Giriş
(13)

Sade bir nikah için bu elbise nasıl?

aramızda kalsın
Toz pembesi yerine beyazı olacak. Modeli, mavi çiçekleri vs. her şey tamamen aynı. Sade, sadece üç beş kişinin olacağı basit bir nikah ve sonrasında minik bir kutlama. Bir arkadaşım için soruyorum:)Altına da şu https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn%3AANd9GcQ5IlnMbQsHllKEiIsHy00IIJrJ5zUnskS
Toz pembesi yerine beyazı olacak. Modeli, mavi çiçekleri vs. her şey tamamen aynı. Sade, sadece üç beş kişinin olacağı basit bir nikah ve sonrasında minik bir kutlama. Bir arkadaşım için soruyorum:)

Altına da şu encrypted-tbn0.gstatic.com veya şu ayakkabı encrypted-tbn0.gstatic.com Muhtemelen ilki.
0
aramızda kalsın
(15.06.20)
güzel değil bence :/ dümdüz elbise nikah için bilemedim..
0
benaslinda
(15.06.20)
Damat tarafı köy zihniyetindeyse değişik yorumlayabilirler.
0
kickboxer
(15.06.20)
ayakkabılar çok şık ama bu elbise nikah elbisesinden ziyade parti elbisesine benziyor. beyaz sadece uzun bir elbise daha iyi olabilir. model olarak omuzlar açık ya da bişiler olabilir ama kumaşın üzerinde bu kadar çok incik cıncık olmasa daha şık durur bence
0
sonsuz
(15.06.20)
Düğün dernek işlerini sevmesem de kıyafet konusunda geleneksel yaklaşıyorum. Ben olsam daha net, çiçeksiz vs bir nikah elbisesi bakardım. Ha zaten üç beş kişi geliyor vs diyorsanız da giyilebilir yani.
0
elorelia
(15.06.20)
Ben de beğenmedim ama siz beğendiyseniz neden olmasın diyorum.
Yalnız böyle yakalar fotoğrafta poz verirken güzel olsa da giyince hiç kullanışlı olmuyor. İçine uygun sutyen bulmak dert, sağa sola dönerken açılması ayrı dert, karar verirken ona da dikkat etmenizi öneririm.
0
kobuzchu kiz
(15.06.20)
Derin dekolte ile gelinden rol çalmayın derim. Yoksa elbise güzel ama pek nikahlık değil.
0
whoosie
(15.06.20)
Ayakkabi guzel. Floral seyleri sevmiyorum. Dekolte sorun degil de, elbise oyle şik degil.
0
camussar
(15.06.20)
Evet, 1. ayakkabı daha zarif duruyor.

Ama elbiseyi pek beğenemedim. Düz renkli bir elbise baksanız daha şık durmaz mı? Zaten desenli bir elbisede o fırfırlar beni bir yordu.
0
wish i could find a way to disappear
(15.06.20)
bu nikah elbisesi değil. daha şık bir şey bak.
0
anais
(15.06.20)
Bence de elbise güzel değil, nikaha da yakışmaz gibi geldi. İlk ayakkabıyı beğendim.
0
asteriks
(15.06.20)
Ben köylüyüm galiba ama ben gecelik sandım.
0
allah yazdiysa bozsun
(15.06.20)
elbise hiç uygun değil. şubaşı facts
0
delidiyorum
(16.06.20)
Elbise de ayakkabılar da çok tatlı.
0
chitosan
(16.06.20)
(11)

evlilik meselesi

kelepir
arkadaşlar merhaba, şimdi sözlükte gördüm adam 10 gün evli kalmış 31 yıldır nafaka ödüyormuş. adaletli olmadığı aşikar. şunu anlarım 20 yaşında bakire(bunu toplumsal ve mahkeme huzurunda bir karşılığı olduğu için yazıyorum) bir kızla evlenirsin 10-15 evli kalırsın sonra sıkılıp başkalarıyla gezmeye
arkadaşlar merhaba, şimdi sözlükte gördüm adam 10 gün evli kalmış 31 yıldır nafaka ödüyormuş. adaletli olmadığı aşikar. şunu anlarım 20 yaşında bakire(bunu toplumsal ve mahkeme huzurunda bir karşılığı olduğu için yazıyorum) bir kızla evlenirsin 10-15 evli kalırsın sonra sıkılıp başkalarıyla gezmeye başlarsın ve sosyoekonomik olarak kızı zorlu bir şartlarda bırakıyorsan ömür boyu ödesin adam nafakayı hatta öldükten sonra da ödesin :) ama kendimden örnek veriyorum benim gibi çalışan beyaz yaka bir hanımla evlendim diyelim. 30 yaşında daha önce ilişkileri olmuş plaza çalışanı upper intermediate beyaz türk bir hanım. 1-2 yıl evli kaldık sonra boşanıyoruz. kız herhangi bir mahalle baskısına uğramayacak o da ben de hayatımıza rahat bir şekilde devam edebileceğiz bulunduğumuz ortamlarda. yine de mahkeme bana da ömrümün sonuna kadar nafaka yazacak mı? öyleyse erkekler için ya da en azından benim için mantıklı bir karar değil. kadınlar ilk başta nafaka istemeseler bile avukatın veya ailesinin bastırmasıyla nafaka istiyorlar gibi geliyor bana. sizin fikriniz nedir ?
0
kelepir
(14.06.20)
Esas mesele evlenince alınan mallar %50 bölüşülüyor boşanma sürecinde. Sen araba aldın diyelim, yarısı gitti. Ev aldın, yarısı gitti vb. Bunun için öncesinde sözleşme yapabiliyorsun.

Nafaka için ise sözleşme yok. Her türlü almak isterse alıyor.
0
kickboxer
(14.06.20)
evlenecegin insana da bagli aslinda ve tabii ki bosanma nedenine. yani oyle her kadin hazirda bosanalim da nafakaya baglanayim diye beklemiyor sonucta. ama sen kadini aldatmissindir eziyet etmissindir kadin da kinlenmistir dusebilir nafakanin pesine. ama ikiniz de anlasip bosanmak istemissinizdir, zaten makul insanlarsinizdir. el sıkışıp ayrilirsiniz filan o durumda nafaka odenmez de zaten. ilk onune gelenle dusunmeden evlenirsen risk tabii. dogru duzgun tanidiktan sonra evlenmek de bosanmak da dert olmuyor.
0
in vino veritas
(14.06.20)
çalışan kadın yoksulluğa düşmüyorsa neden nafaka bağlansın? hukukçular aydınlatır. aldatma varsa zaten tazminat alır.
0
anais
(14.06.20)
ortak edinilen malların yarısı gidiyor mantıklı ama mesela evlenmeden önce araban var 200 lira sonra satıp 5 koyup 205 bej rengini alıyorsunuz. boşanırken hop arabanın yarısı gitti hakim 2 saat hesap yapmıyordur ruhsattaki tarih evlilik öncesi mi sonrası mı ona bakıyordur. insan kahrolur :(
0
🌸kelepir
(14.06.20)
yoksullaşma nafakası diye bir şey varmış. mesela 10 10 eve 20 giriyor boşanınca kadın 10 binlik hayata mahkum olduğu için ilaveten nafaka alabiliyor diye biliyorum.
0
🌸kelepir
(14.06.20)
Sadece nafaka koparmak için evlenenler var. Kadın memur değilse olasılık yüksek oluyor. Memur kadının iş garanti, maaş iyi. Özel sektörde bunalan kadın evlenip nafaka koparıp işi bırakmak istiyor.
0
kickboxer
(14.06.20)
Yoksulluk nafakasini hak edebilmek için eşin boşanmada daha az kusurlu olması ya da hiç kusurlu olmamasi ve boşanma ile yoksulluga düşecek olması gerekiyor. Bu kadar basit aslında, öyle her önüne gelene bağlanmıyor ve medyada lanse edildiği kadar yüksek miktarlar yok.

Kadın çalışıyorsa zaten bu nafaka kesilir, veya bir başka erkekle evli hayatı sürüyorsa. E bunlari yapmiyorsa kanunen nafaka almasına engel bir durum yok. Adam ödeyemiyorsa zaten nafaka azaltımı için dava açar, belgelerini sunar mahkeme de indirir miktarı.

Ama sonsuza dek nafaka ödenmesini ben de makul bulmuyorum.

Yalnızca, uzun yıllar evli kalmış ve hiçbir mesleği ya da malvarligi olmayan, evlilik süresince de her türlü fedakarlığı yapmış, çocuklarına eşine bakmış, evini çekip çevirmiş kadınlarin menfaati için bu uygulamayı sürdürüyorlar, kadın bosandiginda sudan çıkmış balığa dönüyor zira, koca da verdiği emekler boşa gidiyor, koca da zenginse bir de. bu açıdan yanlış değil o yüzden.
0
sanguine
(14.06.20)
senin durumda tamamen kadının insafına kalıyorsun. kadın isterse boşanınca hayat standartlarım azalıyor der ve nafakasını alır. sen de her ay eski karına nafaka ödeyerek yeni sevgilileri ile geçirdiği gecelerin sponsoru olursun.
0
dafuq
(14.06.20)
çocuk hariç sizden nafaka talep edecek kadınla evlenmeyeceksiniz o zaman. çevremde boşanıp da nafaka alan kadın yok. neden? çünkü düzgün insanlar.anlatılan nafaka hikayelerindeki insanlar birden 180 derece dönmüyorlar, illa ki o zamana kadar bin tane fire veriyorlar ama erkekler bunu göremiyor ya da görmek istemiyor. garip garip insanlarla evleniyorsunuz sonra tüm kadınlar bu şekildeymiş gibi bir algı oluşuyor. insan seçmeyi bilmiyorsanız evlenmeyin.
0
harekatamiri
(15.06.20)
Hep söylerim, şu anki medeni kanun erkeğe zulüm.

Evlenmeyin, sevgiliniz illa evlenek istiyorsa beraber yaşayın (aynı evde, "EV"lenmek işte)

Dindar biriyseniz imam nikahı kıyın.
0
John Bloor
(15.06.20)
benim fikrim yok.

insanlar varolan evliliklerdeki catismalari ve mutsuzluklari gore gore neden evleniyor? aile baskisi mi? toplum baskisi mi? yoksa hep boyle varolageldigi icin mi evlilik yapiliyor?
evlilik gecmisteki insanlardan bize kalmis bir sey.

gecmisteki insanlardan bize kalan teknoloji ve bilim haric, diger her sey zarar verici.

bence insan, bilinmezlikten ve yalnizliktan korkuyor. bu yuzden evleniyor. evlilikte her sey net ve bellidir. evleneceksin, kisir degilseniz cocuklarin olur. cocuklar buyur. esinle ve cocuklarinla kavga ve catismalarin baslar... kardesler arasinda cartismalar.. eger iyi giderse, hayat boyu o insanla yasar ve olursun.
tum filmler ve kitaplarda aile islenir. aile propagandasi yapilir. cunku ekonomi de bunun uzerine kurulu.

peki bu dogru bir hareket mi? evlenmek dogru bir eylem mi? evlilik istegi suruden ayrilmama durtusunden kaynaklaniyor olabilir mi?

insan evliligi sorgulamali. cevabi kendisi bulur zaten.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.06.20)
(6)

şu an f/p açısından alınması en mantıklı iphone modeli hangisi?

neoluyokardesimnebutantantana
sb
sb
0
neoluyokardesimnebutantantana
(14.06.20)
yeni cikan iphone se bana kalirsa
0
fakyoras
(14.06.20)
iPhone Se nin 1800 mah pil gücü var. iPhone 6 nın 1600.

5 sene önceki donanımı sunuyor. iPhone 11 den başkası gereksiz para ödemek
0
kickboxer
(14.06.20)
apple ürünlerinde, f/p oranı olduğuna inanmıyorum ben.
hepsi de pahalı çünkü; ancak şu yeni çıkan se'ye, ufaklığından ötürü bir heves etmedim değil.
0
pangea
(14.06.20)
iphone 11.

se 2020 iyi ama kasası çok çirkin kaldı artık. geçti o. pili de çöp zaten. o işlemci ve pilin 2 sene sonraki uyumunu düşünmek bile istemiyorum.

7000 bandına alınacak bir iphone 11 en iyi cihazdır. android rakipleri 10k civarı.
0
avatar is back
(14.06.20)
iphone 11 +1.
fp demek ucuz demek değildir zaten. fiyatına göre en iyisi demek. bu da şu anda iphone 11 dir. se falan o çereçve oranlarıyla o tasarımıyla 2010 lu yılların başlarında kalan modellerden. şu devirde alınmaz.
0
papuayenigine02561
(14.06.20)
iPhone 7 Plus’tan sonrasını kullanmadım ama bu telefon efsane.
0
pass
(14.06.20)
(7)

IKEA Bilgisayar Koltukları Hakkında Tecrübeleriniz

sweet child o mine
IKEA'dan bilgisayar koltuğu kullananlar terübelerini paylaşabilirse çok sevinirim. Özellikle minder sertliği ve malzeme farkı (deri vs kumaş versiyon) hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Benim kafamda gidip geldiğim 3 seçenek şu şekilde.Markus: https://www.ikea.com.tr/arama/?k=MARKUSInternette en çok
IKEA'dan bilgisayar koltuğu kullananlar terübelerini paylaşabilirse çok sevinirim. Özellikle minder sertliği ve malzeme farkı (deri vs kumaş versiyon) hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Benim kafamda gidip geldiğim 3 seçenek şu şekilde.

Markus: www.ikea.com.tr
Internette en çok tavsiye edilen, fiyat/performans açısından çok övülen ama şikayet edenin de epey olduğu koltuk. Şikayetler genelde kolçakların, bel desteğinin ve kafa desteğinin ayarlanamıyor olması hakkında. Birkaç yıl önceki modellerde sentetik deri kullanılırken şu an satılan modellerde gerçek deri kullanılıyor. Mağazada denediğimde deri olan modelin minderi kumaş olan modele göre daha sert geldi. Derinin daha kolay temizlenebiliyor olması kumaşa göre avantaj ama siz ne düşünüyorsunuz merak ettim.

Jarvfjallet: www.ikea.com.tr
Markus'un güncellenmiş versiyonu. Bel ve kafa desteği ayarlanabilir hale getirilmiş ama kolçaklı modeli almak isterseniz bunlar hala sabit, ayarlanamıyor. Markus'a kıyasla şikayet edilen yanları minderin daha sert olması, geri yaslanma şiddetinin ayarlanamıyor olması ve sırt kısmı daha dar olduğu için geniş omuzluların omuzlarını dışarıda bırakıyor olması. Bu koltuğu kullananlar minderin sertliği hakkında tecrübelerini paylaşabilirse çok sevinirim. Ben en kötü ihtimalle bu koltuğu alıp minderin üstüne şöyle bir minder koyarak üstüne otururum diyorum: www.ikea.com.tr

Millberget: www.ikea.com.tr
Markus ya da Jarvfjallet içime sinmesse üçte biri fiyatına satılan bu koltuk üçüncü seçeneğim. Minder kısmı Markus ve Jarvfjallet'e göre çok daha pofuduk ve rahat ama insanlar evde kullanıldıktan bir süre sonra bu pofudukluğun söndüğünü ve resmen tahtanın üzerinde oturmaya başladıklarını söylüyorlar. Ayrıca sentetik deri olduğu için bir süre sonra pul pul dökülmeye başlayacak.
0
sweet child o mine
(11.06.20)
www.ikea.com.tr bunu kullaniyorum 1 senedir, memnunum
0
try again fail again fail better
(11.06.20)
markus kullanıyorum. memnunum. Bence markusun avantajlarından biri şu an sıcak olsa da file sırtlığı sayesinde saatlerce terleme yapmadan oturabilmem. Ben saatlerce belli bir pozisyonda oturulan koltuğu Türkiye gibi sıcak ülkelerde deri almamak gerekli diye düşünüyorum.
0
denizgonen
(11.06.20)
Birkaç gün önce Jarvfjallet aldım. İkea'ya gidip hepsini tek tek denedim.

Markus Jarvfjallet'a göre ağır ve sırt kısmı arkaya yatmıyor. Ayrıca bel ve boyun desteği de ayarlanmıyor.

Jarvfjallet'ta minder sert, markusta biraz daha pofuduk gibi ama markus'un sırt kısım malzemesini pek begenmedim.

Deri malzeme olanları düşünmüştüm baştan ama sonra vazgeçtim. Çünkü diğerlerinin kılıfları yıkanabiliyor. Deride yırtılma yıpranma olasılığı daha fazla.

Millberget ancak bütçe düşükse alınabilir.

Bir de şöyle bak olaya Markus'ta olan tüm özellikler Jarvfjallet'ta var ama Jarvfjallet'ta olan tüm özellikler Markus'ta yok.
0
kickboxer
(11.06.20)
Koyu gri kumaş markus kullanıyorum.
İşyerimdeki dandik bilgisayar koltuğunun rahatlığı bunda yok.
Ne arıyorum tam olarak bilmiyorum ama içine yerleşme hissi yok bunda. Emaneten tutuyor sanki popomu. Sert anlamında değil bu arada gayet yumuşak.
0
işimdeyim gücümdeyim
(11.06.20)
geçen gün gidip deneyip aldım. Jarvfjallet düşünerek gittim, Markus alıp çıktım.

Benim boyuma (180cm) Markus süper. Ama daha kısa kardeşim oturdu hiç rahat gelmedi. Yani daha kısa-uzun biri jarvfjallet'in ayarlanma özelliklerini kullanabilir. Fakat onun da minderi sert, sırt kısmı bile daha sert.(evet sırt kısmı da daha gergin geldi, bundan çok kişi bahsetmemiş) Markus'un arka filesi daha yumuşak ve sarıyor gibi geldi bana.

