chicha
100 liralık hediye çekim var, bolca satın aldığım ve henüz kapağını açmadığım kitap var o yüzden kitap almayayım dedim ama elektronik ürünleri vs. de pahalı geldi piyasaya göre.
100 liralık hediye çekim var, bolca satın aldığım ve henüz kapağını açmadığım kitap var o yüzden kitap almayayım dedim ama elektronik ürünleri vs. de pahalı geldi piyasaya göre.
0
Kalem önerilerini alayım öyleyse :)
@kusursuz Tabii ki, nasıl tür/tarz seversin hiç bilmiyorum ama bi kitap alayım fazladan :)
@kusursuz Tabii ki, nasıl tür/tarz seversin hiç bilmiyorum ama bi kitap alayım fazladan :)
0
Bence yine kitap alın. Elbet bir gün okuyacaksınız :) ben öyle yaptım. Ama 2017 yılı içinde çıkanlardan aldım daha çok. Yeni çıkan ve okunmaya değer bir sürü kitap var çünkü.
Takvimlere de bakabilirsiniz iletişim'in takvimi gibi
Takvimlere de bakabilirsiniz iletişim'in takvimi gibi
0
Çok şahane takvimler ve ajandalar var, onlardan alabilirsin. Ev için kutu oyunlardan alabilirsin. Figürlerden alabilirsin.
0
kutu oyunları +1
sevdikleriniz için de küçük yılbaşı hediyeleri alabilirsiniz.
sevdikleriniz için de küçük yılbaşı hediyeleri alabilirsiniz.
0
durgunfoton
nerden bulabiliriz? avm falan nereye bakalım? annem ve teyzem gelicek, gezdireceğim. alışveriş yapacaklar. çok kilolu değiller yani ama zayıfta değiller.
nerden bulabiliriz? avm falan nereye bakalım? annem ve teyzem gelicek, gezdireceğim. alışveriş yapacaklar. çok kilolu değiller yani ama zayıfta değiller.
0
seyrantepe'de big style var, erkek icin ama.
www.bigstyle.com.tr
hemen yaninda da buyuk beden kadin kiyafetteri dukkani var ama kadin icin olan dukkanda cok cesit yok.
www.bigstyle.com.tr
hemen yaninda da buyuk beden kadin kiyafetteri dukkani var ama kadin icin olan dukkanda cok cesit yok.
0
Bakırköy capacity karşısındaki sokaktı sanırım orada da büyük beden butikler vardı.
0
fragile lady
Bu, gerçekten merak ettiğim bir soru. Aramızda patronunu seven, özleyen, iş dışında da görüşen veya iletişimde kalan var mı acaba?
Bu, gerçekten merak ettiğim bir soru. Aramızda patronunu seven, özleyen, iş dışında da görüşen veya iletişimde kalan var mı acaba?
0
Staj yaptigim yerdeki patronla konusuyoruz hala arada linkedinden. Amazonda lead oldu.
Onun disinda hic patron sirketinde calismadim, eski mudurumu de cok severdim. Onunla da konusuyoruz ara sira
Onun disinda hic patron sirketinde calismadim, eski mudurumu de cok severdim. Onunla da konusuyoruz ara sira
0
patronumu ve iş arkadaşlarımı çok seviyorum, iş dışında görüşelim deseler güle oynaya giderim.
0
Is disinda gorusmuyoruz ama patronu severim. Bazen muhabbet ederiz is yerinde, vizyonu olan bir adam muhabbeti sariyor.
Eski calistigim yerlerden birinde de patrona hem gicik olur hem severdim. Bazen cok giciklasiyordu ama genel olarak severdim. Is disinda da gorusurduk, cok guzel vakitler gecirdik. Vefat etti allah rahmet eylesin.
Eski calistigim yerlerden birinde de patrona hem gicik olur hem severdim. Bazen cok giciklasiyordu ama genel olarak severdim. Is disinda da gorusurduk, cok guzel vakitler gecirdik. Vefat etti allah rahmet eylesin.
0
Patronuma en son kafa atacakken tuttular beni. Sonra iş degistirdim. Şimdiki işyerinde patron yok. Yönetim kurulu var. Müdürüm de kankam zaten.
Patronlar sevilmez.
Patronlar sevilmez.
0
ilk patronumla 20 yıldır aralıksız görüşüyorum , telefonla iletişimimiz hiç kopmadı .ben izmir'de çalışmaya onun yanında başlamıştım , istanbul'a taşındıktan sonra her çalıştığım toptancıda ilk patronum benim en önemli müşterim oldu yıllardır ürün satıyorum . sohbet için de telefonla ararım izmir'e her gittiğimde ziyaretine giderim.hala aynı sektörde aynı işi yapıyor yanında çalışan elemanlara benden gururla bahsederek tanıştırıyor .çok seviyorum onu .
ondan başka çalıştığım yerlerde patronlarımdan hiçbirini sevmedim ve hatta birini mahkemeye vererek paramı alabildim .
izmir insanı başka oluyor . istanbul kurtlar sofrası
ondan başka çalıştığım yerlerde patronlarımdan hiçbirini sevmedim ve hatta birini mahkemeye vererek paramı alabildim .
izmir insanı başka oluyor . istanbul kurtlar sofrası
0
iki iş yapıyorum. birinde patronla işe giriş dışında irtibatım olmadı, editörle çalışıyorum. diğerinde ise muhatap olduğum tek kişi patron. iki patronu da, editörü de çok seviyorum. ha kızdığım, sinirlendiğim tabii ki oluyor ama işin parçası yani bu insan anasına, çocuğuna da kızıyor sonuçta. kendimi bu açıdan çok ama çok şanslı hissediyorum. ilk işteki patronum kardeşiymişim gibi davranır bana. editör her konuda anlayışlıdır. ilk başladığımda çok destek olmuştu, ben bir hata yaptığımda kafayı yerdim utancımdan, "sakin ol knk" diye yatıştırırdı. çok iyi ve uyumlu biri.
diğer patronum da "sizi de yapacağınız işi de skiyim!11!" diye bütün diğer çalışanların arasında arıza çıkardığım halde beni işe tekrar almayı kabul etti, o kadar söylüyorum jsfjsk. kafasına estiğinde yemek ısmarlar, anlatırsam derdimi dinler vs. zaten arkadaşım diyebilirim.
diğer patronum da "sizi de yapacağınız işi de skiyim!11!" diye bütün diğer çalışanların arasında arıza çıkardığım halde beni işe tekrar almayı kabul etti, o kadar söylüyorum jsfjsk. kafasına estiğinde yemek ısmarlar, anlatırsam derdimi dinler vs. zaten arkadaşım diyebilirim.
0
bizde patron yok, yani var da çok üst kademelerde bir yerde. kendisiyle tanışmıyoruz. müdürüm var. ben çok seviyorum müdürümü, mükemmel bir adam. iş haricinde günlük konularda da çok iyi anlaşıyoruz ve hep konuşuruz. iş konusunda ise o panik oluyor bazen, yetiştiremeyeceğiz diye. ben ise çok genişim hallederiz diyorum sakinleştiriyorum :) bazen gelir "bu aralar yoğunuz akşam mesai yapalım" der, 10'a kadar oturur çalışırım hiç gocunmam. "cumartesi mesai yapalım" der, işim yoksa hiç sorun etmem. işim varsa da olmaz derim, o zaman da o sorun etmez. böyle rahat bir ilişkimiz var.
benden 12-13 yaş büyük, evli falan. dolayısıyla dışarıda öyle takılmıyoruz. ama aynı mahallede oturuyoruz ve görüşelim dese görüşmek isterdim. ya da moda sahilde falan karşılaşsak oturur geyik yapardık kesin.
bir de bundan önceki departmanımdaki müdürüm var, açıkçası şimdiki müdürüm mü yoksa o mu daha iyi bilemiyorum ikisi de çok muhabbetli insanlar. hayat sadece iş değil ve ikisi de bunun farkındalar.
benden 12-13 yaş büyük, evli falan. dolayısıyla dışarıda öyle takılmıyoruz. ama aynı mahallede oturuyoruz ve görüşelim dese görüşmek isterdim. ya da moda sahilde falan karşılaşsak oturur geyik yapardık kesin.
bir de bundan önceki departmanımdaki müdürüm var, açıkçası şimdiki müdürüm mü yoksa o mu daha iyi bilemiyorum ikisi de çok muhabbetli insanlar. hayat sadece iş değil ve ikisi de bunun farkındalar.
0
Bizimkiler iki ortak, birini seviyorum birini sevmiyorum.
İş dışında görüşen derken, izin günlerinde değil ama bazen toplanıp işten sonra bir yerlere gidip yemek yiyip bir şeyler içiyoruz.
Bir kere izin günümde de arayıp "senin sevdiğin tantuniciye gidiyoruz" diyerek aldıkları oldu :)
İş dışında görüşen derken, izin günlerinde değil ama bazen toplanıp işten sonra bir yerlere gidip yemek yiyip bir şeyler içiyoruz.
Bir kere izin günümde de arayıp "senin sevdiğin tantuniciye gidiyoruz" diyerek aldıkları oldu :)
0
iş dışında da görüşüyoruz, arada sıkıntı olur arar bize danışır. bu kişisel bir sorunu olduğunda da olabiliyor. severim o yüzden.
0
Sadece bir müdürümle görüşürüz hala. Gerçekten çok iyi bir yöneticiydi. Diğer patron ve müdürlerimle görüşmem gereksiz insandılar çoğu.
0
Mevcut patronla işim yok ama şirkete ve rahmetli kurucusuna saygım büyük, sevgim mevcut
0
işveren tarafında big boss'ları(3 tane ortak) ayda yılda bir görüyoruz, hatta 1 tanesini 2 senedir görmedim. gelince kapıdan selam veriyor gidiyor ykb olan, ön iliklemekle kalıyorum; öyle bir bağım yok yani.
operasyon tarafında big boss'u görmemin imkanı yok zaten, en fazla emea patronu geliyor senede 1-2 defa, onunla iki kadeh tokuşturmuşluğum vardır en fazla.
önceki genel müdür ile çok iyiydim, yabancı olduğu için çalışma izniydi oryantasyondu derken samimi olmuştuk baya; yemeğe falan çıkarırdı, istanbul'u gezdiriyordum arada. geçen sene dubai operasyonuna geçti, sosyal medya üzerinden iletişimdeyiz.
işveren vekilinden nefret ediyorum, hastalıklı paranoyak yalancı bir dede. gm gittiğinden beri tüm yetki onda, ancak imza işleri için yanına gidiyorum. kimseyi sevmeyen uyuz bir tip zaten, muhabbet falan açmıyorum.
birim müdürüm kaypağın teki ama muhabbeti güzel, ortak noktalarımız var baya. her gün saatlerce beraberiz zaten, ne kadar sevsem de görüşmem. iş arkadaşlarım da öyle, ancak özel bir plan yaparsak buluşuyor konuşuyorum; onun haricinde bari mesai dışında görmeyeyim duymayayım yani, öeh.
Eski iş yerinden patronum ethem sancak, bişey demeyeyim gg olmasın; sözlüğe bakıyor burayı da görür mazallah sfjfgfj.
operasyon tarafında big boss'u görmemin imkanı yok zaten, en fazla emea patronu geliyor senede 1-2 defa, onunla iki kadeh tokuşturmuşluğum vardır en fazla.
önceki genel müdür ile çok iyiydim, yabancı olduğu için çalışma izniydi oryantasyondu derken samimi olmuştuk baya; yemeğe falan çıkarırdı, istanbul'u gezdiriyordum arada. geçen sene dubai operasyonuna geçti, sosyal medya üzerinden iletişimdeyiz.
işveren vekilinden nefret ediyorum, hastalıklı paranoyak yalancı bir dede. gm gittiğinden beri tüm yetki onda, ancak imza işleri için yanına gidiyorum. kimseyi sevmeyen uyuz bir tip zaten, muhabbet falan açmıyorum.
birim müdürüm kaypağın teki ama muhabbeti güzel, ortak noktalarımız var baya. her gün saatlerce beraberiz zaten, ne kadar sevsem de görüşmem. iş arkadaşlarım da öyle, ancak özel bir plan yaparsak buluşuyor konuşuyorum; onun haricinde bari mesai dışında görmeyeyim duymayayım yani, öeh.
Eski iş yerinden patronum ethem sancak, bişey demeyeyim gg olmasın; sözlüğe bakıyor burayı da görür mazallah sfjfgfj.
0
kendisi benimle iletişim kurmuyor. sebebini merak etmediğim için sormuyorum.
0
Eski şirketimdeki müdürümle 5 kişilik geyiğin döndüğü bir whatsap grubundayız kendisi çok sevilesi bir kadın iş dışında da hep görüşürüz. Şimdiki iş yerimde de patronla baya iyiyiz seviyorum da iyi bir insan ama iş dışında görüşmem çünkü kıslanç bir eşe sahip.
0
Ben de hiç nefret etmedim açıkçası, patronunu sevmeyerek nasıl o işyerinde çalışabiliyorsunuz anlayamıyorum. Çok zor olmuyor mu?
İş görüşmesi yaparken önce yöneticimle anlaşabiliyor muyum onu tahlil etmeye çalışırım sırf bu yüzden.
İş görüşmesi yaparken önce yöneticimle anlaşabiliyor muyum onu tahlil etmeye çalışırım sırf bu yüzden.
0
stajdaki patronum on numara adamdı. abd'li olmasının ve işin de abd'de olmasının etkisi büyük.
meslek kurasına tabi yedek subay olarak görev yaptım. şube müdürümü patronum olarak nitelendirebilirim. sivilde olsa adına çalışmak isterdim. çok severdim binbaşımı. türk sivil piyasasında o kadar hoş adamlar yok be.
meslek kurasına tabi yedek subay olarak görev yaptım. şube müdürümü patronum olarak nitelendirebilirim. sivilde olsa adına çalışmak isterdim. çok severdim binbaşımı. türk sivil piyasasında o kadar hoş adamlar yok be.
0
kullanıcıadımbuolsun
Şuan vizem yok o sebepten Belgrad ya da Lviv arasında kaldık. Gidelim mi? Başka öneri var mıdır? Tek derdim Avrupai bir havasının olması o sebepten küçük Balkan ülkelerine bakmadık.
Şuan vizem yok o sebepten Belgrad ya da Lviv arasında kaldık.
Gidelim mi? Başka öneri var mıdır? Tek derdim Avrupai bir havasının olması o sebepten küçük Balkan ülkelerine bakmadık.
Gidelim mi? Başka öneri var mıdır? Tek derdim Avrupai bir havasının olması o sebepten küçük Balkan ülkelerine bakmadık.
0
Lvivde iki kız taksimden on katlı rahat gezersiniz. Ukraynanın da en avrupai kısmıdır.
0
%70'i kadın olduğu için oldukça rahat edersiniz.
tabi insan kadınları otobüs şöförü, çöpçü gibi mesleklerde görünce bir tuhaf oluyor ama hemen alışırsınız.
tabi insan kadınları otobüs şöförü, çöpçü gibi mesleklerde görünce bir tuhaf oluyor ama hemen alışırsınız.
0
lviv'de iki gun kaldik. olay cikaran bir kisi gorduk sadece. sarhostu birisini kovaliyordu elindeki siseyle. turkce sovmeye basladi sonra :) iciniz rahat olsun gayet medeni bi yer. kiev ondan daha da avrupai gelmisti bize. tabi merkezi yerlerini gordum sadece.
0
Gidin tavsiye edilir gayet güzel bir şehir ve yurtdışı tecrübesi için iyi bir seçim. Pişman olmazsınız sadece ülkemizden giden erkek topluluklarından uzak durun.
0
tiflis'e gidebilirsiniz vize pasaport istemiyor . tarihi yerleri gezmeyi seviyorsanız seçenek olabilir .
bu arada birkaç ay sonra demişsiniz soğuk olmaz mı ?
ben baharda yeniden tiflis'e gitmeyi ve gezemediğim yerleri gezmeyi planlıyorum . kışın karda buzda zor olur sanki
bu arada birkaç ay sonra demişsiniz soğuk olmaz mı ?
ben baharda yeniden tiflis'e gitmeyi ve gezemediğim yerleri gezmeyi planlıyorum . kışın karda buzda zor olur sanki
0
Lviv eski Polonya şehri olduğundan Ukrayna'nın diğer şehirlerine göre daha farklı bir havası var. Son derece güvenli, güzel ve fiyatları uygun bir şehirdir. Kadınlar için Türkiye'den daha güvenli olduğu kesin. 10 gün kaldım, geceli gündüzlü en ufak bir sorun görmedim.
Bir diğer alternatif ise Odessa olabilir. Bu iki şehir Schengen bölgesine çok güzel alternatifler olduğu gibi, bana göre Schengen bölgesinde çok popüler olan birçok şehirden de güzeldir.
Bir diğer alternatif ise Odessa olabilir. Bu iki şehir Schengen bölgesine çok güzel alternatifler olduğu gibi, bana göre Schengen bölgesinde çok popüler olan birçok şehirden de güzeldir.
0
tahin pekmez yoğurt
Yemek verdiğim kedi elimi tırnakladı, çok az kanadı. Bir şey olur mu? Aşı yaptırayım mı?
Yemek verdiğim kedi elimi tırnakladı, çok az kanadı. Bir şey olur mu? Aşı yaptırayım mı?
0
kuduz kedi yemek yemezmis sanirim, benim kizimda bu yaz sitede bakilan kedi tarafindan yemek verirken tirmiklandi, kanadi vs, sadece tetanoz yaptirdik, birsey olmadi.
0
Bişey olmaz demeyin. Ne olur ne olmaz yaptırın. Türkiye’de çok uzun süredir kuduz vakası görülmüyor fakat alınacak risk değil bence. Zaten kedilerle içli dışlıysanız 5 doz yaptırın uzuuun süre korunursunuz.
0
kuduza filan gerek yok yaptırmayın durduk yere. sayısını hatırlayamadığım kadar çok kedi tarafından tırnaklandım hiç aşı yaptırmayı düşünmedim bile.
0
Ben tedbiren aşı yaptırdım. Biraz pimpirikli biriyim de ondan. Bence risk almaya degmez...
0
Bence yaptırmaya gerek yok, kuduz çooook uzun süredir Türkiye'de görülen bir hastalık değil. Ya da siz bilirsiniz. Ben de mahallemdeki kedileri besliyorum, sokaktaki gördüğüm her kediyle can hıraş cebelleşiyorum, defalarca kez tırmaklandım hiç de aşı yaptırma ihtiyacı hissetmedim.
0
Kuduzun görülmediği bilgisi hatalı. "Eser miktarda" sıfır değildir arkadaşlar.
"Ülkemiz son yıllarda insanlardaki olgu sayısının çok azalmasına rağmen Avrupa kıtasında köpek kaynaklı kuduzun görüldüğü tek ülkedir"
yeni.thsk.gov.tr
"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 55bin insan köpek kaynaklı kuduz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.. Ülkemizde 1987 yılına kadar kuduza bağlı ölümler yüksek olmasına rağmen, modern aşıların kullanılmaya başlanması ve alınan önlemler ile ölümler çok azalmış hatta bazı yıllarda rastlanmamıştır
Türkiye’de yapılan bir çalışmada 1992–2007 yılları arasında 39 kuduz vakası olduğu saptanmıştır. Bu vakaların 29’unun köpek kaynaklı, kalan vakaların ise yaban hayvanları tarafından meydana getirildiği gösterilmiştir."
www.journalagent.com
"Ülkemiz son yıllarda insanlardaki olgu sayısının çok azalmasına rağmen Avrupa kıtasında köpek kaynaklı kuduzun görüldüğü tek ülkedir"
yeni.thsk.gov.tr
"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 55bin insan köpek kaynaklı kuduz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.. Ülkemizde 1987 yılına kadar kuduza bağlı ölümler yüksek olmasına rağmen, modern aşıların kullanılmaya başlanması ve alınan önlemler ile ölümler çok azalmış hatta bazı yıllarda rastlanmamıştır
Türkiye’de yapılan bir çalışmada 1992–2007 yılları arasında 39 kuduz vakası olduğu saptanmıştır. Bu vakaların 29’unun köpek kaynaklı, kalan vakaların ise yaban hayvanları tarafından meydana getirildiği gösterilmiştir."
www.journalagent.com
0
benim bildiğim tr'de kediden bulaşan kuduz vakası hiç yok.
kuduz olursan literatüre geçersin.
yahu işin mi yok, ne aşısı?
sokaklarda en az 10 kere cırmalanmış kişi bildirdi.
kuduz olursan literatüre geçersin.
yahu işin mi yok, ne aşısı?
sokaklarda en az 10 kere cırmalanmış kişi bildirdi.
0
Yapmayın arkadaşlar. Bu riskin sonu direkt ölüm. Önleme olanağı var ve önlemin bir zararı yok. Milyarda bir ihtimal bile olsa sonu ölüm olacak bir risk üstelik önlem olanağı varken önerilmemeli.
Halk sağlığı kurumları neden sadece riskli köpek temaslarında aşılama yapmayıp diğer vakalarda da aşılama yapıyor?
Senelerce tıp eğitimi mi aldık, elimizde tüm veriler var mı?
Suriyeli olgusunun getirdiklerini biliyor muyuz mesela? Kökünü kuruttuğumuzu düşündüğümüz bazı bulaşıcı hastalıkların yeniden görülmeye başladığını söyleyeyim.
Uzakların yakın olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Toplumlar arası temas çok fazla. Gezi blokları aldı başını gidiyor, bakabilirsiniz, Asya - doğu gezileri batıyla aşık atıyor.
İstatistiki olarak bizim bu duyuruda bir araya gelme olasılığımız kedi nedeniyle kuduz olup literatüre geçme olasılığıyla başabaştır, dileyen hesaplayabilir.
Ve; 1/sonsuz sıfırdan büyüktür.
Halk sağlığı kurumları neden sadece riskli köpek temaslarında aşılama yapmayıp diğer vakalarda da aşılama yapıyor?
Senelerce tıp eğitimi mi aldık, elimizde tüm veriler var mı?
Suriyeli olgusunun getirdiklerini biliyor muyuz mesela? Kökünü kuruttuğumuzu düşündüğümüz bazı bulaşıcı hastalıkların yeniden görülmeye başladığını söyleyeyim.
Uzakların yakın olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Toplumlar arası temas çok fazla. Gezi blokları aldı başını gidiyor, bakabilirsiniz, Asya - doğu gezileri batıyla aşık atıyor.
İstatistiki olarak bizim bu duyuruda bir araya gelme olasılığımız kedi nedeniyle kuduz olup literatüre geçme olasılığıyla başabaştır, dileyen hesaplayabilir.
Ve; 1/sonsuz sıfırdan büyüktür.
0
kedinin tırnağından kuduz kapma olasılığından bahsedebilmek için kedinin tırnağını tükürükleyip ondan sonra etine saplaması gerekiyor. hayvan yalanırken uyuz edip kendini tırmalattırmadıysan gerek yok bence. ısırsaydı yaptır derdim.
0
kuduz aşısı yaptır mutlaka. milletteki rahatlığı anlayamıyorum. ne demek bir şey olmaz? sağlık kardeşim bu, risk almaya değecek bir şey değil. kuduz aşısı yaptırmak sana bir şey kaybettirmez.
0
ellerimdeki tırmık izi hiç geçmez çocukluğumdan beri yüzlerce kedi tırmaladı köpekler ısırdı ama bir defa bile aşı olmadım . sağlıklı sağlam bir kedi ise asla kuduz ihtimalini aklıma getirmem.
daha 2 gün önce işyerimin kapısına gelen ilk defa gördüğüm bir kediye mama verdim göbüşünü seveyim derken bir pati de o attı kanlı uzun bir çizik var bu satırları yazan elimde.
daha 2 gün önce işyerimin kapısına gelen ilk defa gördüğüm bir kediye mama verdim göbüşünü seveyim derken bir pati de o attı kanlı uzun bir çizik var bu satırları yazan elimde.
0
Tedbirli olmak iyidir ancak 8 yıl dışarıya gidip gelen kedim oldu. Elimi her kanatışında bol sabunlu su ile yıkayıp yine aralıklarla ve bolca kolonya döküyordum. yazın dışarıda da bir kedi kanattı ama aynı şekilde işlem yaptım çok şükür bir sorunla karşılaşmadım.
Ama sana aşı olma da diyemem, riskler var tabii ki.
Ama sana aşı olma da diyemem, riskler var tabii ki.
0
öncelikle kedi kuduz bile olsa tırnağından bulaşma ihtimali çok çok düşük, ısırıp salya bulaştırması lazım.
türkiye'de kediden insana bulaşmış kuduz vakasının olmadığını duymuştum. var diyorsanız kaynak göstermenizi rica edeceğim.
denilmiş ki kediden kuduz buluşma ihtimali çok düşük olsa da var, risk almayın yaptırın.
peki, ben size kediden kuduz bulaşma ihtimalinden daha yüksek ihtimalli bir kaç durum sayayım:
1)otobüse binmeyin, hatta trafiğe hiç çıkmayın. çünkü trafikde kaza geçirip ölme ihtimaliniz daha fazla.
2)denize girmeyin, boğulup ölme ihtimaliniz daha fazla.
3) asla asla duş yapmayın, evdeki kazaların büyük oranı banyoda düşmeyle gerçekleşiyor.
4)sokakta yürümeyin, kafanıza saksı düşüp ölme ihtimaliniz de sıfır değil.
türkiye'de kediden insana bulaşmış kuduz vakasının olmadığını duymuştum. var diyorsanız kaynak göstermenizi rica edeceğim.
denilmiş ki kediden kuduz buluşma ihtimali çok düşük olsa da var, risk almayın yaptırın.
peki, ben size kediden kuduz bulaşma ihtimalinden daha yüksek ihtimalli bir kaç durum sayayım:
1)otobüse binmeyin, hatta trafiğe hiç çıkmayın. çünkü trafikde kaza geçirip ölme ihtimaliniz daha fazla.
2)denize girmeyin, boğulup ölme ihtimaliniz daha fazla.
3) asla asla duş yapmayın, evdeki kazaların büyük oranı banyoda düşmeyle gerçekleşiyor.
4)sokakta yürümeyin, kafanıza saksı düşüp ölme ihtimaliniz de sıfır değil.
0
kivanc1
selamlar, çalıştığım şirket sosyal medya üzerinden çekilişle hediye dağıtmak istiyor. milli piyango çekişil yapacaksan benden izin almak zorundasın diyor. her gün herkes çekiliş yapıyor -youtuber'lar mesela-. bunların hiçbirinin izin aldığını sanmıyorum. biz şirket olarak izin almadan çekiliş yapsak
selamlar, çalıştığım şirket sosyal medya üzerinden çekilişle hediye dağıtmak istiyor. milli piyango çekişil yapacaksan benden izin almak zorundasın diyor. her gün herkes çekiliş yapıyor -youtuber'lar mesela-. bunların hiçbirinin izin aldığını sanmıyorum. biz şirket olarak izin almadan çekiliş yapsak başımızı ağrıtırlar mı? usulü nedir bu işin?
0
hediye ettiğiniz şeyin bedeli bir miktarı geçiyorsa milli piyangodan izin almalısınız diye biliyorum. Ayrıca siz kurumsal bir firma olduğunuz için biraz göz önünde olursunuz ondan yakalanabilir. ya da biri şikayet ederse. Ancak ilk olarak belirttiğim bedel olayı baya düşük bir bedeldi yamulmuyorsam.
0
uzun bir süre hızlıal ve gold bilgisayar'ın facebook ve twitter sayfalarında her bahaneyi kullanarak çekilişler düzenliyor hediyeler dağıtıyorduk .
ben orada sosyal medya yöneticisiydim . yönetim toplantılarında bütçe belirliyor öğretmenler günü çekilişi yılbaşı çekilişi adı ile izin almadan hiç sorun yaşamadan sayfaları coşturduk .
bir defasında sitemize üyelik şartı uydurmuştum 1 günde 5000 üzeri yeni üyemiz oldu .
powerbank-elektrik süpürgesi -parfüm - speaker -tost makinası gibi şeylerden bayağı adetli dağıtmıştık .
ben orada sosyal medya yöneticisiydim . yönetim toplantılarında bütçe belirliyor öğretmenler günü çekilişi yılbaşı çekilişi adı ile izin almadan hiç sorun yaşamadan sayfaları coşturduk .
bir defasında sitemize üyelik şartı uydurmuştum 1 günde 5000 üzeri yeni üyemiz oldu .
powerbank-elektrik süpürgesi -parfüm - speaker -tost makinası gibi şeylerden bayağı adetli dağıtmıştık .
0
her gün herkesin yasayı ihlal etmesi size de ihlal etme hakkı vermez. sizi birisi şikayet ederse ve mp size yaptırım uyguladığında "ama onlar da yaptı" demenizin bir geçerliliği yok yani. normal şartlar altında 320 sy KHK'nın 41'inci maddesine göre izin almak zorunlu.
ancak dağıtacağınız ürün kdv dahil 81,36 TL'nin altında ise izin almanıza gerek yok.
ancak dağıtacağınız ürün kdv dahil 81,36 TL'nin altında ise izin almanıza gerek yok.
0
valarmurgulis
Hayatımda bir ilki gerçekleştirdim ve ton balığı aldım. Makarna ile yemeyi düşünüyorum. Ama kapağını açar açmaz kötü bi koku aldım. Tadı pişince düzeliyor mu bunun. Yoksa berbat olmaya devam mı edecek?
Hayatımda bir ilki gerçekleştirdim ve ton balığı aldım. Makarna ile yemeyi düşünüyorum. Ama kapağını açar açmaz kötü bi koku aldım. Tadı pişince düzeliyor mu bunun. Yoksa berbat olmaya devam mı edecek?
0
ton balığı pişmiş oluyor konserve aldıysan. normalde kokusu berbat değil bence, belki aldığında sorun vardır.
0
Haa ciddi misiniz :)) allahtan yazmışım yoksa az kalsın kızartıyordum. Makarna ile yemek istiyorum ne yapayım ?
0
makarnayı yap sonra balığı süz baharat yeşillik vs ne istiyorsan balıkla karıştır sonra makarnaya dök.
0
@valarmurgulis
O sekilde pat diye makarnaya koy yagini suzup. Sonra da biraz kavur makarnayla isinsin diye. Krema vb varsa koyabilirsin belki.
O sekilde pat diye makarnaya koy yagini suzup. Sonra da biraz kavur makarnayla isinsin diye. Krema vb varsa koyabilirsin belki.
0
Ton balığı konservesi kolay kolay bozulmaz, yine de her ihtimale karşı hayatında daha önce ton balığı yemiş bir kişiye koklatın derim. Balık kokusu zaten çok güzel olmaz ama berbat olmamalı. Bunun dışında taze domates, yeşillikle karıştırarak salata şeklinde de gayet güzel oluyor.
0
krema ve karabiberle yaparsanız çok daha güzel oluypr. önce makarna, sonra bu malzemelerin hepsini atıp kısık ateşte çevirmeç
0
Makarna ile karıştırdım. Makarnayı çok seven biri olarak tadına bile bakamadım. Poşete döküp imha edeceğim. Ağzıma yaklaştırınca kusacak gibi oluyorum. Aç kaldım.
0
ön yargılı olmayın. yağını iyice süzün. sadece makarna ile karıştırdığınızda makarnayı sadece su ve tuz ile haşlayıp süzdüğünüz gibi, birazda makarnanın haşlama suyuyla karıştırıp hazırlayın. makarnayı çok haşlamayın. içerisine yeşillik katın, maydanoz, dereotu gibi. mısır katın. sıcak sıcak yiyin. dilerseniz domatesi rendeleyip biraz ocakta pişirerek bu karışıma ekleyin. balığın hoşlanmadığınız kokusunu bastırır.
bu konuda portekizliler efsanedir. morina gibi lezzetsiz balığın bin çeşidini pişirebiliyorlar. lezzetlendirmek kadar kolay bir şey yok.
bu konuda portekizliler efsanedir. morina gibi lezzetsiz balığın bin çeşidini pişirebiliyorlar. lezzetlendirmek kadar kolay bir şey yok.
0
AlsterWasser
asıl sb.Malum yıl bitiyor. Nasıldı ?neler okudunuz ? Okuma, öğrenme konusunda verimli geçti mi? Hangi alanlarda ağırlıklı kitap okudunuz?Sadece 2017 yılında okuduklarınız içinden bir tanesini seçseniz hangisini seçerdiniz?edit: 1 olur 41423242 olur, kim ne diyebilir? Bazen bir kitap çıkar karşına o
asıl sb.
Malum yıl bitiyor. Nasıldı ?neler okudunuz ? Okuma, öğrenme konusunda verimli geçti mi? Hangi alanlarda ağırlıklı kitap okudunuz?
Sadece 2017 yılında okuduklarınız içinden bir tanesini seçseniz hangisini seçerdiniz?
edit: 1 olur 41423242 olur, kim ne diyebilir? Bazen bir kitap çıkar karşına okuması aylarını alır okuduktan sonra hala bırakamazsın elinden..Bazen de tutamazsın kendini okudukça okursun bir sürü..Sayı sadece merak. Yoksa kimse hırs yapar gibi oturup saymıyor tabii ki..Ama sorulunca da geriye doğru cevap verilebilir haliyle..
Malum yıl bitiyor. Nasıldı ?neler okudunuz ? Okuma, öğrenme konusunda verimli geçti mi? Hangi alanlarda ağırlıklı kitap okudunuz?
Sadece 2017 yılında okuduklarınız içinden bir tanesini seçseniz hangisini seçerdiniz?
edit: 1 olur 41423242 olur, kim ne diyebilir? Bazen bir kitap çıkar karşına okuması aylarını alır okuduktan sonra hala bırakamazsın elinden..Bazen de tutamazsın kendini okudukça okursun bir sürü..Sayı sadece merak. Yoksa kimse hırs yapar gibi oturup saymıyor tabii ki..Ama sorulunca da geriye doğru cevap verilebilir haliyle..
0
Şuan 16, elimdeki bitecek 1-2 güne(Portnoy'un Feryadı) 17 ile kapatırım sanıyorum seneyi.
Haziran ile Eylül arası sadece 1 tane okudum o aralık baya boşladım elime alasım yoktu.
2017'de okuduğum kitaplar arasında favorim Yaşama Uğraşı-Cesare Pavese.
Haziran ile Eylül arası sadece 1 tane okudum o aralık baya boşladım elime alasım yoktu.
2017'de okuduğum kitaplar arasında favorim Yaşama Uğraşı-Cesare Pavese.
0
bu yılın ilk 6 ayında çalışmıyordum, o yüzden 40 dan fazla kitap okumuşumdur.
direk seçim yapamam ama;
grange - siyah kan
ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi
betty mahmudi - kızım olmadan asla
zweig - satranç
balzac - eugenie grandet
bu yılki ilk beşim.
direk seçim yapamam ama;
grange - siyah kan
ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi
betty mahmudi - kızım olmadan asla
zweig - satranç
balzac - eugenie grandet
bu yılki ilk beşim.
0
Sayıyor musunuz okuduklarinizi?
Benim için bu yıl aklimda kalanlar
Vedat Türkali
Hasan Ali Toptaş
Oldu
Benim için bu yıl aklimda kalanlar
Vedat Türkali
Hasan Ali Toptaş
Oldu
0
Bu yıl doğru düzgün okuma kitabı okumadım. Çerezlik şeyler okudum. 8-10 tane okumuşumdur. Kindle'a bakmam lazım. Şunu öneriyorum.
www.goodreads.com
Bilimsel metin olarak bu yıl okuduklarım boyuma yaklaştı. 6-7 bin sayfa var kesin var. Üzerini hesaplamak istemiyorum. Yıl bitmeden bir 600 sayfa daha gelecek. Toplam 10 bini bulur gibi geldi.
www.goodreads.com
Bilimsel metin olarak bu yıl okuduklarım boyuma yaklaştı. 6-7 bin sayfa var kesin var. Üzerini hesaplamak istemiyorum. Yıl bitmeden bir 600 sayfa daha gelecek. Toplam 10 bini bulur gibi geldi.
