passion rules the game
ben çok bunaldım. sizde ne var ne yok, ne iyi ne kötü bu sıralar?sıkıntıdan trabzon alanya maçını izleyecek kadar düştüm valla.geceniz güzel geçsin.
ben çok bunaldım. sizde ne var ne yok, ne iyi ne kötü bu sıralar?
sıkıntıdan trabzon alanya maçını izleyecek kadar düştüm valla.
geceniz güzel geçsin.
sıkıntıdan trabzon alanya maçını izleyecek kadar düştüm valla.
geceniz güzel geçsin.
0
Bademli'de kamptayım, rakımı içiyorum, yanda ciyaklayan çocuklar ve onların ciyaklayan anne babası olmasa keyfime 10 üzerinden 10 verirdim.
Edit: burası çok güzel:)
Edit: burası çok güzel:)
0
Can sıkıntısından, moral bozukluğundan bıkmış durumdayım, iç dökmek için yazıyorum buraya.
0
Sonradan: hamakta yatıyorum, hafiften esiyor, dalga seslerinden başka pek ses yok. Evet sanırım mutluluk bu ^^ (bir de antep katmeri yemek ama o başka konu).
0
Zaman denilen acımasız şeyin nasıl bu kadar hızlı ve umursamaz bir şekilde ilerleyişini anlamaya anlamlandırmaya çalışyorum.
0
Tam 1 ay bodrum tatili dönüşü ankara kabus gibi çöktü üstüme
Neden döndün diyenlere el insaf diyorum.Çalışmadan nasıl yaşayalım...
Neden döndün diyenlere el insaf diyorum.Çalışmadan nasıl yaşayalım...
0
Özel hayatımda kötü giden bir şey yok ama ülke gündemiyle ilgili her şey inanılmaz moralimi bozuyor, içimi karartıyor. Sırf bu yüzden depresyona gireceğim diye korkuyorum. Resmen karanlık bir tüneldeyiz ve ucunda ışık gözükmüyor..
0
dolar altin takibi yaptikca moralim bozuluyor, iyice fakirlestik. ne tatile gidesim ne alisveris yapasim kaldi.
0
stejerners
Kedinin ismini 3-4 kere çağırdığımda kedi uyuduğu odadan kalkıp geliyor. Bir de konuşarak geliyor;) Sizin kedi de öyle mi?
Kedinin ismini 3-4 kere çağırdığımda kedi uyuduğu odadan kalkıp geliyor. Bir de konuşarak geliyor;) Sizin kedi de öyle mi?
0
benimkilerin hepsi hem kendi isimlerini, hem de anladığım kadarıyla birbirlerinin isimlerini biliyorlar.
0
Adını söylerken bir de bir yerlerden yemek kokusu alıyorsa koşarak ve konuşarak geliyor.
Yanımızda uyuklarken adını söyleyince kuyruğunu hafif hafif oynatarak tepki veriyor.
Hayırı anlıyor, daha bugün eşim bana "hayır" dedi bir şey için, kedi yanımızdaydı ve söylene söylene arkasını döndü gitti :(
Birkaç kere de bana MAMAAA diye bağırarak koşmuşluğu var.
Yanımızda uyuklarken adını söyleyince kuyruğunu hafif hafif oynatarak tepki veriyor.
Hayırı anlıyor, daha bugün eşim bana "hayır" dedi bir şey için, kedi yanımızdaydı ve söylene söylene arkasını döndü gitti :(
Birkaç kere de bana MAMAAA diye bağırarak koşmuşluğu var.
0
Bilebilir ama aynı vurgu ve ses yüksekliğiyle başka bir kelime söylediğinizde de geliyor mu?
0
@slow like honey hayır gelmiyor. Üstelik adını söylediğimde direkt yüzüme bakıyor. Başka şey ile seslendiğimde bakmıyor bile. Deneme yaptım. Psikolijideki Pavlov gibi tepkisel koşullamayla kediye öğrettim. Mama verdim pekiştireç olarak ;)
0
Bizimki de 3 aylıktan beri bilir ismini. O yanımızda uyurken seslenmeden cümle içinde 'tesla' geçse bile kulakları kıpırdar, sonra da gözünü açıp bakar. Bunun dışında 'gel, sisttt, mama ve hayir' kelimelerini de biliyor. Arkadaşlarımız kedi değil bu köpek galiba diye dalga geçiyor da bebekliginden beri ben surekli konuşuyorum onunla uzun uzun. Ödül maması vs de ise yariyor.
0
Benim ikisi de biliyor ismini. Bir tanesi seslenince dönüp bakıyor, tepki veriyor ama çok nadiren kalkıp geliyor. Diğeri arka odadan falan bile olsa koşarak ve konuşarak geliyor. Bu ikinci bahsettiğim inanılmaz konuşkan bir kedi zaten, hiç susmuyor gibi bir şey! Hatta şey düşünüyorum, aslında baya bizim dilimizi çözmüş vaziyette ve anlamlı şeyler de söylüyor ama dili dönmediği için mauvv, miyavv falan diye çıkıyor onlar :)
0
ala09
selamlar, kiev ve odessa özelinde soruyorum. gitmeye değer memleketler midir? biraz cahilim o bölge hk. illa bu dönem için düşünmeyelim bu arada yıl geneli olarak soruyorum.daha önce gezip sevdiğim memleketler: istanbul, kudüs, tel aviv, antalya, antep, mardin
selamlar, kiev ve odessa özelinde soruyorum. gitmeye değer memleketler midir? biraz cahilim o bölge hk.
illa bu dönem için düşünmeyelim bu arada yıl geneli olarak soruyorum.
daha önce gezip sevdiğim memleketler: istanbul, kudüs, tel aviv, antalya, antep, mardin
illa bu dönem için düşünmeyelim bu arada yıl geneli olarak soruyorum.
daha önce gezip sevdiğim memleketler: istanbul, kudüs, tel aviv, antalya, antep, mardin
0
kiev i biz çok beğenmiştik, gezmesi kolay, gitmişken çernobil turu da yapmıştık.
ucuz bilet bulursak yine kesin gideriz.
ucuz bilet bulursak yine kesin gideriz.
0
Odessa mimarisiyle ve genel havasıyla çok güzel bir şehir. Ben hiç yazın gitmesem de, deniz kenarında olduğu için yüzmek falan da mümkün sanırım. Muhteşem bir opera binası var ayrıca ve kesinlikle bir etkinliğe gidilmeli orada ihtişamını görmek için.
Ukrayna'da şimdiye kadar Kiev, Lviv, Odessa, Zaporijya ve Kharkiv şehirlerine gittim. Bir aralar favorim Lviv'di ama şu anda Odessa. Yine gitme durumum olursa ilk tercihim Odessa olacak.
Ukrayna'da şimdiye kadar Kiev, Lviv, Odessa, Zaporijya ve Kharkiv şehirlerine gittim. Bir aralar favorim Lviv'di ama şu anda Odessa. Yine gitme durumum olursa ilk tercihim Odessa olacak.
0
Kiev 1 kere, odessa ya 3 kere gittim. Açık açık söyleyeyim, odessa'nın görülecek bir yeri yok. Arkadaşların dediği gibi mimarisi güzel, opera binası güzel, tren garı var mesela o bile içine girince etkiliyor. Ama o kadar :)
Kiev daha güzel, daha çok görülecek yeri var. Kiev'e git derim.
Kiev daha güzel, daha çok görülecek yeri var. Kiev'e git derim.
0
2 tane night club var, taş gibi hatunlar var. bi de 10-15 sokak genişliğinde mimarisi çok güzel taş evler var. bu kadar, unutulmayacak güzellikte başka birşeyi yok. opera binasının içini görmesen de olur. şehre google mapsde bi gez bak beğenirsen gidersin. 1.5 günde gezip bitiriyorsun.
ukraynanın bu kadar abartılmasının tek sebebi vizesiz olması :) avrupada, özellikle italya ve fransa sahil kasabaları bunun 100 katı güzellikte ve sizi içine çeken bir ambiyansı var. sovyet aşığı değilsen çok da deymez para harcamaya.. paran varsa öncelik her zaman avrupa.
ukraynanın bu kadar abartılmasının tek sebebi vizesiz olması :) avrupada, özellikle italya ve fransa sahil kasabaları bunun 100 katı güzellikte ve sizi içine çeken bir ambiyansı var. sovyet aşığı değilsen çok da deymez para harcamaya.. paran varsa öncelik her zaman avrupa.
0
kievde meydan gezdim, 2. dünya savaşı müzesi vardı, tanklar vardı orayı gezdiğimi hatırlıyorum. çernobil turu yapacaktım ama yapmadım, gitmeden önce pasaport bilgini falan göndermen gerekiyor galiba. bir daha sırf çernobil için gitmek istiyorum. vizesiz olması avantaj tabii.
0
cok sanatsal
malum korona tedbirleri kapsamında kapalı alanlara girişlerde ateş ölçülüyor. iki gündür bu girişlerde ateşim hep sınırda çıkıyor, 37.8 - 38 derece çıktığı olup tekrar ölçüldüğü oldu. dışarıda ölçüldüğünde en iyi ihtimalle 36.5 çıktı. evde 36.1 çıktı. dışarıda hep güneş altında olmama bağladım biraz
malum korona tedbirleri kapsamında kapalı alanlara girişlerde ateş ölçülüyor. iki gündür bu girişlerde ateşim hep sınırda çıkıyor, 37.8 - 38 derece çıktığı olup tekrar ölçüldüğü oldu. dışarıda ölçüldüğünde en iyi ihtimalle 36.5 çıktı. evde 36.1 çıktı. dışarıda hep güneş altında olmama bağladım biraz.
fakat bu ölçümlerde birlikte güneşte yürüdüğüm insanın 35 çıkarken benim ateşimin yüksek çıkmasını pek anlayamadım bunun sebebi ne olabilir? aynı mekanda başkasının ateşinin 33 çıktığını bile gördüm ki bu da saçma geldi açıkçası 32-33 derece vücut sıcaklığı mı olur? bu konuda bilgisi olanlardan fikir bekliyorum çünkü normalden yüksek gibi tepkiler alınca tedirgin oldum.
fakat bu ölçümlerde birlikte güneşte yürüdüğüm insanın 35 çıkarken benim ateşimin yüksek çıkmasını pek anlayamadım bunun sebebi ne olabilir? aynı mekanda başkasının ateşinin 33 çıktığını bile gördüm ki bu da saçma geldi açıkçası 32-33 derece vücut sıcaklığı mı olur? bu konuda bilgisi olanlardan fikir bekliyorum çünkü normalden yüksek gibi tepkiler alınca tedirgin oldum.
0
Laf olsun diye ölçüm yapıyorlar işte. 32 derece nedir cidden? Kalibrasyonu dahi yoktur o cihazların tahminimce. Güven olmaz yani.
0
dougsampson
Yaklaşık 4-5 gündür çarpıntım var. Acaba bunun maske kullanımıyla bir alakası olabilir mi? Bir iki gün daha geçmezse doktora gideceğim.
Yaklaşık 4-5 gündür çarpıntım var. Acaba bunun maske kullanımıyla bir alakası olabilir mi? Bir iki gün daha geçmezse doktora gideceğim.
0
Maske içerisinde nefes darlığı yaşıyorsanız çarpıntıya sebebiyet verebilir.
0
@112, zaten burnumdaki eğrilikten dolayı %40 civarı randıman kaybı var nefes almamda, bir de maskeyle yürüyünce/konuşunca iyice darladı beni iki-üç gündür.
0
ftbagency.com
Bu kaynağa göre: "Wearing a face mask is an unhealthy obstruction of oxygen flow that can lead to hypoxemia (low oxygen level in the blood) and hypoxia (low oxygen level in the tissue). Both of these conditions are health threatening and can permanently damage the brain, lungs, heart and about any other organ."
Türkçesini de yazmak gerekirse, diyor ki: "Maske takmak, oksijen akışının hypoxemia (kanda düşük oksijen) ve hypoxia’ya (dokularda düşük oksijen) neden olabilecek şekilde sağlıksız blokajıdır. Her iki rahatsızlık da sağlığı tehdit eder ve beyin, akciğer, kalp ve diğer organlarda kalıcı hasarlara neden olabilir."
Bu kaynağa göre: "Wearing a face mask is an unhealthy obstruction of oxygen flow that can lead to hypoxemia (low oxygen level in the blood) and hypoxia (low oxygen level in the tissue). Both of these conditions are health threatening and can permanently damage the brain, lungs, heart and about any other organ."
Türkçesini de yazmak gerekirse, diyor ki: "Maske takmak, oksijen akışının hypoxemia (kanda düşük oksijen) ve hypoxia’ya (dokularda düşük oksijen) neden olabilecek şekilde sağlıksız blokajıdır. Her iki rahatsızlık da sağlığı tehdit eder ve beyin, akciğer, kalp ve diğer organlarda kalıcı hasarlara neden olabilir."
0
gmzo
Eşimin de benim de D vitaminimizi ölçtürmemiz gerekiyor. Haydarpaşa Numune'ye bağlı semt polikliniğinde, dahiliyede eşime "burada ölçemiyoruz" demişler ve nerede ölçtürebileceğimizi söylememişler. Aile hekimi de artık ölçemediklerini söylemişti. Kadıköy'de nereye gitmemiz gerekiyor?
Eşimin de benim de D vitaminimizi ölçtürmemiz gerekiyor. Haydarpaşa Numune'ye bağlı semt polikliniğinde, dahiliyede eşime "burada ölçemiyoruz" demişler ve nerede ölçtürebileceğimizi söylememişler. Aile hekimi de artık ölçemediklerini söylemişti. Kadıköy'de nereye gitmemiz gerekiyor?
0
Aile hekiminde ölçtürmeye kalkıştığımda "Çok maliyetli olduğu için artık bizim ölçmemize izin verilmiyor" denmişti. Çok özel bir durum olmadıktan sonra sanırım artık devlete ait sağlık kurumlarında ölçülmüyor. O yüzden özele gitmeniz gerekebilir.
0
İki gun once annemi haydarpasa numuneye goturdum. Ftr poliklinigine d vit icin kan yesti istedi ve yaptirdik bugun de sonucu cikti hatta.
Acaba klinikten klinige degisiyor mu bilemedim. Ftr poliklinigi istedi bizden
Acaba klinikten klinige degisiyor mu bilemedim. Ftr poliklinigi istedi bizden
0
@exlibris yeldeğirmeni semt polikliniğine gitmiştik, o yüzden olabilir.
eski gata şimdiki abdülhamit han hastanesini aradık, araştırma hastanesi olduğu için hepsi yapılıyor dediler, pazartesi gideceğiz, bakalım..
eski gata şimdiki abdülhamit han hastanesini aradık, araştırma hastanesi olduğu için hepsi yapılıyor dediler, pazartesi gideceğiz, bakalım..
