nedendir bilinmez
Annesi ölmüş biri için psikolojik yardım alacağız. Acıbadem'den randevu alalım dedik. İyi mi ettik? bize bu süreç kaça patlar? Başka ne yapmalıyız. Başka merkezler de varmış sanırım bilgisi olan var mı?
Annesi ölmüş biri için psikolojik yardım alacağız. Acıbadem'den randevu alalım dedik. İyi mi ettik? bize bu süreç kaça patlar? Başka ne yapmalıyız. Başka merkezler de varmış sanırım bilgisi olan var mı?
0
yani hastanedense bu konu ile ilgilenen (özel alan olarak) doktor bulmanız daha doğru olabilir. özel kliniklerde iyi psikologlar oluyor. ama belki hastaneninki de iyidir. önemli olan doktoru iyi araştırmak hastaneyi değil demeye çalıştığım bu..
başınız sağ olsun umarım iyi bri psikolog bulursunuz.
başınız sağ olsun umarım iyi bri psikolog bulursunuz.
0
Bahçelievler Bakırköy bölgesinde iseniz tavsiye edebileceğim yerler var. Seans 150-200 tl arasıdır.
0
meyve parcacikli kadin
Takıyor musunuz?
Takıyor musunuz?
0
denizdeki canlıları görmekten cok tırstıgımdan denizde deniz gözlüğü kullanamıyorum. lenslerimden de vazgeçemiyorum etrafı iyi gormek için. sıkı sıkıya kapalı gozlerle idare ediyorum.
0
tak bence problem olmaz denize değil ama deniz suyu arıtmalı havuzdaydım bu yıl sürekli. hiç sorun olmadı.
0
kullanabilirsiniz fakat kesinlikle su altında gözünüzü açmayın. bir sene o şekilde kullanmıştım baya sıkıntı yaşadım. o gün bugündür gözlük yoksa hiç açmıyorum gözlerimi suyun dibinde.
0
hassas bir bünyeniz yoksa göz iltihabı yazıp gugıl görsellerde bir aratın.
deniz gözlüğü takmadan yani su ile gözlerinizin irtibatını kesmeden deniz veya havuza kesinlikle girmeyin.
deniz gözlüğü takmadan yani su ile gözlerinizin irtibatını kesmeden deniz veya havuza kesinlikle girmeyin.
0
false pretension
en az 3 filmden oluşacak,fazla bilindik olmasın (lotr, star wars, mad max, rocky vb. gibi). komedi, macera, dram farketmez. önerilerinize açığım.
en az 3 filmden oluşacak,fazla bilindik olmasın (lotr, star wars, mad max, rocky vb. gibi). komedi, macera, dram farketmez. önerilerinize açığım.
0
bcdhms
merhaba,az önce bir arkadaşımızın kedisinin 4.kattan bir arabanın üstüne düştüğünü ve korkup kaçtığını öğrendik. tüm gece aramışlar ama bulamamışlar, evi çevresini muhitini tanır mı bu arkadaş, geri döner mi? ilan filan bastırmak gerekir mi? ne tavsiye edersiniz, ufak bir fikir bile çok makbule geçe
merhaba,
az önce bir arkadaşımızın kedisinin 4.kattan bir arabanın üstüne düştüğünü ve korkup kaçtığını öğrendik. tüm gece aramışlar ama bulamamışlar, evi çevresini muhitini tanır mı bu arkadaş, geri döner mi?
ilan filan bastırmak gerekir mi? ne tavsiye edersiniz, ufak bir fikir bile çok makbule geçecek,
lütfen yardım...
az önce bir arkadaşımızın kedisinin 4.kattan bir arabanın üstüne düştüğünü ve korkup kaçtığını öğrendik. tüm gece aramışlar ama bulamamışlar, evi çevresini muhitini tanır mı bu arkadaş, geri döner mi?
ilan filan bastırmak gerekir mi? ne tavsiye edersiniz, ufak bir fikir bile çok makbule geçecek,
lütfen yardım...
0
can havliyle bir yerlere saklanıp iç kanama geçiriyor olabilir. iyice didik didik arasınlar.
çevre apartmanların kapı görevlilerine sorsunlar, fotoğraf bastırıp dağıtsınlar.
civardaki veterinerlere de sorsunlar
en önemlisi internette her yere fotoğraflı ilan bıraksınlar
çevre apartmanların kapı görevlilerine sorsunlar, fotoğraf bastırıp dağıtsınlar.
civardaki veterinerlere de sorsunlar
en önemlisi internette her yere fotoğraflı ilan bıraksınlar
0
Korkup kuytu bir yere saklanmıştır. Çok uzağa gitmemiştir. Fotoğraflı bir ilanın çok faydası olur.
0
aynı hamleyi benim kedim yaptı. Hemen 5 metre önümüzdeki apartmanın bodrum kısmında kuytu bir yerde saklanmışken bulduk. Hiç miyavlamayan hayvan çok ağır sesle miyavlıyordu. Akşam sessizliğinde dinleyin bir de ortalığı. Eğer ev kedisiyse uzaklaşma ihtimali çok düşük, sokakta yürümeyi bile bilmiyordur o. Çıkar ortaya merak etmeyin.
0
elinizde mama ile gidin sevdiği mama filan varsa belki kokuyu alır. çok uzaklaşacağını sanmıyorum. kendi de gelebilir ama yaralıysa sizin bulmanız gerekir.
0
Benzeri bir durumu yaşadığımdan biliyorum, ben iki sokak arkada ağaç dibinde bulmuştum kedimi. Şoktan kıpırdamadan etrafına bakınıyordu. Yani çok uzaklaşmamıştır zaten sokağa alışık olmadığı için. Umarım bulunur.
0
gezegen olan pluton
Evet bir düğün meselesi ve şu saçma altın işleri, şimdi 4 arkadaş bir yarım altına girsek nasıl karşılanır; danaya girer gibi bir durum oluşur mu?
Evet bir düğün meselesi ve şu saçma altın işleri, şimdi 4 arkadaş bir yarım altına girsek nasıl karşılanır; danaya girer gibi bir durum oluşur mu?
0
4 kişi 1'er tane gramlık altın alın. Hem çok görünür hemde fotoğrafta ne taktığınız belli olur.
0
yarım 4 kişi az gibi. bence de 100 tl verin ya da daha çık olsun gram altın alın. o da aynı fiyatta aşağı yukarı.
eğer kişi başı 100 fazla derseniz, ikişer olarak gram altın takın. kişi başı 50 olsun ama iki altın gözüksün ortamda.
eğer kişi başı 100 fazla derseniz, ikişer olarak gram altın takın. kişi başı 50 olsun ama iki altın gözüksün ortamda.
0
stavro
Nobetci ezcane de uzak, uyku da basti ve karbonat da yok. Ikisi de ise yariyordu, bunun gibi baska birsey var mi bildiginiz yanmayi geciren? Aci aci gogus hizasina kadar tirmaniyor mideden su anda...
Nobetci ezcane de uzak, uyku da basti ve karbonat da yok. Ikisi de ise yariyordu, bunun gibi baska birsey var mi bildiginiz yanmayi geciren? Aci aci gogus hizasina kadar tirmaniyor mideden su anda...
0
soğuk su içmek bende işe yarıyor. ama en önemlisi oturur pozisyonda uyumaya çalış. yatma.
0
Çiğ patates rendesinin suyu. Ciddiyim. Annemin midesinde yara var sürekli yanma oluyor. Her sabah uyandığında patates rendeliyor onun 2-3 kaşık bi suyu çıkıyor içiyor o gün midesi yanmıyor bi daha.
0
Sarı leblebi, adaçayı.
maden suyu kötüleştirir içmeyin. Reflü sizinki mide şişkinliği değil.
Gaviscon, rennie gibi ilaçlar belki vardır.
Dik durun dedikleri gibi bu akşam koltukta dikey uyuyun.
Bir de sütle boğazınızı gargara yapın, içmeyin soğukken ama geriye doğru almaya çalışın. Boğazınıza iyice gelsin sonra dik durun.
maden suyu kötüleştirir içmeyin. Reflü sizinki mide şişkinliği değil.
Gaviscon, rennie gibi ilaçlar belki vardır.
Dik durun dedikleri gibi bu akşam koltukta dikey uyuyun.
Bir de sütle boğazınızı gargara yapın, içmeyin soğukken ama geriye doğru almaya çalışın. Boğazınıza iyice gelsin sonra dik durun.
0
süt ve yoğurdun içinde laktik asit var. mide yanmasının sebebi zaten asidin artması. ya seyrelteceksin fayfimin dediği gibi ya da bazik bir şeyle asidi nötrleyeceksin. yıl olmuş 2015 hala mide yanmasına süt diyenler var. birazdan da ''bana iyi geliyo sanane lan'' demeye gelirler.
0
cig patates suyunu ben de kullaniyorum, icemem dersen haslanmis patates de iyi geliyor. kuru ekmek, kraker falan da nispeten bastirir.
tavsiyem hicbir zaman asiri ac veya asiri tok gezmeyin, sik sik az az baharatsiz az tuzlu yag orani dusuk seyler yiyin. ete cok abanmayin, doktora gorunup ilac tedavisine baslayin. agrilar tekrarliyorsa endoskopiden korkmayin. mide yavas yavas insani mahveden bir sey, derdini ceken bilir.
tavsiyem hicbir zaman asiri ac veya asiri tok gezmeyin, sik sik az az baharatsiz az tuzlu yag orani dusuk seyler yiyin. ete cok abanmayin, doktora gorunup ilac tedavisine baslayin. agrilar tekrarliyorsa endoskopiden korkmayin. mide yavas yavas insani mahveden bir sey, derdini ceken bilir.
0
Sut icemiyorum, sut icersem bulanti, ishal, agri hepsiyle basetmek zorunda kalirim, laktozsuz sut almistim denemek icin ama cesaret edip deneyemiyorum.
0
stavro çok normal çünkü süt ve yoğurt içinde protein bulunan besinler. protein sindirimi her zaman mideyi yorar. ishal de oluyorsan laktoz intoleransın olabilir. ayrıca laktik asit içeriyorlar. süt ve yoğurt tüketerek midene asit yükünden başka bir şey vermezsin. süt h.plyori ülseri olan kişilere geçici olarak iyi gelebilir, çünkü lactobasilluslar üreaz'ı(h.pylorinin mide koruyucu mukusunu parçalamak için ürettiği enzim) geçici olarak inhibe eder. ama tabi aramızda gastro profları var bize laf düşmez.
0
Bal. Bal mide asidini alır, annemin reflüsü var, onun reflü problemleri de bal yiyerek azalıyor. Yatarken rahat edersin.
Uyanınca da yoğurt ye, yoğurdun içindeki iyi huylu bakteriler mide için iyidir.
Uyanınca da yoğurt ye, yoğurdun içindeki iyi huylu bakteriler mide için iyidir.
0
yazın insanların sık ishal olmasının nedeni sıcak nedeniyle bol su içilmesi ve dolayısıyla mide ph'ının düşmesidir. mide ph'ın düştüğünü fark eder, o yüzden daha çok asit salgılar diye bir durum kısa vadede yok yani. gaviscon, talcid benzeri ilaçlar da zaten asidi nötrleyerek iş görürler. karbonat da aynı şekilde.
mide ph'ı aç ve tokken değişmekle birlikte aç durumda genellikle 1-2 arasındadır. sütün ph'ı 5-6, yoğurdun ph'ı ise 4-5 civarı olsa da ikisini de tüketmek aslında yanlış bir tercih olur, çünkü mide proteini asit ortamda sindirir ve bu iki maddenin de içerdikleri yoğun protein nedeniyle midemiz derhal ortama sindirim amaçlı asit pompalamaya başlar. pepsin hormonu da yine 3'ten yüksek phlarda çalışmaz. protein zengin beslenerek ph düşüremezsiniz. benzer şekilde yağlı yiyecekler de yemek borusu ve mide arasındaki kapağı gevşetirler, reflü yaparlar. az yağlı yiyecekler önerilmesinin nedeni de budur.
ya dışardan bazik madde alacaksınız(talcid, rennie, gaviscon), ya su içip asidi seyrelteceksiniz(su, maden suyu) ya da proton pompa inhibitörü içip midenin asit salgılamasını engelleyeceksiniz(lansor, nexium).
mide ph'ı aç ve tokken değişmekle birlikte aç durumda genellikle 1-2 arasındadır. sütün ph'ı 5-6, yoğurdun ph'ı ise 4-5 civarı olsa da ikisini de tüketmek aslında yanlış bir tercih olur, çünkü mide proteini asit ortamda sindirir ve bu iki maddenin de içerdikleri yoğun protein nedeniyle midemiz derhal ortama sindirim amaçlı asit pompalamaya başlar. pepsin hormonu da yine 3'ten yüksek phlarda çalışmaz. protein zengin beslenerek ph düşüremezsiniz. benzer şekilde yağlı yiyecekler de yemek borusu ve mide arasındaki kapağı gevşetirler, reflü yaparlar. az yağlı yiyecekler önerilmesinin nedeni de budur.
ya dışardan bazik madde alacaksınız(talcid, rennie, gaviscon), ya su içip asidi seyrelteceksiniz(su, maden suyu) ya da proton pompa inhibitörü içip midenin asit salgılamasını engelleyeceksiniz(lansor, nexium).
0
süt mide asiditesini artırdığı için hazımsızlığa iyi gelir. reflüye değil. shotgunwoman'ın dediği gibi bariyer işlevi gördüğünden geçici bir rahatlama sağlar ama ph'ı düşürür. zaten ph'ı düşürdüğü için de midenin yiyecekleri daha iyi sindirmesine yardımcı olur, hazımsızlığa iyi gelir.
üzgünüm lösev, shotgun haklı.
üzgünüm lösev, shotgun haklı.
0
bilimsel açıklaman yoğurdun ve midenin ph larını yanlış söylemekten ibaret. ayı gibi yiyip hazmedemeyip bi kase yoğurtla rahatladın diye millete tavsiye verme adamda laktoz intoleransı var belli ki hala yoğurda bi şana ver diyo ya skfkaşjAkfjdlfkf
0
Oha sütçüler hala var mı lan? Manyak mısınız abi 50 yaşındaki anam bile asit masit bir şeyler diyip yok süt içmeyeyim diyor. Yoğurt ürünlerine yanaşma. "Özelden rezil ettim ehüehü kes sesini." diyen adamı da dinleme yani bence dsafasdfasfd.
0
0
Ortalik karismis. Ama cevaplar icin cok tesekkurler.
Dun gece bir kac bardak sut ictim, biraz da yogurt yedim. Birazcik hafifledi ama yanmadan tamamen kurtulamadim.
Normalde sut ictigimde midem bulaniyor. Bu yuzden denemedim sutu. Ayrica bebe biskuvisi de midemi bulandiriyor ve ishal yapiyor. Hatta sutlu kahve bile midemi bulandiriyor.
Mide yanmasi da hemen hergun olmakla birlikte sulu bakliyat yemekleri yedigimde aziyor. Ayrica sabahlari pogaca yersem mutlaka yanmaya basliyor ve en cok yakan sey de kesinlikle lahmacun. Lahmacun yersem can cekisiyor midem.
Tibbi gecerliligi olup olmadigini bilmiyorum ama intolerans testi yaptirmadim bile. Her sut ictigimde basima ayni sey geldigi icin sutle oyle ya da boyle aramin iyi olmadigini anladim sadece, laktoz intoleransim olup olmadigini bilmiyorum ama durum bu.
Ayrintili cevaplar icin herkese cok tesekkurler.
Dun gece bir kac bardak sut ictim, biraz da yogurt yedim. Birazcik hafifledi ama yanmadan tamamen kurtulamadim.
Normalde sut ictigimde midem bulaniyor. Bu yuzden denemedim sutu. Ayrica bebe biskuvisi de midemi bulandiriyor ve ishal yapiyor. Hatta sutlu kahve bile midemi bulandiriyor.
Mide yanmasi da hemen hergun olmakla birlikte sulu bakliyat yemekleri yedigimde aziyor. Ayrica sabahlari pogaca yersem mutlaka yanmaya basliyor ve en cok yakan sey de kesinlikle lahmacun. Lahmacun yersem can cekisiyor midem.
Tibbi gecerliligi olup olmadigini bilmiyorum ama intolerans testi yaptirmadim bile. Her sut ictigimde basima ayni sey geldigi icin sutle oyle ya da boyle aramin iyi olmadigini anladim sadece, laktoz intoleransim olup olmadigini bilmiyorum ama durum bu.
Ayrintili cevaplar icin herkese cok tesekkurler.
0
polypropylene
selamlarşimdi bizim 20bin civarı birikmiş tlmiz var. düğünde de altın para toplam 50bin tl ederi bulur. şimdi şöyle bişi sorasım var;1. altınları şu bankaların altın buluşma günlerine verip gram altına mı çevireyim?2. yoksa bütün altınları bozdurayım sonra kendi birikmişimle birlikte herşeyi en para
selamlar
şimdi bizim 20bin civarı birikmiş tlmiz var.
düğünde de altın para toplam 50bin tl ederi bulur. şimdi şöyle bişi sorasım var;
1. altınları şu bankaların altın buluşma günlerine verip gram altına mı çevireyim?
2. yoksa bütün altınları bozdurayım sonra kendi birikmişimle birlikte herşeyi en para vadeliye mi atayım? ki 70bin tlnin faizi 600tl yapıyor aylık. hadi hepsini kenara atamasam bile 50bin tlnin faizi de 400tl.
merak ettiğim altını grama çevirmek mi daha mantıklı yoksa enpara mı?
şimdi bizim 20bin civarı birikmiş tlmiz var.
düğünde de altın para toplam 50bin tl ederi bulur. şimdi şöyle bişi sorasım var;
1. altınları şu bankaların altın buluşma günlerine verip gram altına mı çevireyim?
2. yoksa bütün altınları bozdurayım sonra kendi birikmişimle birlikte herşeyi en para vadeliye mi atayım? ki 70bin tlnin faizi 600tl yapıyor aylık. hadi hepsini kenara atamasam bile 50bin tlnin faizi de 400tl.
merak ettiğim altını grama çevirmek mi daha mantıklı yoksa enpara mı?
0
faizden çok kazanmazsınız anca enflasyonu bulur, altının da sağı solu belli olmuyor.
iyi bir şirketin hissesini satın alın. hisse senedi yani. uzun vadede iyi kazandırır.
iyi bir şirketin hissesini satın alın. hisse senedi yani. uzun vadede iyi kazandırır.
0
Bu işlerden anlamadığın belli dostum, hiç kasma 3 kuruş ekleyeceğim diye elindekinden olma. Paşa paşa yatır vadeli hesaba aylık 550-600 TL getirisi olur 70000 TL nin.
0
altın kalmadı artık, güvenli liman falan da değil. kafam rahat olsun diyorsan mevduata koy, yüzde 11-12 getirisi var yıllık.
ama takip ederim dersen, bence de borsa.
ama takip ederim dersen, bence de borsa.
0
Bankaların (veya bankaların anlaşmalı kuyumcuları) altın alırken yüksek miktarda komisyon alıyorlar. altınları pazarlık yaptıktan sonra herhangi bir kuyumcuya bozdursanız sonrasında gidip bankaya yatırıp gram altın alırsanız daha karlı olur.
sakın direkt çeyrek / yarım / altını bankada grama çevirtmeyin. (bundan ağzım yandı)
eğer ilginiz yoksa borsa vs işlerine girmek de kumar olur. (bundan da ağzım yandı)
sakın arabaya almayın, 70 bine aldığınız araba kontağı çevirmenizle 60'e düşer (bundan da ağzım yandı)
peşinat olarak kullanıp bir daire almayı düşünebilirsiniz. (en azından bu şekilde yüzüm güldü)
5 yıllık evliyim :)
sakın direkt çeyrek / yarım / altını bankada grama çevirtmeyin. (bundan ağzım yandı)
eğer ilginiz yoksa borsa vs işlerine girmek de kumar olur. (bundan da ağzım yandı)
sakın arabaya almayın, 70 bine aldığınız araba kontağı çevirmenizle 60'e düşer (bundan da ağzım yandı)
peşinat olarak kullanıp bir daire almayı düşünebilirsiniz. (en azından bu şekilde yüzüm güldü)
5 yıllık evliyim :)
0
condom kurşunu
Istanbulda nerde bulurum madame cocoda chakrada falan var midir?
Istanbulda nerde bulurum madame cocoda chakrada falan var midir?
0
ben kotondan aldım nasıl güzel bişey.. kalın bu peştemal dediğin gibi bir tarafı havlu, o ince peştemallerden değil. tavsiye ederim hatta arkadaşlarım görüp beğenip kendilerinede aldılar
0
bana da yeni hediye geldi bunlardan maalesef nereden alındığını hatırlayamadım şimdi.
mudo filan olabilir. madame coc filan onlarda da vardır bence.
ama ben pek kullanmayı düşünmedim. havlu konusunda biraz takıntılıyım, ıslak bırakan ince havlular beni deli ediyor. en kalın olanları kullanıyorum genelde.
siz bunları kullandığınız mı daha önce, gerçekten o incelikte bir havlu zaten yarısı peştemal kurular mı, yoksa biraz daha tarz olsun diye kullanılan bir şey mi?
öyle tarz yapacağım bir ortamım yok bayağı denizden çıkınca kurutsun istiyorum.
(soruya dahil oldum kusura bakmayın)
mudo filan olabilir. madame coc filan onlarda da vardır bence.
ama ben pek kullanmayı düşünmedim. havlu konusunda biraz takıntılıyım, ıslak bırakan ince havlular beni deli ediyor. en kalın olanları kullanıyorum genelde.
siz bunları kullandığınız mı daha önce, gerçekten o incelikte bir havlu zaten yarısı peştemal kurular mı, yoksa biraz daha tarz olsun diye kullanılan bir şey mi?
öyle tarz yapacağım bir ortamım yok bayağı denizden çıkınca kurutsun istiyorum.
(soruya dahil oldum kusura bakmayın)
0
Ben annem icin alicam. havlu cok yer kapliyor diye pestemal goturmek istiyor tatile ama pestemalin de kurutucagini dusunmuyorum ben havlulu olursa islakligi da emer diye dusunuyorum. Bi de pestemalin popisi cok yukseldi anam da geri kalmasin trendten :)
0
Peştemal kurutuyor, hele tatilde güneşin altında kesin kurutur, peştemalin kendisinin kuruması da beş dakika ya olur ya olmaz, yer kaplamaz ve çok pratik, havlular ıslak kalıyor illa ki.
0
karanlikta gozluk takan manyak
merhabalar 3 aylık bir kedim var ve sürekli ev ahalinin koluna bacağına atlayıp ısırıyor yok efendim tırmalıyor. bundan vazgeçirmenin yolu yok mu? sabahları ısırılarak uyandırılıyorum, iyi bir şey değil bence. büyüyünce de böyle gitmesini istemiyorum.teşekkürler şimdiden.
merhabalar 3 aylık bir kedim var ve sürekli ev ahalinin koluna bacağına atlayıp ısırıyor yok efendim tırmalıyor. bundan vazgeçirmenin yolu yok mu? sabahları ısırılarak uyandırılıyorum, iyi bir şey değil bence. büyüyünce de böyle gitmesini istemiyorum.
teşekkürler şimdiden.
teşekkürler şimdiden.
0
Kedilerin olayı bu, bunun için yaşıyorlar bir şey yapamazsın. Yaptım zannedersin yanılırsın, alışmaya bak.
0
camsil kabı gibi birşey bulup su sık, ama ben paylıyom bazen, sonra kesinlikle huyu değişiyo.
0
benimki de 3 aylıkken, gece uyurken nefes alıp vermeden dolayı kalkıp inen yorgana atlardı. bu yaşlarda sadece oyun oynamak istiyorlar, hareket halindeki her şey bir oyun malzemesi. benimki biraz büyüyünce bırakmıştı bunları.
0
paylıyorum derken? tokatlamak falan anlamında ise eğer ben beceremem onu ya, hayvan gibi adamım ayarlayamam gücümü falan canı yanar hayvancağızın. ama su sıkma işi evet mantıklı geldi.
kedilerin olayı bence her bulduğu kola bacağa atlamak değil bence ya. evin içinde gezer seni iplemez uykusu gelince yanına kıvrılır falan. gerçek kedi bu değil
kedilerin olayı bence her bulduğu kola bacağa atlamak değil bence ya. evin içinde gezer seni iplemez uykusu gelince yanına kıvrılır falan. gerçek kedi bu değil
0
benim zilli de eve geldiğinden beri öyle. ilk zamanlar daha da çok atlıyodu şimdi biraz biraz uysallaştı. gece yanımızda yatıyo uykusundan uyanıp saldırıya geçiyo bazen. hayır deyince sallamıyo ama gün içindeyse yüksek sesle e-eh diyorum sesten ürküp bırakıyo. gece bağıramadığım bi vakitteyse de sprey şişe imdada yetişiyo ama ilk yaptığında hemen spreyleme. önce sözlü anlaşmaya çalış her seferinde şişe bulunmuyo çünkü sesli tepkiyi öğrenmesi senin için de daha kolay olur. gece ısırırken de bazen e-eh diyorum yalamaya başlıyo bu sefer sanki amacı ısırmak değilmiş ben yanlış anlamışım gibi davranıyo şapşik :)
kısaca biraz sabır ve sabit disiplinle 1 aya adam oluyolar
kısaca biraz sabır ve sabit disiplinle 1 aya adam oluyolar
0
yavruyken olayları bu dersek doğru olur. heyecanlı mutlu filan oluyorlar daha da patileri filan gelişmediğinden tırnakları ile tırmanıyorlar. ısırmayı da oyun sanıyorlar.
merak etmeyin büyüyünce geçecek. kısırlaştırma ve büyüme çok etkili değişimde. biraz sabır lazım, sonra size gelsin diye yalvarırsınız da yüzünüze bakmaz:)
merak etmeyin büyüyünce geçecek. kısırlaştırma ve büyüme çok etkili değişimde. biraz sabır lazım, sonra size gelsin diye yalvarırsınız da yüzünüze bakmaz:)
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
http://www.tozlu.com/straplez-uzun-elb%C4%B0se_246773_uşu linkteki elbise tükenmiş, benzeri, hatta olursa siyah rengini bana buldursanıza :) ölüm kalım meselesi. şehir istanbul
www.tozlu.com
şu linkteki elbise tükenmiş, benzeri, hatta olursa siyah rengini bana buldursanıza :) ölüm kalım meselesi.
şehir istanbul
şu linkteki elbise tükenmiş, benzeri, hatta olursa siyah rengini bana buldursanıza :) ölüm kalım meselesi.
şehir istanbul
0
urun.n11.com
www.abiyenial.com
hatta şuradan beğendiğiniz fotoları seçip visit page yaparsanız siz de bulabilirsiniz:
www.google.com.tr
www.abiyenial.com
hatta şuradan beğendiğiniz fotoları seçip visit page yaparsanız siz de bulabilirsiniz:
www.google.com.tr
0
@kaputt
aslında balık model değil de, byle biraz daha bol bişiyler bakıyoruz. o seçenekleri de görmek isterim :)
aslında balık model değil de, byle biraz daha bol bişiyler bakıyoruz. o seçenekleri de görmek isterim :)
0
bahariye'de mudo'yu geçince garanti atm'sinin olduğu yerde bi pasaj var siyahı da var başka renkleri de.
0
kedizekali
Üst katımıza yaklaşık 1 yıl önce taşınan genç bir çift var. Bebekleri olsa olsa 2 buçuk yaşındadır. kadın özellikle geceleri bebek ağladığında bebeğe şiddet gösteriyor (bunu dayak arsızı oldun sen, anca bundan anlıyorsun demesinden anlıyorum). gündüz sokakta görseniz çok hoş ilgili bir anne, ama evd
Üst katımıza yaklaşık 1 yıl önce taşınan genç bir çift var. Bebekleri olsa olsa 2 buçuk yaşındadır. kadın özellikle geceleri bebek ağladığında bebeğe şiddet gösteriyor (bunu dayak arsızı oldun sen, anca bundan anlıyorsun demesinden anlıyorum). gündüz sokakta görseniz çok hoş ilgili bir anne, ama evde apartmanda ses izolasyonu sağlam olmasına rağmen kadının eşi ile tartışmaları ve çocuğa hakaret edip bağırması net olarak duyuluyor.
eşinin tavrını hala anlamış değilim kadın eşine de aynı şekilde bağırıyor ve ciddi derecede sorunları olduğunu düşünüyorum. bebeği sakatlama vs. ihtimali beni korkutuyor. zaten büyüyünce keser o annesini kesin.
üst kata çıkıp konuşmaya da tötüm yemiyor kadın evdeki adama bile müdahale ettirmiyor çünkü. binada diğer komşular da benle aynı durumda. kime şikayet edebilirim napabiliriz bilemedim.
eşinin tavrını hala anlamış değilim kadın eşine de aynı şekilde bağırıyor ve ciddi derecede sorunları olduğunu düşünüyorum. bebeği sakatlama vs. ihtimali beni korkutuyor. zaten büyüyünce keser o annesini kesin.
üst kata çıkıp konuşmaya da tötüm yemiyor kadın evdeki adama bile müdahale ettirmiyor çünkü. binada diğer komşular da benle aynı durumda. kime şikayet edebilirim napabiliriz bilemedim.
0
Sosyal hizmetler ABD'deki kadar iyi çalışmıyor ancak yapılacak bir toplu şikayete kayıtsız kalamazlar gibi geliyor bana.
0
toplu şikayet edersek kadın çocuğu alır binadan başka yere gider. o yüzden öyle bişi yapamıyoruz. çocuğu elinden alacak bi uygulama falan var mı bilmiyorum. adamla da çok şiddetli geçimsizlik söz konusu ama boşanmıyorlar. gündüz bakıcıylayken bebek çok mutlu, akşam anne gelince kıyamet kopuyor.
0
ya çocuğun babası var adam müdahale etmiyor. kadın adama da bişiler fırlatıyor sandalye falan baya gümbürtü kopuyor çoğu zaman. e biz de sesiniz çok geliyor hani bi durum mu var diyemiyoruz gidip. boşanır bunlar diyorduk geldiklerinde, hiçbişi değişmedi şimdi bebeğe daha kötü davranıyor.
0
peki kavga anında polisi arasanız. polis gelse bir gözdağı olur belki.
bebek için ama ne yapılabilir bilemiyorum ki.
baba nasıl bir insan, bir büyük adamı çekip konuşsa olmuyor mu?
bebek için ama ne yapılabilir bilemiyorum ki.
baba nasıl bir insan, bir büyük adamı çekip konuşsa olmuyor mu?
0
aile bakanlığının sitesinde telefon numaraları var. dikkate alacaklardır
ayrıca şiddet gösteren kişilere karşı adres verin ağzını burnunu kıralım diyenlerin de azalarak bitmesi ümidiyle
ayrıca şiddet gösteren kişilere karşı adres verin ağzını burnunu kıralım diyenlerin de azalarak bitmesi ümidiyle
0
binada da polis var ama adam hiçbişi yapmadı. polis aile içinde banane der diye düşündüğüm için aramadım. acaba alo 183'ü arasam prosedür nedir şu kişi şikayet etti falan derler mi?
en son dün gece çocuk çığlık çığlığa ağladı kadın ne yaptıysa. uykudan uyandığım oluyor çoğu zaman ama sesten rahatsızlık değil çocuğa bişi olcak diye vicdan azabı çekiyorum.
en son dün gece çocuk çığlık çığlığa ağladı kadın ne yaptıysa. uykudan uyandığım oluyor çoğu zaman ama sesten rahatsızlık değil çocuğa bişi olcak diye vicdan azabı çekiyorum.
0
tötüm yemiyor demekle olmaz. vicdan azabı çekiyorsan sorumluluk alacaksın o zaman. mümkünse diğer komşularla birleşip, değilse tek başına çıkıp aileyle konuşun. sana da sandelye fırlatırsa ilk gürültüde polis çağıracağım diyip harbiden çağırın.
0
bebeği dışarıda görüyorsunuz hiç görünen yerlerinde morluklar oluyor mu?
kadın yaptığı çok kötü bir şey ve çocuk istismarına giriyor ama annesinin elinden alınsa yurda verilse çok farklı mı olacak, şimdi sadece annesi dövüyor, oraya gidince orada çalışanlar dövecek.
adamla konuşsanız karınızın çocuğunuzu dövdüğünü biliyorum ve bundan çok rahatsızım, eğer onu engellemezseniz 183'u arayıp haber vereceğim diye.
kadın yaptığı çok kötü bir şey ve çocuk istismarına giriyor ama annesinin elinden alınsa yurda verilse çok farklı mı olacak, şimdi sadece annesi dövüyor, oraya gidince orada çalışanlar dövecek.
adamla konuşsanız karınızın çocuğunuzu dövdüğünü biliyorum ve bundan çok rahatsızım, eğer onu engellemezseniz 183'u arayıp haber vereceğim diye.
0
000000
kpss ve yds gibi kurslar verenler de kapatıldı mı?
kpss ve yds gibi kurslar verenler de kapatıldı mı?
