Giriş
(17)

Sizden başka kimsenin bilmediği bir sırrınızı var mi?

sonhakan
Benim yok.
Benim yok.
0
sonhakan
(17.10.21)
Yok
0
sta
(17.10.21)
Var.
0
la lykia
(17.10.21)
Var
0
freebird5406_2
(17.10.21)
Valla benim bile bilmedigim sirlarim vardir bence.
0
j r r tolkien hayrani
(17.10.21)
yok ya, bir kişi de olsa biliyordur sanırım. zaten bu tarz bir sır durumu yaşamadım. yani misal atıyorum birinin öldüğüne şahit olmuşsundur, bunu gizlersin. bu türde özel, sıra dışı bir tecrübem olmadı. kendimle ilgili şeyler de herkesten gizlemeye değecek ölçüde büyük şeyler değil, aileme veya sevgilime yahut yakın birkaç arkadaşıma söylemişimdir kesin.
0
alevli deniz sortu
(17.10.21)
Düşündüm de yok ya.
0
infernal majesty
(17.10.21)
Var
0
olaylar olaylar
(17.10.21)
var valla fena
0
floydian
(17.10.21)
çok.
0
spivak
(17.10.21)
çok.
0
rose parks
(17.10.21)
Çok.
Sır seviyesindeki şeyleri neredeyse hiç anlatmam kimseye.
0
Bruce
(18.10.21)
Yürüyen sır makinasıyım 6 yaşımdan beri.
0
duster
(18.10.21)
var tabii, herkesin vardir ya.
yok olmasinin imkani yok bence.
0
cooperr
(18.10.21)
Var, ketum bir insanım
0
south park in kapusonlu uyesi
(18.10.21)
var
0
nahtoderfahrung
(18.10.21)
benim bile bilmediğim vardır herhalde +1

kendimi %100 tanıdığımı söyleyemem.
0
naksidil
(18.10.21)
- Bazen yatakta osurduktan sonra üzerime battaniyeyi çekip kokluyorum.

Artık yok !
0
thracia
(18.10.21)
(16)

Ne kadar paranız olsa ömrünüzün sonuna kadar çalışmasanız bile yeter?

birmilyonunvarmi
Hiç çalışmayacağınızı varsayalım. Bu limit sizin için nedir? 1 milyon dolar bana yeter
Hiç çalışmayacağınızı varsayalım. Bu limit sizin için nedir? 1 milyon dolar bana yeter
0
birmilyonunvarmi
(15.10.21)
1 milyon sana bile yetmeyecektir.
100milyon dolar diyeyim. tabiki yatırım yapıp sürekli 3-5 bişey getirmesi lazım. yoksa 100 milyon usd bankada dursun. faiz de almayayım. onla yaşayayım diyemem.
0
sutlu nescafe
(15.10.21)
Bunun bir kuralı vardı, aylık harcamanın 300 katı sanırım. Her yıl birikimin %3'ünü harcarsan o para sonsuza kadar yetiyor. (doğru yatırımları yaptığın varsayımıyla)

Benim için 500.000 dolar yeter ama para için olmasa da çalışırım. Sadece büyük bir güvencem olmuş olur.
0
signore
(15.10.21)
Gecensene konussak yetmezdi ama su an 1 milyon dolar yeter.

9 milyon tl ediyor dusuk zekali olsan hic yatirim bilmeden, sadece ev alip kira yesen yine kurtariyor.

Anadolu yakasindan iyisinden 4 ev eder.
Kira toplami da 20bin tl.
Hadi 1 evde oturduk kaldi 15bin yasam kalitem duser ama calismamaya deger.
0
divit
(15.10.21)
Benim için bir milyon dolar.
100 bin doları ile sürekli altcoinlere yatırım yaparım ama.
0
buffy de vampir sayılır
(15.10.21)
100 m usd
0
gabe h coud
(15.10.21)
bu para bana her ay belli miktarda maaş gibi ödenecekse 1 milyon dolar yeterli olabilir ama şakkadanak elime sayılacaksa mümkün değil yetmez. o kadar parayı bir arada görsem aklımı kaybederim çünkü, çok fazla harcarım. "faizde aylık 2000 dolar getiriyor zaten, ne olacak canım biraz daha harcayayım, aylık 1900 dolar getiriversin" vs. diye diye altından girer üstünden çıkarım onun.

o yüzden tek seferde verilecek bir meblağdan söz ediyorsak ben işimi garantiye almak için 3 milyon dolar diyorum. dünyanın binbir türlü hali var, bakarsın 1929 gibi bir kriz olur, o para bile stabil ekonomilerde seni çok uzun süre götürmeyecek bir meblağa dönüşür. ama 3 milyon iyidir yine de hehe.
0
alevli deniz sortu
(15.10.21)
-aylık harcamam yaklaşık 10 bin tl. 1000 dolar diyelim. bu cepte

-26 yaşındayım. 80e kadar yaşasam (fazla bile, ailenin erkekleri maksimum 70) 54 yıl var. 648 ay eder bu da. Düz hesap 650 ay diyelim.

-şimdi bunları çarpalım. 650 bin dolarla asgari oranda idame ederim hayatımı.

-buna %30 da enflasyon cart curt payı ekleyelim. 845 bin dolar.

Düz hesap 1 milyon dolar yeter gibi asgari şartlara. Buna kira dahil değil ama. olsun olsun 5 milyon dolar olsun. 100 milyon falan abartı
0
oekuklu
(15.10.21)
5 milyon dolara kepengi kapatir egeye yerlesirim.
0
cooperr
(15.10.21)
bir hayalimiz var: 1 milyon usd

800-900 bin olur. o da olumlu
0
dafuq
(15.10.21)
700'den 10 bin liralık Shiba almıştım, geçenlerde bir sıfır attı bi tane daha attığında istifa ediyorum. Hatta satmamak için şu duyuruyu açmıştım: www.eksiduyuru.com
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.10.21)
10 milyon$
0
sta
(15.10.21)
Ben de Shiba almıştım ama yüklü almadım :) riski dağıtmak için çeşit çeşit coin almıştım ama en fazla Shiba almıştım. 4-5 katına çıktı :)

Benim için de 2 milyon dolar yeterli.
0
beni sen öldürme
(15.10.21)
1m usd yeterli. Ben o parayı rahat 10x yaparım bir şekilde zaten.
0
lappuntamento
(15.10.21)
1m dolar rahat yeter.

hemen altına çevirip 10 tane daire yaptırırım. dışarıdan emekliliğe yatırır kiralarla geçinirim. risk yok, 30 sene yaşarsam evler de parasını çıkarır. 3 çocuğum olsa üçer daire... hayata 1-0 önde başlarlar.
0
ya ben lan neyse
(15.10.21)
Eşeğin önündeki havuç o miktar. Sen 1 milyon dolar dersin şimdi, 1 milyon yaptığın an farkedersin ki 1 milyon yiyerek yaşanamazmış.
0
bana kedicik derdi
(15.10.21)
1 milyon dolar Türkiye’de hiçbir şey. Ankara’da İstanbul’da o paraya güzel yerden lüks bir ev bile alamazsın.

300 milyon dolar.
0
Hallegadola
(15.10.21)
(11)

İş fikri

dissendium
Aklıma gelen bir iş fikrini değerlendirmek için birkaç soru sormak istiyorum.1. Sadece kahvaltı odaklı bir yemek dağıtım şirketi kurmak mantıklı mı? Ana hedef fabrikalar ama isteyen her yere gönderilebilir.2. Konsept sadece şu. Bir tepside birkaç peynir çeşidi olacak, küçük kutularda reçel, bal, ter
Aklıma gelen bir iş fikrini değerlendirmek için birkaç soru sormak istiyorum.

1. Sadece kahvaltı odaklı bir yemek dağıtım şirketi kurmak mantıklı mı? Ana hedef fabrikalar ama isteyen her yere gönderilebilir.

2. Konsept sadece şu. Bir tepside birkaç peynir çeşidi olacak, küçük kutularda reçel, bal, tereyağı olacak, domates, salatalık olabilir, bir tane haşlanmış yumurta olabilir, isteğe göre salam, sosis, pastırma eklenebilir. Bu şekilde bir menü olacak. Tabii ki plastik çatal, kaşık, bıçak, ıslak mendil, peçete eklenecek. Tepsiler şeffaf şekilde kaplanacak. Kısaca iş yerlerinde kahvaltı ile uğraşmak istemeyen her yere dağıtım yapılabilecek. Buna normal vatandaş da ulaşabilir. Diyelim bir piknik organizasyonu var. Organizasyonun yöneticisi 100 tane kahvaltı menüsü isteyebilir. Sizce bu iş fikri mantıklı mı? Sizce bir kahvaltı menüsü kaç TL'ye satılabilir? Siz bu menüye kaç TL verirdiniz?

3. Böyle bir işe girişmenin ne tür zorlukları olabilir? Bu konuları nereden araştırabilirim?
0
dissendium
(15.10.21)
ben begendim valla kamu kurumlarının yada büyük şirketlerin kantiniyle falan anlaş oralara sat peynir ekmek gibi satılır.
0
sizofren06
(15.10.21)
bence mantıklı değil.

toplu satış yapmayı planladığın çoğu yer (fabrika, büyük işletme vs.) zaten yemek verir. kahvaltı sunuyorlarsa sen zaten iş yapamazsın. sunmuyorlarsa da çalışanların programında "kahvaltı arası" olmayacağı için bu yemeği ne zaman yiyecekler, nasıl olacak vs. sorun olabilir. 300 kişinin çalıştığı yere saat 8'de 50 tepsi yemek götürdün diyelim, diğerleri çalışırken bu 50 kişi açıp yemek yiyebilecek mi?

toplu satış olmadığı sürece bu modelin yürümesi bence pek mümkün değil çünkü aşırı masraflı olur. o kadar farklı yere gidecek kuryenin masrafı kazandığın parayı aşar. üstelik sabah kahvaltı yapmadan işe gitmek zorunda olan çoğu insanın da kahvaltı tabağı için dışarıdan sipariş verebilecek durumda olduğunu sanmam, haliyle bu ürünü yüksek fiyattan satman mümkün olmayabilir.

bu tip işlerde toptancı gibi çalışamıyorsan bence fazla şansın yok, yani mesela koca bir fabrikayı bağlamışsındır, bir tane araçla sabahtan götürüp 200-300 tepsi bırakırsın, o azman yürür... yok ama sen dürüm siparişi gibi bireysel olarak sipariş alıp da her isteyene ayrı ayrı götüreceksen işin içinden çıkılmaz.

bence böyle bir niyetin varsa komple yemek düşün, sadece kahvaltı için bana pek makul gelmedi.
0
alevli deniz sortu
(15.10.21)
Gereğinden 1,5 saat önce uyanıp, hazırlayıp, derli toplu bir kahvaltı yapıyorum her gün. Kahvaltıyı çok severim.

Şirkette de bi sorun yok, yani gelse mutfakta hazır bulunsa, kahvemi alırken alıp masaya geçer yerim.

Ama her gün sipariş vermekle uğraşmam muhtemelen. O yüzden şirketi bağlaman gerekir. Bireysel olarak para da vermek istemem (zaten daha güzelini hazırlıyorum çünkü), şirkete "bu sayede çalışanlar işe daha erken gelecek" diye pazarlayabilirsin belki.

Yemek işi genel olarak zor abi. Bizim arkadaşlar sadece sandviç yapıyorlar, ama onu bile oturtmaları 6 aylarını aldı. Kahvaltı daha ekstrem bir şey.
0
plutongezegendegilmi
(15.10.21)
1- tutmaz hocam bu iş.

2- 5 tl veririm o da seni kurtarmaz. ben iş yerine gelirken kahvaltı yapmamışsam iki simit alıp geçiyorum, çayla birlikte gömüyorum mesela. pratik olmalı, kahvaltımı yaparken ekranı da kontrol ediyorum mesela. reçelle balla uğraşırken odaya amirin girmesi beni gerer.. haşlanmış yumurtayı utancımdan yiyemem, kokar. yanımda iş arkadaşları var.

3- ürünler elinde kalır. müşteri bulamazsın bence. böyle bi dönemde zırt pırt zam gelir zaten malzemelere.

yani ben müşteri odaklı yazdım. hedef kitlen iş yerleri sanırım. ama bunca zamandır kahvaltıyı sorun etmeyenler bundan sonra da etmezler ve sıcak bakmazlar diye düşünüyorum. yoksa çok güzel olur her sabah sağlıklı beslenmek, ama iş yerinde tutmaz.
0
Improbable
(15.10.21)
Sadece kahvaltı değil de daha kapsamlı olursa bence daha çok şansın olur ama o zaman da catering şirketi oluyorsun, bu işi yapanlar var ve gayet kârlı bir sektör, sen neden yapamayasın? Yeterli paran varsa, işi tutturabilirsen olur. Sektörü bilmediğim için ayrıntılı yorum yapamayacağım malesef.

Eve DORİTOS SÖYLEYEN insanlar varken, "ben bunu satamam" diye düşünme.
0
hayirsiz
(15.10.21)
cateringlerde kahvaltı veriyor, hemde istersen böreğine kadar gönderiyor. sen müşterine sadece peynir zeytin veririm extra birşey yollayamam dediğinde müşteri kaybedersin.
Birde büyük şirketler yemek için anlaşıyor, gidipte dur başka firmayla kahvaltı için anlaşayım demez buradanda müşteri kaybedebilirsin

ama simit fırnlarına gidip el kadar bir tabakta peynir zeytin salatalık domates tabağı versen simitçilerin satması için gördüğüm gibi alırım
0
eja
(15.10.21)
Lunchbox var senin dediğin konseptli olarak çalışıyor
0
KaraSakall
(15.10.21)
işim gereği devamlı otellerde kalırım.
pandemi başladıktan sonra bazı oteller kahvaltıyı kaldırdı, bazı oteller açık büfeden kendi elemanlarıyla isteğe göre koyuyor, bazı oteller her müşteri için aynı tabağı hazırlayıp sunuyor. şu anda yine çoğu yerde açık büfe başladı ama hala kendilerinin oluşturduğu tabağı sunanlar var.
böyle otellerde bir kez kalırsam ikinci kez kalmıyorum. çünkü ben şekerli bişey yemem kahvaltıda, ama tabağa doldurmuşlar reçel, nutella, helva vs. ben peynir severim ve kızartma severim. başkası zeytini ağzına koymaz ama bir kilo reçel yiyebilir vs.
yani diyeceğim şu ki, ya isteğe göre tabak hazırlayacaksın (ki bu da tahmin edeceğinden daha fazla zaman ve efor kaybettirir) ya da herkese aynı tabağı hazırlarsan çoğu kişi memnun edemeyeceksin.
yeni fikirlere olumsuz yaklaşmayı sevmem ama kahvaltı için böyle. öğle yemeği daha kolay, vejeteryan olmadığı sürece herkes yer aynı yemeği.
benim söylediğim olaya ya pratik bir çözüm bul, ya da başka fikirler tasarla.
0
etna
(15.10.21)
@etna, yemek işi bence daha zor. Kahvaltıyı düşünmemin sebebi hazırlanışının kolay olması. Bir teneke peynirden 100 dilim kesip 100 kahvaltı tepsisi oluşturmak zor olmasa gerek. Ama yemek olursa işler karışıyor. Yumurta haşlamak, patates kızartmak çok daha kolay.

Ben aslında menü sistemi düşünmüştüm. En temel seviye bir menü olur. Bu menüye istenen ürün eklenip çıkarılabilir.

Teşekkür ederim cevaplarınız için.
0
🌸dissendium
(15.10.21)
Shell benzinliklerde satıyorlardı bir ara. KOSGEB’den dedtek alıp bu işe girişmek isteyenleri de tanıdım. Ama pek tutmadı bu fikir. Umarım başarılı olursunuz.
0
hepbiarayisicinde
(16.10.21)
Amaç para kazanmaksa binlerce daha kolay ve bu kadar her şeyin yolunda gitmesine bağlı olmayan iş kolu var. Güzel fikir mi güzel fikir. Bir fikrin güzel olması sizin o fikri kotarıp başarılı olacağınız anlamına gelmiyor tabii. Hayatım boyunca hiç bir zaman şansa, reklama, personele, organizasyon başarısına bağlı zor işler kurmadıgım için bana çok uzak gelmiş olabilir. Türkiye gibi para kazanmanın aşırı kolay oldugu bir ülkede herkesin zor fikirler peşinde koşması saygı uyandırıcı.
0
deer hunter
(16.10.21)
(7)

İş sorusu

les yeux blanches
Arkadaşlar İstanbul havalimanında çalışmak araç kiralama sektöründe çalışır mıydınız?Şartlar şu şekilde;4000 TL net + prim (prim ölü sezonda fazla getirisi olmuyor)850 TL sodexoÇalışma şekli 2 gün gündüz ertesi 2 gün gece ertesi 2 gün izin şeklinde. Çalışma saatleri sabah 08.00-18.00Gece vardiyası 1
Arkadaşlar İstanbul havalimanında çalışmak araç kiralama sektöründe çalışır mıydınız?
Şartlar şu şekilde;

4000 TL net + prim (prim ölü sezonda fazla getirisi olmuyor)
850 TL sodexo
Çalışma şekli 2 gün gündüz ertesi 2 gün gece ertesi 2 gün izin şeklinde.
Çalışma saatleri sabah 08.00-18.00
Gece vardiyası 18.00 - 08.00
Mesela cumartesi pazar gündüz vardiyası çalışıyorsunuz sonra pazartesi salı gece vardiyasında geliyorsunuz, çarşamba sabahı 08.00'de vardiyanız bitiyor, o gün ve perşembe izinli sayılıyorsunuz, cuma sabahı tekrardan sabah iş başı.
Sistem bu şekilde.
Cumartesi pazar, bayram seyran özel günler çalışma var vardiya doğrultusunda, yani vardiya nasıl denk gelirse.

Evet siz olsanız bu teklifi kabul eder miydiniz?
0
les yeux blanches
(15.10.21)
valla abi bu çok fazla değişkene bağlı ya. kimisi için büyük nimettir böyle bir iş, kimisine eziyet olur. ben tamamen kendim için konuşuyorum, işe ihtiyacım varsa kabul ederdim sanırım... vardiyalı olması aslında sıkıntı, uyku düzeni dolayısıyla maymuna dönerdim ama eğer söylediğin gibiyse çalıştığının yarısı kadar tatil yapma hakkın oluyor ki bu durumda boş gün sayısı fazla olur. yani 4 gün çalışıp 2 gün tatil yapacaksan aya vurduğunda 20 gün çalışıp 10 gün tatil yapmış olursun ki bu güzel bir detay. 850 sodexo fena değilmiş. 4000 lira bugün türkiye şartlarında para değil ama buna rağmen nüfusun önemli bir bölümünün alamadığı bir maaş.

ben şu halimle girerdim ama işte sen belki başka alanda ilerlemek istiyorsun, yakın zamanda yeni fırsatlar çıkabilir karşına veya havalimanına çok uzakta yaşıyorsun ve yakında ev kiralayabilecek durumun yoktur vs. o zaman sana cazip gelmez bu iş.

senin eğitimini, deneyimini, fikrini bilmeden bu konuda bizim bir şey dememiz kolay değil.
0
alevli deniz sortu
(15.10.21)
diğer seçenekler neler?
tamamen işsziliktense her şey iyidir.
ama benzer başka seçeneklerin varsa bu iş ve lokasyon için 4k çok az.
sodexoyu neden para gibi yazıyorsun, o zaten karın tokluğun. şirket cebinden vermiyor, vergi ödeyeceğine çalışana yemek vermiş oluyor sadece.


tempo yoğun, hava alanı çok uzakta.
ortamın trafiği nedeniyle iş yorucu yıpratıcı. covid gibi durumlardan bahsetmiyorum zaten.
0
rewlack
(15.10.21)
calisma saatleri ve gunleri olagan disi gorunuyor; ama yasamadan bilemezsin. bence denenebilir. baktin cok zorlandin 1 ay sonra cikarsin.

artilari
-muhtemelen cok rahat bir is olacak
-cok bos vaktin olacak

eksileri
-mesai saatleri
-yol cok uzak
0
buenosdias
(15.10.21)
o vardiyalar karman çorman olur, pek güvenme. tatil gününde iş arkadaşın gelemeyecek diye seni çağırırlar. onun ücretini de fazla mesai olarak vereceklerse ve sen de o şekil çalışmaya razı isen neden olmasın? ama tatil günümde gelmem, gündüzden sonra geceye de durmam diyorsan hiç bulaşma.
0
malheiros
(15.10.21)
Etmem. Ama denenebilir. 2 ay zaten deneme süresi. İstemezseniz çıkarsınız.
0
dissendium
(15.10.21)
@buenosdias
Pek rahat bir iş değil. Klasik hizmet sektörü. Milletin ağız kokusunu triplerini vs çekeceksin. İstediği arabayı veremediğin müşteriyi ikna işleri, adam trafik cezası yediğinde sana itiraz ettiğinde ona dil dökmen, tipini beğenmediğin adama rezervasyonu dahi olsa araba vermemen ve bunu kibarca karşı tarafa anlatma sıkıntısı. Bir ton apaçi, tas kafalıyla muhatap olmak. Bazen özel günlerde araba sayısından fazla rezervasyon alınması ve rezervasyon iptali için insanları yüzyüze ikna etmen. Adam tatil planı yapmış ve sen adama araba yok diyorsun :))
Gibi şeyler var.

@malheiros
Evet öyle durumlar olacak ama sende o durumlarda faydalanabilirsin. Bugün sana yarın bana durumu gibi. Ayrıca ekstra mesai yok sadece bakiyene 1 gün izin yazıyor doğal olarak.
0
🌸les yeux blanches
(15.10.21)
aşağıda yazdığınız çalışma koşullarına istinaden, asla çalışmazdım böyle bir yerde. 2. gün kafayı yerdim.
0
matilda
(15.10.21)
(10)

Kadında ince ayak bileği neden sexi kabul ediliyor?

japon balığı
Özellikle erkeklerin düşüncesini merak ediyorum. Kadınlar da yazarsa memnun olurum.
Özellikle erkeklerin düşüncesini merak ediyorum.
Kadınlar da yazarsa memnun olurum.
0
japon balığı
(14.10.21)
ben hem erkek hem de ayak fetişistiyim, güzel ayak görünce beyni duran tayfadanım ama ben bile bilmiyorum valla niye daha seksi geldiğini. estetik görünüyor işte neblim, evrimsel bir şey bence, beynimize öyle kodlanmış bir şey. ayak bileği ince olsun diyorsun ama konu göğüs veya popo olduğunda tam tersi daha dolgun olanlar daha cazip bulunuyor. bilmem.
0
alevli deniz sortu
(14.10.21)
kadında bütün olay kıvrıma çıkıyor, bu da onun uzantısı. meme kısmı geniş bel ince kalça geniş bacaklar ince. bilek de ondan daha ince olmak zorunda ki kıvrım işi düzgün gitsin.

bi de doğuştan gelen bişey, sonradan eklenemediği için farklı kılıyor insanı. meme yaptır kalça yaptır ama ayak bileğini inceltebilen duymadım ben hiç.

kişisel düşüncem ise: abartılıyor. tanıyorum böyle bir erkek, kadında önce ayak bileğine bakarım ağbiii falan diyor. tuhaf.
0
Bruce
(14.10.21)
bedene ait her norm gibi elbette çok özcü ama
narin ve uzun bacak algısı yaratıyor.
bir de (daha çok solda) ayak bileğinde arzu çakrası var (akupunktur), belki onunla da ilgilidir, bilinçdışımızdan.
0
rewlack
(14.10.21)
Neden seksi kabul ediliyor? Çünkü "görsel açıdan" gerçekten çok hoş duruyor.

Hani şayet bir kadının genel havasında seksi bir durum varsa, ince ayak bileklerine sahip olmak detayı da seksiliğine çarpı 100 falan katıyor benim için. Kalın ayak bileği ile arasındaki fark çok bariz bence.
0
jonas
(14.10.21)
Google'da "thin ankle vs thick ankle" yazınca arada görsel olarak çok büyük farklar olduğunu fark ettim ben de. Ama bir kadında bakacağım en son yerdir benim için.

Şundan olabilir, yani geçmişten gelen algı şundan olabilir;

Eskiden kadınlar daha uzun ve kapalı giyindiği için (her toplumda) vucut hakkında ipucu alınabilecek nadir uzuvlardan biri çünkü.

Yani bileğe bakınca gerisi ahkkında az çok ip ucu verir sanki, bileği ince bir hanımın elbisesinin altından pehlivan fizikli biri çıkmaz genelde.

Şimdi aklıma geldi de yazdım, kendimden başka hiç bir dayanağı yok bu argümanın.
0
John Bloor
(14.10.21)
Kadın olarak diyorum ki benim bile ilgimi çekiyor.

