Giriş
(9)

hamamböceklerinden acayip tırsıyorum

douglas
bugün sokakta kocaman gördüm. zaten açmayı düşünüyordum bu duyuruyu bir hatırlatıcı oldu oda. kendimi bildim bileli hiç bir zararları olmadığını bilsemde hiç birşeyden korkmadığım kadar korkarım. tarantula koysanız önüme o kadar korkmam. neden korktuğumu bilmiyorum bu yüzden belkide tipleri korkunç
bugün sokakta kocaman gördüm. zaten açmayı düşünüyordum bu duyuruyu bir hatırlatıcı oldu oda. kendimi bildim bileli hiç bir zararları olmadığını bilsemde hiç birşeyden korkmadığım kadar korkarım. tarantula koysanız önüme o kadar korkmam. neden korktuğumu bilmiyorum bu yüzden belkide tipleri korkunç geliyor. şimdi bunların insana zararı nedir, nerede barınırlar, cinsi nedir vs merak ediyorum. düşmanımı tanırsam onu yenebilirim belki. yani beni psikolojik yönden rahatlatacak cevaplarınızı bekliyorum

not:öğrenciyim sırf bunun için psikologlara para veremem. (olmasaydımda vermezdim)
0
douglas
(02.10.16)
insanın olduğu her yerde barınırlar. enfeksiyon taşıyorsa bulaştırma riski taşıyabilir ama hiç hamamböceğinden ölen insan duymadım. bulduğu her şeyi yerler. sabun parçasından tut, kıla kadar. ölüme karşı aşırı dayanıklı olmaları bir çok belgesele konu olmuştur. unutma ki dünyadaki bütün yaşam yok olduğunda tek canlı kalmayı başaran varlıklardır. ben şahsen oldukça zeki olduklarını düşünüyorum. sen odaya girmeden titreşimi algılar ve bir yere saklanır. duyuları aşırı gelişmiştir. geceleri piyasaya çıkarlar. kışları nedense ortalıkta pek gözükmezler ama yazları cirit atarlar. uçan versiyonları vardır, evlerden uzak. genelde aşırı sıcak bölgelerde görülür. kahverengi ve siyah olmak üzere iki rengi vardır. ayrıca bir tane gördüysen ve onu öldürdüysen savaşı kazandığını sanma. inan ki ondan yüz binlerce daha vardır etrafında. kolay gelsin.
0
bir sevgi faresi jamal
(02.10.16)
Amerikan hamamböceği olanlar kocaman işte. Onlardan ben de tiksiniyorum. En başında bu tipler lağımda falan yaşıyor. Bok püsür taşıdıkları için tiksiniyorum. Bir de efsanesi var ya bunların yıllardır evrim dokunmuyor bunlara. Çok dayanıklılar. Radyasyon falan diğer canlılara oranla daha az etki ediyorlar bunlara.

Seni beni gömer yani. Hızlı da hareket ediyorlar.

Alman hamamböceği daha ziyade evlerde mutfakta falan oluyor. O da hızlı üreyen pis böcek işte. Kalorifer böceği de deniyor.

İnsana zararı, hızlı üremesi, eve dadandı mı etkili mücadele şartı. Yararı da yok. İğrenç bir şey. Ama korkacak çok da şey yok. Senin de o kadar taktığını düşünmüyorum. Yardım alacak durumda olsan zaten direkt giderdin.
0
bir ileti paylastim
(02.10.16)
peki özellikle insanlara gelirlermi? yani kasıtlı olarak bir insanı alıgalyıp ona yönelmeleri için bir sebep varmı? ayrıca bunlardan antakyada uçan versiyonu varmış. nedir bu böyle süper kahraman gibi özellikler falan noluyoruz yani... sırf nu yüzden antakyaya gitmek istemiyorum
0
🌸douglas
(02.10.16)
Ben de korkuyorum. Ortaya çıkış bakımından bizden daha eskiler. Biz yokken onlar vardı. Psikolojik üstünlük kurmamız zor. Bana göre bayağı pisler. Bütün gün yerde gezen bir canlının temiz olması mümkün değil. Gördüğün yerde öldür.
0
dissendium
(02.10.16)
Ben de öyleyim, avcum kadar örümcekten tırsmazken parmağımın yarısı kadar bunlardan gelse tırsarım. Aslında tırsma değil de iğrenme, örümcek bildiğim kadarı ile hastalık taşımayan lağımdan vs. çıkmayan hayvanlar. Boynuma yılan almışlığım, aslanların kafesine girmişliğim var da şu hayvan söz konusu oldu mu iş değişiyor bende. Eve bundan bir tane gireceğine hırsız girsin tercih ederim o derece.

Çözüm olarak da ilaçlama yapılırsa düzenli olarak apartmanda barınamazlar. Yılda bir ilaçlama ortalama 20 lira falan oluyor 10 dairelik bir apartmanda, cüzzi bir miktar.

İnsan üzerine gelmez, insandan kaçar. Ortalığı temiz tutmak onlar için elverişsiz ortam yaratır.
0
once
(02.10.16)
@douglas ben küçükken hatırlıyorum, babam gece uyurken annem suratında yakalamış bir tane. :D. sanırım uyuyamayacaksın. neyse, gündüzleri daha çok kaçan taraflar ama geceleri seni en savunmasız zamanında yakalayabilirler. dedim ya zekiler.
0
bir sevgi faresi jamal
(02.10.16)
Şöyle bir soru daha sorayımda içimde kalmasın. birinci katta oturuyorum pencerem açık devamlı pencereden doğrudan gelirlermi ? yoksa iç tesisattanmı gelmeyi tercih ediyorlar. Bu arada bir çok şaşırtıcı bilgi edindim artık daha bilinçli olacağım sanırım bu konuda


@bir sevgi faresi jamal keşke öyle demeseydin :(
0
🌸douglas
(02.10.16)
@douglas, ben de birinci katta oturuyorum. birinci kata ulaşmaları daha kolay. sıcakta sayılarında artış olur. soğuk havada pek gözükmezler. iki yaz önce atletle uyurken içime girdi, sabah saat altıda sıçrayarak uyandım. O günden sonra odamı değiştirdim, yeni yatak aldık. Onların eve girmesi kolay. En pratik çözüm evin her zaman derli toplu olması. Bu şekilde daha kolay yakalarsın. Açık alanda senden kaçamazlar.
0
dissendium
(02.10.16)
börtü böcekten korkmam, geçenlerde bir tanesini peçeteyle yakalayıp dışarı atayım derken elime kondu, benden öyle bir ses çıkabileceğine inanmazdım.

Çekirge de aynı şekilde, çıplak elle tutarım ama o tırtırlı bacaklar derime değdiği anda erkek halimle basarım çığlığı.

Eve altıgen köşeli yemlerden koydum, henüz 2. bir böcek görmedim.
0
kimlanbu
(02.10.16)
(3)

Bebek ve ucak

balik kraker
Ilk defa bebekle uçak yolcuğu yapacağım. 6 aylık erkek...Inia ve kalkışta emmek istemezse ne olur? Basınç hasta eder mi?Nelere dikkat etmeliyim?6 aylık erkek bebek 1.5 saat yurtiçi uçuş.
Ilk defa bebekle uçak yolcuğu yapacağım. 6 aylık erkek...
Inia ve kalkışta emmek istemezse ne olur? Basınç hasta eder mi?
Nelere dikkat etmeliyim?

6 aylık erkek bebek 1.5 saat yurtiçi uçuş.
0
balik kraker
(02.10.16)
Teyzem binmişti kuzenim küçükken. Gözleri falan büyümüş, korkmuş biraz. Kalkışta ve inişte dikkatini dağıtırsanız pek fark etmeyebilir.
0
dissendium
(02.10.16)
bişey olmaz
daha küçük bebelerin 7 saat uçuşa gittiğini gördüm.
0
basond
(02.10.16)
Hicbir şey olmaz. Mumkunse uyuyacagi bir duzenleme yapmaya çalış. Yanına yapışkanlı oyuncaklardan al. Zaten inis ve kalkista emmek istemese daha iyi olur.

Esas sıkıntı uvak icinde degil de diger alanlarda olabiliyor. Yok havaalanina git yok check-in yap yok bekle falan.

Bir de rotar durumuna hazırlıklı olmanda fayda var.

Ben 6 aylık bebekle yurtiçi uctum. Ama abd-tr uçan arkadaşım var. Hiçbir şey olmaz.
0
babilbaligi
(02.10.16)
(2)

Kahreden cümle çevirisi yardım edin lütfen.

iyiaksamlarbayan
Without falsehood or sham,not giving out to people that you are one thing while,god forbid,in your heart you are another. Kalbinde başka birsey varken insanlara baska şeyler vermekten tanri esirgesin gibi bi anlam cikardim. Yalansiz vehilesiz
Without falsehood or sham,not giving out to people that you are one thing while,god forbid,in your heart you are another.

Kalbinde başka birsey varken insanlara baska şeyler vermekten tanri esirgesin gibi bi anlam cikardim. Yalansiz vehilesiz
0
iyiaksamlarbayan
(02.10.16)
Yalan ya da utanç olmadan, insanlara eşsiz olduğunu yaymadığın sürece, Allah korusun, sen kalbinde farklısın.

Fena salladım. Dikkate almayabilirsin.
0
dissendium
(02.10.16)
yalansız ve hilesiz allah korusun kalbin başkayken dışını başka gösterme gibi bir şey olarak çevirdim...
0
gotic
(02.10.16)
(3)

odtü biyoloji vs ankara üni veterinerlik

coderlovescoder
selamlar, sizce hangisi daha mantıklı ankara üniversitesinde veterinerlik okumak mı?yoksa odtü de biyoloji okumak mı?halihazırda mezun olduğum bir bölüm var. yüksek lisans bölümündeyim dolayısıyla bir süre donduracağım seçeceğim bölümü.seçeceğim bölümü dgs ile seçeceğim .geçen senenin puanlarına gör
selamlar,
sizce hangisi daha mantıklı ankara üniversitesinde veterinerlik okumak mı?
yoksa odtü de biyoloji okumak mı?
halihazırda mezun olduğum bir bölüm var. yüksek lisans bölümündeyim dolayısıyla bir süre donduracağım seçeceğim bölümü.
seçeceğim bölümü dgs ile seçeceğim .
geçen senenin puanlarına göre:
ankara üni tutuyor. odtü biyolojinin taban puanının 2 puan gerisindeyim.:)
0
coderlovescoder
(01.10.16)
Bence net veterinerlik. İş alanı çok daha geniş ve bence biyolojiden daha güzel. Ben de düşünüyorum tekrar sınava girip veterinerlik okusam diye.
0
buff
(01.10.16)
Biyoloji zevkli daldır ama iş alanı kısıtlıdır ülke içinde. İş açısından veterinerlik daha üstün olsa da ben biyoloji seçerdim. Hatta keşke seçmiş olsaydım zamanında.
0
devilred
(02.10.16)
İş bulma sıkıntın yoksa biyoloji. Ufkun bayağı artabilir. Veteriner olunca sadece kedi veya köpekle ilgilenilmiyor maalesef. İneğe, ata doğum yaptırmak, beş yüz tane koyuna aşı yapmak gibi değişik işlerle de veterinerler ilgileniyor. Bence zor veterinerlik. Biyoloji iyidir. Özellikle botanik.
0
dissendium
(02.10.16)
(13)

türkiyenin ekonomik geleceği ..

sorunvar
Bugun bir adamla konustum türkiye 1 yıl içinde batacak..Paranız varsa dolara euroya bağlayın..Büyük ekonomik kriz kapıda tarzı uyarılar yaptı ? Haklı mıdır ? Ne düşünüyorsunuz ? Paranızı vadeliye mi bağlarsınız euro dolara mı ?
Bugun bir adamla konustum türkiye 1 yıl içinde batacak..Paranız varsa dolara euroya bağlayın..Büyük ekonomik kriz kapıda tarzı uyarılar yaptı ? Haklı mıdır ? Ne düşünüyorsunuz ?

Paranızı vadeliye mi bağlarsınız euro dolara mı ?
0
sorunvar
(01.10.16)
Dovize baglarim.
0
stavro
(01.10.16)
Elini köpek ısırmış mı? Rotweiller. Bana da birisi benzer şeylerden bahsetmişti. Bi de kaset satmaya çalıştı.
0
Batuhanolabilir
(01.10.16)
para euroda duruyo da türkiye gibi bi ülkenin batması da kolay değil yapmayın abi :) zaten aldığımız her ürün kadar vergi veriyoruz yani normal bi vatamdaşın aldığı telefon dengeyi o kadar da etkilemiyo benzin desen öyle. türkiyeyi batırırsa zenginler ve futbol kulüpleri batırır o da kolay değil. kriz demek illa batmak demek değil.
0
ergenpezeveng
(01.10.16)
dolar ve euronun geleceğini nasıl görüyorsunuz ?
0
🌸sorunvar
(02.10.16)
Ülkenin bir yıl içinde batma şansı yok. Düşünüldüğü kadar rezil bir ülke değiliz. İthalat yapan bir sürü firma var. Bir şekilde ülkeye para girişi devam eder. Dolar tamamen Amerika'ya bağlı. Zaten yıllardır Ortadoğu'nun anası ağlatılıyor. Bundan sonra kolay kolay savaş çıkmaz. Var olan durum çok da normal değil zaten. Vadeli hesap daha iyi bana göre.
0
dissendium
(02.10.16)
batacak mi
0
🌸sorunvar
(02.10.16)
bana da pek iç açıcı gelmiyor.
daha önce de yazmıştım, bankada duran paralara da ağır vergi geleceğini düşünüyorum.
maksat inşaat sektörüne can vermek.
0
supermatik
(02.10.16)
Hakimlik sınav ücretleri 140 tl'den 350 tl'ye çıkarıldı.

Devletin kasasına ekstra para girsin diye zorunlu bireysel emeklilikle maaşlardan 100 lira kesileceği, isteyenin 3 ay sonra sistemden çikabileceği söylendi.

Yurtdışından çantayla para getirme sınırı kaldırıldı ve soru sorulmuyor artık.

Devlet kısa sürede kasaya para sokmak için elinden geleni yapıyor. Memur maaşları bile zor ödeniyor, ohal adı altında on binlerce memurun maaşının kesilmesini, o memurların darbe yapacağı korkusuyla mi yapıldığını düşünüyorsunuz?

Devlette para bitti. Bir yıl olmaz biraz daha uzun sürer ama bir noktada artık devlette para kalmadığı ortaya çıkacak.
0
harzem
(02.10.16)
Yani batmaz mı ?
0
🌸sorunvar
(02.10.16)
bu sorunun sorulması bile saçmalık.

türk ekonomisi kötü. bu bir gerçek. ama 1 senede batacak şeklindeki ifadeler, kahvede ilüminati yorumlayan adamın ekonomi yorumlaması ile ortaya çıkan saçmalıktır.

hele hele paranızı vadeliyemi dövize mi yatırırsınız sorusu ise ekonomi kitabı okumama etkilerinden.

çok güzel akademik kitaplar var ekonomiyi anlatan, mankiw, stiglitz, samuelson'un economics kitaplarından hangisi hoşunuza gidiyorsa görsel olarak okuyabilirsiniz.
0
kurnaz
(03.10.16)
sadece ithal gelen telefondan bile hiçbişey yapmadan , bi telefon parası daha vergi alan sistemle bu devlet batmaz.1800 tl lik telefon 3500tl ye satılıyor.Arabalarda keza aynı
0
essoist
(03.10.16)
Fi tarihinde Özal "deniz bitti" demişti. Bitti denilen denizden saraylar çıktı, gemicikler çıktı, daha neler neler çıktı.
1 yıl içinde bu ülke batmaz, sarsılabilir, teğet geçebilir ama batmaz.

Türkiyenin ekonomik geleceğini "uzun vadede ilk on hedefine ulaşamayacağız" olarak görüyorum. Değişiklik yapılır da inşaattan teknolojiye geçilirse ne âlâ. Aksi takdirde kapalı kapılar ardındaki ödünler şu anda yapılan manevralar gibi palyatif çözümlerle gidebileceğimiz yere kadar gideriz. Sonrası küçülmek olur. Ya sefilce küçülürüz ya da akıllıca.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.10.16)
devlette para bitiyor. para harcayin diye bas bas bagirmalari bundan. ekonomiyi para harcatarak ayakta tutmaya calisiyorlar. harzem +1 isten cikarmalar da bundan. vergi barisi adi altinda kacakcilarin parasini toplamaya calisiyorlar. diyor ki ben senin yolsuzluklarina goz yumacagim, yeterki paralari ulkeye sok. bu zamana kadar satarak yuruttuler gemileri. her gun yeni bir kaynak yaratmakta iyiler. ama su var ki, bi-te-cek!!!

birileri cevre? egitim? teknoloji? bilim? deyince insanlari entel dantel, devlet dusmani, cehapeli, dis mihrak diye damgaladilar. turkiye buyuk ulke algisini yerlestirdiler iyice. inanilmaz bir guven olusmus ama bos. siz soyle bir etrafiniza bakinca bu ulkede bir gelecek goruyor musunuz?

egitim sicmis vaziyette. teknoloji uretmiyoruz. her sey ithal yuruyor. ev yapmakla, sac ekmekle dunya devi olunmaz ki. suriyelilerin de en fazla 10 yil icinde asil sosyolojik etkileri hissedilecek. ne bakabiliyorsun, ne gonderebiliyorsun. turk milleti dedigimiz topluluktan da hic umitli degilim. yillarca suren pkk savasinin yanina bir de feto geldi. adamlarin butun basarisizliklari beceriksizlikleri icin bahanesi var.

yani bir yil degil, zaman da veremem ama bu ulkenin gelecegini hic iyi gormuyorum.
0
jimicik
(03.10.16)
(11)

hangi iş?

antikadimag
mühendis. 2 yıl tecrübe.kamu kurumunda 5,5-6k maaş. uzama yok kısalma yok. en fazla 6,5-7k olur bir pozisyon var çünkü ilerleyecek.mühendislik yapılmıyor, mesleki olarak körelme var.merkezi yerde. takım elbise, traş zorunluluğu var. ha zaten sakalım çıkmıyor haftada 1 kesmem yeterli :)yurtdışı imka
mühendis. 2 yıl tecrübe.

kamu kurumunda 5,5-6k maaş.
uzama yok kısalma yok. en fazla 6,5-7k olur bir pozisyon var çünkü ilerleyecek.
mühendislik yapılmıyor, mesleki olarak körelme var.
merkezi yerde. takım elbise, traş zorunluluğu var. ha zaten sakalım çıkmıyor haftada 1 kesmem yeterli :)
yurtdışı imkanları var, hatta yüksek lisansa bile gönderiyorlar.

arge üzerine çalışan bir yerde 4,5k maaş. sözleşmeli.
burada da ilerleyerek 5-6 sene içinde 7-8k bandına çıkılıyor. daha ilerisi zor.
dağın başında. gerçi trafiksiz en azından merkezi yerle aynı sürede gidiliyor.
mühendislik yapılıyor tam anlamıyla. spesifik bir konu.
yüksek lisans için mesai tamamlama isteniyor burada, diğeri istemiyor.

böyle yazınca 1. seçenek daha cazip gibi gelmiş, gerçekten öyle de.
benim kafamdaki şey şu. 1'de başka bir yere gitme şansı pek yok. 2'de sektörde başka yerlere de geçilebilir. sanki önü daha açık gibi geliyor.
0
antikadimag
(01.10.16)
Yaşın gençse ve mesleğe ilgiliysen ikincisi.
0
dissendium
(01.10.16)
Hayat kısa, o nedenle kamu diyorum, rahatca yüksek lisans arti yurt disi ihtimali, oldukca iyi,
Mesai tamamlama diyen, şu ara işler yoğun falan da der izin vermemeye çalışır bence,
0
a perfect lie
(01.10.16)
soruyor musun gerçekten? ilk seçeneği gördükten sonra versus olarak herhalde çok çok iyi bi şey koyacaksın karşısına zannettim ama kesinlikle kamu. 34 yaşından sonra kamuya geçmeyi ciddi ciddi düşünen bir mühendis olarak söylüyorum, benim fikrim bu gençken daha farklı düşünülebiliyor ama biraz da senin isteklerine ve bakış açına kalmış. Bence böyle
0
limoncello
(01.10.16)
Kamuya gir.
0
komando kani var bende
(01.10.16)
6k maaş cillop
0
lonelyman
(01.10.16)
kamu!
korelmemek icin mesai harici kendinizi dinamik tutma sansiniz olmaz mi?
0
enaz3kedi
(01.10.16)
İlkinde aldığın paranın karşılığı yaptığın iş değil. Bir bakıma politikacı gibi oluyor, milletin kanını emiyorsun. Eğer bir dini inancın, karma olsun günah olsun bir nihai hesap inancın var ise ilki yanlış olur.


Aslında bu iktisadi düzende kimse yaptığı işin karşılığını almıyor. Hiçbir mühendise ayda 2500 liraya mobilya taşıtamazsın, çöp toplatamazsın, hasta baktıramazsın. Herkes ailesinin maddi imkânlarının, şansının ve ünvanının karşılığını alıyor. Çöpçü yeterince kazanmıyor, kamudaki mühendis kazancının karşılığı kadar çalışmıyor.


Ikincide aldığın para için çok daha fazla çalışıyorsun. Aldığın paranın karşılığı yine de yaptığın iş değil ahlaki açıdan. Ancak sana parayı veren ile fitsiniz sen razısın o razı. İlkindeki gibi yetim hakkını, emekliden alınan ağır vergilerin fakirin fukaranın parasını yemiyorsun.

Velhasıl ahlaki açıdan kesinlikle ilki değil. Ahlak kaygısı gütmüyorsan kesinlikle ilki.

Öte yandan ikinci işin de mesleki açıdan açabileceği kapılar sözkonusu olabilir. Sektörün içinde kendi işini yapmana vesiile olabilecek bir bilgi ve birikim kazanabilirsin.

Kamuda her gün usulsüzlük ve hırsızlığa tanık olup buna sessiz kalarak ruhu çürüyen bir tip olarak bir gün bir bakmışsın sen de recebin mitingine giden servis minibüsünde iş arkadaşlarınla gülerek sohbet ediyorsun.

Bu ülkeden nefret ediyorum.
0
Batuhanolabilir
(01.10.16)
ne mühendisliği hocam?
0
eski sozluk
(01.10.16)
kesinlikle birinci seçenek elbette tartışmasız
0
uzman pratisyen
(01.10.16)
birinci seçenek.
kamuyu niye bu kadar hor görüyorsunuz anlamadım, benim de tanıdıklarım var kmauda çalışan. memur kafasına girmezseniz gayet de bir şeyler öğrenip kendinizi geliştirirsiniz (belli sınırlar içinde). Uzama kısalma yok kısmı da belli olmaz; bazı bölümlerde sanıldığından hızlı devri daim oluyormuş, tabii o zamanki siyasi gündeme bağlı biraz ama tamamen de görevde yükselme yok denemez herhalde.

Benim karar vermede uyguladığım algoritmaya göre de ilk seçenek çıkıyor.
(Algoritmam; hangisini seçersem, başaısız olunca diğerini de yapmama engel yok: ikinciyi seçersen daha sonra istesen de kamuya girmen zor. ama birinciyi seçersen, ne olursa olsun devlet tecrüben olacağı için çok açmazsa yine özele geçebilirsin. Gerçi kamuda çalışmak TATAR ÇÖLÜ'dür, ömrünüz çürür çıkamazsınız bağımlı gibi).
0
firez
(01.10.16)
her türlü 1.

