Giriş
(10)

Meraktan soruyorum, Biontech'in hiç mi potansiyel uzun vadeli zararı yok?

Ranchoddas
merhaba herkese, ben bunu meraktan soruyorum Biontech'in hiç mi potansiyel uzun vadeli zararı yok? veya bu olası zararlarla ilgili bir yazı etc. madem bu kadar faydalı bir şey, biz neden risklere dair bir şeyler imzalıyoruz? aşı karşıtı değilim, kendimce enine boyuna araştırıyorum aşı olmadan önce.
merhaba herkese, ben bunu meraktan soruyorum Biontech'in hiç mi potansiyel uzun vadeli zararı yok? veya bu olası zararlarla ilgili bir yazı etc. madem bu kadar faydalı bir şey, biz neden risklere dair bir şeyler imzalıyoruz? aşı karşıtı değilim, kendimce enine boyuna araştırıyorum aşı olmadan önce.
0
Ranchoddas
(14.06.21)
uzun vadesi bilinmiyor
0
jamswety
(14.06.21)
Ben Fransa'da böyle birşey imzalamadim, moderna oldum ama aynı şey yani.
Türkiye'de duydum böyle bir imza.
0
logisticsmanager
(14.06.21)
Covid'in bir ucunda ölüm olan uzun vadeli potansiyel zararlarını da araştırıp, ona göre değerlendir bence.
0
gmzo
(14.06.21)
@gmzo tabii ki her kısmını hesaplamak gerekir sadece inceliyorum.

benim merakım burada imzadan da öte sadece birçok insan aşı oluyor ve internette de Google sonuçlarını biraz yönlendirici buluyorum. biraz bilimsel bir şekilde uzun vadeli olası riskler ve bu risklerin neden düşük veya yüksek olabileceğini anlatan bir yazı, makale etc bir şey bakınıyordum. belki de hiçbir riski yoktur o yüzden bulamıyorumdur. sizlere sorayım dedim
0
🌸Ranchoddas
(14.06.21)
Uzun dönemli yan etkileri bir takım teknik gerekçelerle beklenmiyor. Şuradan bakabilirsiniz: immunizebc.ca

Şimdiye kadar yeni piyasaya sürülen aşıların yan etkileri en fazla 2 ay sürmüş. O nedenle iki aydan sonra bir etki görülmesi ekstrem olur. Diğer yandan mRNA aşılarının linkte açıklanan gerekçelerle yan etkilerinin daha kısa süreli olması da mümkün. Aşının ilk testleri başlayalı neredeyse 1 sene olacak, milyonlarca kişi aşı oldu, henüz basit etkiler haricinde görülen bir durum yok. Ancak COVID'in uzun dönemli yan etkileri artık az-çok biliniyor. Ciğerlerde kalıcı hasar bulunan durumlar var. Olasılıksal olarak aşının uzun dönemli yan etkilerinden çok daha tehlikeli görünüyor.

Tabii aradan 1 sene geçecek, herkes kendi hastalığını aşıya bağlayacak, ama hastalıkların sıklıklarında ya değişiklik görmeyeceğiz ya da değişiklikler COVID ile ilgili olacak. Durum anlaşılana kadar yayılan yanlış bilgiyi temizlemek 10 falan sürecek. Çünkü sözde-bilim malesef böyle bir şey.
0
evrim halkasi
(14.06.21)
Aşıların içindeki maddelere alerjisi olanların (ilaç alerjisi) sıkıntısı olabiliyor. Bu da çok nadir: milyonda 11 gibi bir rakam duydum. Bu da aşı vurulduktan 10-15 dakika içerisinde çıkıyor.

Türkiye'de anlam veremediğim bir şekilde, aşı karşıtlığı var. Sosyal medyadan, saçma sapan bir şekilde bu konu aylardır işleniyor ve insanlar "aşı değil de zehir vuruluyor" havasında. İlerleyen aylarda, en ufak bir rahatsızlığını aşıya bağlayacak kişi çok fazla. Bakanlık muhtemelen bu yüzden kağıtları imzalatıyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.06.21)
uzun vadeli zarar tam olarak ölçülebilen bir şey değil. Yani 1 milyar kişi aşı oldu ve 500 milyonunda bilmemne hastalığı ortaya çıktı gibi bir şey olmadığı sürece, çok küçük oranlarda ve bir sürü başka faktöre bağlı olarak bir şeyler çıkacak, bunun aşıyla mı yoksa başka şeylerle mi bağlantılı olduğu bilinemeyecek.

Bu arada ameliyat öncesi imzalanan sözleşmeleri gördünüz mü hiç? veya testleri bitmiş ama ciddi yan etkileri olabilen ilaç prospektüsü falan? bana denk gelmişti prospektüste bayağı korkutucu şeyler yazıyordu ve tüm testleri bitmiş onaylanmış şeydi. Biontech de ileride belki %0.01 insanda şunlar gelişebilir diye yazar ama henüz tespit edilen yok sanıyorum.

Bu arada Türkiye'de insanlar hastalıktan falan korkmuyorlar gördüğüm herkes kısır olmaktan korkuyor :D ne çocuk sevgisi arkadaş. Bence imzanın bir sebebi ileride çocuğu olmayınca aşıya dava açmak isteyecek insanları durdurmak.
0
nhk ni youkosu
(14.06.21)
Bizim ulke disindakiler imza atmiyor, onlarin yerine devlet topluca imzaladi.
Bizimkiler de imzalamistir ama bir de herkesten ayrica imza aliyorlar.

Firma dava istemiyor o riske girmiyor.
Tabi insanlar da killaniyor haliyle. Muhtemelen bi halt olmayacak ama yine de bir acaba oluyor kafada.

Daha once asidan degil de haptan yasanan bir olay var.
Turkiye disinda butun dunyanin ayvayi yedigi.
Turkiye'de bir veteriner hekim ulkeye sokmamis hapi.
0
divit
(14.06.21)
bir bilim insanı, uzun vadede zararlı olacak olsaydı şimdiye kadar zararları ortaya çıkardı gibilerinden bir şeyler söyledi. Sanırım bir youtube kanalındaydı.
0
mezarkabul
(14.06.21)
Aşı Türkiye'ye yeni geldi. Ben ikilemde kalıp hemen aşı olmak istemedim ama yaşadığım ülkede insanlar neredeyse 6 ay once aşı oldu. Yukarıda da söylendiği gibi gelişmiş ulkeler çoğunlukta olmak üzere 1 milyar insan aşı oldu
0
howfaristhesky
(14.06.21)
(11)

ABD'de yaşamak

dissendium
1. ABD'de hangi eyalette, hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Neden?2. Yaşama şansınız olsa California'da mı yaşamak isterdiniz, New York'ta mı? Neden?Bu iki eyaletin birbirlerine göre ne gibi avantajları var?
1. ABD'de hangi eyalette, hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Neden?

2. Yaşama şansınız olsa California'da mı yaşamak isterdiniz, New York'ta mı? Neden?

Bu iki eyaletin birbirlerine göre ne gibi avantajları var?
0
dissendium
(13.06.21)
Arizona'da yasiyorum, daha once 1 yil California'da yasadim. California'da hava cok guzel, yazin pek sicak olmuyor kisin da soguk. Arizona simdi 45 derece olmus. New York da cok soguk, kar firtinasi oluyor. Arizona'nin tersi durum var. Firsatim olsa bu nedenle Guney California'da yasardim. Okyanus kenari olmasi da onemli.
0
howfaristhesky
(13.06.21)
New York'ta bulundum, California'da yaşayan arkadaşlarım var. Kesinlikle California.

New York İstanbul'un çok daha büyük ve daha yorucu olanı. Çok iyi para kazanmıyorsan yaşaması zor, turist olarak gidip gezmek şahane. İklim olarak da geride +1
0
kobuzchu kiz
(13.06.21)
Chicago
0
integrative
(13.06.21)
soğuk yerlerde yaşadım yine oraları seçerdim, wyoming, utah, colorado gibi eyaletler
0
megacracker
(13.06.21)
Ya ben özür dileyerek New York diyorum kesinlikle. Yani New York'un gece hayatı, drag mekanları, lgbti scene'i falan çok merak ediyorum. bir de çok çeşitli bir şehir yani. Her milletten insan var, ırkçılık falan daha az olur gibime geliyor. Gerçi Aamerika genelinde öyle zaten diyenler olabilir ama new york tam bir dünya kenti bence. istanbul gibi nişantaşı'sı da vardır, çekmeköy'ü de muhtemelen. o yüzden pahalılık konusu çok umrumda olmazdı herhalde.
0
sec guard
(13.06.21)
1) California, Texas, Florida
California Long Beach , Texas Galveston, Florida JAcksonville genelde yaptığım işin en yoğun olduğu limanlara sahip. İş bulmam kolay, iklimi güzel gibi.

2) Kesinlikle California, sıcak, güneş ve LA :)
0
Northern Mariner
(14.06.21)
Eyalet sorulmus ama herkes "siz sehir demek istediniz herhalde" diye new york city'den bahsetmis. New York eyaletiyle sehri arasinda daglar kadar fark var. Eyaletin geri kalani cogunluka ufak sehirler ve kirsal alan, ekonomisi de iyi degil.

Kaliforniya da genel olarak kuzey ve guney olarak ikiye ayrilmis sekilde dusunulur. Gene bu iki bolge arasinda benzerlik az. Los Angeles bolgesiyle San Fransisco'nun falan kulturu ekonomisi ve ozellikle iklimi cok farkli.
0
hot potato
(14.06.21)
3 yildir houston da yasiyorum. Eger izmir istanbul gibi sehirlerden geliyorsaniz texas ugramayin bile. California ya da new york city tasinmayi dusunuyoruz. Chicago da olabilirdi ama nyc den de soguk, dehset soguk.
0
oscar
(14.06.21)
oregon, washington ya da colorado'da yasamak isterdim; bence muazzam tabiatlari var ve cok buyuk kalabalik yorucu yerler degil. texas'ta da austin ya da ufak sakin bir sehirde yasamaya hayir demezdim.

california ama asla buyuk sehirlerinden birinde yasamayi istemezdim.
0
bay b
(14.06.21)
Buraları gördüm / yaşadım seneler önce:

1- Maddi herhangi bir sıkıntım olmasa aslında Boston'da yaşamak isterdim. Hem Avrupa şehri gibi hem de ABD. İki adım ötesi NY. Ben daha Doğu yakası insanıyım sanırım. Hayal kurdurdunuz bana.
2- Yukarıdaki benzer sebeplerle NY. Ama soğuk derseniz CA.
0
SiyamkedisiZorro
(14.06.21)
evet madem hayal kurması bedava, o zaman New York'ta (city olur, eyalette farklı yerler olur) yaşayayım uzun bir süre. yine uzunca bir süre San Fransisco alayım. orta uzun LA, kısa bir süre Portland-Oregon, yine uzun bir süre Chicago. biraz Boston. azıcık ucundan Texas. belki Washington (dc olan). baltimore'un da ismi güzel ya aklımda kalmasın onu da ekleyeyim. hepsi olur ya denemek lazım.
0
levybroo
(14.06.21)
(3)

Erkek için şapka önerisi

hede hodo
Çocuk gibi göstermeyecek, güneşli günlerde takacağım şapka bakıyorum.Paraya kıymak gerek mi? Hangi marka öneriyorsunuz?
Çocuk gibi göstermeyecek, güneşli günlerde takacağım şapka bakıyorum.
Paraya kıymak gerek mi? Hangi marka öneriyorsunuz?
0
hede hodo
(13.06.21)
www.zara.com

Üfff bunlar bile 150 lira olmuş ya. Bu tarz hoşuna gittiyse bu kalitede bi tık daha ucuzu nerede var söyleyebilirim.(istanbul’da isen)
0
Deathrow
(13.06.21)
zara +1
baseball sapkalari guzel bence
olmadi h&m, gap, ucla
0
ala09
(13.06.21)
H&M'den 2009'da almıştım.

Bir de normal şapka da alabilirsiniz, SPX'e bakın.
0
howfaristhesky
(13.06.21)
(6)

Amerika’da yatırım

p133mmx
Amerika’da yaşıyorum. Bankada bir miktar param var ve enflasyon karşısında değerini korusun istiyorum. Savings account faizi çok düşük. Hangi yatırımı önerirsiniz?
Amerika’da yaşıyorum. Bankada bir miktar param var ve enflasyon karşısında değerini korusun istiyorum. Savings account faizi çok düşük. Hangi yatırımı önerirsiniz?
0
p133mmx
(13.06.21)
Ekonomi okuyan bir arkadasim hisse senedi satin aliyor. Ancak ekonomide doktora yaptigi icin her olayi cok yakindan takip ediyor. Ayni sehirde yasasaydik onunla onu takip ederdim ama iki uc ayda bir ancak konusuyoruz. Bu duyuruyu ben de takipte kalayim.
0
howfaristhesky
(13.06.21)
ben de amerikadayim. konustugum amerikalilar yatirim fonlarina ya da borsaya yatirim yapiyor. paralarini yonlendiren finansal danismanlari oluyor.
0
oscar
(13.06.21)
Once bir broker'la hesap acacaksiniz hisse senedi alimi seklinde yatirim yapabileceginiz. Meslea TD Ameritrade.
Sonra mesela borsada halka acik bir sekilde islem goren spesifik bir sirketin hissesini satin alabilirsiniz (mesela apple, american airlines, tesla cart curt) veya tum borsayi endeksleyen fonlardan (index fund) satin alabilirsiniz. Bunu sunan en popular yatirim urunu etf'ler. (exchange-traded fund)
Spesifik sirket secip onlara yatirim yapmak riskli oldugu ve bilgi gerektirdigi icin index fund etf almaniz mantikli olur, yani ikinci yazdigim. Danismana ihityaciniz yok, zira danismanlar ciddi bir oran alir yatiriminizdan. gereksiz.
bu dedigim borsaya yatirim yapma isini paraya yakin gelecekte ihtiyaciniz yoksa yapin, zira kisa vadede dususe gecebilir, saving account'un aksine. daha yuksek risk daha yuksek reward.
0
hot potato
(13.06.21)
Bankaya gidiyorsun riskini seciyorsun adamlar ona gore sepet yapip senin icin parayi isletiyor. Bir randevu al, mevzuyu anlat gerisini hallederler.
0
cooperr
(13.06.21)
Reddit'e bir çok subreddit var bununla alakali. Bence buradan bilgi alacaginiza soruyu orada sorun cok daha fazla bilgi alabilirsiniz. Ben aynısının Fransız versiyonundan cok sey ogrendim.
0
logisticsmanager
(13.06.21)
Şu kitabı okumadan yatırım yapmayın

www.amazon.com
0
spankenstein
(14.06.21)
(10)

Yirmi yaş dişlerinizi çektirdiniz mi? Ve şu durumda çektirir miydiniz?

ms brownstone
Herkeste farklıdır tabii ama bugün gittiğim çene cerrahı ameliyatla alması gerektiğini ancak aciliyetinin olmadığını söyleyip bana bıraktı. Ben de o an olup kurtulayım diye randevu aldım ama sonra düşünüp korktukça iptal ettim. Yirmi yaş dişiyle ilgili sürekli bazı doktorların ameliyat şart dediği d
Herkeste farklıdır tabii ama bugün gittiğim çene cerrahı ameliyatla alması gerektiğini ancak aciliyetinin olmadığını söyleyip bana bıraktı. Ben de o an olup kurtulayım diye randevu aldım ama sonra düşünüp korktukça iptal ettim.

Yirmi yaş dişiyle ilgili sürekli bazı doktorların ameliyat şart dediği dişi farklı bir doktorun ameliyata gerek duymadan aldığıyla ilgili hikayeler duyuyorum çevremde. Biraz da böyle düşününce bir umut ameliyatsız alınır düşüncesi de etkili oldu sanırım iptal etmemde. Gerçi diş hekimi yorumları çok iyi olan bir proftu ama bilemedim yine de.

Siz neler yaşadınız bu dişlerden kurtulma sürecinde? Ameliyatsız kurtulabilenler var mı aramızda? En çok merak ettiğim de ilk gittiğiniz hekim ne derse yaptınız mı yoksa birkaç farklı diş hekiminden görüş alarak mı hareket ettiniz?
0
ms brownstone
(12.06.21)
ameliyatsız dediği zaten gömülü olmayan/yarı gömülü oluyor. yani doktor çeneyi çok yarmadan direk pense benzeri aletle tutup çekebiliyor.

gömülüyse zaten ameliyatlı kaçarı yok. doktora göre değişmiyor yani bu durum.

ben önce devlette gittim 1 tanesini çektirdim baktım çok eziyetli ve insan muamelesi yapılmıyor kalan 3 tanesini özelde çektirdim rahat ettim. özellikle gömülüyse işinin ehli doktor önemli. avrupa yakasındakilere doktor önerebilirim.

doktordan eminseniz çektirip kurtulmanızı tavsiye ederim.
0
egokalp
(12.06.21)
Marmara'ya gidip ikişer ikişer çektirip kurtuldum.
0
howfaristhesky
(12.06.21)
Çektirmedim. Çektirmem için bir sebep yok. Hiç ağrımadı. Kötü çıkmadı, düzgün çıktı. Sağlık sorunu oluşturmuyorsa çektirmeye gerek olmadığını düşünüyorum.
0
dissendium
(12.06.21)
Cektirmedim ama discim "20liklerini de cekelim" demisti. Covid vs derken 2 yildir ugrayamadim yanina.
Cektirirsem hiyjen acisindan rahatlayacagimi dusunuyorum cunku 20liklerim yari gomuk bir sekilde duruyorlar. Arka kisimlari tam temizlenmiyor.
0
nax
(12.06.21)
dissendium +1

dişçim bakıp düzgün çıktığını, almaya gerek olmadığını söylemişti.
ben de ellemedim hiç.
bir sorun da yaşamadım.
0
blatta hiberna
(12.06.21)
eski doktorum 'acil değil ama er ya da geç çekilmeli, çıkış pozisyonları yüzünden ileride mutlaka sorun çıkarır' demişti. henüz sorun çıkarmadılar ama şimdiki doktorum da aynı şeyi söylüyor. cesaret edebilirsem çektireceğim yani.
0
asisamus
(12.06.21)
gömülü olduğu için bahsettiğiniz gibi ameliyatla alındı. ameliyat diyince büyük bir şey canlanmasın yarım saat gibi sürdü, sadece normal çekmeden farklı olarak açıldı alındı dikiş atıldı. dişlerin gömülü oldugu oncesinde rutin bir kontrolde söylenmişti, o zaman hemen aldırmadım. ağrı vs yapmıyordu ve çıkmıyordu. bir süre sonra bir tanesi ağrı yapmaya başladı o zaman mecburen aldırdım. diğerleri duruyor.

çene cerrahı çok yakın tanıdığımdı o yuzden başka hekimlere danışmadım.

sinir tahribatı oldu ve dilimin yarısı halen uyuşuk, işlemin üzerinden 7 ay geçti. bu gelişebilen bir komplikasyonmuş. hep böyle de kalma ihtimali varmış. bu konuyu biraz araştırmnaızı tavsiye ederim. bunun için bile ben ağrı yapmasa aldırmazdım, diğerlerini aldırmıyorum.

işlemden sonra bir süre antibiyotik kullanıyorsunuz ve birkaç gün ağrı oluyor, ama çok aman aman bir zorluğu yok.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(12.06.21)
Çektirmedim, ağrı sızı olmadı hiç.
0
ruhen hastayim ben
(12.06.21)
Hiç ağrımayan dişim bir gece birden ağrımıştı, sabah yanağım şiş uyandım. İltihaplanmış, önce antibiyotik kullandım. Çekilen röntgen sonucu iki yirmilik dişin de ameliyatla alınması gerektiğini, ileride çeneyi etkileyeceğini söylediler. 6 ay arayla iki diş de alındı. O arada bir daha ağrı olmadı ama ben yine de aldırdım. Üstte bir yirmilik daha var, onda sorun olmadığı için duruyor. İki işlemi de okmeydanı diş hastanesinde yaptırmıştım. Şansıma iki cerrah da çok kibardı. Sanırım çok korktuğum için de şefkatli davranmışlardı:)
0
asteriks
(12.06.21)
40 yaşındayım sadece bir tanesi gömülü yana doğru büyümüş diğerleri gelişmemiş ufak bir operasyon ile alındı etki geçince acı az da oldu o kadar 3 gün sonra hayat normal idi
0
gaspetizm
(12.06.21)
(10)

ozel uni mezunu doktor, avukat vs.

ala09
turkiye sinirlari icerisinde, ozel uni mezunu dr, av tercih ederken endise duyuyor musunuz? gercekten cok takiliyorum bu mevzuya. tamamen parayla mezuniyet gibi dusunuyorum. seviye olarak iyi olsa zaten neden devlet uni tercih etmesin ki? iu mezunuyum, devlet okulu da ovecek halim yok ama en azindan
turkiye sinirlari icerisinde, ozel uni mezunu dr, av tercih ederken endise duyuyor musunuz? gercekten cok takiliyorum bu mevzuya. tamamen parayla mezuniyet gibi dusunuyorum. seviye olarak iyi olsa zaten neden devlet uni tercih etmesin ki? iu mezunuyum, devlet okulu da ovecek halim yok ama en azindan endiselenmemem gerektigini soylemek isteyen olursa dinlerim.

sevgiler
0
ala09
(10.06.21)
Şimdi Bilkent, Koc, Sabancı hukuk mezunu birini sütçü imam hukuk mezunu biriyle karsilastirmak doğru mu? Apartman üniversitelerini es geçiyorum tabii ama özel üniversitelerde de çok kaliteli olanlar var.

Ayrıca tecrübe, kendini geliştirme gibi faktörleri de unutmamak gerek.
0
fraise
(10.06.21)
40 yaşında özel okul mezunu avukat tanıyorum. 15 senelik tecrübe sahibi. Müthiş bir çevresi, çok sağlam tecrübesi var. Bu adama gözüm kapalı güvenirim.

Eğer gideceğim avukat genç yaşlardaysa kesinlikle devlet okulundan mezun olmasını tercih ederim. Çünkü yeni mezun olmuş avukatlarda haliyle tecrübe konusunda eksiklikler olabilir. parası da ona göre olur. madem tecrübesi az teorik bilgisi iyi olsun diye düşünürüm. Özel okul mezunlarının ne disiplinine ne de teorik bilgisine güvenim yok.

tabi bu genellemedir. her genelleme gibi bu da yanlış olabilir.
0
adwokat
(10.06.21)
Okulun bir önemi yok. Ezberi iyi ise iyidir. Okulda öğrendiği çoğu şey iş hayatında işine yaramaz bile. Tamamen kendini geliştirmesine bağlı. Boğaziçi mezunu doktorali tanıdığım var eşeğini bile teslim etmezsin
0
seyyar satıcı
(10.06.21)
Avukat için nereden mezun olduğu çok önemli değil, asıl önemli olan dava kazanma oranı. Doktor için de aynısı geçerli. Bunu nasıl ölçeriz, o da cevaplaması zor bir soru ama ben bunlara bakıyorum.
0
hayirsiz
(10.06.21)
Hiç endişe duymuyorum. Devlet ve özel okul karşılaştırması yaptığınız şekliyle eskide kaldı, ikisinin de iyileri ve kötüleri var artık. "seviye olarak iyi olsa zaten neden devlet uni tercih etmesin ki?" demişsiniz, nice kaliteli özel okulda pek çok devlet üniversitesine göre çok daha iyi eğitim olanakları var.
0
fotrsapka
(10.06.21)
@fraise dediginiz universiteleri ben de tenzih ederim.

apartman unide hukuk mezunu bir avukatla calisiyoruz ben de alakali konumuzla ilgili biri oldugu icin tercih etmistim. universitesi linkedinde yazmiyor bile. yani hem tercih ediyorum hem soru isaretim kaliyor umarim memnun kaliriz isinden de aklimdayken fikrinizi merak ettim
0
🌸ala09
(10.06.21)
Merhaba,

Ben Özel üniversitelere tamamen önyargılı biri olarak özel üniversiteden mezun oldum. Apartman üniversitesi değildi. Ve devlet üniversitesinde aynı bölümde okuduğum arkadaşlarımdan çok daha iyi bir eğitim aldım. Mesleki eğitimim de epey öndeydim diyebilirim. İyi ve kaliteli bir özel üniversiteyse eğer tercih edebilirsiniz.
0
makarnacanavari
(10.06.21)
Ozelden ozele degisir. Koc, Sabanci, Bilkent ile Bahcesehir, Yeditepe ve birkac ozel universiteye daha guvenirim.
0
howfaristhesky
(10.06.21)
parayla mezuniyet nasıl oluyor ya, sınava girmiyor mu bu insanlar 4 sene boyunca? özel üniversitede hocalık yapan boğaziçi, vs. mezunu akademisyenler, "bunlar para vermiş ya" deyip havadan mezun mu ediyor? :) kimse yatarak üniversite okuyamaz bence, özellikle de tıp ve hukuk gibi bölümlerde. insanın kendini yetiştirmiş olması da ayrı bir konu tabii.
0
nathanieltroy
(10.06.21)
@nathanieltroy

Olay şu, vakıf üniversitesinde derse giren hocalar aynı zamanda devlet üniversitelerinde de derse giriyor. Dolayısıyla aynı hoca tarafından sorular hazırlanmasına rağmen arada müthiş bir uçurum oluyor. Devlet üniversitesindeki öğrenciler sınavda dökülürken vakıftakiler kolay sorularla rahat rahat ders geçiyor.

Bir zamanlar fetöden dolayı kapanan x üni öğrencileri bizim okula özel öğrenci olarak alınacaktı. Tabii haliyle büyük tartışmalar çıktı. Devletliler “biz bu okula hakkımızla geldik başkasının bizim sıralarımızda eğitim görmesi kabul edilemez” derken, kapanan fetö üniversitesi öğrencileri ise “biz de sizlerle aynı hocaların sınavına giriyoruz. Siz dökülürken biz en iyi notlarla geçiyoruz” diye kendlerini savunmuştu. Twitterda facebookta ateşli tartışmalar dönmüştü.

Neticede o öğrenciler geldi, sınav neymiş onu gördü. Laga luga yapıp Okul uzatan 2 tanesini biliyorum :)
0
adwokat
(11.06.21)
(4)

ielts reading nasıl geliştirilir?

avatar is back
hep çok çok kötü notlar alıyorum. en düşük kısmın bile 1 puan altında oluyor. reading'im nerdeyse writing'in 1,5 altında falan geziyor. boşluk doldurmaları falan hiç bir şekilde yapamıyorum. matching headings falan yapabiliyorum. hiç böyle reading'i açık ara kötü olan da görmedim. çok taktik falan v
hep çok çok kötü notlar alıyorum. en düşük kısmın bile 1 puan altında oluyor. reading'im nerdeyse writing'in 1,5 altında falan geziyor.

boşluk doldurmaları falan hiç bir şekilde yapamıyorum. matching headings falan yapabiliyorum.

hiç böyle reading'i açık ara kötü olan da görmedim. çok taktik falan var da ben mi bilmiyorum? listening gibi çok şaşırtmaca bekleyip ipucu yakalayınca işaretlemiyorum hata mı yapıyorum nedir? ne çalışabilirim nerden çalışabilirim
0
avatar is back
(09.06.21)
Writing'in iyiyken, reading ve listening'den yana probleminin olması ilginç geldi açıkçası. Bilhassa reading.
0
Avoiding The Puddle
(09.06.21)
reading bu kadar sorunluysa okuduğunu anlamıyorsun demektir. sınava iki hafta önce girdim. en laylaylom yaptığım bölüm reading'di ve 8,5 geldi. açıkçası hiçbir taktik vs uygulamadım. paragrafları anlayarak, hazmederek, kafamda canlandırarak okudum. hatta hastalara yardım eden köpeklerle ilgili bir metin vardı. köpekleri cinslerine renklerine kadar gözümün önüne getirerek okudum. soruları bir daha metne bakma gereği bile duymadan cevapladım.

sınav stresiyle paragrafları anlamadan geçiyor olabilirsin. hani bazen kafamızı tam vermeden on sayfa kitap okuruz, ne okudum lan ben deyip başa döneriz, onun gibi. bir cümleyi iyice anlamadan diğerine geçme. zincir bir defa bozulunca gerisi de bozuluyor.

illa bir teknik tavsiye istiyorsan anahtar kelimelere odaklanarak okuma yap. sorularda birebir aynı kelime çıkmasa da eşanlamlısı çıkıyor, illa bir yerinden yakalıyorsun. bir de yes/no/not given bölümünde no işaretlemeden önce düşün. not given çıkabiliyorlar. benim girdiğim sınavda arada kaldığım sorular hep bu bölümdeydi.

ben sınav haftası mantığı anlamak için şu siteden üç dört alıştırma çözdüm. gerçi sınava birden çok girdiysen muhtemelen epey çözmüşsündür bunlardan:

www.ielts-exam.net
0
sir gawain
(09.06.21)
En başta kelime öğrenin. Sadece kelime bilince bile genel konuyu anlarsınız. English Vocabulary in Use önerim.
0
howfaristhesky
(09.06.21)
büyük ihtimal stres yapıyorsun. 1-2 taktik var. Skimming ve Scanning taktikleri var. Biraz bunu araştır. Birde süreden dolayı mı düşük alıyorsun acaba? Eğer tüm reading parçalarını okuyorsan zaman sorunu olabilir. Ha birde boş bırakmaman lazım. Bilmiyorsan bile tahmin yürütmeye çalış. Kelime bilgini geliştirmen de en önemli detay.
0
capitanos
(11.06.21)
(4)

Gelecekte Havaalanları Küçülür mü

biseysorcaktim
Havaalanları pist genişliği, pist uzunluğu ya da uçakların güvenli şekilde manevra ve park yapabilmeleri için çok büyük alanlara ihtiyaç duyuyorlar.İlerleyen yıllarda, geniş ya da uzun alanlara ihtiyaç duymayan, daha ufak alanlarda iniş-kalkış yapan ve güvenliği tehlikeye atmayan uçaklar olabilir mi
Havaalanları pist genişliği, pist uzunluğu ya da uçakların güvenli şekilde manevra ve park yapabilmeleri için çok büyük alanlara ihtiyaç duyuyorlar.

İlerleyen yıllarda, geniş ya da uzun alanlara ihtiyaç duymayan, daha ufak alanlarda iniş-kalkış yapan ve güvenliği tehlikeye atmayan uçaklar olabilir mi?

Böyle bir ihtiyaç var mı bilmiyorum da, uçak endüstrisi havaalanlarının büyük arazilere ihtiyaç duymasını dert ediniyor mu onu merak ediyorum biraz da
0
biseysorcaktim
(09.06.21)
Dronelari tasimacilikta kullanmaya basladiklarinda bu dedigin olur ama askeri ucaklar için bu olasi gorunmuyor.
0
Avoiding The Puddle
(09.06.21)
uçaklar bahsettiğin gibi geniş alana ihtiyaç duymayacak kadar geliştiğinde de sefer sayıları vs benzer ölçüde artacağından ötürü var olan havalimanlarının küçülmeyip bilhassa da da genişleyebileceği daha makul gibi sanki.