Birden çok kişi kullancaksa veya daha kısa-daha uzunsan Jarvf, eğer sadece sen kullancaksan daha rahat olsun istiyorsan bence Markus. Bilmiyorum valla benim belime de tam oturdu popom da rahat :D Ama jarvfjallet öne arkaya da kayabiliyor (oturma kısmı), üstteki arkadaşın "içine yerleşme hissi" dediği markusta olmuyorsa ayarlı jarvfjallette olur büyük ihtimalle.

Markus arkaya yatmıyor derken ne kastetti acaba üstteki arkadaş. Yatıyor çünkü.(hatta sertliğini bile alttaki tekerden ayarlayabiliyorsun) Sol taraftan kolu açman gerekiyor ama, kilitliyse belki.

Bu arada bence de deri alınmaz, koyu gri kumaş olanını aldım.
0
nhk ni youkosu
(11.06.20)
Cesario'ya ek yapayım, internette %10 kargo parası alıyor ve çok uzun sürüyormuş doğru. (zaten internet stoğunda görünmüyordu)

Şubede de %10 olsa taksiyle götürmeyi deneyecektim ben. (araba yoksa diye yazıyorum). Fakat şubede %5 alıyorlar, ve cuma aldım salı teslim ettiler. Öyle bir randevu sırası var.
0
nhk ni youkosu
(11.06.20)
Jarvfjallet aldım,5 gün kullandım iade ettim. Öncelikle internetten almanı kesinlikle taviye etmem, ben mağazaların kapalı olduğu dönemde mecburen aldım. hem %10 kargo(100 küsür lira), hem de ürün siparişten tam 3 hafta sonra geldi. aldıktan 5 gün sonra iade talebi açtım, yönlendirdikleri kargonun ürünü gelip evden alması 2 hafta sürdü. Üstüne kargoya iade edeli 1 hafta oldu hala Bursadan İstanbul depoya gitmedi ürün. Ürün depoya gitmeyince parayı da iade etmiyorlar, öyle bekliyorum bakalım.

Koltuğa gelince; 176 / 110 kg adamım, bel fıtığım var. en alçak konumda bile ayaklar anca yere değiyor, oturma yeri çok sert, ve ilginç şekilde oturma yeri kumaş olmasına rağmen çok fazla terletiyor. Bel desteği dedikleri kısım aksine bel fıtığımın daha fazla ağrı yapmasına sebep oldu. Evet her tarafı ayarlanabiliyor, fakat o ayarlanan parçalar oynayıp duruyor ses yapıyor, üstelik daha 5 günlük ürün. Kısaca ben hiç ben memnun kalmadım, ofiste kullandığım dandik 10 senelik koltuk bile daha rahattı.
0
zikardo
(11.06.20)
(4)

düşüncelerimde haklı mıyım haksız mıyım?

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
Uzun süreli bir ilişkiden çıkalı 1 seneyi geçti. Dışarı da çıkınca mutlu çiftleri görünce özeniyorum. Bakıyorum ne güzel gülüp eğleniyorlar. 2 dakika geçiyor başka bir çift görüyorum ya tartışıyorlar ya da ellerinde telefon birbiriyle konuştukları yok. O zaman diyorum kendi kendime, başkasıyla tartı
Uzun süreli bir ilişkiden çıkalı 1 seneyi geçti. Dışarı da çıkınca mutlu çiftleri görünce özeniyorum. Bakıyorum ne güzel gülüp eğleniyorlar. 2 dakika geçiyor başka bir çift görüyorum ya tartışıyorlar ya da ellerinde telefon birbiriyle konuştukları yok. O zaman diyorum kendi kendime, başkasıyla tartışıp canımı sıkacağıma yalnız kalırım daha iyi.

Şimdi iki ucu boklu çubuk gibi bir şey bu. Gülü seven dikenine katlanır kafasına alışmak mı lazım yoksa dert tasa çekemem diyip yalnız mı kalmak gerekiyor?

1 senelik süreç içerisinde 5-6 kişiyle yakınlaşıp flört aşamasındayken bir sonraki aşama adımını atmadım ve uzaklaştım. Sebebi rahatımın bozulması ve anlamsız tartışmalarla canımın sıkılmasını istemememdi.

Haklı mıyım haksız mıyım bu düşüncelerimde? kendi iç savaşımda düşüncelerinizi merak ettim.

yaşım:28
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(10.06.20)
Dert tasa çekemem diyip yalnız kalma bence biraz insanın kendini kandırması. Hele o yaşlarda. Hiç bir çift ilişkiye başlarken mutsuz olacağını, kötü sonu hayal etmez.

Ama anlamsız tartışma ayrı, doğru/ sana uyan kişiyi bulamadın demektir.
0
fezagezgini
(10.06.20)
belki de rahatınız bozulmayacak, tartışmayacaksınız. belki de tartışmaktan zevk alacaksınız. denemeden bilemezsiniz. mantık çerçevesinde düşünürsek haklısınız ama gerek yok bence böyle düşünmeye. demirden korksak trene binmezdik. denedikten sonra karar verin bence.
0
golgi aygıtı
(10.06.20)
Bence bu düşünceler, yeni bir ilişkiye hazır olmayışınızla ilgili olabilir. Kendinize zaman tanıyın.

İlişkiler ille de iki kesin uçta yaşanacak diye genelleyemeyiz. Karşılıklı uyum sağlayabildiğiniz, anlaşabildiğiniz birileri elbette olacaktır.
0
chihirovekohaku
(10.06.20)
Dışarıda gördükleriniz belki bir açık ilişkidi ya da günlük takılmacalardır. Artık uzun soluklu ilişkiler zor oluyor
0
kickboxer
(10.06.20)
(15)

çekmeceleri karıştıran temizlikçi

lilyb
evinize almaya devam eder misiniz? nasıl bir konuşma yaparsınız? konuşma yapsanız da reddeder ama eminsiniz. kadın yatak odasındaki çekmeceleri karıştırıyor. bir şey alıp götürmüş mü belli değil ama almamış gibi. her eve gelen kadın yapıyor mudur?
evinize almaya devam eder misiniz? nasıl bir konuşma yaparsınız? konuşma yapsanız da reddeder ama eminsiniz. kadın yatak odasındaki çekmeceleri karıştırıyor. bir şey alıp götürmüş mü belli değil ama almamış gibi. her eve gelen kadın yapıyor mudur?
0
lilyb
(07.06.20)
devam etmem.
açıkça söylerim ve cevap verirse de tartışmaya girmem.
benimkinin yapmadığını biliyorum ama yüzde 85-90'ı yapıyor bunu maalesef.

edit:
tekrar düşündüm, hiç konuşmayabilirim de.
0
blatta hiberna
(07.06.20)
Asla almaya devam etmem. Konuşma da yapmam. Böyle bir durumda kabul edip özür dileyecek insan sayısı çok az. İnkar ile uğraşacak sabrımın olduğunu düşünmüyorum.
Etik bulmayanlar olacaktır belki ama bu bende otelde yaşadığım dönemde başlayan, sonra da devam eden bir alışkanlık oldu. Çekmecelere ve gardrobun sürgülü kapağına saç telimi bırakırım. Gardrobun kapağını açınca saç düşüyor veya çekmeceyi şöyle bir ellese saçın yeri değişiyor. O yüzden anlarım kurcalama olmuş mu olmamış mı.
Bunu her seferinde yapmam ama. İlk geleceği 1-2 sefer yeterli bana kalırsa.
0
irene
(07.06.20)
Bazi temizlikciler cekmecelerin de icini duzenlemeleri gerektiginin is tanimlarinda oldugunu dusunuyorlar.
Daha once ona cekmecelere dokunmamasi gerektigini acik acik soylemis miydiniz?
0
kuehles blondes
(07.06.20)
Kuehles blondes +1 demeye geldim. Bizim eve gelen abla da giysi dolabını açıp önünü siliyor (sürgülü ve cok toz tutuyor) bir de ütü yaptığı günler gömlekleri vs askıya asiyor. Ben söylememiştim; ilk görünce biraz şaşırdım ve uyardim, iyı niyetli olduğunu anlayınca (komidin, takı dolabi, ic camasirlarinin oldugu dolap vs gibi kısımlara hiç karışmıyor ve yıllardır çok yakın başka tanidiklarimiza da gidiyor) çok ustelemedim.

İki yıldır hala aynı düzende devam ediyor.
0
fraise
(07.06.20)
Önceden söylemek gerekir eğer özel bir şey varsa.
0
kickboxer
(07.06.20)
Türkse bence çekmeceleri karıştırmaması gerektiğini bilmeliydi. salondaki çekmeceleri açsa düzenleme amaçlı diyebilirsiniz, ama yatak odasındaki çekmeceleri açmaması gerektiğini bilir bence.
kadının çok profesyonel yaklaşması lazım konuşmaya. yani, siz "çekmeceleri açmışsın, açma lütfen" dediğinizde itiraz etmeden, size gıcık olmadan görevi sürdürmesi gerek. yoksa size gıcık olur bi yandan. nedense böyle konuşmalarda üstümüze alınıp olayı içimizde büyütüyoruz.

benim temizlik çalışanım yabancı ama türk asıllı. hiçbir çekmeceyi, dolabı bile açmadı.
0
lovemyself
(07.06.20)
Yatak odasındaki çekmeceler için uyarıp devam ederse yolu gösteririm. Denilen gibi düzeltilmesi gerektiğini düşünebilir gelen kişi.
0
Topalordek
(07.06.20)
Temizlikçi çekmeceleri düzenleyebilir. Çok özel, görülmesini istemediğiniz şeyleri kutularda ya da kilitli dolaplarda saklarsınız.
0
olivia
(07.06.20)
yanıtlar için teşekkürler fakat söz konusu çekmeceler düzenlemesi gerektiğini düşündüğü çamaşır, çorap çekmecesi değil. kozmetiklerimin olduğu çekmece dahil, özel eşyalarımın olduğu komodin çekmeceleri. düzenleyeceği bir şey yok, açıp bakıyor, eşyaları karıştırıyor ve koyduğum düzende olmuyor. maddi olarak değerli eşyalarım da var, saat, kolye, bileklik gibi.
0
🌸lilyb
(08.06.20)
peki ortalıkta kalmış eşyaları çekmeceye koyduğu için dağılıyor olabilir mi?

yani yukarıda yazdıkları gibi, bazen çekmeceleri düzenleme, toparlama vb. amacıyla açabiliyorlar ama karıştırma nedeniyle yapmak kabul edilemez tabii.
çünkü karıştıran, "şu ruju ben de bir deneyeyim", "bu saat kolumda nasıl duruyor?" diye de bakıyor olabilir.

ama şifoniyerin, dolabın vb. üzerinde duran makyaj malzemelerini, kolyeyi küpeyi toparlama amaçlı koyuyordur belki.
öyle olabilir mi?
ondan emin olmak lazım.
ama o zaman da en üste iki parça şeyi koyup kapatır, yani çekmecenin düzeni bozulmaz herhalde.

öyleyse uyarırım.
ama öyle değilse, dediğim gibi evime almaya devam etmem.
0
blatta hiberna
(08.06.20)
Bence açıkça konuşun. O kozmetik dolaplarından bizde de var, ben mesela o dolapların arada temizlenmesini bekliyorum kendisinden. Dışarıda bıraktığım mücevherlerim bellidir. Şimdiye kadar o konuda kötü bir tecrübe yaşamadım.
Öte yandan bize gelen temizlikçilerden biri çocukların kumbaralarından para aşırıyordu. Bunu hırsızlık olarak bile görmüyordu. Yol verdik ama yüzlemediğimiz için hala arada arayıp kandilimizi filan kutluyor. Şaşırıyorum bu yüzsüzlüğe.
0
SiyamkedisiZorro
(08.06.20)
belki baska gittigi evlerde cekmeceleri de duzenliyor? sadece temizlik degil ortaligi toplama, duzenleme isi de yapiyordur sonucta bu insanlar. niye hemen "karistirmak" olmus yani kadinin yaptigi onu anlamadim, sorarsam reddeder falan demissiniz sanki bi sey calmis gibi. tanimadiginiz birinin evinizde dolasmasina, esyalariniza dokunmasina izin veriyorsunuz. bana manasiz geldi cekmecemi karistirmis hassasiyeti.
0
aydonno
(08.06.20)
aydonno, komodinde kan testlerimin çıktıları ve transkriptimin olduğu bir dosya vardı. transkript kapalı zarfta ve mühürlüydü. zarf açılmış. yakın zamana kadar kapalıydı ve açacak başka biri yok. direkt suçlayamıyorum ama eve başka giren çıkan yok, kapalı olduğuna da eminim. bu çok rahatsız edici değil mi sizce? maddi değeri olan eşyalarımı da koyuyorum, belki biri eksik ve ben fark etmedim? sağlık dosyalarımın karıştırılmasını da istemiyorum, bunlar çok normal istekler?

blatta, elbette öyle bir durum olsa anlarım ama orada düzenleyeceği bir şey yok. başka biri alsam aynı şeyler tekrar olacak, güvenilir biri bulmak epey yorucu bir iş. devam etsem mi kalsa mı çok kararsızım.
0
🌸lilyb
(08.06.20)
Bu saatten sonra güvenemezsin, bir daha çağırma. Bana 5 yıldır aynı abla geliyor ama yine de evde yalnız bırakmıyorum annem, yengem, kız arkadaşım,vs olur hep. Kameralarla da devamlı yaptıklarını kontrol ederim. Evinde kamera sistemi yoksa birkaç yere kurmanı tavsiye ederim yoksa çaldığında onun yaptığını ispatlayamazsın.
0
iwasbornonamountainside
(08.06.20)
ben eve yardımcı aldığımda mesela çalışma masasını kesinlikle temizlemeyin, gardrobun şu rafına dokunmayın, şu antikayı temizlemeyin diyorum. şu ana kadar hepsi uydu.
0
zagem
(08.06.20)
(1)

Almanya yüksek lisans için lise diploması

megasalexandros
Merhabalar, master başvurusunda kullanılmak üzere lise diploması talep ediliyor. Ancak farklı şehirde bir üniversiteden mezun olduğum için git gel yapacak zamanım yok gibi gözüküyor. E-devletten lise mezuniyet belgesi alsam, liseme giderek bunu imzalatsam, tercümesini yaptırıp noter onayı alsam sizc
Merhabalar, master başvurusunda kullanılmak üzere lise diploması talep ediliyor. Ancak farklı şehirde bir üniversiteden mezun olduğum için git gel yapacak zamanım yok gibi gözüküyor. E-devletten lise mezuniyet belgesi alsam, liseme giderek bunu imzalatsam, tercümesini yaptırıp noter onayı alsam sizce uni-assist ve üniversiteler bunu kabul eder mi?
Teşekkürler.
0
megasalexandros
(31.05.20)
Mezun belgesinde karekod oluyor. Diplomadan daha temiz. Artık diploma gösterme işi bitti.
0
kickboxer
(31.05.20)
(40)

Ev sahibi-komsu şikayeti

Fusha
Ev sahibim komşumuz aynı zamanda. Tek kişi var yani şikayet ettiğim. Küçük bir kasabada yaşıyoruz. 30000 nüfus. Evimiz harika, bahçeli, dubleks. Ikiz evler. Hemen bitişiğimiz değil en sahibinin evi. Arada bir ev var. Neyse;İlk gün (geçen sene yani) biz kiracı değil komşu istiyoruz dediler. Sık sık b
Ev sahibim komşumuz aynı zamanda. Tek kişi var yani şikayet ettiğim.

Küçük bir kasabada yaşıyoruz. 30000 nüfus. Evimiz harika, bahçeli, dubleks. Ikiz evler. Hemen bitişiğimiz değil en sahibinin evi. Arada bir ev var. Neyse;

İlk gün (geçen sene yani) biz kiracı değil komşu istiyoruz dediler. Sık sık bize gelin, biz de size gelelim dediler.

BiZ de evde kedi besliyoruz sorun olur mu dedik. Hayvan seven insanı daha çok sever dediler. ( bunlar bahçede besleyecegimizi sanmışlar sonra anladık. Her gördüğünde, kedinin tüyü sizi hasta etmez mi falan diye milyon defa sordu adam. Karısından şikayetim yok)


Bahçede çeşit çeşit meyve ağaçları var, ilk haftalar hariç adam her gün kapısı olan bahçenimize gelip sulamaya başladı. Eşim acayip rahatsız bundan. Ben de onun kadar olmasa da rahatsızdim. Kendimi kandırmaya çalıştım seni zahmetren kurtarıyor, adam ağaçların bakımıyla uğraşmış bunca yıl, ben üç yıl oturucam diye ağaçların ölme ihtimalini mi göze alsin yani falan dedim kendi kendime )

Sonra bir gün gezmeden geldik eve. Adamın karısı, eşime bizim bahçenin dibinde ateş yakıp ekmek pişireceklerini söyleyip davet etti. Sonra orası rüzgar alıyor diye oradan bizim bahçeye geçip ateş yaktılar bize sormadan (kendi bahçeleri var zaten yahu) benim eşim acayip trip attı haklı olarak. Ben orta yolu bulmak adına gittim onlara çay verdim biraz sohbet ettim eve girdim. Bahçe mahremiyeti yok, sıfır.

Eskiden iki üç günde gelirdi adam bahçeye. Çoğu zaman gürültülü çalışıyor ki duyup da gideyim sohbet edeyim. Yardımdan ziyade sohbet istiyor. Bu günlerde her gün geliyor Coronadan dolayı sıkılıyor canı. Ben bahçeye inmiyorum çünkü evden çalışıyorum. Ama Ben de hemen her gün uğruyorum onların bahçeye ( genelde akşam 6 civarı) gitmediğim günün hesabını soruyor ertesi gün (bir iki aydır böyle, ise giderken böyle değildi.) Edit: ise giden benim, adam çalışmıyor

Aşırı yardım severler, ramazanda 20 günden fazla yemek verdiler iftar için. Inatla istememe rağmen.

