hocam ciddi olarak söylüyorum bunu,terapist misin ?

ya tabii ki her zaman yaninda ol,yardim et ama sen düzeltemezsin onu.

senin isin degil tesellisi gecmisin.hatta patlar öyle diyim.

cok iyi kalpli olma,senden iyisini buldugu anda gidecek.

umarim hersey iyi olur.

Şunu yap demek çok zor ama sakın bırakma hep arkasında ol. hem çok onurlu bir iş yapıyor olursun hem aranızdaki bağlar çok güçlenir eğer kız herşeyden bıkmış durumda değilse tabi bir de öyle modeller var. ama ne olursa olsun az çok demeden birşeyler yap, söyle.

yanlış anlamalara karşı belirteyim; ilişkide iki taraf da erkek. eşcinseliz evet.

@serabetan yani tabi ki her şeyi düzeltebilecek ben değilim ama bugün "biliyorum seni de üzüyorum, ama senden başka anlatacak kimsem yok" filan dedi. sevgili olarak tabii ki ben yanında olmak zorundayım...

sakat, çok sakat işler...

sana "kitabın orta yerinden" bi-iki bişey söyliim (sevgilin gibiydim eskiden, gençliğimde)

-onun bu durumundan dolayı kesinlikle sorumluluk hissetme... durumdan sorumlu değilsin, ve daha önemlisi düzeltmekle yükümlü değilsin!
-ona davranman gerektiği gibi davran. fazla şevkate boğma, fazla sevgiye boğma, bu tip şeylere alıştırma (ilişkiniz korkunç bir hale döner)
anormal bir hayatı var evet, ama sen mümkün olduğunca "normal" davranmaya çalışırsan, emin ol en sağlıklı şeyi yapmış olursun. ikiniz için de...
-doktor ücretini vermeye çalışma, bak öğrencisiniz, medikonuz var... ücretsiz sağlık yardımı alabiliteniz var. bunları araştırıp önüne koy onun.
balık verme, balık tuttur.
-tekrar ve tekrar rica ediyorum; ona ihtimam gösterilmesi gereken bi bebek, kırılacak bi eşya gibi filan davranma... kendine-ona ve ilişkinize uzun vadede yapacağın çok ciddi bi kötülük olur bu...

normal ol, ve onu da "normal olma"nın güvenli sularında olmak zorunda bırak böylece... senin yanında yer almak için o bu taraflara çekilsin,
sen oralara gitme beraber olabilmek için...

(ya biraz fazla soyut ve genel anlattım sanırım ama, çok detaylı konular. bu kadar özetleyebildim)

yeni gördüm son yazdığını;
cinsel varoluşunuzun hiçbir önemi yok. sevginin, aşkın, paylaşmanın, çaresizliğin, umudun, acının cinsiyeti olmaz. hep aynı şeyi yaşıyoruz...

kardeş yaklaşık olarak benzer yollardan geçmiş biri olarak(eşcinsel heteroseksüel çok farkedeceğini sanmıyorum) delfina'nın yazıklarının hepsine +1 diyorum. Artı, kendini kötü hissetmene sebep olmasını kabul etme, olaya üzülünebilir. Ama kişiselleştirme yani, sorunun bir parçası değilsin sen. O kadar ayılıp bayılmıyosan(yaani çok seviyo olabilirsin, ama hayatımın sonuna kadar onunla olmak istediğimden eminim demiyosan) bence ufaktan kendini uzak tutmaya başla, yoksa bi noktadan sonra nefret etmeye başlayabilirsin ondan. Kolay gelsin cidden.

Ben de delfina +1 diyorum. Eğer başa çıkamıyorsa kendi hayatını kurabilene kadar bu durumla yaşamayı öğrenmesi lazım yoksa kendi sağlığı için cidden çok kötü olur. O yüzden siz onun yükünü ne kadar taşımaya kalkarsanız, o eve gittiğinde o yükü taşımakta o kadar zorlanacaktır. Sizin göreviniz yükü taşımak değil, çok yorulduğunda sığınabileceği aklı selim bi liman olmak bi nevi. Umarım her şey kısa sürede çözülür.

(bkz: illuminati)

komplo teorilerine kurban gitmis overrated bir cemaat.

overrated mı? komplo mu ? peki o zaman.

michaelsikkofield.blogspot.com


bi kere de burada anlatılacak gibi değil .

söyle ifade edelim,eger bunlar gercek olsaydi,hic bir zaman bilemezdik,o sizdirildigi anda ,sizdiran kisi mefta edilecegi icin,böyle seylerden haberimiz olmazdi.

eger buna benzer bir cemaat varsa bilmedigimiz birsey elbette.

su anda apple in ne ürettigini iphone 5 in ne olacagini bilmezken,dünyayi yönettigi,gizli kapilar arkasinda her türlü seyleri yaptigi söylenen bir topluluk hakkinda bu kadar bilgi sahibi olmamiz manidar degil mi?

melekler ve şeytanlar filmini izle.

dan brown'un melekler ve şeytanlar kitabını oku.

Fazla Dan Brown okumuş insanların abarttığı bi nevi kapalı cemaat.

Terry Pratchett falan okursanız iyi gelecektir bu sanrıya.

hazır pizza, donmuş, soğumuş yiyecekler... lüks ama öğrenciye daha gerekli

Lüks olduğunu düşünmüyorum. Artık 70-80 tl'ya bile mikrodalgalar mevcut. Hem de Arçelik, Beko v.b. markalar.

Öğrenci evinde çok gerekli kesinlikle. Mikrodalga edindiğimden beri hayatım kolaylaştı bariz.

bence de kesin gerekli.

Mutlaka olmalı. Geriye doğru çalışan zaman makinası gibi bişi.

htc

Amaç ne alırken? HTC çok daha eğlencelidir. Blackberry de Blackberry işte. Devletten gizli konuşma yapmak için birebir.

htc

kişisel telefon olarak htc nexus one, şirket telefonu olarak da blackberry 8520 kullanıyorum. kullanım amaçları tamamen farklı. yoğun mail trafiği, exchange server vs. kullanımınız yok ise kesinlikle htc.

ikiside alakasız telefonlar.blackberry saglamdır.mesenngerı maılı falan superdır. ama htc ıle anca bı kac app ıle eglenebılırsınız. oda ne kdr uzun surelıdır bılınmez.ikisindende kullandım bb 8520 galıp geldı.

HTC'de anca birkaç app ile eğlenirsiniz derken? Karşında koskoca android dünyası var ve sadece eğlence değil günlük kullanım+ profesyonel kullanım (Mail exchange felan) kesinlikle sıfır değildir gayet kullanışlıdır.

Blackberry'nin BIS'i var, almadan önce bunu mutlaka göz önünde bulundurun...

@aileena, amaç günlük 1 saat konuşmam mesajlaşmamdır aslında. mail trafiğim veya başka bir iş için ihtiyacım şu an için yok. htc wildfire s almayı düşnüyorum eğer ki alırsam. fakat blackberry'ide tam anlamıyla kullanabileceğimi bilemiyorum. htc şarjının daha uzun gideceği bir yol var ise eğer onu tercih etmeyi düşünüyorum teşekkür ederim.

bis almayacaksanız blackberry almayın. almayın, almayın. KESİNLİKLE ALMAYIN. bis yoksa blackberry'nin 3210'dan farkı yok.

O zaman HTC'yi tercih edin bence. Hatta bir de Samsung Galaxy Ace'e bakın...

bir soru daha sormak istiyorum. android market mi daha geniştir yoksa whatsapp mı?

android'li htc.
android market ve whatsapp birbirinden çok çok çok farklı şeyler, doğru yazdığınıza emin misiniz?

almak istediğim htc android 2.3 işletim sistemli diye hatırlıyorum. bb ise kendi işletim sistemine sahip ve whatsapp ile uygulama ekliyorsunuz diye biliyorum. fakat tam bilgim olmamakla beraber hangisi günlük kullanım için utgundur şeklinde sormam gerekirdi.

blackberry'de uygulama yükleme merkezinin adı blackberry app world.

HTC tabiki. bb bis ine her ay 20-30 lira verbiliyorsan ok. yok veremem diyorsan internetsiz bir son model telefonun olur.

Bariz HTC. Mail trafiğin olsa bile Android'in mail istemcisi de çok daha iyi BB'den.

android market, android işletim sistemi için uygulamalar indirebileceğiniz bir yerdir. whatsapp ise android marketten yüklenebilecek bir uygulamanın adıdır. whatsapp yükleyip, telefon rehberinizdeki whatsapp kullanan tüm tanıdıklarınızla ücretsiz mesajlaşabilirsiniz.

ama siz sanırım whatsapp'i değil de appstore'u sormak istediniz. App store, iOS işletim sistemindeki (yani iPhone'un işletim sistemi) uygulama yükleme merkezidir.

soru mu bu :D htc

ps3

ps3 teknik özellikler bakımından xbox 360'tan daha iyi.

xbox'taki oyunları daha çok beğenen de var tabi.

ps3 al. exlusive oyunları bi oyna. beğenmezsen satıp xbox alırsın.

teknik ozellikler bakimindan ps3'un daha iyi olmasini gectim, gran turismo 5, uncharted serisi, heavy rain, god of war, infamous, little big planet gibi cok unlu ve guzel ps3-exclusive (sadece ps3te olan) oyunlar var. ayrica her ay 10 dolar (degismediyse) vermek gerekmiyor online oynamak icin. xbox'ta ise bu capta unu olan bir tek halo var, kalan iyi oyunlar ps3'te de cikiyor (fifa, nba serileri, gta, red dead redemption, la noire...) forza zaten gran turismonun 2 seviye alti..

online oyun oynamayı düşünüyorsan x360 al, çünkü microsoft'un live'ı çok çok gelişmiş bir sistem. ha eksileri var mı var, bir demo indirmek için bile en az silver üye olmanız lazım.

PS3. İkisi de var bende ve kesinlikle ps3. xbox aynı akıcılığı, aynı kaliteyi sunmuyor ayrıca 3 kırmızı hatasını da çözebilmiş değiller. İki kere bozuldu benimkisi. İlkinde bi şekilde düzeldi, şimdi çalışmıyor. PS3 ise taş gibi alet, ne bozuldu ne de sorun çıkardı şimdiye kadar. Yerim. Anlatırken bile ağzım sulanıyor, çok güzel alet. Kesinlikle PS3

@aileena
3 kırmızı ışık problemi çözüleli neredeyse 3 yıl oluyor. yeni nesillerin hiç birisinde yok o hata. ayrıca microsoft 3 kırmızı ışık veren makinaları ücretsiz olarak değiştireceğini de belirtmişti, ki değiştirdiler de.

Haberim yoktu durumdan, o yüzden gidip değiştirmedim. Haberim olsa da gitmezdim tahminen zira PS3 her şeye yetiyor maşallah.

Swatchlara bakın. Fiyatları genelde 300tlnin altındadır ve güzeldir.

ben swatch sitesini baştan sona gezdim ama seçme sorunu yaşıyorum..
bakıp begenen, vitrinde gözü kalan, yakın zamanda begenilip alınmış bi model.
misaleen resim paylaştım

Bayanın yaşı kaç acaba?

yaş 25..
böyle uçuk yada fazla iri olmayan her modele açığım

Saat işi kişiye göre çok değişir ya, ben fotoğraftakilerin ikisini de beğenmedim mesela.
www.saatturk.com
www.saatturk.com
www.saatturk.com

İlk ikisi bende var, üçüncüyü de çok beğeniyorum.

