valla benim de basima gelmisti boyle birsey. sikayet kutusuna birseyler yazdim biraktim...kesmedi o. hemen yukari ciktim. bashekim sansa oradaydi, gorustum. anlattim durumu. tamam ilgilenecegim dedi gonderdi beni. birsey yaptigini zannetmiyorum. zihniyet ayni kaliyor.

hastanede hasta hakları bürosu olması lazım, yoksa başhekime şikayet edebilirsiniz. o da olmadı bimer'e yazın.

184 sabim'e şikayet edin.

Kesinlikle "Hasta Hakları" bürosu. Aynı binada ama Başhekimden de bağımsız görev yapıyorlar. Geçmiş olsun. Acil şifalar.

kameraya cekip internete koy hakaret vs yaparken, basın lince başlar anında.

net bir cevap olmayacak ama şikayetini yazılı yap. başhekimle görüşsen bile sözde bırakma olayı, yazılı bir dilekçe ver ve sistemlerinde varsa referans, takip no su vs varsa alın. söz uçar, yazı kalır.

Tüketici Hakları Hakem Heyeti'ne başvuruyorsunuz, bankadan aldığınız eblgelerle birlikte. Bankadan aldığınız belgelerde elbette ne kadar masraf filan alındığının yazılması gerekiyor.
Hakem Heyeti hepsine "iade edilsin" diyormuş. Bazı bankalar ödeme yaparken bazıları konuyu yargıya götürüyormuş. Hangi bankalar olduğunu bilmiyorum.
Hakem Heyeti'ndeki görevli, parasını alanlar olduğunu söyledi.
İlk önce banka ve belge, sonra hakem heyeti.

ÇOMÜ, Çanakkale'de sanırım. Sorunuza cevap veremyeceğim ama, sınıf ortamından size ne. önemli olan alacağınız diplomanın size nasıl bir hayat sunacağı ve bunu isteyip istemeyeceğiniz.
Çanakkale için buralarda güzel şeyler yazılıyor, hoş bir şehir gibisinden.

izmirde ergen kız sayısı daha fazla..çanakkale öğrenci için süper bir şehir..yaşıda sorun etme 21 im yeni başlayacağım.benden büyük değilsindir herhalde :)

kpss'de 60 puanla öğretmensin. bir yıl erken işe başlamak istiyorsan, git. hayırlı olsun

ıhlamur + bal + zencefil + limon

limona aban. ne yiyosan üstüne limon sık.

limonu yar, suyunu iç, iç kısmını da bıçakla çıkarıp ye. bir defa işe yaramıştı bende.

üniversite çok...öğretmenlik mezunu çok..iş bulamaaları normal.

çok haklısın.

insanların haklarını aramaları seni niye bu kadar geriyo kardeş?

bu mesele herseyden onemli kardes. kendim uni olsun diger ogretim olsun hiic adam gibi insana yakisan bir ortmen goremedim. hepsi aptal ve gerizekaliydi.

simdi bu milli egitim sistemi adam olsa ulke adam olur bunu basarmak icin de reform gerek su an milli egitim die birsey yok resmen dokuluyor. cocugunu ilkokuldan ozel okullara veriyor herkes. ust duzey adamlar cocunu ilk mektebde hatta ana sinifinda bile fransiz amerikan okuluna veriyor. bu egitimi satin alamyan cocuklar heba oluyor abdest alip kuran okumak zorunda kalacaklar ama kendi cocuklari fransiz okulunda katolik adetleriyle yetisiyor zaten o okullarin adlari da azizlerden geliyor.

zorunlu din dersine de karsiyim zaten hic sevmezdim zorla dua ezberletip dururlardi.

boyle bir sistemde milli egitime kaynak artmalidir silaha harcanan paralar mutlaka 10 da 1 e inmelidir derim yillardir umursayan yok. 7 milyar dolara akulu denizalti alana ortmen atanmalidir.

ortmenler egitilmelidir buna da para harcanmalidir cogu cok tembel. kadro alip iyi bir koca bulup dogurup kalan vaktini evine ve cocuguna verip sinifta verimsiz bos teneke olarak duruyorlar. bu engellenmeli.

milli "eğitim" bakanlığına dışişleri mensuplarının ve minibüsçü esnafının sorunları da ulaşmalı tabii ki. "eğitim" bakanlığı biraz da kayıt dışı ekonomi ve cari açığa kafa yorsun. ne bu yok öğretmen, yok öğrenciymiş ıyyyyy!.. böööö geldi yani!..

atanamayan iktisat, hukuk mezununun elini dilini tutan mı var? o da yazsın, yürüsün, eleştirsin...

üniversiteleri açan devlet, o bölümleri birbiri ardına açan devlet, "çocuklarımız üniversite kapısında beklemesin" diyen devlet... niye açıyorsun yavrum bir yılda bilmem kaç tane tabela üniversitesi? ne diye binlerce, onbinlerce hayatı bir hayalin içinde bırakıp da sonra bana ne bana ne, git ne iş yaparsan yap diyerek kenara çekiliyorsun?

Kimin derdi varsa söylesin de... Tekel işçisi konuşur, vaaaayy bunlar aslında şu kadar maaş alıp da yatıyorlar... eczacı konuşur, doktor konuşur, itfaiyeci konuşur, memur-işçi konuşur, çiftçi konuşur, işsiz konuşur... hepsine bir kulp... ya bölücüdür, ya gözü doymaz gözünü toprak doyursundur ya çıkıntılık edip verilene razı olmuyordur vs...

bak sadece atanamayan öğretmenler konuşmuyormuş aslında. ve yine bak ki, her konuşana da bir kulp takılıvermiş kolayca.

öğretmenler hangi kurumlarda çalışabilir? adı üstünde öğretmen! okulda çalışacak ya da dershanede. piyasayı belirleyen, denetleyen, düzenleyen kim? devlet! e devlete ve pek kıymetli yetkililerine "ne iş" diye sormasın mı bu insanlar?

hani demokrasi vardı? sanki öğretmenler her gün milli eğitim bakanlığına molotof atıyor, yol kesiyor. şu mezuna bu mezuna ya da her ne ise, başkasına bu durum neden rahatsızlık veriyor anlamak mümkün değil.

e haklıı. zaten senin önceki düşünceni savunan da "ama ermeni çeteleri de şöyle şöyle yaptı" diyerek suçlamaları kabul ediyorlar farkında olmadan.

haklılar tabi ki... bu milliyetçi zırvalarına son verip özür dilemeliyiz. fakat şunu da söyleyeyim; özür diliyor olmam tamamen insanlığımdan, yoksa banane dedemin işlediği cinayetten...

devletlerin elinde acılar bile saygıyı haketmeyebiliyor bazen. bunu, bağırmakta haklı olup olmamalarıyla ilgili söylüyorum. yani acının sömürülmesi kadar pis bişey olabilir mi...
onun dışında bence de olay dediğin gibi. allah bir daha öyle olaylar yaşatmasın.

edit: acılar değil de bunu sömüren devletlere laf söylemek istedim. yanlış ifade etmişim sanki.

olaylara milli eğitim paradigması dışında bakabilen birilerini görmek güzel gerçekten. 1915 olayları açıkça ittihatçıların suçudur ve türkiye bunu sahiplendikçe daha çok dibe batmaktadır.

hadi soykırımı geçtik, o tarihte en hafif ihtimalle "etnik temizlik" yapılmıştır ki bu bile özür dilemek için yeterli sebeptir. 1915 olayları çok çok trajik hadiselerdir esasında ha keza 24 nisan'da ermeni aydınları arasında başlayan "cadı avı" da öyle.

artık olayın insani boyutuna bakma vakti geldi. ermenilerin de geçmişte türklere yönelik katliamlar yapmış olması ya da asala'nın türk diplomatları hedef alması bizim 100 yıl önce bi' bok yediğimiz gerçeğini değiştirmiyor.

ve toplum olarak şunu anlamalıyız; ermeni soykırımını ittihat-terakki planlamıştır ve ittihat-terakki demek osmanlı demek değildir. bu gerçeği anlarsak, belki daha kolay kabulleniriz gerçeği.

Olaylar o kadar basit değil ne yazıkki,Ermeni sorunu meselesinin önümüzdeki yıllar içinde terör örgütü PKK dan daha fazla bu ülkeye zarar vereceği tahmin ediliyor. Türkiyenin özür dilemesiyle zannedildiği gibi hiç birşey çözülmeyeceği gibi bunun tazminat haklarına giden yolunu da ardına kadar açıcaktır.Türkiyeden toprak koparmanın en yakın yolu da savaşlardan ziyade diplomatik olarak Ermeni sorunu ile görülmekte.

ya hırsızın hiç mi suçu yok ! yüzyıllardır yaşadığı topraklarmış...acaba şimdiki ermenistan kuruluş tarihi haricinde hiç anavatanları olmuş mu ? tarihleri boyunca tehcir edilmişler...hem özür dilemek ne pahasına? daha arşivlerini açmaya cesaret edemeyen adamların savunuculuğunu üstlenen sevgi pıtırcıklarını görmek gerçekten midemi bulandırıyor...

herkes her şeyin farkında muhtemelen de, bence politikacılar asıl türkiye soykırımı kabul ettiği zaman ermenilerin bu defa da bir zamanlar sahip oldukları ve onlar gidince yağmalanan, el konan toprak ve mallarına ilişkin taleplerine karşı ne edeceklerini bilemediklerinden reddediyorlar. eğer eski düzene dönülürse adana, antep, urfa, doğu anadolu ve ülkenin geriye kalanında toplamda büyük bir miktarda ve değerli topraklar malları el değiştiren ermenilerin torunlarına geçebilir. sonra gel de çık işin içinden.

olurmu hic ermeniler zaten milleti sadika diye anilir yani en sadik millet derdi osmanli. sonra ermeniler turk gibidir yani turkten ayirt edemezsin adetleri yasami falan bizim orfumuzu icsellestirmistir.

ama tabi o zamanlar ittihatcilar enver pasanin ahmakligi ruslar dagdan gelecek demesi 90 bin askeri sarikamista kirdirdi, simdi sehit olan askerlerimiz gibi kimse ne oluyor yaw enver naptin sen demediler. neyse efendim ordu yokolunca ruslar asagiya doguya indiler. bunlarin yaninda rus ordusuna bagli pekcok ermeni geldi bunlar bizim ermeniler degildi rusya tarafindan gelenlerdi.


neyse ermeniler oyle veya boyle gaza geldi bagimsizlik icin cok adam olduruduler o bolgede. osmanli da onlari techir etti. tabi hamidye tugaylari da intikam amacli techir edenlere yolda saldirdi onlarda oldu. aslinda soykirimi kurtler yapti ama turkler yapti diye gecer.

yani bu suna benzio pkk her gun asker sehit ediyor 10 15 tane, halk gaza gelio bdp binasini yakiyor icerde olen oluyor 1 -2 tane avrupa ayaga kalkar abd ayaga kalakr soykirim cinayet der. o hesap iste o techir davasi da boyle.

oldurmekte cok haklilar senin aileni yaksalar kzini tecavuz etseler buldugunu oldurursun.

bizim karimiza kizimiza tecavuz ettiginiz, cocuklarimizi siktiginiz, yaslilarimizi yaktiginiz parcaladiginiz , diri diri iskence edip oldurdugunuz,


ve bunun sonucu olarak biz de sizi geberttik diye ozurdileyin adamsaniz

evet ermeniler haklı. üstelik sonuna kadar. bir halkı dünyanın 4 bi yanına sürmüşün. arjantinde, kanadada, güney afrikada suriyede rusyada fransada her yerde ermeniler var. üstelik bi zamanlar anadolu da yaşamış insanlar bunlar.

ki hala ermeniler bu toplumda istenmeyen halk konumunda.

ermeniler ne dese haklı. fransadaki soykırımı inkar yasasınn düşünce özgürlüğüne ters olup olmadığını düşünmeden destek verebilirim sırf tc nin paradigmasını zayıflatıyor diye.

