70-100 arası değişiyor. hareket halindeyken 100-105 civarı. 2 sene önce gitmiştim. herşey normal. 5 sene sonra görüşelim demişti. ben yine de kontrol amaçlı bir randevu aldım. cumartesi günü kardiyologla randevum var. önemli bişey söylerse özel olarak mesaj atarım.

65 civarı.

Stresli zamanlarımda 85 civarı çıkıyordu, şu anda 70-75 arası çıkıyor.

Ben az önce tansiyon olarak algılayıp yanlış cevap vermişim. O yüzden tekrar yazıyorum.

55-60 arası otururken dinlenirken dizi izlerken falan çıkıyor. çalışırken, evde ufak tefek iş yaparken 70 civarı çıkıyor.

Nabzımı 150 üzerine çıkarmak için uzun süreler boyu kardiyo yapmam gerekiyor. Hiitle falan da 170 küsürleri görüyorum.

Ben 80 den asagi gormuyorum. Akilli saatten takip ediyorum. Ama ulan bozuk herhalde bu, oturup dururken 80-100 nabiz mi olurmus deyip cok sefer tansiyon aletiyle de olcup karsilastirdim. 3-5 sayi oynuyordu. Mesela oturdugum yerden bunu yazarken simdi baktim: 85-91 arasi cikti.

Birkac ay once kardiyologa da gittim bunun icin. Ekg, efor mefor derken en sonunda yapisi bu demek ki dedi. Sorun yokmus.


Hala icimde bir suphe var ama, baska doktora da gorunebilirim her an :D

Bunlardan daha etkili reparil jel+dolgit kombinasyonu var.

Ama bence en kisa zamanda doktor gormeli. Gecmis olsun.

Kafanıza göre jel kullanmayın. Kaburga kalbe yakın bir bölge olduğu için bazı jeller kötü etkiliyor krize, spazma neden olabiliyor. Ağrı kemik ağrısı mı kas ağrısı mı o da muamma olduğu için bir ortopedi uzmanına görünün röntgen çektirin.

Marka ve model ismi de belirtebilirsiniz. Online alisveris icin vakit kalmadi ama eczanelerden bakarim.

N95 maskelerle nefes almanin cok zor oldugu soyleniyor. Siz maske takip karsidakini korurken, karsidaki de maske takip sizi koruyor. Mesafenizi koruyup tenizlige dikkat edin yeterli bence

N95 ile herhâlde birkaç dakika dayanabilirsin. 2020 KPSS'de ve 2021 TYT ve YDT'de maskeyi çıkardım. Sınıf çok sıcak olabiliyor. Sınavını kötü etkiler. Bu nedenle maske takma derim. Maske takacaksan da standart maske tak. Bu arada ÖSYM de bina girişinde maske veriyor.

kendini korumak istiyorsan kesilikle n95 ve ustu. zaten diger cerrahi vs. maskeler sadece damlaciga karsi korur (yakininda yuzune dogru hapsuran birine karsi vs.). kapali alandaki aerosollere (enfekte kisilerin konusurken, nefes alip verirken havaya yaydiklari ve her yere yayilan mikro parcaciklar) karsi korumaz.

ventilli modellerinden alirsan daha rahat nefes alirsin. ben n95 maskeyi cerrahi maskeden daha rahat buluyorum agzina burnuna hic bir sey dokunmuyor. 3M bulabilirsen orijinal bulabilecegin en iyilerindendir. yoksa CE belgeli herhangi bir FFP2 ustu maske olur. Yani FFP2 veya FFP3 (N95 ve ustunun avrupadaki isimleri).

sınav haftasonuysa online alisveris rahat yetisir bu arada.

ikinciyi tam 30 gün sonra oldum ben

geçen 8 hafta olunca en iyi antikor oluşumu olduğunu söyleyen bir yazı okumuştum.

Bu persembe 2.dozumu olcam. Arada tam olarak 29 gun olmus olcak. Ilk dozda hissettigim yan etkiler cok fazlaydi, 2.doz icin ne yalan soyleyim tirstim :D Zaten bayramda da evde tek basimaydim. Hazirsan git ol bence cunku delta ve deltadan tureyen varyantlar bayagi ciddi boyutlara ulasacak gibi duruyor. Doktor arkadasin niye oyle bi tavsiye vermis bilemedim.

28 gün.

21 Gün. İsrail ve USA biontech iki doz arasını hep 21 gün olarak uyguladı.

sinovac - tam 28 gun sonra ikinci dozu oldum.

bir iki gunun o kadar etki edecegini sanmiyorum. madem rahat etmeyeceksiniz iptal edip, 4-5 gun daha bekleyip 30. gunde olun bence

CDC'nin biontech için tavsiyesi 21 gün. Doktor yakınınız neden az olduğunu söylüyor ki, merak ettim?

www.cdc.gov
"The recommended interval between doses is 21 days for Pfizer-BioNTech and 28 days for Moderna; however, up to 42 days between doses is permissible when a delay is unavoidable."

25, 27 idi one cektim, oyle gerekiyordu, muhtemelen cogumuz asi olup yine de hasta olacagimiz icin cok da umrumda degil 3 gun once 5 gun sonra...

21 gün.

25.

Sinovac, tam 28 gün arayla oldum.

28

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Valla ben yolcularin dikkatine izliyorum. Cok samimi ve tatli bir cift. Bir hayalin pesinde de guzel.

Rotasız Seyyah

Çağdaş ozsari

espresso makinelerine konan buyuk posetler oluyor. paketli olarak satilanlarin buyugu iste oyle soyleyeyim. dukkanda hangisi coksa ondan konur. mesela biz paso guatemala koyardik cunku hep ondan gelirdi.

edit: filtre kahve makinesinin ustunde bir tabela olur hangi kahvenin demlendigine dair. bu aralar pike palace gorursun mesela espresso makinesine de ondan konur ekseriyetle

Paket kahve rafinda gordugun satilanlardan birisi. O ara dukkanda hangisi en coksa o oluyor.

bana çalışan daha çok pike place demişti.

eğer 20 yaş dişin gömülüyse dikiş atılır.benim gömülü değil çıkmıştı.sadece çektirdim,bitti.gömülü diş çekimi biraz daha uzun sürüyor ve daha pahalı.

Hangi sehirdesin yardımcı olalım

Duruma gore degisir. Benim biri dikissiz, biri 8 dikisli cekilmisti.

bana eriyen dikis atilmisti, 1 hafta sonra falan uctu gitti dikisler.

Hayır hatta pratikte asla.
Çekim varsa doğaldır. Kesim varsa kestiği yer dikilir. Ne zaman kesim olur? Diş çıkmıyorsa.. gömülüyse, yamuksa, yani problemliyse.

Not: iç hatlar

Geçen ay yurt dışına çıkmıştım turla. Tur özellikle sırt çantası değil kabin boy valiz almamızı söyledi ısrarla. Tek bir kabin boy valize izin veriliyor dendi bize.

Tırnak makası, diş macunu, deodorant ve tıraş bıçağını kabine almazlar. Termos boş olduğu için problem yok. Tırnak makası ve diş macununda bazen sorun çıkarmayabiliyorlar ama deodorant ve tıraş bıçağı net olarak yasak olanlardan.

Krem bazlı şeyleri bazen gözardı ediyorlar ama ben gidiş dönüş bir uçuşta giderken sorun yaşamazken dönüşte çöpe atmak zorunda kalmıştım bi ürünü. Güvenlikteki kadına "gelirken uyarmadılar bunun için" dediğimde "başkaları işini düzgün yapmıyorsa bu benim sorunum değil" gibi bir şey demişti :) Ben de haklısınız deyip attım çöpe.

Termos bos iken sorun yok.

Tirnak makasi ve tiras bicagini almazlar. X-rayden gecerken cope attirirlar.

Dis macunu ve deodoranti 100 ml lik boylarda tasiyabiliyorsunuz. Bir de kilitli seyahat posetleri oluyor ya, onlara koyun.

Yani yanıma sırt çantası almamda sorun yok? İçinde kıyafet vs olmasında da sorun yok. Deodorant 150 ml onu götürmiyim. Diş macunu tam 100 ml sanırım onu götürüüm.termos da ok. Tırnak makası ve bıçak almıyorum

Verilen max boyut oluyor kabin bagajları için. Örneğin 55x25x20 cm gibi. Bu ölçüyle aynı veya küçükse sorun yok. Hatta 1-2 cm büyükse yine sorun olmaz. Delici kesici alet ve 100 ml üstü sıvı yasak. Ama klipsli/vakumlu pakette olunca daha fazla da alınabiliyordu sanırım. Deodorant alev alıcı madde olduğu için kabinde sorun oluyor.

Üçüncü doz 50+ ve sağlık çalışanlarına yapılıyordu galiba mhrs yi ararsanız bilgi verirler durumunuzla ilgili

3 ay diye hatırlıyorum. bizimkiler mart'ta bitirmişti 2.doz sinovac'ı temmuz'da biontech oldular.

2 sinovac oldu babam, bu ayın 27sinde biontech olabiliyordu. Aldık randevusunu. Kronik hastalığı var 59 yaşında. Şu anlık 2 sinovac + 1 biontech açıklandı ilerde ne olur bilmem

Bizimkilere 3 ay gibi bir sure sonuna randevu cikmisti yanlis hatirlamiyorsam.

Merhaba, topuklu ayakkabı giyiyor musunuz?

@Suicides, nadiren

Ayağa uygun ayakkabı giymeyince oluyormuş özellikle de sivri burun falan giyince. Yıllar önce benim de böyleydi de doktora gitmiştim öyle söylemişti.

Ek bilgi: şu an ms hastasıyım 2 yıldır sol bacağımı hissetmiyorum bunla bir ilgisi var mıydı acaba diye ara ara düşünüyorum. Bence doktora gidin.

doktora görünün +1
bel fıtığından da olabiliyor.

diyabetik nöropati gibi ve arka-disk görülmeli.