Swatch'larda da skin serisi olarak geçen ince saatler güzel bence, metal görünümlü olanları filan.
www.alisverissaati.com

@opucuk baligi tesekkür ederim . birinci linkteki güzelmiş..onu da listeme aldım

gireceğiniz sınav merkezini iyi seçin, kulaklıklardaki ses yalıtımı, klavyenin kalitesi bile sınav performansında belirleyici olabiliyor: mesela bakırköy bilge adam iyi, mecidiyeköy lisan merkezi kötü bir seçim bence..

ingilizceniz iyiyse sizi sadece speaking e biraz dikkat etmenizi önerebilirim, soruları biraz abuk: mesela çocukluktan aklınızda kalan en eski anıyı bir mikrofona 60 sn boyunca anlatmak zorunda kalabiliyorsunuz, ben baya kitlenmiştim.. internette sample sınavlar var onlara bakabilirsiniz..

başarılar

ingilizceniz zaten iyiymiş.
solyeolsa'nın dediği gibi sınav merkezi mühim. o yüzden olabildiğince erken yapın ki başvurunuzu, iyi merkezlerde yer bulabilin.


integrated writing bölümü bildiğim kadarıyla ielts'den farklı. ona bir göz atın derim.
bilgisayarda uzun süreli okumaya alışın.
speaking'i küçümsemeyin. gerçekten dış sesle birleşince; o saçma sorular karşısında bir kilitlenme ve saçmalama oluyor. (sıçtık demiştim mesela kaydı sonlandıran beep sesi gelmeden sinirden. acaba ne düşündüler duyduklarında merak ediyorum)

110 tabii ki iddialı bir rakam. ielts 8 ise ingilizce açısından alabilirsiniz de; ingilizce değil "toefl" çalışın derim böyle yüksek bir skor için.

başvurduğunuzda hesabınızda olacak sample ı mutlaka yapın bir de.

başarılar.

Tesekkurler. Basvurumu yaptim. Ankara'da kendi universitemde girecegim sinava kismetse. Sample teste bayram sonrasi bakacagim. Bu arada tavsiye ettiginiz kaynak var mi?

kaplan iyidir.

ama kaplan'ın practice'lerde reading için toplam 1 saat veriyor. gerçek sınav öyle olmuyor. örneğin bir metin için 20 dakika geliyor; sonra o bitiyor 2 metin için 40 dakika geliyor. kısaca bölünmeyen bir 60 dakika gibi planlayıp benim gibi sınavda panik olmayın planınız alt üst olunca.

başarılar tekrar.

Bi tane skorlu test almani oneririm zaten ingilizcen iyiyse. İstedigin surede cozup yolluyorsun sana skor yolluyorlar. Ben oyle aldim yuz on iki.

Skorlu testi internetten mi satın alıyoruz?

evet, benim bildiğim kadarıyla ets'nin sitesinden satın alıyorsunuz. arkadaş daha iyi bilir herhalde ben almadım ama sitesinde öyle bir şey gördüğümü sanıyorum ürünler içerisinde.

onları izledim ya :) kaçırılır mı onlar . star trek in orjinal serisi ve devamı, battlestar galactica, star wars, aliens, alien vs predator, event horizon, moon, dune, serenity, 2001:space odyssey, planet of the apes (eskilerden 5 filmi de dahil olmak üzere), solaris, outlander, hitchhiker's guide to the galaxy, V serisi -eski de dahil-, pitch black, c.o.riddick, terminatorler falan filan bunlar şimdi aklıma gelenler :)

valla bildiğiniz çin, japon hatta bollywood olsun uzay olsun izlerim o derece

moon +1

fringe var dizi, paralel evren vs, seversin belki...

dune serisini önereceğim ama, izlemişsindir herhalde (2 dizi + film idi galiba)
sunshine var, primer vs böyle gidiyor işte

primer

Firefly izlemediysen Firefly izle. 13 bölümlük dizi. Çok eğlencelidir. Üstüne de Serenity çaktın mı tamamsın.

space above and beyond, primer, firefly bunlara bakayım teşekkür ederim. serenity i, fringe i falan izledim ya. dune u da izledim hatta sci-fi channel tarafından çekilmiş mini dizi halinde olanı da bulup izledim :) tekrardan teşekkür ederim

önüme derya serdiniz valla teşekkür ederim :)

ilkel dinlerin hepsine şamanizm deniyordu galiba. bir tane şamanizm yok yani. (atıyor da olabilirim)

abi şaman olmak isteyen adam zaten onu kendi araştırır, okur, öğrenir. buradan açık adres mi vermemizi bekliyorsun.

şaman insanın kendine yakışanı giymesidir.

ya hu şamanlık öyle, ben imam olayım, rahip olayım gibi bir şey değil ki.

neo şamanlar falan var da; zibidi yani bence onlar. (efsane bok attım farkındayım da; rutinden şikayet eden modern insanın nostalji aşkı uğruna saçmalaması cidden komik oluyor bazen ondan)

şamanlık denilen şey, toplumsal organizasyonun, eşitlikçi toplumun "sözü". o toplumsal organizasyonun dillenmesi. hatta günlük hayat açısında otlar vs. ile şifa dağıtan bildiğin doktoru.

ümit hassan hocanın eski türk toplumu üzerine incelemeler diye bir kitabı var mesela. onu okuyunuz derim ben. var tabii bir sürü kaynak da; demeye çalıştığım şamanizm bir kere din olarak görülemez yani. pagan sembolleri ve pratikleri ilahi dinleri algıladığımız çerçevede ele alamayız. paganlık toplumun sürekli kendini yeniden üretmesi, toplumun ta kendisi. inanç falan değil yani.

kısaca şaman olunmaz diyorum ben artık. tarihsel olarak olunmaz yani. belki hala şamanik yaşayan kabileler varsa, "uygarlığın" ulaşmadığı, oralarda bir şansınız olur. zira bildiğim kadarıyla, bir şaman eğitir çırağını ve devreder görevi. öte yandan eski türk tarihinde katledilen şamanlarda var tabii.

Şaman olunmaz doğulur cidden. Eski toplumlarda ruhlarla iletişime geçebildiğine inanılan insanlar şaman olabiliyor sadece. Ergenlikten hemen önce belirtiler vermeye başlıyor bu kişiler. (Modern tıpta buna epilepsi diyoruz) Bu kişiler daha sonra alınıp Şamanlar tarafından çıraklıktan yetiştiriliyor. Öyle kafana göre "Şaman olucam ben" diyemiyorsun. Bilinenin aksine şamanlar çoğunlukla kadındır çünkü kadının yeni yaşam üretme (içinde ruh besleme) gibi yetenekleri vardır ve ruhlarla daha kolay iletişime geçerler. Genelde yeni şamanlar da bu kadınların kız çocukları olur.

Şamanizm dersi almıştım oradan biliyorum bunları hep. Yani şaman olamazsınız kısacası.

olma demiyorum hobi olarak yine ol ama olamazsın yani reel hayatta.

bilgeadam'da eğitimi olması lazım.

benim çok şaman arkadaşlarım var onlara bi sorim. oky by

Hiç normal sorun olmamış ki zaten..

moğolistan taraflarına gitmen lazım bence. o kadar uzağa gitmişken yerinde olsam tayland'a giderdim ama...

işinize yarar mı bilmem
www.dailymotion.com

göt korkusu.

ne ateistim ne muhafazakar.. sadece şunu söylemek istiyorum, hepimizin bildği gibi ateizm batı'dan alınmış bir kavramdır. bu kavram bazı felsefik doktrinlerin sonucunda ortaya çıkmış bir nevi sorgulama, cevap bulmadır. ama türkiye'de baktığım zaman "ateistim" diyenlerin çoğu ateizmi bir duruş ve tavır olarak ele alıyor, işin düşünsel yanını hiçe sayıyor. bence ateistim diyenler önce ateizmin köklerini araştırmalı. tabi bunu ateizmi bir duruş, tavır ve kimlik olarak benimseyenlere söylüyorum..

Selam, ben Paskal'ın Bahsi'nden haberdar olup müslüman olan adam. Sorsanız en ahlaklısı, en birincisi biziz tabii, dinimiz amin inşallah maşallah.

O ateistler yok mu, o ateistler; hep küfrediyorlar arkamızdan, dinimize falan; hepsi yanacaklar cayır cayır, biz de hurilerle bakıp bakıp tepelerden güleceğiz.

İslam hoşgörü dini tabii.

ateizm ve diğer ''sapkın inanışlar'' diyebilecek kadar gerizekalı olmak

@b00x

bu ikiyüzlülük değil midir? sırf cennet cehennem için inanmak?

ne 'hater'ı lan ibiş ?

valla ben mary-louise parker'in varligini ogrenince direk sahadet getirmistim. Boyle bir guzellik tesadufen var olmus olamaz.

''ya varsa?'' inananı.

@mimikikili: "Robotluk"la kastettiğiniz, "ehiehi ben inanıyorum, öyle böyle duygusal bir yapım var; onlar bütün gün kara kara, boş boş oturuyorlar." tadında herhangi bir empirik veriye dayanmayan, gayet götten atma bir durum olsa gerek. "Belirli kalıplar içerisinde düşünmek" anlamında kullanmadığınızı umuyorum sevgili mümin kardeşim, paradoksun büyüklüğünün farkında olmayan yoktur. Hayatı çözmüş bu arkadaşımıza ayrıca selam etmek istedim, üstadsınız.

Edit: "Robotluk"tan kasıtınız kuşkucu ve tarafsız bir şekilde olay ve durumlar üzerine düşünmekse robot dansıyla kopup gelirim tabii, o da var.

@boox: Bahsi geçen görüşü geçersiz argüman olarak görebilirsin tabii, o senin kendi görüşün, kimse "Aha müslüman var, gel sataşak." demez durup dururken; en fazla "birileri" kendi görüşlerini geçersiz argüman olarak gören, bunu reklam eden birisini gördüğünde kendi fikrini savunur, onlara ulu orta satışıldığında, katlları emredildiğinde bile kendi fikrine saygıyla yaklaşmayan o arkadaşa, beklediği saygı gösterir.

"Aha şunu ateist yapak la." diyeni zaten görmedim; birilerinin iknasıyla, retoriğiyle ikna olan zaten kendi kuyruğunu takip ediyordur, bu da nettir bu kadar.

Tanrıya inanmakla müslümanlığı karıştırıyorsunuz.Herşeyi yaratan bir güce inanıp bir dine inanmayan(deistler) milyonlarca insan var.Tanrı inancı illa bir dinle beraber gelmez.

Ya varsa korkusuyla müslüman olmak.Yada cehennem korkusuyla.Eğer durum buysa o kafanın durumu bana göre çok vahim.Akının değil korkunun sonucu inançdan hayır mı gelir

Deistim ben de. Muhafazakar bir aileden yetişip cemaat okullarında da burslu okumuş bi insanım. Oturup okudum Kur'an'ı. Kimsenin inancına laf edecek değilim ama daha Bakara suresini bitirmeden, inanmayan veya başka dinlere inanan iyi insanların sonsuzluk boyunca cehennemde cayır cayır yanması fikrinden bahseden bir din bana hiç de cazip gelmedi. Sonra İncil'i de okudum, benzer şeyler. (Tabii bi dünya İncil var hangisi diyeceksiniz, Katolik İncil'ini. Özel bir ismi var mı bilmiyorum)

Deist olmamın tek bir sebebi var, evren çok mükemmel bi oluşum. Dahi falan da olmadığım için dinamiklerini çözemiyorum, oturup çok düşünürsem delireceğime kanaat getirdim ve "Bir güç var" diyerek çıktım işin içinden. Bu güç evrenin kendisi de olabilir illa beyaz sakallı yaşlı bi amca olmasına gerek yok. Tanrı formunu da merak etmiyorum işin açıkçası.

Hiçbir tanrının da kendisine istediği gibi inanmadı diye kendi yarattığı varlıkları sonsuza kadar cezalandıracağına inanmıyorum. Çünkü bir kere tanrı varsa eğer çok üstün bir varlık olduğunu herkes kabul ediyor. Çok üstün bir varlık kendinden çok aşağı varlıkları hataları için cezalandırmaz gibi geliyor bana.

Bir de şunu anlayabilmiş değilim, göt korkusu yüzünden iyilik yapmanın bi alemi yok gibi geliyor bana. "Aman cehenneme gitmeyeyim!". "Cehennem olmasa bunu yapacak mıydın?" diye sorarlar adama. Yaptığım hiçbir iyiliği bu sebepten yapmadım ben veya kötülükten cehennem korkusu yüzünden kaçınmadım. Bunun yapılması da bana ikiyüzlülük gibi geliyor.