0
duyurukullanıcısı
marketteki çikolatalar rezalet. cidden çok kötü oldu hepsi, alıp yiyesim gelmiyor. şu an yaşadığım yerde de böyle butik çikolata yapan bir yer yok. her yer a101, bim, migros vs.internetten sipariş vermek ne kadar mantıklı? mutlaka vardır instagram vs.kilo ile alıp dolaba atıcam.
marketteki çikolatalar rezalet. cidden çok kötü oldu hepsi, alıp yiyesim gelmiyor. şu an yaşadığım yerde de böyle butik çikolata yapan bir yer yok. her yer a101, bim, migros vs.
internetten sipariş vermek ne kadar mantıklı? mutlaka vardır instagram vs.
kilo ile alıp dolaba atıcam.
internetten sipariş vermek ne kadar mantıklı? mutlaka vardır instagram vs.
kilo ile alıp dolaba atıcam.
0
lindt falan bul?
bazı migroslarda da var.
internetten valonia, venüs, divan falan kurumsal firmalardan vermeyeceksen butik markalara pek güvenme bence. yağı nasıl? kaçta kaçı kakao vs belli olmuyor bazen.
bazı migroslarda da var.
internetten valonia, venüs, divan falan kurumsal firmalardan vermeyeceksen butik markalara pek güvenme bence. yağı nasıl? kaçta kaçı kakao vs belli olmuyor bazen.
0
buzdolabına atarsan yağı donar ve tadı yine bozulur. uzun süre buzdolabında saklamaman lazım.
ambalajı kapalı olarak ışık almayan bi dolapta sakla.
ambalajı kapalı olarak ışık almayan bi dolapta sakla.
0
Dolaba atarsaniz zaten mahvedersiniz.
Kabindan cikarmadan isik almayan bi yerde muhafaza edin.
Kahve dunyasi varsa cikolatalari hic fena degil bence
Kabindan cikarmadan isik almayan bi yerde muhafaza edin.
Kahve dunyasi varsa cikolatalari hic fena degil bence
0
internetten kuvertür çikolata diye aratıp sipariş edersen kendi çikolatanı yapabilirsin tabi sen yine bunu dolaba koyma :)
0
Bim'de bademli bitter ve %85 kakaolu bitter var ve çok güzeller bence. Özellikle de f/p konusunda cidden aşmış durumdalar. Onları da mı sevmiyorsunuz?
0
dolaba atmayın çok kötü oluyor:(
kahve dünyası çok mantıklı bence de yakınlarda varsa.
kahve dünyası çok mantıklı bence de yakınlarda varsa.
0
hadi ya la
Trendyol'dan babam için aldığım cep telefonunun şarj aleti sahte ve bozuk (ucu hasar görmüş) olarak gönderildi ve hiçbir şekilde şarj etmiyordu.Ayrıca sim kartı takınca şebeke bulamıyor, tamamen kullanışsız durumda.Fotoğraflarını çektim, durumu açıklayarak iade ettim.Bir hafta sonra iade reddedildi,
Trendyol'dan babam için aldığım cep telefonunun şarj aleti sahte ve bozuk (ucu hasar görmüş) olarak gönderildi ve hiçbir şekilde şarj etmiyordu.
Ayrıca sim kartı takınca şebeke bulamıyor, tamamen kullanışsız durumda.
Fotoğraflarını çektim, durumu açıklayarak iade ettim.
Bir hafta sonra iade reddedildi, ürünü size geri göndereceğiz yazısını gördüm. Ne yapacağım? Kazıklandım.
Ayrıca sim kartı takınca şebeke bulamıyor, tamamen kullanışsız durumda.
Fotoğraflarını çektim, durumu açıklayarak iade ettim.
Bir hafta sonra iade reddedildi, ürünü size geri göndereceğiz yazısını gördüm. Ne yapacağım? Kazıklandım.
0
hakem heyetine başvuracaksınız. ayrıca 14 günlük süresinde iade etmediniz mi?
0
Hakem heyetine başvur, başvuruda durumu anlat bilirkişi incelemesi talep et.
0
sikayetvar.com'a yazabilirsin. Trendyol değil ama başka bir şirkette ben deneyip sonuç almıştım.
0
gnosis
En son 110tl'ye yaptırmıştım. Yine zam gelmiş. Bu fiyatlar dolara mı endeksli, avroya mı?Siz kaça yaptırıyorsunuz?Not: kedispor.
En son 110tl'ye yaptırmıştım. Yine zam gelmiş. Bu fiyatlar dolara mı endeksli, avroya mı?
Siz kaça yaptırıyorsunuz?
Not: kedispor.
Siz kaça yaptırıyorsunuz?
Not: kedispor.
0
Bizimki de en son o civardaydi. Corona muhabbeti yüzünden henuz tekrar götürmedik, gitmesi lazım.
Veterinerimiz aynı zamanda arkadaşımız da oldu; söylediğine göre dolar arttıkça fiyatlar da yükseliyormuş. Biz kafamiza göre zam yapamayız zaten dedi. Kullandıkları ilaçlar da farkediyor.
Veterinerimiz aynı zamanda arkadaşımız da oldu; söylediğine göre dolar arttıkça fiyatlar da yükseliyormuş. Biz kafamiza göre zam yapamayız zaten dedi. Kullandıkları ilaçlar da farkediyor.
0
küçük şehirde görev yaparken geçen yıl ikisine toplam 50 tl verdim. veteriner büyükbaş hayvandan kazanıyordu asıl parayı galiba, ne zaman gitsem ahır sahipleri vardı. aynı ilde başka veteriner ikisine 90-100 bişey demişti. kedide hiçbir sağlık sorunu bu arada. aynı ara istanbul da ikisine 100 tl verdi arkadaş üsküdar taraflarındaydı galiba. en son geçen ay sordum istanbulda 110 tl civarı bişey dedi arkadaş.
0
Kedilerim hep evde olduklarından, hiç dışarı çıkmadıklarından yaptırmıyorum ben iç-dış parazit. Ben de kedilerim de turp gibiyiz:) Büyük olana 2-3 sene yaptırmıştım veya kendim yapmıştım ilk başlarda, küçük olana ise ilk sokaktan aldığımda yapıp sonrasında hiç yapmadım bir daha.
0
Thredith
Benim var mesela. Taktığımda nefes almakta güçlük çekmeye başlıyorum ve anksiyete yapıyor. Sonrasında da gözlerim kızarıyor, yanıyor ve başım ağrıyor. Baş dönmesi yaşadığım da oluyor bazen. Zaten oksijeni azalttığı ve kendi karbondioksitimizi solumamıza neden olduğunu gösteren kaynaklar var: (git: h
Benim var mesela. Taktığımda nefes almakta güçlük çekmeye başlıyorum ve anksiyete yapıyor. Sonrasında da gözlerim kızarıyor, yanıyor ve başım ağrıyor. Baş dönmesi yaşadığım da oluyor bazen. Zaten oksijeni azalttığı ve kendi karbondioksitimizi solumamıza neden olduğunu gösteren kaynaklar var: (git: www.bitchute.com ). Takmak istemediğim için bu işkence aletini, dışarı bile çıkmıyorum doğru düzgün. Ekim'de üniversiteler açıldığında da devam ederse bu zorunluluk, okula bile gitmemeyi düşünüyorum hatta. Maske yerine siperlik takılabilir mi, onunla da ilgili net bir bilgi paylaşmamış sağolsun valilik. "Ağzınızı burnunuzu kapatın"ın ötesine geçmeyen bir bilgilendirme var. Bence açık alanda bile zorunlu hale getirilmesi tam bir insanlık dışı uygulama. Koruyup korumadığıyla ilgili de çelişkili bilgiler var zaten ki ben şahsen inanmıyorum koruyuculuğuna. Ne kadar devam edeceği de belli değil bu zorunluluğun ama bugün şöyle bir araştırdığımda 24 ay boyunca bile sürebileceğini söylemiş bilim kurulundan birileri! Ben ki hiç bir konuda depresyon yaşayan bir insan değilim normalde ama bu durum beni depresif bir hale getiriyor. 2 yıl daha sürekli maske takmak zorunda olma ihtimali nedir arkadaş!!
Sizde durumlar nasıl?
Not: Lütfen "maske karşıtı olduğun için malsın, salaksın, cahilsin" şeklinde yazacak olan maske fanatikleri bu sorudan uzak dursun bir zahmet.
Sizde durumlar nasıl?
Not: Lütfen "maske karşıtı olduğun için malsın, salaksın, cahilsin" şeklinde yazacak olan maske fanatikleri bu sorudan uzak dursun bir zahmet.
0
Siperlik ile maske aynı şey değil; siperlik agzi, burnu komple kapamiyor ki.
Ben de taktıktan bir süre sonra gözlerim yaniyor ve kulaklarım ağrıyor ama yapacak bir şey yok; hastalıktan korunmak için su anda maske, mesafe ve dezenfektan disinda başka bir çözüm yolu yok. Kaldı ki koruyup korumadıgi tartışmalı değil ki, koruyuculuğu herkes maske kullanıyorsa oldukça yüksek. Siz başkasını korumak için maske takıyorsunuz aslında. Sizi de karşıdaki kişi maske takmıyorsa %90 oranında korumasa da az bir oranda koruyor. İkiniz de maske takiyorsaniz koruyuculuk %90in üzerinde. Bu açıdan bakmak gerek.
Ben de taktıktan bir süre sonra gözlerim yaniyor ve kulaklarım ağrıyor ama yapacak bir şey yok; hastalıktan korunmak için su anda maske, mesafe ve dezenfektan disinda başka bir çözüm yolu yok. Kaldı ki koruyup korumadıgi tartışmalı değil ki, koruyuculuğu herkes maske kullanıyorsa oldukça yüksek. Siz başkasını korumak için maske takıyorsunuz aslında. Sizi de karşıdaki kişi maske takmıyorsa %90 oranında korumasa da az bir oranda koruyor. İkiniz de maske takiyorsaniz koruyuculuk %90in üzerinde. Bu açıdan bakmak gerek.
0
Koranovirüslü kişi eğer takıyor sen takmıyorsan %70,
Koranalı takmıyor sen takıyorsan %30,
Her ikisi de takıyorsa %97 koruyor.
En son denilen buydu bilimsel olarak.
Açık havada ve kalabalık olmayan yerlerde çıkarabilirsiniz elinizi yüzününe değdirmeden bence.
Koranalı takmıyor sen takıyorsan %30,
Her ikisi de takıyorsa %97 koruyor.
En son denilen buydu bilimsel olarak.
Açık havada ve kalabalık olmayan yerlerde çıkarabilirsiniz elinizi yüzününe değdirmeden bence.
0
Ben su hastane tipi maskelerden taktim boyle rahatsız bir sey olamaz. Butun nefes gözlerime gidiyor, agiz tarafim surekli sicak/nemli.
Sonra sirket ve yaşadığım bölgenin valiligi ikiser adet penye maske yolladi da rahatladim. En az %60-70 daha az sikintili.
Ek olarak çalıştığım şirkette maske ile bir probleminiz varsa size bir test yapilabiliyormus maske kullaminiza karsi bir durum var mi diye, ona göre size başka çözüm buluyorlar.
Tabi burada sokakta maske takmak zorunlu değil o yüzden o kisma bir bir önerim yok :(
Sonra sirket ve yaşadığım bölgenin valiligi ikiser adet penye maske yolladi da rahatladim. En az %60-70 daha az sikintili.
Ek olarak çalıştığım şirkette maske ile bir probleminiz varsa size bir test yapilabiliyormus maske kullaminiza karsi bir durum var mi diye, ona göre size başka çözüm buluyorlar.
Tabi burada sokakta maske takmak zorunlu değil o yüzden o kisma bir bir önerim yok :(
0
twitter.com
Sizin gibi düşünen birkaç duyuru kullanıcısı daha var, benzer eleştirilerle ilgili yine duyurular açılmıştı.
Maske takmanın hiçbir zararı yok. 3 katlı şuan kullandığımız basit maskeler, cerrahi maskeler, ffp1, ffp2, ffp3 tipindeki hiçbir maske insan sağlığına zarar vermez ki. Yani doğru şekilde üretilip, kullanılan maskelerin zarar verme ihtimali yok. Hastanelerde, fabrikalarda, madenlerde çok daha kalın ffp2 tipinde maskeler saatlerce kullanılıyor.
Maske kullanımının bu kadar tepki almasının nedeni zorunluluktan çok, bu yeni yaşam şartlarımızın bize ağır gelmesinden kaynaklanıyor. Toplum yeteri kadar doğru, sağlıklı şekilde bilgilendirilmedi. Asya ülkeleri maske takmaya çok daha çabuk alıştı. Çünkü zaten ülkelerinde gerek hava kirliliği, gerek alışkanlıkları, gerek daha önce hem kendi ülkelerinde hem komşu ülkelerinde salgın hastalıklar görüldüğü için alışkınlar. Buna birde toplumların ne kadar kurallara bağlı yaşadığı da etkili. Ne yazıkki Batı ülkelerinde aynı durum söz konusu olmadı.
Bana kalırsa kendiniz için doğru maskeyi almalısınız. Şuan günlük kullanım için satılan ve üretilen 1 liralık maskeler cerrahi maske değiller. Ocak-Mart aylarında satılan maskelerle hiç alakası yok. Kimi maske çok aşırı terletiyor, kimisi yokmuş gibi, kimisinin kumaşı çok sert karton gibi. Biraz deneme yanılma yaparak, belki desenli kumaş maskeleri alarak ya da kendi maskenizi yaparak maskeye alışabilirsiniz.
Ben maske takmaya, sosyal medyada Çin'deki salgın hastalıkla ilgili söylentiler çıkmaya başladığı sıralarda başlamıştım. Galiba şubat ayından beri maske ve dezenfektan ile salgının gerektiği şartlara uyum sağlamaya çalışıyorum. Psikolojik açıdan, ekonomik açıdan, sosyal açıdan zor bir süreç oldu benim için ama elimden geldikçe bu süreci kendim için kolaylaştırmaya çalışıyorum.
Sizin gibi düşünen birkaç duyuru kullanıcısı daha var, benzer eleştirilerle ilgili yine duyurular açılmıştı.
Maske takmanın hiçbir zararı yok. 3 katlı şuan kullandığımız basit maskeler, cerrahi maskeler, ffp1, ffp2, ffp3 tipindeki hiçbir maske insan sağlığına zarar vermez ki. Yani doğru şekilde üretilip, kullanılan maskelerin zarar verme ihtimali yok. Hastanelerde, fabrikalarda, madenlerde çok daha kalın ffp2 tipinde maskeler saatlerce kullanılıyor.
