Giriş
(3)

hristyanlar bugunlerde oruc tutuyorlar mi?

wishmaythşngs
hristyanlar bugunlerde oruc tutuyorlar mi?internette aradim ama düzgün bir sonuc bulamadim.
hristyanlar bugunlerde oruc tutuyorlar mi?

internette aradim ama düzgün bir sonuc bulamadim.
0
wishmaythşngs
(21.02.21)
lent suresince full oruc tutanlar var. bu surenin bazi gunleri oruc tutanlar var.

Lent 2021 began on
Wednesday, 17 February
and ends on
Saturday, 3 April
0
camussar
(21.02.21)
Hristiyanlar cok genel bir kavram, bence Muslumanlik da oyle. Yalnizca Suriye'de bile adini hic duymadigimiz Hristiyan mezhepler var. Katolikler ve Ortodokslar bile bu kadar fark ediyorken, Filipinlerdeki Hristiyanlarla Guatemaladaki Hristiyanlar ayni olmayacaktir. O nedenle arama kelimenizi daraltin ve Ingilizce kaynaklara bakin.
0
howfaristhesky
(21.02.21)
hiristiyanlik hac dovmesi yaptirmak ve hac kolyesi taktirmak haricinde kalmadi. ateizmden bir farki yok artik pratikte. dinle ilgili neredeyse rituel yok, bir rutin yok, hiristiyanligin gundelik hayata etkisi yok denecek kadar az.
0
baldur2
(21.02.21)
(16)

moda'nın abartılmış bir balon olması

roket adam
selamlar arkadaşlar, 31 yıllık istanbulluyum, son 3-4 senedir de Kadıköy'e arabayla 10 dk mesafede bi ilçedeyim, e-scooterla da 15 dk falan sürüyor. tüm duyurularda bir moda övgüsü görüyorum da bu bölgenin neden yaşamak için bu kadar övüldüğünü anlayamıyorum. şöyle ki:- evlerin geneli çok eski, sade
selamlar arkadaşlar, 31 yıllık istanbulluyum, son 3-4 senedir de Kadıköy'e arabayla 10 dk mesafede bi ilçedeyim, e-scooterla da 15 dk falan sürüyor.

tüm duyurularda bir moda övgüsü görüyorum da bu bölgenin neden yaşamak için bu kadar övüldüğünü anlayamıyorum. şöyle ki:

- evlerin geneli çok eski, sadece deprem riski değil yapısal problemli bitişik nizam binalar var
- inanılmaz bir otopark sorunu var
- özellikle haftasonları inanılmaz bir yaya kalabalığı oluyor, sokak aralarında içen sıçan bağıran bir sürü garip tip var
- yine haftasonları arabanızı dışarı çıkarmanız olanaksız, ayrıca sokak aralarındaki trafik aşırı gürültü yapıyor. millet son ses müzik açıp geziyor. alkollü araç kullanan çok.
- mekan olarak öyle kendine özgü diyebileceğimiz ilginç pek bir mekanı da yok
- sahili suriyeliler tarafından ele geçirilmiş durumda, sahil desen o da kullanılabilir durumda değil -bence-, çekirdek çitleyip yerlere atan, çimlerde yiyişen, sağda solda bira şişesi kıran tekin olmayan tipler var hep.

yani hem gezilecek görülecek pek bir şey yok, hem de ufacık bi bölge, bütün istanbulun buraya akmak istemesi bana çok ilginç geliyor. bazen Kadıköy'e gidiyorum metroyla falan, bakıyorum millet giyinmiş süslenmiş bi saat isparkta otopark sırası bekliyor. ya da 50 yıllık her tarafı dökülen bitişik nizam karanlık binaya 3 bin tl kira ödüyor insanlar falan. bi tek bana mı ilginç geliyor bu. havalı diye mi acaba diyeceğim bir havası da yok, mütevazi bir semt yani. neyse sizin yorumlarınızı merak ettim, bu huzursuz semtte neden yaşamak istiyorsunuz genel olarak?
0
roket adam
(21.02.21)
yaklaşık 10 senedir moda'da oturuyorum. arabam olmadığı için arabayla ilgili yazdıklarını geçiyorum. ama bu zaten genel olarak istanbul'un bir sorunu olsa gerek.

moda'nın da sakin sokakları var, ben de onlardan birinde oturuyorum. özellikle korona öncesi haftasonları aşırı kalabalık oluyor evet, bu kadar herkesin gelmesini ben de tercih etmezdim.

sahil de aynı şekilde özellikle yazın haftasonları çok kalabalık oluyor etrafta bir sürü çöp oluyor doğrudur. ama sahil herhangi bir zümre tarafından ele geçirilmiş durumda değil ve tekinsiz tipler de olmuyor öyle. yani ben tek tük olaya denk gelmişimdir bu 10 sene içinde. gerçi haftasonları pek gitmiyorum o da var.

semt huzursuz değil ama kesinlikle benim için. özellikle haftaiçi çok daha güzel oluyor. şimdi korona zamanı da az insan olduğu için daha da güzel. 2 dk'da sahile inip yürüyüş yapıp dönebiliyorum. yaşayan insanları da iyidir genelde. ben memnunum ki kalıyorum 10 yıldır :)

edit: bu arada aşağıda yazıldığını görünce aklıma geldi moda sahili deyince benim aklıma doğrudan kalamış'ın karşısına düşen yer geliyor. rıhtımdan moda'ya kadar uzanan sahilde oradan daha farklı bir kitle var bence ve kadıköy'e farklı ilçelerden gelen çoğu kişinin hala kalamış tarafındaki sahilden haberi bile yoktur bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(21.02.21)
Bu saatte uyanık olmamın tek sebebi bütün akşam sahibinden’de kadıköy’de ev bakmış olmam :(
Bence insanların övdüğü kısımlar sizin saydığınız noktalar ile örtüşmüyor. Ben çok seviyorum şahsen. Şifa sokakta oturmak isterdim ama param oralara yetmiyor. Sokak var sokak var diyorum o yüzden...
0
irene
(21.02.21)
Ev alma komsu al durumu. Daha gencken pek sallamazdim ama artik cok onemli oldugunu dusunuyorum. Suriyeliler Moda'nin sakin ara sokaklarinda degiller. Guvende olmak gibisi yok.

200 metre yurudukten sonra onlarca kafe, restoran, hayatin kendisi orada. Kadikoy, Turkiye'nin nadir en batili yerlerinden biri.
0
howfaristhesky
(21.02.21)
Ben de Moda'ya 10 dakikalik bi mesafedeyim. Sahil konusunda kismen haklisin, Kadikoy tarafinda kalan bolumu biraz tekinsiz ama Kalamis'a bakan tarafinda gayet nezih tipler var gordugum bildigim kadariyla.

Merkeze cok yakin, Kadikoy'un yani basinda, agaci parki yesilligi bol, denizin dibinde, nispeten duzgun bi kitleye sahip, genel olarak kendine ait kulturu olan bi semt. Elbette sagdan soldan gelen apacisi var ama o kesim bebek'te de var, istanbul'da yasiyoruz tamamen izole olmasi cok zor. Ben seviyorum ya, guzel ara sokaklari var, evinden ciktinmi kadikoy 2 dk falan...
0
msb
(21.02.21)
Son yıllarda farklılaşmış olabilir ama abartılmış balon demek fazla olur bence, huzursuz diye nitelemişsiniz ama Moda benim için huzurun temsiliydi, hala da sabahları Caddebostan civarı ile karşılaştırınca sakin ve huzurlu, kocaman ağaçlar, geniş pencereli evler, artık yeni binalarda hiç kalmamış olan balkonlar, bir yanda Tarihi Yarımada bir yanda Adalar manzarası ve pek çok kişinin belirttiği gibi nezih çevre, benim için Moda bunlardır.

Çok önce değil Gezi sırasında (7 sene olmuş, hiç de az sayılmaz aslında) herkesin Boğaziçi Köprüsü'ne akın ettiği akşam Moda'daydım, hiç kimseler yoktu etrafta, sessizdi, karanlıktı, çıt çıkmıyodu, kimsenin haberi olmadı mı acaba diye şaşırmıştım.

31 yıllık İstanbullu olmanıza rağmen bunu söylemenize şaşırdım, mesela ben yılların Modasını son 3,5 yılı ile değerlendiremem, yoksa sağdan solan yükselen müzik sesi, akın akın sahile giden insan kalabalığı, Ali Usta'nın önünde birikmiş sıra, leş gibi trafik ve korna sesleri benim de hoşuma gitmiyor.
0
(21.02.21)
2012 yılında moda'da ruşenağa sokağında bir yıl yaşamıştım, o zamanlar çok daha güzeldi ama şu an hala çok özel bir yer her şeye rağmen özellikle ist'da yaşayıp da sürekli ege hayali kuran seküler kesim için nimet, benim zamanımda komşuların çoğu sanatla ilgilenen insanlardı, biri oyuncu biri yazar biri ressam vb kültür düzeyi baya yüksekti ve kültür düzeyinin yüksekliği semtin de esas ruhunu oluşturan şeydi, insanlar sıcak ve kibarlar.

nasıl şu an herkes kıyıya, egeye özetle daha seküler insanların yaşadığı yerlere yerleşmek istiyorsa modanın da revaçta olma sebebi biraz da bu, insanlar özgürlük ve 'düzgün' insanlar arıyorlar.

şu an kurtuluş'ta yaşıyorum, her ne kadar deniz hemen yanıbaşımda olmasa da kurtuluş'ta da hafif bir moda havası alıyorum.
0
blue rebel motorcycle club
(21.02.21)
bende bir süre yaşadım. sabah 7.30 - 8 gibi işe giderken bahariyeye kadar mesela yürüyerek yol bomboş olması gibi şeyler.sonra bahariyede bomboş tramvay yolunda yürümek güzel hissettiriyordu. haftasonları- sahilde oturduktan sonra arkadaşlarla 1-2 dakikada evde olmak da güzeldi.
ama mesela haftaiçi iş çıkışı 6-7 gibi geldiğimde kalabalık boğuyordu bazen kadıköyden yürümeye başlıyordum
beşiktaş da aynı hissettiriyor.
bu merkezlere sahillere uzak olmayan bir yerde oturmayı tercih ederim 10-15 dakika yürüyüşte. ben de ev bakıyorum.göztepeyi bile düşünüyorum bir yandan yeni evler var diye
0
ShadowOfMoon
(21.02.21)
Merhaba.
Moda' da hiç ev tutmamış(ev sahibi demiyorum dikkat edersen, tutmamış diyorum zira Moda' da NŞA' da ev almak eşyanın tabiatına aykırıdır. ya çok zengin ya atadan kalmış olması lazım o evin ki genelde atadan dededen kalmıştır evler insanlara);
ama hayatının büyük kısmı(neredeyse yarısı) Küçükyalı- Kadıköy/Moda arasında geçmiş, öte yandan yakın arkadaş/dost/eski sevgili vb. gibi bir sürü insandan dolayı hatırı sayılır süre Moda' da zaman geçirmiş hatta yaşamış, orada çalışmış da birisi olarak yukarıdaki eski/yeni Modalılar gibi birkaç kelam edebilirim sanıyorum.
...
Öncelikle yazarın gözlemlediği olumsuz durumların hemen hepsi Moda' nın son 1-2 senesine ait.
Öncesinde ne bu kadar hafta sonu göçü vardı ne de sahillerine başka semtlerden öyle bir akın. Sahillerin durumunu ve rahatlık skalasını da bir kaç arkadaş hayli güzel belirtmiş.
Bununla birlikte ayrımcılık yapmak istemem ama maalesef gelenler(Suriyeli kitle, barzo/kezban çiftler ve dahi gündelik hayatta Moda' yı gömüp hafta sonu koşup gelen muhafazakar kesim vs.) bu alanların nitelikli/niteliksiz insan profilini ve kalabalığını da belirliyor doğrusu.
Ha, belirtmeliyim ki seküler kesimin kimi gençleri de son dönemde özellikle kalamış' a doğru olan tarafa akın edip, etrafındakilere dikkat etmeden sahili ve çimleri, hem bıraktıkları ile hem de abartılı müzikleri ile kirletmiyor değiller. Sanki iyice C.bostan gibi yapmaya çalışıyorlar -ki yaşadığım yere daha yakın olmasına rağmen zinhar C.bostan tercih eden birisi değilimdir- Hatta arada arkadaşlarım ile Küçükyalı sahili - Suadiye sahili arasına otağ kurmuş ve hayli keyif almışızdır.
Ezcümle, oluşan profil sosyolojik skalaya göre değişen bir durum maalesef.

Öte yandan, kalabalık hali vuku bulmadan önce dahi Moda' ya otomobil ile gitmişliğim sayılıdır, öyle zamanlarda bile örnekse sote yerlerim vardır hala bir park yeri bulunabilir ama gece orada kalınmadıysa başka yerden hafta sonu Kadıköy / Moda' ya araba ile girmek bi nevi intihardır. Kaldı ki bu sadece Moda' nın sorunu değil, şehrin tüm merkezi yerlerinin genel sorunudur takdir edersiniz.
İmkanınız varsa motosiklet ile Moda' ya gitmek çok avantajlı hatta keyiflidir.
...
Mekan konusuna gelecek olursak, üzgünüm ama "Moda' da kendine özgü bir yer yok" demek; Moda' ya pek değil neredeyse hiç gitmemiş birisinin düşüncesi olabilir ancak sevgili dostlar. Burada, son senelerde bir kaç kez o da herhalde hafta sonu yolu düşmek zorunda kalmış birisi izlenimi veriyor başlık sahibi günün sonunda, üzgünüm.

Müzik, meyhane, içki, yemek, bira, kokteyl, tatlı, vegan mutfağı, son senelerde de yabancı ülke mutfakları diğer tarafta; Süreyya operasına, salonlara, sahnelere yakın olmak bir başka tarafta dursun; bir sürü seçenek ve şahsına münhasır mekan bulunmaktadır Moda' da!
Bu kadar deneyimlemeden eleştiri, çıkarım yapmak da ne bileyim..

Son olarak koyu bir BJK taraftarı olup ve bu yüzden Beşiktaş' ı, o semti, köyiçi'ni hayli seven birisi olarak da Moda'yı, Koço' da demlenmeyi, sabah Papatya fırından sıcacık kruvasan almayı, oyun atölyesinde veya başka yerindeki salonda son anda izlenmeye karar verilen bir oyuna dakikalar kala yetişmeyi, mekandan çıkıp yakındaki evde after party ile devam etmeyi, suratsız çalışanları ile tek Büfe'yi, Korkmaz Büfe' de ayak üstü leziz döner yemeyi, motoru sahile çekerek çimenlerdeki dostların yanına gidip sabahlara kadar sohbet etmeyi, akşam üzeri Naan' da Edip Akbayram ile karşılaşıp selamlaşmayı, yürüyüşe çıkıp Barış abinin evinin önünden geçerek bir şarkısını mırıldanmayı, hatta muhalif Yoğurtçu parkı kürsülerini dahi özlüyor ve bu yüzden orada olmayı / yaşamayı seviyorum, genel olarak..
0
oldcosmos
(21.02.21)
Kaotik ve paçoz denilebilecek insanların yoğun yaşadığı bir yer. Özellikle haftasonları bence kötü oluyor.

Evler dediğin gibi eski. Kiralar da pahalı olunca bir evde 3-4 kişi yaşayan çok var. Açıkçası üst katımda böyle birilerinin olmasını istemem. Sahili desen bağımlı ve varoş dolu.

Bence burası batılı falan değil. Ailesinden fonlanan ve kendini sanatçı falan sanan kişilerin mesken tuttuğu yer
0
mj23
(21.02.21)
oldcosmos+1

ayrıca kimse değinmemiş ama modanın en önemli alameti farikası
1. "öteki kimliklere" saygılı şekilde yer açmasıdır.
siz bu duyuruyu muhtemelen genç/orta yaş beyaz erkek olarak açtınız.
kadın olmak, ermeni olmak, musevi olmak, kürt olmak istanbulun her yerinde ne yazıkki pek kolay değil. bakın daha gezilecek görülecek yerler, güzel mekanlar demiyorum bile.

2. toplu taşımanın olmamasıdır.

3. buna benzer bir yeri ; (kuzguncuk, sarıyer, zekeriyaköy, arnavutköy, galata ) bu şartları aynı anda sağlayacak ve bu kadar şehrin merkezinde olup maddi açıdan da bu kadar kolay olacak şekilde bulmak zor.

modayı körü körüne övenlerden değilim de 31 yılda istanbulun neresinde yaşadınız da bunları gözlemleyemediniz bilmiyorum yani, şaşırdım biraz.

yürüyüş yapacak park bahçe, deniz.. bisiklet, tenis, yürüyüş için serbest alanlar.. bu kadar çok tiyatro/konser sahnesi.. kendine özgü mekan yok derken tam ne kastettiniz bilmiyorum ama :/ yine de pek çok seçenek var. başka bir yerde benzer çeşitlilik yok benim bildiğim kadarıyla.

bu kadar merkezde yaşayan biri için araç sahibi olmamak bir problem yaratmıyor.

yukarıda da saydığım sebepden suriyelilere ve pek çok "other" kimliğe daha açık bir yer olduğu için sorun olmuyor sanırım onları görmek.

kira meselesi de her ne kadar şu an çoğu kişinin (ort. bir beyaz yakalının) verebileceği kiralar olduğu için sosyoekonomik seviyede bi standart var diyemesek de; insanlar böyle yerlere zaten kendilerine yakın gelir seviyesinde insanlarla komşuluk yapmak için bu kiraları verirler. bi kahveye 30 lira verilir mi tartışması gibi biraz. midpointte veya fine dining bi yerde kahve içmekle belki aynı kahveyi starbucksta içmek arasında fark olduğu gibi.

abartılmış bir balon değildir.
ist.da yaşanacak çok az yer kalmıştır.
az biledir.


*ayrıca mütavizi değil. mütavazı.
0
rewlack
(21.02.21)
Moda'da Bahariye'de ve tabi ki Kadıköy'de eskiden güzeldi. Halk Eğitim merkezinin yan sokağı olan Halil Ethem sokakta Sauna apartmanında rahmetli babaannemin(bademin) rahmetli büyükbabamın aldığı evde büyüdüm ben bir 90 doğumlu olarak. 2009'da badem gidene kadar 19 yıl boyunca yuvamdı oralar benim. Kışları Modanın ara sokaklarında yalnız başıma gezip kar altında sakince sessizce yürümeye bayılırdım. Bahariye'de havuzlar vardı eskiden ne güzellerdi. Sonradan herkes gelmeye başladı bizim oralara birde utanmadan bizler buralıyız dediler. Zaten bademde gittikten sonra hiç umurumda olmadı oralar ama üzülüyorum hüzünleniyorum eski halini bildiğim için anılarım için izlerim var olduğu için. Birde ''bade'' seni çok özlüyorum...
0
zekicalik
(21.02.21)
teşekkür ederim yorumlarınız için. çok ilginç, çoğunuzla aynı fikri paylaşmıyorum, etrafımda pek paylaşan da yok. gidenler de yaşayanlar da illallah ettiklerini söylüyorlar benim saydığım sebeplerden ötürü. belki hayattan beklentilerle alakalıdır, belli bi yaşı ve gelir grubunu gelince insanın sokakta edip akbayramla karşılaşmaktansa konfor beklentisi oluyor, bununla ilgili olabilir gibi geldi bana. bu arada beşiktaş için de birebir aynı şeyleri düşünüyorum mesela, etiler, akaretler gibi belli bölgeleri dışında yine kaotik, sıkışık, eski, gürültülü ve güvensiz bir bölge benim için. kaosu sevmekle alakalı olabileceğini düşünüyorum. zevk meselesi tabii.

yani atıyorum hafta içi 11'de dışarıda olabiliyorsanız zaten büyük ihtimalle aileden zengin falansınızdır, çalışmak zorunda değilsindir, o zaman modanın keyfini sürersin tabii, bomboş sahile inersin, kafana göre yaşarsın. ama 9-5 çalışan adam, işine gitmek için toplu taşımaya binse dert, binmese araba koyacak yer yok, arabasını sokağa koysa sıkışık tıkışık güvensiz yerler, binanın yalıtımı ısınması zor tadilatı bitmez, akşam evine gelir 2 dk kafa dinleyecek dışarıda bira içip nara atarlar falan. bana sanki bohem takılan aileden zengin tiplerin mekanıymış gibi geliyor daha çok, bu da güzel bir şey tabii kötü değil.

**tüm genellemeler gibi bu başlıktaki tüm genellemelerim de yanlıştır :)***
0
🌸roket adam
(21.02.21)
İlk kez geçen sene uğradığımda Paris Sendromu yaşamıştım. Bence beğenmememizin bir numaralı sebebi moda ve kadıköy övücüler diyorum.

Gittim etrafa bakıyorum: E burası mıydı?! O kadar övüldü?!? Bir şey mi kaçırıyorum acaba??

Şeklinde düşüncelerim olmuştu.


Güzel yerdir tabii, bir sorununu görememiştim. Bu bile ideal yaşamalık yer yapıyor ama o kadar abartılı övgüden sonra biraz hayal kırıklığı idi.
0
aguen
(22.02.21)
ben de modada yaşıyorum, yıllar yılı değişiyor aynı taksim gibi, çok övülmeye başlayınca oranın övülmesine sebep olan insanlardan farkı gruplar gelip profili değiştiriyor. suriyelilerin geçen moda sokaklarında öğrenci kovaladıkları videoları görmüşsünüzdür malesef artık türkiyenin kaderi böyle.
0
nahtoderfahrung
(22.02.21)
liseden beri moda'dayım. 15 seneyi geçti buraya taşınalı. istanbul'da başka bir semtte oturabileceğimi düşünmek bile istemiyorum. hala istanbul'dan taşınmadıysam moda'da oturduğum içindir.

bir yeri nasıl görmek istiyorsa öyle görüyor insan. ben bunca senedir (kurbağalıdere'nin koktuğu dönem ve fb stadında maçlar olduğu akşamlar hariç) hiç rahatsız olmadım moda'dan ve insanlardan. tam aksine her geçen gün daha yaşanabilir oluyor bence. burasının genel bir güzel enerjisi var. bu enerji insanlara geçiyor. buraya gelip magandalık yapamıyorsun, kedi köpek dövemiyorsun, millete zarar veremiyorsun. çünkü ayıplanıyorsun. medeni insanlar çoğunlukta ve birileri illa karşı çıkıyor, seni sindiriyor. bireyin rahatlığı ön planda burada. kimse huzur kaçıramıyor.

genellemelerine karşı çıkmak için yazayım; aileden zengin değilim. beyaz yaka çalışıyorum. akşam 6ya doğru işten eve geliyorum. hava güzelse hemen dışarı çıkıyorum. yürüyüş ya da moda sahil. akşam bir arkadaşım kadıköydeyim diyor, yürüyerek bara gidip yanına oturuyorum. zaten herkes kadıköye geliyor genelde. benim kalkıp bir yere gitmeme gerek kalmıyor sosyalleşmek için.

sessiz bir sokakta, 5 yıllık binada oturuyorum. kiram < 3000 TL. bir de ev arkadaşım var, dolayısıyla kiram < 1500 TL. yeni bina olduğu için ısı yalıtımı effsane, geçen ay 56 tl doğalgaz geldi. arabam yok, hiç olmadı. çünkü ihtiyacım yok. moda zaten çok merkezi bir yer. 7/24 toplu taşıma ile en tekinsiz saatte bile başıma bir şey gelmeden evime ulaşabiliyorum. toplu taşıma kullanmayı da seviyorum açıkçası. biraz insan görmek, hava almak, 10 dakika yürümek falan insanı canlandıran şeyler bence. illa lazım olursa taksiye bin, tatile çıkacaksan araba kirala. her türlü bir araba masrafı etmez.

moda'nın havalı bir mahalle olduğunu hiç düşünmüyorum. tam aksine çok mütevazı gerçekten de. süslenip kadıköye gelip isparkta sıra bekleyen ekibe yazık, öyle keyif alınmaz. rahat olmalılar. ama onlar da kadıköylü değil zaten. başka semtte yaşayıp kadıköye gelmek de zahmetli genel olarak. yolda trafik oluyor. sonra, insanlar kırk yılda bir kadıköye çıkıyorsa özenmek, güzel giyinmek istiyor. arabayla rahat gelmek istiyor. onlar da haklı kendince. ama bu yüzden burada ya da yakınlarda yaşaması ve rahat gelip gidilebilmesi asıl keyifli olan.

en çok sosyal yönünü seviyorum ben buranın. mahalleden tanıştığım arkadaşlarım var. sırf mekanlarda sık karşılaştığımız için tanıştığımız ve kopmadığımız. apartmanda komşuluk ilişkilerimiz çok iyi. tatile gidiyorum, kedilerim komşulara emanet. anahtar bırakıyorum gelip bakıyorlar. "akşam balık yaptım, gel" diye arayan komşum var. çevredeki esnafların neredeyse hepsiyle tanışıyoruz. bakkalın kızı oldu, geçenlerde hediye götürdüm. pastaneden bir şeyler alsam pastaneci tadımlık bir şeyler ikram ediyor. manav illa birkaç erik, çilek, kiraz bir şeyler atıyor poşete. yerel ürünleri satın alabileceğim kooperatifler var. migros vb yerlerden çook nadir alışveriş yapıyorum artık.

neredeyse her gün yürüyüşe çıkıyorum. günbatımları moda ve kalamış sahilden çok güzel izleniyor. evden çıktığım gibi yürüyebileceğim sakin ve ağaçlı sokakları olmasını seviyorum buranın. caddelerden, arabaların ve insanların gürültüsü içinden yürümek zorunda değilsin. neredeyse bütün sokakları denize çıkıyor. her sokak ayır bir manzara. sadece moda da değil, 10 dakika yürüyorsun boğa'dan aşağı, yeldeğirmeni sokakları da böyle. yürürken kafanı kaldırıp binaları izlediğinde şahane köşkler, eski evler, kiliseler görüyorsun. eskiden çok dikkat etmezdim ama son zamanlarda pandeminin de etkisiyle sokaklar bomboş, etrafıma bakına bakına yolun ortasından yürüyorum ve sokakların güzelliğine dalıyorum.

taksim'in "in", kadıköy'ün ise hafiften "out" olduğu zamanlarını da yaşadım burada. yaşlı nüfusu bol, cafeleri daha azdı. yoktu hatta. barlar vardı bir tek. dutluktu bir de buralar :P çok daha sakindi tabi o zamanlar. ama şimdiki halinden de hiç şikayetçi değilim. kalabalıklaştı evet tek eksisi bu, ama iyi yanları da var bu halinin. sahiller çok güzelleşti. eskiden (10 küsür sene önce) moda sahili diye bir yer yoktu. kimse gitmezdi. it kopuk dolu, düzensiz, tekinsiz bir yerdi. geçen seneye kadar kurbağalıderenin kıyısında yürünmüyordu, yol yoktu. şimdi öyle güzel yaptılar ki amsterdam kanalları gibi oldu. canım ibb.

haftasonları yer gök insan oluyor. evet ama gelenler hep kaliteli, modern, en azından laftan anlayan insanlar. kimse moda sahilde mangal yakmaya kalkmıyor, kimse alkol içenlere laf etmiyor, kimse bikiniyle güneşlendin diye yan gözle bakmıyor, kimse "çekirdeğinin kabuğunu yere atma" dedin diye bunu egosuna hakaret olarak algılayıp kavga çıkarmıyor, seni dövmüyor, gidip çöpe atıyor. çünkü yapamaz. burada yemez :) bu rahatlık güzel. kaldı ki, haftaiçi kadıköy'ün yerlisi insanlarla buraların tadını çıkarıyoruz. haftasonu da bu güzellikler haftaiçi gelemeyen isanbul'lulara kalsın.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.02.21)
@istanbul kanatlarimin altinda,

Çok güzel anlatmışsın, +1 diyorum.
0
msb
(22.02.21)
(5)

Fundamentals of english grammer’i nasıl bilirsiniz?

boyalı kuş
İntermediate seviyemle tekrar ingilzce çalışmaya karar verdim. Evde başlıktaki kitabı buldum.Başka kaynak araştırayım mı yoksa bununla başla mı dersiniz? Az biraz hevesim var, kaybolsun istemiyorum...
İntermediate seviyemle tekrar ingilzce çalışmaya karar verdim. Evde başlıktaki kitabı buldum.
Başka kaynak araştırayım mı yoksa bununla başla mı dersiniz? Az biraz hevesim var, kaybolsun istemiyorum...
0
boyalı kuş
(20.02.21)
azar'ın grammar kitapları çok iyilerdi biz talebeyken. bir gramer kitabı olarak bahsettiğiniz kitap intermediate seviyedeki bir öğrenci için gayet iyi. (ben understanding and using english grammar ile çalışmıştım ancak diğer iki kitap da seviyeleri için gayet iyiler)
0
dilemma of subscribtionability
(20.02.21)
Dilbilgisi ogrenmek istiyorsaniz cok iyi, Ingilizce konusturmaz.
0
howfaristhesky
(21.02.21)
muthistir
0
baldur2
(21.02.21)
@howfaristhesky, konuşma için öneriniz var mı? Uygulama ya da site benzeri?
0
🌸boyalı kuş
(21.02.21)
Konusmak. Kimseniz yoksa kendi kendinize icinizden soyleyin, ben bunu Ingilizce nasil soylerim, sunu nasil soylerim gibi. Daha planli olmak istiyorsaniz ses kaydi yapin.
0
howfaristhesky
(23.02.21)
(9)

krema konacak yemeğe kaymak konur mu?