İlerde bir gün olur da müslüman olursam eğer bunun sebebi günümüzde verilen öğretiler değil, Sufizm felsefesi olacaktır tahminen. Göt korkusu yok mu? Var tabii. O kadar yaygın ki bu ilahi dinlere olan inanç insan ister istemez "Milyarlarca insan yanılıyor olamaz!" diyor. Ama ne olursa olsun bana doğru gelmediği için bi türlü bu ilahi dinleri benimseyemiyorum. Sonuç olarak sorunuzun cevabı benim için: Göt korkusu değil ama Sufizm felsefesinin çekiciliği olacaktır.

seviyorsan git konuş bence.

finlandiyaya gitmekten vazgeçmek? sen boşver git finlandiyaya

finlandiya daha sevilesi.

finlandiya

oyum finlandiya'ya.

finlandiya daha çekici geliyor.

finlandiya.

voima suomi1111!!!!

Bence de Fin memleketi. Aşık olsan durum başka tabi de "Olsa güzel olur be" ile Finlandiya'dan vazgeçilmez. Ayrıca Fin hatunlarının da çok güzel olduğu göz önünde bulundurulursa o kızı 2 haftada unutursun. Siktir et hatunu, Finlandiya'ya git.

anladığım kadarıyla finlandiya'ya gitmekten vazgeçmen söz konusu değil, güzel bir ilişkim olursa daha dikkatli olurum oralarda demişsin. bence kızla konuş.

hacı biz seni ikna etmemişmiydik ?

Hatun kaçmıyor bi yere, git göre Suomi memleketini, bak tecrübe konuşuyor, memnun kalacaksın halinden. Döndüğün zaman zaten uzunca bi süre şoka uğrayacan, kıyaslamalar falan yapacan, buradaki hatunları beğenmeyecen falan. Ondan dolayı git orada takıl. Buradaki hatunla konuşursan hatun sürekli konuşmak isteyecek msnden falan, e öyle olunca da yurtdışı boka saracak.

Sen dediğimi yap, 1 senelik finlandiya macerası olan biri konuşuyor karşında

Çıkarsan bu tatlı muhabbet muhtemelen bir ayda bozulur bu doğallığı kalmaz. zaten konuşmayıda sen başlatıyormuşsun. sen 5 ay konuş kızla git finlandiyaya döndüğünde hal çaresine bakarsın muhtemelen unutmuş olursun.

Aşkından gebermiyorsan git finlandiyaya ordan da normal bir arkadaş gibi konuşmaya devam edersin ama eğer finlandiyaya gidersem kızda aklım kalır,bir de döndüğümde biriyle sevgili olmuş olursa acı çekerim diyorsan git konuş lan bence.

fin <3

finlandiyaya git. birde beyler bu finlandiyada ne varda herkez buraya gidiyor yahu?neden başka bir ülke değil?

finlandiya tabi.

finlandiya oy birliğiyle karar verildi.

finlandiya neymiş lan sevdiğin insanı bulduysan kaçırma sakın çok pişman olursun git konuş. sen de diyosun arada bi yıl var zaten diğer türlü hiç olmaz o iş.

6 ay ciksan da finlandiyaya gidince 5 ay dayanmak zor olur, 2, haftada ayrilirim haci diyorsan git konus

ulan cevaba finlandiya diyenleri toplayıp finlandiya'ya tur düzenlesem, köşe olurum. senin kızı da getiririz istersen. double double.

haha sağolun gerçekten zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim, ayrıca zeplich mevzuyu daha iyi anlamış. finlandiya, hatun kıyaslaması değil tam olarak. sadece olur da çıkarsak finlandiya'da kızlara sarkmam olur biter demiştim, ama bunun daha uzak mesafe ilişkisi de var.

ayrıca bu kadar fin hayranlığı olduğuna göre tamam son kararımı verdim. bonjurkes, hacı ikna oldum da sonra biri tekrar aklıma soktu. ama tecrübelerine güveniyor ve kızın da bana karşı bir şey hissetmediğini düşünerek konuyu da kapatıyorum.

www.hukuki.net

Zorunlu diye biliyorum. Olur da kredi bitmeden hayatınızı kaybederseniz borç başkalarının üstüne kalmasın diye o sigorta. Yani siz ölürseniz sigorta şirketi tazminatı bankaya ödüyor, olay kapanıyor. Borç morç da kalmıyor ortada.

zorunlu mu değil mi bilmiyorum ama yararlı bi şey. çektiğiniz kredinin miktarına ve de yaşınıza bağlı olarak çok da büyük bi rakam değildir. sonuçta ölüm bu yaşla şunla bunla ilgisi yok sırası gelen gidiyo. ailenize borç bırakmamayı geçtim bi miktar para bile kalabilir bu sayede. ödenen kısmı ailenize geri verip kalan borcu kapatıyor bildiğim kadarıyla sigorta. o yüzden çok takılmayıp dosya masrafı adındaki diğer masrafları kontrol edin bence. asıl soygun orada.

şimdi günde yaktığınız kalori ortalama 1500 kadar. 1kilo 7000, 2 kilo 14000kalori oluyor. 14000 kalori açık vermeniz için günde 2000 kalori açık vermeniz lazım. dolayısıyla sporsuz, hiç yemeseniz gene olmaz. Bence.

öğünü günde 1 e indir ve bol bol yürü ayakta dur merdiven fln işte başka türlü gelmedi aklıma

liposuction'suz imkansız.

@inthechaos +11111

@saiko arkadaşı neden yanlış bilgilendiriyorsun. senin dediklerini yaparsa 1 hafta sonra sümüğe benzer.

yanlış bilgilendir me ??? spor yok bişey yok mümkün olarak yapabileceği şeyi söyledim o da budur başka türlü aklına gelen varsa buyursun

ayrıca sümüğe benzer nası bi benzetmedir ?

günde 1 öğün yazmışsın. adamı öldürmek mi istiyorsun ? günde 1 öğün yiyen biri 1 haftada ne kadar kas yakar haberin var mı ? kas yakarsa da 2 kilo vermesine verir ama bildiğin sümük kıvamını alır. arkadaş sadece yağ yakmak istiyorum yazmış. günde 1 öğün yerse vücudu aksine daha fazla yağ depolar. 1 hafta sonra 5 kilo vermiş olur ama güzelim de bir göbeği olur.

@scully bu tip soruları buralardan sormamak lazım. bilen bilmeyen cevap veriyor. belki benim dediklerim de yanlış olabilir. ama sporsuz 1 haftada sadece yağ yakman çok mantıklı gelmiyor bana. fiziksel bir problemin yoksa spor yapmanı öneririm. spor yaparsan diyetle rahat verirsin bence.

sevgili arkadasim, vucudun saglikli olarak 1 haftada sadece yag olarak 2 kilo yakmasi cok mumkun bir durum degil. ozellikle bunu oturarak yapmasi hic mumkun degil

atkins diyeti falan var, sirf et ye diyen. bunlar yag yaktiriyorlar. ama bu diyetler cok zararli. metabolizmayi bu kadar zorlamamak lazim. kaldi ki en en cevval atkins diyeti bile ayda bir kac kilo verdirir

sonucta sana bir haftada iki kilo verdirecek diyetler bulunur. ama bunlarin cogunun numarasi seni dehidre etmeleri.

velhasili kelam, oturulan yerde hem de sadece yag olarak, hem de bir haftada, hem de 2 kilo vermekle ilgili bir ingilizce bir laf var " there is no free lunch" diye

Öncelikle mevcut kilon çok önemli 120 kiloysan boyun 170 ise misal haftada 2 değil 5 te verirsin. Yani önemli olan mevcut boy ve kilon.

Boy? Kilo?

boyum 170 kilom 61

2 kilo yağ mümkün değil ne yazık ki. 2 kilo vermek mümkün tabii ama yağ olarak veremezsin. Niye? 1.si yağ yakabilmen için belirli bir kas dokunun oluşmuş olması lazım. Bunun için de önceden spor altyapısı lazım ki yürüyüş spor DEĞİLDİR. Kas oluşturduktan sonra yağ yakmaya başlarsınız. Bu yüzden genelde spora başladıktan bir süre sonra kilo vermeye başlanır. 2 kilo su kaybedersiniz maksimum.

senin body mass indexte sorun yok ki! (20.9). 4 kilo versen zaten normalin disina cikacaksin, fazla zayif sayilacaksin. bu acele neden o zaman? illa kilo vereceksen porsiyonlari yuzde 15-20 ufalt, iki ayda istedigin duruma gelirsin

klasik anne tavsiyesini kulaklara kupe etmek gerek: her seyden ye, az ye. bir de sirf sekerden uzak duran saglikli bir diyet edindin mi (kola, serbetli tatlilar..vs) super iste.

evet bence de boy-kilo oranınız normal. sanıyorum kadın kişisiniz, kalça ve bel bölgenizdeki yağlardan rahatsızsınız. o zaman muhalif şirin'in dediği gibi şekeri kesip protein ağırlıklı beslenirseniz o iş hallolur. tuzu da çok yiyorsanız azaltın. çünkü şişik gösterir vücudu baya diye biliyorum. zaten çok yararlı bir şey değil tuz.

verilebilir ama bu kesinlikle direk göbekten gitmiyor onu bil. ben biraz yemek düzenini bozmuştum bir kaç haftalık süreçte, yaklaşık 10 kilo verdim. 83 den 72-73 e iniverdim. fiziki olarak gözle görülür hiç bir fark yok diyebilirim 10 kilo gitmesine rağmen.

alamazsın.

bu deney bile olmaz dostum, biz doktorların rutin nörolojik muayenede beyin sapının zarar görüp görmediğini anladığımız testlerden biri.

Marie Curie de nobel aldı. Şimdi sen karar ver sence alır mısın?

einstein detected.

pardonnez 17 yaşında arkaşları ona einstein diyor.

hataniz var, sadece bir goze bile isik tuttugunuzda iki gozbebegi birden kuculur. bunun olmasinin sebebi goz bebegini kontrol eden goz sinirlerinin beyindeki optik caprazda birbirleriyle bulusmasi.

bu fikirle olmasa bile alırsın niye alamayasın

"iki goz arasinda sinirsel veya fiziksel hicbir baglanti yok"

panpa biyolojiden çakarsın sözelden gir bence

Göz bebekleri farklı hareket eder yalnız. Biz ona beyin sarsıntısı diyoruz.

al hadi al. keranacı seni

upload.wikimedia.org

o fiyata gayet iyi ve gerçek bir bisiklet alabilirsin, gerçeği daha keyiflidir. psikolojiye de iyi gelir zira.

valla şu sıralar ben de arıyorum aynısını.
voit iyi diye biliyorum, hatta gayet 300'e bulunuyor. aynı anda bisiklet - eliptik kısımları olanlardan almayı düşünüyorum ben de.

ayrıca @karlmarx gerçek bisiklet iyidir güzeldir de her havada sürülmüyo be. bi de ev içi aparatlarını vs almak gerek. :/

ankarada bunları - yani eliptik bisiklet olsun, ab şeypır blimemne olsun - ucuza bulabileceğimiz bi yer bilen var mıdır acaba? yeni bi soru mu açsam :/

Benim bir tane kullanmadigim voit 300 var, almak isterseniz mesaj atabilirsiniz.

Ben hepsiburada'dan bir ay önce 216 tl'ye aldım. Aha da şu: www.hepsiburada.com

Neredeyse her gün kullanıyorum, kas yaptım bile. Kısmetse bayramdan sonra yağ yakımına başlamayı planlıyorum. Tabii bayramda anne faktörü. "Ye kızım öleceksin" gibi tepkiler alacağım için kendimi kilo almaya hazırlamış durumdayım.

Bu bana yetiyor mesela. Her gün 30dk çalışıyorum. Bi dünya para verip almaya gerek yok yani. 300'e falan çok iyi bir şey bulursunuz bence.

Şu siteden alırsan daha çabuk ulaşır eline. Hepsiburada sorun çıkartıyor diyorlar. Benim bisikletim 1 haftada geldi ama yine de şansa bırakmamak lazım.
www.hizlial.com Bu site telefon siparişimi 2 gün içinde getirmişti.