İdealist mühendis olma. gir devlete al maaşını sonra gitar kursuna git vs vs..
0
gonulcelen87
(02.10.16)
(4)

müşteri bulmak/müşteriden parayı alabilmek

kurnaz
şimdi benim yapabileceğim bir kaç iş var, ufak çaplı bir şeyler kurrmak istiyorum, sermaye benim.temel şu aslında normalde müşterin olur şirket kurarsın. iş sıkıntısı olmaz.ama eğer müşteri olmadan teknik bir iş yapıyorsan, müşteriyi nasıl bulabiliriz?bulduk ödeme alma kısmında sıkıntı çıkınca iş ya
şimdi benim yapabileceğim bir kaç iş var, ufak çaplı bir şeyler kurrmak istiyorum, sermaye benim.

temel şu aslında normalde müşterin olur şirket kurarsın. iş sıkıntısı olmaz.

ama eğer müşteri olmadan teknik bir iş yapıyorsan, müşteriyi nasıl bulabiliriz?

bulduk ödeme alma kısmında sıkıntı çıkınca iş yapmasan daha iyi yani. burada kendini nasıl güvenceye alabilir bir şirket?
0
kurnaz
(01.10.16)
Web sitesi açmak gerek. Site üzerinden ödeme yapılabilirse daha iyi olur. İşin niteliğine göre değişir.
0
dissendium
(01.10.16)
@dissendum

tam anlamıyla online hizmetler değil aslında, müşteriyle birebir ilişkinin olduğu işler.
0
🌸kurnaz
(01.10.16)
Reklam yapman gerek. Broşür bastır. Dağıt her yere. Kartvizitini ver tanıdıklarına. Dediğim gibi işle ilgili. Daha açık şekilde yazarsan daha fazla yardımcı olunabilir. Beş bin tane teknik iş var.
0
dissendium
(01.10.16)
İşe başlamadan önce sözleşme hazırlayın ve karşılıklı imzalayin. Kaporasiz ve ara ödemesiz is yapmayın. Misal isin başında kapora %10, iş belirli bir seviyeye geldiğinde %40 ve teslim edildiğinde kalan %50 gibi. İşe, sektöre ve miktara göre bu şekilde kendinizi garantiye alabilirsiniz.

Çek ve senet kabul etmeyin, cezası bile yok gibi.

Kendinizi tanıtıp iş bulmak için sektörel etkinlikleri, eş dost akraba ve online reklam kanallarını, sosyal paylaşım sitelerini kullanabilirsiniz.
0
vampir akrep
(01.10.16)
(7)

Çinlilerin hayvanları canlı canlı pişirme amaçları ney?

denizaya
Bu adamlar neden hayvanları öldürmeden canlı canlı pişiriyorlar? sanırım canlı canlı pişirirken de tamamen ölmüyor şöyle bir ısıtıp canlı servis ediyorlar hayvanları, şu video yu gördüm şok oldum resmen;https://www.youtube.com/watch?v=lK8Cz1vIOY0https://www.youtube.com/watch?v=ihzdldEyhPE
Bu adamlar neden hayvanları öldürmeden canlı canlı pişiriyorlar? sanırım canlı canlı pişirirken de tamamen ölmüyor şöyle bir ısıtıp canlı servis ediyorlar hayvanları, şu video yu gördüm şok oldum resmen;

www.youtube.com

www.youtube.com
0
denizaya
(01.10.16)
hayvanı ölmeden pişirince daha lezzetli olduğunu iddia eden insanlar var. Çinlilerin gerekçesi nedir bilemem. canilikten başka bişey değil.

videoları izlemedim, lezzetlerine tüküreyim.
0
jonestown
(01.10.16)
daha taze oluyor diyorlar. şurada bir yarışmadan görüntüler var mesela,

(görüntüler pek hoş değil uyarayım baştan)

www.youtube.com

çinlilere sövüp "ben ne kadar iyiyim" mastürbasyonunuza devam edebilirsiniz, kıps kıps
0
der meister
(01.10.16)
tazelik
0
basond
(01.10.16)
canlı yiyince gücünün ona geçtiği düşüncesi.

vampir hikayesinin temelide o zaten.

tüm bunların yanında, balık tutulunca da boğularak ölüyor, hayvanın boğazı filan kesiliyor, omurilikte bağlı olduğundan hissediyor acıyı. bu da benzer aslında.
0
kurnaz
(01.10.16)
@konusma

kültürler neden sorgulanamıyor onu anlamadım. insanların yendiği, kurban edildiği kültürler var. normaldir, bu da onlarin kulturu, mu diyecegiz?
0
supermatik
(01.10.16)
@supermatik

aslında sorgulanabilir fakat sorgulanırsa sende sorgulanırsın. bunu da hiç bir kültür istemiyor.

bunun yanında kültürlerdeki farklılıklar ciddi bir problem aslında. canilik tam olarak nedir bunun tanımı kültürsel farklılıklar içeriyor. adamın kanunlarına ve ahlak kurallarına göre serbest, sen adamın iş içlerine karışmazsın. bitti.
0
kurnaz
(01.10.16)
İnsanlıktan nasiplerini alamadıkları için. Bir de bu davranışı kültür adı altında savunanlar var. Kültür böyle bir şey değil.
0
dissendium
(01.10.16)
(9)

İnternetten Mayıs'a kadar B2 seviyesinde ingilizce öğrenebilir miyim?

spartamed
Merhaba arkadaşlar;Mayıs ayında bi okula başvuracağım ancak intermediate seviyesinde ingilizce istiyorlar. Kursa gidecek param yok. İngilizce hiç temelim yok denebilir ama kelime ezberleme programlarından elimden geldiğince kelime ezberliyorum. Bir gramer kitabı alarak ve internetteki videoları taki
Merhaba arkadaşlar;
Mayıs ayında bi okula başvuracağım ancak intermediate seviyesinde ingilizce istiyorlar. Kursa gidecek param yok. İngilizce hiç temelim yok denebilir ama kelime ezberleme programlarından elimden geldiğince kelime ezberliyorum. Bir gramer kitabı alarak ve internetteki videoları takip ederek öğrenebilir miyim bu seviyede ingilizce'yi yoksa kurs şart mı?
0
spartamed
(30.09.16)
Kurs sart degil. Internette ingilizceyle ilgili sinirsiz kaynak var. Gramer konularini guzelce kavrayip, kelime calistiktan sonra dizi, film ya da ted konusmalarindan listening kasabilirsin. Bir sorun olursa mesaj atabilirsin. Kolay gelsin.
0
aioniotita
(30.09.16)
@aioniotita Teşekkür ederim hocam, mutlu ettiniz. Boun'un proficiency sınavına gireceğim de master için
0
🌸spartamed
(30.09.16)
Bir şekilde sınavı geçsen bile okurken zorlanırsın hiç temelin yoksa. Hazırlık yılı falan yok mu master'da?

Bu arada günde 1-2 saatle olmaz, aklında bulunsun. O sınav için gereken ingilizce için, ingilizceyle yatıp kalkacaksın. Mayısa kadar başka plan yapma, günde 8 saatini buna ayır. Kelime ezberden çok gramer ve okuma yap ilk 4 ay, sonra da yazmaya başla.
0
harzem
(30.09.16)
@harzem Evet hazırlık var. İşte hazırlık alabilmek için de B2 seviyesinde bilmenizi istiyorlar. B2 proficiency sorularına baktım da bayağı bayağı paragraflar var. Günde 8 saat ayırabilmem de çok zor, master için de ayrı okuma yapıyorum
0
🌸spartamed
(30.09.16)
Boğaziçi için yeterli hale gelemezsin maalesef.
0
dissendium
(30.09.16)
Sizi uzmek istemem ama cok mumkun degil. Belki temel seviyede ogrenirsiniz ama uzerine cikamazsiniz. Ote taraftan bu kadar kisa surede kursta da ogrenebileceginizi dusunmuyorum. Bence bir sonraki seneyi dusunun.
0
isitpossible
(01.10.16)
Elbette zor ama imkansız değil bence. Kelime ezberlemek verimli bir yöntem değil. Bol bol okuma yapın. Koca koca paragraflarda boğulun. Mayısa çok var zamanla o paragrafları anlayabilecek duruma gelebilirsiniz.
0
axl
(01.10.16)
yapamazsın diyene bakma sen. kendini verip adam akıllı çalışırsan yaparsın. asıl kurslar hiçbir şey öğretmiyor. hepsi para tuzağı. sen daha verimli çalışabilirsin.
0
ruhen hastayim ben
(01.10.16)
Kişiye göre değişiyor bu konular. Bazı insanlar dile karşı yeteneksiz veya yetenekli olabiliyor (matematik gibi).
0
s0phiesw0rld
(01.10.16)
(2)

Facebook sorusu

füt
Facebook un bana önerdiği tanıyor olabileceğim kişiler de beni kendi "tanıyor olabileceğin kişiler" listesinde görüyorlar mı?
Facebook un bana önerdiği tanıyor olabileceğim kişiler de beni kendi "tanıyor olabileceğin kişiler" listesinde görüyorlar mı?
0
füt
(30.09.16)
Görüyordur, ancak aynı sıralamada değil.
0
dissendium
(30.09.16)
hepsi görmüyor olabilir. senin arattığın kişileri bazen sana öneriyor ama o seni aratmadığı için seni görmez.
0
bazenuyur
(30.09.16)
(2)

Hpv

meyve parcacikli kadin
Merhaba. Biraz araştırma yaptım ama bir de size danışmak istiyorum çünkü korkuyorum, doktora gitmeye bile. Her genital siğil hpv mi demektir ve eğer hpv'nin zararlı türüyse ne olacak şimdi?
Merhaba. Biraz araştırma yaptım ama bir de size danışmak istiyorum çünkü korkuyorum, doktora gitmeye bile. Her genital siğil hpv mi demektir ve eğer hpv'nin zararlı türüyse ne olacak şimdi?
0
meyve parcacikli kadin
(30.09.16)
Kriyoterapi sonrasında tekrar etmiyorsa çok dert etmeye gerek yok diye biliyorum.
0
dissendium
(30.09.16)
Hayır değildir. Doktora git daha da korkmadan.
0
kablelvuku
(30.09.16)
(1)

Polislik mevzusu

basubadelmevt
Arkadasıma lazım da bu bilgi. Kendisi üni mezunu, polislik olayına basvurcak.Basvurudan sonra sistem nasıl isliyor? Direm komiser yapcak halleri yok heralde. Üni mezunlarının bi avantajı oluyor mu?Hangi görevden başlıyorlar?
Arkadasıma lazım da bu bilgi. Kendisi üni mezunu, polislik olayına basvurcak.Basvurudan sonra sistem nasıl isliyor? Direm komiser yapcak halleri yok heralde. Üni mezunlarının bi avantajı oluyor mu?Hangi görevden başlıyorlar?
0
basubadelmevt
(30.09.16)
POMEM tarafından eğitiliyorlar. Mezuniyet sonrasında polis memuru oluyorsun. Mezuniyet sonrası kura çekiliyor. Çıkan ilde 5 yıl görev yapıyorsun. Sonra 3-5 yıl arası değişen şark hizmeti geliyor. Üniversite mezunu olmanın bir avantajı yok. Komiser yardımcılığına kadar yükselebiliyorlar sanırım. Sonradan değişmiş olabilir.
0
dissendium
(30.09.16)
(19)

boğaziçi köprüsü'nün yeni adından memnun musunuz

istanbul kanatlarimin altinda
merhababen istanbul'un belki de en büyük simgesi haline gelmiş yapılardan biri olan boğaziçi köprüsü'nün adının değişmemesi gerektiğini düşünen bir istanbul sakiniyim. bu konuda vatandaşların çoğunluğu da böyle düşünüyorsa bu tepkimizi belirtmeliyiz bence. aklıma legal yollardan yapılabilecek birkaç
merhaba

ben istanbul'un belki de en büyük simgesi haline gelmiş yapılardan biri olan boğaziçi köprüsü'nün adının değişmemesi gerektiğini düşünen bir istanbul sakiniyim. bu konuda vatandaşların çoğunluğu da böyle düşünüyorsa bu tepkimizi belirtmeliyiz bence. aklıma legal yollardan yapılabilecek birkaç şey geliyor. sizin de eminim fikirleriniz vardır. ama önce gerçekten çoğunluk eski adı geri istiyor mu, yoksa köprünün adı fil köprüsü olsa da vatandaşın umurunda değil mi, ya da 15 t.ş.k. adı genel olarak beğeniliyor mu bunu merak ediyorum.

kişisel yorumlarınızı söyledikten sonra çevrenizdeki insanlardan duyduğunuz yorumları da söylerseniz sevinirim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.09.16)
Ben hala Boğaziçi diyorum.

Edit: Şehitlere sonsuz saygım var, ben iktidarın onları yaşatma tarzını beğenmiyorum. Yeni yapılara bu şekilde isimler verilebilir, ancak ülkenin tamamına mal olmuş yapıların, meydanların adlarına dokunulması anlamsız.
0
dissendium
(30.09.16)
hayır tabi ki. gayet rezil bir isim.
0
nothing in my way
(30.09.16)
ben de antakya sakini olarak bu adın öylece kalması taraftarıyım. hatta olaganüstü halin 3 ay uzatılmasından öte evden dışarı çıkar çıkmaz etkisinin hissedilmesini istiyorum. nasıl hak ettiysek öyle yönetiliriz. -o halde- sorun yok.
0
1adam
(30.09.16)
aptallık. her bokun adına 15 temmuz eklemişler. kızılay meydanının bile adı 15 temmuz demokrasi tırıvı olmuş.
0
doxanikee
(30.09.16)
Yılların köprü ismini meydan dokak ismini değiştirilmedine uyuz oluyorum. Yeni yaptığına koy bu ismi de..,
0
ifo
(30.09.16)
Nope, memnun değilim. Daha doğrusu manasız geliyor. Can kaybını engellemek için tek bir cümle bile yetebilirken şimdi ölümleri bu şekilde anmak, posterler yapıp metrolara asmak vb. bence komik.
0
kaymaktutmayansicaksut
(30.09.16)
bu vakitten sonra o köprünün adı rte köprüsü bile olsa herkes 1. köprü yada boğaz köprüsü demeye devam edecek. o yüzden çok önemsemiyorum.
0
nrmnm
(30.09.16)
Değilim, Boğaziçi diyorum. İsim değiştirmeyi çok gereksiz ve zorlama buluyorum.
0
aychovsky
(30.09.16)
çoğu insan hala 1.köprüyü ya da boğaziçini kullanıyor. ben 1.köprüyü hiç kullanmazdım, boğaziçi derdim. bir de isim vermeler bana göre amaca uygun değil.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(30.09.16)
Memnun degilim. Ama illa ki yapilacaksa bu kadar uzun isim yerine sehitler koprusu gibi kisa bi isim kullanilabilirdi.
0
rayde
(30.09.16)
değilim. değişse kaç yazar ayrıca ben yine boğaziçi diyeceğim. dediğim kişi anlamazsa bu onun sorunu olacak. evimden almak isteyenler varsa da beni özelden seslensinler adresimi vereyim.
0
matrix
(30.09.16)
iki bilgi vereceğim.

1) Ankaradaki Kızılay meydanının resmi adı Kızılay meydanı değildir ama herkes Kızılay der

2) İzmirdeki Konak meydanının resmi adı Konak meydanı değildir ama herkes Konak meydanı der.

Kısaca devlerin,resmi kurumların ne kabul ettiği önemsiz.Halk nasıl benimsediyse öyle kalır.
0
turkuaz
(30.09.16)
sonradan isim değişiklikleri yadırganıyor ne olursa olsun ama belli bir nesil geçince kullanılacak. biz hala atatürk havalimanı'na yeşilköy deriz mesela ama yeni nesil bunu bilmiyordur bile.
0
lazpalle
(30.09.16)
1.ci köprü veya boğaziçi demeye devam.
0
sutlu nescafe
(30.09.16)
Tabi ki sacmaligin daniskasi. 3.koprulerine verselerdi ya da ucuncu havalimanlarina.

Umarim bunlar gidince yapilacak ilk is tekrar bogazici koprusu yapmak olur ^^
0
kuehles blondes
(30.09.16)
ben hem memnunum hem de değil.
eski ve yeni adı birlikte söylenebilirdi mesela.
boğaziçi 15 temmuz şehitler köprüsü veya 15 temmuz boğaziçi şehitleri köprüsü gibi. böylelikle hem o simgenin adı korunur, hem de günümüzdeki önemi vurgulanmış olurdu.

çevremdekilerin geneli memnun.
0
m e b
(30.09.16)
hayır.
bir tarihi milat belirlemek ve iktidarı sağlamlaştırmak adına 15 temmuz şehitleri kullanılıyor. "demokrasi"nin içi boşaltılıyor.
ama bu ülkede her gün evlere ateş düşüyor. gencecik çocuklar ölüyor ya...
böyle saçmalık olmaz.
0
sibertenik
(30.09.16)
yeni bir adı olduğunu kabul etmiyorum. nasıl olsa bir gün gerçek haline dönecek.
0
anonim yazar
(30.09.16)
ben faydaya bakarım. köprü hala bir yakadan diğerine geçmemi sağlıyor mu? evet. o zaman sorun yok. isterse adı abdülrezzak köprüsü olsun.
0
juninho77
(30.09.16)
(30)

Kaç iç sesiniz var?

devilred
Kaç iç sesiniz var? Benim iki. Kendi aramızda üçlü yapıyoruz mütemadiyen. İlle tek mi olmalı bu?
Kaç iç sesiniz var? Benim iki. Kendi aramızda üçlü yapıyoruz mütemadiyen. İlle tek mi olmalı bu?
0
devilred
(30.09.16)
benim de iki, çak.
0
evde liyakat kalmamis
(30.09.16)
bir tane "aslansın kaplansın" diyen, bir tane de "s*ktir et sen mi kurtaracaksın dünyayı avel herif" diyen iç sesim mevcut, ikisine de haksızlık etmeden yaşamaya çalışıyorum.
0
devorgilla the gunslinger
(30.09.16)
23.

zaman zaman 200-300 oluyor.
0
la rana
(30.09.16)
bende 5-6 tane var ya. biri çankırı'ya yerleşip fabrikada falan çalışmamı söylerken öbürü "EDEBİYATTA NOBEL KAS KNK" diyor, bir tanesi "para ticarette olum" diyor, birisinin yaşam planı sibirya'ya yerleşmek üzerine kuruluyken diğeri avrupa-amerikacı, "manyak mısın amk sibirya'da ne işin var mal adam" diyor falan. biri "memur ol keyfine bak"çı, diğeri "gerekirse üç sene sokakta yat ama yurtdışı/özel sektör imkanlarını kovala, elinde olanla yetinme, kendine yazık etme" diyor. karışık kafalar. tek bir doğrultuda ilerleyebilsem şu an çok daha farklı bi yerde olurdum muhtemelen ama bir tane beyinle 6 farklı karakteri yönetmeye çalışınca ultimate sığır olarak kalakaldım öyle.
0
der meister
(30.09.16)
biz de ucluyuz.
biri iyi digeri hakikaten fena.
www.oocities.org
0
sergerde
(30.09.16)
iki tane: biri daima olayların iyi tarafından bakıyor ve "aslında öyle olmamıştır o, üzülme boş yere." diyor, diğeri de mütemadiyen (ki en baskını bu oluyor) "sen ne istedin de yolunda gitti ki? bu da bok gibi olacak. ömrünün sonuna dek ezik kalacaksın." şeklinde olumsuz yorumlar yapıp bütün yaşama arzumu silip atıyor. eminim ilki de diğerine benim hakkımda "enayi lan bu, bundan bir bok olmaz kihkihkih" diyordur. haklılar bence. evet.
0
m e b
(30.09.16)
İlginçtir ki bazen kafamda başka insanların seslerini canlandırabiliyorum. Oğuz Atay yapıyordu bunu Tutunamayanlar'da. Örneğin okulda bir hocamı sevmişsem, bazı durumlarda onun ses tonunda düşünebiliyorum. Mesela hoca dün derste bana "arkadaşım sen niye konuşuyorsun" dedi, bugün gereksiz konuşan biri için hocanın ses tonuyla içimden "arkadaşım sen niye konuşuyorsun" diye geçirdim. İçimde tiyatrocu yatıyor da işte açığa çıkarmıyorum.
0
dissendium
(30.09.16)
Genelde tek, bazen 2.
0
stavro
(30.09.16)
Benimki sonsuz galiba, bir sesini duyduğumu bir daha duymuyorum bence, sence? Bence de dedi afsagdsgdgs
0
dene
(30.09.16)
bende bir tane var mütemadiyen bana geri zekalı diyor.
0
nedendir bilinmez
(30.09.16)
siz böyle yazınca bir arkadaşım aklıma geldi. kendisinin iki ismi var, sosyal medya'da bu iki ismi birbiriyle konuşturuyor, tartıştırıyor, sohbet ettiriyor falan. çok gülüyorum okudukça.

benim sanırım 3 iç sesim var. hepsinden de çok memnunum valla :). bazen iki tanesi tek kalana giydiriyor ama olsun, barışıyorlar hemencecik.
0
Phoebe
(30.09.16)
@Phoebe haha sakincasi olmasa da paylassaniz keske.
0
sergerde
(30.09.16)
Herkes ciddi mi.benim düz bir tane
0
cilekli krep
(30.09.16)
Ben de bir tane demeye gelmiştim. Anormal miyim?
0
old possum
(30.09.16)
Bir iç sesim var. Son zamanlara kadar epey uyumluyduk geçen yıldan bu yana hiç anlaşamıyoruz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.09.16)
anormal değilsiniz de tek başınıza sıkılmıyor musunuz? ben çok sıkılıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(30.09.16)
iki kişilikliyim ikisi de canavar
0
bardakigüneşgözlüğü
(30.09.16)
Bir tane. Dışarıdan kibar, hanımefendi bir kişilik sergilerken iç ses tam bir kamyon şoförü. Olayları yorumlarken
"Ya neolacağıdı amuğa goduğum!!"
"Heh şimdi o dediğini de yaparsam bir süre 'Osur osur ipe diz.' modunda yaşarım."
"Her kuşu sktik bi leylek kaldı." diye konuşuyor :D Çogacayip :)
0
chitosan
(30.09.16)
ben zaten en az 5 kişiyim, saymadım ama hepsinin iç sesi ayrıdır muhtemelen.
0
tiny penny
(30.09.16)
1 tane. dışarda ise rutinlerim ve karakterlerim var. içerdekini epey bir eğittim. daha doğrusu aslında akıl hocası olan o. o beni eğitti de bana bu cümleyi kurduracak kadar erdemli. umursamıyor yani. sen öyle san köftehor diyor. işte içerdekinin bağlı olduğu kaynak ise evren. takılma şekli objektif. büyük birlik mi adına ne dersek diyelim işte oradan besleniyor. asıl doğasına göre davranıyor. o olmasa bitmiştim ben zaten...
0
matrix
(30.09.16)
Bir adım daha arttırıp 'İç sesiniz mi var, vallaha mı?' demeye geldim. Şimdi zorlayınca, iç ses yapacağım diye kasınca bir tane oldu. Daha doğrusu belki iç sesim vardır da, sesli konuşmuyor galiba, farkında değilim. Kafamın içinde 'Şunu yap, bunu yap' diyen bir ses yok. Ya otomatik yapıyorum ya da sesi bastırmışım, bilmiyorum.

Ekleme: İç ses, innervoice tanımlarına baktım. Benimki kafada sesli şekilde olmuyor, daha çok 'Bir his geldi' şeklinde oluyor. Dolayısıyla ya bir tane var ya da birden fazla var ama toplanıp tartışıyorlar, bana ortak kararı bildiriyorlar.

Bu arada kendi kendime konuşurum, plan yaparım ama genelde sesli olur toplu taşımada değilsem
0
aychovsky
(30.09.16)
duyuru ahalisi komple şizo çıktı :)

benim iç sesim yok hacı, tek sesli yapıyom asadafg
0
feel the blanks
(30.09.16)
Benim de iki

i.hizliresim.com
0
yue
(30.09.16)
1 tane
0
basond
(01.10.16)
iki iç sesim var biri gazlar diğeri aşağılar, ben de orta yolu seslice bulmaya çalışırım.
0
nice tnetennba
(01.10.16)
Benim de iki. Biri yazık sana diyor öteki koy götüne.
0
benoyledemekistemedim
(01.10.16)
Bende sanırım 2, yer yer yoldan geçen arkadaş da dahil olunca 3 tane oluyor. Birisi york dükü, oldukça modern, diğeri tam bir anadolu çomarı; ara sıra "geleneklerimiz, vatan, millet" diyor, o konuşmaya başlayınca 3. de dahil olup "sana mı kaldı, siktir et, saat de geç olmuş yat uyu" diyor.