Bu duyuruyu gorunce hatirladim ki, valla benim de 4 yildir oyle. Doktora filan gostermedim, bilmiyorum... Surekli de kaliteli ve rahat spor ayakkabi giyerim.

Basic beyaz t-shirt ya da yine basic sweatshirt. Bir cep mendili ile cok guzel bir kombin olur.

Chino ve guzel bir spor ayakkabi, sneaker guzel olur.

Ayni dertten muzdaribim. Suraya sığışayım.

Ayrica 2015 polo yu subat 2019 da 85bine satmistim. Gicir gicir idi.

Ben de araba bakiyorum.

Egeaya yag yakiyor deniyor,1.4 benzinlisi gitmiyor deniyor, konforlu degil deniyor ama hb cok hosuma gidiyor tipten

Citroeni ben begenmiyorum.tip olarak.

Opel tutulmuyor deniyor.

Ben de bu siralar fabia bakmaya basladim.

Fazla bisi istemiyorum. Turbo motor olsun, ic dosemesi torpido yunusak olsun, ses yapmasin.

Duyuruyu cok guzel acmissin, ben yazsam bu kadar olur.

Egea için; asla ucuz diye boş paketini ALMAYIN. Easy diye geçiyor ve çok çok fark ediyor kapı kolları bile plastik. Mümkünse full paketini alın konfor vs çok fark eder.

1.4 çok performanslı bir motor değil, bu devirde atmosferik 1.4 almamak lazım bence çok zorunlu değilse. Benzinli 1.6 (2019 dan sonrası yok sanırım) yada en kötü 1.3 dizel almak lazım

Citroen nin tipini sevemedim.

Astra.

C3 shine aldık, seviyoruz. Motor güzel, içi konforlu, hafif de yüksek duruyor kompakt olmasına rağmen.

paketleri çok bilmiyorum ama:

c3'ler şu yeni yükseltilmiş versiyonlardansa hoş bence. bu paralar verilir mi diye bir araba kalmadı. her arabaya her para verilir bu boktan piyasada.

egea'da arkadaşın dediği doğru. boş paketi çok kötü. dolu paketi iş görür.

astra bunların muadili değil zaten segment farkı var. temiz bir model bulursanız hepsinden daha rahat edersiniz.

polo'da olabilir ama c3'ten çok bir farkı yok daha çok tutulması haricinde. alacağınız km'ler çok sıkıntılı değil. ben olsam onu düşünmezdim.

tüm bunların haricinde astra yaşlarında c4 bakabilirsiniz citroen sempatiniz varsa. çok güzel bir araçtır. temizini bulursanız rahat edersiniz. bu araçların hepsinden de dolu ve konforludur. paranızın bir kısmı da cebinize kalır.

Var. Sezonda en fazla 5 defa giderim. Hiç gitmediğim olmuştur. İlk zamanlar hevesle işten çıkıp koşa koşa denize girdiğim olurdu. Artık çok ilgimi çekmiyor gibi

Edit: Deniz yürüme mesafesinde.

Evden yürüyerek 15-20 dk deniz. Haftada bi giriyorum. Uzakta olanlar senede bi iki kez giriyordur

Denize yürüme mesafesi , ilk defa perşembe günü girdim.

En son 2018'de denize girdim. Annemler her yaz sık sık giderler. Ben üşendiğimden takılmıyorum peşlerine.

Yüzülebilir deniz 1-1,5 saat arabayla

plaj evden yürüyerek 10 dakika haftada 3-4 kez birer saatliğine gidiyorum, zamanla kıymet bilmemezlik gibi duruyor dışarıdan ama böyle

yıllarca antalya da yaşadım. şimdi de izmir'deyim. bulduğum her fırsatta giderim. deniz kadar ruhsal olarak arındığımı, hafiflediğimi hissettiğim bir başka etkinlik yok.

Didim'de yaşıyorum, sezonda 10 kez girmiyorumdur

Ayvalıkta yaşıyorum. Her iş çıkışı tüm vücut olarak girmesem bile belli bir seviyede girip çıkıyorum.

Tam olarak Phoebe +1

Benim de evim denize yürüme mesafesinde fakat aşırı kalabalıktan dolayı çoğu kişinin keşfetmediği, daha uzak plajlara gidiyorum. Eskisi gibi temiz bırakılmıyor plajlar maalesef. Denizde fazla durmam sıkılıyorum çünkü artık, güneşlenip kitap okumayı, denizi seyretmeyi daha çok seviyorum. Haftada 2-3 kez gidiyorum.

Denize 1 saatlik mesafedeyim, ama beni deniz çok yoruyor cilt hassasiyetim var vs geçen sene hiç girmedim bile. Deniz yerine ormanda yürümeyi tercih ederim beni daha çok dinlendirir

iç rahatlığı için 2 maske üst üste. klimalı ortamda maske takmaktan rahatsız olanda ne bilim...

gercekten korunmak icin mi yoksa goruntu olsun diye mi? korunmak icin n95'ten baska caren yok. aerosol yoluyla bulasan bir hastalik sonucta ucakta bir pozitif varsa cevredeki herkese ulasacaktir. ondan da n95 tipi bir maskeyle korunursun anca.

Size bilmediğiniz bir şey söyliyim; Maske takmak zorunlu.

Maske takmak zorunlu +1

Maske takmak zorunlu +1

Ayrıca @robokot’un dediği yanlış, covid aerosolle değil damlacıkla bulaşır, ikisi farklıdır. Aerosol olsa şu an hepimiz mortingen şıtraze olurduk çünkü

Ben bir saatlik ucusa bile N95 takardim. Ayrica,

Maske takmak zorunlu +1

@Helena, malesef sen yanlissin. covidin airborne oldugu damlacigin vektorlerden sadece biri oldugu bayadir biliniyor. havalandirma falan diye bosuna mi kasiyoruz aylardir? kapali ve havalandirilmayan alanlarda birbiriyle yakin mesafede olmayan kisiler birbirlerine bulastirabiliyor. beraber gecirilen sure / kapali alanin hacmi onemli parametreler (ayrica kisilerin nefes alis veriste ne kadar viable virus yayabildigi baya degisiklik gosteriyor - kimisi cok az, kimisi cok fazla). kesin bilgi. 1.5 senedir suren pandemide bu temel bilgilerin hala halka yayilmamis olmasi baya sasirtici.

www.cdc.gov

www.who.int

(airborne transmission alt basligi, olaya daha yeni uyanilan zamanlardan)

academic.oup.com

www.nytimes.com

Yapılıyor artık. Ablam oldu ikinci dozu.

Ben de oldum.

Olalım mı peki? Ne dersiniz?

Ben pozitif çıkmadım ama koku moku gitti 3-4 gün, haftaya 2. Dozu oluyorum. Sen de ol.

hiç sevmiyorum, yolu da sevmiyorum, yazlık falansa gidince tonla iş olmasını da sevmiyorum, giderken tonla işle uğraşmayı da sevmiyorum, otele para bayılmayı da sevmiyorum, pis havuzları veya tuzlu suları da sevmiyorum.

tam bir sevgi pıtırcığıyım bu konuda.

denize girmeyi seviyorum güneşte yanmayı sevmiyorum, plajın cafesi varsa gölgede oturmayı tercih ederim şezlongda uzanmak yerine

Ben de sevmiyorum :) Kucukken hic cikmazdim sudan, liseye baslayana kadar gunesi gorur gormez sabah girerdim aksam cikardim denizden o derece. Sonra hic bir sebep yokken cok da cazip gelmemeye basladi. Belki de liseden beri (ki bu 17 sene yapiyor nerdeyse) asiri yogun bi calisma temposu icindeyim ve artik yorucu geliyor suya gir cik... Girmesi bir suru hazirlik, donuyorsun bir suru is.. Kim ugrasacak :)

Ultra her sey dahil degilse deniz tatili amelelilik gibi geliyor.
Yola cikarken bile yoruluyorum.

Sirf sosyal baski yuzunden tatile gitmek zorunda kaliyoruz.

yüzmeyi bilmememin etkisi büyüktür ama bende sevmem. hava sıcakken daha da sıcak bir yere gitmek mantıklı gelmiyor bana.

Urla'lıyım kendi halime bırakıldığında hadi bi denize gideyim gireyim deme ihtimalim beşbinde bir olabilir. Ha nefret etmiyorum keyifli bişey hep beraber gidildiyse girerim mızıklamam ama akı bokunu kurtaran bi aktivite değil benim için.

Denize sıfır oğlu sıfır bir evim olursa belki balkondan girip çıkabileceğim değişir işler :D

Denizsiz tatil mis gibi de olur bence de, bir hafta boyunca sabah sahile gidip 12 ye kadar kızarıp bişeyler yiyip sonra akşam 6 ya kadar sahilde pineklemek benim garibime gidiyor asıl.

özellikle akşamları sahilde yürümeyi ve oturmayı seviyorum ancak denizde yüzmeyi ve sahilde güneşlenmeyi sevmiyorum. benim gibi düşünen birçok egeli'nin olduğunu düşünüyorum.

Denize girmeye bayilirim, olurum, biterim... sadece gunesin altinda yatmam. Ya semsiye golgesinde kalirim ya da plajin oturulacak yeri varsa (cafe gibi) oraya gecerim direkt.

Zahmetine değmediğini düşünüyorum, girdiysem bu zahmete değsin diye uzun süre çıkmıyorum.

Güneşlenmek, sahilde vakit geçirmeyi sevmiyorum. Yüzmek iyidir.

Ben de hiç sevmiyorum, çok sıkılıyorum.

Yani havuza gider yüzerim, yüzmekle ilgili derdim yok da, o kalk plaja git, yapış yapış sıcak, her yerine kum kaçsın falan, insanlar bundan nasıl zevk alıyor anlayabilmiş değilim.