şu olabilir belki, tek bir şehre 1 büyük havalimanından ziyade aynı şehrin iki yakasında iki daha küçük havalimanı daha mantıklı olabilir.
0
reanarchy
(09.06.21)
Bence bu VTOL uçakların gelişimine bağlı.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(09.06.21)
ABD'de neredeyse her kasabada bir havalimanı var. Hatta talep o kadar çok ki yetmiyor. Biletler de ucuz. Minibüs kadar uçakları var. Sağda tek kişi solda tek kişi gidiyor. Arada koridor var.
0
howfaristhesky
(09.06.21)
(7)

Bu musilaj meselesinin birdenbire ortaya çıkması kıllandırıcı değil mi?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hepimizin de bildiği üzere gündemimize gökten zembille iner gibi oturan bir musilaj problemi var. Madem bu problem vardı da neden daha önce gündeme getirilmedi de bu ülkenin tek sorunuymuş gibi herkes bunu konuşmaya başladı. Bir şeyler için algı operasyonu falan mı yapılıyor? Amaç
Merhaba arkadaşlar,

Hepimizin de bildiği üzere gündemimize gökten zembille iner gibi oturan bir musilaj problemi var. Madem bu problem vardı da neden daha önce gündeme getirilmedi de bu ülkenin tek sorunuymuş gibi herkes bunu konuşmaya başladı. Bir şeyler için algı operasyonu falan mı yapılıyor? Amaç gündemi değiştirmek mi?

Bu arada ben musilajın da ortaya çıkmasını epey şüpheli bulmaya başladım. Utanmasam "Koskocaman Marmara Denizi bir gecede kirlendi." diyeceğim. Zaten Marmara kirliydi ama bu başka bir boyut. Tamam kontrolsüz bir atık yönetimi var, bunu herkes biliyor ama birdenbire bu raddeye gelmesi çok anormal değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.06.21)
yaklaşık 40 gün önce adaya giderken görmüştüm, ilk defa karşılaşmıştım müsilaj denen şeyle. eve dönünce nette biraz bakındım ve belli dönemlerde belli miktarda olduğunu gördüm. o zaman önemsememiştim ama sonradan anormal seviyelere yükseldi. birdenbire gelmedi ama ama evet böyle olması anormal.

gece fetöcülerin amerikadan müsilaj getirip denize döktüğünü iddia etmiyorsan anormal bulman normal çünkü denizdeki miktar anormal. bunun sebebi ise arkasında şüphe yaratacak bir şey değil, işin ucunda bilim var, bir sürü yayın paylaşıldı nedeni nasılı hakkında. birazcık araştırırsan görebilirsin.
0
Jux
(08.06.21)
t24.com.tr

Üstteki arkadaşın dediği gibi okuyalım araştıralım, aniden olmadı
0
howfaristhesky
(08.06.21)
İzmitliyim. Körfez bildim bileli kirli. Temizlenen, kalitesi artan çok yer var ama genel olarak İzmit Körfezi atık kuyusu durumunda. Sadece fabrika atıklarından bahsetmiyorum. Kanalizasyon da var. Zaman zaman yunuslar görülüyor. Flamingo bile görülüyor. Ama denizin kendisi temiz değil. Müsilaj bir şeylerin artık taşma noktasında ortaya çıkmış.
0
dissendium
(08.06.21)
gemiciler, balikcilar bu olayin her zaman yilin belli doneminde ortaya cikip sonra geçtigini ama bu yil geçmedigini soyluyordu yani deniz bi sekilde cozebiliyorken bu yil cozemedi
0
ala09
(08.06.21)
Ben yeni duydum demek ki killanmaliyim tadinda bir akil yurutme olmus. Hayir, supheleniyorsun da vardigin nokta ne? Ne onemli ne degil hic mi kendin degerlendiremiyorsun?
0
dunal
(08.06.21)
haberleri yalnız ekşi sözlük'te gündem olunca öğreniyor olmanız bir komplo teorisi yaratabileceğiniz anlamına gelmiyor bence.
0
bohr atom modeli
(08.06.21)
Amariganınoyunu biden görüşmesi öncesi
0
gatherer
(08.06.21)
(2)

Donmus muzla banana bread yapilir mi?

okuyamıyom ben ya
Selamlar,Buzlukta daha once dilimleyip dondurdugum olgunlasmis muzlarim var. Normalde smoothie icin kullaniyordum bunlari. Banana bread icin ise curuyeyazan donmamis muzlari kullaniyordum. Ama su an elimdeki muzlar daha olgunlasmadi ve buzluktakileri de kullanip degerlendirmek istiyorum. Donup cozun
Selamlar,

Buzlukta daha once dilimleyip dondurdugum olgunlasmis muzlarim var. Normalde smoothie icin kullaniyordum bunlari. Banana bread icin ise curuyeyazan donmamis muzlari kullaniyordum. Ama su an elimdeki muzlar daha olgunlasmadi ve buzluktakileri de kullanip degerlendirmek istiyorum. Donup cozunen muzun kivami biraz civaklasip, sulaniyor ya ondan suphe ettim banana breadde kullanilirsa kotu etkiler mi kivami ve tadi diye.

Kendim icin yapacak olsam neyse de baskalari icin yapacagimdan emin olmak istiyorum. Daha once dondurup cozdurdugu muzlarla banana bread ya da herhangi baska bir kek yapaniniz var midir?

Simdiden tesekkurler.
0
okuyamıyom ben ya
(08.06.21)
Bence sorun olmaz, yenir her turlu.
0
fakyoras
(08.06.21)
Ben hep yaparim
0
howfaristhesky
(08.06.21)
(13)

türkiye'de neden yabancı okullar var?

ardt
türkiye'de (aslında sanırım sadece istanbul'da) amerikan okulları var mı bilmiyorum ama bir sürü alman ve fransız liseleri var (en çok da fransız, sürüyle).bu okullar dini misyonerlik okulları mı? öyleyse, misyonerliği bırakmak zorunda kaldıktan sonra neden varlıklarına devam etmişler?bunların varol
türkiye'de (aslında sanırım sadece istanbul'da) amerikan okulları var mı bilmiyorum ama bir sürü alman ve fransız liseleri var (en çok da fransız, sürüyle).

bu okullar dini misyonerlik okulları mı? öyleyse, misyonerliği bırakmak zorunda kaldıktan sonra neden varlıklarına devam etmişler?

bunların varolma sebebi osmanlı'nın bir zamanlar sömürgemsi bir devlet olmasından mı kaynaklanıyor? öyleyse, bu okulların ülkemizde bulunması bizim için bir utanç kaynağı değil mi?

sorumsu bir cümle: herhalde almanya, fransa, ispanya gibi yerlerde başka ülkelerin okulları bulunmuyordur?
0
ardt
(06.06.21)
Pek çok ülkenin pek çok ülkede okulları var.

Evet misyonerlik amacı var ancak utanç kaynağı da değil.

Bu ülkenin en eski Amerikan okullarından biri Tarsus’ta.

Bunlar üşkenin zenginliği olarak görülmeli. Şunu da kabul etmek gerekiyor bu ülkede cidd bir entelektüel baskınlığı var kolej mezunlarının. Bu da kötü demek değil.

Türkiye’nin de başka ülkelerde okulları var aynı şekilde.

Ayrıca bizimkiler de misyoner okulları.
0
tessera
(06.06.21)
@tessera: "Pek çok ülkenin pek çok ülkede okulları var."

gelişmiş ülkelerin, gelişmiş ülkelerde okulları var mı?

milliyetçi bir insan değilim ama bir fransız lisesinde, fransa'nın kültürünü ve değerlerini, önemli kişiliklerini bizim türk çocuklara öğretmek bana oldukça saçma geliyor. sanki biz medeniyet görmemişiz de fransızlar bizi medeniyetle tanıştırıyormuş gibi geliyor.
0
🌸ardt
(06.06.21)
saçma geliyorsa gönderme çocuğunu o okula, öğrenmesin? ben almanca okudum okulu ss subayı olmadım.
0
nahtoderfahrung
(06.06.21)
tessera +1

Hollanda ve Almanya'da Amerikan okulları var örneğin. Google'da bulabilirsiniz detaylarını.
0
fotrsapka
(06.06.21)
Gelismis ulkelerde de var.
Los angeles'ta, berlin'de fransiz liseleri var.

Fransa'da yaşadığım şehirde Amerikan lisesi var.
Kısacası tahmininiz yanlış.
0
logisticsmanager
(06.06.21)
fisna.org Kuzey Amerika kıtasındaki Fransız okulları
www.internationalschoolparent.com Birleşik Krallık'taki Fransız liseleri
www.completefrance.com Fransa'daki uluslararası okullar
en.wikipedia.org/wiki/Category:British_international_schools_in_Germany Almanya'daki İngiliz okulları
vesaire vesaire.

Gelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelerde okulları var evet, aşağılık kompleksi yapılacak bir mevzu değil.

Edit: Wiki linki tuhaf çıktı, alternatif olarak Almanya'daki uluslararası okullar linki:
www.expatica.com
0
kobuzchu kiz
(06.06.21)
Hemen hemen her yerde italyan fransız okulları var.

Mesela diplomatlar ve benzeri işlerdeki insanlar çocuklarını fransız okullarına yollar. Neden derseniz birkaç nedeni var. Birincisi bakalorya veriyorlar ki her yerde lise eğitimi geçerli olsun diye. İkincisi her ülkede o eğitim aynı seviyede ya da yakın seviyede. Ülke değiştirmek zorunda kaldıklarında çocuklarınon problem yaşamasını önlüyor. Tabi bi de uluslar arası ilişkiler dünyasında fransızca değerli bir dil, statü gibi biraz da.

Her ülkenin her yerde yok ama çoğu gelişmiş ülkenin çok fazla yerde var.
0
tessera
(06.06.21)
Fransizlar cok eski.
misyonerlik amacli acilmistir italyadan fransaya falan gecmistir.
Misyonerlik deyince osmanliyi batirmak icin degil kendi aralarindaki kavgadan da dolayi var. Papayla falan kavgalari barismalari vs.. cok degisik tarihleri vardir.
Bundan cikanlar turkcu falan olur fransizlardan nefret eder.
Mezunlardan cogu elci konsolos falan olurdu eskiden.

Amerika okullari sonradan acilmis, 1. Dunya savasi oncesi osmaliyi parcalamak icin.
Savastan sonra cogu kapatilmis.

Kalanlar amerikan aski pompalar. Ogrenciler amerikayi cok sever.

Aha bunlar yabanci o zaman dusmandir diye tek potaya koymamak lazim hepsinin amaci kulturu falan farkli.

Zaten kanunlari yonetmelikleri falan ayri, tarih dersini gidip yabanci dilde vermeleri yasak falan.
0
divit
(06.06.21)
Şu anda en iyi eğitimi bu okullar veriyor. Adam devşirme kısmı bence de var. Aileler genellikle de yurt dışına gidiş olanağı için çocuklarını gönderiyor.
Rahatsız olan göndermez.
Yerli ve milli okullarımız var ne de olsa.
0
pro9it9is9
(06.06.21)
Bu arada eski derken gercekten eski, istanbul'un fethinden daha once acmislar okulu.
0
divit
(06.06.21)
Türkiye'nin de yurt dışında okulları var. Hatta kurulduğu zaman cumhurbaskani ziyaret ediyor. Umarım Türkiye'ye de başka ülkelerin iyi okulları gelir, Türkiye de iyi okullar açar. Örneğin Japonya bir lise açıp iyi bir mühendislik dersi verebilir.
0
howfaristhesky
(06.06.21)
Yabanci okul mezunuyum.
Hic de o ulkenin degerlerini, onemli kisiliklerini, tarihini filan ogrenmedik.
Turk dili ve edebiyati dersimiz vardi, tarih ve cografya da turkceydi ve turk müfredatina goreydi. Milli guvenlik dersimiz de vardi, ordudan emekli birisi geliyordu hatta.

Alman dili ve edebiyati dersimiz vardi, okulun asil diliydi sonucta. orada tabi ki onlarin onemli yazarlarini, edebi donemlerini vs ogrendik, bunda yanlis bir sey gormuyorum.
Matematik, fizik gibi derslerde konular turk mufredatindan farkliydi, o yuzden yurtdisina hazirladiklari bir gercek. Turkiye’de okumayi isteyen öss’ye iyi hazirlayan, son senesinde raporla okula gitmeyecegi yerli ve milli bir okula gitmeli zaten, bu okullar bunun icin yanlis yerler ama mezunlarinin cogu da turkiye’nin en iyi universitelerine girmeyi basarabiliyorlar her seye ragmen.

Gelismis ulkelerin gelismis ulkelerde okullari var, evet.
0
kuehles blondes
(06.06.21)
Okullar kültür emperyalizminin önemli bir parçasıdır. Mesela ispanyollar da esmer, türkler de. Ama ispanyollar bundan gocunmuyor hatta avrupa'da oldukça yakışıklı / güzel bulunurken, türkler kendilerini sarışın ve renkli gözlü yapmak için deliriyor.

Acaba neden?

Batı ülkeleri birbirilerinin sınırları içinde okullar açıyorlar. Almanya fransa'da, fransa amerika'da. Ama bu daha çok kültürel bir dayanışmanın ve ekonomik işbirliklerinin bir parçası. Bir diğer amaç da o ülkede kendi çıkarlarına uyacak insanlar da yetiştirmek. ATıyorum abd'deki fransız şirketlerinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek de bu okulların misyonu. Tabii yine kendi içlerinde ufak istihbarat faaliyetleri de yürütüyorlardır bu okulları paravan olarak kullanarak.

Ama dediğim gibi batı ülkelerinin birbirleri içinde okul açması daha çok kültürel dayanışmanın bir parçası.

Asıl mevzu, batı ülkelerinin gelişmekte olan ülkelerde açtıkları okullar. Özellikle 18-20 yüzyılda bu okulların bir çoğu misyonerlik ve emperyalist faaliyetler için kuruldu.

Bu tarz faaliyetlere yumuşak güç denir. Elbette kimse gelip de öğrencilere hadi ülkenizden nefret edin demiyor. Tam tersine, okulu kuran ülke kendi değerlerini sevdirmeye ve sempati toplama gayretinde oluyor. Kitle iletişim kuramlarında fikir ekme gibi bir teori vardır. Muazzam bir yöntemdir. Sempati toplayarak, telkinlerle ya da farklı tekniklerle insanların bir fikri benimsemesini sağlarsınız. Örneğin batı medeniyetinin üstünlüğünü orta okul çağında aldığınız çocuklar üniversiteye gelene kadar tatlı tatlı benimsetebilirsiniz. Burada bahsettiğim teknik ya da ekonomik üstünlük değil.

Mesela Osmanlı'nın son dönemlerinde, cumhuriyet döneminin neredeyse tamamında batılı insan tipi epey yüceltilmiştir. İnsanlar bir alman, fransız, ingiliz karşısında kendini daha yetersiz hissediyor. Güzellik algımız bile böyle şekillenmiş. Ülkenin yarısının sarışın renkli gözlü olmak istemesi tuhaf değil mi? Yukarıda bahsettiğim gibi, ispanyollar bizimle benzer fiziksel özelliklere sahip olmalarına rağmen bundan gocunmuyorlar. Çünkü bizim kadar kültürel emperyalizme maruz kalmadılar.

Bunda osmanlı entelektüellerinin ve ilk dönem cumhuriyet entelektüellerinin önemli bölümünün dönemin yabancı okullarında okumuş olmasının etkisi büyük bence. 1. dünya savaşı'ndan sonra ülkedeki tüm gazetecilerin, yazarların, bürokratların okudukları lisenin bağlı olduğu ülkenin mandasına girmeyi savunması tesadüf olmasa gerek.

Dediğim gibi kimse bu insanlara gidip de "bizim için çalışın" demiyor. Ama propaganda öyle güçlü bir silah ki, insanlar farkında olmadan kendilerine dayatılan düşünceyi büyük bir istekle kendi fikirleri gibi benimseyebiliyorlar.

Fransız okullarından mezun çok arkadaşım var. Birçoğu farkında olmadan fransızlara benzemeye çalışıyor. "parissienne" görünmeye çalışıyorlar. Tarif etmesi çok garip bir psikoloji bu. ama ne demek istediğimi anlatabildiğimi sanıyorum. Sürekli "ben fransız kültürüyle büyüdüm" imasında bulunuyor çünkü o kültürü daha üstün görüyor bilinçaltında. gibi gibi...

Ha türkiye de bunu yapıyor farklı ülkelerde okullar açarak elbette. JAponlar da... Ama batı medeniyeti daha yayılmacı bir politika izlediği için bu daha ilginç noktalara varabiliyor.

Bu arada "yeni kültürler tanımaktan ne çıkar" algısı da gelişmekte olan ülkelere öğretilen bir tavır. Elbette yeni kültürlere açık olmak çok değerli. Ama siz fransa'da
müfredatının türkler tarafından belirlendiği, türk kültürünün baskın olduğu bir okul açabilir misiniz bir düşünün:) Bir türk olarak okul açabilirsiniz. Ama türk kültürünün baskın olduğu bir okul fransa'da türkiye'deki fransız okullarından daha fazla baskı görür.

Şu bir gerçek ki, milliyetçiliğin ve patriotismin modası geçti anlayışı sadece nedense gelişmekte olan ülkelerde oldukça yaygın. Batı medeniyeti kendi sınırları içinde son derece patritotic, milliyetçi ve muhafazakar olabiliyor. Yabancı dil öğrenmek için bizim kadar gereksinim duymuyorlar mesela.
0
anten
(07.06.21)
(7)

İdeal sağlık sistemi diye bir şey var mı?

vatanperver
Birkaç ana problem var konuyla ilgili: 1) ücretsiz olmalı mı? bedava olunca suistimal edilebilir.2) doktor risk alabilmeli mi? başım ağrıyor diyene 1000 tane test yapmalı mı? belki adamda beyin kanseri var, milyonda bir ihtimal.3) tedavisi milyonlarca dolar olan hastalıklar ne olmalı? devlet vergile
Birkaç ana problem var konuyla ilgili:

1) ücretsiz olmalı mı? bedava olunca suistimal edilebilir.

2) doktor risk alabilmeli mi? başım ağrıyor diyene 1000 tane test yapmalı mı? belki adamda beyin kanseri var, milyonda bir ihtimal.

3) tedavisi milyonlarca dolar olan hastalıklar ne olmalı? devlet vergilerin önemli bir kısmını buna mı ayırmalı?

4) kendine bakmayana devlet bakmalı mı? örneğin diş bakımı yapılmazsa, pahalı bir tedavi olan diş implantı gerekebilir.

Dünyada bunları dengeli biçimde çözebilmiş bir ülke var mı?
0
vatanperver
(06.06.21)
Eğer bu sorduğun soruların başında vatandaş vergi veriyor ise hepsine ücretsiz olmalı.
Vermiyor ise hayır.
0
paramolacak
(06.06.21)
1) Vergi veriyorsan çoğu şey onun karşılığında ücretsiz olmalı. Ama çoğu Avrupa ülkesi tam da bu yüzden "aylarca sıra bekliyorsun" diyor. Türkiyedeki gibi devlet + özel hibrit çözümler daha iyi bence.

3) O hastalıklara para ayırdığı için diğer şeyler şaşıyorsa sıkıntı. Denge bulunmalı bence.

4) Kendine bakmak ne demek? Mesela ülkede alım gücü çok düşük, herkes işlenmiş et almak durumunda, bunun sonucunda yaşlılığında kanser olacak belki de. Bunu insan kendine mi yaptı yoksa devletin etkisi de var mı? Fakir bırakıldığı için mi zorunda kaldı?

Dümdüz dişini fırçalamadığı için dişi çürüdü gibi mantık yürütsek o bile doğru değil. Kimi genetik olarak daha yatkın oluyor, kimi hiç bakım yapmasa da çürümüyor. Zaten genel sağlık sistemleri iki tarafı da koruyan orta yolcu sistemler oluyor işte.

Bildiğim kadarıyla artık hasta olduktan sonra değil, tam tersi hasta olmaması için yapılan şeyler öne çıkarılıyor. (bkz: önleyici sağlık hizmetleri)
Mesela devlet sağlık sistemini geliştirmek yerine, stresi azaltıp insanları spora ve daha sağlıklı beslenmeye yönlendirse daha iyi sonuçlar alınacak belki de.
0
nhk ni youkosu
(06.06.21)
Hollanda fena degil.

Aile hekimi isini iyi oturtmuslar doktor ustune titriyor, evine mektup atiyor yarin ac gel tahlil yapicam diye.
Devamli takip ediyor senin hastaligini. Bizdeki gibi aile hekimi pesinde kosmuyorsun.
Ben kendi doktorumu 1 kere denk getirip muayene olamadim. Ne zaman gitsem cikmis oluyor, oradaki doktorlar da trip atiyor.

Sana para veriyorlar spor salonuna git diye, ya da salon devletin tam bilmiyorum. Bi sekilde sporu zorluyor ev kadinlarina falan. Boylece hastaligi onluyor.

Dis olayi zaten rutin sanirim, emin degilim de duzenli gidiyorlar diye biliyorum.

Ayni doktor 3 nesil aileye baktigi icin her seylerini biliyor.

Ama orada da uzman doktor olayi cok zor, cat diye gidemiyorsun bu yuzden hastaneler bos.
Gitsen de cozemiyorlar.


Sigortan yoksa hayvani masraf cikartiyorlar. Mecburen sigorta yaptiriyor herkes.

Yaslaninca patliyor sistem.
Bu yuzden olene kadar calisman lazim, mezarda emekli oluyorsun.
0
divit
(06.06.21)
İnsan en başta tedavi olmayı değil hasta olmamayı bilmeli. Hasta olanın sağlığa ihtiyacı vardır ve belli bir düzeyde bu harcama gerektirir. Genel olarak Devletin her hastaya ücretsiz bakması şu zamanda zor görünüyor. Öncelikle sağlık giderleri, ilaçlar ve ekipmanları tamamen yerli olmalı.

Hasta ve devlet arasında işleyişi sağlayan doktorla diğer ara kurumlara kadar yeniden yapılandırılmalı. Tamamen her şey ücretsiz olmasa da maliyet/fiyat düşürülebilir.

Osmanlı ve Selçuklu zmaanında parası olmayan hastaya ücretsiz yardımda bulunulur ve dönüşü için yol parası dahi verilirmiş. Bu bakımdan eskilerden ama asla değerini yitirmeyen geçmişimizde öğreneceğimiz çok şey var.

Senen 90lara gelindiğinde ise hastane ölen masraflar karşılanmadığı için rehin kalabiliyordu. Hasta ziyareti mi ? O da "ücretliydi"
Trafik kazasından sonra acı içinde kıvranan, konuşamaz haldeki yerdeki yaralıya müdahale için ambulansla gelen sağlık görevlisinin ilk sorusu "sigortan var mı? " ydı
Doğum yapan anneye, çocuğun öldü diyerek evine gönderilmesi çocuğun başka ailelere verilmesi. neredeyse her ameliyattan sonra hastanın vücudu içinde unutulan gazlı bez ve makaslar, gizli kamera görüntülerinde ispatlı olarak doktorun hastasından ameliyat için bıçak parası istemesi, daha neler neler.. akşam haberlerinin değişmezleriydi.
Kısacası insan odaklı tedavi anlayışına sahip doktor ve böyle doktorların yetişmesini sağlayan bir sağlık sistemi anlayışı/müfredatı gerekiyor. Tabi o da temelde manevi değerlerle sağlanabilecek bir şey.

Geçen sene salgın başında aşıların geliştirilmesi bile 2-3 seneye varabilirken açıklamalarda.
Bu pazarda(!) farklı ülkelerden, farklı rakipler ortaya çıkınca 1 senede bir çok ülkeden aşı haberleri gelmeye başladı.
Sağlık anlayışının içinde kapitalizm olduğu sürece insanlar sağlığına kavuşmaz.

3. Soruya cevap tedavi yüksek tutarlı hastalıklar için geçmiş kaynaklar sıkı bir araştırılmalı.
Ve dışarıdan tedavi değil kendi kültürümüze, toprağa ve doğal kaynaklara bağlı bir tedavi anlayışı geliştirilmeli.
O zaman hastaneleri arttırmak yerine tedavi olan insanları arttırmanın önemi daha çok anlaşılır.
0
Erva
(06.06.21)
1) ücretsiz değil zaten. öyle ya da böyle birileri ödüyor. olay kimin ödeyeceği. sigorta herkese zorunlu olursa türkiye'deki gibi, olan ücretli çalışan ya da geliri çok aşırı uçlarda olmayan orta sınıfa oluyor. gibi gibi

2)sevk zinciri bundan ötürü var. uzman doktora aylar sonra görünebilmek anlamına gelse de, doğrusu daha çok bu.

3)sma en güncel örnek. evlilikte eşlere test yapılabilecek bir hastalık. hepatit falan gibi zorunlu tutulabilir. diğerleri de vergiler arasında önemli kısım değildir, virgülden sonraki basamak falan olur anca.

4)kendine bakmayı kolaylaştırmak gerek.

dengeli çözebilen ülke... yok heralde.
0
heeresgruppe
(06.06.21)
Bunu tam çözebilen bir ülke yok bence. Ki zaten çok zor bir denklem. Ben kendi deneyimimden soyleyecegim;
1) ucretsiz saglik diye bir olay yok. Biri her sekilde ödüyor. Türkiye'de sağlık ücretsiz değil. Ek olarak sürekli devlet hastanesi kullanıp ilerlemeye kalkarsaniz Türkiye'de de deli bir sıra var. Isteyen denesin uzman doktor randevusu. Fransa'da da bu var, isleyis; aile hekimi kontrol edip sevk ediyor. Uzmanlarda sıra var. Suistimal edilebildigini sanmıyorum.

2-sevk zinciri. Onun dışında bu risk olayi cok kolay cozulebilecek bir şey degil. Gecen bir yerde gördüm, doktor parmağında birşey yok demis. Bu da inanmıyorum, eğer kirik cikarsa dava edebilir miyim diyordu. Maalesef zor yani bunlarla ugrasmak.

3- sma'dan bahsediyorsaniz test ile anlasilabilecek birşey ama test en son baktigimda ciddi pahaliydi (10bin lira diyordu özel). Bunu devlet karsilamaz ya da ucuzlatmazsa ödemeli. Ki Avrupa'da bazi ulkelerde ödüyorlar milyon euroluk tedaviyi (Fransa'da gene doktorlar onay verirse zolgensma ödeniyor.)

4-ucu acik. Türkiye gibi siyasal islam ülkelerine alkol sigara icen kendine bakmaz odemiyoruz derler. Kendine bakmak tabiki önemli ama onun için de sağlıklı ürünleri daha ucuz yapmalisin, insanlari spora teşvik etmelisin vs. Türkiye'de saglikli besin cok pahali, çoğu ekmek ve karbonhidrat ile besleniyor. Spor salonu pahali ama spor hobisi daha da pahalı. Yasadigim yerde herkes haftasonu doga yürüyüşü, daga tırmanış, göle gitmede falan. Etrafimda kilolu insan yok resmen.

Ama bunu tam çözebilen ülke yok.
0
logisticsmanager
(06.06.21)
Olay eğitimle de alakalı. Eğitimli insan daha az hasta oluyor. Öncelikle bilinçli oluyor. Çocuğu ağlamasın diye önüne cips, meyve suyu dayanıyor. Bu durum maddi gelirden alakasız, eğitimle ilgili. Ikinci olarak eğitimli kişi insan vücudunu tanıyor. Akcigerle karaciğeri çok yakın sanan çok insan var. Örneğin geçen hepatit aşısının covid'e iyi gelecegini sanan insanlar duydum. Çünkü hepatit karacigerdeymis, covid akciğere gidiyormuş, ikisi de ciğer olduğundan hepatit aşısı akciğere iyi gelirmiş. Durum eğitimsiz insanlarda bu şekilde. Sonra antibiyotik kullanımı gelişmiş ülkelerde çok az. Diğer ülkelerde aspirin gibi alıyorlar..
0
howfaristhesky
(06.06.21)
(9)

Biontech 2. dozun yan etkisi ne zaman olustu?

kuehles blondes
Bu soruyu lutfen SADECE ikinci dozu olmus olanlar ya da yakini ikinci dozu olmus olanlar cevaplasin. Ilk dozdan sonra gorulmus olan yan etkiler degil cunku konu. Soru baslikta, biontech ikinci dozu olduktan sonra yan etki oldu mu? Yan etki olduysa hangi yan etkiler ve ne siddette yasandi? Yan etkile
Bu soruyu lutfen SADECE ikinci dozu olmus olanlar ya da yakini ikinci dozu olmus olanlar cevaplasin.
Ilk dozdan sonra gorulmus olan yan etkiler degil cunku konu.


Soru baslikta, biontech ikinci dozu olduktan sonra yan etki oldu mu? Yan etki olduysa hangi yan etkiler ve ne siddette yasandi? Yan etkiler asidan ne kadar sure sonra basladi?

Tesekkurler :)
0
kuehles blondes
(06.06.21)
eşim 4 haziran gece 11.30’ta 2.dozu oldu. 5 haziran akşamüstü 5 gibi şiddetli eklem ağrısı başladı o gece ateş ve ishalde oldu baya.6haziran akşamı bütün yan etkiler bitti.
0
melodi
(06.06.21)
ertesi gün başladı, ateş ve eklem ağrısı oldu, 3 gün sürdü.
0
faati
(06.06.21)
5 mayısta oldum. hiç yan etki olmadı.
0
sutlu nescafe
(06.06.21)
İlk doz hiçbir şey olmadı. İkincisi akşam kolda ağrı yaptı.
0
zoghurt
(06.06.21)
2. dozu olduğum gün fazla yorgunluk oldu. Ertesi gün 38.5 derece ateş, baş ve eklem ağrıları ile tüm gün yataktan çıkamadım. Onun ertesi günü hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam ettim.
0
Haldamir
(06.06.21)
çalıştığım iş yerinde herkes oldu. ben 2. dozda sadece kol ağrısı çektim. rahat uyumak için ağrı kesici attım. 2gün kol ağrısı oldu sadece. ancak arkadaşlarımdan ateşi çıkan, gripimsi geçiren ve hiç etkilenmeyende oldu.
0
mikahakkinen
(06.06.21)
Babamın ilk dozda kol ağrısı oldu, ikinci dozda hiçbir yan etki olmadı.
0
gmzo
(06.06.21)
Ertesi gün hafif yorgun hissettim o kadar
0
howfaristhesky
(06.06.21)
Kendimden bilgi vereyim.
Asi yeri agrisi bile olmadi. Saskinim.
0
🌸kuehles blondes
(07.06.21)
(4)

Musilaj varken kalamar karides yenmez mi

regina phalange
??
??
0
regina phalange
(05.06.21)
kalamar ve karides marmara denizinden mi geliyor?
0
howfaristhesky
(05.06.21)
ben 1 yıldan fazla oldu türkiye'ye gelmiyorum, aylardır midye dolmanın hayalini kuruyordum bu çıktı. baktım biraz da yememek daha iyi galiba. çok ciddi sorunlara yol açabiliyormuş.
0
bohr atom modeli
(05.06.21)
Bunlar çiftlikte üretiliyor zaten. Marmara’da değildir. Midye içinse müsilaja gerek yok normal zamanda bile yenmez.
0
zoghurt
(05.06.21)
midye de artık çoğunluka çiftliklerde üretiliyor.
0
hayaletimsi
(05.06.21)
(7)

son dönem türkçe müzik grupları

diffarentiationation
gece yolcularıpinhanimangamor ve ötesizakkumdumangibi geçmişte olay olmuş grupların, şarkıların günümüzde temsilcisi var mı? yoksa o devir bitti mi?
gece yolcuları
pinhani
manga
mor ve ötesi
zakkum
duman

gibi geçmişte olay olmuş grupların, şarkıların günümüzde temsilcisi var mı? yoksa o devir bitti mi?
0
diffarentiationation
(05.06.21)
Rock devri yükseldi ve düştü, şimdi rap dinliyorlar. Spotify'da Üçüncü Yeniler listesi var, oraya bakın.
0
howfaristhesky
(05.06.21)
var ama araştırmak lazım. nekropsi vardır mesela ki lezizlerin lezizi sonra kök eklenebilir. başka da var da aklıma gelmiyor şimdi.
0
evimin paspasi
(05.06.21)
bu konuda diyeceğim çok şey var(dı) ama yazıp yazıp sildim, zaten yüzeysel seviyede bile olsa eleştirel ne yazsam birtakım densizler tepki gösteriyor.

dürüst olmak gerekirse bahsettiğiniz grupların birkaçı hariç hiçbiri olay olmuş grup falan değil, zaten mor ve ötesi dışındakiler esasında rock grubu da değil. bunu bir grubun hayranı olduğum için söylemiyorum, rock görünümlü arabesk ve pop soslu alternatif müzik grupları ile rock grupları arasındaki ayrımı yapabildiğim için söylüyorum.

yine de diyebilirim ki bahsettiğiniz dönem bitti ne yazık ki, şimdilerde rap müziğin devrini yaşıyoruz. o eski dönemden kalan nekropsi var devam ettiğini bildiğim, canım kerem tüzün'ün grubu. öztürk ilmaz'ın arada grup faaliyetleri oluyor ama hangileri süregeliyor emin değilim. hücumkedi vardı bir dönem sanırım ama bitti, son zamanlarda insan vardı. yine o grup kültüründen gelmiş görkem karabudak'ın birtakım bireysel faaliyetleri oluyor şimdilerde, ne kadar beğenirsiniz bilmem ama bir göz gezdirebilirsiniz sanıyorum.
0
kedimedi
(05.06.21)
o devir maalesef bitti. son dönemin popüler grupları kalite olarak saydıklarınızdan çok çok uzaktalar.

dolu kadehi ters tut
son feci bisiklet
yüzyüzeyken konuşuruz
büyük ev ablukada
adamlar

böyle tipler dinleniyor artık.

yok popüler olmasına gerek yok, full türkçe söylemeleri de şart değil, türkiye'den sağlam gruplar dinlemek istiyorum diyorsanız;

GEVENDE*
RENK*
KÜL*
NEKROPSİ*
kes
asia minor
ihtiyaç molası
nemrud
altin gun

yıldızlılar şiddetli tavsiyelerim.
0
beatbox yapan metalci
(06.06.21)
the ringo jets
jakuzi
she past away gibi harika işler çıkaran gruplar var. bunlar benim favorilerim ama maalesef allengirli isme sahip gruplar kadar mainstream olamıyorlar. gerçi yurt dışında sevenleri var diye biliyorum. hatta the soft moon bir jakuzi şarkısına remix yapmıştı. tje climb diyeceğim ama onlar da neredeyse saydığın gruplar kadar eski.

