Buraya birazdan Polat Alemdar esprileri gelecek, ama değil 3 ard arda 5 kez hapşıran da var. Genelde alerjik bünyeler yapıyor bunu, benim bazen tutunca 5-10 kere hapşırabiliyorum, hapşırma aralarında bir kaç saniye olabiliyor.

(bkz: alerji)

alerjik olabilir

ben de büyük oranda (%80 diyelim) 3 kere hapşururum. alerjik bir bünyem var ama özellikle 3 kere hapşurmanın alerjik bişey olduğunu sanmıyorum.

Bende de alerji mevsiminde olur. Hatta ortalama 5 olur. Bazen 6-7'ye de cikar. Ama 3-4'ten asagi olmuyor

ben seye takildim, nasil bilerek hapsiracak ki insan bilerek nasil hapsirir :) alerjidir evet, 3-5lerimle ben de dahilim o gruba.

Bende boyleyim.

Bende ışığa bakınca hapşurma olayı var.3 kere hapşuruyorum.zevzeğin biri bana polat alemdardan mı gördün diye sormuştu,ben polat alemdar ne bilmiyordum o da birisini taklit etmek için 3 kere hapşurulur sanıyordu.

Gölge bir yerden güneşe çıktığım her seferde aynısı oluyor.

mehmet karahanlı'nın oğlu olabilir.

Bir ara bende de vardı. Hiçbir şekilde bilerek yapmıyordum allerjim vardı ve hapşırıklarım üç kere olmadan rahat bırakmıyordu beni.

Bence çok şey etmeyin. Herkese de tanı koyma meraklısı olmayın. Eminim o sizden daha çok bıkmıştır bu durumdan, kendimden biliyorum.

Doktorum ve günlük hayatta çok ilginç vakalar geliyor, misal 2 yıldır elinin aynı yerinde çıkan egzama. Niye orda niye hep orda misal. Tıp kitaplardan ibaret değildir, her durum kişiye özeldir. Adam da 3 kere hapşırıyorsa bu onun normalidir sizin bakış açınızdan onay almak zorunda değil.

suya düşmediyse bagaj kapağı değişi arka stoplar çekme parası vs. tam fiyat vermek zor.

Çok fazla yoktur.

Kanala düştü demiş ama muhtemelen düştüğü yer kuru çünkü araç sürüklenmiyor.bu sıvı hasarı yok demek.

Oradaki duvara çarptı ama o duvar hızını kesti muhtemelen arkadaki çift açılır kapaklarda ezilme oldu.sonra hafifçe şöför tarafına düştü.bu da çift açılırdan birinin fazla ezilmesi demek ilave düştüğü tarafın arka çamurluk kısmı ezildi demek ama derin değildir,kaporta işlemiyle düzelir.orada menteşeler var biri kırılmıştır.tampon,stoplar gitmiştir.düşerken altı sürttü,egzos zarar görmüştür,muhtemeln kopmuştur.

İş bilen çekici bunu 750 ye çıkarır abartıp 1000 diyelim.tampon tamir 500 stoplar 250 çıkma arka tek kanat 2000 kaporta,boya,şasede çekme varsa çektirme 3000,egzos tamir 250.abartılmışı bu.muhtemeln 5 i geçmemiştir.sakızla yapıştırıp satmışlardır.

vinç, arka cam, bagaj düzeltme ve tampon olarak düşünsek 1000-1500 tl tutar diyorum.

LM2596'nın girişine şasi(ya da eksi) ve 12V'u bağlayıp çıkıştan sadece 6V alıp saati takınca şasi bağlantısı ile devreyi tamamlaması gerekiyor.

Böyle bir ayarlı devreye ihtiyacın yok, direkt LM7806 alıp bağlayabilirsin, 8-25 volt arası giriş kabul ediyor, çıkış sabit 6 volt.

Yanlış hatırlamıyorsam zaten sadece pozitif kutbu düşürmen yeterli olacaktır, ama daha bilgili bir elektronikçi bilgi alalım duyurudan.

Yani pozitifi 6 volta düşürünce gövdenin 12 volt şase almasıı bize sıkıntı olur mu acaba?

12 volta çevirme sebepleri 6 volt için malzeme bulamamalarıydı aslında.şimdi ampullerini falan kolaylıkla buluyorsun.aracın güzel bir klasik bence sistemi 6 ya çevir.

@duptis araba type3 kaplumbağa olsa belki 6 volt parçalarını bulabilirim ancak 12 volt parçalarını bile çok zor buldum.

saat ne kadar akım çekiyor bir bak. 50ma gibiyse 7806 soğutucusuz kullanabilirsin.

önden bakınca
- sol bacak giriş
- orta bacak gnd
- sağ bacak çıkış.

tab denilen gövde metalinde de eksi vardı o yüzden sana sola temas etmesin (aracın gövdesine vidalayabilirsin mesela)

Klasik somonla olur,orkinos zor.sardalya guzel olur.deniz çipurası ve levrek güzel alternatif.pisi balığı lezzetli olur.yılan balığı benim favorim.

Orkinos zor demem işçiliğinden.onun yerine tam mevsimi akya müthiş olur.

Olmaz.genetik.

28 den sonra büyüme ömrümüzü tamamlar durgunluk dönemine gireriz + vücut kıl artışı başlar saç, kıl azalması başlar. kahveyle alakası olmaz diye düşünüyorum.

Git bi testesteron hormonlarını ölçtür.

yok. testosteron dihidrotestosteron muhabbeti. geçmiş olsun.

minoxil başla da iki sene daha saçları kurtarırsın

kel adayi 40 lik bir ihtiyar olarak sac ve kahve ikilisinin hic bi alakasini duymadim, portakalla ya da simitle ne kadar alakasi varsa kahveyle de o kadar vardir, takma kafana, dunyanin bir numarali zenginleri care bulamadi daha buna..

Yurt içi kargoda bu hizmet var..belli.kentler arasında uçak kargo ve çok pahalı

Pandemiden dolayı durdurmuş yurtiçi kargo o hizmetlerini. Benim kargom şehir içi olacak.

Hepsiburada'nin ayni gun teslim seçeneği olan ürünleri oluyor ama bakmak lazım tabii.

Şehir içi kurye hizmeti bi alternatif olabilir mi ? Ben çok sık kullanır oldum. Motokurye diye bi aratın eğer işinize yararsa

Aynı gün sadece tk kargo ile mümkün.

taksiciye ve götürsün şehir içiyse

Şehir içi ama taksiyle 391 lira motor kurye ile 733 lira tutuyor : ) kargoyu ben kargolayacağım hepsiburadada bulunabilecek satın almalık bir şey değil malesef.
Neyse sabah aras ve mng ile şansımı deneyeceğım çünkü yurtiçi kargo vip hizmetini virüsten dolayı durdurmuş ne yazık ki

O nasıl şehir içi yahu:) Şehir içi otobüs hatları var, bir ihtimal onlara verip alıcıya otobüsten falan aldırabilirsiniz ya da alıcıya yakın bir durakta vs. bırakabilirler. Şehirler arası otobüslere verilen paketlerden yola çıktım ama çok meşakkatli olacak sanırım bu fikri unutun en iyisi.

Tamam app, gelal, yolla gibi hizmetler var ve 10 kiloyu geçmiyorsa 733 lira çıkmasının pek imkanı yok. Tabi istanbulda olduğunuz varsayıldı.

Teşekkürler cevap veren herkese

Banabikurye diye reklamlarda görüyorum, bir bakın isterseniz.

bence en temizi bütün duvarı boyamak ama kısmi boyayacaksanız fayansla kapı arasında kalan bölümü tavana kadar boyayın, orda bi kolon varmış gibi olsun.

Ornegin ortasındaki imajın rengi uygun gibi.

Ben şunu kaydetmiştim, hoşuma gitmişti:

www.instagram.com

Siz de çerçevelerle destekleyerek böyle bir köşe yapabilirsiniz.

Alan dar olduğundan üçgenler güzel olmaz,kısır kalır.ama farklı çaplarda renkli daireler olur.

AMA ne yaparsanız yapın yerde bu fayanslar olduğu sürece beklediğiniz patlamayı yaşayamazsınız.antre gibi alanda güzel kiremit olmuş ama alakası olmamış bütünle,yere bakmayınca güzel.geometrikleri gri,mavi,soğuktan giderseniz bir nebze toparlar.

tek renk yapin orasi zaten dar oraya fazla detay eklerseniz iyi durmaz.

Dolapları beyaza, kapıyı antrasite boyar ve gri tonlu temayı kullanırsanız olur.

prnt.sc

@kalifiye balta sapi komple duvara girişecek gibiyiz dediğin gibi.

@duptıs fayanslar çok çirkin değişecek en kısa sürede. koyu ahşap laminant olacak.

@janavarorion süpersin.

2006 model 250.000de A6 alan arkadaşım 4 ayda arabaya 80k lira masraf yaptı. bilgi olarak vereyim

Neye yaptı mesela hocam? Nedir problemi yani?

valla ilkini bilmiyorum da ikinci mevzuda kol çıkardı. 30k masraf.

Bir tarafını yaptırırsın öbür gün başka yeri arıza verir. Başıma geldi ordan biliyorum.

Audi nin parçası pahalı. 2010 model a6 da birkaç olayda tecrübe ettik. Servise gitsek daha kötü fiyat çıkar. Bu yaşta audi de düşük km olmaz, ya da bize denk gelmedi. Ben tavsiye etmiyorum özellikle masrafı düşüneceksen. Araba tip olarak evet güzel ama 14 yaşında şu an.

"sanayiye adım atmadım, hep yetkili servise gider kazığımı yer otururum ama kafam rahat olur"

senin aracın değil bu. canından bezersin.

@Topalordek 2010 A6 da bir diğer fantezim mesela, eskidikçe daha yakışıklı olan bir kasa. Aynı şeyi Porsche Cayenne için de söyleyebilirim. Amma velakin dediğiniz gibi 3-5 başlayınca devamının gelmesi korkutucu.

93 model mercedes 190 E'ye biniyorum, senelik masrafım 2k'yı geçmez. Yorum yapan arkadaşlar bu otomobilleri hyundai segmenti araçlar ile karıştırıyorlar sanırım. Audi, mercdes tarzı otomobillerin imalat videolarını izleyin. Alman kalitesi diye bir olay var. Temizini bulursan ömürlük gider.

Audi Q7 iyi bakarsan sana bakar. A6 da keza öyle. Ben 2006 e350 aldım cok memnunum. Bakımını yaptır benzin doldur git.

Bence sen bu işe girme.

Ben eski araçlar,klasik araçlar hatta komple parçalanmış araçlar alıyorum ama bunlarla uğraşmayı sevdiğim için yapıyorum bunu.

Ben audi sevmem ama sevmediğimden sen alma demedim.bu araçlarda kendilerine iyi bakan arkadaşlar onları değiştirdikleri çok zaman oldu.audi servisleri gereksiz kalın olduğundan ehil olmayan adamlar kurcaladılar bunları.muhtemelen yağ değişimleri bile fazlasıyla geciktirdiler vs.kullanıcı kitleside önemli etken.üstüne vw klasiği dsg,ilanı göremiyorum ama dizeldir muhtemelen enjektör,neyse uzatmayayım başta yaptığın tanımdan yola çıkıp ben girme derim.

Dumbest ın bahsettiği touareg te ben al demiştim ama o arkadaş touareg i alayım parasını harcayayım,hevesim gitsin modundaydı,touareglerde uygunca alabildiğin araçlar.

@kanla karışık,abi sen başka yerden girmişsin.bu arkadaş audi 100 alıyorum dese tamamdık ama aldığı araç ful mekatronik kurulumlu,arızasının çoğunluğu bundan kaynaklı bir araç,en ufak hatada beyincilerde gezmeye başlıyorsun o arkadaşlarında tamir anlayışı tamamen şans üzerine kurulu,şansa olursa oluyor olmadımı beyin gitmiş abi diyorlar.

yapmaman gereken bazı şeyler vardır, onların birisi de 2. el premium alman aracı almak :)

q7 audi'nin en riskli araci. hic eski arac kullanmadim demissin, eski arac isine bu q7 ile girmeni hic tavsiye etmem.

premium araclarin malesef kalitesi ozellikle 2000lerin basindan sonra oldukca dustu, kalite olarak bu arac 93 190e ile pek kiyas kabul etmez, 90'larin mercedeslerinin motorlarinin cogu aksami mekaniktir, metaldir. Pek plastik bulamazsin motorlarda. Bu modern premium araclarin cogu aksami elektronik ve plastik malesef.

Eskiden bir mercedes alinir, 25 sene binilirdi. O isler malesef bitti, su anda 15-20 senelik mersoyu yolda tutabilmek ciddi butce ister. Oyle olmasa bu araclar yurt disinda $5000'e alici bulmakta zorlanmazdi, alayina cop gozuyle bakiliyor.

