Hiç okumadım ben bir yandan merak ediyor bir yandan da uzak duruyorum garip. Hatta öyle film uyarlamalarını falan izlemedim.

Soru şu: okuyayım mi? Okuyacaksam neyden başlayayım?

Kısmen alakalı Soru: it chapter 2'nün fragmanını izledim ve aşırı beğendim ilk filmi de izlemedim izleyeyim mi? Kitabı oku da diyebilirsiniz tabi.

merhaba,
arkadaşımın yarın thy ile izmir-istanbul uçuşu var, yanında yavru kedi olacak. telefon ile rezervasyon/teyit yaptırmış ve kedi uçuşa kabul edilmiş.

taşıma kutusu hakkında ucu açık bir konuşma olmuş. genel kullanılan sert plastik kutu yerine yumuşak fermuarlı çantaları müşterilerimize öneriyoruz demişler. internet sitesinde ölçüler var, ve kutu buna uyuyor.

arkadaşım da elinde kutu varken fermuarlı yeni bir çanta almak istemiyor.
kedi yavru bir sokak kedisi ve yeni sahibine transfer oluyor.

herkesin kullandığı plastik taşıma kutusu ile yarın uçuşa kabulde sorun yaşar mı?

teşekkürler.

Merhaba,

Diyelim ki birini whatsapptan engelledim ama o kisiyle ortak bulundugumuz bazi gruplar var.

1. Bende engelli olunca onun grupta yazdiklarini da gormuyorum dogru mudur?
2. O benim gruba yazdiklarimi gorebilir mi?

Sadece kapalı ortamda giyeceğim o yüzden kirlenme derdi pek olmayacak. Açık renk bir ayakkabıya ihtiyacım var ama düz beyaz da olsun istemiyorum.

Güzel mi, alayım mı?
www.reebok.com.tr

İzlediklerim
Domuzlu bölüm -beğenmedim
1x2- yarısında çıktım iğrençti
Entire history of you -beğendim
White christmas -aşırı beğendim
instagram -eh işte
katil arılar-ehh işte
suçluyu şov dünyasına hapsettikleri bölüm -çok rahatsız ediciydi, vasat

evin içi normal sıcaklıkta ve kalın olmayan bir pijama ile uyuyorum. fakat her gece istisnasız su gibi terliyorum. dün gece 3 defa tişört değiştirdim terlemekten.

bunun sebebi ne olabilir? benim aklıma bir tek şeker geliyor. beslenmeme biraz dikkat ettiğimde düzelme olabilir belki.

not: hipertansiyon hastasıyım ayrıca.

----spoiler icerebilir-----

ntv.com.tr'de filmin konusu şöyle anlatılmış:
Filmde, Nicholson’ın karakteri yazar Jack Torrance, kış sezonunda kapalı olan Overlook Oteli’nin bakımını üstlenmek üzere ailesiyle birlikte otele taşınır. Bu taşınma sonrasında yaşanan metafiziksel olayları konu alan filmde Jack’in doğaüstü sezgilere sahip olan küçük oğlu, zamanla otelin içerisinde yalnız olmadıklarını, geçmiş ve gelecekten gelen hayaletlerle birlikte yaşadıklarını görür ve ailesini buna inandırmaya çalışır. Aile bir kar fırtınası sebebiyle dağda konuşlanan bu otelde mahsur kaldığındaysa Jack doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilir ve yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlar.

bu doğru mu, doğaüstü guc filan var mıydı?

internette çok yorum göremedim.

Selamlar,

Aradım mamafih bulamadım.

Bana dedektif gadget pardesüsü bulalım mı? Bir tane var, babam vermişti ama 25 yılını doldurduğu için artık tamir olamıyor. Yenisini almak istiyorum, kaliteli olursa fiyat problem değil.

Bildiğiniz erkek için uzun yakalı falan pardesü arıyorum.

Bi buldurun be :)

şu kılavuz çizgilerini kaldır değil. tamamen sıfır arka plan?

Birini alacağım, aklımda bir şey (aslında iki seçenek) var ama genel görüşleri merak ediyorum. Teşekkürler :) Hepsi aynı model, sadece renk beğeniyoruz.