0
Bugün itibariyle 30. kitabı bitirdim, yenisine başladım. Goodreads bu konuda epey yardımcı oluyor, ne kadar okuduğunun hesabını tutabiliyorsun.
0
Felaket kötü bir tercih olan "Araba Sevdası" 37. kitap olacak. Bir süre roman vb. okumak istemiyorum. Finansal Krizler tarihi yeni yılın ilk kitabı olur. En beğendiğim kitap "Huzursuzluğun Kitabı" oldu. Bunun dışında, Bilgeliğin Sarsılmazlığı Üzerine, Momo, Kırmızı ve Siyah, Gönüllü Kulluk Üz. Söylev, Peter Camenzind, İnsan Olmak, Katip Bartleby, Karmaşık Duygular, Demian, Matilda, Kör Baykuş, Olağanüstü Bir Gece ve Söylevler beğendiğim kitaplar.
0
Net bir şekilde sayabildiğim (instagram hesabım nedeniyle) 76 tane var, 1 Ocak'tan itibaren. İş için okuduğum romanları veya hesabını tutmadığım kitapları da sayarsak 90-95 civarıdır herhalde şimdiye kadar.
Bir tane seçmek zor olur, çünkü çok güzel şey okudum. Yakın geçmişte en beğendiklerimden biri Russell Brand'in bağımlılıklarımızdan nasıl kurtulabileceğimize dair kitabı "Recovery" oldu.
Yıl boyunca en beğendiklerimden bir başkası Amy Morin'in 13 Things Mentally Strong People Don't Do isimli kitabıydı.
Paul Auster'ın 4,3,2,1'i uzun süre beklediğim ve uzun sürede okuduğum için önemliydi.
En büyük hayal kırıklığı John Green'in son kitabı Turtles All The Way Down oldu sanırım, tam bir vakit kaybıydı.
Feminizm ana temasıydı yılın gibi görünüyor; Female Chauvinist Pigs ve I Call Myself a Feminist favorilerim oldu.
Yakın bir arkadaşımın kitabı Erotic Stories For Punjabi Widows yayınlanıp çok beğeni aldı, hazırlık, yazma, basılma zamanını vs bildiğimden çok önemliydi okumak.
Tamamen eğlencesine de Zoe Heller'ın Notes On A Scandal'ını okumuştum ve karakter gelişimine hayran kaldım.
Bir tane seçmek zor olur, çünkü çok güzel şey okudum. Yakın geçmişte en beğendiklerimden biri Russell Brand'in bağımlılıklarımızdan nasıl kurtulabileceğimize dair kitabı "Recovery" oldu.
Yıl boyunca en beğendiklerimden bir başkası Amy Morin'in 13 Things Mentally Strong People Don't Do isimli kitabıydı.
Paul Auster'ın 4,3,2,1'i uzun süre beklediğim ve uzun sürede okuduğum için önemliydi.
En büyük hayal kırıklığı John Green'in son kitabı Turtles All The Way Down oldu sanırım, tam bir vakit kaybıydı.
Feminizm ana temasıydı yılın gibi görünüyor; Female Chauvinist Pigs ve I Call Myself a Feminist favorilerim oldu.
Yakın bir arkadaşımın kitabı Erotic Stories For Punjabi Widows yayınlanıp çok beğeni aldı, hazırlık, yazma, basılma zamanını vs bildiğimden çok önemliydi okumak.
Tamamen eğlencesine de Zoe Heller'ın Notes On A Scandal'ını okumuştum ve karakter gelişimine hayran kaldım.
0
Goodreads e gore 37 okudum-okuyorum.
Mesleğim pek hakkında okuma yapmamı gerektirecek türden değil. İş anlaminda pek bi şey okuyarak ogrenmedim bu sebeple.
Bu yil eskiye nazaran farkli olarak tarih ve siyaset iceren kitaplara daha ağırlık vermisim.
Bu alanda ogrendigim fazlaca sey oldu.
Bir tane secmek cok zor ama huzursuzlugun kitabını bu yilin kitabi secebilirim sanirim.
Ama ercan kesal ve hasan ali toptas da fazlaca aklimda kalanlardan.
Bu yilin yenisi olarak da ala el asvani var. Oldukca begendim.
Mesleğim pek hakkında okuma yapmamı gerektirecek türden değil. İş anlaminda pek bi şey okuyarak ogrenmedim bu sebeple.
Bu yil eskiye nazaran farkli olarak tarih ve siyaset iceren kitaplara daha ağırlık vermisim.
Bu alanda ogrendigim fazlaca sey oldu.
Bir tane secmek cok zor ama huzursuzlugun kitabını bu yilin kitabi secebilirim sanirim.
Ama ercan kesal ve hasan ali toptas da fazlaca aklimda kalanlardan.
Bu yilin yenisi olarak da ala el asvani var. Oldukca begendim.
0
başlığı okurken su içiyordum, allahtan cevapları suyum bittikten sonra okumaya başlamışım. Yoksa gitmişti ekran durduk yere.
Beklentim birazdan bir kahraman gelecek ve 300 diyecek yönünde; hadi bakalım. kırmayın beni.
öncelikle konu hakkındaki şu fikrimi beyan edeyim de, hani belki sizi biraz ferahlatır-rahatlatır. sonra soruyu yanıtlayayım;
kitap okumak yersiz yüceltiliyor. okurken beynin durumu hakkında konuşulabilir, ya da okuma eyleminin anından dolayı algıların durumu hakkında da.
Fakat kitap okuyan adam şöyledir böyledir kısmı, dünyada o kadar andaval olduğundan aralardından eh bari kitap okuyor kısmından kazanıyor.
kitap okumak dedikodu yapmaktan, şer işlerle ilgilenmekten ya da çekirdek çitlemekten daha faydalı olabilir. Ama hepsi bu. Neyse soruya dönelim;
(edit yaparak bu kısmı sildim, sadece seçtiğim kitap kalsın.)
seçtiğim kitap; adım adım matematik. gayet doyurucu ve besleyici. daha bitirmedim ama, bitirince haber veririm.
bunun dışında 12 ayda 50'ler 60'lar ohoooo; çok sevdiğim rıza sarrafın bir sözü var; ''milyar - milyon dolarlar havada uçuşuyor.''
Bi' gün Nasrettin hoca eve 2 kilo et getirmiş, hanımı da tembihlemiş. ''akşam için güzelce pişir bunları'' diye. hikaye bu ya; o gün de akşamüstü eve hanımın arkadaşları gelmiş. Bunlar oturmuşlar eti yiyip bitirmişler. Akşam olmuş, sofra kurulmuş, sofrada sadece çorba var; hoca sormuş, ''hanım'' demiş, ''et nerede'' hanımı da hocadan çekindiği için, ''kedi yedi'' diyivermiş. off hikaye böyle çok uzun, siz anladınız zaten.
o kadar okumuş adamlarsınız.
edit: sizin kadar okuyamadığım için utandım, okuduklarımı da sildim* . Yoksa bu neden sildi şimdi diye aklınıza başka birşey gelmesin.
Beklentim birazdan bir kahraman gelecek ve 300 diyecek yönünde; hadi bakalım. kırmayın beni.
öncelikle konu hakkındaki şu fikrimi beyan edeyim de, hani belki sizi biraz ferahlatır-rahatlatır. sonra soruyu yanıtlayayım;
kitap okumak yersiz yüceltiliyor. okurken beynin durumu hakkında konuşulabilir, ya da okuma eyleminin anından dolayı algıların durumu hakkında da.
Fakat kitap okuyan adam şöyledir böyledir kısmı, dünyada o kadar andaval olduğundan aralardından eh bari kitap okuyor kısmından kazanıyor.
kitap okumak dedikodu yapmaktan, şer işlerle ilgilenmekten ya da çekirdek çitlemekten daha faydalı olabilir. Ama hepsi bu. Neyse soruya dönelim;
(edit yaparak bu kısmı sildim, sadece seçtiğim kitap kalsın.)
seçtiğim kitap; adım adım matematik. gayet doyurucu ve besleyici. daha bitirmedim ama, bitirince haber veririm.
bunun dışında 12 ayda 50'ler 60'lar ohoooo; çok sevdiğim rıza sarrafın bir sözü var; ''milyar - milyon dolarlar havada uçuşuyor.''
Bi' gün Nasrettin hoca eve 2 kilo et getirmiş, hanımı da tembihlemiş. ''akşam için güzelce pişir bunları'' diye. hikaye bu ya; o gün de akşamüstü eve hanımın arkadaşları gelmiş. Bunlar oturmuşlar eti yiyip bitirmişler. Akşam olmuş, sofra kurulmuş, sofrada sadece çorba var; hoca sormuş, ''hanım'' demiş, ''et nerede'' hanımı da hocadan çekindiği için, ''kedi yedi'' diyivermiş. off hikaye böyle çok uzun, siz anladınız zaten.
o kadar okumuş adamlarsınız.
edit: sizin kadar okuyamadığım için utandım, okuduklarımı da sildim* . Yoksa bu neden sildi şimdi diye aklınıza başka birşey gelmesin.
0
Dostoyevski - Kumarbaz
Albert Camus - Düşüş
Balkagov - Köpek Kalbi
Stefan Zweig - Amok Koşucusu
Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Peyami Safa - Yalnızız
Peyami Safa - Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
İhsan Oktay Anar - Amat
Franz Kafka - Şato
İskender Pala - Katre-i Matem
Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş
Sandy Tolan - Limon Ağacı
Chris Cleave - Küçük Arı
Rick Riordan - Perry Jackson ve Yunan Tanrıları.
Ayrım yapamıyorum ama zannedersem Amat olurdu aralarından seçeceğim kitap.
Albert Camus - Düşüş
Balkagov - Köpek Kalbi
Stefan Zweig - Amok Koşucusu
Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Peyami Safa - Yalnızız
Peyami Safa - Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
İhsan Oktay Anar - Amat
Franz Kafka - Şato
İskender Pala - Katre-i Matem
Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş
Sandy Tolan - Limon Ağacı
Chris Cleave - Küçük Arı
Rick Riordan - Perry Jackson ve Yunan Tanrıları.
Ayrım yapamıyorum ama zannedersem Amat olurdu aralarından seçeceğim kitap.
0
Bu yılki favorim die unendliche geschichte, niye bu kadar geç okudum diye hala pişmanım.
Kaç kitap okuduğumu yazmak istemiyorum, mete kızacak sonra.
Kaç kitap okuduğumu yazmak istemiyorum, mete kızacak sonra.
0
2015'te 52, 2016'da 50 kitap okumuştum. Goodreads'te bu sene hedefi düşürdüm 25'e. Şu an 29. kitabı okuyorum.
Bu sene kendimi kurgudan biraz uzaklaştırmaya çalıştım genel olarak. Usta ile Margarita ve Ruh Adam okurken en çok zevk aldığım kitaplardı.
Bu sene kendimi kurgudan biraz uzaklaştırmaya çalıştım genel olarak. Usta ile Margarita ve Ruh Adam okurken en çok zevk aldığım kitaplardı.
0
Ben saymiyorum ama 20'yi gecmedigi kesin. Biz de isterdik 950 kitap okumak lakin insanlik disi sartlarda calisiyor idik.
Bende en cok iz birakan kitaplar Yasar Kemal Kendini Anlatiyor, Sapiens ve Bir Ceza Avukatinin Anilari oldu. Gerisini hatirlamiyorum bile.
Bende en cok iz birakan kitaplar Yasar Kemal Kendini Anlatiyor, Sapiens ve Bir Ceza Avukatinin Anilari oldu. Gerisini hatirlamiyorum bile.
0
İşler durgun olduğu için daha fazla vakit kaldı bana bu sene. 64 kitap okumuşum, genelde milli mücadele dönemi ve Atatürk hakkında oldu bu sene okumalarım. Goodreads olduğu için takibi kolay oluyor.
0
Doktora tezim nedeniyle fazlasıyla okudum, sayı vermem mümkün değil o yüzden.
Aralara da birkaç roman ve çocuk kitabı sığdırabildim.
En beğendiklerim:
Foucault'yu Sayıklamak - Patricia Duncker
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği - Milan Kundera
Bir tane de gençlik kitabı: Bana Sesini Bırak - Neslihan Önderoğlu
Diğerleri çok akademik...
Aralara da birkaç roman ve çocuk kitabı sığdırabildim.
En beğendiklerim:
Foucault'yu Sayıklamak - Patricia Duncker
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği - Milan Kundera
Bir tane de gençlik kitabı: Bana Sesini Bırak - Neslihan Önderoğlu
Diğerleri çok akademik...
0
kindle'a göre dokuz. 4-5 tane de basılı okuyabildim. aralarında psikoloji ve bilimsel de var ama çoğu fantastik kurgu ve bilim kurgu. özellikle terry pratchett çok okudum. ölümünden sonra hep istiyordum ancak fırsatım oldu. bir de yalnızca yatarken üç beş sayfa uyur uyanık götürdüğüm iki harika kitap var ama bu kafayla anca seneye bu zamanlar biter onlar.
Sapiens ve Çıplak Maymun en beğendiklerimdi.
Sapiens ve Çıplak Maymun en beğendiklerimdi.
0
0 ama bir sürü bilimsel yazı okudum internetten. kozmik anafor başta olmak üzere... onlar olmaz mı?
roman namına hiçbir şey okumadım.
roman namına hiçbir şey okumadım.
0
Tam sayı veremeyeceğim, 10'dan fazla 15'ten az.
Bu yıl uzun bir aradan sonra ilk kez fantazya okudum! (Vuuhuuu!) Çok mutlu oldum. Sanırım 2011'den beri fantastik kurgu okumuyordum. Neil Gaiman'ın American Tanrıları 3 günde akıp gitmişti. Kolay okunabilir kitap bulmak ne güzel.
Onun haricinde uzun süredir istediğim; ama üşendiğim bir dalda okumaya geçtim: Antik Yunan & Roma Tarihi. Plutharkos'tan 4 kitap okudum. Paralel Hayatlar Serisi'nin Türkçeye basılmışlarını. Farklı yayınevlerinden. Bir yandan da Romalı generallerin savaşlarının yeniden canlandırılmalarını izledim. Ordu nasıl konuşlandı, ikmal hattı neredeydi, sağ ve sol cenahlar nelerden oluşuyordu, muharabe nasıl başladı şeklinde içerikleri çok kolay bulunca okuma şevkim de arttı.
Klasiklerden, daha evvel okumadığım ancak okumam gereken birkaç taneyi okudum. Hala azaltmam gereken bir adam boyu kitap var. (Sineklerin Tanrısı, Hayvan Çiftliği, Faust, vs)
Bir de booool bol hukuk kitabı ve kanun okudum, malum öğrencilik.
Ha bu arada klasiklerden elinizde fazla olan, elden çıkarma niyetinde olduğunuz kitap varsa göndermekten çekinmeyin. Kargoyu karşılayıp kitabınızı seve seve kabul edebilirim.
Edit: Söylemeyi unutmuşum! Bu senenin başında (Ocak ortalarında) Oğuz Atay'ın tüm kitaplarını bitirdim. Yani, daha evvelden okuduklarım elbette vardı; ama bazılarına ikinci/üçüncü okumayı yaptım, bazılarını da (Günlük, Bir Bilimadamının Romanı) ilk kez okudum. O yüzden sayıyı 10~15'ten, 15~20 aralığına çekiyorum :p
Bu yıl uzun bir aradan sonra ilk kez fantazya okudum! (Vuuhuuu!) Çok mutlu oldum. Sanırım 2011'den beri fantastik kurgu okumuyordum. Neil Gaiman'ın American Tanrıları 3 günde akıp gitmişti. Kolay okunabilir kitap bulmak ne güzel.
Onun haricinde uzun süredir istediğim; ama üşendiğim bir dalda okumaya geçtim: Antik Yunan & Roma Tarihi. Plutharkos'tan 4 kitap okudum. Paralel Hayatlar Serisi'nin Türkçeye basılmışlarını. Farklı yayınevlerinden. Bir yandan da Romalı generallerin savaşlarının yeniden canlandırılmalarını izledim. Ordu nasıl konuşlandı, ikmal hattı neredeydi, sağ ve sol cenahlar nelerden oluşuyordu, muharabe nasıl başladı şeklinde içerikleri çok kolay bulunca okuma şevkim de arttı.
Klasiklerden, daha evvel okumadığım ancak okumam gereken birkaç taneyi okudum. Hala azaltmam gereken bir adam boyu kitap var. (Sineklerin Tanrısı, Hayvan Çiftliği, Faust, vs)
Bir de booool bol hukuk kitabı ve kanun okudum, malum öğrencilik.
Ha bu arada klasiklerden elinizde fazla olan, elden çıkarma niyetinde olduğunuz kitap varsa göndermekten çekinmeyin. Kargoyu karşılayıp kitabınızı seve seve kabul edebilirim.
Edit: Söylemeyi unutmuşum! Bu senenin başında (Ocak ortalarında) Oğuz Atay'ın tüm kitaplarını bitirdim. Yani, daha evvelden okuduklarım elbette vardı; ama bazılarına ikinci/üçüncü okumayı yaptım, bazılarını da (Günlük, Bir Bilimadamının Romanı) ilk kez okudum. O yüzden sayıyı 10~15'ten, 15~20 aralığına çekiyorum :p
0
47 tane yazıyor goodreads'te ama bunların içinde beğenmeyip sonunu getiremediklerim de var. mesela barış bıçakçı'dan seyrek yağmur, zaten incecikti yarısını geçtiğimi hatırlıyorum ama beğenmedim bıraktım. murat menteş'in bir kitabını okudum hiç beğenmedim bir daha okumam.
zorba, don quijote ve sonsuzluğun sonu bu seneki favorilerim.
zorba, don quijote ve sonsuzluğun sonu bu seneki favorilerim.
0
22 tane okumuşum. 23.yü göremeden yıl bitecek. Son 1 aydır hava erken kararıp geç aydınlanıyor. Servisteki gıcıklar da tepe ışıkları yaktırmıyor. Sadece yolda kitap okuyabilenler üzgün:(
0
Şu an 36. kitabıma başlayacağım. Genelde siyasi kitaplar ve roman okudum.
Okuduğum kitaplarda ufkumu açan Thomas More - Ütopya, Jose Saramago - Görmek oldu. Okurken en çok zevk aldığım kitaplardan biri de Haruki Murakami - Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu idi.
Okuduğum kitaplarda ufkumu açan Thomas More - Ütopya, Jose Saramago - Görmek oldu. Okurken en çok zevk aldığım kitaplardan biri de Haruki Murakami - Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu idi.
0
tabletten kitap okuduğum için geçmiş butonuna tıklayınca uzun bir liste geliyor ama saymak istemedim bayağı okumuşum .
beğendiğim yazarların bütün kitaplarını okumak gibi bir saplantım var
ben soruya yazar isimleri ile yanıt vermek istiyorum
chuck palahniuk
nikos kazancakis
jerzy kosinski
umberto eco
beğendiğim yazarların bütün kitaplarını okumak gibi bir saplantım var
ben soruya yazar isimleri ile yanıt vermek istiyorum
chuck palahniuk
nikos kazancakis
jerzy kosinski
umberto eco
0
czn
Arkadaşlar, istanbula gelmiş bir arkadaşım var, hem boğaz gören hem de yeşillikler içerisinde kahvaltı edebileceğimiz yerler vardır illa ki. Google da çok kalıplaşmış yerler var, tavsiyelerinizi duymak isterim.Önerileriniz nedir ?
Arkadaşlar, istanbula gelmiş bir arkadaşım var, hem boğaz gören hem de yeşillikler içerisinde kahvaltı edebileceğimiz yerler vardır illa ki. Google da çok kalıplaşmış yerler var, tavsiyelerinizi duymak isterim.
Önerileriniz nedir ?
Önerileriniz nedir ?
0
yeşillik yok belki ancak yeniköyde emek var kahvaltısı güzel denizin yanında hemen
0
Mihrabat Korusu..
Hem boğaz, hem yeşillik bir arada..
2 kişilik kahvaltı için ortalama 100tlyi gözden çıkarabilirsiniz.
Zomato kullanıyorsanız, kahvaltı menülerine göz atabilirsiniz.
Hem boğaz, hem yeşillik bir arada..
2 kişilik kahvaltı için ortalama 100tlyi gözden çıkarabilirsiniz.
Zomato kullanıyorsanız, kahvaltı menülerine göz atabilirsiniz.
0
moda teras ya da çınaraltı
istanbul dışından gelen arkadaşlarımı hep buralara götürüyorum
istanbul dışından gelen arkadaşlarımı hep buralara götürüyorum
0
çengelköy çınaraltı gayet güzel bir seçenek, hem boğaz, hem de istediğini alıp orada ye, bir de tarihi, Süper Baba'nın çekildiği yer filan, hoş
0
mikahakkinen
Eşimle ara tatilde 1 hafta boşluğumuz var. Vize almakta sıkıntı değil ancak euro almış başını gidiyor. Her yurtdışı dönüşü 6 ay ekonomik kriz yaşıyoruz. hem güvenli hem vizesi uğraştırmayacak bir ülkeye gitmek istiyoruz. Önerileriniz nelerdir?Ukrayna, Sırbistan vs...
Eşimle ara tatilde 1 hafta boşluğumuz var. Vize almakta sıkıntı değil ancak euro almış başını gidiyor. Her yurtdışı dönüşü 6 ay ekonomik kriz yaşıyoruz. hem güvenli hem vizesi uğraştırmayacak bir ülkeye gitmek istiyoruz. Önerileriniz nelerdir?
Ukrayna, Sırbistan vs...
Ukrayna, Sırbistan vs...
0
gürcistan - tiflis 'e gidin gezin derim .
ucuz bir ülke , tarihi yerleri müzeleri seviyorsanız gezilecek çok güzel yerler var hem de yemekleri nefis
ucuz bir ülke , tarihi yerleri müzeleri seviyorsanız gezilecek çok güzel yerler var hem de yemekleri nefis
0
Turklerin vizesiz gidebilecegi en gelismis ulkeler Karadag ve Japonya. Japonya neden vizesiz bilmiyorum ama pahali olabilir, bu nedenle Karadag daha ekonomik olur.
0
Belgrad çok güzel, Tiflis'e de ilk kez gittim bu hafta sonu, orası da çok güzelmiş. İkisini de tavsiye ederim. Belgrad daha soğuk olabilir.
0
nilmiye
Merhaba kedisever duyuru ahalisi, Biraz uzun...3 sene önce erkek arkadaşımla yaşarken sahiplendiğimiz dünya güzeli ve güzel huylu bir kedim var. Erkek arkadaşımla 1.5 sene önce ayrıldık, kediyi ben aldım. O sırada 4 senedir İstanbul'da çalışıyordum. Bu senenin başında işten ayrıldım ve freelance çal
Merhaba kedisever duyuru ahalisi,
Biraz uzun...
3 sene önce erkek arkadaşımla yaşarken sahiplendiğimiz dünya güzeli ve güzel huylu bir kedim var. Erkek arkadaşımla 1.5 sene önce ayrıldık, kediyi ben aldım. O sırada 4 senedir İstanbul'da çalışıyordum. Bu senenin başında işten ayrıldım ve freelance çalışmaya karar verip Eskişehir'e taşındım. Bu hep içimde olan şeyler açısından bir dönüm noktası oldu. Hayatımda da pek çok şeyi eledim, sadeleştirdim. Ve farkettim ki, yeni yerler görmek ve geziyor olmak dışında hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor. Ve freelance çalışırken bunu yapma ihtimalim de var.
Şimdi, tabii ki biliyorum ki kedime karşı büyük bir sorumluluğum var. Ben de başka birinden, o 2 yaşındayken sahiplenmiştim ve o zaman inanılmaz gergin, güvensiz bir kediydi. Şimdi rahat, evinde mutlu görünüyor. Çok da seviyorum kedimi. Ama bir yandan da ben değiştim bu süreçte. Hayattan beklentim de değişti. Bu sene içinde en az 4-5 kez bir yerlere gittim. Ya arkadaşlarıma bıraktım, ya eve gelip baktılar. Ama yük oluyorum onlara da. Ve hayvan da strese giriyor bu değişikliklerden. Yanımda götürebilsem inanın yaparım ama mekana bağlı hayvanlar olduğu için bu da mümkün değil gibi. Aklıma gelen tek çözüm yolu bir yere giderken İstanbul'daki aileme bırakmak ve dönünce geri almak. Ama bu yol da hem hayvana hem bana işkence olur gibi görünüyor.
Evet, biliyorum, okuyorum burada hep. Kedisini sahiplendirmek isteyenlere kızıyoruz, mecbur olmadığını hatırlatıyoruz. Ama bir yandan insan hep aynı kalmıyor, yaşam tarzı aynı kalmıyor, değişen yaratıklarız. Bu yüzden uzun zamandır düşünüyorum. Ama bir çözüm yolu bulamıyorum. Sahiplendirmekten başka. Sahiplendirmeye de karar vermiş değilim. Sizin görüşlerinizi de merak ettim. Bir nevi günah çıkarma, yardım isteme sayabilirsiniz bunu.
Biraz uzun...
3 sene önce erkek arkadaşımla yaşarken sahiplendiğimiz dünya güzeli ve güzel huylu bir kedim var. Erkek arkadaşımla 1.5 sene önce ayrıldık, kediyi ben aldım. O sırada 4 senedir İstanbul'da çalışıyordum. Bu senenin başında işten ayrıldım ve freelance çalışmaya karar verip Eskişehir'e taşındım. Bu hep içimde olan şeyler açısından bir dönüm noktası oldu. Hayatımda da pek çok şeyi eledim, sadeleştirdim. Ve farkettim ki, yeni yerler görmek ve geziyor olmak dışında hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor. Ve freelance çalışırken bunu yapma ihtimalim de var.
Şimdi, tabii ki biliyorum ki kedime karşı büyük bir sorumluluğum var. Ben de başka birinden, o 2 yaşındayken sahiplenmiştim ve o zaman inanılmaz gergin, güvensiz bir kediydi. Şimdi rahat, evinde mutlu görünüyor. Çok da seviyorum kedimi. Ama bir yandan da ben değiştim bu süreçte. Hayattan beklentim de değişti. Bu sene içinde en az 4-5 kez bir yerlere gittim. Ya arkadaşlarıma bıraktım, ya eve gelip baktılar. Ama yük oluyorum onlara da. Ve hayvan da strese giriyor bu değişikliklerden. Yanımda götürebilsem inanın yaparım ama mekana bağlı hayvanlar olduğu için bu da mümkün değil gibi. Aklıma gelen tek çözüm yolu bir yere giderken İstanbul'daki aileme bırakmak ve dönünce geri almak. Ama bu yol da hem hayvana hem bana işkence olur gibi görünüyor.
Evet, biliyorum, okuyorum burada hep. Kedisini sahiplendirmek isteyenlere kızıyoruz, mecbur olmadığını hatırlatıyoruz. Ama bir yandan insan hep aynı kalmıyor, yaşam tarzı aynı kalmıyor, değişen yaratıklarız. Bu yüzden uzun zamandır düşünüyorum. Ama bir çözüm yolu bulamıyorum. Sahiplendirmekten başka. Sahiplendirmeye de karar vermiş değilim. Sizin görüşlerinizi de merak ettim. Bir nevi günah çıkarma, yardım isteme sayabilirsiniz bunu.
0
3 senedir sizinle yaşayan kediyi sahiplendirmeye niyetiniz var. biz ne desek boş yani karar sizin hayat sizin, inanmayacaksınız ama kedi de sizin.
0
@acemi istemiyorsam da bütün hayatımı adamla mı geçireyim? kocayı boşamak kediden vazgeçmekten kolay.
0
tam çözüm bu olur mu bilmiyorum ama;
bir kedi daha edin. arkadaş olsunlar. gerçekten kedi evde tek olunca daha mutsuz oluyor, ikinci kedi herkese şart.
seyahatlerin uzun süreli değlise, atıyorum 3-4 günlük gidip geliyorsan kediler evde tek başlarına kalabilir. daha uzun süreli seyahatlerin için de komşudan rica edip eve gelip kedilere mama su koymasını isteyebilirsin, yük olacağını sanmıyorum. başka bir yere götürüp bırakma ama, o daha kötü. senin de dediğin gibi stres oluyor hayvan.
zaten kabul edelim, kediler iyi hoş ama bizi pek sallamıyorlar :) 1 ay eve uğramasan yemeği suyu olduğu ve tuvaleti temiz olduğu sürece umurunda olmayacak bir hayvan yani. en fazla canı sıkılır onun için de ikinci kedi dedim.
ayrıca @acemi +1 :D
bir kedi daha edin. arkadaş olsunlar. gerçekten kedi evde tek olunca daha mutsuz oluyor, ikinci kedi herkese şart.
seyahatlerin uzun süreli değlise, atıyorum 3-4 günlük gidip geliyorsan kediler evde tek başlarına kalabilir. daha uzun süreli seyahatlerin için de komşudan rica edip eve gelip kedilere mama su koymasını isteyebilirsin, yük olacağını sanmıyorum. başka bir yere götürüp bırakma ama, o daha kötü. senin de dediğin gibi stres oluyor hayvan.
zaten kabul edelim, kediler iyi hoş ama bizi pek sallamıyorlar :) 1 ay eve uğramasan yemeği suyu olduğu ve tuvaleti temiz olduğu sürece umurunda olmayacak bir hayvan yani. en fazla canı sıkılır onun için de ikinci kedi dedim.
ayrıca @acemi +1 :D
0
Ben bu tarz duyurulari görünce sahiden kızıyorum.
Sözünü ettiğiniz şey bir canlı, üstelik size bağımlı. Sahiplenirken her şeyi hesap edip öyle karar vermeniz gerekiyor. Erkek arkadaşınızdan ayrılmışsınız, sizde kalmış. Hastalık vs gibi önemli bir konu olmadıkça sırf değiştim diye kediyi bırakmak da ne demek? O zaman ilerde çocuğunuz olduğunda da ben değiştim deyip bırakın. Yaşam tarzinizin degisebileceğinı hesaba katarak sahiplenmeyi düşünecek kadar olgun olmanız gerekirdi. Oyuncak değil ki bu. Kimse size zorla da vermiyor, siz isteyerek ona yuva oluyorsunuz. Sonra da hayvanı yuvasindan etmeyi düşünüyorsunuz.
Sözünü ettiğiniz şey bir canlı, üstelik size bağımlı. Sahiplenirken her şeyi hesap edip öyle karar vermeniz gerekiyor. Erkek arkadaşınızdan ayrılmışsınız, sizde kalmış. Hastalık vs gibi önemli bir konu olmadıkça sırf değiştim diye kediyi bırakmak da ne demek? O zaman ilerde çocuğunuz olduğunda da ben değiştim deyip bırakın. Yaşam tarzinizin degisebileceğinı hesaba katarak sahiplenmeyi düşünecek kadar olgun olmanız gerekirdi. Oyuncak değil ki bu. Kimse size zorla da vermiyor, siz isteyerek ona yuva oluyorsunuz. Sonra da hayvanı yuvasindan etmeyi düşünüyorsunuz.
0
siz değiştiniz diye kedinizi tanımadığınız birine vermeye niyetlisiniz bizden de empati bekliyorsunuz. sizden kediyi alan kişi ona kötü davranması ya da 2 hafta sonra sokağa atsa umrunuzda olmayacak mı? ben sizin yerinizde olsam böyle bir şeyi hayatta yapmam. ille yapacaksanız ailenizden iyi bakabilecek birine,bağlantınızın kopmayacağı birine verin.
0
kızılmasının sebebini tam anlamamışsınız.
size oyuncak, beslenecek bir canlı gibi geliyor ama inanmazsınız, duyguları var.
çocuk yapmak ile hayvan sahiplenmek arasında fark görmüyorum ben. 80 yıl düşünürsünüz çocuk yaparken değil mi? çünkü yapınca "ben değiştim" diye veremezsiniz birilerine.
sözkonusu bir kedi olunca çok normal karşılanıyor. ilginç. bence güvenilir birini bulup hayvancağızı verin ve siz de ömrünüz boyunca bir canlının hayatına temas etmeyin derim.
size oyuncak, beslenecek bir canlı gibi geliyor ama inanmazsınız, duyguları var.
çocuk yapmak ile hayvan sahiplenmek arasında fark görmüyorum ben. 80 yıl düşünürsünüz çocuk yaparken değil mi? çünkü yapınca "ben değiştim" diye veremezsiniz birilerine.
sözkonusu bir kedi olunca çok normal karşılanıyor. ilginç. bence güvenilir birini bulup hayvancağızı verin ve siz de ömrünüz boyunca bir canlının hayatına temas etmeyin derim.
0
Aramanız gereken çözüm kediniz için değil de kendiniz için olmalı.
Belki terapiye gitmeyi düşünebilirsiniz.
İyi gelir hem ruh sağlığına.
Hepimiz zamanla değişiriz ama "...o zaman inanılmaz gergin, güvensiz bir kediydi. Şimdi rahat, evinde mutlu görünüyor..." şu cümlelerden sonra kediden vazgeçmeyi nasıl düşünebilirsiniz.
Bizde de bir dönem kardeşimin rahatsızlığı nedeniyle kediden vazgeçme konusu gündeme gelmişti ama neyse ki böyle bir şeye gerek olmadan bir şekilde ikisi için de uygun ortamı sağladık. Sonra zaten kardeşim iyileşti de iyi ki kızımızı kimselere vermemişiz diye düşündük.
Bu kolay bir şey değil, büyük bir sorumluluk, özellikle de kediler gibi hassas hayvanlar için. Ben sıkıldım diyerek kurtulabileceğiniz bir şey değil bu.
Kendinize biraz zaman verin, kediyle daha fazla vakit geçirin size iyi geleceğini düşünüyorum.
Hayvancağızın düzenini bozmayın, illa istemiyorsanız eski erkek arkadaşınızla iletişim halindeyseniz ona sorun en azından kendisini bilen biriyle kalır eğer o da isterse.
Birine nasıl güvenip verebilirsiniz ki yavrucağı.
İyi düşünün lütfen.
Belki terapiye gitmeyi düşünebilirsiniz.
İyi gelir hem ruh sağlığına.
Hepimiz zamanla değişiriz ama "...o zaman inanılmaz gergin, güvensiz bir kediydi. Şimdi rahat, evinde mutlu görünüyor..." şu cümlelerden sonra kediden vazgeçmeyi nasıl düşünebilirsiniz.
Bizde de bir dönem kardeşimin rahatsızlığı nedeniyle kediden vazgeçme konusu gündeme gelmişti ama neyse ki böyle bir şeye gerek olmadan bir şekilde ikisi için de uygun ortamı sağladık. Sonra zaten kardeşim iyileşti de iyi ki kızımızı kimselere vermemişiz diye düşündük.
Bu kolay bir şey değil, büyük bir sorumluluk, özellikle de kediler gibi hassas hayvanlar için. Ben sıkıldım diyerek kurtulabileceğiniz bir şey değil bu.
Kendinize biraz zaman verin, kediyle daha fazla vakit geçirin size iyi geleceğini düşünüyorum.
Hayvancağızın düzenini bozmayın, illa istemiyorsanız eski erkek arkadaşınızla iletişim halindeyseniz ona sorun en azından kendisini bilen biriyle kalır eğer o da isterse.
