Giriş
(4)

[İngilizce] Gay sözcüğü üzerine

biseysorcaktim
Flinstones'ın jeneriğini izlerken farkettim, "gay old time" diye bir ifade var. gay sözcüğünün neşeli, eğlenceli anlamına geldiğini biliyorum. eskiden bu anlamda kullanılıyordu ama artık kullanılmıyor diyebilir miyiz? yani bu şarkıyı 60 sene önce değil de bugün yazsalardı gay old time demezlerdi ben
Flinstones'ın jeneriğini izlerken farkettim, "gay old time" diye bir ifade var. gay sözcüğünün neşeli, eğlenceli anlamına geldiğini biliyorum. eskiden bu anlamda kullanılıyordu ama artık kullanılmıyor diyebilir miyiz? yani bu şarkıyı 60 sene önce değil de bugün yazsalardı gay old time demezlerdi bence.
www.youtube.com

türkçe'deki sevişmek ifadesi önceden karşılıklı birbirini sevmek anlamına gelirken şimdi cinselliği çağrıştırması gibi. şimdi kimse "onlarla aramız iyi, ailecek sevişiyoruz" demez ama 30 sene öncesinde kullanılırmış bu ifade.
0
biseysorcaktim
(16.04.21)
kendi sorunu kendin cevaplamışsın, acaba konu hakkında okuma yapmak mı istiyorsun diye düşündüm. bahsettiğin konuda anahtar kelime dil değişimi yani language change.

www.thoughtco.com
0
birsürüsorumvarr
(16.04.21)
Katılıyorum.

Sözcüklerin anlamı zamanla değişir. Örneğin eskiden oğul hem kız hem erkek çocuk için kullanılıyormuş.
0
howfaristhesky
(16.04.21)
ingilizcedeki gay sözcüğü aslında neşeli anlamına geliyor fakat eşcinsel manasında kullanımı günümüzde daha ön plana geçti. kimse neşeliyim demek için gay'im demez artık. ama soyadı bile gay olan insanlar var. bizdeki altıntop vb. gibi.
0
vizivozo
(16.04.21)
evet misal eski bir kitabı okuyorsanız, örneğin lord of the rings, orada gayly, gay falan gibi kelimelere çok rastlarsınız.

bunun dışında bir de queer var mesela. queer garip demek eski ingilizcede. şimdi yine eşcinsel anlamında kullanılıyor.
ya da bitch dişi köpek anlamına geliyor normalde. falan filan.
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
(1)

21st century pedagogy builds technological, information and media fluencies

lacrim
bu başlık altına yazacak bir şeyler arıyorum ancak arastırıp bulduklarım hep digital literacy. konu hakkında bilgi ve önerisi olanlar, siz ne yazardınız?
bu başlık altına yazacak bir şeyler arıyorum ancak arastırıp bulduklarım hep digital literacy. konu hakkında bilgi ve önerisi olanlar, siz ne yazardınız?
0
lacrim
(14.04.21)
21.yuzyildaki egitim (pedagoji) insanlari yeni teknolojiler kullanmaya hazirlar, fluency demis yani ben eski teknolojiyi ogrendim, yeni teknoloji gelirse yapamam demesin kimse diyor, technology self-efficacy diye ara
0
howfaristhesky
(14.04.21)
(17)

Türkiye'ye özel yurtdışında bulması veya tanınması zor meyve sebze

wild honey suckle
Selam duyuru.Geçen gün Meksika belgeseli izliyorduk ve bir pazarda adını sanını, tipini bilmediğimiz bir sürü meyve sebze gördük. Yurtdışındaki insanların çok bilmediği, onlarda pek yetişmeyen ürünlerimiz neler olabilir?Ben sanki Trabzon hurması gibi düşündüm ama illa bir yerlerde yetişiyordur.Var m
Selam duyuru.

Geçen gün Meksika belgeseli izliyorduk ve bir pazarda adını sanını, tipini bilmediğimiz bir sürü meyve sebze gördük. Yurtdışındaki insanların çok bilmediği, onlarda pek yetişmeyen ürünlerimiz neler olabilir?

Ben sanki Trabzon hurması gibi düşündüm ama illa bir yerlerde yetişiyordur.

Var mı bir fikriniz?
0
wild honey suckle
(14.04.21)
Endemik bitki bayağı var ama meyve pek yok.

Datça hurması olabilir.
0
dissendium
(14.04.21)
genel bir iklime sahip oldugumuz türkiye'ye özel birsey oldugunu sanmiyorum. varsa ya degisik yontemlerle farklı hale gelmistir yada batili o sekilde yemeyi tercih etmedigi içindir.

orn: cagla, erik yurtdisinda da var ama batililar bizim tursuluk domates gibi ham oldugunu dusundugu için marketlerde satmaz.

emin degilim ama trabzon hurmasi da ilk dedigim gibi farklı metodla o hale geliyordur heralde
0
buenosdias
(14.04.21)
Trabzon hurmasi dolu Lidllarda falan demirbaslardan hatta. Avrupa icin konusursak bizde olup onlarda olmayan yok gibi. Ayva ve yenidunya zor bulunuyor sanki cogu markette de yoktur, saga sola sorup manavini bulmak lazim. Bir de altin cilek bize ozgu gibi, marketlerde nadir goruyoruz onda da Turk mali oluyor genelde.
0
neverletyougodown
(14.04.21)
Ayva burada hiç görmedim - ABD

Kayısı ne zaman görsem hep Turkish çıkıyor.
0
howfaristhesky
(14.04.21)
Yaw artik hersey var da tadi yok. Goruntu 10 numara, gozunu kapat ne yedigini anlamiyorsun. Koku falan hicbirsey yok.

2-3 ay once ayva denedim, pabuclarimi kemirsem daha cok tat alirdim herhalde.
0
cooperr
(14.04.21)
çağla.

@buenosdias açıklamış sanırım sebebini
0
trajikomix
(14.04.21)
Iskin otu yok, rhubarb var ama tam olarak ayni sey degiller sanirsam. Acur gormedim.

Ama yine de yurtdisinda bilinmese bile otantik marketlerde her turlu bitki, sebze bulunabiliyor. Olmayan birsey olacagini sanmiyorum, ben de bu tarz marketlerde Afrikadan, Asyada ne gibi bitkiler gordum daha once hic gormedigim.
0
Haldamir
(14.04.21)
Şırnak ve Siirt’te yetişen soryaz adında sarımsağımaı bir şey var. Başka hiçbir yerde olacağını sanmıyorum:)
0
suicides underground
(14.04.21)
Incir. Gercekten en cok turkiyede var, avrupada satilan tazesi de kurusu da turk inciri oluyor.
0
kuehles blondes
(14.04.21)
Sivri biber olabilir belki, hiç denk gelmedim. Ya da vardır da terchi edilmediği için yaygın değildir.
0
spacevan
(14.04.21)
@trajikomik

Yunan/Arap marketlere cagla gelir, Kanada'ya geliyorsa Avrupa'da bulmakta sikinti olmaz. Aramak lazim.

Papaz erigi falan da bulunuyor.
0
cooperr
(14.04.21)
Yeni dunya da bulunuyor. Ayva Türk marketlerinde ve biomarketlerde var. Ayrica Almanya´da Mosel bolgesinde ayva bahcesi gezmisligim var.


Karadutu kuzey ve bati Avrupa´da bilmiyorlar. Agacini, Danimarka´da milli botanik parkinda gorunce, ciplak birakana kadar somurmustum de insanlar zehirli bir sey yedigimi sanip panik yapmislardi.
0
buf-e kür
(14.04.21)
"yurtdisi" genis bir kavram.

genellemek gerekirse ayva vs incir diyorum. imkansiz degil ama nadir.
0
hot potato
(14.04.21)
datça hurması +1
0
rose parks
(14.04.21)
Yesil erik. Can erik dedikleri seyden. Turkiyeye ozel olmayabilir ama kuzey amerikada yok.

Bir de carliston biber :)
0
taurina
(15.04.21)
rm
(15.04.21)
trabzon hurması ya da cennet elmasi amerikada cin marketlerinde yiginla var. ama sadece cin marketlerinde. hatta cok degisik degisik cesitleri de var. ben bizim yesil erikden hic gormedim. onun disindaki eriklerden var.

cagla hint marketlerinde oluyor
0
oscar
(15.04.21)
(7)

İngilizce bilgisi

black mamba
Deniz göktaş un röportajını izliyordum tam 1. Dakikada "İngilizcem iyi olmadığı için yabancı podcastleri dinlemiyordum" gibi bir şey diyor. Odtü psikoloji mezunu sanırım. Nasıl iyi olmuyor?Bir de hangi noktadan sonra İngilizce biliyorum denir? Bazen görüyorum 2 kur almanca alıyor öğrenciler almanca
Deniz göktaş un röportajını izliyordum tam 1. Dakikada "İngilizcem iyi olmadığı için yabancı podcastleri dinlemiyordum" gibi bir şey diyor. Odtü psikoloji mezunu sanırım. Nasıl iyi olmuyor?

Bir de hangi noktadan sonra İngilizce biliyorum denir? Bazen görüyorum 2 kur almanca alıyor öğrenciler almanca biliyorum diyor. Ben NY times, akademik makale okuyamadığım için, filmleri tamamen altyazısız izleyemediğim için henüz öğreniyorum diyorum İngilizce için. Konuşmam da ileri ve akıcı değil. Orta seviye mi demeliyim, biliyorum mu yoksa bilmiyorum mu demeliyim?
0
black mamba
(14.04.21)
🌸black mamba
(14.04.21)
ingilizce bilmek var, bilmek var. bazı avukatlar tanıyorum, türkçe'sini okuyup anlamadığım hukuki yazıları ingilizce'ye çeviriyorlar ve doğal olarak ingilizce'sini de anlamıyorum. ama yurtdışında bir kafede garsondan bir çay isteyemezler, ingilizce'leri yetmiyor.

altyazısız film izliyorum diyenlerin çoğunluğu, filmin %100'ünü anlamıyor. bir tanıdığım bu şekilde bir film izlemiş, film ne kadar saçma diyordu çünkü aslında ingilizce'si yetmemiş, anlamamış.

kendinize yüklenmeyin, herkesin öğrenecek çok şeyi var. ama bir yandan da öğrenmeye devam edin.
0
co2s2
(14.04.21)
Genelde B1 az çok konuşma yapabilir, gittiği ülkede iş de bulabilir işe uygun yeterliği varsa. B2 ise artık İngilizce biliyorum diyebilir. C1 ve C2 elbette iyi derecede bildiğini gösterir.

Bazen İngilizce öğretmeni olduğumu söylemeden once Ingilizcelerini dinliyorum. Çok iyi falan diyenler de var, ancak A2'ler. Örneğin aşağıda biri bir soru yanıtlamaya kalkmış, yanlış yanlış şeyler yazmış. Az bilgiyle aşırı özgüvenli tipler de var kısaca.
0
howfaristhesky
(14.04.21)
Bence bir dili "biliyorum" diyebilmek icin butunuyle hakim olman lazim, gramer, yazi, konusma, dinleme, kelime haznesi vs. Bu da oyle 2 kursa gidip halledilecek bir hadise degil, dil ogrenmek ciddi zaman isteyen bir hadise.

Seneler once peder "iyi derece" almanca bilen birini ariyordu. Yuzlerce kisi basvurdu, aradan 10 kisi secti cagirdi. Bir iki gorusmede ben de oradaydim. Sadece tek soru soruyordu gelene: "Simdi Almanya'yi aramamiz lazim, onlara sunlari sunlari soracaksin. Su konuda bilgi alip su kagida not edeceksin"

Gelen kimse cesaret edemedi, herkes biraz pratik yapmam lazim diyip cikti gitti. Peder de ise alacak kimseyi bulamadi kendi halinde devam etti.

Ingilizce'de bir dil konusunda yuzeysel bilgin varsa, gunluk isleri halledebilecek kadar ama profesyonel olarak pek kullanamayacak durumda isen "functional" derler..Eger ingilizce CV kullaniyorsan functional de gec.
0
cooperr
(14.04.21)
Bunu ben de merak ediyorum. Yds skorlarım 75-85 arası. Üstüne çıkamadım. Birisi biliyor musun diyince, yds puanımı söylüyorum. Kendimi ifade edebilirim, okuduklarımı anlarım. Konuşurken gramer hataları yapıyorum. Bilmiyorum dersem, gerçekten hiç bilmeyen adamlar ''biliyorum'' diyor. O zaman enayi gibi hissediyorum. Gerçekten ne demeliyiz?
0
gelmeistemem
(14.04.21)
@gelmeistemem +1 kesinlikle.

Ben kendimi b2 görüyorum mesela ki %100 ing bölüm bitiriyorum bu dönem, ama tamamen yukarıda birinin yaptığı tanım gibi ingilizce biliyorum diyemem. bazen nativelerin söylediklerini, yüz yüze konuşurken doğal sohbet akışında konuşulan şeyleri anlamıyorum, yani öyle bön bön bakıyorum. bence pratik lazım kesinlikle pratik. bir yere kadar ok, ama o duvarı kırmak için bol listening ve speaking.
0
garavel
(14.04.21)
ingilizcesi hic olmayanlar sorunca: var, ingilizcem iyi
ingilizcesi olanlar sorunca: var, fena degil

diyorum ben. kaldi ki ingilizcem gercekten ortalamanin bayagi ustunde. sadece konusma cok iyi olmadigi icin ingilizcem super demiyorum. o da olsun yani hangimiz her gun face2face ingilizce konusuyor ki
0
nibba
(14.04.21)
(10)

ing. layık olmadığı yer

rewlack
ya bunu türkçede de çok karıştırıyorum."Ali layık olmadığı bir yerde yaşadığını biliyordu." cümlesinin ingilizcesi ne?(anlam: yer kötü, Ali iyi. Ali daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor)
ya bunu türkçede de çok karıştırıyorum.

"Ali layık olmadığı bir yerde yaşadığını biliyordu." cümlesinin ingilizcesi ne?


(anlam: yer kötü, Ali iyi. Ali daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor)
0
rewlack
(14.04.21)
tam karşılığı değil ama,
Ali knows that he deserves to live in a better place.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.04.21)
"ali knew he lived in a place where he wasn't belong" dersen aynı anlamı verirsin. oraya ait olmamak demek oradan daha iyisini hak ediyor anlamını taşıyabilir bağlam içinde.
0
Jux
(14.04.21)
wasn't belong olmayacak tabii, didn't belong olacak
0
bir garip melek
(14.04.21)
Ali lives in a place he knows there'is not worthy of him.

gibi saçma bişey desem? : /
0
🌸rewlack
(14.04.21)
Ali knew the place he lives in he didn't deserve
0
Amory Lorch
(14.04.21)
@Amory öyle söyleyince,
Ali hak etmiyormuş gibi oluyor. sanki :/ yani orası güzelmiş de ali hak etmiyormuş gibi ben tam tersini kastediyorum.
0
🌸rewlack
(14.04.21)
Ali knew the place he lives in wasn't the one he is worthy of
0
Amory Lorch
(14.04.21)
cümlenin türkçesinde bir hata yok mu? yani "layık olmadığı bir yerde yaşıyordu" dediğiniz zaman yer iyi, ali kötü anlamı verir gibi geldi bana. ali layık olmadığı bir yerde yaşıyorsa ali orayı haketmiyordur henüz anlamı çıkıyor benim için. "ben buna layık değilim" dediğimizde kendimizi aşağıya koyarız. "Bu bana layık değil" dediğimizde kendimizi yukarı koyarız gibi hissettim düşününce. Yanlış mı düşündüm acaba?

"ali, kendisine layık olmayan bir yerde yaşadığını biliyordu" derseniz ali iyi, yer kötü anlamı verir. yani türkçe yazdığınız cümle verdiğiniz anlama uymuyor gibi hissediyorum. o yüzden bazı cevaplar ali kötü yer iyi gibi çeviri vermiş.

cümleyi benim kurduğum gibi kurunca da şöyle bir çevirisi olabiliyor "ali knew he lived in a place not worthy of him"
0
nimberjack
(14.04.21)
Nimberjaxk doğrusunu demiş, asıl hata Türkçesinde.

Jux da uydurmuş.

Not: Türkçe ve Ingilizce öğretmeni
0
howfaristhesky
(14.04.21)
ali knew that he was working in a place that he does not deserve(worthy).

burada deserve worty hikaye ye göre değişir.
0
duyurukullanıcısı
(14.04.21)
(5)

politik görüş ve aile

denizzz
ailenin politik görüşün şekillenmesi üzerinde etkili olduğu söylenir. genelde anne-baba siyasi olarak hangi gelenekten geliyorsa çocuklarının da o görüşü benimsediği kabul edilir. ama benim kendimde ve etrafımda gözlemlediğim şöyle bir şey var, politik kimlik inşa edilirken ailenin sahip olduğu görü
ailenin politik görüşün şekillenmesi üzerinde etkili olduğu söylenir. genelde anne-baba siyasi olarak hangi gelenekten geliyorsa çocuklarının da o görüşü benimsediği kabul edilir. ama benim kendimde ve etrafımda gözlemlediğim şöyle bir şey var, politik kimlik inşa edilirken ailenin sahip olduğu görüşe aykırı yaklaşımlar daha ilginç geliyor ve çoğu zaman da bir süre sonra bunlar benimseniyor. yani ailesi solcu olsa sağcı olabilecek bir kişi tam tersi durumda da sol görüşlü olabiliyor.

buna benzer gözlemleriniz var mı? bu durum aileden bağımsızlaşma, kendini inşa etme çabasının mı bir neticesidir?
0
denizzz
(13.04.21)
baskıcı ailelerde dediğin durum daha fazla gözlemleniyor gibi geliyor bana. aile kendi politik görüşünü çocuğa empoze etmeye çalıştıkça artık bireysel bağımsızlaşma çabası mı dersin, başkaldırı mı dersin bilemem, çocuk farklı görüşlere yönelme eğiliminde oluyor.

bir de tabii artık internet, uluslararası medya gibi kitlesel iletişim araçlarımız var. kimsenin sınırları evinde, mahallesinde, akrabalarında gördüğü fikirler değil şu zamanda. insanın ufku açıldıkça kendi doğrularını daha rahat seçebiliyor. bizim ailelerimizin, onların büyüklerinin falan yetiştiği kültürler daha çok içerisinde bulunmak zorunda kaldıkları ve kendilerini mecburen şekillendiren kalıplardı. belki onların elinde de günümüzdeki gibi araçlar olsa çok daha farklı bir zamanda yaşıyor olabilirdik.
0
knight of cydonia
(13.04.21)
evet, kendini inşa etme çabasının bir sonucu olarak bir tür başkaldırma olabiliyor. kendimden biliyorum. baba tarafım, özellikle babaannem ve dedem zamanında aktif bir şekilde siyasetin içinde bulunmuş iki komünist. annem ise apolitik ve bohem bir yaşama sahip biri. baba tarafım özellikle ergenlik dönemimde bana fazlaca karışırdı, annemin beni kötü etkilediğini söylerlerdi, varoluşçu filozofları okurdum mesela, bunların yıkıcı felsefeler olduğunu söylerlerdi. yine lise döneminde fransız sembolist şairlerini çok okurdum. sanat için sanat'ı savunan bir grup bu, babam bir keresinde okuduğum bir kitaba bakıp sonra da sinirlenip yere fırlatmıştı. üniversitede solcu gruplara katılmam gerektiğini söylerdi. bütün bu baskılar bir dönem beni solculuktan ve marksizmden soğuttu.

fakat daha sonra ailemden koptum ve kendi kendime marksizme ilgi duymaya başladım. sorunun marksizmle değil, onların tutumuyla alakalı olduğunu fark ettim. bu tür konuları pek onlarla paylaşmamaya başladım, vs. neticede genel olarak baskıcı ebeveynler ters etki yaratıyor bence.
0
isabella was a ginger
(13.04.21)
apolitik bir ailenin politik çocuğuyum. Ama şekillenme konusu üniversitede oluştu. Çevremde solcu aileden gelen arkadaşlarım solcular. O nedenle, bence bu durumlarda genelleme yapmak zor.
0
lcha
(13.04.21)
aykırı yaklaşımlar daha dikkat çekici olduğu için, hep öyleymiş gibi geliyor olabilir size.

neredeyse tüm arkadaşlarımın politik görüşleri, ailelerinin politik görüşlerinin izinden gidiyor. kaldı ki meseleye şöyle bakmak lazım. sağ-sol ayrımından ziyade, ailenin baskıcılığı ya da fanatikliği ya da bağnazlığı çocuğa geçiyor. politik eksen tek boyutlu değildir, politik eksen en azından iki boyutludur.
0
co2s2
(13.04.21)
Cocuk eninde sonunda aileden +1 ileriye gidiyor. +5 ileriye gitmesi cok zor oluyor. Ornegin babasi belli bir mezhepteki kisilerin idam edilmesini savunuyor, cocugu idam edilmesini barbarca goruyor, sadece is verilmesin, bizim icin calissinlar, kole olsunlar gibi baska bagnazca dusuncelere sahip oluyor. Belki onun cocugu 30 yil sonra iki mezhep de esit diyecek ama deden toruna aradan 60 yil gecmesi gerekli. Az sure degil.
0
howfaristhesky
(13.04.21)
(3)

Yurtdisindan kullanilmis kiyafet gonderimi

mononoke
Merhaba spartalilar,Turkiye’deki bir yakinimiz yakinda cocuk sahibi olacak.Biz yurtdisinda yasiyoruz. Ve buyumekte olan ufakliktan kalma bir kac tane cok kaliteli bebek tulumu, bebek icin tirnak makasi gibi turkiye’de satisi olmayan markalarda esyamiz var.Bunlari kargoyla gonderebilir miyiz? Gumruge
Merhaba spartalilar,
Turkiye’deki bir yakinimiz yakinda cocuk sahibi olacak.
Biz yurtdisinda yasiyoruz. Ve buyumekte olan ufakliktan kalma bir kac tane cok kaliteli bebek tulumu, bebek icin tirnak makasi gibi turkiye’de satisi olmayan markalarda esyamiz var.

Bunlari kargoyla gonderebilir miyiz? Gumruge takilir mi? Toplamda 1-2kg gecmeyecek 3-4 parca esyadan bahsediyorum.

Tesekkurler.
0
mononoke
(12.04.21)
Tersini yaptim Aralik 2020'de. Tr'den ab ici adresime kiyafet-ayakkabi kemer vs 17kg postaladilar. Kayıt sırasında soruluyor, ikinci el kiyafet diye belirttiler. Ab veya Türk gümrüğu birsey talep etmedi.
0
ya volna
(12.04.21)
turkiye'ye gelirken gümrük çıkar, dhl vs ise ekstradan masraflı olur. açıklamaya 2. el veya hediye falan yazmanız herhangi bir şey ifade etmez. tercihen ptt ile gelecek şekilde bulunduğunuz ülkenin posta servisi ile gönderin.

ama merak ettim türkiye'de olmayan ne varmış hakikaten, yıl olmuş 2021. bütün global markalar türkiye'De de var zaten. değil mi?
0
reanarchy
(12.04.21)
Arkadasim bana, ben Turkiye'deyken atki gonderdi, bir suru gumruk vergisi odedim, para gonderin daha iyi, ya da siz gittiginizde goturun.

Turkiye'de 2021 yilinda neredeyse hicbir global marka yok. Hatta teker teker cikiyorlar.
0
howfaristhesky
(12.04.21)
(2)

kafayi yememek icin ne yapmali

Zima Blue
soru baslikta aslinda. borc harc derken bi de pandemi vs hepten artik cildiricam. ne yedigim yemekten keyif alabiliyorum ne uyudugum uykudan. surekli bi gerileme hissi surekli bi noksanlik. ikinci bi beceri is yapayim diyorum konstrasyon sifir. koca bi bok cukurunun icinde oturuyor gibi hissediyorum
soru baslikta aslinda. borc harc derken bi de pandemi vs hepten artik cildiricam. ne yedigim yemekten keyif alabiliyorum ne uyudugum uykudan. surekli bi gerileme hissi surekli bi noksanlik. ikinci bi beceri is yapayim diyorum konstrasyon sifir. koca bi bok cukurunun icinde oturuyor gibi hissediyorum. ne yapmali da cildirmamali bu hayatta?

tesekkurler.
0
Zima Blue
(12.04.21)
Valla hocam benzer durumdayım ve işin kötüsü bu durumu terapistlerin de çözeceğine inancım kalmadı artık.