@dumbest_man_alive

Alakası şu;
Almanın temizini bulursan ve bakımını yaparsan uzun yıllar kullanırsın. Patates araçlar ile karıştırmayın.

dizel otomatik şanzıman her daim riskli olabilir. vw grup parçaları pahalı. riski severim dersen al. zevk işi.

Şans işi saatli bomba da olabilir tertemizde olabilir aracı biliyorsan tanıyorsan al ama yabancı birisinden alacaksan ben uzak dur derim

Daha net bir resim var mı,ya da bende mi bir sorun var.

Maalesef dubtis :( Galiba çözünürlük dusuyor burada biraz, yine de belli oluyor sanirim biraz

Birinci satırdaki sayıları okuyamadım. 8 ve 6 mı yazıyor?

8 ve B

Doğru cevap ne, belki şıktan gidebiliriz. Aleste de sayısal mantıktan gümlüyorum. Çok düşünüyorum soru için şu an,

@hallegadola bilmiyoruz.:(

4ün altındaki 8 mi? Eğer öyleyse;
-ilk sıradaki düzen 3. Sıradaki gibi. 8 var, onun yanındaki boşlukta 12 var gibi düşünüyoruz, sonra x var. 3. Sıradakinden x'ten sonra 19 olduğu için B 19 oluyor.

-ikinci pattern daha belirsiz ama şuradan gittim. A'nın olduğu sıraya üstten bakınca hepsinin çift olduğunu görüyoruz. Yani orası - şıklardan gidersek - ya 18 ya da 16 olacak. Ama hangisi olacak onu bulamadım, gerisi sizde sdjdkkg
(ben de dilciyim ¯\_(ツ)_/¯ )

En soldaki sütunda 4 ve 6 var. 2 artmış. Demek ki o sütun yukarıdan aşağıya 2, 4,6,8 olacak.

En üstteki satırda ilk kutucuk 2 oldu. 2'den 8'e atlamış. Demek ki 3'er 3'er artıyor. En üstteki satır 2,5,8,11 olur.

11 ve 19 sütununda 4'er 4'er artsın ki 11'den 19'a ulaşılsın. Bu sütun 11,15,19,23 olur.

35 olan satırda 23 ve 35 bulunur. 6'şar 6'şar artsın ki 23 35'e ulaşsın. Bu satır
17, 23, 29, 35 olur.

Buradan A 17 çıktı.

10 olan sütunda ikinci kutucuğa 15 geldi. 5'er 5'er artmış.

O satır 10, 15, 20, 25 olur.

Son olarak 35 sütununda B'den sonraki kutucuk 25 oldu.

25'ten 35'e ulaşılması için 5'er 5'er artmalı.

B sütunu 20, 25, 30, 35 olur.

Buradan B 20 çıktı.

A+B=17+20=37 olur.

Sizce seviyesi ağır mı sorunun?

Baban eğer o ikametteyse alır,sen alamazsın.evi devredersende tapu masrafı var,muhtemelen yardımdan fazla tutar.ilave evin değer artışından vergi çıkabilir.

batum.bk.mfa.gov.tr

2-3 yerden daha teklif al... karşılaştır.

@pass +1

Başka çözümü vardır kesin. Eve tamire gelmeden buzdolabının motoru değişmeli diyen tamircilerle dolu etraf. Meğer timer arızasıymış.

Klasik usta lafıdır bu 'komple değişecek'. Tesisat komple değişecek, duvarı yıkmak lazım, bu ölmüş beyni komple değişecek vs vs. 2-3K ya jeneratör alıp ihtiyaç durumunda çalıştırayım desen, 197K lık benzini harcaman 3-5 yıl sürer. Bu arada uzman görüşü değildir. Evde denemeyin:)

proje çizimiyse sadece yüksek, ama içeriği nedir? teklifi alıp ona göre muadil teklifler alıp karşılaştırmak gerekir.

proje var. sayaç bedeli var. içerideki makinelere gidecek kablolar var. bazı güç artışlarında ek talepler vs oluyor bilmiyorum küçük dükkan için sorun olmaz herhalde. ben 500 bin m2 konut+dükkan için yapmıştım trafo falan almak zorunda kaldım.

O sadece projenin veya güç arttırımının bedeli değil.eğer öyşeyse yüksek.

Muhtemelen sen daha evvel bir market açmadın,buradan anlaşılan bu.şu aanda ne kadar güce ihtiyacın olduğunuda bilmiyorsun.önce bütün alacağın malzemeyi araştırman gerekiyor.ışıklandırmalar,soğuk hava deposu,soğuk dolaplar,şarküteri,kasapreyonları,dondurucular,içecek dolapları,kasalar velhasılı ne varsa bunun için ihtiyacını belirleyeceksin.ona göre proje çizilecek ve bu malzemler gelmeden trifaze elektriğin,elektrik dolabın vesaire hazırlanacak.

Bunun net ve çok temiz yapılması gerekiyor.öbür türlü marketi açarsın,tam iş yapacaksın sistem çöker,müşteri ve ürün kaybı yaşayabilirsin.yeniden ayağa kalkması süre alabilir allah korusun yangına bile sebep olur.

Bu işlerde uzman sağlam bir elektrik firmasına ihtiyacın var,birde bu yükü kaldırabilecek jeneratöre,

Selamlar, kurulu güç nedir, kullanmak istediğin dolap vs'nin gücü nedir, nasıl bir aydınlatma istiyorsun. Detay verirsen fiyat vermeye çalışırım ama o paraya yan dükkan dahil elektrik hattı komple yenilenir.

Hadi sayaç değişsin, kompanzasyon panosu yapılsın, elektrik hatları yenilensin, projeyi zaten yeni mezuna çizdiriyorlar, lan hadi sıva altı borular yeni kablo kesiti için ufak gelsin, duvarları kırıp tekrar sıva, boya yapsınlar o ebatta bir dükkan için gene de fazla.

elektrikci sizi fena yemege calisiyor. Baska birisini bulun. Arkadaslarin dedigi gibi once kullanilacak aletleri secin ve katologlarini elektrikciye verin. 3 5 elk fiyat alin zaten anlarsiniz olurunu

Toplam ne kadar güce ihtiyaç var önce onu belirlemek lazım +1

Bunu bildikten sonra buna göre bir çalışma yapılır ve fiyatlandırılır, 500 m2 için bana da fazla geldi o rakam.

Yanlız ucuz olsun diye her önüne gelene yaptırılmaz bu iş, mutlaka bilinçli bir firmaya danışın "abi şurdan şuraya şu kadar kablo çeker 50 bine hallederiz bu işi" diyen herkesten kaçın.

2018 yılında ticari 5kw monofaz sözleşme gücü ticari 40kw trifaz sözleşme gücüne geçirme masrafları toplam 120bin lirayı buldu. proje, kompanzasyon panosu, trafodan hat çekimi (bunu gediz elektrik sonradan fatura ediyor), mekan içi monofaze hattı trifazeye çevirme için kablo değişim vs vs irili ufaklı bir sürü masraf çıkıyor. benim pahalı tutmasının sebebi bulunduğum sokakta tek trifaze isteyen ben oldum. bana özel 80 metre trafadon hat çekildi. hali hazırda binaya gelen bina kapasitesinin üstünde trifaze hat olsaydı daha ucuz tutabilirdi. trafadon yer altından gelen iki parmak kalınlığında hat bilek kalınlığında hat ile değişti.

o hat baştan çekilecekse, yeni sözleşme gücünün düşük veya yüksek olması fiyatı o kadar değiştirmiyor. 40kw değilde 20kw olsaydı maksimum 10-15bin tl ucuz olurdu.

en çok masraf trafadon gelen kablo değişmine gidiyor. gediz elektrik dağıtım tüm yol kazı masraflarını (yol parke kaplı ise parke taşı dahil, asfalt ise asfalt ücretleri dahil), kablo ücretlerini, yol kazım izin masraflarını sonradan faturalandırdı.

dediğim gibi, hali hazırda binaya gelen trifaze hat yoksa ve sana trifaze hat lazımsa; çok uzun, zahmetli ve pahalı bir işlemdir.

aynı işlem meskenden meskene güç arttırımı (maksimum 12kw veriliyor) olarak yapılsaydı proje + pano + ev içi hat modifikasyonu dahil maksimum 10-15bin lira tutardı. mesken olunca trafodan hat parası alınmıyor.

Partilemek için mükemmel binalardır ama siz büyüklerinizi dinleyin.

tercih etmezdim. büyükler doğru söylemiş. bir kere giriş kapısı gibi kapalı olmayacak sürekli açık kalacak. benim için kesinlikle kırmızı çizgi.

Etmezdim. Gün içinde gürültüsü çok olabilir. Giren çıkan, alacağı olup kavga eden vb. türlü türlü insan trafiği olur. Otoparkları gün içinde dolu olur, yer bulamazsınız falan. Ama apartman temizlik, bakım açısından daha iyi durumda olur. Herkes aidatlarını öder vb.

Benzer şekilde ağırlıklı mesken olan apartmanlarda da iş yeri olarak ofis kiralamak kötü oluyor.

Bizim yasalarda bir boşluk var: İşyeri olarak geçen yerlere ikametgah alamıyorsunuz, ama mesken olan yere iş yerinizi adres olarak gösterebiliyorsunuz.

Avantajı --> akşamları genelde bina boş olur, çoluk çocuk bağırtısı olmaz
Dezavantajları --> yukarıda sayılmış

Sonuç: ben de tercih etmezdim muhtemelen

girişte güvenlik varsa, her elini kolunu sallayan giremiyorsa tercih edilebilir

bir baska dezavantaj da, aksamlari o daireler bos oldugu icin isinma vs calismaz. alt katin is yeri ise mesala yerler hep soguk olur. normalda yanlardan ve alt/ustten isi kaybi olmaz ama bu boyle dairelerde bu sekilde de isi kaybi olur dolayisiyla isinma masraflariniz artabilir

aksamlari ya da tatil zamanlari bos olacagindan hirsiz acisindan tehlikeli. Tercih etmezdim

eğer kiralık bakılıyorsa denenebilir ama satın alınacaksa uzak durulmalı.

cevaplar için çok teşekkürler. biz de vazgeçtik sonrasında, başka bir yerden bulduk. kiralık ev bakan herkesin allah yardımcısı olsun diyorum :D

doğrusu "yed-i emin"dir. "Güvenilir el" demektir. Bir malın hukuki durumu (satışı, haczi, devri, satışı vs) gerçekleşinceye kadar emanet edilen yerdir.

noterler gibi özel teşebbüstür. fakat devletle (adalet bakanlığı) anlaşmalıdır.

Adı yed-i emin,eski türkçeden geliyor emin bildiğin emin güvenilir demek yed de güç,mülk gibi anlamları var.anlaşmazlık durumunda emanetin geçici korumasını yapar.
2- özel ama adalet bakanlığından izinle olunuyor.
3-çok
4-bunu onlara sorman lazım.

Yed i emin otoparkta hacizli,mahkemelik ya da trafik tarafından araçların çekildiği otopark.

görmedim ama Allah bilir yandaş çoğu. içinde polis ofisi var. çekilen araçları falan oraya götürüyor polis.

Merak ettiğim ve sormak istediğim bir soruydu. Bir akşam evime 1km kala polisler arabamı çekti. Arabamı apartmanın arkasındaki yedi emin otoparkına çekin uzak olmaz en azından hemen alabilirim dedim. Kendileri başka bir çekici çağırdı ve 35 kilometre uzaklıkta bir yerdi emin otoparkına çektirdiler. Çekici zaten hazır bekliyordu polis çevirmesinde. Kilometre başına dünya para ödeyip arabayı aldım ertesi gün.

Bence gene de iyisin. Rahmetli babamın yeddi eminde aracı vardı. Fakat ismine muhalif yeddi eminci araçları akıp kacmisti. Ortadan kaybolmustu anliycagn.

@lancelot du lac : noterlerin özel teşebbüs olduğu nereden çıktı?

@co2s2
noterlik kanunundan çıktı.

noterler resmi daire değildir. noterlik de resmi bir görev değil serbest meslektir. noter ve çalışanları da devlet memuru değil serbest çalışanlardır. zaten resmi daire olsa makbuzu adalet bakanlığı adına kesilir, noter adına değil.

ancak noterler adalet bakanlığı ile anlaşma gereği "resmi daire" statüsünde sayılır.

@duptıs mini 5 var bende 8.nesil ile aynı işlemciye sahip A12 sanırım olur

Pardon ekleme yapıyorken birşeyler oldu,sildim yazdığımı.

Ekleme şuydu o kollar ps4 te çalışıyorsa bunda da çalışır,bluetooth bağlantısı kurması yeterli.kısaca muhtemeln oynanır.

teşekkürler.

Senin bir dönem bununla alakalı çok sorun olmuştu.benim uğraştığım işlere benzer sorular olduğu için hatırlıyorum,bu soruların bende olumlu bir etki oluşturmuştu.kısaca mantaliteyi anlamıştın ve sadece adım atman gerekiyordu.ben başlamışsındır diye düşünüyordum.

