Araç kredisi araç kasko değerinin %70'i kadar olabiliyor en fazla.

Bu konuda yasal düzenleme var, ev ya da arabanın değerinin tümü için kredi kullanamıyorsunuz.

Telefonu uzun yıllar kullanırım diyorsan; Evet. 5G geldiğinde eski teknoloji telefonda kalmış olma.

İki sene sonra değiştireceksen hayır

5g ihalesi seneye açılacak, ödenecek, altyapı anlaşması kurulumu derken 3 sene sonra belki yaygın kullanılmaya başlar. bir de mobil cihazda gigabit internete gerçekten ihtiyacın var mı ? 50-100 mbit yetmiyor mu ?

aylık 23.33 lira yapıyor. 2-3 film veya dizi izlesen bile benim için yeterlidir şu an.

Ayda 35 lira, yani 2 dolar. İzleyemeyeceğim kadar film ve dizi var, ben çok beğendim. Bu parayı sadece Buffy ve Angel için veririm.

Abi buradaki diziler-filmler zaten piyasada olan diziler filmler, bu tür platformlardan insanın beklentisi zengin bir orijinal yapım içeriği olmaz mı ben mi yanlış düşünüyorum bilmiyorum, o anlamda da hiçbir şey yok mesela.

Wandavision var fena degil gibi. What we do in the shadows var mandolorian var.

Piyasada olan derken her sey piyasada var zaten. Onemli olan beni torrent ile ugrastirmamasi.

ben de aynı durumdayım. tercihlerle alakalı sanırım. uygulamayı da beğenmedim.

bein connect eğlence paketi kodu vermişti 1 aylık bankam. onu daha çok beğendim inan.

Bence de hype, marvel star wars pixar meraklısı değilsen en son ne zaman bir insan acaba bir disney filmi açıp izleyeyim demiştir

Yakında hbo max geliyor onun da muhabbeti döner ama en azından içeriği dolu

Ben almadım. Parasında değilim. Gerek görmedim. Netflix Amazon fazla geliyor. Gerekirse, çok izlemek istersem internetten indiririm. 3-5 tane sevdiğim programı var. Mesela Family Guy. Senede 2-3 kere toplu halde indirip izlerim.

Şu anki içerik bile doyurucu bana göre. Bunun ardından gelecekler var. Nat geo belgeselleri Tv'de yayınlanan bütün bölümleri var neredeyse. Eski çizgi filmler var. Mesela Fox kids ve star tvde yayınlanan Spiderman çizgi filmleri var. Ayrıca disneyden çıkan çoğu film birkaç ay sonra platformda oluyor. O mesela güzel bir olay.

Family Guy ve My Name is Earl sayesinde değil fakat bazı teknik eksikler var tabii. En son hangi bölüm izledim özelliği yok misal.

İki diziyi izleyene kadar başka yapımlar eklenir.

Vintage store gibi, eski ve güzel şeyler var herkesin tanıdık gördüğü bir dizi film koymuşlar ama yeni içerik çok az.

Önce şöyle bir baktım, içerik dolu dolu geldi sonra anladım ki çoğu izlediğim şeyler... Sanırım herkes başta bunun için heyecanlandı.

Büyük ihtimalle yeni içerikleri parça parça eklerken insanları bunlarla meşgul tutmayı planlıyorlar.

akhenaten aynen hocam demek istediğim buydu. Yani 300 yıl önce yayınlanmış istesem 1,5 dakikada ulaşabileceğim bir içeriğin burada yer alması açıkçası çok cezbetmedi beni. Bu platforma özel içerikler çıkmadığı sürece boşuna aldım galiba hissi gitmeyecek gibi.

dün iki parça birşey izleyeyim dedim gece 3 te , 100 mbps internetle takıldı kaldı. o kadar reklam yapacaklarına biraz altyapılarını geliştirselerdi.

içerik olarak beni doyuruyor. marvel ve disney yapımlarını normalde de takip ediyorum. ama uygulamadan hiç hoşlanmadım. çok eksikleri var. umarım en kısa sürede gelişir

Toplu liste koymuslardi indirip baktim hepsini izlemisim zaten.

Cnbce'de izledigimiz seyleri neden tekrar izleyelim anlamiyorum. How i met your mother izlemek isteyip bulamayan mi var acaba. Friends netflix'e gelince de olay olmustu, tamam tv'de kolaylik oluyor basinca acilmasi ama bin yillik yapima neden para odeyim ki.

Su an bosuna para odedigim amazon,netflix,spotify var ucunu de actigim yok.
Ben acip youtube vanced ile reklamsiz bos videolar izliyorum.

Disney+ ile ilgili bir tespitim var, yanlış bildiğimi düşünen varsa uyarsın.

İçeriğindeki hemen her film/dizi türkçe dublajlı üstelik de hemen hepsi kalitesiz dublaj değil o bilindik meşhur seslendirme sanatçılarının yaptığı dublajlar. Anladığım kadarıyla Disney+ bir içeriğin dublaj olayını halletmeden eklemiyor gibi sisteme o yüzden zamanla içerik sayısı da artacaktır bence.

Böyle bir anlayışınız varsa, dublajsız içerik koymuyorsanız ne yaparsınız? önce son, güncel filmleri ekler sonrasında daha eski olanları ekleyerek gidersiniz bence böyle olacak süreç.

Benim için evet. İçinde doğru dürüst polisiye yok.

bence hayal kırıklığı. ailem alınca ne gerek vardı dedim. sitcom&dizi içeriği çok zayıf. marvel, star wars, animasyon fanı değilsen izleyecek pek bir şey kalmıyor.

ama belgesel konusunda iyi gibiler, belki ordan çıkarabilir parasını.

Ücretsiz ama kayıt olmak gerekiyor.

spor.istanbul

Sanırım yakın zamanda ikinci pist açıldı.

Linkteki kayıtlar sanki etkinlikler için gibi. Bireysel girip kullanmak için de kayıt oluyor muyuz? Tesis kaydı diye bir şey var. Orası da boş bir sayfaya gidiyor.

Tesis kayıt linki şurası: online.spor.istanbul

Evet, atletizm pisti icin kayıt yaptırmak ve bir de kişileştirilmiş İstanbulKart gerekiyor. Piste o kartla giriyorsunuz. Varsa pasonuzu kullanabilirsiniz.

İnternet kaydı sonrası, bir defaya mahsus orada bankoda bir kullanım sözleşmesi imzalanıyor. Sonrasında görevli hesabınızı aktifleştiriyor.

Pisti kullanacağınız zaman, siteden girip kullanacağınız saat araligini seçiyorsunuz. Aylık toplam 18 kullanım mümkün yanılmıyorsam.

Rezervasyon ekranı söyle bir şey: ibb.co

Verecekler tabii ki. Her oturum birbirinden bağımsız.

Yeniden verecekler, bugünkünü götürseniz de içeri almazlar

Topluca satacaksanız sahaflar, tek tek satacaksanız dolap, sahibinden, burası vs.
Tek tek satacaksanız sanat kitaplarına bakmak isterim :)

buraya fotograflarini ya da listesini koy, alicisi cikar. ben ilgilenirim mesela kitaplarla.

NadirKitap?

@kaptankedi

Orada herkes satış yapabiliyor mu? Yoksa şirket mi olmak gerek?

Yeni öğrendim: Yapamıyormusuz

mimarlık ve güzel sanatlar fakültesi öğrenci ve öğretim üyeleri ile temasa geçmek işe yarayabilir.

www.instagram.com

bu sahaf her haftasonu mezat yapıyor. kendi kitaplarını değil, müşterilerden altığı kitapları satıyor genelde mezatta. oraya bi sorabilirsin. bi kısmını kendi alır bi kısmını mezatta satıp komisyon alır vs.

peramezat'a foto atın. iletişim bilgileri sitelerinde var.

f/p oranı çok yüksek. Yani performansına göre fiyatı çok fazla. Başarılı bir model değil. Üstelik piyasası düşük. Satmak istersen uzun süre satmakla uğraşırsın.

Sırf bu model için özel motor üretmeyeceklerine göre aynı yıldaki Golf, Polo, vs. motorlarıyla aynı motoru kullanıyor.

Diğer olumsuz yanı da fazla yaygın bir araç olmadığı için yedek parça sorunu çıkarabilir.

Cabrio araçlarda hareket eden tavan vesair mekanizmaları, birleşme noktalarındaki contalar vesaire gibi bir çok yerde yasa bağlı sorunlar çıkabilir.

Ülkede cok az bulunan bir araç olduğundan parça temini zor olabilir

Ben yeni nesil olanlarına bayılıyordum ama galerici arkadaşım almamam için dil dökmüştü (o zamanlar üretimi henüz durmamıştı bile). Parçaları farklı ve pahalıydı. Eski cabrio zaten sıkıntı kaptankedi'nin de dediği gibi.

Cabrio Mini veya Fiat 500 (iri bir insan değilseniz) bakabilirsiniz. Gerçi Mini de masraf kapısı.

fiyatı çok fazla +1. o dönemki polonun aynısı ve küçüğü olmasına rağmen sırf tipi yüzünden astronomik rakamlara satılıyor.

Sadece yaz aylarında Turyol sefer yapıyordu. Başladı mı ama bilmiyorum.

@catamenia onlar sadece gündüzleri yapıyormuş, çok erken bitiyor:/

İbb Deniz Taksi 24 saat hizmet veriyor 10 kişi kapasitesi var .

Cennet bahçesi geçtiğimiz yıllarda geç biten konserleri için sefer düzenliyordu, organizasyona sorabilirsin.

Mobildeyim düzenleyemiyorum ekleme yapayım burgazada bostancı 10 kişiye kadar toplam 355 tl yolculuk ücreti var

taksi mantıklıymış ya, konser saati artık birilerini bulmak lazım galiba oradan.

Cennet bahçesiyle konuştuk, vapurlara yönlendirdi. :/

Maltepe ve Kartal’a çalışan şirketlere de baktınız mi?

@kaptankedi hayır bakmadım. sadece oralara çalışan vapur şirketleri mi var?

Evet, Maltepe’ye çalışan Mavi Marmara idi sanırım. Kartal’ı hatırlayamadım.

Zaten işin doğalı TL almak. Soruyu tam anlamadım.

Sorunuz tam anlasilmiyor ama yurt disindan gonderecek kisi direk Wise kullanirsa o taraftan dolar atip sizin tarafa direk TL hesabina yollayabilir Wise uzerinden.

Wise in internet sitesinde swift kisminda su yaziyor , bu sebeple sordum.
We’ll return payments from countries not on this list to the sender. This can take 3–10 working days.
Turkiye liste icerisinde degil.

Swift degil cunku bu islem. dolari TL'ye donusturup gonderme islemini yapiyor wise.

bakacaginiz article bu: wise.com

karsi taraf hedef olarak TRY sececek ve sizin hesap bilgilerini girecek, bunu yaparken orada butun masrafi gosterecek. TL olarak aldiginiz icin size herhangi bir masraf da olmayacak.

