Usulü size nasıl uygun geliyorsa öyledir. Akrabaların evinden çıkarım diyorsa ordan alabilirsiniz.

Yalnız birinizin ikametgahının nikahın kıyılacağı yerde olması gerekiyordu sanırım. Aklımda öyle kalmış.

performans/fiyat.

7/2000 tl vs 10/2200 tl

saniyelerde ters orantı kullandım. ilkinin hızı 7 ise ikincisi 10 oluyor çünkü.

yok hocam sağlıklı olmaz bence öyle bir kıstas. teknik özellikleri üzerinden bir kıyaslama yapmak daha doğru olur.

Ön Not: Fiyat performans değerini kullanıcı tecrübeleri ve kullanıcı profili belirler.

her kullanıcının kullanımına göre değiştiği için böyle bir formül olamaz. olması için optimum kullanımdaki ihtiyaçları belirlemek lazım ve bunları test unsuru olarak kabul etmek lazım. Böyle bir durum da yok.
Ayrıca 100 tab açmak da bir performans ölçütü değil. 100 tab açan ve aynı anda kullanan kaç kişi var. Misal işlemci, grafik ve internet hızı açısından bir bilgisayar güçlüdür ama ram yetersizdir, ilk 40 tab ı hızlı açar sonra takılır kalır. Veya işlemcisi düşüktür, ama chrome çok işlemci istemediği için aynı hızda açar. Bu şekilde belirleyemezsiniz.
Örnek olarak belirtildiği için not düşmek istedim.

böyle sayısal bir oran değil bu. mecazi bir söylem.

verdiğin paraya ve işe yararlığına göre kendin belirlersin bunu.

çamaşır makinesi alırsın 1000 liraya, çamaşırını güzelce yıkar, memnunsundur.
başka çamaşır makinesi alırsın 1500 liraya, o da çamaşırını yıkar, öncekinden farkı yoktur.

ilk makinenin fiyat performans oranı (aslında performans/fiyat daha doğru bir söylem ama öyle gelmiş öyle gider) daha yüksektir.

çamaşır makinesi alırsın 2000 liraya, öyle bir makinedir ki, hem yıkar, hem kurutur, hem ütüler, hem katlayıp dolaba kaldırır mesela. ilk makineye göre iki kat fazla fiyat vermişsindir ama yaptığı iş iki katından da fazladır, haa o zaman bunun fiyat performansı daha yüksektir.

öyle sayısal hesap yapıcam dersen olmaz, öyle bir şey değil.

tesekkurler. aslinda chrome ve laptop sadece bir ornekti. asil merak ettigim eldeki verilerle fiyat/performns orani nasil bulunur bununla ilgili bir formul var mi diye sormak istemistim.

"almayı planladığım eğitim" şeklinde yazmışlığım var

çok kritik bir sertifika, kıytırık eğitim katılım sertifikalarından değil.

planned yazabilirsiniz. yine de sertifika programları genelde cv doldurmak için yazıldığından çok ciddi bir noktada değilse önem verilmiyor. yani istediğiniz herhangi bir şekilde belirtebilirsiniz.

planned yazabilirsiniz, zaten kararlı olduğunuzu gösterecektir.
bu taahhüt konusu daha çok bizim kültürümüzde var, zira birbirimize fazlasıyla güvenmiyoruz.

"planned" ya da "to be taken" yazabilirsiniz.

sertifika adı......tarih......(expected)

On track.

Taahhüt ediyorsan; Pledge

başörtüsü yasağının kaldırılması
sağlık sistemi (gerçi onu da bozdu)

bu ikisi dışında hiçbir iyi icraatini görmedim.

dış ülkeye yapılan yardımın bu ülkeye verilen hizmetle alakası ne ben onu çözemedim? soru ve açıklama birbiriyle örtüşmüyor.

her haneye bu dönemde buzdolabı girdi diyolla. en büyük hizmet bu olabilir.

Sağlık Sistemi ve Edevlet - Teknolojinin gelişmesinin payı yok sayılamaz.
Ciddi seviyede sosyal yardımlar veriliyor, bunlar genelde oy deposu olarak kullanılıyor tabi, yoksa bana kalsa sosyal yardım sayısı çok az olurdu.

Sigara içilebilen alan düzenlemeleri tek işe yarar düzenlemedir.

katsayı ve başörtüsü zulmünü bitirdi ve sağlık sistemine çağ atlattı. uçaklar çok ucuzladı, yollar çok güzel oldu falan.

neyse ki 13 yıllık duyuru geçmişim var da ahğk bardi'li olmadığım tescilli.

bana göre vatandaşa en büyük iki katkisi,

1. sigara yasağı
2. edevlet

sağlık sistemine katılmıyorum. allahi var birsuru hastane, aile hekimi falan yaptı. eski kuyruklar, kokuşmuşluk falan kalktı; ama sonuc olarak gene hastaneye gidince problemini cozemiyorsun. 2dk da ilaç yazıp gönderiyorlar.

en kotuye hazirlikli olmayi ogretti.

“Bir grup” fakir kesimi sosyal yardım açısından iyi destekledi. Ücretine ve yapılış şekline bakmaksızın bazı köprüler otoyollar filan yaptı. Sigara yasağı. E devlet.

Sokaktaki vatandaş hesabı cebimizi ya da diğer maddi ihtiyaçlarımızı düşünmeden cevap verelim.90lardaki ya da 2000lerin başındaki gibi sadece Bom boş arazi ya da dağların değil , hedeflerin de nasıl tam isabet vurulabiceğini gösterdi. Hepsi de son 6-7 sene içinde olan şeyler.
Çok şükür olur olmaz karakol baskınları da yok, gece karanlığından ya da sisten yararlanıp kaçabilen teröristler de yok artık. Yurtdışında yaramazlık yapanlar ani operasyonla nasıl getirilir bunu da gördük . Erdoğan öncesi dönemi de iyi hatırladığımdan şimdilik bunlarla iktifa edelim .

tarım arazilerinde miras hukukunun değiştirilmesi, böylece toprak bölünmesi ve kullanılamayacak kadar küçülmesini engelledi.

Benim için tek iyi şey kapalı alanlarda sigara yasagi. O da aynı dönemde Avrupanin çoğu ülkesinde yasaklandı zaten. Başka bir parti de olsaydı yine o yasak gelirdi yani.

AKP zamaninda gerceklesen olumlu seyler tamamen doneme bagli oldu bence. Ustte de yazildigi gibi mesela sigara yasagi, sizce AKP olmasaydi suanda kapali mekanda sigara iciliyor olur muydu? Ucuslarin ucuzlamasi yazmis birisi, yapacak yorumum yok bile buna... Benim siradan vatandas olarak gozlemledigim ve AKP sayesinde oldu diyebilecegim bisey yok. Yol yaptilar ama olmasi gerekenin hala cok cok gerisindeyiz ulasim konusunda. 18 yilda yaptiklari yollar 5 yila sikistirilabilirdi yani. Demiryollari icin de aynisi gecerli. Edevlet tabi cok guzel sistem, belki bunun icin tesekkur edilebilir cunku hala Turkiye'den gelismis ulkelerde bile bu kadar merkezi ve nispeten duzgun calisan sistem yok.

Bu şekilde olmaz ki, bir şeyin yapılmasından bahsediliyorsa, bahsedilen yatırımın maliyetinden de bahsetmek gerekir.
Misal 1 birim paraya yaptırabileceğin hastaneyi / yolu veya başka bir yatırımı 10 birime yaptırmak hizmet midir? Veya yapılan hizmetin bir yararı yoksa sayılacak mı? Var mı bunun bir katsayısı?
Artısı ve eksisi ile düşünmek gerekir, hiç bir şey tek eksen de yürümez. Düz liste yazmak kolaydır ama pek de anlamlı bir işlem değildir.

Ayrıca dönemsel ilerleme ve genel konjonktürdeki değişikliklerin de göz önünde bulundurulması gerekir.
Kentlerdeki ulaşım altyapısının gelişmesi, İnternet altyapısı veya Cep telefonu ve araba kullanım ve sahiplik oranlarının artması veya sosyal açıdan sigara yasakları ve tüketici hakları gibi pek çok olgu sadece ekonomi veya hükümet hizmeti ile açıklanamaz.

Hem de hizmetin nereden geldiğinin, nereden tetiklendiğinin gözden geçirilmesi gerekir.
Yine bir örnek, AB uyum programında yapılan değişiklikler, hükümetin mi yoksa AB programının mı yeniliğidir / hizmetidir.

Bimer/cimer ve sigara.

yapabilseydi cozum sureci.

Bence yaptığı en iyi iki şey,
Paradan altı tane sıfır atması
Sigara yasağı (sigara içen biri olarak söylüyorum bunu)

sağlık sistemi iyileşmedi.
sağlık sisteminde öncelikle full bilgisayarlı sisteme geçildi. bu süreci hızlandırdı. ikincisi doktorlarda performansa geçildi. yani günde 150 hasta bakan cildiyeci 9 saat tek hastaya beyin ameliyatı yapan doktordan çok para alıyor.

çünkü biri 150 diğeri 1 hasta bakıyor. bu sebeple eskiden beyin cerrahları hacettepe'den çıkarken şimdi x üniversitesinden çıkıyor.

kısaca sağlık sisteminde ilerleme yok.

bir de e-devlet e-bilet falan filan ya bunları IBM paket olarak satıyor zaten 2020'de artık. 1980'de bir tek CIA'de vardı bunlar. hizmet diye yazmayın.

olumlu yan ;
zorunlu eğitimde kitap ücretsiz olması
türban mevzusu
ilk 5-6 yıl yürütülen serbest ekonomi

Paradan alti sifir atilmasi.

banka kartı da aynı. kartı online kullanıma kapatacaksın.alışveriş yaparken açacaksın sadece.veya sanal kart

banka kartıyla da yapılabilir.

düşük limitli sanal kartla online alışveriş daha güvenli

Kredi kartı veya banka kartı farketmeksizin üzerindeki numaralar ile işlem yapılabilir. kartlarınızı online işlemlere kapatabiliyorsunuz. yani sadece pos cihazında çalışsın diyebiliyorsunuz. dilerseniz kredi kartınıza bağlı bir sanal kart oluşturup belli bir limit belirleyip, onun üzerinden sadece siz online işlem yapabilirsiniz.


NOT: kredi kartınızı online işleme kapatsanız bile , temassız özeliği var ise, cüzdana pos cihazı yaklaştırılırsa, yine para çekebiliyorlar haberiniz olsun :)

zaman çok kötü

Senin dediğin durumda kredi kartın kalsın banka kartını iptal et. Kredi kartı işlemlerinde iptal veya şikayet çok daha kolay, ama banka kartının numaraları giderse iptal ve şikayetin de işe yaraması zor, para direk gider. Banka kartı ile böyle bir riske atılacaksan hesabında pek bir para olmasın bence.
En iyisi sanal kart.

Sanal kartla ön ödemeli kart aynı mı

Değil ama benzer. Sanal kart çok daha efektif olarak kullanılabilir.

Nasıl bir açıklar mısınız

defacto, lcw vb. siteler sms onayı istiyor. bu sitelerin birkaçından bugün de dahil son bir ayda dört kere alışveriş yaptım ve hepsinde onay istedi. yine de yüzde yüz güvenlidir denemez elbette.

üstteki cevaba istinaden yazdım.

küçük bir not: kredi kartı bilgileriniz çalındığında, harcamalar büyük oranda yurtdışında veya telefon satıcısı gibi bir ortamda mailorder veya şifresiz şekilde gerçekleşir.

kredi kartınızı çalan birisinin ciddi ciddi bir alışveriş sitesine girip, kendi adresine kargo ile bir ürün göndereceğini düşünmüyorsunuz değil mi?

@çıkın evimden ;

lcw istemedi , trendyol (kadın giyim mağazaları) istemdi , vergi daireleri istemiyor. defactodan alışveriş yapamadım ama istemediği yazılmakta.

neyse konunun özü sms onayı şart değil. Sikayetvar da 3d secure yazdığınızda nereler istemiyor görülebilir


www.sikayetvar.com

İlki tam olarak geçmemişse, ilaç kullanımın yarı kalmışsa veya yetersiz gelmişse olabilir. (Covid için demiyorum bunu tabii.)

Covid olma olasılığı düşük.

Kulak zarı yırtılması ve iltihabı için babam tam 3 ay antibiyorik kullandı kesintisiz. Kbb ye görünürseniz çok iyi olur.