Gonul isterdi ki gercek bisiklet alayim acik havada sureyim edeyim soguk falan da yildirmazdi beni ama oturdugum yer civari bisiklet surmeye hic uygun degil. Tavsiyeler icin tesekkurler ...

yonetmelik

Süper loto'nun tutma ihtimali çok daha düşük. O yüzden çok devrediyor. Tuttu mu de 10+ milyon veriyor ama. Yani daha düşük ihtimalle daha yüksek kazanma fikrini cazip bulanlar süper loto oynuyor, biraz daha az düşük ihtimalle daha az kazanmayı cazip bulanlar sayısal oynuyor. Mesela 2 ay önce mi ne 22 milyon verdi süper loto. 2 kişi tutturdu 11er milyon aldılar. Sayısalda benim en çok gördüğüm 4 milyon.

Öyle yani.

Birader verilen miktar oynanan kupon sayısına bağlı. Süper lotoyu daha az kişi oynuyor demek ki. Bir başka deyişle o 1,1 ve 1,3 sabit sayılar değil. Eşit sayıda kişi oynarsa süper daha fazla ikramiye verir kolon başına daha fazla para ödendiğinden.

ben 5 ayda 30 kilo verdim (2 senede hepsini aldım o ayrı) ama 1000 kaloriyi geçme günde konu bu, istersen 40 tane hıyar ye bütün gün istersen 2 litre kola iç bütün gün sonuçta 1000 kaloriyi geçme verirsin her türlü

dukan diyeti

oruc

Veremezsiniz. Ama illa bi değişiklik olsun diyorsanız tuz, kafein falan tüketmeyi bırakın, vücut tuttuğu suyu atsın. Yağ olarak vermeniz imkansız ama. Şekeri bırakın bir de.

Çiğ sebzeyle beslenin. Bol bol su için. Bunu çok devam ettirmeyin, bi süre sonra kesin hastalanırsınız. 15 gün sonra önemli bir şey var sanırım, o geçtikten sonra kilo vermek istiyorsanız mutlaka diyetisyene gidin. Yoksa verdiğiniz kiloları iki misliyle geri alırsınız.

ha bir de ekleyeyim: akşam bilmemneli balık, öğlen avokado falan gibi şeyler değil de; sabahleyin kibrit kutusu büyüklüğünde peynir, öğlen bir elma tarzı şeyler olursa da sevinirim. yani uygulaması da bir nebze kolay olsun. gidip avokado arayamam veya balık alıp da pişiremem iki saat yani.

neden oyle diyosun? o avokadolu balikli diyetlerde kilo verdiren zaten o arayis ama..

1 ayda verdiğim 8 kilo üzerine şunu söyleyebilirim, aşk acısı...

sadece et ve süt ürünü tüket, 5 kilo garanti.
ama su kaybedersin en fazla hangi diyeti yaparsan yap.

oruç+1

yaw biraz empati yapın.
emin olun onlar sizden çok daha fazla rahatsızdır yeni getirdikleri köpek çevreyi rahatsız ediyor diye, ve çözüm düşünüyorlardır bunu bilin.
elinizden gelen sabrı gösterin, düşünmemeye çalışın. baktınız bir hafta sonra olmuyor görüşürsünüz kendileriyle. köpekler için normal biliyorum ben yadırgama dönemi falan.

Ya horoz alsalardı diye , polyanacılık da oynayabilirsin. :)

"köpeklere fısıldayan adam"ın cd'lerini verin.

Kopek yeni geldiginden eve daha alisamamistir. Iki gun sonra eve alisinca artik havlamaz. Korktugundan yapiyordur. Sabredin biraz

Valla arkadaslar empati falan kurmayi gectim kimsenin beni de rahatsiz etmesine katlanamam. Ben yilliik izindeyim her sabah onla uyaniyorum zaten patladim en sonunda soyledim sahibine dayanamadim

kokoşluk için. sırf ben yapıyorum demek için. gercekten bak. ben sadece nemlendirici kullanıyorum mesela. o da ihtiyac duydugumda..

Cilde göre değişir. Beyaz tenliyse ekstra koruma gerekir çünkü cilt kanserine çok yatkın oluyor beyaz tenliler ama yaş küçükken çok abartmamak lazım. Şöyle bir durum var çünkü vücut ona ne verirseniz ona alışıyor. Yani cilt onarımını krem desteğiyle yapmaya alışmışsa kendi kendine onarım yapması zorlaşacaktır.

Beyaz tenli olmama rağmen ben pek krem kullanmıyorum mesela, onun yerine güneşe çıkmıyorum. Bi nemlendiricim var onu da çok ihtiyaç olursa kullanıyorum. (SPF lazım tabiiy) Selülit kremi çok ayrı bir gereklilik mesela, selülit dokusundan tam olarak kurtulmak mümkün değil. Gözle görülmeyecek kadar küçültülebiliyor ama kaybolmuyor, kremle desteklenmedi mi velkam bek portakal kabuğu. O yüzden o da lazım. Onun dışında ben bir şey kullanmıyorum pek. Yaş ilerledikçe gerekli tabii. 16 yaşından böyleyse ama 25inde 30, 30unda 60 krem kullanır. Cildine yazık olur bi noktadan sonra. Derinin de kaldırabileceği bi limit var en nihayetinde.

bepantene ve bepantholden başka krem kullanmıyorum. her şeye de iyi geliyor. bitti gitti.

buyrun +1

24 yaşındıyım, kullandığım tek krem klasik arko yağlı krem, hani minik yeşil tüpte olanlardan. onu da kışın ellerim kurumasın diye kullanıyorum senelerdir.

artık duş jelleri, yüz yıkama jelleri zaten nemlendirici barındırıyor, takviye yapmaya gerek yok yani.

1 hafta boyunca sadece saçlarını yıkayıp, 30 tane krem, yarım şişe parfüm sürüp "ay çok bakımlıyımdır ben yeAA" diyen kokmuşları yazen 100 metre öteden tanırsınız.

güneşin (ve tabii solaryumun) cildi çok kırıştırdığı fark edildiğinden beri bir güneş kremi çılgınlığı var, ne kadar erken başlanırsa o kadar çok önlenebileceği için erken yaşlarda normal. mevsime göre 20-50 faktör arası değişiyor. benim kişisel görüşüm şu, yeterli koruma sağlanmalı fakat vampir gibi güneşten saklanarak da yaşanmamalı.

ayrıca göz çevresindeki cilt genellikle kuru oluyor, cilt kuru kaldığında da çabuk kırışıyor. bu yüzden 24-25 yaş civarı düzenli göz kremi kullanılıyor. anti-aging özelliği olmasına gerek yok, nemlendirmesi yeter.

aynı şekilde kuru ciltli kişiler nemlendirici kullanıyorlar, hem kaşıntı yapmasın diye, hem de çabuk kırışmamak için. yağlı ciltli kişilerde daha az kırışık oluyor genelde, nemlendiriciye de pek ihtiyaçları olmuyor.

yüz bölgesi için bunların dışındaki kremler gereksiz. hele genç yaşta acayip gereksiz. vücut bakımı için bir nemlendirici kullanılabilir. o kadar.

o 15 farklı kremin zaten 10 tanesinin içeriği aynı, sadece farklı isimlerle satılıyor, pazarlama hilesi. Gece ve gündüz kremi diye kitledikleri kremlerin birebir aynısı olduğu zamanında ispatlanmıştı bir kozmetik markasının, adı aklıma gelmedi şimdi.

ben de kendimden yola çıkayım:

günlük yüz kremi
el kremi
ayak kremi
vücut için nemlendirici krem(ler) farklı kokularda
göz kremi (çünkü göz çevresinin yapısı daha farklı ve hassas)
güneş kremi (tatillerde falan)

güneşten koruyucu, yüz nemlendirici, göz çevresi kremi(28 yaşındayım ve hala başlamadım, o ayrı) vücut için bebe yağı, el ve ayağa aynı krem gayet yeterli bence...

Dexter

dexter

tonight's the night.

dexter

Dexter.

himym, true blood

daha entourage ve himym izleyebildiğimden ikisi arasında kesinlikle entourage. himym çok saçmaladı.

dexter

dexter şıklar arasındayken diğerleri saçma olmuş.

dexter
entourage
...
...
True blood
himym

gülmek istiyosan himym
ergenlikten uzak bi vampir yorumu, özgün ve çekici süper bi senaryo için true blood

yani gönlüm true blood'dan yana :)

bir dexter da benden

tek kelime ile entourage

önce dexter sonra true blood arada da himym'nin ilk sezonlarını izleyebilirsin bi yerden sonra öeh ne izliycem amk diyor insan yalnız

bu kadar çok dexter diyen olmasına aldırmadan entourage'a başla bence.

Entourage 8. sezona geldi, çok uzun.

HIMYM eğlencelidir zaten 22dk mı ne bölümleri, gündüz onu izle bence, akşam da true blood.

@aileena entourage'da sezonlar 8 bölüm falan.

sonuç belgesi gelmiyor, ösym nin sitesinden çıktısını alıcaksın.

Hiçbir ösym sınavında belge yollanmıyor artık. Resmi belge internetteki sonuç belgesi oldu artık. Çıktı alıp götürüyorsunuz.

benim bildiğim ise başvururken internetten aldığınız çıktı yetiyor ama kayıt yaptırırken ösym den alınmış onaylı belgeyi istiyorlar. yaşadığınız şehirdeki ösym bürosu yeterli olacaktır sanıyorum.

peki onaylanmasına gerek var mı bu belgenin?

ösym bürosu onay yapıyor mu yani?

alacağın çıktıda senin tc kimlik numaran da var. o numarayla belgeyi verdiğin yerdekiler de girip senin notuna internetten bakabildiklerinden çoğunlukla onaylamaya gerek olmuyor. gerek olup olmadığı sonuç belgesini vereceğin yerin boşbeleşlik katsayısına bağlı anlayacağın

ya saftirik misin? allah aşkına bırak 2 gün kendi haline bak nasıl düzeliyor. senin hiçbir suçun yok! madem bu kadar yakın bir arkadaşın çoğu şeyi sorabilmen lazım ve anladığım kadarı ile sorduğun şeyde de hiçbir sakınca yok.

büyük ihtimalle o kız seni yedekte görüyor ve kendini sana melekmiş gibi göstermeye çalışıyor. midesine taş oturmuş! olm sakin ol!

ayrıca, senin gibi bir arkadaşı da bir daha bok bulur o kız!

ama sanırım bu öyle adet dönemindeki yaşadıkları gerginlikten değil. benim öyle dememe çok bozulmuş.

son attığı tweet muhtemelen bana ithafen

eskileri bazen unutmak gerek gibi bir tweet atmış.

ya tamam bırak gitsin, çok samimiyim ya bırak tanışsın. kendini düşün biraz ya! 1 hfta konuşma sürüne sürüne geri döner

allah allah. kaçırdığım bir şey mi var acaba diye 2 defa okudum ama ı ıh. senin hiçbir kabahatin yok ki. bu kadar büyük tepki verdiğine göre bir sorunu var arkadaşın. boşver ya, hiç midene falan oturmasın. böyle nazlı insanlara uyuz oluyorum ya.

ortada aşağılık olduğunuzu gösteren bişiy göremedim. siz de aşağılık bi hareket yapmadığınızı hem bilin, hem bildirin. amma da tuhaf insanlar!

iyi de ne var ki bu soruda? bizim arkadaşlar mı çok medeni, senin arkadaşın mı çok muhafazakar? ne var yani, insanlar genelde seks yaparlar.

çocukluk yapmış.

dismenore'den sorduğunuzda da bahsedebilirdi.

biraz düşününce sizde gözü vardı ve sorunuzdan sizin onda gözünüz olmadığını sezdi ve çok bozuldu. (hiç böyle yorumlar yapmazdım ama kısmet sizeymiş.)

muhafazakar değil. yıllardır samimiyiz,ona ısrarla sordum neden bu kadar ciddiye aldığını ama kafasına koymuş konuşmak istemiyorum şu an diye biraz kendimi anlattıktan sonra kapattım telefonu. cevaplar gerçekten rahatlattı beni teşekkürler.

Sanırım yazıyı 3-4 defa okudum tam olarak n'olduğunu anlamak için ama ı-ıh. Anlamadığım şey de üsluptan falan değil bu arada; gayet arkadaşının hareketleri. Sonra o yazdığı twit şeysi. Ne kadar yakın olursa olsun, arama sorma bence. Ne bok yediğini anlayıp o konuşmaya çalışır.
Bana böyle bir şey yapmış olsa arkadaşım, la manyak mısın deyip ben kızardım sanırım. O kadar garipsedim durumu.
Aşağılık herifmiş...peh.