"üçüncü yeni" denen yeni nesil alternatif sahnesinde ismini duyuran grupları da biraz zayıf buluyorum açıkçası sound olarak da söz olarak da birbirlerinin tekrarı gibiler.
0
bazi insan
(29.06.21)
merhaba, kontrakula'yı önerebilirim.

www.youtube.com
www.youtube.com
0
solitary man
(27.07.21)
-korhan futacı ve kara orkestra,
-dandadadan hala tanrıdır.
-nekropsi, defalarca yazılmış. defalarca da yazılmalı.
-ayyuka çok es geçiliyor. ayyuka dinlenmeli.
-replikas, zaten...

bunlar gerçi eski gruplar. paradigma artık rock'tan darkwave'e kaymış durumda. she past away, jakuzi, affet robot gibi kara soundlu güzel gruplarımız var artık. üçüncü yeniler götümü yiyebilir.
0
mermize
(27.07.21)
(8)

Tuvaletlerdeki anlasilmaz cinsiyet belirtileri

proletarier aller lander vereinigt euch
Ya bu mekanlardaki tuvaletler cinsiyet ayrimini biraz abartmamislar mi? Erkek kafasina benzeyen siluet, pipo gibi bi sey, fotr sapka, m harfi, baston nedir bu anlamsiz isaretlee ile wc cinsiyeti belirtme cabasi?
Ya bu mekanlardaki tuvaletler cinsiyet ayrimini biraz abartmamislar mi? Erkek kafasina benzeyen siluet, pipo gibi bi sey, fotr sapka, m harfi, baston nedir bu anlamsiz isaretlee ile wc cinsiyeti belirtme cabasi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.06.21)
yaratici olma, eglenceli olma cabasi. bazen cozene kadar ulan girsem mi girmesem mi tedirginligi yasatmiyor degil.
0
baldur2
(05.06.21)
Abi hadi w ve m harfi ne alaka? Ing bilmeyen biri nasil cozuyor bunlari?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(05.06.21)
Aslında o kadar da İngilizce bilmeyen biri Bayan ve Erkek yazan çay bahçesine gidiyor. Isveren zaten bunu düşünüyor. Ben olsam bayan da demem ama biliyorsunuz...
0
howfaristhesky
(05.06.21)
Böyle komiklikleri görünce canım sıkılıyor. Zaten doğru düzgün mekanlar böyle şaklabanlıklar yapmıyor.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.21)
Baston,fötr şapka, pipo.. bunlar 1800lerin İngiliz erkek görüntüsünü anımsatıyor.
Sanırım insan sirkülasyonunun yoğun olduğu otogar,dinlenme tesisleri, avm gibi yerlerde yabancılara,turistlere de hitap eden görsel bir dil ihtiyacından kaynaklı olmalı bu durum. Dünya dili ingilizce sayıldığına göre, bu tür rehber simgeler de onlardan kaynaklı ya da bağlantılı bir uygulama olabilir.
0
Erva
(05.06.21)
www.google.com

Bunun kadar yaratıcı değilse ben de saçma buluyorum. Hatta karıştırdığım oluyor.
0
Başkalaşım
(05.06.21)
Bülent ersoyun kadın ve erkek halleri vardı bir yerde. Birkaç yerde ben de anlamak için biraz çaba sarf etmiştim.
0
bigbadabum
(05.06.21)
Disiye somun, erkege civata koyan vardi.
Allah bunlarin belasini versin, ben staj boyunca yanlis tuvalete girmistim.

Bizim okulun hic isaret koymadigi ortak bir tuvalet vardi, o en kotusuydu.
0
divit
(05.06.21)
(10)

biontech aşı

levybroo
annemler aşı olmuş bugün ve ikinci doz için temmuz 18'den sonrasına tarih vermişler. iki doz arasında bu kadar süre olması normal mi? bu, aşının etkisini azaltan bi şey değil mi? bu sorularla ilgili bilimsel kaynaklara yönlendirebilir misiniz? bir de, istesek öncesine randevu alamıyor muyuz? teşekkü
annemler aşı olmuş bugün ve ikinci doz için temmuz 18'den sonrasına tarih vermişler. iki doz arasında bu kadar süre olması normal mi? bu, aşının etkisini azaltan bi şey değil mi? bu sorularla ilgili bilimsel kaynaklara yönlendirebilir misiniz? bir de, istesek öncesine randevu alamıyor muyuz? teşekkürler.

edit: annem 50 yaşında.
0
levybroo
(04.06.21)
Biontech'in ikinci dozu için en az 6 hafta geçmesi gerekiyor sanırım. İlk dozu olduktan sonra bana da garip gelmiş ve sormuştum da bu yanıtı vermişlerdi. Firmadan da "6 haftayı geçirmeyin" gibi bir uyarı gelmişti sanırım. Kime inanacağımızı şaşırdık.
0
ultranil07
(04.06.21)
ben ilkini 24 mayis da oldum, ikincisi 9 agustos
0
try again fail again fail better
(04.06.21)
ABD'de 21 gun veriyorlar, en etkili olani o. Ben 21 gun sonra oldum.

Edit: Asi olunca para vermelerinin yaninda ucretsiz antikor testi de oldum. Antikor olusmus.
0
howfaristhesky
(04.06.21)
Türkiye'de 6-8 haftaya uzatmışlardı, sonra bu yeni gelenleri herkese birer doz yapacağız dediler daha da uzayacak mı belirsiz. (18 Temmuz civarı iyi aslında, 6 hafta falan)

Kanada falan herkese bir doz yapıp sonrasını üç ay sonrasına falan attılar galiba. En ideali 21 gün demişlerdi başta ama.
0
nhk ni youkosu
(04.06.21)
İlk dozu 20 nisan 2.dozu 3 haziranda oldum. Yanilmiyorsam amerikadaki son arastirmalara gore ilk dozun 5. ve 6. haftasinda cok daha yuksek antikor gozlenmis tvde doktorlar oyle demisti. Bizde de asi sikintisi cikinca ve bu arastirmaya dayanarak iki doz arasindaki sureyi biraz daha actilar.
0
dedim ben sana
(04.06.21)
Pfizer biz 3 haftaya göre faz 3 çalışması yaptık, bundan daha uzun Aralık için bir şey diyemeyiz diyor İngiltere ise biz 12 hafta aralıkla vurduk, araştırma yaptık 80 yaşın üstündekilerde böyle yapınca 3.5 kat daha fazla antikor üretilmiş diyor. Kaldı ki tek doz bile 12 gün sonra %70’ten fazla koruma sağlıyorken aradaki süre bence daha da uzatılıp mümkün olan en fazla nüfusa aşı yapılması en mantıklı strateji olur.
0
zoghurt
(04.06.21)
bizimkiler o arayı 12 haftaya çıkarmayı görüşüyorlardı en son.

anneniz birinci dozdan sonra fazla gezinmesin. aşının ilk dozundan sonraki koruyuculuk yüksek değil (aslında yüksek ama 2. doza göre değil) enfekte olabilme ihtimali var.

12 haftalık aralıkla aşılamanın yaşlılarda daha yüksek koruma sağladığı araştırmalarda görülmüş. www.medrxiv.org
0
false pretension
(04.06.21)
Benim yasadigim ulkede 5-8 hafta arasinda yapiyorlar.
6-7 hafta bana oldukca normal geldi yani.
0
kuehles blondes
(05.06.21)
kanada "2. dozun 4 ay icinde yapilmasi lazim" diyor. Hatta asilari karistirmayi falan da dusunuyorlar, ilk doz biontech, ikincisi Moderna gibi.

Hayirlisi.. :)
0
cooperr
(09.06.21)
Aynı cevabı vereceğim ama olsun maksat pekiştirmek. 6 hafta sonrasına veriyor.

- Kuzenim Mayıs ayında oldu, ikincisini Haziran sonu olacağını söyledi.

- Ben de bugün oldum. İkinci dozu 23 Temmuz ile 4 Ağustos arasında olacağımı yazıyor e-nabız'da.
0
put it in your appropriate place
(09.06.21)
(4)

Saç düzleştirici önerisi

wish i could find a way to disappear
Hızlıca düz saçı fön çekmiş gibi yapmak/bazen de hafif dalga vermek amacıyla kullanılacak ve çok pahalı olmayan, ortalama bir saç düzleştirici önerebilir misiniz? Remington iyi diyolla, hangi modelini alsam kolayca kullanabilirim?
Hızlıca düz saçı fön çekmiş gibi yapmak/bazen de hafif dalga vermek amacıyla kullanılacak ve çok pahalı olmayan, ortalama bir saç düzleştirici önerebilir misiniz? Remington iyi diyolla, hangi modelini alsam kolayca kullanabilirim?
0
wish i could find a way to disappear
(02.06.21)
ben de remington kullanıyorum ama modelini bilmiyorum, bütçenize uygun modeli alabilirsiniz bence.
0
candide
(02.06.21)
AmoVee mini aldim

Not: erkek saci
0
howfaristhesky
(02.06.21)
Ben philips in en son modelini aldım procare keratin galiba adı, 700 küsür liraydı, aldıktan sonra yengemin 350 tlcivarına aldığı remingtonla düzleşirdim, keşke ondan alsaydım dedim.
Fiyat iki katı ama ikisi de aynı performansı gösterdi resmen.
0
somethinginthewayshemoves
(02.06.21)
Cevaplarınız için teşekkürler! İki Remington sonrası S6505 modelini sipariş ettim. Haydi bakalım hayırlısı.
0
🌸wish i could find a way to disappear
(04.06.21)
(13)

ABD'de bulunmuş arkadaşlar (RTE içerir)

bohr atom modeli
ben bundan 10 yıl önce work and travel ile new york eyaletinde bulunmuştum. çok fazla otobüse binmedim ama bir gün albany'de bi yere giderken binmiştim, inerken otobüsün şoför tarafından en arkaya doğru uzayan bir tel vardı ve inmek isteyen onu aşağı çekiyordu. bunlar hala var mı ve ne derecede yayg
ben bundan 10 yıl önce work and travel ile new york eyaletinde bulunmuştum. çok fazla otobüse binmedim ama bir gün albany'de bi yere giderken binmiştim, inerken otobüsün şoför tarafından en arkaya doğru uzayan bir tel vardı ve inmek isteyen onu aşağı çekiyordu.

bunlar hala var mı ve ne derecede yaygın?

bou sorumu rte'nin söylemi üzerine yazıyorum. aslında çok az da olsa haklılık payı var. bu tür şeylerde türkiye birçok ülkeden daha iyi gibi. istanbul metrosu falan gayet modern bence. keza trenler otobüsler.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
bohr atom modeli
(02.06.21)
Sordugun soruyu tam anlamadim ama ABD buyuk bir ulke ve hizli tren diye bir kavram yok.

Cin'den hizli tren satin alsak diyenler var.
0
yenibenyeniden
(02.06.21)
köprüler ve metrolar abd'den daha iyi türkiye'de. ama metro kavramı vs abd'de 50-80 sene önce başladı bitti. bizde yeni yeni peak noktasını yaşıyoruz son 5-10 senede. aşırı yapılaşma ve betonlaşma konusunda bakınca abd'den önde olduğumuz konular var. eksiğimiz hatalarımız da çok çok fazla.

ancak konu betonlaşma ise karşılaştırılacak ülke abd değil, dubai katar vs olur.
0
avatar is back
(02.06.21)
Son başlayan ilerler, geçmişten kalanın üzerine yenilik yapmak zordur. Bankacılık sistemi de benzer şekilde bizde ileri çünkü adam akıllı sistem zamanında yoktu, girişirken sıfırdan ileri teknoloji ile kuruldu.

Bu kötü bir şey olmak zorunda değil ama ayrıca övünülecek, onlardan daha iyi başardık denebilecek bir şey değil. Estonya dijitalleşmede birçok ülkenin önünde ama overall bakınca başka da bir olayı yok.
0
Jux
(02.06.21)
Bankacilik sistemi bizde daha iyi degil, 60 dolar vergi iadem geldi, 10 tane banka gezdim, hicbir eleman cek nasil bozulur bilmiyor, her bankada bir mudurle gorusmek zorunda kaldim, kotu olan su bircok mudur de bilmiyordu.

Bir bankada neyse deneyimli biri vardi, o banka da cekin neredeyse yarisini aliyordu.
0
howfaristhesky
(02.06.21)
@howfaristhesky, aynen kanka tam olarak işini iyi yapmayan personelden bahsediyordum ben de.
0
Jux
(02.06.21)
@howfaristhesky, işte neye göre iyi/iyi değil dediğine bağlı. ABD kafası çek bozdurmak burada zor oluyordur doğru. Ama online bankacılık, posta beklemeden şifre almak, belli ayarları webden değiştirebilmek, mobil bankacılık gibi şeylerde Türkiye çok hızlı görünüyor. Mesela ben İngiltere'de yaşarken şaşırdığım bişey her atm'nin para yatırılabilir şekilde olmamasıydı. HSBC Business bankamatikler yatırmaya izin veriyordu :D Biraz nüfus ve hız isteğiyle de ilgili tabii. Ha mesela duyduğum bir örnek, Western Union transferlerini Garanti Cep'ten yapabiliyordun, Avrupa'da kendi kendine yapamazsın saçma demişler parasını geç vermişlerdi birinin. Anlamamışlar sistemi.

Metro vs olaylar biraz geç gelmesiyle ilgili bence de. Ama yine de işletme olarak da iyiyiz bence. İstanbul metrosunda uyuyan evsiz, işeyen birileri, fare vs. görmedim. Dakiklik olarak emin değilim.

ABD'de toplu taşımanın iyi olmadığı hep söylenir fakat yüzölçümü çok büyük, ayrıca araba almak çok daha kolay.(ve gerekli deniyor) Türkiye'de araba alamıyorsun ve alman gerekmesin diye her yere toplu ulaşım var. Ayrıca Avrupa mantığı olduğumuzdan bizdeki şehirler biraz daha derli toplu. ABD'ye gitmedim ama her iki mekanın arası çok uzak ve arabayla gidilebilecek şekilde diyorlar. Ben avrupada çoğu şehri yürüyerek gezdim :D

sonuç olarak, farklı mantıktaki ülkeleri karşılaştırmak biraz elma-armut. Mesela sağlık sistemi, bizde çok iyi? mi? ama orada adam buna vergi vermiyor. Benim maaşımdan her ay o kadar para kesilmese, özel sigortayla daha iyi hizmet alacağım belki? gibi.
0
nhk ni youkosu
(02.06.21)
beğenmediğin ny metrosundan, aynı duraktan 8 farklı metro geliyor. bindiğin trenin başı bir yöne gidiyor, kıçı başka yöne gidiyor yolda ayrılıyor. türkiye'deki toplam metro ağı ny'nin 1/50 oranı kadar falandır sanırım.

otobüs hatlarına gelince, abd'de toplu taşımayı otobüs olarak kullanma oranı ile buradaki çok farklı. biz hindistan gibiyiz neredeyse artık insanlar otobüse metrobüse minibüse binmek için kapıdan birbirlerini iterek sıkıştırıyor, içeride winrar gibi duruyorsun. abd'de böyle bir şeye denk geldin mi hiç herhangi bir otobüste vs?

ben 4 ay kaldım ny'ta, çalıştığım restoranda haftada 5 gün ve günde sadece 6-7 saat çalışan 19 yaşındaki garsonlar işe jiple gidip geliyordu. sen şimdi böyle bir ülkede otobüse neden yatırım yapasın ki? öyle bir talep ya da ihtiyaç yok çünkü. burada haklın %70'i fakir olduğu için onlara yatırım yapmak zorundasın.
0
reanarchy
(02.06.21)
gayet haklısın, zaten ABD'de de tartışılan bir konu bu, sadece ulaşım değil tamamen altyapı konusunda çok ciddi renovasyon ve yatırım yapmaları gerekiyor. usa infrastructure renovation falan diye aratınca yıkılan yollar, eski elektrik dağıtım şebekeleri, su problemleri ile karşılaşıyorsun. tren ise en geri kaldıkları konu, Amtrak diye bir saçmalık var herkes nefret ediyor. yani tespit doğru aslında. şu anda altyapının bir çok noktada yıkılıp baştan yapılması tartışılıyor. dediğim arama kriteri ile araştırırsan bir sürü bu konuda makale çıkacaktır zaten. 5-6 trilyon dolarlık bir yatırım yapılması gerekiyormuş altyapının çağı yakalaması için. toplu taşıma zaten zayıf, bu kasten yapılmış bir şey çünkü adamlar avrupa gibi toplu taşımaya yönelmek yerine daha bireysel, otomobil odaklı bir şehir planlaması yapmışlar zaten.

ama bunun sebebi ABD'nin geri bir ülke olması değil, adamlar bu yatırımları 100 sene önce yapmış, iş gördüğü sürece de bırakmış. biz daha 5 sene önce açmışız bir çok metroyu. e tabii ki bizimki daha yeni olacak. yani bu ABD'nin geri, bizim ileri bir ülke olduğumuzu göstermez, ama evet altyapı konusunda tr kendi klasmanına göre çok iyi durumda diyebiliriz.

araba fiyatları ile ve kişi başına düşen mill gelir ile konunun hiç bir alakası yok, sıfır korelasyon. az buçuk ingilizcesı ve okuduğunu anlama becerisi olan herkes Google'ı kullanarak yukarıda yazdıklarımı doğrulayabilir.
0
roket adam
(02.06.21)
Ben Afrika'da bir ulkede yasiyorum. Mobil internet hizi ozellikle Turkiye ziyaretimde anliyorum ki daha hizli burada. Mobil bankacilik var, bir hat sahibi oldugun an saniyesine kullanmaya baslayip aninda para gonderip alabiliyorsun ve en ucra koyde bile bulursun parani cekecek bakkal. simdi bu iki noktayla bulundugum ulke turkiyeden gelismis mi oluyor?

Ulke halklarina sunulan ve alistiklari bir "rahatlik" sistemi var onlarin seviyesi degisiyor sadece. Fakat bunlar genel olarak refah seviyesini belirtmiyor bence.
0
2oda1salon
(02.06.21)
Bu sistem evet hala var 2020 Missouri’de aynı sistem vardı. Ne şehir içi ne şehir dışı toplu taşıma doğru düzgün değil. Bir otobüs bir saatte bir geliyor falan. Niye böyle peki? Çünkü herkesin arabası var. Bir ailede yetişkin kişi sayısı kadar araba var ve benzin çok ucuz. Tr’yi Abd ile kıyaslamak çok yanlış zira sahiden toplu taşıma kültürü gelişmemiş. Avrupa ile kıyaslarsak Almanya, Hollanda, İsviçre ve Fransa’da şehir içi/şehirler arAsı çok defa seyahat ettim. Türkiye’de otobüsle eşimi bir yerden bir yere gönderirken çekiniyorum açıkçası. Bu saydığım ülkelerin tamamında toplu taşıma Tr’nin çok ilerisinde, hem konfor hem öngörülebilirlik açısından.
0
but that was just a dream
(02.06.21)
metroların iyi olması adamların 1900ün başında metroyu kullanmaları olmasın? adamlar sen eşşeğe binerken metroya biniyordu. abd den iyi falan değiliz ya. senin başkentinde maguris dolmuş var ya allahını seversen neren iyi?
0
mikahakkinen
(02.06.21)
Bu sey gibi degil mi, asgari ucretle gecinen ailenin reisinin, bilmem kac milyon taksitle aldigi iphone ve devasa tv'sini gosterip, zengin ailenin ihtiyaci olmadigi icin tercih etmedigi, ortalama bir android ve ortalama bir tv ile yetindigi durumu, bakin biz onlardan iyiyiz diye gostermesi gibi.

Almanya'da da e-devlet kadar kapsamli bir dijitallesmenin yanina yaklasilmiyor, hala her sey mektupla yuruyor. Bu almanya icin negatif bir durum ama, dijitallesmeden once daha temel sorunlari cozmek gerekmiyor mu? Adamlarin takir takir isleyen bir adalet sistemi var mesela, hayvan gibi sosyal devletleri var, rejimleri demokratik.

Bunlar hep bizim gorgusuzlugumuz. Cok daha temeldeki sorunlari cozmeden, alt yapi sorunlarini halletmeden, yuzeysel seylerle kendimizi avutuyoruz. Neymis metromuz guzelmis, insan gibi yasamadiktan sonra istersen tum ulkeyi altin ile kaplat, adalet olmadiktan sonra neye yarar tum bunlar?
0
bosver nicki
(02.06.21)
arkadaşlar ben abd bizi kıskanıyor demedim ki. yani abd veya almanya gibi ülkeler bizden iyi diye her konuda bir şekilde onlara haklılık bulmamız gerekmiyor ki.

abd süper güçse, new york'ta bir duraktan 8 metro geçiyorsa bırakın da o metrolar sidik kokmasın, klimaları falan olsun. yazın new york'ta metroya binen varsa bilir ne demek istediğimi. hayır bir de her yerde paylaşılıyor "keanu reeves metroya bindi araba kullanmıyor gelişmiş ülke yea" diye. şimdi burada "niye metroya yatırım yapsın herkesin arabası var" olmuş.

yani bazı şeylerde biz daha iyi olamaz mıyız? bu düşünceyi anlayamıyorum. almanya'da sanayi iyi diye bürokrasideki kağıt fantezisini görmezden mi geleceğiz?
adamlarda telefon uygulamasına kaydoluyorsun size bir fiziksel bir mektup gönderdik şifreniz onun içinde olacak diye mail geliyor, bir uygulamaya giriş yapacağım diye bir hafta mektup bekliyorsun ve bu alt tarafı bir sigorta şirketi.

garip gerçekten.
0
🌸bohr atom modeli
(03.06.21)
(26)

Kiz cocuk ismi

goklerdengelenkarar
Arkadaslar selam. Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu. Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mu
Arkadaslar selam.

Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu.

Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mutlu edecek, kendimizce ozel olacagini disundugimiz bir isim ariyoruz. Ilk kizimiza ozen gostermis, bu kizimizin ismini onemsememisiz gibi olmasin. Bu sefer bulamadim. Benim gonlumden Leyla geciyordu ama esim cok istemedi. Ilk kizimizinki kadar nadir olsun istiyor.

Sizce Leyla guzel bir isim degil mi? Baska isim onerileriniz nedir?

Batici biri olarak bati degil de dogu esintili isim ariyorum. Arap haric.
0
goklerdengelenkarar
(01.06.21)
neva
0
turbo sadık
(01.06.21)
Leyla da farah da guzel

eli$eva :)bkz.shtisel ben de dizide bunu duymustum
elisa gibi bi seye donusebilir. yahudi ismi

inana, maya, lena, lina bu da arap arkadaslardan begendiklerim
rozerin de guzel kurtce olarak
0
ala09
(01.06.21)
Leyla cok guzel bir isim bence.
0
kuehles blondes
(01.06.21)
Valla Leyla çok da güzel bir isim değil bence de. O yüzden eşin begenmemekte haklı. İsim önerim de yağmur olur.
0
j r r tolkien hayrani
(01.06.21)
leyla güzel isim ama şiirle bağlantılı, nadir isim aradığınız için lavinya veya destina’yı da düşünün derim.
0
miranda
(01.06.21)
nadir isim ile basladiysan oyle gitmek lazim, bence hanim hakli.
Leyla guzel isim ama uymuyor gibi..

Isim vermeyi unuttum, "yazgülü".."ü" paterni devam ediyor ve nadir.
0
cooperr
(01.06.21)
Leyla iyi
0
prole
(01.06.21)
Kiziniz bir gun buyuyecek ve verdiginiz isim onda omur boyu kalacak. Anne ve babalar bunu hic dusunmuyor. Leyla guzel bir isim degil. Aslinda Gulce de degil, uzgunum. Isimler kisinin sosyoekonomik durumunu anlatir. Hatta ailesinin muhafazakarlik seviyesini. O nedenle 15 yasinda gelince de, 60 yasina gelince de insanlarin onun hakkinda ilk goruste iyi seyler dusununecegi isimler secin. Durustce yanit vermek istedim.
0
howfaristhesky
(01.06.21)
Leyla bence de iyi. Klasik bir isim. Nadir olan isim koyma telasindakiler aslinda tam tersine moda isimlere yoneliyor ki bu da acayip bir celiski.
0
hot potato
(01.06.21)
soruyu okur okumaz aklımda tek bir isim canlandı: nazende.

benim kendi kızıma koyacağım bir isim değil, fakat sizin anlattığınız kriterlere göre zihnimde canlanan bu oldu.
0
kibritsuyu
(01.06.21)
leyla bence de güzel isim ama bu çok göreceli bi şey ve eşiniz istemediyse bir anlamı kalmıyor :)
kardeşlerin uyumlu isimleri olmasını itici bulmuyorsanız aklıma gökçe geldi.
0
asisamus
(01.06.21)
isimle sosyoekonomik durumun alakası yok. ismi dolduran kişinin kendisidir. o zaman koç holding çocuklarına niye ömer, ali, mustafa gibi isimler koymuş?

gülce güzel isim ama leyla güzel değil bana göre.

beril, beren, suna, nevbahar, hanzade olabilir.
0
xrated
(01.06.21)
Son derece klasik bakisli ve antin kuntin isimlere sicak bakmasam da Onereyim

Simla

Bir dag adi birazda mistik bir tarZi var

He bana kalsa ayse koyarim ben
0
exlibris
(01.06.21)
güzel mi değil mi bilmiyorum da okuduğum kitapta geçiyor şu an. doğu esintili deyince yazayım dedim, belki siz beğenirsiniz: arha (arya'nın doğu muadili gibi geldi bana)

bir de, ilya.
0
levybroo
(01.06.21)
Gülce çok güzel bir isim aslında yanına türkçe olarak duru, derin çok hoş olur. Arap hariç demişsiniz ama nehir ve şiir geldi aklıma.
Birkaç isim daha yazmak istedim:rüya, öykü, gökçe, nil, defne, ekin, bilge
0
oyokbuyoknevar
(01.06.21)
Leyla demeye gelmiştim :)
0
bigbadabum
(01.06.21)
Leyla çok güzel ama kendi önerilerimi de diyeyim.

Nadide
Güzide
Gülru
Aysel
Jale
Jülide

Sağlıkla büyüsün bebeğiniz
0
Hallegadola
(01.06.21)
duyurunuzun sonunu okumadan aklıma Leyla gelmişti. bence Leylanın yaşı yok 5 yaşındakine 50 yaşındakine gidiyor. Gülce ismi de sizin sandığınız kadar nadir değil aslına bakarsanız :) Gülce'ye de uygun olarak duyup beğendiğim , çevrede çok da duymadığım tatlış mı tatlış öğrencimizin de ismi olan Gülfem'i öneriyorum size ben. sağlıkla kucağınıza alın inşallah.
0
dedim ben sana
(01.06.21)
hanzade :)
0
hooiken
(01.06.21)
bana bi hande cagristi sanirim hanzade onerilerinin coklugu sebebiyle. anlami da guzel gülce ile de uyumlu, ablasi gül-ce kendisi gülücük :)
0
in vino veritas
(01.06.21)
(bkz: yosma )

osmanlı döneminde güzel kadınlar için kullanılırmış.
0
yenibenyeniden
(01.06.21)
inci.

kısa ve net.

az ve öz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.06.21)
adın kulağımda bir sır Burçe…
beklemediğim bir an beklemediğim bir şekilde çıkageldin
gülüşlerin âh sarıyor her yanımı gidemiyorum istesemde...
........

Burçe güzel isim, bence değerlendir.
0
krtkartal
(01.06.21)
Şiir olsun ismi. Olmaz mı? Benim kızım olsaydı ismi Şiir olacaktı. Ayrıca Müjgan da çok güzel bence. Hem de şiirde geçiyor.