Birine nasıl güvenip verebilirsiniz ki yavrucağı.
İyi düşünün lütfen.
0
Nilmiyecim sen boyle eve dekor olarak kedi almistik,koltugu kanaleyi degistirdim kediyi ne yapicam seklinde sorarsan bir anda sevimsiz,nursuz bir nilmiye olur cikarsin.
Zaten biz seni bundan sonra sevmeyecegiz orasi kesin ama en azindan gercegi soylemis olman gene elle tutulur bir yan birakiyor.bunun birde kedi tuyune alerjim cikti,doktor yasakladi,bebegim oldu,anam geldi,dayim ölmüş versiyonları var.onlarin sevilecek yanlari yok.hayir simdi birde sokak kedisidir,uyuzun tekidir kimsede almaz ay bizde var gecinemiyor kimseyle diyerek markali kediyi bir soyluyorsun kendilerini kaybediyorlar,dur az severiz sonrada letgodan koyariz ikibine bunu diye.
Cogu anne baba aslinda karsi olmamalarina ragmen eve kedi kopek alinmasina carliyorlarsa iste tam bu yuzden,alip bir kac ay sevip onlarin uzerine yuk birakiliyor.hayir zaten seni besleyip bakmislar tam yasasin yakinda sektor olup giderler evden derken bu seferde kediniz kopeginizle ugrasmak zorunda kaliyorlar,ay who stemem ben evi tuy eder yalan iste size diyemiyor ki olm,kizim sen kendine bakamiyorsun kediye kopege sirtlana nasil bakacaksin.aci gercekler iste.
Hayvan sevmek zorunda degilsiniz,eskiden severken simdi bikmis olabilirsiniz,insan evladindan anasindan bikiyor yemisim kedisini diyede dusunebilirsiniz,gereksiz isler bunlarda olabilir.kimse size niye sevmiyonuz lan diyede girismeyecek ama girmeyin gunhalarina bu hayvanlarin.aldin sokaktan ,hayvanin butun direncini kirdin,muhtemel sokakya yasayacagi surede buydu ama sen onu yeniden sahiplendirdiginde sokaga donusunun yolunu acmis olacaksin.boyle.
Zaten biz seni bundan sonra sevmeyecegiz orasi kesin ama en azindan gercegi soylemis olman gene elle tutulur bir yan birakiyor.bunun birde kedi tuyune alerjim cikti,doktor yasakladi,bebegim oldu,anam geldi,dayim ölmüş versiyonları var.onlarin sevilecek yanlari yok.hayir simdi birde sokak kedisidir,uyuzun tekidir kimsede almaz ay bizde var gecinemiyor kimseyle diyerek markali kediyi bir soyluyorsun kendilerini kaybediyorlar,dur az severiz sonrada letgodan koyariz ikibine bunu diye.
Cogu anne baba aslinda karsi olmamalarina ragmen eve kedi kopek alinmasina carliyorlarsa iste tam bu yuzden,alip bir kac ay sevip onlarin uzerine yuk birakiliyor.hayir zaten seni besleyip bakmislar tam yasasin yakinda sektor olup giderler evden derken bu seferde kediniz kopeginizle ugrasmak zorunda kaliyorlar,ay who stemem ben evi tuy eder yalan iste size diyemiyor ki olm,kizim sen kendine bakamiyorsun kediye kopege sirtlana nasil bakacaksin.aci gercekler iste.
Hayvan sevmek zorunda degilsiniz,eskiden severken simdi bikmis olabilirsiniz,insan evladindan anasindan bikiyor yemisim kedisini diyede dusunebilirsiniz,gereksiz isler bunlarda olabilir.kimse size niye sevmiyonuz lan diyede girismeyecek ama girmeyin gunhalarina bu hayvanlarin.aldin sokaktan ,hayvanin butun direncini kirdin,muhtemel sokakya yasayacagi surede buydu ama sen onu yeniden sahiplendirdiginde sokaga donusunun yolunu acmis olacaksin.boyle.
0
kızılmasının sebebini anlamamışsınız diyenler, ya da yeniden kızanlar olmuş. ben durumumu anlattım, şunu yapıcam şuna vericem sokağa atıcam falan da demedim. belki bir fikir veren, yol gösteren, yeni bir şey söyleyen, aynı şeyi yaşamış olan biri vardır diye düşünerek yazdım bu duyuruyu. aklıma gelmeyen bir şey öneren olur belki dedim. söylediklerinizi, kedimin duyguları olduğunu, çocuk yapmaktan farksız olduğunu zaten biliyorum. bunları bilmesem çoktan bir ilan açmış ve sahiplendirmiş olurdum. buradaki çıkmaz zaten tam olarak bu. ben hesap edemediysem de şu anki durumdayım. burada "hesap edecektin", "haketmiyorsun" falan gibi yorumlarınızın yersiz ve faydasız olduğunu siz de farkediyor olmalısınız. olan oldu, hesap etmediğim şeyler oldu.
ben de tanıdığım ve ona iyi bakacağından emin olduğum biri olmadıkça kimseye emanet edecek değilim kedimi. tanımadığım birine vereceğim varsayımını kendi tecrübelerinize göre kızmak istediğiniz için siz uyduruyorsunuz. terapiye senelerce gittim. bir çözüm olmadı. çözümün benim sabit kalmam olduğunu da düşünmüyorum.
bu arada sokaktan aldığım varsayımı nereden çıktı anlamadım. bir sokaktan alıp hayvanın direncini kırdığım suçlaması kalmıştı. kedi ev kedisi, doğduğundan beri evdeydi. karşınızdaki insanı sıfır zekalı görmeye ne kadar meraklısınız. kedilerin neden evcilleştiği, insanın bu noktadaki rolü ve kedinin çıkarları, evcil hayvanların gidişatı konusunda ben de düşünüyorum merak etmeyin. kediyi sevmiyorsun, hayvan sevmiyorsun... siz öyle dediğiniz için bunların hiçbiri gerçek olmayacak malesef.
böyle bir durumda kedimin de iyiliği için hesap kitap yaptığımı söylemem gerek. yorumlarınız için teşekkürler.
ben de tanıdığım ve ona iyi bakacağından emin olduğum biri olmadıkça kimseye emanet edecek değilim kedimi. tanımadığım birine vereceğim varsayımını kendi tecrübelerinize göre kızmak istediğiniz için siz uyduruyorsunuz. terapiye senelerce gittim. bir çözüm olmadı. çözümün benim sabit kalmam olduğunu da düşünmüyorum.
bu arada sokaktan aldığım varsayımı nereden çıktı anlamadım. bir sokaktan alıp hayvanın direncini kırdığım suçlaması kalmıştı. kedi ev kedisi, doğduğundan beri evdeydi. karşınızdaki insanı sıfır zekalı görmeye ne kadar meraklısınız. kedilerin neden evcilleştiği, insanın bu noktadaki rolü ve kedinin çıkarları, evcil hayvanların gidişatı konusunda ben de düşünüyorum merak etmeyin. kediyi sevmiyorsun, hayvan sevmiyorsun... siz öyle dediğiniz için bunların hiçbiri gerçek olmayacak malesef.
böyle bir durumda kedimin de iyiliği için hesap kitap yaptığımı söylemem gerek. yorumlarınız için teşekkürler.
0
ben sık seyahat ediyorum, her seferinde anneme bırakıyorum, dönüşte alıyorum. işkence olmaz o derece, yapılabilir bence, yani kediden vazgeçmekten daha iyi. kısa süreli gideceksen Eskişehir'de eminim evinde kalacak ya da gidip gelip birkaç saat bakacak birisini bulabilirsin.
0
Hayvanlara mal muamelesi yapan insanlardan ben de nefret ediyorum ama burdaki durum bu değil bence. Sanki duyuru sahibine fazla yüklenilmiş gibi.
Biz de 3.5 sene önce bir anda bir köpek sahiplendik ve çok istesek de aslında hiç hazır değildik o zaman. Hayvanın iyiliği için sahiplenmemiz gerekiyordu ve yaptık. Şimdi 3 senedir ne bir otele gidebiliyoruz ailece ne de aklımıza estiği anda bütün günü dışarıda geçirebiliyoruz. Hayatınıza size muhtaç bir hayvanı dahil edince ister istemez oluyor böyle şeyler ama sorsanız "pişman mısın" diye kesinlikle "değilim" derim. Bazen yapmak istediklerimizi ertelememize ya da yapamamıza sebep oluyor köpeğimiz ama kesinlikle onunla yaşamaya değer bence ne olursa olsun. Sonuçta biz onu hayatımıza dahil ettik ve gerekiyorsa hayatımızda bazı şeyleri ona göre ayarlamak zorundayız.
Kedide durum biraz daha farklı tabii. Açıkçası biraz daha kolay hatta. Hayatında sana en çok zevk veren şeyin bir anda yeni yerler görmek olduğunu anlaman falan da gayet normal şeyler bence. Tabii ki hayattan beklentileri değişebilir insanın. Eğer kedi değil de köpek olsaydı seni çok zorlardı eminim ama seyahatlerin çok uzun süreli olmuyorsa bence bir kedi daha sahiplenerek olayı çözmeye çalışabilirsin. Sen yokken kedi de sıkılmamış olur. Sen yokken ara sıra gelip yemeklerini verecek, durumlarını kontrol edecek birileri de varsa hayvanı her seyahatinde ordan oraya taşıyıp ailene bırakmana da gerek kalmaz.
Biz de 3.5 sene önce bir anda bir köpek sahiplendik ve çok istesek de aslında hiç hazır değildik o zaman. Hayvanın iyiliği için sahiplenmemiz gerekiyordu ve yaptık. Şimdi 3 senedir ne bir otele gidebiliyoruz ailece ne de aklımıza estiği anda bütün günü dışarıda geçirebiliyoruz. Hayatınıza size muhtaç bir hayvanı dahil edince ister istemez oluyor böyle şeyler ama sorsanız "pişman mısın" diye kesinlikle "değilim" derim. Bazen yapmak istediklerimizi ertelememize ya da yapamamıza sebep oluyor köpeğimiz ama kesinlikle onunla yaşamaya değer bence ne olursa olsun. Sonuçta biz onu hayatımıza dahil ettik ve gerekiyorsa hayatımızda bazı şeyleri ona göre ayarlamak zorundayız.
Kedide durum biraz daha farklı tabii. Açıkçası biraz daha kolay hatta. Hayatında sana en çok zevk veren şeyin bir anda yeni yerler görmek olduğunu anlaman falan da gayet normal şeyler bence. Tabii ki hayattan beklentileri değişebilir insanın. Eğer kedi değil de köpek olsaydı seni çok zorlardı eminim ama seyahatlerin çok uzun süreli olmuyorsa bence bir kedi daha sahiplenerek olayı çözmeye çalışabilirsin. Sen yokken kedi de sıkılmamış olur. Sen yokken ara sıra gelip yemeklerini verecek, durumlarını kontrol edecek birileri de varsa hayvanı her seyahatinde ordan oraya taşıyıp ailene bırakmana da gerek kalmaz.
0
yetişkin bir kediye güvenilir bir yuva bulmak çok zor. Direkt tanıdığınız ve iyi bakacağına emin olduğunuz bir kişi yoksa; açık söyliyim kimseye güvenemezsiniz çünkü yarın öbür gün o kediyi sokağa salma ihtimalleri çok yüksek. Kediye emek veren büyüten sizsiniz ve kedi gittkçe yaşlanacak. Belki sokakta tecavüze uğrucak belki ölecek ve siz kediyi yavruyken rahata alıştırdığınız için o kedi sokakta kendisini savunamayıp ölecek. Sizi yargılamak için söylemiyorum kabul edin ya da etmeyin olacaklar olanlar bunlar; eğer ben bunları kabul ediyorum ok diyorsanız değiştim diye vicdanınızı rahatlatabilirsiniz. Ancak ileride tekrar değiştim deyip pişman olma olasılığınız çok yüksek çünkü depresyonda olduğunuzu düşünüyorum. Bu nedenle kediden önce kendi iç dünyanıza çözüm bulun derim.
0
iyi bakacak onu belki senden daha çok sevecek bir aile illaki vardır . ben bundan önceki bütün kedilerimi sahibinden sitesinde senin gibi ilan verenlerden aldım baktım büyüttüm yaşlandılar öldüler ya da ben sahiplendirdim .
buradan bile kedi sahiplendirdiğim oldu .
bir kedimi veterineri istedi evine aldı .
yetişkin ve ev ortamına alışmış kedi sokakta yaşayamaz çok titiz ve senin arada gidip görebileceğin şekilde sahiplendirebilirsin .
buradan bile kedi sahiplendirdiğim oldu .
bir kedimi veterineri istedi evine aldı .
yetişkin ve ev ortamına alışmış kedi sokakta yaşayamaz çok titiz ve senin arada gidip görebileceğin şekilde sahiplendirebilirsin .
0
zynppp
merhaba canım istanbullu duyuruculararkadaşımla önceden uçak bileti almıştık ucuz diye 17 aralık pazar gününe. sabahın körü sabiha gökçenden girip akşam 00.00da atatürkten gitmek üzere 1 günlük ist. gezmesi olacak. senede 1 gelirim ist.a belli başlı yerleri bilirim ama başı gözü dağıtmadan çok da pa
merhaba canım istanbullu duyurucular
arkadaşımla önceden uçak bileti almıştık ucuz diye 17 aralık pazar gününe. sabahın körü sabiha gökçenden girip akşam 00.00da atatürkten gitmek üzere 1 günlük ist. gezmesi olacak.
senede 1 gelirim ist.a belli başlı yerleri bilirim ama başı gözü dağıtmadan çok da para harcamadan değişik neler yapabilirim ki istanbulda?
mesela şunu buldum ;
yillanmisfestival.com
önerileriniz tavsiyeleriniz çok kıymetli teşekkürler
arkadaşımla önceden uçak bileti almıştık ucuz diye 17 aralık pazar gününe. sabahın körü sabiha gökçenden girip akşam 00.00da atatürkten gitmek üzere 1 günlük ist. gezmesi olacak.
senede 1 gelirim ist.a belli başlı yerleri bilirim ama başı gözü dağıtmadan çok da para harcamadan değişik neler yapabilirim ki istanbulda?
mesela şunu buldum ;
yillanmisfestival.com
önerileriniz tavsiyeleriniz çok kıymetli teşekkürler
0
sabah gelip akşam döneceğiniz için konserler pek size uygun olmaz dönüşte hava alanına yetişmek için en geç 22:00 de yola çıkmanız gerekir diye düşünüyorum .
ben olsam sergileri müzeleri gezmek isterdim tabi siz sever misiniz bilmem
sevdiğiniz ilgi alanlarınızı internetten araştırıp trafik faktörünü de hesaplayarak güzel bir tur planlayabilirsiniz
www.istanbul.com
www.istanbul.net.tr
ben olsam sergileri müzeleri gezmek isterdim tabi siz sever misiniz bilmem
sevdiğiniz ilgi alanlarınızı internetten araştırıp trafik faktörünü de hesaplayarak güzel bir tur planlayabilirsiniz
www.istanbul.com
www.istanbul.net.tr
0
aradaki uzaklik
Ya gençler, beyler bayanlar,Bu çocuk sahibi olmak nasıl bir olaymış olm? Yani hayat tamamen bitiyor ve yeni hayata geçiyorsun. hastalığı, yaramazlığı, inlemesi, durmaması, gece uyutmaması, altına sıçması, ne bileyim. dünya tatlısı, gerçekten sana bakıp gülünce dünyan değişiyor, ama madalyonun öteki
Ya gençler, beyler bayanlar,
Bu çocuk sahibi olmak nasıl bir olaymış olm? Yani hayat tamamen bitiyor ve yeni hayata geçiyorsun. hastalığı, yaramazlığı, inlemesi, durmaması, gece uyutmaması, altına sıçması, ne bileyim.
dünya tatlısı, gerçekten sana bakıp gülünce dünyan değişiyor, ama madalyonun öteki yüzünü de unutmayın.
yani özetle, çocuk sahibi olmak ve ona bakmak büyük imtihan, bilginiz olsun. hayat tozpembe değil.
bizi kimse uyarmamıştı hayatımızın bu kadar alt üst olacağıyla ilgili, ben en azından görevimi yapayım.
Bu çocuk sahibi olmak nasıl bir olaymış olm? Yani hayat tamamen bitiyor ve yeni hayata geçiyorsun. hastalığı, yaramazlığı, inlemesi, durmaması, gece uyutmaması, altına sıçması, ne bileyim.
dünya tatlısı, gerçekten sana bakıp gülünce dünyan değişiyor, ama madalyonun öteki yüzünü de unutmayın.
yani özetle, çocuk sahibi olmak ve ona bakmak büyük imtihan, bilginiz olsun. hayat tozpembe değil.
bizi kimse uyarmamıştı hayatımızın bu kadar alt üst olacağıyla ilgili, ben en azından görevimi yapayım.
0
Turkiye'de erkekler o islerle ilgilenmiyor ki, birkac tane istisnasi vardir o kadar.
Hasta olunca da, altina sisinca da, gece uyumayinca da anne bakar.
Hasta olunca da, altina sisinca da, gece uyumayinca da anne bakar.
0
geçici sıkıntılar bunlar en fazla 5 sene
18 ve 19 yaşındayken anne oldum daha ben çocuk sayılacak yaştayken üstüste 2 çocuk sorumluluğu aldım 20 yaşımda boşandım . evlenmiş olmaktan pişman olsam da çocuklarım olmasından hiç pişman olmadım .iyi ki yapmışım . en iyi arkadaşlarımı kendim doğurmuş oldum . hemen büyüyor bebeler merak etme
hayatı bir süre altüst ediyor olabilir çocuklar ama durgun su olmaktansa hayatına heyecan ve hareket katıyorlar
18 ve 19 yaşındayken anne oldum daha ben çocuk sayılacak yaştayken üstüste 2 çocuk sorumluluğu aldım 20 yaşımda boşandım . evlenmiş olmaktan pişman olsam da çocuklarım olmasından hiç pişman olmadım .iyi ki yapmışım . en iyi arkadaşlarımı kendim doğurmuş oldum . hemen büyüyor bebeler merak etme
hayatı bir süre altüst ediyor olabilir çocuklar ama durgun su olmaktansa hayatına heyecan ve hareket katıyorlar
0
İstemeyen yapmasın zaten. Sonra çocuğun da hayatının içine sıçıp mahvediyorsunuz onları da. Sevgi göstermeyecek kimse yapmamalı.
0
Bunlar iyi günlerin deyip önce moralini dibe indireyim sonra da "şimdi zorlansan da ilerde bu günleri özlemle gülümseyerek anacaksın, tadını çıkarmaya bak" deyip ben de görevimi yapayım.
Çocuk sahibi olmak geri dönüşü olmayan bir karar. Üzerinde çok da düşünmeden verdiğimiz bir karar çoğunlukla. Sonrasında ne kadar zorlansak da bütüne bakınca "iyi ki" diyoruz.
Şimdi emek yoğun dönemdesiniz belli.. Yeni doğan bakımı fiziken zordur, uykusuzluk, yorgunluk, kendine zaman kalmaması... Anne için çok çok daha zor bir zaman dilimi. Bunlar geçecek. Geriye anılarınızda gülüşü, kokusu, elinize sıkı sıkı tutunması kalacak.
O el büyüyecek başkalarının eline de tutunmaya başlayacak. Daha büyüdüğünde eskilerin deyimiyle ele karıştığınızda başka ailelerin elleri ile de paylaşacaksınız o eli. Hastalandığında ateşine bakıp çorba pişiremeyeceksiniz, eşi iyi baksın diye umacaksınız. Hazır çorbasını pişirebiliyorken tadını çıkarın.
Şimdi üzerine sinek kondurmuyorsunuz, kolluyorsunuz. Herşeyden sakınabiliyorsunuz. Sonraları kontrol edemeyeceksiniz. Yeri gelecek üzecekler, ağlatacaklar, ses bile edemeyeceksiniz, çelme takan olacak engelleyemeyeceksiniz. Zaman gelecek yapabileceğiniz tek şey göğsünüze yaslanıp sıkıntısını dinlemek, hüngür hüngür ağlamasını izlemek olacak. Çaresizliğin ağa babası durumlara da hazırlıklı olun yani.
Taa ki erişkin olup kendi ayakları üzerinde durana dek. O yetişkin olunca siz tamamıyla olmasa da çok büyük oranda kendinize kalabileceksiniz. Şimdi benim olduğum aşama bu.
İşin püf noktası ne biliyor musunuz? Kendine kalamamak demenin hayatın bittiğini sanıp hayattan vazgeçmek olmadığını anlamak. Ona hayatın nasıl yaşanacağını kendin yaşayarak göstermek.
Ebeveyn olmak çocuk bakıcılığı demek değil, evlat sahibi olmak demek de değil, ebeveyn olmak; bir insan yetiştirmenin sorumluluğunu almak demek.
İnsan emek verdiği konuda ve emek verdiği oranda başarılı oluyor. Altını almak, mama yedirmek, deliksiz uyuyamamak durumları hava civa. Esas zorluklar ve tadlar sonradan gelecek. Evet ikisi birlikte olacak sürekli. Buna kendinizi alıştırın.
Zorluklarla başederken güzelliklerin tadını çıkarmaya odaklanın. Başka türlüsü eziyet olur hem sizin hem onun için.
Zaman ilerledikçe herşeye önceden hazırlıklı olmak isteyeceksiniz, öngörebilmeyi isteyeceksiniz. Donanımlı olmanız lazm. Hemen her konuda. Okurken, arkadaş çevresi edinirken, meslek edinirken, hayat arkadaşını seçerken... Önündeki yanlış sapakları görebilmek için , saparsa ne yapacağınzı bilebilmek için donanımlı olmanız lazım ve her daim uyanık, tetkte. Mecazi anlamdaki uyanıklığı tadınca uykusuz günlerinizi hasretle anabilirsiniz. Zira şimdi her şey kontrolünüz altında, sonra olmayacak. Tadını çıkarın.
Olumsuz bir tablo çizmiş gibi oldu ama kimse bizi uyarmamıştı dediğin için nelerle karşılaşabileceğinizi yazmak istedim. Olur veya olmaz bilemem. Hayat yoruma açık bişey. Herkes yorumladığı gibi yaşıyor.
İyi haberi de yazayım; evlat sahibi olup da "keşke olmasaydım" diyen sayısı "iyi ki olmuşum" diyenlere oranla devede kulak kalır. Memnuniyet garantili sayılır yani :)
Çocuk sahibi olmak geri dönüşü olmayan bir karar. Üzerinde çok da düşünmeden verdiğimiz bir karar çoğunlukla. Sonrasında ne kadar zorlansak da bütüne bakınca "iyi ki" diyoruz.
Şimdi emek yoğun dönemdesiniz belli.. Yeni doğan bakımı fiziken zordur, uykusuzluk, yorgunluk, kendine zaman kalmaması... Anne için çok çok daha zor bir zaman dilimi. Bunlar geçecek. Geriye anılarınızda gülüşü, kokusu, elinize sıkı sıkı tutunması kalacak.
O el büyüyecek başkalarının eline de tutunmaya başlayacak. Daha büyüdüğünde eskilerin deyimiyle ele karıştığınızda başka ailelerin elleri ile de paylaşacaksınız o eli. Hastalandığında ateşine bakıp çorba pişiremeyeceksiniz, eşi iyi baksın diye umacaksınız. Hazır çorbasını pişirebiliyorken tadını çıkarın.
Şimdi üzerine sinek kondurmuyorsunuz, kolluyorsunuz. Herşeyden sakınabiliyorsunuz. Sonraları kontrol edemeyeceksiniz. Yeri gelecek üzecekler, ağlatacaklar, ses bile edemeyeceksiniz, çelme takan olacak engelleyemeyeceksiniz. Zaman gelecek yapabileceğiniz tek şey göğsünüze yaslanıp sıkıntısını dinlemek, hüngür hüngür ağlamasını izlemek olacak. Çaresizliğin ağa babası durumlara da hazırlıklı olun yani.
Taa ki erişkin olup kendi ayakları üzerinde durana dek. O yetişkin olunca siz tamamıyla olmasa da çok büyük oranda kendinize kalabileceksiniz. Şimdi benim olduğum aşama bu.
İşin püf noktası ne biliyor musunuz? Kendine kalamamak demenin hayatın bittiğini sanıp hayattan vazgeçmek olmadığını anlamak. Ona hayatın nasıl yaşanacağını kendin yaşayarak göstermek.
Ebeveyn olmak çocuk bakıcılığı demek değil, evlat sahibi olmak demek de değil, ebeveyn olmak; bir insan yetiştirmenin sorumluluğunu almak demek.
İnsan emek verdiği konuda ve emek verdiği oranda başarılı oluyor. Altını almak, mama yedirmek, deliksiz uyuyamamak durumları hava civa. Esas zorluklar ve tadlar sonradan gelecek. Evet ikisi birlikte olacak sürekli. Buna kendinizi alıştırın.
Zorluklarla başederken güzelliklerin tadını çıkarmaya odaklanın. Başka türlüsü eziyet olur hem sizin hem onun için.
Zaman ilerledikçe herşeye önceden hazırlıklı olmak isteyeceksiniz, öngörebilmeyi isteyeceksiniz. Donanımlı olmanız lazm. Hemen her konuda. Okurken, arkadaş çevresi edinirken, meslek edinirken, hayat arkadaşını seçerken... Önündeki yanlış sapakları görebilmek için , saparsa ne yapacağınzı bilebilmek için donanımlı olmanız lazım ve her daim uyanık, tetkte. Mecazi anlamdaki uyanıklığı tadınca uykusuz günlerinizi hasretle anabilirsiniz. Zira şimdi her şey kontrolünüz altında, sonra olmayacak. Tadını çıkarın.
Olumsuz bir tablo çizmiş gibi oldu ama kimse bizi uyarmamıştı dediğin için nelerle karşılaşabileceğinizi yazmak istedim. Olur veya olmaz bilemem. Hayat yoruma açık bişey. Herkes yorumladığı gibi yaşıyor.
İyi haberi de yazayım; evlat sahibi olup da "keşke olmasaydım" diyen sayısı "iyi ki olmuşum" diyenlere oranla devede kulak kalır. Memnuniyet garantili sayılır yani :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
şirketteki müdürün bebeği oldu. biz de departman olarak hastaneye buket çikolatalardan gönderdik. aslında ben başka bir şey yapalım dedim ama kimsenin de aklına orjinal bir fikir gelmeyince gene o buket çikolatalara kaldık.ya ben bu buket çikolata sektörünü hiç sevmiyorum. o sektörde olan arkadaşlar
şirketteki müdürün bebeği oldu. biz de departman olarak hastaneye buket çikolatalardan gönderdik. aslında ben başka bir şey yapalım dedim ama kimsenin de aklına orjinal bir fikir gelmeyince gene o buket çikolatalara kaldık.
ya ben bu buket çikolata sektörünü hiç sevmiyorum. o sektörde olan arkadaşları tenzih ederim, eminim tatlı insanlardır ama artık çok klişe olmadı mı? üstelik tatları da normal çikolatalara göre çok kötü. ama yeni işe girene, sevgiliye, bebeğe, anneye, ona buna hep bunlardan yollanıyor çünkü adet biraz böyle oldu artık.
soru1: bu işler eskiden nasıldı? tebrik/kutlama olarak bir şey gönderiliyor muydu? pek emin değilim ama sanki gönderilmiyordu?
soru2: sizce tebrik/kutlama adına başka ne yollanabilir? (buket çiçek demeyin, onu çok daha saçma buluyorum. çikolata en azından yeniyor :D) siz buket çikolata sever misiniz? yollar mısınız? size hiç yolladılar mı? sizce tadı güzel mi?
ya ben bu buket çikolata sektörünü hiç sevmiyorum. o sektörde olan arkadaşları tenzih ederim, eminim tatlı insanlardır ama artık çok klişe olmadı mı? üstelik tatları da normal çikolatalara göre çok kötü. ama yeni işe girene, sevgiliye, bebeğe, anneye, ona buna hep bunlardan yollanıyor çünkü adet biraz böyle oldu artık.
soru1: bu işler eskiden nasıldı? tebrik/kutlama olarak bir şey gönderiliyor muydu? pek emin değilim ama sanki gönderilmiyordu?
soru2: sizce tebrik/kutlama adına başka ne yollanabilir? (buket çiçek demeyin, onu çok daha saçma buluyorum. çikolata en azından yeniyor :D) siz buket çikolata sever misiniz? yollar mısınız? size hiç yolladılar mı? sizce tadı güzel mi?
0
doğum günümde bir arkadaşım yolladı. ilk defa aldım. tadı öyle ahım şahım değil ama görüntüsü güzel. şahsen ben mutlu oldum. onu yolladığı için değil de hatırlandığım için daha çok. başkasına yollamadım ama yollamayı düşünürüm seveceğini düşünürsem. valla ben altıncıyım. hele ki toplu olarak bir hediye alınacaksa altın bana çok daha makul ve anlamlı bir hediye geliyor.
0
Çöp bence. İlla çikolata alacaksam (ki alınabilir güzel bir hediye) Vakko'dan Godiva'dan falan alırım. Hatta artık Godiva'dan da almam Şok'ta çikolata satıyorlar asfasdfa.
0
@dedim ben sana doğru demiş , bebeğe altın alırız biz
buket çikolata bana da birkaç defa geldi çok sevmedim ama işyeri kalabalık olduğu için herkes bir dal aldı bitti 5 dk sonra.
bence tadı güzel değil sadece ilk geldiği an görüntüsü hoş . yine de gereksiz bir şey ve pahallı.
tebrik kutlama için yeni iş yeri açılışlarına saksı çiçek yollamayı tercih ediyorum .
düğün bebek gibi durumlarda altın tek seçenek .
buket çikolata bana da birkaç defa geldi çok sevmedim ama işyeri kalabalık olduğu için herkes bir dal aldı bitti 5 dk sonra.
bence tadı güzel değil sadece ilk geldiği an görüntüsü hoş . yine de gereksiz bir şey ve pahallı.
tebrik kutlama için yeni iş yeri açılışlarına saksı çiçek yollamayı tercih ediyorum .
düğün bebek gibi durumlarda altın tek seçenek .
0
Onun yerine iyi bir markadan pasta ya da çikolata yollansa çok daha güzel olur bence.
Çoğu insanın hoşuna gidiyor ama ne bileyim o kadar şekilli, kalpli falan şeyler bana çok saçma geliyor. Mesela bizim hastanede birine sevgilisinden gelmişti böyle çiçekli böcekli bir şey. Hediye gelen taraf erkek tarafıydı. Bana komik gelmişti biraz.
Çoğu insanın hoşuna gidiyor ama ne bileyim o kadar şekilli, kalpli falan şeyler bana çok saçma geliyor. Mesela bizim hastanede birine sevgilisinden gelmişti böyle çiçekli böcekli bir şey. Hediye gelen taraf erkek tarafıydı. Bana komik gelmişti biraz.
0
Bunlar bana samimiyetsiz geliyor, ne bileyim. Yine de beni en ifrit eden şey işe yeni başlayan kadına orkide alınması. Orkide alacaklarına buket çiko/kek alsınlar, yeniyor bari diye düşünmeye başladım. Bence normal çikolata alınsa daha iyi, kaliteli ve lezzetli çikolatalar ne güne duruyor? İşyeri açılışıysa sanki saksılı bitki de olabilir gibime geliyor.
O değil de, bebek kıyafetlerinden buket yapıldığını duymuştum ben. Hatta bebek bezi buketi falan varmış, tövbeler tövbesi. Çikolatadan buket yine masum kaldı yahu. Çok orijinal olmak istiyorsanız bir dahakine bunları deneyin.
O değil de, bebek kıyafetlerinden buket yapıldığını duymuştum ben. Hatta bebek bezi buketi falan varmış, tövbeler tövbesi. Çikolatadan buket yine masum kaldı yahu. Çok orijinal olmak istiyorsanız bir dahakine bunları deneyin.
0
nucleon
herkese iyi hafta sonları,18 aralık haftası izinli olacağım, yurtdışına gideyim diyorum, schengen vizem de var. ama karar veredemim nereye gitsem? tabii bilet fiyatları da önemli, yalnız gideceğim bir de, sıkmaması lazım.tavsiyeleriniz var ise değerlendiririm.şimdiden çok teşekkürler...
herkese iyi hafta sonları,
18 aralık haftası izinli olacağım, yurtdışına gideyim diyorum, schengen vizem de var. ama karar veredemim nereye gitsem?
tabii bilet fiyatları da önemli, yalnız gideceğim bir de, sıkmaması lazım.
tavsiyeleriniz var ise değerlendiririm.
şimdiden çok teşekkürler...
18 aralık haftası izinli olacağım, yurtdışına gideyim diyorum, schengen vizem de var. ama karar veredemim nereye gitsem?
tabii bilet fiyatları da önemli, yalnız gideceğim bir de, sıkmaması lazım.
tavsiyeleriniz var ise değerlendiririm.
şimdiden çok teşekkürler...
0
Ukraynaya git. Suan biraz soguk ama gene de cok guzeldir. Gunletine bagli olarak birdeb fazla sehir gezebilirsin.
0
aslında ben schengen hazır iken schengen bölgesinden bir yerlere gideyim istiyorum
0
budapeşte +1. bir hafta uzun olabilir şehrin kendisi için, balaton, pecs, esztergom, debrecen, ve dahi bratislava'ya gidilebilir günübirlik.
hemi ucuz, hemi güzel. on numara.
hemi ucuz, hemi güzel. on numara.
0
italyaya 2 kez gittim, bayağı gezdim, budapeşte benim de ilk baktığım yerdi,
biletler de uygun, başka bir yer aklıma düşmezse oraya giderim gibi görünüyor zaten, başka öneri varsa ineceleyebilirim
biletler de uygun, başka bir yer aklıma düşmezse oraya giderim gibi görünüyor zaten, başka öneri varsa ineceleyebilirim
0
Hic gitmedim ama kisin praga gitmek de benim hayallerimden biri. Karlar altinda resimlerini gormek cok hos. Onun disinda, ben bu yil almanya planlari yapiyorum, berlin munih, oralar da eglenceli, guzel gorunuyor.
0
monogram
Merhaba sevgili Gözlüklü Şirin'ler,Kadıköy Rıhtım'da (herhangi yakın başka bir yer de olabilir ama ekstradan trafik çekmek istemedim) numaralı gözlük için tavsiye edebileceğiniz bir 'Optik' var mı?Teşekkürler.
Merhaba sevgili Gözlüklü Şirin'ler,
Kadıköy Rıhtım'da (herhangi yakın başka bir yer de olabilir ama ekstradan trafik çekmek istemedim) numaralı gözlük için tavsiye edebileceğiniz bir 'Optik' var mı?
Teşekkürler.
Kadıköy Rıhtım'da (herhangi yakın başka bir yer de olabilir ama ekstradan trafik çekmek istemedim) numaralı gözlük için tavsiye edebileceğiniz bir 'Optik' var mı?
Teşekkürler.
0
Bahariye'de Altın Optik. Biraz pahalıdır ama hizmet ve ürün kalitesi süperdir.
0
neysene
Ne iş yapıyorsunuz ve şu an çalışıyor musunuz?
Ne iş yapıyorsunuz ve şu an çalışıyor musunuz?
0
Bilgisayar mühendisiyim, ama gayrimenkulle ilgileniyorum. Kendi varlıklarımızla.
0
Çevre mühendisiyim. Şu an yine çevre mühendisliği üzerine yüksek lisans yapıyor ve makine-kimya ağırlıklı bir proje firmasında, mesleğimden çok uzaklarda çalışıyorum.