Bagimsiz devlet kurmak isteyince o zamanki yoneticilerin ne yapmalarini tavsiye ederdin? Tabi buyrun ne demek hemen size geri verelim, biz de zaten 1000 sene once yasadigimiz yerlerin ozlemini cekiyoruz oraya gideriz mi demeliydiler? Bu isler boyle yurumuyor, bilmem kac bin senedir orada ermemiler yasamis dogru, peki 800 senedir orada yasayan turkleri ne yapacagiz? Orasinin vatanlari olmasi icin kac sene yasamalari gerekir? Bu tur yapay argumanlarla ugrasarak isin ozunu kaciriyorsunuz.

Ingiltere ve Rusya Ermenileri tesvik ettiler, onlar da riske girip devlet kurmayi denediler ve basarisiz oldular. Bu savastir, yenmek de var yenilmek de, Ermeniler de kaybetmistir. Tabi bunu bir ulusun kabullenmesi kolay degil o yuzden de Turklere sucu atmak daha cazip.

Osmanli soykirim yapmamis, tehcir uygulamis. Savas sartlarinda da verilebilecek en hafif karsiliktir bu. Soykirim demek kolay ama 2.dunya savasindan sonra anlamini kazanan bu kelime ne ifade ediyor once bonu bilmek gerekiyor. Soykirim diyecek olan once yahudi soykirimini biraz incelesin. Mesela bir toplama kampi gorsun, "sistemli bir bicimde" ne demek onu ogrensin.

Bu olaylar durup dururken cikmadi. Ermenilerin kendilerini yahudilerle ayni yere koymalarini bir turlu hazmedemiyorum. Atalarimiz 1923e kadar olum kalim mucadelesi verdi. Kimse onemsemiyor gibi gorunuyor ama Osmanli imparatorlugu 1. dunya savasinda 3 milyona yakin insan kaybetti. Bizden kim ozur diledi?

hadi doğu anadoludaki eski ermeni yerleşimdeki ermeni halk bağımsızlık istedi 3 yaşındaki çocuktan 80 yaşındaki ninelere kadar hepsi de bağımszlık için mücadele etti eline silah aldı diyelim(?), ee peki demezler mi adama yozgattaki, izmirdeki adanadaki malatyadaki istanbul şişlideki ankaradaki de mi çeteleşti bağımsızlık savaşı için?

siz buna inanıyor musunuz yani? 1910larda 13 milyonluk osmanlı nüfusunda 1.3 milyon ermeni yaşarken 75 milyonluk TC de 100 bin ermeni yaşıyor. bu milyonlarca insanın hepsi mi bağımsızlık istiyordu hepsi mi çete içindeydi?

neyse merak etmeyin en fazla 10 sene sonra aynı KKTC olayında olduğu gibi soykırım konusunda da TC dünyada yalnız kalacak. o zaman da inkar edin bakalım neyinize yarayacak

Siz Turklerin, 700 senedir kendileriyle beraber yasayan ayni yemekleri, ayni turkuleri hatta ayni kelimeleri paylasan bir halki birden topyekun yok etmeye karar verip sistemli bir bicimde hareket ettiklerine inaniyorsunuz. Ve benden Ermenilerin bagimsizlik icin mucadele edip savasmadiklarina inanmami bekliyorsunuz. Sizce de bir tuhaflik yok mu burada?

"iyi günler, biz bağımsız devlet kurmak istiyoruz" diye gelmemişlerdir ama değil mi?.. çeteler kurup köyleri basmış, orduya arkadan saldırmışlar. fransız, ingiliz ordularında görev almışlar, ki o sırada savaştayız onlarla. Bunu yapan elbette bütün ermeniler değil ama tehcire tabi tutulanlar çok fazlası olmuş. sebebi, bu vesile ile bazı bölgeleri türkleştirmek isteyen bazı kafalar, halkta tüm ermenilere karşı oluşacak bir tepkiyle yaşanması muhtemel bir katliamın önüne geçme isteği ve bu bitmez saldırılardan ordu ve savunmasız köyleri koruma. Biri değil, hepsi... Ortada bir katliam varsa Osmanlı, Rus, İngiliz, Amerikan arşivleri ortada... Kaç Ermeni yaşıyormuş o zamanlarda ve kaçı ABD'ye, kaçı Rusya'ya gitmiş, kaçı hala bugün büyük bir kinle Suriye'de, Lübnan'da... katliam, soykırım yapıldıysa tehcirle oraya buraya sürülen ermenilerin bugün yaşayanları neyle izah edilecek? Yahu hani biz kesmiştik bunları? kaç kişi idamla yargılandı ve idam edildi osmanlı mahkemelerinde haberi var mı özür vs diyen arkadaşların? ingilizlerin yargılamalarından bir sonuç çıkmadığını vs vs

katlettiniz işte, caniler katiler... özür dileyin! yahu tamam dileyelim de bir ispat ediverin şu soykırım olayını. 1.3 milyon ermeniden kaçı ölmüş, kaç türk-kürt ölmüş ermeni çetelerinin saldırılarında...

henüz cevab veremedi

asghjdlfkmff ile ne olmuş canım, kıvırmaları arasında bir şey olacaktır muhtemel cevap.

@ arma aski, +1 "cevab veremedi" süpersin!..

14 çk diye otobüs var.

dolmuş en temizi

Rıhtımda mavi dolmuşların kalktığı yerin en önünden sarı dolmuşlar kalkar.
5 tl çekmeköy

Çarşı izninden tekrar kışlaya... ne zaman kadıköy'e gitsem bilinçaltında hâlâ bir tedirginlik, kışlaya gecikeceğim diye...

14şb, 14çk ile direk olarak ulaşabilirsin. 14'e binip madenlerde inip aktarma yapabilirsin. ha bir de sarı dolmuşlar var ama 5lira bayılırsın 25dk yarım saate orda olursun

şu duyurumu sizinle paylaşayım: www.eksiduyuru.com

babam her sene geri alıyor. ama chip para olarak. direk nakit yatırmıyorlar. ger.i farketmez ha chip para ha nakit. harcanıyor zaten

bonus, puan, chip falan değil gayet de geri iade ettiriyorum, zerre bağırıp çağırmıyorum, insan gibi söylüyorum ya kartı ya ücreti iptal edin diyorum, cüzdanımda sizin kartınız kadar limitli 7 - 8 kart daha var başka bankaların diyorum, mırın kırından sonra siliyorlar.

Bir iki gün önce, gazeteden öğrendim. Dosya masrafı geri alınabiliyormuş. Dün (29.08.12) bir tanıdğın çektiği 5 000 TL kredi için 400 TL masraf alınan bir kişinin Tüketici Hakları Hakem Heyeti'ne başvurduğunu ve bu tutarın tamamına yakınının kendisine iade edileceğini öğrendim. Bugün ilk işlerden, araştıracağım meseleyi.

o tamamen sizin karakter(sizliği)nize kalmış.

ben üç kuruş para için bıyığımdan tel koparmam, başkası kim bilir neler yapar?

Ben olsam yapmam, ama tehlikeli olabilir(işten çıkarılma konusunda)

Ben ayrılmıştım işten. İşe girdiğimde de zaten var olan dudak altı sakalımı sorun ettiklerinde (Ki kestim bir süreliğine), İşe girdiğimde de zaten içtiğim sigarayı sorun ettiklerinde. İşe girdiğimde de zaten ara sıra kıldığım namazı, haydi namaz kılalım'a çevirdiklerinde.

Lafımı esirgemedim, saydım çıktım. İyi halt ettim, sürünüyorum ayrı dava ama öylesi de düşman başına, öyle düşman da düşman başına.

iş yerindekilerle paylaşmam. çok da rahatsız olurum. çıkarım hemen işten.

ben de çıkarım. ama çıkmadan önce duyuruya da söylerim hangi şirket, hangi pozisyon falan...

Günümüz şartları ülkemizde iyi bir iş bulmak istiyorsan, kaçınılmaz şekilde torpile başvurman gerekli.

beni işe alanı yemeğe götürürdüm.

işi falan geç. torpilsiz doğru düzgün staj yeri bile bulunmuyor bu memlekette.

rahatsız olmam, herkese de söylerim ben müdürü tanıyorum adam olun diye
bunu duyan kadın persenoller hoop sende. onlardan faydalanırım :D
hatta elime megafon alır turlarım arada bir.

rahatsız olmam ama saklarım.

Asla paylaşmayın. Hiçbir yeteneği olmayıp da orada çalışanlar hatta çalışmayıp maaş alanlar yok mu? İçiniz rahat olsun, işi biliyor ve hakkını veriyorsunuz.

Bu namussuz düzeni unutmayın ama böyle gelmiş böyle gider demeyin. Değişmesi için bir şeyler yapın. Dua edin, bu yolda oy verin, imza verin bir yerlere, etkinliklere katılın, katılanları destekleyin, eleştirin, saksıcıklara bir şeyler ekin konuştuklarınızla

hacı abi madem 1 hafta sonraya ertelendi kontrol, bu senin için fırsat. şöyle doğayla iç içe bir yere git, kafa dinle. sonra da efendi gibi kontrolünü al. bol bol yoğurt, peynir gibi şeyler tüket. kafanı dingin tut. ama uzaklaşabiliyorsan, bulunduğun yerden mümkün olduğunca uzaklaşmaya bak.

Ben vereme yakalandım.9 ay önce iyileştim.bana sor sen.! kim yakalandı ailede ?

"verem mikrobunu her 3 kişiden 1 kişi taşır dünyada.ve taşıyan insanlarda gizlidir.bağışıklık düştüğü zaman ortaya çıkar.sen o mikropla 5 sene de yaşayabilirsin,20 senede yaşabilirsin.ve eğer vücuduna iyi bakarsan,bağışıklık sistemini korursan ölene kadar vereme yakalanmadan yaşayabilirsin içindeki o mikropla.unutma o senin akciğerinde tutsak.seni zayıf yakaladı mı ortaya çıkmak isticek."


edit:yaşım 19.ailemde bişey çıkmadı çok şükür.

edit2:ailenin diğer fertlerinde de bişey çıkmicak rahat ol.yukarda yazdıklarımı iyi oku.bişey çıkmicak demek verem mikrobunu taşımıyo demek değildir dikkat et.verem türkiyede yaygındır.hemen hemen herkesin akciğerinde verem mikrobu vardır.ama belirttiğim gibi vereme yakalanmadan ölene kadar idare edebilir.

edit3:her kim yakalandıysa geçmiş olsun.Allah sabır versin.acil şifalar..

edit4:mikrobun olup olmadığı vs ile ilgili henüz tıp bi çare bulamadı vereme.sende dikkat edecen kendine.yemek falan seçmicen.iyi beslencen.kışın üşütmemeye bakıcan.9000 yıldır veremin var olduğu zannediliyor,çok eski olmasına rağmen hala dünyada en bulaşıcı ölümcül hastalık olarak 1.basamakta yer almaktadır.!!!