1.de covid olduğunu nereden çıkardın ki? Kbbye git

@glam: doktor söyledi, olabilirmiş. Bendeki belirtisi bu mu diye düşündüm ben de.

1- kulak iltihabım bir kaç kez tekrarladı. Başka tekrarlayanları da gördüm.
2- test ve röntgen olmadan covid oldum demek de oldukça anlamsızdır.

KBB'ye görünün bence de.

Oldum demedim zaten, çevrenizde böyle bir vakaya şahit olmussunuzdur belki diye merak ettim. KBB randevumu bekliyorum.

antibiyotik tedavisi işe yaradıysa covid değildir zaten. anibiyotik bakteriyel kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanılır, sars-cov 2 bildiğiniz gibi bir virüs.

iltihap tam olarak temizlenmediyse 2.defa geçirebilirsiniz. ben de benzer şekilde bağdemcik iltihabını arka arkaya geçirdim yakın zamanda. ilk antibiyotik tedavim etkili olmuştu ancak yetersizmiş sanırım, sonrasında 2 kez nüksetti.

yakınlardaki şehirler mi? bursa'yı kütahya olarak olarak algıladığı, merkezi yenişehir olarak algılamışlığı var. farklı cihazlardan girildiyse ili her zaman doğru göstermeyebiliyor.

eskişehir ve istanbul'da kullanıyoruz.

çıkan şehirlerin bazıları çevre iller, bazıları değil.

samsun
ankara
trabzon
konya
düzce
bolu
tekirdağ
bursa
aksaray

ve

ontario (?????? yok artık)

Vpn var mi

Sanırım internet sağlayıcılar, bazı bölgelerde server yada adı neyse onu kullanıyor. Yani kütahyadaki vatandaş internete girmek için önce bursaya bağlanıyor bursadan yurt dışına çıkış yapıyor. Hatta bir ms-dos kodu vardı. Bir sitenin pingini yazınca hangi yoldan gidildiği yazıyordu.

Netflix Türkiye için var mı bilmiyorum... Netflix kullanıcı bilgileriniz ile farklı cihazlarda giriş yapılırsa hesapta tanımlanmış eposta adresine anında uyarı geliyor. Bu uyarılar ile kim ne zaman girmiş takip edilebilir.

aynı durumu facebook vs. diğer sitelerdeki bağlanılan konumlara baksanız da fark edersiniz. Bu durum internet sağlayıcı ile ilgili. Siz bağlı cihazlarınızı kontrol edin ve keles in dediği gibi netflix hesabına gelen bağlanma uyarılarını takip edin.

İçinize bir kuşku düştüyse de şifrenizi değiştirin.

Şimdi Ankara-İstanbul YHT bileti baktım. Yarın için 4 sefer gösteriyor.

kaç gün sonrasına bakıyorsunuz acaba, YHT için şuan sadece 4 veya 5 gün sonrasına tren biletleri açılıyor sanırım.

perşembe günü için ankara-istanbul bilet satışları bugün açıldı, dün göstermiyordu. geçen hafta tcdd’ye telefon edip sormuştum, 5 gün sonrası için biletler satışa çıkıyor demişlerdi.

Sadece yht ve banliyö seferleri yapılıyor. Konvansiyonel (doğu eks., Güney eks.gibi) ve bölgesel (izmir-selcuk gibi) trenler şimdilik çalışmıyor ne zaman çalışacakları henüz belli degil.

Benim gördüğüm kadarıyla orta sınıfa mensup insanlar pilot oluyor veya olmaya çalışıyor. Zenginliği tanımlayışınızla alakalı sanırım. Gerçekten zengin olup aile şirketi/işleri dışında çalışan insan sayısı bile oldukça az.

zenginden kastım anası babası doktor mühendis falan olanları düşünerek açtım evet onlar zengin değil de bana göre zengin

gördüm, yakın bi arkadaşım.

ben.

annem babam devletten emekli öğretmen.

arkadaşlarımın %80'i de benim gibi. genelde memur çocuğu.

Çevremden gördüğüm kadarıyla memur çocuğu ve akıllı adamlar THY altyapısına kabul ediliyor.

thy programından bahsetmek gerekirse yanlış bir önerme bu. herhangi bir devlet üniversitesinin herhangi bir bölümünde ne kadar doktor-mühendis çocuğu varsa thy uçuş akademisinde de o kadar vardır.

ayrıca ebeveynin mühendis olması nasıl bir zenginlik göstergesidir be aga

yoo orta sınıf insanlar çok var. benim bir pilot arkadaşım var, borçlanarak pilot oldu, şu an borçlarını ödeyebilmek için açlıktan geberiyor tabiri caizse.

Çok gördüm, hatta kendisi memur olup eğitim için para biriktirip olan da gördüm. Bunların yanında zengin olup ya da aileden pilot olup olanları daha az gördüm.

eskiden askeriyeden geçiyordu çoğu, arkadaşımın babası öyle. tabii arkadaşım da bu durumda zengin aileden gelen bir pilot olmuş oldu. hehehe.

bence genelleme yapılamaz ama pilotlar zengin olduğu için bu algı oluşuyor olabilir.

Yapısını bozar mı bilmiyorum ama lavanta yağı damlatılabilir. Kokusunu da bastırır yüksek kokulu oluyor fazla damlatmazsınız yapısını bozacağını düşünmüyorum. Arifoğlunda var. Ben kolay uykuya dalmak için kullanıyorum. Oldukça güzel.

dezenfektanlar elleri mahvediyor. zamanla mese agacinin kabugu gibi sert oluyor avuc ici. kullanmadan once bunu da aklinizda bulundurun.

piyasada düzgün alkol bulmak zor ve şuan piyasadaki etil alkollerin çoğu ispirto gibi kokuyor, firmaların çoğu alkolü sadece karıştırarak kullandığı için ürünler de berbat kokuda çıkıyor.

Mümkünse etil alkol üreticilerinden alın dezenfektanlarınızı, misal konya şekerin dezenfektanının kokusu normal oluyor.

Kamuspotu: Bu arada herkesin bildiği üzere su ve sabun candır. Mümkünse ellerinizi yıkayın, acil durumda dezenfektan kullanın derim.

o el dezenfektanından ben de kullandım ama elime sürmeyi bırakıp dışardan aldığım ürünleri dezenfekte etmek için kullandım. aslında denemedim ama limon yağı damlatsam nasıl olur diye düşünüyordum...

yök ödüyor, bu gece iç bence.

bence tekrar burslu kazanıp okulu gelecek para için heyecanlandırıp okulu bitirme, hevesleri kursaklarında kalsın.

@bruce okulu bitirmesem de yök benim parami odemeye devam etmeyecek mi? :( okula bi daha adim atacagimi dusunmuyorum ama yök'e ben mezun oldum, lutfen ödemeye devam etmeyin diye mesaj atasim var :)

atılırsan ödemezler bence, devletimizi o kadar keriz sanmıyorum...

@bruce, atilmadim hocam mezun oluyorum bu sene.

he siz onumuzdeki sene icin kazanayim, burslu kontentajini doldurayim, ama atilayim diyorsunuz? olabilir. boylece o sene 10 kisiden para alacaksa okul, 9 kisiden alacak.

bu hafta sonu sinava giriyorum. istedigim yer gelmezse dediginizi yaparim. tesekkurler intikam onerisi icin.

4 senelik okulu 2 senede nasıl bitirdin yahu? öyle bir imkan mı var?

ücreti okul karşılar. yök'ün devletin olayla alakası yok. özel okulsa diğer öğrencilerden gelen parayla, vakıf üni. ise vakıflardan gelen parayla karşılanır.

@jelly bear daha once 4 yillik bir fakulte bitirdim, o fakulteden ortak derslerimi bu ozel okulda saydirdim. 1 seneden fazla ders saydirdim. sonra ustten ders aldim vs derken bitti. her okul diger fakultenin derslerini diger fakulteden mezun olduysan saymiyor, ama ticarethaneler(universiteler) sayiyor sanirim, bazilari :)

bende burslu okudum, benim bildigim yök odemiyordur, sadece kanun geregi universite para almiyordur bence, burslu kontenjan zorunlu cunku

Yök apartman ünisindeki bebenin parasını niye ödesin keriz mi

Tabiki YÖK ödemiyor. Üniversite kendisi karşılıyor. Verdiği nakdi burslar için de, öğrenim bursları için de devletten bir para almıyor. Ve hatta YÖK bursların belli bir oranda tutulmasını sağlamak için işi sıkı tutuyor ve üniversitelerin bütün verilerini takip ediyor. Vakıf Üniversiteleri ile ilgili bütün bu bilgilere YÖK'ün yıllık raporundan erişebilirsiniz.

www.yok.gov.tr

Ayrıca yukarıdaki yorumlarda gördüğüm için şunu da ekleyeyim. Son 3 yıldır, ÖSYM, özel şartlar altındaki 60. madde ile, daha önceden herhangi bir yükseköğretim programını kazandıysanız, (Okuldan okula uygulama değişse de madde dahilinde, hala öğrenci olmanız, okulu bırakmanız veya mezun olmanız durumu değiştirmiyor.) burslu olarak bir vakıf üniversitesini kazansanız bile burs hakkından yararlanamamanızın önünü açmış durumda ve hatta ne kadar topu üniversitelere de atsa aslında burslu olarak kabul edilmemenizi talep ediyor. Çok bilinen bir durum değil, ama bazı büyükler de dahil bazı üniversiteler bunu uyguluyor.

forum.donanimhaber.com

Ayrıca Madde 60 aynen şu şekilde: Yükseköğretim kurumu Mütevelli Heyeti tarafından verilen indirim ve imkanlar (öğrenim ücreti muafiyeti, burs, para, yurt, yemek vb.), öğretim ücretini ödeme koşulları, taksitli veya peşin ödeme imkanları, diğer ücretler, sonraki yıllarda ücretlerde yapılacak artışlar, burslu programlara ilişkin ayrıca verilecek burs süreleri ile eğitim öğretime ilişkin diğer hususlar, ilgili yükseköğretim kurumunun internet sayfasından öğrencilere duyurulacaktır. Ücretler, ödeme yöntemleri, öğrenim ücretindeki olası artışlar her yıl, kayıtlı öğrenciler için de TEFE-TÜFE oranları dikkate alınarak Mütevelli Heyetinin uygun göreceği oranda yeniden belirlenebilir. Bazı vakıf yükseköğretim kurumları, kendi öğrencisi veya başka üniversitenin öğrencisi olup ayrılanların veya ilişiği kesilen/ilişiğini kesenler ile bir yükseköğretim programından mezun olanların, YKS sonuçlarına göre burslu veya indirimli programlara yerleşmeleri halinde yükseköğretim kurumunun kendi mevzuatı doğrultusunda sadece ücretli veya diğer indirimli statülerde kayıt yapabilmesine izin verebilir; Üniversite, bu durumda olanların sadece ücretli veya diğer indirimli programlara kayıtlarını yapma hakkını saklı tutar. Bu durumda olanların tercihlerini yapmadan önce ilgili üniversiteden ayrıntılı bilgi almaları gerekmektedir. Adayların tercihlerini yapmadan önce üniversitelerin internet sayfasındaki bilgileri dikkatlice inceleyerek tercihlerini yapmaları gerekmektedir.

HP'nin neverstop serisine bakabilirsin. Smart tank serisinde S/B olan model yok sanırım. Renkli baskıya ihtiyacın yoksa ona ekstra para harcamaya gerek yok. Neverstop serisinin güzelliği orjinal tonerinin bile ucuz olması.

Brother'ı çok öneriyorlar.

orta halli kucuk bir lazer yazici al, yan sanayi tonerle kaptir gitsin, kaliteyi de dusuk tutarsin biraz 2-3bin sayfa basarsin.

@cooper; orta halli yazıcıların fiyatları da eskisi gibi düşük değil. o nedenle biraz daha verip smart tank'i mi alsam diye düşünmüştüm çünkü 18.000 sayfa gibi bir iddiası var. bu da ciddi bir fark ediyor. o nedenle kararsız kaldım.

hocam şu dolan kartuş/bitmeyen kartuş olaylarına girme sakın. tankı bozuluyor, filtresi tıkanıyor, tonla arıza veriyor 2 yıl içerinde.

@cooper +1500 diyorum ben de. bir tane bilindik bir yazıcı ve yan sanayi toner. biz bu şekilde yıllardır memnunuz.