Bilimsel olarak açıklayacak olursam eğer; kadınlarda sadece ayak bileği değil, küçük/narin uzuvların her biri çekicidir. Nasıl ki bebekler bizim tarafınızdan içgüdüsel olarak korunup kollanıyorsa, bebekleri anımsatacak narin uzuvlar da aynı şekilde korunup kollanmaya meyilli bir ortam hazırlıyor. Kadın vücudu da bu nedenle geçmişten günümüze şekillenmiş.
0
ruhen hastayim ben
(14.10.21)
Yani bunun bir açıklaması yok ki beynimiz bunu cekici buluyor iste. Nasıl ki ince bel genis kalca seklinde cay bardagi formlu vucut seksi geliyorsa bu da oyle.
Kalin ayak bilegi erkek gibi gosteriyor kadini.
0
stavro
(14.10.21)
Kıvrımla ilgili bence de. Mesela bel ince olduğunda kalça ve meme daha dolgun görünüyor. Ayak bileği ince olunca da baldırlar daha dolgun, bilek daha zarif görünüyor. Kadın vücudunda kıvrım ve yuvarlak hatlar genel anlamda beğeniliyor ancak zarif görünmek şartıyla, bu da zor bulunan bir şey. hem genetik açıdan şanslı hem de spor yapıyor olmayı gerektiriyor.
0
Josephine.
(14.10.21)
Ince ayak bilegi gormeseniz de diger uzuvlar hakkinda bilgi verdigi icin onemli.
Bilek ince ise buyuk ihtimal ayak tarakli degildir, buyuk ihtimal bacagi da guzeldir vs..
Butun bunlari goz onune getirince ortam guzellesiyor. Bir de kafanda o ayak+bilek+bacak combinasyonuna bir topuklu ayakkabi uydurursan tamamdir ahhaha.
0
cooperr
(14.10.21)
ince ayak bileği ekstradan bir seksilik katmıyor. ama kalın ayak bileği çirkin göründüğü için, incesi daha güzel geliyor otomatik olarak. aslında dolaylı bir seksilik gibi. ya da seksilik değil de, seksi olmayanın zıtı gibi.
0
reanarchy
(15.10.21)
(7)

Gaziantep yöresel ürünler nereden alınır

aslil
Merhaba antepli dostlar. Antepte turistlere yönelik değil de daha doğal daha taze salca, biber, baharat gibi ürünleri nerelerden alabiliriz ki acaba?
Merhaba antepli dostlar. Antepte turistlere yönelik değil de daha doğal daha taze salca, biber, baharat gibi ürünleri nerelerden alabiliriz ki acaba?
0
aslil
(12.10.21)
Antepli değilim ve orada da yaşamıyorum ama Youtube da takipte olduğum ve bazı tariflerini deneyerek başarılı da bulduğum Harun Aksu nun kendi dükkanını deneyebilirsiniz. harunaksudan.com
0
candanag
(12.10.21)
abi benim bu işlerle hiç alakam yoktur ama instagram'da yemeklere falan baktığımdan dolayı herhalde arada keşfet'e düşen bir dayı var pendirhan diye. sitesi şurada: www.pendirhan.com

iyi midir kötü müdür nasıldır bilmem ama adam dükkanında herhalde antep'in tozuna, toprağına, taşına kadar her şeyi satıyor.
0
alevli deniz sortu
(12.10.21)
petek bakkaliyesi, saçıbeyaz
0
abukkraker
(12.10.21)
Petek bakkaliyesi Hatay'in.

Sacibeyaz'a katiliyorum. Ben de oradan aliyorum.
0
Pufpuf
(12.10.21)
petek bakkaliyesi hatay'ın falan değil, özbeöz almacı pazarı'nın dibinde. antepli olmayanlardan akıl almayın.
0
abukkraker
(12.10.21)
antepte yaşamıyorsanız size bir dostumun numarasını vereyim, doğal ürünleri kendisi bizzat yaptırıyor paketliyip satıyor. Bir dönem eşim orada görev yaptı hala görüşüyoruz, bir telefonla bize ürünleri gönderir. zeytin, zeytinyağı nar ekşisi fıstık ne ararsan bulur alır yollar. kesinlikle memnun kalırsın.
0
al basmadan donu var
(12.10.21)
Antep’te yaşarken bile doğal ürün alayım desen bulmak o kadar zor ki biz kendimiz yapıyoruz bazen (salça, biber vs). Yapamadığımız zaman annem alıyor birilerinden (dükkandan değil) o da çoğu zaman ev biberi diye geliyor tadına bakıyorum değil. Sadece ev biberinin tadını hiç bilmiyorsanız farkı anlamayabilirsiniz :’)
0
ekaterina
(12.10.21)
(8)

eksi siskolari yilbasina kadar 20 kilo veriyor etkinligi

buenosdias
selam, sabah su basligi gordum. https://eksisozluk.com/eksi-siskolari-yilbasina-kadar-20-kilo-veriyor--70536321 sorum olacak. arkadas soyle bir liste yapmis. simdi ben omad'la beraber yapicam. 1- her gün (pazarları hariç) 1 saat tempolu yürünecek2-bu süre zarfında (yılbaşına kadar) asla ama asla şek
selam, sabah su basligi gordum.

eksisozluk.com

1 sorum olacak. arkadas soyle bir liste yapmis. simdi ben omad'la beraber yapicam.

1- her gün (pazarları hariç) 1 saat tempolu yürünecek
2-bu süre zarfında (yılbaşına kadar) asla ama asla şekerli bir şey ( meyve hariç) yenilmeyecek
3- kahvaltı öğlen 12 de yapılacak akşam yemeği 19 da yenecek. ara öğün yok. 12 ile 19 arası belki 1 meyve azıcık kuruyemiş ve yeşil çay
19 ile ertesi gün 12 ye kadar su hariç mideye hiçbir şey girmeyecek.
4- asla ekmek ve pirinç yenmeyecek
5- kahvaltı genelde haşlanmış yumurta kuruyemiş domates yeşillik vb ürünlerle olacak.
6- akşam yemeği tavuk et yeşil mercimek gibi
protini yüksek bir ana yemek ve salatadan yahut 1 kase ev yapımı doğal yoğurttan oluşacak.
7- kar da yağsa günlük yürüyüş aksamayacak
8- günlük en az 8 bardak su içilecek
9- günde 1 fincan sade türk kahvesi tüketilecek
10. uyku düzeni şart. günde en az 8 saat uyunacak.


bu arkadasin listeninin ciktisini alip uygulayacagim. sizce bu listeye eklenecek, cikarilacak yada gozden kacirdigi hayati bir sey var mi? ona gore guncelleyeyim listeyi.
0
buenosdias
(11.10.21)
intermittent fasting var, fiziksel aktivite var, azaltilmis karbonhidrat tuketimi var, bol protein ve sebze var... bence gayet yeterli. sorun genelde irade oluyor zaten, yoksa su listeye sadik kalabilen birinin NORMAL SARTLARDA kilo verememesi mumkun degil.

ben buna kalori alimina dikkat etmeyi eklerdim ama. karbonhidratta cok keskin dusus olacak. oradan gelen kalorinin bir kismini geri kazanmak lazim protein veya saglikli yag yoluyla. yoksa gunde 4 bin kaloriden 1300'e dusersen hasta olursun, ugrasmayi da bir haftada birakirsin.
0
alevli deniz sortu
(11.10.21)
Sadece su içilecek dediği zamanda, sınırsız şekersiz çay veya bitki çayı da serbest de diyebilirsin. Bir sakıncası olmaz.
Ben olsam meyveyi de yasaklar listesine alırım.
Kuruyemişi iki ceviz veya bir avuç bademle sınırlamak uygun olur.
Karbonhidratı bu kadar sınırlarsan beton gibi yaparsın ya da hiç yapamazsın. Kabızlık kötü şey. Fiber almak şart. Ekmeğe ya da pilava o kadar mesafe koymayın. Haşlanmış sebzeler menüden eksik olmasın.
0
Mirket
(11.10.21)
bir de başlamadan önce tiroid değerleri(tsh, t3,t4), şeker, insülin direnci ve d vitaminine baktırırsın tadından yenmez.
0
sta
(11.10.21)
Böyle şeyler çok komik ve saçma, asıl yapılması gereken şeyler dışında kendi kendini gaza getirmek için yapılan ve asla uyulmayan listeler işte. Kilo vermek için gerekli olan bir tane kural var: Gelen kalorinin çıkan kaloriden az olması. Bu kadar. Buna uyduğun sürece gece 12'de de yemek yesen kilo verirsin günde 10 dakika bile yürümesen kilo verirsin ekmek yesen de pilav yesen de lahmacun yesen de kilo verirsin. Sen günlük alman gereken toplam kaloriyi hesapla bunun 300 kalori altında beslen olası kas kayıplarını tolere etmek için protein alımını diğerlerine nispeten biraz yüksek tut yeter, gerisi hikaye. Ben böyle Tumblr listeleri hazırlayıp da başarılı olan kimseyi görmedim 3 gün sonra hepsi çikolataya saldırmaya başlıyor.
0
Zaman Tamircisi
(11.10.21)
yap. yapma demiyorum ama bunlardan 1, 2, 4 (ekmek ozellikle), 5, 7, 8, 10 (yani cogunlugu) zaten tum hayatin boyunca yapman gereken seyler. yani bunlara yil basina kadar disimizi sikicaz, sonrasina da artik kismet seklinde bakma.
0
hot potato
(11.10.21)
zaman tamircisi +1. bu tarz şeyler genelde en sağlıklı ve en hızlı şekilde kilo vermeyi tarif ediyor. uyabilirseniz iyi olur tabi deneyin ama çok sıkarsa da olmadı deyip küsmeye gerek yok en nihayetinde yapacağınız tek şey yaktığınızdan az kalori almak. bunu arada çikolata, dondurma, pirinç yiyerek de yapabilirsin, 3 öğün yiyerek de. kilonuza göre değişebilir tabi ama 2 ayda 20 kilo vermenin de çok sağlıklı olacağını sanmıyorum bir de.
0
semaforo de medianoche
(11.10.21)
şu postun altına bi tek Zaman Tamircisi doğru bir yorum yapmış. böyle diyetler insanı kısa sürede bıktırıyorlar, verilen kilolar da diyet biter bitmez geri alınıyor. önemli olan kalori. vücuduna giren kalori çıkan kaloıriden azsa kilo verirsin bu kadar net. ya aynı miktarda yemek yicen ve egsersiz yapıcan, yok ben egsersiz yapamam diyosan da daha az yicen. ekmek de ye pilav da ye kızarmış patates bile yiyebilirsin. ama 3 kaşık bilav 1 tabak yerine, ayda bir kçüçük porsiyon kızarmış patates her hafta hamburger patates gömmek yerine. bu kadar basit. bunu hayat kuralı haline getirirsen diyette gibi de hissetmezsin kendini ve verdiğin kilolar da kalıcı olur.
0
yemektehamsivar
(11.10.21)
İf iyidr. Açlık saatini 16 saat altına indirmeyin. Zaten kan şekeriniz dengelenir acıkmazsınız.

Meyveye yüklenmeyin. Günde 1 tane meyveyi aşmayın, meyve yerseniz de önden yoğurt gibi ceviz gibi glisemik indeksi düşürecek içerikler tüketin. Akşam yemeğinden sonra meyve yemeyin.

Yasak koymayın kendinize. Pilavı çıkartıp yerine sebze koyun, ama bi yerde bi kaşık pilava denk gelirseniz de yiyin yahu problem olmaz.

Haftada 1 akşam yemeğini junk food yapardım ben olsam.
Haftada 1 yalnızca öğle yemeği yiyip akşamı atlardım.Haftada 1 ise saat sınırına dikkat etmeden yerdim. Bu sayede daha takip edilebilir bir diyetiniz olur ve vücudunuz da biraz farklılık görür.
Arkadaşlarınızla dışarı vs çıkarsanız kendinizi diyeti bozmuş hissetmeZsiniz.

Günlük yürüyüşü bu kadar abartmanıza gerek yok. Ama bu sisteme kas çalışması eklemezseniz vücudunuz sarkacak. Haftada 2 3 kas çalışması, 2 3 gün yürüyüş ekleyin, 2 gün de kendinize izin verin bi şey olmaz.

Kaslarınızın erimemesi için karbonhidratı yağ ile değiştirmeniz lazım. Karbonhidrat ve protein vücutta aynı sistem tarafından enerjiye çevriliyor. Bu nedenle karbonhidratı azalttığınızda o sistem tarafından proteinler yakılmaya başlanıyor. Yağlar ise başka bir sistem tarafından yakılıyor. Vücuda yağı bol alırsanız karbonhidrat bulunmadığı durumda vücut yağ yakan sistemi devreye sokmaya alışır. Diğer türlü ne kadar proteinde alsanız vücudunuz karbonhidrat bulamayınca yağ değil protein yakmaya geçer, siz de kaslarınızı koruyamazsınız.

Kalorisiz tüm içecekleri su gibi düşünebilirsiniz. Bitki çayları, kahve vs her zaman tüketilebilir.
Sabahları elma sirkeli su benim vücudumun ödem atmasını sağlıyor. Kaslarım falan daha belirgin olduğu için daha iyi hissediyorum. Size yaptığı etkiye göre deneyebilirsiniz.

Kalori açığı yapıp yemek yediğiniz saate dikkat etmemenizi önermem. vücut sistemi çok parametreli bi sistem bu şekilde düz mantıklar sizin zayıflamanıza engel olmaz ama yavaşlatabilir. Gece uyku saatinde vücut sindirimle meşgul olduğunda uykudan alacağınız faydaları alamazsınız. Bu faydaların arasında zayıflamak da var, genç kalmak da var. Kanseri önlemek de var. Bu nedenle tok karna yatmamaya ve sindirim sistemini sürekli açık tutmamaya özen gösterin.
0
zimbirik
(11.10.21)
(16)

ekonomik sıkıntılar toplam dertlerinizin yüzde kaçını oluşturuyordur?

Transa
sb
sb
0
Transa
(10.10.21)
yuzde 75.

25'lik pay da cebimde para oldugundan degil, paraya ragmen cozulmeyecek sorunlardan dolayi.
0
alevli deniz sortu
(10.10.21)
%100 maalesef.
0
avatar is back
(10.10.21)
90
0
mg3929
(10.10.21)
%80
0
rose parks
(10.10.21)
2012'den beri falan %20'den %80'e geldi.
0
prole
(11.10.21)
%100:)
0
nothing in my way
(11.10.21)
%90 geçim derdi

%5 ailevi sorunlar

%5 sağlık sorunları
0
la lykia
(11.10.21)
hepsini
0
killerbee
(11.10.21)
%20.
Müstakil ev ve daha güvenli bir gelecek hayalim var ekonomik sıkıntılarımdan ötürü gerçekleştiremediğim. Onun dışında ekonomik problemim yok.
0
bana kedicik derdi
(11.10.21)
%75 ve hergün daha da artıyor bu oran
0
lcha
(11.10.21)
90'ı oluşturuyor.
0
drako
(11.10.21)
%40 ekonomik sıkıntılar, %30 ülkemizin her anlamda içinde bulunduğu durum, %30 doktora tezimin bir türlü bitmemesi.
0
marla is in my head
(11.10.21)
80-95 arası bir şey.
0
beretta beretta
(11.10.21)
yüzde yüz
0
freebird5406_2
(11.10.21)
Sıfır

Keşke derdim para olsa.
0
gabe h coud
(11.10.21)
30
0
since1907
(11.10.21)
(5)

Ev arkadaşı arayan kişilerin kullandığı bir site var mı?

nickfury
Hali hazırdaki evine arkadaş arayan ya da kalacak yer arayanlar hangi platformu kullanıyor? Sahibinden haricinde baska bir site mevcut mu?
Hali hazırdaki evine arkadaş arayan ya da kalacak yer arayanlar hangi platformu kullanıyor? Sahibinden haricinde baska bir site mevcut mu?
0
nickfury
(02.10.21)
evarkadasi.com
0
olaylar olaylar
(02.10.21)
evine arkadaş arıyorsan evarkadasi.com iş görür ama kalacak yer arıyorsan hayli zorlanırsın. kız düşürmeye çalışan gerzek barzo dolu. normalde 800-900'e gidecek daireye 300 çekip sadece kadınlara mesaj alımını açık bırakan adamlar var. bakacağın beş ilandan dördü böyle.

ben kendi evime arkadaş ararken evarkadasi.com'dan bulmuştum ama yanına çıkabileceğim birisini ararken evarkadasi.org işimi gördü. ilan sayısı çok daha az görünüyor ama fena site değildir.

onun dışında yaşadığınız şehirler için facebook gruplarına bakabilirsiniz. genellikle yabancı öğrencilere yönelik olduğundan fiyatlar şişkin olsa da erasmus grupları iş görebilir.
0
alevli deniz sortu
(02.10.21)
facebooktaki gruplar da işlevsel oluyor gibi. özellikle istediğiniz mahallelerin grupları varsa. bir flat sharing rooms istanbul vs diye aratırsanız öyle de gruplar var.
0
red g
(02.10.21)
Evarkadasi.org bir ara kullandığım ve birkaç düzgün, birkaç da bozuk ev arkadaşı/adayı bulduğum site.
Uygun pansiyonlar da olabiliyor. Şu an durum nedir bilmiyorum ama. Malum, öğrenciler açıkta...
0
runagain
(03.10.21)
Valla burayi da kullanabilirsin sanirim, onun disinda @red in de dedigi gibi genelde bulundugun yerlerdeki facebook gruplari falan da is gorebilir.
0
j r r tolkien hayrani
(03.10.21)
(6)

ithal mercimek

kafadanfillo
kırmızı mercimek alacaktım piyasada bir çoğu ithal kanada malı. sizce bu zararlı mıdır? yerli de pahalıya geliyor. ne dersiniz?
kırmızı mercimek alacaktım piyasada bir çoğu ithal kanada malı. sizce bu zararlı mıdır? yerli de pahalıya geliyor. ne dersiniz?
0
kafadanfillo
(01.10.21)
Neden zararlı olsun onu anlamadım ama yıllardır marketlerden kanada bakliyatı yiyoruz yeni de bir şey değil
0
freebird5406_2
(01.10.21)
Amerikalıların bir sözü vardır, Kanadaliysa güvenin diye. Her ülkeye güvenmem, Kanada'ya güvenirim.
0
howfaristhesky
(01.10.21)
ne bileyim ya genel görüş ithal şeylerden uzak durun diye. muz olsun mercimek olsun. gıdaysa almayın diye bir yorum var. ondan merak ediyorum.
0
🌸kafadanfillo
(01.10.21)
kim diyor ithal şeyden uzak durun diye?

türkiye'de fiyatıyla diğer ürünlerden açık bir şekilde sıyrılmayan hemen her şey düşük kalite zaten. ithal, yerli vs. fark etmez. sıradan vatandaş gibi yaşıyor, diğer insanların alışveriş yaptığı yerlerden satın alıyorsanız muhtemelen her halükarda dandik ürün alıyorsunuz. çünkü atıyorum kanadalı bir kilo kırmızı mercimeği 5 dolara alıyorsa biz 1 verebiliyoruz, daha pahalıya satsan satamazsın, insanların parası o kadar çünkü. o yüzden olabilecek en düşük kalitede mal gelir genelde.

bence çekinecek bir şey yok, en sağlıksız kırmızı mercimek bile her halükarda paketli ürünlerden veya hatta etten bile iyidir.
0
alevli deniz sortu
(01.10.21)
la bu çinden ithal olsa derim ki bu mercineklere yarasa falan işemiştir aman uzak durayım. ama kanadanın kunduzuna kurban olam ya. kanada gibi dünya tatlısı bir ülkeden ne ithal edilse yerim. justin başğanın memleketinde yamuk olmaz. ülkeye göre ithal algım değişir.
0
seyduna6687
(01.10.21)
kanada mercimeğinin kaynağı anadolu mercimeği diye biliyorum.
yani aslında yerli mercimek
0
mtgs
(01.10.21)
(8)

Siz Olsanız? (Egitim)

depresif çocuk
Doktora eğitimine başladım. 2 seçeneğim var bu dönem:1) Sevdiğim dersleri alacağım ancak haftada 1 gün Eskişehir'den İstanbul'a gideceğim. Gece saat 1 de trene bineceğim. Sabh 6:30 da oraya varıp otobüsle kampüse gideceğim. Sonra öğle arasında 17 km ötedeki diğer kampüse gideceğim otobüs ile. Sonra
Doktora eğitimine başladım. 2 seçeneğim var bu dönem:

1) Sevdiğim dersleri alacağım ancak haftada 1 gün Eskişehir'den İstanbul'a gideceğim. Gece saat 1 de trene bineceğim. Sabh 6:30 da oraya varıp otobüsle kampüse gideceğim. Sonra öğle arasında 17 km ötedeki diğer kampüse gideceğim otobüs ile. Sonra o kampüste 2 ders alıp akşam 8 gibi tren istasyonuna ulaşacağım ve orada 2 saat kadar bekledikten sonra trene binip 5 saatlik yolculuğun ardından sabaha doğru 4te evde olacağım. Yatıp, sabah 07:30 da uyanıp işe gideceğim. Bu günün bana maliyeti yaklalık 200 tl. Ayda 800 tl yapar.

2) Sevmediğim 2 dersi online olarak uzaktan alacağım .
0
depresif çocuk
(29.09.21)
sevmediğiniz dersi online alın. diğer dersler ile ilgili syllabus edinip, okuma yapabilirsiniz. ya da önümüzdeki dönemlerde alırsınız.
diğer opsiyon bana imkansız geldi.
0
nzessia
(29.09.21)
Yalnız bu 1 gün gibi görünse de haftada 4 günü etkiliyor

Ders günü erken uyanacağın için bir önceki günü de buna uygun planlaman gerek

Ders günü zaten adı üzerinde ders ve yollar

Dersten sonraki çalışma günü dinlenmeye fırsat olmayacak

Bir sonraki gün ise bu iki günün yorgunluğunun toplamıyla geçecek
0
freebird5406_2
(29.09.21)
ilk seçenek sevdiğin kız için yapılır ancak, ders için değil.
0
temasettin
(29.09.21)
sevmediğim 2 dersi online alırım.
o kadar yoldan sonra sevdiğim derslerden soğurum.
0
seyduna6687
(29.09.21)
Yaşamında hangisi senin önünü açacak ve sana getirisi olacaksa onu seç derim. sonuçta hayatın zorluk derecesi var ve hep çok zor olmuyor. tepeyi aşmak gerek ve almadan önce vermek gerek.
0
evimin paspasi
(29.09.21)
sevdiğiniz dersi almak daha mantıklı bence. öte yandan bunu sadece bir ders olarak görmeyip, hangi derste öğreneceğiz konunun size doktoranızda ya da genel olarak hayatınızda daha yardımcı olacağını düşünmek de mantıklı.

bu arada trenlerde uyuyabiliyor musunuz? uyuyabiliyorsanız ne ala, yoksa ilk seçenekte hayatınız darmaduman olur.
0
co2s2
(29.09.21)
ilki çekilir dert değil bence. bu tip planlar başlangıçta insanın gözüne hoş geliyor, hem fazla efor gerektirmesi yönüyle manevi anlamda da motive edip iyi hissettiriyor ama uzun vadede çekilecek dert değil. o kadar yorgunluktan sonra birkaç saatlik uykuyla ne gidilen işten ne de alınan dersten hayır gelir bence. üstelik önümüz kış, yani eskişehir'in soğuğu istanbul'un nemi vs. derken helak olur insan yolda.
0
alevli deniz sortu
(29.09.21)
1'i yapmam için okulun MIT falan olması lazım. Kesinlikle 2.
0
dissendium
(29.09.21)
(9)

İkinci yabancı dil

dissendium
İkinci yabancı dil seçmeye çalışıyorum. Son iki aday Almanca ve İspanyolca. Almanca biraz öğrenmiştim üniversitede ama bana zor geliyor.Biraz Almanca gömeyim.Şöyle kelimeleri görünce acayip soğuyorum.Wohnungsbaugesellschaften, Entschädigungszahlungen...Kelimeleri rastgele seçtim. Mesleğim nedeniyle
İkinci yabancı dil seçmeye çalışıyorum. Son iki aday Almanca ve İspanyolca. Almanca biraz öğrenmiştim üniversitede ama bana zor geliyor.

Biraz Almanca gömeyim.

Şöyle kelimeleri görünce acayip soğuyorum.

Wohnungsbaugesellschaften, Entschädigungszahlungen...

Kelimeleri rastgele seçtim. Mesleğim nedeniyle (makine müh.) biraz sempatim var ama şu bahsettiğim eşikte sorun yaşıyorum. Öğrenme isteğim kayboluyor.

Buna karşın İspanyolca daha basit gözüküyor.

İngilizceye benzeyen bir sürü kelime var. Bayağı sempatim var.

Bunları düşünerek şu sonuca ulaştım. B2 düzeyinde Almanca öğreneceğime C1 düzeyinde İspanyolca öğreneyim, belki daha faydalı olur.

Bu konuyu 500 kere sormuşumdur. Mantıklı olanı bulmaya çalışıyorum. Teşekkür ederim cevap veren olursa.
0
dissendium
(27.09.21)
Ben olsam Almanca öğrenirdim. Çünkü öncelikle makine mühendisi olmanız dolayısıyla size daha çok avantaj sağlar hem de etki alanı İspanyolca'dan daha geniş bana kalırsa. Üstelik İngilizce'den yardım alırsanız işler çok daha kolay bir hale geliyor. Benim Almanca öğrenmemde İngilizce'nin çok büyük bir katkısı olmuştu. Almanca'nın yapısı sebebiyle böyle upuzun kelimeler ortaya çıkabiliyor ancak bu sizi yıldırmasın. Dil öğrenmek kolay bir süreç değil, o zorluğa giriyorsanız işinize daha çok yarayacak bir dili seçmelisiniz, size daha güzel gelen bir dili değil, bence yani.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(27.09.21)
Almanca. Fransızca da ikinci olurdu. Ikisi de Avrupa birliğinde hem en güçlü ülkeler hem de çoğu ülkede var.
Ispanyolca açıkçası aklıma pek gelmezdi mühendis olsam.