Korkularla yaşama, kendini korkutma. Öncelikle o aile üyesinin accayip yardımınıza ihtiyacı var. Birinci planda bu var. Her şeyi bırak hiçbir şey bitmedi.

Benim de bir aile üyesi geçirdi bu hastalığı. Üç ay kadar babamla dönüşümlü, gündüz o gece ben refakat ettik. Çook çok zordu. Allah kolaylık versin, acil şifalar versin.

Bir defa hasta olan, o aile üyesi. Siz de kendinizi hasta edip, büsbütün yıkmayın. Moral verin, hep yanında olun.

Üç ay kaldık dedim hastanede. Artık herkesle kanka olmuştuk, evimiz gibiydi. Bizden daha aylar önce kalan bir hasta vardı. Bunlar da var, hayat laylaylom değil hiç.

Atlatılmayacak bir hastalık değil, iyi bir tedavi ve moral desteğiyle atlatılıyor. Allah yardımcınız olsun.

ortaokulda yetiş diye sınıf arkadaşım vardı. üç dört sene önce de bilek isimli bir elemanla aynı ofiste çalıştım. ikisi de erkekti.

Geyik.

Ciddiyim. Bir nüfus cüzdanında görmüştüm. Ana adı Geyik.

almıla nın şarkısı bile var. o kadar da nadir bir isim olduğu söylenemez.

duyduğum en uç isim ikizler için bera-beriz.

"Satılmış" bildiğin garip nadir bir isim.

"Samir" var bi de.ya tamam fransız milli takımında oynuyo da,Türk olan birisinde duymak garibime gitti.

yesukay

sadün

erkek- Atıl , kız- küheylan.

garip değil ama canay ve tanay şimdiye dek rastladığım en nadir isimlerden. ikisi de kız.

adları durmuş ve durkadın olan çift tanıyorum.

taragaycan. dersaneden bir arkadaşımın adı.

bebeğin yanakları al mı la?
neyse okçuhan var bende de. dersaneden.

noyan - luka

daha isim olarak bir kere duydum ikisinide.

döndü satılmış döne de az ilginç değil.

zınar

Bu arada ne kadar yaygın olduğuna buradan bakabilrsin;

www.ismididikle.com

ALMILA adının yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak ülkemizde 16-08-2012 17:56 itibariyle yaklaşık 2,282 kişinin isminin ALMILA olduğu ve ALMILA isimli kişi sayısının her yıl ortalama 36 kişi arttığı tahmini yapılabilir.

bizzat tanıdıklarım; bahtışen, star, sidike, döner, anakız, ilk aklıma gelenler. bir de oğlum olursa adını kara koyacağım.

kadıköy nüfus müdürlüğünde bir belge ararken "yosma" diye bir isim görmüşlüğüm var, eski işyerimden bir arkadaşın adı semiramis, tamay isimli bir doktor tanıyorum, okşan diye (ok ve şan manasındaymış) talihsiz erkek bir eczacı, bir de kızımın adı ilay, başka bir ilay ile tanışmadım henüz.

anakadın.

bi arkadaşımın tanıdığıydı da anakadın teyze diye geziyodu ortalıkta baya bi anlayamamıştım kadının isminin bu olduğunu.

kız için Üzüm diye birini görmüştüm, bayağı ilginç ve sempatik gelmişti bana...Bal adında da sınıf arkadaşım vardı...

genelde unique - tek olsun diye konulan anne baba hece birleştirmeli isimler böyle oluyor.

burak kut'un çocuğunun adı:

aden bucan

aden'i anlamadım körfez vardı bu isimle ama

bucan nedir yahu?

midem böbreklerim anüsüm her yerim bulandı.

karısının adı cansen.

burak - cansen : bucan.

---

bir de yüz nakli yapan dr'un karısının adı:

özlenen özkan.

---

onun dışında satılmış çok duydum.

almıla - almula ohoo çok sık.

Benim duyduğum garip isim de Sariye :))

hızmalı diye bi kızla tanışmıştım babaannesininde adıymış hatta.

adlen

erkek: şit , kadın: nokta.

Reşit sanmıştım adamın adını, yutuyor sandım adını söylerken, sormayın... Kadın da bir akrabanın karşı komşusu.

Annemin arkadaşının ikizlerinin adı : köşe - bucak
kuzenimin evlendiği kızın adı : Türev (bil bakalım babasının mesleği neymiş?)
işyerimde - şimdi emekli oldu gerçi - bir işçi vardı adı Sanayi soyadı Horoz.
Ne diyeyim, Allah akıl fikir versin anne-babalara.

(bkz: kerep)

barsim

kız için tulez, keklik.
erkek için boğaçhan.

bir de bir arkadaşımın babaannesinin adı taşkadınmış.

"yosma"
köyümüzde yaşlı bir kadının ismi.

ürün

Elveda Satılmış.

üstüne tanımam

sen razısında ister istemez performansın düşecek en basitinden

yagmur, kar , camur oldu gec kalcan.

sen razısın ama iş veren razı değil. bi keresinde patronlar konuşuyodu bu konu hakkında oradan biliyorum.

biri servis nedeniyle, ikinci ve esas olan verim. üsküdar'a başakşehir'den gitme ama kartal'dan git diyor adamlar. bu mantık.

İki yıl önceki çetin kış şartlarında, Sultangazi'den Ümraniye'ye, Ümraniye'de oturan iş arkaadaşlardan 15-20 dk önce gitmişliğim var. Geldiklerinde mesai saati de geçmişti bir süre.

Uykusuz bir gecenin ardından, sabah işe başlayıp, akşam 7-8'e kadar tek başıma aslanlar gibi de bir mesai yapmışlığım var.

Takdir edilmişliğim pek yok Allah'a şükür...

Klasik bakıyorlar, klasik düşünüyorlar, herkesi kendileri gibi biliyorlar. Ne yazık ki çoğu kişi de öyle ama...

görüş:olmaz;
gerekçe: hükümet.

tabi ki olmaz. geçmiş kpss skandalına bakınca, orda olmadıysa bunda asla olmaz diyebiliyoruz. olmayacak da.

görüş: olmaz
gerekçe: iptal edilecek olsaydı şimdiye kadar edilirdi sanırım.

olmaz. adamlarının kağıtlarını değiştirmek için bu kadar zaman bekledikleri yönünde kanaat hasılken iptallik durumu da ortadan kaldırmıştırlar zaten. öss bile 1 aydan uzun zamanda açıklanmıyor, bu işte bir b.kluk var alenen. ne bekliyon?

hakimlerin bağlı olduğu hsyk nın başkanı adalet bakanı.sence olur mu ?

görüş : olmaz
gerekçe: bu sene akıllı davranıp fullememişler.

olmaz. çalan çaldı, alan kaçtı.

bir arkadaşım söylemişti önce bunu belirterek başlayım :) afganistan'da petrol yanında çok büyük mali değerli olan uyuşturucu ticareti ( ot tarlaları) varmış. Amerika buraya girmeden önce devlet burada uyuşturucu ticaretine darbe vurmuş kontrol altına almış. bu da "her nasılsa" big brother'ın çıkarlarına uygun olmadığı için afganistan'a "demokrasi getirmek" için girmiş.

benzer bir hadiseyi daha birkaç gün önce biz de yaşadık. devlet yasadışı örgütün ekonomik kaynağı olan bu ot tarlalarını bulup yaktı. bakalım neler olacak :)

talıban orgutu saf ıslamı kuralları benımsemıs bır anlayıstadır o yuzden uyusturucuyu yasakladı ve bu yuzden gırdı

taliban katıksız ve eksiksiz islam iddiasıyla abdnin tam karşısında duruyordu

Bir taşla birkaç kuşu birden vuruyor.

Silah sanayiine, projelere milyarlar akıyor. Yeni silahlar insanlar, şehirler üzerinde deneniyor.

Bölgeyi de bir gerilimde tutup, bak filan seni vurur, deyip silah satıyor ya da el altından "bak sana da demokrasi getiririm haa" deyip milyarlarca doları kendi sisteminde tutuyor. Yine silah satıyor falan...

Irak farklı ama Afganistan konusunda Rusya ve Çin teröre karşı mücadele ayaklarıyla ses çıkaramadı. Kim çıkarabildi ki? W.Bush ya benlesin ya bana karşı diye daldı... Aynı gerekçeyi Rusya ve Çin de ülkelerindeki katliamlara gerekçe olarak kullandı, kullanıyor. Afganistan'a girdi ama Rusya ve Çin'in ABD'yi öylece bırakmadığı, rakiplerini desteklediği zor bir tahmin değil.

Uzar gider birçok şey var daha...

1 kilo aldim. O da ramazanda spora ara vermemden ve yiyip yatmamdan dolayi. Ramazan biter bitmez tekrar formuma kavusurum.

oruç tutanlar genelde kilo alır.
önce vitaminler sonra proteinler en son yağları kullanır vicut.
kilom aynı, oruç yok , yemek + su sınırsız.

@seyduna6687 dostum önce karbonhidrat sonra yağlar en son da proteinler kullanılır zaten proteinler kullanılmaya başlandığında vücut kendini yıkım sürecine almış demiştir çünkü proteinler düzenleyici görevde kullanılır enerji verici olarak kullanılırsa vücut işleyemez hale gelmiş demektir. başlığa gelirsek ben ramazandan önce 10 kilo verdim 72 oldum şu an kaç oldum bilmiyorum, kaslar düzensiz ve bilinçsizce kilo verdiğin için erimiş olabilir. yağ yakar yağ yakarken su açığa çıkardığı için vücut su kaybeder; oruc tutarken ölümüne susamamızın bir sebebi de budur zaten.

4 kilo verdim, 94 ten 90 a, iftarda hemen tıkanıyorum, sahura kadar hiçbirşey yemeyip sahurda da iştahım kapalı olduğundan az yiyorum. Ama evde tatlı abur cubur dolu olsa eminim kilo alırdım.

Yazın kilo vermek normal. Sıcaklar yüzünden iştah kesiliyor, terleme ile vücuttaki su atılıyor. Verilen o kilo havaların serinlemesi ile alınır. Spora da devam et.

85'ten 79'a...

(bkz: sabah üşümesi)

Ben kucukken cok korkardim yorganin altina girerdim iyice,hala oyleyim uykumdan uyanip da duyarsam urperiyorum biraz,neden bilmiyorum.

makamından ötürü. (bkz: saba)

Tam tersine en sevdiğim ezan, bir de akşam ezanı. Onun makamı nedir acaba?

korkarım ben şahsen.

önceden korkardım. şimdi korkmuyorum.

iğrenç bir şey nefret ediyorum
uyku sersemi o gürültüye uyanıp korku filmine tanık oluyormuşum gibi bi his veriyor.

önceden ürperiyordum fakat alıştım artık o kadar ürpermiyorum. ama bazen cidden korktuğum oluyor nadiren.

ben hala korkuyorum şu yaşımda

"Esselatu hayrun minen nevm"
''Namaz uykudan hayırlıdır''

belki bundan kaynaklıdır.

Elazığ'da da bir kilise var. Mezheplerini bilmiyorum, nerede yaşarlari kimlerdir bilmiyorum ama Elazığ gibi Bursa'ya nispetle küçük bir şehirde de Hıristiyan vatandaşlarımız varmış ve bir yerlerde yaşıyorlarmış onu biliyorum. Tanımak isterdim, arkadaşım, komşum olsun isterdim. Alakasız bir yorum oldu ama...

internetten filan bulabilirsiniz sanırım. Ya da bir gün kiliseye gidebilirsiniz.

bildiğim kadarıyla, bunlar tarihsel unvanlar. yani fener'de de artık kastamonulular yaşıyor ama patrik orada. bursa'da tarihsel olarak bir cemaat varmışmıştır. bugün de metropolit onu temsilen devam ediyordur. çünkü patrikliğin işlevini sürdürebilmesi için belli bir sayıda metropolite sahip olması lazım.