3. kez okudum ve senin suçunu bulamadım. arkadaşın ağır hem de çok ağır liseliymiş. geçmiş olsun.

bence arkadaşlığın da ötesinde hisler besliyorsa bunun da karşılıklı olabileceğine dair umutları varsa ondan bozulmuş olabilir.

(aha tedirginlik hucresi de aynını yazmış.)

fazla hassassın. o değil de mideye taş oturma hissi de ne zordur be...

hatan yok panpa, hatun uyuz biriymiş.
fazla koymaycaksa bırak gitsin, ileride de başın ağrımasın.

içimi rahatlattınız çok teşekkür ederim. mantıklı olanı bilip duygularla hareket etmeyeceğim. bakalım ilerleyen zamanlarda hatasını kabullenecek mi? umarım eder. yoksa tekrar eskisi gibi olamayacağız sanırım. buna alışıp kabullenmem biraz zaman alır ama olsun, kendisi bilir diyorum.

Kukusu altından türk kızı sendromu bu. (Hatun kişisiyim) Onların kukusu öyle değerlidir ki biriyle birlikte olma fikri bile hakaret gibidir. Hatunu siktir et bence başına kalacak sonra. "Hayır" demeyi bilmeyen insanlardan oluşan bi ülke burası. Çok fantastik. "Hayır" diyeceği yere ya trip atar ya da hiç sesini çıkarmaz. İnsanlar salak hareket edince çok sinirleniyorum ya.

Hiçbir şey anlamadım yahu. Hatunu biriyle yatmakla itham etmene mi kızdı? Hahahahah

yalnız eksik yorum yapıyoruz burda bi yandan da.
"doğum kontrol hapı kullandığını söyledi. kafamdan kaynar sular döküldü." bu neden?

şu an düşünme fonksiyonlarım tahmin edeceğiniz üzere yanlış işleyebilir.

ona açık bir kapı bırakıp, onun üstüne çok gitmeden nasıl devam edebilirim. sıkmak istemiyorum çünkü.

@galadnikov ilk söylediğinde değil. yani seks yapabilir buna karışamam. ama hamilelik olayı olduğundan. ona karşı sevgili durumum yok ama sevgilim kadar seviyorum.

(bkz: abi seviyosan git konuş bence) Şaka bi yana, sıkılmıyor musunuz bu kedi fare oyununu oynamaktan? Madem seviyorsunuz gidin konuşun, gidip konuşmazsanız o da başkasıyla sevişir siz de "Sevişti mi acaba???" diye kıvrandığınızla kalırsınız.

Hatuna da söyleyin ne istediğine bi karar versin, sosyal medya üzerinden trip atmakla da ne kazanmaya çalıştığını çözemedim.

İlla açık kapı bırakmak istiyorsanız ses çıkarmayın geri gelir o keyfi gelince. Ama ben olsam kendimi bu noktaya koymak istemezdim. Sonuçta kimse insanın kendisinden daha değerli değil, oyuncak olmaktansa 3 ay acı çekip sonra düzgün bi insanla beraber olmayı tercih ederim. Sizin yerinizde olsam çoktan siktiri çekmiştim.

Tecrübeyle sabittir bu arada. Ben de önceki sevgilime bildiğiniz it gibi davrandım şaka değil yani. Dönüp bakıyorum da ne illet bi kancıkmışım diyorum. O katlandıkça ben ebesini sikmişim çocuğun. Tahminen siz alttan aldıkça o da tepenize çıkıyor. Eski sevgilim beni bırakıp gitmiş olsaydı ikimiz de daha çabuk olgunlaşmış ve daha erken mutluluğu bulmuş olurduk. Ben terk ettim. Terk ettikten sonra da keşke daha önce terk etseymişim dedim. Belli ki sevmediğimden yapıyormuşum bunları ama işte, çocukluk. Bu şeyleri ben de yaptığımdan çok sinirleniyorum görünce. Bi daha olsa yapmam yani. Sevmediğimi anladığımda bırakırım. Acı çeker biraz ama onuru kırılmamış olur. Şimdi ne kadar kızmış olursam olayım sevgilimin gururunu kıracak şeyler yapmamaya çalışıyorum. Alışkanlıkları atması biraz zor oldu tabii, otokontrol geliştirmek çok kolay olmadı ama oluyor bi şekilde. Ben olsan bırakır giderim, hem o akıllanır, hem siz rahat edersiniz. Söylemesi kolay oluyor gerçi ama bence yapılması gereken bu.

şeyden diyorum, burada kızın üstüne gidiyorlar ediyorlar ama bir yandan da onlara sorsan (bana da aynı şekilde) doğum kontrol hapı kullanıyorum dediyse bi kişi zaten ilişkisi vardır, olmuştur vs. hani bu ısrarla sorulacak bir mesele olmaz zaten ilk akla gelen o değil midir o durumda? "abartıyorum ama biriyle mi yattın"a falan gelmesi karşı tarafın da ona ihtimal vermediğini/konduramadığını gösteriyor bu tek taraflı değil.

kabaca, arkadaşsınızdır, birbirinizin hayatında kim var kim yok biliyorsunuzdur. şu anda da biri yoksa biriyle mi yattın sorusu günübirlik bir şeye işaret etmiştir, yapmadığından/doğru bulmadığından/yakıştıramadığından falan tepki göstermiştir. tepkiyi doğru/haklı falan bulmuyorum ama herkesin tek ağızdan yazdığı gibi aman aman şaşırtıcı bir şey de değil bence.

2 şey dikkatimi çekti:

1- doğum kontrol hapı kullandığını duyduğunuzda başınızdan aşağı kaynar sular dökülmesi?!
2- birisiyle beraber olup olmadığını sorduğunuzda verdiği tepki?!

neyse. bi kadın olarak suçunuz olduğunu düşünmüyorum. insanlar sevişir. bunda anormal bir durum yok. arkadaşın psikolojisi adet dönemi olduğundan biraz bozuk olabilir. ya da daha önceden yaşadığınız bir şey varsa ona ithafen sinirlenmiş de olabilir. ya da jinekolojik bir rahatsızlığı vardır size söylemeye çekindiği, onunla ilgili damarına basmış olabilirsiniz. ama anlattığınız kadarıyla masumsunuz.. kadınlar şımartılmayı sever alın bi kutu çikolata veya nutella bi de beatles cdsi, gidin evine. ya da bi bira ısmarlayın ne bileyim.. mesajla telefonla olmaz.

kıza yardım etmeye çalışıyorsun, sebebini söylemiyor. sen de haliyle endişelendiğin için böyle bir şey sormuş olabilirsin. bunun karşılığı "aşağılık herif" olmaz. ben senin yerinde olsam ben kimle bu kadar samimi arkadaş olmuşum diye kendime kızar ve tekrar görüşmeyi aklımdan bile geçirmezdim.

fakat sen ben değilsin. o yüzden "benim sana söylediklerimi ve karşılığında senin verdiğin cevabı tekrar gözden geçir. hatalı olmadığımı farkettiğini anladığımda seni tekrar ararım. hoşça kal." diyebilirsin şimdilik. ancak bu kadar yumuşatabildim.

bekle bence. zamanla geçer. kadın işte yani, gelgitler tutarsızlıklar filan normal. kendimden biliyorum. olmayacak tepkiler verebilir. kafası başka şeye bozuktur sana patlamıştır. bekle, sabret, gelip kendi konuşacaktır.
şu süreçte aramasan sormasan daha çok puan toplarsın hatta. bırak biraz da o düşünsün, başını yesin.

@sopiro evet öyle. o doğum kontrol hapı alıyorum dediğinde benim aklıma seks yaptığı değil çocuk olma ihtimali geldi o yüzden ben şaşırdım. şu durumda çok üstüne gitmiş gibi görünüyorum fakat amacım ona yardım etmekti ki buda onu iyi biliyor ve anlayacak.

şu an benimle görüşmek istemiyor sanırım konuşmadım olaydan sonra. sadece gece neden öyle dediğimi anlatan kısa bir mesaj yazıp her şeyi oluruna bırakma niyetindeyim. umarım doğru yapıyorumdur. aslında hiç bir şey demek istemiyorum ama yanlış anladığını düşündüğüm konuyu izah edip üstüne gitmemeyi tercih edicem.

şimdi; birincisi: bu hatun arkadaş her hatunun zaman zaman yaptığı "zeytinyağı mode on" kıvamında. boşvereceksin, o da tıpış tıpış dönecek geri.
ikincisi;
daha önce yine burada benzer bir şekilde kız arkadaşının pms durumundan dolayı çile çeken zavallı bi arkadaşa yollamıştım bu linki. bir daha pms sancısı çeken bi arkadaşın olursa diye. bak bu iyiliğimi de unutma sakın:

www.youtube.com

koşu zaten vücudu ısıtmak için kullanılan bir yöntem bir yerde. 15-20 km koşmak önemli kardiyo demek, yağ yakmada oldukça önemli. çektiğiniz mekik çok değil, kasların zayıflığı veya bir probleme işaret olabilir o ağrı.

bel sakat. belki hamlıktan çıktığı için böyledir ama, gitgide artarsa doktora görünmekte fayda var.

ben duyurumda belirtmemişim fakat bu bel ağrısı sadece dün çektiğim mekik sonrası oldu. çok şiddetli değil ağrım fakat yine de danışmak istedim.

mekik çekerken belin ağrıyorsa yanlış çekiyorsundur. şu programı yapabilirsin www.youtube.com karnın için. mekikten daha etkili olur hem de belini filan kaza eseri zorlamazsın.

Mekiği yanlış çekmişsinizdir. Tam mekik çekiyorsanız ağrı yapar. Yarım mekik-çapraz mekik falan çekmek lazım.
Çeşitli karın çalışmaları mevcut internette. Ben Target toning kullanıyorum, hepsi aşağı yukarı aynı zaten. 10 dklık bi egzersiz. aha da video www.youtube.com

Bu başlangıç tabii. Gelişmenize göre ilerlemeniz lazım. Isınma konusunda da, koşuda 5dk ısınma yeterli ama esneme hareketi de eklerseniz güzel olur. Kas çekmenizi falan engeller.

herhalde bir işte çalışmıyorsunuz. günlük 15 km çok
iki günde bir ya da günde 8 km derim ben.
mekiği yarım çek

çalışıyorum fakat 8:00, 17:00. saat 17:00 den sonra vuruyorum kendimi yollara

Colombia Supremo. İlla espresso makinasına gerek yok bunun için, tek kişilik bir french press alsanız da yeterli. Orta sertliktedir. Tadı ve kokusu da çok güzeldir.

nereden edinebilirim ?

camel 'ın kahvelerini al.

www.mehmetefendi.com
filtre kahvelerini siddetle oneriyorum, kurukahveci mehmet efendi dukkanlari disinda bir yerde satilmiyor saniyorum ama yaniliyor da olabilirim :)

sert içimli bir şey istersen Sumatra olabilir starbuckslarda vs satılan, işte kullanıyoruz biz süper gidiyor sabahları.

www.nestle.co.uk

kahve hiç sevmem (kendi görüşüm değil yani) ama çok meraklısı olduğunu iddia eden bir arkadaşım bu starbucks'taki kahvelerden alıyordu türlü türlü "bunlardan sonra nescafeye kahve demezsin" tarzı demeçleri vardı

bir esspreso makinası almanı öneririm. ama bu öyle elektrikle çalışanlardan değil. moka makinesi diye geçer, ocakta ateşin üzerine koyarsın altta su haznesi vardır, haznenin üzerindeki süzgeçte kahveyi koyarsın. kahve olunca buharlaşan su, kahvenin içinden geçerek üst kattaki boş hazneye dolar. çok lezzetli de olur ayrıca... kahvelerini de esspreso satan yerlerden alabilirsin. starbucks, kahve dünyası, tchibo'dan da alabilirsin. kağıt derdi de olmaz. bütün italya bundan içiyor evinde... afiyet olsun... baktın espresoyu sevmedin çok ağır geldi, normal kupa bardağın yarıdan azına espreso koyup başka bir kapta süt ısıtıp, sütü köpükleştirmek için tchibo veya mediamarktan bulabileceğin ufak mixerle karıştırıp üstüne dökerek capuchino da yapabilirsin. köpükle uğraşamam dersen aynı oranda espresoyu koyup cafe latte yaparsın olur biter...

bahsettiğim ilkel espreso makineleri mediamarkt gibi büyük mağazaların kahve makinaları bölümünde türk kahvesi makinalarının yanında durur.fiyatı ortalama 30-40 tl civarındadır. tavsiye ederim...