Soldaki translucent blue (1), sağdaki cherry sunburst (2).
i.ibb.co

Özel/biricik duruyor ama güzel mi kötü mü emin olamadım, renk geçişi falan. Çok arada bir şey.(3) (internette yok, çok yeni veya tek seri üretilmiş bir model)
i.ibb.co

Bu daha klasik, internette beğenmemiştim kendisini görünce diğerlerinden daha "ağaç" geldi ve doğal duruyor. Honeyburst (4)
i.ibb.co

"yaşanılan bazı olaylarda arada kalıp mutlaka birini kırmak icap eder." cümlesindeki "yaşanan" veya "yaşanılan" kelimelerinin kullanımı ile alakalı ikilem yaşıyorum. "yaşanan"ı kullanmak kesinlikle doğru bir kullanım ama "yaşanılan" demek de yanlış değil gibi geliyor. bununla ilgili net kural nedir? hangi durumlarda hangisini kullanmamız gerekir?

Pis pis gezmiyolardi ya acaba ne yapıyorlardı?

Asla yapmam dediğim şey başıma geldi, şimdi yaş farkı olan bir ilişkinin içerisindeyim. Erkek 25 kadın 29. Sizce bu iş olur mu?

Erkek kadına göre daha çocuksu. Kadın kısmı ben daha olgun olduğumu düşünüyorum. Adam dengesiz bazen anı anına uymuyor. Ama genel olarak anlaşıyoruz, uyumlu denebiliriz. Bazen erkek fazla müdahaleci olduğumu düşünüyor. Aklıma başka şey gelmedi yorumlarınız için sorunuz varsa cevaplayabilirim. Teşekkürler

Arkadaşlar bir korku filmi vardı. Bir kadının sanırım çocuğu kayboluyor. Kayıp bir kasaba gibi bir yer var. Kasabada bir kız görünüyor kayboluyor falan, sonra arabayla annesi geri dönmek istiyor, yol kapanıyor. Telefonlar çekmiyor. Bu kasaba yanıyor, maden mi ne var altında net hatırlayamıyorum. Aklına bir film gelen var mı? Soundtracklari de çok güzeldi.

sabah işe gelirken bir tartışma yaşadım trafikte.

parktan çıkmak için ileri geri manevra yaptığım dar sokakta arkamdan bir araç yaklaştı daaat daat kornaya basmaya başladı. hiç oralı olmadım. aynadan baktım sadece, 1-2 saniye sürdü yola çıktım zaten. ileride başka bir sokağa girdim bu kırmızı araba yine arkamda. muhtemelen onun yolu da aynı sokaktan geçiyordu.

saat sabah 7:30, bu saatte sokakta ya başı boş gezen köpekler, ya işe minibüse servise yetişmeye çalışan insanlar ya da okul servisi bekleyen çocuklar oluyor. sürekli yayalar falan fırladığı için sakin kullanıyorum ben de, 30-40 ile giderken bu kırmızı araç arkamdan yine dat dat dat dat kornaya asılmaya başladı. ama nasıl asılma öyle bir şiddet yok yani mors alfabesiyle küfür ediyor resmen.

kızdım ben de haliyle, yani o dar ve mahalle arası, sağlı sollu park etmiş arabaların arasından her an bir yaya veya çocuk fırlayabilecek sokakta 30-40'la gidiyorum diye zar zar zar korna çalıyor bana.

bilerek yavaşladım ben de hızımı 5km'ye düşürdüm. aynadan da daha dikkatli bakıyorum bu sefer. kadınmış bu, kırmızı opel astra'ya binen, kafası örtülü 35 yaşlarında bir kadın.

neyse sonra kenara çektim gitsin ne hali varsa görsün diye. geldi bu kadın durdu yanımda, camları açtık. kadın tükürük saçarak avazı çıktığı kadar bağırarak ''siz kimsiniz benim önümde yavaşlayıp beni yolumdan ediyorsunuz!'' dedi.

''mahalle arasında hız limiti kaç km? kaçla gitmem gerekiyor 40'la giderken arkamdan zar zar kornaya basıp duruyorsun.''

kadın daha da yüksek sesle daha da fazla tükürük saçarak ''siz kimsiniz benim önümde yavaşlayıp beni yolumdan ediyorsunuz!'' demeye devam etti. ben kadına sakince mahalle arasındaki hız limitinden bahsederken kadın avazı çıktığı kadar bağırmaya devam etti.

ben de dayanamadım artık siz kimsiniz siz kimsiniz diye yırtına yırtına bağırmasına, ''sadrazamın sol taşşağıyım'' ben dedim. kadın da yürü git dedi, kapattı camını gazladı gitti. ben de 30 ile gitmeye devam ettim.

evet soruyorum kim haklı?

anket de yapıyorum.

arkadaşlar bu risotto pirinci en kolay nerden temin edilir? marketlerde vs denk gelmedim hiç. bim'in bu işe bir el atması lazım :)

Bu aralar Cin'e vize alabilmek icin Cin konsolosluguna deklerasyon ustune deklarasyon veriyorum.Altta yazdigim kisima Cin konsoloslugu uslup ve dil acisindan itiraz etmis.Neden de sunmamislar.Neden sevmemis olabilirler acaba sizce?