20-30 kişi de olsa metropolitlik yapılır. patriğin altı gibi bir şey metropolit.

ayrıca Bursa'da şu anda olmasa da göç öncesi oldukça fazla bir rum ortodoks nüfus vardı. bu nüfustan hala yaşayanlar az da olsa onların çocukları vs. buraya kimi zaman ziyarete gelirler. bir kısmının da yerleştiğini duymuştum.

en fazla komiklik, saka yaparlar, o kadar

irkçilikla karsilasmasi çok zor çunku turkler gerçekten zencilere sempatiyle bakiyor, ama turkler iyi niyetli yaklassa bile eger alingansa, dalga geçtiklerini zannedebilir.

yok abi ne ırkçılığı.bi sürü zenci saat satıyor sokaklarda, ben daha bişey diyeni duymadım.Hatta bizim milletimiz birçok yönden sever zenciyi :) fotoğraf falan çekinmek isterler.

festus okey'den haberleri vardir belki.

çok acaip ya. neden avrupalılar zencilere karşı ırkçı olacağımızı düşünüyorlar acaba.

aksine sempati ile karşılanır.bizim halkımız genel olarak yabancılara karşı samimi ve sıcakkanlıdır.bizde şöyle bir durum var.şimdi zenci dememek lazım bir kere bunlara.siyahi diyelim öncelikle.bu siyahi arkadaşlar genel olarak eminönü veya x bi yerde saatçi olarak kafamıza sokulduğu için veya genelde onları öyle gördüğümüz için ufaktan bir dalga geçme,söz dalaşı filan atan tipler oluyor muhakkak.ama dediğin gibi bu kız ise ve yanında sen veya başka birisi olacaksa yani tek değilse sıkıntı olmaz bence.

"siyahi"lere karşı olan ırkçılığı bir kenara bırakırsak türkiye ırkçı olma konusunda bayrak taşıyan bir ülkedir. bu ülkede ırkçılık yoktur diyenler siyahilere karşı ırkçılığın olmadığından bahseder. evet bu ülkede bu tarz ırkçılık pek görülmemiş nedeni de o kadar fazla sayıda siyahinin bu topraklarda yaşamamasıdır. gerçi şu anda saatçi dediğimiz insaların sayılarının gelecek yıllarda artmasıyla bu tarz bir olay da görebiliriz.

bence de yok.zenci derler ama art niyetli olarak diyeceklerini zannetmiyorum. sarışına sarışın dedikleri gibi.

siyahiler aksine çok sevilir Türkiye'de. sebebinin de siyahi futbolcular olduğunu düşünüyorum.

galeri3.uludagsozluk.com

www.besiktask.org

desmond.imageshack.us

bu fotoğrafları gösterip insanların nasıl bir duruşa sahip oldukları açıklamasını yapabilirsin

hatta kafalarina siyah poset geciren trabzonsporlu taraftarlari goster 'biz irkci degiliz' diye.

irkciligin ne oldugunu bilsek belki oluruz da, bu sekilde degiliz.

Yok be olm:)
yanına gelip "saatler orjinal mi?" diye sorarlar en fazla.
onu da anlamaz zaten.

Biraz garipserler enee hatuna bak lan zenci diye bakarlar o kadar. Ailesi o aklı nerden aldıysa esas ırkçı onlar.

İngiltere'den geliyor "zenci" kızımız ve ailesi endişeleniyor Türkiye'nin ırkçı bir ülke olduğunu düşündükleri için!?.

Söylediklerinizin özeti olan bu cümle nasıl duruyor sizce?

"Zenci" derseniz kendisine, evet ırkçı olduğunuzu düşünür, kesin!

Bir de İngiltere gibi ırkçılığın hiç olmadığı(!) bir memleketten geliyor yani...


"Bravo Bob! Uzaylılar seni kaçırmış, mutfakta yemek yapıyorsun. Yemek niyetine küçük haplar yutuyosun, bir robotla kaçıyorsun ve bilim kurgu sevmiyorsun" yaklaşık böyle bir şeyler diyordu ya Arif GORA'da...

zenci türkçe'de ve türkiye'de aşağılayıcı bir sözcük değil ki. kıza nigger demedim sonuçta.

Zenci kelimesinin ırkçı olup olmadığını türk dili uzmanlarına havale ediyorum. Kıza nigger dediğinizi söylemedim elbet ama ondan bahsederken zenci ifadesini kullanıyorsunuz, ki onu da Türk dili uzmanlarına havale etmiş bulunuyorum.

Hasılı: Yok efendim ırkçılıkla falan karşılaşmaz.

sen de gittin bilkentten örnek verdin. kepabçı gibi üniversite açtı adamlar. bilkent nereeee tabela üniversiteleri nere.

(bkz: çan eğrisi)

www.youtube.com

eski bir bilgi vcd burslu olarak kendi okudugum bölümle ilgili yorum yapmam gerekirse çatır çatır bırakıyor hiç acımıyorlar. Tuba ünsal'ın hardcore assignment yetiştirmeye kastıgını bilirim

@lords ya tabi bahsettiğim üniler koç,sabancı,bilkent, tobb vs. tabela ünilerindene hiç umudum yok zaten.

çan diyorsan bu sefer burslu öğrenciler dersi geçme yeterliliğine sahip olmasa bile çan düşük çıktı diye o dersi geçer.

yani burslu termodan 30 alsa dahi çan 20 çıktı diye dersi geçmiş olacak. mesela itü de olsa 45 almadan geçemez termoyu. hocalar geçme notu koydu diyelim o zamanda burssuz öğrenci sürekli kalmayacak mı o dersten? taaki hocalar sınavı kolay yapmadıkça.

bilkent düşük puanla alıyor, sonra sınıf geçmene izin vermiyor, bok gibi para döküyorsun, ya sike sike mezun oluyorsun ya da atılıyorsun.

bir de şöyle bir şey var, sayısal bölümler hakkında yorumda bulunamam fakat üniversite ile lise inanılmaz farklı. haliyle bölüme ilgisi olan adam lisede derece yapmış adamı sollayabiliyor. lisede derece yapan adam zorlanıp okulu uzatabiliyor.

ilk yılım lisede öğrendiklerimi ve öss yüzünden öğrendiklerimi unutmaya çalışmakla geçti.

evet öss zekâ ölçmüyor ama zekâyla çalışkanlık da farklı şeyler. 60 binici olmuş kişi kasıp derslerini çalışıp geçerken, 500. olmuş zeki ama tembel çakabiliyor. öss/lys ezbere dayanıyor ama okullarımızdaki sistem de çok farklı bir şeye dayanmıyor. ezberci sistemle ilgili bu şahsi yorumum tüm üniversite ve bölümleri kapsamıyor olabilir elbette.

ahmetdursun

o verdiğin örnek on binde bir falan olur. ama olmaz değil tabi olur. yüzde 99 olmaz ama:d

@ 219 taksim 3, birkaç taner birebir bildiğim vaka var. Onbinde bir olmadığı kesin. Bir vakıf üniversitesinde okumuş olmanın deneyimiyle yazdım.

beni ev arkadaşım alıyor, olay şu: başbakanlık bursu diye bir şey yok artık tüm devlet bursları kyk tarafından veriliyor, öğretmenlik bursu dediği olay da sana kesin olarak kyk bursu çıkması. ayda 270 idi bu sene.

ogretmen atamiyor ama ogretmenlik bursumu veriyor allahim su greencardi kazanip bu ulkeden siktirolup gitsem kurtulsam devreleri yakmadan of of bu ulkede ya salak olacan ya da kafayi yiyip bakirkoy hatanesine tasinacan

Detaylarını bilmiyorum ama eğitim fakültesini ilk üç tercihi içinde yazıp, MEB'in istediği dereceyi tutturanlar bu bursu alabiliyor.

Öncelik derece yapmak yani. İlk bin ya da ilk 500'e girme gibi bir şartı var sanırım. Burs miktarını ise bilmiyorum.

çok yüksek sankide düşürecekler:)

www.osym.gov.tr

ösym nin açıklamasına göre bi değişiklik olmayacak

@cosmicstring bir üniversite hocası hayatı boyunca yabancı dilde eğitim görmüş olsa bile, eğer bir türk üniversitesinde ders veriyorsa bunu bilmeli, bence. aksini düşünemiyorum.

@geberix birinci soruya cevap verirken ikinci soruya ironili cevap vermiş :)

@kanepeee haha ilk önce anlayamadım ama isteyerek yazmadım:) ayrıca üniversite öğrencisi değilim:)

Kontenjanlar boş kalabilirmiş ve vakıf üniversiteleri iflaz edebilirmiş! Bu ifade vakıf üniversiteleri birliği başkanından... Sözde kâr amacı gütmeyen kurumlar bunlar.

Ve "Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kaide yok" deyip her ile üniversite açmakla övünen bir Başbakanımız! var.

"Üniversite kapısında bekleyen çocuklarımız var" (Son dönem Devletlulardan birine ait söz. Kontenjan arttırımı ve yeni üniversitelerin açılma gerekçesi olarak edilmiş) gerekçesiyle açıp, kadroları bir güzel yandaşlarla doldurup; işsiz gezen çocuklara: "Ne işi?" demek...

Hele bir gidin de, bitirin de, olmadı kölelik yaparsınız üç otuz paraya...

top sakal daha çok laik, cumhuriyetçi, chpli insanları temsil ediyor. badem bıyığın karşıtı diye düşünebilirsin.

sakalın sünnet olması ve top sakalın sünnete uygun olmaması sebeb ile. saçmalaık bu arada.

neyim neyim diyodum yobazmışım amk:)
sayende yoboz olduğumu öğrendim. tşkkler .
bilmiom neden nefret ediyoz hacı. hiç bir fikrim yok.

@nesilsiz: mantikli ama benim bildigim atatürkcülerin genelde tercih ettigi kilik biyiksiz, sakalsiz sinek kaydi tras olur, "daha batili" diye. malum, atatürk de sonralari öyle bir imaj olusturmustur. hulki cevizoglu var bak top sakalli. bütün bu olay ondan mi cikiyor acep? :)

@ground: bu da mantikli ama kaynagi nedir? hangi hadis veya islam alimi "bu sakal caiz degildir." diyor? merak ettim.

Hulki Cevizoğlu + Emre Kongar üçüncüsü gelmiyor aklıma. Ama bir jakoben, evet bir chp'li filan algısı var. O yönde de bir önyargı tepki falan.

Birkaç saat sonra iftar açacağız ve ben o yobaz dediğiniz insanların iftardan sonra gece 23'e kadar takıldığı çay evine gideceğim servis yapmaya. Dudağımın altında uzun ince sakalımla.