Benim favorim 1. ama hayatlar anadolu çomarı.
0
Euxinos007
(01.10.16)
aslında benim sormak istediğim tam olarak cevaplardaki şey değildi.

bir şey düşündüğümde "aslında o cümleyi şöyle kursan daha iyi olurdu" deyip yeniden kuran ya da mesela şarkı söylerken bir sonraki sözü hatırlama anında ondan da sonraki sözü aynı anda hatırlatan ve şarkının akışını bozan bir sesten bahsediyorum ben. hani dexter'da tek iç ses vardır, olanı biteni tek dille anlatır ya, bende bir ses diğerini mütemadiyen takip ediyor. sizde de oluyor mu bu diye merak ettim.
0
🌸devilred
(01.10.16)
devilred şizofreni başlangıcı olabilir mi acaba :/
0
cilekli krep
(01.10.16)
seninki içsesten ziyade hızlı düşünme gibi sanki. şarkı sözlerinde olan mesela. eskiler "son söyleyeceğini ilk söylüyo" derler ya onun gibi. devrik cümlecilerin varlığına neden olan durum da bu bana göre. (kendimden biliyom). rakamlarda olduğunda taktim tehir derdik biz. şimdikiler ne diyorlar bilmiyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.10.16)
(8)

endoskopi yaptıranlar, nasıldı?

devorgilla the gunslinger
Merhaba, tıbbi konularda evhamı olan, house md'yi sırf "ulan lupus olmayayım?" endişesi yüzünden bırakmış bir manyak olarak midemdeki problemler dolayısıyla bugün hastaneye gittim, doktor hanım "söyledikleriniz reflü/gastrit'e işaret gibi, sizden bir endoskopi isteyeceğim" dedi, bu nedir, boru ile g
Merhaba, tıbbi konularda evhamı olan, house md'yi sırf "ulan lupus olmayayım?" endişesi yüzünden bırakmış bir manyak olarak midemdeki problemler dolayısıyla bugün hastaneye gittim, doktor hanım "söyledikleriniz reflü/gastrit'e işaret gibi, sizden bir endoskopi isteyeceğim" dedi, bu nedir, boru ile görüntüleyecek tamam da yutkunma, kusma vs olmuyor mu? can acıtan bir olay mıdır? ne kadar sürüyor?

Teşekkür ederim.
0
devorgilla the gunslinger
(30.09.16)
Genel anestezi altinda oldum, hicbir sey hissetmedim.
Misil misil uyudum. Ne kadar surdu bilmiyorum :D

Uyandigimda da en ufak bir sikintim yoktu
0
kuehles blondes
(30.09.16)
dert ettiğiniz kadar can sıkıcı bir olay değil endoskopi, gerilecek bir şey yok. yanlış hatırlamıyorsam kusma refleksinizi yok etmek için uyuşturucu bir sprey yapıyorlar, rahatsız olmuyorsunuz. beş on dakika gibi bir sürede de bitiyor. inşallah lupus değildir, geçmiş olsun :)
0
evde liyakat kalmamis
(30.09.16)
Ben bir ara araştırmıştım, anestezi etkisi altında gerçekleşen bir işlemmiş. Ağzından değil de burnundan nefes alırsan hiç öğürmezmişsin.
0
dissendium
(30.09.16)
@kuehles, senin tuzun kuru bacım, ben devlet hastanesine gideceğim, sprey sıktıklarını söylediler, o da lokal anestezi gibi bir şey olur sanırım, ne kadar etki eder bilmiyorum.

"BİR DE 1 RULO PEÇETE GETİRİN" diye not yazıyordu kağıtta, açıkçası bu korkuttu beni, 1 rulo peçete? :(((((
0
🌸devorgilla the gunslinger
(30.09.16)
1 rulo peçete etraf hep salya olacak, bizi masrafa sokma demek nazikçe. kullanmadığını eve de götürürsün hem masa filan silersiniz mkdlsjdf.
0
evde liyakat kalmamis
(30.09.16)
1 hafta arayla iki defa oldum (mide kanaması geçirirken) sprey sadece boğazınızdan geçerken rahat olmanız için sıkılıyor. onun dışında korkulacak bir şey yok. 3-4 dakika sürmüştü. geçmiş olsun.
0
teknikekip
(30.09.16)
peçete getirin ne demekmiş ya amk mezarcılarına bak, hastaneler zaten sarf gideri altında alırlar peçetesini bilmemnesini. Tabi onu kendi tuvaletinde kullanıyorsa hastaya hizmet olarak vermiyorlar demek ki. Hangi hastane bu?
0
safepassage
(30.09.16)
ben 2 defa yaptırdım endoskopi.İkisi de çok rahattı.Hiç korkulacak bir şey değil.
0
turkuaz
(30.09.16)
(5)

insaat yapiminda micir kullanmak

brnbrs
Apartmanin yanina insaat basladi.topragi kazip micir attilar uzerinede beton doktuler.oncesinde demir falan baglanip deprem yonetmeligine uygun rayli sistem seklinde olmasi gerekmiyor mu?Ilk defa gordum boyle bir seyi,dogrusu bu mu?yoksa sikayet mi etmek gerekli?Tamamen hic fikrim olmadigi icin sorm
Apartmanin yanina insaat basladi.topragi kazip micir attilar uzerinede beton doktuler.oncesinde demir falan baglanip deprem yonetmeligine uygun rayli sistem seklinde olmasi gerekmiyor mu?

Ilk defa gordum boyle bir seyi,dogrusu bu mu?yoksa sikayet mi etmek gerekli?
Tamamen hic fikrim olmadigi icin sormak istedim.
0
brnbrs
(29.09.16)
Raylı sistem maliyet demek. Her insan bunu yapamaz. Kanunda böyle bir şeyin yer aldığını sanmıyorum. Bina statik olarak uygunsa her şekilde inşa edilebilir.
0
dissendium
(30.09.16)
bunun için yapı denetim firması mevcut. şikayetinizin bir fonksiyonu olduğunu düşünmüyorum.

yönetmelik her bina tipine raylı sistem istemez ki gerek de yok.
0
prodeq
(30.09.16)
raylı sistem belli bir kat yüksekliğinden sonra gerekli diye biliyorum.
0
hasansabbah
(30.09.16)
Mıcır gro betonun altına atılır. Binanın temeline bir etkisi yoktur. Raylı sistem dediğinizin ne olduğunu bilmiyorum ancak yönetmeliklerde temel tipiyle ilgili bir kısıtmalama yok. Binanının yüksekliğine, deprem yüküne göre uygun temel yapılır.
0
zombi
(30.09.16)
henüz temel atmamışlar. bitkisel toprağı çıkartıp yerine stablize dolgu yapmışlar. raylı sistemden kastınız radyal temel mi yoksa : ) . onun için bir kaç gün daha bekleyin demir bağlamaya başlarlar eğer kalıp&donatı paftalarında radye temel varsa.
0
tukenmez adam
(30.09.16)
(5)

odaklanamıyorum, çalışamıyorum, kafam şişiyor!

tosiba
merhaba.lanet olası bir üniversite sınavına hazırlanmanın acısını çekmeye devam ediyorum. bu yıl sevdiğim derse bile odaklanamıyorum.okuldan geliyorum, o ana kadar her şey iyi, ama eve girdiğim an üstüme bir yorgunluk çekiyor, ölü gibi oluyorum.daha önce hiç böyle değildim ben.masaya oturuyorum, say
merhaba.

lanet olası bir üniversite sınavına hazırlanmanın acısını çekmeye devam ediyorum.

bu yıl sevdiğim derse bile odaklanamıyorum.

okuldan geliyorum, o ana kadar her şey iyi, ama eve girdiğim an üstüme bir yorgunluk çekiyor, ölü gibi oluyorum.

daha önce hiç böyle değildim ben.

masaya oturuyorum, sayfaları karıştıyırum, bir şeyler daha öğrenmek için çabalıyorum..

ama sanki kafam başka diyarlarda geziyor, beynim ölmüş de vücudum tüm hatlarıyla direniyor. kaslarım ayakta tutuyor, beynim yat uyu diyor. sonsuza kadar uyu..

ne yapayım ya, doktora mı gideyim?
eve gelip biraz dinlenip koşuya mı çıkayım?
0
tosiba
(28.09.16)
Ders çalışmak da tıpkı spor antrenmanı gibidir; ilk başta zor gelir, gün be gün zihinsel performans artar. İlk gün kendinize çok yüklenmeden 1 sayfa da olsa okumaya çalışın, 2. gün 2 sayfa, 3. gün 3 sayfa vs günden güne artırın zihinsel yükü. aklınızda tutmaya çalışmadan başlarda sadece okumaya odaklanın, günden güne her şey daha iyi olacak ve saatlerce ders çalışabilecek aşamaya geleceksiniz.

Bu arada ufak birkaç tavsiye vereyim; ders çalışma çalışma öncesi çok fazla şekerli ya da ağır öğün tüketmeyin yoksa uykunuz gelir. 40 dakika filan uyuyup/gözleri kapalı dinlendirip sonrasında da ders çalışmaya oturabilirsiniz. Temiz havada 10-15 dakikalık yürüyüş de iyi gelebilir.

not: sınıfın ineğiydim xd
0
neferkitty
(28.09.16)
Okulu bırakıp sınava girmiş biriyim. Ya okula gitmeyip evde veya dershanede çalışacaksın ya da sınava hazırlanmaktan vazgeçeceksin. İkisi aynı anda olmuyor. Yorgunluk konsantrasyon eksikliğine neden oluyor.
0
dissendium
(28.09.16)
eve gelme+1
üniversite kütüphanesi girebiliyorsan, falan git boş boş otur alıştır kendini. ben öyle yaptım
0
wishmaythşngs
(28.09.16)
kaytarmamak icin bence bi calisma grubu olustur. sayisini da cok abartma ama 3-5 kisilik bisi olsun.
0
superfluid
(28.09.16)
kütüphane, starbucks veya sakin kafeye/mekana git.

gerçekten cidden uykun varsa, uyku düzenini hallet.

ek olarak düzenli meditasyon deneyebilirsin. odaklanmanı, kafanı boşaltmanı, sakinleşmeni sağlar. (ben de böyle boş iş yea, yalan hep diyodum)
0
pikrua
(29.09.16)
(30)

Sunnet mevzusu

uzun kulaklı yalnız tavşan
Ya oglan 6 aylik oldu baba tutturdu hadi sunnet diye. Oyle dugun dernek, mevlut, pilav falan islerine hic girmiyorum zaten de ( nefret ediyorum demeli miyim) gercekten gerekli mi sunnet? Okudugum kaynaklardan yorumlarsam aslinda cokta lazim degil gibi. Simdi yarin obur gun yavru cikipta anne niye ke
Ya oglan 6 aylik oldu baba tutturdu hadi sunnet diye. Oyle dugun dernek, mevlut, pilav falan islerine hic girmiyorum zaten de ( nefret ediyorum demeli miyim) gercekten gerekli mi sunnet? Okudugum kaynaklardan yorumlarsam aslinda cokta lazim degil gibi. Simdi yarin obur gun yavru cikipta anne niye kestirdin ya da kestirtmedin demesin bana.

Sizler ne yaptiniz?

Not: Aile musluman hani yorum icin gerekliyse de cocuk buyuk ihtimal burada yasayacak.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
Askerde kontrol ediyorlar diye biliyorum. (Cidden.) Yaptırın bence. Temiz bir şey bana göre.
0
dissendium
(28.09.16)
çocukken demez, çünkü tüm arkadaşları sünnetli olacak ama büyüyünce yav niye kestirdiniz diyebilir. çocuk sahibi değilim ama sağlık problemi oluşmadığı sürece vücuttan bir parça koparmak oldukça kötü tınlıyor. herkes "ama hastalık riski" bıdı bıdı diyor ama riski azaltmak için gidip önceden apandisitini aldıran görmedim. yani hayatı boyunca hiç hastalanmayabilir (ki milyarlarca sünnetsiz insan nasıl hastalanmıyor) ya da 1 yaşında da hastalanabilir, bu bebekken önlem alınacak bir şey olmasa gerek.

ayrıca adı "sünnet" (dinde yapılsa iyi de yapmasan da olurculuk) olan bir şeyin kesinlikle yapılması gerektiği gibi bir algı olması da ayrıca ironik. madem öyle adını "farz" koysaydınız.

not: temiz bir şey bence denmiş, vücudunun neresini ne kadar temizlersen o kadar temiz olur. sünnetsizler pis gibi bir ön yargı da hayatımda görmedim. sünnetsizlerin pipisi mi kokuyor tövbe est gerçekten..
0
freya
(28.09.16)
@freya sana katilmakla beraber bu konuda esimin, ailesinin ve ailemin karsisinda tekim. Sizin cevaplari okutarak bir giris yapicam bakalim.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
Bence gerekli. Birçok bilim insanı aynı fikirde,
0
aklimdakisorular
(28.09.16)
Sağlık açısından bilemiyorum ama gayrimüslimler gayet sağlıklı olduğuna göre sıkıntı olacağını sanmıyorum.

Ben olsam tek endişem şu olurdu; "sen ne zaman sünnet oldun" gibi ilkokul muhabbetlerinde mahalle baskısına maruz kalabilir.
0
himmet dayi
(28.09.16)
ya adet bu olduğu böyle geldiği için yaptıran o kadar çok ki. kimse durup da ulan ben öz çocuğumun organlarından birini onun rızası olmadan kesiyorum hayatı bu şekilde yaşamaya zorunlu tutuyorum demiyor. halbuki ha elinin bir parmağını kesmişsin ha sünnet etmişsin. dediğim gibi parmak da kangren olursa kesilir, bu gereklidir, orada da bir sıkıntı olursa sünnet gerekli olabilir. ama sıkıntı oluşmadan çocuğu 1- vücut bütünlüğünü bozmak ve travma yaşatmak 2- çok büyük bir zevkten mahrum bırakmak insanın insana yapacağı bir işlem değil.
0
freya
(28.09.16)
yazdıklarınıza göre nasılsa yaptıracaksınız gibi görünüyor. vakitlice yaptırıp kurtulun o zaman, çocuğa da ileride kabus olmasın.
0
nrmnm
(28.09.16)
Demez bir şey. Yaptırmazsan duruma göre bu coğrafyada sıkıntı yaşayabilir.
0
arnold schwarzeneger
(28.09.16)
Sünnetin tek geçerli sebebi toplum baskısı ve inanç olabilir ancak.

Freya güzel şeyler söylemiş, çocuk büyüyünce işedikten sonra pis bırakabilir gibi aptalca argümanlarla sünneti destekleyenler var, sünnet iğrenç bir pratiktir (bkz. bu geleneğin atası olan yahudi sünneti ve yaşlı hahamların küçücük bebeğin pipisinden çıkan kanı emerek temizlemesi) ve erkeğin cinsel ilişkiden aldığı hazzı azaltır. Amaç olarak kadın sünnetinden farksızdır, sadece gelenek diye kanıksandığı hatta kutsanıp kutlandığı için normal gelir.

Çocuk ileride niye kestirdiniz diyebilir ama çok büyük dert olacağını sanmam, yine de çocuğun iyiliğini düşünüyorsanız bırakırsınız ileride kendi karar verir.

Onun dışında çocuğunuz ilkokul/ortaokul çağında sünnetsiz olduğunu gizleyebilir, kendini daha az erkek hissedebilir, utanabilir. Bu da yaptırmamanın kötü yanları, ama yaptırmamanın kötü etkileri arasında kesinlikle "pis oluyor yav" gibi aşağılıkça bir sebep gösterme olmamalı.

Sünnetin ne kadar faydası varsa çocuğunuza adamakıllı bir eğitim vererek bütün eksikliğini giderebilirsiniz.

Babası "benim oğlum erkek olacak" filan diyorsa da açın o kesilen dokunun sinirler bakımından ne kadar zengin olduğunu ve cinsellikten alınan hazzı ne kadar etkilediğini gösterin. Bu sünnet denen iğrenç geleneğin ne zaman ve nasıl başladığını okutun (ağzı kanlı yahudi içeren sünnet fotoğrafları gösterin).

Bu işin hijyen için yapılmadığını, binlerce yıl önce bu işi yapanların steril ameliyathaneler kullanmadığını, hala bodrum katlarında bok gibi ortamlarda çocukları sünnet ettiklerini, hijyene hiç önem vermeden abuk subuk metodlar kullandıklarını anlatın.

Ay ileride hasta olur, pipisini silmez, hastalık kapar diyenler de kadın sünnetini de destekliyor galiba.

Neyse özet olarak yaptırmamanın kötü tarafı çocukluğunda sünnetsiz olması yüzünden eksik hissedebileceği ihtimali.

Edit: @dissendium Ben kimsenin cevabına karşılık olarak bir şey yazmadım ama evet, eğer "pis olur o yüzden kestirmek lazım" diyebiliyorsanız bu argümana aptalca derim. İleride silmez diye insanın cinsel organına müdahale mi edilir? Bu mantıkla aynı sebepten enfeksiyona çok daha yatkın olan kadınlarda da sünneti destekleyebilecek misin? Sünneti normal görmenin sebebinin içi boş ve amaçsızca yerleşmiş toplumsal kurallardan, sorgulanmadan yerine getirilen gerikafalı gelenekler yüzünden olduğunun farkında değil misin?

Sünnet hijyen için yapılmıyor arkadaşlar, sünnet hijyen için icat edilmedi. Sünnet insanlar zevk alamasın diye var. Kadın sünneti niye varsa erkek sünneti de o yüzden var. Pis koku oluyor o yüzden sünnet edelim diye bir kadın için de diyebildiğin zaman ikiyüzlü argüman demeyi, sorgulamadan gelenekçilik yapıyorsunuz demeyi bırakırım, ha o zaman da aptalca demeye devam ederim o da ayrı bir şey.

Yukarıdaki arkadaş da (dissendium) enfeksiyon ihtimalinin (bu da çocuğun eğitimine bağlı tamamen) sünnet yapılması için haklı bir sebep olduğunu düşünüyorsa bunu kadınlara yapmayı da haklı buluyor muymuş onu çok merak ediyorum. Cevap verse keşke. Kadınlarda idrar yolu ve vajinal enfeksiyon ve iltihapların ne kadar yaygın ve olası olduğunun farkında mısın? Keselim mi kardeşim? Çocuk nasılsa ölecek diye doğurmayalım? Tipine bakıp bu çocuk büyüyünce hırsız olur deyip hapishaneye atalım? Nasıl bunlar, akıllıca mı?
0
Adramelekhh
(28.09.16)
@nrmnm henuz savasiyorum. Her ne kadar karsi taraf kalabalik gorunse de anne benim. Sonucta baba ile ortak bir karar vericez. Evde oyle erkegim benim dedigim olacak tavri olmamakla beraber surekli sunnetin avantajlarindan bahseden babayi farkli goruslerle ikna etmem gerekiyor galiba.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
@freya, cevap vermeyecektim, ama yine de vereyim dedim. Apandisit adı üstünde apandis-it yani apandis iltihabı demek. İltihap oluşmadığı sürece apandisin kimseye zararı yok. O yüzden insanların apandislerini aldırmaması çok normal. Bunu sünnetle karşılaştırmana hiç girmiyorum. Pipi bildiğiniz gibi işemeye yarıyor. Sünnet derisi dediğimiz sünnette kesilen kısım çoğu zaman işeme sonrasında ıslak kalıyor ve evet, bu kokuya sebep oluyor. Hatta zamanla o bölgede temizliğe bağlı olarak enfeksiyon da meydana gelebilir. Çünkü bu tip nemli ortamlar bakteriler için uygun. Bunun neresi ön yargı?

Hemen laflar hazır, aptalca argüman bilmem ne. İşsiz misiniz amk. Bir cümleden nelere ulaşıyorsunuz.
0
dissendium
(28.09.16)
@adramelekhh ileride kendisi karar versin tezimi babasi surekli curutuyor. Efendim yok daha zor olurmus, travma yasarmis ( ya insan 20 yasinda travma mi yasar diyorum ki kendi rizasi yine) yarin obur gun evlenir kizin ailesi ister iyice gicik olursun diyor ( kizin ailesi bizim oglanin niye sunnetli & sunnetsiz oldugunu bilsin dedigimde cevap veremiyor ayri).
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
arkadaşlarım arasında askerde zamazingosuna bakılanını duymadım hiç.
soruya cevap: sağlık açısından da iyi olduğundan dolayı yaptırın bence.
0
seyduna6687
(28.09.16)
oo sunnet savaşları, alırım bir dal :)

%99.99 u sunni musluman bir ulke oldugumuz icin kestir gitsin. isid'e komsuyuz lan!
ha dinen mecburi değildir o ayrı. onu takan yok zaten.
0
supermatik
(28.09.16)
Baba da oyle benim oglum erkek olacak triplerinde hic degil haksizlik etmek istemiyorum. Evde cinsiyetci yaklasim 0. Sanirim o da daha cok saglik, temizlik, kolaylik kismina takiliyor.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
Yani olay sağlık, temizlik, kolaylık kısmıyla alakalıysa ben olsam doktorlara ve psikologlara danışırdım. Hem tıbbi hem psikolojik eksi ve artılarını rahatça tartabilmek için. Burada bu konular hakkında atıp tutuyoruz ama burada paylaşılan bilgilere veya yorumlara güvenip fikir oluşturmaktan iyidir.

Bunların yanında da çocuğa böyle bir müdahale etmeye ne kadar hakkınız olduğu sorusunu içinize sinen bir şekilde cevaplamanız lazım.
0
Adramelekhh
(28.09.16)
@dissendium aynı zamanda parmağın kangren olmasını da örnek vermiştim, hemen her şeye uyarlanabilir bu, bir organ hastalanırsa çözüm aranır ama "ya abi hastalanma ihtimali var gibi sanki ıslak falan ne dersin" diyerek kesilip atılmaz. vajinanın nemli ortamından bahsetmek bile istemiyorum o zaman kadın sünneti duyunca aklımızı kaybediyoruz ama. temizliği düzgün yapıldığı sürece sıkıntı olacağını sanmıyorum, dişlerimizi de yemeklerden sonra fırçalamazsak çürüyor baştan çektirip kurtulalım hoop bak yine alakasız ama çok da uygun bi örnek.
0
freya
(28.09.16)
sağlık açısından bence hiçbir halta yaramıyor.

ama ekstra mahalle baskısı yükleyeceksiniz. küçükken erkek çocukları birbirine pipi gösterir, hatta yarı cinsel şeyler yaşar (aaaa demeyin öyle, normal bir durum). çocuğun adı sünnetsize çıkacak. yarın bir gün kafasına estiği kişiyle sevişemeyecek, pipiyi her gören "aa sen sünnetsiz miydin?" diyecek vs.. ülke zaten çoğunluk dışındaysan insana bir ton stres yüklüyor, ileride yurtdışında yaşamak gibi bir planınız yoksa çocuğa bir de bunun stresini yüklemeyin derim ben.
0
sir gawain
(28.09.16)
Temizlik kişisel bir olay. Çocuğunuz temizlik alışkanlıklarını doğru düzgün edinirse bir sorun olmaz. Bunu geçiniz. Sanki sünnetsiz adamların hepsi pislikten kırılıyor.
Sünnet derisinin orada bir işlevi olduğu belli. Ben de erkek çocuğum olursa sünnet ettirmeyeceğim. Baskılarla karşılaşmayı göze aldım. Çocuğumun vücut bütünlüğüne saçma sapan bir gelenek için zarar vermek istemem.
İnternette bolca bilgi var, doktorların görüşleri var, makaleler var. Onları gösterebilirsiniz. (şurada kaynaklarıyla buldum bir yaı: www.cirp.org) Çocuğun da anne niye kestirmedin diye soracağını sanmıyorum, sünneti savunanlar sadece sünnetliler çünkü. Maalesef hem sizin, hem çocuğunuzun mahalle baskısı ile yüzleşmesi gerekir.
0
peggy
(28.09.16)
1-5 yaş arası yapmıyorlar genelde. yaptırın derim.
0
fakyoras
(28.09.16)
Sünnet maalesef bir sakatlamadır ve zararları yararından daha fazla.