Başkalarının tecrübe videolarını falan boşver gitsin.bunların çoğunluğu seo çalışması,adamın adını tekrar ettirmekten başka işe yaramayan videolar.çoğunluğu soytarı,güncel tabirle tiktok gurusu.yalandan tablolar koyup gelin size kurs vereyim tuzağı.amazonda milyon dolar tablosu paylaşan adamın youtube a falan bakacak vakti olmaz.amazon fba i birilerinden öğrenmene gerek yok,sayfasında bütün detayları var,adamlarla irtibata geçtiğinde sana bütün detayını kendileri veriyor zaten.tipleri,trickleride kendin birşeyler yaptıkça fazlasıyla uyanıyorsun.kimse sana ben şunu satıyorum şu kadar kazanıyorum demeyecek,

Geçen gün başka duyuruda yazmıştım,şimdi tekrar yazıyorum.şu anda kurdan kaynaklanan müthiş bir avantaja sahibiz.bu dönemde yurtdışına atacağın bir adımda kazanmama şansın yok.bir an önce hedef ürünleri temin edip,satışa koyman gereken,ilk adımları atman gereken zaman.bu süreci başkaları ne yapıyor diye video seyrederek geçirirsen bir daha ki treni beklemen gerekir.

@duptis çok teşekkür ederim bir kaç kez denedim bir umutla başlayıp ama hep ürün tedarik ettiğim insanlar yarı yolda bıraktı.devam ettiremedim

Ama şimdi vakit de varken uğraşmak istiyorum.

Eğitim soru kısmında haklısın. Ben de uğraşmadan devam etmek istiyorum ama bazı kolay yolları bulan tavsiyesi denk gelir diye. Etsy de paypal sorunu vardı etsy payment gelmiş mesela.

Ama tavsiyende yüzde yüz haklisin

Aydın tava ciğer diyeyim de sıramı savayım :-)
edit:badem ezmesi +1

tava ciğer olan yerlerde köfte de oluyor, ciğer sevmezseniz aklınızda olsun.

Ben Niyazi Usta'nın ciğerini daha çok sevmiştim ama Aydın da güzel. Aydın'a yakın Arda Şarapçılık'ın dükkanı var, şarap alabilirsiniz. Ayrıca badem ezmesi ve Edirne peyniri alabilirsiniz gitmişken.

Teşekkürler :)
@fotrsapka
Edirne peynirini de arda’dan mı alalım?

nurlu peynirleri meşhurdu ama tabi zaman içinde kalite düşüyor yükseliyor o yüzden bilemedim.

badem ezmesi diye de meşhur bi tatlı gibi şekerleme gibi bişeyi var, onu da deneyebilirsiniz acı badem aroması seviyorsanız.

@hem şişko..
En azından denerim :)

Köfteci osman,birer köfte ortaya bir ciğer,piyaz.işlem tamamdır

Edirne peyniri, arda şarap ve aydın ciğer tava ile günü kapattık. Teşekkür ederim.

Çok yakıyorlar.

Bunlar gözü almayan çok güzel bir aydınlatma sağlar ama sanıyorum 150W civarı halojen lambası olduğu için biraz fazla elektrik yakar. Eğer seyrek olarak kullanılacaksa mantıklı.

Bu bizim evde 30 sene önce vardı,bence para verilip alınmaz,bir yerden bulunursa kullanılır,bunun yerine nırmal ampulle çalışan yenileri var,ben son ikeadan almıştım hala yatak odasında duruyor.böyle bir şey alama bunu alma

yanılmıyorsam bunlara takılabilen led lambalar var. Yoksa çok elektrik harcar ama güzel aydınlatır gündüz gibi.

artık halojen alınmaz. çok yakıyor + sıcaklık yaratıyor. Led düşününüz bence.

Alinir. Halojen yerine led takabilirsin.


m.tr.aliexpress.com

kas da boyanirsa daha makbule gecer.

Güzel

Boy kismi guzel.
Dip kismini da cekseydin keske.
O kisim biraz grimsi duruyor. Dip kismini da begendiysen kullanilir bence. Yakismis

Gri boya diplerde ve aralarda tuttu. Metalik sarı duruyor saç. Ben biraz esmerim, o yüzden 33 sene sarı renkten uzak durmustum ama bu kullanılabilir gibi geldi.

Bence ten renginize uymamış soluk göstermiş. Gri ombre demişsiniz ama ben ne grilik ne de ombre göremedim(ışıktan renk farklı görünüyor olabilir tabii). Sorry:(

Kuaför beğenmezsen beş gün sonra gel, griyi deneyelim tekrar dedi. O yüzden sordum, çok abuk duruyorsa tekrar gideceğim.

Ombre sana olmaz, saçın kısa deyip saçımı komple griye boyamaya niyetlenmisti kuaför.

Gayet güzel ama simsiyah saç da iyi olurmuş sanki.

Bu ombre mi ? Ben herhangi bir renk gecisi goremedim hic sanki diplere dokunulmadan sacin tamami saman sarisi ya da platin gibi duruyo. Belki isiktandir anlamadim ben. Cok esmerim demissin de degilsin ya koyu sarı kirli sarı daha iyi olmaz mıydı:/

Bu renkler makyajsız çok soluk gösteriyor. Ben sarı yaptığımda full makyaj gezerdim yoksa ölü gibi oluyordum. Beyaz ten+ beyaz/gri saçtım.

Ombre olmamış tabii ama rengi beğendim. Daha da grilestirebilirsiniz bence. Zaten griler bir süre sonra akıyor, saçta dorelik kalıyor. Ben öyle oldugunda mor sampuanı sacımda bekleterek yıkıyordum. Evde de kendi gri boyam vardı.

Ben de pek beğenmedim. Daha doğrusu kötü değil ama gidip özellikle yaptırılacak bir uygulama gibi gelmedi.

çok soluk gözüküyorsunuz

ben pek beğenmedim cildinize gitmemiş ama kuaförünüz mavi şampuan ile gri yapabilir. ben evde denediğimde mavi şampuanla olmadı ama kuaför çok hoş bi gri yapmıştı...

çok güzel şahane on numara beş yıldız.

Renk de kesim de çok kötü :(((( üzgünüm hakaret gibi oldu ama cidden öyle. Kesinlikle koyu bir renge boyanıp kesim düzeltilmeli. Bu arada gri de yapsanız iki aya akıp yeşil olacak yani hiç bulaşmayın bence.

grı gıbı durmuyor maalesef.

Bence kullanılır,

Birde bu kuaforlerin haftaya gel düzeltirizi bildiğin yalan,düzeltecek kuaför baştan doğru yapardı,kafayı labaratuara çevirmeye gerek yok.bırak dinlensin saçların,baktın sanada uyuyor,devam edersin.

Birde hafızam beni yanıltmıyorsa hafif bi kilo gelmiş ama güzel olmuş,yakışmış.

yani dogal gun isiginda gormek lazim, bu fotograftan rengi uymus mu analizi yapmak zor.

bir de soylendigi gibi boyle sari sacin bakim (mor sampuan vs) ve makyaj gereksinimleri var.

kesimi begendim.

olmamış ablacım.

çok beğendim, olmuş.

jazzabel +1

Bence de siyah ya da kızıl yapılmalı, beyaz tenlisiniz çok soluk göstermiş. Saçlar koyu olursa güzelliğiniz ortaya çıkar.

Sanki sizi soluk göstermiş. Bence bu rengi kullanmayın saçları çok yıpratıyor saç kalitesi çok düşüyor. Madem bu renge boyamışsın senin yerinde olsaydım yarı kalıcı farklı renkleri denerdim. La rich directions denemedim ama çok tavsiye ediyorlar. Instagram ın yeni eklentisinde bazı renklerin nasıl durduğuna bakabilirsin. Bakır kızıl güzel olabilir

Bence de soluk durmuş. Belli ki gençsiniz ancak renk yaşınızı büyütmüş. Size daha sıcak, doğal tonlar yakışır. Bakır, hafif kızıllık enerji verecektir diye düşünüyorum.

Tasiş.

Satışa çıkması ortalama 6 ay 1 yıl.

Merak ettim neden kaldi vergisini mi odemedim aldigin bedeli mi beyan eden bir belge gostermedin?

O satista yakalaman zor diye biliyorum ben

ürün mıknatıstı, ufak ve adet olarak çok. adet çokluğundan dolayı gümrük müşaviri aracılığı ile başvurmam söylendi, müşavir de malı çekmek için gereken bedel olarak ürünün fiyatının yaklaşık 10 katı gibi bir tutar söyledi. öyle olunca herhangibi işlem yapmadım.

tasiş'in ana sayfası açılmıyor zaten de, www.tasis.gov.tr burda da tarihler hep eski, farketmemiştim o gün. güncel liste nerededir acaba?

Öncelikle bunu doktoruna sormalısın,30 gün kan sulandırıcı iğne önemli süre,muhtemeln devamında yeni nesil sulandırıcı devamı vardır,bana verilen süre 1 yıldı.diş tedavisini bile bir yıl ertelemek zorunda kaldım.

İlacın adını bulup prospektüsü okuyun lütfen. Yarılanma ömrü orda yazmalı

Yaptırmayın dovme.

Clexane ya da oksapar kullanmışsınızdır muhtemelen.
10 15 gün bandında tüm ilaç vücuttan atılmış olacaktır.

Hiçbir şey olmaz. Adam acınacak halde değil. Yaptığı şeylerin ne kadar kötü, ne kadar çirkin olduğunu bile bile yapmış ve devam etmiş. Öyle sessizliğe karışacağını, kendisini unutturmaya çalışacağını sanmam yani utandığından, rezil olduğundan insanların karşısına çıkmamazlık yapmaz. Hayatına devam eder. Bir bakmışsınız tüm bu yaptıklarıyla ilgili video çekip, izlenmeye devam ediyor.

hem eski ünlülerden diyorsun hem milyoner değil XD demek ki ünsüz normal bi youtuber. bizim gibi peasantlar nasıl yaşıyorsa öyle yaşayacak.

ne iş yapar, kimdir, becerisi var mıdır bilmeden geçimini nasıl sağlayabileceği konusunda söylenecek pek bir şey yok.
murat başoğlu var kamusal ifşanın en ciddi ve toplum için kabul edilemez örneklerinden. çıkan son haberi yakın zamanda yeni sevgilisi ile ev alışverişiymiş. şimdi baktım.

Bu riski göze alan adam bunun planınıda yapmıştır hatta eskisinden daha popüler bile olabilir artık.

Youtuber dediğim machinima, g4 gibi ünlü firmalardan gelme. Calistigi firmanin videolari milyon vs izlenirdi ama sonuçta tek başına degil, bir firma altinda çalışırdı. Sonuçta pewdiepie değil yani herif. Ama oyun youtube dünyasında kime sorsan adami tanır, öyle ünlü.

Yani tamam da adamın bütün kariyeri youtube, sosyal medya vs. Kendi youtube kanali var ama kullanamiyor. Yani düz is yapsa bile milyon izlenen videolarin ana yüzü olunca bir şekilde seni bulur yani. Sonuçta kendi kanalı olmadığı icin silemez.

unutulur devam eder, tarkan da 90 larda tv de jigolo tarzında çıkıp güzel vakit için ara beni falan tarzı reklamlarda oynuyordu. bu gün megastar diyoruz.

Kim bu yav adını söyle de rahatlayalım. Nasıl olsa denk geldim demişsin. Biz de denk gelebilirdik demek ki. sen işi kolaylaştırmış ol. Bence bi şey olmaz. İşinden atılmazsa biraz uzaklaşır sonra geri döner bir şey olmamış gibi.

Adam kovic

Hocam warner bros tarafindan satin alinmis sirkette calisan kisinin ofiste mastürbasyon cekerken videosu olup isten atilmayacagini(istifa etmeyeceğini düşünmek) düşünmek naiflik olur.

Zaten biosundan vs sildi çalıştığı yeri.

Füzyon mutfağı işte. Aslında çoğu deneysel. Ama neden gerçek olmasın ki?

Yemeklerin hepsi uydurma değil mi?

Ben duymadım, annem şef öğretici ona sordum. O da duymamış. Bence şov, ahtapota da yazık etmiş.

bilinen bir yemek değil. işte aşçılar masterchef'in gazına gelip gelip böyle abuk subuk şovlar yapıyorlar. adına da füzyon mutfağı demişler.

koca ahtapotu da mundar etti karpuzla.

ağaç kovuğunda penguen yemiştin 5 yıldızlı otelde, onu yedikten sonra bu normal :)

insanlığın en büyük sorunu insan zamanı kadar değerli birşeyin (her gün toplamda onlarca milyar saat) boş salak şeylerle harcanmasıdır.

Böyle bir yemek yok.bu olamaz demek değil,denenebilir,bir işe yarıyorsa,katkısı varsa sürdürülür.ama buradaki olay yeni bir yaklaşım değil sadece ilgi çekmek amacıyla yapılan abartı,gereksiz hareketler.birde eklemek lazım bu füzyon değil,yanından bile geçmez.soytarılık demek daha doğru olur..