Hayat, kavramlarla ve klişelerle... aman neyse... herkes kendi yorumunu yapsın

sünnetler için hadis ayet gerekmez illaki. eğer rivayetlerde veya hadislerde peygamberin hal ve davranışları tabir edilebiliyorsa bu sünnet olarak uygulama alanı bulur. örneğin peygamberin sakalı eğişik rivayetlerle tarif edilmiştir. saçı sakalı hatta etek traşına kadar bunlar sünnet olarak geçer ve sünnilik de buradan gelir. peygamberi tasvir olarak görmek isterseniz herhangi bir aczmendi ye bakmak yeterlidir. adamlar giydiği kıyafetten saç sakala kadar hatta elinde asaya kadar taklit ediyorlar.

hiç cumhuriyeti falan temsil etmiyor. genel olarak dandik bi stil bence.

sacsizkral.files.wordpress.com

genelde papazlara benzettikleri icin.

netten aramayı denediniz mi?

ben şu anda denedim ve şunu gördüm misal;
122c mecidiyeköy-ümraniye

@ holy diver elbetteki denedim. Bu alternatifi de biliyorum. Fakat acı gerçek şu ki çooook uzun süren bir yolculuk oluyor.

evet maalesef, normal şartlarda da zaten uzun süren bir yolculuk iken; şu bakım döneminde uzundan beter işkenceye dönüşüyordur eminim.

daha kısa mı uzun mu olur bilmiyorum ama metrobüsten uzunçayır'da inip, kadıköy'den gelen ümraniye otobüslerini de deneyebilirsin.

522 var mecidiyeköyden direk ümraniyeye gidiyor. ama hayatımda bu kadar dolu bir otobüs görmedim.

522 den başka bir alternatifiniz yok malesef. satanistin söylediği gibi çok dolu oluyor. ayakta gidip geliceksin o trafikte çekilirmi size kalmış, en azından aktarması yok gider gelirim dersen tek adres 522

Pekala. Hepinize çok teşekkür ediyorum.

Kesinlikle Altunizade'ye kadar metrobüs. Ondan sonra dolmuştansa yine otobüs tavsiye ederim. 522 ömrümü yedi yanına bile yaklaşma.

gilette kullanıyorum ben. jel şeklinde. güzel kokuyor ve etkili gayet de.

nivealarda güzel

(bkz: paraben)
(bkz: alüminyum)

o yüzden daha doğal şeyler kullanmaya bak.

bende de fotoğraftaki ufak olandan var. yeterli geliyor bana.

bende de büyük olan var fotodaki. gayet yetip artıyor yani.

rexona bir ara çok kötüydü, son ürünleri gayet iyi. Ama tercihim nivea.

henüz bilgili olunacak bir konu yok ortada, meclis tatile çıktıktan hemen sonra atılan bir yem bu. gelecek yasama dönemi için kulis çalışmaları diyelim. henüz ortada ne bir teklif var ne de bir hazırlık, kamuoyu yoklanıyor sanırım. o yüzden kesinleşmiş şeyler yok, havada uçuşan bazı fikirler var.

meclis üç ay süre için tatilde. sanırım o vakitten sonra kesinleşir olup biten.

senelik alabileceğin maksimum tutar 3.000 TL. 10 sene çalıştıysan 36.000 TL eder. ben ev alacağım deyince 18.000 TL verseler ne olur vermeseler ne olur.

Ki bu tutarları da düşürecekleri konusuluyor

Ve kovulan adama parasının yarısı verilecek o da hemen değil 5 yıl içinde ve vergi kesintisi ile.

Eskiden firmalar davalardan korkarak bu tutarları verirken şimdi bir fona aktarıldığından insanlar paralarını kolay kolay alamayacaklar.

Özetle garibanı düzen sistemin hayasız şakşakçılarının elleri kızarmaya devam edecek ama yüzleri kızarmayacak.

@eleventh american esme has met

3.000 liralık tutar da ssk primi tavandan yatıyor ise. yoksa brüt ücretin %4'ü ile 2 seneye 1 sene alacağını var sayar isen kuşa dönüyor.

bilgili olunacak bir çok konu var ortada. sözlükte (bkz: kıdem tazminatının kaldırılması) konusunu incelemeni tavsiye ederim.

bir parmak bal gibi duruyor, ev almak isteyene bik bik meselesi. Kıdem tazminatı budanıyor, ücretli kölelik katmerleniyor. kamu çalışanına düşman edilmeye çalışılan özel sektör çalışanları ve işsizler; birbirine kırdırıılmaya çalışılan kamu çalışanları, özetle vatandaş uyanır umalım.

tümata'nın bir cd'sinde çok çok daha iyi bir yorumu var, ilahi formatında.

merter'de tekstilciler çarşısı var. Orayı bul, orada bayrakçılar var tekstilcilerin arasında. Oradan bulursun capon bayraa

Bayrakçı Reklamcılık Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.

Refik Saydam Cad. Akarca Sok. No: 43/A 34430 Tepebaşı/Beyoğlu İstanbul/Türkiye

Tel: +9(0212)253 37 19 / 4 Hat

Faks: +9(0212)253 33 82

[email protected]

/bir diğeri: www.bayrak-imalati.gen.tr 7/24 hizmet veriyormuş.

0212 5920026
0535 8746060

fener maçında açıcan dimi sdfasd. yenemeyiz feneri kanka

üniversitelerin mühendislik fakülteleri bu incelemeyi yapıyor bildiğim kadarıyla. artık her ilde üniversite var ama en yakınınızdaki köklü bir üniversitenin mühendislik fakültesine başvurursanız en azından sizi yönlendirirler.

sigorta şirket/acentaları da bu konuda sizi yönlendirebilirler. ya da yeni adı ne oldu bilmiyorum ama bayındırlık ve iskân il müdürlükleri.

şu adama bi e-mail çak ve sor.

depremedayaniklilikraporu.com

buyuk terbiyesizlik olur nolucak:) bişey olacagını dusunmuyorum, aynen bu sekilde hakime anlatılırsa.

Kızın babası olsa olay çıkarsa anlarım da bu nedir arkadaş? Erkek olan çocuk adamım diye dolaşmasın. Bir şey olmaz merak etmeyin.

çocuk madem baba korkusundan aleyhte ifade vermeye meyilli, onlar daha büyük bir şekilde korkutsunlar. babası duyduğunda bir kaşık suda boğacak gibi kızsın, öyle bir şey mesela...

babana gay olduğunu söyleriz falan gibi ama gerçi eleman adam olsa bu kadar filme gerek yok.

babası da ilginç. tamam hacısın hocasın hadi neyse de, şikâyet, mahkeme ne demek ya...

2011 Türkiyesi ve ev Çocucuğun ha :) hakim babayı içeri atacak yobazlıktan... iktidar bile 2002 de otellerde evlilik cüzdanı şartını kaldırdı : ))) kesin adam irana sınır dışı

+ oylle babaya bu kadar dayanan bi erkek evine kız getirmez getirse de bu duruma düşürmez düşürsede babasının kulağına ( mahallede kuşu kalkmıo kızları benden istedi diye laf ederim derim) :)) bu ne yaaa hakim bakmaz ki davaya

zorla girmeyeyi ispat edecek bi durum olmadığı için ve hiçbir hakimde eli yüzü düzgün 2 kızın bir eve zorla girmeyeceğini bildiği için bişey olmaz. hatta dava açılmayabilir bile.

onlar da iftiradan şikayetçi olsalarmış. :)

sadece türkiye de yaşanabilecek olaylardan biri olsa gerek. cok komik durum ya hiçbi şey olmaz ya. avukat değilim ama böyle bi şey icin dava acılması sacma olur.

çocuk ceza alır,
kızlar serbest kalır,
hacı amca da mahkeme ve avukat ücretlerini öder.

cool story bro.

layörüget.

ahaha kesecinin cevap süper.

midnight in paris adlı filmi izle.

geçtiği için,geleceği özlemek olmaz

nostalji sarhoşluğu diye bi kavram var, onu araştırın derim..

gecmisinde ozledigi sey her neyse bugun ona sahip olmadigin icin olabilir...gencligin,vucudun,sevgilin,bunalimin,zenginligin,dostlarin vs...

çünkü geçmişte henüz çerçeveler boştur. en önemli sebebi bu. ayrıca insan beyni acıları unutmaya, tatlı hatıraları hafızada tutmaya programlıdır. geçmişte yaşanan acı ve ızdıraplardan çok, hoşa giden şeyler hatırlanır.

çocuktur, saftır; gençtir, güzeldir... bulutlardadır, ayakları yere basmamaktadır, sorumluluk falan yoktur.

daha sonraki dönemlerini özlüyorsa eğer, daha iyi bir hayat/çevre kuramamıştır.

geleceğe niye umut/korkuyla bakıyosa ondan. şu anla ilgili bi derdi vardır.

geçmişin üzerinden vakit geçince kötü şeyler unutulur, güzel olanlar hatırlanır, sanki geçmişte her şey çok güzeldi gibi gelir. halbuki bugün de gelecekte geçmiş olacak, bugünü seviyor muyuz?

vaktiyle bir hocamız zeynep ergun üstad şöyle söylemmişti...


"geçmişe özlem, şimdiki yaşadığımız zamana olan tatminsizliğimizden ileri gelir" çeviremedim şimdi ama böyle bir şeydi.

geçmişte ne olduğunu biliyoruz.
ama gelecekte başımıza ne gelecek hiçbir fikrimiz yok.

evet, bir kısmı da geri dönmüş. haberi daha ayrıntılı vereni bulursam ekleyeceğim.

www.ntvmsnbc.com

geri dönenler, dışarıdaki ailelerinin durumunu merak ettikleri için firar etmişler. ailelerinden haber alınca geri gelmişler.

200 civarı mahkûm kaçmış,bunlardan 50 civarı ailelerini ziyaret ettikten sonra teslim olmuş. öyle diyordu tvlerde...

yamulmuyorsam 174 kişi kaçak durumda şu anda.

sabah gazeteden okuduğuma göre 173 mahkum kaçmış.
70 tanesi geri dönmüş,
dışarının halini görünce tırsmış herhalde adamcağızlar.

gitme.

seviyorsan git konuş bence.

saat geç gidilir mi okul bomboş olacak.

daha şimdiden ekersen dönem sonu nasıl çıkacak?

kesinlikle gitme, ileride mezun olunca 'salak gibi o 18.30 dersine gitmi$tim' diye çok yanarsın; demedi deme. gitme o derse, sakın.

ek ders falan mı bu yoksa her hafta o saatte var mı o ders? ek ders ise ve çok önemli değilse salla gitsin de diğer halde gitmelisin.

gitme la. 40 yaşına gelince, vay ben o derse niye gitmedim mi diycen sanki?
mis gibi yat.

GItme

@jugador +1

derse gitmezsen ileride anlatacak bir hikâyen olur. ama uyuymak yerine, daha farklı bir şey seçilebilir. öylesi daha zevkli olur. karizma yaparsın ayrıca.

ama git be, arkadaşların ordadır geyik yaparsınız falan. kaçırma sonra...

git belki yolda hayatinin askini bulacaksin...

git.

öğrenci asistan olabilirsin, mezun olmadan araştırma görevlisi kadrosunda olamazsın.

Sanirim zaten okul bittikten sonrasindan bahsediyorsun. Neden olamayasin ki, orasini anlamadim.

mezun olduktan sonra -ya da son sınıfta?- ales'e girip, mümkün olduğunca yüksek bir puan almalısın önce.

üniversitelerin aldıkları kadrolara yerleşmen için dayı, hala, yenge filan olmalı, çok sağlam.

yoksa yök'ün öyp ile aldığı arş. görevlileri var. o çok iyi bir seçenek. hem üniversite içinde kimseye sırtını dayamana da gerek kalmaz.

dil şartı bazen istemiyorlar ama bir yabancı dil öğren ve bunu geçerli bir sınav/sertifika ile belgele. mümkünse herkesin bilmediği bir ikini dil olsun ayrıca. ermenice filan gibi.