Mobildeyim link bulamıyorum, uzun yazma fırsatım da yok maalesef. Fakat lütfen google'dan sünnet evrim ağacı diye aratın. Orada bazı başlangıç yazılarını bulabilirsiniz.
0
sevgikusunkanadinda
(28.09.16)
ayrıca bu bir cerrahi operasyon ve dikensiz gül bahçesi değil.

yani hatalı kesim sonucu cinsel hayatı sönenler, enfeksiyon kapıp aylarca sürünenler de var. kendi yeğenimin evde kanaması durmadı, gece acile koşturulup yeniden dikiş atıldı.
0
supermatik
(28.09.16)
bence ebeveynler çocuklarının vücut bütünlüğünü korumaktan sorumlu, mahalle baskısını onun üstünde uygulamaktan değil. ama biliyorum, buna karşı durabilmek çok zor, çok yıpratıcı. benimde bir arkadaşım sizin tam tersinizi yaşıyor, kendisi baba olarak sünnet ettirmek istemiyor oğlunu, bana yapılmış bir saçmalığı neden oğluma yaşatayım, ben yetiştireceğim için zaten neden kestirmedin baba diyecek bir zihniyette olmaz benim çocuğum diyor.

edit: kaldı ki kendisi sağlıkla ilgili sektörde ve daha sağlıklı bilgisinin fos olduğunu söylüyor.
0
Phoebe
(28.09.16)
avustralyalı arkadaşım türk kızla evlendi, kızın ailesi düğünden önce sünnet ettirdi. -yabancı damat diye bir dizi vardı eskiden kanal d'de, aynı onun gibi-. çocuğun omzumda ağladığını bilirim, seksten gram zevk almıyorum artık diyordu.
ben oğlum olursa yaptırmayı düşünmüyorum :/
0
tejeve
(28.09.16)
sünneti savunanlar sünnetli tipler zaten. sırf "biz olduk onlar da olsun" mantığı. bir gram ilerleme yok.

bence oturun sağlam kaynaklardan sünnetin kökenini okuyun. daha sonra objektif bir doktor bulup ona danışın. zararı faydasından çok.
0
ruhen hastayim ben
(28.09.16)
ben tamamen çocuğun inisiyatifine bıraktım. kendi isterse yaptırır. düğün dernek hıyarlığına da gerek yok. 30 yaşına bile gelse hastanede narkoz ile halleder geçer. "ama dalga geçerler" kısmına da takılmıyorum. o çocuğa vereceğiniz özgüvenle alakalı. misal benim çocuk görülüyor ki dalga geçmeye kalkan olsa, "hıhı evet tabii canım" deyip geçecek durumda. en önemli kısmı da bu zaten.
0
elestirman
(28.09.16)
sünnetliyim ama şu an bana sorulsa istemezdim büyük ihtimal. sonuçta sünnetsiz de bir sürü insan var ve hiç de farklı durmuyorlar. hatta -araştırmadım ama- benim bir teorim var sünnet konusunda. erkekleri cinsel açıdan etkiliyor gibi geliyor bana bu sünnet konusu. hem psikolojik, hem de fiziksel açıdan. bir yaşa kadar sünnet korkusu oluyor çocuklarda. bunun gelecekte cinselliğe nasıl etkili travmalar yaratacağını düşünün. fiziksel olarak da düz mantık olarak şöyle yaklaşıyorum. normalde (işlevini yerine getirmediği anlarda) korunması gereken bir bölge, her daim açık oluyor. her daim x bir temasla (kilot, baksır vs.) karşılaşıyor. bu da hassasiyetini etkiliyor olamaz mı? (bu da erken boşalma gibi türlü cinsel soruna neden oluyor olabilir.) sonuçta onu bize doğa vermiş. zaten gereksiz olsa doğal yollarla sünnetli olmaya dair evrimleşirdik gibi geliyor bana.
0
matrix
(28.09.16)
@Adramelekhh,

1. Yaşadığımız ülkede kız çocuklarına sünnet uygulanmıyor. Kendi ülkenin gerçeklerine yabancısın. Başka ülkelerde bu uygulanabilir, bunun farklı sebepleri olabilir, ben bundan bahsedecek değilim. Çünkü bu soruya yanıt değil. Bunu bana değil, başkasına sormalısın.

2. "temiz bir şey bana göre" cümlesi zaten bir görüş belirtiyor. Buradan sünnet olmayanların "pislik" olduğunu ortaya atmanız benim değil, sizin görüşünüz. Görüldüğü üzere benim görüşüm aptalca değil, tam tersine sizin ortaya attığınız görüş aptalca. Çünkü bunu diyen ben değilim. Siz sünnet olmayanların "pislik" olarak görüldüğünü söylüyorsunuz. O zaman bunu da böyle düşünenlere sorun.

3. Ortaya attığım tek konu hijyendi. Olayın dini kısmından hiç bahsetmedim ki zaten üç tane cümleden oluşan bir yanıt var. Siz bu yanıta paragraf yazmışsınız.

4. Wikipedia'nın Circumcision başlığından bir kısım,

In other cases it may be done as a treatment for a condition or for preventative reasons. Medically, it is a treatment option for problematic cases of phimosis, balanoposthitis that does not resolve with other treatments, and chronic urinary tract infections (UTIs).

Burada sünnetin "as a treatment" yani hastalıklara karşı bir tedavi olarak uygulandığı söylenmiş.

Yine başka bir cümle,

Evidence supports that male circumcision reduces the risk of HIV infection among heterosexual men in sub-Saharan Africa

Erkek sünnetinin HIV enfeksiyonu riskini azalttığı söyleniyor.

Bir de sen kadın mısın yoksa erkek mi? Doğum falan dediğine göre kadınsın sanırım. O yüzden sünneti yabancı bir kavram olarak görüyorsun herhalde.

@freya, kangren demişsin, cevap vermiyorum buna, senin kafa yapını anlayamadım pek.

Bir daha yanıt yazmam herhalde.

Özetle soru sahibi ister yaptırır ister yaptırmaz, ben burada görüşümü belirttim. Bir iki kelimeye bakıp bana sataşmanıza gerek yok. Zamanımı gereksiz tartışmalara harcayamam.
0
dissendium
(28.09.16)
@dissendium: Sünnetin haklı gerekçesi olarak ileride oluşabilecek enfeksiyonların ihtimalini göstermişsin, ben de dedim ki eğer bu enfeksiyon ihtimalleri böyle bir hareketi haklı kılabilecek, varsa sağladığı faydayı karşılayacak kadar basit bir şeyse kadınlarda da olmasını destekliyor olmalısın.

Ben erkeğim, kadın sünneti örneğini vermemin sebebi sadece senin erkek sünnetini haklı bir şey olarak görürken büyük ihtimalle kadın sünnetini iğrenç veya ilkel bir şey olarak görmenin (ki tersi daha kötü) çelişkili olduğunu ve bu çelişkinin sebebinin geleneklerin ve toplum kurallarının yüzünden normal bir şey olarak sürekli erkek sünnetine maruz kalmamız ve bunun kutsal ve takdir edilesi bir şey olduğunun bize öğretilmesi demek istedim.

İlk yazdığımda senin yazını veya nickini bile okumadım, sen "lafınız hazır amk" gibi bir cümle kullanıp adamakıllı cevap bile vermeyince ben de daha sert yazdım ama haklısın hakaret etmemem gerekirdi.

Yazdığım yazının tamamı sana değildi, hatta "ileride pis olur diye kesmek" kısmını bile seni okumadan yazdım. O yüzden niyet okuduğum filan yok.

Senin verdiğin vikipedi alıntısında sünnetin bir tedavi olarak kullanılabildiği yazılmış, bu hastalığın oluşmasından sonra yapılmasını meşru kılar (ki bu da neyin ne olduğunu bilmeyen küçücük çocuğa değil daha aklı başında insanlara uygulanıyor ve en azından başka çözümü olmadığı için ve sağlığı için uygulanıyor).
Bunun bir tedavi olması bunun asla sağlık için iyi olduğu anlamına gelmez, kanser olduğumuzda iç organlarımızın parçalarını alıyorlar kanser yayılmasın diye, bu iç organları almayı mantıklı kılıyor mu? Tabi ki hayır. Kangren olan uzvu kesiyoruz, bunun tedavi yöntemi olmasının sünnetin her çocuğa yapılmasıyla bir ilişiği var mı? Hayır.

Son olarak, sünnetin hastalık riski azalttığına dair veya bunun karşısında yer alan bir çok akademik makale var. İstediğimizi seçip birbirimize gösterebiliriz. Ama sen benim asıl demek istediğimi anlamamışsın.

Öncelikle sünnetsiz insanlarda hiv'e yakalanma sıklığının istatistiki bakımdan göz ardı edilemeyecek derecede fazla olması asla sünnet hiv'i engelliyor demek değil. Bu doğru bir bilimsel çıkarım değil. Bu sadece ortada bir korelasyon olduğunu gösterir. Sünnet kültürü olmayan toplumlarda hiv virüsünün yayılmasını hızlandıran etkileşimler daha fazla yapılıyor olabilir, sünnetin olmadığı toplumlarda tamamen rastgele bir şekilde bile hiv'e yatkınlık daha fazla olabilir.

Son olarak, hadi sünnet olmak gerçekten hiv oranını azaltıyor diyelim. Bir insanın rızası olmadan vücut bütünlüğünü bozmak, hele de o insanın akli ehliyetinin hiç ama hiç olmadığı bir dönemde, asla meşru bir olay değil. Bu çocuklara hiv virüsünü kapmamaları için nasıl davranmaları gerektiğini öğretmek yerine gidip sünnet etmeyi meşru kılmaz.

Teşekkürler.
0
Adramelekhh
(28.09.16)
benim oğlum olsa asla onun vücudunu böyle ilkel aptallıklara alet etmezdim. şuncacık çocuk kendini size karşı koruyamıyor, ağzını açıp tek bir laf edemiyor ve siz onu cerrahi bir müdahaleye maruz bırakıyorsunuz!! bence "durduk yerde" sünnet suç olmalı. ancak maalesef türkiye gibi s.kim sokum bir ülkede yaşıyoruz ve insanlar bu konuda "böyle gelmiş böyle gider, yaptır yitsin yeaa" şeklinde hareket ediyorlar. gerçekten korkunç.

şu temizlik falan diyenlere de ayrıca kahkaha attım bu arada. duyan da sünnetsiz tüm erkeklerin penisleri pislikten kalkmıyor falan sanacak ahah.

insan el kadar bir çocuğa nasıl kıyar, nasıl böyle bir işe kalkışır aklım almıyor. hele ki bir anne, bir baba buna nasıl müsaade eder? çocuklardan tiksinen biri olarak söylüyorum, benim gibi biri için bile fazla bu.
0
köstebek kurabiye
(28.09.16)
(23)

yeni evlenen insanlar neden kilo alır?

füt
yeni evlenen insanlar neden kilo alırlar? 1- üzerlerine gelen bir rahatlama hissinden dolayı mı?2- stresten mi? ulan biz ne bok ettik evlendik, şimdi bir sürü sorumluluk stresinden mi?
yeni evlenen insanlar neden kilo alırlar?

1- üzerlerine gelen bir rahatlama hissinden dolayı mı?

2- stresten mi? ulan biz ne bok ettik evlendik, şimdi bir sürü sorumluluk stresinden mi?
0
füt
(28.09.16)
Flörtleşme bitince bakım da bitiyor.
0
arnold schwarzeneger
(28.09.16)
rehavet. artık millete kendimi beğendirmek zorunda değilim. çok büyük bir hata yapmadığım müddetçe partnerim garanti.
0
nickini degistiren yazar
(28.09.16)
benzer bir durum memurlarda da var. çok büyük bir hata yapmadığı müddetçe maaş garanti. o yüzden çok çalışmasına gerek yok.
0
nickini degistiren yazar
(28.09.16)
ya rehavet olduğunu düşünmüyorum. çünkü çoğu insan evlenmeden önce de süper süper dikkat etmiyor kilosuna adamlar sürekli diyette değil yani. bence birden fazla nedeni var, birincisi yaş alıyoruz, yani evlenene kadar 30ları buluyor, e o zamana kadar ay ben yazları kilo veriyoruuumlar bitiyor, yağlar üstünde daha kolay kalmaya başlıyor. sonra düzensiz ve atıştırma alışkanlığından bütün gece birlikte yemek yemeye dikey geçiş yapılıyor, gerçekten ilk başta kimse umursamıyordur aç bir film şu cipsi gömelim diye diye tombili olunuyor işte.
0
freya
(28.09.16)
Büyük ihtimalle ev yemeği, hatta sağlıksız ev yemeğinden dolayı.

Yağlı ve hamurlu yemekleri dayıyorlar hızlı yapılıyor diye.
0
piremses
(28.09.16)
Evlerinde anneleri sağlıklı yemek pişirirken kendi başlarına kalınca mütemadiyen yok mantarlı tagliatelle, yok lazanya, hadi sıkıldık milföy oh mis tavuklu pie gibi şeyler pişirmekten.
0
whoosie
(28.09.16)
benim gördüğüm bekaretini yeni kaybeden hatunlar aniden 5-6 kilo alabiliyor. hormonal tarzda birşey olabilir ya da stres, değişikliğin etkisi falan.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(28.09.16)
düzenli seks
0
bir bucuk adana
(28.09.16)
duyulmasi gerektigi kadar +1

ilk sene en az 5 çeşit koyardım masaya, kahvaltıya ıspanaklı gözlemeler, zeytinli ekmekler, tatlılar... şehir değiştirdiğimiz için iş bulamadım biraz ondan kaynaklandı. bi de g.t kadar küçücük ilçeye taşındık onun da depresyonu oldu tabii. habire internetten tarif deniyordum. hatta gaza gelip yemek bloğu açtım. sonra baktık olmayacak böyle bıraktım. eşim göbek yapmış oldu tabii çoktan. şimdi bir çeşit yemek + salata o kadar. misafir gelmediği sürece asla börek tatlı işine girmiyorum. zaten vaktim de yok.
0
yue
(28.09.16)
Bekarken yaşadığın hareketli hayat kendini daha sakin bir hayata bırakıyor, işten eve, evden işe gidiyorsun ama hareketlerin kısıtlanırken boğazını da kısmadığın için kilo alıyorsun.
0
Tutkun
(28.09.16)
Bazıları için: Evlilik insanı kalıplara sokuyor, bazı hobileri engelliyor sporu-hareketi azaltıyor, yeni serotonin kaynakları gerekiyor. Yemek bu noktada çok kolay bir kaçış noktası oluyor, bulduğunu yiyorsun. Bir de erkekler genelde bekarken para vererek yedikleri şeyleri evde tencereyle bulunca 2-3 tabak yiyorlar. Son olarak: çoğu insan bekarken ekmek-tatlı gibi şeyleri pek almaz. Evli olunca bunlar çok bol alınıyor misafir ağırlanırken filan yemek ana konu başlığı oluyor ve tüm bunlar birleşince mide genişleyip kendini besleyen bir sürece dönüşüyor.
0
507
(28.09.16)
ya bence yeni olduğu için daha özenli yemekler daha lezzetli daha şişmanlatıcı şeyler yapılıyor.
biz erkek arkadaşımla ilişkinin başına her akşam marketten 100 liralık gıda alışverişi yapardık öküz gibi şişmanladık sonra ilişki yıllandı şimdi evde kabak var
0
neira
(28.09.16)
bence salıvermek. çevremde uzun süredir evli olup gayet fit olan insanlar var. tamam iş güç yüzünden spor yapmak zor olabilir ama yediklerine dikkat etmek bile yeterli olabilir.
0
tute
(28.09.16)
whoosie +1
yemek düzenleri değişiyor.
0
lazpalle
(28.09.16)
Evli bi hanım arkadaştan geliyor:

"Bekarken akşamları tostla salatayla geçiştiriyodum, evlenince öyle olmuyo ki. Çorbasıı, ana yemeğiii, pilavıı, salatasııı, tatlısıı.. yemekten sonra meyvesiii.. Bi de haftasonları size gelcez diyenler oluyor, döktürüyosun. Sonra artanları iki kişi bitirmeye çalışıyosun."

Birkaç ay içinde 6 kilo almış
0
mandalina kokusu
(28.09.16)
mandalina +1

tekken eve gelince bir sey yemiyorum. ama cift olunca duzenli yeme hali oluyor. hem de saat gec olmus oluyor.
0
jimicik
(28.09.16)
mandalina kokusu +1
evlendikten sonra dogru duzgun ve duzenli yemek yemeye basliyorsun
0
kassiopeia
(28.09.16)
want2die +1

evlendikten sonra bakımlı olmaya devam eden arkadaşlarım/tanıdıklarım da var ama genel olarak kadınların da erkeklerin de evlendikten sonra çirkinleştiğini görüyorum ben. sanırım bu insanların kendilerine saygıları yok, evlenmeden önceki hayatlarında yalnızca karşı cinsi etkilemek, eş bulabilmek için bakıyorlar kendilerine. e evlenince de nihai amaçlarına eriştikleri için salıyorlar.
0
köstebek kurabiye
(28.09.16)
Biz almadık. Ama spor yapiyoruz cokca.

Misafir gelince ustruplu yemek yapildigi dogru. Ben yemedigim ve yiyemeyecegim icerigi bana cok yemekler yaptim ama artinca oturup yemedik tabii :D paketleyip misafire veriyorum ben, onlara yapildi zaten kofteler, pilavlar.

Bazen kadin diger dogum kontrolerinden haplara gecince kiloda bir dengesizlik olabiliyor.
0
shadowcat
(28.09.16)
Sadece seks. Sanki evlenmeden önce çubuk krakerle besleniyor insanlar.
0
dissendium
(28.09.16)
Her akşam misafir gelen haftalar oldu. Her akşam. hepsiyle misafir menüsü (çorba, ara sıcak, ana yemek, tatlı, meyve, eser miktarda alkol) yenince kilo otomatik geliyor.

HER AKŞAM LAN HER AKŞAM!
0
babilbaligi
(28.09.16)
2 numara geçerli bizim için, "Dur bir salalım ohh!" olmadı yani. Rahat ana-baba evinden çıkıp ev geçindirme+evi çekip çevirme+biriyle birlikte yaşamaya çalışma stresini yenmek için yemeğe yöneldim. Ev-iş git gel trafik vs derken hareket de birden azaldı, yaşam standartlarımız düştü resmen. Sigara içiyor olsam maaşı sigaraya yatırabilir, alkol alıyor olsam alkolik olabilirdim. Yemekle ilgili genel bir bastırma, duygusal olarak yemeğe yönelme sıkıntım vardı bu streslerle birlikte tavan yaptı kısacası.
0
Sulfoxaflor
(28.09.16)
Herkes sporu bıraktığı için kilo alıyormuş. Taraktan oluyo arkadaş. Hormonunu bozuyo adamın demek
0
fatih baker
(28.09.16)
(14)

Ben hiç depreme denk gelmedim, nasıl oluyor?

AWD
Manyak mısın, Allah korusun vb. diyenler olacaktır ama çok merak ediyorum.İçten içe de tırsıyorum. küçük zararsız ama hissedilir bir depreme şahit olmak isterdim.Benzeterek anlatmaya çalışırsanız, deprem anı nasıl oluyor?Ses vb. çıkıyor mu?Alttan vurmalı titreşim mi, sağa sola sallama mı oluyor nası
Manyak mısın, Allah korusun vb. diyenler olacaktır ama çok merak ediyorum.
İçten içe de tırsıyorum. küçük zararsız ama hissedilir bir depreme şahit olmak isterdim.

Benzeterek anlatmaya çalışırsanız, deprem anı nasıl oluyor?
Ses vb. çıkıyor mu?
Alttan vurmalı titreşim mi, sağa sola sallama mı oluyor nasıl oluyor?

www.youtube.com

iyi geceler
0
AWD
(28.09.16)
17 Ağustos Marmara Depremi'ni yaşadım. Allah yaşatmasın diyorum. Yerin altından gürültü geliyor. Bitsin artık diyorsun. Bir kere de dışarıda yakalandım. Bir adım bile atamama ihtimalin var.

Edit: Bu arada İzmit'liyim. Depremin merkez üssü olan Gölcük karşımızda.
0
dissendium
(28.09.16)
17 ağustosta edirnedeydik biz türkiyenin en az etkilenen yeri sanırım, kaldı ki edirnenin en sağlamkonutlarında oturuyorduk 3. kattı, öyle bi uğultu vibrasyon oldu ki ve uzun sürdü

yeter artık bitsin noolur dedim ben bile edirneden.

annem o zaman çorludaydı, gece sallantı başladı kalkıp 2 adım atamadım dedi.

yani aa bu insanlar niye kaçamamış kaçamıyolar mı deme 2 adım bile atamıyormuşsun.

depreme dair hatırladığım ilk şey gümm diye alttan vurması oldu.
0
killerbee
(28.09.16)
ben istanbul'da küçük küçük hissedilenleri yaşadım. ranzanın alt katındaydım uyuyordum, baya bi sallandım filan. en son yataktan kalkıp bağırarak küfrettim "ne var la niye sallıyorsunuz" diye. koridordan bi çocuk seslendi deprem oluyor çık kaç filan diye. mal gibi uyuyordum sinirden kalkmasam.
0
klassno
(28.09.16)
salliyor xD

benim en korktuğum dikey bir titresimmis gibi olan. gürültü çıkarıyor bu. kısa ve ani. son yıllarda izmir' de hissettiklerim hep böyleydi. acayip korkarım.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.09.16)
ses çıkıyor gümbürtü gibi bi anlık, şiddetliyse öyle bir sallanıyorsun ki dakikalar geçmiş gibi geliyor, bitmiyor, bi bakmışsın sadece 45 saniye sürmüş. hafifledi artık gideyim diyorsun o zaman bile seni yere düşürüyor. öyle bi şey.
0
pide
(28.09.16)
neredeyse her türlüsünü yaşadım. sağa sola sallayan da var, alttan vurup titreştiren de. hatta 12 kasım düzce depreminde yer ayağımın altında dalgalandı, resmen hissettim bunu.

17 ağustos'ta duyduğum sesi ömrüm boyunca bir daha duymak istemem.
0
devilred
(28.09.16)
17 ağustos depreminde 8 yaşındaydım sabaha karşı olduğu için pek hatırlamıyorum ama babam bizi kucaklayıp iki kat aşağı inebilmişti evimiz o zaman ahşaptı, çok fazla uğultu duymuştum. artçıları falan daha net hatırlıyorum, 5 küsürlük bi tanesine başkasının 6. kattaki evinde yakalanmıştık o dün gibi aklımda mesela koridorlarda sağa sola çarpa çarpa evin içinde koşturuyorduk, merdivenlerden inilmez falan demişlerdi. öyle kolay değil alttan da vuruyor sağa sola da savuruyor. bulunduğun zemin ve binaya göre değişiyor yani.
0
nickimin hakkini veremedim
(28.09.16)
itanbul'da 17 ağustos tan bir kaç ay sonra 7.2 lik bir deprem olmuştu onu yaşamıştım. (bkz: şirinler izlerken depreme yakalanan efsane nesil)

beşik gibi sallanıyor koskoca apartman, "ha yıkıldı yıkılacak, hadi bitsin artık da öleceksek ölelim" gibi düşüncelere kapılmıştım o yaşta. kimse yaşamasın o korkuyu.
0
luchetti
(28.09.16)
Hic büyük deprem yasamadim ve tabi ki umarim da ulkece yaşamayiz ama 4 civarı depremleri cok seviyorum hafif sallanıyoruz aksiyon falan oluyor.

2004'te sanırım izmirde pes pese 5 ile 6 arasi degisen depremler olmuştu okullar tatil falan olmuştu hatta acayip eglenmistim o hafta kendi halimde. Tabi dedigim gibi daha buyuk bi deprem olmasini istemem ve buyuk deprem yaşayıp korkusu olan kisilere saygim sonsuz yanlis anlamasinlar lütfen.
0
nundu
(28.09.16)
tüm britannica'lar yere ve üstüme düştüydü. yaşın tutuyosa nasıl bir sarsıntı anlarsın sanırım.
0
inannas jofn
(28.09.16)
17 ağustostan önce bunun aynısını anneme babama söylemiştim evde. küçüğüz tabi o zamanlar, ama garip bir şekilde doğayla ilgili ne desem tutuyordu.

babam baya bi kızmıştı öyle şeyler deme diye ve 1 hafta içinde oldu.
ben uyuyordum baya bi ortalarında uyandım. gümbür gümbür tanklar geçiyor gibi oluyor.
0
safepassage
(28.09.16)
17 Ağustos da dahil hepsini hissettim. Kısa sürenlerde değil de 5 saniyeyi geçenlerde hayatın, sevdiklerin gözünün içinden düşüyor valla (Evet 5 saniye deprem için çok uzun bir süre.).