Ha tabiki sevdiğiniz dili öğrenmek en mantıklısı. Almanca alıp sonra en basit şeyi bile soyleyecek motivasyon bulamayacaksaniz ispanyolca her türlü daha iyi olur. Ama kağıt üstünde almanca her türlü daha iyi.
0
logisticsmanager
(27.09.21)
ya arkadas bu diller deki extrem kelimelere neden takiliyorsunuz anlamak gercekten guc. yani zor kelime ariyorsan her dilde var. B1 bilsen zaten derdini anlatirsin almancada.

illa ki almanca ogren demiyorum ama ispanyolca ile kiyaslayacaksan benim iki dili de C2 duzeyinde bilen bir arkadasim var. ispanyolcanin daha zor oldugunu soyler hep. ana dili turkce, ustelik 1 seneye yakin da ispanya da yasadi.
0
helenart
(27.09.21)
almancadaki extrem kelimelerin çoğu birden çok normal kelimenin uç uca eklenmiş hali, basitini öğrenince anlaması oldukça kolay bence almanca öğrenen birisinin takılması gereken en son şey uzun kelimeler.

Wohnungsbaugesellschaften
wohnung + s + baugesellschaft

türkçeye çevirirsek
isim tamlamalarının arasına s harfi eklemekle aynı hesap.

Entschädigungszahlungen
Entschädigung + s + zahlung

ispanyolca yerine arapça desen daha mantıklı olurdu
0
nahtoderfahrung
(27.09.21)
Sorgusuz sualsiz almanca. Hele bir de makina mühendisiysen. İngilizce bilen için almanca çok kolay bu arada.
0
sta
(27.09.21)
kardo İspanyolca daha kolay geliyor demissin ya ispanyollarin bi tense ve cekim tablolarina baksana :)

ikisi de ust duzey konusmak, cok iyi seviyeye gelmek acisindan zor diller. kulturel olarak, merak olarak hangisi daha cok ilgini cekiyorsa ona yonel bence cunku diger turlu sirf "mm bu dil guzelmis" diyerek belli bir seviyenin otesine gecmek cok zor. dili aktif kullanman, surekli gelistirmen gerekecek. bunu hangisinde yaparsin sence?

mesleki acidan bakarsan almanca tabii tartismasiz onde ama simdi mesela almancayi sevmiyorsundur, ispanyolcayi ogrenebileceksindir... oyle bir durumda sadece İngilizce bilecegine yaninda İspanyolca da ogrenmis olursun, guzel olur.
0
alevli deniz sortu
(27.09.21)
Bu versusu almanca alir.

Bizdeki ispanyolca ogrenme arzusunu biraz duygusal buluyorum ben, bizim icin konusmasi kolay, fiil cekimi falan fransizcaya benziyor zaten. Fransizcanin telaffuzu kolay olani diyelim. Ama konusup napacaksin, Ispanyolca konusulan ulkelere bak, cogu bizden beter surunuyor.

Dil cok zaman alan birsey, getirisine iyi bakmak lazim.
0
cooperr
(27.09.21)
ben kendi kendime almanca öğreniyorum, kız arkadaşım ispanyolcayı üniversitede ders olarak alıyor. ben 2 ayda A1 seviyesini bitirdim sayıyorum, kız arkadaşım 2 senedir hala A1 seviyesinde. zorluk açısından değerlendirirsek ikisi de zor ama sanıyorum ki almanca biraz daha esnek bir dil. bazı önemli noktaları (artikeller ve serbest çekimler vs) anladığınızda ondan sonrası oldukça kolay görünüyor. ingilizce ve türkçe ile benzerlikleri daha fazla bana göre.
bu arada ben de biraz merak edip ispanyolcaya şöyle bir baktım ama ispanyolların konuşmasını anlamak daha zor geldi çünkü inanılmaz hızlı konuşuyorlar. o açıdan baya zorlanmıştım.
0
paradoxical
(27.09.21)
Faydasini gormeyeceginizi dusunuyorsaniz Almanca ogrenmeyin. Almanya´da, Avusturya´da ya da Isvicre´de cok iyi derecede konusmanizi ve dile hakim olmanizi beklerler, cat pat konusana da pek sempati duymazlar. Ogrenmesi de dilin yapisi sebebiyle, biz ana dili Türkce olanlar icin zor oldugundan bosuna emek harcamayin.

Kullanacak alaniniz varsa ya da Almanca kullanilan ulkelerde yasama amaciniz varsa, tabii ki Almanca. Yoksa, diger secenekler.
0
buf-e kür
(27.09.21)
(16)

Haftasonu için hüngür hüngür ağlamalık fimlere talibim

e mice
Duygu boşaltmaya ihtiyacım var :D Gözlerim ağlamaktan şişip burnum akmaktan tıkanana kadar izleyeceğim filmler arıyorum. Tavsiyelerinize açığım.
Duygu boşaltmaya ihtiyacım var :D Gözlerim ağlamaktan şişip burnum akmaktan tıkanana kadar izleyeceğim filmler arıyorum. Tavsiyelerinize açığım.
0
e mice
(24.09.21)
I am Sam
Si Puo Fare
Chicken with Plums
0
lüzumsuz adam
(24.09.21)
Dancer in the dark
0
old possum
(24.09.21)
2 saat yavaş akan film son 30 dk da benim boğazı ciddi düğümlemişti.
paris, texas
0
barankovan
(24.09.21)
Dünyanın orta yerinde aşk için ağlıyorum
0
basond
(24.09.21)
tarz olarak ilginizi çeker mi bilmem ama mar adentro beni salya sümük ağlattı geçen gün. lisedeyken ilk yarım saatini izleyip "bu ne biçim film aq" diye kapatmıştım... yıllar sonra izlemeye karar verdim, rahatlıkla izlediğim en "ciğer sökücü" filmler arasına girer.
0
alevli deniz sortu
(24.09.21)
Hachiko
0
sta
(24.09.21)
kefernahum
0
dedim ben sana
(24.09.21)
Manchester By The Sea
0
(24.09.21)
Bir liste hazırladım. Bunların içinden en ağlak olanı never let me go ve manchester by the sea.

Yakın dönemde olsun dersen modern love dev patel olan bölümü efsane. Animasyon dersen Mary and Max, Türk filmi zaten izlemişsindir, Babam ve Oğlum.

Never Let Me Go
a ghost story
after life
babam ve oğlum
room
atonement
manchester by the sea
Biutiful
mary and max
the notebook
blue valentine
What Maisie Knew
About Time
Million Dollar Baby
Schindler's List
Life is Beautiful
Modern Love'ın Dev Patel olan bölümü

baktım, When Cupid Is a Prying Journalist bölümüymüş.
0
gabe h coud
(24.09.21)
About time
0
respect
(24.09.21)
yaşadıklarımı hatırlatanlar dışında bir tek babam ve oğlum sanırım. onun dışında çok var ama kişisel.
0
bohr atom modeli
(24.09.21)
kefernahum'u tek geçiyorum.

Kemalettin Tuğçu görse tövbe ederdi yazarlığa.
0
anten
(24.09.21)
incendies (2010)
0
kimi raikkonen
(24.09.21)
5 sezon izledikten sonra son bölümüyle: Six Feet Under
hüngür hüngür ne kelime, hayat boyu aklindan cikmayacak.
0
kimi raikkonen
(24.09.21)
Hachiko, Notebook, Sophie's Choice, Life is Beautiful.
0
congratulationsyouwon
(24.09.21)
(7)

Daha önce mahkum olmuş bir çalışanın banka hesabına para göndermek suç mu?

Buddrick
Bugün bir bilgisayarcıya gittim. Çalışan, bilgisayarımı tamir etti. Ram, SSD falan taktı. Toplam 675 TL tuttu. Dedim üzerimde para yok, dedi ki IBAN'a gönderebilirsin dedi. Ben de şahsın adına para gönderdim.Sonra kaşeli fatura da aldım.Sorum şu, bu adamın daha önce siyasi sebeplerle hüküm giymesi v
Bugün bir bilgisayarcıya gittim. Çalışan, bilgisayarımı tamir etti. Ram, SSD falan taktı. Toplam 675 TL tuttu. Dedim üzerimde para yok, dedi ki IBAN'a gönderebilirsin dedi. Ben de şahsın adına para gönderdim.
Sonra kaşeli fatura da aldım.
Sorum şu, bu adamın daha önce siyasi sebeplerle hüküm giymesi ve daha sonra işleyeceği herhangi bir suç için beni başım belaya girer mi? Ben adamı tanımıyorum.
0
Buddrick
(23.09.21)
Tamamen bir tarafımdan yorum yapıyorum;

Parayı gönderirken açıklamada ne yazdınız? Bilgisayar tamiri filan yazsaydınız iyidir.
0
put it in your appropriate place
(23.09.21)
Valla aceleyle gönderdim bir şey yazmadım.
0
🌸Buddrick
(23.09.21)
Hiç bir şey olmaz
0
freebird5406_2
(23.09.21)
abi n'aptın, hadi inanılmaz bir şey oldu da cidden başına iş geldi diyelim, bilgisayarımı tamir ettirdim dersin olur biter, 675 bin lira göndermemişsin ki.
0
alevli deniz sortu
(23.09.21)
Faturadaki meblağ ve tarih senin de gönderdiğin para miktarı ve işlem tarihi aynı.
Ona diğer türlü lojistik bir destekte sağlamadığına göre sorun yoktur.
Çalışan bilgisayarı tamir etmesi tuhaf olmuş sadece.
0
Erva
(23.09.21)
fatura elinizde olduğu sürece sorun olmaz ama her zaman ne olursa olsun açıklamaya ödeme sebebini yazın.
0
trajikomix
(23.09.21)
Bu tür başlıklara hep yazarım;

Anksiyeteye hoş geldin :)

Eğer daha önce haberin yoksa haberin olsun, bu bir anksiyete habercisi bence.

Tabi ki sıkıntı olmaz, evham yapma.
0
John Bloor
(24.09.21)
(8)

neler yapıyorsunuz mesela?

data
merhabalar iş-ev arasında sıkısıp kalan ve bekar vs ilişkisi olmayan insanlar, neler yapıyorsunuz, akşamlarınız ve hafta sonlarınız nasıl geciyor? ben çok sıkılıyorum da. sizleri merak ettim. iyi akşamlar
merhabalar

iş-ev arasında sıkısıp kalan ve bekar vs ilişkisi olmayan insanlar, neler yapıyorsunuz, akşamlarınız ve hafta sonlarınız nasıl geciyor?

ben çok sıkılıyorum da. sizleri merak ettim.

iyi akşamlar
0
data
(22.09.21)
Ben çok takılıyorum bu ara. Akşamları spora gidiyorum programım yoksa.
Şehirdeki etkinliklere gidiyorum, eğlenmeye çıkıyoruz, arkadaşlarla buluşuyorum vs. Boş günüm olmuyor neredeyse, vakit uyduramiyorum hatta.
0
veritaslibertas
(22.09.21)
cumartesi 14:30'a kadar çalışıyorum. bazen arkadaşlarımla görüşüyorum işten sonra. ama pazar gününü evde geçirmeye özen gösteriyorum. hafta içi ve hafta sonu bir şey yapmasam da oldukça yorucu geçiyor cumartesi çalışma durumundan dolayı.

eleman lazım mı... :/
0
rahip janick
(22.09.21)
Puro içiyorum aromali puro.
0
stavro
(22.09.21)
Nakış yapıyorum. Mesela:
imgyukle.com
0
Amaranta ursula
(22.09.21)
merhaba,

bir kaç yakın arkadaşım var, zamanımız uyuyorsa beraber yemeğe gidiyoruz akşamları.
ben bazen tek başıma da olsa güzel sergi varsa onları gezmeye gidiyorum.
sahilde yürüyüş yapmayı seviyorum ve çıkmışken sokakta yaşayan kedilere mama veriyorum, bolca onları seviyorum.

geri kalan zamanlarda ev işleri, film, dizi, kitap derken öyle zaman geçiyor.

bazen yalnız hissediyorum ama iyiyim yine de :)
0
elma
(23.09.21)
Dizi izliyorum.
Pandemi dönemi kaybettiğim kitap okuma alışkanlığımı kazanmaya çalışıyorum.
Bazen örgü örüyorum.
0
mutekebbir
(23.09.21)
maç, kitap, dizi, internet, yabancı dil öğrenmeye çalışma vs.
0
alevli deniz sortu
(23.09.21)
Boş zamanım olmuyor, açıktan felsefeye yazıldım ilk sene bitti, yaz okuluyla 3 senede bitirmeye çalışıyorum. Ayrıca yurt dışından online eğitimler var yakın zamana kadar ayın bir cumartesi çevrim içi eğitim alıyordum, şimdi süre sınırlaması olmayan 3 eğitim var onlara geçiyorum. Ayrıca akşamları varsa İstanbul modernden film izliyorum yoksa festivalscope'da bir şeyler var mı diye bakıyorum, biraz zamanım olursa aldığım ve kapağını dahi açmadığım bir sürü kitap ve çizgiromanı bitirmek istiyorum. Ayrıca Futuramaya başlamıştım pandemi öncesi, 2. sezonun ortasından devam etmek istiyorum ve son sezon harici tüm bölümlerini izlediğim the simpsons'ı tamamlamak. Hafta sonları motorsporları yarışlarını izlerken bitiyor çok bir şey kalmıyor kalırsa yine film veya moduma göre eski aldığım dergileri bitirmeye çalışıyorum.
Çok sosyal biri sayılmam ama en çok canımı sıkan şey yurtdışı turlar ve müzik festivallerine gidememek umarım bir an önce herkes aşılanır ve tekrar kavuşuruz bu etkinliklere.
çok yalnız hissetmiyorum ama arada uzun uzun sohbet etmeyi fena halde özlüyorum.
0
bartholomew87
(23.09.21)
(4)

Uzak mesafe

dissendium
Merhabalar. 3 yıllık bir ilişkim var. Sevgili olduğumuzdan beri farklı şehirlerdeyiz. Uzak mesafe denemez aslında. 1,5 saatten az bir sürede buluşabiliyoruz. Ama şimdi iş durumu nedeniyle bu süre 2, 2,5 saate çıkabilir. Aslında yine uzak mesafe sayılmaz ama hemen gidilebilecek bir mesafe de değil.Si
Merhabalar. 3 yıllık bir ilişkim var. Sevgili olduğumuzdan beri farklı şehirlerdeyiz. Uzak mesafe denemez aslında. 1,5 saatten az bir sürede buluşabiliyoruz. Ama şimdi iş durumu nedeniyle bu süre 2, 2,5 saate çıkabilir. Aslında yine uzak mesafe sayılmaz ama hemen gidilebilecek bir mesafe de değil.

Size sormak istediklerim şunlar.

1. Sizin uzak mesafe ilişkiniz en çok ne kadar mesafeydi ve ne sıklıkta ne kadar ay/yıl boyunca sürdürdünüz?

2. Aynı şehirde yaşayan sevgililer haftada kaç gün, ne kadar sürede görüşüyorlar?

3. Farklı şehirlerde yaşayan ama buluşma süresi 3 saati geçmeyen sevgililer haftada kaç gün görüşüyorlar? Yol ücretleri sizi zorluyor mu?

4. İş için ya da sevgilinizle buluşmak için en fazla gittiğiniz mesafe ne kadar? Kaç araç değiştiriyorsunuz? Ben son işimde 2 saat gidiş, 2 saat geliş şeklinde 4 saatimi yolda harcıyordum. Üniversitede de buna benzer şekildeydi. Sizin yol maceralarınız ne durumda?

Bunları aslında biraz motivasyon olabilir diye soruyorum. Motivasyona ihtiyacım yok ama yine de 2, 3 saatin çok olmadığını duymak iyi hissettirebilir. Teşekkür ederim cevaplar için. Son olarak bu durum taşınana kadar ya da evlenene kadar böyle devam edecek. Belirsiz bir durum değil.
0
dissendium
(21.09.21)
3 yıl boyunca Sakarya - İzmir ilişkisi yaşadık. 3. yılın sonunda da evlendik.
İlişki güzel devam ettiği sürece diğer şeylerin pek bir önemi kalmıyor
0
baharat
(21.09.21)
1) amerika-türkiye. 1 seneyi biraz geçti beraberliğimiz, 2 ayda bir buluşup 1-2 ay kesintisiz vakit geçiriyoruz.

4) mısır'a gittim iki kez, orada buluştuk. ve balkanlar. o kalkıp amerika'dan buraya geliyor.

bence 2-3 saat hiçbir şey değil, haftada en az bir kez rahat görüşülür. ciddi, olgun ilişkiler uzak mesafe kaldırabiliyor. tabii bu uzak mesafenin bir noktada kapanması lazım. biz avrupaya taşınacağız mesela kısa zamanda. çevremde sağlıklı uzak mesafeler de gördüm, siz niye berabersiniz ki diye düşündüğüm uzak mesafeler de. tamamen size bağlı ama bence yürütebilirsiniz, neden olmasın.
0
aweamadeus
(21.09.21)
duymak istediğin şeyi duymak istediğin için değil de inandığım için söylüyorum: birbirini seven insanlar için mesafelerin önemi yok. tabii ki zor olabiliyor, problemler yaşanabiliyor ama işin sonsuza kadar böyle gitmeyeceğinin farkındaysanız ve bir araya gelmek için yakın geleceğe ümitle bakabiliyorsanız sorun olmamalı.

bak burada da yazılmış zaten. kendim farklı örnekler biliyorum. millet yerine göre BEŞ SENE farklı kıtalarda yaşadıktan sonra bir araya geliyor. ha çoğu insan için sürdürülebilir ve makul değil bu ama sonuçta ilişki iki kişinin arasında olan bir şey. başkası yapamaz, sizin dinamikleriniz ve karakteriniz buna uygundur, siz götürürsünüz.

o yüzden aslında benim yazdığım da dahil kimsenin ne dediğine bakmaman lazım. siz iyiyseniz, iyisinizdir. gerisi hikaye.
0
alevli deniz sortu
(21.09.21)
ahanda tam benlik soru :)))

1- benim uzak mesafe ilişkim rutin olarak 6-7 saat mesafedeydi, daha uzağa gittiğim de oldu. yaklaşık 4-5 sene civarında sürdü.
2- aynı şehirdeyken (yaklaşık 1 yıl) hemen hemen her gün görüştük :)
3- 3 saati geçmeyen bir fark olmadı hiç, ya yakındık ya da uzak. yol masrafı zorluyordu bazen ama birinci önceliği ona verdiğim için hiç pişman olmadım.
4-örnekle açıklayayım, cuma gecesi saat 00:00'da otobüs ile 6 saat yol gittim, cumartesi gününü birlikte geçirdik. cumartesi akşamı 00:00'da otobüs ile 6 saat yolu geri döndüm. dönüşümde uçağa biniş için biraz acele etmem gerekse de uçağa yetiştim ve 90 dakika kadar uçak ile 1000 km "iş" için yol gittim. aynı senaryoyu 1 ay sonra "sevgilimle" buluşmak için tekrarladım.

son olarak, sizin ki gibi bu durum belirsiz bir durum değildi.
sonuç olarak, evli ve mutluyum. iyi ki yapmışım :)))
0
pccopath
(21.09.21)
(3)

keçiören hisar mahallesini nasıl bilirsiniz?

alevli deniz sortu
ev arayışındayım ve burada çok uygun fiyatlı bir yer buldum. saçma derecede iyi. içi de dayalı döşeli, güzel bir yer fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla. evden yana tek bir sorun göremiyorum. çok yakında durak da var, merkeze 40-45 dakika falan otobüsle.daha önce gölbaşı ve hamamönü tarafında yaşadım
ev arayışındayım ve burada çok uygun fiyatlı bir yer buldum. saçma derecede iyi. içi de dayalı döşeli, güzel bir yer fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla. evden yana tek bir sorun göremiyorum. çok yakında durak da var, merkeze 40-45 dakika falan otobüsle.

daha önce gölbaşı ve hamamönü tarafında yaşadım ankara'da. çok memnundum. hisar mahallesi tarafları nasıldır? "orası tabii ki ucuz olacak olm it bağlasan durmaz orada" denecek bir yönü var mıdır?

genç erkeğim, öğrenciyim, zaten çok uzun vadeli bir şey düşünmüyorum yani topu topu 2-3 sene kalırım kalacak olsam da.

bahsettiğim fiyat 2+1 daire için 700 lira bu arada...

gidip görüşeceğim ama merak ettim yani işkillenmem gereken bir durum var mıdır, çok ümitlenmeyeyim mi? yoksa uzak olduğundan mı böyle? açıkçası istanbul'da okula gidip gelmek için altı vesait kullanan biri olarak merkeze 40-45 dk bana hiç korkutucu gelmiyor, öyleyse ne ala.
0
alevli deniz sortu
(20.09.21)
kanki orasi gercekten itin öldüğü yer ya. Hisar mahallesi diyince ankaralilar anlamaz, bağlum dersen sana detayli bilgi verirler.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(20.09.21)
yok su an oturan arkadas ogrenci zaten, o cikacak. valla ben 2017 eylul'de golbasi'nda 1+1 esyali daireye 800 veriyordum, daha buyuk ve gorunurde daha guzel bir evin aradan gecen surede bu enflasyonla 700'e gitmesi cok tuhaf geldi.
0
🌸alevli deniz sortu
(21.09.21)
keçiören benim okuduğum dönemde muhafazakar iç anadoluların bölgesiydi. gölbaşına göre daha kalabalık ve trafiği yoğundur.
0
mikahakkinen
(21.09.21)
(3)

Instagram'dan alev göndermenin İngilizcesi

michael_knight
Instagram'da story'e alev göndermenin İngilizcesi nedir?Diğer ülkelerde de yapılıyor mu bu iş?
Instagram'da story'e alev göndermenin İngilizcesi nedir?
Diğer ülkelerde de yapılıyor mu bu iş?
0
michael_knight
(19.09.21)
Alev göndermenin İngilizcesi derken neyi kastettiğinizi anlamadım ama alev hot, sexy olarak kullanılıyor. She is on fire gibi bir şey. Yabancılar da kullanıyor. Yorumlara bile yazıyorlar.
0
dissendium
(19.09.21)
Instagram story'lerinde reaksiyonlardan biri "alev" ya.
"Story'e alev atmak" diye bir kalıp var Türkçe'de.
Mesela şu arkadaşın önerdiği
galeri13.uludagsozluk.com
pbs.twimg.com
0
🌸michael_knight
(19.09.21)
özel bir adı varsa bilmiyorum ama "sending fire emoji" olarak aratınca bayağı bir şey çıkıyor, böyle kullanabilirsiniz sanırım. yani mesela "kıza alev attım" diyecekseniz "i sent her fire emoji" olarak kullanabilirsiniz, anlaşılır. jargon olarak farklı kullanım varsa bilmiyorum, bakınca bir şey göremedim.
0
alevli deniz sortu
(19.09.21)
(3)

Esenler otogarı

owaki
21.30da otobüsüm(kamilkoç) var, esenlerden kalkıyor.İlk kez gideceğim, hakkındaki efsaneler biraz ürkütüyor. Gerçeklik payı var mı, peronumu öğrenip gidip öyle bekleyeceğim sakince.
21.30da otobüsüm(kamilkoç) var, esenlerden kalkıyor.

İlk kez gideceğim, hakkındaki efsaneler biraz ürkütüyor. Gerçeklik payı var mı, peronumu öğrenip gidip öyle bekleyeceğim sakince.
0
owaki
(08.09.21)
o bahsettikleriniz alt katlarda insanların olmadığı yerde, sizin orası ile işiniz yok. normal biletinizi alıp oturup bekleyebilirsiniz yani problem yok.

bir de imamoğlu el atmıştı, belki bir nebze düzelmişti o alt kısım.
0
rose parks
(08.09.21)
Bir hayat tecrübesi, bu gibi tekinsiz yerlerde yüzünüze çok sert, sinirli, pis bir ifade kondurmanız faydalı olur. Mutlu, neşeli bir hal içinde olunca magandanın biri sizi kolay lokma gibi görüp hedef belirleyebilir. Agresif görünüm belaları bir nebze de olsa uzaklaştırır.
0
samterk
(09.09.21)
haha abi ne ürkmesi ne agresif tavrı ya. otogarın sizin göreceğiniz kısmı istanbul'un herhangi bir yerinden daha tekinsiz değil. metroya binip de esenler'e gidene kadar korkmuyorsanız esenler'de de korkmanıza gerek yok.
0
alevli deniz sortu
(09.09.21)
(5)

kalori hesabı

Trafalgar
şimdi sabah 600, öğlen 500 ve akşam 400 kalori tüketsem ve bunların üstüne öğlen 350 kalorilik bir paket bitter çikolata tüketsem ne sorun oluyor? 1850 kaloriyle günde 2000 kalorinin altında oluyor ve kilo vermeye devam ediyorum değil mi? neden bütün diyetler sadece ve sadece sürekli sağlıklı gıdal
şimdi sabah 600, öğlen 500 ve akşam 400 kalori tüketsem ve bunların üstüne öğlen 350 kalorilik bir paket bitter çikolata tüketsem ne sorun oluyor? 1850 kaloriyle günde 2000 kalorinin altında oluyor ve kilo vermeye devam ediyorum değil mi? neden bütün diyetler sadece ve sadece sürekli sağlıklı gıdalara yöneliyor. mesela haftada iki gün bu şekilde sürprizli olsa daha cazibeli olmaz mı?
0
Trafalgar
(07.09.21)
Çünkü cikolatanin sana bir yarari yok, protein vs olarak. Şekerli bir ürün.
Aksine ne bileyim makarna yesen en azından biraz protein ve karbonhidrat olur.

