Giriş
(17)

Nedir bu sivrisineklerin insan seçme durumu?

innatedesire
Çok ciddiyim,Bebekliğimden beri, bir odada 5 kişi de uyuyor olsak, kimseye dokunmaz bana bulaşır.Sabah "Off sinek uyutmadı:/" derken ben, diğerleri "Sinek mi vardı??" derler. Sadece açıkta kalan bir kolumda bile 10-12 tane sinek ısırıgıyla karşılaşırım, falan.Çevrenizde de vardır böyleleri veya siz
Çok ciddiyim,

Bebekliğimden beri, bir odada 5 kişi de uyuyor olsak, kimseye dokunmaz bana bulaşır.
Sabah "Off sinek uyutmadı:/" derken ben, diğerleri "Sinek mi vardı??" derler. Sadece açıkta kalan bir kolumda bile 10-12 tane sinek ısırıgıyla karşılaşırım, falan.
Çevrenizde de vardır böyleleri veya siz de öylesinizdir. Kimi kan grubuyla alakalı diye yorumluyor, kimi ten kokusuna/rengine falan bağlıyor.
Var mıdır bilimsel açıklaması bu işin, ya da en azından fikri olan?
0
innatedesire
(16.05.12)
Koku.Ten kokusu veya kan kokusu ama yanıt koku.
0
grgn
(16.05.12)
kan grubu
0rh daha tatlı oluyormuş
0
neira
(16.05.12)
Kilolu insanlara gelirler genelde. Vucut isisini arttiriyor asiri yaglar.
0
stopnsilence
(16.05.12)
Peki ben çılgınlar gibi parfüm sıksam gelmez mi mesela?
Kan grubum A + bu arada.
Kilolu diilim.
0
🌸innatedesire
(16.05.12)
kilolu insanlara gelir tezini çürütmek için buradayım. gayet de kilolu bir insanım lakin sivrisineklerin beni rahatsız ettikleri hemen hemen tek nokta kulağımın dibinde vızlayarak uçmaları olur. maruz kaldığım ısırık epeyce az oluyor.
0
kedili madam
(16.05.12)
Sivrisineğin koku alma yapısına bakar o.İnsan belki parfümün altından ter kokusunu alamaz belki o alabilir.Parfüm sıkana kadar onun hoşlanmayacağı koku yayan spreyler var onlardan sıkın.
0
grgn
(16.05.12)
@grgn teşekkürler, evet ten kokusunu her türlü alıyor olabilir, mantıklı. bit kadar şey o kadar rahatsız edici olabiliyorsa üstün yaradılış özellikleri var demektir hakikaten.
Fakat kov, off vs. spreyler de allerji yapıyor. Her türlü kaşınıyorum yani, neyse. :)
0
🌸innatedesire
(16.05.12)
O zaman cuma geceleri Bay Tahmin izleyeceksiniz.Artık sezon açılıyor sürekli sivrisinekler konu ediliyor. :)
0
grgn
(16.05.12)
sigara içenleri ısırmıyorlarmış diyorlar.
0
lunedor
(16.05.12)
en kesin çözüm cibinlik olur. yazın cibinlik kurun yatağınızın üzerine. pencerelere de sinek teli taktırın.
0
kedili madam
(16.05.12)
Kahretsin ki sigara da kullanıyorum, o da olmadı.
Cibinlik güzel de, dışarda açık havada otururken, yürürken falan da bulaşıyor (geçen akşam açık havada 20 dk oturmanın bedelini 4 ısırıkla ödedim),
sanırım yaz boyu kırmızı beneklerle gezip her daim kaşınmaya mahkum kalacağım,

Çok teşekkürler. :)
0
🌸innatedesire
(16.05.12)
mümkün olduğunca sabit durmayın. elinizde yelpaze vs gibi sallayabileceğiniz bir şeyler olsun. rüzgar olduğunda pek yanaşmıyorlar. belki kendi rüzgarınızı yaratmak işe yarayabilir.
0
kedili madam
(16.05.12)
nefes diye biliyorum ben sivrisinekleri çeken, karbondioksite geliyorlar. zaten nefes alan canlı nerede ise karbondioksit orada. ve bu yüzden gece yatınca başka yerde değil de kafanın dibinde uçuşup vızır vızır ses yapıyorlar, nefese geliyor yani. nefes içinde nasıl bir farklılık gözetiyorlar onu bilmiyorum ama. kaynak ne derseniz de zerre hatırlamıyorum ama sağlam bir kaynaktı sanki(belki de kıçım).
0
yakuza123
(16.05.12)
merak ettiğimden bakayım dedim de, makaleler çok uzun geldi baydım.
biri özet geçsin sdfgh www.google.com
0
natnan
(16.05.12)
Gördüğümüz gibi arkadaşlar;

kov, off, sinekkovar, sineksavar gibi çözümler fayda etmemiş.

kilo yok, sigara var, kan grubu farklı bunlar da çürüdü. ben de gerçekten çok merak ettim bu durumun sebebini. şu an en geçerli sebep grgr tarafından belirtilen kan kokusu oldu ve sanırım daha farklı bir sebep gösteren çıkmazsa sebep bu olacak.
0
hubris
(16.05.12)
@natnan
senin makalelerden ilkini okudum sebep olarak şöyle sıralanmış:
the amount of carbon dioxide in the breath, pregnancy, body temperature, alcohol and odorant markers based on blood type.
-Nefesteki Karbondioksit miktarı
-Hamillelik(Hamileler daha çok ısırılıyormuş)
-Vucüt Sıcaklığı
-Alkol
-Kan grubuna bağlı koku kimyasalları
scienceline.org
0
yakuza123
(16.05.12)
bu olay şundan ibarettir:

dişi sivrisinekler yumurtlama döneminden önce yumurtaları beslemek için kendi vücutlarının üretemediği birtakım proteinleri dışarıdan alma ihtiyacı duyarlar. hangi protein eksikse kendinde, o proteini tamamlamak üzere o proteine sahip kan grubundaki kişileri ısırırlar. bunu da koku molekülleri yoluyla algılarlar.

bu arada, sivrisinekler kan emmez, sadece lazım proteini alır ve çıkar gider.
0
devilred
(16.05.12)
(4)

pilavlık pirinç

dahinnotha
hatırlıyorum, önceden annem pilav pişirmeden önce pirinçleri bi tepsiye koyar ve taşlarını ayıklardı. şimdi ise pirinçlerde taş ya da benzri birşey yok. paketten çıktığı gibi tencereye giriyor. merak ediyorum, fabrikada nasıl bir işlemden geçiyor da pirinçler taşlardan ayıklanıyor?
hatırlıyorum, önceden annem pilav pişirmeden önce pirinçleri bi tepsiye koyar ve taşlarını ayıklardı. şimdi ise pirinçlerde taş ya da benzri birşey yok. paketten çıktığı gibi tencereye giriyor.

merak ediyorum, fabrikada nasıl bir işlemden geçiyor da pirinçler taşlardan ayıklanıyor?
0
dahinnotha
(16.05.12)
Sorunuza yanıt değil ama yine de taş kalabiliyor.
0
grgn
(16.05.12)
eskiden pirince ağırlık yapsın diye taş koyan bakkallar vardı hepsi süpermarketlere yenildiler. şaka bir yana teknoloji. suyla ayırıyorlar büyük ihtimal( akan su da pirinç taneleri gidiyor taşlar taş daha ağır ya )
0
mr fusion
(16.05.12)
bulgur için söyleyim, önceden k.validegil taş değirmende dövdürürmüş, o yüzden taş oluştmuş, şimdi başka bir tür değirmen kullsnıyorlar, taş olmuyor.
0
bitter cikolata
(16.05.12)
bir maden mühendisliği öğrencisi olarak aklıma ilk olarak cevher hazırlama yöntemleri geldi :)
mr fusion'ın dediği doğru olabilir. örneğin kömürü yantaşından ayırıp daha temiz bir kömür elde edebilmek için çok uzun oluklar kullanılıyor. ağır olan yantaş dibe batıyor ve daha yavaş hareket ediyor. kömür ise akıntıya daha fazla kapılıp daha önden gidiyor ve önden giden kömürleri kenara alıyorlar.
0
sensible soccer
(16.05.12)
(31)

Türkiyede yaşamak/ yaşamamak için sebepleriniz nedir?

bach birdir
Edit: diğer açtığım yaşamak için duyurusu silinmiş sanırım yönetim tarafından onu da buraya yazın bir zahmet. Evet soru başlıkta; Türkiye'de yaşamamak için sebepleriniz nedir? Gitmekle gitmemek arasında bir kişi olup + - hesabı yaptığınızı düşünün. sevgilim burada, ailem burada gibi öznel cevaplar i
Edit: diğer açtığım yaşamak için duyurusu silinmiş sanırım yönetim tarafından onu da buraya yazın bir zahmet.

Evet soru başlıkta; Türkiye'de yaşamamak için sebepleriniz nedir? Gitmekle gitmemek arasında bir kişi olup + - hesabı yaptığınızı düşünün. sevgilim burada, ailem burada gibi öznel cevaplar istemiyorum.

Tartışma yaratmayın kendi aranızda, sadece sizi rahatsız eden konular nedir merak ediyorum.
Cevabınız bir olgu, norm vs. de olabilir; bir haber veya video linki de. Bende aklıma gelenleri ekleyeceğim birazdan.
0
bach birdir
(16.05.12)
egitim, cehalet, geri kafalılık, faşist halk, insan haklarının neredeyse tamamının çignenmesi, duyarsız halk, bencil halk...

Tüm bunlar benim kendi fikrimdir ve genelleme yapmıyorum.
0
Neden Jon Soylesene Neden
(16.05.12)
geri kafalılık ve gerizekalı hemcinslerim. (erkek) kadınların böyle olmasına biz sebep olduk o yüzden pek suç bulmuyorum onlarda.

ama geri kafalılık çok çok çok büyük bir sorun
0
shyzore
(16.05.12)
geri kafalılığı merak ediyorum. nedir geri kafalılık size göre hacılar erciyes?
0
altini ser incisi ker
(16.05.12)
-Cahil insanların oranındaki yükseklik diyemem, cahil olmak bir insanın suçu değildir, ancak cahil kalmak öyle. Sistemin insanları eşit eğitim hakkı vermemesi. Cumhuriyetin öncesinde ve sonrasında, türk aydınının, burjuvazisinin insanların cahilliğinden faydalanması, elitist yapısını bozmaması;
-Günde 5 vakit ezan dinlemek zorunda olmak;
-Böyle tiplerle aynı ülkede yaşıyor olmak; dini ve milli kimliği birbiriyle bağdaştırıp, faşist bile olamayan; türkler kadar din denemiş bir millet olduğunu bilmeyen; kaldı ki hazar türklerinin varlığından habersiz bu tarz adamlarla aynı topraklarda yaşamak,
www.youtube.com
-Gencin biri hiç delil olmadan 11 yıl hapis yerken ağzını açmayanların; gs veya fb kim olursa, derbi sonrası yok polis şuçlu yok şu suçlu diye kavga etmesi,
-Bir senedir gündemdeki en önemli konunun şike operasyonu olması, salazar gibi futbolla uyutulmak,
-Chp'lilerin kendini solcu sandığı, apolitik ve tarihsel hafızası sıfır bir toplumda yaşamak,
- Ramazanda sokakta yemek yiyememek,
- Parkta şurda burada kız arkadaşınla öpüşüğ koklaşırken polisin gelip uyarması,
- Bir günde iki kez gbt'ye maruz kalmak, üstelik bunu senin saç sakal tipine göre yapmaları,
- Erkek arkadaşınla elele yürürken milletin sana pis pis bakması,
- Sokakta alkolü gazeteye sararak içmek zorunda olmak veya içememek
şimdilik aklıma gelenler,
- Babama babacığım demek istesem de diyememek.Aradaki seviyeden sonra bir garip kaçacağını bilmek, bu tarz bir aile yapısında yetişmek (bilemem herkes için geçerli değildir belki),
- Bir erkeğe asansörde selam verdiğinde, aa bu çocuk bana asılıyor; kıza selam verdiğinde aa bu kız bana iş atıyor gibi bir kafaya sahip insanların çoğunlukta olduğu dümdüz bir selamı bile böyle yorumlaran, kadın erkek ilişkilerinin sorunlu olduğu bir toplumda yaşamak.
0
🌸bach birdir
(16.05.12)
Kendine tik koy benden :)
0
Neden Jon Soylesene Neden
(16.05.12)
her şey.
0
geberix
(16.05.12)
ohooooooooooo-o! how can I begin yani hacim?

bakalim bakalim:

- cahil insanlarin oranindaki yukseklik. geri kafalilik.

- siyasetteki akp tabani - ulusalci olarak ikiye bolunmusluk ve turkiye'de aslinda hicbir seyin ileriye gitmediginin fark edilmesi. (ornek: akp'yi var eden tabanin 28 subat doneminde -kabul edelim ki- turlu baskilara ugramasi ve bugun siyasi ruzgarin onlarin lehine esmesiyle beraber bu sefer onlarin "karsi cepheyi" ergenekon sureci ile yipratmaya ve ezmeye calismalari... kisacasi yillar geciyor, isimler degisiyo ama hukuksuzluk ve guclunun gucsuzu ezme donemi asla bitmiyor. "yeni turkiye" diyorlar ama turkiye aynen duruyor ve bunun kac kisi farkinda?

futbolda bu sene boyunca yapilan eyyamlari da gorduk, bu da bir baska ornek tabii.

- insanlarin mutlulugu kiskanmasi. sevgilinle rahat gezemezsin, illa bir "HOP BILADER" diyen cikar. sebebi dine baglarlar ama asil neden senin sahip oldugun mutlulugun onlarda olmamasi ve bunu bozmak isteyecek kadar hastalikli bir dusunceye sahip olmalidir. bu hastaliga sahip milyonlar var turkiye'de.

- cinsel bastirilmislik ve genclerde eglence anlayisinin olmamasi. gece kulubu, gibi yerlerde uygulanan "damsiz girilmez" tarzi politikalar ve bunun asil nedeni olan hayvanlar.

- askerlik sorunu. (yil 2012 ve hala var bu)

- asik suratli, negatif enerji yuklu bir halk.

gibi binlerce problem. buraya bunlar gibi en az 40 madde yazarim...
0
barut
(16.05.12)
doğu toplumlarına has atama usulü beni hayattan soğutuyor her daim. seçme eleme gibi yöntemleri benimseyemeyişimiz. doğal olarak ülkemden de

ama başka şansım da yok. kimse kucağını açmış beni beklemiyor nihayetinde. oturuyorum oturduğum yere.

taş yerinde ağır da derler ama ben yerimde de ağır değilim sanki

velhasıl iyi değiliz. türkiyeyi olduğu gibi söküp sibiryaya taşınsak çözeriz herşeyi gibime geliyor ama teknik yetersizlikler...
0
cecilia
(16.05.12)
başımızdaki insanların ülkeyi geriletmeye ç alışmalarını izlerken elimden hiçbir şey gelmemesi, beni bu ülkeden kaçmaya en çok iten şey.
din denen saçmalık bir tek bu ülkede olmadığından bu kategoriyi atlıyorum.
insanların kötü kalpli oluşunu falan da geçtim çünkü her yerde insanlar böyle.
gidemememin tek sebebi de yabancı dil sorunu. hiç savaş görmemiş, insanları melek gibi olan bir yerde yaşamayı çok isterim tabi ki. neira harikalar diyarında :)
0
neira
(16.05.12)
Ya adam yere tükürüyor ya neyi tartışıyorsunuz? Yok o adam senin insan hakkına saygı duyacaktı bir de.
0
grgn
(16.05.12)
Galatasaray!
Ayrıca Türkçe'nin çok güzel ve eğlenceli bir dil olması. Eski kelimelerle süslenmiş bir Türkçe'den daha zevkli bir şey yok benim için. İngilizce konuşmayı da çok seviyorum ama o kadar etki etmiyor elbette.
0
only alcoholica
(16.05.12)
@grgn bütün iskandinavya erkek, kız, nine, çocuk yere tükürüyor :).

- ağır yozlaşma, adalet yerlerde
- insana saygı ve hoşgörü yok
- iş hayatında sömürülme (bu biraz daha spesifik oldu)

ilk ikisinden her şey doğuyor aslında. Tüm ülkenin eğitimli, ne bileyim dinden uzaklaşmış, bilim-edebiyat kasmış olmasını bekleyemezsiniz. Zaten herkes kendine yakın hissettikleriyle etkileşime geçiyor. Saygı ve hoşgörü olsa ben onun dinine karışmam, o benim ortalıkta öpüşmeme karışmaz; ne güzel geçinip gideriz. Ama pek olmuyor o.
0
natnan
(16.05.12)
-:vatandaşlar olarak başka ülkelere kolayca giremiyoruz vize problemleri yüzünden...
+: hayvanları, doğası, şehirleri, örf ve adetleri, cahillikleri,kabalıkları vs nin yanı sıra zor hayat şartlarıyla mücadele ederken bile birşey istediğinde dinleyebilitesi olan tüm insanları, anadilini özgürce konuşmak, tr de tr vatandaşı olmak (bu çok çok önemli) başka hiç bir ülkede son söylediğimi bulamayız değil mi? tarih kokan camilerimizden yükselen günde 5 vakit ezan sesi, avrupai sokaklar kadar zina ve öpüşme oranının yüksek olmaması, ramazanda insanların birbirine saygı duyması.

farkındaysan burası türkler için türkiye.. batı özentisi kimliğini kaybetmiş insancıklar için değil... evet bencede sevmeyenler gitsin tr daha güzel bir yer olacak içinizde şüphe kalmasın.
0
Angelismeee
(16.05.12)
sırf anadilimi konuştuğum için bile bu ülkede kalırım, kalıyorum, kalacağım.
0
devilred
(16.05.12)
@devilred
Anadil dediğiniz gibi en önemli kriter, eğer küçüklükten ikinci dili istediğiniz kadar iyi öğrenin ama anadil kadar iyi öğrenmemişseniz ki bu muhtemelen birçoğumuz için geçerlidir insan büyük sıkıntı yaşıyor. Sinirden çatlayacağı bir an ağzına küfür, sevgisini klişe olmayan birşekilde ifade etmek istediğinde laf gelmiyor. Kalkıp birine iki muhabbetin belini kıralım diyemeyip, sınav öncesi yanındaki şikayet eden arkadaşına göte giren şemsiye açılmaz gibi atasözleri kullanamamak.
0
🌸bach birdir
(16.05.12)
Turkiye: tekke ve zaviyelerden aramiza katilan, kimligi arap kimligi olmus bazi takkeliler tarafindan icindeki boktan yonleri siraladiginiz zaman "bati ozentisi kimligini kaybetmis insanciklar" olarak yaftalanabildiginiz canim memleketim, biricik vatanim. sevdalimsin turkiye'm.
0
barut
(17.05.12)
aklıma gelen başka artılar;
erkan oğur, münir nurettin, targan, kazantzidis, vardabet, ketencoğlu, ruhi su, orhan gencebay ve daha birçok adı şu an aklıma gelmemiş olan müzisyenle aynı topraktan gelmek ve onların müziğini dinleme şansına erişmiş olmak.

eksiler;
ajdar ve serdar ortaç gibi beste makinelerimizle aynı topraklarda doğmuş olmak.

EDİT: hep ben yazıyorum olmuyor ama ;(
0
🌸bach birdir
(17.05.12)
yaşama: türkçe konuşulması ve türk kültürü
yaşamama: nüfus çok fazla. bu da bir çok sorunun kaynağı aslında. trafik, sağlık, eğitim vs.
bir de adaletsizlik.
0
merhum
(17.05.12)
eksi: nüfus cüzdanında din hanesi olması
0
🌸bach birdir
(17.05.12)
+ gecenin 12sinde açık tekel bayisi bulabilmek, pazar günleri açık market,bakkal bulabilmek.
ben yine aklıma geldikçe yazıyorum buraya.
0
🌸bach birdir
(17.05.12)
aklıma geldikçe ekliyorum yine,
- zorunlu askerlik (veya sosyal hizmet alternatifi olmaması)
+ künefe, baklava, zeytinyağlılar, şerbetliler, hamurişleri... balkan, karadeniz, ege, akdeniz, doğu anadolu, güneydoğu, iç anadalu gibi bilimum farklı mutfakların kendine has birbirinden leziz tatları olması ve bunların en iyi örneklerini yine bu ülke sınırlar içerisinde bulabilmek.
0
🌸bach birdir
(29.05.12)
+ karadeniz zekası,espri anlayışımız,youtube video altındaki yorumlar başka hangi millette var.
0
kelepir
(29.05.12)
+ bulamadığınız, getirmesi uzun sürecek veya ulaşamayacağınız kitap , film vs neşriyatı, veya öğrencilik dönemi, ekonomik sıkıntı döneminde olduğunuz için satın alamadığınız orjinal eseri torrent üzerinden rahatça indirebilmek.
(şu an için) youtube.da'ki videoların hepsini izleyebilmek.
>örneğin almanyada gema diye beyinsiz bir kurum var, hiçbir videoyu açtırmıyor youtube'da.
>ayrıca orada yaşayan birkaç arkadaşımdan duyduğum kadarıyla torrent işi de epey sakatmış, çok fazla ceza yiyen varmış. bu nedenle rapidshare ve benzeri sitelerden download yapıyorlardı.