0
evc
Herkese merhabalar,Arkadaslar sene sonunda belki tayin isterim düşüncesi ile şöyle bi arastirma yapmak istedim. Yaptim da. Sonuçlar şunu dedirtti bana "istanbulda merkezde yasayanlar nasil yaşıyor?".. simdi benim istabulda ama istanbula 1- 1.5 saat uzaklikta 75 m2 lik site icinde verdigim kira 500.
Herkese merhabalar,
Arkadaslar sene sonunda belki tayin isterim düşüncesi ile şöyle bi arastirma yapmak istedim. Yaptim da. Sonuçlar şunu dedirtti bana "istanbulda merkezde yasayanlar nasil yaşıyor?".. simdi benim istabulda ama istanbula 1- 1.5 saat uzaklikta 75 m2 lik site icinde verdigim kira 500. Ayni standarti koyup aratiyorum sahibinden.com da kira çıkıyor 3 katına. Tek yaşıyor olduğum icin mahallede bakamiyorum. Tek yasamaya alistigim icin ev arkadasi bulurum birlikte sitede veririz o parayi da diyemiyorum.
Nerde yasiyor bu insanlar? Ne is yapıyor orda oturanlar? Tek kimse mi yasamiyor? Herkes ikili üçlü mu yaşıyor nedir?
Yorumlarınız, fikirleriniz ne olur? Nasil bi akıl verirsiniz?
Arkadaslar sene sonunda belki tayin isterim düşüncesi ile şöyle bi arastirma yapmak istedim. Yaptim da. Sonuçlar şunu dedirtti bana "istanbulda merkezde yasayanlar nasil yaşıyor?".. simdi benim istabulda ama istanbula 1- 1.5 saat uzaklikta 75 m2 lik site icinde verdigim kira 500. Ayni standarti koyup aratiyorum sahibinden.com da kira çıkıyor 3 katına. Tek yaşıyor olduğum icin mahallede bakamiyorum. Tek yasamaya alistigim icin ev arkadasi bulurum birlikte sitede veririz o parayi da diyemiyorum.
Nerde yasiyor bu insanlar? Ne is yapıyor orda oturanlar? Tek kimse mi yasamiyor? Herkes ikili üçlü mu yaşıyor nedir?
Yorumlarınız, fikirleriniz ne olur? Nasil bi akıl verirsiniz?
0
en basit mantıkla bir eve gir..sonra 2 yıl araştırma yap daha ucuz eve geç..sonra 1 yıl daha araştır daha ucuz eve geç şekinde..zaten istanbul'da 5 yldır oturan birine abi kira ne kadar desen şöyle başlar cümleye 'valla çevrede en uygunu bizimki...'
0
kiralar pahalı evler daha pahalı
o konuyu bende anlayamadım 2500 - 3000 kirayı kim neden nasıl veriyor
o konuyu bende anlayamadım 2500 - 3000 kirayı kim neden nasıl veriyor
0
arkadaşlar durum çok kötü.
ben merkezi bir yerde 1+1 ev buldum 4 sene önce. o zaman fiyatlar patlamamıştı hayat normaldi. 650 tl idi ev. yalnız istiyorum diye girdim eve. sonra evlendim vs. fiyatlar bir patladı. en son pazarlıkla bizim ev bu sene 870 oldu. ama çıksak en az 1300'den açar evi. biz yerin altında -1. katta, rutubetli göt kadar eve bu parayı veriyoruz. ve daha kötüsü çıkamıyoruz. çıksak 1500'den aşağı bulamayacağız. iki kişi bir de kedi bu eve sığamıyoruz. eşyalar üst üste. kaldık minicik kutuda.
yani yaşayamıyoruz. arkadaşlarıma bakıyorum hepsi en az 3 kişi yaşıyor düzgün bir evde oturmak için. evliler de işte ikisi de iyi bir şirkette çalışıp iyi maaş alıyorsa düzgün bir yere taşınıyorlar. 2000 tl'lik filan bulunuyor. muhite göre 1300-1500 arası da çıkıyor. ama tabii tek kişi imkansız. zaten artık 1+1 mantığı da yok. öyle ev de çıkmıyor.
ben merkezi bir yerde 1+1 ev buldum 4 sene önce. o zaman fiyatlar patlamamıştı hayat normaldi. 650 tl idi ev. yalnız istiyorum diye girdim eve. sonra evlendim vs. fiyatlar bir patladı. en son pazarlıkla bizim ev bu sene 870 oldu. ama çıksak en az 1300'den açar evi. biz yerin altında -1. katta, rutubetli göt kadar eve bu parayı veriyoruz. ve daha kötüsü çıkamıyoruz. çıksak 1500'den aşağı bulamayacağız. iki kişi bir de kedi bu eve sığamıyoruz. eşyalar üst üste. kaldık minicik kutuda.
yani yaşayamıyoruz. arkadaşlarıma bakıyorum hepsi en az 3 kişi yaşıyor düzgün bir evde oturmak için. evliler de işte ikisi de iyi bir şirkette çalışıp iyi maaş alıyorsa düzgün bir yere taşınıyorlar. 2000 tl'lik filan bulunuyor. muhite göre 1300-1500 arası da çıkıyor. ama tabii tek kişi imkansız. zaten artık 1+1 mantığı da yok. öyle ev de çıkmıyor.
0
mevzu şudur arkadaşlar, bildiğiniz üzere merkezde kentsel dönüşüm rantı aldı başını gidiyor, evinin inşaatını bekleyenler mahallelerinden uzaklaşmak istemiyorlar, mevcutta devlet 700 TL, mütahhit de bir o kadar kira yardımı veriyor, oldu mu size 30 senelik saçma sapan evlerin kirası 2500-3000 lira. işin kötü tarafı oturdu bu fiyatlar piyasaya daha da inmez kiralar.
0
senin çevren dışında kalan bir sürü paralı insanlar var, onlar kalıyor. şehirde 15 milyon kişi var bunların bir kısmı bu fiyatları karşılayacak güce sahip, sayıları o kadar azda değil.
demek istediğim, sana pahalı gelen fiyatlar bazılarına gelmiyor, gelmiyor ki arz/talep fiyatları oraya çekmiş.
demek istediğim, sana pahalı gelen fiyatlar bazılarına gelmiyor, gelmiyor ki arz/talep fiyatları oraya çekmiş.
0
Evet haklisin da, benim cevremden olan insanlar da vardir yani. Herkes bir ben tek değilim ki. Tek başına yasayan ogretmen yok mu yani bahsettiğimiz yerlerde. Heh iste onlar nerde kaliyor napiyor ne ediyor?
0
onlar merkezde kalmıyor, daha varoş ya da merkeze uzak yerlerde tek başına yaşıyorlardır. ya da aileden zenginlerdir. ya da biriktirmişlerdir. yani başka nasıl bir ihtimal olacak.
bunun cevabı, evet beşiktaş'ta taksim'de bebek'te gizli kalmış 500 tl'ye 1+1 evler var olmayacak hiçbir zaman.
bunun cevabı, evet beşiktaş'ta taksim'de bebek'te gizli kalmış 500 tl'ye 1+1 evler var olmayacak hiçbir zaman.
0
Ya zaten oyle bise aramiyorum. Kalan adamlar hangi semtte kaliyor, ne veriyor, sitede kalanlar daha uzak yerlerde mi kalıyor? Nedir? Bu yani. Yoksa kardes ben yine 500 veriyim ama sehrin ortasinda sersefil oturayim degil.
0
avrupa yakasında bağcılar, esenler o taraflarda 500 civarı evler bulunur, ama kötü evler olacağını düşünüyorum.
anadolu yakasında belki eskiden fikirtepe filan derdim artık orası da kentsel dönüşüm.. ucuza anca böyle.
ya da uzak yerler sizin muhtemelen şu an oturduğunuz gibi çekmeköy filan tarafları tuzlaya doğru yerler daha ucuz olabilir.
edit: gkn uyardı bağcılar'a filan da suriyeliler gelmiş ev fiyatları 1700e çıkmış, 500 yok diyor. beylikdüzü ıspartakule tarafına gidilmesi gerekirmiş.
anadolu yakasında belki eskiden fikirtepe filan derdim artık orası da kentsel dönüşüm.. ucuza anca böyle.
ya da uzak yerler sizin muhtemelen şu an oturduğunuz gibi çekmeköy filan tarafları tuzlaya doğru yerler daha ucuz olabilir.
edit: gkn uyardı bağcılar'a filan da suriyeliler gelmiş ev fiyatları 1700e çıkmış, 500 yok diyor. beylikdüzü ıspartakule tarafına gidilmesi gerekirmiş.
0
ev arkadaşı veya sevgili/eşle. öğretmen maaşıyla merkezde tek yaşamak imkansız, iki öğretmen maaşıyla olabilir ama:) kadıköy'de moda yine olmaz ama yeldeğirmeni olur mesela.
0
1- bekarlar
2- yeni evliler
3- aileler
Bekarlar 30-40 yıllık bir dandik ev ile sıfır yapılı yeni bir evde kalabiliyorlar.
Ortalama 3 kişi kaldıklarında kişi başı 300-600tl/ay şeklinde değişen kiraları oluyor. Hele bir de maddi imkanları kuvvetliyse bu aylık 1000tl ye kadar çıkabiliyor.
2- Yeni evliler.
Evlerini aile kredi birikim vs yardımı ile döşedikten sonra kirada oturacak olanlar aylık min 2000 tl yi gözden çıkarıyorlar. Karı koca çalışıyor ve gelirleri iyi derecede ise bu rakam aylık 4000 e kadar çıkıyor.
3- Aileler
İstanbulun kiralarının 2009 öncesi nispeten uçuk olmadığı dönemde ev kiralamış olan bu insanlar yıllık kira artış oranı hatır gönül ilişkisi vs sebepler ile kiralarını düşük tutuyorlar ki İstanbulun en büyük bölümünü bunlar oluşturuyor Bugün kiralasan 1500e tutacağın evi 20 yıllık kiracı 500e kiralamış oturuyor oluyor.
Kafan aydınlanmıştır umarım
2- yeni evliler
3- aileler
Bekarlar 30-40 yıllık bir dandik ev ile sıfır yapılı yeni bir evde kalabiliyorlar.
Ortalama 3 kişi kaldıklarında kişi başı 300-600tl/ay şeklinde değişen kiraları oluyor. Hele bir de maddi imkanları kuvvetliyse bu aylık 1000tl ye kadar çıkabiliyor.
2- Yeni evliler.
Evlerini aile kredi birikim vs yardımı ile döşedikten sonra kirada oturacak olanlar aylık min 2000 tl yi gözden çıkarıyorlar. Karı koca çalışıyor ve gelirleri iyi derecede ise bu rakam aylık 4000 e kadar çıkıyor.
3- Aileler
İstanbulun kiralarının 2009 öncesi nispeten uçuk olmadığı dönemde ev kiralamış olan bu insanlar yıllık kira artış oranı hatır gönül ilişkisi vs sebepler ile kiralarını düşük tutuyorlar ki İstanbulun en büyük bölümünü bunlar oluşturuyor Bugün kiralasan 1500e tutacağın evi 20 yıllık kiracı 500e kiralamış oturuyor oluyor.
Kafan aydınlanmıştır umarım
0
zombiedeveloper
merhaba arkadaşlar,ağustosta düğünüm var ve henüz ayakkabı alabilmiş değilim. kır düğünü olarak planladık ve haliyle çimlerin üzerinde yürüyor, dansediyor olacağız. dolayısıyla toprağa saplanmamak için topuklu değil düz tabanlı ayakkabı arıyorum. kadıköy'de, internette bir miktar araştırma yaptım ne
merhaba arkadaşlar,
ağustosta düğünüm var ve henüz ayakkabı alabilmiş değilim. kır düğünü olarak planladık ve haliyle çimlerin üzerinde yürüyor, dansediyor olacağız. dolayısıyla toprağa saplanmamak için topuklu değil düz tabanlı ayakkabı arıyorum. kadıköy'de, internette bir miktar araştırma yaptım nereleri gezmeli, nereden almalı diye ama görebildiğim kadarıyla genel olarak talep topukluya olduğu için arz da bu yönde.
resimdeki gibi bir ayakkabı nereden bulabilirim, biliyor musunuz?
şimdiden teşekkürler...
ağustosta düğünüm var ve henüz ayakkabı alabilmiş değilim. kır düğünü olarak planladık ve haliyle çimlerin üzerinde yürüyor, dansediyor olacağız. dolayısıyla toprağa saplanmamak için topuklu değil düz tabanlı ayakkabı arıyorum. kadıköy'de, internette bir miktar araştırma yaptım nereleri gezmeli, nereden almalı diye ama görebildiğim kadarıyla genel olarak talep topukluya olduğu için arz da bu yönde.
resimdeki gibi bir ayakkabı nereden bulabilirim, biliyor musunuz?
şimdiden teşekkürler...
0
www.google.com.tr
şu linkten fotoların sitelerine girerseniz bayağı çıkıyor. mesela biri nineweste yönlendirdi. tek tek bakmayayım da siz seçip girin.
www.morhipo.com&pg=0&ps=60&ch=0&os=0&hf=&prv=1060
bir de bunlar var güncel
şu linkten fotoların sitelerine girerseniz bayağı çıkıyor. mesela biri nineweste yönlendirdi. tek tek bakmayayım da siz seçip girin.
www.morhipo.com&pg=0&ps=60&ch=0&os=0&hf=&prv=1060
bir de bunlar var güncel
0
topuklu ayakkabı çamur kıvamında olmadığı sürece toprağa saplanmaz ki zaten :/ ki zaten kır düğünü yapılacak yer çimdir, hiçbir sorun olmaz topukluyla.
diyeceğim o ki içinize sinen bişey bulamazsanız kalın topuklu bir ayakkabı giyebilirsiniz, hem çok daha şık olur :)
mutluluklar
diyeceğim o ki içinize sinen bişey bulamazsanız kalın topuklu bir ayakkabı giyebilirsiniz, hem çok daha şık olur :)
mutluluklar
0
www.37numara.com
Burada bir sürü model var. İnternetten almak istemezseniz, Caddebostan'da mağazaları var.
Burada bir sürü model var. İnternetten almak istemezseniz, Caddebostan'da mağazaları var.
0
evrimini tamamlamis hamambocegi
arkadaşımın kız çocuğu olacak ve isim bakıyorlar. bende size sorayım dedim.kriter olarak;soyadı çok uzun olduğu için 3-4 harfli, türkçe karakter içermeyen ve tek isim bakıyorlar.bir başka kriter olarak ta yabancı dillerde anlamı kötü olmaması.
arkadaşımın kız çocuğu olacak ve isim bakıyorlar. bende size sorayım dedim.
kriter olarak;
soyadı çok uzun olduğu için 3-4 harfli, türkçe karakter içermeyen ve tek isim bakıyorlar.
bir başka kriter olarak ta yabancı dillerde anlamı kötü olmaması.
kriter olarak;
soyadı çok uzun olduğu için 3-4 harfli, türkçe karakter içermeyen ve tek isim bakıyorlar.
bir başka kriter olarak ta yabancı dillerde anlamı kötü olmaması.
0
büyük i olması ama küçük harfle yazınca da sıkıntı olmamasıyla yarı uygun İrem
0
arockm
Merhabalar, bakalım en sevdiğiniz abur cuburlar neler?
Merhabalar, bakalım en sevdiğiniz abur cuburlar neler?
0
bimde satılan buono premium bitter çikolata, karton kutulu olan. kesin çok yağlı ama seviyorum <3
0
bim'de var, buono premium mu ne onun hastasıyım şokolat olarak. snickers ve canga'yı da severim. gofret veya bisküvi için özel bir tercihim yok, bulduğumu gömerim. ama bu yulaflı bisküviler falan var ya onları sevmiyorum. şekerli olacak, kimyasal olacak, pis olacak. diğer türlü güzel olmuyor. ot gibi.
0
Eti karam gurme
Milka 3 tat (aslinda 4 tattir)
Toblerone
Tadelle king size
Kekstra cilekli
Tabi uzun zmndir hicbirini yemiyorum. Bugday gobegi ve karatay kitaplarini okuyunca hepsini hayatimdan cikardim.
Milka 3 tat (aslinda 4 tattir)
Toblerone
Tadelle king size
Kekstra cilekli
Tabi uzun zmndir hicbirini yemiyorum. Bugday gobegi ve karatay kitaplarini okuyunca hepsini hayatimdan cikardim.
0
Browni intense. İçi çikolata, kendi çikolata, dışı da çikolata, oyyy.
Bir de Kahve Dünyası'nın Bonte'sinin sütlüsü.
Yemiyorum yıllardır, ayrı.
Bir de Kahve Dünyası'nın Bonte'sinin sütlüsü.
Yemiyorum yıllardır, ayrı.
0
Biscolata'nin pringles sekilli olani ve eti petito'lar mmmmm
Bugun keske petito alsaydim marketten tuh bak
Bugun keske petito alsaydim marketten tuh bak
0
Yemeyin la şunları sağlıksız hepsi.
İntense görünce dayanamıyorum o ayrı :( son 1 aydır abur cubur yemiyorum çok mutluyum. Yiyince de mutlu oluyorum. Ama böyle daha sağlıklıyım.
İntense var mı :(
İntense görünce dayanamıyorum o ayrı :( son 1 aydır abur cubur yemiyorum çok mutluyum. Yiyince de mutlu oluyorum. Ama böyle daha sağlıklıyım.
İntense var mı :(
0
balocco bambu gofret. ama yakınımdaki marketlerde olmadıgından yiyemiyorum ne zamandır :/
0
m&m's
canga
eti frigo
tadelle (seviom ama artık almıyorum, kinlendim sürekli zam yapmasına)
yaşar ustanın dondurması
bahariye operanın karşısındaki çikolatacının üzümlü drajeleri
eti karam (kahvenin yanına)
biscolata ürünleri de iyi
canga
eti frigo
tadelle (seviom ama artık almıyorum, kinlendim sürekli zam yapmasına)
yaşar ustanın dondurması
bahariye operanın karşısındaki çikolatacının üzümlü drajeleri
eti karam (kahvenin yanına)
biscolata ürünleri de iyi
0
karamelli ve deniz tuzlu çikolata (godiva ve lindt olabilir)
toblerone (sütlü veya beyaz olabilir)
bitter çikolata (şekeri/tatlılığı olabildiğince az olmalı, markası çok fark etmez, nestle de olur lindt de)
çizmeci time wafermaster
ladyfingers (markası çok fark etmiyor, ne varsa onu alır, süte bana bana yerim)
oreo
biskrem
ek: bounty'i de hapur hupur yerim.
toblerone (sütlü veya beyaz olabilir)
bitter çikolata (şekeri/tatlılığı olabildiğince az olmalı, markası çok fark etmez, nestle de olur lindt de)
çizmeci time wafermaster
ladyfingers (markası çok fark etmiyor, ne varsa onu alır, süte bana bana yerim)
oreo
biskrem
ek: bounty'i de hapur hupur yerim.
0
Yukarda sayılanları ayıramadım hepsini seviyorum. Bi şeye takılıp kalmam ama keklerden kekstra faforim.
0
arockm
Merhaba, burun kıllarını kesmek zararlı mı, ne ile kesiyorsunuz?
Merhaba, burun kıllarını kesmek zararlı mı, ne ile kesiyorsunuz?
0
Kesilmesi zararlı mı bilmiyorum da (değildir bence) burun içinden onu cımbızla, iple filan alan var o zararlı , onlar havayı filtre ediyor, temizliyor ciğerlerimiz için, tozları tutuyor, dokumayın o kadarına da :D
0
kökünden koparılırsa zararlı çünkü enfeksiyonu beyne gidebilir. burun venleri ile beyin sinüsleri ilişkili o nedenle koparmayın yolmayın. ama kısaltan aletler var onları çok istiyorsanız kullanın. yine de burnunuzun filtrasyon işlevini yok etmiş oluyorsunuz.
0
0
www.google.com.tr
bu arada dışarı sarkanları lütfen kesin. dünyanın en iğrenç görüntülerinden biri bence.
bu arada dışarı sarkanları lütfen kesin. dünyanın en iğrenç görüntülerinden biri bence.
0
içerisi havayı filtrelerken bayağı işe yarıyormuş. dışarı çıkanları kırpmak şart. gerisi lazım :)
0
Dışarı çıkan olunca cımbızla 2 tel çekiyorum. Zararlı olduğunu duydum ama kesince daha da gürleşme olayı olabilir diye şeyapıyorum.
umarım sorun yaşamam.
umarım sorun yaşamam.
0
ytse jam
"ücretli mi" nasıl dersiniz? mesela bu etkinlik/event ücretli mi? ücrete mi tabi? falans...
"ücretli mi" nasıl dersiniz? mesela bu etkinlik/event ücretli mi? ücrete mi tabi? falans...
0
is this a fee-paying/paid event?
fee-paying daha çok ücretli okul gibi terimler için kullanılır
paid ise daha çok hizmetler için kullanılır. event de bir nevi hizmettir. dolayısıyla paid en uygunu gibi bana kalırsa
fee-paying daha çok ücretli okul gibi terimler için kullanılır
paid ise daha çok hizmetler için kullanılır. event de bir nevi hizmettir. dolayısıyla paid en uygunu gibi bana kalırsa
0
formal diyorsan: complimentary
davet edildidysen misal: i would like to know if this is a complimentary invitation.
davet edildidysen misal: i would like to know if this is a complimentary invitation.
0
complimentary aşırı formal oldu bu sefer. yani günlük dilde bir ingiliz/amerikalı "aga bu ücretli mi?" diye nasıl diyor?
0
yazıldı ya yukarıda.
paid event de,
free of charge de,
fiil olarak kullan ya da bunları.
neyini beğenmedin?
paid event de,
free of charge de,
fiil olarak kullan ya da bunları.
neyini beğenmedin?
0
usta formal anlayışında problemler görüyorum senin.
günlük bir dide ingiliz amerikalı bizim sorduğumuz gibi sorar.
formal demek resmi demektir bir nevi. resmi, bürokratik yazışmalarda veya iş muhabbetlerinde falan formal ingilizce kullanılır.
formalini yazmışlar şimdi de diyorsun günlük hayatta.
çare olamadık senin derdine yemin ediyorum 15 adam
do we have to pay'den complimentary'e bütün yelpazeyi sunmuşuz zaten sana, istediğini seç beğen al. senden bunu duyacak adam bu kadar bu kadar kalıp bilmiyor zaten.
do we need to pay anything
will i be charged for this event
is this a fee-paying/paid event
is this event free of charge?
i would like to know if this is a complimentary invitation
seç işte bak sıraladım sana. ortadan beğendiğini kullan
günlük bir dide ingiliz amerikalı bizim sorduğumuz gibi sorar.
formal demek resmi demektir bir nevi. resmi, bürokratik yazışmalarda veya iş muhabbetlerinde falan formal ingilizce kullanılır.
formalini yazmışlar şimdi de diyorsun günlük hayatta.
çare olamadık senin derdine yemin ediyorum 15 adam
do we have to pay'den complimentary'e bütün yelpazeyi sunmuşuz zaten sana, istediğini seç beğen al. senden bunu duyacak adam bu kadar bu kadar kalıp bilmiyor zaten.
do we need to pay anything
will i be charged for this event
is this a fee-paying/paid event
is this event free of charge?
i would like to know if this is a complimentary invitation
seç işte bak sıraladım sana. ortadan beğendiğini kullan
0
golgem var iyi ki golgem var
merhaba. birazcık dertliyim. dun aksam bi kedisle evimi paylasmaya basladım. ablamla yasıyorum ikimiz de cok istiyoduk bi sekilde kedimizin bizi bulacagını dusunup bekliyoduk. dun ablamın hastanesinde yavrulamıs bi annenin yanından kedisimizi aldık. annesini emip emmedigine baktık, annesini biraz se
merhaba. birazcık dertliyim. dun aksam bi kedisle evimi paylasmaya basladım. ablamla yasıyorum ikimiz de cok istiyoduk bi sekilde kedimizin bizi bulacagını dusunup bekliyoduk. dun ablamın hastanesinde yavrulamıs bi annenin yanından kedisimizi aldık. annesini emip emmedigine baktık, annesini biraz sevdik hicbir hareket yapmadı bebegi alırken. eskiden balkonumuzda yavrulayan anne balkona bile cıkarttırmıyodu bizi tıslaya tıslaya, bu anne hicbir sey yapmadı. neyse bebisi aldık, vete gittik, kendisi 2,5 aylıkmıs chinchilla imis, ic-dıs parazit ve karma asısı yapıldı. eve getirdik, kutusuna bir yastık koyduk, kumunu eselettirdik, kutuya geri koyduk, serbest bıraktık. sanırım asının da etkisiyle cok halsizlesti uyudu birkac saat. sonra diklendi, kalktı yemegini yedi. ve devamlı miyavladı. butun gece miyavladı. benim icin hic problem degil alısma surecidir diye dusunuyorum ama komsular gelir de bisey der diye cok korkuyorum cunku kavga ederim yani.
asıl korkutan beni butun gece miyavlaması degil. yanına yaklastırmıyo hep tıslıyo. ikidir kakasını dısarı yapıyo, dun gece yapsın dedim dokunmadım. bu sabah kumuna bi kez daha goturdum. tıs tıs sanki anasını siktim. ya ama tıslaması cok uzuyo, bi de o da uzgun gibi hep miyavlıyo beni cok uzuyo. alısır mı ya nolur alıssın cunku artık evime aldım bi daha evimden cıkaramam onu. cok korkuyo mesela simdi karsı koltukta yatıyo bacagımı indirdim hemen kafayı dikti. napayım ben?
asıl korkutan beni butun gece miyavlaması degil. yanına yaklastırmıyo hep tıslıyo. ikidir kakasını dısarı yapıyo, dun gece yapsın dedim dokunmadım. bu sabah kumuna bi kez daha goturdum. tıs tıs sanki anasını siktim. ya ama tıslaması cok uzuyo, bi de o da uzgun gibi hep miyavlıyo beni cok uzuyo. alısır mı ya nolur alıssın cunku artık evime aldım bi daha evimden cıkaramam onu. cok korkuyo mesela simdi karsı koltukta yatıyo bacagımı indirdim hemen kafayı dikti. napayım ben?
0
merhaba, hayırlı olsun öncelikle :D pazartesi günü ben de karma aşı yaptırdım yavru kedilerime, ikisi de dokundurtmadı 1 gün boyunca, ne zaman okşasak kibarca kalkıp uzağa gittiler, kucağımıza alınca miyavladılar ki hiç huyları değildir, okşanmayı kucağı severler oyun halinde olmadıkları zaman. aşının verdiği halsizliğe bağladım ben de, veteriner aşının halsizlik ateş ve iştahsızlık yapabileceğini söylemişti zaten. 1 gün sonra da geçti tüm bu belirtiler. sizde bu dönem tam aldığınız güne rastladığı için üst üste gelmiş, kedi annesinden ayrılmış hiç bilmediği bir eve gelmiş aynı gün de bünyesine yan etkiler yapan bir aşı olmuş. aslında keşke iç dış parazitten 1 hafta sonra falan yaptırsaydınız aşıyı ama bence geçicidir bunlar zaten.
Gece miyavlamasının sebebi eğer aynı yerde yatmadıysanız yalnız kalması olabilir. yavru kediler yalnız kalınca miyavlıyor şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla. tıslaması falan da alışık olmadığından korktuğundandır, alışınca geçer diye düşünüyorum. son olarak durumunuz elverişliyse mutlaka bir kedi daha almanızı öneririm, 2 kedi birlikte çok daha mutlu, rahat ve kolay büyüyor, hiçbir zaman da yalnız kalmamış oluyorlar.
Gece miyavlamasının sebebi eğer aynı yerde yatmadıysanız yalnız kalması olabilir. yavru kediler yalnız kalınca miyavlıyor şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla. tıslaması falan da alışık olmadığından korktuğundandır, alışınca geçer diye düşünüyorum. son olarak durumunuz elverişliyse mutlaka bir kedi daha almanızı öneririm, 2 kedi birlikte çok daha mutlu, rahat ve kolay büyüyor, hiçbir zaman da yalnız kalmamış oluyorlar.
0
önce size biraz alışsaydı bir iki gün gidip yanında vakit geçirseydiniz ama annesinin yanında olmaya devam etseydi bu kadar yabancılık çekmezdi belki.
biz yeni beş yavru sahiplendirdik. gerçi vakit geçirmeden direkt almaya gelenler de oldu hiçbirinde böyle bir sorun yaşanmamıştı. kediler çabuk alıştılar..
çözüm olarak ne yapılır bilemedim hiç. ama pek normal gelmedi. aşırı korkmuş ve gergin gözüküyor.
annesinin yanındayken size tepkisi nasıldı hep mi böyle yabaniydi eve gelince mi böyle oldu?
bir de hep annesinin yanında olup bir anda vet iğne vs olunca iyice korkmuş olabilir. 2,5 aylık olduğundan emin misiniz, daha küçük değildir di mi?
biz yeni beş yavru sahiplendirdik. gerçi vakit geçirmeden direkt almaya gelenler de oldu hiçbirinde böyle bir sorun yaşanmamıştı. kediler çabuk alıştılar..
çözüm olarak ne yapılır bilemedim hiç. ama pek normal gelmedi. aşırı korkmuş ve gergin gözüküyor.
annesinin yanındayken size tepkisi nasıldı hep mi böyle yabaniydi eve gelince mi böyle oldu?
bir de hep annesinin yanında olup bir anda vet iğne vs olunca iyice korkmuş olabilir. 2,5 aylık olduğundan emin misiniz, daha küçük değildir di mi?
0
evet biraz ust uste oldu sanırım her sey, anneden ayrılma, ası, yeni ev, yeni insanlar. ikinci bir kediye maddi manevi hazır degilim ne yazık ki bu ihtimal pek olası degil. ben gece ilk aynı odada yatmaya calıstım ama olmadı, bana bagırıyo heralde dedim kalktım odama gittim, bi sure daha miyavladı ama ben de uyuyakaldım saat 5ti.
yatarken kapıları kapattım salon hol ve kucuk tuvalete erisimi var bunlar da evin yarısı demek ama zaten salondan cıkmıyo, diger odaları da biyerlere girer de bulamam diye korktugumdan kapattım, hic de umrunda degil zaten.
annesinin yanındayken de gergindi, hastane ortamındandır diye dusunduk, hem hastanedeki kedilere ne oluyo bilemiyoruz bi iki tanesi yasıyo ortalıklarda geziyo ama digerlerine ne oluyo bilemiyoruz. yani evi olucak biz de sevicez en nihayetinde hastaneden ne kadar kotu olabilir ki, oof kotu mu ettik ki. ama kedis iki bucuk aylık, veti soyledi hem de yeterinde buyuk.
ha bi de ip, yoyo, top yuzune bile bakmıyo bunların. lan sen kedisin?!
yatarken kapıları kapattım salon hol ve kucuk tuvalete erisimi var bunlar da evin yarısı demek ama zaten salondan cıkmıyo, diger odaları da biyerlere girer de bulamam diye korktugumdan kapattım, hic de umrunda degil zaten.
annesinin yanındayken de gergindi, hastane ortamındandır diye dusunduk, hem hastanedeki kedilere ne oluyo bilemiyoruz bi iki tanesi yasıyo ortalıklarda geziyo ama digerlerine ne oluyo bilemiyoruz. yani evi olucak biz de sevicez en nihayetinde hastaneden ne kadar kotu olabilir ki, oof kotu mu ettik ki. ama kedis iki bucuk aylık, veti soyledi hem de yeterinde buyuk.
ha bi de ip, yoyo, top yuzune bile bakmıyo bunların. lan sen kedisin?!
0
o çok gergin yemek yediğine dua edin. oyun filan beklemeyin şimdi.
kapı kapamayın kapıları kapadıkça o bağıracaktır. gece yatarken onun yanına gitmeyin ama kediyi yanınıza alın çok huylanmıyorsanız sizin yatağınızda yatsın. sevmeye çalışın.
tuvalet kabının yakınına mı yapıyordu, yoksa evin alakasız bir yerine mi? kabı bulamıyor olabilir, henüz anlamamıştır oraya yapması gerektiğini. siz kuma hep yakın tutun. bir süre kumu maması yatağı aynı odada ve sık durduğunuz odada olsun. ama kumla mamayı birbirine yakın koymayın. yine de zaman zaman kumuna götürmeye devam edin. o sizin tutmanızdan korktuğu için tıslıyordur.
ipli oyuncaklar deneyin, yani denemeye devam edin. sevebileceği mamalar verin bir süre en azından size alışana kadar, sizi sevsin diye. ama tabii bebeğe uygun olan şeyler olsun.
kapı kapamayın kapıları kapadıkça o bağıracaktır. gece yatarken onun yanına gitmeyin ama kediyi yanınıza alın çok huylanmıyorsanız sizin yatağınızda yatsın. sevmeye çalışın.
tuvalet kabının yakınına mı yapıyordu, yoksa evin alakasız bir yerine mi? kabı bulamıyor olabilir, henüz anlamamıştır oraya yapması gerektiğini. siz kuma hep yakın tutun. bir süre kumu maması yatağı aynı odada ve sık durduğunuz odada olsun. ama kumla mamayı birbirine yakın koymayın. yine de zaman zaman kumuna götürmeye devam edin. o sizin tutmanızdan korktuğu için tıslıyordur.
ipli oyuncaklar deneyin, yani denemeye devam edin. sevebileceği mamalar verin bir süre en azından size alışana kadar, sizi sevsin diye. ama tabii bebeğe uygun olan şeyler olsun.