Maske kullanımının bu kadar tepki almasının nedeni zorunluluktan çok, bu yeni yaşam şartlarımızın bize ağır gelmesinden kaynaklanıyor. Toplum yeteri kadar doğru, sağlıklı şekilde bilgilendirilmedi. Asya ülkeleri maske takmaya çok daha çabuk alıştı. Çünkü zaten ülkelerinde gerek hava kirliliği, gerek alışkanlıkları, gerek daha önce hem kendi ülkelerinde hem komşu ülkelerinde salgın hastalıklar görüldüğü için alışkınlar. Buna birde toplumların ne kadar kurallara bağlı yaşadığı da etkili. Ne yazıkki Batı ülkelerinde aynı durum söz konusu olmadı.
Bana kalırsa kendiniz için doğru maskeyi almalısınız. Şuan günlük kullanım için satılan ve üretilen 1 liralık maskeler cerrahi maske değiller. Ocak-Mart aylarında satılan maskelerle hiç alakası yok. Kimi maske çok aşırı terletiyor, kimisi yokmuş gibi, kimisinin kumaşı çok sert karton gibi. Biraz deneme yanılma yaparak, belki desenli kumaş maskeleri alarak ya da kendi maskenizi yaparak maskeye alışabilirsiniz.
Ben maske takmaya, sosyal medyada Çin'deki salgın hastalıkla ilgili söylentiler çıkmaya başladığı sıralarda başlamıştım. Galiba şubat ayından beri maske ve dezenfektan ile salgının gerektiği şartlara uyum sağlamaya çalışıyorum. Psikolojik açıdan, ekonomik açıdan, sosyal açıdan zor bir süreç oldu benim için ama elimden geldikçe bu süreci kendim için kolaylaştırmaya çalışıyorum.
0
Ben :( sabah 7.30’da takıp çıkıyorum evden. Akşam 6’da eve gelince çıkarıyorum. Kulaklarım artık acımıyor, bize verilen maske o anlamda iyi ama fark ediyorum ki maske yüzümdeyken ben burnumdan değil de ağzımdan nefes alıyorum. Sanırım yetersiz kalıyor nefes burnumdan alınca, bilinçsizce ağızdan almaya başlıyorum. O nemlilik hissi ve sıcak nefesin göze çıkması rahatsız edici. Bir süre sonra gözlerim yanıyor zaten. Ama yapacak bir şey yok. Nasıl maske yüzünden işe gitmemezlik yapmıyorsak, okula gitmemezlik de olmaz diye düşünüyorum. Dersler böyle bir şey için aksatılır mı?
0
@GoodMorningTeacher
Verdiğiniz linkte; tek bir lafına bile inanmadığım, işi gücü bizi eninde sonunda aşılatmak olan ve bunun provası olarak da maske takmaya zorlayan M.Ceyhan "karbon monoksit" demiş. Bizim solumamız neticesinde oluşan şey karbon monoksit değil "karbon dioksit". Buradan da nasıl bir "bilim insanı" olduğunu anlayabiliriz. Onun kafası bacadan, egzozdan çıkan karbon monoksite gittiği için de öyle ekstrem ve alakasız bir örnek vermiş. Yersek!
Buyrun kendisi burada da (git: www.egepostasi.com ) "Sağlıklı olanların maske takması yanlış. Bu insanlar hasta değil ki. Bu kişilerin taktığı cerrahi maskeler tek kullanımlıktır, yüzde 30 engeller bulaşmayı. O kişide sağlıklı insanda virüs olması ihtimali zaten çok düşük. Ama bu maskeler virüsün kolaylıkla yerleşip yaşayabileceği materyallerdir." demiş. Ne kadar da tutarlı bir "profesör" cidden!
Ayrıca tabiki kendi karbon dioksitimizi solumaktan ve oksijen azlığından kaynaklanacak sorunlar bir anda çıkmıyor ortaya. Bunların uzun vadede kalp ve solunum yolu hastalıkları olarak baş göstermesi olası. Sözde covid'den kaçalım derken, bir kişiyi ömür boyu etkileyecek bu tip hastalık ihtimallerine karşı da hazırlıklı olmak lazım.
Verdiğiniz linkte; tek bir lafına bile inanmadığım, işi gücü bizi eninde sonunda aşılatmak olan ve bunun provası olarak da maske takmaya zorlayan M.Ceyhan "karbon monoksit" demiş. Bizim solumamız neticesinde oluşan şey karbon monoksit değil "karbon dioksit". Buradan da nasıl bir "bilim insanı" olduğunu anlayabiliriz. Onun kafası bacadan, egzozdan çıkan karbon monoksite gittiği için de öyle ekstrem ve alakasız bir örnek vermiş. Yersek!
Buyrun kendisi burada da (git: www.egepostasi.com ) "Sağlıklı olanların maske takması yanlış. Bu insanlar hasta değil ki. Bu kişilerin taktığı cerrahi maskeler tek kullanımlıktır, yüzde 30 engeller bulaşmayı. O kişide sağlıklı insanda virüs olması ihtimali zaten çok düşük. Ama bu maskeler virüsün kolaylıkla yerleşip yaşayabileceği materyallerdir." demiş. Ne kadar da tutarlı bir "profesör" cidden!
Ayrıca tabiki kendi karbon dioksitimizi solumaktan ve oksijen azlığından kaynaklanacak sorunlar bir anda çıkmıyor ortaya. Bunların uzun vadede kalp ve solunum yolu hastalıkları olarak baş göstermesi olası. Sözde covid'den kaçalım derken, bir kişiyi ömür boyu etkileyecek bu tip hastalık ihtimallerine karşı da hazırlıklı olmak lazım.
0
sizi rahatsız ettiği için koruduğuna inanmak istemiyorsunuz ya da ön yargı ile yaklaşıyorsunuz. ekstra solunum/kalp/ciğer sıkıntınız yoksa bir zararı yok bence. işi nedeni ile sürekli maske takmak zorunda olan insanlar var.
lafım size değil yeri gelmişken yazayım, bazı insanlarda maske üzerinden devrimcilik/yönetime başkaldırıcılık yapıyor çok komik geliyor.
hızlı yürüdüğüm için nabzım yükseliyor bazen, bir de evde otur otur, vücut dinamikliği kaybetmiş, hızlı nefes almaya başlıyorum havada sıcaksa rahatsız ediyor biraz burnu dışarı çıkarıyorum. onun dışında normal nefes alırken ya da serin ortamlarda bir rahatsızlığını hissetmedim.
siz de rahatsız olduğunuzda burnunuzu dışarı çıkarabilirsiniz.
lafım size değil yeri gelmişken yazayım, bazı insanlarda maske üzerinden devrimcilik/yönetime başkaldırıcılık yapıyor çok komik geliyor.
hızlı yürüdüğüm için nabzım yükseliyor bazen, bir de evde otur otur, vücut dinamikliği kaybetmiş, hızlı nefes almaya başlıyorum havada sıcaksa rahatsız ediyor biraz burnu dışarı çıkarıyorum. onun dışında normal nefes alırken ya da serin ortamlarda bir rahatsızlığını hissetmedim.
siz de rahatsız olduğunuzda burnunuzu dışarı çıkarabilirsiniz.
0
Zaten sıcak olan havada bir de maske yüzünden çıkamayan havanın gözlerime sıcak sıcak vurması çileden çıkartıyor ama o teli öyle bi büküyorum ki artık zanaatlar gibi, mümkün olduğunca hava geçirmeyecek bir şekilde burnumun ergonomisine göre ayarlıyorum o baya fark ettiriyor. Fakat yine de çok az hava çıkıyor böylece güneş gözlüğü buhulanma sorunu oluyor hep.
Bir de şu lastiğin kulağı sıkması hatta resmen tahriş etmesi durumu var ki ona da başka marka maskeler deneyerek Çözüm getirdim. Bazılarının lastiği çok daha kulak dostu.
Tek bi sorun var hava sıcak ve çok kısa bir süre sonra maskenin altı ıpıslak oluyor. Bir tek buna çare bulamadım.
Bir de şu lastiğin kulağı sıkması hatta resmen tahriş etmesi durumu var ki ona da başka marka maskeler deneyerek Çözüm getirdim. Bazılarının lastiği çok daha kulak dostu.
Tek bi sorun var hava sıcak ve çok kısa bir süre sonra maskenin altı ıpıslak oluyor. Bir tek buna çare bulamadım.
0
Normal maske takıyorum ben. Taktığımda nefes almakta çok zorlanıyorum. Nabzımın yükseldiğini hissediyorum. Geçen gün hava da sıcaktı kafamda damarların şiştiği hissettim desem yalan olmaz. Bir de gözlük takıyorum nefes alıp verdikçe sürekli buğulanıyor. Önümü göremiyorum neredeyse. O da zorluk çıkarıyor.
Tüm bunlara rağmen Sürekli takıyorum. Yapacak bir şey yok. Zorluyor beni
Tüm bunlara rağmen Sürekli takıyorum. Yapacak bir şey yok. Zorluyor beni
0
@Thredith
Bakış açınız çok yanlış. Üstelik yeteri kadar doğru bilgiye sahip değilsiniz. Elbette eleştiri, yorum yapabilirsiniz ama bana kalırsa bunları yapmadan önce doğru bilgiye ulaşın. Ondan sonra yorum ve eleştiri yapsanız daha sağlıklı olur.
Maske kulanımı sayısız sektörde var. Otomotiv, inşaat, madencilik, mermer üretim, kömür üretimi, taş ocakları her alanda çalışanlar saatlerce maskelerle iş yapıyorlar. Hastanelerde zaten doktorların saatlerce süren operasyonları oluyor. Doğru üretilmiş, doğru şekilde kullanılan maskelerin kişinin sağlığa zararı yok. Her şeyi geçtim, lösemi hastaları bu maskeyi kaç zaman takıyorlar. Ağır işlerde çalışıp, saatlerce maske takanlar var ki onların taktıkları ffp2 gibi çok kalın maskeler.
Mehmet Ceyhan'ın tweetini paylaşma nedenim maskenin zararı olmadığına dair, enfeksiyon hastalıkları üzerine eğitim almış, bu alanda gerçekten de uzmanlığı bulunan birinden bunu aktarmaktı. Sizin paylaştığınız paragraf bir televizyon programında bahsettikleri kesik kesik yazılmış. Aşağıya bu konuyla ilgili açıklamasını bırakıyorum:
youtu.be
Bu arada amacım, bak bu adam doğru konuşuyor ya da kendisini savunmak değil. Zaten bu açıklamaları mart 2020 tarihine ait. Marttan bu yana virüs ve salgınla ilgili çok daha fazla yeni veriye sahibiz. Ama adam kendisiyle çelişmiyor. Üstelik sürekli virüsün mutasyon geçirip kendiliğinden ortadan kaybolma, etkisini geçirme ihtimalinden bahsedip duruyordu. Yani sizin iddia ettiğiniz gibi eninde sonunda bizi aşılatma çabası yok.
Bakış açınız çok yanlış. Üstelik yeteri kadar doğru bilgiye sahip değilsiniz. Elbette eleştiri, yorum yapabilirsiniz ama bana kalırsa bunları yapmadan önce doğru bilgiye ulaşın. Ondan sonra yorum ve eleştiri yapsanız daha sağlıklı olur.
Maske kulanımı sayısız sektörde var. Otomotiv, inşaat, madencilik, mermer üretim, kömür üretimi, taş ocakları her alanda çalışanlar saatlerce maskelerle iş yapıyorlar. Hastanelerde zaten doktorların saatlerce süren operasyonları oluyor. Doğru üretilmiş, doğru şekilde kullanılan maskelerin kişinin sağlığa zararı yok. Her şeyi geçtim, lösemi hastaları bu maskeyi kaç zaman takıyorlar. Ağır işlerde çalışıp, saatlerce maske takanlar var ki onların taktıkları ffp2 gibi çok kalın maskeler.
Mehmet Ceyhan'ın tweetini paylaşma nedenim maskenin zararı olmadığına dair, enfeksiyon hastalıkları üzerine eğitim almış, bu alanda gerçekten de uzmanlığı bulunan birinden bunu aktarmaktı. Sizin paylaştığınız paragraf bir televizyon programında bahsettikleri kesik kesik yazılmış. Aşağıya bu konuyla ilgili açıklamasını bırakıyorum:
youtu.be
Bu arada amacım, bak bu adam doğru konuşuyor ya da kendisini savunmak değil. Zaten bu açıklamaları mart 2020 tarihine ait. Marttan bu yana virüs ve salgınla ilgili çok daha fazla yeni veriye sahibiz. Ama adam kendisiyle çelişmiyor. Üstelik sürekli virüsün mutasyon geçirip kendiliğinden ortadan kaybolma, etkisini geçirme ihtimalinden bahsedip duruyordu. Yani sizin iddia ettiğiniz gibi eninde sonunda bizi aşılatma çabası yok.
0
@GoodMorningTeacher
Aynı şekilde ben de size ana akım medya vasıtasıyla bizlere aktarılan konulara direkt ikna olmak yerine bazı karşıt görüş, öneri ve araştırmalar konusunda bilgi sahibi olmanızı öneriyorum. Araştırın ve okuyun lütfen.
Bahsettiğiniz maske kullanım alanlarının tamamı profesyonel sektörler. Zararı kanıtlanmış kimyasalların neden olacağı ve ölümcül olduğu kesinlik kazanan rahatsızlıklardan korunmak amaçlı kullanım mevcut. İnsanlar gönüllü olarak ve zaten bu bilinçle buna uyuyorlar. Günde 8 saat çalışıyorlarsa, 8 saatin tamamında da şu anda olduğu gibi maske takmıyorlar zaten. Covid kapsamlı maske kullanımı ise biz normal ve sıradan vatandaşa dayatılmış, hatta ucunda yüksek meblağlı cezası olan, zorunlu ve açık havada dahi oksijen alma özgürlüğümüzü kısıtlayan bir uygulama. Covid'in öldürücülüğü ve olumsuz etkileri de o sektörlerdeki toksik ve kanserojen kimyasallarla karşılaştırılamaz. Profesyonel kullanımla bunu karşılaştırmak mantıklı değil. Özellikle cerrahların kullanımıyla karşılaştırmak hiç ama hiç değil.
Aynı şekilde ben de size ana akım medya vasıtasıyla bizlere aktarılan konulara direkt ikna olmak yerine bazı karşıt görüş, öneri ve araştırmalar konusunda bilgi sahibi olmanızı öneriyorum. Araştırın ve okuyun lütfen.
Bahsettiğiniz maske kullanım alanlarının tamamı profesyonel sektörler. Zararı kanıtlanmış kimyasalların neden olacağı ve ölümcül olduğu kesinlik kazanan rahatsızlıklardan korunmak amaçlı kullanım mevcut. İnsanlar gönüllü olarak ve zaten bu bilinçle buna uyuyorlar. Günde 8 saat çalışıyorlarsa, 8 saatin tamamında da şu anda olduğu gibi maske takmıyorlar zaten. Covid kapsamlı maske kullanımı ise biz normal ve sıradan vatandaşa dayatılmış, hatta ucunda yüksek meblağlı cezası olan, zorunlu ve açık havada dahi oksijen alma özgürlüğümüzü kısıtlayan bir uygulama. Covid'in öldürücülüğü ve olumsuz etkileri de o sektörlerdeki toksik ve kanserojen kimyasallarla karşılaştırılamaz. Profesyonel kullanımla bunu karşılaştırmak mantıklı değil. Özellikle cerrahların kullanımıyla karşılaştırmak hiç ama hiç değil.