-internet sansürü, porno vb. sitelere girememek...
0
🌸bach birdir
(26.06.12)
saçma sapan vergi politikaları
dünyanın en pahalı eti, interneti, benzini bizde olması.
neredeyse yurtdışından alışveriş yapmayı yasaklayacak olmaları.
yurtdışından parfüm ve sporcu besinleri getirilemiyor olması.
sırf iddaa tekel olsun diye diğer kocaman bahis şirketlerinin yasaklanması. bunların içinde uefa'nın tanıdığı fc barcelona'nın da sponsoru olduğu betfair olması.
yurtdışına çıkış harcı, yurtdışından telefon getirme harcı gibi saçma sapan haraçların olması.
vergiyle beraber yurtdışına göre 3-4 kat artan elektronik eşya fiyatları.

bunların bir kısmı düzeltilse bile türkiye gayet yaşanabilir bir yer olabilir. mesela en düşük net hızı 5 mb olsa, etin kilosu 15 tl'ye düşse, benzin 2-3 tl aralığında olsa, bu gereksiz harçlar ve yukarıda da saydığım bazı nedensiz yasaklar kaldırılsa ben buraya kendimi daha bağlı hissederdim.
0
baldur2
(26.06.12)
yaşamamak için sebepler

- özgür bir ülke olmaması. özgürlükler her açıdan kısıtlı
- insanların somurtkanlığı, kabalığı, anlayışsızlığı
- çok çalışıp az kazanmak
- politikacıların ve politikanın korkunçluğu
- insanların genelinin kurallara, yasalara, etiğe, mantığa, empatiye karşı inanılmaz vurdumduymazlığı
- korkunç mimari, düşük estetik anlayışı
- yüksek vergiler, pahalı alkol
- kendi dinini kendine saklamak yerine ona buna zorla benimsetmeye çalışan insanların çokluğu
- kadının ezilmişliği, toplumsal hayattaki yokluğu, erkek egemen toplum, dil, kabulleniş, cinsellik tabusu, bu durumlar sonucu ortaya çıkan cinsiyetsiz bir kadın grubu olan kezbanlar
- eğitim sisteminin insanların kafasına milliyetçilik, atatürk kültü, fatiha suresi vb bir sürü hurafe sokması. aynı sistemin çıktısı kalitesiz öğretmenler

yaşamak için sebepler

- ne kadar tecavüz etsek de hala öldüremediğimiz doğal, tarihi, mimari güzellikler
- hayatın görece ucuz olması
- güzel yemekler
0
i ve been mistreated
(26.06.12)
nezaketın 0 olması. ben nezakete cok onem veren bır ınsanım. devlet daıresı olsun, okulda ogrencı ıslerı olsun bankada fln hep rıca ederek kıbar bır ses touyla ısterdım. gercekten sunu anladım en nazık ınsan bıle boyle yerlerde kaba davranıyor. cunku turk ınsanı gotunu tutusturan kısıden emır alınca o ısı yapıyor. mıllette bak ben arızayım gıbısınden bır havaya sokuyor kendını ıslerını yaptırtmak ıcın. gercekten mıllet bundan dolayı cazgır davranmaya baslıyor. onun dısında hoçgörü gercekten yok herkes kendı cıkarının pesınde.

medenıyet yok. taksımde karsıdan karsıya gecerken arabalara ısık yanıyor lan bızım mıllet hurra dalıyor arabaların ıcıne. kı alanyada bır turıstın bombos yolda gecenın bır yarısı yaya ısıgı kırmızı yanıyor dıye bekledıgını bılıyorum.

işlerin el altından dönmesi adaletsızlık.. el altından neler donuyor neler.. yeter kı tanıdıgın olsun. tanıdıgın olmazsa bır ıs yapamazsın. sana yok derler gonderırler o ısı zorlarsın edersın bagrırsın cagrırsın o zaman ok derler.

muzısyenım ve gece hayatımda fazladır canlı muzık yaparım fln. ya arkadas sahnedeyız kopuyoruz sahnede yabancılar coşuyor dans edıyor eglenıyor. kımısı dırty modunda. bızımkılere bakıyorum herkes oturuyor onlerınde 1 tane bıra ıcıyor herkes tık yok kımsede. kapalıyız kapalı modern dusunemıyoruz gelısemıyoruz gelısıme acık bır ulke degılız herseyı zar zor ıdrak edebılıyoruz.

bu ulkede en dınıne duskun olmayan bıle akpartının arkasından gıtmesı. bakınız sanat dunyası,iş dünyası, spor dünyası.. ak partı buyuk bır guc halıne gelınce hepsı baktı ısımız orda halloluyor bız cıkarımıza bakalım gıdelım numaradan partıyı destekleyelım kı para kazanalım onumuz acılsın.. mantık bu!

sertfıka prgramına gıttım cocugun bırı dıyor kı avukat bunu dıyen gır ak partının genclık kollarına yolunu bulursun 10 yılda dıyor. olaya bakar mısın? arada ak partılıde vardır herkesın kendı bakıs acısı ona saygım var. yalnız sırf dınınıze duskunsunuz dıye o partıye oy vermek sacma degıl mı? adaletı dınle yonetmek herseyı dıne baglamak..? cok cahılız cok... valla baska ulkeye yerlesmeyı dusunmuyor degılım cunku batmaya basladı artık bırseyler..

benzın pahalı, araba pahalı, cıftcıyız bız bu arada cıftcılerın halı perısan 10 yıldır cıftcılerın hepsı ıflas modunda.. ureten her turlu zararına satıyor ama alım satım yapan sanayıcı bok gıbı para kazanıyor boyle duzensız bır ekonomı var ortada.

herseyın 2. kalıtesını baska ulkelerdekı 1. kalıte malın 2 katına almak.. araba olsun, petrol olsun, kıyafet olsun, teknolojı olsun herseyımız pahalı arkadas tuketıcıyız cunku..80 darbesının sonrasında mıllet bosuna bırbırbırıne gırmemıs kımısı ıstemıs bu hale duselım,kımısı ıstemıs bagımsız olalım.. sıctıgımız boktan bıle vergı alacaklar gercekten. neyse daha cok varda susayım ben en ıyısı.
0
slash01
(27.06.12)
- çimlere basmanın yasak olması...
çim lan bu basmak için var; sen basmasan, ben basmasan, kim basacak güzelim yeşilliklere. çimler bozuluyormuş, m2 çim'e düşen insan sayısını azaltsan, daha fazla yeşil alan sağlasan veya daha düzgün nüfus politikası oluştursan hiç de bozulmaz.

+ yaya caddesinde bisiklet kullanıyorsunuz diye para cezası yememeniz. en azından istiklal vb. bu tarz bir yerde başıma bu tarz bir durum gelmedi henüz. tamam şikayetimde haklı değilim belki, ama nerden bilicem orada bisiklet sürmenin yasak olduğunu germen dostum.
0
🌸bach birdir
(29.06.12)
yaşamak için sebep : başka alternatifin olmaması bilsem ki evrüpa bana davetiye yollayacak gitmem mi ...
0
stayout
(29.06.12)
+ deniz, güneş, kum
lezzetli şaraplar...
0
🌸bach birdir
(09.07.12)
- minibüs terörü, şerefsiz çocuğu minibüsçüler (akrabam olan 2 tane de buna dahil), taksici ve otobüs şöförleri de cabası.
ama gördüğüm kadarıyla taksicilerin heryerde en azından avrupa da aynı olduğunu söyleyebilriim. otobüs şöförlerinde ise daha farklı + ve - ler var bizimkilere göre ama en azından bizdekiler kadar dangalak değiller.

-Otokar minibüslerinin bu ülkede bu kadar yaygın olması;
onun pancar motoru gibi kafa siken sesi,
o iğrenç ötesi dumanı,
ve bu boktan aracı üreten firmanın sahibinin türkiyenin en zenginlerinden olması. (belki şahin,doğan kartal örneklerini de veren çıkar sonra)

-Şirketlere vs. yaptırılan psikoteknik vb. testlerin sınavlarının 1000 kat daha zorunun toplu taşıma şöförlerine yapılması gerekmekte, ama uygulama nasıl net bir bilgim yok.
0
🌸bach birdir
(09.07.12)
-Tam olarak bilmediğim (belki tekel, üretim yasağı vs.) çeşitli politikalardan ötürü, balkanlarda hala kısmen devam eden, kazan ve evde kendi alkolünü yapma kültürünün bizde 'büyük ölçüde' kaybolmuş olması. (rumeli ve güneydoğuda hala devam ettirenler var sanırsam. haber edin dostlar, bizde öğrenelim.)

Ev yapımı balinka, rakija, arak, boğma vs. içenler iyi bilir bunun önemini. Rumen bir arkadaşım dedesiyle beraber yapıp getirirdi eskiden. Ah benim de bunu bilen bir dedem olaydı da öğreneydim. Belki de bu kültürün kaybolmasından sahte rakı yapmayı bile eline yüzüne bulaştıran beceriksizler var. Son cümle tartışmaya neden olabilir tabii. Ancak sahte rakıyı övmek gibi bir durum söz konusu değil burada.
0
🌸bach birdir
(09.07.12)
(8)

OYSM - Ales ile ilgili bir olay hk. avukat gorusu?

orcu
Selamlar,Simdi gecen pazar OSYM'nin Ales isimli sinavi vardi.Sinava girecek olan ben, uzerimde nufus cuzdani olmadigi icin sinava alinmadim. Yanimda ehliyetim vardim, yeni kurallar nedeniyle kabul etmiyorlarmis. Ehliyet'in gecmedigine dair kural koymuslar. Bunu da sinava giris belgesine uyari olarak
Selamlar,

Simdi gecen pazar OSYM'nin Ales isimli sinavi vardi.
Sinava girecek olan ben, uzerimde nufus cuzdani olmadigi icin sinava alinmadim. Yanimda ehliyetim vardim, yeni kurallar nedeniyle kabul etmiyorlarmis. Ehliyet'in gecmedigine dair kural koymuslar. Bunu da sinava giris belgesine uyari olarak yazmislar.

Bu sekilde her okulda 5-10 kisinin sinava alinmadigini ogrendim.

Simdi ben bu sinava giremeyerek buyuk zararla karsilastim. Cunku Ales onemli bir sinav. Universiteler Ales olmadan yuksek lisansa kabul etmiyor. Artik beni askere alacaklar, evlilik planlarim suya dustu, kariyer planim bozuldu, 1 yilim yendi vs. vs.

Osym'ye karsi yargisal bir sansim var mi sayin avukatlar?
0
orcu
(15.05.12)
yeni kurallar dedigin sey 2 senedir var yalniz? (2 sene once girdigim ales'te de sadece nufus cuzdani kabul ediyorlardi)
0
tom riddle
(15.05.12)
yok. adamlar sınava giriş belgesinin üzerine yazmışlar daha ne yapsınlar artık.
0
sanal hayvan
(15.05.12)
elindeki sınav giriş belgesini bir kez olsun okusaydın keşke. avukat ne yapsın, sana özel ales düzenleyecek halleri yok
0
bilan
(15.05.12)
Üzgünüm, yok.
0
grgn
(15.05.12)
özel/misafir öğrenci statüsüyle yüksek lisansa başvurabilirsin.
eğer olmazsa ve askerlik şu an için ertelemen gereken birşeyse anadolu üniversitesinin ikinci üniversite mi ne adını tam bilmiyorum ama lisans mezunları sınavsız bir bölüm daha okuyabiliyorlar.ona bakabilirsin.
0
iloushka
(15.05.12)
onun durumunda ikinci üniversite askerliği tecil ettirmez.
0
bilan
(15.05.12)
oneriler icin tesekkuler.
ama aslinda benim aradigim basit bir cevap. bir devlet kurumunun, diger devlet kurumlarinin kabul ettigi bir belgeyi (ehliyeti) yok sayma yetkisi hukuksal olarak var mi bunu ogrenmem yeterli gelecektir.
0
🌸orcu
(15.05.12)
ÖSYM'yi günahım kadar sevmem. O gün bana da minicik küpelerimi çıkarttırdılar, güneş gözlüğümü çıkarttırdılar. Hepsini babama verip öyle girebildim içeriye. Ama yanımdaki kız türbanla çok güzel girdi, sınıfta da 1 türbanlı vardı, ohhh ne güzel valla... Ulan gözetmenlerle dalaşayım dedim, içimden geldi ama bi şey diyemedim. Çünkü benim için de bu sınav önemli.

Ama kimlik meselesini de uyarıyorlar yani. Ehliyet bu sınavda geçerliliği olan bir belge değil. Sadece nüfus cüzdanı ve pasaport geçerli. Adamlar bunu daha önceden yazmışlar. Ne yazık ki yapabileceğin bir şey yok...
0
marcelle
(15.05.12)
(3)

Ses Ve Sarj Simgesi

horror
selam arkadaslar! laptopumun sag en alt kosesinde ses ve sarji gosteren simgeler kayboldu nasil geri getirebilirim yardimci olurmusunuz simdiden tesekkur ederim ..
selam arkadaslar!

laptopumun sag en alt kosesinde ses ve sarji gosteren simgeler kayboldu nasil geri getirebilirim yardimci olurmusunuz simdiden tesekkur ederim ..
0
horror
(15.05.12)
oku tıkla içine kaçmıştır büyük ihtimal. Sürükleyerek çubuğa yerleştirirsin
0
extraterrestrial
(15.05.12)
Sağ tıklayınca veya ok işareti varsa ona tıklayınca gizlenen simgeler gelmiyor mu?
0
grgn
(15.05.12)
anonimyususer
(15.05.12)
(10)

Saldıran Pitbullar neden saldırıyor ?

kurbaga kermit
Bazı pitbullar çok sakin oluyor hatta bazı ülkelerde çocuklarla oyun oynamaları için besleniyorlar mış vs.Ama bazende insanları öldürmeye teşebbüs ediyorlar.Bu hayvanları saldırganlaştıran nedir? Sahibine bile saldırdıkları oluyor.Neden böyle ?
Bazı pitbullar çok sakin oluyor hatta bazı ülkelerde çocuklarla oyun oynamaları için besleniyorlar mış vs.Ama bazende insanları öldürmeye teşebbüs ediyorlar.Bu hayvanları saldırganlaştıran nedir? Sahibine bile saldırdıkları oluyor.Neden böyle ?
0
kurbaga kermit
(14.05.12)
Pitbull dediğin ırk zaten Hitler döneminde sırf Yahudileri köpeklere boğdurmak için genetiğiyle oynanmış bir cins. Hayvanın yapısı bu.
0
exla
(14.05.12)
Exla ya ek olarak
Yetiştirme şekli çok önemli bir de. Sen köpeği küçüklüğünden beri nasıl yönlendirirsen hayvanda ona göre bir gelişim gösterecektir. Geçen gün okan bayülgen'in programına katılan konuklardan birisi eğer doğru eğitilmezse Golden Redriever lar bile katile dönebilir demişti.
0
skywalkeremre
(14.05.12)
sahibinin cehaleti ve yetiştirilme tarzıyla da alakalı. pitbull ve onun gibi güçlü ve sert gözüken köpek cinslerinin popülerliği artınca fiyatları ucuzlamış ve yetiştirmeyi bilmeyen insanlar bunları alarak köpeği saldırgan hale getiriyorlar.

doğasında saldırganlık var evet çünkü agresif köpek cinslerinin karışımından geliyor ve zamanında dövüş köpeği olarak kullanılmış. ama başka köpeklerin doğasında da var bu zaten. yetiştirilmeyle daha çok alakalı.
0
ermanen
(14.05.12)
@emcedeltate +1
Genetik değil, genetik olan olsa olsa sinirlenme eşiğinin düşük olmasıdır.Yetiştirme şekli.O köpekleri alanlar ne yazık ki insanlara kusamadıkları öfkelerini onlara kusuyor, onları aralarında kavga ettiriyor, köpek dövüşü yaptırıyor, köpeğe sürekli bağırıp çağırıyor.O sakin gördükleriniz ise normal şekilde yetiştirilenler.
0
grgn
(14.05.12)
Sahipleri onlardan daha hayvan(!) olduğu için. Köpeğinin iriliği ve saldırganlığından kendine övünecek bir pay çıkardıkları için. Çocuk parkının içinde tasmasız köpek gezdirmeyi marifet sayan beyinsizlerce yetiştirildikleri için vs vs.
0
bitter cikolata
(14.05.12)
köpeklerin cinslerine göre karakter yapıları olduğu doğru.
ama suçu biraz da sahiplerde aramak gerekir. piyasada pitbull besleyen insanların genellikle amacı dövüştürmek veya köpekleriyle güç gösterisi yapmak oluyor.
pitbull'u bilmem, 6 yıl doberman besledim. aynı anda siyam kedisi de vardı elimde. hangisi daha uysaldı deseniz doberman derim.
0
bugategonline
(14.05.12)
exla'nin soyledigi sey tamamen sehir efsanesi. pit bull denen kopekler (american pit bull terrier ve american staffordshire terrier cinsleri) hitler'in iktidara gelmesinden yillar once ingiltere'de ve amerika'da uretilmis cinslerdir.
0
tom riddle
(14.05.12)
forumları bir araştırırsan saldırgan olsun diye karanlık odaya zincirleyip çiğ etle besleyenler var.

(hayvanlarını bilinçli şekilde çiğ etle besleyenleri tenzih ediyorum)
0
kayranin kedisi
(14.05.12)
exla'nın söylediğiyle uzaktan yakından alakası yok.ırkın çıkış nedeni arenada daha iyi dövüşen köpek yaratmaktır.gerçek game(arena) dogların insanla ilişkileri gayet iyidir.istenen zaten insana karşı agresiflik değildir.daha sonra dövüşleri istemeyen başka bır grup tarafından staffordshire terrier adı altında başka bir cluba kaydettirilmiştir(pitbulldan hiç bir farkı yok gibi gibi )

amerika'da dadı köpek olarakda biliniyor bu köpekler.sert,kaslı yapısından dolayı çocuklardan gelen fızıksel etkilere karşı minimum seviyede etkilenıyorlar.çok güçlü karektere sahiptir.kötü ellerde sakıncalı olduğu dogrudur lakin her gün dayak,şiddet,ısırma eğitimleri gibi atraksiyonlardan sonra bir golden bile gayet asabi olabilir.
sosyalleştirilmesi küçük yaşlardan itibaren başlanmalıdır.iyi sosyalleştirildiği takdirde pek ala aile köpeği olmaktadır.
sosyal medyada da çok fazla kötü reklamı yapılmaktadır.yok pitbull şunu parçaladı yok bunu yedi diye bir sürü haberler çıkıyor.haberi açıp bakıyorsun köpek pitbull bile değil.
kötü pitbull yoktur kötü insan vardır.mümkün olduğunca kötü ellere geçmesi engellenmeli,18 yaş altı kimselerce beslenilmesi yasaklanmalıdır.

www.izlesen.org
www.youtube.com
0
integral almayi bilmeyen muhendis
(14.05.12)
onlarca köpek yetiştirmiş ve bazılarınıda eğitmiş birisi olarak cevap veriyorum; her şey yetiştirilme tarzında bitiyor. toplumdaki pitbul hakkında söylenen kulaktan dolma bilgilerin çoğu yanlış ve abartmadır. ayrıca bu konuda genetiğin o kadar etkisi yok, zira genetiğiyle oynanmış olmasına rağmen saldırgan olmayan köpeklerde var.

saldırgan pitbulların olayı sahiplerinde bitiyor tamamen. kendileri bir bok olamamışlar o yüzden köpekleriyle kendilerini tatmin ediyorlar hepsi, olay bundan ibaret.

köpekler yaşadıkları bir olayı, öğrendikleri bir şeyi, iyi ve kötü anıları ömür boyu unutmazlar. misal sen köpeğe hortumla sağlam bi tane vurarak canını yak, aradan 10 sene geçtikten sonra hortum göster, köpek o anı hatırlar ve korkar. işte orada bazı köpekler korkunun verdiği adrenalini bi anlık cesarete döküyorlar ve sonrada olay oluyor. o nedenle özellikle öğrenme aşamasında onlara nasıl yaklaşırsanız meyvesinide o şekilde toplarsınız. yoksa ben sana pitbuldan rehber köpek, cocker'dan bekçi köpeği bile yaparım yani. ama yakışmaz zira bazı tabular var, herkes kendi görevini yaparsa ortalık fazla karışmaz, bu şekilde bile karışıyor çünkü.
0
blackmail
(14.05.12)
(6)

Teknik servis tarzı küçük bilgisayar hastanesi

disfircasiyimben
Bir arkadaşımın sorusu;"Selamlar, biz yazılımsal ve donanımsal bilgisi baya yüksek 2 genciz, 15 bin e yakın bir paramız var, bu paraya teknik servis tarzı bir şey açmayı düşünüyoruz, istediğimiz şey zengin olmak vb. değil, aylık giderlerimizi karşılayacak kadar para kazanalım yeter. İkimizde ailemiz
Bir arkadaşımın sorusu;

"Selamlar, biz yazılımsal ve donanımsal bilgisi baya yüksek 2 genciz, 15 bin e yakın bir paramız var, bu paraya teknik servis tarzı bir şey açmayı düşünüyoruz, istediğimiz şey zengin olmak vb. değil, aylık giderlerimizi karşılayacak kadar para kazanalım yeter. İkimizde ailemizden ayrı yaşıyoruz.

Siz ne dersiniz, açın bir şeyler kazanırsınız mı ? yoksa hiç bulaşma, kim kazanıyorda, siz kazanacaksınız mı ? nedir, ne değildir bu işler."

Loc: Unkown/İstanbul
0
disfircasiyimben
(10.05.12)
mecidyeköy yada perpa gibi yerlerde açmayın. şöyle güzel bi semt bulun orda açın derim
0
xxfastboy
(10.05.12)
tam lokasyon vereydin iyiydi. varoşlarda iş yaparsın. bu işe girdiysen( mahalle arasında korsan dvd satmasan da yoğun baskı sonucu satmak zorunda kalırsın) kadıköye, mecidiyeköye yakın olmasın mekan. iki üç şirket bağlayabilirsen o zaman akmasa da tamlar. bilgisayar tamiratı daha çok laptop tamirine dönüyor bu zamanlarda bunu beceremeyecekseniz pek bulaşmayın. aslında hiç bulaşmayın.
0
mr fusion
(10.05.12)
Artık kullan-at şeklinde kullanılıyor her şey.Eskisi gibi pek fazla kimse gelip de bilgisayar kasasını getirip bir şeyler yaptırmaz.Bence yine dükkanı açın ama bu işi yapmayın.Çeşitli kurum ve kuruluşlara giderek oradaki bilgisayar ağına falan bakın.Sorun varsa düzeltin, ağ bağlantısı kurun...Bazı kurumlarla anlaşın örneğin bilgisayarla ilgili arayacakları kişi siz olun.
0
grgn
(10.05.12)
geliri ne kadr oluyor bilmiyorum da çevreniz olacak en başta. ve bu çevre tarafından iyi bilinmeniz lazım, deyim yerindeyse "bilgisayar kurdu" olmanız gerekli ki güvenip size malzeme ve müşteri getirsinler diye düşünüyorum ben. bu tamir işlerinde öncelikle güvenmek lazım rasgele yerlere vermem ben elektronik eşyaları.
0
jedilance
(10.05.12)
bireysel düşünüyorum:

bir kadın olarak kendi bilgisayarıma formatımı da kendim atıyorum, bilgisayarımı da internetten araştırıp falan kendim topluyorum.
ama yine de bazen teknik yardıma ihtiyacım oluyor.
komik olacak belki ama bunlar küçük şeyler.

mesela win xp'den sonra win7 kurmaya cesaret edemedim. sistem kaldıramayabilir diye korkuyorum. daha iyi bilen biri yapsın istiyorum.
ram desteği lazım bilgisayara, nasıl takılacağını öğrendim, ama elim gitmiyor.
pc toplarken aylarca perişan olmak yerine güvenilir birilerinden destek almak isterim.
eşe dosta sorunca da pek hoş olmuyor.

sonuçta erkekler belki daha iyi anlayabiliyor bu tip şeylerden, ama kendi adıma ben isterim güvenebileceğim birinin olmasını. öyle bir yer olsa kasamı alır götürür, "ben uğraşamam siz halledin" derim.

bence güvenilir bir marka olduğunuza dair izlenim yaratıp, müşteri dostu falan olursanız iş yaparsınız. sonuçta burası zaten çok aktif bilgisayar kullanıcılarının ve genelde gençlerin olduğu bir yer.

ama bilgisayar kullanan kitle bununla sınırlı değil.
üstelik insanların zamanlarının kıymetli olduğu ve herkesin bilgisayar kullandığı bir devirde yaşıyoruz.
şahsen ihtiyaç duyduğum bir şey. o yüzden bence iyi olur.
0
blatta hiberna
(10.05.12)
daha önce bu konuyu detaylı araştırmış biri olarak şöyle bir önerim var ben yapamadım siz yapın.

1000-2000 işyeri barındıran büyük bir sanayi sitesi bulun. yada sanayi siteleri bölgesi işte ordaki her işyerinde en az 1-5 arası bilgisayar vardır. bu siteler genelde şehir merkezine uzaktır. işyeri bilgisayarı demek hemen tamir edilmesi gereken iş yapan makina demektir.

böyle bir sitenin içinde veya çok yakınında bir ofis açın. ufak bir scooter ya da arabanız olsun. sitedeki tüm işterlerine broşür dağıtın gerekirse gidip mail adreslerini, faailyet alanlarını, kaç bilgisayar olduğunu sorun kendinizi tanıtın.

daha sonra stoğunuzda yedek monitör, ekran kartı, ethernet kartı-kablosu vs. vs. gibi acil elzem malzemeler olsun. herhangi bir arıza olduğunda gibip anında müdahale edin. aynı zaman pizzacı gibi telefonla kartus, a4 kağıt, mouse vs. vs. bilgisayar sarf malzemeleri ve yedek parçaları da satabilirsiniz.
0
orpheus
(10.05.12)
(9)

Okan Bayülgen'i arayan kadınlar

vito andolini
Okan Bayülgen, programına telefonla katılan bayanların selamlarına cevap vermiyor, komplimanlarına nazik bir şekilde teşekkür etmiyor ve neredeyse her telefon bağlantısında oldukça saçma bir Southpark sessizliği oluşuyor.Programlarını çok fazla takip etmiyorum ama sanırım sadece kadınların telefonl
Okan Bayülgen, programına telefonla katılan bayanların selamlarına cevap vermiyor, komplimanlarına nazik bir şekilde teşekkür etmiyor ve neredeyse her telefon bağlantısında oldukça saçma bir Southpark sessizliği oluşuyor.

Programlarını çok fazla takip etmiyorum ama sanırım sadece kadınların telefonlarını alıyorlar. Madem böyle bir durum var neden böyle kaba bir karşılık veriyor? Madem kadınlar böyle aşağılanıyorlar, neden buna katlanarak insanlık onurlarını ayaklar altına alarak böyle saçma karşılığı göze alıyorlar?