Zaten diyetlerde söylenenler kendisini kontrol edemeyen adam için. Kendini kontrol edebilen adam cikolata yese de birşey olmaz. O sebepten genelde herşeyi yasaklarlar ki kişi kilo verebilsin. Diyetlerin hepsi farkli yollar denese de amac kişinin yemek yiyebileceği süreyi azaltmak ya da kalorisi fazla yiyecekleri yasaklamak vs diye gider, hepsinin sonucu kalori açığı yaratmak.

Eğer tek amaciniz kalori takibiyse; evet almaniz gereken kalorinin altında aldığınız sürece kilo verirsiniz. Kas vs hiç hesaba katmiyorum.
0
logisticsmanager
(07.09.21)
kilo vermede başta insülin olmak üzere çeşitli hormonların payı büyük ve tükettiğin şeyler bunları farklı şekillerde etkiliyor. birincisi sağlık sorunun yoksa sık sık yemek zaten iyi bir şey değil çünkü kan şekerini dalgalandırır, bu da kilo vermeyi yavaşlatır/durdurur.

kilo vermek için aldığından daha fazla enerji yakman gerekiyor, bu kısmı doğru ama biz bilgisayar değiliz. kalorisi kalorisine hesaplamak her zaman mümkün olmuyor. kaldı ki sürekli 1800 gidersen bu sefer vücudunun o miktara alışıp bu sefer 2000 yerine 1800 yakmaya başlama ihtimali var, vesaire...

süper sağlıklı beslenmek zorunda değilsiniz, ara sıra kek ve börek yerken de uzun vadede kilo verilebilir ama konuyu kalori hesabına indirgerseniz olmaz. 1500 kalorilik tatlı-börek diyeti yapın mesela. bir ay sonra kilo verseniz bile fiziksel ve ruhsal olarak perişan olduğunuzu, sürekli aç dolaştığınızı, bunun sürdürülemez olduğunu göreceksiniz.

ihtiyacımız olan şey vücuda ihtiyaç duyduğu enerji ve besinleri sağlamak. bunu yaparken perişan olmamamnın, acıkmamanın, sağlıklı kalmanın en iyi yolu da genel olarak sağlıklı şeyler (protein, kaliteli yağ vs.) tüketmek ve mümkün olduğunca az öğün yemek.
0
alevli deniz sortu
(07.09.21)
Alman gereken kalorinin altında kalori aldığın sürece bilimsel olarak kilo verirsin çikolata buna engel olmaz. Şöyle oldur böyle olur tipi konular sadece birer ihtimal. Yolda yürürken kafana uçan daire düşebilir bu da bir ihtimal.
0
Zaman Tamircisi
(07.09.21)
(bkz: skinny fat)
0
elorelia
(07.09.21)
yahu kakao oranı yüksek, kaliteli bitter çikolata zaten tüketilmesi faydalı olan bir şey. zararlı, sağlıksız vs değil ki.

ama bi düşündüm, ben diyetisyen olsam ben de programa yazmazdım herhalde. 1) bu ne biçim diyetisyen, çukulata yazmış diyenler olur. 2) insanlar kontrolü kaybeder, fazla tüketir, ne fark eder deyip başka çikolatalar da tüketir, disiplinden kopar falan. gerek yok yani. illa biri çikolata diye tutturursa anlatırdım işte bitter mitter.
0
bruges
(07.09.21)
(4)

bu oyuncu kimdi? kadın/yabancı

alevli deniz sortu
sahneden kestiğim fotoğraf: https://prnt.sc/1reucp2sahnenin kendisi: https://youtu.be/8JTx8llpBxQ?t=127yüzü bana çok tanıdık geldi ama artistler konusunda hafızam zayıf.
sahneden kestiğim fotoğraf: prnt.sc

sahnenin kendisi: youtu.be

yüzü bana çok tanıdık geldi ama artistler konusunda hafızam zayıf.
0
alevli deniz sortu
(06.09.21)
ben olsam imdb'de dizinin oyuncularina bakardim tek tek.
0
reavelyn
(06.09.21)
sadece bu bölümde resepsiyon görevlisi olarak yer alıyordu. bölümü de hatırlamıyorum.
0
🌸alevli deniz sortu
(06.09.21)
Jessie Cohen'miş.
0
plutongezegendegilmi
(06.09.21)
Jessi cohen +1
m.imdb.com
0
logisticsmanager
(06.09.21)
(6)

Portekizce-Rusça

Zaman Tamircisi
Birbirine çok benzemiyor mu? Ben ilk kez Portekizce konuşan birini dinlediğimde Rusça konuşuyor sanmıştım. Neden böyle?
Birbirine çok benzemiyor mu? Ben ilk kez Portekizce konuşan birini dinlediğimde Rusça konuşuyor sanmıştım. Neden böyle?
0
Zaman Tamircisi
(05.09.21)
benzemiyor. ses yapısından dolayıdır. ilk dinlemede öyle gelmesi normal.
0
lesmiserables
(05.09.21)
Benziyor derken sesten dolayı dedim evet. Kulağa Rusça konuşuyormuş gibi geliyordu.
0
🌸Zaman Tamircisi
(05.09.21)
ş sesi baskin ikisinde de, onun etkisi olabilir.
0
alevli deniz sortu
(05.09.21)
benziyor. langfocus kanalından paul, aşağıdaki videoda bunun sebeplerine değinmiş.

m.youtube.com
0
the guy from batman
(05.09.21)
ben de ilk duyduğumda çok benzetmiştim, kesin bi slav dili konuşuluyor diye düşünmüştüm.
0
euteamo
(05.09.21)
+1
ıj gibi sesler cok var
0
Coma
(05.09.21)
(2)

yabancı dili günlük hayatın parçası yapmak

denizzz
farklı bir dili çocuğun dil öğrendiği gibi öğrenmek için ne yapmak lazım? var mı sizin hedef dile sürekli maruz kalmak için uyguladığınız ve memnun kaldığınız yöntemler?
farklı bir dili çocuğun dil öğrendiği gibi öğrenmek için ne yapmak lazım? var mı sizin hedef dile sürekli maruz kalmak için uyguladığınız ve memnun kaldığınız yöntemler?
0
denizzz
(03.09.21)
Biz ailece iş gereği sürekli İngilizce kullanıyoruz (ben çeviri ve editörlük yapıyorum, eşim derslerini İngilizce anlatıyor ve yabancı NGO'lardan insanlarla düzenli görüşüyor.) İkimiz de epey rahat konuşuyoruz, okuyup yazıyoruz. İngilizce üzerinden örnek vererek yazıyorum ama bunu ikinci üçüncü yabancı dillere de uyarlayabiliriz.

Bu seviyeye gelene kadar benim konuşamama sıkıntımı aşmamı sağlayan şey Türkçe konuşamayacağım ortamlara girmek oldu, bir AB projesine katıldım, 8 ülkeden insanın tek ortak dili İngilizceydi, mecburen konuştum. MSN zamanlarında Deviantart'tan falan yabancı arkadaşlar edindim, sürekli onlarla yazıştım-konuştum. (Burada bir trick şu, bilmediğiniz sözcüklerin anlamına bakmak için İngilizce-Türkçe sözlük kullanmayın. Ya İngilizce-İngilizce sözlük kullanın ya da karşınızdaki insana dolaylı olarak anlatmayı deneyin. Kalemin İngilizcesini unuttuysanız "kağıda yazı yazdığımız uzun ince şey" diye becerebildiğiniz kadar İngilizce betimleyin, karşınızdaki "haa, pencil" desin.)

Ek olarak telefonumun, bilgisayarımın dili İngilizce, dil seçebildiğim sitelerin hepsi (Google servisleri, Facebook, Linkedin, Instagram...) İngilizce. Yıllardır her şeyi İngilizce altyazıyla izliyorum, dil tercihini değiştirebildiğim tv kanallarını İngilizceye çeviriyorum. Zaten okuyup sevdiğim kitapların İngilizce sesli kitaplarını dinliyorum. Türkiye ile ilgili olmayan haberleri İngilizce haber sitelerinden okuyorum. Olimpiyatları İngiliz spikerle izliyorum.

Hedef diliniz İspanyolcaysa da bunu yapın, telefon dilini değiştirin, dünya haberlerini İspanyolca okuyun, İspanyolca podcast dinleyin. Bütün medya erişiminizi o dil üzerinden yapmaya çalışın. İspanyolca yemek tarifleri arayıp deneyin. Aşinalık kazanmanın en pratik yolu bunlar.
0
kobuzchu kiz
(03.09.21)
"çocuğun öğrendiği gibi öğrenmek" bambaşka bir konsept, bununla yola çıkarsanız üzülürsünüz. gerçek şu ki çocuk gibi öğrenmek mümkün değil. başka bir ülkeye taşınır, sadece o dilde iletişim kurarsanız belki 15-20 sene sonra ona yaklaşırsınız ki o bile şüpheli.

hedef dile sürekli maruz kalmak için de eğer orada yaşamak gibi çok bariz bir seçenek mümkün değilse en iyisi oralardan arkadaşlar edinmeye çalışmak, forum veya o tarz internet ortamlarında bulunmak, haberleri o dilde okumak vs...

ben gece gündüz reddit'te takılıyorum. eski kız arkadaşım da yabancıydı. hal böyle olunca zaman zaman annemle bile ingilizce konuşacak gibi oluyordum. ingilizcem çok mu iyi? değil. ama o kadar sık kullanınca beyin içselleştiriyor, konuşurken daha az yanıyor.

bu açıdan benim hep söylediğim bir şey var: sebebiniz yoksa dil öğrenmekle (ingilizce haricinde) uğraşmayın. bazen buna çok karşı çıkılıyor ama işte sebebini kendinizde görüyorsunuz. aktif olarak kullanamadığınız, kullanmak için bir sebebinizin olmadığı bir dili uzun vadede hem iyi öğrenmeniz hem de öğrendikten sonra canlı tutabilmeniz çok zor.
0
alevli deniz sortu
(03.09.21)
(14)

Erkekler ve halhal?

The colors of my sea perfect color me
Erkekler neden halhala bu kadar ilgili?Bilegimde görüp de o halhal mi? diye sormayan erkek yok neredeyse. Yani ayak bileğinde sarılı zincir daha ne olabilir ki? Bu ilginin sebebi nedir? Sadece estetik görünmesi mi? Çağrıştırdığı başka ne anlami var? Herhangi bir saatten ne farkı var?Teşekkürler.
Erkekler neden halhala bu kadar ilgili?

Bilegimde görüp de o halhal mi? diye sormayan erkek yok neredeyse. Yani ayak bileğinde sarılı zincir daha ne olabilir ki?
Bu ilginin sebebi nedir? Sadece estetik görünmesi mi? Çağrıştırdığı başka ne anlami var? Herhangi bir saatten ne farkı var?

Teşekkürler.
0
The colors of my sea perfect color me
(01.09.21)
ayak fetisizmi?
0
alevli deniz sortu
(01.09.21)
@alevli deniz şortu
Ayak da görünmüyor ki. Spor ayakkabınin içinde. Halhalin olduğu kısım pantolon havuç model olduğu için yarım karış dahi görünmüyor. Hani ayak görünse ok.
0
🌸The colors of my sea perfect color me
(01.09.21)
cinsel pozisyonlar çağrıştırıyor olabilir hayal gücü
0
freebird5406_2
(01.09.21)
benim de hoşuma gider ama herhangi bir cinsel çağrışım yapmadı açıkçası. ya estetik göründüğünden ya da az rastlanır olmasından.
0
lazpalle
(01.09.21)
Estetik bence. Bilekte güzel duruyor.
0
westblack
(01.09.21)
ben hiç sevmem halhal ama birinde görsem sorarım sanırım aa halhal mı o diye. Bilekliğe göre daha nadir, ilginç bi sözcük, barış manço şarkısı akla geliyor, muhabbet oluyor sorunca vs pek çok sebebi olabilir.
0
nundu
(01.09.21)
Muhabbet açmak için soruyorlardır. Halhal araç gibi görünüyor sadece.
0
lüzumsuz adam
(01.09.21)
Dinledigin muzige de ilgiliyiz.
Olayi baglayana kadar rol kesiyoruz.

8 saate kadar fransiz filmleri konusurum.
0
divit
(01.09.21)
CUnku kadin vucudunun en estetik ve zarif kismi ince ayak bilekleridir.Ince ayak bilekleri sanat eseri gibi bir sey.Halhalin bununla cok ilgisi var
0
turkuaz
(01.09.21)
Halhal epey seksi bir şey. Elbette ince bilekli bronz bir tende.
0
kukuleta
(01.09.21)
Sormalarının amacı muhabbet olabilri, yoksa o halhal değil de ne olabilir ki , halhal mı diye sorsunlar

Bana hiç çekici ve estetik gelmiyor.
0
ceketimi alip cikcam
(01.09.21)
"ayakcilar" halhali begenir, ince bilekte guzel durur.
"o halhal mi yaw" diye soran abilerin alayi ayak/bacak hastasi..
0
cooperr
(01.09.21)
Çünkü nadir karşılaşılan bir aksesuar, muhabbet açmak için bire bir.
0
John Bloor
(02.09.21)
o halhal mi 'den sonra 'bakabilir miyim?' sorunu yokluyor.
0
duyurukullanıcısı
(02.09.21)
(5)

mgm.gov.tr bozuk mu?

alevli deniz sortu
hava durumu için burayı kullanıyordum, çok isabetli olduğundan değil de alışkanlık işte. haftalardır giriş yapamıyorum, site bozuk görünüyor.problem bende mi acaba, siz hava durumuna bakmak için siteyi görüntüleyebiliyor musunuz?görüntüleyemiyorsanız bununla ilgili herhangi bir şey gördünüz mü/duydu
hava durumu için burayı kullanıyordum, çok isabetli olduğundan değil de alışkanlık işte. haftalardır giriş yapamıyorum, site bozuk görünüyor.

problem bende mi acaba, siz hava durumuna bakmak için siteyi görüntüleyebiliyor musunuz?

görüntüleyemiyorsanız bununla ilgili herhangi bir şey gördünüz mü/duydunuz mu? devletin meteoroloji servisine ulaşamıyoruz, ben bunun hakkında ne bir haber gördüm ne de başka bir şey... gözden kaçırdığım bir nokta mı var, acayip saçma bir durum değil mi bu yahu?
0
alevli deniz sortu
(31.08.21)
Düzgün çalışıyor bende.
0
himmet dayi
(31.08.21)
açıldı bende. şehir ilçe de değiştirip denedim, sorun görünmüyor. firefox.
0
pide
(31.08.21)
Opera ile denedim çalışıyor +1

Ayrıca en isabetli burası veriyor bence.
0
John Bloor
(31.08.21)
TÖVBE ESTF ya ben ne mobilden ne tarayıcıdan girebiliyorum, çok tuhaf
0
🌸alevli deniz sortu
(31.08.21)
Linkler değişti. Siz muhtemelen eski linke tıklıyorsunuz.
0
Mistyimage
(01.09.21)
(2)

Türkiye-Çekya voleybol maçı tahminleri

mungojerry
135 sayıdan fazla mı olur az mı olur bilemedim. Tahminleriniz nelerdir?
135 sayıdan fazla mı olur az mı olur bilemedim. Tahminleriniz nelerdir?
0
mungojerry
(28.08.21)
voleyboldan çok anlamıyorum ama okuduğum kadarıyla bizim koç fark açıldıktan sonra yedeklere şans veriyormuş. bi de şu var kadın milli voleybol takımımız gerçekten çok güçlü eyvallah ama ara sıra tuhaf tuhaf maçlar kaybettikleri de oluyor.

üç sette bitse bile set başına 45 sayı yeterli olur 135 sayı için... bence fazla olabilir gibi. tabii oranlara da bakmak lazım. oranları bilmiyorum. yani 135+ için 1.30-140 falansa riske girmezdim ben ama 1.60+ bence iyi. en azından ben olsam denerdim bunu.
0
alevli deniz sortu
(28.08.21)
Meryem Boz covid pozitif diyorlar, son antrenmanda yokmuş. Meliha'nın ayak bileğinde bir sorun var o da oynamayabilir. Meryem gerçekten koronaysa yedek oyuncu çağıracaklar ama kimi çağırırlar bilmiyorum. Bir maç hariç hep Ebrar oynadı, birkaç gündür dinlenme şansı da buldu. Meryem'in yokluğunda parlama şansı var umarım iyi kullanılır. Meliha turnuva boyunca çok oynamamıştı zaten. Bunları da göz önünde bulundurun
0
black holes in the sky
(28.08.21)
(3)

galatasaray yenilirse konferans ligi’ne mi gidecek?

avianthem
sb.
sb.
0
avianthem
(26.08.21)
evet. kazanirsa Avrupa ligi gruplari, kaybederse (eslesmeyi yani) konferans ligi gruplari.
0
alevli deniz sortu
(26.08.21)
vay arkadaş yenile yenile yine de gruplara kalmak da ne bileyim. ağanın “kovmirim ulan!” demesi gibi.

teşekkürler cevap için. (:
0
🌸avianthem
(26.08.21)
evet.

konferans ligi, küçük ülke kulüplerinin avrupa kupalarında daha çok şans bulabilmesi için yapıldı ki bence oldukça mantıklı. bu sayede 10-12 ülkenin daha gruplarda mücadele edeceği tahmin ediliyor. üstelik bu kupadan hatırı sayılır miktarda para da kazanacaklar.

misal bugün bir cebelitarık takımı, konferans ligi gruplarına katılmaya hak kazandı. geçen sezon avrupa ligi gruplarına kalmayı hayal bile edemezlerdi.

bir tur da geçti bu arada galatasaray, bugün elenecek olsa bile.
0
hlot
(26.08.21)
(6)

Işid'e karşı savaşılırken Taliban'a karşı neden savaşılmıyor?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Malum Afganistan'da tek kurşun bile atılmadan şehirler Taliban'a teslim edildi ve Taliban'dan daha güçlü olan Afgan ordusu sürpriz şekilde çöktü, askerlerin bir kısmı Taliban saflarına katılırken bir kısmı da arkasına bakmadan akın akın bize doğru kaçmaya başladı. Benim merak etti
Merhaba arkadaşlar,

Malum Afganistan'da tek kurşun bile atılmadan şehirler Taliban'a teslim edildi ve Taliban'dan daha güçlü olan Afgan ordusu sürpriz şekilde çöktü, askerlerin bir kısmı Taliban saflarına katılırken bir kısmı da arkasına bakmadan akın akın bize doğru kaçmaya başladı. Benim merak ettiğim Amerika tarafından bu kadar ekipman, eğitim sağlanan ve mevcut olarak Taliban'dan daha büyük olan bu oluşum neden bir kurşun bile sıkmadan dağıldı? Saflarını terk etmeyip Taliban'a karşı oldukları yeri savunan birlikler de var ama onlar da bir avuç.

Işid ortaya çıkıp her yerde ölüm kusarken Suriye ordusu olsun Irak ordusu olsun Türkmen birlikleri olsun hatta YPG falan bile ölümü göze alıp cesurca savaştı. Onlar da kaçabilirdi mesela ya da Işid saflarına katılabilirdi. Ama savaştılar. Çok büyük kayıplar verildi ama sonunda Işid'in kökünü kuruttular. Peki Afgan askerleri Işid'den daha güçsüz olan Taliban'a neden karşı koymadı? Biliyorum Taliban daha ılımlı bir politika izliyor düşmana karşı, çoğunun aralarında bir uzlaşma politikası var ama bu terörist oldukları gerçeğini değiştirmez. Bilindik dizilerden birinde zaten bu işleniyor. Sizce neden savaşmıyor kaçan askerler? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(23.08.21)
Irak görece daha yönetilebilir bir ülke ve abdnin yerel güçlerden kendi yanına çekebildiği örneğin pyd gibi güçler var. Afganistan tam bir kaos.
0
dreamsandcolours
(23.08.21)
afganistan'da devlet otoritesi yok çünkü, herkes kafasına göre takılıyor. abd 20 yıldır orada başı, belli organları olan bir devlet yaratmaya çalışıyordu. hedeflenen buydu. ama dikiş tutmadı. yoksa taliban'la savaşamadıkları için kaçmıyorlar. sistem dikiş tutmuyor, organizasyon sıfır, en sonunda bırakıp gittiler.

e geriye kalan askerler de ne işe yaradığı belli olmayan, kendinden başka kimseye hayrı dokunmayan saçmasapan bir oluşum için kendi canlarını tehlikeye atmak istemediler. taliban esasında çok güçlü falan değil, sadece karşılarına çıkacak kimse yok. taliban'a katılanların motivasyonu açık. güç var, para var, kontrol sende... karşı taraftaki afgan misal niye taliban'la savaşmak istesin? kabile devletinin kendine hayrı yok, e amerikanlar bırakıp gitmiş, taliban'la savaşsa ne yapacak ki, kazansa ne olacak mesela? o yüzden savaşmıyorlar.
0
alevli deniz sortu
(23.08.21)
Afgan ordusunun çökmesi sürpriz değildi, ama "20 yıldır bi ordu bile eğitmeyi beceremedik" diyemeyecekleri için "Afgan ordusu çok güçlü, kesin yener Taliban'ı" dediler. Biden'ın söylediği tek bir doğru söz mü var?

Afgan ordusu niye dağıldı? Çünkü bi arada durmaları, savaşmaları için bir sebep yok. ABD para veriyor diye takılıyorlardı, o gidince savaşmak için bi sebepleri kalmadı, bireysel olarak bir çoğu Taliban rejimi altında yaşamaya okey. Geri kalan da Türkiye'ye kaçtı. Taliban'ınsa güçlü bir ideolojisi var, o yüzden sayıca az olsalar bile kazanan onlar oldu. Hem de sadece Afgan ordusuna karşı değil, ABD'ye karşı da. İdeoloji mühim.

IŞİD'e karşı en başta Irak ve Suriye ordusu da dağıldı aslında, Suriye ordusu sonradan toparlandı, onda da Kürtlerin ve Esed'in bireysel etkisi büyük. Irak ordusunun toparlanmasında da İran'ın (ve Sünnilere karşı savaşmak isteyen Şii'lerin) etkisi büyük. Yani Kürtler devlet kurmak istiyor, Suriyeliler devletlerini kaybetmek istemiyor, Şii'ler de Sünni'leri sevmiyor. Hepsinin savaşmak için bi sebepleri var. Afganlarda bu yok. Daha doğrusu Taliban kadar güçlü ve net bir şekilde yok.

Günümüzde "terörist" lafının bi anlamı kalmadığı için o son kısma girmiyorum, kime göre neye göre yani. Bakarsan bana bile her gün televizyondan terörist diye bağıran birileri var, ama artık kimse bu söylemleri ciddiye almıyor.
0
plutongezegendegilmi
(23.08.21)
Dogrudan soruya bir cevap degil ama suna değineyim: bir bolgede herhangi bir teror orgutunun varligi o orgutle savasilacagi anlamina gelmez. Dunya uzerinde "bir yerde terorist varsa onlarla savasilir ve bolge terorsitlerden arindirilir" diye genel bir uluslararası duzen yok. Bunu sartlar belirler. Sartlar derken politik, stratejik, ekonomik, aklına gelen her turlu sartlardan bahsediyorum. Ve tabii ki müdahil olan uluslararası aktörlerin (diger ulkelerin) cikarlari.
Insanlar "yav burda terorist var koskica ordular neden bunları temizlemiyor" veya Amerika buraya niye mudahale etmiyor gibi sorulari bu gerceklerden habersiz oldugu için soruyorlar genelde.