0
işsiz makina mühendisiyim. yüksek lisans tezini bitireyim bir ay içerisinde. plan işe dalmak...
0
mahalli bir idareye kpss ile memur olarak atandım. 3 aydır çalışıyorum. aynı zamanda öğrenciyim.
0
striptizciyim, bugün off günüm. normalde şu sıralar yavaştan işe gidiyor olurum. bunun dışında zaman zaman özel işler oluyor parti vs.
0
uçurumda açan çiçek
Merhaba, kuzenim mühendislik okuyor. Okuldaki derslerde gereksinim duyacağı programları kullanabileceği bir bilgisayar alacak. Bütçeleri 2000-2700 arasında. Bu fiyat aralığında işini görecek bir bilgisayar alabilir mi?Alamıyorsa da işini görecek bilgisayarın özellikleri nasıl olmalı? Ona göre araştı
Merhaba, kuzenim mühendislik okuyor. Okuldaki derslerde gereksinim duyacağı programları kullanabileceği bir bilgisayar alacak. Bütçeleri 2000-2700 arasında.
Bu fiyat aralığında işini görecek bir bilgisayar alabilir mi?
Alamıyorsa da işini görecek bilgisayarın özellikleri nasıl olmalı? Ona göre araştıracağız.
Bu fiyat aralığında işini görecek bir bilgisayar alabilir mi?
Alamıyorsa da işini görecek bilgisayarın özellikleri nasıl olmalı? Ona göre araştıracağız.
0
hangi programları kullanacak, en azından hangi bölümü okuyor?
bunları belirtirseniz daha rahat cevap bulunabilir
bunları belirtirseniz daha rahat cevap bulunabilir
0
matlab ve minitab kullanır herhalde. iyi bir oyun bilgisayarı işini görecektir. ram'i yüksek olsun yeter.
0
bence bu notebook fazla fazla yeterli olur .
ASUS X542UR-GQ030 i7-7500U 8GB 1TB 15.6" FDOS 2GB .........625 usd+kdv
İşlemci Tipi Intel Core i7-7500U
İşlemci Hızı 2.70 GHz
İşlemci Cache 4 MB
İşletim Sistemi FreeDos
Sistem Belleği 8 GB 2133Mhz
Ram Tipi DDR4
Max. Ram Kapasitesi Max. 16 Gb
Sabit Disk Kapasitesi 1 TB HDD
Disk Dönüş Hızı 5400 Rpm.
Ekran Kartı NVIDIA GeForce 930MX
Ekran Kartı Hafızası 2 GB Paylaşımsız
Ekran LED HD
Ekran Özelliği 15.6
Optik Sürücü Yok
Klavye Türkçe Q
Numerik Klavye Var
Usb (Adet) 3
Usb 3.0 (Adet) 2
HDMI Var
VGA Çıkış Yok
Ethernet (LAN) Var
Kablosuz Haberleşme Var
Bluetooth Özelliği Var
Parmak İzi Okuyucu Yok
Kart Okuyucu Var
Batarya 2 hücreli Lityum-İyon
Ağırlık 2.10 Kg.
Garanti 24 Ay Garanti (Distribütör Firma Garantisi)
Paket İçeriği Notebook Şarj Aleti Pil
ASUS X542UR-GQ030 i7-7500U 8GB 1TB 15.6" FDOS 2GB .........625 usd+kdv
İşlemci Tipi Intel Core i7-7500U
İşlemci Hızı 2.70 GHz
İşlemci Cache 4 MB
İşletim Sistemi FreeDos
Sistem Belleği 8 GB 2133Mhz
Ram Tipi DDR4
Max. Ram Kapasitesi Max. 16 Gb
Sabit Disk Kapasitesi 1 TB HDD
Disk Dönüş Hızı 5400 Rpm.
Ekran Kartı NVIDIA GeForce 930MX
Ekran Kartı Hafızası 2 GB Paylaşımsız
Ekran LED HD
Ekran Özelliği 15.6
Optik Sürücü Yok
Klavye Türkçe Q
Numerik Klavye Var
Usb (Adet) 3
Usb 3.0 (Adet) 2
HDMI Var
VGA Çıkış Yok
Ethernet (LAN) Var
Kablosuz Haberleşme Var
Bluetooth Özelliği Var
Parmak İzi Okuyucu Yok
Kart Okuyucu Var
Batarya 2 hücreli Lityum-İyon
Ağırlık 2.10 Kg.
Garanti 24 Ay Garanti (Distribütör Firma Garantisi)
Paket İçeriği Notebook Şarj Aleti Pil
0
Ben masaüstü kullanmasından yanayım çok daha düşük fiyatlara çok daha güzel bir sistem alacaktır. 2000 TL ye 4. Nesil i5 bir işlemci 1050ti ekran kartı ve 16 gb ram li bir canavar toplanır. 120 gb ssd ile sistem kurulur 1 tb hdd ile depolama sağlanır. 500 TL ye monitör 200 TL ye ıvır zıvır.
0
steve rogers
kız arkadaşımla otelde kalmayı planlıyoruz. diğerlerine göre nispeten ucuz bir otel bulduk, orayı aradım ve otel görevlisi evli değilseniz aynı odada kalamazsınız dedi. böyle bir hakları var mı?
kız arkadaşımla otelde kalmayı planlıyoruz. diğerlerine göre nispeten ucuz bir otel bulduk, orayı aradım ve otel görevlisi evli değilseniz aynı odada kalamazsınız dedi. böyle bir hakları var mı?
0
Kaldığınız yere göre değişir:
Hatay öğretmenevinde kalamazsınız. Hatay'da X bir otelde kalabilirsiniz.
Didim'de leş bir otelde o.. muamelesi çektiler bu yüzden (işin kötüsü kuzenimle kalacaktık ertesi gün de kardeşim gelecekti. Her gece başka erkekle kalamazsınız dediler hala sinirliyim)
Neyse.. çok leş bir yer değilse sorun olmaz ama sinir bozmaya da gerek yok. Özetle arayın sorun derim ben :)
Hatay öğretmenevinde kalamazsınız. Hatay'da X bir otelde kalabilirsiniz.
Didim'de leş bir otelde o.. muamelesi çektiler bu yüzden (işin kötüsü kuzenimle kalacaktık ertesi gün de kardeşim gelecekti. Her gece başka erkekle kalamazsınız dediler hala sinirliyim)
Neyse.. çok leş bir yer değilse sorun olmaz ama sinir bozmaya da gerek yok. Özetle arayın sorun derim ben :)
0
yer: adana
başka otellerde bu sorunu yaşamadık. sadece bu bahsettiğimde böyle oldu.
başka otellerde bu sorunu yaşamadık. sadece bu bahsettiğimde böyle oldu.
0
Şöyle bir haber buldum:
www.hurriyet.com.tr
Burada da bir otelin verdiği yanıt var soruya:
www.tripadvisor.com.tr
www.hurriyet.com.tr
Burada da bir otelin verdiği yanıt var soruya:
www.tripadvisor.com.tr
0
Böyle bir hakları var mı?
Var.
Böyle bir hakları nasıl var, sebep?
Fuhuş sektöründe çalışanların uğrak noktası olmak istemiyorlar o kadar yoksa sizin ne yaptığınıza kimsenin karışma gibi bir niyeti olduğunu düşünmüyorum.
Var.
Böyle bir hakları nasıl var, sebep?
Fuhuş sektöründe çalışanların uğrak noktası olmak istemiyorlar o kadar yoksa sizin ne yaptığınıza kimsenin karışma gibi bir niyeti olduğunu düşünmüyorum.
0
evlilik cüzdanı isteme hakları yok, kültür ve turizm bakanlığının ilgili yönetmeliğine göre bu gayet açık. fakat işte bakanlık otellere "müşteriyi seçebilme" yetkisi tanımış, yani sizden her halükarda kimlik isteyecekler, çünkü adli bir olay olma ihtimaline karşı kimlik bilgileriniz emniyet müdürlüğüne gönderiliyor, bu genel bir uygulamadır bu arada kafanız karışmasın.
ancak dediğim gibi, hiçbir yetkiye dayanarak evlilik cüzdanını isteyemezler sizden. evlilik cüzdanı isteme hakları yok. sadece istemedikleri müşteriyi almayabilme özgürlükleri var hepsi bu. bilinen otellere ya da hostel gibi yerlere gidin, oralarda bu tip gerikafalılıklarla uğraşmazsınız.
ancak dediğim gibi, hiçbir yetkiye dayanarak evlilik cüzdanını isteyemezler sizden. evlilik cüzdanı isteme hakları yok. sadece istemedikleri müşteriyi almayabilme özgürlükleri var hepsi bu. bilinen otellere ya da hostel gibi yerlere gidin, oralarda bu tip gerikafalılıklarla uğraşmazsınız.
0
Ozel mulk. Herkesi almak zorunda degil. Isterse sorabilir. Hos degil tabii, orasi ayri.
0
Fuhuş için ticari itibar demişlerde; aksini ispatlamaya geldim.
Ben değil, bi' arkadaşım diyor ki; bildiğiniz bütün marka otellerde bu tür ''ücretli tek gecelik ilişki'' hizmeti veren(ne kadar da kibarlaştırdım) kadınlar mevcut.
Yani meseleye biraz da gece klüplerinde kapıda bekleyen ve giyiminize kuşamınıza bakıp, beğenmezse önünüze gerilip ''buyrun'' diyen adamlar gibi yaklaşıyorlar.
Bu dünyada söylediğiniz ya da yaptığınız şeyin çok da bi' önemi yok, aslolan şey kim olarak söylediğiniz ya da yaptığınız.
Eğlence mekanlarının ne kadar kapıdan içeri kişi almama hakları varsa otellerin de o kadar hakları var.
Ben değil, bi' arkadaşım diyor ki; bildiğiniz bütün marka otellerde bu tür ''ücretli tek gecelik ilişki'' hizmeti veren(ne kadar da kibarlaştırdım) kadınlar mevcut.
Yani meseleye biraz da gece klüplerinde kapıda bekleyen ve giyiminize kuşamınıza bakıp, beğenmezse önünüze gerilip ''buyrun'' diyen adamlar gibi yaklaşıyorlar.
Bu dünyada söylediğiniz ya da yaptığınız şeyin çok da bi' önemi yok, aslolan şey kim olarak söylediğiniz ya da yaptığınız.
Eğlence mekanlarının ne kadar kapıdan içeri kişi almama hakları varsa otellerin de o kadar hakları var.
0
jimicik
Sabah cikiyorum, aksam geldigimde karanlik olmus oluyor ev. bazen de gec geliyorum. kedi 4-5 saat karanlikta takilmis oluyor. ev sogumasin diye pencereyi kapali tutuyorum artik. yazin pencereyi acik birakiyordum, disarda geziyordu veya pencere pervazina tunemis oluyordu.
Sabah cikiyorum, aksam geldigimde karanlik olmus oluyor ev. bazen de gec geliyorum. kedi 4-5 saat karanlikta takilmis oluyor.
ev sogumasin diye pencereyi kapali tutuyorum artik. yazin pencereyi acik birakiyordum, disarda geziyordu veya pencere pervazina tunemis oluyordu.
ev sogumasin diye pencereyi kapali tutuyorum artik. yazin pencereyi acik birakiyordum, disarda geziyordu veya pencere pervazina tunemis oluyordu.
0
Kediler karanlıkta gayet iyi görüyorlar, gerek yok bence. Tülün arkasından dışarıyı izleme alışkanlığı varsa perde-panjur vs kapatmayın yeter.
0
Hayır, önların gözü bizim gibi değil epey görüyorlar zaten. Hayvanın karanlıktan rahatsız olduğunu sanmıyorum, gözünü ona göre ayarlıyor.
0
Karanlıkta kalacaksa yani geç döneceksek ışık bırakırız, tv de her daim açık ses olsun diye. Karanlıkta çok iy görüyorlar ama ben yine de kendini kötü hissetmesin diye bi odada ışık bırakırım
0
Ben bırakmıyorum ama eşim bırakıyor korkmasın diyeymiş :)
erkekler kimi zaman bizden daha ince düşünüyorlar
erkekler kimi zaman bizden daha ince düşünüyorlar
0
17 yıldır evimde sürekli kedi ya da kediler oldu . perdeler ve hava çok soğuk değilse bir pencere açık duruyorlar sürekli hem hava gelsin hem de dışarıda olduğu kadar ışık . bu yeterli .
pencerede kilitli sineklik var bu arada metal olanlardan asla açamazlar.
pencerede kilitli sineklik var bu arada metal olanlardan asla açamazlar.
0
pancuru mutlaka açıyorum, koridorun ışığını ve tv de açık bırakıyorum. belki onun umrunda değil ama en azından benim içim daha huzurlu oluyor:)
0
kedigiller karanlıkta görmek için mükemmel gözlere sahiptir. gözleri insandan 8 kat daha fazla ışık alabilir. aşırı ışıktan rahatsız olurlar
0
Tamamen karanlık bir ortamda kedinizin görmesi mümkün olmayacaktır. Bu efsane muhtemelen kedilerin çok düşük ışık düzeylerinde daha iyi görebilmeleri nedeniyle ortaya çıkmıştır.
0
Koridorun loş aydınlatmasını açık bırakıyorum. Hem görsün hem de birisi üzerine basmasın diye.
0
evet çünkü evdeki kedi tırlak, kediler karanlıkta görebiliyor olsa da ortalığı kaldırıyor.
0
Ben de aynı soruyu sorucaktım. Evde boş oda var, uyurken oraya alıyorum ve odanın ışığını sabaha kadar açık bırakıyorum karanlıkta kalmasın diye.yanlış mı yapıyorum acaba.
0
şu gece lambalarını değerlendirebilirsiniz. hava kararmaya başlayınca kendi yanıyor. 1 watt çekiyor. ışığı bi kedi için fazlasıyla yeterli.
www.hepsiburada.com
@gunbatimi
uyurken sorun olacağını sanmıyorum ama böyle gün içinde karanlıkta sessizlikte çok bırakmamaya çalışıyoruz.
www.hepsiburada.com
@gunbatimi
uyurken sorun olacağını sanmıyorum ama böyle gün içinde karanlıkta sessizlikte çok bırakmamaya çalışıyoruz.
0
@gunbatimi bence çok da doğru değil hayvanı bütün gece aydınlıkta bırakmak, zaten yapay aydınlatmayla biyolojik saatlerini alt üst ediyor olabiliriz.
@qazwsx tamamen karanlığı kim kaybetmiş de biz bulalım, okulun karanlık odasını ışıktan yalıtmak için kırk takla atıyorduk, kalın kadife perdeler, çift kapılı giriş, kapının altında koyu renk sünger vs.
Dışarıdan biraz ışık giriyorsa yeter kediye, girmiyorsa yukarıda önerilen gibi az ışıklı bir gece lambası yeter yine.
@qazwsx tamamen karanlığı kim kaybetmiş de biz bulalım, okulun karanlık odasını ışıktan yalıtmak için kırk takla atıyorduk, kalın kadife perdeler, çift kapılı giriş, kapının altında koyu renk sünger vs.
Dışarıdan biraz ışık giriyorsa yeter kediye, girmiyorsa yukarıda önerilen gibi az ışıklı bir gece lambası yeter yine.
0
Bıcırık yatarken ışıktan rahatsız oluyor, ona rağmen gece lambasını açık bırakırım, hem yattığı odada olmadığı için rahatsız olmuyor hem de eğer gezmek, mama yemek isterse Ve kötü hissetmemesi için hafif ışık var. Sizin yerinizde olsam aranın lambasını açık bırakırım.
0
gameofannen
kızlar cildi egençlerştirmek, böyle fresh bir görünüm sağlamaak için napıyorsunuz? önerebileceğiniz zerzevat var mı? maskedir, kremdir erkek güzeli sefil biloyum
kızlar cildi egençlerştirmek, böyle fresh bir görünüm sağlamaak için napıyorsunuz? önerebileceğiniz zerzevat var mı? maskedir, kremdir
erkek güzeli sefil biloyum
erkek güzeli sefil biloyum
0
Makyaj yapmazsan cilt zaten genc duruyor. Yuz icin kullanilan her seyin cildi yiprattigini dusunuyorum. 60 yas ustu degilsen tabi..
Salatalik kabugu/ avokado kabugu/ saf zeytin yagi gibi seyler yumusacik yapiyor.
Salatalik kabugu/ avokado kabugu/ saf zeytin yagi gibi seyler yumusacik yapiyor.
0
Sigara iciyorsaniz birakin, alkolu azaltin, duzenli uyuyun, bol su icin. Quenzim, e vitamini gibi seyler deneyin. Disardan cilde surulen hicbir sey cildi genclestirmiyor.
0
Fazla yağ cildi yaşlandırır.
Sabahları normal suyla yüzümü yıkıyorum sadece. Akşam temizleme jeli, tonik ve nemlendirici uyguluyorum. Shiseido ibuki sleeping mask da inanılmaz iyi nemlendiriyor, indirimde bulursan haftada 1 gece yatarken yüzüne onu sürüp yatabilirsin. Sabaha pamuk gibi uyanıyorsun.
Sabahları normal suyla yüzümü yıkıyorum sadece. Akşam temizleme jeli, tonik ve nemlendirici uyguluyorum. Shiseido ibuki sleeping mask da inanılmaz iyi nemlendiriyor, indirimde bulursan haftada 1 gece yatarken yüzüne onu sürüp yatabilirsin. Sabaha pamuk gibi uyanıyorsun.
0
senin halinden bir erkek anlar kızlara ne diye sorarsın!
sigara, alkol, stres, uyku düzeni, beslenme gibi etkenler başlı başına etken olabilir, bunları bir kenara koyup salt harici dokunuşla ne yapabilirim diye sorarsan günlük olarak kaliteli bir güneş kremi içeren nemlendirici (Kiehls olabilir) kullanmanın yanı sıra haftada bir yine kaliteli bir detaylı temizlik (Shiseido deep cleaning scrub gibi) ürünü kullanabilirsin. İmkanun varsa bakımı kolaydır eve bir aloe vera çiçeği al büyüttükten sonra haftada bir de onun yaprağından özünü alıp yüzüne masaj yap (biraz sperme benziyor ama idare ediver artık), yumuşacık olursun.
sigara, alkol, stres, uyku düzeni, beslenme gibi etkenler başlı başına etken olabilir, bunları bir kenara koyup salt harici dokunuşla ne yapabilirim diye sorarsan günlük olarak kaliteli bir güneş kremi içeren nemlendirici (Kiehls olabilir) kullanmanın yanı sıra haftada bir yine kaliteli bir detaylı temizlik (Shiseido deep cleaning scrub gibi) ürünü kullanabilirsin. İmkanun varsa bakımı kolaydır eve bir aloe vera çiçeği al büyüttükten sonra haftada bir de onun yaprağından özünü alıp yüzüne masaj yap (biraz sperme benziyor ama idare ediver artık), yumuşacık olursun.
0
:))
@alkol sigara yok. su içerim yeterince.
@gül suyu deneyebilirim.
@güneş kremi kışın da kullanılıyor mu? kapalı havalarda.?
@ yağ anlamında sadece nemlendirci kullanıyorum. bazen traştan sonra argan yağı
@halimden erkekler anlamaz işte cevabı hatunlarda bu sorunun
@alkol sigara yok. su içerim yeterince.
@gül suyu deneyebilirim.
@güneş kremi kışın da kullanılıyor mu? kapalı havalarda.?
@ yağ anlamında sadece nemlendirci kullanıyorum. bazen traştan sonra argan yağı
@halimden erkekler anlamaz işte cevabı hatunlarda bu sorunun
0
bence argan yağı sürme
aldığın yağ nerede nasıl üretiliyor bilmiyoruz
küçük kabartma tozu gibi paketlerde kuru maya satılıyor ya marketlerde ondan al
haftada 1 ya da 2 haftada 1 defa bir kaseye dök hepsini kremimsi bir hale gelene kadar limon sık üzerine çay kaşığı ile karıştır. sür yüzüne bekle .
1 saat kadar sonra ılık suyla yıkarsın. benim en sevdiğim ve tek kullandığım yüz bakımım budur .
siyah noktalar sivilceler renk değişimlerini yok ediyor.
hem de ne olduğu belli maya ve limon .
not :yüzünde kururken mumya gibi oluyorsun bir de gerim gerim gerilir süper bir his :)
aldığın yağ nerede nasıl üretiliyor bilmiyoruz
küçük kabartma tozu gibi paketlerde kuru maya satılıyor ya marketlerde ondan al
haftada 1 ya da 2 haftada 1 defa bir kaseye dök hepsini kremimsi bir hale gelene kadar limon sık üzerine çay kaşığı ile karıştır. sür yüzüne bekle .
1 saat kadar sonra ılık suyla yıkarsın. benim en sevdiğim ve tek kullandığım yüz bakımım budur .
siyah noktalar sivilceler renk değişimlerini yok ediyor.
hem de ne olduğu belli maya ve limon .
not :yüzünde kururken mumya gibi oluyorsun bir de gerim gerim gerilir süper bir his :)
0
Güneş kremi yaz kış kullanılıyor. Cildine yağ sürme sakın. Her cilde iyi gelmez beyaz yağ bezeleri ve siyah nokta çıkarsa çok uğraşırsın.
Gül suyu +1 ben cildiyeye tonik yaptırdım. İçinde gül suyu falan da var çok iyi geliyor.
Gül suyu +1 ben cildiyeye tonik yaptırdım. İçinde gül suyu falan da var çok iyi geliyor.
0
Argan cezayirden aldım. Güvenilir kaliteli. Bizzat kendim aldım. Onda sıkıntı yok ama tam olarak ne işe yaradığını bilmiyorum. Sadece traş sonrası yangına iyi geliyor hemen de kayboluyor.
0
bol bol bol su tüketmek.
en fazla 1 bardak kahve içmek
düzenli beslenmek, düzenli uyumak, spor yapmak
cildi doğru nemlendirmek, doğru su ısısında duş almak veya yüz yıkamak. açıkçası çok sıcak suda ne banyo yaparım ne de yüzümü yıkarım. olabildiğince soğuk su kullanmaya özen gösteriyorum yüzümü temizlerken.
yeşil çayı buzdolabı buz poşetlerine koyup donduruyorum. gece yüzümü temizledikten sonra o buzlu çayla yüzüme buz masajı yapıyorum mesela.
yatmadan önce aloe vera ya da hindistan cevizi yağı sürüyorum. haftada bir nemlendirmeye yönelik yüz şeklinde olan maskelerden kullanılabilir. salatalık veya aloe veralı olanları tavsiye ederim. çok fazla kozmetik marka kullanmamakta fayda var. olabildiğince doğal ürünler kullanın.
en fazla 1 bardak kahve içmek
düzenli beslenmek, düzenli uyumak, spor yapmak
cildi doğru nemlendirmek, doğru su ısısında duş almak veya yüz yıkamak. açıkçası çok sıcak suda ne banyo yaparım ne de yüzümü yıkarım. olabildiğince soğuk su kullanmaya özen gösteriyorum yüzümü temizlerken.
yeşil çayı buzdolabı buz poşetlerine koyup donduruyorum. gece yüzümü temizledikten sonra o buzlu çayla yüzüme buz masajı yapıyorum mesela.
yatmadan önce aloe vera ya da hindistan cevizi yağı sürüyorum. haftada bir nemlendirmeye yönelik yüz şeklinde olan maskelerden kullanılabilir. salatalık veya aloe veralı olanları tavsiye ederim. çok fazla kozmetik marka kullanmamakta fayda var. olabildiğince doğal ürünler kullanın.
0
nemlendirici şart ama hangi nemlendirici olduğu da önemli.
ben bütün dertlerimin üstüne bepanthol losyon sürüyorum :) hücre yenilenmesini artırıyormuş, ki bende işe yaradı diyebilirim. sivilce izlerini bile yok ediyor. özellikle duştan çıktığım gibi yüzüme mutlaka sürerim.
şunu da izle bir ara. krem diyince serbest çağırışım yaptı aslında çok alakalı sayılmaz ama aşırı güzel bir animasyon-umsu.
www.youtube.com
ben bütün dertlerimin üstüne bepanthol losyon sürüyorum :) hücre yenilenmesini artırıyormuş, ki bende işe yaradı diyebilirim. sivilce izlerini bile yok ediyor. özellikle duştan çıktığım gibi yüzüme mutlaka sürerim.
şunu da izle bir ara. krem diyince serbest çağırışım yaptı aslında çok alakalı sayılmaz ama aşırı güzel bir animasyon-umsu.
www.youtube.com
0
sylr
beyaz eşya alacağız.buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın.bi yardımcı olsanız ya? isterseniz buradan, isterseniz özelden, her türlü yardıma açığım.
beyaz eşya alacağız.
buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın.
bi yardımcı olsanız ya? isterseniz buradan, isterseniz özelden, her türlü yardıma açığım.
buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın.
bi yardımcı olsanız ya? isterseniz buradan, isterseniz özelden, her türlü yardıma açığım.
0
hocam şu arkadaşa mesaj at forumdan. forum üyeliğin yok ise numarasını verebilirim. ben daha önce bulaşık makinesi aldım. verdği fiyatlar çok iyi. siemens bayii zaten.
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
0
arçeliğin en ucuz bulaşık makinasını almıştım 10 yılı geçti bir defa tık demedi .
geçende düğmesi tutukluk yaptı tam başka bakacaktım gene çalıştı sorunsuz.
geçende düğmesi tutukluk yaptı tam başka bakacaktım gene çalıştı sorunsuz.
0
spirit crusher ın söylediği donanım haberdeki adamdan biz de aldık. sorun yaşamadık, tavsiye ederim.
0
tatlisusamuru
Ekşiciler selam,Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, tekrardan çözümsüz kaldığım günlerden birini yaşıyorum.Bugün doğumgünüm. Gündüz saatlerinde 10 yıldır hayatımda olan 5,5 yılı evli geçen eşimle babasına gidip, çocuk istemek(eşim)/istememek(ben) konusunu çözemediğimizi söyledik.Özet geçeceğim;Belki de sin
Ekşiciler selam,
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, tekrardan çözümsüz kaldığım günlerden birini yaşıyorum.
Bugün doğumgünüm. Gündüz saatlerinde 10 yıldır hayatımda olan 5,5 yılı evli geçen eşimle babasına gidip, çocuk istemek(eşim)/istememek(ben) konusunu çözemediğimizi söyledik.
Özet geçeceğim;
Belki de sinir anıyla,
Eşimi yıllarca kullanıp, onun isteklerine olumlu yaklaşmayıp, onu oyalayıp, kandırdığım söylendi bana.
Bunların üstüne beni yaşatmamak üzerine yeminler, bunu yapmazsam sülalemi .... denmeler vs.
Karşı düşünceye göre çocuk istememe dürtüm mantıkla açıklanabilir birşey değil. Hayatın ve evliliğin doğasında olan bir konu ve bir kadının çocuk istemesi en doğal hakkı (buna katılıyorum).
Ben de buna saygı duyuyorum, eşimi yanımda benimle tutmaya hakkım yok, diğer yandan hiçbir zaman çocuk istemediğimi evliliğin değil ilişkinin başında söylemiş birisiyim, ancak bugün de şunu diyorum, ileride bu fikrim değişebilir bilemiyorum (karşı taraftaki karşılığı ise zaman kazanmaya çalışmam..)
Eşimle baskıları sebebiyle bir kez denedik ve hamile kaldı, yalan yok ben çok istemedim ve 4 hfta sonra düştü ve ben sonrasında istemediğimi söyledim... ve olaylar gelişti. 4 aydır terapiste gittik değişmedi..
Ben eşimi kullanmadım, kandırmadım, 10 yılını çalmadım. Bunları duymak, konuyu çözmek yerine bitirmek için iyice sebep oldu.
Ben çocuk istemezken bu tehditlerle mi küfürlerle mi çocuk isteyeceğim.
Eşime yine bu akşam yazdım, birkaç gün iş seyahatine gideyim, sen de sakinleş istersen, ikimiz bize yakışacak şekilde oturur konuşur çözüm neyse karar veririz dedim.
Aldığım cevap “sen kararını vermişsin, ben sakinim zaten, kararın dışında söyleyeceğin birşey varsa dinleyeceğim (çocuk fikrine ok demem bu kısmı)
Öyle içimi dökeyim dedim.
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, tekrardan çözümsüz kaldığım günlerden birini yaşıyorum.
Bugün doğumgünüm. Gündüz saatlerinde 10 yıldır hayatımda olan 5,5 yılı evli geçen eşimle babasına gidip, çocuk istemek(eşim)/istememek(ben) konusunu çözemediğimizi söyledik.
Özet geçeceğim;
Belki de sinir anıyla,
Eşimi yıllarca kullanıp, onun isteklerine olumlu yaklaşmayıp, onu oyalayıp, kandırdığım söylendi bana.
Bunların üstüne beni yaşatmamak üzerine yeminler, bunu yapmazsam sülalemi .... denmeler vs.
Karşı düşünceye göre çocuk istememe dürtüm mantıkla açıklanabilir birşey değil. Hayatın ve evliliğin doğasında olan bir konu ve bir kadının çocuk istemesi en doğal hakkı (buna katılıyorum).
Ben de buna saygı duyuyorum, eşimi yanımda benimle tutmaya hakkım yok, diğer yandan hiçbir zaman çocuk istemediğimi evliliğin değil ilişkinin başında söylemiş birisiyim, ancak bugün de şunu diyorum, ileride bu fikrim değişebilir bilemiyorum (karşı taraftaki karşılığı ise zaman kazanmaya çalışmam..)
Eşimle baskıları sebebiyle bir kez denedik ve hamile kaldı, yalan yok ben çok istemedim ve 4 hfta sonra düştü ve ben sonrasında istemediğimi söyledim... ve olaylar gelişti. 4 aydır terapiste gittik değişmedi..
Ben eşimi kullanmadım, kandırmadım, 10 yılını çalmadım. Bunları duymak, konuyu çözmek yerine bitirmek için iyice sebep oldu.
Ben çocuk istemezken bu tehditlerle mi küfürlerle mi çocuk isteyeceğim.
Eşime yine bu akşam yazdım, birkaç gün iş seyahatine gideyim, sen de sakinleş istersen, ikimiz bize yakışacak şekilde oturur konuşur çözüm neyse karar veririz dedim.
Aldığım cevap “sen kararını vermişsin, ben sakinim zaten, kararın dışında söyleyeceğin birşey varsa dinleyeceğim (çocuk fikrine ok demem bu kısmı)
Öyle içimi dökeyim dedim.
0
Doğum günün kutlu olsun :)
Gerçekten bu kadar farklı düşünüyorsanız boşanın gitsin, öyle belalı bi aile falan değilse bir şey olmaz öldürme falan.
Bir de eşiniz sizin ölümle tehdit edilmenize nasıl göz yumuyor gerçekten anlamıyorum, hem de bunu yapan babası yani.
Gerçekten bu kadar farklı düşünüyorsanız boşanın gitsin, öyle belalı bi aile falan değilse bir şey olmaz öldürme falan.
Bir de eşiniz sizin ölümle tehdit edilmenize nasıl göz yumuyor gerçekten anlamıyorum, hem de bunu yapan babası yani.
0
babanın olaya bu derece dahil olması çok saçma ama görünüşe göre zaten eşiniz babasını dahil etmek istemiş ikna için.
eğer dediğiniz gibi çocuk istemediğinizi en başta dile getirdiyseniz bu noktada karşı tarafın çokta itiraz edebileceği bişey yok ama eminim ki olayı ailesine söylerken bunu en başta söylediğinizin hiç konusu geçmedi hemde eşinizin bunu söylediğinizde "şimdi böyle söylüyor ama fikri ilerde değişir" diye düşündüğüne eminim
kendinizi suçlu hissetmenizi gerektiricek hiç bir durum yok bana kalirsa, eşinizin bu duruma babasını dahil edip size küfür etmesine fırsat yaratması bile durumun eşinizle konuşulma evresinin geçtiğinin göstergesi
umarım en kısa zamanda istediğiniz şekilde çözülür bu probleminiz
eğer dediğiniz gibi çocuk istemediğinizi en başta dile getirdiyseniz bu noktada karşı tarafın çokta itiraz edebileceği bişey yok ama eminim ki olayı ailesine söylerken bunu en başta söylediğinizin hiç konusu geçmedi hemde eşinizin bunu söylediğinizde "şimdi böyle söylüyor ama fikri ilerde değişir" diye düşündüğüne eminim
kendinizi suçlu hissetmenizi gerektiricek hiç bir durum yok bana kalirsa, eşinizin bu duruma babasını dahil edip size küfür etmesine fırsat yaratması bile durumun eşinizle konuşulma evresinin geçtiğinin göstergesi
umarım en kısa zamanda istediğiniz şekilde çözülür bu probleminiz
0
esin sen bu kufurleri yerken seni desteklemediyse senden ozur dileyip ayagina kapanmadiysa seni sperm bagisi yapacak birinden ote gor(e)miyor demektir, oyle is mi olur? boyle hakaretlerin dondugu baskilarin yapildigi bir ortamda cocuk nasil yapilir? nasil yetistirilir? bu konu nasil gizli tutulur? dedesi ne diyecek cocuga "babani olumle sulalesini ... ile tehdit ettim seni yaptilar hehehe" mi diyecek?
babasina seni ikna etmesi / korkutmasi icin goturen biri, cocuk yaptiktan sonra anlasamayip bosansaniz cocuga "baban seni zaten hic istemiyordu zorla yaptik" demesini beklememem icin bir sebep olmazdi.
biliyorum tavsiye istemiyorsun ama yani kilictaroglu gibi "bakin bu cok yanlis" diyebilecegim anca. evliliginizde bir huzur bir yakinlik kalmis olabilecegini dusunmuyorum belki herkesin kendini mutlu edecek birini bulma vakti gelmistir hakkaten.
babasina seni ikna etmesi / korkutmasi icin goturen biri, cocuk yaptiktan sonra anlasamayip bosansaniz cocuga "baban seni zaten hic istemiyordu zorla yaptik" demesini beklememem icin bir sebep olmazdi.
biliyorum tavsiye istemiyorsun ama yani kilictaroglu gibi "bakin bu cok yanlis" diyebilecegim anca. evliliginizde bir huzur bir yakinlik kalmis olabilecegini dusunmuyorum belki herkesin kendini mutlu edecek birini bulma vakti gelmistir hakkaten.
0
doğum günün kutlu olsun.
dertsiz insan yok ya... neler yaşanıyor.
@robokot, güzel yazmış detaylarıyla.
erkeğim. evlenirsem en önemli sebebi çocuk olur. çocuk istemeyen biriyle evlenmezdim. sağlık nedeniyle olmuyorsa da arıza çıkartmazdım ama.
çocuk istememek senin kararın ve hakkın. daha evliliğin de değil, ilişkinin başında söylemişsin üstelik, haklısın.
@berginyonbaenre'nin dediği gibi, "ileride düşüncesi değişir" diye ummuş eşin.
bu tehditler, küfürler nedir ya? nasıl bundan sonra bir aile, akraba olarak kalınır ki bu saatten sonra? bu saatten sonra çocuk olsa ne olur ki...
ayrılık tek çözüm, mantıklı çözüm. aradaki aşkın, sevginin böyle bir "şeye" dönüşmesi çok üzücü.
geçmiş olsun. bundan sonraki hayatında mutluluklar dilerim.
dertsiz insan yok ya... neler yaşanıyor.
@robokot, güzel yazmış detaylarıyla.
erkeğim. evlenirsem en önemli sebebi çocuk olur. çocuk istemeyen biriyle evlenmezdim. sağlık nedeniyle olmuyorsa da arıza çıkartmazdım ama.