@kibritsuyu,abi bende normalde senin gibi düşünürdüm ancak benim uzun süren karantinada kızımın bak izle seversin demesiyle uzun yıllar sonra tv seyretmeye başladım,Masterchef i başından seyrettim,şunu rahatlıkla söyleyebilirim bu tv nin bir efekti değil,en azından masterchef in değil.bu daha çok sosyal medyanın saçmalıklar silsilesinin amacına ulaşan devamı,

Şarkının ismini bilmiyorum ama dupstep tarzı.

Walk away -facading

Marka konusuna girmeden negatif görüş belirtmek isterim,ben kullanımından memnun değilim,sadece şık duruyor bunun dışında hiç bir işe yaramıyor.yazlıkta yaptırdığımı söktüm.kışlık evde ufak balkonda var,yalıtım yok,rüzgarda sağlam titriyor.

3 yıl önce alber genau marka yaptırdık, çok memnunuz. kışın balkona geçip ışıkları kapatıp yağmuru ve şimşekleri izlemesi efsane oluyor(hele isli bir viski de varsa), en büyük eğlencem. yaptırırken dikkat edilmesi gereken konu şu: bizim ev eski olduğu için balkon duvarına yeni mermer döşendi, onun üzerine cam balkon sistemi oturtuldu. mermerci altını işi doldurmadığı için bazı kısımlardan su geliyor. camlardan asla su gelme/rüzgar alma gibi bir olay yok. bir de silikonlar arada yenilenmeli, o kadar.

albert genau en iyisidir

Evet ülkelere göre değişim sözkonusu.fransızlarda ufak masa ve caddeye bakan iki sandalye görüntüsü akılda kalır.ön kısıma sandalye koymazlar oturur geleni geçeni seyredersin.italya da cafenin içerisinde mini bar alanı olur,oturmadan girip bir kahve çakar sonra yoluna devam edersin.amerika klasiği yüksek arkalıklı birbirine bakan koltuklar misal,daha geniş ve büyük masalar.

50 tane için sümüğünü atmazlar.
dalga mı geçiyorsun?

50 taneyi bul bir atölye orayla konuş ama çok ağır konuşabilirler hazırlıklı git. tasarım falan onlar yönlendirirler. malzemeyle de alakalı.

pamuk donu 50 yer diker ama olay sütyense mesela azalır. victoria's secret gibi dantel mantel modelleri ise onların üreticileri de özel oluyor vs. yani beğendiğin malı kim üretiyor diye bakman ve rakiplerini bulman lazım.

çok zor değil araştırmak lazım. ve evet merter e gitmen lazım.

50 taneyi anca elde dikersin hocam

sana en az 5000adet için fiyat verirler. firmalar hep toplu sipariş çalışır.

Önce bir tane modelist bulacaksın,bu arkadaş bunun çizimini yapacak,daha sonra bunun kalıplarını çıkartacak.kalıplar çıktıktan sonra bunda hangi materyali kullanacaksan,çıkan kalıplara göre onun kesimi yapılacak,lastikleri alınacak.sonra dikim aşamasına geçilecek.konu iç çamaşırı olunca bazı özel makineler ve aparatlar devreye girecek.bu arkadaşların orta dikişleri,birleştirmeleri normal makinelerle yapılamaz,yapılırsa asker donu olur,hassas bölgeleri tahriş eder.bu yüzden her atelyenin yapacağı bir iş değildir.iç çamaşırında uzmanlaşmış bir atelyeye ihtiyacınız var.normal tshirt,sweatshirt olsa çok kolayca ufak atelye bulup parça başı yaptırırsın ama iç çamaşırında bu kısım biraz zor.bahsettiğiniz rakamda numune üretim gibi,her açıdan maliyeti yüksek olacak.

aliexpresse gir custom design underwear yaz

gece şantiyedeki işçileri bile çalacaklar

@basond. sıkıntı şu. lazerimi zaten odamdan çalmışlar ama bilgisayar duruyor. yükte hafif pahada ağır.
ikincisi bizim bekçi hırsız ile karşılaşınca önce kovalayıp polisi arayacağına önce bizi arıyor. kaldım iki arada bir derede. yardım edin memedali bey.

hacı sen naptın? ben şantiyeme hayatta almam kağıt toplayıcı falan.

yok mu bunları toplayacak bir atık firmasıyla anlaşman falan. ben onların çöp konteynırlarından alıp oraya attırıyorum genelde.

şantiyede zaten bekçilerin hırsızlarla anlaşmasından bile çok çekiyorum. bir de casing yapan tipleri içeri ne alacağım. yapmasa bile aklına gelir.

Onlar gelmeden kenarda kartonları hazır et, gelince içeri alma kartonları ver gitsinler. Bu arada da güvenlik kamerasının onları ayrıntılı bir şekilde görmesini sağla. Yani bir güvenlik kameran vardır artık dimi??

@ozdek hocam şu an zaten peyzaja girdim her taraf açıkta tüm saha panelleri kalkmış durumda çoğu yer de kapalı 25 gün sonra geçici kabulum var. e tabii hırsıza kilit olmuyor. ilk zamanlarda ben de asla almam içeri.

çöpleri belediyeye attırıyorum son 3 gün içinde 12 adet kırkayak çöp çıktı.kompozitinden taş yünü pvc'den tut gazbetona kapı kanadı vs vs vs.
kartonlar da sahadan çıksın diye dedim alsınlar temizlensin ama dediğin gibi yaptım galiba. hiç kağıt toplayıcılarına benzemiyorlardı.

@1bir evet güvenlik kameram var.

Çok yanlış. Hırsızlığı geçtim, kadına bir şey olsa, hesabını veremezsin.

Tuhaf .
Kadının kimliği ile arabanın ruhsatına bak . gerçekten babasının aracı mı anlarsın. O da biraz şüphelensin. O kağıtları istemekten utanmıyor sen de belgeleri iste. Tuhaf tuhaf bakacak olursa :
güven, kontrole mani değildir.. de

Bence kadının arabasını çal. Ters köşe olur.

Bence kötüye yorma bunu

Pandemi döneminde işleri kötüye giden çok kişi var.evet arabası evi falan var ama iş güç yok.gittiğim bir fırın var, adamın birisi her gün sıfır gibibir amarok kamyonetle bu fırının önüne gelip meyva satmaya başladı.getirdiği meyvalarda gerçekten çok güzel,özenle seçilmiş gibi.adamın üstü başı fazlasıyla düzgün.evin meyvesini o dönemde sürekli ondan aldım sonunda biraz sohbet ettik.pandemide birini yeni açtığı iki işi kapamak zorunda kalmış,bütün parayıda yeni işyerine harcamış.birilerinden borç almak yerine bunu yapıyorum demişti.işi bozulan herkese çok üzülürüm,bu adama da çok üzülmüştüm.

Kadında kağıt hurdası satıp ayakta durmaya çalışıyor olabilir sadece.

bence duptıs haklı.

Abartmana gerek yok. Mac adresi sana ait olmadığı için bi şey olmaz.

Yazık olmuş,iyi bir arkadaşımızdın,seni özleyeceğiz,arada mektup yaz.

(int)+soğuktur şimdi

arkadaşlar, esprilerinize teşekkür ederim de teknik bilgi verebilecek yok mu lütfen?

teşekkürler.

sevgili arkadaşım neyin tekniğinden bahsedelim.

coder hacker desek zaten 10 saniyede kod execute edemez. eder de yazması 10 saniye sürer.

yasadışı bişi yaptıysa o da senin şansın ne diyelim.

iç çamaşırı getiririz.

Saçmalama. Bir şey olmaz

bi kere bunun için boyunun posunun iyi olması lazım, 180'den kısaysan ve sıskaysan leprikona benzersin.

tipine bagli, yuvarlak hatlara daha bir gidiyor + kupe dostu imaj. biraz aksesuarla mucahit intibasi uyandirmamak muhim.

ebatlar (boy + vücud genişliği) iyiyse olabilir değilse benim gibi orta boyluysanız olmaz :-(

- Bırak 180, 170'ten kısayım. 165 filanım.

- Küpe takacağımı pek sanmıyorum. Yuvarlak da değil.

Neyse yaptırmayım en iyisi.

valla çok yakın bi dostumu tanımladınız. baya gür sakallı, kısa saçlı epey, küpe de takıyor değişik bi tarz ama iyi yani. boyu uzun bu arada. boy önemli.

Modası geçti o işin,

modası geçti++ ayrıca bizim türk erkeklerine yakışmıyor. kabul etmesek de genetik çeşitliliikten ötürü kısa boylu hafif kilolu, esmer tenli, büyük burunlu ve kaşlı gözlü, kıllı ,araplara benzeyen bir milletiz.

böyle olunca mücahit ya da ışid gibi bir izlenim veriyoruz. hayaller/ hayatlar meselesi gibi. şarkıcı berkay bir ara öyleydi benim hikayem klibinde mesela tipine bak ve haklı mıyım haksız mıyım yorumla.

götlerini kurtardı

@sun: spesifik olayları öğrenmem lazım. fransızlara kalsa tam tersi olmuş. asıl biz ingiltereyi Dunkerque savaşında kurtardık diyorlar.

Tek cümleyle istersen normandiya çıkarması bunun cevabı.

Burada olay şu bu fransızlar uyanıklık yapıp almanya polonya yı işgal etti diye kalkıp 1939 da almanaya saldırıyorlar.saar bölgesini işgal ediyorlar,saar önemli bir enerji bölgesi bu arada.almanya da orduları alıp geliyor bunların üstüne önce saar dan kovalıyor bunları sonra belçika,hollanda ve fransayı 5 yıl boyunca şamar oğlanına çeviriyor.bu arkadaşlar ya bi silkinelim kurtuluş savaşı başlatalım diyeceklerine paris sokaklarında alman işgali altında kahvelerini içmekle meşguller o sırada.ufak tefek yerel direnişler var sadece.

Bu arada ingilizler biliyor ki fransa bittikten sonra bu almanlar rahat durmayıp kendilerine dalacaklar,böyle olunca commonwealthi falan toplayıp bu organizasyonu yapıyorlar,amerika da artık büyük abi olmuş önderliği alıyor ve tarihin en büyük çıkarmasını yapıyorlar normandiya da,almanya çok büyük kıyım yapıyor orada ama gelen ordu çok büyük ve sonunda başarya ulaşıyor.ikinci dünya savaşının bitişi oluyor bu.savaş taraflarına bakarsan bir tarafta nazi almanyası karşı tarafta 15 civarında ülke görürsün ama bu listede özgür fransa ,özgür belçika falan yazar.

Kısaca fransızlar öyle diyorlarsa ayıp ediyorlar.

normandiya çıkarması (abd ve diğer ülkeler yardımı ile). ayrıca alman hava kuvvetleri luftwaffe'ye büyük zayiaatlar yaşattılar.

tarafalı tarafsız bilmem. netflixte 2.dünya savaşı var orda bariz bir şekilde göt kurtarmak için fransızlara da yardımı olmuştur ingilizlerin. okunanlar vs tabi ki önemli ama o belgeselden sonra bize insan haklarını öğretmeye çalışan bu toplumların yaptığı katliamların hiç biri affedilecek gibi değil. daha üzerinden 60 70 sene geçmeden nasıl hafıza tazeliyor bu avrupalılar.

o isler bizim memlekette pek de mumkun gorunmuyor, ha evet yasanir ama cok kolay olmaz, derler ya cografya kaderdir diye bak burada millet ne hayatlar yasiyorlar

www.youtube.com

Pandeminin getirdiği büyük değişikliklerden birisi bu oldu.bu yazın yükselen trendi karavan,kamp işleri.senin gibi düşünen onlarca kişiyle paslaşmamız oldu bu dönemde.

Öncelikle bu

ibb.co

Burada benim teskilatın ufak bir kısmı var,içinde birilerinin olmadığı tek fotoğraf buydu.denize bakan bir tepede bu alan.son 4 yıldır oraya bıraktık.yaz başında açıp kışa girerken kapatıyoruz.kapısı penceresi açık duruyor,gitmek isteyene konumunu atıyoruz gidip kalıyor orada.bende vakit oldukça kaçıyorum.

Şimdi yaşanır mı dersengayet yaşanır,ben yıllardır bunu yapabiliyorum,kışında kalınır mı neden olmasın ısınma sistemini devreye sokarsan o da olur.burada asıl soru şu sen yaşayabilirmisin.bünyen buna uygun mu,beraber olduğun kişilere bu uyacak mı.

