Giriş
(22)

kıza açılmadaki ilginç fikir

qwermans
nasıl sizce?fikrim şu: önce kıza olan hislerimi bir animasyonla(çizgi filmle) anlatacağım. bu animasyonda kız olacak ben olacağım, onun yüzüne söyleyemediğim her şeyi animasyonda söyleyeceğim. daha sonra bunu kıza tek başına rastladığım zaman izlettireceğim, sonra da "seni seviyorum" diyeceğim. nası
nasıl sizce?
fikrim şu: önce kıza olan hislerimi bir animasyonla(çizgi filmle) anlatacağım. bu animasyonda kız olacak ben olacağım, onun yüzüne söyleyemediğim her şeyi animasyonda söyleyeceğim. daha sonra bunu kıza tek başına rastladığım zaman izlettireceğim, sonra da "seni seviyorum" diyeceğim. nasıl plan?
0
qwermans
(15.05.12)
o seni seviyorum u lügatınızdan çıkarın manyak mısınız. bi öğrenemediniz gitti be
0
radikalherif
(15.05.12)
kız senindir.
0
ermanen
(15.05.12)
animasyonu kiza izlettirdiginde uzaktan izlemek isterdim sizi.. bence bu kadar kasma.
0
toshiro
(15.05.12)
açıkçası kızın ilgisi varsa olur yoksa olmaz yani sanmıyorumki bir kız animasyonla kansın birine veya soğusun ha olursa güzel bir anı olur vs vs ama olmazsa kısmını da düşünmek gerek böyle atraksiyonlara girmeden önce.
0
lunedor
(15.05.12)
@radikalherif tamam onun yerine ne söyleyelim? "senden hoşlanıyorum"? "sana aşığım"? ...
ayrıca olursa güzel olur ama olmazsa ne olur? alay konusu filan olur muyum? kız millete söyler mi?
0
🌸qwermans
(15.05.12)
Hiç kasma. Ağla ağla açılırsın..

edit: "Millete söyler mi" diye sormuşsun. Şüphen bile olmasın.. Hele ki geri çevirirse, yedi düvel duyar ne "şebeklikler" yaptığını..
0
lazor
(15.05.12)
Kızla arandaki muhabbetin seviyesi ne ?

bence fikir dandik.

www.eksisozluk.com
0
bir kac yazar once
(15.05.12)
bence fikir güzel ama ilk açılma için ağır kaçabilir güvenini topla yüzüne söyle derim.
0
basond
(15.05.12)
kasma bence, kiz loser zannedebilir ters bir durum olursa. bir de seni seviyorum deme simdilik.
0
nekodunlangafana
(15.05.12)
kötü bir fikir olduğunu düşünürdüm ben.
0
sopiro
(15.05.12)
saçma sapan bir animasyon bile olsa bence zahmet verdiğin için ona değer verdiğini göstermis oluyorsun bu da kızın gülümsemesi için yeterli. geri kalanı artık kızın sana olan hisleriyle alakalı. sen ona ister seni seviyorum de ister senin için ölürüm de farketmez, olay kızda biter. ve bence de seni seviyorum falan deme hatta kızın yanında da olma çünkü istemediği bir durum içerisinde kalmış bile olabilir ve ne diyeceğini bilemez.
0
neira
(15.05.12)
'seni seviyorum' kısmı biraz acemice. onun dışında gayet romantik. bizi bulmuyor mk.
0
yün prenses
(15.05.12)
ben yillar yillar once eski sevgilimle ilk tanistigim zamanlarda cok daha basit flashli bi animasyon yapmistim, fotografi falan da vardi, gosterdigimde cok sevinecekti, havalara ucacakti, ben de mutlu olacaktim. gosterdim, tek cumlelik tepkisi su oldu; "aa guzelmis ama bunu internetten kaldir, babamlar gorebilir"

edit: <3
0
nawres
(15.05.12)
seni seviyorum demek yerine daha sıradan cümleler kur. rahat bir tavrının olması kendine güvenini ön plana çıkarır. "şu an ne düşünüyorsun meraktayım ama artık sana açılabildiğim için çok rahatım" gibisinden şeyler diyebilirsin.
0
burty
(15.05.12)
yaptım 2 kez işe yaramadı <3
0
ency
(15.05.12)
sen bu fikirle tubitaka başvursan destek alırsın
0
kelepir
(15.05.12)
yardır mürsel hiç durma, odun degilse anlar
0
vadrigar
(15.05.12)
anlatmaya çalıştığın şey hissiyat. hislerini animasyon senden, senin kelimelerinden daha iyi anlatabilir mi? korkunun ecele faydası yok, açılamama korkusunu yenip, sana iyi şeyler yaşatacağını umduğun hislerine sahip çıkıp, o insanın karşısına geçip, içinden geldiği gibi anlatacaksın. başka yolu yok. fikir dediğin şey bir kaçış. topa baştan kaçak girmek bir artı olamaz. hatun'un karşısına çıkıp, söyleyemeyeceksen, hiç söyleme bence. ya da çık karşısına ne var ne yok anlat.
0
hınzırpaşa
(15.05.12)
abi yazık günah uğraşma bence bu kadar
0
asil123
(15.05.12)
ben bunu hikayemsişiir ile yapmıştım. kız ağladı. ve ağlama dışında sadece bir teşekkür alabilmiştim.

şimdi düşününce:

1. böyle, yüksek bir giriş ve cevaplanması gereken koca bir soru ile muhatap ediyorsan birini zaten onun seninle o kadar da ilgili olmadığını düşündüğün için yapıyorsun bunu. yani sonuçta teşekkür alman doğal.
2. yukarıdaki nedenle bu ağır baskı yaratan bir eylem olacak, dolayısıyla en azından animasyon görülürken sen orada olma. biraz da zaman tanı. cevap olumluya çevrileceği için değil, seviyorsan üzme diye.
3. eğer senin için içindeki coşumcukları ona sanatlı bir şekilde anlatmak onun kalbini kazanmak kadar önemliyse, hiç düşünme, yap. ama mağrur dur (suratsız değil). o prenses ise sen de prens ol yani. bu durumda bu güzel hareketin niteliği de yükselir.
0
min el garaib
(15.05.12)
peki o zaman "senden hoşlanıyorum diyeyim"
0
🌸qwermans
(15.05.12)
Aynen dediğiniz gibi yapın, sonunda da "seni seviyorum "deyin. Anlamıyorm bunu demeyeceksin de ne olacak? Eğer ters bir hareket yaparsa sadece hak etmiyor demektir. Arkanıza bakmadan uzaklaşın. Ne hoş bir düşünce o öyle, animasyon felan!
0
SiyamkedisiZorro
(16.05.12)
(7)

bu kedi türü de ne?

de nada
çok tatlı bir şey, türü ne? nerede bulabilirim. babama gösterdim (kendisi veteriner hekim) öyle kedi olmaz o nasıl nefes alsın dedi, peluştur o peluştur dedi. acaba peluş mudur. bilmiyorum çok tatlı. neyse sorum şu, türü nedir? bulabileceğim bir yer var mı?
çok tatlı bir şey, türü ne? nerede bulabilirim. babama gösterdim (kendisi veteriner hekim) öyle kedi olmaz o nasıl nefes alsın dedi, peluştur o peluştur dedi. acaba peluş mudur. bilmiyorum çok tatlı. neyse sorum şu, türü nedir? bulabileceğim bir yer var mı?
0
de nada
(09.05.12)
İskoç birşey kedisi o. Kulakları genetik olarak bozuk, ama sevimli duruyorlar.
0
turkay
(09.05.12)
cfa.org

küresel hayvan ticaretini desteklediğiniz için teşekkürler!
0
celeron 300a
(09.05.12)
scottish fold olarak bilinmekte, pek özel olduklarından satılırlar. parayla hayvan almak ayıp bir şey bence. peder bey'e de selamlar :)

www.google.com.tr
0
hınzırpaşa
(09.05.12)
egzotic shorthair buuu, vermeyin böyle kedi resimleri sabah sabah şimdi youtube u açıp kedi videoları izlemek zoundayım :)
0
pinking of you
(09.05.12)
sumer tilmac bu kedinin cinsi.
0
nawres
(09.05.12)
geçen de aynı resimle sorulmuştu. exotic short hair.
0
mea maxima culpa
(09.05.12)
yanıtlar için teşekkür ederim. hınzır paşa selamını ileteceğim. celeron 300 a kötü bir niyetim yoktu.
0
🌸de nada
(09.05.12)
(5)

Askerlik

popomlaoynuom
Arkadaşlar askerliği üniversiteden sonra tecil ettirdim fakat ağustos döneminde askere gitmeye karar verdim en geç ne zaman tecili bozdurmam gerekiyor bilen var mı?
Arkadaşlar askerliği üniversiteden sonra tecil ettirdim fakat ağustos döneminde askere gitmeye karar verdim en geç ne zaman tecili bozdurmam gerekiyor bilen var mı?
0
popomlaoynuom
(03.05.12)
ağustos dönemi dediğin eylül celbi olarak bilinen kısa dönem sanırım. yanlış bilmiyorsam başvurular ağustos başlamadan bitiyor. doğruysa söylediğim temmuz sonuna halletmiş olman lazım. önünde iki ayın var, ve başka celp yok. kararın kesinse yarın git bence. uzun dönemlerin celp tarihleriyle çakışmaz ise, işlemlerin daha hızlı ilerler. tek ipucu budur.
0
hınzırpaşa
(03.05.12)
en geç başvuru haziran sonuna kadardı sanırım, ben de ağustos'ta gitmiştim çünkü.
Haziran başı başvursanız iyi olur.
0
9kuyruklukedi
(03.05.12)
haziran gibi ver dilekçeni bozdur tecilini temmuza kalırsa işlemlerin yetişmeyebilir.
0
basond
(03.05.12)
ben haziran'da mezun olup, okuldan diplomayı alıp hemen başvurmuştum sıkıntı olmadan da yetişmişti. hatta tam tarih veriyim 6-7 haziran gibi bir şey olması lazım. daha vaktin var yani.
0
aynen kovalaynen
(03.05.12)
negüzel biranönce borcunu öde
0
sunset0771
(04.05.12)
(8)

Bisikletle keşif

Rochefort
Bu akşam birkaç saat bisiklet sürmeyi düşünüyorum ama istiyorum ki yeni yerlere gideyim. Dün Moda'dan Bostancı'ya kadar gittim.Bugün Anadolu yakasında, Kadıköy'den çıkıp nereye gidilebilir, tavsiyesi olan var mı?
Bu akşam birkaç saat bisiklet sürmeyi düşünüyorum ama istiyorum ki yeni yerlere gideyim. Dün Moda'dan Bostancı'ya kadar gittim.

Bugün Anadolu yakasında, Kadıköy'den çıkıp nereye gidilebilir, tavsiyesi olan var mı?
0
Rochefort
(02.05.12)
kaybolmayı deneyin
0
female demon
(02.05.12)
Moda'dan Maltepe'ye gidin?
0
jeanluc
(02.05.12)
üsküdara gidip ordan çengelköy
0
amaltheia
(02.05.12)
koşuyolu parkına kadar gidilebilir. hatta daha ileride validebağ korusu takribi moda-bostancı kadar vardır. google earth'den harita çıkarıp kolayca gidebilirsiniz. bahsettiğim güzergaha epey farklı yollardan gidilebilir. sahilden- natilüs, koşuyolu köptüsü ya da dershaneler sokağından acıbadem caddesi, güzel sanatlardan aşağı ya da o yolda herhangi bi ara sokaktan. güzel sokaklardır, müthiş değil ama huzurlu
0
hınzırpaşa
(02.05.12)
fikirtepe'yi dolaş. ne var ne yok bak bakalım.
0
Puk4y
(02.05.12)
bu sefer de beykoza doğru git bence.
0
in vino veritas
(02.05.12)
sahilden üsküdar - kanlıca yapabilirsin. ben bugün maltepe kanlıca düşünüyorum mesela gidiş geliş 64km
0
fukka
(02.05.12)
Ben Bostancı'dan Pendik'e kadar gitmiştim :)
0
evkedisi
(03.05.12)
(20)

Hangi kitaptan başlamalıyım?

exla
Az önce Tutunamayanlar'ı bitirdim, ağzıma sıçtı kitap. Üzerinde fazla düşünmek istemiyorum kitabın. Hemen diğerine başlayayım diyorum fakat karar veremedim. Sizce hangisine başlamalıyım hemen?1- Jose Saramago - Küçük Anılar2- Jose Saramago - Körlük3- Jose Saramago - Bütün İsimler3- Sabahattin Ali -
Az önce Tutunamayanlar'ı bitirdim, ağzıma sıçtı kitap. Üzerinde fazla düşünmek istemiyorum kitabın. Hemen diğerine başlayayım diyorum fakat karar veremedim. Sizce hangisine başlamalıyım hemen?

1- Jose Saramago - Küçük Anılar
2- Jose Saramago - Körlük
3- Jose Saramago - Bütün İsimler
3- Sabahattin Ali - Kağnı / Ses / Esirler
4- Yusuf Atılgan - Aylak Adam
5- Yusuf Atılgan - Canistan
6- Moliére - Cimri
7- Kierkegaard - Kaygı Kavramı
8- Turgut Özakman - Şu Çılgın Türkler
9- Freud - Bilinçdışının Keşfi
10- J.D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar
11- Oğuz Atay - Bir Bilim Adamının Romanı
12- Nazım Hikmet - Öteki Defterler

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
0
exla
(30.04.12)
aylak adam +1
0
schopenowski
(30.04.12)
Freud oku. Kitap üzerine fazla düşünmek istemiyorsan iyi bir seçim olacaktır tahminimce.

Ya bir de bu kadar kitabı nereden nasıl buldun bana da bir yol yordam gösterir misin? tenks
0
uzun sacli mazosist
(30.04.12)
körlük
0
hamaliel
(30.04.12)
Aylak Adam.
0
sanal hayvan
(30.04.12)
körlük +2
0
irbat
(30.04.12)
aylak adam sonra sabahattin ali
saramago ve salinger
freud
0
xvyz
(30.04.12)
çavdar tarlasında çocuklar sanki seni biraz toplar. körlük'ün karamsar havası, kasveti iyice çökebilir üzerine. şu çılgın türk'leri nasıl okumaya değer bulduğunu sorgulamayacağım. kimileri resmi söylem'e bayılıyor. tarihi devlet'in ayılıp bayıldığı adamlardan dinlemek kadar zamanı boşa harcama yolu olmaz ama tabii üzerime vazife değil. moliere de tutunamayanlardan uzaklaştırmakta yardım edebilir gibi geldi bana. saygılar, sevgileri.
0
hınzırpaşa
(30.04.12)
körlük
0
sopiro
(30.04.12)
Yahu hepsine tamam da o kadar nitelikli, güzel kitabın yanında o Turgut Özakman'ın ne işi var? O olmasın da hangisi olursa olsun. Hepsi güzel seçim.

edit: "Çavdar Tarlasında Çocuklar iyi gider" fikrine katılıyorum ben de. cCc Salinger Reyiz cCc
0
microfiction
(30.04.12)
korluk'u hatta direk saramago'yu daha saglam kafayla oku sen :) cavdar tarlasinda cocuklar rahat gider gibi
0
bartman
(30.04.12)
10 numero
0
merena
(30.04.12)
kitapların hiç birine sözüm yok da;

turgut özakman'ın şu çılgın türkler kitabına bu acayip tepki nedendir ben de bunu anlamadım?

ben okudum o kitabı.. ve kendi tarihimizi okullarda yıllarca gördüğümüz halde ne kadar yüzeysel ve yarım yamalak verildiğini gördüm. hemen her sayfasında gözyaşlarımı tutamadım.

köylülerin askerler için kendi aralarında yapabilecekleri her türlü yardımı toplarken, hiç bir şeyi olmayan köyün delisinin ayağındaki bir çift ayakkabısını getirişini okudum. o kitapta anlatılan her şey belgeli. bir kaç yıl önce (kitabın yeni çıktığı yıllar belki) turgut özakman'la yapılan bir röportaja katılmıştım. o yaşta bir insanın kendi tarihi için (yanlış hatırlamıyorsam) on yılını tarihe dair belgeleri bulmaya ayırması şimdi bu cümlede okuyunca ne kadar basit geliyor ve yine aynı cümlelerle ne kadar basitçe küçümseyip, yerebiliyorsunuz..

o kişi, bizlere tarihimizi gerçek haliyle verebilmek için (o yaşta ki kendisi şu an en az 70 üstü vardır) hayatından on yılını harcayabiliyor, ama siz taş çatlasa bir ayınızı okumak için ayırmak bir yana, bir de nasıl küçümsüyor, yeriyor.. breh breh breh... vay anasını sayın seyirciler..

o kitap her okulda her vatandaşa okutulması gereken bir kitap iken, buralarda iki cümle ile nasıl da yerle bir ediliyor..
ayıp.. yazık.. ama o kitaba, içinde anlatılan tarihe ve yazana değil, böyle düşünenlere bence..

aferin...
sizden çok iyi adamlar olur bu ülkeye..

bu yazdıklarımı, tepkimi gösterdiğim şeyleri yazanların kim olduklarına bakmadan ve umursamadan yazıyorum. kimsenin şahsına değil, genel tavra yönelik düşüncelerim.

kitap tarih dili ile değil roman diliyle yazılmıştır. bari okuduktan sonra bu tür yorumları yapın... vay be, bunları da okuyacağımız günler geldiğine göre, daha ilerisine de şimdiden hazırlanmaya başlayalım bari.. ben utandım şu yazılanları okuyunca..
0
holy diver
(30.04.12)
o listeden ya sadece 8 numarayı okuyun ya da 8 numara hariç hepsini. bu listeyi tek bir kişi yapmış olamaz. bu 11 kitabı sevip de 8 numarayı önerebilecek bir gerizekalının varlığına inanamam.

8 numara saplama beyler.
0
dehri
(30.04.12)
@holy diver kitap bir roman değil de tarih kitabı olsaydı muhtemeldir ki aynı şeyleri yazmamış olacaktım. söylediklerim kitabın konu edindiği tarihe ve millî mücadeleye değil; (aile tarihimden de biliyorum ne çileler çekilip ne emekler verildiğini) kitabın bir roman olarak değerinedir. tarih, romanlardan öğrenilmez; tarih kitaplarından öğrenilir. turgut özakman elindeki belgelerle kötü bir roman yazmak yerine iyi bir tarih kitabı yazsaydı, eserine çok daha fazla saygı duyardım. tabii diyorsanız ki "burada yazılı olanlar başka bir kaynakta derlenmiş değil. hepsi de belgeli, gerçek olaylar. o yüzden bir roman değil de tarih kitabı olarak okunmalıdır." ona bir şey diyemem işte. ama tutup da turgut özakman, sırf bizim açımızdan kıymetli bir dönemi konu edindi diye ona iyi bir roman yazarı muamelesi yapmamı beklemeyin lütfen.

@exla ayrıca çavdar tarlasından çocuklar yönündeki reyimi de yineleyeyim. oğuz atay'dan bir bilim adamının romanı yerine korkuyu beklerken daha iyi olabilirdi. türk edebiyatındaki çok önemli bir öykü kitabıdır. o.a. genelde romancı olarak değerlendirilir ama bu kitabıyla da türk öykücülüğünün en iyileri arasına yerleşmiştir. oylumlu bir romanın ardından freud vb. sosyal bilimlerle ilgili bir kitap da fena gitmez.
0
microfiction
(30.04.12)
@microfiction,
dediğim gibi, isimleri bakmadan yorum yaptım. şimdi kontrol ettim senin yorumun onlardan biriymiş.

ben de kitapla ilgili yorum yaptım zaten ve onun kelimelerle bu kadar basitçe değersizleştirmeyi hak etmediğini söyledim/söylüyorum. kitapta yanlış hatırlamıyorsam bir tek kadın karakter kurgu idi, ki bu da kitabın girişindeydi sanırım turgut özakman'ın giriş yazısında belirtiliyor. adam çalışmalarını anlatıyor orada. kaynaklarını da kitabın sonunda sıralıyordu sanırım. çok yıl geçti kitabın neresinde yer aldıklarını net hatırlamıyorum.

evet; kendi ağzından da duymuş ve kitabındaki önsöz(ler olabilir hatırlamıyorum)de de okumuş biri olarak tekrar ediyorum, kitapta anlatılanlar tamamen tarihi belgelere dayanarak, yıllar süren araştırmalar sonucu yazılmıştır. şimdi ben içeriğine ve gerçekliğine dikkat çekerken, sen kitabı istediğin kategoriye koyabilirsin, bence hiç önemli bir konu değil. içindekine değer verilsin (ki bu da en güzel okunarak ve hakkında konuşulurken daha dikkatli konuşularak olur sanırım) de, sen istediğin kategoriye koy;)


@dehri;
inanır mısın, ben de okuduğunu anlamayıp anlamış gibi yorum yapan gerizekalıların varlığına inanmak istemiyorum..

ama yine de olasılıklar için ek açıklama yapayım;

soruda verilen listeden herhangi bir kitap önerisi yapmadım. sadece bir tek kitaba gelen şaşırdığım tepkilere karşı (konuyla ilgili direk değil ama dolaylı cevap sayılabilecek) düşüncelerimi belirttim.
0
holy diver
(30.04.12)
Yusuf Atılgan-Anayurt Oteli
0
Kierkegaard
(30.04.12)
kesinlikle J.D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar
0
hepiniz oleceksiniz
(30.04.12)
Sayın @holydiver,

Ekşi sözlüğün pek sevilen bir başlığı var, devletin ideolojik aygıtları bunlar sadece trt, tsk, tdk olmuyor bireyler de olabiliyor. turgut özakman bu devletin ideolojik bir aygıtıdır. kitabı yazma sürecinde değilse de yazdıktan sonra kemalist'lerin ideolojik aygıtlarından birine dönüşmüştür. yazdığı devam kitabıyla da bunu ispat etmiştir. Türk'ün Türk'e propagandasını yapan, türkiye cumhuriyetinin kambur kurucu felsefesinin, zamanın gereklerine göre sıradan bir savunucusu. kitabın ne edebiyat ile, ne bilgi ile, ne tarih ile bir alakası var, açıkçası kitap demek bile lütuf. tek varlık sebebi propaganda. vergi mükelleflerinin vergilerini daha şevk ile ödemesi, askere giden evlatlarının ölmelerini sorun etmemeleri gibi beklentileri var. ne olsa dedeleri de çılgındı, vatan için öldüler. otuz yıllık iç savaşta ölen on binler de neymiş? çılgınız bir, yüz binler ölsün! vatan sağ olsun! diyelim diye yani. ben bu söyleme lanet ettiğimi ekleyeyim.

tarihi devletten öğrenmek, ibrahim tatlıses'ten türkçe öğrenmeye benzer. koskoca akademi var, -onun için de de çürük elma bol- "uluslararası kaynaklar var" desem onlar türklerin çılgınlığını gerektiği gibi söylemiyor diyen çıkacaktır. ne olsa yanlılar, 90 yıl önce kaybeden dedelerinin savaşlarını devam ettiriyorlar gibi çocukça manipülatif, aptalca inanılması beklenen, banu avar kafalı şeyler söylenebilir. kurucu felsefenin tarih ile söylediği o kadar çok yalan var ki, güneş dil teorisi mi dersin, türklerin bu topraklarda 6.000 yıl önce yaşaması mı dersin, türk'ten başka ırk, etnik köken tanımayıp, tüm geri kalanları yok sayıp ırkçı olmamayı başarabilmesi mi dersin... gider bu.