Yalovalıyım, evimin 50 metre önü deniz/plaj.

Ben de sevmiyorum.

Didim'de yaşıyorum tüm sezonda toplasan 5 kere falan denize girerim eş dost geldiği zaman o da.

Aslında açıktan girmeyi seviyorum tekneden falan ama fakir olduğum için sürdürülebilir değil. Plaj kavramı hoşuma gitmiyor daha çok.

arkadas grubu gıdelım demese herhalde denızın yanından bıle gecmem :)

milletin emekli olup yerleşmeyi düşündüğü bir ege sahil kasabasında denize iki adım müstakil bir evde 3 sene yaşadım, özgür irademle sadece 1 kere "hadi denize gidip bir yüzeyim" dedim. onda da bir on dakika falan gittim geldim, sıkıldım. eve gelip çapaya devam ettim. serde yörüklük var, bana dağ bayır lazım haha :D

Taşlı yerlerde kullanıyordum, ege taraflarında pek kullanan görmedim.

Kullanıyorum çünkü ayağıma yosun değse huylanan bir şehir çocuğuyum, doğaya çıplak ayakla temas etmekten hiç hoşlanmıyorum.

Bazi denizlerde ayagi yaran taslar oldugu zaman kullaniyorum sadece.

balon baligina gerek yok. safi kum bir plaj degilse illaki tasli bir yere denk geliyorsun. suyun icinde milyon tane organizma oldugundan en ufak bir kesikte intihap kapabiliyor. sirf playda bile sicak kum ayagini yakmasin diye bile giyebilirsin.

Geçen ayağıma deniz Kestanesi battı Foça da. Bundan sonra ayakkabı ya da Crocsla girerim denize. Bana büyük ders oldu.

Evet her daim, plajda yürürken taşlar batmasın diye giyerim

denize gireceğim zaman nerdeyse mayo kadar gerekli bir şey deniz ayakkabısı. her daim kullanıyorum.

kullanmazdım ama geçen sene olimposta ayağımı kestim denizdeki taştan. taşlık yerde kullanırım.

Yüzme bilmiorum ama deniz ayakkabım var.
Sahi neden var, neyse, soruya gelince kullanmak lazım bişi ayağa batmasın diye

zeytinyağı limon ve sarımsak ile güzel bir sos hazırlayabilirsin.

Sarımsak yerine sos için hardal diyeceğim ben de, fazla acı olmayan bir hardal yakışıyor ton balığına. Seviyorsanız biraz mayonez de olur.

mayonez

ben olsam salatalık ve domates koymam

mayonez ve/veya hardallı sos, yeşillikler ve küp küp doğranmış kornişon turşu

Grimavi +1

Hafif haşladığın (hatta çiğ bile olabilir) brokoli, acayip yakışıyor.

ton balikli salataya koymayi en sevdigim sey nar eksisi. ve salatalik sevmiyorum ton balikli salatada, sulandiriyor gibi geliyor.

Mayonez, mor soğan, kornişon, limon, zeytinyağı.

Opera tarayicida savefromnet eklentisini kullaniyorum. Her videonun altinda cikan butona basarak tek tikla hallediliyor.

Youtube videosunu müzik olarak indirmeden bahsediyorsanız şöyle bir araç var.

www.youtube.com/watch?v=yalandanlinkbu

İzlediğiniz video bu

www.youtubepp.com/watch?v=yalandanlinkbu

yazarsanız adres çubuğuna, yani youtube'nin sonuna "pp" yazacaksınız videoyu indirme sayfasına yönlendirir. (O hizmeti veren siteye daha doğrusu)

oradan mp3 olarak indirme opsiyonu var, dev kaliteli indirmiyor tabi, gerekli tag'leri de yok ama mp3 işte :)

google'a youtube mp3 dönüştürücü yazarsanız bu işi yapan bir sürü site çıkar.

çıkan siteye indirmek istediğiniz şarkının youtune linkini kopyalayıp yapıştırıyorsunuz. dönüştür butonuna tıklayıp daha sonra indir butonuna tıklıyorsunuz ve iniyor.

ya evet dövme çok kişisel bişey, kimseye beğendirmek zorunda değilsiniz falan filan ama tanıştığım birinde bu dövme olsa, anlamını sorsam o da açıklasa içimden aşırı gülerim. bakış açım da değişebilir. riskli yani biraz.

"Bulunduğum coğrafyaya aşığım, kültürü, geçmişi...." diye okurken hangi İskandinav ülkesinde yaşıyor acaba diye düşünürken görseli açınca müthiş bir şok geçirdim :D :D

Gösterdiğiniz bölgede dövmeler güzel duruyor.
Yanımdan geçerken görsem güzelmiş değişik bir çalışma derdim neresi olduğunu anlayabilecek coğrafi bilgim sıfır olduğu için.
Ama bilsem ne diyeceğimi bilemedim çok garip.

Görüşleriniz için çok teşekkür ederim, ikilemde kaldım bende ama Niye öyle dediniz ya, Trakya bu toprakların en yaşanabilir yeri :)

trakya ok dedigin gibi ama bu cografya kotu. kotunun iyisi yani. ama problem o degil, harita olayi cok apaçi duruyor bence. onun yerine trakyayi, kulturunu, gecmisini, tarihini sembolize eden daha guzel bir sey kullanilabilir.

Harita ici bos sekilde, sadece sinirlar olunca gozume gagali kus gibi gorundu benim ya... Bunu da bir dusunun :))

İyi bir dövmeci belki harita outline'ını kullanarak soyut bir tasarım yapar, o zaman güzel olabilir ama dümdüz hâliyle elo+1

Dövme kişisel bir şey, bu fikri sizin sevmeniz yeterli. En az 6 ay bu fikirle yatıp kalkmanızı öneririm. Hala yaptırmak istiyorsanız yaptırın. İyi bir dövmeci bı fikri alıp güZel bir tasarım yapar fikrine +1

en az 1 senedir aklımda ama hem can tatlılığından hemde nasıl durur kararsızlığından dolayı yaptırmadım, tasarım fikri hiç aklıma gelmedi teşekkür ederim fikirleriniz için ama şimdi dövmeciye tasarım yaptırıp beğenmezsem o arkadaşında emeği boşa gidecek ne kadar ücret ödemem makbul olur tasarım için ? Tasarımı dövmeciye değilde tasarımcıya yaptırsam olur mu sizce ?

Valla direkt soruya cevap vermek gerekirse
Sizce çok apaçi işi olur mu ?
Evet.

Tabii zevk meselesi, istiyorsan yap.

Bence güzel değil

bence güzel kendin için yapıyosun dövmeyi senin için anlamlıysa yaptır geç.

Ikisi de 17 yaş kafası

Ömür boyu taşıyabilecek misiniz? Birkaç yıl sonra sildirmekle ugrasacaksiniz. Ben iyi bir dövmeci olsam yapmazdım.

çok gülerim :) ortaya da bi tekirdağ rakı şişesi kondur oldu olacak.

üj bej yıla pişman olma ihtimalin = %99

tasarımcıya yaptırmayın. en iyi dövme tasarımını yine dövmeci yapar. Ama gidip de kadıköydeki beşiktaştaki dükkanlara yaptırmamanız lazım. Önce türkiyedeki en iyi dövmecileri araştırın. İnstagramlarını takip edin. Benzer işler yapan kişiler önünüze çıkacaktır. Sonrasında Nasıl bir tasarıma yakın olduğunuz kafanızda canlanır.

Sonrasında dövmeci seçip tasarlattırırsınız. Tasarımla ekstra ücretli olmayabiliyor. Ama olabiliyor da. Tasarım aşamasında gitgel yaparsın bir kaç defa. Sonrasında anlaşıp yaptırırsın.

italya çizmesiyle karıştıra dabilirler.

Baska bir sey var o iste. Bizim ne zamandir gidilmeyen bi ev var, faturalari ben gidip topluyorum. Aylarca 0 tl geliyor su kullanilmadigi icin.

Sayacı okumadan geçmiş su faturasina göre bir fatura oluşturmuş olabilirler.

İzmirse yapiyorlar. Adamlar sayaç okumaya üşenip rastgele yapıştırıp geçiyor gecen ayin degerlerine yakin bir sey. Kac kere başına denk gelenlere rastladım, okudum.

Başkan sanki 60 günlük fatura ödüyorsun. Bir ayı eş gecmeleri olacak iş değil. Faturalandirilan gün sayısı yazar. Muhtemelen 2 ayda bir okumaya geliyorlar.

belge götürmek gerekmiyor.

ben her zamanki gibi saglik ocagindan alacaktim ama vermedi. hastaneden aldim 55 lira odedim.

yani is yerinin beklentisini neyi test ettirmek istedigini bilmedigi icin doktor is yerinden kagit dedikleri bu. o halde standart bi sey yaptircaksin elin ayagin tutuyor mu kronik rahatsizligin var mi fln.

Bunu ciddiye alan bir yer olsaydı senden sadece tetkik ister, o raporu kendi işyeri hekimine yazdırırdı. Verdikleri tetkiklerin yanına yazacağı basit bir çalışabilir raporu iş görür.

Bakalim alabilecek miyim, yarin gidecegim aile hekimine :D bir keresinde vermeyip hastaneye postalamisti baska bir aile hekimiydi o zaman.

Sohbetlerin hiçbiri telefonda tutulmuyor. Hepsi serverda duruyor. Whatsapp gibi değil. Telefon kapalı olsa da web arayüzü ile telegram'a ulaşabiliyorsun örneğin (whatsapp da bunu yapacaktı bi ara). Dolayısıyla tekrar yüklersen sohbetler geri gelir.

Tekrar yuklediginde sohbet ve medyalarini orada aynen bulacaksin :)

www.hepsiburada.com

Sunun gibi mi?