Direkt acil durum moduna geçiyor beyin. Bitsin istiyorsun. Hep otururken yakalandım o yüzden fiziksel olarak pek hissedemedim. Ev ve evdeki eşyaların oynadığını gördüm ama.
0
piremses
(28.09.16)
Malum gölcük depreminde çocuk olduğum için tekrar sallansa da sallansam diyordum. Öküz gibi uyuduğumdan asıl sallanmayı hissetmedim bile.
0
fatih baker
(28.09.16)
Bazen yoldan bir kamyon geçer, temel sağlam değildir bina yerinden oynar ya öyle bir şey. Sallamalı da zıplatmalı da olabilir. Dalga tipleri var.

encrypted-tbn3.gstatic.com

Depremden korkmuyorum, deprem değil bina öldürür. Fay hattında yaşıyoruz. Eski evimizde 3 büyüklüğünde bile koltuk balkondan dışarı uçacak gibi oluyordu çünkü depremler yüzeye yakın oluyor. Şimdi 5 küsür oluyor hmm, yine mi deyip geçiyoruz.
0
Lim5
(28.09.16)
(4)

Türk Sineması'ndan ve Edebiyatı'ndan en nadide karakterler

dahinnotha
Gerçek gibi olan, iz bırakmış karakterlerden aklınıza kimler geliyor? Ben Hait Ayarcı'yı sokakta görsem tanırım gibime geliyor.
Gerçek gibi olan, iz bırakmış karakterlerden aklınıza kimler geliyor?

Ben Hait Ayarcı'yı sokakta görsem tanırım gibime geliyor.
0
dahinnotha
(27.09.16)
Çalıkuşu. Miralay Hayri bey. Munise. Tanırım bunları. Sarılırım.
0
yaren
(27.09.16)
Zebercet.
0
auroraaurora
(27.09.16)
Kahraman Kiral
0
yons
(27.09.16)
Bir Zamanlar Anadolu'daki savcı Nusret.

(bkz: taner birsel)
0
dissendium
(27.09.16)
(17)

Underrated içecekleriniz neler ?

Golden Ratio
SB. Bunun üstüne tanımamhttp://scontent.cdninstagram.com/t51.2885-15/s750x750/sh0.08/e35/13117771_1730283390518940_1232853317_n.jpg?ig_cache_key=MTI0MjgwMDExNDA1NDkyNDMyOQ%3D%3D.2
SB.
Bunun üstüne tanımam
scontent.cdninstagram.com
0
Golden Ratio
(27.09.16)
Su. Herşeyin yanında gidiyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(27.09.16)
Apocalypse
(27.09.16)
Hiçkimse bilmez, bilemez:

3.bp.blogspot.com

O kadar underrated kaldı ki piyasadan kaldırdılar. Oysa çok güzeldi.
0
himmet dayi
(27.09.16)
0
tosiba
(27.09.16)
fruit shoot

www.google.com.tr
0
bir garip melek
(27.09.16)
Capy Pulpy Portakal
0
dissendium
(27.09.16)
Tonik içerim ben. Sek.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.09.16)
pepsi limonlu. twist miydi neydi. büyük marketler dışında denk gelmiyorum hiç.
0
jangbogo
(27.09.16)
kefir
0
hypervaskulerdondurucu
(27.09.16)
sprite zero.
0
hopeless
(27.09.16)
kefir +1
0
centrolenidae
(27.09.16)
Schweppes- Ginger Ale
En azından Türkiye için.
0
equine
(27.09.16)
mezzo mix.
0
aydogank
(27.09.16)
elmalı soda + içine dilimlemiş yeşil elma.
0
theseachange
(27.09.16)
wheat grass, kombuçha
0
fransiz burjuvasi
(27.09.16)
kenevir sütü
0
emininsel
(27.09.16)
aspire
0
cedilla
(27.09.16)
(4)

sizce pastane açmalıyım?

olay mahalli
kardeşim pasta ustası. ben de yurtdışında yaşıyorum. elimizde de 100 bin tl sermaye var diyelim. son iki-üç yıldır baya bir düşünüyoruz 'nasıl bi iş kurabiliriz bu paraya' diye. hem onun hünerini hem de parayı kullanarak nasıl bir iş yapıp tutturabiliriz? pastane mi, cafe mi, sadece üretim mi...?
kardeşim pasta ustası. ben de yurtdışında yaşıyorum. elimizde de 100 bin tl sermaye var diyelim. son iki-üç yıldır baya bir düşünüyoruz 'nasıl bi iş kurabiliriz bu paraya' diye. hem onun hünerini hem de parayı kullanarak nasıl bir iş yapıp tutturabiliriz? pastane mi, cafe mi, sadece üretim mi...?
0
olay mahalli
(27.09.16)
Ticaretten anlamıyorsanız iş kurmayın. Ürünler satılmak için üretilir. İyi pasta yapabilmek o pastaları satamadığınız sürece bir şey ifade etmez. Kafe açarsanız ek olarak pastaları kendiniz yapabilirsiniz, dışarıdan almazsınız. Sadece üretmek karsız bir iş. İşin kazancı satıştan geliyor zaten. Kafe açabilirsiniz, ama hitap edilen kesim, tarz, kalite gibi şeyleri çok iyi düşünmeniz gerek.
0
dissendium
(27.09.16)
stopaj nedir nasıl ödenir yazar kasa sana kaça patlar bunlardan biraz haberdar olsanız iyi olabilir.
0
nedendir bilinmez
(27.09.16)
Ben olsam instagramdan vs. üretim yapar satardım :)
cafe vs. açmak aşırı keyifli geliyor bana ama o parayı batırmak çok olası. 100bin batırsak da sorun değil diyorsanız girişin. Yok 100bin hayatımın garantisi diyorsanız bulaşmayın.
0
lcha
(27.09.16)
+1 lcha

Ayrıca ben olsam; Instagram ya da Internet sitesi açıp o paranın çok az bir miktarını yine Internet reklamlarına ayırıp bu işe başlardım.
0
teknikekip
(27.09.16)
(13)

Tek geceliklerle ilgili

chipie
Anlayamadığım bir nokta var. Tek gecelik ilişkiye girilen insan illa ki bir şekilde beğenilen insan değil midir? Yani fiziksel olarak dahi beğenilmeyen biriyle sevişilir mi? Yoksa sadece ihtiyaç, öylesine fiziksel aktivite gibi olur mu? Fikrinizi merak ediyorum ben güzel ya da yakışıklı bulunmayan y
Anlayamadığım bir nokta var. Tek gecelik ilişkiye girilen insan illa ki bir şekilde beğenilen insan değil midir? Yani fiziksel olarak dahi beğenilmeyen biriyle sevişilir mi? Yoksa sadece ihtiyaç, öylesine fiziksel aktivite gibi olur mu?
Fikrinizi merak ediyorum ben güzel ya da yakışıklı bulunmayan yani en azından hoşuna gitmeyen biriyle sevişilmez diyorum. Yoksa içi alır mı insanın dokunmayı?
0
chipie
(27.09.16)
alkolün miktarına göre değişir bu sorunun cevabı.
0
devilred
(27.09.16)
tinder ı kullanan bi kaç erkeği canlı izlersen o motivasyonun neye benzediğini görebilirsin.
ben anlamıyorum nasıl hayvansı bi içgüdü ama sorunu olmayanlar çok.

yaftalayacak değilim, gördükçe alışıyorum. normal demek ki
0
sttc
(27.09.16)
cinsel açlıkla ilgili. eğer kişi yeterince açsa damacana bile gözüne seksi gözükebilir.
0
nickini degistiren yazar
(27.09.16)
Bu iş çok riskli bir iş. Düzenli seks, pek çok açıdan iyidir.

Ara ara duyuruda da açılan cinsel hastalık başlıklarına bakarsan ne demek istediğimi daha net anlarsın. Güvenlik noktasında da sıkıntılar var, yeni tandığın biri evine geliyor veya sen evine gidiyorsun vs. vs.


Tek gecelik ilişkilerden mümkün olduğu kadar kaçının. Sorunuza gelirsek, tek gecelik ilişkinin doğası gereği beğenmeseniz de olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.09.16)
Cinsellik de bir ihtiyaç. Alkolle hiç ilgisi yok. İstek olursa bir insan beğenmediği biriyle de birlikte olabilir. Çok büyütmemek lazım böyle şeyleri.
0
dissendium
(27.09.16)
beğenmediğim insanla da seviştim. pek şaşırtıcı olmadı.

beğendiğim insanla sevişmeye çalışıp hayal kırıklığına uğradığım da oldu. bak bu şaşırtıcıydı. ayak fantazisi olan vs. saçma sapan zevkleri olan insanlar beni irrite ediyor.
0
aydogank
(27.09.16)
yalnız öyle bir sormuşsun ki sanki böyle bir partide insanlar tombala çekip eş seçiyormuş gibi. :) (gerçi onu da fantezi gereği yapanlar oluyordur muhakkak. eş değiştirme partileri gibi.) tek geceliklerde de birbirini çekiyor işte insanlar bir şekilde. ama kabul etme skalası geniş olabiliyor insanların.
0
matrix
(27.09.16)
Hiç tek gecelik ilişki yaşamadım ama devamlı bu şekilde ilişkiler yaşayan yakın bir erkek arkadaşımdan ve başka birkaç örnekten erkeklerin güzellik konusuna önem vermediğini biliyorum. Kadınlar önemsiyor olabilir.
0
petekpare
(27.09.16)
En azindan fiziksel olarak az cok begenilmis olmasi lazim, baska turlu olmaz. Ama gercekten "nefes alsin yeter" mantiginda gidenler var. Inanmazdim ama varmis, gordum.
Kisiye gore degisiyor demek ki. Bana sorsan istemeyecegim biriyle olmaktansa 40 yil iliskiye girmeden yasamayi tercih ederim.
0
stavro
(27.09.16)
valla erkekleri bilmiyorum ama kadın önüne gelenle yatmaz. hele memleketteki tipleri düşündükçe evlerden ırak.
biraz adama benzemeli tabii.
0
vecihi ile fikret
(27.09.16)
Libido insana olmadık şeyler yaptırabilir.
0
arnold schwarzeneger
(27.09.16)
Fiziken beğenmediğim, çekici bulmadığım biriyle katiyyen sevişmem kendime de böyle bi saygısızlık yapmam.
0
chiper
(27.09.16)
ben fiziksel olarak çok beğenmediğim biriyle sevişmem, cinsel açlıktan kendini duvarlara vuran biriyim. her sevişemeyen damacana skmek veya çirkin bulduğu insanların kucağına atlayacak olsaydı erkeklerin %95'i tecavüzcü olurdu. çok şükür "hoşuma giden biriyle ilişkiye giremiyorum o zaman öşek skeyim" diyecek kadar çıldırmadım henüz ben, öngörülebilir bir süre içerisinde çıldıracağımı da sanmıyorum.

ha kimisi de iki biradan sonra babası gelse sevişiyo, onu ben bilmem. ben fiziksel olarak çok çekici bulmadığım sürece olmuyor yani, istemiyorum. tam olarak "damacana skmek"le aynı seviyede geliyor bana, afaki ve tatsız.
0
der meister
(27.09.16)
(6)

Telefon suya düştü yardım edin :(

antepfıstıklıbaklava
Arkadaşlar ıphone 5s telefonu tuvalete düşürdüm ya. Bi 30 sn içinde çıkardım gittim pirince falan koydum. Sudan çıkardığımda telefon kapanmıştı çoktan. Hiç bu durumu yaşayan var mı? Başka yapmam gereken bir şey var mı belki bi fikir verirsiniz, moralim çok bozuk :((
Arkadaşlar ıphone 5s telefonu tuvalete düşürdüm ya. Bi 30 sn içinde çıkardım gittim pirince falan koydum. Sudan çıkardığımda telefon kapanmıştı çoktan. Hiç bu durumu yaşayan var mı? Başka yapmam gereken bir şey var mı belki bi fikir verirsiniz, moralim çok bozuk :((
0
antepfıstıklıbaklava
(26.09.16)
Pirinçe koyun sabaha kadar kalsın sabah şarja takın ve 5 dk sonra açın

Muhtemelen çalışır
0
KingDagos
(26.09.16)
Sabah falan yetmez ona 30 sn orada kaldıysa. İki gün falan duracak pirincin içinde.
0
harzem
(26.09.16)
hocam al 5kilo pirinç 2 3 4 gün boyunca ne kadar dayanabilirsen
sabah akşam pirinç değiştir
0
killerbee
(26.09.16)
Kapandıysa büyük ihtimal iflah olmaz.

Geçmiş olsun.
0
kurnaz
(26.09.16)
Pirinçle falan olmaz o iş. Geçmiş olsun. Fotoğraf makinemin lensi dış çekim yaptıktan sonra eve bir anda girmemle buğulandı. Bir yıl geçti hala lens bulanık gözüküyor.
0
dissendium
(26.09.16)
kendiliğinden düzelmeyecek. bence telefoncuya götürün. içini açıp konnektörleri temizlesin, tekrar toplasın. işte o zaman çalışmazsa yapacak bişey yok. arızalanan parçalarını aramaya başlamak gerek.

sökülüp toplanması zor bi telefon değil. eliniz yatkınsa kendiniz bile yaparsınız ama temizleme solüsyonu falan gerek ilaveten.
0
sttc
(26.09.16)
(2)

üniversitede öğrenci işlerinde kısmi zamanlı öğrenci olarak çalışmak

coderlovescoder
selamlar istanbul üniversitesinde öğrenci işlerinde kısmi zamanlı öğrenci olarak çalışmak mümkün müdür acaba? biliyor musunuz? ona göre başvuracağım da.bunun dışında alternatiflerim neler acaba?
selamlar istanbul üniversitesinde öğrenci işlerinde kısmi zamanlı öğrenci olarak çalışmak mümkün müdür acaba? biliyor musunuz? ona göre başvuracağım da.
bunun dışında alternatiflerim neler acaba?
0
coderlovescoder
(26.09.16)
Kütüphanede daha çok öğrenci çalışıyor genelde.
0
dissendium
(26.09.16)
www.istanbul.edu.tr
Şu sayfanın altında yazan KZÖ talep listesi hemen hemen doğru. Oradan bakabilirsin.

Bu arada başvurular kapandı diye biliyorum.
0
equine
(27.09.16)
(1)

jay z empire state of mind

utepils
bugün bi arkadaş dinletti, empire state of mind gibi ama ondan önce bi film festival şarkısı gibi bir şeyle editlemişler sonra tak diye empire state of mind giriyordu çok hoşuma gitti. var mıdır bilen?
bugün bi arkadaş dinletti, empire state of mind gibi ama ondan önce bi film festival şarkısı gibi bir şeyle editlemişler sonra tak diye empire state of mind giriyordu çok hoşuma gitti. var mıdır bilen?
0
utepils
(26.09.16)
Brooklyn We Go Hard diyesim geldi. Bir filmde kullanılmıştı bu şarkı.
0
dissendium
(26.09.16)
(3)

Basit matematik sorusu

kivanc1
Bu soruları kısa yoldan nasıl çözüyorduk? Teşekkürler :)Soru ekte, mobilden şeediyorum yüklenmediyse haber ediverin.
Bu soruları kısa yoldan nasıl çözüyorduk? Teşekkürler :)

Soru ekte, mobilden şeediyorum yüklenmediyse haber ediverin.
0
kivanc1
(26.09.16)
Başka bir çözüm yolu var mı bilmiyorum ama tek bilinmeyenli denklem ile çözülebileceğini tahmin ediyorum.
0
scheisskopf
(26.09.16)
x + 1.2x + (1.2x1.2)x + (1.2x1.2x1.2)x = 1342
5.368x = 1342
x = 250

Soruda hata var ama, 1342 sayfa diyor, aslinda 1342 soru olmasi lazim, yada ilk gun kac sayfa cozmus diye sormasi lazim.
0
cooperr
(26.09.16)
dissendium
(26.09.16)
(6)

Üniversite / Dershane / Ruh Hali.

mutekebbir
23 yaşında bir genç düşünün. Üniversite okumamış sebebini bilmiyorum, okumayı sevmiyor ama zeki bi çocuk.Geçen yıl yakın bir arkadaşı gaza getirdi bunu, sen yaparsın çalış gir üniversiteye bitir okulunu diye.Bu da çok güzel aldı hemen gazı, gittik bir sürü kitap aldık, hatta odasını bile yeniledi ço
23 yaşında bir genç düşünün.
Üniversite okumamış sebebini bilmiyorum, okumayı sevmiyor ama zeki bi çocuk.
Geçen yıl yakın bir arkadaşı gaza getirdi bunu, sen yaparsın çalış gir üniversiteye bitir okulunu diye.
Bu da çok güzel aldı hemen gazı, gittik bir sürü kitap aldık, hatta odasını bile yeniledi çocuk bayağı yeni bir düzen kurdu kendisine. Kendine çalışma programı ayarladı ve uydu, çalışmaya başladı.
Önümüzdeki sınava girecek.

Fakat okula çok uzun zaman ara verdiği için bazı şeylerde yalnız yetersiz kalıyor.
Zar zor dershane bulundu kayıt yaptıracak, fakat dershane ortamını görmek çok moralini bozdu, herkes ondan küçük, yıllar sonra yeniden bi okul ortamı.
Dışa vuramıyor fakat inanılmaz strese girdi.

Üniversite için gaz veren arkadaşı da diyor ki kasmasın kendini, açıktan okusun, o süre içinde de yabancı dil kursuna gitsin, birini öğrensin diğerine gitsin vs. Dışarıdan böyle kendini geliştirirken, okulu da açıktan bitirir.
Bana pek mantıklı gelmedi açıkçası ama şimdi o yanında olduğu için tam olarak durumunu görebiliyor. Ben göremiyormuşum.
Diyorum ki alışır, bir süre adapte olması zor olsa da halledebilir.
Ama çökmüş bildiğin. Derse gitmeyebilir dedi ortak arkadaşımız.

Şimdi ne yapmak lazım bu arkadaşa.
Bir kere bir sürü yatırım yaptı bu olay için. Hayal kurdu her şeyden öte, inanıyor yapabileceğine bir dershane ortamı görmek insanı bu hale getirir mi?
Hadi getirdi diyelim, nasıl çıkar.

Dershaneye girince bu hale geliyorsa bu çocukcağız okulu kazandığında ne halt edecek?

Ne yapmalı? Ne demeli?

Kendisi de bilmiyor ne yapacağını, biz de bilmiyoruz ne diyeceğimizi.
Kendisine sor bakalım, oturun konuşun dedim şu an pek o kafada değilmiş, morali çok bozukmuş.

Bu geçici bir durum mudur? Yoksa şimdiye kadar olan emekler yanıp arkadaşın dediği yoldan giderse daha mı iyi olur?

Kararı kendisi verecek elbette ama sizin bir yakınınız aynı durumda olsa mesela nasıl değerlendirirdiniz durumu?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(26.09.16)
aöf okumanın tek faydası askerlik. açıktan okursa hiçbir fayası olmaz. böyle tavsiyeler verenlere de ayrı tavım. 24 yaşındayım. kısmetse önümüzdeki yıl başlıcam. açıkcası bu durum arkadaşının ne istediğine hangi bölümü hedeflediğine göre değişir. iyi bir yere girebilirse okusun derim. ama sırf okumak için okuyacaksa zaman kaybetmesin boşuna. o yüzden bu kararsızlıktan bir an önce kurtulmalı. sınav zamanı yaklaşıyor ve ona göre bir karar vermeli.
0
tute
(26.09.16)
sunu soylemek isterim, okula basladiginda yas farki asla sorun yaratmayacak. bu dusuncemi destekleyen pek cok insan bulabilirim, gelip yazarlar da zaten.

aof okumasin elbette. yukaridaki arkadasin soyledigi gibi tek faydasi askerlikten yirtmak.

bence dershaneye alisabilir zamanla. hatta hocalari tarafindan ozel ilgi gormesini saglayabilir bu yas farkliligi.
0
hopeless
(26.09.16)
il ünimi yarım bırakıp 23 yaşımda tekrardan başka bir üniversiteye girdim. evet 23. evet çoğu kişi benden küçüktü ama herkes değil. benim gibi bir sürü kişi vardı ki ben küçük bir şehirdeydim. büyük şehirlerde bu oran daha fazladır.

sıkıntı, stres... tahmin edemezsin neler yaşadığımı. ama bir süre sonra bi bakmışım hepsi ni unutmuşum. arkadaşlarım var, ortamım var vs.

ve en önemlisi, daha olgun olduğun için olsa gerek, hayata ülkeye insanlara gençliğin içinde bulunduğu duruma karşı daha daha gözün açık oluyor. bazı şeylerin farkına daha iyi varabiliyorsun. bunları söyle mesela arkadaşına. ben bi önceki ünimde adeta malın tekiymişim diyorum. hiçbirşeyin farkında olmayan bir çocukmuşum. vs vs, anlatsam epey anlatırım.

ben aynı zamanda çalışıyordum. sadece derslere girdp çıktım bir süre. hiç kimseyle isteyrek arkadaş vs olmaya kastırmadım. gerekli durumlarda konuştum insanlarla. kasılıyordum çünkü. insanların soru soracak olmasından çekiniyordum. ama sonra yukarda da dediğim gibi bi bakmışım kaynaşmısız. bir kız arkadaşım olmuştu, en güzel yıllarım geçti o ünide. bunlar da var :)

dersane işini bilemem. o daha büyük stres. eğer evde düzenli çalışabilecekse dersane çok da gerekli değil.

ama mutlaka üniye gitsin. açıktan okumasın. okurken de çalışsın bir yandan. çok güzel bir 4-5 yıl geçirebilir.
0
mahone
(26.09.16)
Arkadaşın ağzını koli bandıyla bantlayın, en hayırlısı. Bizim okulda 50 yaşında adam var okuyan. Çocuğun endişelerine hak verip AÖF falan diye gazlamasın. Üniversite hayatını yaşasın çocuk, hocalardan ders dinlesin, farklı görüşler tanısın, bir vizyonu olsun. İngilizce kursuna gidip AÖF işletme okuyunca çok mu gelişecek?
0
Lim5
(26.09.16)
itü'de mühendislik okuyorum arkadaş grubumu sayıyorum;

-29 yaşında dgs ile geldi okulu bu sene bitirecek.
-22 yaşında öss'de 2000. olacak geldi dereceye oynuyor

gördüğün üzere yaş farkı insanlar arasında problem olmuyor, arkadaşlarım bana yaşlarını söylene kadar 7 yaş gibi bi fark olduğuna ihtimal vermezdim. Okumanın yaşı yok, gitsin dershanesine orda çalışıp düzgün bir üniversite kazanıp gidip okusun.
0
bozbaykus
(26.09.16)
Açıktan okumak ve yabancı dil öğrenmek, bu süreçte yapılabilecek en mantıksız hareket. Sosyal fobi oluşmuş olabilir. Arkadaşlarını rakip olarak görürse kazanma hırsı oluşabilir. Devam etsin mutlaka. Böyle şeyler keyfe göre olmuyor maalesef.
0
dissendium
(26.09.16)
(7)

Üniversiteler ne işe yarıyor?

soft
Başlık ilginç evet. Özellikle sosyal bilimlerde deli egolu hocaların ne işe yaradığını, öğrencilerin üniversite okuyup kendine ne kattığını merak ediyorum. Türkiye'de ''akademi'' denen olay neye yarıyor allasen?Mesela istanbul Üni. iktisat mezunu birkaç kişi tanıyorum. Bir tanesi 1. bitirmiş iktisat
Başlık ilginç evet. Özellikle sosyal bilimlerde deli egolu hocaların ne işe yaradığını, öğrencilerin üniversite okuyup kendine ne kattığını merak ediyorum. Türkiye'de ''akademi'' denen olay neye yarıyor allasen?

Mesela istanbul Üni. iktisat mezunu birkaç kişi tanıyorum. Bir tanesi 1. bitirmiş iktisat bilmiyor. ''Ezberledim geçtim'' diyor. İyi bir üniversite hesapta.

Hocalar hiçbir şeye yaramayan, copy paste makaleler yazarak, batılıların kitaplarını derste okuyarak toplum refahına ne gibi bir katkı veriyorlar? Veya vermek zorunda değiller mi? Bir iktisatçının para ve maliye politikalarına reel katkılar vermesi, veya verebilecek vizyonda öğrenciler yetiştirmesi gerekmez mi? Adam mesela Kayserili. Lisans, yl, doktora Erciyes Üni'de yapmış, burnunu şehirden çıkarmadan profluğa kadar gelmiş.

Dünyada nedir bu işin olayı, bizde nedir? Bu üniversiteler ne işe yarıyor hakikaten anlamıyorum. Aydınlatın beni.
0
soft
(25.09.16)
Askerlik süresini kısaltmaya, eş bulmaya, cv'ye yazmaya, ortamlarda hava atmaya...

