Iamsterdam cardin avantajli olup olmayacagina sen karar verirsin. Ben hep yurudugum icin benim icin bir anlami yoktu mesela, zaten ozellikle istedigim 1-2 muzeye giris hakki da vermiyordu. Incele, ona gore kendin karar ver bence, en sagliklisi.
www.iamsterdam.com

Ibis'de ben kalmadim ama kalan arkadaslarim memnundular. Ben merkezde kalmistim.

amsterdam'da 3 gün kaldım, sadece bir kez ulaşım aracı kullandım, o da dönüşte istasyona giderkene geç kaldığımız için. van gogh müzesive rijskmusesum var, bunlrın dışında pek bir müze yok.
iamsterdamcard tam bir fail.

Van Gogh, Rijksmuseum, film meraklısıysan mutlaka EYE, modern sanat ve dizayn için Stedelijk, anne frank'in evi bence en gezilesi müzeler.
bir de seks müzesi var :)

bölgeyi bilmiyorum ama merkezin dışında kalmış otel keşke daha merkezde kalsaydın.
toplu taşıma lazım olursa telefona 9292.nl uygulamasını indirip oradan bak (more options'tan otobüs, tren veya tramvayı seçerek).

myfitnesspal olabilir.

diyetkolik.com tam da istedigin seyi yapiyor. Mobil uygulamasi da var, istersen web'den istersen mobilden giriyorsun yedigini icitigini. Ne kadar ne aldiginigi, daha ne kadara ihtiyacin oldugunu gorebiliyorsun her an. Aylik 20tl ucreti var.

myfitnesspal gayet iyidir

gidiş biletinle dönüş biletin arasında iki gün olması lazım.thy kendince öyle bir kural koymuş bazı ucuz biletler için.

Bu Thy'nin kurali yani?
Iyi de manyaklar mi? Niye koyuyorlar bu kurali. Birkac saatlik seyahat icin o kadar para dokecegiz, isine niye gelmiyor ki? Mantigi anlamadim ben?

Ulkeye gidebilirsin onunla alakali degil.biletin kosullariyla alakali,bazende en fazla kalis suresi der kampanyali bilet satarken.bugun gidip yarinki ucaga fazlalik yaratmayasin diye,koordinasyon amacli ya da amerikaya bilet aldin gidis donus kampanyali donusu bir yil sonraya alayim dediginde kampanyadan cikiyorsun.

Ulkelerde de bazen uygulama oluyor.benim 3 kere girip 2 saat kalip ciktigim ulke dorduncude kabul etmemisti.sebep ve ticari belge gosterdikten sonra aldilar.

Birgun sonraki ucaga binsek ne farkedecek ki onu kabul ediyor?

2 günden az kalanlar kim? genelde iş için gidenler. onlara daha yüksek tarifeden sokmaya çalışıyor thy. olay bu.

bigl0rd +1

David Rocco mu?

natgeotv.com

Hayır malesef.

Rudolph Van Veen mi?

Hayır o da değil. Genç denebilecek yaşta, esmer, çok konuşuyor. Programın bir bölümünde gidip gezdiği yerde malzeme bulup yemek yapıyor. Oradakileri toplayıp balığa çıkmıştı mesela bir kere. O tip şeyler. Bir kısmında da bir restoran mutfağında Yemek yapıyor.

Şuna bi el atın :(

Buldum buldum :) kiran jetwha, kiran ile kenya hikayeleri. Yardımcı olmaya çalışan arkadaşlar teşekkürler.

kesinlikle taksi yeterli. istanbul'da araç sahibi olmak ahmaklık diyorum, kimse üstüne alınmasın.

Şart değil ancak öyle bir Lazım oluyor ki bazen, o da ayda yılda birkez, işte o zaman Şart diyebiliyorsun.

çok büyük bir araç düşünmüyorsan yüzde 80 vergi yok. yüzde 45. az değil ama yüzde80den az :)
eğer düzgün taksiciye denk gelirsen ya da her aradığında taksi bulabiliyorsan araba alma.

nerede oturuyorsun/çalışıyorsun/takılıyorsun...

bunun cevabı kişiye göre değişir.

Araba değil motosiklet ihtiyaç. Trafikte o kadar saat arabada beklemek benim ihtiyaçlarımı karşılamıyor açıkçası.

raylı sistem güzergahında isen, işin eve yakınsa, hele ki park yeri sorunu olan ev iş bölgesinde yaşıyor isen ağır amelelik.

Taksiye her saatte ve her guzergahta guvenemem. Gec saatlerde ve pek bilmedigim semtlere taksiyle gitmem. Gunun her saatinde her yere toplu ulasim da olmadigi icin, evet duruma gore ihtiyac. Sonucta burasi en kotu senaryoda sehrin bir ucundan oteki ucuna yuruyerek bir saatte gidebilecegin bir yer degil.

Bitaksi ve trafi turkiye kullaniyorum. Arabamı satalı sanırım 6 ay kadar oldu. İlk başta motor alayım diyordum. Sonra ne kadar ödediğime bakınca taşıt almak mantıksız geldi. Sanirım epey bir bu şekilde devam edeceğim.

evli değilsen arabaya gerek yok. pek çok arkadaşım eşi hamile kaldığında araba aldı yada şirket arabasını kullandı. gereksiz bişi araba, bisiklet al, motor al, araba alma.


@va +1 ama bazen,

10bin liralik bi araba isini gorur. Aksam bi yere gitmek gerekiyor, disci doktor falan bazen insan zorlaniyor. Bana ayda 1 kere lazim oluyor

Bence Istanbul'da sart degil. Hatta bircok durumda arabayla gitmek dezavantaj oluyor, maliyeti gectimde zaman acisindan.

oluyor tabii ama ne yaparsın, hayat da böyle bi şey işte. alışkındır o zaten, diğerine sor gitsin.

Çekici olmayan kiza hissettirmeden yürü diğerine. Gostere gostere yürüme.

A Beautiful Mind'ın sonundaki arkadaş grubu örneğini baz alma.

Adam Smith olmak, serbest piyasa ekonomisinde özgür olmak daha hesapsız kitapsız duygularınla hareket etmek daha doğru. Başkası ne düşünür, yanlış anlaşılır gibi hesaplar ile gitmez bu işler.

işin çok zor, kadınlar arkadaş da olsa birbirini kıskanır. arkadaşıma geldi, bana gelmedi diye düşünüp üzülecek. o kızın yanında olmadığı bir zamanı kolla bence.

bu kadar düşünceli olduğunu bilse ikisi de sana yürürdü be.

@charles montgomery monty burns, valla ince düşünmüşsün :) bende katılıyorum sana

ve soruyu soran kardeş, bence fırsatını bulduğunda yani kızı tek yakaladığında konuş alttan alttan kaçırma bu fırsatı sonra başını vuracak taşlar ararsın..

bende seninle aynı şekilde düşünüyorum. aslında tam olarak utanma değil de diğerine ayıb olur, üzülür gibi. değişik bişey. yalnızken konuş bence.

çekici bulmadığınız size yürümüyorsa ayıp olmaz.
charles montgomery monty burns'e de katılıyorum.

onların fıtratında var bu asgdhjklş :D

o değilde işime taş koyan çirkin bir kıza denk gelmiştim. bu da böyle aklında bulunsun. o çirkin kız da hoşlanıyorsa senden işin zor.

ama yürü gitsin, bir şey olmaz.

çirkin kız geldi açılın. özellikle liseden sonraysa zaten çirkin kız alışmış oluyor. default olarak masada başka bir dişi varsa kendisiyle ilgilenilmeyeceğini, kimsenin onu diyeceklerini takmayacağını biliyor zaten. yaşı 20den yukarıysa aldırmaz o yüzden. rahat ol.

istediğin kişiye yürüyebilirsin. senin çirkin olduğunu düşündüğün kızın umurunda olduğunu düşünme. şöyle ki, insanlar bir yaştan sonra genelde güzellik, yakışıklılık olayını aşmış oluyorlar. sen endişelenme o çirkin dediğin kız için. hatta belki o seni reddedebilirdi.

bu arada bir mistreated'ın çok ama çok çekici bir irkek olduğu gerçeği vardı, öyle değil mi?

Aynı şey geliyor başıma arasıra :/ tam olarak anlayamamış olabilirim ama mesela çekici bir kız oluyor ve yeni tanışıyorsun bir ortamda. onun yanında bir de çekiçi olmayan (ya da böyle demeyelim de ilgilenmediğin diyelim) biri daha oluyor. o biraz dışlanmış oluyor. Eğer gece kulübü gibi bir ortamsa dürtüklüyor gidelim falan filan diye :D benim de biraz moralim bozuluyor ama ne yapalım :(

Bence de ayip oluyor.