Bisikletcilere git. Ucuza bakımlı, 2. El bulursun

Letgo'dan bak. Eski bisan-ihlas bulursun belki. 20 yıllık bisiklet ama

www.hepsiburada.com

Tam olarak surada adi gecen 2 modeli mi sordunuz bilmiyorum ama urunun soru cevap kisminda suna denk geldim, direkt kopyaliyorum:


Merhabalar efendim, ürün fotoğrafında da görüldüğü üzere Body Composition Scale 2 ürününde Smart Mi 2 de bulunmayan 4 adet sensör bulunmaktadır ve bu sensörler vücudunuza dalgalar gönderek vücudunuzun su oranını, kas kütlenizi ve vücut kitle endeksini ölçerek uygulama üzerinden size bilgi ve ilgili tavsiyeleri vermektedir. Bahsettiğimiz bu özellik Mi 2 modelinde bulunmamaktadır. Bu ekstra özellikler ürünü, diyetisyenlerin kullandığı profesyonel cihazlar ile eşdeğer kılmaktadır. Keyifli alışverişler dileriz.

6. haftaya randevu almıştım, iptal edip 4. haftaya çektim son değişiklikten sonra. bayramdan önce olacağım ikinci dozu.

5. haftada olmustum. Yer yurtdisi

6 hafta. 4 haftaya indirdiklerinde zaten 5. haftadaydim, erkene cekme imkanim da olmadi.

4. hafta. Ben de ikinci doz için ilk randevu aldığımda 6 hafta sonraya verdi. Yeri uzaktı diye 1 hafta sonra tekrar kontrol ettim, 4 hafta sonrasına verdi bu kez. 6'yı iptal edip 4'ü aldım yakında bir hastaneden.

6'ydi 4'e indirdim. haftaya oluyorum.

4. Hafta oldum

25 temmuz'da, 28. Günde olucam.

6'ydi. 4'e dusurulunce en erken tarihe aldim.

6. haftaya randevu almıştım, iptal edip 4. haftaya çektim son değişiklikten sonra +1

6'dan 4'e indi 15 temmuzda 2. doz biontech olacağım.

33. gun

4 hafta 4 gün sonra bugün olacağım.

24 temmuzdu, 4 haftaya inince hemen değiştirdim. tam 4 hafta sonrasına aldım.
2 saat önce oldum.

28. gün

28. gün

6. hafta idi. Ama 4. haftaya çekmeyi planlıyorum. Bayramdan önce olup bayrama öyle çıkmak istiyorum.

6. Hafta 1 ağustosta.

4 hafta sonunda oluyorum.

21 Haziran ✓ 19 temmuz

6. haftaya randevu almıştım, iptal edip 4. haftaya çektim +1

9 Haziranda olmuştum ilkini. İkincisi de yarın olacağım hayırlısıyla.

8. haftada olacam eger kalmadi falan demezlerse- yurtdisi

4 hafta

zevklerin hava sartlarina gore degismesi normal. yaz dizileri, yaz muzikleri diye bir sey var. black metal de kuzey muzigi oldugu icin kisin daha iyi gidiyor. uzun suredir dinlemiyordum iyi oldu hatirlattigin.

Yas kis acimam

Yaz kis acimam, yapistiririm +1

evet mevsime göre müzik seçimlerim değişiyor, bu sıcakta metal mi dinlenir :) bir uyumsuzluk hissettiriyor bana da

tersine bütün kış türkçe pop dinleyip şu an deli gibi metale sardım. ama hayat kalitesiyle de alakalı bence, yazın güllük gülistanlık hayat yaşayan insanın metal dinlemesi zor gibi sddfklg

hahaha mükemmel tespit :D yazın dinleyemiyorum demeyelim de kışın kar eşliğinde dinlerken kendimizi iskandinav ormanlarında hayal etmenin tadı farklı diyelim

bana da oluyor benzer bir şey, mevsimlere göre müzik ihtiyaçlarım bazı değişkenlikler gösterebiliyor. flamenko-latin ya da pop&dans playlistlerime yazın daha çok dönüyorum, sonbaharlarda indie daha çok yer kaplayabiliyor, kışın christmas-folk tadında bir dönem geçirebiliyorum, ilkbahar geçişlerinde doğa ananın uyanışı model celtic müziklere bağlayabiliyorum. onun dışında rock-metal eksenindekiler yıl boyu sağdan soldan çıkabiliyor, yerleri ayrı :) ama evet yaz günü ben de uzaklaşabiliyorum, özellikle mesela power metalden.

Sıcakta çekilmiyor gibi olmuş. Doğru bence.

yazın stoner rock dinlenir

www.eksiduyuru.com

gündüz, sıcakta metal tercih etmem, hatta müzik bile tercih etmem.
tür ne olursa olsun müzik akşam, gece, sabahın köründe güzel oluyor.

Valla ben de aynı dertten muzdariptim, ben çözümü melodik death metale geçmekte buldum. Yaz kış dinletiyor kendisini,hiç pişman etmedi. Tam bir mevsim/performans canavarı.

ben canım sıkkınken metal müzik dinleyebiliyorum artık.
keyfim yerindeyse kafam kaldırmıyor mesela :)

@jrr hocam bi iki örnek paylaş da biz de nasiplenelim.

valla ben death metal dinliyorum acımadan :D

ama geçenlerde keşfedip bayıldığım progresif jazz'ımsı balkan esintili rock grubu önereyim bence çok iyi gidiyor: thank you scientist

youtu.be
youtu.be
youtu.be

@pluton
Ayipsin, yazin in flames cok saglam gidiyor mesela. Amon amarth da iyidir o da saglam gaza getiriyor. Birkac ornek

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com


www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com farketmeksizin insani gaza getirme ozelligi var)

dogrudur. dusunsene guneslenirken agalloch dinliyorsun. sacmalik, uyumsuzluk.

Yani. Norveç etkisi olabilir. En iyisi Norveç'te yapıldığına göre yine en iyi de oralarda ve o iklimde dinleniyordur herhalde:D

Mesela thrash daha dinlenebilir geliyor bana yazın.

Hali hazirda kedin falan yoksa 'x kisi gelecek onun da alerjisi var' de. Yok kedin varsa da 'benim kedi baska kediler olunca seytanlasiyor, anlasamazlar' falan de. Yok hicbiri uymazsa da direkt 'ben o kediye bakmak istemiyorum' de gec.

Bi yerlere gitme durumum var. Aile yani, arkadaslarla vs.

satanizm başlangıcı var bende, kedini bırakman ne kadar doğru olur bilmiyorum de.

Yalan bulunur bulunmasına güzel olmasına da gerek yok karşı taraf anlar zaten zorlamaz bence. Ama neden direkt bakamam demiyorsunuz?

evde sıkıntı oluyor gün aşırı gider mamasını suyunu veririm de evi yakınsa sana.

"Bir yakınım ameliyat oldu enfeksiyon riski var, seve seve kabul ederdim fakat şu şartlarda bakmam zor" diyebilirsiniz. Hatta hayvan pansiyonu ayarlayabilirim diye blöf de atabilirsiniz :D

Bir arkadaşınızın geldiğini ve köpeğinin kedilerle anlaşamadığını diyebilirsiniz.

:D

Kedilerin ortamlarını değiştirmek psikolojileri için iyi değil, bana anahtar bırak gider bakarım her gün de.

Ayrıca arkadaşın da biraz garip biri sanırım. 5 gün için kediyi alıp başka birinin evine götürmek aşırı mantıksız. Kendi evinde dursun işte normal normal, edebiyle.

İyi yalan söylerim aslında ama veri az. Kuzenim vs gelecek kediden korkar veya alerjisi var diyin. Aklıma ilk bunlar geldi

Kuzenimin köpeği bende olacak filan da diyebilirsin.

Siz daha önce kedi beslediniz mi?

Kapı pencere açık bırakıyorum, sineklik yok, kediyi unuturum camdan düşer kapıdan kaçar sorumluluk alamam de.

geçen bi kediyle takıştık, bir daha görürsem alayını s.kecem bunların de.

müslüman oldum, kedi şeytandır de.

şu an konuşamıyorum bi 10-12 gün sonra döneyim mi sana de.

kasabın kedisi anama bacıma sövdü davalık olduk, bi süre bu tiplerden uzak kalmak istiyorum de.

hacı geçen gün annemi kaybettik, bulunca arayayım seni de.

tabi kedi ölmüş anama sövünce benim tepem attı, acımız taze... de.

olm ben bayramda evde olmayacağım ki ne kedisi alooooooo de.

kedi so 2020 değil mi yaaaaaaaa neyse... whatever de.

birader benim kediyi istememe hakkım olamaz mı ya de.

nerden bilebilirim napacaksın moruk allah aşkına de.

anlıyorum seni de. abi haklısın evet de.

ama senin de beni anlaman lazım, doktorumun kararı bu yönde de.

sen kediyi neden götürmüyorsun, madem aldın şimdi birkaç gün için bu üçkağıtçılık yakışıyor mu de.

bakamayacaksanız doldurmayacaksınız olm bu hayvanları eve de.

(git: imgur.com)

Bayramde evde değilim de geç. Dümdüz bahane işte.

Kedi severim, misafir kedi de çok kabul ettim. İki defa geri gönederdim misafir kediyi. Birincisi benim evdeki kedimi çok pis döven kediyi yolladım. Ki, öyle münferit sıcak temas olur, "olur bunlar" der geçerim. Öyle böyle değil, hayvan daldı resmen benimkine. İkinci olayda hayvan durmaksızın sıçtı-işedi. Kedileri anlıyorum. Evlerinden ayrılmak istemiyorlar ve tepkilerini böyle gösteriyorlar, ama bunu çekmek zorunda olan ben değilim maalesef.

onları günsonu sayıp sisteme giriyorlar sanırım, o nedenle günsonu sayımından sonra bi ihtimal verebilirler. sorman gerek.