Yine de ne yapılabilir? valla online da olsa sosyalleşmeye çalışmak önemli.
0
lcha
(12.04.21)
1. bu sorun cozulecek ama akilli olmak lazim
2. once is bulmak gerek, pandemide zor ama belki de evde oturmaktan iyi
3. borcu bitirdikten sonra okulu halledicen
4. gerekirse her gun iki saat is cikisi ders calisacaksin
5. yok evlilikmis, ama cocuk herkesin hakkiymis demiyceksin, once para, daha sonra bunlari dusun
6. egitimini alinca is olanaklari da genisleyecek, universite bittiyse master, o bittiyse bir sertifika devam
7. bir bakmissin oldukca kalifiyesin, yurt disinda is bakacaksin
0
howfaristhesky
(12.04.21)
(5)

Küçük çocuğa ingilizce eğitimi

Unde bach canim
Anne baba düzgün ingilizce bilmiyor ve yabancı dil bilen bir kişi tutma, özel kurslara gönderme imkanları yoksa sizce nasıl bir eğitim metodu uygulamalı? 4 yaşından itibaren internet üzerinden çocuklara yönelik yabancı dilde oyun videoları izleterek bir kazanım elde edebilir mi bu çocuklar? Siz bu d
Anne baba düzgün ingilizce bilmiyor ve yabancı dil bilen bir kişi tutma, özel kurslara gönderme imkanları yoksa sizce nasıl bir eğitim metodu uygulamalı? 4 yaşından itibaren internet üzerinden çocuklara yönelik yabancı dilde oyun videoları izleterek bir kazanım elde edebilir mi bu çocuklar? Siz bu durumda olsanız bu konuda nasıl bir eğitim uygulardınız küçük çocuğunuza?
0
Unde bach canim
(11.04.21)
çocukların, anne babalarında gözlemlemediği herhangi bir davranışa ilgi duyması çok zor. bu kitap okumak, diş fırçalamak, yabancı dil konuşmak, sigara içmek hatta ibadet etmek bile olabilir. çocuklar yaşadıkları ortamda gözlemledikleri şeye özenirler. söyleneni değil, yapılanı tekrarlarlar.

tek çare önce ebeveynlerin ingilizceye başlaması ya da ortamı ingilizce kullanılan başka bir ortamla değiştirmek(ingilizce kullanılan bir çocuk yuvası) gibi görünüyor.
0
sinek kral
(11.04.21)
türkçe'yi nasıl öğreniyor? kısmından yola çıkarak yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.
0
evimin paspasi
(11.04.21)
facebookta bilingual children turkey diye bir grup var, orada okul öncesi ingilizce eğitiminde çılgın atıyor ebeveynler. oradan anladığım kadarıyla önce bol bol diuyması gerekiyormuş. grupta bu tip sorulara verilen cevaplarda çizgi film önerileri de var (örn: Fancy Nancy, Bluey, Ben and Holly's little kingdom, Peppa Pig, Tip the mouse, gogo). ben bu işe ciddi şekilde eğilmedim ama arada izledikleri videoları ingilizce açıyorum, bir de lingokids uygulamasının full paketini aldım onunla oynuyor kızım 1 aydır. sayıları renkleri ve birkaç kelimeyi öğrenmiş. oynarken yanında olup kelimelerin anlamını söylersem daha verimli oluyor.
0
evanka
(11.04.21)
Yabancı dil öğretmeniyim, etkileşim olmasi gerekli. TV izleyerek yabancı dil konuşulmaz. Belki birkaç kelime öğrenir o kadar. Etkileşim ortamında olması gerekli. Düşünceniz çok iyi ben olsam kendim öğrenirdim bir yandan ve onunla sadece İngilizce konusurdum kendim öğrendiğim kadar.
0
howfaristhesky
(11.04.21)
sinek kral'ı görüyor ve arttırıyorum. birlikte ingilizce öğrensinler.
çocuk kaç yaşında, 4 mü? okuma yazma bilmediği, anne-babanın da ingilizce bilmediği düşünülürse ev eşyalarının, renklerin, hayvanların isimleri gibi hep birlikte kelime öğreniminden başlamalılar.

sinek kral'ı görüyor ve itiraz ediyorum.
benim amerikada bakıcılığını yaptığım 3 yaşındaki kız sürekli ispanyolca çizgi film izliyordu. evde ispanyolca bilen olmamasına rağmen, kız çizgi filmlerden baya baya öğrenmişti. bir yeğen de, evde kimse bilmemesine rağmen sürekli ingilizce çizgi film izleyerek ingilizce öğrendi. tabi ikisinde de gramer falan yok ama başlangıç için iyi bence. yani illa evdekilerin ingilizce bilmesi ya da öğreniyor olması şart değil. ama çocuğun sürekli o dile maruz kalması ve bunun ilgisini çekecek bir şekilde olması önemli.

diyor ve meydanı pro'lara bırakıyorum...
0
halanne
(11.04.21)
(14)

Ulkeden gitmenin yollari

kushkush
Nelerdir? Ne kadar surer? Ana kriter tr.den gitmek ve baska yerde yasamak. Multeci siginmaci kampi gibi yerler haric her yasam kosulu olur. O da asiri insanlik disi ortam degilse olabilir hatta. Bi de boyle savasli guvensiz liberya gibi yerler olmasa iyi. Anlatabildim mi bilmiyorum ama olmekten bete
Nelerdir? Ne kadar surer? Ana kriter tr.den gitmek ve baska yerde yasamak. Multeci siginmaci kampi gibi yerler haric her yasam kosulu olur. O da asiri insanlik disi ortam degilse olabilir hatta. Bi de boyle savasli guvensiz liberya gibi yerler olmasa iyi. Anlatabildim mi bilmiyorum ama olmekten beter olmamak yeter, olmekten iyidir denebilecek her sey kabul
0
kushkush
(10.04.21)
Bir an once gitmek demeyi unutmusum. En fazla birkac ay gibi
0
🌸kushkush
(10.04.21)
ilk sorulan sorular şöyle:
1- gideceğiniz ülke neresi?
2- gideceğiniz ülkenin dilini biliyor musunuz?
3- bunun için birikiminiz var mı?

bu üç sorunun cevaplarını biliyorsanız google'da hemen her ülkenin yerleşme koşullarına dair bilgi bulabilirsiniz kısa bir arama ile.
0
rakicandir
(10.04.21)
Gidilecek yerin onemi yok. Sadece iyi ingilizce ve biraz italyanca biliyorum. Para gerekirse saglanir satip giderim ustumdekileri. Tek tek ulkere mi bakayim kelepir bir ulke bulunur mu diye? Bir de bunu yapip bulsam hile suresini islemleribi hicbir seyini kestiremem anca cok tecrubeli birinin deneyimi, bilgisi vb. ile gercek bilgileri edinebilirim
0
🌸kushkush
(10.04.21)
Hayatınızla ilgili böylesine önemli bir karar vermek için kendi araştırmanızı yapmaktansa hiç tanımadığınız, görmediğiniz kişilerin önerilerine göre karar verecekseniz öncelikle sağlıklı bir düşünebilme biçimi edinmeniz gerekliliğiyle başlayabilirsiniz.
Buradaki insanların yurt dışına çıkabilme yollarının sizinkilerle aynı olmayabileceğini gördüğünüzde de yine yukarıdaki soruları kendinize sormak zorunda kalacağınızın garantisini verebilirim şimdiden.
0
rakicandir
(10.04.21)
Bu kafayla insan kaçakçılarının eline falan düşersin ya da seni kandırıp köle gibi çalıştırabiilirler. Dünyanın 1000 türlü hali var.

Tamam ülke kötü ama bu kafa da yanlış.
0
indifferent
(10.04.21)
iş ya da eğitim amacıyla çıkamayacaksanız sığınmacı olursunuz anca. vasıflarınız neyse ona göre bir iş bulmaya çalışın veya yüksek/doktora için başvurun bir yerlere.
0
rose parks
(10.04.21)
kacakcilara dolandirilmak istemiyorsan sakin ol :)
0
lion de la Turquie
(10.04.21)
antalya'ya gidip bir turist buluyorsun. genelde yaşlılar ilgilenir seninle. biraz kendini sevdiriyorsun. seni götürüyor ülkesine, nikahı basıyorsunuz. birkaç ay bile sürmez azıcık kafan çalışıyorsa.
0
mehmed resad
(10.04.21)
Ben doktora yapmaya geldim. Birkaç yıl okul araştırdım. Burs bulmak humanities ve social sciences'ta zor, mühendis ya da yazılım okursanız işiniz çok kolay.
0
howfaristhesky
(10.04.21)
Howdaristhesky nereye geldiniz? Ben burda doktora yapiyorum zaten ama onu da yarim birakip gidebilirim ya da tez onerisi verip oyle gider uzaktan yazarim tez belki bilemiyorum. Arkadaslar kibarca konusur gibi yapip laf sokmaya gerek yok burda zulum goruyorum hayatim tehlikede insani sartlarda da olsa olmasa da mecbur bi sekilde gitmem gerek. Letonya ev al gel olayini bilen var mi tam anlamadim ab ulkesi vatandaslarina mi gecerli sadece yoksa bizim gibi statulu tipler icin de gecerli mi?
0
🌸kushkush
(10.04.21)
escinselim de multeci ol.

saka yapmiyorum
0
baldur2
(10.04.21)
Baldur2 guzel oneri ama degilim ona da kanit isterler
0
🌸kushkush
(10.04.21)
bir kaç ayda sonuçlanmaz ama madem doktora yapıyorsunuz erasmusa başvurun. ulusal ajans daha başvuruları açmadı, 1 ay içinde olur, ingilizceniz de iyiymiş. kazanırsınız heralde. eylülden önce yaz için bir de gideceğiniz ülkenin dili için dil okulu ayarlarsanız, haziran-temmuz gibi gidersiniz.

gittiğiniz ülkede kalmanın yollarını ararsınız, kalamasanız bile erasmus süresince (6 ay) kafanız rahat olur belki geriye dönene kadar işler yoluna girmiş olur.
0
halanne
(10.04.21)
Kendi işimi yapabileceğim ufak sermayem var diyorsanız portekizden oturum izni almak diğer ab ülkelerine göre çok kolay. Ben biraz akp öncesi türkiyeye benzetiyorum portekizi. Yaşamak için ideal. Fikir ciddileşirse yardımcı olabilirim.
0
hepbiarayisicinde
(11.04.21)
(1)

YKS İngilizce

dissendium
YKS İngilizce sınavına gireceğim ilk defa. Daha önce bu sınava girenler varsa sınava az bir süre kala ne tür çalışmalar yaptıklarını yazabilirler mi?
YKS İngilizce sınavına gireceğim ilk defa. Daha önce bu sınava girenler varsa sınava az bir süre kala ne tür çalışmalar yaptıklarını yazabilirler mi?
0
dissendium
(09.04.21)
Kelime ve gramer calistim.
0
howfaristhesky
(09.04.21)
(3)

Amerikadan Dönüşte PCR testi

isminivermekistemeyensuser
MerhabaAmerikadan Türkiyeye dönerken pcr testi gerektiği yazıyor.Testi Amerika'da iken mi yoksa İstanbul'da mı yaptırıyoruz? Hangisi mantıklı? Yoksa Amerika'da yaptırmazsak ordaki uçağa mı almıyorlar.Bir de Orlando civarı bu testi ne kadara nasıl yaptırdınız? Bilen varsa ?
Merhaba
Amerikadan Türkiyeye dönerken pcr testi gerektiği yazıyor.

Testi Amerika'da iken mi yoksa İstanbul'da mı yaptırıyoruz? Hangisi mantıklı? Yoksa Amerika'da yaptırmazsak ordaki uçağa mı almıyorlar.
Bir de Orlando civarı bu testi ne kadara nasıl yaptırdınız? Bilen varsa ?
0
isminivermekistemeyensuser
(07.04.21)
Amerika’da yaptırman lazım yoksa bilet kesmiyorlar. CVS 139$ + tax
0
zoghurt
(07.04.21)
Ülke ülke güncel kurallara ve kısıtlamalara şu linkten erişebilirsiniz: www.iatatravelcentre.com
0
ultranil07
(07.04.21)
Universiteler ucretsiz asi yapiyor zaten, asi yaptirin.
0
howfaristhesky
(07.04.21)
(10)

Filtre Kahve Makinesi

biseysorcaktim
Merhaba,Yıllardır French press ile filtre kahve içiyorum. Arada bir aklıma kahve makinesi almak geliyor, sonra vazgeçiyorum.Bu kahve makineleri 170 liraya da var 900 liraya hatta daha yüksek fiyata da. Suyu buharlaştırıp damla damla filtreden geçiren bir alet değil mi bu temelde? Bu kadar fiyat fark
Merhaba,

Yıllardır French press ile filtre kahve içiyorum. Arada bir aklıma kahve makinesi almak geliyor, sonra vazgeçiyorum.

Bu kahve makineleri 170 liraya da var 900 liraya hatta daha yüksek fiyata da. Suyu buharlaştırıp damla damla filtreden geçiren bir alet değil mi bu temelde? Bu kadar fiyat farkı neden? (Pro versiyonları hariç tutuyorum, evde kullanım için)
0
biseysorcaktim
(07.04.21)
Evet tek mantığı bu, sebepleri malzeme kalitesi ikincisi de suyu kahvenin içinden geçirme sistemi hızının iyi ayarlamış olması

Standart bir filtre kahve makinası al geç çünkü attığın her adım yeni bir karar ve masrafla geliyor :)

Örneğin ben kahvemi çekirdek olarak alıp evde taze öğütecem diyorsun, bu sefer manuel öğütücü mü elektrikli öğütücü mü sorusu çıkıyor, bunlar da değirmenli ve bıçaklı diye ikiye ayrılıyor, bıçaklı alırsan kahvenin %20 si toz oluyor ve miktarda kayıp oluyor vs vs

Moccamaster filtre kahve makinası için oldukça iyi diyorlar fiyatı 2800 lira
0
freebird5406_2
(07.04.21)
Ucuzlarda tek tuş var kahveyi suyu koyup basıyorsun.

Pahalılarda temel fark zamanlayıcı vs var. Bir de sertkik ayarı var, suyun geçiş hızını vs ayarlıyor.
0
Cinfizz
(07.04.21)
bana kalırsa makina alma. filtre kahve makinaları çok kişinin kahve içeceği bir ortamda sürekli sıcak ve "iyi" kahve bulunsun diye varlar. ama iyi derken, gayet içilebilir seviyede normal kahve yapmış olursun.

tek başına kahve içiyorsan her trülü french press'te yapılan kahve daha iyi. bu keyfi artırmak (ya da değiştirmek) istersen mocha pot, V60 ya da aeropress alabilirsin.

tabi herkesin damak zevki farklı ama genel kanı bu yönde.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.04.21)
Tek başınaysan ya küçük kahve makinelerinden öneririm ya da V60.

Kahve demlendikten bir süre sonra tazeliğini yitirir. Tadı kaçar. Demlenmesi biter bitmez tüketilince daha lezzetli oluyor.

Bahsettiğim makine: www.hepsiburada.com

Bunda maksimum su koyunca 2 kupa kahve çıkıyor. Kağıt filtre olarak 2 numara kullanırsın. Alttan ısıtma olması önemli. Hemen soğumasını engeller.
0
himmet dayi
(07.04.21)
Mocha pot.
0
hepbiarayisicinde
(07.04.21)
sinbo nun ürününü 100tl ye a101den almıştım. piyasadan 30-50tl altınaydı. 3-5 gün denedim olacak gibi değildi. diyorum kendime karlısın ucuza buldun bir yandan su damlatıyor olması plastik kalitesizliği.. ve sonunda gittim iade yaptım. alacaksanız imkanda varsa 500tl bantlarında olanı tercih edin. sağlam kaliteli tok ürün
0
hunharca ben
(07.04.21)
En küçüklerden en ucuzunu alın, daha sonra isterseniz kaliteli kahve alırsınız
0
howfaristhesky
(07.04.21)
evimde kullanmıyorum ama sağda solda gördüğüm kadarıyla, makinenin çok pahalı olması doğrudan anlaşılabilir bir lezzet farkı yaratmıyor. çok çok ucuz bir makine alıp ağzınıza plastik tadı gelmesi ayrı bir konu. sonuçta filtre kahve makinesinin yapacağı iş çok çok basit ve hepsi de aynı işi yapıyor. espresso makinelerindeki gibi basınç farkı bilmemne yok.

malzeme kalitesine güveneceğiz markalar arasından en ucuz olanı alın. asıl yatırımı daha kaliteli kahve alarak yapın. çok daha fazla fark edecek.
0
co2s2
(07.04.21)
sakın makine alma boşuna, dediğin gibi pro makineler almadığın sürece hepsinin mantığı aynı. ben de sizinle aynı durumdayken makine aldım ve ardından da öğütücü.
tek tavsiyem makine falan uğraşmayın, gidin bir öğütücü aldın. çok daha lezzettli kahveler hazırlarsınız. ben sırf makine aldım diye makinede yapıyorum. tek ve iki kişi için ev kullanımında french candır. 600 küsür para bayıldım ama french'e artı olarak bir noktasını göremedim.
0
ada meltemi
(07.04.21)
Bende arzum ar3046 var, aldığıma biraz pişman oldum. Kahveyi yaptığım anda tamamı içiliyorsa hiç problem yok, ama cezvesinde kalan soğuduysa ısıtamıyor.
0
vatanperver
(07.04.21)
(9)

Avrupa ve Amerika'da İslam dinine bakış nasıl?

Gunter
İslam'ı kabul ediyorlar mı? Hani bizde Hristiyanlık artık geçersiz düşüncesi varya onlarda da benzer bakış var mı?
İslam'ı kabul ediyorlar mı? Hani bizde Hristiyanlık artık geçersiz düşüncesi varya onlarda da benzer bakış var mı?
0
Gunter
(07.04.21)
Teorik olarak "hayır" olmalı. Hiçbir kutsal kitap "benden sonra başka bir din gelecek, ben geçersiz olacağım" demiyor. Zaten dese sadece son gelene inanırdı herkes. Aydınlanmaya kadar din savaşları var her yerde. Zaten sonrası artık inanç konusu değil de hoşgörü/kabullenme meselesi olmuş.
0
prole
(07.04.21)
Bizde de hıristiyanlık musevilik geçersiz değil ki, tahrif edilmiş oldukları için tercih edilemez durumdalar. Yoksa onlar da Allah'ın insan için gönderdiği tek din olan islamiyetin farklı zamanlarda farklı kişiler aracılığıyla gönderilmiş hali. Ortak noktalar çok çünkü zaten aynı şey anlatılmıştı onlarda da.

İslamiyete bakış ikiye ayrılır: 1. Hiçbir şey bilmeyen ve hiçbir etki altında kalmamış halkın bakışı, 2. Misyonerlik yapan çeşitli kolların tarikatların mensuplarının bakışı. 1. gruptakiler çoğunlukla çok daha önyargısız ve temiz kafalarla bakıyorlar, nötr zihinlerle okuyor ve düşünüyorlar. İkinci gruptakilere göre kendilerinden başka hiçbir din ve tarikat/kol/mezhep doğru olmadığı için onlar zararlı şeyler ve düşmanlık ediyorlar, yok edilmeliler.
0
1bir1bir1
(07.04.21)
Uzgunum ama biraz da sizin bakis aciniz yanlis: biz versus onlar dusuncesi herkeste yok. ABD dunyanin en kalabalik 3.ulkesi, bir eyaleti digerinden farkli, bir kesim insan digerinden farkli.

Turkiye'de biz zorunlu din egitimden gectik, o nedenle herbirimiz az cok yakin bir egitim aldik. Baska hangi ulkede bu sekilde benzer bir din egitimi var ki?

Kisacasi, geneleme yapabilmek imkansiz. Ayrica ne ABD'de de Avrupa'da dine inanma inanilmaz derecede dusuyor. O nedenle sorunuzun asil yaniti su: Kimse umursamiyor aslinda.
0
howfaristhesky
(07.04.21)
Bu kadar kalabalık ve çok kültürlü toplumlar için tek bir bakış açısı vardır demek mümkün değil elbette. Ben hem Avrupa'da, hem ABD'de çok zıt görüşlerle karşılaştım. Genelde hoşgörülü yaklaşım var ama en aklımda kalanı 80 yaşlarında, dindar bir hristiyan olan bir Amerikalının söyledikleriydi. Türkiye ile ilgili pek bir şey bilmediği için soruyordu. Türkiye'nin dinini de sordu. "Ülke seküler ama %90'a yakını müslüman" dedim. "Hepsi cehenneme gidecek." dedi o da :). Koyu hristiyan bir amerikalının görüşü bu yönde. Yani kendi dini dışındaki insanların cehenneme gideceğini düşünüyor.
0
himmet dayi
(07.04.21)
İslamofobi var. Ateist olarak bana bile islam’ı savundurtuyorlar, o derece yani.
0
hepbiarayisicinde
(07.04.21)
Hıristiyanlar genel olarak Muhammed'in yalancı olduğunu, kişisel yaşamının peygamber olmaya uygun olmadığını (köle sahibi olması, seks düşkünlüğü vs.) düşünüyorlar. Mucize göstermemiş olması da var. Böyle olmasa Müslüman olurlardı zaten. Ki İsa ile karşılaştırdığında arada inanılmaz bir uçurum var, normal de böyle olması. Mesela Dante'nin İlahi Komedisinde Muhammed cehennemin en derin levellarında yer alır :) O kültürde yetişmiş birinin İslam'a en azından sempati duyabilmesi çok zor.

Avrupa için (o da çok genel ama ABD'yi dışladım en azından) günlük hayatta benim tecrübem iyiydi. Ben ateistim mesela ama TR'den geldiğim için müslüman olabileceğimi düşünüp ortak etkinliklerde özellikle alkolsüz alternatifler falan planlamaya çalışıyorlardı. İşte yemeğe gidicez, domuz eti olmayan restoran bakıyorlardı falan. Belki ben aşırı kibar insanlara denk geldim bilmiyorum ama hiç tanımadığım insanlar bile böyle yaklaştığı için ortalamanın buna yakın olabileceği kanısındayım.
0
plutongezegendegilmi
(07.04.21)
ülkeden ülkeye, şehirden şehire, mahalleden mahalleye değişiyor. ameriga'nın ortalarında küçük bir kasabaya gittiğinizde tüm müslümanları terörist gören bir nüfus bulabilirsiniz ama new york'ta gökdelenlerin arasında gezerken müslüman olmanız kimseyi ilgilendirmez.
0
co2s2
(07.04.21)
Dindar olanlar için söylüyorum:
Museviler kendilerinden başka herkesin dinsiz olduğunu düşünür
Hıristiyanlar, musevilerin ve hıristiyanların haricinde herkesin dinsiz olduğunu düşünür, ancak musevilerin de İsa'ya yaptığı eziyetler sebebiyle lanetlendiğini düşünür (bu konuda farklı bakış açılarına sahip olan gruplar var)
Müslümanlar aslında Hz. Musa ve Hz. İsa'ya inanır, onların dinini de İslam olarak düşünür (aslında tek Tanrı ve tek din vardır) ancak onlara verilmiş olan kitabın tahrif edildiğini ve şu anda uygulanan museviliğin ve hıristiyanlığın islamdan ayrılmış olduğunu düşünür.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.21)
ateist olanlar için her din aynıdır aşağı yukarı. hatta hristiyanlığın zırvalıklarından kafaları şiştiği için hristiyanlığa karşı bir öfke, islam egzotik geldiği için de bir sempati vardı sanki. ama yükselen islami şiddet bu sempatiyi tersine çevirdi.
ateist olmayanlar doğal olarak islamı sahte ve şiddete meyilli bir din olarak görüyorlar.
0
vizivozo
(07.04.21)
(12)

yurt dışı deneyimleriniz

rakicandir
Selamlar arkadaşlar, Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?Bunun dış
Selamlar arkadaşlar,

Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?
Bunun dışında yaşadığınız ülkeden memnun musunuz? evet ya da hayırların nedenleri neler?

Şimdiden teşekkürler.
0
rakicandir
(06.04.21)
ilk asama olarak, "yurt disi" neresi onu netlestirmeniz lazim. dubai mi danimarka mi vs...
0
hot potato
(06.04.21)
En büyük hatam bunu ister istemez harekete geçmemek oldu.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
ana dilini bilmediğiniz yere gitmeyin. giderseniz de ilk iş olarak çabucak öğrenmeye bakın.

ana dili farklı olan ülkelerde ingilizceye sırt dayamayın her ne kadar herkes ingilizce bilse de.

ayıp oluyor.
0
AlsterWasser
(06.04.21)
Hem yazılımcıydım, hem akademisyen. Fırsatım oldu, İtalya'da 1 yıla yakın kaldım, beceremedim. Sosyal entegrasyonun sıfıra inmesi bana göre değil. Şu an komple rafa kaldırdık o meseleyi. Arada aklımıza geliyor ama artısını eksisinden daha fazla kılamadık.
0
prole
(06.04.21)
Merhaba,

Eğitim veya evlilik yolu ile gitmeyecekseniz eğer zannımca 2 husus çok önemli:
1. Diliniz çok iyi olacak (mümkünse ing + yerel dil)
2. Yaptığınız içi çok iyi yapacaksınız
0
but that was just a dream
(06.04.21)
Tam olarak bu sürecin içindeyim. 2 yaşında bir bebekle beraber çekirdek aile olarak İngiltere'ye, ikinci dalganın tam olarak vurduğu Ekim ayında geldik.
Burayı seçme sebeplerimiz, dili biliyoruz, daha rahat iş bulabiliriz, ekonomi ne kadar sallansa da dünyada üst sıralarda vs. gibi şeylerdi.
Başka Avrupa ülkelerine de gidebiliyorduk ama yukarıdaki nedenlerden buradayız.
Taşınma kararını zaten 10 yıldır düşündüğümüzden aslında kafada çok önce vermiştik.
Geçen yaz, covidden delirmek üzereyken, eşimin eğitimiyle bağı kalmaması sonrası hafiften biraz gaza geldik. O bana "artık gidelim durmak istemiyorum" dedi, ben "hay hay" dedim.
Bunu dedikten yaklaşık 2.5 ay sonra kendimizi burada bulduk.
Taşınmak, eşya toplamak, ev bulmak vs. hakikatten işkence.
Yeni taşınılacak ülkeye eğer orada herşey ekstrem pahalı değilse, eşya taşımak çok saçma.
Adaptasyon ve yalnız olmamak çok önemli. Bizim şu ana kadar dayanabilmemizin tek sebebi 3 kişi olmamız. Yoksa bu pandemi ortamında tek başıma gelmiş olsam yalnızlıktan kafayı çizerdim sanırım. Zaten adapte olabilecek sosyal ortam yok, ofisler kapalı.
Bundan dolayı iyice tartıp, o ülkenin atmosferine dahil olabilecek misiniz bakmanız lazım. Ben hala heryer açılınca gidebileceğim klupleri, dernekleri araştırıyorum. Yoksa geçmez hayat.
Geri dönüp bakarsam, keşke daha erken yapsaydım derim. Covid esnasında değilde, 2 yıl önce yapmış olsaydık, burada doktoru da, komşuyu da herşeyi bilirdik. Bu kriz esnasında bu kadar yalnız kalmazdık.
Ne kadar kapalı olsak da, yine de memnunum. Gelecek açısından daha pozitif olabildiğim bir yerdeyim. Biliyorum ki bir sorun çıkarsa hakikat ile çözüm aranacak. Boris şapşalı ne kadar saçmalamış olsa da başlangıçta, yanındaki bilim insanları güzel bastırdı ve toparladılar.

Kısaca, kararı kesin vermek, uygularken caydırıcı fikirlerden uzak durmak (ailemi özlerim, türk damak tadı, aman burda bir şekilde yaşıyoruz işte) çok önemli. Gidiş için yasal altyapıyı kurmadan gaza gelmemek de lazım. "Ben gidicem yeaa" deyip sınırdan yüzerek geçmeye kalkmayın. Geldiğinizde ise, "of bi lahmacun yah" deyip kıvranmayın, ortama adapte olmaya bakın. (Bu ortamda ne kadar olursa) Zaten isteyerek yaparsanız, memnun olmak için bir sürü sebep bulursunuz.
0
quaker
(06.04.21)
Arkadaşlar sorum sanırım açık olmadı gelen cevaplardan anladığım kadarıyla:
1- hangi aşamalardan geçtiğinizi sordum. ilk önce şunu yaptık sonra bunu yaptık vs vs.
2- geriye bakınca şunu yapsak iyi olurdu, keşke önceden yapsaymışız dediğiniz deneyimleriniz.
3- yaşadığınız ülkenin ekonomik, siyasi, kültürel vb yönlerden sizi olan olumlu olumsuz etkileri.