0
Benim çok sorunum var maskeyle. Maskeyle değil de aslında zorunlu olmasıyla zorum var. Maske taktığımda beni tek rahatsız eden şey dudağımın çevresinin, çenemin vs yüzümü yıkamış gibi terlemesi. Kalabalık yerlere, kapalı alanlara girdiğimde takacak bilinçte bi insanım, öyle ortamlara da çok girmiyorum zaten mümkünse. Ama kaldırımda yan yana yürüyüp geçtiğim insan suratıma aksırıp tıksırmadıktan sonra nasıl bulaşabilir? Biz bi saniye kaldırımda yan yana geliyoruz bulaşıyor da, kafeler restoranlarda insanlar oturuyor, bulaşmıyor mu bu? Tamaaaamen gaz alma amaçlı bi uygulama olduğunu düşünüyorum. Net. Tutarsızlık da sinir ediyor beni. Alemin enayisi bizmişiz gibi..
0
Az önce yazdığım gibi, yeteri kadar doğru bilgiye sahip değilsiniz. Elbette eleştiri, yorum yapabilirsiniz ama bana kalırsa bunları yapmadan önce doğru bilgiye ulaşın. Ondan sonra yorum ve eleştiri yapsanız daha sağlıklı olur.
"Ayrıca tabiki kendi karbon dioksitimizi solumaktan ve oksijen azlığından kaynaklanacak sorunlar bir anda çıkmıyor ortaya. Bunların uzun vadede kalp ve solunum yolu hastalıkları olarak baş göstermesi olası. Sözde covid'den kaçalım derken, bir kişiyi ömür boyu etkileyecek bu tip hastalık ihtimallerine karşı da hazırlıklı olmak lazım."
Şu yazdığınız şey maske düzgün kullanıldığında mümkün değil. Maske kullanım alanlarından bahsetme nedenim, bu alanlarda kullanılan o kadar kalın, yüze tam oturan maskeler bir sağlık sorunu oluşturmazken, günlük kullanılan 1 liralık, cerrahi maske bile olmayan basit maskenin zararı olmaz.
1 liraya satışa sunulan maskeler çok basit maskeler. Cerrahi maske kalitesinde üretilmiyorlar. Ffp1,ffp2,ffp3 gibi yüze tam oturmuyor. Bu 1 liralık maskelerin şuan öncelikli amacı ağızdan çıkan damlacıklara karşı koruyuculuk sağlaması. Hem maskeyi takanı, hem de maskeyi takanın etrafındakileri koruyor.
Araştırıp okusanız da fikrinizin değişeceğine inanmıyorum. Çok katı, yanlış bakış açınız var. Bu şekilde hayatı kendinize zorlaştırıyorsunuz.
"Ayrıca tabiki kendi karbon dioksitimizi solumaktan ve oksijen azlığından kaynaklanacak sorunlar bir anda çıkmıyor ortaya. Bunların uzun vadede kalp ve solunum yolu hastalıkları olarak baş göstermesi olası. Sözde covid'den kaçalım derken, bir kişiyi ömür boyu etkileyecek bu tip hastalık ihtimallerine karşı da hazırlıklı olmak lazım."
Şu yazdığınız şey maske düzgün kullanıldığında mümkün değil. Maske kullanım alanlarından bahsetme nedenim, bu alanlarda kullanılan o kadar kalın, yüze tam oturan maskeler bir sağlık sorunu oluşturmazken, günlük kullanılan 1 liralık, cerrahi maske bile olmayan basit maskenin zararı olmaz.
1 liraya satışa sunulan maskeler çok basit maskeler. Cerrahi maske kalitesinde üretilmiyorlar. Ffp1,ffp2,ffp3 gibi yüze tam oturmuyor. Bu 1 liralık maskelerin şuan öncelikli amacı ağızdan çıkan damlacıklara karşı koruyuculuk sağlaması. Hem maskeyi takanı, hem de maskeyi takanın etrafındakileri koruyor.
Araştırıp okusanız da fikrinizin değişeceğine inanmıyorum. Çok katı, yanlış bakış açınız var. Bu şekilde hayatı kendinize zorlaştırıyorsunuz.
0
@GoodMorningTeacher
Bence de sizin benim araştırıp okumadığım konusunda çok katı ve yanlış bir bakış açınız var :) Bu bakış açısına da nasıl vardığınızı anlayamadım gerçekten. Ayrıca olay sadece okuyup araştırmak da değil; mantığımı ve aklımı kullanıp, düşünüp, bana çelişkili gelen durumlarla ilgili de bazı sonuçlara varıyorum. Sonra okuduklarım, araştırdıklarım da bunları teyit ediyor zaten.
Maske düzgün kullanıldıktan sonra şu bahsettiğiniz hastalıklar söz konusu olmaz demişsiniz. Fakat benim bahsettiğim o hastalıkların maskenin düzgün kullanılmasıyla alakası yok ki! Maskeyi düzgün kullanmak, benim sanki hiç maske takmamışım gibi %100 oksijen almamı ve verdiğim karbondioksiti %100 dışarı atmamı sağlayacak mı? Eğer o maske benim oksijen ihtiyacımı %0,1 oranında dahi azaltıyor ve gereksiz karbondioksit solumama neden oluyorsa, zaten o hastalıklara zemin hazırlıyor demektir. Ama şimdi, ama 20 yıl sonra çıkacak bir hastalık zemini. Mesela kansere de anında yakalanmıyor insanlar ama yılların getirdiği birikim ve maruziyetler, ya da hasarlar buna neden oluyor.
Görünen o ki sizin beni, benim de sizi ikna etmem mümkün değil. O yüzden cevaplarınız için teşekkür ediyor ve iyi geceler diliyorum.
Bence de sizin benim araştırıp okumadığım konusunda çok katı ve yanlış bir bakış açınız var :) Bu bakış açısına da nasıl vardığınızı anlayamadım gerçekten. Ayrıca olay sadece okuyup araştırmak da değil; mantığımı ve aklımı kullanıp, düşünüp, bana çelişkili gelen durumlarla ilgili de bazı sonuçlara varıyorum. Sonra okuduklarım, araştırdıklarım da bunları teyit ediyor zaten.
Maske düzgün kullanıldıktan sonra şu bahsettiğiniz hastalıklar söz konusu olmaz demişsiniz. Fakat benim bahsettiğim o hastalıkların maskenin düzgün kullanılmasıyla alakası yok ki! Maskeyi düzgün kullanmak, benim sanki hiç maske takmamışım gibi %100 oksijen almamı ve verdiğim karbondioksiti %100 dışarı atmamı sağlayacak mı? Eğer o maske benim oksijen ihtiyacımı %0,1 oranında dahi azaltıyor ve gereksiz karbondioksit solumama neden oluyorsa, zaten o hastalıklara zemin hazırlıyor demektir. Ama şimdi, ama 20 yıl sonra çıkacak bir hastalık zemini. Mesela kansere de anında yakalanmıyor insanlar ama yılların getirdiği birikim ve maruziyetler, ya da hasarlar buna neden oluyor.
Görünen o ki sizin beni, benim de sizi ikna etmem mümkün değil. O yüzden cevaplarınız için teşekkür ediyor ve iyi geceler diliyorum.
0
kimsenin günde 4 tane maske degistirdigine inanmadigim için ciddiye alamıyorum. yani bu konudaki alakasız mantıksız gidişat olmasa belki de, sokağa çıkma yasaklarının tuhafligi,insanların maske takma biçimi ya da kafede otururken takma zorunluluğu olmaması vb.
dediğiniz sorunu ben de yaşıyorum, madem ki zorunlu olmasa takmam diyorsunuz tesadüfen bir maske denk geldi; oval değil de dikdörtgen;sadece ağız burun kısmını kapatıyor çene vs. değil. bu tek kullanımlık olanlardan işte. öyle bir tür maske bulun. nefes alma vb. konusunda bir nebze daha rahat.
ben eşarp bagliyordum Western filmi haydutları gibi ^^ o da yasakmış deniliyor da o çok daha rahat.
dediğiniz sorunu ben de yaşıyorum, madem ki zorunlu olmasa takmam diyorsunuz tesadüfen bir maske denk geldi; oval değil de dikdörtgen;sadece ağız burun kısmını kapatıyor çene vs. değil. bu tek kullanımlık olanlardan işte. öyle bir tür maske bulun. nefes alma vb. konusunda bir nebze daha rahat.
ben eşarp bagliyordum Western filmi haydutları gibi ^^ o da yasakmış deniliyor da o çok daha rahat.
0
paco de lucia +1
gözlükle kullandığımda da burnuma doğru yerleştirdiğim için sorun yaşamıyorum.
sadece öğle sıcağında veya çok yürümem gerekirse falan terlettiği için (ki benim yüzüm çok terler normalde de) sıkıntı geliyor bir süre sonra.
gözlükle kullandığımda da burnuma doğru yerleştirdiğim için sorun yaşamıyorum.
sadece öğle sıcağında veya çok yürümem gerekirse falan terlettiği için (ki benim yüzüm çok terler normalde de) sıkıntı geliyor bir süre sonra.
0
bugün maske takın anarşistleri diye dolaşanlar çok değil 3-4 ay önce siz doktor musunuz ne maskesi çok tehlikeli siz takmayın diye dolaşıyordu. dsö dahil bunlara. n95 falan alanlarla dalga geçiyordu.
doktorlar 8 saat temmuz sıcağında sokakta mı ameliyat yapıyor bu nasıl argüman.
maske size bulaşmasını önlemiyor. rahatsızsan burnunu açıkta bırak demişler bi de niye taktırıyorsunuz o zaman bunu ne anlamı var burnu dışarıda bırakacaksak.
telli maske mi var piyasada? son kullanma tarihi geçeli asır olmuş ıslak mendillere lastik takıp maske diye satıyorlar eczanelerde.
doktorlar 8 saat temmuz sıcağında sokakta mı ameliyat yapıyor bu nasıl argüman.
maske size bulaşmasını önlemiyor. rahatsızsan burnunu açıkta bırak demişler bi de niye taktırıyorsunuz o zaman bunu ne anlamı var burnu dışarıda bırakacaksak.
telli maske mi var piyasada? son kullanma tarihi geçeli asır olmuş ıslak mendillere lastik takıp maske diye satıyorlar eczanelerde.
0
aramızda kalsın
Sürekli indirim takip etmek, ihtiyacım olmasa da indirim varmış diye almak, her gün yeni ürünlerin indirime girmesi derken haftada 700 lira falan harcar oldum. Nasıl durdurabilirim bunu? Bu bağımlılıktan nasıl kurtulabilirim?
Sürekli indirim takip etmek, ihtiyacım olmasa da indirim varmış diye almak, her gün yeni ürünlerin indirime girmesi derken haftada 700 lira falan harcar oldum. Nasıl durdurabilirim bunu? Bu bağımlılıktan nasıl kurtulabilirim?
0
Alışveriş kararı verirken buna cidden ihtiyacım var mı diye kendinize sormanız. Sonrasında almama kararınıza sahip çıkmanız. Uçacak kaçacak bitecek kalmayacak psikolojisini yenmek için alışveriş diyeti öneriyorum.
0
gmzo
3 buçuk aydır dışarıdan bir simit bile alıp yemedik, yemeksepetinden 30 tl, 40 tl indirim bildirimleri gelip duruyor, belli ki sipariş oranı tüm çılgın normalleşmeye rağmen düşük hala. Siz ne durumdasınız, sipariş vermeye başladınız mı?
3 buçuk aydır dışarıdan bir simit bile alıp yemedik, yemeksepetinden 30 tl, 40 tl indirim bildirimleri gelip duruyor, belli ki sipariş oranı tüm çılgın normalleşmeye rağmen düşük hala. Siz ne durumdasınız, sipariş vermeye başladınız mı?
0
3 defa bizim buradaki balıkçıdan eve söyledim. onun dışında en son yemeksepeti siparişim şubatta.
0
başladım. işe gidince zaten dışarıda yemiş oluyoruz teknik olarak.
bütün pandemi sürecinde dışarıdan söyleyen arkadaşlarım da oldu.
virüsün bu şekilde bulaşma riski düşük. hiç durduk yere grip oldunuz mu, yoksa etrafınızdaki bi arkadaş mı bulaştırdı? virüsler kişiden kişiye yayılır. malzemelerden bulaşma riski çok düşüktür (yok değil)
ama bu süreçte haber kanalları öyle alçakça haberler yaptı ki, virüs bazı yüzeylerde 3 gün yaşıyormuş diye insanlar korkuya sevk edildi.
bütün pandemi sürecinde dışarıdan söyleyen arkadaşlarım da oldu.
virüsün bu şekilde bulaşma riski düşük. hiç durduk yere grip oldunuz mu, yoksa etrafınızdaki bi arkadaş mı bulaştırdı? virüsler kişiden kişiye yayılır. malzemelerden bulaşma riski çok düşüktür (yok değil)
ama bu süreçte haber kanalları öyle alçakça haberler yaptı ki, virüs bazı yüzeylerde 3 gün yaşıyormuş diye insanlar korkuya sevk edildi.
0
Ahaha. Karantinanın en çılgın günlerinde dahi sipariş verdim tabi i. Bu hastalık damlacık yoluyla bulaşıyor. Yemekten değil
0
karantinadayken bile sipariş veriyordum.
güvendiginiz, temiz olduğunu bildiğiniz bir yerse sorun olmaz, pişmiş yemekle bulaşmıyor.
torbasını, ambalajını vb. çıkarırken dikkat edin yeter.
güvendiginiz, temiz olduğunu bildiğiniz bir yerse sorun olmaz, pişmiş yemekle bulaşmıyor.
torbasını, ambalajını vb. çıkarırken dikkat edin yeter.
0
@blatta ambalajdan falanda bulaşmaz
Sadece kargocu covid ise maskesi yoksa ve bağıra bağıra 30 saniyeden fazla 1 metre mesafede sizinle konuşuyorsa bir ihtimal..,
Yahu 85 milyonluk ülkede günlük vaka sayısı 1300 olan virüsten bahsediyoruz. Poşetten Yemekten virüs bulaşsaydı günde 1 milyon vaka olurdu en az.
Sadece kargocu covid ise maskesi yoksa ve bağıra bağıra 30 saniyeden fazla 1 metre mesafede sizinle konuşuyorsa bir ihtimal..,
Yahu 85 milyonluk ülkede günlük vaka sayısı 1300 olan virüsten bahsediyoruz. Poşetten Yemekten virüs bulaşsaydı günde 1 milyon vaka olurdu en az.