Anjelik
kaymak bal yapmak için kaymak almıştım ama çok fazla oldu bu kadar kaymağı nasıl yiyebilirim bilmiyorum zaten senede 3-4 defa anca yiyorumdur bal kaymak. neyse, sonuçta elimde kaymak kaldı. krema konacak bir yemeğe krema yerine bu kaymağı koysam olur mu?
kaymak bal yapmak için kaymak almıştım ama çok fazla oldu bu kadar kaymağı nasıl yiyebilirim bilmiyorum zaten senede 3-4 defa anca yiyorumdur bal kaymak. neyse, sonuçta elimde kaymak kaldı. krema konacak bir yemeğe krema yerine bu kaymağı koysam olur mu?
0
Anjelik
(15.02.21)
olur. ama ekşitmeden kullan.
0
prole
(15.02.21)
Yerinizde olsam cokokrem ve kaymagi sicak taze ekmege surup yerim. Isterseniz bir kismini cokokremle yemek icin ayirin, gerisini buzluga koyun daha sonra annenize, arkadasiniza verirsiniz. Ben olsam tatli yaparken eklerdim, ornegin kek yaparken yagini az koyup kaymak ekleyebilirsiniz. Makarnaya da deneyin. Sarimsak, maydonoz varsa dereotu ekleyin.
0
howfaristhesky
(15.02.21)
amacım bu kaymağı tatlısız tüketmek aslında zaten bütün gün evde otura otura yağlandık şeker tüketmemeye çalışıyorum istisnai durumlar haricinde. buzluğa koymak da iyi fikirmiş.

ayrıca, şokella kaymak evet güzeldir de ölümdür aynı zamanda ya :D
0
🌸Anjelik
(15.02.21)
Sorunuza cevap degil ama geçen kaymak alırken tereddüt ettiğimi goren sarkuterici taktik verdi, denedim ise yaradı. Kullanmayacaginiz kaymağı buzluğa atıyorsunuz, sonraki çıkardığımız da sütle sulandirinca baya taze oluyor. Sırf bozulmadan hemen tuketeyim modundaysanjz diye söyleyeyim dedim.
0
red g
(15.02.21)
aynen aslında amacım kaymağın ziyan olmaması sonra da tüketebilmem buzluğa atmak çok iyi fikir de sütle sulandırma kısmını anlamadım tam? çıkarınca niye sütle sulandırıyoruz dolapta yavaş yavaş çözülmesini beklemek yerine?
0
🌸Anjelik
(15.02.21)
Kaymağı çırpınca krema olur zaten, esasında özü aynı, konur yani
0
freebird5406_2
(15.02.21)
Evet dolapta yavaş yavaş çözülürken o sütu de içine çekiyor, daha güzel oluyor.az bı miktar tabii süt.
0
red g
(15.02.21)
Pilav yaparken içine bir miktar kaymak ekleyebilirsiniz.
0
yazdonumu
(15.02.21)
kaymakla krema aşağı yukarı aynı şey hocam, ikisi de sütün yağı neticede. birbirine ikame olarak kullanabilirsiniz. bu arada sütlü filtre kahve seviyorsanız süt yerine krema/kaymak koyun, çok daha lezzetli oluyor. karbonhidrat içermediği için de sütten daha sağlıklı.
0
cowboy
(15.02.21)
(12)

Apartman yöneticisi sorunu

jalapeno
Herkese selam.Kirada bir evimiz var. Her yıl yeni kiracı gelir, oturur. Genelde erkek öğrenciler ve 4 kişi olurlar. Şimdi de 4 erkek özel sektör çalışanı oturuyor.Bir keresinde aidat problemi yaşanmıştı, geçmiş kiracı ve yönetici arasında. Kadın o günden beri bize takmış durumda. Üstüne vazife olmay
Herkese selam.
Kirada bir evimiz var. Her yıl yeni kiracı gelir, oturur. Genelde erkek öğrenciler ve 4 kişi olurlar. Şimdi de 4 erkek özel sektör çalışanı oturuyor.

Bir keresinde aidat problemi yaşanmıştı, geçmiş kiracı ve yönetici arasında. Kadın o günden beri bize takmış durumda. Üstüne vazife olmayan konularda, çiğ bir tarzda yazıp çiziyor.

Evin penceresinin önünü motor park yeri yapmış biri. Annem whatsapptan kibarca uyardı. Kiminse yer değiştirmesini istedi. Kadın eve dünya kadar insan doldurduğumuzdan girmiş, apartmanın bizim kiracılar yüzünden çamur olduğundan çıkmış. Yani gidip adamları uyarmamış bile. Gelmiş tehdit savuruyor. Apartman olarak imza toplayacak, şikayet edeceklermiş. İstemiyorlarmış kiracıları falan.

Evde alem mi yapıyorlar, ahlaki sınırları mı zorluyorlar, eve girecek kiracı sayısını size mi soracağız diyorum hâlâ aptal aptal tehditler.

Bu kadın neden bahsediyor, apartman çamur oldu, evde dört erkek kalıyor diye şikayet mi edecek gerçekten? Kiracılarımız gencecik dört kürt arkadaş. Sorunu bu olabilir mi gerizekalının acaba? Napmak lazım.
0
jalapeno
(14.02.21)
Yonetici hakli da olabilir, ev sahipleri evlerini kiraya verirken dusundukleri sey para. Kirayi zamaninda odesin, evde maddi sorun cikarmasin onlar icin yeterli, ancak komsular evlerinde huzurlarini engellemeyecek kisileri apartmanda gormek istiyor.

Komsuma surekli gurultulu misafir gelirse ben de cok rahatsiz olurum.

Apartmana kimin girip kimin ciktigi belli olmuyorsa o da guven sorunu yasatabilir. Turkiye'de yasiyoruz, her gun bir kadin olduruluyor. Kadin degilim ama kadinlar korkmakta son derece hakli.

Gence"cik" olmak (neden "cik" ekini koydunuz bilmiyorum) kotu bir davranislari varsa bunu hakli cikarmaz, belki de daha yasli kisiler olmasi daha bile uygun olurdu.
0
howfaristhesky
(14.02.21)
Yazdıklarınıza benzer herhangi bir şey yaşanmıyor. GenceCİK insanlar sabah işe gidip akşam eve geliyorlar. İddialarınızı doğrulamışsınız bir de kendi kendinize. Değişikmiş.

Taşkınlık yapan kimse oturmadı evde. Hiç de aman para alalım gerisi boş mantığında değiliz. Biz de iki kadın yaşıyoruz, ne idüğü belirsiz tiplerle niye muhatap olup üstüne evimize oturtalım ki.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
'' Kiracılarımız gencecik dört kürt arkadaş ''

sorunu bu olabilir, tahmin etmişsiniz zaten. işinde gücünde insanlarsa istediği milletten olsun beni alakadar etmez şahsen, isterse gabonlu olsun yani banane. ha ama yok etrafa salça falan oluyorsa o zaman da zaten ırkının bir önemi yok. yönetici ırkçı olabilir.

konum neresi ? ulusalcı da olabilir..
0
garavel
(15.02.21)
@garavel, konum antalya, kepez ilçesine bağlı bir semt. Adamların cidden kimseye bir zararı yok ya.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
"Biz de iki kadın yaşıyoruz"

4 tane erkeğin kapısına gidip şikayet edemiyordur. Size sızlanmak, söylenmek daha kolayına geliyordur. Bir daha tehdit savurduğunda, yaptığının hukuki açıdan suç olduğunu, komşulardan size herhangi bir şikayet gelmediğini, ama yönetici olarak bu rahatsız ve huzur edici tavrına devam ederse asıl kendisini savcılığa şikayet edeceğinizi belirtin.
0
GoodMorningTeacher
(15.02.21)
@GoodMorningTeacher,
Tabii, o konuda haklısın. Kapılarına gidip uyarmaktan korkmuş olabilir, neticede tanıdığı insanlar değil. Yine de bir kötü niyet var. Arkadan bin türlü dolap dönmüş, hemcinsin ev sahibini arayıp söyleyebilirsin.

İmza toplayıp şikayet edilecek ne var, görünen: hiçbir şey. Kafasında işi bu raddeye getirmiş, pencere önünden motoru çeker misiniz dediğimizde söylüyor.

Karşı komşuya sorduk. Ses, sorun, sıkıntı var mı dedik. Bir iki kere çamur mevzusu gündeme geldi, başka bir şey yok dedi. Annem kiracılara gitti, dikkat edin, işten güçten olabilir, ayakkabılarınızı temizleyip girin çocuklar dedi. Onlar da tamam, haklısınız dediler, bitti. Duyduğumuz anda müdahil olduk yani.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
sorun kiracilarla degil sizle. Bi kere sorun oldu ondan beridir sacma sapan davraniyor demissiniz bir de siz sikayette bulununca tehditlerini savurmus. duz zamanda gelip soylememis. siz de tehdit edin bence imza mevzusu cikarsa diger kiracilarla da gorusun ne sikayetiniz oldu diye
0
ala09
(15.02.21)
Art niyet var. İssiz yönetici resmen. Bizim de boyle bir yoneticimiz vardi. Aciktan bizimle ugrasmamasini yoksa apartmanda iskandan sonra yapilan yonetmelik disi tadilatlari belediyenin ogrenecegini soyledik. Sustu. Alttan da almayın, anlamiyor bu tipler kibarliktan.
0
65 derece
(15.02.21)
apartman daireleri arasındaki ilişkiler, küçük kasaba ilişkileri gibidir. türlü iğrençlikler, akla hayale gelmeyecek şeylerden anlam çıkarmalar, yüze konuşmadan panoya yazılan isimsiz notlar vs vs. hiç önemseme. bu sadece bu milletin "hey dostum biz burda yabancıları sevmeyiz" tribi.

kabak gibi art niyet var. istedikleri kadar imza toplasınlar. karşılarına çıkaracak bin türlü şey buluruz <3
0
uuth
(15.02.21)
Arkadaşlar hepiniz kalp ben yia. Teşekkürler.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
Sorun arkadaşların bekar olması , yöneticinin aile apartmanı olarak görmesi.Çıkaramazlar bir şey olmaz takılsın elemanlar bence.
0
ketcapli dondurma
(15.02.21)
bence size düşenler:

1 - kiracıları nazik bir dille uyarmak
2 - yöneticiyi sert bir dille uyarmak
0
co2s2
(15.02.21)
(4)

Adobe Reader'da PDF okurken sagdaki araclar sekmesini nasil kapatabilirim?

howfaristhesky
Okurken sayfanin yarisini o kapliyorResimde kutudaki yer
Okurken sayfanin yarisini o kapliyor

Resimde kutudaki yer
0
howfaristhesky
(15.10.20)
etrafına çizdiğin siyah karenin sol kenarında sağa bakan ok işareti var ufak ona bas
0
nahtoderfahrung
(15.10.20)
Her seferinde ona basmak mi gerek? Ben direkt kapayayim istiyorum.
0
🌸howfaristhesky
(15.10.20)
normalde bi kere basınca bi daha başka dosya açtığında gözükmemesi lazım, sürekli çıkıyorsa silip bir daha kur veya foxit reader kullan
0
nahtoderfahrung
(15.10.20)
Foxit reader kullanmalısın .
0
Erva
(15.10.20)
(3)

tapuyu üzerine alma işlemleri nasıl oluyor?

ravenclaw
selamlar. annemin taşınma durumu var ama evi rahmetli anneannemin üzerine. bir dayım bir teyzem var. mirası paylaşamama gibi bir durum yok herkes kendi evinde. annemin tapuyu üzerine alması için ne yapması lazım? bildigim kadarıyla diğer varislerden(dayım ve teyzem) hisseleri kağıt üzerinde de olsa
selamlar. annemin taşınma durumu var ama evi rahmetli anneannemin üzerine. bir dayım bir teyzem var. mirası paylaşamama gibi bir durum yok herkes kendi evinde.

annemin tapuyu üzerine alması için ne yapması lazım? bildigim kadarıyla diğer varislerden(dayım ve teyzem) hisseleri kağıt üzerinde de olsa satın almış gözükmesi gerekiyor. bu satın alma ücreti taraflar arasında belirlenir herhalde degil mi? yani sembolik olacagı için 1 liraya da satılmış gözükebilir.

bunun haricinde tapuyu üzerine alırken ödenecek bir ücret var mı? biraz araştırdıgım üzere baya bi 5-10 bin liralardan söz ediliyor ama noter dili çok ağır oldugu için çok anlayamadım.

varsa yardımcı olabilecek teşekkürler şimdiden.
0
ravenclaw
(15.10.20)
Babam ev alirken genclik hatasi amcamin uzerine yapmis 30 yil once, abi buyuk ya evlenince ev alirsan abinin uzerine evi yaparsin diye eski cag dusuncesi hakimmis o yillarda. Neyse, simdi bina kentsel donusume girecek, amcam Turkiye'de bile yasamiyor. Babama noter onayli yetki belgesi gonderdi evi almasi icin. Ama evi 1 liraya satamazsiniz, devlet minimum deger koyuyor. O deger uzerinden vergisini odeyip dayinizdan teyzenizden satin alirsiniz. Yoksa emlakci da evi 1 liradan sattim der, vergi kacirir.
0
howfaristhesky
(15.10.20)
1 lira gibi sembolik bir sey olmaz. Bilmem ne bedeli denen bir sey var, yani evi satabilecegin minimum bir tutar belirleniyor, eve gore degisen bir miktar. Sen de en az o paraya satin alacaksin.

Ama sanirim satan kisinin "bu parayi aldim." Demesi yeterli oluyordu.
0
invictae
(15.10.20)
Rayic bedelden hisse satisi yapilcak canisi
0
müptezel dostoyevski
(15.10.20)
(4)

kariyer.net

taha1907
bu siteye girebilen var mi ? hic bir sekilde ne uygulamadan ne de tarayicidan giremiyorum
bu siteye girebilen var mi ? hic bir sekilde ne uygulamadan ne de tarayicidan giremiyorum
0
taha1907
(20.08.20)
Girilmiyor suan
0
sen nasıl bir insansın
(20.08.20)
50 bin kullancının hesap bilgilerini çaldırdıkları için güvenlik sebebiyle askıya almış olabilirler
0
foolrules
(20.08.20)
ben girebiliyorum, chorome
0
cccbehzatccc
(20.08.20)
Ben girdim hesabimi sildim, chrome
0
howfaristhesky
(20.08.20)
(8)

Ruslara zenciler çekici geliyor mudur?

mizah seviyesi fazla olan yazar
Yoksa insanın doğasında mı var sarışın kadın sevdası
Yoksa insanın doğasında mı var sarışın kadın sevdası
0
mizah seviyesi fazla olan yazar
(19.08.20)
Rusları bilmem ama Norveç’li hatunların tercihi zenciler oluyordu.
0
Northern Mariner
(19.08.20)
Insanin dogasinda sarisin sevmek yok ki.
0
kuehles blondes
(19.08.20)
sanmiyorum, slavlik arttikca irkcilik artiyor lineer olarak falan da degil exponansiyel olarak hem de.
0
neverletyougodown
(19.08.20)
Kuehles +1
Ben nefret ederim mesela.
Burada az olduğu için seviyor bence insanlar. Hatta o kadar seviyorlar ki ben sevmediğimi söylediğimde yalan söylediğimi düşünüyorlar. Değişik.
0
Giovanni Pipitto
(19.08.20)
Evrimsel olarak bize en çok benzeyen partneri seçme eğilimindeymişiz. Bu yüzden bazı karı-kocalar “kardeş misiniz?” sorusuna maruz kalıyorlar. Tabii bu her zaman böyle olacak değil. Birçok dış etkene maruz kalıyoruz. Soruna cevap: olabilir de olmayabilir de. Genellemek dünyanın en sığ davranışı olabilir.
0
ruhen hastayim ben
(19.08.20)
Bunda modanın çok etkisi var. Güzellik göreceli ve güzelliği başkalarından öğreniyoruz. Örneğin birkaç yüzyıl öncesine kadar kilolu kadınlar begenilirmis. Şimdi zayıflık moda. 10 yıl öncesinde kılsız erkekler modaydı, şimdi kıl moda oldu.
0
howfaristhesky
(19.08.20)
Valla "Blacked" sitesindeki kadın modellerin çoğu rus. Bu sanırım bir fikir vermiştir.
0
Avoiding The Puddle
(21.08.20)
farkli olan tabii ki cekicidir ancak ruslar gibi dunyanin en irkci milletlerinden biri icin bunu istisna tutabiliriz.
0
baldur2
(21.08.20)
(18)

Annemin evlat ayrımcılığı

namidigerkokuc
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bu
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bunların değeri yitip gidiyor onun gözünde. Naptın ki falan diyor. Ama annem hastalandığı zaman(4 sene önce falan) abim yanındaydı ben başka sehirdeydim. 1 hafta falan evin işlerini abim yapmış ve bunu unutmuyo hala. Normal zamanda bizim evdeyken pek de iş yapan biri değil. Ama nedense benim yaptıklarım pek göze görünmüyor. Beni millete kotulemekten de alikoymuyo kendini. Lise sondayken hep ders çalışıyordum, millete iğneye elini dokamaz diye anlatıyordu. Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba? Bu durumu yaşayan var mıdır
0
namidigerkokuc
(18.08.20)
- Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba?

ilk secenek.
edit: ve senin buna karsi bir sey yapmaman. muhtemelen "nasil olsa 22 yasinda kiz, yarin elin ogluna gidecek" kafasi var annede. bizde de var boyle akrabalar. adamlar 50lerde, 60larda almanyaya gitmisler. 3 kusaktir oradalar, cocuklarin hepsi almanya da iyi yerlerde okumus insanlar ama bazilari kendi kizini hizmetci gibi kullanip zerre kadar saygi duymuyor. oglanin yedigi b**lar halici doldurur ama her daim kizi ezerler.
0
rm
(18.08.20)
Kız olduğun için +1

Abin "görevi" olmadığı halde yaptığı için aklında kalıyor, ama senden o konuda beklentisi daha yüksek olduğu için bir şey yapmıyormuşsun gibi geliyor.

Güzel yemek olayı abin evde değilse geldiği zamanlarda heyecanlandığı falan içindir, orası normal. Sen evden ayrılıp ara sıra eve gitsen sana da aynısını yapar.
0
plutongezegendegilmi
(18.08.20)
genelde anneler oğullarına daha bir düşkün olurlar, babalar da kızlarına. istisnalar var tabii ki ama genelde böyle oluyor.

ben de 22 yaşındayım, 2 yaş büyük abim var. öyle çok olmasa da temizlik yaparım ama abim eline bir süpürge alınca hemen "bak erkek çocuğu olduğu halde temizlik yapıyor,sen?" der. sanki hiç iş yapmıyormuşum gibi. ayrıca yine dediğin gibi evde her zaman aynı şeyler pişer ama abim gelince kıyma alınıp köfte yapılır. eski insanların zihniyeti işte, onlara göre kız çocukları köle gibi çalışıp hizmet edecek, erkek çocukları da paşa gibi keyiflerine bakacaklar. he de geç. ben artık takmıyorum.
0
rose parks
(18.08.20)
Kiz cocuklar hizmetci, erkek cocuklar gercek evlat oldugu icin. Zihniyet boyle, yapacak tek sey sizin kendi cocuklariniza bu sekilde davranmayip bu zihniyetin degismesine katki saglamak.
0
taurina
(18.08.20)
Erkek olmasi
Ilk goz agrisi olmasi
Oedipus kompleksi-tersten
0
baldur2
(18.08.20)
sorunuzun dogru bir yaniti olabilir mi? muhakkak. ama bu dogru cevabi ancak siz verebilirsiniz gunun birinde. bir baskasinin bu soruya verecegi cevaplar varsayimlar, sahsi deneyimler, belki okunmus izlenmis bir kac materyal uzerinden kurgulanacaktir. belki sizin yaninizda olmak isteyen, destek cikmak isteyen bir dost size hak verecektir, belki bir baskasi anneye oyle denir mi diye kizacaktir size. bunlarin hicbir ehemmiyeti yok. onemli olan sizi uzen, caninizi sikan bu konu hakkinda sizin nasil bir tutum sergileyip bundan sonrasi icin ne yapacaginiz. ebeveyn evlat iliskisinde duygusal bag/yakinlik standart donanimda geliyor gibi dusunuluyor. ozellikle bizim kulturumuzde. ancak cocukluk genclik travmalari da maalesef en cok aile icerisinde yasaniyor. ve yine maalesef ki sanilandan cok daha yaygin bir sekilde goruluyor.
sorunuza iki kitapla cevap verecegim. ikisi de tam olarak sordugunuz soruya ufuk acici cevaplar veriyor diye dusunuyorum. umarim okudugunuzda sorunuza cevap bulma yolunda basarili adimlar atmis olursunuz.
olgunlasmamis ebeveynlerin yetiskin cocuklari - lindsay gibson
insan olmak - engin gectan
0
mekare
(18.08.20)
Ne yazık ki cinsiyetiniz ve ben de eklemek istiyorum onlarla yaşadığınız için

Gelecek yıl okulunuz bitsin ayrı eve çıkın. Evlenmeseniz de ayrı eve çıkın. Çok değerli olduğunuzu anlayacaklar. Ben üniversite ilk yaz tatilinde yanlarındaydım, erkek kadın fark etmeksizin sorun oluyordu, daha sonra arkadaşlarla tatil falan derken çok az uğrar oldum ve değerim gittikçe arttı.

Yukarıda biri iyi demiş. Siz çocuk isterseniz erkek çocuğunuzla kız kardeşi ayrı tutmayın.

Işiniz olup eviniz olduğunda siz de annenize anlayacağı deyimlerle bir iki alttan laf söylersiniz, bir daha da öyle şeyler yapmaz. Örneğin, annem de "el iyisi", benim bir şeye ihtiyacım olur elini kipirdatmaz, hala yemek yap ev işi yap der, bir yabancının bir şeye ihtiyacı olsun bizi bırakır ona koşar de. Onlara bizim dedikodumuzu yapar bir de, deyin yüzüne karşı. Ama kavga etmeyin tabi.

Konudan bağımsız bonus: Şu et sevgisi da çok abartılıyor. Onlarca güzel sebze yemeği var. Bence et pahalı olduğundan insanlar süper bir şey diye sartlanmış. Bir gün mercimek 100 lira olsa, oooo mercimek süper diye insanlar begenmeye başlayacak gibi :)
0
howfaristhesky
(18.08.20)
Direkt Etin Cinsel Politikası gibi bir giriş yapmışsınız. (Okumanızı öneririm.)
Çoğu evde etli yemek erkeğe gider. Etli yemeğin en etli kısmı erkeğe gider hatta.

Cinsiyetçi anne işte. Hepimizde var. Standartı bu o kuşağın.

Sorsan asla öyle bir niyeti yoktur, sinirlenip reddeder. Erkek çocukları bir gün yatağını toplamış ya da ev işinde aktif bir rol oynamış olsun, on yıl anlatırlar. Kız çocuğu küçük yaştan itibaren ev işinde rol oynamazsa olmaz. Zorundadır çünkü.

İyi hissetmediğiniz, ait hissetmediğiniz bir yerde, aile evi olsa dahi kalmamalısınız, yoksa çok büyük özgüven ve özsaygı sıkıntıları yaşarsınız. Tabii ki benzerlerini yaşadım ve en hızlı şekilde ev ile arama fiziki mesafe koydum. Tek yolu bu.
0
buf-e kür
(18.08.20)
Bu çocuklarınıza kadar yansıyacak bir tutum. Hazırlıklı olun.
0
pass
(18.08.20)
kız olduğunuzdan dolayı ne yazık ki.

ailedeki tek erkek torunum ve sadece teyzem var.

o yüzden her ne kadar ilk torunum diye yerimin ayrı olduğu iddia edilse de bence erkeğim diye el üzerinde tutuluyorum.

çok çirkin bir şey ve anneanneme de bunu açık açık söylerim her zaman.

Hoş diğer torunlara kıyasla kesinlikle daha fazla vakit geçiriyorum anneannemle ama işte bu diğer torunlara yaklaşımından da kaynaklı olabilir elbette.
0
denizgonen
(18.08.20)
Ayrı eve çıkın bence de. Ev işlerine elinizi sürmeyin. Kadınım, yaş 26. Şuna eminim ki kendimi ev işlerine harap etsem annem beni daha çok sevmeyecekti. Ya da maaşımı alınca anneme ve babama maaşı vermek beni daha değerli yapmayacaktı. Protesto edin. Annemle babamı çok severim. İkisini birbirinden ayırt etmem. Ama onlar beni daha çok sevsin diye hiçbir işin altına girmedim. Temizlik, yemek yapma, ütü vs benim işim değil evde, annemin işi. Ya da evi geçindirme derdi benim değil babamın derdi. Bu arada normal ortadirek bir aileyiz. Babam emekli, annem okul varken kantincilik yapıyordu. Çok şükür borcumuz yok hiç ve Karadenizliyiz biz toplattığımız çaydan gelir geliyor belli bir meblağ babama. Gelirleri bu kadar. Maaşım şimdiki gelirlerinden yüksek yani. Ama hiç ellerine para saymadım ki istemezler mesela. Bugün siz çalışmaya başlasanız ve maddi olarak yardım etseniz dahi yine de abiniz daha kıymetli olur bana öyle geliyor.

Anne ve babanız da olsa bazı konularda prensipli olun ve mesafe koyun. Annem ev işi yapmadığımı söylediğinde yaptığım işleri beğenmediğini hatırlatıyorum. Bir şey diyemiyor mesela.

Benim de bir erkek kardeşim var. 20 yaşında. Okuyor ama savruk bir hayatı var. Aşırı para harcar. Tatile gitmek istedi. Ben asla para vermedim yardım da etmedim. Annemle babam ödemek zorunda kaldılar.