Ben de ani olsun diye istedim vurulurken :D gun sonunda sayilip tekrar paketlenerek geri gonderiliyormus bos siseler :/

Cok tatli bir kadindi, ikna etti beni hahah sinovac olsaydi onlari cope atiyoruz, verirdim dedi.

ben de bir tane şırınga istemiştim aşı vurulurken, sağ olsun kırmadı hanımefendi verdi bi tane :D

www.hizliresim.com

burası türkiye, adam sizin boş şişeye su basıp başkasına biontech diye enjekte etmeyeceğinize emin olabilir mi sizce? :))

@invictae, valla ben sağlıkçıların tatlı tatlı çok güzel yalan söylediklerini bildiğim için inanmayacağım o arkadaşa sdjfkg. Niye geri gidiyormuş sebebi neymiş? Bitane boşa çıkamayacak mı yani?

Bence duyurudan biri ayarlar bize bunu ben güveniyorum sağlıkçı duyuruculara *-*/

@thedepressed, aslında şırıngayı da istiyorum ikisini bir arada sergilerim diye :)
Ama şırınga kendi başına bir şey ifade etmiyor üstünde aşının adı yazmadığı için. İkinci dozda ben de istiycem ama.

@burya, elimde gerçek biontech olsa bile şu teyakkuz ve bilinçli olma halinde benden aşı olmaya gelecek kimse olmaz, mantıklı ama gereksiz bir hassasiyet bence :)

yüzsüzce yalan söylediklerinden şüpheleniyorsunuz bir de. vermek zorunda mı size boş şişe? ne münasebet ya?

@Jux; attığım fotoğrafta görülüyor sanırım, koluma yapıştırılan bandı da etrafına sardım kanıt olsun diye ama şişe aklıma gelmemişti, güzel fikirmiş şişe, ikinci dozda sorup takımı tamamlamam lazım :D

Benim gittigim hastanede yapilacaklar, yapilmayacaklar listesi olan bir kagit verdiler elime. Orada 3 gun alkol kullanmayin yaziyordu.

Aşıdan 1 hafta sonra hayyyvan gibi alkol aldı arkadaşım. 4 gündür ateşi düşmüyor. Kişisel bi tecrübe ama aklınızda bulunsun. Sürece bizzat şahit oldum.

72 saat demişlerdi

dr değilim.
aynı gün de alınır mesele bağışıklığınızın düşmemesi.
yani içki içtim, alkolle aşı etkileşime girdi mahvoldum durumu yok.

çıplak gezmek, çok üşütmek, aşırı uykusuz kalmak, fazla fazla alkol almak normal zamanda olduğu gibi bağışıklığı düşürecektir. bir de vücudunuza antikor ürettirecek ekstra bir şeylerin girdiği zamanı düşünün.
abartmanın, zorla bünyeyi hırpalamanın anlamı yok.
bi şişe viski bitirmeyin, keyifle 1-2 kadeh hafif bi şarap falan için geçsin gitsin.

İki nokta var alkolle ilgili, bu arada ben de doktor değilim, manyak gibi birsürü yazı okudum sadece.

Biri şu, aşıdan hemen sonra alkol alırsanız ve birtakım yan etkiler görülürse nedeni aşı mı yoksa alkol/sarhoşluk mu ayırt edilemez diye.
Diğeri de aşının antikor üretme süreciyle ilgili, karaciğeri ve böbrekleri alkolle yormayın ki bol bol antikor yapsınlar diye.

Ama alkolik değilseniz günde içtiğiniz bir birim içkinin (bir küçük bira, bir parmak viski, bir kadeh şarap falan gibi eşdeğerleri var) zararı olmayacağını söylüyor çoğu uzman.

Alkolün antikor üretimine etkisi ya da aşının etkinliğine negatif etkisi ile ilgili bilimsel herhangi bir veri yok. Önemli olan, alkolü abartırsan ertesi gün hissedeceğin halsizlik, baş ağrısı vs gibi komplikasyonların, aşının komplikasyonları ile karışmadan takip edebilmek. Abartılmadığı sürece herhangi bir sorun yok. Hastanelerde ezbere yok 10 gün içme, yok bir ay içme gibi işkembeden sallamalar söylendiğini duyuyorum. en küçük bir dayanağı yok bunların.

Teyit org bu gibi soruların olduğu bir soru cevap seti yayınladı. aşı oldum duş alabilir miyim, dolma sarabilir miyim vs gibi soruların cevaplrını vermişler;

teyit.org

adres olarak avm'yi verin?

Olur ya neden olmasin. Not kismina gelip alacak kisinin adini filan da yazin.

- cebe para gonder ile cep numarasına para gönderebilirsin. tr numarası gereklidir muhtemelen.

- yada 2. yol qr ödeme ile alacagım desin, pos cihazından cıkan qr kodu olan kağıdın fotosunu whatsapp ile sana gondersin :) sende web whatsapptan acıp ceple okutup odemeyi yapabilirsin

yemeksepetinde şubeden teslim diye seçenek çıkıyor artık adresler kısmında.

Gerci siz siparis verince yemegi hazirlayacak sube, o avmdeki sube mi acaba? O da var...

O yuzden dnzbrs +1 diyorum.

Arkadaşınız avm'de olup yemeksepetinde de yer alan bir restorana gitsin. Kasadaki kişi ile görüşsün. Durumu anlatsın. Arkadaşım siparişi verecek, açıklama kısmına ismimi yazacak ben burada bekliyorum desin. Kabul eden bir restoranı size bildirsin.

cep telefonu varsa cebe havale yapıp direkt para gönderebilirsin

Nikah nerde?

üçkuyular'da. ama nikahtan sonra birkaç saat boşluk var. zaten 20 kişilik bir çekirdek kadro olacak. nikah yerine yakın olmak zorunda değil.

Levent Marina'da Tuval vardi, hala varsa cok hos bir mekan.

Alkollü müzikli eğlenceli bir mekan arıyorsanız Gazi Kadınlar'da bir barda oturabilirsiniz, biz Vecihi'de bekarlığa veda yapmıştık.
Meyhane tarzında isterseniz yine Kordon'da çok güzel mekanlar var.

Kum. Ama dalgalari bazi havalarda cok fazla yuksek olabiliyor. Cok kaza yasayan oldu. Dikkatli olun.

Deniz ve kumsal kumdur, ancak sığ ve dalgalı bir denizi var

ıcı de kum ancak aşırı dalgalı bok gibi

Bence abartı değil hizmete önem verildiğini gösterir. Kargoda zarar görme ihtimalini en aza indirir balonlu naylon. Şart değil ama olması iyi yani.

Demek ki kitabın zarar görme ihtimaline karşın alınan bir önlem olarak bakıyorum ben olaya. Farzedelim kargo taşınırken çok sivri bir şeyin darbesine maruz bırakıldı ister istemez ve kapak zedelendi. Bunu teslim alan tüketici de bıdıbıdı yaptı haliyle böyle bir karar almış olabilirler.

Ben o sekilde gonderen firmalari cok seviyorum. <3

Fıytfıyt +1
Özellikle kütüphanelik kitapların zarar görmesi çok koyuyor. Okumalıkları zaten e-kitap ediniyorum, fiziksel alıyorsam ya hardcover ya özel basım ya da baskısı değerli diye alıyorum; bunların kozmetiği de edinme sebebim yüzünden önemli.
Hatta ideal olan pıtpıt değil karton koruma ile gelmesi de, yapan yok gibi bişey.

1- 1kusurdu, 2ye yakin.

2- lasek.

3- yakin zamanda yaptirdim ve neden bugune kadar beklemisim, daha once olmamisim diyorum. Yani memnunum.

4- ilk 1 ay devamli gozyasi damlasi kullandirmisti doktor, dolayisiyla kuruyacaksa bile firsati kalmiyordu. Danlayi kestikten sonra hic kuruluk hissetmedim, gozyasi damlasi kullanma ihtiyacim olmadi. Numaralar icin de sunu soyleyebilirim: lazer odasindan ciktigim anda onumu gorebilmek guzeldi. İlk hafta yakin bozuktu. Ulan dedim benim yakinlar saglamdi bunu da mi bozdular, meger normalmis boyle olmasi :D ilk haftadan sonra yakinlar duzeldi. 1. ay kontrolune kadar uzaklarda bir gun sag goz bir gun sol goz bozuldu. Bozuldu dediysem abarti bir sey degil, gozluksuz halimden bile daha iyi goruyordum yani. 1. Ay kontrolune gittigim gun itibariyle sifirlanmisti. İlk ayda bu anlattigim surec normal.

5- isim geregi surekli pc basinda olmadigim icin yorumum var ama kendime sakliyorum :D

Bonus: oldukca alerjik bor goz yapisina sahibim, gunes gozluksuz camdan bile bakamam, lens kullanamiyorum, her sene konjonktivit olurum fix vs vs. Buna ragmen lazer masasina yattigim andan bugune kadar sifir sikinti.

1. miyop + astg. toplamda bir taraf 5. diger taraf 5.5

2. intralasik

3. bende cok iyi gecti. ben inanmiyorumda ama remen eagle eye :) bak bu ciddi saka degil. üstünden 8 sene gecti. yas 40'a geldi. almanya'da göz testine girdim. testi yapan da garipsedi zaten :)

4. Operasyon kaynaklı bir kuruluk ve görme kaybı yok ama. Çok uzun süre 15-16 saat bilgisayar kullanınca bazen görme de bozulma basliyor ama bence bu normal bir saglik gözün basına da gelen bir olay. bazen bu sekilde 3-4 gün dinlenmeden calisinca acaba gözler gitti mi yine diyorum ama dinlenince normal görüs geri geliyor.