Neyi kaçırıyorum? Problem bende mi yoksa dengesizlik programı izleyen kadınlarda mı?
0
vito andolini
(10.05.12)
kadın milleti hocam her zamanki halleri takma kafana. *iklemezsen kralsın işte her daim.
0
enedwaith
(10.05.12)
seyirci için. Şimdi sen okan bayülgenin kızlara öyle davranmasından rahatsız oluyorsun, ama emin ol kızların konuşmasına izin verse, bu seni daha çok rahatsız eder. Seyirci, sunucunun övüldüğü bir programdan haz etmez, okan bayülgen iyi yapıyor bence.
0
Harpp
(10.05.12)
@leman lemon
Öyle empati lazım değil bana. Ne o kadar onursuz yetiştirildim ne de o kadar kaba.
0
🌸vito andolini
(10.05.12)
Erdal Özyağcılar, Sultan filminde elinden atmaması gereken bir kartı erkenden çıkarırken şöyle diyor "İskambilde bile karıya tahammülüm yok."
aklıma gelmişken aktarayım istedim. okan bayülgen de bu sistemi benimseyip prim yapıyor biraz, gerçi onu arayanlar da mal: "okaağğn yaaa" hay okan siksin seni.
0
sanal hayvan
(10.05.12)
bende sadece kadınları bağlıyorlar diye düşünüyordum ama erkekleri de bağlıyorlar şahit oldum,genelde cevap vermediği kadınların yas aralığı 18-25 yas arası biraz salak olanlar,gerizekalica muhabbet ediyorlar

yoksa yaşlı teyzelerimizle mantıklı Olgun guzel sorular soran kadınlarla gayet sevgi saygı çerçevesi icinde konusuyor
0
Bysb
(10.05.12)
@leman lemon
adamın her programını takip etmiyorum, ayda 1-2 defa denk gelirsem, konu da ilgimi çekerse izliyorum. sıkı bir takipçisi değilim ama bu durum uzun zamandır dikkatimi çeken bir ayrıntıydı. gergin de değilim aslında (gerçekten). hani insanın başkası adına utandığı durumlar olur ya, benimki de o misal. o yüzden sormak istedim. az önce arayan siz miydiniz yoksa? :)
0
🌸vito andolini
(10.05.12)
normal insanla normal konuştuğuna da şahit oldum. ama bazen faka basıyor tabi. faka basmak: to step on fuck?
0
kediebesi
(10.05.12)
Problem değil de, hala anlamadınız şu durumu.(Yani bunu birçok kişi söylüyor sadece size söylemiyorum.) Cuma ve cumartesi akşamları yaptığı programlar tamamen popüler kültür.İzlensin diye kasıtlı olarak o kişiler alınıyor yayına.Sadece kadın alınmıyor bakın, sadece ciddi olmayan ve gereksiz şeyler söyleyecek olan kadınlar bağlanıyor.Salı, çarşamba ve perşembe ise ciddi program yapılıyor ve söyleyecek ciddi şeyleri olan kişiler (kadın-erkek) alınıyor yayına.Tamam siz o sessizlikten hoşlanmıyor olabilirsiniz, ancak ne yazık ki izlenen şey o.
0
grgn
(10.05.12)
orayı arayan kadınlar aşağılanacak kadınlar. %1 lik kısmını tenzih ederim. muhabbetlerine 1 dakika dayanamıyorum, kanal değiştiriyorum. arayıp başarınızı neye borçlusunuz diye soran bir zeka, gerisini sen hesap et.
0
dedi kalabaligin icinden bir ses
(10.05.12)
(3)

Elektrik ve Su Parası Maaş Kartımda çekseler...?

komutanlogar
Beyler elektrik ve su parasını maaş kartımdan çekseler olur mu nasıl olur bu işler zerre kadar anlamam bir de faturalar benim üzerime değil.
Beyler elektrik ve su parasını maaş kartımdan çekseler olur mu nasıl olur bu işler zerre kadar anlamam bir de faturalar benim üzerime değil.
0
komutanlogar
(09.05.12)
bankayı arayıp telefon bankacılığıyla otomatik ödeme talimatı ver, en kolay öyle halledersin. ha düzenli olarak ödenmesini istemiyorsan bankayı arayıp internetten nasıl yapacağını öğren, girip kendin yaparsın ödemek istediğin zamanlarda.

not: faturaların senin üstüne olması gerekmiyor.
0
in vino veritas
(10.05.12)
garanti internet bankacılığı kullanıyorsan ordan kolayca yatırabilirsin yardımcı da olurum nası yapabileceğin ile ilgi
0
Bysb
(10.05.12)
grgn
(10.05.12)
(2)

basit bir işlem sorusu

zaraeta
her şeyi yaparım ama işlemden nefret ediyorum arkadaş.. bir el atar mısınız acaba ?işlemimiz % olsun,x%y=-x-y+2xy+1ise, % işleminin yutan elemanı nedir ?aşama aşama yazabilirseniz harika olur. çok teşekkür ederim.
her şeyi yaparım ama işlemden nefret ediyorum arkadaş.. bir el atar mısınız acaba ?

işlemimiz % olsun,


x%y=-x-y+2xy+1

ise, % işleminin yutan elemanı nedir ?

aşama aşama yazabilirseniz harika olur. çok teşekkür ederim.
0
zaraeta
(09.05.12)
xOy=y olacak (yani yutan eleman y olsun, y ile işleme ne koyarsan koy sonuç yine yutan eleman çıkmalı)

xOy=-x-y-2xy+1=y olmalı, y lileri bi taratfa topla,

1-x=2y-2xy

1-x=y(2-2x)

1-x=2y(1-x)

1=2y

y=1/2
0
rodeocu
(09.05.12)
Yutan eleman demek, bir sayıyı ilgili işleme sokunca kendisine çevirmesi demek.Yani x%y işleminde eğer y yutan elemansa yanıt y olmalı.Buradan:
x%y=-x-y+2xy+1=y olmalı ve y'yi bulacağız.
-x-y+2xy+1=y
1-x=2y-2xy
1-x=2y(1-x)
1=2y
y=1/2
0
grgn
(09.05.12)
(4)

beden dili

dieselsingle2
a.beden dili yalan söyler mi, söyleyebilir mi?b.beden dilinin yanlış anlaşılma olasılığı nedir? beden dili der iken, gözler, bakışlar, ses tonu vs de dahil.b şıkkına saçma sapan bir örnek: bir beden dili kitabında "kişi sizle konuşurken sağa yaslanırsa sizi dinlemiyor demektir" denmekte, gerçek haya
a.beden dili yalan söyler mi, söyleyebilir mi?
b.beden dilinin yanlış anlaşılma olasılığı nedir?

beden dili der iken, gözler, bakışlar, ses tonu vs de dahil.


b şıkkına saçma sapan bir örnek: bir beden dili kitabında "kişi sizle konuşurken sağa yaslanırsa sizi dinlemiyor demektir" denmekte, gerçek hayatta da siz birilerini dinlerken hep sağa yaslandığınızın farkına vardınız, ama gerçekten de dinliyorsunuz. yani kitap yanılıyor, vs
0
dieselsingle2
(07.05.12)
eğer kişi beden dili konusunu biliyorsa bazı manipülasyonlar yapabilir, ör. illüzyonistler, mentalistler filan. ancak mikromimikleri ve göz hareketlerini gizlemekte veya taklit etmekte zorlanacaktır.
yanlış anlaşılma olasılığı yüksek, uzmanlık istiyor.
ancak bazı şeyler var ki pek şaşmıyor. mesela birine bir soru sorduğun zaman sana cevap vermeden önce gözü yukarılara giderse, birşeyi hatırlamaya çalışıyor demektir, yani hafızasını kontrol ediyordur. ancak sola aşağıya doğru bakarsa birşeyleri uyduruyor demektir. :) detaylar için:www.blifaloo.com
www.youtube.com

ha bir de gerçek gülümseme ile yalandan gülümsemeyi ayırt edebilirsin. gerçek gülümsemede göz kenarları da kırışacaktır. yalancıktan, sosyalcikten olanında sadece dudaklar oynar, gözler kısılmaz genelde. bu da pek şaşmaz.
0
kediebesi
(07.05.12)
Elbette mümkün.Karşınızdaki kişi ya kitapta yazılana uymuyordur ya da yalanını ustaca saklıyordur.
0
grgn
(07.05.12)
yalanına kendi inanan insanlar vardır bunu fark etmeniz imkansız, kronik yalancılar vardır bunları da anlayamazsınız.

bu iki grup dışında korkak insanlar vardır doğruyu söylese bile söylediğinden emin olamaz yalan söylüyor sanabilirsiniz.

kısaca çok net bir kuralı yok bu işin bence sezgisel olarak fark edilebilir.
0
orpheus
(07.05.12)
lie to me izlemeni tavsiye ederim ilgini ceker bence tek bi bölümde bile beden dili- mikro ifadeler ile ilgili cok sey ogretiyor
0
lonelily
(07.05.12)
(1)

Kontraplak boyası

artikbenimdebirvolvomvar
merhaba,25cm*25cm boyutlarında kontraplağa çizilmiş bir desen var elimde. Şimdi bu kontraplağın boyanması lazım ama hangi tür boya ile boyayacağım bunu? Fırça ile boyayayım desem, biliyorum fırça izleri oluşacak ki bunu hiç istemiyorum. Bu kontraplağı önce zımparalayıp sonra uygun bir boya ile bir ş
merhaba,

25cm*25cm boyutlarında kontraplağa çizilmiş bir desen var elimde. Şimdi bu kontraplağın boyanması lazım ama hangi tür boya ile boyayacağım bunu? Fırça ile boyayayım desem, biliyorum fırça izleri oluşacak ki bunu hiç istemiyorum. Bu kontraplağı önce zımparalayıp sonra uygun bir boya ile bir şekilde boyadıktan sonra üzerine bir kalemle bir şeyler de çizmem/yazmam gerekiyor. Ve bu çizeceğim/yazacağım şeyler hassas, ince işler biraz. Bunun için nasıl bir şey önerirsiniz ?

Bu işlerle uğraşmış olan veya anlayan yardımcı olabilirse sevinirim.
0
artikbenimdebirvolvomvar
(07.05.12)
(bkz: ahşap boyası) Mürekkep kullanırsanız kayar, isterseniz yazacağınız şeyi yakarak yazabilirsiniz.
0
grgn
(07.05.12)
(1)

gürcistan

xiii
şimdi yazın 1 haftalığına tiflise gitme isteğim var. vize istemiyormuş 90 güne kadar. uçak biletimi alıp gidebilir miyim yani? bu hususta almam gereken evraklar falan nelerdir acaba?bir de daha önce gidenler ne kadar bir bütçenin 1 hafta için yetebileceğini söyleyebilir mi?
şimdi yazın 1 haftalığına tiflise gitme isteğim var. vize istemiyormuş 90 güne kadar.

uçak biletimi alıp gidebilir miyim yani? bu hususta almam gereken evraklar falan nelerdir acaba?

bir de daha önce gidenler ne kadar bir bütçenin 1 hafta için yetebileceğini söyleyebilir mi?
0
xiii
(06.05.12)
Pasaport bile istemiyormuş geçen de ben sormuştum.
0
grgn
(06.05.12)
(10)

Apartman garajına eşya koymak yasak mı ?

antidote
Yakında yeni bir apartman taşıncam, apartmanın altında ortak kullanılan kapalı garaj da var ama bir kaç daire garaja eşya(beyaz eşya, masa, dolap, ...) koymuşlar. Garajda hala boş yer var ama bir araba sığmaz.Garaja eşya koymak yasak değil midir? Eşya koyan adama karşı nasıl bir tutum sergileyip eşy
Yakında yeni bir apartman taşıncam, apartmanın altında ortak kullanılan kapalı garaj da var ama bir kaç daire garaja eşya(beyaz eşya, masa, dolap, ...) koymuşlar. Garajda hala boş yer var ama bir araba sığmaz.

Garaja eşya koymak yasak değil midir? Eşya koyan adama karşı nasıl bir tutum sergileyip eşyalarını oradan aldırmalıyım ?

Not: Apartman yeni tamamlandı, insanlar yeni taşınmaya başlıyorlar. Kimse kimseyi tanımıyor daha.
0
antidote
(04.05.12)
böyle bir şey benim de başıma gelmişti. bir apartman toplantısında oraya eşya koyarsak farelerin ve haşeratın daha kolay üreyeceğini anlatmıştım, hak verip kaldırmışlardı, ama anlamayan biriyle karşılaşırsanız çoğunluk sağlayıp da ikna edebilirsiniz.
0
santiago nasar
(04.05.12)
kat mülkiyeti esas olan taşınmaz üzerindeki ortak malların hepsinde eşit hisseye sahipsiniz. ben koydum oldum olayı yok. başkasının hakkını çiğnemediği sürece kullanımda özgürsünüz.
0
angelofdeath
(04.05.12)
@angelofdeath,
tamam eşit hisseye sahibiz, gelsin arabasını koysun, ona bir şey demem. Ama o eşya koyduğu için ben arabamı koyamıyorum.
0
🌸antidote
(04.05.12)
her daireye tahsis edilen bir park yeri söz konusu mu kapalı garajda?
0
cakabo
(04.05.12)
@cakabo,
maalesef öyle değil. 8 daire var apartmanda, garajın boş halinde ise en fazla 3 araba sığar. Ama şu an bu eşyalar yüzünden araba girmiyor.
0
🌸antidote
(04.05.12)
kullanım amacı nedir? projede ne olacak belirtilmiş o alan?
olayı tamamen teknik ve hukuki boyuta taşımak isterseniz yardımcı olabilirim =)

ama yok komşuluk ilişkileri içinde çözmek (ev sahibi iseniz daha hayırlı) isterseniz santiago nasarın önerisi de oldukça makul. yöneticiyle konuşun ilk toplantıda dile getirin bu durumu.
0
angelofdeath
(04.05.12)
abı ozaman ınsan gıbı anlat derdını arabamızı koyacagız esyalarınızdan dolayı koyamıyoruz de bı bakalım ne dıyecekler
0
Bysb
(04.05.12)
orası ortak kullanım alanıdır. ayrıva yerleri palaşmış olsanız bile her daire kenine ait bölüme araba yerine eşya dahi koyamaz. velevki aksi kararlaştırılmamış olsun veya apartman yönetim planına işlenmiş olsun. kaldırtma hakkınız tek başına var yani.
0
ground
(04.05.12)
8 dairelik yere 3 araba sığdığından zaten araba konusunda sıkıntı yaşanacaktır. ya araba konmayacak ya da dönüşümlü park edilecektir, sanırım. yani ne demek istiyorum; yönetimle konuşup, araba park edilmeyecekse 8'e bölünmeli, park edilecekse de eşyalar kaldırılmalıdır. eşya koyan adama doğrudan yapabileceğiniz bir şey olamaz, diye düşünüyorum. yönetimle ilgili bir durum bu.
0
african rain
(04.05.12)
Yasak.Eşya koymak için yapılan alanlara da -sığsa bile- araba konulamaz.
0
grgn
(04.05.12)
(8)

imla

tekilabambam
Küçük balık:"Geçmiş günlerden siz söz açtınız." diye cevap verdi.Küçük balık:"Geçmiş günlerden siz söz açtınız," diye cevap verdi.Yayıma hazırlanan bir kitabın düzeltim aşamasında, yukarıdaki yazımlardan hangisi doğru? Yani, tırnağı kapatmadan önce nokta mı koymalıyız, virgül mü?Ben nokta diye biliy
Küçük balık:
"Geçmiş günlerden siz söz açtınız." diye cevap verdi.


Küçük balık:
"Geçmiş günlerden siz söz açtınız," diye cevap verdi.


Yayıma hazırlanan bir kitabın düzeltim aşamasında, yukarıdaki yazımlardan hangisi doğru? Yani, tırnağı kapatmadan önce nokta mı koymalıyız, virgül mü?
Ben nokta diye biliyordum ama yayım aşamasında virgül sanırım, lütfen cevap verin, kafam çok karıştı :/ :/
0
tekilabambam
(04.05.12)
virgul konur mu hiç yahu
0
exxxessive
(04.05.12)
nokta konmalıdır. iç içe birleşik cümledir.
0
cemallamec
(04.05.12)
metnin devamına bağlı. hemen ardından bir şey daha söylüyorsa virgül yanlış değil diye biliyorum.
0
anonim yazar
(04.05.12)
(git: 398781)

Yani, virgül konulacak. Hatta şu biçim kitap formatına daha da uygun olabilir(Sizin kullanımınız yanlış değildir):

Küçük balık, "Geçmiş günlerden siz söz açtınız," diye cevap verdi.

Bütün kitap için tek bir format seçilmeli ve hep o şekilde kullanılmalı.
0
samansapı
(04.05.12)
tabiki virgül konur. buna nokta koy diyen gitsin ilkokulu yeniden okusun amk.
0
blackmail
(04.05.12)
Nokta konur.
@samansapı: O soruda nokta konulacağı belirtilmiş farkındaysanız.Oraya virgül konmaz.
0
grgn
(04.05.12)
@ grgn arkadaşın sorduğu yer tırnağın içindeki nokta. Cümlenin sonundaki değil. O duyuruda iki farklı yer tartışıldı. Bir tırnak içindeki noktalama, bir de cümle içindeki noktalama.

Ayrıca diğer duyurudaki cevabınız da yanlış. Kitaplardaki standart benim dediğim şekildedir.
0
samansapı
(04.05.12)
Virgül konulacak. Nokta konulması doğru bilinen yanlışlardan. Yayıncılık dünyasında editörler, redaktörler vb. hep virgül konması gerektiğini söylerler. Hatta böyle bir tartışmada bir yayıncı-eleştirmenin bu konunun özellikle üstünde durduğunu biliyorum.
0
microfiction
(04.05.12)
(8)

Mezuniyet Sonrası Tecil İşlemleri Hakkında Bilgi

jay jay justified
Arkadaşlar, 23 Ocak 2012 mezuniyet tarihim. Tecil işini unutmuşum kafama sıçayım ki. En kısa sürede belgeleri ve fotokopileri alıp gitsem sıkıntı olur mu? Ne yapmalıyım, bi' yol gösterin götüm tutuştu birden.
Arkadaşlar, 23 Ocak 2012 mezuniyet tarihim. Tecil işini unutmuşum kafama sıçayım ki. En kısa sürede belgeleri ve fotokopileri alıp gitsem sıkıntı olur mu? Ne yapmalıyım, bi' yol gösterin götüm tutuştu birden.
0
jay jay justified
(04.05.12)
Mezuniyetten sonraki iki yıllık tecili mi diyorsunuz? Olmaması lazım sanırım.Birkaç ay geçmiş ama o arada yoklama kaçağı oldunuz mu olmadınız mı belli değil.Belgelerinizi alın gidin en azından sorarsınız.Sizi orada alacak değiller ya.
0
grgn
(04.05.12)
Evet hocam o iki yıllık tecili diyorum. 23 Ocak'tan 23 Nisan'a kadar normal süre sanırım. 3 ay diye hatırlıyorum. 2 hafta geçmedi henüz.
0
🌸jay jay justified
(04.05.12)
Bence sorun olmaz.Yarın gidin derim.
0
grgn
(04.05.12)
aynı durum benim başıma geldi bu sene. yaklaşık 8-9 ay unuttum tecili.
kaçak durumundasın şu anda ama gbt'ye falan çıkma yok. askerlik şubesine kimlik, diploma ve fotokopilerini alıp gidersen tecil ettirirsin.
orada bir sorun çıkmaz yani.
0
l ikta
(04.05.12)
Hocam orada bir sorun çıkmaz derken kısmını tam anlayamadım. Tecilimi hallettirip sorunsuzca evime dönebilecek miyim? İleride tekrar bir sıkıntı olur mu?
0
🌸jay jay justified
(04.05.12)
bir sorun olmaz, ben mezun olduktan 1 yıl sonra gittim (yoklama okunduğu haldei daha önce tecil ettirmeden) bir açıklama metni yazdırdılar neden muayeneye gitmediğim hususunda. öyle haberim fln yoktu diyip sıyrıldım.

halbuki mmorpgye fazla dalmışım :)
0
cthrag
(04.05.12)
ben okulu fena uzatım yaklaşık üç sene yoklama kaçağı olarak hayatımı idame ettirdim.. tabi her inzibat gördüğümde yüreğim bi hop etti malum onların gbt'sinde çıkıyorum. sonra ne oldu mezun oldum gittim şubeye. bi açıklama metni doldurttular niye yoktun bunca zamandır diye. iki yıl tecilimi yaptım çıktım.
0
hosein
(04.05.12)
Şubeye gittiğinde muayeneye alıcaklar seni. muayene dediği de söyledikleri doktora gidip boy ve kilo ölçülmek bi de bikaç soruya cevap vermek o kadar. sonra şubeye tekrardan dönüp tecil ediyolar 2 sene.
geçen hafta üsküdar şubesinde bu işlemlerden geçtim.
0
l ikta
(04.05.12)
(8)

güvenlik kameraları

yusufist
bu kameraların kaydettiği görüntüler nerede saklanıyor?meraktan soruyorum.
bu kameraların kaydettiği görüntüler nerede saklanıyor?meraktan soruyorum.
0
yusufist
(04.05.12)
degisir.güvenlik odasindan tut da casinolarda yerin bilmem kac kat altinda ebesindek sistem odasinda olabilir:)

ama cogu ufak capli firmada kameralarin sisteminde bi hard disk olur orda saklanir.oda genelde ya güvenlik odasi,ya da müdür odasindadir.
0
serabetan
(04.05.12)
söylediklerin gene büyük çaplı yerler.mesela bakkalda nerede saklanabilir ki?
0
🌸yusufist
(04.05.12)
Bakkalda da bir yerde hard disk vardır.
0
grgn
(04.05.12)
Herhangi bir bilgisayarda saklanabilir.
0
crown
(04.05.12)
crown +1

bazi ufak yerlerde bilgisayarda paralel calisan bi programla kaydediliyor,gece filanda acik birakiliyor,ayrica bakkal ya da bazi yerlerde geyigine orkutma,amacli koyulabiliyo fake kamera.
0
serabetan
(04.05.12)
Diskin bakkalda olması şart değil ayrıca.Görüntüyü internet hattıyla dükkan sahibinin bilgisayarına aktaran bir sistem var.Kaydı da o bilgisayara yapıyor olabilir.
0
grgn
(04.05.12)
aslında bunlar için özel harddiskler de olur. harddisk tabanlı dijital video kaydedicileri kullabılabilir yani. bir de ip kameralar var, bunların verileri server'da tutulabiliyor. veriler bazen arşivleniyor ama genelde verilerin üstüne tekrar yazılıyor.
0
ermanen
(04.05.12)
bakkal için iki ihtimal var ;
1-dvr kayıt kartı ile bilgisayara kayıt yapıyordur.
2-dvr kayıt cihazı üzerine kayıt yapıyordur,uydu alıcı gibi bir görünümü vardır varsa asma tavan arasına,dolaba,tezgah altına v.b yerlere saklanabilir.
3-ip kamera v.b ile server üzerine kayıt yapan cihazlarda var ama bakkalın bunlarla işi olmaz.
0
sealth
(04.05.12)
(4)

12 pm

hayley williams ile evlenecek genc
bu meret öğlen mi demek gece mi?
bu meret öğlen mi demek gece mi?
0
hayley williams ile evlenecek genc
(04.05.12)
öğlen
0
skywalkeremre
(04.05.12)
Öğle.
0
grgn
(04.05.12)
pm: pre midnight
am : after midnight
0
boş
(04.05.12)
bu olay anlam olarak aslında tam uymuyor ama karışıklığı önlemek için genel geçer olarak kabul görmüş. şurda da bahsediyor:

en.wikipedia.org
0
ermanen
(04.05.12)
(7)

telefon yasağı

babaganus
Belediye otobüslerinde ve benzin istasyonlarında telefonlarımızın kapalı olması neden isteniyor. yasak olmasının temel nedeni tehlikeli olması mı? tehlikeliyse neden tehlikeli? tehlikeli değilse hadi otobüsü anladım da benzin istasyonlarında neden yasak? rahatsız olunuyorsa insanlar kendi aralarında
Belediye otobüslerinde ve benzin istasyonlarında telefonlarımızın kapalı olması neden isteniyor. yasak olmasının temel nedeni tehlikeli olması mı? tehlikeliyse neden tehlikeli? tehlikeli değilse hadi otobüsü anladım da benzin istasyonlarında neden yasak? rahatsız olunuyorsa insanlar kendi aralarında da konuşuyor sesten rahatsız olunuyorsa bilmem kaç model otobüs motorundan 120db ses geliyor. amaç nedir? "kapat şu telefonu otobüs bozulacak" diye bağıran yolcuyu teknik bir cevapla nasıl göt edebilirim?
0
babaganus
(03.05.12)
cevabından bağımsız, bu konuda teknik bir cevapla kimseyi göt edemezsin.
ordan 2 teyze 1 amca çıkar saçını yolar verir eline, kuyruğunu kıstırır kaçarsın.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(03.05.12)
benzin istasyonunda tehlikeli çünkü elektrikle çalışan aletler bunlar. benzin de hayli uçucu bir sıvı, istasyonda kokusunu bu kadar keskin alabilmenin sebebi bu. noktaları kendin birleştir. aynı şekilde sigara da yasaktır.

otobüslerde fren sistemini manyetik etkilerden koruyan bir sistem yoksa telefon risk oluşturuyor. riskin boyutunu bilemem. yeni otobüslerde bu sorun yok. bu yüzden kalktı uyarılar.
0
cro.magnon
(03.05.12)
sanane lan kamil diyerek göt edebilirsin. Otobüslerde fren kilitlenmesi diye bir bahane uydurdular, asıl amaç, insanların telefondakiyle LAN OLUM BUGÜN BİR KARI gördüm şeklinde, hayvansı ses tonunda konuşmasını önlemekti. Çünkü insanlar toplu taşıma aracında nasıl konuşması gerektiğini bilmiyor. Yanında arkadaşınla konuşmana karışamazlar ama onu da bağırarak yaparsan ters ters bakarlar, zaten kaç kişi arkadaşıyla biniyor ki otobüse.

