Odak (focus) grup tartışmasındaki moderatör ile ilişkili mi bu moderator?

@otopsicocugu, hayır. Moderating effect'teki moderator bu. Moderators and mediators'daki moderator de aynı zamanda.

Moderator: Düzenleyici
Mediator: Aracı

terim karşılıklarına ulaştım ama hiç "Düzenleyici Analizi" diye bir kullanım bulamadım taramada.

birincisi insanlar orda bavullarını bekliyor. ikincisi gidecek olsalar da nereye gidebilirler 2 metre kayarlar maksimum üçüncüsü zaten bakanlar 'napıyor bu amk liselisi' diyodur
edit: hayır bi de nası bi tepki olmalı ki halka oluşturup izlemek mi gerek

"bana elleşmiyor banane, ne yaparsa yapsın" düşüncesi. toplum baskısı düşüncesi ile aynı kökenden geliyor belki de bu ve benzeri tavırlar.
bakanlar da napıyo lan bu deli dercesine hafifçe bakıyor.

yalnız ablada da iyi özgüven varmış, derdim dansla değil. nasıl giymiş o pantalonu.

farkedenler seyretmiş zaten.
ayrıca büyük olasılıkla kayda alınırken müzik yok.bu da bir etken.

cast'tır belki de

toplum baskısı ile aynı düşünce evet. farklılıkları özümseme, umursamama durumu.

hocu biz iş makinelerını izleyen bir toplumuz yani...

sona doğru kırmızı montlu teyze hep o anı beklemiş gibi hareketleniyor aslında istediği desteği bulamayınca vazgeçiyor gibi.

insanlara bir zararı yok ki insanlar memnun bile oluyor böyle davranışlardan. insanın istediği gibi çevresindekileri rahatsız etmeden kendini ifade edebilmesi kadar güzel birşey var mı.

tr de bunu yaparsan/yapsa
-o kıçı çok fena taciz ederler.
-birisi gelir namaz kılıp protesto eder.
-başka birisi gelip amerigan sömürgesiyiz der
-başka birisi gelip kamerayı çalar.
-kızın çevresini bıyıklı abiler doldurur herkeşler telefonu çıkarıp "feyste paylaşmak için" kayıt yapar.
-önüne gelen "cık cık" yapar. kulağında kulaklık ile bile cıkcıklardan gına gelir.

tr de bunu yaparsan/yapsa
-o kıçı çok fena taciz ederler.
-birisi gelir namaz kılıp protesto eder.
-başka birisi gelip amerigan sömürgesiyiz der
-başka birisi gelip kamerayı çalar.
-kızın çevresini bıyıklı abiler doldurur herkeşler telefonu çıkarıp "feyste paylaşmak için" kayıt yapar.
-önüne gelen "cık cık" yapar. kulağında kulaklık ile bile cıkcıklardan gına gelir.

tr de bunu yaparsan/yapsa
-o kıçı çok fena taciz ederler.
-birisi gelir namaz kılıp protesto eder.
-başka birisi gelip amerigan sömürgesiyiz der
-başka birisi gelip kamerayı çalar.
-kızın çevresini bıyıklı abiler doldurur herkeşler telefonu çıkarıp "feyste paylaşmak için" kayıt yapar.
-önüne gelen "cık cık" yapar. kulağında kulaklık ile bile cıkcıklardan gına gelir.

tr de bunu yaparsan/yapsa
-o kıçı çok fena taciz ederler.
-birisi gelir namaz kılıp protesto eder.
-başka birisi gelip amerigan sömürgesiyiz der
-başka birisi gelip kamerayı çalar.
-kızın çevresini bıyıklı abiler doldurur herkeşler telefonu çıkarıp "feyste paylaşmak için" kayıt yapar.
-önüne gelen "cık cık" yapar. kulağında kulaklık ile bile cıkcıklardan gına gelir.

tr de bunu yaparsan/yapsa
-o kıçı çok fena taciz ederler.
-birisi gelir namaz kılıp protesto eder.
-başka birisi gelip amerigan sömürgesiyiz der
-başka birisi gelip kamerayı çalar.
-kızın çevresini bıyıklı abiler doldurur herkeşler telefonu çıkarıp "feyste paylaşmak için" kayıt yapar.
-önüne gelen "cık cık" yapar. kulağında kulaklık ile bile cıkcıklardan gına gelir.

tr de bunu yaparsan/yapsa
-o kıçı çok fena taciz ederler.
-birisi gelir namaz kılıp protesto eder.
-başka birisi gelip amerigan sömürgesiyiz der
-başka birisi gelip kamerayı çalar.
-kızın çevresini bıyıklı abiler doldurur herkeşler telefonu çıkarıp "feyste paylaşmak için" kayıt yapar.
-önüne gelen "cık cık" yapar. kulağında kulaklık ile bile cıkcıklardan gına gelir.

(bkz: civil inattention)

Arz edeceğim zaten de yine de sorayım dedim. Ha, Ticaret Sicil Memurluğu olaydı direkt arz ederdim, o ayrı.

Harika, teşekkürler.

tam da bugün haberini okudu bir arkadaş, sadece askeri alanda geçerli olacağına göre arz ederim yazmana gerek yok.

bu seferlik yine arz etsen sen bence, egolarına ters düşmemiş olursun :) geçen günlerde bizim patron kavga edip döndü sanayi odasından. belli ki iyi geçinmek lazım :)

İkisi de zamanlar üstü klasik kitaplar. Ben 1984'ten daha etkilenmiştim.

Cesur Yeni Dünya pek etkilemedi. 1984 güzeldir oysa.

1984.

cesur yeni dünya. ama ikisini de severim.

1984 ü beğenmiştim ben

cesur yeni dünya

1984 ama cesur yeni dünyayı da çok başarılı buldum.

1984
Ama CYD'nin tespitleri daha doğru: theologyandculture.wordpress.com

@edaydin

link çok iyi oldu.

Bahsettiğiniz DI box'lar unbalanced sinyali balanced sinyale çevirerek iletmek için kullanılıyor. Zaten burada amaç sinyali uzun kablolar boyunca gürültüsüz, kayıpsız uzun taşımak.

yani sinyale halel gelmez mi diyorsunuz?

Hayır, çok kötü birşey kullanmazsanız sorun olmaz. Ama tabi sinyalin gireceğin yerin özel bir durumu varsa o kadarını bilemiyorum.

moneygram ile gonderilince kuveyt turk kesmiyor.

@darkrocq, şunu anlamadım: meblağ TP hesaba nereden aktarılıyor? yani internet şubesinde o aktarım işlemi yapılmadan önce para nerede bekliyor? ben zaten ödeme yapan tarafa TP hesabına ait IBAN'ı vermişim, bir de gelen döviz havalesine manuel aktarım mı yapıyorum? bahsettiğiniz şey

@darkrocq, işte ben direkt vadesiz USD hesabını vermiştim göndersinler diye, gönderen de USD gönderdi, ona rağmen kesmişler 50 lirayı. iş bankasıyla konuşayım bakalım, belki kurtarırız.

Duyduğum en itici insan sesi. Ajdar'a bundan daha fazla tahammül edebilirim.
Ama tabi zevk meselesi

besteler çok iyi. sözler çok iyi. ses değişik evet ama yeterli. bu yüzden seviyorum ben.

sevdiğim insanları idol belirleyişinden, çok değişik olan ses tonunu hipnotik bulduğumdan, evet. mabel matiz'e bayılıyorum.

çok iğrenç bea. murat yılmaz yıldırım'ın da böyle itici ama çok hayranı var. millet marjinallik uğruna sikimsonik heveslere kapalabiliyor.

dinlediğim son ankara havasından bu yana enstrümanın vokalle aynı notaya bastığına denk gelmemiştim. önümüzdeki performanslara bakıyoruz.

basketçilerin bilekliği oluyor ya. ondan takmıştım bi ara. ter silmek için heralde.

o tam destek olmaz gibi geldi bana. sanki tarak kemiklerine doğru uzanan bir tip daha iyi olur.