Leyla ismini çok severim ancak bu ara nedense fazla popüler oldu.
0
suicides underground
(02.06.21)
Attilâ İlhan'ın pek sevdiğim Belma Sebil şiiri aklıma geldi okuyunca. Belma olabilir. Ferda belki...
0
Mossy
(02.06.21)
Duyuruyu dun okumustum. Gece ruyama girdi :)) ruyamda Misra koyuyordunuz kizin ismini :)

@in vino veritas +1 hande guzel isim, anlami da cok hos.
0
invictae
(02.06.21)
(9)

hint ingilizcesinden nefret etmenin sebebi?

denizzz
evet bende böyle bir durum var. acayip derecede rahatsız oluyorum hintlilerin konuştuğu ingilizceden. bu durumun sebebi ne olabilir? ağır konuşabilirsiniz, gücenmem. gerçekten anlamlandırmaya çalışıyorum çünkü bu konuşma biçimine bu kadar ayar olmamın sebebini.
evet bende böyle bir durum var. acayip derecede rahatsız oluyorum hintlilerin konuştuğu ingilizceden. bu durumun sebebi ne olabilir? ağır konuşabilirsiniz, gücenmem. gerçekten anlamlandırmaya çalışıyorum çünkü bu konuşma biçimine bu kadar ayar olmamın sebebini.
0
denizzz
(25.05.21)
Algıda seçicilik olabilir. Millet sürekli alay edince ve sürekli de gündemde olunca daha çok dikkat etmeye başlamışsındır. Daha çok dikkat ettikçe de daha çok hata bulmaya, daha da rahatsız olmaya başlamışsındır belki.
0
j r r tolkien hayrani
(25.05.21)
Adamlarin kendi dillerinden kaynaklanan bir sey, mesela bizim alfabedeki t ile ingiliz alfabesindeki t benzer sesler, Biz biraz daha sansliyiz th, w'yu ogrendin mi yolu yariliyorsun nerdeyse diger cogu ses benzer cunku telaffuz acisindan. ama hint ingilizcesinde oyle degil iste bir suru ses de fakliliklar var. Ingiltere dogumlu Cambridge mezunu su arkadasin How To Speak: INDIAN Accent video serisine bakabilirsiniz. www.youtube.com
0
neverletyougodown
(25.05.21)
türk insanının mükemmel ingilizce kompleksinden kaynaklanan bir şey bu. bir almandan bu cümleyi duyamazsın çünkü aksanlı konuşmak çok normal bir şey herkes için. adamın da aksanı bu, dili dönmüyor ne yapsın.
0
roket adam
(25.05.21)
belki sadece kulağınıza kötü geliyor olabilir. bence bunu bir önyargıya dönüştürüp hintlileri alenen küçümsemediğiniz, hintli birine bu sebeple öyargıyla yaklaşmadığınız sürece sorun yok. insan her şeyi katlanılır bulmak zorunda değil neticede, bazı dillerin kendisi de kulağımıza hoş gelmeyebilir bazen.

ben de fransızlarınkine zor katlanıyorum mesela, ağır aksanlı ispanyolların ne dediğini anlamaya çalışırken darlanıyorum falan. hatta bazı ingilizlerin de "bi doğru düzgün konuş" dedirticek bi aksanları oluyor mesela :) hintlilerinkine kulağım daha alışık nedense, batmıyor bana. demek ki size de onlarınki batıyor, uç bir noktada sıkıntı yaratmıyorsa "olur böyle şeyler" denilip geçilebilecek bir konu gibi.
0
nimberjack
(25.05.21)
British English daha komik.

www.instagram.com

British people be like: it’s chewsday innit

Munday, Chewsday, Wensday, Thuhsday, Froiday, Sa-a-day, Sunday.

“Wah uh boh uhl”

Hintli aksanını komik bulmanın İngiliz aksanını komik bulmaktan farkı yok. Irkçı değil, adamlar gerçekten de komik yani ne yapalım.

Asyalı İngilizcesi de ayrı komiktir. R yerine L, L yerine R söylemeleri gibi.

Ayar oluyorsun çünkü adamlar umursamıyor, gülsen de r yerine l telaffuz ediyor.
0
stewie
(25.05.21)
belki adamların telaffuza bu kadar az dikkat etmesi seni geriyordur. Ben de dikkat ettiğimde adam nasıl bu kadar yanlış söylüyor o kelimeyi sanki özellikle uğraşıyor diyorum.
0
amusan
(25.05.21)
Sevdigimiz ve sevmedigimiz seyler bize ogretilmistir. Yillarca irkci bir Ingilizce ogretimine maruz kalip, Ingiliz Ingilizcesini Ingiltere kralicesinden daha cok benimsemis insanlar yetistiriliyor (ya da beyazlarin konustugu bir tur Ingilizceyi iste).
0
howfaristhesky
(25.05.21)
cevrende bu adamlarin ingilizcelerinden nefret edecek ne kadar hintli var? ben mesela 29000 kisilik bi sirkette calisiyorum, 10bini en az hintlidir ve gunun 8 saatini geciriyorum, gayet normal geliyor. kotu de konusmuyorlar hani (en azindan bizim sirkettekiler) grammerler cok iyi ve cok iyi ifade ediyorlar kendilerini.
0
try again fail again fail better
(25.05.21)
+1
0
mrduck
(26.05.21)
(3)

Yurt disina nereye gidilebilir?

nefertarii
tatil icin biraz uzaklasmak istiyorum, ab filan yalan oldu zaten vize yok. ama gidilebilecek ulkeler olarak nereyi onerirsiniz? balkan ulkeleri filan da olur?
tatil icin biraz uzaklasmak istiyorum, ab filan yalan oldu zaten vize yok. ama gidilebilecek ulkeler olarak nereyi onerirsiniz?

balkan ulkeleri filan da olur?
0
nefertarii
(21.05.21)
Ben vizesiz olarak Karadag'i sevdim. Onun disinda Gurcistan da yakin ve ekonomik olabilir, ben hic gitmedim.

Elbette paraniz varsa Latin Amerika ya da uzak dogu. Bircok ulke o bolgelerde vizesiz.
0
howfaristhesky
(21.05.21)
merhaba,

belgrad - novi sad rotası olarak sırbistan'a gidebilirsiniz.

kiev - lviv rotası olarak ukrayna'ya gidebilirsiniz.

bakü tatlı bir şehir, azerbaycan'a gidebilirsiniz.

saraybosna - mostar rotası olarak bosna hersek'e gidebilirsiniz.

fas'a gidebilirsiniz. ben gitmedim ama giden arkadaşlarım çok beğenmişlerdi.

güney kore muhteşem olur ama ekonomimizi çok zorlayabilir.

iran mutfak olarak muazzam. belki değerlendirebilirsiniz.

üsküp - ohrid rotası olarak makedonya'ya gidebilirsiniz.

lübnan'ı, ömür akkor'dan ötürü inanılmaz merak ediyorum. mutfağı özellikle.

ürdün'e giden arkadaşlarım baya memnun kalmışlardı aynı şekilde.

şimdiden iyi tatiller.
0
hooiken
(21.05.21)
üsküp - ohrid +1 daha yeni geldim çiçek gibiyim
0
karsiyakaliyiz
(21.05.21)
(3)

vpn ile youtube

oscar
140 journos son chp kk videosunu amerikadan izleyemiyorum. bu bolgeye kapaliymis video.vpn ile mi izleyebilirim ? evet ise bir program indirmeden izlemenin yolu var mi ? ya da guvenilir hangi vpn indirmeliyim ?
140 journos son chp kk videosunu amerikadan izleyemiyorum. bu bolgeye kapaliymis video.

vpn ile mi izleyebilirim ? evet ise bir program indirmeden izlemenin yolu var mi ? ya da guvenilir hangi vpn indirmeliyim ?
0
oscar
(17.05.21)
Sirf bunun icin Opera browser indirdim, kendi VPN'i var.
0
howfaristhesky
(17.05.21)
nahtoderfahrung
(17.05.21)
youtube'dan video indirten siteler var. öyle bir siteden indirmek de çözüm olabilir.
0
co2s2
(17.05.21)
(22)

hangi ab ülkesinde yaşamak isterdiniz?

matilda
aslında bunu kendim için soruyorum da, yani bulgar vatandaşlığı alma durumum var, şimdi değil tabii ki ama 3-5 seneye belki bi ab ülkesinde yaşayabilirim. sizce hangi ülkeyi seçmek gerekir. amacım bolluk bereket içinde yaşamak değil olsa güzel olur ama refah ve huzurlu yaşamak istiyorum. siz hangi a
aslında bunu kendim için soruyorum da, yani bulgar vatandaşlığı alma durumum var, şimdi değil tabii ki ama 3-5 seneye belki bi ab ülkesinde yaşayabilirim.
sizce hangi ülkeyi seçmek gerekir. amacım bolluk bereket içinde yaşamak değil olsa güzel olur ama refah ve huzurlu yaşamak istiyorum.
siz hangi ab ülkesini niye tercih ederdiniz?
0
matilda
(17.05.21)
hollanda.
huzurlu ülke. doğası var. insanı ingilizce biliyor. ırkçılık yok.
0
brakgn
(17.05.21)
Almanya mantikli zira ekonomisi guclu oldugu icin is bulmak daha kolay ve is piyasasi yabanci calisan istihdam etmeye bircok ulkeye gore daha yatkin.
0
hot potato
(17.05.21)
atış serbestse italya. yaşarken gerçek avrupa'da kendimi rahat hissedeceğimi sanmıyorum; buraya yazılacak tüm önemli başkentleri büyük kentleri görmüşümdür denebilir, kendimi en rahat hissettiğim ülkeler italya ve ispanya. öyle medeniyet başkenti ekonomik uçup kaçma beklentilerim yok, zaten güncel türkiye'den her türlü iyi olacağı için bu koşullar, düşünmeme de gerek yok. roma, floransa, milano, madrid ve barcelona'da gül gibi yaşardım.
0
Jux
(17.05.21)
Ben de aynı durumdayım, vatandaşlık başvurusu yaptım bekliyorum. İşler bittiğinde, seneye filan ver elini İtalya :)

Kuzey ülkelerinde (Alp dağlarının kuzeyinde yani) yaşamadım da işte turist gibi gidip gezdim bi kısmını, çok soğuk ve kapalı bir havası var. Genelde hep kışın gittim belki ondan iyice bastı beni ama oralarda yaşanmaz ya.
0
plutongezegendegilmi
(17.05.21)
hollanda'da turistik sehirlerin disina cikarsaniz babalar gibi irkcilik gorursunuz. ancak ben yine de hollanda'da yasamak isterdim.

ingilizce ile isleri yurutme orani cok yuksek, yeri guzel.
amsterdam harikulade bir sehir. ulke kucuk oldugu icin her yer birbirine yakin.
insani gelismislik seviyesi yuksek.
0
antikadimag
(17.05.21)
ingiltere, ab’den cikti tabi artik gecerli degil ama gecerliyken tercihimi ingiltere’den yana yapmıştım.

hollanda’ya da bir tık yakın olsam da ab ülkesi olduğundan zaten ne zaman istersem gidip yaşarım düşüncesiyle en azından birleşik krallık vatandaşlığı da alayım dedim, pişman değilim.

tek sebep bu değil tabii ki, kültür ve dil de büyük etmen + avrupa’da sanırım biraz paris hariç londra gibi bir metropol yok. londra parisi de tokatlar tabi orası ayrı.
0
garavel
(17.05.21)
@garavel. ben de ingiltere'ye gitmeyi çok isterdim. paris görüntüde güzel ama yaşaması nasıldır bilmiyorum ve tek kelime fransızcam yok :)
o yüzden ingilizce konuşmaya karşı olmayan bi ülke olması lazım.
0
🌸matilda
(17.05.21)
Ingilizce diyorsaniz Irlanda
0
hot potato
(17.05.21)
Almanya bildiğim kadarıyla hollanda'ya kıyasla ev fiyatları ve kredi imkanları açısından daha mantıklı. Uzun vadeli bakınca kira ödemek yerine ev almayı bi noktada mutlaka isteyeceksiniz. Şehir merkezinde 2 odalı bir daire almak yerine kırsalda dublex bahçeli bir ev almak daha mantıklı gelecek.

Ev fiyatlarına vs. çok aşina olduğumdan değil de hollanda'da yaşayıp almanya sınırında ev alan akrabalarımdan hareketle söylüyorum. Gideceğiniz ülkenin göbeğine yerleşeceksiniz diye bi kaide yok sonuçta.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
Normalde İspanya, İtalya derdim ama Almanya'nın bu ülkelerden bir basamak üstte olduğunu düşünüyorum. Almancayı pek sevmesem de mesleğim gereği (mühendisim) Almanya iyi bir tercih olabilir. Bu nedenle Almanya'yı tercih ederdim.
0
dissendium
(17.05.21)
Calisacaksam; İsviçre.
Calismayip hayati yasayacaksam; güneyde akdenize sahili olan ülkeler. Fransa'nın güneyi, İtalya güneyi olur hep. Ev fiyatlari da metropollere oranla oldukça iyi. Misal yasadigim yerde 300 bin euroya apartman dairesi alirken beziers/fransa sehrinde havuzlu villa alıyorum.

Almanya da derim ama kültür olarak cok alakasizim. Fransa'da yaşadığım yerde kültürel olarak sıkıntı çekmiyorum misal ama Avusturya/Almanya'da yaşayan Fransız arkadaslar var, onlar bile biraz sikinti cekiyor.
0
logisticsmanager
(17.05.21)
Lüksemburg.
Hollanda.
İngiltere.
İsveç
Norveç
0
rene
(17.05.21)
Amaciniz nedir?
Mesleginiz nedir?
Nasil bir hayat surmek istiyorsunuz?
Nelerden hoslanirsiniz? Bunlari bilmeden cevap veremeyiz. Hayatinizi degistirecekseniz “ayy hangisi olsa”dan daha fazlasi gerekiyor :D cocuklukta/genclikte hayalinizi kurdugunuz bir ulke ya da sehir var miydi?

Ben viyana’da yasiyorum, cok da memnunum hayatimdan. Viyana cok kompakt bir sehir, gece hayati cok iyi ama kulturel acidan da hem modern akimlar olsun hem klasik akimlar, hepsi temsil ediliyor. Sosyal konutlar var, sehir yesil vs.
Vatandaslik alinca “isvec’e giderim” diyordum, viyana’dan bir yere gitmedim. Ama sizin icin Stockholm ve Gotheburg olabilir yani. Herkes ingilizce biliyor.

Is imkanlari ve o ulkenin refahi onemli.
0
kuehles blondes
(17.05.21)
Herhangi
0
howfaristhesky
(17.05.21)
sizin kim oldugunuz ve ne istediginize gore cok degisir... ama bana sormussunuz, ben fransa ispanya gibi ulkelerde olmaktan(zaten yasadim bu yerlerde) memnunum ama hayatimin 1-2 senesini kuzeyde gecirmek isterdim. Isvec norvec danimarka belcika belcika hollanda gibi...
0
hewit
(17.05.21)
yukarıdakilere gıcıklık olsun diye değil, bilgi olsun diye yazıyorum. iskoçya, norveç ve isviçre ab ülkesi değil.

ben ab içinde hollanda'da yaşamak isterdim. gezip gördüğüm ülkeler içerisinde, en huzurlu ve nezih bulduğum yer orasıydı.
0
ack3000
(17.05.21)
İngiltere açık ara farkla. Gerçi ab ülkesi değil ama, dil sorunu çekmezdim. İskandinav ülkeleri de güzel olurdu ama kısa biriyim hemen dikkat çekerim. :)

Ama çalışmama gibi bir lüksüm olsa İspanya, İtalya, Portekiz, Fransa'nın Nice, Cannes gibi şehirleri..
0
Hallegadola
(17.05.21)
nerede iş bulacaksam orada yaşarım ama bunu göz ardı edeceksek hollanda, hatta hollanda den haag'da yaşarım.
0
sir gawain
(17.05.21)
Norveç AB değil ama AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) üyesi, haliyle Schengen bölgesi sayılıyor.

Norveç diyen arkadaşlar sadece güzel şehirler veya iyi bir yaşam hayal ediyorlar ancak gerçekler pek öyle değil.

Misal kış günleri saat 10-10:30'ta aydınlanan hava (aydınlanmadan kasım bizdeki en karanlık yağmurlu gün kadar :)) öğlen 15:30 gibi tekrar akşam karanlığına dönüyor.

Ben ilk gittiğimde şaşırmıştım. Trenler ve otobüsler ne kadar dakik diye. Ancak yine yaşadıkça anlaşılıyor ki merkez veya merkeze yakınsan işler kolay, yoksa ufak bir yerde yaşayanlar için günde 2-3 defa tren seferi var.

Bir diğer husus, çok uluslu bir şirkette çalışsanız bile kendi vatandaşının sahip olduğu haklara sahip olmuyorsunuz. Hatta departmanda 5 senelik tecrübeniz olmasına rağmen yeni sıfır tecrübe gelen Norveçli daha yüksek maaş alabiliyor. Bu ırkçılık değil aksine kendi vatandaşını korumak gibi düşünebilir.

Alım gücü iyi ancak bir yandan da pahalı, misal şehir içinde 20m2 yada 10m2 gibi evlere binlerce euroya yakın kira ödemek gerekiyor (O ikea'daki bir odada yaşam konsepti gerçekten var). Şehir dışına çıktıkça bahçeli evler var ama yukarıda bahsettiğim gibi merkezden uzaklaştıkça ulaşım azalıyor. Düşünsene akşam parti var ama son tren 18:00'de :) Araba kullanmakta problem, şehir içinde neredeyse studio daire parasına garaj kiralayabiliyorsun.

Bunlar tabiki benim gözlemlerim, senenin yarısını geçirdiğim için kaçırdığım yada hatalı bildiklerim de olabilir.
0
Northern Mariner
(17.05.21)
Nice
Cannes
Barcelona
Valencia
Akdeniz kenarından sıkılırsak :)
Amsterdam
Paris
Madrid
Roma
Söylemeye bile gerek yok amaa binlerce değişen parametre var. Şartlara göre liste değişir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.05.21)
Hepsi öğreneceğiniz dile bakar bence. Kültürü öğrenmek, anlamlı sohbetler etmek vs için ihtiyaç. Hollanda'da da İngilizce bir avantaj evet, doğası güzel.

Almanya'da Berlin gibi şehirlerde İngilizce ile idare edersiniz ama bir şekilde Almanca öğrenmeniz gerekecek ki yavaş ilerliyor.

Ben Prag, Lyon, Valencia gibi yerleri tercih ederdim.
0
kaset
(17.05.21)
İngilizce konuşulması sebebiyle irlanda.

-Artık şu vizeler verilmeye başlansa da ilk adımı atsak :(-
0
deveyidiken
(17.05.21)
(4)

ingilizce: hazır onlar gitmişken?

japon balığı
nasıl söylenir? teşekkürler.
nasıl söylenir?
teşekkürler.
0
japon balığı
(15.05.21)
"while they're gone" olabilir.
0
bluntaf
(15.05.21)
"Now that they are gone" da olabilir.
0
vudin
(15.05.21)
Now that they are gone demeye gelmiştim
0
howfaristhesky
(15.05.21)
"Since they're gone" da olabilir.
0
isabella was a ginger
(15.05.21)
(19)

hayatın tadını çıkarmak

chihirovekohaku
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür? azıcık paylaşalım.
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.
0
chihirovekohaku
(15.05.21)
-Almıyorum
- Türkiye için konuşuyorum Para ile
0
paramolacak
(15.05.21)
1. Hayır
2. İnsanların çoğunun yaptığının aksini yaparak.
bu da tabi işin içindeyken değil de işin/meselenin dışında bir gözlem yoluyla oluyor.
Hayatın her ortamında siyahlar içinde yaşamaya çalışan kimselere yine siyahın yanlışlığını zararını anlatmak zordur.

Örneklerle griden başlamak lazım ki sonrasında beyaza geçilmesi kolay olsun.
0
Erva
(15.05.21)
Hayatın tadı bence gezerek çıkarılır. Türkiye'yi, dünyayı gezen biri bence hayatını yaşıyordur.

Doyum için kesinlikle kişisel gelişim şart. Sadece parayla doyum olmaz. Kitap okumak, film izlemek, yabancı dil öğrenmek, enstrüman öğrenmek, bir sporda uzmanlaşmak, hobi sahibi olmak doyum için gerekli.
0
dissendium
(15.05.21)
- Evet
- insanın içinde olan bir şey bu. doğru bir mindset'e sahip bir insan yerde gördüğü sümüklü böcekten bile mutluluk duyar, bir muhabbet çıkartır. olumsuz insan aşırı zengin olsa en kral yere gitse bile mutsuz olur.
0
roket adam
(15.05.21)
"bende su eksik, su arkadasimda olan sey bende de olsa" kafasindan cikarak tadi cikarilir.
0
hot potato
(15.05.21)
Pandemi sebebiyle almıyorum ama öncesinde elimden gelenin en iyisini yapıyordum.

Hayatın tadı merak edilerek çıkarılır. Bu biraz istek meselesi, içten gelmeyince gelmiyor. Ama insan ne kadar çok şey öğrenirse o kadar çok merak etmeye başlıyor. O yüzden kendini yeni şeyler öğrenmeye biraz zorlar ve bir şeylerin üzerine düşünme eylemini pratik hale getirirse o zaman kendiliğinden gelişiyor.

Merak ettikçe yeni şeyleri öğrenme hevesi geliyor. Ne kadar çok şey deneyimlersen o kadar fazla tanıyorsun kendini, neyin seni memnun ettiğini, neyden keyif aldığını daha somut bir şekilde anlıyorsun. Dünyanın en lezzetli meyvesini yiyen bir köylü bunun farkında olmaz çünkü daha kötüsünü yememiştir. O meyveden keyif alması gerektiğinin farkında değildir. Şu anda yaşadığın hayat belki de keyif alman için yeterli ama alternatifleri görmeden bunu bilemezsin. Ya da alternatifleri görüp keyfin farkına varabilir, hayatını buna göre değiştirebilirsin.

Doyuma ulaşma hissi bence bunun önünde engel, her zaman daha iyisi vardır. Çünkü deneyim o kadar öznel bir şey ki, ve içinde bulunduğun dinamiklerden o kadar etkilenir ki; doyduğunu düşündüğün senaryo bir zaman sonra sıkıcılaşabilir. Daha önce seni doyurmayan başka bir senaryo değişen dinamikler yüzünden doyurucu hale gelebilir. Bunun için de bu merak-öğrenme-deneyimleme-farkına varma süreci sen bunlardan yorulana kadar devam etmelidir. Amaç bir yere ulaşmak değil, yolculuğun kendisi diyip klişeyle de bağlıyım.

Neleri yapmaktan zevk aldığını keşfetmen lazım kısaca, sonrası gelir.
0
Jux
(15.05.21)
- pandemiyi saymazsak evet.

- biraz kisisel sanirim ikinci soru, bana gore ulasilabilir beklentiler olusturup, onlari yavas yavas gercege cevirerek cikarilir.
0
fakyoras
(15.05.21)
hayatın tadını çıkaran insanlar genelde gamsız ve birazda saf insanlar oluyor şahsi fikrime göre.
0
komando kani var bende
(15.05.21)
- almıyorum. pek beklentim de yok.

- sağlıklı olmak birinci gereklilik. sonrasında çevrende güzel insanların olması belki ikinci sırada olabilir. bu ikisi olduktan sonra üç, dört, beş doldurulur elbet şimdilik bilmiyorum. kendi adıma yeterince kazandığım için parayı yazmadım ama muhakkak şart. iki bira alırken düşünüyorsan bunun getireceği mutsuzluk ve stres de fazladır tahminimce.
0
nehara
(15.05.21)
-basladim
-bolca yer görerek, iyi insanlarla zaman geçirerek, tüketmek yerine üreterek (örneğin tatilde en az parayı harcayıp en çok yeri görerek), yürüyüş yaparak, hayatı oku, çalış, evlen, çocuk bak, emekli ol çizgisinden kurtararak
0
howfaristhesky
(15.05.21)
-evet artik keyif almaya başladim.

-kpss'yi hayatimdan çıkardım mesela. Yillardir eberjimi sömürüyormuş resmen. Birikim yapıcam diye kendimi kasmayi da biraktim. Gezmeye, yeme icmeye, kiyafete, bakimima ve ilgi alanlarima çok kendimi aşmadan harcama yapmaya başladım. Beni mutlu eden iyi hissettiren şeylere yöneldim.ve antisosyalliği bir kenara birakip kaliteli insanlarin oldugu bir cevre edinmeyi de dusunuyorum. Yalnizlik sıkıcı geliyor artik.
0
pikap
(15.05.21)
@komando kani var bende +1
1) Almıyorum.
2) Değiştirilemez koşullar (seçilen meslek, çalışma koşulları, zorunlu ailevi ilişkiler, bakmakla yükümlü olunan kişiler) ve aşırı vicdan varsa hayatın tadı çıkmıyor.
"Doğduğun ev kaderindir" sözüne inanıyorum. Kişilik yapımız, kararlarımız hep buna bağlı. Gamsız, bencil olamıyorum. Böylece hep bir şeyler ayak bağı oluyor.
Sağlıklı olduğuma seviniyorum. Bir de Polyannacılık oynamaya çalışıyorum.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
Aliyorum hem de cokkk

BENCE hayatın tadını cikarmamda ilk ve en önemli temeli gelecek kaygimin olmamasiyla attim. Sonrasında üzerine, surekli gezmek, sevdiğim insanlarla ve sevdiğim bir coğrafyada yasayarak keyifli zamanlar geçirmek şeklinde bina inşa ettim. Kendimi kimseyle/bir şeyle kiyaslamamayi öğrendim çünkü daha fazlasi her zaman var. Bunun sonunun olmadigini, insanı sadece insanin mutlu ettigini ve kendi degerimi kesfettigimden beri keyifsiz çok az zamanim olmuştur.
0
abuzer
(15.05.21)
hiçbir şekilde keyif almıyorum.

paylaşarak bence. ama gerçekten. sosyal medyadan degil.
0
darkcran
(15.05.21)
almıyorum.
canının istediğini istediği zaman yapıp, istemediğini yapmayarak.
0
candide
(15.05.21)
bence hayatın tadı çeşitlilikten geçer, sürekli gezsek bile 10 gün sonra mutsuz olmaya, sahip oldugumuzu hafife almaya ve değerini bilmemeye başlarız

inisiyatif alabildiğimiz, çeşitli aktivitelere finansal durumumuzun elverdiği, konfor alanımızdan hafif şekilde çıkmak zorunda kaldıgımız sürekli zorlayıcı fakat devamlı stresli olmayan bi işten çıkıp akşam eve geldiğimizde yaptıgımız aktivitelerle hayattan zevk alırız

uzun zaman canım ne isterse onu yaparak keyif almaya çalıştım ve asla tatmin olmadım. shiç işim olmasa bile sabah kalkıp kitap okumak gibi bir eylem yapıyorum. kendime görevler tanımlayıp yerine getiriyorum, daha sonra daha cok zevk aldıgım aktiviteleri yapıyorum. bu akşama kadar huzurlu olmamı saglıyor :)
0
megacracker
(15.05.21)
-genelde almıyorum ama imkanlar olgunlaşınca bu tatsızlık geçecek diye düşünüyorum

-kendini gerçekleştirmek için çabalayarak, keyif aldığın şeylere ayıracak zamanı ve maddi imkanı bulabildiginde
0
Micella
(15.05.21)
Ben de hayattan keyif alamayanlardanım. Pandeminin ve yurdum sorunlarının ruh halimde etkisi büyük. Hayattan eskisi kadar keyif almadığımı farkettim bir süredir. İstanbul'dan da çok bunaldım. Yokuşlarından, betonundan, gürültüsünden.

Yokuş çıkmadan yeşilliğinin içinde yürüyebildiğimde, istediğim alanda çalışabildiğimde ve çalışmak dışında gezmeye, yeni hobiler edinmeye zaman ayırabildiğimde yeniden mutlu hissedebileceğimi umuyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(16.05.21)
Nasil konusunda abuzer guzel yazmis bana kalirsa. Buna belki bir seyler uretip ona emek vermeyi ekleyip cevreyi biraz daha vurgulayabilirim. Ruh hali sirayet eden bir sey, kotu bir cevrede iyi olmak bu acidan cok zor. Cevreden gelen stres etkenleri de cabasi. Sehir yasami zaten eksik bir yasam, hele hele Istanbul hic insani degil. Diger yandan herkesi geren pandemi korkusu sadece bir korku, gercekci degil ve fazlaca pompalaniyor. Yurt sorunlarini ise herkes birakti. Zaten cozumu elinde olmayan dertleri birakmamaktan baska yapilabilecek bir sey yok, dusununce bunlari bastan yuklenmis olmak sorunlu. i.imgur.com
0
dunal
(17.05.21)
(2)

Time prepositions

walser
Merhaba. Cambridge Grammar kitabinda genellestirilmis zamanlar icin at kullanilir demis. Ornegin i dont like working at night. Ozel bir durumsa in kullanilir diyor. I was woken up by a noise in night.Bu mantigi anlamisken exercise cozmek istedim. Asagidaki sitede yanlis cevap vermis oluyor bu anlati
Merhaba. Cambridge Grammar kitabinda genellestirilmis zamanlar icin at kullanilir demis. Ornegin i dont like working at night. Ozel bir durumsa in kullanilir diyor. I was woken up by a noise in night.
Bu mantigi anlamisken exercise cozmek istedim. Asagidaki sitede yanlis cevap vermis oluyor bu anlatima gore. Ozellikle 1. Ve 12. Sorularda.

www.perfect-english-grammar.com

There was a loud noise which woke us up ‘in’ midnight dedim spesifik bir gece oldugu icin. Cevap at imis. Hangisi dogru acaba?
0
walser
(12.05.21)
Yillarca ABD'de yaşadım, in night ilk kez duydum. Bir Amerikaliya ben o cümleyi kullansam anadilim değil diye dedim diye düşünür. Gece at night'tir. O kadar detaylı düşünmeyin. Hatta öğrencilerime öğretirken çalışılmayan zamanlar genelde at olur derim.
0
howfaristhesky
(12.05.21)
Kitap özel bir durum derken tam ne kastediyor acaba? Muhakkak örnek olmalı diye düşünüyorum.
Ama gece gibi bir örnekte kural olarak at kullanılıyor çünkü gecenin bir başlama saati var. noon için de bu öyle. Verdiğiniz örnekte konu gecenin spesifik bir gece olması değil, genel olarak gece denen zaman diliminin spesifik yani 12de başlayan bir zaman dilimi olması.
Şurdaki açıklama fena değil: www.bbc.co.uk
0
sevenay
(12.05.21)
(18)

evliliğin beni hiç çekmemesi

nothing in my way
nasıl anlatsam bilmiyorum. 28 yaşına gelmiş bir adamım, şimdiye kadar evlenmeyi hiç düşünmedim. açıkçası bundan sonra da hiç düşünmüyorum. etrafıma bakıyorum, yaşıtlarımın çoğu evlendi. ilkokul,lise arkadaşlarımdan çocuğu olanlar da var. ama bunların hiçbiri beni etkilemiyor. millet yaşı geçecek diy
nasıl anlatsam bilmiyorum. 28 yaşına gelmiş bir adamım, şimdiye kadar evlenmeyi hiç düşünmedim. açıkçası bundan sonra da hiç düşünmüyorum. etrafıma bakıyorum, yaşıtlarımın çoğu evlendi. ilkokul,lise arkadaşlarımdan çocuğu olanlar da var. ama bunların hiçbiri beni etkilemiyor. millet yaşı geçecek diye alelacele evleniyor. çocuk yapmak desen bana göre olacak son şey sanırım. ona rağmen çocukları severim ama çabuk sıkılırım. evlilik dünyanın en sıradan şeyi gibi geliyor. zamanla da bu düşüncelerim değişmez gibi geliyor bana. sizce normal miyim ben? benim gibi olan var mı merak ettim.
0
nothing in my way
(05.05.21)
normalsin, gunumuzde cogu insan senin gibi dusunuyor. kafana uygun bir insan bulursan evlenmeden de cok mutlu olabilirsin ayrica.
0
in vino veritas
(05.05.21)
Yalnız değilsin. Sanki ben yazmışım gibi hissettim duyuruyu.

20 yaşında da aynısını hissediyorum, 27'de de. "Zamanla değişir fikirlerin" diyorlardı, değişmedi.