Sana kin bilemesi muhtemel ama takmayacaksın.

Reklamların çoğu böyle. Mesela yüzde yüz doğal! Böyle bir şey mümkün mü? :) o meyvesuyunun üstünde %100 doğal bandı yapıştırıyorlar ama maşallah 2 sene rafta duruyor.

kendin elinle sikacaksin en guzeli :)

"şahane, kurtsuz, mostra" demiyor ki. özen gösterdik suladık gübreledik, sizin için seçtik ama çürüklerinden seçtik, siz malsınız, size bu layık anlamında söylüyorlar. bundan bir şey çıkmaz.

Sadece meyve sebze isinde boyle degil ki. Yaptirim uygulanamaz bence. "Ozenle yetistirilmis" diyor, ozenle yetistirilmediginin mutlak kaniti yok. Ozenle yetistirmenin tam olarak tanimi ne ki? Ozenle yetistiriliyor der cikarlar, bundan sorumlu tutamaz kimse bence. Belki Antalya'da yetistiriyoruz der ama baska yerde yetistiriyordur, yalan soyledigi icin yaniltici bulanabilir belki, salliyorum.

Muz B, mandalina A.

ikisi de b

ikisi de a

soymam ben direkt götüme sokarım.

böyle duyuruya böle cevap :(

ikisinde de A

kici yada basindan soyuyor olmamiz neyi ifade edecek? :)

ikisi de b.

Muz A, mandalina B.

muz b mandalina a

muz b mandalina a

Muz B, mandalina A.

muz b mandalina a

@camforog afiyet olsun sana dilim dilim sok

@hain kostok bir arkadaşım eşi ne ters insansın senden başka muzu mandalinayı bu şekilde soyan yok demiş ancak arkadaş ortamında gördük ki herkes farklı şekilde soyuyor
Açıkçası A noktasından soyulduğunu ilk defa gördüm.

muz b mandalinaya ortadan girişirim sokarım tırnağı...

muz b
mandalina a

Her ikisini de A'dan soyarım.

muzu üstten mandalinayı alttan

ikisi de b

muz a, mandalina'da 50/50

b, b.

Muz B, mandalina A.

muz b, mandalina a.

muz A
mandalina B

muz a tarafından çok kolay soyuluyor.

muz b (sapı muzun a noktasına paralel olarak aşağıya doğru büküp soymak çok rahat oluyor),
mandalina a (a noktasına parmak sokmak suretiyle delik açtıktan sonra kolayca soyuyorum)

ikisi de B.

Muzu daima a, (maynunlar gibi) mandalina ikisi de.

Muzu sapı olan B noktasında, mandalinayı ise içe göçük olan A noktasından.

muz b , mandalin a

Muz B, mandalina A şaşmaz.

muz A, mandalinada bir tercihim yok.

ikisi de a.

ikisi de b.

o kısımlar sert olduğu için kabuğu oralardan ayırmak daha kolay oluyor.

A A. Zaten oralar açma halkası gibi.

Muzu kopardigim yerinden mandalina ise soyamam içim bi tuhaf oluyor.

ortadan abi, özellikle mandalina ve portakala ortadan girmek en güzeli
aha böyle
prntscr.com

a a

alkışlarla mı yaşıyon ?

teşekkür ederim hocam:)

yaşlılar bir yerden sonra zamparalaşmaya da başlıyorlar. fazla da yüz vermeyin derim :))

bir şey yazmadan direk sil. hatta engelle garanti olsun.

edit. yani yorumu sil önce. sonra hocayı sil. sonra hocayı engelle.

Birsey yazma, yorumu "like" et.

sevişelim mi?

yazan da kadin yani ortada farkli bir durum yok yanlis anlasilmasin. öneriler icin tesekkürler :)

"Aman hocam bırakın şakayı :)"

sadece like et +1

beğen+1 bir daha bulaşmıyorlar. beğen takıntısı yoksa tabi :)

teşekkür ederim hocam:)+1

yakın ama farklı "ğ"de ilk harfin uzatması gibi oluyor.

şurada anlatmıştım:

eksisozluk.com
eksisozluk.com

netice itibarı ile, yüzde yüz aynı sesler değil fakat her ikisinin de bir nevi uzatma vazifesi gördüğü -yukarıdaki entry'lerde verdiğim örneklerdeki- durumlarda aynı seslere dönüşmüş oluyor. onun haricinde farklı sesler.

alakası yok. önceki sesli harfi biraz uzatıyo o kadar. ağlamak yerine aylamak mı diyoruz?

Ayni sesler degil. Y'de dilinin orta kismini agzinin tavanina yaklastirarak, yumusak g'de ise daha arkadaki kismi daraltarak cikariyorsun. Ayni degil.

tuğçe, tuyçe farklı, sessiz harflerin tonlamaları yanlarındaki sesli harflere göre değişiyor.

yumusak g sesi
ince ünlüler ve kalin ünlüler ile kullaniminda iki farkli bir ses.

ince ünlüler ile kullaniminda yine farkli ama y'ye yakin bir ses.

'y' harfi -dili bastırarak- arka damakla çıkartılıyor
'ğ' harfi -dil kullanmadan- genizden çıkartılıyor.

aralarında böyle bir fark var.

Y ve ğ ayni sesler degil ama ğ yerine bir onceki sesliyi iki kere okuyarak ayni ses alinabilir. Tuğbu- tuuba, ağlamak- aalamak gibi.

ğ, kendinden önce gelen sesli harfi yarım ses oranında arttırır. başka da bir işe yaramaz. anneciyim ile anneciim demek az da olsa farklı ses

Hangi ildesiniz ki? Ona gore cevap verilir.

genco erkal'ın herhangi bir oyunu

Seyyar Sahne'nin Tehlikeli Oyunlar oyununa git mutlaka

Devlet tiyatrosu:
Profesyonel
Sessizlik
Col firtinalari
Ikinci dereceden issizlik yanigi

Profesyonel'i yakalaman cok zor ama ugrastigina deger.

click
about time
timecrimes

sorunun cevabı şu entry'de saklı: (bkz: the world's end/@hiko seijuro)

edit:

Yahu adam eğlencenin ağır bastığı film istiyor, timecrimes ve primer tavsiye ediyorsunuz. Romantik komedi tavsiye ediyorsunuz. Hatta benzerini istediği filmin aynısını tavsiye olarak yazıyorsunuz.

Komedi ve zaman yolculuğunun bir arada bulunmasını istiyorsan, en yakın safety not guaranteed var.

Zaman yolculuğunu çıkartayım ama bilim kurgu ve komedi olsun diyorsan da zaten cevabı yukarıda verdim.

Hot Tub Time Machine.

Son zamanlarda izlediğim en eğlenceli film. :)

onedio.com

My iz budushchego benim çok ilgimi çekti ama torrent filan bulamadım bi türlü.

İzlemediysen "Predestination" tam anlamıyla zaman yolculuğu olmasa da yine de izlenebilir ve içinde paradokslar barındıran bir film..

"Interstellar" demesem olmazdi:)

Primer.

bu ipneliği herkese yapıyorum. izle beynin yansın cozur cozur.

predestination

ben eğlendim

motor sesi olmaması çok tuhaf bir şey. devamlı çalıştıramadım mı acaba diye kontrol etme ihtiyacı duymuştum ben. Ayrıca benzinli araba kadar hızlı tepki vermiyordu veya bana öyle gelmişti. üç beş dakika kullandım sadece.

ben daha prototip olan bir araci kullanmistim, arkadasin dedigi gibi ben de tepki suresini biraz dusuk bulmustum, ama aslinda o da ayarlanabilir birseydi, yakit tuketimi dusunulerek oyle ayarlanmisti, hepsinde oyle degildir heralde. onun disinda gayet zevkliydi, sessiz sessiz.

Motor sesi ve titresim olmayacigini tahmin ettim zaten:) Gazi kokleyince his ses gelmemesi cok tuhaf olurdu:)

Lunaparkta çarpışan araba kullandım. Çok ergonomik değildi. Üstü açık kupe olduğu için rüzgar direnci çoktu. Hız yapamıyordum bir de. Motor sesi yoktu. Titreşim çok fazlaydı.

I am sparrow, captain sparrow. Kimse artik :)

Boyle diyordu di mi?

jean paul belmondo

javier bardem bana yakışıklı gelmiyor ama adamın her tarafından karizma akıyor
o şişko suratla nasıl karizma bilemedim ama

Nicholas Cage. Adam girdigi role yakisiyor herturlu cunku. Bir de sevimli bir yuzu var, "iyi adam" yuzu:)
Erkegim.

christopher eccleston

Javier bardem, Ryan gosling.?