Afganistan ordusu neden savaşmiyor sorusu da gecerli bir soru değil aslinda burada, Afgan hükümeti neden savasmadi diye sorman lazım. Asker hukumete bagli, herhangi bir hukumet otoritesi olmayan ve dolayısıyla emir komuta zinciri ortadan kalkmis olan bir ordu artik ordu değil, kamuflajli insanlar topluluğundan ibaret oluyor. Orduyu devlet otoritesinden bagimsiz dusunemeyiz haliyle. Dolayisiyla bir ordunun askerleri kendi inisiyatifiyle herhabgi bir savas baslatmasi soz konusu degil. Hukumet teslim olduğunda otomatik olarak ordu ve emir komuta zinciri de yok olmus oldu. Ordu değil hükümet savasmadi kısaca.
0
stavro
(23.08.21)
Bu arada Afganistan ordusu cok guclu muhabbeti de sanırım Biden soytarisinin açıklamalarına dayandirilarak söyleniyor. Amerika'nın bolgeden cikmadiyla ortada hiçbir sey kalmadi orada. Afganistan yillardir bir b.k cukuru idi. Daha once de orada Taliban yonetimi ele aldi, darbeler oldu vs hicbir zaman dikis tutmadi ve saglam bir politik duzen ve devlet otoritesi olmadı. Afganistan'ın guclu bir ordusu olduğunu da sanmıyorum. Zaten o da yok artik.
0
stavro
(23.08.21)
Işid bence çok gerizekalı bir oluşumdu ya. adamlar sünni diye geçinip sünni kafası kesiyorlardı. üstelik şii iran'a karşı apaaçık bir düşmanlık güdüyordu. ışid'in etrafında ona direkt düşman olan kürtler, iran ve suriye vardı, daha sonradan da türkiye eklendi. o yüzden ışid'in barınması imkansızdı. bir de ırak'ın topraklar değerliydi hocam. petrol rezervlerinde dünyada ilk 5'te idi en son.

taliban denen oluşumun yurtdışı kaynaklı pek düşmanı bulunmuyor. zaten afganistan'ın da ırak ve suriye kadar değeri yok. üstelik de afgan'ların vatan, millet, devlet gibi bir kültürleri hiç olmadı, olmayacak. o yüzden afganların birlik olması, devlet kurmaya çalışması falan olacak iş değildi. zaten afgan'ların kadın, çoluk çocuk bırakarak kaçıp gitmeleri de nasıl bir kültüre sahip olduklarını gösteriyor. ırak'ta yıllarca savaş oldu, hiç bu denli büyük bir mülteci akını olmadı. adamlar ışid gördü, saddam gördü, abd gördü. ırak ve suriye'de devlet ayakta durup ışid'e karşı bizzat savaştı. afgan'lar korkup kaçtı. yabancı bir ülkenin yerinde olsan "ulan adam kendi toprakları ve vatanı için savaşmıyorken ben neden adamlar için savaşayım" demez misin? dersin.

konu ile alakasız ama afgan'ların korkup kaçması haberini duyduğumdan beri göktürkler yok olmak üzereyken bilge tonyukuk'un söylediği şu söz geliyor aklıma; korkmadık, savaştık.
0
ilgeru
(23.08.21)
(32)

Ölümü sizi etkileyecek ünlüler

logisticsmanager
Açıkçası hayatimda ilk defa yaşıyorum ama bu hafta komedyen sean lock kanser sebebiyle vefat etti.Vallaha öküz gibi üzüldüm, izlerken gözlerim doluyor o kadar.Yıllarca güldürdü bizi.Sonra düşündüm, kendisi gibi kimler var beni cok etkileyecek diye;Bob mortimer- öldüğünde herhalde yas ilan edeceğim.
Açıkçası hayatimda ilk defa yaşıyorum ama bu hafta komedyen sean lock kanser sebebiyle vefat etti.
Vallaha öküz gibi üzüldüm, izlerken gözlerim doluyor o kadar.
Yıllarca güldürdü bizi.
Sonra düşündüm, kendisi gibi kimler var beni cok etkileyecek diye;

Bob mortimer- öldüğünde herhalde yas ilan edeceğim. Imzalı kitabını bekliyorum Eylül'de.

Bill burr- abd'ye gider mezarına çiçek bırakırım. Yıllardır haftada iki gün dinliyorum. Çocuğu olacağı haberinde eşimle deli gibi mutlu olmuştuk. Heralde arkadaşlarımdan daha çok duydum sesini (haftada 2-2.5 saat)

Norm macdonald-bill burr ile aynı şekilde. Her yaptığı isi yalayip yuttuk, kitabini okuduk. Podcastini dinledik.

Mr sark - youtuber, pek bilen olmayabilir ama YouTube oyun kisminin resmen dedelerinden. Çocuklarının olmasından büyümelerine herşeyi takip ettik. Yıllarca çok güldürdü.

Buna ek bir kaç kişi daha var kesin uzulecegim (seananners, hutch, aplfisher youtubedan tanıdığım kişiler. Hagi, Bülent. Üstüne bir de Timothy olyphant ve conan O'Brien diyelim).

Sizde kimler var böyle?
0
logisticsmanager
(20.08.21)
ferhan şensoy
0
freebird5406_2
(20.08.21)
Benim tek atımlık barutum Barış Manço'ymuş. Bir daha kimse için üzülemedim...
0
1bir1bir1
(20.08.21)
Malumunuz.

Bir hayli rahatlıycam :)
0
lüzumsuz adam
(20.08.21)
valla malum kisi benim de ilk aklima gelen oldu. ulke sartlari baska birini dusunmeye bile izin vermiyor -_-
0
in vino veritas
(20.08.21)
Metin Akpınar’a çok üzülürüm.
Gary Oldman çocukluk aşkım olduğundan çok zor atlatırım.
Böyle düşününce aklıma gelmiyor geçenlerde Bob Odenkirk hastaneye kaldırılınca çok fazla üzülmüştüm mesela öncesinde böyle bir soru gelse aklıma asla gelmezdi çok seviyormuşum meğer farkında olmadan.
0
mutekebbir
(20.08.21)
Sagopa Kajmer’e çok üzülürüm ömrü uzun olsun.
0
heathen
(20.08.21)
selda bagcan
0
ala09
(20.08.21)
metin akpınar
0
quickprop
(20.08.21)
Etkilemek denir mi bilmiyorum ama aşağıdaki kişiler vefat ederse vay be, geldik gidiyoruz derim.

Tarkan

Cem Yılmaz

Erdal Beşikçioğlu

Harry, Ron, Hermione

Yakın yaşta olduğum kişiler daha çok etkiler.
0
dissendium
(20.08.21)
fatih erkoç, erol evgin...
0
istanbul gecesi
(20.08.21)
louis ck'e aşırı üzülürüm, en sevdiğim ünlü kişidir sanırım
tori amos da aşırı üzer yaşıyorken bile şarkıları ağır geliyorken, ölürse ağlamadan dinleyemem artık
son olarak da bo burnham, yapacağı o kadar şey var ki, şimdi ona bir şey olsa, beni en çok o etkiler.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(20.08.21)
fatih terim
0
fff02561
(20.08.21)
Okan Bayülgen

Umarım yüz yaşına kadar yaşar.
0
suicides underground
(20.08.21)
Müslüm Gürses, Ferdi Özbeğen, Attila İlhan ve yakın zamanda da Turgay Yıldız'ın ölümü beni çok etkiledi.
Michael Jackson'ın ölümü de hala hüzünlendirir.
Şimdi Ataol Behramoğlu'nun kaybının beni oldukça üzeceğini düşünüyorum.
0
pro9it9is9
(20.08.21)
Bruce dickinson
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.08.21)
nick cave
tom waits
ismet özel
cenk taner
0
mermize
(20.08.21)
till lindemann
0
alevli deniz sortu
(20.08.21)
Şener şen


Ben İbrahim Erkal’ın ölümüne çok üzülmüştüm. Allah rahmet eylesin. Bir de Kemal Sunal’a.
0
Hallegadola
(20.08.21)
Ahmet Sonuç
0
izmitcan
(20.08.21)
yazdığın isimlerin hiçbirini tanımıyorum :(
kimse yok. aa öldü mü derim en fazla.
0
deartheodosia
(20.08.21)
Ugur Dundar
Ilber Ortayli
Aysenur Arslan
0
neverletyougodown
(20.08.21)
Robin Williams'ın ölümünde çok sarsıldım. Hatta ölmeden iki sene önce entry yazmışlığım var ölümüne en çok üzüleceğim ünlüdür diye. Hala atlatamadım açıkçası, aklıma geldikçe içime oturur.

Sanırım onun kadar üzüleceğim başkası kalmadı. Belki ricky gervais olabilir
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.08.21)
nick cave +1
şener şen +1
david lynch
martin scorcese
0
lesmiserables
(21.08.21)
Neil Gaiman
David Tennant
Gary Oldman +1
Metin Tekin (çocukluk aşkı kategorisinden)
Ali, Feyyaz, Sergen
Bon Jovi
Ian McKellen ve Patrick Stewart

Ben üzülüyorum ya, Ursula Le Guin ölünce çöktüm, en son Naya Rivera'ya çok üzüldüm, Chadwick Boseman, Van Halen falan. Öff.
0
kobuzchu kiz
(21.08.21)
Benim için Celal Şengör kesinlikle. Çok üzülürüm, yeri doldurulamayacak büyük bir jeolog.. Ayrıca televizyonda bişeye bişey diyen-diyebilen ender kişilerden.
0
feel the blanks
(21.08.21)
kim ki duk’un ölmesini hâlâ anlamlandıramıyorum, durduk yere aklıma geliyor.

yine birçok yönetmen ve oyuncunun ölmesi beni çok etkiliyor.

larry david’in ölmesi beni çok üzer.
0
my name is ferdinand
(21.08.21)
Vedat milor'a hayli üzülürüm, çok uzun zamandır hayatımın bir noktasında olan, yazılarını kitaplarını okuduğum, bir noktada kerteriz aldığım biri olarak yok olmuş olma düşüncesi beni üzer.

Amy winehouse da üzmüştü, lisede daha çok ünlü değilken keşfettiğim biri olarak gençliğimin önemli bir parçası haline gelince kaybı sanki o yıllar eksilmiş gibi hissettirmişti. Trajik ölümü de buna etki etti tabii...

Benzer şekilde rhcp ve radiohead etkisi vardır hayatımda, özellikle flea ve thom yorke yokluğu etkileyecek insanlar.

Eva green keza, azıcık kişiliğini de bildiğim biri olarak yok olmasının eksikliğini hissedeceğim biri.
Tarantino'ya da üzülürüm.
0
Bruce
(21.08.21)
hugh jackman
leonardo di caprio
nicole kidman
bryan cranston
eddie vedder
naomi watts

tarkan
alex de souza
0
bugisme
(21.08.21)
Ne zaman robin williams'ın o sıcak gülümsemesini, rahmetlinin o gorilden hallice kıllı ellerini görsem gögsüme öküz oturuyor. Öyle gitmemeliydi...

Larry david'i çok severim ama yaş aldığı için çok çok arkasından bir fatiha okurum. Ama özlerim muhtemelen.

Umut Sarıkaya hiç ölmesin isterim mesela. Beni perişan eder...

Bir de Ahmet Kaya vardı...
0
yadigar
(21.08.21)
Jeremy Clarkson
Richard Hammond
James May
Michael Jordan
Sir Alex Ferguson
0
heritage
(21.08.21)
Edip Akbayram
0
hepbiarayisicinde
(21.08.21)
Haluk Levent
0
dadasalon
(21.08.21)
(9)

Ogrenim kredisini geri odememis olanlar

hot potato
Basiniza neler geldi?Planiniz nedir?Mezun olali 8 sene oldu benim. e-haciz'de vs bir sey gormedim bakinca.
Basiniza neler geldi?
Planiniz nedir?

Mezun olali 8 sene oldu benim. e-haciz'de vs bir sey gormedim bakinca.
0
hot potato
(19.08.21)
çalışıyorsan bir sabah para çekmek için atm'ye gidersin şoka girersin...

ya da eft yapacağın tutar acilinden, bakiyeyi sıfır görürsün.

bankayı ararsın, bilgi veremiyoruz vergi dairesinden hesaplarınıza bloke konmuş, orayla görüşmelisiniz yanıtını alırsın...

sonra gidersin vergi dairesine kol gibi taksitlere bölerler, daha maaşın hesabına geçtiği anda ışık hızında kesintiyi alır, geri kalan hesabına geçer...
0
istanbul gecesi
(19.08.21)
30 Agustosa kadar yapılandırma var. Ben basvurup ödücem. Yapılandırmada faizin çok büyük kısmı siliniyor.

Kendi hesaplarımı kullanamıyorum doğru dürüst. Maaş gelince hemen annemin hesabına atıyorum filan. Sıkıldım artık.

Henüz haciz gelmedi bu arada bana, 2015'te baslamıstı ödeme durumu.

Yine de tedbir olarak para bırakmıyorum.
0
ırene adler
(19.08.21)
Ben yarın törenle son taksitimi yatıracağım umarım, ancak ödememiş bir tanıdığım var.

Şöyle ki kendisinin maaş hesabına bloke kondu ve çekip ödemek istediği halde parayı vermedikleri için sağdan soldan borç alarak ödemeyi yapıp blokeyi kaldırabildi. Onun borcu 4-5bin falan kalmıştı gerçi. Ödeyemese devamında ne olacaktı bilmiyorum açıkçası.
0
akhenaten
(19.08.21)
bloke oranı %25 değil mi, ben mi yanlış biliyorum? ödenmemiş borç yüzünden hesaplara komple el koyulması, hesaba 3 bin lira yatsa bile bir kuruşunun hesap sahibi tarafından kullanılamaması gibi bir durum söz konusu mu?
0
alevli deniz sortu
(19.08.21)
Cok cahilce birkac sorum olacak:

E-haciz'de bir sey goremiyorsam bloke olacak durumda degilim anlamina mi geliyor?
Yapilandirma nadir sunulan bir firsat mi? Su an Turkiye'de degilim ve 31 Agustosa kadar basvuramam. Kacirirsam ne olur?
0
🌸hot potato
(19.08.21)
Bunun yüzünden bir aracıma haciz konulmuş. Yarım saat önce yapılandırma işlemini başlattım ödeyeceğim artık.

@hot potato GİB üzerinden vergi dairesine gitmeden yapılandırabiliyorsunuz.
0
new day new life
(19.08.21)
Haciz gelenler ne kadar süre ödemedi?

Haziran 2019'da ödemem başladı o tarihten beri aksatmadan ödedim. En son Ekim 2020'de ödeyip Kasım'da askere gittiğim için askerlik sebebiyle erteleme başvurusu yaptım. Üstüne kyk'yi aradım talebiniz işleme alındı yazıyor 2 gün sonra askere gidicem takip edemeyeceğim artık dedim sıkıntı yok onaylanır sizin ödeme aksatmaniz yok dedi. 6 ay boyunca talebiniz işleme alındı diye kaldı orası. Nisan sonunda döndüm askerden işe tekrar başlamam bu ayı buldu geldiğimden beri de sadece Kasım 2020 taksidini ödedim :/ Eylül'de 5 aylık Kasım'da 5 aylık ödemeyle günümüze ulaşmayı planlıyordum İnş hazmetmezler :/
0
materyalist imam
(19.08.21)
2013'te ödemeye başlamam gerekiyordu, yüksek lisans nedeniyle erteledim. 2015'te birkaç taksit ödedim, sonra yurtdışına gittim. 2019'da Türkiye'de bir devlet üniversitesinde çalışmaya başladım. Birkaç ay sonra e-haciz geldi. %20 ödemeden bloke kaldırmayız dediler. Bu sürede hesaptaki parayı kullanmak mümkün değil. Babama o kısmı ödetip geri kalanı taksitlendirdim. Sonra o taksitleri de ödemedim. Aralık ayında çıkan yapılandırmada faiz sildirip ödedik. Taksitleri ödeseydim yaklaşık 10K civarı taksit ödeyecektim, yapılandırınca 5K ödedim. Belki yardımı olur.

Not: %20 vergi daireleri arasında değişiyormuş. Benim borç İstanbul'da bir VD'ye bağlıydı. Ankara'da VD'ye gitmiştim bloke gelince. Onlar İstanbul ile pazarlık yaparsanız tutarı düşürebilirsiniz demişti. Pazarlık denedim ama kabul etmediler, lazım olursa denemekte yarar var.
0
evrim halkasi
(19.08.21)
Gelir idaresinin sistemine nedense giremiyordum 3-4 saattir, adresimde/mernis kaydimda falan sorun oldugu icin giremeycegim sandim ama simdi acildi, ben de basvurdum yapilandirmak icin. Tesekkurler herkese.

Ek/alakasiz soru: Benim zamaninda ogrenim kredisi ve burs basvursu secenekleri vardi, tercih yaparken. Ben ikisini de isaretlemistim ve kredi cikmisti, sadece burs secen bazi sinif arkadaslarima burs cikti diye hatirliyorum... Simdi nasil o sistem? Neye gore burs veya kredi cikiyor?
0
🌸hot potato
(19.08.21)
(1)

Yabancı bir video vardı

not sure if serious
Sarkastik bir videoydu, adam bir barda insanların nasıl davranması gerektiğini agresif bir şekilde anlatıyordu. Hatırladıklarım;-bira ve su söyleyen adamın suyunu fırlatıp bira zaten su ihtiyacını karşılıyor diyordu-barda sıraya 3 kişi oturup muhabbet eden insanların yanına gidiyordu. Peş peşe oturd
Sarkastik bir videoydu, adam bir barda insanların nasıl davranması gerektiğini agresif bir şekilde anlatıyordu. Hatırladıklarım;

-bira ve su söyleyen adamın suyunu fırlatıp bira zaten su ihtiyacını karşılıyor diyordu

-barda sıraya 3 kişi oturup muhabbet eden insanların yanına gidiyordu. Peş peşe oturdukları için yan yana olan iki kişi muhabbet ettiğinde 3.kişi arkada kaldığından ortadakinin taburesini geri çekip üç kişiyseniz böyle konuşacaksınız diye azarlıyordu

-sürekli kahkaha atarak konuşan kadınlara bağırıyordu

Böyle daha bir şeyler yaptıktan sonra en son kendi bara oturup işte bar böyle olur diyordu ama kamera geniş açı alınca darmadağın bir bar vardı ve içeride kimse kalmamış olduğu görünüyordu.

Videonun kendisini bulabilen olursa elbette çok hora geçer ama kimin videosu olduğunu hatırlayan vs olursa da olur. (Buzfeed, college humor vs)

Teşekkürler
0
not sure if serious
(15.08.21)
bu olabilir mi?

vimeo.com
0
alevli deniz sortu
(15.08.21)
(18)

2 senede bir Türkiye'den ev alan gurbetçi tipi gerçek mi mit mi?

yürümeyin
Gerçekse nasıl alıyorlar? Düzgün bir şehirde en kötü ev 600 bin olmuş. Öyle veya böyle kredi çekmesi lazım. Türkiye'deki bankalar yurtdışında oturumu olana kredi vermez. Avrupa'daki bankalar Türkiye'yi geçtim AB içindeki yatırıma bile o kadar kredi vermez.Akrabanın adına kredi çekse bankalar adına t
Gerçekse nasıl alıyorlar? Düzgün bir şehirde en kötü ev 600 bin olmuş. Öyle veya böyle kredi çekmesi lazım. Türkiye'deki bankalar yurtdışında oturumu olana kredi vermez. Avrupa'daki bankalar Türkiye'yi geçtim AB içindeki yatırıma bile o kadar kredi vermez.

Akrabanın adına kredi çekse bankalar adına tapulu 1-2 evin yoksa yüzüne bile bakmıyor.

Emlak balonu başlığında sıklıkla bu tipten bahsedilmiş ama bana pek mümkün gelmedi.
0
yürümeyin
(15.08.21)
60 bin euro -> avrupa'da ayda 2.5k euro kenara atan tr'de 2 senede kredisiz ev alabilir.
0
archmage mahmut
(15.08.21)
Elbette ki abarti, bir seyin yayilmasi icin sansasyonel olmasi lazim. "20 senede bir ev alan gurbetci"yi kim neden konussun. Kazanani vardir tektuk bu hikayeye konu olan ama buyuk cogunlugu o kadar kazanmaz.

"avrupa'da ayda 2.5k euro kenara atan" bu cok basit bir seymis gibi yazilmis. kari koca olarak iyi kazanmalari ve cocuklarinin olmamasi falan lazim.
0
hot potato
(15.08.21)
Kanka bir de alamanci arkadaşlarım söyle diyor. Bankada para tutmak Almanya'da, daha büyük problem. Hatta şöyle birsey anlatmıştı. Parayı harcamak için arkadaşı evi neredeyse yıkıp tekrar yaptırmış içini.
0
allah yazdiysa bozsun
(15.08.21)
Avrupa'da ayda kenara 2.5k atabilmek için net maaşın minimum 4 olması lazım. O parayı anca iyi mühendis ve yazılımcı alır. Bu gurbetçi kitlenin o kadar kazandığını hiç sanmıyorum.

Artı kazansa bile reel enflasyon karşısında euro'nun etkisi azalıyor. 2 ay önce 800 bin lira olan evler 1 milyon lira olmuş. Ayda 2.5k biriktirse iki ayda anca 50 bin lira yapıyor.
0
🌸yürümeyin
(15.08.21)
2 olmaz 4 sene olur, sonucta catir catir aliyorlar.
Benim yan apartman gurbetci doldu evler 2 milyon tl.

Eskiden euro olarak getirip bankaya faize atiyorlardi su an euro faizi sifir oldugu icin ev aliyorlar.
Evler de dolar bazinda %10 artti son 1 senede.

Adamlar akilli yani.
0
divit
(15.08.21)
Bunun her sene ev alan versiyonunu biliyorum. Mit değil, ama sayısı da çok değildir.

Ayda 2,5k€ kenara atmak, orada kendi iş yeri olan biri için çok zor değildir diye düşünüyorum (en basitinden dönerci dükkanı olan binlerce kişi var). Kalifiye işi olanlar bile yapabilir.
0
burfak
(15.08.21)
yahu adam almanya'da yaşıyor ve misyonu türkiye'den daire almak. bu adamlar düzgün şehirde yatırım veya yaşama amaçlı planlar yapmıyor ki. köyünden, kendi şehrinden falan ev alıyor. emlak piyasasına çok hakim değilim ama arapların çok rağbet etmediği küçük anadolu şehirlerinde daha az paraya harika daireler alınabilir diye düşünüyorum. bunun yarısına belki.

yine bu arkadaşlarımızın çoğu orda zaten cemiyet gibi yaşıyor. pek hobileri, uğraşları, zevkleri olduğunu zannetmiyorum. aldığı parayı kenara koyuyor zaten. yani ortalamanın üstünde bir kazancı olsa biraz dişini sıkan kişi senede 15 bin euro civarı koyar kenara. e 30 bin euro'ya da bence ev alırsın, yapılmayacak iş değil.

kaldı ki iki yıl olmasın üç dört olsun çok fark etmez, gelir farkı öyle boyutlara ulaştı ki hesabını kitabını bilen bir alman vatandaşı maksimum 5-6 senede türkiye'den ev alır. varlıklıysa bir senede alır, kumbarada para biriktiriyorsa 10 senede alır ama yine alır.

"memleketten ev alma" motivasyonuyla yaşayanlar zaten bunun için deli gibi biriktiriyordur, o açıdan çok şaşırmamak lazım.
0
alevli deniz sortu
(15.08.21)
Eskiden ev fiyatları bu kadar yüksek değildi. Benim Almanya'da bir sürü akrabam var. Hepsinin Türkiye'de 20, 30 yıldır evi var. Ev alma olayı yeni bir şey değil. Eskiden ev fiyatları ucuzken belki daha kolay ev alıyorlardı.
0
dissendium
(15.08.21)
Fransa'da yaşayan Türk arkadaşım (benimle yaşıt, benim ev-arabam yok) Türkiye'den yazlık almayı düşünüyordu. 40 bin euro civarına ne bulabilirim diye bakınıyordu en son.

Yani 2 olmasa da 5-6 yılda biriktirmiş olsa bile çoğu bir şey almak istiyor, bazıları yatırım gözüyle bakıp (veya kaçak iş yapıp vergi kaçırıp vs) deli gibi alıyor. Doğrudur bence.
0
nhk ni youkosu
(15.08.21)
Yurtdışında da para biriktirmek o kadar kolay değil. Alır ama 8-10 yılda alır. 2 milyonluk evi 10 senede almak gayet iyi.
0
matta
(15.08.21)
@nhk ni youkosu, arkadaşınız 40 bin euro'ya yazlık bulabilirse beni de haberdar etsin :) Bahçeli mahçeli yazlığı geçtim, ara kat apartman dairesi bile yok o fiyata.

Benim anlamadığım şey euro'nun artış hızı evlerin artış gerisindeyken kredi falan almadan nasıl ev alabildikleri. Karı koca ayda toplam net 6 bin euro civarı kazanmadıkça veya burfak'ın dediği gibi dönerci zinciri yoksa bu şartlarda bana pek mümkünmüş gibi gelmiyor.
0
🌸yürümeyin
(15.08.21)
gerçek. Örnek, dayım.
fransa lyon'da pazarcı. pazara tezgah açıp sebze-meyve satar yıllardır.
2 senede bir de değil, her sene ya daire, ya arazi filan alır.
0
etna
(15.08.21)
Gerçek örnekleri var.
Ama bunlar İstanbul, izmir bakmiyor. Gidiyor köyünde ya da ic anadoluda vs bakiyor.
Bir de oralarda baya kötü yasiyorlar, örnek;
Adam belcika hollanda sinirinda. Gidip Hollanda'da elma topluyor Belçika'da yaşıyor.
Eşi sürekli tanıdıgi yerlere is aramaya geldi is vermedik belgesi imzalatip yillardir issizlik maasi aliyor.
Çocuklar sürekli ayni evde, paralar bir yerde birikiyor.

Bu paralarla karaman'da bina yaptilar iste.

Yani harbiden Avrupa'da düzgün yaşayıp (spor, müze, konser vs gezen, başka ülkelere giden, hobiye sahip olan, arada dışarıda yemek yiyen vs) tipler bunu zor yapar. Ama bahsettigim kisiler çocuklarla beraber 3-4 kisi çalışıp ayni bütçeye atiyor.