0
Arkadaşlar, yalnızca gıda yoluyla bulaş riskini düşürmek için değil, sosyal etkileşimi minimum seviyeye indirmek için normal şartlar altında aldığımız birçok hizmeti almadık, ürün alışverişini erteledik. Karantinanın en katı olduğu dönemde bile sipariş verdiğiniz için sizleri tebrik ederim, fakat toplum sağlığı açısından doğru bulmadığını belirtmek zorundayım.
0
@trgydl insanları yanlış yönlendirmeyin. dünya sağlık örgütünün sitesinde açık açık "covid-19'un ana bulaş yolu insandan insanadır fakat, nesneler ve yüzeylerde de bulaşabilir" diyor. kulaktan dolma bilgilerinizi bir de yaymayın rica ediyorum. www.who.int
0
gecen hafta buraya sorup siparis verdim. sen de guvendigin yerden soyleyebilirsin, gelen posetlere falan cok temas etmeden evin sagina soluna surmeden atarsin.
0
@trgydl kesinlikle ama kesinlikle katılıyorum. bu öyle yüzeyden falan bulaşan bir şey olsa, covid olmayan insan kalmamıştı dünyada.
dünya sağlık örgütü v.b. kuruluşları referans alanlar, lütfen bu kurumların güvenilirliğini ve tutarlılığını kontrol edin. onlara ve bizim sağlık bakanlığımızın ilk zamanlardaki tutumlarına bakarsanız, maske de önleyici ve gerekli bir şey değildi. şimdi açık havada dahi maskeyi zorunlu hale getirip oksijen alma özgürlüğümüzü engellediler! covid'den kurtulalım derken başka hastalıklara neden olacaklar şimdi de.
@gmzo, soruna cevap olmadı ama bu konuya değinmeden edemedim.
dünya sağlık örgütü v.b. kuruluşları referans alanlar, lütfen bu kurumların güvenilirliğini ve tutarlılığını kontrol edin. onlara ve bizim sağlık bakanlığımızın ilk zamanlardaki tutumlarına bakarsanız, maske de önleyici ve gerekli bir şey değildi. şimdi açık havada dahi maskeyi zorunlu hale getirip oksijen alma özgürlüğümüzü engellediler! covid'den kurtulalım derken başka hastalıklara neden olacaklar şimdi de.
@gmzo, soruna cevap olmadı ama bu konuya değinmeden edemedim.
0
Ben marttan beri veriyorum ama tekrar kendim ısıtıp yiyiyodum ne olur ne olmaz diye. HAziranın başından beri ısıtmıyorum hiç.
0
@trgydl:
ambalajdan, torbadan vb. bulaşabilir çünkü elden ele bir temas oluyor ve torba yüzeyinden de bulaşabilir.
@gmzo:
markete gitmeden eve sipariş verilmesiyle, dışarıdan yemek istemek teknik olarak farklı değil.
ki marttan beri hiçbir markete ve büyük mağazaya girmedim ve ben de aldığım birçok hizmeti almadım.
temiz olduğunu bildiğiniz, güvendiğiniz bir yerden istediğiniz sürece yemek siparişi pişmiş olduğu için biri üzerine hapşırıp, öksürüp, yemeği yalamadıkça (ki bunlar her restoranda zaten var olan hijyen kuralları) yemeğin kendisinden bulaşma ihtimali yok.
ambalajını dikkatli çıkartır, evde gerekirse bir daha ısıtır ve elinizi yıkar, yersiniz.
bunda doğru bulmayacak bir şey yok.
kısıtlamanın en yoğun olduğu dönemde, restoranlar kapalıyken bile eve paket servise izin veriliyordu.
kaldı ki, birçok restoran da zaten sosyal teması azaltmak için kapıya bırakıp gidiyor siparişleri.
ve evet, kiyiya vuran dildolar+1
ambalajdan, torbadan vb. bulaşabilir çünkü elden ele bir temas oluyor ve torba yüzeyinden de bulaşabilir.
@gmzo:
markete gitmeden eve sipariş verilmesiyle, dışarıdan yemek istemek teknik olarak farklı değil.
ki marttan beri hiçbir markete ve büyük mağazaya girmedim ve ben de aldığım birçok hizmeti almadım.
temiz olduğunu bildiğiniz, güvendiğiniz bir yerden istediğiniz sürece yemek siparişi pişmiş olduğu için biri üzerine hapşırıp, öksürüp, yemeği yalamadıkça (ki bunlar her restoranda zaten var olan hijyen kuralları) yemeğin kendisinden bulaşma ihtimali yok.
ambalajını dikkatli çıkartır, evde gerekirse bir daha ısıtır ve elinizi yıkar, yersiniz.
bunda doğru bulmayacak bir şey yok.
kısıtlamanın en yoğun olduğu dönemde, restoranlar kapalıyken bile eve paket servise izin veriliyordu.
kaldı ki, birçok restoran da zaten sosyal teması azaltmak için kapıya bırakıp gidiyor siparişleri.
ve evet, kiyiya vuran dildolar+1
0
encokbenisevinnolur
gönüllü olarak yaptırır mısınız?ya da nasil bir tavir alırdınız?
gönüllü olarak yaptırır mısınız?
ya da nasil bir tavir alırdınız?
ya da nasil bir tavir alırdınız?
0
Yaptırırım tabii. Sonuçta bebekken de bir sürü aşiyi zorunlu olarak yaptırıyoruz, bir zarari yok aksine faydalı.
Aşı çıksa da yaptırsak diye bekliyorum ben hatta.
Aşı çıksa da yaptırsak diye bekliyorum ben hatta.
0
yaptırmazdım kesinlikle doğal bağışıklık kazanmayı tercih ederim. sonuçta aşıların uzun vadeli yan etkilerini bilemiyor olacağız. ayrıca yapılan çalışmalar hastalığa atlatanların sadece %10'unda hafıza oluşturan antikorların oluştuğunu ve belirli bir süre da oluşan antikorların kaybolduğunu gösteriyor. bu durum virüsün vücut tarafından bir tehdit bile olmadığının göstergesi.
0
ilk aşıyı yaptırmak biraz ürkütücü gibi ama etkileri hakkında tatmin edici sonuçlar açıklanırsa koşa koşa yaptırırım. mevcut durumumda değil de, düzenim kurulu bir hayatım olsaydı etkilemiyor olsaydı beklerdim 1 sene sonrasında yaptırırdım
0
zorunlu aşı diyorsun, ne yapardınız diye soruyorsun. zorunlu aşıda seçme hakkı verileceğini sanmıyorum, bizim ne düşündüğümüz kimin umurunda olacak ki?
aşı karşıtı falan değilim ama ben corona aşısını yaptırmazdım en azından önümüzdeki 3-4 sene için. yeni bir hastalık. aşının uzun süreli yan etkisi olur mu olmaz mı belli değil. ben o riske girmek istemiyorum kendi adıma. bak 90'larda eradike edilmiş hastalıklar için gönül rahatlığıyla gider yaptırırım örneğin, adam 30 yıl önce aşıyı olmuştur hala zımba gibidir ya da işte tüm dünya aşılanmıştır o hastalığa karşı, derim ki aşı işe yarıyor ve belli ki ciddi bir yan etkisi de yok, yaptırmamak olmaz. ama corona başka bir olay. çok yeni. çekinirim açıkçası öyle çat diye gidip aşısını olmaktan.
aşı karşıtı falan değilim ama ben corona aşısını yaptırmazdım en azından önümüzdeki 3-4 sene için. yeni bir hastalık. aşının uzun süreli yan etkisi olur mu olmaz mı belli değil. ben o riske girmek istemiyorum kendi adıma. bak 90'larda eradike edilmiş hastalıklar için gönül rahatlığıyla gider yaptırırım örneğin, adam 30 yıl önce aşıyı olmuştur hala zımba gibidir ya da işte tüm dünya aşılanmıştır o hastalığa karşı, derim ki aşı işe yarıyor ve belli ki ciddi bir yan etkisi de yok, yaptırmamak olmaz. ama corona başka bir olay. çok yeni. çekinirim açıkçası öyle çat diye gidip aşısını olmaktan.
0
yaptırırım. aşılarda az da olsa o hastalığa ait virusler bulunur. bu sayede hafif de olsa hastalığı geçirerek bağışıklığı kazanırım.
ben aşının nereden çıktığına dikkat ederdim. bir kere ercüment'in aşısını güven vermediği için yaptırmazdım.
çıkacak veriler önemli. bu arada aşı konusundaki çekinceleri anlayabiliyorum fakat 3-4 sene sonra olacağın aşının 5 sene sonra çıkaracağı yan etkileri kimse bilemez. bu yüzden aşının firması ve yapılan çalışmanın verileri çok önemli.
ben aşının nereden çıktığına dikkat ederdim. bir kere ercüment'in aşısını güven vermediği için yaptırmazdım.
çıkacak veriler önemli. bu arada aşı konusundaki çekinceleri anlayabiliyorum fakat 3-4 sene sonra olacağın aşının 5 sene sonra çıkaracağı yan etkileri kimse bilemez. bu yüzden aşının firması ve yapılan çalışmanın verileri çok önemli.
0
Cevapları okudum ve oha diyorum. Arkadaşlar siz aşı otizm yapıyor tayfasından falansınız heralde?
Elbette yaptırırım aşıyı.
Aşılar onaylanana kadar bin tane aşamadan geçiyor “Al sana aşı, gel kobayımız ol beyaz yakalı koray” demiyorlar..
Elbette yaptırırım aşıyı.
Aşılar onaylanana kadar bin tane aşamadan geçiyor “Al sana aşı, gel kobayımız ol beyaz yakalı koray” demiyorlar..
0
yaptiririm.
sirf bu buyuk resimci, gotumuze cip takacakci tiplere gicik oldugum icin.
sirf bu buyuk resimci, gotumuze cip takacakci tiplere gicik oldugum icin.
0
sydney +1.
aşı onaylanana kadar zaten yeteri kadar deneniyor. tabi uzun dönemde beklenmeyen etkileri çıkabilir ama covid'e yakalanıp ölmektense aşı olmayı tercih ederim.
aşı onaylanana kadar zaten yeteri kadar deneniyor. tabi uzun dönemde beklenmeyen etkileri çıkabilir ama covid'e yakalanıp ölmektense aşı olmayı tercih ederim.
0
Buralarda böyle tipler varmıydı ya Sydney+1
Öyle bir anlatılmış ki sanki bu zorunluluk öncesi yeterince test yapılmamış onay alınmamış gibi.
Yan etkileri ne olabilir yani zombi mi olacağız ? Yada çip mi takacaklar bizi izlemek için :)
Öyle bir anlatılmış ki sanki bu zorunluluk öncesi yeterince test yapılmamış onay alınmamış gibi.
Yan etkileri ne olabilir yani zombi mi olacağız ? Yada çip mi takacaklar bizi izlemek için :)
0
Tabii ki yaptırırım, aşı karşıtı kampanyaların ne denli başarılı olduğunu yorumlarda dehşet içerisinde izliyorum şu an.
0
Bazi seyler zorunlu olamaz. Sunnet mesela. Vucut butunlugu kutsal cunku. Asiyi da bu kategoride degerlendiriyorum. Covid icin ise muhtemelen yaptirmam. Hem ne kadar faydasi olacagi hem yan etkileri iyi temellenmis olmayacak cunku. 1-2 sene filan etkileri gormek icin cok az sureler.
0
bu covid denen meselenin arkasında ne olduğu belli olmadığı için ve kurumlar da başından beri sürekli çelişkili açıklamalar yaptığından (who'nun maske meselesi gibi) kesinlikle aşı yaptırmazdım. aynen daha önceki kuş gribi, domuz gribi vakalarında yaptırmadığım ve hatta hiç o genel grip aşısından da yaptırmadığım gibi.
"büyük resimci" diyorsunuz da, ben de esas sistem ne dayatırsa sorgusuz sualsiz onun peşinden gidip her beyana, açıklamaya, çözüm önerisine inananlara şaşırıyorum.
"büyük resimci" diyorsunuz da, ben de esas sistem ne dayatırsa sorgusuz sualsiz onun peşinden gidip her beyana, açıklamaya, çözüm önerisine inananlara şaşırıyorum.
0
candanag
Ramazan başlamadan pek sevilir oldu bu kent tahmini olayı da bu sene hiç dayak haberi duymadım, ipi hangi güzide kentimiz göğüsledi acep?
Ramazan başlamadan pek sevilir oldu bu kent tahmini olayı da bu sene hiç dayak haberi duymadım, ipi hangi güzide kentimiz göğüsledi acep?
0
ben sürekli elimde siyah tekel poşetiyle geziyorum mahallede çıngır çıngır bira şişeleriyle yine bi ters bakan bile olmadı abv böyle vürüsün herkes kendi derdine düşmüş dini değerlerimizi savunan kalmamış.
0
superfluid
Teyzem sağolsun düşünüp turşu yollamış ama acı yemedğimi bile bile Antepten gelen turşu suyunun içine basmış yeni turşuları. Haliyle gelen turşular zehir gibi. Bildiğin zehir!! 8 defa turşu suyunu değiştirdim içme suyunda beklettim yani. Ama tat hala aynı. Ya bunun bi yolu yok mu başka?
Teyzem sağolsun düşünüp turşu yollamış ama acı yemedğimi bile bile Antepten gelen turşu suyunun içine basmış yeni turşuları. Haliyle gelen turşular zehir gibi. Bildiğin zehir!! 8 defa turşu suyunu değiştirdim içme suyunda beklettim yani. Ama tat hala aynı. Ya bunun bi yolu yok mu başka?
0
başka şeylerle karıştırıp turşu kavurması yapmayı deneseniz belki acı komple gitmese de azalabilir. turşu da ziyan olmamış olur böylece.
0
turşu turşuluktan çıktıktan sonra tatlı olsa bile yenemez demeye çalışmıştım.
0
Bruce
aramaya inanıyorum, sorgusuz kulu ve elçisyim; sivilce azaltmak için belirli yöntemler her yerde var. ama benim durumum biraz farklı, izin verin açıklayayım...(edit: hay sıçam çok uzun olmuş, yol yakınken kaçın okumayın. altı üstü bi sivilce zaten; meğer benim canım sıkılmış)karantinanın 20. gününde
aramaya inanıyorum, sorgusuz kulu ve elçisyim; sivilce azaltmak için belirli yöntemler her yerde var. ama benim durumum biraz farklı, izin verin açıklayayım...