kitabın içeriği ile ilgili eleştiri yarıştırma savaşına girmiyorum. kanımca buna gerek yok, gerek ekşi sözlük başlığı, gerek basit bir google araması size ihtiyaç duyduğunuz yanıtları verecektir.
0
hınzırpaşa
(02.05.12)
@hınzırpaşa;

zahmet etmiş o kadar uzun cevap yazmışsınız, teşekkürler.
konunun gereksiz yere ve alakasız bir başlık altında uzayarak başkalarını da rahatsız etmemesi amacıyla; sadece "vay be" diyorum.
0
holy diver
(02.05.12)
@holydiver,

hiçbir kinaye içermeksizin, teşekkür'ünüze teşekkür borçlu olduğumu ve inceliğinizi takdir ettiğimi eklemek isterim.
0
hınzırpaşa
(02.05.12)
(3)

erkek canta tavsiyesi

merakist
Tek kollu su onden ya da arkadan capraz baglanan kucuk cantalardan soyle guzel ve ucuz olanlarindan tavsiye eder misiniz
Tek kollu su onden ya da arkadan capraz baglanan kucuk cantalardan soyle guzel ve ucuz olanlarindan tavsiye eder misiniz
0
merakist
(30.04.12)
mühendis çantası arıyorsunuz. avmlerde mevcut.
0
female demon
(30.04.12)
gittigidiyor benzeri sitelerde örnek görebilirsin. dunlop'un çok güzel bi tanesi vardı hala aklımda. marka model fiyat görmen içi iyi bir yöntem
0
hınzırpaşa
(30.04.12)
teşekkür ederim
aradığım çantaya freebag diyorlarmış onu öğrendim
netten baktım ama bele takılanları var hep
benim aradıgım model de üçgen şeklinde ister göğsüne ister sırtına
çapraz oalrak tek kol ile bağlanıyor netten o modeli bulamadım

bilen gören varsa link verebilir mi
yada hangi magazadan alabilirim
0
🌸merakist
(30.04.12)
(6)

iletişim de mesaj

qari
birisine bir mail atıcam. yapmasını ve söylediğim gibi düşünmesini istiyorum. elinde olmadan bilinç altına kazınmasını istiyorum. var mı böyle örnekler hangi kaynaklara bakmalıyım.
birisine bir mail atıcam. yapmasını ve söylediğim gibi düşünmesini istiyorum. elinde olmadan bilinç altına kazınmasını istiyorum. var mı böyle örnekler hangi kaynaklara bakmalıyım.
0
qari
(27.04.12)
sadece bir tahmin, bu söylediğini layıkıyla yapmasını bilen bir kişi varsa da, muhtemelen burada nasıl'ını sana anlatmayacaktır.
0
hınzırpaşa
(27.04.12)
valla iletişimde master yapan birisi olarak bile ben bu işi öğrenemedim henüz :)
hayır insanlar eğer bunu yapabilecek yöntemi bilseler, bence herkes her dilediği işe de eşe de paraya da sahip olurdu, demi ama?
0
sekilci zihniyet
(27.04.12)
"these are not the droids you are looking for"
0
clones
(27.04.12)
Öyle bi mail yazman lazım ki, bir: kararı karşı taraf kendi bilinciyle aldığına inansın, iki: mantıklı olan tek seçeneğin senin verdiğin seçenek olduğu tamamen ortaya çıksın. İkinci adımı yapmak için de adamı sağlam manipüle etmen gerek.
0
roket adam
(27.04.12)
nlp
0
kediebesi
(27.04.12)
yuri'ye danışman gerek. işi ehline bırakacaksın..
0
lazor
(28.04.12)
(3)

parlıament karmaşası

libertyaddict
night blue mu aqua blue mu farkları ne
night blue mu aqua blue mu farkları ne
0
libertyaddict
(27.04.12)
night blue... gece sineması kulübü de oradan gelir.
0
alikavazinmahmut
(27.04.12)
night blue normal, aqua blue light'ın yerine geçti. light gibi kelimeler kullanmak yasaklanmıştı ya.
0
hınzırpaşa
(27.04.12)
aqua aslında light dır.
0
arden v2
(27.04.12)
(12)

Engelli mi? Özürlü mü? Sakat mı?

edaydin
Hangisi doğru?Veya siz bu durumda olsanız hangisinin size söylenmesini tercih edersiniz?Edit: Bir dernek başkanından "engelli veya özürlü değiliz, sakatız biz. Engelleri koyan sizsiniz ayrıca bizim özürlü/kusurlu bir durumumuz yok." gibi bir cümle duymuştum gibi hatırlıyorum. Kim olduğunu hatırlamıy
Hangisi doğru?
Veya siz bu durumda olsanız hangisinin size söylenmesini tercih edersiniz?

Edit: Bir dernek başkanından "engelli veya özürlü değiliz, sakatız biz. Engelleri koyan sizsiniz ayrıca bizim özürlü/kusurlu bir durumumuz yok." gibi bir cümle duymuştum gibi hatırlıyorum. Kim olduğunu hatırlamıyorum tabi.
0
edaydin
(25.04.12)
ben engelli demeyi tercih ediyorum her zaman.
özürlü bana göre çok kaba bir ifade.
sakat ise fiziksel rahatsızlığını yüzüne çarpar gibi oluyor.
0
dessy
(25.04.12)
Engelli ve özürlü genel olarak kullanılıyor olsa da "özürlü"nün anlam/kullanım açısından "kusur" a yönelmesi bence iyi durmuyor. Hatta ki halk arasında "özürlü" kelimesi hakaretamiz bir şekilde bile söyleniyor.

Engelli daha insani bir kelime. Çoğu federasyon da engelli kelimesini kullanıyor.
0
dungangadunganga
(25.04.12)
Eskiden sakat denirdi, insanlar sakat kelimesini hakaret amaçlı kullanmaya başlayınca sakatlara özürlü denmeye başlandı. Bir süre sonra insanlar özürlü kelimesini hakaret amaçlı kullanmaya başlayınca engelli lafını buldular. Yarın o da aynı duruma düşerse yerine birşey daha bulurlar.

Ben içimden sakat diyorum ama tepki çekeceğim bir ortamdaysam açıktan engelli diyorum.

Bir de İngilizce'deki "disabled" kelimesini seviyorum. Çağrıştırdığı imgede olumsuz hiçbir şey yok gibi geliyor bana.
0
dursunkaptan
(25.04.12)
evet; özür dileyecek bir durumları yok.
ben de "engelli" kelimesini tercih ediyorum. rahatça hareket etme özgürlüğüne sahip değiller, bir nedenden dolayı hareketleri engellendiği için.

sakat kelimesini ne yazık ki türkçe'de yolunda gitmeyen anlamından ziyade hakaret anlamında daha çok kullanıyoruz. bu yüzden bu kelimeyi kullanmayı tercih etmiyorum.

anlamsızca hareket eden birine "sakat mısın oğlum sen?"
ya da yanlış yerde, yanlış zamanda hareket eden kişilere "sakat sakat işler yapıyorsun" ...gibi.
0
balik kraker
(25.04.12)
engelli
0
jamswety
(25.04.12)
burada bence doğrusu sakat, kullanmıyoruz. çünkü kaba geldiği iddia olunuyor. bu şey gibi, adam sakat ama ona sakat derken dahi durumuna öylesine acıyoruz, öylesine kabul edilemez ve itiraf edilemez bir halde buluyoruz ki adamı, sakat demiyoruz. biraz daha kibarını üretiyoruz. esasında adamın içinde bulunduğu hale dair kompleksimizi yansıtıyoruz. empati'den yoksunluğumuzu gösteriyoruz. adam'ın ayağı, gözü sakat işte, sakatlanmış. kolundan sakat, kopmuş. bu durumdaki adama sakat diyememek onun mevcut hali ile barışık olamamak demek. adamı tanımlarken, adamı tanımlayan sözcüğü kaba bulmak çok manasız. bizlerin sakatları anlayamama "özrünü" ortaya koyuyor.
0
hınzırpaşa
(25.04.12)
bu durumdan biri olarak ben de yorum yapmak istiyorum.

engelli doğrudur; bacağımda bir problem var ve bu uzun süre yürümemi veya ayakta durmamı "engelliyor."

özürlü doğrudur; zorlandığım belli olduğu için kusursuz bir görüntüm olmuyor elbette, bu da bir "özür/kusur"' dur.

sakat doğrudur; herkesin bildiği gibi normal çalışmayan bir uzuv "aksama/sakatlık/arızalılık" olarak görülür.

zannımca. yani hepsi doğrudur diye düşünüyorum. söyleyiş şekli ve üslûb ile alakalı gibi geliyor bana doğru veya yanlış söylenmesi diye düşünülen.

selamlar.
0
ohtararan
(25.04.12)
bunu zamanından ismini hatırlayamadığım bi engelliler derneği yöneticisi şöyle açıklamıştı: bu insanların kime özür borcu var ki onlara özürlü deniyor, biz engelli ifadesinin kullanılmasından yanayız.
0
baldur2
(25.04.12)
hepsi doğru.

en doğrusu hatta, sakat.

özürlü ve engelli sonradan sakat demeye utananlarca üretilmiş kelimeler. onların kimseden özür dilemeye ihtiyacı yok, onların hiç bir engeli yok ki diyip bu kelimeleri de reddedenler var.

hangisini isterseniz onu kullanın. bayan/kadın gibi bir hali var.
0
repins
(25.04.12)
"Engelli" daha eli yüzü düzgün bir ifade gibi duruyor ama bunun yanında çok yapmacık.

"Sakat"sa daha samimi, daha içten gibi.

Nerede kullanıldığına bağlı sanırım. Annem gelse dese ki "engelli kız, kaldırım ağzına park eden araba yüzünden kaldırımdan inemiyor"; o arabanın sahibi olan orospu çocuğunu bırakır gülmeye başlarım. "Anne nası kız nası kız??" derim.

Fekat misalen mimari bir şeyler anlatıyorsa karşımdaki adam, "engelli" lafını kullanması daha doğru olacaktır.

Bir de önceden "sakat arabası" diye bir tabir vardı. Onlar da sonradan "tekerlekli sandalye" oldu :)
0
lazor
(25.04.12)
Ben sakatı tercih ediyorum.

Not: Fenerbahçeliyim. (Pardon sakatım)
0
boray eris
(25.04.12)
Bende engelli demeyi tercih ediyorum ama milletvekilimize göre :O

youtu.be
0
white35
(19.09.13)
(12)

Couchsurfing Olayları

reyals
Bu couchsurfing olayı çeşitli suistimaller için çok uygun bir ortam sağlıyor. Bırak böbreği, adamın ruhunu bile alabilirler gibi. Duyduğunuz kötü olaylar var mı bu couchsurfingle ilgili?
Bu couchsurfing olayı çeşitli suistimaller için çok uygun bir ortam sağlıyor. Bırak böbreği, adamın ruhunu bile alabilirler gibi. Duyduğunuz kötü olaylar var mı bu couchsurfingle ilgili?
0
reyals
(24.04.12)
Arada irili ufaklı tatsızlıklar (yavşaşma, ufak tefek hırsızlık vs) oluyor tabi, ama büyük çoğunluk herhangi bir sorun yaşamıyor. Özellikle referansları fazla ve iyi olan birini seçerseniz sorun yaşama ihtimaliniz çok çok düşük.
0
386 dx
(24.04.12)
referans ve kefil olayları var. güvenlik zaaflarını minimuma indirgemeye çalışıyorlar. ama 10 tane referansı, 3 tane kefili olan biri dahi böbreklerinizi çalabilir.
0
rony
(24.04.12)
Kimsenin böbrek falan çaldığı yok, nereden çıkarıyorsunuz böyle şeyleri?
0
386 dx
(24.04.12)
çaldı demiyoruz, çalabilir diyoruz. sadece bir ihtimal.
0
rony
(24.04.12)
kötü olaylar var tabi. Türklerin sitedeki yabancılara gel bende kal diye mesaj atmaları, Türklerin evlerinde kalmaya gelen bayanlara, direk olarak gel sevişelim demeleri gibi rezillikler var
0
bonjurkes
(24.04.12)
bizzat başıma gelmiş en kötü şey yavşama oldu. ağırladığım kızlarda da en kötü böyle olmuş. ama şöyle bir şey de var

"On 5 March 2009 in Leeds, UK, a Moroccan man named Abdelali Nachet raped a woman from Hong Kong who stayed at his place through the CouchSurfing project.[12] Nachet was sentenced to 10 years in prison.[13]"
0
la noix
(24.04.12)
gider ordan birine asık olursunuz. sonra boku yersiniz. bu da bı ihtimal.
0
buyrun
(24.04.12)
takılmayın böyle şeylere ya.benim hiç referansım yokken 1 senede 6-7 istek geldi.gayet memnun ayrıldı misafirlerim.Güvenmiyosanız gitmeyin ya da misafir etmeyin.boku çıkarılmamış ender sitelerden birisi cs.bırakın öyle kalsın.
0
al basmadan donu var
(24.04.12)
her türlü referansa rağmen böbreklerinizi çalabileceklerini düşünüyorsanız, sokağa çıktığınızda kaçırabilirler. sahte cafe'ler, bar'lar açıp çaya, birya hap atıp uyutup sikebilirler. sonu yok ki bu "yapabilirler"lerin
0
hınzırpaşa
(24.04.12)
İş kötümser hayal gücüne kalırsa tabiki sınır yok fakat yaşanmış, başa gelmiş kötü olayları sormuştum. Şu ana kadar global olarak gözüken bir tecavüz vakası dışında büyük sorun yok gibi gözüküyor. Daha küçük çaplı hırsızlık, yavşama gibi problemler ağırlıkta gözüküyor.
0
🌸reyals
(24.04.12)
ben ve yakın çevremden misafir edip, misafir olan çoktan az, azdan çok insan biliyorum. en ufak bir problem yaşamış değiliz. referanslara fazlasıyla dikkat ettiğimizi ekleyeyim.
0
hınzırpaşa
(24.04.12)
türkiye'de daha çok karı kız amaçlı kullanılıyor. geri kalanında referans olayı yeter
0
yuto
(24.04.12)
(5)

İstanbul'da Uçurtma

hololop
Selamlar,istanbul'da soyle bol ruzgarli ve cok kalabalik olmayan ucurtma ucurmaya musait nereler var?
Selamlar,
istanbul'da soyle bol ruzgarli ve cok kalabalik olmayan ucurtma ucurmaya musait nereler var?
0
hololop
(09.04.12)
anadolu kavağı, kale civarında yaz kış rüzgar eksik olmaz,
0
yemrem
(09.04.12)
rüzgar durumunu bilemiyorum ama moda sahil'de uçurtma festivali benzeri bir şey yapılıyordu. kadıköy belediyesi tarafından yanlış anımsamıyorsam. temiz rüzgarlı bir günde çok da güzel olur.
0
hınzırpaşa
(09.04.12)
Rumeli fenerinde çok güzel yerler.Şiddetle tavsiye edilir.Gecen sonbaharda orda güzel bi uçurtma alemi yapmıştık bu bahar yine yapmayı planlıyoruz :)
0
josefen
(09.04.12)
caddebodtan sahili..
hatta 4-5 sene öncesinde 23 nisan da uçurtma şenlikleri yapılıyordu orada..uçurtmasını kapan gidiyordu..geçen sene baktık ama yoktu..
0
su olsam ates olsam
(09.04.12)
kavacık-otağtepe tema vakfı.
0
65 derece
(09.04.12)
(14)

Muslera Penaltı

berginyonbaenre
bu olayda abartılıcak ne var nolduda bu kadar büyük olay çıktı anlamış değilim dünya tarihinde ilk kez mi bi kaleci penaltı kullandı ?yada muslera oyunda değildide sırf penaltıyı atsın diye oyuna mu soktular adamı ? sizin bakışınız nedir olaya ?
bu olayda abartılıcak ne var nolduda bu kadar büyük olay çıktı anlamış değilim dünya tarihinde ilk kez mi bi kaleci penaltı kullandı ?
yada muslera oyunda değildide sırf penaltıyı atsın diye oyuna mu soktular adamı ? sizin bakışınız nedir olaya ?
0
berginyonbaenre
(09.04.12)
be olayı ilk öğrenince ulan ne yavşak takım oldu bunlar da dedim. sonra volkan babacanın yavşaklıklarını gördüm önceden. haketmiş iyi olmuş dedim.
0
ayiadam
(09.04.12)
Takımda ki bütün yabancı oyuncuların golü varmış bir Muslera'nın yokmuş. Ona attırmışlar + olarak Volkan'a ilk gol atan kaleci ünvanıda var sanırım. Hiç birinden emin degilim. Muhabbet arası alıntısıdır :)
0
insentient
(09.04.12)
Rakibin küme düşmüş,prestij maçını oynuyor ve sen dalga geçer gibi kalecine penaltı kullandırtıyorsun,rakibine saygı göstermiyorsun.Herhangi bir lig maçında bunu yapsadı ya da takımın 1. penaltı atan oyuncusu Fernando Muslera olsaydı o zaman kimse sesini çıkartmazdı.O kadar penaltı kullandırtmak istiyorsan kalecine git bunu süper final maçlarında yap,küme düşmüş takıma karşı değil.Fair playden tut,spor ruhuna kadar her şeye aykırı ama zaten galatasaraydan ve fatih terimden farklı bir şey beklemek hata.Kendilerine yakışanı yaptılar.

edit: Tek gol atmayan yabancı muslera diyen arkadaşlara hatırlatırım,lig daha bitmedi 6 hafta daha devam ediyor. yani kısacası musleranın penaltı kullanma şansı olduğu 6 maç daha var.
0
skywalkeremre
(09.04.12)
gs lilerin söylemek istediği bişey vardı şu son bi kaç haftadır; "şampiyonluğa giden yolda gol atmayan oyuncumuz yok, kalecimiz muslera bile"
muslera gol attı, patladılar, rahatladılar.

yoksa normal penaltı dedikleri gibi. dakika 83 skor 2 sıfır rakip 10 kişi. şımarmak başka bişey değil.
0
vaktiyle iyi biriydi
(09.04.12)
baştan söyleyeyim, galatasaraylıyım.

ve yanlış bulmuyorum. sanki manisa muslera'nın penaltısıyla düştü. 3 hafta önceden düştükleri belliydi. muslera'ya bir jest yapıldı, bu kadar.

lig tv'de sağolsun volkan babacan'ın gözlerinin daldığı saniyeleri gösterdi bize; herkes volkan babacan'ın üzüntüsüne taktı ama; adam zaten fenerbahçe'den kiralanmış bir adam. ve sezonun ilk yarısında fernando muslera'yla dalga geçen twitler atmayı biliyordu. aha bu da caps : g1204.hizliresim.com

bunları gördükten sonra "iyi ki muslera atmış, iyi ki volkan babacan'a atmış." diyorum.
0
fuel oil
(09.04.12)
manisa saygı duyulacak bir takım mı ?

Kalecisi Muslera'ya atıp, tutsun. Futbolcusu küme düşmesini garantilemiş olmasına rağmen sakatlamaya çalışacak derecede sert oynasın sonra da küme düşen takıma bu yapılır mı densin ?

Yok hacı öyle bi dünya. Zaten yapılan işlemde herhangi bir terslik yok. Terslik bunun sorgulanmasında.
0
bir kac yazar once
(09.04.12)
futbol bir sov oyunu kardesim. Sampiyonlugu garantilemis takim genclerle cikinca karsi takimi kucumsemek mi oluyor? o zaman futbolda genc takimla cikmak, penaltiyi plase kullanmak, 4ten fazla tikamak da yasak olsun. niye muslerayi sevindirdiler demiyolar da karsi takimi kucumsediler diyorlar!? bence hep boyle olsun mac 2-3 sifirsa dakka 80-85 ise hep muslera kullansin. Ben de PES oynarken yapiyom cok da guzel oluyor :)
0
mustancu
(09.04.12)
bariz futbol etiğine sığmayan bir hareket.
almanya san marino maçında skor 10-0'ken almanya penaltı kazanmıştı ve kaleci jens lehmann'a attırmak istediler, san marinolu futbolcular itiraz etti, ayıp denen bir şey var diye. lehmann da kullanmaktan vazgeçti. san marinolu futbolculara koyan 10-15 fark yemek değil, küçümsenmek ve alay edilmekti orada.

normal bir şey ya diyenlerin tek savunma argümanı da şu: "ama fenerbahçe şike yaptı."
0
baldur2
(09.04.12)
bu durumu saygısızlık olarak görenlerin gördükleri saygısızlık kendi zihinlerinde. zaten işin özü futbol etiği, saygı da değil sadece rakibe giydirebilecekleri bir alanın varlığını hissetmeleri. bahsolunan saygının nerede başlayıp nerede biteceği muallak. durumun galatasaray'ın rakipten bağımsız, maçı garantiye aldığını hissettiği için, kendi içinde yapmak istediği jest olduğu çok açık. küme düşmüş bir takım değil de, bu son maç ile lig'deki durumu değişmeyecek bir takım olsa "saygısızlık" görenler yine saygısızlık görecekti. futbol, türkiyede insanların objektif olamamayı en çok başardıkları alan. ne taraftarın futbolcuya, ne futbolcunun oyuna saygısının olmadığı bir yerde, açık seçik ilkesizliklerin, yalanın ve riyanın telefon tapeleri ile yerlere döküldüğü yerde, futboldaki saygıyı muslera'nın attığı penaltı üzerinden tartışmak açıkça saçmalık. saygısızlık görmek isteyen buraya bakmayı tercih ediyorsa, ya zeka kıtlığı olduğunu, ya da art niyete sahip olduğunu düşünmekten başka çarem yok. sahaya bıçaklar atılsın, oyuncular oyun içi ahlaksızlıklarda sınır tanımasın, yöneticilerin hepsinin ahlakı allaha emanet ama "muslera o penaltıyı atmayacaktı" öyle mi? bu durumu kendi kelimelerimle tanımlamaya kalksam hakaret derler. halbuki konuya dair duruşları insanlığa hakaret.
0
hınzırpaşa
(09.04.12)
Ya abicim bırakın allasen yaa.. Futbol etiği nedir size göre ? Muslera penaltı attı diye o takım rencide mi oldu şimdi? Küçük mü düşürülmüş oldu ?

E bu kadar küçük düşürülmeyi sindiremiyorsun da neden stadına o kadar rakip takım taraftarı alıyorsun kardeşim. Kendi sahanda deplasmanda gibi oynuyorsun ? Para için yapıyorsun sen bunu. Bu seni rencide etmiyor mu ? Biz bütün tribünleri rakip takıma tahsis ediyoruz ama millet bize ne der diye düşünmüyor musunuz?

Kimse etik değildi, rakibi rencide etti demesin abi.