Dear Sir or Madam,

With this mail, I would like to provide information requested by Chinese Consulate

Since Bulgarian passport department takes expired passports back, I am not able to meet your consulate’s demand to show my expired older Bulgarian passport.

Between 01.01.2015 and 11.06.2015, I lived and worked in Turkey. My main residence place was Turkey.

Bugün her zaman gittiğim yerden farklı bir yerde kaşlarımı aldırdım. Kadın hiçbir şekilde makas ve ip kullanmadan sadece cımbızla aldı kaşlarımı. En son da bi baktım ağda sürüyor. Ki ben hayatımda yüzüne ağda değmiş bir insan değilim. Hiç sormadan yaptı öyle. Ben nedenini sorunca da "ağda tüyleri azaltır, en sağlıklısıdır" falan diye bir şeyler söyledi. Makas kullanmadığı için de uzayan kaşlarımı eve gelince yine kendim kestim alsslzl.

İlk kez bu şekilde kaşlarım alınınca biraz tuhaf geldi bana. Böyle ipsiz ve makassız kaş almak yaygın bir şey mi ya? Ben hiç görmedim hayatımda. Bu zamana kadar nereye gittiysem ip ve makas kullandılar. Ben mi cahilim yoksa çok değişik bir yere mi denk geldim merak ediyorum.

Kadınlara bonus sorum da kaşlarınızı ne sıklıkla aldırdığınız. Ortalama kaç günde bir kuaföre gidiyorsunuz kaş için?

Mevcut ablamız işi bıraktı. Tanıdığınız veya hali hazırda size gelen bir abla var mıdır tavsiye edebileceğiniz? Yada mutlubiev'i kullanan, kullanıp da çok memnun olan var mıdır?

Avrupa yakasından gideceğiz. Marmarayın erenköy durağı var oradan nasıl geçebilirz? Veya alternatif bir yol var mı?

Gençler bir soru.

Yurdışıyla bir kontrat imzalayacağım bu yüzden şahıs şirketi kurdum.

Elimde bir vergi levhası var bir tek adım yazıyor, adres ve Vergi Kimlik No vs.

Sonuç olarak imzalamam gereken sözleşmede iki tane alan var ne yazılır bilmiyorum ya?

Company Registration No
VAT No

yegende bu sikinti cikmis da. sampuan+sprey+metal tarak olan paket almislar bir tane. dun uygulamislar, bugun halen sirke oldugunu soyluyorlar sanirim bit yok. gerci kullanma talimatinda bir hafta sonra tekrar uygulayin yaziyor ama bu sampuanlar/spreyler 1 hafta sonar mi tamamen olduruyor onluyor bunlari?

ya da degilse cozum nedir?

Özellikle hanımların yorumlarını almak istiyorum, hediye etmek için bu saat nasıl sizce? siz şimdi hediye edilecek kişinin tarzını marzını soracaksınız ama genel olarak bakın işte :)

www.saatvesaat.com.tr

Bu stickerlara bakış açınız nasıl?
Geçenlerde bi duyuru vardı bununla alakalı altında bir sürü kişi ilgi çekme çabası, bıktık prens/prenses annelerinden vs diye bi ton çemkirince çok şaşırmıştım.
Ben arabada bebek var sticker ı görünce genelde takip mesafesine özellike dikkat ediyorum, korna çalmamaya çalışıyorum, Dikkatlice sollayıp geçiyorum vs.

Bunun amacının bu olduğunu düşünüyorum. Apaçi kıro hız tayfası sıkıştırmasın etmesin gibi.

Gerçekten genel olarak oğluşumuz bi tane/kızışımız tam bir premses görgüsüzlüğü yapmak için gibi mi algılanıyor. Ne biçim bi düşünce şekli bu ya:s

Not: çocuğum yok.