(edit: hay sıçam çok uzun olmuş, yol yakınken kaçın okumayın. altı üstü bi sivilce zaten; meğer benim canım sıkılmış)
karantinanın 20. gününden itibaren dudak ve burun çevremde sivilceler çıkmaya başladı. aynı bölgede dip dibe onlarca çıkan hastalıklı surat sivilcesi gibi değil de, bir tane ama sarı sarı büyüyenlerden çıkıyor. ilk başlarda tek tekti, sonra bir gecede 3-4 tane olmaya başladılar. genelde 2 ya da 3 gün sonra kendi kendine geçiyor, hiç sıkmıyorum zaten. sıkmak da istemiyorum acıyor dokununca.
benim sorum şu, bu sivilceler daha önce yokken ne oldu da çıkmaya başladılar? hadi değişen şartları bulalım, sonra ben o şartları eksisine döndüreyim ve sivilcem çıkmamaya devam etsin. yani ben bu soruda tedavi değil, önlem arıyorum.
yeme düzenim ilk 2 hafta abur cuburla geçti ama sonra bıraktım. önceden hiç yemiyordum cips çikolata falan, bu yapabilir diyeceğim ama sivilceler basmadan önce bırakmıştım bile. hatta aksine normalde haftada 1 yediğim fast food'u 43 günde 2 veya 3 defa yemişimdir; yani geniş açıdan bakınca normaldekinden daha sağlıklı besleniyorum; o yüzden beslenme kısmını eliyorum.
peki daha önce yemediğim ne yiyorum? yumurtadan olabilir denmişti ama onu da 1 haftadır yemiyorum, hala çıkıyor sivilce.
cilt bakımı yapan bir insan değildim, hala da değilim. karantinadan önce neredeyse her gün duş alıyordum, evdeyken bu azaldı. bununla ilgili olabilir mi diyeceğim ama duşta yüzümü en fazla duş jeliyle yıkıyordum, özel bir müdahalem yoktu. kıçı kırık jelin normalde çıkacak sivilce baskınını engelleyeceğini düşünmüyorum ama bilemedim de pek. zaten normalde yağlı cildim de yoktur pek, kurudur hatta, krem sürerdim kışın her gün.
beslenme ve bakım konusundaki durumlar böyle, başka bir sebep gelmiyor aklıma. aklıma yatan ama etkisine emin olamadığım bir sebep var gerçi. işimin çok yoğun olmasından dolayı gün içerisinde sürekli stres ve telaş içinde olmam ve kapalı kalmanın beni çok bunaltması. bu ruh halinin üzerine çok yoğunlaşmamaya çalışıyorum, hatta bir ara "alıştım galiba" demiştim ama o kısım kabullenme şeklinde gerçekleşti bence; yoksa öncekinden daha huzurlu hissetmiyorum. detay vermeme gerek yok, siz de hissediyorsunuzdur o kapalı kalmış ve boş olma hislerini. sadece, ben çok alışıktım ortam değiştirmeye, stresli ya da üzgün hissettiğimde bir yerlere giderdim maksat içinde bulunduğum ortam değişsin. şimdi ne kadar kötü hissedersem hissedeyim evin içindeyim. sivilcelere sebep buysa yapacak çok bir şey yok buna, bir süre daha idare edeceğiz mecbur. ama bir anda bu kadar sivilce yapar mı stres, üzüntü vs. bilemedim.
demem o ki; benim aklıma gelmeyen bir değişken var bu denklemde ve bunu bulursam sivilcelerim defolur gider gibi geliyor bana. bu noktada benim göremediğim şeyleri görüp bana perspektif kazandıracak siz duyurudaşlarıma danışmayı uygun gördüm. şundan olabilir, bak şunu yanlış yapıyorsun, sen öyle dedin ama şurası da şöyle gibi beyin fırtınalarıyla bence bu işi çözeriz biz.
sonsöz: ben tabii kökten çözüm arıyorum ama gittim şu sivilce kreminden aldım belki işe yarar diye.
s1.thcdn.com
bunun neredeyse aynısını 3-4 sene önce kullanmıştım ve inanılmaz kurutup düşürüyordu sivilceleri. ama aldıktan sonra baktım aynısı değilmiş tam, bilmiyorum ürün mü farklı yoksa yazıları mı değişti.
cdn.suslusozluk.com
neticede 2 gündür sürüyorum ilk linkteki yeni aldığımı, pek bir etkisi yok gibi. öncekini sürdüğüm gibi yanmaya başlardı sivilcenin olduğu yer, bunda o kadar yanmıyor. gerçi bu bir gösterge midir bilemedim...
(edit: hay sıçam çok uzun olmuş, yol yakınken kaçın okumayın. altı üstü bi sivilce zaten; meğer benim canım sıkılmış)
karantinanın 20. gününden itibaren dudak ve burun çevremde sivilceler çıkmaya başladı. aynı bölgede dip dibe onlarca çıkan hastalıklı surat sivilcesi gibi değil de, bir tane ama sarı sarı büyüyenlerden çıkıyor. ilk başlarda tek tekti, sonra bir gecede 3-4 tane olmaya başladılar. genelde 2 ya da 3 gün sonra kendi kendine geçiyor, hiç sıkmıyorum zaten. sıkmak da istemiyorum acıyor dokununca.
benim sorum şu, bu sivilceler daha önce yokken ne oldu da çıkmaya başladılar? hadi değişen şartları bulalım, sonra ben o şartları eksisine döndüreyim ve sivilcem çıkmamaya devam etsin. yani ben bu soruda tedavi değil, önlem arıyorum.
yeme düzenim ilk 2 hafta abur cuburla geçti ama sonra bıraktım. önceden hiç yemiyordum cips çikolata falan, bu yapabilir diyeceğim ama sivilceler basmadan önce bırakmıştım bile. hatta aksine normalde haftada 1 yediğim fast food'u 43 günde 2 veya 3 defa yemişimdir; yani geniş açıdan bakınca normaldekinden daha sağlıklı besleniyorum; o yüzden beslenme kısmını eliyorum.
peki daha önce yemediğim ne yiyorum? yumurtadan olabilir denmişti ama onu da 1 haftadır yemiyorum, hala çıkıyor sivilce.
cilt bakımı yapan bir insan değildim, hala da değilim. karantinadan önce neredeyse her gün duş alıyordum, evdeyken bu azaldı. bununla ilgili olabilir mi diyeceğim ama duşta yüzümü en fazla duş jeliyle yıkıyordum, özel bir müdahalem yoktu. kıçı kırık jelin normalde çıkacak sivilce baskınını engelleyeceğini düşünmüyorum ama bilemedim de pek. zaten normalde yağlı cildim de yoktur pek, kurudur hatta, krem sürerdim kışın her gün.
beslenme ve bakım konusundaki durumlar böyle, başka bir sebep gelmiyor aklıma. aklıma yatan ama etkisine emin olamadığım bir sebep var gerçi. işimin çok yoğun olmasından dolayı gün içerisinde sürekli stres ve telaş içinde olmam ve kapalı kalmanın beni çok bunaltması. bu ruh halinin üzerine çok yoğunlaşmamaya çalışıyorum, hatta bir ara "alıştım galiba" demiştim ama o kısım kabullenme şeklinde gerçekleşti bence; yoksa öncekinden daha huzurlu hissetmiyorum. detay vermeme gerek yok, siz de hissediyorsunuzdur o kapalı kalmış ve boş olma hislerini. sadece, ben çok alışıktım ortam değiştirmeye, stresli ya da üzgün hissettiğimde bir yerlere giderdim maksat içinde bulunduğum ortam değişsin. şimdi ne kadar kötü hissedersem hissedeyim evin içindeyim. sivilcelere sebep buysa yapacak çok bir şey yok buna, bir süre daha idare edeceğiz mecbur. ama bir anda bu kadar sivilce yapar mı stres, üzüntü vs. bilemedim.
demem o ki; benim aklıma gelmeyen bir değişken var bu denklemde ve bunu bulursam sivilcelerim defolur gider gibi geliyor bana. bu noktada benim göremediğim şeyleri görüp bana perspektif kazandıracak siz duyurudaşlarıma danışmayı uygun gördüm. şundan olabilir, bak şunu yanlış yapıyorsun, sen öyle dedin ama şurası da şöyle gibi beyin fırtınalarıyla bence bu işi çözeriz biz.
sonsöz: ben tabii kökten çözüm arıyorum ama gittim şu sivilce kreminden aldım belki işe yarar diye.
s1.thcdn.com
bunun neredeyse aynısını 3-4 sene önce kullanmıştım ve inanılmaz kurutup düşürüyordu sivilceleri. ama aldıktan sonra baktım aynısı değilmiş tam, bilmiyorum ürün mü farklı yoksa yazıları mı değişti.
cdn.suslusozluk.com
neticede 2 gündür sürüyorum ilk linkteki yeni aldığımı, pek bir etkisi yok gibi. öncekini sürdüğüm gibi yanmaya başlardı sivilcenin olduğu yer, bunda o kadar yanmıyor. gerçi bu bir gösterge midir bilemedim...
0
Ben de sivilcelerden çok çektim özellikle akut olarak bazı dönemlerde çok artıyordu.Sivilcenin bir çok nedeni var baya fazla bunları girmicem ama son zamanlarda sadece diyet yapıyorum erkek kişisiyim düzenli duş alıyorum sadece,yüzüm için bir şey yapmıyorum ve sivilce yok şu anda
0
Kökten çözüm sadece zerotanin türevi ilaçlar.Bunun dışında kökten çözüm istiyorsan diğer tüm parametrelere dikkat etmen lazım dışarıdan kremle yoğurtla olucak iş değil
0
"işimin çok yoğun olmasından dolayı gün içerisinde sürekli stres ve telaş içinde olmam ve kapalı kalmanın beni çok bunaltması."
bu cümlenizden sonra benim aklıma direkt stres kaynaklı hormon sisteminde olabilecek bir aksama geldi. sivilce denen şey hormonal bir dengesizlik olduğunda ortaya çıkan bir şey çünkü çoğunlukla. hormon sistemindeki bozulmayı tetikleyen şeylerden birisi de stres tarzı durumlar. detoks etkisi olan yiyecekler/içecekler tüketebilir, karaciğerinize çok yüklenmemeye çalışabilirsiniz. çinko açısından zengin yiyecekler de hormon dengesini sağlamaya ve sivilcelere karşı iyi gelebilir.
bu cümlenizden sonra benim aklıma direkt stres kaynaklı hormon sisteminde olabilecek bir aksama geldi. sivilce denen şey hormonal bir dengesizlik olduğunda ortaya çıkan bir şey çünkü çoğunlukla. hormon sistemindeki bozulmayı tetikleyen şeylerden birisi de stres tarzı durumlar. detoks etkisi olan yiyecekler/içecekler tüketebilir, karaciğerinize çok yüklenmemeye çalışabilirsiniz. çinko açısından zengin yiyecekler de hormon dengesini sağlamaya ve sivilcelere karşı iyi gelebilir.
0
Sorunuzu okuyunca ahaaa bu benim dedim. Bende de son 1 aydır bu şekilde, ergenliğime geri dönmüş gibiyim, ama sadece çene bölgesinde çıkıyor. Yeme içme alışkanlığımda hiç bir değişiklik olmadı. Aklıma tek bir neden geliyor, stres. Yani stres yapmayalım diyeceğim ama çok zor.. herkeste bir kaygı hali var bu dönemde. Ama rahatlamak için, en azından stresi azaltmak açısından spor, meditasyon, yoga, müzikle uğraşmak, resim yapmak, yemek yapmak hangisiyle ilgileniyorsanız onlara yoğunluk verin derim ben.
0
dogumdansancili
Önümüzdeki 19 mayıs'ı haftasonuyla birleştirip 4 günlüğüne başka bir şehirde yaşayan bir arkadaşı ziyaret için Pegasus'tan uçak bileti almıştım. Açığa alma ve ücretsiz iptal imkanı vermişler fakat fiyatlardan geçirmişler ve işin 'ücretsiz' kısmı yalan olmuş. Bu virüs meselesiyle ilgili her şey belir
Önümüzdeki 19 mayıs'ı haftasonuyla birleştirip 4 günlüğüne başka bir şehirde yaşayan bir arkadaşı ziyaret için Pegasus'tan uçak bileti almıştım. Açığa alma ve ücretsiz iptal imkanı vermişler fakat fiyatlardan geçirmişler ve işin 'ücretsiz' kısmı yalan olmuş. Bu virüs meselesiyle ilgili her şey belirsiz. Mayıs 15'ten sonra bir düzelme olur mu, yurtiçi uçuşlar normale döner mi? Tahminlerinizi rica ediyorum.
0
okul tatili uzayabilir ya da belki de okullar bu dönem hiç açılmaz diyorlar, tokyo olimpiyatları da iptal edildi. demek ki bu işin tam bitmesi için uzunca bir sürece daha ihtiyaç var. o yüzden işinizi şansa bırakmayın, güvenli olsun diye iptal edin bence. içiniz rahat eder. her şey düzelince yine uygun bir bilet bulup gidersiniz her türlü tekrar.
0
İptali denedim ama Pegasus gene yaptı yapacağını. 350 tl verdiğim eko sınıfındaki gidiş dönüş bilet için 80 tl geri veriyor. Neredeyse üste para isteyecekler:)
0
rabitelli
Dışardan alınan gıda maddelerini eve alırken ne yapıyorsunuz? Mesela yarın bir çuval un gelecek eve. Onu nasıl eve alacağımı düşünüyorum.
Dışardan alınan gıda maddelerini eve alırken ne yapıyorsunuz? Mesela yarın bir çuval un gelecek eve. Onu nasıl eve alacağımı düşünüyorum.
0
un paketini dezenfekte etmekle uğraşmazdım. bi kenara koyarım 2-3 gün durur vürüs mürüs kalmaz herhalde öyle diyorlar.
0
etmiyorum. evden çıkmıyorum, poşetli ürünlerden gelicek virüse karşı da yapacak bir şeyim yok artık.
0
bazılarını bir koliye koydum, bekletiyorum öyle 2-3 gün kullanmadan önce. direkt kullanmam gereken bir şeyse de paketini kolonya veya dezenfektanla siliyorum. sebze meyveleri de eve getirince başka poşete koyuyorum. sirkeli suda da bekletiyorum sonra. yalnız bu iş gittikçe külfet olmaya ve saçma gelmeye başladı bana çünkü sonu yok cidden. yani böyle ambalajdan falan da bulaşacak bir virüsse bu çok da yapacak bir şey yok gibi. işte paranoyaklıktan yine de yapıyorum şimdilik.
0
şu an tek dinlediğim adam alpay azap. dışarıdan getirdiğiniz şeyleri 2-3 saat havalandırın, kıyafetlerinizi yıkamayacaksanız 6-8 saat havalandırın, kumaşların dokusunun içine yerleşip daha uzun süre kalabiliyor dedi. ben şu ana kadar bişey dezenfekte etmedim. ölürsem kabrime gelmeyin.