çocuk istememek senin kararın ve hakkın. daha evliliğin de değil, ilişkinin başında söylemişsin üstelik, haklısın.
@berginyonbaenre'nin dediği gibi, "ileride düşüncesi değişir" diye ummuş eşin.
bu tehditler, küfürler nedir ya? nasıl bundan sonra bir aile, akraba olarak kalınır ki bu saatten sonra? bu saatten sonra çocuk olsa ne olur ki...
ayrılık tek çözüm, mantıklı çözüm. aradaki aşkın, sevginin böyle bir "şeye" dönüşmesi çok üzücü.
geçmiş olsun. bundan sonraki hayatında mutluluklar dilerim.
0
hic bosanmadim ama oyle cok buyutulecek bir sey olarak gormemek lazim, sizinde belirttiginiz gibi sakin bir zamanda oturup konusmak lazim. ama ise yaramayan is toplantilari modunda degil de sonuc odakli olmak lazim. babasi zaten rezil bir herifmis k bakmayin. hepimizin ailesinde var oyle tipler. umarim kisa zamanda tatliya baglanir. olum de bu hayatin bir parcasi oldugu gibi, bosanmakta evliligin bir parcasi olabilir. nice huzurlu yaslara.
0
Boşan gitsin. Demek ki seni hiç ciddiye alıp da ne dediğini dinlememişler bir de üstüne iftira ediyorlar. Çocuğun bir gün olacaksa bile bu insanlardan olmasın derim. Hayatına bak.
0
Ek:
Bense çocuk istemediğime inandıkça reglden kesiliyorum ve kilo alıyorum, henüz erken... ben bu insanları anlamıyorum... babasıyla mutlu olmadığı çocuğu nasıl sağlıklı bir insan olarak yetiştireceğini sanıyor ki? Çocuk ona göre süs hayvanı veya yaşlılık hizmetçisi demek ki.
Bense çocuk istemediğime inandıkça reglden kesiliyorum ve kilo alıyorum, henüz erken... ben bu insanları anlamıyorum... babasıyla mutlu olmadığı çocuğu nasıl sağlıklı bir insan olarak yetiştireceğini sanıyor ki? Çocuk ona göre süs hayvanı veya yaşlılık hizmetçisi demek ki.
0
çıkış yok, kadınları bu fikirden vazgeçiremezsin. hele arkasına ailesinin desteğini ve gazını almışken. şu noktadan sonra o evlilik içinde huzur olabilir mi pek sanmıyorum.
şu an çantanı alıp gidebilirsin, oldu ki çocuk yaptın bundan sonra o evlilikten çıkışın çok zor. çocuk olduğunda da canım kocacığım diyerek sana bakışının bir anda değişeceğine inanmıyorum. malesef gerçekçi olmak lazım. tam tersine tüm ilgisi çocuğa kayıp sen sadece o çocuğun ve kadının ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli bir figüran olacaksın.
şu an çantanı alıp gidebilirsin, oldu ki çocuk yaptın bundan sonra o evlilikten çıkışın çok zor. çocuk olduğunda da canım kocacığım diyerek sana bakışının bir anda değişeceğine inanmıyorum. malesef gerçekçi olmak lazım. tam tersine tüm ilgisi çocuğa kayıp sen sadece o çocuğun ve kadının ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli bir figüran olacaksın.
0
bosanin, bence de...
ben de cocuk istemiyorum, bu sebeple belki, hep cocuk hayalleri kuran insanlar seviyor beni. te alla'im...
ben de cocuk istemiyorum, bu sebeple belki, hep cocuk hayalleri kuran insanlar seviyor beni. te alla'im...
0
Doğum gününüz kutlu olsun.
Önce eşiniz açısından bakarak yazmak istiyorum. Bazen insanın akşı tutuluyor. Sanıyor ki “insan değişir”. İnsan değişmiyor ki yıllar olmuş değişmemiş fikriniz. “Çocuk istiyor ama benden istemiyor.” Fikri de olabilir bu. Bu düşünceler başta gelip geçici olsa da bazı insanlarda kalıcılığa sahip oluyor sonradan özellikle hırslı insanlarda. Babaya bakınca aileden gelen bir hırs var sanki. Neden hırs diyorum çünkü maalesef “çocuk sahibi olma başarısı” bir hırsa dönüşebiliyor. Bunu ben demiyorum, onlarca yazı var bu konuyla ilgili.
Terapi almanız çok güzel fakat eşinizin tek başına da gitmesi lazım. Bir kadın olarak kendine bu iyiliği yapsa keşke. Sizinle veya başkasıyla, çocuklu veya çocuksuz. Bu tavırlar sağlıklı değil.
Babasının söylediklerine çok üzüldüm. Babayı susturamamasına daha çok üzüldüm. Böyle şeyleri okudukça evlilik fikrinden uzaklaşıyorum.
Sizin açınızdan ise, mutsuzsanız durmayın. Hasta oluyor insan üzüntüden. Sağlık gittikten sonra gerisi boş. Ben hasta olursam eşim bakar diyorsanız kalmaya devam edebilirsiniz o ilişkide.
Çocuk olma senaryosunda ise yukarıda yazılanlara katılıyorum. Anne mutsuz, baba evlat istemiyor. Çocuğa yazık değil mi?
Hiç boşanmadım, eminim çok zordur. Başıma gelse bu kadar rahat konuşabilir miydim bilmiyorum fakat kimse için mutsuz olmaya değmiyor. Size bunları yaşatmasına izin vermeyin.
Çok mutlu yaşlarınız olsun.
Önce eşiniz açısından bakarak yazmak istiyorum. Bazen insanın akşı tutuluyor. Sanıyor ki “insan değişir”. İnsan değişmiyor ki yıllar olmuş değişmemiş fikriniz. “Çocuk istiyor ama benden istemiyor.” Fikri de olabilir bu. Bu düşünceler başta gelip geçici olsa da bazı insanlarda kalıcılığa sahip oluyor sonradan özellikle hırslı insanlarda. Babaya bakınca aileden gelen bir hırs var sanki. Neden hırs diyorum çünkü maalesef “çocuk sahibi olma başarısı” bir hırsa dönüşebiliyor. Bunu ben demiyorum, onlarca yazı var bu konuyla ilgili.
Terapi almanız çok güzel fakat eşinizin tek başına da gitmesi lazım. Bir kadın olarak kendine bu iyiliği yapsa keşke. Sizinle veya başkasıyla, çocuklu veya çocuksuz. Bu tavırlar sağlıklı değil.
Babasının söylediklerine çok üzüldüm. Babayı susturamamasına daha çok üzüldüm. Böyle şeyleri okudukça evlilik fikrinden uzaklaşıyorum.
Sizin açınızdan ise, mutsuzsanız durmayın. Hasta oluyor insan üzüntüden. Sağlık gittikten sonra gerisi boş. Ben hasta olursam eşim bakar diyorsanız kalmaya devam edebilirsiniz o ilişkide.
Çocuk olma senaryosunda ise yukarıda yazılanlara katılıyorum. Anne mutsuz, baba evlat istemiyor. Çocuğa yazık değil mi?
Hiç boşanmadım, eminim çok zordur. Başıma gelse bu kadar rahat konuşabilir miydim bilmiyorum fakat kimse için mutsuz olmaya değmiyor. Size bunları yaşatmasına izin vermeyin.
Çok mutlu yaşlarınız olsun.
0
ben de çocuk istemeyiyorum, ama herhangi bir kadının "çocuk istememe" fikrini hayatı boyunca sürdüremeyeceğini de biliyorum. dolayısıyla daha önce evlenmiş, çocuk yapmış, yetiştirmiş bir kadınla beraberim, tavsiye ediyorum.
0
bu tur rezilliklerden sonra dogacak cocuk ve ailenin o cocukla hayati nic'olur?
0
çocuğa yazık olur. biraz kafa dinleyin ikiniz de. ama pek çözülecek gibi değil.
hani derler ya "ailesi ile evnlemiyorum ya banane ailesi nasıl birisiyse" çok yanlış bi önerme bu gerçekten.
hani derler ya "ailesi ile evnlemiyorum ya banane ailesi nasıl birisiyse" çok yanlış bi önerme bu gerçekten.
0
Bugün benimde doğum günüm :)
Bence gayet mantıklı yaklaşyorsun olaylara bakışını beğendim. Herşeyi önceden açıksözlülük ile konuşmanız sizin açınızdan bir sorun kalmadığını gösteriyor. Eşiniz öyle oturup mantıklı konuşulcak bir tipe benzemiyor hareketleri bunu gösteriyor. Bence hazır çocuk yokken ayrılın rahatlayın.
Bence gayet mantıklı yaklaşyorsun olaylara bakışını beğendim. Herşeyi önceden açıksözlülük ile konuşmanız sizin açınızdan bir sorun kalmadığını gösteriyor. Eşiniz öyle oturup mantıklı konuşulcak bir tipe benzemiyor hareketleri bunu gösteriyor. Bence hazır çocuk yokken ayrılın rahatlayın.
0
insanların en büyük yanılgılarından biri, söylediklerine ters düşen hareket ve eylemlerde bulunmalarıdır.
karşınızda çocuk istediğini bildiğiniz ya da isteyeceğini tahmin ettiğiniz bir kadın varsa ve onunla ilişkiye girip, hatta bir de evleniyorsanız, "ama ben çocuk istemediğimi ilişkinin başında söyledim" yeterli ve doğru bir "mazeret" değil.
bunun sizin için mazeret olmadığını ve dürüst olduğunuzu anlıyorum.
fakat gerçekçi değil.
çünkü insan doğasında aslolan söz değil, davranış ve eylemlerdir.
bunu söylemenize rağmen evleniyorsanız, karşı tarafın "demek ki fikri değişebilir" ya da "sonradan isteyebilir" mesajını almasına neden olursunuz.
bu temelde olan bir sorun.
ilişkide kimse kimseden üstün değil.
siz, "ben istemediğimi söyledim" derken, o da "ben de istediğimi söyledim ya da istemediğimi söylemedim, bunu bile bile benimle evlendi" diyebilir.
bu durumda kim haklı?
çocuk istemiyorsanız, çocuk istemeyen insanla birlikte olacaksınız, ki yukarıda yazılanlardan birinde doğru bir şey yazıyor.
bir kadının çocuk istememe fikri hayatının herhangi bir döneminde anında değişebilecek bir şeydir.
kaldı ki, gerçekten çocuğu olsun isteyen ve bu fikre aşklı bağlı olan erkekler zaten azınlıkta.
hangi erkeğe sorsanız, evlenmeden önce çocuk istemiyor zaten.
etrafımdaki erkeklerden yalnızca 1-2 tanesi gerçekten isteyerek çocuk yaptı.
geri kalanların (ki bu yüzde 90'ı oluşturuyor) neredeyse hepsi kadının zoruyla ya da "hamile kaldı, doğursun bari" mantığıyla çocuk yaptı.
şu anda istisnasız hepsi çocuklara annelerinden daha düşkün, o ayrı.
ama şimdi düşününce, bana da bir erkek "ben çocuk istemiyorum" dese, "amaan bu da, üf" der ve ciddiye almayabilirim.
eğer son derece ciddi ve değişmeyecek bir kararsa, o zaman gerçekten biraz "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" gibi olmuş.
dizilerde izlediğimiz çocuksuz ve mutlu çiftler size göre normal olabilir.
ama türkiye şartlarında çocuk istemeyen kimsenin evlenmemesi ya da en az kendisi kadar çocuk istemeyen biriyle evlenmesi lazım.
kültür, kadına yüklenen rol, kadının biyolojik/psikolojik/fiziksel/ruhsal ihtiyaçları (genel olarak, istisnalar dışında), aile gelenekleri bunu gerektiriyor.
ya çocuk yapın ya da boşanın.
babasının tarzı çok çirkin olsa da, sadece kendi isteklerine göre ilişkisini şekillendiren ve bencil insan yaftası yemeniz normal.
hem nesil, hem kültür, hem çağ farkı var.
bir de babalık duyguları tabii.
bence yapmanız gereken şey anaya babaya boş verip, gerçekten çocuk isteyip istemediğinizi, bunu o kadınla yaşamayı isteyip istemediğinizi, onu kaybetme ihtimalinin mi, çocuk yapma ihtimalinin mi sizi daha çok korkuttuğunu düşünmek.
doğum gününüz kutlu olsun.
karşınızda çocuk istediğini bildiğiniz ya da isteyeceğini tahmin ettiğiniz bir kadın varsa ve onunla ilişkiye girip, hatta bir de evleniyorsanız, "ama ben çocuk istemediğimi ilişkinin başında söyledim" yeterli ve doğru bir "mazeret" değil.
bunun sizin için mazeret olmadığını ve dürüst olduğunuzu anlıyorum.
fakat gerçekçi değil.
çünkü insan doğasında aslolan söz değil, davranış ve eylemlerdir.
bunu söylemenize rağmen evleniyorsanız, karşı tarafın "demek ki fikri değişebilir" ya da "sonradan isteyebilir" mesajını almasına neden olursunuz.
bu temelde olan bir sorun.
ilişkide kimse kimseden üstün değil.
siz, "ben istemediğimi söyledim" derken, o da "ben de istediğimi söyledim ya da istemediğimi söylemedim, bunu bile bile benimle evlendi" diyebilir.
bu durumda kim haklı?
çocuk istemiyorsanız, çocuk istemeyen insanla birlikte olacaksınız, ki yukarıda yazılanlardan birinde doğru bir şey yazıyor.
bir kadının çocuk istememe fikri hayatının herhangi bir döneminde anında değişebilecek bir şeydir.
kaldı ki, gerçekten çocuğu olsun isteyen ve bu fikre aşklı bağlı olan erkekler zaten azınlıkta.
hangi erkeğe sorsanız, evlenmeden önce çocuk istemiyor zaten.
etrafımdaki erkeklerden yalnızca 1-2 tanesi gerçekten isteyerek çocuk yaptı.
geri kalanların (ki bu yüzde 90'ı oluşturuyor) neredeyse hepsi kadının zoruyla ya da "hamile kaldı, doğursun bari" mantığıyla çocuk yaptı.
şu anda istisnasız hepsi çocuklara annelerinden daha düşkün, o ayrı.
ama şimdi düşününce, bana da bir erkek "ben çocuk istemiyorum" dese, "amaan bu da, üf" der ve ciddiye almayabilirim.
eğer son derece ciddi ve değişmeyecek bir kararsa, o zaman gerçekten biraz "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" gibi olmuş.
dizilerde izlediğimiz çocuksuz ve mutlu çiftler size göre normal olabilir.
ama türkiye şartlarında çocuk istemeyen kimsenin evlenmemesi ya da en az kendisi kadar çocuk istemeyen biriyle evlenmesi lazım.
kültür, kadına yüklenen rol, kadının biyolojik/psikolojik/fiziksel/ruhsal ihtiyaçları (genel olarak, istisnalar dışında), aile gelenekleri bunu gerektiriyor.
ya çocuk yapın ya da boşanın.
babasının tarzı çok çirkin olsa da, sadece kendi isteklerine göre ilişkisini şekillendiren ve bencil insan yaftası yemeniz normal.
hem nesil, hem kültür, hem çağ farkı var.
bir de babalık duyguları tabii.
bence yapmanız gereken şey anaya babaya boş verip, gerçekten çocuk isteyip istemediğinizi, bunu o kadınla yaşamayı isteyip istemediğinizi, onu kaybetme ihtimalinin mi, çocuk yapma ihtimalinin mi sizi daha çok korkuttuğunu düşünmek.
doğum gününüz kutlu olsun.
0
kadinin cocuk istemesi ne kadar hakkiysa, istememek de senin hakkin.
konuda mutabik kalamiyorsanmiz bosanin +1
konuda mutabik kalamiyorsanmiz bosanin +1
0
üff babayı falan niye karıştırdınız ki. aranızda halletseydiniz keşke.
sırf eşin çocuk istiyor diye çocuk yaparsan bence bir gün pişman olursun ve sonu gene ayrılık olur. pişman olacağın şey çocuk değil bu arada, eşin. senin net olarak istemediğin bir şey hakkında seni zorluyorsa bu ilişki biraz sıkıntılı gibi. bu şey ister çocuk olsun, ister ev değiştirmek olsun, ister başka bir şey.
böyle bir arkadaşım var. kendisi çocuk istemese de eşi istiyor diye çocukları oldu, aslında çocuk oldu diye pişman değil çünkü her ne kadar başta çocuk istemese de çocuk doğduktan sonra her türlü seviliyor, tatlı bir şey. iyi ki olmuş diyor şimdi. ama bir adama zorla bir çocuk fikrini dayatan ve kabul ettiren bir kadından normal hayatta nasıl bir eş olmasını bekleyebilirsin ki. sonuçta arkadaşım ve eşi şu anda çocuktan bağımsız olarak geçimsizlik yüzünden boşandılar. çocuğun keyfi yerinde sanırım ama gene de değer miydi?
benim fikrim, kesinlikle çocuk istemiyorsan ama aranızda başka bir sorun yoksa, birbirinizi seviyorsanız boşanmayın. çocuk da yapmayın. eşinin de bu süreçte anlayışlı olması ve ikiniz için de doğru zamanı beklemesi gerekiyor. o çocuk ikinizin sorumluluğu olacak. eve bir ev hayvanı alırken bile evdeki herkesin bunu kabul etmesi gerekir, çocuk söz konusu olunca neden tek kişinin istemesi yetsin ki? oturun konuşun, bunu kabul etmeyecekse de boşanmaktan başka yapacak bir şey yok. çocuk yapmak bu şartlar altında yapacağınız son şey olsun.
diğer yandan, bir kadın çocuk istiyorsa ama karşısındaki adam ona çocuk vermeyecekse, yani düz tabirle kadın kocasından döl alamayacaksa, döl alabileceği birine yönelmek ister. bu noktadan sonra kocasını ne kadar sevdiği ve onunla mutlu olduğu falan çok önemli değildir, kadının üremesi gerekmektedir ve onu döllemeyi kabul edecek herhangi bir kişi bile senden daha iyi görünür şu anda. bu biraz doğanın kanunu. yani şunu demeye getiriyorum, sen ona çocuk vermeyeceksen ne yaparsan yap o senden ayrılacaktır.
sen de bir gün çocuk istemeye başlarsın gibi geliyor bana. genelleme yapacağım ama herkes bir gün çocuk yapmak ister çünkü üremek doğamızda var. yaş kaç acaba? yaş demişken, iyi ki doğdun nice mutlu yaşlara!
sırf eşin çocuk istiyor diye çocuk yaparsan bence bir gün pişman olursun ve sonu gene ayrılık olur. pişman olacağın şey çocuk değil bu arada, eşin. senin net olarak istemediğin bir şey hakkında seni zorluyorsa bu ilişki biraz sıkıntılı gibi. bu şey ister çocuk olsun, ister ev değiştirmek olsun, ister başka bir şey.
böyle bir arkadaşım var. kendisi çocuk istemese de eşi istiyor diye çocukları oldu, aslında çocuk oldu diye pişman değil çünkü her ne kadar başta çocuk istemese de çocuk doğduktan sonra her türlü seviliyor, tatlı bir şey. iyi ki olmuş diyor şimdi. ama bir adama zorla bir çocuk fikrini dayatan ve kabul ettiren bir kadından normal hayatta nasıl bir eş olmasını bekleyebilirsin ki. sonuçta arkadaşım ve eşi şu anda çocuktan bağımsız olarak geçimsizlik yüzünden boşandılar. çocuğun keyfi yerinde sanırım ama gene de değer miydi?
benim fikrim, kesinlikle çocuk istemiyorsan ama aranızda başka bir sorun yoksa, birbirinizi seviyorsanız boşanmayın. çocuk da yapmayın. eşinin de bu süreçte anlayışlı olması ve ikiniz için de doğru zamanı beklemesi gerekiyor. o çocuk ikinizin sorumluluğu olacak. eve bir ev hayvanı alırken bile evdeki herkesin bunu kabul etmesi gerekir, çocuk söz konusu olunca neden tek kişinin istemesi yetsin ki? oturun konuşun, bunu kabul etmeyecekse de boşanmaktan başka yapacak bir şey yok. çocuk yapmak bu şartlar altında yapacağınız son şey olsun.
diğer yandan, bir kadın çocuk istiyorsa ama karşısındaki adam ona çocuk vermeyecekse, yani düz tabirle kadın kocasından döl alamayacaksa, döl alabileceği birine yönelmek ister. bu noktadan sonra kocasını ne kadar sevdiği ve onunla mutlu olduğu falan çok önemli değildir, kadının üremesi gerekmektedir ve onu döllemeyi kabul edecek herhangi bir kişi bile senden daha iyi görünür şu anda. bu biraz doğanın kanunu. yani şunu demeye getiriyorum, sen ona çocuk vermeyeceksen ne yaparsan yap o senden ayrılacaktır.
sen de bir gün çocuk istemeye başlarsın gibi geliyor bana. genelleme yapacağım ama herkes bir gün çocuk yapmak ister çünkü üremek doğamızda var. yaş kaç acaba? yaş demişken, iyi ki doğdun nice mutlu yaşlara!
0
Herkese teşekkürler. Blatta baska bir pencereden bakmış ki ihtiyacım olan şeylerden biri de bu.
Demek istediğim evet bunları bugün düşünebilirim ama o gün 26 yaşında böyle perspektiften bakamazdım.
Çocuk yapmıyorum diye defalarca eşim tarafından baskılanmak, kavga etmek, sonrasında terapiste gitmek ama fikrimin değişmemesi, sonrasında babasının tehditleri.
Polise de git şikayet et demesi.
Şimdi yapmayacağım ama bütün bunlardan sonra çocuk konusuna evet desem tam bir omurgasızlık değil mi? Çocuk istemedim diye tehdit edileceğim ve sonra tamam mı diyeceğim.
En sonundaysa sen bizi basamak olarak kullandın kandırdın, bunun bedeli olur şartları olur demek ne demek.
Bunları duyduktan sonra dvlilik sürdürülür mü?
Ben bunu doğru bulmuyorum, siZlerle paylaşıp kusurumu bulmaya çalışıyorum yada yanlış mantığımı saptamaya..
Yaşım 31
Demek istediğim evet bunları bugün düşünebilirim ama o gün 26 yaşında böyle perspektiften bakamazdım.
Çocuk yapmıyorum diye defalarca eşim tarafından baskılanmak, kavga etmek, sonrasında terapiste gitmek ama fikrimin değişmemesi, sonrasında babasının tehditleri.
Polise de git şikayet et demesi.
Şimdi yapmayacağım ama bütün bunlardan sonra çocuk konusuna evet desem tam bir omurgasızlık değil mi? Çocuk istemedim diye tehdit edileceğim ve sonra tamam mı diyeceğim.
En sonundaysa sen bizi basamak olarak kullandın kandırdın, bunun bedeli olur şartları olur demek ne demek.
Bunları duyduktan sonra dvlilik sürdürülür mü?
Ben bunu doğru bulmuyorum, siZlerle paylaşıp kusurumu bulmaya çalışıyorum yada yanlış mantığımı saptamaya..
Yaşım 31
0
babayla yaşadığınız anlaşmazlığı önemsemeyip, babayla görüşmeden evliliğinizi de sürdürebilirsiniz, bunu boşanma gerekçesi de yapabilirsiniz.
bu tamamen eşinizle aranızdaki bağa ve ilişkiye bağlı bir şey.
eşinizde de bu durumun getirdiği bir gücenmişliğin ve yıpranmışlığın verdiği bir bezginlik ve (pasif de olsa) agresiflik var belli ki.
önceki cevabımda da yazdığım gibi, "madem çocuk istemiyor, o zaman neden evlendi kızımla?" diye düşünen babasıyla hemfikir olmaya meyilli bile olabilir.
çünkü bu kafadaki insanlara ve bu tarz babalara "ama ben demiştim" diye açıklayamazsınız durumu.
hem yeterli bulunmaz, hem de zaten anlaşılmaz.
mesele omurgalılık, omurgasızlık değil.
kendinizi kurban ve mağdur konumuna sokmayın.
-evliliğinizi devam ettirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı?
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı?
bu sorulara cevap vermeye çalışın.
gerekirse babasına tavır koyar, görüşmez ve eşinize de bu konuda diskur çekersiniz.
konunun odak noktasından sapmayın.
burada mesele baba ya da omurgalılık falan değil.
çocuk isterseniz yaparsınız, kimseye ya da söylediklerine hesap ya da değer vermek zorunda değilsiniz.
bunları mazeret olarak kullanıp, konuyu dallandırıp budaklandırmayın.
konunun özünde kalın.
bu tamamen eşinizle aranızdaki bağa ve ilişkiye bağlı bir şey.
eşinizde de bu durumun getirdiği bir gücenmişliğin ve yıpranmışlığın verdiği bir bezginlik ve (pasif de olsa) agresiflik var belli ki.
önceki cevabımda da yazdığım gibi, "madem çocuk istemiyor, o zaman neden evlendi kızımla?" diye düşünen babasıyla hemfikir olmaya meyilli bile olabilir.
çünkü bu kafadaki insanlara ve bu tarz babalara "ama ben demiştim" diye açıklayamazsınız durumu.
hem yeterli bulunmaz, hem de zaten anlaşılmaz.
mesele omurgalılık, omurgasızlık değil.
kendinizi kurban ve mağdur konumuna sokmayın.
-evliliğinizi devam ettirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı?
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı?
bu sorulara cevap vermeye çalışın.
gerekirse babasına tavır koyar, görüşmez ve eşinize de bu konuda diskur çekersiniz.
konunun odak noktasından sapmayın.
burada mesele baba ya da omurgalılık falan değil.
çocuk isterseniz yaparsınız, kimseye ya da söylediklerine hesap ya da değer vermek zorunda değilsiniz.
bunları mazeret olarak kullanıp, konuyu dallandırıp budaklandırmayın.
konunun özünde kalın.
0
@blatta hiberna +1 çocuk yaparım ama babası tehdit ettiği için yapmış gibi olurum bu da onuruma dokunur diye düşünmene gerek yok yapasın varsa yapın gitsin bee. 8 senedir çocuk sahibi olmak için dötümüzü yırtıyoruz karı-koca. ama çok yaklaştık gibi. inşAllah sana vermez Allah madem istemiyorsun sen bize verir. karlar da yağıyor allam inşAllah.
0
ne yaparsiniz bilemem, bosanin demek de kolay bir sey degil.
ama ben kimilerine gore paranoyak bir acidan bakmak istiyorum, eger cocuk yapmaya karar verirseniz lutfen dikkate alin. esinize ve ailesine eskisi gibi guvenebileceginizden emin degilseniz cocuk isine cok dikkatli girin.
zira esiniz sunu dusunuyor da olabilir, '10 yilimi verdim, bu saatten sonra baskasini bulup, cocuk yapma asamasina gelemeyebilirim/gelememe ihtimalim cok yuksek, bu nedenle ne olursa olsun bu adamdan cocuk yapmam lazim, sonrasina sonra bakarim'.
bugun bunlari yapan bir aile ile esinizin bu zamana kadar neler konustugunu bilmiyorsunuz. sonrasinda okkali bir nafakali bosanma davasi ile karsi karsiya kalabilirsiniz, cocugunuzu gostermeyebilirler, her firsatta, her kavgada cocuk bir koz olarak kullanilabilir, bu yasadiklariniz/cocuklara iliskin fikirleriniz velayet davasinda delil olur, bugun ayrilsaniz bu insanlari omur boyu gormek zorunda degilsiniz ama cocuk olunca ayrilirsaniz asla 'tamamen' ayrilamazsiniz. vs. vs.
ama ben kimilerine gore paranoyak bir acidan bakmak istiyorum, eger cocuk yapmaya karar verirseniz lutfen dikkate alin. esinize ve ailesine eskisi gibi guvenebileceginizden emin degilseniz cocuk isine cok dikkatli girin.
zira esiniz sunu dusunuyor da olabilir, '10 yilimi verdim, bu saatten sonra baskasini bulup, cocuk yapma asamasina gelemeyebilirim/gelememe ihtimalim cok yuksek, bu nedenle ne olursa olsun bu adamdan cocuk yapmam lazim, sonrasina sonra bakarim'.
bugun bunlari yapan bir aile ile esinizin bu zamana kadar neler konustugunu bilmiyorsunuz. sonrasinda okkali bir nafakali bosanma davasi ile karsi karsiya kalabilirsiniz, cocugunuzu gostermeyebilirler, her firsatta, her kavgada cocuk bir koz olarak kullanilabilir, bu yasadiklariniz/cocuklara iliskin fikirleriniz velayet davasinda delil olur, bugun ayrilsaniz bu insanlari omur boyu gormek zorunda degilsiniz ama cocuk olunca ayrilirsaniz asla 'tamamen' ayrilamazsiniz. vs. vs.
0
doğum günün mutlu olsun
çözümsüz bir nokta gibi duruyor. ev değiştirmek değil bu, çocuk yapmak. bence eşiniz ve babası sağlıklı düşünselerdi istemediğiniz halde bir çocuk yapmanızın o çocuk için çok da iyi bir şey olmayacağını düşünürlerdi. ha çocuk doğduktan sonra elbette sevilir, hiçbir şeyi esirgeyeceğinizi de sanmıyorum ama.. eşinizin babasını hesaba katmadan düşünerek karar verin. zira şu an fazla duygusal bir karar olacaktır...
çözümsüz bir nokta gibi duruyor. ev değiştirmek değil bu, çocuk yapmak. bence eşiniz ve babası sağlıklı düşünselerdi istemediğiniz halde bir çocuk yapmanızın o çocuk için çok da iyi bir şey olmayacağını düşünürlerdi. ha çocuk doğduktan sonra elbette sevilir, hiçbir şeyi esirgeyeceğinizi de sanmıyorum ama.. eşinizin babasını hesaba katmadan düşünerek karar verin. zira şu an fazla duygusal bir karar olacaktır...
0
nice yıllara,
diğer cevapları okumadım. evliliği sonlandırma gibi bi düşüncen var mı onu da bilmiyorum. benim söyleyeceklerim varsa diye. boşanmak sanıldığı kadar zor değilmiş. kızım üç yaşındayken boşandım, onca sene nasıl sabrettiğime hala şaşıyorum. boşanma davam on dakika sürdü sürmedi. sonrasında yaşadığım tek sorun eski eşimle artık farklı şehirlerde yaşamamızdan doğan çocuğu görme günlerim. sizde böyle bi sorun da yok, nafaka almak için sebebi de yoksa sıfır sorunla hayata yeniden başlayabilirsiniz.
şimdi ise tekrar evlendim, önceki evliliğim zehir zemberekmiş resmen, belki de dünyadaki tek anlaşamadığım insandır eski eşim. geçmişe baktığımda iyiki cesaret edebilmişim boşanmaya diyorum.
hakkınızda iyi olan gerçekleşir umarım.
diğer cevapları okumadım. evliliği sonlandırma gibi bi düşüncen var mı onu da bilmiyorum. benim söyleyeceklerim varsa diye. boşanmak sanıldığı kadar zor değilmiş. kızım üç yaşındayken boşandım, onca sene nasıl sabrettiğime hala şaşıyorum. boşanma davam on dakika sürdü sürmedi. sonrasında yaşadığım tek sorun eski eşimle artık farklı şehirlerde yaşamamızdan doğan çocuğu görme günlerim. sizde böyle bi sorun da yok, nafaka almak için sebebi de yoksa sıfır sorunla hayata yeniden başlayabilirsiniz.
şimdi ise tekrar evlendim, önceki evliliğim zehir zemberekmiş resmen, belki de dünyadaki tek anlaşamadığım insandır eski eşim. geçmişe baktığımda iyiki cesaret edebilmişim boşanmaya diyorum.
hakkınızda iyi olan gerçekleşir umarım.
0
Eger bastan beri istemediginizi soyluyorsaniz belli ki esiniz zamanla fikriniz degisir diye beklemis. Ve bir sey diyeyim mi, insanlar gercekten degisiyor. Birkac ay onceye kadar cocuklara yarim saat tahammulu olmayan ve istemeyen biriydim, aniden anlamadan fikrim degisti. Simdi hamileyim ve sanki yasam amacim anca tamamlanacakmis gibi hissediyorum. Sizin henuz hazir olmadiginiz acik, hazir olmayi bekleyin. Diger turlusu cocuga yazik olur kesinlikle.
0
-evliliğinizi devam ettirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?hayir
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
Hayir
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı? Soru buysa, Cocuk yapmamak
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı? Yok
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?hayir
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
Hayir
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı? Soru buysa, Cocuk yapmamak
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı? Yok
0
ben daha farklı düşünüyorum. bir insanın çocuk sahibi olmayı istemesi çok normal. eşine istediği bir hediyeyi alıyorsan (evet çocuk ve hediye karşılaştırması yapmış oldum) çocuk yapmasına da yardımcı olabilirsin. benim evlenme nedenlerimden çok önemli bir kısmı çocuk istememdir mesela. eşim ben çocuk yapmayacağım dese herhalde evlenmezdim onunla, veya evlenip fikrini değiştirmesini sağlardım. eğer fikrini değiştiremesem de boşanırdım. sevgi başka bir şey, genetik devamlılığı sağlamak için veya sırf şefkat verebilecek bir varlık olarak çocuk yapma isteği daha da başka bir şey. siz bundan eşinizi mahrum bırakıp ona bir nevi ceza veriyorsunuz.
çocuk yapmama isteğinizi merak etmekle birlikte "ileride fikrim değişebilir" lafınıza da takıldım biraz. neyse yahu. eşinizi sevmiyorsanız boşanın, gerçekten seviyorsanız onu mutlu eden davranışlar sergileyin. benim eyyorlamam bu şekilde
edit: babanın tehditleri kısmına hiç girmedim. babanın tepkisi oldukça saçma bence de
çocuk yapmama isteğinizi merak etmekle birlikte "ileride fikrim değişebilir" lafınıza da takıldım biraz. neyse yahu. eşinizi sevmiyorsanız boşanın, gerçekten seviyorsanız onu mutlu eden davranışlar sergileyin. benim eyyorlamam bu şekilde
edit: babanın tehditleri kısmına hiç girmedim. babanın tepkisi oldukça saçma bence de
0
çocuk konusu ciddi bir konu. aldatma gibi taraflar kesin olarak eminse boşanma nedeni olduğunu düşünüyorum. ikinizin de birbirinize bunu yapma hakkınız yok, bence boşanın.
0
söylemez
Çok etli ve tuzlu olmayan yeşil zeytin arayışı içindeyim, önerebileceğiniz doğala yakın bir marka var mıdır?
Çok etli ve tuzlu olmayan yeşil zeytin arayışı içindeyim, önerebileceğiniz doğala yakın bir marka var mıdır?
0
darbuka kardeşler var balıkkesirde yerel. yemelik olarak balıkkesir yöresi en iyisi.
0
migros zeytin satmaya baslamis. yani cig mi ham mi denir artik, neyse.
yarim kilo alin, 2 yerinden cizip su dolu kavanoza atin. 1 hafta suyunu yenileyin her gun. 1hafta sonra da tuzlu temiz suya alin. yiyeceginiz zaman yag baharat vs. ile tatlandirip yeyin.
yarim kilo alin, 2 yerinden cizip su dolu kavanoza atin. 1 hafta suyunu yenileyin her gun. 1hafta sonra da tuzlu temiz suya alin. yiyeceginiz zaman yag baharat vs. ile tatlandirip yeyin.