İlk başta fazla samimiyet beklediklerini söylediler kendilerince ama ben bu kadar beklemiyordum çünkü Ankara'da ev sahibimiz karşı komşumuzdu ve bir gün varlığını hissetmedim yahu.

Bomba olay: bugün gittim bahçeye, uzaktan sesleniyorum müsaitler mi diye. Hem edep meselesi hem de teyze kapalı. Edit 2: onların bahçeye gittim.

Gittiğimde bir şeyler ikram ettiler yedik sonra dedi ki "karpuz aldım, alırken satıcıya biz iki eviz, bize büyük ver dedim" diyor bana. Iki ev dediği de ben yani. Bu arada ramazandan önce eşim memlekete gitti o yüzden bana yemek veriyolar vs.

Neyse karpuzu da getireyim akşam veya sen alırsın dedi. Neyse ben oturdum işlerimi yapıyorum pcden. Telefon çaldı ama yarım saniye. Dedim yanlışlıkla aradı sanırım. Beş dakika sonra bahçeye çıkan balkon kapısına vuruyor acele etmeden, yavaş yavaş gittim mutfağa, (mutfaktan bslkona çıkılıyor) bir baktım balkon kapısını açmış bekliyor elinde karpuzla. Ya bi sınır oldum. Bi sınır oldum. Bı şey de demedim. Suratsız bir şekilde teşekkürler dedim.

Ayrıntı eksik ama en önemlileri;

Bunların çocuklarınin ikisi yurtdışnda ikisi yakın bir şehirde.

O yüzden sen bizim evladimizsin falan diyorlar, hanımdan yüz bulamıyorlar o kadar, ona demiyrlar muhtemelen.

En önemlisi, bunlar bir ara tefeciyle sıkıntı yaşamış. Oğlunun biri zenginken baya fakir olmuş baya bir yıpranmışlar ailece, anti depresan fln kullanıyor. Edit3 ilaç kullanan ev sahibi, oğlunu bilmiyorum.

Buraya daha önce de yazmayı düşündüm ama hep vaz geçtim, çoğunluk büyük şehirlerde yaşadığı için küçük şehir komşuluğu Hk bilgi sahibi değildir diye düşündüm ama bugünkü olay olunca tutamadım kendimi.

Kötü yazı , imla hatası vs için kusura bakmayın. Sinirden kendimi döveceğim. Saat sekizdeki olayı atlatamadım hala.

Edit: genel bir imla ve anlam düzenlemesi yaptım. Hala hata vardır. Sinirim azaldı ama geçmedi.
0
Fusha
(31.05.20)
Allah sabır versin ne deyim. Ben okurken darlandım.

normal bir daireye çıkın. Bu komşu istiyoruz ayağı kontrol altında tutma isteği. Sen sohbet etmek zorunda mısın. Laf alacaklar ya işteç
0
kickboxer
(31.05.20)
İstanbul'dan küçük bir sahil kasabasına göçmüş bir arkadaşımız var; geçen gün konuştuk. Birebir sizin anlattığınıza benzer komşular tasvir etti ama o bu durumdan çok memnun. Hiç aile, arkadaş eksiği hissetmedi; burada bir arada çok mutluyuz diyor. Anladığım kadarıyla biz büyük şehir insanlarına tuhaf gelse de küçük şehirlerde böyle şeyler normal. Cunku anlattiklariniz nerdeyse aynı. O yüzden kötü niyetli olduklarını düşünmedim ilk bakışta.

Siz kendi alanınıza girildiğini hissediyorsanız, rahatsız oluyorsanız bunu kalplerini kırmadan güzelce anlatın bence. Devam ederlerse tasinirsiniz en kötü imkan varsa.
0
fraise
(31.05.20)
Çocukları üzerinde acayip kontrol sahibi. Benim üzerimde de öyle olmaya çalışıyor. Yahu yürüyüş yapıyoruz sitede geçen. Elektrikçi faturayı yazarken sayacın kapağını açık bırakmış. Önemli bir şey anlatıyorum siyaset Hk vs bana diyor ki şu kapağı kapat takmadım önce. Bir daha dedi: e hocsm bir sey anlatıyorum burada dedim. (emekli öğretmen)

Bir de en önemli olaylardan birini anlatmayı unuttum. Evin yedek anahtarını vermemus bana. Onu da şöyle öğrendim. Evde arada tadilat işi oluyordu, ustaları falab o ayarlıyor hep. Ben şehri bilmiyordum ya ona danıştım ilk başta sonra öyle devam etti. Neyse tadilat işi okuyor usta gelecekse izin alıyorum işten falan. Birgün ben işteyken usta gelecek dedi, (daha önce gelemedi bir türlü isincikti falan) işten erken gelebilir misin dedi. Izin alamam dedim. Neyse benim anahtarın var zaten dedi :)))))))))

Ben izin aldım. Arabayla son sürat gittim eve. Adama hafif bir trip ya attım ya stmadim. Biliyorum ki ortam yok. Maksat eve girmesin tek. Halbuki hayırdır hocam ya, anahtarın ne işi var. Sen hepsini bana verseydin muhtemelen ben size verirdim zateb bir anahtar fln demeliydum. Ya da son dediğimi söylemeye gerek bile yok.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
@frauss hocsm Ben de o arkadaşıniz gibitim hiraz. Ama eşim soğuk bir insan. Ondan etkileniyorum çokca. Bunlardan önce bazı konularda o bana benzemeye başladı. Bazı konularda ben ona. Evlilik böyle bir şey sanırım.

Edit: Buradakikere her şey normal geliyor hocam o konuda haklısınız. Eşim trip attığında falan gram anlamıyorlar ve üzülüyorlar.

Bir de, karpuzu aldım, kapıyı kapadım buzluğa koyduktan sonra gittim balkon kapısını kitledim. Bunu duymussa tepkili olduğumu anlamıştır belki :)
0
🌸Fusha
(31.05.20)
allah sabır versin kardeşim.

bana kalırsa bi telefon et, akşam size gelicez çay içmeye de, ciddi bi şey konuşcam de. evlerine gidin. sonra dersin hocam siz komşu arıyodunuz, bizim de hoşumuza gitti ilk başlarda falan ama ben bu kadar mahremiyet ihmali beklemiyordum de. sizi çok seviyoruz ama ben anamla babamla bile bu kadar yakın olamam de. evi kiraladık, bahçede sizi buluyorum eve gelince de. yanlış anlama ama madem bu kadar düşkündün bahçeye de niye kiraya verdin madem de.

lafa güzel sözlerle başla, güzel sözlerle bitir. biz de sizi çok seviyoruz gibisinden. bazı insanlar açık konuşulmadıkça takmaz. açık koşulunca da takmayan çok insan var ama neyse. bi de bu evden taşınmak durumunda kalabileceği bil, öyle git konuşmaya, göze al yani. ulan böyle hayat mı olur. düşünüyorum da mutfakla bişeyle uğraşırken kapıda bi adam belirdiğini, o sersemlikle vururum yeminle.

ondan fazla ev değiştirdim, şuna kanaat getirdim. en iyi ev sahibi havale yoluyla parasını alan, arayıp sormayan, eviyle ilgilenmeyen ev sahibi. adaptır, evini kiraya verince bi süre sonra çay içmeye gidersin, bi bakarsın nasıllar diye, sonra tamam arkadaş. bu nedir yahu. evlatlık da alsınlar bari de karışmanın görüşmenin bi adı olsun.

gece gece oturduğum yerde sinirlendim valla :)
0
antihero
(31.05.20)
hocam geçmiş olsun öncelikle. sizin de hata payınız var, muhtemelen yaşa hürmetten biraz da alttan almışsınız ama bu tarz insanlar anlamaz. sürekli bahçeye çıkmak, onlara gidip gelmek vs iyice alıştırmışsınız. durum aşırı anormal değil ama tabiri caizse çok yüz vermişsiniz. eşinizin bahçeye her allahın günü giren çıkan olmasından rahatsız olması da gayet normal. ki bu balkon mevzusu siz değil o evde yalnızken de yaşanabilirdi, ben kadın olarak çıldırırdım şahsen böyle bir şey olsa.

kendi tecrübeme dayanarak söylüyorum: 1) ev sahibine yakın evde çok mecbur değilseniz oturulmaz. 2) ev kiralamadan önce mümkünse konu komşunuzu da araştırın. çünkü komşuyla kavgalı olsanız kapıyı suratına çarparsınız ama ev sahibiyle öyle olmuyor. ev sahibi ne kadar uzak o kadar iyi. emlakçı çocuk bu sene beni ev sahibinin dairesi karşıda ama onlar köyde yaşıyor diye kandırmıştı, yılın 6 ayı karşımdalarmış meğer sdkfldf ama allahtan dediğiniz eski ev sahibi gibi varlığı yokluğu belli olmuyor.

kalp kırmadan söyleme yolunuz varsa söyleyin. kontratınız ne zaman bitecek bilmiyorum ama tatsızlık çıkar diyorsanız en kısa zamanda çıkın evden. insan evde huzurlu olmayınca hiç çekilmiyor

edit: antihero'nun yazdığına ayrıca imzamı atıyorum, nasıl konuşmanız gerektiğini güzelce anlatmış
0
amugochi
(31.05.20)
Evet boğucu. Pek özel alan kalmıyor gibi ama kötü niyetli değiller kesinlikle. O kadar bencil, düşüncesiz insanlar var ki karpuz alırken bile sizi düşünmesi güzel bir şey bence. Bırak yemek getirmeyi insanlar komşularının haklarını gaspediyor. Üstelik tek yaşayan biri olarak yemek gerçekten bir sorun diyebilirim. Her gün bunu düşünmeleri gerçekten güZel. Rahatsızsanız da kesinlikle kırmadan bunu çözmeye çalışın.
0
black mamba
(31.05.20)
Bence araya mesafe koy zamanla onlar da uzaklaşır zaten. Çağırdığında 1 2 defa işim var de. zamanla daha az çağırırlar zaten. Diğer türlü ne kadar yumuşak da konuşsan orada farklı algılanır ve kırılırlar.
0
black mamba
(31.05.20)
Mesafe koyma olayını denedim. Trip atıyor mesafe koyunca, açık açık söylüyor, biz komşu istiyoruz diye. Eski kiracının adını ağzından düşürmüyor ben mesafe koyunca. Ömer'im de Ömer'im diye. Herkese teşekkürler, size de cevap yazacağım uykumu aldıktan sonra
0
🌸Fusha
(31.05.20)
eskiden böyle beraber yaşayan komşular vardı. anahtarlar da birbirlerinde kalır girer çıkar yemekler haftada 3-4 gün ortak yapılır vs vs vs

sizin elemanın böyle komşusu varmış muhtemelen eskiden ondan istiyor yine. ama yıl 2020 1990 değil. onun farkında değil sizin ev sahibi.

yapacak birşey yok baştan izin vermişsiniz bir kere.
0
duyurukullanıcısı
(31.05.20)
Onlar için bunlar normal şeyler. Ben küçük bir yerdeki hastane inşaatında şantiye şefiydim. Etrafta evler var. Adam elini kolunu sallaya sallaya inşaata giriyor, sohbet etmek için, ne yapılıyor bakmak için, canı sıkılmış. Kovuyorum, bak burada ayağına çivi batsa ben ifade vermeye giderim diyorum, bu sefer eşine börek tatlı falan yaptırmış onunla geliyor falan. En sonunda uğraşmayı bıraktım. Yani onlar senin baktığın gibi olaylara bakmıyorlar, yaklaşamıyorlar. köy hayatını bilirsiniz herhalde az çok, her şey ortaklaşa yapılır. Öyle kişisel alan falan olmaz, tuvalet falan açıkta olur vb. Bu insanlar o background'dan geliyorlar. Şimdi size kiraya verdi evi ama o hatta şöyle düşünüyor: "Evi kiraya verdik de, tapusunu da mı verdik, eğer bizim evde misafire yer bulamazsak orada yatırırız" diyorlar.

Ya taşınacaksınız, ya da tahmin ediyorum tayininiz gelene kadar öyle kabul edip dişinizi sıkacaksınız.
0
malheiros
(31.05.20)
Ev alma komşu al olayını epey yanlış anlamışlar.
Eğer siteyi beğeniyorsanız site içinde kiralıkları takip edin. Aynı sitede başkasının kiracısı olun.Bu amca dövsen de gitmez.
0
elestirman
(31.05.20)
malheiros +1

Küçük yerlerde kişisel alan algısı yoktur. Küçük yerler böyledir. Nereye gitseniz kaçamazsınız. Büyükşehire geri dönün rahatsızsanız.
0
komando kani var bende
(31.05.20)
Kesinlikle normal değil, küçük yerler böyle şöyle diyerek konuyu normalleşmetirilmesine müsade etmeyin.

Bizim de yazligimiz köyde evimiz var öyle pat diye bahçeye izinsiz girilmez hatta insanlar çekinir ha ev ha bahçe hiç farketmez.

Bu adam veya amcaya dikkat et belli yaş üstü macera arar, müge anlı'da ki olayların genel konsepti fazla samimi insanlardan kaynaklanıyor.
0
Fritz-X
(31.05.20)
@antihero, hocam konuşursam ana baba kısmını söylemeyi düşünüyorum çünkü gerçekten babam böyle bir şeyi yapmaz kesinlikle, annem de büyük ihtimalle yapmaz.

@amugochi, hocam bu kadar sık gidip gelme corona sürecinde oldu, önceden de sürekli lafını ederdi ama iş-güç deyip geçiştirirdim. sürekli eski kiracısından bahsederdi beni eve gelirken gördüğünde (evi de sitenin girişinde anasını satayım, bakkala giderken falan tutardı beni, ömerim de ömerim :D -ömer eski kiracısı- o sık sık uğrardı vs)

@black mamba, hocam kötü niyetli değiller kesinlikle, öyle olsalar çok farklı boyutlara giderdi durum. Eşim biraz daha sıcakkanlı olsaydı, arada bir gitseydik belki de adam o kadar suyunu çıkarmayacaktı bahçeye gelip gitmeye. onlar başta belirtti ama bizim hatun pek sallamadı maalesef bu meseleyi. pek gidip gelmedi :D AYrıca yumuşak da konuşsam kırılacaklarını ben de düşünüyorum. mesafe olayı nedense hiçbir şeyi değiştirmedi. zaten mesafeliydim hocam corona süreci öncesinde. inatçı biri, elektrik panosu olayı inatcı ve takıntılı olduğunu gösteriyor bence. bir de ufak bir şey ama anlatacağım yine de.. ramazanın son günleri, bahçesindde oturuyoruz. bana telefon geldi ve önemli (kısa sürecek aynı zamanda, normalde biri varken yanımda açmam ama o sık sık benim yanımda birileriyle telefonda konustugu için açtm) telefonda konusmama rağmen bana bir şeyler soruyor, ben de kale almamazlık etmedim, duymazdan gelemedim, hocam konuşmayı bitirmem lazım dedim. normalde duymamam lazım yahu neyse bu biraz gereksiz ayrıntı oldu.

@duyurukullanıcısı, aynen öyle de, bilemedim nasıl tepki vereceğimi, adam da danışma, sorma huyu yok ki, pat bahçede gördük bir gün. sonra ardı arkası kesilmedi.


@malheiros, ara ara taşınmayı düşünüyoruz, bu son yaşadığımı eşime anlatsam çıldırır valla :D hocam benim hissettiğim de öyle, hatta sanırım biz bahçeyi değil evi kiralamışız :) bazen kafamda kuruyorum konuşmayı " hocam sık sık diyorsun ki bize, bahçede kahvaltı yapın vs. eşim orayı kabullenemedi, sahiplenemedi ki, galiba siz bize bahçeyi değil sadece evi kiraladınız" diye ama kırılır, hatta perişan olur gibi geliyor. adamın bahçesine gittiğim her gün " allah razı olsun, gelmeseydin napardık, sıkılıyoruz, sen olmasan naparız" diyor. her gün yahu.

arada bir de komşuları kötülüyor, kimse gelip gitmiyor, bir sen bir de şu komşu hariç kimse beş para etmez falan diyor :D

@elestirman valla onu da düşündük hocam, bekliyoruz kiralık çıkarsa diye. öyle yaparsak, hiç laf söz etmeden, mesajı net vermiş olacağız. kırılmış olabilir ama, ben bir şey demedim ki sana hocam, neyine kırılıyorsun allasen diye dalga bilem geçerim belki :D

@komando hocam aslında kişisel alan olayı bence var burada da ev sahibine yok :D çünkü ikizimizdeki aile bir gram rahatsız etmedi bizi. altı tane çocukları var, rahatsız edecek kadar gürültü yapmadılar hiç, bahçemizi ayıran uzun boylu çalı gibi bir şey var, oradan bazen selamlaşıyor bazen selam vermiyor :D varligini pek hissettirmiyor yani

NOT: EN ÖNEMLİ ŞEYİ FAZLA VURGULAMADIM SANIRIM, adamın psikolojisi bozuk (kendi ifadesi) tam olarak öyle demedi de, perişan olduk, ilaç kullanır olduk, depresyondan uyuyamaz olduk falan diyor.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
fritz, ilk dediğinize katılıyorum ama son dediğinize katılmıyorum hocam.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
yukarıda herkes bir sürü şeyi yazmış zaten.
bence "eşim soğuk" ya da "eşim öyle davranmasaydı" demeyin, hatalı davranan sizsiniz.
bu tarz bir komşuluk ilişkisi ihtimali varsa, en başından samimi olmayacaktınız.
yani gitmeli, gelmeli, yemeli, içmeli, siyaset konuşmalı bir ilişki kurmamanız gerekirdi.