Yani dil yazmışsınız tamam saygı duyuyorum da madagaskar'a ya da nepal'e gidip türkçe dışında bir dil öğrenmeyeceğimizi mi düşünüyorsunuz?
0
🌸rakicandir
(06.04.21)
bu arada her yıl yeşil karta başvurmayı unutma.
0
fransiz burjuvasi
(06.04.21)
1. İngilizce öğrenmek,

2. İstediğim ülkede Erasmus yapmak,

3. Dile hakimiyet ve Master,

4. Kalıcı bir iş bulup, yerleşmek,

5. Vatandaşlığı almak.

Geriye dönüp baktığımda daha iyi olurdu diyebileceğim bir şey yok.

Memnunum, her gün Türkiye'nin durumunu gördükçe memnuniyetim daha da artıyor.

Eksi(k) yanları elbette var. Ancak genel olarak, maddi-manevi, tatmin edici. Daha iyisini ya da farklısını istersem, başka ülkeye giderim.

Bu aşamalara dahil olmayan bir şey var, o da en önemlisi: uyum, adapte olabilme kabiliyeti. Bunu yapabiliyorsanız gerisi geliyor. Mutsuz olup, her gün ağlayıp geri dönmeye çalışanı da çok çünkü.
0
buf-e kür
(06.04.21)
1 - Dil harbiden cok onemli. Gitmeden cok iyi bilmene bence kesinlikle gerek yok ama orta seviye falan olman lazim ayak basmadan, yoksa cok zorluk cekersin. Zaten hicbir zaman anadilin gibi olmuyor. Dili bilmiyorum ama oraya gidince hallederiz, o arada ingilizce yeter bence sikintili bir bakis acisi cunku belli bir seviyeye gelene kadar ustunden silindirle gececekler, seni bitirecekler.

2 - Dilden sonra ikinci en onemli sey bence para, meslegin disarsa para etmiyorsa sikinti var. "Abi asgarinin iki kati aldinmi yeter, burada alim gucu cok yuksek" ekibine kesinlikle katilmiyorum, o is oyle olmuyor. Hayata gercek anlamda katilabilmen icin, hele ailen colugun cocugun falan varsa cok iyi kazanman lazim. Ama gocmen olarak bu zor, maaslar dusuk.

3- 20 senedir kanada'dayim, bunun yarisi okumakla gecti. Ben memnun degilim, beyaz yakaya burasi super gelin demem, maddi manevi olarak overrated bir ulke. Mavi yakaya ise gelin diyorum cunku orada goremedikleri hayati burada yasiyorlar, inanilmaz paralarla oynuyorlar. Beyaz yakanin hali ise bence icler acisi, rezillik. (Doktor/Avukat ve bazi ITciler haric)

4- Simdiki aklim olsa 10 sene once bizim copluge donerdim, gec kaldim boka battim.

5- Yurtdisi herkes gore degil, caki gibi psikoloji lazim. Hayal kurmak guzel ama malesef hayallerle gercekler birbirini pek tutmuyor. Ben cok pahali bir restauranta benzetiyorum disariyi. Hep camdan izlemissin, bir gun burada yiyecem demissin. Sonra o gun gelmis, iceri girdin, ortam super, servis on numara. Tabaklar geliyor, yemegin goruntusu harika. Sonra bir catal aliyorsun ve tadinin bombok oldugunu anliyorsun.
0
cooperr
(06.04.21)
1-evlilik yoluyla geldiğim için anlatılacak birşey yok pek. Garanti bir süreç, sadece biraz uzun o kadar.
2-is bulamam vs diye dert edip, ilk arayan isi kabul etmeyeydim iyiydi. Dünyanın top 3 fmcg firmasından biri ama calisma bana uymadı, parasi da azdi. 4 ay sonra kontrat bitiminde yenilemedim, 4 ay sonra iş buldum çok çok daha iyi sartlara. Kısacası alanınız tedarik zincirindeyse is her türlü var, dert etmeyin.
Bir de çok mobildim ama daha büyük şehir ve düzgün havasi olan yer seçmek lazim. Ben 150 bin kisilik kuzeyde bir şehre gittim, İzmir'den gelen adama yaramadi. Sehir cok sirindi ama olmadi.

3- olumlu çok var ya anlat anlat bitmez. Onun dışında Türkiye gibi dandik bir is kültürü olan yerden sonra sağlam is kültürü öğrendim, bu da cok arti.
Olumsuz: yani aklıma pek gelmiyor. Türkiye gibi insanlarin somuruldugu bir yerden sonra o somurulen hayatin eksikligi var; gece bilmem kaca kadar acik olan cafe, gece 12de kapanan market, her yer bim/bakkal, yemeksepeti, parayi bastırıp herşeyi yapabilmen. Onun dışında çalışanların haklari cok haliyle müdür olduğunda dert Türkiye'ye oranla daha fazla, ki güzel birşey bu. Sadece Türkiye'ye alisan bir müdür burada sıkıntı yaşar, hele o tipik kültürden geliyorsa.
Bir de Türkiye gibi calisanin 4bin alirken sen 20bin alamazsin. Yani sinif farki az. Ülkenin çoğu benzer maas aliyor Bu bazilarina kötü, anlıyorum onlari da. Bana göre çok iyi. Türkiye'de migros calisani calismaktan depresyona girecekken buralarda o hale dusur(e)miyorlar. Düşen de doktora gidip burn out alir yani.
0
logisticsmanager
(06.04.21)
lisede almanca öğrenmiştim. trde üni kazandıktan sonra hedefim almanyaya gidip orada devam etmekti. ünide erasmusa hak kazandım çalışıp. erasmusa 1 dönemlik gittim, 2. dönemde de büyük bi şirkette ücretli staj ayarladım, bi 6 ay da onu yaptım, bana alman iş disiplinini öğrettiler döve döve, çok faydasını gördüm. o süreçte üni başvuruları yaptım orada devam etmek için. sözlü olarak tüm kabulleri halledip iş formaliteleri halletmeye kalmışken son anda bir kararla kalmaktan vazgeçtim. almanya çok güzel bir ülke, bekçinin bile hayat kalitesi çok yüksek trye göre, bence ırkçılık da çok düşük, bir türkün en başarılı olabileceği ülkelerden biri. ama bir yerde yabancı olma hissi, sürekli kendini anlatmak zorunda olmak, sürekli bi sen türke benzemiyorsun tribi, hayır benim gibi türkler de var muhabbeti, diğer göçmenlerle kıyaslanmak, avrupa insanının arkadaşlık kavramının bizdekine göre çok uzak olması, sürekli vize ve oturma izni gerginliği ile uğraşmak (en azından bi süre) vs vs bunların hepsi biraz yordu beni. şu an iyi ki de kalmamışım diyorum.

sonuç olarak trde yazılım tarzı bi iş yapıyorum, remote çalışıyorum zaten tr ile işim yok, istisnai düzeyde para kazanıyorum, almanyada yaşayacağım hayata denk - daha iyi yaşıyorumdur, uzakta olmak zorunda da kalmadım. **AMA** şu an 2020 itibariyle yeni mezun olsam, tüm kariyerimi yurtdışı üzerine kurarım. trde yeni mezun için eski fırsatlar ve alım gücü yok, çok zor bir hayat bekliyor gençleri.
0
roket adam
(06.04.21)
(4)

[Vegan] Makarna Sosu

AlsterWasser
Biraz bakındım ama tam tatmin olmadım.kolay yapılabilir şöyle güzel bir makarna sosu tarifiniz var mı?napoliten ne bileyim vegan bolognese falan değil de krema kıvamında olanlardan asıl aradığım kıvam.
Biraz bakındım ama tam tatmin olmadım.

kolay yapılabilir şöyle güzel bir makarna sosu tarifiniz var mı?

napoliten ne bileyim vegan bolognese falan değil de krema kıvamında olanlardan asıl aradığım kıvam.
0
AlsterWasser
(06.04.21)
Avokado sosu var. Avokadoyu çatalla ezip, sarımsak, limon suyu, tuz ve karabiberle karıştırıyorsun, blenderla da olur.
Edit: ceviz veya yer fıstığı da ekleyebilirsin.

Edit 2: pesto sos da var ya, fesleğen bulursan.
0
pati
(06.04.21)
Vegan şekersiz süte sarimsak, un, dereotu ekleyin pişirin.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
Nohut konservesi suyunu mikserde iyice karıştırın, sarimsak ve dereotu ekleyin.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
Çok var da, krema kıvamında olacak ama içeriğinde vegan krema olmayacak mı? O kısmını pek anlamadım.


Ya fındık/fıstıktan taze peynirimsi bir karışım yapacaksınız ya da nutr. yeast kullanacaksınız.

Kaju fıstıklı, kuru domatesli: foodwithfeeling.com

Nutr. yeast ile yapılan tarifler kıvam bakımından memnun edici sonuç veriyor.

Pesto da bir seçenek. İster ceviz bazlı yapın, ister klasik tarifleri uygulayın. Parmesan yerine nutr. yeast koyun, oldu bitti.

Burada brüksel lahanası yerine, başka sebze de kullanabilirsiniz, bence yeşil kuşkonmazla harika oluyor: minimalistbaker.com
0
buf-e kür
(06.04.21)
(14)

ırk sorusu

owaki
ingilizcede sorulduğu zaman "caucasian, black, white, other white, asian, middle eastern" şıkları arasından neyi seçiyoruz? Esmer değilim ama ingiliz, iskandinav gibi bembeyaz da değilim. Tuncay Şanlı gibi iştehttps://iaftm.tmgrup.com.tr/f4ef67/1200/627/0/151/1849/1118?u=https://iftm.tmgrup.com.tr/a
ingilizcede sorulduğu zaman "caucasian, black, white, other white, asian, middle eastern" şıkları arasından neyi seçiyoruz? Esmer değilim ama ingiliz, iskandinav gibi bembeyaz da değilim. Tuncay Şanlı gibi işte


iaftm.tmgrup.com.tr
media-cdn.t24.com.tr

ayrıca bu other white nedir yahu


edit:bu kadar cevap geleceğini tahmin etmemiştim ama hepiniz farklı cevap vermişsiniz. :D
Merak ettiğim şey bu soruda kastedilen ırkın ne olduğu idi. Olaya Türkiyeli olarak bakmak mı gerek, yoksa biyolojik özelliklerime göre mi cevap vermeliyim? İkisiyle ilgili net cevap yine veremiyorum. Kamerunlu black, japon asian, bembeyaz norveçli white, brezilyali latino gibi somut bir sıfarımız yok mu bizim?
0
owaki
(06.04.21)
Other white’ı hiç duymadım ama tuncay gibiyseniz caucasian’dır uygun olanı
0
helena
(06.04.21)
middle eastern tabii ki
0
hot potato
(06.04.21)
Beyaz bir Avrupali ya da Amerikali, Tuncay Sanli gibi birini beyaz olarak kabul etmez. Ayrica beyaz tenliyseniz ama saciniz siyahsa esmer sayiliyorsunuz, teniniz beyaz degilse, esmer degilsiniz. Esmer olmak, beyaz olmakla geliyor. Middle Eastern birine esmer demezsiniz, zaten sac rengi ten rengi gibi koyudur. Bu nedenle esmer degilsiniz ama bu beyaz olmamanizla alakali.

Sizin icin en uygun olani Middle Eastern gibi gorunuyor. Zaten beyaz degilseniz, en azindan bir Bulgar kadar diger secenek Middle Eastern.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
White diyorum.

Kafkas ya da orta doğulu değilim.
0
himmet dayi
(06.04.21)
caucasian duz "kafkas" demek degil zaten white'la interchangeable kullanilir. ikisinin de ayni anda siklar arasinda oldugunu hic gormedim.

mevcut konjonkturde white muslumanlari kapsamiyor, dolayisiyla tum turkiye otomatik middle eastern olarak kabul edilir. bu "ben suyum bu degilim" gibi kisisel tercihe kalmis bir sey degil, kararini bu kavramlari yaratanlar ve onlarin politikalari/medyasi veriyor.
0
hot potato
(06.04.21)
Ben de ten rengi ile doğrudan bağdaştırılmasına anlam veremediğim için öyle dedim. Tunca şanlı renginde bir tene sahipsen o zaman caucasian'sın demek doğru değil. Orta doğu da politik bir tartışma. Burada renkten ziyade ırk soruluyor. Mevcut şıklar arasından seçim yapılması gerektiği için White diyorum. Other white'ı ben de ilk kez duydum.
0
himmet dayi
(06.04.21)
Benim karsima hic white/other white cikmadi ki defalarca bu soruu cevapladim. Hispanic falan da vardir.

Ciksada middle eastern derim. Turkiye dogumlu biri kendine white derse yuzune peki derler, arkadan da dalga gecerler, net. Hispanic/Asian/black/caucasian/white degiliz. Native de olmadigimiza gore geriye tek secenek kaliyor..

Iranlilar/Araplar beyazmis,hahaha..bu biraz amerikalilarin "beyaz de gec" mantalitesinden geliyor herhalde zira heriflerde bicak gibi keskin bir zenci/beyaz ayrimi var. Zaten biraz arastirirsan Araplarin ve Iranlilarin "biz beyaz degiliz, bize middle eastern kategorsini verin" diye lobi yatiklari yazilmis cizilmis.
0
cooperr
(06.04.21)
white de geç
0
duyurukullanıcısı
(06.04.21)
Caucasian yazardım ben olsam.
0
pispinti
(06.04.21)
Ben olaya başkasının gözünden bakıyorum. Ben bir olaya karışmış olsam, beni tarif edecek kişi kılık kıyafetime ve yüzüme bakıp "latino, middle eastern" filan demez, "caucasian" der. Normal beyaz amerikalıya "white" diyen görmedim / duymadım. Kafkas kökeniyle alakası yok +1.
0
SiyamkedisiZorro
(06.04.21)
kafatasina gore cevap vermeyeceksin.

turkler olarak da caucasian'i seciyoruz biz. dogrusu o.
0
baldur2
(06.04.21)
Abi kafkas kökeniyle nasıl alakası yok?

Caucasian'ın Türkçesi kafkas demek değil mi?

Evet, kafkas ırkı deyince sadece Kafkasya'da doğanlar değil çok daha geniş bir coğrafyadaki insanları kapsıyor. Ama kafkas kökeniyle alakası yok demek ile kafkasya ile alakası yok demek farklı şeyler.

'Caucasian' diye bahsedilen ırkın Türkçedeki karşılığı 'Kafkas Irkı'.
0
himmet dayi
(06.04.21)
Beyaz bi avrupalı tuncay'ı beyaz kabul etmezmiş. Ulan ne sallıyosunuz be. Tuncay'ı geçtim bildiğin tipik ortadoğu tipli bi eleman olan Steve Jobs'a bi allahın kulu white değil demez.
0
noluyo yaa
(06.04.21)
caucasianiz biz(bkz: ). white ile alakamız yok. gülerler white seçerseniz
0
ShadowOfMoon
(06.04.21)
(7)

Araştırma görevlisi tam olarak ne yapar? Asistanı olduğu hoca ona ne gibi..

asaf
..görevler verir? Derse girer mi, hocanın ne gibi işlerini halleder? Genel olarak araları nasıldır? Mail'leşirler mi yoksa telefonlaşırlar mı? Ekstra vereceğiniz tüm bilgiler altın değerinde.
..görevler verir? Derse girer mi, hocanın ne gibi işlerini halleder? Genel olarak araları nasıldır? Mail'leşirler mi yoksa telefonlaşırlar mı? Ekstra vereceğiniz tüm bilgiler altın değerinde.
0
asaf
(05.04.21)
Üniversitede okurken bir laboratuvar dersi almıştım. Dersi veren hoca sadece dönemin ilk dersine girdi ve bir daha derse girmedi. Kalan tüm derslere araştırma görevlisi girdi.

Araştırma görevlisi laboratuvar derslerine girebilir, deney yaptırabilir. Kısa sınav yapabilir. Sınavları, ödevleri, deney raporlarını değerlendirebilir. Sınavdan önce tekrar amaçlı ders anlatabilir, soru çözebilir. Hoca neye izin veriyorsa onu yapar.

Ders dışında hocası istedi diye ATM'ye giden araştırma görevlisi de gördüm.

Doktora öğrencisiyse araları daha iyi olabilir. Danışman hocası olduğu için okul dışında da görüşebilirler.

Not: mühendislik
0
dissendium
(05.04.21)
Normalde derslere girmemesi lazım, ama bazı yerlerde gayrı resmi derse giriyorlar. Bazen de hoca derse giremezse rica eder kendisinden, notları verir, derse sokar. Aslında hocanın özel işlerini halletme yükümlülüğü yok. Daha çok bölümle ilgili resmi işleri takip eder. Tabii bir yandan tezini yazmaya çalışır garibim. Ama uç örnekler de var. Mesela hoca "şuradaki kütüphaneden kaynak lazım oldu, ona ulaş bana gönder" falan diyebilir. Hocayla ters düşmemek için kabul edebilir araş gör'ümüz. Kabul etmez de hocayla çatışırsa tezi sıkıntıya girebilir. Takıştığı kişi danışmanı olmasa bile bölümde yere sağlam basmak için hiçbir hocayla ters düşmek istemez. Yarın öbür gün bölümde kadro açılacağı zaman işleri ters gitsin istemez. O yüzden araştırma görevlileri genelde uyumlu olmak zorunda hisseder. Fakat bazıları da artık sinirden kafayı yemiş, koy neticesine rahvan şey etsin modundadır. Özetle, araş gör'le hoca arasındaki ilişkiyi genelde hoca tarzı belirler. Samimi ve baskıcı da olabilir, mesafeli ve özgür de.
0
osuran imam
(05.04.21)
2547 sayılı yükseköğretim kanunu'na göre tanım aşağıdaki gibidir.

Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere (...yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan...) araştırma görevlisinin net bir görev tanımı yoktur.

Şartlara bağlı olarak araştırma görevlisi-danışman ilişkisi çok farklı seviyelerde yürütülebilmektedir.

Sorduğun sorular genelleme yapılamayacak tarzda sorular olduğu için cevap veremiyorum.
Ben kendi danışmanımla karşılıklı çıkar ilişkisini güzel bir şekilde yürütüyorum mesela. Seviyeli bir abi-kardeş durumu diyebiliriz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(05.04.21)
2547 sayılı YÖK kanununa göre araştırma görevlisinin görevi, idarece kendisine verilen işleri yapmaktır. yani idare kendisine ne görev verirse onu yapar.
belli bir hocayı asiste edecek bir düzeni varsa, hocanın yerine derse girebilir. ama normalde bu yasaktır, yani dönem boyu dersi asistanın üstüne yıkamaz hoca. ama asistanın üzerinde çalıştığı konudur anlatsın tecrübe kazansın der ya da doktora son aşamadadır, acemiliğini anlatsın diyebilir, ya da kırk yılda bir hocanın işi çıkar, hasta olur onun yerine girer. genelde soru çözümü ya da uygulaması olan dersleri asistanların üzerine yıkar hocalar.
gene hocanın tiynetine göre asistana şu şu konuda bir makale yaz getir der, üstüne ilk isim olarak kendi adını da yazar yayınlatır, ya da hakkaten hoca gibi hocadır birlikte çalışırlar, asistanına hakkaten bir şeyler öğretir birlikte yazarlar birlikte yayınlatırlar.
mailleşir de telefonlaşılır da, hocanın tarzına bağlı, asistanıyla kanka olup birlikte tatile giden, çoluk çocuk görüşen de var, ayda yılda bir iş olduğunda telefonda görüşen de mailleşen de. sabah arabasıyla hocayı evinden alıp özel şoför gibi dolaştırıp faturalarını yatıranı da var.
yani skalanın iki ucunda her türlü örnek mevcuttur.
bunlar tamamen okulun ve hocanın yapısına göre değişir. öğrenciyle hoca arasında köprüdür, öğrenci danışmanlığı yapar, sınav gözetmenliği yapar, tüm angarya işleri yapar, bunlar da bankodur. bunlarla eş zamanlı olarak da yls veya doktorasını yürütür. bitirince belki kadro alırım diye hiç bir şeye sesini de çıkaramaz garibim.
0
halanne
(05.04.21)
Kesinlikle hocasina bagli, yukarida dendigi gibi ATM'ye de gonderebilir, is taniminda olmayan seyleri yaptirabilir, bu mobbing'dir. Ben de ABD'de bu gorevi yapiyorum, ne yazik ki bir ustum yine Turk. Son dakikada da ders kilitliyor, internet sorunlu sular kesik falan bahanesiyle, ben de cok rahatsiz oluyorum. Tabi konusmak da elinizde ama hepsi bunu kabul etmez iste.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Tek hocayla işin olacak gibi bir algın oluşmasın bölümdeki tüm hocalarla işin var. Sekreterin işinden bölüm başkanının yapması gereken işlere kadar yapmışlığım var. Bu işin gecesi gündüzü olmadı benim için. Yukarda bahsedilmiş zaten. Ama bizim bir alt kattaki bölümde araştırma görevlileri için işler çok daha rahattı. Yani bölümüne göre çok şey değişir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(05.04.21)
Açılın araş gör geldi;

Araştırma görevlisi = angarya işler müdürlüğü

nerede bir angarya var araş gör'e yüklenir. bu kürsünün işleri de olabilir, okulun işleri de olabilir kişisel işler de olabilir.

tüm kürsü covid davasına esnek okula giderken ben her günümü okulda geçiriyorum. gitmezsem aaa neden gitmedin oluyor. dolayısıyla nöbet bende. sadece kürsü değil tüm okul bu şekilde.

kürsünün sağlık alanı olduğu için bir de laboratuvarı var. onun sorumluluğu yine bende. doktora öğrencilerinin takibi, doktora çalışmalarındaki sorunların çözümü danışmandan önce bende. hatta bir hocadan hiç bilmediğim doktoradaki spesifik bir konuda yardımcı olamadığım için fırça yemiştim.

covid öncesi her öğlen herkesden siparişleri toplar, öğle yemeği siparişini verirdim. şimdi az kişi olunca yapılmıyor. rahatladım azcık

proje varsa onun hazırlıklarının tamamı bende. projede olmamın ya da olmamamın bir önemi yok. tüm ön hazırlıklar bende. %90 laboratuvar çalışması da bende. nadiren sorumlular da yapabiliyor. yayında adım var mı? tabi ki yok :)

proje bitti yayın yazılacak yine bende. daha bugün biten bir çalışmanın dergiye yollanması işlemi var. Kürsüdeki doçent kişi ömründe hiç dergiye makale yollamadığını benim yapmam gerektiğini iletti. orijinal dosyanın yanında yollanması gereken şeyler var tablolar falan. hiçbirini ayarlamamış. hepsini ben yapmak zorundayım.

az önce uzaktan eğitim dersi için uygulama ders videosunu çektim. kürsüdeki tüm uygulama derslerinin sorumluluğu bende. ismen bir başka kişide olsa da o başka kişi derse şunlar hazırlanacak hazırla diyor. hazırlamazsam suçlu yine ben.

yetmemiş gibi teknik servis olarak da çalışıyorum. cihazların bakımı vs benim sorumluluğumda. arıza çıkarsa hocalara bildirmekle yükümlüyüm. bildirince tamam sen gerekeni yap diyor. neden bildirdiğimi hala çözemedim.

tabi bazı hocaların çocuklarının ödevlerini de yaptım. Arabasını yıkatmaya bırakmış aldım. ATM den para çekme haftalık zaten. İlaç yazdırma, sigorta işlemleri, fatura yatırma vs...

gece gündüz ayrımı yoktur. yaklaşık 1 ay önce 23:30'da zoom toplantısı yapmaya karar veren bir hoca mevcut. 2 doktora öğrencisi ile beraber haftasonumuzu kendi yazamadığı ve yeniden yazılma revizyonu gelen yayını yazmamızı istedi.

geçen gün bir tanesi ben hangi mailimi kullanıyorum bilmiyorum dedi...

25 yıldır aynı slaytları ppt dosyasından okuyarak para alan asalaklarla çevrili etrafım ve ben okuldaki bu durum bazında en iyi kürsüdeyim...

daha da yazardım da neyse... çok doluyum bu konuda. doktoram daha bitmedi. bitince 33/a kadrosundan istifa etmeyi düşünüyorum. (33/a kadrosu kalıcı kadro. ölene kadar üniversite bünyesindeyim anlamı taşıyor)
0
unique hint kumasi
(06.04.21)
(12)

En son ne için ağladınız?

asaf
sb.
sb.
0
asaf
(05.04.21)
Bazen içince durduk yere ağlarım. En son çok kötü agladigimda bir haksızlığa ugramistim. Hayatımı iki yıl alt üst etti. O zaman yere düşüp ağladım normalde böyle şeyler inanılmaz gelirdi. Duygulu biri değilim aslında.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Doğan Cüceloğlu'nun bir videosunu izlerken hem anlattığı şeylerden etkilendim hem de ne kadar samimi ve ne kadar sevgi dolu biri olduğunu gördükçe ağladım.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
işsizliğimden ötürü.
0
rose parks
(05.04.21)
dün sabah, feridun düzağaç'ın beni bırakma şarkısına ağladım. beni bıraktı çünkü :(
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.04.21)
Annemin, geçmişimdeki bazı yaşantıları hata olarak değerlendirmesi ve temcit pilavı gibi tekrar etmesi ve bir hafta önceki son tekrarından sonra bardağın taşması.
Daha önce ya sabır diyordum. Bu defa diyemedim.
0
pro9it9is9
(05.04.21)
Bugün zorla göreve gönderilip şehit olan amcamın doğum günüydü. Faillerine takipsizlik verildi. Buna ağladım.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nomadland'in sonundaki yazıyı gördüğümde, 1 saat kadar önce...
0
(05.04.21)
4 sene önce dayım vefat edince çok ağladım. 3 yıl önce baba ölünce gasilhanede çok üzülmüşüm ağlıyor gibi yaptım. Birde 26 sene önce dedem vefat edince ağlamıştım. Ben ağlama özürlü bir öküz olduğumu anladım , diğer arkadaşların yazdıklarını okuyunca.
0
synax
(05.04.21)
Kuş, civciv, hamster gibi küçük canlıları avucuma alınca ve kalplerini hissedince ağlıyorum ben ya. Ama böyle normal duruyorum, gözlerimden yaşlar bosanıyor. Içim gidiyor olm ya, okadar savunmasızlık, güçsüzlük, vallahi deli çıkacağım, çok hüzünleniyorum. Kaldıramıyor ruhum güçsüzlüklerini. Geçen Karla diye bi kedi doğum yapmış. Böyle ziyarete gittik, olm aldım elime ben yine dedim bu kalbin küçüklüğü ne ya, bu nasıl başa çıkacak, yaşlar başladı akmaya. Vallahi dayanmaz kalbim fazla. Daha kendi yok ama kalbi var, atmaya çalışıyor (._.)
0
velvetmorning
(06.04.21)
7 yıl önceydi. Kızım çok hastaydı.
0
tcyx
(06.04.21)
Annem memeyi kestiğinde
0
eksimeksi
(07.04.21)
3 yildir her gun aynı şey için ağladım hala ağlıyorum ama artık tanrinin dualarima cevap vermemesine ağlıyorum...
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(17.04.21)
(3)

Online dil kursu ne kadar mantıklı sizce?

ms brownstone
İngilizce dışında ve sıfır olduğunuz bir dil için soruyorum. Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimd
İngilizce dışında ve sıfır olduğunuz bir dil için soruyorum.

Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimdi kitabı sipariş ettim, kendimi gaza getirdim falan ama böyle olunca ne yapacağımı bilemedim. Sıfırdan öğreneceğim bir dil için online kurs fikri nedense hiç mantıklı gelmiyor bana. Sanki internetten de online ders kadar verim alabilirdim gibi geliyor kendi kendime ama belki de yanlış düşünüyorumdur.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yüz yüze mi yoksa online mı daha iyi sizce bu tür eğitimler? Siz olsanız online kursa yazılır mıydınız bu durumda?
0
ms brownstone
(05.04.21)
Ben bir yıldır doktora derslerini online alıyorum. Yeterli motivasyonunuz varsa bir farkı yok. Zaten yoksa kurs evinize de gelse bir farkı yok.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Ben de motivasyon demeye geldim. Daha once ingilizce ogrenmisliginiz varsa zaten bir dil ogrenmenin ne kadar uzun soluklu, ne kadar kapsamli efor gerektiren bir sey oldugunu biliyorsunuzdur. Haliyle online kurs calismanizin sadece ufak bir parcasi olacak. Gerisi sizin ilginize ve disiplinize kalmis. Nitekim ogrenemeyen o dilin konusuldugu ulkede dil kursuna gitse bile ogrenemiyor.
0
hot potato
(05.04.21)
Dile bağlı. Bazı dillerde istemediğiniz kadar kaynak var internette. Kaynağın az olduğu bir dilse kurs kaynaklarının faydası olabilir ama onun dışında online dil kursuna gitmezdim.
0
dissendium
(05.04.21)
(13)

küçük çocukların çoğu tavrını itici bulmak

denizzz
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında pervane olunduğunda ortamdakilere katılıp gülümsesem de içimden bin türlü düşünce geçiyor, "insanlar bu şımarıklıkları nasıl oluyor da sevimli buluyor" gibisinden. bir de üstüne üstlük suçluluk duygusu bastırıyor arada bir, niye ben 15-20 dakikadan sonra katlanamıyorum çocuklara, niye sıkılıyorum diye.
0
denizzz
(05.04.21)
Çok. Çok sevdiğim bir arkadaşıma "çocuğun çok şımarık" diye bağırasım geliyor, tabii ki gülümseyip geçiyorum. Zaten çocuklu ortamım pek yok, çocuk sahibi olmayı da düşünmüyorum. Suçluluk duymayın, gerizekalılığa dayanamıyorsanız sizin suçunuz değil.

Edit: Ya bir de eklemeden geçmeyeyim, sorun çocukta değil, çocuğun her saçmalığına dediğiniz gibi tepki veren ailede ve bu aileler birbirlerini çok etkiliyorlar. Yoksa çocuk kendi başına bir ayna anca.
0
whoosie
(05.04.21)
Fazlasıyla var, hem de hiç suçluluk duymuyorum. Bir dk bile katlanamıyorum, ortamdakilere katılıp gülümsemiyorum da. @whoosie +1.
0
pati
(05.04.21)
aynı fikirdeyim. bence çocukların çoğu yalnızca kendi ailesine sevimli geliyor. kendisi sevimli buluyor diye herkesin aynı gözle bakacağını zannediyorlar. halbuki objektif gözle söyleyebilirim ki büyük kısmı sevimli değil.
0
dafuq
(05.04.21)
bende sadece baş ağrısı yapıyor, bebekler de dahil. zekası gelişmemiş insanlar işte basitçe, maymundan halliceler gibi yakıştırmalar yapardım da linç edilebilirim. gerizekalı insanlara kim olursa olsun tahammül edemiyorum. nasıl çocuk yapıcam onu da bilmiyorum.
0
diffarentiationation
(05.04.21)
Benim kendi çocuğum var bazen ben bile kendi çocuğuma dayanamıyorum:) sizin böyle hissetmeniz çok normal.
0
sta
(05.04.21)
Ben 10-15 dkyı bırakın 1-2 dk bile katlanamıyorum çocuklara. Çok iyi anlıyorum bu yüzden sizi ama asla suçluluk duymuyorum bu konuda. Ben insanların kendi çocuklarını sevimli bulmalarına bile inanamıyorum açıkçası. Başkasının çocuğunu sevimli bulmak hele böyle dokunmak, öpmek falan inanılmaz tuhaf bir şey bu yüzden benim için.
0
ms brownstone
(05.04.21)
Çocukları sevmiyorum. Sadece konuşamadıkları ama yürüyebildikleri bir evre var, o evre bana sanki kedilermiş gibi geliyor, rahat rahat mıncırabiliyorsun. Onun haricinde sevmiyorum. hiçbir şey bilmiyorlar her konu hakkında fikirleri var konuşuyorlar, yaramazlık yapıyorlar evi dağıtıyorlar.
0
Hallegadola
(05.04.21)
Ben kendi yeğenime bile tahammül edemiyorum. Kendi çocuğum olunca heralde sabır yüklenecek:) çok haklısınız. Hele ki başkasının çocuğuna hiç tahammül edilmiyor.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nesil farkımız var, dolayısıyla yetiştirilme farklarımız var. Benim 14 yaş küçük kardeşimle bile aramda yetiştirilme farkımız var zira ben evin ilk çocuğuyum o 3. ve son çocuğu. Hayatımda bir tek kardeşimi sevdim çocuk olarak, o da gözümün önünde büyüyen ve cidden muazzam tatlı bir çocuk olduğu için, ama bazen ona verilen tavizler bana verilmedi diye içimde bir çocuk tepiniyor. Dışarıdaki çocuklara karşı her zaman aynen dediğin halde oldum ve ne kadar şımarık olduklarını gördükçe rahatsızlığım arttı, gıcığım arttı, vs. Sonraları anladım ki benim yetiştirilişimle ilgili bu, onlar büyürken ne kadar şartsız seviliyorsa ben büyürken o kadar şartlı sevilmişim. Onların kendileri olmalarına çoğunlukla izin veriliyor ama bana izin verilmedi. Üzerimdeki baskı buymuş. Kim bilir belki ben de öyle yetişseydim çocuklara bayılacaktım bilmiyorum. Ama bu huzursuz oluşumdaki en önemli etkenin yetiştirilme farkı olduğunu keşfettiğimden beri daha sakinim daha sağlıklı bakabiliyorum olaylara. Tabi yine çoluk çocuk ortamlarına balıklama dalmıyorum o ayrı.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
Anne babası simartmissa ben de katlanamiyorum. Zeki bir cocuksa da muhabbet etmeyi çok severim. Her zaman anne baba ile ilgili
0
howfaristhesky
(05.04.21)
genel olarak çocukları günah keçisi ilan edeceğinize anne babalarına pay biçmeniz lazım.
çocuk ne alırsa onu yansıtır. ha çocuk ne yaparlarsa yapsınlar uslanmıyorsa o zaman anne baba çocukla mümkün olduğu kadar sosyalleşmekten kaçınmalı.

5 yaşında kızım var, yeri geliyor ben bile dayanamıyorum ki etraftaki herkes kızımla aramdaki ilişkiye gıpta eder. ama başkalarının yanında, bize yalnızken yaptığı şımarıklığı yapamaz. ben nasıl eşime, anama, babama yaptığım şımarıklığı dışarıda yapmıyorsam o da yapmamalı.

ha şu da var, en nihayetinde çocuk bunlar. bir yere kadar idare edebiliyorsun. algıları, dikkatleri çok kısa süre içerisinde dağılır ve başka yere kayar. ama işte dedim ya anne baba frenlemeli sosyal ortamlarda.

veya benim gibi çocuklu ortamlara girmeyin. ben kuzen buluşmalarında bile maksimum 1 saat kalıyorum. çünkü kafam kaldırmıyor bir yerden sonra.

son olarak da hiç sevmiyorum bu şekilde beylik cümleleri ama çocuğunuz olunca en ufak hareketi bile sizi heyecanlandıracak ve güldürecektir. çünkü hareketlerinin bir çoğunu hayatında ilk kez yapıyor ve onu yetiştiren kişi olarak size enteresan geliyor.

çocuklardan nefret etmeyin, onları sevmiyorum filan demeyin. bu gerçekten çok üzücü. dediğim gibi ben de kendi çocuğum dışında hiçbir çocuğa dayanamam ama "çocuklardan nefret ediyorum, yok maymundan halliceler" filan gerçekten üzücü. kendinizi uzak tutmanız, herkesin güldüğü hareketlerine tepki vermemeniz tabi ki çok normal ama bu tarz ifadeler bana çok can sıkıcı ve üzücü geliyor.
0
teritori
(05.04.21)
çocukların suçu yok. aile onun içini dolduruyor. misafirlikte ve toplum içinde de aynayı yansıtıyor. otomatikman kimlerle arkadaş olduğunuzun sağlaması yani.
0
evimin paspasi
(05.04.21)
8-9 yaşlarında bir kuzenim var, annemle ikisi "kanka" olmuşlar. Bize geldiklerinde surekli olarak yasadigi abuk subuk bos olaylari anlatıyor çocuk. Annemde dinliyor yorum falan yapiyor, çocuğun özgüveni zarar gormesin diye. Gerçekten nefrete yakın hislerim olustu cocuga karşı. Suçluluk duyuyorum.
0
eksimeksi
(07.04.21)
(6)

çocuğun belirli sitelere girişini engellemek

kibritsuyu
istediğim üst düzey bir engelleme programı değil aradığım, en azından şimdilik. çok şükür tespit edebildiğim kadarıyla abuk subuk yaşına uygun olamyan sitelere girmiyor. youtube'dan video izliyor. izlediği şeyler de işte 9 yaşındaki çocuğun ilgisini çekecek yok alperen, yok la ali, brawl stars video
istediğim üst düzey bir engelleme programı değil aradığım, en azından şimdilik. çok şükür tespit edebildiğim kadarıyla abuk subuk yaşına uygun olamyan sitelere girmiyor. youtube'dan video izliyor. izlediği şeyler de işte 9 yaşındaki çocuğun ilgisini çekecek yok alperen, yok la ali, brawl stars videoları bilmemne.

tamam izlesin, karışmayım dedim, takip edeyim abuk subuk şeyler izlerse müdahale ederim dedim, ama bu sıpa bütün takiplerime, uyarılarıma rağmen canlı ders sırasında da öteki sekmeye youtube açıp hoca bırbır ders anlatırken video izliyor. camlı vitrinin önüne oturmuş zalak, camdan kabak gibi ne yaptığı görünüyor aasdfjkljas.

yani aklını başına alsın, youtube'a hiç giremesin. adres çubuğunua youtube yazınca, google'dan aratıp tıklayınca falan bu sayfa görüntülenemiyor desin. böyle bir şey vardı, hosts dosyasına mı ne yazıyorduk. nasıldı o? sadece youtube (veya belirleyeceğim başka sayfa) adresini sayfasını açmasın.
0
kibritsuyu
(05.04.21)
modem destekliyorsa modemden bazı sayfaları engelleyebilirsiniz. bu durumda modeme bağlı tüm cihazlar o sitelere giremez.

kullandığı cihazdaki antivirüs vs. yazılım ile de siteleri engelleyebilirsiniz.

veya dediğiniz gibi host dosyası ile de yapabilirsiniz. C:\Windows\System32\drivers\etc\hosts dosyasına aşağıkileri ekleyin.
127.0.0.1 youtube.com
0
inheritance
(05.04.21)
Hostla vs uğraşana kadar tarayıcıya istenen siteleri bloklayan bir eklenti kurmak daha kolay olur.
0
mikro patlama
(05.04.21)
Engelleyecegize konussaniz, kizmadan belki bir iki ödülle.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Tumden yasaklamak yerine sure sinirlamasi uzerinde anlasin derim.
Ornegin stay focused tarzi chrome eklentileri var. belirlediginiz saatler arasinda istediginiz web sayfalarina erisim suresini sinirliyor.

Ornegin sabah 9 oglen 12.30 arasina youtube icin max 20dk erisim verin. Mola mantiginda o 20 dakikayi cocuk kullanmayi ogrensin.
0
mononoke
(05.04.21)
abicim soruyu niye okumuyorsunuz ya niye abi niye niye?

niyetim youtube'u yasaklamak değil hacılar. ders sırasında girmesini engellemek. normal zamanda zaten dediğinizi yapıyorum lan ben yazdım yukarıda. yönlendiriyorum, süre kısıtı yapıyorum. onlar benim babalık görevim.

bu herif canlı derste giriyor. canlı ders hani bildin mi, pandemi döneminde online oluyor, zoom falan diye bi program var, öğretmen orda anlatıyor kameralı böyle radyonun resimlisi gibi bişey. ha işte bu adam orda hoca ders anlatırken zoom isimli bu programı küçültüp, youtube izliyor. ben bunu engelleyemiyorum. odaya da sokmuyor, yanında oturup bakayım.

ama bu da çocuk, kaytarıyor işte. hani işyerinde size bilgi işlem bazı siteleri yasaklıyor ya, niye patronunuza "patron bizi doğru yönlendir de girmeyelim, süre kısıtı koy" demiyorsunuz? o hesap abi, bütün derdim bu. derste dersini dinlesin. maalesef reel bir sınıf ortamı olamdığı için, öğretmen sadece kameranın ucunda olduğu için fark da edemiyor. bu herif de ders dinlemek yerine video izliyor.

o yüzden diyom ki kendi bilgisayarından hiç giremesin yahu. giremsin ki ders esnasında da açamasın. youtube'u y asaklamak değil dersim, ders sırasında gizli gizli girmesini engellemek.

eğitici içerik izlettirip doğru yönlendirme kısmını ders harici zamanda yapıyorum, tableti var, akıllı televizyon var, bizim bilgisayarlar var, lazımsa ders harici oradan izlesin.
0
🌸kibritsuyu
(06.04.21)
Ah aynı benim küçük kızımın durumu. 5. sınıfa gidiyor ve haliyle o yaş çocuğu için sabah 8:30'da başlayıp öğlen 15:30'a kadar süren derslerde dikkatini toplaması çok zor oluyor. Kabul ediyorum ama derste video seyretmek, oyun oynamak nedir arkadaş?
Biz çözümü Kaspersky safe kids programında bulduk. Limited versiyonu bile bizim sıkıntılarımızın çoğunu çözdü. Tavsiye ederim.
0
SiyamkedisiZorro
(06.04.21)
(6)

if'in özel bir kullanımı

signore
"Inevitably it collected information which was politically useful to the government or to individual ministers or officials, and its directors became powerful if shadowy figures."İlk kısımda sorun yok, bu arada it dediği "political police". "and its directors became powerful if shadowy figures." cüm
"Inevitably it collected information which was politically useful to the government or to individual ministers or officials, and its directors became powerful if shadowy figures."

İlk kısımda sorun yok, bu arada it dediği "political police". "and its directors became powerful if shadowy figures." cümlesini çözemedim. Nasıl çevirmek gerekir?
0
signore
(04.04.21)
Yani direktörlerin kimlikleri belli değil ama yine de güçlendiler gibi bir şey söylemek istemiş. Yöneticilerinin kim oldukları belli olmasa bile/idareciler, kimlikleri bilinmemesine rağmen güç kazandılar falan gibi çevrilebilir.
0
buff
(04.04.21)
Sanki diye çevir, tureng'de de bu anlami var
0
howfaristhesky
(04.04.21)
bence typo var orada. of olacak o
0
argent dawn
(04.04.21)
typo yok, if doğru,

powerful if shadowy

gizli olsalar da güçlü; gibi. buff doğru diğerleri yanlış
0
dinç kuvvetler
(04.04.21)
powerful if shadowy tırnak içinde olmalıydı bence. hata orada.
0
das ende der welt
(04.04.21)
if=although kisaca ya da even if gibi dusunebilirisniz even'i dusmus
0
neverletyougodown
(04.04.21)
(17)

İngilizceyi hangi aksanda öğrenmeli

Unde bach canim
-amerikan aksanı yeterli- british aksanı önemli- her ikisini de öğrenmek gerekli.Hedef ab üyesi ülkeler.
-amerikan aksanı yeterli
- british aksanı önemli
- her ikisini de öğrenmek gerekli.

Hedef ab üyesi ülkeler.
0
Unde bach canim
(03.04.21)
amerikan bence, ingiliz aksanını native olmayan birisinin yapması çoook zor ve kulak tırmalar, komik durur.
0
garavel
(03.04.21)
Glottal stop mevzusunu ister istemez yapıyor durumdaysan British devam; aksi durumda British lüzumsuz.
0
vedatchilipeppers
(03.04.21)
1
0
but that was just a dream
(03.04.21)
nereden ogrendiginize gore degisir. TR ogreneceginiz amerikan aksani olur ki bu bizim dilimize daha uygun bir aksan.

British aksanininin da cesitleri var. misal glottal stop* her british'te yok.

* hani su british yerine "bri-ish" derkenki mevzu.


yani bence amerikan olursa yeter. british aksanini da severiz ama dogal olmasi onemli.
0
yoggi
(03.04.21)
Türkiye'den veya dünyanın çoğu yerinden öğreneceğin İngilizce Amerikan İngilizcesi olur. Hem daha net düz.

Fakat ben İngiltere'de master yaptım mesela, orada yaşayınca bazı kelimeler ağzıma öyle oturmuş genelde Amerikan ama bazı şeylerde İngiliz aksanı karışık bişeyler oluyor benim :D
0
nhk ni youkosu
(03.04.21)
ingiliz aksanina veya amerikan aksanina sahip olamayacaksin ki. ingiltere ingilizcesi mi amerikan ingilizcesi mi diye soruyorsan ingiltere ingilizcesi.
0
baldur2
(03.04.21)
turk aksaniyla ogreneceksiniz. konustugunuz zaman zaten kimse sizin amerikan veya british oldugunuzu dusunmeyecek. onemli olan duzgun ve akici konusmak, kelimeleri yerinde kullanmak. agzini actiginda zeki ve kendine guvenli hissi vermek.
"her ikisini de öğrenmek gerekli?" - aralarinda sandiginiz kadar fark yok.
0
hot potato
(03.04.21)
Neredeyse ikisine de sahip olmayaksiniz
0
howfaristhesky
(03.04.21)
anadilinden dolayi aksanin ne ise o. Cakma amerikan ya da ingiliz aksani kasmaya calismak komik ve gereksiz.

aksan baska birsey yanlis teleffuz baska bir sey. telaffuzun dogru oldugu surece aksan karizmatiktir, yabancilar anadili ingilizce olmayip iyi konusanlara saygi duyarlar..
0
cooperr
(03.04.21)
aksan önemli değil akıcı konuş yeter.
0
das ende der welt
(03.04.21)
Pass'i nasıl okuyorsun?
Can't'ı nasıl okuyorsun?

Pes, kent diyorsan amerikan aksanı, paağs, kant diyorsan ingiliz aksanı ile telaffuz ediyorsun.

İngilizceyi tek bir aksan kaynağından öğrenmediğin sürece bu tarz telaffuzlarda seçici olamazsın. Ben mesela yukarıdakileri ingiliz aksanı ile telaffuz etmeye alışmışım ama genel aksanım amerikana daha yakın. Duysan amerikan aksanı dersin ama arada paağs diyince cortlamış oluyor amerikan aksanı.

Aynısı tam tersi için de geçerli. Aksan konuşmak harf yutmak ya da vurgu tonlamanın yerini değiştirmek değil sadece. Kafayı çok takıp vaktim var uğraşıcam dersen ve İngilizceyi yeni öğreniyorsan yapılabilir. Ama halihazırda İngilizceyi öğrenmiş ve konuşma diline yerleştirdiysen tam bir aksan yapman çok zor. Ona harcayacağın zamanı dili iyice öğrenmeye çalışırsan daha faydalı olur.
0
Jux
(03.04.21)
Anlaşılır aksanda öğrensin
0
amsterdam otlu sigarası
(03.04.21)
Kullanacaginiz aksanda tabii ki. Amerika´da yasamayi planladiysam, London Ingilizcesi´ni ogrenip ne yapayim mesela? Calisalacak sirket UK baglantili olacaksa British ogrenilir.

Aksan onemsiz bir konu degil. Bizde yabanci dil inanilmaz ego yapilan bir konu oldugu icin oyle geliyor olabilir. Anadilim Türkce, Almanca konusurken Türk/Almanci aksaniyla konusmuyorum. Standart dili, standart dil kullanicilarindan ogrendim, o sekilde de kullaniyorum.

Kullanim alani olan aksan en iyi aksandir.
0
buf-e kür
(03.04.21)
British ogrenmen icin kendini extra kasman lazim, yani extra caba sarf etmen lazim. Bazen bbc, sky news aciyorum orda bile amerikan aksani ile karsilasiyorum, uzman baglaniyor amerikan, kendi universitesinden adam bagliyor o da amerikan cikiyor bazen misafir profesor falan mi nasil denk geliyor anlamiyorum, dizi, film endustrisi de amerikana kaydi britanyada. secuul, skecil, iidir, aydir muhabbeti vardi ya biri amerikan biri ingiliz diyorlardi artik o corba oldu resmen, kendileri de dikkat etmiyor, ikisi de olur diyorlar artik, dil amerikanlasmaya basladi dedigim gibi extra caba lazim british aksan icin.
0
neverletyougodown
(03.04.21)
@everyone
aslında beni yanlış anladınız, kendimi açıkça ifade de edememiş olabilirim. Esasen iyi düzeyde ingilizcesi olmayan biri olarak bunu sormamın sebebi “listening” kısmını çalışırken çokça kişiyi anlayabilmek. Atıyorum; “eğer british aksanıyla öğrenirsen zaten amerikan aksanı basit olduğu için anlayabilirsin ama amerikan aksanına yoğunlaşırsan kendine british aksanını hedef alan kitleyi zor anlarsın” gibi çıkarımlar öğütlenmesiydi.

Öte yandan “amerikan aksanı çok yaygın, british aksanına yönelmeye gerek yok hedef kitlen değilse” gibi yargılar da olabilir.

Ya da ikisi de değil de; “belirli seviyeye gelmekle alakalı, geldikten sonra bir önemi kalmıyor” gibi.

Aksan özentisi biri değilim fakat şu da var: türkçeyi kendi içimizde bile anlayamadığımız oluyor aksan olarak. Bir yabancının türkçe aksanı bile fark ediyor, doğru telaffuz dediğiniz şey aksan yüzünden size uymayabiliyor. Amacım, native olacağım, mükemmele ulaşayım değil ama aslında bir şekilde avrupa birliği ülkelerinin yöneldiği ya da genele hitap eden bir aksana aşina olmak. Derdim bu.
0
🌸Unde bach canim
(03.04.21)
aksan için kasmak bence saçma

sen kendi aksanında konuş, anlaş yeter. british aksanını çok iyi kıvırdın diyelim adam sana sordu ingiliz misin diye yok dedin gittin mi dedi yok dedin ee manyak mısın bu aksan nereden geldi dedi? ne diyeceksin?

düzgün ve akıcı konuştuğunuz sürece sıkıntı yok.

ingilizlerle çalışan adam söyledi.
0
duyurukullanıcısı
(03.04.21)
bu düşünülecek son şey bence.

ne yaparsan yap zaten türk aksanı ile ingilizce konuşacaksın. konusurken kem küm etmedikten sonra aksanın hiç bir önemi yok.

ingilizce konusurken heyecanlanıp konusamayan kişiler aksan ve gramer konusuna çok takılan kişiler oluyor genellikle.
0
dafuq
(03.04.21)
(11)

Biontech aşısı yaptıran var mı?

frontrow
Bugün biontech aşısı yaptırdım. Halsizlik ve kol ağrısı var. Başka yaptıran ve yan etki gören var mı? Kendimi kobay gibi hissediyorum.
Bugün biontech aşısı yaptırdım. Halsizlik ve kol ağrısı var. Başka yaptıran ve yan etki gören var mı? Kendimi kobay gibi hissediyorum.
0
frontrow
(02.04.21)
www.reddit.com şurayı takip edebilirsin.
0
false pretension
(02.04.21)
Evet, yaptırmıştım. Her iki dozda da iki gece kolumun üstüne yatmakta problem yaşadım. Bende halsizlik olmamıştı. Ama olması da normal.
0
shatskikh
(02.04.21)
hafif kol ağrısı var. onun dışında bişey yok. daha bugün oldum.
0
sutlu nescafe
(03.04.21)
Aşının sevkiyatı sırasında soğuk zincirin bir yerde sekteye uğramış olma ihtimali olabilir mi sizce? İyice paranoyaklaşmış olabilirim ama niyeyse hep bu ihtimali düşünüyorum
0
🌸frontrow
(03.04.21)
bahsettigin yan etkilerle soguk zincirin sekteye ugramis olmasi arasinda bir baglanti yok. dolayisiyla bu olmadi diyip asiyi tekrarlatma talebinde de bulunamayacagini da dusunerek yapabilecegin tek sey gercekten hasta hissediyorsan hastaneye gitmek.
0
hot potato
(03.04.21)
Bende de aynilari olmuştu
0
howfaristhesky
(03.04.21)
Aslında işe yaradığının göstergesi bu halsizlik. Vücut gerçek tehlike var sanıp alarm veriyor. Hafif ateş de olabilir. Başka yan etkiler olursa doktora gidin.
0
sumuklurakun
(03.04.21)
Soğuk zincir sevkiyatı yaparken sıcaklık değişimlerini kaydeden bir cihaz var. Sıcaklık şartları bozulduysa görülebiliyor. Çok pahalı birşey değil. Herhalde aşı sevkiyatında içine o cihazdan koymuşlardır. Bu kadar önemli birşeyi riske atmazlar.
0
curukturpkokusu
(03.04.21)
Hafif kol ağrısı dışında sorun olmadı.
0
selcan
(03.04.21)
Hangi kontenjandan asi yaptiriyorsunuz. Herkes yaptirabiliyor mu?
0
rumpleteazer
(03.04.21)
kronik hastalık kontenjanından yaptırdımç
0
sutlu nescafe
(03.04.21)
(12)

Bir kız çocuğu büyütmek

iddaaci
Merhaba, kızım daha bebek. Onun bilim, müzik ve sanata yatkın olmasını istiyorum. Bunun için bir kaç kitap buldum. Kendimi geliştirebileceğim. Ama bu kitapların pek nitelikli olduğu düşünmüyorum. Bu kitapların nitelikli olanlarını bilen var mı? Yani kızımın hayatına dokunabileceğim ip uçlarını bana
Merhaba, kızım daha bebek. Onun bilim, müzik ve sanata yatkın olmasını istiyorum. Bunun için bir kaç kitap buldum. Kendimi geliştirebileceğim. Ama bu kitapların pek nitelikli olduğu düşünmüyorum. Bu kitapların nitelikli olanlarını bilen var mı? Yani kızımın hayatına dokunabileceğim ip uçlarını bana verecek bir kitap. İngilizce de olabilir.
0
iddaaci
(31.03.21)
Yabanci dil ogretin ama subject verb present perfect seklinde olmaz o is, konusacagi birilerini bulun. Bir de babasi iddaaci olmasin belki de yeter.
0
howfaristhesky
(31.03.21)
Kız ya da erkek çocuğun nasıl olsun istiyorsan öyle ol. Özellikle 3 yaşlarındayken, büyüyünce okusun istiyorsan oku, müzik aleti çalsın istiyorsan çal, diş fırçalasın istiyorsan fırçala, spor yapsın istiyorsan, yap. Söyleme, örnek ol. Televizyon seyrederken oku deme, yapmaz. Sigara içerken içme deme, içer.
Soruya cevap değildi ama. Olsun. Söyledim. Tecrübe paylaştım.
0
Mirket
(31.03.21)
Guzel dusunceler,bende iki tane var.