"Kayserili" olacak. Kesme işareti kullanılmaz.
0
la rana
(25.09.16)
Okuduğunu anlama kabiliyeti olan kişilerin iş takibi yapılan pozisyonlarda çalışmaları için ayırt edilmelerine yarıyor.
0
Batuhanolabilir
(25.09.16)
ben türkiye'deki pek çok akademisyenin rolünün, öğrenci sirkülasyonunu sağlamaya katkıdan başka bir katkılarının olduğunu düşünmüyorum. bir çoğu piyasaya çıksa sahiden iş bulamayacak kimseler. ama dünyanın en vasıflı %5'lik kesimi içerisindelermiş gibi bir tavır içerisindeler. fen bilimlerini bilmiyorum, ama özellikle sosyal bilimlerde durum bu şekilde.
0
gogu delen adam
(25.09.16)
yazdıklarına yüzde yüz katılıyorum.

mersin üniversitesinde mesela profesör olmuş kadın hocalar var (iibf) daha powerpoint'i kullanmayı bırak bilgisayarda nerden bulup açacaklarını bile bilmiyorlar. asistanları gelip sınıfta pc'yi açıp slaytı ekrana yansıtıyorlar.

askerlik, eş bulma +1

buralardan mezun olan çoğu kişi kpss, bilmem ne sınavı, o sınav, bankalara giriş vs için kastırıp illaki bir yerde çalışmaya başlıyor. ama eğitim olarak. sıfır bile değil eksi anasını satayım. tabi bu her unide böyledir demiyorum ama çoğunda böyle.

yine mersin üniversitesinde, ben 2010-15 arası okudum. bir dersin geçmiş yıllardan 2001,2002 soruları vardı. ve hoca bize de aynılarını sormuştu. yalan söylüyorsam allah belamı versin. hocanın adını, dersin adını bile yazarım. fotokopiden 2001den itibaren sorduğu tüm soruları alırdık. kadının 2001den 2012 ye kadar her vize ve final sorusu aynı idi. sadece sayılar değişikti :)

zorla kitap satın aldırmalar, zorla konferansa katılmalar ve konferansta hocaların yoklama alması :) daha neler neler anlatabilirim. usülsüzlüklere kadar ne rezillikler gördüm.

bu fakülteler, birilerine ekmek kapısı, gençler için 4 yıllık fakülte bitirip iyi kötü bir iş bulma, kızlara ve erkeklere eş bulma vs den başka bir boka yaramıyor.

okudugu alanın hakkını verip alanında iyi işler yapan kişileri tenzih ederim. çok sinirlendim yine.
0
mahone
(25.09.16)
bu işin derinine inelim.

daha çocuk ilkokulda ezber yapmaya alışıyor.

üniversite sınavı geliyor, mesela adam iktisatçı, tm'den girmiş, hayvan gibi edebiyat ezberlemek zorunda. yazarın anası, babası, eserleri..

sonra herif üniversiteye gidiyor, adamın kafa artık ezbere basıyor. yeni bir şey üret desen, bir fikir, bir araç vs. belki mel mel bakacak suratına.

'üniversiteler ne işe yarıyor'dan ziyade; 'türkiye'de okullar ne işe yarıyor?' demek istiyorum.
0
tosiba
(25.09.16)
Üniversiteler Türkiye'de şu an için meslek edindirme işine yarıyor. Bir üniversite makine mühendisliği eğitimi veriyor diyelim. Buradan mezun olan öğrenciler iş hayatında önemli işler yapıyorlar. Burası gerçek. Özellikle Türk doktorlarının ben iş yükü anlamında gayet başarılı olduklarını söyleyebilirim. Bizim üniversitelerimiz daha çok yeni. Ne zaman 300-400 yaşında bir ülke oluruz, o zaman belki bazı şeyler değişir. Bugün nasıl her Cambridge Üniversitesi'nden mezun olan bir Isaac Newton olmuyorsa, normal bir işe girip çalışıyorsa bu çok da abartılacak bir şey değildir diye düşünüyorum.
0
dissendium
(25.09.16)
Işe yaramiyor gibi gozukebilir ama askere gidip universite okumamislari gorunce anliyorsunuz aslinda ne kadar elzem oldugunu.
0
zoghurt
(26.09.16)
(3)

Bulamadığım şarkı

hasanemrex
Arkadaşlar spor salonunda bugün bir şarkı vardı sesini kaydedip size soracaktım ama ben telefonu alana kadar şarkı bitti şarkıyı bir kadın söylüyor ve nakaratında davay davay davay davay şeklinde söylüyor 4 kez. Bu şekilde bulmam çok zor biliyorum ama belki bileniniz vardır diye bir sorayım dedim.
Arkadaşlar spor salonunda bugün bir şarkı vardı sesini kaydedip size soracaktım ama ben telefonu alana kadar şarkı bitti şarkıyı bir kadın söylüyor ve nakaratında davay davay davay davay şeklinde söylüyor 4 kez. Bu şekilde bulmam çok zor biliyorum ama belki bileniniz vardır diye bir sorayım dedim.
0
hasanemrex
(25.09.16)
Serebro - Mama Luba

www.youtube.com
0
dissendium
(25.09.16)
Bu değil maalesef ya biraz daha sert bir şarkı ve 4 kez davay diyor üst üste
0
🌸hasanemrex
(25.09.16)
silver apple
(26.09.16)
(7)

Bilim ve Teknik dergisi abone olmaya değer mi?

winston insani
MerhabalarBilim ve Teknik dergisi hala abone olmaya değer bir dergi mi? Eskiden gayet iyiydi ama son yıllarda özellikle cemaat'in ve/ya da vasıfsız insanların oralarda çalışması nedeniyle kalitesi düşmüş diye duyuyorum hep.Senelik 70 liraymış.https://esatis.tubitak.gov.tr/aboneDergi.htmNe dersiniz?
Merhabalar

Bilim ve Teknik dergisi hala abone olmaya değer bir dergi mi? Eskiden gayet iyiydi ama son yıllarda özellikle cemaat'in ve/ya da vasıfsız insanların oralarda çalışması nedeniyle kalitesi düşmüş diye duyuyorum hep.

Senelik 70 liraymış.

esatis.tubitak.gov.tr

Ne dersiniz? Ücretten değilim ama bu dergi değer mi alınmaya?
0
winston insani
(25.09.16)
hayır bence. internetteki kaynaklar daha çeşitli. yakında kütüphane olan bir şehirdeyseniz. kütüphanelerin aboneliği vardır. orda takılabilirsiniz.
0
coderlovescoder
(25.09.16)
Ben e dergiye aboneyim.ama ekim ayından itibaren ek olarak eski sayıların kopyalarını verecekler galiba bu yüzden basılı dergiye abone olmak da mantıklı olabilir.hükümetlerden konjuktürden bağımsız olarak yaklaşık 27 yıldır okuyorum.evt bir çok şey değişti ama bana hala en mantıklı bilim kaynağı gibi geliyor. Bu konudaki indikatörüm Emrehan Halıcı o olduğu sürece işlerin çok boktan olmadığına dair inancım var.
0
delicevat
(25.09.16)
Evde 1999 yılının sayıları var. Efsane yazılar hazırlamışlar. Son yıllarda yüzüne bakmadığım bir dergi. Gözümün önünde bilimle ilgili bir şeyler dursun diyorsan alabilirsin.
0
dissendium
(25.09.16)
Eksisi gibi degil o dergi. Bir ise yaramiyor artik.
0
stavro
(25.09.16)
Selçuk alsan vural altın şahin koçak yok. Yerlerini dolduracak kimse de yok. Yemişim öyle kadroyu lan. Yemişim öyle camiayı. Yemişim öyle popüler bilimi. Yemişim öyle süreli yayını.
0
kargn
(26.09.16)
Nö. O paraya new scientist alırız.
0
babilbaligi
(26.09.16)
Tübitak artık Tübitak'lığını, TDK da TDK'lığını kaybetti. Eski TDK'lılar Dil Derneği'nde genelde ama eski Tübitak'lıların bir kısmı ve onların öğrencileri Bilim ve Gelecek dergisinde. O yüzden, Bilim ve Teknik almaya değmez ama Bilim ve Gelecek gerçekten tadından yenmiyor. Bilim ile ilgili bilgi için Bilim ve Gelecek'e, dil ile ilgili olanlar için Dil Derneği'nin yayınlarına başvuruyorum.
0
aychovsky
(26.09.16)
(1)

sakarya üniversitesi uzaktan eğitim sistemi işleyişi

kombucho
merhaba duyurunun güzel insanları, bu sistemle bir yüksek lisans programına başladım, ancak kafamda deli sorular:1* hafta içi derslerine sanal sınıftan katıldım, katılım 0 görünüyor, sanırım hoca bir vakit gelince toplu olarak, geldi gelmedi işaretliyor, böylelikle canlı katılım da şart olmuyor, der
merhaba duyurunun güzel insanları, bu sistemle bir yüksek lisans programına başladım, ancak kafamda deli sorular:
1* hafta içi derslerine sanal sınıftan katıldım, katılım 0 görünüyor, sanırım hoca bir vakit gelince toplu olarak, geldi gelmedi işaretliyor, böylelikle canlı katılım da şart olmuyor, dersi sonradan izleyene de devamsızlık saymıyorlar?
2* mesela bir dersim çarşamba 2 saat pazar 1 saat tanımlanmış. çarşamba girdim derse, pazar günkü saatte bilgisayar başındayım, sınıf açılmadı, yapmayacak herhalde dersi? uyarı yok, mesaj yok, ne yapacağım bilemiyorum.
3* final sınavları, okulda oluyor ve bu sene yök ün kararıyla uzaktan eğitimdeki faaliyetlerin nota etkisi %20'ye düşürülmüş. yani uzaktan yapılan vize ve ödevler %20 etkiyor, FİNAL %80. şimdi merak ediyorum bu finallerde notlar falan açık mı oluyor yoksa kapalı mı? bir de finaller klasik sınav mı yoksa test usulü mü?

BU İŞİ YAPAN OLDUYSA, AYDINLATABİLİRSE, MİNNETAR OLURUM. özelden de ulaşabilirsiniz, aşağıya cevap da yazabilirsiniz, ben de birşeyleri netleştirirsem, aşağıya bilgi olarak aydınlatma yapacağım.

şimdiden yardımcı olacaklara teşekkürler.
0
kombucho
(25.09.16)
2. soru

Pazar günü fiziksel olarak derse gitmeniz gerekebilir. Saçma, ama öyle. Arayıp sorun.

Teyzem aynı üniversitede formasyon aldı, onun da derslerinin bir kısmı İnternet'tendi. Hafta sonları bazen fakülteye gidiyordu. Ben de aynı okuldayım. Bazı dersler için gerçekten okula bekliyorlar.
0
dissendium
(25.09.16)
(12)

ne biçim gün

yuvarlanantencereninkapagi
nasıl bir gün sizin için?birazdan kafamı koparicam. beynim uyusmus gibi.
nasıl bir gün sizin için?
birazdan kafamı koparicam. beynim uyusmus gibi.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.09.16)
Hava çok sıkıcı. Yaz geri gelsin.
0
dissendium
(25.09.16)
Al benden de o kadar. Bir gün ancak bu kadar lanet başlayıp böyle boktan devam edebilirdi.
0
mutekebbir
(25.09.16)
piç roma kaybetmeseydi daha iyi olurdu ama şimdi de fena değil. 6'da yatıp 12'de kalkmış olmama rağmen iyi hissettiğimi söyleyebilirim. gece erken yatarım mis gibi, sabah da çalışırım. sonra osbire devam. hafta sonlarını seviyorum ben ya. kuşlar ötüşüyo, evropa'nın her yerinde maçlar var, insanlar genel olarak daha pozitif ve mutlu falan. niye sevmiyonuz ki pazarı?
0
der meister
(25.09.16)
Sıkıcı yine.
0
benaslindayohum
(25.09.16)
Gün bi bana mı güzel :/

İnsan gibi uyumadım, bütün haftanın uykusuzluğunu attım, annem en sevdiğim yöresel yiyeceklerden birini yaptı, şu an da kanepede uzandım akşam İstanbul'a kaçta gitsem onu düşünüyorum. Çay var içer misiniz?
0
an engineer
(25.09.16)
pazar diye değil de, bilmiyorum hiç enerjim yok...
kaşlarım atatürk orman ciftligi gibi kuaföre bile gidemiyorum :,(
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(25.09.16)
Yemek yapayım, dışarıdan mı alayım kararsızlığı var, napsam tencere ?
0
benaslindayohum
(25.09.16)
çok taze fasulyeli bir gün gibi benaslindayohum.
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(25.09.16)
ben sabahtan beri ağlıyom bok gibi
0
rayde
(25.09.16)
Burada taze fasulye yok:(
0
benaslindayohum
(25.09.16)
İki saatim trafikte geçti. Bok gibi bir gün.
0
yirmisantim
(25.09.16)
Sahane geciyor acikcasi, bir ton guzel dizi ve film izledim sabahtan beri.. Thiem ve Pospisil de sagolsun maglubiyetleriyle saglam para kazandirdi keratalar...
0
mirandaiam
(25.09.16)
(11)

1925 Şapka Devrimi sizce gerekli miydi?

portakal
Evet ise neden, hayır ise neden lütfen. Cevap verenlere teşekkürler şimdiden...
Evet ise neden, hayır ise neden lütfen. Cevap verenlere teşekkürler şimdiden...
0
portakal
(25.09.16)
Gerekliydi. Amaç, halkı Osmanlı'yı hatırlatacak şeylerden uzak tutmaktı.
0
dissendium
(25.09.16)
şapka lobisinin oyunları hep
0
taksici milletin efendisidir
(25.09.16)
Gerekliydi, bazen şekilcilik özünde çok şey anlatır.
0
gezegen olan pluton
(25.09.16)
Değildi. Adnan Menderes de şapka takıyordu veya Tayyip Erdoğan da kravat takıyor. Bunlar şapka devriminin amacına ulaştığını mı gösteriyor?
0
scheisskopf
(25.09.16)
Sığ, anlamsız ve despotça bir uygulamaydı.
0
harvey
(25.09.16)
bazen aşırı uca kaymış bir olguyu nötrlemek için diğer aşırı ucu kullanmanız gerekir. atatürk'ün şapka fantezisi yoktu tabii ki. şapkayı zorunlu kılmanın tek amacı araplaşmaktan ve gericilikten kurtarmaktı bu ülke halkını. sembolik şeyler çok anlam ifade edebilir. bunu en iyi türbanı siyasi simge olarak kullanan her daim mağdur türbanlılar bilir.

ama bunu algılayamayan arkadaşlar hala algılayamıyorlar. ne yapalım, beyin maalesef bedava.
0
bohr atom modeli
(25.09.16)
bence çok mantıklı uygulamaydı . çağ dışılıktan hem zihinsel hem de fiziksel kurtulma çabaları olarak görüyorum
0
uzman pratisyen
(25.09.16)
2. mahmut'un fes devrimi gerekli miydi?
burada fayda-zarar kıyaslaması yapmak lazım. ne zararı oldu şapka kanunun? bence hiç. yararı oldu mu? o da yok denecek kadar az ama modern bir cumhuriyet kurulurken bedeviler gibi giyinmek abes dururdu. bu bakımdan mantıklı bir karar.
0
cekilmis gayfe
(25.09.16)
gerekliydi
bohr ve çekilmiş+1
0
limoncello
(25.09.16)
bugun avrupa'da amerika'da hala turklere deveye mi binildigini soranlar oluyormus.

sapka, kilik-kiyafet devrimi, bizim arap olmadigimizla, arap gibi giyinmedigimizle ilgilidir. milliyetci bir devrimdir. donemin kosullarinda da gereklidir. o donemde turkiye'nin diger modern ulkelerle esit seviyede oldugunun imaji cizilmek istenmistir. kabile devleti olmadigi vurgulanmistir.

www.youtube.com

video'yu izlerseniz ataturk ayrica amerikalilara turkce sesleniyor. yani onlara esit bir seviyeden hitap ediyor.
0
idexo
(25.09.16)
bohr, cekilmis gayfe ve idexo +1

ayrıca fesin o dönemlerdeki diğer devletler arasında alay konusu ve diplomatik meselelerde bile önyargıya neden olduğu bilinen bir şeydi.
komik ve anlamsız bulunuyordu.
çağdışı olan bir şeyi değiştirmek elbette gerekliydi.
0
blatta hiberna
(25.09.16)
(9)

ülkeyle ilgili ilginç bir soru

bohr atom modeli
yarın sabahtan itibaren ülkedeki tüm basın ve yayın organları, büyük siyasi parti liderleri, sivil toplum kuruluşları, din adamları, iş adamları, sanatçılar dahil herkes, "aslında tanrı yokmuş bu bilmemne parçacığı deneyiyle kanıtlandı, dinler de insanları kontrol etmek amacıyla uydurulmuş metinlerd
yarın sabahtan itibaren ülkedeki tüm basın ve yayın organları, büyük siyasi parti liderleri, sivil toplum kuruluşları, din adamları, iş adamları, sanatçılar dahil herkes,

"aslında tanrı yokmuş bu bilmemne parçacığı deneyiyle kanıtlandı, dinler de insanları kontrol etmek amacıyla uydurulmuş metinlerdir, yıllardır bu yalana nasıl inanmışız, eyyy arabistan"

diye bir ay boyunca 24 saat propaganda yapsa,

bir ay sonunda anketlerde ateist oranı ne kadar artardı sizce?
0
bohr atom modeli
(25.09.16)
Yalniz diyalektik geregi, iki kutbun da yogun radikallesmesi de sozkonusu olurdu. Yani iki tarafinda radikal uclarinda artis olurdu. Orta karar herkes kutuplara kayardi diyelim.
0
evrim halkasi
(25.09.16)
çok artardı. insanlarda denilene inanma özelliği var. dinler de öyle yayılıyor zaten. kendilerinin düşünmelerine gerek olmayan milyonlarca insan var, var denilince ha varmış, yok denilince başta şaşırsa da sonradan ha yokmuş diyecek...
0
senolll
(25.09.16)
%90 oranında.
0
köstebek kurabiye
(25.09.16)
Millet korkuya kapılırdı. O yüzden ateist oranı azalabilirdi. Dini bazen siyasi bir kavram olarak görüyoruz, ama değil. Din, insanın doğasıyla ilgilidir. Lafla değişmez böyle şeyler.
0
dissendium
(25.09.16)
dissensium +1

ortalık karışırdı, eser miktarda artış da olurdu ama fazla artmazdı.
0
medievalman
(25.09.16)
kayıp daha çok agnostiklerde olurdu. konuyla ilgisi yok ama darbe oldu diye haftalarca haberler oldu, nöbetler tutuldu buna rağmen ısrarla darbe olduğuna inanmayanlar görüldü. bir uçak havada akrobasi gösterisi yapar herkes hayret eder, hainler şehrin içine bomba bıraktı hala oyundur tiyatrodur diye inanilmadı. demek ki insan kulagi ve gözünün belli frekanslardaki ses ve renkleri algiladigi gibi beynin inanmayi saglayan noktası da belli frekans üstündeki olayları algilayamıyor. ama bu standart ölçüde bir durum olmayıp kisiden kisiye değisen bir hadise.
0
1adam
(25.09.16)
bir insanı kandırmak kandırılmış olduğuna ikna etmekten kolay.
insanlar uzun bir süre kandırılmış olduklarına inanmayacaklardır.
Sonraki nesiller bambaşka yetişir ama.
0
basond
(25.09.16)
taptıkları liderleri ve cemaatleri deseydi bence tereddüt etmeden muhammede sövmeye başlarlardı "vay yalancı" diye. çünkü halihazırda zaten nitelikli insanlar bunu söylemeye/anlatmaya çalışıyor. dediğim gibi başları kabul etseydi oran çok büyük olurdu.
0
ruhen hastayim ben
(25.09.16)
%52 olurdu.
0
babilbaligi
(26.09.16)
(3)

Mühendisler (Makina veya bununla ilgili) bu gif tekini siz nasıl yapardınız

Gururbey
Facebook da birisi bunu saatlerce izleyebilirim diye bir gif paylaşmış cidden hoş ne işlemi yapıyor çıkaramadım ama bana çok teferautlı ve süslü bir mekanizma plarak göründü mesala bir başka mühendis veya hesaplayan bilgisayar malzeme madde fizik vb gibi bir sürü etmeni hesaplayarak bu gif tekine gö
Facebook da birisi bunu saatlerce izleyebilirim diye bir gif paylaşmış cidden hoş ne işlemi yapıyor çıkaramadım ama bana çok teferautlı ve süslü bir mekanizma plarak göründü mesala bir başka mühendis veya hesaplayan bilgisayar malzeme madde fizik vb gibi bir sürü etmeni hesaplayarak bu gif tekine göre daha az efor sarfeden enerji tüketen ve dayanıklı bir mekanizma üretebilir mi. Ya da şu an bile sadece o mühendisin kapasitesine göre mi iş yapılıyor
67.media.tumblr.com
0
Gururbey
(25.09.16)
doğrusal hareketi dairesel harekete çeviren bir sistem işte. böyle olmasa da krank-biyel mekanizması da aynı mantık.

verimini hesaplamak lazım. böyle bir şey söylenemez.

edit: aslında bazen güzel görünse de böyle sistemlerde sürtünme ya da amortisman gibi olaylar da işin içine giriyor. mühendislik güzel görünmekten ziyade verimli olmaktan yanadır.

ek olarak daireseli doğrusala da çevirebilir. nasıl kullanmak isterseniz.
0
bohr atom modeli
(25.09.16)
Doğrusal hareketi dairesel harekete dönüştüren bir mekanizma bu. Birçok amaç için kullanılabilir. Bunu tasarlamak için mekanizma tekniği bilmek gerek. 3. sınıf dersi.
0
dissendium
(25.09.16)
Buna bi dıştan yanmalı motor koyacan, şahane istimpunk motifi.. Başka bi işe de yaramaz.
0
kargn
(26.09.16)
(3)

abd tarihi mi rusya tarihi mi

medievalman
alaylı bir tarihçi olmak amacıyla hangi alanda uzmanlaşmak daha iyi olur?
alaylı bir tarihçi olmak amacıyla hangi alanda uzmanlaşmak daha iyi olur?
0
medievalman
(25.09.16)
Uzmanlastim diyemem haddime degil. Ancak rus tarihine ilgiliyimdir, eskilerin deyimiyle kitap yuzu gormuslugum vardir.
Turk ve rus tarihi arasindaki benzerlikler, savaslarin karsi taraftan dinlenmesi gibi hussuslar ilgimi hep taze tutmustu. Turklerden bagimsiz bi rus tarihi yazamazsiniz. Okumasi ogrenmesi eglenceli oluyor. Baska bir ulusun tarihini bilmek dil bilmek kadar ufuk aciyor kanaatimce.
Amerikan tarihinde boyle detaylar bulabileceginize emin degilim ama mutlaka amerikan tarihinin de size bi katkisi olacaktir. Rus tarihine egilirseniz iki kitap onerebilirim baslangic icin.
Kezban acar - baslangictan sovyetlere rus tarihi
Orlando figes - natasa'nin dansi
0
allah yazdiysa bozsun
(25.09.16)
Rus tarihi tabi ki.
0
dissendium
(25.09.16)
Abd tarihine okul sebebiyle rus tarihine özel ilgi sebebiyle aşinayım. Biri diperinden daha iyidir demek mümkün değil. Ancak abd tarihi biraz daha kolay gelebilir.

Dilersen her ikisiyle de ilgili kaynak verebilirim
0
lesmiserables
(25.09.16)
(11)

Koşu bandıyla asfaltın farkı ne? - 2 soru

yaren
SelamÇok dolaşan bir laf var hani, koşu bandında yürümek veya koşmak dizleri olumsuz etkiliyormuş falan. Ben anlamıyorum, asfalt veya kaldırım taşları da aynı sertlikte değil mi, niye koşu bandı dizleri kötü etsin? Olayı ne koşu bandının? Bir de, üç gün kadar, sabah 20 dk akşam 30 dk yürüdüm. 2 kg a
Selam

Çok dolaşan bir laf var hani, koşu bandında yürümek veya koşmak dizleri olumsuz etkiliyormuş falan. Ben anlamıyorum, asfalt veya kaldırım taşları da aynı sertlikte değil mi, niye koşu bandı dizleri kötü etsin? Olayı ne koşu bandının?