Sınırlarınızı çekin. Anneniz iş yap dediğinde dersim var diyip ders çalışın. Arkadaşlarımla buluşcam diyip dışarı çıkın. Onlar size gidici nasıl olsa bu evden gözüyle bakıyorsa siz de o şekilde davranın.
0
Hallegadola
(18.08.20)
Bağlılık geliştirememekten değil, cinsiyet ayrımcılığından. Ve bu travmalar insana seneler geçse de vuruyor. Bir arkadaşım dedi ki "Babam eve geldiğinde karşılar boynuna atlardım, bena söylediği ilk söz "kardeşin nerede" olurdu". Böyle yetiştirilmiş bir kızın evlense de evlenmese de ne erkek kardeşine ne de anne-babasına sevgi duyması mümkün değil. Ancak ana-baba yaşlanınca kim bakacak onlara? Zırnık değer vermedikleri kızları mı, yoksa canım oğullarının eşi el kızı gelin mi?
Konuşsanız da değişecek şeyler değil bunlar ama illa ki bir ara (ve tekrar tekrar) bu tartışmayı yaşayacaksınız ebeveynlerinizle.
0
SiyamkedisiZorro
(18.08.20)
İlaveten tersten Oedipus kompleksi demiş baldur. Kesinlikle katılıyorum. Erk merkezi yaşlandıkça babadan oğula kayıyor ve kadın erk sahibine yakın olmak, kontrol etmek istiyor. Sizin için üzülüyorum ama abinizle / erkek kardeşinizle evlenecek kıza daha fazla acıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(18.08.20)
merhaba, yemek yapma olayına geldim.

ben de uzakta okudum ve yine ailemden uzakta çalışmaya devam ediyorum kardeşim ise onlarla beraber kalıyor -bir süre o da uzakta okumuştu- ve ben ne zaman gelsem sevdiğim yemekler yapıldığından anneme takılıp duruyor. iki kız kardeşiz, aramızda da üç yaş falan var. cinsiyet vs. ile alakalı değil yani, sadece uzakta olanı özleyip değer verdiklerini gösteriyorlar/eve gelince mutlu etmek istiyorlar :)
0
iste o kavunici balik
(18.08.20)
e tersi elektra kompleksi iste. ama size boyle geliyor da olabilir. olabilir de olmayabilir. su aralar mesela kiz cocugu populer.
kiz cocugu oyle kiz cocugu boyle kiz cocugu olmayan babayim demesin. kizlar babaya cok duskun.
ilk cocugum erkek ikincisi kizdi. kizin dogumuna kadar evde hayvan besledigimizin farkinda degilmisiz vs vs. bu isler boyle.
cok eskiden cok cok eskiden yine kadinlar revacta idi sonra erkekler oldu simdi gene kadinlar oluyor yavas yavas.

biz iki erkek kardeşiz. eskiden babam sürekli ev dışında olurdu o eve gelince sevdiği yemekler yapılırdı. abimle anneme laf atardık kocasına nasıl da bakıyor diye. sonra babam emekli oldu abim yurtdışında çalışmaya başladı abim türkiye'ye geldiğinde abime hürmet sevdiği yemekler hazırlanır oldu. babamla abim üzerinden anneme laf attık. şimdi. ben de dışarıdayım babam anneme laf atıyor. çocuklarına nasıl da bakıyor besliyor çocuklar eve gelmese biz hiç bunları yemeyeceğiz diye. kadını boş yere şaka ile karışık üzmüşüz.
bu arada annemler 5 kardeş bir tek dayım var onlar da anneannemin dayımı hep el üstünde tuttuğunu söylerler. dedem de en cok teyzemi severdi. kısacası olabilir deeeee olmayabilir dee. olanı da var olmayanı da var. size çok büyük zararlı şekilde geri dönüşleri yoksa fazla takmamak lazım.
0
turbo sadık
(18.08.20)
Bizde de tam tersi 3 kardeşiz ilk kız bur oglan ben abla ve birde küçük kardeş erkek ama bizimkiler de ortanca kız kardeşe böyleler. Söylediğinde direkt bağırarak savunmaya geçiyorlar biz ayrım yapmayız hepiniz birsiniz. Birsek erkek kardeşim ve ben nasıl hissediyoruz bunu? Böyle dediğinde de eee o işte çocukluktan beri biraz huyluydu onun üzerine düştük. Huylu dediği de ağlayarak, duygu sömürüsü ile vs. Duygusal yönden bunları kandirmasi.
Çok söyledik çok yaşadık aynı şeyleri, sonra bir zaman geliyor ve artık söylemekten bıkıyorsun gözlerinin içine bakardık bizimle ilgilensinler konuşsunlar diye. Şimdi ikimiz de ortanca kardeşe Bilendik erkek kardeşim öylesine de olsa konuşuyor ama ben yıllardır konuşmuyorum.
Yıllarca çalıştım babam bekledi ki maaşımı ona veriyim vermedim, annem ne yaparlarsa yapsınlar büyük olduğum için kardeşi ve onları hoşgörmemi bekledi görmedim. Erkek kardeş bizden 12 yaş küçük ona yapsalar ayrımcılığı anlar kafamda mantıklı bir nedene oturturdum ama benden sadece bir yaş küçük kardeşe tapmalarina dayanamadım. Benim de hatta bizim de anne baba ilgisine ihtiyacımız vardı hala annem her konuştuğumuzda illa ara konuş der neden dediğimde çok üzülüyor der hala onu düşünüyor yani.
Zor yani zor sanırım bu durumu burada en iyi anlayan benim. Yıllarca gördüğüm muameleyi kimse görmemiştir bir şey dediğimde de sen kiskaniyorsun oldu.
Kıskandım ya da haksızlığa karşı çıktım diyelim bu benim hakkım degilmiydi?
Şimdi bir kızım var sırf bu yüzden bir kardeşi olmayacak.
0
motley crue
(18.08.20)
Bizim ailede tam tersi. Annem sizinle yaşıt kız kardeşime laf bile ettirmiyor. Detaya girmeyeyim ama cinsiyetle alakalı olmayabilir.
0
le jeune turc
(18.08.20)
normalde böyle bir platformda bu derece detay anlatmam ama şu an içinde bulunduğun ruh halinde kendini yalnız hissetmemen için bazı detayları paylaşmak istiyorum. ben doğunca kız çocuğu bu emzirme ölsün denilmiş ve hiç emzirilmemişim. bütün çocukluğum ve ilk gençliğim bu hikayenin bana kundakta terste çevirdik nefessiz kal diye, emzirmedikte ama ölmedin şeklinde kendilerince şaka yapılmasıyla ve hatta sitemiyle geçti. eve alınan o dönemin pahalı yiyecekleri sadece abim yesin diye kilit altında tutuluyordu. yemek ayrımı o derece barizdi ki kendi paramı gani gani kazandığım dönemde bile içgüdüsel olarak sadece tavuğun kanadını yemeye devam ettim bir süre. kafam gözüm yarılacak derecede fiziksel şiddeti, abi okumadığı ama ben hep takdirle geldiğim için onu küçük düşürüyorsun diye sürekli okuldan alınmamı vesaire saymıyorum bile. yatardım abim kalkardım abim konuşulurdu, bu arada kendisi de kumar oynayan, sabaha karşı eve gelip akşamstü 5 e kadar falan uyuyan bir tipti. ama herkes tapınırdı ona. sonra vefat etti, vefatındaki karmaşayı da fırsat bilip lise sonda evden ayrıldım ve bir daha asla o eve ziyaretler haricinde dönmedim. uzaktan bile zehirlemeye devam ettiler ama kontrol altına aldım bir süre sonra. tamamen kendi yaşam duruşumla ve vicdanımla alakalı olarak anneye bakım gerektiğinde yanıma alıyorum, para desteği sağlıyorum, gidip gelip evin eksik gediklerini hallediyorum ama asla anne sevgisi hissetmedim, hissetmiyorum, hissetmek zorunda da hissetmiyorum. nefrette etmiyorum, kendisine hesap falan sorup yüzleşmiyorum da. o kadar yaptığı şeyin farkında değil ki, konuşmak, derdimi anlatmaya çalışmak, özür dilerim kızım bilemedim demesini beklemek boşuna zaman kaybı geliyor. çok uzun yıllar önce kendi içimde hallettim zaten bu hesaplaşmayı. zaman içinde olgunlaştıkça, bu toplumsal yapıda kadın olarak yaşadığın deneyimler arttıkça, onun bunu hangi motivasyonla yaptığını anlıyorsun (ama hak vermiyorum o ayrı), araştırıp okudukça altında yatan psikolojik gerekçeleri çözüyorsun. bu "ama ana babanın hakkı ödenmez" ağlaklığından da hiç hoşlanmıyorum zira benimkine benzer milyon tane hikaye olduğunu biliyorum, dinliyorum, şahit oluyorum. her çiftleşip üreyen ebeveyn olmuyor maalesef.

çalış çabala, gerekirse okulunu dondur çalışıp para biriktir ama o toksik ortamda yaşamaya devam etme. imkanların elverdiğinde de bu konuda uzman desteği al, bütün hayatına yayılmasına, senin iç dünyanda kökleşmesine izin verme. bugünki mental sağlığımı, kariyerimi, yaşam enerjimi, iç huzurumu geçmişte bir cesaret aldığım bu evden ayrılma kararına borçluyum.

önerilen kitaplara ek olarak boş ayna kitabını da tavsiye edebilirim.

sen kıymetli ve önemlisin. adı anne bile olsa senden başka hiç kimse senin kıymetini belirleyemez. kendine lütfen şefkat ve sevgi göster ve asla kendini erkek kardeş ile kıyaslama, sevgi dilenmek için çabalama. hiç bir koşulda sonuç alamayacaksın. bu gerçeği ne kadar hızlı içselleştirebilirsen o kadar hızlı yol almaya başlarsın.

mutlu ol.
0
Phoebe
(18.08.20)
(41)

Ailesini benimseyemiyorum ve ayrılmak istiyorum

consee
1 yıllık ilişki. 23 yaşında erkeğim ve bu sene mühendislikten mezun oldum. 22 yaşında sevgilim var ve son sınıf PDR öğrencisi. Kişisel olarak hiçbir sorun yok. Sevgi, saygı, iyi zaman geçirme, gezme tozma, fikirsel ve fiziksel uyum, ev işleri dahil gayet iyi anlaşıyoruz, seviyoruz ve eğleniyoruz. Bi
1 yıllık ilişki. 23 yaşında erkeğim ve bu sene mühendislikten mezun oldum. 22 yaşında sevgilim var ve son sınıf PDR öğrencisi. Kişisel olarak hiçbir sorun yok. Sevgi, saygı, iyi zaman geçirme, gezme tozma, fikirsel ve fiziksel uyum, ev işleri dahil gayet iyi anlaşıyoruz, seviyoruz ve eğleniyoruz. Birbirimize çok yakıştığımızı düşünüyoruz. Anlayacağınız işler tıkırında.

Fakat 1 yılın bitmesiyle işin biraz ciddiye bindiğini düşünüyorum. Kızın ailesi yüzünden ayrılmak istiyorum. Ailesi Düzce'de köyde yaşıyor. Annesi terk edip gitmiş. Babası para kazanmak için saçma işlere girişmiş saf bir adam. Borç yüzünden yaklaşık 1 sene hapis yatıyor. Maaşına ipotek konmuş durumda. Uzun yıllar bunu ödeyecek. Hala saçma işler peşinde koşan, kızının harçlığını isteyecek kadar düşmüş, umursamaz bir herif. Dedesi ve babaannesi iyi insanlar ve onların sayesinde ablası, kendisi ve kardeşi okuyor. Bulundukları köy ve Düzce salakça bir yer. Komşuları silahla babasını tehdit etmiş v.b. korkutucu olaylar yaşanmış yakın zamanda. Akrabaları muhafazakar.

Ben doğma büyüme İstanbul'dayım. Annesinin terk ettiğini, Düzce'li ve göçmen oldukları detaylarını anneme söyledim. Bir süre sonra onlar bize gelmez gibi söylemlerle kızdan ayrılmamı söyledi. Hapis olayını duysa kafayı yer. Ama kız arkadaşım gayet modern, mesleğinden tut, kişilik özellikleriyle, fikirleriyle tam bir uyum içerisindeyiz. Ailesinin garip olduğunu kabul ediyor. Fakat bu bir gerçeklik.

Biraz uzattım kabul ediyorum. Sonuç olarak sorun şu: Ailesi beni kaygılandırıyor. İleride böyle bir aile ile iletişimde olmak istemiyorum. Ama içimde derin bir acı var. Kız sevgi görmemiş ve sevilmeyi çok hak eden iyi bir insan. Çok üzgünüm. Çok seviyoruz ve sevgimiz karşılıklı. Onu birden bırakmak istemiyorum. Ama ne kadar erken biterse o kadar iyi. Bu yaptığım kötülük gibi geliyor. Kötü bir insanmışım hissi uyandırıyor bende. Yorumlarınızı merak ediyorum. Her türlü sert eleştiriye açığım. Hiç sorun değil.
0
consee
(15.08.20)
@üğpoıuy Tartmak ne kelime kafayı yiyeceğim bir haftadır. Hayatımda bu kadar kaygılandığım bir karar hatırlamıyorum. Tinerciyle tartışmak v.b. yaşadığım olaylarda bile daha rahattım.
0
🌸consee
(15.08.20)
Sıradan mutsuz bir aile olsa neyse diyeceğim ama tehlikeli bir aile anladığım kadarıyla. Bir şekilde bu insanlarla yüz göz olacaksın. Bitir gitsin.
0
ruhen hastayim ben
(15.08.20)
işin etik ve vicdani boyutu sizi ilgilendirir ancak boyle fikirleriniz varsa burada anlatacak boyle aksettirecek kadar acayip seyler dusunuyorsaniz hayatinizdaki insana haksizlik etmeyin bence. şu veya bu sekilde kandirilmasin kendisi. ne kadar "normal" bir aileniz ne kadar "normal" bir hayatinkz var acaba.
0
sparkle kiddle
(15.08.20)
1 yıl gibi bir sürede sizce bu noktaya gelmeniz normal mi? Yani henüz çok gençsiniz, mezun değilsiniz, iş güç yok, askerlik yok ama ilişkiyi ciddi hale getirmişsiniz. Bence ilk sıkıntı burada. Aileleri bile bu şekilde birbirinden haberdar etmeniz.. Henüz ciddi bile olmayan ilişkide kızın ailesiyle ilgili kötü bu kadar şeyi detaylıca anlatması garip geldi.

Üstelik sizin bu durumu annenize anlatıp, annenizin size ayrıl demesi, ayrılmanızı istemesi çok yanlış. Siz niye ilişkinize annenizi, annenizin kararını katıyorsunuz ki? İlişkinin ciddileştiğini fark etmeden önce, ilişkinin/flörtün başında kızın ailesini ne olduğunu herhalde öğrenmişsinizdir. Eğer anneniz ayrıl diyene kadar kızın ailesini önemsemediyseniz çok garip olur.

Sizin ilişkiniz devam da etse, ilişki iyice ciddi hale gelse bana daha çok anneniz yüzünden sorun yaşarsınız gibi geldi. Bence de ayrılmanız mantıklı.
0
GoodMorningTeacher
(15.08.20)
konu kız arkadaşınla ilgili. o ailesi ile arasına mesafe koyabiliyorsa bir sorun yaşamazsın. evlilik gibi bir düşüncen varsa da kıza en baştan ailesi ile ilgili düşüncelerini ve yakın olmak istemediğini belirtmelisin.

dışarıdan zengin, kültürlü görünen ailelerden de hiç aklına gelmedik sorunlar çıkabilir.

bence tam tersine aileden kopuk ve bağımsızca kendi hayatınızı kurabileceğin bir kişi daha ideal.
0
orpheus
(15.08.20)
@GoodMorningTeacher Dediğim gibi kız o kadar iyi ki benim ailem bu bu diye daha 2. haftadan anlattı. Baktı ki hoşlanıyoruz, bir yerlere gidecek bileyim istedi. Ama öyle güzeldik ki o zaman o kadar dert etmedim. Bu aralar ise kafamı inanılmaz kurcalıyor, beni kaygılandırıyor. Tabii ki şu an ciddi bir şey yok fakat bu 1 sene 3 4 sene olmadan bu kararı almak mantıklı değil mi? Keşke 2. hafta alsaydım o kararı. Bu kadar üzmezdi.
0
🌸consee
(15.08.20)
Asıl sorun senin bir yıllık mezun olup 23 yaşında evlilik düşünmen. 26 yaşına gelimce yaşıtların parti parti koşarken sen çocuk bakacaksın, 29 yaşında üniversitedeki kadın arkadaşların ilk kez evlenirken sen yeni bir oturma takımı almak için sabah akşam calisiyor olacaksın. Bir iki kez işten çıkarılacaksin. Çocuklarin bundan en çok etkilenecek. 30 yaşına geldiğinde gençliğin gitmiş olacak. Hayatımı yaşayamadım diyeceksin. Ya boşanma ya karına ihanet ve boşanma. Bence önce bunları düşün. Asıl düşünmen gerekenler bunlar. Iki üç yıl beklesen ne olur ki? Evlilik kaçmıyor sonuçta.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
@howfaristhesky Hocam bam güm anlatmışsın. Evlilik olayı zaten minimum 4 yıl sonra olur. Dediğin gibi öncelikle hayatımızı kurmak amaç. Benim burada demek istediğim o kararı en başta alamadım. Şu an acı çekiyorum. Eğer yine alamazsam 4 yıl sonra ki halim ne olur? O kadar yaşanmışlık v.s.
0
🌸consee
(15.08.20)
@orpheus ++

Kız ve babası arasındaki ilişkiyi çok anlatmamışsın. Babasının profilini çıkaramadım. Ama anlattığın kadarıyla aile zaten dağılmış. Baba ileride maddi çukurlara düşecek ve kız bunu üstlenmek isteyecekse eğer çok sorun yaşarsınız. Bu durumda en başından konuşmanız lazım. Kötü bir babaysa eğer irtibatı koparmaya hazır olması, anlattığın gibi sadece saf ve başı belaya giren biriyse bunu sizin aileye yansıtmayacağının garantisini vermesi lazım.

Annenin yaptığı yorum çok alakasız. Belli ki düzgün dünürler istiyor o da. Ortada dünür olmayacağı için anneni ilgilendiren bir şey yok.

Sen biraz kendi kendine gelin güvey olmuşsun gibi geldi. Yeni mezunsun, o hala okuyor.. Evliliğinize daha çok var. İleride belki başka bir sebepten ayrılacaksınız. Sebebi kızın ailesi olmasın en azından. Bu travmayı yaşatma ona.
0
IncredibleMau
(15.08.20)
@consee

Siz, anneniz kızın ailesini öğrenip, sizin ayrılmanızı isteyince böyle tutuşmuşsunuz. Üç yaşında çocuk musunuz? İlişkinin, flörtün başında kız size anlatmış ailesini. Rahatsız olmamışsınız. İlişki süresince, o kadar yaşanmışlıklar boyunca kızın ailesi aklınıza gelmedi ama annenize bahsedince sorun oldu.

Hem evlilik için min 4 yıl var diyorsunuz hem de ilişki ilk senesini doldurunca işler ciddileşmeye başladı diye kara kara düşünmeye başladım diyorsunuz. Çok çelişkili.

Siz zaten kızdan ayrılmayı kafaya koymuşsunuz. Sizin gözünüzde ilişkiniz bitmiş. Anneniz de zaten ilişkiye izin vermemiş. Kızı düşünen gerçekten çok seven biri olsanız böyle çelişkili şeyleri bahane etmezsiniz. Kızla ayrılmanız kız için iyi olur.
0
GoodMorningTeacher
(15.08.20)
@GoodMorningTeacher Tanıştığınızda büyülenirsiniz ya hiçbir şey umurunuzda olmaz durum o idi. Anlatılanları göz ardı ettim. Benim de o sıralar sevgiye ihtiyacım vardı ve bu ilişkiye hayır diyemedim. Fakat 1 yıl içerisinde ailesi hakkında bilgi edindikçe ve o yaşanılanları bana anlattıkça soğumaya başladım.

Annem karşı çıktığında 7. ay gibiydi. Anneme de karşı durdum. O aralar kafam çok karışmıştı. İçimdeki ses devam et dedi. Ama şu an biraz daha oturaklı düşününce o gücü göremiyorum kendimde.

Niye ciddileşmesin ki? Daha fazla yaşanmışlık daha fazla üzüntü demek. Emin olun çok sevdim. Fakat kaygılı birisiyim ve kafam ciddi anlamda karıştı.
0
🌸consee
(15.08.20)
Daha kötü durumda ailesi vardı hatunun, bu sebeple ayrılmayı düşünmedim. Tarihe not düşülsün.
0
tarden
(15.08.20)
Emzikten düşmemiş çocuk görüyorum ben. Ayrıl. İlerde ananın ağzına baka baka kızı uzersin.
0
elorelia
(15.08.20)
@elorelia :D Her şey filmlerdeki gibi değil maalesef. Aşk her şeyi çözemiyor.
0
🌸consee
(15.08.20)
Atlamadım umarım bir yeri.

Tam olarak neyden korktuğunu anlamadım? Ailesinin ayrı olması mı yoksa babasının borçlu olup ödeme yapması mı? Babasına umursamaz derken tam olarak hangi ihtiyaçlar için para istediğini biliyor musun? Hangi nedenle olursa olsun saygı duymuyorsan senin bileceğin bir iş söz düşmüyor bize tabiki.

Son olarak, babasını gözlemlediğin kadarı ile kızı ile iletişime geçince saygı/sevgi çerçevisinde mi cümlelerini kuruyor çoğu zaman?
0
inte17
(15.08.20)
Ben biriyle beraber olurken aileyle de beraber olunduğunu düşünüyorum. Kişiler kendisini ailesinden çok izole edip bireysel bir hayat kurmuşsa değişiyor ama şu an evlilik aşamasında kaç arkadaşım varsa hepsi ailelerden dolayı ayrılma noktasına gelip alttan alıp bir şekilde evlenmeye çalışıyor. Ben de çekinirdim ama yaş çok genç +1 aşk her şeyi çözmüyor +1

Gelecek ilişkilerinde ailene çok fazla bilgi verme bence.
0
jazzabel
(15.08.20)
@inte17 Sorun net olarak babası. İddia, piyango tarzı para kazandıran şeyler için para istiyor. Arkadaşlarına borç veriyor. Şaka gibi gerçekten. Kızın anlattığına göre babasıyla bir ilişkisi yok. Arada bir telefon açıp yokluyor. Sert bir dille. Adam iş sonrası zamanını dışarıda geçirip eve gelip uyuyor. Çocukları umurunda değil. Ablasıyla babası birkaç yıldır konuşmuyor.
0
🌸consee
(15.08.20)
Ablası babasıyla iletişimi kesmişse kız arkadaşın da kesebilir. O evli mi mesela? Resmen babası kızın başına kalmış. Tehdit etmiyorsa yüzüne bile bakmasın şu saatten sonra.
Ama yazdıklarından kızı çoktan gözden çıkarmışsın gibi geldi.
Annen de pek katıymış. Sen de ondan çok etkilenmişsin. Hiç mi sevmemiş kız arkadaşını?
0
ekşi duyuru sever
(15.08.20)
eksiduyu.ru

Yukarida begemnedin seyler ne yazik ki dogru.

5 yasindaki cocuk 10 paket cikolata yemek isterse anne babasi yeme zararli derse cocuk bundan anlamaz, anne babasina kizar.

23 yasindaki yeni mezun issiz, deneyimsiz, askere gitmemis kisi evlenmeyi kafasina bu kadar takarsa bir de iyice cocuk gibi kendi kararlari yerine annesinin sozunu dinliyorsa 5 yasindaki cocugun abur cubur yemek istiyorum dusuncesinden bir farki kalmaz.

5 yasindaki cocuk nasil ki bunu anlamiyor, siz de henuz anlamiyorsunuz ama o dediginiz 4 yil gecince iyi ki bunu yapmamisim ve ayrilmisiz diyeceksiniz. Bekleyin ve gorun. Bizden soylemesi, gercekler acidir.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
@ekşi duyuru sever Annemin tanışıklığı yok. Birkaç fotoğraf gösterdim sadece. Başta sevecendi. Zaman geçtikçe hakkında soru sormaya başladı. Yuvarlak cevaplar vermeye çalıştım fakat ayrı oldukları, memleket gibi ayrıntıları vermek durumunda kaldım. Evet hep ben bilirim kafasında. Bir memleketten bile nasıl çıkarımlar yapılıyor. Üzülüyorsunuz sonuçta en yakınınız.
0
🌸consee
(15.08.20)
Sen kızı çoktan gözden çıkarmışsın, burada destekçi arıyorsun kendine. Annenin fikri ile değil kendi fikrin ile ayrıl madem, evlilik için çok erken ama sizin kuşak böyle erken evliliğe daha meyilli. Bu yüzden kızda büyük bir hasar bırakacaksın. Evliliği erkenden düşünmesen belki başka bir nedenle ayrılacaksın ama ailesi yüzünden terk edilmek ona ağır gelecektir.
0
kestane gürgen palamut
(15.08.20)
@howfaristhesky 4 5 yıl boyunca evlilik gibi bir planım yok. Nereden bu kadar çıkarım yapıp yok işsizlik yok o yok bu dediniz anlamadım. He ciddi bir düşünce içerisine girdim. Bir karar verilecekse erkenden vermek için. 5 yıl bittikten sonra kıza onu söylemek üzer, onu yıkar.
0
🌸consee
(15.08.20)
@kestane gürgen palamut Evlilik kafasında değilim fakat o şekilde anlaşılmışım. Benim amacım sadece bir şeyleri önceden düşünmek. Nereye gideceğini kestirebiliyorum ilişkinin. İlk cümleniz acı ama gerçek.
0
🌸consee
(15.08.20)
Sen daha büyümemişsin kardeş kusura bakma. Annene söyle o sana kendi hoşuna gidecek bir kız bulsun sen de hiç bu dertlere düşme. O kıza da daha fazla eziyet çektirme senin gibi bir erkek ile yıllarını heba etmesin.
0
bigcaptain
(15.08.20)
Yaşın çok küçük daha evliliği neden düşünüyorsun diyenlere katılmıyorum, çünkü 5 sene sonra da olsa 10 sene sonra da olsa bu kızla evlenme düşüncesi seni rahatsız ediyorsa şuanda sevgili olmanın anlamı yok bence.
Evlilik hayali(plan demiyorum bak sadece hayal) kuramadığın kişiyle sevgili olmak ilişki yaşamak da gereksiz. Çünkü ilişkinin ilerlediği her aşama seni tedirgin edecektir, ailesinden biriyle bir yerde denk gelse ayaküstü tanışsanız bile huzursuzluk verecektir size, çünkü içiniz rahat değil.
Ailesiyle istediği kadar mesafeli olsun, evlilik aşamasında herkes iç içe geçiyor yüz göz oluyor. Ve ne kadar ailesinin garip olduğunu düşünse de hiçbir zaman onları karşısına almayacak, siz bişey derseniz çok batacak bundan emin olun. İnsanlar ailelerini sevmeseler de saygı göstermenizi beklerler.
0
megalomaniac
(15.08.20)
Ama diğer sorularıma cevap vermediniz? Trol olma ihtimaliniz var sanki? Her şeyi kafanda halletmiş gibisin. O halde birinden akıl almayı bırakmalısın. Cidden evlenmeyi düşünme hem kendin hem de kız açısından.
0
ekşi duyuru sever
(15.08.20)
@ekşi duyuru sever Trol değilim. Burayı sık kullanmıyorum. O kadar ayrıntıya girmek istemediğim için bazı soruları cevaplamadım.
0
🌸consee
(15.08.20)
Ailesine borç ve ya para verme planı için eş adayinizla anlasın, gerisi kolay.

Eşinizi bulmuşsunuz, fırsatı kaçırmayın.
0
lion de la Turquie
(15.08.20)
inançlarını bilmiyorum. ama eğer derdin "karma", "etme bulma", "kınadığını yaşama" gibi çeşitli şekillerde dillendirilen bir tür ilahi adaletse, yarın öbür gün evlendiğinde yaşayacakların "keşke o kızı bırakmasaydım ailesi yüzünden" dedirtecek mi düşüncesindeysen onun cevabını kimse bilemez.
ama burada söylenenler hoşuna gitmese de gençsin sonuçta. gençlik bu hataları yapmak için, kafaların karışık olması normal. evlilik düşünecek yaşta da değilsin. için rahat değilse zaten bitecek bir şekilde. herkes yolunu çizecek.
0
not dark yet
(15.08.20)
Evlilik olduğunda kızın babasını kendi baban derdini kendi derdin bilmen gerekir. Bunu yapabildcek misin? Hayır. Cevap açık bence.
0
cilekli pasta
(15.08.20)
Annesi terk etmiş ve bir daha kızıyla hiç iletişime geçmemiş mi? Tam olarak kız kaç yaşındayken olmuş bu olay?
0
fobfilm
(15.08.20)
@fobfilm 17-18 yaşındayken olmuş. Birkaç kez sms atmış fakat kız nefret ediyor ondan.
0
🌸consee
(15.08.20)
Ek: Desen ki "Sevgilimin babası kumarbaz. Sevgilim de çok dağınık, çok savurgan, maddiyata çok düşkün. Bu da beni düşündürüyor. Çünkü babası da böyle bir sorun yaşamış. Ya ileride sevgilim de benzer bir yola girerse ben nasıl başa çıkarım bununla?" o zaman kaygını anlarım. Fakat sen anlattıklarında sevgilinle ilgili bir tek olumsuz özellik söylememişsin.

Demek ki sen bu kadını sevmiyorsun.

Ailelerimizi seçemiyoruz. Senin görece "daha iyi" bir aileye doğman senin şansındı. Sadece bu şansından yola çıkarak, arada başka bir sorun yokken sevdiğin kadını ailesinin yaptığı hatalar yüzünden cezalandırmaya kalkmamalı, etiketler yapıştırmamalısın. Buna hakkın yok.

Senin şans eseri belki de hiç tökezlemeden sürdürdüğün hayatta, annesinin gidişiyle başlayan türlü travmalarla mücadele etmiş ve buna rağmen iyiliğini, güven duygusunu korumuş bir kadınla birliktesin. Sen daha şanslıydın, görünen o ki o senin kadar şanslı değildi ailesinden yana. Tek mesele bu.

Babasının ipotek konan maaşına dek anlatmışsın. Ne diyeyim. Sana ne ki bundan? Senin güzel ve uyumlu bir ilişkin var mı? Var. Seviyor musun? Sevdiğini söylüyorsun. Eee... Babasının maaşına ipotek konulmuş. Bu nedir?! Neyin göstergesidir?

Sevdiğin kadını, hiçbir sorumluluğu suçu olmadığı bir meseleyle ilgili -ve bir de sana güvenip bunları sana açmasına rağmen- yargılıyorsun.

Evet, eğer böyle düşünüyorsan sen ayrıl zaten. Yarın öbür gün yaşadığınız ilk zorlukta onu yarı yolda bırakabilirsin. O potansiyel var gibi duruyor. O travmalarla savaşmış, zorluklara karşı bilenmiş ve anlattığına göre iyi de bir kadın. Senin o kadar güçlü olduğun ne malum?

Sana neden güvensin?
0
chihirovekohaku
(15.08.20)
@chihirovekohaku Tokat gibi bir eleştiriydi, teşekkürler. Ben bırakmak istemiyorum zaten ama beynimle kalbim çakıştı ve çok arada kaldım. Burada acımasız eleştirilere dahi açık olduğumu söyleyip durumu masaya yatırmak istedim.