0
internetten sipariş veriyorum, salgından önce de öyle yapıyordum.
poşetlerde (yani aslında getiren görevlide) bir şey olması ihtimaline karşı bir elimle torbayı tutup, bir elimle boşaltıyorum.
sonra ellerimi yıkayıp aldıklarımı yıkıyorum ya da siliyorum, buzdolabına kaldırıyorum.
normalde de aldığım her şeyi buzdolabına ya da yerine koymadan silerim ya da ürüne bağlı olarak kendi ambalajından çıkartıp bir saklama kabına vb. koyarım.
sebzeleri meyveleri, özellikle yeşillikleri her zaman sirkeli suda bekleterek yıkarım zaten.
yani sadece poşetlere karşı dikkatli davranıyorum şu süreçte.
kargoları zaten kargocu çocuklar balkonuma bırakır normalde, bir süre orada tutup akşam ya da ertesi gün açıyorum, sonra elimi yıkıyorum.
un gelecekse alın koyun balkona, zaten un orada durur.
sonra da elinizi yıkayın, yeter.
poşetlerde (yani aslında getiren görevlide) bir şey olması ihtimaline karşı bir elimle torbayı tutup, bir elimle boşaltıyorum.
sonra ellerimi yıkayıp aldıklarımı yıkıyorum ya da siliyorum, buzdolabına kaldırıyorum.
normalde de aldığım her şeyi buzdolabına ya da yerine koymadan silerim ya da ürüne bağlı olarak kendi ambalajından çıkartıp bir saklama kabına vb. koyarım.
sebzeleri meyveleri, özellikle yeşillikleri her zaman sirkeli suda bekleterek yıkarım zaten.
yani sadece poşetlere karşı dikkatli davranıyorum şu süreçte.
kargoları zaten kargocu çocuklar balkonuma bırakır normalde, bir süre orada tutup akşam ya da ertesi gün açıyorum, sonra elimi yıkıyorum.
un gelecekse alın koyun balkona, zaten un orada durur.
sonra da elinizi yıkayın, yeter.
0
mesela yarın damacana cam su sipariş vercem.
boş damacanayı ve ücreti apartman merdivenine koyup, elemandan dolu damacanayı koymasını isteyecem.
4 gün o su orda kalcak, sonra eve alcam.
migros sanal marketten perşembe günü sipariş gelecek, onlarıda aynı şekilde yapacam.
boş damacanayı ve ücreti apartman merdivenine koyup, elemandan dolu damacanayı koymasını isteyecem.
4 gün o su orda kalcak, sonra eve alcam.
migros sanal marketten perşembe günü sipariş gelecek, onlarıda aynı şekilde yapacam.
0
bbb_1
Arkadaşım üniversitede ders kaydını yapmış fakat derslerin birini başka bir bölümden almış bu nedenle danışmanı ders kaydını reddetmiş.Bugün de danışmanına gitmiş fakat okulda bulamamış.Ders ekle bırak dönemi de daha başlamamış.Bir sıkıntı olur mu acaba bileniniz var mı?
Arkadaşım üniversitede ders kaydını yapmış fakat derslerin birini başka bir bölümden almış bu nedenle danışmanı ders kaydını reddetmiş.Bugün de danışmanına gitmiş fakat okulda bulamamış.Ders ekle bırak dönemi de daha başlamamış.Bir sıkıntı olur mu acaba bileniniz var mı?
0
öğrenci işleri her durumda halleder takvimden ve danışmandan bağımsız. sıkıntı olmaz yani.
0
Ben yıl sonunda başka hoca üstünde gözükürken değiştirttim başka üniversitede. sıkıntı olmaz ki ekle sil zamanı halledilir zaten.
0
Ders ekle bırak dönemi de daha başlamamışsa niye sikinti olsun ki? ekle birakta ekler dogru dersi ve onay alir. ekle birak onun icin var.
0
hepsi okuluna okul içinde fakültesine bölümüne göre değişen şeyler. bu bilgilerin hiçbiri yok. fal bakıyoruz resmen. yeter artık.
0
benbirbenibulup
Yine bir istanbul sorusu yine ben. Ankara’da yaşıyorum diye mi seviyorum bu şehri bilmiyorum gerçi şehri de bilmiyorum. Neyse iki arkadaş nerede bira içelim ya nerede eğleniriz? Karaköy’e gittik dün ara sokaklarda şahane yerler vardı. Bi de Kadıköy mü güzel. Otelim Ataköy metro istasyonu dibinde. Ar
Yine bir istanbul sorusu yine ben. Ankara’da yaşıyorum diye mi seviyorum bu şehri bilmiyorum gerçi şehri de bilmiyorum. Neyse iki arkadaş nerede bira içelim ya nerede eğleniriz? Karaköy’e gittik dün ara sokaklarda şahane yerler vardı. Bi de Kadıköy mü güzel. Otelim Ataköy metro istasyonu dibinde. Araba yok ama. Nereye nasıl gideyim ya hepinizi seviyorum.
0
bence kadıköy’e gelin. mesela kadife sokak, kırtasiyeci sokak, kazasker sokak buralarda sokak boyunca barlar var. sonra moda sahil çimenler de güzel ama hava bozacakmış galiba. gene moda sahilde idea var, bahçesine oturup deniz manzaralı ve ucuzlu bira içebilirsiniz. ama pek bar tarzı değil burası daha çok çay bahçesi modu, sakin baya.
benden de bol sevgiler olsun :)
benden de bol sevgiler olsun :)
0
kadıköy güzel, evet. ataköy'den metrobüs ya da marmaray'a binip kadıköy'e gidin. metrobüs'le giderseniz son durak söğütlüçeşme'de inip yürürsünüz kadıköy'e. marmaray'la giderseniz de ayrılıkçeşmesi'nde inip metro'ya geçerek 1 durak sonra ulaşırsınız kadıköy'e.
0
Kediyi üzdün
Sorum duyurudaki güzel hemcinslerime ^_^ Canınız spor ayakkabı giymek istemediğinde ne giyiyorsunuz? Topuklu olmak zorunda değil olabilir de tabi ama hayatımın hiçbir döneminde stiletto ile günlük kullanımda giyinip gezdiğim olmadı zaten tarzım ona uzak fakat klasik görünmeyeyim derken her yere de l
Sorum duyurudaki güzel hemcinslerime ^_^
Canınız spor ayakkabı giymek istemediğinde ne giyiyorsunuz? Topuklu olmak zorunda değil olabilir de tabi ama hayatımın hiçbir döneminde stiletto ile günlük kullanımda giyinip gezdiğim olmadı zaten tarzım ona uzak fakat klasik görünmeyeyim derken her yere de liseli gibi spor ayakkabı ile gitmek istemiyorum. Hem klasik durmayan hem spor durmayan kurtarıcı bir tür var mı ayakkabıda?
Bunu bilmeseniz dahi ne giyiyorsunuz hadi yazın.
Hepinize sevgiler!
Canınız spor ayakkabı giymek istemediğinde ne giyiyorsunuz? Topuklu olmak zorunda değil olabilir de tabi ama hayatımın hiçbir döneminde stiletto ile günlük kullanımda giyinip gezdiğim olmadı zaten tarzım ona uzak fakat klasik görünmeyeyim derken her yere de liseli gibi spor ayakkabı ile gitmek istemiyorum. Hem klasik durmayan hem spor durmayan kurtarıcı bir tür var mı ayakkabıda?
Bunu bilmeseniz dahi ne giyiyorsunuz hadi yazın.
Hepinize sevgiler!
0
Loafer? Cesit cesit, klasik gorunumlusunden, renklisine her cesidi var.
Mini topuklular? Jean altina giyilebilen, kumas detayiyla daha günlük duranlardan mesela? www.stellamccartney.com
Mini topuklular? Jean altina giyilebilen, kumas detayiyla daha günlük duranlardan mesela? www.stellamccartney.com
0
bağcıklı/bağcıksız keten ayakkabılar da spor sınıfına giriyor mu bilmiyorum ama en çok giydiklerim bunlar. bir de converse tarzı ayakkabılar. ayrıca oxford ve loafer tarzındaki düz ayakkabıları de giyiyorum. renkli/desenli soket çoraplarla ve ona göre kıyafetlerle kombinleyince de klasik durmuyorlar öyle. çok nadiren babet benzeri ayakkabılar giydiğim de oluyor. spor ayakkabı ise en az giydiklerimden.
0
@büf-e kür
Bu çok iddialı geliyor bana o topuklar incecik o burunlar sipsivri. Zaten bir dönem düz sivri bot giydim diye ayağımda bunion oluştu, silikon bunion koruyucu takıyorum bazen.
Loafer'a almaya gidiyorum :)
Bu çok iddialı geliyor bana o topuklar incecik o burunlar sipsivri. Zaten bir dönem düz sivri bot giydim diye ayağımda bunion oluştu, silikon bunion koruyucu takıyorum bazen.
Loafer'a almaya gidiyorum :)
0
Bilffil şunu giyiyorum yazları: www.amazon.com.tr
Keyman Design'ın düz ayakkabılarına da bakabilirsiniz. Tarzlarını beğeniyorum.
Keyman Design'ın düz ayakkabılarına da bakabilirsiniz. Tarzlarını beğeniyorum.
0
Babet ya da sandalet. Kimse babet giymiyor mu ya? Ben de buf'un yazdiklarina benzer de giyiyorum bu arada cok sivri olmayanlari da var
0
superga giyiyorum sadece. tatilde de sandalet. butun yaz bu ikisiyle geciyor cok mutlu oluyorum. bin cesit renkli supergam var.
0
Yazın sandaletler, espadriller, keten ayakkabılar vs giyiyorum. Bu yaz hafif topuklu, ince bantlı ayakkabılardan çok giydim mesela.
Kışın da bot, çizme, postal vs giyiyorum zaten.
Kışın da bot, çizme, postal vs giyiyorum zaten.
0
şundan aldım geçen gün: www.beymen.com
bu model her kıyafeti güzel gösteriyor, pantolonu da elbiseyi de
bu model her kıyafeti güzel gösteriyor, pantolonu da elbiseyi de
0
body electric
Hey ahali,Şu kardeşiniz ayrı eve çıkıyor sonunda. Eş, dost, akraba derken gardırop, yatak ve çalışma masası ayarladım.Koltuk ve beyaz eşya ( ç.makinesi, buz dolabı ve b. makinesi + mini fırın) kaldı en temel ihtiyaçlar içinde. Ve tüm bunlar için bütçem sade ve sadece 5bin.Teşhir ürünleri satan, veya
Hey ahali,
Şu kardeşiniz ayrı eve çıkıyor sonunda.
Eş, dost, akraba derken gardırop, yatak ve çalışma masası ayarladım.
Koltuk ve beyaz eşya ( ç.makinesi, buz dolabı ve b. makinesi + mini fırın) kaldı en temel ihtiyaçlar içinde. Ve tüm bunlar için bütçem sade ve sadece 5bin.
Teşhir ürünleri satan, veya ikinci el; ama temiz , uzun ömürlü kullanımı olur dediğiniz bir yerler var mıdır?
Ev : İstanbul/Esentepe
Bir el atın bea, nasıl 5bine toplanır bunlar.?
Şu kardeşiniz ayrı eve çıkıyor sonunda.
Eş, dost, akraba derken gardırop, yatak ve çalışma masası ayarladım.
Koltuk ve beyaz eşya ( ç.makinesi, buz dolabı ve b. makinesi + mini fırın) kaldı en temel ihtiyaçlar içinde. Ve tüm bunlar için bütçem sade ve sadece 5bin.
Teşhir ürünleri satan, veya ikinci el; ama temiz , uzun ömürlü kullanımı olur dediğiniz bir yerler var mıdır?
Ev : İstanbul/Esentepe
Bir el atın bea, nasıl 5bine toplanır bunlar.?
0
Kendi başınıza yaşayacaksanız belki bir süreliğine çay makinesi ve bulaşık makinesi aramayı erteleyebilirsiniz? Hatta belki mini fırın da ertelenebilir?
Fırını geçen gün bim indiriminden 130 liraya aldık. İyi pişiriyor, memnun kaldık.
Ayrıca spotçu aramak yerine letgo'ya da bakabilirsiniz :)
Fırını geçen gün bim indiriminden 130 liraya aldık. İyi pişiriyor, memnun kaldık.
Ayrıca spotçu aramak yerine letgo'ya da bakabilirsiniz :)
0
@chihirovekohaku
o çay makinesi değil de çamaşır makinesi sanırım :)
@body electric
ücretsiz eşya talebi için şuraya bakabilirsin: groups.freecycle.org
o çay makinesi değil de çamaşır makinesi sanırım :)
@body electric
ücretsiz eşya talebi için şuraya bakabilirsin: groups.freecycle.org
0
2 ay önce ben de aynı durumdaydım evi tuttuğumda sadece sırt çantam vardı. sonrasında sırasıyla, (tabi birikmiş para çok önemli rol oynuyor burada ve biraz koşturmaca)
buzdolabı 800
çamaşır makinesi 300
ocak 300
yemek masası 300
orta sehpa 100
tv sehpası 150
ikea fırsat köşesinden l koltuk - 750
karyola 750
yatak 300
2 yolluk 1 halı 300
vantilatör 100
mutfak gereçleri 200
perde 120
toplamda 4470tl yapıyor işte taksidir ıvır zıvırdır derken 5000tl olacak o zaten :)
bunları nasıl topladım? eş dosttan bornoz ve tv hediyesi geldi onun dışında eski evden çıplak raf düzeneğim vardı gardırop olarak kullandım onu. spotçuları gez mobilya için ikea ekonomik olabiliyor fırsat köşesinden bahsediyorum. yastığı olmayan koltukları 1000tl den ucuza satıyorlar. halılar da öyle. bir kaç gün üst üste gitmek lazım. ben ikincide denk getirdim.
buzdolabı 800
çamaşır makinesi 300
ocak 300
yemek masası 300
orta sehpa 100
tv sehpası 150
ikea fırsat köşesinden l koltuk - 750
karyola 750
yatak 300
2 yolluk 1 halı 300
vantilatör 100
mutfak gereçleri 200
perde 120
toplamda 4470tl yapıyor işte taksidir ıvır zıvırdır derken 5000tl olacak o zaten :)
bunları nasıl topladım? eş dosttan bornoz ve tv hediyesi geldi onun dışında eski evden çıplak raf düzeneğim vardı gardırop olarak kullandım onu. spotçuları gez mobilya için ikea ekonomik olabiliyor fırsat köşesinden bahsediyorum. yastığı olmayan koltukları 1000tl den ucuza satıyorlar. halılar da öyle. bir kaç gün üst üste gitmek lazım. ben ikincide denk getirdim.