Bu sitede sistem önerileri var fikir edinebilirsiniz.

www.pclabs.com.tr

Şöyle bir sistem istediklerinizi karşılayabilir bence.

INTEL Core i5 2500K Soket 1155 3.3GHz 6MB Cache 32nm İşlemci
ASUS P8P67 Deluxe, P67, LGA1155, DDR3, 2200, Anakart
G.SKILL Ripjaws (F3-12800CL8T-6GBRM), 6 GB Triple KIT (3x2GB), DDR3-1600MHz RAM
HD6950 2GB Ekran kartı
WESTERN DIGITAL Caviar Black (WD1002FAEX), 3.5inç, 1TB, SATA 6 Gb/s
DARK Knigh USB 3.0 KASA
SAPPHIRE Pure 625W 80+

bence işlemci alcaksan amd al, www.vatanbilgisayar.com 6 çekirdekli,seni götürür bayağ, 390 tl bu ayarda intel 700 den aşağı bulamazsın amd tak,intele fazladan verceğin 300 tl yerine fan,adam gibi power sup fln alırsın.

(bkz: alienware) best buy'da vardı en son. Dünyanın 8. harikası. Lan yemin ediyorum param olsa sevgili niyetine satın alırım bi tane. Çok güzel.

Best Buy değil mediamarkt'ta varmış. Gerçi burda pahalı galiba :/

apple al xp bootcamp yap. teslerde xp en iyi apple bilgisayarlarda calisiyormus.

sallıyor olabilme ihtimali çok yüksek.

asdasdafghfgh arkadaşa tıp dilinde partal deniyor olabilir mi ? tedavisi zeka geriletme ile aynı oldugu icin oyle demiş olabilir , kendisine de bu sekilde soylemişlerdir tedaviye direnc gostermesin diye , tedavi olarak da kafasına vuruyolar odunu vuruyolar odunu ...

www.zaytung.com

Yok artık olur mu yahu öyle şey sallıyordur tabi ki. Turgay Şerene çevirdi 3 saniyede beni valla.

Çok net sallamış gibi geldi bana. "Aşırı zekadan bayılmak" diye bişeyi hayatımda hiç duymadım ki ebeveynlerinin ikisi de profesör olan bi insanım (biri Oxford mezunu, ikisi de tarifsiz zeki insanlar, ben şapşal olmuşum biraz) etrafımda bi dünya "aşırı zeki" insan var, hiçbirinin de ayılıp bayıldığını görmedim/duymadım.

Böyle bi durum olsaydı MIT'de falan birileri bu fenomeni açıklardı sanıyorum. Arkadaşınız böyle dedikçe siz "Çok konuşma lan" deyip kafasının arkasına hafiften şaplak atmak suretiyle sorunu çözebilirsiniz diye düşünüyorum.

Neden bu kadar çok içiyorsun sorusuna "aptallığınız ayıkken çekilecek gibi değil" diye cevap veren birisi vardı - hakkat kimdi o ? - o geldi aklıma.

Kafası çalışsaydı böyle bir cümle kurmaz kendisine saklardı, ya da tedavi işe yaramış :P

dert ettiğin şeye bak, o organ mutlaka birine uyacak :) uymasa bile asıl amaç organ ticareti yani para kazanma.

Organı alan kişi onu aracılar ile satar, payını alır, gerisine karışmaz.

edit : organ mafyası değilim, aracı da değilim, lütfen mesaj atmayın

iyi de organ bu ya, ne kadar dayanabilir ki? organ benden ciktigi andan itibaren en fazla 24 saat falan dayanmaz mi? o 24 saat icinde benim veya organimin uzerinde tetkik yapip o tetkiklerin sonuclarini alip uygun organ alicisi bulunma ve kurye asamalari ne kadar hizli gerceklesebilir ki?

saklama koşulları vs diye biliyorum, bir de şu var, bu iş için sırada bekleyen insanlar var, yani resmi olarak listede 10 bin milyonuncu iken, illegal yollardan organ bulmak için para ödeyenler gırla.

Riski bilmiyorum tabi, ne bulursak yerleştiririz mantığı mı var yoksa kontrolü vs yapılıyor mu daha o aşamalarını öğrenemedim ama sonuçta bir sektör olduğu doğru

soyle bir sey oluyor olabilir, paraya ihtiyaci olan birisi gidip illegal orgutle gorusur, tetkikler yapilir sonuclara uyan bir de talepci varsa orgut isi halleder falan. iki tarafin da rizasi olur. ama oyle her tuttugunu kacirip organi alip kuvete atma mevzusu cok sacma yahu.

abi daha önce de sormuştun dediğin gibi. napcan, kenarda köşede birikmiş paran var bu işe mi gircen. hjarteblod bi yere çağırırsa gitmiyoruz beyler. adam böbrek.avi yapıyor ama avseq1.dat gibi gösteriyor.

ahahhahaa hayir @kakam gelmis olamaz mi, tam tersine kurban olmamak icin soruyorum. biraz sosyal fobisi olan biriyim de.

edit: birikmis param olsa tabi ki altina yatiririm, kips kips

Böbrek naklinde bazı merkezlerde kan ve doku uyumu aranmadan da nakil yapılabiliyor.

Televizyonda Prof. Alper Demirbaş'ı (Türkiyenin en çok böbrek nakli ameliyatı yapan doktor. Yılda 150-200 yapıyodur sanırım) izlerken televizyonda sizin sorduğunuz gibi bi soru sorulmuştu ve bunun imkansız olduğunu söylemişti. Yani işte sizi bayıltıp küvette, orda burda böbreğin alınmasının imkansız olduğunu söylemişti.

Organ dediğin şey çok hassas bişey harbiden. Dehidre falan olursa, kirlenirse falan bitiyor iş. O yüzden organ mafyası denilen oluşumun organ bankalarına ve bağışa ihtiyacı olan insan listesine kolay ulaşımı olması lazım ki pek mümkün değil bu konuda çok yetkili insanlar mafya işinde değilse ki onlar bile tamamına ulaşamıyor bildiğim kadarıyla. O yüzden yalan olur yani o iş. Öyle kolay değil. Çok büyük organizasyon lazım.

Ha tabi "Biz organlarını çalalım nasılsa satacak birini buluruz" diye iq 60 maymundan bozma insanlar da yok değil, var. Genellikle o organlar mahvolduğuyla kalıyor. Öyle pazarda "Organ var! Taze organ" diyerek olmuyor o iş. Bildiğim kadarıyla en organize organ mafyası İsrail'de. Yanlış hatırlıyor da olabilirim ama.

ne yapılacak bir şey yapılmaz.

daha çok mantı.

salata . başka bir şeye gerek yok.

has kayserili olarak ne salatası ak. diyorum? mantı yanına salata mı yenir? salata yeme. sanki makarna yiyosunuz. salata yersen mantının tadı kaçar haberin olsun.

turşu?

ezme ?

İçli köfte ve yaprak sarması(etli). Kayseri'de böyle.

@altini ser incisi ker :) ben yine salata diyorum.

puf boregi

salata olmaz. mantı tek yenir bizim oralarda.

Öncesinde çiğ börek yenebilir.

kola içiyoz biz. varsa turşu.

@ykyt; sen başkaymışsın müdür:p

kemalpaşa tatlısı olsa yerim sonrasında

mantı tek yenir, bir tek yaprak sarmasını yakıştırıyorum yanına. o da usulen, tek yemek olmasın diye.

ilaç

korkunun dibine in, kökenini araştır ve rasyonel bir neden bulmaya çalış. Büyük ihtimalle bulmayacaksın :) Eğer zorlanırsan bir psikologla görüş, yardım ederler. Kim, biri ben mi dedi? Eh, eğer bir psikologla görüşmek istiyorsan özelden mesaj at konuşalım ayarlayalım.

Uzun vadede (bkz: Tai Chi)
Kısa vadede çikolata, nikotin, ılık duş+süt, seks, adrenalin salgılatacak herhangi bir şey faydalıdır ama bi süre sonra anksiyeteyi geçirmek için bunlara bağımlı hale gelebilirsiniz. (Uzun süredir anksiyete bozukluğu sahibiyim, bunların hepsini kullansam da bağımlılıktan kaçmayı başardım bir şekilde. Kendinize dur demeyi bilmekle alakalı. Reçetem olmasına rağmen ilaç kullanmıyorum. Yılda bir kere atak dışında çok etkileyecek bir şey yaşamıyorum.)

Ancak en çok işinize yarayacak şey ne kadar saçma olursa olsun korkularınızı dinleyecek birile uzun uzun konuşmaktır. Bir de sizi "koruyacağına" inanmanız lazım tabii. Ayrıca spor yapmak gerçekten anksiyete tedavisinde çok etkili. Sebebiyse endorfin ve seratonin salgılatması, vücut epeyce rahatlıyor. Size tavsiyem bir şekilde (yürüyüş olur, bisiklet olur, koşu olur) spor yapın. En iyisi yüzme tabii, hem suyun rahatlatıcı etkisi hem de harcanan efor açısından ama her zaman mümkün olmuyor ne yazık ki. Bunların hiçbirisi işe yaramazsa ilaç tedavisi dışında çözüm yok.

Anksiyete eğer kronik bozukluksa tamamen geçirmenin yolu yoktur. Ancak bahsettiğiniz gibi kilo kaynaklıysa bir diyetisyene görünmekte fayda var çünkü insanın ruh halinde besinler çok etkili. Probleminizi anlatın diyetisyene, yardımcı olacaktır. Üniversite hastanelerindeki diyetisyenler daha iyi oluyor. Sporla beraber yaptığınız zaman hem kilolarınıza faydası olacaktır hem de anksiyete konusunda oldukça efektif. Ben anksiyeteyle bu şekilde başa çıkıyorum ve gerçekten korkularım (senelik atak dışında) sorun çıkartacak boyutlara ulaşmıyor.

Tai Chi'ye gelince temelde nefes egzersizi olduğu için rahatlatır.

bırak git ödersin faturanı sonra. bir de onu mu düşünüyorsun..

1 dakka durmam ben olsam. bu ne bencillik lan. sen bi de adamı düşünüyorsun. o senin yerinde olsa daha beterini yapardı sana. en azından anlattıklarından ben bunu çıkardım.

Cektiklerime dayanarak konusuyorum, direk yuru git. Ayni duruma o dusse seni daha beter ederdi.

Ani karar vermeden önce mutlaka avukat bir tanıdığından bilgi al. Sözleşmede kefil olmanız sıkıntı yaratabilir belki. Hukuki açıdan kendinizi emin ellere alın öncelikle. Bildiğim kadarı ile kira sözleşmeleri ilk seneden sonra yenilenmezse otomatik olarak aynı geçerliliğe sahip oluyor. Size ne gibi sıkıntı yaratabilir, mutlaka öncesinde araştırın.

depozito zaten bunun içindir.
verme ki zaten üstüne düşeni fazlası ile yapan biri olarak tanıttın kedini.

Faturaları geçir adamın üstüne, almazsa da taahhüt problemi yoksa kapattır gitsin. Ne denyo herifmiş ya, ben sinirlendim okuyunca. Kefil muhabbetinde de kendini sağlama al çık git. Faturaların sana düşen kısmını bırakır çıkarsın. Kirayı da ödeme.

Benzer saçma sebeplerden ötürü ben de yalnız yaşıyorum halihazırda. Yüz vermemek lazım böyle tiplere, tepene çıkıyorlar çünkü sonra.

Depozitoyu ev sahibime verdim ve sözleşmeye ek olarak "kiracı ve kefil depozitoyu yarı yarıya vermiş olup, evde birlikte kalacaklardır" gibi bir şey ekledik.