Sonra zaten o yasak logolarını kaldırdılar, millet cayır cayır konuşuyor.

Benzin istasyonunda da benzin buharı mı ne karın ağrısı, cep telefonu mevzusundan alev alabiliyor diye yasak. Hatta statik elektrikten dolayı bile yangın çıktığını izlemiştim discoveryde. İnsanlar koltuklarından kalkıp kendi benzinlerini koydukları sırada atlama vs şeklinde alev alma olabiliyormuş
0
bonjurkes
(03.05.12)
dalgalardan yangın çıkabilirmiş istasyonlarda.
0
cecilia
(03.05.12)
Belediye otobüslerinde ABS yoksa yasak olmasına gerek yok.Mekanik freni değil elektronik freni etkiliyor.Önce onu bir öğrenin hangi tür fren varmış araçlarında.Akaryakıt istasyonları farklı.Oluşan yoğun manyetik alanın statik yüke dönüşerek kıvılcım çıkarma riski, o kıvılcımın da yakıta temas etmesi riski.Patlayıcı madde olan hemen her yerde telefon yasaktır zaten.Bazı yerlere kapalı olarak da sokulmaz, telefon dışarda bırakılır.
0
grgn
(03.05.12)
cep telefonunu kapatsan bile o otobüs telefondan kat be kat daha fazla manyetik dalga yayan baz istasyonlarının yanından geçiyor, bozulsa onlarda bozulur zaten. bu açıklama mantıklı bir insan için yeterli diye düşünüyorum.
0
master of orion
(03.05.12)
benzin istasyonlarında herhangi bir tehlikeye yol açmadığı defalarca denenip ispatlandı
otobüste ise gürültünün engellenmesi sebebiyle abs konusunun uydurulduğuna inanıyorum. tüm arabalarda abs var bir tek otobüslerinki mi etkileniyor?

yani otobüste seni uyaran birine gözün kesiyosa hadi len diip devam et.
0
n62
(03.05.12)
(10)

ehliyet sınavı sonucu

wessago
girdi ne ? terbiyesiz mi bunlar ? ekteki fotoğraf
girdi ne ? terbiyesiz mi bunlar ? ekteki fotoğraf
0
wessago
(02.05.12)
geçmişsin işte.
0
nemo problemo
(02.05.12)
üfff savcılığa ver hemen böye alenen küfür mü edilirmiş ya.
bu arada hayırlı olsun,girdi ayağına altmetin olarak notları göstermen de gözümden kaçmadı=D
0
skywalkeremre
(02.05.12)
tebrikler
0
hasanli
(02.05.12)
benim en düşük notum 90 dı.
0
disfircasiyimben
(02.05.12)
sübliminal mesaj.
0
yay
(02.05.12)
motordan 83 almış püüüü..hayırlı uğurlu olsun ama trafğe çıkmak için acele etme olur mu.
0
african rain
(02.05.12)
motoru bile 94 le geçmiştim ben, ehh seninki de fena değil girmemiş en azından hadi hayırlı olsun :D
0
ekaterina
(02.05.12)
benim hepsi 100dü yaa yazık
0
xvyz
(02.05.12)
ilk yardımı barajla geçen tek insan benim herhalde. hey maşallah herkes bi 90 100
0
skywalkeremre
(02.05.12)
İlk geçerli yanıtı veriyorum: Sınava girdiğinizi belirtiyor.Doğrusu "Geçerli" yazılmasıydı.Girmeseniz sol yanında notlar gözükmez zaten.
0
grgn
(03.05.12)
(8)

Köpeği çok sert seviyorum ya

ermanen
Evde küçük şirin bi cins kuçu kuçu var. Ben kucağıma alıyorum, okşuyorum ve besliyorum falan. Ama bazen severken çok sert davranıyorum. Durduramıyorum kendimi. Köpeğe zarar gelmedi ama gelecek diye korkuyorum bazen, pişman oluyorum. Bazen sert oynamayı kendi de seviyor, acayip ısırıyor falan.. Garip
Evde küçük şirin bi cins kuçu kuçu var. Ben kucağıma alıyorum, okşuyorum ve besliyorum falan. Ama bazen severken çok sert davranıyorum. Durduramıyorum kendimi. Köpeğe zarar gelmedi ama gelecek diye korkuyorum bazen, pişman oluyorum. Bazen sert oynamayı kendi de seviyor, acayip ısırıyor falan.. Garip bi ilişkimiz var yani.. Ne olacak bu durum?
0
ermanen
(02.05.12)
ileride sağlam ısırır ve bunu oyun zanneder ama senin elin kopar. yumusak sev :/
0
neira
(02.05.12)
bir pitbull al kendine her türlü fanteziyi yaşatır o sana
0
Wolfware
(02.05.12)
ohaaa aile için hayvani ensest ilişki.kardeşim normal sev hayvanı.köpekten daha fazla vahşileşmeye gerek yok.

edit:ya sev ya terk et. :D

edit2:saçmalama modundayım kusura bakmayın :D:D:D:D:D:D::D:D
0
michael jackson
(02.05.12)
çok fazla sert sevmeyin, hayvan hırçınlaşmasın büyüyünce.. mazaallah psikolojisi bozulur :) gerçi küçük mü bilmiyorum ama yine de dikkatli davranın. ancak, o oyun olduğunu biliyordur merak etmeyin :) canı yanarsa da oyunu devam ettirmez, bi gider yapar sonra uzaklaşır normalde.
0
kobretti
(02.05.12)
yumuşayın.
0
african rain
(02.05.12)
o zaman sende sert davranma amk.
0
blackmail
(02.05.12)
aaaghhh ısır hırla, göbeğe dal, kulak çekiştir, iki bacak üstünde yürüt. köpüşler genelde hoşlanır sert oyunlardan. tarzından anlayabilirsin. ama şakayı kaka yapma, yenmesine izin ver arada, arada da sen üstün gel. çok hırslandırma, ayarını bil. ama umarsızca dal! mesela eğer kıyafet vs çekiştirmece oynayacaksanız sen bırakmasını istediğin an bırakmalı, iki etmemeli. öyle bir ayarda tutmak gerek. yani olay fiziksel bir hadise değil tümüyle psikolojik savaş, bunu unutma :)
0
kediebesi
(02.05.12)
Konu sertliğe gelirse o kazanır, dikkatli olun.
0
grgn
(03.05.12)
(9)

kalemin yaşantımızdaki yeri

hasanli
Soyle bir proje hazirlicamda arkadaslar fikirleriniz almak istedim-Kalem deyince akliniza neler geliyor?-Kalemin genel olarak ihtiyac duyuldugu yerler nerelerdir?(okul..vs?)-En cok kullandiginiz kalem cesidi hangisidr? (tukenmez kalem..vs?)-Kalem alirken marka takintiniz varmidir yoksa onume gelen k
Soyle bir proje hazirlicamda arkadaslar fikirleriniz almak istedim

-Kalem deyince akliniza neler geliyor?

-Kalemin genel olarak ihtiyac duyuldugu yerler nerelerdir?(okul..vs?)

-En cok kullandiginiz kalem cesidi hangisidr? (tukenmez kalem..vs?)

-Kalem alirken marka takintiniz varmidir yoksa onume gelen kalemi alirim mi dersiniz?

-Kalemin gelecegi nasil olur?Kalemlere gelecektede ihtiyac duyulurmu?yoksa kalemin yerini teknolji mi alir?
0
hasanli
(02.05.12)
- Gelişen teknolojinin öldürdüğü şeylerden biri bana kalırsa.
- Okul, iş yeri, imza atılması gereken yerler.
- Tükenmez kalem
- Lisede vardı artık yok
- İlk maddeye verilen cevabım geçerli bunda.
0
lunedor
(02.05.12)
son soruna cevap: benim için kalemin yerini teknoloji aldı bile. son 3 yılda kaç defa kalem kullanmışımdır diye düşünüyorum. bir elin parmaklarını geçmez herhalde. o da ancak kısa bir şeyler için. yazmayı unutucam artık nerdeyse. zaten elime kalem alınca bir şey yazmaya kalkınca falan başta bir yadırgıyorum. garip geliyor. sanki ilk defa yazı yazacakmışım gibi.
0
hmm peki
(02.05.12)
-okul
-pilot ve marker
-takıntı oluşuyor
-gelecekte de ihtiyaç duyulur, bana biraz e-book ve normal kitap arasındaki ilişki, tam benzemese de defterlerle kalem arasındaki olay gibi geliyor. dokunma hissi meselesi.
0
karpuzpeynirekmeksu
(02.05.12)
-kalem diyince aklıma okul notlar ders sınav geliyor
-okulda, evde telefon yanında, mutfak masasında (alışveriş listesi)
-kalemlerim genelde eşantiyon oluyor (ilaç mümessilleri eheheh) ama bazı ilaçların kalemleri tabii daha güzel :D
-kalem candır, devam eder. şimdi ipad falan var insanlar eskisi gibi not tutmuyorlar (bikaç sene içeriisnde okullarda iyice yaygın olacak) ama kalem baki kalır
0
la noix
(02.05.12)
- Kalem deyince akliniza neler geliyor?
+ Aklıma okul ve ödevler geliyor ilk olarak.

- Kalemin genel olarak ihtiyac duyuldugu yerler nerelerdir?
+ Okulda ve herhangi bir yerde form doldururken.

- En cok kullandiginiz kalem cesidi hangisidr?
+ Uçlu kalem ve pilot kalem. Tükenmez kalemi hiç sevmem. Çok bakkal işi geliyor ve pilot kaleme kıyasla parmakları daha çok yoruyor.

- Kalem alirken marka takintiniz varmidir yoksa onume gelen kalemi alirim mi dersiniz?
+ Kesinlikle var. Yıllardır kullandığım tür bir uçlu kalem ve pilot kalem var. İkisinden biri üretimi durdurur bir gün diye ödüm kopuyor. Şaka yapmıyorum. Çok alıştım çünkü ikisine de. Daha da iyisi ile karşılaşmadım hala.

- Kalemin gelecegi nasil olur? Kalemlere gelecektede ihtiyac duyulurmu?yoksa kalemin yerini teknolji mi alir?
+ Kalemin teknolojiye ayak uyduracağını düşünüyorum. Atıyorum mesela sanal bellekli bir kalem olacak. Kağıda yazdıklarımızı text halinde belleğine atacak el yazımızı tanıyıp. Böylece kağıda yazdıklarımızı evde kalemi bilgisayara bağlayıp text halinde istediğimiz gibi düzenleyebileceğiz. Ne güzel olurdu.
0
sweet child o mine
(02.05.12)
-Kalem, olmadan yapamayacağım şey.
-Her yerde ihtiyaç duyuyorum, bu yüzden de hep varlar yanımda.
-Kurşun asker. Amaan kurşun kalem elbet. Ve boya kalemleri var tabi.
-Markasız olsa bile, tecrübe ettiğim kalemler candır.
-Bunlar hep dile gelen ve olmasından korktuğum şeyler, lakin ben kalemin tamamen kalkabileceğini zannetmiyorum.
0
balekmek
(02.05.12)
telefonunu evde unutunca ne hissediyorsan kalemim olmayınca onu hissediyorum.
ilk gözağrım tabiki de kurşun kalemler www.google.com.tr
0
cecilia
(02.05.12)
1- kalem kutsaldır, kuranı kerimde kalem isimli bir sure var ve allah kalem üzerine yemin eder. kalem suresinin ilk ayeti şu şekilde "kaleme ve yazdıklarına yemin olsun."
2-kağıdın olduğu her yerde kalem de vardır
3-uçlu ve tükenmez kalem
4-penac ve faber marka kalemler demirbaş, diğerleri gelip gidici
5-kalem her zaman olacaktır, kalemin yerini teknoloji alamaz
0
zidan
(02.05.12)
Kalem olmasa bu projeyi hazırlayamazdınız.Daha ne?
0
grgn
(03.05.12)
(5)

ygs hakkında bilgisi olanlar

girl in a coma
yıllar sonra ilk defa başvuru yapıcam. yarına kadar uzatılmış başvurular. bir arkadaşım da "sınav iki aşamalı, bir önceki açıklandı bile, ona girmediğin için buna girmenin anlamı yok" dedi. doğru mudur? gelecek seneyi mi beklemem gerekiyor?
yıllar sonra ilk defa başvuru yapıcam. yarına kadar uzatılmış başvurular. bir arkadaşım da "sınav iki aşamalı, bir önceki açıklandı bile, ona girmediğin için buna girmenin anlamı yok" dedi. doğru mudur? gelecek seneyi mi beklemem gerekiyor?
0
girl in a coma
(02.05.12)
anlamı yok değil, girmeye hakkın bile yok.
0
cro.magnon
(02.05.12)
evet dogrudur.zaten ilk asamada baraji gecemeyenler ikinci sinava giremiyorlar.gelecek seneyi beklemeniz gerekiyor.
0
fraise
(02.05.12)
ygs'ye girmediğin için diğerine de girme hakkınız yok,seneyi bekleyeceksiniz.
0
saqopanner
(02.05.12)
çook teşekkürler.
0
🌸girl in a coma
(02.05.12)
Çok yanlış sormuşsunuz.YGS ilk sınavın adı.Ona girmediğiniz için ikinci aşama olan LYS'lere girme hakkınız da yok.Zaten ilk önce, eğer 2010 ve sonrası bir sınava girmediyseniz, ÖSYS'ye kaydolmalısınız.Şu anda yapacağınız hiçbir şey yok.Önümüzdeki aralık ayında ne yapacağınızı soran bir duyuru daha açın, o zamana kadar da çalışın şimdiden.Kolay gelsin.
0
grgn
(02.05.12)
(4)

İngiltere'de asgari ücret ?

avrigus
ne kadar ?
ne kadar ?
0
avrigus
(02.05.12)
camasirsuyu
(02.05.12)
saat basi hesaplaniyor o, aylik maas sistemi yok orda
0
lutah
(02.05.12)
Yanlış bilmiyorsam Avrupa ülkelerinde asgari ücret meslek bazında değişiyor.Yani orada, burada olduğu gibi asgari ücretle çalışan mühendis olamaz.Mühendislik için asgari ücret ayrı, diğer meslekler için de ayrıdır kesin.Yıllık hesaplanıyor.Tabii İngiltere için özel olarak saat başı hesaplanıyor olabilir.
0
grgn
(02.05.12)
saatlik asgari ücret 6.08 pound.
0
bp10
(02.05.12)
(4)

Kablosuz modem sahipleri

Simrug
Kablosuz modeminizi evin neresine bırakıyorsunuz? Benimki mesela kendi odamda... Bu çok zararlı mı acaba?
Kablosuz modeminizi evin neresine bırakıyorsunuz? Benimki mesela kendi odamda... Bu çok zararlı mı acaba?
0
Simrug
(01.05.12)
Şimdi birileri çıkıp zararsız diyecektir, sayısal bilgi verecektir.Elektromanyetik ortamda bulunmayan bir dağ evindeki ortamla sizin oda bir mi şimdi? Zarardan kasıt illa ki kanser yapmasıysa belki zararsız kabul edilir kanser belirene kadar.Herhangi bir sağlık sorunu diyorsak elbette zararlı.
0
grgn
(01.05.12)
beynimle arasında 1 metre var, yok.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(01.05.12)
salonda duruyor, ve gerçekten de zararlı en azından yattığınız yerde tutmayın tutsanız da kapatın yatarken
0
metehan01
(02.05.12)
kablosuz modeme geçmeye karar vermeden önce bu konuyu epey yabancı ve yerli kaynaktan, olabildiğince geniş şekilde araştırmaya çalışmıştım. araştırmaları yapan akademisyenler cep telefonunun bile şu an insan üzerinde yarattığı zararlar konusunda tam olarak uzlaşılabilmiş değiller. çünkü cep telefonunun icadından ve kullanımından sonra geçen süre hala yeterli değil. bu durumda kablosuz modem için daha da sonra çıktığını düşünürsek hala yeterli veriye ulaşılamamış. cep telefonunun veya kablosuz modemin belki çok zararlı etkileri var ama 30 yıl sonra beliriyor olabilir, bunu demek istiyorum.

tabi gerçekten felaket derecede zararlı olsalar bile ve belirgin olarak görünmese bile 4-5 yıl sonra zarar vermeye başlasa da kimse çıkıp da zararlı demeyecektir çünkü ikisi de büyük sektörler.

ben kablosuz modeme geçtim. evin merkezine, koridora koydum. kimseye daha yakın olmuyor ve kimse yakınında uzun süre oturmuyor böylece. bununla birlikte aklıma geldikçe gece yatmadan önce kapatmaya çalışıyorum. bu da 4-5 günde bire denk geliyor sanırım. ama ben cep telefonunu bile gece kapatan bir insanım. az da olsa zararı olduğunu düşünüyorum çünkü.
0
sweet child o mine
(02.05.12)
(11)

kaynama

koptumvalla
su küçük ocakta kaynıyor. içine makarnayı atıyoruz. aynı ocakta kaynamaya devam etmesi ile daha büyük bir ocakta kaynamaya alınması arasında pişme süresi farkı olur mu? nedeni ile biri açıklayabilirse çok sevinirim.
su küçük ocakta kaynıyor. içine makarnayı atıyoruz. aynı ocakta kaynamaya devam etmesi ile daha büyük bir ocakta kaynamaya alınması arasında pişme süresi farkı olur mu? nedeni ile biri açıklayabilirse çok sevinirim.
0
koptumvalla
(01.05.12)
kaynamaya başladıktan sonra sıcaklık farkı olmaz(olur da az bir şey olur). buharlaşma hızını artırırsın.
0
trinitrotoluen
(01.05.12)
Ne kadar büyük ateşe koyarsanız koyun o su zaten 100 derecede kalacak.Fark yok yani.
0
grgn
(01.05.12)
kaynadığı sürüce olmaz çünkü kaynama noktasındaki sıvıların sıcaklığı sabittir. Yani makarna iki durumda da 100 derecelik bir ortam içinde olur. büyük ocağın verdiği fazla ısı daha hızlı buharlaşmaya sebep olur sadece ve makarnaya etki etmez.
0
yakuza123
(01.05.12)
@grgn

yanlış biliyorsun dostum, sıcaklığı 120 dereceye çıkartan kombiler var. 100 derece suyun kaynamaya başladığı alt sınır sadece.
0
blackmail
(01.05.12)
@blackmail

o kombiler suyun içinden geçtiği tankın basıncını değiştirerek 120 dereceye çıkartıyordur muhtemelen. yoksa öyle bir şey mümkansız.
0
trinitrotoluen
(01.05.12)
teoride farketmez gibi ama pratikte kesin farkeder, o da büyük ocağın ısı kaybını daha çabuk telafi etmesinden olabilir
0
juusto
(02.05.12)
juusto +1
0
Saat1
(02.05.12)
ortam sıcaklığına göre var olan ısıyı koruyabilmek için büyük ocak elbette fark edecektir. bu deneyin aralık ayında sivas ve antalya'da yapıldığını düşünün mesela. ayrıca suyun saflığı ve bulunduğunuz yükseklik de suyun kaynama ısısını etkiler.
0
vito andolini
(02.05.12)
valla soruyu okumadım desem yalan olmaz. öyle 100 derece falan görünce direk atladım, bi anlık oldu her şey:)
0
blackmail
(02.05.12)
saf su olmadığından sıcaklığı kaynama noktasından sonra da artar diye hatırlıyorum ben lise kimya konularından.
0
galadnikov
(02.05.12)
illa kombiden örnek vermeye gerek yok. suyun sıcaklığını 120 dereceye çıkaran tencereler de var. adına da düdüklü tencere diyorlar. içindeki basıncı arttırarak yapıyorlar bu işi. ama konumuz da bu değil, soru da bu değil.

açık hava basıncı altında ocağı az da yaksan, çok da yaksan kaynama sıcaklığı sabittir. 100 derecedir demiyorum, sabittir diyorum zira suyun saflığı, havanın basıncı bu sabit olan değeri etkiler. ankara'da çeşme suyu 96 derecede kaynar mesela. ama ocağın altını açarak aynı suyu 100 derece yapamazsınız.
0
kibritsuyu
(02.05.12)
(8)

Sebze Bahcesi Olan Var Mi?

uyuyanadam
3x1.5 metre boyutlarinda bir bahcem var, dun domates biber salatalik fideleri diktim ve maydonoz, dereotu tohumlari attim. Bir kac sorum var:1. Fideler kac cm aralikli olmali?2. Tohum atma icin tarih uygun mu?3. Her aksam suluyorum, iyi mi?4. Baska ne dikeyim sizce?
3x1.5 metre boyutlarinda bir bahcem var, dun domates biber salatalik fideleri diktim ve maydonoz, dereotu tohumlari attim. Bir kac sorum var:

1. Fideler kac cm aralikli olmali?
2. Tohum atma icin tarih uygun mu?
3. Her aksam suluyorum, iyi mi?
4. Baska ne dikeyim sizce?
0
uyuyanadam
(01.05.12)
dereotu maydonoz tam zamanıdır. biz de bugün ektik. ayrıyetten çilek ektim.
0
Dalek
(01.05.12)
2-Uygun.
3-O zaman az sulayın, çamur yapmayın.Bir bitkiye bir bardak gibi örneğin.
0
grgn
(01.05.12)
her gün sulamana gerek yok. ilk ekim yapmanın ardından 3 gün ard arda sula. ardından 3 günde bir sulasan olur. toprağa gübre karıştır derim ama fenni yani hazır değil. doğal gübre. balkabağı ek, karpuz ek güzel olur.
0
delidir yakalayin
(01.05.12)
1-işin ehli değilim ama köyde gördüğüm hep 1 adım kadar aralıklarla.
0
mlky lvn
(01.05.12)
bolme yapmadan nane ektim ama fide halinde, söksem mi acaba? Saksiya alabilirim onu.