Mevzu ekonomik şartlar falan da değil, hiçbir yönüyle cazip gelmiyor yani.
0
deveyidiken
(05.05.21)
Yalnız değilsin +1

Bazı insanların evlenmek istemesi ne kadar normalse bazılarının istememesi de o kadar normal aslında ama ne yazık ki toplumda herkes belli bir yaştan önce evlenmeli gibi saçma bir düşünce var.

Aynı yaştayız ve evlilik bana da hep çok gereksiz ve uzak geldi şimdiye kadar. Zaten çocukları da sevmiyorum ve hayatta yapmayacağımdan emin olduğum tek şey varsa o da çocuk doğurmak. Bu durumda evlilik için zaten bir sebep bulamazken çocuk da istemeyince daha da anlamsız geliyor.

Yalnız şöyle bir şey var. Erkek arkadaşımla bazı planlarımız var ve aileler işin içine girince evlenmek durumunda kalabiliriz gibi görünüyor. Bazen bunu düşündükçe içim daralıyor böyle tarifsiz bir şekilde. İstemediğim ve hiçbir anlam yükleyemediğim bir şeyi sırf başkalarının içi rahat etsin ve “elalem ne der” düşüncesi yüzünden yapmak zorunda kalacakmışım gibi geliyor.

Sevdiğin kişiyle resmiyette bir bağının olması bir avantaj olabilir belki ama bunun dışında evliliğe dair her şey anlamsız ve gereksiz bence. Keşke bizim gibiler çoğunlukta olsa da bu anlamsız şeyler azalarak bitse.
0
ms brownstone
(05.05.21)
değişebilir, değişmeyebilir, bunların hepsi normal. kafana takma bence. karşındaki kişiyle ilgili bir şey evlilik zaten, mantıklı bir tarafı yok, duygusal bir karar. o duygu yükü altında değilsen anlamaman da çok normal diye düşünüyorum. ben 25'e kadar hiç düşünmüyordum, 30 yaşında evlendim, hayat bu noktaya getirdi yani. kendini kasma yani, hayatını yaşa. doğru ya da yanlışı yok bunun, kendin için nasıl uygunsa o senin için iyidir.
0
roket adam
(05.05.21)
Normal. Ben 20 yasinda da boyle dusunuyordum, sizin yasinizda da, simdi de... Ancak farkli bir duygu durumu icine girince degisir sanirim, o da degisirse artik :)

Evlenmek istemeyi de istememeyi de ben normal karsiliyorum.
0
invictae
(05.05.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorsan evlenmek mantıksız (yurt dışına gidiş vs ozeL durumlar hariç). tşkler.
0
abuzer
(05.05.21)
26 bitiyor ben de böyle hissediyorum bir kadın olarak. Çocuk çok büyük sorumluluk, aşırı derecede korkuyorum. Evlensem de yapmam diye düşünüyorum. Hayatımı ona vakfedemem.

Evlilik de çok büyük sorumluluk ve erkeklerin ev içi sorumlulukları eşit derecede yüklenmediğini görüyorum en modern ailede bile. Kendim hariç birinin ufacık işini bile sorumluluk adı altında yapmam. Ev temizlemek, yemek yapmaktan tutup her yere vekilebilir bu. İçimden gelip de yapacak olduğum şeyler başka, ev arkadaşımla bile birbirimize çok nazımız geçer ama sorumluluk olarak %50 eşitiz her konuda. Evliliğin bana bunu getireceğine inanmıyorum.

Bir de sadece seninle evledigin kişiyi kapsamayan bir kurum. Ailelerin ilişkisi, ikimizin birbirinizin ailesi ile olan ilişkisi falan bana çok yük geliyor.

Bu konularda benimle aynı düşünen ve yaşayan biri karşıma çıkar da evlenmeye değer bu adam dersem, seversem gerçekten evlenirim. Tabu değil benim için, iki imzadır atılır. Ama bunlarda anlaşma olmazsa gerek yok.
0
Mossy
(05.05.21)
evlilikten ne anladığına bağlı aslında
ortak zevklerinin olduğu biriyle full time zaman geçirme işlemi olarak görüyorum ben evliliği
e tabi devlet ve ailelere de nikah ile bunu onaylatmak gerekebiliyor, ama istemediğin düğün vs prosedürlerini geçebilirsin tabii
0
megacracker
(05.05.21)
Değişebilir, değişmeyebilir, bunların hepsi normal. +1
Evlenmek için evlenmediğiniz sürece kimseye zararınız yok, vakti geldi diye evlenilmez.
0
kobuzchu kiz
(05.05.21)
Evlenmek istemek de normal, istememek de +1.

Böyle konulardaki ruh ikizim "herkesin hayatına kimse karışamaz" diyen amca. Evlenenleri "evlenmek de çok saçma yeaaa'" diye elestirenleri de anlamıyorum, yaşı geçti korkusuyla olmayacak evlilik yapanları da.

Zaman içinde sizinle uyusacak biriyle denk gelince evlenebilirsiniz, birlikte yaşayabilirsiniz. Hiç evlenmeyip bireysel hayat da sürebilirsiniz. Bunların hepsi normal.
0
fraise
(05.05.21)
ben 29 yaşındayım ve ilkokul ve lise arkadaşlarımın %90'ı bekar. evlenenlerden de boşananlar oldu. artık eskisi gibi değil 35'ten öncesi geç kabul edilmiyor bence.
0
bohr atom modeli
(06.05.21)
Ben de 27 olcam kadınım, çevremdeki yaşıtların veya yaşı yakınların %90ı bekar.

Bir de ben de isterdim Norveçli olmak, sevgilimle yaşamak, evlenmeden çocuk doğurmak, gerizekalı mıyım Orta Doğulu olmak istiyim? Türkiye’de mecbur evlencez. Sevgilim en iyi arkadaşım, onla birlikte eğlenmek ve yaşamak isterim. Ama çocuk ve artan sorumluluklar beni korkutuyor.
0
Hallegadola
(06.05.21)
ben de böyleyim. hele hamile kalıp çocuk doğurmak ve ona bakmak imkansız ötesi benim için. asla yapabileceğim bir şey değil.
0
rose parks
(06.05.21)
beni çekiyordu, iki kez evlendim :) keşke hiç evlenmeseydim.
0
antihero
(06.05.21)
Hayat okula git, üniversiteyi kazan, iş bul, evlen, çocuk yap, ev al, emekli ol demek değil. Bunlardan birini ya da birkaçını yapmak istemeyebilirsiniz. Toplum sizi hamur gibi şekillendirmeye çalışır. Bu şekillenme de tüketim üzerine kuruludur. Bu zincirden kurtulabilirsiniz.
0
howfaristhesky
(06.05.21)
Normal miyim diye soruyorsanız ya siz normal olmadığını düşünüyorsunuz ya da aslında evlenmek istiyorsunuz da bir türlü olacağına inanmıyorsunuz. Kafanızda bu ihtimaller belirmemişse niye anormal olma ihtimalini kurcalayasınız ki? Tabii ki normal. Evlilik mecburi bir iş değil sonuçta. Evlenen de normal evlenmeyen de.
0
conanmaverick
(06.05.21)
valla ben de 38 yasindayim su insanla evlenirim diyebilecegim bir durum dahi olmadi ve kendimi hic evlenmis biri olarak dusunemiyorum. lakin tamamen de karsi degilim sonucta hayatta her sey olabilir. beni rahatsiz eden evliligin toplumda bir odev gibi gorulmesi ev evlenme asamasinda yapilan aptalca olaylar, hicbirini cekemem gibime geliyor hele ki karsimdaki insan ailesine asiri duskunse.

ote yandan gun gectikce iliskilerin de iyice garip bir hal aldigini gorup zaten istesem de evlenemezmisim gibi geliyor. garip halden kastim iste sosyal medyanin buyusu, insanlarin cok fazla sey istemesi beklemesi vs. herkesin kendince sebepleri vardir. o yuzden de bazen keske gec olmadan evlenseymisim bundan sonra istesem de imkansiz galiba diye dusunuyorum :D
0
bay b
(06.05.21)
uzun süreli ciddi bir ilişkin varsa ailelerin görüşüne bağlı olarak evlenirsin ya da evlenmezsin...
0
humat
(07.05.21)
(5)

İngilizceyi nasıl çalışmalıyım?

neysene
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir a
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.

1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.

İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...

Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
0
neysene
(04.05.21)
Kitap okuyarak baslayabilirsin. Hem kelime ogrenirsin, hemde kelimenin nerede ve nasil kullanildigini. Sozluk olarak longman'e bakabilirsin (online kullanimi mevcut, bolca ornek verir).
0
tahtakafa
(04.05.21)
Aradığın yöntemi söylüyorum: temel gramer öğren, her şeyini öğreneceğim diye gramerle kafayı bozma.

Sonra okuyorsun. Oku ama her alanda her şeyi oku. Hikaye olur, haber olur, magazin olur, makale olur. Okurken bilmediğin kelimelere sözlükten bak. Yavaş ilerleyeceksin ama öğrenerek gideceksin. Bir noktadan sonra cümle içindeki bazı kelimeleri bilmeden de cümlenin ne anlama geldiğini anlamaya başlayacaksın. Sonra o bilmediğin kelimeleri de gördükçe/duydukça öğreneceksin.

Üniversitede Amerikalı gramer hocam vardı, adamın söylediklerini anlayamıyordum. Bir gün yanına gittim, dedim ben anlamıyorum sizi. Bana şunu söyledi ve gitti: "Don't worry, you will."
0
do you remember me
(04.05.21)
A2 seviyesindeyseniz gecmis zamandaki bir olayi ornegin yaz tatilinizi Ingilizce anlatabilirsiniz demektir. Yaklasik 1500 kelime biliyor olmalisiniz. B1'de kelime sayisi 4500'e, C1'de 9000'e cikmali. En onemli olan kelime yoksa Would you please be so kind to pass me ....? Pass you what? Kelimeyi bilmezsen ne kadar gramer bilirsen bil en havali kaliplarda bile durursun.

Ben ogrencilerime bunu oneririm: www.victoria.ac.nz
0
howfaristhesky
(04.05.21)
Dört dil bilen biri olarak kendi tecrübemi paylaşmak isterim. Ben oturup gramer çalışmayı hiç sevemedim. En güçlü tekniğim gün içinde düşündüğüm herşeyi öğrenmeye çalıştığım dilde de söylemeye çalışmak. Mesela markete mi gideceğim, markete gideceğim nasıl derim. Bunu çözdüm mü, peki markete gittim nasıl derim? Markette alacaklarımı nasıl söyleyim vb vb birbirine bağlaya bağlaya arata arata öğreniyorum. Bu dediğim teknik çok yorucu çünkü normalde düşünme tarzımızın tamamen dışında ve normal bir düşünceyi çok yorucu bir hale getiriyor ama en güçlü teknik diyebilirim.
0
Lanovaromana
(05.05.21)
Robert Koleji'ni bilmiyorum da Amerikan Koleji'nin eğitimine tanık oldum.
Hazırlık sınıfından itibaren, öğrencilerin Türkçe konuşma olanağı sadece kantin ve bazı sözel dersler ile sınırlı. İngilizce drama ve sunumlar yapma, makale ve günlük yazma, yılda birkaç adet Shakespeare gibi yazarların ağır eski İngilizce ile yazılmış kitaplarını okuma, modern dönem edebiyatın klasikleşmiş kitaplarını okuma ve filmleriyle karşılaştırma gibi aktiviteler yapılıyor.
0
pro9it9is9
(05.05.21)
(6)

ing C1-C2 ve büyük problemler : (

kiproklk
ben nasıl ingilizce öğreneceğim? Bir yardım be şu kardeşinize.devlet okulları çıkışlıyım, hiç full ing olan bir eğitim almadım, bir süre yurt dışında kaldım ama orada aşırı kullanacak ortam yoktu, sayısalcıydım.hayatımda hiç hazırlık okumadım (lise hariç)iş de benzer şekilde gitti.hiç kursa gitmedim
ben nasıl ingilizce öğreneceğim? Bir yardım be şu kardeşinize.

devlet okulları çıkışlıyım, hiç full ing olan bir eğitim almadım, bir süre yurt dışında kaldım ama orada aşırı kullanacak ortam yoktu, sayısalcıydım.
hayatımda hiç hazırlık okumadım (lise hariç)
iş de benzer şekilde gitti.
hiç kursa gitmedim
ve ingilizcem iyi diyebiliyorum.

şimdi böyle böyle ben vasat vasat konuşarak falan 30 yaşında buralara kadar geldim, sınava girsem üksek alıyorum. sınav bence de bi gösterge değil de size fikir versin diye söylüyorum
ielts'den 7.5, yökdil falan 93 civarı aldım. bunlara da asla çalışmadım,çünkü vaktim yok. artık mecburen okuyarak duyarak internetten diziden şundan bundan bu kadar oldu.

gelelim asıl meseleye; ben ing.yi eksik/kötü öğrendim yani eğer öğrendim diyeceksek tabi..
günlük konuşmalar süper, hele nativelerle kafa göz yararak güzelce sohbet ediyoruz. ancak işim gereği üst düzey toplantılara falan giriyorum derin bir ingilizcem yok. her şeyi anlıyorum ama komplike cümle kuramıyorum. gerzek gibi kaldığım için ya asla konuşmuyorum ya da konuşabilecekken bile stresten, olduğumdan da beter bi seviyede konuşuyorum.

yazma deseniz tamamen rezalet! uzun uzun yazışmalar/Raporlar gerekiyor. artık iyice saldım, translate yazıyorum direkt sonra da premium grammarly'de bakıyorum. tabiiki hiç bi işe yaramıyor. kontrolü fslan da saldım..

berbat maillerime ayıp olmasın diye bişey demiyorlardı. bugün en son biri, bunu bir düzeltir misiniz böyle hiçbişey anlaşılmıyor vs demiş. büyük olay yani :( aslında destekleyici bi üslupla da yazmış, yani bu meseleyi halledin ileride önünüzü tıkar falan da demiş.

online native hocalardan ders alayıp diye saati 7 dolara güney afrikalı hoca buldum. ing öğretmenliği mezunu. (ayrıca aşırı param yok) anasını satayım o da sohbet muhabbet havasında geçiyor :D bana bunlar lazım diye yazışma yaptığımız raporları gösterdim ooo beynim durdu falan diyor :D yani bu hoca ben lisede olsam süper öğretirdi bana şimdi durumum daha farklı bana spesifik, alanda uzman biri gerek sanırım.

ya böyle kıvanç tatlıtuğa ne bileyim üst düzey tiplere falan ders veren ing hocaları yok mu ya? bana azıcık telafuz öğretsin, bi stratejik çalıştırsın. oturup ağlayacağım hem bıktım hem artık yoruldum.


HELPPP
0
kiproklk
(03.05.21)
he gardeşim ben de onu diyorum : )
kim???
0
🌸kiproklk
(03.05.21)
Belki sadece sunumlarda heyecanlanan ve akademik dil kullanamayan birisinizdir? Ben de şahsen canavar gibi Türkçe konuşuyorum ama sunumlarda komplike cümle vs kuramıyorum canım sıkılıyor üzülüyorum kendimi iyi ifade edemedim diye.

Genel olarak mail kültürüne vs aşina mısınız mesela? Yine türkiye’de mesela doğru dürüst mail yazamayan milyon tane insan var.

Bütün sorun ingilizcenizde değil sanırım odaklanmanız gereken başka bir kaç şey var gibi
0
avatar is back
(03.05.21)
@avatar hayır sanırım : / yani türkçe uzun yazıları güzel yazıyorum. dil kurallarına dikkat ederim.
mail kültürüyle de ilgili değil sanırım, olay sadece business ingilizcesi gibi değil bizde.

odaklanmam gereken psikolojik durumum, özgüvensizlik vs olabilir tabii, o başka.
0
🌸kiproklk
(03.05.21)
"artık iyice saldım, translate yazıyorum direkt sonra da premium grammarly'de bakıyorum... bugün en son biri, bunu bir düzeltir misiniz böyle hiçbişey anlaşılmıyor vs demiş."

sorun mental gibi geldi bana. neden oturup adam gibi yazmaya calismiyorsunuz?
0
hot potato
(03.05.21)
Türkiye'de yaşayan native bir hoca var. Youtube kanalı var ama bildiğim kadarıyla her seviye özel ders de veriyordu. www.youtube.com kanalı bu.
0
biravekahve
(03.05.21)
Ben bu alanda ABD'de doktora yapiyorum, Turkiye'deki dil kursu hocalari sizin isinize yaramaz ki zaten yuksek olasilikla sizin seviyeniz onlardan daha iyi. Turkiye'deki Ingilizce ogretmenlerinin cogunun IELTS'ten 7.5 alabileceklerini sanmiyorum.

Siz ancak kendinizi kurtarabilirsiniz, o da Academic Vocabulary in Use, Advanced Collocations In Use gibi kitaplarla olur. Benim de zamaninda yaptigim gibi kelime ve collocations calismaniz gerekli. Yazismalarda bunlari kullanmaya baslarsiniz.

Speaking daha da zor cunku pratik gerektiriyor. O da pratikle olur. Kimseniz yoksa sunum yapmadan once sunumu hazirlayin, kendi kendinize anlatin, sunumu yaparken cok daha kolay gecer, ayrica hazirlarken istediginiz seviye akademik kelimeler eklersiniz.

Turkiye'de sizin gibi cok ogrencim oldu. Oturup calismalisiniz, ama genelde ders calisma konusu ne yazik ki cogu insanin yapabilecegi bir sey olmadigi icin, eger calismayacaksiniz durumu kabullenin. Yoksa ozel ders falan sizi kurtarmaz, zamaniniz paraniz bosa gider.
0
howfaristhesky
(03.05.21)
(11)

Bir sabah 1970 yılında uyansaydınız

Vse budet horosho
Geleceğe dönüş filmindeki gibi, şimdiki bilgilerinizle. Ekonomik olarak nasıl girişimlerde bulunurdunuz? Bilgisayar üretirdim, telefon üretirdim gibi sermaye isteyen cevaplar kapsam dışı :) 5 paramız yok sermaye. Nasıl para kazanırdınız?
Geleceğe dönüş filmindeki gibi, şimdiki bilgilerinizle. Ekonomik olarak nasıl girişimlerde bulunurdunuz?

Bilgisayar üretirdim, telefon üretirdim gibi sermaye isteyen cevaplar kapsam dışı :)

5 paramız yok sermaye. Nasıl para kazanırdınız?
0
Vse budet horosho
(02.05.21)
Cemaat işlerine girerdim, nasıl olsa 2000 lerde bilgisayardan da , telefondan da daha değerli olcak diye :)
0
paramolacak
(02.05.21)
Hazır kolayken ABD'ye göç ederdim. Iki yıl community college'de okur, sonraki iki yıl üniversiteye geçerdim biraz borç alıp. Ardından para biriktirip San Francisco'da ev alırdım. Nasıl olsa ev fiyatları 10 katı artacak. Sonra da Microsoft'tan Apple'dan Google'dan HP'dan param oldukça hisse satın alırdım.
0
howfaristhesky
(02.05.21)
Değerli arsaları toplardım. Ama gerçekten o yıllarda uyanmış olsam ekonomik girişimlerden daha başka şeyler benim için öncelik olurdu.
0
Andrew
(02.05.21)
poker oynayarak dünyayı gezerdim galiba.
0
eksimeksi
(02.05.21)
Değerli arsaları toplardım +1
0
Hallegadola
(02.05.21)
bugünden her bilgiyi taşıyabiliyorsak iki hafta arka arkaya loto sonuçlarını alırdım yanımda. ahaha. sonuçta o günlerde de arsaların değerleneceğini kimse bilemezdi.

bu parayı da altın olarak kenarda tutup ölene kadar yerdim herhalde. ne uğraşıcam arsa toplayıp yatırım yapmakla.
0
bohr atom modeli
(02.05.21)
Valla ben gider geleceğe dönüşteki gibi müzik camiasina dalar, ordan yürürdüm. Millet daha neyi besteleyeceğini bilmiyorken ben gider bişekilde dahil olur tarihin akışını değiştirirdim.
0
j r r tolkien hayrani
(02.05.21)
Adam beş kuruş sermayemiz yok diyor, siz arsa topluyorsunuz. Beş kuruşumuz yokmuş. O arsalar ucuzsa bile bedava değil ki. Bari gecekondu dikip seçim zamanı tapu almaya falan çalışın.
0
kibritsuyu
(02.05.21)
Çatır çatır bir kaç dil konuşuyorum. O devirde sırf bu sayede bile havada kapardı şirketler beni. Mevzuat değişir ama iş tecrübesi değişmez, okudun mu kavrayacak tecrüben olsun yeter. Bence çok kısa sürede adapte olurdum. Biraz para biriktir, kendime minimum sermayeyle bir şirket kurar, bir uçak biletiyle gidip yurt dışından distribütörlük kovalardım. Bunun yanı sıra, salt parayı değil, güç kazanmayı da dikkate alarak hareket ederdim.
0
latchet
(02.05.21)
@kibrit suyu, evet demek istediğim oydu :)
0
🌸Vse budet horosho
(02.05.21)
@bohr atom modeli, loto bilgileri ezberimizde yoksa o da mümkün değildi :) yanımızda götüremiyoruz çünkü ansızın 1970'de uyanıyoruz.
0
🌸Vse budet horosho
(02.05.21)
(6)

abd israil covid vaka azalması

sabenburak
neyle ilgilidir? çok sayın doktorumuz aşıyla ilgili değil demiş de, neyle ilgilidir fikri olan var mı?https://twitter.com/mehmetceyhan23/status/1388105202113433606
neyle ilgilidir? çok sayın doktorumuz aşıyla ilgili değil demiş de, neyle ilgilidir fikri olan var mı?

twitter.com
0
sabenburak
(01.05.21)
global medyayı ister istemez takip eden biri olarak doktor sallamış israil aşı piyasaya çıktığında çılgınlar gibi aşı yaptı halkına hatta ilk aşılamayı yapanlar arasında olmak için aşı başına fazla para ödediler. sonra da ilaç firmasıyla papaz oldular.

en.wikipedia.org
0
nahtoderfahrung
(01.05.21)
Bazı yerlerde ve kafa karıştıran açıklamarda kasıt arıyorum bu da geçen sene abd'nin elinde maske olmadığı için dsö'nün maske takın dememesinden sonra başladı. Komple teorisi diyen de olabilir, gereksiz nüfus olduğu düşünülüyor. Kafası karışan çok insan var. Yine böyle cesaretlendirip "Çıkın, yiyin, için, sıçın" Diye bulaşı arttırıyorlar. Bizim ülkede herkes şaşırıyor da vaka sayılarının artmasına... Adamda/kadına maske hakgetire ve sigara desen fosur fosur içiyor. Haberlerde görülenden çok farklı davranıyor insanlar. dsö'nün sitesine baktım da sayılar çok da az değil yani.

Yayındaki açıklamaya ek olarak da "Çıksınlar da ölüp, kurtulsak" Açıklaması bu.
0
evimin paspasi
(01.05.21)
Ingiltere 48M asi, ABD 100m, Israil desen nufusun buyuk cogunluguna asiyi bitirmis. Sacmalamis iste, asi ile ilgisi nasi yok hocaefendi bulup ona mi okutuyorlarmis.
0
neverletyougodown
(01.05.21)
Bu adam kontrolden cikti, basip engelleyin.
Akraba grubundaki komplocular bile bundan daha mantikli seyler soyluyor.

Zamaninda bu adam butun ulkenin tavuklarini toplatip itlaf ettirdi.
Salginin en basinda da maske takmayin virusu yayarsiniz diyordu.
Sonra asi imkansiz dedi.
Asi cikti asla vurulamaz eksi 80'i kimse saglayamaz dedi.

Odu kopuyor rektorluk alamadan salgin biterse diye
0
divit
(01.05.21)
ABD'de yaşadığım yerin nüfusu 500 bin, 200 bin kişi aşı oldu. Vakalar inanılmaz düştü. Herkes aşı olmadan bile sayılar azalıyor.
0
howfaristhesky
(01.05.21)
twitter.com

Bu amcanın şöyle bir yazısı var. Ciddiye almıyorum. Anneme benzetiyorum ikisi de hastalık hastası.
0
Hallegadola
(01.05.21)
(15)

Yöneticiye sen mi denir siz mi?

havadakarada
Veya bunun bir kıstası var mıdır?
Veya bunun bir kıstası var mıdır?
0
havadakarada
(30.04.21)
Şirket kültürüne göre değişir. Özellikle yurtdışı bağlantılı şirketlerde siz demek garip karşılanırken ülkemizde sen dediğin için işten atılabileceğin şirketler var.
0
imnotsureabout
(30.04.21)
Yönetici de siz olarak hitap ediyorsa siz denmeli bence formalite sağlamak adına; aksi durumda sen demekte bir mahsur görmüyorum.
0
vedatchilipeppers
(30.04.21)
kişiye ve şirkete bağlı. bizde mesela siz, bey/hanım falan asla istemiyorlar. herkese ismiyle sesleniliyor. ama başta siz dersin, o sen diyebilirsin demedikçe size devam edilir.
0
jelly bear
(30.04.21)
@jelly yönetici sen diyor ama kendisi için "sen diyebilirsin" demedi. Bu durumda ne olur?

Bir de yaş olarak büyük yöneticilere de mi ismiyle hitap ediyorsunuz? Yabancı bir şirkette misin?
0
black mamba
(30.04.21)
mümkün olduğunca siz demem ve XXX Bey, XXX Hanım şeklinde cümle kurarım, ağzım alıştı artık, çokk samimim olduğum yöneticilerle zaten abi sen ben oluyor,
0
nahtoderfahrung
(30.04.21)
@black mamba

valla siz demeye devam ederdim heralde o durumda emin olamadım şimdi. ben global bi şirketin tr şubesindeyim şirkette sadece 2 kişiye bey/hanım deniyormuş onlarla da hiç konuşmadım. yaşla alakasız.
0
jelly bear
(30.04.21)
Ikisinin de birbirine siz demesi gerek
0
howfaristhesky
(30.04.21)
turkiye'de calisirken sizli bizli, yurtdisinda calisirken ismiyle, senli benli, arada da fuck'li falan konusuyorum. hoca da arada kufrettigi icin siritmiyor.
0
chezidek
(30.04.21)
bey/hanim demek zorunda oldugum bir yerde calisabilecegimi hayal dahi edemiyorum. yerine gore degisir.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(30.04.21)
@eksisozlukte
Aslında bey/hanım diye hitap edilebilir ama yönetici siz diye hitap etmiyorsa siz demek gerekmeyebilir diye düşünüyorum. Hele ki yaşlar yakınsa.
0
🌸havadakarada
(30.04.21)
Amerikan şirketlerinde hangi kademe olursa olsun ismiyle hitap ediyorduk ve gayet samimi bir ortamdı işler zordu ama arkadaşın gibi görüyordun herkesi. Genellikle yaşıtın bir yönetici ise ismiyle hitap etmen gerektiğini kendisi belirtebilir, belirtmesse mecbur hanım/bey deniliyor. Senden daha büyükse ve yönetici ise de yine hanım/bey. Biraz da karsındakinin nasıl istediğine bağlı, bazıları mutlu oluyor hanım/bey’den
0
esinikaybetmiscorap.
(30.04.21)
Aslında konu sen/siz demek üzerineydi bey-hanım desek bile sen diye hitap edilebilir.
0
🌸havadakarada
(30.04.21)
ülkesine ve iş/şirkete göre değişir.

ancak tr genellikle karşılıklı siz.
0
AlsterWasser
(30.04.21)
yöneticiyle yakın yaşlarda ve yakın kıdemdeysen sen diyebilirim. "Sayın Bakan Yardımcım bunlarla senin konuşman daha doğru olur" gibi. Kıdemli bir Genel Müdürsen bunu diyebilirsin. Yoksa öttürürler.
0
redskull
(30.04.21)
Sadece iş yerinde yönetici değil, herkesle ilgili kural aynı olmalı bence.
O sizinle ne şekilde konuşuyorsa siz de öyle konuşmalısınız.

Sonuçta hitap insanlıkla ilgili, iş yerindeki kıdemle bir ilgisi yok.
0
michael_knight
(01.05.21)
(9)

Uk'de yasam hakkinda ne dusunuyorsunuz?

proletarier aller lander vereinigt euch
Gitme firsati sunsalar gider misiniz? Biz turkler icin sunlar iyi sunlar kotu diyebileceginiz neler var?
Gitme firsati sunsalar gider misiniz? Biz turkler icin sunlar iyi sunlar kotu diyebileceginiz neler var?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.04.21)
Gitmemenin alternatifi orta doğu çukurunda kalmak mı? Herıld yani giderim!
İngiltere ne havası ne suyu ile beni cezbediyor ama buradan her türlü iyidir yahu.
0
Jux
(29.04.21)
Türkiye'de kuralcı olduğun için hakkın yeniyorsa(uyanıklar tarafından), soğuk* mesafeli biriysen akdeniz sıcaklığı denen şey pek de hoşuna gitmiyorsa, koş git. Ben bir yıl yaşadım orada kendimi "evde" hissettim, Türkiye'de yılladır dış kapının mandalı gibi hissediyorum. İmkanım olsa anında giderim. Şu an Kanada için uğraşıyorum ama esas/nihai hedefim İngiltere.

Fakat mesela İngiliz olup "çok geleneksel ve sıkıcı yea" diyen ve Almanya(Berlin)'de yaşamaya giden biriyle tanışmıştım. Ama Alman arkadaşım da İngiltere'de çalışıyor yaşıyor şu an :D Herkes karakterine göre ülke seçsin işte ne güzel.

*edit: hemen bi düzeltme yapayım, ben soğukluğu iyi anlamda dedim. Hani bizim ülke insanında kişisel sınırları tanımama her şeye burnunu sokma vb. şeyler vardır ya, o yok. Güzel. Kibarlık olarak da bence de çok iyiler. Ama brakgn'ın dediği farklı bi bakış açısı işte, çoğu insan Türkiye'deki insanlara sıcak, oradakine soğuk diyor o açıdan dedim. Bazı insanlar çevresindeki herkesle her şeyini paylaşıp sonra kavga etmek istiyor sanırım, mesela Kanada için "iş çıkışı iş arkadaşlarıyla bişey yapamıyoruz herkes kendi hayatına dönüyor yea" diyen Türk gördüm. Herkesin beklentisi farklı.
0
nhk ni youkosu
(29.04.21)
giderim, gideceğim de aksilik çıkmazsa bu yıl içerisinde. ek olarak hollanda, almanya ve diğer ab ülkelerinde de yaşama şansım var ama özellikle ingiltere'ye gidip orada denemek istiyorum.

kendi adıma artıları :

- türk gurbetçi profili bence çok iyi. 2018 seçimlerinde genel olarak kıta avrupası ve uk'ye bakarsan ne demek istediğimi anlarsın. fark izmir - konya kadar devasa.

- dil ingilizce. bu en büyük sebebim, b2 seviyesinde ingilizcem var 1 sene içerisinde akıcı hale getirebilirim diye düşünüyorum.