Bizim vatandaşlar henüz otel evrimini tamamlayamadığı için tatil anlayışları açık büfe,animasyon,çocuk kulübü,evdekinden fazla havlu aşamasında,içinde yaşamayı bırak sadece bir hafta kalsa ee biz ne anladık bundan aynı işleri evimizde de yapıyoruz bu ne biçim tatil kafasına dönüyorlar.üstüne birde börtü böcek kulağına yapışınca feryadı basıyor.ülkenin yarısı gittiği tatilde umumi tuvalete giremeyip eve dönene kadar büyük abdestini tutan yaradılışı değişik insanlar olunca ,danışanlara bunu söylüyorum.bu sana uyar mı bunu düşünmen lazım.konformist yetiştirilmiş bünyeyi tahriş edebilen durumlar bunlar.

Yapmak zor değil,kabiliyetliysen oluşturmakta zor değil,alırsın iki konteyner gerisi canavar,vidalama,kaynak.keyfine göre yapar çıkarsın ya da cüzdanına göre her tür seçenek mevcut,olmayacak şey değil.

Bi kere karavancılık biraz pahalı bir hobi, yani bunu yaşam tarzı haline getirmek istiyorsanız karavanı aldıktan/yaptıktan sonra başkasına ihtiyaç duymadan her türlü işlemi yapabilen bir beceride değilseniz çok paranız gider.

Uygun bir araziye koyulacak konteyner ya da prefabrikle de tabi ki olabilir, yüzyıllardır bundan daha kötü şartlarda köylerde/yaylalarda yaşayan insanlar var.

Duptıs +1

Bu yaşam tarzı size göre mi buna emin olun, mesela karavan kiralayıp bir ay yaşamayı deneyin.

İstemsizce aklıma şu karikatür geldi ama kusura bakmayın;

i.pinimg.com

Ürün değil emek ucuz. Avrupa’dan araba getirip burada parça ve işçilik dahil 5’te 1’i fiyatına tamir ediyorlar. Almanya’da 5000 Euro istedikleri arabayı sanayide 600 Euroya hallettiler.

Tüm Türk market ürünleri :)

Şu anda aklına gelebilecek nerdeyse her şeyn en ucuz olduğu ülke türkiye.senin bu soruyu daha öncede sorduğunu hatırlıyorum,senin gibi bir sürü kişide soruyor.bu günler bu işe başlamak için en uygun zamanlar.burada en önemli nokta türkiyeden tek tek ürün göndermeyi düşünüyorsanız o kısım zor,satmak istediğiniz ürünleri hedef ülkenizde tutmalısınız.

Hacmin ne boyutta olduğunu şu şekilde açıklayabilirim.istanbul frankfurt nakliyeyi normal koşullarda 2750-3000 euro arasında yaparız,son çıkan frankfurt 5 nokta boşaltmalı aracı 4400 eurodan aldım,bunun son müşteri maliyeti 5000 euronun üzerinde.

Pandemi öncesinde araçların yağ değişimlerini yurtdışında yapardık,kendi binek araçlarıma bile yağı filtreyi yırtdışından temin ederdim.şu anda yoğun bir şekilde madeni yağ götürüyor insanlar.benim en son gönderdiğim castrol 5w30 ll 5 litre yağ şu an almanyada 40 euro bandında,bulgaristanda toptan satışı 63 leva perakendesi 80-90 leva bandında.63 leva şu an 300 liraya yakın,aynı ürün türkiyede geçen hafta 195 liraydı,bu hafta 210 lira filan,bunlar internette perakende fiyatlar,toptanda bu rakamların altına iniyor.yüzde 50 lik bir fark sözkonusu.

Bildiğini!tanıdığınız hangi ürün varsa bunun üzerine yoğunlaşın ve hedef ülkede ürün tutun,böyle bir şansınız yoksa amazondan faydalanın.

Dolarin 5 kusur oldugu donemlerde dugun icin gelen yabanci arkadaslar AVMlerdeki yuksek kalite tekstil urunlerini somurmustu. Almanyada fabrika teknisyeni olan arkadas dugunde giymeye 3000 liralik takim elbise alip, "Olm ben bunu her dugune giyerim bundan sonra" olmustu.

su, kuruyemis

Kuaför ve diş tedavilerinin pahalı olduğunu söylemişti arkadaşlar.

alırım, mercedes bmw gibi araçlara binen zorda kalmadığı sürece aşağısına binmiyormuş. araba da dolar gibi sürekli artıyor maaşallah . değer kaybı olmaz merak etme.

Almam. Tekne alırım.

almam

olabildiğince güvenli olsun yeter. İşletmen varsa tabii ki alabilirsin

alnır tabiki ya.
hele de bu zamanda.

arabaya 40 bin bile vermem, almam

direk alırım. tüm parayı arabaya yatırmaya da gerek yok b sınıf dolu bir araç alırdım ben olsam.

Her ne kadar araba fiyatları saçmalamış olsada bahsettiğin pozisyonda sen bu arabayı sırf keyif için bile almalısın.gayet güzel olur,al gitsin.

sırf araba almak için kenarda 300-400 olsa düşünmem bile, direkt alırım.

Yani sormaya bile gerek yok. konforu vb bi kenara yeri geliyor 140-150 ya da daha fazlasi surat yapiyoruz ve o anda bir metal kafesin icindeyiz oyle dusun. Senin tum varligini, hayatini emanet ettigin bir kafes verdigin paraya deger emin ol. Bankada bos bos duracagina al gez hayat kisa :)

Volvo al :)

Maaştan bağımsız olarak toplam birikimin maksiumum 1/3'ünü arabaya veririm.

araba almazsan ne yapacaksın? birikmiş paran da varmış, daha da biriksin dersen bunun sonu yok. kazandığımız para hayatımızı kolaylaştırmayacaksa ne anladım o paradan. hayatın kar amacı güden bir şirket değil, insanın lükslerini düşünüp onlara para harcaması keyif yatırımı olarak değerlendirilmeli bence.
ha, 300bine almazsın 200'e alırsın, orası sana kalmış ama benim o kadar param olsa 300 veririm.

Almam, bildigin enayilik.

2018’de aldığım güzel araba faizden, dövizden çok kazandırmış. Altından 30.000 TL daha düşük. E iki yıldır kullanıyorum o kadar da olsun.

Hiç düşünmeden al. Yapabileceğin en iyi yatırımlardan birisi olur.

alınır tabii ki.

Audi A4

cevrene bagli. isadamiysan seve seve alacaksin. ogretmen memur vs isen bosuna para odemis olursun. bunun vergisi var bakimi var.
araba da para kazandirmaz. parcasi vs bakimi pahali olmayan kendisi kaliteli bi araba almani oneririm.
atiyorum opel insignia
atiyorum skoda superb

mercedes bmw audi jaguar bunlari tavsiye etmem. bu arada iclerinde en iyisi de audi. tecrubeyle sabittir.
su an 320 ve xe var. kismet olursa xe'yi satip a6 320'yi satip a5 alacagiz. hicbiri audi tadi vermedi. eskiden de e250 vardi.
audi bi baska.

günümüz ülkesinde hayatın ne getireceği belli olmadığından konumunuza, isteklerinize uygun alabileceğiniz en ucuz fiyatlı arabayı alın. Ben olsam o kadar parayı günümüzde arabaya yatırmam. Bir kez daha belirtiyorum konum ve isteklerinizi karşılayacak en uygun fiyatlı aracı alın derim. Gidip dacia da almayın ama 200-300 bandında 3-5 yıl sorunsuz binebileceğiniz ikinci el suv ya da ikinci el c-d segment bir araç alın derim.

Almam.

w204 c180 al üstat.

Arabaya ihtiyacım varsa alırım tabii ki, neden almayayım. 300 bin dediğin leon parası şu anda, büyük bi rakam değil artık. Ama kullanmayacaksam almam, bakımı zartı zurtu dert oluyor.

şimdi alınır da alınmaz da. ben hevesimi almak için alırım ancak çoluğum çocuğum varsa almam. bence şu süreçte bu fiyatlara herhangi bir araç almak mantıklı değil.

Borcum yok, araçların da devlet politikaları sayesinde aşırı ucuz satıldığı bir yerde yaşıyorum.

Birikimimi asla otomabile yatırmam. İhtiyacım yok, ilgi alanıma da girmiyor. Show maksatlı araba da almam.

Bahsettigin sartlarda tabi ki alirim. Ayrica pahali arac sadece konfor getirmiyor, guvenligi de ust seviye oluyor.

araba yatırım değildir. öyle diyen arkadaşları düzeltmiş olayım.


yatırım niyetine alacaksan alma, ama senin koşullarında olsam alırdım. parayı bi şekilde harcamak lazım dimi.

Çok şükür kendime yetecek kadar param var. Orta segment bir arabam da var. Ama ihtiyacımdan yukarısını almam.

Güvenliğine bakarım elbette. Ama arabaya bir yatırım gözüyle bakmam. Bunun da bir sürü rasyoneli var. Araba durduğu yerde değerlenir diyenlere gülerim (satın alma endeksinden haberi yoktur diye düşünürüm) ama herkesin kendi tercihi elbette almak isteyene de dur demem.

Benim için parayı harcamak için arabadan daha güzel şeyler var:) Seyahat gibi.

Buyrun dünyanın en hakiki zenginlerinin arabaları. Jeff Bezos bile yıllarca Honda Accord kullanmış. Larry Page Toyota Prius kullanıyor.

www.businessinsider.com

*Arabaya neden yatırım gözüyle bakmam: Bir şeyin ederiyle fiyatı farklıdır. Fiyatı artabilir çünkü enflasyon diye bir şey var. Ama o arabanın güncel fiyatıyla satın alabileceklerin 3 aşağı 5 yukarı aynı. Mesela 2 sene önce ataşehir'de bir daire 3 clio ediyordu. Bugün Clio'nun fiyatı 2 sene öncekinin kaç katı. Ama yine 3 clio = Ataşehir'de aynı daire. Yani satın alma gücünüzde bir artış olmadıysa fiyatın değişmesi kar mıdır düşünmek lazım.

www.thebalance.com

parayı aynı şubeden çekip yatıracaksanız sıkıntı olmaz. çünkü para zaten sistemde olan bir para sadece el değiştiriyor.

tabi ben olsam bunu gişeden böyle halletmem gişe memuru polis bile çağırabilir zorla annesinin parasını alıyor diye. :)

yok mu internet bankacılığı falan havale en kolayı ve kimseye açıklama yapmadan gerçekleşeni..

@ozdek Dediğim gibi ben de pek anlamıyorum. Daha 1 sene önce ilk defa kredi karti aldım. Annemin zaten alakası yok. Herhangi bir durumda klasik yoldan hallediyoruz. Şubeye git gel. Eğer dediğiniz gibiyse polis kısmını goze alıp bir deneme yapalım. Bakalım sonumuz ne olacak. Yardım için sağolun.

Çok buyutmussunuz gözünüzde ya. Gidin bankaya halledin işinizi. Annenizin aklı dengesi yerinde ve Türkçe anlama ve konuşmada problem yasamiyorsa bir sorun olmaz.

Ustteki arkadaslara +1
Madem banka islerinden anlamiyorsunuz. Tavsiye: O paranin tamamiyla doviz alin. vadeli doviz faize koyun, paranin degerini anca o sekilde korursunuz. Musteri temsilcisinden pazarlikla alinan faiz internet oranlarindan daha yuksek oluyor. Tl faize koyarsaniz o para kusa doner.

Özdek abartmışın abi,daha neler.

Hic bir sıkıntı olmaz,bankaya gidin,müşteri temsilcisine söyleyin o halleder.cok göze batmasın derseniz parayı ikiye bölün 50000 altında tutun,ilk yarısını şimdi ikinci yarısını daha sonra senin hesaba transfer edin.

Annene internet bankacılığı açıp kendi hesabına EFT/havale yapsan da olur. Şubeye gitmeye de gerek yok aslında.

para ciddi bi miktar oldugu için seni o alandan uzaklaştırıp annene gerçekten rızası olup olmadıgını sorarlar. daha önce babannemin emekli maaşını çekmek için kart başvurusu yaptıgımızda benzer bir şey oldu. kendisi çok yaşlı ve banka işlerinden korkuyor, şubeye gitmesi gerekmesin diye kart çıkarmaya karar verdik ama veznedeki görevli ben kadının parasına çökeceğim sanıp vermek istemedi kartı. sonrasında benim olmadıgım ortamda konuşup ikna oldu öyle aldı başvuruyu.

Annenizle bir notere gidin ve size bankacılık işlemlerine istinaden süresiz vekalet versin. Daha sonra annenizin bankaya gitmesine gerek kalmaz. Siz de elinizde vekaletle annenizin bankasına gidip kendi adınıza hesap açtırıp, vekaletle annenizin hesabından parayı çekip kendi hesabızına yatırırsınız. Anneniz noterden vekalet verdikten sonra bankayla işi kalmaz.

başka kardeşiniz var mı? havale yaparsan ilerde anamın parasına çöktü diye dava edilebilirsin. kayıt kalmayacak şekilde yapmak istiyorsan annen parayı çeksin sana versin sen kendi hesabına yatır. miras kavgası olmayacak diyorsan havale yap geç.