Ersen Martin

david tennant <3

edit: şu listeye 3 doctor'u da kattık ya :D

Alex Turner
Matt Smith
James Mcavoy
Jesse Eisenberg

cogunlugun çirkin bulduğu biri ama işte bana dünya güzeli gibi geliyor
matt smith

mahna mahna
dupdurururuprup

bazen (taktığım zaman) her şeye kullanabiliyorum :(

ayyynen öyle (o y ayyynen öyle uzun olacak)

vaaaaaay

sürekli yok artık diyorum ben de
(acun virüsü kaptım)

"aynen" gicik oluyorum bu kelimeye ama kullaniyorum.

"yapacak bir şey yok". bir de kafamın karışık olduğu zamanlarda bir şeyi hatırlamaya çalışırken "neydi/nedir onun adı diyorum".

hadi ya

aslında sebebi etrafımdaki boş boş konuşan insanlar. bugün malın birinin doğum günü pastasının neli olduğunu vs. her detayını 10 dk boyunca dinledim sürekli hadi ya hadi ya hadi ya deyip durdum.

has sektör...

aman. ciddi ciddiymiş. sizin fitbol geyiğiniz varsa bu insanların burç geyiği var. ne aşalamaya kalkıyonuz hemen?

ciddi ciddi dinlere inananların yarısı kadar filan var en azından... ateist olup burçlara inanan "tanıdığım" yok. ama o da vardır, manyak çok...

burçlar hep güzel şeyler söylüyorlar o yüzden hayatlarını ona göre belirlemeseler bile büyük çoğunluk bakıyor. ona bakıp da inanan ve hayatını ona göre belirleyen sanırım çevremde yok ya da çok azdır. %5 diyeyim.

dinle birebir ilişkilidir diye düşünüyorum.

Dinlerle burçların ne ilisi var.burç bilimin yuksekk oranda dogruluk payi var bence gunluk burclar felan degil tabi ki aylara gore karakter dagilimi tutuyor.
Not:ateistim.

@emirkulu2
geyik olsun/laf olsun diye burç muhabbeti yapıp gerçekten inanmayanlar oluyor. onun için ciddi ciddi dedim. fitbol geyiğim yok.

bak adam spagettiye inanıyo nikini almış. ciddi ciddi spagettiye inanan adam diye başlık açmak hoş değil bebiş. itici başlık gördümmü beş kat itici oluyom hulk gibin, daha beter oluyo

Ben şu gruptanım. www.haberturk.com Çevremde inanan da çok, inanmayan da.
Korelasyon sorusuna cevap veremem, bilgim yok ama hafif bir korelasyon olabileceğini düşünüyorum. Çünkü kökten inançlı insanlar burçları reddediyorlar, şirk koşmaya ya da artık ilgili yasak olan dini terim neyse, ona giriyor diye. Ama ucundan inanan insanlarla burçlar arasında yüksek korelasyon olabilir belki.

Dini inançla değil de, zeka seviyesiyle burçlara inanma seviyesi arasında ciddi bir ters orantı mevcut. İnsanların zekasını ölçmek için iyi bir gösterge bence. Ciddi manada burçlara inanan bir insanı asla ciddiye alamam ben.

astroloji bir din, bir inanç sistemi olmadığı, kitabı peygamberi olmadığı, cennet cehennemi olmadığı için olaya "inanç" açısından yaklaşmıyorum ben.

bin yıllardır insanlar astroloji ile ilgileniyor. her dinde astroloji var. Osmanlı saraylarında müneccimbaşılar vardı, yıldıznameler vardı.

bunları merak ediyorsanız azcık araştırma ile bulabilirsiniz. (bkz: google)

çevremden gördüğüm kadarıyla:

-aşırı muhafazakarlar burç ve fala inanmıyor. dinen uygun bulmuyorlar. ama rüya yorumlarına bayılıyorlar, o açığı rüya yorumuyla kapatıyorlar.
-ateistlerin ve bilimle haşır neşir olanların umurunda değil.
-tanrı ve metafizik inancı olan ama muhafazakar yaşam sürmeyen düz insanların hemen hemen hepsi inanıyor. özellikle de kadınlar.

benim içinse olay sadece şundan ibaret:
(bkz: barnum etkisi)

Ciddi inanan var valla. Bilimsellige dayandiran da var ki daha fazla tahammul edemedim fazla desmedim:)
Dini ananca ters dustugu icin inanmayan var, dini inanciyla bagdastirip simsiki inanan var, dini inanciyla karistirmayip yukarida soyledigim gibi ciddi ciddi inan da var cevremde.

Kuran'da burc suresi var deyip burclara inan da var muhafazakar olup. Soyle ya da boyle, neye dayandirirsa dayandirsin, ciddi ciddi inananlara guluyorum. Bu isin - sozde - uzmanlarina da gercekten birseyler biliyor gozuyle bakiyorlar. Onlara bilim insani gozuyle bakiyor bazi tanidiklarim:)

Ben muslumanim, zaten uydurmasyon oldugu, bilimsel dayanagi olmadigi icin islam ile bagdasip bagdasmadigini kurcalamaya gerek duymadim.

bugün de duyuru'da bir grubu küçümsüyoruz, yaşasın.

etrafımdan kimse günlük burç yorumlarına inanmıyor. burçların belli kişisel özellikleri yansıttığını ise bizzat kendim düşünüyorum.

ek: saygı duymayı becerebildiğinizde hayat daha güzel olacak, inanın.

ben inanmıyorum. dinli bir insan da değilim. fakat burcumun özelliklerini okuduğum zaman kendimi görüyorum. inanmıyorum ama bir presence var.

3 yaşımdan beri allah gibi herhangi bir tanrıya inanmayan biri olarak burçlara "hmm nasıl oluyo ki acaba" diye yaklaşıyorum.

Saygi duymadigimiz kim soyledi ki? Kimsenin kimseyi kucumsedigi yok. Inandiklari seyin kendisine saygi duymuyorum sahsen, inanlara saygi duyuyorum diger tum insanlara duydugum gibi. Sahsen.

"dur şimdi linç edileceksin" diyecektim ki sayfayı yenilemediğim için böyle duruyormuş geç kalmışım.

evet ciddi ciddi buna inananlar var. gelin sizinle doğduğunuz ay yüzünden, gezegenlerin konumundan, yakınlığından diğer gezegenler ile araya girmesinden, güneş ışığını yansıtmasından ya da bir milyon başka sebebinden dolayı dünyadaki insanların hücrelerine herhangi bir etkisi olup, olmadığını konuşmaya çalışalım ama "bir çocuk var çok hoşlanıyorum ama x burcu erkeği. o burç ile y burcu kadını anlaşabilir mi?", diye ilişkilerini belirlemeye çalışanları da oturup ciddiye almamı beklemeyin lütfen..

inanıyorum. ama şu günlük burç yorumları muhabbetine değil.
dinle/inançla ilişkili bi yanı yok bence, gördüğüm kadarıyla.
dalga geçmek, aşağılamak, ciddiye almamak falan olabilir bunlar. ama burç yani din gibi değil ki kimseye zararı yok, eğlenceli bi şey. dolayısıyla inanmayanların burçlar üzerine bu kadar konuşması anlamsız.
bu arada gördüğünüz cool tavrımı burcuma borçluydlkfjklf.

turizmdir ama mesela süre çok uzundur? veya gösterdiği maddi belgeler yada türkiye'ye bağlı kaldığına dair belgeler eksik/yetersiz bulunmuştur?

bunu da sebep olarak yazmışlardır sadece.

biraz daha açık yazarsanız daha iyi olur o yüzden.

ayrıca evet ne yazıkki kafasına göre red etme hakları var.