@marla valla zamaninda yeni teknoloji printerlari denedim, kobay olarak kullaniliyorsun resmen, bir turlu performans iddia edilene yaklasmiyor. Bir suru para verdigin icin cope de atamiyorsun, debelenip duruyorsun. Bu arada bir suru para gidiyor vs.

giovanne'nin dedigi gibi en temizi bilindik orta halli bir printer ve yan sanayi toner. Bas agrisi yok, toner bulunamama derdi yok, doldurma derdi yok. 5-6 senelik bir canon var bende, bahsettigin tarz basim icin yetiyor.

Yazıcı yerine e-book reader uzun vadede daha pratik ve ucuz olabilir ancak makale gibi şeylerde ben de basılı tercih ediyorum. Yine de düşünün notlarınızı kağıda çıkarıp dosyalayabilirsiniz..

e-book reader +1 eğer kağıt ile devam edeceksen de kesinlikle lazer yazıcı al. Metin çıktılarında mürekkepli yazıların çıktı hızı ve görüntü keskinliği asla lazer yazıcı kadar iyi olamayacaktır.

Brother Hl-1111 derim direk model önerisi olarak. Hem toneri çipli değil hem de gayet hızlı.

genellikle gece 3-5 arası gerçekleşiyor o operatör değişim işlemi. o yüzden çok büyük olasılıkla sorun yaşamazsın. 5-6 ay önce geçiş yaptım, mesajla bildirilen gün ve saatte geçiş gerçekleşti, hiçbir sorun yaşamadım ben.

beklediğin telefon önemli bir şeyse ondan sonra taşı. en son değiştirdiğimde 1 güne yakın kapalı kalmıştı diye hatırlıyorum. "10-15 dk'lık bir kesinti dışında sorun yaşamazsınız" diyen kişi abone kazanmak için demiş olabilir bunu. sanmıyorum o kadar kısa olacağını.

annem degistirdi 2 gun once hattini, gercekten 10-15 dk sonra hattini tekrar kullanabildi.

kapalı kalmadı zaten yeni gelen operatörden mesaj geliyor. hattı takabilirsiniz diye işlem bitmiş oluyor. ben geçen hafta geçtim gece 11 de hattımı değiştirdim mesela.

Mevcut sistemde transfer saati bildiriliyor, aynen o saatte de transfer gerçekleşiyor. Son iki numara taşımam da belirtilen saatte bir kaç dakika içerisinde sorunsuz olarak geçti.

Numara taşımada hiç bir zaman birkaç gün kullanılmama olmaz.

Numara taşıma başvurusu yapılır (hat hala açık eski operatör)

Başvuru kabulü ve taşıma saati sms olarak gelir.(max 6 gün) (hat hala açık eski operatör)

Taşıma saati (bazen 10 dk önce filan olabiliyor) geldiğinde eski hat kapanır (hat çekmez olur operatör ismi çıkmaz) (hat kapalı)

Hemen yeni verilen kart takılır anında açılır. (hat açık yeni operatör)

Fakat tecrübelerim şunu gösterdi; Turkcelle taşınan bir numara taşıma tamamlandığı an normal bir şekilde kullanılabiliyor.

Vodafone a taşıdığımda hat bi şaşırdı, kullanım haklarımı göstermedi filan. Yani görüşme yapabiliyorum, internete girebiliyorum ama ne kadar hakkım var görünmüyor. Ayrıca bi hoşgeldiniz sms i filan bile gelmedi.

2-3 saat sonra hat kendine geldi ve vodafone a hoş geldiniz sms i geldi.

Tabi bu ufak bir ayrıntı.

Nasıl hazırlanır konusunu biraz daha açsan iyi olurdu ama görünüm açısından diyorsan pek çok seçeneğin arasından bence aşağıdaki program öne çıkar:
Adobe InDesign

Bunun yanında yerine göre aşağıdaki programların kullanımı da gerekebilir.
Adobe Illustrator
Adobe Photoshop
Adobe InCopy

Alternatif olarak da
CorelDraw

bu tarz sirketlerde profesyonellerden yardim aliniyor :)

sirket adini istediginiz gibi koyun ama cogu bu sekilde ya da yakindir.

siz raporu yazarsiniz, hesaplari yaparsiniz, analizi halledersiniz aksam 17 deadline i icin rapor hazir ise onaydan gecerse ara departmana gecer. ara departman bu raporu hindistana yollar, hindistanda grafikerler kalan kisimlari tamamlar sizin icin yerel saatle sabah 6 da raporunuz sekilli sekilde hazirdir ve yayinlanir.

bu hindistan olmaz, macaristan olur, italya olur, meksika ya da türkiye olur. bu arada baska sirkete gitmez sirketin baska ofisi ya da departmainda bitirilir.

zaten hq ise orada 1000 kisi calisiyorsa 5 tane de grafiker vardir zaten. acil seyler ya da cok önemli isler burada yapilabilir.

indesign en cok kullanilani bildigim kadariyla. adobe uygulamalari sektör standartidir.

zip yapsanız daha iyi değil mi? ingilizce ve boşluksuz karakter kullanmayı denedeniz mi?

Zip daha iyi ama bunların okulda antika bir sistem var , sadece rar ikabul ediyormuş, zip’te sıkıntı yaşamadık ama hoca kabul etmedi.. ingilzce ve boşluksuz denemedik sanırım.

Dosyayı bir klasöre ekle sonra rar yapmayı dene

dosya başlığında, boşluk ve türkçe karakter kullanmadan sıkıştırmayı deneyin +1

Tamam deneyeyim o şekilde

Hocanızda winrar'ın eski sürümü varsa yeni sürümle rar yapılmış dosyaları açamaz. Rar yaparken size eski sürüm seçeneği gösteriyor onu kullanın.

Eski sürüm ? Rar, rar 4 müne bir de zip yazıyor galiba. Yoksa başka yerde mi var ?

Anne babanın pek ihtiyacı yoksa ve sadece size bir süreliğine lazımsa komşuya sorabilirsiniz belki, bir miktar para da tekkif ederek. Yazlık yerlerde komşuluk ilişkileri iyi diyorlar. Komşunun wifi, sinyal zayıfsa kablo da çekilebilir.

turknet denenebilir. tahaahüt olmadığı için.

Komşuda internet yok bir de evler müstakil öyle olunca arada da mesafe oluyor. O seçenek de mecburen iptal oluyor.

eskiden vınn gibi şeyler vardı. o gibi bir yöntem bulabilirsiniz.

bireysel.turktelekom.com.tr

Eve gelen hat varsa türktelekomun böyle bir hizmeti var, bu hizmetin şöyle bir özelliği var; her sene aynı dönemde aktif olur, yani tek seferlik alınan bir şey değil.

yazlık internet kampanyaları oluyor 3 aylık, 2 aylık vs. Biz ttnet ile öyle yaptık. sabit telefon vs yok zaten

yaz tarifeleri oluyor. 3 ay süresi olan. türk telekom da olması lazım hatta.

Yaşadığınız yerde yerel İnternet sağlayan servis vardır. Mesela bizde tol bilişim, binbirnet vb şirketler var. Onlardan paket alıyoruz, dilediğimiz ay kullanıyoruz, dilersek 30 40 lra gib bir ücretle taşıtıyoruz. Bizim yazlık ve kışlık aynı yerde olunca rahat oldu, sadece annem kullanıyor tüm ihtiyacını da görüyor. Taahhüt yok istersen 1 aylık istersen 3 aylık bağlat. He rbütçeye bir paketleri de var. Bizimki yeni açılan metro bağlantıyı kullanıyormuş. İl mersin

Yazlık internet en olası görünüyor ama onun da maliyeti bayağı yüksek.
Turknet iyi gibi ama aç kapa uğraşmak gerekiyor ama daha da uğraş gerektirecek iş hiç telefon bağlanmamış eve önce telefon getirtmek ve bir de yalın için ekstra para ödemek gerekiyor. Yazlık internette en azından telefon bağlatma parası de içinde görünüyor.

@balik kraker, bizim orası yazın en yoğun zamanında bile 3-5 bin kişinin olduğu dağlar arasında bir köy/belde, değil bir internet sağlayıcısı bir kırtasiye veya bilinen bir market bile yok. Son 20 yılda sadece köyün bakkalı süper markete dönüştü. Keşke öyle bir seçeneğimiz olsa.

Herşekilde yazlıkta düzgün bir internet kullanmak büyük bir lüks olacakmış gibi görünüyor.

veya bu;

www.defacto.com.tr

İnstagramdakinin lisansli olmadigina eminim. Defacto lisanssiz urun satmaz harry potter lisansi cok para etmedigi icin 40 lira aslinda star wars falan yazsa 90 lira olurdu.

peki bu lisansları nerden alabiliriz?
ben lisans alıp üretmek istiyorum.

defacto elbette lisansli, digeri degil... lisans icin firmalara mail atarsaniz donus yapiyorlar

firmalarını bile bulamadım ki, türkiye hakları kimde vs googleda 20 sayfa dolaştım sıfır sonuç.

o kadar sağlam firma olsa mağaza açar. lisansı yoktur.

Bu şirket ile görüşebilirsin, en azından bir adım olur.

lisansas.com.tr

az once gordum mesela, www.zuberlezzetler.com adresinde "Çocuklarımız afiyetle yerken bir yandan da eğlensin diye dünya devi “Universal Studios” ile beraber çalışıp, Züber Kidz & Minions birlikteliğine imza attık." ve minnios kullaniyorlar cocuk urunlerinde; benim ufaklik bayiliyor bunlara. cok ufaksaniz yakalanma oraniniz yuksek ama yakalanirsaniz da iyi operler; daha once de benzer bir duyuru acmistiniz sanirim, orada da yakalanip ceza yiyen birilerinden bahsetmistim size (tamamen sans isi)

semizotu. salatası da olur yemeği de.

kısır

temelden başlat.
kuru+pilav+cacık

Borek cesitleri (ispanakli, patatesli vb) ve Ege mutfaginin pek cok uyesi olabilir.

Kuru-pilav. Gerci en guzeli ya kuzu etiyle ya pastirmayla olur ama etsiz de idare eder. Bir de mercimek koftesi.

mercimek köftesi
bayılıyorlar bol maydonozlu soğanlı nefiss

Mercimek köfte,
Kısır
Ispanaklı börek
Barbunya pilaki
Tam zamanı z.y. enginar

Her yemek lezzetli gelir, seviyeyi cok asagidan baslatiyoruz cünkü.

Saka bir yana, semizotu genelde cok cok az biliniyor Almanya´da (portulak). Cevizli taze semizotu salatasi yapin, domates yerine cilek ekleyin. Cok Türk yemegi olmaz, ama harikadir yaz günlerinde.

Ben ispanakli borek yapiyorum, hepsi aglayarak parmaklarini yiyor.

Mercimek koftesi yine herkes tarafindan begeniliyor.

Yemek olarak, ben genelde Dogu Anadolu yemeklerini yapiyorum, eti cikartarak tariflerden. Kuru dolma ornegin! Sogan dolmasi da biraz ugrastiricidir ama cok lezzetlidir.

Narli mas salatasini da tavsiye ederim yine Dogu Anadolu mutfagindan.

Kuru domatesli salata ya da cok iyi zeytinleri kullanarak yaptiniz basit salatalar da kurtaricidir. Malzemeyi kaliteli ve taze secerseniz, cok begenilecektir. Zira Almanya tüm Avrupa kitasinin en kotu en ucuz malzemelerini topluyor, kaliteli sebze-meyve bulmak cok zor is.

Zeytinyagli barbunya yemegi gibi klasik zeytinyagli tabaklarini da yapabilirsiniz.

mücver,
yaprak sarma
köz patlıcan salatası
köz kırmızı biberli bişeyler

genel olarak soğuk mezelerden git ve her şeyin içine ceviz+zeytinyağı+kekik bas.

Mercimek çorbası
Taze fasulye
Börülce salatası
Kuru fasulye
Nohutlu pilav
Patates salatası
Gözleme

Youtube’da Chelsea Elizabeth var, vegan. En sevdiğim Türk yemekleri diye bir video yapmıştı.