Bu değil ki her sene aliyor. Ama kendi acimdan düşünürsem eşim de benim kadar alsaydı ve dümdüz bomboş bir hayat yasasaydik tahmini ayda 2000 euro kenara atardik. Yilda 24bin euro eder. Iki yilda 500bin lira eder. Bunla da Türkiye'nin dandik geri kalmis illerinde ev alinir.
0
logisticsmanager
(15.08.21)
600 bin nerde ev hocam? anadolunun ilçelerini bi gezin. 200-300 bine yeni yapılı güzel 2+1 3+1 ler var. anadolu dediğiniz ankara merkez falan değildir umarım. gurbetçilerin de çoğu şehir merkezinden değil ilçesinden vs. göçenler zaten.
0
fff02561
(15.08.21)
Evet gerçek. eşimin akrabaları var isviçrede, gelip gaziosmanpaşa'dan apartman falan alıyorlar. binanın yüzüne bakmazsın, yıkıldı yıkılacak, yatırım olsun geldiğimizde kalırız, kalacak yer parası vermeyiz, kentsel dönüşüme girince de para yaparız diye alıyorlar. bu arada beyaz yakalı olarak karı koca çalışarak ayda 2 bin euro kenara atılabiliyor bir çok ülkede, mümkün yani. daha yeni bir arkadaşımın üsküdarda çok merkezi ve manzaralı, ama çook eski harabe gibi bir evini bir gurbetçi satın aldı. zam bile yapmadı kiraya, sıkıntı yok kentsel dönüşüme girince para yapıcam diyor. mantıklı bence.
0
roket adam
(15.08.21)
almanya'da sıvacı tanıdığım var. baya bildiğin iş falan alıp gidip sıva yapıyor evlere, çok güzel paralar çeviriyor. dükkanı var, anlaştığı evlere, boyayı malzemeleri de kendi satıyor. 2-3 sene de bir gelip ev almıyor ama o güçten fazlası var. kuzenim de var belçika'da (fırıncı dükkanları var) o da sağlam kazanıyor. bir gelip 2-3 katlı havuzlu villa dikip gidebiliyorlar. maaşlı işçilerin zaten max maaşı 4-5 papel oluyor
0
avatar is back
(15.08.21)
Eski jeneresyon gidenleri beyaz yakalı düşünmemek lazım,çoğu orada ticaretle uğraşıyor ya da esnaf.Bunlar zamanında istanbulda, bizim anamız babamızın yüzüne bakmadığı bölgelerden,arsaları kapatmışlar.Depremden sonraki yıllarda da müteahitlere vermişler kat karşılığı.Bir arsadan 8-10 dairesi dükkanı vs olmuş.Tabi hepsi kirada.Türkiyede de para birikiyor yani.1999 dan beri istanbulda kiracıyım.Şimdiye kadarki tüm evsahiplerim almancıydı.Ve oturuduğum apartmanların yarısına sahipler ve kira topluyorlar.
0
arenas
(16.08.21)
abd'de ucu ucuna geçinen biri, geçen sene kendisinin ve eşinin kredi kartı nakit çekim limitiyle antalyadan 3+1 ev satın aldı.
0
yemrem
(16.08.21)
(6)

Dizi izledikten sonra gelen his

Kediyi üzdün
Bugün tüm gün evdeydim Netflixte geçirdim çoğu zamanımı bir programa denk geldim; Paris’te bir aile şirketi kurmuşlar lüks evleri satıyorlar. Onu izlerken Paris’i görürüm diye başladım zaten sonra dolanırken emily in paris diye bir diziye denk geldim. Şu an o kadar mutsuzum ki… insanlar dışarıda ben
Bugün tüm gün evdeydim Netflixte geçirdim çoğu zamanımı bir programa denk geldim; Paris’te bir aile şirketi kurmuşlar lüks evleri satıyorlar. Onu izlerken Paris’i görürüm diye başladım zaten sonra dolanırken emily in paris diye bir diziye denk geldim. Şu an o kadar mutsuzum ki… insanlar dışarıda benim burada hiç sahip olamayacağım bir özgürlüğe sahipler. Ben Twitter’a girer girmez taliban, tecavüz, yangın o bu vs görüyorum. Bizim bütün ömrümüz mücadeleyle mi geçecek ya? Gidebilsem anında giderdim bu ülkeden ama yaş 29 ve yurt dışına gidecek bir işe sahip değilim. Gerçekten her dizi film sonrası insanların ne kadar rahat hayatları olduğuna takılıyorum. Bir kadın olana eve çıkmak bile bu ülkede 100 tane hesap yapmayı gerektiriyor. Bu korkuyla bu yaşta ailenin yanındayız. Güvenlikli muhit bulsan ekonomin yetmiyor. Yaşamak bu olmamalı. Sorum yok aslında ama sormuş olmak için sorayım, bu dizilerden sonra aynı hislere kapıldığınız oluyor mu?
0
Kediyi üzdün
(15.08.21)
Zaman zaman bana da oluyor aynı his, aklıma daha kötü şartlarda yaşayanlar geliyor ve şükretmeye çalışıyorum.

Bir de Avrupa'da Amerika'da herkes toz pembe bir hayat yaşamıyor. Bunla da teselli olmaya çalışıyorum
0
buffy de vampir sayılır
(15.08.21)
bana tuhaf gelen şey bunun dizi izlediğinde olması :) ben bunu sokağa çıktığımda, alışveriş yapmam gerektiğinde falan hissediyorum. diziler tam aksine mental olarak o dünyanın içine girmemi sağladığı için biraz rahatlatıyor. şu ara bron/broen izliyorum mesela. evet o dünyayı görmek yaralıyor ama diziyi izledikten hemen sonra şöyle deri ceketimle sokağa çıktığım zaman sanki ben de isveç'te yaşıyormuşum gibi düşünebiliyorum kısa süreliğine de olsa. yani bir nevi algımı değiştirmiş oluyor tükettiğim içerik, içinde bulunduğum durumu daha çekilebilir hale getiriyor. boktan hayat yaşıyorum hissi izlemediğim, okumadığım, gerçeklerle baş başa kaldığımda vuruyor beni.

sorularının cevabı da "evet" maalesef. şanslıysan iyi yaşarsın. yoksa dünyada 8 milyara yakın insan var. her gün ne dramlar, ne korkunç şeyler yaşanıyor. yiyecek ekmeği, içecek suyu olmadığı için ölüyorlar. taciz, tecavüz, şiddet... her türlü pislik dünyanın her yanında her saniye yaşanıyor.

biz biraz rahat büyüdük, elimizin altında internet vardı, avrupa'da ve abd'de neler olduğunu gördük. medya etkisiyle gördüğümüz için doğal olarak olduğundan da güzel geldi tabii bize. o yüzden nedense bunu hak ettiğimizi, buna layık olduğumuzu, o "harika" şartların bizim de hakkımız olduğunu düşünmeye başladık. bunları elde edememek bizi yaraladı.

halbuki kimsenin bir şey borçlu olmadığı, belki bir avuç insan (eş dost vs) haricinde kimsenin umursamadığı canlılarız. bugün sarhoş bir şoför ezip geçse toprağın altına koyacaklar, anamız babamız üç gün ağlayacak, sonra yok işte.

dünya adil, iyi, dengeli bir yer filan değil. bazı insanlar ve toplumlar şanslıymış veya zamanında çok çalışıp elde etmişler bunu, bir şeyler olmuş işte. bizim şu an yaptığımız belki 2-3 nesil sonrasını etkiler, bize yine bir halt olmaz.

hiç mücadele etmeyelim, isyan etmeyelim, bırakalım sığır gibi yaşayalım demiyorum kesinlikle. tam aksine yenilmiş zihniyetin çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. demek istediğim kimse bize bir şey borçlu değil ve "onlar rahat yaşıyor ben niye yaşamıyorum?" sorusunu sormak manasız. kimse bize öyle yaşayacağımızın sözünü vermedi, kimse bunu vadetmedi.
0
alevli deniz sortu
(15.08.21)
Lisede gossip girl izlerkenki hislerim aklıma geldi duyuruyu görünce. Diziyi izledikten sonra resmen moralim bozuluyordu durduk yere, ne hayatlar var diye. bölüm bitince küçük dünyama dönüyormuş gibi hissediyordum. sonra baktım gerçeklik algımı bozuyor, "dizi lan bu" dedim ve bıraktım. böyle şeyler üzerinden kendini mutsuz etmenin kimseye bir faydası yok. Moral bozmak için türkiye gündemine dalmak yetiyor zaten. bir de keyiflenmek için bakılan şey moral bozuyorsa işe yaramaz.
0
olutaklidi
(15.08.21)
bana olmuyor açıkçası. çok o kadar gezmeyi, yeni yerler görmeyi seven bir yapım yok, belki ondandır. 5 sene fransa'da yaşadım, amerika'da da bir 3 ay kadar kaldım; chicago, milwaukee gezer dururduk. geçen hafta da amsterdam'a bir gittim geldim ama öyle çok da bir numarasını göremedim. sıradan bir avrupa şehri işte :D

şu anda da paris'e 30 km uzaklıkta bir yerde oturuyorum mesela. istesem her gün gider gelirim trenle, sabah giderim akşam dönerim. gidip geliyorum da, ama o da sıkıyor bir süre sonra. louvre'u mu gezmek istiyorsun mesela, orası da kalabalık. mona lisa'ya 50 kişinin ardından bakmak, saatlerce kapıda beklemek için sabrınız varsa yer değiştirebiliriz yani. catacombes de paris'ye gitmezsem üzülürüm ama hehe.

dağ başında tek başıma sessiz sakin yaşamayı tercih ederim. o yüzden gelecek planlarım arasında türkiye'ye kesin dönüş yapmak büyük bir yer tutuyor. hatta şurada (www.eksiduyuru.com
) sormuştum, zamanınız varsa bir okuyun, öneri alınır :D edit: linki bir türlü verememişim, düzelttim.

yaklaşık 2 senedir türkiye'ye gelemedim, belki o zamandan beri çok şey değişmiştir, bilemiyorum.
0
chezidek
(15.08.21)
@chezidek, sen zaten Avrupa’da olmazsa da döneceğin alternatif olarak şanslısın. Hayalimde yer tutan bir diğer şeydir toprakla hatta ve hatta üzümle ilgilenip şarap yapmak. Eğer döner ve işe başlarsan lütfen bana haber ver. Mali müşavirliği bırakır bağcılık yaparım :D ( evet sıkıldım işimden)
Fakat duyuruna yazılan bir cevap çok mantıklı geldi, sen Avrupa’da kalıp işe orayla bağlantı kurarak devam edebilirsin.
Peki tam da istediğim yerde Fransadasın, merak ettiğim şu; orada bir çevren olmadı mı? Bırakıp gelmek istemeyeceğin dostluklar kurmadın mı?
0
🌸Kediyi üzdün
(15.08.21)
mesaj attım hocam.
0
chezidek
(15.08.21)
(10)

Kendinizden en fazla

global pandemic
kaç yaş büyük birisi ile ilişki yaşadınız ?
kaç yaş büyük birisi ile ilişki yaşadınız ?
0
global pandemic
(14.08.21)
12 (erkeğim)
0
tabudeviren
(14.08.21)
10 (e)
0
chezidek
(14.08.21)
7 yaş, kadınım.
0
candide
(14.08.21)
ben 23'ken sevgilim 28 ya da 29'du, erkeğim. en fazla bu.
0
alevli deniz sortu
(14.08.21)
8 k
0
tamam sakinim
(14.08.21)
8,e
0
jelly bear
(14.08.21)
5 k
0
şarkı güzel ama ingilicce
(14.08.21)
Bilmiyorum ama siyah beyaz fotolari vardi :(
Erkegim.
0
divit
(14.08.21)
Flörtte 17, sevgilikte 8 yaş
0
mantarsevmem
(14.08.21)
23, k.
0
blatta hiberna
(15.08.21)
(4)

Ukrayna ya giderken dolarla mi euro ile mi grivna ile mi gitmek mantıklı?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(14.08.21)
Dolar.

Türkiye'de doğrudan grivna yaparsanız çok zarar edersiniz.

Oraya gidince şehir içindeki bir döviz bürosundan dolar/grivna dönüşümü yapmak en karlısı. Havalimanında da öpüyorlar.
0
armagan abanuz
(14.08.21)
ben yaniniza ihtiyaciniza gore bir miktar dolar almanizi, hryvnia isini ise enpara bankamatik karti ile oradaki herhangi bir bankadan cekerek halletmenizi tavsiye ederim.

www.qnbfinansbank.enpara.com
0
bollocks44
(14.08.21)
Dolar
0
hayley williams ile evlenecek genc
(14.08.21)
dolar da olur euro da. fark etmez.

buradan hrivnayla gitmek makul değil çünkü burada işlem hacmi yok o paranın. çok fazla kesinti yapılır. aynı şekilde orada türk lirasını grivna yapmaya çalışmak zulüm, o yüzden yanınızda euro ya da dolar bulunduğundan emin olursanız daha rahat edersiniz.

yıllar öncesinden aklımda kalan bir örnek vereyim, kurun lira = 11 hrivna civarında olduğu dönemde arkadaşım döviz bitince mecbur lira bozdurmak zorunda kalmış ve birkaç döviz bürosundan eli boş döndükten sonra bi' yerde 7 hrivnadan halledebilmişti. düşün yani insanlar havalimanındaki %3-5'lik komisyondan bile kaçıyor (haklı olarak) arkadaş %30-35 kaybetmişti.
0
alevli deniz sortu
(14.08.21)
(8)

Bu duygumun kalıcı olmasından çok korkuyorum. Geçer değil mi?

magni
Merhabalar. Bu Temmuz başında çok sevdiğim kız arkadaşımla ayrıldık. Ayrılmayı istedi, tamam dedim. Ayrıldık. İlk günlerde bayağı üzülsem de gün geçtikçe durumu kabullendim ve yeni hayatıma odaklanma kararı aldım.Ufak ufak hayatıma bir takım yenilikler katabilmek için girişimlere de başladım tabi. D
Merhabalar. Bu Temmuz başında çok sevdiğim kız arkadaşımla ayrıldık. Ayrılmayı istedi, tamam dedim. Ayrıldık. İlk günlerde bayağı üzülsem de gün geçtikçe durumu kabullendim ve yeni hayatıma odaklanma kararı aldım.

Ufak ufak hayatıma bir takım yenilikler katabilmek için girişimlere de başladım tabi. Dating app'lerde kadınlarla eşleşiyorum, konuşuyorum ama içimde zerre ilgi ve heyecan duygusu yok...

Elimde olmayan bir şekilde her konuştuğum kişiyi, ayrıldığımız son kız arkadaşımla kıyaslıyorum. Onunla ilk andan itibaren kolaylıkla fark edilebilir düzeydeki çok güçlü iletişimimizi, yazışırken/konuşurken üst seviyede eğlenebilmemizi mizahımızı, onun fiziksel olarak çekiciliğini her konuştuğum kişide beynim otomatik olarak arıyor; olmuyor.

Kısacası şu an sohbet ettiğim kadınlara dair hiçbir "tanıma motivasyonu" hissedemiyorum. Yani elbette ki yazışırken aşık olayım falan gibi aptalca bir şeyi kastetmiyorum. Karşımdaki insana dair hiçbir heyecan ve ilgi duygusu içimde canlanmıyor bile, sıkılıyorum, bunu kastediyorum.

Böyle kalırım diye çok korkuyorum. Geçecek değil mi? Ne zamana geçer? Nasıl geçer?
0
magni
(03.08.21)
Herkesle o iletişimi ya da yakınlığı yakalayabilmek imkansız zaten. Bütün olay o "enerjiyi" bir kez daha başkasında bulabilmekte. En azından arıyormuşsunuz, doğru kişiyle tekrar heyecanlanırsınız bence.
0
inawen
(03.08.21)
Geçiyor ya. 1 sene olur 2 sene olur 3 sene olur. Ama her türlü geçiyor.
0
westblack
(03.08.21)
hala henüz yeni bir ayrılık sayılır. tabii ki geçecek.

zamanın gücüne güvenin, sonrasında yeni heyecanlara, mutluluklara, deneyimlere hazır olun :)
0
elma
(03.08.21)
Gecer ama yabancilarin closure dedigi o seyi yasamaniz, yani o defteri kapatmaniz gerekiyor. “Cok seviyodum, ayrilmak istedi, tamam dedim, kabullendim” seklinde tarif ettiginiz durum o defteri kisa zamanda kapatmak icin yeterli olmayabilir. Hatta zaman gectikce eski sevgilinizin eksi yönlerini unutup o iliskiyi daha da idealize etmeye baslayabilirsiniz ve öngördügünüzden daha uzun sürebilir bu sürec. Eski sevgilinizin ayrilma istegine yol acan sebepleri iyice anlayip onun sizin icin dogru insan olmadigina ikna olmaniz gerekiyor. Bunun da nasil olacagini en iyi siz bilebilirsiniz. Sizi ve eski sevgilinizi yakindan taniyan ve akli basinda bir kisi bu konuda size yardimci olabilir.
0
catgroove
(03.08.21)
Geciyor+1. Eskisi gibi heyecan hissedemediginiz icin ya da hissedemeyeceginizi dusundugunuz icin paniklemeyin, cunku bazen hissetmek bazen de hissetmemek normal. Hicbir duygu durumunda sonsuza kadar kalinmiyor, illa ki degisiyor.
0
logic
(03.08.21)
Geçiyor. Bunun için gez dolaş tanış eğlen..inan ondan iyileri var
0
photo85
(03.08.21)
bir ay geçmeden dating app kurup milletle flörtleşmeye başlamışsın zaten, daha ne kadar kolay olmasını bekliyordun ki? ayrılığın ertesi günü başkalarına karşı aynı hisleri duyacak halin yok. o iş bazen yıllar alıyor da ayrılır ayrılmaz dating peşinde koşan insanların "çok acı çekiyorum" tribini hiçbir zaman anlamadım, kusura bakma. yaptığını yargılamıyorum asla. sadece fikir olarak tuhaf geliyor. birine aşıksın, tüm hislerinin hala onunla ilgili olduğunun farkındasın, üzerinden öyle 2-3 ay da değil en fazla bir ay geçmiş, şimdiden dating peşinde koşuyorsun. ilginç bir denklem.
0
alevli deniz sortu
(03.08.21)
@alevli deniz sortu başka biri aklıma girsin de onu bir an önce unutayım istiyorum, o yüzden dating app.. ama bu noktada da başlıkta bahsettiğim durum karşıma çıkıyor. kısacası şu an öyle de olmuyor, böyle de olmuyor.
0
🌸magni
(03.08.21)
(7)

Kola içenler, haftada kaç litre ?

ssiradanbirigibi
Haftada kaç litre içersiniz ortalama?
Haftada kaç litre içersiniz ortalama?
0
ssiradanbirigibi
(21.07.21)
İçersem yemeğin yanında bi kutu kola içiyorum genelde. Haftada ortalama 2-3 kere dışarıda yesem, 0.5 - 1 litre arası ediyodur. Eve almıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(21.07.21)
Valla değişiyor. Pizza tarzı fast food varsa deli gibi gidiyor. Yemeksiz pek içmem gibi. Illa bir rakam olacaksa 1.5 litre diyeyim haftalık.
0
j r r tolkien hayrani
(21.07.21)
0.5
0
dissendium
(21.07.21)
Kola en sevdiğim şeylerden biridir. Maksimum ayda bir litre tüketirim. Ama her ay değil kesinlikle.
0
ruhen hastayim ben
(21.07.21)
@konetsu baya çokmuş zamanında. herhangi bir sağlık problemi oluştu mu peki buna bağlı olarak peki?
0
🌸ssiradanbirigibi
(21.07.21)
sağlam içiciyken günde ortalama bir litre, fiziksel aktivite nedeniyle daha fazla sıvı ihtiyacı olduysa dönem dönem 1.5'a çıktığı olurdu. su yerine kola (nadiren başka gazlı içecekler) tüketiyordum bir nevi. tabii bu durum 19-20 yaşındayken fit bir delikanlı olan şahsımın takip eden altı yıllık süreçte yaklaşık 50 kilo alıp çeşit çeşit hastalık yaşamasına, ağzında diş kalmamasına neden oldu, orası ayrı... artık her anlamda çok daha dikkatli beslenmekle beraber ayda birkaç bardak hala içiyorum yalan yok, milletimiz affetsin.
0
alevli deniz sortu
(21.07.21)
Bir dönem aşırı tüketiyordum. Sonra kahvede ve çayda şekeri kesince kola inanılmaz şekerli gelmeye başladı ve bu sayede farkında olmadan azaltmış oldum bir anda. Yine de hafta bir litre kadar, yemekle birlikte, tüketiyorum.
0
ultranil07
(22.07.21)
(7)

fazla kilolar, kilo vermek, spor salonu vs.

jamesdeanbradfield
merhaba, 26 yaşında 172cm 93 kilo bir tosuncuğum. bir ay öncesine kadar 105 kiloya sahipken intermittent fasting ile 1 ayda 12 kilo verdim. hala 1. sınıf obezite olduğum için gücümün yettiği kadar devam edeceğim if'e. çok hızlı kilo vermenin yanında hedefim 70-75 kilo arası. tahminen yılbaşında hede
merhaba, 26 yaşında 172cm 93 kilo bir tosuncuğum. bir ay öncesine kadar 105 kiloya sahipken intermittent fasting ile 1 ayda 12 kilo verdim. hala 1. sınıf obezite olduğum için gücümün yettiği kadar devam edeceğim if'e. çok hızlı kilo vermenin yanında hedefim 70-75 kilo arası. tahminen yılbaşında hedefi tutturacağım.

soru şu; şimdiden ufak sarkmalara tahammülüm yok. spor salonuna gitmeyi düşünüyorum. bu boy ve kiloyla hayatında hiç spor salonuna gitmemiş birisi daha hızlı fit olmak için ne yapabilir? hangi programlar önerilir? youtube'da birkaç program izledim powerlifter başlangıcında olanlar bile korkunç idmanlar yapıyor... ne kadar süre zorlanırım? hedefim şişkin görünmek değil sadece sarkmaları engellemek. ve az da olsa kol ve karın kası yapabilmek.
0
jamesdeanbradfield
(18.07.21)
ağırlık antrenmanları faydalı olabilir. hafif ağırlıklarla başlayabilirsiniz. henüz hamken çok zorlayıp ağır antrenmanlar yapmak hem sakatlık riskine yol açar hem de motivasyonunuzu kırar. spor salonundaki hocalar yardımcı olabilir aslında ama onlarla çalışmak istemiyorsanız da "beginner lifting exercise" gibi aramalar yapıp uygun gördüğünüz bir programı seçebilirsiniz sanırım.

tabii "kas yaparken göz çıkarmak" durumunu yaşamamak için beslenmenize çok dikkat etmeniz lazım çünkü normalde kilo verirken kas yapmak zordur çünkü kilo vermek için kalori açığı, kas inşası için kalori fazlası gerekiyor. o yüzden makrolar ve antrenmanlar konusunda hassas olmak gerekebilir.
0
alevli deniz sortu
(18.07.21)
@alevli deniz sortu teşekkür ederim, yalnız çalışmayı sevdiğim için salondaki hocalar vs. hiç aklıma gelmemişti. dediğiniz gibi yararlı olabilirler. ama şu aşamada ikinci paragraftaki acı gerçeği unutmuşum. günde max 500 kalori alıyorum. makrolarım %50 karbonhidrat %30 protein ve %20 yağ. bu durumda sanırım kas yapmak imkansız. sarkmalar için ağırlık kaldırsam yeterli o halde...
0
🌸jamesdeanbradfield
(18.07.21)
hocam ne yaptınız? :/ günde 500 kaloriyle bırakın kas yapmayı, vücudu direkt elinize alırsınız. metabolizmanıza ciddi zarar verirsiniz. nadiren IF ile birlikte yapılabilir tabii (örneğin haftanın bir günü sadece 500 kaloride kalırsınız, tam gün oruç tutmuş gibi olursunuz) ama onun dışında uzun vadede hem sürdürülebilir değil hem de yararından çok zararı olur. kilo vermek için acele etmeyin. çok hızlı vermek de sarkmaları olduğundan daha kötü hale getirebilir. genel olarak düşük karbonhidrat ve IF zaten yeterince verimli bir yaklaşım, aceleye gerek yok.

ideal kilonuza yaklaştıkça daha yavaş vermeye başlayacaksınız. onu da düşünün. o noktaya geldiğinizde vücut diyecek ki, "sen benim ekstra 25 kilom varken günde 500 kalori alıyordun. al yakmıyorum ben de o zaman, git hadi 100 kalori ye de yakayım". bu kadar düşük kalori sağlıklı değil, uzun vadede kilo vermeyi sıkıntılı hale getirebilir.
0
alevli deniz sortu
(18.07.21)
@alevli deniz sortu vallahi herkes aynı şeyi söylüyor da şimdiye kadar bir zararını görmedim şahsen. gün boyu evde oturduğum için hiçbir sıkıntı yaşamadım. vücudum da alıştı. if'le beraber yapıyorum zaten. 24/0-500 kalori. ve o tek öğünde yemek yemek bile istemiyorum. ama sizin de dediğiniz gibi ileride sıkıntısı çekeceğim kilo verme konusunda. yavaş yavaş arttırmaya bakayım. yine de maksimum 1000 olur.

tekrardan teşekkür ederim, ben hep kısa vadeyi düşündüğümden bahsettiğiniz kalori açığı mevzusunu hesaplayamamıştım...
0
🌸jamesdeanbradfield
(19.07.21)
Bmr 1800 kalori, siz 500 aliyorsunuz. Bütün gün yatsaniz zaten 1300 kalori aciginiz var.
Powerlifter antrenmani falan yapamazsiniz iki gün sonra bayilirsiniz bu kalori alimi ile.

If yapmaniza gerek yok zaten bu kalori alimi ile her türlü kilo verirsiniz. Kas mas her şey yanıyor tabi. Su anki aliminiza göre ayda 5 kilo verirsiniz, oturdugunuz yerde bütün gun dursaniz ama hareket ettiginiz icin daha fazla olur.

Saglikli değil. Kalori artirmazsaniz herhangi bir sarkma önleme vz gibi bir hayaliniz olmamali.
En az kg*1.5gr-2gr protein almaniz lazim ki kas yapabilesiniz (sporla beraber).
0
logisticsmanager
(19.07.21)
@logisticsmanager son bir haftadır günde 8-10 km yürümeye başladım. yüksek tempoda kilometreyi 9 dakika civarında alıyorum. 75-90 arası yürüyorum. runkeeper verisine göre her yürüyüşüm 600-700 kalori götürüyor benden. bunun dışında evde mekik ve yay çekiyorum.