Ortada kotu bir niyet yok. sorsunlar yani ne olacak? hemen orada size karsi suclama mi yapacak? para benim veriyorum der cikar isin icinden. Anneniz birileri bu parayi sana zorla mi cektiriyorlar diye sorduklarinda hemen afallayip akli bulanacaksa zaten boyle bir soru sormalari daha iyi. Sorarlarsa cevabini verir, parayi aktarirsiniz..

Hali hazırda anne internet bankacılığı kullanıyorsa, ve de eft/havale limitleri daha önceden limitlenmemişse kendinize aynı bankadan bir hesap açıp işlemleri internet bankacılığı ile halledebilirsiniz.

Eft/havale limiti varsa bir kaç günde parça parça yollarsınız. 80-100 bin için de kimse size hesap sormaz, çok normal rakamlar bunlar.

Pancar şekeri ve şeker kamışı sinir sisteminde beyinde ortalama miktarda iç organlarda ve kaslarda kullanılabilen, yani vücudun yakıt olarak kullanabildiği şekerin en zararsız formu olan 1 molekül glikoz 1 molekül fruktoz barındıran sukroz formunda şeker barındırır. Bu bitkilerdeki genel şeker formudur, şeker pancarı da ıspanak ailesindendir. Sağlıklı bir birey için bunun vücuda bir zararı yoktur bilakis vücut bunu az önce saydığım birimlerde kullandığı için (özellikle beyinde ve sinir sisteminde) bir ihtiyaçtır. Bal olayı ve portakaldaki şeker farklıdır. Bu ürünler vücutta kullanılmayan, enerji metabolizmasına katılmayan ve büyük oranda karaciğerde yağa dönüşen fruktoz barındırır, bir şeker kaynağı 1:1 glikoz-fruktozsa o şeker formu iyidir vücut onu kullanır ama terazi fruktozdan yana ağır basarsa vücutta kullanılabilirliği düşer. Bal ve meyvelerin birçoğu 1:10+ dengesindedir, bal mesela %60-70 oranında fruktoz içerir, o nedenle şeker özelinde pek bir değeri yoktur.

@angelus: tesekkurler ama ben anlamadim, pancar sekeriyle uretilen urunleri alalim, digerlerini almayalim mi?

Bakiniz yedigimiz toz sekerler de pancardan uretiliyor zaten (seker kamisi agirlikli saniyordum aslinda ama sanirim daha cok pancardan uretiyorlar): www.svgkupseker.com

Bu durumda dediginiz sey "toz seker zararsizdir"a cikmiyor mu? Yani sorum "pancar sekerini alip kitir kitir yiyebilir miyiz" degildi. O meyveye girer zaten.

Peki ek bir soru da sorayim bu vesileyle: butun meyvelerin icindeki sekerler portakaldaki gibi zararli mi?

Yani soyle sormak istedim: fazla meyve yemek zararli midir?

Once sunu netlestirelim.

Turkiye de kamıştan şeker üretimi yok.son iki yıldır bu yönde gelişmeler var ama bugüne kadar üretilen şekerin tamamı pancardan.pancar şekeri diye vurgulanan olay glikoz kullanmıyoruz anlamında daha çok.türkiye pancar üretiminin sağlam kalelerinden birisidir.şeker kaliteside oldukça yüksektir.

Senin algıladığın beyaz şekerden kısmı yanlış olmuş kısacası bahsedilen şey tamamıyla beyaz pancar şekeri.bunuda kullanan genelde torku,adamların bilinçaltı çalışmaları kesinlikle başarılı.

Türkiye de üretilen tüm ürünlerde kullanılan şeker aynı.bazı sektörler maliyet anlamında glikoza ağırlık verir.şeker kamışı ise ağırlıklı hazır ithal ürünlerde vardır.fiyat olarak pancar şekerinden daha ucuzdur ama tatlandırıcılık oranıda düşüktür,total maliyette aynı yeri bulur.arada ithal dönemlerinde kurnazlık yapıp kamış şekeri getirenler olmuştur ama kabul görmemiştir.şimdilerde üretimi planlanıyor ancak ben bu çabayı gereksiz buluyorum.

Buna benzer bir algı esmer şekerde oluşmuştu bir ara,daha sağlıklı diye algılanmıştı haşbuki aynı şeker.

İlk sorunun cevabı: Bu senin yaşam şekline neyi ne kadar önemsediğine bağlı. Yani elinde tatlandırıcı olarak şeker pancarı/şeker kamışı ya da fruktoz/glikoz şurubu kullanılmış ürünler var ve bunlar arasında seçim yapacaksan tabii ki şeker pancarı olanı seçersin. Bununla birlikte toz şekeri zararsızdır derken kullanılabilirlik anlamında zararsızdır ama bunu ne kadar yüklediğin de önemli bir durum. Vücudunun belli bir karbonhidrat kapasitesi ben zararsız dedim diye yarın yokmuş gibi tüketemezsin, ayrıca zararsızlığı muadili ürünlerle kıyas yapıldığında anlam kazanıyor. Çaya daha sağlıklı diye bal atacaksan bu da saçma olur mesela zira dediğim gibi sofra şekeri vücut için bir yakıt ama bal değil, bu şekilde düşünebilirsin. Ayrıca pancar şekeri meyveye girmez, ilk cevabımda da dediğim gibi pancar şekeri ıspanak ailesindendir, ıspanak gibi marul gibi bir bitkidir. Şeker pancarı yediğinde ıspanak ya da bamya yemiş gibi oluyorsun temelde. Bu ilk sorunun cevabı.

Meyve, bitkilerden farklı bir şeker formu olan fruktoz barındırır, fruktoz enerji kaynağı olarak kullanılmaz yani beyinde sinir sisteminde iç organlarda ya da kaslarda kullanılmaz hiçbir işlem görmeden direkt karaciğere gelir orada bir takım kimyasal reaksiyonlarla %90 oranında yağa dönüşür, çok meye yediğinde bu yağlanma miktarı artar. Ha fruktozun çok küçük bir kısmı bu işlemlerle glikoza çevrilir laktata çevrilir ama bunlar eser miktardadır, büyük oranda yağa çevrilir. Çok meyve yersen çok fazla fruktoz yağa çevrilmiş olur. Bu da ikinci sorunun cevabı. Zararlı olup olmaması bu anlamda senin bakışaçına bağlı. Benim için zararlı mesela.

Ya aslinda bu olay yuksek fruktozlu misir surubunun halkin gozunde kotu seker olarak lanse edilmesi sonucu olustu. O yuzden simdi firmalar misir surubu kullanmadik demek icin, pancar sekeri'ne (bildigimiz sofra sekeri) yukleniyor.

Ama burda soyle bir durum var, sofra sekeri 50:50 fruktoz-glukoz'dan olusur. Misir surubu ise ya 42:58 ya da 55:45 olarak kullanilir. Yani esas zararli olan sekerin fruktoz oldugunu varsayar isek, ikisi arasinda oyle buyuk bir ucurum yok o yuzden biri birinden daha az zararli demek zor.

Meyve yemek ise kararinda oldugu surece cok zararli degil, az miktarlarda alinan fruktoz zaten karacigerde %40-50 kadar glukoza donusturuluyor. Oyle yedigimiz en zehirli sey degil yani.

Pancar şekeri nereden çıktı olur mu, hep vardı.
Türkiye daha Cumhuriyet'in ilk yıllarında, daha 1920'lerden başlayarak onlarca şeker fabrikası kurdu, bunlar hep pancardan şeker üretti.
Kayseri ovaları bugün dahi pancar tarlalarıyla doludur, Türk çiftçisinin de önemli geçim kaynaklarından birisidir (son durumu bilmiyorum).
O yıllar, endüstriyel abidik gubidik, katkı maddesi vs işlerin dönmediği tertemiz sanayi dönemi.
O yüzden ben geçenlerde şeker fabrikaları özelleştirilince huzursuz oldum, fabrika yeniliyoruz kafasıyla daha yeni görünen ama daha zararlı teknoloji seçebilirler gibisinden.
Benim için "pancar şekeri"nden yapılması şart zaten. Halen de şeker alacağımda Kayseri şeker fabrikası, konya şeker fabrikasının ürünlerini seçmeye çalışırım.
ABD'den gelenler sanırım GDO'lu mısırdan yapılan glikoz şurubundan yapılıyor ve sağlıksız.

@firez: "pancar sekeri nereden cikti" derken demek istedigim, sanki daha once boyle bir seker yokmus gibi firmalar birden "seker yok, pancar sekeri var, cok saglikli" demeye basladilar. "neden urunlerde pancar sekeri etiketi gormeye basladik" demek istedim.

kapitalizmle ilgili çok güzel bir karikatür vardır.

Bir adam ağaç altında oturmaktadır keyiflidir. sonra kapitalist adam bu ağacı alır,işler ve gölgelik haline getirip o önceki adama satar.

Tamam, dağılabilirsiniz.

Valla hocam genelde bir sonuç çıkmaz ama
a- bankasına şikayet et
b- cimere yaz

fatura, sözleşme vs. var mı? yoksa hiçbir şey olmaz.

hesabına el koyulması falan adfsghfhjgkn nereden geliyor aklınıza böyle şeyler

Savcılığa git suç duyurusunda bulun,ne kadar fazla suç duyurusu o kadar kabarık dosya,tek şansın bu ve yapılacak tek doğru hareket.

Bankasına şikayet etmekle bir sonuç alamazsınız. Fatura vs. olmadığı sürece tüketici vs. de bir şey yapmaz. Anca savcılığa gideceksiniz dolandırıldım deyip dilekçe vereceksiniz kanıtlarıyla, onlar da işleme alacak. Ama millet genelde bu kadarcık para için uğraştığıma değmez diyor bırakıyor, bunlar da avlanmaya devam ediyor.

senin arkadaşından bir şey satın almandan farkı yok. savcılığa gidip arkadaşıma para ödedim ama ürünü vermedi desen gülmezler mi?

%99 parayı yolladığınız hesabın sahibi sizi dolandıran kişi bile değil. Savcılıktan başka çare yok, o da parayı geri alamazsınız belki ama adama hüküm giydirebilirsiniz.

@John Bloor bu nasıl oluyor hesap onun değilse nasıl parayı alıyor?

Umursamaz gamsız bir tanıdık, ya da bir garibanın adına banka hesabı açılır ve atm kartı elinden alınır.

Mağdur parayı hesaba atar, dolandırıcı gider atm'den çeker, hesap sahibine de belki komisyon verir, 3-5 bi sakal atar.

John bloor ve duptis demis ama daha net ifade edeyim. oncelikle hicbir sekilde hicbir zaman kimsenin size geri para mal vb vermicegne yuzde yuz emin olmaniz gerekiyor durduk yere. bunu kabullenerek sikayet edersiniz savciliga ve kuvvetle muhtemel uzun surede yakalarlar ceza alir. Hukum giyen kisiye sonradan hukuk davasi acip kazanabilirsiniz sonradan kaybiniz icin. Hatta iki dava da acabilirsiniz hem zarar karsilama adina maddi tazminat hem de beni dolandirdi ugrastirdi surundurdu diye manevi. Sadece uzun surer ugrasmasi var ama sonuc alinir kesin. Bu arada zaten hapisteyken daha cok yapiliyor bu tarz dolandiriciliklar disardakilerle ortak calisiyorlar icerdeyken yargilanir infaz hakimliginde cezasi artar sadece

a. evet
b. evet
c. hiçbir şey. herkes kendi mezhebince birilerini düdüklemeye çalışıyor işte:)
d. zannetmiyorum. ayrıca niye ısmarlama olsun ki? bir sebebi/amacı yok bence.

yanlış basım her zaman olur ve denetleyicilerin gözünden kaçar. 80-90-200 yıllarına baksanız araştırsanız da var. bu da elinde bunu bulunduranlar için güzelliktir, şanstır Milli piyango gibidir. :-)

Düzenli olarak görüyorum,bu aralar fazla değil sadece clickbait,düzenli yayınlanıyor.birde yerel iha,dha muhabirleri boş durmuyoruz,çalışıyoruz diye haber giriyorlar.son dönem ondan daha fazla yayınlanan deri kaplı eski dini kitaplar,milyon dolarlık diye sürekli çıkıyor neredeyse hepsi fake.
Nümizmatik olmadığım için hiç bir şey hissetmiyorum,sahip olanlar bir heyecanlanıyor işte,son gördüğüm haberde adam oğluma araba alacağım diyordu.bunların benzerleri annelerinin pedallı dikiş makinelerini servete satacağına inanan insanlar,onlarda bir ara sehpa oluyordu o trendde bitti.