Bunun için bilek destekli mousepadler var, onlara bir bakın isterseniz.

urun.gittigidiyor.com

@pokepoke, şu an bunlardan kullanıyorum. olumsuz etkilediği için destek kısmını ters çevirdim, öyle kullanıyorum hatta. başka bir şey lazım.

antienflamatuarın filan faydası olur mu bu arada?

bodybuilding ile uğraşanlarda oluyor böyle bilek destekli, eldiven tabi onlar ama, işe yarayabilir?

@dampire, önerdiğiniz bir marka/model var mıdır?

bit.ly

@boshi, malesef yok. çok alakalı değilim ama en dandiği iş görür

evlenmeyi düşünüyorsam tanıştırırdım.Gereksiz stres öbür türlüsü

evlenmeden 1 hafta önce

ne zaman tanıştırmam gerektiğiyle ilgili kaygıların zihnimi meşgul etmemeye başladığını fark ettiğimde.

bence özel bir buluşma olarak ayarlanmasındansa kendiliğinden rasgele olması daha iyidir. Örneğin, biz sevgilimin mezuniyetinde tanışmıştık :)

her ilişki için doğru zaman aynıdır denemez bence.sana kız arkadaşına ve annene göre değişir bu durum.direkt anneden davet alıp erkek arkadaşını deli gibi sevdiği halde hazır olmadığından gitmeyen arkadaşım da var ah bi tanışabilsem diye can atan arkadaşlarım da(genelinde durum bu aslında) var.annenin ve kız arkadaşının ağzını ara ona göre davran.ama her şeyden önce kendi duygularını dikkate almalısın gerçekten istediğin bu değilse iki tarafı da zahmete sokma derim.

manda +1. en iyisi öyle. baktın hiç tesadüf olmuyor tanıştırırsın :)

olur da evlenme teklif ederim o da kabul ederse ancak o zaman.

ben 1 yıl sonra tanıştım o günün üzerinden 5 yıl geçti her yıl en az bir kere ziyaretlerine de gider 2-3 gün kalırım. başka şehirdeler ama.

hemen olmaz sanırım, bir form doldurtturup merkeze mi ne kargoluyorlar, sim kartını yeniliyorlar vs. 1-2 gün sürer sanırsam.

notere falan gitmen de gerekiyor galiba.

www.eksisozluk.com

akçay civarında ev kiralayabilirsiniz. gecelik 100 liraya gelir ev kirası tahminimce.

olimpos'u çok seveceklerdir. maddi imkanınız yeterse oraya götürün. kadir'in yeri dışında bir yerlerde kalabilirsiniz. türkmen güzeldi mesela.

daha cep dostu alternatif pek yok herhalde ev kiralamak dışında.

İstanbul'a en yakın Edremit Körfezi var. Arabayla gelecek olursanız Çanakkale üzerinden, şehitlik, Truva diye girer, diğer tarafta Kaz Dağları'ndan çıkabilirsiniz.

arabamız yok ama olimpos güzel seçenek, teşekkürler.

başkalarına da açığız, tşktşk

bence saros körfezi'ni de alternatiflerin arasına katın.

odtü sosyoloji. odtü'nün kültürü yeter. gerçi işletme de mülkiye yani, orasının da kültürü altta kalmaz.

ama bana kalırsa odtü'de çok mutlu olacaksınız. keyifli geçecek dersler. hocalar kaliteli. sosyolojideki arkadaşlarım oldukça mutlulardı.

bir de cinsiyet alsak, ona göre yorumlarda bulunabilirim. sosyoloji'de erkek olmak zor mesela.

zor soru ya. ben olsam odtü sosyoloji okurdum. bir diğer deyişle yüreğimin götürdüğü yere giderdim (mantığım aü işletme'ye götürmeye kasardı yani). neyse, sözün özü: iş insanı ya da memur olmak istiyorsan aü işletme, sosyal bilimci olmak istiyorsan odtü sosyoloji.

uzun dönemli yaptiysan pasta filan alabilirsin.

kisa dönemliysen herkesle kisa bi konusma yapabilirsin, her birinin odasina, masasina bi ugra, karini al, mailini, telefonunu al bence.

kısa dönemli de olsan bir baklava, ekler falan al.

staj dediğin şey geleceğine yatırımdır bak.

ne baklavası, pastası yahu. sen gidiyorsun diye onlar almalılar, pasta masta kesmeliler. bir şey yapmana gerek yok. herkesle vedalaş, teşekkür et, ayrıl.

bir şey alma. yazdığını yap, staj süresince iletişim halinde olduğun kişilerin elini sık, teşekkür etmen gereken kişilere teşekkür et.

@hamsi primavera'dan bahsediyor olsa gerek.

bu arada öğrenme isteme amacınız nedir? daha uygun alternatifler olabilir.

Muhatabı üstün görmemek bir yöntem olabilir. Böylelikle kendi içinizde bir "heh heh hadi bakalım," mekanizması geliştirebilirsiniz.

empaati kur empati

Eğer eleştireceğin kişi senin üstünse hiç eleştirme, tam tersi en doğrusunu siz bilirsiniz efendim de. Eğer altınsa ve üzmeden eleştirmek istiyorsan, yaptığı yanlış bir işin yanlış sonuç vermesini bekle ve o zaman neden yanlış yaptığını anlatmaya çalış. Yani nasihat yerine musibet. Ama alt için. Üstlerini eleştirmeyi unut.

onların beni eleştirmesine bazrn çok kafayı takıyorum. Bunu engellemek için napabilirim?

elestiriyi dikkate alip duzeltebilirsiniz. elestiri haksizsa kendinizi medenice savunursunuz.

Eleştirilerin hiçbirini kişisel olarak almayın.
Hırslanacak bir şey yok.
Siz kendinizi nasıl görürseniz görün, insanların hiçbiri aynı olmadığından dolayı birinin beğendiği huydan, bir diğeri nefret edebilir.
Size olağan hatta belki harika gelen bir özelliğiniz, diğerleri tarafından oldukça gereksiz algılanabilir.
Ayrıca her işin farklı beklentileri vardır. Belki sizin göremediğiniz bu beklentileri, başka birisi size hatırlatma gereği duymuştur? Öyle ya, her şeyi bildiğini sanmak biraz cahilliktir.
Bir çalışma ortamında, ortama yeni gelen birisi halihazırda çalışanlar açısından, çalışanlar da ortama yeni gelen kişi açısından şımarık bulunabilir. Çünkü işin beklentileri ile kişinin beklentileri arasında bir uyumlanma süreci olur. Bazı insanlar sert bir şekilde uyarırlarken, bazı insanlar daha yumuşak bir tonda eleştirebilirler. Bu kişinin genel yapısına bağlı olarak değişir.
Bu, ilk başta, özellikle yeni gelen kişiye, terörize edici gelse de; daha sonraları, zaman geçtikçe daha iyi anlar neden eleştirildiğini.
Aslında değişen şey objektif bakmaya başlamasıdır. İnsan doğası gereği önce kendisini korur. Kendisine objektif bakmada çoğu zaman zorlanır. Bu objektif bakışa sarılmanız gerekiyor. Bir eleştiri geliyorsa, gerçekten neden geldiğine bakın, kendinizdeki eksikleri gedikleri görün.

İnsanların sizi nedensiz yere aşağılaması, üzerinize gelmesi, üzerinizde baskı uygulaması, hakaret etmesi, hasetle yahut kıskançlıkla küçük düşürmeye çalışmasından bahsetmiyorum. Bunlar için daha farklı şeyler yapılır, farklı tavırlar alınır. Zaten bunlar eleştiri gibi steril değillerdir. Bu gibi durumları iyi gözlemlemek ona göre hareket etmek gerekir. Bazı iş ortamları fazla yırtıcı olabilir. Size düşman olarak lanse edilen kişilerin birden sadece sizi korumaya çalıştığı ortaya çıkabilir. O nedenle temkinli olmakta fayda var.
Eleştiriye geri dönersek... Eleştiri yapıcı bir şeydir. İşin, arkadaşlığın, hadisenin daha pürüzsüz ilerlemesi adına vuku bulur. İlk etapta eleştirileri her zaman olumlu karşılayın. O eleştirinin yapılmasının mutlaka mantıklı bir nedeni vardır. Komplo teorilerine gerek yok. Hakarete, küçük düşürmeye, aşağılamaya varan şeyler olmadığı sürece, karşınızdaki insanın ne dediğini çok iyi dinleyin. Kendi egonuzun iç sesiyle sizi yemesine izin vermeyin ve onu dinlemeyin, karşınızda eleştiride bulunan insanın ne dediğini dinleyin. Çünkü dediğini ancak böyle anlayabilirsiniz. Öteki türlü üzerinize alınıp, kendinizi aşağılanmış ve küçük hissedersiniz. Böyle bir şeye neden olmak istenmediği halde, kendi içinizde öfke, hırs ve agresyon biriktirirsiniz.
Bunu yapmayın, samimiyetle dinleyin ve insanları çok dikkatli izleyin.