0
kakamelsokoban
dünyanın en saçma ama can sıkıcı problemini yazıcam şimdi. sevdicek kişisi yemek konusunda fazla nazlı. en basiti evde mikrodalga fırın varken yemekleri ille ocakta ısıttırır mikrodalganın ısıttığı yemek güzel olmuyomuş ona göre. o görmeden mikrodalgada ısıtıp masaya getirirsem bilmeden yiyo anlamıy
dünyanın en saçma ama can sıkıcı problemini yazıcam şimdi. sevdicek kişisi yemek konusunda fazla nazlı. en basiti evde mikrodalga fırın varken yemekleri ille ocakta ısıttırır mikrodalganın ısıttığı yemek güzel olmuyomuş ona göre. o görmeden mikrodalgada ısıtıp masaya getirirsem bilmeden yiyo anlamıyo bile. ama gördüyse bu çok kurumuş ocakta ısıtsaydın keşke tadıyla yeseydik vs demeye başlıyo.
yaz gününde bile çorba içiyo ve çorbasının kaynar olması konusunda takıntılı. çorbayı da son dakikaya bırakıp o telaşeye katmayı sevmiyorum. işten gelince ilk işim çorbayı yapmak oluyo. yemeğe oturmaya yakın ısıtıp getiriyodum ille en son çorbayı yap ben çok kaynar içmeyi seviyorum diyo. bunu misafir varken de istiyo ama. kimse o kadar kaynar sevmiyo, insanlar iki saat çorbanın soğumasını bekliyo onun nazı yüzünden. ben de çareyi önceden diğerlerimizin kaselerine koyup onunkini iyice kaynatıp yemeden hemen önce sofraya getirmekte buldum. ama zaten misafir telaşı varken bi de onun kendine has isteklerde bulunmasına sinir oluyorum işimin üstüne iş katıyo diye. biz bizeyken yapsın eyvallah da hep özel muamele peşinde.
malum ramazan ayı oruç da tutuyoruz artık. zaten gün boyu aç durunca açlığa alışmış oluyoruz çok yemek yiyemiyoruz. tek derdimiz su içmek oluyo iki bardak su içince de yemek bile aramıyo gözümüz. bunu kendisi de biliyo. her akşam yarına çorbayla salatayla geçiştirelim ziyan oluyo yemekler demesine rağmen ertesi gün daha öğlen olmadan telefon edip akşama şunu yapalım şunu yiyelim demeye başlıyo. bak yiyemicez yazık günah diyorum, yapmaya üşeniyorum demiyosun da falan diyip üste çıkmaya çalışıyo. yav he he diyip malzeme alıp yapıyorum ben de suratını çekmemek için.
işin kötü tarafı işten gelince zaten gücüm kalmamış oluyo. yoğun çalışan insanım, gün içinde çok yoruluyorum. oruçlu da olunca iyice pilim bitiyo. işten gelince 1 saat kadar uyuyup öyle yemek hazırlamaya başlıyorum. fakat kendisi en basit yemeği bile zorlaştırmaya bayılıyo!
mesela dün biber dolması yapayım dedim zeytinyağlı, serin serin yeriz. normalde içini kavurup biberleri doldurup tencerede pişiriyorum ben, annemden de öyle gördüm. tutturdu önce biberleri yağda kızartalım, sonra tencerede pişirelim en son fırına atalım. ya dedim ben bi dolmayla bu kadar uğraşırsam yanına çorba, makarna, salata da istiyosun gel yardım et o zaman yetişmicek yoksa. kalmış iftara 1 saat hepsini son dakika beyan ediyo. en son tamam ben dolmayı hallederim sen ötekileri yap dedi, içeri gitmiş uyumuş ben de sonradan farkettim. iftara yarım saat kala artık kızartmalı yapamayız yetişmez sen bildiğin gibi yap dedi onu da bana kitledi sofrayı kurdu sadece. benim iki ayağımı bi pabuca soktu durduk yere.
bugün de iş çıkışı kediyi vet.e götürücez akşam 8 buçuğa doğru anca evde olcaz. dünden konuştuk buzlukta döner var gelirken lavaş alırız, döneri pişiririz yanına domates yeşillik turşu vs koyar dürüm yapar yeriz anca o yetişir iftara diye. dünden çorba da var zaten ikisi yeter dedik anlaştık.
az önce telefon etti diyo ki ben yanına pilav istiyorum dürümden vazgeçtim dürümle doymam. vakit az yetişmez zaten yorgun gelcez pilavı da yarın yersin dedim bisürü konuştu kedi için bi saat yol yürüyosun bana bi pilav yapmak mı zor geldi şimdi diye.
tek tek bakınca çok basit problemler ama hem iş yorgunluğu, hem orucun verdiği sinirle iyice gerilmeye başladım. kavgacı bi insan değilim çemkirmek istemiyorum o yüzden ama ben bişey demedikçe daha da sınırları zorlayıp üstüme geliyo gibi. dayanamayıp çıngar çıkarcam en sonunda.
ne yapiim, tatlı dille daha kaç kere anlatabilirim bilmiyorum. her iftardan sonra bak bi sürü şey istedin yine kaldı yemekler diyorum. evet yaa yarın az yapalım diyo ertesi gün yine aynı şeyleri yaşıyoruz. ben mi abartıyorum yoksa abartılacak bi durum mu çıkamadım işin içinden
edit: adamı iyice gömmüşüm gibi oldu normalde böyle değil, oruçluyken bu hale geldi. normalde yemeğe de temizliğe de yardım eder ama yeni yeni böyle huylar edindi.
edit 2: anne evinde hiç şımartılmadı üstelik. ısıtmaya üşendiğinden buzdolabındaki soğuk pilavın üstüne ketçap döküp yiyen adamdı ne ara masterchef oldu ben de anlamıyorum ipin ucu birden kaçtı.
yaz gününde bile çorba içiyo ve çorbasının kaynar olması konusunda takıntılı. çorbayı da son dakikaya bırakıp o telaşeye katmayı sevmiyorum. işten gelince ilk işim çorbayı yapmak oluyo. yemeğe oturmaya yakın ısıtıp getiriyodum ille en son çorbayı yap ben çok kaynar içmeyi seviyorum diyo. bunu misafir varken de istiyo ama. kimse o kadar kaynar sevmiyo, insanlar iki saat çorbanın soğumasını bekliyo onun nazı yüzünden. ben de çareyi önceden diğerlerimizin kaselerine koyup onunkini iyice kaynatıp yemeden hemen önce sofraya getirmekte buldum. ama zaten misafir telaşı varken bi de onun kendine has isteklerde bulunmasına sinir oluyorum işimin üstüne iş katıyo diye. biz bizeyken yapsın eyvallah da hep özel muamele peşinde.
malum ramazan ayı oruç da tutuyoruz artık. zaten gün boyu aç durunca açlığa alışmış oluyoruz çok yemek yiyemiyoruz. tek derdimiz su içmek oluyo iki bardak su içince de yemek bile aramıyo gözümüz. bunu kendisi de biliyo. her akşam yarına çorbayla salatayla geçiştirelim ziyan oluyo yemekler demesine rağmen ertesi gün daha öğlen olmadan telefon edip akşama şunu yapalım şunu yiyelim demeye başlıyo. bak yiyemicez yazık günah diyorum, yapmaya üşeniyorum demiyosun da falan diyip üste çıkmaya çalışıyo. yav he he diyip malzeme alıp yapıyorum ben de suratını çekmemek için.
işin kötü tarafı işten gelince zaten gücüm kalmamış oluyo. yoğun çalışan insanım, gün içinde çok yoruluyorum. oruçlu da olunca iyice pilim bitiyo. işten gelince 1 saat kadar uyuyup öyle yemek hazırlamaya başlıyorum. fakat kendisi en basit yemeği bile zorlaştırmaya bayılıyo!
mesela dün biber dolması yapayım dedim zeytinyağlı, serin serin yeriz. normalde içini kavurup biberleri doldurup tencerede pişiriyorum ben, annemden de öyle gördüm. tutturdu önce biberleri yağda kızartalım, sonra tencerede pişirelim en son fırına atalım. ya dedim ben bi dolmayla bu kadar uğraşırsam yanına çorba, makarna, salata da istiyosun gel yardım et o zaman yetişmicek yoksa. kalmış iftara 1 saat hepsini son dakika beyan ediyo. en son tamam ben dolmayı hallederim sen ötekileri yap dedi, içeri gitmiş uyumuş ben de sonradan farkettim. iftara yarım saat kala artık kızartmalı yapamayız yetişmez sen bildiğin gibi yap dedi onu da bana kitledi sofrayı kurdu sadece. benim iki ayağımı bi pabuca soktu durduk yere.
bugün de iş çıkışı kediyi vet.e götürücez akşam 8 buçuğa doğru anca evde olcaz. dünden konuştuk buzlukta döner var gelirken lavaş alırız, döneri pişiririz yanına domates yeşillik turşu vs koyar dürüm yapar yeriz anca o yetişir iftara diye. dünden çorba da var zaten ikisi yeter dedik anlaştık.
az önce telefon etti diyo ki ben yanına pilav istiyorum dürümden vazgeçtim dürümle doymam. vakit az yetişmez zaten yorgun gelcez pilavı da yarın yersin dedim bisürü konuştu kedi için bi saat yol yürüyosun bana bi pilav yapmak mı zor geldi şimdi diye.
tek tek bakınca çok basit problemler ama hem iş yorgunluğu, hem orucun verdiği sinirle iyice gerilmeye başladım. kavgacı bi insan değilim çemkirmek istemiyorum o yüzden ama ben bişey demedikçe daha da sınırları zorlayıp üstüme geliyo gibi. dayanamayıp çıngar çıkarcam en sonunda.
ne yapiim, tatlı dille daha kaç kere anlatabilirim bilmiyorum. her iftardan sonra bak bi sürü şey istedin yine kaldı yemekler diyorum. evet yaa yarın az yapalım diyo ertesi gün yine aynı şeyleri yaşıyoruz. ben mi abartıyorum yoksa abartılacak bi durum mu çıkamadım işin içinden
edit: adamı iyice gömmüşüm gibi oldu normalde böyle değil, oruçluyken bu hale geldi. normalde yemeğe de temizliğe de yardım eder ama yeni yeni böyle huylar edindi.
edit 2: anne evinde hiç şımartılmadı üstelik. ısıtmaya üşendiğinden buzdolabındaki soğuk pilavın üstüne ketçap döküp yiyen adamdı ne ara masterchef oldu ben de anlamıyorum ipin ucu birden kaçtı.
0
fazla nazlı. o kadar yemek istiyorsan sen yap de. bu havada kaynar çorba mı içilir ayrıca. oruçluyum yapamıyorum, sende yardım ett falan de.
0
Bu adam 24 saat yemek mi düşünüyor allasen? bu ne?
Tamam akşama ne yemek yapılır diye düşünülür de biberin içine kadar hesap yapıyorsa allah yardımcın olsun. Abartmıyorsun.
Bir şey söylesen de değişmez bence, hem yardım etmiyor hem de anca direktif veriyor, en uyuz insan tipi.
Hayır bir de sen şu an evde bile değilsin gün içerisinde her gün arayıp yemek siparişi verecek aşamaya geliyorsa tutmasın bu adam oruç filan.
Tamam akşama ne yemek yapılır diye düşünülür de biberin içine kadar hesap yapıyorsa allah yardımcın olsun. Abartmıyorsun.
Bir şey söylesen de değişmez bence, hem yardım etmiyor hem de anca direktif veriyor, en uyuz insan tipi.
Hayır bir de sen şu an evde bile değilsin gün içerisinde her gün arayıp yemek siparişi verecek aşamaya geliyorsa tutmasın bu adam oruç filan.
0
kusura bakma ama bu nasıl sevdicek? bu kadar meraklı ise kendi yapsın biraz da. ikiniz de çalışırken seni hizmetçi gibi kullanmasını dert etmiyosun da yemek seçmesini mi dert ediyosun?
0
sevdiceğin bi temiz dayak yesin kendine gelsin.
okurken içim şişti. peygamber sabrı var sende. bence sen de yorgunum de yat gitsin. bakalım iş başa düşünce karnı acıkınca ne yapacak
okurken içim şişti. peygamber sabrı var sende. bence sen de yorgunum de yat gitsin. bakalım iş başa düşünce karnı acıkınca ne yapacak
0
Bende de benzer bir sorunlu var. bütün yemekleri anne evindekiyle kıyaslar, yemeğin olmazsa olmaz malzemelerini eleştirir, bir de dediğin gibi aynı saatte eve gelmemize rağmen o salona ben mutfağa şeklinde görev dağılımı yapar. (evlilik nasıl bir şey merak edenler için söyleyeyim %80 de durum bu)
ben ara ara çıngar çıkarıyorum, çok yoruldum bugün sen gelmiyorsan mutfağa ben de yapmıyorum diyorum, dışarıdan söylüyor kuzu kuzu.
bencil diyen arkadaşa katılıyorum, onlar bencilse bizim de öyle olmamız lazım. ben lavaşlı istiyorum, başta öyle planladık şimdi değiştiremem canım çekti, sana da bir lokantaya uğrayıp bir porsiyon pilav paket yaptıralım dersen vazgeçip lavaşa dönebilir. ya da kediyi bir kişi götürsün diğeri evde kalıp pilav yapsın diyebilirsiniz.
off gerçekten okurken de düşünürken de daraldım, halini çok çok iyi anlıyorum.
ben ara ara çıngar çıkarıyorum, çok yoruldum bugün sen gelmiyorsan mutfağa ben de yapmıyorum diyorum, dışarıdan söylüyor kuzu kuzu.
bencil diyen arkadaşa katılıyorum, onlar bencilse bizim de öyle olmamız lazım. ben lavaşlı istiyorum, başta öyle planladık şimdi değiştiremem canım çekti, sana da bir lokantaya uğrayıp bir porsiyon pilav paket yaptıralım dersen vazgeçip lavaşa dönebilir. ya da kediyi bir kişi götürsün diğeri evde kalıp pilav yapsın diyebilirsiniz.
off gerçekten okurken de düşünürken de daraldım, halini çok çok iyi anlıyorum.
0
evet herkesin de yazdığı gibi normal değil. nasıl bir insan anlamadım. ayrıca kendi özelimde konuşursak hayatta en nefret ettiğim şey yemeğe bu kadar önem veren, sürekli aç ve yemek düşünen insanlardır. yani acıktı mı hayatta daha önemli şey yoktur onlar için. elleri ayakları titrer bir sinir bir uyuzluk. ağzına çarpacan böylelerinin.
neyse konuya dönünce, hayatınız ortak ve hizmetçisi değilsiniz. ben çalışıyorum eşim genellikle evde, ve ben yemek yapmıyorum. sevgiliyken de yapmazdım, evlenince de. bu benim görevim değil. bir kadının görevi erkeği beslemek olamaz. ortaklaşa bir şeyler hazırlanır. kimin vakti varsa o bir şeyler yapar. hele bir de bu şekilde naz yapsa o kaynar çorba onun kafasından aşağı iner. daha da dokunmam elimi sürmem ne yerse yer.
siz gerçekten aşırı iyi niyetliymişsiniz, ona rağmen bu muameleyi görmenize üzüldüm.
bir tek bu durum oruç öncesi de mi böyleydi onu merak ettim. eğer oruçlu ve çok acıkıyor diye böyleyse bir nebze sizin için sevineceğim ama adamın doğal hali buysa sadece yemekte değil birçok konuda sizin hayatınızı zorlaştıracak bir yapıda gibi gözüküyor.
neyse konuya dönünce, hayatınız ortak ve hizmetçisi değilsiniz. ben çalışıyorum eşim genellikle evde, ve ben yemek yapmıyorum. sevgiliyken de yapmazdım, evlenince de. bu benim görevim değil. bir kadının görevi erkeği beslemek olamaz. ortaklaşa bir şeyler hazırlanır. kimin vakti varsa o bir şeyler yapar. hele bir de bu şekilde naz yapsa o kaynar çorba onun kafasından aşağı iner. daha da dokunmam elimi sürmem ne yerse yer.
siz gerçekten aşırı iyi niyetliymişsiniz, ona rağmen bu muameleyi görmenize üzüldüm.
bir tek bu durum oruç öncesi de mi böyleydi onu merak ettim. eğer oruçlu ve çok acıkıyor diye böyleyse bir nebze sizin için sevineceğim ama adamın doğal hali buysa sadece yemekte değil birçok konuda sizin hayatınızı zorlaştıracak bir yapıda gibi gözüküyor.
0
abla sen onun hizmetçisi misin ya? ne istiyosa kendi yapsın. kim tahammül eder buna ya..
0
bir de artık annelerimizin yaşadığı gibi bir hayat kalmadı. onlar sabahtan akşama evdelermiş, erkekler çalışırmış, haliyle anneler de ne pişireyim ne yapayım diye düşünüp yaparmış. artık bu yok ama. bunu bekleyen de daha çok bekler. sen sabahtan akşama kadar çalış yorul. bir de eve gel hizmetçilik yap.. yok öyle bir dünya. he tabii çamaşırı yıka as, ne bileyim bulaşık vs topla, bir iki atıştırmalık hazırla, evi arada bir sil süpür el mahkum yapıyoruz. ama bu abartılırsa ve senin asli görevin gibi algılanmaya başlarsa, senden bu beklenir olursa o zaman orada bir sorun var demektir. bunu kabul etme.
0
ha burada açlığa dayanamama, el ayak titremesi ya da sinirlilik hali bir sağlık problemi; açlık kan şekeri, şekere yatkınlık gibi ölçümler yaptırmalı bu durumdakiler.
0
bana göre bir evlilikte hem erkek hem kadın çalışıyorsa, ev işleri (yemek, temizlik vs) ortak olmalı. erkek ev işlerine ortak olmak istemiyorsa yardımcı kadın tutulmalı. veya kadın isterse çalışmayı bırakabilir.
öyle hem dışarıda iş, hem evde iş olmaz. benim için bariz ayrılma nedeni.
ben asla yapamazdım bu kadarını. önce tatlı dille, olmadı sert dille konuşup yukarıda yazdıklarımı söylerdim. olmadı yemek yapmayı bırakıp ne yapıyorsan yap derdim. çekilmez bir dert.
öyle hem dışarıda iş, hem evde iş olmaz. benim için bariz ayrılma nedeni.
ben asla yapamazdım bu kadarını. önce tatlı dille, olmadı sert dille konuşup yukarıda yazdıklarımı söylerdim. olmadı yemek yapmayı bırakıp ne yapıyorsan yap derdim. çekilmez bir dert.
0
@aman sen de, haklısın bu da bir durum ama kastettiğim daha çok bencilliğin getirdiği bir telaş. yani sağlık sorunu olan değil de. yani dünyada bir tek kendi aç ve kendi yemeli herkes de o an onun yemesi için çabalamalı. sabahtan akşam ne yiyeceğini detayına kadar düşünmeli. ama şunu şunu yemezsem olmaz yani çünkü bıldırcın yumurtası benim asli besinim filan diye takılan manyaklar.
bunlarla ne dışarı çıkılır ne program yapılır, mümkünse uzak durmak gerek hayatının her alanında.
bunlarla ne dışarı çıkılır ne program yapılır, mümkünse uzak durmak gerek hayatının her alanında.
0
evlerinde kusursuz bir geyşa kesilen kadınların burada atıp tutması da çok grotesk.
0
bu kadar naza, bu kadar şımarıklığa rağmen hala sabrediyosan ve verdiğin en büyük tepki buraya açılmaksa valla seni tebrik ederim. cidden ederim ama. ağır sabır varmış sende.
bak ben yemek yapmayı severim, sevgilim, eşim, misafirim vs olsun evde, işten de gelsem harala gürele yemek yaparım, ne söylenirim ne gocunurum ama bu davranış pek de hoş değil. biberleri önce kızart, sonra tencerede pişir, sonra da fırına at. yanına da çorba, makarna, salata yap falan dese kusura bakma vereceğim ilk cevap "yarak var yen mi?" olurdu. sonradan ben yaparım deyip uyumasını falan saymıyorum bile. onun için ayrıca bi küfür ederdim.
kedi için bi saat yol yürüyosun, bana bi pilav bile yapmaya eriniyosun demiş lan, paşama bak.. o kedinin hangi nazını çekiyosun ki bu kadar? sanki "hanım bugün wiskas alma proplan al, ama önce fritözde kızart, sonra dolaba koy soğusun, sonra tekrar ısıtıp üstüne de ciğer koyup nutella sür" mü diyo amk? (gerçi eşiniz kedi olsa kesin derdi, o ayrı akjsdf) kendi bokunu bile kendi hallediyo yavrucak.
bak ben yemek yapmayı severim, sevgilim, eşim, misafirim vs olsun evde, işten de gelsem harala gürele yemek yaparım, ne söylenirim ne gocunurum ama bu davranış pek de hoş değil. biberleri önce kızart, sonra tencerede pişir, sonra da fırına at. yanına da çorba, makarna, salata yap falan dese kusura bakma vereceğim ilk cevap "yarak var yen mi?" olurdu. sonradan ben yaparım deyip uyumasını falan saymıyorum bile. onun için ayrıca bi küfür ederdim.
kedi için bi saat yol yürüyosun, bana bi pilav bile yapmaya eriniyosun demiş lan, paşama bak.. o kedinin hangi nazını çekiyosun ki bu kadar? sanki "hanım bugün wiskas alma proplan al, ama önce fritözde kızart, sonra dolaba koy soğusun, sonra tekrar ısıtıp üstüne de ciğer koyup nutella sür" mü diyo amk? (gerçi eşiniz kedi olsa kesin derdi, o ayrı akjsdf) kendi bokunu bile kendi hallediyo yavrucak.
0
Eşinizin annesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz hayırlı olsun.
Evliyim ve çok absürt yemekler yemek isterim, acıkınca sinirli agresif olurum.
İstediğim yemekleri kendim eşimin yardımıyla yaparım, zaman zaman bana bırak da derim. Bahsettiği durum sağlıklı bir durum gibi gözükmüyor. Bir erkek olarak daha dirençli olduğumuzu ve kadın tarafının daha çok yorulduğunu düşünürüm çalışma koşulları da göz önüne alındığında. Şöyle de bir örnek vereyim, bizim off günlerimiz zaman zaman farklı olur, eşim ya da ben evde olurum, diğerimiz çalıştığı gün, o zaman eve gittiğimde masanın hazır olmasını beklerim, o da bekler. Bahsettiğiniz tavırların düzelmesi nasıl sağlanır bilmiyorum açıkçası. İnşallah bu tek örnektir. Bunun devamı, hafta sonu ben arkadaşlarla takılıcam sen evi temizlersin, bana da don lazım onu da halletler de varsa sıkıntının büyüğüdür. Bir insanla evlenirken onun yanında yer almaya söz verirsiniz, onun kulu kölesi olmaya değil. Umarım her şey gönlünüzce ve güzel olur.
Evliyim ve çok absürt yemekler yemek isterim, acıkınca sinirli agresif olurum.
İstediğim yemekleri kendim eşimin yardımıyla yaparım, zaman zaman bana bırak da derim. Bahsettiği durum sağlıklı bir durum gibi gözükmüyor. Bir erkek olarak daha dirençli olduğumuzu ve kadın tarafının daha çok yorulduğunu düşünürüm çalışma koşulları da göz önüne alındığında. Şöyle de bir örnek vereyim, bizim off günlerimiz zaman zaman farklı olur, eşim ya da ben evde olurum, diğerimiz çalıştığı gün, o zaman eve gittiğimde masanın hazır olmasını beklerim, o da bekler. Bahsettiğiniz tavırların düzelmesi nasıl sağlanır bilmiyorum açıkçası. İnşallah bu tek örnektir. Bunun devamı, hafta sonu ben arkadaşlarla takılıcam sen evi temizlersin, bana da don lazım onu da halletler de varsa sıkıntının büyüğüdür. Bir insanla evlenirken onun yanında yer almaya söz verirsiniz, onun kulu kölesi olmaya değil. Umarım her şey gönlünüzce ve güzel olur.
0
@kaputt anladım canım senin demek istediğini de diğeri de bir bilgi olarak dursun dedim ;)
0
oha kızın açtığı başlıktan, şikayet ettiği kelimelere kadar hepsi tatlılık içeriyor lan, kendini tutuş tarzına hasta oldum, muhteşemsin. çemkirmekten ziyade iyi ve zamanlamalı bir laf sokuş herşeyi halledebilir.
0
rock n roll +1
ayrıca evlilik bence böyle değil. olmamalı. ben de çalışıyorsam o da çalışıyorsa evde de iş bölümü olmalı. ben yemek yaparken o ayaklarını uzatıp tv izliyorsa belki ilk zamanlar kadınlar bunu seve seve yapar ama bir yerden sonra gıcık olmaya başlar. o da mutfakta yemek yapmalı. biri çorbayı yapıyorsa diğeri yemeği biri salata yapıyorsa diğeri tatlıyı yapmalı falan. temizlikte de biri odaları süpürüp siliyorsa biri de tuvaleti-banyoyu ovmalı. biri çamaşırları makinaya atıyorsa diğeri asmalı. bulaşık makinasını doldur boşalt bile aynı şekilde. ama ben bunu yaptım sen de bunu yap! gibi değil de eşler birbirine karşı vicdanlı ve merhametli olarak söylenmeden yapmalı bunu. evlilikleri en çok zedeleyen şey bence bu bencillik oluyor.
ayrıca evlilik bence böyle değil. olmamalı. ben de çalışıyorsam o da çalışıyorsa evde de iş bölümü olmalı. ben yemek yaparken o ayaklarını uzatıp tv izliyorsa belki ilk zamanlar kadınlar bunu seve seve yapar ama bir yerden sonra gıcık olmaya başlar. o da mutfakta yemek yapmalı. biri çorbayı yapıyorsa diğeri yemeği biri salata yapıyorsa diğeri tatlıyı yapmalı falan. temizlikte de biri odaları süpürüp siliyorsa biri de tuvaleti-banyoyu ovmalı. biri çamaşırları makinaya atıyorsa diğeri asmalı. bulaşık makinasını doldur boşalt bile aynı şekilde. ama ben bunu yaptım sen de bunu yap! gibi değil de eşler birbirine karşı vicdanlı ve merhametli olarak söylenmeden yapmalı bunu. evlilikleri en çok zedeleyen şey bence bu bencillik oluyor.
0
Sadece ramazana ozgu bir durumsa ki oyle demissin bayrama az kaldi zaten idare ediver.
0
çok özür dilerim ama bahsettiğiniz kişinin erkek, sizinse kadın olduğunuz aklıma bile gelmedi yazının sonuna kadar.
bence buraya yazmanıza gerek yokmuş. insan sevdiği için her şeyi yapacağı gibi 5665472665415 çeşit yemek de yapar. belli ki siz de bu özveriye sahip bir insansınız zaten.
ama ne zaman ki ekşi duyurudan akıl isteyecek noktaya geldiğinizi fark ettiniz, anlayın ki o işin suyu çıkmış. edit'lerinizdeki rasyonalize etme çabalarınızla beraber tekrar değerlendirmenizi öneririm. gerçekten normalde böyle değil mi? gerçekten sadece oruç tuttuğu için mi oldu? gerçekten normalde başka türlü de şimdi mi bozuldu? gerçekten tek sorun bu mu? gerçekten başka şeylere sıçramadı mı? sıçramasından korkmuyor musunuz?
konuşmaya karar verirseniz kolaylıklar dilerim.
bence buraya yazmanıza gerek yokmuş. insan sevdiği için her şeyi yapacağı gibi 5665472665415 çeşit yemek de yapar. belli ki siz de bu özveriye sahip bir insansınız zaten.
ama ne zaman ki ekşi duyurudan akıl isteyecek noktaya geldiğinizi fark ettiniz, anlayın ki o işin suyu çıkmış. edit'lerinizdeki rasyonalize etme çabalarınızla beraber tekrar değerlendirmenizi öneririm. gerçekten normalde böyle değil mi? gerçekten sadece oruç tuttuğu için mi oldu? gerçekten normalde başka türlü de şimdi mi bozuldu? gerçekten tek sorun bu mu? gerçekten başka şeylere sıçramadı mı? sıçramasından korkmuyor musunuz?
konuşmaya karar verirseniz kolaylıklar dilerim.
0
seni ev işlerini yaptırdığı kölesi gibi görüyor.
ikinizde çalışıyorsanız onun yemeğe temizliğe yardım etmemesi lazım, ikinizde çalışıyorsunuz iş bölümüyle ikinizde ev içinde görevleri olmalı, ev içinde yaptıkları lutuf gibi adlandırılmamalı.
ikinizde çalışıyorsanız onun yemeğe temizliğe yardım etmemesi lazım, ikinizde çalışıyorsunuz iş bölümüyle ikinizde ev içinde görevleri olmalı, ev içinde yaptıkları lutuf gibi adlandırılmamalı.
0
Ben kendimi nazlı sanıyordum, benim nazım sevgilinin nazının yanında ilk görüşte sevişmek gibi kaldı. Herkes söylemiş zaten, eğer bir şeyler istiyorsa elini taşın altına da biraz onun koyması gerek artık.
Bir yandan lieutenantmono'ya hak veriyorum. Eğer elini o da zaman zaman taşın altına koyuyorsa, eğer birbirinizi karşılıklı şımartıyorsanız; o da arada böyle şımarıversin gitsin. Ne olacak. Atıyorum, sen ona yemekler yaparsın, onun da uğraştığı başka şeyler vardır ve gül gibi geçinir gidersiniz. Ancak, yazıdan sinir harbi noktasına geldiğine inanıyorum. O yüzden bundan sonraki kısım, eğer kafanda "O da beni şımartıyor arada" konusunda tam tersi bir yerdeysen veya "Külkedisi oldum kendi evimde" diyorsan, çileden çıkmak üzereysen anlamlı olacak.
İki arkadaşım ile laflıyorduk. Biri dedi ki "Evlenmek istemiyorum, aynı evde yaşamak istemiyorum. Temizliği, yemeği gözümde büyüyor. Ben kendim için yapmıyorum ki bunların hiçbirini. O benden bekleyecek ama". Diğeri dedi ki "E çöp evde oturacak değilsiniz, aç billaç kalacak değilsiniz. Ortayı bulduktan sonra sorun ne?". İlk arkadaş evlendi, mutfaktan çıkmaz oldu. Diğeri "Ben seninkinin nazlı çocuk olduğunu nereden bileyim. Cinderella yaptık seni, evliliğe ikna edelim derken" demişti. Annem de bütün gün mutfakta, bütün gün yemeğin başında. Çalışırken de emekli iken de böyleydi. Anneme üzülsem bile 45 yıllık evlilikten sonra kuralları değiştiremiyoruz, dengeleri öyle kurmuşlar ve artık kimse durumdan şikayetçi değil. Ama yıl 2015, sizin birlikteliğiniz isterseniz bu denge ile kurulur, isterseniz başka bir denge ile kurulur. Ancak bu denge de yeni yeni oturmaya başlamış gibi. Bu içinize siniyorsa, bu denge kalır böyle. Doğruluğunda veya yanlışlığında değilim, her evin kendi dengesi var. Biz onu yargılayamayız aile içi şiddet olmadığı sürece. Kadın bunları yaparken tatmin olup kendini kadın gibi hissediyorsa, o onun bileceği iş.
Ramazan yüzünden böyle diyorsun da, Ramazan'dan sonra da buna alışırsa üstüne kalıverir bu görev. Becerebildiğin ve altından kalkabildiğin için yapışır sana en alasından bir görev, bir iş olarak ve muhtemelen o da düşünmez senin yorulduğunu. Düşünmez demeyelim de, sen patlamadan, ağlamadan, zırlamadan algılayamaz. Ne hissettiğini hissedemez. Görev diyorum çünkü artık "Yiğidim yesin, yiğidimin damağına erisin yemekler. Ben de mutlu olayım" noktasını geçeli birkaç bin kilometre olmuş; yiğidini boğazlayacak noktaya yakınlaşmışsın. Şu an onun gözünde "Sevdiceğim benim sevdiğim yemekleri yapıyor, az yoruluyor ama ben mutlu olunca, o da mutlu oluyor nasıl olsa. Ben de onda yardım etmek niyetindeyim ama Ramazan Ramazan çok yorgunum. Neyse artık, yarın yardım ederim"den ve yarın da aynı döngünün tekrarlanmasından ötesi olduğunu sanmıyorum. Şu anda çocuk gibi, eli kolu bağlı gibi. Niyetinin kötü olduğuna inanmıyorum ama nasıl ki biz çocukken annemiz bizi çektiğinde onu üzdüğümüzü anlamıyoruz, o da öyle gibi gibi. Tatlı dille olmuyorsa, evliliğin tadı tuzu olan kavgalar bugünler için var; birbirinizi boğazlayın diye değil de, bir noktada yeniden uzlaşılsın, bir tarafın rahatsız olduğu denge bozulsun ve yeni bir ortak denge kurulsun diye var. Ne istediğinizi ve sizin için nereye kadar zevk, nereden sonrasının "kullanılmak" olduğunu siz biliyorsunuz; o da bilsin. İçinizden çıngar çıkarmak geliyorsa, bırakın ve çıkarın. Kavga etmek sağlıksız bir şey değil ki! Ağlamak istiyorsanız ağlayın, çıngar çıkarmak istiyorsanız çıkarın, yasal olan her yoldan dökün içinizi. Böyle sadece size yazık değil ki, keskin sirke küpüne zarar. Belki size hak vermesi veya anlaması için böyle şeylere ihtiyacı var; belki de siz ona daha önce farkında olmadan bir şeyler yaptınız, onun hıncı böyle çıkıyor. Altından ne çıkacağını biz de bilmiyoruz ki. Bakalım neler çıkacak.