Maydonoz icin cok gec, 1 kasik dolusu tohumu 80x40 cm bir alana serptim, her yeri saracak muhtemelen.
0
🌸uyuyanadam
(01.05.12)
1. aralarından geçeceğin kadar olsa yeter.
2. uygundur.
3. iki güne bir iyidir.
4. marul fidesi de dikmelisin bence. bir kaç kök karpuz kavun falan da olabilir.
0
kumlupara
(01.05.12)
domatesi çok sık ekmemeye özen göster çünkü büyüdüklerinde bazı domatesler gölgede kalıyor ve o yüzden kızaramıyor.
domatesler çiçek açana dek her gün sulamalısın.
çilek de rahat oluyor, kendi coşup gidiyor. salatalık da ekebilirsin, taze taze güzel oluyor.
0
kayranin kedisi
(02.05.12)
Fideler 30 cm kadar aralıklı olmalı, biberler 20 cm falan da olabilir çünkü onlar dikine büyüyorlar. Domates salatalık vb. biraz daha yatay gidiyor.

Tohum, o tip otlar için uygun, 3-5 güne filizlenir, bir aya roka yersiniz. Roka tohumu ekmediyseniz ekin, topraktan çıkanla pazardan alınanın alakası yok diyebilirim.

Her akşam sulamak iyi, özellikle de şimdi. Domates çiçek verince 4-5 gün sulamayın. Biberi, salatalığı bol bol sulayın.

Pazarlarda patlıcan, çilek, kabak fidesi de bulabilirsiniz. Ben sizinkilere ek bunları da ektim. Dolmalık biber de ekin, dolma yaparsınız.

Kolay gelsin, herkes bahçesine saksısına sebze eksin...
0
sui
(02.05.12)
(5)

faiz hesabı yardımı

mutcai
1000 lira aylık %6 faizden kaç ay sonra 2000 lira olur ? formülü nedir
1000 lira aylık %6 faizden kaç ay sonra 2000 lira olur ? formülü nedir
0
mutcai
(01.05.12)
Basit faiz mi bileşik faiz mi? Basit ise 1000/60=16,6 ay.Bileşik ise farklı bir hesabı var.
0
grgn
(01.05.12)
a.n.x/12
________ n:faiz oranı a:ana para
100
0
Kierkegaard
(01.05.12)
basit faiz ve cevap 12ymiş lakin bulamadım.
0
🌸mutcai
(01.05.12)
cevap 12 ise bileşik faizdir.

İlk ay para 1060 olur sonra onun yüzde 6 sı alırnır diye gider.
0
yatagants
(01.05.12)
1000*1.06^n, burada n ay sayısı.

11 ayda 1898.3 lira
12 ayda 2012.2 lira olur.

faiz f olsun (f=0.06 mesela 6% için), ilk para IP, son para SP:
n=(SP/IP)/ln[1+f]
ln: e tabanındaki logaritma.
0
franz kafka
(01.05.12)
(9)

küpe deliklerini nasıl saklayacağım

her yerde is goren
Merhaba.Şimdi bende birkaç adet kulak deliği mevcut, iki üç hafta içinde de kız arakdaşımın ailesi ile tanışacağım. Babası küpeyi geçtim, deliği olsun almam eve diyormuş. Ben bu küpe deliklerini nasıl saklayacağım şimdi ? her türlü fikire açığım, gizlensin de yeterki.
Merhaba.

Şimdi bende birkaç adet kulak deliği mevcut, iki üç hafta içinde de kız arakdaşımın ailesi ile tanışacağım.

Babası küpeyi geçtim, deliği olsun almam eve diyormuş.

Ben bu küpe deliklerini nasıl saklayacağım şimdi ?

her türlü fikire açığım, gizlensin de yeterki.
0
her yerde is goren
(01.05.12)
Gizlemeyin. Tamam, hoşlanmadığı için küpe takmamanız hoş ama deliği gizlemek gibi abartı şeylere gerek yok. Her insanın kendi sevdiği, değer verdiği şeyler vardır.
0
whoosie
(01.05.12)
fondoten yada kapatıcı sür.

hızma deliğimi çeşitli mülakatlarda bu yöntemle başarı ile gizledim.
0
cecilia
(01.05.12)
önceden verdiğin kararlarının arkasında dur, sen kulak deliği olan bir insansın o kadar. hatta küpeleri tak öyle git. neysen o'sun biraderim..
0
karnim doymak bilmedi
(01.05.12)
1 gizledin, 2 gizledin, ilerde damat olursan napcan? kahvaltıya falan giderken de fondoten sürecek değilsin.
0
jangara
(01.05.12)
küpe yaklaşık 2 senedir takmıyorum, lakin daha öncesinde küpe değil "tünel" piercing taktığım için (1.2mm) kulak deliği hiç kapanacak gibi durmuyor.
0
🌸her yerde is goren
(01.05.12)
Hiç olmadı yaralanmış gibi sarın orayı sargı bezi ve bantla ama böyle nereye kadar? Tabii o sizin bileceğiniz iş.
0
grgn
(01.05.12)
kulağın delik diye kabul etmeyecekse bırak etmesin. kızı kaçırırsın en kötü :)

zaten ne yapsan gizlenmez iyice madara olursun. biz ortaokulda yaparlardı yarabandıyla kulak deliğini saklama olaylarını. zaten belli oluyor ne yaparsan yap.
0
merena
(01.05.12)
az önce küpe deliğimi kapatıcıyla gizlemeye calıstım, olmuyor. Aksine daha cok belli oluyor. Sargı isi zaten sacma biraz kızın babası özellikle kulagına bakar tuhaf bi sey gördü mü de kıllanır. Bence sen profesyonel bi makyöz bul filmlerde acayip karakterlere yaptıkları yaslandırma maskesi yaparken kullandıkları hamur benzerı plastıkımsı bı madde var onu kulagına yapıstırsın
0
lonelily
(01.05.12)
Şu küpeni tak git diyenlerin gazına gelme sakın. Kızı babasından kaptıktan sonra istediğini yaparsın.
0
licorne
(02.05.12)
(6)

sakal çıkarmak

insaniyaratik
sakal bırakmak istiyorum, ama sakallarım yeterince sık değil, ve özellikle yanak bölgesinde pek çıkmıyorlar. sakal çıkaran bi yöntem, ilaç vesair var mıdır bildiğiniz?
sakal bırakmak istiyorum, ama sakallarım yeterince sık değil, ve özellikle yanak bölgesinde pek çıkmıyorlar. sakal çıkaran bi yöntem, ilaç vesair var mıdır bildiğiniz?
0
insaniyaratik
(01.05.12)
Eczaneye gidip bir eczacıya sorunuz.Tamam istediğiniz yanıt olmadı ama, o en azından sizin cildinize veya başka kriterlere bakarak bir şey önerir.Şimdi belki burada bitki önerileri gelir ama sizde işe yaramaz belli mi olur?
0
grgn
(01.05.12)
kılda keramet olsa götte çıkmazdı derler. kasma elbet çıkacak kendiliğinden.
0
avakado soslu portakalli pekin ordegi
(01.05.12)
birisi birazdan "bırak işte çıkmasın sakal ne güzel, sakal büyük dert askere git de göreyim ben seni her gün tıraş ol" yazacak.
0
kivanc1
(01.05.12)
and the legend says sarımsak sürmek iyi gelir.
0
rony
(01.05.12)
bırak işte çıkmasın sakal ne güzel, sakal büyük dert askere git de göreyim ben seni her gün tıraş ol :)
0
Geceler
(01.05.12)
hocam liseli yöntemine başvursana. 1-2 ay sık sık jiletle al hatta üşenmezsen her gün sinekkaydı al aslan yelesi gibi çıkar o.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.05.12)
(1)

İnternet Bağlantı Sorunu

hubris
Turkcell Superonline internet bağlantısı 1 hafta önce kullanmaya başladım. Bağlantı ile ilgili anlam veremediğim bir sorunum var. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.Az önce tarayıcıyı açıp herhangi bir siteye girmeye çalıştığımda;Şebekeye erişilemiyor. HuaweiAşağıda bu problem ile bilgiler yer
Turkcell Superonline internet bağlantısı 1 hafta önce kullanmaya başladım. Bağlantı ile ilgili anlam veremediğim bir sorunum var. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Az önce tarayıcıyı açıp herhangi bir siteye girmeye çalıştığımda;

Şebekeye erişilemiyor. Huawei

Aşağıda bu problem ile bilgiler yer almaktadır.

1-Ethernet bağlantı durumu bağlı fakat PPPoE/IPoE bağlı değil.

2-USB aktif değil, lütfen 3G kartı takınız.

Herhangi bir sekme açınca "Cannot access broadband" yazısı çıkıyor.
0
hubris
(01.05.12)
-Cihaz çekmiyor.
-Bir sebepten ötürü bağlantınızı engellemişler.
-USB cihazı taktınız ama içine SIM kartı takmadınız.
-Bilgisayar cihazı henüz tanımadı.(Bu en olası sebep sanki)
0
grgn
(01.05.12)
(9)

satranç'a ilgi azaldı mı arttı mı ?

truvaiti
bence azaldı sanki. eskiden oynayan bilen ilgilenen daha çoktu artık internettir oyundur derken ilgi azaldı gibi.yani 15 sene önce 20 yaş altı gençlerin yüzde kaçı oynardı şimdi yüzde kaçı desek, şimdi daha az gibi geliyor bana.tam tersini söyleyenler de var. internetten karşılıklı oynamak, kitaplar
bence azaldı sanki. eskiden oynayan bilen ilgilenen daha çoktu artık internettir oyundur derken ilgi azaldı gibi.

yani 15 sene önce 20 yaş altı gençlerin yüzde kaçı oynardı şimdi yüzde kaçı desek, şimdi daha az gibi geliyor bana.

tam tersini söyleyenler de var. internetten karşılıklı oynamak, kitaplara oyunlara ulaşımın kolaylaşması derken ilgi arttı diyenler de var.

siz ne dersiniz?

satranç kulüpleri falan? durumlar ortamlar nasıl?
0
truvaiti
(01.05.12)
zamanında çok oynardım, iyi derecelerim de vardı, sonra büyük çaplı bi turnuvaya katıldım, taksimde, lavuğun biri teorik oynuyordu bense düşünerek, adam açılışı sağlam yaptı teorik oynadığı için, sonra atak üstüne atak ve aldı maçı, tahtayı kafasında kırasım gelmişti o günden sonra bi soğuğum satranca azizim.
0
mtrsykl
(01.05.12)
Düzenli olarak turnuvalara giden biriyim.Gördüğüm kadarıyla geçmiş yıllara göre ilgi artmış durumda.Özellikle okul çağına gelmemiş jenerasyon çok ilgili.Aileleride yönlendiriyor bu da demek oluyor ki ileride daha da ilgi artacak.Ayrıca satrançta kemikleşmiş bir kitle var yani hayata bir defa girince bir daha çıkmıyor.
0
Kierkegaard
(01.05.12)
kreşlerde, ilkokullarda satranç öğretimi çok yaygınlaştı son senelerde. zamanla da artacaktır.

benim ortamım genelde okul kantininden ibaret, orada da genelde en azından 1 masada satranç oynanıyor olur hep.
0
jangara
(01.05.12)
ortaokulda ben de sık sık oynardım, turnuvaya bile katılmıştım 3-4. maçımdan sonra turnuva 1. ya da 3. sü gelmişti ona elenmiştim, o günden sonra bikaç ay daha oynamışımdır sonra soğudum elimi bile sürmedim.

Ama satranç ilginç bir oyun, hocamı doğru düzgün yenmişliğim yokken arka arkaya 4 kere yendiğimi bilirim tek seferde.
0
juusto
(01.05.12)
Aynen öyle oldu.Sadece satranç değil, internetten iletişim kurup fotoğraf paylaşmaya başlayınca insanlar, bu tarz pek çok oyun geride kaldı.Çoğu kişi de tavla bildiği halde oynamaz örneğin, "Şimdi tavla mı/satranç mı/... oynayacağız yeeaa?" derler.
0
grgn
(01.05.12)
satranca ilgi artmış durumda hem de 10 küsur yıldır, bir sürü arkadaşım satranç dersi verip hayatını kazanıyor.
0
joepiscopo
(01.05.12)
ilgi her geçen gün artıyor esasen. biraz yavaş ilerlediği doğrudur. geçmiş yıllara göre daha iyi noktadayız ama halen dünya çapındaki büyük ustalarla rekabet edebilecek noktada değiliz. elit seviyede gm olarak maalesef hiç oyuncumuz yok ama alttan güzel bir jenerasyon geliyor.

kulüpler ve ilgi açısından ise güzel şeyler oluyor.
mesela genç im'lerden deniz özen'in kurucu ortağı olduğu göktürk satranç akademisi kuruldu ve çok hızlı ve başarılı bir giriş yaptı.

bununla birlikte dijital ortamda da gelişmeler yaşanıyor.
tsf sitesinden turnuvaları takip edebileceğiniz gibi tüm turnuvaların listelendiği siteler de mevcut.

www.satrancistan.com
0
anathemamen666
(17.10.22)
Çocuklar için çok fazla kurs vs var da. Yetişkinlerin oynayacağı yerler yok. Bir sürü kafeye gittim. Sadece birinde vardı.
0
Kahvedesu
(17.10.22)
Bence bayağı arttı. Queen's Gambit isimli Netflix dizisinden sonra özellikle, ben de tekrar satranca geri döndüm ve 2 yıldır bağımlı gibi oynuyorum her gün 1 saat - bazen daha fazla. Hatta bayağı da ilerledim çünkü internette çok fazla satranç içeriği mevcut; açılışlar, oyun ortaları, oyun sonlarıyla ilgili birçok ders var. Satranç puzzleları var bedava. Stratejik ve/veya taktiksel kavrama geliştiren birçok içerik mevcut. Eski önemli oyunları hamle hamle analiz edebiliyorsun. Kendi oyunlarında blunderları, iyi hamlelerini vs tek tek bakıp anlayabiliyorsun.
0
yari cahil
(17.10.22)
(5)

Tl mi, TL mi , tl mi?

enkolaykullaniciadi
doğrusu nedir? bir de yazdıktan sonra yanına nokta mı gelecek?yani cümle içerisinde, 800 tele yi nasıl yazacağız?
doğrusu nedir? bir de yazdıktan sonra yanına nokta mı gelecek?

yani cümle içerisinde, 800 tele yi nasıl yazacağız?
0
enkolaykullaniciadi
(28.04.12)
TL. TL'yi diyeceksin. TL'den, TL'lik, TL mi...
0
ganik
(28.04.12)
TL simgesi de fiyatın solunda olacak simgeli yazacaksanız.
0
monkey
(28.04.12)
Kısaltmaların tüm harfi büyük olur, nokta kullanılmaz.
"800 TL"
0
grgn
(28.04.12)
tele mi kaldı oğlum,
o garip şekilden koyacağız.
0
xenophobic
(29.04.12)
bir de yeni TL simgesinde rakamın önüne mi yazılması gerekiyormuş(€50, $50 gibi) ya öyle birşey okudum ya da rüyamda gördüm hatırlamıyorum =)
0
sensible soccer
(29.04.12)
(2)

LYS sınav yeri değişikliği

hippokondriyak
Merhaba efendim;LYS ye girecek bir arkadaşım var. ilk sınava istanbul'da girdi. LYS'ye antalya'da girmek istiyor. evet biliyorum sınav yeri değiştir diye bir şey var ancak seçtiğimizde ; Sınav Merkezi 1. Tercihiniz ancak okulunuzun bulunduğu il veya adres iliniz olabilir. Lütfen seçiminizi düzel
Merhaba efendim;

LYS ye girecek bir arkadaşım var. ilk sınava istanbul'da girdi. LYS'ye antalya'da girmek istiyor. evet biliyorum sınav yeri değiştir diye bir şey var ancak seçtiğimizde ; Sınav Merkezi 1. Tercihiniz ancak okulunuzun bulunduğu il veya adres iliniz olabilir. Lütfen seçiminizi düzeltiniz.
Sınav Merkezi 2. Tecihinizi sadece İSTANBUL/KADIKÖY, İSTANBUL/ÜSKÜDAR, İSTANBUL/BEYOĞLU, İSTANBUL/BEYAZIT, İSTANBUL/AVCILAR, KOCAELİ/İZMİT arasından yapabilirsiniz. Lütfen seçiminizi düzeltiniz. hatasını veriyor. neden böyle bir tutum içerisinde ve bu durum nasıl giderilir biliyor musunuz ?
0
hippokondriyak
(28.04.12)
Bazı kalabalık şehirlere orada oturmayanları atamıyorlar.Onunla ilgili bir durum olabilir.
0
grgn
(28.04.12)
2012 Osys secenegine girip adres degistirdikten sonra halledebilirsiniz.
0
yatagants
(28.04.12)
(5)

Çember n-gen midir?

yatagants
Selamlar ;Şu sıralar kafamı kurcalıyor. Kenar sayısı arttıkça şekil yuvarlanmaya başlıyor. O zaman çember bir sonsuz gen olması gerekmez mi? Sonsuza yakın sayıda kenarı olan çokgen?
Selamlar ;

Şu sıralar kafamı kurcalıyor. Kenar sayısı arttıkça şekil yuvarlanmaya başlıyor. O zaman çember bir sonsuz gen olması gerekmez mi? Sonsuza yakın sayıda kenarı olan çokgen?
0
yatagants
(28.04.12)
calculus'e hoşgeldin.
0
homo sapiens gotgobekus
(28.04.12)
çember olmaz o sonsuz kenarlı gen olur ancak, çembere yaklaşmış olur sadece, sen çembermiş gibi görürsün
0
utkucbkc
(28.04.12)
Çember noktalardan oluşur.(Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktalar) "Gen" denmesi için uzunluğu olan kenarları bulunması gerekir.(Noktanın uzunluğu yok haliyle) Örneğin üçgende kenarlardan birini nokta yaparsanız o şekil üçgenlikten çıkar doğru parçasına dönüşür.Dolayısıyla çember bir sonsuz kenarlı veya sonsuz gen şekil değildir.
0
grgn
(28.04.12)
araştırıyorum. bir ara cevaplarım.
0
koseli cember
(29.04.12)
(17)

üst geçit korkusu

hubaku
var mı böyle bir şey? aslında böyle sormak saçma oldu zira bende var, yeni yeni kendini gösteriyor. fazla üst geçit kullanma gereksinimi duymadığımdan sanırım. ama dün halkapınar'da izban'dan metro'ya geçiş yaparken (resimdeki yer) sağlam tedirgin oldum. etrafımda onlarca insan, hepsi pat pat çıkıyo
var mı böyle bir şey? aslında böyle sormak saçma oldu zira bende var, yeni yeni kendini gösteriyor. fazla üst geçit kullanma gereksinimi duymadığımdan sanırım.

ama dün halkapınar'da izban'dan metro'ya geçiş yaparken (resimdeki yer) sağlam tedirgin oldum. etrafımda onlarca insan, hepsi pat pat çıkıyor merdivenleri, alttan da metro falan geçiyor. yükseklik korkum da hat safha zaten. velhasıl betim benzim attı.

var mı benden başka üst geçit fobisi olan? sonuçta yalnız olmamak iyidir, hı?
0
hubaku
(28.04.12)
merdiven ucunda, her seferinde üst geçit mantıksızlığını sorgulayan birileri var.
bir de üst geçide sıçan insanlar (evet, ciddi ciddi sıçanlar) var. yanlışlıkla bu kalıntılara basma korkusunu yaşamak üst geçit fobisi sayılıyorsa bende de var.
0
yokartikdahaneler
(28.04.12)
çok az var. yükseklik korkum had safhadadır benim. 1 metreden bile korkardım eskiden. ama kendi kendime çözdüm yavaşça. yani eskisi kadar ürkütmüyor oraları kullanmak.

ne yaptın dersen, güven parkta yendim diyebilirim bunu :)) hemen rejiden şekil a'yı alalım,

ankaraheykelleri.files.wordpress.com

bu gördüğün yerde insanlar arkadaşlarıyla çıkar oturur genelde, ya da birisini beklerken gölge olsun diye güneşin zıt tarafına oturur falan. ben de çok yaptım doğal olarak. mesela inmek istedim diyelim, hiç dolanmadan direk atlamaya başladım. ilk başlarda orası bile korkutuyordu beni bakamıyordum aşağı. güven parkın zaten her tarafında atlanacak yer olduğu için, her orada oluşumda yapıyordum bunları. alıştım zamanla. :)

ne anlatıyor bu amk salağı diyebilirsin haklısın baya saçma. ama anlatmak istedim belki bir faydası olur. :)
0
zaraeta
(28.04.12)
@yokartikdahaneler maalesef ben de denk geldim onlara, onlar da alternatif neden tabi.

@zaraeta hmmm, ankara'da buluşma noktamı hep ykm önü olarak seçmem mantıklıymış. :)

bir de ankara'da üst geçit kullanan yok zaten. şoförler de alışkın duruma. o yüzden ankara'da rahatım. :)
0
🌸hubaku
(28.04.12)
avcılar metrobüs üst geçidini kullanmanızı öneririm, binlerce insan ve ayaklarınızın altında sürekli bir sallantı, korkuyla yüzleşmek için birebir bir uygulama :)
0
lunedor
(28.04.12)
@lunedor izmir'dekilerle başa çıkayım da kesmezse gelirim istanbul'a :)
0
🌸hubaku
(28.04.12)
üstgeçit, köprü, uçak hepsi var bende.
yükseklik korkusu varsa normal zaten.
0
Demet
(28.04.12)
göztepe iskelesi'nin ordaki asma köprüden geçerken fenalık geçirirsin heralde :)
0
cinsi kisi
(28.04.12)
bir de mal gibi şunu üstünden geçmeye çalışmıştım www.flickr.com

on adımda dizlerim titredi geri döndüm.
0
Demet
(28.04.12)
@cinsi kisi göztepe iskelesi'ni bilmem, hiç bulunmadım o tarafta ama tarihi asansör hiç benlik bir yer değil. ondan eminim. :)

@demet yükseklik korkusuyla tamamen bağlantılı, bu cepte.

bir de zamanla ilerleyebildiği söylendi mesaj yoluyla. bu da mümkün galiba.
0
🌸hubaku
(28.04.12)
korkum yok ama türkiye'de korkabilirim. her türlü şey olabilir.
0
ermanen
(28.04.12)
zamanla ilerleyeceğini sanmıyorum ama olaylarla ilerleyebilir :) ben hep yüksekten korkardım ama rahatsız edecek bir şey değildi, ta ki bir gondol travması yaşayana kadar. ondan sonra had safhaya çıktı.
bunun dışında aksine zamanla az çok aşılabileceğini düşünüyorum. uçağa bindikçe alışmak gibi mesela. anahtar sözcük "aşağı bakma" :)
0
Demet
(28.04.12)
@demet çocukken hiç yoktu ama yahu. 5. katta otururduk ve balkonda, cam kenarında umurumda olmazdı. trajik bir şey de yaşamadım ama son birkaç yıldır 2. kat ve yukarısı azrail'in nefesini hissettiriyor.

uçağa da hiç binmedim, otobüs sevdiğimden demek isterdim ama tahmin ettiğiniz gibi, yükseklik. :)
0
🌸hubaku
(28.04.12)
çocuklar hiç bişeyden korkmaz :) bende de yoktu çocukken sonradan oldu. ama öyle bir kaç yılda ilerlemedi yani.
0
Demet
(28.04.12)
@demet hayırlısı artık. yenmek lazım ama, olmuyor böyle.
0
🌸hubaku
(28.04.12)
çocukken altından araba geçen köprülerden-üst geçitlerden katiyen geçemezdim
ailemin beni ikna etme-yüreklendirme çalışmaları hep sonuçsuz kaldı. kendimi ağlayarak yerlere attığımı biliyorum geçmemek için
kafamda hep köprünün yıkılacağı ve arabaların altında kalıp ezileceğim senaryosunu tekrarlardım

sonra ailem bu korkuyu kabullendi
ben de kabullendim, köprüden geçmedikçe sorun yoktu
belirtmekte fayda var köprünün altından araba geçmiyorsa korkmuyordum
yükseklik korkum da hiç olmadı

yıllar yıllar sonra bu korku kendiliğinden geçti
şimdi hiçbir sorun yok, şükür

buymuş adı en.wikipedia.org
0
superb
(28.04.12)
Alınma olmasın söz meclisten dışarı da yahu ne cins korkular varmış bu konuyu okuduktan sonra inceledim biraz, vallahi garip varlıklarız vesselam :)
0
lunedor
(28.04.12)
E siz zaten yanıtı vermişsiniz: (bkz: yükseklik korkusu)
Elbette yalnız değilsiniz.
0
grgn
(28.04.12)
(5)

dün mekik çekerken

hope ender
göbek deliğinin sağ alt çaprazına doğru bir yere bıçak girer gibi acıdı. buyüzden bugün çalışamıyorum.lan bişey olmuş olmasın? nasıl geçer bu hala kasınca acıyor.
göbek deliğinin sağ alt çaprazına doğru bir yere bıçak girer gibi acıdı. buyüzden bugün çalışamıyorum.

lan bişey olmuş olmasın? nasıl geçer bu hala kasınca acıyor.
0
hope ender
(28.04.12)
kramp ya da fıtıktır. kramp ise kendiliğinden geçer. fıtık ise geçmiş olsun.

eğer çok ciddiyse doktora bi baktır istersen.
0
sinematematikci
(28.04.12)
yuh.
doktora git.
dalağına,apandisite zarar vermiş olabilirsin.
0
Puk4y
(28.04.12)
erkeksin sanırım.
aynısını benim kuzen yapmıştı ısınmadan başlayarak. nur topu gibi göbek fıtığı mı deniyor yada kasık fıtığı mı öyle bir şey edinmişin sanırım.
0
cecilia
(28.04.12)
geçmiş olsun kardeş. fıtık olma ihtimali çok büyük olasılık.
0
canhavli
(28.04.12)
Sürekli olarak acıyorsa hemen acile koşun.Hareket edince acıyorsa -büyük olasılıkla- oradaki kas kasılı kaldı.Zamanla geçer.
0
grgn
(28.04.12)
(5)

Koşu - Kalp Atış Hızı

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bu aralar bir spor programı uyguluyorum göbek eritmek için. Yaş 20li yaşların başları. 45 dakika koşarak başlıyorum spora. 2-3 hafta önce, koşunun 10. dakikasında kalp atışım, koşu bandının kalp atışı sensörüne göre 140'ın az üstünde oluyor, 30. dakikada 160 civarına geliyordu.2-3 haftadır
Selamlar.