şimdi bence açık ve kısa bir özetle konuşulmalı, büyük bir olaymış gibi değil.
yani bu olayı hususi olarak, "bir şey konuşacağım" şeklinde değil, bir şey olduğunda anında tepki vererek yansıtmalısınız.
mesela kendisinde yedek anahtar varken usta için eve gireceğini ima ettiğinde hemen "ben yokken eve girmeyin lütfen, ben hoşlanmam öyle şeylerden. usta beklesin." diye açıkça söyleyeceksiniz.
"anlatmaya çalışmak" gereksiz tribe ve konunun uzamasına neden olur.
gerçi siz ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın şu noktadan sonra kırılacak ve bozulacaklar.
gerekirse bozacaksınız.

ama dediğim gibi, eşiniz hatalı değil.
siz de onun gibi davransaydınız, şu anda bu kadar yüz bulamazlardı.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
@blatta, hocam normalde eşimde hata bulmam ama kendileri başta dediler biz kiracı değil komşu arıyoruz, ananız babanız uzakta, bizi de ana baba belleyin, gidip gelin. bunu defalarca söylediler ilk gün. başbaşa kaldığımızda ben eşime söyledim yapabilecek misin diye? alışırım dedi bu tarz bir yaşama :) (daha evi tutmamıştık, eşim böyle deyince tuttuk)

sonra ilk günden ne gitti ne geldi. o zaman söz vermeseydin de mi? ben de bunun mahcubiyeti olduğu için biraz taviz verdim, o da biraz. fazla taviz vorona sürecinden beri.. ayrıca benim işten dönüşte de çalışmam gerekiyor, o yüzden bunları anlatıp gitmiyordum fazlaca yanlarına, ama eşimde gitmeyince ben bazen gitmek istemesem de gitmek zorunda hissediyordum kendimi :) ama ısrarla her gittiğimde söyleniyordu kibarca. yahu adam olan bıkar değil mi söylenmekten, gelmiyor işte, ayda bir, iki ayda bir anca geliyor işte. arada bir de ayaküstü, sitede veya bahçede konusuruyoz işte. insanlar meşgul yahu :D
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bir de damadına hayatı zehir ediyor sanırım, gelinlerine bir şey yapamıyor, onu da anlatıyor, zamane kızları burunlarından kıl aldırmıyor diyerek. damadın kumar sorunu varmış, sürekli iddia falan oynuyormuş, adama kredi çektirip araba aldıracak, ki para krediye gitsin kumar oynayamasın falan. neyse mantıklı olabilir, damadını kızını düşünüyordur da bana anlatması biraz garip, eşim ise acayip şaşırır bana anlattığını bilse.

eşim paylaşımı zayıf bir insan, kimseye bir şey anlatmaz. uzun süreli arkadaşlıkları yok :D varsa yoksa ablası ve anası (onlarla da sık görüşmez, yanlış anlaşılmasın. derdini veya elbise fikirlerini falan onlara sorar anlatır)
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Doluyum arkadaşlar :D

kötü niyetli komşu ile uğraşmışlığım var. birkaç defa sabredip polis çağırmışlığım var yıllar öncesinde ama bunlar iyi niyetli insanlar. ve önemli bir nokta, psikolojisi sanırım gerçekten bozuk.

edit: bir de kendisi dediğim dedik biri ama ben inatlaşıyorum. örneğin geçenlerde sizin bahçenin çalılarını kısaltalım dedi (yola bakan tarafı kestik sorun yok burada) sonra bitişiğimizdeki komşumuz ile bahçemizi ayıran çalıyı kısaltmak istedi. kısaltmayalım dedim, çiçekler güneş almaz ama falan dedi. valla hocam benim için mahremiyet daha önemli, eşim, ben, bahçeye çıkasımız gelmiyor fazla kısa olursa, komşu için de iyi olur dedim. sonra mahremiyet temalı konuştum, bunlar önemli şeyler vs vs. pek ortam yoktur, o yüzden biraz sinirli bir şekilde söyledim bunları, nefes alış verişim bile değişti yani.. zaten orta yolum olsaydı başlarda söylerdim. ya sineye çekiyorum ya da patlıyorum.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Amca teyzeye zıt gidersen olay funny games'in yaşlı versiyonuna dönecekmiş gibi geldi bana, bi tekinsizlik sezdim.

Bence olayı eşin üzerinden yönlendir, o rahatsız oluyor böyle şeylerden kusuruna bakmayın ama evdeki huzurumuz bozuluyor, mesafeyi biraz açalım falan de. Eşine sor tabii bunu önce.
0
Bruce
(31.05.20)
"komşu arıyoruz" demek, devamlı gidip gelmek zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor ki.
arada bir ayak üstü sohbet, belki arada bir aşure vb gibi şeylerin gidip gelmesi ve selamlaşmak yeterince komşuluk zaten.
sizin kendinizi mecbur hissedeceğiniz bir durum yokmuş ki.
muhtemelen eşiniz de benim gibi düşündü.
güler yüzlü davranmak, selamlaşmak, hal hatır sormak komşuluk zaten.
sizin anlattığınız başka bir şey.
ayrıca adam kontrata "komşu istiyoruz, şartları da şunlardır" yazmamış.
yani belli bir kol mesafesinde olup medeni davranacaktınız, o kadar.

benim de ev sahibim üçüncü katta oturuyor.
kira artışı falan gibi konularda sinir olsam da, mahremiyet ve mesafe anlamında sağ olsunlar düzgün insanlar.
beni de 1-2 kere davet ettiler mesela, gitmedim.
ama karşılaşınca ayak üstü sohbet ediyoruz.
komşuyuz işte, daha ne?
yani eşinizle komşuluk anlayışınız uymuyor olabilir.
fazla yaklaşmışsınız, erkekler bu gibi konularda eşleri daha soğuksa onun adına da gereksiz yere mahcup olup daha yakın davranabiliyorlar.
sizde de o olmuş biraz sanki.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
okurken sinir oldum. kim olursa olsun bu kadar içli dışlı olmayı zaten sevmem. herkes önerisini yazmış.
ben sadece tek bir şey eklemek istiyorum. yeni bir eve taşındığınızda mutlaka evin dış kapısının kilidini değiştirin. sizin örnekte ev sahibi başka bir örnekte hırsız olabilir. bir gece uyurken ev sahibi, gençler böyle de uyunmaz ama diye karşınızda bitebilir :)
0
scudman1
(31.05.20)
siz bu komşuluk meselesinin avantajlı yönlerinden faydalanmak (yemek, muhabbet vesaire) ama bu faydayı kendi çizdiğiniz sınırlarda yaşamak istiyorsunuz. sizin yaklaşımınız sadece gerçekten en baştan söylediler ama napalım yani, yaşlılar, yalnızlar samimiyet kuralım, eşim adına da ben daha fazla yakın davranayım olsa bu durumlardan rahatsız olmazdınız. bence önce kendinize bir sorun, iki yetişkin evli barklı insan olarak yaşadığımız evle ilgili bu kadar özel alan ihlali yapan insanların getirdikleri yemekleri neden kabul ediyorum (istemiyorum demekten bahsetmiyorum, isteseniz doktorun özel diyeti var ben kendim hazırlıyorum der geçersiniz), bütün bunlara neden müsade ediyorum, bu çizgiyi gerçekten neden çizmiyorum diye. bir sürü bahane sıralamışsınız ama bence kendinize karşı şeffaf değilsiniz. şeffaf olsanız kendi içinizde bu boyutta çatışmalar yaşamazsınız.
0
Phoebe
(31.05.20)
@blatta, hocam adam ayrıntı verdi. sadece komşu istiyoruz demediler, hatta bir önceki kiracıdan örnekler verdi, şöyle gider gelirdi vs diye. yine de bu kadar beklediklerini anlayamadık gerçekten.

@secduman, hocam zaten öyle bir kültür varmış, hatta kimileri hep aynı kiliti taşırmış yeni taşındığı eve falan. ben yeni öğrendim :D

@phoebe, hocam haklı olabilirsiniz derim normalde ama yemek yemeyi zul gören biriyim neredeyse :D annemin bana taktığı lakap "kendinden yemli" idi. bunu da ilk defa tanımadığım birilerine söylüyorum. ben yemek yemeyi çıkarıma uyduğu için değil kıramadığım için kabul ettim. hatta kaç defa yalan söyledim valla, bugün yemek yaptım diye. yemin ediyorum ona rağmen getirdi yemeği. dediğiniz gibi hekim diyeti vs aklıma gelseydi söylerdim.. o daha iyi bir çözüm.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bu arada son iki aydır eşim memlekette, onu tekrar hatırlatayım, öncesinde yemek getirip götürme yoktu.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
kardeş sen haklısın da evsahiplerine de kızamıyorum yalnızlıktan sıkılmış yaşlı tipler. kötü bir niyetleri yok. sinirlenmeye gerek yok. anlaşamıyorsanız ufaktan yeni yer aramaya başla.
0
prizmatik
(31.05.20)
hahahha bahçe hariç kendimi gördüm. ben taşınıyorum ama işle ilgili nedenlerden dolayı. allah sabır versin üstte yeterince yazılmış zaten öneriler benim ekleyebileceğim bir şey yok
0
papuayenigine02561
(31.05.20)
Ta en başından belli etmişler, siz anlamamışsımız.

"Biz kiracı değil komşu istiyoruz" demek, aynı evin içinde yaşıyor gibi olalım, senin evinde ne oluyor ne bitiyor kim giriyor kim çıkıyor hayatınızda ne oluyor ne bitiyor her şeyi bileşim demek.

Küçük yerde, Anadolu'da böyle diyip normalleştirmek saçma. O iş şöyle daha doğrusu, eskiden küçük kırsal ilçelerde, evler genellikle bahçeli müstakil olurdu ve o evlerde oturanlar onlarca yıldır aynı evlerde olduklarından içli dışlı olurlardı.

Devir o devir değil, bu kafadaki insanlar da siz tatlı tatlı kibar kibar konuşunca, hmm çok mu içli dışlı olduk, çocukları rahatsız mı ettik diye düşünüp akıllanmaz. Aranız bozulacak size de nankör damgası basacaklar.

Bir de sürekli bir iyi niyet lafı geçmiş. Birinin iyi niyetli olması, bir şeyi kendince iyi niyetlerle yapması rahatsızlık veren davranışları normalleştirmez, böyle olmamalı. Aşağı yukarı 35 yaşıma geldim, bu milletteki iyiniyet kelimesine sığınıp insanların hayatına burnunu sokma hastalığını milyon örnekte gördüm.

Adam resmen sizin huzurunuzu bu iyiniyetle perdelenmiş bu her şeye dahil olma dürtüsü ile skip atmış. Öylesine dolmuş ansiklopedi gibi yazmışsın.

Daha da canının sıkılmasını istemiyorsan, hiç gidip konuşma boşuna. Anadolu kırsalının aşırı meraklı insanının, yaşlı öğretmen bilmişliği egosu ile upgrade edilmiş hali, adamın resmini bile görmeme gerek yok gözümde canlandırabiliyorum. Konuşursanız ya size ajitasyon ile karışık laf sokacak ya da direkt hain evlat Ökkeş muamelesi göreceksiniz.

Bir ev bulun, bulunca da tayinim çıktı vs bir bahane ile hiçç bu anlattığınız mevzulara girmeden çıkın gidin. Tantana çıkmaz, baş ağrısı olmaz.
0
wilhelmwasmuss
(31.05.20)
Biz anlamamışız hocam, doğru. Onlar da bizi anlamamış kedi konusunda. Aynı dili konuşmamışız zamanında kısacası
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Merhaba arkadaşım. Eşiniz soğuk bir insan olup da komşu istiyoruz kiracı değil dedikleri anda biz kiracı olmayı tercih ederizi hissettirmemis olmanız sizin hatanız. Evler dip dile olmamasina rağmen ev sahibi çok yakınmış ve 30000 nüfuslu bir yermiş. Keşke benim böyle bir ev sahibim olsaydı. Tavsiyem bu durumu hem siz hem eşiniz kabullenin ve komusulugun avantajlarını kullanın. Evinizde çok değerli kıymetli bir şey de yoktur girin çıkın mutlu olmaya bakın. Olmuyorsa ayrilacaksiniz maalesef. Dediğim gibi çok imrendim.
0
lion de la Turquie
(31.05.20)
Hocam ben iki üç yıl önceki halimle olsam çok mutlu olabilirdim ama insanlar karakter olarak birbirlerine benziyor yavaş yavaş galiba. Benim küçüklüğümde yaşadığım komşuluk buna benzerdi. Ama bu halimle eşime benzediğim için biraz, moralim bozuluyor. Aslında beni yoran şu hocam bir de: sürekli bir talep olmasa belki ben isteyerek gidip geleceğim. Bir gün gitmeyince hesabı (!) Sorunlunca vazife gibi gidip geliyorum, seve seve değil. Insandan çok talep olunca yapasu varsa bile yapmak istemiyor
0
🌸Fusha
(31.05.20)
yahu bir şey aklıma takıldı siz taşındığınız evin giriş kapısının anatharını değiştirmediniz mi bu nasıl bir güven? Siz değiştirdikten sonra istediği kadar yedek olsun. evden çıakrken eski kilit/anahtarı da takarsınız istediği gibi kullanır anahtarlarını.
Annemde böyle izansız bir komşu vardı bahçenin arkasından, kapı ile girilen, mutfak kapısına dan diye gelmişti bir gün direkt cevabını aldı annemden, böyle gelmeniz uygun değil ev hali olur, lütfen bir daha ön kapıyı kullanın diye, bir daha yapmadı. ister üzülsün ister kırılsın, özel alan diye bir şey var. olay olduğu anda cevap vermek en doğrusu. özellikle karşılarında genç görünce özel hayatı hiçe sayabiliyorlar, iyi niyet de bir yere kadar diye düşünüyuorum. evini kiraladığın adamın hayatını da kiralamıyorsun ya..
0
ruz
(31.05.20)
Hocam anahtar degistirme olayını birkaç ay önce öğrendim. Daha öncek hiç tecrübe etmedjm. Evli olarak tuttuğumuz ikici ev zaten bu. Öğrenciyken hiç aklımıza bir gelmemişti. Valla laftan anlamaz diye tahmin ediyorum veya kibarca değil de kabaca uyarırım diye de korkuyor olabilirim.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Yazilanlari okumadim ama bence bir gun sizi uygunsuz (!) yakalarlarsa bir daha boyle densizlik yapmazlar bence.
O yuzden uygunsuz yakalanin mumkunse.
0
kuehles blondes
(31.05.20)
Yahu düşünüyorum da ben bu insanla neden konuşmuyorum diye, türlü türlü sebep buluyorum. şimdi de şu geldi aklıma, 65 yaşındaki bir insana bu yaştan sonra doğruyu yanlışı nasıl öğreteyim ki ya. adam yanlış yaptığını bilmedikten sonra benim kapımı açmış ne açmamış ne. bilemiyorum altan :) yahu komik değil mi ya? hayat tecrübesi senin yarın kadar olmayan biri gelecek ve diyecek ki: hocam bak evde dal da**ak dolaşıyor olabilirim neden kapıyı açıyorsunuz? yahu komedinin dibi taaaa aq.... sinirlendim yine :D bir de dal da**ak dolanıyorum dememe gerek bile yok yahu. lan nasıl bir kafa bu ya :D

yanına gitmiyorum bundan kelli hadi bakalım :) bir daha desin gelip gitmiyorsun diye. bundan sonra böyle hocam derim muhtemelen :D
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Herkese teşekkür ediyorum arkadaşlar. Bundan sonra yoluma nasıl devam edeceğimin kararı netleşmek üzere.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bence eşini suçalama soğuk diye. soğuk olmasa daha yakın olabilirlerdi :D ondan çekinip biraz uzak da duruyor olabilir.er
0
black mamba
(01.06.20)
Hocam bugün baya hak verdim eşime :) çünkü şöyle bir şey fark ettim Coronadan önce ayda bir veya iki ayda bir giderdim ve hiç gelmiyorsun lafını duyardım. Bu aralar ise bir gün gelmesem, dün niye gelmedin diye soruyor :) yani yetmiyor hiç. Hatta bir gün öğlen vakitlerinde gittim, o gün dedi ki akşam da gel :))))

Bu arada son meseleden sonra hiç gitmedim, bugün eve giderken denk geldik. Yine "yan sen nerelerdesin? Dün hiç gorunmedin" falan dedi. Direkt "valla hocam bundan sonra böyle, benim evde çalışmam gerekiyor, kimse benim yerime çalışmıyor, kimse benim işimi benden fazla düşünmez haklı olarak, ben de kendi işimi düşünmek zorundayım" dedim. Valla bundan sonra böyle lafımı duyunca bozuldu ama bozuntuya vermedi pek. Kem küm vs dedi :)
0
🌸Fusha
(01.06.20)
Aylar önce yapmam gereken şeyi de az önce yaptım. Kilidi değiştirdim.
0
🌸Fusha
(01.06.20)
(17)

kiracıyı çıkarmanın yolları

isimsiz uye
üst katta bir kiracımız var. seslerinden çok rahatsızız. apartman kapısını çarparak kapatmalar, tabana vura vura basmalar, bağırışmalar ne ararsanız var yani ama bunu kanıtlamanın bir yolu yok. 7 senedir aralıklarla uyarıyoruz, artık canımıza tak etti boşaltın dedik sözlü olarak, ev bakıyoruz dedile
üst katta bir kiracımız var. seslerinden çok rahatsızız. apartman kapısını çarparak kapatmalar, tabana vura vura basmalar, bağırışmalar ne ararsanız var yani ama bunu kanıtlamanın bir yolu yok. 7 senedir aralıklarla uyarıyoruz, artık canımıza tak etti boşaltın dedik sözlü olarak, ev bakıyoruz dediler ama 6 ay oldu ses çıkmadı. çok araştırdım bunun yasal yolu seneler sürüyormuş. aile şirketi olduğumuzdan dolayı eve yorgun argın geliyoruz ve her akşam uyutmayacak hareketleri var. balkondan aşağı (3.kat) çöp atmalarına, apartman merdivenlerini kendi eşyalarıyla doldurmalarına değinmiyorum bile.

olabilecek en kısa sürede kendilerini çıkarmak istiyoruz. iş inada bağlarsa daha zormuş. tavsiyelerinize ihtiyacımız var
0
isimsiz uye
(31.05.20)
Kira sözleşmenizi bulacaksınız avukatla ihtar yollayacaksınız sözleşme yenilenme tarihine göre.
0
kullanıcıadımbuolsun
(31.05.20)
kira sözleşmemiz yok malesef. onu not geçmeyi unutmuşum
0
🌸isimsiz uye
(31.05.20)
Faturalar senin üzerine mi? Tümünü iptal et.
0
rastinon
(31.05.20)
asla kavga, tartışma, onları zor durumda bırakmayı tavsiye etmiyorum. bir yalan bulup taşınmalarını hızlandırın. bu konuşmalarda da üzgün olduğunuzu hissettirin, zorunluluk belirtin. bir akrabanızın işsiz kaldığı, onların taşınacağı gibi. tartışırsanız işi inada bindirirler, sözleşme olmadığı için de zor durumda kalırsınız. bilinçli kötü davranabilirler. yalanı asla tasvip etmiyorum, ama güzel ayrılmak en iyisi. siz onları zorlarsanız onlar daha beter zorlar sizi. çıkmamakta direten kiracı fenadır.
0
lovemyself
(31.05.20)
siz taşının, ciddiyim.
0
bugisme
(31.05.20)
Avukata gideceksiniz.
0
her giriste sifresini unutan adam
(31.05.20)
Evin tapusu sizin olduğu için elektrik su doğalgazı kapatabilirsiniz.