Bir yandan lieutenantmono'ya hak veriyorum. Eğer elini o da zaman zaman taşın altına koyuyorsa, eğer birbirinizi karşılıklı şımartıyorsanız; o da arada böyle şımarıversin gitsin. Ne olacak. Atıyorum, sen ona yemekler yaparsın, onun da uğraştığı başka şeyler vardır ve gül gibi geçinir gidersiniz. Ancak, yazıdan sinir harbi noktasına geldiğine inanıyorum. O yüzden bundan sonraki kısım, eğer kafanda "O da beni şımartıyor arada" konusunda tam tersi bir yerdeysen veya "Külkedisi oldum kendi evimde" diyorsan, çileden çıkmak üzereysen anlamlı olacak.
İki arkadaşım ile laflıyorduk. Biri dedi ki "Evlenmek istemiyorum, aynı evde yaşamak istemiyorum. Temizliği, yemeği gözümde büyüyor. Ben kendim için yapmıyorum ki bunların hiçbirini. O benden bekleyecek ama". Diğeri dedi ki "E çöp evde oturacak değilsiniz, aç billaç kalacak değilsiniz. Ortayı bulduktan sonra sorun ne?". İlk arkadaş evlendi, mutfaktan çıkmaz oldu. Diğeri "Ben seninkinin nazlı çocuk olduğunu nereden bileyim. Cinderella yaptık seni, evliliğe ikna edelim derken" demişti. Annem de bütün gün mutfakta, bütün gün yemeğin başında. Çalışırken de emekli iken de böyleydi. Anneme üzülsem bile 45 yıllık evlilikten sonra kuralları değiştiremiyoruz, dengeleri öyle kurmuşlar ve artık kimse durumdan şikayetçi değil. Ama yıl 2015, sizin birlikteliğiniz isterseniz bu denge ile kurulur, isterseniz başka bir denge ile kurulur. Ancak bu denge de yeni yeni oturmaya başlamış gibi. Bu içinize siniyorsa, bu denge kalır böyle. Doğruluğunda veya yanlışlığında değilim, her evin kendi dengesi var. Biz onu yargılayamayız aile içi şiddet olmadığı sürece. Kadın bunları yaparken tatmin olup kendini kadın gibi hissediyorsa, o onun bileceği iş.
Ramazan yüzünden böyle diyorsun da, Ramazan'dan sonra da buna alışırsa üstüne kalıverir bu görev. Becerebildiğin ve altından kalkabildiğin için yapışır sana en alasından bir görev, bir iş olarak ve muhtemelen o da düşünmez senin yorulduğunu. Düşünmez demeyelim de, sen patlamadan, ağlamadan, zırlamadan algılayamaz. Ne hissettiğini hissedemez. Görev diyorum çünkü artık "Yiğidim yesin, yiğidimin damağına erisin yemekler. Ben de mutlu olayım" noktasını geçeli birkaç bin kilometre olmuş; yiğidini boğazlayacak noktaya yakınlaşmışsın. Şu an onun gözünde "Sevdiceğim benim sevdiğim yemekleri yapıyor, az yoruluyor ama ben mutlu olunca, o da mutlu oluyor nasıl olsa. Ben de onda yardım etmek niyetindeyim ama Ramazan Ramazan çok yorgunum. Neyse artık, yarın yardım ederim"den ve yarın da aynı döngünün tekrarlanmasından ötesi olduğunu sanmıyorum. Şu anda çocuk gibi, eli kolu bağlı gibi. Niyetinin kötü olduğuna inanmıyorum ama nasıl ki biz çocukken annemiz bizi çektiğinde onu üzdüğümüzü anlamıyoruz, o da öyle gibi gibi. Tatlı dille olmuyorsa, evliliğin tadı tuzu olan kavgalar bugünler için var; birbirinizi boğazlayın diye değil de, bir noktada yeniden uzlaşılsın, bir tarafın rahatsız olduğu denge bozulsun ve yeni bir ortak denge kurulsun diye var. Ne istediğinizi ve sizin için nereye kadar zevk, nereden sonrasının "kullanılmak" olduğunu siz biliyorsunuz; o da bilsin. İçinizden çıngar çıkarmak geliyorsa, bırakın ve çıkarın. Kavga etmek sağlıksız bir şey değil ki! Ağlamak istiyorsanız ağlayın, çıngar çıkarmak istiyorsanız çıkarın, yasal olan her yoldan dökün içinizi. Böyle sadece size yazık değil ki, keskin sirke küpüne zarar. Belki size hak vermesi veya anlaması için böyle şeylere ihtiyacı var; belki de siz ona daha önce farkında olmadan bir şeyler yaptınız, onun hıncı böyle çıkıyor. Altından ne çıkacağını biz de bilmiyoruz ki. Bakalım neler çıkacak.
0
akil kupuru
nereden bulabilirim?
nereden bulabilirim?
0
go easy man
Selam,Bundan 6-7 gün önce tahlil için kan aldırdım. Dün kan alınan bölge çevresinde morluk farkettim. Dokunduğumda ağrı falan yok, morluk kaç gündür var emin de değilim.Endişelenmem gereken bir durum var mıdır, yoksa kendiliğinden geçer mi? Morluğun geçmesi için bir şeyler yapabilir miyim?Teşekkürle
Selam,
Bundan 6-7 gün önce tahlil için kan aldırdım. Dün kan alınan bölge çevresinde morluk farkettim. Dokunduğumda ağrı falan yok, morluk kaç gündür var emin de değilim.
Endişelenmem gereken bir durum var mıdır, yoksa kendiliğinden geçer mi? Morluğun geçmesi için bir şeyler yapabilir miyim?
Teşekkürler şimdiden
Bundan 6-7 gün önce tahlil için kan aldırdım. Dün kan alınan bölge çevresinde morluk farkettim. Dokunduğumda ağrı falan yok, morluk kaç gündür var emin de değilim.
Endişelenmem gereken bir durum var mıdır, yoksa kendiliğinden geçer mi? Morluğun geçmesi için bir şeyler yapabilir miyim?
Teşekkürler şimdiden
0
Beceriksiz birine denk gelmissin 3 hafta suruyor gozden kaybolmasi.
0
* Endişelenmem gereken bir durum var mıdır
- yok
* yoksa kendiliğinden geçer mi?
gecer
* Morluğun geçmesi için bir şeyler yapabilir miyim?
- hayir.
- yok
* yoksa kendiliğinden geçer mi?
gecer
* Morluğun geçmesi için bir şeyler yapabilir miyim?
- hayir.
0
sonradan oluştu sanki, ilk günler farketmedim bi kızarıklık ya da morluk. kafamı kurcalayan şey bu aslında.
0
sıkıntı yok. arkadaşım da kan verdikten sonra 1 hafta kolu mor mor gezdi. bildiğin büyükce bir morluk vardı. nedenini bilmiyorum ama kan alırken çok sıkarsan kolunu olur diyorlar.
"dedem sigara içiyor 90 yaşına kadar yaşadı sigara zararlı değil o zaman" gibi oldu gerçi şimdi tekrar okuyunca :D uzman birinin görüşü daha önemlidir.
"dedem sigara içiyor 90 yaşına kadar yaşadı sigara zararlı değil o zaman" gibi oldu gerçi şimdi tekrar okuyunca :D uzman birinin görüşü daha önemlidir.
0
kanı alan kişinin beyinsizliğinden kaynaklanan bir şey o morluklar. iğneyi sağ sol yukarı aşağı çevirince öyle oluyor. bir hafta sonra falan geçer.
0
bize sağlık ocağında şöyle dediler, benim eşimin de kolu kan verme sonrası çok morarıyordu. aldıktan sonra pamuk verip bastırın diyorlar ya, biz de hemen atıyoruz pamuğu. heh işte o pamukla gerçekten bir 3-5 dakika sıkıca bastırırsak o zaman kolda morarma olmazmış.
0
Kaputt+1
Kan alan kisinin ne becerisi kalmis ne beyni. Hemsire de zaten ooo bugun biri daha gelsin bi daha kan alayim demiyodu. Su morarmalarin %90'inin nedeni hastanin kendisidir. Ya pamuk bastirilmaz, ya pamukla ovusturulur ya da igne girerken kolu ceker hasta
Burada hic bi hasta icin beyinsiz dendigini gormedim ama...
Kan alan kisinin ne becerisi kalmis ne beyni. Hemsire de zaten ooo bugun biri daha gelsin bi daha kan alayim demiyodu. Su morarmalarin %90'inin nedeni hastanin kendisidir. Ya pamuk bastirilmaz, ya pamukla ovusturulur ya da igne girerken kolu ceker hasta
Burada hic bi hasta icin beyinsiz dendigini gormedim ama...
0
götümden uydurmuyorum tecrübe konuşuyor burada. kaç kere kan verdim. kimi zaman morarıyor hayvan gibi kimi zaman iğne ucu kadar morarıyor. ben hep aynı ben. yarım saat tutuyorum o pamuğu. demek ki suç hemşirede bu kadar basit. birilerini zorla savunmaya çalışmayın.
0
tolga asp
16 yaşında kız kardeşim var, ergenlik çağı olduğu için normal olarak annesiyle sürekli tartışma içindeler, herkes gibi bende öyleydim zamanında.hiperaktif bir çocukluk geçirdi, çok fazla hareketli ve yaramazdı, ayrıca zamanında yeterince üzerine düşülmediği için dağınık, pasaklı, odasını toparlamaz,
16 yaşında kız kardeşim var, ergenlik çağı olduğu için normal olarak annesiyle sürekli tartışma içindeler, herkes gibi bende öyleydim zamanında.
hiperaktif bir çocukluk geçirdi, çok fazla hareketli ve yaramazdı, ayrıca zamanında yeterince üzerine düşülmediği için dağınık, pasaklı, odasını toparlamaz, ev işlerine yardım etmez pek, anca zorlarsak işte. anne tutturdu bu kızın psikolojik sorunları var, akıl sağlığı yerinde değil diye. konuşarak halledilebilecek sorunlar diyorum kadın nuh diyor peygamber demiyor. en sonunda sussun diye hastaneden randevu alıp çocuğu ruh hastalıklarına götürdük, tam tahmin ettiğim gibi doktor "bu çocukta bir şey yok konuşarak halletmeniz gerekiyor" dedi fakat anne tatmin olmadı. aradan 1 yıl sonra başka bir hastaneden randevu aldık, farklı doktor olmasına rağmen yine aynı cevabı aldık. çocukta bir şey yok (zaten ne olsun, odasını toplamıyor diye akıl hastanesine çocuk mu götürülür).
kuzenim psikolog olmak üzere, o da kendi çapında oturup terapi yaptı sonuç aynı. 3(hadi iki buçuk) uzman tarafından "normal" teşhisi kondu ama anne hala tatmin olmadı, bir de bakırköy'e götürelim diyor. önce anneyi tedavi ettirmek lazım, kardeşime her randevu alışımda anneme de alıyorum ama sonuç yok. bu arada çocuk da üzülüyor kocaman kız ağlaya ağlaya doktora gitti.
ne yapmak gerek, ne önerirsiniz? sanırım psikolojik destek alınması gerek ama özel terapi alacak lüksümüz yok, devlet de bunu karşılamıyor sanırım.
yorumunuz nedir? ikisinin yıldızını nasıl barıştıralım? birlikte tatile mi gönderelim ne yapalım?
hiperaktif bir çocukluk geçirdi, çok fazla hareketli ve yaramazdı, ayrıca zamanında yeterince üzerine düşülmediği için dağınık, pasaklı, odasını toparlamaz, ev işlerine yardım etmez pek, anca zorlarsak işte. anne tutturdu bu kızın psikolojik sorunları var, akıl sağlığı yerinde değil diye. konuşarak halledilebilecek sorunlar diyorum kadın nuh diyor peygamber demiyor. en sonunda sussun diye hastaneden randevu alıp çocuğu ruh hastalıklarına götürdük, tam tahmin ettiğim gibi doktor "bu çocukta bir şey yok konuşarak halletmeniz gerekiyor" dedi fakat anne tatmin olmadı. aradan 1 yıl sonra başka bir hastaneden randevu aldık, farklı doktor olmasına rağmen yine aynı cevabı aldık. çocukta bir şey yok (zaten ne olsun, odasını toplamıyor diye akıl hastanesine çocuk mu götürülür).
kuzenim psikolog olmak üzere, o da kendi çapında oturup terapi yaptı sonuç aynı. 3(hadi iki buçuk) uzman tarafından "normal" teşhisi kondu ama anne hala tatmin olmadı, bir de bakırköy'e götürelim diyor. önce anneyi tedavi ettirmek lazım, kardeşime her randevu alışımda anneme de alıyorum ama sonuç yok. bu arada çocuk da üzülüyor kocaman kız ağlaya ağlaya doktora gitti.
ne yapmak gerek, ne önerirsiniz? sanırım psikolojik destek alınması gerek ama özel terapi alacak lüksümüz yok, devlet de bunu karşılamıyor sanırım.
yorumunuz nedir? ikisinin yıldızını nasıl barıştıralım? birlikte tatile mi gönderelim ne yapalım?
0
bana çocuktan çok annenin sorunları varr gibi geldi. aile terapilerine katılmaları faydalı olur. sonuçta ikisi arasında bir anlaşmazlık var ve ayrı ayrı psikologa görünmeleri pek faydalı olmayacak gibi.
0
evet bende öyle düşünüyorum, annemiz sorunlu.
aile terapilerini bir araştırayım ben.
aile terapilerini bir araştırayım ben.
0
bir daha kardeşinizin yanında bu konunun bahsinin açılmasına bile izin vermeyin. değil ki başka bir psikiyatrist. kıza o kadar 'sende sorun var' baskısı yapılırsa kızın var olan asıl sağlığını alacaksınız. annenizi susturmak ya da annenizin içini rahatlatmak için kızı oradan oraya sürüklemeyin. inanın olumsuz etkileniyordur kız.
annenizi razı etmeye bakın anneniz bir psikolog ya da psikolojik danışmanla görüşssün. psikiyatriste götürmeyin ama bir danışma ayarlayın. yanlış inançları var olabilir.
geçmiş olsun. asıl zor iş size düşüyor burada ama. annenize engel olup kardeşinizi koruyacaksınız. annenizi bir danışmaya yönlendireceksiniz. bence en iyisi bu şu durumda.
annenizi razı etmeye bakın anneniz bir psikolog ya da psikolojik danışmanla görüşssün. psikiyatriste götürmeyin ama bir danışma ayarlayın. yanlış inançları var olabilir.
geçmiş olsun. asıl zor iş size düşüyor burada ama. annenize engel olup kardeşinizi koruyacaksınız. annenizi bir danışmaya yönlendireceksiniz. bence en iyisi bu şu durumda.
0
anne tedavi olmalı o açık ama bir de daha fazla kardeşinize bu durumu belli etmeden işleri halledin. yoksa normal olan kardeşinizin psikolojisini siz bozacaksınız. kız belli ki zaten ergenlik filan zor bir dönemden geçiyor, bir de anne bu şekilde davranarak kızın hem özgüvenini yok edecek, hem hasta edecek.
bence daha fazla onun yanında psikolog doktor hasta muhabbeti yapmayın.
aile terapisindense önce anneniz yalnız tedavi görmeli bence. gerekirse doktor bırakın kardeşinizi çağırsın ama kızı şimdi yeniden sürüklemeyin peşinizden.
ona normal davranın annenizle de konuşun onun yanında bu konuları daha fazla açmasın.
bence daha fazla onun yanında psikolog doktor hasta muhabbeti yapmayın.
aile terapisindense önce anneniz yalnız tedavi görmeli bence. gerekirse doktor bırakın kardeşinizi çağırsın ama kızı şimdi yeniden sürüklemeyin peşinizden.
ona normal davranın annenizle de konuşun onun yanında bu konuları daha fazla açmasın.
0
hastaneye anneni yatir. kendi cocuguyla ugrasamayip hastaneye yatirmaya calisan anneden hayir gelmez.
0
Anneniz sussun diye ergen kardeşi psikiyatriste götürmek hiç doğru bir hareket değil, kızcağız az şımarıkken hakiki deli olacak anneniz yüzünden, sonra size de düşman olabilir. Annenizin bu durumu hakkında bilgi verdiğiniz bir psikiyatristle görüşmesini ve uzun süre görüşmesini sağlayın derim.
0
Kardeşinle annen hakkında konuş. Muhtemelen annenin daha önce yaşadığı bir sıkıntı var ve ondan korkuyor. Bunun kardeşinle kesinlikle ilgili olmadığını sadece annenle ilgili olduğunu anlat ona. Yani onun da bir birey olduğunu ve onu dikkate alarak annen konusında işbirliği içinde olduğunu hissettir.
Yuksrıda aile terapisi demişler. Çok iyi fikir. Ama konuşup kardeşini de buna istekli hale getirmen gerekiyor. Zorla gitmesin gene.
Yuksrıda aile terapisi demişler. Çok iyi fikir. Ama konuşup kardeşini de buna istekli hale getirmen gerekiyor. Zorla gitmesin gene.
0
kardeşim de sorunun annemde olduğunu bildiği için o kadar etkilenmiyor açıkcası, sadece bu bilinçsizliğine sinir oluyor.
teşekkür ediyorum tavsiyeleriniz için. aile terapisti araştıracağım.
teşekkür ediyorum tavsiyeleriniz için. aile terapisti araştıracağım.
0
Kardeşini koruman gerek. Bence tam tersine biraz ayırmalısın birbirlerinden.
0
abi çok sıkıntılı, kardeşin dışarıdan gördüğü ilk ilgiye o kadar yoğun tepki gösterir ki ailecek mahfolursunuz. aman diyim, anneni çek ve sert bir dille konuş. çocuk mahfolur, annen bu durumu alttan almazsa eğer işler fazlasıyla çığrından çıkar.(yaşadım biliyorum)
şuan annenle konuşman gereken, anne bu kız hasta lütfen ne yaparsa alttan al ve üzerine gitme. yoksa kendisine dahi zarar verebilir. yani biraz gözünü korkut. kesinlikle kız kardeşine çok iyi davran ve onun en iyi dostu ol gerçekten dışarıdan gelecek kötü bir çevre onu mahfeder. çok içten yazdım lütfen ciddiye al.
şuan annenle konuşman gereken, anne bu kız hasta lütfen ne yaparsa alttan al ve üzerine gitme. yoksa kendisine dahi zarar verebilir. yani biraz gözünü korkut. kesinlikle kız kardeşine çok iyi davran ve onun en iyi dostu ol gerçekten dışarıdan gelecek kötü bir çevre onu mahfeder. çok içten yazdım lütfen ciddiye al.
0
kardeşimi koru anneni hastaneye yatır. annen olmasa bu kadar olmazdı brlki krdeşin
0
İkisinin yıldızını barıştırmanız zor görünüyor; insanlar zor değişir biliyorsunuz, bu saatten sonra annenizin de tutumunu terapiyle değiştireceğini sanmıyorum. O yüzden kendinizi annenin hatalı tutumunu düzeltmek için yıpratmayın bence.
Bana kalırsa sizin yapabileceğiniz tek şey: kardeşinize destek olmak, ''sen anneme bakma, idare et, ben senin yanındayım.'' diye yanında olarak, en azından üniversiteye gidip ya da başka bir şekilde kendi hayatını kurmak için evden/anneden uzaklaşana dek, olaylardan en az şekilde etkilenmesini sağlamak.
Bana kalırsa sizin yapabileceğiniz tek şey: kardeşinize destek olmak, ''sen anneme bakma, idare et, ben senin yanındayım.'' diye yanında olarak, en azından üniversiteye gidip ya da başka bir şekilde kendi hayatını kurmak için evden/anneden uzaklaşana dek, olaylardan en az şekilde etkilenmesini sağlamak.
0
kardeşinizin annesini sorunlu biri olarak görmesi inanın ilerde çok çok büyük sorunlara yol açabilir. psikolojik sorunlar. kendimden biliyorum. annem sorunlu bir insan, hiçbir zaman sağlıklı bir ilişki kuramadım ve tam üniversiteye başladığım zamanlar bundan dolayı 1-2 yıl depresyonla boğuştum. o güne kadar bastırmıştım ya da derslerden depresyona girecek vaktim olmamıştı herhalde bilmiyorum.
kardeşiniz etkilenmiyor diye sakın düşünmeyin. annenizi kenara çekin konuşun. kardeşinizin önünde cephe alma durumu olmasın, yani kardeşiniz annenize karşı daha da dolmasın (ama mutlaka kardeşinizi anladığınızı, ona hak verdiğinizi belli edin). sadece anneniz davranışlarını değiştirsin.
kardeşiniz etkilenmiyor diye sakın düşünmeyin. annenizi kenara çekin konuşun. kardeşinizin önünde cephe alma durumu olmasın, yani kardeşiniz annenize karşı daha da dolmasın (ama mutlaka kardeşinizi anladığınızı, ona hak verdiğinizi belli edin). sadece anneniz davranışlarını değiştirsin.
0
bialo czerwoni
Merhaba Arkadaşlar edevletten öğrendiğimiz kadarıyla bana ve arkadaşıma da bu vergiden çıkartmışlar hem de binlerce lira!Tek yaptığımız yazları para biriktirmek için çalışmaktı onu da devlet baba vergi olarak geri alacak. Sildiriliyormuş nasıl yapabiliriz?Ben> Yurt dışında yüksek lisans yapıyorum,ya
Merhaba Arkadaşlar edevletten öğrendiğimiz kadarıyla bana ve arkadaşıma da bu vergiden çıkartmışlar hem de binlerce lira!
Tek yaptığımız yazları para biriktirmek için çalışmaktı onu da devlet baba vergi olarak geri alacak. Sildiriliyormuş nasıl yapabiliriz?
Ben> Yurt dışında yüksek lisans yapıyorum,yakın zamanda tatile türkiyeye gidicem,nasıl halledebilirim?
Arkadaşım> Ege üniversitesine kayıtlı ama okula gitmiyor 2 senedir çalışıyor. (ama harçlarını ödemiş hep)
şimdi bu arkadaş öğrenci belgesiyle nereye gidip sildirebilir?
not: İZmirden çok uzakta yaşıyor ,fax ile falan öğrenci belgesini ulaştırabilirler mi? teşekkür ederiz.
Tek yaptığımız yazları para biriktirmek için çalışmaktı onu da devlet baba vergi olarak geri alacak. Sildiriliyormuş nasıl yapabiliriz?
Ben> Yurt dışında yüksek lisans yapıyorum,yakın zamanda tatile türkiyeye gidicem,nasıl halledebilirim?
Arkadaşım> Ege üniversitesine kayıtlı ama okula gitmiyor 2 senedir çalışıyor. (ama harçlarını ödemiş hep)
şimdi bu arkadaş öğrenci belgesiyle nereye gidip sildirebilir?
not: İZmirden çok uzakta yaşıyor ,fax ile falan öğrenci belgesini ulaştırabilirler mi? teşekkür ederiz.
0
öyle direkt sildiriliyor mu ya?
af çıkmıştı yapılandırılma ama onun zamanı geçti diye kalmış aklımda internetten bir aratın bakalım. o dönemde sgk'ya gidip durumu bildirip bu tutar hatalı deyip sildiriyordun. tabii gelir testi vs yaptırma muhabbeti var bir de. hane halkına bakılır.
inşallah silerler gecikmemişsinizdir. alo bişi var sgk hattı arayıp sorabilirsiniz. yardımcı oluyorlar.
af çıkmıştı yapılandırılma ama onun zamanı geçti diye kalmış aklımda internetten bir aratın bakalım. o dönemde sgk'ya gidip durumu bildirip bu tutar hatalı deyip sildiriyordun. tabii gelir testi vs yaptırma muhabbeti var bir de. hane halkına bakılır.
inşallah silerler gecikmemişsinizdir. alo bişi var sgk hattı arayıp sorabilirsiniz. yardımcı oluyorlar.
0
rahmi pinkfloydoglu
olayı nasıl oluyor?baba rahmetli, kamu personeliyim annemin sigortası neyin yok. benim sigortamdan faydalanabilmesi için nereye başvurmam gerekiyor? birde 17 yaşında kız kardeşim var öğrenci olmayan. o da faydalabiliyor mu?tenks
olayı nasıl oluyor?
baba rahmetli, kamu personeliyim annemin sigortası neyin yok. benim sigortamdan faydalanabilmesi için nereye başvurmam gerekiyor? birde 17 yaşında kız kardeşim var öğrenci olmayan. o da faydalabiliyor mu?
tenks
baba rahmetli, kamu personeliyim annemin sigortası neyin yok. benim sigortamdan faydalanabilmesi için nereye başvurmam gerekiyor? birde 17 yaşında kız kardeşim var öğrenci olmayan. o da faydalabiliyor mu?
tenks
0
İkisi de faydalanabilir. Nufus mudurlugune gidip annenizi ve kardesinizi "uzerinize al"iyorsunuz (ne demekse bu da) bakmakla yukumlu oldugunuz biri oldugu icin yararlanabiliyor o durumda sigortanizdan.
Babaniz rahmetliyse direkt sizin uzerinize olabilir anneniz de kardesiniz de zaten bu arada, ayrintilari bilemiyorum bi nufus mudurlugunden daha net bilgi alabilirsiniz.
Babaniz rahmetliyse direkt sizin uzerinize olabilir anneniz de kardesiniz de zaten bu arada, ayrintilari bilemiyorum bi nufus mudurlugunden daha net bilgi alabilirsiniz.
0
ölüm aylığını da bi araştırın, mobilim ve uykum var çok yardımcı olamıyorum. kusura bakmayın.
0
ben eşimi üzerime almak için nüfusa değil direkt sgk'ya gitmiştim. sgk'nın telefon hattı var alo bilmem kaç orayı arayıp sorun boşuna nüfusa gitmeyin. direkt sgk müdürlüğünden çözülebilir.
0
her ilçede sosyal dayanışma vakfı var. valide ile birlikte ilçendeki sosyal dayanışma vakfına gidiyorsun. gelir tespiti testine başvuruyorsun (bu arada gelir tespiti testi sırasında valideye ait genel sağlık sigortası borcu çıkartılacak.) test sonucunu birkaç hafta sonra onlar oturduğunuz ilçe'nin sgk'sına gönderiyorlar. oraya gidip bi form dolduruyorsun (çıkan genel sağlık sigortası borcunu da ödüyorsun) ve valide teyze de senin sigortadan yararlanıyor. kardeş yararlanıyor mu bilemiyorum tam olarak. onu sgk'ya sorman lazım.
0
nymphe
Selam Romalılar, İstanbul Anadolu yakasında mübarek ramazan ayında uygun fiyatlı rakı içmelik yer neresi var? Çokta uzak yerlerde olmasın ama. Kayışdağ tarafına yakın, kolay ulaşılan yer olursa tadından yenmez.
Selam Romalılar,
İstanbul Anadolu yakasında mübarek ramazan ayında uygun fiyatlı rakı içmelik yer neresi var?
Çokta uzak yerlerde olmasın ama. Kayışdağ tarafına yakın, kolay ulaşılan yer olursa tadından yenmez.
İstanbul Anadolu yakasında mübarek ramazan ayında uygun fiyatlı rakı içmelik yer neresi var?
Çokta uzak yerlerde olmasın ama. Kayışdağ tarafına yakın, kolay ulaşılan yer olursa tadından yenmez.
0
kayışdağına yakın bir yerde mübarek ramazan ayında özellikle yer bulamazsın badi. buradan yer beğen: tr.foursquare.com
benim tavsiye edeceğim her zaman söylediğim beylerbeyi inciraltı var.
tr.foursquare.com
afiyet olsun.
benim tavsiye edeceğim her zaman söylediğim beylerbeyi inciraltı var.
tr.foursquare.com
afiyet olsun.
0
ramazanı niye katıyorsun ki anlamadım dalgamı geçmek niyetin?
soruna gelince kadıköyçarşı,caddebostan barlar sokağı.,bostancı çarşı.
soruna gelince kadıköyçarşı,caddebostan barlar sokağı.,bostancı çarşı.
0
meyve parcacikli kadin
Sabahtan beri uyuyor, uyumasa bile gözü yarı açık bakıp baygın baygın yatıyor Yemek yemedi biraz et verdim yemekteyiz ondan yedi, hızlı nefes alıyor. Üç aylık.
Sabahtan beri uyuyor, uyumasa bile gözü yarı açık bakıp baygın baygın yatıyor
Yemek yemedi biraz et verdim yemekteyiz ondan yedi, hızlı nefes alıyor. Üç aylık.
Yemek yemedi biraz et verdim yemekteyiz ondan yedi, hızlı nefes alıyor. Üç aylık.
0
kulaklarını kontrol eder misin çok mu sıcak. senin normal sıcaklığında olmalı aslında, ama eline daha hissedilir bir ısı geliyorsa ateşi olabilir.
bir de gözlerine bak, gözlerinin iç kısmında şeffaf beyazımsı kapaklar vardır. ateşi varsa baygın bakıyor diyorsun ya, o kapaklar yarı kapalı durur. gözlerini cin gibi açabiliyor mu, yoksa o iç kapaklar aralık mı duruyor.
bir de uyandır oyun oynatmayı dene bakalım o zaman neyapacak ayılacak mı kendine gelebilirç
kediler hep hızlı nefes alır, karınları hızlı hareket eder, ondan panik yapma. yemek filan da yemiş iştahı da yerinde.
aşılarını yaptırmış mıydın?
bir de son olarak kakasını kontrol et, bir acaiplik var mı, sert mi rengi nasıl kan var mı?
bir de gözlerine bak, gözlerinin iç kısmında şeffaf beyazımsı kapaklar vardır. ateşi varsa baygın bakıyor diyorsun ya, o kapaklar yarı kapalı durur. gözlerini cin gibi açabiliyor mu, yoksa o iç kapaklar aralık mı duruyor.
bir de uyandır oyun oynatmayı dene bakalım o zaman neyapacak ayılacak mı kendine gelebilirç
kediler hep hızlı nefes alır, karınları hızlı hareket eder, ondan panik yapma. yemek filan da yemiş iştahı da yerinde.
aşılarını yaptırmış mıydın?
bir de son olarak kakasını kontrol et, bir acaiplik var mı, sert mi rengi nasıl kan var mı?
0
Bir de kardeşi var onunla kıyaslayan sıcaktı ıslak bezle patilerini sildim. Yine kardeşi olduğu için kuma baktım ama hangisi yapmış anlamadım.
Bir de aşısını üç dört gün önce yaptırdım.
Bir de aşısını üç dört gün önce yaptırdım.
0
hımm bak aşı da ateş yapar. ama 3-4 gün sonra yapacağını sanmıyorum. yaptırdığın veterinerin telefonu var mı onu arayıp sorsana, o yorum yapar belki getir der.
0
göbeğinden de ateşi anlaşılabilir ama endişeliysen doktora götür bence. yavru olduğu için çok uyuması normal. bir de yavru kedi maması ile besle, başka bir gıdaya alıştırma.
0
evet bu arada et de ağır gelmiş olabilir. tiny haklı.
bizim dana gibi 6 kg kedimize bile kendi yediklerimizden vermemize vet çok kızıyor. çünkü bize az gelen bir parça bir şey onların vücudunda o etkiyi yapmıyor. bir parça peynir sanki birkaç kg gibi etkileyebiliyor onu.
bir de seninki çok minik henüz.
tahminim bir sorun olmadığı yönünde ama yine de için rahat etsin diye vet ile bir konuş bence de.
bizim dana gibi 6 kg kedimize bile kendi yediklerimizden vermemize vet çok kızıyor. çünkü bize az gelen bir parça bir şey onların vücudunda o etkiyi yapmıyor. bir parça peynir sanki birkaç kg gibi etkileyebiliyor onu.
bir de seninki çok minik henüz.
tahminim bir sorun olmadığı yönünde ama yine de için rahat etsin diye vet ile bir konuş bence de.
0
yavru kedilere 3 aya kadar anne sutu haric mama vermemek lazim .. hayvani olduruceksin
0
Hayvanı öldüreceksin ne ya. Kendi yemeğini, mamasını, yemeyince et verdim yedi bu kadar.