Not: Galatasaraylıyım
0
Carlito Brigante
(09.04.12)
bi olay yok ya "angry birds" ağlaması sadece.

bi de mal gibi yiyosa süper finalde, yok efendim maç garanti olmadan önce attırsalarmış. gerizekalılık var sanırım arkadaşta lan adam kaleci (ki hoş ilk penaltıda da onun atmasını istedik-onu da geçtim bu adamın penaltı olursa penaltı atacağı 1 hafta önceden belliydi) maçı riske niye atalım arkadaşım garanti skor olmadan? 1 haftadır gol atsın istiyorduk adam, 2. penaltı oldu biz de attırdık.

rakibine saygısı "0" olan adamlar konuşuyor bi de, kendi kalecisi volkan demirel, öteki kalecisi volkan babacan hey allahım :D
0
madyb
(09.04.12)
muslera golu atamasaydi suan musleranin uzgun fotograflari esliginde kendisiyle dalga gecilen yazilar okuyorduk. hele o volkan'in twit'lerini tahmin edebiliyorum.

iki yuzlulugun luzumu yok. hakedilen bi kapakti. cuk oturdu. zirlamasin kimse...
0
alikavazinmahmut
(09.04.12)
ya rogerio ceni ile dimitar ivankov ile ne alakası var?
ivankov ile rogerio ceni dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en çok gol atan kaleciler listesinde ilk 3'te, 5'teler.
oynadıkları her takımın birinci penaltıcısı oldular.
elmayla armudu karıştırmayın.
0
baldur2
(09.04.12)
dağılın beyler liseli baldur saçmalamaya başlamış gene. he anam he etik değil he.
0
madyb
(10.04.12)
(12)

UEFA'ya OFSAYTI anlatmak

sokak cocugu
UEFA hangi kafada bilmiyorum ama ofsayt kuralını teorik okuyarak bunu pratikte görmek istemişler gibime geldi. TS-FB maçındaki pozisyon bariz ofsayt. Sow bariz şekilde aktif alana giriyor, topla oynamasına gerek yok.Bu aktif pasif olayında değişik fikirleri olan var mı?Bence kızlara ofsayt anlatma d
UEFA hangi kafada bilmiyorum ama ofsayt kuralını teorik okuyarak bunu pratikte görmek istemişler gibime geldi. TS-FB maçındaki pozisyon bariz ofsayt. Sow bariz şekilde aktif alana giriyor, topla oynamasına gerek yok.

Bu aktif pasif olayında değişik fikirleri olan var mı?

Bence kızlara ofsayt anlatma derdine düşmeyelim önce UEFA ya anlatalım.
0
sokak cocugu
(04.04.12)
hani bir laf vardır.

"bakmaz götündeki boka" diye..

adamlar koskoca uefa, adamlar bile devam ettiği için tebrik etmişler.

zaten barani topa doğru koşuyor.
sow ise topun kendisine geleceğinden bile habersiz.
1 saniye sürüyor zaten topu ve baroniyi görmesi.
tutup hala bidi bidi yorumlar yapıyorsunuz ne diyeyim daha.
0
blue1809
(04.04.12)
@blue1809: UEFA'nın verdiği kararlar tartışılamaz mı? Net ofsayt. Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Hıncal Abi, Haşmet Kardeş, Bülent Yavuz ofsaytta olduğuna mutabık. Bir Selçuk Dereli ofsayt değil dedi. Pozisyonu kurala uydurmaya çalışıyorlar. Oysa ki pratik önemlidir.
0
🌸sokak cocugu
(04.04.12)
uğur meleke'nin maç hakkındaki yazısında gayet güzel bir yorum var. önceki güzel bir örneği ile. tavsiye ederim.
0
hınzırpaşa
(04.04.12)
@hınzırpaşa: pasifteki adamın aktif alana girmesi en kötü psikolojik etken olarak rakibi olumsuz etkiler.
0
🌸sokak cocugu
(04.04.12)
haber uydurma bence. geçtiği kaynaklara bakınca anlarsın zaten.

en kötü otur biraz pes oyna o topun ofsayt olduğunu anlarsın. sow'un o topa hareketlenmesi, topun önünü kapatması ister görmüş olsun ister habersiz olsun o ofsaytı çalarlar.
0
paintov
(04.04.12)
hem pasif ofsaytsın hem de utanmadan aktif alana giriyosun. oldu mu şimdi.
0
🌸sokak cocugu
(04.04.12)
Sen once referabs aldigin kisileri degistir. Ahmet cakar, hincal uluc(ne futbolcu ne de hakemlik yapti), erman toroglu hepsi medya maymunlugu yapmaktan ileri gitmemis kendi yonettikleri maclarinda temizligi son derece tartismali olan kisiler. Bulebt yavuz icinde aynisi gecerli.

Yillar once ruud van nistelrooy un boyle bi pozisyonu vardi top ruud a dogru gidiyor ama ruud topla oynamiyor hakemde oyunu devam ettiriyor ve man u golu atiyordu.

Sow orada capraz kosu yapiyor topa gitmiyor canerde topukla attigi icin bakmadan atiyor pasi sow topu ve baroniyi gorur gormez frene basip ikisininde arkasindan geciyor. Ne topla ne de rakiple alakasi var. Dolayisiyla evet sow ofsaytta ama pasif oldugundan oyun devam etti ve baroni golu atti.
0
skywalkeremre
(04.04.12)
konuyla alakam yok, cidden ofsayt mı değil mi bilmiyorum, izlemedim bile. ama haberi doğru kabul ediyorsak, hagaten UEFA Fırat Aydınus'u doğru kararından dolayı tebrik ettiyse, antitez olarak "hıncal, şansal, selçuk dereli, ahmet çakar" kişileri referans veriliyorsa UEFA'ya karşılık, ben gülerim.

eki eki.
0
schimsonique chaiselongue
(04.04.12)
Kardeşim şu anlaşılmak istenmiyor. Sow pasif ofsayttayken aktif alana geçmesi defansı etkileyen bir durum. Bu kesin. Sow un pasif ofsaytta olduğu yerde kaldığını düşünürsek giray o topu alırdı. Gayet net bir ofsayt. Paifteki adam aktife geçtiğinde yarattığı en küçük etki bile önemli.
0
🌸sokak cocugu
(04.04.12)
he amk hayatında tek kale maç yapmaktan ileri gitmemiş adamlar uefa'dan iyi biliyor. he evet he
0
ack3000
(04.04.12)
Buna benzer bir pozisyon Trabzonspor-Kayserispor maçında Burak'ın attığı bir golle sonuçlanmıştı.Bence o pozisyon da ofsayttı,Sow'un pozisyonu da ofsayt.Bunlar yoruma açık pozisyonlar,çünkü FIFA bile net olarak kuralı tanımlayamamış.

Linkteki FIFA kuralını dikkatli okuyunca nasıl bir çelişki olduğunu anlayacaksınız.
tr.wikipedia.org
0
atını seven kovboy
(05.04.12)
hala alan diyorsun, alan malan yok artık bunu bi anlatabilsek gerisi gelecek.

pozisyonda sow topa dokunmadığı için aktif olmuyor. fener'in arsenal'den yediği golda topu bacakları arasından bırakan adam defansı nasıl bozmuyorsa, alan'daki varlığı aktifleşmiyor. konuya sığ bir taraftar olarak değil de, anlamak için bakar isen bu kadar açıklama bile yeterli olmalı. sorsan kadınlara ofsayt anlatamıyoruz geyiği yapmışsındır, sen anladın da kadınları kaldı.
0
hınzırpaşa
(06.04.12)
(6)

bu mısra ne anlatıyor ?

çakmahesab
ben pek yorumlayamadım da...bu hayatın ustası değilim hepsini birden değiştiremezdim "ben bir sihirbazım ama önce kendimi kaybettim.."
ben pek yorumlayamadım da...

bu hayatın ustası değilim
hepsini birden değiştiremezdim
"ben bir sihirbazım ama
önce kendimi kaybettim.."
0
çakmahesab
(28.03.12)
çelişkide bir kişilik var gibi. hırsının kurbanı da olabilir. ama gerçekten kafa karıştırıcı bir dörtlük.
0
goktrgelirdertbiter
(28.03.12)
mutsuz bir adam var.
kendi söküğünü dikememiş bir terzi gibi.
yapmak istediklerini yapamamış hatta eline yüzüne bulaştırmış.
0
cecilia
(28.03.12)
yetenekliyim.
ama bir yere kadar.
0
kotukediserafettininexkankasi
(28.03.12)
hangisinden ne anlıyoruz? orada dört tane dize var.
0
hınzırpaşa
(28.03.12)
sözde sihirbazım ama baştan sıçtım, kendimi kaybettim baştan diyor. yani başlamadan bittim anlıyorum ben bunu.
"hayatın ustası değilim, hepsini birden değiştiremezdim" kısmı ise tecrübesizlik, yetersizlik anlatıyor.

iki bölümün de birbiriyle alakası yok gibi.
0
mahnita
(28.03.12)
Benim adım Hıdır, elimden gelen budur.
0
Rochefort
(28.03.12)
(10)

Kötü adamların şarkıları lazım

hınzırpaşa
efendim benim kötü adam şarkılarına ihtiyacım var. özellikle sözleriyle cinayet, kötülük, ahlaksızlık barındıran ve tercihen eski, oldies kıvamında, ingilizce olsa iyi olur, başka dillere de açığım. çok katı mı kaldı sorum, kendi akıl edebildiklerim şunlar;amy winehous - you know i am no goodjohnny
efendim benim kötü adam şarkılarına ihtiyacım var. özellikle sözleriyle cinayet, kötülük, ahlaksızlık barındıran ve tercihen eski, oldies kıvamında, ingilizce olsa iyi olur, başka dillere de açığım. çok katı mı kaldı sorum, kendi akıl edebildiklerim şunlar;

amy winehous - you know i am no good
johnny cash - delia's gone
joan baez - banks of ohio
0
hınzırpaşa
(28.03.12)
George Thorogood - Bad to the Bone
0
buzzlightyear
(28.03.12)
2pac dinle bro
0
draculea
(28.03.12)
2pac içerik olarak tam aradığımdır tahminen ancak müzik olacak daha sıradan, bildik tarzlar lazım. teşekkürler.
0
🌸hınzırpaşa
(28.03.12)
bad bad leroy brown
0
in vino veritas
(28.03.12)
Dexter blood theme olabilir
0
serkan temiz
(28.03.12)
Nick Cave'in Murder Ballads'ı katiller üzerine işlenmiş bir konsept albümdür ondaki herhangi bir şarkı sizin isteğinizi giderebilir.

Mesela, Song oj Joy. www.youtube.com
0
sanal hayvan
(28.03.12)
soldier of fortune
Benden adam olmaz
Kimseye hayrım yok benim
0
alideemir1
(28.03.12)
pete wingfield - 18 with a bullet (bu şarkı tam aradığın tarz! cuk oturuyor yani)
www.youtube.com
0
crystalsoul
(28.03.12)
Katatonia - brave murder day albümünü de unutmamak lazım.
0
crystalsoul
(28.03.12)
thank god i'm a pubic hair - komik ahlaksızdır, ahlaksız da değil hınzırdır.

sırf tonuyla korkutsun isterseniz
pavarotti&sepultura'dan roots dinleyebilirsiniz
0
cedilla
(28.03.12)
(14)

En güzel poşet çay

dwight
Sevgili duyuru sakinleri, en iyi, en güzel poşet çay hangisidir acaba? Aromasız, bildiğin çay olacak.
Sevgili duyuru sakinleri,
en iyi, en güzel poşet çay hangisidir acaba?
Aromasız, bildiğin çay olacak.
0
dwight
(28.03.12)
bir çay müptelası olarak, rahatlıkla, hiçbiri diyebilirim. poşet çay içmek zorunda kalırsam, kahve içmeyi tercih ediyorum.
0
hınzırpaşa
(28.03.12)
lipton
0
blue1809
(28.03.12)
doğadan gizli bahçe
0
inheritance
(28.03.12)
ben oyumu lipton doğu karadenize veriyorum. geçen gün bi arkadaş da çaykurun sallama çayının üzerine tanımam dediydi.
0
kül
(28.03.12)
ahmad tea / english breakfast
ahmad tea / pekoe gold (bu bazen bulunamiyor
0
kakoy
(28.03.12)
Askerde bütün çeşitlerini denedim. Sade olarak hiçbiri hoşuma gitmiyor, mutlaka aroma gerekiyor katlanmak için.

Çaykur en kötüsü, Lipton ve doğadan idare ediyor yoklukta. Berk var, ilginç bir biçimde en hoşuma giden bu oldu. Üzerinde kenya vs. bir şeyler yazıyor. Diğerlerinden değişik bir harman kullandığındandır belkide.

Bunların yanında ahmad tea var. Bazen çok güzel bazen vasat oluyor tadı. Çarşı izni olmayınca dışarı çıkan görevli arkadaşlara aldırıyordum. 1. kalite 2. kalite diye değişiyor galiba ya da tat konusunda istikrarsız.
0
iustitia omnibus
(28.03.12)
kesinlikle berk çay. bim'de satılıyor.
işyerinde çayocağı olmasına rağmen (daire başkanları, müdürler, memurlar hep aynı çayı içiyor) ben içemiyorum gelen çayı. deneye deneye evde demleme çayın tadına en yakın olarak da berk çay'ı buldum.
afiyet olsun.
0
balik kraker
(28.03.12)
berk çay süper, bim'de görüp denemek için aldım, lipton içemez oldum.
0
restlesss
(28.03.12)
layalina yada ıstıkan
0
xeriko
(28.03.12)
ofçay ın poşet çaylarından içtim tam 2 ay boyunca, zorunda kaldığım içindi. ve çaylar tükendiğinde moralim bozulmuştu. öneririm. www.cayeksperi.com.tr
0
irrasyonel kedi
(28.03.12)
öneriler için teşekkürler. poşet çay her ne kadar demleme çayın yerini tutmasa da kahvenin önüne geçiyor günlük tüketimde. Yalnız genelde poşet çay içince dilde garip bir his kalıyor, sanki gereksiz bir iki kimyasal da çekmişcesine. ondandır ki duyuru sakinlerinin görüşlerine başvurayım istedim. Doğadan ve lipton u denemiştik, doğadan tatmin edici lakin lipton yukarıda bahsettiğim garip hissi veriyor.
cevaplar sonunda,
-berk çay
-ahmad tea(ilk defa duyuyorum)
-ve ofçayı(kutusu şekilli) deneyeceğiz.
0
🌸dwight
(28.03.12)
kesinlikle doğadan.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(28.03.12)
kesinlikle çaykur ve ofçay olmayan çaydır. berk çayı bilmiyorum ama belli ki bim'de satılan muhteşem ürünler kategorisine giriyor(muş). ben oyumu lipton yellow label tea'den yana kullanıyorum.
0
lionel andres
(28.03.12)
gelire göre değişir bu sorunun cevabı. parası bana koymaz diyorsan tabi ki lipton. çok pahalı çok da ucuz olmasın ama güzel olsun diyorsan doğadan, ucuz ama güzel olmasa da idare etsin diyorsan karadem çay(a101'de 20 tanesi 1 lira). bunun dışındakileri denemedim bilmiyorum.
0
pomaklar
(29.03.12)
(4)

Faturadan ne kadar alabilirim?

caner erden
arkadaşlar, 2000 tl ye aldığım laptobun faturasını bir şirkete kestirdim. KDV nin tamamını alcağımı sanıyordum. ama sadece %3 ünü alabilir mişim. bunu tam olarak bilen var mı? 2000 tl lik faturanın ne kadarını devlet iade ediyo?
arkadaşlar, 2000 tl ye aldığım laptobun faturasını bir şirkete kestirdim. KDV nin tamamını alcağımı sanıyordum. ama sadece %3 ünü alabilir mişim. bunu tam olarak bilen var mı? 2000 tl lik faturanın ne kadarını devlet iade ediyo?
0
caner erden
(28.03.12)
%18 ini devlet alır.
yani kdv dahil 2000 lira ise %18'ini alan gider olarak satan da gelir olarak gösterip devlete öder.
yani sana adam %3 verecek devletten de %15 alacak.
devletten alacak derken satıp kar ettiğini kdv yi devlete ödemeyecek.

verme faturayı adama.en az %8 isterim de zaten olayı da bu.
fatura sattığın zaman %10 üzerinden satıyorsun.alana %8 kalıyor.
0
blue1809
(28.03.12)
valla açık ara kolpa var o işte. adam 2.000'in %18ini kdv'den kazandığı gibi bilgisayarı masraf gösterdiği için 5'te 1'ini de gelir vergisinden düşüp 400 lira daha kar ediyor. üstelik mal şirkete ait görünüyor. %3 için o topa girilir mi? %18in altına hiç bulaşma bence, gelir vergisinden düşüşünden eminim, ben de yaptım benzer bir şeyi daha önce.
0
hınzırpaşa
(28.03.12)
firmaya haciz gelsede birşey olmaz. bozuldu bizde attık çöpe der adamlar.
0
blue1809
(28.03.12)
şirketin girdiği vergi dilimiyle de alakalı bir şey sanırım ne kadarının vergiden düşüldüğü.şirkete haciz gelse de bir şey olmaz, her alınan şey ofiste tutulmak zorunda değil.
0
likeinme
(28.03.12)
(5)

jetlerin arkasında neden iz bıraktığı sorunsalı ?

reflex
condorde ses hızında diyorlardı ama arkasında duman izi yoktu.jetlerde neden bu oluyor ?
condorde ses hızında diyorlardı ama arkasında duman izi yoktu.

jetlerde neden bu oluyor ?
0
reflex
(27.03.12)
concorde ses hızını aştığında oluşan sonik patlama benzer bir görüntü yaratıyor. jet motorlarının çıkardığı iz duman değil de su buharı ile alakalı diye biliyorum, emin değilim.
0
hınzırpaşa
(27.03.12)
aynen, eksoz gazının içindeki su buharı yukarda aşırı soğuk hava yüzünden bulut oluşturuyor.

concorde da bir jettir. oluşması için uçulan yükseklikte havanın yeterince soğuk olması kafi.
0
celeron 300a
(27.03.12)
peki bu 18000 de falan uçtuğundan mı oluyor yani mesela 10000 de uçsa normal uçaklar gibi olmazmı o bulut ?
0
🌸reflex
(27.03.12)
şurada ses bariyerini aşmamasına rağmen bulut oluşturan bir uçak var: www.youtube.com (videonun başlığı yanlış)

sanırım o bulutun oluşması hava koşullarına da bağlı..
0
wingless
(27.03.12)
oncelikle bu izin adi contrail. egzosdan cikan sicak havanin atmosferdeki nemi buharlastirmasindan dolayi olusuyor. bu olay ancak hava belirli sicaklikta oldugunda olusuyor(mus).
en.wikipedia.org

bir de daha dusuk irtifalarda kanatciklardan oturu olusan kucuk izler oluyor, bunun sebebi de kanatciklarin aerodinamik yapisi.
0
tom riddle
(27.03.12)
(6)

imdb'nin kitap versiyonu?

hkaan
filmler hakkında değilde kitaplar hakkında imdb gibi bir site var mıdır? türkçe, ingilizce farketmez.
filmler hakkında değilde kitaplar hakkında imdb gibi bir site var mıdır? türkçe, ingilizce farketmez.
0
hkaan
(27.03.12)
www.fantasticfiction.co.uk
www.ibookdb.net
www.iblist.com

bir bak bakalım belki hoşuna gider.
0
9uncu nesilim ama para bende
(27.03.12)
(bkz: goodreads)
0
tepedeki psychedelic adam
(27.03.12)
kendi dilimizdeki versiyonu;

(bkz: vikitap)
0
hınzırpaşa
(27.03.12)
goodreads candır.
0
hunterofphoenix
(27.03.12)
abi bu tip sitelere güvenme derim. hatırladığım kadarıyla goodreads'de mesela twilight serisinin dört kitabı ilk 4ü işgal ediyordu, baktım şmdi mesela iblist sitesine orada da bir numara a storm of swords, karamazov kardeşlerden önce geliyor falan.

bana kalırsa, eleştirmenlerin veya edebiyat dergilerinin hazırladığı listelere göz gezdirmende fayda var.

Mesela

www.nytimes.com
www.modernlibrary.com

Bak mesela şu modern library'li listede benim yolladığımda bir board'un seçtiklerine bak, bir de yandaki okurların seçtiklerine bak tabii bunlar ingilizce yazılmış romanlar için ama adamlar ayn rand'la scientology'nin kurucusu adamın ezik bilimkurgu kitaplarını ilk üçe sokmuşlar.

edebiyat okurken, bu tip sitelerden çekinmeni öneririm, tabii eminim çok iyi hazırlanmış kişisel listeler de çıkacaktır ona bir şey demem :)
0
sanal hayvan
(27.03.12)
@sanal hayvan çok teşşkkürler. ben daha çok okuduklarımı ve okuyacaklarımı listelemek, okuduklarım hakkında başkalarıyla iki kelam etmek için bir yer aramıştım ama pek istediğim gibi bir yer yok. goodreads fena değil ama.
0
🌸hkaan
(28.03.12)
(11)

yemek için avlanmak

submariner
kabul edilebilir mi
kabul edilebilir mi
0
submariner
(26.03.12)
saçma bir soru gibi gelse de cevap veriyorum ve atalarımız kabul etseydi şuan dünya daha güzel bir yer olurdu diyorum.
0
dirildimde geldim
(26.03.12)
avlanmadığın zaman açlıktan ölmeyeceksen bence kabul edilemez
0
nucleon
(26.03.12)
edilir edilir,afiyet bal seker olsun.
0
serabetan
(26.03.12)
neye göre kime göre?

bana göre çok normal. her gün zilyon kilo balık avlıyorlar.
0
klassno
(26.03.12)
avladığınız tür soyu tükenmekte olmadığı sürece kabul edilir, ederim.
0
anonim yazar
(26.03.12)
ne baglamda? Medeniyet tarafindan mi? Yemek temel gereksinim oldugundan elbette ama fanteziye girmese iyi olur, misal sut kuzusu kesmek.
0
african rain
(26.03.12)
bunun cevabı tartışmasız evet. bunu tartışanın zekasından ya da yaşam algısından şüphe ederim.
0
hınzırpaşa
(26.03.12)
adam misal dağda tavşan avlıyor, ördek avına çıkıyorlar misal, zaten tek tük var artık bu hayvanlar da ortalıkta, tamam soyları tükenmiyor ama ne gerek var
0
nucleon
(26.03.12)
bunun kime göresi olabileceğini sanmıyorum. doğa'ya göre, binlerce yıllık yaşamın normlarına göre. doğa kendi çeşitliliği içerisinde var ettiği dehalarına mutlaka marjinallik atfedecektir, bu anlaşılmaz değil, tersine o insanların farklılıklarının göstergesidir. genel içerisinde, kaideye zeval getirmeyen istisnalar olarak kalakalırlar. kaldı ki milyarlarca insanın karşısına "zeka" ölçütüyle koyduğunuz insanların travmatik bir sebeple konuya objektif bakamadığını ispat etmeniz gerekli. kültürel farklar, o insanların yaşadığı toplumsal kabuller ile bu fark rahatlıkla doğabilir. da vinci misal, bireysel yaşamı ile arızanın önde gideni bir adam. sanatına bir şey diyemem ama hayatı anlayabilmek için sanatı dışındaki tercihlerini baz almak sadece pek makul değil.