öğrenci belgesi gösterildi. ailesine ait gerekli maddi dökümanlar verildi. başvurmadan defalarca kontrol ettik. daha önce alınmış schengen vizeleri kopyalanıp verildi. kağıt üzerinde reddedilmesi için bir sebep yok. sadece 1 haftalık bir süre için başvuruldu.

kendisi melek gibi bir kadın. tipten kaybedeceğini sanmıyorum. nasılsa başvuru parasını aldık, caydırabilirsek caydıralım gibi bir politika izlediklerini düşünüyorum. ikinci başvuruyu da reddedebilecek olduklarını düşünmüyorum. bir daha deniycez, bakalım...

kadın hem de? gerçekten ilginç o zaman.

konsolosluğu arayıp sorun bir isim vermeden ama vize reddi almışım detaylı sebebini öğrenebilir miyim diye? mümkünse yazılı olarak. çünkü gidiş amacı gayet açık.

en fazla şöyle tahmin ediyorum gideceği yer saçma küçük bir şehirdir rezervasyon yaptığı ve orada 1 haftalık gezecek bir şey yoktur, diğer şehirlerde de rezervasyon yapmadığı için şüpheli görmüşlerdir ki oha yani interpolle aranan birisi değil sonuçta ve öğrenci.

ilginç gerçekten.

vallahi hic bir hukuksal yaptirimi yok. hic ugrasmayin bence. dert sahibi olursunuz.

türkiye güclü bir devlet olup vatandasinin hakkini korumadikca bu tarz konularda cok basimiza gelir bu.

arkadaşıma da böyle anlamsızca red geldi vizeden. o da kadın.
red'de itiraz etti, haklı bulundu ve 3 aylık vizesini aldı. ekstra para ödemedi.
konsolosluktaki memurun canı sıkılmıştır yapmıştır öyle.

tek başına gidiyorsa belki onu sorun yapmışlardır. orda yaşayan birinden davetiye falan bulun (o da kadın olsun ama)

schengen vizesine hoşgeldiniz :) size o belgeyi 10 sefer toplatırlar, 10 sefer red edebilirler, kanuni olarak tek bir şey yapamazsınız. ama bir fransız vanatdaşı sadece pasaportu ile ülkemize elini kolunu sallaya sallaya 90 gün girer.

ilk vize aldığı ülkeye başvursun. oraya iptal edilebilir otel rezervasyonu ve iptal edilebilir uçak bileti rezervasyonlarının çıktıları ile başvursun. oradan çıkar. çıktıktan sonra önce onları iptal ettirsin ve fransa' dan rezervasyonlarını yaptırsın. fransa giriş kapısında ' ne alaka burası' derlerse ' turum o ülkeye idi ancak son gün iptal oldu, ben de buraya geldim ve turistik sebep' desin. daha önce böyle yapıp 2 sefer giriş yaptım.

Reddetme haklari var, birsey yapamazsiniz. Bildiginiz gibi vizeyi alsaniz bile ulke girisinde polisin tipinizi begenmeyip almama hakki varken bu da sasilacak birsey degil.

bir kere daha nexus önereceğim. bütçenize göre 4, 5 veya 6 olabilir :) 1 yıldan fazladır 4 kullanıyorum, zaten şahaneydi son güncellemeden sonra daha da şahane oldu.

huawei modellerini kesinlikle küçümsemeyin. inceleyin. dengi olan iphone dan 400 samsung tan 200lira daha uygunlar

Bence lg g3
kiyas.la
www.youtube.com
Bunlara ve fiyatina da bakarsak lg g3

asus zenfone 5

samsung note 3 neo'ya da bakmalısınız derim. Fiyat performans açısından ilgilenebilinecek bir telefon.

Bu konularda bilgi sahibi degilim fakat, agir tahrik, nefsi mudafa gibi faktorlere gore farkli farkli sonuclar cikacaktir. Kavgada adam olduren su kadar, hem adam hem polis olduren su kadar ceza yer diye birsey soylenemez bence. Bazi degiskenler var.

Ağır tahrik, nefsi müdafa yok; bir kız meselesi yüzünden çıkan normal bir kavga. Polis de adamı yakalamaya çalışırken çatışıyorlar, o şekilde ölüyor. Aşağı yukarı kaç sene yer, yatarı ne kadar olur, ortalama rakamı merak ediyorum açıkçası.

bırak boşver Allah'ından bulsun. sen de başını belaya falan sokayım deme.

@kakao bu gerçekte yaşanan bir olay değil :) Bir hikaye kurguluyoruz da gerçeğe olabildiğince uygun olsun diye araştırma yapıyorum.

ağaç tutkalları var. inşaat malzemeleri satan yerlerde bulursunuz.

edit. yapıştırdıktan sonra mengene gibi zımbırtılar var onlarla bir süre sıkıştırmanız lazım.

patex ile girişebilirsin. tutmama gibi bir ihtimali yok.

Beyaz tutkal deniyor. Doğru şekilde uygularsan bir daha ayırmana imkan yok.

Koctas'ta, bauhaus'ta bulmama ihtimalin yok.
Ayrica sacma gelebilir ama pinpon topunu eritip yapistirirsan inanilmaz kuvvetli yapistiriyor.

tutkal. epoksi de olur pahalıdır. kırtasiyelerde bile vardır tutkal yapıştır. ve bir gece sıkıştır. yan çevirip üzerine ağırlık koyabilirsin.

shostakovich waltz nr2

Siz waltz sevmissiniz. Birçok bestecinin waltz eseri var. Waltz diye aratip içlerinden seçip seçip dinlersiniz.

Strauss'un blue danube çok meşhurdur mesela.

Andre rieu'nun videolarina bakin, hep waltz calar zaten.

Cosmos şu sıralar favorim..

cosmos +1
herkes mutlaka izlemeli.

1- cosmos
2- bbc life

unutmuşum bir de bbc'nin hidden kingdoms var bu sene çıkan, üç bölümlük. çok güzeldi.

cosmos +1
ve asla sıkılmayacağım (bkz: air crash investigation)

bibisi'nin 11 bölümlük Planet Earth'ü güzel.

16 Ton - Vicdan ve Serbest Piyasaya dair bir film

www.youtube.com

(bkz: air crash investigation)

Mythbusters. Aslında tam olarak belgesel değil ama. Belgesel seven bunuda sever.

Apocalypse - La 2ème guerre mondiale
Ikinci dunya savaşı ile alakalı.

cosmos serisi +1
age of stupid
zeitgeist serisi
food inc. (uyarı: ağlamalı)
the cove (uyarı: ciğer söktürmeli)

cosmos + 1
penguenler + 1
how it's made + 1 (buna benzer food factory var, yine discoveryde. adından anlaşılacağı üzere sadece gıda üzerine.)
air crash investigation + 1 (buna benzer seconds from disaster vardı nat geo nun. o da güzel)
bbc nin belgeselleri güzeldir genel olarak.
bir de tam olarak belgesel değil ama bu sakallı motorcular da güzel.

belgesel film olarak beğendiklerim:

man on wire
the imposter
earthlings
exit through the gift shop
the cove
food inc.
zeigeist (birincisi)

belgeselimsi:
baraka
koyaanisqatsi
samsara

Earthling'i öneririm.

Kuşlar Kanatlı Uygarlık
Penguenlerin Marşı

sanata ilgin varsa "tuvaldeki başyapıt"ı çok seversin... hatta yoksa bir ilginin uyanmasına neden olabilir. van gogh'la ilgili bölümde bi bak derim en azından...

bbc- weird nature
bbc- blue planet
zeitgeist serisi

Cok var. Trough the wormhole with Morgan freeman serisi, fabric of the cosmos serisi, known universe serisi, beyond the cosmos serisi, cosmos +1, air crash investigation serilerini de severdim ama artik sikildim, aklima gelenler bunlar suanda.

Yas araligi var mi bu yontemleri kullanlarin? :)

Hayır.
Benim feysim yok. Daha farklı enstrümanlar kullanıyorum.

tabii ki böyle oluyor. sana ve bana ters geliyor hatta acayip geliyor özellikle kız karsılık verince ama millet gecesini gündüzünü bunu veriyor basarılı olabilmek için. o yüzden oturup bekleyenler gıdım yol alamıyor çünkü bu adamlardan tonlarca ama tonlarca var. kısacası sende uğraşacaksın kovalayacaksın yüzsüz olacaksın, piç olacaksın. '' ya cok sacma ayıp olur şimdi'' veya '' abaza gibi görünüm direk istersem numarasını'' '' daha ilk günden mesaj atmiyim'' diye düşünürsen yerinde sayıyorsun işte.

yüz-süz-lük. olay burada. ha yapması o kadar kolay değil alışmış değilsen.

bu ne abazanlik lan kim yapiyomus bunu acaba :D hayatta denemem boyle bi yontem bu ne amk :D

Nasıl birşey bakmıştınız?
İnternette milyon farklı canlı var. Elbet biri düşer. Artık deli mi gelir manyak mı gelir o da senin şansına. Kazı kazan gibi resmen.

Yokluktan hep bunlar.

yeni tanığına telefon numarası vermek, 555 212 29 458 91
los angeles'te yaşıyoruz ne de olsa.
bence hiç saçma değil. gayet mantıklı.

facebook'tan yazılıyor da öyle yazılmıyor. tanımadığını eklersen, onunla biraz farklı konuşman lazım. öyle paylaştığı her şey de beğenilmez.

farklı olmak lazım, boş konuşmamak lazım. öyle 'selam, naber (:' girişiyle yürüyemezsin kolay kolay. hatta yürüyemezsin. merak uyandırman lazım kısacası. edebiyat da parçalama ama bir şekilde de rutin olma işte.

e ister istemez de elinin yüzünün düzgün olmasından bir tık daha iyi olman lazım. zaten seninle hiçbir bağı olmayan kız, giderin yoksa eklemiyor. ondan sonrası dile ve birikimine kalmış bir şey.