Öncelikle eleştiri karşısında hemen savunmaya geçmemeyi öğrenmen gerek. Eleştiriye maruz kaldığın zaman hemen cevap vermek yerine bunu bir düşünmelisin. Acaba söyleyen kişi doğru mu söylüyor? Söyledikleri doğru ama uslubu mu yanlış? Yoksa söylediği şeylerde haklılık payı yok, kişisel hareket ederek mi seni eleştiriyor?

Kişi doğruları söylüyorsa yapman gerekn bunlardan bir ders çıkarmak. Karşı tarafa "teşekkürler görüşlerini paylaştığın için" diyip konuyu kapatabilirsin. Haklı yanları varsa "bunları değerlendireceğim" diyebilirsin. Eğer haklı ama üslubu yanlış ise karşındakine bunu söylemen gerek: " haklı olduğun noktalar var ama üslubun yanlış, bunları bu şekilde ifade etmen doğru değil" diyebilirsin.

Eğer karşındaki haksız ise anında cevap vermek daha iyidir. Böylelikle seri bir cevap ile karşındakini susturabilirsin. Ama dikkat et, bu şekilde yaptıktan sonra karşıdaki haklı çıkarsa çok fena rezil olursun.

Eleştiri senin kendini geliştirmen için çok önemli. Biri sana bir eleştiri ile yaklaştığı zaman bunu düşün. Kusursuz olmadığını en baştan kabul etmelisin. Hepimizin hataları var ve zamanla biz bunları göremez oluyoruz. O yüzden insanlardan gelecek eleştirilere açık ol. Bu hem senin hem de onlar için faydalı olacaktır.

eleştiride haklılık payı varsa adamlar haklı mı acaba diye elinden geldiğince objektif bi şekilde konuyu ele al, düşün. ve düzeltmen gereken şeyler varsa düzelt.

ama yok gıcıklığından, piçlik olsun diye eleştiriyorlarsa hıı evet evet diyip hiç sallama, kendi bildiğini oku. tartışmaya girince boş boş insanın sinirleri yıpranıyor sonra.

üst sınır diye bir şey yok. eminim türkiye'de 2000tl için çalışan binlerce endüstri mühendisi vardır. örneğin turkcell'in ceosu süreyya ciliv bir endüstri mühendisi. onun ne kadar kazandığını bilmiyorum ama 15 000 TL'den fazla olduğundan emin olabilirsin :)

aynısı inşaat mühendisleri için de geçerli midir?

üst sınır da alt sınır da sizsiniz arkadaşlar.. gelecekte yaşam kalitem ne olur diye düşünüyorsanız: okuyacağınız okul, orada tanıştığınız insanlar, yaptığınız stajlar, çalışmayı düşündüğünüz alan (üretim, bilişim vs) yaşamayı düşündüğünüz şehir ve hatta nasıl biri olduğunuz falan gibi binlerce parametreye bağlı..
he yazayım mı derseniz, ben yazın derim.. güzel iş..

ceo olduğun takdirde ki herhangi bir şirkete olunabilir. 10-15binden çok daha fazla alınabilir. ve şuan türkiyede ortalama ceo maaşı yıllık 400bin tl.

Hayal ki ne hayal. endüstri mühendislerinin maaşı çan eğrisi gibidir. 1500-2500 arası başlarsın 30-35 yaşında 4000-6000 e şanslı çok çalışkan ve bir sürü sorumluluk alırsan çıkarsın. kendi işini kurmazsan imkansız o paraları kazanman ya da şöyle söyleyeyim yüzde birden çok daha az.

iyi bir üniversiteden endüstri mühendisi olarak söylüyorum bunları(endüstri mühendisliği yapmıyorum), endüstri yazarsan pişman olursun.(nokta)

Türkiye'de mühendislik okunmaz bir kaç mühendislik belki.Eczacılık, diş hekimliği ve tıb o paraları kazanman için gerekli tercihler.para için bölüm seçilir mi bence seçilir öyle çok pişman arkadaşım var ki yorulduklarıyla kalıyorlar ellerine geçen sıfır ve bu adamlar çok kalifiye insanlar eksik bir şeyleri yok(master toefl vs) fakat piyasa çok kötü.

endüstri mühendisleri ne yapıyor sanıyorsunuz şirketi kurtarıyor ya da yeni anlaşmalar mı yapıyor ya da süper reklam arge çalışmaları mı yapıyor? hayır yaptığı tek şey powerpoint de sunum hazırla exel de tablolar oluştur(yüzde 70-80 i bunu yapar).
üretim de çalışırsan da daha da tepene binerler stoklar sap mrp erp of off yorulduğunla kalırsın. ille de mühendislik yazıcam diyorsan itü uçak mühendisliğini yaz.

endüstri müh. yazarsan mezun olunca yıllar önce biri bana bunları söylemişti keşke dinleseydim dersin:) hakkında hayırlısı.

monkey+1
makine mühendisiyim.

soyleolsayaboyleolsaya +1

endüstri mühendisi olarak cevap veriyorum. 1500-2500 arası ilk giriş özel sektörde. 2750-4000 devlette alırsın. akademisyen olursan özel ünilerde yaklaşık 1500 devlette 2000 alırsın.

ben iki yıldır çok düşük maaşla çalışıyorum. itü endüstriden mezun bi arkadaşım doğuşa girdi onun aldığı da 2000 lira+primler. aks dingil üreten bi firmada arkadaşım var 2300 lira. bir alman firmasında arkadaşım var 2500 lira onun ki de iş değil sürekli gezmelerde pazarlamacı. bilgi teknolojileri kurumuna giren bi arkadaşım var 4500 falan alıyor ama oraya girmek kolay değil torpil falan yani. vakıfbankta çalışan var 2000 değil.

eczacı ol geleceğin mesleği diye kanma yok öyle bir gelecek. tıp geliyorsa tıp yaz. 3 ay sonra yüksek mühendisim 2000 liraya iş bulamıyorum 3.5 üzeri ortalamam 90 üzeri alesim var. ev arkadaşım da endüstrici oturup salaklık yaptık şimdiki aklım olsa başka bölümler yazardık diyoruz. işin hazır değilse yazma kız değilsen hiç yazma. devlet düşüneceksen iktisat yaz sonra 3-5 kadro bekleme.

başta monkey'i okumadım baktım da aynı şeyleri yazmışız.

muhendislik yazma 10 bini kimse kimseye vermez o paralar hayl bile olamaz sen ne yapacaksin ki adam sana okadar para versin daha dogru baskasi 1500 e ne yapamaz ki sen 10 bine is bul imkasiz gibi bisi muhendislik bitik gibi bisi cok fazla muhendis var etrafta ve uretim ulkesi degiliz pilot olursan o parayi alirsin.

kenan imirzaliya bak adam artistlik yapiyor dizleri full rating cekiyor 40 50 bin aliyor beren saat ayni sekilde ne diuzi cekerse hit oluyor ve 50 bin aliyor sen endustride napacan ki sana adam digerlerinden cok versin bir de yani biz uretim ulkesi degiliz hersey belli montaj sistemi var ar ge yok essegi baglasan yonetir fabrikayi zaten kazanir.

en balli yerler devletteki a kadrolar ve aselsan tarzi yerler bunlar harici kimse sana fazla para vermez bunlar max 4 5 verir. aklin varsa tip yaz oluyorsa en kotusunu bile

simdiki aklim olsa asla muhendislik okumazdim sevmesem de tip yazardim neden cunku kimseye muhendis lazim degil kendini gelistirme yalanlarina karnim tok.


ozmanlar tip puanlari bu kadar ucmamisti ben mesela orta seviyede tibba girebiliyordum ama simdi farkettiyse odtu muhendisligi bile giderek dususte ve tib cilgin gibi artiyo disci saglikci hemsire ne olursan ol 4 mil garanti ayda


benim 100 kusur toefl pproje vs. herseylerim var ama bi bok yapmamis okulu 7 yilda zor bitiren ingilizceden cakmayan adam var tanidigim bok gibi para aliyor kendini falan da gelistirmis degil kari kiz sikiodu biz kendimizi gelistirmekle urasirken arkan saglam degilse asla muhendislik yazma

Bin dolar..

borsada filan 1,9876 şeklinde yazılır, sentten daha düşük bir birim olmasına rağmen. aynı şey lira için de geçerlidir.