Yıkanması tavsiye edilmiyor ama kan kalıyor. Yıkanmazsa ‘kan’ yemeklere karışıyor, bu sağlıksız değil mi?

İlikli kemikler alıp çorbaya katmak istiyorum ama hepsi kanlı oluyor. Şarküteri personeli direk kullanmamı söyledi ama kanın karışacağını düşününce içim razı olmadı.

Günaydın. ty.gl Güzel sweat bakabileceğim yer önerirseniz de çok sevinirim her yere bakıyorum beğenemiyorum bir türlü.

Sb
Tşk

sadece tavaya yağ döküp pişirebileceğim köfte dışında ne isteyebilirim kasaptan?

Nerede yiyiyorsunuz? Nereyi tavsiye edersiniz?

Ben çok sade ve zarif buldum ama gösterdiklerim kötülediler hep.

Çok yakın ve samimi arkadaşlarıyla aralarında maddi uçurum olanlar var mı? Mesela birisi özel sektörde 7-8 bin tl maaşla çalışıyor diyelim. Başka geliri yok, kirada oturuyor, 2.el mütevazı bir arabası var, tatile ve eğlenceye istediği kadar bütçe ayıramıyor. Diğerinin kendi işi var, birçok yerden yüksek geliri var, evleri arabaları yatı katı var, keyfe ve eğlenceye canının istediği miktarı ayırabiliyor. Bu şekilde arkadaşlıkları olan varsa bu durumun artıları ve eksileri neler?

Ben özellikle son bir yıldır bulunduğum her ortamdan çığlık atarak kaçmak istiyorum bu çılgınlık yüzünden. İnstagramı ben de kullanıyorum; ara sıra hikaye paylaşımı, fotoğraf paylaşımı vs de yapıyorum. Üstelik takip ettiğim bazı hesaplar sayesinde de bir sürü yeni şey öğreniyorum. Kısacası tamamen instagram karşıtı değilim. Benim karşı olduğum nokta hayatı tamamen instagram odaklı yaşamaya varan bir duruma dönüşmesi.

Sosyal hayatımdaki her alanda sürekli olarak yaşadığım bir durum oldu bu; arkadaşlarla kahve icmeye gidiyoruz, bir anda tüm telefonlar ortaya çıkıyor. Dakikalarca fotoğraf çekimi yapılıyor. 'Sen surdan bak, bir de beni burdan cek' derken kahve de soğuyor, muhabbet de. Oyle ki gidecegimiz yerleri bile fotograf cekmeye uygun olarak secer oldular. Başka bir arkadaş grubum ile geziye gidiyoruz; instagramda paylaşım yapmak için saatlerce aynı noktada fotoğraf cektirildiginden en az bir saatimizi boşa harcamış gibi hissediyorum. Kuzenim evleniyor, evini diziyoruz. Evinin banyosunun storysini bile çektiğinden bir saatlik iş beş saatte bitiyor. Tatile gidiyorum annem arayıp 'neden paylaşım yapmiyorsun, bana fotoğraf göndermiyorsun?' diye fırçalayor. Bir başkası ablasıyla birbirine giriyor, iki dakika sonra aynı ablayla mutlu aile pozları verip paylaşıyor.konsere gidiyoruz, o anki ambiyans kimsenin umrunda değil, herkes story çekme derdinde olduğu için sahneyi bile net göremiyorum. Ani yaşamıyoruz, mış gibi yapıyoruz.

Bunları yapanları ergen grubu olarak da düşünmeyelim bu arada; hepsi +25 yaş grubunda olan insanlar. Hayatımızın bu derece odak noktasında olmasını asla anlamlandiramiyorum. Ha bu şekilde mutlu olanlar da olabilir fakat etrafındakileri rahatsız eden duruma geldiğinde biraz daha dikkatli olmak gerekmiyor mu sizce de?

Velhasıl çok uzattım ama insanların genel görüşünü merak ediyorum. Ben düşüncelerimi paylaştığımda müzeden kaçmışim gibi muamele gördüğüm için sorun bende galiba diye düşünmeye başladım artık. Bu arada tersleyecek şekilde konuşsam erkek arkadaşım hariç etrafımdaki herkes ile iletişimi koparmak gerekir.