Gerek yok, sorun çıkmaz normal şartlar altında.

vize uc aylik ama duration of stay ne?
duration of stay (toplam kalis gunu)'i bitirmediginiz surece sorun cikmaz.

Sorun olmaz.

Bana göre iki dezavantajı var, ağırlık ve güvenlik, 1. kattayım, asansör de olmasına rağmen bisikleti taşımam gereken bir kaç basamak var ve açıkçası zorluyor aşağı indirmek, güvenlikten kastım da çalınma riski, bisiklet hırsızlığı çok yaygın, iyi bir kilit kullanıyorum ama yine de bir tedirginlik oluyor bisikleti bıraktığımda, çünkü kalabalık ortamlarda bile çalındığına dair hikayeler duydum.

Bunların dışında gerçekten harika bir şey, özellikle yokuş yukarı çıkarken süper rahat. Ben genelde zevk için kullanıyorum, 20-25 km mesafelere ulaşım amaçlı kullandığım da oldu. Katlanır olması evde kapladığı yer açısından çok avantaj sağlıyor. Özetle ben tavsiye ederim.

Güzel sey. Bence bi deneyin, seversiniz.

Guzel ama cok agir.
Damacanadan daha agir oyle dusun, katlanmasinin de pek bir olayi yok katlayinca da buyuk kaliyor.

Onun disinda basiyorsun gidiyor guzel olay.

temmuz 1 ve sonrası ise kontrat yenilenme dönemi evet yüzde 25 konusu geçerli. öncesindeyse 12 aylık tüfe ortalaması.

edit: yanlış olmuş. resmi gazetede yayınlandığı tarih itibariyle geçerliymiş.

Ne demek ne derece geçerli? Kanunda değişiklik yapıldı. Bunun derecesi mi var. Geçerli işte.

www.resmigazete.gov.tr

Madde-4

Yayın tarihi itibariyle 1.7.2023 tarihleri arasında yenilenecek konut kira sözleşmelerini kapsıyor.

5 yıl dolmadı ise %25'ten fazla artıramaz.

Hocam, ev sahibi senden nasıl kurtulacak?

Kira sözleşmenin 10. yılı doldu mu? Dolmadı ise seni çıkaramaz.
Kendim oturacağım derse tahliyeni isteyebilir ama 3 yıl başkasına kiraya veremez. Verirse sana 1 yıllık kira bedelini tazminat olarak ödemek zorunda kalır.

Uzun lafın kısası "ben kanun neyse onun üstünü yapmam" dersen ev sahibinin yapacak bir şeyi yok. Ama ev sahibiyle aran iyidir, iyilik yapmak istersin, o zaman %25'in üstünde yap. Onun için yeni sözleşme yapmanızda fayda var.

en temizi hiç aramamanız. Günü gelince %25 zamlı şekilde yatırmanız.
Farklı bir düşüncesi varsa o arasın, söylesin.

Senin ev sahibini savusturmana ve tartismana bagli yoksa yasal sinir %25.

%25 yasal hakkınız, bu konuda restleşip devam edebilirsiniz. ama benim tavsiyem her zaman orta yolu bulmaktır. huzur kaçmasını kavga mahkeme v.s. geçtik. yarın evde en ufak bir şey olsa gidip ev sahibinizi arayamazsınız.

tabi mevcut kiracıdan rayiç kira bedeli istiyorsa o olmaz, dediğim gibi orta yol bulmak lazım. rakam olarak 4-4,5 arası bence her iki taraf için de makul olur.

nuisance +1 — adam niyeti bozup evi satsa ya da çık ulan taşınıyorum dese daha çok zarara gireceksiniz. 4bin gibi bir yerlere çıkmanız sizin çıkarınıza olur.

benim eve %50 zam yaptı ev sahibi eyv dedim geçtim. dediğin gibi civar yerde arasam şimdiki zamlı fiyatın 3 katına ev bulur muuyum sanmam. civarda oturulacak kiralık ev yok zaten

Biz de aynı durumda yüzde elli yapacağız.

Şu an 2700'e oturuyoruz Beşiktaş'ın göbeğinde. Bizi çıkaracak pozisyonda değil ama 10 binden bir haftaya kiralar çok rahat öyle bir ev. 4000 olsun seneye bakarız artık dedik tamam dedi.

500-600 lira için ipleri koparmaya, bundan sonra hep gergin olmaya gerek yok. Maddi durumumuz uygun olmasa devlet yüzde 25 diyor diyip arkamıza bakmazdık o ayrı. Gitsin devlete ağlasın muhatabı ben değilim öyle bir durumda. Çoğu insan da yüzde elli zam almadı yani.

Ev sahipleri istiyor her zaman daha fazlasını istiyor da ev sürekli değerlenecek diye bir kaide yok yarın bir gün değeri de düşebilir. Mevcut kiralarla tutacak adam bulamayınca mecbur fiyat da kırabilir boş kalmaması için. Hayat sürprizlerle dolu :)

Benzer bir durumda ev sahibi olarak benzer teklifi yapan kiracıma teşekkür ettim ve çıkmasını kendim yerleşeceğimi söyledim. Hak hukuk önemli tabii ama 300-400₺ için ev sahibinle kötü olmaya değmez. %200 yapsa neyse de 1 yılda neye %25 zam geldi?

Enflasyon %73,50 olarak açıklandı (ENAG %160,76 olarak açıkladı) geçen ay ki bu rakama hiçbirimiz inanmıyoruz gerçeği yansıtmıyor. Kitap-kırtasiye sektöründeyim, kendi sektörüm için söylemek gerekirse bu oran bile az.

İşte bu verileri göz önünde tutarak %25 zam ne kadar hakkaniyetli sizce? Kendi evimde oturuyorum, kiraya verebileceğim 2. bir evim yok bu arada linç yemeden önce söyleyeyim. Ayrıca evden çıkmanız durumunda muhtemelen yapacağınız fazladan zammın çok daha fazlası kadar masraf yapacaksınız. Her zaman orta yolu bulma taraftarıyım, o yüzden şahsi fikrim @nuisance gibi 4000-4500 tl arası bir rakam önermeniz.

Bu arada %25 zam yap geç muhatap olma diyenlere de hatırlatmak isterim ki huzur kaçtıktan sonra o evde ucuza oturmanın hiçbir anlamı yok. Ayrıca bu zam olayında durum ne kadar çirkinleşebilir derken dün ülkedeki ilk zam cinayeti işlendi. İnsanlar kafayı yedi artık kimin ne yapacağı belli olmuyor. Hiçbir şey insan hayatından daha önemli değil.

4000 liraya anlaşırsın büyük ihtimal. %25 yasal olarak hakkın ama haklı bir uygulama değil. rayici verme bu arada. eğer zorlarsa 4000 i kabul etmezse o zaman restleşebilirsin.

Ben burada ev sahibinin durumuna göre hareket ediyorum. Mesela benim ev sahibim elini gösterdi Almancı ve 6-7 evi var. Çok rahat resti çekip yasal oranın üzerine çıkmam. Gelip oturacak hali yok.

Ama başka türlü olsaydi gelip oturma ihtimali yani. Farklı davranırdım. Rayice çıkmadan orta yolu bulurdum

Tamamen bencil davranın. Yok enflasyon %100 mus 25 adil değilmiş vs. Banane diyip geçiyorum. İhtiyacı varsa paraya satsın evi.

Ev sahibi sizi çıkarsa ve 1 senelik kira ödese bile uzun vadede karda olur çünkü hem 6000'e verecek hem onun üzerinden zam alacak. Siz belki 2 kira kapora, 1 kira+KDV emlakçı ve nakliye ödeyeceksiniz. Daha bu ay aynı semtte küçük bir kamyon 1000 liraya taşıdı. O adamı bulana kadar da kaç kişi o paraya gelmem dedi. O nedenle bence de 4000 teklif edip ona göre uzlaşmak daha mantıklı. İki tarafın da gönlü hoş tutulmuş olacak.

%39 ortalama enflasyon, enag isterse %500 aciklasin biz maasi %39'dan aliyoruz.
Seneye enflasyon dusuk aciklanirsa biz kira zammini ortalama artti diye belki %70'den vericez.

Tefe tufe rakami neyse onu yap gitsin, %25 sacma ama gidip %100 falan da yapmayin. Maasa ne kadar zam aldiysak hakki odur.
Begenmeyen evini satsin zaten en kotu ev bile dolar bazinda %100 artti.

1 aya kadar sürebiliyor. bu aralar biraz sürüyor.

biz başvuralı 16 gün oldu henüz ortada bir şey yok.

biraz şans işi zannedersem. tam 1 güne geldi evime pasaport.

Chip krizi nedeniyle normal pasaportlar çok geç geliyor. Başvuru yaparken acil olduğunu belirttim, memur davetiye uçak bileti gibi şeyleri forma ekledi, ertesi gün elimdeydi pasaport

başvurudan 9 gün sonra uçuşum var diyerek aradım, acil notu düşüyoruz dediler, bir buçuk gün sonra pasaport geldi. (geçen hafta)

Tam 2 ay sonra geldi. Söyliyim dedim :D

dr. eric berg

Yavuz Yörükoğlu

instagram: drrenginborekci.

drrenginborekci instagram sayfası
diyetisyen alican demiroğlu instagram ve youtube sayfası

Metro grosmarketin aro marka kağıdı vardı. En son geçen yıl almıştım. F/p gayet iyiydi. Printera falan sıkışmıyordu. Copierbond baya bi düşürdü kaliteyi

Navigator bu işin kralıdır.

açılın yılda binlerce sayfa çıktı alan muhasebeci geldi.

navigator bu işin kralı gerçekten. 80 gr diye sattıkları kağıt bile diğer 80 gramlardan daha kalın. ama fiyatı da kalın.

copierbond tam bir f/p canavarı. bütün yasal defterleri copierbond'a tasdik ettirdim, yazdırırken hiç sıkışma veya yapışma problemi de yaşamadım.

ofise gidemediğim için 26 nisan'da bir topunu 75 liraya aldım. günlük kullanım için ofise ayrıca koliyle de alıyorum ama toptan alınca fiyatta pek bir fark olmuyor. x5 oluyor sadece.

Biraz pahalı olmakla birlikte şu kayıt çok şahane: www.avansas.com

Bu yıl sonunda atılmış olabilirsin. Süre 2 yıl deniyor. Seneye kalmaz. E-Devlet'ten kontrol edebilirsin. Ama atılsan da Türkçe bölüme geçiş hakkın var.