0
ahaha abartmaya gerek yok tabii ölmez kedi o kadar kolay :)
alt tarafı kusar. bizimkiler yavru kedi mamasını da kusup duruyordu.
neyse hala uyuyor mu ne yapıyor minik?
alt tarafı kusar. bizimkiler yavru kedi mamasını da kusup duruyordu.
neyse hala uyuyor mu ne yapıyor minik?
0
ulan bi benim kedim uyumadı amk. acayip hiper aktif, geçen gün karma aşısı vurulduğunda biraz rahat ettim. kesinlikle koşturmaktan, bi yere götünü çakıp oturmuyor.
0
Bu da öyleydi son bi kaç haftada duruldu. Küçükken öyle oluyorlar da sonra o günleri özlüyorsun bütün gün uyuyorlar.
0
karnını bir yoklayın şişlik sertlik var mı? tuvaletini (kaka) falan yapamıyor olmasın? Yani bağırsakların tıkanması ciddi bir sorun olabiliyor.
0
et kabız yapar, kabız ateş yapar ve ölüme sebebiyet verebilir yavru kedilerde.
ayrıca aşıdan da olaiblir ama birkaç gün içinde olması lazımdı, biraz geç kalmış.
veterinere bi sorsana, belki de sıcaktan.
Ciddi de olabilir.
ayrıca aşıdan da olaiblir ama birkaç gün içinde olması lazımdı, biraz geç kalmış.
veterinere bi sorsana, belki de sıcaktan.
Ciddi de olabilir.
0
Aynen amacım oydu kediyi öldürmekti tebrik ederim çok iyi çözdünüz. Zaten moralim bozuk yazdıkları şeye bak ya "ölür o kedi"
0
tam olarak öyle demedik ama :P
ben de benim kedim ilk katı mamaya geçtiğinde haşlanmış tavuk vermiştim, meğer verilmiyormuş.
hayvan 3 gün kabız olmuştu, başında bekliyordum falan.
sonra veterinere götürdüm, bir çay kaşığı zeytin yağı içirdiler bi de göbeğine falan masaj yaptım sabah akşam. öyle öyle yaptı kakasını evladım.
fakat senin kedide başka durum da olabilir, aşı dokundu belki? bence veterinere götürmende yarar var.
ben de benim kedim ilk katı mamaya geçtiğinde haşlanmış tavuk vermiştim, meğer verilmiyormuş.
hayvan 3 gün kabız olmuştu, başında bekliyordum falan.
sonra veterinere götürdüm, bir çay kaşığı zeytin yağı içirdiler bi de göbeğine falan masaj yaptım sabah akşam. öyle öyle yaptı kakasını evladım.
fakat senin kedide başka durum da olabilir, aşı dokundu belki? bence veterinere götürmende yarar var.
0
Ya et verilir kediye bir sey olmaz acili adana yedirmezsen. Ben misler gibi cig tavuk etiyle besledim uzun sure, hayatinin en saglikli donemini yasadi kedilerim, agzi olan konusuyor vallahi hic caninizi sikmayin boyle seylere.
Eger zaptetmeyi becerebilirseniz bebe termometresiyle poposundan olcebilirsiniz atesini, ben olcuyorum hasta gibi olduklarinda. Normali 38-39 arasindadir. Bu arada eger cok atesi falan varsa sizin rahat hissedebileceginiz kadar, burun kurumaya baslar onu da bir kontrol edin.
Donem donem hava degisikliginden bile kedilerin hali tavri degisebiliyor ve hepsi ayni etkilenmiyor, istahi yerindeyse oyun oynuyorsa fazla uyuyor olmasi buyuk bir sorun degil.
Bir ihtimal bocek falan yiyip kendi kendini zehirlemis olma ihtimali var. Ya da asidan sonra -ozellikle sokaktan ya da cok kedinin oldugu bir yerden alindiysa- pasif olan viral bir hastalik bile aktif hale gecmis olabilir. Kediyi gormeden ne desek yalan olur. İmkaniniz varsa hekime gosterin, yoksa arayip daha onceden kedinizi taniyan bir hekime danisin. En sagliklisi bu olur.
Eger zaptetmeyi becerebilirseniz bebe termometresiyle poposundan olcebilirsiniz atesini, ben olcuyorum hasta gibi olduklarinda. Normali 38-39 arasindadir. Bu arada eger cok atesi falan varsa sizin rahat hissedebileceginiz kadar, burun kurumaya baslar onu da bir kontrol edin.
Donem donem hava degisikliginden bile kedilerin hali tavri degisebiliyor ve hepsi ayni etkilenmiyor, istahi yerindeyse oyun oynuyorsa fazla uyuyor olmasi buyuk bir sorun degil.
Bir ihtimal bocek falan yiyip kendi kendini zehirlemis olma ihtimali var. Ya da asidan sonra -ozellikle sokaktan ya da cok kedinin oldugu bir yerden alindiysa- pasif olan viral bir hastalik bile aktif hale gecmis olabilir. Kediyi gormeden ne desek yalan olur. İmkaniniz varsa hekime gosterin, yoksa arayip daha onceden kedinizi taniyan bir hekime danisin. En sagliklisi bu olur.
0
Aithra ben size demedim yahu, siz normal bir sekilde anlatmissiniz ki et zaten genelde sebze ve zeytinyagiyla verilir kediye soylediginizin onune gecebilmek icin. Ben yukaridaki kediye et vermissin verilmez oldureceksin bi de kedi bakiyorum diyosun tarzinda atarlanan arkadastan bahsediyordum yanlis anlasilma olmasin.
0
tavuk eti kediyi kabız yapıyor ama, bu bir gerçek :)
ben de bu bilgiyi yazmıştım, diğerlerinin tavırlarına takılma boşşer. herkes en iyi kendisi biliyor zanneder hep.
benim erkek kedim mavi birkaç aylık olduğunda tavuk haşlamıştım, sözde ödüllendireceğim hayvanı. bu bir kabız oldu :/ üç gün zeytin yapıyla besledim masajlar yaptım.
sıçmayan kedi istiyorum diye şaka yapmıştım, tövbeler ettim falan...
kabız da kötü kediler için, hele ki yavrular için.
eti karıştırıyorlar başka şeylerle, haşlanmış et vermiyorlar özellikle de tavuk göğüs eti.
ben de bu bilgiyi yazmıştım, diğerlerinin tavırlarına takılma boşşer. herkes en iyi kendisi biliyor zanneder hep.
benim erkek kedim mavi birkaç aylık olduğunda tavuk haşlamıştım, sözde ödüllendireceğim hayvanı. bu bir kabız oldu :/ üç gün zeytin yapıyla besledim masajlar yaptım.
sıçmayan kedi istiyorum diye şaka yapmıştım, tövbeler ettim falan...
kabız da kötü kediler için, hele ki yavrular için.
eti karıştırıyorlar başka şeylerle, haşlanmış et vermiyorlar özellikle de tavuk göğüs eti.
0
herhangibiryazariste
İkisi de tutuyor gibi. Bir de Galatasaray Uluslararası var onu hiç karıştırmayalım... Bu bölümlerden birinde okuyan var mı veya siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?
İkisi de tutuyor gibi. Bir de Galatasaray Uluslararası var onu hiç karıştırmayalım... Bu bölümlerden birinde okuyan var mı veya siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?
0
Psikoloji okumakla sosyoloji okumak çok farklı. Psikoloji okuyacaksan mezun olduktan sonra bu mesleği yapmak istiyor musun? Eğer bambaşka bir mesleğe kaymaya niyetliysen Boğaziçi, psikolojiden yürüyeceksen ODTÜ.
0
Odtü psikoloji ya da gsü uluslar ama sosyolojiye özel ilgin varsa akademi düşünürsen boün yaz sosyolojiye ilgin yoksa sırf boün diye yazma bence odtü psy
0
biraz alakasız olmuş bu iki seçenek ucu çok açık. böyle rastgele seçim yapma, biraz geleceğini kafanda kurmaya çalış, ne olmak istediğini düşün. bak biz yapamadık o yaşlarda, yandık istemediğimiz bölümlerde okuyup.
sosyoloji ne mesela senin için? sosyoloji okuyup ne olmayı planlıyorsun? sosyolojinin ne olduğuna, ders programının ne olduğuna dair fikrin var mı, kariyer olanaklarını düşünüyor musun? ik'cı mı olacaksın, turizme mi yöneleceksin, akademik mi kasacaksın, sosyolojinin iş alanlarını bir incele.
psikoloji ise ilerleyebileceğin bir meslek geniş bir alan sunacaktır, ama sen sosyoloji mi psikoloji mi diyebiliyorsan o motivasyon sende yok gibi. psikoloji sevmeden ilgi duymadan okunacak bir dal değildir. bol okuma çalışma araştırma gerektirir, hele böyle okullarda. yapabileceğine ve yapmak istediğine eminsen buna git derim.
siyaset demişsin. ama anladığım onu da istemiyorsun pek, ona yorum yapmıyorum.
okul olarak üçü de zaten çok iyi. birinde fransızca durumu var. diğerleri ankara mı istanbul mu diye düşünülmesi gerektiren okullar.
hepsini detaylı bir düşün bakalım. siz olsanız ne yapardınızla varılacak bölümler değil bunlar.
ukalalık yaptığımı düşünme: okuduğu bölümü hiç sevmeden boğaziçi'ni tamamlamış, iş hayatında acı çeken, idealim olan boğaziçi psikolojiye puanım yettiği halde gitmeyen ve hayatını pişmanlıkla geçiren bir abla olarak yazıyorum bunları. onlar ne yapıyor, büyüklerim ne der'le ilerlediğim için bu noktadayım. önemli olan benim ve şimdi de senin ne istediğin. ona yönel ki pişman olma.
sosyoloji ne mesela senin için? sosyoloji okuyup ne olmayı planlıyorsun? sosyolojinin ne olduğuna, ders programının ne olduğuna dair fikrin var mı, kariyer olanaklarını düşünüyor musun? ik'cı mı olacaksın, turizme mi yöneleceksin, akademik mi kasacaksın, sosyolojinin iş alanlarını bir incele.
psikoloji ise ilerleyebileceğin bir meslek geniş bir alan sunacaktır, ama sen sosyoloji mi psikoloji mi diyebiliyorsan o motivasyon sende yok gibi. psikoloji sevmeden ilgi duymadan okunacak bir dal değildir. bol okuma çalışma araştırma gerektirir, hele böyle okullarda. yapabileceğine ve yapmak istediğine eminsen buna git derim.
siyaset demişsin. ama anladığım onu da istemiyorsun pek, ona yorum yapmıyorum.
okul olarak üçü de zaten çok iyi. birinde fransızca durumu var. diğerleri ankara mı istanbul mu diye düşünülmesi gerektiren okullar.
hepsini detaylı bir düşün bakalım. siz olsanız ne yapardınızla varılacak bölümler değil bunlar.
ukalalık yaptığımı düşünme: okuduğu bölümü hiç sevmeden boğaziçi'ni tamamlamış, iş hayatında acı çeken, idealim olan boğaziçi psikolojiye puanım yettiği halde gitmeyen ve hayatını pişmanlıkla geçiren bir abla olarak yazıyorum bunları. onlar ne yapıyor, büyüklerim ne der'le ilerlediğim için bu noktadayım. önemli olan benim ve şimdi de senin ne istediğin. ona yönel ki pişman olma.
0
bana kalırsa boğaziçi sosyoloji. hatta ilkokul öğretmenliği bile olsa boğaziçi. "sosyoloji bitirdin, sosyolog ol" diye bir şey yok. akademiye devam edebilirsin, pazarlama, araştırma, reklamcılık vs gibi bir çok iş dalında da çalışma gibi bir şansın var.
evet okumalar çok; ama bölüm içinde ilgini çeken alana yönelebileceğin onlarca ders var. bölüm dışında serbest seçmelilerle de ilgi alanınla ilgili dersler alabilirsin. ben mesela paso tarih, mimari, arkeoloji ve sanat dersleri aldıydım.
kendini geliştirebilmek için okul olarak çok fazla imkana sahip boğaziçi.
evet okumalar çok; ama bölüm içinde ilgini çeken alana yönelebileceğin onlarca ders var. bölüm dışında serbest seçmelilerle de ilgi alanınla ilgili dersler alabilirsin. ben mesela paso tarih, mimari, arkeoloji ve sanat dersleri aldıydım.
kendini geliştirebilmek için okul olarak çok fazla imkana sahip boğaziçi.
0
gsü uluslararasını düşünüp odtü uluslararasını niye düşünmüyorsun? sana vereceğim tek tavsiye kendini puanına göre kısıtlama. :)
0
we have to go back 95
yokmudur bunun bi çaresi somalili gençlere dönücem yakında
yokmudur bunun bi çaresi somalili gençlere dönücem yakında
0
doktora gittiniz mi bir sağlık sorununuz olabilir sebepsiz zayıflıyorsanız. bağırsak kurdu olabilir, başka organlarda sıkıntı olabilir.
eğer sağlığınızın yerinde olduğuna emin olursanız düzeli beslenme için bir diyetisyenden yardım alabilirsiniz. düzenli ve sağlıklı şekilde kilo alabilirsiniz.
eğer sağlığınızın yerinde olduğuna emin olursanız düzeli beslenme için bir diyetisyenden yardım alabilirsiniz. düzenli ve sağlıklı şekilde kilo alabilirsiniz.
0
Mutlaka dahiliyeye gitmeniz, kan tahlili yaptırmanız gerekiyor. Tiroid problemlerinden bağırsak kurduna kadar kilo vermenize neden olan bir sürü neden olabilir.
Sağlıkta kilo almakla ilgili bir problem olmadığını öğrenirseniz kan tahlilinin sonucuyla diyetisyene gidin. O size eksik/fazla değerlere göre, sizin sevdiğiniz yiyeceklere, sizin yaşam tarzınıza uygun bir yeme programı hazırlar.
Sağlıkta kilo almakla ilgili bir problem olmadığını öğrenirseniz kan tahlilinin sonucuyla diyetisyene gidin. O size eksik/fazla değerlere göre, sizin sevdiğiniz yiyeceklere, sizin yaşam tarzınıza uygun bir yeme programı hazırlar.
0
deliverance s outro
Bu sabah bel agrisi ve mr icin beyin cerrahiballna randevu almistim. Ameliyat yazmadan rapor veremem dedi.1 gunluk rapor istedim sadece.dogru mu bu? Acile gittim, orasi da geri gonderdi, beyin cerrahi vermeli dedi.
Bu sabah bel agrisi ve mr icin beyin cerrahiballna randevu almistim. Ameliyat yazmadan rapor veremem dedi.1 gunluk rapor istedim sadece.dogru mu bu? Acile gittim, orasi da geri gonderdi, beyin cerrahi vermeli dedi.
0
Sadece rapor almak icin gittigini dusunmus belli ki. Bel agrinin calismani engelleyecek bir agri olduguna ikna edememissin. Aile hekimine git daha rahat rapor alirsin.
0
Iki gundur anam agliyor oturdugum yerden bastonla kalkiyorum. Yuruyemiyorum bile. Bir kere randevu almisim dunden.. Izin alip da geliyorum degil mi?
0
tolga asp
duyuruda veya facebook gruplarında sık sık karşıma çıkıyor, mesela şuna benzer bir yazı geliyor;"pencereyi açık bırakmıştık 2 yaşındaki kızım 5. kattan düştü ne yapacağımızı bilmiyoruz. iki saattir acı içinde kıvranıyor, veteriner tanıdığı olan var mı?""oğluma kız arkadaş getirmiştik kavga ettiler,
duyuruda veya facebook gruplarında sık sık karşıma çıkıyor, mesela şuna benzer bir yazı geliyor;
"pencereyi açık bırakmıştık 2 yaşındaki kızım 5. kattan düştü ne yapacağımızı bilmiyoruz. iki saattir acı içinde kıvranıyor, veteriner tanıdığı olan var mı?"
"oğluma kız arkadaş getirmiştik kavga ettiler, kulağı koptu veteriner lazım"
"5 yaşındaki oğlumun vücudunda yaralar çıktı, eşim onları patlatmış şimdi her yeri şişti, mikrop da kapmış sizce ne yapalım?"
tarzı sorular görüyorum, ben gene kısa kestirip attım da uzunca yazıyorlar mesela, bütün yazıyı dehşet içinde okuyup en sondaki 'veteriner' kelimesini görünce hay amk diyorum. hayır bende hayvanları seven biriyim, evde ve bahçemde besleyip büyüttüğüm hayvanların sayısını bile bilmiyorum ama bu kadar kişiselleştirmek neden. çok yapmacık gelmiyor mu size de? hayvandan mı bahsediliyor yoksa insandan mı, arada bir çizgi olması lazım. hayvan deyince aşağılamış mı olunuyor o canlı?
"2 yaşındaki kedimin.....", "6 aylık köpeğimin...." diye başlaması daha yerinde değil mi?
not: bu duyuru polemik için açılmadı, sadece diğer insanların düşüncesini merak ettim.
"pencereyi açık bırakmıştık 2 yaşındaki kızım 5. kattan düştü ne yapacağımızı bilmiyoruz. iki saattir acı içinde kıvranıyor, veteriner tanıdığı olan var mı?"
"oğluma kız arkadaş getirmiştik kavga ettiler, kulağı koptu veteriner lazım"
"5 yaşındaki oğlumun vücudunda yaralar çıktı, eşim onları patlatmış şimdi her yeri şişti, mikrop da kapmış sizce ne yapalım?"
tarzı sorular görüyorum, ben gene kısa kestirip attım da uzunca yazıyorlar mesela, bütün yazıyı dehşet içinde okuyup en sondaki 'veteriner' kelimesini görünce hay amk diyorum. hayır bende hayvanları seven biriyim, evde ve bahçemde besleyip büyüttüğüm hayvanların sayısını bile bilmiyorum ama bu kadar kişiselleştirmek neden. çok yapmacık gelmiyor mu size de? hayvandan mı bahsediliyor yoksa insandan mı, arada bir çizgi olması lazım. hayvan deyince aşağılamış mı olunuyor o canlı?
"2 yaşındaki kedimin.....", "6 aylık köpeğimin...." diye başlaması daha yerinde değil mi?
not: bu duyuru polemik için açılmadı, sadece diğer insanların düşüncesini merak ettim.
0
"Hay senin duyarını..." diye giriş yapacaktım, yazının tamamını okuyunca söylediklerin mantıklı geldi. Haklısın.
0
Veteriner yerine veteriner ya da veteriner hekim yerine sadece hekim diyenler var bi de. Haklisin
0
bana da insan ve hayvan ayrımı yapmacık geliyor, niye kendimizi bu kadar fazla ayırıyoruz diğer canlılardan?
buraya veya başka bir yere soru soracaksam 'kedim' derim. ama mesela soru bir hayvansever grubunda soruluyorsa oradaki oğlum veya kızım sözcüklerinin insan hakkında olmadığı da barizdir ve kullanılmasında sakınca veya yapmacıklık yok. o insanlar evde de kedi / köpeklerine kızım, oğlum dedikleri için soruyu da o şekilde soruyorlar işte. dert edilecek bir durum değil.
buraya veya başka bir yere soru soracaksam 'kedim' derim. ama mesela soru bir hayvansever grubunda soruluyorsa oradaki oğlum veya kızım sözcüklerinin insan hakkında olmadığı da barizdir ve kullanılmasında sakınca veya yapmacıklık yok. o insanlar evde de kedi / köpeklerine kızım, oğlum dedikleri için soruyu da o şekilde soruyorlar işte. dert edilecek bir durum değil.
0
bana da çok saçma geliyor. ya ben akraba ilişkileri gibi halam teyzem dayım amcam diyeni gördüm, akıl sağlıklarının yerinde olduğunu düşünmüyorum
0
bana da çok saçma ya da saçma demeyeyim de gereksiz geliyor. hatta bana isim koyup o isimle seslenmek bile çok gereksiz geliyor. ha sen değil miydin kedine isim koyan diye soran olacaktır, özellikle bi üstteki minik donut arkadaştan bekliyorum bu soruyu asdf ama ona da mecbur kaldım lan, veteriner ille nüfus kağıdı çıkarmalıyız ve isim yazmalısın dedi, ben de mecburiyetten yuki yazdım. koymadım ama yazdım sadece. evde pisi pisi diyodum, lan'lı lun'lu hitap ediyodum falan. sanki yuki deyince, buyrun diyecek..
0
bana saçma gelmiyor. evde oğlum, kızım diyorum. çocuğun gibi oluyor, o kadar bağlanıyorsun ki. tabi herkes aynı derecede bağlanacak diye bir şey olmadığından saçma bulunmasını da anlayabiliyorum. sağda solda yazarken isimleriyle yazıyorum (tintin, mırmır, sherlock diye) oğlum/kızım yazmıyorum ama yazabilirim de, yani yazsam beni tanıyanlarca tuhaf karşılanmaz, oğlum/kızım yazıyorum diye ben de tuhaf karşılanmam. edit: şimdi hatırladım, "koca kafalı oğlum" diye yazdığım zamanlar oldu.
bir de verilen örneklerde hep bir ihmalkarlık, kusur üzerinden gidilmiş. oğlum/kızım diyecek insanın da hayvanı odadayken pencereyi açık bırakmamasını, tanımadığı hayvanla kendi hayvanını baş başa bırakmamasını, çıkan yaraları patlatmamasını / yaralar görüldüğünde veterinere danışmasını kafasına göre patlatmamasını beklerim. böyle durumlar söz konusu olduğunda oğlum/kızım diye bahsedildiği zaman ben de bir sinir oluyorum. evlat gibi görse böyle mi olurdu diyorum.
ek: @reso aga: isimleriyle çağırınca başka odadayken koşa koşa geliyorlar bizim kediler hemencecik.
bir de verilen örneklerde hep bir ihmalkarlık, kusur üzerinden gidilmiş. oğlum/kızım diyecek insanın da hayvanı odadayken pencereyi açık bırakmamasını, tanımadığı hayvanla kendi hayvanını baş başa bırakmamasını, çıkan yaraları patlatmamasını / yaralar görüldüğünde veterinere danışmasını kafasına göre patlatmamasını beklerim. böyle durumlar söz konusu olduğunda oğlum/kızım diye bahsedildiği zaman ben de bir sinir oluyorum. evlat gibi görse böyle mi olurdu diyorum.
ek: @reso aga: isimleriyle çağırınca başka odadayken koşa koşa geliyorlar bizim kediler hemencecik.
0
yapmacık değil. Ben de senin düşüncene kızıyorum. Ben onu kalbimde öyle konumlandırdım demek ki. 8 aylık bir oğlum var benim de. illa kendim doğurmam şart değil
0
Severken kızım/oğlum kullanıyorum ancak başkasına anlatırken kedimi/kuşumu diyorum. Direk oğlum şöyle böyle diye anlatınca garip durabiliyor çünkü.
0
var. ben de oluyorum. hatta çoğu insanın hayvanseverlikten çok, 'hayvanatapara' evrildiğine de gözlerimle şahit oluyorum. bilhassa facebook'ta... neyse ki engel diye bir şey var.
sıkılıyorum artık. çok sakil duruyor. hele ki bu coğrafyada.
sıkılıyorum artık. çok sakil duruyor. hele ki bu coğrafyada.
0
@agam
pisi pisi deyince bakmıyorlar bile. sokaktakiler isimlerini pisi pisi sandıklarından bakıyorlar. herkes pisi pisi diye çağırdığı için onu öğreniyorlar. yoksa bir kedi doğuştan "pisi pisi"ye tepki veriyor değil. :)
senin evdeki kedi de muhtemelen adını pisi pisi diye öğrenmiş.
onlarda mantık şöyle işliyor; "pisi pisi" dediler gidelim başımız okşanacak, karnımız doyacak, öpüleceğiz vb.
"pisi pisi" yerine "mücver" koyunca ismi o oluyor işte.
pisi pisi deyince bakmıyorlar bile. sokaktakiler isimlerini pisi pisi sandıklarından bakıyorlar. herkes pisi pisi diye çağırdığı için onu öğreniyorlar. yoksa bir kedi doğuştan "pisi pisi"ye tepki veriyor değil. :)
senin evdeki kedi de muhtemelen adını pisi pisi diye öğrenmiş.
onlarda mantık şöyle işliyor; "pisi pisi" dediler gidelim başımız okşanacak, karnımız doyacak, öpüleceğiz vb.
"pisi pisi" yerine "mücver" koyunca ismi o oluyor işte.
0
Bence bu durumu itici yapanlar yine insanlar. Mesela kedisini severken oğlum/kızım diye seven bir kişi itici değil. Ama kedisiyle ilgili bir şeyi anlatırken böyle kullanması itici. Bana yapmacık geliyor.
0
5 yaşında kedim var ismi yok, kızım diyoruz. kızım gel deyince geliyor şapşik:)
ama bu tarz ondan bahseden bir yazı vs yazarken bizim kedi filan diyorum. kızım desem saçma olur bilmeyen için.
kendisine kızım diye hitap ediyoruz sadece:)
ama bu tarz ondan bahseden bir yazı vs yazarken bizim kedi filan diyorum. kızım desem saçma olur bilmeyen için.
kendisine kızım diye hitap ediyoruz sadece:)
0
keramet pisi pisi kelimelerinde ya da isimde değil, onların dikkatini çekebilecek tınıda, vurguda ses çıkarmak ("p" ve "s" harfleri gibi) ve gözlerinin radarına girebilecek herhangi küçük bir hareket (parmak oynatma vs) ya da su, mama, oyuncak gibi menfaatçi bi durum ile söz konusu.
yoksa hiç bişey yapmadan antonio diye seslensen gelmez, net. ama durduk yere paralimpik ya da solarium falan de yine bakar.
yoksa hiç bişey yapmadan antonio diye seslensen gelmez, net. ama durduk yere paralimpik ya da solarium falan de yine bakar.
0
@reso
tam olarak öyle de değil. koşullanmayla ilgili. seçeceğin ismin tınısı çok önemli kesinlikle. basit, tek ya da 2 heceli, dikkat çekici tınısı olan bir isim olması lazım. an-ton-yoğ deyince bence de gelmez. :) tesadüfen kafasını çevirmesinden filan bahsetmiyorum yani.
kedilerin eğitimine dair 3 tane kadar kitap okudum. bu isim konusu hepsinde benzer şekilde açıklanıyor ve tabi ki araştırmalar sonucu ulaştıkları tespitleri yazıyorlar. diyorlar ki mesela, kedinize kızarken adını söylemeyin çünkü adını olumsuz bir şeyle bağdaştırmamsı lazım. olumsuz bir şeyle bağdaştırırsa bakmaz, gelmez adını duyduğunda. severken "tatlı pisi pisi", "uslu pisi pisi" gibisinden hep olumlu güzel sıfatların yanına adını ekleyin diyorlar. farklı kelimelerle bir arada işitsin o adı diye. kedi "tatlı, uslu" kelimelerinin anlamını bilmiyor tabi de o kelimeleri de farkında olmadan kullandığımız için adının yanına eklemek önemli.
mamasını verirken de "pisi pisi gel" diyorsun. "pisi pisi" kelimesi söylendi bana yemek verilecek, kafam okşanacak diye kendini şartlıyor. öğreniyor ismini.
zaten insan da adını bu şekilde öğreniyor. çocukların da benzer bir öğrenme süreci var. "şöyle olursa böyle olur" diye koşullandırıyoruz kendimizi.
kediye "hayır" kelimesini öğretirken el çırpma, anahtar şıngırtmanın temlinde de bu var. o kelimeyi olumsuz bir sesle bağdaştırıyor. "hayır" kelimesi söylendi bana şimdi o sinirimi bozan ses çıkacak, o ses çıkmadan ben koltuğu tırmalamayı bırakayım diyor.
tam olarak öyle de değil. koşullanmayla ilgili. seçeceğin ismin tınısı çok önemli kesinlikle. basit, tek ya da 2 heceli, dikkat çekici tınısı olan bir isim olması lazım. an-ton-yoğ deyince bence de gelmez. :) tesadüfen kafasını çevirmesinden filan bahsetmiyorum yani.
kedilerin eğitimine dair 3 tane kadar kitap okudum. bu isim konusu hepsinde benzer şekilde açıklanıyor ve tabi ki araştırmalar sonucu ulaştıkları tespitleri yazıyorlar. diyorlar ki mesela, kedinize kızarken adını söylemeyin çünkü adını olumsuz bir şeyle bağdaştırmamsı lazım. olumsuz bir şeyle bağdaştırırsa bakmaz, gelmez adını duyduğunda. severken "tatlı pisi pisi", "uslu pisi pisi" gibisinden hep olumlu güzel sıfatların yanına adını ekleyin diyorlar. farklı kelimelerle bir arada işitsin o adı diye. kedi "tatlı, uslu" kelimelerinin anlamını bilmiyor tabi de o kelimeleri de farkında olmadan kullandığımız için adının yanına eklemek önemli.
mamasını verirken de "pisi pisi gel" diyorsun. "pisi pisi" kelimesi söylendi bana yemek verilecek, kafam okşanacak diye kendini şartlıyor. öğreniyor ismini.
zaten insan da adını bu şekilde öğreniyor. çocukların da benzer bir öğrenme süreci var. "şöyle olursa böyle olur" diye koşullandırıyoruz kendimizi.
kediye "hayır" kelimesini öğretirken el çırpma, anahtar şıngırtmanın temlinde de bu var. o kelimeyi olumsuz bir sesle bağdaştırıyor. "hayır" kelimesi söylendi bana şimdi o sinirimi bozan ses çıkacak, o ses çıkmadan ben koltuğu tırmalamayı bırakayım diyor.
0
pekala, o zaman bir gün mamasını koy ve "pisi pisi(buraya kedinin ismini koy) sakın buraya gelme" diye bi seslen bakalım, seni dinleyecek mi?
0
ya baba takılma buna. insanların canı o sırada yanıyor ki kurduğu cümleyi düşünmüyor o sırada.
0
mamasını koyarken ismi söylemiyorsun ki senelerce, ismini öğretirken söylüyorsun sadece. öğretme sürecinde mama koyarken adını söylemenin sebebi zaten mamaya kendiliğinden geliyor olması. duyduğu kelimeyle o davranışı bağdaştırıyor işte, anlamamakta inat ediyorsun. :)
ismini öğrendikten sonra çağır (mama vermek için filan değil, sırf gelsin yanında dursun diye) koşa koşa geliyor çünkü o kelime söylendiğinde güzel şeyler oluyor. sen pisi pisi deyince odadan koşarak geliyordur. başka bir şey desen, antonio desen mesela, gelmez.
ha ayrıca içeride kıçını devirmiş uyuyor oluyor ben bazen mamasını koyarken (evden çıkarken koyduğumda mesela). o zaman ben adını söyleyinceye kadar kalkıp da gelmiyor mamaya.
ismini öğrendikten sonra çağır (mama vermek için filan değil, sırf gelsin yanında dursun diye) koşa koşa geliyor çünkü o kelime söylendiğinde güzel şeyler oluyor. sen pisi pisi deyince odadan koşarak geliyordur. başka bir şey desen, antonio desen mesela, gelmez.
ha ayrıca içeride kıçını devirmiş uyuyor oluyor ben bazen mamasını koyarken (evden çıkarken koyduğumda mesela). o zaman ben adını söyleyinceye kadar kalkıp da gelmiyor mamaya.
0
whimsical haklı valla.ben de benimkilere oğlum kızım diye seslenince geliyor.hatta sadece gel deyince bile geliyor.dur şunları iki seveyim geleyim
0
benimkine de isim vermeyi çok denedik fakat "oğlum" haricinde herhangi birine tepki vermedi. benden önce büyütenlerden kaynaklanıyor olabilir. oğlum denilince kendinden bahsedildiğini biliyor.adını kendi seçmiş oldu.
ayrıca rock n roll+1. kalbimde, zihnimde öyle bir yer edindi ki çocuğum olarak görüyorum. insan evladım olunca belki fark eder, bilemiyorum. ayrıca pek çok insanın çocuğuna verdiği değerden daha fazlasını verdiğimi düşünüyorum. örneğin kendi ihtiyaçlarım onunkilerden sonra geliyor, şimdiye kadar fiske dahi yemedi.
anne olmak için illa doğurmak gerekmiyor.
ayrıca rock n roll+1. kalbimde, zihnimde öyle bir yer edindi ki çocuğum olarak görüyorum. insan evladım olunca belki fark eder, bilemiyorum. ayrıca pek çok insanın çocuğuna verdiği değerden daha fazlasını verdiğimi düşünüyorum. örneğin kendi ihtiyaçlarım onunkilerden sonra geliyor, şimdiye kadar fiske dahi yemedi.
anne olmak için illa doğurmak gerekmiyor.
0
Ben de instagramda ya da facebookta sürekli bebeklerini ya da yeğenlerini paylaşanları gereksiz bulurdum. Ta ki bir yeğenim olana kadar.
O kadar yakın hissedince kızımı oğlumu da kullanırsın.
O kadar yakın hissedince kızımı oğlumu da kullanırsın.