"aynısını satın alabilmek" havada kalan bir tabir, aynısı derken aynı hayvan mı? çiftliklerde hormona bulanmış gudik canlılar nasıl doğada özgürce yaşamış bir av'ın "aynısı" olabilir? ölüm, öldürmek lanetlediğimiz şeyler. avlanmak zorunda olmadığımız için avlanmak yabancılaştığımız bir kavram. bu yabancılaşma ile var oluşumuzu karşımıza almamızın kimseye faydası yok, kimseyi daha insan, modern yapmıyor. kendine yabancılaşmasını arttırmaktan başka işe yaramıyor.

av ile avcıya dar anlamda bakmamak lazım, doğanın en kısa özeti av ile avcının mücadelesidir.
0
hınzırpaşa
(27.03.12)
"çiftliklerde doğasına uygun yetiştirilmiş" başlı başına bir oksimoron, çiftlik ürünü hayvanda ilaç ya da hormon olmamasını beklemek saflık, piliç diye yediğimiz şeyin hormon fırtınası ile kaç günde civcivlikten o hale geldiğini biliyor musunuz acaba? her şey maliyet, maliyet de var olabilmek demek. Atalarımız dediğini insanlar vaktiyle sadece doğa ile değil, daha avantajlı av, tarım alanları için birbirleri ile mücadele ediyorlardı. tıpkı maliyet düşürmek isteyen firmaların yaptıklarına benzer dolaplar çevirmişlikleri de vardır. haksızlık, eşitsizliği günümüzün üretim biçimleri ile açıklamak çok garip sanki yüz ya da bin yıl önce müthiş müreffeh yaşamlar sürüyorlardı insanlar. kölelik kültürü, mezhep farklılığı gibi unsurlarla yine ezen ve ezilen vardı. bugünün yöntemleri sadece çağın gerektirdikleri. kısası hormon'lu et, bugünün yozlaşan insanına ait bir yanlış değil, insanın var oluşuna dair bir noksanlıktır. bakış temelde eksik olunca "avlanmak" gibi neredeyse refleks diyebileceğimiz tepkimize garip bir mesafe koyar insan. gelişim dünyada hiçbir zaman herkesin yararlanması, daha eşit bir dünya için amaçlanmaz. millet, ırk, din benzeri topluluklar bir adım önde olabilmek için gelişimi yaratmış ve sürdürmüşlerdir.

insanı olması gerektiği gibi, doğada var olmuş bir hayvan türü (ben değilim bunu diyen biyoloji bilmi) olarak değil de, ulvi, aşmış hayvanlardan farklı, bambaşka, özgür irade sahibi, gelecekete bir gün dünyayı ehlileştirecek varlık gibi görme refleksi sizi hayata ve sisteme entegre etmek için üretilmiş klasik mitlerdendir. yemeyiniz, gelecekte hiçbir şey daha iyi olmayacak. gelişim, birilerinin daha fazla gelişmesini sağlamadığı sürece tabana yayılmayacak. insanlar kendilerini anlattıklarınıza benzer masallarla avuturken, avlanmayı lanetleyip, sağlıksız, hormonlu ve plastik tatlı etleri yiyip hayata yabancılaşıp, ıskalamaya devam edecekler. saygılar
0
hınzırpaşa
(28.03.12)
bu kadar iddialı şekilde "var" dediğiniz şeye "yok" deyip itiraz edemem sanırım. amacım kavga etmek değil. "var" dediğiniz şeyin istisna olduğunu düşünebilir miyim? dünyadaki 7 milyara koşan sayısıyla kaç insan bu tip özgür inekleri yiyebiliyor, bilemiyorum. siz böyle et'lere ulaşabildiğinizi söylüyorsunuz, o vakit, kendinizce haklısınız. sert itirazım "var" dediğiniz şeyden bihaber olmamdan kaynaklanıyordu. kusura bakmayın.
0
hınzırpaşa
(30.03.12)
(6)

Yalancı birinden neden tavsiye alalım ki?

ermanen
Yalancı olduğunu bildiğiniz birinden tavsiye alır mısınız? yalan söylemek için mi alırsınız?
Yalancı olduğunu bildiğiniz birinden tavsiye alır mısınız? yalan söylemek için mi alırsınız?
0
ermanen
(23.03.12)
bazen insan rahatlamak için tavsiye ister.

bazen yalancılar insanı rahatlatır.

doğru orantı kurarsak; insanlar yalancı insanlardan tavsiye dinlemeyi severler.
0
thracian
(23.03.12)
ben babamin ogluyum
(23.03.12)
Yalan söylemesi, zeka ve tecrübesinden bir şey kaybettirmez. O yüzden duruma göre alınabilir..

(Ha yalan söylediği bilinen/fark edilen bir adam ne kadar zekidir bilemem)
0
lazor
(23.03.12)
yalancılar ağırlıkla kendileri için yalan söylerler. müfteriler ise başkaları için hatta başkalarının zarar görmesine çalışırlar. kendiniz iöçin bir tavsiye alacaksanız yalancıdan tavsiye alabilirsiniz.
0
ground
(23.03.12)
insanlar basit canlılar, biz de insan olduğumuz için birbirimize çok karmaşık geliyoruz. yalancıların programlar gibi algoritmaları olduğunu düşünüyorum. bu algoritmaya göre yalan söylerler. bu konuya değin her bilgi, o kişinin tutum ve davranışları hakkında veri demektir. bu veriyi inceleyip, kullanabileceksek tavsiye de alırım, oturur dinlerim de. ama nihayetinde, söyleyebileceği yalana ya da olası yönlendirmelerine kefal gibi atlamadan yapabilmek lazım bunu. en kısa özeti

o kişiyi anlamama yardımcı olabileceği için tavsiye alırım. zaten her aldığım tavsiyeyi de kullanmam.
0
hınzırpaşa
(23.03.12)
onun dediklerini yapmamak icin alabiliriz.
0
nawres
(23.03.12)
(9)

kedi bakımı

dahinnotha
merhaba. sıklıkla duyuruda denk geliyorum sokakta kalmış kedi ev arıyor gibisinden. daha önce bir canlıya bakmış olmadığım için onun sorumluluğunu almak istememiştim. o sebeple kedi konusunda tecrübe sahiplerine sormayı uygun buluyorum.3 kişi aynı evde yaşıyoruz. evden atılmış ya da kaçmış bir kedi
merhaba. sıklıkla duyuruda denk geliyorum sokakta kalmış kedi ev arıyor gibisinden. daha önce bir canlıya bakmış olmadığım için onun sorumluluğunu almak istememiştim. o sebeple kedi konusunda tecrübe sahiplerine sormayı uygun buluyorum.

3 kişi aynı evde yaşıyoruz. evden atılmış ya da kaçmış bir kedi bize ısınır mı? yoksa hırçın bir şekilde kaçar mı bizden?

tuvalet olayı nasıl olacak? kedi kumuna işedim isimli duyurudan öğrendim birşeyler fakat koku yapmıyor mu evde o kum? banyoya koyacağız onu peki hayvanın ihtiyacı geldiğinde banyo doluysa ne olacak?

tatile giderken ne olacak, tatile çıkacağım bir haftalığıma kedime bakablir misiniz gibisinden duyurularla karşılaşıyorum. daha uzun kalacağımı düşünelim. yanımda götürmem de mümkün değil, facebook.tan ya da buradan yeniden sahiplik edecek birini bulmak zor olur mu?

aylık masrafını ve başlangıç masrafını sormalıyım. bu önemli bir konu. doğalgaz ve internet faturalarını hala ödemedik dersem neden önemli olduğu anlaşılıyordur sanırım.

ekleyeceğiniz birşeyler varsa buyrun lütfen. teşekkürler, iyi günler.

edit: benzeri sorular elbette sorulmuş ve baktım bir kısmına, ama yine de tekrar sormakta beis görmedim.
0
dahinnotha
(19.03.12)
8 yıldır bir kediyle yaşıyorum. öncesinde de canlı hayvan bakımı tecrübem var. kimseye evde kedi bakmalarını tavsiye etmiyorum. 2-3 kişiyi vazgeçirmişliğim var. sebebi de şudur ki, evde bir kediye verebileceğiniz hayat için harcayacağınız çaba ile sokaklarda belki 5 belki 8-10 kediye daha iyi bir yaşam sunabilirsiniz. bu noktada bir kediyi eve alma kararının içerisinde açıkça bencillik olduğunu düşünüyorum. ben de bu bencilliği yapmış biri olarak, şu an tercihimi ayıplıyorum. atsan atamıyorsun haliyle.

ilk sıkıntı bu, bugün eve kedi alma kararı sizin için uygulanabilir olabilir, ya 2 sene sonra, ya 5 sene sonra, ya 10 sene sonra? kadın ya da erkeksiniz de, hamile biri ile aynı evi paylaşma durumunda toksoplazma riskiyle kediye yol vermeniz gerekecek, nereye göndereceksiniz? kısası bu karar ortalama 10 yıllık bir karar. 10 yıl sonraki hayatınıza dair başka bir karar vermişliğiniz var mı? makul mü sizce? o vakit kediyi eve, kendinize alıştıp sonra sokaklara ya da yedi yabancıya bırakmayı vicdanınız kaldıracak mı?

tuvalet, kum sıkıntı olmuyor. evde inceden bir "kedi kokusu" oluyor ona da alışıyorsunuz, size yok gibi geliyor. kumu dışında bir yere, en azından bizimki, zorlasan yapmıyor.

tatil, uzun süren seyahatler sıkıntı oluyor. bizim ailece yaptığımız son tatil kediden öncedir, ardından hep biri evde kaldı.

doğalgaz, internet sıkıntı oluyorsa hiç bulaşmayın derim. kum, mama, aşılar, bakım 200tl civarında olur ortalama tahminen. bunun kısırlaştırması var, hastalığı var o da ayrı. bizimkisi az sorunlu hastane masrafı olarak birkaç bin tl ödemişliğimiz var. canı sağ olsun o ayrı.

hırçınlık konusu kediden kediye değişmekle birlikte, olabilir olmayabilir de. olursa da size değil de eve gelen yabancıya olur muhtemelen.

değinmediğiniz husus, tırnakları düzenli kesilmezse eşyalarınız zamanla heder olur. koltuk, halı malı.. o tırmalama çubukları ilk tercihleri olmuyor haliylen.

başka bir değinilmeyen konu, ona zaman ayırmalı, sevmeli ilgilenmelisiniz. günde bir iki kez tuvalet temizlenmeli, su, mama kabı kontrol edilmeli. bunlar bir canlının sorumlulumkarı özellikle küçükken oyuna doyulmuyor ama büyüdükçe alışıyorsunuz. zaman ayıramadığınızda üzülüyorsunuz. o da üzülüyor tabi.

eve kedi almak, hiç büyümeyecek bir çocuk almak gibi, zamanla konuşabiliyorsunuz onunla (abartmıyorum, 7-8 yıl sonra anlarsınız) çok büyük bir sorumluluk, bu sorumluluk için harcayacağınız çaba ile çok sayıda sokak hayvanını sefaletten kurtarabilirsiniz. onlar da size bayılırlar haliyle. biraz pis olurlar ama bu da onların tercihi değil. bence eve almayın kısacası.
0
hınzırpaşa
(19.03.12)
boşverin kediyi. kedi çocuk gibidir, ne masrafı biter, ne göstermeniz gereken ilgi. çocuk büyür, kedi büyümez.
0
bilan
(19.03.12)
@hınzırpaşa ya trolsünüz ya da direk kötü kalplisiniz. yazdıklarınızı hayretle okudum.

kedi kokusu filan yok öyle bir şey. kapalı tuvalet denilen bir şey var.

iki tane kedim var. en kaliteli mama ve kumu alıyorum. buna rağmen iki kediyle bile bahsettiğiniz 200 liralık masrafa henüz ulaşamadım.

hamile olunca kediyi atan da ancak siz olabilirsiniz sanırsam. tatile gidince pekala kediler evde kalıyorlar. hiç sorun çıkmıyor. 3-4 günde bir komşunuz veya arkadaşınız gelip mama ve sularını yeniler o kadar.
0
mea maxima culpa
(20.03.12)
öncelikle; bana sorarsanız, trol de değilim kötü kalpli de değilim.

adına kedi dediğimiz hayvan sizin evin şartlarına göre yaşama doğru evrilmişse de bu keyfine değil, türümüzün onun türüne dayattığı yaşama şartlarıyla gerçekleşmiştir. ona seçme özgürlüğü sunabilsek, özgürce, doğasında, kendi besinini avlayıp, kısırlaştırılmayıp, çiftleşerek, yavrularını başka insanlara teslim etmeden yaşamayı seçecektir. uzanmak için sizin salonun halısını, ya da boyu kadar kuma pislemeyi tercih edeceğini sanmıyorsunuzdur umarım.

ben de sizin gibi sevme ve sevilme ihtiyacımı gidermek gibi birçok nedenden bir hayvan ile birlikte yaşıyorum. hayvanıma aşığım. bu hayvanın özüne ters bir durum olduğunu değiştirmiyor. ben en azından saflığımla bu dengesizliğimi aklamaktansa yaptığımın kötü bir tercih olduğunu kabullenip, evde "benim" olan bir kedi'dense, birini sahiplenip diğerlerini kaderine terk etmektense, sokaklarda onlarcasına, "nispeten" özgür bir yaşam sunabilmeyi insani buluyorum.

"hamile olunca kediyi atan da ancak siz olabilirsiniz sanırsam." cümleniz yanıt yazarken dengenizi yitirdiğinizin en güzel özeti. bunun yanından geçen bir şey söylemiş değilim. tersine, bu olasılığı bilmemesi olası birini bilgilendirip, testi kırılmadan yol gösteriyorum. bu ithamı nerenizden çıkardınız anlamadım.

her kedi, sizinkiler gibi değil. bunu bilmiyorsanız, öğreniniz. benim kedim tek kalamıyor. haleti ruhiyesi bozuluyor. 1-2 gün yalnız kaldı ve tek gram yemek yemedi, su içmedi. tanıdığı, bildiği biri yanında olmaksızın bir hafta çıkaracağını sanmıyorum. iki kedi-tek kedi farkını bilmeden böyle konuşmanızı anlamıyorum.

sizin trol ya da kötü kalpli olmadığınızı tahmin ediyorum ancak ne olduğunuzdan tam emin değilim.
0
hınzırpaşa
(20.03.12)
@hınzırpaşa

5 sene tek kedi ile yaşadım. o zaman da ben seyahate gittiğimde tek başına kalıyordu. bir sorunda olmuyordu. gayet de fiziksel ve psikolojik sağlığı yerinde yavrumun.

ben de sizin hayallerinizdeki (hatta ütopya diyelim şuna) gibi bir dünyada yaşamak isterdim. bir çiftlik evim, kedilerim, köpeklerim, çiçekler arasında mutlu bir hayat sürmek isterdim. o zaman kedilerim istedikleri zaman eve girer, istedikleri zaman çiftlikte, kırlarda dolaşır, kendi yemeklerini kendileri avlar, çiftleşir yaşar giderlerdi.

ancak 2012 senesinde ve istanbul'da yaşıyorum. her taraf beton, asfalt ve çöplük. kediler ve köpekler doğal ortamlarından uzak sokaklarda sersefiller. ne yemekleri ne içecekleri suları var. üstelik insanlar onları sevmiyor ve eziyet ediyorlar. bir çoğu sakat kalmışlar. sokakta yaşayan kedilerin yaşam süreleri çok kısa. sakatlık, hastalık, açlıktan gidiyorlar.

durum böyleyken kedilerimizi evde beslemek ve ne yazık ki kısırlaştırmak zorundayız. sizin başka koşullarınız varsa ona göre hareket edin lütfen.

sevgiler saygılar, iyi akşamlar.

ben de böyle birisiyim işte. ne olduğum ortada.
0
mea maxima culpa
(20.03.12)
@mea maxima culpa

yerden göğe haklısınız söylediklerinizde. benim niyetim de sokaklardaki kedilerin hayat kalitesini tırnak ucu kadar arttırabilmek. konuya bakışımız, anlayışımız aynı ama tercihlerimiz farklı sanırım. saygılar.
0
hınzırpaşa
(22.03.12)
hınzırpaşa'nın yazdıklarına samimiyetle katılıyorum.

koku konusunda, dışkısı zaten kokuyor, ayrı bir oda falan ayırmalısınız veya gün aşırı temizleiğini yapmalısınız. kedinin kendisi konusunda ise; sürekli kendilerini yalayıp temizlerler, ama her nasılsa bir koku evin içine siniyor. ankara kedimi sahipleneli 1 veya 2 ay olmuşken eve gelen misafirlerim kokuya yabancı olduğu için hemen anlayıp "köpek mi aldın?" gibisinden bir tepki vermişlerdi. yani kokusu siniyor, doğru. biraz da evin büyüklüğüyle alakalı diyelim...
0
schwarzfahrer
(22.03.12)
benim iki kedim oldu farklı zamanlarda, çok küçükken sokakta bulup, evde beslediğim kedilerdi. Büyüyünce ikisi de beni terketti. Evde çok sıkılıyorlardı, bütün gün pencereden dışarı bakıyorlardı, bir kapıyı açsada gitsek modundalardı. Ama her kedi farklıdır, seninkisi kimbilir nasıl olacak garantisi yok.

Pek masraflı bir iş değil ama maddi sıkıntı varsa bence hiç girme bu işe. Ne olacağı belli olmaz bir hastalığı çıkar, bir şeyler olur, sonra üzülürsün.

Ben balkonuma gelen sokak kedilerini beslemek&sevmekle yetiniyorum -yetinmeye çalışıyorum-.
0
yue
(22.03.12)
@hınzırpaşa hayvan besleme konusundaki düşüncelerinize ve gelen cevaplara karşılık verirken kullandığınız üsluba çok saygı duydum. gerçekten bravo! insanın kendi taleplerini bir tarafa bırakıp hayvanın hislerini ön plana alabilmesi çok nadir bir durum. hayvansever birçok kişi bile beceremiyor bunu.
@dahinnotha her kedinin huyu suyu başka. banyo doluyken ortalığa yapacağını sanmam, bekler yani 5-10 dakika:) 3 kişi öğrenci evinde misiniz? ayrılınca ne olacak? temizliği konusunda tartışma yaşanır mı? paraya sıkışınca ilk nerden kesersiniz harcamalarınızı? bunlar da önemli. kedili evlerde ilk girişte inceden bi koku alıyorum ben ev temiz olsa bile. kokudan rahatsız olmuyorum gerçi, alışılıyor hemen 10 saniyede. tatil konusunda da illa ki bi bakan eden çıkıyor da, işte her kedi bu durumu aynı şekilde karşılamayabilir.
0
jimicik
(22.03.12)
(10)

kadıköy'de

koptumvalla
kadıköy'de bi sokak seçip yayalaştırma projesi ödevi hazırlamam gerekiyo.sokak seçmekte zorluk yaşıyorum. sokağın kriterleri-yayalaştırdığımda trafiği kilitlemeyecek ya da alternatifi olan bi sokak olmalı-bol dükkan olmalı (ticari faliyet çok olmalı)-mümkünse sokağın bi konsepti olmalı (barlar sokağ
kadıköy'de bi sokak seçip yayalaştırma projesi ödevi hazırlamam gerekiyo.
sokak seçmekte zorluk yaşıyorum. sokağın kriterleri

-yayalaştırdığımda trafiği kilitlemeyecek ya da alternatifi olan bi sokak olmalı

-bol dükkan olmalı (ticari faliyet çok olmalı)

-mümkünse sokağın bi konsepti olmalı (barlar sokağı, kırtasiyeciler sokağı gibi seçilen örnekler var)
0
koptumvalla
(14.03.12)
boğa'dan aşağı kadıköy'e doğru inen yol. sağındaki ve solundaki yaya yolları hep dolu farkındaysan. trafiği de büyük bir maliyetle yeraltına alırsın olur biter.
0
keyfi sabit
(14.03.12)
semsettin gunaltay caddesi
0
mosakale
(14.03.12)
kadife sokak(rexx'in sokagi)
0
atanury
(14.03.12)
Serasker caddesi olabilir.
0
skatheist
(14.03.12)
rexx'in sokağı olur, hatta çok güzel olur.
0
fakyoras
(14.03.12)
kadife sokak +1000 keşke gerçekten kapatsalar trafiğe :/
0
zenc
(14.03.12)
bahariye caddesi aslında tam tarif ettiğin gibi
trafiğe kapalı gibi görünüyor aslında ama sağdan soldan arasokaklardan katılım çok taksiler vs bi ton araba var adliye yüzünden
tramvayı var bi de mis gibi o dursun yütfen :P
0
neira
(14.03.12)
serasker +1
0
cnonefb
(14.03.12)
kadife sokağı yayalaştırmayı başarırsan, benden de temiz bi hayır duası alırsın.
0
hınzırpaşa
(14.03.12)
ödevin ne kadar kapsamlı bilemiyorum ama kadife sokak zaten küçücük bir yer, onu yayalaştırsan ne olur yayalaştırmasan ne olur. ayrıca kadıköyde zaten büyük bir yayalaştırma projesi var. metronun işlemesi ile birlikte rıhtım trafiğe kapatılacak. imkanın var ise başka bir ilçe seç.
0
bilan
(14.03.12)
(1)

enstrumantal arap müzikleri arıyorum

inancsiz deve
ama arap müziği derken oynak şarkılar değil şu tarz kendimi afganistan'da savaşın ortasında yatağımın altında saklanıyor hissi veren müzikler :http://www.youtube.com/watch?v=IxqVrdxDP5Abu tarz parçalardan oluşan güzel bi albüm var mı? gitar olması şart değil. hani command and conquers generals'te gl
ama arap müziği derken oynak şarkılar değil şu tarz kendimi afganistan'da savaşın ortasında yatağımın altında saklanıyor hissi veren müzikler :
www.youtube.com

bu tarz parçalardan oluşan güzel bi albüm var mı? gitar olması şart değil. hani command and conquers generals'te gla'yı seçince falan çalan tarz işte anladınız siz.
0
inancsiz deve
(09.03.12)
hınzırpaşa
(09.03.12)
(11)

soru -bebek sahibi olmadan önce

wessago
insanlar neden bebek sahibi olmadan önce bir arabayı karşılayacak param var mı yok mu diye düşünmüyor ?sonra toplu taşıma araçlarında sinir bozucu bebek ağlamaları.
insanlar neden bebek sahibi olmadan önce bir arabayı karşılayacak param var mı yok mu diye düşünmüyor ?

sonra toplu taşıma araçlarında sinir bozucu bebek ağlamaları.
0
wessago
(09.03.12)
Şu açıdan da bakılabilir, bebek ağlamasından rahatsız olanlar neden toplu taşıma araçlarına biniyor, neden araba almıyorlar?
0
johan sebastian
(09.03.12)
her bebek sahibi olan araba almayı beklerse ohoooo
memlekette herkes çok para kazanmıyor,
sonra neden trafik var neden bu kadar çok araba var trafikte....
0
basond
(09.03.12)
söylediğin şey çok saçma, ne yapılsa tatmin olmazsın.
arabası var ve bindi diyelim tamam bu sefer de diyeceksin ki neden sokağa bebeğiyle çıkıyor bakıcı tutacak parası yok mu diyeceksin gider böyle yani :)
0
neira
(09.03.12)
@2 haklı beyler.
üremek her canlının hakkıdır wessago kardiş. mülkiyetten bağımsız bir hürriyet, hatta ihtiyaçtır.
hani devlet ücretsiz eğitim-öğretim sağlasın, öğrenim hakkımızı istiyoruz diye ağlanıyor ya insanlar, ilköğretimden sonrası hak değildir mesela, imtiyazdır. bir sincapın öğrenim hakkı yoktur örneğin çünkü aklının limitleri bellidir. üremek haktır ama.
0
pendejo
(09.03.12)
esasında adamın haklı olduğu konular var. mesele araba meselesi değil de bi çocuk sahibi olmadan önce o veledin büyüyüp eşşek kadar olup orada burada tatsız trollük peşinde koşma ihtimalini de göz önüne almak lazım. böyle çocuğum olmasını istemezdim şahsen :)
0
isildur
(09.03.12)
adamın demek istediği insanlar çocukları olmadan önce neden biraz geleceği düşünmüyor. haklı bence ama bazı insanlar var böyle bir imkanı olması mümkün değil. yapacak bir şey yok. üremeye karşıyız, bebeklere karşı değiliz.
0
madworld
(09.03.12)
10 çocuk yapıp mendildi, ayakkabıydı sokağa salsa, çok kısa zamanda altına sıfır arabayı çeker zaten.
0
bilan
(09.03.12)
tabii canım zaten fakirler ölsün, çocuk yapmayı bırak... parasız yaşanır mı yahu!!!
0
loralynn
(09.03.12)
işte üremek hakmışya onuyapıyorlar zaten başka şeye basmıyo kafa @up

Bu arada lüks otobus firmalarında dikkat ediliyor örneğin varan da kk de metro suit (ankara seferlerinde) Genellikle yolcu yalan söylemezse belirli yaşın altındaki çocuklar yol huzurunu bozmakta bu bir gerçek o yüzden sen parasını bastırıcan bunlara binicen. yeni başımıza geldi ankaraya gezi düzenlemiş arkadaşlar (beim bir arkadaşımda katılıyor) gidiş dönüş 40 tl ye 20 kişilk bilet alınmış dedim ben asdece 45 tl veriyorum otobuse gitmek için inci diye bir firma he bu kötü demek değil seyehat etmedim yorumda yapmıycam ama durum bu firmaların up hizmetlerine devam.
edit : >>

ya da hiç gördünüzmü uçakların bussines'ında çocuk ve çocuk ağlaması ses gürültü. şimdi biri çıkıpta benim başıma geldi derser bilmiyorum ben yaşamadım.
0
mmt
(09.03.12)
sadece ilk cümle olsa hak verecektim sana, çocuğun geleceği ile ilgili diye. sonra ikinci cümlen işin içine etti açıkçası.

adı üstünde bir defa toplu taşıma. ister yaşlı biner, ister genç ister bebek.

bir insanın arabası olabilir, ama sırf o gün gıcıklığına otobüse binebilir. buna da kimse karışamaz. hem bebek o ağlayacak tabi, hepimiz ağladık zamanında, hiçbirimiz etrafa gülücükler saçarak büyümedik.