Bu aralar bir spor programı uyguluyorum göbek eritmek için. Yaş 20li yaşların başları. 45 dakika koşarak başlıyorum spora. 2-3 hafta önce, koşunun 10. dakikasında kalp atışım, koşu bandının kalp atışı sensörüne göre 140'ın az üstünde oluyor, 30. dakikada 160 civarına geliyordu.

2-3 haftadır kalp atışıma bakmıyordum, dün koşarken 10. dakikada kalp atışımın 140'ın az altında, 30. dakikada ise 143-144 arası gidip geldiğini gördüm.

kalp atışımın 2-3 hafta öncesine göre bu kadar düşük olması tempoya alıştığımı ve kondisyon tuttuğumu mu gösteriyor ? koşu hızımı vs. arttırmalı mıyım ?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(25.04.12)
çok bilmiyorum ama 160 zaten fazla değil mi? 140 civarı iyi gibi işte.
0
kediebesi
(25.04.12)
o sensörlere çok güvenmeyin de, sigara içiyor musunuz? bu çok kritik bir soru. aynı tempoda sigara içen adamla içmeyen adam arasında minimum 20 nabız farkı olur. tempoya alışmak diye birşey olmaz. harcanan enerji bellidir, kaslara gereken oksijen bellidir. ama koşu bandında aynı hızda farklı enerji harcayabilirsiniz. bu koşarken bacaklarınızı nasıl kullandığınıza bağlı.
0
cro.magnon
(25.04.12)
sigarayı 9 ay kadar önce bıraktım, hiç içmiyorum. koşu bandında da yani adım sıklığımı genelde aynı tutmaya çalışıyorum aslında.
0
🌸bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(25.04.12)
o sensörler sallıyor genelde. 2 hafta önce bana da oldu öyle. gayet rahat bir şekilde koşarken bir de baktım uyarı veriyor. eh bırakayım madem dedim ama içim rahat etmedi. sonra gittim hocaya sordum, dedim böyle böyle oldu ama ben niye bir rahatsızlık hissetmiyorum? onlar çok güvenilir olmuyor dedi.
0
vakumlu
(25.04.12)
Böyle bırakın arttırma veya azaltma yapmadan.
0
grgn
(25.04.12)
(9)

ygs görevli imzası

nolmus yani
salon görevlisinin "soru kitapçık numarasını doğru kodlamıştır" yazan yerin altında imza atması gerekmiyo muydu?
salon görevlisinin "soru kitapçık numarasını doğru kodlamıştır" yazan yerin altında imza atması gerekmiyo muydu?
0
nolmus yani
(20.04.12)
Evet.
0
grgn
(20.04.12)
benim cevap kağıdımda imza görünmüyor, görevlinin imzasının kopyalanmasına karşı bir önlem olarak silinmiş midir yoksa unutulmuş mu?
0
🌸nolmus yani
(20.04.12)
Bende gozukuyor. Normal sartlarda o imza olmadan sinav gecersiz sayiliyor.
0
yatagants
(20.04.12)
ya puanım falan da çıktı geçersiz sayılsa da hesaplanıyor mu ki :/
0
🌸nolmus yani
(20.04.12)
ais.osym.gov.tr
0
🌸nolmus yani
(20.04.12)
Sınav günü imza atılmış mıydı?
0
grgn
(20.04.12)
hayır atılmamıştı geçen sene de atılmamıştı sorun olmamıştı
0
🌸nolmus yani
(20.04.12)
sende var mı?
0
🌸nolmus yani
(20.04.12)
haydaa, tamam benim puanım ahım şahım değil de istediğim bölüme okul puanıyla yetebilecek bir puandı
0
🌸nolmus yani
(20.04.12)
(2)

LYS ye girme ve AÖF durumları ?

mmt
Merhaba arkadaşlar; YGS-1 YGS-2 YGS-3 YGS-4 YGS-5 YGS-6184,45376 176,06295 236,19694 243,35217 222,74881 199,48691ygs puanlarım yukarda belirttiğim gibi AÖF ye tercih yapacağım Asıl durum şuan çalışıyorum ve askerlik için erken olduğunu düşünüyorum biraz birikim yaparsam ask
Merhaba arkadaşlar;

YGS-1 YGS-2 YGS-3 YGS-4 YGS-5 YGS-6
184,45376 176,06295 236,19694 243,35217 222,74881 199,48691

ygs puanlarım yukarda belirttiğim gibi AÖF ye tercih yapacağım

Asıl durum şuan çalışıyorum ve askerlik için erken olduğunu düşünüyorum biraz birikim yaparsam askerde daha rahat olurum fln her neyse açıköğretimden bir bölüme kaydımı yapacağım (bildiğim kadarıyla) lys ye girmeme gerek yok direk aöf tercihimi (barajı geçip) yapabiliyormuşum.

asıl soru : YGS de barajı geçtiğim taktirde lys ye girmeden direk aöf tercihi yapabilirmiyim?

2. ve asıl olmayan ama kafama takılan soru?

4 yıllık bölümlerden
kamu yönetimi
işletme
iktisat
vs.vs.

hangisini seçersem hangisine kayıt yaptırırsam ve bitirirsem .
hak getire bir beklentim yok ama işime yarama ihtimali olabilir.
0
mmt
(20.04.12)
lys ye girmene gerek yok evet, ygs puanınla tercih yapabiliyorsun. saydıgın bölümler de kontenjansız bölümler zaten.. kamu yönetimi bitirdikten sonra çok sıkı kpss ye çalısıp girdiğin takdirde işine yarayabilir. atama şansı diğerlerine nazaran daha yüksek.
sosyoloji de düşünebilirsin bunlara ek olarak. bitirdiginde ''sosyolog'' diploman oluyor hiç olmazsa.
kolay gele.
0
bokalemun
(20.04.12)
Evet LYS'lere girmenize gerek yok ama yine de tercih zamanını bekleyeceksiniz.
0
grgn
(20.04.12)
(7)

Ahşabın üzerine yazı yazdırmak

iustitia omnibus
Ahşaptan mamul bir kuş kafesim var. Kıyısına köşesine bir yazı iliştimek istiyorum. Nerede nasıl yapılır? Ne tarz yöntemler var, hangisi daha şık duruyor? Bir arkadaşım, dövme yapan bir yere git dedi. Başka bir öneri de dijital baskı yapılabileceği. Bazen görüyorum, suntaların üzerine sanki yakarak
Ahşaptan mamul bir kuş kafesim var. Kıyısına köşesine bir yazı iliştimek istiyorum. Nerede nasıl yapılır? Ne tarz yöntemler var, hangisi daha şık duruyor?

Bir arkadaşım, dövme yapan bir yere git dedi. Başka bir öneri de dijital baskı yapılabileceği. Bazen görüyorum, suntaların üzerine sanki yakarak yazılar yazılmış oluyor. Niyetim böyle bir şey.

Ekleme: İstanbuldayım.
0
iustitia omnibus
(20.04.12)
bu cakmaklarin altina yazi yaziyorlar ya, o sekil yaptirabilirsin galiba? veya cogu marangoz dedigin seyi rahatlikla yapar gibime geliyor. dovmeci baskici falan gereksiz sanki?
0
kakoy
(20.04.12)
şehir neresi?
0
ykyt
(20.04.12)
karbon kağıdı ile yazıyı ahşaba geçir havya ile yakarak çiz. (bkz: havya )
0
mr fusion
(20.04.12)
İkamet: İstanbul
0
🌸iustitia omnibus
(20.04.12)
şık durması işçiliğe bağlı. bence kendin bile deneyebilirsin, özenerek yapacaksan. yazacağın yazının çıktısını al, kes içlerini, yaz sonra kağıt bantla sınırlarını ayarla sprey boya ile yapılabilir.
0
karpuzpeynirekmeksu
(20.04.12)
Bir kalem havya alın ve kendiniz yapın.Nokta nokta yakacaksınız.
0
grgn
(20.04.12)
bakırkoy tren istasyonundan çıktıktan sonra hemen aşağı doğru 20m inince burger king in sokağında bujiteri vb şeyler satan bir sokak var. orda bir adam var tahtayı yakarak resim çiziyor yazı yazıyor, çok güzel işler çıkarıyor.bence yakarak yazı yazdırmak en güzeli en orjinali olur. tavsiye ederim.
0
monkey
(20.04.12)
(2)

lgs & lys

karamgri
Açıköğretim fakültesine girmek içmek sınava girmiştim.Sınav sonucunda lys'ye girebilir çıkmış.Lys'ye de mi girmem lazım ?
Açıköğretim fakültesine girmek içmek sınava girmiştim.Sınav sonucunda lys'ye girebilir çıkmış.Lys'ye de mi girmem lazım ?
0
karamgri
(20.04.12)
girmek zorunda değilsiniz
0
nolmus yani
(20.04.12)
Hayır sadece öyle bir hakkınız var.AÖF için şart değil.
0
grgn
(20.04.12)
(9)

ygs'de 47binincilik

truvaiti
tıp isteyen bir evladımız:ygs'de 47bininci oldum demiş.şimdi bu puan türleri senede 100 kez değişiyor... 1. bu insanın önündeki 47binin hepsi tıp yazma hakkı olan insanlar değildir di mi? sözelci eşit ağırlıkçı da vardır sanırım arasında?varsa, ne kadarı vardır?[mesela, bizim zamanımızda öys varken,
tıp isteyen bir evladımız:

ygs'de 47bininci oldum demiş.

şimdi bu puan türleri senede 100 kez değişiyor...

1. bu insanın önündeki 47binin hepsi tıp yazma hakkı olan insanlar değildir di mi? sözelci eşit ağırlıkçı da vardır sanırım arasında?

varsa, ne kadarı vardır?

[mesela, bizim zamanımızda öys varken, sözelci eşit ağırlıkçı falan asla fenci sıralamasına giremiyordu çünkü sınavları kitapçığı ayrı idi]

2. bu insanın 2. sınavdaki performansı ile tıp kazanmasına imkan var mı? düşük bir tıp veya ege tıp mesela? okul puanı da normal işte.
0
truvaiti
(20.04.12)
herhangi bir devlet üniversitesinde tıbba girme imkanı yok malesef. ikinci bölümde matematiği de feni de full yaptığını varsayarsak 10 bini zorlayan bir derecesi olur.
0
cro.magnon
(20.04.12)
ege tıp yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 3500le kapatıyor aşağı yukarı. otalamanın üzerinde bir tıp. en düşük tıp ise en son kahramanmaraş sütçü imam idi. bu da yaklaşık 10 bin ile kapatıyor. türkiye'deki en düşük tıbbın puanı odtü'deki sayısal bölümlerin çoğuna girmeye yetiyor öyle diyim.

eğer ikinci bölüm matematiği 80'de 70, fen'i 90'da 80 civarında yaparsa sayısal puan türlerinde ilk 20 bine, biraz zorlarsak 15 bine girebilir. 15 bin iyimser bir tahmin olur.
0
cro.magnon
(20.04.12)
ilk 10binde değilse özel tıp bile ihtimal dışı olabiliyor. ilk 5000 en kötü belki 6000 devlet için
0
efrasiyab87
(20.04.12)
yakın doğu tıp olabilir.
0
estruda
(20.04.12)
Girme şansı yok malesef ne demek ? Matematik bilmiyor musunuz ? Girebilir, lysde zorlamalı cok yüksek puan yapmali, ygssi 60bin olup, lysde 20bine giren insanlar var sayısal için söylüyorum. En düşük devlet tıpı rize tıp sanırım 20bin, doğuda da olabilir emin değilim. Bu çocugun kesinlikle giremicegi yerler var ama o yerler herhangi bir tıp değil.
0
utkucbkc
(20.04.12)
tıpa giremez girmesin zaten tıpa gidende akıl yok. geçen sene 2 bininci oldum. odtü havacılık ve uzay mühendisliğindeyim. türkiye'de tıp okunmaz.
0
bunlarolmaz
(20.04.12)
Tekrar okudum, editliyorum.
Söylediğin şartlarda, devlet üniversitesinde tıp fakültesi imkansız.
Fullese dahi giremez.
O evladımızın yerinde olsam, hedef olarak önümüzdeki yılı belirleyip şimdiden deli gibi çalışmaya başlardım. Okul puanı da, çok düşük falan olmadığını varsayarsak ege tıpa rahatlıkla girebilir.

Yani oturup kazananmıyorum bu sene diye ağlamaktan çok daha verimli olur.

Rize tıp 11bin bu arada.
0
Saat1
(20.04.12)
Yanlış düşünerek o kişinin moralini bozmayın.Bu sınav (YGS), herkesin girdiği bir sınav.Yani evet, o listede eşit ağırlık ve sözel öğrencileri de var.Ancak mesele bu değil.YGS'de 47 bin düzeyinde ise rahatlıkla LYS'den sonra ilk 10 bine girebilir.Bu tamamen LYS netlerine bağlı.YGS'de 65 binlerde olup tıpa girenler var.Moral bozmadan çalışmaya devam.Söylenenlere de kulak asmayın.
0
grgn
(20.04.12)
Telefondayim, düzeltme yapamıyorum, 10bin yazicaktim rize tıpa, 20bin yazmışım pardon.
0
utkucbkc
(20.04.12)
(5)

Okula gitmeden çok şey öğrenilir mi ?

lawist
Bilmiyorum ama hukuk fakültelerinde öğrencilerin çoğu okula gitmeden hukuk kitaplarını notlarını okuyarak mezun oluyorlar.Çoğu hukuk burolarında çalıştğı yada üniversite ye gidip kafelerde takıldıkları için derse girmiyorlar.Boyle açıköğretim dısında ne bitilir ki ? Ne bilim mesela muhendislik biter
Bilmiyorum ama hukuk fakültelerinde öğrencilerin çoğu okula gitmeden hukuk kitaplarını notlarını okuyarak mezun oluyorlar.Çoğu hukuk burolarında çalıştğı yada üniversite ye gidip kafelerde takıldıkları için derse girmiyorlar.Boyle açıköğretim dısında ne bitilir ki ? Ne bilim mesela muhendislik biter mi ? bilg muhendisliği,gemi muhendisliği vb,Yada eczacılık ,diş hekimliği,tıp bitmezde :p yada beslenme ve diyatetik ,ftr off her neyse
Aslında bende artık internet aracılığyla bilgiye çok hızlı ulaştığmızı duşünup bu uzaktan eğitim ilerde çok hızlı yayılacağını düşünüyorum.Üniversiteler artık araştırma merkezi gibi olucak? Ne dersiniz ?
0
lawist
(20.04.12)
ben bilgisayar mühendisliğini derslere girmeden bitirdim. hem de iyi bir üniversiteyi. sınav dönemi çıkmış sorulara bakıp kitaptan o kısımlara çalışıyor ve kantinde çalışan arkadaşlardan aldığım yardım ve tiyolarla zamanında bitirdim.
0
mtrsykl
(20.04.12)
devam zorunluluğu diye bişey var, o yüzden bitirilmez. bazı hukuk fakültelerinde bu yok, o yüzden onlar öyle.

mühendislik lablarına girmezsen, önemli derslere girmezsen bitmez. ama bazı dersler ve hocaları da var ki, çıkmış sorulara ve hocanın sahip olduğu/yazdığı kitaptaki soruları çözsen geçersin. hatta çözme, solution manuelleri ezberle, yetiyo.
0
repins
(20.04.12)
0
b w n s p
(20.04.12)
İbf de çoğu üniversite yoklama dahi almaz. Hiçbir derse girmeden, notları takip ederek bitirebilirsin.
Dandik üniversitelerin mühendislik fakültelerini dahi bitirebilirsin zorlarsan. Lab dersleri dışında çok problem yaratmaz.
0
Saat1
(20.04.12)
Sağlık bölümleri öğrenilmez.Deneyler ve araştırmalar var.Mühendislik de olmaz.Atelyeler, çizimler ve başka uygulamalar var.Anca sözel (alan olarak sözel değil, sözle anlatılıp geçilebilen) bölümler okunabilir.
0
grgn
(20.04.12)
(9)

yazım kuralı

tekilabambam
"Anlaşıldı," dedi küçük çocuk. "İstediğin gibi olsun."Yukarıdaki gibi bir metin düşünün. İlk tırnak içindeki cümlenin virgül ile bitmesi yanlış değil mi? Yani tamam o cümlenin devamı gelecek ama tırnak kapatılırken virgülle kapatılabilir mi ki?
"Anlaşıldı," dedi küçük çocuk. "İstediğin gibi olsun."

Yukarıdaki gibi bir metin düşünün. İlk tırnak içindeki cümlenin virgül ile bitmesi yanlış değil mi? Yani tamam o cümlenin devamı gelecek ama tırnak kapatılırken virgülle kapatılabilir mi ki?
0
tekilabambam
(20.04.12)
virgul yanlis.
dedi kucuk cocuk en sonda olsa dogru olurdu, istedigin'in kucuk olmasi lazim o zaman da.
0
inisiyatif almayi seven adam
(20.04.12)
"Anlaşıldı," dedi küçük çocuk, "istediğin gibi olsun."

bu daha doğru ama üstteki de bence yanlış değil çünkü anlaşıldı ile dedi küçük çocuk grubunu ayırmış.
0
kediebesi
(20.04.12)
pekiştirmek için ben de cevaplayayım:

yazıyı alıntılıyorsanız (ya da alıntılamışlarsa), tırnak içine aynen kopyalamak doğru. fakat duyduğunuz bir konuşmayı aktarıyorsanız durum değişiyor; "anlaşıldı" dedi küçük çocuk,¹ "istediğin gibi olsun".

(¹: burada da nokta olmamalı! devam ediyor cümle)
0
onkaimeon
(20.04.12)
Sorunuz şu mudur? Sizce aşağıdaki gibi mi yazılmalıdır?

"Anlaşıldı." dedi küçük çocuk.
0
samansapı
(20.04.12)
@samansapi evet sorum o aslında.
0
🌸tekilabambam
(20.04.12)
Orada virgül olmasının sebebi, asıl cümlenin "Anlaşıldı," dedi küçük çocuk. cümlesi olmasıdır. Anlaşıldı'dan sonra bitmemektedir yani cümle. Bu yüzden virgül konur. Niye boş bırakılmaz derseniz, bilmiyorum derim. Kitap yayıncılığında genel kabul gören format bu şekildedir.

Diğer arkadaşların belirttiği "Anlaşıldı," dedi küçük çocuk, "istediğin gibi olsun." formu ise tercih meselesidir. Sizin verdiğiniz örnek şeklinde de kullanılabilir. Zira Anlaşıldı ile İstediğin gibi olsun iki ayrı cümledir. Şu şekilde olsaydı, virgülle ayırmak zorunlu olurdu:

"Bunları," dedi adam, "seninle yiyeceğiz."
0
samansapı
(20.04.12)
samansapı +1
0
kediebesi
(20.04.12)
Yanlış değil. Gerekçesini de samansapı gayet güzel izah etmiş. Aynen dediği gibi, kitap yayıncılığında kabul edilen bu biçimde. "İstediğin gibi olsun"daki i büyük yazılmalı. O da doğru yani.

Yalnız bir husus var. O da cümlenin bitmemesinden ziyade "Anlaşıldı,"dan sonra 'dedi' sözcüğünün gelmesi. Zamanında bunu bir yerde yayıncı Semih Gümüş ayrıntılarıyla anlatmıştı.
0
microfiction
(20.04.12)
Doğrusu:
"Anlaşıldı." dedi küçük çocuk, "İstediğin gibi olsun."
0
grgn
(20.04.12)
(40)

gürültü yapıyorsunuz diye çemkiren evsahibikomşu

tannhauser
soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.bir kaç ay önce yerden otuz sant
soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.

şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.

bir kaç ay önce yerden otuz santimetre yükseklikteki elektrik prizlerinden biri yerinden çıktı. günlerden pazar olduğu için taktırma şansı bulamadık. bizim ufaklık başladı, prizle oynamaya. tüm çabamız yetersiz kaldı. biz de tırstık ne yalan söylemeli. başladık çocuğu azarlamaya. ancak gerçekten kızdığımız filan yok. taktik yaparak caydırmaya çalışıyoruz. bağırıyoruz, kızıyoruz güya. bana mısın demedi sıpa. ama bu ayda yılda bir olan bir şey. her neyse, ev sahibi gecenin bir yarısı dayandı kapımıza. benim öfke kontrolüm zayıf olduğundan, adama bir an evvel yol vermek için hiçbir şey söylemedim. eh bizi aldı bir rahatsızlık. çocuğun sesi çıkınca tedirgin oluyoruz resmen.

efendim gel zaman git zaman, yine bir akşam saat 10 gibi, bizimki bu sefer kapıları çarpmaya başladı. kucağımıza aldığımız zaman kendini yırtıyor, salya sümük. ciddi ağlıyor, morarıyor filan. bırakır bırakmaz da gidiyor bir kapıyı çarpıyor. bu sefer ikna etmeye, dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. artık daha tecrübeliyiz. bir süre sonra başarıyoruz da. tam çocuğun poposunu yıkamak için kucağıma aldığımda telefon çalıyor. arayan ev sahibi. ekranda ismi görür görmez sinirim boşanıyor. sakin kalmaya çalışarak açıyorum. başlıyor. "apartman olarak çok rahatsızız, alttakiler de şikayetçi, bu ne gürültü." ben yine sakin kalmaya çalışarak, "girdiğimizde, kapıların anahtarlarını vermenizi söyledik, tekrar hatırlatmamıza rağmen, vermediniz." filan bir şeyler geveliyorum. "tamam bulacağım ben..." filan gibi bir şeyler gevelerken de yüzüne kapatıyorum. az sonra kapı çalıyor gelen ev sahibi, elinde bir tomar anahtar. tomarı alıp suratına çarpıyorum kapıyı. çarpmasam elimden bir kaza çıkacak.

ertesi akşam alt komşuya iniyorum. rahatsız olup olmadıklarını, rahatsızsalar neden bana söylemediklerini soruyorum. rahatsız olmadıklarını, bir önceki gece onların da ev sahibi olan şerefsizin, telefonla aradığını, kapı çarpılmasını duyup duymadıklarını sorduğunu ve duyduk dediklerini söylüyor. bu sefer adam bunlara, çıkın da söyleyin rahatsızlığınızı diyor. alt komşu, sesi duyduklarını ama rahatsız olmadıklarını söylüyor. böylece de iş başa düşünce benim eve geldiğini öğreniyor.

bu akşam kira ödemek için gitmek zorunda kaldım. ev sahibi "şu meseleyi de konuşalım istiyorum" dedi, "konuş" dedim. başladı, şu saatten şu saate ses geldi. ben sabrettim, ayağımı çekip oturdum (ne demekse) ama bir süre sonra bir sorun olduğunu düşündüm, kötü bir niyetim yoktu. oğlunuz evi yıksa da sorun değil, ona kimse bir laf söyleyemez." ben de ona benim kapıma dayanma hakkı olmadığını söyledim. (ilk raunt sakinim). "geçen akşam da çok geç saatte, o kadar kapı çarpıldı, herkes rahatsız oldu, ben geldim" e dedim, ben sordum millete kimse rahatsız olmamış (yalan, alt komşunun altına sormamıştım. bu akşam yaşanan olaydan sonra sordum, böyle bir şeyden haberleri bile olmadığını, gürültü filan da duymadıklarını söylediler.) "hayır" dedi ev sahibi "ben merdivenden çevirdim insanları. ben yaşlı başlı insanım. yüzüme kapı çarpman ağrıma gitti." ben: "evimi basar gibi gecenin bir yarısı kapıma dayanırsan bir reaksiyon alacağın kesin. o kadarla kaldığına dua et. niye geliyorsun kapıma?" (öfke level 2) ev sahibi: "çocukla baş edemiyorsun, benden soracağın bir şey vardır belki." ben: "sormam da soracak olsam da ben gelirim, sen niye geliyorsun." ev sahibi: "peki bu çocuk kapıları çarpınca sen ne yapıyorsun" ben: "ikna etmek için çabalıyorum, ters çıktığımda ters tepiyor, çocuk inat" ev sahibi: "peki senin arabanın kapısını çarpsa, yine bir şey demez misin?" ben: "yapıyor zaten, aynı yöntemle savuşturmaya çalışıyorum. ama sen de tutarlı ol, sorun evinin kapısına zarar gelmesi anlaşılan. üstelik de iki yaşında bir çocuk. başta, çocuktur yapar, ona kimse bir şey diyemez, diyordun?" ev sahibi: "e bu çocuk gündüzleri hiç kapı çarpmıyor." (gündüzleri bakıcısı yanında. alt metin: çocukla baş edemiyorsun. satır arası: ebeveynliğinize laf ediyorum.) (öfke level: 165) öfke kontrolüm olmadığı için oradan ayrılmam lazım. ben: "ya başlatma evinden de, çıkıyorum ben daireden. sen de gir şimdi içeri daha konuşma" deyip evime gittim.

olay bundan ibaret, kendimi dibine kadar haklı görüyorum.

not: adamın iki çocuğu var. oğlu bir yıldır bir kez bile gelmedi yanlarına. kızı ise bir haftalığına geldi. tahmin edin ne zaman. bunlar evde yokken, bir hafta kaldı, tatilini yaptı, bunlar gelmeden bir gün önce de bastı gitti. insan bir gün daha bekler ailesini görür diyeceğim. bunların yüzünü kim görmek ister. anne-babalık dersini bu tip bir aileden mi alacağım.
0
tannhauser
(19.04.12)
yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.
0
subseven
(19.04.12)
Biraz okudum. Kiranı elden ödüyorsun peki, kira yasal limitin altında mı ki elden ödüyorsun?
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(19.04.12)
gidişat hırgür olacak gibi gözüküyorum.yerinde olsam ev sahibi ilk sağlam hata yapınca (gürültüdür çöptür halıdır )sen kapıya dayanıp sağlam bi çemkir ama gözünü kararttığını da hissetir.mahkemeye verecem derse de elinden geleni ardına koyma modunda ayrıl ki mahkeme bitene çok zaman geçer.
0
itiswonderfullife
(19.04.12)
iki tarafta haklı ama senin haklılık oranın biraz daha düşük. çocuk yetiştirmede sıkıntı olabilir adam haklı gibi sanki canavar gibi o ne !
0
gündüz m
(19.04.12)
@subseven: adresi ver geliyorum.

@drip: kontratta yazıyor tam kira. ama kimsenin haberi yok. bankadan ödemediğim için, bu adam vergi de vermiyor. o kanaldan malına kast edebilirim.

@itisw: ev bulur bulmaz çıkacağım. kendimi kaybetmekten çekiniyorum.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@ gündüz m: çocuğun var mı?
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
E adama götünden kan alırım kamil de susar.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(19.04.12)
@drip: işte sorun da orada, aklımda kendimi haklı çıkaracak bin tane argüman var ama o kadar öfkeliyim ki bunları sakin bir dille anlatamıyorum. ters bir şeyler yapmamak için hemen olay yerinden kaçıyorum. kaçınca da içimde kalıyor söylemek istediklerim.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
Sonuna kadar okudum tüm levelleri geçtim :)öfkenizken çekinir gibi oldum hatta ama ''kendimi dibine kadar haklı görüyorum'' cümlenizden sonra yazmak istedim ki, %90 siz haksızsınız,%10 ev sahibi.
0
buzbebek
(19.04.12)
Eleştri bekliyorum demişsiniz o yüzden yazıyorum.Siz haksızsınız.Gürültüden rahatsız olan insan her saatte kapıya gelir.Siz saatin geç olduğunu düşünüyorsanız gürültü yapmamanız lazım zaten.(Genel söylüyorum, gürültüyü siz değil çocuğunuz yapıyormuş zaten.) Ayrıca ev sahibine tutumunuz yanlış.Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla ters bir davranışı olmamış size karşı.Öfke kontrolü ve objektif düşünme diyorum.
0
grgn
(19.04.12)
yok çocuk. tamam büyütmek kolay değildir ama ne bileyim görüyorum büyütenlerden bu tip sorunları çözüyorlar bir şekilde yani çok hırçın olmuş çocuk sürekli bir şeyi çarpma filan. bu arada yetiştirmede sıkıntı olabilir demişim biraz yanlış olmuş o pardon tırnak içinde doğrusunu yazayım'' kiracı-ev sahibi olayından çok evebeyn-çocuk olayı gibi sizin olay ''çocuğun davranışları sebep olmuş olaya özetle sürekli bu kadar hırçın olmaması lazım
0
gündüz m
(19.04.12)
@buzbebek: yazılı ortamda sakin kalmayı başarabiliyorum genelde. neden %90 ben haksızım.

@grgn: oğlum iki yaşında. elbette zaman zaman azıp gürültü çıkaracak. bu apartman hayatının bir gerçeği. süreğen bir gürültü yok. 12 ayda iki kez olmuş. bunu yapan yetişkin insanlar değil. dolayısıyla, ben bunu taciz olarak değerlendiriyorum. evde sürekli diken üstündeyim, en ufak gürültü çıkardığında sinirleniyorum. bu işin normali, çocuğu gürültü yapan evi diğer komşuların rahatlatmasıdır. ben tüm oturduğum evlerde bunu yaptım, komşularımın tamamından da bunu gördüm. ayda yıl bir misafirin geldiğinde gürültü çıkar. bundan normal bir şey yok, komşun hemen eve gelip çemkirirse sen ne yaparsın? haydi desem ki bizim ev sürekli böyle o da yok. ha şunu da ekleyeyim. biz bir yıl boyunca oğlumdan kat kat yaramaz ve yaygaracı ikizlere yan komşuluk yaptık. hatta oğlum daha yeni doğduğunda, uyku düzeni tutmamışken de orada oturuyorduk. bir kez bile kapı çalıp, şu oğullarınız gürültü yapmasın da bizimki uyusun demedik. böyle bir saçmalık aklımıza gelmedi. saçma çünkü. bu saçmalığın yapan insana öfkelenirim.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
ev sahipleri her zaman biraz cinstir ama büyütülecek bir sorun göremedim ben. kapıyı yüzüne çarparak ilk safhada siz haksızlık etmişsiniz. asıl sorun öfke kontrolü meselesi olabilir sizin de söylediğiniz gibi ve şuradan da anlaşılacağı üzere "@subseven: adresi ver geliyorum."

bir de ebeveynliğine laf etmek, namusuna küfretmek gibi tepki görüyor bizim millette, büyütmeyin. herkes çocuk yetiştirmeyi çok iyi bildiğini sandığından size akıl-fikir vermek için hiç bir fırsatı kaçırmazlar, duymazdan gelin.
0
Demet
(19.04.12)
yazdıklarınız ve yorumlardan anlaşılıyor ki, zaten kendiniz de söylüyorsunuz sinirli bi yapınız var. kvılcımı aleve çevirebilecek düzeydesiniz. hani siz de farkındasınız öfkeyle ilgili sıkıntılarınızın olduğunun hala ev sahibi şöyle böyle olayına getiriyorsunuz olayı.

yaptığınız gürültüyü tölere edememiş olabilir, saygısızlık edip geç saatte kapınıza dayanmış olabilir ama sizin verdiğiniz tepkiler, kendinizi haksız gösteren tepkiler.

en azından bu yazdıklarınızdan bu görülebiliyor. biraz kendinize dışarıdan bakmaya çalışın.
0
dahinnotha
(19.04.12)
finish him. adam haksız da sende çocuk olayında haksızsın bi yardım falan al çocuk için. öyle kapı çarpması ağlama vs ile kimse rahatsız olmaz gençler çocuk bu
0
mr fusion
(19.04.12)
@gündüz m: çocuğumuz yokken biz de bu konuda çok ahkam kestik (kötü anlamda söylemiyorum) ama olunca daha bir anladık. bu arada süreğen bir durum yok. çocuk sürekli oradan al buraya çarp, ona bağır bunu kır durumunda değil. şu anda azı dişlerinin sonuncuları çıkıyor. iki yaşında bir çocuk ne olduğunu bilmediği bir acının içerisinde. hırçınlaşıyor doğal olarak. ve inat olduğu için de teskin olmuyor. 12 ayda iki kez bu çapta olay oldu. ikisinde de kapımda ev sahibi. dellenmeyeyim de ne yapayım.

gördüğünüz gibi çocuk olunca düşünmeniz gereken çok fazla değişken işin içine giriyor. bu insanlar da çocuk büyütmüşler, ben çocuğum olmadan bile bu kadar anlayışsız değilim. mantıksızlığa öfkeleniyorum sadece. ve iki yaşında bir çocuktan mantıklı hareket etmesini bekleyen bir yetişkin en büyük mantıksızlığın içine düşmüştür bence.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@demet: adres ver geliyorum, sadece şakaydı.

@dahin: öfke kontrolü evet bir sorun. verdiğim tepkiler aşırı. daha yumuşak bir şekilde halledebilirdi bir başkası. ama tüm bu değişiklikler ev sahibimin terbiyesiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

@mr fusion: tam anlamadım ne demek istediğinizi ama çocuk yetiştirirseniz, bunun gayet normal olduğunu anlarsınız. çocuğun doğduğundan itibaren temel iletişim aracı ağlamak. kelimeler yetmeyince de ağlamaya başlar zaten. sonraki hayatımızda da böyle değil mi zaten. sözler tükendiğinde göz yaşları devreye girer.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
objektif bir şekilde okuduğumda ilk olarak büyük oranda haksızlık sende, onu da geçtim saygısızlık senden gelmiş. adamın niyeti seni taciz etmek mi değil mi onu bile bilmiyor, varsayıyorsun. sen yaptığın sesi duymuyorsun belki, ama belli ki ev sahibin duyuyor ve rahatsız oluyor, sen senede 2 defa olduğunu sanıyorsundur sadece. alt komşu, üst komşu öyle demiyo ev sahibi yalancı olaylarını geçmek gerekli, komşular hep öyledirler-eski komşuluklar kalmadı. ev sahibi gider sorar evet duyduk, rahatsız olduk der, siz gidersiniz yok duymadık derler, birlikte gidersiniz baskın ve çekinilecek kişi kimse ona bulaşmak istemediklerinden duymak istediklerini söylerler.

basit ve net bir şekilde sinirlerine hakim olamayan, kendini hep haklı gören bir insansın. ha tabii ki tek haksız sen değilsin, ev sahibin olacak adamın anlayış göstermesi lazım, çocuk bu yahu ses yapar, sanki yetişkin bir bireyden bahsediyor hey allahım. 2 yaşındaki çocuğu kontrol etmek sanki çok kolaymış gibi bik bik ötmüş adam.
0
madyb
(19.04.12)
Sorun tam olarak çocuğunuzun hırçınlığı değil aslında. Nasıl ki siz ev sahibinizin ebeveynliğinize laf çarpmasından rahatsız olduysanız; o da kapıyı yüzüne çarpmanıza alınmış bu belli. Sanırım yaşça da sizden büyük epey. Gürültü az veya çok, bir kere veya on kere olmuş, farketmez. Rahatsızlık verdiyseniz, alttan almak zorunda olan çocuğunuz adına sizsiniz. Bu yüzden bir kere haksızsınız. Yalan söyleyerek kendinizi savunmuşsunuz, kapıyı yüzüne kapatmışsınız, ''sen de gir şimdi içeri daha konuşma'' diye adamı kendi evinde azarlamışsınız... %90. Ev sahibiniz de alt komşunuzu kışkırtmaya çalıştığı için haksız. Sanırım yalnız bir adam bir tek uğraşacak kiracıları var e size sarıyor doğal olarak. Bu yüzden o da %10 haksız.
Yazdıklarınıza bakarak bu şekilde düşünüyorum.
0
buzbebek
(19.04.12)
@madyb: beyaz bir yalan söyledim de onu da doğrulattım daha sonra. ev sahibi bana diyor ki "iki alt komşu merdivenden sana geliyordu. ben durdurdum." söylediği komşuya gidiyorum: "benim böyle bir şeyden haberim bile yok" diyor. benim altımdakilerin durumunu söyledim zaten. devam edeyim. insan kendinden hareket ediyor. onlara gelen misafirler defalarca, bizim zili çaldılar, kimisinde oğlum uyandı, kimisinde uyanıktı. en az beş sefer. bir kez bile kabalık yapmadım kimseye. yine misafirleri, iki araçlık yere yanlamasına park etti, ses çıkarmadım. bunlar olabilecek şeyler. her şey için karşı tarafı taciz edeceksek beraber yaşama kültürü nerede. öfkeliyim evet, iki yaşında çocuk için evimde beni taciz eden olursa bir şekilde cevap alır.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
dostum sonuna kadar haklısın. yani o kadar haklısın ki söyleyecek kelime bulamıyorum. neyse ki sinirlerine hakim olmuşsun. yani o adamın gırtlağına nasıl sarılmamışsın tebrik etmek lazım seni.

kira sözleşmeniz de daha süre varsa taşınmak için acele etme. kafana göre güzel bir yer bulmalısın.
sakın gaza gelip de ufaklığa kızıp bağırmayın yahu çocuk bu yapacak böyle şeyler, yapmasa bir anormallik var. öğreniyor, zeki çocuk olacak belli ;)
kirayı ödemek için muhattap olmayın bence eft yapın gitsin ne diye o meymenetsizin yüzünü görüyorsunuz ki. eğer ki sözleşme varsa düşük bir miktardan o parayı ödeyin aklı başına gelsin bir şey derse nereye şikayet ediyorsanız edin dersiniz. ya da siz bu ev sahibi benden haksız kazanç elde ediyor dersiniz.
kendine ve sinirlerine hakim ol dostum.

bizim yazlıkta vardı böyle bir amca karşı villadan.ben arabayı park ettim benim ufak kardeş de indi yerde kozalak var ona bir tekme attı adamların evinin önüne gitti. neyse adam bahçede oturuyor yerinden kalktı yürüdü kapıyı açtı kozalağı aldı çöp kutusuna yürüdü sonra attı bunları yaparken de bana tip tip bakıyor. hey allam dedim ... amca bu kadar sinirli stresli olma bak çok yaşamazsın yaşlılığın tadını çıkar dedim. tip tip baktı söylene söylene gitti. adam her şeyden şikayetçi top kaçsa keser belediyeye şikayet eder, bir kere eviniz kaçakmış diye belediyeden birileri geldi düşünün artık.dedik kim şikayet etti bizi öğrendik onu da bizim meymenetsiz etmiş. neyse 1buçuk yıl falan geçti adam kalp krizi geçirdi sonra da felç kaldı. uzattım konuyu anladınız siz. o yaza kadar ne çoluğu çocuğu gelirdi, geldiler sonra ama evi satmak için. Bu tip insanlardan nefret ediyorum direk yok edilesi insanlar. Allah sabır versin.
0
monkey
(19.04.12)
@buzbebek: sorun çocuğumun hırçınlığı değil evet, anlayışsız bir adamın, sırf oturduğum evin sahibi olduğu için benim de sahibim olduğuna inanması ve bana bir şeykeri dikte etmeye çalışması. bir yetişkin olarak benim yaptığım gürültüye tepki vermesini anlarım, özür dilerim. ama çocuk bu yahu. çocuk. hatta bebek diyoruz bu yaşta olanlara. dahası atlanan bir nokta var. sorun gürültü filan değil. evime zarar mı veriyorlar. zarar veriyorsam, çıkarken karşılığını alırsın ya da alamazsan hukuki mercilere başvurursun. benim evimin içine karışamazsın.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@monkey: üstat, allah razı olsun. ben de bu kadar sessiz sakin lafımı sokup köşeme çekilip kalmayı becerebilirim bir gün inşallah. hep kendime zarar biliyorum.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
duyuru da ne çok rızkı dar insan varmış bunu gördük, bebekten bahsediyoruz.ne yapıcaz çocuğun ağzını mı bantlıcaz. ağlayacak bu çocuk hasta olsa da ağlayacak bir şey istese de ağlayacak. hem ayrıca ev sahibi olunca kapının hasar görüp görmemesini mi takipleyecek bu adam oldu olacak kamera koysun evini izlesin.kapı kırılsa yenisi takılır neyse parası ödenir bu kadar basit. malı kıymetli olan insanlardan her zaman nefret etmişimdir Allah ıslah etsin böyle tipleri. rızkı dar malı kıymetli. evden çıkarken kapıyı kırın da çıkın lütfen.
0
monkey
(19.04.12)
Kendini dibine kadar haklı görmesen böyle bir skandal yaratmazdın zaten, orası normal..

%90-%10 olayına katılıyorum. hatta %5 desen de içim acımaz.

Çocuğun evde gürültü yapıyor. Bu ağlamak, öksürmek vs. gibi çocuk doğasıyla ilgili bir gürültü de değil. Adam gelip "sustur şu çocuğunu, ağlamasından kafam şişti" derse, sağlam şerefsizdir. Geberesidir. Ama çocuk kapıları çarpıyorsa, sen de buna mani olmuyor yahut olamıyorsan, durum da senin tarzından kaynaklanıyorsa; adam, senin çocuk yetiştirme metodlarının sebep olduğu gürültüyü dinlemek zorunda değil. Yılda 1 veya 2. Bu doğal bir şey. "Huysuz bunak" olmasına gerek yok adamın. MESELA, çocuğun kapıyı çarpmasına mani olamıyorsan, kapının arasına bir şey sıkıştırır yahut kapının çarpacağı yere kağıt havlu rulosu, kırlent vs. darbeyi emecek, gürültüyü engelleyecek bir şeyler yapıştır, bantla, as falan.. Çocuğuna nasıl eğitim vereceğine, çocuğa zarar vermedikçe, kimse karışamaz fakat gürültünün sorumluluğunu reddedemezsin. "Çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek saçma olur bu durumda. Zira adı üstünde, o çocuk. Sorumluluğu sana ait. Yok illa ki "çocuk ikna olmuyor" diyeceksen, çocuğu evsahibinin karşısına koy, aralarında çözsünler istiyorsan :)

Öte yandan, adam gürültüden rahatsız olmuş kapına gelmiş, bu gayet normal bir şey. Apartmanda yaşıyorsunuz. Mektup mu yazmalıydı? Yukarda biri yazmıştı, saatin kapıya gelmek için geç olduğunu düşünüyorsan, adamı rahatsız etmek için de geç bir saattir. (Hoş gürültünün erkeni geçi fark etmez ama gündüz dışardan gelen sesler daha yüksek olduğundan apartman içinden gelecek sesler daha az gelir, onu kast ettim.)

-> Kapıya gelmesini taciz olarak yorumlamışsın, çocuğun yarattığı gürültüye mani olmayarak, ebeveynler olarak esas siz evsahibini taciz ediyorsunuz bu durumda.

Alt kattakilerin şikayetçi olmaması bir şey değiştirmez. Belki pısırıktırlar, sorunca utanmışlardır, belki kendi çocukları da çok gürültücüdür, "halden" anlıyorlardır, belki de "çocukları var neyse boşver" demişlerdir. Bu, evsahibine de gürültünüze katlanmak zorunluluğu getirmez.

Telefonu yüzüne kapatmak, kapıyı suratına çarpmak, posta koymak vs. de nasıl bir insan nasıl bir komşu olduğunuzu gösteriyor ki hakikaten subseven'ın dediği doğru..("yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.")

Şudur budur, öfke kontrolünün olmadığını söylemişsin. Çocuk bu asabiyeti, söz dinlememeyi, durmamayı senden almış olabilir mi bu arada? :)

Ayrıca, çocuklarının gelmesi gitmesi görmesi görmemesinin seninle bir ilgisi yok. Bir de kirayı bankaya yatırmayı teklif ettin de kesin olarak reddedip, mutlaka elden vermen gerektiğini söylemediyse, sen de ortaksın bu konuya. Başka bir mevzu yüzünden, adamı bu yoldan şikayet etmen, iyi niyet gösterecek bir hareket olmaz. Hukuki olabilir ama ahlaki değil..

Not: "Evsahibi" diye belirttiğin için "evsahibi" ifadesini kullandım ben de. Yoksa herhangi bir komşu olabilir bu. Bir şeyi değiştirmez.

-> -> Ki ayrıca adam evsahibi olduğundan "kapılarımı mahvettiniz, evimi mahvettiniz" falan diye de çıngar çıkarabilirdi. Haksız bir endişe de olmazdı bu. Bu bile başlı başına adamın iyi niyetli olduğunu gösteriyor. Tamamen senin ihmalkarlığın/tedbirsizliğin..