İlkini tam senin düşündüğün gibi yetiştirmeye çalıştık.somra okul zamanı geldi.ilk kez servise bindi aksam eve geldiğinde demet akalın şarkısı söyleyip ,dansediyordu.

İkinciyi kendi haline bıraktık.
0
duptıs
(31.03.21)
Çocuk sahibi değilim fakat Duptıs +1.Çocukların okul dönemi çevresinden etkilendiği bir gerçek.

Gerçekten de iyi bir çocuk yetiştirmek istiyorsan yurtdışına yerleş.
0
inte17
(31.03.21)
Yetenek seçimi konusunda ne yaparsanız yapın, çocuk size 7 yaşına doğru "Ben bundan keyif alıyorum" Diyecek. İşte kendi yolunun bulduğu zamandır. Spor işin içine girerse branşlaşma yaşı kaçırılmamlı sonrasında biraz patinaj çekilir ama düzelecek bir durumdur. İsterseniz daha anlatırım. Allah analı babalı büyütsün.
0
evimin paspasi
(31.03.21)
duptıs'ın söylediğine katılmıyorum varoşta büyümüş bir erkek olarak. çevre önemlidir evet ama ailenin benimsettiği temel kodlar daha önemlidir. babam işini severek yapan ve baskın bir mühendis olmasaydı muhtemelen ben de teknik işlere bu kadar yatkın olmazdım örnek olarak.
0
roket adam
(31.03.21)
ayy ne güzel sizin gibi düşünceli bir annesi var. baleye gönderebilirsiniz. 3 yaşında başlanıyor.

küçük yaşta ingilizce öğrenmeye başlarsa da iyi olabilir.

anne değilim ve olmayacağım. o sebeple kitap önerisi yapamam ama ben küçükken hep baleye gitmek istediğim halde annem beni göndermedi. çok içimde kaldı. bir çocuk için müzik ve dans ile büyümek çok güzel olur.
0
batlegolas
(31.03.21)
@howfaristhesky bahis ile alakalı değil adım. Uzun bir hikayesi var. :)
@batlegolas ben erkek tarafıyım. :)
0
🌸iddaaci
(31.03.21)
annem beni her kursa müzik,spor ne varsa gönderdi. sadece basketbolu sevdim, annemin istediği herhangi bir sıfata ulaşamadım.
çocuk zaten yatkın yönünü size belli eder. bebekken ise sürekli konuşun yabancı diliniz varsa konuşun ekstradan çocuğa yüklemenize gerek yok.
benimde yeni bir kızım oldu. önerilere ben de açığım.
0
mikahakkinen
(01.04.21)
biz tv'yi komple satarak başladık tavsiye ederim. Çocuk sadece metroda görüyor tv ekranlarını. En azından süper kahramanlarla büyümüyor, tek kahramanı babası ve annesi:)
0
theconqueror
(01.04.21)
Sizin ingilizceniz varsa cok mukkemmel kaynaklara ulasabilirsiniz. Charlotte Mason evokulu kaynaklarina bakarsaniz (Ambleside Online websitesi ucretsiz) orada cesitli yas gruplari icin mufredat onerileri goreceksiniz. Normalde Charotte Mason anlayisinda okul oncesi egitim yok. 1. sinif civarindan basliyor. Fakat Charlotte Mason inspired olarak kucuk yas gruplarina hitab eden programlar var. Cocuklari klasik muzikle, klasik ressamlarla tanistiriyorsunuz, doga ile icice olmasini saglayarak (basit bir yuruyus bile bunu saglar) bilime giris yapiyorsunuz. Charlotte Mason'un bir cocugun 6 yasina geldiginde biliyor olmasi gerektigini soyledigi seyler var (iste agac isimleri, bitki isimleri bilecek, bir siir okuyabilecek vb.) o listelere bakabilirsiniz. Charlotte Mason cocuklara aptal muamelesi yapan "bos" (twaddle) cocuk kitaplarini da tavsiye etmez. Klasik, guzel yazilmis cocuk kitaplari okutulmalidir. Bununla ilgili listeler de var ingilizce kaynaklarda..

Charlotte Mason yaninda Waldorf pedagojisine ve ozellikle pratik yasam yetileri kazandirma kisminda Montessori pedagojisine bakabilirsiniz. Ben bu ucunun bir karmasini yapmaya calisiyorum.

Ek olarak: Turkiye'de yasiyorsaniz zaten Turkce ogreniyor. Cocukla dogar dogmaz sadece Ingilizce iletisim kurun. Tek bir kisinin, istikrarli olarak sadece Ingilizce konusmasi yeterli bir cocugun Ingilizce edinmesi icin. Sakin sacma sapan Turkce instagram sayfalarina falan bakip el kadar bebelere hafiza kartlariyla gramer calistirmaya falan kalkmayin. Ikinci ana dil ogrenimi oyle birsey degil cunku.


En onemlisi: tiktok bilsin, yok bilgisayar bilsin diyenlere aldanmayin. Tablet vermeyin, en az liseye dek cocugun bilgisayarla, oyunla, tabletle tanismasina gerek yok. Televizyonu kaldirin atin. Bizde belli yasa dek hic seyretmedi. Bakicisinda olmasi gerektigi zamanlarda engelleyemiyorum tabii fakat su an evde hala seyretmiyor. Haftasonlari, benim onceden belirleyip indirdigim klasik, vahsetsiz, super kahramansiz eski model cizgifilmleri seyrediyor. Onlari da yeni yeni egitim icerikli seylerle degistiriyorum zaten.
0
2oda1salon
(01.04.21)
@2oda1salon efsanevi cevap. Var olun.
0
🌸iddaaci
(01.04.21)
(8)

kadın günlerinin ingilizcesi

rewlack
kabul günü falan dedikleriteyzelerin kısır yapıp yedikleri "gün" kavramının ingilizcesini arıyorum. nasıl çevriliyor?
kabul günü falan dedikleri
teyzelerin kısır yapıp yedikleri
"gün" kavramının ingilizcesini arıyorum.

nasıl çevriliyor?
0
rewlack
(31.03.21)
tea party , ladies tea party
0
freedonia
(31.03.21)
The day of of golden şeklinde kullanımı var: comparativemigrationstudies.springeropen.com
0
feliss
(31.03.21)
at-home meetings'e ne diyorsunuz?
0
🌸rewlack
(31.03.21)
home gatherings daha iyi olur gibi..
0
pigletvsdaisy
(31.03.21)
tea party
0
co2s2
(31.03.21)
Kesinlikle tupperware party, digerleri dogru degil
0
howfaristhesky
(01.04.21)
@howfaristhesky aslında türk stili kadın günleri çok buraya mahsus bişey. çok kendine içkin.
net olarak hepsini reddetmeyi pek doğru bulmuyorum :)
gelen tüm cevaplara teşekkür ederim. başka bişey gelirse aklımıza yine yazarız.
thank u.
0
🌸rewlack
(01.04.21)
howfaristhesky artistine bakin hele, hepsi yanlis onunki dogruymus, asil onunki yanlis digerleri dogru, tupperware'de tupper sergileme falan var biz de var mi oyle bir sey
0
neverletyougodown
(01.04.21)
(15)

Hayvanat Bahçesine ve Milli parklara karşı mısınız

aretwoane
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
0
aretwoane
(30.03.21)
nesli tükenmeye karşı koruma altına alınanlar haricinde her türlüsüne karşıyım.
0
eeb
(30.03.21)
Ben komple sisteme karşıyım. Para verip nadir hayvan avlayan Amerikalıya özel izin veren bakanlık aynı hayvanı hayvanat bahçesine kapatınca mı iyi oluyor, sorarım size.
0
prole
(30.03.21)
Hayvanat bahçesi derken hangilerini kastediyoruz? Mesela black jaguar white tiger var onlar koruyor. Bir de bizim avmlerde hapsedilenler var..
0
suicides underground
(30.03.21)
Değilim.
Benim çocuğumun hatta benim de zurafayi, aslanı, zebrayi, gergedani filan görüp tanıyabilecegi tek yer. Böylelikle hayvan sevgisi bile kazanılabilir.
Tabiki hiç bir eziyet görmeyeceğini ve doğal ortamına en yakın şekilde yaşayabileceğini varsayarsak.
0
etna
(30.03.21)
Herhangi bir hayvanı doğal ortamından başka bir bölgeye transfer etmenin bir gerekçesi olamaz

Doğada ölen bir canlı başka bir canlının yaşamasını sağlıyor, müdahale olmadan dünya kendi dengesini buluyor
0
freebird5406_2
(30.03.21)
Hayvanat bahçelerine karşıyım, özellikle "ay çocuklarımız hayvanlarla tanışıyor" diyenlere özellikle uyuzum. Çocukken zürafayla tanışınca bir şey olacak sanki. (Ben yazarken yoktu ama yukarıda denmiş, üzgünüm.)
Milli parklar konusunda ne var bilmiyorum, normal bir doğal ortamın inşaattan vs. korunması değil mi?
0
whoosie
(30.03.21)
Karşıyım. Özellikle Türkiye'deki gibi hayvanları ufacık alanlara kapatan, hayvanı yaşadığı iklimden koparan hayvanat bahçelerine, akvaryumlara vs karşıyım. Doğal yaşam alanı erafında düzenlenen ve hayvanları uzaktan gözlemeyi sağlayan, kocaman arazilere kurulu parklar yapılır, turist olarak gidip izleriz, o ok.

Ayrıca zürafayı fili görünce ne oluyor +1 Belgesel izleyin.

Ayrıca neye göre "daha iyi"? Hayvanların doğal ortamına ve doğal seleksiyona müdahalenin iyi olduğunu düşünmüyorum. (Panda gibi tehlike altında olan türler dışında.)
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
Fillerin zürafalarin yavrusu hayatında bir kez insan gorsun diye beni yillar boyu küçücük bir kafese kapattıklarini dusunuyorum ve evet karsiyim. Evde kocaman televizyon, doğal ortaminda binbir cesit açıdan çekilmiş hayvanlarin belgeselleri var, çocuğum oradan cok daha ayrıntılı tanışabilir hayvanlarla.
0
instant crush
(30.03.21)
tabii ki karşıyım.
bir şeyi sevmek için illa onu yakından görmek gerekmiyor. kaldı ki, hayvanat bahçesine giden bir çocuk hayvan sevgisini değil, başka bir canlıyı kendi keyfi-isteği için esaret altında tutmanın normal olduğunu - o an fakında olmasa da-öğrenir.
bir kutup ayısının, yazları 40 derece geçen bir yerde, duvarlarında buzul resimleri olan klimalı bir odaya kapatılmasının;
uçsuz bucaksız okyanusta yüzmesi gereken bir yunusun bir akvaryuma-su tankına hapsedilmesinin;
ormanlar kralı aslanın sürekli sakinleştirici ilaçlarla bir yavru kediye dönüştürülmesinin savunulacak bir tarafını görmüyorum ben.
önüne iki tane cılız ağaç dikilmiş zürafanın, maymunun kendini doğal ortamında sanacak kadar akılsız-içgüdüsüz olduğunu sanmıyorsunuzdur umarım.

böyle ortamlar ancak koruma altına alınması gereken türler ya da rehabilitasyona ihtiyacı olan, doğada yaşayamayacak durumda, sakat, travmalı vs canlılar için kabul edilebilir yerler.
0
treize
(30.03.21)
hayvanat bahçesine kesinlikle karşıyım, hayatımda bir kere gittim gerçek manada moralimiz bozuldu hayvanları görünce. milli park tartışılır, milli parklar olmasa epey bir yeşil alan otel olurdu ülkemizde.
0
roket adam
(30.03.21)
Ben karşı değilim.

Hayvanat bahçeleri aslında bir araştırma ve bilim merkezi. Bir sürü veteriner ve biyolog o hayvanlar üzerinde çalışıyor ve araştırma yapıyor, ziyaretçi kısmı para için yapılan bir şey, yoksa asıl amaçları o değil. Ki o da mecburiyetten yani, yoksa "bilim yapılsın" diye kimse cebinden para vermeye gönüllü değil. Kötü koşullar için de aynısı geçerli. İnsanlar para vermezse koşullar kötü olur, bunun çözümü de yasakçılık değil.

Kaldı ki doğada soyu tükenen ama hayvanat bahçelerinde korundukları için çoğaltılıp tekrar doğaya salınan bir sürü hayvan türü var. Hayvanat bahçelerinin kaldırılması bir sürü canlının soyunun tükenmesine yol açacak, pek hayvansever bir tavır değil.
0
plutongezegendegilmi
(30.03.21)
Koruma ve nesli tükenmekte olan hayvan kısmı fasafiso. Afrika'dan vb. bir sürü hayvanı sadece gösteri ve para kazanma amaçlı getiriyorlar. Pandemi'nin bir nedeni de insan hayvan ilişkisinin bozulması. Doğaya bu şekilde müdahale edip, hayvanların yaşam alanlarını daraltıp, onları seyirlik bir malzeme gibi görüp bazı sınırları aşarsanız, bu ilişki size hastalık olarak dönecek.
0
kaset
(30.03.21)
Hayvanların esaret altında tutulduğu yerlere karşıyım. Çoğu hayvanat bahçesi hayvanlara ağır psikolojik şiddet uygulanan yerler ve bunun sonuçlarına ulaşmak zor değil. Bu şekilde çocuğa hayvan sevgisi değil hayvan şiddeti ögretilir zaten. Bunu söylemeye gerek yok bile ama şiddet sadece fiziksel değildir.
0
turkce konusan uzayli
(30.03.21)
Bir canlıyı ömru boyunca bir yere hapsetmek, bir çocuğun görecek olmasıyla izah edilemez. Üstelik hapaedildigi yer de kendi doğasına yüzde yüz aykırı bir yer.

Burada çocuklara öğretilen şey hayvanların hapsedilecegi, hayvan sevgisi değil.
0
howfaristhesky
(30.03.21)
milli park olayina kesinlikle karsi degilim, turkiye gibi bir ulkede betonlasmayi onlemenin yolu mumkun oldugu kadar alani sit alani, milli park, askeri bolge, kutsal bolge falan ilan etmek..

hayvanat bahcesine siddetle karsiyim..
0
cooperr
(30.03.21)
(11)

30+ duyuruculara // hayatın ee şimdi ne olacak dediğiniz dönemi

roket adam
şimdi söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın, tamamen benzer düşüncelerde olanlar vardır o yüzden soruyorum. belanı mı arıyorsun falan demeyin şükrediyorum genel olarak.31 yaşındayım, normal yaşıyorum ciddi bir sıkıntım yok. stabil bir kariyerim var kısa vadede böyle devam edecek gibi görünüyor, fena p
şimdi söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın, tamamen benzer düşüncelerde olanlar vardır o yüzden soruyorum. belanı mı arıyorsun falan demeyin şükrediyorum genel olarak.

31 yaşındayım, normal yaşıyorum ciddi bir sıkıntım yok. stabil bir kariyerim var kısa vadede böyle devam edecek gibi görünüyor, fena para kazanmıyorum. evlendim bu sene, ev aldım, fena sayılmayacak bi arabam var. yani %1'lik dilimdeki sıradan bir türk ailesiyiz.

16-17 yaşından beri çalışıyorum, şimdiye kadar hep şu olsun böyle olacak, bi de şunu alayım, bi de şunu yapayım diye yıllarımı geçirdiğim için şu anda bu stabiliteye ulaşınca biraz boşlukta kaldım. bir yere de gidemediğimiz için ancak gereksiz ıvır zıvır şeylere para harcayıp duruyoruz, evde oturuyoruz. büyük bir harcama yapma şansım yok, bundan daha iyi bir araba ya da eve ulaşmak için çok büyük bir yatırım yapmam lazım o da anlamsız ve şu anda imkansız. bildiğin ek olarak ne iş yapabilirim onu falan araştırıyorum bazen can sıkıntısından.

oyunun bu bölümünden sonra ne oluyor 30 yaş üstü arkadaşlar? sizde nasıl oldu en azından merak ettim. belki duyuruyu sonra silerim.
0
roket adam
(28.03.21)
Çocuk, ikinci evlilik?

Ben yaşım gelmesine rağmen daha oyunun o bölümüne geçemedim, tahmin yürütüyorum eşe dosta bakarak.
0
buff
(28.03.21)
bu bana işe girdiğim ilk zamanlarda olmuştu.

bilmiyorum hep önüme bir şeyler koyuldu "şunu hallet, sonra rahatsın" gibi yetiştirildim. "şu" dediklerim de işte sınavlar, üniversite, iş, askerlik vs.

her şeyi halledip çalışma hayatına başlayınca "ee şimdi nolcak amk" diye epey triplenmiştim, öyle yalnız falan da değildim ha, arkadaşlar, kzı arkadaş falan var yani ama "ee yani şimdi hayatımın sonuna kadar maaşı bekleyip kredi kartını ödeyerek mi devam ediyorum" diye bir hal. alışması zaman alıyor, sözlükte bir sürü başlıkta da yazılmış:

(bkz: mid twenties breakdown)
(bkz: quarter life crisis)
(bkz: 21 yaş bunalımı)
(bkz: 25 yaş sendromu)
(bkz: üniversite sonrası yaşanan iş hayatı depresyonu)

kendi adıma 30 çok bir halt değiştirmedi diyebilirim, ki 30'u da geçtim çoktan. ama uzun yıllardır da her şey aynı.

anlattıklarına değinirsem, gidip monaco'ya yatımı bağlamıyorum elbet ama eskiden "param olunca" dediklerinin de çok bir bok olmadığını farkediyorsun. yani eğlenceli şeyler evet, umursamadan harcamak tüketmek güzel, fakat çok bir şeyler değişmiyor.

ben evlenmedim ama bir şeyler öğrendiysem, bu sorduklarını düşünürklen "ben" değil "biz" olarak bakmak gerek. cevaplar orada olabilir.
0
celeron 300a
(28.03.21)
:)
Yeni leveller açılıyor:)
Buff+1

Tavsiye istersen mutlaka bir hobi edin ve onun için mesai harca
0
kisa
(28.03.21)
artık hayattan çok bi beklentim kalmadı. yaş kırkı geçti. hiçbir şeyde hevesim yok. hatta bugün sabah uyanınca yatakta bunu düşündüm. ölebilirim artık dedim kendi kendime. istediğim pek çok şeyi elde ettim. bazı şeyler olmadı/olamadı. üzülmeyi de bıraktım artık. yaşayıp gidiyorum.
0
naksidil
(28.03.21)
kesinlikle çocuk. çocuktan sonra müstakil ev ve ufaktan bahçe işleri falan olabilir.
0
xrated
(28.03.21)
O soruyu soracaginiz yas 40'li yaslar oluyor genelde.Yasinizin keyfini cikartin bol bol gezin cocuk olana kadar
0
turkuaz
(28.03.21)
Bisey olmuyor valla, gelirin de eskisi gibi ziplayarak artmiyor.
Dumduz yasiyorsun.
Robot supurgeyi almissindir zaten.

Ek paketler var 40'a dogru onlar aciliyor. Bisiklet sonra motor alacaksin. Kampcilik falan belki.
Benim arkadaslar kedi aldi 35i gorunce, bitkiye falan saranlar oldu.
Para sayesinde her seye ulasimin kolay oldugu icin bir seyi elde etmen en fazla 1 ay suruyor o da bayiyor zaten. Benim.tatafta boyle valla.
0
divit
(29.03.21)
işine bağlı değişir.

Evlenmedim ama sevgilim var, geçen yıl kurduğum grupla şu an spotify listelerindeyiz. 4 yıldır kriptopara dünyasının içindeyim, bir aydır falan NFT satarak biraz gelir elde etmeye başladım.(zaten görsel işitsel şeyler yapan biriyim) Bakarsın sanat dünyasında bir yere gelirim.

yapılacak çok şey var. Bence 30 tam tersi başlangıç. 20'lerde yeteneğim olup parasızlıktan veya çevresizlikten yapamadığım şeyleri gerçekleştirme yaşı. Ek olarak Kanada Express Entry'ye başvurdum ülkeden gitme planları yapıyorum.

not olarak: stabilite kötü. İnsanlar rahatı bırakmak istemiyor ama onu bırakmadan pek bişey yapamıyorsun. Doktorayı bıraktım ben geçen yıl mesela :)
0
nhk ni youkosu
(29.03.21)
Genelde boyle duyurulara yanit vermem ama ben bu soruyu 15 - 16 yasinda kendime cok sordum: Universite bitince ne olacak?

Ne yazik ki yanitinizi okudugumda mutlulugu tuketimde aradiginizi goruyorum. Ne kadar cok satin alirsam o kadar mutlu olurum dusuncesindeniz. Belki de bu size yapay bir mutluluk getirecek. Peki her gun en az bir kez guluyor musunuz? Kendi mutlulugunuz icin bir sey yapiyor musunuz? Olum aninda herkes gibi cocuk yapmis olmak disinda iyi ki yaptim dediginiz sizi farkli kilan neyiniz olacak? Anne babanizin size sundugu hayattan sadece +1 mi ileridesiniz?

Bence az cok bir kutunun icinde oldugunuzun farkindasiniz. Cocuk, ikinci cocuk, ev, araba, yazlik ev diyen kisiler kutunun disina cikamamiz kisiler cunku cevrelerinden bunu gormusler bunun dogru oldugunu saniyorlar. Kutunun disina goz atiyorsunuz, bence cikmayi deneyin.
0
howfaristhesky
(29.03.21)
Şu anda çift olarak tam da eğlenebilecek durumdasınız, yani anladığım kadarı ile boynunuzu büken bir borcunuz yok, işinizde gücünüzdesiniz, madem boş vaktiniz var, havalarda iyileşiyor, ne biliyim kamp yapın, yamaç paraşütüne gidin, atlayın arabaya daha önce hiç gitmediğiniz yerlere gidin, bir c.tesiniz var, onu iyi değerlendirin böylece can sıkıntısından evliliğiniz de çatırdamaz, kısa ve hızlı planlar yapın ve harekete geçin. hareket her konuda berekettir.
0
selam
(29.03.21)
Uzun süredir benzer durumdayım, bir çıkış yolu bulamadım. Maddi olarak çok iyi durumlara gelsem belki ekstra bir şeyler ayarlardım ancak maddi imkânlar konusunda da hiçbir uğraş vermedim bugüne kadar, param olsun, kariyerim olsun vs. kasmadım hiç. Otostopla hayvanlar gibi gezdim, önüme gelenle düştüm kalktım, bir sürü absürd ortamda bulundum, bir sürü acayip tiplemeyle tanıştım. Keyifli vakit geçirme konusunda yardımı oluyor böyle değişikliklerin. Şehir değişikliği yaptım yakın zamanda da ama Afrika'ya falan gönüllü derneklerde çalışmaya gidesim var ya da Türk Dexter olasım geliyor bazen ya da bir devrimin fitilini ateşleyecek bir organizasyon için çalışmak. Kafalar karışık. Hayatın bir anlamı olması gerektiğini düşünmüyorum, zamanımızın dolmasını bekliyoruz işte öyle böyle.

Yeni Foça'ya geldim sap sap takılıyorum bu arada, yalnız kaldım. Etrafta birileri varsa ses edin de aktivite oluşturalım sıpalar, sıkılıyorum.
0
krang
(29.03.21)
(5)

İngilizce basit bir kural

Unde bach canim
İngilizce kursu alıyorum udemy üzerinden. Şu olay aklıma takıldı.Emir cümlelerinde hitap ettiğimiz kişiye “do it” diyerek söyleyebiliyorken orada olmayan bir şahıs için “o şunu şunu yapsın” gibi emrivaki cümleyi nasıl söylüyoruz?Let’s him do it deyince öneri, sormak gibi olmuyor mu?Örnek olarak da ş
İngilizce kursu alıyorum udemy üzerinden. Şu olay aklıma takıldı.
Emir cümlelerinde hitap ettiğimiz kişiye “do it” diyerek söyleyebiliyorken orada olmayan bir şahıs için “o şunu şunu yapsın” gibi emrivaki cümleyi nasıl söylüyoruz?
Let’s him do it deyince öneri, sormak gibi olmuyor mu?

Örnek olarak da şu çevrilebilir. “Annene söyle, benim için yemek yapsın”
0
Unde bach canim
(26.03.21)
have him do it
get him do it.

causatives diye aratirsaniz kaynak bulursunuz.
0
do you remember me
(26.03.21)
tell her to do it
tell your mom to cook meal for me
0
nibba
(26.03.21)
"Osman do it" Osman yapsin.
0
howfaristhesky
(26.03.21)
Nibba+1

Ben başka bir detay yazacağım.

Let’s him do it -> aslında let him do it.