1.000 bir dolar
1,000 bin dolar

@Adramelekh_, 1.00 olsaydı 1 dolar olurdu. zannediyorum 1,00 şeklinde bir kullanım yok.

$1,000: Bin dolar
$1.00: Bir dolar

ingilizcede sayılar arasına gelen nokta ve virgüller türkçenin tam tersi şeklinde kullanılıyor. yani bizde virgül olması gereken yerde nokta, nokta olması gereken yerde virgül kullanılıyor. bu durumda 1,000 bizdeki 1.000 dolar (bin dolar) demek.

eskiden sadece borsaya kote olmuş firmalar ( anonim şirketler ) denetime tabiken artık tüm sermaye şirketlerine (anonim + limited )denetim zorunluluğu getiriliyor.

@kakoy hepsine değil, boshi de onu soruyor galiba ki daha belli değil.

evet @kakoy, o olay yalan oldu. bakanlar kurulu "şunlar, şunlar tabi olacak," diyecek. benim merak ettiğimse tahminler. nasıl bir sonuç çıkacak. bu duyuruyu açtıktan sonra araştırmaya devam ettim, Basel II kriterlerine uygun karar alırlar diyen var (yani cirosu 50M TL ve üstü olan şirketler), 20M TL diyen var, 5-10M TL diyen var...

geçecektir yüksek ihtimal sorun olmadan, takipli kargoyla gönderilme şansı varsa en azından haberin olur heralde takılırsa, ama takılması için hiç bi sorun yok gümrükçü memurun keyfi dışında

alınır, hem pahada hem hacimde avantajlı.

Bence dandik bir aracın sıfırını alacağına iyi bir arabanın ikinci elini almak daha mantıklı. Gerekirse dayan krediye.

bence 0 almanın faydası finansman. daha cazip opsiyonlar oluyor. hatta arkadaşın biri bana "olm, neden ikinci el bakmıyosun da sıfır bakıyosun?" diye sorduydu da "para yok da ondan olm..." dediydim. tabii orada olmanız gerekiyordu, anlatınca oradaki gibi olmadı.

ilerde satarken de 0 daha iyi oluyor sanırım. finansman olarak avantajlı olan markalar var mı bildiğiniz?

hepsinin dönem dönem avantajları olabiliyor. şu sıra toyota ve fiat'ta var sanırım. geçen ay da honda bilmem kaçıncı yılını kutluyordu, sedan civic'lerde kampanya vardı. halen devam ediyor mu bilmiyorum.

Biz de geçen aileden birine araba alacaktık, aveo'ya baktık bayağı da alıcı olduk ama otomatik vites tercih edince fiyatlar 10bin fırlıyor her markada. İkinci el fiesta aldık. memnunuz. 19bin tl.

o isler oyle olmaz hocam. bunun için hizmet veren ajanslar var. sağda solda reklamını yaparsınız sandbox'a düşer mimlenirseniz faydadan çok zarar görürsünüz. (bkz: arama motoru optimizasyonu)

link exchange olayları vardı bir zamanlar.

ücretsiz reklam yapamazsınız sokakta bağırabilirsiniz ancak.

google adwords veya facebook ads deneyin.

İş'te KOBİ'nin (istekobi.com.tr) Sunumatik diye bir aracı var, belki işinize yarayabilir.

Cömert

birebir karşılığı yok diye biliyorum. varsa ilk defa duymuş olacağım.

tam karşılığı olmamakla birlikte, 'çok düşüncelisin tatlım'dır.

birebir karşıtı yok bu sıfatın.

colonizer'in yazdığı kelime birebir gibi görünüyor; ama kelimeden çok dini-spiritüel bir terim. bencil gibi yaygın anlamda kullanamayız.

(bkz: özgecil) veya özgeci. ikisi de oluyor sanırım.

Altruist. Ama diğerkam daha iyi tabi. @keltikfrost, spiritüel bir konteksti yok bence, eski dilde olduğu için öyle çağrışım yapıyor olsa gerek.

eliaçık (hele hele eli-açık katiyen) veya cömert değil. bu sözcüğün birebir karşılığı yok diyen de doğru söylemiyor. iki karşılığı var. biri diğerkâm, diğer özgeci/özgecil. ikisi de aynı anlama geliyor.

boshi+1
benim aklıma da altruist geldi ilk

diğerkâm diye bir şey var

bonkör

diğerkâm. ingilizcesi de unselfish.

Yanıtımı ben vereyim, gene aynı açıklamalar kısmında yazıyormuş:

"...eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar gecikilen her ay için 6183 sayılı Kanunun 51'inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi halinde bu taksitler için de yapılandırma hükümlerinden yararlanılacaktır."

www.sky.fm

accujazz.com

@blager çok iyiymiş.

radiotuna.com ve yerli olarak da trt3

www.wbgo.org

metro yanlış hatırlamıyorsan dış hatlara kadar giriyordu. ama siz yine de işinizi garantiye alıp bileti 11e falan çektirin bence.

not: istanbullu değilim

1. ankara istanbul yolunda f.s.m köprüsünde bakım ve onarım çalışmasından dolayı uzun kuyruklar oluyor. tam o saatlerde trafik olur. firmaya danışın onlar bilir ne kadar trafik olduğunu.

2. metro en güzel yol. başka yolu denemeyin. havalimanının alt katında ineceksiniz. oradan gidersiniz.

Evet Fatih Sultan Mehmet köprüsünde bakım var ve trafik oluyor çok risk almış olursunuz gece 23 e falan aldırın otobüsünüzü riske değmez bence.

Edit: Firmanın servisi en kötü yeniibosnaya kadar vardır oradan taksi yaparsınız 7-8 lira falan yazar.
En güzel ulaşım metro ama o satlerde çalışmıyo olabilir.(erken vardığınız saatlerde.)

harem'de inersin vapurla eminönüne gelirsin. tramvaya binip yusufpaşa durağında inersin ordan metroyla gidersin paşa paşa da yetişirsin.

ayrıca 06:30 da esenlerde olacağını düşünmüyorum. daha da gecikebilir.

iyi ki duyuru açmışım yav, bişey olmaz diyeeceğinizi sanıyordum. erkene çekeyim bari bileti (bulabilirsen çek tabi şimdi).

check in yaptırırsan sorun olmaz, yetişirsin

risk yok!

Sabah çok erken saatlerde Boğaz'ı geçiyorum.

FSM Avrupa yönüne saat 6- 6:30 arasında boş, Anadolu yönüne yarı sıkışık oluyor.

Boğaziçi Köprüsü'nde Avrupa yönüne 6:30-6:45 ararsında ek şerit ekliyorlar ama trafik iki yöne de açık oluyor.

Eğer bineceğin otobüs Harem'e uğramadan FSM Köprüsü'nden geçip Esenler'e gidiyorsa dedikleri saatte Esenler'de olursun. Oradan da yarım saat içinde havalimanına geçersin.

Ama uzun bir şehirlerarası yolculuk yapıp geliyorsun. Lastik patlaması yüzünden veya yarım saatlik bir arıza, yolda bir kaza sebebiyle köprülere bu saatlerden geç ulaşırsan uçak kalktığında hala yollarda olabilirsin.