Komplo teorisi değil.demin yazdığım dini kitaplar meseleside aynı.1000 yıllık tevrat yakalandı milyon dolar değerinde.bunu haber yapan arkadaşlar nerede hata yaptıklarını bilmiyorlar.sen böyle her ay haber yapıyorsun ve bu bir şekilde her kesimden okunuyor.bu bir kesim için çok önemli değil ama birilerinin zihnine yerleşiyor.bu işleri yapan arkadaşlar kulaktan kulağa oynayarak yayarlar.sonra yerel bir işadamı duyar ki böyle bir eser var.burada ana dolandırıcılık kuralı devreye girer.dolandırıcının en önemli özelliği karşısındaki insanın kendisini kandırdığı hissi yaratmaktır.yani dolandırıcımız ufo goren masum koylu,malın değerini bilmiyor,yerel işadamı kurnaz milyon dolarlık tevratı bedavaya kapatacak.güzel adrenalin,güzel paralar.
Senaryolar hep aynı.ben simdiye kadar aynı senaryoya temiz 10 kere denk geldim.hepsi aynı.birde niyeyse üzerine zeytinyağı sürmüşler,sorduğunda hep bunu ayvalıkta bir hoca inceledi,derisi kurumasın diye zeytinyağı sürdü.bir bu kısmını çözemedim.

Son şıkka dönersek komplo teorisi değil ama bir piyasa yaratma çabası diyebilirsiniz.

a- evet
b- hayir
c- hicbirsey
d- zannetmiyorum.

Koleksiyon isinde mantik aramak hatali, birinin cop zannettigi baskasi icin cok degerli olabilir. Elinizdeki objenin degeri birisinin onu ne kadar istedigiyle dogru orantili olarak artiyor, onemli olan dogru aliciyi bulabilmek.

Ben mesela eski bilgisayarlara ilgiliyim, bir parca buldum 2-3 sene once, artik piyasa da olmayan bir markanin 80lerde urettigi bir bilgisyarin ram karti. Degerli oldugunu biliyordum ama piyasasi ne kadar haberim yoktu, biraz arastirdim baktim benzeri bir tanesi ebay'de $500 civarina satilmis birkac sene once, $200'e aldim. Yaklasik 1 ay sonra bir Rus'a $1200 sattim gitti, benim pesinde oldugum bir parca degildi. Geri donusume satsan herhalde $20 etmezdi.

ben şey diye düşündüm, bence adam bir sürü mecradan gazetecilere dedi ki, "eğer bunu alacak bir enayi çıkarsa ben size de sakal atacağım". onlar da haftada 2 kez dolaşıma sokuyorlar:)) ama aynı şeyin farkına ben de vardım. ikide bir gösterime giriyor haber.

evet
evet
saçmalık
saçmalık. ısmarlama. bunu bana sat aptal bi zengine sana şu kadar komisyon verym diye tüm habercilere söylemiş herhald. bir de hatalı basım para nedir yani? sahteyle ikisi nasıl ayırt ediliyor, belki kendi bastı? dünyada hayatta bi tanecik hatalı basım para olsa mesela bu bilmem kaç yılından kalmış olsa gerçek olduğu da kesin olsa olurdu ama şimdi ne bu yani bullshit

Evde olmaz.ayakkabı tamircilerinde solüsyon var.eskisini temizleyip yeni solüsyon sürülecek sonrada preslenip kuruyana kadar bekleyecek.

bally gibi esnek yapıştırıcı gerekiyor. yapıştırdığında baskı uygulaman ve bekleme süresine riayet etmen çok önemli.

www.koctas.com.tr

ben ayakkabıcıya götürmüştüm benzer şekilde anne mağduru ayakkabımı, "bunu yapıştırsak da iflah olmaz, dikelim" demişti. uygun renkli bir iple dikmişti, işçilik de iyiydi; sırıtmadı giydim sonra da.

Temiz.co ya verip sapasağlam bir lostra hizmeti alabilirsiniz

ayakkabı nike run flex 2014. 7 yıldır aşırı aktif kullanıyorum taş gibi ayakkabıydı. suyu sabunu görünce ağzı yüzü dağıldı:( cevaplar için sağolun arkadaşlar, ayakkabıcıya götüreyim öyleyse

Ben adını bile unutmuştum,simdi görünce kim bu dedim,bir dönem bilinen birisiydi ama aşırı popüler değildi,çok ortada olmamak onun tercihi olunca hakkında az entry olmasıda normal.tr nin en güzel kadını falan iddialı olmuş birde,

2000'li yıllarda vatan şaşmaz'la sabah programı sunuyordu. onun dışında ne yaptı hiçbir fikrim yok. sarı saçları haricinde tipini bile hatırlayamadım.

tr'nin en güzel kadını iddialı +1

bağdat caddesi'nde gezen, babadan zengin sarışın hatunlara benziyor ama caddede her saniyede ondan daha güzel birini bulabilirsin. çok yapay ve estetikli duruyor. 20 yaşındayken de böyleydi.

lise yıllarımızın meşhur aktrisi sylvia saint'i andırması hariç ben bir numarasını hatırlamıyorum bu kadının. oyuncu muydu neciydi bu?

kim olduğunu bu duyurudan öğrendim.

buradan da yardım edenler olabilir?

Soru nedir anlamadım. Yurt dışı çıkış yasağınız mı var?

Yok ise neden avukattan yardım alasınız?

Sb demişsin ama neden avukata ya da danışmana ihtiyacın var onu açıklamamışsın.sebep ne?

Biletini ve pasaportunu cebine koyup çıkıyorsun. Bilet almak ya da pasaport çıkarmak için mi yardıma ihtiyacın varİ?

Sirketiniz sponsor olacak, sizin yapacaginiz cok bir sey yok resmi sayfalari okumak ve orada yazanlari uygulamak disinda

Resmi işler için avukat, yol yordam bilmeden gidiliyorsa danışman. Ama kendin yapman daha iyi tecrübe sağlar.

Hangi ülke? Yani insanlar yardımcı olmaya çalışıyor ama bu kadar az detay varken nasıl olsunlar?

Araba ne?

Mitsubishi olabilir mi

citroen c3 hocam.

Mitsubishi de benzer sorun yaşamıştım,iyi bir usta bulana kadar bayağı bir ödeme yapmam gerekti.ditroenler hakkında bir fikrim yok ama otomatik şanzıman tamiri genelde beklenilenden yukarıda rakamlara maloluyor.ses varsa sorun olabilir.belkide çok basit bir yağlama sorunu olabilir,yaptırsınlar öyle al.

Piyasasına göre ne kadar uygun fiyatı?

Arabadaki en sıkıntılı şeyler motor ve şanzıman oluyor. Bilerek almak lazım.

Net söylüyorum uzak dur, şanzımancıdan çıkmayan c3 sahibi arkadaşım var

herkese teşekkürer almayacağım yazdıklarınız beni ikna etti.

Gayet güvenli

Sıkıntı olmaz kar harici Yagmurda zaten yazlık lastik daha güvenli

sıkıntı olmaz

ikisi ayri klasmanda araclar.passat temiz olsa ok ama agir hasarli ustune dsg passat isi zor .boyle olunca kia daha iyi.

Hasarlı araçtan koşarak uzaklaşmanı öneririm.

Yerinde olsam Creed ya da Megane sw alırım. Megane sw'nin o kasası çok iyi.

Şu şartlarda tabii ki Kia. Passat alternatifinde araç değil sorun alırsın.

Cevaplar için teşekkürler. Peki, az hasarlı (3-4 bin tramer) ama yüksek km'li (220 bin km gibi) 2012 model passat tercih edilir mi? Yine Kia mı dersiniz?

www.sahibinden.com

duyduğum en mantıksız şey.

neden mantıksız olsun ki? danimarka'da mı yaşıyoruz?

muhtemelen mutsuzdur o memur, mantıklı bir hareket olur. sabah zorla kalkıp mutsuz eve döneceğine, mutlu olduğun yerde yarı maaş alman daha değerli kendin için. hayat bir kere.

Türkiye'de niteliksiz işçi olarak çalışmış ve bu yaşam tarzını benimseyebilecek ise (sadece iş ekseninde) mantıksız diyemeyiz.

"Gidebilmek" durumunun tamamen konu dışı olduğunu varsayıyorum.

%2 mantıklı. Garsonluk mal eşya taşımacılık öyle kolay işler değil. Farkında değildir arkadaş ama daha bunun emeklilik planlaması var sağlık sigortası ıvır zıvırı var.

Türkiyeden çok fazla göç oluyor ama dönen de çok oluyor. Göçüp mutlu olan arkadaşlarım iyi şartları oluşturup gidiyor. Yurtdışına gitmek 3-0 geri de başlamak demektir. Öncelikle en az 3 şartta burdan iyi koşulları oluşturup gitmek olmalıdır amaç

Bu soruyu ancak sen yanıtlayabilirsin. Ben mesleğimi bırakıp beden işçiliği yapsaydım mutsuz olurdum çünkü yaptığım işi seviyorum ve aldığım para beni tatmin ediyor. Sen memnun değilsen niteliksiz bir işte çalışsan dahi mutlu olabilirsin. Bilemeyiz. Doğrusu veya yanlışı yok bunun. Tercih meselesi. Biraz bile şüphen varsa dene derim.

10+ yildir almanyadayim.

bu sekilde gelen arkadaslarin 90% i geri dönüyor.

sadece memur degil, az bucuk plaza, iyi is yeri, devlette is tecrübesi olan arkadaslar gelip vasifsiz isler yapip tutunamiyorlar. dedigim gibi böyle hayallerle gelen kisilerin 90% i geri dönüyor.

Yapilir edilir diyen vasifsiz is yapmamistir büyük ihtimalle hayatinda.

vasifsiz calismak kolay degil. ben ögrenciligimde cok calistim almanyada, dönercide, firinda, depoda, fabrikada filan. iyiyi görmedigimden pek sallamadim ama simdi yapamam diyorum. ayni psikoloji ile türkiyede iyi isler yapmis arkadaslarda aynisini diyip mutsuz olup dönüyor.

yurt dışında vasıfsız çalışacak birinin buraya kıyasla daha mutlu olacağını zannetmiyorum, hele ki memur ve düzgün maaşı varsa. özelde çalışsaydınız, maaşınız düşük olsaydı veya vasıfsız olsaydınız gidin diyebilirdim ama burası her türlü daha iyi. yurt dışında garsonluk yaparak mutlu olacağınızı zannetmiyorum, mutlu olsanız da 2 gün sürer.

Memur olsam gitmezdim. Memurluktan kastım masa başı memurluk

bence gidilir, motivasyonla ilgili. mantıksız olduğunu sanmıyorum. türkiye'de en büyük problem ülkenin bir şey vaad etmiyor olması. geleceğe umutla bakabilen var mı çevrenizde? yarın bugünden daha iyi olacak, bugünleri atlatalım her şey düzelecek diye düşünen?

kazandığın paradan bağımsız bir umutsuzluk veriyor bu ülke özellikle belli bir düşüncedeki insanlara.o parayla güvenle, sağlıklı ve huzurlu bir çevrede yaşayamıyorsan neyleyeyim parayı diye düşünüyorum ben.

Hangi ülke olduğuna bağlı. İskandinavya'ya gidilir.

avrupa'da nereye gidecegine gore cok degisir. norvec de avrupa romanya da avrupa. daha once bu tarz bir iste calismamis el bebek gul bebek buyuduysen, cevap cok net: tutunamazsin, cok mutsuz olursun. bu sekilde olup work and travel yapamayan turkler var. ilk hafta ucaga binip geri eve donuyorlar.

biraz da kisiye bagli, daha once bu tarz islerde calismis bir memursa da neden olmasin.

10 yıllık katibim.

2 yıldır yeşil pasaportu kovalıyordum, geçen hafta cebime koydum. bu süre zarfında ehliyetimi yükselttim, src lerimi aldım, önümüzdeki hafta bi kaç iş görüşmesi yapıp olumlu olursa (uluslararası tır şoförlüğü) çat basıcam istifayı. mümkün olursa yurt dışında bir takım referanslar edinip oraya çökmeyi planlıyorum. becerebilirsek :)

Hic mantikli degil.

Avrupada is yapan birisi olarak yanit yazayim.italya limanda vasifsiz isciye 1800-2000 euro civarinda maaslar odeniyor.gencsen veya bunyen bu calisma modeline aliskinsa amenna ama 30 lu yaslarda agir iste calismamis,konforu yerinde olmus adamin bu tempoya ayak uydurabilme imkani yok.ki bizim iste gelen gemiyi karsila inen konteynerleri organize et,arac tamirlerine yardimci ol,yuk dengelemesi yap seklinde.bunu her gun yapiyorsun cogunlukla sigarayi tam icebilecek kadar bos vakitleri olmuyor.aksam is bitiminde paylasimli evlerine gidip yikanip bayiliyorlar.bu evler surekli sirkulasyon oldugu icin bakimsiz,insanca yasamaya uygun degil.

bu orta agirlikta bir is,daha kolayini soyleyeyim.lastik degistirmek.ne kadar zor olabilir ki.8-10 civata sokuyorsun,lastigi kenara cekip stepneyi takip olayi bitiriyorsun.hatta bu bijonlari sokmek icin sana kompresorlu tabancada veriliyor.bunu aksam serinliginde agacin altinda hobi olarak yaparsin.ama avusturya otobaninda viyadukte kar yagarken yapiyorsun bunu.sansina bijonlar kaynamis oluyor.elinde taslama aletiyle bijon kesiyorsun.içinden abidin bana üşümenin resmini çizebilirmisin duyguları geçiyor.