- türkler için çok çok iyi türk restaurantları ve marketler var ( londra için ) . bir ürünü arayıp bulamama gibi bir durumun olmaz yani. hollanda'da mesela o kadar iyi türk restaurantları yok benim bildiğim. ( diğer ülkeleri pek bilmiyorum )

- ingilizler türklere karşı ön yargılı veya soğuk değil, ırkçılık çok az. ingiltere biraz da abd'nin avrupadaki versiyonu gibi, her milletten insan iç içe yaşıyor.

eksi olarak da ekonomisi brexit'den dolayı zayıflıyor, ama brexit öncesi de durum pek iyi değildi. almanya, hollanda gibi ülkelerde yaşam standardı daha yüksek ve ev almak sanki bir tık daha kolay gibi özellikle almanya için.

soldan akan trafik ve her şeyin bize göre ters olması da bana göre bir eksi. tüm birimler vs.

ama genel olarak londra'ya bayıldığım ve genel olarak ingiltere'yi sevdiğim için tercihim ingiltere olacak benim.
0
garavel
(29.04.21)
üstteki arkadaşın dediği soğukluğa hiç katılmıyorum. inanılmaz kibar, yardımcı ve sıcak insanlar. ben türkiye'de öyle bir yakınlık, arkadaş canlısı yaklaşım hissetmedim.

avrupa kadar kuralcı da değiller. kimse bomboş yolda karşıdan karşıya geçmek için yayalara yeşil yanmasını beklemiyor mesela.

mutfak diye bir kültürleri yok. ama her mutfağın en iyi örnekleri var. türk her yerde olduğu gibi uk'de de çok ancak almanya gibi bariz bir çeteleşme içinde değiller. o yüzden özel bir nefret yok.

havasına alışmanız biraz zaman alabilir. onun dışında batıda yerleşilebilecek en ideal ülke olduğunu düşünüyorum.
0
brakgn
(29.04.21)
Alternatif neresi? Orta Dogu mu? Kosa kosa giderim.
0
howfaristhesky
(29.04.21)
Benim berberim 50 yaşlarında, geçen konuştum İngiltere'ye gidecekmiş, tüm işlemleri yapmış gün sayıyor yani. Adamın sürekli müşterisi, kurulu düzeni var. O bile gitmek istiyor. Gitmek istemesinin sebebi sanırım orada yaşayan akrabaları. Dürüst ve akıllı insanlar ki oradaki pandemi sürecine dair net bilgiler veriyorlar adama. İngiltere bizi kıskanıyor, kurulu düzenimiz olmasa donerdik Türkiye'ye demiyorlar Almancılar gibi.

Ben Akdeniz sıcaklığını seviyorum ama eşim de baya İngiliz kafası var, soğuk, mesafeyi seven biri. ikimiz de ileride gitmeyi istiyoruz. Şu anki hayat standardımızı biraz anlatsam, gitmeyin oturun oturduğunuz yerde diyen çok çıkar ama mesele bireysel sıkıntılar değil.
0
mezarkabul
(29.04.21)
imkan olsa aninda giderim. dunyada orta dogu cukurundan pis birkac yer var sadece zaten.
0
in vino veritas
(29.04.21)
ezelden beri bu ülkeyi bırakıp gitmek bana hep ters olmuştu. istanbul'u değil ama kendi memleketimi, köyümü çok severim. Hiçbir şey yok oralarda ama yine de çok severim. Buraları bırakmak bana saçma gelirdi ama şu anda ingiltere'ye çağırsalar, garanti bir iş imkanım olsa durmazdım..
0
silah taciri
(29.04.21)
göç edilecek en güzel yerlerden biri.
ben ne yazıkki alım gücü/blue cardU/uk'nin yeni göç yasası falan derken almanyayı tercih edeceğim ama iş garantim veya ailem olsa ne olursa olsun uk derdim.

+lar;
çok kültürlülük, her yerden göçmen gelmesine çoktaaan alışmışlık
yerlilerin insan canlısı/eğlenmeyi bilen ve çok nazik olması
uk'deki türk profilinin tüm dünyadaki (ortalamaya vurunca belki türkiye dahil) en yüksek seviyede olması
doğası, tarihi, insana saygısı , özgürlüğü vs bahsetmiyorum zaten
ing'nin ana dil olması



-'ler
belki biraz hava ama bir ada olduğu için aşırı soğuklar olmuyor hatta abartıldığı kadar yağmur olduğunu da sanmıyorum. havayla ilgili tek olay bulunduğu meridyen nedeniyle kışın gündüz süresinin kısalığı ama o da yaz gelince borcunu geri veriyor
başka eksi bulamadım.
0
rewlack
(29.04.21)
(4)

Tarihi geçmiş uçuk kremi etki eder mi?

hadi ya la
SKT: 2020 yazan Vectavir uçuk kremi hiç açılmamış, kıvamı iyi.Ama işe yarar mı? Yoksa yenisini mi almalıyım?
SKT: 2020 yazan Vectavir uçuk kremi hiç açılmamış, kıvamı iyi.
Ama işe yarar mı? Yoksa yenisini mi almalıyım?
0
hadi ya la
(28.04.21)
Kullanılır.
0
pro9it9is9
(28.04.21)
benimki de yeni bitti, 2018'de falan SKT'si vardi
0
howfaristhesky
(28.04.21)
@howfaristhesky etkili oldu mu peki?
0
🌸hadi ya la
(28.04.21)
sanirim evet
0
howfaristhesky
(29.04.21)
(2)

Evrenimizin hologrofik olduğunu anlayabilmek istiyorum

gadlemler
Çok okudum ama salak olduğum için anlayamadım.Fizik ve dini açıdan oturtmak istiyorum artık. Atom ve atom altı oarçacıkları ve prensiplerini de.Basit anlatımlı bir video - belgesel öneriniz var mı? Türkçe alt yazı olursa çok sevinirim.Türkçe yazı ya da kitap da olabilir.Daha çok görsellerle ve hayat
Çok okudum ama salak olduğum için anlayamadım.
Fizik ve dini açıdan oturtmak istiyorum artık.
Atom ve atom altı oarçacıkları ve prensiplerini de.

Basit anlatımlı bir video - belgesel öneriniz var mı? Türkçe alt yazı olursa çok sevinirim.
Türkçe yazı ya da kitap da olabilir.

Daha çok görsellerle ve hayattan pratik örneklerle anlayabiliyorum.

Her şeyin temeli enerji deniyor.

O kadar kıtım ki verdiğim cevap: masa sert abi ne enerjisi :)

Masaya ultra ultra ultra zoomlar yaparak atomlara kadar gösterip zihnime de yedirenileceğim, böyle güzel anlatımlı belgesel-video önerilerinizi rica edeceğim:)
0
gadlemler
(27.04.21)
Abi enerji diye sert olmıcak demek değil ki her şey enerji zaten baktığın zaman.
0
ceketimi alip cikcam
(27.04.21)
Steven Hawking'in kitaplarini okuyun, ama dayanagi olmayan dini goruslerden uzaklasmaniz gerek. Din bunu diyor diye baskalarindan duyduklariniza inanmamaniz gerek, dini kaynagindan ogrenecekseniz, fizik ogrenmek bagdasabilir, ama hurafelerle fizigi curutmeye kalkarsaniz bundan fizigin ya da dinin kaybi olmaz, kayip sizin olur. Bu nedenle Steven Hawking'in Zamanin Kisa Tarihi iyi bir baslangic.
0
howfaristhesky
(27.04.21)
(7)

ielts vs toefl

rose parks
benzerliklerini ve farklılıklarını az çok biliyorum ancak yine de hangisine çalışacağımı bilemedim. toefl'ın puan aralıkları daha geniş olduğu için daha avantajlı olabilirim diye düşünüyorum. sizin fikirleriniz neler?
benzerliklerini ve farklılıklarını az çok biliyorum ancak yine de hangisine çalışacağımı bilemedim. toefl'ın puan aralıkları daha geniş olduğu için daha avantajlı olabilirim diye düşünüyorum. sizin fikirleriniz neler?
0
rose parks
(27.04.21)
konuşma kismindan korkuyorsan ielts i seç.

yazma kısmindan korkuyorsan toefl i seç
0
egokalp
(27.04.21)
bu arada toelf amerikada, ielts daha cok avrupa ve kanada da gecerli
0
egokalp
(27.04.21)
Toefl toefl toefl! Toefl her yerde geçiyor, ielts'in geçmediği yerler var (özellikle türkiye).
0
Avery
(27.04.21)
Ielts academic vs toefl'da:

Reading: toefl test, biraz daha kolay
Listening: toefl test ama once konusmayi dinleyip sonra cevap veriyorsun. Ielts test degil ama dinlerken sorular da karsinda. Kelime yazmani filan bekliyorlar.
Speaking: toefl bilgisayara karsi 6 soru, baya zorlayici (ne diyecegini dusunmek zorlayici) ielts daha rahat speakingde daha kolay sorular soruyorlar.

Writing; ikisi de benzer.
0
fakyoras
(27.04.21)
Sınavlarına gitmedim ama dershanesine gittim. Bana ielts alıştırmaları daha zor geliyordu.
0
Hallegadola
(27.04.21)
IELTS'in reading'leri anlamsizca zor, bu nedenle iki kez TOEFL'a girdim.
0
howfaristhesky
(27.04.21)
Fakyoras+1

Sadece bir farkla. ielts de Writing e çok kıt puan veriyorlar.
0
ozgurluk savascisi
(27.04.21)
(4)

Devlette çene cerrahisine randevu bulmak

biravekahve
2 aydır mhrs'de randevu bildirimi açık bir kere bile randevu açıldı diye mesaj gelmedi. Espiri mi bu? Genel diş hekimliğine randevu açıldı ama iki aydır buna randevu açılmıyor şimdi de yasaklar başlayacak. En azından yasak sonrası için nasıl randevu bulabiliriz, var mı püf noktası?
2 aydır mhrs'de randevu bildirimi açık bir kere bile randevu açıldı diye mesaj gelmedi. Espiri mi bu? Genel diş hekimliğine randevu açıldı ama iki aydır buna randevu açılmıyor şimdi de yasaklar başlayacak. En azından yasak sonrası için nasıl randevu bulabiliriz, var mı püf noktası?
0
biravekahve
(27.04.21)
1 yıldır genel diş bekliyorum bende, yok yok yok. 20liklerimle yaşıyorum.
0
benaslinda
(27.04.21)
Ceneden kota actirdigini dusunerek yaziyorum, mhrs yi ara sor. Ne zaman randevu acacaklarini ogren ve o saat geldiginde refresh ederek sayfayi asindir :) Zaten Cenede hekime bi defa gozukttugunda bi daha mhrs ile isin kalmiyor, direkt hekimden aliyorsun randevuyu.
0
e mice
(27.04.21)
e mice +1

Benim randevu aldığım diş hastanesinin randevuları 14:00'da açılıyordu. Hastaneyi arayıp sorun randevu açılış saatini.
0
zihua
(27.04.21)
Marmara Universitesi'den randevu alin. Ben daha once dis hastanelerine gittim, onlar da IU ve Marmara'ya yonlendirdi.
0
howfaristhesky
(27.04.21)
(13)

iş hayatında herkesin herkesi erkek sanması

istanbul kanatlarimin altinda
genel olarak erkeklerin çalıştığı bir sektörde kadın mühendisim. bütün yabancılar bana Sir ya da Mr. diye hitap ediyor maillerde. oysa ben her kime mail atacaksam, adından kadın mı adam mı olduğunu çıkaramıyorsam o ismi google'da aratıyorum, zaten direkt linkedin hesabından kadın mı erkek mi olduğu
genel olarak erkeklerin çalıştığı bir sektörde kadın mühendisim. bütün yabancılar bana Sir ya da Mr. diye hitap ediyor maillerde.

oysa ben her kime mail atacaksam, adından kadın mı adam mı olduğunu çıkaramıyorsam o ismi google'da aratıyorum, zaten direkt linkedin hesabından kadın mı erkek mi olduğu çıkıyor. ona göre hitap ediyorum. kaldı ki bunu yapmalarına dahi gerek yok. maillerimde kullandığım imzamda Ms. yazıyor. ama kimse dikkat etmiyor.

bu konuya pek takılmıyordum ama son yıllarda gittikçe daha çok rahatsız etmeye başladığını fark ettim. ben kadınım diye ayrıcalıklı davranmalarını beklemiyorum elbette. benim derdim genel olarak tüm kadınlar ve bu sektör üzerine. kadınların da bu sektörde olduğunu öğrensinler istiyorum. sonra "bizim sektörde kadın yok" deniliyor. oysa belki de bunun sebebi herkesin karşısındakini erkek sanması. herkes yok sayarsa yok olurlar tabiki. örneğin bizim şirkette birçok kadın mühendis var, bakınca öyle erkeklerin çoğunlukta olduğu bir ortam göze çarpmıyor. ama tüm kadınlar kendilerine sir denildiğini söylüyor. dışarıdan bakan biri "hepsi erkektir zaten" diyor. bence bu anlayışın değişmesi lazım.

"erkek egemen sektör" gibi tanımlamalar yapıldıkça kadınların bir kısmının bu sektörden soğuduğunu düşünüyorum. iş hayatında erkeklere 'yakıştırılan' yerlerde bizlerin de olduğunu daha baskın bir şekilde belirtmeliyiz. ama imzamın yanına Ms yazmak bile benim için yeterince zambakça bir çıkıştı :D şimdi gidip maillerde "yalnız adam değil kadın diyeceksin" falan gibi şeyler yazamam. hem çok garip kaçar, hem de kimsenin ikinci mailleşmede bunu hatırlayacağını sanmam. gene gider Mr yazarlar.

daha kalıcı bir çözüm olarak ne yapılabilir?
diğer sektörlerde çalışan kadınlara da habire Sir deniliyor mu?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.04.21)
Emailinizin sonunda imza kısmına

Pronouns:she/her

yazın.
0
howfaristhesky
(26.04.21)
@howfaristhesky zaten imzam böyle, yani Ms. yazıyor. bunu yukarıda da belirtmiştim. dikkate almıyorlar.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(26.04.21)
"Erkek egemen sektör"le iş yapan mühendis olarak bildiriyorum: bazı müşteriler kadınım diye elimi sıkmıyor. Zaten kadınım diye müşteriye de nadiren gidiyorum. Sen de sir diyorlar diyorsun :) çok daha temel bir problem var burada.
Bizim sektör değil de müşterilerimizin sektörü erkek egemen ve yobaz. Çalıştığım fabrikada öyle bir durum yok.
Edit: kadınım diye ciddiye alınmamaktansa erkek zannedilmeyi tercih ederdim.
Edit 2: yabancılar mr/ms diye değil de direkt dear pati diye başlıyor maile.
0
pati
(26.04.21)
ben olsam bu konuya çok takılmazdım, yani neticede mailde sir ile ms ile başlaması ne demek? benim için neyi değiştirecek bu diye düşünüyorum ama hiçbir mantıklı şey üretemiyorum.

ben karşımdaki insanı cinsiyetsiz olarak düşünüyorum. erkek veya kadınmış gibi değil de, hangi cinsiyetten olduğunu bilmediğim için öyle bir ayrım yokmuş gibi yaklaşıyorum.
0
reanarchy
(26.04.21)
Haklisiniz, benim ismim yabanci, o yuzden hic kestiremiyolar.
Liebe kuehles yazacaklarina “lieber kuehles” yani erkek pronounuyla yaziyorlar, sonunda duzeltiyorum hep.

Mailinizde fotograf var mi? Fotograf yardimci olabilir.
0
kuehles blondes
(26.04.21)
dear Sir , please do the needful thx.. :)

Ben de daha önceden böyle şeylere takılmamak gerektiğini düşünüyordum, hatta form vb. doldururken pronoun kısmını boş geçiyordum ama benzer durumlarda adımdan soyadımdan ve Google aramasından cinsiyetimi tahmin etme imkanı olmamasına rağmen direkt he/him olarak refer edilince garip gelmişti.

Logolu, renkli fontlu janjanlı imzaları insanlar okumadan geçebiliyor. Adının başına sonuna ünvan ekleyenler bana komik geliyor, çoğu zaman dikkat etmiyorum. Bence Ms yerine howfaristhesky'ın dediği gibi pronoun tercihinizi ekleyebilirsiniz.
0
bruce mclaren
(26.04.21)
Cok fazla ülke ile calisiyorum (günlük isimde filipler, cin, tayvan, fransa, ingiltere, almanya, amerika vs) ve malesef sürekli her konuştuğum kişiyi google yapmiyorum çünkü özelikle asyalilar kendine x diyor ama gerçek adi y(ingilizce ad koyuyorlar ya). Bu x erkek mi kiz mi belirsiz bazen. O sebepten zaten herkese ama herkese ismiyle hitap ediyoruz mr/ms yok. Bir fransizlara hitap var ama onu da az yapıyorum.

Yani bence herkes herkese ismiyle hitap etse de bu sorun çözülse. Sizi de anliyorum ama bazen günde 100 mail atan kişinin sürekli o kim diye google yapmasini beklemek de sıkıntı ki böyle internete girince sorun cikaran şirket dolu ortalik (bizim Amerika'daki customer servicede screene bakiliyor misal)
0
logisticsmanager
(26.04.21)
mailinizde neden fotoğraf yok?

ayrıca bir üst level'a taşıyarak bakış açımızı; non binary'ye doğru gidiyorken böyle şeylere takılmayabiliriz : ) diyorum.
ama özellikle kadın olduğum vurgulansın derseniz imza harici maili bitirirken de;

elinizle Ms. Ayşe falan diye yazın ayrıca.
0
rewlack
(26.04.21)
@reanarchy ben de cinsiyetinden bağımsız iş yapıyorum insanlarla ama karşı taraf bana kafadan Mr. yazıyor. bu nasıl cinsiyetsizlik? o zaman Dear + isim yazsın pati'nin dediği gibi. görüyoruz ki genel bir önyargı var burada, bu kişi kesin erkektir diyorlar. benim için bir şeyi değiştirmiyor ama toplumsal olarak bakarsak hoş değil bence. önyargı sonuçta :)

@rewlack tamamen katılıyorum. cinsiyetsiz yaklaşılmalı. kadın olduğumuz vurgulanmasın ama otomatik olarak erkek de sanılmayalım.

outlook profilimde fotoğrafım var aslında ama maillerde çıkmıyor galiba. bana gelen maillerde de kimsenin fotoğrafı gözükmüyor. acaba onun bir ayarı mı var?
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(26.04.21)
Fotograf sirket icinde cikar, bütün maillerde cikmaz. En azindan bizde böyle. External biriyle konusuyorsaniz sizin ve onun fotoğrafı olmamasi normal.
0
logisticsmanager
(26.04.21)
Biraz fazla sorun ettiğinizi düşünüyorum. Ben de erkeğim ve şirket içinde aylarca bana hanım diye hitap ettiler, hatta telefon edip pardon x hanımı aramıştım yanlış numara deyip kapattılar.

Kasti bir şey yapmadıkları sürece büyütmeye gerek yok bence.
0
denizgonen
(26.04.21)
Çalıştığım sektör erkek egemen bir sektör. İsmim "Deniz" ya da "Ege" gibi neutural bir isim değil, kadın ismi. Hadi yabancıları geçtim, Türkler bile ilk başlarda ismimi en yakın erkek benzerine dönüştürüp bir şekilde x bey diyorlardı. Müşterilerle yemeğe çıkacağımız zaman "bana eşlik etsinler diye" yanlarında eşlerini getirdiklerine şahit oldum, dahası var mı...

Ne yapmalı; inatla kadın olduğumu belirttim. Arada nazikçe dalga geçtim. bana eşlik etsin diye getirilen kadını iş görüşmelerinin içine soktum. Anlayacaklar illa ki.
0
SiyamkedisiZorro
(26.04.21)
@denizgonen senin durumunda olsaydım, sadece benim cinsiyetim yanlış değerlendiriliyor olsaydı ben de sorun etmezdim. örneğin yukarıda ismet örneği verilmiş. adı ismet olan bir kadın olsaydım ve herkes bana ismet bey deseydi bunu asla sorun etmezdim. ama konu çok daha geniş açıdan bakıldığında bu sektörde herkesin kafadan erkek olarak değerlendirilmesini yanlış bulmam.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(26.04.21)
(2)

böceklerde vs eşini yavrusunu kaybetme duygusu var mı?

avatar is back
yavru sinek böcek uçtu gitti çat diye arabaya çarptı ezildi diyelim. bunun annesi falan üzülüp arıyor mu? eş içinde geçerli bu durum. bu tip duyguları var mı? insanlarkedi-köpekler (aslan kaplan vs)fil zürafabildiğim kadarıyla bunlar duygusal bağ kurulup kayıplara üzülen canlılar. peki üzülmeyen can
yavru sinek böcek uçtu gitti çat diye arabaya çarptı ezildi diyelim. bunun annesi falan üzülüp arıyor mu? eş içinde geçerli bu durum. bu tip duyguları var mı?

insanlar
kedi-köpekler (aslan kaplan vs)
fil zürafa

bildiğim kadarıyla bunlar duygusal bağ kurulup kayıplara üzülen canlılar. peki üzülmeyen canlıların ayrımı nasıl oluyor? ne oluyor da o eşik olmuyor?
0
avatar is back
(23.04.21)
aslında bu tam olarak bilinemiyor. hayvanların nasıl evrimleştiği ile alakalı. örnen bize en yakın tür maymunlar olduğu için dolayısıyla inanılmaz bir zekaları var, iletişim yetenekleri yüksek, duygusal olarak da bize yakınlar. aslında sistem ne kadar gelişmişse o kadar bize yakınlar diyebiliriz, dolayısıyla çoğu hayvana kıyasla böceklerde bu kadar geliikin bir sistem olmadığı için pek duygu barındırdığını söyleyemeyiz. sadece yiyip içip üreyip ölmüyorlar tabii ama bir köpekle de karşılaştırılamazlar. kısaca olay ne kadar gelişkin ve karmaşık bir sisteme sahip oldukları + nasıl evrimleştikleri ile ilgili.
0
candide
(24.04.21)
Sanırım memeli hayvanlar yavrularını buyutmekle yükümlü hissediyorlar. Yumurtlayan canlıların çoğu, kuşlar dışında, o duyguyu hissetmiyor.

Inekler de, koyunlar da, tavuklar da hisseden canlılar.
0
howfaristhesky
(24.04.21)
(2)

Acil ABD Vize Randevusu

mya
Pandemi sebebiyle ABD konsolosluğu vize randevularını ileri tarihe erteledi biliyorsunuz. Anneme sağlık vb gibi sebeplerle acil vize almamız gerekiyorEvraklar elimize geçince acil randevu talebinde bulunacağız.Hiç acil randevu almayı deneyen oldu mu? Ne kadar sürece sonuçlanıyor kabul edip etmedikle
Pandemi sebebiyle ABD konsolosluğu vize randevularını ileri tarihe erteledi biliyorsunuz.
Anneme sağlık vb gibi sebeplerle acil vize almamız gerekiyor

Evraklar elimize geçince acil randevu talebinde bulunacağız.
Hiç acil randevu almayı deneyen oldu mu?
Ne kadar sürece sonuçlanıyor kabul edip etmedikleri?

Teşekkürler
0
mya
(23.04.21)
Merhba ben okul için geçen yıl denedim. Email yazdım önce red geldi, birkaç ay sonra kendileri kabul emaili yazdı. Okulum Ağustos'ta açılıyordu, bir şekilde ayarladilar geç kalmadım. Siz de email yazın.
0
howfaristhesky
(23.04.21)
pandemi olmadan once biz acil vize almistik ama malum su an kapali.

saglik sorunlari acil vize randevusu nedeni, dr dan alinacak destek evraklari ile basvurun mutlaka.
0
oscar
(24.04.21)
(16)

Çocuk yapmak için ideal yaş kaçtır sizce?

isabella was a ginger
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne oldum, ben 22 yaşında evlendim, ben çocuk yaptığımda senden küçüktüm gibi laflar ediyor sanki erken evlenmek marifetmiş gibi. Ki günümüz koşullarında yine de erken evlendiğimi düşünüyorum ben. Eğitimsiz bir kadın değil bu arada, doktor. Benim annem mesela beni 36 yaşında doğurmuş, o örneği verdim, "annen geç çocuk yaptı diye sen de mi geç yapacaksın" dedi, geç çocuk yapmanın dezavantajlarını sıralayıp durdu.

Maddi açıdan kötü durumda değiliz, muhtemelen çocuk yapsak bir şekilde geçiniriz, yardım edeceğini de söylüyor ama yine de yeterli gelmiyor bana bu. Ben daha kendime bakamıyorum, çocuğa nasıl bakayım? Kendim niye yaşadığımı bilmiyorum, nasıl yeni bir insan dünyaya getireyim? Eşim zaten kendisi hala çocuk gibi benden birkaç yaş büyük olmasına rağmen. Onu da hiç baba olarak hayal edemiyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
Bu tamamen hazır olmakla ilgili. Birkaç arkadaşım ve kuzenim evlendi, çocukları oldu benimle yaşıtlar. Ben daha evlenmedim, seneye yazın evleniriz diye düşünüyoruz sevgilimle. Temmuzda 27 olcam. 30umdan önce çocuk düşünmüyorum, belki 32'yi de bulur. Annem ve babam hemen evlen de çocuk yap diyorlar, amaç "torununu görmek bir an önce". Görünce ne oluyor anlamıyorum. Annem hastalık hastası zaten, torunumu göremeden ölcem derdinde. Ben bu dert biçimini algılayamıyorum. Gör ya da görme ne olacak. Bir şey mi artacak hayatında. Ölünce zaten pamuğu tıkıyorlar gidiyorsun, orada torunumu gördüm diye hava mı atacaksın olay nedir. Bir de ben bakacağım o çocuğa hazır hissetmeden, evliliğim oturmadan, kocama doyamadan, birlikte eğlenemeden hemen çocuk gelecek. Her zaman bir çocuğum olsun çok istiyorum ama kendim halen daha işten gelip üstünü değiştirip yatağa zıplayan ve gün boyu oyun oynayan, anneden yemek bekleyen, kardeşine sataşmaya odasına giden bir kızım.

Bence anneler ve babalar dünyanın değiştiğini ve çocuklarının hayatına karışmamayı öğrenmeli. Kendisi doğursun çok istiyorsa, ben anneme öyle diyorum. :)
0
Hallegadola
(21.04.21)
Kayınvalidenle fazla konuşuyorsun demek ki. Bu kadar derinlemesine bir muhabbetiniz olmasına gerek yok. Teşekkür ederim bunu düşüneceğiz deyip geçmen gerekiyor. Bu karar sana kalmış, bunun ideal bir yaşı yok, olmak zorunda bile değilsin.
0
roket adam
(21.04.21)
Bence bu oyunlara gelmeyin. Çocuk yaptıktan sonra çocuk ilkokula başlayana kadar hayatınız kilitlenecek. Bu da en az 6, 7 yıl demek. Önemli olan çocuk yapmak değil, o çocuğa bakmak. 25 yaşında çocuk yapsanız en güzel yaşlarınız çocuk peşinde geçecek. Bana göre ideal yaş 30, 35 arası olabilir.
0
dissendium
(21.04.21)
çoook erken daha. benim anneme de kalsam şimdi çocuk yapmam lazım. dinleme bile.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.04.21)
35den sonra doğurganlık azalıyor onu da hesaba katın:)
0
suicides underground
(21.04.21)
30'dan önce yapma diyenlere katılıyorum. Fakat kayınvalidemle samimi değilim, çok konuşmuyorum kesinlikle. Sadece aynı mahallede oturuyoruz, bu yüzden kendisi arada gelip (yiyecek bir şeyler getirme bahanesiyle) biraz oturuyor. Eşim çalıştığı veya yorgun olduğu için çoğunlukla ben ilgilenmek zorunda kalıyorum. Genelde kendisi konuşup bir şeyler soruyor. Niye aynı mahallede ev tuttunuz diyecek olursanız; Ankara'da oturulabilecek en düzgün semt olduğunu düşündüğüm için burayı tercih ettim. Okulum bu sene bitiyor, ondan sonrasında İstanbul (kendi memleketim) veyahut yurtdışına gidebiliriz diye düşünüyoruz.
0
🌸isabella was a ginger
(21.04.21)
Çocuk için karar vermesi, kendini hazır hissetmesi gereken yalnız ve ancak karı kocadır. Hatta kadının daha fazla ağırlığı vardır.
Evlendiğimde 30'umu geçmiştim. Aslında hemen çocuk yapma yanlısıydım. Özellikle çocuk istediğim için değil aman yaşım geçmesin diye. Şükür ki eşim 3 sene beklemeye ikna etti beni. 3 yıllık ilişki ile 3 yıllık evlilik ilişkisi aynı şeyler değil. Bu 3 sene içerisinde oturtacaksınız evliliğinizi. Bu arada daha ufak stres testleri geçireceksiniz ki asıl büyük teste (çocuğa) hazır hale gelin.Annem ve ablam bana yardım ederken bile ben ilk çocuğum 7-8 aylıkken hamilelik bunalımına girdim ki Allah korusun. 25 evlilik için güzel bir yaş ilk çocuğunuzu 30 yaşında doğursanız, (ikinciyi isterseniz) ikinciye 35'e kadar da gayet güzel zamanınız var. Ben 40 yaşıma az kala doğurdum ikinciyi mesela. Gençlik aşısı gibi oluyor. Kimsenin lafına bakmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.21)
Kayınvalideniz 1980'lerdeki yaşam biçimini 2020'lere taşımaya calismis. Bir de başkalarını ne kadar dinlerseniz hayatınız onlarınki gibi olur. Örneğin, ABD'ye gelip doktoraya başlamadan önce annemin arkadaşı kızlarının benimle evlenmesini istemiş, annemin de hoşuna gitmiş. Bir küçük ev kiralarmisiz, onun maaşıyla kira odermisiz, benim maaşımı da harcarmisiz...insanların en yakınınız da olsa sizin için uygun gördüğü hayat bu kadar basit olabiliyor. Dinlemeyin. 35'ten sonra çocuk yapın. Mutlu olmaya hakkıniz var, erkek olarak diyorum, kadinlarin tüm hayat amacı çocuk bakmak olmamalı. Gençliğinizde mutlu da olun.
0
howfaristhesky
(21.04.21)
erken yaparsaniz cocugu annelerinize/babalariniza kilitleme sansiniz daha fazla, hele zaten yaslilarsa (sizi gec yaptiklarina gore) bir yastan sonra torunla ugrasmak istemiyorlar ya da sikayet ediyorlar. yani gec yapmak erken yapmaktan daha zor, yardim edeniniz daha az oluyor.
0
disq
(21.04.21)
Benim 34’te anne oldum, oğlum su an 2 yaşa yakın, dönüp baktığımda keşke eşimle daha erken tanışsaydık da 27-28 gibi çocuk yapsaydık diyorum. Çünkü enerjim yetmiyor, eski canlılığım yok, kilom o yaşımla aynı, tipim çok değişmedi vs ama bir şeyler oluyor ve yaşlandığını anlıyorsun işte...
sizin durumunuzda olsam 27-28 gibi ilk çocuğu, istiyorsanız 32-33 gibi de ikinciyi yapar bırakırdım asffshhs üçü düşünemedim bi an :)
0
somethinginthewayshemoves
(22.04.21)
Benim fikrim:

Bir tane olsun yeter kafasindaysan 34-35 (35'i gectikten sonra risk ozellikle ilk hamilelik ise risk yukseliyor)

2 cocuk kafasindaysan: Ilki 30, ikici max. 35 gibi .