Sana "facebooktan 100 kadınla nasıl sevgili oldum" kitabımı öneririm.

üç maddeyi ya da herhangi birini uygulayanları direkt ergen sınıfına koyuyorum. bilginize. böyle bi yürüme yok artık.

çok farklı bir yerden giricem olaya ama
fransada ve çek'te dil sorunu yaşayabilirsiniz, kısmen avusturyada da (ingilizce konuşacağınızı düşünerek şey ediyorum, pek konuşmuyorlar çünkü)
Ağustosta İsveçe gittim gayet güzeldi, gündüzleri baya uzundu ve hava da iyiydi- ben ne fazla sıcağı ne fazla soğuğu seviyorum :) başka zamanlarda pek gidilmeyeceğini düşünerek kuzey ülkerinden herhangi birini seçerdim ben olsaydım.

Bence guzel bir yere degindiniz staj yapacagim icin ingilizce konusulan bir yer olmasi da onemli elbette. Tesekkur ederim cevap icin :)

ben hollanda'yı seçerdim :)

Hollanda. Ingilizce bilen orani da epey yuksek. Gunler uzun, iyi vakit gecirirsin. Ayrica rahat ulke.
Yukaridakilerden Finlandiya, Isvec, Danimarka haric hepsine gittim. Hollanda bence.

danimarka'ya olan özel ilgimi elersem isveç'e giderdim.

hollanda

Hollanda için kitapçıkta AB pasaportu taşıması zorunludur yazıyor. (?)

gözünü seveyim almanyaya gelme.

danimarka.

bende ispanya diyim de kafalar karissin.

ciddili cevap: ispanya

Su durumda almanya, cek ve fransa'yi eliyorum gelen cevaplara bakarak. Fransa'yi dil bilmeden 1 ay gecirmek cok sorun olur diye dusunup eliyorum. Elde kalanlar:
Isvec
Danimarka
Ispanya
Hollanda
Finlandiya

bu soru bi süpermarkete girip hangi mal güzeldir hangisinden alayım diye sormaya benziyor. şehir seçenekleri filan da yok.
bence ne istediğinizi iyice düşünmeniz gerekiyor her şeyden önce.

ben olsam, "almanya-isveç-danimarka-finlandiya-hollanda-diğerleri" şeklinde bi sıralamayla giderdim.

almanya, isveç, danimarka, finlandiya, hollanda diye saydırdım ama; özellikle "nordic" denen ülkelerin kültürleri çok farklı biz ortadoğu insanları için. almanya biraz daha aşina olduğumuz "avrupa" tanımına yakın olduğu ve ingilizce bilme oranı yaygın olduğu için ilk sıraya yazdım.

dil sorunu ispanyolca bilmiyorsanız ispanya için de geçerli. bilmiyorlar ingilizce.

hayat standartlarının dışarıdan mükemmel göründüğü zengin ve güzel nordic ülkelerinde sizin de oranın yerlisi gibi bi hayatınız olacak diye bir kaide yok. ırkçılık da gayet var bu güzel ülkelerde, bakmayın almanyanın adı çıkmış. ve aşırı pahalı. en basitinden türkiyede 15 liraya yediğiniz ortalama bi yemeğin muadilini 35 liradan aşağı yiyemiyorsunuz. bakkaldan aldığınız bi küçük şişe su 5 liradan fazla olabiliyor.
isveç, danimarka, finlandiya için konuştum. hollanda için de geçerlidir büyük ihtimalle bunlar, hollanda'da uzun süre kalmış birileri daha iyi bilebilir. yazsın öğrenelim.
kötülemek için yazmadım bunları, insanlar oturdukları yerden duyduklarıyla yetiniyorlar ve bu ülkelerin sadece iyi ünleri konuşuluyor.

çek cumhuriyeti, avusturya hakkında bi bilgim yok çünkü hiç bir zaman ilgim olmadı. şu liste içindeki en son tercihlerim olurlardı.

ispanya bu listedeki en çok aşina olduğum ve en çok üzerine konuşma hakkı bulduğum ülke, yepyeni ve diğerlerine nazaran çok da yabancılık çekmeyeceğiniz bir kültür olabilir. rahatına düşkünlük ve eğlenmeyi bilmek ispanyol insanının genlerine işlemiş. genel olarak güvenli. on kişiden yedisi ingilizce bilmiyor. özellikle yeni bir kültür tanımaya aç iseniz tercih edilebilir. pek pahalı sayılmaz.

almanya dünyanın en güzel ve en gelişmiş ülkelerinden biri. dünya alman'ın taşağını yesin geyiği boşuna dönmüyor. iki tane dünya savaşından mağlup çıkıp dünyanın en gelişmiş sanayi ve ekonomilerinden birine sahip olmuş bir ülkeyi bence gidip görüp biraz anlamaya çalışmak lazım. berlin dünyanın en çılgın şehridir bu arada. genel olarak nordic ülkeleri gibi pahalı değil, nüfusun çoğu ingilizce biliyor. akılcı olmayı kültür edinmiş gibiler kendilerine.

arz ederim.

@take me rufee2 dediginiz gibi marketten elma armut almak gibi sordum ama ben de boyle yapicam tercih cunku sehir seceneklerimiz kazanilan ulke belli olunca ogreniliyor. Yani kör tercih yapiyorum diyebilirim. Avrupa konusunda da bilgi sahibi olmadigim icin gidenlerin fikrini almam en dogrusu olur diye dusundum.
Cok tesekkur ederim boyle kapsamli ve net bir cevap verdiginiz icin.

Bekle silme duyuruyu.

the infinity and beyond

www.belgeselmi.com

soğuk savaş değil de soviet storm'u izliyorum ben şimdi. çok fena.

(bkz: the world at war)

Boyle turkce birsey var isini gorur mu? Fransiz devrimi
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Bir bu var:
www.youtube.com
www.youtube.com

Gorur gorur hepsi gorur tesekkurler cok:)

(bkz: the death of yugoslavia )(bkz: apocalypse the second world war )

çernobil belgeseli: www.youtube.com

national geographic'e ne kadar güvenilir tartışılır ama hiroşima ertesi gün belgeseli: www.youtube.com

bunu izlemedim, pearl harbor baskını: www.youtube.com

bir de ilgini çeker mi bilmiyorum, büyük dünya tarihi belgeseli var. 7 bölüm sanırım. şu ilki: www.youtube.com

burada söylenen bir çok belgeseli izledim, güzel öneriler var ama benim tavsiyem "the century of the self"

1 sn bile pişman etmeyecek

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

hay sikeyim. deri altına işlenen mürekkep için bu kadar uzun düşünebiliyonuz mu cidden?

eşinin dövmesi, etrafınızdakileri, aileni neden ilgilendiriyor ki onu anlamadım.

aileni test etmen için güzel bir fırsat. ona bile laf edecek kadar dar fikirli insanların içinde yetiştiysem üzülürdüm açıkçası. vücut kadına ait sen dahil ailende kimseye laf düşmez.

şu deriye işlenen materyal hakkında düşüneceğimize ne bileyim paralel evrenler hakkında ya da başka yaşam formları hakkında kafa yorsaydık şerefsizim ülke olarak kalkınırdık.

ailemin bir kısmı muhafazakar. islam'a göre (kuran'da böyle bir şey yazmasa da) dövme yaptırmak günah sayıldığı için aile bu durumdan hoşlanmayabilir.

açıkçası önemli olan ailenizin düşüncesi değil sizin düşünceniz ve fakat ailenizin karşısında bu düşüncenizi savunabilecek durumda olmanız lazım. eşinize laf söyletmemeniz lazım. eğer ailenizin bu durumu gerçekten problem edeceğini düşünüyorsanız ve eşiniz için çok özel ve anlamlı dövmeler değilse dövmeleri, o zaman onları sildirmeyi düşünebilir belki sizin için. muhafazakar bir aileye kabul edilmesinin şartı buysa, bu duruma içerlese de sildirmeyi uygun görebilir.

çocuklarınız büyüyünce etkilenir mi derken? yani etkilenebilir tabi ki ama etkilenip dövme yaptırmaya karar verirlerse de (çocukken değil tabi) bu onların kendi kararı olur. karışamazsınız. herkes ailesiyle aynı inançları, aynı görüşleri benimsemeye mecbur bırakılamaz.

inançlar nedeniyle dövmeye gereğinden fazla anlam yükleyip kişinin diğer özelliklerini gözardı etmek büyük saygısızlık.