İc baklali enginar.
Zeytinyagli taze fasulye
Koz patlican salatasi
Nohut/fasulye
Turlu

Alman vegetaryan arkadasimiz gelince yaptigimiz seyler bunlar. Her seferinde bayiliyor:)

Zeytin yağlı biber dolması veya kabak dolması
daha sevmeyen yabancı/türk vegan görmedim.

patlıcan sevdiği için imambayıldıda karar kıldım fakat önerilerinizin hepsini bir kenara yazdım hepsinin zamanla tarafımca pişirileceğine emin olabilirsiniz.

@orijinal cacığı çok severim fekat vegan sınıfına girmiyor maalesef. kuru pilavı çok sevmesem de yapabilirim bir ara.

@wendy, maydanozlu bir şey pişirmem/yapmam için maske takmam gerekir. maskelerimi bunun için harcamak istemiyorum. :p

@zorro, enginara bayılırım. bunu ben de düşündüm aslında. güzel bulabilirsem bir ara bakayım.

@buf, maş salatası bayağı güzel (ve basit) bir şeye benziyor. bunu aklımda tutuyorum.

@65 derece, köz patlıcan salatası şu hayatta fenerbahçeden sonra en sevdiğim şey olabilir ama maalesef alevli ocağım yok.

@cursor, onları yedik. ^^

hepinize tekrar teşekkür ederim. iyi günler!

Şunu aldım, memnunum: m.trendyol.com

Ama sürekli camda bırakmıyorum, sadece navigasyon kullanacağım zaman cama yapıştırıyorum. Sürekli camda durursa yavşar mı bilmiyorum.

Çok sonra editliyorum ki aramaya inanıp görürseniz almayın: sıcaktan herhalde, camdan düşüyor.

Ben 2 senedir Spigen'in manyetiğini kullanıyorum bi sorun yaşamadım: www.spigen.com.tr

mıknatıslıdan çok memnunum. kasis için karşılık olan metali biraz büyütmek lazım ama kablosuz şarj ile çakışmayacak şekilde ayarlamak sıkıntı olabiliyor. ben yerini ezberledim 9/10 koyduğum yerde duruyor.

Spigen in manyetiginden şaşma, daha guclusunu görmedim.

spigen

angelus un attığından kullanıyorum. acayip güçlü bir şey.

2012'den beri nite ize steelie kullanıyorum. Izgaraya değil de konsola yapıştırılıyor. Arabamın ızgaraları çok dandik o yüzden takmaya cesaret edemedim oraya.

Uzun yıllar kullanacak bir şey arıyorsan önerimdir. Ama kaba yani.

Spigen +1

3d baskı fikrine katılıyorum. Önce bilgisayarda modelleyin, sonra temsili bir versiyonunu basın. Elinizde gerçekçi renderlar olması da protoip ve üretim aşamasında paydaşlarınıza tasarımınızı anlatmakta çok yardımcı olacaktır. Ardından ham madde ve üretim tekniklerine karar verin. Farzı misal çelik kadro mu olacak alüminyum kadro mu olacak (yaşlılar içinse çelik kadro çok ağır kaçar, gençler için bile ağır kaçıyor bu arada), plastik parçalar döküm mü olacak (kalıp maliyeti çok yüksektir), baskı mı olacak, mesela pleksiden mi kesilip yapıştırılacak vs... İşinizi, üretim tekniğinizi, sürecinizi tasarlayın yani.

Projenizi yeterince geliştirdikten sonra, tabi ki gerekli önlemleri de alarak yerli bisiklet firmalarına, belediyelere, vakıflara, stk'lara sunabililirsiniz. Bir bisiklet firmasının mevcut bir modeli ya da sizin için üreteceği bir modeli kolayca eklentilerle tasarladığınız hale getirebilirsiniz belki. Sıfırdan kadro üretmek, ürettirmek pahalıya patlayabilir.

Son olarak ürününüzün çevreye, yaşlılara ya da her neyi amaçlıyorsanız ona dair faydalarını bilimsel olarak ortaya koyabilmeniz, bunları objektif bulgularla savunabilmeniz gerekiyor.

Prototipleme ve seri üretim süreci de şu şekilde, genelde bir ürünü prototipleyen zaten kendisi bu işin nasıl yapılacağını biliyor. Ya da kime hangi işi yaptıracağını net şekilde biliyor o networke sahip oluyor. Prototipi de bu işi yapabileceğinin ispatı niteliğinde oluyor, arge sürecinin sonuna gelindiğini ispatlıyor. Bu sayede sermaye varsa bağımsız şekilde yoksa sermaye sahiplerini ikna etme şeklinde seri üretime geçiliyor.

Yapmak istediğiniz işin detaylarına ne kadar hakimsiniz, mesela bir ustaya sıfırdan kadro ürettireceksiniz, hangi kaynak tekniğini uygulaması gerekiyor gibi detaylara ne kadar hakimsiniz gibi sorulara çat çat cevap verebilecek vaziyette olmak gerekiyor. Diğer bir seçenek de sizin yerinize bu sorulara net cevapları verecek, alanında uzman kişileri tatmin edecek ücreti ödemek.

Geçmiş olsun. Cinnet geçirmeden yaparsınız inşallah. Esnaf o kadar tok ki. Ben başka bir konuda yaptıramadım vaz geçtim. Hemen soruyorlar, kaç bin tane olacak? Ya bi dur, bir örnek görelim. Bakalım işinin ehli misin? Yok hemen binlerce yapacak, onunla da gidip daire alacak.

Projeye mekanikten ve üretimden iyi anlayan bir ortak ya da çalışan bulun. Yoksa ya o prototipi bir ton masraf ile hiç bitiremezsiniz, ya seri üretimi oldukça zor bir proje ile kalakalırsınız, ya da yarı yolda projeyi birilerine kaptırırsınız.
Endüstriyel şartlarda!!! üretim tecrübesi olan birisi ile ortak, çalışan ya da danışman olarak çalışmadan önce ilerlemeyi bence bir kaç kez düşünün. Böyle birisini bulamazsanız, bir süre sonra siz bu kişi olmak zorunda olacaksınız ve giden saçlarınız ve paranız olacak.

ekipte daha önce mekanik ve üretim tecrübesi olan birisi yoksa,
%99 ihtimalle projeyi bitiremezsiniz.
solidworksle bilgisayarda modellemediyseniz, bu konuya hakim değilseniz zaten iptal edin projeyi.

yönetmelik yeni yayınlandı toplu taşıma ile ş.arası seyahatlerde hes gerekli. izin gerekli değil.

İlgili yönetmelik veya duyuru nerede?

www.icisleri.gov.tr

hukuksal açıdan bir yorumum yok.

kişisel yorumum üst komşunun bu konuda itiraz hakkı olmadığı yönünde. adamlar evin önüne araba yanaştırıp ikinci kata da çıkabilir. iyi bir merdivenle de gelebilir. sizin üst komşunun evine hırsız girmemesi için bir tampon görevi görmeniz doğru değil. derdi varsa o da korkuluk yaptırsın, ki çok var öyle apartman.

Gerekebilir. Bknz:

www.uzmantv.com

www.emlak365.com

www.hurriyet.com.tr

ben donanımhaberde biriyle konuşmuştum. komşusu bu durumdan dolayı kendisini mahkemeye vermiş. benim alt katta demirli, rahatça yukarıya çıkabilirler. O da alt kat, nasıl kendini koruyacak?

Ben de üst katın camlı olmasını istemiyorum. Onu da dava edebilir miyim acaba? Bu arada baklava dilim demirlik nasıl bir şey?

Düşüyor. Sebebi önemli değil.
Not: başvurun onaylansa da puanın düşer.

o ne demek kanka? kredi karti basvurusunda bulundum, kredi cikti, niye puanim dusuyor ki?

@baldur2 borcun artıyor ve dolayısı ile riskin de artıyor. Bu arada ödemelerini düzenli yaparsan düştüğünden daha fazla puan kazandırır.

evet hem zamaninda yaptim su ana kadar. peki bu kredi skorunu biz ogrenebiliyor muyuz pampa?

Kredi kartı başvuru yaptığınızda “kısa ve orta vadede açılmış hesaplar” notu ile kredi puanınız düşer. Riskin artması değil, artan riske karşı sizin ödeme potansiyelinizin henüz bilinmemesi puanı düşürür. Ama sonra düştüğünden fazla artar evet.
Kredi puanınızı kkb üyeliğiniz varsa kendiniz öğrenebilirsiniz veya bankaya da sorabilirsiniz. Fakat sorgu sayısı da puanı etkiliyor :) ayrıca ücretli.

findeks kredi notu diye aratın, öğrenebilirsiniz

alıntı

Kiracıya ev boşaltma ihtarnamesi gönderildikten sonra kiracının evden çıkması için ona tanınan süre 6 aydır. Yalnız bu ihtarnameyi gönderebilmek için tapuyu aldıktan sonra sadece 1 aylık süreniz var. Bu süre içinde noter kanalı ile ihtarname göndererek kiracının 6 ay içinde çıkmasını yasal olarak sağlayabilirsiniz

Ayrıca dava açma işlerini en son 15 hazirana kadar ertelemişlerdi

bekleyemezse boş ev alacaktı.

elinden geleni ardına koyma de geç.

hocam pek anlamam mevzulardan, yasalar kiracıdan yana .

lakin kiracı kontratsız oturuyorsa, yasal olarak kiracı mıdır ?, bilmediğimden soruyorum, kontrat yoksa, misal polisle gelip evimi işgal etmiş deyip çıkartamıyor mu

size ihtarname gönderdi mi yeni ev sahibi.
siz kiranızı zamanında ödemeye devam edin ve evden çıkmayın.
1 ay içinde çık dediğinde, 1 ayda olmaz biraz daha süre verin diyerek hata yapmışsın.
ben çıkmıyorum, bu fiyata ev bulamam, yeni bulacağım ev için, taşınma, emlakçı, kira farkı vs. en az 15-20 bin lira zararım var, o zararımı karşılamazsanız çıkmam de geç.

ya avukata 10 bin lira civarı ödeyip 2 sene de dava sonucunu bekleyecek ya da size 20 bin lira verecek.

evi satın almış olması sizi tahliye edebilmek için yeterli sebep değil, o evde kendisinin yaşayacağını, eve ihtiyacının olduğunu, bu ihtiyacın samimi olduğunu vs kanıtlamak zorunda.
aynı şehirde başka evi var mı? bu evi almadan önce nerede yaşıyordu vs. mahkemede bu hususlar da incelenir genelde kiracı kazanır davayı.

@de jure Hayır henüz ihtarname gelmiş değil hocam. Evi satan ev sahibime kirayı elden ödüyordum hep. Yeni ev sahibine kiramı ne şekilde ulaştıracağımı da bilmiyorum açıkçası. Çünkü banka hesap bilgileri vs bende mevcut değil.

iki taraflı bir olay var.

birincisi mümkün olduğunca sana banka bilgisi vermemeye çalışacak ev sahibi, çünkü kira yatırama suçlu duruma düşme diye. kesinlikle elden ödeme falan yapmayacaksın ve ikide bir kapına gelirse tersle gönder, olmadı beni taciz ediyor diye 155i ara şikayetçi ol.

ikincisi de sen de kimlik bilgilerini vermeyeceksin, o da öğrenemeyip ihtarname çekemeycek. tabi eski ev sahibin vermezse.

nereye giderse gitsin, isterse terörle mücadeleye evimde terörist oturuyor bombalı eylem yapacak kimliğini de bilmiyorum desin, yine de hiç bir devlet kurumu , muhtar dahil kimlik bilgilerini veremez ev sahibine. illegal yollarla ulaşırsa kişisel verilerin korunması kanunua göre suç işlemiş olur.

avukat değilim, bunlar bizzat başıma geldi 3 sene önce oradan biliyorum.

nasıl geldi onu da yazayım.

biz bir ev beğendik, fiyatı uygundu, evi görmek istedik, kiracıdan rica ettik, evde kiracı vardı yani. gittik gördük, dedik ki , biz kirada oturuyoruz bu evi almak istiyoruz ama siz eğer çıkmam derseniz almayalım, çünkü elimizdeki 3 kuruş parayı da eve harcayınca kira vermemiz zor olacak dedik.(sitede 30 a yakın boş ev vardı biri 5 lira oynuyor , biri 10 lira düşüyor içinin yapısına sitedeki yerine, kaçıncı kat olduğuna göre ama bolca alternatif vardı yani.)

kiracımız dedi ki, olur mu öyle şey, bak sitede bir sürü ev var, ben taşınırım benim için problem değil dedi.

evi aldık. 2 kira depozitosu vardı, biz 2 kira depozitoyu peşin verdik ayrıca 1 ay da kira almayacağımızı söyledik. evi aldığımız emlakçı da sitede tek, başkası bakamıyor yani, o da dedi ki, ablacım bak bu eve seni ben yerleştirmiştim(8 senedir de oturuyor), şimdi ben paramı zaten bu evin alım satımından kazandım, senden komisyon da almıyacağım, gel bak bir sürü ev var, hangisini beğenirsen, istersen taşıyalım seni dedi. tamam dedi kadın.

derken biz yine kiracı bildirimi yapmak için(vergi) hani olur mu olur ceza yemileyim diyerek, kimlik fotokopsini istedik, kadın bir çirkefleşti, bi küfürler bi bişeyler. akıl alır gibi değil.

mahkemesi sürdü 2 sene. biz ne kadar iyi davransak ve elimizden geleni yapsak da işte kiracı pislik yapmak isterse yapar.

nitekim, ne batarya bırakmış evde , ne ampül duyu. utanmasa kombiyi de sökecekmiş. yine biz bişey yapmadık tabi.