Zaman ayıran herkese teşekkür ederim.
0
🌸consee
(15.08.20)
E ayrıl o zaman neyi soruyorsun anlamadım? Bence de kendini kötü hissetmemek için destekçi arıyorsun. Kıza karşı o çok iyi birisi .s.s triplerine de girmene gerek yok. Sen kızı sevmiyorsun belli. Ailesini ve memleketini kendisi seçmedi bu konuda senin acımana ve vicdan yapmana ihtiyacı yok. Kızı sevmiyorsun da bence. Seviyor olsan 3 sene sonra mı ayrılalım demezsin gerçekten 3 sene sonra ayrılığı yaşarsın seven kimse seve seve 2 3 yıl sonrasının hesabını yapıp şimdiden kolay kolay ayrılamaz ki yaş 23 demişsin hiç mi için kıpır kıpır etmiyor da şimdiden iş ciddiye binerse hesabı yapıyorsun. Bırak sen kızı ama öyle babanı memleketini sevmedim deme de kıza. Kendi elinde olmayan şeyler yüzünde travma yaşatma. Yalan da söylemeden açıkça durumu belirt ve ayrıl. Kız çok geçmeden kurtulsun aileden çekmiş bi de senden çekmesin. Kızın karşısına çıkacak uygun kişileri engellemiş olma boşuna bir an önce ayrıl
0
ddenizz
(16.08.20)
yukarıdaki herkesi okumadım ama chihirovekohaku+1

ben temel olarak denk olmayanların yaptığı evliliklerin ya da kurduğu ilişkilerin yürümeyeceğine inananlardanım.
yani evet, davul dengi dengine oluyor bir noktadan sonra.
kültür farkı, siyasi görüş farkı, dini bir takım farklar, yaşam tarzı farkları, sosyal farklar ve hatta ekonomik farklar gibi şeylerle evlilik bence olmaz.
ya da olursa da, bunlardan bir ya da en fazla iki tanesi belli bir seviyedeyse falan yürütülebilir.

ailesinden ne kadar koparsa kopsun, bir noktada çocuğunuz olursa, "ama babam da/x halam da/y teyzem de gelmek istiyor" diyecek elbette.
demek kızın hakkı.
eğer kızı gerçekten seviyorsan, kendinize ayrı bir dünya kurabilmişseniz, bu tip süreçlere göğüs gerersin, bazı şeylere katlanırsın.
bunu da bu işe girerken göze almış olursun zaten.
ama sen buna karar verebilecek, kendini bu konuda tanıyabilecek, tek başına adımlar atıp, kararlar verip, yeri geldiğinde birileriyle mücadele ederek bunların arkasında durabilecek ya da bir şekilde diretebilecek yaşta değilsin.

sen daha sevgilinin fotoğrafını annene gösterecek yaştasın.
üstelik hayatı da tanımıyorsun.
bir insanla uyumlu olmayacağını düşünmek başka şey, onu küçümsemek, elinde olmayan bazı durumlar için hor görmek, beğenmemek başka şey.
bugün sen birini beğenmezsin, yarın başkaları seni beğenmez.
bugün sen birinin babasını hapse girdi diye kınarsın, yarın sevdiğin birilerini hapishanede ziyaret edersin.
hayat böle bir şey.
o yüzden vereceğin karar bu sebeplerden dolayı kızdan ayrılmak olsa dahi, biraz daha mütevazi duygularla yaklaşmanı tavsiye ederim.

kaldı ki, kızın kendisi hapse girip çıkmış olsa bir derece.
ama babasının ne yaptığı seni belli bir yere kadar ilgilendirir.
şu anda da seni belli yere kadar ilgilendirecek konumda değilsin.
0
blatta hiberna
(16.08.20)
emzikten ne zaman ayrilacaksin +1

sen bu kiz yerine baska biriyle evlensen de annenin hislerine ve fikirlerine gore sekillenecegin icin zor bir evlilik hayatin olacak. once yetiskin olman gerekiyor.
0
deartheodosia
(16.08.20)
Bütün yorumları okudum. Burası genelde bağcının dövüldüğü bir yer. Herkes vurup gitmiş.

Ben seni çok iyi anlıyorum kardeşim. Bence sen kızı seviyorsun. Sevmesen ileriyi düşünmezdin. Kafaya taktığın şeyler de aşırı normal. Burada seni olgun olmamakla suçlayıp kafasında ideal davranışlar ideal hayatlar uyduranlara bakma.

Ben de kaygılı bir insanım. Yakın zamanda evlendim. Hikayelerimizde garip bir şekilde ortak noktalar var. Anne faktörü bende de mevcut. Yani onu mutlu etmeyecek kararlar almaktan it gibi çekindiğimi fark ettiğim günden beri kendimle savaşıyorum. Hikayedeki bahis bağımlısı maaşsız baba ise yine benim babam. Benim de en büyük kaygım babam birkaç senedir bu işleri bırakmış olmasına rağmen babamın tekrar başlayıp hayatımı mahvetmesi. Bundan it gibi korkuyorum. Kız arkadaşım bunları biliyordu. Sanırım hiç sorun etmedi. Çünkü bana hiçbir şekilde bununla ilgili bir şey demedi. Böyle bir kaygısı olduğunu bile dile getirmedi. Ben kaygımı dile getirdiğimde ise beni teskin etti, yarının ne getireceğini bilemeyiz belki tam tersi olur diye bana hep moral verdi. Kendisi yabancı. Dilimiz de dinlerimiz de kültürlerimiz de farklı. Memleket farklılığı falan çok büyük şeyler değil.

Bir yandan da düşününce eğer benden babam yüzünden ayrılsaydı çok tuhaf hissederdim. Sonuçta ben babam nasıl biriyse tam tersi karakterde biriyim. O sigara içer, ben daha ağzıma sürmedim. Bahisle şans oyunlarıyla işim yoktur. O parasını tutmaz, ben sevdiklerim için tutarım vs. Haksızlık gibi gelirdi sanırım. Bir de anne konusu var ki çok büyük sıkıntı. Annemi melek gibi bilirdim ama bazı konularda klasik kaynanaya büründüğünü görünce inanılmaz şaşırdım. Olabiliyor yani böyle şeyler.

Sana şunu şunu yap diyecek konumda değilim, ama evlilik delisi olduğunu falan da düşünmedim üsttekiler gibi. Önünü görmeye çalışıp hem kalben hem de mantıken kendini mutlu edecek bir yol çizmeye çalışan bir birey gördüm. Ben de dahil buradaki çoğu kişi normal değil. Yorumlar da normal olmuyor hâliyle.

Bazı yerlere ortadından eklemeler yaptığım için kopuk bir cevap oldu. Tekrar uyarayım, burada kendine persona yaratan deliler de yorum yapıyor. Kendi karakterlerindeki bir kusuru sana yansıtıyor da olabilirler. Duyurudan ev arkadaşlarım oldu. Bir tanesinin 200 kiloluk sevgilisi bir taciz başlığında kendini çok alımlı biri gibi tarif ediyordu djdkdk
0
le jeune turc
(16.08.20)
le jeune turc +1

benzer şeyler düşünüyorum. kızı sevmediğine inanmıyorum, bilakis sevdiğin için kaygılısın ve kafan karışmış durumda. babasının maddi olarak güvensiz biri olmasından dolayı da, babasının ileride yaşayabileceği maddi sıkıntılar yüzünden size (evleneceğinizi varsayarsak) sarma, sizin huzurunuzu kaçırma ihtimali seni rahatsız ediyor ve doğal olarak bunu dert ediyorsun. bunlar son derece doğal.

ne kadar ve nasıl yapılabilir bilemiyorum ama kızı kaybetmek istemiyorsan, konu tekrar buralara geldiğinde bu durumdan dolayı kaygılı olduğunu ve beraber olduktan sonra da babasıyla aranıza mesafe koymak istediğini bir şekilde bildirmen gerekir diye düşünüyorum.
0
braveheart xakah
(16.08.20)
kötü bir insansınız evet. tehlikeli olduğunu düşündüğünüz insanlarla mesafe koymak istemenizde bir sıkıntı yok ama kızı bundan sorumlu tutmak yanlış. ayrıca annen de sen de "ailemize yakışmaz" hissiyatı verdiniz. bu düşünce gerçekten çirkin. sanki paşa torunusunuz da size gelmezmiş.
0
black mamba
(22.08.20)
chihirovekohaku +1
0
black mamba
(22.08.20)
(5)

Gürültücü Üst Komşu

jimjim
Göçmen (yurt dışında çalışıp tr’ye dönmüş) 30 ların başında ya da 20 lerin sonlarında tek yaşayan bir üst komşum var. Haykırarak yaptığı telefon konuşmaları, dehşet gürültülü kahkahalarına, sumo güreşçisi yürüyormuşçasına gümbürdeten adımlarına şimdi bir de en az kendi kadar gürültücü siyahi (üzgünü
Göçmen (yurt dışında çalışıp tr’ye dönmüş) 30 ların başında ya da 20 lerin sonlarında tek yaşayan bir üst komşum var.
Haykırarak yaptığı telefon konuşmaları, dehşet gürültülü kahkahalarına, sumo güreşçisi yürüyormuşçasına gümbürdeten adımlarına şimdi bir de en az kendi kadar gürültücü siyahi (üzgünüm gürültü sevdiklerini düşünerek belki de ırkçılık yapıyorum, farkındayım) misafir(ler)i eklendi.
Bir de bozuk kombilerinin dış ünitesi aşırı gürültü yapıyor.
Bir iki defa uyarmayı denedim, az önce de çıktığımda kendi yok arkadaşı vardı, klimayı kapatırım dedi ama kapatmadı. Hatta biraz abartıp su sızdırıyor dedim ama inanmamış ya da geçiştirmiş olabilir.
Home office çalıştığımız şu günlerde artık tahammül eşiğimin sonlarına geldim.
Polis o esnada “yeterince” ses yoksa pek bir ikazda bulunmuyor.
Ben bunların ev sahibinin numarasına nasıl ulaşırım? Direkt bu kiracı adamdan istemenin bir yolu olmalı, şüphelenmeden benle paylaşmalı ama ne?
0
jimjim
(15.08.20)
apartman yöneticisiyle görüş onda vardır. diğer komşulara sor. Ya da üst kattaki kiracıya sor apartanla ilgili bir durum vardı de. Egm online, cimer, sonuc alamazsan acıkkapı.gov.tr, kamu denetçiliği hepsini deneyebilirsin. Yazılı şikayette bulunursan polis ya da zabıta telefonu suratına kapatmamış olur.

Ben pek bir sonuç alamadım ama sen yine de dene.
0
banacevaplazım
(15.08.20)
Benim alt komsum benzer sorunlar çıkardı. Anirarak bilgisayar oynayan ve 31 çeken bir üniversite öğrencisiydi. Kibarca konuştum önce. Işe yaramadi. Sonra tekrar kibarca konuştum azaldı. Üçüncü konuşmadan sonra kesildi. Kibarlık işe yaradı sanırım.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
Benim alt katta oturan kızdan sürekli şak şak seks sesleri geliyordu. özellikle kucak pozisyonunda gürültü çıkararak seks yapıyodu. birkaç defa rahatsız olduğumu belli ettim. hala devam edince pozisyonu değiştirin diye bağırdım evin içinde. hala devam edince kapısına dayandım çok ses geliyor dedim. hatta sesi kaydetmiştim. onlara da dinlettim. sonra ses kesildi.
0
kickboxer
(15.08.20)
Bağırma, yürürken ses çıkarma kesinlikle haklısın da klimaya takıldım. Ne yapsın sen kullanmıyorsun diye sıcaktan erisin mi?
0
kumulatifvergimatrahi
(16.08.20)
@kumulatifvergimatrahi

kombileri bozuk diye belirtmiştim oysaki.
tamir ettirebilirler?
gündüz bile traktör gibi ses çıkartıyor, gecenin sessizliğinde sabaha kadar bu sesle uyumaya çalıştığınızı düşünün bir de.
üstelik az ses duymak için ben pencerelerim kapalı duruyorum evde :/
0
🌸jimjim
(16.08.20)
(4)

Çok kötü değil mi ?

infernalcadre
Ekşideki şu başlığı görünce çok şaşırdım. Yani gramer hataları bir tarafa, o kadar saçma talepler var ve bunu inanarak yazıyorlar oraya. Hepsinde kötüsü ise yazdıkları yerin yanlış olduğunu bilmemeleri ve sürü psikolojisi ile buna devam etmeleri.https://eksisozluk.com/bimere-diye-bir-garip-foruma-si
Ekşideki şu başlığı görünce çok şaşırdım. Yani gramer hataları bir tarafa, o kadar saçma talepler var ve bunu inanarak yazıyorlar oraya. Hepsinde kötüsü ise yazdıkları yerin yanlış olduğunu bilmemeleri ve sürü psikolojisi ile buna devam etmeleri.

eksisozluk.com

Yani bu adamlar benim komşum, alışveriş yaptığım bakkal, belki bunların çocuklarıyla filan evleneceğim. Bu yazılanlar çok tuhaf ve utandırıcı geliyor bana. (Yeni nesilin deyişi ile cringe)

En azından şu duyuruda ki kadar bir üslup, bir tarz bekliyordum.

Yanlış mı düşünüyorum?
0
infernalcadre
(15.08.20)
Ben de dün okudum ve çok üzüldüm. Komşusu bahçesini suladığı için ağır ceza almasını isteyen insan var. Birilerine sonu kötü olabilecek iftiralar atanlar da var.

İnternet okur yazarlığı diye bir ders vardır. Sanırım internette gördüğümüz her şeye inanmamak için buna ihtiyacımız var.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
Forumdaki 10-15 yazıyı okudum. Taşeron problemi, okula gitmeyen öğretmen, mahallenin sinek sorunu, işe alımlarda memleket kayırmacılığı vs. "BİMER'e şikayet nasıl yapılır" başlıklı haberi şikayet hattı zannedip oraya yazmaları haricinde bir aptallık göremedim ben. Yazım şeklinden aklı başında olduğu anlaşılan insanlar da yazmışlar. Bana çok kötü gelmedi. En azından şaşırtıcı bişey yok.
0
IncredibleMau
(15.08.20)
Bu tip insanların hepsinin ortak noktası korkunç yazım hataları. Ortak dilleri var resmen. İçinde yazılanlara ise değinmek bile istemiyorum. Önce gülüyordum okurken sonra baya baya utandım ya. Böyle insanlarla aynı ülkede olmak beni üzüyor.

Daha fazla utanmak için bkz: Cumhurbaşkanlığı külliyesi google yorumları. İçinde harika fantastik yorumlar var.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(15.08.20)
Valla gram üzülmedim. Ekşi'dekilerin kattıkları yorumlarla birlikte okuyunca gülmekten öldüm. Uzun zamandır gülmemiştim böyle :D Ara sıra canım sıkılınca açar okurum :D

Olayın en komik tarafı ise ülkenin koskoca cumhurbaşkanının hiç işi yokmuş gibi oturup onların şikayetlerini okuyacaklarını düşünecek kadar saf olmaları.

Bir de bu adamlar bu zekayla 18 yıldır ülkenin kaderini belirliyor. Resmen ironinin dibi.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(15.08.20)
(3)

Bankadan döviz ve altın çekmek

kondansator
Hesapta bir miktar altın ve döviz var, yapı kredi, TEB ve garanti de. Bunları bankadan çekebiliyor muyum? Yoksa sırf fiziki hale getirebilmek için aradaki al sat kur Zararını göze alıp bozmak mi gerekir
Hesapta bir miktar altın ve döviz var, yapı kredi, TEB ve garanti de. Bunları bankadan çekebiliyor muyum? Yoksa sırf fiziki hale getirebilmek için aradaki al sat kur Zararını göze alıp bozmak mi gerekir
0
kondansator
(14.08.20)
Benim bugün Iş Bankası'ndan dolar çekmem gerekti. Bir komisyon ya da fark ödemedim. Hesabındaki parayı olduğu gibi çektim.
0
howfaristhesky
(14.08.20)
Altın hesabından altın olarak alamıyorsunuz, hesabınızdaki altını satıp parasını çekebiliyorsunuz. Burada okuduklarımdan hatırlıyorum, sadece Kuveyt Türk müydü, öyle bir banka fiziki altın veriyor.
0
kobuzchu kiz
(15.08.20)
Sadece dövizi çekersin. Altını belli bankalar belli ağırlık limitiyle veriyor sadece.
0
kumulatifvergimatrahi
(15.08.20)
(4)

Bir yazar kitap başı ne kadar kazanır ?

samiabi19
Merak etim 10 TL 20 TL lik bir Kitap da yazara nekadar para kalıyor ?
Merak etim 10 TL 20 TL lik bir Kitap da yazara nekadar para kalıyor ?
0
samiabi19
(14.08.20)
Anlasmana bağlı. Ben 50 kusur TL'lik bir kitaptan geçen ay ilk defa 3 yıllık 400 TL aLdim. 20 kusur TL'lik iki kitabından hiçbir şey almadım. Hatta bir de 13 kusur tllik kitabımdan da hiçbir şey almadım. Sadece yazar kopyası olacak şekilde 10-20-30 kitap. Bunlardan bir kısmını yurt dışında bir konferansta satıp 600 euro kazAnmistim sanırım sene 2018te.
0
fempusay
(14.08.20)
Anlaşmaya bağlı +1

Ben dergi çıkarmıştım, 2012 gibi, 2 TL'ye sattığım dergiden 10 kuruş gibi bir şey kalıyordu. O da reklamdan geliyordu zaten, derginin hepsi satılsa anca masrafını karşılıyordu gibi bir şey.
0
plutongezegendegilmi
(14.08.20)
Anlaşmaya bağlı +1

Bilinen bir yazarsanız iyi teklifler gelir
0
howfaristhesky
(14.08.20)
bilinen bir yazar % 60 filan + yeni bir yazar bin baskı için % 10 kitap.
0
ankarakecisi
(14.08.20)
(12)

evlenip boşanmış erkek/hiç evlenmemiş kadın

83746428
uzmanları sahaya alalım. 1 yıl kadar evli kalmışyurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuks
uzmanları sahaya alalım.

1 yıl kadar evli kalmış
yurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuksuz er kişisi var elimizde.

diğer tarafta kendi hayatını yaşamış, işinde gücünde, âşık olmanın eşiğinde hanım kişisi var.

böyle ilişkilerin yürüme şansı nedir? evlilik fikri için çok erken daha tabii ama kadın kısmı onunla ilk tanıştığından beri, onun doğru eşi olduğunu hissediyor hep içinde.

yaşlar 40E 31K
0
83746428
(14.08.20)
yurur niye yurumesin, gecmise takilmayin hatta sorgulamayin
0
cedex
(14.08.20)
Çocuk olsa daha fazla düşünmek gerekir belki, şu haliyle boşanmış olmak sorun değil.
0
kobuzchu kiz
(14.08.20)
Yahu neden yürümesin. Hiçbir handikap yok, gayet de güzel yürür.
0
dahili meddah
(14.08.20)
Uzman değilim ama kadın için durum yaş farkı nedeniyle biraz dezavantajlı görünüyor.
0
dissendium
(14.08.20)
Ver kurtul. Çocuksuz erkek işte. Bir kere ağzı da yanmış. Kedi gibi olur kedi. Yapıştır nikahı
0
allah yazdiysa bozsun
(14.08.20)
Her şey kısmet. Burada benim gözüme çarpan net bir olumsuz bir şey yok
0
kisa
(14.08.20)
Erkeğin boşanma nedeni hiçte öyle basit durmuyor. 1 senelik evlilikten bahsediyoruz. Hadi 2 seneyi de tanışma, sevgililik, nişan, düğün oldu diyelim. Mutlaka yurtdışı işi bu beraber geçen min 3 sene içersinde konuşulmuştur. Zaten adam da eşi de gitmek için planlar yapmışlar. Evlilikleri, ilişkileri nasıl bu kadar kısa sürede hasar görüp, hızlıca boşanmışlar?

Sevgili olsalar sorun değil. İkiside kendi yoluna gitmiş derim. Ama evlilik gibi bir yükün altına girip, yurtdışı planı yapıp, 1 seneye yakın sürede ilişkiyi bitirip, boşanmak garip.

Bana kalırsa kadın tarafı bu adamdan uzak dursun. Daha ilişki yürür mü yürümez mi diye endişe ederken kafasında evlilik fikri var. Bana daha çok karşısına azıcık düzgün biri çıksa ya da duygusal bir şeyler hissettiği herhangi biriyle kafasında hemen evlenir miyiz acaba diye düşünen biri gibi geldi. Bence ilişki anca zorlarsanız yürür. İki tarafta yıpranır. Pek evliliğe gidecek ilişki gibi durmuyor.
0
GoodMorningTeacher
(14.08.20)
Aşık olmanın eşiğinde derken buna mı takılmış çok absürt
0
olaylar olaylar
(14.08.20)
Çocuk yoksa sevgililikten bi farkı yok ki. Hiç bir bağ kalmadıysa; nafaka, ailelerle görüşme vs. hiç sorun yaşamazsınız.
0
antihero
(14.08.20)
Evlilik ile gerçek bir sevgililiğin gerçekten farkı yok. Ben de bekarken çok abartıyordum da hayatımda neredeyse hiç bir şey değişmedi desem yeridir. Bi tek çocuk acayip değiştiriyor bu denklemi, o da yoksa bence sıkıntı yok yav.
0
roket adam
(14.08.20)
Bir şey farklı olmak zorunda değil. Birlikte yaşayan çiftler de var onlar da aynı şeyleri yaşıyorlar. Ben olsam bosanmissa kafaya takmam. Bir de aşk mutlu etmeli, o yüzden var. Biz olayı yanlış anlıyoruz bazen
0
howfaristhesky
(14.08.20)
Bence kadının yaşı ve biyolojik deadline'i gelmiş, onun aşk olduğuna inanmak istiyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.20)
(11)

Halhal takan erkekler

hayaletimsi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
hayaletimsi
(14.08.20)
Hiç görmedim ama bacakları ince uzun, hafif kaslı ve ayak bilekleri inceyse, üzerine keten ya da sile bezinden bir pantolon giyecek kadar bir karizmaya sahipse hoş olabilir. Ten renginin de kumral olması lazım. Erkek için riskli yani.
0
epistemic_regress
(14.08.20)
Benden daha dişi olduğunu düşünürüm, erkeksi bulmam.
0
pati
(14.08.20)
Halhal takmayı sevdiklerini düşünürüm
0
elorelia
(14.08.20)
Feminen bulurum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.08.20)
Son zamanlarda sık karşılaşıyorum henüz bir anlam arama çabasına girmedim, haber verin girince ona göre gömelim;)
0
olaylar olaylar
(14.08.20)
Sünnet değil mi ya :))

Yakıştırırım, sempatik bulurum aşırı kalın bilekli değilse.
0
jimjim
(14.08.20)
Hiç görmedim ama güzel olabilir sanki.
0
ruhen hastayim ben
(14.08.20)
Erkeğe de kadına yakıştıramıyorum ama beni ilgilendirmez, takan dışında kimseyi de ilgilendirmez - bu en onemlisi
0
howfaristhesky
(14.08.20)
varos bulurum. gereksiz bir stil yaratma cabasi.
0
hot potato
(14.08.20)
eşcinsel kimlik sahibi
0
KaraSakall
(15.08.20)
gokkusagi renginde kemerle hos olur kanaatindeyim. bana ters.
0
tunaktunaktun
(15.08.20)
(2)

The Umbrella Academy Klaus ve Dave nasıl birlikte savaştı?

lideraydin
Ben bu kısmı anlayamadım arkadaşlar. Ne ara bu ikisi Vietnam'da savaştı da Dave öldü de sonrasında zamanda geriye gidildi? İlk sezonda oldu da ben mi hatırlamıyorum?Yani 89 doğumlu olan Klaus 61 yılına gidiyor sonra Dave'i görüyor sonra bir anda flashback ikisi birbirini sevmiş ve Dave ölmüş. Çözeme
Ben bu kısmı anlayamadım arkadaşlar. Ne ara bu ikisi Vietnam'da savaştı da Dave öldü de sonrasında zamanda geriye gidildi? İlk sezonda oldu da ben mi hatırlamıyorum?
Yani 89 doğumlu olan Klaus 61 yılına gidiyor sonra Dave'i görüyor sonra bir anda flashback ikisi birbirini sevmiş ve Dave ölmüş. Çözemedim valla.
0
lideraydin
(14.08.20)
Ilk sezonda Klaus gecmise gitmisti, 61'den ileri bir tarihte Dave ile yan yana savasti. Daha sonra 61'de Dave'e orduya yazilma dedi ama aslinda Dave'in orduya hemen yazilma nedeni o oldu.
0
howfaristhesky
(14.08.20)
Demek ki ilk sezondaki o kısmı unutmuşum. Tekrar izlesem iyi olacak gibi.
0
🌸lideraydin
(14.08.20)
(6)

"ne yapmalı"nın ingilizcesi nedir? Günlük kullanıma uygun ve yaygın

gadlemler
bir köşe dizisi hazırlıyorum. örneğin psikolojik rahatsızlıklar. "ne yapmalı?" insanlara tavsiyelere yer veriliyor metinde. konular değişiyor ama başlık "ne yapmalı?"aynı zamanda estetik dünyasıyla ilgili de aynı şey kullanılacak, ne olmalı tercümesi :(
bir köşe dizisi hazırlıyorum. örneğin psikolojik rahatsızlıklar.
"ne yapmalı?" insanlara tavsiyelere yer veriliyor metinde. konular değişiyor ama başlık "ne yapmalı?"

aynı zamanda estetik dünyasıyla ilgili de aynı şey kullanılacak, ne olmalı tercümesi :(
0
gadlemler
(13.08.20)
What to do?
What should we do?
What should you do?
0
howfaristhesky
(13.08.20)
what to do, kısa olduğu için daha makbul olacak, ama tam olarak karşılar mı ki :(
0
🌸gadlemler
(13.08.20)
what to do kullanilir zaten boyle basliklarda.
gonul rahatligiyla kullanabilirsiniz.
0
interview with the vampire
(13.08.20)
Who you gonna call? Derseniz de anlaşılır.
Popüler kültür göndermeli.
0
ozdek
(13.08.20)
to be or not to be _______ ne yapmalı

olmak ya da olmamak _______ what to do

bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin? _______ Who you gonna call? (ghostbusters)

motamot çeviri istersen what to do olurancak anlam için @ozdek'in çevirisi çok hoşuma gitti.
0
sparkle kiddle
(13.08.20)
İngilizcede ne yapmalı'dan öte biraz daha meraklandırıcı başlıklar ilgi çekiyor.
Tips for Better Health 1: Diabetes
Tips for Better Mental Health: Is Counselling Really Working?
Üst başlık sonrası hepsinde "How to" kalıbı ile başlayabilirsiniz.

www.verywellhealth.com www.healthline.com www.webmd.com Türkçe Uplifers gibi sitelerden örnek bakın bu tarz birşey yapın derim.

Estetik için Ask the Doctor
0
kaset
(14.08.20)
(3)

yüksek lisans mülakatı çok mu zor

northern eagle
sırf bu korkumdan ne yapacağımı bilemiyorum. yüksek lisansa girerken mülakatta alanla ilgili çok spesifik sorular soruluyor mu (özellikle devlet üniversiteleri için soruyourum)
sırf bu korkumdan ne yapacağımı bilemiyorum. yüksek lisansa girerken mülakatta alanla ilgili çok spesifik sorular soruluyor mu (özellikle devlet üniversiteleri için soruyourum)
0
northern eagle
(12.08.20)
Aşırı değişken hocam
0
fezagezgini_4
(12.08.20)
genelde nabıyon panpa neden geldin iş mi bulamadın da yüksek yapıyon tarzı geyik dönüyor.
0
turbo sadık
(12.08.20)
Birak okulunu bolumunu, o gun mulakatta olan hocadan hocaya bile degisir.
0
howfaristhesky
(12.08.20)
(28)

eve aldığınız şeyleri hâlâ yıkıyor musunuz?

lenin benim amcam olur
çoğu arkadaşım bunu bırakmış. ben hâlâ paketleri sabunlu suyla yıkamaya devam ediyorum. sizde durum ne?
çoğu arkadaşım bunu bırakmış. ben hâlâ paketleri sabunlu suyla yıkamaya devam ediyorum.

sizde durum ne?
0
lenin benim amcam olur
(11.08.20)
2 aydır falan bir şeyi yıkadığım yok. kimsenin markette paketleri yaladığını görmedim o yüzden saçma geliyor.
0
catch the arrow
(11.08.20)
Yıkamıyorum, yıkamıyordum da. Sadece kampta ortak buzdolabına koyduğum su şişelerini yıkıyorum eve gelince.
0
pati
(11.08.20)
Hiçbi zaman yıkamadım
0
mg3929
(11.08.20)
Her zaman yikiyorum. Belki büyük sehirde yasadigimdandir. Diyelim biri eline hapsirdi sonra paketi tuttu. Bence az da olsa riski var. Zor da gelmiyor açıkçası. Elimi sabunlarken iki tane ürünü de sabunluyorum. Bence bırakmayın. Insanlar önlemleri bıraktığı için vaka sayıları arttı.
0
howfaristhesky
(11.08.20)
Paketinden çıkarabildiklerimi çıkarıp başka pakete aktarıyorum ve ambalajı atıyorum (çerez gibi), diğerlerinin üzerine yüzey dezenfektanı sıkıyorum (eskiden sabunla yıkıyordum), yıkanınca zarar görmeyen meyve sebzeleri (muz gibi) suyla yıkıyorum, zarar görenleri (mesela salatalık veya marul, buruşuyorlar) temiz bir kaba koyup kaldırıyorum, yiyeceğim zaman yıkıyorum.