0
joehigashi
Avrupa yakasında olan, otopark olayının sorun olmadığı birde aşırı pahalı olmayan(tamam manzaralı yerler illa pahalıdır ama olayı abartmayan) yerler nereleri olabilir ?Not: araba kullanacağım için içki olayına girmeyeceğim yani içki harici fiyatları uygun mekanlara da açığım.
Avrupa yakasında olan, otopark olayının sorun olmadığı birde aşırı pahalı olmayan(tamam manzaralı yerler illa pahalıdır ama olayı abartmayan) yerler nereleri olabilir ?
Not: araba kullanacağım için içki olayına girmeyeceğim yani içki harici fiyatları uygun mekanlara da açığım.
Not: araba kullanacağım için içki olayına girmeyeceğim yani içki harici fiyatları uygun mekanlara da açığım.
0
@rentts, ne yaptın hacı pahalı olmayan demiş :) yalnız @joehigashi, buraya gidersen verdiğin her kuruşa değer, orası ayrı.
www.zomato.com
www.zomato.com
0
Galata Kulesi şiddetle tavsiye edilir.İnanılmaz makul rakamları vardır ve en az 1 hafta önceden rezervasyon yapın.
0
www.zomato.com
burada 420 demiş ama tercihe göre artar o. benim yolladığımda max 300'e dolu bir yemek yiyebilirsiniz.
burada 420 demiş ama tercihe göre artar o. benim yolladığımda max 300'e dolu bir yemek yiyebilirsiniz.
0
evliyacelebi
Annemle Kadıköy veya Moda'da yarın kahvaltı yapacağız. Para limitimiz yok, sohbet ede ede güzelce kahvaltı edebileceğimiz neresi var? Çok salaş olsun istemiyorum açıkçası.Van Kahvaltıcısı vardı, orası hala duruyormuş ama kalite düşmüş diyollaCafe Kev ve Dodo diye 2 mekan varmış, hiç gitmedim nasıldı
Annemle Kadıköy veya Moda'da yarın kahvaltı yapacağız. Para limitimiz yok, sohbet ede ede güzelce kahvaltı edebileceğimiz neresi var? Çok salaş olsun istemiyorum açıkçası.
Van Kahvaltıcısı vardı, orası hala duruyormuş ama kalite düşmüş diyolla
Cafe Kev ve Dodo diye 2 mekan varmış, hiç gitmedim nasıldır?
Pancake'ciler türemiş, hiç gitmedim, nasıldır bunlar?
Van Kahvaltıcısı vardı, orası hala duruyormuş ama kalite düşmüş diyolla
Cafe Kev ve Dodo diye 2 mekan varmış, hiç gitmedim nasıldır?
Pancake'ciler türemiş, hiç gitmedim, nasıldır bunlar?
0
Pancake'çi olan Munchies, kapısında kuyruk oluyor ve çok gereksiz zannımca. Dodo da bozdu. Kemal'in karşı sırasında 1-2 yer var. Naga Putrica'ya çok iyi diyen de var, para tuzağı diyen de var. Yeni açılan Kayıkhane'nin orada bayağı iyi kahvaltı yapılıyor diyorlar, denemedim.
Moda'da acayip bir kahvaltı enflasyonu var. Şahsen daralıp evde kahvaltı etmeyi seçiyorum. Çay tarlasını tavsiye ederdim ama çok salaş ve inanılmaz pahalandı. Ben tek isem genelde 180'de bir şeyler atıştırıyorum.
Edit: St. Joseph'in içindeki Brunelle iyi bir seçim olabilir anneyle kahvaltı için. Juliet'te kahvaltı ederdik sıkça ve çok güzeldi ama uzun zamandır gitmedim, yorumlar hala iyiyse çok sakin ve güzel bir yer.
Moda'da acayip bir kahvaltı enflasyonu var. Şahsen daralıp evde kahvaltı etmeyi seçiyorum. Çay tarlasını tavsiye ederdim ama çok salaş ve inanılmaz pahalandı. Ben tek isem genelde 180'de bir şeyler atıştırıyorum.
Edit: St. Joseph'in içindeki Brunelle iyi bir seçim olabilir anneyle kahvaltı için. Juliet'te kahvaltı ederdik sıkça ve çok güzeldi ama uzun zamandır gitmedim, yorumlar hala iyiyse çok sakin ve güzel bir yer.
0
whoosie +1 artık moda'da herkes kahvaltı veriyor. madem uzun uzun oturmak istiyorsunuz, yiyeceğiniz kahvaltıdan çok mekanın güzelliği sizn için önemli kriter olsun. yürürken gözünüze güzel gelen bir yere oturun.
ben kev'i beğenmiyorum çok fazla işletme mantığındalar gibi. daha tatlı mekanlar bulabilirsiniz. juliet ve brunelle önerilmiş zaten. ben de değişik şeyler önereyim. zapata, böcek, dem ve muaf mekan olarak çok güzel yerler. kahvaltıları da güzel. standart türk kahvaltısının yanında değişik şeyler de bulabilirsiniz.
700 gr. kahvaltısı çok güzel ama dediğiniz o saatlerce oturalım havasında değil pek. mekan çok küçük, dolayısıyla haftasonu kalabalık oluyor hemen kalkmak zorunda hissedebilirsiniz.
ben kev'i beğenmiyorum çok fazla işletme mantığındalar gibi. daha tatlı mekanlar bulabilirsiniz. juliet ve brunelle önerilmiş zaten. ben de değişik şeyler önereyim. zapata, böcek, dem ve muaf mekan olarak çok güzel yerler. kahvaltıları da güzel. standart türk kahvaltısının yanında değişik şeyler de bulabilirsiniz.
700 gr. kahvaltısı çok güzel ama dediğiniz o saatlerce oturalım havasında değil pek. mekan çok küçük, dolayısıyla haftasonu kalabalık oluyor hemen kalkmak zorunda hissedebilirsiniz.
0
domatescorbasi
Merhaba,250 sayfadan kısa, sürükleyici romanlar arıyorum. Özellikle roman ve pek kalın olmayan dedim çünkü kaybettiğim kitap okuma alışkanlığımı geri kazanmaya çalışıyorum. Uzun kitaplar da çok sürükleyici olmak kaydıyla olabilir ama asıl tercihim onlar değil. Sıkıcı ve klişe aşk romanları dışında h
Merhaba,
250 sayfadan kısa, sürükleyici romanlar arıyorum. Özellikle roman ve pek kalın olmayan dedim çünkü kaybettiğim kitap okuma alışkanlığımı geri kazanmaya çalışıyorum. Uzun kitaplar da çok sürükleyici olmak kaydıyla olabilir ama asıl tercihim onlar değil. Sıkıcı ve klişe aşk romanları dışında her tür olabilir, özellikle bilimkurgu severim. Neler önerirsiniz? Hazır idefix’te de indirim başlamış :-)
250 sayfadan kısa, sürükleyici romanlar arıyorum. Özellikle roman ve pek kalın olmayan dedim çünkü kaybettiğim kitap okuma alışkanlığımı geri kazanmaya çalışıyorum. Uzun kitaplar da çok sürükleyici olmak kaydıyla olabilir ama asıl tercihim onlar değil. Sıkıcı ve klişe aşk romanları dışında her tür olabilir, özellikle bilimkurgu severim. Neler önerirsiniz? Hazır idefix’te de indirim başlamış :-)
0
Çocukluğun Sonu, Ben Robot, hazır yeni baskıları başlarken Vakıf.
Edit: Sonradan gelen cevaplarla hatırladım, Sonsuzluğun Sonu da var evet. Çocukluğun Sonu da Sonsuzluğun Sonu da ayrı ayrı çok güzeller. <3
Edit: Sonradan gelen cevaplarla hatırladım, Sonsuzluğun Sonu da var evet. Çocukluğun Sonu da Sonsuzluğun Sonu da ayrı ayrı çok güzeller. <3
0
Kitap konusunda bir tavsiyede maalesef bulunamicam ben yakın siyasi dönem okuyorum fakat indirim konusu tamamen yalan demeye geldim. Geçen ay yaptığım alışveriş ile fiyatlar kuruşuna kadar aynı gaza gelip fazla almayın diye uyarmak için geldim. :)
0
Ya sayfa sayılarını bilmiyorum ama sizin durum için kesinlikle John Scalzi öneriyorum, space opera yazıyor ve su gibi okunuyor. Hangileri Türkçeye çevrildi onu da bilmiyorum ama Old Man's War ve Collapsing Empire falan tavsiye ederim.
0
Sonsuzluğun sonu
Liseden arkadaşlar
Har
Enderin oyunu -kalın bi kitap ama yine de oku-
dune - kalın bi kitap ama yine de oku-
tatlı rüyalar
Liseden arkadaşlar
Har
Enderin oyunu -kalın bi kitap ama yine de oku-
dune - kalın bi kitap ama yine de oku-
tatlı rüyalar
0
Dan brown kitaplarını okuyabilirsin
merak ettirir sürükleyicidir . dili anlatımı ilginç ve aşk romanı değil . tavsiye ederim
merak ettirir sürükleyicidir . dili anlatımı ilginç ve aşk romanı değil . tavsiye ederim
0
P.K.Dick / Ubik
H.G.Wells / Zaman Makinesi ya da Dr.Moreau'nun Adası
Buarada, 18Kasım / 3Aralık arası Haydarpaşa Garı'nda sahaf günleri var, belki kitapları karıştırarak almak, okuma konusunda hevesinizi daha da arttırabilir.
H.G.Wells / Zaman Makinesi ya da Dr.Moreau'nun Adası
Buarada, 18Kasım / 3Aralık arası Haydarpaşa Garı'nda sahaf günleri var, belki kitapları karıştırarak almak, okuma konusunda hevesinizi daha da arttırabilir.
0
novotni
belirli bir ücret karşılığında bu işi yapan firmalar var. kullananlar var mı? istanbul için firma önerileriniz varsa sevinirim?
belirli bir ücret karşılığında bu işi yapan firmalar var. kullananlar var mı? istanbul için firma önerileriniz varsa sevinirim?
0
kozm
Kır veya salon olarak anadolu yakasında düğün için rezervasyon yaptırmayı düşünüyorum 2018 eylül için.. Önerileriniz, tavsiyeleriniz her türlü alırım. Tecrübeleriniz varsa aktarabilirsiniz.. Teşekkürler.
Kır veya salon olarak anadolu yakasında düğün için rezervasyon yaptırmayı düşünüyorum 2018 eylül için..
Önerileriniz, tavsiyeleriniz her türlü alırım. Tecrübeleriniz varsa aktarabilirsiniz..
Teşekkürler.
Önerileriniz, tavsiyeleriniz her türlü alırım. Tecrübeleriniz varsa aktarabilirsiniz..
Teşekkürler.
0
ssiradanbirigibi
Var mı? Ve erkek mi kadın mı olduğunuzu da yazar mısınızYaw çünkü ben unutamıyorum katiyen başka belki daha güzel kızlar da oluyor ama onun hissettirdiğinin 10da 1ini hissettiremiyorlar. Bu kızlara da ayıp oluyor bi yandan. Aldatıyormuş gibi.Ortaokuldaydım onu ilk tanıdığımda gözümü açtım o, şimdi ü
Var mı? Ve erkek mi kadın mı olduğunuzu da yazar mısınız
Yaw çünkü ben unutamıyorum katiyen başka belki daha güzel kızlar da oluyor ama onun hissettirdiğinin 10da 1ini hissettiremiyorlar. Bu kızlara da ayıp oluyor bi yandan. Aldatıyormuş gibi.
Ortaokuldaydım onu ilk tanıdığımda gözümü açtım o, şimdi üzerinden 10 yıl geçti hala o var aklımda. Heralde ömrümün sonuna kadar da unutamayacağım?
Yaw çünkü ben unutamıyorum katiyen başka belki daha güzel kızlar da oluyor ama onun hissettirdiğinin 10da 1ini hissettiremiyorlar. Bu kızlara da ayıp oluyor bi yandan. Aldatıyormuş gibi.
Ortaokuldaydım onu ilk tanıdığımda gözümü açtım o, şimdi üzerinden 10 yıl geçti hala o var aklımda. Heralde ömrümün sonuna kadar da unutamayacağım?
0
Yok. Zamanında unutamadığım eski sevgilim, kim olursa olsun gideni aklımdan kazımam gerektiğini öğretmişti.
Gidene kal demem. Aklımdan da silerim. Kimseye eyvallahım yok açıkcası.
Gidene kal demem. Aklımdan da silerim. Kimseye eyvallahım yok açıkcası.
0
var. erkeğim. de cok konuştum ben bu konuyu, sıkıldım. hiç bahsetmeyeyim, fazlasıyla bahsetmiştim birkaç duyuruda.
0
sevgiliyi 10 yıl boyunca unutamamak bana biraz patolojik vaka gibi geliyor. bunu çok duygusal, bağlanınca asla kopamayan biri olarak söylüyorum.
ilk aşkımı 18 yaşında tanımıştım, 1.5 sene sürdü. takip eden bir yıl boyunca ciddi bir depresyon yaşadım ve hatta intihar girişimim oldu. sonrasında tamamen aklımdan çıkaramasam da onsuz yaşamayı öğrendim. çok nadiren bile olsa rüyama girdiği, sabahımın bok gibi geçtiği olurdu ama belli bir noktadan sonra aklıma gelse bile üzülmemeyi öğrenmiştim. arada bir sevgilim daha oldu ama zaten saçmasapan ve kısa süreli bir ilişkiydi, "aşk" sayabileceğim türden bir şey değildi. normalde prensip gereği aşkımdan gebermediğim sürece sevgili falan olmam, o zaman niye öyle oldu bilmiyorum.
neyse, daha sonraki ilişkim de bu sene başladı ve bitti. yine it gibi aşık oldum. hayatımda ikinci kez. ilkinden daha bile güçlü ve iyiydi. 3 ay oldu depik yiyeli, hala çok özlüyorum.
bu biraz kişinin ne kadar yaşayabildiğiyle ilgili. ilk aşkım terk ettiğinde hayatım olabilecek en kötü haldeydi. ondan bağımsız olarak ben zaten acınası durumdaydım. depresyondan çıkmam bile bir sene sürmüştü. şimdi canım çok daha fazla yanmasına rağmen hayatıma normal bir şekilde devam ediyorum, ara sıra geceleri coşup ağlamak dışında günlük hayatta arkadaşlarım falan mesela hiç fark etmiyorlarmış bile mutsuz olduğumu, birini özlediğimi. gayet iyi duruyorsun diyorlar.
hayatımda asla "çivi çiviyi söker" insanı olmadım. terk edildim diye aşık olmadığım biriyle birlikte olacak, bağlılık hissetmediğim insanlarla zorlama ve aptalca ilişkiler yaşayacak değilim. ben kendi hayatıma odaklanarak ve kendi hayatımı yaşayarak atlatmaya çalışıyorum.
insan 10 senede neler yaşar, ne kadar değişir, neler hisseder... bunca zaman sonra, geçen aralıkta tek bir kadına dokunmamış olsam dahi eski sevgilimi özlemem galiba. güzel şeyler yaşandı ama bitti işte, bunu bir noktadan sonra kabullenmek lazım.
ha ölene kadar unutmam, her zaman aklımın bir ucunda olur ama bunu düşünüp üzülmem. insan aşık olduğu kadınları/adamları zaten unutmaz bence. bu demek değil ki hayatım etkilenmeli, onu düşünüp özlemeliyim. bundan 10 sene sonra güzel bir gençlik anısı olarak nadiren hatırlayacağım, belki en fazla, çok duygusal bir anımda, eğer biriyle birlikte değilsem, "hala birlikte olsak nasıl olurdu?" diye düşünüp beş dakika sonra yine unutacağım birisi olur.
hiçbir zaman "çivi çiviyi söker" düşüncesinde olan bir insan olmadım; terk edildim diye duygusal bağlılık hissetmediğim insanlara koşmayı uzun vadede çok daha sağlıksız buluyorum ama şurası kesin: bir kez daha aşık olduğunda, öncekinin acısı azalıyor. ben eski sevgilime karşı hiçbir şey hissetmediğim halde onu nispeten sık hatırlıyordum. ondan sonra başka biri yoktu çünkü onun yerini alabilecek. sevgili, aşk, sevgi vs. dediklerinde aklımda oluşan imge hep onunla ilişkiliydi, çünkü benim en son sevgilim oydu. daha sonra en son sevgilime aşık oldum. şimdi de ilkinin yerine o geçti.
yani bu sanırım ölene ya da ölünceye dek ayrılınmayacak bir ilişkiye kadar böyle devam edecek. ben buna adapte olmayı, bunu kabullenmeyi seçtim. birlikteyken gerçekten it gibi seviyorum. kopmam, vazgeçmem de çok uzun sürüyor. ama sonuç olarak, bitince de bitiyor işte galiba. hallediyorsun bir şekilde. 10 sene önce ayrılınan bir insanı hala özlemek bence ciddi bir sorun. özlenen kişiyle de alakası olduğunu hiç sanmıyorum, senin hayatında ters giden bir şey olmalı.
ilk aşkımı 18 yaşında tanımıştım, 1.5 sene sürdü. takip eden bir yıl boyunca ciddi bir depresyon yaşadım ve hatta intihar girişimim oldu. sonrasında tamamen aklımdan çıkaramasam da onsuz yaşamayı öğrendim. çok nadiren bile olsa rüyama girdiği, sabahımın bok gibi geçtiği olurdu ama belli bir noktadan sonra aklıma gelse bile üzülmemeyi öğrenmiştim. arada bir sevgilim daha oldu ama zaten saçmasapan ve kısa süreli bir ilişkiydi, "aşk" sayabileceğim türden bir şey değildi. normalde prensip gereği aşkımdan gebermediğim sürece sevgili falan olmam, o zaman niye öyle oldu bilmiyorum.
neyse, daha sonraki ilişkim de bu sene başladı ve bitti. yine it gibi aşık oldum. hayatımda ikinci kez. ilkinden daha bile güçlü ve iyiydi. 3 ay oldu depik yiyeli, hala çok özlüyorum.
bu biraz kişinin ne kadar yaşayabildiğiyle ilgili. ilk aşkım terk ettiğinde hayatım olabilecek en kötü haldeydi. ondan bağımsız olarak ben zaten acınası durumdaydım. depresyondan çıkmam bile bir sene sürmüştü. şimdi canım çok daha fazla yanmasına rağmen hayatıma normal bir şekilde devam ediyorum, ara sıra geceleri coşup ağlamak dışında günlük hayatta arkadaşlarım falan mesela hiç fark etmiyorlarmış bile mutsuz olduğumu, birini özlediğimi. gayet iyi duruyorsun diyorlar.
hayatımda asla "çivi çiviyi söker" insanı olmadım. terk edildim diye aşık olmadığım biriyle birlikte olacak, bağlılık hissetmediğim insanlarla zorlama ve aptalca ilişkiler yaşayacak değilim. ben kendi hayatıma odaklanarak ve kendi hayatımı yaşayarak atlatmaya çalışıyorum.
insan 10 senede neler yaşar, ne kadar değişir, neler hisseder... bunca zaman sonra, geçen aralıkta tek bir kadına dokunmamış olsam dahi eski sevgilimi özlemem galiba. güzel şeyler yaşandı ama bitti işte, bunu bir noktadan sonra kabullenmek lazım.
ha ölene kadar unutmam, her zaman aklımın bir ucunda olur ama bunu düşünüp üzülmem. insan aşık olduğu kadınları/adamları zaten unutmaz bence. bu demek değil ki hayatım etkilenmeli, onu düşünüp özlemeliyim. bundan 10 sene sonra güzel bir gençlik anısı olarak nadiren hatırlayacağım, belki en fazla, çok duygusal bir anımda, eğer biriyle birlikte değilsem, "hala birlikte olsak nasıl olurdu?" diye düşünüp beş dakika sonra yine unutacağım birisi olur.
hiçbir zaman "çivi çiviyi söker" düşüncesinde olan bir insan olmadım; terk edildim diye duygusal bağlılık hissetmediğim insanlara koşmayı uzun vadede çok daha sağlıksız buluyorum ama şurası kesin: bir kez daha aşık olduğunda, öncekinin acısı azalıyor. ben eski sevgilime karşı hiçbir şey hissetmediğim halde onu nispeten sık hatırlıyordum. ondan sonra başka biri yoktu çünkü onun yerini alabilecek. sevgili, aşk, sevgi vs. dediklerinde aklımda oluşan imge hep onunla ilişkiliydi, çünkü benim en son sevgilim oydu. daha sonra en son sevgilime aşık oldum. şimdi de ilkinin yerine o geçti.
yani bu sanırım ölene ya da ölünceye dek ayrılınmayacak bir ilişkiye kadar böyle devam edecek. ben buna adapte olmayı, bunu kabullenmeyi seçtim. birlikteyken gerçekten it gibi seviyorum. kopmam, vazgeçmem de çok uzun sürüyor. ama sonuç olarak, bitince de bitiyor işte galiba. hallediyorsun bir şekilde. 10 sene önce ayrılınan bir insanı hala özlemek bence ciddi bir sorun. özlenen kişiyle de alakası olduğunu hiç sanmıyorum, senin hayatında ters giden bir şey olmalı.
0
Var. Kadınım. Hiç birini unutmam. Hem iyiliklerini hem kötülüklerini hatırlarım. Bir tek sevgilerini hatırlayamam, çünkü hep sonunda sevmediklerini göstermişlerdir.
0
Yok. Kadınım.
Hiç sevgilim olmayan ama asla unutamadığım biri var ama eğer sayılırsa.
Hiç sevgilim olmayan ama asla unutamadığım biri var ama eğer sayılırsa.
0
hepsi aklımda ama duygusal değil. arada stalklarım hesaplarını çok mal gelirler bana. bir ikisini de arıyorum ama bulamıyorum.
0
son 3 4 aydır sırayla eski sevgililerimi alakasız yerlerde görüyorum. geçen birini leventte gördüm, bir diğerini dün beşiktaşta, bir diğerini televizyonda... diyeceklerim bu kadar.
edit: eski sevgililerimle görüşüyorum ben.
edit: eski sevgililerimle görüşüyorum ben.
0
orta ikide vardı bitane. orta birlerden. konuşamıyordum heyecandan. teneffüs ziline bikaç dakka kala kalbim kütlemeye başlardı. çok da başka bi güzelliği vardı bu hatunun neyse zaten ikinci dönemin sonlarıydı. doğum günüm karne gününden bikaç gün önceydi. okul bahçesindeki bankta sol bileğime bir bileklik taktı. hayatımda gördüğüm en güzel kutusundan çıkarıp. o günden sonra bir daha karne günü okulda görüşcektik. servisi kaçırdım. minibüs + koşarak okula gittim. herkes dağılmıştı. çöl gibiydi okul bahçesi. içim kavrulmuştu o an, o gün, o yaz.
unuttum unutmasına da yani o yarım kalmışlık içimi bi garip yapıyor. soradan boş kalıp aradım buldum ekledim mesaj attım. nişanlanmış. şimdi de evlenmiştir heralde.
unuttum unutmasına da yani o yarım kalmışlık içimi bi garip yapıyor. soradan boş kalıp aradım buldum ekledim mesaj attım. nişanlanmış. şimdi de evlenmiştir heralde.
0
10 yıldır görüşmüyor da değiliz. daha bu sene son kez ayrıldık. o kadar uzun ve saçma bir hikaye ki. anlatıp başınızı şişirmeyeceğim.
ama hikayenin arkasına en güzel şu müzik yakışırdı heralde.
www.youtube.com
ama hikayenin arkasına en güzel şu müzik yakışırdı heralde.
www.youtube.com
0
var kadınım
ilk aşkımı unutamadım o da beni unutmadı ama sorunlu bir tip .
sen beni bıraktın gittin diyip duruyor. arada konuşuyoruz mesajlaşıyoruz o izmir'de yaşıyor ben 2000 yılında istanbul'a taşınmıştım iş için.
istanbul'a taşınmamı onu terketmem olarak algılıyor.
aşk şarkısı duyunca aklıma bir tek o geliyor. hiç yanyana gelemedik biz hep uzaktan sevdik birbirimizi
ilk aşkımı unutamadım o da beni unutmadı ama sorunlu bir tip .
sen beni bıraktın gittin diyip duruyor. arada konuşuyoruz mesajlaşıyoruz o izmir'de yaşıyor ben 2000 yılında istanbul'a taşınmıştım iş için.
istanbul'a taşınmamı onu terketmem olarak algılıyor.
aşk şarkısı duyunca aklıma bir tek o geliyor. hiç yanyana gelemedik biz hep uzaktan sevdik birbirimizi
0
sta
80'ler 90'larda heyecanla izlediğiniz çizgi filmler nelerdi? benim tom ve jerry, müfettiş gadget, red kit, taş devri, ninja kaplumbağalar vardı. ileride oğluma izleticem şimdiden arşiv yapıcam o yüzden soruyorum :)
80'ler 90'larda heyecanla izlediğiniz çizgi filmler nelerdi?
benim tom ve jerry, müfettiş gadget, red kit, taş devri, ninja kaplumbağalar vardı.
ileride oğluma izleticem şimdiden arşiv yapıcam o yüzden soruyorum :)
benim tom ve jerry, müfettiş gadget, red kit, taş devri, ninja kaplumbağalar vardı.
ileride oğluma izleticem şimdiden arşiv yapıcam o yüzden soruyorum :)
0
looney tunes'un yaptığı her şey, bugs bunny, tazmanya canavarı vs
bulabilirseniz vücudumuzu tanıyalım diye çevrilen fransız çizgi filmi
jetgiller
bulabilirseniz vücudumuzu tanıyalım diye çevrilen fransız çizgi filmi
jetgiller
0
aslıdan çok severdim çizgi film izlemeyi.
severek izlediklerim
tom ve jerry
redkid
taş devri
ninja kaplumbağalar
jetgiller
loneytunes+1
gerçek kötüler+1
tsubasa+1
biraz daha büyüyünce
örümcek adam
batman
xmen
hulk
severek izlediklerim
tom ve jerry
redkid
taş devri
ninja kaplumbağalar
jetgiller
loneytunes+1
gerçek kötüler+1
tsubasa+1
biraz daha büyüyünce
örümcek adam
batman
xmen
hulk
0
farklı olarak casper'ı eklemek istiyorum
ve scooby doo
şirinler
maske
denver
voltran
beverly hills
transformers
şeker kız candy
www.youtube.com
ve scooby doo
şirinler
maske
denver
voltran
beverly hills
transformers
şeker kız candy
www.youtube.com
0
-voltran
-laserion
-uçan kaz
-heidi
-güneşin oğlu esteban
-yakari
-clementine
-he-man
-she-ra
-şeker kız candy (wataşiva kendi)
- lady oscar
yukarıda yazdıklarınızın çoğu 90'lar arkadaşlar... ninja kaplumbağalar, dark wing duck, lafalimpics, tiny toon, tsubasa vs... bi de genki vardı. o da 90'lardaydı da ne güzeldi be. boksör bi çocuktu, trenlere bakıp antremanlar yapardı. hey gidi be!
-laserion
-uçan kaz
-heidi
-güneşin oğlu esteban
-yakari
-clementine
-he-man
-she-ra
-şeker kız candy (wataşiva kendi)
- lady oscar
yukarıda yazdıklarınızın çoğu 90'lar arkadaşlar... ninja kaplumbağalar, dark wing duck, lafalimpics, tiny toon, tsubasa vs... bi de genki vardı. o da 90'lardaydı da ne güzeldi be. boksör bi çocuktu, trenlere bakıp antremanlar yapardı. hey gidi be!
0
Ben de daha ziyade 80'lerden ilave edeyim;
-hayalet avcıları; Filmi çıkınca da aklımız çıkmıştı.
-pembe panter; Tam bir klasik.
-temel reis; ıspanağı onun sayesinde yiyebiliyorduk.
-varyemez amca: Jeneriğindeki altınların içinde yüzüş sahnesi hala gözümün önünde
-Woody Woodpecker: Ne gülüyorsun lan Woody Woodpecker gibi diye bir söz vardı.
-red kid: Pazar günlerinin açılışı. Güne başlangıç sebebi.
Bir de annesini arayan bi çocuk vardı. Adı Marco'ydu. Ama çizgi dizinin adını hatırlayamadım.
-hayalet avcıları; Filmi çıkınca da aklımız çıkmıştı.
-pembe panter; Tam bir klasik.
-temel reis; ıspanağı onun sayesinde yiyebiliyorduk.
-varyemez amca: Jeneriğindeki altınların içinde yüzüş sahnesi hala gözümün önünde
-Woody Woodpecker: Ne gülüyorsun lan Woody Woodpecker gibi diye bir söz vardı.
-red kid: Pazar günlerinin açılışı. Güne başlangıç sebebi.
Bir de annesini arayan bi çocuk vardı. Adı Marco'ydu. Ama çizgi dizinin adını hatırlayamadım.
0
Aklıma çok geldi burada ismi olmayan. Ama çizgi film diyince adının hakkını veren bu sanırım :
m.youtube.com
m.youtube.com
0
Bizim zamanımızda öyle çok çizgi film yoktu, zaten yayınlar da kısıtlıydı ne gelirse seyrediyordum ama bende iz bırakanlar;
-Esteban
-Varyemez Amca
-Thunder Cats (Bu sanırım 90ların başlarındaydı)
-Clementine (+12)
-Voltran
-Esteban
-Varyemez Amca
-Thunder Cats (Bu sanırım 90ların başlarındaydı)
-Clementine (+12)
-Voltran
0
Yazilacak birsey birakmamissiniz da sunu diyecegim; bana kalirsa sizin cocugunuz bunlari izlemek istemeyecek. Cok olur gormuyorum bu isteginizi.
0
Çok sağlam bir nickelodeon çocuğuydum ben. Hey gidi ya...
- Hey Arnold (Yeni filmi geliyor yakında ve heyecanla bekliyorum. En sevdiğim çizgi filmdir.)
- Rugrats
- Rocko's Modern Life
- Aaahh!!! Real Monsters
- CatDog
Nickelodeon haricinde Fox Kids'i de çok severdim:
- The Kids From Room 402
- X-Men
- Life with Lui
- What's with Andy (bazen Andy'e acayip gıcık olurdum)
- Eek the Cat
Nickeoldeon ve Fox Kids dışındaki sevdiğim çizgi filmler:
- Recess
- Şirinler
- Jetgiller
- Johnny Bravo
- Heathcliff
Bu duyuru bende 20 yıl geriye gitme isteği uyandırdı :(
- Hey Arnold (Yeni filmi geliyor yakında ve heyecanla bekliyorum. En sevdiğim çizgi filmdir.)
- Rugrats
- Rocko's Modern Life
- Aaahh!!! Real Monsters
- CatDog
Nickelodeon haricinde Fox Kids'i de çok severdim:
- The Kids From Room 402
- X-Men
- Life with Lui
- What's with Andy (bazen Andy'e acayip gıcık olurdum)
- Eek the Cat
Nickeoldeon ve Fox Kids dışındaki sevdiğim çizgi filmler:
- Recess
- Şirinler
- Jetgiller
- Johnny Bravo
- Heathcliff
Bu duyuru bende 20 yıl geriye gitme isteği uyandırdı :(
0
Yillar gecmis yayinlandigi tarihten beri. Kusak degismis dunya degismis. O cocuk da sizinle ayni seylere sasirmayacak ilginc bulmayacak. Jetgiller bizim icin cok garipti utopikti ama bugunun cocugu ayni derecede utopik bulmayacak. Ve bence daha da onemlisi bu tip islerin sosyal yani da var. Jetgilleri izleyen cocuk hicbir arkadasi ile hicbirsey paylasamaz. Cunku ayni cizgi filmi izlemiyorlar. Sizin bebe de ister istemez onlarin izledigini izlemek isteyecek.
0
tchuck
Oyun vs oynanmayacak. Kasası ince olabiliyorsa makbul olur yoksa önemli değil.Freedos olmasın :(Genel olarak sunumlarda vs kullanılacak çok ağır iş yapacağını söyşersem yalan olur.
Oyun vs oynanmayacak. Kasası ince olabiliyorsa makbul olur yoksa önemli değil.
Freedos olmasın :(
Genel olarak sunumlarda vs kullanılacak çok ağır iş yapacağını söyşersem yalan olur.
Freedos olmasın :(
Genel olarak sunumlarda vs kullanılacak çok ağır iş yapacağını söyşersem yalan olur.
0
hocam dizayn la ilgili çok anlamam ama x1 güzel makinaydı fiyatını da hatirlamıyorum
8 ram olsun ssd olsun
win 10 a para verme - win 7 kurup cakma orjinal yapip wn 10 accesibility upgrade yap ücretsiz.
8 ram olsun ssd olsun
win 10 a para verme - win 7 kurup cakma orjinal yapip wn 10 accesibility upgrade yap ücretsiz.
0
HP 15-AY127NT 1JN96EA i5-7200U 8GB 1TB 2GB R5 M430 15.6 FreeDos ......2290 TL kdv dahil ( güzel bir kırmızı renk )
İşlemci Intel Core İ5
İşlemci Modeli i5-7200U 2.5GHz Turbo 3.10GHz 3MB (7.Nesil)
Çekirdek Sayısı Çift çekirdek işlemci
Sistem Belleği (Gb) 8 Gb
Bellek Türü DDR4 2133MHz
Bellek Düzeni 1 x 8GB
Toplam Bellek Slotu 2
Bellek Yükseltme Var
Sabit Disk 1 Tb
Raid Desteği Yok
Ekran Kartı Paylaşımsız (2 Gb)
Grafik Serisi AMD R5 M400 Serisi
Grafik İşlemcisi Radeon R5 M430
Grafik Yapısı DDR3
Grafik Genişliği 64Bit
Ekran Boyutu 15.6'' İnç
Dokunmatik Ekran Yok
Ekran Özelliği HD LED
Ekran Çözünürlük 1366 x 768
Optik Okuyucu Dvd Yazıcı
İşletim Sistemi Free Dos
Webcam Tümleşik dijital mikrofonlu HP TrueVision HD
Kart Okuyucu 1 x Medya Kart Okuyucu
Wirelles Tümleşik 802.11 b/g/n
Bluetooth Versiyon 4.0
Ethernet 10/100
Hdmı Versiyon 1.4
Usb Portu 2 x Usb 2.0 - 1 x Usb 3.0
Klavye Düzeni Numerik Q TR
Klavye Özelliği Chiclet klavye
Touchpad Çoklu dokunmatik harekete duyarlı
Pil Teknolojisi 4 hücreli pil
Paket İçeriği Notebook, Şarj Aleti, Pil
Ağırlık 2 kg
Garanti Süresi 24 Ay Resmi Hp Yetkili Servisi
İşlemci Intel Core İ5
İşlemci Modeli i5-7200U 2.5GHz Turbo 3.10GHz 3MB (7.Nesil)
Çekirdek Sayısı Çift çekirdek işlemci
Sistem Belleği (Gb) 8 Gb
Bellek Türü DDR4 2133MHz
Bellek Düzeni 1 x 8GB
Toplam Bellek Slotu 2
Bellek Yükseltme Var
Sabit Disk 1 Tb
Raid Desteği Yok
Ekran Kartı Paylaşımsız (2 Gb)
Grafik Serisi AMD R5 M400 Serisi
Grafik İşlemcisi Radeon R5 M430
Grafik Yapısı DDR3
Grafik Genişliği 64Bit
Ekran Boyutu 15.6'' İnç
Dokunmatik Ekran Yok
Ekran Özelliği HD LED
Ekran Çözünürlük 1366 x 768
Optik Okuyucu Dvd Yazıcı
İşletim Sistemi Free Dos
Webcam Tümleşik dijital mikrofonlu HP TrueVision HD
Kart Okuyucu 1 x Medya Kart Okuyucu
Wirelles Tümleşik 802.11 b/g/n
Bluetooth Versiyon 4.0
Ethernet 10/100
Hdmı Versiyon 1.4
Usb Portu 2 x Usb 2.0 - 1 x Usb 3.0
Klavye Düzeni Numerik Q TR
Klavye Özelliği Chiclet klavye
Touchpad Çoklu dokunmatik harekete duyarlı
Pil Teknolojisi 4 hücreli pil
Paket İçeriği Notebook, Şarj Aleti, Pil
Ağırlık 2 kg
Garanti Süresi 24 Ay Resmi Hp Yetkili Servisi
0
mete kudur
sb ?
sb ?