Azami süreler ve öğrencilik statüsü
MADDE 28 - (Değişik:RG-22/02/2015-29275, md.3) (1) Öğrenciler, bir yıl süreli yabancı dil
hazırlık sınıfı hariç, kayıt oldukları programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak
üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmadan öğrenim süresi iki yıl
olan önlisans programlarını azami dört yıl, öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarını
azami yedi yıl, öğrenim süresi beş yıl olan lisans programlarını azami sekiz yıl, öğrenim süresi
altı yıl olan lisans programlarını azami dokuz yıl içinde tamamlamak zorundadırlar. Hazırlık
eğitim süresi azami iki yıldır.

istanbul üniversitesi.

@dissendium teşekkürler, nasıl yaptırabilirim Türkçe bölüme? Atıldığımda ÖSYM sınavını kullanıp başka üniversiteye kayıt yaptırabilir miyim?

İnternette öyle bir hakkın olduğu yazılmış. Ösym sitesine bakabilirsin. En doğrusu öğrenci işlerine sormak.

Hazırlık geçme sınavı gibi bir şey varsa; yazın yoğun şekilde çalışıp belki sınavı vererek birinci sınıfa geçebilirsiniz.

Ben bir kiracı olarak %25 maddesinin ev sahiplerine haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ancak duyuruda belirttiğin seçenekler dışında bir seçenek daha var: 12 aylık TÜFE ortalaması, yani %25 maddesi olmadan önceki şekilde zam yapmak.

3. maddede belirttiğin piyasa fiyatında sorun var. Piyasayı belirleyenler de ev sahipleri zaten. Benim kiram şu an X lira, oturduğum semtte benim evden daha dandikleri 3X liradan başlıyor. 1,5 senede %300 niye artıyor piyasa? Hadi gerçekten arttı diyelim, bunun ceremesini niye sadece kiracı çekiyor? O zaman sürekli piyasa şartlarına göre kira güncellensin, ev sahibinin kafası rahat, %50 zam alan kiracı 3 kat kira vermeye başlasın. Ne ala memleket.

12 aylık TÜFE ortalaması gayet mantıklı. Enflasyon %70+ ama TÜFE ortalaması %39 diye itiraz gelecektir kesin. Onu da söyleyeyim. 6 ay sonra enflasyon %15'e falan düşerse (düştüğünü varsayalım) bu kez de TÜFE ortalaması yukarıda kalacak. O zaman da ev sahibi avantajlı olacak.

Senin spesifik durumuna gelirsek, senin için en mantıklısı kendi evine geçmek tabii. Buradaki problem senin daha sık ev değiştirmen. Ev değiştirince 'piyasa şartları' seni olumsuz etkilemiş. Ama dediğim gibi o piyasayı belirleyenler de kiracılar değil.

Bu arada mevcut ekonominin sürprizli durumlarına yakalanmamak adıma satışla alışınız arasındaki süre minimumda olmalı zira bu şekilde evini satıp açıkta kalanlar da var ani fiyat artışları sebebiyle.

@himmet dayı piyasayı maalesef ev sahileri belirlemiyor. serbest piyasada alıcı da satıcı da belirleyemez fiyatları. tüfe de gerçeği yansıtmadığı için tüfe oranında da yapsan piyasanın altında kalıyor.

paragöz insanlar değiliz dediğim gibi. kiracılarda da şöyle bri sorun var. 3 aya yakın kira almadık, önceki yıllar tüfenin altında zam yaptık. 50 liranın hesabını yaptı kiracı. şu an bunu teklif edince "aç gözlü ev sahibi" olucaz. evin manevi değeri var. o yüzden satmak içime sinmiyor ama bu gidişle olabilir. halbuki 3. seçenek herkes için karlı. ancak kiracılar kendi için karlı olanı pek istemiyorlar.

Ülkemizin en önemli bug'ını keşfettiniz: Rabbena, hep bana!

Parti, siyasi görüş, eğitim seviyesi vs. hiç farketmez, insanlarımızın çok büyük bir çoğunluğu eğer durumu kendi menfaatine yamultabiliyorsa, yamultur. Acımaz.

Şu an düzenleme onun lehineyse kullanır. Bu adaletsiz diye düşünmez. Düşünse de bana ne der.

Bence açıkça konuşun: Bize haksızlık ediyorsun, her türlü yardımcı olduk, yeri geldi 3 kira kadar almadık. Bizi bu durumda bırakırsan iki seçeneğimiz kalıyor: Ya satacağız, ya kendimiz oturacağız. İki türlü de çıkman gerekecek ve sen zarar edeceksin diye ciddiyetle aktarın.

Belki bir ihtimal aklını başına toplar.

memlekette enflasyon orani coook dusuk aciklandi ve insanlar maaslarina cogu yerde onu bile alamadi. "tav olunacak" yuzde 80lik zammi karsilayamayacak olduklari icin ve yasalar onlardan yana oldugu icin o orani kabul etmiyor olabilirler mi. piyasayi ekonomik kosullardan bagimsiz pandemide parasiz kalan emlakcilar belirledi aslinda. oradan yurudu gitti fiyatlar. yasal oran disinda niye insanlar para versinler ki?
satin evinizi bundan rahatsizsaniz. ama insanlar evleri ellerinden de gitsin istemiyor. sizde manevi deger varmis siz de o acidan satamayacaksiniz belli ki. kendi evinize gecin o zaman. en mantiklisi o.

@kittie bu zihniyet sorun işte. ilk 2 seçenek kiracı için de maliyetli. eninde sonunda piyasa fiyatında ödemek zorunda kalacak ve bu fiyatta ev bulabilmek için emlakçı + taşınma masrafına kalacak.

"yasal oran disinda niye insanlar para versinler ki?" demişsin. kısacası yukarıdaki masraflara katlanmamak ve %20 daha ucuza oturmak için yasal oran dışında para vermeli. uzun vadede birçok ev sahibi bunu yapacaktır.

kaptankedi +1

Açıkca konuşun. Az ödüyorsun diye değil de, buradan aldığım kira kendi kiram için yetersiz kalıyor. Onun yerine kendim oturmam daha mantıklı. Ama senin çıkman da sana zarar gel el sıkışalım biraz zam yapalım, orta yolu bulalım, yok değilse kendim oturacağım, sana daha fazla masraf olacak minvalinde konuşulabilir. Yalan değil.

Üslup da önemli, bazı ev sahipleri tehdit eder gibi, zam yap yoksa çıkartacağım seni diyor, iş inada binebiliyor. çünkü kendi geçmek isteyen ev sahibi hemen geçemiyor, belirli süreler vs var dava var falan filan. ev sahibi haklı sebeple olsa bile hop haftaya çıkartamıyor ki kiracıyı.

Çok daha mantıklı bir çözüm var. Ev sahibi bunu bir yatırım olarak görüyorsa her beş senede bir daha iyi bir ev almak için eskisini satıp maks krediyle yeni ev alacak. Kirayı da kendini üzmeden orta karar bişey olarak belirleyecek.
Enflasyonla ancak bu şekilde hatta gayet iyi bi şekilde başa çıkarsınız. Kredi %2 falan enflasyon %75. Maaşınız enflasyon oranında artmasa bile daha kardasınız.

Merhaba,benim kiracim kocamustafapasa meydana 20 mtre adimlik merkezi bir yerde oturuyor. Ev duzgun 2+1 1. Kat. 1680 veriyor. En azindan 1700 duz yapalim mi dedim. Ne munasebet, tufe oranindan bir kurus yukari alamazssin dedi. Ki bu soyleyis uslubunu hakedecek birsry yapmamistim. Evde tamirat ciktiginda hep yaptirdim. Birden uslubu degisti kadinin. Oyle otururuyor,kanunlarin ona verdigi yetkiye dayanarak, ben de kredi kartimin borcunu odemek icin kredi cektim, gecinemiyorum.

@rumpleteazer hocam anlayamadığım şey bu zaten. kiracılar avantajlı durumda da değil aslında. yani yasaların arkasına saklanmaksa yapılması gereken ev sahibi de ben oturucam diyerek çıkartabilir. olmadı satar evi aynı semtten başka ev alır. e bu durumda kiracı dezavantajlı noktada ve diğer seçenekler daha maliyetli.

belki şöyle bir durum olabilir. ben oturucam deyip çıkarttıktan sonra başka kiracı geçince dava açabiliyor. sanırım 12 aylık kira gibi bir tazminat alıyor. ancak kira piyasanın 3'te 1'iyse bunun da bir anlamı yok. çünkü ev sahibi 3-4 ayda o parayı toparlar. kiracı da 3-4 ay yeni kirasını öder o kirayla sonra piyasa fiyatından oturmaya devam eder. ev sahibiyle uzlaşmak kiracı için daha karlı. buna rağmen zıtlaşarak kendileri için maliyetli olan oluyor uzun vadede.

bakin ev sahipleri de sunu anlayamadi: ev yatirim araci degildir. bu yil enflasyon ortamiyla boyle bir durumda kaldin (devam eden sozlesmenden dolayi - bak bu da yasal bir sey, o sozlesme denilen sey zamaninda imza attigin ve su an baglayiciligi devam eden bir aracti- hak ettigini alamadigini dusundun) cunku yatirimin bu kosullara tabi oldu. bu normal durumu tolere edemiyorsunuz asil sorunlardan biri de bu.

ev sahipleri, yok yatirimim bana hep kazandirmali kafasiyla hareket edip aslinda haksiz kazanc istiyorlar. ve belki de kiracilar bu duruma ortak olmak istemiyordur, ne dersin. varsin bir sene sonra daha fazla para harcamak durumunda kalsin. bu haksiz kazanci saglamayi istemiyordur karsi tarafa.

size gelince siz zaten kararinizi kiraciya ustelemekten yana vermissiniz. burada evime mi ciksam, evi mi satsam kararina cozum aramiyorsunuz sonradan yazdiklarinizdan onu anladim.

ama yapabileceginiz sey yine yaziyorum evi satmak ya da eve yerlesmek.

ama insanlarimiz istiyor ki hem ev kenarda dursun hem de her yil katlanarak kar saglasin. iste o mumkun degil maalesef.

@kittie haksız kazanç falan yok. sorunun temeli resmi enflasyon rakamlarının açıklanmaması. tüik dürüst davransa kira zaten piyasa fiyatıyla aynı olacak, bu sorunlar da yaşanmayacak zaten.

evden bir gelir elde etmek evi yatırım aracı olarak görmek değildir. evi kar ile satma değil ki birçok insanın amacı.

black mamba: ilk sorun enflasyonun coook dusuk aciklanmasi demistim zaten. ama kiraci icin de dusuk aciklandi o iste.
bu ulkede calisanina oh dusuk zam yapiyorum diyip kiracisina nerede benim enflasyon oranim diyen o kadar insan var ki. milletin zitlasmasinda bunlarin etkisi var.

ve ayrica sizi kirmaya, hedef almaya calismiyorum. siz de haklisiniz ama tam da degilsiniz anlatmak istedigim bu.