Direkt elektriği kapatın. Ertesi gün çıkar. Eve zarar vermemeleri için çıkarlarken kontrol edin. Gerekirse bir şeye el koyarsınız.
0
kickboxer
(31.05.20)
eve tadilat yaptıracağız diyerek çıkartabiliyorsunuz. Avukatım öyle demişti.
0
guitarissimo
(31.05.20)
@guitarissimo, hocam benim de aklıma gelen ilk bahane buydu. lütfen bilgin varsa detaylı bilgi verir misin bu konuyla ilgili
0
🌸isimsiz uye
(31.05.20)
Onlar laftan anlamaz. Pazartesi elektriği kestir salı koşarak kaçarlar.
0
kickboxer
(31.05.20)
amcamın oğlu hapistan çıkıyo, 12 yıldır içerdeydi cinayetten. işi yok gücü yok, onu alıcaz bu eve de.
0
antihero
(31.05.20)
bazı düzeltmeler yapmak istiyorum yapılan yorumlar üzerine.

1)kiracınız kiraları ve aidatları ödüyorsa çık diyemezsiniz. Ödemiyorsa da yasal yollar üzerinden önce uyarı vermeniz gerekiyor. Hiç kira ödemiyor olsa dahi işi inada bindirirse bu süreç 1 yılı bulur.

2)kira sözleşmesinin bitimi kiralar ödendiği sürece sadece kiracıyı bağlar. ev sahibinin kira sözleşmen bitti, çıktı demeye hakkı yoktur. Ev sahibi sözleşmedeki kira artışı bedelini alır ve susar. (10 yıl dolduğunda çık denebilir)
3)kira sözleşmesi sözlü de yapılabilir. Faturalar onun adına ise kanıt olarak kabul edilir. Ödemeyi banka üzerinden yapıyorsa gene bu kanıt olarak kabul edilir, elden alıyorsanız zaten bir suç.

4)kiracıyı evde x yapılacak y yapılacak sebepleriyle tek taraflı olarak çıkaramazsınız. Kiracıyı akrabam taşınacak diye çıkarabilirsiniz fakat gene sözleşme tarihini beklemek ve mahkemeye geçerli bir sebep de sunabilmeniz gerekiyor. Ayrıca kiracıyı akrabam taşınacak bahanesi ile evden çıkardığınız takdirde 3 yıl boyunca o evi bir başkasına kiralayamazsınız.

özetle yasalar kiracıdan yana.
0
denizgonen
(31.05.20)
hocam bu kiracıyı bilmem ama bir sonraki kiracıya "tahliye taahhütnamesi" imzalatın.
max 2 ayda çıkartırsınız hukuki yollardan.
tahliye rtaahütnamesini kira sözleşmesinden 1 gün sonra yapacaksınız ve ikisinide noterde yapacaksınız. yoksa adam imza benim değil dese 8 ay atar mahkemede.
0
aslindasorunumpsikolojik
(31.05.20)
Evi satacağız, satmadan önce bakım yaptırıp fiyat yükseltmek istiyoruz gibi bir şey söyleyin. Mutfağı yenileyeceğiz gömme dolap yaptıracağız gibi şeyler.
0
pislick0
(31.05.20)
Valla bizim komşunun sizin gibi aynı sorunu vardı. 1.5 yıl uğraştı çıkarmak için. Sonra mafyaya gitti. 15 gün sonra koşarak kaçtı kiracıları.
0
komando kani var bende
(31.05.20)
Aman diyeyim ne yaparsanız yapın bir üstteki yazarın dediği gibi mafyaya filan bulaşmayın. Bugün sizin sorununuzu çözer ertesi gün başınıza bela olurlar. Aman diyeyim.
0
solo
(31.05.20)
banyonuza su sızdığını usta göndereceğinizi söyleyin. tanıdık usta gitsin. sıhhi tesisatta sorun olduğunu, giderde kaçak olduğunu, bulamadığını, komple kırıp dökmek zorunda olduğunu en az 2 hafta tuvalet banyoyu kullanamayacaklarını söylesin.

faturalar sizin adınıza ise abonelikleri iptal edin.

elbette güzellikle halletmeye çalışın olmadı bunları deneyin.
0
phonex
(31.05.20)
(6)

Birkenstock alayım mi? f/p sorusu

hindistan cevizi
Daha once stanley termos icin benzer soru sormustum fiyatina deger mi diye. Cogunluk deger dedi aldim memnunum. Simdi Birkenstock terlik icin soruyorum arkadaşlar, yazin sandalet yerine giyerim diye düşünüyorum. Sahil kasabasinda filan degilim bildiginiz Ist icin. Terligin fiyati olmus 489 tl. Alayi
Daha once stanley termos icin benzer soru sormustum fiyatina deger mi diye. Cogunluk deger dedi aldim memnunum. Simdi Birkenstock terlik icin soruyorum arkadaşlar, yazin sandalet yerine giyerim diye düşünüyorum. Sahil kasabasinda filan degilim bildiginiz Ist icin. Terligin fiyati olmus 489 tl. Alayim mi, almayayim mi? Su an yazlik sandaletim yok. Beyaz spor ayakkabiya devam ediyorum. Tesekkurler.
0
hindistan cevizi
(30.05.20)
hayır. ceyo anatomik aldım çok memnunum.

yerli marka hem. tavsiye üzerine aldım gerçekten efsane. 140 lira gibi bişey verdim sanırım.


birkenstock out ceyo in.

edit: ürün bu; urun.n11.com bunu aldım.
0
elitoangelito
(30.05.20)
Kısa boylu ve kalın bacaklıysan alma. Acayip görünüyor
0
kickboxer
(30.05.20)
Parmak arası modeli için yorum yapabilirim kullandığım için, alma. Klasik terlikleri nasıldır bilmiyorum. Alternatif olarak Crocs düşünebilirsin belki. Hep çok kaba geliyordu bana ama gerçekten çok ama çok rahat.
0
duma duma dum
(30.05.20)
Ben gayet memnunum 3 sezondur kullanıyorum
Özellikle mağazadan alacaksan ayağının temas ettiği kısım yumuşak olan 1 tık pahalı modeller var. Onları tavsiye ederim.
0
otopsicocugu
(30.05.20)
her aldığımı 5 yıl giyindim.Bu yüzden fiyatı fazla gelmiyor.5 yılda en az 5 terlik değiştirirdim.ben yazın başka hiçbir şey giyinmiyorum.2. aldım 3 yıl oldu.
Denizde giyinmiyor bunu da bilerek alın.
Ben kesinlikle tavsiye ederim
0
Neyazayım
(30.05.20)
Birkenstock vegan serisinden bir tane var bende, 3 senedir giyiyorum, sorun yok. Alt tabani eskiyince veriyorsunuz lostraya, guzel bir bakima aliyorlar, yeni gibi oluyor. Cok yamuk basan ve cok hizli ayakkabi eskiten biri olarak ben memnunum.

Suya sokmamak onemli. Deniz tatilinde giyecekseniz, plastik olanlari da var.
0
buf-e kür
(30.05.20)
(15)

hayatın bu adaletsizliği karşısında tutumunuz ne

tuborg yesili
Bunu nasıl aşıyorsunuz? Ben karantinanın da etkisiyle biraz varoluşsal krize girdim.Gerek aile gerek maddi durum olarak kimi insanlara hayat altın tepsiyle gelirken kimine tepsisiz geliyor. Bu durumda tepsisiz gelen istediği kadar çabalasın diğerinin standartlarına ya hiç erişemiyor ya da çok geç ya
Bunu nasıl aşıyorsunuz? Ben karantinanın da etkisiyle biraz varoluşsal krize girdim.
Gerek aile gerek maddi durum olarak kimi insanlara hayat altın tepsiyle gelirken kimine tepsisiz geliyor. Bu durumda tepsisiz gelen istediği kadar çabalasın diğerinin standartlarına ya hiç erişemiyor ya da çok geç yaşta bir kısmına belki erişiyor ama bu büyük fedakarlıklarla.
Bu durumun hazmı var mı?
0
tuborg yesili
(25.05.20)
Normalde bu düşünce tarzı ile yetiştirilmemiz gerekiyor, bunu karantina döneminde yani ancak başımıza gelince kendimizi o dezavantajlı grupta hissedince anlıyoruz maalesef. Ben o tepsisiz sunulan taraftaydım işe girene kadar, ama şimdi altın olmasa da altın karışımı bir tepsim var :) Bu durumun toplumsal olarak hazmı yok bence, bireysel olarak pek mümkün, şükür ki bireysel olarak hazmettiğimi düşünüyorum. Altın tepsi hep olacak, zaten onların normal dünya ile hiç alakaları yok o nedenle tepsisi altın olanları sil at zaten. Bireysel olarak alışkanlıklarımızı değiştirdiğimizde ( ki bu çok zor ama inkansız değil) o zaman anlamış oluyoruz işte tepsisizleri.
0
paramolacak
(25.05.20)
Bence bişeyleri değiştirmek büyük ölçüde kişinin kendi elinde. Doğuda bir köyden çıkıp muthiş kariyer yapıp 5 farklı ülkede yaşayan bir tanıdığım var. Kilit nokta erken yaşlarda işi sıkı tutmak. Erken dönemde farkındalık. 25'e kadar çok verimli bir süreç yaşarsan hayat senin sonrasında.
0
indifferent
(25.05.20)
kapitalizm bahsettiğiniz gelir uçurumunu yarattı.
ama tüm insanlık bazında fakirlik oranı son 200 senede %95'den %10'lara düştü (tam rakamları hatırlamıyorum). yani siz 300 senedeki avrupa krallarından daha yüksek kalitesinde yaşıyorsunuz. daha uzun yaşıyorsunuz. çok çooook daha iyi tıbbi imkanlara ulaşabiliyorsunuz. sadece krallar kadar kolay seks yapamıyorsunuz muhtemelen :)
kapitalizm abd kapitalizmi gibi vahşi değil ama avrupadaki gibi sosyal devlet şeklinde olmalı. hepten sosyalizmi getirirseniz zeki ve çalışkan insanlar motive olup üretmez ve insanlığın ortak yaşam kalitesi ilerlemez.
0
aslindasorunumpsikolojik
(25.05.20)
Hayat herkese eşit davranmıyor. Icerisinde bulunduğun durumu kabullenecek ve iyileştirmek icin elinden geleni yapacak, bu sirada da yasamini ıskalamadan devam ettireceksin.

Huzur ve sagligini koruyacak, gelecegini planlayacaksın.

Keşkelere takılmayacak, eğer boyle olsa şu olurdu gibi hiçbir faydası olmayacak düşüncelerden uzak duracaksın.

Isyerinde bir arkadaşım var. X liradan X tarihte X miktarda bitcoin alsam simdi bunlar bunlar olmustu hipotezleri uzerinden 6 saat aralıksız konuşabilir ama yıllardır hiçbir ise yaramadigi gibi bunları dusunme ve dusuncelerini dokme zamani bosa akip gidiyor. Bunun da farkında degil.


Her zaman bizden çok daha iyileri vardır. Erisilemeyecek hedeflerle ilgilenmemek lazım.
0
pass
(25.05.20)
Hiçbir şey altın tepsisiyle gelmiyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan mal mülk için millet ne çileler çekiyor. Festivalde hoplaya zıplaya olmuyor
0
kickboxer
(25.05.20)
Kendi standartlarini sende olmayana gore belirlersen altin tepsin de olsa hazim sorunu yasarsin.
0
dunal
(25.05.20)
yok. düşünecek bir şey de yok. yüzyıllardır böyle bu durum. hırslı biri olmadığım için kafaya takmıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.05.20)
hiç bir tutumum yok. overrated bir konu
0
dafuq
(25.05.20)
Öncelikle 1,6 Milyar çinli ya da 1,2 milyar hintliden biri olmadığın için şükret :)
2 mirasın var: Birisi finansal diğeri genetik. Genetik olana malesef bişi yapamazsın. Adam atanamamış dexter gibidir. Hiçbir yöntem seni bu adamla yarıştıramaz.
TR'deki %1'lik gelir sahibi ailede doğmuştur. Sıksan taşı yetişemezsin.
Sorgulaman gereken şey sana bu rekabet hissini, kıskanma/haset hissini (ben de kıskanıyorum dibine kadar) yaratan şey nedir? Onu araştır. Seni mutlu edecek şeylerle mi meşgulsün yoksa seni mutlu gösterecek şeylerle mi?
Çok iyi sevişen ama herkesin seni kötü sevişen biri olduğunu düşünmelerini mi istersin yoksa çok kötü sevişen ama herkesin seni iyi sevişen biri olduğunu düşünmelerini mi istersin?
0
rastinon
(25.05.20)
Hayat çok adaletsiz değil.

100 yıl evvelki bir kral veya padişaha göre çok daha sağlıklı, zengin yaşayabiliyoruz. Daha çok partnerimiz daha çok yemeğimiz daha rahat hayatlarımız var.
0
KaraSakall
(25.05.20)
Herkes söylediklerinde işin bir ucunda haklı.
Ben de şunu ilave edeyim, hayat zaten bu. Adil ya da adaletsizlik iyilik kötülük gözetmez.
Bunu insanlar yapıyor. Erken farkındalıkla cesaret ve Bira şansla (gerçekten gördüğüm. Kadarıyla biraz şans yeterli) insan durumunu değiştirebiliyor ancak asıl değişim insanın iç dünyası ile İlgili olmadıkça sıkıntılardan ne yazık. Ki kurtulamıyor.
Bunu şükret evladım diyen Nihat hatiooglu söylemleri gibi algılamayın tabi.
0
kisa
(25.05.20)
yukarıda yazılanların çoğu durumu açıklamış. ulaşılmak istenen durum nedir? tabi ki çevresel faktörler önemli ancak işin çoğu insanın kendisinde bitiyor. maslow'un hiyerarşi piramidini açıp kendinizin nerde olduğuna bakın.
0
mikahakkinen
(25.05.20)
bu hazmedilecek bir şey değil.
başkalarının hayatına bakarak, başkalarıyla rekabet ederek yaşayarak kendimiz olamayız.
her zaman daha iyisi vardır.
çok zengin olursun, yanındaki senden daha mutludur.
çok mutlu olursun, yanındaki senden daha sağlıklıdır.
çok başarılısındır, anan baban görmüyordur.
her şeyin vardır, ama yanındaki senden daha güzeldir, daha beceriklidir, daha zekidir, daha başarılıdır vb.

hayatın altın tepsiyle gelmesi diye bir şey yok.
bu çok yanlış bir düşünce.
şu anda "yaa o kadar param olsun, onların derdini yaşayayım, benim şimdiki derdimin yanında o ne ki?" diyorsunuz belki bazıları için ama işin aslı öyle değil.
hayatta herkes sahip olduğu şeylerin bedelini öder.

para ölçüsü üzerinden konuşuyorsak, murat övüç de, ali koç da kişisel hayatlarında kendilerine göre bedeller ödüyorlar.
ya o noktaya gelene kadar kendilerine göre ödünler veriyor, fedakarlıklar yapıyor, zorluklardan geçiyor, ailevi sorunlar yaşıyorlar ya da sahip oldukları imkanların dayattığı sınırlarla yaşıyorlar, büyük sorumluluklar alıyorlar, beklentileri karşılamaya çalışıyorlar.
yani birileri yatarken üzerlerine bir yerden bir şeyler yağmıyor.
kimsenin hayatı kolay değil.

zaten bizim ülkemizdeki temel sorun da budur.
herkes her şeye sahip olmak ister, ama kimse bedel ödemek istemez.

kendi hayatınıza bakacaksınız, kendi yolunuzda gitmek istediğiniz yeri belirleyeceksiniz.
herkes her şey olamaz ama kendinizi tanıyıp kendi potansiyelinizi maksimize etmek için uğraşacaksınız.
hayat sizin hayatınız, başkaları düşünülerek yaşanmaz.
0
blatta hiberna
(25.05.20)
Hayatın adil olacağı veya olması gerektiği önkabulüyle hareket edince tabii ki bir hazımsızlık oluşuyor doğal olarak ancak hayat neden adil olmalı? Yani eğer adalet olacaksa bir kere dünyaya gelmek istiyor musun istemiyor musun diye sorulurdu önce, "bak kardeşim şartların şu olacak, var mısın yok musun" gibi bir seçme yapılsa bir nebze adaletsizlikten dem vurabilirdim ama fırlatılıp atıldık işte. Hiçbir mantığı yok bana göre.
0
vedatchilipeppers
(25.05.20)
hayatın maddi olarak bir adaletsizlik yarattığını sanmıyorum, herkes tam olarak kendisinin (ve önceki nesillerinin) tercihlerini yaşıyor denebilir. benim hayatla ilgili gördüğüm tek adaletsizlik sağlık ve ömürle ilgili olanlar. sağlık sorunları yaşayan yaşıtlarım mesela çok üzüyor beni.
0
roket adam
(25.05.20)
(17)

tatil amaçlı yurtdışına gitmek imkansızlaştı mı?

ayseee
euro 8'e yaklaşırken yurtdışına giden insanlar orda 30 dolara ( 250 ) pizza mı yiyor? nası paraları yetiyor bu insanların yoksa sadece çeşmeden su içip geri mi dönüyor çoğunluk?
euro 8'e yaklaşırken yurtdışına giden insanlar orda 30 dolara ( 250 ) pizza mı yiyor? nası paraları yetiyor bu insanların yoksa sadece çeşmeden su içip geri mi dönüyor çoğunluk?
0
ayseee
(24.05.20)
8 olmasın 6 olsun. Yine gittiğin yerde 6 kat güçsüzsün. Gidenler sadece instagram için gidiyor. Aç aç 2-3 gezip dönüyolar.
0
insomniac
(24.05.20)
Kimse 30 dolara pizza yemiyor.. Kişiden kişiye değişir tabi. Bazısı tüm sene para biriktirir tatilde yer, bazısı cimridir hiç biryerde harcamaz.. Ama son yıllarda dünyada alım gücü en hızlı düşen ilk 3 ülkeden biri olduğumuz için görece ucuz bilet kovalayıp, hostelde kalıp, sokaktan beslenip dönüyorlar. instagram için iki üç güzel poz yakalayıp yüzlerce like alarak da tatmin duygularını gideriyorlar. Zaten tüm amaç bu değil mi?