5. gözün tekrar bozulması su sekilde. gözünün ameliyat ile normal bir görmeye kavusturuluyor. siz kendisini madde 4 de yazdigim gibi sürekli zorlarsanız tabi ki de bozulacaktır. dinlenmesi icin süre vermelisiniz. yazılımcı degil sistemciyim sürekli siyah-beyaz ekran okuyorum. :)

6. bonus olarak, benim operasyondan önce gözlerde günese karsi hassasiyet vardi. simdi o ihtiyacim da azaldı. benim dr. da fantastik bir adamdi. bunun olabilecegini ameliyattan önce söylemedi. kontrollerden birinde böyle bir sıkıntız vardı muhtemelen azalmıs olması lazım dedi.

1) 5 miyop 2,5 astigmat
2)15 sene oldu, ismini hatırlamıyorum ama bıçaksız yöntem diye geçiyordu
3) Kartal göz denen olay bende hiç olmadı, normal günlük hayatımı sorunsuz idare edecek kadar görüyorum.kontrollere gittiğimde göz numaram 0,25 miyop çıkıyor, geceleri halo etkisi denen ışık kırılması oluyor, daimi göz kuruluğu mevcut sürekli yapay gözyaşı damlası kullanıyorum. Tüm bunlara rağmen memnunum çünkü yaşasın gözlüksüz hayat. Hayat kalitem ciddi oranda arttı. 15 sene gözlükle gezip sonra gözlüksüz hayatını idare ettirebilmek benim için mucize gibiydi.
4) 3. maddede yazdığım gibi halo etkisi(Işık kırılması) ve göz kuruluğu

5) günde minimum 12 saat bilgisayar başındayım. ameliyat olalı 15 sene oldu göz numarasında bir ilerleme olmadı henüz. Bilgisayarın esas etkisi göz kuruluğu, mesela 1 ay tatile çıkayım bilgisayar kullanmaya bir şekilde ara vereyim göz kuruluğu neredeyse tamamen geçiyor, göz damlası kullanmaya ihtiyaç duymuyorum. Ama tabi yoğun bilgisayar kullanımına dönünce mecbur gene gözyaşı damlası.

son not= senin göz numaraların çok yüksek değil. ameliyat olma kriterin gözlüksüz yemek yiyip denize girebiliyor musun olsun bence. ben mesela 15 cm yakınımdaki insanları bile tanıyamıyordum, senin o kadar ciddi bir sorunun yok. bu numaralarla ben ameliyat olmazdım.

Neden böyle diyorum 1) klasik argüman; bu ameliyatı olan göz doktoru bulamazsın çünkü gerçekten uzun vadede ne olur kimse bilmiyor, ameliyat olan herkes risk alıyor kumar oynuyor. 2) bu ameliyatı olup bildiğin kör olan adam tanıyorum. tamamen tecrübesiz doktor hatasından hem de. Adamın korneasını sikip attılar artık gözlükle bile göremiyor, belli belirsiz ışıkları cisimleri seçebiliyor sadece. Ha bu arkadaşın durumunu bile bile ameliyat oldum ben, ama ciddi araştırdım çok tecrübeli bir doktor buldum araya tanıdıklar soktum,hani sırf para için yapmasınlar en ufak bir risk varsa açık açık anlatsınlar falan fişman, o zaman için piyasanın 2 mislini ödedim ameliyat ücreti olarak.

Hepimizin annesinin ortak yarasi :) cunku erkek, prens de olsa erkek; kaynana, kralice de olsa kaynana! :D

Diana belgeseli de var Netflix'te 2 bolumluk onu da izleyebilirsin hap niyetine.

Direkt sözlükteki başlığında da görebilirsin, günümüzde biz nasıl harry ile meghanı konuşuyorsak, o dönemde daha fazla Diana konuşulmuştur, e başta charlesın aldatması, bi kaynana ve sonunda dramatik bir ölüm. Diana güzel ve sevilen birisi olunca bizim analarımız da hala bunları diyebiliyor.

Konuyu ne kadar biliyorsun bilmiyorum ama İkinci kadın devreye girince evliler kendini bağdaştırma refleksi oluşturuyorlar evli kadınla. Diana’nin masum ve saf görünüşü de eklenince daha çok sevgi duyuluyor. Bir de onların yanlarına bırakmadı her şeyi anlattı ya cesaretine hayrandırlar belki.

diana'nın hep mahcup bir kadın olması, üzüntüden hastalanması, insanlarla iletişiminin çok iyi olması, yardımsever ve halka, insanlara dokunan, samimi biri olması da bunlarda etkili.
diana'dan önce kraliyet ailesinde bu denli ortalıkta olan ve tanınan, hakkında bilgi veya fikir sahibi olunan biri yoktu.
bu anlamda kraliyet ailesinin insani yönünü öne çıkaran ilk kişiydi.
bu kraliyet dizileri, röportajlar, belgeseller falan hep ondan sonra başladı.

diğer yandan, yaşadığı zorlukları, sıkıntıları, sağlık sorunlarını da açıkça konuştuğu için o mahcup görüntüsünün sadece poz olmadığı da biliniyordu.
kadının tek sorunu aldatılmak değil.
evet, evliliğinde yaşadığı hayal kırıklığı çok büyük ve belki bunu genç yaşında yaşamış olduğu için de çok travmatize olmuş ama resmen paravan bir gelin olarak seçilip sonra da kadının hayatının mahvedilmiş olması meselesi var.

yani aldatılmaktan öte, charles camilla zaten hayatındayken diana'yla evlendi.
çünkü camilla zaten evliydi ve saray evlenip boşanmış bir kadınla evlenmesini onaylamazdı falan filan.
peki şimdi nasıl onayladı?
hatta daha neleri onayladı.

bu açıdan "madem evlenebiliyorlardı, o zaman o kadının hayatını neden mahvettiler?" diye düşünüyorum şahsen.
yani boşu boşuna ziyan ettiler kadını.

bir tek anneler değil, benim gibi öldüğü günü hatırlayıp, hakkında bir şeyler bilecek yaşta olanlar da (ben dahil) severdi.
öldüğünde gayet üzülmüştüm, hâlâ da "celebrity" olarak iyi anımsadığım ve erken öldüğü için üzüntü duyduğum biridir.

ayrıca saray tarafından "öldürüldü" teorisine direkt olarak inanmasam da, inanmaya biraz meyilliyim.
bazı konularda açıkça konuşabiliyor olması bence birilerini ürkütüyordu.
özellikle, prens andrew'un jeffrey epstein'le olan ilişkisi ortaya çıktıktan sonra, diana'nın bir röportajında bildiği bazı şeyler olduğunu ve bu bildikleri yüzünden kendisinden rahatsız olunduğunu belirtmesinin aslında başka şeylerle ilgili olabileceğini düşündüm.
belki de gerçekten ölümüne neden oldular ya da öldürdüler.
taa o zamanlardan beri ölümünün sarayla ilgili olduğuna inanılması da bu sempatinin duyulmasına neden oluyor, kurban gibi görülüyor.

hahaha benim annem de öyle. yani annemin kraliyet ailesinden birini bu kadar çok tanıyor olması benim için çok şaşırtıcı. şimdikileri sorsam bilmez demek ki türk medyasında da çok konuşuldu o zamanlar.

queen'e gidip nbr? diyemezsin ama diana'ya diyebilirsin imajı var.

o sebeple seviliyor.

Normalde yurtdışında da covid gecirenlere tek doz yapıyorlar. Bizde de ona çevirmiş olabilirler.

Evet hep konusuluyordu, uygulamaya dokuldu demek ki.

Ben de aynı duyuruyu açtım bir süre önce. Ben 2020de geçirmiştim. Onu saymışlar ikinci doz olarak. Bakalım ne olacak.

kardeşim covid geçirdi. tek doz oldu. aşılamanız tamamlandı yazıyor.

delta varyantına karşı biontech etkili deniyor. aşılama patır kütür devam ediyor.

okullar açılır.

Ekim gibi açarlarsa açılır. O vakte kadar ikinci dozu olan 40 milyonu geçer

Açılır

Valla bence çok çok düşüktür. Max %10 olur bence.

hibrit gitme ihtimali korunacaktır.
öğrenciler aşı olmak istemeyebilir veya sıra gelmemiş olabilir.
okullar yüz yüze eğitime geçecek. ancak "bir süre daha" gelmeme opsiyonu tutulacaktır çoğu okulda.

Acilacagini dusunuyorum ama rewlack'in dedigi gibi hibrit vs olabilecegini dusunuyorum. %100 online devam etmeyecektir.


Ama her seye ragmen burasi Turkiye. Hicbir seyi bilemezsiniz, bir gecede degisir :D

Daha bugün bizim okuldan bir memurla konuştum, açılacak dedi.

Butce belirtirseniz ona gore oneriler gelecektir :)

Issey Miyake L'Eau D'Issey çok sevdiğim baymayan çiçeksi bir parfümdür bir bakın derim.

Bütçe önemli değil iyi bi koku olsun yeterli :) imza kokusu arıyoruz :)

En sevdigim chanel coco mademoiselle, arada farkli parfumler de aliyorum ama channel’den vazgecemiyorum :)

miss dior tam yaz kokusu bence

bulabilirsen fragonard'ın jasmin'i de çok iyi

Michael Kors Glam Jasmine

www.trendyol.com

Yapilir da lambanin tasarrufundan bisi olmaz pek. Asil tasarruf kalemleri bana gore;
Sac kurutma makinesi
Ani su isiticilari
Firin
Ütü
Guclu bir masaustu bilgisayar.