Let's teki 's aslında us

Let me do it
Let him/her do it
Let us do it
Let you do it
Let them do it
0
EasyTiger
(26.03.21)
ask your mom to cook for me
0
co2s2
(26.03.21)
(5)

covid testi yaptırsam mı

reanarchy
klasik grip belirtileri;burun akıntısı, sadece su gibi.hafif yorgunluk, uyku (theraflu ve taylot içiyorum dünden beri onlardan dolayı da olabilirateş, öksürük, nefes darlığı, kas-eklem-kemik ağrısı yok.test yaptırsam mı yoksa c vitaminine devam mı?
klasik grip belirtileri;

burun akıntısı, sadece su gibi.
hafif yorgunluk, uyku (theraflu ve taylot içiyorum dünden beri onlardan dolayı da olabilir
ateş, öksürük, nefes darlığı, kas-eklem-kemik ağrısı yok.

test yaptırsam mı yoksa c vitaminine devam mı?
0
reanarchy
(24.03.21)
Insanlara bulastirirsaniz vebali size, size belki bir sey olmaz, anneniz babaniz, eve siparis getiren pizzaci, onun annesi babasi... vebali size.
0
howfaristhesky
(24.03.21)
allah aşkına yaptırmayın vaka sayısı böyle böyle artıyor. soğun algınlığı gibi görünüyor. burnunuz hiç mi akmasın.
0
sting
(24.03.21)
Şu an bildiğim üç kişi böyle. Covid değil gibiler ama etrafta bulaşan kimse yok bir kişiden de biraz hasta gibiydim ama covid değilmişim dediğini duydum. Bir grip salgını da olabilir covidin bilmediğimiz türü de. Önlem almakta fayda var. Uzak durun insanlardan
0
eksi sozlugun tatli insani
(25.03.21)
dün test yaptırdım aynı günün akşamı negatif sonuç çıktı fakat burun akıntısı ile tıkanıklık bugün de devam ediyor.
0
🌸reanarchy
(25.03.21)
@sting

ciddi ciddi tavsiyeniz şu mu; belirti varsa vaka sayısı artmasın diye test yaptırmayın.? :)
0
🌸reanarchy
(25.03.21)
(6)

Ben bu online derslerden bişey anlamıyorum

infernalcadre
Ya zaten ben duolingo vs gibi sitelerden dil öğrenememiştim.Veya udemy kursları bana hiç bişey öğretmiyor.Şu an yüksek lisans dersindeyim, hiç bir fikrim yok ne olduğundan. Ben niye verimli olamıyorum acaba?Herkes ben gibi mi?Mesela udemy de bi kurs aldım şimdi mükemmel bir şekilde uygulayabiliyorum
Ya zaten ben duolingo vs gibi sitelerden dil öğrenememiştim.
Veya udemy kursları bana hiç bişey öğretmiyor.

Şu an yüksek lisans dersindeyim, hiç bir fikrim yok ne olduğundan.

Ben niye verimli olamıyorum acaba?
Herkes ben gibi mi?

Mesela udemy de bi kurs aldım şimdi mükemmel bir şekilde uygulayabiliyorum veya online ders aldım şimdi süper ispanyolca konuşabiliyorum diyen var mı?
0
infernalcadre
(22.03.21)
Bir bilgiye ne zaman gerçekten ihtiyacım olsa o zaman videolar işe yarıyor. Yoksa film izler gibi video izlemek bir süre sonra sıkıyor. En önemli motivasyon ihtiyaç. Ben Excel için kurs videoları izliyorum bazen. Müthiş özellikler anlatılıyor. Aklımda kalmıyor büyük oranda. Geçen bir Excel bilgisine ihtiyacım oldu. Videoyu izledikten sonra direkt aklımda kaldı bilgi. İhtiyaç olunca, ne aradığını bilince, öğrendiğin bilgiyi kullanınca daha iyi öğreniliyor.

Duolingo'yu merak edip denedim ama yeterli bulmadım. Günde 10 dakikanızı ayırın gibi şeylerle zaman kaybetmeden her gün 1, 2 saat çalışmayı daha mantıklı buluyorum.
0
dissendium
(22.03.21)
Ben diyebilirim sanırım. Online eğitimden çocukluğumdan beri yararlanıyorum. İspanyolca olmasa da İtalyanca ve pek çok tasarım programını bu yolla öğrendim. Hem zamanı daha efektif kullanabiliyorum hem de daha verimli çalışabiliyorum, üstelik maddi olarak da çoğu açıdan daha avantajlı. Öğrenme tiplerinin hepimiz için farklı olması, alışkanlıklarımız etkilidir diye düşünüyorum. Konvansiyonel eğitimden pandemi nedeniyle çok keskin bir çıkış yapıldı.
0
evanesco
(22.03.21)
Ben.
Özellikle dille ilgili kaynaklarda online’ın çok olumlu katkısını gördüm.
Bu biraz bilgiyi kullanmayı veya bilgiye ulaşmayı bilmemekten olabilir. Kötü veya verimsiz online derslerden de kaynaklanıyor olabilir.
Ama şunu sormak lazım; aynısı canlı olsaydı bi fark olacak mıydı? Ve neden?
0
jimjim
(22.03.21)
Valla duolingo bile işime yarıyor ama ben onu bile önemseyip defter alıp notlar tutan bir insanım youtubedaki videolarda bile notlar aldığım defterim var, izlenilen şey çok çabuk uçuyor kafadan, önemli gördüklerimi notlar alıyorum. İzlerken kolay geliyor not almak gereksiz gibi ama sonra hiç aklınızda kalmadığını görünce anlıyorsunuz
0
esinikaybetmiscorap.
(22.03.21)
Öğrenmeyi öğrenmek gerek. Dinlerken not alın. Sonra o notları farklı bir deftere geçirin. Arada tekrar yapın.
0
howfaristhesky
(23.03.21)
1. benim universite sirasinda yuzyuze derslerde de komple hic anlamadigim oluyordu. bence bu online veya orgun egitim olmasindan ziyade hoca ve anlatilan materyalle ilgili.
2. duolingo'nin dil ogretmek gibi bir iddiasi yok zaten, dil ogreniminin ufak bir parcasi olabilir en fazla. "online ders aldım şimdi süper ispanyolca konuşabiliyorum diyen var mı" - super ispanyolca konusmak senelerce cok yogun ve duzenli bir calisma gerektirir, oyle bir sey soylemek zaten imkansiz.
3. "udemy de bi kurs aldım şimdi mükemmel bir şekilde uygulayabiliyorum diyen var mı?" - ben excel ogrendim zamaninda mesleki anlamda her isimi gorecek kadar.

ozetle bence buradaki olay beklentiler. online derslerden gora'daki kasetten yükleme sahnesi gibi yaklasmamak lazim.
0
hot potato
(23.03.21)
(9)

Lens kullananlar bakabilir misiniz ?

jorah the andal
Arkadaşlar gözlüğümü kırdım. Senelerin gözlük kullananı olarak lens kullanmaya karar verdim. önceki duyurulara baktığımda doktora görünün lens numarası değişiyor gibi şeyler yazılmış göze uygunluk açısından. göz numaralım 1.25 e 1.50 miyop bu arada. randevu sistemine baktığımda 15 gün içinde bulamad
Arkadaşlar gözlüğümü kırdım. Senelerin gözlük kullananı olarak lens kullanmaya karar verdim. önceki duyurulara baktığımda doktora görünün lens numarası değişiyor gibi şeyler yazılmış göze uygunluk açısından. göz numaralım 1.25 e 1.50 miyop bu arada. randevu sistemine baktığımda 15 gün içinde bulamadım yakınımdaki hastanelerde.

muayene olana kadar 1.25 numara bir lens alsam iki göz için deneme olarak bir sıkıntı olur mu ? Ne tavsiye edersiniz ?
0
jorah the andal
(19.03.21)
sıkıntı olabilir ve boşa para verirsiniz. çünkü değişiyor yani. bir de zaten reçete olmadan lens de alamazsınız o yüzden reçete lazım.
0
matilda
(19.03.21)
Recetesiz nasıl lens alacagınızı bilmiyorum aslında. Ama deneme lenslerinin zaten amaci budur, ben bir kez istemistim. Bir gun kullandim. Memnun kalmadim kullanmaz oldum.
0
howfaristhesky
(19.03.21)
Lens göze yakın olduğundan numara farklılaşabiliyor. Her halükarda bir gözlük almanız gerekecek, sürekli lens takmak gözü yoruyor ve kurutuyor. Daha çabuk randevu veren çevre hastaneleri ve merkezleri araştırın.
0
kaset
(19.03.21)
Kimi doktolar lensi 0.25 düşük veriyor neden bilmiyorum.

Ama lens muayenesinin asıl olayı sizin gözünüz lens kullanmaya uygun mu ona bakmak. Kimi kişilerin lens kullanması tavsiye edilmiyor. Yoksa numara ölçümü aynı usül yapılıyor. Bir de değişti mi bilmiyorum ama en son gittiğimde devlette lens muayenesi yapılmıyordu.
0
pembe mezarlık
(19.03.21)
ben 6-7 sene önce lens için muayeneye girmiştim tam hatırlamıyorum ama göz çapı ıvır zıvır birkaç şey ölçülüyor lens için. bu nedenle kafanıza göre bir şey alırsanız sıkıntı çıkma ihtimali var. muayene için beklemeyin, önünüze çıkan ilk özel hastaneye girip 50-60 liraya yaptırıp geçin bence.
0
golgi aygıtı
(20.03.21)
teşekkürler cevaplarınız için. Özel bir hastaneye gidip muayene olayım en iyisi beklemeden.
0
🌸jorah the andal
(20.03.21)
18 senedir kullanıyorum
reçetesiz alabilirsin
eczaneden ya da optikçiden almana gerek yok

0,5 numara düşük alabilirsin
masabaşı çalışıyorsan daha iyi olur

lens çapı da çok önemli
ama fazla bir seçenek yok markalarda
düşük alırsan sıkar
büyük alırsan gözünde durmaz

www.lensmarket.com

bu en iyi marka ve tek çap sunuyor (ort. çap)
1 ay kullanbilirsin, diğer çoğu marka aylık diye geçer ama 15 gün ömür verir
geceleri ve eve geldiğinde mutlaka çıkart
yeni bir gözlük mutlaka al

1 ve 1,25 1'er kutu al

şunları sırayla dene
1-1
1-1,25
1,25-1,25

hangisi en iyi gelirse onunla devam et

lens solüsyonu çok farketmiyor en ucuzunu al
ellerini sabunla yıka, temiz kağıtla kurula

lens çapında sorun yaşarsan, bu markayı dene
www.lensoptik.com.tr
2 alternatif var çapta
0
bir soru sorcam
(20.03.21)
Doktora gitmeden lens muayanesi olmadan almayin.
Gozunuz lens icin uygun olmayabilir. Ve lens taksaniz da gozluk gerekecek, 10 saatten sonra (bazi gozler icin 5-6 saat) kuruyor ve cikarmak istiyorsunuz.
0
kuehles blondes
(20.03.21)
Gözlükçüyüm.Bu numaralar öyle yılların gözlük kullanan numarası değil.Yaşın kaç bilmiyorum ama Bu numaralar lens alırsanız gözünüz daha fazla ilerler. Gözlük alın ve gözlüğü gerekli olmadıkça çok kullanmayın
0
ayağiniza gelen overlokçu
(20.03.21)
(14)

Gömülü 20lik diş çekim ücreti

zannedersem tek eksiginiz bendim
Kendi doktorumun özel muayenehanesi var cerrah çağıracak 1000 lira diyor bir diş için. Bu çekimi nasıl uyguna getirebilirim. Özel klinikler 1400 diyor benimki insaflı uğraştırmazsa 800 alır dedi. Önerilerinizi alabilir miyim? Çok yüksek fiyatlar bunlar yaw.Yer: istanbul - avr
Kendi doktorumun özel muayenehanesi var cerrah çağıracak 1000 lira diyor bir diş için. Bu çekimi nasıl uyguna getirebilirim. Özel klinikler 1400 diyor benimki insaflı uğraştırmazsa 800 alır dedi. Önerilerinizi alabilir miyim? Çok yüksek fiyatlar bunlar yaw.

Yer: istanbul - avr
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(17.03.21)
Normal fiyat.
0
OrangeYellow
(17.03.21)
Bağcılar medipole bi ara sor. Fiyatları uygun. Toplu taşımaya da yakın rahat gidebilirsin
0
mg3929
(17.03.21)
Ben İzmir’de çene cerrahına 500e yaptırmıştım, hiçbir sıkıntı da yaşamadım. Önerim yok malesef ama çok fazla geldi 1000.
0
infj.
(17.03.21)
Acıbadem de 1400 mü 1600 mü ne diyordu sanırım. İstanbul'da iyi bir yer bulursan yazar mısın benim de yatık gömülü dişi aldırmam lazım bekliyor öyle.

Ama minimum 1000 gidecek sanırım, biraz da İstanbul faktörü. (ve gömülü diş olduğundan)
0
nhk ni youkosu
(17.03.21)
geçtiğimiz sene istanbul-küçükyalı özel klinikte 500 TL ödedim
0
obscure
(17.03.21)
Buradan asgari fiyatlara da göz atın derim. Bir fikir edinirsiniz,
Bu arada uzmanı olduğum bir iş değil mesela sadece çekim fiyatı değil belki üstüne atıyorum "dikiş" fiyatı da eklemek gerekiyordur.

www.tdb.org.tr
0
michael_knight
(17.03.21)
Ben ikiser ikiser Marmara Uni. Maltepe'de cektirmistim. Ucretsizdi.
0
howfaristhesky
(17.03.21)
seneler evvel devlet hastanesine gidip sevk kağıdı aldım. sonra özelde çektirdim. devlete geri gidip teyit ettirdim. sonra özelin 1/3 ücretini iade aldım. hala bu işlem devam ediyor mu bilmiyorum
0
sttc
(17.03.21)
ben İzmir'de 4 sene evvel 2 tane 20liği 1000 TL'ye çektirmiştim, gömülü değildi ama 7-8 dikişliydi. Çene cerrahı, özel muayenehane.

fiyat normal geldi bana.
0
invictae
(17.03.21)
Bana da fazla geldi. Kirik ve curumus dis cekimi 350tl Izmirde. Daha 1 hafta once bizim burdaki guvendigim ozel dis klinigine arayip sormustum. Sinirlere cok mu yakin bi ameliyat olcak?
0
e mice
(17.03.21)
Marmara üni. +1 yeri biraz ters ve randevu sırası geç geliyor ama ücretsiz
0
housedaki topal doktor
(17.03.21)
bence cok yuksek. hele islem o kadar kisa suruyor ve anlasilmiyor ki kartal radixdentte 500 liraya cektirdim cok tavsiye ederim
0
ala09
(17.03.21)
100 Lira civarı röntgen parası + Sgklılara ücretsiz

Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Tuzla
Ulaşım Marmaray + Taksi
0
Northern Mariner
(17.03.21)
gömülü için standart fiyat 1000 heralde hocam.benim doktor da yarı gömülü için 600 tam gömülü için 1000,normal diş çekimi için 300 alıyor.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(18.03.21)
(26)

Eşcinsellik-Dizi

bitchesaintshit
Bu tarz sahneler çıktığında geçiyor musunuz yoksa izlemeye devam mı? Mesela Shameless.The Haunting dizisine başladım(6.bölümdeyim) Korku dizisinde bile var. Senaristler için artık eşcinsel karakter eklemek zorunluluk mu?
Bu tarz sahneler çıktığında geçiyor musunuz yoksa izlemeye devam mı? Mesela Shameless.

The Haunting dizisine başladım(6.bölümdeyim) Korku dizisinde bile var. Senaristler için artık eşcinsel karakter eklemek zorunluluk mu?
0
bitchesaintshit
(16.03.21)
standard bir sex sahnesinden farklı hissettirmiyor.
0
king lizard
(16.03.21)
Adını duyardim izlemek anca nasip oluyor, 2001 çıkışlı six feet under her bölümde var neredeyse, 2. Sezonda baymaya başladı artık ama sardirmiyorum, öyle içten oynuyorlar ki gercek hayatta cinsel tercihleri bu şekilde mı para ya da sanat için bu kadarıni yapamazlar gibi geliyor.
0
candanag
(16.03.21)
Herhangi bir seks sahnesinden farklı hissettirmiyor. +1
0
kedimedi
(16.03.21)
Çok uzun değilse izlerim. Çok uzunsa heteroseksüel seksi de atlayabilirim.

Türk dizilerinde aşık kişilerin öpüşememesi de bununla aynı sebepten. İzleyici kitlesi kimse ona göre dizi yapılır. Parayı veren düdüğü çalıyor aslında.

Dijital platformlar veya Amerika'da bu dizileri izleyenlerin bir çoğu liberal politikaları destekliyor ki böyle diziler yapılıyor. Bir de eşit düzeyde temsil gibi şeyler çıktı Hollywood'da, o yüzden sadece eşcinsellik değil, karakterlerin biri uzak doğulu göçmeni Amerikan, biri Afrikan-Amerikan vs. oluyor. Dünya böyle bir süreçten geçiyor işler dengelenince bence isteyen istediğini yapar hale gelecek.
0
nhk ni youkosu
(16.03.21)
niye drğiştireyim, bir homofobiklik seziyorum...
0
rose parks
(16.03.21)
Tarihin gerisinde kalmak istemem. 100 yil once bir beyazla bir siyahin evlenmesi yasakti ve seks yapmasi irkcilara gore "igrencti". Zaman degisiyor, toplumlar gelistikca baskalarinin seks yasantisina karismak gecmisin bir ozelligi oluyor. Siyah beyazla mi, bir erkek baska bir erkekle mi, kadinla mi iliski yasiyormus modern insanin surekli kafasini kurcalayan konular degildir. Egitimli modern insanin daha gelismis dertleri vardir.

Hic seks olmazsa olmaz mi? O ayri bir soru. Ama olacaksa kim oldugu dedigim gibi egitimli insanin ilgi alani degildir.
0
howfaristhesky
(16.03.21)
Atlamıyorum. Ama... hetero cinsellik sahneleri de alakasız bir şekilde ve gereksiz uzun olunca atlıyorum.
Normal bir şey bence.
Göze sokulmak için değil de, normal olduğunu göstermek için yapılıyor bana göre.
Eşcinseller var ve eşcinsel karakterlerin de dizi ve filmlerde olması çok normal.
0
runagain
(16.03.21)
Senaristler için straight karakter eklemek zorunluluk değilse, bu da değil.
0
lcha
(16.03.21)
Zorunluluk değil. Siz farkında olmasanızda çevrenizde bir sürü lgbt insan yaşıyor. Bu insanlar ab-abd gibi ülkelerde daha görünür ve rahat bir şekilde yaşayabiliyor. Toplumda varolan bu insanlar elbette dizi/film'lere de yansıyor.

Straight sahneleri de lgbt içerikli sahneleri de keyifle izliyorum.
0
hayaletimsi
(16.03.21)
İzlemeye devam. Got gibi 40 dakikanın 45’i sevişme sahnesi olunca fenalık geliyor bana sadece, homo hetero fark etmez. Netflix’in zorunlulukmuş gibi eşcinsel karakter eklemesini de saçma buluyorum ayrıca, fazla duyar kasmaya da insanları ötekileştirmeye de gerek yok.
0
infj.
(16.03.21)
Neden geçeyim ki. Kadın erkek sevişmesinden ne farkı var? Eşcinsel karakter eklemek zorunda çünkü normalleştirilmesi lazım. Çünkü hayatımızın içindeler ve ötekileştirilmemeliler.
0
sta
(16.03.21)
Sense8 deki sahneyi geçmiştim, six feet under daki çifti severek izledim, orada sadece cinsellik değil, günlük hayat, duygusal hayat, çatışmalar, anlaşmazlıklar, hatalar, kabuller, çok yönlü derinlikli yazılmış karakterler vardı

Straight bir izleyicinin gay cinselliği içeren sahnelerini atlamasına kesin homofobi denebilir mi emin değilim, neticede arzular örtüşmüyor

Bu sahneyi izlemek istemiyorum demekle bu sahneler asla çekilmesin insanlar toplumdan dışlansın aynı işte çalışmam aynı okulda okumam yanyana oturmam demek arasında fark var bence

Bana göre sokakta el ele de tutuşsunlar, parkta sarılıp öpüşsünler love is love :) görmek istemeyen diğer yöne yürür kafasını çevirir
0
freebird5406_2
(16.03.21)
Cevaplar güzel gelmiş. Dedim ''Acaba herkes homofobiksin diye çıldırır mı'' ama bir şey diyen çıkmamış ki ne alakası var yazdıklarımla. Sadece 1 kişi homofobik olduğumu sezmiş :d Eğer ben homofobiksem umarım dünyadaki herkes benim kadar 'homofobik' olur. Sadece bu tarz sahneleri izlemeyip ileri sarıyorum ve dizinin türü fark etmez neredeyse her dizide görünce bunu sorgulamak istedim. Bıkkınlık geliyor.

Ha şunu da söyleyeyim. Straight sahneleri de atlıyorum. Ne bileyim işte bir savaş, korku filminde/dizisinde sevişme sahnesi görünce onu izlemek zaman kaybı gibi geliyor.
0
🌸bitchesaintshit
(16.03.21)
Geçmiyorum ama bazen bazı sahnelerde eşcinsel olmasa dahi o sevişme sahnesinin orada veya o kadar uzun olmasını gereksiz buluyorum.

@nhk +1

Her kesime şirin gözükelim linç yemeyelim diye her yapımda en az bir Asyalı, Afro-Amerikan veya başka azınlık olma zorunluluğu göze batıyor. Politik doğrucular da en az yobazlar kadar can sıkıcı olacak yakın gelecekte görürsünüz.
0
chicha_v2
(16.03.21)
Bana çekici gelmiyor. Normal sex sahnesinden farklı bulmayana saygı duyarım ama hetero ilişki bana çekici geldiği için izlerken garip gelmiyor. Gay homo ilişki bana çekici gelmediği için, hatta itici geldiği için atlıyorum. Lezbiyen sahne olsa atlamam çünkü o çekici geliyor.

Homofobik değilim. Lez sahnelerini atlamıyosun gayleri atlıyosun diye laf eden de olur da napıyim zorla kendime beğendirtcek halim yok. Homo yaşama saygı duyuyorum ama izlememeyi tercih ediyorum
0
onkiloversemtamamım
(16.03.21)
Atlamıyorum. Daha fazla dizide ve filmde olması beni çok mutlu ediyor.
0
peki madem
(16.03.21)
standart bir sahneden farklı görmüyorum açıkcası
0
gazozailacatmauzmani
(16.03.21)
Erkek hetero olduğum için erkek erkek ilişkileri çekici gelmiyor. Atlıyorum. İtici gelmesi de normal bence. Nefret etmiyorum ama.

Kadın kadın olunca izliyorum :)
0
lion de la Turquie
(16.03.21)
Diziyi filmi sardırıp bölmeyi sevmediğimden denk gelirse izliyorum ama netflix’im olsaydı da sürekli maruz kalsaydım ileri sarardım herhalde. Gay ilişki benim gözlerime de hitap etmiyor lezbiyenler her dizide olsun lol.
0
heathen
(16.03.21)
Sahneleri atlamıyorum, iyi çekilmiş, duyguları yansıtan, inandırıcı sahnelerse zevkle izliyorum, sırf dizilerde eşcinselliğe yer vermeliyiz, şu sahneyi de ekleyelim şeklinde formüllere dayandırılmış bir sahne ise sıkılıyorum, aynısı heteroseksüel sahneler için de geçerli. Mesela örnek verilmiş, Six Feet Under'da Keith ve David'in ilişkilerini, arkadaşlarımmış ya da kendim yaşıyomuşum gibi içselleştirerek izlerdim.
0
(16.03.21)
Atlamıyorum. Benim tercih etmediğim bir ilişki türü olabilir ama bu ilişki türünü tercih eden insanlar var. dizi ve filmlerde birer sanat eseridir. Sanat insanlara duyguları yansıtır. İzlerken sadece dövüş ya da korku olarak izlemiyorum. Olayın içindeki dram kısmını da anlamaya çalışıyorum. o sahnede hikayenin bir parçası. (dram derken hüzün, acı olarak demiyorum.)

Filmlerde tecavüz sahneleri de oluyor ya da aşırı vahşet içeren cinayet sahneleri de oluyor. Bunlarda aşırı rahatsız edici olabiliyor ama hiç kimse atlamıyor. Atlayanlara da hiç kimse vay efendim senin içinde gizli tecavüzcü var ya da içinde bastırdığın bir katil var demiyor.

Ben eğer böyle bir sahneyi (erotik, hetero ya da homo farketmez) aile büyüklerimin de içinde bulunduğu bir ortamda izliyorsam rahatsız hissediyorum ama geçmem, izlemek isteyen başkası olabilir. Hikayede varsa vardır. Adam laf olsun diye o akışa o sahneyi koymuyor diye düşünüyorum. sahnenin anlattığını anlayamıyor olmam ya da hissedemiyor olmam sahneyi gereksiz yapmıyor.

Eğer arkadaş ortamında ya da tek başıma izliyorsam geçmiyorum. Rahatsız hissettirmiyor.
0
draconas
(16.03.21)
Geçmiyorum tabi ki. Benim anlamadigim korku dizisinde neden olmasin :D ayrica bly manor yonetmenin dedigi gibi bir korku hikayesinden cok bir ask hikayesi. Bir ask hikayesinde cinsellik olmadan olur mu? Iki kadin birbirine asik olabilir. Zorunluluk olarak degil dizi bunu anlatiyor zaten.
0
turkce konusan uzayli
(16.03.21)
Geçiyor muyum? Evet. Genç kız sahneleri genç kızlar için. Hangi cinsiyet ya da cinsel yönelim olduğu fark etmez, bütün seks sahnelerini diyalog veya filmin devamını etkileyecek bir sahne var mı diye kontrol ederek atlaya atlaya izlerim. Beni hikaye ilgilendiriyor, başroldeki seksi adamlar/kadınlar değil.

Senaristler için eşcinsel karakter eklemek bir zorunluluk mu? Hayır ama modaya uymak, eğer senaryonuz çekilsin istiyorsanız, neredeyse bir zorunluluk. Moda da güçlü kadın imgesi ve lgbt friendly filmler/diziler şu anda. Bu da gayet doğal, bu insanlar çok uzun süre sanat eserlerinde yok sayıldılar. Spot ışıklarının onların üzerinde olacağı bir gün muhakkak gelecekti, şu anda da o günleri yaşıyoruz.
0
son feci skilacci
(16.03.21)
Normalleştirilmesi diyenler olmuş. Zaten normal!
İzlediğim içeriğin kalitesine göre her tür cinsel ilişki sahnesini izleyebilir ya da değiştirebilirim. Sırf olsun diye eklenmiş sahneler oluyor. İki kat hızda dizi izlemek gibi birşey!
0
cliquot
(16.03.21)
Baş rolünde çocuk olan dizide bile var. Anne with an e. Neden her disiye eşcinsellik serpiştirildiğini ben de anlamıyorum. Rahatsız olmuyorum ama neden ki? Rahatsız olanlar böyle olunca daha çok rahatsız oluyor. Sırf bu yüzden nerflix aboneliğini iptal edenler var.
0
suicides underground
(16.03.21)
Şahsen hiç deneyimleme arzusu içinde olmadığımdan ve hiçbir şekilde bana erotik ya da tahrik edici gelmediğinden meraktan izliyorum. Heteroseksüel ve lezbiyen ilişkiler zaten göze sokuluyor ve estetik veriliyor. Homoseksüel ilişkinin ekrana aktarımı bana göre pek estetik değil. Shameless sahneleri rahatsız edici çiğlikte. Sense8 zaten işin suyunu çıkardığı için estetik gelmiyor. Gözümüze sokuyorlar resmen. Çekmek için çekilmiş yani. Ama mesela hayatım boyunca şu ana kadar izlediğim tüm seks sahneleri arasında en erotiklerinden biri Spartacus'teydi. İki erkeğin bu kadar estetik olabileceğini hiç düşünmemiştim. Sahne bitince başa alıp bir daha izledim. O kadar güzeldi.
0
elestirman
(17.03.21)
(22)

insanlar maaşını söylemekten -yakın arkadaşına bile- niye çekinir?