@hem şişko hem deli hocam aslojda cirkefleşmek istemiyorum. İkili ilişki yoluyla halletmeye çalıştım ama sanırım hata yapmışım. Yani şu süreçte bir ay içerisinde yeni ev bul, taşın vs gerçekten büyük sıkıntı. Virüs olayı olmasa zaten sorun yok. Ama hem pat diye ev satıldı, hem de hiç mi hiç hazırlıklı değilim ev taşımaya maddi manevi. Bir ev taşımak neresinden bakarsan bak 10 bin lira. Manevi yorgunluğundan bahsetmek bile istemiyorum. Ama anladığım kadarıyla işi yokuşa sürdüğüm zaman zaten istese bile (illegal yollar hariç, işte gelip tehdit etme, kapıya adam yollama vs) 6 aya kadar beni çıkartamaz.

tabi , sen haklısın, sana sordular mı taşınabilecek misin diye? haber verdiler mi? vermediler.


eee böyle çık benim evimden olayı ile olmuyor bu işler, karşı taraf çirkefleşirse geri adım atma.

bak biz kaç sene evvel 7bin tl avukatlık ücreti verdik mesela, şimdi kaç olmuştur kim bilir.

sen hakkını kullan sonuna kadar. gitsin mahkemeye versin. olur da kapıya mapıya gelip olay falan çıkartmaya çalışırsa polis çağır şikayetçi ol.

benim buradaki avukat arakdaşlardan öğrenmek istediğim, ev sahibi kirayı kasti olarak yatıramasın kiracı suçlu olsun diye banka bilgilerini vermezse, ne şekilde bir yol izlemek lazım?

sonuçta ev sahibini tanımıyor bilmiyor kiracı, olası bir durumda ihtarname çeksin.

hatta eski ev sahibini de şikayet et nereye ediliyorsa, şu kadar zamandır oturuyorum vergi kaçırıyor, sözleşme yapmıyor vb diye. geçmişe dönük bi yerleştirsinlerde, bu işlerin yazılı olmayan kurallarını öğrensin.

ilk kural, ilk önce kiracıya sorulur satın almak istiyor musun diye? sen şu an alım satımı bile iptal ettirebilirsin, bana sorulmadı ben alacaktım dediğin an alım satım geçersiz olur.

şimdi yeni ev sahibi arayınca, ben sizin satışınızı fes ettireceğim, kimse bana sormadı, önce kiracıya sorulur satın almak istiyor musun diye, ben alacaktım, avukatım dava açmaya hazırlanıyor alım satımınızı fesh ettirmek için de bak işler nasıl değişiyor.

kirayı eski ev sahibine bankadan ödemeye devam edin.
eski ev sahibi banka hesabını kapatırsa mahkemeden tevdi mahali talep edersiniz.
yeni ev sahibi size ihtarname gönderip banka hesap bilgilerini verdikten sonra yeni ev sahibine ödersiniz kirayı.
çıkmak istemiyorsanız çıkartmazlar.
adamlardan bıkıp da taşınmaya karar verirseniz, taşınma masrafını ve kira farkından doğan zararınızı isteyin.

@de jure hocam maalesef kirayı hep elden ödüyordum, çünkü dediğim gibi eski ev sahibi kati suretle sözleşme yapmaktan kaçındı. Ama dediğiniz gibi işi ramen yokuşa süreceğim bu saatten sonra.

@hem şişko hem deli şu işler bittikten sonra ilk işim eski ev sahibini gizli kimlikle şikayet etmek olacak maliyeye.

Avukat değilim ancak kontratın yoksa şu anda özel mülkte işgalci durumunda olabilirsin diye düşünüyorum. Bunu iyi araştır, bir gün kapına polis gelmesin derim. Kiracı olduğuna ve kirayı ödediğine dair elinde hiç bir kanıt yok. Kirayı elden ödemişsin, sözleşmen yok, adam "ben tanımıyorum" dese ortada kalmış durumdasın. Eski ev sahibini maliyeye şikayet ederken bile elinde bir kanıtın bir şeyin olması lazım sonuçta.

Yerinde olsam bi miktar para isteyip (5-6 bin lira mesela) taşınma masrafı olarak, taşınırım. Bu masrafı vermek zorunda değiller ama genelde veriyorlar.

parayı ödediğine dair elinde dekont falan da mı yok? kirayı almadım diyip geri ödemeni isterse ne yapacaksın?Ekside bir avukat, ev sahibinin bu yöntemle ödenen kiraları tekrar aldığını yazmıştı.

o kadar saçma bir durumdasın ki anlaşılması bayağı bir zor. Elinde tek bir kira ödeme makbuzu, banka dekontu imzalı bir kağıt olsa direk haklı olup istediğini yapabileceksin. Amma velakin elinde hiç bir belge kağıt yok gibi. Kendini çok ciddi riske atmışsın ve o risk de gerçekleşmiş resmen.
Evi satarken ev sahibin bu durumu yenisine anlattıysa o da bu durumunu bilerek bu kadar rahat davranıyor olabilir.
Gelelim ki işi karşılıklı olarak zora süreceksiniz, Kiracı olduğunu kanıtlaman lazım, ve tahliye durumunu durdurmak için o kiraları yatırdığını da kanıtlaman lazım. Hadi kanıtladın diyelim, bu sefer de elden ödediğin kiralar için ev sahibi ile birlikte senin de ceza ödemen lazım. Benzeri durumda olan birisi ile konuşmuştum cidden fena durum. Umarım işini çözebilecek bir avukat vs. çıkar.

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker demiş atalar. Ev sahibi kontrat yapmak istemiyor diye, kontratsız ev mi kiralanır?

Yasal olarak süre 6 ay. ve yine kontratsız oturmanız, evde oturduğunuzu ispat edebildiğiniz sürece çok sıkıntı değil ama bunların hepsi kağıt üstünde güzel.

Yeni ev sahibi ile konuşun. Ev aramaya başladım, bulunca çıkacağım deyin. Size ihtiyacınız varsa, biraz daha süre versin. Anlaşma yoluyla çözmeye çalışın.


.

Muhtemel olay akisinda, ev sahibi sana evi satacagini soyleymistir. Hatta kontratin olmadigina gore satma niyetini en basindan beri biliyor olabilirsin. Ev ilana cikmistir. Satin alanlar evi gezmislerdir. Satin alma sureci islemistir. Ve uzerine 1 ayin daha var. Olur da halledemedin sonra 1 ay daha rica edersin. Satma niyetini bastan bilmiyordu isen maddi kulfete karsilik bu 1 aylik surecte kira odememeyi teklif edebilirsin. Bunun disinda yapilan onerileri anlamakta gucluk cekiyorum. Adalet sisteminin islememesini kullanmak, bicak kesmiyor diye 15-20bin para tirtiklamaya calismak, yalanlarla yasal haklari somurmek bana dogru gelmiyor. Yasa 6 aya kadar muhlet veriyor diye biliyorum. Senin durumunda kiraci oldugunu kanitlaman gerekebilir. Salgini da dusunelim fakat yapilacak isin cogunlugu aslinda bos ev gezmek ve esya paketlemek.

Sunu buldum www.turkhukuksitesi.com

Herkese ilgisinden dolayı teşekkür ederim. Topluca cevap vereyim.

- Resmi ikamet adresim şuan kontratsız kirada oturduğum evde. Yine ispat etme olayını komşularımızın tanıklığıyla halledebilirim.
- Söz konusu evin satılığa çıktığını öğrenmeden satıldığını öğrendim. Yani kesinlikle yeni ev sahibi gelip evi görmeden direkt satın almış.
- Hiç demediysem abartısız 30 defa kontrat yapalım dedim ama dinletemedim. Bir kaç defa kirayı almak için çalıştığım şirkete gelmişti eski ev sahibim, şirketin avukatıyla görüştüm. O da güvenlik kamerasından kira alışverişi yapıldığını ispat ederiz diye akıl verdi. Bir çok arkadaşın dediği gibi 6 aylık zaman zarfından önce çıkartma gibi bir hakkı olmadığını öğrendim. Hatta dua et mahkemeye versin, sonra yıllarca mahkemelerde sürünüp durur sende o süreçte rahat rahat ev ararsın dedi.
- Yeni ev sahibim bir daha kapıma vs geldiği anda avukatın numarasını vereceğim, o ilgilenecek.

turktrust'a baksanıza. bizim şirket oradan alıyor. aynı şehirde olmanıza gerek yok en kötü yönlendirirler.

kamusm.bilgem.tubitak.gov.tr

bu da var: www.e-imzatr.com.tr

www.e-guven.com

biz bunu kullanıyoruz.

Hepsi burda: www.btk.gov.tr

TÜBİTAK kamuya veriyor sadece.

Kamusm kamu çalışanları için olmalı. Onun haricindeki diğer e-imza sağlayıcılarından birisinden e-imza alabilirsin, normalde 1 günlük iş.

hepsi kıyar ama nikah salonları kapalı. biraz paraya kıyıp yıldırım nikahı falan da kıyılabilir elbette.

çok acil evlenme ihtiyacı mı doğdu? yıldırım nikahı o zaman.

Yıldırım nikahı nasıl kıyıyoruz hocam?

Biraz gecikmiş bi nikahın darlanmasını yaşıyoruz şu anda :)

Yıldırım nikahı diye bir şey yok türk filmindemiyiz :)

yıldırım nikahı diye bir şey kalmadı tabi ama şu anlamda kullandım. açık bir belediye buluyorsunuz. mesela kadıköy'e baktım haziran'da gelin diyor.

hemen belgeleri topluyorsunuz sağlık raporu vs en önemlisi.

nikah salonları zaten kapalı olduğundan memurun makamı vs ya da para almak için nerede kılacaklarsa oraya randevu alıyorsunuz (belediyeye müracaat). harçları marçları da öderseniz ve müsaitlik varsa 3-4 gün içinde evlenebilirsiniz.

alın size yıldırım nikahı.

Sağlık raporu vs. lazım. Bütün belgeleri topladıktan sonra tarih alabilirsiniz. Aynı gün olmaz (Tabi daha önceden alınmış ve erkene çekmek istediğiniz tarihiniz ve belgeleriniz yoksa)

Bütçeniz iyi ise 99designs ı öneririm. Bir sürü kişi yapmak için yarışır. 300 dolardan başlıyormuş. Para iade garantisi var. Fiverr tarzı yerler var orada bireylere az az ödeme yapabilirsiniz, bazen ucuz olandan bile iyi işler çıkabilir. Para iadesi yok galiba.

Alternatif olarak özel mesajla sektörünüzü ve nasıl bir şey istediğiniz detaylarını bana iletin ben de bir şeyler yapabilirim. Beğenmezseniz para ödemezsiniz :)

yazdığınız şeylere tercihlerinize göre logo üreten bazı ücretsiz siteler var orada da deneyebilirsiniz.

idemama.com

yarışma açıyosun. bütçene göre 20-30 farklı tasarımcı katılıyor. arasında beğendiğin logonun tasarımcısı senin bütçene göre ödülünü alıyor, son revizyonlar için de tasarımcı ile birebir irtibat kuruyosun. ben ordan yaptırdım, çok güzel tasarımlar geldi. seçmekte zorlanmıştım hatta

idemama.com +1

yabancı siteler oldukça pahalıya gelecektir ve bazen kültür farkı nedeni ile logonun hikayesini aktarmak da zor olacaktır.