Bir de, üç gün kadar, sabah 20 dk akşam 30 dk yürüdüm. 2 kg almışım tartıda. Dizim acıdı cidden, bıraktım. Kilo fazlam var epeyce, dizim ondan acımış da olabilir. Fakat bu kilo almışlık normal mi, kas yapmamışımdır değil mi üç günde?

Dizime rağmen devam edeyim mi?
0
yaren
(25.09.16)
Tartan zeminde koşmadığın sürece hepsi aynı. Tartan zemin de zemine baskı uyguladığında oluşan basıncı soğurduğu için, dizine daha az stres uyguluyor. Onun dışında koşu bandı asfalt ya da toprak zemin, hepsi aynı.
0
angelus
(25.09.16)
www.youtube.com
burada doğa koşusu önerilmiş, farklı yönleri ile, rüzgarın sesini duymakla ilgili araştırmalar, doğa yürüyüşünde beynin her şeyi, tüm eklemleri kontrol etmesinin etkisi vs. ingilizcesi daha iyi olan biri daha iyi çevirebilir.

livehealthy.chron.com
burada ise, bu safyan gidilebilecek bir makalede dizler üzerine olan etki kabul edilmiş, bu sayfada ise bu etkiyi azaltmanın 5 yolu anlatılmış.

koşmayın yürüyün, ayakkabınızı güzel seçin, adımlarınızı kısa atın vs diyor.
0
güneyli çocuk
(25.09.16)
@güneyli çocuk

Air max tarzı koşu ayakkabısı seçtim, çok rahat ettirdi. Koşu ayakkabısı uygundur değil mi?

@angelus

Tartan zemini nerden bulucam? Var mı öyle bir zemin, dışarıda yürüsem asfaltta yürüyeceğim işte, en kabadayısı toprak olur ama o bile yok yani. O zaman biraz kilo verip öyle mi yürümeliyim?
0
🌸yaren
(25.09.16)
Koşu bandında aslında sen koşmuyorsun, bant koşuyor. Bir de sen hareketli bir şeyin üstünde farklı ritmle koşmaya başlayınca hem o sana farklı kuvvetler uyguluyor hem de sen ona. Bir süre sonra bu kuvvetlere dayanamaz hale geliyorsun. Diz önemli. Bence etme.
0
dissendium
(25.09.16)
Abi çok kilon varsa koşarak başlarsan o dizi eline alırsın 2 ayda, hayat boyu da çekersin.

Kilo fazlan varsa, normal kiloya inene kadar spor salonunda bisiklete bineceksin. Dize az baskı yapar.
0
kurnaz
(25.09.16)
@yaren, hocam ben de okuduklarımı çevirmeye çalıştım çok anlamam :(
0
güneyli çocuk
(25.09.16)
Tartan zemin her yerde bulunmuyor tabii, ben dizlere uygulanan basınç açısından o örneği verdim. Kilon fazlaysa koşma zaten uzun uzun yürü. Yüksek kilolarda koşunca haliyle binen stres daha fazla oluyor. Buna alışık olmayan güçsüz eklemler ve tendonlar haliyle zarar görüyor. Biz koşma işini çok fazla anlam yüklüyoruz 30 dakika koşsan da 1 saat yürüsen de aynı kaloriyi yakıyorsun zaten. Sen şimdilik hafif hafif yürü, biraz kilo verince daha düşük seviyelerde koşmaya başlarsın ama senin için en önemli konu diyet. Temiz bir beslenme programın olmadan pozitif etki almak zor.
0
angelus
(25.09.16)
Diz çok önemli aman sakın devam etme. Ömür boyu çekersin. Ameliyat oldum ben çok dikkat ediyorım artık. Doktorum eliptik bisiklet önerdi dizler için daha güvenli. Aşırı kiloyla normal spor bile iyi değil dizler için kendini koru aman.
0
yue
(25.09.16)
kilon fazlaysa yürüme de. yürüyerek kilo verilmez. bir de fazla saat üzerine baskı oluşturacağı için yine zararlı.

dizleri korumak için normal kilolara inene kadar bisiklet. başka çaresi yok.

bisikletle vucuttaki en büyük kas demetini çalıştırıyorsun, hayvan gibi yakıyor işte.

bir de kilo fazlan varsa bacak kasların gelişmiş oluyor zaten genelde. bu durumdakiler az spor yapınca koşarken çok farketmiyorlar kaslar güçlendiği için ama dize çok zarar veriyor işte.

kesinlikle uzun süreler yürüme ve koşma. tek çare bisiklet.
0
kurnaz
(25.09.16)
Koşu bandı asfalta göre biraz daha şok absorbe edebilir. Kilon fazlaysa en güzeli bandı yukarı dikip uzun uzun yürü.
0
arnold schwarzeneger
(26.09.16)
asfaltta koşmanın başka zararları:
egzos dumanı
kadınsan laf atmalar
garip bakan insanlar
caddebostan sahil gibi bir yerde koşuyorsan piknikçiler, 0.5 km/sa hızla yürüyen bebekliler, mangal kokuları

kilo fazlan varsa tempolu yürü
0
la noix
(26.09.16)
(6)

Türkçeye gönül vermiş arkadaşlara bir sorum...

lazarus
...olacak. İsmin hâl eklerinde ve ayrı yazılan de bağlacında kendinden önceki sert sessizlere göre durum ne olur? Mesela Allah'dan mı, Allah'tan mı?Mesela şu: "hiç de bile" derken "hiç te bile" yazmıyoruz genelde.Rica etsem bu iki duruma net bir açıklık getirebilir misiniz lütfen?
...olacak. İsmin hâl eklerinde ve ayrı yazılan de bağlacında kendinden önceki sert sessizlere göre durum ne olur? Mesela Allah'dan mı, Allah'tan mı?

Mesela şu: "hiç de bile" derken "hiç te bile" yazmıyoruz genelde.

Rica etsem bu iki duruma net bir açıklık getirebilir misiniz lütfen?
0
lazarus
(24.09.16)
Allah'tan
hiç de bile

"hiç te bile"yi genelde değil hiç yazmamak lazım zira yanlış.
diğeri de normal sertleşme işte. arada kesme işareti olması bir şey değiştirmiyor.
0
tepedeki psychedelic adam
(24.09.16)
Allah'tan doğrusu.

te diye bir şey yok ki ayrı yazılsın. Hiç de bile doğrusu.
0
dissendium
(24.09.16)
Birincisinde ses sertleşmesi var, Ayşe'den, Murat'tan, bankadan, topraktan vs.
İkincisinde yok çünkü oradaki "de" kendi başına bir sözcük, sadece büyük ünlü uyumuna göre de/da oluyor.
0
kobuzchu kiz
(24.09.16)
Kesme işareti kullanıyorsanız, yani ekse sertleşme olur.

Ek değilse, bağlaçsa, sertleşme olmaz. Ben normalde de "hiç de bile" diyorum aslında.

Edit: Bağlaçlar ek değildir.
0
Adramelekhh
(24.09.16)
1)SERT SESSİZLERİN BENZEŞMESİ:
Türkçe'de " p, ç, t, k, s, ş, h, f " harfleri ile biten sözcüklerden sonra, " c, d, g " harfleri ile başlayan ekler gelirse; ekin ilk harfi " ç, t, k " olur. Bu kurala yumuşak sessizlerin sertleşmesi, kısaca benzeşme denir.

Bu durumda Allah kelimesi 'h' ile bittiği ve kendisine 'd' ile başlayan bir ek geldiği için benzeşme olur ve 'Allah'tan' şeklinde yazılır.

2) de ve da ekleri ayrı yazıldığında t ile yazılmaz, yalnızca birleşik yazıldığında ve benzeşme olduğunda t harfi ile yazılır.
0
fragile lady
(24.09.16)
Allah'tan: burda zaten ismin hali ve sertleşir o yüzden bitişik yazıldığı için
hiç de bile: de burda bağlaç hal eki değil o yüzden ayrı yazılır ve sertleşmez
0
limoncello
(24.09.16)
(21)

yanaktan öpüşme sorusu

manuel mandalina
arkadaşlarımla yanaktan öpüşürken yanağımı yanaklarına dayıyorum: onda biri aynı şeyi yaparken, onda dokuzu dudaklarıyla yanaklarımı öpüyor. bir kaç kez yanaklarım öpülürken aynı şeyi yapmaya meylettim, açı kurtarmadı. bana kalsa sadece el sıkışırım ama böyle öpüşürken sadece yanak değdirmek sanki s
arkadaşlarımla yanaktan öpüşürken yanağımı yanaklarına dayıyorum: onda biri aynı şeyi yaparken, onda dokuzu dudaklarıyla yanaklarımı öpüyor. bir kaç kez yanaklarım öpülürken aynı şeyi yapmaya meylettim, açı kurtarmadı.
bana kalsa sadece el sıkışırım ama böyle öpüşürken sadece yanak değdirmek sanki samimiyetsiz gibi kaçıyor. aksini de ben beceremiyorum. siz nası yapıyorsunuz?

edit: öpüşmeyenlerin verdiği cevaplar soruya cevap değil. ayıp olmasın diye tikliyorum ama belirteyim yani.
0
manuel mandalina
(24.09.16)
Şimdi düşündüm de aynı anda hem sen hem de karşındaki insan yanakları öpemeyeceğine göre, ya o senin yanağını öpecek ya da sen onun yanağını öpeceksin. Aynı anda her iki bireyin yanakları öpemeyeceği aşikar olduğuna göre, yanakları değdirip "muck" sesi çıkarmak daha bi mantıklı geliyor.

Derdini sikeyim diyecektim ama sonradan mantıklı geldi soru.
0
zontican
(24.09.16)
ben öpmüyorum. karşıdaki erkekse öptürmüyorum da açıyı denk getirip.
0
la rana
(24.09.16)
Mümkünse selamla geçiştiriyorum, tokalaşmak veya öpüşmek filan bana göre saçma.
0
xaxxbczczaaxax
(24.09.16)
@jrr, anlık bi hareketten bahsediyoruz. kim hangi tarafı öpecek diye sözleşmek mümkün değil malumun.
0
🌸manuel mandalina
(24.09.16)
dudaklara yakın yerlerden öpüyorum. açı denk geliyor. erkek kadın fark etmiyor. yanağın ön tarafları. ummmahh diyorum bir de. seviyorlar. erkeklerin çoğu tepki gösteriyor ama.
0
empty man
(24.09.16)
(git: www.youtube.com

"Yanaktan 45 derece diyagonal patlatırsın" en formüle edilmiş açıklama zannedersem Cem Yılmaz'ınki :)
0
d max
(24.09.16)
Ben de yanağı öpmek yerine öpülenlerdenim.

Ahahah. Pasif miyiz lan biz?
0
Adramelekhh
(24.09.16)
Kız güzelse ya da sevdiğim biriyse tam öperim.
0
dissendium
(24.09.16)
Sadece el sıkışmak istiyorsan sadece el sık. Neden şuursuz toplumun tecavüzüne uğramaya sessiz kalıyorsun.
0
Batuhanolabilir
(24.09.16)
@dmax, olmuyor öyle işte.
@adra, olabilir valla..

@batuhan, bilmiyorum abi. arkadaşlarımın hemen hepsi öpmeye uzanıyor, geri durunca ayıp oluyor gibi geliyor işte. bunu ben de çok düşündüm. örneğin bi arkadaşım var, alamancı, o böyle öpüşme sarılma karışımı bişey yapıyor. şöyle diyim, kafayı senin kafanın yanından arkaya uzatıp sırtını pışpışlıyor. herkese de başarıyla uyguluyor bunu. nasıl başarabildiği benim için büyük bir muamma. karşımdaki nereye çekerse oraya gidiyorum ben otomatikman.
0
🌸manuel mandalina
(24.09.16)
Öpene yanak uzatiyorum, yanak uzatani da ben öpüyorum hafiften.
0
chipie
(24.09.16)
Bazisi sahiden dudaklari buzusuk olarak yaklasiyor. Ona yanagimi uzatiyorum. Opucugun sol tarafina gectigimizde o yanagi ben kapmaya calisiyorum. Ahahahas. Dusununce aynen bu sekilde.

Gecende cok sakalli birini optum. Olmasi gerekenden daha usulca ve yavasca ilerledi isler. Bir yanagi o muntazm optu, bir yanagi ben.
0
shadowcat
(24.09.16)
ben de kontrolü karşı tarafa bırakanlardanım. bunun daha beteri de bırak yanağı direkt alnın kenarı ile tokuşma şeysini yapanlar. büyük ihtimal ucu ülkücülere çıkan salakça bir şey o da.
0
matrix
(24.09.16)
Yaptığım şeyleri sıralayayım:

Eğer çok yakın bir erkek arkadaşımsa gayet sarılırım, öpme olmaz.
Eğer daha az yakın bir erkek arkadaşımsa zenci selamı vardır ya yandan tokalaşıp hafif sırta vurma, hah işte ondan yaparım.
Eğer çok yakın bir kız arkadaşımsa al yanağım senindir diyerek uzatırım. Çünkü öpmeyi sevmem, onlar da genelde öpmeyi tercih ederler.
Eğer daha az yakın bir kız arkadaşımsa ya yavşakça "x naber yea" der geri çekilirim ya da tokalaşmadan, hafif omuzdan tutarak yanak yanağa öpüşürüm. Klasik tokalaşma + yanak yanağa öpüşme inanılmaz samimiyetsiz geliyor çünkü.

Gerçi böyle yazınca bütün bunları planlıyor gibi gözüktüm ama artık vücuduma işlediğinden midir nedir, her şey gayet doğal gelişiyor.
0
sesee
(24.09.16)
Aci denk gelmeyince "dur opeyim" diyip denk getirerek opuyorum ben. Herkese yapmiyorum ama. Erkekse zaten opmuyorum.
0
stavro
(24.09.16)
@matrix, @empty'nin yazdığını okuyunca aklıma geldi tokuşma. "tokuşmadığın takdirde her türlüsü mübah" yazacaktım da konu dağılmasın dedim. zira en fenası o. bir de bence ülkücülük bir yana, geyfobik bir hareket olması da muhtemel.

anlaşılan bir kısım erkekler bunu kendi aralarında yapmaya alışık ama bir erkek arkadaşım benimle de ısrarla böyle öpüşmeye çalışıyor. her seferinde kontrolü ele alıyorum valla, asla öpüşmem öyle. toslayacak gibi uzattığı kafasını kafamın tepesiyle ittirip nizami pozisyonu sağlıyor ve normal öpüşmeye çeviriyorum.
0
🌸manuel mandalina
(24.09.16)
@sesee, sen yazınca hatırladım, onu da ekliyim. ben asla tokalaşarak öpüşemiyorum. el ve kafa aynı anda uzatıldığında, ki erkekler genellikle böyle yaklaşıyor, eli havada bırakmak pahasına karşımdakinin omzunu tutup öyle öpüşme pozisyonu alıyorum.
0
🌸manuel mandalina
(24.09.16)
Ben acikcasi yanak degdirenleri samimiyetsiz buluyorum, o ne yani, degdirmesin bosuna, sinir olurum. Hadi opmeyeceksin, bari havayi op, ses ciksin, opuyor gibi olsun.

Ayni anda opmek zor evet. ama yine de cabaliyorum ben, yanaga denk gelmezse havayi opuyorum artik. Ama zaten cok yakin olmadigim insanlari pek opmem. Elini sikarim sarilirim falan.
0
yuzır
(24.09.16)
ben de yanak degdirenlerdenim. degdirirken aynı anda ' muah, muck' gibi opuyormuscasina ses çıkarırsan idare ediyor.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.09.16)
@yuzir, bana da samimiyetsiz geldiğinden çözüm arıyorum. Örneğin el sıkışırken, elinin ucu ile ya da çok gevşek tokalasanlara karşı bakışım değişiyor ister istemez.
0
🌸manuel mandalina
(25.09.16)
beni kimse opmuyor :(
1.bp.blogspot.com
0
yons
(25.09.16)
(2)

tezimi kaybettim

mahpiua luta
merhaba,12 sene önce osmangazi üniversitesinden mezun oldum.bitirme tezim bir virus nedeniyle kayboldu. elimde basılı kopyası da yok.tezimi tekrar üniversite veya yök'den isteyebilir miyim? verirler mi?teşekkürler
merhaba,

12 sene önce osmangazi üniversitesinden mezun oldum.

bitirme tezim bir virus nedeniyle kayboldu. elimde basılı kopyası da yok.

tezimi tekrar üniversite veya yök'den isteyebilir miyim? verirler mi?


teşekkürler
0
mahpiua luta
(24.09.16)
Lisans tezi anladığım kadarıyla, yüksek olsa olabilirdi ama yine de bir ihtimal belki bir okulun kütüphanelerinde bulunabilir ya da internette.
0
senolll
(24.09.16)
Bizim üniversitede öğrenciler okusun diye 10 yıldan sonrasını ortalığa saçıyorlar tezlerden bazılarını. En iyisi bölüm sekreteriyle görüşmek.
0
dissendium
(24.09.16)
(3)

Çeviri

Selektivite
"Rich aromatic green tea, with the sweet taste of Key Lime Pie – a dessert sensation within tea. A light golden yellow liquor with refreshing garden aroma, the traditional sweetness of Chinese green tea with a creamy lime aftertaste."Burada geçen " liquor " kelimesi tam olarak hangi anlamda kullanıl
"Rich aromatic green tea, with the sweet taste of Key Lime Pie – a dessert sensation within tea. A light golden yellow liquor with refreshing garden aroma, the traditional sweetness of Chinese green tea with a creamy lime aftertaste."

Burada geçen " liquor " kelimesi tam olarak hangi anlamda kullanılmıştır?
0
Selektivite
(24.09.16)
Meyve suyu anlamı varmış. Bahçe aroması dediğine göre kesin öyledir.
0
dissendium
(24.09.16)
Altin sarisi tam dagilmis anlaminda kullanmis,suyun icerisinde esit sekilde dagilma,cozunme anlaminda.acik altin sarisi renkte demlenme.
0
duptıs
(24.09.16)
Cevaplarınız için teşekkür ederim.
İhtimal vermiyorum çünkü aromalı yeşil çay ama yine de sormak istedim; bildiğimiz alkollü içki/ sert içki anlamıyla mı kullanıldı? Nasıl desem, çay yaprakları kurutulurken üzerine likör eklenip kurutulmuştur falan. Çok saçma bir düşünce biliyorum...
Alkol konusunda hassas bir arkadaşım var ona hediye edeceğim ve emin olmak istedim.
0
🌸Selektivite
(24.09.16)
(4)

yeni gözlük aldım, gözlerim acıyor?

tosiba
gözlük numaramı değiştirdi doktor. bugün gözlüğümü aldım ve gözlerim sanki saatlerce bilgisayara bakmış gibi acıyor, kaşınıyor.önceki gözlüğüm dikdörtgendi, bu yuvarlak. önceki çerçevesizdi. şimdi kenar çerçevelerini görüyorum bakarken. ona da alışamadım. alışır mıyım? ne dersiniz?doktor yanlış yazm
gözlük numaramı değiştirdi doktor. bugün gözlüğümü aldım ve gözlerim sanki saatlerce bilgisayara bakmış gibi acıyor, kaşınıyor.

önceki gözlüğüm dikdörtgendi, bu yuvarlak. önceki çerçevesizdi. şimdi kenar çerçevelerini görüyorum bakarken. ona da alışamadım.

alışır mıyım? ne dersiniz?

doktor yanlış yazmış olabilir mi acaba ya?
0
tosiba
(24.09.16)
odağını yanlış ayarlayabiliyorlar, eğer devam ederse
gözlük yaptırdığın yerin düzeltmesi lazım...
0
omonia
(24.09.16)
Gözlüklerin odak noktaları oluyor. Yanlış işaretlenmiş olabilir. Gözlük numaraları zaten göz tembelliği gelişmesin diye biraz düşük numaralarda veriliyor. Devam ederse tekrar gidin doktora.
0
dissendium
(24.09.16)
@omonia

bir cihaz vardı, ışığa doğru bakın demişti. acaba onunla mı ilgili? ben mi yanlış baktım ne yaptım?

odağı yeniden ayarlamak için camları yeniden mi yapması gerekiyor? ek ücret alırlar mı?
0
🌸tosiba
(24.09.16)
benim de başıma geldi, gözlüğü verdim tekrar yaptılar, ama camı mı değiştirdiler yoksa aynı camda mı yaptılar bilmiyorum, hayır ek ücret yok sonucta onların hataları
0
omonia
(24.09.16)
(9)

yıldız teknik bilgisayar vs boğaziçi işletme?

tosiba
'ama ikisi birbinden çok ayrı bölümler' demeden, siz hangisini seçerdiniz?itü bilgisayar da olabilir yıldız yerine, orası net değil. bunu da göz önüne alalım.
'ama ikisi birbinden çok ayrı bölümler' demeden, siz hangisini seçerdiniz?

itü bilgisayar da olabilir yıldız yerine, orası net değil. bunu da göz önüne alalım.
0
tosiba
(24.09.16)
türkiye de bütün puan türlerin de 1. olsam dahi boğaziçi işletme
0
taha1907
(24.09.16)
bogazıcı ısletme.
0
pamuk helvalar cebe
(24.09.16)
Elbette boğaziçi işletme, çünkü cevaplarken 30 yaşındayım ve network katkısı çok yoğun olacaktır ama hedefinize göre seçim yapın siz ne olmak istiyorsunuz.
0
eoryan
(24.09.16)
Ytu bilgisayar cunku isletme istemezdim.
0
stavro
(24.09.16)
boğaziçi işletme de olsa ileride ne yapacağım kaygısı yaşamak istemezdim. O yüzden yıldız teknik bilgisayar seçerdim. Çok farklı sektörlerde çalışma imkanı tanıyan bir bölüm bilgisayar mühendisliği. Kendini geliştiren mühendis işletmecinin gireceği işlere de girer. Ayrıca yıldız teknikte iyi bir okul
0
Cruyff
(24.09.16)
itü bilgisayar boğaziçi işletmede kararsız kalırım
diğerinde boğaziçi işletme
0
limoncello
(24.09.16)
buradakilerin dediklerini tekrarlıyorum boğaziçi işletme.

yıldız bilgisayardan çıkan adamla boğaziçi işletmeden çıkan adamlara bakın. çok basit.

yıldız bilgisayarın facebook sayfasına.

bir de boğaziçi işletmenin facebook sayfasına bakın.

oradaki kişiletin çalıştığı yerleri bir karşılaştırın, cevap çok basitleşecek.
0
kurnaz
(24.09.16)
iş hayatında boğaziçi mezunu çok insan tanıdım, gerçekten farklılar ve farklı yerdele. odtü ve itü mezunlarında da olumlu yönde farklılık var ama yıldız mezunlarında ekstra bir özellik göremedim.
0
dafuq
(24.09.16)
İkinci seçenek sizin bölümünüz sanırım. Ben bilgisayar mühendisliği diyorum. İşletme yönetimi çok leş bir iş. En kurumsal firmada bile çalışsan senin işin çarkların dönmesini sağlamak. 10 yıl da çalışsan, 20 yıl da çalışsan, hep aynı şeyler önünde dolaşıp duracak. Bilgisayar mühendisliği okursan teknik bilginle işinden çok zevk alabilirsin. İnsanlarla çok muhatap olmazsın. Bir web sitesi tasarlayarak bile zengin olabilir ve yoluna bakarsın. Diğer türlü 10 bin dolar maaş da alsan stres yaşayacağın açık.
0
dissendium
(24.09.16)
(19)

tıp mühendislik mimarlık hadi bi de hukuk olsun

limoncello
okumayanlar gerizekalı mı? Ülkede öyle bir algı var sanki. Siz ne diyorsunuz? mühendissporluyumedit: bu asla benim argümanım değil bu arada yanlış anlaşılmış olmasın. Türkiye'de insanlarda öyle bir algı var onu demek istiyorum
okumayanlar gerizekalı mı? Ülkede öyle bir algı var sanki. Siz ne diyorsunuz?

mühendissporluyum


edit: bu asla benim argümanım değil bu arada yanlış anlaşılmış olmasın. Türkiye'de insanlarda öyle bir algı var onu demek istiyorum
0
limoncello
(24.09.16)
Değiller.
0
dissendium
(24.09.16)
tanıdığım en mal insanlar hukukçulardı. daha doğrusu hukuk öğrencileriydi. o kişileri 15 yıl önce tanıdığım için günümüz hukukçuları konusunda fikir verebilir bu. ot la bildiğin ot
0
burya
(24.09.16)
değiller hatta akıllıca ve bilinçli seçtiyse daha da güzel insanlar.

adam psikoloji istiyor, hukuğa puanın yetiyor diyor ailesi. mallık resmen.

bunun yanında akıllı adam-matematiği iyi adam işletmede coşar gider.
0
kurnaz
(24.09.16)
kompleksliler bence. o algıya sahip olanlar yani.
0
bohr atom modeli
(24.09.16)
Bahsi geçen bölümlerden birini okumadım, gerizekalı değilim.
0
pike
(24.09.16)
evet var. benim sınav sonuçlarım açıklandığında babam dönüp kardeşime "sen çok çalışıyorsun tamam mı öğretmen olmanı istemiyorum" demişti. insan bir yalandan tebrik ederdi ne bileyim. hiç unutamıyorum bunu ya.

benim düşündüğüm türkiyede hangi mesleği yaparsan yap -istisnalar hariç- köle gibi olman. madem köle olacağız bari istediğimiz işin kölesi olalım.
0
ruhen hastayim ben
(24.09.16)
son zamanlarda duyduğum en saçma şey, nasıl bir yaklaşım bu ya.
0
sabirstone
(24.09.16)
bence herkes gerizekalı.
0
nrmnm
(24.09.16)
ne bileyim adama iyi bi okulda sosyoloji okuyor mesela odtüde boğaziçinde olsun, anadoluda hukuk okuyan biri onun okulu iyi ama bölümü dandik diyor, oo işletme zaten tırt bölüm diyor. İletişim falan okusan zaten onu eşek de yapar gibi algı. Küçümsemeler. Bölümün tırtı nasıl oluyor anlamadım, insanlar genelde ilgi alanına göre bölüm seçer ya da seçmeli.
Türkiyede insanların yaklaşımı bu, yok mu böyle bir algı bence var. Gününmüz için konuşuyorum, zira ben okula girdiğimde işletme bölümü coşarken hukuk çok daha az talep gören bir bölümdü
0
🌸limoncello
(24.09.16)
Böyle bir algı var ama benim karşıma da en çok tıpçılardan gerizekalı çıktı.