Yurtdışı beyaz yaka için statü göstergesi, aynı iphone gibi, klas çanta, araba vs gibi.. blinçaltından ben yaşıyorum, ben de sizden biriyim demenin bir çeşidi.
0
plastic_angel
(24.05.20)
bazıları zengin

bazıları bütün sene biriktirdiğini 1 haftalık tatilde harcıyor işte

bir de memurlar çok gidiyordu, uçak, harcırah filan devletten
0
bir soru sorcam
(24.05.20)
iyi bir pide burada nasıl 40 liraysa
italya'da da pizza 30-40 euro seve seve yiyorsun aç kalmak istemiyorsan
0
bir soru sorcam
(24.05.20)
Pizzanin dilimi 4-5 euro, evi de airbnb'den kiralayip kahvaltiyi evde hallediyoruz. Hem daha lezzetli oluyor. Ayrica bir cok alternatif yiyecek var cok pahali olmayan.

Icki mekanda tr ile ayni paraya geliyor zaten. Luks restaurantlara gidilmedigi surece aman aman pahaliya gelmiyor.

Ha tabi eskiden 15 gun 2 ulke yaparken simdi 4-5 gun 1 sehire dustu.

Not olarak da ailecek kimsenin instagrami/sosyal medyasi yok. Herkes fotograf paylasmak icin gezmiyor yani.
0
brkylmz
(24.05.20)
@brkylmz müzeye gitmiyomusunuz mesela. dandik bir müze bile 30 euro olsa 250 tl yani. ne bileyim italya'dasın mesela yoldan geçen arabaların binaların fotoğrafınımı çekiyosun sadece?tatile gidiyosun ve 1 dilim pizza ile doymaya çalıyosun filan ne biliyim komik ve utanç verici arasında bişey gibi geliyor bana. rus tesisat işçisi 6 çocuğuyla bodrum'da 15 gün tatil yapıyor bunu kafamdan silemiyorum.
0
🌸ayseee
(24.05.20)
İmkansız değil bence. Evet yemekler pahalı ama çok değil. Oteller vs. çok da fark etmiyor gibi. İlk gittiğimde günde 2 öğün yiyordum kahvaltı dahil, arada bisküvi falan ile geçiştiriyordum sonra baktım ki çok da harcamıyormuşum ortalama bir Türkiye tatiline göre, fuck it diyip hiç takmadan devam ettim tatilime öğün falan saymadan.

Yurtdışına gösteriş için gidip oturup geliyorlar diyenler olmuş ama kesinlikle katılmıyorum. Buradaki tatillerden daha güzel geçiriyor giden herkes.
0
aguen
(24.05.20)
belli bir azınlığın sahiden parası var. onlara koymuyor dolar şu kadar olmuş, euro bu kadar olmuş...
geri kalanlar bizler içinse, burada ki arkadaşların dediği gibi bu iş statü sembolü. gidilen ülkeden bir yerler çekip göndermek bir "olmuşluk" göstergesi.
şahsen ben de yurt dışına çıksam, ilk yapacağım işlerden birisi çat, çat fotoğraf çekip instagram'a sallamak olurdu.
kompleksli milletiz vesselam.
0
pangea
(24.05.20)
ya 30 40 euro pizza her halde ulkelerin en pahali pizzacilarinda vardir. yoksa pizza dedigin sey avrupadaki gelismis ulkelerde 10 15 euro arasi degisir, uzerine altin tozu serpersek 700 euro oluyor herkes butcesine gore. biraz daha arastirilarak gezilirse boyle kaziklar yenmez kanaatindeyim.

ucuza gezmek uzerine konusuyorsak gezmenin milyon yolu var, ama turkiye'den avrupaya cikan kitle artik sadece zenginler ve tum sene biriktirip 1 2 hafta gezen beyaz yakalilar haline indirgenecek ne yazik ki....


google a sallama milano pizza yazdigimda cikan bir pizzacinin fiyatlari, kuskusuz cok turistik bir sokakta degildir, zaten yerel lezzetler turistik yerlerde pek bir seye benzemezler, ornek sultanahmet. zincir ornek olsun diye paris dominos pizza'ya baktim, o bile bundan pahali...

www.facebook.com


kadikoy'de pizza yemek de bunu yari fiyatidir en az diye tahmin ediyorum, deli bir fark yok arastirip edip giden ortalama ustu geliri olan biri icin...
0
hewit
(24.05.20)
30 euro'ya pizza hiç görmedim. illa ki lüks yerlerde vardır ama normal bir restoranda 12-13 euro seviyesinde genelde. bizim alım gücümüze göre yine daha pahalı oluyor tabi kabul etmek lazım.
bunun dışında eğer instagram'a fotoğraf koymak için değil de çevreyi ve insanları gözleyerek gezersen insana farklı bakış açıları katıyor. benim kendi hayatımda lüks takıntım, x marka kıyafet alma derdim, y marka araba alma derdim yoktur. yılda 1-2 defa farklı şehir ve hayat tarzları görmek beni daha çok mutlu ediyor ve onu yapmaya gayret ediyorum. olay biraz öncelik meselesi.
0
sanal uyku
(24.05.20)
@ayseee

Bu dusunce sekliyle senin yasadigin evde de mutlu olmaman lazim. Cunku amerikadaki temizlik gorevlilerinin oturdugu evlerin yaninda seninki copluk gibi bir sey. (Senin bakis acinla konusuyorum, tabi ki oyle degildir yasadigin ev)

Gezmek isi biraz planlama isteyen bir is. 40in uzerinde ulkeyi gezdim, bir bolumunde bekarken, bir bolumunde ailemle beraber. Supermarketten alisveris yapip aksam yemegini evde yedik diye kimse utanc duymadi. Ya da louvre muzesi her ayin ilk pazartesi gunu bedava ve ona denk getirdik diye "ezilmis" hissetmedik.

Hep guzel anilarla, yeni insanlarla tanismanin, yeni yerleri gormenin mutluluguyla donduk.

Yazdiklarini okurken cok uzuldum, umarim bir gun hep beraber yurtdisina cikma sansi yakalariz da bu kafandaki yargilar dagilir :)
0
brkylmz
(24.05.20)
imkansizlasmadi. Belki birikimi var milletin yuro ya da dolar bazinda, herkesin maddi durumunu nerden biliyorsun? kusura bakma da zaten insanlar 30 dolara pizza mi yiyor diye sorarak pek de bu islerden anlamadigini belli ediyorsun . insanlar instagram icin yasiyorlar yeeacilar da eksik kalmamis yine, sagolun ustadlar derin analizlerinizden mahrum birakmadiginiz icin..
0
hehehe
(24.05.20)
Yurtdışına sadece instagrama fotoğraf atmak için çıkmıyoruz. Bir dilim pizza yiyip hiç görmediğiniz bir şehri ,kültürü deneyimlemeyi trajik buluyorsanız her sene Alanyadaki herşey dahil otele gidip denizinize girebilirsiniz. Corona olmasa tüm biriktiridiğimi sadece sokaklarında yürümek için bile Avrupa seyahatine harcarım. İnstagramım yok.
0
hipopotamus
(24.05.20)
Fransiz rivierasinda bile 40 euro degil pizza, nereden nasil buldunuz 40 euroyu?

Soruya cevap verirsek ailem geldiginde ellerini ceplerine attirmiyorum ya da böyle seyleri hesaplatmiyorum. Sonra canlari istediklerini soylemiyorlar pahali diye düşünüp.
Su siralar tatil hesabi yapan biri olarak soyliyim; 10 gun civari sicilya adasina 2 kisi ucak, otel, yeme icme, araba kiralama 2bin~ euroya cok guzel olur. Yok airbnb tutup bir ogunu evde yapsaniz, toplu tasima kullansaniz daha da ucuz olur. Malesef su saatten sonra oyle 3bin lira kazanan kişinin yurtdisina gitmesi zor, ben 1 hafta cok ucuz oldugunu gorup girit adasina tatil bakiyorum, ucak+hotel+7 gun araba+yeme icme gezme 1200 euro cikiyor. Bu ucuz yer ama lira fiyatı 8400 lira. '
0
logisticsmanager
(24.05.20)
İnstagram kullanmıyorum, fotoğraf çektirmeyi de sevmem çekmeyi severim. Şubat sonu vize almam gerektiği için romaya gittik sevgilimle bir haftasonluğuna. Hostelde değil otelde kaldık 30,40 euro değil 12, maks 15 euroydu pizzalar. İkimiz de çalışan beyaz yakayız süre de uzun olmadığından istediğimizi yaparak tatil yaptık.

Ama ben bu farkı en çok 2018 sziget festivalinde yaşadım. Kendi adıma çok utandım ve üzüldüm. Biz festivaldeyken dolar 7 oldu haliyle biz de ( ağustos 2018 krizi) ister istemez her şeyi çarpar olduk. Festivalde parayı bilekliğe yükletiyorsun ve önündeki kişinin bilekliğini gördüğünden içinde ne kadar var biliyorsun. 13,14 yaşında ergen avrupalı veletlerin bile ki muhtemelen baba harçlığıdır bizden çok parası olup düşünmeden de harcıyorlardı. Biz iki beyaz yaka olarak her şeyi çarpmaktan keyfini çıkaramadık hiç bişeyin. Aklıma geldikçe üzülüyorum. 350 euro olup ergen çocukların bile bindiği benim 350 euro mu çarp 7 yok ya değmez diye binmediğim havada takla attıran aletlere. Kokteyl ya alt tarafı kokteyl alacaksın 20 euro lan 140 tl nerdeyse 3 yudum e o zaman bira alalım deyip biraya gömülmemiz ama o ergenlerin kokteyleri su gibi içmesi. Hüzünlendim yine.
0
tuborg yesili
(24.05.20)
Gidilir ama çok yüksek bir gelirin olmadığı takdirde hiçbir şeye sahip olmazsın. Araban olmaz, evin olmaz, yaşam standartların düşük olur. Akıllı insanın yapacağı iş değil.

Gereksiz salt tüketim faliyeti bence. Tatili kendi ülkende de yaparsın. Oraya 1 hafta gidip de nereyi gezeceğini bile bilmeden yıllık birikimini gömüyorsun. Para harcamadan da konforlu tatil yapamazsın. Sırt çantası kafası yüzünden millet çocuğuna borç bırakıyor artık ev, yazlık falan değil

Bir de mesela çift olarak gezmek falan denilmiş de eğer evliysen 5 sene içinde ev alamadığın takdirde çocuğuna yaşam standartı sunamazsın.
0
kickboxer
(24.05.20)
@hipopotamus +1 Özellikle Tüm biriktiridiğimi sadece sokaklarında yürümek için bile Avrupa seyahatine harcarım kısmına +155648

Instragmım var ama bunun için kalkıp gitmiyorum tabii. Gezmenin hakkını verdiğiniz zaman gezmek muazzam bir durum.

@brkylmz'in söylediklerini de +15877

Gidilir ama yaşam standart düşük olur, araban olmaz, evin olmaz. Gereksiz salt tüketim faliyeti, Tatili kendi ülkende de yaparsın diyen olmuş.

1 - ) Ev, aileme ait olduğu için bu açıdan şanslı olduğumu kabul ediyorum. 2017'den beri senede 2 defa tatile gidiyorsam bunun sayesinde oldu. Arabam olmasın. İstemiyorum. Gezmek varken - Türkiye ve yurtdışı - olsun varsın arabam olmasın.

2 - ) Tatil farklı bir şey. Gezmek farklı bir şey. İkisini bir araya getirmeyin.

3 - ) Kendi adıma konuşacaksam, 2018in ilkbaharından beri belli maaşımdan bir miktar Euro alıyorum. Kaç olursa olsun Euro. Bu dönemde de almaya çalışıyorum Euro ve belli bir miktar birikti. Yurtdışına gideceğim zaman Euro olan birikimimden alıyorum.
0
put it in your appropriate place
(24.05.20)
(7)

Ankarada Galatasaray Lisesi gibi devlet okulu olup da yabancı dilde eğitim

mete kudur
Okul var mı ? Yani ücretsiz ancak yabancı dilde eğitim veren okul ?Arkadaşımla pool'da otururken yanımıza bi' baba-oğul gelmişti. Çocuk Alman okulunda okuyordu ücretsizdi diye sohbet etmiştik ama şimdi baktım Alman okulu ücretliymiş.Acaba ben okulun adını mı karıştırıyorum ? Özel olmayan ücretsiz am
Okul var mı ? Yani ücretsiz ancak yabancı dilde eğitim veren okul ?

Arkadaşımla pool'da otururken yanımıza bi' baba-oğul gelmişti. Çocuk Alman okulunda okuyordu ücretsizdi diye sohbet etmiştik ama şimdi baktım Alman okulu ücretliymiş.

Acaba ben okulun adını mı karıştırıyorum ? Özel olmayan ücretsiz ama yabancı ekolde eğitim veren okul var mı ?

edit: yanlış ifade etmişim, bizim atatürk lisesi gibi hazırlığı olan okullar değil. yekten azınlık okulu gibi çalışanlar.

sanırım lycee français charles de gaulle benzeri birşeydi de ben alman zannediyordum, hatta fransız olmadığına eminim. alman olabilir avusturya olabilir ispanyol dahi olabilir. Bi' türlü anımsayamadım
0
mete kudur
(16.05.20)
alman okulu nedir bilmiyorum ama belki %100 burslu okuyordur.
0
benim de soyleyeceklerim var
(16.05.20)
Yok hayır burslu değil, devlet okuluydu da işte adını anımsayamadım.
0
🌸mete kudur
(16.05.20)
sihhiyedeki ataturk anadolu olabilir mi? hazirligi vardi herhslde.
0
lycoxin
(16.05.20)
Aslında özel okulların eskiden ayrı bir sınavı vardı. Yani herkes ücretsiz girebiliyordu. Mesela saint benoit, robert college gibi okulların hem ücretlisi hem de burslusu vardı. Şimdi de vardır bence bu.
0
kickboxer
(16.05.20)
:)) hayır yanlış ifade etmişim, bizim atatürk lisesi gibi hazırlığı olan okullar değil. yekten azınlık okulu gibi çalışanlar.

sanırım lycee français charles de gaulle benzeri birşeydi de ben alman zannediyordum, hatta fransız olmadığına eminim. alman olabilir avusturya olabilir ispanyol dahi olabilir. Bi' türlü anımsayamadım
0
🌸mete kudur
(16.05.20)
Büyük ihtimalle Alman Büyüklelçiliğinde çalışanların çocuklarının gittiği okuldur.
0
maxim gorki
(16.05.20)
alman büyükelçiliği okulunun adı ernst reuter schule ama bu da özel okul sanırım.
0
miranda
(17.05.20)
(4)

Depozito savaşlarında ne yapmalı?

Piukh
2 yıldır oturduğum daireden çıkma durumum var. Zamanında 1500 lira depozito vermiştim ve yine bile bile vazgeçiyorum galiba.Öncelikle kendisi saygısız ve güvenilmez bir insan, eve girerken ufak tefek kalmış eşyaları aldırıp, temizleteceğini söylemişti ama sonradan binbir türlü bahane ile geçiştirdi
2 yıldır oturduğum daireden çıkma durumum var. Zamanında 1500 lira depozito vermiştim ve yine bile bile vazgeçiyorum galiba.