@mmt, bir gün olur da çocuğum olursa sana inat tüm business'larda çocuğumla seyahat etmeyi düşünebilirim.
0
pokerface
(09.03.12)
Asıl soru, araba kullanabilmek için ehil olduğunu ispat etmeni isteyen devletler, neden çocuk sahibi olmak isteyenlere bunu sormuyor? Üremek her canlının hakkı, sonuçlarından başkaları da etkileniyosa durum değişebilmeli. Her isteyen araba süremiyorsa, ehliyet lazımsa, çocuk sahibi olmaya da ehliyet gerekmeli. farkındayım bu bambaşka bi konu ama az da olsa benzer şeyler söyledim sanıyorum
0
hınzırpaşa
(09.03.12)
(3)

kardeşlik türküleri

dahinnotha
`mahsun kırmızıgül`.ün `hepimiz kardeşiz`.i gibi, ya da `usa for africa`.nın `we are the world`.ü gibi. başka neler var bildiğiniz bu tatta güzel müzikler, farklı yorumlar?http://youtu.be/nBjWmiHYvHo hepimiz kardeşizhttp://youtu.be/ne7fPpxAnuM we are the world
mahsun kırmızıgül.ün hepimiz kardeşiz.i gibi, ya da usa for africa.nın we are the world.ü gibi. başka neler var bildiğiniz bu tatta güzel müzikler, farklı yorumlar?

youtu.be hepimiz kardeşiz
youtu.be we are the world
0
dahinnotha
(06.03.12)
erkan ogur yorumuyla, barış türküsü var adı sanırım buydu
0
hınzırpaşa
(06.03.12)
www.youtube.com

hakan şükür de bulunmakta.
0
eeb
(06.03.12)
zero 7'dan this world iyidir bence.

www.youtube.com
0
bluesdeluxe
(08.03.12)
(6)

acil hobi aranıyor?

çılgındünya
yeni ve eglenceli bir hobi arıyorum.adrenalini yüksek bir şey olmalı ki beni oyalayabilsin hiperaktif biriyim çünkü.daha önce basketbol, masa tenisi,futbolla uğraştım ama kesmedi.hevesim kaçtı.
yeni ve eglenceli bir hobi arıyorum.adrenalini yüksek bir şey olmalı ki beni oyalayabilsin hiperaktif biriyim çünkü.
daha önce basketbol, masa tenisi,futbolla uğraştım ama kesmedi.hevesim kaçtı.
0
çılgındünya
(05.03.12)
texas holdem
0
ravioli
(05.03.12)
adrenalin için bungee ya da kayak yapabilirsin. çok uçuk oldu sanki her mahallede varmış gibi :) dövüş sporları var ama her mahallede bak
0
neira
(05.03.12)
mtb bisiklet.
0
jamiro
(05.03.12)
içimden dans geldi. içinde müzik var, kadın var, bol hareket var.
0
hınzırpaşa
(05.03.12)
gokart
0
heritage
(05.03.12)
at yarışı
0
aşksız prens
(05.03.12)
(6)

Türkiye'ye gönderim yapan laptop firması? [online shopping]

bilalbaryakrat
Mümkün mü ?
Mümkün mü ?
0
bilalbaryakrat
(27.02.12)
olsa bile totalde 75 euro'yu geçeceğinden gümrüğe takılacak, astarından pahalıya gelecek.
0
cakabo
(27.02.12)
cakabo haklı + kargo masrafı vs... düşününce apple-sony vs dışındaki ürünleri yurtdışından almak çok mantıklı olmuyor.
0
strtjk
(27.02.12)
ebaydan gönderim yapan var, ve vergisi %20 olarak düşünülünce pek de astarı yüzünden pahalıya gelmiyo aslında.
0
saiko
(27.02.12)
o ürünün yolda gelirken zarar görmesi de olası bu arada. ve olay sadece %20 vergi değil, duyduğum kadarıyla masraf vs işlemleri de varmış
0
bonjurkes
(27.02.12)
yurtdışından getirteceğin şey çöp bile olsa alabilmek için aylar önce 150tl ordino masrafı ödedik. ordino da gelen kağıtlar. vergisi, beyanname doldurması, gümrük'te sürünmesi de ayrı. 4-5 saatimi yemişti 1 kutu ok malzemesi alabilmek. onun sinirsel maliyetini de eklemelisin.
0
hınzırpaşa
(27.02.12)
Ptt yoluyla alırsanız masraf ordino vs yok, freight forwarderlar aracılığıyla alırsaız ordino, gümrük vs ödenir.

Hasar alabileceğini düşünmüyorum pek, ben server anakartı almıştım 2 tane taş gibi geldiler, kargoyu yapanlar işini biliyor genelde.
0
saiko
(28.02.12)
(10)

Geliri 2750 Lira olan biri kiraya 1000 Lira vermeli mi?

anarsi yureklerde
iki kişiyi geçindirecek, birikim yapmak isteyecekler.Sizce makul olan nedir? Olay istanbul'da geçiyor, iki kişi de genç.(bu konuda bir tartışma dönüyor da, ben 750'yi geçmemesi taraftarıyım)
iki kişiyi geçindirecek, birikim yapmak isteyecekler.
Sizce makul olan nedir? Olay istanbul'da geçiyor, iki kişi de genç.

(bu konuda bir tartışma dönüyor da, ben 750'yi geçmemesi taraftarıyım)
0
anarsi yureklerde
(24.02.12)
şimdi konuyu açsan biraz, 2 kişi evde mi kalıcak ev arkadaşı filan, 2750 lira maaş alıyorsa bence 1000 lirasını kiraya vermesin, bunun elektriği suyu aidatı, interneti , tv ücreti, doğalgazı var, 750 versin kalanlarla zaten 1000 i geçer, paranızın değerini bilin.
0
sic_co
(24.02.12)
kira, hane gelirinin 1/4'ünü geçmemeli.
0
otopsicocugu
(24.02.12)
evli ya da birlikte yaşayan, tek geliri ortak kullanan insanlar olarak düşünüyoruz sanırım?

geçen sene benzer bir tartışmaya girmiştik bir kısım arkadaşla, "gelirin 3'te 1'inden fazlası ev harcamalarına verilmeye" diye karar kılmıştık. dolayısıyla kiranın 750'yi geçmemesi konusunda ben de tarafım diyebilirim kabaca, ama tabii ki bu şehre göre de değişebilir belki.

çalışan ve hayatının sadece küsuratını evde geçiren insanlar için eve fazla para gömmek çok anlamsız geliyor bana. evet, kümeste de yaşamayalım ama kümes ve 1000 tl arasında da bir yerler olsa gerek?
0
supercalifragilisticexpialidocious
(24.02.12)
eğer kalacağın kişi maddi destek olucaksa 1000 tl istanbul için normal bence. ama yok tüm evi sen geçindiriceksen saçma.
0
Tam1Hi0n3
(24.02.12)
çok bence 1000. faturalar ve aidat olarak da 250-300 ekle. sadece kira deyip geçmemek lazım.
0
aeroflot
(24.02.12)
1000 yerine 1200 falan verip ucuzundan da olsa kendi evinin taksitlerini ödese? küçük olur, çok iyi olmaz belki ama para havaya savrulmuş olmaz.
0
hınzırpaşa
(24.02.12)
doğalgazla falan kışın o evin maliyeti maaşın yarısını bulur, bence daha ucuz birşey bakılmalı, ama çok dandik bir mahallede de olmamalı :/
0
yuto
(24.02.12)
çok hacı çok. aynen 750 800 ü geçmesin. zaten masrafınız olcak
0
metehan01
(24.02.12)
Gelrii 5000 TL ye yakın birisi 1000-1500 TL kira verebilir eğer ki tek başına döndürecekse o evi 2. kiişininin geliri yoksa,destek olmuyorsa vs.

Kira yanında,aidat(her yerde varmı bilmiyorum bizde var mesela),doğalgaz,su,elektrik,telefon,internet,televizyon(digiturk,dsmart,kablotv vs.) bunnlarla birlikte 1000 lira diye hesapladığımız kira olur sana 1500-2000 arası birşey. Kaldı mı 750? 750 TL ile mutfak masrafı,yol parası,beklenmeyen durumlar,kredi kartı ve birikim yapabilen insan varsa önnünde ayağa kalkar düğmemi ilikler,saygı gösteriririm istanbul'da.
0
skywalkeremre
(24.02.12)
kanka bence 750'yi geçmemen senin hayrına olur.
0
tchuck
(24.02.12)
(10)

kedim ortalığa çiş yapıyor

lamentoftheperishingroses
1 yaşında bir iran kedim var, ona birkaç ay önce normal kedi kumu yerine kedi sifonu aldıktan sonra (bkz: catgenie.com.tr) yataklara çiş yapma huyu başgösterdi kendisinde. zamanla yeni tuvaletine alıştı ama arada bazen yatağa ya da halının üzerine, hatta benim çantamın üzerine bile çiş yapıyor fırsa
1 yaşında bir iran kedim var, ona birkaç ay önce normal kedi kumu yerine kedi sifonu aldıktan sonra (bkz: catgenie.com.tr) yataklara çiş yapma huyu başgösterdi kendisinde. zamanla yeni tuvaletine alıştı ama arada bazen yatağa ya da halının üzerine, hatta benim çantamın üzerine bile çiş yapıyor fırsatını bulunca. idrar yollarında sorun olduğunu sanmıyorum çünkü sadece belli yerlere yapıyor ve her zaman değil..çişini koklatıp burnuna vurup kendi tuvaletine götürdüm, çişini orada yaptıktan sonra ödül verdim, her yolu denedim ama hala fırsatını bulunca yapmaması gereken yerlere çiş yapıyor. acaba bir şeye kızdığından mı, neden hala tam anlayamadık..tavsiyesi olan?
0
lamentoftheperishingroses
(22.02.12)
kum'a dönmeyi denediniz mi? öyle ya da böyle kedi sifonu dediğiniz şeye yapmak istemiyor olabilir.
0
hınzırpaşa
(22.02.12)
serabetan
(22.02.12)
pisliğini kuma koyun onu koklatın. eğer buna rağmen devam ederse kumu bir daha değiştirin.
0
dokuzonbeş
(22.02.12)
erkekse siğiyor olabilir koku bırakma amacıyla.
0
kediebesi
(22.02.12)
dişi kedi, kısırlaştırıldı da.
0
🌸lamentoftheperishingroses
(22.02.12)
valla tavsiye vermek sayılmaz biliyorum ama eminim ki benimkiler o aldığınız cihazdan alsam gördükleri anda mama çuvalını sırtlanıp evden kaçarlardı korkudan. uzay gemisi gibi alet yahu o.
0
kedili madam
(22.02.12)
tuvaleti beğenmese kakayı da başka yere yapar. bence başka bi durum var. biraz daha oyun oynatın bakalım napıcak. başka bi değişiklik oldu mu kumu dışında?
0
kediebesi
(22.02.12)
kedilimadam: evet biraz heybetli görünüyor makine; fakat bence gayet faideli bir icat eğer kediniz bizimki gibi huysuz değilse, tavsiye ederim.

kediebesi: evet kakasını hep yeni tuvaletine yapıyor, sadece çişini ortalığa yapıyor. "oyun oynatmak"tan kastınız?
0
🌸lamentoftheperishingroses
(22.02.12)
normal oyun, yakalamaca, hareket, ilgi :)
0
kediebesi
(22.02.12)
çiş yaptığı yere burnunu sürtün kedinin. bir daha da yapmaz çişini o yere. kumuna arada kendi elinizle koyun. kumun ne olduğunu anlayacaktır.
0
false pretension
(23.02.12)
(7)

Dersimiz Tunceli

mormormorius
Sevgili dostlarTunceliyi o kadar merak ediyorum ki... Kimle tanıştıysam ordan hep beni etkilediler. Sevdiğim insanlar hep oralı diyebilirim... Ama bir siyasettir gidiyor. Ayırıyorlar bizi hep.. Peki Tunceli ye bisikletle bir kaç arkadaş tur düzenlesek nereleri gezmek gerekir. Nerde yiyip içmek gere
Sevgili dostlar

Tunceliyi o kadar merak ediyorum ki... Kimle tanıştıysam ordan hep beni etkilediler. Sevdiğim insanlar hep oralı diyebilirim... Ama bir siyasettir gidiyor. Ayırıyorlar bizi hep.. Peki Tunceli ye bisikletle bir kaç arkadaş tur düzenlesek nereleri gezmek gerekir. Nerde yiyip içmek gerekir. Bi arkadaşımla fikri paylaştığımda bana öyle saçma şeyler söyledi ki yok taşlarlar bilmem ne.. Hevesimizi kırıyorlar... Bi akıl verin
0
mormormorius
(21.02.12)
pibba pacca gelinlikle türkiye'den geçip gitmek istediğini bana söyleseydi, ona tecavüz edilip öldüreceğinin 100% garantisini verirdim.
0
salak oldugum icin burdayim
(21.02.12)
taslayacaklarsa istanbul'da taslarlar. bisikletle mi gidersiniz bir bilenle mi bilmiyorum ama pertek'e gidin. onceden catisma bolgesiydi gerci simdi ne durumda bilmiyorum.
0
elxa
(21.02.12)
ben gittim de açıkçası gezecek hiçbir yer bulamadım.
0
kutsal bilgi kazani
(21.02.12)
güzel yer
gidin görün
özellikle pülümer ve ovacık
0
primetime
(21.02.12)
eyvallah, çekinilecek bir durum olarak görülebilir ancak korkacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Böyle bir iddiayı dillendiren insanın yeterli cesarete sahip olduğunu tahmin ediyorum. Ulaşabileceğiniz, Tunceli'ye sık gidip gelenlere danışarak bir rota belirleyebilirsiniz. Festival zamanına denk getirirseniz, epey rahat edeceğinizi sanıyorum. Şehrin nüfusu bir anda 3-5-10 katına çıkıyor. sadece merkez değil, köylere kadar yayılıyordur o coşku, böylece birlikte gezecek insan bulmakta da zorlanmazsınız.
0
hınzırpaşa
(21.02.12)
birader nesinden etkilendin bilmem benimde tuncelili arkadaşlarım var hiçbirinden etkilenmedim ne erkek ne bayan. taşlansanda git gez toz ayrı mesele. ayrıca tuncelinin kızları hiç güzel değil.doğuda bile daha güzelleri var izmirin kızları daha meşhur aslında:)
0
muhafazakar_rockci
(25.02.12)
Munzuru kesinlikle gör, hatta iç. Bu arada taşlama falan olmaz gayet iyi insanlar yaşar orada, öyle katı amcalar yerine şeker dedeler vardır. Taşlarlar diyen fena halde başak geçiyor ya da zekasından şüphe et. Gidip mezar taşları vardır, onları gör, oldukça ilginçtirler üzerlerinde farklı işlemeler olan mezar taşlarıdır bunlar. İlginç simgeler falan vardır üzerlerinde. Ayrıca koç mezar taşları vardır. www.kenthaber.com
Düzgün baba türbesine gidebilirsin, hikayesini dinleyebilirsin. Munzurunda hikayesini dinlemeyi sakın unutma gittiğinde. Pertek kalesini görebilirsin, urartulardan kalan kale kalıntılarını görebilirsin. "Ağlayan kayalar"ı görebilirsin. Mercan vadisinin yukarısındaki buzul göller ve ovacığa doğru indiğinde kaynayan gözeleri görürsün. Urartu mimarisine ait olan mağaraları görebilirsin. Milli parka gidersin, doğa yürüyüşü falan yaparsın. Öyle işte ya baya gezersin, güzel yerdir.
0
Harpp
(25.02.12)
(6)

Bu yaşadığım sorun sizde de var mı?

komutanlogar
Beyler annem beni akrabamın çocuğunun yanına götürüyor sürekli. daha doğrusu gitmemi istiyor ama ben gitmiyorum.yaa kardeşim insan içinde çocuk sevmeyi sevmiyorum yavv. zorla mı?ayyy abisi şunu bak ne güzel dimi hahaayy abisi öpsene şunuayy abisi hahahaayy abisi sende hiç konuşmuyosun ama... gibi iğ
Beyler annem beni akrabamın çocuğunun yanına götürüyor sürekli. daha doğrusu gitmemi istiyor ama ben gitmiyorum.
yaa kardeşim insan içinde çocuk sevmeyi sevmiyorum yavv. zorla mı?

ayyy abisi şunu bak ne güzel dimi haha
ayy abisi öpsene şunu
ayy abisi hahaha
ayy abisi sende hiç konuşmuyosun ama...

gibi iğrenç laflar ve iğrenç ortamlarda bulunmak istememek bi gerizekalılık mı ve psikopatlık mı yok ben normal miyim.
0
komutanlogar
(20.02.12)
ben cocuklari hic sevmiyorum hepsi problem yaa lan evlenince 1 tane bile cocuk yapmicam anasini satayim o kadar cok genc nufus varki bu ulkede yere tukursem bi cocugun basina geliyor anasini satayim.Sevme,sevmek zorundada degilsin
0
same
(20.02.12)
@same
gardaş sende liseli detecdetsin haa.
0
🌸komutanlogar
(20.02.12)
aslında çocuk sevmek iyidir de abisili cümleler gerçekten can sıkıcı.
0
asilsiz suclama
(20.02.12)
aynı ben :D normalsin yalnız değilsin kardeşim.tek farkım gelmiyecem uleeeyyym dedikten sonra kimse beni evden çıkaramıyor :D yani benim için mazide kaldı o günler.ama çocuk görünce bebek fln sevmiyorum.yok abisi bi gül çocuğa bişey yap agucucu bıcıcı senigidiseni :D yok abi hoşlanmıyorum bende.zorla mı.palyaço muyum ben. :D
0
michael jackson
(20.02.12)
bence bir tuhaflık yok
çocukları ilk görüşte ben de sevmem. bir süre ısındıktan sonra ancak ay cici bici falan derim onun dışında uzaylı görmüş gibi bakarım yani :)
0
neira
(20.02.12)
"annem beni akrabamın çocuğunun yanına götürüyor sürekli" diyen adam "liseli" kelimesini hakaret olarak kullanmamalı, sen hele bi ortaokulu bitir, liseye başla, belki seversin. sorunun yanıtı, annen seni zorla bir yere götürmeyiversin ya da sen daha da zorla onu ve gitme.
0
hınzırpaşa
(20.02.12)
(5)

Sizce en iyi haber sitesi hangisi?

gostak
Sizce en iyi haber sitesi hangisi? Hem hızlı hem objektif ideolojik olmayan.Teşekkürler
Sizce en iyi haber sitesi hangisi? Hem hızlı hem objektif ideolojik olmayan.

Teşekkürler
0
gostak
(20.02.12)
bu sorunun tarafsız bir göz ile yanıtı yok. olana bitene birkaç perspektif'ten bakmak dışında bir çaremiz olduğunu düşünmüyorum. medya, şu anki bilgi kirliliğinin tek sorumlusu ve bu bilgi kirliliği de medyanın varlık sebebiyken, hızlı, objektif, ideolojik olmayan haber kaynağı edinmek mümkünsüz.
0
hınzırpaşa
(20.02.12)
yok öyle bi site.
0
bojangles
(20.02.12)
hollowlife
(20.02.12)
Yeni bi site var tarafsız gibi gözüküyorlar.Benim hoşuma gitti herkesi eşit şartlarda eleştiriyorlar. www.turkiyegercegi.com
0
kanpa
(20.02.12)
halitkin
(20.02.12)
(11)

mevlanadaki inanılmaz mantık hatası

kocayusuf
mantık hatası falan yok da kafama bişey takıldı. dün mevlevihane müzesine gittim. orada farkettim ki mevleviliğin içinde bulunan ibadet ve davranışların çoğusu (çilecilik, boynuna tas asıp yemek toplama, kıyafetler vs.. müslümanlıktan daha önce mistik uzak doğu ve hristiyan şeyleriyle aynı. düz mant
mantık hatası falan yok da kafama bişey takıldı. dün mevlevihane müzesine gittim. orada farkettim ki mevleviliğin içinde bulunan ibadet ve davranışların çoğusu (çilecilik, boynuna tas asıp yemek toplama, kıyafetler vs.. müslümanlıktan daha önce mistik uzak doğu ve hristiyan şeyleriyle aynı.

düz mantık düşününce uzakdoğu dinleri tamam da semavi dinler de yapılması, yapılmaması gerekenler kitaplarda, hadislerde yazıyor. boyna tas asıp dolaşma, çileci yaşam sürme direkt doğudan arak değil mi?

hani bunu düşününce islamda yeri olmayan bu davranışın bu kadar yaygın şekilde benimsenmesi yozlaşma gibi geliyor. ne dersiniz?
0
kocayusuf
(20.02.12)
Şimdi diyorsun ki mevlevi inancı diğer kültürlerden bir sürü öğe barındırıyor o yüzden yozlaşma.

Ama sanıyorsun ki senin inandığın kitapta yazan İslam bulunduğu coğrafyanın ve önceki dinlerin kültüründen bağımsız?