Dün markette ürünleri raflara maskesiz yerleştiren çalışanları görünce doğru olanı yaptığımı bir kez daha anladım.
0
gmzo
(11.08.20)
hiçbi zaman yıkamadım suya acıyorum. bozulmayacak paketlileri balkona koyup en azından 24 saat bekletiyordum, hala öyle yapıyorum.
0
muslugubozukhayrat
(11.08.20)
hiç yıkamadım +1 o gün açacaksam lavaboya yakın yerde açıp elimi yıkıyorum, ertesi gün veya daha sonra açacaksam öylece rafına koyuyorum.
0
engelbert humperdinck
(11.08.20)
Yıkıyorum. Eskiden de yıkardım.
0
thewomaninpurple
(11.08.20)
Marketten gelen her şeyi pandemi öncesinde de sabunla olmasa bile suya tutup, öyle dolaba yerleştiriyorduk. Şimdi sıklıkla sabunla yıkıyoruz.
0
GoodMorningTeacher
(11.08.20)
corananın yüzeyden bulaşması o kadar kolay değil diye bilimsel bir araştırma görmüştüm. elinizi ağzınıza burnunuza götürmemeniz gerekir diyordu. maske ve sık el temizliği yeterli gibi.
0
walter white kilikli
(11.08.20)
Artık yıkamıyorum, buzdolabına koyulacakların paketini açıp başka kaba aktarıyorum ve ellerimi yıkıyorum. Bekleyebilecekleri bekletiyorum. İçilecek şişeyse yıkıyorum sadece birebir ambalajla ağız teması olacaksa. Zaten onları coronadan önce de silerdim ya da yıkardım.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.08.20)
hiç yıkamadım, çamaşır suylu bezle siliyorum.
0
ma ya
(11.08.20)
Genelde direk şişeden tüketeceğim içecekleri sabun + suyla yıkıyorum (bira gibi)

Cips vb'ni ise ıslak mendille silip açık havada bekletiyorum min 2 3 saat
0
materyalist imam
(11.08.20)
yıkıyorum.
0
avianthem
(11.08.20)
Ilk zamanlar sabunluyordurm artik sadece yalandan bi suyun altina tutuyorum.
Bunu koronadan once de yapardim. Toz falan olabiliyor diye.
Yani virus acisindan bakarsak su an yaptigim seyle yikamamak arasinda bi fark oldugunu sanmiyorum.
0
Kittie
(11.08.20)
Hala sabunla yikiyorum ya da bir kac gun balkonda ya da kullanilmayan odada bekletiyorum.
0
65 derece
(11.08.20)
paketli ürünleri sabunlu bez ile siliyorum.

damacanayı dezenfektan sıkıp siliyorum.
0
false pretension
(11.08.20)
acayip bir şekilde corona'nın başından beri eve aldığım hiç bir şeyi yıkamadım.

ki corona'nın o kadar da sakin geçmediği romanya'da yaşıyorum.
0
rain when i die
(11.08.20)
"hala" derken. ne degisti ki?
0
hot potato
(11.08.20)
Hiç yıkamadım, kapı önünde bekletiyorum bir süre o kadar. Kargo geldiğinde direkt elden aldığım için koliye dezenfektan sıkıyorum o kadar.
0
jazzabel
(11.08.20)
Birkac ay yikadik, baktik boyle yasamak cok zor biraktik :)
0
msb
(11.08.20)
ben hic yikamadim. hic ekstra bir sey yapmadim. koronanin az oldugu bir yerde yasiyorum.
0
yoggi
(11.08.20)
En başından beri hiç yapmadım. Marketten aldığım veya kargoyla gelen ürünü buzdolabı, dolap vs neyse yerleştirdim, yeri geldikçe kullandım/yedim/içtim. Bu tip davranışları fazla takıntılı ve abartılı buluyorum.
0
Lethe
(11.08.20)
Lethe +1
hiç yapmadım.
0
amelie poulain
(11.08.20)
Saldık gitti, artık poşetleri, ambalajları yıkamıyoruz.
0
kimlanbu
(12.08.20)
ambalaj yıkamayı bıraktık
0
gazozailacatmauzmani
(12.08.20)
Şu an salgın, ilk başladığından (Mart-Nisan ayı) daha kötü durumda. Hızlı bir yayılma var. Önlemlere dikkat etmekte, hatta artırmakta fayda var!


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.08.20)
Biz de ilk üç ay yıkadık şu an yıkamıyoruz.
0
chicha_v2
(12.08.20)
(5)

Mutfağa giriş 101

kondansator
Makarna, Menemen gibi yemekler dışında mutfakta bir becerim yok. Şöyle basit ve özel bir yemek öğrenip misafire, kız arkadaşıma falan Yapayım istiyorum. Ne önerirsiniz
Makarna, Menemen gibi yemekler dışında mutfakta bir becerim yok. Şöyle basit ve özel bir yemek öğrenip misafire, kız arkadaşıma falan Yapayım istiyorum. Ne önerirsiniz
0
kondansator
(11.08.20)
Ardanın mutfağı.basit ve pratik anlatıyor.
0
duptıs
(11.08.20)
Ben yemek yapmadan önce yapacağım yemeği YouTube'da izlerim. Son zamanlarda bolca burger yapıyorum. Soğan, biber salçası, maydonoz ya da başka bir sebzeyi robotta karıştırıyorum. Bir kaba alıyorum. Haşlanmış nohut, barbunya, hatta fasulyeyi de robotta eziyorum. Iki yemek kaşığı sıvı yağ ekleyip karıştırıyorum. Yuvarlak yapıp fırında pişiriyorum. Ekmeğin arasına turşu, soğan, biber salçası ve pişmiş köfteyi ekliyorum. Hem ekonomik hem pratik.
0
howfaristhesky
(11.08.20)
fırında patatesli, soğanlı, limonlu balık. yanına da iyi bir yeşil salata.
youtu.be
0
ankarakecisi
(11.08.20)
et sote, güzel bir et sote yaparsan tadı damağında kalır.
0
walter white kilikli
(11.08.20)
biraz zor diyebilirsiniz belki ama bonfile olabilir:
bonfile dilimlerini biraz zeytinyağı ile ovalım
1-dibi tutmayan bir tencereyi ocakta ısıtalım (henüz yağ koymayın),
elinizi üzerinde 4-5 saniye ancak tutacak kadar ısındıktan sonra
etleri tencereye nazikçe koyalım, cos sesi duyulmalı. 30-45 saniye sonra ters yüz yapalım, onu da benzer bir sürede kızartıp etleri tencereden bir tabağa alalım.
2-hiç ocağı kapatmadan aynı tencereye biraz yağ koyup soğan kavuralım, sonra üzerine yeşil ve kapya biber dilimleyelim (dilimler nasıl istiyorsanız öyle). bunlar biraz kavurulunca, üzerine bir orta boy küçük küçük domates ekleyelim (rende veya bıçakla kesme şeklinde, ama kabuksuz). sonra bir kaşık salça, biraz sıcak su, tuz, pul biber (isteğe bağlı). ben baharatlarda allah ne verdiyse atıyorum, kişniş, kimyon, karabiber. en son etleri de atıp, tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte minimum 30 dk pişirelim. aradak kontrol edelim ki suyunu çekip yanmasın. aslında azıcık yanınca çok daha iyi oluyor ama ayarlaması zor.
not: etin tuzlanmasının sırasını yanlış yapıyor olabilirim ama problem olmuyor tadında.
3-yanına pirinç veya nohutlu bulgur pilavı (youtube bakınız, tarifleri çok kolay).
0
panamera
(11.08.20)
(1)

Türkiye'de şu yastıklardan yok mu ya? Capsli

basond
Ya ne diye aratayım hep alibaba wish gibi sitelerde çıkıyor normal türk bir yer üretmiyor mu bu yastıklardan acaba? Örfü olanı istemiyoruz
Ya ne diye aratayım hep alibaba wish gibi sitelerde çıkıyor normal türk bir yer üretmiyor mu bu yastıklardan acaba? Örfü olanı istemiyoruz
0
basond
(11.08.20)
İnce uzun yastık diye aradım

www.hepsiburada.com
0
howfaristhesky
(11.08.20)
(8)

Hayvan sevmek(okşamak)/beslemek ama hayvansever olmamak

Avoiding The Puddle
Şimdi insanlarda böyle bir yanlış algı var. Ya hayvanseversin ya da değilsin. Oysa ki hayvanları özel olarak sevmeden de hayvanlarla güzel münasebet kurulabilir ? Veya bir hayvanı severken öbüründen nefret edilebilir ?Tıpkı "insansever" olmadığımız hâlde kapımıza gelen herkese "buyrun, hoş geldiniz"
Şimdi insanlarda böyle bir yanlış algı var. Ya hayvanseversin ya da değilsin. Oysa ki hayvanları özel olarak sevmeden de hayvanlarla güzel münasebet kurulabilir ? Veya bir hayvanı severken öbüründen nefret edilebilir ?

Tıpkı "insansever" olmadığımız hâlde kapımıza gelen herkese "buyrun, hoş geldiniz" dememiz gibi.

Siz ne düşünüyorsunuz ?
0
Avoiding The Puddle
(10.08.20)
Ne demek istediğinizi tam olarak anlayamadım açıkçası. Hayvansever olmak için illa ki her hayvani sevmeniz ne bileyim yılanı kucaklamaniz, evde fare beslemeniz gerekmiyor ki; sadece o hayvanların bile yaşam haklarina saygili olmanız anlamına geliyor bana kalırsa.

Hayvanlardan korkan insanlar ile sevmeyen insanlar sık sık karıştırilir mesela; hayvandan korkan biri de sevmiyor anlamına gelmez sadece korkuyordur.
0
fraise
(10.08.20)
"Oysa ki hayvanları özel olarak sevmeden de hayvanlarla güzel münasebet kurulabilir ?"

Yorumum gayet açık aslında, nesini anlamadın ben de onu anlamadım.
0
🌸Avoiding The Puddle
(10.08.20)
Ben de tam anlamamış olabilirim ama galiba ''hayvanları tutup fiziksel olarak sev(-e)miyorum'' dediniz.

E yani eğer istemiyorsanız hiç gerek yok zaten. Arada sırada alın mama(almıyorsanız) kedi(örnek) gördükçe dökün, onlar yer. Çok büyük oranda kediler sizin gelip onların sevmenizi beklemez zaten. Koy mamayı geç denilebilir kısaca. Ben de fiziksel bir temasta bulunmuyorum mesela ama elimden geldiğince besliyorum sürekli olarak.
0
bitchesaintshit
(10.08.20)
Saintshit öyle bir şey yazmadım.

Yani kedisever olmazsın ama caddede gördüğün uysal bir kediyi okşarsın veya ne bilim yiyecek verirsin. Bunun gibi.
0
🌸Avoiding The Puddle
(10.08.20)
Anlattığınız tarzda kişiler gayet normal bana göre. Kimse hayvan aşığı olmak zorunda değil. Yeterki şiddet olmasın. Kedi, köpek vs fobisi hoş bir şey değil.
0
bitchesaintshit
(10.08.20)
Katılıyorum. orada bir dil oyunu/tuzağı var. Hayvansever değilim diyince, sanki olumsuzu olan "hayvansevmezim" demiş gibi oluyor. Ama öyle değil işte, hayvanseverlik denilirken belli bir algı, tavır ve anlayış kalıbı. Hayvansever değilim diyince de o kalıba dahil değilim, demiş oluyoruz.
0
encokbenisevinnolur
(10.08.20)
çok normal, çok mantıklı. ben mesela hayvan severim, korkudan ölsem de böcek bile öldürmem kadar. mesela aynı durum çocuk için var bende. çocuk sever biri değilim, yani sevmiyorum, ama çocuk görünce "napıyon len tırrek, çikilat istiyon mu" diyorum. kafasına tekme atmıyorum yani.

kimse kimseye zarar vermediği sürece, kimin ne sevip ne sevmediği çok önemli değil sonuçta.
0
fiddler s green
(10.08.20)
Ben de zaten hayvanseverim diyenleri sevmiyorum. Kedisi ördek ciğeri yer, köpeği cins olacak diye hastalıktan kırılır, kafese kuş hapseder, deri ceket giyer.
0
howfaristhesky
(10.08.20)
(4)

Covid icin ne tur koruyucu gozluk kullaniyorsunuz?

howfaristhesky
Ozellikle dis hekimleri, doktorlar, sik sik yolculuk yapanlarSanirim hic hava almamasi gerekiyor ve uzun sure kullanima uygun olmali
Ozellikle dis hekimleri, doktorlar, sik sik yolculuk yapanlar

Sanirim hic hava almamasi gerekiyor ve uzun sure kullanima uygun olmali
0
howfaristhesky
(09.08.20)
bu gözlükten aldım ama açıkcası kullanmıyorum. işyerinde masada duruyor öyle.
www.hepsiburada.com
0
unalub
(09.08.20)
Bisiklette kullandığım şeffaf gözlüğümü takıyorum markete çıkarken. Ama bahsettiğiniz gibi air tight falan değil.
0
hedep
(09.08.20)
Evet bunlar hava geçirir. Dün arkadasim uçağa bindi, yanındaki adamın maskesi bile yokmuş. Ben de maske yeter mi acaba diye endişelendim çünkü dip dibe oturucaz
0
🌸howfaristhesky
(09.08.20)
Covid polde çalışırken unalub'taki gözlüğün aynısından+siperlik kullanıyordum, sonra bölümdeki hocanın tavsiyesiyle gözlüğü bırakıp siperlikle devam ettim 2 ay böyle geçti, asemptomatik atlatmadıysam bir bulaş olmadı şimdiye kadar.
0
glutamin
(09.08.20)
(6)

n95 maskenin hangi versiyonunu almak gerek?

antikadimag
internette var ama bunlar orijinal mi değil mi nasıl anlarım? amerika'ya gideceğim ve tam korumalı düzgün maskeler almak istiyorum.3m'in n11'deki 15 tanesi 220 lira maskeleri orijinal midir?
internette var ama bunlar orijinal mi değil mi nasıl anlarım? amerika'ya gideceğim ve tam korumalı düzgün maskeler almak istiyorum.

3m'in n11'deki 15 tanesi 220 lira maskeleri orijinal midir?
0
antikadimag
(09.08.20)
cerrahi maske alsan yeterli n95i zaten nefes alamıyorum diye çıkaracaksın bir süre sonra
0
argent dawn
(09.08.20)
sürekli kullanmayacağım abd'ye gittiğimde otobüs yolculuğu yapmam gerekiyor orada giyeceğim. abd uçuşunda da kullanırım galiba.
0
🌸antikadimag
(09.08.20)
m.n11.com

Ben buradan N99 ve N95 aldım. Arkadaş bana önerdi.
0
howfaristhesky
(09.08.20)
marka farketmez ama maskenin tam oturduğuna emin olun, yanlarından hava kaçırmamalı. en ufak bir kaçak bile maskeyi boşuna takmanıza neden olur.

normal yürürken vs sosyal mesafede cerrahi yeterli ama uzun süre kapalı yerlerde n95 ile korunmak gerek.
diğer yolcuların hepsi cerrahi maskeyi doğr taksa hiç sorun olmazdı, maskesiz bile kapmazdınız ama millet burnunu açıyor, çeneye takıyor vs.
0
masseter
(09.08.20)
o kadar saat n95 maskeye dayanabileceğinizi sanmıyorum:( nefes almak çok çok zor çünkü.
0
makbur
(09.08.20)
Bu arada doğru kullandığınızı anlamanın bir yolu da yüzde iz çıkarmış olması.

Eğer çıkardığınızda yüzünüzde maskenin izi çıkmamışsa çok da korumamış demek oluyor.

Bununla nefes alması çok da zor değil aslında, bir noktadan sonra alışıyorsun... :/
0
masseter
(09.08.20)
(14)

Bez çantalar hk. düşünceleriniz

wmeh
Baskılı bez çantalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok rahat ve tatlı buluyorum ben, hatta bir süredir normal çanta bile kullanmıyorum. Ama çocuksu bulanlar da çokmuş. Siz ne düşünürsünüz?
Baskılı bez çantalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok rahat ve tatlı buluyorum ben, hatta bir süredir normal çanta bile kullanmıyorum. Ama çocuksu bulanlar da çokmuş. Siz ne düşünürsünüz?
0
wmeh
(08.08.20)
Cok guzel buluyorum.
Ama agiz kismi guvensiz diye kullanmiyorum.
Aslinda hep merak etmisimdir bu cantayi kullananlar cuzdanini, telefonunu guvende hissediyor mu
0
Kittie
(08.08.20)
Ağzı fermuarlı bez çantalar da var ama zaten normalde de çanta ağzını hep açık tuttuğum için fermuarsızları daha rahat buluyorum. Bir de hep kol altında durduğu için pek güvenlik problemi olmuyor.
@Kittie
0
🌸wmeh
(08.08.20)
Bence çok güzeller.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(08.08.20)
Alışverişe vs çıkarken alıyorum yanıma. Poşet taşımak yerine bunlara koyuyorum. Ama normal çanta gibi sadece bunlarla çıkmam çünkü gözü vs olmadığı için kullanışlı olmuyor.
0
elorelia
(08.08.20)
Bulsunlar çocuksu, hatta isterlerse orço bulsunlar yeter karıştıkları milletin hayatına.

Sözlükte 30 yaşında sırt çantası takan erkeklere de uzun uzun yapmayın etmeyin diye saçmalayan/ "eleştiren" bir dolu insan var.

Yıkanınca düdük gibi çekmesi hariç mis gibi de çantadır bez çanta.
0
hedep
(08.08.20)
Dinlemeyin baskalarini, begeniyorsaniz kullanin.
0
howfaristhesky
(08.08.20)
Her gün kullaniyorum. Ozellikle birkac muzeden aldigim bez cantalari kullanmaya kiyamiyorum.

Suyu, yiyecegimizi ya da defteri kitabi yanimda tasimayi cocuksu bulmuyorum.

Boyle bez cantayla 4-5 sene oncesinde alisveris yaparken Türkiye´de bir kufur etmedikleri kaliyordu. Simdi bak herkes kullaniyormus... O nedenle, kimsenin elestirisini ciddiye almamak lazim. Bez canta gayet yikanabilir, binlerce kez kullanilabilir, ekolojik olarak mantikli bir cozum.

Her iyi aliskanligin hemen "cocuksu" diye yaftalanmasindan gercekten nefret ediyorum. Sirt cantasi da candir, guzel bez canta da. Alnina kadar marka logosuyla gezmekten daha yetiskince bir tavir benim icin.
0
buf-e kür
(08.08.20)
Ben de alışveriş için hep yanımda bez çanta bulunduruyorum ama cep vs olmadığı için gunlük hayatta kullanıssiz geliyor +1. Siz kullanışlı da buluyorsanız başkasının ne dediğini pek onemsemeyin bence.
0
fraise
(08.08.20)
o kadar rahat ki, "bi defa kullanayım bakayım" dediğim günden beri bunlardan kullanıyorum. inanılmaz pratik. kıyafetlere uyması da sıkıntı olmuyor. çok fresh duruyor bence. çocuksu mu? "Diş macununu ortadan sıkanlar hayatıma giremez" diyen biri olmadığınızı düşüneceklerdir. yani, çocuksuluktan çok rahatlık çağrıştırıyor bana.

sadece, üzerinde "beni sadece tanrı yargılar" falan gibi yazılar olmasından hoşlanmıyorum. beylik laflara gerek yok. altı üstü çanta işte :)
0
lovemyself
(08.08.20)
Kitap defter taşıması güzel oluyor. Market alışverişi için de kullanıyorum. Bence gayet güzel, son yıllarda kullanımın artmasının çok iyi olduğunu düşünüyorum. Baskısına göre değişir çocuksu durması ama çok önemli bir detay olduğunu düşünmüyorum.
0
black holes in the sky
(08.08.20)
ben erkek halimle kullanıyorum. çok kullanışlı geliyor. kitabımı kulaklığımı atıyorum içine mis gibi. başkasının ne dediğine takılma.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(08.08.20)
bence gayet guzeller cocuksu da degiller baskisi mickey mouse olmadigi surece ya da ne bilim hello kitty callio ivir zivir... olmasa daha iyi ama olursa da yapacak sey yok. oynat ugurcum.
0
turbo sadık
(08.08.20)
bunun bir tık kalınını daha çok seviyorum like; www.suudcollection.com

bence ince olanların taşıma yerleri kullanışlı değil biraz omzu acıtıyor. görsel olarak seviyorum fresh bir hava oluyor renk renk desen desen *-*
0
ala09
(09.08.20)
bir şey düşünmüyoruz. seven kullansın sevmeyen kullanmasın =)
0
argent dawn
(09.08.20)
(15)

hala kuaföre gitmeyen var mı

regina phalange
yeniden coşacak deniyor artık gitsem mi diye düşünüyorum.
yeniden coşacak deniyor artık gitsem mi diye düşünüyorum.
0
regina phalange
(08.08.20)
Evet, yeniden ve daha da fazla coşacak.
Bu arada,yasaklar gelmeden kuaför işini halletmek gerekiyor.
0
pro9it9is9
(08.08.20)
ne yasağı yav ülke iyice battı hele şimdi yasağın y'si gelmez

soruna gelecek olursak ben henüz gitmedim ve gitmeye de korkuyorum sakalı hallediyorum da saç sıkıntı hiçbir yere güvenmiyorum
0
inancsiz deve
(08.08.20)
ben. gitmeyi de düşünmüyorum. sakal sorun değil ama saçımı abuk subuk bi şekilde keserek idare ediyorum son altı aydır.
0
scudman1
(08.08.20)
Siz aşı olana kadar veya hastalığı geçirene kadar risk hiç azalmayacak. O yüzden önlemlerinizi alıp yapabilirsiniz ne istiyorsanız.
0
masseter
(08.08.20)
Ben

e 31
0
howfaristhesky
(08.08.20)
valla ben de inancsiz deve gibi dusunuyorum; son raddeye gelene kadar yasak filan gelmez zira ekonomik olarak iyice goctuk. ha vakalar artar mi? o bayram goruntulerinden sonra artmama ihtimali yok ama ne kadar artacagini da bilemeyiz kahin olmadigimiz icin. Bu risk bundan sonra hep olacak kisacasi.

kuafore henuz gitmedim, gelecek hafta artik mecburen gidecegim. Benim gittigim kuafor bayagi onlem almis giden arkadaslarimdan duydugum kadari ile. Bir arkadasim da acik havada sacini kesmesini rica etmis, kuaforun bahcesinde isini halletmis. Sizin de boyle bir imkaniniz varsa deneyebilirsiniz. guvendiginiz bir yere gidin tabii ki.
0
fraise
(08.08.20)
Ben gitmiyorum ama pandemi döneminde uzun saç hoşuma gitmeye başladığı için gitmiyorum, yoksa ayda iki kez saç tıraşı oluyorum illa ki giderdim ama ben de herhangi bir yasak geleceğini düşünmüyorum, vaka sayısına falan eskisi gibi dikkat etmiyoruz ama yine yüksek, hayat devam ediyor görüldüğü üzere, mevcut durumun 4-5 katı bir vaka sayısına ulaşmazsak bi yasak gelmez kanaatindeyim, bu şekilde gider gibi.
0
angelus
(08.08.20)
Her hafta kuaföre giderdim eskiden
Mart başından beri gitmiyorum aşı olmadan da gitmem
Hatun kişiyim
0
photo85
(08.08.20)
Ben de gitmiyorum.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(08.08.20)
Ben hala gitmedim.
0
ms brownstone
(08.08.20)
Git Ya ne olabilir ben Mayıs ayından beri gidiyorum.
0
catch the arrow
(08.08.20)
Gitmedim hala. Evde kesebilme yöntemleri öğrendim. Göğüs hizasından omuz hizasına kadar kestim, güzel de oldu bence.
0
aramızda kalsın
(08.08.20)
Ben 2 kez gittim. Yine giderim önlemimi alıp.

Önlem: 1. Kulaktan değil boyundan bağlanan maske takmak
2. Evde risk grubunda biri var bahanesiyle berberden maske takmasını rica etmek
3. Randevulu gidip içeride beklemeyip en kısa sürede berberden çıkmak
4. Eve gelir gelmez bol köpüklü duş almak
0
le jeune turc
(08.08.20)
Bana biraz tuhaf geliyor açıkçası. Yani işe falan gitmeyen biri kendini koruyabilir ama her gün işe gidiyoruz, bir sürü insanla muhatap oluyoruz, toplu taşıma, dışarıda mecburi yemekler falan derken hala bir şeylerden uzak durmak başarı bence.

Ben kuaföre de, lazere de, ne bileyim tırnak yaptırmaya bile gittim. Marifet değil ama bir şeylerde normale dönen biri kuaföre gidebilir bence, ha hala evde izolasyona devam ediyorsundur o zaman hiç bozmaya gerek yok.
0
aquarium
(08.08.20)
aquarium +1. iş yerinde yurtdışından yeni gelen insanlarla iç içeyiz, birbirimizle zaten. sıcaklarda kimse maske de takamıyor. kuaföre gitsem ne gitmesem ne

eğer ki halihazırda kendinizi izolasyonda tutuyorsanız farklı tabi
0
oekuklu
(08.08.20)
(4)

tek yön çıktı alan yazıcıdan 2 yönlü çıktı almak

Tochinoshin
mantığı nedir bunun? ilk önce tekli sayfaların çıktısını alıp sonra ters çevirip çiftlerin mi alacağız? hangi yönde çevireceğiz?
mantığı nedir bunun? ilk önce tekli sayfaların çıktısını alıp sonra ters çevirip çiftlerin mi alacağız? hangi yönde çevireceğiz?
0
Tochinoshin
(08.08.20)
genelde üstte gelen kısma yazar. ama denemek için kağıdın bir tarafına bir çizik vs işaret koyup ne tarafa hangi yönde bastığını anlayabilirsiniz.
0
efruz
(08.08.20)
degisir o yazicidan yaziciya. kagidin on yuzune altina ve ustune 1-2 arka yuzune ustune ve altina 3-4 yazin. sonra bir numune yapin. o numaralar size kilavuzluk yapar. ben cozumu oyle buldum.
benimkine ciktiyi ters cevirip tekrar haznesine koyunca oluyor mesela dogu bati ve ters duz yapmam gerekiyor.
0
turbo sadık
(08.08.20)
Dediğin gibi yapacaksın,yazıcın hangi yönde yazıyorsa onu tespit edip yazdırdığın sayfaları ters şekilde koyacaksın.sayafaya çarpı yapıp baskıya ver,hangi yüze baskı yaptığını anla sonrasında tam tersini uygula,
0
duptıs
(08.08.20)
Makinenizi kesfetmeniz gerekiyor, ben tam da sizin yaptiginiz sekilde yapiyorum. Benimki son sayfadan ve kagidin alt tarafindan yazmaya basliyor.
0
howfaristhesky
(08.08.20)
(24)

Çocuk yapmayacaksanız büyük ev almayın diyen kayınvalide, ve diğer sorunlar

fleur du mal
Merhaba. Nişanlım ve kayınvalidemle birlikte dün bir eve bakmaya gittik. Ev 5+1, epey geniş. Bazı odaları çalışma odası/atölye vs yapmak istediğimizden bize makul gelmişti. Büyüklüğüne göre epey uygun fiyatlı, aynı fiyata 3+1 evler de var. Bu yüzden değerlendirmek istedik. Kayınvalidem de evi beğend
Merhaba. Nişanlım ve kayınvalidemle birlikte dün bir eve bakmaya gittik. Ev 5+1, epey geniş. Bazı odaları çalışma odası/atölye vs yapmak istediğimizden bize makul gelmişti. Büyüklüğüne göre epey uygun fiyatlı, aynı fiyata 3+1 evler de var. Bu yüzden değerlendirmek istedik. Kayınvalidem de evi beğendi gibi, ama daha sonra ev hakkında konuşurken "çocuk olunca ben her gün gelirim" gibi bir şey söyledi, ben de "biz türkiye'de kaldığımız sürede çocuk yapmayız muhtemelen diye düşünmüştük ama" dedim.

Yurtdışına gitmeyi planladığımızdan birkaç senelik oturmak için ev almayı planlıyoruz. sonra kayınvalidem "ben o konu kapandı sanmıştım, yine mi kanada meselesi" dedi. kendisi biraz milliyetçi bir insan, ülkeyi terk etmek istememizi doğru bulmuyor. ordan tartışma çıktı, "ne zaman kanada'ya gideceğiniz belli değil, o zamana kadar çok geç olur çocuk için" dedi. yaş ilerledikçe riskli bir iş olduğundan, gençken yapmak gerektiğinden filan bahsetti. Şu anda 25 yaşındayım ve 30 yaşından önce çocuk yapmayı düşünmüyordum zaten. sonra "çocuk yapmayacaksanız o kadar büyük ev almanızın ne anlamı var?" dedi. paranın bir kısmını o vereceği için konuyu orda kapattık ama şimdi tekrar aklıma takıldı benim, emin olamıyorum. Türkiye'de çocuk yapmak, gereğinden fazla büyük ev almak vs, bütün bu konularda ne düşünüyorsunuz?
0
fleur du mal
(08.08.20)
Yurtdışına gidecekseniz ve ev borçla falan alınacaksa ev almayın. Tr şartlarında adana ya da antepte oturmuyorsanız 5 odalı ev almayın tabi. İstanbul için 3 oda bir salon gayet yeterlidir. Evlerin çok büyük çoğunluğu da 3 odadır.

Ha ben oturmak için alıyorum çok da süper olur diyorsanız sizin keyfiniz tabi.

Ev neden almayın diyorum: Kiracıyla uğraşmak zor. Bunu yurtdışından yapmak daha da zor.

25 yaş daha çok genç. Çocuk konusunu erkenden halletmek güzel ama kanada vs diyorsanız sizin düşünmeniz lazım.
0
ozdek
(08.08.20)
Kaynana haklı. 2+1 bile yeterli.
0
luluki
(08.08.20)
Bence çocuk konusunu eşin hariç hiç kimse ile konuşmamalısın. Ebeveyn kim olacak? Siz! Kim bakacak? Yine siz. O sebeple bu husus eşin dışında kimseyi ilgilendirmez. Ev için de imkanınız varsa alın, içinize sinen ve en uygun olan kullanışlı olanı tercih edin derim. Ama tekrarlıyorum; kaynananızın değil siz ve eşinizin içine sineni.
0
oligomer
(08.08.20)
Kayınvalide cocuk işine karismakta haksız ama ev için paranın bir kısmını o verecekse maddi konuda laf söyleme hakkı düşüyor kadına.
0
elorelia
(08.08.20)
Kimse kimsenin çocuk yapıp yapamayacağına ya da hangi ülkede yaşayıp yaşamayacağına karışamaz da 2 kişi için 5 oda ev de gereksiz geldi. Kayınvalide ödeyecekse söylenmekte haksız sayılmaz da, hayır bir de iki kişi için o evi ısıtması temizlemesi çok gereksiz şeyler.
0
denizgonen
(08.08.20)
Bir kaç sene kirada otur, kaynanandan o parayı alma. Daha çok karışma hakkı hisseder kendisinde. Kiracılık çok da kötü bişey değil. Kendi yağınızda kavrulun.
0
antihero
(08.08.20)
Kaynanaya hak vermediğim hiçbir konu yok. Kadın her açıdan haklı. "çocuk olunca her gün gelirim" i biraz özel hayata müdahale gibi almışsın ama 7/24 tek işin olacak konuda peşinen yardım edeceğini söylemesi büyük nimet. Henüz farkında değilsin. Ve hatta "biz çocuk yapmayacağız" biraz tokat gibi olmuş. Ayıp olmuş. Evde payı olacaksa eğer yorum yapmak için de hakkı var. Yarın bir gün gittiğiniz zaman kiracı bulmak da zor olur ona. 3+1 evin üçüncü odasını atölye yapmaktan alıkoyacak bişey yok mesela. Çocuk konusunda da haklı. Benim bildiğim biyolojik olarak 25-27 yaş çocuk için en ideal yaş.