şimdi benim bu hesaba göre metabolizmamı ve vücudumu fazla hırpalamadan ortalama kaç kalori almam lazım sizce? 80-85'i görünce spor salonuna gideceğimi de varsayıp if'e devam etmemi de göz önüne alarak tabii.
0
🌸jamesdeanbradfield
(19.07.21)
Hocam salonlarda korona falan kapılır mapılır. Parklardaki belediye aletlerine falan takıl boş olduğu zamanlarda. En azından açık hava.
0
d max
(19.07.21)
(24)

gelin dertleşelim - neden daraldınız?

pati
bu ara sizi daraltan, adeta ruhunuzu mengeneyle sıkıştıran neler var?açılışı yapayım: bana bağımlı bir canlı olmasının üzerime yüklediği baskıdan daraldım.
bu ara sizi daraltan, adeta ruhunuzu mengeneyle sıkıştıran neler var?

açılışı yapayım: bana bağımlı bir canlı olmasının üzerime yüklediği baskıdan daraldım.
0
pati
(09.08.20)
Koronanın bok ettiği planlarım vardı. Gideceğim konserler, gezeceğim yerler, yapacagim şeyler vs yalan oldu hep. Onlara üzüyorum. Hevesle aldığım enstrümanıma gerektiği kadar kendimi veremiyorum. Havalar cidden çok sıcak ve çok bunaldım bu korona muhabbetinden.
0
Amaranta ursula
(09.08.20)
burun altı maskeli tipler. maskesizlerden bile daha sinir bozucu.
0
avianthem
(09.08.20)
İnsanlarla anlasamamaktan daraldim. Yargı dağıtma gibi bir misyonum varmış gibi herkesin bir falsosunu bulup oradan insanların iletişim kurmaya degmeyecek kadar bozulduğu anlamlarını çıkarıyorum. Herkese bu kadar öfkeli olmaktan sıkıldım, daraldım.
0
epistemic_regress
(09.08.20)
Ailemden, Ankara’dan ayrılıp yine kendi başıma yaşadığım ve hiç sevmediğim İstanbul’a gelmek... Buradaki evi kapatıp Ankara’ya geri göçme düşünceleri ama evin ağırlığını hissetmek, kapatamamak, bu kadar eşya ne olacak hissi...
0
silverleaf
(09.08.20)
Hayat, güzelken süper de değilken de çok boktan.
0
kisa
(09.08.20)
Öyle daralmadım, ruhum şey olmadı ama bazen diyorum ki basit bir günaydın mesajına hasret kaldım. Birisiyle karşılıklı olarak hoşlaşmak(?) güzel olurdu. İnsanlar çok farklı şekillerde, farklı yerlerde birbirini tanıyorlar. Güzel bir şey pasif olmamak sanırım.
0
bitchesaintshit
(09.08.20)
Covid belirsizliği daralttı beni de
0
freebird5406_2
(09.08.20)
corona.

okulların açılmasıyla, tatilcilerin dönüşyle vs eylül ortasında abartı bir şeyler olmasından çok korkuyorum. işin kötüsü ne kadar dikkat etsem de farketmiyor. en son hadi gezeyim diyerek sokağa çıkmam geçen yıl kış öncesi falandı galiba..
0
foolrules
(09.08.20)
nick i bir yerden hatirliyorum.

valla spora gidemiyoruz. motosikletler de cok pahali. covid yani ozetle. tv de de kayda deger birsey yok. bugun yorulduk cok gezdik ama halen tukenmedim.
0
baldan kaymak
(09.08.20)
Verimli olamama +1

Bir de bu yıl hayatım için baya büyük planlarım vardı. Yapmaya götüm yeter miydi bilmiyorum ama dünyanın haline bakınca mümkünlüğü tamamen ortadan kalktı gibi zaten.
0
peki madem
(09.08.20)
Birkaç günlük flörtümsünün çok düşünceli davrandığını düşünmesi ama aslında öyle olmaması sebebiyle bana trip atması. Çok mütevazi davranmam yüzünden beyefendinin bazı hareketlerine izin vermem sonucu olay saçma bir yere vardı. Zaten bir ton derdim varken bir de kendimi üzdüm. Şimdi tekrardan sınavlarıma, yapacaklarıma odaklanma vakti geldi:(
0
ekşi duyuru sever
(09.08.20)
Pandemi döneminde yıllık iznim -6'ya düştü.

Haftasonlari düzenli olarak "acil alınması gereken aksiyon" çıkıyor ve haftasonları pic oluyor.

Evden çalışma sürecinin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Muhtemelen 2 hafta sonra ofise döneceğim.

Kasım celbinde askere gidiyorum, yaş 27, 20 yaşında çocuklarla 6 ay geçireceğim. Üstüne vakaların gene tavan yaptığı dönem olacak muhtemelen ve çarşı vs olmayacak.

Terhisten sonra nasıl bir döneme gireceğimizi kestiremiyorum. Askere gitmeyi kafaya koyduğumda, askerlik sonrası 1 daha İstanbul'a dönmem, İzmir'de iyi kötü 1 iş bulurum diye düşünüyordum. Mevcut ekonomik şartlarda bu her geçen gün daha da zor 1 hal alıyor.

Ufak tefek şeyler haricinde hayatta pek bir amacım kalmış değil son 1.5 senedir. Olmasını da pek istiyor gibi görünmüyorum. Rüzgar nereden eserse o tarafa gideceğim bir hayat beni bekliyor gibi hissediyorum.
0
materyalist imam
(09.08.20)
Şu an en büyük sorunum maske takma zorunluluğu. İğrenç hissediyorum maskeyle, bir de gözlüklüyüm. Dünyanın bu kadar birbirine bağlı olmasından nefret ediyorum.
0
alfred
(09.08.20)
kasımdan beri işsizim, covid döneminde iyice kötüleşti piyasa, iş ilanları sıfıra indi.

şuan kendi şirketimi kurmaya karar vermiş durumdayım, müşteri nasıl bulucam onu düşünüyorum, düşünmekten daraldım, bu işi beceremeyeceğim korkusu var içimde.
0
mrtkp1234
(09.08.20)
kendimi bir oyunun içinde hissediyorum bu aralar. görevlerimi tamamladıkça daha zor ve stresli zamanlar önüme geliyor. sonra bir daha bir daha. önümüzdeki 1 ay istediğim gibi neticeler elde edersem düze çıkacakmış gibi hissediyorum. yorgun ama ümitliyim. bana dua edin veya şans dileyin. yazdım rahatladım, teşekkürler.
0
mekaniker
(09.08.20)
İşimden uzak kalmak beni boşluğa sürükledi. Yolcu gemilerinde çalışıyorum, haliyle hayat tarzımın tamı tamına zıddı bir duruma düştüm...
0
burka
(09.08.20)
Erkek arkadasimla ayrildik..
0
yuzır
(09.08.20)
Bi sebepten ekstra paraya ihtiyacim var ve maasimin cok az
olmasi ve arkasini topladiklarimin benden cok kazanmasi beni deli ediyor... hele biri var ki..

Arti mudur benim basarilarimi ortbas ederken digerlerini ortada basarilari olmasa bile parlatiyor, bu da maasa yansiyor..
Yetmezmis gibi onlarin basarisizliklarini da ortbas ediyor cunku aksi bi durumda mazallah ben one cikmis olurum
0
Kittie
(10.08.20)
İki gün önce birisi 'Hayalin ne?' diye sordu. İki gündür aralıksız en büyük hayalimin, gerçekleştirmek istediğim şeyin ne olduğunu düşünüyorum-ama bulamıyorum. Çok değil üç yıl önce ben bu kadar hedefi nasıl hayatıma sığdırırım diye düşünüyordum. Hangi ara kendimden bu kadar vazgeçtim merak ediyorum. Aynı kişi 28 yaşımda bende böyle bir dönem geçirdim dedi. Yaş bunalımıdır inşallah benimkide.. Kendimi bulamadığım için daraldım...
0
hayalhayal
(10.08.20)
yurtdışında yaşamak en büyük hayalim olmuştur her zaman. safi yabancı hayranlığından değil; farklı kültür, farklı vizyon, farklı şartlar... yaşadığım ülkenin durumundan bağımsız olarak "farklı" ve "yeni"yi deneyimlemek istiyorum.

çok yaklaşmıştım, önümüzdeki dönem erasmus yapma şansım oldu. her şey iyi giderken ve çarşamba günü vizeye başvuracakken allahsız havayolu firması biletimi iptal etti o günkü uçuş iptal olduğu için. değiştirebileceğim en erken bilet ise bir hafta sonrasına veriliyor. gittiğim yerde 14 gün karantinada olacağım da düşünülürse bu benim okula neredeyse üç hafta geç başlamam demek.

sonuna kadar deneyeceğim ama muhtemelen reddedecekler. şu yoklukta binlerce lirayı çöpe atmış olduk. hem param gitti hem hayallerim. o kadar uğraştık, geceleri stresten uyku uyuyamadık, belge peşinde koşturduk... sonuç? koca bir hiç.
0
alevli deniz sortu
(10.08.20)
covidden ve tatile gidememekten daraldım.
0
nothing in my way
(10.08.20)
Özel hayatımın bu ara karmaşık olması, ayrılık. kıştan rezervasyon yaptırdığımız otel tarafından virüs etkisiyle tatilimizin iptal edilmesi, 2 kedimin kayıp olması, bütün planlarımın tepetaklak olması. Korkunç bir zaman geçiriyorum, allah beterinden korusun.
0
Cremisi
(10.08.20)
Korona salgını yüzünden iznimi düzgün geçirememekten korkuyorum. Tek derdim bu çok şükür.
0
opitseri
(10.08.20)
Evden durmaktan. En güzel yıllarımı vasat olarak geçmesinden sıkıldım. Geçen sene çok güzeldi. Dolu dolu geçen bir seneydi.

Evdeki gereksiz gürültüden. Baksan dört kişiyiz ama hep gürültü var.

Ayrıca insanların ayak yapmasından sıkıldım. Doğru düzgün cevap vermemesinden. Rica ediyorsun doğru düzgün bir şey yok.
0
put it in your appropriate place
(10.08.20)
(10)

Bir ülkeden ev alarak ya da bir ülkede yatırım yaparak oturum izni almak

ms brownstone
İnternette biraz araştırınca sadece 250 bin euroluk bir ev alarak Yunanistan’dan ya da 500 bin euroluk bir ev alarak İspanya’dan direkt oturum izni alınabilirmiş gibi anlatılıyor hep. Ev dışında ekstra herhangi bir şey yazmıyor oturum izni için. Gerçekten bu kadar kolay mı bu işler? Parası olan herk
İnternette biraz araştırınca sadece 250 bin euroluk bir ev alarak Yunanistan’dan ya da 500 bin euroluk bir ev alarak İspanya’dan direkt oturum izni alınabilirmiş gibi anlatılıyor hep. Ev dışında ekstra herhangi bir şey yazmıyor oturum izni için. Gerçekten bu kadar kolay mı bu işler? Parası olan herkes istediği zaman Yunanistan ya da İspanya’dan oturum izni alabiliyor mu yani böyle? Eğer böyle değilse bu oturum izinlerinin gerçek işleyişi nasıl oluyor?

Hemen vatandaşlık verilmediğimi biliyorum. En az bilmem kaç sene o ülkede yaşamak, dil sınavını geçmek gibi şartlar oluyormuş vatandaşlık için. Ama oturum izni için para dışında hiçbir şey yazmıyor. Tecrübesi ya da konu hakkında bilgisi olanlar beni de aydınlatabilir mi biraz?
0
ms brownstone
(07.08.20)
Evet kolay. Ama 500 bin euro az para değil. Bundan daha fazla parası olan arkadaşlarım belli ülkelerden aldı bile. Bu konuyla ilgili çalışan ajanslar var onlara ulaşmak lazım. Oturum izni işin sadece başlangıcı onunla bitmiyor bu işler.
0
ozdek
(07.08.20)
haha bu kadar kolay mı derken? 250 bin ya da 500 bin euro'dan söz ediyoruz, nesi kolay o paranın? bu kadar parası olan adamlar genelde zaten "nereden oturum alsam" diye düşünecek insanlar değiller. onlar için tabii ki kolay.
0
alevli deniz sortu
(07.08.20)
@alevli deniz sortu; “bu kadar kolay mı” dediğim şey 250 ya da 500 bini kazanmak değil, para dışında bir tane bile etmen olmadan oturum izni alabilmek ki o kadar parası olan biri için soruyorum zaten soruyu.
0
🌸ms brownstone
(07.08.20)
amerikada da vardı bi zamanlar 500bin$ sanırım yanlış hatırlamıyorsam.
0
nahtoderfahrung
(07.08.20)
Evet oyle oluyor ama niye sasirdigini bilmiyorum. Normal bir insan icin saglamasi zor olmayan baska sartlari da oluyor. Oturma iznini alirsan yilin cogunlugunda oturman gerekiyor genel olarak.
0
dunal
(07.08.20)
@dunal; birkaç günlük turistik vize alırken bile bir sürü evrak topladığımız için birkaç senelik oturum iznini almak çok daha zor olur diye düşünmüştüm açıkçası. Bu yüzden şaşırdım biraz sadece ev alınca verilmesine.
0
🌸ms brownstone
(07.08.20)
Yani adamların ülkesine en kötü 300 bin euroluk taşınmaz para sokuyorsun. Onlarin amaci da parayi cekmek. 300bin euro ciddi bir para ve dünyada kac kişi bu parayi verebilecek ki?
Eger bu kadar paran varsa tahminen iyi gelirin de vardir e onu da vergilendirecekler vs.
Bu arada evrak topluyoruz diyorsun da biraz bakarsan sürecin 3-6 ay arasi sürdüğü yaziyor. Evi aldigin an oturma izni çıkmıyor yani, bir suru evrak topluyorsun gene. Ama bunu yapan sayisi cok az oldugundan o kadar detayli yazmamislardir.

Aynisini ülkede is kurarak da yapabilirsin.
0
logisticsmanager
(07.08.20)
Portekiz'de var. 150binlik aşağı yukarı hurda bir ev alıp epey masraf yapıp yenilettirirsen 3 yıl oturum izni sonrasında vatandaşlık veriyor. Araştırınız. İşleri takip eden insanlar var siz bişey yapmıyorsunuz yani.
0
mirafiori
(08.08.20)
işin güzel yanı, bu parayı ödeyince eve de sahip olunması. yani hibe etme gibi bir durum değil anladığım kadarıyla. yani x euro paraya hem oturum hem ev sahibi olunması. tereddütüne kesinlikle hak veriyorum. bu kadar kolay olmamalı. kesin bilmediğim prosedürleri, gereklilikleri vardır bu işin.
0
in a world of magnets and miracles
(08.08.20)
Ev almak otel rezervasyonu yapmaktan daha uzun bir prosedur zaten. Turkiye daha ucuza aldigin evin yanina vatandasligi hediye ediyor. Akliniza oturmayan ne ben anlamadim gercekten.
0
dunal
(08.08.20)
(14)

Dolar neden zıplama yaptı

bf
Pek takip edemedim bir olay oldu da ben mi kaçırdım savaşa falan mı girdik
Pek takip edemedim bir olay oldu da ben mi kaçırdım savaşa falan mı girdik
0
bf
(06.08.20)
zaten baskılıyorlardı, herhalde bu işi yapmak için kullandıkları kaynak azaldı. şimdilik göründüğü kadarıyla (en azından sıradan vatandaşa gösterildiği kadarıyla) değişen bir şey yok. pamuk ipliğine bağlı olduğu belliydi. o koptu herhalde.
0
alevli deniz sortu
(06.08.20)
Baskiliyorlardi zaten, gerildi gerildi sonra da koptu iste.

Herkesi salak, kendini kurnaz sanan vasat bir kasabali zihniyetle bu kadar.
0
baldur2
(06.08.20)
10 tl olur yakinda
0
müptezel dostoyevski
(06.08.20)
kuş uçtu, beybi. kasada para kalmadı. bayrama kadar zor tuttular, patladı.
0
anarsika
(06.08.20)
Bir sure 6,80 lerde baskiladilar. Ama artik dayanacak guc kalmadi galiba. O yizden artiyor. Ama endise etmeyin eylul agustosdan daha iyi olacak. Bize oyle soylediler
0
exlibris
(06.08.20)
Dıj güçler.
0
himmet dayi
(06.08.20)
Zıplama dediğin %1.5 mu ne yükseldi, o da epeydir beklenen bir yükselmeydi zaten. Şu an için beklenmedik bi durum yok. Herkes ona göre pozisyon almıştı bile.
0
roket adam
(06.08.20)
Yuzde 1,5 mu?
1 hafta once 6,95 idi.
Gunde yuzde 1,5'a normal mi diyorsun?
0
baldur2
(06.08.20)
Hadi %1,5'a normal diyelim.

Sadece Bugün %3,22 arttı dolar. Buna normal diye de ne bileyim.
0
himmet dayi
(06.08.20)
@roket adam ; Normal mi ? ne işle meşgulsünüz bilmiyorum, dün 2500 kg hammadde aldım dolarla satılıyor. Adam muhtemelen saçını başını yoluyordur bugün. O durduk yere zarara girdi zira malı yerine aynı fiyatla koyamayacak. Biz sabahtan beri müşteriye satışı durdurduk diyoruz (nakit sattığım halde ) , malıma fiyat biçemiyorum bende aynı şekilde kaçtan yerine koyacağımı bilmiyorum.

Bu durum normal ise ve gerçekten öngörerek,hesaplayarak bugünü göğüsleyebiliyorsanız, ben esnaf olarak elinizden öperim.Sevgiler saygılar.
0
synax
(06.08.20)
Ayasofya yı açtık ya ondan oldu.

aq sinirlerim bozuldu ya, dayanamıyorum. Akpli kiracılarınız olur, mahallenizde yanınızda yörenizde komşu akpli olur, akraba akpli olur falan. yardıma ihtiyacı olan birisi varsa hiç gözlerinin yaşına bakmayın, su bile vermeyin bunlara. Beter olsunlar.
0
eazy
(06.08.20)
Ekonominin e'sinden anlamayan adamlar bile dövizin çok büyük bir baskıyla 6,8-6,9 seviyesinde tutulduğunu, rezervlerin zaten azaldığını en azından okumuş ve ona göre pozisyon almıştır. Bankalardan forward kur aldığınızda bile hayvan gibi yüksek rakamlar ödeniyor, dövizin artacağını öngörmek için acayip bi ekonomist olmaya gerek yok. Eğer esnaf adam, yazın gelmesi gereken milyonlarca turistin getireceği dövizin gelmediğini, onun yerine o döviz açığını kapatmak adına hiç bir şey yapamadığımızı, ve bu koşullar sonucunda dövizin değerinin artacağını öngöremiyorsa, zaten batmayı hak ediyor demektir. Zaten bu yüzden piyasayı okuyabilenler dalgada sörf yapıyorlar, bu mevzuları anlamayanlar ise denizin dibini boyluyor.

@Synax, senin hammadde satıcısı da eğer malı aldığından ucuza satmadıysa zarara girmiş sayılmaz. Daha çok kar edebilecekken etmemiş oldu, zararda değil yani. Bunlar esnaf ağızları işte, 3'e alıp 5'e satıyor adam, 6'ya satamadığı için zararda hissediyor kendini. Zarar bu mudur?

İşin özeti bu ülkede doların 6 seviyesinde dolaşması normal değil. Araç fiyatlarının bu kadar düşük olması da normal değildi. Ev fiyatları da normal değildi. Faizler zaten hiç normal değil. TL'nin değer kaybetmesi ise gayet normal ve beklenen bir olay diye düşünüyorum. Devamında da ekonominin doğası gereği diğer düzeltmeler gelecek.
0
roket adam
(06.08.20)
serbest dolar zaten 7.2 falandı.

artık faiz tek çözüm.
0
duyurukullanıcısı
(06.08.20)
Zaten baskıyla duruyordu, eninde sonunda patlayacakti.
Asil duyuruda 2-3 arkadas var, bundan 2 ay once "doviz dusecek almayin, pandemi sonrasi yukselicez" falan diyorlardi, onlara sormak lazim bizden cok sey bildikleri belli. Vardir bir aciklamalari.
0
logisticsmanager
(06.08.20)
(18)

Şu işte çalışsam yapamazdım, rezil olurdum dediğiniz işler nelerdir?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hangi işi yapsaydınız elinize yüzünüze bulaştırırdınız, sakarlık, hata yapma oranınız daha yüksek olurdu veya beceriksizliğiniz yüzünden işten atılırdınız? "Kesinlikle bana göre değil, hayatta yapamam!" dediğiniz hangi meslekler var?Benimkisi açık ara garsonluk. Çay servisi falan
Merhaba arkadaşlar,

Hangi işi yapsaydınız elinize yüzünüze bulaştırırdınız, sakarlık, hata yapma oranınız daha yüksek olurdu veya beceriksizliğiniz yüzünden işten atılırdınız? "Kesinlikle bana göre değil, hayatta yapamam!" dediğiniz hangi meslekler var?

Benimkisi açık ara garsonluk. Çay servisi falan yaparken bile acayip kasılıyorum dökülecek diye, o yüzden 2 saatte götürüyorum yavaş yavaş. Sanırım normal garsonlar gibi hızlı getirsem her şeyi dökerdim. Yavaş getirsem de yavaş olduğum için kızarlardı. İki şekilde de atılırdım işten :)

Sizinkiler neler?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.08.20)
el marifeti gerektiren işler. 20 yıldır bilgisayar kullanırım hâlâ on parmak yazamam.
0
phonex
(03.08.20)
aynı senin durumdayım, garsonluk ya da "müşteri hizmetleri" tarzı tüm işler.

çok çekingenim çünkü, hiç öyle bir niyetim olmadığı halde insanlar kaba ya da saygısız olduğumu düşünebilirdi. bu durumda ekstra gerilip iyice dağılırdım. günlük yaşamda insanlarla iletişim kurmakta o kadar zorlanmıyorum ama bir restoranda mesela birilerine yanaşıp hoşgeldiniz, ne alırsınız demek yahut onlar masada otururken arkalarından sinsi gibi yaklaşıp masaya herkesin gözü benim üstümdeyken tabaklar koymak vs... düşüncesi bile baygınlık geçirtiyor bana. sunum yaparım, topluluk önünde konuşurum ama garsonluk yapamam gibime geliyor.

yalnız lisede nöbetçi olduğum gün yaşadığım bi' şey de var asla unutmam... okula girenlere defteri imzalatıyoruz, işte niye geldin vs. giren çıkan belli olsun maksat. diğer nöbetçi kız şey demişti bana, "ya sen çok asosyalim, çekingenim falan diyosun da gelen herkesle ne kadar güzel konuşuyosun, acayip şirinsin" demişti ahahaha hayatımda aldığım en efsanevi iltifat olabilir.

yani bilmiyorum belki yapamayız, rezil oluruz dediğimiz işleri yapabiliriz :(
0
alevli deniz sortu
(03.08.20)
Adaletsiz olmam gereken işleri yapamazdim herhalde. Mesela bi günümüz politikacisindan olamazdim muhtemelen :D
0
superfluid
(03.08.20)
Satış içeren herhangi bir işte çalışamazdım asla.
0
jazzabel
(03.08.20)
Kantincilik
Bankacilik
0
wishmaythşngs
(03.08.20)
Hakemlik. Turkiye'nin en zorlu meslegi, gerci su an Var geldi biraz isleri kolaylasti, yukleri azaldi. Kimseye yaranamiyorsun, tribunde isliklar kufurler girla. Ustune saibelere, iftiralar, aynisi pozisyon bize oldu calmadi, simdi caldi falan. Alt liglerde daha kotu, tribunler sahaya atlayip, bildigin tekme tokat dovuyorlar. Bu ortamda nasil hakem yetisiyor, insanlar nasil hakemlik meslegini seciyor sasiyorum.


Bir de Fatih Altaylilik zor is, adamin karsisinda Ilberler, Celaller, Murat Bardakcilar cikiyor programi nasil kotariyor. Yeri geliyor cok yerinde sorular soruyor, alakali cikarimlar yapabiliyor falan. 1 ay onceden sorulari alip konuya calisiyor mu napiyor bu herif. Laf cambazi tamam da bir derece kurtarir o, ya da cok saglam ciddi ekibi var, sorulari programlari yonlendiren.
0
freedonia
(03.08.20)
taksi şoförlüğü. araba kullanmayı hiç sevmiyorum ve kullanırken de çok dikkatsizim.günde 10 kez oraya buraya vururdum kesin.
0
violetsky
(03.08.20)
dinle alakalı her şey.
0
seyduna6687
(03.08.20)
Gazeteci
0
Naysnays
(03.08.20)
tıp doktorluğu, hemşirelik, att'lik. içim gidiyor gerçekten. çok zorlu çalışma şartlarına sahip.
ilkokul ve ortaokul öğretmenliği. o kadar veletle uğraşıp akıl sağlığımı korumam mümkün değil:(
0
black holes in the sky
(03.08.20)
Cerrah olsam paso birilerini öldürürdüm veya sakat falan bırakırdım, çok sakar adamım kesin 2 santim sağa falan kayardı elim.
0
noluyo yaa
(03.08.20)
Terzilik. Makasla duzgun bir sekil cikarmam imkansiz. Beceriksizim dikiste, nakista, asla basit bir orguyu bile yapamam.