Geç kalmanın telafisi yok ama erken gelmeyi telafi edebilirsin ( lounge'lar, uzanıp kitap okumak vs )

ödüyorlar hocam. çok uğraştım 1048 kodlu damga vergisini ödememek için, bir çıkar yol bulamadım. gerekçe de şu: bu 1048 kodlu olan beyanname damga vergisi. bu kanunlara tabi olarak ar-ge hizmetleri ile ilgili her türlü damga vergisinden muafiyet var. ar-ge sözleşmelerinin damga vergisi, ar-ge personeli ücretinin damga vergisi vs. ama beyanname içeriğinin tamamı ar-ge olmayabilir. o yüzden bu muaf değil diyorlar. beyannamede ar-ge harici şeyler de beyan ediliyor olabilir diyorlar.

bu kapsamda çalışan ar-ge personelini bildirdiğiniz sgk bildirgelerinde damga vergisi yok ama. çünkü sgk'ya ar-ge personeli ayrı, diğer personel ayrı bildirge ile beyan ediliyor.

ödemiyorlar diye cevap veren çıkarsa kanuni dayanağını da rica edeyim kendisinden, gidip vergi dairesinin kafasına atayım.

sayın kibritsuyu, ben "ödemiyorlar," cevabını sizden bekliyordum, kısmet değilmiş :) gene de ben de araştırmaya devam ediyorum, farklı bir bilgi edinirsem paylaşayım. sağ olun, var olun.

(bu arada özelge istense faydası olur mu acaba...)

özelge istense faydası olur tabii ama aynı cevabı vereceklerini düşünüyorum. zira açıklamaları (beyannamenin tamamı ar-ge olmayabilir) mantıklı geldi.

hocanın elinde seni idareye şikayet etmek için yazılı resmi evrak olur. sonra uğraş dur.

ne derece dalgaya aldım.. Valla hoca da biraz saçmalamış sınavda bi arkadaşınız Kocatepe camiindedir fakültenize yaya ve toplu taşıma araçlarını kullanarak gelmesi için yol tarifi veriniz diyodu dersle alakasız bi soru daha vardı ben de sinirlenip giydirdim biraz hocaya ve en son Beşiktaş'ın da Avrupa'ya gidememesi çok kötü oldu yazdım hepsi bu. Ders borçlar hukuku bu arada

siyaset dersinde final sınavı. hoca tek kelimelik cevabı olan sorular hazırlamıştı. yanına da kare bulmaca tadında bir şey hazırlamıştı. cevabı bulamayınca "ilk harfi şu son harfi bu" yazmıştım. bir soruya da "bu soru yanlıştır" yazmıştım. 70 felan geçmiştim gayet ama her hoca aynı şekilde tepki vermeyecektir.

ben fizik sinavindan doppler efekt icin araba tribünler agac, elma , newton filan cizip arabalarin üstüne "vinnnn" filan yazmistim, smileyler filan koymustum, hoca da notlari acikladiginda benim notumun yanina smiley koymustu , gecmistim.

bi keresindede matematik sinavinda newton kriteri ile ilgili soruda newton kriteri degil newton un dogum ve ölüm tarihini hatirlayinca, onlari * koyup dipnotla belirtmistim, baya da , "hocam cok iyi biliyorumda , valla aklima gelmedi bende tarihleri yazdim, hatta hayatinida biraz yazcam :)" mealinde almanca karalamistim, adam sinaw kagidimi okumamis bile, sinawa girmemis gözüktüm...

hiçbir şey olmaz rahat ol. eğer seni disipline verirse , kendini savunursun. hocanın kağıtları okumadığını düşünüyodum , onun için böyle cevap verdim dersin yırtarsın.

senin yaptigin sey hocaya atarlanmak olmus biraz.

hocanin kapasitesine gore tepkin cesitlenir kanimca.

özlü bi söz yazıp bu kimindir falan diye sormuştu bir hoca bıçaklı falan bişey sezen aksu dedim o zamanlar keskin bıçak modaydı ama!
sonucu etkiledi mi bilmiyorum,en lüzumsuz soruların yer aldığı lise öğrencilerine ders vermeye çalışan aciz bi hocanın sınavından genel anlamda beklentim yoktu

lisedeyken metalci zamanlarımızda arkadaşin biri matematik sinavinda cevaplar icin ayrilan boşluklara pentagram falan çizmişti. disipline gönderildi.

arkadaşım fizik sınavında atış sorusunun cevabı olarak uçak çizip bomba yapmıştı hoca eksi puan vermişti

bi arkadaşın kardeşi ingilizce sınavının kompozisyon bölümünde fear of the dark'ın sözlerini düzyazı olarak mı ne yazmıştı, iyi not almıştı.

hani merak eden varsa DD'ylen kaldım :(

spekülatör olmak için çok fazla para lazım. şimdi sen 2 liralık kağıdı, 2.2 den satışa koyuyorsun. tabi bu kağıttan bir sürü var sende. arkadaşın da o kağıdı alıyor. sonra o koyuyor 2.3den sen alıyorsun. tabi böylece kağıdın değeri diğer kullanıcalara artacak gibi geliyor. sonra sen 2.4ten koyunca arkadaşın değil başka adamlar alıyor. ve durduk yere kağıt başına 0.4 kazanmış oluyorsun. en basit spekülasyon bu.

Bu kadar basit olmuyor ama çoğunlukla, değil mi?

düzgün bir kontrol sistemi olmazsa bunu daha da basitleştirip kendi verdiğin satma emrini kendi verdiğin alım emriyle eşlersin. tabi bunu yiyen çıkmaz.

şimdi mesela 0.5 lik bir kağıdı yavaş yavaş almaya başlarsın 50-150-250 adet derken kesin birileri bu kağıda yatırım yapılıyor zannedip kağıdı almaya başlarlar. Senin kağıt oldu mu 1.5 ve senin maliyetin atıyorum 0.9larda olsun. kağıt 1.5 olmuşken hoop elindeki binlerce kağıdı aynı anda satarsın ve kağıt tekrar aynı değer geri düşer. aradaki senin karın olur :)

@ayiadam, manipülatör değil mi onu yapan ya, emin olmadığımdan soruyorum.

sıradan yatırımcıdan farkları aslında "trader" olmaları; yani sürekli ekran başında olmaları, kendi işlemlerini genelde borsaya direkt bağlı broker terminalleriyle yapmaları. ayrıca senelerdir bu tarz hisselerde oldukları için "tahta yapmak" denilen kavramı uygulamları yöntemleri bilmeleri. çok fazla parası olması gerekmez evet çünkü gün sonunda kapatılmak şartıyla 1-10 a kadar kaldıraç imkanı verebiliyor.

yani 30 bintl si varsa sanki 300 bin tl varmış gibi işlem yapım günde nerdeyse 1.5 milyon işlem hacmi yapabilir. eğer tahta yapma işine giricekse bir kaç farklı yerden emir gönderip bazen alan da satan da kendisi olabilir. hatta işi abartıp 4-5 kişi birlikte çalışan bir şekilde emri takip edip belli miktarlarda işlem yapıp misal sürekli 877 lot, 1333 vs yabancı biri geldiği zaman sert hareketler yapmak.

yada hisse derinliği göremeyenler için "lamba yakmak" denilen ve hissenin satışta görünmesini sağlayan sürekli 1 lotluk 2 lotluk satışlar yollamak vs...

tabi burda spekülatörler manipülatör birbirine karışıyor. spekülatör anlık işlem yapa yukarda "trader" diye anlattığım kesim. bunlar genelde önlerine artan azalan hisse listelerini açar biraz haraketlenen listede kaldıraç kullanarak 1-2 kademeye oynar. yani fiyat adımı 0.01 olan bir hissede 20000 bin lot la 2 kademe gitse 400 tl yapar zaten. ayrıca açığa satış imkanı vardır.
bunun yanında matriks vsden geçen sermaye artırımı temettü vs gibi haberleri anlık takip edip herkesten önce okuyup hızlı hareket eder.