0
az önce manuş baba’dan aşkın kederini açtılar ve olmayan aşkın kederinden kurtulmayı dilerken buldum kendimi.
0
güzel aşk şarkıları dinlerken aklıma sadece hiç bir araya gelemediğimiz ilk aşkım geliyor.ama bizim hikayemiz hiç bir şarkıya uymuyor . ne kavuştuk ne ayrıldık .yine de gözlerim ufka dalıyor bazen ahh ahh diyorum içi boş ahlar bunlar :) sonra bir gülme geliyor.
0
oradangoluvar
Merhaba, İstanbul’da yüzük alacak yer arıyorum. Çoğu yabancı sitede satılsa da denemeden almamak lazım. Büyük bir şey istemiyorum. Aradığım modeller özellikle gümüş ve vintage olanlar. Herhangi bir mağaza veya butik bilen yardımcı olabilirse sevinirim.
Merhaba, İstanbul’da yüzük alacak yer arıyorum. Çoğu yabancı sitede satılsa da denemeden almamak lazım. Büyük bir şey istemiyorum. Aradığım modeller özellikle gümüş ve vintage olanlar. Herhangi bir mağaza veya butik bilen yardımcı olabilirse sevinirim.
0
Geçen şöyle bir yere denk geldim ama fiyatları bile yazmıyor. Aşırı mı pahalıdır nedir bilemiyorum.
www.thehouseofgallants.com
www.thehouseofgallants.com
0
etki
bununla ilgili yıllardır internette tartışılan konu sona erdirilmişti, görünüyor. hatta engebesiz düz bir arazide cismin boyuyla kaç metre uzaktan görünebileceğine ilişkin denklem de var.peki türkiye ve çevresinde bununla ilgili deneyimlediğiniz ve duyduğunuz nereler var. mesela sinoptan karadenizin
bununla ilgili yıllardır internette tartışılan konu sona erdirilmişti, görünüyor. hatta engebesiz düz bir arazide cismin boyuyla kaç metre uzaktan görünebileceğine ilişkin denklem de var.
peki türkiye ve çevresinde bununla ilgili deneyimlediğiniz ve duyduğunuz nereler var. mesela sinoptan karadenizin karşı kıyısının görünmesi efsane midir, yahut mersin 52 kattan kıbrıs ın görünmesi ? bildiğiniz yeerleri yazar mısınız.
peki türkiye ve çevresinde bununla ilgili deneyimlediğiniz ve duyduğunuz nereler var. mesela sinoptan karadenizin karşı kıyısının görünmesi efsane midir, yahut mersin 52 kattan kıbrıs ın görünmesi ? bildiğiniz yeerleri yazar mısınız.
0
bana sinop'ta ukrayna kıyıları diyerek bir kayalıklar göstermişlerdi gittiğimde . gökyüzü açık ve güneşliydi deniz durgundu .dikkatli bakınca görünüyordu .
istanbul'dan uludağ'ı görmeye çalışmadım ama konya o kadar düz ki merkezden ılgın'a araçla giderken ankara'yı göreceğimi düşünmüştüm
istanbul'dan uludağ'ı görmeye çalışmadım ama konya o kadar düz ki merkezden ılgın'a araçla giderken ankara'yı göreceğimi düşünmüştüm
0
Kuzey Kıbrıs'ta Kaçakçının köşkü denilen evden kuzeye doğru bakınca Türkiye'nin Toros dağları gözüküyor.(Özellikle açık havada karlı zirveler şıp diye seçiliyor.) Ayrıca yaz akşamlarında da gece saatlerinde Anamur'un ışıkları da seçiliyormuş uzaktan.(Aklımda Silifke diye kalmış ama haritaya bakınca bu mümkün gözükmüyor.)
Hatta gelen kişiler için ayırt edici olması için fotoğraflı bir şekilde örneğini de koymuşlar. Giderseniz görebilirsiniz Türkiye'yi.
Hatta gelen kişiler için ayırt edici olması için fotoğraflı bir şekilde örneğini de koymuşlar. Giderseniz görebilirsiniz Türkiye'yi.
0
Yılda birkaç gün hava pırıl pırılken İstanbul’dan Uludag görünür. Çok uzak da değil, niye görünmesin?
0
Geliboludan Avşa ya da Marmara adası gözüküyor sabahın erken saatleri ya da havanın güzel olduğu zamanlar
0
Benim Maltepe 17.kattaki evimden cok rahat gorunuyor. Her gunesli gun yasadigim olay.
0
Ben de gördüm Uludağ'ı. Tam zaman hatırlayamıyorum ama, kar yağdıktan sonra hava pırıl pırıldı ve gayet görebiliyorduk.
0
Evliya Çelebi seyahatnamesinde İskenderunu anlatırken:
BU LİMANIN BATI TARAFINDA 260 MİL UZAKTA, KIBRIS ADASININ ANDROS BURNU VARDIR. AÇIK VE GÜZEL BİR HAVADA KIBRIS ADASININ KARLI DAĞLARI GÖRÜNÜR DİYORLAR AMMA, BEN GÖREMEDİM." der.
BU LİMANIN BATI TARAFINDA 260 MİL UZAKTA, KIBRIS ADASININ ANDROS BURNU VARDIR. AÇIK VE GÜZEL BİR HAVADA KIBRIS ADASININ KARLI DAĞLARI GÖRÜNÜR DİYORLAR AMMA, BEN GÖREMEDİM." der.
0
Anamur'dan çıplak gözle deniz kıyısından Kıbrıs görünüyor, bazı havalarda özel olarak dikkatli bakmayı gerektirmeyecek derecede net hatta. Kapadokya'dan Erciyes gözüküyor ama o sayılmaz sanırım, zira çok yakınlar.
0
ben izmir karataş'tan iyte'nin üzerindeki rüzgar enerji santralleri'ni görebiliyorum. karayolu ile 50 küsür kilometre mesafe var körfezin etrafını dolaştığınız için.
0
karlmarx
merhaba. bir bankada yaklaşık 5 yıldır çalışıyorum. artık meslekten bıktım. her şey aynı. kendi işimi de yapmak istiyorum. ne iş yaparım bana bir yol gösterin allaşkına. bir bankacı çalışmaktan, yorulmaktan gocunmaz, çalışkan insanlardır. sadece kendime bu süreçte nasıl yol göstereceğimi bilmiyorum.
merhaba.
bir bankada yaklaşık 5 yıldır çalışıyorum. artık meslekten bıktım. her şey aynı. kendi işimi de yapmak istiyorum. ne iş yaparım bana bir yol gösterin allaşkına.
bir bankacı çalışmaktan, yorulmaktan gocunmaz, çalışkan insanlardır. sadece kendime bu süreçte nasıl yol göstereceğimi bilmiyorum.
ne iş yapayım. help plsszzz.
teşekkürler.
bir bankada yaklaşık 5 yıldır çalışıyorum. artık meslekten bıktım. her şey aynı. kendi işimi de yapmak istiyorum. ne iş yaparım bana bir yol gösterin allaşkına.
bir bankacı çalışmaktan, yorulmaktan gocunmaz, çalışkan insanlardır. sadece kendime bu süreçte nasıl yol göstereceğimi bilmiyorum.
ne iş yapayım. help plsszzz.
teşekkürler.
0
1 aylık tatil ayarla bari de öyle et. Evde oturma. Tatildeyken de plan yaparsın yapabileceklerine yönelik.
0
Hem 5 senedir bankada çalışıp bankacılıktan bıkmışsın, hem de banka müfettişi olmak istiyorsun? Bu da iyiymiş...
(git: www.eksiduyuru.com)
(git: www.eksiduyuru.com)
0
Hocam kızma da bu da yeni moda oldu..
Ya tamam hayallerinin peşinde koşacak diye istifa edenleri anlıyorum da, hayalin bile yokken "sadece çalışmaktan bıkmışken" nereye gidiyorsun ya? Ananda babanda çok para varsa git.
Yoksa biz seni nerden bilelim? ne iş yapabileceğini nasıl söyleyelim? Şöyle bi fikrim var tutar mı diye bile sormamışsın.Ha ille de cevap dersen: Simit sat, limon sat..
Ya tamam hayallerinin peşinde koşacak diye istifa edenleri anlıyorum da, hayalin bile yokken "sadece çalışmaktan bıkmışken" nereye gidiyorsun ya? Ananda babanda çok para varsa git.
Yoksa biz seni nerden bilelim? ne iş yapabileceğini nasıl söyleyelim? Şöyle bi fikrim var tutar mı diye bile sormamışsın.Ha ille de cevap dersen: Simit sat, limon sat..
0
mesaide cani sikilan salliyo buraya bi soru, millet de akil veriyor, yazip duruyor :)
0
diffarentiationation
bu sayı, ölümüne üzüleceğim tanıdık sayısından baya fazla bende. bu durumda ben gereksiz, boş, boktan bir insan mı olmuş olurum sizce?
bu sayı, ölümüne üzüleceğim tanıdık sayısından baya fazla bende. bu durumda ben gereksiz, boş, boktan bir insan mı olmuş olurum sizce?
0
abi ölüme sevinilir mi ya? tanıdık hem de. ne bilem yani, adolf hitler olsa bu tanıdık okey ama aksi takdirde aşırı nefret barındırıyorsun bünyende bence. aşırı nefret stres yapar, ishal olursun. sal hayatı biraz, üç günlük dünya zaten...
0
ölümüne sevinecek kadar nefret ediyorsan ölmelerini ya da ölmeyi beklemek yerine iletişimi kessen ya?
0
olumunu umursamayacagim cok kisi var ama olumune sevinecegim birini tanimadim sanirim hayatimda. sevdigim insanlara veya bana cok buyuk bir aci yasatacak (cinayet, tecavuz, hayat parcalayici nitelikte dolandiricilik vs.) anca o zaman oyle bir seyler beslerim birine karsi diye dusunuyorum.
onun disinda, nefret ise yarayan bir duygu degil zaten. zarari insanin kendine, birinden nefret ettin diye baskasina bir etkisi olmuyor, butun etkisi sana.
Sanirim Buddha'ya atfedilen bir laf var bununla ilgili: "Nefret beslemek, zehir içip başkasının ölmesini ummak gibidir"
onun disinda, nefret ise yarayan bir duygu degil zaten. zarari insanin kendine, birinden nefret ettin diye baskasina bir etkisi olmuyor, butun etkisi sana.
Sanirim Buddha'ya atfedilen bir laf var bununla ilgili: "Nefret beslemek, zehir içip başkasının ölmesini ummak gibidir"
0
cevap veren herkes haklı
rahip janick 'in dediği gibi iletişimini kes yaşadığını da öldüğünü de duyma .
benim bu şekilde silip attığım çok arkadaşım oldu . haber almak bile istemem yani benim için öldüler sonuçta.
rahip janick 'in dediği gibi iletişimini kes yaşadığını da öldüğünü de duyma .
benim bu şekilde silip attığım çok arkadaşım oldu . haber almak bile istemem yani benim için öldüler sonuçta.
0
sevinmem sanırım ama ölümünden sonra rahatlama hissedeceğim bi kişi var. ölümüne kayıtsız kalacağım kişiler de bir kaç tane. bunlar canımı acıtmış ve şahsi meselem dışında kötü olduklarına inandığım insanlar.
kötü olduğuna inandığın, başkalarına zarar verdiğini bildiğin insanların yok olmalarına sevinmek seni boş, boktan bir insan yapmaz bence, ama sadece şahsi meselelerinden ötürü ya da kıskançlık veya kibirden ötürü ölümlerine sevinceksen bu seni kötü bir insan yapar.
kötü olduğuna inandığın, başkalarına zarar verdiğini bildiğin insanların yok olmalarına sevinmek seni boş, boktan bir insan yapmaz bence, ama sadece şahsi meselelerinden ötürü ya da kıskançlık veya kibirden ötürü ölümlerine sevinceksen bu seni kötü bir insan yapar.
0
himmet dayi
Scottish Straight Blue Point cinsi kedime isim arıyorum. Önerilerinizi bekliyorum.Kendisi 5 aylık dişi bir kedi.Caps: https://i.hizliresim.com/a1lMoz.jpgedit:kedimin adını Arwen koymaya karar verdim. Önerileriniz için hepinize teşekkür ederim. fraise'ye ayrı teşekkür ederim. Onun önerilerinde Arwen
Scottish Straight Blue Point cinsi kedime isim arıyorum. Önerilerinizi bekliyorum.
Kendisi 5 aylık dişi bir kedi.
Caps: i.hizliresim.com
edit:
kedimin adını Arwen koymaya karar verdim. Önerileriniz için hepinize teşekkür ederim. fraise'ye ayrı teşekkür ederim. Onun önerilerinde Arwen vardı.
Kendisi 5 aylık dişi bir kedi.
Caps: i.hizliresim.com
edit:
kedimin adını Arwen koymaya karar verdim. Önerileriniz için hepinize teşekkür ederim. fraise'ye ayrı teşekkür ederim. Onun önerilerinde Arwen vardı.
0
aboo bu ne ya. sen buna isim koyma bence bu sana koysun ya kalp fışkırdım şu an.
soruya derman olamadım ama kendimi tutamadım.
soruya derman olamadım ama kendimi tutamadım.
0
böyle artizan kedilere "varoş" isimler koyunca çok güzel oluyor bence, afitap ya da dilber koyardım benim olsa.
0
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Bizimkinin kayıp ikiz kardeşini bulduk resmen :)))
Kendisi erkek ve ismi Tesla. Dışı olsaydı ben Venüs, Arwen, Luna uclusunden birini koyacaktım :)
i.hizliresim.com
Bizimkinin kayıp ikiz kardeşini bulduk resmen :)))
Kendisi erkek ve ismi Tesla. Dışı olsaydı ben Venüs, Arwen, Luna uclusunden birini koyacaktım :)
0
hahahha limonlu cola +1 benim de içimden "küllü" geçti de çok leş diye onu yazmayacaktım.
"sütlaç"a rakip olarak "kazandibi" önerisiyle geliyorum. ahahskfj. çok zevzek bi anımdaymışım o_O
yalnız aşırı tatlıymış, maşallah.
"sütlaç"a rakip olarak "kazandibi" önerisiyle geliyorum. ahahskfj. çok zevzek bi anımdaymışım o_O
yalnız aşırı tatlıymış, maşallah.
0
apolitikherif
Teması "seni seninleyken bile özlüyorum" olan bi şarkı vardı, yok muydu? Neydi? Ben mi yanlış hatırladım.
Teması "seni seninleyken bile özlüyorum" olan bi şarkı vardı, yok muydu? Neydi? Ben mi yanlış hatırladım.
0
bu mu acaba ?
Bir zamanlar benim sevgilimdin. Yanımdayken bile hasretimdin. Şimdi başka bir aşk buldun. Mutluluk senin olsun. Dertler benim çile benim. Hayat senin senin olsun
Bir zamanlar benim sevgilimdin. Yanımdayken bile hasretimdin. Şimdi başka bir aşk buldun. Mutluluk senin olsun. Dertler benim çile benim. Hayat senin senin olsun
0
yet it moves
tavsiye edeceğiniz bir site veya program var mı? -bu arada yazar john le carre- şimdiden teşekkürler.
tavsiye edeceğiniz bir site veya program var mı? -bu arada yazar john le carre- şimdiden teşekkürler.
0
narudocko
Üsküdar'da efsane haşhaşlı ekmek(çörek) yapan bildiğiniz bir fırın var mıdır? Teşekkürler.
Üsküdar'da efsane haşhaşlı ekmek(çörek) yapan bildiğiniz bir fırın var mıdır? Teşekkürler.
0
iskeledeki üçler marketin fırını yapıyordu eskiden, hala yapıyor mu bilmiyorum uzun zamandır almadım.
0
çok güzel yapan bir yer varsa ben de takip ediyorum birkaç defa görüntüsüne kanıp aldım hayalimdeki gibi çıkmadı .
0
naksidil
nasıl olmalı? bu sefer yanlışlıkla çok yumuşak bir fırça almışım. ya resmen dişlerime eziyet çektiriyormuşum eskiden :) uygun fırça seçimi nasıl olmalı peki?
nasıl olmalı? bu sefer yanlışlıkla çok yumuşak bir fırça almışım. ya resmen dişlerime eziyet çektiriyormuşum eskiden :)
uygun fırça seçimi nasıl olmalı peki?
uygun fırça seçimi nasıl olmalı peki?
0
eczaneden curaprox marka 1560 olanını sözlükte görüp almıştım çok memnunum
üzerinde 1560 adet 0.15mm çapında fırça kılı varmış
5460 olanı da var ama daha yumuşaktır herhalde
ben 1560 olanı denediğim için öneririm
üzerinde 1560 adet 0.15mm çapında fırça kılı varmış
5460 olanı da var ama daha yumuşaktır herhalde
ben 1560 olanı denediğim için öneririm
0
signal, colgate, ipana vs'nin rengarenk abuk sabuk şekilli fırçalarından uzak dur. sensodyne'in ince kıllı en düz fırçasını kullanıyorum ben hep.
0
uygun fırça seçerken kişinin alışkanlıkları ve yeteneği önemlidir. bastıyıyorsa yumuşak fırça alacaksın mesela, plak kaldırmayı beceremiyorsan, süpürme hareketini yapamıyorsan şarjlı fırça alacaksın mesela.
dişeti prototipin ne ona göre fırça seçeceksin mesela, dişlerin çapraşık mı ona göre...
çok değişken var bilen adam için. en iyisi 6 aylık rutin kontrolünde hekimine sorman.
curaprox iyi fırçadır, iyi temizlemeyi becermek lazımdır ama onda da, kıllar çok ve sık olduğu için mantar ürediği gösterilmiş.
5460 ve 1560 yumuşak olduğu için plak kaldırmada çok etkin değildir eğer tekniğin iyi değilse, mineni korursun ama çok bastırıyorsan, o ayrı.
sen klasik biriysen alacağın fırçanın düz saplı, düz başlı, 3-4 sıra enine, 12-13 sıra boyuna fırça demetleri olan orta sertlikte bir fırça olması iyidir.
Edit: basınç sensörlü olmayan elektrikli fırçayı alma, çok pişman olursun ilerleyen zamanda.
edit2. basınç sensörüne gerek yok diyene de aldırma, herkes uzman zaten. bilgisi yok fikri var.
not: diş hekimiyim.
dişeti prototipin ne ona göre fırça seçeceksin mesela, dişlerin çapraşık mı ona göre...
çok değişken var bilen adam için. en iyisi 6 aylık rutin kontrolünde hekimine sorman.
curaprox iyi fırçadır, iyi temizlemeyi becermek lazımdır ama onda da, kıllar çok ve sık olduğu için mantar ürediği gösterilmiş.
5460 ve 1560 yumuşak olduğu için plak kaldırmada çok etkin değildir eğer tekniğin iyi değilse, mineni korursun ama çok bastırıyorsan, o ayrı.
sen klasik biriysen alacağın fırçanın düz saplı, düz başlı, 3-4 sıra enine, 12-13 sıra boyuna fırça demetleri olan orta sertlikte bir fırça olması iyidir.
Edit: basınç sensörlü olmayan elektrikli fırçayı alma, çok pişman olursun ilerleyen zamanda.
edit2. basınç sensörüne gerek yok diyene de aldırma, herkes uzman zaten. bilgisi yok fikri var.
not: diş hekimiyim.
0
Fırça dediğin elektrikli olurmuş. Üç senedir Curaprox 5460 kullanıyordum, kendime eziyet ediyormuşum.
www.hepsiburada.com
Kesinlikle al. Basınç sensörüne gerek yok elinin ayarı varsa, sadece üzerine koyacaksın, bastırma olmayacak.
www.hepsiburada.com
Kesinlikle al. Basınç sensörüne gerek yok elinin ayarı varsa, sadece üzerine koyacaksın, bastırma olmayacak.
0
Ben Sensodyne veya Curaprox kullanıyorum. Şu sıralar Şok'ta normalde tanesi 15 lira olan Sensodyne hassas dişler için fırçası 2 tanesi 11 lira. Ben 4 çift aldım. 2 yıl boyunca bir daha fırça almam.
0
yuvarlanantencereninkapagi
1 kasimda gitti. birkaç gün sonra mektup göndermeyi düşünüyorum ^^ mektup eline güvenli bir şekilde ulaşır mı, acemi falan diye mektubu başka biri falan almaz herhalde değil mi? bir de mektuplar okunuyordur diye düşünüyorum, öyle mi? mektuba ilistirecegim bir dize vs yazmak isterseniz de buyrunuz.
1 kasimda gitti. birkaç gün sonra mektup göndermeyi düşünüyorum ^^
mektup eline güvenli bir şekilde ulaşır mı, acemi falan diye mektubu başka biri falan almaz herhalde değil mi? bir de mektuplar okunuyordur diye düşünüyorum, öyle mi?
mektuba ilistirecegim bir dize vs yazmak isterseniz de buyrunuz.
mektup eline güvenli bir şekilde ulaşır mı, acemi falan diye mektubu başka biri falan almaz herhalde değil mi? bir de mektuplar okunuyordur diye düşünüyorum, öyle mi?
mektuba ilistirecegim bir dize vs yazmak isterseniz de buyrunuz.
0
askercell hat alsa ya 1900 lerdeki gibi mektup romantizmi yapmasanız siz de :D
0
Bacım, adam daha birliğine katılmadan mektup yollanır mı allasen? Sen yaz mektubunu ama adam bi bölüğünü bulsun kafasına asker olduğunu oturtsun. Herif sağa dön sola dön öğrenmeye başlasın, mektubun en azından yemin törenine dek gaz verme amacı içersin.
Mektuplar okunur, ondan sonra uygunsa teslim edilir.
Kafasına takmasın sayılı gün geçiyor.
Mektuplar okunur, ondan sonra uygunsa teslim edilir.
Kafasına takmasın sayılı gün geçiyor.
0
Mektubu yazin. Tarayin yada fotografini cekin. Mail atin. İnternet erisimi var ise, en guzeli. Hem el yaziniz, hem okunmaz hem de hizli.
0
Okunuyor. Acemilikte hiç yollanmaz ama, bütün usta askerler falan da okur, dalga falan geçmesinler çocukla, keko çok orada. Acemi askerler usta askerlere de komutan gibi davranmak zorunda. Okuma yazması olmayan adama amerikada mastır yapmış adam komutanım demek Zorunda falan. Çok acayip.
0
Acemide yapmayın üst devreler alay konusu yapar zaten ortam hoşuna gitmezse daha kötü olur.
0
Ben yazardim arkadasima, sonra 4 seneligine manita yaptim kendisini.
Ucunu yakmak adettendir.
Icerigi de genel su oldu, bu oldu, su bunu dedi falandi. Gullu dalli igrenc kartlar da atardim. Torpilliydi biraz. Hic dalga gectiklerini vs soylememisti
Ucunu yakmak adettendir.
Icerigi de genel su oldu, bu oldu, su bunu dedi falandi. Gullu dalli igrenc kartlar da atardim. Torpilliydi biraz. Hic dalga gectiklerini vs soylememisti
0
Askerde artık cep telefonu serbest diye biliyorum. Arayın veya whatsapp'tan yazın.
.
.
0
ben askerde iken evrak kısmında görevliydim. tüm gelen evrak, posta, mektup vs elimizden geçerdi. çok gizli ibaresi taşımayan her şey açılırdı. 6 ay içinde sadece 2 tane mektup geldi onları da görevli sivil memur açıp okudu yani okuyorlar ama isterse okumaz da. zaman olarak çok erken, gönderme derim.
0
Odun sayılabilecek bendenize bile çok hoş gelen şu fikre "internet var artık, mesaj gönderin, mektup mu kaldı aaabi" yorumları yapanları kınıyorum.
2017 yılında 1967 model araçla gezmek gibi işte ne güzel fikir.
Sorunun cevabını vermişler ama üstünden geçeyim: Evet mektuplar ne olur ne olmaz okunuyor. Birliğin, bölüğün ve hatta takımının adını/numarasını yazarsan ulaşır bir şey olmaz. Bence de acemilikte değil usta birliğine gittiğinde yaz, içinden geldiği gibi yaz, ne yazarsan yaz sevinir zaten o mektubu alan :)
2017 yılında 1967 model araçla gezmek gibi işte ne güzel fikir.
Sorunun cevabını vermişler ama üstünden geçeyim: Evet mektuplar ne olur ne olmaz okunuyor. Birliğin, bölüğün ve hatta takımının adını/numarasını yazarsan ulaşır bir şey olmaz. Bence de acemilikte değil usta birliğine gittiğinde yaz, içinden geldiği gibi yaz, ne yazarsan yaz sevinir zaten o mektubu alan :)
0
ben lise 2 sınıftayken ilk aşkım askere gitti uzaktan bakışma ve sokak köşelerinde 2 dk konuşma dışında birşey yoktu o zamanlar aramızda.acemiliğinde ve sonrasında ilk mektubu o yazdı adresini verdi ben de hemen hemen her gün yazdım mektup yolladım ona.
arada da telefonla konuşuyorduk. o yıllarda cep telefonu henüz yoktu.
bana onbaşısı ve rütbesini hatırlayamadığım komutanı da mektup yollamıştı.
aşkın çok şanslı biri senin mektuplarını biz bile gözler olduk diyorlardı. aslında ben hiçkimse okumayacak gibi ve herkes okuyacak gibi düşünerek yazıyordum.
okulda olan komik şeyleri uzata uzata anlatıyordum. aşklı meşkli cümleler asla geçmiyordu çünkü dediğim gibi sadece bakışmalardan ibaret bir aşktı.
onun mektupları ise sadece gelince neler yapacağımızla ilgili hayallerle doluydu .benim mektuplarımı nasıl beklediği nöbette neler düşündüğü ve telefon konuşmalarımız üzerine yazardı.
hakkarı yüksekova da askerlik yapıyordu. onu her aradığımda bana telefonda şarkı söylüyordu. "nothing's gonna change my love for you "
şarkının yılından yaşımız da çıkacak ortaya ama olsun .
sonra onu ve arkadaşlarını sınır ötesine yolladılar bana mektup yazamadı gizlilik nedeniyle telefonda da bana söylemediler.mektuplar durdu yazmamaya başladı .
ona aşık olan uzak akrabası kız bana dedi ki " o seni sevmiyor beni seviyor çık aramızdan " ben de inandım dönmesine 3 ay kala ona hakaret ve küfür dolu son mektubumu yazarak terkettim .
neyse bütün hikayeyi yazacağımı planlamadan mektuplardan bahsedecektim sadece konu konuyu açtı kafanızı şişirdim .
mektup iyidir güzeldir .kapalı bir zarfı açmak çok heyecanlıdır .
sevgiler
arada da telefonla konuşuyorduk. o yıllarda cep telefonu henüz yoktu.
bana onbaşısı ve rütbesini hatırlayamadığım komutanı da mektup yollamıştı.
aşkın çok şanslı biri senin mektuplarını biz bile gözler olduk diyorlardı. aslında ben hiçkimse okumayacak gibi ve herkes okuyacak gibi düşünerek yazıyordum.
okulda olan komik şeyleri uzata uzata anlatıyordum. aşklı meşkli cümleler asla geçmiyordu çünkü dediğim gibi sadece bakışmalardan ibaret bir aşktı.
onun mektupları ise sadece gelince neler yapacağımızla ilgili hayallerle doluydu .benim mektuplarımı nasıl beklediği nöbette neler düşündüğü ve telefon konuşmalarımız üzerine yazardı.
hakkarı yüksekova da askerlik yapıyordu. onu her aradığımda bana telefonda şarkı söylüyordu. "nothing's gonna change my love for you "
şarkının yılından yaşımız da çıkacak ortaya ama olsun .
sonra onu ve arkadaşlarını sınır ötesine yolladılar bana mektup yazamadı gizlilik nedeniyle telefonda da bana söylemediler.mektuplar durdu yazmamaya başladı .
ona aşık olan uzak akrabası kız bana dedi ki " o seni sevmiyor beni seviyor çık aramızdan " ben de inandım dönmesine 3 ay kala ona hakaret ve küfür dolu son mektubumu yazarak terkettim .
neyse bütün hikayeyi yazacağımı planlamadan mektuplardan bahsedecektim sadece konu konuyu açtı kafanızı şişirdim .
mektup iyidir güzeldir .kapalı bir zarfı açmak çok heyecanlıdır .
sevgiler
0
evet askercell var, internet erişimi var ya da şu an yoksa da olacak. bunları onerenler gerçekten mektupla aynı olduğunu mu düşünüyor?
o zaman acemi birliğinden sonra göndereyim.
o zaman acemi birliğinden sonra göndereyim.
0
Bence yazın, hatıra olarak saklar.
Sms yazan diyen arkadaşlar sevdikleri birinden hiç mektup almamış herhalde :/
Sms yazan diyen arkadaşlar sevdikleri birinden hiç mektup almamış herhalde :/
0
Acemilik bittikten sonra bir koli yapin, icine sevdigi seylerden de koyun. Sevdigi cikolata, ne bileyim kargo suresince dayanacak ev yapimi kurabiye filan, belki hep yaninda tasiyabilecegi bir sey vs icine mektup da koyup yollarsiniz.
0
johnnycash
Değerli duyuru halkı,hayatımda ilk defa izmir'e gideceğim. naapsam, neetsem? müze insanıyım. hangi müzeler tırttır? hangilerine gidilir? hangi sokak gezmeye layıktır? saat kulesi demeyeceksiniz umarım. resim heykel, arkeoloji, etnografya müzesi gördüm. başka öneresi olan var mı, lunapark'ından, artı
Değerli duyuru halkı,
hayatımda ilk defa izmir'e gideceğim. naapsam, neetsem? müze insanıyım. hangi müzeler tırttır? hangilerine gidilir? hangi sokak gezmeye layıktır? saat kulesi demeyeceksiniz umarım. resim heykel, arkeoloji, etnografya müzesi gördüm. başka öneresi olan var mı, lunapark'ından, artık ne bileyim leziz lokantasına falan filan. şimdiden teşekkürler.
hayatımda ilk defa izmir'e gideceğim. naapsam, neetsem? müze insanıyım. hangi müzeler tırttır? hangilerine gidilir? hangi sokak gezmeye layıktır? saat kulesi demeyeceksiniz umarım. resim heykel, arkeoloji, etnografya müzesi gördüm. başka öneresi olan var mı, lunapark'ından, artık ne bileyim leziz lokantasına falan filan. şimdiden teşekkürler.
0
doğma büyüme izmir karşıyaka'lı olarak ilk defa gideceğiniz için çok fazla beklentiye girmeyin derim .
midyeleri çok güzel özellikle karşıyaka vapur iskelesinin karşısına geçince sağda sokağın başında ( postane sokağı girişi ) midyeci ahmet var . bayılırsınız .
alsancak pasaport iskelesi yakınında meşhur topçu da çöpşiş yiyebilirsiniz .
ben de müze gezmeyi çok severim yazdıkların dışında efes selçuk yazasım geldi yakın sonuçta .
hatta selçuğa gitmişken selçuk müzesi efsanedir . ben çok beğenmiştim . ve oradan da şirince köyüne geçersin şarap denemeye .
istanbul'da yaşıyorsan ve izmir'e gideceksen mesafelerin kısalığı dikkatini çekecektir. mesela biz iş çıkışı çeşme'ye gidip denizde yüzen insanlardık izmir'de yaşarken . hem çok trafik olmaz hem de insan az .
bir de sokak sormuşsun hilton oteli yakınında sevgi yolu var sağlı sollu kitapçılar takılar birşeyler sergiler olan palmiye ağaçları arasında gezmelik bir yer .
midyeleri çok güzel özellikle karşıyaka vapur iskelesinin karşısına geçince sağda sokağın başında ( postane sokağı girişi ) midyeci ahmet var . bayılırsınız .
alsancak pasaport iskelesi yakınında meşhur topçu da çöpşiş yiyebilirsiniz .
ben de müze gezmeyi çok severim yazdıkların dışında efes selçuk yazasım geldi yakın sonuçta .
hatta selçuğa gitmişken selçuk müzesi efsanedir . ben çok beğenmiştim . ve oradan da şirince köyüne geçersin şarap denemeye .
istanbul'da yaşıyorsan ve izmir'e gideceksen mesafelerin kısalığı dikkatini çekecektir. mesela biz iş çıkışı çeşme'ye gidip denizde yüzen insanlardık izmir'de yaşarken . hem çok trafik olmaz hem de insan az .
bir de sokak sormuşsun hilton oteli yakınında sevgi yolu var sağlı sollu kitapçılar takılar birşeyler sergiler olan palmiye ağaçları arasında gezmelik bir yer .
0
Karşıyaka tarafında olacaksan manzarası bakımından Seyir Tepe restoranını tavsiye ederim. Eskiden alkol yoktu. Belki hala yoktur ama bahçesinden manzarası mükemmel.
Bunun yanında gezmek için devilone'a katılıyorum. Selçuk / Efes/ Şirince tarafları görülmesi gereken yerler. Şehrin içinde çok fazla gezilecek, takılacak yer yok.
Gezilesi sokak önerisi olarak da küçük istiklal olan Karşıyaka çarşıya bakabilirsin ama çok beklentiye girmeyin +1
Bunun yanında gezmek için devilone'a katılıyorum. Selçuk / Efes/ Şirince tarafları görülmesi gereken yerler. Şehrin içinde çok fazla gezilecek, takılacak yer yok.
Gezilesi sokak önerisi olarak da küçük istiklal olan Karşıyaka çarşıya bakabilirsin ama çok beklentiye girmeyin +1
0
Midye+1... İstanbul'daysan eğer, yediklerim midye mi kum mu diye düşünürsün...
Onun dışında aracın varsa Efes'e, Şirince'ye geç yakın nasılsa.
Onun dışında aracın varsa Efes'e, Şirince'ye geç yakın nasılsa.