@blackmamba, Kiracılar avantajlı durumda (yasalarımıza göre kiracı, işçi, kadın genelde haklı, bu üçüne açılan davayı kazanmak çok zor ve zaman alıyor)
Ev sahibi olarak ben oturacağım desem, evim var işim de evimin yanında, altsoyum yok(çocuk yani ) Yine de orada iş bulup göstersem önce ihtarname çekiyorum arkasından tahliye davası açıyorum en az 6 ay sürüyor, diyelim ki kişi çıktı ben geçmez isem 3 yıl müddetince tazminat ödemek zorundayım. Satacağım dersem, kiracı göstermeye istekli değilse gelenlere ben çıkmam der ve gelenler de uğraşmak istemez ( ben olsam uğraşmam, kiracılı ev almak istemem şahsen) Durumlar böyle. Kiracılar çok güçlü. Evi satamıyorum da, bu arada hala kredisini ödediğimi söylemiş miydim?

@kittie katılıyorum. öyle ev sahipleri çok. açıkcası o kafada birine ben de aynı davranırdım ama şekilde kiracı da çok. dediğim gibi ne kadar indirim yaparsan yap 50 lira inmedin diye kötü de olabiliyorsun. ülke insanı sorunlu maalesef.

@rump bence 6 ay sorun değil. ev taşımak kolay değil sonuçta. 2 haftada sonuçlanmasını beklemiyorum. yasa olmasa da ben de 3 ay beklerdim mesela. sonuçta rahat rahat ev aramak gerekir. ama yine de 6 ay - 1 yıl sonra çıkınca kiracı için daha maliyetli olacak. anlaşmak hala daha karlı.

tazminat 3 yıl mı emin değilim. ama kira piyasanı %30'una denk geliyorsa bence yine ev sahibi karlı oluyor. 1 yıllık kira tazminatı karşılar ki o da en üst sınır sanırım.

Sabah beşten akşam dokuza kadar herhangi bir saat kabul edilebilir saat, 9 sonrası uyku hormonları vs salgılanmaya başladığı için bunu karşıtı hormonları sporla aktif hale getirmek vücut için çok da tercih edilir bir durum değil.

Eğer akşam en geç 7buçukta yemeyi tamamen kesip, yani 1 kalori bile tüketmeden sabaha ulaşıp, kahvaltı öncesi yaparsanız güzel yağ yakarsınız. üstüne de proteinli (yumurta?) bir kahvaltı yaparsanız çok nefis olur.

uretilen ise/urune gore degismekle birlikte piyasalarda genel kabul goren bir anlayisa gore en azindan yarisini pesin almali kalani da urun tesliminde almali.

vadeli calismaya uygun bir donemde degiliz. sirf rekabet etmek icin vadeli islere girisirseniz ya dolandirilirsiniz ya batarsiniz...

Yüzde 30 ya da 50 civarı peşinat ödeme yapılır. Sözleşmeye göre belirlenir.

İşe göre değişir ama kullanılacak hammade bedelini peşin almanız yerinde olur.

Tekstilde genel kabul %30, pazarlıkla daha altı da olabiliyor.

@PoscheN+1
Tekstilde genel %30.

Ne amaçla ve nasıl bir yerde kullanacaksınız?
Mesela yokuşlu yerlerde büyük tekerlekli bisiklete göre zor.
Ben sahil kenarı vs düz yerlerde gezmek veya bir yerden bir yere gitmek amaçlı kullanıyorum ve çok da memnunum. Evimde de az yer kaplasın istediğim için o konuda da memnunum. Katlayıp çıkarıyorum eve veya arabanın bagajına bırakıyorum.


Ben alırken model araştırdığım zamanlarda decathlon’dakilere çok ısınamamıştım. Çok dandik görünmüşlerdi gözüme.

Facebook’ta katlanır bisiklet grupları var epey kalabalık, belki oralardan model önerisi isteyebilirsiniz. nokta atışı öneriler gelebilir.

Katlanır bisiklet incelemelerine bir bakın isterseniz. Toplu taşıma ile birlikte kullanmak isterseniz Decathlon ürünleri o kadar pratik olmayabilir.

Bu işin en iyisi Brompton ama TR icin inanılmaz pahalı. İkinci sırada da Dahon geliyor.

8 yıldır Decathlon'dan aldığım vitessiz btwin bfold 3 modelini kullanıyorum. Sadece temizleyip yağlıyorum, bu güne kadar tekeri bile patlamadı. Ama sadece yazlıkta sahil kenarındaki bisiklet yolunda kullanıyorum, yokuş vs. yoksa en iyisi vitessiz bisiklet bence, bakım gerektirmiyor, arıza çıkarmıyor.

Ayrıca manevra kabiliyeti büyük jantlı bisikletlere göre daha iyi olduğu için kullanımı daha rahat. Ama şehirde bozuk yolların, tümseklerin, taşlı yolların olduğu alanlarda kullanacak olsam 20" jant konforsuz olur. Katlanır bisiklet Avrupa yolları gibi düz ve temiz yollar için çok ideal.

Sisman degilsen decathlon yeterli. Ustundeki parcalar kalitesiz ama kadrosunda bir sorun olmuyor.

siz neden avukat masrafı yapacaksınız ki? eğer ortada bir yazışma veya yeni sözleşme yoksa arkadaşın %38 ile yatıracak. yok yeni sözleşme yaptıysanız, %50 zamlı yatıracak. bu kadar. sizin ev sahibi avukata gidecek ve sonra vazgeçecek veya ben taşınacağım diyerekntahliye davası açacak, dava 2 sene sürecek vb...

Tüfe oranında zamlı kirayı ödeyin başka bir şey yapmayın. Gerek yok. malheiros'a katılıyorum.

Üstteki arkadaşların dedigini yap.
Ev sahibi taciz ve tehdit ederse savcılığa şikayet et.

ev sahibi değil sizin görüşmeniz daha doğru olur. sözleşmenizi gösterip yasal haklarınızı öğrenirsiniz.

"TÜİK tarafından açıklanan nisan ayı TÜFE oranlarına göre kira artış oranı belli oldu. Mayıs 2022'de kira artış oranı yüzde 34,46."
www.trthaber.com

TÜFE ile kira artış oranı aynı şey değil. Kira artışı TÜFE'ye bakılarak yapılır ama aynı olmak zorunda değildir.

Ne değişmiş geçen aydan bu aya? Ben de %50'den o arsızlaşmaya başlayınca vazgeçtiğimi belirtip %34,46'ya indirirdim. Hatta bu ayın kirasını da geçen ay verdiğim fazlalığı düşerdim.

Su aşamada avukata ihtiyacınız yok, kiranızı anlaştığınız şekilde ödeyin ve eğer çıkmanızı istiyorsa dava açması gerektiğini söyleyin.

Hatta bugün yasa çıktı, %25 ile limitlendi artışlar. Tahliye kararı aldiramaz.

Dava açarsa siz de bir avukatla anlaşırsınız.

Şans meselesi.
Ben her sene git gel yapıyorum bazen tartiyorlar bazen tartmiyorlar.

Ve evet diyebilirler. Bunlar gerçekten şans işi. Yani benim bildiğim bir ipucu falan yok.

@logisticsmanager, cevap için teşekkür ederim. bunun net bir cevabını bulamayacağım sanırım. yurt içi uçuşlarda kafam biraz daha rahat oluyordu. çünkü bir şekilde idare ediliyor. hiç olmazsa da kilogram başına 10 lira öderim diyor insan ama yurt dışında hem daha az tölerans gösterilir gibime geliyor hem de kilogram başına ödenen ücret bir hayli fark ediyor. o yüzden çok kafama takıldı bu mesele. toplamda 28 kiloyu geçeceğim çok net gibi görünüyor ama fazlalığı valize mi doldurayım yoksa ikinci bir kabin bagajı alma fırsatı verirler diye ek bir çanta mı yapayım bilemiyorum.

havayolunun sitesini okuyun ama kabinde 1 kabin bagajı + laptop/kamera çantası kabul ediyorlar genelde. Biri minik valiz diğeri küçük çanta olacak şekilde iki çanta olabiliyor yani ben öyle yapmıştım. Daha da ek alınabiliyorsa al geç bence garanti olsun.

Bu arada kabin bagajını tarttıkları da oldu. Biraz görevliye göre değişiyor sanırım.

Ya ekstra bagaj hakkı al ya da hem postacı çanta hem kabin valizi yap. Kabin valizini tartmıyorlar. 1 kilo 10 Euro galiba. Öğrenciyim deyince 1. 2 kiloyu tolere ediyorlar ama hep şans. Bir de THY’nin 40 kilo olayı vardı öğrenciler için ama detaylarını hiç bilmiyorum ya da ben mi uydurdum şu an. Tavsiyem ekstra bagaj hakkı al 1 valiz daha yap. zaten 1 valizin 32 kiloyu gecmemesi lazim

@nhk ni youkosu, @durgunfoton, cevaplar için teşekkür ederim. bileti ben almayacağım. o yüzden ek bagaj hakkı alma şansım yok. öğrenci de değilim. :) daha doğru öğrenci olarak gitmiyorum diyeyim. yanımda bilgisayar götüreceğim. bir sırt çantası da kesin. bu ikisini kabine alacağım. valizi de normal bagaj olarak vereceğim. bunlar dışında bir de spor çantası yüklensem onu kabine alma konusunda sıkıntı yaşar mıyım yoksa yaşamaz mıyım kafam tamamen oraya takılıyor. aşağıya vereceğim valizi tam 20 kilo olarak ayarlayıp kalanı sırt çantam ile spor çantama pay edersem bir şekilde hallederim gibi geliyor ama hem kabine iki çanta almayı sıkıntı yapmamaları lazım (bilgisayarı valize koyabilirim) hem de oranın 8 kiloyu aşıp aşmadığına bakmamaları lazım. çünkü özellikle hacmi az, ağırlığı fazla olan şeyleri kabine almayı düşünüyorum ki valiz 20'yi geçmesin.

türkiyede de 2 kabin bagajına olmaz diyebilirler. başına gelen arkadaşım var. bu arada laptopu kargoya göndermemen lazım. havacılık kuralları gereği yolcu uçaklarında kargoda lithium ion batarya taşınamaz. normalde kargoya gönderdiğiniz bavullar da xrayden geçerek uçağa gidiyor ve içinde batarya varsa kenara ayrılıyor. ancak ne kadar hassas bir şekilde yapıldığını bilmiyorum bunun.

en sağlıklısı yanına 2 kabin bagajı alman gibi geldi bana. gördüğüm kadarıyla en az denetlenen kural bu. ama yine de şans meselesi:/

Mesela Pegasus için bırak 2 kabin valizini direkt tek parça kabin valizi kabul ediliyor. Bunula ilgili cok fazla sikayetvar.com'da dile geldigini gorebilirsin. Ama surekli bu kural kontrol ediliyor mu hayır. Bu yüzden şans faktörü de var ama cok dikkat çekici (büyük ve kaba) bi sekilde kabin valizlerini hazırlamamak faydalı.