Güzel kardeşim niye kendi hayat tarzına uygun kadınlara değil de böyle rahat yaşayan insanların hayatına dahil oluyorsun ki? Niye bu muhafazakar erkekler böyle gerizekalı? Aileni bu kadar önemsiyorsan niye bu kadınla ilişkiye başladın? Çünkü ciddi değildin ilk başta, sonra aşık oldun bırakamadın dimi? Yazık değil mi o kıza, şimdi senin ailenin zıt gelmesini senin yüzünden çekecek. Kabahati ne? Senin gibi arada kalmış bir tipe aşık olmak! Getizekalısın canım kardeşim.

Benim ailem de seninki gibi. Ben de onları önemsiyorum. O yüzden kimsenin canını yakmamak adına ailelerin uyumlu olmadığı insanların kanına girmiyorum. Bir zahmet sen de öyle yap!!

Yapamayan, senin gibi olan kuzenim gitti 5 yıllık ilişkiyi bitirdi ablasının lafına. Köpek gibi pişman. Hoş bitirmese de ailesi o kıza hayatı zindan edecekti, iki ucu boklu değnek. Adam olun az!!

Çok duyarlıymış. Sen kalk kaç sene ilişki yaşa, şimdi duyarlılık geliştir. Vay anasını. Bu kadar boktan bir sebep için kızı bırakacaksın. Allahını seviyorsan bırak senden koca moca olmaz

Edit: Muhafazakar düşünenler cevaplasın demişsin muhtemelen senden fazla muhafazakarım özele gel yarıştıralım kardeş

Yalnızca benim ne düşündüğüm önemli bence, bence de dövme olayı sakat. Mümkünse eşimin dövmesi olmasın.

bilmem farkında mısın da çocuğun olunca o kadın bakacak ona dövmesinden etkilenene kadar fikrinden etkilenecek, elindeki kitaptan etkilenecek, okuduğu masaldan etkilenecek...
bence san kafa yapına göre uygun birini bul bu kafayla hayatı zindan edersin ona.

ayrıca emirkulu +100000

@emirkulu2:

soruyu editledim!

soruda degindigim kisi ne sevgilim ne de baska birsey iliskimiz felan da yok!!! sadece bir aydir havadan sudan yazdigim hanim arkadas! o kadar!

@emirkulu

ayrica kendisinin bu dusuncelerden haberi yok, ben de biliyorum bu durumlarda en bastan beraberligin sacma olacagini onun icin burda baska dusunceler duymak istedim!

Muhafazakar degilim ama muhafazakar oldugumu farzederek ciddi cevap vereyim; etrafimdakiler ne dusunur diye hic mi hic kafa yormazdim.

Su anki halimle zaten dovmeyi problem etmem ama ekstrem bir ornek vereyim cevrem tarafindan hos karsilanmayacak birsey olsun; bir porrno yildizi ile evlenecek olsam bugun etrafimdakiler hic hos karsilamaz. Ama o porrno yildizi ile evlenmek istiyorsam eger, evlerinim. Etrafimdakilerin ne dusunecegine kafa yormam Net.

Ailem muhafazakar, belki sadece bu sebeple kendime dövme yaptırmam ama yanimdakine (kim olursa olsun, arkadas, partner vs) karisanin -ailemden de olsa- alnini karislarim. Hiç kimseyi, benimle birlikte diye ailemin normlarına uymayi gectim uymadigi icin dudak bukmeye maruz kalmak zorunda dahi birakmam.

ailem kısa bir zaman öncesine kadar "dövme günahmış" diye geziniyordu, hala da anneme dövme yaptırcam desem bi sorgular durumu. ama ne sevgilimin ya da evleneceğim kişinin, ne arkadaşımın dövmesine laf etmezler. hatta üstüne muhabbet bile ederler nerde yaptırdın nasıl karar verdin vs diye.

yani kısaca aileni en iyi sen bilirsin. muhafazakar olmayıp "ulan ne çirkin bişi yaptırmış, bu yanımızda böyle mi gezecek?" diyen insanlar da çıkabilir sonuçta.

Ben dövme yaptırmadım, yaptırmayı da dini sebeplerle düşünmüyorum. Ama örneğin eşim yaptırmış olsa idi (benimle tanışmadan once) hiç de yadırgamazdım. Sonrasında yaptırmaması için biraz söylenirdim de, illa yapacaksa da kendi seçimi. Başkalrının günahı sevabıyla ilgileneceğimize kendimize bir bakalım hele. Bir de dövme mekruh. Kişinin kendi canına acı veren bir şey olduğu için mekruh. Eee, mümin kesim içinde fosur fosur sigara içeni var. Nedense ona takılmazlar, dövmeye takılırla. Bu bana ters. Kişinin kendi inancını ben nasıl sorgularım.

kuzey li +1

ailem muhafazakar. benim dövmem yok. eşimin dövmesi var. annem hiç kendisine kötü gözle bakmadı sadece dövmeyi sevmediği için "kızım bunlar silinmiyor mu" gibisinden yaklaştı eşime ilk defasında. "Yok silinmiyor" dendiğinde de "güzel resimler ama keşke yapmasaydın" gibi cevap verdi. sonuçta kendi görüşü. bir dayatma uygulamıyor. sonrasında da konusunu açmadı.

fırçayla önleri elvis gibi kıvırarak kurutuyor...dum

tabi saçlarım varken.

vay ulan ya! benim berber bi bana özel yapıyor zannediyodum o klasik dediğini. her gittiğimde "hep yaptığından" diyorum bi de utanmadan.

tarak yok bende. fön makinesi eşliğinde elimle şekil veriyorum. saçları havaya dikiyorum, elimle ön tarafın uçlarını arkaya yuvarlıyorum. böyle yarım yuvarlak bir şey çıkıyor. üst orta taraflar da aynı şekil. fena olmuyor.

@n3tw0rk3r: hep kökleri yakmışız. asırlık çınarlara kezzap dökmüşüz...

klasik yana yatiriyorum

bence erkekte doğal saç en güzeli. saçlarım kısayken de bir şey yapmazdım uzunken de yapmıyorum. hele o dediğin model çok çirkin bence.

abi HİÇBİR ŞEY yapamıyorum saçlarıma. kıvırcık dalgalı arası bir şey, hiçbir şey yapamıyorum ya. kıvırcık dalgalı uzun saçı olan brolar yazsın ne yaptığını biz de yapalım zira yakacağım artık kafayı komple. yarım saat saçımla oynuyorum tarıyorum ayna karşısında yine saçma sapan bir şey oluyor.

Saçıma hiç tarak kullanmıyorum. Yana yatırıyorum hem daha masum duruyo :D

Osis Mass Up diye bir şey kullanıyorum ben saçlarım için gerekince çok başarılı.

dustan sonra soyle bir duzeltiyorum baska bisi yapmiyorum

Bunlara benzer yapiyorum, baska maceraya girmiyorum:
im.ziffdavisinternational.com
dlisted.com
Bunlar gibi karizmatik degilim ama:)

alacaksin sac masasini, saclari duzlestireceksin dikine. sonra osis mess up avcuna alip iyice yedireceksin. sonra saca vurucaksin hafif dokunuslar yaparak. istedigin sekle sokacaksin.

önleri ıslatıp, fön makinesini alttan ıslak olan yere tutuyorum ve kaldırıyorum Diğer kısımlar düz oluyor

Bir parmak mat wax alıp onu elime dağıtıyorum, sonra da ellerimle saçlarımı hafif karışık bir şekilde kaldırıyorum. Biraz ted mosby'nin saçlarına benziyor ama daha kısası.

4 günde bir tıraş bıçağı. temiz.
drpinna.com

şu ve an iki ayrı kelime olup, şuan diye bir kelime yoktur. şu ve an ayrı ayrı kelimeler olduğu için tdk bulamıyordur?

ek bonus: (bkz: şuan)
meğer baya karıştıran mı varmış bunu.

su an

Şu an doğrusu.

şu an.

su an +1

şu an

bu tarz durumlarda kelimeleri word'de yazıp, yazım denetimi yapın. %90 doğru sonuç alırsınız.

benim bildigim, okuma hatasi olan sektoru windows otomatikman okuma/yazmaya kapatir.
ote taraftan genelde diskteki okuma hatalari, progressiftir, yani harddisk ben gidiciyim demeden boyle hatalar verir ilk basta.

sonuc olarak sorunuza cevap vermiyorum. yeni harddisk alin uzulmeyin sonra.

superuser.com

eger hizli formati secmesseniz windows otomatik olarak hatali sektorleri isaretliyormus.

chkdsk/f yapinca ustunu kapatmiyor muydu bad sectorun?

hızlı değil normal format at.
format sorunlu sektörleri işaretleyip kullanıma kapatıyor.
senin ayrıca birşey yapmana gerek yok.
100 bad sektör çıksa 100 tane partition mı yapıcan.

