"Ölüm içgüdüsünün en önemli türevi saldırganlık içgüdüsüdür. Freud’a göre bu, insanın kendine yönelik olan yıkıcı eğilimlerinden kaynaklanır. Çoğu insanda bu içgüdü yaşam içgüdüsü tarafından engellenir. Bu iki içgüdü birbiri tarafından engellendiği gibi, birbirlerinin yerine de geçebilirler. Sevgi nefretin, nefret sevginin yerini alabilir. Kişi sevdiği şeyden nefret edebilir. Onu özdeşleştirdiği için kendini yok ederek onu da yok edeceğine inanır."
"Erich Fromm, Freud’daki yaşam ve ölüm içgüdülerine benzer bir şekilde, yaşam sevgisi ve ölüm sevgisinden söz eder. Bunlardan hangisinin ağır basarak insan davranışını belirlediğini araştırır. Ona göre, yaşam ve ölüm severlik, Freud’un dediği gibi doğuştan kazanılmış ve yok edilemez değildir. İnsanların büyük bir çoğunluğu ölüm sever değildir, ama özellikle bunalım dönemlerinde umutsuz ölüm severlerden etkilenirler."
"Menninger’e göre intiharın üç bileşeni vardır ve bunların hepsi her intihar olayında değişen oranlarda yer alırlar:
1) Öldürmek İstemek: Saldırı, suçlama, ayıplama, imha,
2) Öldürülmüş Olmak İstemek: İtaat, mazoşizm, kendini ayıplama, kendini suçlama,
3) Ölmek İstemek: Umutsuzluk, korku, yorgunluk,
İntiharda öncelikle adam öldürme istekleri belirir. Bu, ya kendisi ya da başkası hakkında açık bir şekil alabilir. İntihar eden kişi bu istekleri açıktan açığa kendine karşı çevirip, kendini öldürmeye kalkar. Fakat asıl mesele ölümü istemektir, ancak o zaman kişi intiharı başarı ile sonuçlandırabilir.
Menninger’e göre yaşın ilerlemesiyle öldürmek istemek ve öldürülmüş olmak istemek azalır, ölmek istemek ise artar. Genç yaşlarda girişimlerin çoğunluğuna işaret eden Menninger’e göre, bunlar gerçekten ölmek istememektedirler. Bunlarda önemli olan etken insanlar arası ilişkilerdir. Yaşlılarda ise gerçek intihar oranının arttığına işaret ederken de, bu yaşlıların ölümü gerçekten istediklerini ve insan-içi güdülerin önemli olduğunu vurgular."
"Freud’un çağdaşı olan Alfred Adler intihara kalkışan bireyi, 'kendisine zarar verme hayalleri görerek ya da kendine zarar vererek başkalarını inciten insan' olarak tarif eder. Saldırının aslında kime yönelik olduğu, olaydan en çok kimin üzüldüğünü görmekle kolayca anlaşılabilir. İntiharcı kendini aşırı düşünen insandır, başkalarını az düşünür, yaşamaya ve ölmeye yetenekli değildir."
"Adler’e göre -Freud’un aksine- kişiliğin merkezi bilinçtir. İnsan bilinçli bir varlıktır ve davranışlarının nedenlerinin, eksikliklerinin, ulaşmak istediği amaçların neler olduğunun bilincindedir."
www.intihar.de--
Tanımadığım bir insanın intihar güdüsü hakkında yorumda bulunmam doğru olmaz. İntihar neticede bir eylemdir, bir amacı vardır. Haliyle o amaca ulaşmanın daha başka yolları da olabileceğini intiharı düşünen kişiye anlatmaya çalışmak bana mantıklı geliyor.
Daha fazla yardımcı olabilmek isterdim. Umarım vazgeçer.