Aferin çok güzel düşünmüşsün vallahi tebrik ederim.
0
fortisvita
(20.02.12)
merhaba,
semavî tarikatler horasan ekolünden geldiğinden uzakdoğu kültürlerinden etkilenmiş olabilir gibi geliyor bana. hakikat ehlinin anlayışına göre varılan "bir" olduğundan her tarikatın yolu mübah oluyor. yeter ki var, yoluna bakma diyorlar. bir de şimdiki toplumumuza baktığımızda, İslam öncesi pagan Türk' lerin inandığı bazı pagan sembolleri mmüslüman inanışına uydurulmuş bir şekilde halen kullanılıyor. bana göre bunlar yozlaşmadan ziyade, inananı "bir"' e yaklaştırıyorsa veya enazından inancına bir katkısı oluyorsa geçerli olabilir gibi geliyor. belki de mevlevîlikte de, inancı test etmek için yapılıyordu veya sabrı öğretmek için, yada benim akıl erdiremediğim başka bir sebebten malum "demir leblebidir, leblebi çekirdek değil." vakt-i zamanında şeyh ebu said hazretleri de kendine inanmayana ispat etmek için bu yöntemle bazı şeyler yaptığı ve yaptırdığı da biliniyor. son olarak ilk cümleme atıfta bulunarak "şeriat tarikat yoldur varana, ma'rifet hakikat andan içeru" dizeleri ile bitireyim. bildiğimden değil, düşüncemi yazmak istedim, yanlışım varsa Allah' a sığınırım.
selamlar.
0
ohtararan
(20.02.12)
haklısın tamamen. sadece doğunun mistik dinleri değil ama, mazdekçilikten, diğer semavi dinlerden, diğer semavi dinlerin içine sızmış pagan etkilerinden de çok etkilenmişler.
ama celalettin bunu reddetmiyor, dininin aşk olduğunu falan söylüyor.

yadırganmamasının en büyük nedeni devlet desteği sanıyorum, cumhuriyetle birlikte mevlevilik resmi din olarak kabul edildi. diğer tüm mistik dinler de mevlevilik koruma perdesi altında faaliyet gösterdi. zaten anadolu müslümanlığı denen nane de, böyle çorba gibi bir şeydir.
0
ensar
(20.02.12)
bence benzerliklerin olmaması anormal olurdu. hristiyanlıkta hak din sonuçta farklı bir yerden gelmiyor ya.
0
camasirsuyu
(20.02.12)
çok doğru düşünmüşsün (kinaye değil).

böyle örnekleri gördükçe dinin kültüre bağlı, evrimsel süreci olan, diğer sosyal (ve ekonomik) etkenlere bağlı bir olgu olduğunu ve evrensel bir doğru olmaktan ne kadar uzak olduğunu daha iyi anlayacak insanlar. allah aşkına, dünyanın evrensel ölçekte yeri ne, ama buraya bile ellibin tane din sıkıştırmışız.

yozlaşma demişsin ya, hani "aslı böyle değil" gibi, hah, tam olarak o olayın sonu yok. deneyi olmayan, gözlemi olmayan, bilimsel düşünce sisteminden bağımsız dogmatik bir şeyi mantıklı bir şekilde tartışmaya çalışırsan olancak olan bu; yüzlerce mezhep, binlerce yorum, ve herkesin kendi dediğinin en doğrusu olduğunu iddia etmesi.
0
dekila olmeka
(20.02.12)
@fortsvista, ben zaten dinlere inanmıyorum.
@camasirsuyu, iyide hristiyanlık da doğudan almış diyorum. zaten hristiyanlıkta boynunuza tas takıp, çileci veya kynikist yaşam sürün demiyor
0
🌸kocayusuf
(20.02.12)
"her din, var olduğu alanda kendisinden önce var olmuş dinleri, kendi varlığını sekteye uğratmayacak kadar kapsamaya çalışır." sadece dinleri de değil "din benzeri kültürel öğeleri de. bu cümleleri "din" dediğim şeyin kültürel kod harici herhangi bir geçekliği olmadığı kabulü ile söylediğimi ekleyeyim.

olayın "bir"lik ile alakası yoktur. hindistan coğrafyasında reenkarnasyona inanan müslümanların olması, afrika müslümanlarının tam-tam'lı zikirleri, ya da vahabi islamı ile sunni islam arasındaki kilometrelerce fark, hristiyanlığın köklerini dünyaya ilk saldığı roma coğrafyasından aldığı neredeyse çok tanrılı hal, din'den ya da bir'likten değil bizatihi farklılıklardan yani bir'in zıttı olan çok'luk ile alakalıdır. benim için bunun en net görünümü farklı coğrafyalardaki farklı isa tasavvurlarıdır. İsa, yaşamışsa dahi, ortadoğulu olmak zorundayken, her hristiyan toplum isa'yı kendilerinden biri gibi tasvir eder. Mevlevilik'teki, ya da genel olarak dinlerdeki bu tip benzerlikler, dinin kültürel kod'dan, gelenekler ve ritüeller toplamı dışında başka bir şey olmadığının kanıtıdır.
0
hınzırpaşa
(20.02.12)
Öncelikle sana günaydın demek istiyorum.

senin gördügünü görüp de bu arak, bidat, uydurma, yalan dolan ibadetlere kılıf uydurmaya çalısanlara, bu ugurda binbir takla atanlara da kolay gelsin diyorum.

Öte taraftan da takdir etmek istiyorum. Kolay bir iş değil, baya da bi külliyat olusmus zaten. yok "bire ulasmak", yok "öz", yok "iyiliğin kalbinin içinin dısının ebesinin hörekesi", "allah içimizde" falan. bir sürü safsata işte.
0
tcyx
(20.02.12)
şu ayetler hem tarikat ehline, hem de küfr ehline:

rahman ve rahim Allah'ın adına:

de ki ey insanlar
eğer benim dinimden şüphe içindeyseniz
ben sizin Allah'ın aşağısından kulluk ettiklerinize kulluk etmiyorum
velakin ben sizi öldürecek olan Allah'a kulluk ediyorum
ve bana iman edenlerden olmam emredildi;
ve yine bana 'yüzünü dosdoğru birşekilde dine çevir, ve sakın ortak koşanlardan olma' diye emredildi.
ve Allah'ın aşağısından sana ne yarar ne de zarar verecek olanı çağırma, eğer öyle yaparsan, işte o zaman gerçekten zalimlerden olursun.
ve eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu O'ndan başka açacak olan yoktur; ve sana bir iyilik dilerse, onun fazlını engelleyecek olan yoktur. onu kullarından dilediğine/dileyene nasib eder, ve O bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
de ki, ey insanlar, rabbinizden size hakk geldi. artık kim yola girerse kendisi için girmiş olur; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. ve ben sizin üzerinize vekil değilim.
ve sana vahyolunana tabi ol, ve Allah hükmünü verinceye dek sabret, ve Allah hakimlerin en hayırlısıdır.
0
gurabasahaf
(20.02.12)
şu an insanların inanma ihtiyacını karşılayan her şey ( din, öğreti, ...) arak demek doğru olmaz ama insanlık tarihi ile paralel olarak girişik birleşik haldedir.
buna yozlaşma diyemeyiz çünkü bir şeye (din, öğreti ...) benim demek için içine senden birşeyler katarsın. (insanoğlu bunu yapmış yıllardır.) ve bence kötü değildir.
dinler yat kalk yuvarlan yemek yeme su içme şuraya gel buradan git demiyorlar zaten yukarıdaki "beni unutma sakın" diyor. gerisi fıs. aslında hepsinin tek buyruğu "iyi insan ol"
( evet çok radikalim her yerde konuşmam bak bu konuları nickin arkasına saklandım pöykürdüm :) )
0
cecilia
(20.02.12)
ha bir de, Hançerlioğlu'nun "düsünce tarihi" isimli kitabını şiddetle tavsiye ederim, aslında bütün dinlerin tek bir kaynagı oldugunu ve hep aynı şekilde yozlaştğını orada da okuyacaksın.
0
tcyx
(20.02.12)
(12)

messideki inanılmaz mantık hatası

kocayusuf
futbola haşır neşir olduğum söylenemez. kafama takıldı. futbol için kamp, idman, antreman gibi fizik gücü, tekniği, tecrübe ve yeteneği arttırıcı bir sürü olay var. 35 yaşında bir futbolcu en az 15 yıl boyunca kamp, idman, antreman, pozisyon bilgisi, tecrübeye sahip olurken bu bacak kadar messi nası
futbola haşır neşir olduğum söylenemez. kafama takıldı. futbol için kamp, idman, antreman gibi fizik gücü, tekniği, tecrübe ve yeteneği arttırıcı bir sürü olay var. 35 yaşında bir futbolcu en az 15 yıl boyunca kamp, idman, antreman, pozisyon bilgisi, tecrübeye sahip olurken bu bacak kadar messi nasıl onlardan iyi olabiliyor?
0
kocayusuf
(19.02.12)
1.genç futbolcular daha enerjik ve atletiktirler.
2. yetenek
0
şaman
(19.02.12)
Yetenek > bahsetttiğin her şey
0
hicunutmam
(19.02.12)
yetenek +1 ve zaten messi baya atletik.adam pigme ama dana gibi koşuyo sahada yani
0
GibsonRules
(19.02.12)
Di mi. mesela Usain Bolt'ta da var o mantık hatası. Adam kalkmış 22 yaşında dünya rekoru kırmış, saçmalık!
0
sinematematikci
(19.02.12)
Senin mantık bayağı düz olmuş. Bayağı bayağı düz olmuş.
0
McScReaM
(19.02.12)
çok düzmüş cidden. saf yetenek adamda ki.
0
skywalkeremre
(19.02.12)
çok da düz mantık sayılmaz. sonuçta sanat gibi hayal gücüyle ilgili bir olay yok. pozisyon bilgisi, denge, timing, fizik kondüsyon gibi şeyler deneyimle artar. anasının karnından öğrenmedi ya bunları.
0
🌸kocayusuf
(19.02.12)
dünya düz mantik sampiyonasinda birincilige adaysin. go gunners go!
0
lionel andres
(19.02.12)
arkadaışım zeka diye birşey var insanlar arasındaki en büyük farkı oluşturan şey, bunu atlamadan düşünürsen messi neden böyle anlarsın futbol zekası var adamda....
0
harakii
(19.02.12)
kişinin futbolunu etkileyen birçok etken vardır( özel hayat, gece hayatı v.s). bunları futbolcu iyi ayarlıyorsa ve yeteneği varsa herkesten bir adım önde olur.
0
defansif orta saha
(21.02.12)
sorunun bence yanıtı, futbol'un aslında basit bir oyun oluşu, zor olanın futbolu basit oynayabilmek oluşu. yetenek dediğin şey hiçbir şeyi açıklamıyor. yatkınlık kelimesini kabul ederim, adam futbol'a yatkın, çalışıyor, takım oyuncusu olmayı içine sindirmiş, saha içinde devasa bir egoyla hareket etmiyor, aklı çalışıyor, oyun zekası muazzam. bunların toplamıyla, oyunu en basit haliyle görüp, oynayabiliyor.
0
hınzırpaşa
(21.02.12)
Herseyden önce yetenek ama su da var Messi yi Messi yapan Iniesta.
Dünya kupasinda herkes Messi'yi de Ronaldo'yu da gördü. Istedikleri toplari alamadiklari zaman cok etkili degiller.
0
caks
(21.02.12)
(7)

hayvan sahiplerinin fikri?

ben butun cbnce dizilerini izliyorum
hayvan sahipleri veya eskiden hayvan sahibi olanlarin tercihini merak ediyorum.1) evcil hayvaninizin veteriner hekimini secerken neye dikkat edersiniz? (seceneklerden maksimum iki tanesini belirtirseniz sevinirim)a-populerligib-kliniginin guzelligic-teknik ekipmanlarinin yeterliligid-guleryuzlu olus
hayvan sahipleri veya eskiden hayvan sahibi olanlarin tercihini merak ediyorum.

1) evcil hayvaninizin veteriner hekimini secerken neye dikkat edersiniz? (seceneklerden maksimum iki tanesini belirtirseniz sevinirim)

a-populerligi
b-kliniginin guzelligi
c-teknik ekipmanlarinin yeterliligi
d-guleryuzlu olusu
e-mesleki bilgisi
f-hayvanlarla iliskisi

2) evcil hayvaninizi gotureceginiz yeri secerken neye dikkat edersiniz?
(seceneklerden sadece birini belirtirseniz sevinirim)

a- ne zaman gitsem beni ve hayvanimi taniyan bir hekimi duzenli olarak bulabilecegim bir veteriner klinigi
b- en az 5 hekimin oldugu ve pek cok cihazin bulundugu bir hayvan hastanesi
c- ucuz olmasi. her seye para istenmemesi. klinik veya hastane fark etmez.
0
ben butun cbnce dizilerini izliyorum
(16.02.12)
işini severek yapıp yapmadığına ve aldığı ücrete.
0
lepetitprince
(16.02.12)
1- c, e ve f. (3 oldu ama yapacak bir şey yok.)
2- a.
0
kayranin kedisi
(16.02.12)
1- e ve f
2- a
0
sir gawain
(16.02.12)
1) e, f
2) a
0
zetsuboushita
(16.02.12)
1) a hariç hepsi, zaten hepsi olursa a da olmuş oluyor.

2) daha net olabilirim direk a şıkkı
0
hınzırpaşa
(16.02.12)
1- e, f
2- a
0
neira
(16.02.12)
1- e, f
2- a

d- güleryüzlü olmasa da işini çok iyi yapan, mesleki bilgisi çok ilerde olanları da gördüm ve memnun kaldım.

c-teknik ekipman yeterli değilse bile yönlendireceği yerler olabilir.

a-populer olması asla iyi olduğu anlamına gelmez.
b-makyajı herkes yapar.

2)
b- hastanelere genelde güvenmiyorum. samimi gelmiyor. ve genelde sizi tanımıyorlar.
c- ucuzluk bir kriter evet ama mesleki bilgisi yetersizse, 5. gidişimde dahi bizi tanımazsa işine ve hayvanlara saygısı olmadıgını düşünürüm.
0
65 derece
(16.02.12)
(2)

Cep telefonu tavsiyesi

sforza
Çok değerli Preston il meclis üyeleri,Bizim birader cep telefonundan hazetmeyen biri. Ama artık alması farz oldu. Şarjı fazla giden, müzik dinleyebileceği ve internetten bankacılık işlemlerini yapabileceği bir telefon öneriniz var mı? Şimdiden teşekkürler, prestona sevgiler buradan. + kokulu öpücü
Çok değerli Preston il meclis üyeleri,

Bizim birader cep telefonundan hazetmeyen biri. Ama artık alması farz oldu. Şarjı fazla giden, müzik dinleyebileceği ve internetten bankacılık işlemlerini yapabileceği bir telefon öneriniz var mı? Şimdiden teşekkürler, prestona sevgiler buradan. + kokulu öpücük
0
sforza
(16.02.12)
valla sevgili patates sever dost.

ben de kardeşinle aynı dertteydim. ikinci el de olsa teknolojiye dokunmak derdindeydim. neyse bir de baktım uzaklardan o göründü. evet evet oydu bu... hem ucuz hem de 0... vodafone 945...

kesinlikle işini görür. mutlu eder kardeşini.
0
markasiz
(16.02.12)
bankacılık işlemleri deli lazım değilse, orta kalite bir telefon ile birlikte creative'in mp4 playerını aldım. film izliyorum, müzik dinliyorum. üstelik telefonun şarjına da zarar gelmiyor. bahsettiğim makine 300 lira
0
hınzırpaşa
(16.02.12)
(3)

Yine bir laptop tavsiye sorusu

hınzırpaşa
gayet geyik bir kullanıcıyım. oyunla pek işim olmaz. pes, fifa o kadar. öyle zorlayıcı programlar da kullanmıyorum. film, müzik, internet için bir laptop arıyorum. 15,6dan küçük ekran düşünmüyorum, netbook yalan yani. özellikle ekranı ve sesi iyi olan bir şey arıyorum. hd, hatta olabilirliği varsa f
gayet geyik bir kullanıcıyım. oyunla pek işim olmaz. pes, fifa o kadar. öyle zorlayıcı programlar da kullanmıyorum. film, müzik, internet için bir laptop arıyorum. 15,6dan küçük ekran düşünmüyorum, netbook yalan yani.

özellikle ekranı ve sesi iyi olan bir şey arıyorum. hd, hatta olabilirliği varsa full hd olsun. ne önerirsiniz?

bütçem maksimum 1600 ama şu seni kurtarır dediğiniz model varsa ucuzu da olur. var mı önerisi olan? forumlara bakıyorum, her model için kötü bir şey söyleyen var maşallah. yok ısınıyor, ekranı pikselleşiyor, fanı ses yapıyor. doğru düzgün 1 tane yok mudur?
0
hınzırpaşa
(31.01.12)
doğru düzgün bir tane yok maalesef. her bilgisayarın bir sorunu var hatta sağlam birşey bulmanız mucize. full hd alet arıyorsunuz ama maalesef full hd çözünürlüklü 1600 e alet bulmanız zor. 15,6 dan büyük ekranı düşünürseniz 1600x900 çözünürlük te sizi tatmin eder ama 17" ve 4 kilo civarı aletleri taşımak ta ölüm ayrıca pil ömürleri de berbat. fullhd işini bir kenara bırakırsanız önünüze binlerce seçenek gelir bunlar arasından da fiyat performansı iyi olup kronik sorunu en az olan iki model asusk53sv ve lenovoz570 serileri. tercih edilecek konfigürasyon da i5 4gb gt540 500gb kombinasyonu olsa fena olmaz her türlü uzun süreler idare eder sizi.
(ramin ve harddiskin fazlasına para vermek gereksiz aşırı kolay upgrade edilebiliyor)

bu iki alet çok satan çok kullanılan aletler. çoğu laptoptaki gibi sorunları var ama çok ciddi sıkıntılar değil, git gör beğen modellerin kronik sorunlarını bulup karşılaştır git al haftasonu indirimiyle vatandan 1400 e falan
0
cura ut valeas
(31.01.12)
cevap çok tatmin edici gerçetken, teşekkürler. ek sorum var, acaba i7 ile i5 hatta i3 arasındaki fark benim gibi geyik kullanıcılar için ne kadar büyük? i3'e inmemek lazım diye tahmin ediyorum. ama 7 ile 5 almak arasındaki farka dair bir fikrim yok esasen
0
🌸hınzırpaşa
(31.01.12)
Eğer biraz da olsa bu bütçenin üzerine çıkabilirsen istediğini fazlasıyla karşılayabileceğin bir model önerebilirim aslında, o da MSI GE620DX-651XTR. Fakat uzun zamandır stoklarda yok. Bazı firmalar bir üst modelini getireceklerini söylüyorlar ama fiyat konusunda ufak bir oynama olabilirmiş. Gerçi olmayabilirmiş de. İstersen modeli biraz araştır. Alet hakkında ufak bir özet geçmem gerekirse FHD, i5 2430M işlemcili, 750 gb 7200RPM'lik HDD, 6 gb DDR3 1333 MHz ram, Nvidia GeForce GT 555M ekran kartı vs. Dediğim gibi biraz kendin inceleme yaparsan hakkında daha detaylı bilgiler bulabilirsin.
0
doomthema
(03.02.12)
(25)

kardeşimin sorunu ne?

make a wish
edit: yazarken farketmemişim çok uzun olmuş kusura bakmayın. okuyanlara şimdiden teşekkürler. okumam diyenler için özet geçiyorum: sorumsuz ve aylak bir kardeşi nasıl adam ederim?23 yaşında bir erkek kardeş sahibiyim. çok efendi ve saygılı bir insan (en azından bir zamanlar öyleydi)olmasının yanı sı
edit: yazarken farketmemişim çok uzun olmuş kusura bakmayın. okuyanlara şimdiden teşekkürler. okumam diyenler için özet geçiyorum: sorumsuz ve aylak bir kardeşi nasıl adam ederim?

23 yaşında bir erkek kardeş sahibiyim. çok efendi ve saygılı bir insan (en azından bir zamanlar öyleydi)olmasının yanı sıra, zeki olduğunu düşünüyorum. öğrencilik hayatı boyunca hep orta halli bir öğrenci olmuştur. sadece okula giderek(dershaneye falan gitmeden),anadolu lisesini kazanmıştı.

ancak lisede işler ilköğretimdeki gibi yürümedi. hem okul notları düşüktü, hem sınav notları. bu arada başka uğraşlara kafayı taktı(bilgisayar oyunları, müzik vs) hatta bu uğraşlarla o kadar zaman geçirdi ki, üniversite okumanın artık onun için hiç bir anlamı kalmamıştı. üzerindeki psikolojik baskı nedeniyle okula bile gidemez oldu. sabah okula gitmek için kalktığında, ya da deneme sınavı falan olduğunda istifra ediyordu ve tekrar yatıyordu. son aylar bu şekilde geçti ve sonuç olarak ilk yıl kötü bir not aldı. tercih yapmadı.

"bu sene çalışıcam ve kesin kazanıcam" dedi. dersaneye yazdırdık. (ben bu sırada şehir dışında okuduğum için durumuna bizzat şahit olmadım, annemden dinlediklerimi yazacağım) ilk aylar dersaneye gitmedi. "daha sınava çok var" diyerek zaman geçirdi. sınav yaklaştıkça dersaneye gitmesi için annem babam çok baskı yapmaya başladılar (bu arada evdeki kavgaları, annemin babamın birbirini suçlaması vb hiç girmiyorum) sınav yaklaştıkça strese girip aynı belirtileri tekrar göstermeye başladı. mide bulantıları, bunalım takılmalar, odaya kapanıp yüksek sesle müzik dinlemeler, anne baba bişey diyince bağırıp kavga çıkarmalar..evde sinir harbi. kısacası ikinci yıl da benzer bir puan aldı.

ben burda devreye girdim. bir sene daha hazırlansa bile sonucun farklı olmayacağını düşündüğüm için özel bir üniversitenin yüksek okulunu yazdırdım. başarılı olursa dikey geçiş hakkı olduğunu anlattım. sonuç olarak o okula yerleşti ve ailem de onunla birlikte o şehre taşındı.

düzenli bir şekilde okula gidip geliyordu, yeni arkadaşlar edindi. sevdiği bölüm olduğu için derslerle ilgileniyordu ve bölüm üçüncüsü olarak mezun oldu. ancak bu arada dgs sınavına hazırlanmadığı için lisansa yerleşemedi.

"bu sene sadece dgs'ye konsantre olacağım için seneye yerleşirim" dedi. ama maalesef o senesi, aynen öss hazırlık senesi gibi geçti (önce ertelemeler, sınav yaklaştıkça stres ve hastalıklar) yine yerleşemedi.

tüm bu yıllar boyunca annem ve babam sürekli tartıştılar. kardeşimin durumu yüzünden birbirlerini suçladılar, küstüler vs 1 yıllık ağır hastalığın sonucunda babamı geçen sene kaybettik. kardeşimin bu durumda yaşadığı travmayı tahmin edebilirsiniz sanırım.. belli etmese de kendine pay çıkardığına eminim.

şu anda -güya- dgs'ye hazırlanıyor. dersaneye kaydoldu, ama bir kere bile gitmedi. annem sabah uyandırınca midesi bulanmaya başlıyor. fazla ısrar ederse istifra ediyor. birkaç ay önce "daha çok var" diyordu, şimdi sınav yaklaştıkça stres başladı. aynı döngü yani..

annem ve babam daha ilk öss senesinde kardeşimi doktora götürdüler. biraz süre ilaç kullandı ama sonra bıraktı. konsantrasyon sorunu var dendiği için nlp uzmanına götürdüler. verilen alıştırmaların hiç birini yapmadı. bir psikiyatri uzmanı tavsiye edildi, taa kalkıp istanbul'a götürdüler. 1 hafta kalacak şekilde ayarlamalar yapıldı. bir gün gitti, ikinci gün gitmedi. otel odalarında çıkan kavgalar, istanbulda sokak sokak evladını arayan anne baba... ben de dayanamayıp kızıyorum tabi her seferinde. boşa harcattığı paraya değil de, annemi babamı böyle üzmesine kızıyordum en çok.

bundan sonra ne olacak bilmiyorum. herhangi bir sınava hazırlanıp okuyası yok. ancak bir işe girip çalışacak adam da değil. sabaha kadar bilgisayar başında oturup, akşama kadar yatıyor. ayrıca sabaha kadar sigara içtiği için ev leş gibi kokuyor. annemin astımı var.. ne desek laf anlamıyor. daha bir kere markete gidip ekmek almışlığı yoktur. iyice insanlıktan çıktı. kızıyoruz olmuyor, güzellikle anlatıyoruz olmuyor. hani gücüm yetse dövücem yani o derece delirtiyor artık beni.