%50 işe yarama şansı var...

maddi durumunuz müsade ediyorsa yeni bir disk almanız en sağlıklısı... vakti zamanında bende aynısını yaptım; bir süre güzel çalıştı ama sonra bad sector kanser gibi yayıldı...

Neremizi çekiyoz?

ne ki bu

sigara ifşası bu. herkes içtiği sigarayı çekip koyyo. sadece +18 lütfen.

sigara içmeyenler ne koysun?

mutluluğun resmini :/

i.imgur.com

oha melancholia bakkal cıktı.

216 paketten 1404 lira yapıyor @melancholia. Nerden buldun la parayı?

ajsdgasjhaha melancholia, sayende piyasada neden camel bulunamadığını anlamış olduk :p

i.imgur.com

clovecigarettes.co.uk

şundan var, uğraştırmayın şimdi.

Ben bunu iciyorum, sigara icmiyorum:
i.imgur.com

e-sigaramizi cekip koyabiliyo muyuz?

hani buralarda yenisin ya, ifsa raconunu ögretelim sana.

öyle yapsak mi diye sormayacan.
ahanda ifsa yapiyorum diye baslatacan.

ben koyayım abi coyete'nin fotosunu. sen seetme.

static.giantbomb.com

görülecek uzuv kalmadı.

Bu arkadaşın burada yeni olduğunu hiç sanmıyorum
Kim olduğuna dair çıkarımlar yapmak isteyenleri dinleyebiliriz

hergün yapılacaksa profil fotoğrafı özelliği getirilsin dert çekilmesin bu kadar. lütfen her işin bir gizemi, vakti olmalı.

en son el gördüm ben yokken hangi organlarınızı paylaştınız

Hmm o gün animala laf sokmak için kontra duyuru açan arkadaş olmalısın sen. Lakin çok sönüksün sanırsam niki hatırlayamadım

Hergun hergun ifsa mi olur?

lan neyin ifşasını yapacaksın.
kızlar desen güzel değil. erkeler desen alayı ergen.
şurada 1-2 tane kalem gibi hatun var. o kadar.

Yakiskli adam yok hakkaten icimizde:)

bi ben varım işte, ben de ifşa yapmadım.

ABD'nin resmi olarak açıkladığı tek ülke Küba. Pasaportunda Küba mührü varsa eğer vizen olsa bile ABD'ye giremiyorsun.

Yeni bir olay mı bilmiyorum. Danışman hocamın yeşil pasaportu var. 2 sene önce Amerika'da idi 6 aylığına. Oradan Cancun üzerinden Küba'ya geçti ve yine Cancun üzerinden döndü. Zaten pasaport tek. Dur, bir sorayım, nasıl oluyormuş.

benim bildiğim küba yetkileri ayrı bir kağıt veriyor damgayı ona vuruyor pasoporta değil -ya da adı her ne ise, hiç yurt dışına gitmedim- pasaportta küba damgası olmadığı için abd'ye gittiğinde senin önceden kübaya gittiğin anlaşılmıyor.

Girersin. Pasaporta vurmuyorlar damgayi kuba'da. O nedenle anlamazlar kubaya gittigini.

pasaporta damga vurdurmak zorunda degilsin.

pasaporta damga vurdurmazsanız sorun değil.
aynısı kıbrısta da var (kktc). biliyorsunuz, teoride kuzey kıbrısa girenler yunanistana giremez.
bu nedenle kıbrıs da pasaportlara damga vurmuyor.

Pasaporta vurmadiklarina emin misiniz?

evet, kağıda vuruyorlar.

kuba damgayi pasaporta vurmuyor, bi kagit hazirlaniyor vize yerine gecen. onu kullaniyorsunuz. isiniz btince ister atin ister hatira diye saklayin.

Kesin giremiyor musun? Ben esneklik olur diye tahmin ediyorum. Ayhan Sicimoğlu mesela Küba'da yaşamış bir dönem. Sonra 10 Yıl new york'da yaşamış. ama o ayhan sicimoğlu diye mi öyle acaba? gerçi adam eskiden ünlü münlü değildi.

angina'nın dediği de olabilir. Mesela kuzey kore'de öyle. size ayrı bir kağıt veriyorlar onu vize olarak kullanıyorsunuz. pasaporta bir şey yapmıyorlar.

bir hafta falan bi ajanda kullanmaya çalışıp beceremedim. bunun dışında masada neler yok ki :(

kalemlik, delgeç, zımba, kataloglar, yapışkan pano, telefon, laptop, harici bir monitör daha. böyle. Özel hayatıma dair resim vs koymayı sevmiyorum masama.

masa takvimi kullanıyorum ve elle projemin son teslim tarihine not alıyorum. ayrıca şirkette olmadığım -örneğin müşteri ziyaretine gideceğim- günlerin üzerine kırmızı işaretçi yapışkanlardan yapıştırıyorum.

Sıkıcı bir masam varmış.

Ajanda kullanıyorum fakat gelecek programı yapmıyorum. O gün olanları yazıyorum. İlerde baktığım zaman ayrıntılı şekilde görüyorum çok faydalı oluyor.
Masamda raflı dosyalık var, kataloglar, kağıtlar, parçalar, kalemlik, kumpas, bilgisayar. 2 adet portakal vardı bir de en son. Ufak bi buda heykeli ve yelkenli. Genel kırtasiye malzemeleri çekmecede.

ajandam var. ama gunlere dikkat ederek yazmiyorum. defter gibi sirasiyla sayfalara yaziyorum.

ajanda olarak outlook kullaniyorum isyerinde

masaustunde neler var
kalemlik
kalemlikden bagimsiz takilan bir suru kalem
tel zimba
telefon
kartvizitlik
ne zamandan kaldigi belli olmayan not kagitlari
karalama kagitlari
not kagidi blok seklinde
uzeri kiskacli notluk

Bloknot var cetvel var. Ajanda da var ama onu defter olarak kullaniyorum. Numune urunler oluyor, herhangi birsey olabilir bunlar. Bir parfum sisesi, ici dolu icki sisesi, lokum, cikolata, prezervatif, küçük bir dc motor, bir sus esyasi, bardak fincan takimi, gogus silikonu, caydanlik, conta, makyaj seti ve daha bircok sey olabilir bunlar.

Firmalar yılbaşlarında illa takvim, ajanda vs. gönderiyor. Bir şekilde bunlardan bazıları da masaya konuluyor. Ben eve bile getirdim onlardan.

ben iş yerinde günlük tutuyorum açıkçası, checklist vari bir sistemim var.

Arpa Radar, Ecdis, Ais, Gps gibi elektronik seyir yardımcıları

British Admiralty Harita, kör pergel, paralel cetvel, kurşun kalem, güverte jurnali, kaptanın gece emirleri

Monitor, tarayici, yazici, telefon, masa ajandasi, isaretci yapiskanciklar, notluk, not tutan ayakli notluk, ataçlik, kalemlik, zimba , delgec, tirnak, lastik kutusu


dikdortgen masa takvimi kullaniyorum, isleri gunune not aliyorum
sabah bakip bu ne lan sozlestiniz mi hepiniz ayni gun geliyorsunuz diyorum

ajanda yı ne amacla kullandıgına bagli.
eger sen yaptiklarini yazma amacli kullanıyorsan evet, yazdıgın gune yaptiklarini yazarsın.
ama eger ajandayı "günlük" kullanıyorsan, yani hergün o günün sayfasında isen;
gelecege donuk planlarını o güne yazacaksın ki actiginda göresin.

tabi internet/bilgisayarda bu olay daha iyi cünkü "cotank" diye karsina gelebilri + mail gelebilir, telefon sync durumda ise google ile (google calendar mesela); direk uyarı gelir hatırlatma; gibi.

kalemlik, kagit tutucu, atac matac, zımba, monitor, printer, klavye, mouse, evraklar, 2-3 tane defter, bi sürü karalamak icin dosya kagidi.

2. diyorum.

5'i açmayın :D

2.

2 iyi

1 kesinlikle değil.

2.

2 kesin olarak, mümkünse ifadeyi de yakalamaya çalış. öyle tatlı olmuşsun. 1. fotoğraftaki halini gösterme hiç kimseye.

2. İlk fotoğrafı kaldır bence.

2

@pike aslında çok sevmiştim 1 numaralı saçımı, önerilere bakılırsa kendime neyin yakıştığına kendim karar veremediğim kesin.

2

1 kesinlikle değil.

2 bence de.

hiç fikir ayrılığı olmaz mı ya :) istisnasız herkes 2 demiş.

2 olur 3 olur 4 olur hatta o yüz ifadene rağmen 5 bile olur da 1 nedir öyle :O

kesinlikle 1. :))

%100; 1
Rekabetsel açıdan 1 diyorum.

1 ilginç bence kızların ilgisini çekecektir.