Ben de kompleksle ilgili olduğunu düşünüyorum. Kuzenim nişanlandı, nişanlısı geçen sen ne iş yapıyorsun diye sordu, mimarım deyince gözü büyüdü. Neden? Bir halt yaptığım yok, ülkenin top 3 mimarlık fakültelerinden birinden mezun olmama, birinde yüksek yapıyor olmama rağmen hem de. Overrated bölümler. Okuması nispeten zor olduğu içindir belki?

Keşke öğretmen olsaydım.
0
gmzo
(24.09.16)
Şöyle tırt olarak görülüyor: sen bir bölümün ders kitaplarından birini eline alıp herhangi bir sayfasını açtığında o sayfayı anlamıyorsan o bölüm zordur, anlıyorsan ya da anlayabilecek gibiysen o bölüm tırttır. Örneğin normal bir insan eline anatomi kitabı alıp omurilikten çıkan sinirlere bakınca olum bunları nasıl ezberliyonuz diye düşünür ve o kişi tıbbın tırt olmadığını fark eder. Ya da biri eline akışkanlar mekaniği kitabı aldığı zaman gördüğü sembollerin ne olduklarını bile bilmiyorsa mühendislik zor olarak değerlendirilir. Eline ceza muhakemesi hukuku kitabı alırsan da aynı şeyleri düşünmen mümkün. Ama işletme, sosyoloji deyince akla böyle şeyler gelmiyor. Sebebi bu olabilir.
0
dissendium
(24.09.16)
aslında bu sosyoloji felsefe vs. gibi bölümleri ingilizce okumak da çok zor. Ben biliyorum bizim okulda sosyolojide bi arkadaşım vardı sayfa sayfa makaleler okurlar. Sınavda da 7-8 sayfa essay yazarlardı ve çalışırken 5-6 defa bir makaleyi okumak zorunda kaldığını söylerdi anlamak için ki çalışkan bir kızdı. Yani aslında onlar da hemen anlaşılmıyor mesela bizim mühendislikte bellidir sayılar üstüne çalışırız ama hele ki sevmeyen için o makeleleri okumak işkencedir eminim
0
🌸limoncello
(24.09.16)
@acemi o zaman mühendislik var mühendislik var
işletme var işletme var ama insanlar aynı kefede değerlendiriyor
işletme mezunusun ya ilk 500den girilen boğaziçi işletme ya da aöf işletmenin farkı yok ikisi de işletme lisans mezunu olarak görülüyor.
0
🌸limoncello
(24.09.16)
Ben iibf okudum. Sonuçlar açıklandığında annem balkona geçti ağladı kardeşimi azarladı sen çalışacaksın diye ve bana kayıt olmayacaksın falan dedi. Sonra kuzenimi istemediği bir mühendislik bölümü yazdırdılar ve kız dersleri geçemeyince sinir krizi geçirip hastaneye kaldırıldı. Şimdi bütün akrabalar ve kendi ailem aman rahat ol aman para ve okul önemli değil önemli olan akıl sağlığı gibi yorumlar yapıyor. En azından aile içindeki yorumlardan kurtuldum ben zira dediğiniz gibiydi
0
jazzabel
(24.09.16)
Şu sözel okuyanlar zeki degildir onyargisi beni benden aliyor. Benim babam psikolog, annem arkeolog. Ben hukuk fakültesi mezunuyum, kardeşim mimarlik fakültesinde. İkimiz de her zaman annemin ve babamın bizden daha zeki ve daha mutlu insanlar olduklarını dusunmusuzdur zira ikisi de istedikleri okulu okumuşlar, zevk aldıkları bir eğitim hayatlari olmuş.

Matematik zekası olmayan biri geri zekalı değildir; adamin ilgisi yoktur, sevmiyordur, anlamiyordur vs vs. Türkiye'deki eğitim sistemi sağolsun; iki cümleyi bir araya getiremeyen muhendisler/doktorlar gayet iyi bir yerden mezun, mesleki acidan kendilerini gelistirmis, zeki sosyologlari beğenmemeyi kendilerinde hak görüyor. Ben ne mühendisler tanıyorum evlerden irak.
0
fraise
(24.09.16)
okuyanlar ayrı, okumayanlar ayrı gerizekalı oluyor. zekanın nasıl farklı çeşitleri varsa yoksunluğunun da farklı çeşitleri var.
0
cikis yolu
(24.09.16)
ergenlikte bu saçmalıkları kafamıza sokarak bizi bu hallere düşürdüler işte
0
uzman pratisyen
(24.09.16)
@sadakatsiz bu asla benim argümanım değil bu arada yanlış anlaşılmış olmasın. Türkiye'de insanlarda öyle bir algı var onu demek istiyorum
0
🌸limoncello
(24.09.16)
ya ulkenın yarısından cogu muhendıs ve bu ulke cop muhendıslıklerle dolu ne zekasından bahsedıyorsunuz. ben bı tıp okuyanlara karsı "calıskanmıs" dıyorum "zekı" kısmı bıraz karısık cunku. kuzenım var mesela hayatımda gordugum en aptal ınsanlardan olabılır ama hukuktan mezun oldu ne yapayım sımdı buna zekı mı dıyeyım?
turkıye'de bellı baslı kalıplar var ıste, kıramıyorsun.
0
pamuk helvalar cebe
(24.09.16)
(16)

İş bulmak şans işi mi?

body electric
Ve yeni mezun kız ve erkek adaydan kız olanı daha mı rahat iş bulur?Kötü bi işte değilim iyi bir firmadayım, fakat çoğu kişi şaşırtıcı biçimde daha iyi yerlere girdiler, staj yapılan yerler akademik başarı vesaire pek de iç açıcı olmayan kişiler bunlar, bi şekilde ego tatmini amacında değilim, sadec
Ve yeni mezun kız ve erkek adaydan kız olanı daha mı rahat iş bulur?

Kötü bi işte değilim iyi bir firmadayım, fakat çoğu kişi şaşırtıcı biçimde daha iyi yerlere girdiler, staj yapılan yerler akademik başarı vesaire pek de iç açıcı olmayan kişiler bunlar, bi şekilde ego tatmini amacında değilim, sadece merak ediyorum yanlışı mı ben yaptım staj yerlerime sosyal yönüme artı akademik başarıma dikkat ederek? Yoksa şans işi mi biraz da?
0
body electric
(23.09.16)
Dayı işi olabilir. Şans işi olabilir. Diploma notuyla pek ilgisi olmadığını söyleyebilirim. Kız ve erkek karşılaştırması meslekten mesleğe değişir. Makine mühendisliğinde kızlar fabrika ortamında zorlanır diye erkek adayı tercih edebilirler. Yabancı dil bilmek önemli bir etken.
0
dissendium
(23.09.16)
Dissendium +1
Ayrica staj yaptigin yerde ise girmek, bir firmada calisirken o firmada seni goren rakip firmadan is teklifi almak vs. bunlarda da insan iliskilerin etkili olur.
Sektorler arasi degismekle birlikte erkeklerin ozellikle seyahat gerektiren pozisyonlarda ya da yonetici pozisyonlarinda bir tik daha rahat bulabildigini dusunuyorum.
0
kassiopeia
(23.09.16)
bazen kendi kusurlarımızı, noksanlarımızı görmekte istekli olamayabiliyoruz. belki senin de göremediğin eksik bir yanın vardır. Ya da diğer kişinin senin görmek istemediğin üstün bir tarafı vardır. benim fikrimi sorarsan bu soruyu seni yakından tanıyan birine (mesela aileden birine) sorarsan daha faydalı olabilir.

bazen de sadece doğru zamanda doğru yerde olmak gerekiyordur.
0
scheisskopf
(23.09.16)
türkiyede ne kalitede akademik eğitim alabileceğin ayrı bir tartışma konusu. Adademik başarı önemli değil. En azından kendi işim ve mülakatım işin söyleyebilirim bunu. Grup mülakatında benden akademik anlamda çok iyiler vardı. Ama işin niteliklerine yatkınlık ve iletişim daha önemli. Diploma bir kağıt parçası. Senin öyle ya da böyle kendine ne kattığın önemli.
0
tuborg yesili
(23.09.16)
Mobilde olduğumdan iğrenç yazım hatalaımı maruz görünüz.
0
tuborg yesili
(23.09.16)
Bulunduğum işten memnuniyetsiz değilim. Sadece gözlemlediklerinizi merak ettim, bu arada erkeğim, bugün bir arkadaşla konuştuk bu konuyu yeni mezunlarda askerlik vs gibi konulardan kızların öncelikli olduğunu düşünüyordu, öyle bir durum sektörde var mı merak ettim.
0
🌸body electric
(23.09.16)
Şansa çok inanmam ama benim olayım biraz da şans gibi. Tecrübe ve dil yokken istediğim bir sektörde, istemediğim bir pozisyonda iş buldum. Mutsuz iki ay sonunda bir açık oldu ve tam istediğim olmasa da beni rahatlatan ve bir adım öteye çok daha rahat taşıyabilecek bir pozisyona geçtim. Stresim bitti, maaşım epey arttı, önüm de epey açıldı.

Bazen denk gelecek bir şeyler. Onun dışında dayı faktörü bariz olsa da, tırnaklarıyla kazıyarak bir yerlere gelebilir insan. Sen donanımını arttırınca o denk gelmesi gereken şeyler daha kolay denk geliyor. Son olarak insan ilişkisi her zaman her yerde her şeydir.
0
soft
(23.09.16)
dissendium +1
ek olarak doğru zamanda doğru yerde bulunmaya inanıyorum.
0
tiredpanda
(23.09.16)
Bence sans ve tanidik isi. Sosyallik, yabanci dil vs gibi seylerden bahsetmeyin, yani bu ulkede bunlarin hicbirine onem verilmiyor. Bes aydir is ariyorum. Adam ispanyolca bilen eleman ariyor, ispanyolca bilmeyen birini ise aliyor ve ben bu alanda yuksek lisans yapmis olmama ragmen giremiyorum. Bes is gorusmesinde de ayni seyi yasadim.

Ingilizcesi super olan tercumanlik mezunu iki arkadasim var. Cok sosyaller ab projesi hazirliyorlar, yurt disinda staj yaptilar, 2.,3. Dilleri var ve bunlar is bulamadilar. Cok uzucu bir durum. Adamlar dereceyle girmisti.Baska bir arkadasim var. Kiz okulu 8 yilda bitirdi.ingilizcesi cok kotu olmasina ragmen bu kiz bir elcilige girdi. Kisaca yalaka degilsen torpilin yoksa nereden mezun olursan ol is yok.
0
geçerkenugradım
(23.09.16)
bence de şans işi, kadınların şansı erkeklere göre şundan daha yüksek olabilir asker zorunluluğu yok. Çoğu yer askerlik yapmadıysan almıyor artık. Oysa kadın isterse direkt girebilir.
0
limoncello
(23.09.16)
Mobildeyim duzeltemedim kusuruma bakmayin lutfen.
0
geçerkenugradım
(23.09.16)
@geçerken uğradım bahsettiğin senin şu fetöcü kız mı
0
limoncello
(23.09.16)
kızlar daha rahat iş bulur. iyi bi meslek eğitimi aldıysan kendini geliştirdiysen durum başka. ya da memuriyetde durum başka. ama kalan şeyler için kadınlar önde.

markete kasiyer alınacak --- kadın

muhasebeci alınacak ---- kadın

danışmaya biri alınacak --- kadın


satışa showrooma biri alınacak --- kadın

otele personel alınacak --- kadın

gördüğün gibi herkes her yere kadın almak istiyor. yani o işi kadın yapabilecekse kadın alıyolar. ama hamallık torna vs sektörüne kadın almazlar :))
0
ergenpezeveng
(23.09.16)
bu kadınlar avantajlı mı konusu bana kalırsa çok saçma...karşı örnek milyonlarca verilebilir...müdürüm kadın ve bir başka kadınla çalışmak istemiyor çok net olarak...oysa yaptığım işte çok iyi olan kadınlar var... ve takdir edersiniz ki ülkemizde mobbing e en çok maruz kalan kadınlar...böyle çok spesifik bir örnek vermezseniz atıyorum kuaför gibi eminim çalıştığınız yerde erkek daha çoktur.

ya gariptir 10 senedir bir fiil çalışıyorum, hem freelance hem de farklı şirket ve markalarda bir çok tecrübem oldu ancak ben hiç iş aramadım...böyle bir şans olduğunu zannetmiyorum...kendini akademik olarak yeterli görmeyebilirsin, zaten akademik bir iş yapmayacaksan buna gerekte yok...benim verebileceğim en net öneri iletişime açık ve iş bitirici ol...boktan bir iş bile olsa en kısa sürede en verimli şekilde yapmaya çalış..göreceksin olaylar çok değişecek...
0
gkhT
(23.09.16)
@limoncello bu o degil. Bu biraz oynak bi sey.
0
geçerkenugradım
(23.09.16)
gecerkenugradim +1 ek olarak a ve q
0
aydogank
(24.09.16)
(4)

Bunu nereden bulabilirim?

fragile lady
http://imgur.com/a/LVHXd
0
fragile lady
(23.09.16)
Bildiğiniz Lego. Toys R Us satıyor diye biliyorum.
0
dissendium
(23.09.16)
lego magazalari da var avm'lerde.

bildigimiz lego adaminin eli zaten o sekilde. a
0
cedex
(23.09.16)
aliexpressde şöyle şeyler var

www.aliexpress.com
0
melengich
(23.09.16)
kendin yap hocam.

darth vader anahtarlık var bende. mesela. kafasından sallandırıyom sıkılınca

76.my
0
kurnaz
(23.09.16)
(12)

hangi dili öğrenmeli?

asya
ispanyolca ve ingilizce iyi derecede biliniyor ve üçüncü bir dil aranıyor. sizce hangisi olmalı? ikisiyle yakın diller de olabilir, alakasız diller de olabilir. aşırı zor olmasın ve eğlenceli olsun. şimdiden teşekkürler
ispanyolca ve ingilizce iyi derecede biliniyor ve üçüncü bir dil aranıyor. sizce hangisi olmalı? ikisiyle yakın diller de olabilir, alakasız diller de olabilir. aşırı zor olmasın ve eğlenceli olsun. şimdiden teşekkürler
0
asya
(23.09.16)
Meslek nedir?
0
baharat
(23.09.16)
Eğlenceli dil nasıl oluyor bilmiyorum, kullanmayacağınız dili öğrenmektense Almanca, Fransızca zorlamak daha mantıklı. İsveççe de olabilir.
0
dissendium
(23.09.16)
dissendium +1

www.indir.com

aşırı zor olmasın ve eğlenceli olsun derken? neye göre, kime göre? grameri mi zor olmasın? sizi eğlendirecek dilin hangisi olduğunu nereden bilebiliriz? hiç mi daha geçerli bir amacınız yok dili öğrenmek için? konuşmayacağınız dili nasıl öğrenecek ya da canlı tutacaksınız? ne bileyim alman müziğine düşkünsündür çat diye almanca deriz. iskandinav kültürüne bayılıyorsundur, son derece lüzumsuz bir dil olsa da isveççe deriz. "aşırı zor olmasın, eğlenceli olsun" ne demek, öyle bir dil mi var?

ben almanca diyorum. zor ama "aşırı" değil bence, hele ki üç dil bilen biri için. eğlenceli ve ayrıca faydalı da bi dil.
0
der meister
(23.09.16)
isp ve ing varsa fransızca öğrenmek zor olmaz. portekizce de anlayabilirsiniz bu durumda. bence fr düşünün.
0
dahinnotha
(23.09.16)
kolay olsun diyorsan italyanca, fransızca veya isveççe. bildiğin dillere yakın diller olması işini kolaylaştırır. bir dili öğrenme amacın yoksa o dil pek eğlenceli olmuyor malesef. amaçsızca öğrenirken yeni öğrendiğin kelimeler düşmanın gibi bakıyor sana, resmen hepsi küfür gibi geliyor. amacın varsa daha kolay olur tabi.
0
lesmiserables
(23.09.16)
Challenge olsun diyorsan Almanca ordan göz kırpıyor.

Eğlenceli olsun demişsin mazoşistsen sorun yok ^^
0
qazaqwsx
(23.09.16)
iyi derecede ispanyolca bilgin varsa öğrenebileceğin en kolay ve en zevkli dil italyanca'dır. zaten inanılmaz benziyorlar, dilbilgisi yapıları, kelimeler vs. neredeyse aynı. ben bile italyanca bilgimle kimi ispanyolca metinleri anlayabiliyorum. üstelik tersi daha kolay, yani ispanyolca bilen birisi için italyanca öğrenmek oldukça basit olacaktır.
0
neyehbe
(23.09.16)
çince.
0
kurnaz
(23.09.16)
Der meister +1

Bu tamemen kişisel tercih meselesi. Mesela ben fonetik açıdan Fransızca'ya bayılırım. Fransızca şarkıları dinlerken eargasm yaşıyorum. Ayrıca Fransız filmleri de ilgimi çekiyor. O yüzden ben Fransızca öğrendim. Bunun yanısıra küçüklüğümden beri hep İskandinavya'ya ilgi duymuşumdur. İskandinav coğrafyası, tarihi, müzikleri, insanları bende hep hayranlık uyandırmıştır. O yüzden şimdi de bi' 5-6 aydır İsveççe öğreniyorum. İşime yarayacağına değil ama olsun. Öğrenmesi oldukça basit bir dil ve bu dili bilmek bana kendimi iyi hissettiriyor.

Elbet senin de vardır kendine daha yakın hissettiğin, ilgi duyduğun bir dil. Eğer yoksa, bu işler böyle ısmarlama olmaz. Zevk alamazsın.
0
köstebek kurabiye
(23.09.16)
tabiki Rusça :) Слава Украине!
0
uzman pratisyen
(23.09.16)
duolingoya gir. Her dilden 10'ar test yap, sevdigine devam et
0
medievalman
(23.09.16)
ingilizce biliyorum, biraz da fransızca temelim var. bir süredir almanca öğreniyorum ve açık ara en sevdiğim dil haline geldi. özellikle b1'den b2'ye geçtikten sonra çok zorluyor. ama diğer yandan konuşması, yazması, dinlemesi keyif veren bir dil bence ama kişiden kişiye değişir elbet.
0
soso
(23.09.16)
(6)

Yurtdışında "İnce İşler Şefi"

deadwampir
Şantiyede ne kadar maaş alır?Balkanlar'da herhangi bir ülkede..Şimdiden teşekkürler...
Şantiyede ne kadar maaş alır?
Balkanlar'da herhangi bir ülkede..

Şimdiden teşekkürler...
0
deadwampir
(23.09.16)
Balkan ülkelerinin hepsi sefil. Özellikle Bulgaristan. İnce işler derken ne demek istedin tam anlamadım, ama şantiyede 3000 lira falan alırsın. Mühendissen tabi.
0
dissendium
(23.09.16)
benim yurtdışında çalışıp da 4bin dolardan az maaşı olan inşaat mühendisi tanıdığım hiç yok. Hatta bundan 3 sene önce en az maaşı ben alıyorum diyen bir arkadaşım 2500 dolar alıyordu enka'dan . sonra maaşını arap parasıyla vermeye başladılar. enka çalışanları sömürüyor filan demişti bu ücret karşılığında .

inşat teknikeri arkadaşlarımdan da birisi türkmenistanda 3750 alıyor diğeri de cezayirde dönemlik bir işten 6000 alıyor. 1.cisinin firması kocaeli merkezli ama şimdi adını unuttum ikincisinin firması(ana işveren ankara merkezli gama bizimki onun taşeronunda)

yani balkanlarda hikaye nasıl bilmiyorum ama, bizim ülkemizde bile bir şantiyeye gitsen ince işler şefi olarak 3bin rahat alırsın. keza zaten ince işler şefi dedikleri şey saha mühendisinin amiri oluyor. 3binin üzerine temiz 1 daha eklerler.

edit: o zaman enkada çalışan arkadaşım stadyum yapıyordu orada ve ana firma amerikalıydı oradakiler bunun 5 katı maaş alıyordu. Bi'de o var. gerçi şimdi dolar uçtu o ne olur bilmiyorum ancak 3bin bence olmaması gereken bir rakam. ama yine de balkan ülkeleri nedir nasıl oluyor onu hiç bilmiyorum.
0
mete kudur
(23.09.16)
2 sene once bizim ince sefleri istanbul'da 6-7bin tl aliyordu. Yurtdisi icin en azindan bir 4.000$ olur herhalde. Ama balkanlar oldugu icin emin olamiyorum.
0
zoghurt
(23.09.16)
@dissendium
Hocam ince isler sefinin ne oldugunu bilmiyorsan sektorle bir alakan yok demektir, insanlari yaniltmayin bari.
@ deadwampir
Eger turk firmasinin yurt disi santiyesi ise bu balkanlarda olan 2500- 3000 usd civari olmasi lazim. Bir kismi turk parasi yatar tr hesabina kalani dolar.
0
kassiopeia
(23.09.16)
@kassiopeia, bravo. tam anlamadım lafını, ne olduğunu bilmiyorum şekline dönüştürmüşsün, sonra bir de insanları yanılttığımı söylemişsin. burada anlamadım derken ince işler şefini neden tırnak içinde yazdığını kast ettim. normalde mimarlar ilgilenir böyle şeylerle. inşaat mühendislerinin yapacağı iş genelde çoktan bitmiş olur çünkü. pozisyonun ayrıntısını, kendisinden beklenen işleri sordum aslında. Söylediğim rakam yanlış olabilir. Bu şirketten şirkete değişir. Türk şirketleri fazla veriyor olabilir, ama balkan ülkelerinin çok zengin ülkeler olmadığını da akıldan çıkarmamak gerek. Türkiye'de bile 3000 lira almayan inşaat mühendisleri varken yurt dışında kesin çok fazladır diye düşünmek yanıltıcı bence. Çünkü masraflar şu bu derken elinde yine ortalama bir para kalıyor.
0
dissendium
(23.09.16)
İlgili arkadaşın tecrübesine ve yaşına bağlı olarak değişir. 15 senelik tecrübeliyse 7000 $ a kadar yolu var.
0
fakkan
(24.09.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.