Sakar olmama ragmen serviste calismisligim var. Basima kotu bir sey gelmedi, sakarlik seviyemi bildigimden 100 bardagi ayni anda toplayip show yapmiyordum.

Müzisyenlik yapamam. Basladigim enstrumanlarda hep ortalamadan cok daha hizli ilerleyebildim, iyi de kulagim vardir. Ancak deli isi olarak gordum. Ayni seyi 1000 kere calip kendimi gelistiremem, sabir isinden cikip otistiklige kayiyor bence.

Fazlasiyla tekrar gerektiren bircok isi yapamam.
0
buf-e kür
(03.08.20)
düşününce çok var da, şoförlük ve öğretmenlik birincilik için kapışır. araba kullanmayı hiç sevmiyorum ve pek beceremiyorum da. çoluk çocukğa, ergenlere ve onların velilerine de tahammül etmeyi, sabretmeyi kesinlikle beceremem.
0
pati
(03.08.20)
telefonla çok fazla konuşmamı, hiç tanımdadığım insanları telefonla aramamı gerektirecek işlerin tamamı...
0
levpontryagin
(03.08.20)
avukatlık kim gelse e sen haksızsın kardeşim hadi git cezanı çek derim
0
basond
(03.08.20)
Tıp ve tıpla ilgili hiç bir bölümü paradan bağımsız olarak kesinlikle yapamam.
0
roket adam
(04.08.20)
Çöpçülük ya da o minvalde kokuya neden olacak beden işçiliği
0
Unde bach canim
(04.08.20)
Doktorluk. Zamanında tip fakültesini kazanıp gitmedim bu sebeple; annem hala söyler durur ama gitsem de 2. 3. Sınıfta bırakır, her gün ağlayarak okula giderdim herhalde. Kan görmeye asla dayanamam, aşırı hassas midem var, yaraya vs bakamam. Ayrıca o kadar yoğun bir strese de dayanmam mümkün değil.

Bir de müzik ile ilgili herhangi bir şey yapamazdim. Sesim berbat, müzik kulağım yok, enstrüman çalamam. Lisede piyanoda iki dakikalik bir şarkı çalmayı bir dönemde zar zor öğrendim.

He bir de hukuk fakültesi mezunuyum ama sonradan ben bu işi yapamam deyip başka bir bölüm okudum. Fakülteye girmeden önce farkedeydim daha iyiydi tabii.
0
fraise
(04.08.20)
(14)

NBA'deki yeni oyun tarzı

ahm1
Birkac sezondur nba izlemiyordum. Bugun biraz baktim iki maca, su anda da washington-phoenix macina bakiyorum. Hicbir maci da cok izlemedim ama gordugum su ki nba bombok bir sey olmus. Adam ribaundu aliyor, tek basina kosuyor kosuyor sut atiyor, karsi taraftan gard ribaundu aliyorsa o da kosuyor kos
Birkac sezondur nba izlemiyordum. Bugun biraz baktim iki maca, su anda da washington-phoenix macina bakiyorum. Hicbir maci da cok izlemedim ama gordugum su ki nba bombok bir sey olmus. Adam ribaundu aliyor, tek basina kosuyor kosuyor sut atiyor, karsi taraftan gard ribaundu aliyorsa o da kosuyor kosuyor sut atiyor. Hucumlarin buyuk cogunlugunda genelde en fazla bir pas veriliyor.

Butun maclar boyle mi? Nba bu mu oldu yani, insanlar bunu mu izliyor? Bombok bir sey olmus, bu nedir ya.
0
ahm1
(01.08.20)
evet yaklaşık olarak buna dönüştü. sebebi istatistik verilerinin oyunu yönlendirmesi.

pas sayısı arttıkça basket bulma ihtimali düşüyor.
hücum süresi kısaldıkça verim artıyor.
orta mesafe yüzdesi daha yüksek olsa da üç sayı denemek daha verimli. orta mesafe neredeyse yok oldu bu yüzden.

kontrol edemedim ama yanlış hatırlamıyorsam bu videoda bu değişimlerden bahsediyorlardı:

www.youtube.com
0
bruges
(01.08.20)
Video bakacagim ama 3 sayi denemenin daha verimli olmasi vs. sacma geldi su an.

Uzunlarin isabet ortalamasi yuzde 50-60 arasi oluyordu mesela. 3 sayi isabetleri ise yuzde 35-40. Anca cok iyiysen yuzde 45 oluyor vs. vs.

Yani gercekten inanilmaz sacma bir hal almis. Kos kos atis at, kos kos atis at. Antrenman maci gibi. Kim izler ki bunu ya?

Koskoca, guzelim nba ne hale gelmis, inanamiyorum.
0
🌸ahm1
(01.08.20)
evet bu. kos kos ucluk salla.

30 takim da ayni basketbolu oynuyor. farkli bir taktikle, kurguyla oynayan takim yok.

sosyal medyanin bos beles istatistikleri pompalamasi sonucu bu hale geldi.

bir takim ortalama 120 sayi yiyorsa o takim savunmada sutu kullansalar da ben hucum yapayim diye dusunmekten baska bir sey yapmayan takimdir. hali saha mantigi yani. herkes forvette olunca daha cok gol atarim, daha zevkli olur diye dusunuluyor ama tam tersi.
0
baldur2
(01.08.20)
normalde bu kadar kotu degildi, simdi pandemi donusu iyice salmislar gibi duruyor ama yine de haklisin. genel olarak vaziyet budur yani. vicik vicik, yavsak, teknik-taktikten yoksun, igrenc bir seye donustu.
0
alevli deniz sortu
(01.08.20)
@baldur2: "sosyal medyanin bos beles istatistikleri pompalamasi sonucu bu hale geldi."

Ben Golden State yuzunden boyle oldu diye dusunmustum.
0
🌸ahm1
(01.08.20)
@ahm1

evet golden state ve stephen curry basketbolu degistirdi. stephen curry sayesinde herkesin 3'luge tarihte verilmemis kada onem vermeye basladi.
0
baldur2
(01.08.20)
üçlüğe önem ver de yani her şeyin de bir ölçüsü vardır ya. üçlüğe önem vermek, koşup koşup üçlük atmak mıdır? bu ne boktan bir şeydir. gerçekten çok sinirlendim. bu kadar saçma bir şeye insanların, en başta koçların tepki göstermemesini anlayamıyorum.

adam ribaundu alıyor, koşuyor koşuyor üçlük çizgisine gidince topu potaya atıyor; sonra karşı takımdaki gard alıyor, gidiyor gidiyor üçlük deniyor. arada içeriden de sayı oluyor tabii, onda da ribaundu alan gard gidiyor gidiyor, içeri girip potayı zorluyor ya da birine pas veriyor, o potaya gidiyor.
0
🌸ahm1
(01.08.20)
evet beni de çok üzüyor bu durum. özellikle duncan, shaq gibi alçak post oynayan, nowitzki gibi yüksek post oynayan oyuncuları çok özlüyorum. al horford'dan nefret ediyorum. pivot dediğin şut atmamalı bence :)

tek çözüm galiba 80 öncesine dönüp üçlük çizgisini kaldırmak. ama tabii kimse istemez bunu.

koçlar neden itiraz etmiyor demişsin ama eskisi gibi koç ağırlığı da kalmadı zaten oyunda. yıldız oyuncular çok ön planda ve bu yıldız oyuncular arası rekabet de lige ilgiyi daha çok arttırıyor.

eskiden koç istemezse rest çekebiliyordu ama şimdilerde yıldız oyuncu ile problem çıkmasın diye koç bile gönderilir oldu.
0
aziz dostum jack
(01.08.20)
Birkac sezondur en azindan istatistiksel bazda takip ediyordum nba'i. Bazen maclarin box score'una bakiyordum, draft edilen genclere falan bakiyordum ama dunku maclari izledikten ve bu cevaplardan sonra bunlari da yapmayacagim sanirim bundan sonra.
0
🌸ahm1
(01.08.20)
Doncic'in istatistikleri muthis mesela, Giannis'inkiler de super ama boyle bir oyunda bu istatistiklere ulasmis olmalari basarilarinin degerini azaltiyor bence. Cunku oynanan oyun duzgun bir oyun degil. Sacma sapan bir oyun tarzinda istedikleri kadar ucsunlar, istatistikleri tarihsel degerlendirmelerde daha degersiz sayilmali bence. Bilmem katilir misiniz...
0
🌸ahm1
(01.08.20)
sana tamamen katılıyorum. çocukken ben isterdim ki takımlar 100 sayıya ulaşsın. çocuk aklı işte, 90'da kalınca falan üzülüyordum, 100'ü geçsinler istiyordum. şimdi vallahi inan şöyle bi' 97-93 biten maç görsem monitörü okşayıp ağlamaya başlayacağım, o hale geldim. la az biraz savunma yapın, normal bi maç izletin ya.

vallahi kemik seslerinin geldiği, üçlük atanın alcatraz'a kapatıldığı, detroit'in 75 sayı yediği maçtan sonra "bu ne biçim savunma ırzını sevdiklerim" diyen öfkeli kalabalık tarafından linç edildiği günlerin basketbolunu çok özledim ben. şimdiki tıraş.

abi oyun devam ederken müzik çalıyo ajjsfskj böyle bi şey var mı ya. tamam kardeşim spor en başta eğlencedir, eyvallah gidip adam bıçaklayın demiyorum ama resmen salonları alışveriş merkezine çevirdiler, millet popcorn yiyip bi şeyler içmek ve çocukları oyalamak için gider oldu maçlara. her saniye bi aktivite, bi şey... e kadar sıkılıyosanız sktirin gidin birader basket maçında ne işiniz var, ben anlamıyorum bu amerikanları.

bu duyuru için teşekkür ederim, ben bu konuda çok doluyum, biraz sakinleştim şimdi iyi geldi. savunma ve HUKŞAT düşmanlarını yeneceğiz.
0
alevli deniz sortu
(02.08.20)
çözüm üçlük çizgisini kaldırmak sanırım eskisi gibi.

zaten 1980'de gelmiş bir sistemden bahsediyoruz.

benim anlamadığım böyle bir ligde giannis nasıl mvp oluyor o zaman? hiç takip etmiyorum bilgi amaçlı soruyorum.
0
antikadimag
(02.08.20)
Ucluk cizgisinin kaldirilmasina karsiyim (zaten oyle bir seyin olmasi mumkun degil de). Tadinda ucluk atislari keyif veriyordu. Her guzel seyin bokunu cikarirsan o sey cekilmez olur sonuc olarak.

Zihniyetin, oyunun tekrar degismesini bekleyecegiz mecburen. Ama eski gunlere donulmesi zor. Muhtemelen yeni, farkli bir oyun tarzi bulunursa bu oyun tarzi terk edilir.
0
🌸ahm1
(02.08.20)
Sanirim Giannis'e veriyorlar topu, o da aliyor gidiyor tek basina giriyor iceri basiyor smaci vs. oyle kopmus gitmistir muhtemelen. İceriden oyun sifirlandi diye bir sey yok ama iceriden oyun şoyle oluyor: herkes geride dururken topu tutan adam yanindakine veriyor topu, onun da cani ucluk atmak istemedi diyelim, giriyor iceri kimseye bakmadan, sayi yapmaya calisiyor.

Hucumlar tek basina gerceklesiyor yani. Bir hucumu sen yapiyorsun, bir hucumu ben yapiyorum vs.
0
🌸ahm1
(02.08.20)
(7)

Yazılışı Türkçe ile tamamen aynı İngilizce Kelimeler

dwight
anlamı farklı olabilir. ör: 1) global,2) patent3) art (ingilizce sanat, türkçe arka)vb.
anlamı farklı olabilir.

ör:
1) global,
2) patent
3) art (ingilizce sanat, türkçe arka)

vb.
0
dwight
(30.07.20)
tin: teneke / ruh
advertorial: Iki dilde de ayni (tdk sozlugune de girmis)
0
crown
(30.07.20)
tank

put

fire

rat (kamışlı olta aletine rat deniyor diye biliyorum Türkçede ama herhangi bir kaynakta bulamadım.)

in
it
am
0
fezagezgini_4
(30.07.20)
1.kale (ingilizcede bir sebze/ot, Turkcesini biliyorsunuz)
2.Branda
3.kip (ingilizcede kisa uyku/sekerleme, Turkcede fiillerde kip)
0
vusvuslat
(30.07.20)
berk
0
alevli deniz sortu
(30.07.20)
fare
and
0
matilda
(30.07.20)
bank
0
wish i could find a way to disappear
(30.07.20)
Nice
0
Kittie
(30.07.20)
(14)

26-27-28 yaşları krizi

kedili bisiler
Bu yaşlarda yaşanan depresyon döneminin varlığına inanıyor musunuz? Bu dönemde buhran geçirip düze çıkan oldu mu aranızda? Geçer mi? Nasıl geçer? Ben kimim? (swh)
Bu yaşlarda yaşanan depresyon döneminin varlığına inanıyor musunuz?
Bu dönemde buhran geçirip düze çıkan oldu mu aranızda?
Geçer mi?
Nasıl geçer?
Ben kimim? (swh)
0
kedili bisiler
(28.07.20)
Ben! :) 26'da girdim ama çok uzun sürmedi. Hatta iyi ki girmişim böylece 30'a girerken hazırlıklıydım ve çok sakin karşıladım.
0
lcha
(28.07.20)
inanıyorum, 27ler kulübü diye bir şey var sonucunda ama sakin ol bence 40 yaşına kadar sürüyor.
0
guitarissimo
(28.07.20)
- 27 civari depresyon yaygin.
- Duze cikmak cok goreceli. O zamani dertlerimin bir kismini kafamda cozdum, simdi yenileri var.
- Gecebilir
- Bilemem
- Bilmiyorum
0
cleric
(28.07.20)
Benimki buhranlı değildi :) Depresyon dönemim bi tek 15-17 yaş arası oldu bi daha hayata adapte olabildiğimi düşünüyorum. Ama şunu diyebilirim ki geçmeyen bir durum yok. He bazen illletlik şekilde uzun sürüyor ama yine de son buluyor.
0
superfluid
(28.07.20)
26 da başladı 27de dip demiyim ama bayaa aşağılara düştümm :)) 28de kuş gibi hisettim gerçekten böyle bi süreç olacağını bilmiyordum. 27 yaş içinde çok zor zamanlarımda insanlar söyledi böyle bir şey olduğunu, sanırım yaşla gelen tam dönüm noktası yerlerden biri o nedenle böyle oluyor.
0
takunyali kokos
(28.07.20)
26 yas krizini yasadim galiba. Hic ihtimal vermedigim halde yurtdisina tasinmama, yeni bir cevre edinmeme sebep oldu. Iyi ki de yasamisim.
0
chitosan
(28.07.20)
Ben de 28imde yaşadım, etkileri hala sürmekte. Sanırım çoğumuz bazı şeyleri baştan aşağı sorgulamaya bu yaşlarda ancak vakit buluyor, dolayısıyla ben kimim ve şu an yapmakta olduğum şeyi neden yapıyorum gibi soruların cevaplarını bulmaya çalışıyoruz. Düşünce yapısıyla ilgili birçok şeyi revize edebilirse kişi, taze bir enerjiyle devam edebilir hayatına. Ancak bu değişimlere kendisini açma konusunda cesaretli olması gerek bence.
0
Olive
(28.07.20)
bu topraklarda yaşıyorsan depresyonun bitmez,geçmez de .
0
x571
(28.07.20)
x571 +1

bence de gecmez ya.
0
baldan kaymak
(28.07.20)
Bu yaşlardayım, depresyon sonrası büyük değişimler yaşıyorum. İnsan en dibi görmeden üste çıkamıyor. Bazı depresyonlara şükretmek gerek diye düşünüyorum :)
0
damba
(28.07.20)
-29um son 1 yıldır falan kendini sorgulama vs garip bi dönemdeyim. hareketlerim ve karakterim hakkında çok düşünüyorum.(yani inanıyorum)
-vala evlenicem bu sene ama ondan bile emin olamaz oldum çok bozdum bu ara. çıkamıyorum
-geçer inş.
-kendini olduğun gibi kabul ederek olabilir (?)
-ben daha kendimi bilmiyorum asdfsd
0
ruby elixir
(28.07.20)
şu an yalnız olmadığımı görünce cidden sevindim, 27 ile katılıyorum.
Depresyon değil ama bir hayatı sorgulama, yaptığım işin beni tatmin etmesi/etmemesi durumları, gelecekle ilgili belirsizliklerin yarattığı mutsuzluk, genel bi enerji düşüşü...
0
aynenbencede
(28.07.20)
Neden böyle bir kriz grubu oluşturup kendinizi buraya dahil etmeye çalışıyorsunuz anlamıyorum. Yok abi kriz mriz. İnternette birileri krize girdim dedi diye herkes kendini kriz hacısı olmak zorunda hissediyor. Kendin bile inanmıyorsun bir depresyonda olduğuna. Ama duymuşsun bir yerden illa sen de gireceksin.
0
pass
(29.07.20)
26 yaşındayım. "artık çocuk değilsin" ile "it gibi çalışıp sığır gibi yaşamaktan başka şansın yok; ipin ucunu bırakacak kadar özgür değilsin ama çalışıp bir yerlere gelecek kadar tecrübeli/önemli de değilsin" diye düşünüyor ve kendimi iki arada bir derede, faydasız, aptal hissediyorum. bunu tümüyle yaşa yüklemek doğru olmaz tabii, kendi kararlarımın ve yaşantımın da büyük payı var içinde bulunduğum durumda. farklı yaşasaydım belki şu an böyle hissetmezdim ama yine de sanırım yaş itibariyle içinde bulunduğum bu periyot ruhumu daraltıyor biraz.
0
alevli deniz sortu
(29.07.20)
(4)

Liverpool - Chelsea maçındaki "crowd noise"

Avoiding The Puddle
Az önce tv'de denk geldim, gol atılınca arkadan seyirci sesi geliyor ama tribünde bir kişi bile yok. Efekt falan mı kullanmışlar yani FIFA hesabı ?
Az önce tv'de denk geldim, gol atılınca arkadan seyirci sesi geliyor ama tribünde bir kişi bile yok. Efekt falan mı kullanmışlar yani FIFA hesabı ?
0
Avoiding The Puddle
(23.07.20)
Sadece orada değil Süper Ligde de seyirci efekti koyulabiliyor Digiturk kumandasıyla.
0
himmet dayi
(23.07.20)
evet, aylardır uygulanıyor bu sistem dünya genelinde.
0
alevli deniz sortu
(23.07.20)
efekt çoğu takım kullanıyor.
0
mikahakkinen
(23.07.20)
@mikahakkinen takimla alakasi yok, statlar gene sessiz, yayinci kuruluslar televizyondan izleyen adam zap yapmasin, mac atmosferine girsin, heyecanli olsun diye koyuyorlar efekti
0
speedy
(23.07.20)
(8)

Karakterleriyle bağ kurulabilecek komedi dizileri

epistemic_regress
The Office izliyorum. Sarıyor gibi olsa da çok satmıyor çünkü hiçbir karakterle bağ kuramiyorum. Komedi dizisi izledigimin farkındayım ama "Bu kadarına da pes, yuh!" demekten de kendimi alamıyorum. Ara ara duygulandiracak, ozdeslesebilecegim karakterler barındıran, abuk sabuk aşk cokgenlerine maruz
The Office izliyorum. Sarıyor gibi olsa da çok satmıyor çünkü hiçbir karakterle bağ kuramiyorum. Komedi dizisi izledigimin farkındayım ama "Bu kadarına da pes, yuh!" demekten de kendimi alamıyorum. Ara ara duygulandiracak, ozdeslesebilecegim karakterler barındıran, abuk sabuk aşk cokgenlerine maruz bırakmayacak, çok da sulu olmayan bir komedi dizisi önerebilir misiniz? Friends severim, örnek olarak verebilirim.

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(18.07.20)
Geniş Aile
0
derleme
(18.07.20)
Tatlı Hayat
Benim Annem Bir Melek
0
derleme
(18.07.20)
HIMYM
Two broke girls
Big bang theory
0
Kittie
(18.07.20)
Parks and Rec
0
black holes in the sky
(18.07.20)
kesinlikle the it crowd diyorum.

nerd ya da geek olmaya gerek yok, az buçuk bilgisayarla arası olan ve "çekingen" falan biriyseniz roy'la moss'un hallerine gülmekten ölürsünüz. daha da önemlisi kendinizi yakın hissedersiniz.
0
alevli deniz sortu
(18.07.20)
The IT Crowd u izlemiştim. HIMYM da bahsettiğim aşk cokgenleri canımı sıkmıştı. Diğerlerine bakicam mutlaka.
0
🌸epistemic_regress
(18.07.20)
trailer park boys
0
deranzo1
(18.07.20)
Moss siyahi kekim <3
0
🌸epistemic_regress
(18.07.20)
(14)

Hangi takımı tutuyorsunuz?

The Student
Anketimsi. 1. Beşiktaş2. Galatasaray. 3. Fenerbahçe. 4. DiğerBu Diğer belirtilmelidir. Teşekkürler.
Anketimsi.
1. Beşiktaş
2. Galatasaray.
3. Fenerbahçe.
4. Diğer

Bu Diğer belirtilmelidir. Teşekkürler.
0
The Student
(17.07.20)
4. diğer / gençlerbirliği
0
alevli deniz sortu
(17.07.20)
Fenerbahçe
0
dissendium
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
Barbaros59
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
rm
(17.07.20)
sence :')
0
since1907
(17.07.20)
4. diğer / Göztepe
0
redeath
(17.07.20)
Sen benim her gece efkarım, gözümdeki yaşım, sigara dumanım...
Sen benim damardaki kanım, alnımdaki yazım, şanlı BEŞİKTAŞIM!
0
silah taciri
(17.07.20)
1.Beşiktaş
0
adivar
(17.07.20)
4.diğer. Karşıyaka.
0
mikahakkinen
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
Cenk Daniels
(17.07.20)
cimbom
0
cooperr
(17.07.20)
Galatasaray
0
tantunisultansuleyman
(17.07.20)
1. Beşiktaş
0
nundu
(18.07.20)
2
0
essoist
(18.07.20)
(13)

İstanbul diyince hangi bölge/ler aklıniza geliyor?

The Student
Ornek veriyorum; beyoğlu. Hangi bölge istanbul'u en iyi anlatıyor?Herkes örneğini birden fazla tutarsa sevinirim.
Ornek veriyorum; beyoğlu.

Hangi bölge istanbul'u en iyi anlatıyor?

Herkes örneğini birden fazla tutarsa sevinirim.
0
The Student
(14.07.20)
Sahil/ bogaz şeridi benim aklıma geliyor direkt. Bebek, Arnavutköy, Yenikoy gibi.

Bir de sanırım kadıköy.
0
fraise
(14.07.20)
Karagümrük, Kariye, Samatya, Tarlabaşı, Kasımpaşa, Tünel, Galata, Maçka Parkı, Fener, Balat, Eyüp Sultan, Kocamustafapaşa, Tophane, Yeniköy... Özlemişim ya hu.
0
gayda
(14.07.20)
eminönü.

laleli-eminönü arasını yürümek benim için istanbul'un ta kendisi.
0
alevli deniz sortu
(14.07.20)
üsküdar
ortaköy
0
beyaz power ranger
(14.07.20)
tarihi yarımada, beşiktaş, taksim, moda.

belki eski istanbul diye geçen sahil şeridi diyebiliriz. diğer semtlerden bahsetmek istemiyorum....
0
ala09
(14.07.20)
burdaki istanbul romantikleri tabi güzel semtleri düşünüyor genelde. Tamam Beşiktaş, Kadıköy falan da İstanbul ama bu şehrin çoğunluğu Bağcılar, GOP, Esenyurt gibi yerlerde yaşıyor. Bütün olarak düşünüyorum ben İstanbul'u ve bu yüzden sevmiyorum hiç.

İlla güzel olarak söyle dersen Beşiktaş Çarşı ve Dolmabahçe Sarayı civarı derim. O kısım İstanbul'da en sevdiğim yer
0
nundu
(14.07.20)
beyoğlu.
0
lenin benim amcam olur
(14.07.20)
Sur içi
0
mutlu yillar sana
(14.07.20)
Karaköy vapur iskelesi benim için İstanbul un merkezi.
0
chavezding
(14.07.20)
istanbul'un sınırlarını ben batıda bakırköy, kuzeyde fatih sultan mehmet köprüsü, doğuda ise ataşehir olacak şekilde bir halka olarak görüyorum. ancak bu bahsettiğim halkaya maltepe ve kartal da dahil.
0
biseysorcaktim
(14.07.20)
Tarihi yarimada+Eyup, Halic + Karakoy-Sariyer arasi sahil+Yesilkoy+Kadikoy,Moda
0
turkuaz
(14.07.20)
Benim Istanbul tanımımda Sultanbeyli, Samandıra, GOP, Arnavutköy gibi ilçeleriyle tamamı var.
0
pass
(14.07.20)
Üsküdar, Kadıköy
0
ascendant
(14.07.20)
(1)

Şampiyonlar ligi ve UEFA kupasına ne oldu?

Mehmet Ersoz
kalan maçlar yapılacak mı? yapılacaksa ne zaman?
kalan maçlar yapılacak mı? yapılacaksa ne zaman?
0
Mehmet Ersoz
(13.07.20)
ağustos ayında devam edecek ikisi de. 7 ağustos olması lazım başlangıcın.
0
alevli deniz sortu
(13.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.