@jjwa, @funl, cevaplar için teşekkür ederim. Daha önce kargo kısmına verdiğim olmuştu. Bu kuralı bilmiyordum. Bundan sonra dikkat ederim. O hâlde şimdi ben bilgisayar + sırt çantası + spor çantası ile uçağa binmek istersem bayağı dikkat çekecek. Diğer türlü de valiz 20 kiloyu aşacak. Karar veremiyorum ya. Ne zor işmiş. Avrupa'daki gurbetçiler neden onca yol çekip arabayla gelip gidiyor diye düşünürdüm, şimdi sebebini anladım. İstediğini at ne güzel. :D

pegasus kabin bagajini da tartiyor ara sira denk geldim. ucus firmasini yazmamissiniz sanirim ya da gozumden kacti. thy cogu zaman eger cok abes gorunmuyorsa kabin bagajini tartmiyor ve abarti boyutlarda olmayan normal gorunumlu cantalara sorun cikarmiyor. yani illa 1 kucuk canta 1 de kabin boy valiz olacak diye kurali isletmiyor. yaninda 1 canta daha varsa esneklik yapabiliyor. ama herkesin dedigi gibi bunlar sans isi, kural belli sonucta o kurali asarsan yapilacak uygulama ek bagaj hakki almak. bence en kucuk hale getirmeye calisin bagajinizi ve fazla kalan kisim icin havaalanina gitmeden once ekstra bagaj hakki satin alin garanti olsun. onceden alinca daha ucuzdu diye hatirliyorum.

@in vino veritas, Cevap için teşekkür ederim. Firma Türk Hava Yolları. Bileti ben almayacağım için ekstra bagaj hakkı alma şansım yok.

10 Gün önce Thy Ankara Amsterdam uçusunda kabin bagajını tarttırıp 2 kilo aşım ücreti aldılar. Uçak altına verdiğimiz valizlerle tartılırken görevli kabin etiketi takalım, sorun olmaz demişti ama x-ray öncesi cazgır görünmeyenlerin valizlerini tarttılar.
Bileti siz almasanız da app üzerinden ekstra bagaj, koltuk seçimi, vb yapabiliyor olmanız lazım.

Bayram uçuşunda thy kabin bagajımı tarttı ki standard ölçüde bir bavuldu. Yani thy tartmaz diye bir kural yok, şans işi. Bileti başkası alsa bile size bilet bilgilerini göndermeyecek mi? Pnr ile ekstra bagaj alabilirsiniz.

dostum bunun bir garantisi yok. geç de diyebilirler, öde de diyebilirler. bence bagaj hakkını önceden öde veya biletini ona göre al, orada kafan rahat olsun. havaalanında öde derlerse biletten fazla bagaj parası isteyebilirler.

Pegasus pandemi sırasında değiştirdi kuralı @funl dediği gibi tek kabin baganıjını kabul ediyor.

Buna insanların şikayet etmesi pek doğru değil. Ama esas sıkıntı bazı görevlilerin dikkat edip bazılarının etmemesi.

Bir de diğer sıkıntı, şansınızı denemek için kabine yüklü gidersiniz görevli kabul etmez, bagaja vermek için uğraşırsınız.

Thy de bileti aldıktan sonra kendi uçuşunuza ek bagaj alabilirsiniz. Bilet sırasında olması şart değil

Türk Havayolları ile onlarca yurtdışı uçuşunda hiç bir zaman kabin bagajım tartılmadı. Bazen kabin bagajı+sırtçantası+büyükpoşetle bindiğim de oldu. Kimse itiraz etmedi.

Bir seferinde Lyon'a giderken, gurbetçilerimiz aşırı kabin bagajı getirdiklerinden başüstü dolapları dolunca bir kısmını aşağı göndermişlerdi. Böyle bir şey yaşadım.

Her şeye rağmen fazla bagajınız olursa, kontuarda ödeyebilirsiniz.

Bir başka opsiyon da bazı eşyalarınızı gideceğiniz lokasyona posta ile gönderebilirsiniz. PTT'nin ücretleri makul. Avrupa bölgesi içinde 10 günde ulaşıyor.

@asteriks, Böyle bir imkân varsa güzel. Şu an gidiş tarihim netleşmediği için biletim de henüz alınmadı. Bilet alındıktan sonra kontrol edebilirim bu durumu. Teşekkür ederim.

@roket adam, Bileti ben almayacağım için havalimanında bahsettiğiniz durumla karşılaşmaktan çekiniyorum ben de.

@ceketimi alip cikcam, Sonradan ek bagaj hakkı alınabiliyorsa güzel. Olmuyorsa mecburen bir şeyleri elemeye çalışacağım.

@kaptankedi, Kontuarda çok yüksek bir bedelle karşılaşmaktan çekiniyorum doğrusu. Dediğiniz gibi bir şey dememe ihtimalleri de var ama öte yandan problemle karşılaşma ihtimali de var. O yüzden kafamı çok meşgul ediyor bu durum. Avrupa'ya gitmiyorum. kargo seçeneğinin devre dışı kalacağı bir konuma gidiyorum. :D zaten Avrupa'ya gitsem şunu da götürmek lazım, bunu da götürmek lazım diye çok fazla kafa yormazdım sanırım. Teşekkür ederim cevap için.

bileti sen almasan da telefondan check in yaparken bagaj hakkı alabiliyor olman lazım

evet bileti almakla bagaj isinin ilgisi yok. bilet alindiktan herhangi bir sure sonra uygulamadan veya websitesinden ucus bilgilerinizi girip eklemeler yapabiliyorsunuz ucusunuza. ekstra bagaj, koltuk secimi yemek secimi vs. gibi. bagajinizi hazirladiktan sonra ucus oncesi valizlerinizi tartip ihtiyac varsa ek bagaj eklemeniz kafanizi rahatlatir sanirim.

@roket adam, @in vino veritas, Teşekkür ederim. Öyle yapacağım artık.

Adres değişikliğinde adresi yazı ile kendiniz yazmıyorsunuz. Apartmanı seçmek zorundasınız diye hatırlıyorum.

Adres kayıt sisteminde içinde yaşadığınız bağımsız bölüm (yani daireniz) nasıl kayıtlıysa ikametgah da öyle olur. Bunu değiştiremezsiniz.

Ben biraz misantropistim o yüzden kutlanmayınca çok mutlu oluyorum böylece ben de yalandan da olsa onların doğum günlerini kutlamayınca kendimi suçlu gibi hissetmiyorum ama her şeye rağmen doğum günümü neredeyse aksatmadan kutlayan birkaç kişi var ki ben de onların doğum günlerini zorla kutluyormuşum gibi hissetmiyorum. Bence çok da doğum gününüzü kutlayıp kutlamamalarına takmayın size olan genel tavırlarında size siz olmanızdan dolayı saygı duymuyorlarsa belki siz de o kadar onları önemsememelisiniz yine de bu bir yatırım tavsiyesi değildir.

Güvendiğim birkaç arkadaşım var. Onlar hiç unutmaz. Ama işi düştüğünde arayanlar bilmez bile, benim için de artık önemsiz doğum günü şeysi. Bahsettiklerin o kişilerin öylesine arkadaşlık yaptığını hatırlattı.

Kötü hissettiğim oldu. Bence yapabileceğin en güzel şey kendine o gün jest yapman. Tek başına çıkıp gezebilirsin. Sevdiğin bir yemeği yiyebilirsin. Ben cips kola ile film, dizi izlemeyi çok severim. Günü hiçbir şey yapmadan böyle geçirebilirim. Kendinle mutlu olabilen birisi olunca hiç sorun olmuyor aslında. Kendi doğum gününü kendin kutlamış oluyorsun. Doğum günün kutlu olsun.

O gune ozel kayda deger guzellikte bir seyler (etkinlik, acayip bi hediye vs) yapilmadigi surece kuru kuru kutlanmis kutlanmamis umrumda bile degil. Aksine, ozenilmis somut bi sey yapilmadigi takdirde bir iki cumle ile kutlanmasi sinirimi bile bozabilir, samimiyetsiz gelir. Iyi ki dogmusum, aman ne de guzel olmus, yeni yasim super seyler getirsin ama tek yapilan mesaj yazmak... Hicbir sey yazmasinlar daha iyi :) Hic bozulmam.

Doğum günümün kutlanmasından hoşlanmıyorum.

Normalde kutlamayan biri, birden bire hatırlayıp kutladıysa işkilleniyorum hangi dağda kurt öldü diye.

bu sene 35ime girdim. hep 35 yolun yarısı, çok güzel kutlamak istiyorum o yaşımı derdim. doğumgünüm de bayramın son günüydü, hem eşim, hem ailem evde hep birlikte bir şeyler yaparız güzel bir anı olur diye umuyordum.

doğumgünüm geldiğinde evimde yapayalnız ağlayarak saç bakımı yapıyordum asdjgfkl :))

ben bunca senedir kendim dahil herkesin doğumgünü için koşturarak, pastasını, süsünü, püsünü dahil kendim yaparak hazırlandım. çünkü çok severim sevdiklerim için bir şeyler pişirmeyi, organizasyon yapmayı.

ilk defa bu sene herkes evde ve bir aradayken meyvesini yerim diye düşünürken kimsenin aklına gelmedim. annemler kardeşimin nişanlısının ailesiyle piknikteydi, eşim kızımı alarak yeğenleriyle birlikte çocuk günü planı yapmış, eşim ve abileri çocukları alıp gezmeye götürdüler.

normalde evde yalnız kalmam büyük lükstür, kendince erken anneler günü hediyesi vermek istemiş kendime zaman ayırmamı sağlayarak. ama ne annemler, ne eşim o günün doğumgünüm olduğunun farkında değildi.

işyerinden çok samimi olmayan arkadaşlarım bile teker teker arayıp kutlarken en yakınlarımın hatırlamaması başta çok koydu. bayağı salya sümük ağladım. bu mu yani dedim insanların hayatında kapladığım yer, bana verilen değer bu kadar mıdır? hadi herkes bir yana annem nasıl doğurduğu günü hatırlamaz, zaten 2 tane çocuğu var ötekinin 19 mayıs unutulacak gibi değil. bu kadar bile mi aklına gelmiyorum.

sonra babam hatırlamış o aradı, telafi edeceğiz falan dedi daha çok ağlamaya başladım. annem arkadan kızdı çocuk musun kaç yaşında kadının doğumgünü diye ağlaması normal mi vs diye fırça yedim üstüne. telefonu kapatınca daha çok ağladım.

sonra baktım ağlamaktan yüzüm leğen kadar oldu, kızardı vs dedim ya bi dakka. normalde bütün günü kendimle başbaşa geçirmek için sol kolumu feda ederim, dedim kendi kendime salak mısın ağlayıp zırlayacağına tadını çıkarsan ya.

kızım varken yiyemediğim ne kadar abur cubur varsa sipariş ettim, açtım güzel film dizi bir şeyler izledim, kitap okudum, uzun uzun banyo yaptım, kafa dinledim vs. sinir krizi geçirmeli ağlayarak başladı ama en güzel doğumgünüme dönüştü.