3+ cocuk: 20li yaslarin ortasinda baslamak lazim.
0
cooperr
(22.04.21)
çocuk yapmak istiyorsanız 30'ları geçirmeyin. çocukların enerjisine yetişemezsiniz. 30'dan sonra çocuk yapıp bakmak ciddi manada yıpratıcı.
0
tantunisultansuleyman
(22.04.21)
Edmond honda+1 ne eksik ne fazla. Kayınvalide ile bu kadar içli dışlı olman iyi değil ve bu senin hayatın. Onu ilgilendirmiyor. Sizin cinsel hayatınız olmayabilirdi bile her evliliğin dinamiği farklı. Böyle küstah küstah insanların yatak odası ile ilgili yorum yapan aile bireylerine çok sinir oluyorum.
0
Mossy
(22.04.21)
bence kayınvalideniz haddini aşmış bana da aynı şekilde baskı yapan oldu ama ben ve eşim çok sert konuştuk artık laf söylemiyorlar. sallamıyorum da zaten 8 yıldır evliyiz 35 yaşındayız hala çocuk istemiyoruz.

bana göre biz insanları hayvanlardan ayıran en güzel şey dürtülerimizle değil aklımız ve mantığımızla hareket ediyor oluşumuzdur. doğal olarak aklı mantığı olan insanın da "çocuk yapma hevesi" olmaz. doğru zamanda, geleceği için plan yapmış, korkularını az çok yenmiş, ebeveyn olmanın bilincinde iken çocuk sahibi olmalısınız. bugün modern tıbbın nimetlerinden biri de kadınların çok daha ileri yaşlarda sağlıklı hamilelik ve doğum şansıdır. bence türkiye'de hem hekimler hem de insanlar bazen çok geri kafalı oluyor. bu konuda size baskı uygulamalarına aldırmayın çünkü yanlış zamanda çocuğunuz olursa pişman olduğunuzda artık asla geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olursunuz ama ileride hiç çocuk yapmamışsanız yine pişman olsanız da en azından kimsenin hayatını mahvetmemiş olursunuz.
bu konuda yalnızca siz ve eşiniz karar vermeli. sadece maddi olarak değil mental olarak da her şeye hazır olmalısınız çünkü çocuğunuz engelli doğabilir ya da Allah korusun eşinizi kaydebelirsiniz bu durumda tek başınıza çocuk büyütecek geliriniz vs. planlarınız olmalı. içinizi karartmak istemem ama bunların hepsi çok yakınlarımın başına geldi ve maalesef bu ülkede tek ebeveynseniz her şey on kat daha zor oluyor.
0
windymimas
(22.04.21)
dünyanın geldiği noktada daha geç evlenip daha geç çocuk sahibi oluyoruz; ama bedenimiz buna uyum sağlayamıyor. senenin 2021 olmasının bir önemi yok. çocuk aşırı emek ve enerji istiyor büyürken. ben zorlandığımızı hissediyorum. sabah mesai öncesi 1 saat parka götürüyorum bazen. yürümek istemiyor bazen, kucakta 1 saat taşıyınca kollarım ağrıyor. evde de bu cocuğun bir dolu ihtiyacı var.

bu arada genellemek gibi olmasin ama iş hayatında orta burda gördüğüm gec cocuk sahibi olan insanlar cocuklara enerjileri yetmediği için tablet telefon tv ile cocugu oyalıyor. erken cocugu olup 3-4 cocuk yapanlar için de durum benzer.

ideal yaş yoktur. kişiye ekonomiye ilişkiye vs... bir tane şeye bağlı.
0
safak efendisi
(22.04.21)
Evliliğinizden emin olun, 2-3 sene geçsin bi hele. Çok gençsiniz ayrıca, acelesi yok.
0
John Bloor
(22.04.21)
(6)

Sürekli gürültü çıkaran insanlar

wild honey suckle
Ya öğrenci yurdunda ya da arkadaşla kalırken ya da beraber vakit geçirmek zorunda kaldığınız insanlarda arada aşırı gürültü çıkaran insanlara rastladınız mı hiç? Kapı açıp kapatması, bardağı masaya bırakması yahu yürümesi bile gürültü oluyor bazı insanların. Nasıl fark etmiyorlar aşırı gürültücü old
Ya öğrenci yurdunda ya da arkadaşla kalırken ya da beraber vakit geçirmek zorunda kaldığınız insanlarda arada aşırı gürültü çıkaran insanlara rastladınız mı hiç? Kapı açıp kapatması, bardağı masaya bırakması yahu yürümesi bile gürültü oluyor bazı insanların. Nasıl fark etmiyorlar aşırı gürültücü olduklarını? Ya da bu bir koordinasyon bozukluğu falan mı? Bam diye kapı kapatmak mesela onları nasıl rahatsız etmiyor?

Bir insan çıplak ayak yürürken nasıl güm güm topuklarını yere vurabilir?
0
wild honey suckle
(20.04.21)
Kimi farkina varmiyor, abi sessiz ol biraz deyince farkina variyor, bence bu da onemli. Anlamayanlar hatta rahatsiz ettigini soylediginiz icin bunu hakaret olanlar kabul edenler asil sorun. Cehalet onlardaki de
0
howfaristhesky
(20.04.21)
Bazıları kısaca öküz oluyor.
0
pispinti
(20.04.21)
Hic eksik olmadi hayatimdan maalesef :) Nereye gitsem hep varlar. Ama ben ailemden aliskanlik evde cit cikmaz. Oyle yetistim yani :) Babam TVyi kendisini bildim bileli max ses 3te izler :) Belki de bizdeki sorun bu.. Gurultulu bi sekilde mi yetisseydik bilemedim :) Cunku etrafta cok fazla var bu okuzlerden, kacamiyor insan.
0
e mice
(20.04.21)
Eski ev arkadaşımın ışığı yakmak için anahtarı açması bile acayip gürültü çıkarıyordu. Bazıları bunu istesen yapamayacağın düzeyde beceriyor. Anlayamıyorum.
0
Anthony McCarten
(20.04.21)
Çünkü öyle alışmışlar onlara göre normali o.

Ben mesela normal bir insanım bana göre gayet insani seviyelerde yaşarım, ama eski ev arkadaşlarımdan biri çok hassastı, gece yatakta sağdan sola dönsem bile ertesi gün şikayet ederdi gece çok gürültülü uyuyorsun diye.

Herkesin normali kendine göre.
0
zikardo
(21.04.21)
Farkında değilse öyle alışmıştır, uyarmana rağmen devam ediyorsa hödüğün tekidir.

Askerde kapıyı sürekli gta'daki gibi pat diye açan bir öküz vardı mesela, defalarca söylememe rağmen düzelmedi, bir iki dikkat eder gibi oldu sonra yine aynı. Çok uzun süre aynı ortamda barınmak mümkün değil sen de onun gibi değilsen.
0
chicha_v2
(21.04.21)
(7)

bir yabancıya türkçedeki şu konuyu anlatmak

denizzz
"amcanın aşısı var" cümlesindeki "ın" ekini nasıl anlatabiliriz türkçe öğrenmeye çalışan birine. mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
"amcanın aşısı var" cümlesindeki "ın" ekini nasıl anlatabiliriz türkçe öğrenmeye çalışan birine.

mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
0
denizzz
(20.04.21)
"amca ve arkadaş" ikisi de öğretilen kişinin yakını gibi mi öğreniyor?

amca'nın / amcan'ın farklı şeyler sonuçta.
uncle has the vaccine / your uncle has the vaccine.

ın eki dediğine göre öğrenen kişinin tanıdıkları ile dersi öğreniyor. ya da muhtemelen birinde "arkadaşım" olarak diğerinde ise "amca" olarak anlamaya çalışıyor
0
avatar is back
(20.04.21)
cunku turkce dusunmeyi bilmiyor : )

kalip olarak iyelik oldugunu biliyorsa, literal anlamini "amcanin asi olmasi gerekiyor", "amcanin asisi hazir" gibi metnin anlamindan cikarmasi lazim.

mizansen dusunun.

hemsire odaya girdi "amcanin asisi var" dedi ve digerlerine aldirmadan elindeki siringaya ufak siseden renksiz bir sivi cekti.

baska mizansen

eczaci receteye goz ucuyla bakti ve tezgah uzerine birakti. bilgisayardan birkac tusa basip ekrandan teyit ettikten sonra bana donup "amcanin asisi var" dedi.

ikincide amcanin asisi elimizde mevcut manasinda.
birincide amcanin asi olmasi gerekli/asi sirasi geldi manasinda.

burda "amcanin asisi", amca'ya recete edilmis. recete ona ait oldugu icin de amcanin ilaci gibi oluyor.

edit: muhtemelen yabanci arkadas amcanin asisi deyince amcanin asi firmasi sahibi oldugunu falan dusunuyordur.

ornek: pfizer'in asisi
0
idexo
(20.04.21)
Ben Turkce ogretmeniyim, ikisi de iyelik eki, ben ogrencilerime oyle gosteriyorum, arada n kaynastirma var o kadar.
0
howfaristhesky
(20.04.21)
Birebir cevirmede sorun var. amca asi oldu demek daha mantikli.

„Amcanin asisi var o yüzden iceri girebilir“
„Amca asi oldu o yüzden iceri girebilir“

Mesela almancada da „acim“ diyemezsin direkt „acligim var“ diyebilirsin ama „uykum var“ diyemezsin „uyumam lazim“ diyebilirsin.
0
c1b2k3
(20.04.21)
amcanın aşısı
arkadaşının paltosu

bu iki tamlama da aynı mantık, arada fark yok ki.

arkadaşının paltosu var
amcanın aşısı var
0
gezegen olan pluton
(20.04.21)
"I have", Türkçede (benim) x+"im var" şeklinde söyleniyor o yüzden.
Yani iyelik eki hem özneye (amca) hem nesneye (aşı) geliyor. O da yetmiyor, bir de "var" ekliyoruz, "there is" ya da "there exists" gibi, acaba kökenlerimizde göçebelik olduğu için mi iyeliği her yerden ayrı ayrı vurguluyoruz, sahip olduğumuz şeyler uçup gitmesin diye, o ayrı bir araştırma konusu.

Ayrıca bir de kaynaştırma eklerini görecek daha.
Gazete-y-i okuyorum versus Hürriyet Gazetesi-n-i okuyorum örneğinde olduğu gibi.
Ya da, Köprüden geçtim versus Boğaz Köprü-sü-n-den geçtim.

Yabancıların aklını çok karıştıran bir durum evet.
Bir gizli kamera şakası izlemiştim. Gazete okuyan bir kadın etrafındakilere işveli bakıyor, baktıkları adamlar kadının yanına gidiyor. Sonra mizansen gereği kadının kocası geliyor.
Buna bir yabancı da düşmüştü, sözüm ona koca olan aktöre, aklısıra açıklama yapıyordu, "Gazetesi istemeye gittim" diye. O örnek hiç çıkmadı sonra aklımdan.
0
cedilla
(20.04.21)
Çok kolay yahu;

" he has a/an X " .
Bunu Türkçeleştirmek istediğinde, hem 'he' hem de 'X' iyelik alacak, cümle sonuna da "var" gelecek, bu kalıbı ezberle deyin, anlar o.


Ayse has a date = Ayse'NİN randevuSU var.
Amca has a vaccine = AmcaNIN aşıSI var.
Your friend has a coat = ArkadaşınIN paltoSU var.
hatta
I have a headache = (Benim) başağrıM var.
The woman has a charm = KadınIN cazibeSİ var
The woman over there has a newspaper = Oradaki kadınIN gazeteSİ var.
0
latchet
(20.04.21)
(9)

Japon halkı

Unde bach canim
Tabii ki tüm japon erkekleri değil ama özellikle yeni neslin büyük bir çoğunluğu asosyal, özgüvensiz, çalışkan ve garip huylara sahip kişiler olarak anlatılır/lanse edilir. Garip kafeleri, erişkin filmlerinde aşırı fantazileri, kısa filmlerinde yanlızlık temaları, intihar ormanı vesaire. Hatta yanlı
Tabii ki tüm japon erkekleri değil ama özellikle yeni neslin büyük bir çoğunluğu asosyal, özgüvensiz, çalışkan ve garip huylara sahip kişiler olarak anlatılır/lanse edilir. Garip kafeleri, erişkin filmlerinde aşırı fantazileri, kısa filmlerinde yanlızlık temaları, intihar ormanı vesaire. Hatta yanlış bilmiyorsam japonya kamera sesinin kapatılamadığı telefonlarla anılıyordu bir ara sapıklık yüzünden.

Ürpertici ve gizli sayko nesil yetiştiriyorlarmış gibi hissettiriyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
Unde bach canim
(18.04.21)
bizzat japonyada yaşamamış birisinin dışarıdan duyumlarla,
3-5 cümlelik klişelerle toplum hakkında teşhis koyamayız bence.
0
aslindasorunumpsikolojik
(18.04.21)
Aşırı ataerkil bir kültürleri var. İyi gibi lanse edilen İtaat ve çalışma disiplinin altında da ataerkilliğin derin darbeleri var aslında.. ordu/ köle hiyerarşisi vs vs
Evet, baskıcı ve eril bir sistem işte ne düşünelim..
0
rewlack
(18.04.21)
Tespitleriniz doğru. lakin çok içe kapanık, sessiz sakin görünen japonlar sık sık baskılara, ırkçılığa karşı gösteriler düzenliyorlar. medyaya pek yansımaz ama japon solu aktiftir. haklarını kazanmak için direniş ve eylem yapma kültürleri vardır.
0
hepbiarayisicinde
(18.04.21)
Elbette bir kultur vardir ama bunu genellemek, bu kisi Japon kesin boyledir diye dusunmek, bir Fransizin, Turkler barbar her Turk barbar olmali diye dusunmesinden farki yok. Elbette Turklerin de Japonlarin da ataerkil bir kulturu var ve Bati Avrupa bunu birkac yuzyil iskence gorerek, ac kalarak, demokrasiye muhtac kalarak asmis, ama her Fransizi da akilli, zeki, her Japonu ataerkil gormek cok yanlis. Ustelik internet teknolojileriyle birlikte toplumlar inanilmaz degisirken.
0
howfaristhesky
(18.04.21)
Japonya hapishane gibi bir yer sanirim. Bir kere ulke kucuk, kalabalik bir nufus var, sikisik apartman hayatlari var bizdeki buyuk sehirler gibi. Uzun saatler calisiyorlar, is degistirme kulturleri de yok gibi bir sey, is degistirmek ayiplaniyor, sorun lu olarak damgalaniyor diyelim degistirdin yeni yerinde kendini tekrar ispatlamak icin daha siki calisman lazim, one cikman lazim e herkes calisiyor zaten deli gibi nasil fark yaratacaksin. Tum ulkenin boyu, kilosu, tipi asagi yukari ayni e karakter ozellikleri de benzer tum toplumun insanlar kendilerini ifade edemiyor, one cikamiyor, mor inek olman lazim farkli olani da toplumdan disliyorlar zaten. Gencligin bir baska sorunu yaslilarin hala calisma hayai icinde olmasi kidem, tecrube cok yuceltildigi icin gencler is hayatinda, is bulmada daha cok zorlaniyorlar eskiye nazaran bunun sonucunda genclik dusuk ozguven, ice kapanma, asosyallik, otaku, hikikomori gibi girdaplara daliyor. Temel sorun bence insanlarin kendini ifade edememesi, yuksek teknoloji, robotlasan toplum, bizim genclik en azindan fener galatasaray, Tayyip, Kilicdaroglu falan bir sekilde kutuplasarak kendini bir gruba ait hissediyor, ufak da olsa desarj oluyor bunlar sayesinde, Japon genclik ise tamamen bireysellesmis bilgisayar, anime falan kendi dunyalarini kurmus orada yasiyor gibi. Arti ataerkil toplum, cevreden mahalle baskisi da var, bizdeki gibi oglan is buldu mu, kiz evlendi mi, aileye karsi sorumluluk, patrona karsi sorumluluk dikte ettirilen hayati yasiyorlar buna uyum saglayamayan nesille birlikte problemler su yuzune cikiyor
0
neverletyougodown
(18.04.21)
Japonya'da evsizlik gorunur bicimde yuksek,
Hikikomori/NEET sayisi yuksek,
Toplum baskisini kaldiramayan birey sayisi yuksek,

Siradisi bir toplum olduklari kesin.

Siradisi toplum olmanin getirdigi bazi avantajlar sayesinde 1970'lerden itibaren fordist uretimin krize girmesine sebebiyet vererek dunya'da ozellikle otomotiv ve diger tuketim mallari alanlarinda inanilmaz bir hizla pazar paylarini artirdilar.

Ekonomik ve siyasi olarak ne kadar disari acik olsalar da sosyal ve kulturel olarak hala kapali bir toplum sayilir.

cogu firmanin calisma kulturleri cok kati ve ayni zamanda hiyerarsi de cok kati.

bireylerin "kendi"nden cok icinde bulunduklari topluluga faydalari on planda olmak zorunda.

anlayacaginiz bu cok tarafli bir olgu. problemli taraflari da cok, faydali taraflari da cok...

diger asya ulkelerine bakarsaniz onlar da her ne kadar ekonomik ve siyasi olarak acik olsalar da kulturel ve sosyal olarak tam manasiyla acik sayilmazlar.

isin icine bu noktada

"dogu paradigmasi" ve "bati paradigmasi" giriyor.
0
idexo
(18.04.21)
Dtcf’de okurken ali merthan dündaf’dan türk japon ilişkileri tarihi dersi almıştım. Kendisi değerli bir hocadır ve ilk ders şey demişti, japonlar bir yandan inanılmaz tutucu ve değerlerine bağlı gözüken ama öbür yanda modern zamanın getirdiği bozulmalara en çok kucak açan toplumdur.

Hentai falan işleri kesinlikle asosyale varacak kadar yalnız ve katı bir hayat yaşamalarından. Bilgisayar başında kendileri gibi olabiliyorlar. Adamlar hentai sevgili yapıyor düşün.
Üzücü bence.
0
wild honey suckle
(18.04.21)
alkol dokunur. genetik olarak bu böyle. 2 birada yıkılabilme oranları çok yüksek. şimdi anlatmıcam bilmem ne enzimi sayesinde. birde mide ca oranları yüksek. dünyaya kıyasla mide ca başarı oranları muazzam iyidir. TR de ya da avrupa ülkelerinde aynı yöntemleri yapınca iyi gelmiyor. keramet genlerde. ataerkil olduğunu gözlemlemiştim. kadın erkeğe yer vermeler sıra vermeler. karpuzu tuzlayarak yemeler. bunlarda ortaya karışık olsun dedim
0
hunharca ben
(18.04.21)
okul hayatları zor, eğitimleri ağır.
iş hayatı yorucu, çok çalışıyorlar. verimlilikden çok işyerinde geçirdiğin saate bakıyorlar.
evleri küçük. klostrofobi tetikleyici.
eve gelip zaten az olan vakitlerini sanal uğraşılarla fantazilerle geçiriyorlar.
0
vizivozo
(19.04.21)
(20)

Cinsel Tercih Kararı Nasıl Oluyor?

silah taciri
Merhaba. Öncelikle gerçekten ama gerçekten cinsel tercih üzerinden normal/anormal sınıflandırması değil hedefim. Çocukluktan ergenliğe geçerken cinsel anlamda da beyin/vücut çalışmaya başlıyor sanırım. Bu dönemde cinsel tercih de şekilleniyordur muhtemelen.. Peki insanların cinsel tercihleri nasıl ş
Merhaba. Öncelikle gerçekten ama gerçekten cinsel tercih üzerinden normal/anormal sınıflandırması değil hedefim. Çocukluktan ergenliğe geçerken cinsel anlamda da beyin/vücut çalışmaya başlıyor sanırım. Bu dönemde cinsel tercih de şekilleniyordur muhtemelen.. Peki insanların cinsel tercihleri nasıl şekilleniyor? Daha doğrusu, nasıl karar veriyor buna insan? İşin psikolojik boyutu kadar fizyolojik boyutu da var herhalde?
0
silah taciri
(18.04.21)
(bkz: tercih değil yönelim)
Kimse oturup düşünüp "ben şu cinsiyetle takılayım" demiyor.
0
kobuzchu kiz
(18.04.21)
Abi sen nasıl karar verdin işte öyle :) bu oturup üzerine düşünülen bir şey değil hissetmekle ilgili
0
freebird5406_2
(18.04.21)
"Tercih", "karar" gibi sözcükleri kullanmamanızı öneririm. Her yerde söyleniyor, tercih değil yönelim. Bu sözcükleri kullanırsanız eğer insanlar sizin homofobik olduğunuzu düşünür.

Eğer heteroseksüel bir bireyseniz kendi yöneliminizin aşağı yukarı nasıl geliştiğini hatırlıyorsunuzdur. İçten gelen, bilinçsiz ve doğal bir süreç olduğunun farkındasınızdır. Diğer cinsel yönelimler için de aynı şey geçerli. Elbette materyalist bir bakış açısıyla bakacak olursak her şeyin bir sebebi vardır diye düşünebiliriz, ama düşünmek gerekir mi bilmiyorum. Çok fazla faktör (biyolojik, çevresel, kültürel, psikolojik) bir araya gelerek ortaya çıkıyor bu durumlar. Aynı şey heteroseksüellik için de geçerli.

@mikahakkinen: duyuru sahibi cinsiyetten bahsetmiyor, cinsel yönelimden bahsediyor. bizim milletimizde nedense bu konuda korkunç bir bilgisizlik ve bilgi kirliliği mevcut.
0
isabella was a ginger
(18.04.21)
Tercih edilen bişey değilki bu? Hmm dur bakalım neyi tercih edeyim mi diyorudz?
Cinsel yönelim ergenlikten çok daha önce belirleniyor.
Bir de kafanız çok karışık veya eksik bilgi sahibisiniz gibi duruyor. O yüzden öncelikle cinsiyet kimliği ve cinsel kimlik arasında farkı da hatırlamak gerekir. Çocukların cinsiyet (toplumsal cinsiyet) kimlikleri bebeklik/çocukluk yaşta oluşuyor, çevresel etkenlerle daha görünür veya daha saklı hale geliyor. Cinsel kimlik veya yönelimse bu cinsiyet kimliğinden (ve nasıl taşındığından) çoğunlukla bağımsız olarak şekilleniyor.

Fizyolojik boyutunda belki interseksler bişey söyleyebilir ancak onlarda bile doğrudan fiziksel etkilerin (hormon, fiziksel gelişim vs) çok etkili olduğunu sanmıyorum .

Özetle doğuştan, kendi genetik ve psikolojik yapımız, uyaranlar ve bu uyaranlardan etkilenme biçimimiz vs .
0
rewlack
(18.04.21)
Heteroseksüel olmayı nasıl “tercih” ettiniz? Bu soru üzerine düşünürseniz cevapları kendiniz bulabilirsiniz.
0
hayaletimsi
(18.04.21)
“Tercih” diyerek düşünüp alınan karar olarak demiyorum. Yönelim terimi daha doğru olabilir. Bazılarımız sadece karşı cinse yöneliyor. Bazılarımız her iki cinse de yöneliyor. Bazılarımız da hemcinsine yöneliyor. Mesela benim anlamadığım şey bu yönelimin nedeni? Sadece ailenin, çevrenin etkisi olduğunu zannetmiyorum. Biyolojik/fizyolojik olarak da sebepler vardır. Tam olarak ne oluyor bunlar mesela?
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
@hayaletimsi

Ben olayı eşcinselliğe indirgemedim. Kendime “neden” diye sorduğumda ben de tam cevap bulamadım.
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
İşte bu sebepler bir duyuru cevabına yazılacak kadar net ve basit değil.

en.m.wikipedia.org

Belki şurayı okuyarak az çok bir fikir edinebilirsiniz.
0
isabella was a ginger
(18.04.21)
Hocam bunun neyini tam olarak anlamadınız anlayamıyorum. Şimdi sen cinsel yönelim olarak ne hissediyorsan bu da aynı şekilde oluyor, cinsel yönelim senin erkek ya da kadın olmandan bağımsız işleyen bir süreç, senin cinsiyetin erkek olabilir kadın olabilir ama cinsel yönelimin illa diğer cinse karşı olmayabilir bu bir norm değil, hem psikolojik ve biyolojik olarak aynı cins senin ilgini çeker, hetero biri nasıl hissediyorsa eşcinsel biri de aynı şekilde hissediyor bir farkı yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.04.21)
Bir heteroseksüel olarak bu soruyu soruyorsan zaten inkâr etsen de eşcinselliği anormal olarak görüyorsun demektir. Senin için psikolojik ve fizyolojik boyutu nasıl ise senin dışındaki tüm insanlar için de aynı şekilde.
0
himmet dayi
(18.04.21)
@himmet

Heteroseksüel olarak sormuyorum bunu. Şöyle izah edeyim. Heteroseksüel neden karşı cinse yönelir, eşcinsel neden kendi cinsine yönelir. Beyinde, vücuttaki hangi faktörler cinsel yönelime neden oluyor. Mesela heteroseksüel birey karşı cinsten birisini çıplak görünce uyarılıyor diyelim. Eşcinsel de hemcinsinden birisini çıplak görünce uyarılıyor diyelim. Bnim merak ettiğim şey bunların altında yatan yada yatanlar. Genel olarak yönelimin altında ne var? Olayı hemcins/karşı cins olayına indirgemeden soruyorum. Heteroseksüeller doğru, eşcinseller yanlış gibi bir fikrim yok.
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
Abi kimse kimseti dinlemiyor veya anlamaya çalışmıyor. Soru soran dahil.
Cevaplayan bazı arkadaşlara: soru soram eşcinsellik diye bir olay karıştırmamışki? Hemen taşlamaya girişmişiz . Nasıl oluyor diye genel soruyor.


Arkadaşım, cevaben de sana sadece bu fizyolojik bişey değildir; kültürel, psikolojik, çevresel etkenler sebep oluyor diye cevap verildi. Olay fiziksel bir şeyle yön almıyor. Yani ergenlikte veya daha geç/erken biyolojik/ fizyolojik etkiyle cinsel dürtüler doğrudan yön kazanmıyor. “İşin psikolojik boyutu kadar fizyolojik boyutu da var herhalde” hayır yok :)
0
rewlack
(18.04.21)
Hemcinsine arzunun üreme durtusune baskın gelmesi cidden büyük bir olay. Nedenini ben de çok merak ediyorum. Kimi neden arzuluyoruz?
0
epistemic_regress
(18.04.21)
ben eşcinselim. kendimi bildim bileli erkeklerden hoşlanıyorum. ergenlikle alakası yok aslında. 3-4 yaşından hatırladığım şeyler de var. 8-9 yaşından hatırladığım şeyler de var. ergenlikte bir anda keşfedilen bir şey değil, içinde hep var o yani.

nedenini ise bilmiyorum. aslında kimse net bir şekilde neden bazı insanlar kendi cinsinden, bazıları karşı cinsten hoşlanıyor bilmiyor diye biliyorum. bilimsel olarak yani.
0
nathanieltroy
(18.04.21)
@silah taciri
Verdiğiniz cevaplardan yazılanları okumadığınız izlenimi oluşuyor. Cinsel yönelime etkisi olabilecek biyolojik faktörlerin incelendiği çalışmalar mevcut. Siz de illa bunu merak ediyorum diyorsunuz. Link gönderdim ama hala aynı soruyu sormaya devam ediyorsunuz. Merak ediyorsanız açıp okursunuz. Kaynaklarda bilimsel çalışmaların kendileri de vardır, daha ayrıntılı inceleme yapabilirsiniz. İngilizce wiki'den örnek verdim daha güvenilir olur diye ama yok türkçe kaynak istiyorum diyorsanız "cinsel yönelime etki eden biyolojik faktörler" gibi bir google aramasıyla bazı sonuçlara ulaşmanız mümkün.
0
isabella was a ginger
(18.04.21)
Ayrıca ergenlikle alakalı bir durum değil. Hetero bir erkek olarak merve adında bir kızdan hoşlanmıştım ilkokulda. Eşcinsellerin de benzer durumda olduğunu düşünüyorum.
Toplumsal baskı ve cinsel eğitimlerin erken yaşta verilmemesinden dolayı hetero ilişki deneyimleyip hüsranla sonuçlanan vakaları gören kişiler sanki tercihini değiştirmişler gibi algılıyorlar. Mesela murat övünç’ün bir oğlu var. Eşcinsel olan bu adamın kendi kanından dahi olsa ne surette bir ilşkiyle o çocuğu yaptığı meçhul. Belki çok sarhoş olup kendini kaybedip belki tüp bebek gibi bir yöntemle.
0
Unde bach canim
(18.04.21)
Hayatinda hic escinsel gormemis, bu sozcugu duymamis, asiri muhafazakar ulkelerde, ailelerde yasayan cocuklar escinsel oluyor, bu nedenle tercih demek yanlis, cunku tercih olmasi icin secenek olmasi gerekli. Binlerce yil once televizyon yokken, koylerde kabilelerde escinsel dogan kisiler oldu, nasil tercih olsun ki.
0
howfaristhesky
(18.04.21)
@silah taciri

heteroseksüel ya da homoseksüel misin onu bilemiyorum. zaten söylemeye çalıştığım senin bir cinsel yönelimin var. sen bunu nasıl edindiysen, sende nasıl şekillendiyse diğer tüm yönelimlerde de aynı. farklı bir şey aramaya çalışma. bunu yapınca kendini normalleştirip diğer yönelimleri anormalleştiriyorsun istemesen de.
0
himmet dayi
(18.04.21)
@himmet dayi

yav ben kendi yönelişimin nedenini de merak ediyorum. Nasıl karar verdim? mesela beyin kendi içinde kısımlara ayrılmıştır. limbik sistem denen bir şey var. beynin kısımları farklı işlevlere sahip oluyor. amigdala korku, endişe. hipokampüs, kısa süreli hafıza vb. gibi. şu sunumda da cinsellikle alakalı beynin görevlerinden bahsedilmiş.

www.researchgate.net


tekrar ediyorum: ben eşcinseller neden eşcinsel diye sormuyorum? bizi, hepimizi merak ediyorum! Aseksüel de var, heteroseksüel de var, biseksüel de var, eşcinsel de var. genel olarak bu bütün yönelimlerin nedenleri???
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
En son sorduğunuz şeyin net bir cevabı yok, o yüzden burada kimse size cevap veremiyor. Ama okumak isterseniz "sexual orientation causes" keywordleri etrafında dolanarak kaynaklar bulabilirsiniz.

www.plannedparenthood.org
www.webmd.com

"Most scientists agree that sexual orientation (including homosexuality and bisexuality) is the result of a combination of environmental, emotional, hormonal, and biological factors."
0
kobuzchu kiz
(19.04.21)
(10)

TOEFL'dan nasıl 109 ve üstü alınır?

holdthedoor
Bilkent mezunuyum. 2018 yılında grad. applicationları (gitmedim) için Toefl'a girip 102 almıştım. Alabileceğim maksimum skor buydu sanırım. Şansım da yaver gitmişti, writing sectionları üniversite yıllarımda ilgilendiğim essay yazdığım alanlardan oluştuğundan ezbere yazdım gitti. O sayede yüksek sko
Bilkent mezunuyum. 2018 yılında grad. applicationları (gitmedim) için Toefl'a girip 102 almıştım. Alabileceğim maksimum skor buydu sanırım. Şansım da yaver gitmişti, writing sectionları üniversite yıllarımda ilgilendiğim essay yazdığım alanlardan oluştuğundan ezbere yazdım gitti. O sayede yüksek skor aldım.



MBA için gitmek istediğim üniversite toefl'dan 109 ve üstü alınmasını bekliyor. Bu seviyeye nasıl ulaşabilirim, ekstra neler yapmam gerekli? Sınav formatına hakimim ama beklenen skor bir hayli yüksek olduğundan bu seviyelere çıkmak zor.
0
holdthedoor
(18.04.21)
ben de 102 almıştım biraz kötü geçmişti gerçi ama 109 da ayrı bir boyut. bu seviyelerde yükseltmek daha uzun zaman alır muhtemelen. 109 istendiğini de ilk defa görüyorum...

daha fazla okuyup dinlemek dışında bir şey de aklıma gelmiyor. sözlükte de 109 alan çok fazla kişi yoktur zaten herhalde. allah kolaylık versin yardımcı olamadım kusura bakma :)
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
Writing formatlarina calisip, sinav odakli pratik yaparak orayi gelistirebilirsiniz. Siz kac almistiniz bilmiyorum ama bir cok kisi writing'den cok dusuk aliyor.
Speaking icin de ayni sekilde ozel ders falan almaniz skoru yukseltmenize yardimci olur.