0
evet gereksiz buluyorum. hatta rahatsız edici. benim de 9 yaşında köpeğim var. severken oğlum, babacığım diye severimm ama birisine onunla ilgili bir şey anlatıyorsam köpeğim derim. Tam bahsettiğin şeye geçen hafta duyuruda denk geldim. "8 aylık kızımın genital bölgesinden kan gelmeye başladı" diye girmiş cümleye. Dehşet içinde okuyordum ki kedi olduğunu son cümlede öğrendim. aptalca bir durum yani.
0
rahatsız olmak değil de saçma buluyorum, komik geliyor.
"insanlarla hayvanların farklılaştırılmasını anlamıyorum" denmiş. bence ortayı bulmak lazım. tüm kainat bizim için yaratılmış gibi davranan bir kitle var. insanı "üstün varlık" görüp her şeyi kendine mübah sayan. bir de böyle "neden kendimizi ayırıyoruz" diyenler var. bence ikisi de aynı oranda sağlıksız ve saçma.
hayvanlar bizim dostumuzdur, kamkimizdir; kendi yaşam alanları olan, bizim gibi canlı varlıklardır eyvallah da kusura bakmayın ben kendi oğlumu kediden ayırırım ya. elbette eğer kedim varsa ona en iyi şekilde bakmaya gayret ederim. sağlığıyla, mutluluğuyla, derdiyle sıkıntısıyla iyileşirim. o da bir anlamda benim evladım sayılır sonuçta. ama gidip de onu eşimle ortak üretimimiz olan bir canlıyla bir tutmam. bunda bir gariplik veya yanlışlık görmüyorum.
böyle deyince şey gibi anlaşılıyor bi' de, sanki evdeki kediyi yeni doğan oğul için kurban ediyoruz. ben kediye de kendi oğluma da bakabilir, ikisini de memnun edebilirim. sadece şunu söylüyorum: birisi kedi amk, diğeri insan. bu "kedi daha değersizdir çünkü o kedidir" anlamına gelmiyor. kedi yani hayvan.
"insanlarla hayvanların farklılaştırılmasını anlamıyorum" denmiş. bence ortayı bulmak lazım. tüm kainat bizim için yaratılmış gibi davranan bir kitle var. insanı "üstün varlık" görüp her şeyi kendine mübah sayan. bir de böyle "neden kendimizi ayırıyoruz" diyenler var. bence ikisi de aynı oranda sağlıksız ve saçma.
hayvanlar bizim dostumuzdur, kamkimizdir; kendi yaşam alanları olan, bizim gibi canlı varlıklardır eyvallah da kusura bakmayın ben kendi oğlumu kediden ayırırım ya. elbette eğer kedim varsa ona en iyi şekilde bakmaya gayret ederim. sağlığıyla, mutluluğuyla, derdiyle sıkıntısıyla iyileşirim. o da bir anlamda benim evladım sayılır sonuçta. ama gidip de onu eşimle ortak üretimimiz olan bir canlıyla bir tutmam. bunda bir gariplik veya yanlışlık görmüyorum.
böyle deyince şey gibi anlaşılıyor bi' de, sanki evdeki kediyi yeni doğan oğul için kurban ediyoruz. ben kediye de kendi oğluma da bakabilir, ikisini de memnun edebilirim. sadece şunu söylüyorum: birisi kedi amk, diğeri insan. bu "kedi daha değersizdir çünkü o kedidir" anlamına gelmiyor. kedi yani hayvan.
0
@der meister
kendimizi neden 'bu kadar fazla' ayırıyoruz dedim ben de zaten. tabii ki mesela bebeğim olsa bebeğimle kedim eşit derecede önemlidir diyemem, ikisinin yeri ayrı olmakla beraber bebeğim ve onun sağlığı her şeyden, benden bile önce gelir.
benim eleştirdiğim 'insan' ve 'hayvan' ayrımının çok keskin iki aşırı uçmuş gibi görülmesi, yaşayan bütün canlılarla yüzde 90 üzeri aynı yapıtaşlarını paylaşırken bu neyin ayrımı diyorum. ne hayvanları üstün tutuyorum ne insanları, önceliklerin de farkındayım, sadece kendimizi çok fazla yüceltmeyi anlamsız buluyorum.
yani bir insanın çok sevdiği, kimi zaman yemeğini kimi zaman yatağını paylaştığı bir canlıya sevgi ifadesi olarak kızım oğlum demesi bile insanları rahatsız etmemeli, anlamsız böyle hassasiyetler. hiç sağlıksız bir düşünce tarzım olduğunu sanmıyorum, hemen panter emel yaftası yapıştırmayın insanlara.
kendimizi neden 'bu kadar fazla' ayırıyoruz dedim ben de zaten. tabii ki mesela bebeğim olsa bebeğimle kedim eşit derecede önemlidir diyemem, ikisinin yeri ayrı olmakla beraber bebeğim ve onun sağlığı her şeyden, benden bile önce gelir.
benim eleştirdiğim 'insan' ve 'hayvan' ayrımının çok keskin iki aşırı uçmuş gibi görülmesi, yaşayan bütün canlılarla yüzde 90 üzeri aynı yapıtaşlarını paylaşırken bu neyin ayrımı diyorum. ne hayvanları üstün tutuyorum ne insanları, önceliklerin de farkındayım, sadece kendimizi çok fazla yüceltmeyi anlamsız buluyorum.
yani bir insanın çok sevdiği, kimi zaman yemeğini kimi zaman yatağını paylaştığı bir canlıya sevgi ifadesi olarak kızım oğlum demesi bile insanları rahatsız etmemeli, anlamsız böyle hassasiyetler. hiç sağlıksız bir düşünce tarzım olduğunu sanmıyorum, hemen panter emel yaftası yapıştırmayın insanlara.
0
dieselsingle2
daha önce hiç yapmadığım olay. düşünüyorum, düşünüyorum kesin sıkılırım diyorum. çadır olur, otel tatil köyü vs olur, bi türlü olduramadım kafamda. lokasyon belirlemedim. hiçbir şey belirleyemedim. bayramdan önce 3 ya da bayramdan sonra 3 günüm var. bi el atıverin gari :/memleket de ordu. bayramda g
daha önce hiç yapmadığım olay. düşünüyorum, düşünüyorum kesin sıkılırım diyorum. çadır olur, otel tatil köyü vs olur, bi türlü olduramadım kafamda.
lokasyon belirlemedim. hiçbir şey belirleyemedim. bayramdan önce 3 ya da bayramdan sonra 3 günüm var. bi el atıverin gari :/
memleket de ordu. bayramda gidicem. gürcistan mı yapsam acaba?
lokasyon belirlemedim. hiçbir şey belirleyemedim. bayramdan önce 3 ya da bayramdan sonra 3 günüm var. bi el atıverin gari :/
memleket de ordu. bayramda gidicem. gürcistan mı yapsam acaba?
0
bence çok süper olur. ben çok isterdim. hatta mümkünse internetten de uzak durun kafanızı dinleyin. sakin bir yere gidin. orada da arkadaş edinebilirsiniz. seveceğiniz tarzda kitaplar alın yanınıza. bulmaca alabilirsiniz seviyorsanız. müzik alın. güneş deniz takılın.
bence tatil köyü olmaz. otel olur pansiyon olur, çadırı bilemedim. çevrenizde plaj olsun, bir restoran yemek yiyip çay kahve içebileceğiniz bir yer olsun.
bence tatil köyü olmaz. otel olur pansiyon olur, çadırı bilemedim. çevrenizde plaj olsun, bir restoran yemek yiyip çay kahve içebileceğiniz bir yer olsun.
0
kaputt +1
tatil köyü yerine motel, pansiyon tercih et bence de.
kitap ve bulmaca mutlaka al.
tatil köyü yerine motel, pansiyon tercih et bence de.
kitap ve bulmaca mutlaka al.
0
Tatil koyu olmaz demisler ama, 3 gun soyle yatip kafami dinlemek istiyorum dersen guneyde butcene uygun bir yer tercih edebilirsin. Cevredeki insanlarla da (cogu turist) daha rahat iletisim kurarsin bence.
Ben tek basima 4 gun bi yurtdisi tatili yapmistim sahaneydi. Kimseyi memnun etmek zorunda olmamak muthis.
Ben tek basima 4 gun bi yurtdisi tatili yapmistim sahaneydi. Kimseyi memnun etmek zorunda olmamak muthis.
0
merak ediyorum
Seneye evleneceğiz. Daha nişan da yapmadık. Usul erkan nasildir bu işlerde, normal söz yüzüğü mü alacaz, yoksa tektaş falan mi? evlenince takilan yuzuk farkli mi? Bir de surpriz yapmak istiyorum ama parmak ölçüsünü bilmiyorum, ölçüyü istesem de surpriz olmaktan cikacak.Bu işler nasil oluyor?
Seneye evleneceğiz. Daha nişan da yapmadık. Usul erkan nasildir bu işlerde, normal söz yüzüğü mü alacaz, yoksa tektaş falan mi? evlenince takilan yuzuk farkli mi?
Bir de surpriz yapmak istiyorum ama parmak ölçüsünü bilmiyorum, ölçüyü istesem de surpriz olmaktan cikacak.
Bu işler nasil oluyor?
Bir de surpriz yapmak istiyorum ama parmak ölçüsünü bilmiyorum, ölçüyü istesem de surpriz olmaktan cikacak.
Bu işler nasil oluyor?
0
tektaş kendi tercihiniz. kız arkadaşınız seviyorsa, alırsanız mutlu olacaksa alın sürpriz yapın.
diğer durumda nişan yüzükleri yani alyans genelde beraber gidip seçeceğiniz bir yüzük oluyor. ikiniz de benzer modeli alıyorsunuz ve nişanda sağ elinize takıyorsunuz. evlendikten sonra o aynı yüzük sol ele geçiyor.
he isterseniz onu da sürpriz yapabilirsiniz ama kendi zevkine göre seçmek isteyecektir, hep parmağında taşıyacağı için. bence pırlanta alıyorsanız sürpriz yapın teklif edin. sonra gidip yüzüğü beraber seçersiniz.
not: kız arkadaşınız pırlanta manyağı kızlardan değilse pırlanta almayın. popüler kültüre uymak zorunda değilsiniz. başka bir jest ile de onu mutlu edebilirsiniz. önemli olan birlikte olmanız.
diğer durumda nişan yüzükleri yani alyans genelde beraber gidip seçeceğiniz bir yüzük oluyor. ikiniz de benzer modeli alıyorsunuz ve nişanda sağ elinize takıyorsunuz. evlendikten sonra o aynı yüzük sol ele geçiyor.
he isterseniz onu da sürpriz yapabilirsiniz ama kendi zevkine göre seçmek isteyecektir, hep parmağında taşıyacağı için. bence pırlanta alıyorsanız sürpriz yapın teklif edin. sonra gidip yüzüğü beraber seçersiniz.
not: kız arkadaşınız pırlanta manyağı kızlardan değilse pırlanta almayın. popüler kültüre uymak zorunda değilsiniz. başka bir jest ile de onu mutlu edebilirsiniz. önemli olan birlikte olmanız.
0
evlenme teklif edilirken tek taş alınıyor. nişan yapılacağı zaman alyanslar takılıyor. kaputt haklı, alyans beraber seçilir.
0
Parmak ölçüsü için muhabbetiniz varsa ve yüz göz olmayan bir tipse müstakbelin annesi olabilir. Kendisine sorarsan anlayacaktır elbette. Veya kardeşi, yakın arkadaşı sır tutabileceğine inandığın birisi çözüm olacaktır.
0
bence yüzüklerinden birini ceple kızın çaktırmadan. ya da eğer fırsatın olursa yüzük parmağına taktığı bir yüzüğü kendi parmaklarından birine dene ve nereye kadar takabildiğini aklında tut. atıyorum serçe parmağına oldu veya serçe parmağının yarısına kadar. sonra alırken yine o parmağında denersin.
0
Kuyumcu ortalama bi ölçüde verir zaten o kısmı dert etmeyin çok ince veya çok dombik parmaklı değilse ortalama bi yüzük iş görür sonra küçülttürürsünüz büyütürsünüz falan.
Pırlantaya bakışı kötüyse bu sene incili tatlış yüzükler trend. Ben satomi kawakita tasarımlarını çok beğeniyorum. Ya da zen de elmas minnak taşlı rose gold yüzükler var. Pırlanta severse ya da standart görüşteyse o pırlanta alınacak malesef:/
Pırlantaya bakışı kötüyse bu sene incili tatlış yüzükler trend. Ben satomi kawakita tasarımlarını çok beğeniyorum. Ya da zen de elmas minnak taşlı rose gold yüzükler var. Pırlanta severse ya da standart görüşteyse o pırlanta alınacak malesef:/
0
gossipgirl
Arkadaşlar merhaba. Şimdi ben bir şey öğrenmek istiyorum. Şubat ayından beri Survivor'ı izliyorum. Yıllardır hiç izlememiştim bu sene bir merakla başladım buralara kadar izlemeye devam ettim. Şimdi benim merak ettiğim şu, geçen haftalarda son SMS'ler gönderildi. Kıbrıs'ta ikinci koltuk için yapılan
Arkadaşlar merhaba. Şimdi ben bir şey öğrenmek istiyorum. Şubat ayından beri Survivor'ı izliyorum. Yıllardır hiç izlememiştim bu sene bir merakla başladım buralara kadar izlemeye devam ettim. Şimdi benim merak ettiğim şu, geçen haftalarda son SMS'ler gönderildi. Kıbrıs'ta ikinci koltuk için yapılan yarışı Hilmicem kazandı. Merve Aydın o akşam çok kötü bir performans sergiledi. Ertesi akşam Begüm kazandı, Merve yine kötüydü ve Hasan'la Merve SMS'e kaldılar. Yani Kıbrıs finali için yapılan neredeyse hiç bir oyunda çok başarılı bir performans gösteremeyen bir Merve Aydın izliyoruz. 5 hafta üst üste SMS oylamasında birinci olan Hasan'ı bile eleyerek ilk dörde kalmayı başardı. Şimdi eğer bu akşamki oyunda 1. sandalyeyi Hilmicem ya da Turabi kaparsa, kalan 3'lüde hiç bir şey yapamayan Merve Aydın ( Hasan'ı elediğine göre bu kez de kalan 3'lü arasında SMS'lerde 1.olacağını düşünüyorum ) yine elini kolunu sallayarak Kıbrıs'taki finalde son ikiye kalmış olacak. Ve yine orada son iki kişi arasında SMS'ten birinci çıkıp Survivor All Star 1.si mi olacak? Yani bir oyun oynanmasının hiç bir önemi yok o zaman.
0
oylama yeniden yapılacak ama.
yani şu anda insanlar bu 4lü için baştan sms atacaklar. mesela hasan benimkini begüme atın dedi. onunki artar vs dengeler değişti yani.
yani şu anda insanlar bu 4lü için baştan sms atacaklar. mesela hasan benimkini begüme atın dedi. onunki artar vs dengeler değişti yani.
0
evet bu şekil.amaç bi erkek bi kız çıkarmak finale zaten en baştan beri.
muhtemelen de merve kazanacak.
muhtemelen de merve kazanacak.
0
aynen öyle. bu yüzden yarışmacılar bu kadar çirkinleşiyor çünkü acun daha fazla sms gelsin istiyor. sms demek para demek. bu modelin televizyonculukta muhtemelen bir adı vardır ama bence tv tarihinin en çok kazandıran modeli olabilir rating + sms modeli.
mesela güzellik yarışmalarında bile uygulamaya başladılar artık.
mesela güzellik yarışmalarında bile uygulamaya başladılar artık.
0
snowhite
Selamlar herkese,Bu aksam 8-8.30 gibi kadikoye gidecegim leventten fakat istanbul'a, ozellikle de ulasim hattina biraz yabanci oldugumdan en rahat nasil gidilecegini bilmiyorum. Bu konuda yardimci olabilecek olanlarin cevaplarini bekliyor, onlara simdiden tesekkurlerimi iletiyorum.ayrica donus icin
Selamlar herkese,
Bu aksam 8-8.30 gibi kadikoye gidecegim leventten fakat istanbul'a, ozellikle de ulasim hattina biraz yabanci oldugumdan en rahat nasil gidilecegini bilmiyorum. Bu konuda yardimci olabilecek olanlarin cevaplarini bekliyor, onlara simdiden tesekkurlerimi iletiyorum.
ayrica donus icin de fikir verebilirsebiz ( atiyorun Su saatten sonra Su hat calismiyor, bunu kullan gibi) cok makbule gececektir.
Bu aksam 8-8.30 gibi kadikoye gidecegim leventten fakat istanbul'a, ozellikle de ulasim hattina biraz yabanci oldugumdan en rahat nasil gidilecegini bilmiyorum. Bu konuda yardimci olabilecek olanlarin cevaplarini bekliyor, onlara simdiden tesekkurlerimi iletiyorum.
ayrica donus icin de fikir verebilirsebiz ( atiyorun Su saatten sonra Su hat calismiyor, bunu kullan gibi) cok makbule gececektir.
0
Levent-Gayrettepe metro, sonra da zincirlkuyu-söğütlüçeşme metrobüs yapabilirsiniz.
Levent-Yenikapı metro, oradan marmarayla ayrılık çeşmesi yapabilir, oradan biraz yürüyebilir ya da bir durak metroyla rıhtıma inebilirsiniz.
Levent-taksim yapıp fünikülerle kabataş'tan vapura binebilirsiniz.
Metrobüs sabaha kadar seyrek olsa da var, metrolar ramazanda 2'ye kadar sanırım çalışıyor. Marmaray'ı bilmiyorum ama o da uzatılmıştır.
Edit: Bir de istinye'den deniz otobüsü kılıklı motor vardı ama sadece 7 ya da 7.30'daydı sanırım.
Levent-Yenikapı metro, oradan marmarayla ayrılık çeşmesi yapabilir, oradan biraz yürüyebilir ya da bir durak metroyla rıhtıma inebilirsiniz.
Levent-taksim yapıp fünikülerle kabataş'tan vapura binebilirsiniz.
Metrobüs sabaha kadar seyrek olsa da var, metrolar ramazanda 2'ye kadar sanırım çalışıyor. Marmaray'ı bilmiyorum ama o da uzatılmıştır.
Edit: Bir de istinye'den deniz otobüsü kılıklı motor vardı ama sadece 7 ya da 7.30'daydı sanırım.
0
en mantıklısı levent'ten zincirlikuyuya minibüsle gidin ya da otobüse binin, metroya(gayrettepe'ye) in bin yapmaya değmez, tek durak çünkü. bir de gayrettepe'de indiğinizde metrobüse yine yürümeniz gerekecek. onun için direkt levent'ten bir araca binin metrobüsün önünde inin. iftar saati olduğu için bence yol boş olur. ama baktınız trafik çok ilerlemiyor. o zaman metroyla gayrettepe'ye gider, orada inip metrobüse'e binersiniz. metrobüsle de 20 dkda kadıköy'de olursunuzç dönüş için de metrobüs rahat olur. en hızlı o oluyor sonuçta.
0
Metrobüs tercih etmediğim için, Levent'ten Beşiktaş'a minibüsle veya otobüsle gidip ordan vapurla Kadıköy'e geçerdim ben.
0
LEvent'ten Beştaş otobüsüne bin, iftar vakti yollar bomboş oluyor. Beştaş'tan da KAdıköy vapuruna bin üfür üfür. Bi de çay iç benim için vapurda.
Kabataş'a gidip oradan tekneye de binebilrisin hatta, kafana göre.
Dönerken de tekne gece yarısına kadar var sanırım.
Olmazsa metrobüsle dönersin. metrobüs sürekli var.
En olmadı MArmaray + metro da yapabilrisin, o da gece 12ye akdar olması lazım.
Kabataş'a gidip oradan tekneye de binebilrisin hatta, kafana göre.
Dönerken de tekne gece yarısına kadar var sanırım.
Olmazsa metrobüsle dönersin. metrobüs sürekli var.
En olmadı MArmaray + metro da yapabilrisin, o da gece 12ye akdar olması lazım.
0
tiny toon
Arkadaslar merhaba, babamin akcigerinde kotu huylu bir tumor var, doktorlar ameliyatla akcigeri alacagiz dediler ama biz bir kac doktora daha gitmek istiyoruz. Daha once yakinlarindan boyle bir ameliyat geciren ve doktor tavsiye edebilecek olan var mi? Tesekkurler.Not: Duyurum bir sure ustte kalirsa
Arkadaslar merhaba, babamin akcigerinde kotu huylu bir tumor var, doktorlar ameliyatla akcigeri alacagiz dediler ama biz bir kac doktora daha gitmek istiyoruz. Daha once yakinlarindan boyle bir ameliyat geciren ve doktor tavsiye edebilecek olan var mi? Tesekkurler.
Not: Duyurum bir sure ustte kalirsa sevinirim.
Not: Duyurum bir sure ustte kalirsa sevinirim.
0
merhaba,
Babamı 2 hafta önce akciğer kanserinden kaybettim. Bizim ameliyat şansımz yoktu ancak, bu konuda eğer maddi bir sıkıntınız yok ise acıbadem koşuyolundan ılgaz doğusoy hocayı öneririm. Çok geçmiş olsun
Babamı 2 hafta önce akciğer kanserinden kaybettim. Bizim ameliyat şansımz yoktu ancak, bu konuda eğer maddi bir sıkıntınız yok ise acıbadem koşuyolundan ılgaz doğusoy hocayı öneririm. Çok geçmiş olsun
0
benim teyzem acıbadem maslak'ta onkoloji bölümünde tedavi oluyor birkaç yıldır. şimdi durumu iyi. tamamen temizlendi. ameliyat olmadı. dendiği gibi acıbadem hastanesi iyi bu konuda, maddi durumunuz iyiyse ya da sigorta varsa oraya gidin.
0
kayınpederim de aynı ameliyattan oldu. süreyyapaşa onkolojide Doç.Dr.Çağatay Tezel diye bir doktora gitmişti. Kemoterapi aldı, ameliyat oldu ve lenflerine sıçrayanlar da alındı. Şimdi çok şükür kurtuldu.
Bu gibi durumlarda insanın yardıma çok ihtiyacı oluyor. Acil şifa diliyorum. Çok geçmiş olsun.
Bu gibi durumlarda insanın yardıma çok ihtiyacı oluyor. Acil şifa diliyorum. Çok geçmiş olsun.
0
teyzem ameliyat olmadı demem yanlış olmuş. teyzem önce süreyyapaşa'da sonra acıbadem'de ameliyat oldu. ama akciğerini almadılar, alamadılar.
fakat üstteki arkadaş süreyyapaşa deyince bir anda hatırladım. burada başhekim olduğunu hatırladığım bir adam ameliyat etti teyzemi. ameliyatla akciğerin temizleneceği söylendi. girdiler, temizleyemediler. sonrasında biz acıbadem'e geçtik. ve orada bu süreyyapaşa'da yapılan ameliyatın çok yanlış olduğunu, teyzemin durumunda akciğerin hiç açılmaması gerektiğini öğrendik. ve çok pişman olduk. çok şükür daha kötü bir şey olmadı.
Ki biz de tavsiye ile gitmiştik. belki arkadaşın önerdiği doktor değildir, isimleri hatırlayamıyorum, ama ameliyatı orada olacak olsanız bile muhakkak teşhis için ve karar için en azından iyi bir doktora muhakkak danışın. zaten siz de bunu yapıyorsunuz şu anda. ama süreyyapaşa konusunda dikkatli olun.
fakat üstteki arkadaş süreyyapaşa deyince bir anda hatırladım. burada başhekim olduğunu hatırladığım bir adam ameliyat etti teyzemi. ameliyatla akciğerin temizleneceği söylendi. girdiler, temizleyemediler. sonrasında biz acıbadem'e geçtik. ve orada bu süreyyapaşa'da yapılan ameliyatın çok yanlış olduğunu, teyzemin durumunda akciğerin hiç açılmaması gerektiğini öğrendik. ve çok pişman olduk. çok şükür daha kötü bir şey olmadı.
Ki biz de tavsiye ile gitmiştik. belki arkadaşın önerdiği doktor değildir, isimleri hatırlayamıyorum, ama ameliyatı orada olacak olsanız bile muhakkak teşhis için ve karar için en azından iyi bir doktora muhakkak danışın. zaten siz de bunu yapıyorsunuz şu anda. ama süreyyapaşa konusunda dikkatli olun.
0
öncelikle geçmiş olsun.
para & sigorta varsa florence nightingale. kuzenim gögüs kanseri + lenf bezlerine sıçrama durumu vardı. ameliyat,tedavi,kemoterapi ve radyoterapi. şu an sağlıklı ve temiz ama gerçekten çok ciddi miktar tutuyor kuzenim sigortalıydı çok sıkıntı yaşamadı.
para & sigorta varsa florence nightingale. kuzenim gögüs kanseri + lenf bezlerine sıçrama durumu vardı. ameliyat,tedavi,kemoterapi ve radyoterapi. şu an sağlıklı ve temiz ama gerçekten çok ciddi miktar tutuyor kuzenim sigortalıydı çok sıkıntı yaşamadı.
0
babam acıbadem maslak'ta rektum ca için tedavisini oldu. genel cerrahi, radyoloji ve rasyasyon onkolojisinden ne kadar memnun kaldıysak onkoloji ve yardımcı sağlık personelinden o kadar nefret ettik. sırf genel cerrahideki hoca için burada tedavi devam etti.
demem o ki, kanser gibi özel bir hastalıkta hocasını bulup, ona güvenip onunla devam etmeniz lazım. "birkaç" doktordan fikir almak sizin kafanızı karıştırmaktan öteye götürmeyecektir. babamın durumunda sadece 2 kişiden fikir aldık, ben dahil ailede doktorlar da var ama hiçbirimiz kanser konusunda uzman değiliz. uzman olan 2 kişiden fikir alındı, ikisi de farklı tedavi prosedürü önerdi. babam kendini acıbamdem'deki doktora daha yakın hissedince onunla devam ettik. kanserde güven gerçekten çok önemli. sırf diğer sağlık çalışanları değil, etrafınızdaki abuk sabuk her kişinin de söyleyeceği bir şeyler olacak, tavsiyem bu kişilerin sözlerine kulaklarınızı tıkamanız ve doktorunuza güvenmeniz olur. tanı aldığının üçüncü günü sağlıkla uzaktan yakından alakası olmayan biri "niye amerikaya gitmiyorsun bikbik" diyerek babamın kafasını karıştırdı, neredeyse ertesi gün amerika'ya gidiyordu. kür olduğu halde hala daha yok şunu ye bunu iç diyen tonlarca adam var etrafında. doktora kayıtsız şartsız itaat edin demiyorum, yanlış anlaşılma olmasın, sormak istediğiniz her şeyi sorun, aklınıza yatmayanı araştırın, gelin burada sorun ama ilk olarak doktorunuza güvenin ya da güveneceğiniz bir doktoru seçin
ve son olarak moral gerçekten çok önemli.
geçmiş olsun
demem o ki, kanser gibi özel bir hastalıkta hocasını bulup, ona güvenip onunla devam etmeniz lazım. "birkaç" doktordan fikir almak sizin kafanızı karıştırmaktan öteye götürmeyecektir. babamın durumunda sadece 2 kişiden fikir aldık, ben dahil ailede doktorlar da var ama hiçbirimiz kanser konusunda uzman değiliz. uzman olan 2 kişiden fikir alındı, ikisi de farklı tedavi prosedürü önerdi. babam kendini acıbamdem'deki doktora daha yakın hissedince onunla devam ettik. kanserde güven gerçekten çok önemli. sırf diğer sağlık çalışanları değil, etrafınızdaki abuk sabuk her kişinin de söyleyeceği bir şeyler olacak, tavsiyem bu kişilerin sözlerine kulaklarınızı tıkamanız ve doktorunuza güvenmeniz olur. tanı aldığının üçüncü günü sağlıkla uzaktan yakından alakası olmayan biri "niye amerikaya gitmiyorsun bikbik" diyerek babamın kafasını karıştırdı, neredeyse ertesi gün amerika'ya gidiyordu. kür olduğu halde hala daha yok şunu ye bunu iç diyen tonlarca adam var etrafında. doktora kayıtsız şartsız itaat edin demiyorum, yanlış anlaşılma olmasın, sormak istediğiniz her şeyi sorun, aklınıza yatmayanı araştırın, gelin burada sorun ama ilk olarak doktorunuza güvenin ya da güveneceğiniz bir doktoru seçin
ve son olarak moral gerçekten çok önemli.
geçmiş olsun
0
Oncelikle geçmiş olsun. Yukarıda özel hastaneler verilmiş. Diğer maddi açıdan duruma göre de yedikule göğüs hastalıklarını tavsiye ediyorum. Gittim yattım ve çıktım.
Hastane dışarıdan çok paspal görünse de içeride ilgi alaka diğer devler hastanelerine kıyasla daha kat be kat iyi.
Hastane dışarıdan çok paspal görünse de içeride ilgi alaka diğer devler hastanelerine kıyasla daha kat be kat iyi.
0
halam birkaç sene önce ameliyat olmuştu şuan hiçbir sorunu yok diye biliyorum. amerikan hastanesi'nde prof.dr.şükrü dilege'ye ameliyat olmuştu.
0
Yakın bir arkadaşımın babası yaklaşık bir yıldır küçük hücreli akciğer kanseri tedavisi görüyor, sınırlı evre olduğu için sadece radyo ve kemo terapi aldı. Bağcılar medipol hastanesinde, özellikle radyoterapi için Hale Başak Özkök ve kemoterapi için de Ahmet Bilici ile görüşebilirsiniz.
0
öncelikle çok geçmiş olsun. şuraya yazmıştım (git: 958072) aynısını kopyalıyorum. allah acil şifa versin.
---
babam bu illetin kıyısından döndü, kendisi süper ötesi evham sahibi biri olarak -eminim saatlerce araştırmıştır- ankara gazi hastanesinde sedat demircan'ı tercih etti. 10 numara doktordur, kesinlikle tavsiye ediyorum.
---
babam bu illetin kıyısından döndü, kendisi süper ötesi evham sahibi biri olarak -eminim saatlerce araştırmıştır- ankara gazi hastanesinde sedat demircan'ı tercih etti. 10 numara doktordur, kesinlikle tavsiye ediyorum.
0
caylaktozu
ivet sabah saatlerinde kendi başına düşemeyen taşımı kırdılar ses dalgalarıyla. o ayrı bi işkenceydi ya neyse. şu an bayağa bir artmış durumda ağrım. kum gibi dökülür demişlerdi.su içiyorum. bir tane arveles aldım ama artıyor yavaştan. şu an katlanılabilir gibi ama tek başımayım ve artmadan bu gecey
ivet sabah saatlerinde kendi başına düşemeyen taşımı kırdılar ses dalgalarıyla. o ayrı bi işkenceydi ya neyse. şu an bayağa bir artmış durumda ağrım. kum gibi dökülür demişlerdi.
su içiyorum. bir tane arveles aldım ama artıyor yavaştan. şu an katlanılabilir gibi ama tek başımayım ve artmadan bu geceyi atlatabilsem mithiş olur. evde arveles ve naprosyn var. bi de gilaburu suyu mu ne var? var mıdır medikal insanlar bu saatte, ne yapayım?
su içiyorum. bir tane arveles aldım ama artıyor yavaştan. şu an katlanılabilir gibi ama tek başımayım ve artmadan bu geceyi atlatabilsem mithiş olur. evde arveles ve naprosyn var. bi de gilaburu suyu mu ne var? var mıdır medikal insanlar bu saatte, ne yapayım?
0
Yasadim ordan biliyorum. Acile gidiyosun, serumu dayiyolar, mis gibi uyuyosun.
0
normal denebilir. hiç ağrısız düşmüyor genelde, bu dördüncü ordan biliyom.
şiddetlenirse gideceğim ama bir haftadır delik deşik oldum, sabah daha ağrı kesici yaptılar, bezdim hasteneden. hani gitmeden napayım diye danışayım dedim hocam
şiddetlenirse gideceğim ama bir haftadır delik deşik oldum, sabah daha ağrı kesici yaptılar, bezdim hasteneden. hani gitmeden napayım diye danışayım dedim hocam
0
maydanoz kaynat iç, yardımcı olur
ama cok da su iç
Maydanozun Faydaları
İdrar Söktürücü: Maydanoz güçlü bir idrar söktürücüdür ve ödemin atılması için yaygın olarak kullanılır. Bu özelliği ile, safra ve böbrek taşlarının vücuttan daha kısa sürede atılması için geleneksel olarak tüketilen bitkiler arasında yer alıyor.
ama cok da su iç
Maydanozun Faydaları
İdrar Söktürücü: Maydanoz güçlü bir idrar söktürücüdür ve ödemin atılması için yaygın olarak kullanılır. Bu özelliği ile, safra ve böbrek taşlarının vücuttan daha kısa sürede atılması için geleneksel olarak tüketilen bitkiler arasında yer alıyor.
0
Çuvaldızı
nerede nasıl değerlendirelim ?klavyeleri çalıştırın bakalım.teşekkürler.
nerede nasıl değerlendirelim ?
klavyeleri çalıştırın bakalım.
teşekkürler.
klavyeleri çalıştırın bakalım.
teşekkürler.