Sözlük ve duyurunun atmosferine binaen, çocuk yetiştirme tarzına da söylenecek bir iki sözüm var ama benim de çocuğum yok. Belli ki çocuk sahibi olmayanın yorumlarını takmıyorsun :)

Bari en azından çocuğu bir doktora göster..
0
lazor
(19.04.12)
@monkey sen de o yaşa geldiğinde sen de "yok edilesi" olursun dostum. sürekli çocuk bu çocuk bu deyip duruyoruz da bu da yaşlı bir adam anladığım kadarıyla. tölerans gösterilmeli, çok da tepemize çıkarmadan tabii. oğlunun gelmesi, kızının gitmesi bizi ilgilendirmez, bu biraz dedikoduya giriyor. tıpkı sizin çocuğunuzu nasıl yetiştirdiğinizin onu ilgilendirmemesi gibi.

bizim üst katımızda çocuklu bir aile oturuyordu, kendi yaptıkları gürültü yetmezmiş gibi (yüksek sesle konuşmalar, televizyonun sesini sonuna kadar açmalar, gece vakti paldır küldür merdiven çıkmalar) çocuklarının koşturması etmesi de cabasıydı. bir şey dediğimizde de efendim "çocuk bu napalım..." gibi şeyler söylüyorlardı. kendi yaptıkları gürültüyü de çocuk bahanesiyle örtbas ediyorlardı ya da belki kendi yaptıkları gürültünün farkında bile değillerdi bilmiyorum. neyse işte çocuklu komşuya tövbe ettik o gün bu gündür. umarım sizde de böyle farkında olmadığınız bir durum yoktur.
0
Demet
(19.04.12)
@monkey: onu yapabilir miyim bilmiyorum. öfke anında olması lazım. bir de ben çok dikkatliyimdir. bir sürü puzzle'ımız var bir tanesini bile asmadım, çivi çakmayayım diye. onca duvarda sadece mantar panom asılı, oda 3m marifetiyle hazırlanmış, şu boyaya zarar vermeyen zamazingolardan. zaten hayvani dikkat ediyorum. içeride ben oturuyorum diye yaptığım büyük tadilatları bile kiradan düşmek gibi bir taleple ev sahibinin kapısına uğrayan bir insan değilim. eşim kızıyor bu yönüme. aslında damarıma basılmazsa şeker gibi kiracıyım. bankadan alsa kirayı otomatik eft talimatıyla hallederim. şimdi şehir dışında filan olursam bir kaç gün geç getiriyorum. sempozyum için şehir dışındaydım, o yüzden geç getirdim ve bu yüzden tüm öfkeme rağmen gayet ezik gitmiştim adamın kapısına. ama üsteliyor işte. bırak beni kendi halime. yok. illa damarıma basacak.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@lazor: çocuk kapıyı çarpmaya başladığında, evet öncelikle panikledik ve nasıl bir strateji geliştireceğimizi düşündük. kapı çarpma hadisesi birkaç kez gerçekleştikten sonra ikna ve dikkat dağıtma metoduyla onu uzaklaştırdık. ancak yeterli olmayınca, söylediğin gibi kapılara havlu sıkıştırarak gürültü çıkmasını engelledik. o da oyunu bittiği için vazgeçti. ki zaten kaka yapmıştı. biz yıkamak için banyoya giderken telefon çaldı. yani son kapı çarpılmasının üzerinden beş-on dakika geçmişti.

"çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek hiç de saçma olmaz. çocuğu olmayanları gerçekten takmıyorum, hatta çocuğu olmayan padagogları da takmıyorum. o konuda haklısın. bu jokey at meselesi değil. gerçekten de sahaya çıkmış olman gerekiyor. ayrıca çocuktan çocuğa da fark var. hatta aynı ebeveynin farklı çocukları arasında bile fark var. bunu bile fark edemeyenlere ne desem az.

defaaten söylüyorum. sürekli tekrarlayan bir durum için kapıya gelmekte bir beis görmüyorum. ancak tekil olaylar için kapıma dayanan insanı affetmem, kovarım. orası benim kapım, onun değil.

çocuğun susturmakta başarılı olmanın çeşitli yolları var. ben kendi yöntemimi tercih ediyorum. çünkü kalıcı etkii yaratan bu. çocuk ikna edilmezse, havlu sıkıştırmak gibi yöntemlerle, sadece eylemin etkisi ortadan kaldırılıyor. eylemin hoş olmamasına dair mesaj verilemiyor.

alt kattakilerin şikayetçi olmaması elbette bir şeyi değiştirir. çünkü üst kattaki kendine yancı arıyor.

çocuk bu, asabiyeti de, söz dinlememeyi de benden öğrenmiştir. genetikten de almıştır, model de almıştır. eee, bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsun.

kirayı bankaya yatırmayı kesin bir dille, ve tam üç kez teklif ettim. hepsinde de olumsuz cevap aldım. sonrak aylarda üstelemeyi bıraktım. normalde parayı eline almayıp, büyük oranda banka üzerinden kullanan bir insanım.

"kapılarımı mahvettiniz" diye de çemkiremez. çıkarken evdeki arızayı gösterir, ben girdiğimde yoksa parasını alır.

çocuk yapma. hayal kırıklığına uğrarsın.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
hala şu adamı haklı göstermeyin ya. adam resmen kıl bir ev sahibi. biz de bir sürü kiracıyla muhattap oluyoruz bu durumu anlayabiliyorum. bizim kiracılar ne kadar memnunlar bizden aklın yolu aynı yere çıkıyor bu şekilde hareket ediyoruz çünkü. kimseyi sıkıştırmıyoruz laf söylemiyoruz kendi evleri gibi görüyor tüm kıracılar da. hep eski ev sahiplerini anlatıyorlar bize. bu ve benzeri durumları anlatıyorlar.

bu adamın malı kıymetli.

şu ne biçim laftır şu saatten şu saate kadar ses oldu. bunu söyleyen biri takıntılıdır kağıda bile yazmıştır. iyi niyetli konuşcak biri ne der? oğlum evladım dün gece biraz ses oldu biz yaşlı insanlarız kaldıramıyoruz biraz daha dikkatli olun olur mu der.

ama nerdee..

ayağımı çekip oturdum yani sana katlandım katlanabildiğim kadar.merdivenlerden geçenleri çevirmek ne ya adam önceden kulis yapıyor çünkü kendine güvensiz ezik. eğer ki senin bir sıkıntın varsa ona buna sormazsın gider kendin söylersin. gidin söyleyin diyor başkalarına. çocukla baş edemiyorsun ne demek? seni beceriksiz işe yaramaz göstermeye çalışıyor. adam ezik rızkı dar malı kıymetli bir tip. uzak durulası bir insan adamı sinir hastası eder böyle tipler. adamın kapım çiziliyor diye ne kadar içi gitmiştir kimbilir:).dünya malı dünyada kalır arkadaşlar siz de böyle yapmayın önemli olan gönül kırmamak.
0
monkey
(19.04.12)
@demet: monkey'i bilmem ama ben o yaşa geldiğimde böylesi bulaşık dingilin teki olursam, direkt yok olayım.

apartman hayatında komşular mutlaka birbirlerinin seslerini duyarlar ve tolere edilmesi gereken budur. çirkeflik yapıp çemkiren insanlar değil. yılın 365 günü tepende bangır bangır müzik dinleyen insanla, ayda yılda bir evde toplantı yapıp arkadaşlarıyla usturuplu eğlenen insan bir değil. ikincinin kapısına dayanırsan çirkef olursun. komşuların birbirinin sesini duyması kadar normal bir şey yok. ben mesela kendilerinin topuklu ayakkabıyla laminatlar üzerinde adımlarını sayabilirim. ama gidip de bu konuda uyarmak aklımdan geçmez. bu kadar hassas insanların paraya kıyıp müstakil evde oturmaları taraftarıyım.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@demet benim dedem de böyle bir insan değil babam da değil ben de öyle olmam onlardan ne gördüysem onu yaparım. benim dedem de yaşlı bir insan kanser hastası hatta ama kapımızı hep açarız tüm mahalle içeri girer yer içer gider yazlıkta bahçede oynarlar dedemin de hasta hasta onlarla oynadığını bilirim. aynı şekilde babam da öyle emin ol yok edilesi olacak son insan ben olurum.

demet sizin o komşularınızla buradaki durum çok farklı.
0
monkey
(19.04.12)
ekstradan şunu da anlatayım. alt komşuyla konuşmamızdan. biz daha burada oturmazken ve bizim ev boşken. alt komşunun misafirleri geliyor. yatılı kalıyorlar ve yakın akrabaları. misafirin 7-8 yaşlarındaki kız çocuğu kapıyı sertçe çarpıyor. neden çarptığını bilmiyorum. sizin çok sevgili, yaşlı, tonton, tapılası ev sahibi iniyor. kendisi emekli polis, alt komşu da halen görevde polis olduğu için büyük ihtimalle ona karşı kendini daha dominant hissediyor ve misafirinin önünde basıyor azarı. adamcağız aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. ha ben adamın yüzüne kapıyı çarparken bu olayı bilmiyordum ve bu benim hareketimi haklı çıkarmaz ama adamın nasıl bir yapıda olduğunu açıkça su yüzüne çıkarır.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
Yazdığınız ''ekstra''yı okuyunca gülümsedim. Bu neye benzer biliyormusunuz, anne ben tencereyi devirdim ama zaten sen yemekleri de kötü yapıyorsun. Benim çocuğum kapıyı çarptı ama bak adam daha önce başkasına da çemkirmiş. Bu adam çok re re rö... Aynı mantık.
0
buzbebek
(19.04.12)
@buzbebek: çocuğum kapıyı çarpmadı demedim hiç. iki yaşında çocuk kapı çarpmasını çemkirilecek bir olay olarak gören insanları iki yaşında bir çocuktan daha irrasyonel buluyorum. mantıksızlığa da tahammülüm yok.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
buradakilerin çoğu evsahipleri öl dese ölecek insanlarmış, gerçekten çok etkilendim.
0
monkey
(19.04.12)
burda siz haklısınız ya da haksızsınız demeyeceğim ama öfkenizi biraz daha kontrol edemezseniz haksız duruma düşeceksiniz.

bu çocuk gürültüsü konusunda benim baktığım bir nokta vardır, ister komşu olsun, otobüste, uçakta, ne bileyim cafede.

çocuk etrafa rahatsızlık verecek şeyler yaptığında gürültü olur, ayak altında dolaşması olur, elindeki oyuncağı gelip kafana atması olur:

ailesinin tepkisi nedir

çocuk rahatsızlık verirken ailesi cidden bunu engellemek için müdahale ediyor mu yoksa hiç sallamıyor mu?

bizim de üst katımızda var bir ufaklık, yeri geldi mi keşke matkap filan tadilat olsa da şu ses gelmese durumuna gelsem de annesi ya da babasıyla her karşılaşmamda insanlar "kusura bakmayın zaptedemiyoruz bizimkini" diyorlar.
bunun üzerine kimseye laf söylenmez.
0
sli
(19.04.12)
kesinlikle haklısınız, fakat öfkenizi kontrol altında tutmalısınız ev sahibiniz gibi insanlar çok fazla etrafta. bence en kısa zamanda yeni bir ev bulup kurtulun ev sahibinizede yasal olarak mecburiyetiniz olduğu için kirayı artık bankadan ödeyeceğinizi bildirin, işten kira yardımı almaya başladım zorunluyum deyin mesela ödesin vergisini
0
sirena
(19.04.12)
Davranışlarınızla haklıyken haksız duruma düşmüşsünüz. Çocuğu kapı çarpması vs. olabilecek şeyler, sizi taciz etmesini gerektirmez. Sakin kalabilseydiniz (suratına kapıyı kapatma) herkes size hak verecekti. Öfke level 2'den sonrası sadece sizi zıvanadan çıkarmak için söylenmiş laflar ki, bunu her yaşlı yapar; el-cevap: "sizin yetiştirdikleriniz belli, ayda yılda bir soruyorlar sizi, sizden çocuk yetiştirma konusunda alacağım ders olmaz. Bu konuya buradan devam ettirmek sizi de kıracaktır. Keselim." der kalkar giderim.
0
SiyamkedisiZorro
(19.04.12)
hocam sonuna kadar sen haklısın, iyi ki de kapıyı amcanın suratına çarpmışsın. burda sana haksızsın diye cevap yazanlar çocuğu olmayan liseli-üniversiteli ergenlerdir bakma onlara.

2 aylık kolik bir kızım var, akşamları ve geceleri çok ağladığı zamanlar oluyor, fön makinası açık, aspirator açık oluyor, hiçbir komşumuz da çıkıp rahatsız oluyoruz falan demedi, yeğenim de 3-4 yaşlarındayken sabah 6'da kalkar dan dun oynardı ablamın alt komşusu hiçbişey demezdi, anlayışla karşılardı, kaldı ki senin alt komşun sesi duymasına rağmen rahatsızlık duymamış, amca artniyetli, kapılara zarar gelir diye korkuyor cimri. ev bulur bulmaz çık bence, öfkene yenik düşme.
0
this is heavy
(19.04.12)
@sli: şu anda daha sakin düşünüyorum. emin ol, ben zaten insanları rahatsız edeceğim diye endişe yaşayan bir insanım. çok fazla sosyal ilişkim de olmuyor. iş gereği zaten günde dört beş saat uyuyabiliyorum. dün gece ev sahibine kirayı öderken saat 20:30'du ve ben saat sekizde gittiğim işten daha yeni çıkmış, eve bile uğramadan kirayı vermeye çıkmıştım. bunu da kendisine belirttim. 12,5 saattir işteydim yahu. dahası bu olay yaşanmasaydı, oturup yine çalışacaktım oğlum uyuduktan sonra. sosyal ilişki diyordum. bu adamlar biz ilk taşındığımızda, hep beraber size geleceğiz dediler. dört aileyiz apartmanda. eşimle bir garip olduk. o da çalışıyor. çocuğun tüm yemeklerini de o yapıp bırakıyor ki bakıcı sürekli oğlumuzla ilgilenebilsin. gözünü üzerinden ayıracak ekstra bir işi olmasın. her neyse, bu insanları evimizde ağırladık. onların evine gittik. hayatımda ilk defa ev oturmasına gittim yahu. sırf bizi burnundan kıl aldırmayan insanlar olarak görmesinler diye. oysa bu tempo içerisinde eşimle ben iki satır sohbet edebilmek için uykumuzdan feragat ediyoruz. ve bu toplantılarda peşin peşin ve defaaten özürler diledik. kendileri de gördüler, ne kadar meraklı bir çocuk olduğunu. oğlumdan şikayet etmek için gelen adamın elinden tutup evi gezdirdi oğlum. böyle bir ilişkiye girdikten sonra gelip şikayetçi olmak. dahası alt komşumuz polis. adam nöbetten geliyor saat üç gibi, ben uyanık olduğumdan duyuyorum. yarım saat sonra gaz sancısı, ot-bok-püsür bir şeyden dolayı oğlum uyanıyor ve başlıyor ağlamaya (susturamayacaksan çocuk yapmayacaktın abicim modeuna girenler çıksın). ertesi günlerde karşılaştığımızda mutlaka özür diliyorum. her seferinde, kendisinin küçük oğlunun duyma problemi olduğunu, tıbbi müdahaleler filan derken 6 yaşında sesini duyabildiklerini, bu yüzden çocuk sesini çok sevdiğini söylüyor. belki rahatsız oluyor ama sosyal nezaket gereği benim içimi rahatlatıyor. bunu yapmasa ben oğluma düşman olacağım, beni bu pozisyona düşürdüğü için. yani düşman olmuyorsun da diken üstünde ve gergin bekliyorsun, ha kaşık attı, ha kolu bardağa çarptı yere düşürdü filan falan.

@sirena: ev aramaya başladım zaten. bir an önce kurtulacağım.

@siyamkedisi: öfkenin bana neler kaybettirdiğini biliyorum. olayların üzerinden zaman geçtikten sonra şöyle afili bir konuşmayla çok güzel hallederdim, benim yerime karşı taraf çıldırırdı diyorum. ama alkol gibi öfke. bünyeme nüfuz edince delleniyorum. bir başka insana dönüşüyorum. kesinlikle yardım almalıyım. ancak küçük bir şehirdeyim ve düzgün bir uzman bulamıyorum.

@this is heavy: teşekkür ederim. bir şey söylemek istiyorum. ukalalık gibi algılama. biz de oğlumuzun o dönemlerde kolik olduğundan şüphelenmiştik. bazı çocuk doktorları, "nasıl ki bir çok doktor, yetişkinlerde sebep bulamadıkları zaman stres deyip işin içinden çıkıyorlarsa, çocuklar için de kolik deyip işin içinden çıkmak son zamanların modası" gibi şeyler söylemişlerdi. belki kızını rahatsız eden başka bir sebep vardır. mesela gaz problemi kolik gibi belirti gösterebiliyor. bizim durumumuzda böyleydi. seninkinde de başka bir sorun olabilir. sonuç olarak kolik biraz dış dünyaya adaptasyon sorunu gibi bir şey. araba, elektrik süpürgesi, aspiratör, fön makinesi gibi süreğen uğultu bebeğin ana karnında duyduğu sesleri simule ediyor sanırım. bu farklı sorunda da çocuğu rahatlatabiliyor. allah kızına ve sana sağlıklı, mutlu, uzun ömürler versin.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
(4)

model arabalar

i was me but now he s gone
merhabalar. kendime ait mütavazı bir model araç koleksiyonum var fakat büyük bir sorunum var: annem! temizlik yaparken bütün arabalara hasar veriyor. neredeyse tüm araçların ya aynası kırık, ya bi yeri çıkmış, bi şeyler var yani hepsinde. (hatta kaç kez dedim, sen dokunma hiç onlara, ben onları temi
merhabalar. kendime ait mütavazı bir model araç koleksiyonum var fakat büyük bir sorunum var: annem! temizlik yaparken bütün arabalara hasar veriyor. neredeyse tüm araçların ya aynası kırık, ya bi yeri çıkmış, bi şeyler var yani hepsinde. (hatta kaç kez dedim, sen dokunma hiç onlara, ben onları temizliyorum zaten diye ama ı-ıh). ciddi anlamda çok sinirleniyorum ama tabi ki hiçbir şey söyleyemiyorum, anne sonuçta. ama söylemem de lazım, nasıl dile getireyim sizce?

veya farklı bi metod mu denesem? camekan filan mı yaptırsam acaba? gerçi onu da açıp temizlemek isteyecek. masrafı var hem onun da, pek işime gelmez zaten.

bir soru daha: 1/18 ölçekli biriktiriyorum ben, acaba 1/24'e mi geçsem? ya da 1/32.

ve son soru: 1/18 ölçekli kamyon, tır, uçak gibi modeller var mı? varsa nereden bulabilirim? (online alışverişe karşıyım biraz)
0
i was me but now he s gone
(18.04.12)
Hiç kasmayın camekan yapın, kilitli olsun.
0
grgn
(19.04.12)
bence kendi evine, kendi düzenine sahip olana kadar koleksiyonunu korumak için şöyle bir şey yapabilirsin: strafor veya sünger ile onlara yataklar hazırlabilirsin kolayca. sonra bu yatakların her biri için ayrı ayrı veya birkaçını birden alabilecek kilitli kutular edinebilirsin.

veya atıyorum 40" tv kutusunu dolduracak bir strafor alır, arabalar için yatar oyarsın, buna kilit olmaz tabi :)

bu önerim kısa vadede koleksiyonunu görmeni engellese de uzun vadede korumuş olacaktır.

içim gitti vallahi orası kırık burası dökük diyince. olur mu hiç..
0
dembedem
(19.04.12)
camlı ve kilitli bir dolap al mis gibi muhafaza edersin.
0
hayricik
(19.04.12)
1:43 model koleksiyonları da çok tatlı oluyor.

ayrıca ben de camlı ve kilitli bi dolap diyorum
0
this is heavy
(19.04.12)
(8)

göz derecemi nereden nasıl öğrenebilirim?

burakg91
tabi ücretsiz olsun. sağlık ocağında filan var mıdır acaba?
tabi ücretsiz olsun. sağlık ocağında filan var mıdır acaba?
0
burakg91
(18.04.12)
sağlık ocağında yoktur.
0
truvaiti
(18.04.12)
Aile hekiminizde.
0
grgn
(18.04.12)
aile hekimim sağlık ocağında ama
0
🌸burakg91
(18.04.12)
aile hekimi ne bilecek göz derecesi bakmayı. otomatik makinesi olsa da sağlıksız olur.
0
truvaiti
(18.04.12)
göz kliniği olan bir hastaneye gideceksin.
0
baldur2
(18.04.12)
bazı büyük optikçilerde de göz doktoru oluyor.
0
lancelot du lac
(18.04.12)
aile hekimlerinde göz derecesi ölçüm cihazı yok arkadaşlar, eczaneden ya da göz doktorundan öğrenebilirsin.
0
siradisi00
(18.04.12)
gözlüğün varsa gözlükçüye git gözlük almak istiyorum kaç para olur camların fiyatı de gözlüğünü ver onlar ölçer gözlükten sonra vazgeç.
0
gominist redar
(18.04.12)
(5)

kimlikte yanlış işlenmiş doğum tarihi

stayout
doğum tarihimi 2 ay geç yazmış yazan baağyan çok büyük bir şey değil ama ben çok rahatsız oluyorum değişmem mümkün mü ?
doğum tarihimi 2 ay geç yazmış yazan baağyan çok büyük bir şey değil ama ben çok rahatsız oluyorum değişmem mümkün mü ?
0
stayout
(17.04.12)
Sizin değişmeniz mümkün değil ama oradaki tarihin değişmesi mümkün.Doğum belgesi ile birlikte gidin düzeltmeleri lazım, olmadı dava açarsınız.
0
grgn
(17.04.12)
doğum belgesini doğduğum hastane kayıtlarından mı alacsağım
0
🌸stayout
(17.04.12)
Sizde veya annenizde olması gerekiyor zaten, yoksa doğduğunuz hastaneye bir sorun.
0
grgn
(17.04.12)
ben de aralık sonu olduğum için askerlik vs vs işlemlerinde sıkıntı olmasın diye aklıma gelmişti bu.

benim rahmetli babam hukukçu idi 15 sene oldu vefat edeli, o zaman demişti ki "hastane doğum kaydın varsa asla olmaz o iş"... yıllarca kaldı içimde, sonra siverek'te avukat olan bir arkadaş da bana ikametini buraya aldır "burada dava açalım burada devlet genel olarak bu konularda vatandaşı 'üzmüyor, kolluyor', bakarlar tipine, düzgün sorunsuz okumuş adamsın, kötü bir şey de aramazlar hallederiz" demişti.

kaldı sonra öyle, askerliği de yaptım vs vs.
0
truvaiti
(17.04.12)
www.turkhukuksitesi.com

"çocuk sonradan nüfusa kaydedilmiş olsa bile, hastahane doğum raporuyla kaydedilmiş ise zaten rapordaki tarihe göre kayıt yapılmıştır.bu durumda rapor resmi belge niteliğinde olduğundanyaş düzeltilemez"

....
0
truvaiti
(17.04.12)
(13)

kızı belinden tutup çekmek

burakg91
kızı belinden tutup çeksem ve desem ki "benimsin bebek", sonra kızın tepkisi ne olur?a)kız benim olurb)tokatc)diğer yorumlar
kızı belinden tutup çeksem ve desem ki "benimsin bebek", sonra kızın tepkisi ne olur?
a)kız benim olur
b)tokat
c)diğer yorumlar
0
burakg91
(14.04.12)
özelden telefon numaramı attım, haber ver nezaretten alayım seni.
0
klassno
(14.04.12)
100 dolar
0
anarsi yureklerde
(14.04.12)
b
0
grgn
(14.04.12)
"benimsin bebek" lafı çok şey... o ne öyle yahu? amerikan özentisi gibi. ama şu var, sevgilim beni aynen dediğin gibi kendine çekse ve hoşuma gidebilecek bir şey söylese misal; "seni deli gibi seviyorum" ardından onu kendime bastırırım ve dudaklarına yapışırım. ve sonraaaa.... sonrasını hepimiz biliyoruz =)
0
sevdigi renk mavi olan kadin
(14.04.12)
hamaliel
(14.04.12)
kız olsam ilk sana verirdim :D :D :D
0
reznov
(14.04.12)
önemli olan yaptığın şey değil; önemli olan bunu hangi kıza, nerede yapıyorsun.

cevaplar buna göre değişir. misal yatak odasında ikinizde elbiselerinizi çıkartmışken yaparsan süper olur :)
0
mea maxima culpa
(14.04.12)
kizina gore degisir. bi kac hafta once benzer bir sey yaptim ve sonuc basarili oldu :)
0
toshiro
(14.04.12)
toshiro ne yaptin anlat
0
🌸burakg91
(14.04.12)
Başka ülkede yaşasan tamam süper de.Bizim ülkede herşey olabilir sonucunda linç,dayak,sapık muamelesi.Herşey.
0
Kierkegaard
(14.04.12)
hamaliel'in yazdığını yazmaya geldiydim aişaslkdlaskl

b diyorum ama sonucundan da haber ver çok merak ettim konu sahibi.
0
shiranai
(14.04.12)
burak91, abi su an yurtdisindayim ama :) turkiye sartlarinda basarili olma ihtimali daha dusuk tabi..
0
toshiro
(14.04.12)
Uff snne be slk
0
derttasahepsibunda
(14.04.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.