Öncelikle kendisi saygısız ve güvenilmez bir insan, eve girerken ufak tefek kalmış eşyaları aldırıp, temizleteceğini söylemişti ama sonradan binbir türlü bahane ile geçiştirdi ve tabii ki emlakçı karışmadı. Daha sonra da hiçbir konu için kendilerini aramadım, sadece zam için konuştuk.

Bugüne kadar 2 evden çıktım ve aldığım gibi bırakmama rağmen birinden depozitomu alabildim, diğeri sözde bahaneler ile oyalayıp yatırmadı ve 4. defa aramaktan utanarak lanet edip bıraktım.

Benim kendime yakıştırdığım: evden çıkmadan 1 ay önce ev sahibine haber vereyim ve kiramı da yatırayım, çıkarken gelip baksın, aldığım gibi teslim ettiğim için depozitomu versin ve ayrılalım. Ama bu yine olmayacak. Çıkacağım ay kirayı yatırmıyorum demek de hiç hoş bir hareket değil.

Boyaya saysın diyebileceğim bir durumu bile yok şu evin ama sırf kendime yakıştıramıyorum diye resmen enayi gibi parayı veriyorum. Siz ne yapıyorsunuz?
0
Piukh
(16.05.20)
böyle durumda yapacağınız şu: evden çıkıyorum önümüzdeki ay depozitodan düşerseniz diyip adam eve baktığında evde gerçekten maddi bir zarar varsa parasını vermek yoksa da devam etmek. bunu bana ev sahibim teklif etmişti bir de. hakkınızı arayın yoksa daha çok depozito kaybedersiniz.
0
sting
(16.05.20)
Ben ocakta son ay kirayı vermemeyi teklif etmiştim ve ev sahibim kabul etmişti. Üstüne evi temiz bıraktığım için de arayıp teşekkür etmişti. Bunda ayıp bir durum yok.
0
ruhen hastayim ben
(16.05.20)
en baştan yine alamayacağım dersen alamazsın.

çıktığım hiç bir ev ve ofiste depozitoyu bırakmadım, bıraktırmadım. bir ay önce haber verildiyse son ayın kirasını yatırmayıp, anahtar teslimi için emlakçıyı değil ev sahibini çağırıp, bak kardeşim her yere denir. gerçekten bişey varsa yaptırılır.
0
scudman1
(16.05.20)
Çok büyük ihtimalle depozito içeride kalıyor. Bunun için de ben şöyle bir yöntem geliştirdim kendimce

Evden çıkacağımı önceden haber vermiyorum. Emlakçı eve gelip gitmesin diye. Sonra da evden çıkacağım zaman ben çıkıyorum deyip depoziti bırakıp çıkıyorum.
0
kickboxer
(16.05.20)
(1)

Kot Pantalon kalıpları

astronom bey
Mavinin marcus ve martin, wranglerin texas ve arizona modellerini giyiyorum diğer markaların benzer kalıpları hangileri. Örneğin Leviste marcusun karşılı hangi model?
Mavinin marcus ve martin, wranglerin texas ve arizona modellerini giyiyorum diğer markaların benzer kalıpları hangileri. Örneğin Leviste marcusun karşılı hangi model?
0
astronom bey
(10.05.20)
levis 514 ya da 501
0
kickboxer
(10.05.20)
(8)

doların bugünki yükselişinin dönüşü olur mu?

avatar is back
belirli bir sebepten mi 20 kuruş arttı neden oldu? dönüşü olur mu? tekrar 6.90-95 görür müyüz? mümkansız mı?
belirli bir sebepten mi 20 kuruş arttı neden oldu? dönüşü olur mu? tekrar 6.90-95 görür müyüz? mümkansız mı?
0
avatar is back
(06.05.20)
Kısa vadede çok zor. Bence 8.50'ye kadar yolu var.
0
kickboxer
(06.05.20)
bence biraz dinlenmesi gerekiyor veya geri çekilir gibi. anormal derecede anlamsız yükseliyor. gerçi bddk yurtdışına tl çıkışını kıstı galiba -ki demekki birileri doları dışarı çekiyorlar. dünyada olanlar pek formulize edilecek gibi değil. amerika sınırsız dolar basacam diyip çogu para birimi karşısında deger kazanması bunlardan biri.
0
deju
(06.05.20)
Teknik analize göre 7.20 direnç noktası. Dönerse ordan döner dönemezse geçmiş olsun.
0
selimcigimisik
(06.05.20)
Doları tutacak enstrümanlar yeteri kadar güçlü degil. Kasada para yok. Swap hamleleri tükendi. En fazla 1 ay belirli bir seviyede tutarlar sonra yine yukselir her zamanki gibi. Fellik fellik para aranıyor korona da darbe vurdu.
0
karacigerim vur kadehlere
(06.05.20)
Amerikan doları olması gereken değerinin çok çok üzerinde bu fiyatlandırma kesinlikle gerçekçi değil olağanüstü bir dönemden geçiyoruz henüz salgın bitmedi ülkelerin tedbirleri hala devam ediyor FED'in indirimi salgın sebebiyle hala fiyatlandırmaya yansımadı mesela. Normalleşme başlayınca USD'nin salgın öncesi değerininde altına düşeceğini düşünüyorum.
0
acebi
(07.05.20)
sabit kur rejimine kadar yolu var.
lübnandaki gibi döviz hesaplarına erişimin kısıtlanmasına kadar yolu var.
dünyada birçok ekonomi analizi kurumları türkiyenin ekonomik anlamda batıp sermaye kontrollerine gideceği konusunda hemfikir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.05.20)
Dxy hala 100 civarında. Ralli yeni başlıyor. Yakında şahlanıp 110’ları gördüğünde kur nerelere gelir göreceğiz.
0
catch the arrow
(07.05.20)
Bir ekonomi bakanı her konuştuğunda türk lirası değer kaybediyorsa ve bu bakan bu kadar rezil duruma rağmen hala süperiz diyorken işinden alınmiyorsa, türk lirasi neden değer kazansin?
Kısacası hayal dünyasında yaşayan ve bunun londra'da finansal saldırı olduğuna inananlar dışında kimsenin türk lirasinin değer kazanacagini düşündüğünü sanmiyorum.
0
logisticsmanager
(07.05.20)
(13)

hazır evdeyken hangi yabancı dil öğreneyim ve nerden

ShadowOfMoon
lisede ispanyolcaya sarmıştım.kitapda almıştım hatta.az çok konuşuyodum ama sonra unuttum.üniversite ve sonrasında ukrayna belaruz ziyaret edince(vizesiz diye anca oralara gittim) rusçaya iştahım kabardı.çünkü bi anda bi sürü ülkede iletişim kurabilecektim rusya bilseydim.belarus gürcistan azerbeyca
lisede ispanyolcaya sarmıştım.kitapda almıştım hatta.az çok konuşuyodum ama sonra unuttum.
üniversite ve sonrasında ukrayna belaruz ziyaret edince(vizesiz diye anca oralara gittim) rusçaya iştahım kabardı.çünkü bi anda bi sürü ülkede iletişim kurabilecektim rusya bilseydim.belarus gürcistan azerbeycan ukrayna moldova

ilerde avrupada yaşamayı düşünüyorum.en doğu olarak polonya olabilir.yani belçikada yaşarsam ilerde rusçanın katkısı olmayacak gibi.

rusçayada başladım geçen sene harfleir okuyabiliyo temel şeyleri sorabiliyorum ama zor bir dil.

dil ne için öğrenilir ilerde orda yaşicam diyemi yoksa hobimi yoksa zevk almakmı

siz ne öğreniyosunuz ve niçin ve nerden?
0
ShadowOfMoon
(12.04.20)
İmgilizceniz nasıl? EF sitesinde bir online test var ordan bakabilirsiniz.
0
kaset
(12.04.20)
ingilizcem iyi.anlaşabiliyorum konuşabiliyorum.tv programına çıkacak halim yok daha ilerletmek istemiyorum :)
0
🌸ShadowOfMoon
(12.04.20)
Hocam evde yabancı dil falan öğrenemzsin. Ama boş vaktinde zaten az çok bildiğin bir dili geliştirme imkanın olur. İngilizcene odaklan bence.
0
maxim gorki
(13.04.20)
Avrupa'da yaşamak istiyorsanız İngilizcenizin iyi olması sosyal ilişkilerden işe her konuda avantaj. Evde hobi düzeyinde kalır yapacaklarınız. Polonyada yaşayacaksınız dşlşne başlayın Duolingo'dan sevecek misiniz diye bakın. Önemli olan başlayıp sürdürebilmek.
0
kaset
(13.04.20)
lehceyi oraya gidince ogrenirsiniz. madem rusca sevdiniz ona devam edin.

dili orta seviyeye getirmek kolay da ilerletmek zor oluyor benim fikrime gore.
0
yoggi
(13.04.20)
@maxim geçen başlığa da yazmıştın aynı şekilde. peki çözüm nedir sence? nasıl öğrenilir?eğer robert'te okumak, yurtdışında yaşamak dersen ülkenin %99'u öğrenemez.

ben evde şu şeklide çalışıyorum. grammar anlatan hocalar var. oturup onlardan ve kitaplardan grammar çalışıyorum. sonra min. haftada 3 gün yarımşar saatten writing ve speaking yapıyorum. (şu an için sadece kendi kendime. kısa sürede bir hoca ile çalışmayı düşünüyorum. ) haftada 200 civarı yeni kelime öğreniyorum. neredeyse her gün 2-3 saat bir şeyler dinliyorum.

kursa gittim grammar anlatıyorlar sadece. birçok üniversitenin hazırlık eğitimi de benzer şekilde. en fazla bir tık essay yazdırıyorlardır. evde çalışmanın dezavantajı var tabii ki. geri dönüş alamıyorsunuz ve programınızı kendini yapmanız gerekiyor. bu da haftada 1 alınan özel derslerle çözülebilir belki. diğer taraftan youtube bile kurslarda, okullarda olmayan büyük bir kaynak. en basit olarak sıradan bir vlog bile günlük listening için çok şey öğretiyor.

ne öneriyorsun peki? yoksa dediğin şey "kardeşim o hareket öyle yapılmıyor yalnız ://" dan öteye gidemiyor.
0
black mamba
(13.04.20)
Sadece kitap okuyarak öğrenebilirsin. Aksan zaten hiçbir zaman tam oturmaz. Öğrenemezsin diyenlere bakma.
0
kickboxer
(13.04.20)
@kick sana da katılmıyorum. sadece kitap okumak da yeterli olmaz bence. listening, speaking gelişmez o zaman mesela. aksan gelişmesi gerekir mi o ayrı nir tartışma ama pratik yapılırsa o da gelişir bence. ana dili ingilzce olmayıp çok iyi aksana sahip insanlar gördüm.
0
black mamba
(13.04.20)
@black mamba, haftada 200 kelime falan öğrenemezsin bu bir. Hele hele haftada 3 gün yarım saat-1 saat çalışmayla hiç öğrenemezsin. Dil konuşarak öğrenilir. Grup çalışmasıyla öğrenilir. Bunun içinde ya okulda kursta ya da bir şekilde sosyal ortamda dilini geliştireceksin. Konuşacaksın. Kitap okuyacaksın. Bir şeyler yazacaksın.
0
maxim gorki
(13.04.20)
boğaziçi'nde okuyan bir hazırlık öğrencisi sıfırdan 10 ayda bölüme geçecek kadar ingilizce öğreniyor. o seviyedeki akademik metinleri anlayabilmek için en azından 5 bin kelime öğrenmeleri gerekiyor. nasıl öğreniyorlar peki?

sosyal ortamda geliştirmeye gerek yok demiyorum. ama evde çalışmak onları yapmaya engel değil ki. zaten birçok okulda ve kursta da onlara önem verilmiyor. bugün kursta ya da okulda bir insan ne kadar listeing yapabilir? ama internette her türlü içeriği dinleyip dinleme yeteneğini geliştirebilir mesela.

ayrıca dedim zaten o saydıklarını. kitap okumak, yazmak, konuşmak internet sayesinde yapılabilen şeyler.
0
black mamba
(13.04.20)
Sana kim dediyse yanlış söylemiş. Kimse 10 ayda sıfırdan, akademik metinleri öğrenecek ingilizceyi öğrenemez.
0
maxim gorki
(13.04.20)
kimse kısa sürede internetten shakespeare olmak istemiyor ki zaten. bu okullar toefl'dan 85 kabul ediyor. yani 1 yılda o seviyeye getiriyorlar sanırım aşağı yukarı. bu da birçok insan için yeterli. zamanla ilerler ve yurtdışı tecrübesiyle, sosyal ortamlarda kullanıldıkça daha iyi noktaya gelir.
0
black mamba
(13.04.20)
kim inandırıyor sizi şu "ingilizce tek başına yeterli değil" geyiğine anlamıyorum. ingilizce hayvan gibi zor bir dil. o yüzden bu kadar zor öğreniliyor zaten. bu kadar maruz kalmasak nah öğreniriz. ingilizceyi çok çok iyi seviyeye getirmeye çalış başka dilleri 2-3 cümle konuşacak kadar öğrenmektense.

ayrıca evde otururken "hadi şu dili öğreneyim" kadar hastalık derecesinde sistemli biri olsan bunu buraya sorana kadar başlamıştın.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.04.20)
(4)

Doktora Başvurusunda Hangi Not Ortalaması geçerli

iddaaci
Merhaba, lisans mı yüksek lisans mı? Mevzuat maddesi paylaşırsanız sevinirim. Peşinen teşekkürler.
Merhaba, lisans mı yüksek lisans mı? Mevzuat maddesi paylaşırsanız sevinirim.

Peşinen teşekkürler.
0
iddaaci
(13.01.20)
ikisi
0
duygusuzromantik
(13.01.20)
Basvurdugun okula göre değişir.
0
ciagra
(13.01.20)
Çoğunlukla yüksek lisans.

Bazen de ikisi.
0
kickboxer
(13.01.20)
Üniversitenin sitesine bak araştır mevzuat maddesini.
0
fezagezgini
(13.01.20)
(11)

tez için bilgisayar gerekiyor, ne yapmalı?

baglanti kablosu
çok düşük standartlarda yaşıyorum ve ailemden hiç destek almıyorum. bilgisayar ihtiyacı hiç hissetmemiştim ancak okulum bitiyor ve tez yazmak durumundayım. bir yerde çalışıyorum ancak asgari ücret bile alamıyorum, ayrıca kira, fatura ve mutfak masraflarım da var. bilgisayara yetemiyorum. bu durumda
çok düşük standartlarda yaşıyorum ve ailemden hiç destek almıyorum. bilgisayar ihtiyacı hiç hissetmemiştim ancak okulum bitiyor ve tez yazmak durumundayım. bir yerde çalışıyorum ancak asgari ücret bile alamıyorum, ayrıca kira, fatura ve mutfak masraflarım da var. bilgisayara yetemiyorum. bu durumda ne yapabilirim? internet kafelerden olacak gibi değil bu iş. bir akıl verin lütfen :/
0
baglanti kablosu
(28.12.19)
300-400 e kasa satıyorlar. 2.el alabilirsin.
0
kickboxer
(28.12.19)
2. el bilgisayar +1. tez yazmak icin zaten ucan kacan birseye ihtiyacin yok.
0
cooperr
(28.12.19)
dizüstü paçavra bir bilgisayar gerek zaten ama hiç anlamıyorum da. en en ucuz, word'de sorun yaratmayacak herhangi bir şey kafi. linkle beraber ikinci el dizüstü öneriniz varsa alabilir miyim?
0
🌸baglanti kablosu
(28.12.19)
İkinci el tavsiyesi veremiyorum ama herhangi ucuz bir laptop alıp ssd takın, sonuçta word vs. çok sistem isteyen şeyler değil disk hızı artınca bütün bilgisayar rahatlar
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(28.12.19)
aslında düşündüm de. istersen danışman hocana da sorabilirsin bunu. örneğin, okulumda birçok hocanın kendi laboratuvarlarında bilgisayarı vardı. tezle ilgili çalışmak istediğimizde dilediğimiz gibi kullanabiliyorduk bu bilgisayarları.
0
tey tey
(28.12.19)
-kütüphane laptop vermiyor mu? çalışıp buluta atabilirsin ben öyle yapıyordum
-bir de okulunun sitesi veya facebook grubu varsa oradan yazabilirsin

hatta burada ilan aç birileri çıkar mutlaka, çalışsa bizim eski bilgisayarı verirdim mesela.
0
dedim dedim de kime dedim
(28.12.19)
kütüphane dışında çalışmaya devam etmek ihtiyacı hissedildiğinde otg destekli bir android telefona şöyle bir klavye takarak çalışmaya devam edebilirsiniz, bütün çalışmaları bulut üzerinden yaparsanız daha pratik olur:

urun.n11.com
0
war of the world
(28.12.19)
Okulda laboratuvar, kütüphane vb kullanabileceğin bir bilgisayar olmalı. Olmadı hocalarına söyle illa ki ayarlayabilirler bir tane atıl duran bilgisayarı gidip kullanman için.
0
osssy
(28.12.19)
teşekkür ederim cevaplarınız için. öncelikle danışman hocama sorayım madem.
0
🌸baglanti kablosu
(28.12.19)
okul dışında kamu ve özel kütüphanelerde çalışmak için ücretsiz bilgisayar oluyor.
0
aslindasorunumpsikolojik
(28.12.19)
(2)

doktor ünvanını alma süreci konusunda bilginiz var mı?