sonra zaten eşim de eşekliğini farketmiş pasta masta alıp gelmişler kızımla, telafisini yaptılar. ama annemin tavrına hala kırgınım, 50 yaşıma da girsem ben senin çocuğunum hatırlamadın bari küçümseme ne bu doğumgünü diye ağlamalar falan diye söylenmesi üzdü beni.

ama genel olarak beni çok mutlu eden bir gün geçirdiysem "bugün benim doğumgünümmüş meğersem" kafasında oluyorum. çünkü hiçbir doğumgünümde istediğim gibi pohpohlanmadım, ilgiyi üstümde toplayamadım. aman sen de iyi ki doğmuşsun işte muck falan yapılıp geçiştiriliyor. ama bazen spontane gelişen harika günler oluyor, ben yılın o gününü kafama doğumgünümmüş gibi kodlayıp güzel hatırlayarak mutlu olmayı seçiyorum.

ben de böyle böyle delirdim işte.

iyi ki doğdun @pikap. kimse hatırlamasa da biz en başta kendimiz için kıymetliyiz, önemliyiz. en çok kendimizi sevmeliyiz. her zaman en büyük darbeleri sevdiklerimizden alacağız bu bir gerçek ama kendimizi yeterince sever ve önemsersek üçüncü kişilerin bizi mutsuz edip yıkmalarına izin vermemiş oluruz. bu yaşımızın en güzel hediyesi de aldığımız bu dersler olsun. nice mutlu yaşlar dilerim...

birkaç kişi dışında umrumda olmaz.

Aksine, aylarca konuşmadığım, haberleşmediğim, samimi olmadığım insanlar kutlarsa samimiyetsiz geliyor, gıcık oluyorum. O yüzden sosyal medyada doğum günüm gizlidir hep. En yakın arkadaşım doğum günümü yıllardır unuttuğu için yıl içinde 3-5 kere kutlar, eğleniriz. En azından doğru haftada "bu aralar senin doğum günün di mi lan?" diye arıyor. En sevdiğim şey doğum günümde eşimle evde vakit geçirmek, güzel yemek yemek. Onun dışında yakın aile, sevdiğim kuzenler ve arkadaşlar kutluyor, yetiyor. Ben de çoğu insanın doğum gününü hatırlamam, özellikle unutmamak istediklerim takvimde kayıtlı, bildirim geliyor.

Siz sanki işsizlik ve kpss stresiyle biraz alınganlaşmışsınız, son 4-5 cümlemizden öyle anladım. Doğum gününüz kutlu olsun, bir sonraki doğum günü daha keyifli geçer umarım. :)

Doğum günüm kutlanmayinca hiçbir şey hissetmiyorum. Kutlanmaması daha iyi.

Son doğum günüme kadar Doğum günü vs özel günleri hiç sevmem (sanırdım) kutlamayı da kutlanmasını da.
yeni evliydik evliyken ilk doğum günümdü eşimin güzel bir sürpriz yapacağından emindim. o gğn akşam eve gittiğimde eşim annesiyle kardeşinin yemeğe geleceğini söyledi. biraz bozuldum sinirlendim ama sesimi de çıkarmadım.
Neyse eşim yemekten sonra bugün doğum günün istersen pasta alıp gelelim de beraber kutlayalım dedi. İste orda nasıl sinirlenmişsem patladım, kendime inanamadım doğum günümün kutlanmaması değil adet yerini bulsun diye hadi pasta alalım da kutlayalım demesi çok sinirimi bozdu. Ya git başımda istemiyorum kutlama falan git ananla kardeşinin yanına rahat bırak beni dedim geçtim.
soruya gelirsek evet kötü hissediyormuşum ama başkaları kutlamadı diye değil de sadece eşim kutlamadı diye sinirlenirim kötü hissederim.
bu olaydan sonra da ne doğum gününü kutlarım ne kendi doğum günümü kutlatırım.

Bugün benim doğum günüm ve ailem dışında sadece iki kişi kutladı şu saate kadar.

Şimdiye kadar doğum günüm pek kutlanmadı ben de aramadım açıkçası hiç. Hatta yapılan bir kaç kırık kutlamada da hep bir eğretilik vardı, hem içimde hem organizasyonda. benim üzerimde durmuyor. :) Ben insanların doğum günlerini hatırlamadığım için onlar da benimkini hatırlamayınca hiç de yadırgamıyorum, hatta sevgilisinin doğum tarihini takvime not alan biri olarak bir sürü kişinin doğum tarihini hafızasında tutan insanlara hayret ediyorum.

ben de kutlamayı ve kutlanılmasını sevmem. çünkü biri benimkini kutlayınca çiçek vs gönderince benim de kutlamam gerekecek. :) kutlanılmaması en güzeli. kafan rahat oluyor.

thumbs.dreamstime.com

bende Aeropress Go küçük olanı var. Ondan çıkanı espresso gibi düşünüp neredeyse bir o kadar üstüne su koyup 400ml Americano yapıyorum. Optimal ölçü aslında yukarıdaki grafikteki şeyler olmalı.(benimki oradaki Lungo gibi oluyor aslında) Ama onlarda fazla su/süt vs. ekliyorlar gibi geliyor bana. Sen orada gösterildiği gibi süt ve köpük eklersen Latte elde edersin mesela.

Yani tamamen damak tadınıza bakar :)

Kahvemi siyah severim ama ille süt koyacaksam, kahvenin yarısı kadar koyuyorum. 200ml kupada yaklaşık 70ml gibi.

Teklifi yaptıktan sonra reddederse "it's on me" denir.

Tabi tek başına bunu deyip durmazsınız, önünü arkasına ısrarınızı, tepkinizi belirten bir şeyler eklersiniz

I'll treat you da kullanılıyor.

Bunu başka bir şekilde şöyle de kullanabilirsiniz; "let's have a cup of coffee, my treat :)"

akhenaten + 1

grup olarak arkadaşın hesabını ödeyecekseniz de "it's on us" da denebilir.

Evin çeyreği dışında verilecek bir şey yok bence ki o da yasal hakkınız. Bilenler daha iyi bilir ama görünürde vasiyetin iptali de zor göründü sanki bana, benim bildiğim kadarı ile sizin durumunuzda o vasiyetin iptali için sizin halanızla ilgilenmediğinize dair kanıtlar bulması falan gerekiyor.

Evlilikleri boyunca alınan malları enişte üzerine de yapsa halanın da payı olur diye biliyorum. Evlilik süresince alınan mallar ortak sayılıyor sanırım. Yani hepsinde hakkınız olabilir. Siz bir avukat bulup ona danışın bence. Peşini de bırakmayın ayrıca. Ölüm hak, miras helal.

Merhaba. Halanın sana uygun gördüğü hakları neden başkası ile paylaşasın? Ortada tehtidlik bir durum görmüyorum. Sağlam ve güvenilir bir avukat ile görüşüp duygusal davranmamanı öneririm.

alınan malların ortak sayılması durumu 1 ocak 2002'den sonra alınan mallar için geçerli. daha önce alınanlar kimin üzerine yapıldıysa onun kabul ediliyor diye biliyorum. vasiyet konusunda ise elbette avukata danışmakta fayda var.

şu sayfa işinize yarayabilir.

www.topo.av.tr

Direk avukata gidin, buradan fikirle olmaz bu isler

Bu baya avukatlik bir durum, buradan yeterli bilgi cikmayabilir denildigi gibi.

Turk miras sistemi ne yazik ki Amerikan filmlerindeki gibi miras birakmaniza izin vermiyor. Enisteniz teorik olarak dava acip mirastaki sakli payini alir gibime geliyor.

Belki enistenizin halanizdan evliliginde para ve mal kacirdigini savunabilirsiniz ama o dava pek bir yere gitmez diye dusunuyorum. Enistenizin mirascisi yoksa belki davayi surundurup, olmesini bekleyip ordan bir seyler elde edebilirsiniz. Dedigimiz gibi bunlar hep avukata sormalik seyler.

Biraz karışık bir mevzu, diğer arkadaşların dediği gibi avukata sormanızda fayda var ve fakat adamın gözünü hırs bürümüş peşini bırakmayın.

Bir başka konu da babanız halanızdan önce vefat ettiği için, halanızın mirasında herhangi bir hak kazanamıyor da olabilir. Yani bu durumda mirasçılar siz ve enişte olarak kalıyor diye biliyorum. En doğrusu hukuki danışmanlık almak.

İstemese de yaptırın, ucuz bir şey. Bankanızın internet şubesinden yapabilirsiniz.

Sağlık sigortası gerekmiyor. Covid testi bile istemiyordu pandemi zamanında gittiğimizde. Gerçi covid olduk öyle döndük orası ayrı.

yurt dışında her yer istiyor aslında. ama sınırda evraklarını sorarlar mı sormazlar mı bilemiyorum.

bankanın internet şubesinden yapılabiliyor, ya da sigorta şirektlerinin internet sitesinden yapılabiliyor.

2018de gittiğimde sormamışlardı. aklıma da gelmemişti benim.

2021 Ağustos ayında gittim, yaptırmayı unutmuşuz sorun olmadı, kimse sormadı. ama önemli bir şey, yaptırın bence.

bununla ilgili fikrim su: o pul kontrolu memurun insiyatifinde olan bir sey gibi duruyor. muhtemelen kullanamayanlara denk gelen memur kabul etmiyor. bence memur cani isterse, pulu hic olmayani bile gonderebilir.

bence memur cani isterse, pulu hic olmayani bile gonderebilir +1

Örneğin, yurtdışında oturumu olanlar icin söyle bir bakıyor, tamam diyip gönderiyor. Kayıt kuyut yapmıyor bununla ilgili.

hormonal dengede bozukluk
beslenmeye bağlı hormonal denge bozukluğu


paraya ve zamana kıyıp alexandrite lazer tabiiki.
geçmiş olsun.

Benzer yaşlardayım, yüzümde sakallarım seyrektir, bıyık ve sakalım birleşmez, bana baksanız az kıllı dersiniz ama 2-3 senedir sırtım orman gibi.

Ben de anlamış değilim.

30 yaş sonrasında normal. Mesela bir başkası da kaşların ileriye doğru uzaması :)

Cok rahatsız ediciyse cozum epilasyon.

Önce hormon tahlili yaptır, sonra istersen lazer yaptirirsin ama önce tahlil.

Bana doktorun onerdigi bir ürün var. Düzenli kullanimda bir iki haftada farki goruyorum. Uzun süre hic kullanmazsam eski haline donuyor ama tirnaklar.

Bu urunu gece yatmadan kullanacaksiniz, sonrasinda el yikamak etmek yok. Bundan daha etkili bir ürün görmedim duymadim.

"Sililevo"
www.amazon.de

Tırnaklarını güçlendirme için "biotin" kullan.