Anjelik
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.

neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart ayında yapılıyormuş diye konuşmuştuk geçen telefonda konuşurken şu tarzda bir muhabbet geçti: (+ benim)

-iyi ya nolsun yoğunum baya bu aralar çok çalışıyorum
+oo işi bırakmıyorsun bir de yoğun çalışıyorsun istediğin zammı verdiler galiba
-aynen kanka bayaaa iyi verdiler hem de
+hayırlı olsun ne yaptılar?
-oldu işte bir şey kanka
+yok lan onu demiyorum zammı ne kadar yaptılar?
-haaa zam yüzde x ya eheuhe.

maaşını sorduğumu zannetti yani. halbuki işe ilk girdiğimiz zamanlar ikimiz de şu kadar maaş teklif ettiler, şu kadar alıyorum, çıktım şu kadara başladım falan diye anlatır dururduk.

ne değişiyor?
0
Anjelik
(14.03.21)
aradaki fark açılıyordur. türk milletinde maddiyat çok önemli olduğu için insanlar triplere giriyor. ben de maaşımı sadece karşımdakinin benimle aynı ya da benden daha yüksek daha yüksek olduğunu biliyorsam söylerim. daha az olduğunu tahmin ediyorsam asla konusunu bile açmam.
0
roket adam
(14.03.21)
Ayni sektorde oldugum yakin arkadaslarima soylerim, ozellikle karsilastirma yapmak icin faydali oluyor kimin ne kadar aldigini bilmek. Maasin gizliligi isverene yariyor.
0
fakyoras
(14.03.21)
Bence bu patronlarin aldatmacasi, maaslarini soylemesinler de protesto etmesinler.

Ben maasimi soylerim, bir arkadasim benden yuksek aliyorsa arkadasimi seviyorsam buna sevinirim. Daha da para kazansin isterim. Zaten bunu istemiyorsam gercekte arkadasim degildir.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
O benden yuksek aliyordur bu arada ondan eminim acaba anlayamadigim bir iyi niyet mi var?
0
🌸Anjelik
(14.03.21)
Ülkenin çoğu köle olarak görüldüğü için, çoğu insan hak ettiklerinden çok çok az maaş alıyor. O yüzden sorana söyleyince üzeceğini düşünüyor olabilir.

Bizim arkadaş grubunda az kazananlar varken söyleyemiyorduk. Herkes belli bir minimumu aşınca leaderboard yaptık artık; birbirimizi gaza getiriyoruz az alana iş değiştirsin diye baskı yapıyoruz vs :D Bu yaklaşım aslında ortalama maaşlarımızı da çok çok artırdı.
0
aguen
(14.03.21)
Menfaat talebinde bulunmanı peşinen engellemek için geliştirilen bir özsavunma olabilir. Benim bazen oluyor.
0
elitoangelito
(14.03.21)
Ben az olduğu için çekiniyorum, ortalamanın üstünde olsaydı da insanları kötü hissettirmemek icin söylemezdim. Ortalama bir maaşım olsa söylerdim ama.
0
epistemic_regress
(15.03.21)
valla ben de bilmiyorum. bizim de dört kişilik bir lise grubu var, ikisiyle kazancımızı hala açıkça konusuruz, 4. yü biraz zorlamak gerekiyor, önce bir geveliyor. araba ve ev aldı belki bu etaplarla ilgilidir :D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.03.21)
Senin ciddi ustundedir nezaketen soylemek istemiyordur belkide moral bozmamak icin...
0
cooperr
(15.03.21)
Yargilanmamak icin.
0
baldur2
(15.03.21)
Ben düşükken söylemeye çekiniyordum, şu an ancak geldi arkadaşlarımın seviyesine ama bu kez de asgari ücret veya biraz fazlası alan arkadaş/akrabalara söylesem vay aq diyecekleri için söylemiyorum.

Benim maaşım düşükken üzülüyordum çünkü lan aynı bölümden mezunuz adam benim iki katım maaş alıyor diye.
0
chicha_v2
(15.03.21)
sadece ve sadece borç isteme diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.03.21)
maaşımı kimseye söylemem. anam babam da bilmez. bana mahrem geliyor, "aç götüne bakayım" denmiş gibi oluyorum sorulduğunda.
0
lcha
(15.03.21)
Ben de ne kadar yakınım olursa olsun hiç kimseye maaşımı söylemem. Sadece maaşımı veren bilir. Tam olarak @lcha +1. Bence benim mahremim bu. Borç istenmesiyle alakası yok.
0
pati
(15.03.21)
maaşı mahremim sayanların neden böyle düşündüğünü ögrnemek isterim. Bence bu emek-iş konusunda da biraz bilinçsizlikle ilgili bir şey. Arakadaşlar. Emek verdiginiz ve karşınızda ücret ödenen bir ekonomik sisteme tabisiniz. Maaş ve işinin sizin mahreminiz değil, bilakis oldukça kamusal ve toplumsal bir şey. Bir işçinin maaş benim mahremim dedigini düşünebiliyor musunuz? Yani bu düsünce nasil oluştu, içinizde nasıl temellendiriyorsunuz merak ediyorum, özel şirketlerde bizzat ekonomide kullanılan bir araç emeğiniz, işiniz. Bir nevi hepimizin aklı ya da bedeni kiralanıyor, iş dediğimiz bu, gocunacak bir şey yok. Nasıl mahrem olsun? ilk söyleyecğim bu. Sahiden merak ediyorum. Soruya cevap:Kendini kötü hisssetme diye söylemedi.
0
velvetmorning
(15.03.21)
@Icha +1

Maaş sormam da sorulmasından da hoşlanmam. Annem ve babam dahil bilmez. Sonra “sen şu kadar şu kadar alıyorsun, şöyle şöyle para kalması lazım” gibi hesaplar yapıyorlar. Paramı istemiyorlar ama bu şekilde kontrol ediliyormuş gibi hissediyorum. Bu yüzden söylemiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.03.21)
Böyle şeyler görgü kuralları çerçevesinde uluorta konuşulmamalı. Benim gelirimi sadece ailem, ilerde de evlenirsem eşim bilir.
0
iwasbornonamountainside
(15.03.21)
maaş sorulmaz veya sorulmadan söylenmez. her yerde ayıptır.

ama şöyle özel durumlar vardır mesela bilmediğin bir sektörde veya firmada işe gireceksindir dersin ki buranın ortalaması nedir? çok özel olmaz ise sen ne kadar maaş alıyorsun vs.

bunun cevabı da yine ortalama veya yaklaşık şeklinde olmalıdır.

peki neden maaş söylenmez?

çünkü ben o firmayı karıştırmak isteyen biri olabilirim ve 5k-6k tl fazla söyleyebilirim bu da o firmayı karıştırır.

bizde neden yaygın?

memur toplumu olduğumuz için. memuriyette zaten aldığın alacağın bellidir o sebeple konuşulmasında bir sakınca yok.

ama özel sektörde olay farklıdır her zaman çünkü sen bana o maaş bilgisini verdiğin zaman ben istediğim şekilde firmayı karıştırabilirim.
0
duyurukullanıcısı
(15.03.21)
benim maaşım yaptığım işin dışarıdaki algısına ve şahsi iş bilgime göre düşük; bu yüzden herkese söylemiyorum.
önceden söylüyordum, sonra niye düşük daha yüksek olması gerekmiyor mu, başka yere geçsen daha fazla alırsın gibi yorumlar geliyordu; hepsine açıklama yapmaktan sıkıldığım için artık herkese söylemiyorum.

ayıp ya da gizli kısmında hiç değilim, aksine çatır çatır söylerim güzel maaş alsam. sanki borç isteseler vermek zorunda mıyım?
ama ısrarla soranlara, niye söylemiyorsun diyenlere uyuz oluyorum. senin örneğindeki yakın arkadaş olsam belki bi tık ısrar ederim ama zaten o yakınlıkta olduklarıma da söylüyorum.
0
Jux
(15.03.21)
Ben akrabalarıma söylemiyordum ama annem söylemiş. Anında jazzabel kredi çeksin şöyle yapsın böyle yapsın demeye başladılar :D

Arkadaşlarım ve eski şirketlerdeki yakın arkadaşlarımla maaş, prim, zam, performans notları vs her seyi söylüyoruz. Çevremde neler oluyor, süreçler nerede nasıl, benim çalıştığım şirket nasıl görmeyi seviyorum.
0
jazzabel
(15.03.21)
Maaşımı söylemeyi hiç sevmiyorum. Bazen arkadaşlarım soruyor, maaşımda çok değil normal memur maaşı ancak bazı arkadaşlarımdan aşağı yukarı fazla aldığımı tahmin ettiğim için çekiniyorum söylemekten, biraz ayıp sayıyorum, böbürlenmiş olarak gözükmek istemiyorum. Arkadaşınız da öyle düşünmüş olabilir.
0
Hallegadola
(17.03.21)
aynı işyerinde günde 10 saat yan yana çalışan insanları birbirine düşman eden, yükselebilmek için yanındaki iş arkadaşının hatasını 4 gözle bekleyen, herkesin birbirinin kötülüğünü içten içe istediği aşağılık kapitalist ekonominin mide bulandırıcı bir yan etkisi. annesine dahi maaşını söylemeyen, "PARA" yüzünden bırak yakın arkadaşını, annesiyle dahi çatışmaya girme potansiyeli olan bir insan tipi yaratabiliyor. cevaplardan da anlayacağınız gibi. samimiyetsiz, boktan insan hareketidir.
0
ghostinthemech
(17.03.21)
(12)

en geçerli ikinci dil hangisi?

saykotek
ingilizceden sonra çocuğa hangi dili öğretmek mantıklı? çinceyi geçelim, ispanyolca mı almanca mı fransızca mı?
ingilizceden sonra çocuğa hangi dili öğretmek mantıklı? çinceyi geçelim, ispanyolca mı almanca mı fransızca mı?
0
saykotek
(14.03.21)
Rusça
0
otopsicocugu
(14.03.21)
rusça? iki kutuplu dünya falan
0
karahan01
(14.03.21)
Yaygınlığına göre İspanyolca.
Almanca Amerika'da işe yaramıyor. Fransızca Kanada'da sınırlı bir bölgede kullanılıyor.
0
pro9it9is9
(14.03.21)
İspanyolca bence. İspanyolca bildikten sonra Portekizce ve İtalyanca çok kolay öğreniliyor.
0
prole
(14.03.21)
Acilin doktora ogrencisi geldi. Nerede is yapacaginiza bagli. Avrupa'da Almanca gecerli ama ABD'de yasiyorum burada Ispanyolca bilmeniz cok yararli olur. Sizinle benzer kalifiye biri Ispanyolca biliyorsa one cikar. Araplarin oldugu bir pazardaysaniz Arapca ama iyi Ingilizce de biliyorlar. Kanada pazari ve oturum icin Fransizca, Avustralya pazari icin Cince onemli, ama Cinliler de Ingilizce biliyor. Turkiye'de elbette Rusca ve Arapca, Ingilizceden sonra onemli olabilir. Ama Dogu Avrupa'da Rusca konusmaya kallarsaniz sizden uzaklasirlar cunku tarihi nedenlerle Slavlar Ruslari sevmiyor.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
Iş hayatında işine yaraması açısından Çince mantıklı olabilir. Onun dışında her dilin kendine göre farklı kulvarlarda artısı vardır. Beklentinizin ne olduğuna bağlı değişir.
0
havadakarada
(14.03.21)
Almanca. is acisindan bakarsak hicbir becerisi olmasa bile sirf Almanca bildigi icin calisabilecegi isler bulabilir.
0
yoggi
(14.03.21)
İkinci dil özel bir ilgisi yoksa kişinin bence boşa zaman kaybı. Onun yerine İngilizcesini mükemmelleştirmeye baksın. Bugünlerde herkes İngilizce bildiğini iddia eder ancak gerçekten İngilizceyi tam anlamıyla bilen insan hala az ve kıymetli.
0
OttoVonLilienthal
(14.03.21)
Çok iyi derecede ingilizce bilmesi yeterli. İkinci dil olarak python falan öğretirdim ben olsam. Internet döneminde ikinci dilin hobi dışında acayip bi avantajı kalmadı kapalıçarşıda falan çalışmayacaksan, üst düzey beyaz yaka full ingilizce anlaşabiliyor.

Çok iyi derecede ingilizce ve almanca biliyorum, almancam c1 sertifikalı.
0
roket adam
(14.03.21)
Türkiye'de kalacaksa arapça, yurtdışına gidecekse Latince. Olmadı İspanyolca.
0
habarbey
(15.03.21)
Cocuk turkiye'de devam edecekse rusca +1 neden cunku digerlerine bilen cok insan var aradan siyrilmak onemli.

Cocugun eger baska bir ulkede okuma ve yasama olasiligi varsa ilerde o zaman o gidecegi ulkede isine yarayacak bir dil. Mesela Almanya olasiligi varsa tabiiki almanca..Gidecegi ulkenin dilini bilmesi cok cok onemli.
0
cooperr
(15.03.21)
Cocuklari bu konuda bu kadar projelestirmemek lazim.

Emin olun sizin yapan baska ailelerde var. Yani ikinci dil ogrenince diger cocuklarin onune gecmiyor:)

Gwlelim sorunun cevabina. En gecerli dil diye bir sey yok. Ihtiyaca gore dil var. Yani cok gecerli diye almanca ogrenebilir ama almanca bilen sayisi da epey fazla.

Bir de cocugun ilerde hangi alanda calisacagini simdiden bilemezsiniz ki?

Mesela felemenkce ogrensin diyecegim. Ne alaka diyeceksiniz. Ama hollandada tarim teknolojileri alaninda akliniza bile gelmeyecek bir kariyer yapabilir.
Turkiyede kac kisi felemenkce biliyor mesela? Direkt herk3sin onune gecebilir.
0
anten
(15.03.21)
(2)

çocuklar için ikinci yabancı dil?

saykotek
Altı yaşında, okuma yazma bilmeyen ama akıcı ingilizce konuşabilen bir çocuğun ikinci yabancı dili öğrenmeye başlaması için en doğru zaman ne zamandır acaba? bu konuda bilimsel bir tespit var mıdır?
Altı yaşında, okuma yazma bilmeyen ama akıcı ingilizce konuşabilen bir çocuğun ikinci yabancı dili öğrenmeye başlaması için en doğru zaman ne zamandır acaba? bu konuda bilimsel bir tespit var mıdır?
0
saykotek
(14.03.21)
Acilin Second Language Acquisition doktora ogrencisi geldi. Hassas Periyot dedigimiz bir donem var, bu donem genelde 9 yasinda, kimi durumlarda ergenlikle birlikte son buluyor, hatta ana dili aksanini kazanmasi icin de 4 yasinda son buluyor. O nedenle erken dil ogrenimi yararli ama elbette her sey degil. Haftada iki saat, dort saat ders almakla yeni bir dil ogrenemez cocuk cok kucuk de olsa.

Diger sorunuza yanit olarak, bu alanda kitaplar var, bilimsel tespiti gectim. Daha da onemlisi iki dilli cocuklarin beyin gelisimleri de ilerlediginden baska alanlarda da tek dilli cocuklardan daha yetenekli olduklari kesfedildi. Ornegin odaklanma becerisi iki dilli cocuklarda daha yuksek.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
olayin bilimsel boyutunu bilmiyorum, fakat cogugunu 3 dilli yetistiren arkadaslarim var.
cogu zaman soyle oluyo; cocukla anne X dilinde, baba Y dilinde iletisim kuruyo. yasadiklari ulkenin dili de Z ( ya da cocugu Z dilinde egitim veren bir okula gonderiyorlar). fakat zaten bu baslibasina cok zorlu bir surec.

sorunun cevabina gelirsek, bunu yapan arkadaslarim (arkadas gruplarim diyim) cocuklariyla dogduklari andan itibaren bu dillerde iletisim kuruyolar. o yuzden 6 yas cok gec degil gibi. ama ders gorur gibi dil ogrenebilir mi, onu bilemedim.
0
lamartin
(15.03.21)
(8)

Aralikli oruc yapanlar bakabilir mi?

matilda
Aralikli oruc denemek istiyorum yarindan itibaren. Ben mesela yarin sabah 9da uyanacagim 9dan itibaren desem 14 saat tutsam gece 23.00e denk geliyor. O saatte yyemek yemem ne kadar mantikli zaten 12.30 gibi uyuyorum. Bu saatleri nasil ayarlamak gerekir? Bir de bunu deneyip kilo verebilen var mi cidd
Aralikli oruc denemek istiyorum yarindan itibaren. Ben mesela yarin sabah 9da uyanacagim 9dan itibaren desem 14 saat tutsam gece 23.00e denk geliyor. O saatte yyemek yemem ne kadar mantikli zaten 12.30 gibi uyuyorum. Bu saatleri nasil ayarlamak gerekir? Bir de bunu deneyip kilo verebilen var mi cidden vermek istedigim bi 8 kilom var da.
0
matilda
(14.03.21)
Son öğününü akşam 19:30’da yiyeceksin sonra da sabah 9:00’da yiyebilirsin. Oldu sana 14 saat.
0
dougsampson
(14.03.21)
Gündüz mü yapmak istiyorsunuz aralıklı orucu anlamadım neden 9dan 14 saat saydınız.

Genelde 16 öneriliyor. 20:30 gibi son yemeği yiyip ertesi gün 12:30 da öğle yemeği ile bitirebilirsiniz. Ben o şekilde yapmaya başladım.
0
fezagezgini_4
(14.03.21)
Kilo veren çok var. Biri benim biri de eşim. Dört beş kilo verdi eşim. Ben de iki üç kilodan fazla verdim. Ben if yapmadım bu arada, eşime uydum çoğu zaman o yüzden kilo verdim. Tek başına yemek yiyemiyorum genelde.
0
mezarkabul
(14.03.21)
en son yemek yeme saatinizden itibaren insüliini uyaracak hiç bi şey yiyip içmeyeceksiniz amaç bu. çay su soda kahve serbest. bazı meyveli bitki çayları bile insülini uyaracağı için önerilmiyor. akşam son yemeğiniz saat 7yi geçmesin. ilk başlarda zorlayabilir baş ağrısı el ayak titremesi gibi, alışıyor ama. vakit zamanında 4 ayda yavaş yavaş 11 kilo vermiştim ben.

edit: instagramda dr rengin börekçi ve diyetisyen alican demiroğlu'nu takip etmenizi öneririm.
0
dedim ben sana
(14.03.21)
Asırlardır yapıyorum.
En rahat yöntem şu,
Akşam makul saatte yemek ye, Benim için 6, ertesinde gün de kahvaltıyı atla.
0
kisa
(14.03.21)
Ben akademik yazi okuyarak yapmaya basladim. Vucut once o gun yediklerimizi sonuna kadar sindiriyor, bu sindirme suresi 12 saati buluyormus. O nedenle 12 saat bir sey yemeden durmazsak sadece o gun yediklerimizi harciyoruz, birikmis yaglardan harcamiyoruz. 12 saati gectigimiz zamanlarda vucut biriktirdigi yaglari harcamaya basliyor. Bu nedenle genelde 16 saat oneriliyor. 8 saati uykuda geciyor.

Yemek yedikten sonra 12 saat vucut insulin salgilayarak yediklerimizi eriritiyor. Yediklerimiz bitince glucacon salgilaniyor. Glucagon yag yakma enzimi. Vucut onu salgiladigi zaman kilo vermeye basliyoruz. Bu da ancak 12 saat yemek yemeyince oluyor. Ancak bu durum kimi kisilerde 14 saat de olabilir, onregin pandemi doneminde evden cikmiyorum. Bu nedenle en az 14 saat bir sey yemeden durmak istiyorum. 16 olabilirse harika ama aksamlari ders calismam gerekiyor, fazla ac kalinca dersler yerine yemek dusunuyorum.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
Aylardır yapıyorum. Bir hafta zor geçmişti. Sonrasında if yaptığımı bile unuttum. Bünye çabuk alışıyor. Ancak ben kilo veremedim :’) ufak tefek değişimler oldu sadece. Kiloluysanız daha kolay verirsiniz o ayrı.
0
ruhen hastayim ben
(14.03.21)
Çok yanlış anlamışsınız kimse de dememiş. Orucu gün boyu tutmuyorsunuz. 16/8 sisteminde 8 saat yemek yeyip 16 saat aç kalıyorsunuz.

Diyelim 9'da uyandınız ve kahvaltı ettiniz. Akşam 17'ye kadar istediğinizi yiyebilirsiniz. 17'den sonra ertesi gün sabah 9'a kadar da sadece şekersiz kahve, çay, su ve soda tüketebilirsiniz.

Akşam 17'den sonra acıkırım derseniz o zaman da şöyle yapabilirsiniz: 9'da uyandınız, 12'de kahvaltı ettiniz. Akşam 20'ye kadar yiyebilirsiniz ve 20'den sonra ertesi gün 12'ye kadar yine aç kalmanız gerekir.
0
jacque
(14.03.21)
(3)

Balkonda dolabı nemden korumak

cliquot
Merhaba. Açık balkona eski ayakkabılığı koymayı düşünüyorum. Zeminden yüksek plastik ayakları var ama bir köşesi yağmurda illa ıslanacak. Yağmurdan hatta güneşten nasıl koruyabilirim?
Merhaba. Açık balkona eski ayakkabılığı koymayı düşünüyorum. Zeminden yüksek plastik ayakları var ama bir köşesi yağmurda illa ıslanacak. Yağmurdan hatta güneşten nasıl koruyabilirim?
0
cliquot
(14.03.21)
naylon branda ile güzelce sar
0
tavish11
(14.03.21)
Ben balkona ahsap dolap koydim, 5 yil dayaniyor. Zaten cok eskiydi, atsam da onemli olmadigi icin oylesine biraktim. 5 yil dayansin derseniz bir sey yapmadan dayaniyor.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
tamamen naylonla kapatırsanız ısı farkı yüzünden dolabın iç kısmında terleme olabilir. dolabın üzerine bir parça su kontrası kestirip kalın bir vernik atın/attırın. kestireceğiniz parçayı dolaptan biraz daha uzun yaptırma imkanı varsa güneşe karşı tente görevi de görebilir.
0
semyasa
(15.03.21)
(3)

IELTS Yanlış cevap olabilir mi?

walser
merhaba. ekteki kitapta yer alan IELTS listening testini çözüyorum. "NO MORE THAN TWO WORDS AND/OR A NUMBER" uyarısı olan section'da cevap olarak 3.000 WORDS diyorum ama yanlış kabul ediyor. Doğru olan cevaplar:3.000, three thousand words". son olası cevap zaten kafadan yanlış değil mi 3 kelime ediy
merhaba. ekteki kitapta yer alan IELTS listening testini çözüyorum. "NO MORE THAN TWO WORDS AND/OR A NUMBER" uyarısı olan section'da cevap olarak 3.000 WORDS diyorum ama yanlış kabul ediyor. Doğru olan cevaplar:3.000, three thousand words". son olası cevap zaten kafadan yanlış değil mi 3 kelime ediyor. sorunun metninde zaten 3.000 words diyor benimki neden yanlış anlamıyorum. gerçek sınavda da böyle bir şey olur mu?
0
walser
(14.03.21)
Sorunuzu not defterine kopyaladım. Paragraflara ayırdım, deşifre etmeye çalıştım; nafile. Kitaptaki soruyu buraya yazar mısınız? Hiçbir şey anlaşılmıyor.
0
ryhmer
(14.03.21)
Dediğinizi anlamaya çalıştım. Biraz araştırdım.

www.ielts-simon.com

Şu sitede biri şöyle yazmış.

In Cambridge Official Guide, it says “twenty five trees = one word and a number.”

twenty five rakamla değil, kelimeyle yazıldığında da sayı olarak kabul ediliyor anladığım kadarıyla.