Hayatınızın geri kalan kısmında durmadan bilimsel çalışma yapmak istediğinizden emin değilseniz olmayın. Kesinlikle olmayın. Lütfen olmayın. Emin olmadan asistan olanlar hem kendileri acı çekiyor hem de öğrencilere çektiriyor.

Polemik yaratma amaçlı olmasa dahi ülkenin iki coğrafi bölgesini "onlar bunlara yardım etmiş miydi" noktasında tartışmak doğru değil. Ama fikrimce o bölgenin sosyo ekonomik yapısı gereğince büyük bir yardım kampanyası yapılmamış olabilir. Van depremine batıdan yardım akışının çok olması doğal. Çünkü batıdaki yurttaşın sosyo ekonomik durumu daha uygun bence.

Bitter cikolata, dostum öncelikle "Onlar" ve "Bunlar" tarzında düşünme olayı. Ben kimseyi benleştirmediğim gibi kimseyide ötekileştirmedim. Sadece Marmara Depreminde Doğu anadolu ve Güneydoğu anadolu'da bir seferberlik yapıldı mı, bunu merak ediyorum. Yapılmasının yada yapılmamasının arkasında siyasi ve ideolojik bir gerekçe aramıyorum, nitekim bu çok değişkenli bir durum. Maksat sadece bilgilenmek, öğrenmek. Tartışmak / üzerine yorumlamak noktasından sorarken belirttiğim gibi, oldukça uzağım.

amacının polemik yaratma amaçlı olmadığını düşünüyorum ama yine de kıyaslamanın doğru olmadığını düşündüğümü söylüyorum ben de. bu aynı cenaze günü "kaynımın komşusu cenazede saf tuttu mu" hesabını yapmaya benziyor. gücü olan yapar, olmayan ya da içinden gelmeyen yapmaz. bugün neredeyse ülkedeki bütün üniversitelerde öğrenciler yardım topluyor. ama belki 10 bin lira maaş alan adam "bana ne yaa" diyor. bunun yerleşim yeri ile ırk dil din cinsiyet ile ilgili olduğuna inanmıyorum ben. zor günümde yanımda her telden insanı bulan birisi olarak söylüyorum bunu.

miktar olayına girmeyeceğim de bir de şu var. 99'da sosyal medya diye bir şey yoktu, televizyon ne verirse insanlar onu alıyordu. şimdi o zamana göre daha fazla örgütlenme var.

Arkadaşlar, o kadar gereksiz bir hassasiyetiniz var ki... Bakınız bu konular üzerine konuşulması ayıp şeyler değil. Kimseye onlar İNSAN yada DEĞİL demedim. Israrla hiçbir yorumlama hiçbir konuşma yapmadan, hiçbir şey belirtmeden sadece öğrenmek maksatlı objektif birşeyler öğrenmek istiyorum.Konu kaynımın cenazesinde saf tuttu mu tutmadı mı değil. Basit bir soru. Neden bunu konuşmaktan rahatsız oluyorsunuz? yada korkuyorsunuz? Sorum gerçekten çok basit. Gölcük depreminde, Doğu Anadolu Ve Güneydoğu Anadolu'dan maddi/âyni yardim geldi mi? Seferberlik ilan edildi mi? İnsan gücü desteği gönderildi mi? Yaptılarsa neden yaptılar? Yada yapmadılarsa neden yapmadılar? kısmınıda merak etmiyorum. Sadece Yapıldı mı yapılmadı mı?

teşekkürler.

ben g.doğuda, şırnak'ta idim. zarf ile para toplandı sınıftan (ilkokul). başka bir çeşit yardım görmedim. oradaki halk açlığına rağmen bir şey vermek istesede devletin bir kampanya düzenlediğini, öncü olan birilerinin olduğunu hatırlamıyorum.
ne daşşak cevaplar varmış.

Türkiye depremin acı yüzünü yıllarca görmemezlikten geldi.Ne zaman ki tam kalbinden vuruluncaya bu kadar etkili vuruluncaya kadar.Çünkü her şey gözönüne çıktı ne durumda olduğumuzu o zaman gördük ve ondan sonra bir şeylerin farkına varıldı.Ayrıca bölge ekonomik ve sosyal açıdan baya geri kalmış yerler.Bu etkeni de düşünmek lazım.O zaman devlet büyükleri bile ancak gündüz haber alabildi olaayları bu günkü gibi internet yaygın değildi.Bu gün facebbok,twitter,msn vb. araçlar bir çok insanı kolayca örgütleyebiliyor.

Niye doğu,güney doğu diye soruyorsun da karadeniz bölgesi, akdeniz bölgesi diye sormuyorsun ?

@saksel neden merakımın altında bir artniyet arıyorsun? Merak etmiyorum, çünkü merak etmiyorum. O zaman uzatılım mevzuyu, kuzey kıbrıstan geldi mi, irandan geldi mi yok azerbaycandan geldi mi... Ayrica benim merakım değil senin merakın çok artniyetli. Çünkü deprem karadenizde değil, Doğu ve Güneydoğu anadolu'da oldu. Geçen depremde' batıda olmuştu.

Diyelim hiç yardım gelmedi? Buradan ne sonuç çıkaracaksın? Hiç diyeceksen o zaman niye merak ediyorsun ?

@saksel, dostum tartışmayı senin istediğin noktaya çekmeyeceğim. O yüzden lütfen beni zorlama. Yardımcı olamayacaksan sorumu da işgal etme lütfen.

ne demek istediğini anladım bence doğu halkı hiç te aç açıkta değil düğünlerde bilmem kaç kilo altınla görgüsüzlüğün dibine vurmayı biliyorlar ve açıkca pkk yı koruyan kollayan bir partiye %94 ü oy veren bi şehre yardım yapmak içimden geçmiyor bunca şehidimizden sonra % 6 lık kesim için elimden geleni yaparım

saksel + 1 diyorum.

Onlarca cevap verilmiş; fakat 'sormaya geldim' sorusunun karşılığı sadece bir cevap var. Madem cevaplayamayacaksınız, duyurunun içeriğinde de belirtildiği gibi polemik yaratmadan, cevap vermeden sessizce gidin. Bir de provakasyona gelmeyelim derler, ulan adam bin kere demiş, ben nesnel, somut, her şeyden uzak bir karşılaştırma yapıyorum diye. Kendi kendinizi yakıyorsunuz.

@hmmm, insanlar orda can çekişirken (enkaz altı, nedir bilir misin sen?) burda faşoluk etme bence. bordo klavyeli seni.

hmm +1

Cevaba gelince, az sayıda zengin aile tarafından özellikle Antep ve Urfa'dan yardımlar geldi.

bir yandan insanları bir yandan da hımmm gibi düşünüyorum bilmiyorum iki tarafta ağır basmadı. :/

Doğuluyum (Elazığ). İstanbul'daydım, Mecidiyeköy'de. Söylemesi ayıp, evet yapmıştık bir şeyler kendi çapımızda.

Doğu Kürtlerden, Batı Türklerden oluşmuyor. Kürtlerin hepsi pkklı, asker/polis/vatandaş katleden değil. Orduya doğulu da batılı da -zorunlu da olsa- alınıyor. ikisi de şehit oluyor. Türk-Kürt ya da doğu-batı olarak bakmamalı.

(Bu arada, "Kürt müsün" diye soran aklı evveller arttı son yıllarda, memleketi öğrenince. "Ermeniyim" diyorum, afallıyorlar önce bir. Mahcup oluyorlar. Kimisi daha pişkin...)

"aman istanbul'a bir şey olmasın" deniyordu o zaman. "Çünkü istanbul bütün türkiye'yi besler ama türkiye istanbul'a bakamaz" deniyordu. kocaeli, bursa'yı filan da katınız tabi "istanbul"un içine.

lokmasını da, uzattığı yardımı da saymayalım kimsenin; merak dahi etmeyelim bence.

batıda, doğudan çok daha mahrum yerler gördüm.

doğuda gül gibi olaysız geçti yıllarım elazığ'da. her gün istanbul'daki olayları izlerdik tvde. istanbul gazi mahallesinde ikamet, birçok semtten çok daha huzurlu ve güvenli. vs vs

Arkadaşlar, ne kadar basit bir sorumda patlamaya hazır bomba gibi olaya yüklendiniz? ben yakın geçmişimizde olaylar ve süreçler nasıl işledi sadece bunu merak ediyorum. 99 depreminde istanbul'da afete yakalandım. Ve o zaman yaşım 9-10 idi. Haliyle, o dönem bu yaralar sarılabildiği kadarıyla nasıl sarıldı, ve doğudan maddi ve ayni desteklerden ziyade özellikle insan gücü desteği olarak ne geldi ne gitti onu merak ettim. Neden merak ettim? Bunu söylemekle kendimi mükellef hissetmiyorum. Söylememin bir önemide yok. Sorum oldukça nesnel bir soruydu. Evet eminim bir çoğunuz özgür düşünceyi savunan gençlersiniz, buradaki kitlenin "öğrenme odaklı" tarihi geçmişin sorgusuna bu kadar bağnaz yaklaşması beni çok şaşırttı. Ve işin garibi bir destan cevap arasında beni anlayabilmiş 1-2 insanın çıkmış olması çok garip.

@sormaya geldim, soruna cevap verirken güncel bazı şeyler ya da sosyal ortamlarda dillendirilen başka şeylere de cevap verilmeye çalışılıyor.

insanlar gergin, çok dolu. bunu da gözönünde bulundur lütfen. sert çıkışlar/yorumlar olsa da niyetlerin gerçekten halis olduğuna inanıyorum ben.

özel dinleme cihazları var. steteskop gibi, enkaza sarkıtıyorlar, en ufak bir tık tık sesini bile algılayabiliyorlar. ama tabii dinlerken çevreyi mümkün mertebe susturuyorlar.

maalesef tatbikatlarda, sunumlardaki gibi olmuyor tüm ekipmanın kullanılması. o panik halinde tvlerden de gördüğümüz üzere, vatandaşlar enkazların üzerindeydi. adapte olamadık, koordine olamadık diye gördüm ben. ya da birkaç aksak görüntü gözümüze göründü. bilemiyorum. onca canı kaybettik işte...

çiçek pasajı'nda rakı balık. cumhuriyet meyhanesi de olur.

içli köfte yiyin. galatasary lisesinin orda yapı kredinin karsında bir pasajın yanında küçük bir arabada satılır. binanın en üst katında da dükkanları vardır hatta mantı, sarma falan da yiyebilirsiniz.
korkmayın temizdir. yalnız çok hafif acıdır (çok hafif ama)

ben her defasında, ilk defa görüyormuş gibi tarihi binalarına bakarım hayran hayran. şişli'de olduğu gibi tarihi binaların üzerine kondurulan katlara, boyanıp orijinalliği bozulan binalarai, yeni ama çirkin binalara, harap hale gelmiş binalara bakarım. böyle...

* inci pastanesinde profiterol
* piknik lokantasında köfte
* Nevizade.de taburelerde bira
* orya kadar gitmişken Galata Kulesi görülmeden gelinmez (yol üstünde Zürafa sokağa uğrar genelev de ziyaret edilir hem)
* Tünelde pusuya yatılıp Alatav ve/veya Siya Siyabend.in oturup sokakta müzik yapması beklenir.
* Birilerine Beyoğlu çikolatası hediye alınır
* Şampiyonda Kokoreç, Kızılkayalarda 2 ıslak 1 ayran yenir
* Galatasaray Lisesi önünde bir eyleme katılınır olmadı bi imza verilir
* Gece bi performance hall.e gidilip canlı konser izlenir.
* 360.a gidilip manzara eşliğinde içilir, Cumhuriyet Meyhanesi ve/veya Çiçek Pasajı.nda demlenilir

İkincisi tabiki. Benim sevdiğim olması ve mükemmel ruhlu olması... Kesinlikle ikincisi...