Çinko, demir ve biotin kullanın. Demir icin tahlil yaptırmadan kullanmayın, yüksek dozları zararlı olabilir.

bu programı kafana göre mi uyguluyorsun? yani önce bir diyetisyene ve doktora gidip kilolu olmanın bir sebebi var mı öğrenmen ve vücudunun ihtiyacına göre bir diyet listesi uygulaman daha sağlıklı olur. ayrıca yürüyüş, fitness, yüzme, bisiklet vb bir sporla desteklemen de fayda sağlar

@paintov kilolu değilim sadece sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Diyetten ziyade beslenme tarzımı değiştirmek niyetim. Spor yapıyorum.

o iki öğünü öğlen ve akşam olarak değiştirerek işe başlayabilirsin. yemek penceresini dar tut yani. öğleni 1'de ye. akşamı 6'da ye. başka da bir şey yeme gün boyunca. böylece 18 saat aç, 6 saat tok olacaksın. açlık durumunda salgılanan hormonlardan faydalanacaksın. tokluğun zaten bir faydası yok.

Şuradaki önerileri dikkatle takip edin: instagram.com

“Bir kişinin bilgisi dahilinde” dediğiniz kişi şirketi temsile yetkili biriyse, yasal olarak çok bir sorun yok gibi. Emin değilim.

bu konuyu geçenlerde it'ciler olarak tartıştık bir sonuç alamadık :) gri bir konu. birden çok etkene bağlı. yukarıda dendiği gibi o kişinin şirkette yetki sahibi olması, karşıdaki kişinin şirket bodrosunda olmaması bir yana şirket sisteminde yapılan aktivitelerin şirketin malı olup özel kabul edilmemesi, kvkk, etik kurallar falan ne olduğu belli değil.

Kac gün? Hepsi bir günse yok. Böyle gezilmez o sehirler. Minnacik Verona'da bile keyifle 2 gün gecirilir.

En az 20 günlük gezi rotasi bu. Cok kisa kaliniyorsa bu yerlerde, insan neyi nerede gördügünü unutur: Sifir ani, üc fotograf, sürekli yol yorgunlugu...

Toplam 7 gece.

7 gün ideal. Lübyana, Garda, Aix En provence zaten çok fazla zaman harcanacak yerler değil. Gittiği yerleri de düşünürsek arkadaşının, değer gibi duruyoru.

7 gece çok kısa. Okuyunca yoruldum. Sürekli koşturmaca ve görmüş olmak için görme gezisi bu. En az 15 gün olsaydı iyi olurdu.

Hangi sehirlerde konaklanacak?

Normalde 7 gun bu rota icin sirf meydanlarda foto cekilip donmek icin anca yeter.

Hele gece yolculuk sabah geziyse hic gitmeye gerek yok.

Şehir seçimleri ve rota iyi ama 7 gün çok kısa. Herkes +1

Fiyat uygun, zaten gidiş geliş uçak yüksek sezonda 250 Euro’dan asagi yok

O fikirleri not edip hangileri terapilerle iyileşti hangilerinde ilerleme sağlanamıyor diye takip ediyorlardır. Ama suç işlenirse bence sorumlu olmazlar. Sadece polisin araştırmasında "bu şahsın böyle bir potansiyeli varmış, yapmış olma ihtimali arttı" istibası oluşur. Bence.

psikiyatri.org.tr

Kişinin kendisine ya da başkalarına zarar vereceği kanaati oluşursa doğrudan ilgili makamlarla bunu paylaşma yükümlülüğü var.

philips bodygroom. bg2028 modelini kullanıyorum ama artık üretilmiyor sanırım.

şu serinin www.philips.com.tr

"body" tarakları var, oldukça iyi. sakal ve saç için de oldukça iyi. şarjı çok iyi gidiyor, iki haftada bir filan şarja takıyorum.

Philips'in BG (bodygroom) kodlu urunleri.

philips mg7720 kullanıyordum ama vücut için olan başlığı çok ince ve çok çabuk tıkanıyordu, ayrıca çok fazla kanama yapıyordu.

philips Bg5020/15 aldım, çok memnunum. hasarsız daha hızlı kesim yapıyor.
bu tarz başlığı olanları öneririm.

pasaportlar bu ara uzun sürüyor çıkması. gelmesi 1 ayı bulabilir

arayıp aciliyetini belirtmeniz işe yarıyor, iyi yapmışsınız.

Basen in Europe diyor. Seyahat etme zorunluluğu da varmış. O nedenle Ab vatandaşı istiyor gibi algıladım. İstanbul olması ilginç evet.

Schengen vizeleri konusunda sıkıntınız yok ve seyahate engel bir durumunuz yoksa; Türkiye'den başvurabilirsiniz. Zaten önerilen bütçe de Türkiye'ye uygun. Avrupa başkentlerinde bu paralara yaşamak epey güç.

Kaptankedi+1
O para biraz zorlasa asgari olur bazi ülkelerde haliyle Türkiye'de yaşayacak arada gidip gelecek adam ariyorlar, tahminen vize sıkıntısı olmayan.

multivitamin en ucuz, en zararsiz ve en gereklisi bence.
kreatin ve protein de ihtiyaca gore alinabilir, fazlasina gerek yok.
pre-workout icin les gibi bi kahve isi goruyor

Kafein kreatin protein tozu etkinliği bilimsel olarak ispat edilmiş ürünler, bunların haricindekiler gereksiz. Ha ben pump olayım dersen citrulin de olabilir ama başka bi numarası yok. Pre'lerde de kafein var zaten, uyarıcılığı oradan geliyor.

pre-workout için kahve yeterli evet.

magnezyum özellikle kritik bir element, muhakkak takviye olarak alın. aslında vücut geliştirmeyenlerin de alması gerekiyor :) —bir parça araştırın isterseniz.

İçsavaş harici Türkiye kimse ile savaşa girmez kimse de Türkiye ile savaşa girmez ayrıca Türklere karşı yükselen bi ırkçılık da yok abi hiç Yunanistan'a gittin mi bilmiyorum ama o "düşmanlık" büyük oranda siyasi manevralar halkın hiç öyle bir derdi yok.

doğunun makus kaderinden kurtulma ihtimali düşük, sınır bölgeler mutlaka çevredeki savaştan etkilenecektir. ama tr genelini etkileyen bir savaş olma ihtimalini %0 olarak görüyorum açıkçası. avrupa'nın dibinde nufusu 100 milyona dayanmış bir ülkede genel savaş çıkması demek avrupa'nın tamamının ve dolayısıyla tüm dünyanın büyük bir krize girmesi demek olacak.

Kim, niye Türkiye ile savaşa girsin? Coğrafi olarak çok geniş bir alana yayılan ve nüfusu 90 milyona yaklaşan bir ülkeye saldırmak o kadar kolay bir iş değil. Avrupa bölgesinde görece 'şahin' politikalar güden Fransa'nın bile kalkışabileceği bir iş değil.

Hadi az buçuk Yunan'dan çatlak sesler çıkıyor desen bile, tüm nüfusu 10 milyon. Ordusu 100bin kişi.

Yunanistan ne isteyebilir? İstanbul? İzmir? Buralarda nüfus o kadar yoğun ki herhangi bir askeri gücün başarıyla tutunması çok güç. Ve bir yandan da akılcı değil.

kendi rizasiyla girmez cunku cok zayif ve kaos icinde zaten.

yunanistan-adalar mevzusunu savaştan başka bir şey çözemez. iktidar dış politikada berbat olduğu için tabi. ancak buna müsaade edilmeyeceğini düşünüyorum. savaş ihtimali bence yok. ancak seçimin de etkisiyle suriye'ye girebiliriz

Çalışarak işte abi başka nasıl olacak ki, kendi iş gücü olmadığından dışarıdan işçi falan getirdiler işte layığı ile yapınca olur öyle gizli bi tarifi yok.

savaşın kendi etkisi de oldu mühendislik alanında. tank top denizaltı uçak geliştirip yaptılar savaş motivasyonu ile

burada yine tartışmıştık bunu.

bir sürü sebebi var ama almanya sanayi konusunda çok çok ilerideydi zaten. savaştan önce de savaş sırasında da. üstelik etrafındaki daha düşük gelirli ülkeler hazır bi pazar yeriydi onlar için. ortalık sakinleşince kaldıkları yerden devam ettiler.
savaş çalışan sayısına çok zarar vermişti, onu da dışarıdan bularak hallettiler.

edit: disiplin falan muhabbeti kuru muhabbet.

ayrıca abd'nin desteği inanılmaz boyuttaydı. o yardım 3-4 tane ülke kurdurur.

abd desteği en büyük etmen. marshall yardımı var, tr'nin aldığının 10 katı falan para aldı almanya, ki bizimkiler o parayla orduyu adam ettiler. almanların ordu kurması yasak olduğu için sanayiye bastılar parayı.

Büyük bir ordu beslemedigi ve özellikle pahalı olan hava gücü kurmadığı icin, paraciklari zaten gelişmiş olan sanayiye yatırıp gelişti.

Bir diğer konu da ekonomi ve diğer her şeyin kurallı olması, popülist politikalar yerine akılcı ve planlı isler yapılması.

sanayisi zaten çok iyiydi, vw, basf ve benzeri bir çok çok büyük alman firması zaten hitler döneminde de kurulmuş durumdaydı. e çok büyük abd desteğini de ekleyince sonuç şaşırtıcı değil.

Aslında sorunuzun içinde cevabın bir kısmı da var. 2. Dünya savaşı öncesinde, hatta 1. dünya savaşı öncesinde de Almanya bir büyük güçtü. Hatta denir ki 1. Dünya savaşının Almanya'ya yaptırımları o kadar sıkı olmasaydı bir nasyonel sosyalizm dönemi yaşamayacakları için 2. dünya savaşına sebep olmayabilirdi.
Gelelim "nasıl"ına. Bu adamlar en tapon nasyonal sosyalizm zamanlarında bile eğitime, disipline ve çalışkanlığa çok önem verdiler. 2. Dünya savaşının sonuçlarından biri onları silah yatırımlarından uzak tutmaktı, o yatırımı altyapıya yönlendirdiler. Bir de Almanya'da yaşadığım senelerde yanlarında kaldığım ailenin babası savaş sonrasında her gün günün bir saatini devlet için çalıştıklarını söylemişti.

lipo+karın germe yaptırman lazım. özelde 30-40'dan açarlar kapıyı. devlette 5-6k'ya halledersin ama 2-3 senede ancak sıra gelir.

Evet sonucu gayet güzel oluyor bu arada. Gayet orantılı oluyor ama süreç biraz sancılı haberiniz olsun. 2-3 hafta istirahat edebilecekseniz olun gitsin.