Selam, işletmemi yukarıdan tanrısal bir elle yönetebileceğim (house flipper veya car mechanic sim gibi fpp oyunları sevmiyorum) bir tycoon oyun arıyorum. Eskiden TTD oynardım ama grafikleri artık çok yoruyor beni, eskidiğini kabullenmeliyim sanırım. Game Dev Tycoon oynadım, Smartphone Tycoon oynadım. Bu tarz önerilerinizi bekliyorum, işletmenin türü farketmez restoran olur, havalimanı olur, lunapark olur, teknoloji şirketi olur, belediye başkanlığı olur. Mobil oyunları sevmiyorum, pc olursa güzel olur. Gözüme tropico'yu kestirdim şimdilik. Önerilerinizi bekliyorum.

Yakın arkadaşım evleniyor. Ama evlendiği kişi benden tiksiniyor. Aramızı açıyor günden güne. Bu benim için sorun değil. Yapacak bir şey yok yani. Ne yapayım? Bir suçum yok çünkü.

Şimdi ben çeyrek mi alayım yarım mı? Yani yarım için param var ama ben külçe de taksam, at da taksam, ayıplayacak o kişi bir şekilde. E her geçen gün aramın açıldığı, ufak ufak tavır koyan, her fırsatta yalan söyleyen birine yarım almak da içimden gelmiyor. Zaten bu garip organizasyon için bir hayli para da harcadım. Tarihlerin abukluğu yol paralarını aşırı arttırdı. Birden fazla yerde düğüne katılmak falan da üstüne geldi. Siz olsanız ne yapardınız?

Üzerinde yazılandan tam anlayamadım, tecrübesi olan yazabilir mi? Anne kediye takviye için kullanıcam. 1 yemek kaşığı toz sanırım da Ne kadar su ne kadar süt katıcam?

arkadaşlar tüm yemek kartları %5-%3 arası müşteriden hizmet bedeli kesmeye başlamış. biz ticket kullanıyoruz yeni farkettik. herhangi bir duyuruda yapmadılar. kim var kim yok aradım. metropol card hariç hepsi fark alıyor.

sizde durum nedir, bu farkı ödüyor musunuz ?


not: bu farkı kart kullanıcılarından değil, çalışanına kart yüklemesi yapan şirketlerden kesmeye başladılar (müşteriden kastım bu). eskiden sadece restauranttan kesiliyordu. ticket %5, bilinen tüm kart firmaları ise %3 den kapıyı açıyor. yok 1 yıl tahattüt verin, yok siz eski müşterisiniz vs diyede ya kaldırıyor yada oranı düşürüyor. kime ne geçirirlerse yani. üstelik hepsi bunu yapıyor. iptal ederim dersenizde başka firmalarda bunu alıyor diyerek cevap alıyorsunuz.

Alsam mı acaba diye düşünüyorum. Fakat 20 inç jantlar gözüme çok küçük, çocuk oyuncağı gibi geliyor, kullanımı bir süre sonra sıkıntı olur mu diye endişe ediyorum. 26 inç katlanır jant almam daha mı doğru olur? Katlanır bisiklet almak istememin sebebi gün içinde işe gidiş gelişlerimde ve toplu taşıma araçlarında kullanacak olmam. Kullananlar ve bisiklet tutkunlarının görüşlerini bekliyorum.

Herhangi bir ürünün hangi sitede, nerede indirimli olduğunu gösteren, diğer sitelerdeki fiyatlarıyla kıyaslamalı şekilde görebileceğimiz bi site var mı acaba?

hangileridir?

herkese merhaba içinden çıkamadığım bir haldeyim. hesabım bilindiği için mecbur kalıp farklı bir isimle bu konuyu açma cesareti gösterdim.

dışardan birilerinin görüp fikir vermesini istiyorum.

özetle 10 yıldır beraber oldugum şuan eşim olan insan ve ailem arasında sıkışıp kaldım diyebilirim.

valla neresinde başlasam konuya bilemiyorum yazıp yazıp siliyorum.
babam vefat ettikten sonra evin erkeği artık sensin deyip tüm sorumlulugu bana yükledi annem. eşimle benim okullarımız bitmişti çalışın para kazanın öyle evlenin dedi eşimde benim ne senden ne annenden bi beklentim yok hemen evlenelim dedi.
annem yanımda yaşayın 1-2 sene para biriktirin madem alt katı yaptırın yanımda aynı yerde kalalım dedi. eşim kabul etti. biz bir süre beraber yaşadık ama annemin odamıza pat diye girmesi olsun eşim mutfakta bişey yaparken sürekli uyarması pazar sabahları evi süpürmesi falan aslında küçük gözüken ama bir süre sonra sinir bozan şeyler yapması sebebiyle biz kendi evimize çıktık.1 seneyi doldurmadan.