0
100 bin liraya ev değil İstanbul'da ancak kümes alabilirim.
Paramı değerlendirecek bir şeyler gerekiyor.
Paramı değerlendirecek bir şeyler gerekiyor.
0
Hisse senedi alacaksın.
Dolar altın faiz emlak bunlar yalan.
kısa vadeli de düşünmüyorsan al bist30 iyi şirketlerin hisselerini bekle. Pegasus olur koç olur thy olur arçelik olur detay bilmiyorun biraz araştırırsan ekonomi sitelerini yönlendirirler. Temettü de veren şirketi seç muhakkak. Ama bunlar uzun vade bir ayda aman hisse düştü çekeyim deme. Ki sakat dönem belki yeni seçim filan. Ona göre biraz oku bence uzmanlar ne diyor.
Dolar altın faiz emlak bunlar yalan.
kısa vadeli de düşünmüyorsan al bist30 iyi şirketlerin hisselerini bekle. Pegasus olur koç olur thy olur arçelik olur detay bilmiyorun biraz araştırırsan ekonomi sitelerini yönlendirirler. Temettü de veren şirketi seç muhakkak. Ama bunlar uzun vade bir ayda aman hisse düştü çekeyim deme. Ki sakat dönem belki yeni seçim filan. Ona göre biraz oku bence uzmanlar ne diyor.
0
dolar al hemen. bu seviyeden daha aşağı zor iner. kısa vadede al sat yap.
0
köyde daima ikamet eden akraban var ise 5-6 tane inek al. ver akraban baksın. artan para ile de yem falan al. 1 sene sonra danalar olacak. sütün, yoğurdun, peynirin köyden gelecek. 1-2 sene sonra öz sermayen kadar kazanç elde etmiş olacaksın. benim böyle bir param olsa yapacağım bu olurdu :)
0
esenboga
gerçekten abartıldığı kadar mı? metrobüse hiç binmedim, istanbulda yaşıyorum, geçmişte normal otobüs tramvay falan kullanmışlığım var ama öyle aman aman bir taciz vakasıyla karşılaşmadım. sözlükte falan okuduğum şeyler espri amaçlı mı gerçekten metrobüse binip taciz edilmeden inmek mümkün değil mi?
gerçekten abartıldığı kadar mı? metrobüse hiç binmedim, istanbulda yaşıyorum, geçmişte normal otobüs tramvay falan kullanmışlığım var ama öyle aman aman bir taciz vakasıyla karşılaşmadım. sözlükte falan okuduğum şeyler espri amaçlı mı gerçekten metrobüse binip taciz edilmeden inmek mümkün değil mi?
0
mümkün mümkün. ben de taciz yaşadım hepsi otobüsteydi. yani toplu taşımada taciz oranı yüksek istanbul'da. metrobüsün dezavantajı çok aşırı bir kalabalık oluyor belli saatlerde. o nedenle de saati iyi seçip iş çıkışına yakalanmadan binersen taciz filan olmaz. diğer saatlerde ister istemez akraba oluyorsun insanlarla.
0
Abartıldığı kadar olduğunu değil bence. Ya da uzuuuun zamandır ilk durağa gidip oturana kadar (genelde yarım saat civarı) beklediğim için de olabilir. Ayaktayken bir kere taciz edilir gibi oldum, onu da ben hissetmedim bile; daha teşebbüse geçmeden, adamın hareketinin şekli değiştiğinde birtakım adamlar "Heleee, ne yapıyorsun sen" diye patakladılar adamı. Bir kere de yanımda oturan adam bana değmemek için bacağını o kadar kasmış ki 15 civarı durak sonra adamın ayağı kasılmaktan ne hale gelmişse, bacağı kendini bıraktı, tekme attı istemeden. Ben de adama "Rahatlayın, söz, yanlış anlamayacağım. Biraz da ben kasayım bacağımı" dedim. Ama şu var, kalabalıkta yanındakine yapışık gidebiliyorsun. Genelde yanındaki de bu duruma çekiniyor, sen de çekiniyorsun.
Otobüsten çok farksız değil oranlar.
Otobüsten çok farksız değil oranlar.
0
mecburi taciz var. bazen istemeden de dayıyorsun birine o kalabalıkta. tek ayağım hava gittiği hatırlıyorum
0
Çok uzun zaman düzenli olarak kullandım metrobüsü. Taciz edilmedim ancak ben çok dikkatli bi' insanım. Kişisel mesafeye kadın olsun erkek olsun çok dikkat ederim. Tanımadığım bir insanın bana temas etmesi çok geriyor beni. Kimseyle temas etmeyecek şekilde dururum hep. Bir yaklaşınca da fark ediyorum haliyle. Bir kere tramvayda tacize uğradım, sene 2006, yeni yeni toplu taşıma kullanmaya başlamıştım. Adam kalabalık bahanesiyle beni kıskaca aldı. Ben de kötü niyetli değildir diye sesimi çıkarmadım ama bir süre sonra üstüme abandı hepten. Teyzenin teki "kızım sen şöyle gel" diye çekti beni adamın kollarının arasından. O gün bugündür de dikkat ederim.
Benim gibi ayık olmayan, hafif leyla olan kardeşim ise birkaç kez taciz vakası yaşadı. Özetle, sağına soluna dikkat etmeyen bir İstanbul'da toplu taşıma genel olarak tacize çok müsait.
Benim gibi ayık olmayan, hafif leyla olan kardeşim ise birkaç kez taciz vakası yaşadı. Özetle, sağına soluna dikkat etmeyen bir İstanbul'da toplu taşıma genel olarak tacize çok müsait.
0
arada oluyor işte. her bindiğinde taciz ediliyorsun gibi bir durum yok. fırsatını bulanlar yapıyor, özellikle aşırı kalabalık olduğu durumlarda.
metrobüse çok binmiyorum gerçi, bindiğim zamanlardan birinde popomu avuçladı birisi. kalabalıkta kim olduğunu anlayamadım. sapık var burda diye bağırdım. başka bir kadın inecekmiş, yer verdi, oturdum.
onun dışında geçenlerde otobüste tutunurken dirseğiyle göğsüme baskı yapıyordu biri, yer değiştirdim. birkaç sene önce hafta sonu vapurla adalara gitmek isterken biri yine popomu avuçlamıştı, ondan beridir tövbe ettim adalar'qa gitmiyorum.
gözünü dikip rahatsızlık evrecek derecede bakanları saymıyorum bile.
kadın halimle beni bırak, erkek kardeşim bile tacize uğradı. kendisi uzun boylu, sarışın vs. sultanahmet tarafında tramvayda sırt çantasıyla falan yabancı turist sandılar herhalde. ben onu tramvay durağında bekliyorum. kendisi indi, yanında iki tane tip indi, buna bir kağıt uzatıp hemen koşar adım uzaklaştılar. baktım kağıdın üzerinde telefon numarası ve call me yazıyor. sordum ne alaka diye, zaten tramvayda bana "fazlaca" yaklaşmalarından anlamalıydım dedi. köşeye sıkıştırmışlar sanırım. durağa gelene kadar ter dökmüş çocuk.
olmaz demeyin, her zaman dikkat edin.
metrobüse çok binmiyorum gerçi, bindiğim zamanlardan birinde popomu avuçladı birisi. kalabalıkta kim olduğunu anlayamadım. sapık var burda diye bağırdım. başka bir kadın inecekmiş, yer verdi, oturdum.
onun dışında geçenlerde otobüste tutunurken dirseğiyle göğsüme baskı yapıyordu biri, yer değiştirdim. birkaç sene önce hafta sonu vapurla adalara gitmek isterken biri yine popomu avuçlamıştı, ondan beridir tövbe ettim adalar'qa gitmiyorum.
gözünü dikip rahatsızlık evrecek derecede bakanları saymıyorum bile.
kadın halimle beni bırak, erkek kardeşim bile tacize uğradı. kendisi uzun boylu, sarışın vs. sultanahmet tarafında tramvayda sırt çantasıyla falan yabancı turist sandılar herhalde. ben onu tramvay durağında bekliyorum. kendisi indi, yanında iki tane tip indi, buna bir kağıt uzatıp hemen koşar adım uzaklaştılar. baktım kağıdın üzerinde telefon numarası ve call me yazıyor. sordum ne alaka diye, zaten tramvayda bana "fazlaca" yaklaşmalarından anlamalıydım dedi. köşeye sıkıştırmışlar sanırım. durağa gelene kadar ter dökmüş çocuk.
olmaz demeyin, her zaman dikkat edin.
0
balpolen
Arkadaslar gunaydin, aksam icin patates salatasi, peynirli borek ve patlican graten yapacagim. Evdeki malzemeleri degerlendirmek adina, tatli da hazir bu arada, muhallebili biskuvuli bir tatli, bunlarin yanina nasil bir corba yapayim ve ana yemek ne olsun? Ya da baska fikirleriniz, onerileriniz vars
Arkadaslar gunaydin, aksam icin patates salatasi, peynirli borek ve patlican graten yapacagim. Evdeki malzemeleri degerlendirmek adina, tatli da hazir bu arada, muhallebili biskuvuli bir tatli, bunlarin yanina nasil bir corba yapayim ve ana yemek ne olsun? Ya da baska fikirleriniz, onerileriniz varsa alabilirim.
0
Corba mantar corbasi yapicam, tavuk suyu var evde, bir de et yapicam ama nasil bir et yapayim ona karar veremedim. Boylece protein dengesini saglamis olurum diye dusunuyorum
0
bu yemekler çok güzel, canım istedi. Bunların yanına sadece çay yapsan yeter. Yani çay saati gibi olsun.
0
akatreil
Şöyle bir sorun var, 2,5 yaşında bir kedi düşünün. Her gece saat 3-4 gibi gelip elinizi yüzünüzü yalamaya başlıyor. Kendisini sevdirene kadar bunu yapıyor ve uyuyana kadar kendisini sevmemizi istiyor. Hergün evdeyiz aslında. Sevilmemesi gibi bir sorun da yok : ) Sizce neden olabilir?
Şöyle bir sorun var, 2,5 yaşında bir kedi düşünün. Her gece saat 3-4 gibi gelip elinizi yüzünüzü yalamaya başlıyor. Kendisini sevdirene kadar bunu yapıyor ve uyuyana kadar kendisini sevmemizi istiyor. Hergün evdeyiz aslında. Sevilmemesi gibi bir sorun da yok : )
Sizce neden olabilir?
Sizce neden olabilir?
0
kedilerin hareketlerinin mantıklı bir açıklaması yoktur.
cevap: çünkü canı öyle istemiştir.
cevap: çünkü canı öyle istemiştir.
0
Dua etmelisiniz ki sizin kediniz sadece yalıyor. Tırmalayanlarına denk geldim, evlerden ırak.
0
gün içinde uyumasına izin vermeyin birkaç gün, oyun oynatın koşturun yorun bunu. gece mışıl mışıl uyur. sizden sevgisini mantıklı saatlerde ister:)
0
nedeni gece sizin yanınıza gelmesine izin vermeniz, buna alışması.
benim kedilerim gece saat 3-4 gibi oturma odasında horul horul uyuyorlar. hiç bir şekilde benim odama gelmeyi akıllarına getirmiyorlar. neden? çünkü küçüklükten beri öyle bir alışkanlıkları yok.
hatta ecnebiler şöyle derler bunun için. why? because they can.
yani yapabildikleri için geliyorlar :)
benim kedilerim gece saat 3-4 gibi oturma odasında horul horul uyuyorlar. hiç bir şekilde benim odama gelmeyi akıllarına getirmiyorlar. neden? çünkü küçüklükten beri öyle bir alışkanlıkları yok.
hatta ecnebiler şöyle derler bunun için. why? because they can.
yani yapabildikleri için geliyorlar :)
0
Dua etmelisiniz ki sizin kediniz sadece yalıyor. Tırmalayanlarına denk geldim, evlerden ırak. +1 :)))
0
Bizim kedi her gün saat 5 - 6 arası dediğiniz hareketi yapıyor bana, Bir kaç gece kızıp kovaladım küstü bir iki gün gelmedi sonra yine başladı gelmeye. Hayır yalama olayı olmasa gelsin efendi gibi yatıp gitsin ama kolumu falan yalayınca kıllanıyorum. Sanırım sürekli tepki vererek izin vermemek gerekiyor.
0
stephen dedalus
selam kedi dostları, yazdıkça oldukça uzun bir metin olduğunu farkettim, okursanız çalacağım zamanınız için şimdiden özür dilerim.pazar sabahı 6-9 haftalık bir yavruyu (veteriner öyle diyor) köpeklerin elinden kurtarmak suretiyle sahiplendim. iç-dış parazit tedavilerini yaptırdım, karnesini çıkarttı
selam kedi dostları, yazdıkça oldukça uzun bir metin olduğunu farkettim, okursanız çalacağım zamanınız için şimdiden özür dilerim.
pazar sabahı 6-9 haftalık bir yavruyu (veteriner öyle diyor) köpeklerin elinden kurtarmak suretiyle sahiplendim. iç-dış parazit tedavilerini yaptırdım, karnesini çıkarttırdım, gerekli tüm yem, kum, aksesuarını aldım. an itibariyle keyfi gayet yerinde, evde bazen bizimle bazen kendi kendine takılıyor, beslenmesi, dışkılaması, uyuması falan gayet normal, pirelerden de kurtulunca iyiden iyiye kendine geldi diyebilirim. pazartesi tartıldı, 1,3 kg.
ancak kendisinin ya sağırlığa varacak kadar işitme sorunu var ya da insan sesine karşı son derece tepkisiz. ilk defa böyle bir kediyle karşılaştığımdan afallamış haldeyim. veteriner kulaklarının kirini temizledi, görünen kısımda enfeksiyon falan yok.
şimdi şöyle ki, evin kapısı anahtarla açıldığında taa arka odadan kapıya kadar koşan, youtubedan ya da çevreden duyduğu kedi seslerine, kuşların kanat çırpışlarına anında tepki veren hayvan bizim çağrılarımıza son derece tepkisiz. lan pisi pisi diyoruz, bakmasan bile kulağını oynat ki sallamadığını anlayalım dimi hıyar ağası? o da yok. ancak parmak şıklatınca, el çırpınca falan biraz tepki veriyor o kadar. uyurken yanında normal ses tonuyla sohbet ediyoruz, sıfır tepki, uyanmıyor. bunun yanı sıra miyavlamaları da son derece seyrek, kapıyı açtırmak, yaş mamayı bir an önce yiyebilmek, kendini yere indirtmek gibi durumlar dışında pek miyavlamıyor ki kendisiyle bol bol konuşuyoruz tepki alabilmek ümidiyle.
kendisiyle sesli iletişim kuramayınca haliyle birtakım sorunlar da yaşıyoruz. ellerimi dişlemeyi çok seviyor. bunu yaparken de elimi tutabilmek için tırnaklarını kullanıyor. veteriner hem oyun hem de diş kaşıntısı sebebiyle yaptığını, bir süre idare etmemiz gerektiğini söyledi ancak o ısırıklar gitgide şiddetleniyor, ilerde kanatırsa bozuşacağız. :) bu konuda ne yapabilirim? açıkçası bu oyun şekline fazla alışsın istemiyorum ben, nice peluşlar, uyduruk oyuncaklar denedim fayda etmedi.
pazar sabahı 6-9 haftalık bir yavruyu (veteriner öyle diyor) köpeklerin elinden kurtarmak suretiyle sahiplendim. iç-dış parazit tedavilerini yaptırdım, karnesini çıkarttırdım, gerekli tüm yem, kum, aksesuarını aldım. an itibariyle keyfi gayet yerinde, evde bazen bizimle bazen kendi kendine takılıyor, beslenmesi, dışkılaması, uyuması falan gayet normal, pirelerden de kurtulunca iyiden iyiye kendine geldi diyebilirim. pazartesi tartıldı, 1,3 kg.
ancak kendisinin ya sağırlığa varacak kadar işitme sorunu var ya da insan sesine karşı son derece tepkisiz. ilk defa böyle bir kediyle karşılaştığımdan afallamış haldeyim. veteriner kulaklarının kirini temizledi, görünen kısımda enfeksiyon falan yok.
şimdi şöyle ki, evin kapısı anahtarla açıldığında taa arka odadan kapıya kadar koşan, youtubedan ya da çevreden duyduğu kedi seslerine, kuşların kanat çırpışlarına anında tepki veren hayvan bizim çağrılarımıza son derece tepkisiz. lan pisi pisi diyoruz, bakmasan bile kulağını oynat ki sallamadığını anlayalım dimi hıyar ağası? o da yok. ancak parmak şıklatınca, el çırpınca falan biraz tepki veriyor o kadar. uyurken yanında normal ses tonuyla sohbet ediyoruz, sıfır tepki, uyanmıyor. bunun yanı sıra miyavlamaları da son derece seyrek, kapıyı açtırmak, yaş mamayı bir an önce yiyebilmek, kendini yere indirtmek gibi durumlar dışında pek miyavlamıyor ki kendisiyle bol bol konuşuyoruz tepki alabilmek ümidiyle.
kendisiyle sesli iletişim kuramayınca haliyle birtakım sorunlar da yaşıyoruz. ellerimi dişlemeyi çok seviyor. bunu yaparken de elimi tutabilmek için tırnaklarını kullanıyor. veteriner hem oyun hem de diş kaşıntısı sebebiyle yaptığını, bir süre idare etmemiz gerektiğini söyledi ancak o ısırıklar gitgide şiddetleniyor, ilerde kanatırsa bozuşacağız. :) bu konuda ne yapabilirim? açıkçası bu oyun şekline fazla alışsın istemiyorum ben, nice peluşlar, uyduruk oyuncaklar denedim fayda etmedi.
0
Kulağında bir problem yok gibi. ( anahtar sesine koşması vs) kediler her sesi duyar ancak sadece istedikleri zaman tepki verir. Buna alışırsınız.
El dişlemesi dişleri çıktığı içindir. Sakın ani tepki vermeyin elinizi ağzına alınca, hiç bi tepki vermeden sessiz sakin çekin. Daha kuvvetli ısırmasının sebebi elinizi çekmeye çalışmanızdandır.
El dişlemesi dişleri çıktığı içindir. Sakın ani tepki vermeyin elinizi ağzına alınca, hiç bi tepki vermeden sessiz sakin çekin. Daha kuvvetli ısırmasının sebebi elinizi çekmeye çalışmanızdandır.
0
@rakidabalikolsa kesinlike ani tepki vermiyorum korkutmamak için.
dişleri pirinç tanesinin yarısı kadar zaten :) elimi av olarak görüyor, saklanıp üstüne atlamalar, ön patileriyle elimi tutup arkadakilerle vurmalar, her parmağı ayrı ayrı kemirmeler falan, ben de çekmiyorum elimi ama ne zaman tüm gücüyle ısırdığını ya da bileğimi ısırmaya çalıştığını farkediyorum o zaman yavaşça geri çekiyorum.
dişleri pirinç tanesinin yarısı kadar zaten :) elimi av olarak görüyor, saklanıp üstüne atlamalar, ön patileriyle elimi tutup arkadakilerle vurmalar, her parmağı ayrı ayrı kemirmeler falan, ben de çekmiyorum elimi ama ne zaman tüm gücüyle ısırdığını ya da bileğimi ısırmaya çalıştığını farkediyorum o zaman yavaşça geri çekiyorum.
0
Alıştırmayın tabi tamamen eli teslim etmek de doğru değil. :) siz doğru olanı yapıyorsunuz o zaman diş kaşınması bitene kadar sabırlar diliyorum. Kolay gelsin
0
kapıyı duyuyorsa, çıtırdamalara filan tepki veriyorsa sağlıklıdır. henüz çok küçük olduğu için insanla iletişimi azdır. büyüdükçe ve size alıştıkça sizin dediklerinizi anlamaya da başlar. bizimki gel deyince arka odadan koşup geliyor mesela. her ses tonumuzdan ne kastettiğimizi anlıyor.
ısırma konusu yavru kedilerde pek sıkıntılı. ben de yeni 5 yavru büyüttüm ve yuvalandırdım. ne yazık ki herkesin şikayeti ısırmadan yana oldu. ama el mahkum bu bir süre devam edecek. kediler kısırlaştırma sonrası yani 9 ay-1 yaştan sonra çok sakinliyorlar, olgunlaşıyorlar. alışmaması iyi tabii. ama o oyun oynadığını sanıyor. kardeşleri olsa inanamazsınız birbirlerini parçalayacak kadar ısırarak oynuyorlar, o nedenle bu içgüdüsel bir şey pek yapacak bir şey yok sabretmekten başka. birkaç ay dayanırsanız azalacak veya tamamen geçecektir merak etmeyin. tırmalama içinse tırnaklarını keserseniz rahatlarsınız. ama şu anda çok küçük ve tahminimce sadece tırnaklarını kullanarak bir yerlere atlayıp zıplayıp tutunuyordur. ben kıyamamıştım kesmeye. düşecek rahat hareket edemeyecek diye. ama patileri büyüyünce tırnakları kesersiniz.
ısırma konusu yavru kedilerde pek sıkıntılı. ben de yeni 5 yavru büyüttüm ve yuvalandırdım. ne yazık ki herkesin şikayeti ısırmadan yana oldu. ama el mahkum bu bir süre devam edecek. kediler kısırlaştırma sonrası yani 9 ay-1 yaştan sonra çok sakinliyorlar, olgunlaşıyorlar. alışmaması iyi tabii. ama o oyun oynadığını sanıyor. kardeşleri olsa inanamazsınız birbirlerini parçalayacak kadar ısırarak oynuyorlar, o nedenle bu içgüdüsel bir şey pek yapacak bir şey yok sabretmekten başka. birkaç ay dayanırsanız azalacak veya tamamen geçecektir merak etmeyin. tırmalama içinse tırnaklarını keserseniz rahatlarsınız. ama şu anda çok küçük ve tahminimce sadece tırnaklarını kullanarak bir yerlere atlayıp zıplayıp tutunuyordur. ben kıyamamıştım kesmeye. düşecek rahat hareket edemeyecek diye. ama patileri büyüyünce tırnakları kesersiniz.
0
otomatikgreyfurt
Merhaba 23 yaşındayım iki günlüğüne samsunda beni misafir edebilecek bir yardımsever arıyorum. Erkegim ankara Üniversitesi öğrencisiyim. İlgilenen arkadaslara şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba
23 yaşındayım iki günlüğüne samsunda beni misafir edebilecek bir yardımsever arıyorum. Erkegim ankara Üniversitesi öğrencisiyim. İlgilenen arkadaslara şimdiden teşekkür ederim.
23 yaşındayım iki günlüğüne samsunda beni misafir edebilecek bir yardımsever arıyorum. Erkegim ankara Üniversitesi öğrencisiyim. İlgilenen arkadaslara şimdiden teşekkür ederim.
0
couchsurfing deneyebilirsin. biz sivasta öyle kalmıştık. elbet samsun'da da vardır birileri.
0
kakamelsokoban
önceki duyurumda bahsi geçen kedinin yerinde durmakta olduğu bilgisini aldım ve kendisini gider gitmez eve alıp yarın da nüfusuma geçirmeyi planlıyorum. kumunu, mamasını, oyuncağını aldım öğlenden eve gidip yatağını yapıp eve yerleştircem. yarın da veterinere götürüp muayenesini aşısını yaptırcam.pe
önceki duyurumda bahsi geçen kedinin yerinde durmakta olduğu bilgisini aldım ve kendisini gider gitmez eve alıp yarın da nüfusuma geçirmeyi planlıyorum. kumunu, mamasını, oyuncağını aldım öğlenden eve gidip yatağını yapıp eve yerleştircem. yarın da veterinere götürüp muayenesini aşısını yaptırcam.
peki bu güzelliğe ne isim koyalım ahali :) hadi hep birlikte bulalım
peki bu güzelliğe ne isim koyalım ahali :) hadi hep birlikte bulalım
0
o değil de kedinin hala orada olmasına çok sevindim :):)
umarım birlikte pek mutlu bir hayatınız olur.
isim önerisini aklıma bir şey gelirse ekleyeceğim. ama kendim 5 yıldır isimsiz bir kediye sahip olduğum için pek de emin değilim :) eşim olsa mercan koy derdi:)
umarım birlikte pek mutlu bir hayatınız olur.
isim önerisini aklıma bir şey gelirse ekleyeceğim. ama kendim 5 yıldır isimsiz bir kediye sahip olduğum için pek de emin değilim :) eşim olsa mercan koy derdi:)
0
@kaputt çok teşekkürler inanılmaz bi heyecan içindeyim bi an önce eve gidip kavuşmak istiyorum :)
0
:)) valla kıskanmadım desem yalan olur.. çok da tatlı bu minnoş.
bizim büyük olan bir türlü başka kedi kabul etmiyor, 5 yavru geldi geçti geçen ay evden birini tutamadık onun yüzünden :)
bizim büyük olan bir türlü başka kedi kabul etmiyor, 5 yavru geldi geçti geçen ay evden birini tutamadık onun yüzünden :)
0
ŞEker Hanım
Bulut
Kiraz (kendi kızımın adı bak kimseye önermem ama bu sıpayı sevdim)
Şerbet Hanım
Goflet
Şiraz
KEje
Bulut
Kiraz (kendi kızımın adı bak kimseye önermem ama bu sıpayı sevdim)
Şerbet Hanım
Goflet
Şiraz
KEje
0
Erkekse tesla, disiyse mona lisa. Kendi kedim olsa direkt bunlardan birini koyacagim ama sahiplenemedim bir turlu :/
0
kakamelsokoban
dün gece yarısı apartmanda kedi sesi duyunca binanın kedilerinden birine bişey oldu sanıp kapıyı açmamla ufacık bi yavru daldı içeri. girdiği gibi de sanki evi bilirmiş gibi direkt salona girdi, koltuğa çıkıp yattı. muhtemelen en fazla 2 aylık bi dişi bebek. hemen karnını doyurduk, su verdik, sevdik
dün gece yarısı apartmanda kedi sesi duyunca binanın kedilerinden birine bişey oldu sanıp kapıyı açmamla ufacık bi yavru daldı içeri. girdiği gibi de sanki evi bilirmiş gibi direkt salona girdi, koltuğa çıkıp yattı. muhtemelen en fazla 2 aylık bi dişi bebek. hemen karnını doyurduk, su verdik, sevdik, oynadık. üstü başı tertemiz. ya evden kaçtı ya da biri aldı bakmak zor gelince kapıya koydu. bizim binada da çok sayıda kedi olduğundan kokuyu takip edip gelmiş olabilir ama o minnacık haliyle tee 3. kata çıkıp özellikle bizim kapıda durum hemen içeri girmesi çok hoşuma gitti. bu bizim olmaya gelmiş resmen diye düşündük. evde yavru kedi için hiç bi hazırlığımız yoktu tuvalet problemi olmasın diye yine kapının önüne koydum yatarken. sokak kedisiyse annesi arıyosa bulma şansı olsun dedim ama sabah işe giderken yine girdi içeri. zor bela yine kapının önüne koydum dedim burdan ayrılma akşam görüşürüz.
kediyi sahiplenmeyi çok istiyorum fakat 13 sene koyun koyuna yattığım kedimi kaybedeli kısa zaman oldu ve onun yasını atlatamamışken üzerine gül koklamak gibi geliyo bu durum. bi de bi kedinin daha öldüğünü görmeye dayanamam diye de düşünüyorum. işin psikolojik boyutları çelişkide bırakıyo beni.
ayrıca evin içinde bütün gün bazen hafta sonları da dahil gündüz yalnız kalacak. evde kendine zarar verebileceği çok fazla şey var gibi, her baktığım yerde şurdan düşebilir, şunu düşürüp kırarsa bi yerine batabilir gibi geliyo, bu sefer işin vicdani boyutunu düşündükçe daralıyorum. ayrıca maddi olarak da şartlarımız günlük bakımına yetse de allah korusun büyük bi ameliyat vs geçirmesi gerekse karşılayacak gücümüz yok. öğrenci evinden hallice yaşıyoruz evlilik borçlarından ötürü. götümüze don alamazken böyle bi sorumluluğa girmek sorumsuzluk mu acaba diye düşünüyoruz.
önceki kedimi sahibi ölünce almıştık ve inanılmaz iyi eğitimliydi hiç sıkıntı yaşamadık onca sene içinde. ama bi yavruyu eğitecek kabiliyet ve sabra sahip miyim bilemiyorum da. eşimin evde ilk evcil hayvan tecrübesi olacak. ne kadar yardım edebilir bilemiyorum ama elinden geleni yapacağından eminim.
biz çok düşündük karar veremedik almakla ona iyilik mi kötülük mü yaparız diye, siz olsanız ne yaparsınız?
ek soru: daha önce beslediğim kedi erkekti, ailemde her evde evcil hayvan var fakat hepsi erkekti. dişi kedinin erkeğe göre daha zorluğu-kolaylığı neler var hiç bilmiyorum. dişi kedi sahiplerinden de fikir alabilirsem çok sevinirim.
edit: bahsi geçen prensesin fotolarını da ekledim :)
kediyi sahiplenmeyi çok istiyorum fakat 13 sene koyun koyuna yattığım kedimi kaybedeli kısa zaman oldu ve onun yasını atlatamamışken üzerine gül koklamak gibi geliyo bu durum. bi de bi kedinin daha öldüğünü görmeye dayanamam diye de düşünüyorum. işin psikolojik boyutları çelişkide bırakıyo beni.
ayrıca evin içinde bütün gün bazen hafta sonları da dahil gündüz yalnız kalacak. evde kendine zarar verebileceği çok fazla şey var gibi, her baktığım yerde şurdan düşebilir, şunu düşürüp kırarsa bi yerine batabilir gibi geliyo, bu sefer işin vicdani boyutunu düşündükçe daralıyorum. ayrıca maddi olarak da şartlarımız günlük bakımına yetse de allah korusun büyük bi ameliyat vs geçirmesi gerekse karşılayacak gücümüz yok. öğrenci evinden hallice yaşıyoruz evlilik borçlarından ötürü. götümüze don alamazken böyle bi sorumluluğa girmek sorumsuzluk mu acaba diye düşünüyoruz.
önceki kedimi sahibi ölünce almıştık ve inanılmaz iyi eğitimliydi hiç sıkıntı yaşamadık onca sene içinde. ama bi yavruyu eğitecek kabiliyet ve sabra sahip miyim bilemiyorum da. eşimin evde ilk evcil hayvan tecrübesi olacak. ne kadar yardım edebilir bilemiyorum ama elinden geleni yapacağından eminim.
biz çok düşündük karar veremedik almakla ona iyilik mi kötülük mü yaparız diye, siz olsanız ne yaparsınız?
ek soru: daha önce beslediğim kedi erkekti, ailemde her evde evcil hayvan var fakat hepsi erkekti. dişi kedinin erkeğe göre daha zorluğu-kolaylığı neler var hiç bilmiyorum. dişi kedi sahiplerinden de fikir alabilirsem çok sevinirim.
edit: bahsi geçen prensesin fotolarını da ekledim :)
0
lanet olası yavruya bak lanet olasıca.
300 tl gibi bir parayı kısırlaştırılmasına harcarsınız, 4-5 ay sonra. hayvan ayağıyla gelmiş, buyur etmemek ayıptır.
300 tl gibi bir parayı kısırlaştırılmasına harcarsınız, 4-5 ay sonra. hayvan ayağıyla gelmiş, buyur etmemek ayıptır.
0
şimdi en şirin zamanlarıdır, bırakmak çok zor geliyor anlayabiliyorum.
fikir veremem ama çok güzel insanlarmışsınız demeye geldim.
sadece bunun üstüne bu kadar düşünmüş olmanız bile onun için iyi bir aile olacağınızı gösteriyor bence.
fikir veremem ama çok güzel insanlarmışsınız demeye geldim.
sadece bunun üstüne bu kadar düşünmüş olmanız bile onun için iyi bir aile olacağınızı gösteriyor bence.
0
bence başınıza gelen olay çok ironik olmuş kedinizi yeni kaybetmişken, ben olsam asla bırakamazdım..
öncelikle 2 aylık kedi tam bir canavardır, öyle zarar görür, ameliyat parası filan hiç boşuna düşünmeyin. bizim kapımızın önüne geçtiğimiz aylarda bir anne yeni doğmuş 5 yavrusu ile geldi. ne yapacağımızı şaşırdık ve dayanamayıp eve aldık. dediğiniz gibi maddi olarak da hiç uygun değildik. ama işte kendi kendilerine büyüdüler:) hepsini yuvalandırdık. 2 aylıkken tam bir canavar olduklarını oradan biliyorum. neler yapmadılar ki.. nerelerden düştüler, birbirleriyle savaştılar. inanın bizim içimiz giderken onlar bir şey olmadan azmaya devam ettiler:) kediler akıllı hayvanlar, merak etmeyin kendilerine zarar verecek şeyden uzak dururlar, siz pencereyi açık bırakmayın, onun dışında o sağlıklı şekilde büyür.
dişi kedinin hiç sıkıntısı yoktur, hatta erkekten daha kolaydır. 6 aylık civarı kısırlaştırmanız gerekir. sonrası rahat. evde kalmalarında da bir sorun olmaz. ona bir iki oyuncak bırakırsınız o oynar sıkılmaz. eve gelince de siz oynarsınız ilgilenirsiniz. tuvaletini gösterin patisini burnunu kuma sürün o gider oraya yapar.
ne sıkıntısı olacak ki, eminim evinize hareket getirir, hazır kucağınıza kadar gelmişken bırakmayın bence:)
edit: kısırlaştırma 100 tl belediyede.