dali dili havali korna
enstitüde mezuniyet işlemlerimiz tamamlanır tamamlanmaz alamıyor muyuz bu ünvanı? şimdi bir iki entry'ye denk geldim, bürokratik işlemlerden dolayı 5-6 ay beklendiğine dair, var mı böyle bir durum? ilaveten, böyle bir gecikme ortaya çıkarsa, o süre zarfında dr. öğretim üyesi kadrosuna başvurmanın da
enstitüde mezuniyet işlemlerimiz tamamlanır tamamlanmaz alamıyor muyuz bu ünvanı? şimdi bir iki entry'ye denk geldim, bürokratik işlemlerden dolayı 5-6 ay beklendiğine dair, var mı böyle bir durum?

ilaveten, böyle bir gecikme ortaya çıkarsa, o süre zarfında dr. öğretim üyesi kadrosuna başvurmanın da önü kapanmış olmuyor mu?
0
dali dili havali korna
(07.12.19)
Mezuniyet 1-2 ay içinde e devlete işleniyor. E devlete işlendi mi ünvanı almış oluyorsundur
0
kickboxer
(07.12.19)
Temmuz’da aldım, ağustos ayında tüm her şeyi teslim ettim, eylül’de geçici mezuniyet belgesini aldım, ekim ortası e-devlete düştü, kasım’da tez yök veritabanında aktif oldu
0
passion rules the game
(07.12.19)
(28)

aşı karşıtı tipler hakkında ne düşünüyorsunuz?

avianthem
sb.
sb.
0
avianthem
(05.12.19)
mavi balina diye bir oyun olduğuna da inandıklarını ve çocuklarını sıkı sıkı tembihlediklerini düşünüyorum.
0
malheiros
(05.12.19)
ortalama iq larının 50 olduğunu düşünüyorum
0
rentts
(05.12.19)
Dunyanin duz olduguna inananlar ile kuresel isinmaya inanmayanlar arasinda bir yere koyuyorum.
0
crown
(05.12.19)
böyle tipleri bir de chPkk falan diyen tipleri bir düğmeyle yok etmek isterdim.
bir de grip aşısı sadece iki çeşit virüse karşı etkiliymiş, bir işe yaramıyormuşçular var.
çiftlikbankçılar.
şimdiler de kriptoparacılar.
0
prizmatik
(05.12.19)
crown +1
dis urunlerindeki flor beynimizi kontrol etmek icin gizli orgutlerin komplosu diyenler, dunyayi kertenkeleler yonetiyor diyenler falan da var tabi, onlari da dislamamak lazim.
0
mavicorap
(05.12.19)
crown +1

Kendi çocuklarını geçtim, onlar yüzünden başka çocukların sağlığını tehlikeye atıyorlar.
0
lcha
(05.12.19)
big pharma'nın kucağına atlamadıklarını düşünüyorum. herkes kalkana oturmak zorunda değil.
0
ehti
(05.12.19)
İşlerine geldiği zaman modern tıptan yardım alan, diğer zamanlarda inanmayan insanlar. Bir kısmı kara cahil, bir kısmı ise okumuş cahildir. Ama daha bir ortak noktaları ukala olmaları. Mesela iddiasını destekleyen doğru/yanlış bir çalışma bulur paylaşırlar, iddiasını desteklemeyen bin tane çalışmayı görmezden gelirler. Zaten bilimsellik, kanıt piramidi, meta analiz gibi kavramlar onlar için önemsizdir. Bu kadar kanıta rağmen dünyanın düz olduğunu iddia eden insanlarla aynı kafaya sahiptir bir çoğu.
Hem kendi çocuklarının, hem diğer çocukların hayatını riske ederler. Sonra da yine bilmiş bir edayla "neden korkuyorsun çocuğun aşılıymış ya" derler, vahşi suş, aşının koruma oranı falan gibi konular ilgi alanlarına girmemektedir.
Mesela çocuk zatürre olduğunda doktora götürüp ilaç kullanırlar ama yine aynı doktorun "çocuğunuz ileride menenjit, kızamık vs olabilir, ölebilir ya da felç kalabilir, çocuk felci olup hayatı boyunca yürüyemeyebilir" sözüne inanmazlar, ilaç firmalarının oyunu derler.
Aşı ve antibiyotik öncesi yakın geçmişte ortalama yaşam süresinin 40 yıl olduğuyla ilgilenmez, sadece doğal beslenerek sağlıklı ve uzun yaşayacaklarını sanarlar.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
Burası inançlılar için:

Ayrıca ileride -muhtemelen- yaşanacak olan kızamık, menenjit, verem gibi salgınların ve ölecek, felç kalacak bebeklerin müsebbibi olarak ahirette sıkıntılı ve muhtemelen üzerlerinde tonlarca kul hakkıyla başbaşa kalacaklar.

Peygamber efendimizin "İlim müminin yitik malıdır. Çin'de bile olsa alınız." Emri de yine bir kısmı çok inançlı bu insanlar için bir anlam ifade etmemektedir.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
Dünyadaki en tehlikeli insan türü olmaya doğru gidiyor bu güruh ve bizim bir şekilde bunları durdurmamız lazım.

Hala big pharma falan diyor burada bile birileri çıldıracağım. Uçaklar da üstümüze kimyasal sıkıyor değil mi giderken arkalarında bıraktıkları beyaz çizgi sayesinde anlıyoruz bunu... Bütün şirketleri, bütün ülkeleri, bütün operasyon ekibini satın almış çünkü adamlar.

Neyse konumuza geri dönelim bu tipleri küçümsedikçe, iplemedikçe, t.şk geçince bunlar daha da kuduruyor, savundukları saçmalığa daha da sıkı sarılıyor gördüğüm kadarıyla. Bunu yapmadığın zaman da seni ilaç şirketi ajanı, kapitalizm fedaisi, gözüne perde inmiş beyin yoksunu olarak yaftalıyor.

İş yine devlette bitiyor sanırım. Tuttuğunu aşılayacak, aşısı olmayanı okula vs. kaydını yaptırmayacak. Hastaneye gelince tckn sorar gibi sistemde aşılarının olup olmadığı görülecek, aşısız olan tedavisinin aciliyetine göre aşılanacak öncesinde veya sonrasında. Hayır düz dünyacılar gibi kendi çalıp kendi oynasa tamam da benim sevdiklerimin, gelecekteki çocuğumun sağlığıyla oynuyorlar. Bozdukları oyunlar sayesinde toplu kıyımdan geçeceğiz kıyametten, göktaşından, nükleerden önce.
0
chicha
(05.12.19)
Çocuklarına otizm tanısı konmuş iki ayrı aile biliyorum, ikisi de çocuklarının 1 yaşına kadar normal olduğunu ve 1 yaş aşılarından sonra çocukların değiştiğini söylüyorlar. İki aile birbirini tanımıyor ve bu soruyu ben özellikle sormadım, kendi gözlemleri olduklarını bana söylediler. Hatta bir tanesinin ikinci çocuğu oldu ve hiçbir aşısını yaptırmadı. İnsanların geçerli sebepleri olabiliyor.
0
Tutkun
(05.12.19)
Otizm öyle bir hastalık değil. İki çocukla bilimsel kanıt denen şey olmamasını geçtim, otizm spektrumu dışarıdan ot içtim, antibiyotik içtim, aşı oldum, normalken otistik oldum şeklinde olmaz. Çoğu çocuğa zaten ilerleyen yıllarda teşhis konur semptomlar anlaşılmadığı ve şüphelenilmediği için.

Burdaki sıkıntı şu,
Kimse tıp, kimya, biyoloji bilmek zorunda değil. Lakin bilmiyorsan bilene uyacaksın. Uymuyorum diyorsan da o bilimi öğren o zaman.
Dünyanın çeşitli yerlerinde "çocuğuma anne sütünden başka bişey vermem, çiğ sebzeden başka bişey vermem, pişirmek doğamıza aykırı vs vs" saçmalıklar yüzünden çocuğunu malnütrisyona uğratan bir çok oksijen israfı aile mevcut.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
Ben doğru dürüst açıklayan birilerini okumak istiyorum. Mesela şeyi merak ediyorum, bir kişi grip aşısı yaptırmayınca kendi sağlığı riske giriyor. Ben grip aşısı olsam, ama sen olmasan... Sana grip bulaşsa da bana bulaşmayacak. Böyle mi oluyor bu konuda da?

Eğer böyle oluyorsa aşı karşıtları neden eleştiriliyor?

Bir de neden aşıya karşı olduklarını merak ediyorum. Ne bileyim, biz olduk. Kötü mü oldu ki?
0
lisw
(05.12.19)
@lisw
Aşıya karşı olmaları cahillik ve ukalalıktan. Az bilmekten bir de. Hiç bilmeyen tehlikeli değildir, az bilen ve bunun farkında olmayan ise çok tehlikelidir.

İkinci sorunuza geleyim kabaca:
1-Hemen hemen hiç bir aşı yüzde yüz koruma sağlamaz, bu sebeple toplum sağlığı için herkesi aşılamak gerekir.
2-Vahşi suş denen bir kavram vardır, aşısız çocuklar ve aşılı çocuklar da kısmen bu mikroplara karşı dayanıksızdır.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
3-ayrıca "aşı tutmamış" çocuklar vardır yani yeterli antikor cevabı vermeyen. Bunlar için aşısız ve hasta bir çocukla yanyana gelmek ölümle sonuçlanabilir.
4-İmmün yetersiz, yani bağışıklığı çalışmayan çocuklar vardır. Yine aynı şekilde kanser tedavisinden dolayı bağışıklığı çalışmayan çocuklar vardır. Bunlara aşı yapılamaz. Bunlar da yine aşısız bir çocuktan kapacağı virüs/bakteri yüzünden kolayca ölebilir.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
@mor bembombom
Evet kesinlikle ilgisi yok. Çünkü bilimsel metodoloji uygulanmış çalışmalar var. Ayrıca otizm doğuştan gelen bir durumdur. Sonradan oluşan değil.

Neyse bu hepten saçmalık zaten de, bilimsel metodoloji umursanmadığı için yine gündelik hayattan örnek vereyim.
Ben tıp fakültesinde öğrenciyken hepatit b kızamık, menenjit, verem olan çocuk hiç görmedim.

Lakin maalesef hepatit b den dolayı karaciğer yetmezliğine girmiş, menenjit, verem bir çok yetişkin gördüm maalesef.

Edit: pardon bir tane menenjit vakası gördüm çocuk servisinde. Maalesef kör olmuştu.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
Ama bu tipler çoğaldıkça menenjit olan kızamık olan verem olan çocuklar, komple sınıflar okullar göreceğiz maalesef. Salgın.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
Soner yalçınin son kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Kesinlike asi vurulmalı diyenlere özellikle...
Edit sağlık ile portakalı aynı seviyede değerlendiren arkadaşlar birşey diyemem onlar çıkan ilaçların hepsini kullansınlar. Bu büyük bir düzen inanılmaz paralar var. Benim şahsi kanaatim tamamlayıcı tıp olmalı. Bir tedavi kabul edilirken diğeri toptan reddedilmemeli.
0
opitseri
(05.12.19)
@opitseri
Okudum.
Ben de bu tarz bir kitap yazarak mesela "portakal kanser yapıyor, çiftçi lobisinin oyunu bunlar." Şeklinde kanıtlayabilirim. Sallamak serbest olduğu sürece.

Soner Yalçın bir ara belli soyisimlere sahip neredeyse herkesi sabetayist yapıyordu.

"Efendi" ünvanına sahip insanlar sabetayist oluyordu falan.

İyi gazetecilerin bile saçmalayabileceğini unutmamak lazım.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
turkiye'de onumuzdeki 10 sene icinde cok daha yaygin hale gelecek. her turlu trend gecikmeli geldigi icin henuz yeterince bilinmiyor.
0
hot potato
(05.12.19)
İşin çok acı bir tarafı ise bize birşey olmayacak lakin çocuklarımız, torunlarımız etkilenecek bundan.
0
Trene çelme atan adam
(05.12.19)
Anlamadığım, bizim çocuklar aşı olmuşsa salgından nasıl etkileniyorlar? Aşı yaptırmayan aptalın çocuğunu haydi anladım da. Bizi niye etkileyecek?
0
i ve been mistreated
(05.12.19)
@i ve been mistreated

tren'e celme takan yukarida anlatimis iste uzun uzun.
0
hot potato
(05.12.19)
veganlar hakkında ne düşünüyorsam aynısını.
0
kayıtsız
(05.12.19)
insanların bu sektörden para kazanmaları bu aşıların faydasız olduğu anlamına gelmiyor, bunu anlayamıyor bazı büyük resimciler. hadi grip aşısı, romatizma aşısı destekleyici şeyler ve olmasa da olurlar; çocuk felci, menenjit gibi hastalıkları direkt engellediği bilimsel mecralar tarafından seneler önce(hatta bu işin piyasası oluşmadan önce) kanıtlanmış aşıları yaptırmayarak hangi riskleri aldıklarının farkında değiller. yani değer mi bebeğinin kalıcı sakatlığına ya da ölümüne değecek sebepleri göze almaya o tekere çomak sokmak; bu kadar mı idealistsiniz? çoğu kişi o aşıya para vermiyor bile, e sana giren çıkan ne?

otizm konusunu yukarıda net bir şekilde anlatmışlar zaten. ki böyle bir şey olsa yemişim parasını pulunu, bu kadar önemli bir konuda tüm dünya nasıl ağız birliği yapıp insanlığı kandırıyor olsun? bu aşıların otizme sebep olduğunu kanıtlayan biri çıkması bu kadar zor değil ki, dünyadaki tüm laboratuvarlar mı kontrol altında.

yahu adam ateşi düşsün diye yapılacak novalgin'e bile karşı çıkıyor bu gözler bunu gördü. ben bunun hangi resmi görebileceğine inanayım?

kısacası, en iyi niyetli tabirle bu tiplerin yel değirmeni kovaladıklarını düşünüyorum.
0
Bruce
(05.12.19)
aşı ile otizmin ilgisi var arkadaşlar. buyrun;

i.hizliresim.com

allah affetsin ben güldüm.
0
solitude ov the lonliest star
(05.12.19)
comar hepsi.
0
kickboxer
(05.12.19)
off şu soner yalçın'ın kitabını geçen haftalarda 60+ bi yakınım da tavsiye edip "aşı çok gereksizmişşş" diyordu. tamamen büyük resmi görmece olayı.
0
xvyz
(05.12.19)
(10)

İstanbullu biri için Malaga'da çalışma

roket adam
Doğma büyüme istanbulluyum, tüm nimetlerinden faydalanıyorum, işim gereği sürekli dünyanın farklı metropollerine seyahat ediyorum. Malaga - İspanya'dan bir iş teklifi var, Malaga'yı gidip görmüş insanlar için sorayım, yaşanılır mı?
Doğma büyüme istanbulluyum, tüm nimetlerinden faydalanıyorum, işim gereği sürekli dünyanın farklı metropollerine seyahat ediyorum. Malaga - İspanya'dan bir iş teklifi var, Malaga'yı gidip görmüş insanlar için sorayım, yaşanılır mı?
0
roket adam
(25.11.19)
Ben sevememiştim. Çok pakistanlı vardı. Pisti. Belki siz seversiniz. İspanya'da 15 şehir gördüm. En sevmediğim Malagaydı.
0
geçerkenugradım
(25.11.19)
bayağı küçük bi yaşta gitmiştim (10 yıl kadar önce), güzel, hareketli bi sahil kentiydi. ne beklediğine bağlı ama bence yaşanır, ben yaşardım.
0
xvyz
(25.11.19)
Malaga tam bir liman sehridir, malagayi ayakta tutan denizcilik.

ben sevmistim malagayi, izmirin cok bezeriydi, klasik ispanyol yasam tarzi hakim. hava hep iliman.

yerinizde olsam imkanim varsa bi gider gorur ona gore karar veririm. thy nin direkt ucusu vardi sanirim.
0
cairo
(25.11.19)
Sakın. İstanbul’un tüm nimetlerinden faydalanıyorum demiş adam. Psikolojin bozulur. Benzerini yaşadım. Yine metropol harici avrupa şehri önermiyorum. İşçi şehri diyebilecegimiz bi kenti asla.
0
Deathrow
(25.11.19)
Malaga Yasli ingiliz turist sehri, kucuk bir sehir kesinlikle degil.Sahsen sevdigim bir yer degil ama sehir merkezinde az vakit gecirdim. 2 ay kadar merkeze yarim saat mesafede bir kasabada 1 sene kadar da cordoba'da yasadim. Granada ve sevilla gibi bence cok daha guzel dokusu olan sehirlere 1 saatte gidebilirsiniz tabi. Yani Istanbul'dan, Turkiye'den gidilebilecek bir yer bence. bu boyutlarda bir avrupa sehrinde sikilmaz insan, sikiliyorsa adapte olamamistir.
0
hewit
(25.11.19)
İspanya'ya hem tatil hem iş için çok gttim. Doğma büyüme İstanbullu genç bir insan İspanya'da Barcelona'dan başka bir şehirde yaşayamaz. Değil Malaga Madrid bile kesmez seni. :)
0
iwasbornonamountainside
(25.11.19)
bana da antalya'yı andırmıştı. istanbul'u dolu dolu yaşıyorsanız, malaga sizi kesmez, anca barcelona, bir ihtimal madrid
0
asteriks
(25.11.19)
Yani boyle bir soru soruyorsan buyuk ihtimalle en az ilk bir iki sene surekli istanbul ozleyeceksin. O yuzden zorlanirsin.
0
hot potato
(25.11.19)
Salladım bu iş teklifini. Update yazayım buraya da.
0
🌸roket adam
(23.06.20)
istanbul'da rahatın ve gelirin iyise bence gerek yok gitmeye.

işsiz olsan ya da gelirin çok düşükse gidilir.
0
kickboxer
(23.06.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.