babamdan 2 daire 1 dükkan kaldı. hepsi aynı apartmanda. bizim oturdugumuz daire küçük bir kısmı dükkan olan daire,annem ve kardeşiminki büyük.

bütün bunları olayları daha net anlayın diye yazıyorum.
ayrı eve çıktık sanki ama her akşam beraberiz eve çat kapı giriyor kardeşimde annemde. ve tabi ki en sonunda eşim patladı bu böyle olmaz git konuş annenle sen konuşmazsan ben konuşurum gibi.
ve tabi ki eşim dayanmadı gitti söyledi belki yanlış bir uslupla söyledi bilmiyorum ama araları açıldı.bebek olduktan sonra annem eşime çok yardım etti.araları düzeldi bir süreliğine.

sonra bizim bebeğimiz oldu eşim işten çıkıp ben büyütcem dedi. nasıl istiyorsan dedim ama eşim başka biri oldu tanıyamıyordum artık evde annem ve kardeşimin hareketlerini batıyordu ona sanki evdeyken bu süreçte sürekli ona acaba işe mi dönsen diye inceden söyleniyordum. en azından göz görmeyince gönül katlanıyordu diye düşündüm.

çocuk 1 yaşına girince eşim işe girdi. bebeğe annem bakıyordu.eşimde işe döndüğü için mutlu gibiydi. sonra yine sorunlar çıkmaya başladı eşim anneme bebeğe baktıgı için para veriyor faturalarını ödüyor hediyeler alıyor eli benden daha açık.ama bir süre sonra eşim ne zaman evi arasam ali sürekli bizim evde yiyip içiyor girip bi işe çalışmıyor ben onlar benim evimde rahat takılsın diye mi çalışıyorum deyip durdu.

kardeşim okulu bitireli 1 sene oluyor ısrarla işe girmiyor zaten okudugu okul bi boka yaramıyor. gir bir fabrikaya diyoruz onuda yapmıyor mal mal bilgisayar başında takılıyor. annemde üzülüyor ama karım hepimizden çok takmış durumda sürekli faturasını ben ödüyorum yediği ekmeği bile ben alıyorum böyle şey olmaz diyor. ve bunu artık dile getirmekten hiç çekinmiyor.

zorla işe sokamam anneme biz evde yokken eve gelmesin diyemem çaresiz kaldım.
çık işten bu kadar sorun ediyorsan diyorum bu mu bana verdiğin çözüm diyor.
en sonunda işten çıktı. ama şimdide anne her ay gelip farklı bahanelerle para istiyor açık açık para verin demiyor ama bu ay çok sıkıştım bilmem kimin düğünü var onlar size çeyrek taktı vs vs. eşimde fırsatını buldu mu hiç kaçırmıyor hemen benim annem babam hiç gelip dişimi yaptırdım onun düğünü var fatura çok geldi gibi bize ağlamıyor seninki her fırsatta bizi sömürmeye çalışıyor diyo.

dükkanda kiracı vardı çıktı şimdi annem tekrar kiracı bulalım yoksa kirayı sen ver bana diyor.şimdi anneme her ay 300-400 versem beni etkilemez ama eşim delirir evde kardeşin sığır gibi yatıyor annen bize güveniyor sırtımızda bir kamburlar falan diyor.
artık saygısını tamamen yitirmiş durumda.

annemi sevdiğini biliyorum ama kardeşimden dolayı şuan ipleri koparma noktasında.
her masaya oturdugumuzda annem bugün bişe istemese de kavga çıkmasa diye oturuyorum.
eşimden de annemden de soğudum eve gitmek istemiyorum sürekli mesaiye kalıyorum.

anlatacak bir sürü şey var 4-5 yılda yaşanan en kısa hali ile fikir verin bana ben ne yapmalıyım.
eşim işe dönmek istiyorum ama ben çıktıktan sonra kardeşinin aşağı inip kahvaltı yapması benim aldıgım kaşarı haftasonuna kadar bitirmesini istemiyorum diyor.
ister istemez aramızda sürekli sözlü tartışma çıkıyor. artık yediklerini içtiklerine bile takmış durumda.