*bozulmuş mu?
ahah, güldürdün kardeş <3

oyun oynuyor bıcırık

yerim onu ben.
üzgünüm ama bozulmuş kardeş:d

bundan daha az normal, çünkü ortada bir şey yok?
www.youtube.com

(bkz: kedi delirmesi) geçiren normal, tipik yavru kedi. yorulana kadar tepinir, sonra bir kenarda sızar. yumuşak ve alçak bir sesle tatlı tatlı seslenip, dikkatini size çekmeyi deneyebilirsiniz. bazen alçak sesle söylenen hafif ninnimsi şarkılar sakinleştiriyor. eğer tırmalayıp kaçmazsa kalbinizin atışını ve nefesinizi duyabileceği bir şekilde kendinize yaklaştırırsanız sakinleşebilir. ama neticede avlanmayı öğrenirken yaptığı doğal hareketler onlar. sağlıklı bir dobalak var evinizde.

çalışıyor.

kediler alçak frekansları duyabilir ve o videoda kediniz cinleri hissettiği için huzursuz oluyor. bunun tek aç.. şaka şaka gayet eğleniyo yavrucak,burnundan öpün :)

oha, bizim kediye inanılmaz benziyor :) benimki de böyle acayip acayip zıplıyordu, gerçi yukarı doğru zıplıyordu, sonra bi baktım sinek varmış onu yakalamaya çalışıyormuş.

benimle oynamaya çalıştığında da videonun sonunda yaptığı hareketi yapıyor, böyle sırtını kabartıp yan yan bana doğru zıplıyor.

bozuk değil yani, yorganda düğme falan varsa onları da kendi çapında yakalamaya çalışıyordur, benim kedi 4 aydır o düğmelerin sabit olduğunun yakalamaya gerek olmadığının farkına varamadı mesela.

vücut çalışıyor, korkulacak bir şey yok.

şizofrene bağlamış kardeş, geçmiş olsun

çok komik bi kedi.. biraz şaşkın

bi de kakasi geldiginde yapiyo oyle. kakasi gelince, boktan halusinasyonlar goruyo heralde. bozulmamis, normal.

salvia içirmeyin bir daha kediye.

abi en güzel kedi tekir kedi işte.
ne güzel oynuyor.
resmen oyna benimle canım sıkılıyor demiş.

sevimli degil
rizkina kosuyor

ya sarhoş, ya cin filan kaçmış ya da bozulmuş
sırasıyla ayıltın, okutun, kapatıp açın
ayrıca yirim :)

platini meme yapmış tahminimce o değilse de motorun komple inmesi gerek maalesef...

henüz yavru olduğu için çarşafın desenleri kafasını karıştırıyor onun. bişeyler var zannedip yakalamak istiyor.

çöpe at yenisini al. ya da kedi tamircisine götür tamir ettir bir süre daha idare eder. daha yavrumuş şımarıyo oynuyo işte lazer el feneri falan varsa onunla oynat. yumak verme yutmaya çalışır ayrıca onun dişleride kaşınır eski lastik ayakkabı falan verin kemirsin.

kedi normalde bozuk bi hayvan zaten.

sadece biraz heyecanlanmış. ohoo daha neleri var www.vidivodo.com

www.youtube.com
çok normal :) hatta sakin sayılır.
hiçbişeyle oynamıyo, ortada bişi yok ki diyenler yanılmış. örtünün desenleriyle oynuyor.

bizim kedi gibin :) bizimkinin adı şizo :D alıştık biz, korkulacak bir şey yok.

aslında windows 7'nin kendi masaüstü araçları içinde de olması gerekiyor ama bulamadıysanız şunu önerebilirim.

bit.ly

edit: yeni sürüm için; bit.ly

eğer win 7 starter kullanıyorsan bahsettiğin not özelliği yoktur.bunun için "7 sticky notes" adlı bir program var.baya kullanışlı

notezilla da güzel, kullanışlı.

w7'de sticky notes diye bişey var ama versiyona göre değişiklik gösteriyor olabilir.

zihin haritalama için de xmind önerebilirim.

şimdi fark ettim, normal dağılım eğrisi düzenli artan bir yapıya sahip olmadığından bu soru komple mantıksız. en mantıklısı adamlar için keyfi katsayılar belirlemek, tamam.

soruyu "Pareto" olarak değiştiriyorum bu arada, o zaman mantıklı oluyor.

neye göre önceliklendiriliyorlar? rastgele mi?

@galadnikov, ya aslında rastgele ama demek istediğim şu: adamların aldıkları ücretler öyle bir dağılsa ki generalized pareto distribution curve'ünde birbirine eşit uzaklıkta noktalar teşkil etse... bu mantıklı mı?

yanlış mı anladım bilmiyorum ama pareto pdf'ine sırayla 1-2-3-4-5 verince olmuyor mu? sonra toplamı 100 olacak şekilde standartlaştırılır?

@galadnikov, dediğiniz gibi yaptım. pdf (k=1)'de 1 -> 2 -> 3 -> 4 -> 5 değerlerinin y-axis'indeki karşılıklarını göz kararı buldum, 1 -> 0,25 -> 0,11 -> 0,05 -> 0.04 gibi bir şey. sonra dediğiniz gibi

1 / (1+0,25+0,11+0,05+0,04) = 0,68 (68 TL)
0,25 / 1,45 = 0,17 (17 TL)
0,11 / 1,45 = 0,08 (8 TL)
0,05 / 1,45 = 0,04 (4 TL)
0,04 / 1,45 = 0,03 (3 TL)

olacak şekilde standartlaştırdım. Yanlış hesap yapmış olabilirim ama işe yarayabilecek bir dağılım çıktı neticede. Teşekkürler!

Okul Öncesi Eğitim çok önemli. eğer gitmediyse çocuğunuzu bu sene düzgün bir anaokuluna gönderin, seneye başlasın okula. Bir sene erken mezun olmaktan çok daha faydalı olur onun için.

alanda çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim, okul olgunluğu çok önemli.okula başlandığında var olan özgüven tüm eğitim hayatını etkileyecektir. güvenilir bir merkezde okul olgunluğuna dair bir uzmana götürebilirsiniz çocuğunuzu.

şahsen kendi çocuğum olsa bu yıl başlamasını istemezdim. ki çalıştığım kurumda 8 uzmanız ve 6 kişi bu fikri savunuyoruz. hem yeni sistemin ilk yıl biraz sıkıntılı olma olasılığı çok yüksek.

teşekkürler cevaplarınız için. en can alıcı nokta ise sistemin yeni başlamış olması. evet daha oturmamış bir sisteme kızımı kurban etmeyeyim ben.

bende ilk önce okul öncesi bir yere verme taraftarıyım .. 1 sene geç mezun olsun ama devlet okullarında askerdeki acemi birliği kaosunu yaşamasın ..

okul öncesi +1

2005 doğumlu kızım bu sene 1. sınıfı bitiriyor. Onun öncesinde 2 sene anaokuluna gitmişti. Buna rağmen ilk dönemlerde ödevlerin anaokulundan daha sıkı çalışma gerektirmesi vs. yüzünden - sorun yaşadık demeyeyim- ama ona farklı geldi. Okul öncesi eğitim bunun için çok gerekli. Ve oradaki pedagoglar çocuğun okul için hazır olup olmadığını da ölçebiliyorlar.

ortak akıl diyorlar bazen.

basiret?

sağduyu tam olarak karşılıyor, doğrudur. ikisinin de anlamlarını da düşünürseniz o kadar uzak değiller zaten.

sanirim turkcedeki sagduyunun biraz anlami kaydi, ondan olabilir.

sağduyu diyorum bende akla ilk gelen şey doğrudur tespitine dayanaraktan söylüyorum.