Low-carb + IF ile altı ayda çözersiniz, hiç ameliyat işine girmeyin derim.

demirci yapabilir.

verzalit tabure yapan yerlere gidin. paslanmaz çelikten ayak yaparlar şık olur. normal demir atolyelerinde paslanmaz çelik boru tip malzeme pek olmuyor. ama onu taşıma için de kamyonet tutmak gerekecektir. ucuz da bir şey olmaz
ya da ahşaptan ayak yapacaksınız o da güzel durur biraz daa ucuz olabilir. marangozlarda 5/8 ayaklar iş görür.

ayakları yok ama ayak sabitlenecek cama tutturulmuş aparatları var mı?

Hayır, dümdüz cam var sadece.

Sistemden goremezler, eski pasaporttan fotokopisini cekip koymaniz gerekir.
Direkt coklu schengen’e basvurun, Bulgaristan uzerinden geleceginizi yazan dilekceyi hazirlayin.

Biletlerinizi, gitme sebebinizi duzgun aciklarsaniz, belgeleriniz tam olursa sorun cikma ihtimali dusuk.

Yunan adasına gidebilmek için başvurdum. Başvuru formunda da çoklu girişi seçtim ve çoklu giriş verdiler.

hocam çoklu giriş seçseniz bile bazen tek girişli verebiliyorlar. En mantıklısı tüm seyahat planlarını çift giriş olacak şekilde belirtmek tüm destekleyici dokümanları vermek ve en iyisini ummak. Maalesef bu işin bir garantisi yok;

Bulgaristan uzerinden aracla mi gideceksin yoksa ucakla sofya vs yapip devam mi edeceksin?

Eger aractan bahsediyorsan asil sorun bulgaristan degil sirbistan olur.tek girisli vizen bulgaristan cikisinda kullanilmis olur ve diger tarafta hirvatistana girebilme sansin kalmaz.bunu bazen gozardi edebilirler ama etmeme ihtimalleri yuksek.girdigini varsayarsak donus yolunda bu sefer bulgaristan kabul etmez.

Tek girisli veya multi vize arasinda bir fark yok ama derdini konsolosluga anlatabilmen lazim.kara yoluyla ulasim saglayacagim detayini eklersen direk multi vizeyi verirler zaten.

hangi ülkeye başvuruyorsunuz? fransa ya da italya^ya başvuruyorsanız, az buçuk seyahat geçmişiniz de pasaportunuzda görünüyorsa, görünmüyorsa eski pasaportunuzdan fotokopisini sunarak gösterirseniz; siz herhangi bir talepte bulunmasanız da multi girişli olarak verilir zaten. özel bir şey yapmanıza gerek yok.

Avusturya gibi biraz cins ülkelerden başvurursanız tek girişli ve tam seyahat süreniz kadarlık bir vize gelmesi ihtimali sözkonusu olabilir.

iphone 12'den sonra daha major değişiklikler yaptı onun için 12 derim.
diğer türlü 11 ile 8 arasında çok büyük farklılıklar yok.

11 ile 12 arasında gerçekten büyük fark var. Mesela 13 mü 12 mi deseydin paranın yettiğini al derdim ama 11 mi 12 mi dersen kesinlikle bence 12 alman lazım

uzun sure kullanacam diyorsan 12 +1

büyük farklar dediğiniz şeyler işlemcisi ve ekranının oled olması mı acaba? 11 neyine yetmiyor kapitalizmin tuzağına düşmecilerle sizin argümanı sunanlar arasında kaldım :)

11 pro kullanıcısıyım, şu eksik diyebileceğim bir şey yok.

13 al keyfine bak

altına düz beyaz sneakers (stan smith ya da keds gibi) belinde kahverengi ince bir deri kemerle demode görüntüden kurtulabilir.

Bir ben mi seviyorum bunları ya. Güzel diyecektim ki gömülmüş:)

ruhum daraldı. beyaz, krem, su yeşil gibi bi ton olursa gideri var

bence cok tatlu kizlara cok yakisiyor

boya, kiloya bakar bu isler.
resimdeki hatunda nenelik bir durum yok..

Bende pek sevmedim, çok sade.

uzun kadınlara aşırı gidiyo bence. uzun ince ama

Görseldeki ablada on numara beş yıldız durmuş.

uzun ince hanımlarda gerçekten şık duruyor, görseldeki de öyle.

demode filan değil, özellikle ingiltere'de her köşe başında olmasa da epeyce karşılaşılabiliyor. marks&spencer'da her daim bulunabilir bi model.

Boy-kiloya göre değişiyor. Bu modele yakışmış mesela.
Günlük hayatta aksesuarlarla çok canlandırılırsa giyilebilir bence. Başa renkli bir bandana- minnoş ayakkabılar ile etnik durabilir. dekolte biraz açılıp, uygun büstiyer ile havalı olabilir. takılar, düğmelerin açık-kapalı hali derken, canlandırılabilir. hiç dokunuş olmazsa sıkıcı olabilir sadece.

kendinize ait dokunuşlar yaptıktan sonra, modaya uymadığınız için "ayy nenem gibi" diyenlerin halt etmesi olur.

görseldeki kadın ne giyse yakışır, bence kıyafet güzel değil.

Benzer bir soruyu geçenlerde ben de sormuştum. Dayanıklı ve heybetli olmasını istiyordum. Sonuç olarak, karşıma migrosta para ağacı bitkisi çıktı gecenlerde, onu aldım. :)
Arastirdigim kadarıyla bakımı kolay ve hoş bir görüntüsü var. Uzunluğuna göre satılıyor sanırım piyasada. Benim aldığım 45-50 cm uzunluğunda, İsteginize göre daha uzununu bulabilirsiniz bence.

a saksı olayını bilmiyordum onu şu yüzden dedim. sabah ışığı sever yazıyor bazılarında. tüm gün ışık alan bir yere konursa çiçek yanabilir diye şeyapmıştım.

inceliyorum hemen ikisini de çok teşekkürler.

Deve tabanı ya da diğer adıyla monstera bitkisini sevebilirsiniz. Büyük, heybetli ve nazlı değil.

Kauçuk ağacı da olabilir.

İkisi de Adana'da yaşar :)

Kauçuk
Devetabanı
Zeze / Zamia / Zamioculcas, çok dayanıklı ve güzel çiçektir
Bir de paşakılıcı, 1 metreyi geçerse ev aldırır derler.

western union ile gönderilebilir. WU'dan hesap açın bankayı linkleyin. parayı oradan çekecek ve türk hesabına geçecektir. bazı bankalar direkt dolar olarak kabul ediyorlar (iş bankası örnek). vadesiz dolar hesabınıza geliyor trde. önce denemelik 500 dolar atarsınız sonra yükseğini atarsınız.

wise ile gönder. çevirdiği kuru ve karşının eline ne kadar tl geçeceğini net olarak görürüsün.

Wise+1 —Türkiye'ye TL olarak gelir, ve ne kadar geleceğini önden bilirsiniz. Baktınız zarar ediyorsunuz alternatif yöntemlere bakabilirsiniz.

Banka üzerinden Swift ile getirebilirsiniz. Öncesinden bankadan muhakkak ne kadar masraf çıkacağını sorun. Tahminen bir parça yüksek olur.

Yüklü miktarda parayı fiziksel olarak bir valize atıp Kapalıçarşı'ya götürebilir, ve daha uygun maliyetlerle bozdurabilirsiniz. (Eğer bozmanız gerekiyorsa)

Yok taşımaya çekiniyorsanız, en uygun kurları (Kapalıçarşı'ya en yakın) Kuveyt Türk veriyor. Diğer işlemlerde de masraf ücretleri diğer bankalara göre düşüktür. Orada hesap açıp, onlarla çalışmayı düşünebilirsiniz. Havale EFT ücretsiz, hesap işletim ücreti almıyorlar.

Çağıran oldu, gittim. Fakat kimseyi tanımadan evime çağırmadım. Bugünkü aklım olsaydı kesinlikle böyle bir şey yapmazdım. Ters bir şey olmadı, fakat yaptığım salakça ve tehlikeliydi.

Sözlük'ten evet. Dating app'ten hayır. Sözlük'te yazdıklarından biraz fikrin oluyor.

App'ten beni direkt evine çağıran oldu, no dedim, dışarıda kahveye veya yürüyüşe davet ettim.

beni doğrudan evine çağıran kadınlar oldu ve gittim
ama öncesinde bir süre mesajlaştık ettik tabi

birçok kez eve de gittim, eve de çağırdım. burada mesele birkaç diyalog bile olsa sanalda bir etkileşim yakalayabilmek ve doğru yaklaşımda bulunabilmek. bu iki faktör mevcutsa, davetler yabancı gelmiyor. elbette tr standartları başta aksini söylüyor ama yaklaşım ve etkileşim daha belirleyici bir etken.

Çağıran kadın oldu ve gittim, ben de çağırdım. App'den bunun dışında bir şey çıkma ihtimali düşük zaten. Diğer türlüsü için gerçek yaşamda alternatif daha çok.

Evime gelen de oldu, benim evine gittiğim de oldu.

Öncesinde yürütülen güzel bir iletişim sürecinin üzerine bu olayın heyecanı aşırı güzel bir şey. O kapıdan ilk girişteki tatlı heyecanlar, ilk karşılaşma anı ve günün devamı... Severim :)

Dating app ve sonrasında diğer mecralar üzerinde ne kadar ve nasıl bir muhabbet döndüğü ile alakalı.

gece tanıştığım kişiyi 2 saat sonra eve davet ettim 5 aydır beraberiz.

davet eden taraf, davet ettiği kişiyi yeterince heyecanlandırırsa davet edilen kişi bundan şikayet etmez aksine heyecanlanır.

şikayet edenlerde sorun yok, ben davet ederim gelmez, sen davet edersin işini gücünü hasta yatağını bırakır gelir.

Çağırmadım. Bir sefer sözlükten davet edildim, gittim ama zaten ortak arkadaşlarımıza bilinen biriydi. Flört olası olmadığını gördük, yıllardır arkadaşız.

Diğer dating uygulamalarında olmadım zaten.

Prag’ı bilmiyorum ama 3 gün Budapeşte bana az gelmişti. Beklediğimden daha cok gezip görecek yer çıkmıştı. Kendimi de iyi hissettiğim bir şehir olmustu.

pragda 4 günlük bir şey yok. ufacık bir yer zaten. hatta 2 gün bile diyebilirim. ben olsam 5-2 yapardım :)

Budapeşte 4,prag 2. Prag'a gitmişken dresden de eklenebilir.

3 gun prag + 3 gun budapeste + 1 gun karlovary

iki şehre de gitmiş birisi olarak
3 Prag + 3 Budapeşte yeterli olur. Ekstra 1 gün nerede geçirmek isterseniz orayı seçebilirsiniz. Ben olsam Budapeşte seçerdim.

Budapeşte' yi görmedim ama Prag mümkün olduğu kadar fazla, çok hoşuma gitmişti benim. 4 gün yetmedi diyebilirim.

Prag güzel evet ama hakikaten ufak bir yer. 3 gün yeterli olacaktır.