öncelikle 2 aylık kedi tam bir canavardır, öyle zarar görür, ameliyat parası filan hiç boşuna düşünmeyin. bizim kapımızın önüne geçtiğimiz aylarda bir anne yeni doğmuş 5 yavrusu ile geldi. ne yapacağımızı şaşırdık ve dayanamayıp eve aldık. dediğiniz gibi maddi olarak da hiç uygun değildik. ama işte kendi kendilerine büyüdüler:) hepsini yuvalandırdık. 2 aylıkken tam bir canavar olduklarını oradan biliyorum. neler yapmadılar ki.. nerelerden düştüler, birbirleriyle savaştılar. inanın bizim içimiz giderken onlar bir şey olmadan azmaya devam ettiler:) kediler akıllı hayvanlar, merak etmeyin kendilerine zarar verecek şeyden uzak dururlar, siz pencereyi açık bırakmayın, onun dışında o sağlıklı şekilde büyür.
dişi kedinin hiç sıkıntısı yoktur, hatta erkekten daha kolaydır. 6 aylık civarı kısırlaştırmanız gerekir. sonrası rahat. evde kalmalarında da bir sorun olmaz. ona bir iki oyuncak bırakırsınız o oynar sıkılmaz. eve gelince de siz oynarsınız ilgilenirsiniz. tuvaletini gösterin patisini burnunu kuma sürün o gider oraya yapar.
ne sıkıntısı olacak ki, eminim evinize hareket getirir, hazır kucağınıza kadar gelmişken bırakmayın bence:)
edit: kısırlaştırma 100 tl belediyede.
0
Hem dişi hem erkek kedi besledim. Dişi kedi daha kolaydı benim için. Hem kırıp dökmüyor hem evin içinde oradan oraya koşup durmuyor daha sakin. Kum eğitimi de içgüdüsel bu hayvanlarda bi kere kumlarının içine koyun hep gidip oraya yapıyolar zaten. Eğitimine çok zahmet harcamanıza gerek yok yani kedi bu, o sizi eğitir :)
0
kapıya kadar gelmiş 2 kez içeri girmiş. umarım akşam bıraktığınız yerde bulursunuz, yoksa içimden bir ses bulamazsanız kendinizi suçlayacağınızı söylüyor.
eğitimini de çok düşünmeyin. tuvalet eğitimi verseniz yeter bence, ki o da kolay sanırım (bahçede 1 sefer kedi bakmışlığım var sadece, tam bilemiyorum). gazetemi getirsin, otur diyince otursun, yat deyince yatsın gibi şebeklikler yaptırılması hayvanlara bana komik geliyor.
3 erkek köpekten sonra bi dişi köpek aldık 10 sene önce. işyerinde olacaktı. babam o yüzden başta "ya dişi yapabilir mi" falan diye tereddüt etti ama "erkeklerden ne hayır gördük baba" diyerek dişiye ikna ettim (erkek köpeklerimiz hep çalındı, 2'sini yakaladık geri aldık. biri sonra kendisi kaçtı, biri pazar günleri kendine taş atanlara 2 kere saldırınca göndermek zorunda kaldık. o göndermek zorunda kaldığımızın ardından çok ağladım ama babam da haklıydı)
neyse sonuç olarak dişi köepk 10 yıldır bizle beraber. ne çalan oldu, ne belediye zehirleyebildi (tanımadıklarının verdiği yemeği yemiyo) bi de mahallenin erkek köpeklerini örgütleyip koruyo :D
eğitimini de çok düşünmeyin. tuvalet eğitimi verseniz yeter bence, ki o da kolay sanırım (bahçede 1 sefer kedi bakmışlığım var sadece, tam bilemiyorum). gazetemi getirsin, otur diyince otursun, yat deyince yatsın gibi şebeklikler yaptırılması hayvanlara bana komik geliyor.
3 erkek köpekten sonra bi dişi köpek aldık 10 sene önce. işyerinde olacaktı. babam o yüzden başta "ya dişi yapabilir mi" falan diye tereddüt etti ama "erkeklerden ne hayır gördük baba" diyerek dişiye ikna ettim (erkek köpeklerimiz hep çalındı, 2'sini yakaladık geri aldık. biri sonra kendisi kaçtı, biri pazar günleri kendine taş atanlara 2 kere saldırınca göndermek zorunda kaldık. o göndermek zorunda kaldığımızın ardından çok ağladım ama babam da haklıydı)
neyse sonuç olarak dişi köepk 10 yıldır bizle beraber. ne çalan oldu, ne belediye zehirleyebildi (tanımadıklarının verdiği yemeği yemiyo) bi de mahallenin erkek köpeklerini örgütleyip koruyo :D
0
bi kiz bi oglan vardi evde. oglan ariza kiz melekti. bunlarin bebeleri oldu. kiz bebe tertemizdi, fit fit yalardi kendini. oglan bebe pis pis gezerdi. disi daha rahat olur bence.
bi de yani kapiya gelmis yahu! bu devirde insanin sevgilisi gelse yukari cikmiyor asagidan sesleniyor hadi diye.
bi de yani kapiya gelmis yahu! bu devirde insanin sevgilisi gelse yukari cikmiyor asagidan sesleniyor hadi diye.
0
valla çok net bi şekilde iyilik yaparsınız da umarım iki kere kapı önüne koyduğunuz ufacık yavruyu bulursunuz dönüşte.
ayrılma demişsiniz gerçi...
ben gerçekten anlayamıyorum. üzgünüm anlayamıyorum bu bahaneleri. psikolojik boyutlar falan aşıyor beni. sizi adeta seçmiş bir hayvanın hayatını kurtarmakla kurtarmamak arasında seçim yapacaksınız. aslında basit. üstelik bu bir kedi. dişi erkek nasıl bir fark bekliyorsunuz onu da anlamadım. hani köpek olsa daha ağır bir sorumluluk elbette.
neyse, kısırlaştırma 300 tl diyen arkadaş herhangi bir araştırma yapmamış sanırım bu konuda. yaptıysa da yeterince yapmamış. 100 tl belediyede aylar sonra yapılacak bir ameliyatın parası.
bilmiyorum döndüğünüzde bulursanız bakın bence.
ayrılma demişsiniz gerçi...
ben gerçekten anlayamıyorum. üzgünüm anlayamıyorum bu bahaneleri. psikolojik boyutlar falan aşıyor beni. sizi adeta seçmiş bir hayvanın hayatını kurtarmakla kurtarmamak arasında seçim yapacaksınız. aslında basit. üstelik bu bir kedi. dişi erkek nasıl bir fark bekliyorsunuz onu da anlamadım. hani köpek olsa daha ağır bir sorumluluk elbette.
neyse, kısırlaştırma 300 tl diyen arkadaş herhangi bir araştırma yapmamış sanırım bu konuda. yaptıysa da yeterince yapmamış. 100 tl belediyede aylar sonra yapılacak bir ameliyatın parası.
bilmiyorum döndüğünüzde bulursanız bakın bence.
0
henüz olmamış olaylar için kaygı çekmeye gerek yok, belki de olmayacak bu saydıklarınız.
umarım akşama kadar orada kalır ve siz de eve alırsınız :D
Sizi iyileştirmeye gelmiş o.
Ayrıca snaırım 1 aylık falan, 2 aylık değil henüz. ama kuru mama yer gibi de duruyor.
Yavru kediler için yaş mama ve kuru mama alabilirsen az gramajlı, karıştırıp verebilirsin.
bi de, kum dert olacka gibiyse tüyo, evdeki gazeteleleri elinle şerit şerit yırt (ince uzun işte), sonra bunları bir leğene koy. kediler bunun da üzerine yapabiliyorlar, eğer çok sıkıştıysanız bunu deneyebilrisiniz.
bi de, kediler hemen eğitiliyorlar. diğer "yeni kedi / yavru kedi" başlıklarına bakarsan neler yapman gerektiğiyle ilgili genel noktalara değinildi, en azından ben değinmiştim.
Bebek kedi başka bir şeydir, hemen aşık olursun.
Eve de alışır hemen merak etme :)
edit: dişi kedi daha uysal demişler, yok öyle bir şey ! ..ya da benim kız defolu :D
Evdeki tek kuduruk o. Sinek için perdelere atlayıp tırnaklarıyla perdelere tutunuyor. PErdeler delik delik, sürekli dikiyoruz :)
Yani bu kedinin huyuyla alakalı, cinsiyetiyle değil pek.
bi de bizim kollektif bi bloğumuz var, kedilerle ilgili yazıyoruz. oradan:
sokakta yavru kedi buldum konulu: kedianasi.com
ev eşyaları ve kediler konulu: kedianasi.com
umarım akşama kadar orada kalır ve siz de eve alırsınız :D
Sizi iyileştirmeye gelmiş o.
Ayrıca snaırım 1 aylık falan, 2 aylık değil henüz. ama kuru mama yer gibi de duruyor.
Yavru kediler için yaş mama ve kuru mama alabilirsen az gramajlı, karıştırıp verebilirsin.
bi de, kum dert olacka gibiyse tüyo, evdeki gazeteleleri elinle şerit şerit yırt (ince uzun işte), sonra bunları bir leğene koy. kediler bunun da üzerine yapabiliyorlar, eğer çok sıkıştıysanız bunu deneyebilrisiniz.
bi de, kediler hemen eğitiliyorlar. diğer "yeni kedi / yavru kedi" başlıklarına bakarsan neler yapman gerektiğiyle ilgili genel noktalara değinildi, en azından ben değinmiştim.
Bebek kedi başka bir şeydir, hemen aşık olursun.
Eve de alışır hemen merak etme :)
edit: dişi kedi daha uysal demişler, yok öyle bir şey ! ..ya da benim kız defolu :D
Evdeki tek kuduruk o. Sinek için perdelere atlayıp tırnaklarıyla perdelere tutunuyor. PErdeler delik delik, sürekli dikiyoruz :)
Yani bu kedinin huyuyla alakalı, cinsiyetiyle değil pek.
bi de bizim kollektif bi bloğumuz var, kedilerle ilgili yazıyoruz. oradan:
sokakta yavru kedi buldum konulu: kedianasi.com
ev eşyaları ve kediler konulu: kedianasi.com
0
camlara,balkona dikkat demeye geldim. küçükken denge durumları iyi olmuyo, bizimki 5 aylıkken balkondan düştü, kalçasını kırdı, iç kanama geçirdi... allahtan şimdi iyi ama veteriner parası belimizi bükmüştü o zaman için, 2000 liraya yakın ödedik diye hatırlıyorum.
0
ehhehehe @difdiringi +1
alın anacım bişey olmaz. sizden daha iyisini mi bulacak? pek de güzelmiş şansınıza.
alın anacım bişey olmaz. sizden daha iyisini mi bulacak? pek de güzelmiş şansınıza.
0
kedi eve neşe atıyor yorumuna katılıyorum. babamı sadece kedi salak salak hareketler yaptığında gülerken görüyorum. bir de galatasaray derbi kazandığında arkadaşlarıyla dalga geçerken.
0
lemuria
basliktaki kelimeleri Ingilizce cevirince hepsi "introduction", Türkce cevirince de "giris, tanitim" falan cikiyor. Hele introduction'i ALmancaya cevirsen 50 kelime var.Bunlarin farki nedir nereden ögrenilir? Almanca niye böyle her kelimesi 100 anlama gelen, 100 anlam bi kelimede toplanan gelen bir
basliktaki kelimeleri Ingilizce cevirince hepsi "introduction", Türkce cevirince de "giris, tanitim" falan cikiyor.
Hele introduction'i ALmancaya cevirsen 50 kelime var.
Bunlarin farki nedir nereden ögrenilir?
Almanca niye böyle her kelimesi 100 anlama gelen, 100 anlam bi kelimede toplanan gelen bir dildir? :(
Hele introduction'i ALmancaya cevirsen 50 kelime var.
Bunlarin farki nedir nereden ögrenilir?
Almanca niye böyle her kelimesi 100 anlama gelen, 100 anlam bi kelimede toplanan gelen bir dildir? :(
0
einführung- bir konuya giriş, kompozisyona giriş gibi
vorstellung- kendini tanıtma, tanışma esnası gibi
vorstellung- kendini tanıtma, tanışma esnası gibi
0
einleitung giriş cümlesini vs anlatmak için daha uygun.
vorstellung birini tanıtmak anlamında.
einführung ise giriş gibi..
neden niçin bilemiyorum, ama haklısınız çok kelime çıkabiliyor.
kitap okuyarak günlük dilin kullanıldığı almanca dizi film izleyerek belki neyin nerede kullanıldığını daha iyi anlarsınız.
vorstellung birini tanıtmak anlamında.
einführung ise giriş gibi..
neden niçin bilemiyorum, ama haklısınız çok kelime çıkabiliyor.
kitap okuyarak günlük dilin kullanıldığı almanca dizi film izleyerek belki neyin nerede kullanıldığını daha iyi anlarsınız.
0
einleitung önsöz anlamında kullanılır genelde.
vorstellung ise bir şeyin tanıtımı vs. anlamında olabilir. mesala vorstelleng des Zugs ; Trenlerin tanıtımı.
einführung ise introduction anlamına gelir. mesala einführung in die Buchführung ; Muhasebeye giriş.
hatam varsa affola.
vorstellung ise bir şeyin tanıtımı vs. anlamında olabilir. mesala vorstelleng des Zugs ; Trenlerin tanıtımı.
einführung ise introduction anlamına gelir. mesala einführung in die Buchführung ; Muhasebeye giriş.
hatam varsa affola.
0
Almanca cok "contextual" yani "baglamsal" bir dil. Yani secilen kelime duruma ve konuya göre cok degisir. Mesela birine bir kisiyi tanistirirken yani "introduction" yaparken "Vorstellung" kullanirsin. Ama mesela 2015 yilina girerken yani "introduction" yaparken "Einführung" kullanirsin.
Bu durum dilin cok güclü, literatürünün cok derin olmasindan kaynaklaniyor. Eger biri "Vorstellung" kelimesini kullanirsa bilirsin ki bir tanitma var isin icinde, ve emin olursun ki yeni bir ortama giris, yeni bir duruma giris yok. ama biri "introduce" kelimesi kullanilsaydi bu eylemin birine birini tanitma mi, yoksa yeni bir ortama giris mi oldugunu ayirtetmek icin destekleyici kelimelere ihtiyac duyulurdu.
Bu durum almanyada yanlis anlamalari cok azaltiyor, az kelime ile daha cok sey ifade ediliyor. iki alman birbiriyle konustugunda bir sey söylediginde "aa onu mu kastetmistin, aslinda ben bunu kastettigini zannetmistim" denilme olasiligini düsürüyor.
Türkcede de ayni durum söz konusu ya da ingilizcede de. Ama insanlarin okuma aliskanliklari azalinca, literatür kaybolunca insanlar cok daha basit kelimelerle kendilerini anlatiyorlar. Bu da benzer kelimeler arasi ince nüanslarin kaybolup bircok durumu anlatan joker kelimeleri arttiriyor. Bu nedenle yanlis anlamalar artarken tartismalarimizin temeline iletisimsizlik oturuyor.
Bu durum dilin cok güclü, literatürünün cok derin olmasindan kaynaklaniyor. Eger biri "Vorstellung" kelimesini kullanirsa bilirsin ki bir tanitma var isin icinde, ve emin olursun ki yeni bir ortama giris, yeni bir duruma giris yok. ama biri "introduce" kelimesi kullanilsaydi bu eylemin birine birini tanitma mi, yoksa yeni bir ortama giris mi oldugunu ayirtetmek icin destekleyici kelimelere ihtiyac duyulurdu.
Bu durum almanyada yanlis anlamalari cok azaltiyor, az kelime ile daha cok sey ifade ediliyor. iki alman birbiriyle konustugunda bir sey söylediginde "aa onu mu kastetmistin, aslinda ben bunu kastettigini zannetmistim" denilme olasiligini düsürüyor.
Türkcede de ayni durum söz konusu ya da ingilizcede de. Ama insanlarin okuma aliskanliklari azalinca, literatür kaybolunca insanlar cok daha basit kelimelerle kendilerini anlatiyorlar. Bu da benzer kelimeler arasi ince nüanslarin kaybolup bircok durumu anlatan joker kelimeleri arttiriyor. Bu nedenle yanlis anlamalar artarken tartismalarimizin temeline iletisimsizlik oturuyor.
0
violence
Mutfak tesgahındaki 10lu yumurtayı düşürdüler, yerler vıcık vıcık yumurta oldu kırıldı hepsi. ben bunu daha da bulaştırmadan nasıl temizlerim ?
Mutfak tesgahındaki 10lu yumurtayı düşürdüler, yerler vıcık vıcık yumurta oldu kırıldı hepsi. ben bunu daha da bulaştırmadan nasıl temizlerim ?
0
vakumlama:
www.mynet.com
ama yumurtalar düşüp kırıldıysa sarısı da dağıldığı için bu şekilde vakum da yapılamayabilir.
düz mantık, yaymadan peçete ile hatta elinle daha iyi de olabilir, iki elle avuçlayıp avuçlayıp çöpe atmak.
www.mynet.com
ama yumurtalar düşüp kırıldıysa sarısı da dağıldığı için bu şekilde vakum da yapılamayabilir.
düz mantık, yaymadan peçete ile hatta elinle daha iyi de olabilir, iki elle avuçlayıp avuçlayıp çöpe atmak.
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
CHP reklamında denk geldim de ismi aklıma gelmedi. Kim bu arkadaş? Dizilerde, filmlerde oynar mıydı?http://i.hizliresim.com/5dqREd.jpg
CHP reklamında denk geldim de ismi aklıma gelmedi. Kim bu arkadaş? Dizilerde, filmlerde oynar mıydı?
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
letheavendangered
Because the Verpflichtungserklärung is given for one year only, it will be extended again after August.Almancaya çok acil çeviebilir misiniz?
Because the Verpflichtungserklärung is given for one year only, it will be extended again after August.
Almancaya çok acil çeviebilir misiniz?
Almancaya çok acil çeviebilir misiniz?
0
onlyefeken
Herkese selam. 5 gün önce eve giderken bir yere sıkışmış bir yavru kedi bulduk, çıkardıktan sonra da bırakmaya kıyamadık ve sahiplendik. Veterinere götürdük iki aylık bir dişi olduğunu söyledi :) İç-dış parazit aşısını yaptı veteriner hanımefendi, 1 hafta sonra bir doz daha yapacağı bilgisini de ver
Herkese selam. 5 gün önce eve giderken bir yere sıkışmış bir yavru kedi bulduk, çıkardıktan sonra da bırakmaya kıyamadık ve sahiplendik. Veterinere götürdük iki aylık bir dişi olduğunu söyledi :) İç-dış parazit aşısını yaptı veteriner hanımefendi, 1 hafta sonra bir doz daha yapacağı bilgisini de verdi. Bu güzelliğin gün içinde bir döngü gibi yaptığı şey uzuuunca uyuyup uyanır uyanmaz bütün enerjisini boşaltmak ve sonra tekrar uyumak :) Veteriner hanımefendinin verdiği bilgileri uygulayarak çok emin olamasak da sanırım kuma alıştırdık. Burada yazdıklarıma ekleyecekleriniz varsa onları da okumaktan büyük minnet ve memnuniyet duyarız ama asıl sormak istediğim şey başlıkta da belirttiğim gibi bu güzelliğe ilk etapta hangi ürünleri muhakkak almalıyız? Online petshop siteleri de önerebilirsiniz. Şimdiden çok teşekkürler.
0
İki aylık bazı kediler de normal bir tabaktan süt içemiyor, anca biberonla. Şayet öyle bir durum varsa kediler için yapılan biberondan almanız lazım.
Onun harici kum dışında hemen almanızı gerektirecek bir şey yok. Çok küçük daha. Oynayabileceği şeyleri evdeki aletlerle de yaratabilirsiniz (ip yumağı gibi), uyuyabileceği rahat bir yer de vardır, tasmanın aciliyeti yok 2 aylık daha. Biraz daha büyüyünce ilk almanız gereken şey tırmalama tahtası. O olmazsa tırnaklarını sizin mobilyalarda biler.
www.haytapshop.com buradan alışveriş ederseniz, alışveriş ederken diğer hayvanlara da yardım etmiş oluyorsunuz.
Onun harici kum dışında hemen almanızı gerektirecek bir şey yok. Çok küçük daha. Oynayabileceği şeyleri evdeki aletlerle de yaratabilirsiniz (ip yumağı gibi), uyuyabileceği rahat bir yer de vardır, tasmanın aciliyeti yok 2 aylık daha. Biraz daha büyüyünce ilk almanız gereken şey tırmalama tahtası. O olmazsa tırnaklarını sizin mobilyalarda biler.
www.haytapshop.com buradan alışveriş ederseniz, alışveriş ederken diğer hayvanlara da yardım etmiş oluyorsunuz.
0
adresemama.com iyidir ben oradan alıyorum.
kum ve yemek kabı dışında pek ihtiyaçları olmuyor:)
ama biraz aksesuar derseniz olta oyuncakları çok seviyor genellikle kediler
www.adresemama.com
tırmalama tahtası işe yarayabilir. www.adresemama.com
ileride bir de taramak için fırça alırsınız.. ama başka bir ihtiyacı yok :) kedi bu açıdan en beslenebilir hayvandır.
bir de yanına bir arkadaş alırsanız çok sevinecektir:) özellikle küçükten alıştırırsanız ileride siz de çok rahat edersiniz. inanın bir kedi ile iki kedi sizin için farketmez ve içiniz rahat onları istediğiniz kadar bırakırsınız, onlar beraber oynarlar:)
kum ve yemek kabı dışında pek ihtiyaçları olmuyor:)
ama biraz aksesuar derseniz olta oyuncakları çok seviyor genellikle kediler
www.adresemama.com
tırmalama tahtası işe yarayabilir. www.adresemama.com
ileride bir de taramak için fırça alırsınız.. ama başka bir ihtiyacı yok :) kedi bu açıdan en beslenebilir hayvandır.
bir de yanına bir arkadaş alırsanız çok sevinecektir:) özellikle küçükten alıştırırsanız ileride siz de çok rahat edersiniz. inanın bir kedi ile iki kedi sizin için farketmez ve içiniz rahat onları istediğiniz kadar bırakırsınız, onlar beraber oynarlar:)
0
@iamelf iki aylık kediler kuru mama bile yiyor, biberon için çok büyükler. daha yeni 5 adet büyüttüm 1,5 aylık sonrası canavar oluyorlar:)
0
@kaputt Normalde haklısınız ama bu sene bizim mahalledeki bir kedi neredeyse üç aylığa kadar biberonla beslendi. Hayvan adapte olamadı katı yiyeceklere. Ben de hayatımda ilk kez rastladım öylesine.
0
Cevaplar için çok çok teşekkürler :) Ne kadar doğru yaptık bilemiyoruz ama sağdan soldan duyduklarımızla ilk etapta yemediği kuru mamasını süt ile biraz ıslattık artık gayet keyifle yiyor. Biz tırmalama tahtası almayı düşünüyoruz çünkü uyanık olduğu zamanlarda tek yaptığı şey kucağa gelip bizi tırmalamak :) Peki kuma alışma süreci için söylemek istediğiniz şeyler, önerileriniz nelerdir?
0
mama kabıyla kum kabını aynı yere koymayın.
tırmalama tahtası mutlaka alın.
sizi tırmalamasına asla izin vermeyin, ileride alışkanlık yapar.
sığınacağı bir yeri olsun (kedi taşıma çantası gibi bir yer).
tırmalama tahtası mutlaka alın.
sizi tırmalamasına asla izin vermeyin, ileride alışkanlık yapar.
sığınacağı bir yeri olsun (kedi taşıma çantası gibi bir yer).
0
küçükken tırmalama tahtasını oyuncak olarak da kullanıyorlar sürekli tırmanıyorlar filan edinmek mantıklı :)
kumuna alışmıştır o, kakasını çişini bir kez yaptıysa düşünmeyin o gider yapar. ama tabii bulamayacağı bir yerde olmasın başlarda göz önünde tutun. onun dışında bir iki koklatmanız ve patilerini sürmeniz yetecektir.
bir de şimdi bu küçük ya anlamayabiliyor, o nedenle gün içinde evdeyseniz siz saat başı bir götürün bunu kuma sürtün patilerini, o zaten çişi filan gelmişse yapar hemen oraya. alışınca da devamı gelir. başlarda önerim bu olabilir.
kumuna alışmıştır o, kakasını çişini bir kez yaptıysa düşünmeyin o gider yapar. ama tabii bulamayacağı bir yerde olmasın başlarda göz önünde tutun. onun dışında bir iki koklatmanız ve patilerini sürmeniz yetecektir.
bir de şimdi bu küçük ya anlamayabiliyor, o nedenle gün içinde evdeyseniz siz saat başı bir götürün bunu kuma sürtün patilerini, o zaten çişi filan gelmişse yapar hemen oraya. alışınca da devamı gelir. başlarda önerim bu olabilir.
0
evilcilbesinleri.com kullanıyorum site olarak.
yavruya royal canin kitten besledim ben ikisine de bebekken, en iyisi o deniyor hep, bi kötülüğünü de görmedim.
kedi kum leğeni + pudralı kum (bebek kedilerin yumuşak patilerine daha uygun) + mama ve paslanmaz su kabı lazım en acil olarak.
bir de mamayı alırken ücretsiz olarak varsa iste, mamayı gramajında vermek için naylon bardak veriyor vet, üstünde gramajlar yazılı, sorabilirsin veterinere.
hediye oyuncak vermeyen vet. koca kafalıdır ayrıca ;)
ama illa alacaksan bi fare bi de ucuz lastik top al :) senle uyuyorsa peluşa gerek yok.
tırnak makası gerekecek ileride, kedi tırnak makası.
tasmaya gerek yok zaten tasmadan bir yere takılıp kalmasın.
bir de taramak için ucuz bi tarak iyi olabilir. benim oğlan sık dişli ucuz erkek tarağıyla taratıyor kendini ama seninki belki fırçayla taranmaya hayır demez.
tırmalaması için tırmalama halısı, tırmalama tahtası falan var her yerde, oyun alanı bile satılıyor, cebindeki paraya göre alırsın.
bir de, 2 aylık kedi artık mamayı yer, sorun yok yani. sütle karıştırma boşşer. süt zaten kabız yapabiliyor kediyi :)
ayda bir bebek kedi için yaş mamayla ödüllendirirsin, mesela aşılardan ya da tırnak kesiminden sonra.
çok zayıf ya da bağışıklığı düşük değilse bir şeye gerek yok ama bazen vitamin de verebiliyorlar fakat şart değil.
kum için ise, at kediyi kuma, patilerini hafif sürt, o alışır direkt. iç güdüsel bir şey onlarınki :) düzgün kakasını da yapıyor mu her gün? sorun yoktur kakasını da yapıyorsa. su içirmeyi unutma bi de, gözlemle yani her gün su içsin.
daha önce bu konuda şöyle yazmıştık kedi anneleriyle bi de: kedianasi.com
yavruya royal canin kitten besledim ben ikisine de bebekken, en iyisi o deniyor hep, bi kötülüğünü de görmedim.
kedi kum leğeni + pudralı kum (bebek kedilerin yumuşak patilerine daha uygun) + mama ve paslanmaz su kabı lazım en acil olarak.
bir de mamayı alırken ücretsiz olarak varsa iste, mamayı gramajında vermek için naylon bardak veriyor vet, üstünde gramajlar yazılı, sorabilirsin veterinere.
hediye oyuncak vermeyen vet. koca kafalıdır ayrıca ;)
ama illa alacaksan bi fare bi de ucuz lastik top al :) senle uyuyorsa peluşa gerek yok.
tırnak makası gerekecek ileride, kedi tırnak makası.
tasmaya gerek yok zaten tasmadan bir yere takılıp kalmasın.
bir de taramak için ucuz bi tarak iyi olabilir. benim oğlan sık dişli ucuz erkek tarağıyla taratıyor kendini ama seninki belki fırçayla taranmaya hayır demez.
tırmalaması için tırmalama halısı, tırmalama tahtası falan var her yerde, oyun alanı bile satılıyor, cebindeki paraya göre alırsın.
bir de, 2 aylık kedi artık mamayı yer, sorun yok yani. sütle karıştırma boşşer. süt zaten kabız yapabiliyor kediyi :)
ayda bir bebek kedi için yaş mamayla ödüllendirirsin, mesela aşılardan ya da tırnak kesiminden sonra.
çok zayıf ya da bağışıklığı düşük değilse bir şeye gerek yok ama bazen vitamin de verebiliyorlar fakat şart değil.
kum için ise, at kediyi kuma, patilerini hafif sürt, o alışır direkt. iç güdüsel bir şey onlarınki :) düzgün kakasını da yapıyor mu her gün? sorun yoktur kakasını da yapıyorsa. su içirmeyi unutma bi de, gözlemle yani her gün su içsin.
daha önce bu konuda şöyle yazmıştık kedi anneleriyle bi de: kedianasi.com
0
İlgi gösterip cevap verme nezaketinde bulunan tüm yazar dostlara teşekkür ederim, aklımda bir soru işareti kalmadı :) @iamelf @kaputt @teknikekip @aithra
0
bi de bonus cevaplar vereyim, kediyi yıkamıyorsun, seneye yaza yıkarsın ılık suda, şampuan yok.
bu sene hastalanabilir yavru daha.
kediye salam, yumurta falan verme bence, yazın isilik çıarktıyorlar :)
kışın yumurta sarısı verebilrisin, onda sorun yok.
yoğurt da severler, kalsiyum açısından zengin. ama çok verme :)
bi de haşlanmış tavuk ve tavuk kemiği vermiyoruz. kemik mideye batıyor kusarak çıkaramayabiliyor. haşlanmış tavuk da kabız yapıyor :)
başka...
limon sarımsak ve soğan sevmezler ama sen yine de verme. domates biber patlıcan ve ev çiçekleri de yasak, evde çiçek varsa kemirmeye kalkar o safinaz :)
açık camlardan uzak tutun.
kendi tabağınızdan yemek vermeyin.
mutfak tezgahına çıkmasına izin vermeyin.
istemediğiniz şeyler yaptığınızda ciddi ve sert bir sesle HAYIR deyin, hayırdan korksun. bu sizin kurtarıcı anahtar sözcüğünüz.
sizin canınızı acıtacak şekilde ısırmaya başlıyacak ilerde, dişler kaşınacak. o nedenle şimiden kendinizi ısırttırmayın, bırakın pelış oyuncakları ısırsın.
canınızı acıtırsa da ağlayın ya da elinize limon kolayası sürün.
en acil gereken bilgiler bunlar :)
eşyaları tırnaklamasını engelleyemiyorsunuz, çift taraflı bant ya da kedi kov spreyi falan işe yarıyor diyorlar ama bende yaramadı.
vs.vs.
hayırlı olsun kızınla mutluluklar dilerim.
bi de duyuruyu silmezseniz daha sonra arayanlar ulaşabilirler.
bu sene hastalanabilir yavru daha.
kediye salam, yumurta falan verme bence, yazın isilik çıarktıyorlar :)
kışın yumurta sarısı verebilrisin, onda sorun yok.
yoğurt da severler, kalsiyum açısından zengin. ama çok verme :)
bi de haşlanmış tavuk ve tavuk kemiği vermiyoruz. kemik mideye batıyor kusarak çıkaramayabiliyor. haşlanmış tavuk da kabız yapıyor :)
başka...
limon sarımsak ve soğan sevmezler ama sen yine de verme. domates biber patlıcan ve ev çiçekleri de yasak, evde çiçek varsa kemirmeye kalkar o safinaz :)
açık camlardan uzak tutun.
kendi tabağınızdan yemek vermeyin.
mutfak tezgahına çıkmasına izin vermeyin.
istemediğiniz şeyler yaptığınızda ciddi ve sert bir sesle HAYIR deyin, hayırdan korksun. bu sizin kurtarıcı anahtar sözcüğünüz.
sizin canınızı acıtacak şekilde ısırmaya başlıyacak ilerde, dişler kaşınacak. o nedenle şimiden kendinizi ısırttırmayın, bırakın pelış oyuncakları ısırsın.
canınızı acıtırsa da ağlayın ya da elinize limon kolayası sürün.
en acil gereken bilgiler bunlar :)
eşyaları tırnaklamasını engelleyemiyorsunuz, çift taraflı bant ya da kedi kov spreyi falan işe yarıyor diyorlar ama bende yaramadı.
vs.vs.
hayırlı olsun kızınla mutluluklar dilerim.
bi de duyuruyu silmezseniz daha sonra arayanlar ulaşabilirler.
0