Sleep fonksiyonu televizyonda olmalı, ki kumandadan o tuşa basarsak tv yazılımı bunu devreye almalı.

Akıllı kumanda cihazınıza olmayan özelliği katamaz, akıllı kumandanın numarası aynı anda bir çok cihazı tanıtıp tek kumanda ile kullanmak.

@John Bloor +1 ancak kumanda edilebilir özellikler eklenebilir.

www.youtube.com

www.youtube.com

@icim urperiyor:

Ya bu kapakların modelleri benimkine benzemiyor. Benim kapağın altında ek olarak kızaklı bir tertibat var. Son resimde görürsünüz. İlk videoda zaten montajlı kapağı çıkarıp aynen takmış. O vida yerlerini kapağa nasıl taktığı bile yok. İkinci video daha ayrıntılı ama onda da benim kapağın aynısı yok.

O kadar kompleks değil aslında,

Bu parçanın altındaki kızağa (3 kızak vardır ayar için, en başta orta ya da üst taraftaki kancanın tarafındaki kızağı deneyebilirsiniz.)
ibb.co

Bu parça takılacak
ibb.co

Sonra klozetteki deliğin üstüne bu parça üst tarafa bu tarafı bakacak şekilde konacak.
ibb.co

Sonra bu çengeleler dışarı bakacak şekilde klozet kapağı elinizde birleştirilecek.
ibb.co

Ardından, zaten bu parçayı kızağa takmıştık. şimdi elimizede birleştirdiğimiz klozet kapağını bu parça vasıtası ile klozeteki deliklere takacağız. Daha önce o deliklerin üstüne koyduğumuz parça hala orada olacak ve zaten üst parça onun içine yerleşecek.
ibb.co

En son olarak da takdığımız vidaların ucuna alttan bunu takıp sıkıştıracağız.
ibb.co

Bu kadar.

O arada ben firmayı aradım, whatsapp hattından fotoğrafları da yolladım. Fazla parça çıkmış. Çengelli ve kızaklı parçalar galiba başka modele ait. Çomak gibi olanı direkt kapağın kızaklarına takınca sorun çözüldü. @cursor'un tarifine göre kapağın kızağı işi bozuyordu. Uğraştınız, ettiniz...çok teşekkürler. Problem çözülmüştür.

Size kim mail attı kaldırın diye?

Normalde evet satamazsınız. Telif ihlaline girer. Cezası ağır olabilir. Ama kimin mail attığını merak ettim. Rastgele biri de atmış olabilir.

react.org'dan biri yazmıştı.

"I am writing on behalf of WARNER BROS, which is a member of REACT (also known as the Anti-Counterfeiting Network ). REACT actively fights the trade in counterfeiting products on behalf of its members. Additional information about our organization can be found on www.react.org.
It came to our attention that the above-mentioned website is using copyrighted images. This is a copyright infringement causing damage to our client."

"I hereby summon you to take sufficient action: to remove or to disable access to the infringing content immediately, but in any case no later than five days as of today. Furthermore, I request you to provide the personal data of the holder of the website so we can take appropriate actions. If you fail to comply fully and in timely manner with these requests we will advise our client to initiate legal proceedings based on copyright infringement, without further notice.Unnecessary, I emphasize that an ISP/Registrar can be held liable for infringing information on websites for which it is responsible.


In accordance with Article 14 of the European Directive on Electronic Commerce (2000/31/EC) , the Digital Millennium Copyright Act (Article 512 US Copyright Act) and Article 36 of the new Tort Law of the People's Republic of China (Decree of the President of the People's Republic of China No. 21), an ISP/Registrar is obliged, as soon as the ISP/Registrar obtains actual knowledge of the illegal activity or information and, as regards claims for damages, is aware of facts or circumstances from which the illegal activity or information is apparent, to act expeditiously to remove the information or to disable access to the information.


I have a good faith that the use of trademarks and/or copyrighted materials described above as allegedly infringing is not authorized by the right owner, its agent, or the law.


I swear, under penalty of perjury, that the information contained in the notification is accurate and that I am the right owner or I am authorized to act on behalf of the owner of an exclusive right that is allegedly infringed.


Please contact me if you have any additional questions regarding this matter.


I thank you in advance for your cooperation.


With kind regards,"

zamanından sözlük çizgiroman meritokrasini ben yönetiyordum. dingil yöneticilerden biri gruba ertan ergili aldı. herif mesaj attı saniyesinde tabii "siz hayırdır benim parayla sattıklarımı bedava dağıtıyorsun millete" ben de durur muyum yapıştırdım cevabı "yaşasın devrim ve özgürlük"

bi hafta boyunca ona ait tüm seriyi kaldırdım sonra da duyuru yayınladım beyleyken beyle oldu ayıp ettik özür dileriz diye. üyeler "aaa :(:(:(:(" falan oldular ama yoruma hemen yapıştırdım cevabı "gruba onu alan dingile kızın" neyse üstünden bi ay geçti duyurunun falan. ertanı şutladım gruptan. engelledim de. sonra grubu da gizli yaptım üye alımlarına kapattım. sildiğim her şeyi yeniden yükledim. ama nasıl bi forsum var. küçük ülke yönetiyorum zanneder gören de amq.

şimdi bunu ertan dışında biri yazsaydı ben asla önemsemezdim. "mahkemeyle karar aldır kaldırt" derdim. adamın cidden daşaklı olduğuna emin olduktan sonra sen de gerekli paniği yaşa ondan önce biraz gereksiz. instagram falandan yapıyorsanız satışı önce bi sayfayı gizleyin. sonra adamı bulun engelleyin. biraz yırtık olun ya.

kimin dedigine bagli, benzer bir durumda bir tanidigima avukatlar telefon acmis, ciddiye almadi bizimki. daha sonra birkac ay sonra tebligat geldi, davalik oldular ve yuklu bir tazminat firmaya, yuklu bir miktar da avukata odediler (hepsi belgeli, avukat makbuz duzenledi oyle odedi filan)

telif sahibi kurum ya da kisinin tr deki durumu onemli diye dusunuyorum

Nerede satiyordunuz ? Bu urunleri normalde kullanmak icin telifink odemeniz lazim. Ciceksepeti satiyor ama telifini odemistir. Baska satan cok vardir, ya daha tespil edilmemislerdir ya da gozu kararir banane ya dihye satiyordur

@oscar,

çiçeksepeti nereye telifini ödedi allah aşkına? çiçeksepetindeki dandik bir mağaza satıyor, telif ödediyse iki bileğimi keserim.

Yaptığınız olay TCK'ya göre de suç teşkil ediyor (harry potter ürün haklarının sizde olmadığını varsayıyorum), şikayet üzerine şu şekilde bir süreç işleyebilir: www.tevfikyildirim.av.tr

Sizi şikayet etmeyebilirler, ya da edebilirler ayrı mesele. Ederlerse ne kaybedeceksiniz, uğraşmaya istekli misiniz konu onunla alakalı. Bir çok insanın hırsızlık yapıyor olması hırsızlığın cezasız bir şey olduğunu göstermez diye düşünüyorum. Genelde belli bi rakama ulaşana kadar takmazlar, bakarlar bu iş yürüyor o zaman çat diye dava açabilirler.

Yukarıda da anlatmışlar, şikayet edip dava açarlarsa, ama diğerleri de yapıyor gibi bir savunma şansınız yok. Kesin olarak teliften ceza yersiniz, bunu göze alıyorsanız sizin bileceğiniz iş.

teknik olarak kalorifer peteklerinden sıvı nitrojen de geçirebiliriz ama pahalı olur.

@arch burada istenen donma sıcaklığı yeterince düşük olan bir sıvı mı?

Var. Samsungun

heat pumplar ters yönde çalışabilir teorik olarak. ama o kadar entropiye değer mi? değmez bence.

Bi de olay şu soğuk hava üretiliyor ama kullanılan sistemler dışardan içeri üfleme şeklimde yani soğuğu içerde üretmek o kadar kolay değil ses fazla oluyor o yuzden split klimlar cok diğer tip klimalar dikkat edersen çok çok pahalı

soğutmayı sağlamak için soğuk bir maddeye ihtiyacın var. Bunu nasıl elde edeceğine göre sistemin planlaması değişiyor.
Isı veren reaksiyonlar ile sağlanan ısı haricinde neredeyseki bütün ısıtma-soğutma seçeneklerinde bir yeri ıstırken başka bir yeri soğutman ya da tam tersi gerekir. Yani içeriyi soğuturken dışarıyı ısıtırsın, klima da tam olarak bu işi yapar. Tek bir ortamda buna yapamazsın, ama merkezi bir sistem kurup peteklere soğuk su basarak da evi soğutabilirsin ama yine senin sistemin başka bir yeri ısıtacaktır. Bu arada buzdolabı da böyle çalışır, ama tabi ortamı klimanın sorumlu olduğu alandan çok daha küçük ve iyi korunaklıdır.
Bunun istisnası, kimyasal süreçler veya basınç ile soğutma-ısıtma yapılmasıdır. Bunlar da kolay veya verimli değil, değmez yani.

@cursor çok güzel açıklamış, üzerine laf söylenmez ama ben daha bi özet geçip soruna daha yakın cevap vereyim.

Klima zaten buzdolabı benzeri bir cihaz, mantığı tamamen aynı. Buzdolabında da gazı pompalayan bir motor var, klimada da.

Klimadaki motor dışarıdaki ünitede, çünkü buzdolabından çok daha fazla çalışıp çok daha fazla ısı üretiyor.

Buzdolabının motoru altda arkada, ürettiği ısı eskiden arkadaki seperatörlerle, yeni cihazlarda da genelde yan gövdeden dışarı atılıyor.

Mesela çok çalışması gereken şarküteri ve kasap buzdolaplarında da motoru dükkandan dışarıya alırlar, içeride fazla ısı üretir çünkü.

kendi kargo firması.

hepsijet.com hespijet diye geçiyor

edit: burada 14lira galiba ertesi gün teslim için . onun dışında da hepsijet ile geliyor diye biliyorum.

Hepsijet için ekstra para ödemeyin. Ertesi gün gelecek diye yazıyor 3 günde yollamıyorlar. Duyuru açacağım şimdi konuyla ilgili.

edit: duyuru açmaktan vaz geçtim. ama ertesi gün gelmesini istiyosan ekstra 5 lira öde gibi bi şeyi seçmesine rağmen 5 gündür ürün hala teslim edilmedi arkadaşa.

mecidiyeköy ve kadıköy de birden fazla kullandım. hatta geçen gün ertesi gün teslimatı seçmememe rağmen pazar sabah getirdiler.

İstanbul dışına, daha çok aras ve yurtiçi ile gönderiyor.

Hepsijet le geliyor. Geçen hafta istanbul için 24 saat olmadan teslim aldım

Haftada 2 gün ofis, 3 gün evden.

Hayır, turizm sektöründe olduğum için insanlar uçağa otobüse keyfine bininceye kadar muhtemelen gidemeyeceğim.

Bence baslayanlar oldu artik cunku son 10gundur ciddi sekilde trafik farki var.

Ben evden çalışmıyorum ama bizimkiler de evden çalışmayı hazirana kadar uzattı.

iki haftadır işe geliyorum. patron beyimiz her şeyin normale döndüğünü düşünüyor

evden çalışıyom hala

bayram sonrası inşallah gidebileceğiz . hala evden çalışmaya devam ediyoruz

Ofis kapalı daha, yıl başına doğru açılacak muhtemelen.

%50 modeline geçtik.

Bu ay sonunu görürüz gibi duruyor, 2 hafta sonra geçeriz ofise falan diye konuşuldu ama belli olmaz. Patronlar gitmez ofis açılırsa da, biz işçiler çalışmaya devam :)

hala evden. ne zaman bitebileceğine dahil tek bir açıklama bile yapılmadı.

Haziran basina kadar ev. Haziran sonrasi icin de resmi aciklama bekliyoruz.

haftada 1 ofis.diğer günler ev.

Biz 1 aydır dönüşümlü olarak ofise gidiyoruz. 15 haziran gibi ofise toptan döneriz sanırım.

Benimle ayni yerde calisanlar basladi. Sendika olmasa ben de baslardim, yaza kadar sanmiyorum.

yeni kod gelecek.