Herkeste bir kuzey avrupa rüyası var,uzaktan hoş görünüyor işte.güzel imkanla gidiyorsan başım üstüne ama ne iş olsa yaparımda bu iş depresyona çıkar.abartmadan söyeleyebilirim gelenlerin çoğu mutsuz,homesickler mi ararsın,arabeske bağlayanlar mı.bütün gün türk internet sitelerinde takılıyorlar,şekil 2a ben.gelmişsin işte zaten kurtulsam diyordun ne işin var türkiye deki siyasetle uğraşıyorsun hala,kapat o sayfayı ama olmuyor işte.sadece eksiduyuruda bile yurtdışına çıktıktan sonra duyuruda eskisine oranla daha fazla vakit geçiren bir sürü arkadas var.gelecem diyene gurbiler gibi köstek olmak yerine doğru yolu gösteriyor,yardımcı oluyorlar ,sor hepsine aynı şeyi söylerler vasıfsız gelme.

Kimse dememiş neden vasıfsız işçilik diye?

Vasıfsızlık süresi ne kadar devam edecek? Bunun planı belli mi? 1-2 yıl dayanıp, dil veya iş niteliği kazanabilecek misiniz? Ömür boyu vasıfsız işçi mi olacaksınız? Yani her şeyi geçtim tamamen vasıfsız olarak başlasanız aynı işte devam edip yine öğrenirsiniz bişeyler.

Ama yukarıda yazanlara katılıyorum, ben trdeki gibi oturayım be ileri ne geri ööyle takılayım. Dil öğrenmeye de gönlüm yok, kültüre se adapte olamam derseniz olmaz.

duygusuzromantik, dupts +1.

ben 23 yaşındayım, şuan aktif ılarak okulum devam ederken 4 aylığına ingiltereye geldim ( şuan londradayım ) tr’de el bebek gül bebek büyüyen, vakıfta okuyan, altında 400 bin tl’lik arabası olan biriydim, profili kafanda sen hesap et hayatımda zorluk görmedim desem yeridir.

burada vasıfsız iş yapıyorum ( 4 aylığına gelip tecrübe kazanma amacında olduğum için bunu bilerek geldim ) ilk hafta hiç yakıştıramadım kendime ve bol bol küfür ettim, ellerimi kir içinde görünce gözlerim bile doldu. ama şuan alıştım. iş vasıfsız evet ama ağır değil, çok rahatım çünkü akrabamın şirketindeyim. yaş olarak da en küçük ben olduğum için gocunmuyorum. diğer türlü kesinlikle ama kesinlikle çekemezdim, çalışma saatlerim çok rahat ve en az 1-1.5 saat molası oluyor işin.

Görece iyi şartları olmasına rağmen o işi yaparak hayatımı idame ettiremem, tek amacım bu sene mezun olup diplomayı aldıktan sonra burada kendi mesleğimi yapmak, ki yapabilirim. Diğer türlü yapmam, yapamam. Ama şöyle bir şey var, yaptığın işte gerçekten iyi olursan iyi paralar alıyorsun ve şansına bağlı rahat bi yer de bulabilirsin.

Bence önce mesleğine karar ver, ben ne yaparım ne yapmam de sonra yap. Yaşın varsa ki vardır 10x daha zor, uzaktan göründüğü gibi ne iş olsa yaparım sakın deme.

Yurtdisi memur zihniyetli, Turkiye'de kendince "duzgun" maasi birakip yurtdisinda cikip vasifsiz isci olacak adam icin hic de uygun bir yer degil. Benim tecrubem boyle tipler ya 5 seneyi goremeden kesin donus yapiyor, ya da balatayi siyirip yokolup gidiyorlar. Kosullar agir, hayata karafatma kontenjanindan girip yukselmeye calismak herkesin altindan kalkabilecegi birsey degil.

Yurtdisinda hiç yaşam deneyimi olmayan insanlar genelde vasıfsız isçilerin bile 'kral gibi' yaşadığı bir izleniminde oluyor fakat iş öyle değil. Avrupa ülkelerinde de bir garson, temizlikçi ya da bulaşıkci olarak rahat bir yaşam suremezsiniz, para hesabı yaparsınız. Turkiye'deki vasıfsız isciye göre rahat yaşarsınız evet ama 'iyi ki avrupadayim, çok mutluyum' gibi bir şey olmaz. Üstelik ağır sartlarda çalışıyorlar gerçekten.

Tr de turizmci ile uğraşıyordum mis gibi işim güzel kazancım vardı ama tr’de mutlu değildim. Kaçtım gittim çok şükür işçilik yapıyorum ama mutluyum. Tamamen size bağlı olay mutsuzsanız artık gidip şartları umursamadan adapte olabilirsiniz.

e-imza kullanamassın ama bence çok mantıklı eğer sörf ve sosyal medya için kullanılcaksa.hele kalem + klavye ile başka bir seviyeye geçiyor.

Sürekli kullanacaksan 64gb olanı al. 32gb olanı hemen doluyor. Bizim evde aktif kullanılıyoruz. Herkes ayrı bir uygulama için kullanıyor diyebilirim. Tamamen keyif amaçlı ama. İş konusunu bilemiyorum ama sıkıntı yaşatabilir sana.

Benzer İşler için 2017'de iPad pro aldım. Üç yıldır laptopun kapağını açtığım sayılıdır. Söyleyeceklerim bu kadar.

@bir fican kahve
Uyap kullanabiliyor musunuz? Flash bellek takılması mümkün mü ara kabloyla vs?

flaş bellek için şöyle bir şeye ihtiyacınız olacak. www.apple.com

@adwokat; uyap kullanmıyorum maalesef, o yüzden bilgim yok.
Flaş bellek içinse normal flash belleklere göre uçuk da olsa bazı markaların ürettiği bellekler var ipad için. Hepsiburada'dan bakabilirsiniz.
Örneğin: www.hepsiburada.com

Ben flash bellek ihtiyacı duymadım. Eski laptopumu ipad'a veri aktarmak için kullanıyorum çoğunlukla. O yüzden çok matah bir ihtiyaç olmadı benim için.

İlk ipad çıktığından beri laptopa el sürmedim,evde hala 2010 da aldığım laptop duruyor.uyap hakkında fikrim yok,bunun dışında bütün işimi gücümü bunun üzerinden görüyorum.flash bellek kullanmayalıda aşağı yukarı aynı süredir.hiç birisine ihtiyacım kalmadı.klavye bile çok lazım değil,

Ipad’den mobil imzayla UYAP’a girebilirsiniz. Mobil imzayla, e-imza ile yaptığım her işi yapabiliyorum bilgisayardan fakat mesele o değil. UYAP Editör’ü Ipad’de kullanamıyorsunuz. Adalet Bakanlığının bir UYAP Editör aplikasyonu var fakat yalnızca UDF görüntüleme için. Ki o işi bile düzgün yapamıyor. Yoksa onun dışında UYAP’a girme dahil her işinizi yaparsınız Ipad’le (Ben yapıyorum) ama belge yazıp gönderemiyorsunuz.

Flash bellek takmak vs istiyorsanız, daha rahat ve daha özgür kullanım sunan Android bir modele bakabilirsiniz.

IPad şartsa bişey diyemem.

Sen eve bakmaya gittiğinde bunu farketmedin mi,bu tarz şeylerde hassas bir adamsan girmeden evvel iyice bakıp incelemen lazım.durduk yere sinir sahibi olmuşsun.sorundan kurtulmanın en kolay yolu taşınman.öbür türlü esnafla uğraşacaksın,komşularla uğraşacaksın,esnafın dükkanında atarlanınca onlarda eyh be diyip sana dalacaklar,zabıta,polis,ifade ver.nurtopu gibi bela sahibi olmadan git evsahibinle konuş,emlakçıyla konuş bunu çözün de bence.

Zabıtaya şikayet edeceksin. Ses gürültü denetimi yapacaklar. En nihayetinde cihazlara ses izolasyonu yapması gerekecek dükkanın.

en iyisi şudur denemeyecek kadar subjektif bir konu kebap işi, herkesin sevdiği tarz farklı. kimi için dozunda kuyruk yağı fazla gelebiliyor, daha önce hiç güneyde adana kebap yememiş olanlara özellikle. ama öz hakiki adana kebabına en yakın ve benim için (ve aslında birçok kişi için) en iyisi kurtuluş'taki adana ocakbaşı.

bedri usta

evim ocakbaşı et lokantası - BOSTANCI

ortaköy - harbi adana ocakbaşı

Senin tarzın ne,damak tadın ne önce onu yazsan daha kolay olur cevap yazmak.Burada bu tarz sorularda gelen cevaplar birebir hürriyet gazetesinin clickbait istanbulun en iyi 10 adana kebabı listesinden farklı olmuyor.misal ben son zamanlarda doğu usulü seviyorum bu yüzden kocamustafapaşa sahilinde adı kebapçı olmayan çay bahçesinden hallice bir yerde yiyorum.antep usulü yemek istersem güngörene gidiyorum,herkes orada cezayir ustaya giderken orada tuz oranı bana çok yüksek geliyor,niziplide ya da arada ufak bir dükkan var orda yiyorum.güngörende aksesuar az misal pide,yeşil soğanla yutuyorsun.aile,misafir varsa topkapı çınaraltı aksesuarı esirgemeden bolca.para konuşacaksak kaşıbeyaz ya da uludağ florya .hatayın temsilcisi yok gibi o yüzden ikitellide suriyelilerin yeri var,herhalde tek türk müşterileri benim.bedri ustanın şahsına laf söylenmez ama ben dükkanlarında adana sıcaklığını alamıyorum,rakı içmeye gitmişken adana yiyelim gibi,amacın adana yemek olunca uyumlu olmuyor.o tarzda yiyeceksem cennet mahallesi girişinde yarı pavyon-yarı meyhane bir mekan var,istanbulun en iyi kebaplarından birisini yapıyor,maç izleyip kebabını yiyip,biranı rakını içiyorsun.ben bu işi avrupa yakasında sabah kadar anlatırım ama çözüm olmaz.temizi aile işi,ekonomik,lezzetli güngören kebapçılar çarşısı bu olayı çözer.

Hayır türkiye ye dün gece döndüm,bugün evde noodle yapıp ,üçlü koltuktan kalkmadan günü tamamlayacaktım şimdi burnuma kebap kokuları gelmeye başladı.el mecbur familyayı toplayıp çıkacağız şimdi.

kurtulus - adana ocakbasi.

satir kiyma kullanilan ender yerlerdendir. pisman olmazsiniz

evim ocakbaşı +1

akrabalara kalır.

anahtari olan varsa zaten sinsilik edip degerli ne varsa alir. ama kanunen mal 1. dereceden kan bagindan olanlara kalir. mesela senin cocugun yok ama yegenlerin var; yegenlerine kalir mal. kardesin varsa kardesine kalir vs.

Kimsesi yoksa hazineye kalıyor ve defterdarlık satıyor.kimsesi varsa mirası hakedenlerin oluyor.

miras olarak önce alt soya kalır.
alt soy yok ise üst soya.

Pandemide gider.temiz temiz 40k

1200 kelimeyi 15 liraya birçok yazı yazıp üstüne bir de paramı alamamışlığım var. paranızı alacaksanız yapın :)

+yani ortalama 2 sayfa 40 TL
2000 sayfa 40.000-TL
çok özel bir alan değilse yaz gitsin. özel alansa x2 yap

dakikada 60 kelime yazsanız sadece yazması 10-15 dk sürecek. metni başkasının hazırladığını düşünüyorum. 15 dk alalım. sadece yazması 250 saat. günde kesintisiz 8 saat yazabilseniz 31 günde yazabiliyorsunuz. tam 1 ay. tatilsiz.
araştırma için sanırım yazı başına en az 1 saat gider. 1 saat da fikirleri kağıda dökme kısmı gider. bunu da aynı şekilde zamana çevirelim. 2000 saat yani 250 gün 8 aydan 10 gün fazla.

yani 9 ay 10 günlük emeğe 40 bin tl fiyat biçilmiş.
40/9 yaklaşık aylığınız 4444 tl ye gelir. sigorta yok, agi yok.

hesabı modifiye edebilirsiniz.

piyasa ortalaması böyle ama bence 100 kelime 10 liradan anlaşmaya çalışın. ne kadar yazarsanız o kadar karşılığını almış olursunuz.

öldürdünüz freelance yazarlığı, mezarını kazsaydınız hiç olmazsa. 600 kelime, 40 lira nedir abi?

Bu iş bu kadwr ucuzlamamli. Bence az bir fiyattan bahsedilmis.