Bence kaynanaya kulak verin.
0
IncredibleMau
(08.08.20)
antihero +1
para veriyorsa böyle karışma ve konuşma hakkı oluyor.
kimseden para almayın, kimseye açıklama da yapmayın.
0
pati
(08.08.20)
antihero+1

"yeterli" olma meselesi değil bu.
isterseniz tek başınıza tripleks, 10+1 evde oturursunuz.
odalardan birinde de at koşturursunuz.
bu "şu kadarı yeterli, buna gerek yok" kafasını da hiç anlamam.
sanki hayatta her şey gerektiği için yapılıyormuş ya da yapılmalıymış gibi.
imkânın varsa istediğini yaparsın.

buradaki sorun kayınvalide parasıyla ev almak.
almayın.
gerekirse kirada oturun.
isterseniz 40 yaşında doğurun, isterseniz alaska'ya yerleşin.

söyledikleri dünyanın en doğru şeyleri de olsa, bu doğru bir diyalog şekli değil.
bunlara evleneceğiniz insanla siz karar vereceksiniz.

önemli olan kayınvalidenin söylediklerinde haklılık payı olması değil.
önemli olan, üslubundan kontrolü elinde tutmayı sevdiği belli olan kayınvalidenin para vererek evliliğe bir noktada dahil olma çabası.

para almak, hükmetmesine izin vermek demektir.
ona göre hareket edin.
0
blatta hiberna
(08.08.20)
En kısa zamanda nişanlınızın annesi ile aranıza mesafe koymanız lazım. Henüz nişanlıyken böyleyse evlendiğinizde çocuk olsun olmasın hep size karışacak. Her şeyinize şimdiden karışmaya, hayatınıza müdahale etmeye başlamış. Bence eşiniz ile oturup konuşun, annesine artık büyüdüğünü, yetişkin olduğunu, yeni bir aile kuracağını fark ettirsin.

"çocuk olunca ben her gün gelirim"

Siz evlenince yeni bir aile, yeni bir ev düzeni kuracaksınız. Her gün, her gün sizin evinize bir akrabanın gelmesi doğru değil. Daha ortada çocuk yok. Hem belki kayınvalidenizle çocuk bakımıyla ilgili anlaşamayacaksınız, belki sizin anneniz gelirse daha rahat edeceksiniz. Daha evlenmeden bu şekilde kendini sağlama alması doğru değil.

Çocuk yapmakla ilgili yaş sıkıntısını düşünecek yaşta değilsiniz ki neden kafanıza takıyorsunuz. 25-30 yaş için erken diyebiliriz. Son 20 yılda anne-baba olma yaşı oldukça ileriki yaşlara kaldı. Hatta 40 yaşının üstü evlenip, anne baba olan çiftler var.

Ev konusunda da birkaç yıl oturmak için 5+1 gereksiz büyük, satın alması ise mantıksız. Kirada oturabilirsiniz 3+1 evde. Zaten iki kişisiniz.
0
GoodMorningTeacher
(08.08.20)
antihero +1
Bu konuya takılacaksanız para almayın.

Ayrıca kadın çocuk konusunda size yardım edebileceğini söylemiş, düşüncenizi daha uygun bir dille anlatmak yerine bam bam bam cevap vermişsiniz.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(08.08.20)
Gitmeyi kafaya koyduysanız eşyalı evde kiraya çıkın. Şu aşamada ev almak çok gereksiz duruyor.
0
archmage mahmut
(08.08.20)
Iki ay sonra buraya kayinvalidem hayatimiza cok karisiyor, bunu neden yapiyor hic anlamiyorum diye duyuru acacaksiniz. Ama kadini hayatiniza kendiniz sokuyorsunuz. Artik Kanada'ya yaniniza gelir.
0
howfaristhesky
(08.08.20)
Ben de Türkiye’de ya da yurt dışında çocuk düşünmüyorum hiçbir şekilde. Erkek arkadaşımın 5+1 evi var aynı şekilde ama oraya taşınmayı istemiyorum. Çünkü temizliğinin zorluğunu ve o kadar odanın bize gereksiz olacağını düşünüyorum. Siz çalışma odası ve atölye yapacağını söylemişsiniz yani kullanacaksınız belli ki o odaları. Paranın tamamını kendiniz karşılayacak olsanız istediğiniz gibi alın derdim bu durumda ama ondan da para alacaksanız zaten birkaç senelik ev için laf söyletmeyin bence kendinize.
0
ms brownstone
(08.08.20)
Imkaniniz varsa tabi ki cocuk olayini yurtdisina tasindiktan sonraya birakin.
Hem zaten yasin cok genc cocuk icin.
Burda kayinvaliden yanlis dusunuyor ama o da yasindan dolayi farkli bi zihniyette oldugundandir. Yoksa bunun artik genci yaslisi yok. 40 yasinda gayet rahat hamile kalan oldugu gibi 25 yasinda tup bebek denemesi yapan da var.
Diger konularda hakli buldum kvalideyi.

Ev konusunda parayi kismen de olsa verdigi icin karisma hakki var.
Cocuk olunca yardim da edecekmis iste. Bunda da kotu bi sey gormedim ben. Mudahale gibi algilamadim.

5 odali eve gelince yuzde yuz kendi paraniz olsa gidin 25 odali tutun kimseye laf dusmez. Sizin tercihiniz. Ama su an 3 odaliyla fiyat ayni bile olsa fikir beyan edecektir kvalide parayi verdigi icin
0
Kittie
(08.08.20)
Konudan bağımsız olarak, paranın bir kısmını o verecekse evin her türlü olayına karışabilir ve karışacağını da belli etmiş zaten. Gelin kaynana tantanasına uğraşır durursunuz o evde yaşadığınız sürece. Para alan emir alır.
0
roket adam
(08.08.20)
Ben kendinde böyle özel hayata karışma cesareti bulan kayinvalideden maddi yardım kabul etmem açıkçası. Param neye yetiyorsa onu alır ağzını kapatırım.

Mesafe candır.
0
old possum
(08.08.20)
@blatta hiberna +1000
0
ruhen hastayim ben
(08.08.20)
para verdigi icin ev seciminde soz hakki var evet ve bunun gaziyla her seye karisma hakkini bulacak zamanla gibi gorunuyor. ben olsam (zaten en fazla birkac yil daha yasanacakmis) kiraya cikar hic kimseden de para istemem.
0
in vino veritas
(08.08.20)
Evi kesinlikle almalısın ister git ister kal her sekilde fiyatı uygunsa o evi al
Çocuğu da eğer yapacaksan burda birazcık büyütmen kolaylık olur bence
Ama şunu düşün derim 5 odalı ev olursa ve çocuk olursa kayınvalide sizde yaşar gibime geliyor
3 odalı al bence sizde kalamasın
0
photo85
(08.08.20)
Türkiye'de herkes neden yurt dışı deyince ille de Kanada der anlamam. Yakında ABD'den bile daha zor insan kabul edecekler. Orada iş bağlantımın olduğu insanlar bile bu göçmen akınından şikayetçi.
0
Avoiding The Puddle
(08.08.20)
kaynana sıkıntı +1
çocuk işi hakkında kimse ile konuşmayın +1
5+1 fazla geniş +1
0
basond
(09.08.20)
evin büyüklüğü tamamen keyfinize kalmış. belki at koşturacaksınız kayınvalidenize ne oluyor onu anlamadım. böyle dangalak insanlara yolun başında mesafenizi koymazsanız yarın iç çamaşırınızın rengine de fikir beyan eder.
0
brakgn
(10.08.20)
Çocuk konusu sizden baska kimseyi ilgilendirmez

Ev konusu da parayı siz veriyorsanız kimseyi ilgilendirmez. Buradaki x oda yeterli yorumlarina da şaşırdım. Pasa keyfiniz bilir yani
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.08.20)
(5)

İngilizce'yi Advanced Seviyesine Çıkarmak

put it in your appropriate place
Senelerdir B2 seviyesinde dolanıyorum. C2 geçeyim artık.Speaking - Bu süreçte epey mesafe kat ettim. Yaldır yaldır gidiyorum.Listening - Ne seviyesinde bilmiyorum. Filmler ve diziler hep ingilizce altyazıyı izliyorum.Reading - Bbc ve cnn'deki haberlerin bir kısmını anlıyorum, bir kısmını anlamıyorum
Senelerdir B2 seviyesinde dolanıyorum. C2 geçeyim artık.

Speaking - Bu süreçte epey mesafe kat ettim. Yaldır yaldır gidiyorum.

Listening - Ne seviyesinde bilmiyorum. Filmler ve diziler hep ingilizce altyazıyı izliyorum.

Reading - Bbc ve cnn'deki haberlerin bir kısmını anlıyorum, bir kısmını anlamıyorum.

Writing - Allah'a emanet.

Biraz kelime öğrenmem lazım ama kelime de tek başına anlam ifade etmiyorum.

İngilizce'yı nasıl geliştirebilirim Advanced haline getirmek için?
0
put it in your appropriate place
(08.08.20)
devamli olarak kullanmak, hasir nesir olmak lazim gelistirmek ve o seviyede tutabilmek icin. her gun 2-3 saat devamli. en az 3 sene alir.

c2'den kasit ielts'ten her alanda en az 8 alabilmek. ki anlattiklarin isiginda b2 degilsin.
0
hot potato
(08.08.20)
BBC ve CNN'de okuduklarınızın bir kısmını anlıyor, bir kısmını anlamıyorsanız B2 olmamanız kuvvetle muhtemel.

İşin sırrı bol bol maruz kalmak vr dili kullanmak. BBC Learning'den başlayabilirsiniz. Her seviyeye göre günlük içerik var. İngilizler yapmış, diyor insan.

Sürekli okuyun, dinleyin, izleyin, internetten dil partneri edinin. Youtube'da ilginizi çeken konulardaki videoları izleyin. İlginizi çeken konularda kitap, makale vb. okuyun.

Gramerdeki sorunlar için English Grammar in Use ve Understanding and Using English Grammar kitapları.
0
microfiction
(08.08.20)
C2 native level'dır, önce B2'yi bitirip C1 başına geçmelisiniz. Gramer açısından özel ders tavsiye ederim. Ayrıca yabancıların İngilizce öğrettiği videolara bakın.

Günde yarım saat olmasa da 3 ay günde 20 dk ile mutlaka çalışın. Önemli olan her gün çalışmak.

Yazı gibi işler için özel ders alabilirsiniz.
0
kaset
(08.08.20)
BBC Learning English yanında şu siteyi de tavsiye ederim:

www.engvid.com

BBC’nin sitesini de ekleyeyim de kolaylık olsun: www.bbc.co.uk
0
microfiction
(08.08.20)
B2 degilsiniz. Bir dil kursuna gidip dil seviyem iyi dediyseniz tuzaga dusme olasiliginiz yuksek, musteri her zaman haklidir, hemen Ingilizcenizi ovup advanced seviyeye cikmak ister misiniz diye sormuslardir. CNN ve BBC haberleri B1 duzeydir, ortalama bir insanin anlayabilecegi seviyede haberler sunulur. B2 akademik seviyedir. Yuksek olasilikla siz A2 seviyesindesiniz.
0
howfaristhesky
(08.08.20)
(9)

Hayvanlar ile ilgili hangi STK ya bağış yapabilirim ?

paramolacak
Merhaba,Birisinin doğum günü yakın zamanda onun adına hayvanlarla ilgilenen bir kuruma bağış yapıp karşılığında elektronik sertifika almak istiyorum ( param olacak sizin adınıza bağış yaptı iyi ki doğdun gibi) haytap'a baktım ama acayip karışık çözemedim, başka da bulamadım bu şekilde bir bağış olay
Merhaba,

Birisinin doğum günü yakın zamanda onun adına hayvanlarla ilgilenen bir kuruma bağış yapıp karşılığında elektronik sertifika almak istiyorum ( param olacak sizin adınıza bağış yaptı iyi ki doğdun gibi) haytap'a baktım ama acayip karışık çözemedim, başka da bulamadım bu şekilde bir bağış olayı olan. Siin bildiğiniz yerler var mı?
0
paramolacak
(07.08.20)
HAKİM'i tavsiye ederim, canla başla çalışıyorlar. Sertifika veriyorlar mı bilmiyorum.twitter.com
0
kaset
(07.08.20)
Çalışmaları daim olsun da bırak sertifikayı bağış sekmesi bile yok sitelerinde, ya da ben bulamadım
0
🌸paramolacak
(07.08.20)
sorduğunuz sorunun tam karşılığını bilmiyorum. Yedikule barınağı elektronik değil de, elden bir belge veriyor. Istanbul'da mısınız bilemiyorum ama. böyle bir barınağa da gidebilirsiniz.
0
lovemyself
(07.08.20)
İstanbulda değilim maalesef, dijital lazım :(
0
🌸paramolacak
(07.08.20)
WWF yapıyor.
0
kobuzchu kiz
(07.08.20)
yasam hakkina saygı derneğini araştırın lütfen.
0
not dark yet
(07.08.20)
Lutfen vegan olanlari destekleyin. Kedileri kopekleri ustun goren, hayvanseveriz ayagina kafeste kus besleyenleri degil. Tum canlilari esit gorenler olsun.
0
howfaristhesky
(07.08.20)
Illa Turkiye'de olsun demezseniz Sheldrick Trust var. Avcilarin elinden kurtardiklari filleri yetistirip dogaya saliyorlar. Yerleri de zaten dogal ortamin hemen yaninda. Yetim kalmis bebek filleri evlat edinebiliyorsunuz: www.sheldrickwildlifetrust.org
0
SevdaliBulut
(07.08.20)
@paramolacak komite olduğu için bağış yok sanırım. Ama uzun yıllardır Meclis'te hayvan hakları yasasının geçmesi için çalışan bir örgüt. Dilerseniz bağış için bilgi alırım.
0
kaset
(07.08.20)
(2)

Toefl IBT

walser
Merhaba. Bu yılın sonuna doğru toefl testine girmeyi planlıyorum. İngilizce seviyem upper intermediate. Yaklaşık 4 aylık zaman diliminde en az 95 alacak şekilde hazırlanmak istiyorum, evdeyim ve vaktim var. Disiplinle halledebileceğimi düşünüyorum. Önereceğiniz kaynak kitaplar neler olur? Ek olarak
Merhaba. Bu yılın sonuna doğru toefl testine girmeyi planlıyorum. İngilizce seviyem upper intermediate. Yaklaşık 4 aylık zaman diliminde en az 95 alacak şekilde hazırlanmak istiyorum, evdeyim ve vaktim var. Disiplinle halledebileceğimi düşünüyorum. Önereceğiniz kaynak kitaplar neler olur? Ek olarak çalışma planı için de tavsiye alabilirim.
0
walser
(06.08.20)
ETS'in kendi kaynaklari var, ayrica bulabilirseniz Cambridge ve ETS'in birebir TOEFL arayuzune benzeyen deneme sinavlari da var. Guncel versiyonunu satin almanizi oneririm cunku speaking sorulari degisti (azaldi).

Ben ilk girisimde 2015'te 1 ay calistim, 102 aldim. Ikincisine gecen yil girdim hic calismadim 109 aldim ama 2015'te TOEFL hakkinda pek bilgim yoktu. Sinav asinaligi cok onemli.

En onemlisi de kelime kelime kelime. Gramer'de B2 olabilirsiniz ama B2 kadar kelime biliyor musunuz? Yer kabugunun hareketlerini, tasin surtunme kuvvetini, kurbagalarin evrimlesmesini, mimaride sanatsal kaygilari anlayabilecek duzeyde misiniz, bu cok onemli.
0
howfaristhesky
(06.08.20)
Ben bir tane kitap almıştım hiç işime yaramadı. Onun yerine youtube'dan videolar izledim ve torrent'ten indirdiğim toefl kaynaklarını kullandım. Speaking bölümünde +20 almam lazımdı. Bunun için belirli kalıplar kullanmayı seçtim ve başardım. Overall score olarak 70i geçmeliydim. 80 üstü aldım. 1 hafta çalıştım ve speaking odaklı. Zaten writing falan hiç bakmadım baya düşük geldi. Fakat 4 ay gibi bir süre temeli olan birinin 95 alabilmesi için gayet yeterli. Zaten ets'nin dediğine göre ortalama her 4 saatlik çalışma +1 puan artışı demekmiş.

Tüm bölümler 30 puandan oluşuyor. Speaking de 6ya bölünüyor 5er puan. Speaking'te ilk 5 puanlık kısım zor. Çünkü bir cümle verip konuşmanı bekliyorlar. Misal "x bir ülke bütçenin bir bölümünü turizme veya eğitime ayıracak. Hangisini yapmalı?". Bunlara ve diğerlerine cevap vermek için bazı kalıplar ve yöntemler var. Önündeki kağıda hemen not alıyorsun iyi kötü yanları. Kıyaslıyorsun, olumlu olumsuz yanları, faydalar zararlar, hangisini seçtin ve nedenini söylüyorsun. Youtube'a toefl speaking yazıp videoları izle dediğimi anlarsın. 30'un 25 puanlık kısmında sana bilgi verilecek zaten. Yazılı+işitsel. Speaking'te hep kalıplar kullandım ben. In my opinion, I believe that, Prof claims that, paper shows that, indicates that, student argues vs vs. Mini bir makale yazar gibi(giriş gelişme sonuç) kalıplar üzerinden konuştum. 2dk süreyi doldurayım diye kasmadım. Ama kassaydım daha yüksek alırdım diye düşünüyorum. Bazen 40sn'de cevabım bitiyordu. Writing için de bazı taktikler var onu da sonra yazarım elim yoruldu :)
0
the coon
(06.08.20)
(5)

2. üniv- ders muafiyeti

kapti
8 sene önce ing elektrik müh mezun oldum, bu sene de yaşadığım şehirde ing inşaat müh geliyor gibi. tercih etmeden önce gidip şu ortak dersleri sayar mısınız tarzında dekanla tatlı bi konuşma gerçekleştirmek işe yarar mı sizce? yoksa geldikten sonra mı resmi olarak başvursam? şu an orda dgs den geçi
8 sene önce ing elektrik müh mezun oldum, bu sene de yaşadığım şehirde ing inşaat müh geliyor gibi. tercih etmeden önce gidip şu ortak dersleri sayar mısınız tarzında dekanla tatlı bi konuşma gerçekleştirmek işe yarar mı sizce? yoksa geldikten sonra mı resmi olarak başvursam? şu an orda dgs den geçiş yapan arkadaşım hiç bir dersi sayılmamıştı ki normal yani sırf ing olmadığından bile sayılmaması lazım bana tercihten önce kesin pazarlığını yap diyor?? (yanımda transkript ve ders içeriklerini de götürecem amacaım mat fiz vs vs tekrar almamak.)
0
kapti
(06.08.20)
Bu islerin "dekanla tatli bi konusma" ile degil resmi bir proseduru vardir. Once ogrenci islerine telefon acin, bilgi alin, ikinci universiteyi okudugunuzu, ortak dersler oldugunu belirtin. Gerekirse transkriptinizi de bolum baskanina email atin ogrenci isleri ile gorusurken. Dekan ornegin kimya profesoru ise sizin dersler konusuna bolum baskani kadar hakim olmayabilir, en dogru proseduru ise ogrenci isleri bilir.
0
howfaristhesky
(06.08.20)
sekiz sene geçtiyse kabul etmezler sanırım. yök derslerinin bile 5 yıl limiti vardı. krediler/içerikler bile kontrol edilmesi lazım böyle niyetleri olsa bile.

bir yönetmelik falan vardır mutlaka.
0
passion rules the game
(06.08.20)
bence önce bi yönetmeliği oku :) dekanla konuşmanın hiçbir anlamı yok, her şey resmi hallediliyor, el altından değil yani.

8 sene ders saydırmak için çok uzun bir aralık. ders saydırmak için birkaç ders yarıyılı kabul etmeleri lazım (3 dönem falan herhalde, yönetmeliği oku).

ayrıca hadi kabul ettiler diyelim o dersler senin zorunlu derslerin miydi? yoksa ektra mı almıştın? zorunluysa elektrik diplomanı yakmak istiyosan saydır :D
0
superfluid
(06.08.20)
Ben araştırma görevlisi iken fakülte sekreteri ile yapıyorduk. Ders içerikleri ve kredilerinin ayrıda eğitim dillerinik uyması gerekiyor.
Siz şu derslerden muaf olmak istiyorum diye transkript ve ders içerikleini eski okulunuzdan alıp başvuruyorsunuz bölüm başkanı inceleyip onay veriyor öğrenci işleri muafiyeti sisteme giriyor.
Ulaşabilirseniz bölüm başkanına ulaşıp götürün evrakları ama biz gelen öğrencilere öğrenci işleri kayıttan sonra yapıyor biz bir söz veremeyiz diye postalıyorduk..
Sene konusunu bilmiyorum ama 8 bana da uzun geldi yönetmeliklere bir bakın sekizi duyan baştan savabilir.
0
cilekli pasta
(06.08.20)
bizim okulda önce öğrenci, öğrenci işlerine transkript ve dilekçe ile başvuruyor. öğrenci işleri bölüme yazı yazıyor. bölümde öğrencinin dilekçesini inceleyip hangi derslerin sayılabileceğine karar verip öğrenci işlerine cevap yazıyoruz. onlar da duruma göre sisteme işliyor...
0
bumbum
(06.08.20)
(10)

sorulmayanı soruyor tabuları yıkıyorum

jeanvaljean21
ismail türüt gibi terleyen biri olarak her gün duş alıyor ve deodorant kullanıyorum. koltuk altı kısmında bir sorun yok ama gelin görün ki duştan çıktıktan 2 saat sonra tşak kokusu başlıyor. normal deodorant kullanmak tehlikeli olduğu için ne yapacağımı bilmiyorum. utanmasam limon süreceğim. bir ins
ismail türüt gibi terleyen biri olarak her gün duş alıyor ve deodorant kullanıyorum. koltuk altı kısmında bir sorun yok ama gelin görün ki duştan çıktıktan 2 saat sonra tşak kokusu başlıyor. normal deodorant kullanmak tehlikeli olduğu için ne yapacağımı bilmiyorum. utanmasam limon süreceğim. bir insan cinsel hayatı olmadığı için sevinir mi ya?

siz ne yapıyorsunuz? nasıl önlüyorsunuz? yoksa siz de klasik ekşiciler gibi hiç kokmuyor, 2 saatte boşalıyor, 250 kg bench press mi yapıyorsunuz?
0
jeanvaljean21
(06.08.20)
Bench benim 170!yanlis olmasın.

Mantar olabilir mi acaba?
0
kisa
(06.08.20)
karbonatı az bir miktar suyun içinde erit ve duştan çıkmadan önce üzerine dök, özellikle çok terleyen bölgelerine sür
karbonat ter kokusunun oluşmasını engelliyor.
0
biseysorcaktim
(06.08.20)
Karbonat işinin sürekli yapılması epidermik dokuyu bozup daha büyük sorunlara yol açabilir
0
kisa
(06.08.20)
Biri karbonat yüzünden geri dönülmez hasar vermişti koltuk altlarına. Fena sovuyordu karbonata
0
himmet dayi
(06.08.20)
Ben konuyu tam anlamadan nasıl cevap yazılıyor gerçekten anlamıyorum. Öncelikle sizin özel durumunuza hakim olmamız lazım. O yüzden bir dk sürecek aşağıdaki sorulara cevap vermeniz lazım.

Bölge temiz mi? Kıllardan arındırmak bir rahatlık sağlayabilir.
Nerede yaşıyorsunuz? Adana ya da Antalya’da iseniz normal.
Ne iş yapıyorsunuz? Ofis çalışanı mısınız yoksa sahada sürekli güneş altında mısınız?
Bu her mevsim mi oluyor? Sadece yaz ayıysa İstanbul için mesela belki normal.
Boy kilo bilgileri nedir? Obez misiniz yoksa fit mi?
Mantar olduğunu sanmıyorum ama yine de emin miyiz?
0
ozdek
(06.08.20)
hasmetizm 2046
(06.08.20)
Pudra denediniz mi?

Mantar olabilir doktora görünün
0
howfaristhesky
(06.08.20)
terletmeyen azcık pahalı boxerlardan giy
0
neira
(06.08.20)
Soğuk suyla duş alma. Çıkarken de soğuk su dökme. Soğuk su koku yapar.
0
pass
(06.08.20)
1 - bölge temiz olsun. kıl tüy yün olmasın.
2 - dujdan sonra, bölgeyi çok çok iyi kurulayın ve mümkünse bebek pudrası sürün.
0
co2s2
(06.08.20)
(3)

saksı bitkisi nereden alınır ve hangi bitkileri önerirsiniz?

niluli
ben cam önünde durmak zorunda olmayan, güzelce büyüyecek yeni dalları çıkacak bir bitki almak istiyorum. aloe vera öyle midir? nereden alabilirim saksı bitkilerini? sizin alıp memnun kaldığınız online siteler oldu mu? yardımcı olursanız çok mutlu olurum, şimdiden teşekkür ederim
ben cam önünde durmak zorunda olmayan, güzelce büyüyecek yeni dalları çıkacak bir bitki almak istiyorum. aloe vera öyle midir? nereden alabilirim saksı bitkilerini? sizin alıp memnun kaldığınız online siteler oldu mu? yardımcı olursanız çok mutlu olurum, şimdiden teşekkür ederim
0
niluli
(04.08.20)
Succulentler ve kaktusler bakimi en rahat bitkilerden. Ayrica cennet cicegi (aksam sefasi) cabuk buyuyor ve cicek veriyor. Onun da bakimi rahat. Su vermen yeter.
0
howfaristhesky
(04.08.20)
barış çiçeği diye bilinen spathiphyllum, antoryum, menekşe, gardenya, kalanşo, lilyum, aşk merdiveni, paşa kılıcı, kurdele çiçeği...
hepsi olur.
aloe vera da öyledir ama görsel olarak daha güzel bir şey olabilir sanki.
daha büyük bir şey isterseniz benjamin ya da palmiye türleri de olur.

online aldığım 1-2 yer oldu, bazısından memnun kaldım, bazısından kalmadım.
n11'de, hepsiburada'da falan yorumlardan anlarsınız zaten.

almadan önce nereye koyacağınıza göre alacağınız kişiye sorun ya da internetten olup olmayacağını araştırmaya çalışın.
tam güneş değil ama aydınlık seven var, sabah güneş alan, sonra almayan yerde olmayı seven var, gölgede idare edebilen var.
yani mesela "sabahları güneş alan yarı gölgeye koyacağım, yaşar mı?" diye sorabilirsiniz almadan önce.
ya da orası için uygun olacak başka tavsiye de alabilirsiniz.

bauhaus'ta, ikea'da, eskiden bir milyoncu diye bilinen avm'lerde, seralarda, çiçekçilerde de bulabilirsiniz ayrıca.
0
blatta hiberna
(04.08.20)
Kauçuk ve kılıç bitkisi zor ölen, az nazlı, gölgede takılan güzel ev bitkileridir, tavsiye ederim.
0
whoosie
(05.08.20)
(18)

internetten en çok sipariş ettiğiniz ürün

anarsika
hangisi veya hangileridir? giyim ve yemek dışında.
hangisi veya hangileridir? giyim ve yemek dışında.
0
anarsika
(02.08.20)
Kitap, ozellikle Amazon.com.tr acildigindan beri
0
howfaristhesky
(02.08.20)
elektronik
0
baldur2
(02.08.20)
kitap.
şarj aleti dışında elektronik aletlerin hepsini internet'ten alırım.
0
black holes in the sky
(02.08.20)
bütün elektronik aletler, bütün mutfak eşyaları, yemek takımları, bardaklar, tencere tavalar, küçük ev aletleri...
0
benaslinda
(02.08.20)
kitap
gerekli olan çoğu şeyi internetten alıyorum ama en fazla kitap alıyorum.
0
MtKrt
(02.08.20)
Kitap +1. Yıllardır kitapevlerinden tek bir kitap almisligim yoktur. Bir tek aylar önce tatile çıkmadan bir kitabi alıp okumayı çok istemiştim ama beklemeye zamanım yok diye gidip almıştım.

Cilt bakım ürünlerinin coğunu yine internet sitelerinden sipariş veriyorum. Eczaneden vs ürün almisligim hic yoktur.