Ne var ki, evden çıkarken ev sahibinden yasal olarak benim depozito talep etme hakkım yok, çünkü yasal kiracı ben değilim.

İşin kötü yanı, sözleşmenin bir kopyası benim elimde yok ve ev arkadaşım inatla vermiyor.

Evi emlakçıdan tuttuysanız emlakçıda olabilir sözleşmenin bir kopyası. Bi sorun isterseniz.

Burada fikrinizi sorarkan bile sizi manipüle edip kendi isteğime uygun cevaplar alıyormuş gibi hissediyorum.

Evden çıkacağımı öğrenince bugün Bedaş'ı aramış arkadaş.

Sözleşmeyi bir emlakçıyla yaptık, ama adam nerededir, kimdir bilmiyorum.

ben memnunum (izmir)

ankara'da kullandım, memnunum.

izmir'de aşırı memnunum. beleşe bağlanıyorlar, beleşe kuruyorlar, 3 ay beleş, modem beleş, sonra 10 mbit 49 tl sınırsız

Çok memnunum (Ankara)

beylikdüzü'nde kullanıyorum. geçen ay yoğun yağışlı bir havada birkaç saat kesinti yaşadık. onu da metrobüs inşaatına bağladılar. onun dışında yaklaşık 1 senedir kullanıyorum ve herhangi bir sorunla karşılaşmadım. mutlaka öneririm.

hızına gelince, torrent'ten yaptığım download'larda çoğunlukla 1 mb/s hızını görüyorum.

İstanbul'da 2009'un 2.yarısından beri kullanıyorum. Çok memnunum. Hatta geçenlerde aradılar 10mbit sınırsız 49tl lik tarifemi, aynı fiyattan 20mbit'e çıkardılar.

2006dan beri kullanıyorum taş gibi.

gönüllerini alsan iyi olur ama gönüllerini almasan da onlar hiç bi zaman sana sırtlarını çevirmezler

Ebeveynlere bağlı. İnadım inat tiplerse sen özür dileyene kadar aradaki uçuruma, soğukluğua hazır ol. Yok öyle değillerse, çok uzun olmayan bir süre sonra normal davranmaya başlıyorlar.


Ben olsam yine de gönüllerini almaya çalışırdım. Anne-baba sonuçta onlar, çocukları için kim bilir nelere katlandılar/katlanıyorlar. Yaptıkları çok çok çok kötü bişey değilse veya kötü niyetle (ie. ebay'de böbreklerini satışa çıkarmak gibi) yapmılmış bişey değilse alttan almakta fayda var. Ama senin bileceğin iş tabii.

Sonuç olarak anne baba inatsa uzun sürer o iş, inat değilse bikaç güne normale döner durum.

düzelsin istediğinize göre çok kötü bir durum yok ortada diye düşündüm. bu tür durumlarda gurur yapmamak lazım diye düşünüyorum. sonuçta ölümlü dünya, allah korusun aranızı hiç düzeltemeden... nolur nolmaz.

o yüzden bence hiç zaman kaybetmeyin.

eğer dayakçı/alkolik/psikopat/manyak türünden evlerden ırak insanlar değillerse, ortalama ana-baba-çocuk sorunları için onlara gönül koymaya asla değmez. bugün yarın başlarına bişey gelecek olsa (allah gecinden versin) o vicdan azabı size yeter zaten.
üstlerimizde yeterince büyük hakları var ve biz, ne yaparsak yapalım, onları ezecek kadar haklı olamayız.

önümüz bayram. en fazla bayramda bi şekilde hallolur. takma :)

seninle aynı durumdayım. yalnız evi terketmedim ev zaten benim (:

valla ben kabullendim durumu. abimlede doğduğumdan beri aynı odada kalmama rağmen konuşmadığımdan biraz taş kalpliyim. sanırım silemeyeceğim insan yok. eğer senin bir suçun yoksa dayanabildiğin kadar dayan derim.

anne baba da olsa cocuklarına karşı hakları emzirip parka götürmekle birmiyor. insan yetiştirmek hele ki iki kardeş arasında adaleti sağlamak kolay değil. bu tarz tavırlar için illa alkolik yada dayakçı olmalarına gerek yok.

bence küslük yapmayın, normal davranın yani gündelik konularda da soğuk, mesafeli olmayın. tabii konuyu bilemiyorum ama eğer objektif olarak düşününce de kendinizi cidden haklı buluyorsanız, aileniz konuyu açarsa kavga etmeden çok net bir şekilde hissettiklerinizi söyleyin. üstten bakan değil ama kendinize güvenen bir duruşunuz olsun.

tamam anne babanın kalbi kırılmaz ama bu haklı olduğunuz konuda sırf ara düzelsin diye özür dilemenizi gerektirmez. sırf o yüzden gidip özür dilerseniz mesele düzelmeden üstü örtülmüş olacak. ama dediğim gibi konu tekrar açıldığında kızıp bağırıp çağırmayın direkt ergen gibi görüyorlar. olgun davranırsanız onlardan da saygı gördüğünüzü gözlemleyeceksiniz.

fazla gurur göte vurur git özür dile.

İyiliğinizi istiyorlar. Tamam, bazen hayvan gibi istiyorlar ama sadece iyiliğinizi istiyorlar. İnadınızı evdeki baskın kişiden aldıysanız çok uzun sürer ama ömürlerinden de ömür yersiniz. Birinden biri kanser olursa bunun bir sebebi sizin bu davranışınız olabilir.

tencerenin içine yağı tuzu koyup mısırları dökmek lazım, çok beklemeyecek, yavaş pişecek ve arada sorun çıkaran taneler olacak. Ben son kalan 1 mısır tanesini de patlatmak için tencereyi yakmıştım.

ya da en basiti mikrodalga mısırlardan almak

fazla derin olmayan teflon tencereye yag, tuz ve misiri at ve orta atese koy. patlama sesleri gelince ara ara tencereyi salla ki yer degistirsin misirlar. kapagi kapatmayi unutma tabi

tencereyi sürekli sallaman gerek, yoksa yanarlar.

Sürekli sallıyorum da gene yanıyo bu. Elektrikli ocak sebebiyle olabilir mi acaba? En ortası yanıyo sadece çünkü?

ocak yüzünden değil, tencere yüzünden yanıyorlar. ne tip tencere kullanıyorsunuz?

sürekli sallamanın mantığı, patlamamış taneler dibe inip sıcağa yaklaşsın diye. sürekli sallarsanız daha mısırla halvet olmamış tuzlar da aşağı dökülüyor, siz tuzsuz mısır yiyorsunuz, tuzlar da tencerede kalıyor. o yüzden sürekli de sallamayın.

Teflon tencere kullanıyorum ama epey eski. Teflon kaplaması pek kalmamış olabilir.

Vodafone. Ben genç avantaj kullanıyorum, aylık 500dk+5000 sms bir de internet paketi aldım 100 mb (8tl) =33 tl ödüyorum. 100 mbtan sonra kota aşımı yok internet hızı düşüyor sadece ekstra bi ödeme yapmıyorsunuz. Gayet de memnunum.

turkcell'le bağlan hayata:

www.turkcell.com.tr

hem kaliteli; hem de artık daha ucuz!

turkcell'e bulaşma bence.

öztürkcell

Bildiğim kadarıyla yabancı yatırımcıya vergide falan kolaylık sağlanıyor. Detayını bilmiyorum ama.

kimin için?

- vatandaş için iş imkanı sağlar, işsizliği azaltır, maaş alan vatandaş onu o çevrede harcar, esnafın yüzü güler
- firma için vergi avantajı, ucuz işgücü, teşvik, maliyetleri azaltma, hedef pazara yakınlık gibi avantaj sağlar, hammaddesini burdan alıyorsa burdaki satıcılar için pozitif gelişmedir.
- ülke için ise yabancı sermaye girişi olur, vergi geliri ve üretim artar, firma ihracat yapıyorsa ödemeler dengesi için pozitif bir katkı sağlar, gsmh ya katkısı olur.

ilk anda çalakalem aklıma gelenler..
kaldıraç etkisi ile etkisi daha da artar tabii ki..

Kim neredeymiş diye baktım şimdi. Koç'un tarih bölümü fena değil, birkaç genç ve alanında çok iyi isim var. Boğaziçi ise mükemmel görünüyor. Boğaziçi diyorum ben.

Koç çok iyi bi okul haline geldi. Daha da gelişeceğini, çok geçmeden de Boğaziçi'yi geçeceğini tahmin ediyorum ben. Ama Boğaziçi'nin ismi var sonuçta, Türkiye'de de saygınlığı kolay kolay değişmez. Tarih bölümlerini kıyaslayamayacağım ama Koç bu hızla giderse eğer dünya klasmanında bi üniversite olacak yakında. Boğaziçi zaten çok saygın ama özel üniversitenin genelde azimli öğrenciye verebileceği daha fazladır. (Koç, Bilkent, Sabancı gibi üniversitelerden söz ediyorum) Boğaziçi'nden mezun olunca daha kolay iş bulursun ama, isimden dolayı. Durum böyleyken böyle, karar sana ait.

eğitim ve sosyal imkanlar açısından boğaziçini tavsiye ederim..

Kesinlikle Boğaziçi tarih,kaçırmayın derim ben.

yurtdışı falan düşünüyorsan bence koçtan gitmek daha kolay gibi ama eğer TR de kalacaksan boğaziçi diyorum.

Boğaziçi Tarih'te okuyan, zamanında aynı ikilemde kalmış biri olarak söylüyorum -her ne kadar- birçok eksik noktası olsa da Boğaziçi Tarih derim ben. Eğer gerçekten sosyal bilimler ve tarih adına bir şeyler öğrenmek istiyorsan Boğaziçi Koç'a göre çok daha fazla seçenek sunar önüne. İstediğin bölümden seçmeli alabilir, kendini çok değişik alanlarda geliştirebilrsin. Tabii bunların iş dünyası için bir değeri yoktur. Sadece ve sadece ileride tarihçi veya sosyal bilimci olmak istiyorsan faydası dokunur. Ayrıca not ortalamasını yüksek tutmak, iki bölüm bitirmek (ÇAP) ve Erasmus'a gitmek Koç'a oranla çok daha zordur belirteyim.

Eğer tarihe ve sosyal bilimlere ilgin çok yüksek değilse, ileride iş dünyasına atılma planlarına yapan biriysen Koç'a git derim. İki bölüm bitirme şansına sahip olursun. Erasmus'a daha kolay gidersin. Ortalama bir çalışmayla iyi notlar getirebilirsin vs.

4 için konuşuyorum, 2 gün çok zor. akşam şarj ediyorum, gece 12'de şarjdan çıkarıp açık bırakıp yatıyorum. o gün akşam 9 gibi şarj tam bitmiş oluyor. aşağı yukarı 18 saat-24 saat yani. azıcık twitter, yarım saat kadar müzik falan yaptığım da.

Push mail ve notification açık (Günde 20 civarı mail alıyorum, max 10 tane de notification işte, parlaklık en yüksekte.

Ben iphone 3gs, erkek arkadasim 4 kullaniyor.

Ben saatlerce olmasa da gun icinde bir 30-40 dakka oyun oynuyorum. Haberleri okuyorum, facebook, twitter falan... 2 gun gidiyor telefon konusmalari, mesajlasmalarla.

Erkek arkadasim cilginlar gibi oyun oynuyor, saat basi maillerini kontrol ediyor, haberler falan derken 1,5 gun falan gidiyormus. Konfigurasyonla ilgili dedi biraz once.

Push mail- notifikasyonlar açık, parlaklık %70 gibi iken bendeki iphone 4 şarj etmeden 2 gün gidiyor. O iki günün sonunda da %20 gibi bir şarjı oluyor. Twitter-Facebook falan kullanıyorum. Müzik de dinliyorum. Almadan önce bu kadar beklemiyodum. Tabii gündüz okulda olduğumdan telefonla konuşmak yerine genelde mesaj kullanıyorum, akşam da telefonla konuşuyorum. Öyle işte.

iPhone 4 1bucuk gün gidiyo. Oyun pek oynamıyorum, wireless devamlı açık, maillerime bakıyorum, ortalama 1 sa müzik dinliyorum vs. bu kdr fonksiyonlu telefonlar için çok da kotu diil gibi

(bkz: akıl fikir)

Adam gibi cevap verme kabiliyetiniz yok galiba?

hiit yapın.