şimdilik idare ediyoruz ama maddi açıdan da düşünüyorum gelecekte ne olacağını. ben çalıştığım için anneme destek oluyorum, kardeşimin ihtiyaçlarını bir ölçüde karşılayabiliyorum. şu anda nişanlıyım, önümüzdeki sonbaharda evlenmeyi düşünüyorduk, ama bu durumda annemi yalnız bırakamam.

sınav kazanmasını falan geçtim, normal bir hayat sürmesini istiyorum sadece. çocukluğundaki gibi efendi bir adam olmasını.. anneme karşı saygı ve sorumluluk duymasını.. annemi ona emanet edemiyorum ben.

bir tavsiye verin bana ne olur. ne yapmam gerekiyor?
0
make a wish
(20.01.12)
defolup gitsin. anneniz bence yalnız daha mutlu ve huzurlu olacaktır. burnu sürter akıllanırsa gelebilir. gelmesede olur. faydası mı var sanki?
0
Angelismeee
(20.01.12)
senin kardeşinin çok sağlam dayağa ihtiyacı var. bir temiz dövsek akıllanır. anladığım kadarıyla babanız yanınızda değil. annenizde çok anlayışlı ise böyle olmuştur. yani alman stili gibi 18i geçince sokağa atmak var çözüm değil tabi bu. en mantıklısı psikolog. sorunları var demek ki. hayatından memnun değil ki böyle yaşıyor. yoksa kim ister 23 yaşında tüm gün oyun oynayıp tüm gün evde oturup ailesine yük olmayı. bir de galiba kardeşiniz gerekli olgunluğa erişememiş.
0
ayiadam
(20.01.12)
Kız falan yok mu hayatında onun zorlamasıyla adam olurdu belki?
0
hkaan
(20.01.12)
@hkaan hoşlandığı biri vardı ama kız önce umut verip, sonra da "ben bu sıralar ilişki düşünmüyorum" dedi. klasik yani.
0
🌸make a wish
(20.01.12)
para musluğunu kısacaksınız. İnternet faturalar yüzünden ödenmedi diyip kestireceksiniz harçlık veremez durumdayız gibisinden ayaklar yapacaksınız elde yok avuçta yok diyeceksiniz o zman aklı başına gelir.
Evde vakit geçirecek birşey bulamaz arkadaşları ile parasızlıktan ötürü takılamaz ister istemez sizin yönlendirmelernizle bir işe girme çalışma durumu gündeme gelir.
Birkaç ay çalıştıktan sonra zaten ya çalışmak zor gelir okur yada çalışır para kazanır para kazanırken okumuş adamların kıymetini anlar.
0
basond
(20.01.12)
Şu yukarıdaki iki yanıta bakarak diyebilirim ki; tavsiye almak için yanlış yerdesiniz. Sizin uzman birinden tavsiye ve destek almanız gerekmekte. Hayatınızdaki bu büyük problemi ne kadar önemsediği/anladığı meçhul adamların "defolsun, temiz bi dayak"vari yorumları, yerinizde olsam, beni rahatsız ederdi. her şeyden önce, sabırlar dilerim.
0
hınzırpaşa
(20.01.12)
bu çocuk babanı mezara sokmuş, sıra annene gelmiş. inşallah senin evlenmene mâni olmaz ya da evliliğini olumsuz etkilemez. kişilik bozukluğu diyesim var. her hâl ve kârda psikiyatrların müdahale etmesi gereken bir durum ama herifi nasıl ikna edip götüreceksin?

gerçekçi olmak gerekirse, normal bir hayat sürmeyecek. çare psikiyatr. askerlik yapmadı mı? kendi hâline bıraktığında bu çocuğun kırklı yaşlarını düşünmek bile istemiyorum.

Allah yardımcın olsun ve sabır versin.
0
compadrito
(20.01.12)
bu psikoloji masallarınada tiltim haaa benimde problemlerim oldu bende üzüldüm haylazlık yaptım hayatı sallamadım ama bugüne kadar psikoloğa gitmedim.
Şu andada çok mutlu düzenli bir hayatım var.
Bence psikolog herşeyi çözemez sadece kaçamak kolay çözüm...
0
basond
(20.01.12)
23 çok ciddi bir yaş. bir kere hiç yalnız bırakılmamış. üniye bile peşinden gidilmiş. dgs dersanesine kendi isteğiyle yazılmamış. ne biliyim çocuk gibi elinden tutulup istanbula doktora götürülmüş.
maddi şiddet çok güçlü bir şeydir. vermeyin para. sigara içiyormuş, nasıl alacak sigarasını. çalışmaya mecbur olmalı. artık çocuk olmadığının farkına varmalı. annesinin astımını dahi düşünmüyorsa bu yaşta, artık geçmiş olsun yapacak bir şey yok. bari burnu sürtülsün maddi anlamda da en azından kendisini doyurma yollarına baksın.
0
mlky lvn
(20.01.12)
bence hatayı gittiği iki yıllık üniversitede onu tek göndermek yerine beraberinde gitmekle yapmışsınız. zorlukları görmesi vurdumduymaz olma durumunu frenlerd diye düşünüyorum.
0
neysene
(20.01.12)
aynen parayı kesin it gibi çalışmayı öğrensin. gerekirse evden kovun daha çok yararını görürsünüz.

hala bu deliyle uğraşmak istiyorsanız doktorlarda zamanınızı ve paranızı harcayabilirsiniz tabi.

her insan aynı değil unutmayın. büyük ihtimal hasta kardeşiniz.
ailede daha önce hastalık geçirmiş benzer vaka varsa örnek olsun size.
0
fukka
(20.01.12)
@neysene, ailem maddi açıdan onunla birlikte gitmek zorunda kaldı. yurtta kalsa bile gücümüz yetmiyordu. ben başka şehirde okuyorum, onunki özel okul...
0
🌸make a wish
(20.01.12)
söyleyeceklerim belki hoşunuza gitmeyecek ama bence bu çocuğu bu hale siz getirmişsiniz. ailecek yani. el birliğiyle. zorla sınava sokmanız, bu sırada yaşadıklarına sözde çözüm arar gibi yapıp daha çözüme ulaşmadan aynı sıkıntılara tekrar zorlamanız, ev içerisindeki kavgalar ve suçlamalar, tam istediğini buldu derken baskı yaparcasına peşinden taşınmalar, sınav stresini bilmenize rağmen tekrar sınava zorlamalar.....

zaten ergenliğini doğru dürüst yaşayamaz hale gelmiş bir neslin üyesi olan bir insanı, tam az çok fırsat bulup rahatlayıp, sonra da düzgün bir hayata dönecekken sıkıştıra sıkıştıra acayip bir adama çevirmişsiniz.

bence alın karşınıza el birliğiyle yediğiniz halt için özür dileyin ve ona da artık söz hakkı tanıyın. sizin verdiğinizi sandığınız özgürlük sadece daha fazla baskı aslında. bırakın rahat kalsın bir süre. isterse arkadaşlarında, isterse sokaklarda yatsın kalksın. ama bunalımlarını atsın üzerinden. gerekiyorsa bir uzman desteği alsın, eğer kendisi istiyorsa.

ama bu adamın adam edilmeye falan ihtiyacı yok. sadece kendi kişiliğini, isteklerini ve hayatını yaşamaya ihtiyacı var. sizin çizdiğini yolun dışını görebilmek istiyor. bunu verin adama.

o artık yeni doğan kardeşiniz değil, 5 yaşındaki size muhtaç, çaresiz bebek değil, 23 yaşında kocaman adam. ona saygı duyup, söz hakkı verdiğinize gerçekten inandığı gün sizi cezalandırmayı kesecektir.
0
kedili madam
(20.01.12)
bence de para musluğunu kısın.
okurken bile sinirlerim bozuldu, annene sabır diliyorum.
0
kayranin kedisi
(20.01.12)
Herkes üniversite okumak zorunda mı? Herkes 20 yıllık notlarla ders işleyen ve mühendislikte bile ezbere sorulardan sınav yapan köhne öğretim üyelerine sabretmek zorunda mı? Bırakın o noktada kalsın, eğer yeteri kadar iyiyse -özellikle bilgisayarda- kendi yolunu zaten bulur. Bence DGS'yi çok istemiyorsa siktir etmesini söyleyin, 'canının istediği' bir alana yoğunlaşsın.

Adam o yaşa gelmiş hala anne baba abi oturup kara kara düşünüyorsunuz. Ulan herif YİRMİ BİR yaşında be. Bırakın ne yapmak istiyorsa yapsın, hayatı boyunca anne babası abisi vermiş kararlarını belli, bırakın biraz kendi beynini kullansın.

Üniversite kazanınca o şehre taşınmak nedir abi? Doğu'dan kız aileleri yapmıyor böyle şey, bu nedir yani? Neyse daha fazla okuyamicam. Ailesine muhtaç 23 yıllık bir 'çocuk' var elinizde, tebrik ederiz.
0
roket adam
(20.01.12)
kardeşini anlatırken bi an beni anlatıyosun sandım bence de yalnızlık en iyi çözüm olabilir. ben de aynı süreçlerden geçtim 3. yılımda iü iktisat'ı kazandım ve şu an arkadaşlarımla yaşıyorum tekrar sınava hazırlanıp iyi kötü bi yer kazanırsa ve yalnız başına yollarsanız bi nebze düzelebilir fakat bu birden hallonulacak bir sorun değil zamanla düzelir sizin yapmanız gereken de onu eleştirip sorumluluklarla boğmak değil ona değer verdiğinizi göstermek. gerekirse bazı durumlara göz yumun.. umarım yardımım dokunur.
0
bilgiyeacım
(20.01.12)
Sigara, dersane, bilgisayar, internet parasını nerden buluyor, adama hiç hayatın zorluklarını göstermemişsiniz ki, adamı iyi alıştırmışsınız. Şimdide şikayet ediyorsunuz!!
0
commander64
(20.01.12)
@roket adam, sabaha kadar bilgisayar başında oturuyor dediysem kod yazıyor demedim. oyun oynayarak mı bulacak yolunu?
0
🌸make a wish
(20.01.12)
aynı yaşlarda benimde bir kardeşim var. erkek. hemen hemen aynı şeyleri yaşadık bizde. babam ileride sorumsuz bir hergele olacağını çok iyi gördü kardeşimin. sonra kendisinden nefret etmesi pahasına kardeşime tüm maddi manevi desteğini kesti. ama tabi bunu erken yaşlarda yapmıştı. biz lise sürecinde yaşamıştık aynı durumu. şimdi kardeşim tek başına ünv.kazandı hem okuyor hemde kendine bir iş buldu çalışıyor para kazanıyor. ilk zamanlarda babama sen ne kötü babasın, şöylesin-böylesin diye epey bir sitem etmişti ama şuan 22 yaşında ve babama teşekkür ediyor.

erkeklerin olgunlaşması için kendi ayakları üstünde durmaları şart. biraz ilgiyi ve desteği kesin. bırakın çalışır ya da çalışmaz. ona şunu öğretin, hayat onun hayatı!! bu kadar basit işte mesele. gelecekte karşılaşacağı hiç bir zor durum için sizi suçlayamaz artık.

not: maddi-manevi desteği kesiti derken başından da kovmadı. aldı karşısına konuştu. benim senin için yapacaklarım bunlar. kendi hayatın için ne yapmak istiyorsan öyle yap dedi. tabii ki dershaneye gitti, harçlığını aldı vs. ama suistimal edemeyeceğini aynı şansın 2.kere verilmeyeceğini anladı.
0
ucankedii
(20.01.12)
bende üniden arkadaşım hatta ev ve şimdiki iş arkadaşımın başına gelenleri anlatayım(hepsi aynı eleman haa),
Eleman lisede haylazlık yapıyo sürekli kaytarıyor babasıda senin okucağın yok diyor sanayiye veriyor bizim arkadaşı orda 3 ay çalıştıktan sonra bakıyor okumak lazım zora gelemiyor üniversiteyi kazanıyor şimdi 27 yaşında ev aldı onun borcunu ödüyor evlendi aile kurdu maşallah.10 yıl önce gördüğü zorluk onun için süper bir öğretmen oldu.
İnsanları dize getirmenin tek yolu zoru göstermektir,
tatlı dil ilk seçenek baktın olmuyor zoru göstereceksin.
0
basond
(20.01.12)
nişanlı olduğunuza göre enişte beye ufak bir rica ile kulaklardan çekilmesi akabinde annenin yalandan bir muhabbetle para musluğunu kapatması onu gerçek hayatla yüzleştirir, çalışsın biraz akıllanır mümkünse askere yollayın parasız ama(bkz: astsubay başçavuş.)
0
writeitright
(20.01.12)
2 yıllık hangi bölüm mezunu ?
0
taha1907
(20.01.12)
öncelikle geçmiş olsun, durumunuz hakikaten zor.

para musluğunu kısmak sadece ve sadece "sorumsuz" bir adamda işe yarayabilir ancak şu halde ters de tepebilir diye düşünüyorum.

en çok takıldığım nokta sizin yönlendirmenizle girdiği bölümden 3.lük ile mezun olmuş olması, yani hakikaten işe yaramaz bir adam değil aslında, isteyince ya da sevince yapabildiğine göre ilgi alanına göre yönlendirilmesi gerektiği açık. sabaha kadar oyun oynuyorsa belki de online o tip oyun sitelerinde bir iş bakması yerinde olur - sadece bir fikir-.

23 yaşında diyorsunuz ama bildiğimiz gibi akıl yaşta değil başta, sizin yönlendirmenize ihtiyaç duyduğu da ortada ancak bunun için kardeşiniz olduğu kadar siz de yardım almalısınız. yani doktora beraber gidilmeli, anneniz de doktorla ayrıca görüşmeli çünkü kendisi de aynı evin içinde bu tip bir buhranla yıllarını geçirdiği için artık normal tepkiler veremiyor olabilir. hem de kardeşinizin tedavi sürecinde verebileceği olası tepkiler için anneniniz de bilinçlenmesi gerekiyor.

son olarak, bu uzun bir süreç, çünkü bu tip asosyalleşme vakaları yıllar geçtikçe kemikleşiyor ve yeniden sosyal hayata adaptasyon da o derece zorlaşıyor. bu sefer bu işe başlayın ve asla yarım bırakmayın derim.
0
mocha
(20.01.12)
rocket adam ve commander64 doğru söylemiş.

şimdi gelip buraya şikayet ediyorsunuz sanki o suçluymuş gibi, ondan bir problem varmış gibi. sorunları kendileri yaratıp sonra da psikologlardan medet uman bir zihniyet.

çocuğuna iyilik yaptığını zanneden "modern ve iyi" anne babalar sonra çocuklarından şikayet ediyorlar. bahsedildiği gibi, üniversiteye başladığında bile(ilkokul değil ortaokul değil) peşinden gitmişsiniz. Amacınız neydi? böyle yaparak bile çocuğa büyük kötülük yaptığınızın farkında olmayışınız, kusura bakmayın ama çocuk yetiştirmeyi bilmediğinizi ve bu konudaki cahilliğinizi gösteriyor. modernim her işe koşarım demekle olmuyor bu işler. Yobaz cahil diye nitelendirdiğiniz insanlar bile sizden daha iyi çocuk yetiştiriyor. Hiç değilse salıyor çocuğunu, çocuk kendi öğrenip yolunu buluyor bir şekil. Tabi o kadarı da fazla, ama çocuğu biraz hayata alıştırmaz mı insan? Üniversiteye bile peşinden gitmek vs. Nasıl ana babalık bu? Bir de kız çocuğu olsa hadi neyse diyecem yine...

Bu şekilde çocuk yetiştiriseniz sonuçlarına katlanırsınız. ve belki de bu şekilde yetiştirilmenin getirdiği bir beklenti ve bunu bulamamış olmasıdır hepsinin sebebi.

Çözüm olarak: Memleketin de hali ortada. Gençler zaten beklentisiz(ben de gencim daha yaş 25) İş bulmak zor. Kendi aramaya kalksa da hemen yılabilir yani. Siz iş bulmaya çalışın işe başlatın. Devam ederse ne ala düzene girer, etmezse hala sorunlar devam ederse tekrar düşünürüz.
0
zzrex
(20.01.12)
birçok kişi doğru şeyler söylemiş. çok şımartmışsınız ve hazıra alıştırmışsınız. kesin kurallar koyulmalı. evde kesinlikle sigara içilmeyecek, çık balkonda iç denilmeli. para kesilmeli. sorumluluk almayı öğrenmesi lazım. varsa çiftliği, tarlası falan olan akrabanız, yollayın yanına 2 ay çalışsın toprak görsün akşam 7 de yorgunluktan uyuyakalsın anlasın gerçek hayatı. kendisinden bekleneni yapmadıkça onun istekleri de yapılmamalı.
o kadar ağır vaka olmasa da benzer bir kardeş bende de var, zeki olmasına rağmen üni kazanamayan hiç ders çalışmayan ekmek almaya gitmeyen, annenin sağlığını düşünmeyen. ama işe başladı, kendisinden hiç beklemediğim şekilde işe acayip odaklandı, sabah akşam demeden çalışıyor, gece yarısına kadar çalıştığı oluyor. belki öyle seveceği bir uğraş bulursa iyi olur, sorumluluk almak insanı mutlu eder sonuçta.
0
r_u_h
(20.01.12)
(5)

Retro reklam hatırlamanıza ihtiyacım varrrr

şatodakiyabancısın
Arkadaşlar, son zamanlarda çekilen bildiğiniz retro reklamlar var mı? Mesela shubuo'nun bir reklamı vardı, Erol Büyükburc'un şarkı söylediği. Bunun gibi nostaljik takılan reklam biliyor musunuz?
Arkadaşlar, son zamanlarda çekilen bildiğiniz retro reklamlar var mı? Mesela shubuo'nun bir reklamı vardı, Erol Büyükburc'un şarkı söylediği. Bunun gibi nostaljik takılan reklam biliyor musunuz?
0
şatodakiyabancısın
(06.01.12)
migros'un ellinci yıl reklamları sayılır mı bilemiyorum.
0
hınzırpaşa
(06.01.12)
evet migros reklamı olur. teşekkürler. bunun dışında aklınıza geliyor mu?
0
🌸şatodakiyabancısın
(06.01.12)
youtube da bolca var retro reklam yada retro advertisement yazınca
0
pipbull
(06.01.12)
Basılı olarak geçen ay Bostancı Gösteri merkezinde bir etkinlik vardı. Eski şarkıcılar çıkıyordu, eskinin gazinosu gibi basın ilanları vardı. Belki hareketli reklamı da vardır, bilemedim.
0
reyals
(06.01.12)
www.youtube.com

Garanti bankası sucu çocuk

Bu olur mu bilemedim:

www.youtube.com

Kent şeker

Bunlar da var, belki olur:

www.youtube.com

www.youtube.com
0
compadrito
(06.01.12)
(4)

aklıma takıldı

sipidik sipidik gel bana gel
birden aklıma takıldı. ben köpeği eğitime verdim, parasını da verdim ama karşılığında bi makbuz falan almadım .s bu sorun yaratır mı?
birden aklıma takıldı. ben köpeği eğitime verdim, parasını da verdim ama karşılığında bi makbuz falan almadım .s bu sorun yaratır mı?
0
sipidik sipidik gel bana gel
(04.01.12)
iki sey var:
birincisi, hicbi sorun olmaz.
ikincisi, sorun olacaksa, parasindan once kopegini dusun derim. kopegini egitim icin teslim ettigine dair belgen de yok. sanirsam, kopegin, odedigin paradan cok daha fazla degerlidir dimi? :)
0
uyku semesi
(04.01.12)
köpek bende ki? köpeği mi alcaklar?
0
🌸sipidik sipidik gel bana gel
(04.01.12)
hani kopegi egitim icin birakirsin oraya.. o yuzden diyorum..
ama sonucta bi sikinti olacagini dusunmuyorum.
0
uyku semesi
(04.01.12)
teorik ve zorlama olarak; verdikleri eğitimi faturalandırmışlar ise, faturaya itiraz süresinde itiraz etmemişseniz (iki hafta) parayı sizden tekrar talep etme hakları doğar. kim bu tip katakulliler ile uğraşır, bilmiyorum. yüzde 0,0073

bana sorarsanız, eğitimi vergiden kaçmak için faturalandırmamışlardır, o yüzden verdiğiniz paraya dair bir makbuz almamışsınızdır. meblağ büyükse, güven tam değilse fatura ve makbuz iyidir.
0
hınzırpaşa
(04.01.12)
(23)

Ekşi Duyuru'ya neler oluyor

kimlanbu
Noluyor yahu sıkı yönetim mi ilan edildi, onu yazma o yasak bu yasak. Bu ne lan ?Hadi burayı sıkıntıya sokacak şeyleri anlarım, hadi garbage cevapları da anlarım da ayarı kaçtı son zamanlarda. @kobuzchu kiz'ın yukarıda sabitlenen "Bilet satışı ve ödev/tez duyuruları hakkında" duyurusuna da değinmek
Noluyor yahu sıkı yönetim mi ilan edildi, onu yazma o yasak bu yasak. Bu ne lan ?

Hadi burayı sıkıntıya sokacak şeyleri anlarım, hadi garbage cevapları da anlarım da ayarı kaçtı son zamanlarda.

@kobuzchu kiz'ın yukarıda sabitlenen "Bilet satışı ve ödev/tez duyuruları hakkında" duyurusuna da değinmek istiyorum.

Bilet olayı tamam da ücretiyle iş yaptırmak isteyen adam niye yazamasın bunu ? Niteliklerini belirtip birilerinin işini hızlandırmak isteyenler niye yazamasın ? Burada yumurtası kapıya dayanmış kaç kişiye ücretli/ücretsiz yardım ettim sayısını unuttum.

ota ***a sinirlenen birisi değilim hatta sinirlerimi aldırmış birisiyim ama nedir bu kararların sebebi ? Dağa küseceğim o olacak.

edit : minik sansür eklendi.
0
kimlanbu
(15.12.11)
moderasyon canı sıkıldığından kendine ekstra iş çıkarıyor bence. bilet satışını anlıyoruz hadi karaborsadan dolayı lakin ödev/tez olayını anlayabilmiş değilim. yakında ikinci el satışlarda piyasa fiyatını da yazmak zorunluluğu getirilecek bu gidişle. eğer alış/satış gibi bir kategori varsa bu sitede bu tarz kısıtlamalar anlamsız kaçıyor.
0
alan shearer
(15.12.11)
ödevlerinizi kendiniz yapın, tezlerinizi başkalarına yazdırmayın, demek istiyorlar sanırım.
0
african rain
(15.12.11)
Baskasinin adina odev ya da tez yapmayi etik mi buluyorsunuz?
0
yilmazyildirim
(15.12.11)
bana soruyorsan ben asla bulmuyorum -da moderasyonun da buna karışmaya hakkı var mı bilemedim şimdi.
0
african rain
(15.12.11)
@yilmazyildirim: moderasyon duyuruyu acan kisi hakkinda karar verip, "odevlerinizi kendiniz yapin, o daha faydali" mi demek istiyor? birakalim da buna duyuruyu acan karar versin bence.
0
alan shearer
(15.12.11)
@yilmazyildirim, Parasıyla iş yapmanın nesi mantıksız ? Adam parasını verdikten sonra programını da yazarım, devresini de kurarım, raporunu da hazırlarım. Etik mi dersen bir nebze anlardım da o da bir nebze.

Forum havası diye silinmezse soru iyidir. Paranoyak oldum.
0
🌸kimlanbu
(15.12.11)
Maliye vergilendirmiş kazanç kutsaldır yazılı kağıtları camlarına atıp atıp kaçıyormuş. herhangi bir şeyin satışı için başlık açılabiliniyorsa ödev de yaptırılabilir.

sanırım buradaki çentik ödevin tezin başkalarının yapmaması gereken şeyler olmasından oluşuyor da bundan moderatöre ne. o tez, ödev sahibinin kendi etik anlayışıdır.


ayrıca bok sansürlenecek bir kelime değildir, olmamalıdır. bok sansürlenecek bir kelimeyse duyuru boka batmış* demekdir.