Devlet memuru veya SGK'lı bir çalışan isen artık eczaneden ücretsiz maske alamayacaksın maalesef.
Çalıştıgın kurum verecekmiş, öyle bir karar almışlar

SGK'lı çalışanım, dün ikinci kod geldi bana

Ben ilk gün hem ptt hem de e-devletten başvurdum, daha hala 1. kod gelmedi, hanıma da dün geldi. Eczanede kodsuz olarak da sistemde sorguluyorlar ama daha bana 1. paketin tanımlaması bile yapılmamış.

Evet ben az önce İstanbul’da gittim. Kaça kadar açıklar bilmiyorum ama

Ben geçen hafta nöbetçi eczaneye gittim.

Torrent sitelerini kurcala. Okulun ücretsiz veriyorsa okula bak.

rutrackerda vardi

Mendeley'i denedin mi? Endnote'a ihtiyaç duymayabilirsin.

Mendeley +1

zotero derim koseye cekilirim.

İstersen 1 dolarlık ürün al hepsi gümrüğe takılıyor. Ve alınan her şeye isterse 20 cent olsun gümrük vergisi ödeyeceksin

odeme isi nerede oluyor? alicinin edevleti mi yoksa bizzat gumruk ofisine falan mi gidilmesi gerekiyor?

Farklı satıcılarsa bir şey olmaz merak etme, toplam hesap yapmıyorlar. Ayrı pakette gelecek çünkü.

Gümrük vergisini PTT kapınıza kargoyu getirince vereceksiniz, öyle kargoyu alacaksınız. Ya da şubeye gittiğinizde parayı verip ürünü alacaksınız.

Ayrıca limit 27 dolar mu 22 dolar mı?

Ayrıca 40 dolar da olsa genelde Çinli esnaf fiyatı düşük yazıyor pakete, gümrüğe takılmasın diye ya da az vergi verelim diye kimi düşünüyorlar bilmiyorum ama nice 13 dolarlık ürünlerime 0.1 dolar yazdıklarını biliyorum :)

@belkider +1
Sınır 22 Avro idi ama 1 sene önce o sınır da kalktı, yeni bir değişiklik olmadı ise, gelen bütün paketler için ödeme yapıyorsun.

Kaynakları her kanaldan seçtim, dilediğinize bakabilirsiniz.

www.resmigazete.gov.tr
www.sabah.com.tr
www.sozcu.com.tr
www.dunya.com
webrazzi.com
onedio.com

Ayrı ayrı paketlerde gelmesi mantıklı olmayabilir. Çünkü her paket için sabit gümrük sunum ücreti ve damga vergisi gibi bi bedel alınıyor. Ne kadar çok paket o kadar çok sabit ücret.

Yasa ile ağa bağlı bütün bilgisayarlara ait Loglama yapılacaktır.

eger alert ureten sitelere girmiyorsaniz hangi siteye girdiginize ozellikle bakmazlar.

girdiginiz her site, yaptiginiz her islem loglanir. yarin oburgun bir yonetici "haber sitelerinde en cok takilanlari yollayin bakalim" dediginde her sey ortaya cikar veya "is ilanlarina kimler bakiyor" tarzinda raporlar da bulunur pek cok sirkette.

vpn kullanıyorsan, şirketin vpn ile bir servera bağlandığını basit bir loglama ile görebilir. Ama vpn dahilindeyken o vpn server'ından yaptığın gezintiyi görmek öyle basit bir durum değildir. Hatta kullandığın vpn'nin güvenlik özellikleri yeterli ise pratik olarak pek mümkün değildir.

Ancak, hotspot shield gibi sistemlerin güvenlik ve gizlilik konusunda büyük eksiklikleri var, çoğunlukla sadece yönlendirme yapıyorlar. Bu durumda da basit bir loglama sizin trafiğinizi göstermez ama paket incelemesi yapılırsa bir yere varılabilir.

Bunun yanında şirket bilgisayarı kullanıyorsan, etik olmayan işlemler ile de bağlantıların takip edilebilir, bu durumda vpn'de pek bir işe yaramayacaktır.

Sonuç olarak, pek kolay değil. Ama kullandığınız vpn'nin özellikleri ve gizliliğinden kesin emin olmadığınız için, çok da güvenmeyin derim ben.

evet görebiliyoruz. Özellikle hotspot shield kullandığını görürsek daha da kızarız :)
(Hotspot shield'i kullandığını görürüz daha doğrusu. Layer7 FW'ların çoğunda hotspotshield kabak gibi görünür zaten. Ama tünel bir şekilde kurulursa içinde geçeni görmek zor)

Polonun anahtarı ile ile golf kullanılmaz.

Etmez. Bunun yanında eski bilgisayarda windows 7'nin windows 10'dan daha iyi çalışacağı da çelişkili bir konu. Eski windows sistemleri gibi düşünme, çoğu makinede windows 10 daha iyi kaynak kullanacaktır gibi geliyor.

windowsreport.com

Vejetaryen değilim. Hiç et ürünü tüketmeden çok da sağlıklı beslenen ve yaşayan insanlar var hatta bence benden daha sağlıklı besleniyorlar ama ben kendi hayatım için pratik bulmuyorum. Sürekli bakliyatla beslenmek istemediğim ve diğer vejetaryen/vegan alternatifler de özellikle Türkiye'de pahalı olduğu için ekonomik de bulmuyorum.

Sadece köyde serbest gezen tavuk yiyen, serbest gezen tavuk yumurtası tüketen insanlar var. Sadece oltayla tutulmuş balık yiyen var. Köyde çiftlikte gördüğü danadan et alan var... Kendi inanışına göre farklı yönelimleri var işte insanların.

sorularınıza cevap vereyim uzatmadan araştırması biraz da size kalsın.

1) zulümsüz ve sömürüsüz hayvansal ürün tamamen bir ütopya. Dünyamız böyle bir yer değil. Hayvansal ürünün zulümsüz ve sömürüsüz elde edilmesi mümkün değil. İnanmayın yani.

2) yok.

3) hiç et ürünü yememek protein konusunda hiçbir sıkıntı çıkarmaz dengeli ve çeşitli beslendiğiniz sürece. Protein sadece et ürünlerinde mevcut olan bir şey değil. Bu tamamen bir hurafe. Hatta protein belki de en son dert edineceğiniz şey.

4) nasıl olacak bu işler? vegan olmak çok kolay.

bonus : 5dk. www.youtube.com

Ne vegan, ne de vejetaryen olacağımı hiç sanmam, kaldı ki bizim diyet sistemimiz için uygun olduğunu da hiç düşünmüyorum. (peşinen söyleyeyim, bunun zıttını kanıtlamak için video vs atmayın, meraktan misli ile hepsini izledim, hepsi vicdanen doğru konuya el atıyor gibi görünseler de eninde sonunda bir akıl tutulmaması yaşıyorlar ve neredeyse güven unsuru olmayan aynı araştırma ve olaylar üzerinden yürüyorlar.)

Gıda sektöründe kalite için mümkün olduğunca eziyetten kaçınılır, hayvanlar ve hayvanların yavruları buzağılar vs. yaşatılmaya çalışılır. büün bunlar sadece vicdanlı olduğu için değil, akisinin günün sonunda daha pahalı olduğunun da anlaşılması nedeniyledir. Hayvanları hastalandırmamaya çalışırlar, Tavukçulukta bu durum hala pek iç açıcı olmasada diğerlerinde hasta yapıcı durumlar ile elden geldiğince mücadele edilmektedir. Ayrıca, hayvan öldürülmeden önce de mümkün olduğu kadar ölüme gittiğinin hissetirilmemesi için çalışılır, zira ortaya çıkan stres etin tadını rengini ve kalitesini etkiler ve de işi zorlaştırır ve süt verimini düşürür.

Ama dediğim gibi özellikle yiyecek olarak bakılan hayvanlar iyi şartlarda mutlu yetiştirilselerde de eninde sonunda o bıçağın ucunu göreceklerdir. Yani eninde sonunda pek de vicdanlı bir sistem değil ama en azından insaflı olabilir.

hatırlama eyleminin gerçekleştiği zamana göre ikisi de doğru.

yani sorduğun kişi hatırlama eylemini geçmişte yapıyorsa did you ile başlar. ama şu anda hatırlayıp hatırlamadığını soruyorsan do you ile başlar.

sana birkaç gün önce attığım bir video vardı, hatırlıyor musun? do you remember...

lise arkadaşın seni aradığında eski günleri hatırladın mı? did you remember...

gördüğün gibi burada eylemin tetiklendiği zamanlar farklı.

did you derken soracağımız şeyin içeriği-sonuçları, do you derken daha genel ve o aktiviteyle ilgili şeyler gibi bir anlamı oluyor sanırım.

himmet dayı +1 önemli olan eylemin gerçekleştiği zaman

Salla ya bunlari telaffuz eden bile yok. Cu/ci/dici/ducu remember, hangisi gelirse soyle gec. Hepsi olur. Ben olsam hatta can ile sorarim

edit: ulan adama en yararli bilgiyi veriyoz bize tik atmiyo iyi mi:)

Şimdi öncelikle that'ten sonra virgül olmayacak.

Sonralıkla, yani caner bikaç kere okudum ama, bu geçmiş zaman cümlenin türkçesi bile anlamsız oluyor. Biraz daha açıklaman gerekiyor. Yani şöyle demeye mi getiriyorsun? Dün sordum hatırlayamadın, dünden beri hatırlamanı bekliyorum ve ertesi gün de soruyorum "Naptın, hatırlayabildin mi" gibisinden?? Öyle de demiyor gibisin diğer yandan.

Did you remember'ı ben olsam bir ingilizce öğretmeni olarak, ne bileyim "tüpün altını kapattın mı?", "ütüyü fişten çekmeyi unutmadın mı?" diye günler sonra mesele önemini yitirdikten, ev yandıktan sonra kullanırdım, tercih etmezdim ama.

Birkaç gün önceki konuşmanı hatırlayıp hatırlamadığını soruyorsun, şu an bir cevap bekliyorsan, cevabı aldığında şu an da hatrında olduğunu öğreneceksen "do you remember..."

Aslında ingilizceki genel mantığı şu şekilde yerleştirmiştim kafama . Bu tarzdaki şeyleri sorarken eğer geniş zaman ( genel anlamda ) bir şey soruyorsam , Çikolata sever misin , Yüzmeyi biliyor musun gibi şeyleri soruyorsam Do you diye başlanır , eğer geçmişte bıraktığımız herhangi bir olay veya şey ile ilgili soru soracaksam Did you diye başlanır diye öğrendim demekki yanlış gibi duruyor

cevap kısa ve basit, do.

burada sıkıntı var. ne sormak istediğin belli değil. (zaman kipinden bahsetmiyorum. o "do" olacak.)

adama hatırladığı şeyin ona attığın video olduğunu mu soruyorsun yoksa o atma eylemini mi?

eğer "sana birkaç gün önce attığım video'yu hatırladın mı?" diyeceksen "do you remember the video I sent you a couple of days ago?" dersin.

eğer "sana birkaç gün önce video attığımı hatırlıyor musun?" diyeceksen o zaman da "do you remember that I sent you a video a couple of days ago?" dersin.

ortalığı bulandırmak istemiyorum ama ben olsam "I had sent you" derdim; ama o başka bir zaman açıklanması gereken bir şey. hem "sent" hem de "had sent" çalışıyor senin cümlende.

do diyeceksin. cunku su anda hatirlayip hatirlamadigini soruyorsun. hatirlama eylemi su anda oluyor.

Yurtdisi icin konusursam; sirketler sene başında herkesin tatilleri icin olan parayi kenara koyuyor ve sen kullandikca bu parayi maliyet olarak yazabiliyor.
Buradaki amac bu parayi kullandirip maliyet olarak yazmak.
Misal calistigim firmada sene sonuna 10 gun izin birakilabiliyordu, bu sene 5e dusurulecek. Sadece bunun etkisi 180k€.
Ama tr'de ayni mi emin degilim.

korona riskini düşürmek için işyerindeki çalışan sayısını azaltmak?

@nabrukk herkes evden çalışıyor zaten.

şirket işleri nasıl, uzaktan çalışmaya elverişli mi ? bazı üretim firmaları üretimi durduruyor ya da hacmi azaltıyor. e gelir aynı değil. öncelikli olarak çalışanlarına izin kullandırtıyorlar. daha sonra ücretsiz izine geçebilirler.