Belki de ben yanlış düşünüyorum anlamı için. Mesela şöyle bir örnek vereyim:
bir bardak sıcak çayı oda sıcaklığına bıraktığınızda çay soğur, yani ısı sıcak maddeden soğuk maddeye doğru geçer. Çayın daha fazla ısınması mümkün değildir.
İşte bu common sense, yani herkes bunun böyle olduğunu bilir. Öyle değil mi?

yaygın kanı.
Common'ın çoğulluk anlamı kattığını düşünürsek.

sağduyunun iki anlamı var, o yüzden kafa karışabiliyor.

o yüzden pangea+1, "yaygın kanı" daha açıklayıcı. hatta "olağan sezi/kanı" falan da denebilir.

sağduyu diye çevriliyor ama "common" dolayısıyla ortak akıl, yaygın kanı kelimenin anlamı. onun da karşılığı kamuoyu, yani çoğunluğun fikri, bir konuyla ilgili halkın genel düşüncesi gibi.

hariçten sallıyorum, ya arise'l-cenubi olabilir.

bende sallıyorum neşid el tahrir

ikisi de değil arkadaşlar. söylenen şarkı filistin marşıydı.

acelen yoksa ptt en hesaplısı olur.

PTS ile gönder hacı olmadı ptt aps de olur ama fiyat/performans dersen pts hepsini döver

teşekkürler cevaplar için. peki yaklaşık olarak ne kadar tutar ptt ile 2-3 A4 kağıdı göndermek İspanya'ya? 10 gün civarı mı sürüyor?

diğer bilindik kargo şirketleri ile ne kadar tutar tahmini olarak?

20 euro tutar en azında.

2 haftaya kadar sürer gitmesi.
bir koca pakedi 18 liraya göndermiştim (ptt)

dhl ertesi gün teslim eder, 80-100 kağıdını alır.

ispanya dhl'e göre ikinci bölge en az 3 gün sürer gitmesi.

@dokuzonbeş, tecrübeyle sabit, 17'de aldılar, ertesi gün 11'de muhatabına ulaştı.

edit: evet, madrid ama çıkış g.antep değil, ondan olabilir.

hoş ben gaziantep için konuşuyorum. Gönderdiğiniz yer madrid miydi?

kapital bir felsefe kitabı değildir, ekonomi kitabıdır.

bence lise felsefe kitabından vb başla. genel ve basit bilgiler olması hem birden bire seni soğutmaz, hem de merakını körükler. sonra merak ettiğin konular ve kişiler hakkında daha detaylı kaynaklara yönelirsin.

marx'ı kapital'den öğrenemezsin, önce üzerine yazılmış bir şeyler okumalısın. felsefe öğrenmek istiyorsan thales'ten al bugüne gelene kadar bi 20 sene okursun zaten :)

evet, kimse yardım etmedi deme diye, konuya çok çok çok yabancıysan, roman türü bir şeylerle başlaman daha iyi olur. sofi'nin dünyası gibi mesela. daha sonra ilgini çeken adamların tek tek kitaplarını alıp okuyabilirsin. bu da bayağı meşakkatli bir iş. sen iyisi mi menon diyaloğundan ve sokrates'in savunması'ndan başla. sonra ahmet arslan'ın ilkçağ felsefe tarihini edinirsin. ordan sana yol verir zaten.

sonuç olarak kapital'e gelene kadar çok yolun var. ben de henüz okumadım, hem cesaret edemiyorum hem de olmazsa olmaz bir şey değil bana sorarsan.

not: sakın öyle bodoslama kant mant okumaya çalışma, bütün hevesin kaçar.

@demet teşekkür ederim, dediğin gibi başlayacağım normalde sık kitap okuyan biriyim umarım başarırım. tekrar teşekkürler

Orhan Hancerlioglu, Dusunce Tarihi

www.idefix.com

Macit Gokberk, Felsefe Tarihi

www.kitapyurdu.com

Bu ikisiyle baslarsan ise, cok saglam ve derli toplu bir temelin olur. Dagilmazsin.

Bonus: Sophie'nin Dunyasi

www.idefix.com

genel bilgileri ve tarihini öğrendikten sonra disiplinde yoğunlaş. din felsefesi gibi.

www.kitapyurdu.com

www.netkitap.com

çok da eğlencelidir, çizimli-mizimli.

Özet: Kapital'i siktir eyle şimdilik, felsefe tarihi kitaplarıyla ufaktan başla. Sofi'nin Dünyası pek bir önerilir, ama daha çok liselilere yönelik gibidir tarzı. Bana kalırsa onu geç, Felsefenin Öyküsü-William Durant'le başla ufaktan.

rica ederim, ha bir de "felsefenin öyküsü" bryan magee resimli mesimli, okuması zevklidir.

Arçelik'te kampanya vardı geçtiğimiz hafta sonu 4 programlı inox bulaşık makinası 950 TL'ydi. Normal satış fiyatı 1050 TL. Bu hafta devam eder mi bilmiyorum ama o bütçeye uygun en güzel metalik ürün o.

Arçelik marka normal satış fiyatları:

2 program beyaz: 600
3 program beyaz: 750
4 program beyaz: 1000
4 program inox: 1050

diye devam ediyor.

samsung önermem, kendisinden ve servisinden pek memnun değilim.

bu arada samsung'a hakkını teslim edeyim, son aradığımda ertesi gün geldiler. yalnız kurutma konusunda kronik bir problemi var benimkinin.

yok ya o kadar da degil

akışına bırakabilirsen zor değil. akışına bırakabilmek zor ama.

biz zoruz biz

bilene kolay

nefes alsak yeter

orospu çocukları yüzünden zor.

çoğumuz için.

hayat iyiymiş ama çevresi kötüymüş.

hayat zorba

hayata çok anlam yüklemediğin sürece zor bi yanı yok

in vino veritas +1

hiç bişey takmazsan gamsız olursan değil. ama bu kişilikle alakalı. kaygılı bi insanken bi anda gamsız adama dönüşemiyosun

yaşlandıkça daha zor...

daha ziyade kalleş.

şirket hakkında ön araştırma yapmak şart. kıyafet olarak da takım elbise olsa iyi olur ama olmasada olur. ama eşofman kot süslü tshirt filan da olmasın.

abi rahat ol. stajyer lazımsa alırlar zaten çok büyük bi falson olmadığı müddetçe. kanvas pantul + gömlek iyidir.

gauss (kendine istatistikçi mi diyordu bilmiyorum, matematikçi filan da olabilir), william sealy gosset (nam-ı diğer student; bu da istatistikçi değil mühendis yanlış hatırlamıyorsam), kolmogorov...

şimdi fark ettim de istatistik generalist bir bilim olduğundan bu konuda çığır açanlar "ben istatistikçiyim," diye ortaya çıkanlar değil aslında, farklı farklı disiplinlerden geliyorlar.

edit: gosset kimyacıymış.

neyci olduklarından ziyade istatistiğe yardım etmiş olmaları önemli zaten :)

var mı daha da isim?

Laplace
Ronald Aylmer Fisher
Adolphe Quetelet
William Farr
bunun dışında testlere isimlerini verenleri araştırabilirsin.
Kolmogorov
Smirnov
Shapiro
Wilk
Mann
Whitney
Kruskal
Wallis
Wilcoxon
Friedman
Mc nemar
Pearson
Spearman
Kendall
Durbin
Watson
vs...

(bkz: necla comlekci)

evde spor yapabilirsin, internette rehberlik edecek bir sürü video var. vücuduna uygun bir ağırlık seti alırsın, en fazla masrafın bu olur.

yürüyüş ya da koşu da olur havalar da güzelleşmişken. tempo konusunda çeşitli teoriler var, o yüzden o soruyu başkasına bırakıyorum.

şimdi belediyeler her tarafa spor aletleri koyuyorlar, yok mu sizin orada öyle şeyler?

internette istemediğiniz kadar spor hareketleri var, yogasından pilatesine kadar.

hepsi de evde yapılabiliyor tabi ki.

müthiş bir çözüm değil ama wii fit de alternatifler arasında olabilir.

saglikli beslenmeye basladigin an zaten kilo almayi durdurursun + kilo bile verirsin.
şınav varyasyonları, mekik varyasyonları, air squat, jumping jack ana 4 lüsü bile yeter hatta evde calisman icin.

sorun olmaz.

1000 tane bastırırsanız belki olur. kendinize baastıracaksanız olmaz sanırım. sonuçta free for non-commercial use mantığında olması muhtemeldir söz konusu kişi.