Reading ve Listening dusukse gelismesi zaman alir, bence yukarida bahsettigim ikiliye odaklanin.
0
hot potato
(18.04.21)
@hot potato:

R: 28
L:26
W:26
S:22
0
🌸holdthedoor
(18.04.21)
Ben olsam buna kasacağıma waive Veren üniversitelere başvururudum
0
fistikthecat
(18.04.21)
Genelleme yapmak gerekirse ingilizce yeterlilige waive verecek universitelere gitmeye degmez MBA icin.


@holdthedoor writing iyiymis ama bence gene de pratik yapmalisiniz ve toefl yazi formatlarina calismalisiniz ki gene boyle bir sey gelsin. Dedigim gibi tecrubeli bir hocayla speaking calismaniz faydali olur. Bir de listenining icin deneme falan cozmek 2-3 puan ekstra getirebilir.
0
hot potato
(18.04.21)
@hot potato; harvard dahil tüm amerikan mba programları 100% ingilizce eğitim veren üniversiteden mezunsanız toefl waive eder.
0
antikadimag
(18.04.21)
Benim ilk TOEFL'im 102 idi. Ardından yaklaşık 1000 kelime çalıştım. 1 yıl yurt dışında yaşadım. Ikinci skorum 109 oldu. Ama açıkçası şans da gerekiyor bence.

R:28
L:29
S:30
W:25
aldım. Writing neden bu kadar düşük geldi hiçbir fikrim yok. Şans bence.
0
howfaristhesky
(18.04.21)
@antikadimag: Kaynak nedir acaba? Gitmek istediğim üniversite harvard.
0
🌸holdthedoor
(19.04.21)
www.hbs.edu

"All candidates who received their bachelor's degree and any graduate degrees from a university or universities where English is NOT the sole language of instruction are required to take an English language test."

Tamam bu yaziyor da, su da yaziyor. Hatta boldface:

"The MBA Admissions Board discourages any candidate with a TOEFL score lower than 109 on the iBT, an IELTS score lower than 7.5, or a PTE score lower than 75 from applying."

Basvurursunuz ama pek bir sey beklemeyin demisler.
0
hot potato
(19.04.21)
@hot potato; istisna kosulunu saglamayan insanlar icin gecerli o madde. hicbir okul bunu kafaya takmaz zira ingilizce seviyenizi toefl ile degil mulakatla ve gmat ile olcerler.

@holdthedoor; hocam siz de ilgilendiginiz okullarin adcom'una mail atip soyledigimi teyit edebilirsiniz. toefl adayligimi olumlu/olumsuz etkiler mi diye sormaniz kafi. hayir diyeceklerdir.
0
antikadimag
(19.04.21)
(14)

Almanca vs İtalyanca

dissendium
Merhaba arkadaşlar. İnternette okuduğum yorumlarda Almancadan sonra İtalyanca öğrenilmesi tavsiye edilmiş. Sebebi de İtalya'nın sanayide iyi bir durumda olmasıymış. İtalya sonuçta Lamborghini, Ferrari gibi devleri çıkarmış ülke. Sanayisi tabii ki iyi ama gerçekten dili öğrenilecek kadar, hatta Alman
Merhaba arkadaşlar. İnternette okuduğum yorumlarda Almancadan sonra İtalyanca öğrenilmesi tavsiye edilmiş. Sebebi de İtalya'nın sanayide iyi bir durumda olmasıymış. İtalya sonuçta Lamborghini, Ferrari gibi devleri çıkarmış ülke. Sanayisi tabii ki iyi ama gerçekten dili öğrenilecek kadar, hatta Almancadan sonra öğrenilecek kadar önemli konumdalar mı? Bunu öğrenmek istedim. Bu arada makine mühendisiyim. Değerlendirme buna göre olursa daha iyi olur.

İkinci olarak Almanca öğrenmeye bir süre önce başlamıştım. İtalyanca hakkında da merak edip araştırdığım kadarıyla bilgi sahibiyim. İtalyanca sanki Almancaya göre daha "öğrenilebilir" gözüküyor. Gerçekte durum nasıl?

Son olarak Almancayı İngilizce anlatan hangi kitapları önerirsiniz? PDF olarak bulmaya çalışacağım. Teşekkür ederim bilgi veren olursa.
0
dissendium
(18.04.21)
almanca + ingilizce bilen biri olarak belirteyim, almanya ya da avusturyada yaşama planın yoksa, çok iyi derecede ingilizce bilmen bile yeterli olur. bir mühendis olarak iletişime geçtiğim, görüştüğüm tüm alman mühendisler zaten ingilizce biliyordu. ben olsam italyanca gibi ek 1 dil daha öğrenmeye çalışmak yerine mesleki olarak kendimi geliştirmeye yönelirdim. zevk için öğreniyorsan ayrı tabii.
0
roket adam
(18.04.21)
@roket adam

Konu aslında İngilizcenin yeterli olması değil. İngilizce seviyemi geliştirmeye her zaman devam ediyorum zaten. Onu katmıyorum. Benim öğrenmek istediğim uzun bir zaman aralığında hangi dile yatırım yapmak mantıklı olur?

Almanya'da yaşar mıyım, şu an öyle bir planım yok ama 10 yıl sonra öyle bir isteğim olursa en azından o zamana kadar Almanca seviyemi belgelemiş olurum. Almanya'ya gitmek istiyorum ama Almanca bilmiyorum gibi bir duruma düşmem.

Bir de mesleki gelişimi ayrı tutuyorum. Çünkü CV'de mesleki bilgiler ayrı, yabancı dil bilgileri ayrı. Birinin eksiği diğerinden kapatılmıyor.
0
🌸dissendium
(18.04.21)
illa birini öğrenmek zorundaysan almanca öğren. yurtdışında çalışma niyetin varsa sadece ingilizce bilerek almanya'ya gitme ihtimalin sallıyorum %5 ise almanca bilerek %50'ye kadar çıkıyor. sadece türklerin oralara başvurduğunu düşünme eski ingiliz sömürgesi hintliler ingilizler kadar iyi ingilizce biliyorlar ve avrupaya tabiri caizse saldırıyorlar. biraz kovaladığında zaten requirements: fluent in german görürsün ilanların altlarında.

italyanın işsizlik oranı almanya'ya göre kötü en son yanlış bilmiyorsam %11-12 kadardı, almanya'nın ise %2-%3 lerde. italyanca öğrenmesi kolay olsa bile katkı sağlaması için daha çok çabalamak zorunda kalabilirsin.
0
nahtoderfahrung
(18.04.21)
şöyle bi baktım da hocam, ben olsam ikinci dil olarak ispanyolca öğrenirdim. 2019 mart itibariyle dünya nüfusunun %5.994'ünü oluşturan 480 milyon ispanyolca konuşan insan varmış. almanca konuşanlar ise nüfusun %0.988'i ile 76.1 milyon kişi. tabii doğu yatırımı yapmak isterseniz çince de çok makul. almancanın kullanım alanı çok dar.

kaynak: en.wikipedia.org
0
heavy smoker
(18.04.21)
Özel bir ilginiz veya gelecek planınız varsa olabilir ama iki Avrupa dili zaten biliyorsunuz. Mesela Japonca ekleseniz daha iyi olmaz mı? Özellikle Türkler için abartıldığı kadar zor olmadığını duymuştum ama illa ki zordur yine de.
0
havadakarada
(18.04.21)
üretim ağır sanayii gibi alanlarda çalışacaksanız, ya da en basitinden makine mühendisiyseniz almanca öğreneceğiniz ikinci yabancı dil olmalı ingilizceden sonra. italyanca bilmek bence italya dışında bir işe yaramaz ama almanca türkiye'de de yardımcı olur.

eğer üçüncü yabancı dil seçecek olsaydım bu benim tınısı hoşuma giden fransızca gibi bir dil olurdu. üçüncü yabancı dil artık fanteziye kaçıyor çünkü. tercümanlık mı yapacaksın kendi mesleğini mi icra edeceksin...

kaldı ki diğer yabancı dilleri öğrenmek çocukluktan beri aşina olduğumuz, günlük hayatta istemeden de olsa maruz kaldığımı ingilizceye benzemiyor. o ülkede 3-4 yıl yaşamadan italyanca ya da almanca biliyorum falan demek gerçekçi olmaz.
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
almanya ve italya kesinlikle kiyaslanabilir ulkeler degil gelismislik, is imkanlari, zenginlik vs acisindan.

onun haricinde ileri seviye bir ingilizce ve orta-iyi bir almanca ile almanya'da (mesleginize gore) is bulma sansiniz olabilir ama italya'nin kendi insanina hayri yok, issizlik avrupa'ya gore yuksek vs.

italyanca bilmek bence italya dışında bir işe yaramaz ama almanca türkiye'de de yardımcı olur +1
0
hot potato
(18.04.21)
İtalyanca bilen biri olarak söyleyeyim: italyancam kendi sektörümde (tekstil) çok işe yarıyor. Başka sektörlerde ne durumda bilmiyorum.
Almanca’dan daha kolay öğrenmesi bence:)
0
suicides underground
(18.04.21)
Simdiki aklim olsa ispanyolca yerine italyanca ogrenirdim.
Ing + almanca cok iyi seviyede biliyorum, sonra ispanyolca ogrendim “sen kac yuzmilyor insan konusuyo” diye, seyahate gittigimde 3-5 gun konustugum dilden oteye gecemedi. Italyanca ise avusturya’da yasadigim icin ve iismden dolayi cok yardimci olurdu bana, lojistik sektorundeyim diyelim.
Makine muhendisi icin almanca olmali ama bence cince/japonca gibi sanayisi guclu ab disinda bir ulkenin de dili olabilir. Rusca da olabilir.

Hedefinize gore degisir. Hedef derken, makine muh hangi endustride, hangi ulkede vs vs.
0
kuehles blondes
(18.04.21)
1- iş için dil öğrenilmez. iş için iş öğrenilir.
2- o dilin konuşulduğu ülkeye/kültüre özel bir ilginiz varsa ve orada yaşamak istiyorsanız dil öğrenmek mantıklıdır. bunun dışında gereksiz bir yatırımdır. çünkü;
- dünya lingua franca olarak ingilizceyi kabul edeli yıllar oldu.
- translation sektörü aldı başını gitti. almanca gelen maili translate'e koyup ingilizceye çevirirsiniz, yazarken ise ingilizce yazıp translate'ten almancaya çevirip gönderirsiniz. gramer kontrol yazılımları da var artık.
3- bir makine mühendisi olarak almanca öğrenme geyiği tamamen bir geyiktir. bir kere işe yaraması için çok iyi konuşmanız gerekiyor. eğer akıcı konuşamıyorsanız konuşma ingilizceye evriliyor her halükarda.
bu da demek ki yıllarımızı vereceğiz.

özetle, ben almanya'da yaşarım diyorsanız (ki aklı başında bir türk neden almanya'da yaşamak ister bilmem) 5 yılınızı verdikten sonra evet almanya'da bir şirkette avantajını kullanarak iş bulabilirsiniz. ama bunun çok ciddi bir zaman yatırımı olduğunun altını çizmek gerek.

italyanca da aynı şekilde.

atmaya çalıştığınız taş ağır bir taş. ürküttüğünüz kurbağaya değeceğinden emin olmadan atmayın.
0
antikadimag
(18.04.21)
Italyanca bu arada tek bir dil degil. Bunu arastirin. Ulkenin resmi dili. Turklerin konustugu dil Turkce ama Italyanlarin konustugu dil otomatik olarak Italyanca degil. Ulkenin birligini saglamak icin secilmis, bir dil. Ulkenin bir kismi Italyanca konusmaz.
0
howfaristhesky
(18.04.21)
@antikadimag, yazdıklarınızın çoğuna ben de katılıyorum. Zaten o yüzden seçilecek dile doğru karar vermeye çalışıyorum.

Şu kısmı merak ettim.

"ki aklı başında bir türk neden almanya'da yaşamak ister bilmem"

Böyle demenizin sebebi nedir?
0
🌸dissendium
(18.04.21)
biraz subjektif elbette. benim kisisel tecrubelerime gore avrupa'da en cok ayrimcilik ile karsilastigim yer almanya idi. bu tarz genellemeler yine baska subjektif degerlendirmelerle karsi cikilmaya cok tesne.

ancak kabaca;
1- almanya'da var olan irkcilik
2- almanlarin yapi itibariyle bizim alisik oldugumuz turden iletisim kurmamasi (ingilizler de avrupali ama inanilmaz hossohbet insanlar)
2- havanin surekli kapali olmasi ve cografi tekduzelik
3- almanca bilmeden yasamanin sosyal cevre olusturmada getirdigi zorluklar
4- vatandasi olmadiginiz ulkeye odediginiz yuksek vergi kesintileri
ornek verilebilir.

sahsen kendi degerlendirmelerime gore almanya cok dusuk not aliyor.

amac turkiye'den uzaklasmaksa anlasilabilir, ancak uzun vadede amerika dururken almanya aklimin ucundan gecmez, gecmedi de zaten. lisanini bildigim, farkli etnisitelere ev sahipligi yapan amerika'ya yerlestim.
0
antikadimag
(19.04.21)
@antikadimag'a katılıyorum. ulus devletlere adapte olmak her zaman çok daha zordur doğal olarak. almanya dilin de etkisiyle daha zor ve insanlar akdeniz ülkelerindeki gibi kucaklayıcı değiller.

almanya'nın en büyük avantajı öğrenciler için çok güzel bir fırsat sunuyor olması. ücretsiz eğitim yani. üstelik eğitim de çok kaliteli. bunun dışında hayali kurulacak bir ülke asla değil. insanları almanya hayali kurarken görüp bi tarafımla gülüyorum. yaklaşık 2 yıldır almanya'da yaşayan biri olarak yazıyorum bunu.
0
bohr atom modeli
(20.04.21)
(19)

istanbullular imamoğlu'ndan memnun mu?

denizzz
haber sitelerinde birbirinden çok farklı yorumlar görüyorum. bazıları "atıp tutuyordu şimdi hizmet yok" diyor bazıları da belediyenin çalışmalarından çok memnun olduğunu söylüyor. sizler nasıl görüyorsunuz istanbul'daki durumu?
haber sitelerinde birbirinden çok farklı yorumlar görüyorum. bazıları "atıp tutuyordu şimdi hizmet yok" diyor bazıları da belediyenin çalışmalarından çok memnun olduğunu söylüyor. sizler nasıl görüyorsunuz istanbul'daki durumu?
0
denizzz
(17.04.21)
Öncekinden de bi fayda görmüyordum
Bundanda görmüyorum

Ama bundan görmemeyi tercih ederim.
0
paramolacak
(17.04.21)
Bir şeyler oluyor ama fark edilir durumda değil. Şahsen çok değişen bir şey yok. Salgın sürecini de iyi yönetiyor gibi. Mansur forever.
0
Karmaşıklık
(17.04.21)
memnunum. her yerde tek bir adamın fotoğrafları yok. ihaleler vs her şey şeffaf yapılıyor en azından.

edit: kuzenime öğrenci bursu verdi. bu tarz işe alım burs vs işlemlerin de liyakata bağlı kalınarak yapıldıgını söyleyebiliriz eskiye kıyasla.
0
ayin yazari
(17.04.21)
bir şey yapmadığını düşünen insanları anlamak mümkün; belediyenin kendi sitesi, instagram hesabı ve ulusal 1-2 kanal dışında topluma kendini anlatabildiği bir medya alanı yok.

bu adam ne yapıyor sorusu sorulduğunda bahsettiğim instagram hesabına bi 10-15 dk bakmak yeterli. ancak bir spoiler vereyim, istanbulda her eve gelip 1 kilo kontrfile dağıttığı bir video bulunmuyor, dolayısıyla belediyenin bizzat hissedilmediği videolar içerir.
0
tempor
(17.04.21)
Reklam ve pr yapmayı bilmiyor. Ak parti pr konusunda abd’li teknoloji şirketleri gibiydi (2018’e kadar falan)

Mesela öğrencilere burs mevzusu ve aynı anda dünyanın en çok metro inşaatı projesini akp yapmış olsaydı reklam panolarında yer kalmazdı.

katma değer yaratamıyor gibi ayrıca. Vakıflara giden paraların öğrencilere ve metroya gittiğini düşünüp buna göre değerlendirebilirsin.

Kusur ve eksiklerinden biride, vizyoner projeler yapabilirdi mesela ama yapmıyor. Tüm ispark elinin altında. Koy her parka elektrikli araçlar için şarj istasyonu mesela. Hükümet daha geçen zam koydu tam bu aralar böyle bişey yapsa hiç bişey demeden gol atmış olacak. Muhtemelen buna ciddi bir para harcaması da gerekmeyecek, niyetini belli etsin 3-5 tane şirket koşarak gelir.

ayrıca şu trafik konusunda çıkıp bişeyler demesi gerekiyor. çözüm getiremez ama bir kaç tweet bir kaç video ile fahrettin koca ve erdoğan'a seslense yasaklar ve saatleri konusunda, hem trafik konusu kendisine patlamayacak hem eleştiri oklarını karşıya yöneltecek.
0
avatar is back
(17.04.21)
İmamoğlu'nun yetkilerini tırpanlandılar, belediyenin gelirlerinin bir kısmını elinden aldılar, belediye meclisi devamlı hareketlerini engellemeye çalışıyor.. yine de Topbaş'tan çok iyi.
0
vizivozo
(17.04.21)
Ogrenci akbilindeki indirim ozellikle cok hosuma gitti, ayrica yetkilerinin tirpanladiginin da farkindayim.
0
howfaristhesky
(17.04.21)
Öğrenci akbili +1
Faytonları kaldırdı bana yeter:)
0
suicides underground
(17.04.21)
öğrenci akbili
ulaşımın cuma cumartesi 24 saat olması
eminönü alibeyköy metrosu

dışında bir fark görmedim ben.

bir de eskiden eminönü ve karaköyden Kadıköy'e ayrı kalkardı vapurlar.

artık karaköy-eminönü-kadıköy şeklinde ring sefer yapıyorlar.
0
KaraSakall
(17.04.21)
imamoğlu'nun birinci seçimde seçilmesinden ve mazbata verilmemesinden sonra belediyeye 1500 kişi alındı 1 günde.

imamoğlu bugün bu vatanın çocuklarını kamera karşısında mülakat yapıp şeffaf değerlendirmeyle işe alıyor.

söyleyeceklerim bu kadar.
0
iddaaci
(17.04.21)
Tamamen objektif bakınca genel olarak memnunum. Daha şeffaf ve adil bir yönetim tarzı olduğunu düşünüyorum. Önceki dönemlerden kalan torpilli boş beleş tayfayı da temizlediğini görüyorum. Onun dışında yarım kalan metro hatlarını da bitirmeye çalışıyor tüm imkansızlıklara rağmen. Gördüğüm bazı örneklerden ötürü rantı da yavaşlattığını görüyorum. Yani destekliyorum evet.

Objektif bakmazsam, imamoğlu'ndan ziyade daha agresif bir kişilik olan mansur yavaş'ı tercih ederim.
0
roket adam
(18.04.21)
Ohhh paralar dolaylı yoldan akplilere gitmiyor oooh.

Vakıflara vurduğu darbe için bile tekrar oy veririm.

Eksikleri elbette var, bazı konularda Mansur olsa böyle olmazdı dediğim de oluyor ama akp'nin ve meclisteki akplilerin amansız çabalarına rağmen "bence" iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ve yapıyor da.

Kadir Topbaş'a hakkımı helal etmiyorum. İstanbul'u mahvetti galataport, Kabataş projesi vs. ve usulsüz daha birçok işle birlikte.
0
chicha_v2
(18.04.21)
Memnun olacak bir icraat göremedim henüz. Sevenler de akp’li değil diye seviyor genelde
0
goodyes
(18.04.21)
Yaptığı çok güzel şeyler var, 24 saat ulaşım harika bir şey bence ve mesela metro entegre hatlarda ücretsiz aktarma uygulaması var beni etkilemiş olan.

Bir kısım insanın kaçırdığı şey şu, objektif olarak sadece belediyecilik olarak bakılırsa kadir topbaş iyi bir belediye başkanı idi, yani ankarada melihten Mansur yavaşa geçişle olan etkinin olmamasını normal görüyorum.
0
atom karincanin torunu
(18.04.21)
işin politik kısmında değilim. ben memnun olacağım ve farkını göreceğim, bana dokunan gerçek bir aksiyon görmedim. ancak aynı evde yaşadığım kız arkadaşıma göre kendisi adeta yeni atatürk. ben arada e tabi bu atatürk'ün müteahhit versiyonu diyerek kızdırıyorum onu ama gerçekten ben imamoğlu'na karşı bir sempati beslemiyorum. sanki takiye yapıyormuş gibi hissediyorum ilk günden beri.
0
pardus
(18.04.21)
memnun muyum bilmiyorum açıkçası ama icraatlerini gördüm ben. işime yarayanlar da oldu. örneğin iş yerim kabataşta. abartısız her büyük yağışta cadde dereye döner, bütün zemin katları dizlere kadar su basardı. fındıklı civarında olanlar bilecektir. alt yapıyı yeniledi o bölgede. artık doğru dürüst birikinti bile olmuyor. su bastığını bildiğim diğer lokasyonlarda da çalışma yaptı, muhtemelen çözmüştür. son 3-4 yılda nerelerin su bastığı ile alakalı bir rapor hazırlatmış muhtemelen, geçen sene hepsini kazdı yeniledi. pandemi zamanı da olunca trafik açısından en azından normalde olması gerektiği kadar tepki çekmedi. altyapı konusunda başarılı buldum kısacası.

metro hattı açtı ama benimle alakasız lokasyonda. kültürel açıdan ne yapıyor göremedik çünkü pandemi girdi. öğrenci akbili-ilçelerde açılan kreşler-4 yaş altı çocuğu olan annelere bedava ulaşım gibi hizmetleri de konumum gereği beni ıskalayan hizmetler.


velhasıl uçup kaçtı mı emin değilim ama vasat üstü diyebilirim galiba.
0
syozkn
(18.04.21)
ben de öyle düşünüyordum ama geriye dönüp bakınca kadıköy'deki kurbağalı derenin içinde artık balıklar yüzüyor. maça giderken millet burnunu tutuyordu oradan geçerken eskiden.

yani tüm şehri kapsayan marmaray ya da üçüncü köprü gibi bir proje bekliyorsanız o sizin yanlışınız olur. bunlar gibi büyük projeler belediyeler tarafından yapılmıyor zaten.

öğrenci akbili, küçük çocuğu olan kadınların bedava binmesi, faytonlar, 5 kuruşa vapura binmek, metro inşaatlarının yeniden harekete geçirilmesi, kasada kalan 6 milyonu 6 milyar tl'ye çıkarmak falan bir sürü irili ufaklı şey var bakıldığında.
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
Benim gözümle yapılanlar;

- Metro ve hafif raylı sistemler -> önceki belediyeler tarafından yarım bırakılan tüm hatların önce finansman sorunu giderildi, sonra hepsi yeniden başlatıldı. İstanbul'un en önemli sorunu olan ulaşım sorununa en akılcı çözüm en etkin şekilde başlatıldı. 8-10 civarı metro açıldığında daha somut olarak göreceğiz. Sabiha Gökçen Havalimanına uzatılacak 4 durak metro istasyonu 6 yıl oldu açılamadı. İnsanlar oradaki taksilere mahkum edildi.

- Altyapı -> Özellikle Beşiktaş, Üsküdar, Zeytinburnu, Esenyurt gibi bölgelerde insanlar farkında değil ama ciddi altyapı çalşmaları yapıldı. E5'in Merter-Davutpaşa civarında nehir gibi aktığı günleri hatırlayın..

- Meydanlar -> Benim en önemli beklentim Taksim, Kadıköy, Üsküdar vb. meydanların gerçekten artık "otobüs durağı" kimliğinden arınıp, o bölgenin kimliğini ön plana çıkaran, halkın buluşup vakit geçirebildiği alanlar haline dönüşmesi. Çalışmalar gördüğüm kadarıyla yürüyor.

- Betonlaşma sorunu -> Gördüğüm kadarıyla gerçekten aktif yeşil alanlar İstanbul'a kazandırılıyor. Yeşil demek otoyolun ortasına ağaç dikmek değil insanlar gerçekten bıktı. Yakuplu, Kemerburgaz tarzı kent ormanlarının sayısı artmalı.

- Kadıköy Kurbağalıdere konusu -> anlatmaya gerek yok.

- Adalarda fayton zulmü, 24 saat ulaşım, Esenler otogarının mezbelelik halinden kurtarılması, öğrencilere ulaşım ve burs konusunda destekler, belediyeye alımların şeffaflaşması vb. konular insanların hayatına doğrudan dokunuyor. Artması lazım.

- Ayrıca garip vakıf ve derneklere aktarılan paranın kesilmesi başlı başına önemli bir olay.

Beklentilerim;

-> Daha çok otopark (zemin altı kapalı/açık), daha çok bisiklet yolu, daha çok aktif yeşil alan, yaya odaklı bir İstanbul (merkez bölgelerde olabildiğince trafiğe kapalı yürünebilir alanlar), taksi sorunu çözülmüş bir İstanbul!!!! Taksilerden memnun olan var mı aranızda?

Ben genel olarak "olumlu" görüyorum. Görev süresinin sonuna doğru İstanbul'un genelini ilgilendiren birçok sorun çözümlenmiş olacak diye düşünüyorum.
0
Lethe
(18.04.21)
İstanbulluyum, memnunum. Ama kendini çok yormasın, 2 sene sonra yorucu bir cumhurbaşkanlığı görevi olacak :))
0
eazy
(18.04.21)
(11)

İyi erkeklerin tercih edilmeme sebebi

isttrab
Bununla ilgili olarak sanırım Ekşişeyler'de bir yazı vardı.Aslında iyi bir insan olmak bir tercih değil de o insanın doğası kaynaklı bir mecburiyettir diyordu. Biraz vurucu bir tespitti. Zaten kötü olamadığınız/olamayacağınız için iyisiniz diyordu özetle.Hatırlayan eden varsa bir link çok tatlı olur
Bununla ilgili olarak sanırım Ekşişeyler'de bir yazı vardı.

Aslında iyi bir insan olmak bir tercih değil de o insanın doğası kaynaklı bir mecburiyettir diyordu. Biraz vurucu bir tespitti. Zaten kötü olamadığınız/olamayacağınız için iyisiniz diyordu özetle.

Hatırlayan eden varsa bir link çok tatlı olur. Teşekkürler.
0
isttrab
(16.04.21)
seyler.eksisozluk.com

sözün özü, erkekler olarak kendimizi kömür madenindeki elmas sanıyor ve bulunmayı bekliyoruz. acınası bir durum.
0
a darkness coming
(16.04.21)
evet, cinsiyetten bağımsız olarak doğasında iyilik var. toplumun belli kesmi kendi kararları olmadan, başkalarının fikirlerini benimsiyorlar. kişi kendini keşfettikten ya da farkına vardıktan sonra aslında aradığını buluyor. kendisine ait olmayan duyguları benimseme yani. dedikleriniz ile alakalı olarak şunları buldum,

seyler.eksisozluk.com

seyler.eksisozluk.com
0
evimin paspasi
(16.04.21)
Doğasında iyilik var değil. Jordan Peterson'dan duydum ben, ama muhtemelen yaygın bir düşüncedir.

Özetle diyor ki, kötü olacak güce sahip olmadığı için insanlar (erkekler) kendilerini iyi zannediyor. Asıl olay kötü olabilecek güce sahip olup, ona rağmen iyi olabilmektir.

Kadınların tercihlerini güç bazlı yapmalarına buradan bağlanabilir sanırım konu.

@a darkness coming'in linki +1
0
plutongezegendegilmi
(16.04.21)
senin bahsettiğin yin yang muhabbetine giriyor. doğada her şeyin karşılığı var (anti) ancak böyle denge sağlanıyor. yine cinsiyet farketmeksizin.
0
evimin paspasi
(16.04.21)
Bir de ben herkesin kendini iyi gordugunu dusunuyorum. Bir kez hapse girmissem ne olacak ki, esini gerekirse doversin bunda bir sey yok gibi sacma sapan dusunceleri olup kendini "iyi erkek" sayanlar da vardir.
0
howfaristhesky
(16.04.21)
Kime göre iyi? İyi erkeğim diyenler acaba başkalarını suçlamak yerine neden kendilerinin tercih edilmediklerini hiç düşünüyorlar mı. He çok iyisiniz ondan kimse yüzünüze bakmıyor.
0
zoghurt
(16.04.21)
bana pek mantıklı gelmedi her şeyin kaynaklara ulaşmayla ilgili olduğu.

mesela bill gates dünyanın en zengin insanlarından biri olabilir. ama o tiple pek kız tavlaması zor gibi. çünkü adam tam bir geek. tipi insana güven veriyor.
0
nickini degistiren yazar
(16.04.21)
adam gidiyor ortamın en güzel kızına tutuluyor, sonra vay efendim ben seçilmedim çünkü ben iyiyim. haddini hududunu, amiyane tabirle ligini bilmek lazım. ayrıca gerçek hayatta tanıştığım kendine iyi erkek diyip seçilmemekten sızlanan adamların hiçbiri iyi insan değillerdi. zaten aklı başında insan karşı cinsten biri onu tercih etmedi diye bunu şahsına hakaret saymaz. o kişinin de bir tercih hakkı olduğunu bilir ve saygı duyar. yabancıların "incel" dediği bu türler, kadınları katiyen insan olarak görmüyor. kadının onları kötü hissettirmek için seçmemeyi tercih ettiğinden eminler. kadınların onlara kötülük yaptığını düşünüyorlar seçmeyerek. bunların hiçbirinin iyilikle alakası yok. kendini sevmemekle alakası var.
0
birsürüsorumvarr
(17.04.21)
O yazıyı bilmiyorum ama başlığa bakarak saçma olduğunu söylemek istedim. Kadınların tercih etmediği erkek tipi genelde şu özellikleri taşır: Sessiz, sakin, durgun, evcimen, pasif. İyilik-kötülük bambaşka şeyler.
"İyi olduğu için tercih edilmediği" düşüncesine sahip bir insan narsist ve aptaldır. Bir erkek olarak söylüyorum bunu.
0
fobfilm
(18.04.21)
aslında haklılar. ben kötü olamayacak kadar yorgunum mesela, kavga etmek istemiyorum artık. içimde kimseye karşı bir nefret ya da kötülük olmasını istemiyorum çünkü yoruyor.

ama bu nedenle tercih edilmeme gibi bir durumum da hiç olmadı. tercih edilip edilmemek kimle muhattap olduğunuza bağlı. seviyeli insanlar "of çok piç ya seviyorum bu adamı/kadını" diye bir seçim yapmaz bence. :D
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
Böyle bir arkadaşım vardı, çok güzel eğitimli bir kızdı. Kıro bir spor hocası ve badanacıyla sevgili olmuştu. Hepsinden de dayak yerdi, ayrılırdı geri dönerdi. Aşırı kıskançlık erkeklik gibi oluyor. Özgüveni düşük kadın böylelerine gidiyor işte.
0
adetsancısı
(23.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.