Mesela ben tek yasayan biriyim. Evimde sac kruutma makinesi nerde su an bilmiyorum. Utulu bir sey giymeyeli 10 yil olmustur. Kiyafetler ve giyimim ona göre. Zaten yapamiyordum da.
Kurutma makinesi

Kisaca ani isiticilardan tasarruf daha göze gelebilir.

kapalı alanda mum kanserojen bu arada, sağlık masrafı olarak pahalıya patlayabilir uzun vadede.

soruya cevap: bir arkadaşım sifonu gün sonunda çekiyordu.

sürekli bulaşık makinası kullanıyorum (daha az su harcıyor), tabakları bulaşık makinasına koymadan önce sudan geçirmiyorum, bir peçeteyle kabaca siliyorum.

Ellerimi yıkarken lavabonun içine küçük bir kova koyuyorum, onu da tuvalete döküyorum, atık su haline gelmiş suyu iki kere kullanıp daha az su tüketmiş oluyorum, su değerli bir şey

yurt dışında mutfakta ya da banyo lavabosunda kullanılmış suyu tuvalet rezervuarında toplayabilen tesisat sistemi var benimkisi onun türkiye versiyonu :)

* banyo lavabosunun altindaki su musluklarini kistim. yukaridan actigimda cok basincli akmiyor. birim zamanda daha az su harcamis oluyorum.

* sifon icin kucuk tarafini cekiyorum genelde, bazen de yarim basinca bastigim kadar su akiyor, pislik yoksa sorul sorul akitmamis oluyorum

* lambalari gereksiz yakmiyorum. ampuller tasarruflu ve ornegin avizede 4 ampul varsa ikisini gevsetiyorum. ikisi yetiyor

* banyoda suyun isinmasini beklerken akan suyu bosa tutmuyorum, kova var onun icinde biriktiriyorum, yer temizligi, cicek sulama vs isleri icin kullaniyorum.

* @filintanin dedigi gibi elektrik icin asil sarf kalemleri ani isiticilar, yoksa tv radyo vs cok fazla tuketmiyor, kettle, utu, elektrikli isitici, vs daha cok elektrik harciyor

Banyoda boşa akan su yerine isinana kadar akan suyu kovaya dolduruyorum

Babam klozetin su haznesinin içine iki tane içi dolu su şişesi koymuştu. Her bastığında 1 litre az su gidiyordu. 1000 kere bassan 5-10 lira tasarruf olur, maddi olarak bir şey değil ama su tüketimini azaltmak için yapıyordu. Yukarıda arkadaşların dediği su tasarrufların da çoğunu yapıyordu tabi.

Duş alırken işemek. Sifon küçük gözle çekilse de en az 3 4 litre su gidiyor. Her gün en az bir kez duş aldığımı düşününce aylık yaptığım tasarruf, aylık içerek tükettiğim su miktarından daha fazla.

Zor arındırılan ıspanak-pazı gibi yeşillikleri tüketmiyorum.
Evdeki tüm muslukları alt vanasından kıstım.
Gereksiz lamba yakılı bırakmıyorum.
Bulaşık makinesi kullanıyorum.

bilgisayarda işim varken televizyonu açmak yerine kanalın online yayınını açıp ikinci monitörümden izliyorum.

zarar görmemiş kargo kutularını ve içinden çıkan koruyucu patpatları vs.. başka yerlerde kullanıyorum.

Dusa girmeden once su isinsin diye akitiyorum. Simdi pek olmuyor laps diye soguk suya giriyorum da kisin olmuyor o is :) iste isinana kadar akan o suyu kovaya/kovalara dolduruyorum. Onlarla da cicek sulama, sifona dokme gibi seyler yapiyorum. Faturaya etkisi oldu mi bilemem kontrol etmedim. Genel su israfi olmamasi icin yapiyorum bunu.

İki gün üst üste fırında bir şey pişireceksem, yağlı kağıdın iki yüzünü de kullandığım için kendimi tasarruflu zannediyordum. Cevapların bazıları beni dumura uğrattı.

yukarıda sayılanların çoğunu yapıyoruz özellikle su tüketimini yarıya düşürdük örn.ellerimizi yıkadığımız suyu ve banyoda su ısınması için beklerken akan suyu biriktiriyoruz sadece dışkılama sonrası sifon çekiyoruz.
bütün fişleri yatarken çıkarıyoruz

tabi ki faturalara hiçbiri yansımıyor yani tüketim miktarı azalsa da faturalardaki kalemlerin çoğu sabit olduğundan ödediğimiz tutarlar çok değişmiyor ama işte enerji ve kaynak tüketimi konusunda en azından elimizden geleni yapıyoruz.

Bu devirde yapılacak en akılcı ev içi tasarruf yöntemi, tüm musluklara perlatör takmak, perlatör takılamayan muslukları perlatörlü musluklarla değiştirmektir bence

Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi hariç takılı fiş olmuyor. Stand by modunda olmalarına müsade etmiyorum. Xbox, tv, robot süpürge vs.

Ampuller tasarruflu.

Bulaşık ve çamaşır makinesi kısa programda çalışmıyor, hep eko.

Bulaşık makinesini çalıştırmayı ertelemeye çalışıyorum. Akşam yediğim tabağı, çatalı hızlıca sudan geçirip kahvaltıda da kullanmak gibi.

Bilgisayarla uğraşırken tv açmıyorum.

Kolay gelsin.. 2-3 senedir kurtulamadım ben bu sistemden. muhtemelen bir yazılım böyle kaydettiklerini düzenli deniyor. Mail adresimden şifre resetlemeyi kaldır gibi bir opsiyon var o gelen maillerde. Onu tıklarsan 3 ay kadar kafan rahat ediyo.

Aa oyle mi diyorsunuz...? Saatlere de bakiyorum yok gece 4, yok sabah 7 filan abuk subuk saatler.

Var, kuzenim. İcinde ne oldugunu bilmedigi seyi vucuduna sokmazmis. 10 liraya yedigi durumun icinde ne oldugunu biliyor sanki.

Var. Yari yariya sanirim durum. Komplo teorilerinden etkilenen de var, asi da dahil kendini her turlu bilimsel yenilige kapatan cahil de var, usenen de var.

Var bir iki kişi. Gerekçeleri de aşının yıllar sonra ne yapacağının bilinmemesi. uğraşmıyorum sen bilirsin deyip geçiyorum.

var. adam kola içiyor aşı olmam diyor. sigara içiyor ama aşı olmam diyor. büyük bir akıl tutulması. acayip soğudum hepsinden nasıl bu kadar gerici olabildiler hayret ettim. eğitimli insanlar hepsi sözde.

Yok. Aşının yıllar sonra ne yapacağını bilmediği için şüpheyle yaklaşana saygım var sadece. Diğerleri pek de umrumda değil. Aktif bir nefretim yok.

genelleme yapmak istemiyorum ama akpli ve düşük eğitimli akrabalarım yaptırmıyor. işyerimde yaptırmayan duymadım, hatta hepsi koşa koşa gidip oldu.

var, 2 kişi bir de okumuş etmiş adamlar bunlar.

biri mühendis
biri müşavir

AKP ile hiç alakası olmayan, wellness olaylarına takık bir çalışanım var. Olmazsan seni ekip görüşmelerine çağırmam dedim lol.

Teyit.org'un aşılarla ilgili hazırladığı bilgileri gönderdim, vatandaşlık görevim budur. İkna olur mu bilmiyorum ama şu aşamada çok diretmemek lazım, neden tehdit olmadığını, ya da fayda dengesini kurduktan sonra tehditlerin göze alınabilir olduğunu anlatmak lazım. Zorlamak işe yarayan bir yöntem değil.

ben varim.
Bu kadar israr edince olasim gelmiyor.

Bir de olanlari ofise cagiracaklar, alemin kerizi ben miyim neden ise gideyim :)

Birak koronayi 2 senedir nezle bile olmadim maske ve kolonya sayesinde.

Teyzem var bi tek,
İşin garibi tüm ailesi oldu kendisi olmadı, yani olmamıştı. Sonra karşı komşu aşı yaptırmam diyen kankisi covid olup yoğun bakıma düşünce ayakları götüne vura vura gitti yaptırmaya.

Bırak aşıyı enjekte ettirmeyi, şimdi aşıyı litre litre versen nefessiz diker kafaya.

Tam anlamıyla denyo bir 3lü dişi çete var. Defalarca temaslı ayağına rapor aldılar. Kendilerine verilen her görevi ay virüs kapacük diye yapmaktan imtina ettiler. Yaptıkları işin fiziksel zorunlulukları da olmasına rağmen sürekli evden çalışmak istiyoruz diye söylendiler. Sonuç aşı olmayı düşünmüyoruz diyorlar.

Var. Newager,ezoterik islerle ugrasan ancak cok iyi egitimli insanlar.

Ben varım. Sağlıklıyım. Sigara ve alkol kullanmıyorum. Çok zayıf ya da çok şişman değilim. Dışarıdan yemek yeme huyum yok. Erken uyurum. Salgın başından beri rüzgarda kalmamaya, saçım ıslak dışarı çıkmamaya eskisine nazaran daha çok dikkat ediyorum. Harıl harıl aşı derdine düşecek değilim. Siz neden kuduz aşısı olamıyorsanız ben de o yüzden corona aşısı olmuyor. Benlik bir durum yok.

evet, 40+ birkac kisi var.
neden olarak da israrla asinin kisir yapacagina inaniyorlar, baska bir yan etki endiseleri yok.

40+ birisi var benim çevremde aşı olmam diyen. o da ülkenin parası yokken bu kadar fazla aşı nasıl geldi, ülkeyi insan deneği olarak kullanıyorlar diye söylüyor. ek olarak erkekte kısırlık yaptığına dair bulgular olduğunu söylüyor. çocuk yapacakmış, bundan dolayı aşı olmayacakmış. ama eşi aşı oldu. o pek sallamıyor mesela.

gerçi biontech'in sperm sayılarını artırdığını söylüyorlardı. onu hiç sormadım, sorayım, buna nasıl bahane sunacak. asdhfg

ben aşı oldum. her koşulda bilime inanmayı seçtim. bugün doğru diyorlar, yarın bu bilgi değişebilir, ne yapalım. bilime inandık.