Aslına bakarsanız uzunca süredir gida disinda tüm ihtiyaçlarımi online hallediyorum denilebilir.
0
fraise
(02.08.20)
Kafeinli şampuan.
0
kanlakarisikyagmur
(02.08.20)
Kitap ve kozmetik ürünler. Parfüm, krem, cilt bakım ürünleri.
0
megalomaniac
(02.08.20)
Bilgisayar oyunu ve kontakt lens.
0
nothing in my way
(02.08.20)
Oyuncak, corona sürecinde ise tshirt,gömlek de almaya başladım.
0
the coon
(02.08.20)
kitap
0
tabirimekruh
(02.08.20)
Kahve ve kozmetik-kisisel bakim urunleri
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.08.20)
Kitap +kontakt lens
0
balik kraker
(02.08.20)
Kitap, kahve, kozmetik.
0
wish i could find a way to disappear
(02.08.20)
Uzun zamandır sipariş etmiyorum ama son 2-3 alışverişim kedi mamasıdır.
0
bitchesaintshit
(02.08.20)
Plak.
0
mahsus mahal
(02.08.20)
kedi maması
0
Sir Anthony Hopkins
(02.08.20)
Su arıtma filtresi haha
0
olaylar olaylar
(02.08.20)
(9)

muhabbet kusum ben yokken öldü

legalize marijuana
8-9 yillik muhabbet kusum ben tatildeyken baskasi baktigi sirada dun gece olmus. olurken yaninda olamadigim, elimin sicakligiyla ugurlayamadigim icin asiri uzuluyorum. küs ayrildik gibi geliyor. her turlu elestiri ve yorum ve oneriye acigim yuregim biraz sogusun
8-9 yillik muhabbet kusum ben tatildeyken baskasi baktigi sirada dun gece olmus. olurken yaninda olamadigim, elimin sicakligiyla ugurlayamadigim icin asiri uzuluyorum. küs ayrildik gibi geliyor. her turlu elestiri ve yorum ve oneriye acigim yuregim biraz sogusun
0
legalize marijuana
(02.08.20)
Bakan kişi sizin kadar bilgili olmadığı için hava da sıcak olunca cam kapı cereyanda bırakılmıştır belki, ben de üzüldüm :/
0
freebird5406_2
(02.08.20)
gariban esaret hayatından kurtulmuş, öyle bakın. artık ruhu özgürce dolaşır.
0
antikadimag
(02.08.20)
@freebird, yok tum bakim talimatlarini vermistim, ilk kez de bakmiyor zaten ama bu sene pandemiden dolayi biraz fazla sehir disinda kaldim. once babam
bakti uzun sure sonra baskasi.. en son uc hafta once gordum sevdim, bir sorunu yoktu. guya gun icinde oterken gayet normal, aksam birden kafesinde zemine dusmus. ayagi takildi falan sanip bakmis ama kalkamamis. veterinere goturmus, orada da son nefesini vermis kuscuk:/
0
🌸legalize marijuana
(02.08.20)
@antikadimag guzel bakis acisi tesekkurler:)
0
🌸legalize marijuana
(02.08.20)
Bizim köpeğimiz de ben Türkiye’de bile değilken ölmüştü ve ben bunu bilmeden günlerce mutlu mutlu gezmiştim. Dönüp öğrendiğimde hala etkileri asla geçmeyen bir yıkım yaşadım tabii. İnsan o kadar bağlanıyor ki içinde asla dolmayacak bir boşluk oluşuyor. Asla geçmiyor ama sadece zamanla acının hafiflediğini söyleyebilirim. Başınız sağ olsun.
0
ms brownstone
(02.08.20)
@brown bu tip geç haber verme hikayelerini çok duyduğum ve hoşlanmadığım için vakit kaybetmeden arabaya atlayıp eşimin yanına gittim başka şehre, haberi telefonda değil yüz yüze verdim sarılıp ağladık. başın sağolsun.
0
🌸legalize marijuana
(02.08.20)
antikadimag +1

Kuslari kafese koymayalim
0
howfaristhesky
(02.08.20)
zaten o yaslara kadar yasiyorlar ortalama. arkadasiminki 14 yasina gelince godzilla diye lakap takmistik
kusun vakti kemale ermis. guzel guzel yasamis gitmis. birkac haftaya moraliniz yerine gelir. insanoglu her seye alisiyor.
0
turbo sadık
(02.08.20)
Başınız sağ olsun. Bence ömrünü doldurmuş. Keşke çok daha uzun süre yaşayabilseler ama maalesef genel olarak 8-9 yıl yaşıyorlar. O kadar benimsiyorsunuz ki yeri geliyor aile üyelerinizden bile daha yakın hissediyorsunuz. Bir kardeş, bir evlat, bir arkadaş gibi görüyorsunuz. Hele bir de şımarıksa değmesinler keyfimize. Ama gittiklerinde vicdan azabı, evlat acısı gibi geliyor. Çok zor bir acı.

O yüzden her ne kadar hayatımı şenlendirseler de onlardan ayrılmak bir azap olduğu için yeni bir kuş almaya sıcak bakmıyorum. Geçen yıl kaybettim, hala unutabilmiş değilim, hala özlüyorum, önceki kuşlarımı bile hiç unutmadım. Tekrar başınız sağ olsun :(
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.08.20)
(7)

yurtdışındayken ucuza sürekli ne yenir?

antikadimag
aklıma pilav, makarna, hazır makarna geliyor.tavuk-patates, et pişirebilirim. başka ne yapılır basit?
aklıma pilav, makarna, hazır makarna geliyor.

tavuk-patates, et pişirebilirim. başka ne yapılır basit?
0
antikadimag
(01.08.20)
Noodle, bakliyat, sebze yemekleri. Turkiye'de ne yapiyorsan.

5 noodle 1 dolar, 1 lb nohut ya da peas 1 dolar, 1 lb taze domates 1.5 dolar falan. Trader Joe's ekonomik. En ucuzu ise 99 cents only stores. Orada her sey 99c adi uzerinde.
0
howfaristhesky
(01.08.20)
yurtdisi dedigin hangi ulke?

genelde tavuk but ve kanat cok ucuz oluyor.
0
baldur2
(02.08.20)
türk marketi (gerçi büyük süpermarketlerde de oluyor) varsa haşlanmış nohut, mercimek, fasülye vs. bulunabiliyor. bir de makarna soslarıdır şudur budur da fena olmuyor bunlarla.
0
ron dennis
(02.08.20)
ülke abd
0
🌸antikadimag
(02.08.20)
her gun et ye. amerika'ya gidip her gun makarna mi yener kanka.
0
baldur2
(02.08.20)
Pizza tabii ki.
0
but that was just a dream
(02.08.20)
Walmart y da Aldi’den dondurulmuş olanları kastediyorum. Ek olarak walmart’ta paket sebzeler çok ucuz.
0
but that was just a dream
(02.08.20)
(2)

arizona taraflarını bilen, eden?

sanat guresi
tempe için kira bilgisine ihtiyacım var. mobilyalı evde oda için faturalar dahil aylık 500 dolar nasıl fiyat?
tempe için kira bilgisine ihtiyacım var. mobilyalı evde oda için faturalar dahil aylık 500 dolar nasıl fiyat?
0
sanat guresi
(31.07.20)
Iyi. Okulun yurdu yaklaşık 700 dollar olmali. 500 dolar iyi. Yolculuk ne zaman?
0
howfaristhesky
(31.07.20)
facebook da amerikada yasayan turkler grubu var 25.000 den fazla uyesi var oraya sorun
0
oscar
(01.08.20)
(6)

İş, okul ve akademide kalmak (eleştiriler)

Hazzy
Merhaba,Son zamanlarda okul ve işle ilgili konularda çok fazla tepki alıyorum ve çok bunaldım. Bir nebze de olsa faydası olur diye buraya yazıyorum.İstanbul'da iyi sayılabilecek bir üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum, üçüncü sınıf öğrencisiyim. Dille içli dışlı olmayı, çeviri ve editörl
Merhaba,

Son zamanlarda okul ve işle ilgili konularda çok fazla tepki alıyorum ve çok bunaldım. Bir nebze de olsa faydası olur diye buraya yazıyorum.

İstanbul'da iyi sayılabilecek bir üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum, üçüncü sınıf öğrencisiyim. Dille içli dışlı olmayı, çeviri ve editörlük gibi çeşitli yazı işleriyle uğraşmayı çok seviyorum. Açıkçası dil konusunda da iyiyim diyebilirim, ortalamam şu an 3.85. Konuşmayı, anlatmayı ve öğretmeyi sevdiğim için akademide kalmayı düşünüyorum.

İnsanların tepkilerinden yıldığım noktalar şunlar;

1- Herkes işsiz kalacağımı söylüyor. Ben de farkındayım, Türkiye'de çevirmen olmak çok zor. Garip bir şekilde ülkedeki herkes İngilizce biliyor, iki tane cümle kurabilen çok düşük maaşlarla çevirmen oluyor ve haliyle yetkin kişilere hak ettikleri miktarı kimse vermek istemiyor. Yine de her gittiğim ortamda okuduğum bölümü soranlara verdiğim cevapla ''Niye dil okudun ki? İşsiz kalacaksın. Kursta öğrenirdin çok istiyorsan.'' gibi tepkilerini çekmekten, sürekli ''vah vah, tüh tüh'' duymaktan gına geldi. Moralim bozuluyor, üstelik ben bahsetmesem bile özellikle sordukları için sorulardan kaçamıyorum da.

2- Herkes akademide kalırsam çok tecrübesiz olacağımı söylüyor. Rahat bir ortamda olacağım için iş tecrübem olmayacakmış, hayatı tanıyamayacakmışım. Açıkçası çok tepki gelince bu konuda da biraz endişe etmeye başladım. Zaten ailemin biricik kızı olarak hep el üstünde büyütüldüm. Geçen sene en azından yarı zamanlı DeFacto'da çalışmak istemiştim ama ailem ''Ne gerek var kendini boş yere yormaya? Derslerinle ilgilen o vakitte.'' gibi şeyler söyleyerek vazgeçirdi beni. Şimdi de mezun olduktan sonra akademiye geçersem ve sektörden dolayı bir yerde ek iş de bulamazsam hiç tecrübem olmayacak gerçekten. Bu çok büyük bir sıkıntı olur mu? İleride pişman olur muyum? Akademi fikrini erteleyeyim mi?

3- Akademide iş bulabilmek için tanıdığın olması mevzusu... İnsanlar sürekli ''Ortalaman 3.99 olsa bile tanıdığın yoksa, torpilin yoksa hiçbir yerde iş bulamazsın.'' benzeri cümleler kuruyor. Açıkçası bu konuda pek bilgim yok ama böyle bir şeyin mümkün olmayacağını düşünüyorum. Yine de sürekli, beni her gördüklerinde bunu demeleri ve kendilerinden çok çok emin olmaları sinirimi bozmak dışında beni endişelendirmeye de başladı. Yurt dışını bir kenara koyarsam Türkiye içinde Boğaziçi Üniversitesi'ni düşünüyordum. Ne yani, çok başarılı olsam da tanıdığım yoksa giremeyecek miyim şimdi?

Başlarda ciddiye almayıp takmamaya çalışsam da insanların bu konularda beni sıkıştırması, bu kadar üzerime gelmesi beni çok yormaya başladı. Ters tepki verince de ''burnu havada'' diyerek demediklerini bırakmıyorlar.

Bu aralar çok bunalmış olduğum için yazdım bu soruyu, muhtemelen yakında silerim. Okuyan olduysa teşekkür ederim. :)
0
Hazzy
(31.07.20)
Üniversite’nin iyi olması ve ortalamanın yüksek olması her zaman para kazandırmayabilir. Belki de buna çok güvenmemen gerektiğini anlatmaya çalışıyorlardır.

Ama şu da bir gerçek ki başkasının hayatını sorgulama fetişisti neandertallerden uzak durmak bir insanın kendine yapabileceği en büyük iyiliklerden biri.
0
pass
(31.07.20)
İngilizce öğretmeni geldi. Üniversitelerin hazırlık programları her yıl öğretim elemanı alımı yapar. Önce part-time olarak alinirsiniz belki, hemen yüksek lisansa başlayın. Yüksek lisansınız bitince full-time olarak işe başlarsınız. Yüksek lisansınızın son yılında doktoraya başvurursunuz. Haziran'da mezun olur, Eylül'de doktoraya başlarsınız. Aynı yılın Eylül ayında full-time devlet ya da özel universitenin hazırlığında İngilizce ders vermeye başlarsınız. Bölümde ders vermek icinse mezun olduktan sonra 6 yılınız var. O kadar da kolay değil. Ben de doktorada 3.yilimi geride bıraktım. Bu yollardan geçtim. Ama mezun olur olmaz iyi bir üniversite sizi part-time da olsa işe almayabilir. Bir dil okulu ya da kolejde yüksek lisansınız bitinceye kadar çalışmanız gerekebilir. Formasyon da kalktığı için (sanirim) kolej de olmayabilir. Dil okulunda çalışırsınız sanırım.
0
howfaristhesky
(31.07.20)
Öncelikle "enerji vampiri" kavramını araştır ve öğren ve enerjini korumak için önlem al.
Belli ki başarılı birisin. İnsanlar seni aşağı çekmek için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır.
Yüreğinin sesini dinle ve neye ilgi duyuyorsan, zevk alıyorsan onun üzerine git. Akademik alan ise Yüksek lisans için şimdiden araştır ve hazırlan ufaktan. Özel sektör ise staja odaklan. Mezun olunca deneyimin olsun ve daha kolay iş bul.
Sen bilgiye, tecrübeye, eğitime değer ver ve seni ileriye götürecek olan bir araç olan parayı da her halükârda bir şekilde kazanmaya çalış.
Hedeflerini herkesle konuşma, bunu kaldırabilecek doyumlu ve güvendiğin insanlarla paylaş sadece. Boş boş konuşan insanlarla muhatap olma, onlardan -iyi niyetli değillerse- uzaklaş.
0
gijilti
(31.07.20)
Turkiyede ozellikle sosyal bolumlerde akademide kalabilmek ciddi bir sikinti artik.

En tepe vakiflar ve devletler kendileriden mezun olana bile burun kiviriyorlar, yurt disindan ve/veya daha iyi universiteden master/doktora almadiysan isin zor.

Kalan devletlerin buyuk cogunlugu ciftlige donmus vaziyette, torpilin varsa, gercek ve mecazi manada iyi yaliyorsan varsin yoksa yoksun. Ogrenciyken borusu oten bir hocaya yanlayip onunla yuksek lisans yapmak da ise yarayabiliyor. Hersey iyi giderken bile biri sana kil olup akademik hayatini yakabiliyor.

Tepe 5 icinde olmayan vakiflarda da devletle benzerlikler var + bir cesit kolej ogretmeni gibi goruluyorsun.

Yapma demiyorum ama dalacagin cukura a b c d planlariyla gir.
0
cleric
(31.07.20)
1- Moralinizi bozmayın. Tanıdığım çoğu üniversite öğrencisi bile çeviri işi yapıyor ek gelir için, bu doğru. Hatta trollüğe vurmak işi en güzeli; bana benzer yaklaşanların kendi mesleklerine gömmeye başladım ben, size de tavsiye ederim. Bu eleştirileri size çekinmeden yapanların mesleklerine, yaptıkları işlere siz de tepki verin. "Senin gibi X okuyup Y olmaktansa dil okudum." deyip suratlarını izleyin.

2- Doğrudan akademiye girmenin insanı tecrübesiz kılacağı eleştirisi bir parça doğru. Akademik de olsa araştırma görevliliği de bir iş; hiç çalışma hayatını yaşamamış kişiler bir işin getireceği sorumluluklarla başa çıkmada biraz daha bocalayabiliyor. Ayrıca ilerisi için de bahsettiğiniz ek gelir imkanı olmaması insana mali açıdan sorun yaşatabilir. Akademide sabit bir maaş alırsınız, eski tabirle "ne uzar ne kısalırsınız". Sizin alanınızda bu iş nasıl olur bilmiyorum ama kendi alanımda çoğu akademisyenin dışarıya da ek iş de yaptığını biliyorum. Hele ki İstanbul'daysanız işin bu mali yönü göz ardı edilemez olabiliyor; İStanbul çok pahalı bir şehir. Araştırma görevlisi maaşı Anadolu'da bir şehirde çok iyi bir maaş olabilir, ama İstanbul'da çok ucu ucuna yetecek bir miktar. İleride kendi evinizi alabilmeniz, istediğiniz yere tatile gidebilmeniz pek mümkün değil.

3- Herkesin torpille işe girdiği doğru değil, torpille işe giren vasıfsızın çok olduğu doğru. Şöyle düşünebilirsiniz: "FETÖ soruları çaldı hep onlar üniversitelere yerleşti" de diyorlar ama o dönemde her iyi okulda okuyan soruları çalıp da mı kazandı? Biraz kendi başarısızlıklarına kılıf bulmayı sevenler bu tür bahanelerin ardına saklanıyor. Bir yerlere hakkıyla gelenler değil de, haksızlıkla gelenler de haberlere çıktığından örnek olarak da bol bol bunları kullanıyorlar. Ama akademiye girmeyi düşünüyorsanız şunu da unutmayın: Hoca tanıdığı, bildiği adamı almak ister. Diyelim ki iki adaydan biri sizsiniz, ALES ve dil puanınız da daha yüksek; diğeri de her alanda sizden daha düşük puanlı hocanın eski öğrencisi. Bu olasılıkta sizin seçileceğinizin garantisi yoktur; jüriyi çok etkilemiş olma olasılığınız dışında eski öğrenci (tabii boş beleş bir tip olmadığı varsayımıyla yazıyorum) size göre avantajlı konumdadır. Bu yüzden bilim sınavlarında geride bırakılmak için 0 alan arkadaşlarım oldu, çok sinirlendim, ama içten içe hocaları haksız da bulamıyorum. Huyunu suyunu bilmediği birisi yerine nasıl çalışacağı hakkında bilgisi olan adayı seçmelerini yadırgayamıyorum. Asistan alımında bir sürü değişken olabiliyor, kesin bir dille şöyle olur/böyle olur demek zor.

Siz Boğaziçi'nde yüksek lisansınıza başlayın, kadro açılırsa da başvurun. Zaten çat diye kadro çıkmıyor, her şey YÖK'ün ve ilgili fakültenin elinde. İlginizi çeken bir kadro ilanı çıkana kadar da ufaktan çalışırsınız. Bu mahalle teyzesi vizyonlu insanlardan da uzak durun.
0
wish i could find a way to disappear
(31.07.20)
wish i could find a way to disappear +1

3. şimdiden akademisyen olmak istediğiniz okulda lafı sözü dinlenen bir hocayla irtibata geçin. mümkünse kendi okulunuzda değil o okulda yls yapın.

2. akademide kalırsan tecrübesiz olmak eğer uygulamalı bilimlerde çalışmıyorsanız çok geçerli bir eleştiri değil. akademisyenlik kendi başına bir meslek ve kendine özgü tecrübeleri gerektiyor, bunlar dışarıda edinebileceğiniz tecrübeler değil. ama okuduğu bölümden ya da ileride yapacağı işten bağımsız olarak, sırf iş hayatı tecrübesi açısından staj ya da part time tecrübesi edinmesi her öğrencinin faydasınadır. şu an zor ama bir fırsat bulup bir iş/staj yapın derim.
uygulamalı blimlerde ise sektör tecrübesi şart, adam hayatında inşaata adım atmamış inşaat mühendisliği anlatıyor ya da bir sınıfta 5 dakika durmamış öğretmen olmayı anlatıyor. sizi edebiyat bölümü mezunu olarak nasıl bir sektör tecrübenizin olması gerekiyormuş ki? zaten akademide çalışmaya başlarsanız da büyük ihtimalle orada kalacaksınız. 3 yıl 5 yıl akademisyen olayım sonra özel sektöre geçeyim diyen görmedim hiç. (çok büyük sorunlarla ve talihsizliklerle karşılaşmadıkça) yani kısaca başka bir sektörde tecrübenizin olmaması akademisyen olunca sizi niye rahatsız etsin ki.
0
halanne
(31.07.20)
(6)

pandemide uçak yolculuğu ne kadar güvenli?

mugumgumus
merhabalar,ağustos ortasında gidiş-dönüş, yaklaşık birer saatlik uçak yolculuğumuz olacak. maskesiz adım atmıyoruz zaten, ayrıca siperlik de kullanacağız. sizce virüs tehlikesi uçaklar için nasıl? orta-yüksek riskli deniyor genelde, siz ne düşünüyorsunuz? çevrenizde uçak yolculuğu nedeniyle hastalık
merhabalar,
ağustos ortasında gidiş-dönüş, yaklaşık birer saatlik uçak yolculuğumuz olacak. maskesiz adım atmıyoruz zaten, ayrıca siperlik de kullanacağız. sizce virüs tehlikesi uçaklar için nasıl? orta-yüksek riskli deniyor genelde, siz ne düşünüyorsunuz? çevrenizde uçak yolculuğu nedeniyle hastalık kapan oldu mu?
0
mugumgumus
(28.07.20)
Annem birkac ay once maskeyle eldivenle yolculuk yapti. Bir sorun cikmadi. Eve varinca her seyini yikayip dus almis.

Ben de gelecek ay 13 saatlik yolculuk planliyorum. N99 maske arti siperlikle gidicem. Yemek ve su disinda ikisini de hic cikarmicam. Ben olsam 1 saatlik yolculukta yemek yemem su icmem. Bu arada evden cikar cikmaz maskenizi takin. Taa ucagin icine girmeyi beklemeyin.
0
howfaristhesky
(28.07.20)
uçaklar maalesef riskli. sıkıca korunun ffp3 maske ve eldiven gerekirse spirallik alın. kolay gelsin. yapacak bi şey yok.
0
sizofren06
(28.07.20)
1 hazirandan beri 20’den fazla uçuş yaptım hala hayattayım.
0
catch the arrow
(28.07.20)
Havacılık sektörünün inanılmaz durgun olmasının sebebi direkt bu. Uçak 50/50 oranında içerideki havayı çevirdiği ve mevcutta virüsleri filtreleyecek bir sisteme sahip olmadığı için birisi virüslüyse topluca virüs kapıyorsun. Korona öncesi haftada min 2-4 uçuşu olan biri olarak tamamen otomobile döndüm.
0
roket adam
(28.07.20)
Hocam ben de mecburiyetten bir buçuk saatlik 2yolculuk yaptım. n95+siperlik+eldivenle gittim. dönerken eldiveni de takmadım gerek yok diye.

Aslında maskelerini inatla 3 kez uyarmana rağmen çenesine indiren varlıklar olmasa gerilmeyecektim ama bu durum beni aşırı gerdi. Bir şey olmadı ama tabii ki şans.
0
lcha
(28.07.20)
Pegasus’ta Allah’a emanet hissettim ama THY yolcuları sanki daha dikkatliydi. Sanırım bunda THY’nin yolcuları belli bir sıraya göre uçağa alması ve gerekli uyarıları yapması etkiliydi. Pegasus Instagram’da kabin içindeki havanın beş dakikada bir mi ne tamamen yenilendiğini söylüyordu.
0
le jeune turc
(28.07.20)
(23)

20+ maaş alan bazı insanların emekli memur gibi yaşaması?

ananiyimioguz
Çevremde var bir kaç kişi. Evlerini değiştirmezler, üstlerini başlarına bakmazlar, arabalarını değiştirmezler, gezip yeni yerler keşfetmezler. Anca biriktirelim, 30-40 yaşına geldik ama hala okuyup yükselelim, eğitimler alalım bir sürü, okumasak bile deli gibi çalışalım statü ve maaşları artıralım a
Çevremde var bir kaç kişi. Evlerini değiştirmezler, üstlerini başlarına bakmazlar, arabalarını değiştirmezler, gezip yeni yerler keşfetmezler. Anca biriktirelim, 30-40 yaşına geldik ama hala okuyup yükselelim, eğitimler alalım bir sürü, okumasak bile deli gibi çalışalım statü ve maaşları artıralım ama yine para harcamayalım kafasındalar.

Aileleri emekçi, çiftçi falan mesela genelde gördüklerimin. Acaba görmedikleri için parayı harcamayı da mı bilmiyorlar? Tamam genelde hepsi sistemin kölesi olmaya gerek yok kafasındalar ama insan diyor ki emekli memur gibi yaşacaktıysanız, ne diye deli gibi yoruyorsunuz hala kendinizi? Haneye giren para ayda 40bin civarı, yönetici pozisyonundalar mesela. Yolda görseniz yüzlerine bakmazsınız. Yahu arkadaş tamam illa gidip pahalı pahalı markalara para gömmeyin ama biraz bi hayat kaliteniz artsın ev sıradan, araç sıradan, üst-baş sıradan. Ölüm var yahu. Ölünce ne olacak o birikmişler anlamıyorum ki ne diye bu var yemezlik?

Parası olan da harcasa laf ederiz harcamasa laf ederiz tuhaf milletiz :))
0
ananiyimioguz
(27.07.20)
hacım hayatımda ne kadar bu bahsettiğin insan tipi ile karşılaştıysam hepsinin kafa gidik, sosyallik, pratik zekalık sıfır. Hesap makinesi gibi yaşıyorlar. Çok acıyorum hallerine, hele birde çocukları var ise daha da acıyorum. Sürekli başarılı olmak, makam mevki,title derdinde oldukları için sıyırmışlar kafayı
0
paramolacak
(27.07.20)
Oyle insanlar olmasalardi 20 bin kazanmazlardi.
0
howfaristhesky
(27.07.20)
@howfaristhesky, haklılık payı var, fakat 10-20 arası alıp da gayet güzel yaşayanlar insanlar da çok varlar.
0
🌸ananiyimioguz
(27.07.20)
Turkiye tasarruf orani cok dusuk bir ulke istatistiklere gore ve bu ekonomi acisindan ciddi bir sorun (tassarrufun yuksek tuketimin dusuk olmasi da sorun ama o baska konu). Insanlar zaten tassarruf edecek kadar kazanamiyorlar ama kazanan da harciyor. 2-3 tane tassarruf eden insan var onlari da sogutmayin yahu.
0
cleric
(27.07.20)
zenginlerin kafa para kazanmaya fakirlerinse harcamaya çalışır :)
0
sonsuz
(27.07.20)
Onlar sonra apartman alacaklar, kiraya verecekler. Çocuklarının evi de hazır olacak.
0
wish i could find a way to disappear
(27.07.20)
zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış :)
0
dafuq
(27.07.20)
Hahahaha, beni tarif etmişsiniz, gerçi ben henüz 30 olmadım ama benzer şekilde yaşıyorum.

Neyse olaya geleyim, 5-6 bin lira kazanan birine çok gibi geliyor 20 bin ama aslında o kadar da çok bir para değil. Her sene araba değiştirebilirim belki ama ev değiştiremem. Kaldı ki evli çocuklu insanların masrafları da çok oluyordur, ben bekar tek yaşayan biriyim.

İkincisi, bazı insanlar üretmekten, tüketmeye göre daha çok zevk alıyor. Yani parası olan herkes o arabaya binebilir, çok bi olayı yok. Ama istediğin kadar paran olsun, benim kadar kaliteli iş yapamıyorsun mesela, çünkü orada emek, özen, beyin vs. gibi parayla alamayacağın şeyler var. Ben tatminimi üretimim üzerinden sağlıyorum, başkasının benim hakkımda ne düşündüğü pek umrumda değil.

Üçüncüsü de yatırım. Aynı ivmeyle kendimi geliştirmeye (ve düzgün yatırım yapmaya) devam edebilirsem 35 yaşım civarı "başkası için" ve "zorunlu" çalışmama gerek kalmıyor, özgür oluyorum. Sırf 3-5 kişi "of ne güzel araba" diyecek diye ömrümden 5 yıl feda eder miydim? Hiç sanmıyorum.

Edit: seyahat ediyorum gerçi, fotoğraf çekip instagram'a atmıyorum ama. Seyahati bile materyalize edersek nolacak halimiz.
0
plutongezegendegilmi
(27.07.20)
"Rich people stay rich by living like they're poor; Poor people stay poor by living like they're rich"
0
christopher nolan
(27.07.20)
ben de 20+ alsam tek masrafım oyun bilgisayarı olur. ne eğlence ne kıyafet ne tatil. çünkü 20+ alan ihaleci tayfa değilse akıllı adamdır.
0
ya ben lan neyse
(27.07.20)
Zamaninda fakirlerse harcamayi bilmemekten cok harcamaya korkuyor da olabilirler

Bi de bazi insanlar robot gibiler. Calis, parayi kenara koy, sonraki ay gene calis. Amaclari yok...
0
Kittie
(27.07.20)
Geçen gün çalıştığımız yerin mülk sahibi geldi adam geldiğinde dilenci olarak düşünmüştüm fakat 15 milyon tl lik adam sen düşün
0
shredd
(27.07.20)
tamamen katiliyoruk ayni fikirdeyim, bunlar hayati iskalayan insanlar, hayat bir gundur o da bugundur, ama onlara sorsam "ya kanser olursam" diyende var "aman benim neyim var ki" diyende..
bize de onlarin yerine hayiflanmak kaldi..
birde para kazanmak yetenek isidirde harcamak kultur isidir, kiminde o yetenek varda kultur yok, 10 dairesi olan adam var, sorsan 500.000 daha paran olsa ne yaparsin diye, bir daire daha alirim der..
para, onu yemesini bilmeyenlerde en cok..
ölüp gittiginde de akilli birileri varsa gerisinde eze eze catir cutur yiyecek ama gel de anlat..
0
alttaraf
(27.07.20)
Kusura bakmayin ama bizim milet cok asiri sekilci.Oncelikle 20 bin TL oyle zannettiginiz gibi zengin maasi degil +1

Almanya'nin en sevdigim tarafi zenginlerle fakirleri disaridan ayiramazsin.Ayni yerlerde takilip yemek yerler,arabalari benzer kalitedir,ustleri baslari giyimleri de benzerdir.Inanin 15 bin € kazananla 3 bin € kazanani ayiramazsiniz.Ki bu fark Turkiyedeki 6 bin TL-20 bin TL farkindan daha yuksek bir fark olmasina ragmen.