çok tuhaf bir soru...cevabı ise böyle bir soru geliyorsa aklınıza "sevdiğiniz kadını gerçekten seviyor musunuz" sorusunu kendinize sormanız gerek..

ruhunu sevdiğin insanı bi süre sonra zaten seversin, güzel bulursun.

hergün çarşıda pazarda sarışın aptalları görüyorum içim kararıyo.

Ailemin istediği umrumda bile olmaz. Çok zorlarsalar gidin kızla siz evlenin derim.

edit: çok atarlı yazdım ama zaten beni o durumda bırakmazlar. severim ailemi.

evlenmek içinse evlenme sakın. zira böyle bir soru soruyorsan uzun sürmez. biraz daha büyü sonra evlenirsin.

Taş bir şey bulurlarlasa aslında bir de ruhunu daha iyi tanımak için görüşebilirim :P

bakma burda böyle sevdiğim önce gelir diye atıp tutanlara... o ikileme düştüğün zaman anlıyorsun ki karar vermek o kadar da kolay olmuyor. düşünmen gereken 1000 tane şey oluyor. ha bi de her türlü ne ailen ne sevdiğin kadın, olan sana oluyor.
ne dertliymişim ben de arkadaş.

bu soruyu sordun ya şimdi, harbiden seviyo musun sen o kadını ?? Ailenin istedigini seçmediğinde sevdigin kıza alışabilecekler mi ? Afeti devranın ruhu nasıl? belki o şuan birlikte oldugun kızdan daha güzel bir ruha sahiptir?

Ha, tüm bunlara gerek var mı?
ufacık şüphen varsa, dur düşün arkadaş. Kimseye yazık etme.

İkisiyle de evlenme, sen bence baya bi süre daha evlenme. Sana değil de kızlara yazık. Evliliği ne sanıyorsunuz Allahaşkına.

Evlenmiyorum. Bir birliktelik içindi tüm bu ölçüp biçmelerim. Yaşım genç henüz. Teşekkür ederim cevaplara, makbule geçti.

30 günden eski mesajlar siliniyor. silinirken sana da yedek gönderiliyor ama tabii istersen, yukarıda ayarlardan girip ayarlayabilirsin.

www.eksiduyuru.com

@ocanal, ayarları şimdi yapmam önceki mesajlara ulaştırmaz sanırım? yani korkarım...

ayarlarda zaten o şekilde seçiliymiş ama e-mail yok hâlâ. gitti gider, tüh...

nasil yani? devlet boyle bir aciklama mi yapti? devlet zaten suan gerekli yardimlari yapiyor ve yapmaya calisiyor. burada ya da baska mecralarda toplanan yardimlar sadece durumun gidisatini daha da duzeltmek adina. neye dayanarak soyluyorsan artik.

@anarquia

bilmem ne bakanı açıklama yaptı. vatandaşlarımızdan yardımları bekliyoruz diye

Aslında mantıken doğru. Ama işin aciliyetinden dolayı birçok farklı yoldan toplanan yardımlar yaraların bir an önce sarılması açısından önemli.

Bir de şu var... Çok mu zor her ilde birkaç bin çadır, battaniye, soba stoklamak da; o ilden bu ilden tırlar yollara dökülüyor... Neresinden bakarsan bak, bence devletin hantallığı, Yani yönetenlerin, bürokrasinin...

televizyonda 2-3 tane ahmakla roportaj yapiyorlar, sozlukte 3-5 dallama sacma sapan baslik aciyor (devlet yardim etmiyor vs. diye) bu sefer ortaya boyle bir durum cikariyorlar ki kalkip irk-milliyet felan bunlara baglasin, baglasinlar diye.

2-3 duyuru asagida van'la ilgili bi duyuru var mesela birlik olma firsati diye bisey geveliyor, olusturulmaya calisilan tablo belli.

güzel kardesim, hicbir bilgi sahibi olmadan ne bu tepkilenmeler, nerede kaldi bu devlet demeler.

simdi en süper devlet, en donanimli teknik ekipmanlar falan olsa da, bir bölgeye intikal etmek en ideal kosullarda 6 saati bulur. orada yerlesmek ve hizmet vermeye başlamak icin 1 günün gecmesi lazim. kolay mi kuruluyor saniyorsunuz o cadirlar, seyyar mutfaklar, tuvaletler, saglik merkezleri, iletisim merkezleri.

parasal olarak elbette devletin vatandaslarimiz yardim etsin demeleri, hala kafalarinin bu işlere basmadiginin işareti. arama kurtarma işinden, saglik ve psikolojik destek faaliyetlerine ve finansmanina kadar profesyonel ekipler tarafindan planlanir ve götürülür, öyle olmasi gerekiyor. kim dedi ise vatandasimizdan yardim bekliyoruz falan diye mallik yapmis, devletin parasi da imkanlari da var yardim edecek.

bir de kocaeli de depremin hemen sonrasinda bulunmus biri olarak söyleyeyim ki sizin o gönderdiginiz giysiler, battaniyeler, ceplere koydugunuz kücük notlar falan muhtemelen organizasyonsuzluk yüzünden kimseye ulasmayacak. eger bir yardimda bulunacaksaniz mutlaka bir kurum vasitasi ile gönderin, otobus sirketlerinin bagajlarina falan canta koymayin, kimseye para göndermeyin, otobuse atlayip ben de kurtarmaya geldim falan gibi komiklikler yapmayin. yaşadiginiz yerde deprem olursa ne yaparsiniz, eviniz ne kadar saglam, sen ne biliyorsun depremle ve ilkyardimla ilgili. bunlari ögrenmeye calis. yarin öbürgün aynisi senin de başina gelecek.

Başbakanlık yardım kampanyası açtı, hesap numaralarını duyurdu vs

Van için o liste yanlış abicim. Gece hava sıcaklığı 1 derece ve Salı Çarşamba yağmur var. Çadır, battaniye, palto, el feneri, pil daha öncelikli. Böyle detaylara takılma, işin esasına yoğunlaş istersen.

sence neden? bence bu soruyu kendine sormuş olsan cevabını bulurdun. o kadar zor değil.

e ihtiyaçtır çünkü. o kargaşa/karmaşada gidip marketten -varsa açık market- alabilme imkânlarının da yok gibi olduğu düşünülürse...

misal roll on olmadığını düşünemiyorum ben. tuvalet kâğıdı, su-sabun vs

ne kadar çok ihtiyacımız varmış...

ha aciliyet derseniz elbette yiyecek, içecek ve barınma öncelikle.

@Compadrito kadın olmadığın ne kadar da belli. Ped dediğimiz şey bir sağlık ürünüdür. Çadır, battaniye gönderirken de 1 paket ped koyup yollamak kimseye batmaz. Senin gibi erkekler düşünemez diye yazmış sağolsun murtazaa.

regl bir kadın için pede ulaşamamak korkunç bir şey çünkü. gerçekten çok önemli arkadaşlar. el feneri-pil daha öncelikli demişsiniz ama o durumda bir kadına "bunlar daha önemli diye ped getirmedik" dersen seni parçalayabilir, detay ne demak ya! yiyecek kadar su kadar ihtiyaçtır o anda. tuvalet kağıdı sabun tabii çok önemli ama inanın o zor haldeki kadın için ped/tampon/neyse kadar öncelikli olamaz, yeterince açıklayıcı olabildim mi bilmiyorum. bir şeyler gönderecekseniz, gerçekten, bir iki paket gece ya da uzun ped de ekleyin içine.

cevabı bulmak icin soyle dusunebilirsiniz : her ay aşagı yukarı bir hafta boyunca vucudunuzun her hangi bir bolgesinden (el, kol, bacak, kafa) kan geldigini dusunun. bu kanama boyunca da o kısmın kramplarla, agrılarla desteklendigini. (bu son kısım olmasa da olur, sadece kanama bile başlı başına yeterli.) yapacagınız ilk şeylerden biri vucudunuzun o bolgesini yıkayıp, temizleyip sarmak olur, değil mi? zira, kanamayı durduramadıgınıza gore en az zararla atlatıp, giysilerinizi, etraftaki eşyaları vs de mahvetmeden ve mikrop kapmadan bu donemi atlatmak istersiniz.

hah, şimdi o kanamanın kadınların vucudunun hangi bolgesinde oldugunu aklınıza getirin. neden gayet acık aslında.

yardım ihtiyacının ne zaman bitecegi belli olmadıgı icin, adet kanamaları da kadınların tuvalet ihtiyacı gibi belirli bir zamana kadar tutabilecegi bir şey olmadıgı icin en temiz şekilde atlatılmasını sağlamak onemlidir.

regl olan bir kadın ihtiyacı olan pedi bulamaz ve gereken sıklıkla pedini değiştiremezse, suyun da olmadığını düşünürsek mikrop kapması çok olasıdır. o yüzden evet, ped acil ihtiyaçtır.

www.2leep.com

en azından birkaç saatini oyalar. dikkat et alışkanlık yapar :)

www.mousebreaker.com

bu oyun süpermiş.iyi zaman geçirtiyor ama bence zaman öldürmek yerine başka şekilde değerlendir vaktini.

tower defence games olarak arattır google da o tip oyunlar oyna.

starcraft tower defence tavsiyemdir.

empire xp

kullananların memnun olmadığını duymuştum. ama birebir kullananlar varsa onların yorumları en önemlisi.

aynı zamanda aynı şehirden olan beni de aydınlatmış olacaksınız.

Petrol ofisi,shell,opet onlar temin ediyordur muhtemelen yakıtı,fiyat konusunda onlarla görüşüp bilgi alabilirsiniz.

daha kolayı yapıcak birazıcık yatırımla, kombinin değişmesi gerekiyor sanıyorum, doğalgaza geçmek. madem tesisat hazır evde..
mazottan daha ucuza gelir uzun vadede o yapılan ilk yatırım.

Maalesef apartman içinde doğalgaz tesisatı yok. Kapının önünde var ama apartmanın içine almamışlar. Şu anki en mantıklı çözümümüz kat kaloriferi oldu.

klima daha ucuz bir çözüm olabilir.

ciddi maliyetli oluyor. yakıtına kalyak diyorlar. teknik adı "no 6 fuel oil". petrol istasyonları eve servis yapıyorlar genelde. ama tekrar ediyorum, aylık 500 tl ısınma masrafın olursa şaşırma.

klima önerisine katılıyorum.

önemli olan zaten sokaktan geçmesi.
belediyeye gidip ben bağlatmak istiyorum türü bir dilekçe falan verip el altından da azıcık para sıkıştırdın mı rüşvet deniyo buna, apartmana sokarlar o doğal gazı.

Apartman içine doğalgaz borusu döşemek için apartmanca karar alınması gerekiyor maalesef. Rüşvetle olcak iş değil.

tramvay ile aksaray - aksaraydan taksim'e otobüs.

ya da havaş / havataş seçeneklerini de kullanabilirsiniz.