Aşı olan biri olarak bir miktar şüpheye ben de karşı değilim. Bu şüphenin dozu arttıkça aşı olmak istemiyor insanlar. E haklılık payı da yok değil, acelece yapılmış bir aşı var ortada.

Birileri işin sonunda haklı çıkacak ama hangi taraf zamanla göreceğiz.

İkinci dozum haftaya, tüm bunlara rağmen o dozu da olacağım bu arada.

ben var(d)ım.
"aşı olmam ben" demiyordum, fransa biontech'le ilgili soruşturma açıp biontech almaktan vazgeçince ve israil de yan etkilerle ilgili bazı raporlar sununca, bari fransa'nın soruşturması bitsin, incelemesi sonuçlansın da öyle olayım diyordum.
zaten bizdeki aşı bolluğu da bu sayede oluştu.

bu arada halihazırda 15-16 yıldır homeoffice çalışan biri olduğum için zaten izole olma lüksüm var, yani çok insan içinde olan, sabah akşam gidip geleceğim bir işim olsaydı, sürekli toplu taşımaya binmem gerekseydi biontech olurdum.
yaşam tarzım müsait olduğu için beklemeyi düşündüm.

o arada sinovac geldi, aşısız kalmayayım bari diye "hiç yoktan iyidir" diyerek sinovac oldum.
çevremde kendi seçimiyle sinovac yaptıranlar bir tık daha fazla.
ne çevremde, ne ailemde, ne muhitimde akp'li yok.
eğitim seviyemiz de gayet yüksek.

aşının gerekli olduğunu düşünmekle ve olmak gerektiğine inanmakla birlikte, biontech'e ölümsüzlük iksiri muamelesinin de yapılmasını saçma ve yanlış buluyorum.
inşallah öyledir, o ayrı.
ama böyle bir durumda, hastalık ayrı, tedavisi ayrı, aşısı ayrı etkilere sahipken insanların şüpheyle yaklaşmasından ve/veya çekinmesinden daha doğal bir şey olamaz.
bu herkesin "çip takacaklar" seviyesinde düşündüğünü göstermez.

tam aksine, biontech her derde deva diye pazarlandığı için artık insanlar aşı olduktan sonra önlem almayı bıraktı ve sadece ilk dozu olmuş olsa bile, "aşılıyım, hasta olmam/bulaştırmam" düşüncesine kapıldı.
geçen gün yakınımdaki bir kuaförde "ben aşılıyım" diye kapalı ve küçük alanda olduğu halde maske takmayı reddeden bir müşteriyle kavga ettiler.
bu düşünce yüzünden eylül'den sonra tekrar kapanmak zorunda kalacağımızı düşünüyorum.

var ve gerçekten bu düz dünyacılar tayfasını sollayacaklar yakında =) yani işin komiği aşının içindekileri okuyorsun nerden belli diyor sanki çok anlıyor da virolog musun genetik mi okudun diyorum ?!
twitter'da gönüllü olarak biz garibanlara her şeyi tek tek şeye anlatır gibi anltan virolg bilim insanımız semih tareen'e havale ediyorum.

kendim. ben hiç öyle demedim geçmişte de, şimdi de demiyorum.

yaşım genç. riskli değilim. riskli olanlar olabilir isterlerse.

grip aşısı da olmuyordum, zatürre aşısı da olmuyordum.

aşı olmamız için bu kadar ısrarlı olunmasından kıllanıyorum. covid'den de pek korkmuyorum, iki kere oldum bir şey olmadı. evden çalışma döneminde annemle yaşıyorum annem benden sağlıklı, kendisi olmak istedi oldu, ben hiçbir şey demedim ona.

aşı olmak geri dönüşü olmayan bir şey, genel olarak müesses nizama yani hükümet, devletler, birleşmiş milletler, who, o şu bu bunların hiçbirine güvenmiyorum. bunların ipiyle geri dönüşü olmayan bir yere giderken acele etmeye gerek görmüyorum. çok riskli durumda olsam bi düşünürdüm.

her yerde sabah akşam benim gibi aşı olmayacağını söyleyenlere korkunç hakaretler ediliyor. sizin gibi. ben o gün de aşı istemedim bugün de. olan olsun olmayan olmasın. zorunlu tutulması ise özgürlüklerimiz açısından tamamen yanlış. bu özgürlükler bu kadar kolay vazgeçilecek şeyler değil. hayır "aşı olmazsan her saniye maske takıp 2 dakkada bir test olacaksın" dediğinizde aşıyı zorunlu kılmamış olmuyorsunuz. ben normal yaşamımı sürdürmek istiyorum. siz istemiyorsanız sürdürmeyin, bana elleşmeyin.

Busra 10 tane laf etse bunlarin icinden 2 tanesi bile birbirini tutmuyor.

emin değilim ama büşra sanki susturuluyormuş gibi geliyor bana.
yani işin içinde betül ve uğur varsa, ki muhtemelen varlar, tehdit ediyor olabilirler.
kesinlikle sakladığı bir şeyler var bence de.

İlginç bir şekilde ben Busra'yi çok inandırıcı ve tutarlı buluyorum. Tamam donuk, tepkisiz vs ama soyledikleri tutarsız değil izleyip gördüğüm kadariyla.

Busra ya suclu ya da isin icinde, uzun zamandir mugeyi izliyorum, her suclunun yaptigi biseyi yapti. Mugenin cok basit bi sorusuna o sorunun cevabini vermek yerine baska bisey soyledi. Zaten sacma sapan seyler anlatiyo ama benim bu dikkatimi cekti.

Büşra’nın anne babası hakkında bu kadar soğuk kanlı olmasının altında kendiyle ilgili önemli bir şey olduğu olabilir. Yüzde yüz kimin yaptığını biliyor abisi yaptıysa konuyu nasıl bu kadar bir mehir davasından saklayabiliyor büşrayla yengesi arasındaki büyük sır neyse çok önemli olmalı. Ama büşra’nın anlattığı hikaye yalan kesinlikle. Maskelinin yüzü dışında başka hiç bir fikri yok konusulmuyor. Maskeli adam hiç konuşmuyor çok saçma

Ben de asagi yukari o tarihlerde ilk dozu oldum, hastaneden cikinca da ikinci doza randevumu alabilmistim.


Fakat, ozellikle belli bir hastaneye mi bakiyorsunuz? Cok az hastane acilmisti ben baktigimda, isterseniz genel bir arama yapin.

valla farkli hastanelere hatta gerekirse farkli ilcelere bakin.

ben kadikoy'de oturuyorum orda bulamadim; ilk doz randevum icin pendik'e gittim.

ilk dozumu 15 haziranda oldum. aşı olduktan sonra eve yürüyerek dönerken 29 temmuz için 2ci randevuyu almıştım. dün akşam 4 haftaya çekilince yine hiç zorlanmadan 13 temmuza randevu alabildim yine. çevrendeki tüm hastanelerin tüm aşı odalarını dene kesin bir tanesinde denk geleceksindir.

ben maskesiz nefes alamıyorum şu aralar istanbul'da, öyle bişey bulacağını sanmıyorum demeye geldim.

Maskesiz bile zor nefes aliniyor +1

Çift katlılar süper oluyor

Ben lilly armour marka kullanıyorum ama yazın merdiven çıkınca veya çok bunaşırsam açıyorum maskeyi.

Mümkün. Randevuyu iptal edip yeni randevu oluşturacaksınız. Ben yaptım. İstediğiniz yerde ve günde randevu olup olmadığını kontrol edin önce.

MHRS'den iptal edip yeniden randevu alabilirsiniz

İlk is mhrs'den istediginiz zaman icin kontrol yapmak.

Eger varsa; randevunuzu iptal edin, istediginiz yeni zamana/yere randevunuzu alin. Sorun yok.

yanıtlar için teşekkür ederim. 182'i (mhrs) arayıp, değiştirdim.

En ucuz akilsiz tv + mi box(veya stick) kombinasyonu da dusunulebilir.

Akılsız TV + mi box daha uyguna gelebilir

Ben de baya bakmıştım ama akılsız tv satılmıyor gibi artık neredeyse

Telefondan ve bilgisayardan kablosuz görüntü aktarimini ben qled samsungda yapamıyorum ekstra cihazsiz. Chromecast var.
Yapilacak en mantikli sey ekrani iyi böyle smarti falan önemsiz tv alip chromecast, mi stick vs birşey almak

Ucret alinmiyor. Bir farki yok.

Abi daha bismillah :) bugun yarin guncellenir.

mevcut randevunuzu iptal etmeyin yarin bakarsiniz

bismillah +1 daha cok erken yarin guncellenir

Yarından itibaren dedi, en erken gece 00.00’dan sonra bakmak gerekir.

Yarın başlıcak dediklerinin çoğu 00.00dan önce oldu, bakmaya başlayabilirsiniz

ben de takip halindeyim, henüz çıkmadı. yurt dışına çıkmam gerekiyor bir an önce, aşısız almıyorlar. sürekli refresh halindeyim.

açıldı sistem

şu an alınabiliyor.

Kendiliginden oluyor. Bi kisminin ana babasinin ismini bile ezberlemis oluyorsunuz hatta :D

Zamanla anne babasının adını bile ezberliyorsunuz. Birkaç ayda oturuyor.

sınıf listesi oluşturulurken göz atıyorum isimlere. bunu aslında isim öğrenmekten ziyade yaş ortalaması ve eğitim seviyesini analiz etmek için yapıyorum. o esnada isimlere de aşina olmaya başlıyorum tabii.

dersler başladığında her gün yoklama alıyoruz zaten. yoklama sayesinde isim soy isim oturuyor.