*boka batmak: deyim, kötü duruma düşmek.
0
hewit
(15.12.11)
ödeve veya teze yardım aranabilir, ücretli veya ücretsiz yardım edilebilir. lakin bir ödevin veya tezin tamamının ücret karşılığında bir başkasına yaptırılıp, para karşılığı mezun olunması etik ve ahlaki bir durum değildir. ekşi duyuru da bu etik ve ahlaki olmayan duruma aracı olmak istememektedir. yeri geldiğinde "vay intihal yapmış, çalmış çırpmış" diyoruz, yeri geldiğinde "bu ne biçim mühendis, nasıl mezun olmuş bak 4 büyüklüğünde depremde yaptığı bine çöktü" diyoruz. e bu adamın parasını verip ödev/tez yaptırarak hiçbir şey öğrenmeden parayla mühendis olmasına da aracı olmak istemiyoruz.

parasını verip iş yaptırmakla, kendi yapması gereken, bilgi ve tecrübe gerektiren işleri parasıyla yaptırıp, kendisi hiçbir şey öğrenmeden, parayla meslek sahibi olmasın istiyoruz.

ehliyet sınavına parayla başkasını sokup ehliyet aldıktan sonra gelip beni ezmesin, tıp fakültesi sınavlarına parayla doktor emmoğlunu sokup mezun olduktan sonra bana yanlış teşhis koymasın istiyoruz. bunlar para karşılığı iş yaptırmak değildir.

kendi etik anlayışıdır da, biz bu etik olmayan davranışa aracı olmak istemiyoruz.
0
kibritsuyu
(15.12.11)
madem konu etik ve ahlaki, o zaman ilişki sorularına da aynı muamele uygulansın. Burada, ben napayım a dostlar hatundan hoşlanıyorum diyen soruları, ya da sevgilim beni aldattı napayım sorularını da silin o zaman. Etik ve ahlaki değil çünkü, sonuçta asıl ahlaklı olan, evlenmek ve evlendikten sonra çocuk yapmaktır.

İşin içine etik ve ahlak katarsanız çok fazla şeyi sorgulamanız gerekir bence
0
bonjurkes
(15.12.11)
kibritsuyu sen mi siliyosun yoksa duyuruları ? herkese açıklamaya yapıyosunda gözümden kaçmıyo değil :D
0
semson
(15.12.11)
1. cevapsız kalıp kafanızdan sebep uydurmayın diye gönüllü olarak açıklama yapma işini üstlendim. zira cevap alamayınca ne moderatörlerin teröristliğini bırakıyorsunuz, ne ipneliğimiz kalıyor, ne tecavüzcülüğümüz.

2. evet bir kısmını da ben siliyorum.
0
kibritsuyu
(15.12.11)
o halde çok sık karşılaştığımız 60 sayfalık akademik çeviriler de etik olmamalı, değil mi, ya da bir sürü başka örnek?
0
african rain
(15.12.11)
etik, ahlak falan anlıyorum da şu var bir de; Para karşılığı yurt dışından getirilen telefonu işletmek için pasaport aramak, pasaport'unu bu yöntemle pazarlamak, şengen alabilmek için maaşı yüksek göstermeyi acaba elçilik yer mi benzeri sormak bunlar mı ahlaki?

sadece bu duyurunun bikaç tane üstüne ve altına bakındım bunları buldum. önemli olan "etik ve ahlaki" olup olmamak değil, bu etiğin "kimin ahlaki" olduğudur.
0
hınzırpaşa
(15.12.11)
benzer örneklerle açıklayayım:

para karşılığı ehliyet sınavına kendisi yerine ehliyeti olan birisini sokmak. bize ne diyebiliriz. kendi ahlakı da diyebiliriz. zaten bizi ilgilendiren o değil, üçüncü kişiler. para karşılığı sınava başkasını sokup araba kullanmayı bilmeden ehliyet alan o adamın ezdiği yaya ne olacak? biz bu kural ile o yayayı koruyoruz. ödev ve tez için de durum aynı. belki kısa vadede kimseye zararı yok ama o ödevi kendi yapmadığı için öğrenemediği konuyu uygulamaya kalkıp uzun vadeli zararlar verebilir.

veya siz doktorluktan zerre kadar anlamayan adamın, para karşılığında bir doktorun diplomasını kiralayıp sizi muayene etmesini ister misiniz? diplomasını satılığa çıkaran, kiralayan doktorun ahlaksızlığı bizi ilgilendirmez. alanın ahlaksızlığı, vicdanı falan da ilgilendirmez. bizi ilgilendiren şey, o sahte doktorun muayene edeceği hastalardır.
0
kibritsuyu
(15.12.11)
Akademik etikle ilgili olan kısmı doğrudan beni de bağlıyor çünkü bunu ben önerdim.

Başkasına yaptırılan ödevlerle ders geçmek, mezun olmak, başkasına yaptırılan tezlerle yüksek lisans, doktora bitirmek size mantıklı geliyorsa oturup bir düşünün. Bu düzenbazlık sonucunda bir ünvan, bir diploma alıyorlar, iş ve söz hakları oluyor. Böyle insanlara bir işiniz düşse, bu düzenbazlara, ahlaksızlara güvenebilir misiniz? Bunun düzenbazlık, ahlaksızlık olmadığını savunan olursa, mantıklı bir argüman öne sürebilirse sevinirim.

Sonuçlarını düşünürseniz akademik ahlaksızlığın yanında karaborsa minik şirin bir kedicik gibi kalıyor.

Duyuru'daki aklıselim sahibi kişiler bile bu şekilde düşünebiliyorsa toplumumuzda zaten bu tür işlerin önünü alamayız. Yeni kuralla tek yapılan bu ahlaksızlığa Duyuru'nun alet olmasını engellemek. Bu vesileyle yönetime hassasiyetleri için tekrar teşekkür ederim.
0
sourlemonade
(15.12.11)
@elxa: Beni anladığınızı biliyorum. Duyuru'nun bu ahlaksızlığa sebebi ne olursa olsun ortak olmaması bence önemli. Sebepler diplomayı alınca geçer. Sonra sonuçlar başlar ve bazıları hiç hoş olmaz.
0
sourlemonade
(15.12.11)
bonjurkes, ahlaki olup olmadığını yorumlayarak ilişki sorularını da değerlendirin o zaman demiş. ancak buna katılmıyorum. evet bir üçgen ilişki belki o kişilerden birinin ölümüne bile neden olabilecektir. ama tam aksine o kişi mevcut eşinden ayrılıp yeni eşi ile daha mutlu olabilecektir. bunu bilmek veya takip etmek mümkün değil. burada durumun etik veya ahlaki olarak tartışılması da yanlış olur. şunun için ahlaki olan benim için ahlaki olmayabilir.
ama sosyal yaşantının genel kurallarına göre "çalmak" -hırsızlar dışında- kimse için "ahlaki" değildir. bu nedenle kibritsuyu'nun "ödev yaptırmak isteyene aracılık etmeyiz" demesi mantıklı.
ha o zaman yukarıda bahsettiğim üçgende "pezevenklik" mi yapıyorlar?! dedim ya belki bazınıza göre evet. bazını bu şekildeki metinleri okuduğunda "töbe töbe" diyor olabilir bazınız ise "ben de aynı üçgende kalmıştım" diyerek elinden gelen en ciddi yardımı yapmaya çalışıyor olabilir.
ama kimse "aa yazık ödev yapıp mezun olacak dur yardım edeyim de adam hiç bilmediği bir konuda ödevini versin ve mezun olup işini kursun" demeyecektir. demeyi düşünen varsa da demesin zaten.

sözlerim bonjurkes'e değil onun ortaya attığı fikredir.
0
ben smyrna
(15.12.11)
Sorun burada neyin etik olup neyin olmadığına kimin karar verecek olması. etik standartlar mı var benim bilmediğim yoksa moderatörlerin etik görüşü mü?
siteyi ve kullanıcıları yasalar karşısında zorda bırakacak duyurular silinsin bu tamam, ama diğer konularıda yasaklamaya başlanırsa bunun sonu gelmez. bütün yasaklar başlangıçta iyi niyetli olarak başlar sonra sıkıyönetime kadar gider. bu tarihte de hep böyle olmuştur. bu ödev/tez konusunda ki etik hassasiyetinizi diğer konularda da gösterebilecek misiniz? yoksa tüm hassasiyetiniz bu ödev konusu mu? yok değilse diğer gelecek yeni yasaklar hangileri?
Yolda para buldum, ne alsam diye sorsa birisi, buna cevap olarak git bakkaldan bira al diyen kişinin cevabı silinecek mi mesela? etikse bu da etik..
o yüzden tehlike yasaklar başladı mı sonu gelmez. bence bu karar yeniden düşünülmeli.. (bilet konusu çok doğru, karaborsacılık çok net tanımlanmış bir yasal cezası olan bir suçtur.)
0
gaia
(16.12.11)
niyeyse herkes "bize ahlaksız gelen her duyuruyu sileceğiz" dediğimizi zannetti. öyle zannetti ki "size ahlaksız gelen ne, siz ne hakla buna karar verirsiniz" diye tepkiler veriyorsunuz.

"etik standartlar" demişsiniz. evet çok net etik standartlar vardır. biz de zaten bu çok net etik standartların dışında kalan duyuruların yasak olduğunu söylüyoruz.

konu hakkında hiçbir şey bilmediği için para karşılığı ödevini, tezini yaptırıp bu ödevle konu ile ilgili hiçbir bilgisi olmadan okuldan mezun olup meslek sahibi olan adamın yaptığı şey etik değildir.

araba kullanmayı bilmediği halde parayla yerine araba kullanmayı iyi bilen birini sokup ehliyet alan birinin yaptığı da etik değildir.

kendisi sağlıklı olmadığı halde, sağlıklı olmasının çok önemli olduğu bir iş başvurusuna rüşvetle, parayla bir şekilde "sağlıklıdır" raporu alıp hasta haliyle o işe giren adamın yaptığı da etik değildir.

bedava aids testi yaptırabilmek için kızılay'a kan bağışlayan adamın yaptığı da etik değildir. ("aids miyim nasıl öğrenirim" diye soran adama "kızılay'a bağışla onlar test yapar, aids'sen söyler" diye cevap veren adamın cevabını da sileriz)

inşaatı ucuza getirmek için demirden çimentodan çalan adamın yaptığı da etik değildir. ("inşaat yapıcam ama maliyetler çok, nasıl azaltayım" diye soran adama, "demiri azalt kumu denizden çek" diye cevap veren adamın cevabını da sileriz)

yani biraz düşünürseniz neyin çok net bir şekilde etik ve ahlaklı olup olmadığını anlayabilirsiniz. maksadımız ahlak bekçiliği yapıp hoşumuza gitmeyen duyuruları silmek değildir.
0
kibritsuyu
(16.12.11)
örnekleri abartayım:

porno izlemek isteyen adamın duyurusu silinmez. "vay ahlaksıza bak porno soruyor" demeyiz. ama çocuk pornosu izlemek isteyen adamın duyurusu silinir. buna "vay ahlaksız" deriz. kimse de "size ne adamın tercihinde, belki pedo seviyordur" diye savunamaz bu adamı.

cinsel istek duyduğu kızla ilgili soru soran adamın sorusu silinmez. "vay ahlaksız evlenmeden zina yapacak" demeyiz. ama cinsel istek duyduğu kız 12 yaşındaysa ve bunu belirtmişse bu silinir. "size ne, kime isterse ilgi duyar" diye savunulmaz.

belirtmemişse elbette bilemeyiz, her türlü gönül işi sorusunda "yaz bakalım tarafların yaşını da bi bakalım" da diyemeyiz. ama tespit edilebilir durumdaysa, istismar olduğu açıksa, bunların etik ve ahlaki olmayan durumlar olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu umuyorum.
0
kibritsuyu
(16.12.11)
Kiritsuyu'nun örnek üzerinden giderek etik'in standartlarına hakim olduklarını gösterme denemesini gereksiz buluyorum. Dünyada yaşanabilecek her ihtimal için bir şey demedikçe, ya da o etik'in standardının kendisini kelimelere dökemedikçe ne bir sonu var bu denemelernin, ne de bir yararı.

kaldı ki o bahsettiği aids'li olup olmadığını öğrenmek için kızılay'a kan verecek adam'lı örnekte, adam aids değil ise, yönetim duyuruyu silerek bir kişinin hayatına kast etmiş olabilir. Haddinize mi düşmüş, sırf aids testi için kan veren adamı yargılamak? adam aids değilse boru gibi kan bağışı yapmış oluyor. kaldı ki bir aids testi'nin maliyetinden haberiniz var mı? adam'ın buna verece parası olmayabilir mi?

"Ben çok etik'im" duruşu, var oluşu gereği binlerce bu tip açmazlara gebedir. tek bir örnekteki açık ile sonsuz senaryo yazılabilirken, örneklerce ben etik standardına hakim'im demek abes'in tanımı olsa gerek. Benzer amaçla ilk yazdığım şeyde "etik olması önemli değil, kimin etiği olduğu önemli" benzeri şeyler söyledim.

Duyuru yönetimi, bu ülkedeki çok fazla yönetimle aynı mantalite'yi paylaşarak; "kural bu kardeşim beğenmiyorsan yazma" (biz sözlük klasiği) diyor, kabul edelim yine seviyesi ortalamanın üzerinde ki, burada bunu konuşabiliyoruz. Ben bu yöneticilerin hiçbirini tanımayarak, en küçük dernekten, en büyük şirkete kadar çok fazla yerde rastlayabileceğiniz bir refleksin varlığını hissettim.

Bir şekilde elde ettikleri "Yönetme Hakkı" onları kendilerine daha güçlü, daha bilgili gösteriyor. Burada yönetici olmak bile esasında bir lütuf, ek iş değil kendini gerçekleştirme projesi. yöneten olarak, yönetilenden daha az etik, daha az zeki, daha az tecrübeli olamaz, öyle olsa idi, siz yöneten olurdunuz, ağlamayın. o zaman etik de biziz, kural da biziz, beğenmeyen de kendi duyurusunu kurabilir.
0
hınzırpaşa
(16.12.11)
ya okumaya üşeniyorsunuz, ya anlamamakta ısrar ediyorsunuz. son kez anlatacağım, bir daha da cevap vermeyeceğim.

etik kurallara ne kadar hakim olduğumuzu göstermek için yazmadım onları. "herkese göre değişen ahlak kriteri, kiminin ahlaksız bulup kiminin normal bulduğu durumlar" var, bir de "ahlaksız olduğu herkes tarafından kabul edilmiş, ahlaksız olduğu su götürmeyen durumlar" var. ısrarla "ya şöyle olsa onu da siler misiniz, ya böyle olsa o da yasak mı" diye zorlama zorlama örnekler bulmak için isilik döktünüz de ben bu ikisinin farkını görün diye abartılı örnekler verdim.

çocuk pornosunu veya parası yok diye aids testini kan bağışlayarak yapan adamın yaptığını ahlaklı buluyorsanız ben size hiçbir şey demiyorum. ha bulabilirsiniz, o da sizin ahlak anlayışınızdır, yargılamayız. ama bu sitede de buna müsaade etmeyiz. yani yargılamıyoruz, gitsin ne ahlaksızlığı varsa yapsın. ilk mesajımda dediğim gibi, "BİZ BU AHLAKSIZLIĞA ARACI OLMAK İSTEMİYORUZ". yargıladığımız falan yok yani. ahlaksızlığını bizim aracılığımızla yapmasın istiyoruz bu kadar basit. çocuk pornosu mu izler ne yaparsa yapsın, gelip burada yapmasın, bize ne? izleyeceği şeyi burada aramasın. anladınız?
0
kibritsuyu
(16.12.11)
Tartışmaya "etik" diye başlamak başlı başına bir ham'lık göstergesi. İnternet üzerinden yayın yapan her site gibi, burası da sınırsız özgürlük vaat etmiyor, farkındayız, yaradan o kadar zekayı esirgememiş şükürler olsun. Burada çocuk pornosu yasaklanacaksa, bu "etik olmadığı" için olmamalı, elxa'nın da söylediği gibi istismar ve kanunen suç olduğu için olmalı. söze etik diye girerse insan, işte böyle çıkamaz içinden.

Her özel ve tüzel kişiyi bağlayan kanunlar sizleri de bağlıyor, çok şükür o kadar zekamız var. yasalar ile çizeceğiniz sınırlar sizlerin istediği için koyduğu değil, koymazsa var olamayacağı sınırlar olacaktır. bunu da anlıyoruz, şükür bu kadar da mal değiliz. Bu temellendirmenizi "etik" gibi muğlak bir sözcük ile yapmayı tercih ederseniz, bu sizin yönetsel yetersizliğinize işarettir. En saçma bulduğum yasalara dayanan yasaklara dahi toleransım olabilir, yasağı esasında siz koymadığınız için direkt olarak sorumlusu değilsinizdir. Ne zaman ki "etik" gibi kavramdan yola çıkıp, kendi kriterleriniz ile yasaklar koymaya kalkarsınız, buralara takılan bir sürü insan için nefret objesi olan "ahlak bekçisi" pozisyonuna düşersiniz. keyfinizin kahyasından başka bir ölçütünüz de olmaz haliyle. bu da tebrik edilecek bir şey gerçekten alkışlıyorum.

Sade ve sadece bu sitede yöneticilik yapmaya öyle ya da böyle hak kazandığınız için canınızın istediği hususlarda "BİZ BU AHLAKSIZLIĞA ARACI OLMAK İSTEMİYORUZ" deme lüksünü kendinizde görememeniz gerekmekte. yönetsel sorumluluğunuz, mükemmel olmadığınız gerçeği ile birleşmeli. buradaki belki onlarca, belki binlerce kullanıcının sizin ahlak kurallarınıza göre var olması ya da gitmesi, yapacağını başka yerde yapması talebi olgun olamayışlık, yerini hazmedememe olarak kabul görür nazarımda.

son diyeceğim şey de, sadece aids testi için kızılay'a kan vermeyi normal kabul etmeyi yargılamıyoruz denmiş, hem bu eylemi "etik" olmadığı için yasak ilan edip hem de yargılamamayı nasıl başarıyorsunuz? ortada bir yargı ya da yargılama yok ise bu kararı nasıl aldınız? bal gibi de yargılıyorsunuz, hüküm veriyorsunuz, yasaklıyorsunuz. maşallah yasama, yürütme, yargı tek elde toplanmış. müthiş olgun bir yönetim anlayışı..
0
hınzırpaşa
(16.12.11)
(8)

araba kullanmayı öğretmek için kullanabileceğimiz alan/güzergah (istanbul)

atrin
merhabalar, eşimin ehliyeti var. ancak yıllardır kullanmadığı için unutmuş. kendisinin sürüş becerilerini geliştirmek için pratik yapabileceğimiz mümkünse az trafikli bir yol ya da açık alan bilen varsa paylaşırsa çok seviniriz. not: istanbul anadolu yakasındayız.
merhabalar,

eşimin ehliyeti var. ancak yıllardır kullanmadığı için unutmuş. kendisinin sürüş becerilerini geliştirmek için pratik yapabileceğimiz mümkünse az trafikli bir yol ya da açık alan bilen varsa paylaşırsa çok seviniriz.

not: istanbul anadolu yakasındayız.
0
atrin
(15.12.11)
İçerenköy kiptaş konutlarının arka tarafındaki sokaklar sürücü kurslarınca benzer amaçla kullanılıyor. Yakın oldu mu bilemedim, çok ters de kalabilir.
0
hınzırpaşa
(15.12.11)
veya natayolu olabılır ama aksam saatlerınde degıl tabıkı
0
cmr_sa
(15.12.11)
ömerli tarafları
0
hanyın
(15.12.11)
güzel bir yer ama maalesef avrupa yakasında

maps.google.com
0
vincenzo
(15.12.11)
gece geç saatlerde her yer, maltepe sonrası (pendiğe doğru) sahil yolu. abuk saatlerde sabiha gökçenin oradaki avm (adını hatırlayamadım şimdi)
ek:naçizane tavsiyem, şayet önceden de aracı iyi kullanan biri değildiyse şöyle yapın derim; kısa bir güzergah belirleyin pist gibi, dönüp dolaşıp aynı yere gelsin ama çok uzun süre düz gideceği bir yer olmasın. nasıl desem, mesela 100 metre arayla iki göbek arasında elips çizebilir. çok malca görünebilir ancak benim gördüğüm şöyle bir faydası var, sürekli aynı virajı alıp aynı yolu geçince her seferinde daha iyi yapmaya başlıyor, yaptığı hareketlerin sonuçlarınnı bir çncekiyle karşılaştırabiliyor. farklı yollardan geçerse bir virajda aldığı tepkiyi öncesiyle kıyaslayamıyor çünkü farkılı şartlar altında oluyor.
bunu gece geç saatlerde bir süre deneyin derim direksiyon hakimiyetini çok geliştirdiğini gördüm. tabi bilimsel bir çalışma yöntemi değil sadece tecrübe.
0
kisa
(15.12.11)
Pendik sahilde Cumartesi pazarının kurulduğu alanda boş alan var.
0
sbryldrm
(15.12.11)
çengelköy ata-2 sitesi. boş bir alan değil.hem trafik oluyor ama trafik olmuyor. ben orada öğrenmiş idim.
0
martimge
(15.12.11)
unıv kampuslerı
0
bryan fury
(15.12.11)
(7)

kitap?

ceoz
Uzun zamandır takip etmiyorum çıkan kitapları,yeni çıkan okuyup da etkilendiğiniz,başucu kitaplarınız nelerdir,aşk hariç her türden kabulümdür.
Uzun zamandır takip etmiyorum çıkan kitapları,yeni çıkan okuyup da etkilendiğiniz,başucu kitaplarınız nelerdir,aşk hariç her türden kabulümdür.
0
ceoz
(24.11.11)
hakan günday, az. başucu kitabım değil ama son çıkanlar arasında okunası olduğunu düşünüyorum.
0
kompos
(24.11.11)
kompos +1. hakan günday-az okumaya değer.
0
pelinn.
(24.11.11)
hakan günday - az +1
0
ruhibirbanyo
(24.11.11)
Kim olduğunu bilmediğim yazarı okumak ya da kim olduğunu bilmediğin birinden kitap tavsiyesi almak hiç mantıklı değil. Kasıntı ek; Bu demek değil ki Hakan Günday Kötü'dür.
0
hınzırpaşa
(24.11.11)
kim oldğunu bilen bir insandan ve kim olduğunu bildiğin bir yazarın kitabını tavsiye üzerine alıp okumakda ne eğlenceli ne de gerekli. tek bir taraftan bakmıyorsan.
0
pelinn.
(24.11.11)
the hunger games - suzanne collins

çıkalı baya oldu ama bestseller leblebi niyetine bi kitap. okumadıysan okunabilir. hem filmi de çıkacak sonra sağda solda bok atarsın filme "x'i atlamışlar, y'yi koymamışlar filme salak bunlar!!!" falan deme şansın olur.
0
nickimin hakkini veremedim
(24.11.11)
''aklından bir sayı tut'' yazarıda john verdon. kesinlikle süper bi kitap elimden düşmedi.polisiye gerilim türünde,beklenmedik gelişmelerle dolu sıradışı bir kitap kesinlikle okunması gereken bir kitap
0
delimiyim evet yoo
(24.11.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.