Taksi dolmuşlar ile Aksaray'a gidin. Oradan metro ile direkt olarak havalimanına giriş yapın.

ibb'nin servisleri var. 10 tl'ymiş ücreti sanırım.

havaş havataş

yanlış bilmiyorsam metro en hızlısı.bir-iki aktarma gerekiyor ama trafik derdi olmadığından en hızlı o. metronun içinde haritalar var metro-tramvay yollarını gösteren, ona baktığınızda zaten ne zaman neyden inip neye binmeniz gerektiğini çok kolay bir şekilde çözüyorsunuz.

hatta tesadüfen o bahsettiğim haritanın resmini buldum, onun da linkini vereyim :
www.ulasimas.com

Kimse 96T dememiş. Direkt taksime gider kendisi.

metro ile aksaray, aksarayda yusufpaşa'da taksim sarı dolmuşları. ayrıca havalimanı - taksim otobüsü var, sahilden gidiyor, trafik yoksa çok hızlı çok hızlı.

Nivea nın Jeli var beyaz bir kutuda ultra sensitive yazıyor üzerinde oldukça başarılı bir de berberlerin kullandıkları traş sabunları var kalıp şeklinde onlarda baya yumuşatıyor ve hassas ciltlerr için oldukça iyi eczanlerde falan satılıyormuş.

www.gillette.com
sol bastaki 4 tanesi superdir.

@skywalkeremre + 1

nivea bayağı iyi. aslında en iyisi fırçalı yani berberlerdeki gibi yapmak. cilde iyice uygulamak gerekiyor.

jelleri uçanları kaçanları kullandım. bi gün zorunluluktan klasik arko köpük kullanmam gerekti. inanamadım ama acayip iyi geldi.

www.ntvmsnbc.com

twitter.com

twitter.com

twitter.com

kizilay o insanlari acikta birakmaz merak etme, bir ihtiyac olursa ilerleyen zamanlarda bildirirler, henuz sicagi sicagina hareket etmeye gerek yok, ihtiyaclari gorup ona gore yardimda bulunmak daha mantikli.

not:99 da adapazarindaydim, kizilayin calismalarini birebir gorme sansim oldu, stoklariyla turkiye buyuklugunde 2 tane ulkeye yardim cikarabilirler, iciniz rahat olsun.

Şişli Mavi Masa'ya ulaşabildim nihayet. Gece sabaha kadar oradalarmış Kızılay'ın aksine.

Ulaşmak isteyenler olursa bilginiz olsun..

alem fm ve yurtici kargo işbirligiyle yarın sabah Merter Migros otoparkı ve Optimum AVM önünde olacak .yardım toplanıp van a gönderilecek .

yazdım güzel kardeşim. hatta üstte kalsın dedim ama olmadı..

edit: kızılay açıkta bırakmaz diyenlere kocaman bir yürü git çekiyorum. Son Kütahya fiyaskosunu unutmuşlar. Şişli Belediyesi varken gram güvenmem Kızılay'a,ihh, fenercilere -heleki elebaşları serbest bırakılmşken- filan.

bu ulkede neden herkes kendi basina devlet olmak istiyor anlayabilmis degilim, babacim orda bir afet olmus mu olmus, devletin bu konuya bakan kurumu nedir kizilaydir, sivil savunmadir, polisidir, itfaiyesidir, devlet mi guclu sen mi guclusun? devletin mi elindeki imkan daha cok senin elindeki mi? yardim yap, yapma diyen yok herkes yardim etmek istiyor, herkes yorgan goturse ne olacak? acikca halktan istenmis mi yorgan lazim diye? istenmemis, sen yine gonder gonderme diyen yine yok, ama mantiklisi nakdi yardimda bulunmaktir, orda belki penisiline ihtiyac olacak belki yakacaga ihtiyac olacak, belki prefabrik konuta ihtiyac olacak, onu da sen mi yapacaksin yorgandan, o adamlar orda olacak sen olmayacaksin, o senin gonderecegin bir araba yorgan onlara deva mi olacak, yoksa trafigi mi karistiracaksin? bunlari bir siraya gore yapmak lazim o zaman 20 milyon kisi oraya gidelim trafigi felc edelim, kimse bir sey yapamasin. o begenmedigin kizilay benim okudugum sehirdeki adapazarindaki depremzede bircok cocugun ailesine merhem oldu, gercek cozum sagladi 19 saat icinde 120 tane prefabrik ev kurdu her gun 3 ogun kazan kaynatti, biz bile ogrenci oldugumuz icin yedik o yemeklerden, kim biliyor kimse.

Van belediye başkanı net olarak açıkladı; kimse davet beklemesin, herkes elinden gelen yardımı göndersin. Mevsim kış... dedi.. olay bitti hocam. sen gidip yediğin beleş yemeğin hatrına burda kızılayı savunma bana. aç oku simav depremindeki fiyaskoyu. nokta

malesef devlet kurumları arama-kurtarma ve sonrasındaki ihtiyaçlar konusunda bazen hantal kalabiliyor. belediye, stk ve gönüllülerin -elbette koordine bir şekilde- çalışmaları çok önemli. "hava karardı, uçağı yarın kaldıracağız" ne demektir ya? misal...

isterse fizandaki bürosu olsun, nasıl kapatıp da gider veya uyuklar kızılay görevlisi?

aklima trafik kazasinda insanlari karga tulumba disari cikaranlar geldi nedense.
her neyse, yardimlariniz yerlerine ulasir insallah.

Büyükçekmece'den Şişli'ye gittik :)

Şişli Belediyesi gerçekten çok hızlı koordine olmuş ve canavar gibi çalışıyorlar. Kızılay ile konuştuktan sonra içim biraz burkulmuştu ama Şişli'de ardı ardına dolarak yola çıkan kamyonları, oraya yardım için koşturan yüzlerce insanı görünce düzeldi.

Ayrıca battaniye, yorgan, kıyafet ihtiyacının olduğu söylendi, kıçımızdan uydurmadık afedersiniz! ;)

kırk istihbarat örgütünün koynunda. efendileri kâh o tarafa, kâh bu tarafa saldırtıyor.

önbilgi: bu yazıyı bir türk veya bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak değil, objektif bir gözle yazmaya çalıştım. okuyan da ona göre okusun. beğenmezseniz de umurumda değil.

ya başta kürtlerin hakları özgürlükleri vs idi bunların amacı. ankara'daki sol görüşlü türk-kürt öğrencilerin bi araya gelip çekirdeğini oluşturduğu bi örgüt.

türkiye'de kürtlerin yok sayıldığı, kasetlerin, gazetelerin, tv'lerin falan yasaklandığı (gazete belki yasak hala, bilmiyorum) dönemlerden herkesin haberi var herhalde. bunlardan bahsetmek artık klişe oldu. senin de dilini yasaklasınlar, bakalım napıyosun.

neyse bu adamlar isyan etti. dış basın bizim basın gibi devlet politikasını gütmediğinden (veya gütmek zorunda olmadığından) ve olaya tarafsız yaklaştığından bunlara isyancı diyordu. hala da diyor hatta. halk destek verdi veya vermek zorunda kaldı, türkiye devletinden hoşlanmayanlar da muhtemelen yardımlarını esirgemediler, derken bu isyancıların eli bayağı güçlendi. toprağın kağıt üzerindeki sahibi olan devletin silahlı gücü tsk da boş durmadı tabii. bunlar birbirleriyle çatışırken sivil halka oldu olanlar.

bunlar 90'ların ortasına kadar böyle savaştı durdu. olan orada yaşayanlara ve ülke ekonomisine oldu. siyaset asker güdümünde kaldı, çatışmadan milliyetçi militanlar nemalandı vs karmakarışık şeyler. devlet hala ırkçı ideolojide ısrar etmekteydi. (hala da etmekte bana kalırsa ama) neden sonra öcalan'ı bize teslim ettiler. ecevit'in bu konuda "niye bu adamı bize verdiler ben de bilmiyorum" dediği söylenir. sonra örgüt bi süre ateşkes ilan etti tek taraflı, ad değiştirdi bilmem ne.

bu arada ülkede iktidar değişti, iktidar g.doğudan da önemli miktarda oy aldı, kimisi göstermelik kimisi yerinde yasal değişiklikler yaparak kürtlerin kültürel varlığını tanıyacak yenilikler getirdiler. ama bunlar pek de yeterli değildi, çoğu göstermelik şeylerdi. zaten herkesin tam manasıyla eşit olması için anayasanın değişmesi gerekiyor. neyse bu arada örgüt yeniden canlandı, eskisi gibi meydan savaşı tarzı takılmadı, küçük gruplar halinde mayınlı saldırılar düzenlemeye başladı vs.

buradan sonrasını ben de tam anlamış değilim. aklıma gelen bir şeyler var ama adamların istediklerini tam olarak çözemiyorum. "kültürel haklarımızı tanıyın, resmi ideolojiden kurtulun, bize özerklik verin, referandum yapılsın ve biz kendimizi yönetelim yerel bazda, öcalan'a en azından ev hapsi verin" vs diyor olabilirler. bu arada adamların meclisteki temsilcilerine, tek amaçları konuşarak, söz ile işi halletmek olan vekillere hala "fazla konuşmayın, döveriz, akıllı olun" tarzında yaklaşıldığı için adamların silahlı mücadeleden başka çaresi kalmıyor da olabilir.

edit: ayrıca şehit diye bir şey yok. sadece zorla askere alınıp pisipisine ölen genç insanlar var.

adamlar zamanında gerçekten ezilmişti. erzurum kampına falan gönderiyorlar aşiret liderlerini, diyarbakır cezaevi, göte cop sokma olayı, köylerde jandarmanın estirdiği terör.

ya basit bir şiddetin şiddeti doğurma olayı. olaya tarafsız gözden bakarsan kürtler bağımsızlık istiyor tc vermek istemiyor. çatışıyorlar.

arkadaşlar şu anda kürtçe yayın yapan kanallarımız var ve herkes çok rahat ben kürdüm diyebilir, kürtçe konuşma yasağı kaldırıldı(resmi dil her zaman türkçedir) daha çok örneği var,,, peki bunlar neden hala devam ediyorlar ben size söyleyim artık amaç sadece kürdistan kurup kendi kendilerini yönetmek. Adamlar toprak için çatışıyor dertleri bu işte...

Terör Kürt ve Türk ağaların çıkarları için var, terör var çünkü çok büyük rant var kaçakçılık var, Kürt halkının haklarını savunmak koca bir yalan, Kürt derebeyli için savaşan bilinçli ve bilinçsiz PKKlılar var...

digitalpoint, r10

Teşekkürler...

valla ben de çalışacağım, çıkmış soruları bastırıp çözmeyi düşünüyorum.
ya da kitap olarak mevcut ve ucuzsa o şekilde alacağım.
herkes çıkmış soruları çöz diyor bu konuda.

aleste sorular zor degil sadece hizli olmak gerekiyor o yuzden bol soru cozmek gerekiyor hizlanabilmek icin.

2 kere girersin ilki ikincisine hazırlık olur, ben öyle yaptım ilkinden iyi ikincisinden daha iyi bir puan aldım. anahtar kelime hız, bu kadar.

ilkbahar dönemindeki ales'e hiç çalışmadan girdim, 77 aldım. 4 sorum da hesaplanmamıştı. itiraz ettim, değişmedi, yok öyle bir şey dediler. Herneyse...
ales çok kolay bir sınav. tek sıkıntısı zaman. bilgi eksiğiniz olan yerlere bakabilirsiniz ama asıl, hız kazanmak için bol soru çözmeli.
sözelciyim bu arada.