100 değil de satış amaçlı bir tane dahi yapsanız sorun olur. daha doğrusu kişi bu işin peşine düşerse sorun olur. yoksa 1 milyon dahi bassan sorun olmaz. bu arada bir tahmin yapayım. şu akbaba ve afrikalı çocuk mu ? onu çeken de öldü de..

yok öyle belgeselli bişey değil.

hostgator

siteground

dream host var. çok hesaplı ancak server'lar çok yavaş. iş görüyor orası ayrı. bir sıkıntı olduğunda hemen müdahele ediyorlar. destek talebi yalnızca ingilizce. site: www.dreamhost.com

edit: wordpress ortaklığı da varmış.

uzun metraj ama banker bilo tam bu cümlenin filmidir ya.

flash tv kısa dizilerinin tamamının teması bu cümle olsa gerek

flash tv'nin kurulma amacı budur.

deep impact
www.imdb.com

20 dakikalık bir animasyon, inceden uyuyor gibi.

www.imdb.com

@ruhibirbanyo, 20 dk da çok, hemencecik izlemelik, ibret almalık video lazım bana :p büyük ihtimalle bi reklam filmi olucak bulacağım şey ama bakalım...

kısa film demişsin ya. ben görmedim orayı.

şu olur o zaman:
(bkz: skhizein)

görünen o ki, sizin de serzeniş eylemine bi tutkunuz var,
satırlarca anlatmanıza bakılırsa yani? :)

bi de "konuşmayı sevmeyen" imzası ekstradan ironik olmuş :)

sorunun cevabı "insanların hayvanlardan farkı nedir?" sorusunun cevabıyla eşdeğerdir sanırım

ben değilim.

evlat olsa sevilmeyen cinsten insan modeli bahsettiğin.

geberelimmi lan. konuşuyoz işte.

bu kadar basit bir konuda upuzun konuşabiliyorsan gayet sıkıcısın insanlar ile konuşurken. sussa da gitsek derler herhalde. ama insanların fazla konuştuğundan çemkiriyorsunuz. combofix denediniz mi? sanki size virüs bulaşmış.

bence hoşlanmıyorsan ortamdan uzaklaş. çok büyütmüşsün.

panpa cok haklisin, bi imza da ben atarim yazdiklarinin altina.

(bkz: arthur schopenhauer/100)

tutku insana yaşadığını hissettirir sıkıcı insan. o sikko şeyler aslında sadece sikko şeyler değil. karşındaki insan dünyanın tüm yoğurtlarını yiyip puanlamak gibi bi hobi edinmiş olabilir ne var yani.

al benden de o kadar, altına imzamı atabilirim.

bazen özenmiyor değilim gerçi o kadar cümleyi arka arkaya sıralayabilen insanlara ama olmayınca olmuyor işte, ne yaparsın. yeteneksiz olan bizler miyiz, yoksa onlar mı abartılı, bu konuda iyice bi düşünmek lazım derim ben yine de..

hocam senin sevdiğin ya da hoşlandığın tek şey içki markası mı?
başka bişi yok mu hakkaten?

bu bahsettiğin şeyi sen kafa sikmek olarak algılıyorsun belki ama insanlar birşeyler öğrenmeyi seviyorlar. o herşeyi anlatanlardan biri benim.
yeni şeyleri öğrenmeyi ve lafı geçtiğinde anlatmayı çok severim.
sırf bu yüzden "iceman bilir abi ona sorun" diyen onlarca insan var çevremde.
kafa sikicilik sanırım böyle bişi.
e senin merakın ilgin olup anlatmadığın bişi olunca da insanlar sana hope ender bilir soralım demezler muhtemelen.
e sende konuşmayı sevmiyorsun gördüğüm kadarıyla ve yeni ortamlara girdiğinde de bol bol susan, ortamı dinleyen oluyorsundur dicem de onda da milletin anlattıkları kafa şişirici diyorsundur.

neyse çok kafa şişirdim kaçtım by.

kucuk buyuk kadın erkek herkeşin ayağında görüyorum. converse gibi oldu diyebiliriz.

çok rahat, ben çok seviyorum. Converse gibi saçma bir marka değil.

tiger varken buna para vermem.

rahatlıkta üstüne tanımam

adını ilk defa iki gün önce duydum ve bende üçüncü sınıf çakma bir marka imajı var. ismi de bu düşüncemi destekler nitelikte. ne ara imaj yaptılar ne ara tercih edilir oldu anlamadım.

tiger cok cabuk yipraniyo diye new balance'a dondum ama cidden rahat ve havasi da var tabi

170 lira fazla değil mi buna, bir ben mi cimriyim?www.zizigo.com

tasarım olarak beğenmiyorum.
nike'ı tercih ediyorum.

aksine yetişkin ayakkabısı bence. ergen giyerse olgun bir hava katar.

ergen ayakkabisi degil bence yav, boshi'nin dedigi gibi ben daha cok yetiskinlerin ayaginda gordum. epey rahat, yeni bi marka da degil, eski sayilir. abd'de epey yaygin..

istanbul'daysan çetinkaya mağazasında gördüm üsküdarda, acayip ucuzdu 90 küsürdü bu marka ayakkabılar

ikitelli-star city-vepa outlette 69 tlden basliyor fiyatlar.

Bu arada Biosphere'ı, Aphex Twin'i filan andırıyodu biraz tarzları.

apple ve red dress diye aratıp şöyle bişey buldum:

www.youtube.com

ilk 4 dakkadaki şarkının ismi red dress imiş. epıl da var. daha ne yapayım :)

@kül, güzelmiş ama maalesef bu değil.

airties'lar güzel oluyor

7 sene önce 4 portlu aldığım airties modemi hala kullanıyorum. gayet güzel bence.

airties iyidir. ha başka güzel modemlerde var ama , sonuçta teknik servisleri falan iyi airties'ın.

yadigar'ın dediği gibi, linksys üst düzey modemler üretir.

şimdi keşke us roboticsler olaydı da ne güzel olaydı ortam.

linksys her durumda ayarı verir hele ki wag320n süper bi modem, para mühim değilse git al derim.

hatta öyle ki ben de wag120n 25 mbit ile bağlanıyorum şu an full hızda indirirken bi kasılma etme hiç bişey olmuyor. wireless performansı da gayet yerinde.

ne alırsan al ikinci el al derim ben de. nedense ikince elde modem fiyatları çok düşüyor, 30-40 liraya taş gibi modemler var (100 küsür liralık sıfır cisco linksys'ten 40 liralık cisco öncesi linksys'e downgrade olan ve bu modemden daha memnun kalan biri olarak şey ettim)

normalde siteler indirim yapıyor evet. işte idefix de onun üzerinden bi daha indirim yapıyor öyle bişey. mesela normalde idefix fiyatı 20 lira olan kitap 15 liraya düşüyor. böyle bakınca bi anlamı yok gibi de 10 tane kitap alsan 50 lira kar edersin. zaten bir kitapta ne kadar indirim bekleyebilirsin ki. 20 liralık kitabı 5 liraya satmıyorlar yani.

tamamen aynı kitaplardan bir de kitapyurdu.com'da sepet oluşturdum, ihmal edilebilir bişey fark etti. hatta kitapyurdu'nda kargo sıfırlayan şeylerden alırsan idefix'in festivalli haline göre bile daha ucuz oluyor. pek bir numarası yok yani. ama bazı kitaplarda olağanüstü indirim yapıyor olabilir, araştırmak lazım.

idefix artık çok pahalı ya. eskiden iyiydi de artık idefix'ten almanın pek anlamı yok. fuarlı hali bile işte anca diğer ucuz yerlerin normal haline denk gelebiliyor.

ama bu fuar zamanları bazı yayınevlerinin, set kitapların falan %50,60,70'e varan indirimleri olabiliyor. onlar güzel işte.

@hmm peki, öyle şeyler bulmak benim amacım da aslında

@bazı kızlar çok güzel, peki c'nin ortaları mı 2. balkonun en önü mü?

Bu arada alt tarafı bilmiyorum ama 1. Balkon komple çok iyi bence, sırası fark etmez. Maksat kayda düşsün.