(bkz: P90X)

arkadaşım nesfit 14 gün diyetini uygulayıp 3-4 kilo vermiş. isterseniz bi onu inceleyin. ben de son 2 ayda 7-8 kilo verdim.. 2 ay spora düzenli gidip, araya tatil girince direkt salladım sporu.. spora gittiğimde 30-35 dk kardio 20-25 dk da fitness yapıyordum.. haftada üç kere gidebiliyordum..
kolay gelsin..

Bu p90x aşırı kas oluşumuna falan sebep olur mu? Benim kas kütlem oldukça iyi zaten hali hazırda. (Senelerse başka sporlar yapmış olmanın getirisi) Biraz daha kas geliştirirsem çirkin görünür diye korkuyorum. Öyle bi sorunu yoksa bayağı güzel bişeye benziyor.

Hiit'i de deneyeceğim. Kaybetmek istediğim hepi topu 5kg zaten :) Daha kaybedersem görünmez hale gelirim tahminen. Zaten 1.55 boyunda minicik bi insanım.

Edit: @omonia Benim beslenme şeklim diyetisyen tarafından belirlenmiş durumda zaten, pek bozmak istemiyorum onu. O diyetten ayrılınca (kilo verme diyeti değil de sağlıklı beslenmek için verilmiş bi diyet) beslenme eksikliğinden bağışıklık sistemi sorunları çekiyorum. Hemen hasta oluyorum falan. O yüzden bu şekilde beslenip adam gibi spor yapsam daha iyi gibi :) Ama fikir için teşekkürler :)

buyrun?

evet?

sorsaydın keşke? hadi sor.

cevap gelmeyince ben oyunu devam ettim. pardon :D

------------spoiler--------------

Bu 19 tane eğitim bölümü bittikten sonra yakılarak imhaya giderken kaçtım, kaçtıktan sonra bayağı ilerledim ama takıldığım biryer var nasıl geçeceğim bu yeri, bölüm adı veremiyorum save de 19'un devamı olarak gösteriyor.

Youtube'da/Google'da portal walkthrough falan diye aratırsanız çıkması lazım. Asıl oyun oradan sonra başlıyor. O walkthroughlara bi göz gezdirdikten sonra keyfini çıkarın :)

ilgi için teşekkürler arkadaşlar, aileena 'nın verdiği anahtar kelimeden şu videoya ulaştım.

video.google.com

amerika.

ingiltere tabiki, tartışılması bile saçma.

Kişisel tercihlerine göre değişir bence. İngiltere biraz daha kasıntı bi ülke ama. Ha diyosan ki gitmişken müze müze gezeyim, öyle de sanat/arkeoloji/ortaçağ etc. manyağıyım. Git ingiltere'ye boş zamanlarında o kale senin bu katedral benim gez ne bileyim.

Ha yok, "çeşitlilik istiyorum" diyosan seni new york paklar. Dil öğrenmek istiyorsan Türkiye'de de öğrenirsin o çok ciddi bi problem değil. İki yerde de öğrenirsin yani istersen. Amerikalıların konuştuğu ingilizce daha anlaşılır geliyor bana ama ingiliz aksanı da tam ısırmalık. Dedim ya, tercih meselesi.

bence süresi uzun olan iyidir, orda kaldıkça konuşa konuşa öğreniyosun zaten, aksi olsa çok hızlı kurs yapıp 1-2 ayda postalayınca bişi öğrenirdi millet.

tartismasiz ingiltere...turkceyi azerbaycanda ogrenmek gibi birsye olur amerika secimi...tek fark azeriler bizim dilimizle dalga gecmiyor.

İngiltereye giderdim ben de olsam.

@aileena haklısın aslında. amacımda hani biraz üzüm yemekten çok bağcıyı dövmek. tek maksat dil değil tabi ki. azmeden skype'den de öğrenir ki öğrenmiş arkadaşlarım var =) benim amacım birazda sosyalleşeyim, çılgın atayım, o parti senin bu parti benim dolaşıp çoluk çocuğa karışmadan önce fırsat ayağıma kadar gelmişken yurt dışı havası solumak. amerika da 6 aylık kalmak eder bir fırsat gibi. bana f1 vizesi çıkarabilecek herhangi bir aracı dil kurumuna parayı vermekte çekinmem. ama diğer taraftan ingiltere biraz daha el altında gibi duruyor nedense. hani yazın 2 haftalık izinlerde bile uçağa atlayıp gezilecekmiş gibi yakın durduğundan kafam karışık. amerika olursa miami, boston diyorum ingltere olursa brighton diyorum. tercihlere ve tavsiyelere de açığım.

ingiltere +1 ama kalacağın yurt ise önceden araştır, gidip gelen arkadaşlarımdan bazıları yurttan pek memnun kalmamıştı.

İngiltere iyidir de (komşu sayılır) ama ben hep NY'u daha çekici bulmuşumdur. Öyle yani :)

Edit: NY olmayacaksa Amrika'ya gitmenin manası yok bu arada. Diğer türlü İngiltere her türlü daha iyi. En kötü bara gidip futbol maçı izler küfredersin yapacak hiçbişey bulamazsan.

hacı ben ingiltere'de dil kursuna gittim, amerika'da giden arkadaşım da oldu; bu yüzden senin de isteklerini göze alarak diyorum ki sosyalleşmek çılgın atmak vs istiyorsan direk amerika'ya git. ingiltere'de late night shopping dedikleri şey bile yazın 8 de bitiyor amk, akşam 11 de ayyaşlar bile evlerine gidiyor böyle bir yer. amerika bu baahsettiğin şeyler için candır. hele zaten adam gibi ingilizce konuşan bulamayacaksın, ingiltere'de zaten ingiliz kalmamış. senin konuşacakların işte diğer öğrenciler,diğer turistler, işte mc donalds a girince şunu istiyorum diyeceğin zaten inigliz olmayan, hatta türk adamlar olacak. o yüzden fazla bir farkı yok.

peki panpalar hangi dil okulu programını önerirsiniz. sanırım herhangi bir dolandırıcılık olayına gelmem. ben els ve icepworld düşünüyorum ama en güvenilir olan hangisidir? veya fiyatlar hepsinde üç aşşağı beş yukarı aynı düzeyde midir?

londra. brigton filan 1 haftasonu gidip görülücek ve 1 gece filan kalınıcak yer, fazlası sıkar, inan bana. dil okullarının hepsi 3 aşağı 5 yukarı aynıdır. fazla kasmaya gerek yok. master prog. yazılmıosun sonuçta. acentelerle görüş, onların bi sürü anlaşmalı oldukları okullar oluyor.

sana uygunu amerika. bizim arkadaş manchester'a gitmişti. saat 10 dan sonra hayat 0 diyor. marketler falan 5-6'da kapanıyormuş çat diye. işçi şehri tabi oralar.

eğitim uzun süreli açık çek gibidir ;
ileride çalışacağınız işe uygun olabilecek ülke daha iyidir
mesela e ticaret yapmak istiyorsanız kesinlikle abd
ama yakınlık isterseniz İngiltere

Bildiğim kadarıyla yurtdışından parfüm getirtilemiyor Türkiye'ye. Eğer Amarika'daysanız, strawberry'den alıp Türkiye'ye gelirken getirecekseniz olabilir.

1- Baştan çıkarıcı kokular hakkında pek bi fikrim yok kullanmadığım için. Ama Lancome'un Hypnose'u vardı galiba. Feromon vardı içinde. O olabilir.

2-Anneniz için; Estee Lauder Pure White Linen Light Breeze, Nina Ricci Love in Paris (gerçekten tarifsiz güzeldir bu, kuzeniniz de beğenebilir), ve Acqua Di Gio by Giorigo Armani.

Yalnız baştan söyleyeyim her parfümün her tende tepkisi farklıdır. Yani siz denediğinizde çok güzel kokan bi parfüm, başkası denediğinde olmayabilir. Kendi ten kokusuyla uyuşması lazım. Yine de anneniz için alırken problem olacağını sanmıyorum.

Kuzeniniz içinse başkası yardımcı olacaktır :)

Annenizin zevki benimkiyle hemen hemen aynı. tek bir isim vericem "Tresor". biraz pahalıdır normalden ama muhteşemdir. Bu parfüme tapacağından emin olabilirsiniz. Kuzeniniz için yardımcı olamayacağım baştan çıkaran bir koku ancak onun teniyle birlikte o hali alabilir. Kendi tenine uygununu önce bulsun size söylesin onu alın.

Kuzeniniz için ck in2u veya 212 sexy olabilir.

Kuzen erkek mi kiz mi. Kizsa bastan cikartmak icin parfume ihtiyaci olmamasi lazim normal sartlarda.
Erkekse issey miyake blue.

anneniz için tresor gerçekten ideal bir tercih.
kuzeniniz kadınsa eğer nefes almaya devam etsin.

Anne için chane no:5, kuzen için ultraviolet

teşekkür ederim yorumlar için. 212 sexy'i ben de beğenmiştim:)
tresor'u duymamıştım, incelicem! teşekkürler.

bence ikisi için de olur bu ama baştan çıkarıcılık lazımsa kuzene daha uygun tabii.

(bkz: hugo boss deep red)

anneye illa hafif olacaksa calvin klein truth güzel olur. çiçek seviyorsa bunda çıldırır.

yök zorunluluğu değil mi?

Bilmiyorum ki? Panik bi abla olduğum için, kardeşime tercihte yardım edeyim diye soruyorum. :/

evet 2-3 sene oldu hatta. bir tek istisna olarak hemşirelik vardı %100. şimdiki durumunu bilemicem. diğer bölümlerde %50, %25 burs olanakları vardı.

tercih kılavuzunun arkasında üniversitelere özel maddeler olur muhtemeelen. orada yazar, sizin kardeş girdiği senenin kararlarına tabi tutulur

AKE'nin sitesinde %100 burslu 3 kişi diyor? Eski bilgi mi peki?

Hemşirelik dışında yok 100 de yüz. Bişe diimmi, nolur kardeşini yollama başkente, bak yalvarıyorum karartma hayatını, 3 yıl okudum, zor attım kendimi başka üniye.

bos vaktın mı cok aga. git hatun mu kalmadı dısarda.

abi seviyorsan git başkasını bul. hep konuşacaksın diye bir şey yok ya.

açılmayın boşuna.

açıl, sonrasını da yaz buraya panpa. Merak ettim

beyler ben açılmak istemiyorum. bu kız annesiyle hala neden bize geliyor onu anlamaya çalışıyorum. yoksa açılsam yine reddedilecem onu biliyik zati.

@nedendir bilinmez
seviyrsan git baskasını bul nedir abi :D

sen şimdi şu soruya cevap ver!?


"sen, bu kıza, muhtaç mısın?"

Spartalı, bu kısıler akrabanız ya, o yuzden sız gelebılıyor olabilirler mi? belli ki hatun kişi sallamıyor seni, altında arama bişey, koşarak uzaklaş.

@nedendir bilinmez
oda ayrı bir dangalaklık.

hatun kişi bence orospuluğuna yapıyor olabilir gibi geliyor bana. egosunu tatmin ediyor kancık. son kez daha gelsin siktiri suratına kovacam evden.

dostum almanya'dan geliyorsa yaralı stayla modunda gezen gurbetçiler var. biraz imajını değiştir gelir o kız yine. yabancılamıştır ilkin.

Kız geldiğinde evde olma. Yoksa bir daha reddedilecekmişsin gibi geliyor bana.

beyler açıldım ve yine reddedildim. ama hala seviyorum.

ağzının üstüne vur.

kaçır o kızı sen. bir iki ismail yk'dan bir şey söyle hemen yumuşar aşık olur.

senin kivranmani gormek icin geliyo canim surekli yanina. bundan haz alan insanlarimiz var, yapacak bisey yok.

eve geldiklerinde bi arkadaşında kalmaya git. yüzyüze gelme.

şunu da anlamıyorum bu kadar red edilmeye hala nasıl isteyip seviyosun ? maymun iştahlık bu resmen yaa elde edene kadar hepsi. kız belki kabul etse iki güne soğursun. iyi yapıyor da red ediyor seni.