Yani ücretsiz izine çıkarmaya ön hazırlık olabilir.
2.si de yazın işler düzeldiğinde kimse izne çıkmasın herkes çalışsın olabilir.

en doğru cevap logisticsmanager'ın yazdığı. tr'de de benzer nedenlerden dolayı yapılıyor genelde.

yukarıdakilere ek olarak; izin programını yapmak ülkemiz kanunlarına göre işverenin insiyatifindedir. Yani uygun bir süre önce bildiriler ise bütün bir şirketi yıllık izne gönderebilirler. Misal; şu şu şu veya bütün çalışanlar şu tarihler arasından yıllık izne çıkacaklardır.

www.ozbek.av.tr

Korona bittikten sonra personel izine çıkıp iş gücünden kayıp yaşamak istemiyorlar çünkü. Hali hazırda zaten ortalık karışık, işler verimsiz izinlerini bitirsin personel ki eylül ayında tam tempo çalışırken millet izine gitmesin diyorlar. (Eylül ayını salladım tabi).

Aslında her sene yıllık izninizi biriktirmeden kullanmanız gerekiyor. Bizim şirkette izinlerimizi bu dönemde kullanmamız için düzenleme yapıldı. Bu senenin izinlerine dokunmadılar ama önceki senelerden birikmişler varsa ya kullanırsın ya da kullandırtırım diyorlar.

@talasas herkes iş yerine döndükten sonra izin istese de yine vermeyebilir.
sorun o değil. şimdi izin kullanın, her şey normale dönünce biz bu kullandığınız izinleri size kullanmanız için veririz zaten diyorlar. yine tatile çıkacaksınız diyorlar. ancak ben döndükten sonra aynı iş yerinde çalışmıcam diyelim ya da onlar beni işten çıkartırsa iznim kalmadığı için izin günlerimin parasını da alamıcam.

Eczaneyi arasanız netten telefonunu bulup, açık ise getirme imkanları vardır belki.

Eczanelere gidilebiliyormuş.

Harici bir ses kayıt cihazıyla kayıt alıp video düzenleme aşamasında birleştirme.
En verimli yöntem bu.

telefon ile ses kaydı al sonra görüntü ile sesi birleştir.

ümit erdim korona öncesi pilotaj eğitim,ne başlamıştı. korona'dan dolayı bitiremedi muhtemelen.

eğitim süresi 6-8 ay olan okullar var. yani bi sorun göremedim.

Şu arkadaş o yaşlara yakın bir dönemde almıştı ve pilot oldu: www.youtube.com

çevremde eğitim alanların çoğu macaristanı tercih ediyor. görece ucuz olddğunu söylüyorlar. Ayrıca ABD'de dışında çalışacağında ABD'den alınan lisansın çevilmesi ile de uğraşman gerekiyormuş.

30+ arkadaşlar var, ama corona sektörü mahvetti. corona yüzünden birçok tecrübeli f/o ve kaptanlar bile şu an işsiz ve sayı artacak. malı mülkü satıp bu işe girecekseniz zorlanabilirsiniz.

benim arkadaşlar avrupa'da eğitim alıyordu. easa lisansı diye araştırın.. galiba tr'de de easa geçerli oluyormuş. amerika'dan eğitim alınca convert işleri falan mı varmış ne..

var benim,

oluru senin ne yapmak istediğine bağlı ve ne kadar sürede bitireceğine bağlı. bir line şirketinde mi çalışmak istiyorsun, private jet mi yoksa sadece eğitimci pilot mu olacaksın gibi çok çeşitli iş kollarına karar vermen gerekir.

neden amerika? uçuş süreleri uzun ve çevirim için yeniden birçok masraf edip (eğer TR lisansa cevireceksen) vakit harcamanı, sınavlara girmeni gerektirecek.

başka sorun olursa özelden yazabilirsin.

30 yaş üstü bir tanıdığım macaristan' da çok kısa sürede bu eğitimi alıp pilot oldu. en son thy' de çalışıyordu sanırım.

Soruya ek olarak ben de bu işin maliyeti nedir diye merak ediyorum. Burs imkanı falan olabiliyor mu?

www.youtube.com

kendisi benim fi tarihinden bir arkadaşım.

belki sorularına yardımcı olacak cevaplar bulabilirsin diye paylaşayım dedim.

benim yaklaşık 1 arkadaşım ve onun da 6 arkadaşı var .

şöyle benim arkadaş kurmay kıdemli yüzbaşıydı,

ev alacak kadar para biriktirmiş ev alacaktım ama bu kurs cazip geldi dedi.

onunla görev yapan 6 arkadaşı da aynısını yaptılar, 2 sene bir şekilde hem iş hem de uçuş eğitimlerini tamamlayıp hepsi pilot oldu. kalabalık oldukları için ders, uçuş saatlerini ona göre ayarlayabildiler. hepsi karacıydı ve hepsi anıtkabir'de görevliydi.

tabi iyi bir eğitim, tsk seviyesinde fiziksel kusursuzluk, ingilizce falan onlar için sorun değildi.

thy de göreve başladı ,en son 3 ay önce görüştüm, qatar hava yollarına geçmişti, şartları çok iyi ve memnunmuş.

arkadaşın eğitimi 2 yıl sürdü tam olarak.

Quizup trivial crack

Kafa topu :)

Portal 2 vaya portal 1

Pubg mobil oynuyoruz biz

Tıkanma ne alaka acaba. Karantinadayız insanlar evden çıkamıyor sıkılıyor. Böyle etkinlikler biraz daha çekilir kılıyor evse bekleme sürecini.
Benim önerim pubg. Ben oynamıyorum ama sevgililer çok seviyor bu işi gördüğüm kadarıyla.

ışıklarda su satarım olmadı kağıt helva

yasal olarak işportacılık bile zor o paraya. ama işportacılık diyorum.

o para ile bir iş olmaz, işe harcayıp da kaybetmeyin bence. Elinde tut.

kaçak kahvehane, evlere giden korsan berber, mafyatik bir oluşum içindeysen eğer kaçak kumarhane.

haberlerde baskın yapılan yerlerden şunu farkettim, kaçak kahvehane ve kumarhaneler full çekiyor.

berberi ben uydurdum ama kesin vardır hehe

hepsi de bütçen dahilinde.

istikram da hediyelik eşya yapar satardım. 7500 liraya en az 100 çeşit hediye yaparsın ucuz maliyetli. iyi reklam yapman lazım

maalesef ekşi krema bulunmuyor türkiye'de, ancak tariflerde ekşi krema yerine substitute olarak süzme yoğurt kullanabilirsiniz, aslında iki ürün doku olarak birbirine benziyor zaten. cheesecake tariflerinde ekşi krema yerine süzme yoğurt kullanıyorum aynı oranda ve iyi sonuç alıyorum.

heavy cream türkiye'de bulunuyor %35 fat content oluyor genellikle en son içim şef markası %18'lik çıkarmıştı.

condensed milk de kendiniz yapabilirisiniz

www.youtube.com (ben bu tarifi kullanıyorum)

bunun dışında yabancı mutfaklarda sıklıkla kullanılan buttermilk'te aslında yapımı çok kolay, onu da kendiniz yapabilirsiniz, hem daha sağlıklı.

çok temel bir süt ürünü değil çünkü. türkiye'de ekşi krema kullanılarak yapılan bir yerli tarif yok. macrocenter'larda veya metro grosmarket'te falan vardır belki. illa kullanacaksanız süzme yoğurt iş görüyor fajitas'ın yanında.

heavy cream için ülker içim krema alabilirsiniz. piyasadaki yağ oranı en fazla (%35) olan kremadır.

Pinar’in var eksi krema urunu. Metro marketlerde oluyor, ama her zaman bulunmuyor. Yurtdisindaki muadilleriyle de ayni degil tadi.

eksi krema yedegi olarak suzme yogurdu ilk defa duymadim, ama ben cidden ayni tadi ya da dokuyu alamiyorum. bir de turk yemeklerinde direkt kullanildigi bir tarif yok olabilir ama bu piyasaya girmemesi icin bir sebep degil...10 yil once bu ulkede kefir de yoktu, su anki hali malum. su an genel olarak bu sut urunlerinin hepsini evde yapma zorunlulugu bana genel olarak acayip geliyor da herhalde yapacak bir sey yok.

heavy cream icin icim krema tavsiyesi super oldu, cok tesekkurler. belki eksi kremayi bunu alip limon ile bekleterek yapmayi denerim.

Ekşi krema yapılışı inanılmaz basit. 1 paket kremaya 2 kaşık yoğurt bi kaç damla limon ekleyip mikserle çırpınca inanılmaz güzel oluyor. Süzme yoğurt kullanırsan limona gerek yok.

pek çok süt ürünleri ile çalıştım, temel sebebi Türkiye'de kullanılmamaları. Raf ömürleri de kısa, talep az, bu durumda üretilse bile; üretim ekipmanı, dağıtım, pazarlama derken dünyanın maliyeti ortaya çıkar, çok az gidecek bir ürün de o fiyatlara alıcı bulmaz.

Yani endüstriyel olarak üretimleri şuan pek mantıklı değil. Mevcut pazarda, zaten belli başlı ürünlerin(beyaz peynir) dışında kalanların çoğu kar ettirmiyor(çeçil vs.) , en azından pazarda görünürlük olsun kendini kurtarsa yeter mantığı ile üretiliyor.

Macbook air? :D

yeterince akıcı ve hızlı bi bilgisayar için çok iyi tanım:)
ne yaparken akıcı ve hızlı?

ne kadar ucuz? ikinci el süper macbook air'lar var.

ya da sen ne arıyorsun biliyor musun? huawei matebook :)

huawei matebook
xiaomi mi notebook

Ssd li
Hafif herhangi bir laptop olur isinizi gorur

Onlara da 600€ filan diyo çüş neresi ucuz huawei le xiaomi

ucuzdan kasıt ne işte :D Ben huawei matebook 13 aldım, 4600 liraya. Macbook karşılığı 8000 lira. E yani ucuz. Ama 4600 lira ucuz mu? Maaşları düşününce değil. Ama macbook'un yarı fiyatı işte :D

4500+ hep ultrabooklar (ince, ssdli, 5-6 saat şarjı giden)

Daha aşağı inersen kalın, 15" ve şarjı 2 saat giden laptoplara kalıyorsun. Bu tür şeyleri bir kez alıp uzun kullanmak daha mantıklı.

600 EURO'dan ucuza macbook pro gibi bilgiayar bulamazsın. Onu geç bi kere. Hem süper olsun hem çok ucuz olsun diye bi şey yok maalesef.

Asus Zenbook ancak çok ucuz olacağını zannetmiyorum. Eğer incelik çok önemliyse Acer Aspire S7 serisi de çok hafif ve ince bir laptop. Ama artık üretilmiyor. Temiz bir ikinci el bulabilirseniz alın.

kendisine ultrabook deniyor. Farklı markalarının ultrabooklarına bakmalısın.

www.techradar.com

matematik gösterimde nokta yerine virgül kullan (ya da tam tersi) diyin çözülür.

Öncelikle @hosein +1

ya da ctrl+h ile önce mesela virgüle bir karakter atayın, w veya ; sonra noktaya bir karakter atayın, sonra işlemleri terse çevirin.

bu arada küçük bir hatırlatma daha yapayım, eğer bu sayıları copy-paste ile alıyorsan, ondalık kısmı bulunmayan sayılarda birler basamağı ve devamı 0 olan sayılar var ise, bunlar sen excele kopyaladığın zaman silinecektir, sen nokta virgül değişimini yaptığında da bu sıfırlar gitmiş halde olacaklardır. Bu nedenle ya kopyalama yapmadan önce binlik ve ondalık ayırıcılarını değiştir ayarla ya da önce notepad ya da benzeri bir ortama kopyala ve orada nokta virgül ayrımını yapıp sonrasında excele taşı.

Örnek kopyaladığın sayı 34,880 ise bunu excele kopyaladığında 34,88 olacaktır ve nokta virgül değişince de 34.88 olarak kalacaktır, binlik ayrıcıyı da 2 sonrasında tanımayacağından sayıyı metin olarak görecektir.

Cok sagolun arkadaslar

ek olarak, ayarlar kısmında bunu kalıcı olarak değiştirebiliyorsunuz.

Burada nokta binleri ayirdigi icin basta olmasa da olur, ctrl+h ile noktayi "hicbir sey" ile degistirbilirsiniz. Sonrasinda da virgulu nokta yapip, home kismindaki basamak ayirici virgule bastiginizda istediginiz formata getirmis olursunuz.