2 kesinlikle

2 en iyisi
1 berbat.

hıyarlık.
biliyorum çok geniş bir tanım oldu ama öyle.

Yavaş olması
Gecikmesi

Sozumu kesmesi, karsidakini dinlemeden sadece kendi konusmasi.

her şeyin doğrusunu ve en iyisini bildiğini iddia etmesi ve haksız olduğunu kabul etmemesi.

ısrar.
anlayabileceğim kadar basit yalan söylenmesi.

- bencillik
- tabansiz ozguven

bencillik
övünmek

Kabalık
Hayır lafından anlamaması

cinsiyetçilik ve ırkçılık

adamı aptal yerine koyması.

ağız şapırdatmak ve ağız şapırdatmak.

-emrivaki yapmasi

Iyi niyetli bile olsa ki genelde olmuyo nefret ediyorum emrivakiden.

çok fazla olduğundan bir çırpıda aklıma gelenleri yazmaya çalışayım:

- ukalalık: gerçekten kafası çalışan insanlarda hafif ukalalık itici olmayabiliyor ama, her şeyi bildiğini sanma, asla haksız olduğunu kabul etmeme, her şeyin en iyisini ben bilirim tavırları korkunç.

- ben merkezcillik/aşırı ego: bir ortama girdiğinde hemen kendini belli eden dikkati kendine çekme çabaları. sürekli "ben" temasında dönen sohbetler. başına gelen bir şeyi anlatırsın mesela, ona yorum bile yapmadan "o değil de BANA şöyle olmuştu" diye konuyu hemen kendisine getirmeye çalışır. sonra ortamda amiyane tabirle ALFA olmak için millete binbir türlü laf sokma, ezmeye çalışma. kendisine şakayla karışık bile bir laf dokundurulsa hemen çirkefleşme. bu başlık altında gerçekten çok fazla itici hareket yazılabilir ama geçiyorum.

Kibir.

Zirt pirt telefonu cikarip onunla mesgul olmasi.

Pasif agresyon, çakma dobralık.

Program modülü ayrı, dil paketleri ayrı. Sen sadece dil paketini indirmişsin.

exe ayri bir klasorun icinde inmis olabilir ya da hiko'nun dedini yapmissindir.

Hiç bulaşma çok dandik bir şey

Yeri gelmisken, boyle bir site var bu da isine yarayabilir: www.voscreen.com

dandik +1

Ben Rusça ve Japoncasını denemiştim, hiçbir yere götürmüyor adamı.

Ama paketin içinde ayrı bir klasörde falan inmemiştir. Dil paketlerinin içinde modül bulunmaz.

İngilizce öğretsin diy değil zaten. telaffuzlarımı düzeltir biraz diye şeyettim alternatif var mı?

Ben gordum ama nerede gordugumu hatirlamiyorum. Istanbul.

Istinye parkta.

Ben adana da görmüştüm sanki bir de ama bulamadım şimdi.

Bir ara ister inan ister inanma ama konya kule site'de vardı. United colors ofbenetton ve altında koca koca sisley yazıyordu. Çanta kaban falan da almıştım ürünleri de vardı yani. Sonra kapattılAr bi 4 yıl oluyor

benetton'larda bulabilirsin, aynı şirketin markalarıdır.

5 sene önceki kazağını bulman mümkün değil ama. hiçbir tekstil ürünü o kadar reyonda durmaz.

Akmerkez'de de vardi. ama bes sene oncesinin urununu bulacagini hic sanmiyorum basic bir sey degilse.

e çünkü ben zekiyim. ne yapayım aptalı?

@alter ego, ortalama zekaya sahip bir erkekle çok rahat anlaşabilirsin. hatta eleman yakışıklıysa ve gerizekalı değilse çok güzel anlaşabileceğine, her esprisine güleceğini düşünüyorum. acı gerçekler...

Aptal olduğunu farkettiğimde hem sıkılır hem de istemeden ezerim. Bu yüzden. Bence kadın-erkek diye ayırmaksızın herkes zeki insanları beğenmeli. Tabii bu zekasını ne işlere kullandığı ve aynı zamanda bu zekayı "akıllı insan" yönüne kaydırabilirliği de oldukça mühim.

Ek: "Erkeğin zeki bakışlısı makbuldür; tabii kadının da!" demiş zamanında Seher Aybek.

zeki olan adamın parası da olur tipi de düzgündür.

aptal insanla uğraşmak çok zor. sinirlerime kastım olmadığı için yani.

bence buradaki zekiden kasıt, en azından kadının zekasına denk bir zekadaki adam. her kadının zekası da bir değil sonuçta. ben çok zeki olduğumu düşünmüyorum, çok zeki adam beni ne yapsın :)

zeki adam daha güzel bir gelecek vaad eder, geleceğe yatırım amaçlı. ama eğitim/okul falan denseydi sona eklerim.

Herkes "aptal adam" konusuna kafa yormus zeki adama karsilik. Ortalama zekadan bahsediyoruz, cok zeki dedigimiz adamlarin disinda herkes aptal mi oluyor? Ya da butun kadinlar ortalama zeka ustu mu:)
Soru su; neden ortalama zeka yetmiyor? Aptal demiyoruz, ortalama zeka.

Edit: Ben yazmadan once devilred olaya mantikli bir aciklama getirmis.

@divit, öyle bir yargıya nasıl vardın. bence öyle değil. çok zeki insanlar tanıdım, yani baya bildiğin dört beş basamklı sayıları sen hesap makinasına yazarken söylüyor, çok hızlı dil öğrenebilen, hafızası çok kuvvetli ama öyle yakışıklı bir tarafı yok, parası da yok.
i1122.photobucket.com

ortalama zeka da beni mutlu etmez. pratik zekalı olması lazım bir kere. sonra espri yaptığında mideme kramp girmemesi lazım. ne bileyim bir olaya herkesin baktığı yerden bakmaması lazım. daha uzatılabilir bu liste. ortalama bir zekayla bunlar çok zor.

sıralamada zekayı fizikten ve paradan önemli bir yere koyduk. bu demek değil ki bill gates gibi adamlar istiyoruz. o kadar zeki olan kadın da o kadar zeki adam istesin, hakkıdır. çiftlerin zekası uyumlu olmalı. ben ortalama zekalı biriyle arkadaş olmakta dahi zorlanıyorsam hayatımı ortalama zekalı biriyle niye paylaşmak isteyeyim? dahi olmasın, salaklıklar da yapsın, çok kaliteli zevkleri olmasının yanında çok boş zevkleri de olsun ama ortalamadan da üstün olsun zekası. "olsun" diyorum ama oldu. aradığımı buldum.

edit: ilave yaptım.

edit 2: olgunluk ve sorumluluk duygusu ile zeka farklı şeyler. bana kalırsa zeki biri mutlaka olgun ve sorumluluk sahibi de olmuyor. eğer önceki duyuruda kriterler arasında olgunluk, sorumluluk duygusu gibi karakter odaklı özellikler olsaydı bunlar zekadan üstün gelirdi benim için.

@divit
Bildigim kadariyla suan Dunya'da bilinen en zeki insan, bir barda calisiyor, barmenlik yapiyor. Butun gun, bardaklara icki dolduruyor. Umarim iyi maas veriyorlardir adama:)

Ya aslında orta zekali, karizmatik, esprituel, hafif entelektüel adamla da gayet anlasilir.

Sapyoseksuelim dedim ama çok zeki erkekler tüylerini diken diken ediyor aslında.

Yanlis ifade etmisim kendi adima ama o duyuruda "humour", "karizma", "şeytan tüyü sahibisi" gibi siklar olmadigi için toptan "zeki" olsun dedik, geçtik.

@delifaruk, ben de "benden daha az zeki olan" diyecektim başta ama sonra yanlış anlaşılmalara yer vermemek için genel bir tabir olarak "aptal" kullanayım dedim. Herkes kendi zekasına kendince bir değer biçer sanırım ve genelde herkes de kendi zekasını beğenir. Yani kaşını, gözünü, burnunu beğenmeyen çok insan bulursun da zekasını beğenmeyen pek bulamazsın :) Hepimiz "zeki" olsun diyorsak da aslında zeka alt ve üst limitlerimiz elbette birbirinden farklı. Ben 3 birimlik zekayı kendi kriterim için yüksek görüyorken, bir başkası 5 birim bekliyor olabilir. Ben de benden daha az zeki olduğunu düşündüğüm, tutuk insanlardan bahsediyorum. Konuşurken, düşünürken, uygularken, zekalarınız yakın olmalı evet; yoksa ömür geçmez, darlanırsın. Ortalama zeka beklentinin minimum başlangıcı ancak çok çekici değil; parlak zeka ise tam kıvamında, nomnom.