Turkiyede iki kurus fazla kazananin hemen g.tu basi oynamaya basliyor.Luks giyinerek,luks araba alarak etrafa hava attigini saniyor.Toplumun farkli ekonomik gucte kesimleri arasinda inanilmaz bir kast sistemi var.Ayni yerlerde yemek yiyemezsin, ayni yere tatile gidemezsin.

Dogu Avrupasindan bati avrupasina Asyasina cok ulke gordum.Ustu basi, arabasi vb. ile hava atanlar sadece gelismemis ulkelerin vatandaslari.
0
turkuaz
(27.07.20)
benimde çevremde herşeye burnunu sokan, dünyadan haberi olmadığı halde kafasına göre ahkam kesip insanları yargılayan ama yüzüne karşı gülüp yalakalık yapan tipler var . aldıkları 3 kuruş mayışlarıyla tüm dünya onların. ne güzel.
0
x571
(27.07.20)
vakit bulamıyordur o parayı kazanan insanın yaptığı iş yan gelip yatılan bir iş değildir. 3-5 alanlara hayat lafta güzeldir tabi ama fazlasını kazanınca pek öyle olmuyor.
0
Uncle Sam
(27.07.20)
Bunlar emekli olup fıstık gibi yaşarken biz dilenicez
Çocukları da o paraları löp löp yiycek
0
photo85
(28.07.20)
ben kasip 40 yasinda emekli olmayi dusunuyorum vallahi. isteyen istedigini desin umrumda degil. 40 yas artik orta yas bile degil. guzel yiyip, icip, spor yaparsaniz 40'lar icin artik yeni 30'lar diyebiliriz. geriye kalan omru de guzel bir sekilde degerlendirmek size kalmis.
0
baldur2
(28.07.20)
cevremde var oyleleri; her sene tatile ayni dandik yere giderler mesela; para harcamazlar kolay kolay hic bir seye... simdi de 10 sene kredi ile ev alip evini degistirdiler sadece :)

bende tam tersi ve kiradayim hala :)

tamamen hayata bakis aciniz ile alakali.

tutumlu olmak iyi dengede olmak ve hayattan biraz tat almak onemli
0
sweetoffice
(28.07.20)
jeff bezos henüz bu kadar ünlü ve zengin değil ancak zengin olacağı kesin olarak görülen bir dönemde iken onunla röportaj yapıyorlar; "bu kadar zenginsiniz ama merak ediyorum, neden honda?" diye soruyor muhabir, bezos da "ayağımı yerden kesiyor" diyor. altındaki araba orta halli ve öyle biri için basit bir araç.

bahsettiğin insanlar bunlar mı bilmiyorum, ben o kadar kazanmadığım için anlayamam ama ben de kazancıma oranla düşük bütçeli yaşıyorum. cimrilik yapmıyor ya da ihtiyaçlarımı ertelemiyorum ama gerçekten ihtiyaç mı ya da buna gerek var mı diye soruyorum. garip de görmüyorum. kamyonla taşıyacak kadar param olsa da çevremdekiler dışarıdan bunu farketmezlerdi sanırım.
0
biseysorcaktim
(28.07.20)
bahsettiğiniz insanlar genelde yokluğu görmüş, yaşamış insanlar. dikkat edin onların çocukları yani bir sonraki nesil çatır çatır yiyor parayı.
0
cowboy
(28.07.20)
Gençler kaynak yapıyorum kusura bakmayın. Ne iş yapıyorsunuz da bu 20.000 tl maaş alıyorsunuz?
0
komando kani var bende
(28.07.20)
@komando kani var bende, çevremdeki yöneticiler, deneyimli yazılımcılar ve mühendisler alıyor gayet. Freelance çalışanlar 30'a bile çıkıyor ayda.

Yazılanlar arasında @Uncle Sam'in dediği mantıklı geldi aslında ama yine şuan bana ters geliyor. Kendime ve aileme vakit ayıramadıktan sonra, ölümün olduğu bir yerde ne diye kendimi bu kadar paralayım diyorum. Tamam insanların hedefleri, inançları olabilir ama aşırısı da zarar sanki :/
0
🌸ananiyimioguz
(12.09.20)
(2)

Yalnızlık ve boşluk duygularından hiçbir işimi yapamıyorum

aloneinthedark
Günlerdir ruh gibiyim. O kadar çok işim birikti ki. Telefonları açmıyorum. İnsanlarala görüşmek istemiyorum. Ölü gibiyim. Birileri hayatımda olduğu zamanlar çok daha canlı oluyorum ama olmuyor işte. Nasıl bi çare bulabilirim? Yaşam koçu tarzı bişeyler bu gibi durumlar için mi var?
Günlerdir ruh gibiyim. O kadar çok işim birikti ki. Telefonları açmıyorum. İnsanlarala görüşmek istemiyorum. Ölü gibiyim. Birileri hayatımda olduğu zamanlar çok daha canlı oluyorum ama olmuyor işte. Nasıl bi çare bulabilirim? Yaşam koçu tarzı bişeyler bu gibi durumlar için mi var?
0
aloneinthedark
(26.07.20)
Klişe gelebilir ama biraz içe çekilip kendini dinle. Kendi motiveni kendin yarat, başkasında birşey arama.
0
superfluid
(26.07.20)
Iyi bir insansanız korona olmasaydı sizinle görüşürdüm. Yalnızlık modern zamanların ilginç bir problemi aslında. Herkes yalnızlık çekiyor, çok ilginç değil mi? Sen de yalnızsın ben de yalnızım o zaman birlikte olalım demiyor kimse.
0
howfaristhesky
(27.07.20)
(14)

Sizce ben takıntılı mıyım?

super kahraman olsaydim baba olurdum
Temizlik konusunda.Mesela, tezgah üstünde duran kaşıklıktan bir şey aldığım zaman suya tutmadan kullanmam, çünkü bana göre açıkta durduğu için tozlanıyor.Mesela, çocuklu bi eve gittiğim zaman bütün salona yayılmış oyuncakları(eğer çocuk o an oynamıyorsa) kalkıp toplamamak için zor tutuyorum kendimi.
Temizlik konusunda.

Mesela, tezgah üstünde duran kaşıklıktan bir şey aldığım zaman suya tutmadan kullanmam, çünkü bana göre açıkta durduğu için tozlanıyor.
Mesela, çocuklu bi eve gittiğim zaman bütün salona yayılmış oyuncakları(eğer çocuk o an oynamıyorsa) kalkıp toplamamak için zor tutuyorum kendimi.
Mesela, dolaptan yumurta alınca onu yıkamadan asla kullanmam çünkü dışı yapış yapış oluyo genelde.
Mesela, yeni nesildeki takma/protez uzun tırnaklardan aşırı tiksiniyorum.
Mesela, evimde robot süpürge var, her gün muhakkak çalıştırıyorum. Evde hiç halı yok, ev terliklerinin altı sürekli kirleniyor. Bunu görünce yani her gün silinip süpürülen evde bile böyle toz/pislik oluyorsa halılı evler aşırı pis diye düşünmekten alamıyorum kendimi.

Bunlara karşılık yemekten bir şey çıksa kenara atar Yemeği yemeye devam ederim.
Dağınığımdır. Toprakla kumla taşla oynamayı çok severim. Kampa gitmeye bayılırım. Vs.

Sizce bende aşırı bir temizlik takıntısı var mı? Yoksa normal miyim?
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.07.20)
aşırıya kaçan bir sey goremedim, herkesin yapmasi gereken seyleri yapiyosunuz. yumurtalari yikamak hariç. oyle yapinca bakteriler çogaliyordu sanki
0
yarey
(26.07.20)
(bkz: okb)
0
avianthem
(26.07.20)
Kasik olayi da pek normal degil ama hadi bi nebze.

Ama oyuncak ciddi takinti belirtisi bence. Ev senin bile degil.

Onun disindaki protez tirnak, supurge, yumurta durumu bende yok mesela ama garip bulmadim duyunca.
0
Kittie
(26.07.20)
Kaşığı ve oyuncak toplama isteğini ben OKB belirtisi olarak yorumladım. Her gün evi süpürmek de çok normal bir şey değil bana kalırsa, yapacak işiniz olmadığı için yapmıyorsanız. Psikolog değilim.
0
slow like honey
(26.07.20)
Her gün silme süpürme işini robot süpürge yapıyor. O kadar işsiz değilim.
0
🌸super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.07.20)
oyuncak toplama işi fena rahatsız edici.
0
owaki
(26.07.20)
Normalin bi tik ustu.
0
durgunfoton
(26.07.20)
Oyuncak toplama dışında bence doğru olanı yapıyorsunuz. Ben de bu nedenle halı kullanmam. Kaşıklık da kullanmayın çekmeceye koyun. Ayrıca elbette tavuğun kıçından şey buzdolabına koyulmadan önce yıkanır. Ben korona olaylarından sonra sebze ve meyveleri de bulaşık deterjanı ile yıkamaya başladım. Sizin gibi ev arkadaşım olsun isterdim.
0
howfaristhesky
(26.07.20)
yumurta ve halılar hariç bir şeyinizi göremedim. temiz titiz olmak bence çok güzel bir şey.

halının faydaları:

1) kışın sıcak tutar
2) halı olmazsa tak tak düz zemine adım atmak dizlerinize şok etkisi yapıyor ve içindeki sıvı azalır zamanla. halı bu şiddeti emeceği için iyidir.
0
sonsuz
(26.07.20)
Okb +1

Obsesif kompülsif bozukluk deniyor buna. Kimi insanda temizlik hastalığı şeklinde gösterir, kimi insanda saçma ritüeller gibi..
0
silah taciri
(26.07.20)
okb falan değil yahu amma abartmışsınız. okb öyle bir şey değil.

yumurtayı ben de yıkarım. birçoğuna bok bulaşmış tüy yapışmış oluyor. niye boklu kabuğa elleyip yumurtayı bokla tüyle kırayım ki?

ağzı açık duran bardağı, uzunca süre açıkta durmuş çatalı kaşığı ben de sudan geçiririm. servisleri masada duran lokantalarda tabağı bardağı ters koyarlar, heaa bütün lokantalar da okb o zaman öyle mi?

terliğin altı toz olunca rahatsız olmak da anormal değil. halılı evlerde o halıda cidden toz toplanıyor. yani robotumuz yok ama elektrikli süpürgeyle süpürünce ayı gibi toz çıkıyor. boşaltıp tekrar süpürsen yine çıkıyor. ben anlamadım. yani ben buna takmıyorum ama taksam takarım, çok cins bir huy gibi gelmedi bana.

halısız ev daha çok kirlenmiyor. halılı evde terliğin altındaki tozu halıda yürürken halıya sildiğin için terliklerin altı temiz gözüküyor, toz yok sanıyorsun.

okb olsa yemekten bir şey çıksa yemeği yemeye devam etmeyi bırak, daha bir şeye elini sürmezdi.
0
kibritsuyu
(26.07.20)
bizim evde (annemlerde) her gün süpürge çalışıyor, yumurtalar da kapalı kaplarda bekleyip kırılmadan önce mutlaka yıkanıp kurulanıyorlar çünkü önceden yıkandığında gözenekleri açılıyormuş ve mikrop üretiyormuşmuş.

ek olarak, evde bulaşıklıkta bulaşık beklemez. mutfak havlusu ile kurulanıp kaldırılır :) ben sıkıntılı bir şey göremedim ama türk aile yapısı belki, etrafımda çoğu evde böyle. her gün yatak çarşaflarını silkeleyip tekrar takan insanlar var. o biraz garip geliyor.
0
iste o kavunici balik
(27.07.20)
Eger o kasiklik normalde kullanilmiyorsa ve uzun sure gecmisse aradan temiz olsa da yine yikarim veya silerim, cekmecede dursalar bile. Ama hergun zaten yikanan catali kasigi 10 dakika acikta durdu diye yikamam.

Robot supurgem olsa hic durdurmam.

Normalsin.
0
SevdaliBulut
(27.07.20)
Bana göre normalsin, artik okb isen ben de öyleyim demektir :D

Tezgahtaki kasiklikta maksimum bir gün bekleyen bulasik temizdir.
Ben kuzenlerime gittigimde aynisini yapiyorum genelde ama aile icinde oldugu icin garip karsilanmiyor :D
Kullanmadan hemen önce ben de yikarim, neticede tavugun götünden cikan seyin temizligine güvenemem :D
Ben uzun tirnaklardan hem tiksiniyorum hem de korkuyorum. Zaten nasil moda oldu hic anlamadim.
Robot süpürgem olsaydi iki güne bir calistirirdim, sacli bir insanim dökülüyor.
4 senedir halisiz evde yasiyorum, hali olsa silkeleyemem, yikatmaya veremem ve cok toz topladigini biliyorum. Resmen halisiz hayat temiz hayatmis ben bunu anladim.

Benim temizlik takintim yok sadece düzen tertip seviyorum, isimi kolaylastiriyor. Canim istemedigi icin haftalarca toz almadigim, evi süpürmedigim de oldu. Sadece ev düzenli ve temizken icim aciliyor.
0
chitosan
(27.07.20)
(4)

Bayramda ailenizin/sevdiklerinizin yanına gidiyor musunuz?

applebite
Merhaba. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Ziyaret yapmakta sakınca var mı sizce? Tedbirleri alıp (herzamanki gibi) şehir değiştirmeyi düşünüyorum ama kararsız kaldım.
Merhaba. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Ziyaret yapmakta sakınca var mı sizce? Tedbirleri alıp (herzamanki gibi) şehir değiştirmeyi düşünüyorum ama kararsız kaldım.
0
applebite
(26.07.20)
evet gidiyorum ama bayramda ailemin yanına gideceğim için öncesine 15 günlük mutlak izolasyon süresi koydum.
0
sanxis
(26.07.20)
farkli sehirlerdeyseniz bence gidilir, insanlar uzun suredir birbirini goremiyor, gidip cok da yakinlasmadan ziyaret etmekte bir sakinca yok bence,

zira artik onbinlerce kisi birarada namaz kiliyor, istanbul'da toplu ulasimda insanlar ustuse seyagat ediyor ve insanlar tatillerini yapiyor, sosyal mesafeyi koruyarak ziyaret edilir
0
exlibris
(26.07.20)
gidiyorum. uçakla.
0
fezagezgini_4
(26.07.20)
Ben gitmek istedim hatta gelmiycem deyince onlar gelmek istedi ama 50 yaşı çoktan geçtiler. Annem yeni böbrek ameliyatı oldu. Kimseyi ne İstanbul'a çağırıp ne de kendim İstanbul'dan gidip riske atmak istemiyorum. Sevdiğin kisilere zarar vermek gibisi yok. Birkaç ay görüşmesek de olur. Riski getirisinden yüksek. Annem babam benim yüzümden hasta olursa düşünmek bile istemiyorum
0
howfaristhesky
(26.07.20)
(5)

Feminizm üzerine kitap önerisi

whyamy
Bu konudaki kafamda dağınık halde bulunan fikirlerimi düzgün bir temele oturtamadığımdan karşı tarafa hakkıyla açıklayamadığımı ve belki de onu farklı bir yöne sevk ettiğimi düşünmeye başladım. Bana bu sıkıntımı çözmemde yardımcı olacak mümkünse en temelden en ayrıntılıya, Türkçe veya İngilizce kita
Bu konudaki kafamda dağınık halde bulunan fikirlerimi düzgün bir temele oturtamadığımdan karşı tarafa hakkıyla açıklayamadığımı ve belki de onu farklı bir yöne sevk ettiğimi düşünmeye başladım. Bana bu sıkıntımı çözmemde yardımcı olacak mümkünse en temelden en ayrıntılıya, Türkçe veya İngilizce kitap önerilerinde bulunabilir misiniz? Sevgi Soysal kitapları tarzındaki kitaplar da olabilir.
0
whyamy
(26.07.20)
www.eganba.com
www.eganba.com
www.eganba.com
www.eganba.com
www.eganba.com

Ek olarak fikirlerini zenginleştirmek düzene koymak için tamam fakat kimseyi ikna etmeye uğraşmak zorunda değilsin, merak eden kendini dönüştürmek isteyen senin yaptığın gibi araştırıyor sorguluyor. Diğer türlü masada otururken bu konuda daha 15 dakika düşünmüş bir arkadaşına ne anlatsan değiştiremezsin
0
freebird5406_2
(26.07.20)
prole
(26.07.20)
ne güzel bi arayış. konudan bağımsız olarak, keşke herkes kendi fikirleri için bu çapta düşünebilse..
0
neynep
(26.07.20)
Geçenlerde gördüm Feminist Felsefeye Giriş kitabı. Zamanım olursa ben de hem alıp okuycam. Sanırım sizin aradığınız kitap da o
0
howfaristhesky
(26.07.20)
neynep +1

freebird'ün önerilerini okuduktan sonra belki şuna da göz atmak istersiniz: etin cinsel politikası. kadınlar ve hayvanlar üzerindeki tahakkümün birbiriyle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
0
sanxis
(26.07.20)
(4)

keçi vs sığır

bugisme
Şimdi biz akdeniz-ege yöresindeniz ailecek. Biz istanbulda, ailemse küçük şirin bir ilçede yaşıyorlar. Kurban bayramlarında, oldum olası dedemler ve diğer akrabalarım hep keçi kesiyorlar. Geçen dedeme sordum bu konuyu ve “keçiler maki yer, kayalık- tepe gezer, yediği şeyler doğaldır, yemlenmez sığır
Şimdi biz akdeniz-ege yöresindeniz ailecek. Biz istanbulda, ailemse küçük şirin bir ilçede yaşıyorlar. Kurban bayramlarında, oldum olası dedemler ve diğer akrabalarım hep keçi kesiyorlar. Geçen dedeme sordum bu konuyu ve “keçiler maki yer, kayalık- tepe gezer, yediği şeyler doğaldır, yemlenmez sığır gibi koyun gibi” dedi. Yani bariz bir şekilde daha sağlıklı dedi. Peki bu doğru mu? O halde neden sadece bizim buralarda keçi yeniyor ve arkadaş ortamında “Biz keçi kestik” dediğimde onların yadırgar bakışlarına maruz kalıyorum.
0
bugisme
(25.07.20)
Beslenme şekilleri aynı olsa bile sığır ve keçi eti arasında zaten büyük fark var. Anladığım kadarıyla küçük ve arazide oldukça hareketli olan hayvanların eti daha leziz oluyor. Dediniz işin damak/teknik kısmını da bildiğinden haklı olabilir.
0
Erva
(25.07.20)
Arkadaşlarınız dini ibadetlerinizi yerine getirme şeklinizi beğenmiyor ve siz onlara arkadaş mı diyorsunuz? Bence keçi etinden önce arkadaş çevrenizi gözden geçirin.

Bu insanlar parayı Losev'e bağışladık deseniz de sizi eleştirecek muhtemelen.
0
howfaristhesky
(25.07.20)
Keci daha az konvansiyonel yani daha dogal digerlerine gore, dedeniz hakli.

Sadece sizin oralarda keci yeniyor cunku istanbulda dag yok. Diger cogu dagda ot yok ya da insanlar keci yetistiriciligi yapmiyorlar ekonomik getirisi lokal olacagi icin vs. onun disinda keci sutu, peyniri, eti harikadir ama herkes yapamaz etini.

Bir de howfaristhesky +1 cok rahatsiz oluyorsaniz koyun deyin. Yoresel yemeklerinizden de uzaklasmayin <3
0
kuehles blondes
(25.07.20)
Muğla'nın, Aydın'ın dağına çıktığınız mı anlıyorsunuz neden keçi beslendiğini.
O bölgede bırakın büyük başı . Koyun bile bakamazsınız.
Hangisi daha sağlıklı ? sorusunun tek bir cevabı olamaz.
Hangisi yem yiyor ? Hangisine veteriner bakıyor? Hangisi düzgün kesildi gibi sorular olur.
Benim tavsiyem keçi kestiğiniz için size ağaz burun yapan insanlara selam bile vermeyin. Birde imkan varsa oğlak çevirmeyi deneyin.
0
ycaycayca
(25.07.20)
(8)

gülme krizi geçirmelik film önerileriniz

dakota
var mıdır? varsa nelerdir ?
var mıdır? varsa nelerdir ?
0
dakota
(24.07.20)
Fasulye
0
aynabugusu
(24.07.20)
biraz önce aynı şeyi sormayı düşünüyordum.
son zamanlarda hiç güzel komedi filmi çıkmadı. en son beğendiklerim due date ve date night oldu.
pineapple express çok tavsiye ediyorlar ama fazla bel altı esprili gibi sanki.
0
halanne
(24.07.20)
Bu çok göreceli bir durum. Örneğin Recep İvedik size komik geliyorsa onerebilecegim bir şey yok. Daha entelektüel film arıyorsanız Idiocracy
0
howfaristhesky
(24.07.20)
azıcık amerikan popüler kültürüne aşinaysan ted serisi yarar.
0
nothing in my way
(24.07.20)
american pie (1999)
0
fezagezgini_4
(24.07.20)
old possum
(24.07.20)
ölümlü dünya. izlemiş olabilirsiniz ama ilk aklıma o geldi
0
anarsika
(24.07.20)
Kolonya Cumhuriyeti
0
le jeune turc
(24.07.20)
(14)

Tek başına takılmak

proculianus
Diyelim ki bir yere gitmek istiyorsunuz. Bir mekan, bir restoran/cafe, bir müze, veya konser/sinema/tiyatro neyse. Ama çevreniz çok geniş değil. Tanıdığınız 3-5 insan da gelmiyor sizinle. Ya işleri var, ya yorgunlar, ya da başka planları var. Bri bahaneleri var sürekli. Ama siz o an oraya gitmek ist
Diyelim ki bir yere gitmek istiyorsunuz. Bir mekan, bir restoran/cafe, bir müze, veya konser/sinema/tiyatro neyse. Ama çevreniz çok geniş değil. Tanıdığınız 3-5 insan da gelmiyor sizinle. Ya işleri var, ya yorgunlar, ya da başka planları var. Bri bahaneleri var sürekli. Ama siz o an oraya gitmek istiyorsunuz. Ya da haftasonu ya bir çıkayım sahile bir çay içeyim istiyorsunuz. Ama kimse yok, tanıdığınız kimse gelmiyor. Bakıyorum instagramda herkes her hafta pazar kahvaltısında bi yerlerde. Ben de istiyorum arada. Kimseyi bulamıyorum. Siz napıyorsunuz öyle durumlarda? Tek başınıza gidiyor musunuz? Ama bu sürekli böyle. Yani hiçbir zaman hiçkimseyi bulamıyorsunuz takılmak için. Sürekli yalnız takılır mıydınız?
Mesela izne çıkacaksınız ama tatile gidecek kimseniz yok. 2 hafta izin var para da var ama yalnızsınız. Tek başına gider misiniz?
Ben tek başına vakit geçirmekten gayet hoşlanırım aslında. Tek başına oturup bi yerde yemek yiyemeyen insanlar var, tek başına alışveriş yapamayan. Ben öyle biri değilim normalde ama bu bahsettiğim olay biraz başka. Dediğim yerler hep insanların kalabalık gittiği yerler. Herkes bir arkadaş grubunun içindeyken tek başına olunca kendimi çok ezik hissediyorum ve aşırı sıkılıyorum. Bir kere tek başıma tatile gittim. Herkes kalabalık ve çok eğlenirken, ben tek başıma çok sıkıldım mesela. Denize gir çık o kadar. İnsanlarla çabuk kaynaşabilen biri de değilim, gittiğim yerlerde hemen yeni birileriyle de tanışamam.

Sizde durumlar nasıl? Kimse gelmedi diye vaz mı geçiyorsunuz istediğiniz yerleri görmekten yoksa "amaan banane tek başıma da giderim ben"cilerden misiniz?
0
proculianus
(24.07.20)
Hocam ben tek gidiyorum ya. İnsanların keyfini beklerken hayatı ertelemeye gerek yok.
0
lcha
(24.07.20)
Tek başıma gidiyorum:) istediğim bir şeyleri yapmak için kimseyi bekleyemem.
0
pati
(24.07.20)
tiyatroya tek gitmişliğim çok. bara vs tek gitmedim içmek için. onu aşamadım.

tatile de tek gider miyim emin değilim. gezme amaçlı ise giderim heralde, deniz tatili için zor, sanmıyorum. ama gerçekten gidesim göresim varsa giderim tabii. tatil olsun diye değil.

bir de hiç kimseyi bulamıyor ve oraları görmek istiyorsak zaten yalnız takılmak dışında bir seçenek kalmıyor
0
fezagezgini_4
(24.07.20)
Ben tatile çıkarım yurt dışında tek başıma. Bence bunda sakınca yok. Ayrıca cafeye gidip ders de çalışırım. Hoşuma bile gider. Spor salonuna da çok gittim yalnız.

Bu arada iyi bir insansanız covid olmasaydı sizinle gezerdim <3
0
howfaristhesky
(24.07.20)
Tek başıma bara yemek yemeye sinemaya falan giderim ama pazar kahvaltısına gitmem mesela yani sohbetle uzun uzun yapılacak bir şeymiş gibi geliyor kahvaltı. Tatile de tek gitmek zor olur. Gidicek kimse olmasa vazgeçerdim herhalde.

Bence insanlarla kolay kaynaşan tanısan biri değilim vs demek yerine biraz daha deneyebilirsin. 4-5 sene önce bir kızla tanıştım yakın arkadaşım şimdi. Öyle bir gece arkadaş ortamında tanıştık. Hani bir daha görmem diye düşünüyordum. Sonra aralıklarla beni bir yerlere davet etti arkadaş olduk. Fark ettim ki kafasına uyuşan birini görünce takılmaya zaman geçirmeye başlıyor. Çok mantıklı değil mi :) ben de sonradan böyle davranmaya başladım. Düşünüyorum böyle davranarak birçok güzel insan kazandım.
0
turkce konusan uzayli
(24.07.20)
Tek başıma tatile de gittim, bara da, cafeye, yemeğe de. bir tek konsere gitmedim. Bazen yalnız daha güzel oluyor böyle şeyler ama sürekliyse sıkıcı olabilir. Kimse gelmedi diye vazgeçmezdim sanırım bir yere gitmek istiyorsam. yine de az çok insan edinmek iyidir.
0
aquarium
(24.07.20)
tek başına barda içmek check
tek başına dışarda yemek yemek check
tek başına sinemaya gitmek zaten check
tek başına yurtdışına gitmek check
tek başına tatile gitmek check

kaldı mı başka ?
gayet de zevk alıyorum. sevdiğim biriyle yapmak kadar zevk almıyorum belki ama gayet keyifli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

siz tek başınıza takılırken garip garip size bakanların var ya ta amına koyayım.
ehm evet.
0
kumandanim
(24.07.20)
En sevdiğim şeylerden biridir barda tek oturup barmenlerle laflamak.
0
zwiegesprach
(24.07.20)
sevgilim varken bile tek başıma bara müzik dinlemeye / içmeye, sinemaya gidiyordum. spora, bisiklete ( 8 saatlik dağ tırmanışı dahil ) hamak kurmaya yalnız gittiğim çok oluyor. tek başıma tatile gitmedim ama hiç. tatile biraz daha kalabalık eğlence aktivitesi gözüyle bakıyorum sanırım.
0
hasmetizm 2046
(24.07.20)
Tatil,sinema,konser,kahve-yemek,tiyatro,hepsine tek gitmişliğim var,keyif de alıyorum. İnsanların keyfini bekleyecek kadar uzun değil ömrümüz. Bir bara tek gitmedim,bir de ayakta konsere.
0
asteriks
(24.07.20)
Tek basima giderim, kendi yapmak istedigim bir sey icin niye baskalarina bagimli olayim ki?

J r r tolkien hayrani +1
0
kuehles blondes
(24.07.20)
Tatile ya da yeni yerler görmeye yalnız gitmeyi sevmem pek. Ama onun dışında tiyatro, sinema, cafe, yemeğe yalnız başıma çok giderim. Herkes benimle aynı zevkleri paylaşmıyor, hoşlanmayacağını bildiğim arkadaşımı peşimden sürüklemem zaten.

Zaten tiyatro ve sinemaya neden yalnız gitmek istemez insanlar anlamam. İkisinde de diğer insanları rahatsız etmemek ve tamamen odaklanmak için yanımızdakiyle konuşmuyoruz zaten. Filmden çıktıktan sonra film hakkında konuşmak zevkli tamam ama sırf bunun için de yalnız gitmem ben ya deyip kendimi mahrum bırakmak saçma geliyor.
0
black holes in the sky
(24.07.20)
- 2010'dan beri sinemaya

- 2017'den beri yurtdışına (Öncesinde çıkmışlığım yok)

- 2018'den beri tiyatroya (Çoğunlukla)

Tek başıma gidiyorum. Çok zevkli oluyor. Özellikle yurtdışı gezisi. Sadece birkaç kişi için tek başına olabilme durumumu keserim o kadar.
0
put it in your appropriate place
(24.07.20)
Ben de aksine gezmeyi tozmayı tek başıma seviyorum. Daldan dala atlayıp kafama göre karar veriyorum bazen zaman kaybı diye yemek yemiyorum gezmeye devam ediyorum. Yanımda birinin olması bana fazlalık.

Bar ve uzun uzun kahvaltı yapmayı tek yapamıyorum ama. Birileriyle karşılıklı yapılmalı gibi hissediyorum.
0
jazzabel
(24.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.