Doğal olarak three thousand kelime değil, sayı kabul ediliyor olabilir.
0
dissendium
(14.03.21)
Belki nokta koydugunuz icin sistem hata verdi, iki sayi olarak goruyor belki. Sanirim 5 rakami gecmeden nokta koyulmaz, Ingilizca sayi kurallarini arastirin.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
(1)

Likert tipi ölçek hazırlama

Weeze3r
selamlar, tezim için lise öğrencilerine anket uygulayacağım, güvenirlik ve geçerlikleri olan anketleri buldum bunları kendim tablo şeklinde mi oluşturacağım yoksa hazır olarak indirilebilir tablolar var mı?not: tezlerin sonunda paylaşılıyor oradakilerin üzerinde oynama yapamadığım için soruyorum.
selamlar, tezim için lise öğrencilerine anket uygulayacağım, güvenirlik ve geçerlikleri olan anketleri buldum bunları kendim tablo şeklinde mi oluşturacağım yoksa hazır olarak indirilebilir tablolar var mı?
not: tezlerin sonunda paylaşılıyor oradakilerin üzerinde oynama yapamadığım için soruyorum.
0
Weeze3r
(14.03.21)
Yerinizda olsam her soruyu Google Forms'a yazip online olarak gonderirim.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
(3)

İstanbul nakliye fiyatları

woody woodford
2+1 beyaz eşyalı, Ümraniye'den Kadıköy'e, çıkış evi asansörlü, giriş evi düz giriş ama aracın girebileceği yerle daire arası 30 40 metre, eşya kolileme bize ait, mobilya beyaz eşya vs nakliyeye ait. Aşağı yukarı ne kadar tutar?Teşekkürler
2+1 beyaz eşyalı, Ümraniye'den Kadıköy'e, çıkış evi asansörlü, giriş evi düz giriş ama aracın girebileceği yerle daire arası 30 40 metre, eşya kolileme bize ait, mobilya beyaz eşya vs nakliyeye ait. Aşağı yukarı ne kadar tutar?
Teşekkürler
0
woody woodford
(12.03.21)
armut.com'a bakin
0
howfaristhesky
(12.03.21)
1500
0
Kahir ekseriyet
(12.03.21)
uygun bir nakliyeci biliyorum, mesaj atabilirsiniz
0
Pertev nail
(12.03.21)
(14)

parayı basıp bu ayakkabıyı aldım maalesef

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
acaba çok mu saçmaladım? uzun süredir takipteydim ama fiyat inmiyordu bir türlü. şehir içi uzun yürüyüş hastası birisi olarak çok beğendim. insallah sağlamlığı da uzun süre götürür beni. https://www.columbia.com.tr/urun/shft-outdry-mid-erkek-bot-35224?utm_source=facebook&utm_medium=dpaads&utm_campai
acaba çok mu saçmaladım? uzun süredir takipteydim ama fiyat inmiyordu bir türlü. şehir içi uzun yürüyüş hastası birisi olarak çok beğendim. insallah sağlamlığı da uzun süre götürür beni.

www.columbia.com.tr
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(12.03.21)
Orijinal fiyati cok iyi www.columbia.com

Gule gule kullanin
0
howfaristhesky
(12.03.21)
neden 3 kat artmış yahu :/ ne kadar korkunç türkiyede bir şey almak artık..
0
denizmaniaherif
(12.03.21)
çok hoş ayakkabıymış fiyata değer mi bilmiyorum da pahalı geldi. gelire göre tabi.
0
jelly bear
(12.03.21)
Zevk meselesi ama ben bu uzay aracı gibi ayakkapları sevmiyorum. Güle güle giyin.
0
gelmeistemem
(12.03.21)
kesinlikle çok pahalı ama 500-600 bandında olanları çok aldım maalesef uzun süre dayanmıyorlar. bunu hem tip olarak beğendim hem de sağlam duruyor. insallah uzun süre götürür. maalesef paramız bu kadar değersiz işte, insan yabancı birine söylemeye utanır
0
🌸bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(12.03.21)
önemli olan beğenmiş olmanız.
kullanacağınız da bir şey belli ki.
kullanmayacak bile olsanız, insanın arada bir kendisi için böyle harcamalar yapması iyi bir şey bence.
o yüzden saçma bir şey yapmamışsınız.

güle güle giyin.
0
blatta hiberna
(12.03.21)
ayakkabı çirkin değil, ama ben olsam o fiyata adidas yeezy bost kovalardım. sanırım daha pahalı ama.
0
garavel
(12.03.21)
Güle güle kullanın hakkını veren bir marka zaten.
0
suicides underground
(12.03.21)
büzel ve rahat duruyor fakat,
Ben direkt ayakkabının burun ve üst kısmına bakıyorum. bunun da burun kısmı fotoğraftan göründüğü kadarıyla rahat olsun diye ince bir malzemeden yapılmış. Sert malzeme değil esnek kumaş. Ben giysem 1-2 yıla burun kısmı delinir. Sizin ayak yapınızı bilemiyorum
0
asbe
(12.03.21)
içiniz rahatlasın diyorsanız alınmış alınmıştır.

fakat yurtdışında 80 dolarlık ayakkabıya burada 1500tl ödemek bence enayilik, üstelik columbia ayakkabıları öyle aman aman kalite değil.
0
nuisance
(13.03.21)
çok pahalıya almışsınız, büyük ihtimalle tekrardan bir indirime girer 100-120 dolara yaklaşır fiyatı. ben hep yurtdışı fiyatlarını baz alıp bakıyorum ayakkabıda, arada ciddi uçurum varsa o parayı mağazalara hediye ediyorsun demektir. %10-20 olacak kadar yakınsa tamam diyorum alıyorum.
0
roket adam
(13.03.21)
Bence bu fiyata alabileceğin daha iyi bir sürü marka ve ayakkabı var rahatlık ve dayanıklılık konusunda kıyaslayabileceğin. ayrıca Columbia daha çok outdoor ürünleriyle tanınmış bir firma (bence outdoor kategorisinde de en kötü markalardan birisi) .

Yine de almışsın hayırlı olsun diyelim.
0
ishak77
(13.03.21)
Begenmissiniz almissiniz, simdi de gule gule giyin hocam.
0
oscar
(13.03.21)
hayırlı olsun.

markası columbia. 1 hafta sonra iplikler açılınca muhatap bulamaycaksın. :) ben bulamadım.
0
unique hint kumasi
(13.03.21)
(2)

Yapışkanlı mini askılık

iddaaci
Merhaba, amerikan kapıya bir süs aşacağız. 1,5 kg ağırlığında. Mini bir askıya ihtiyaç hasıl oldu. Çivi çakmak istemiyoruz. Bu yapışkanlı güçlü bir marka vardı adı neydi onun? Piyasa malları yaramadı.
Merhaba, amerikan kapıya bir süs aşacağız. 1,5 kg ağırlığında. Mini bir askıya ihtiyaç hasıl oldu. Çivi çakmak istemiyoruz. Bu yapışkanlı güçlü bir marka vardı adı neydi onun? Piyasa malları yaramadı.
0
iddaaci
(12.03.21)
her bir yapiskan ancak 100 gram tasir, 1.5 kilo icin 15 tane kullanmaniz gerek.
0
howfaristhesky
(12.03.21)
bence en ideali bu: www.koctas.com.tr

2,2 kg taşıyor. minik bir iple ya da asacağınız süs kendinden ipli iplikli lifli falansa onun ipiyle asılabilir.
0
kisa bisey olsun istemistim
(13.03.21)
(6)

yurtdışına remote çalışmakmı yurtdışında iş bulmak mı?

ShadowOfMoon
şu an fiziki çalışma sponsorship yazılım işleri için çek,litvanya, uk, hollanda gibi çeşitli ülkelere başvuruyorum. bir yandan da remote yazılım işlere. hangisi olursa artık diye karman çorman ilerliyorum.remote mu yoksa fiziki mi istiyorum diye bir sonuca ulaşamadım. fiziki bir çalışma istiyorsam ü
şu an fiziki çalışma sponsorship yazılım işleri için çek,litvanya, uk, hollanda gibi çeşitli ülkelere başvuruyorum. bir yandan da remote yazılım işlere. hangisi olursa artık diye karman çorman ilerliyorum.

remote mu yoksa fiziki mi istiyorum diye bir sonuca ulaşamadım. fiziki bir çalışma istiyorsam ülke şehir bazlı başvurular yapmam gerekir mesela veya remotelara başvurmayı bırakmam. birine kanalize olmam lazım ama hangisi başarılı olursa teklif gelirse o an karar veririm diye kendimi avutuyorum.

mesela londrada iş bulup gittiğimde orda en az 6-7 ay kalacak olmak korkutuyor. istediğim zaman gelebilirim tabi. denemek önemli olan. remote ise daha bağımsız geldiğinden daha tatlı geliyor. arkadaşımın gezmediği ülke kalmadı. şu an covid sebebiyle herkes gezebilir de ne kadar daha devam eder bilmiyorum.

mesela her ay türkiyede şehir değiştirerek çalışmak olabilir şu anki uzaktan çalışma imkanıyla.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

araştırmalarıma ve arkadaşlarımdan gördüğüm avantaj dezavantajları yazayım yazılım sektörü:

yurtdışı remote avantajlar
-fiziki çalışmaya göre maaş yüksek
-belli bir yerde olmak gerekmediğinden ülke ülke gezilebilir

yurtdışı remote dezavantajlar
-avrupadan usa ya çalışma gibi durumlarda çalışılan şirketin saatlerine uymak gerektiğinden gece çalışmak gerekebilir
-sigorta yok(kendisi yapabilir kişi tabi) laptop vermiyorlar genelde
-yoğun çalışmak gerekebiliyor haftaiçi

yurtdışı fiziki avantajlar
-o ülkede yaşaman için vize verilyior. eş çocuk vs de varsa onlara da. visa sponsihip genelde çünkü
-kurumsal şirketler genelde ve çalışma saatleri dışında çalışma yok.
-uzun zaman kalınacağı için kira daha uyguna gelebilir

yurtdışı fiziki dezavantajlar
-maaş remotea göre daha az
-yerleşik bir düzen ister istemez oluşuyor.iyi mi kötü mü değişir kişiye göre
-sponsorship varsa şirketten ayrılınca başka sponsorship bulmak gerek
0
ShadowOfMoon
(12.03.21)
türkiye'de dövizle para kazanmak, avrupa'da lokal para biriminde para kazanmaya göre çok daha farklı bir yaşam vaad ediyor. eğer yurtdışı firmasına döviz kazanacak şekilde remote çalışabiliyorsan, türkiye'de paşa hayatı yaşıyorsun. kafana göre istediğin yere gider yaşarsın. ama yurtdışına yerleşmekle ilgili bir talebin varsa bu ayrı bir konu tabii ki.

ben ilkini tercih ediyorum it sektöründe biri olarak, öğrenciyken zamanında yurtdışında 1 sene geçirdim hevesimi aldım. yurtdışında yaşayıp yok göçmenlik, yok vize, ıvır zıvır uğraşıp orta sınıf hayat yaşamaktansa, burada kral yaşamak çok daha mantıklı geliyor. istediğim zaman zaten yurtdışına gidebiliyorum, tvde gösterilen insanların şikayet ettiği trafik, kalabalık, müge anlı, ıvır zıvır şeyler bana zaten etki etmiyor böyle bir hayat yaşayınca. sevdiklerimden de uzak kalmıyorum, kafam rahat ediyor. gider bi ay bodrumda bi ay kaşta bi ay kamboçyada bi ay balide yaşarsın, kimse de bir şey diyemez.

bu arada sigortayı kendin yapıyorsun çok bi para değil, şimdiye kadar laptopumu hep kendim aldım şirket laptopu hiç kullanmadım, hiç sevmem bana marka dayatılmasını :) ama dediğim gibi burada konu nasıl bir yaşam istediğin, amacın ne olursa olsun taşınmaksa remote'a hiç bakma zaten.
0
roket adam
(12.03.21)
Yurtdisina gitme amacin paraysa remote olarak da takilabilirsin ancak ne kadar para kazanirsan kazan turkiyedesin. Turkiye'de yasamanin pozitif (alistigin cevre, arkadaslarin, ailen vs) ve negatif (siyasi baski, disarda muhatap olmak zorunda kaldigin insanlar vs) taraflari var. negatif taraflarin bir kismi parayla cozulebilirken buyuk bir kismi cozulemiyor.
0
fakyoras
(12.03.21)
fakyoras+1
yurt dışı fiziki veya remoteken orada kalmanın avantajı: kalıcı oturum veya vatandaşlık..büyüktür > diğer hepsi.
0
rewlack
(12.03.21)
bi süre burda yaşayıp sonra giderim ben olsam. sokağa çıktığında uğraştığın insan konu komuşu bozuk mimari ,siyaset, kadın ölümleri bunlar kafayı çok dolduruyor ve huzur bulamıyorsun istesen de. her türlü imkanım olsa giderdim.
0
camene87
(12.03.21)
Bu biraz size bagli. Ben Türkiye'ye, türk insanina vs dayanamayan biriyim bu sebepten Türkiye'ye anca bir kac yıl görev vs diye gelirim ama kalici gelmem.
Sizin bu sorulardaki tek derdiniz paraysa remote ile daha rahat olursunuz, tabi Türkiye Avrupa'ya göre de pahalı. Türkiye'de üretilen şeyler dışında herşey size Avrupa'dan daha pahalıya mal olacak.

Onun dışında ab vatandaşı olmanin vereceği kafa rahatlığı da başka tabi.

Türkiye'de cok mutluysaniz ve tek sorun paraysa remote. Yok siz de benim gibi her gecen yıl daha kötüye gittigini dusunuyorsania en mantiklisi oraya yerlesmek. Avrupa'ya tatile gitmek ile Avrupa'da bir hayata sahip olmak arasında cok ciddi fark var.
0
logisticsmanager
(12.03.21)
bence gitmeye hazir degilsiniz, bu nedenle orada mutlu olmayacaksiniz, kalin cunku gercekten gitmeyi cok isteyen kisilerin sansi yok olmasin, siz Turkiye'de mutlu olacaksiniz, onlar AB'de. Herkes mutlu oldugu yerde kalsin.
0
howfaristhesky
(12.03.21)
(3)

Piyasa’daki en iyi maskeleri merak ediyorum?

kinyas ve kayra 23
Malumunuz hepimiz en iyi koruma sagladigina inandigimiz farkli farkli maske kullaniyoruz. benim kullandigim mesela, guvendigim bir kac model var; 1- Are Medikal: Surata tam oturab orta katmaninda meltbrown filtresi olan gayet iyi bir maske. amaaa.. iplerinin ince ve evony gibi olmamasinda. oturu 3 s
Malumunuz hepimiz en iyi koruma sagladigina inandigimiz farkli farkli maske kullaniyoruz. benim kullandigim mesela, guvendigim bir kac model var;

1- Are Medikal: Surata tam oturab orta katmaninda meltbrown filtresi olan gayet iyi bir maske. amaaa.. iplerinin ince ve evony gibi olmamasinda. oturu 3 saat sonra kulaklari acitmaya basliyor. keske evony gibi kalin yapsalar.

2- evony: yaklasik 4-5 aydir bunu da kullaniyorum. dediklerine gore 3 katmaninda da meltbrown filtresi varmis. uts kaydinda bilindik bir turk menseli fabrika’da uretimi var. tek eksisi, are medikal gibi orta katmaninin belirgin bir filtresinin olmamasi. ama hala benim icin en iyisi.

3- alvent: bunu da eksiciler ovdunuz o kadar ama ham maddesinj begenmedim suratimda. (kagit varmis gibi hissettiren) suratim cok genis olmamasina ragmen kucuk bir maske. tavsiye etmiyorum ben.

4- b-good: are icjn yazdinlarimin aynisi neredeyse ama tek farki; bununda bezo, kumasi ne boksa ince kalmasi. o yuzden bunu bayadir kullanmiyorum.


peki sizin kullandiginiz, guvendiginiz maske markalari hangileri?

paylasirsaniz sevinirjm.
0
kinyas ve kayra 23
(08.03.21)
are ve evony kullaniyorum

are kullandigim en iyi maske, lastikleri acitmadi beni cunku maske cok kucuk degil, hatta yuzumu cok iyi kapatiyor yanlarda hic acik kalmiyor. yuzum de buyuktur bu arada, paketlemesi vs cok hijyenik ve cok koruyucu hissi veriyor

evony yuzume kucuk geliyor, ve yanak kisimlarini tam kapatmiyor, garip bir kavis oluyor yanak bolumunde, o yuzden cok sevemedim. ama evde bir kac paket var bitene kadar kullanirim

son notum: are su ana kadar kullandigim en iyi maske ve baska bir marka arayisina da girmem artik. umarim bozmazlar kalitesini
0
exlibris
(08.03.21)
N95, hatta Turkiye'den getirttim. N99 da iyi olabilir ama burnumu acitti.
0
howfaristhesky
(09.03.21)
evony'nin katmanları için filtrelemiyor diyorlar ama piyasadaki markaların çoğunluğu meltblown-spunbond bilmezken, evony'nin üreticisi hayat kimya'nın tecrübesi en üst seviyedeydi (çocuk bezi ve kadın pedi üretimi sayesinde)

ben farklı bir marka önermek istiyorum.

happy - kulak ipi evony tarzında kalın. en azından benim yüzüme tam oturuyor. üreticisi meymed isimli bir firma. (meymed'in kendi maskeleri de var, fiziksel olarak alıp incelemedim ama happy marka maskelerle aynı görüntüdeler) herkesin çok takıldığı, evony'nin 3 kat meltblown olması, spunbond olmaması olayı bunda yok. orta kat spunbond'muş. fiyatı da gayet uygun. evony, talep fazlalığı nedeniyle fiyatları düşürmüyor.
0
co2s2
(09.03.21)
(5)

Doktorada yeterlilik dışında ders dönemi sınav var mı?

asaf
Her kafadan bir ses çıkıyor. Lütfen net bir şey söyleyin. Doktorada uygulama dersi var mı dediğimde "yaa ne alakası var, hiç duymadım" dendi burda. Olabiliyormuş.
Her kafadan bir ses çıkıyor. Lütfen net bir şey söyleyin. Doktorada uygulama dersi var mı dediğimde "yaa ne alakası var, hiç duymadım" dendi burda. Olabiliyormuş.
0
asaf
(28.02.21)
var evet yazılı sınav yapan. dersler için yani.
0
jelly bear
(28.02.21)
Hocaya gore degisir, bolum baskani bize kizip sinav yapmisti, yillik izin alip sinava calismistim. Kadini cok severim, doktora seviyesinde materyalin yeterince okunmamasi, ogrencilerden kaliteli yorum gelmemesi konusunda cok hakliydi.

Istatistik hocamiz da sinav yapmisti, bir vize bir final. Yani isteyen yapar.
0
howfaristhesky
(28.02.21)
Doktora da uygulama dersi hiç duymadım. Yok.

Her derste de sınav olduk.
0
ceketimi alip cikcam
(28.02.21)
okula bölüme göre değişir.
sınav yapan da biliyorum.
dönem sonu yazı isteyen de.
yurt dışında sadece projeye hizmet etmesini bekleyen de.


sınav neden olmasın ayrıca?
7-8 tane ders alıyorsunuz tr.de "ders" alınıyorsa "sınav" da olur zira bir ölçüm gerekli. çoğu hoca sadece final ister ve finalde de güzel bi makale bekler. ama dediğim mühendislikte ileri matematiksel yöntemler alan insanın sınava girmesi daha mantıklı.
0
rewlack
(28.02.21)
benim bildigim:
once 8 ders bitirirsin, o derslerin vizeleri, finalleri olur. Bu iki sene surer.
Sonra comprehensive'e girersin. Zaten hocan kolay kolay onu gecmeden arastirmana yogunlasmana izin vermez.
Onu da hallettikten sonra arastirmaya yogunlasirsin, lab isi varsa onu halledersin, tezi yazarsin, sonra da savunmayi verirsin. Bu surec de iki-uc sene surer.
0
cooperr
(01.03.21)
(3)

abd telefon numarası

grace jonesun berberi
bir abd kurumundan giriş kodu içeren bir sms almam lazım ama alamıyorum bir türlü. çağrı merkezini aradım, denemedikleri yöntem kalmadı çözemediler.türkiye'den nasıl abd telefon numarası edinebilirim (sms alacak özelliği olan)şimdiden teşekkürler.
bir abd kurumundan giriş kodu içeren bir sms almam lazım ama alamıyorum bir türlü. çağrı merkezini aradım, denemedikleri yöntem kalmadı çözemediler.

türkiye'den nasıl abd telefon numarası edinebilirim (sms alacak özelliği olan)

şimdiden teşekkürler.
0
grace jonesun berberi
(25.02.21)
internette bu tarz sms işleri için sanal numara satan siteler var. aşağıdaki kelimelerle arayın derim:

virtual phone number for receiving confirmation sms online
0
co2s2
(25.02.21)
Skype ve Google Voice
0
howfaristhesky
(25.02.21)
bedavalar çalışmazsa bu kesin çalışıyor, zamanında 7 günlük mü ne almıştım (sana istediğin ülkenin numarasını veriyor ve kiraladığın süre boyunca sadece senin)

hushed.com
0
nhk ni youkosu
(25.02.21)
(8)

Psikolojik destek almalı mıyım?

goklerdengelenkarar
EDİT: Uzun oldu. Okumaya üşnenenler son paragrafı okusalar o da yeterli olur. Çok uykusuzum, dilbilgisi ve meramımı anlatmada kusur varsa affola. Selamlar.Çocukken hayranlık duyduğum, hayatlarına özendiğim, güzel bir hayat yaşadığını düşündüğüm adamların daha doğrusu idolüm olan insanların kanser ol
EDİT: Uzun oldu. Okumaya üşnenenler son paragrafı okusalar o da yeterli olur. Çok uykusuzum, dilbilgisi ve meramımı anlatmada kusur varsa affola.


Selamlar.

Çocukken hayranlık duyduğum, hayatlarına özendiğim, güzel bir hayat yaşadığını düşündüğüm adamların daha doğrusu idolüm olan insanların kanser olması (mesela çok sevdiğm amcamın geçenlerde kanser olduğunu öğrendik), ne bileyim covidden ölmesi, kaza geçirmeleri ve akabinde ailelerinin zor günler geçirmesi gibi olaylara şahit oldum mesela. Sonra bakıyorum ki kimse için daimi huzur diye bir şey yok. Çocuğunu kaybedenler mi dersin, eşini kaybedenler mi dersin. Saçma sapan bir trafik kazası yüzünden hapse girenler mi dersin.

Herneyse, ben çok zor bir hayat yaşadım. Daha doğrusu geldiğim yere tırnaklarımı kazıya kazıya gelirken değil tırnakları, parmaklarımı kaybedecek kadar mücadele verdim. Artık yavaş yavaş bu emeğin karşılığında güzel şeyler yaşamaya başladım. İyi bir eşim, sağlıklı bir çocuğum, güzel bir işim var. Şimdi çok ileri boyutta olmasa da dışarıdan bakınca ben de özenilecek insan profili çiziyorum yakın çevremde.

İleride bir gün aynı felaketlere uğrama endişesinden günün tadını çıkaramaz oldum. Mesela arabaya binip çoluk çocuk gezmeye çıkıyorum, biraz da haberlerin falan etkisiyle, şimdi makas atan bir tane gerizekalı gelip vuracakmış, yaralanacakmışız vb. düşünceler yol boyu kafamda dönüp duruyor. Ailemi evden çıkarasım gelmiyor.

Mesela, bileğimin hakkıyla, liyakatle, çocukluktan beri hayalini kurduğum bir devlet kurumunda, hayalimdeki mesleği icra ediyorum. Buradan kaynaklı olarak çok güzel bir lojmanda oturuyoruz. Eşim lojmanın bulunduğu muhiti ve evi çok seviyor. Zaten kendi evimizi alacak gücüm yok ama eşimin evle bu kadar mutlu olması en azından beni mutlu ediyor. Örnek veriyorum misafirler var. Çok iyi yerdesiniz, işin gücün de güzel. Allah tadınızı bozmasın falan diyor ya. Benim kafada bir sürü senaryolar oluşuyor hemen. Atıyorum, ben kendi hakkımla işime kavuşmuş olsam da x döneminde girdiğim için y döneminde beni işten atıyorlarmış falan, çok sevdiğimiz evden çıkarılıyormuşuz güya. Ya bırak işte, ağız tadıyla otur değil mi? Eşim diyor ki ilk çocuğum burada büyümedi ama daha 5 yıl bize tahsisli bu ev. İkinci çocuğum doğunca burada büyüyecek olmasından çok mutluyum. Ben içten içe öyle bir şey olamayacak gibi hissediyorum falan.

Başka bir örnek, araba kullanmayı çok severim. Yoldayım, güzel bir müzik çalıyor. Eğlene eğlene araba sürüyorum. Bir üst geçidin altından geçiyorum. Bir anda kafamda senaryo oluşuyor. Birisi selfie çekileyim derken üst geçitten düşmüş. Ben ezmişim, ölmüş. Hapisler, dava süreçleri bilmemne yaşıyormuşum.


Bir sürü borcum vardı mesela. İşte tam onları bitirip, artık her açıdan keyifli bir hayat yaşayayım derken kanser olduğum ortaya çıkıyormuş, her şey alt üst oluyormuş. Mesela, taa 2007'den beri midemde yanma olup duruyor. Tanıdık doktora sormuştum, hafif bir reflü var tarif ettiğine göre. Rahatlamak için şundan iç ama doktora git demişti. İlaç rahatlattığı için hiç gitmedim doktora. Halen de öyle. Ya mide kanseri olursam diye korkmaya başladım şimdi mesela. Otrivine bağımlısıyım. Pandemiden dolayı burun ameliyatı olamadım. Tam hayatım rayına oturmuşken atıyorum otrivine yüzünden beynimde hasar oluşuyormuş mesela. Spora başlıyorum. Diyorum ki düşünsene, hayatımda bir dönem beslenme vs. kötülüğünden kendime kötü davrandım. Şimdi spora başlıyormuşum, o dönem vücuduma verdiğim zararlar spora başladığım zaman açığa çıkıyormuş ve insanşar arkamdan tam da kendine bakıyordu, spora başlamıştı, başına neler geldi vah vah diyorlarmış.

Yani hep böyle hayatım rayına oturmuşken daha tadını alamadan bozacak bir şey başıma gelmesinin korkusunu taşıyorum. Gidip bir sürü kaza sigortası, hayat sigortası falan yaptırdım kendime. Bana bir şey olursa eşime maaş bağlansın, aylık ödeme falan alsınlar vs. diye.
0
goklerdengelenkarar
(24.02.21)
Ne yaparsan bazı şeylere engel olamazsın. Sal kendini. Sonunda hepimiz zaten olmuş olacağız. Psikolojisi destek eşin ve arkadaşların, gerisi geyik muhabbeti.
0
luluki
(24.02.21)
Biliyor musunuz bu sorunlar genel olarak Orta Dogu'nun sorunlari. Avrupa'da sorunsuz kucuk bir ulkeye tasinin bence. Estonya, Cek Cumhuriyeti, Slovenya... aksam haberlerinde izleyecek bir sey bile yok, ben Cek Cumhuriyeti'nde yasadim ondan biliyorum. Bisikletle parka gidersiniz, trafik ve is gibi stresler olmayacagindan hastalik riskiniz de azalir.
0
howfaristhesky
(24.02.21)
(bkz: anksiyete)

Sürekli olarak en olumsuz, en kötü olasılığı düşünüp bunu kafaya takıyorsun. “Ya şöyle olursa ne yaparım, ya böyle olursa ne derim” gibi kafanda kuruyorsun. Aynı benim gibi :)
0
silah taciri
(24.02.21)
evet psikolojik destek alın tabii ki. şöyle düşünün, bu şeylerin olup olmayacağını bilemezsiniz, kimse bilemez, ama bir tahmin üzerinden kendinize güzel zamanlarınızı da zindan ediyorsunuz, ne gerek var? arkadaşın da dediği gibi anksiyete. görünen o ki henüz ileri düzeyde değil, iyi bir psikoterapist bulun ve kurtulun. geçmiş olsun.
0
veritaslibertas
(24.02.21)
Dayanıksızlık şeması var sanırım. Terapi almalısın. Araştır o şemayı istersen.
0
black mamba
(24.02.21)
Yoga ve yoga felsefesini abartmadan araştırmanı öneriyorum. Bana psikolojik olarak çok iyi geldi.
0
kismisolungac
(24.02.21)
Abi tüm kontrol sende olsun istiyorsun sanırım. Hayatın üzerinde kontrolü kaybetmek istemiyorsun bunun için de olur da kaybedersen yine kontrol altında tutabilmek için yedek planlar yapıyorsun.

Böyle diyince kendince değiştirebilirsin gibi gelecek ama yardım olmadan yapamazsın. @silah taciri dediği gibi anksiyete de var böyle durumlar.

Yardım konusunda terapiler büyük fayda sağlar.
0
sumuklurakun
(24.02.21)
evet terapi almanız iyi olur. bunun dışında da mindfulness konusunu biraz araştırabilirsiniz, meditatif teknikler iyi gelebilir.
0
red g
(24.02.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.