0
folkart ve arkas sanat galerilerinde güzel sergiler var bu ara, onları ziyaret edebilirsiniz. müze seviyorum dediğiniz için söylüyorum, bunlarıda seversiniz büyük ihtimalle. arkas sanat galerisinin olduğu bina zaten kendisi müze gibi. ikiside ücretsiz.
kemeraltında şurda yemek yiyin, şahanedir yemekleri;
www.gevrekandginger.com
abacıoğlu handa yolo art'da bişiler için, mutfağıda iyidir;
www.gevrekandginger.com
bu butik otel kemeraltı'nın içinde, havralar sokağından hemen önceki bir handa, avlusunda mola verebilirsiniz, ordanda havralar sokağına geçebilirsiniz;
www.lagoraoldtown.com
kemeraltı kuyum pide;
tr.foursquare.com
kağıt ve kitap sanatları müzesi, Pablo Picasso, Marc Chagall, Joan Miro, Salvador Dali, Wassily Kandisky, Henri Matisse ve Andy Warhol gibi ünlü sanatçıların eserleri var;
tr.foursquare.com
tcdd müzesi, teşhir ve tanzim vahim durumda olsada en favori yerlerimden birisidir. hemen alsancak garın karşısında, girişi çok belirsiz, dikkatli bakmanız lazım;
www.kulturvarliklari.gov.tr
radyo ve demokrasi müzesi, hemen yanında da aziz vukolos kilisesi var;
www.konak.bel.tr
konak tarafından salepçioğlu camiiye de gidin, barok etkileri taşıyan şahane bir camiidir. süslemeleride yakın zamanda restore edildiğinden, göz alıcı bir renk ahengi var bu aralar.
daha çokkkk yazarımda, izmir'de yapacak bir şey yok denilince şaşkınlığımdan hızlıca bunları yazdım şimdilik. bu yazdıklarımın en az 5 katı daha yer, butik müze, tarihi sokak vesaire yazabilirim. beklentilerinize ve şehri nasıl deneyimlemek istediğinize bağlı, çok çok daha fazlası var.
efes gezilmeli doğrudur, müzeside yenilendi ayrıca.
kemeraltında şurda yemek yiyin, şahanedir yemekleri;
www.gevrekandginger.com
abacıoğlu handa yolo art'da bişiler için, mutfağıda iyidir;
www.gevrekandginger.com
bu butik otel kemeraltı'nın içinde, havralar sokağından hemen önceki bir handa, avlusunda mola verebilirsiniz, ordanda havralar sokağına geçebilirsiniz;
www.lagoraoldtown.com
kemeraltı kuyum pide;
tr.foursquare.com
kağıt ve kitap sanatları müzesi, Pablo Picasso, Marc Chagall, Joan Miro, Salvador Dali, Wassily Kandisky, Henri Matisse ve Andy Warhol gibi ünlü sanatçıların eserleri var;
tr.foursquare.com
tcdd müzesi, teşhir ve tanzim vahim durumda olsada en favori yerlerimden birisidir. hemen alsancak garın karşısında, girişi çok belirsiz, dikkatli bakmanız lazım;
www.kulturvarliklari.gov.tr
radyo ve demokrasi müzesi, hemen yanında da aziz vukolos kilisesi var;
www.konak.bel.tr
konak tarafından salepçioğlu camiiye de gidin, barok etkileri taşıyan şahane bir camiidir. süslemeleride yakın zamanda restore edildiğinden, göz alıcı bir renk ahengi var bu aralar.
daha çokkkk yazarımda, izmir'de yapacak bir şey yok denilince şaşkınlığımdan hızlıca bunları yazdım şimdilik. bu yazdıklarımın en az 5 katı daha yer, butik müze, tarihi sokak vesaire yazabilirim. beklentilerinize ve şehri nasıl deneyimlemek istediğinize bağlı, çok çok daha fazlası var.
efes gezilmeli doğrudur, müzeside yenilendi ayrıca.
0
+
İzmir Kadın Müzesi - Basmane
Neşe ve Karikatür Müzesi -Alsancak Kıbrıs Şehitleri Cad.
Mask Müzesi - Alsancak
Basın Müzesi - Basmane
Göç ve Mübadele Müzesi - Buca
Radyo ve Demokrasi Müzesi -Basmane
Tarım ve Makineleri Müzesi - Bornova
Yakınlardaki bazı müzeler:
Tales Matematik Müzesi - Aydın
Key Otomobil Müzesi - Torbalı
Asklepion- Bergama
Gezilecek görülecek bazı yerler:
Asansör ve Dario Moreno sokağı - Karataş (Körfez manzarası için akşam saatlerini tercih edin)
Kemeraltı Çarşısı, ara ve paralel sokaklarına girin. Kesteli yokuşu, Havra Sokağı, Şadırvanlar, Kızlarağası Hanı, Hisar Camii...
Karşıyaka'da Latife Hanım Anı evi, Zübeyde Hanım Anıt Mezarı
Eski İzmir esintileri için:
Konak Varyant bölgesi, Damlacık yokuşu ve antik roma yolunun da bulunduğu alan komple gezilebilir.
www.mgkmedya.com
Basmane Garı ve civarı
Buca kasaplar meydanı, Buca laventen köşkleri
Alsancak Garı ve Kıbrıs Şehitleri arasındaki bölge,
Doğa - dinlence - piknik
Buca gölet, Doğal yaşam parkı, Çiçekli Köy, Şirince, Balçova teleferik, Balçova Termal'de ılıca, İnciraltı kent ormanı...
İzmir Kadın Müzesi - Basmane
Neşe ve Karikatür Müzesi -Alsancak Kıbrıs Şehitleri Cad.
Mask Müzesi - Alsancak
Basın Müzesi - Basmane
Göç ve Mübadele Müzesi - Buca
Radyo ve Demokrasi Müzesi -Basmane
Tarım ve Makineleri Müzesi - Bornova
Yakınlardaki bazı müzeler:
Tales Matematik Müzesi - Aydın
Key Otomobil Müzesi - Torbalı
Asklepion- Bergama
Gezilecek görülecek bazı yerler:
Asansör ve Dario Moreno sokağı - Karataş (Körfez manzarası için akşam saatlerini tercih edin)
Kemeraltı Çarşısı, ara ve paralel sokaklarına girin. Kesteli yokuşu, Havra Sokağı, Şadırvanlar, Kızlarağası Hanı, Hisar Camii...
Karşıyaka'da Latife Hanım Anı evi, Zübeyde Hanım Anıt Mezarı
Eski İzmir esintileri için:
Konak Varyant bölgesi, Damlacık yokuşu ve antik roma yolunun da bulunduğu alan komple gezilebilir.
www.mgkmedya.com
Basmane Garı ve civarı
Buca kasaplar meydanı, Buca laventen köşkleri
Alsancak Garı ve Kıbrıs Şehitleri arasındaki bölge,
Doğa - dinlence - piknik
Buca gölet, Doğal yaşam parkı, Çiçekli Köy, Şirince, Balçova teleferik, Balçova Termal'de ılıca, İnciraltı kent ormanı...
0
rahip janick
Efenim, yemek yapmayı bilmeyen fakat meraklı bir erkek bireyim. Ailemle yaşıyorum, çalışıyorum. Dün ilk defa köfte yoğurdum ve lezzetli olduğunu söylediler (tuzu azmış sadece). Hatta babam bile beğendi -ki beğense bile pislik olsun diye beğenmediğini söyleyebilecek potansiyele sahip. Açıkçası bana d
Efenim, yemek yapmayı bilmeyen fakat meraklı bir erkek bireyim. Ailemle yaşıyorum, çalışıyorum. Dün ilk defa köfte yoğurdum ve lezzetli olduğunu söylediler (tuzu azmış sadece). Hatta babam bile beğendi -ki beğense bile pislik olsun diye beğenmediğini söyleyebilecek potansiyele sahip. Açıkçası bana da iyi geldi, rahatlattı biraz. Çok da kolaydı zaten yapması, bir numarası yoktu yani.
Bu akşam da başka bir şey yapmak istiyorum fekat hiçbir fikrim yok. Lezzetli önerilerinizi alabilir miyim?
Bu akşam da başka bir şey yapmak istiyorum fekat hiçbir fikrim yok. Lezzetli önerilerinizi alabilir miyim?
0
ali nazik yapabilirsin bence. fırında patlıcanları közle soğuğunca sarımsaklı yoğurtla karıştır. üstüne de kıyma, salça, soğan ve baharatlardan oluşan harcını koy. al sana mis gibi lokanta yemeği.
0
soslu kanat yapabilirsin fırında. ekstrem bir şey denemek istersen bir kuzu kol yada bacak al. terbiyeli, efsane bir tarif verebilirim. ama biraz zahmetli, belirteyim.
0
Kolay olsun dersen fettucini alfredo gibi makarna yapabilirsin. Tavuklu mantarlı güzel oluyor. Hazır krema, sarımsak, tereyağı, tuz, karabiber ve fettuccine makarna da gereken diğer malzemeler
0
Fırında somon.
somontarifi.com
Tariften farklı olarak balığın altına üstüne yuvarlak dilimlenmiş soğan, patates de koyabilirsin.
somontarifi.com
Tariften farklı olarak balığın altına üstüne yuvarlak dilimlenmiş soğan, patates de koyabilirsin.
0
tavuk butları 6 lı satılıyor ya al onlardan 1 paket suda haşla önce
birkaç patatesi büyük büyük kes yağda kızart ama çok fazla kızartma yanmasın .
sonra fırın tepsisine diz tavukları yanına patatesleri . çiğ olarak soğan dilimleri ve biber ekle birkaç tane tavuğun haşlama suyundan bir kase kadar al salça ve minik doğranmış sarımsak koyup karıştır üzerine dök at fırına üzeri kızarsın nefis olur .
birkaç patatesi büyük büyük kes yağda kızart ama çok fazla kızartma yanmasın .
sonra fırın tepsisine diz tavukları yanına patatesleri . çiğ olarak soğan dilimleri ve biber ekle birkaç tane tavuğun haşlama suyundan bir kase kadar al salça ve minik doğranmış sarımsak koyup karıştır üzerine dök at fırına üzeri kızarsın nefis olur .
0
yemek yapabiliyorum ama fikir olsun mobilden su köşeye iliseyim önce...
sonra da fırında levrek diyeyim.
temizlenmiş levrekleri alin. fırın tepsisine yerleştirin. arasına tuz serpip, karabiber ogutun. limonun parmak kalınlığında dilimleyin ve levreğin içine 1 er 2 ser dilim koyun. 1 yaprak da defne ilave edin. fırın tepsinin içine boşta kalan yerlere kabuğu soyulmuş sogan ve soyularak 4e ya da 8e bölünmüş patates ekleyin. uzerlerine hafifçe zeytinyagi gezdirin.
220 250 derece arasında kızarana kadar pişirin. afiyet olsun.
sonra da fırında levrek diyeyim.
temizlenmiş levrekleri alin. fırın tepsisine yerleştirin. arasına tuz serpip, karabiber ogutun. limonun parmak kalınlığında dilimleyin ve levreğin içine 1 er 2 ser dilim koyun. 1 yaprak da defne ilave edin. fırın tepsinin içine boşta kalan yerlere kabuğu soyulmuş sogan ve soyularak 4e ya da 8e bölünmüş patates ekleyin. uzerlerine hafifçe zeytinyagi gezdirin.
220 250 derece arasında kızarana kadar pişirin. afiyet olsun.
0
ed blackwell
otelcılık bolumunde okudum on buro departmanlarında stajlar yaptım ve 8 ay kadar bı iş tecrubem oldu.2015 de mezun oldum 24 yasımda.ve 2.5 yıldır yalnızca 1 yıllık ıs tecrubesıne sahıp olabıldım iş arama sureclerı dahil savsaklamayla birlikte.otelcilik yapmak istemiyorum.onumde askerlık var kapı gıb
otelcılık bolumunde okudum on buro departmanlarında stajlar yaptım ve 8 ay kadar bı iş tecrubem oldu.2015 de mezun oldum 24 yasımda.ve 2.5 yıldır yalnızca 1 yıllık ıs tecrubesıne sahıp olabıldım iş arama sureclerı dahil savsaklamayla birlikte.otelcilik yapmak istemiyorum.onumde askerlık var kapı gıbı beklıyor tecılım bıttı bile.meslek edınmem ımkansızlasmıs gıbı gorunuyor.ne yapacagım bellı degıl.yazılım alanında kurs falan gorsem dıyorum ama o sırada askerlıkten dolayı ıssızlık devam.kursla vs olcak ıs mı ayrı konu tabi.yanı oyle kalakaldım.gecmısıme sovuyorum kendı elllerımle koyamadıgım ve gelecegımde de dogru duzgun bı ıs gorunmuyor.sıctım belkı duyuru amacını asan bı eklenti ama bakmayın kusura artık.bu dkdan sonra para kazanabılecegım ne gelıstırebılırım ki
0
kardeş sıkma canını her şey yoluna girer, girecek. aynı bunalımları ben de yaşadım birkaç sene önce ama su akıp yolunu buluyor ya. tabi bu esnada kendini çok fazla geliştirmeye bak hayatın bunun merkezinde şekillensin yoksa belirsizlikler bulutunda kaybolur gidersin.
senin koşullarına bakıp çözümleme yapacak olursak, işin turizm asıl olarak ama sen bunu yapmak istemiyorsun. okay, bunu koy bir köşeye kafanda ve kapat üzerini. otelci olmayacaksın, otelcilik yapmak dışında bir şekilde yoluna sokman gerekiyor işleri. tekrar bir üniversite okumayı düşünür müsün mesela, okuduğun süre içinde de geçinecek birtakım geçici işlerde çalışırsın. okulun iki ya da üçüncü senesinde de okuduğun bölümle ilgili bir işe girer çalışırsın. bu konuya nasıl bakıyorsun mesela? para kazandıracak bir şekilde geliştirmek istiyorsun kendini, mesela yazılımla alakalı bir şeyler okusan? bu devirde ortalamaya vurduğunda en çok yazılımdan para kazanıyor insanlar. yani illa okul okuman gerekmez ama bence üniversite diplomasına sahip bir yazılımcı her halükarda diplomasız yazılımcıdan daha garanti bir geleceğe sahip oluyor, daha risksiz gibi. ki bunu senin durumuna özel olarak yazıyorum, daha çok patinaj çekmeden biraz daha belirginleşsin diye gelecek durumun.
ayrıca ailenle mi yaşıyorsun kirada mısın ekonomik durumun nasıl bunları da bilmek lazım sağlam cevap verebilmek için. askerliği sal bir şekilde, gitme. uzatabildiğin kadar uzat. gerekirse herhangi bir üniversiteye yüksek lisansa falan kaydol ama kesinlikle gitme. bu devirde askere gitmek delilik. aslında her devirde delilik zorunlu askerlik uygulamasının olması ama bu dönem spesifik olarak cidden yrrk gibi bir dönem. o yüzden askerliği salıyoruz direkt.
bütün bunların yanında otelcilik mezunu olduğun için turizmin diğer alanlarına da kayabilirsin gibi geliyor bana, mutfak falan mesela. şu aşçılık kursu gibi şeylere gidersen oradan da yürüyebilirsin bence rahatlıkla.
senin koşullarına bakıp çözümleme yapacak olursak, işin turizm asıl olarak ama sen bunu yapmak istemiyorsun. okay, bunu koy bir köşeye kafanda ve kapat üzerini. otelci olmayacaksın, otelcilik yapmak dışında bir şekilde yoluna sokman gerekiyor işleri. tekrar bir üniversite okumayı düşünür müsün mesela, okuduğun süre içinde de geçinecek birtakım geçici işlerde çalışırsın. okulun iki ya da üçüncü senesinde de okuduğun bölümle ilgili bir işe girer çalışırsın. bu konuya nasıl bakıyorsun mesela? para kazandıracak bir şekilde geliştirmek istiyorsun kendini, mesela yazılımla alakalı bir şeyler okusan? bu devirde ortalamaya vurduğunda en çok yazılımdan para kazanıyor insanlar. yani illa okul okuman gerekmez ama bence üniversite diplomasına sahip bir yazılımcı her halükarda diplomasız yazılımcıdan daha garanti bir geleceğe sahip oluyor, daha risksiz gibi. ki bunu senin durumuna özel olarak yazıyorum, daha çok patinaj çekmeden biraz daha belirginleşsin diye gelecek durumun.
ayrıca ailenle mi yaşıyorsun kirada mısın ekonomik durumun nasıl bunları da bilmek lazım sağlam cevap verebilmek için. askerliği sal bir şekilde, gitme. uzatabildiğin kadar uzat. gerekirse herhangi bir üniversiteye yüksek lisansa falan kaydol ama kesinlikle gitme. bu devirde askere gitmek delilik. aslında her devirde delilik zorunlu askerlik uygulamasının olması ama bu dönem spesifik olarak cidden yrrk gibi bir dönem. o yüzden askerliği salıyoruz direkt.
bütün bunların yanında otelcilik mezunu olduğun için turizmin diğer alanlarına da kayabilirsin gibi geliyor bana, mutfak falan mesela. şu aşçılık kursu gibi şeylere gidersen oradan da yürüyebilirsin bence rahatlıkla.
0
yazılım işini yapabilir misin? yani bütün gün hatta daha fazla bilgisayar başında oturup kod yazmak sana göre bir iş mi? okul konusu dezavantaj gibi görülebilir amaolay burada kendini yetiştirmenle alakalı, inan okul mezunu olup bir b.k bilmeyen o kadar sözüm ona mühendis var ki. kuzenimin arkadaşı yazılım mühendisliği mezunu herif sinemalarda çalışıyor, düşün. ha bu arada yazılım kursu demişken bu iş internetteki online kurslarla çok zor ğrenilir. mutlaka yanında soru sorabileceğin hatalarını danışabileceğin bir eğitmen olmalı. o yolu denedim oradan biliyorum. fiyatları da unutma tabi. bilge adam 10 bin civarı fiyatlar çekiyordu hatrladığım kadarıyla.
vedatchilipeppers aşçılık demiş. yabancı dilin varsa yurtdışına açılman için bir kapı olabilir.
ne mesleğe yönelirsen yönel yurtdışına gitmek için yada hiç olmadı yurtdışına bir şekilde iş yapabilmek için sana olanak tanıyabilecek bir meslek olsun. misal yazılım iyi bir seçenek bunun için. tabi bunun için de illa ki dil gerekiyor bir şekilde.
askerlik konusunda sen kendi kararını ver. her zaman karşında sorun olarak duracak. 4 yıllık mezunsan kısa dönem çekilir gibi.
yaş ve meslek konusunu sorun etme. artık bilgiye ulaşmak onu kullanmak çok kolay. toplumun da bakış açısını değiştirmesi gerek. insanlar yurt dışında 40 45 yaşında meslek değiştiriyorlar. o yaşta tıp okumaya başlayanlar var düşün. tabi oradaki olanaklar daha farklı.
moralini bozma kendini dinle, nasıl bir iş yapabileceğini iyice düşün, ona göre kararını ver.
vedatchilipeppers aşçılık demiş. yabancı dilin varsa yurtdışına açılman için bir kapı olabilir.
ne mesleğe yönelirsen yönel yurtdışına gitmek için yada hiç olmadı yurtdışına bir şekilde iş yapabilmek için sana olanak tanıyabilecek bir meslek olsun. misal yazılım iyi bir seçenek bunun için. tabi bunun için de illa ki dil gerekiyor bir şekilde.
askerlik konusunda sen kendi kararını ver. her zaman karşında sorun olarak duracak. 4 yıllık mezunsan kısa dönem çekilir gibi.
yaş ve meslek konusunu sorun etme. artık bilgiye ulaşmak onu kullanmak çok kolay. toplumun da bakış açısını değiştirmesi gerek. insanlar yurt dışında 40 45 yaşında meslek değiştiriyorlar. o yaşta tıp okumaya başlayanlar var düşün. tabi oradaki olanaklar daha farklı.
moralini bozma kendini dinle, nasıl bir iş yapabileceğini iyice düşün, ona göre kararını ver.
0
bilge adam kursunu düşünme bence , bir akrabam şu an 23 yaşında o kursa kayıt olurken 80 üzeri puanla bitirirsen iş garantisi demişlerdi. 98 puan ve üstün başarı belgesi aldığı halde iş bulmadılar. parayı da nakit vermiştik 10 bin tl ye yakın tuttu yazılım uzmanlığı kursu.
defalarca kurs binasına gittik telefon ettik mail attık başlarından savdılar .
turizmle ilgili bir iş bulabilir kendini geliştirebilirsin .ingilizce için bir kurs bulabilir boş kaldıkça dil çalışırsan daha faydalı olur bence .
defalarca kurs binasına gittik telefon ettik mail attık başlarından savdılar .
turizmle ilgili bir iş bulabilir kendini geliştirebilirsin .ingilizce için bir kurs bulabilir boş kaldıkça dil çalışırsan daha faydalı olur bence .
0
öncelikle moralinizi bozmayın, önünüze bakın, türkiye'de genç işsizliği çok fazla biliyorsunuz, bunun yerine tüm boş vakitlerinizi kendinizi geliştirmeye, internetten firmalara ilanlara bakmaya adayın.
yazılım konusunu çok bilmiyorum ama otelcilik mezunu olmanız belki bu sektördeki farklı departmanlar için size avantaj sağlayabilir. iş arama alanınızı genişletin. Yabancı dil çalışın. Direkt müşteri ile görüşmeyi seviyorsanız buna ilişkin ilanlara bakabilirsiniz. Masa başı ise yine otelciliğe yakın sektörlere bakabilirsiniz. iyi şanslar.
yazılım konusunu çok bilmiyorum ama otelcilik mezunu olmanız belki bu sektördeki farklı departmanlar için size avantaj sağlayabilir. iş arama alanınızı genişletin. Yabancı dil çalışın. Direkt müşteri ile görüşmeyi seviyorsanız buna ilişkin ilanlara bakabilirsiniz. Masa başı ise yine otelciliğe yakın sektörlere bakabilirsiniz. iyi şanslar.
0
bende aynı yaştayım. geçemediğim lanet olası ingilizce sınavı var mühendisim iş bulamıyorum ne kendi sektörümde nede başka sektörde günübirlik işlere gidiyorum böyle hayat mı olur ya.
0
turizm sektörü iyi parası olan için biraz. bir tur teknesi alıp keyfine bakabilirsin ileride. hepten kapama o kapıyı .
0
symfony2
Merhaba bir javascript developer olarak Ankara 3000₺ maaş ile çalışmaktayım, fakat İstanbul'dan 4500+Yol+Yemek şeklinde bir fondan beslenen bir girişimden teklif geldi sizce teklif değerlendirmeye değer mi? Girişim oldukça iyi bir fikir gelecek vaad ediyor. Ankara'daki düzenimi bozmaya değer mi İsta
Merhaba bir javascript developer olarak Ankara 3000₺ maaş ile çalışmaktayım, fakat İstanbul'dan 4500+Yol+Yemek şeklinde bir fondan beslenen bir girişimden teklif geldi sizce teklif değerlendirmeye değer mi? Girişim oldukça iyi bir fikir gelecek vaad ediyor. Ankara'daki düzenimi bozmaya değer mi İstanbul'da hayat standardım Ankara'ya göre düşer mi acaba ?
Not: yeni işin ofisi levent'in girişinde bir plazada metroya yakın bir yer
Not: yeni işin ofisi levent'in girişinde bir plazada metroya yakın bir yer
0
ben olsam gelmezdim. 10 bin kazanmıyorsan İstanbul'da olmaya değmez. çekilmez.
0
Kesinlikle degmez, bir kere odeyecegin kira ve yasam pahaliligindaki artis 3000-4500 arasindaki artisi dover
0
ben izmir'den istanbul'a iş için taşınan biri olarak gel diyorum .
ülkenin merkezi istanbul bütün firmalar burada . başka işler de çıkar karşına .bir de sosyal hayat seviyorsan konserler tiyatrolar etkinlikler daha çok .
ben ankara'da 4 ay kalmış sıkıntıdan patlamıştım . istanbul'a gel
ülkenin merkezi istanbul bütün firmalar burada . başka işler de çıkar karşına .bir de sosyal hayat seviyorsan konserler tiyatrolar etkinlikler daha çok .
ben ankara'da 4 ay kalmış sıkıntıdan patlamıştım . istanbul'a gel
0
Gelecek vaat ettiği için gel diyorum. Sadece bugünü değil, geleceği de düşünmek lazım böyle kararlar alırken.
0
Yeni iş gelecek vaad ediyor ve sizi heyecanlandırıyorsa, hayat standartlarınızın düşeceğini bilerek sorun olmaz diyorsanız gelin.
ofis çevresinde ya da metro hattında ortalama 2000 tl ev kirası olacaktır.(belki biraz aşağısı ya da çokça yukarısı)
diğer gelir gider hesabını da yapıp bütçenizi hesaplayıp karar verin.
kişisel fikrim, ben olsam taşınmazdım.
ofis çevresinde ya da metro hattında ortalama 2000 tl ev kirası olacaktır.(belki biraz aşağısı ya da çokça yukarısı)
diğer gelir gider hesabını da yapıp bütçenizi hesaplayıp karar verin.
kişisel fikrim, ben olsam taşınmazdım.
0
ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak
türkiye'de şu an 70 yaşındaki insanı yaşlı kabul eder misiniz?yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakl
türkiye'de şu an 70 yaşındaki insanı yaşlı kabul eder misiniz?
yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?
bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakla bekliyorum.
yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?
bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakla bekliyorum.
0
Dünyanın her yerinde yaşlı kabul ederim. Max gideceği 80, üzeri nadir.
0
1. Evet.
2. Orta yaşın sonları 45. Yaşlılık başlangıcı 55.
Teknoloji sayesinde hastalıklar yok oluyor ve ömür uzuyor ama yapay gıdalar, hava kirliliği gibi etkenler nedeniyle de ömür kısalıyor. Ağaç sayısı benim çocukluğumdan beri çok azaldı. Karşı komşu on metrelik çam ağacını kesti kaç yıl önce. Diğer bir komşumuz kendi evlerinden daha yüksek boydaki incir ağacını kesti. İnsanlar artık eskisi kadar iyi beslenmiyor. Bunları dikkate alarak insan ömrünün 150 yıl olacağını düşünmüyorum. İnsan ömrü 150 yıl olsa da eski insanlar kadar güçlü olacağımızı düşünmüyorum. Alkol ve sigara kullanan çok insan var. 20 yaşındaki çocuk 50 yaşında gibi gösteriyor. Spor yok, hareket yok. Böyle olunca 70 yaşına kadar yaşamanın manası yok.
2. Orta yaşın sonları 45. Yaşlılık başlangıcı 55.
Teknoloji sayesinde hastalıklar yok oluyor ve ömür uzuyor ama yapay gıdalar, hava kirliliği gibi etkenler nedeniyle de ömür kısalıyor. Ağaç sayısı benim çocukluğumdan beri çok azaldı. Karşı komşu on metrelik çam ağacını kesti kaç yıl önce. Diğer bir komşumuz kendi evlerinden daha yüksek boydaki incir ağacını kesti. İnsanlar artık eskisi kadar iyi beslenmiyor. Bunları dikkate alarak insan ömrünün 150 yıl olacağını düşünmüyorum. İnsan ömrü 150 yıl olsa da eski insanlar kadar güçlü olacağımızı düşünmüyorum. Alkol ve sigara kullanan çok insan var. 20 yaşındaki çocuk 50 yaşında gibi gösteriyor. Spor yok, hareket yok. Böyle olunca 70 yaşına kadar yaşamanın manası yok.
0
Geçenlerde bir yerde yaş aralıklarının değiştiğini okumuştum. 70 yaş artık o kadar yaşlı değil.
0
hayalci olmaya gerek yok. 70 yaş dünyanın her yerinde yaşlıdır.
60 ile yaşlılık başlıyor.
60 ile yaşlılık başlıyor.
0
evet yaşlı. 65 dedimmi başlar zaten.
bak şimdi şunu fark ettim, yaşlı olarak adlandırılmama hala 40 yıl var. gençlik vallahi güzel. hayırlısıyla genç mi ölsek...
bak şimdi şunu fark ettim, yaşlı olarak adlandırılmama hala 40 yıl var. gençlik vallahi güzel. hayırlısıyla genç mi ölsek...
0
Geçende okudum artık 65'e kadar genç oluyoruz ve 80'e kadar olgun. Sonra yaşlılık başlıyor.
Bana göre yaşlılık 70-75te başlıyor. Kendine iyi bakan ve ciddi sağlık problemleri geçirmemiş biri 75'inde bile gayet dinç ve akıllı olabiliyor bence.
Bana göre yaşlılık 70-75te başlıyor. Kendine iyi bakan ve ciddi sağlık problemleri geçirmemiş biri 75'inde bile gayet dinç ve akıllı olabiliyor bence.
0
cevap verenlerin simdiki yasina gore degisir. bana 20'li yaslarimda sorsaydin yaslilik 60'da baslar derdim, simdi 35 olduk ben artik yaslilik 70'de baslar diyorum. 50imde sorarsan 70 orta yas diyebilirim. insan bahsedilen yaslara yaklastikca farkli dusunuyor ve bu arada insan omrude uzuyor.
0
ortaçağda insan ömrü 30-40 arasıymış. hastalıklar kıtlık savaşlar vs .
şimdi bu hijyen ve teknoloji ile sağlıkta bu kadar ileri gidilmişken ömrün uzaması çok normal ve 70 yaş üzeri çok dinç çok genç ruhlu ve sağlıklı insanlar tanıyorum . bence yaşlı olmaya başlayan yılların başıdır .
şimdi bu hijyen ve teknoloji ile sağlıkta bu kadar ileri gidilmişken ömrün uzaması çok normal ve 70 yaş üzeri çok dinç çok genç ruhlu ve sağlıklı insanlar tanıyorum . bence yaşlı olmaya başlayan yılların başıdır .
0
İhtiyarlik kaç yaşında başlar?
Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı...
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
William Gladstone
Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı...
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
William Gladstone
0
fearisthemindkiller
Kis gezisi yapmak istiyorum, deniz kum gunes degil. Araligin basinda 1 haftalik gezi ama hangi ulke ve yapilacaklar nelerdir?
Kis gezisi yapmak istiyorum, deniz kum gunes degil. Araligin basinda 1 haftalik gezi ama hangi ulke ve yapilacaklar nelerdir?
0
İsviçre'ye gidebilirsin hocam. Alp dağlarında Heidi ile birlikte dağlarda atlar koşar, karların üzerinde yuvarlanır gidersiniz.
şaka bi yana, İskandinav ülkeleri olabilir.
şaka bi yana, İskandinav ülkeleri olabilir.
0
Avusturya cunku tam christmas market zamani. Her yer isil isil.
Viyana, innsbruck, salzburg ve doga isteyince mondsee, hallstatt, gosau, filzmoos (ve binlerce yer daha)
Viyana, innsbruck, salzburg ve doga isteyince mondsee, hallstatt, gosau, filzmoos (ve binlerce yer daha)
0
Fransa çünkü noel pazarı zamanıdır. Paris harika olur, 23 kasım'dan sonra noel pazarı başlıyor. Aynı zamanda Alsace Strasbourg taraflarını da tavsiye ederim. Muhteşem olur. Gereksiz turistler de olmaz. Büyüleyici olur.
0
Ya sanirim ben ISIS in eylem yaptigi yerlere gitmeye tirsiyorum, hele bi de Noel zamani, hic guvenli gelmiyo :(
0
@hybridus Baku' de ne yapilir? Benim orda konsere gitme fikrim vardi, cok zeverim Azeri muzigini? Hic gittiniz mi?
0
avusturya veya isvicre kesinlikle. ikisinde de kayak yapilabilir, daglara cikilabilir, noel carsilari gezilir. yaz mevsimi halt etmis denecek bi tatil yapilir yani
0
Kuzey Kıbrıs. Ben 3 sene önce kasım ayı ortasında gitmiştim. Araba kiraladım ve Lefkoşa, Güzelyurt tarafı hariç her yerini gezdim adanın.(Zafer Burnu'na kadar gittim.)
Eğer başka ülkeye gideyim derseniz aklıma güney yarımküre geliyor. Şimdi oralarda yaz. Özellikle Güney Amerika.
Eğer başka ülkeye gideyim derseniz aklıma güney yarımküre geliyor. Şimdi oralarda yaz. Özellikle Güney Amerika.
0
kıbrıs demeye gelmiştim @ceyhan prensi adana söylemiş.
yazın sokakta yürünmeyen kıbrıs'a eylül-mayıs arası her ay ya da 2 ayda bir gitmeyi seviyorum . istanbul'da kar yağarken uçağa binip kıbrıs'ta iner inmez montu çıkarıp gezmenin tadı süper.
tavsiye ederim .
yazın sokakta yürünmeyen kıbrıs'a eylül-mayıs arası her ay ya da 2 ayda bir gitmeyi seviyorum . istanbul'da kar yağarken uçağa binip kıbrıs'ta iner inmez montu çıkarıp gezmenin tadı süper.
tavsiye ederim .
0
enygma
Arkadaşlar merhaba, Kısmetse evleniyoruz ve kasım ayının ortasında da balayı niyetiyle 1 hafta izmire gidelim diyoruz. Efes, şirince gibi yerleri de görelim diyoruz. İkimiz de ilk defa izmire gideceğiz, arabamız yok, yürüyeceğiz ya da toplu taşıma yapacağız. Bu yüzden biraz daha keşif seyahati gibi
Arkadaşlar merhaba,
Kısmetse evleniyoruz ve kasım ayının ortasında da balayı niyetiyle 1 hafta izmire gidelim diyoruz. Efes, şirince gibi yerleri de görelim diyoruz. İkimiz de ilk defa izmire gideceğiz, arabamız yok, yürüyeceğiz ya da toplu taşıma yapacağız. Bu yüzden biraz daha keşif seyahati gibi de olsun istiyoruz :)
Önerileriniz nelerdir, otel olarak öneriniz var mıdır? Nereleri görmeliyiz?
Kısmetse evleniyoruz ve kasım ayının ortasında da balayı niyetiyle 1 hafta izmire gidelim diyoruz. Efes, şirince gibi yerleri de görelim diyoruz. İkimiz de ilk defa izmire gideceğiz, arabamız yok, yürüyeceğiz ya da toplu taşıma yapacağız. Bu yüzden biraz daha keşif seyahati gibi de olsun istiyoruz :)
Önerileriniz nelerdir, otel olarak öneriniz var mıdır? Nereleri görmeliyiz?
0
Biz İzmir'e gezmeye gittiğimizde Alsancak İbis Otel'de kalıyoruz. İzban Alsancak İstasyonu, otelin neredeyse hemen karşısında kalıyor. İzban'ı kullanarak ta Selçuk'a kadar gitmek mümkün (sanırım kişi başı iki bilet basılıyor). Şirince, Efes ve Kuşadası da Selçuk'tan minibüs mesafesinde. Erken çıkılırsa bir gün içerisinde buralar gezilebilir. Otel İzmir'in göbeğinde yer aldığı için şehri keşfetmek isteyenleri çok mutlu edecektir.
Bir diğer alternatif de 2-3 gün İzmir'de, 2-3 gün Şirince'de konaklamak. Şirince'deki pansiyon-köy evlerinin konaklama ücretleri ne kadardır, bilmiyorum. Ama sezonda olmadığımıza göre pahalı olmayacaktır. Şirince'den Efes ve Kuşadası yine minibüs mesafesinde olacaktır. İnşallah havalar da güzel olur ve doya doya gezersiniz.
Size bir ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Sevgiler...
Bir diğer alternatif de 2-3 gün İzmir'de, 2-3 gün Şirince'de konaklamak. Şirince'deki pansiyon-köy evlerinin konaklama ücretleri ne kadardır, bilmiyorum. Ama sezonda olmadığımıza göre pahalı olmayacaktır. Şirince'den Efes ve Kuşadası yine minibüs mesafesinde olacaktır. İnşallah havalar da güzel olur ve doya doya gezersiniz.
Size bir ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Sevgiler...
0
yazılanlar dışında kuşadası da aklınızda olsun hem gittiğiniz yerlere yakın hem de gezmesi görmesi güzel bir yer küçük bodrum gibi sahili de güzel .
çeşme yazacaktım vazgeçtim kuşadası daha şirin .çeşme'ye sadece kumru yemeğe gidiyorum ben izmirli olarak .
izmir şehir merkezinde tarihi asansör e gidebilirsiniz . kemeraltı çarşısını gezebilirsiniz .
mutluluklar ..
çeşme yazacaktım vazgeçtim kuşadası daha şirin .çeşme'ye sadece kumru yemeğe gidiyorum ben izmirli olarak .
izmir şehir merkezinde tarihi asansör e gidebilirsiniz . kemeraltı çarşısını gezebilirsiniz .
mutluluklar ..
0
