evden çıkmam pek. evden okula, okuldan eve. hayatım yaklaşık olarak bu kadardır. anca bazen alışveriş merkezlerine giderim. belediyeden memnun değilim otobüsleri sidik kokuyo, sokakları çamur.
şehir planlaması sıçmış durumda. diğer şehirlere kıyasla evler anormal pahalı. banliyö olayı yok burada. tren de yok zaten. kimse bana bık bık izban hikayesi anlatmasın. çiğli denilen yer foçaya şehir merkezinden daha yakın ebesinin amında. yapılabileceğin en kötüsünü yapıyor izmir belediyesi. bir plan düzen yok. olmadığı için de toplu konutlar, çalışan kesime sunulacak düzenli yaşama alanları sunulamıyor. tam anlamıyla kilit vaziyet. gerçi bu çok önceden alınması gereken bir tedbirdi. akpli değilim. chpli de değilim. hiçbir şeyli değilim. aslında hala yapılabilecek çok şey var ama yapılmıyor. kentleşme bombok durumda.
izmir'in insanları türkiye'de en bir arada yaşanılabilir insanlar bence. kimsenin kimseyle işi yok. medeniyeti çözmüş insanlar. kimse kimseyi yargılamıyor. kimse kendini kanaat önderi, din, etik lideri görmüyor. barış içinde yaşıyor insanlar. sadece otobüs kuyruğuna girmeyi bilmiyorlar.
buna karşın izmir insanının huzurunu barışını çekemeyen bir takım türbanlılar mevcut. bu aytek'in babanesi gibi bir babaneyle denize karşı rakı içmiş yedi göbekten kemalist birinin değil, hayatta en sevdiği insanlar arasında beş vakit namaz kılan kuran okuyan başörtülü (türbanlı değil) anneannesi olan ve sırf bu yüzden başörtülü teyzelere ayrı bir sempatisi olan şahsım tarafından yapılmış bir tespittir. türbanlı mürbanlı diye genelleme yapmıyorum ama
otobüs kuyruğundakileri koca götüyle lobut gibi devirerek en öne geçen orta yaşlı türbanlı kadın bir izmir gerçeğidir. bu kadınlar ile ilgili en sinir bozucu detay bunlar teyze olamayacak kadar genç abla olamayacak kadar yaşlıdırlar. susup sinirlenirim bunlara sadece.
buna mukabil, türbanlılar siktirip gitsin, ölsün onlar insan mı mantığıyla çocuklarını yetiştirmiş kör cahil bir nesil de var izmir'de. pek rastlamıyorum onlara artık pek seslerini çıkarmıyorlar galiba ama bu da bir izmir gerçeğidir. akp döneminin başlarında baya bir otobüste cık cıklamalar, homurdanmalar hatta sesli sesli söylenmeler laf atmalara rastladım çok kez.
ama hepsi bu izmir'de. başka illere, oradaki insanların sapıtmışlığına kültüründeki saçmalığa baktığında izmir insanının şu saydığım kusuru göze görünmez. izmir insanı bir tanedir. ege insanı bir tanedir hatta. kibar naif ne güzel insandır.
bunlardan başka izmir'de beni rahatsız eden bir şey daha var.
izmir'e doğudan gelen anormal göç var ve bir takım kürtler chpli belediyelerin etrafında kamplaşmışlar. belediye de açmış kucağını bunlara. izmir'de baya bir aşiret kalabalığı var. birine çatmayı hiçkimse istemez.
coğrafyayı seviyorum ama ikliminden memnun değilim. soğuk, kapalı yağışlı hava severim ben. fakat kapalı, yağmurlu havalarda körfezin ve üstündeki bulutların o kurşuni mavi gri rengi nasıl desem, yaşamak için bir sebep. izmir sıcak olur. yaz günü beyni bişer adamın. ben hiç sevmem amcık gibi güneşli havaları.
netice itibarı ile. memnun sayılırım ya hayatımdan. ama vikingsteki gibi böyle yeşil yüksek gökyüzü bulutlarla kaplı güneşi az bir yerde daha mutlu olurdum kesin.