0
false pretension
s.b.park sıkıntısı olmayan, herşeyi bulabileceğimiz ikea hangisi?bayrampaşadakini çok övdüler ama bi de size sorayım dedim.
s.b.
park sıkıntısı olmayan, herşeyi bulabileceğimiz ikea hangisi?
bayrampaşadakini çok övdüler ama bi de size sorayım dedim.
park sıkıntısı olmayan, herşeyi bulabileceğimiz ikea hangisi?
bayrampaşadakini çok övdüler ama bi de size sorayım dedim.
0
bayrampaşa iyidir. hafta içi giderseniz daha da rahat edersiniz park v.b. açısından. bir de forum istanbul'la içiçe olduklarından hem kendi park alanı hem de forum'un park alanı var, sıkıntı olmaz.
0
ümraniye'deki ilk açılan ikea, oldukça büyük ve park yeri sorunu yok. mesele nereden geleceğin, anadolu yakasındaysan bayrampaşa'ya niye gidesin ya da tam tersi.
0
AlsterWasser
Günlük 3 kupa bardak kahve çok mu sizce? Siyah filtre kahve...Sabah, öğlen ve akşam içiyorum.Ama çok alıştırmak istemiyorum vücudumu çünkü kahvenin o yarattığı ilk hissiyatı seviyorum ama tabi intoleransı çok zıplatmak istemiyorum.
Günlük 3 kupa bardak kahve çok mu sizce?
Siyah filtre kahve...Sabah, öğlen ve akşam içiyorum.
Ama çok alıştırmak istemiyorum vücudumu çünkü kahvenin o yarattığı ilk hissiyatı seviyorum ama tabi intoleransı çok zıplatmak istemiyorum.
Siyah filtre kahve...Sabah, öğlen ve akşam içiyorum.
Ama çok alıştırmak istemiyorum vücudumu çünkü kahvenin o yarattığı ilk hissiyatı seviyorum ama tabi intoleransı çok zıplatmak istemiyorum.
0
fazla olacagini dusunuyorsaniz oglen ve aksam kahvelerini decaf icin? ya da sadece oglen bir tane daha icin, aksam icmeyin.
bana fazla degil sahsen ben icebilirim.
bana fazla degil sahsen ben icebilirim.
0
son 10 senedir günde 1.5 litre sade filtre kahve içiyorum. bir zararını görmedim. ondan önce de nescafe klasik içiyordum her gün 4 5 bardak (sade)
0
günde 1 kupa kahvenin zararı yok diye biliyorum ama 3 kupa fazla olabilir. bir de tüm kavrulmuş kahveler, kanserojen olduğu iddia edilen acrylamide diye bir madde içeriyor. decaf de bir çözüm değil bence çünkü kahveyi kafeininden arındırmak için çok fazla kimyasal işleme tabi tutuyorlar. filtre kahve en az işlenmiş kahve bu açıdan bakarsak. bir de türk kahvesi filtre kahveye göre daha bünye dostu diye duymuştum.
0
razvan rat
Alsam mı acaba diye düşünüyorum. Fakat 20 inç jantlar gözüme çok küçük, çocuk oyuncağı gibi geliyor, kullanımı bir süre sonra sıkıntı olur mu diye endişe ediyorum. 26 inç katlanır jant almam daha mı doğru olur? Katlanır bisiklet almak istememin sebebi gün içinde işe gidiş gelişlerimde ve toplu taşım
Alsam mı acaba diye düşünüyorum. Fakat 20 inç jantlar gözüme çok küçük, çocuk oyuncağı gibi geliyor, kullanımı bir süre sonra sıkıntı olur mu diye endişe ediyorum. 26 inç katlanır jant almam daha mı doğru olur? Katlanır bisiklet almak istememin sebebi gün içinde işe gidiş gelişlerimde ve toplu taşıma araçlarında kullanacak olmam. Kullananlar ve bisiklet tutkunlarının görüşlerini bekliyorum.
0
20'likleri çoğu yerde görüyorum. kocaman adamlar utanmadan kullanıyorlar.
şaka bir yana gayet pratik bisikletler. evet bir sürü adam kullanıyor. alın pişman olmazsınız.
şaka bir yana gayet pratik bisikletler. evet bir sürü adam kullanıyor. alın pişman olmazsınız.
0
toplu taşımada kullanacaksan zaten başka seçeneğin yok. gayet normal bu arada katlanır bisiklet atın bu at gözlüklerini:)
0
1 senedir sağda solda binmek için kullanıyorum. decathlon'dan almıştım. toplu taşımada hiç kullanmadım ama. her açıdan çok pratik. evin bir odasına katlayıp koyuyorum işim bittikten sonra. katlanır alma amacım da evde dursun ve bu sırada yer kaplamasındı zaten.
0
Bende var, satmak istiyorum. Çünkü çocukluktan alışmışım normal bisiklete. Bununla yapamadım. Gidonuyla sıkıntım var. Çok hassas geliyor. Hafifçe döndürsem dengem kayboluyor filan. Hoş değil.
0
bir süre sonra katlamaktan yorulacaksın demeye geldim. bir de yokuş çıkamayacaksın :)
0
piyasadaki katlanan bisikletlerin çoğu çok zor katlanıyor :) ama benim aldığım model mesela, oldukça pratik ve taşıması kolay (mosso town). küçük jantlar dert değil önemli olan kompakt olması. kompaktlığı önemli değilse standart bisiklet al zaten..
0
Zevk bisikleti, ulaşım amacıyla sürekli kullanabileceğinizi düşünmüyorum. Rampalarda adamı çok yoruyor.Ben iki sene kullandım, satılığa çıkardım bakalım alıcı bulursam bunu satıp bir tane gezi bisikleti alacağım.
Bineceğiniz toplu taşıma araçları çok kalabalık değilse sorun olmaz.
Daha önce burada katlanır bisiklet konusu çok açıldı, onları da inceleyin.
Bineceğiniz toplu taşıma araçları çok kalabalık değilse sorun olmaz.
Daha önce burada katlanır bisiklet konusu çok açıldı, onları da inceleyin.
0
Yıllardır Tern (Dahon'un ikizi) kullanıyorum. Genel olarak memnunum ama; yokuş çıkılmıyor (kişiden kişiye değişir), katlamak pratik olsa da her gün toplu taşıma araçlarına bindirmek bence eziyete dönüşür, gidon hassas, alışmak gerekiyor, Brompton bile alsanız hatırı sayılır derecede ağır, öyle alayım rahatça taşıyayım olmuyor.
Özet; pratik olsa da temel ulaşım aracı olarak bence kullanılmaz. Mesafe kısa ise, toplu taşıma aracına binmeyecekseniz, yokuş yoksa olur ama. Ayrıca keyif için binmek maksadıyla da alınır.
Özet; pratik olsa da temel ulaşım aracı olarak bence kullanılmaz. Mesafe kısa ise, toplu taşıma aracına binmeyecekseniz, yokuş yoksa olur ama. Ayrıca keyif için binmek maksadıyla da alınır.
0
Bir ara her gün Koşuyolu - Moda arasında ise gidip geldim 7 vites mosso matine 2d ile. Günde neredeyse 1 paket sigara içiyorum ama bu güzergahta çok öldüm bittim durumu olmadı. Biraz hızlıca eve dönmek istediğimde çok yer yapıyor sadece. Ben evin balkonuna koyuyorum kullanmadığım zaman. Hayallerimdekinden daha ağır ve büyüktü mesela. Gidip bir bisikletçide deneme türü yapmanızı öneririm.bir de gidon küçük ve alışmak zor yukarıdaki arkadaş doğru söylemiş
0
adwokat
Bana öyle bir şey söyleyin ki onu içtiğimde heyecanımı yatıştırsın. Enerjik ve hazırcevap olmak için de kahve içmeyi düşündüm ama heyecan yaratır sanırım?
Bana öyle bir şey söyleyin ki onu içtiğimde heyecanımı yatıştırsın.
Enerjik ve hazırcevap olmak için de kahve içmeyi düşündüm ama heyecan yaratır sanırım?
Enerjik ve hazırcevap olmak için de kahve içmeyi düşündüm ama heyecan yaratır sanırım?
0
viski içebilirsin. zaten işine yarayacak tek içecek de o, hem heyecanını yatıştırır hem de özgüven verir.
0
Heyecanını genel olarak yenmek istiyorsan heyecan eşiğini yükseltmelisin. Yani biraz aşırı cesaret gerektiren durumlara düşüp normal hayattan sıkılmalısın.
Sonra istediğini ye iç...
Heyecan deneyimsizlikten geliyor.
Sonra istediğini ye iç...
Heyecan deneyimsizlikten geliyor.
0
eksimtrak
lokantada ikiser pilav ayran bi de sulu yemege 60 tl. porsiyonlar da ufak bi de. midye tava yiyelim dedik iki kisi yine 60tl. birkac senedir trde yasamiyorum normal mi bu fiyatlar ya? en son yedigimde balik ekmek 5tl, tavuk doner 3tl idi simdi en az 2 kat artmis
lokantada ikiser pilav ayran bi de sulu yemege 60 tl. porsiyonlar da ufak bi de. midye tava yiyelim dedik iki kisi yine 60tl. birkac senedir trde yasamiyorum normal mi bu fiyatlar ya? en son yedigimde balik ekmek 5tl, tavuk doner 3tl idi simdi en az 2 kat artmis
0
sen ülkede yokken biz çok zenginleştik, biz avrupaya gitmeden fiyatlarını ayağımıza getirttik. ülkede olmayıp da bu zenginlikten payını alamadığın için çok üzülüyorum sana inan ki
0
gittiğiniz yere göre değişir bence. mesela kadıköy'deki kadı lokantası'nda iki pilav + iki nohut ya da kuru fasulye 15 tl. bir içecek ve bir de tatlı eklerseniz buna 23 tl yapıyor.
0
her şey gibi yemek de pahalandı ve dışarıda yemek yemek gerçekten lüks haline geldi artık. Bu durumu inkar etmiyorum yanlış anlaşılmasın ama sizin başınıza gelen durum biraz da gittiğiniz mekanın kazıklaması sanırım. Pilav+sulu yemek+içecek 30 lira, şu dönemde bile fazla şişirme olmuş.
0
jimicik
icinde ure var diye leke yapabilir diyorlar. bunu gunduz kullanip da lekelenmis olan var mi? gunduz saatlerini ofisin icinde geciren birisi gunduz kullansa olur mu?jet hiziyla emiliyor ve rahatsiz edici bir kokusu, yapisi da yok. ama ure ure deyip duruyorlar.
icinde ure var diye leke yapabilir diyorlar.
bunu gunduz kullanip da lekelenmis olan var mi?
gunduz saatlerini ofisin icinde geciren birisi gunduz kullansa olur mu?
jet hiziyla emiliyor ve rahatsiz edici bir kokusu, yapisi da yok. ama ure ure deyip duruyorlar.
bunu gunduz kullanip da lekelenmis olan var mi?
gunduz saatlerini ofisin icinde geciren birisi gunduz kullansa olur mu?
jet hiziyla emiliyor ve rahatsiz edici bir kokusu, yapisi da yok. ama ure ure deyip duruyorlar.
0
arockm
Merhabalar;1. Sabah kaçta uyanıyorsunuz?2. Evde kahvaltı yapıyor musunuz?3. Kaçta evden çıkıyorsunuz?4. İşe kaçta başlıyorsunuz?
Merhabalar;
1. Sabah kaçta uyanıyorsunuz?
2. Evde kahvaltı yapıyor musunuz?
3. Kaçta evden çıkıyorsunuz?
4. İşe kaçta başlıyorsunuz?
1. Sabah kaçta uyanıyorsunuz?
2. Evde kahvaltı yapıyor musunuz?
3. Kaçta evden çıkıyorsunuz?
4. İşe kaçta başlıyorsunuz?
0
Ben öğrenciyim ama eşim için konuşayım:
1. 6'da kalkıyor.
2. Evde kahvaltı yapıyor.
3. 6:50'de evden çıkıyor.
4. İşe 7:30'da başlıyor.
1. 6'da kalkıyor.
2. Evde kahvaltı yapıyor.
3. 6:50'de evden çıkıyor.
4. İşe 7:30'da başlıyor.
0
7.30 da uyanıp 7.45'de evden çıkıp 8.00 da işbaşı yapıyorum. işyeri çok yakın ama maddi durumlardan dolayı bu rahatım yeni iş arayışıyla sonlanabilir.
0
7'de kalkıyorum, kahvaltı yapmıyorum, 7 buçukta evden çıkıyorum, 8'de mesaiye başlıyorum.
0
1. 7de
2.hayır
3. 7.45te
4. direkt işe gidersem; aracımla 8 olmadan, toplu taşıma+yürüyerek 8.15'te sadece yürüyerek 8.45te iş yerine varıyorum.
2.hayır
3. 7.45te
4. direkt işe gidersem; aracımla 8 olmadan, toplu taşıma+yürüyerek 8.15'te sadece yürüyerek 8.45te iş yerine varıyorum.
0
1. 7.15 ile 7.40 arası.
2. 7.15 te kalkarsam özenle güzel bi tost yahut sandviç hazırlıyorum.
3. genelde (eşimle beraber çıkmayacaksam) 7.50 gibi evden çıkıyorum.
4. mesaim 9 da başlıyor.
kadıköyden motorla karşıya geçiyorum, sonrasında da eminönünden 10 dk otobüs yolculuğum oluyor. 8.10 da evden çıkıp, 8.20 motoruna da binsem yetişirim ama rahat rahat gevşek gevşek işe gitmek istediğim için 8.05 vapurunu kullanarak tahmini 8.50 gibi işte oluyorum.
2. 7.15 te kalkarsam özenle güzel bi tost yahut sandviç hazırlıyorum.
3. genelde (eşimle beraber çıkmayacaksam) 7.50 gibi evden çıkıyorum.
4. mesaim 9 da başlıyor.
kadıköyden motorla karşıya geçiyorum, sonrasında da eminönünden 10 dk otobüs yolculuğum oluyor. 8.10 da evden çıkıp, 8.20 motoruna da binsem yetişirim ama rahat rahat gevşek gevşek işe gitmek istediğim için 8.05 vapurunu kullanarak tahmini 8.50 gibi işte oluyorum.
0
1. 5:30
3. 6’da spora gidiyorum. Spora gitmezsem 6:20’de kalkıp 7:20’de çıkıyorum.
2. Evet, yulaf ve meyve
4. 8:00 ama ben 7:45te ofisteyim
3. 6’da spora gidiyorum. Spora gitmezsem 6:20’de kalkıp 7:20’de çıkıyorum.
2. Evet, yulaf ve meyve
4. 8:00 ama ben 7:45te ofisteyim
0
1- 6:15
2. Evde hazırlıyorum, işte yapıyorum.
3) 7:00
4: 7:40 gibi işte oluyorum, kahvaltı yap diş fırçala falan derken 8:10 - 8:15 gibi iş başlıyor.
2. Evde hazırlıyorum, işte yapıyorum.
3) 7:00
4: 7:40 gibi işte oluyorum, kahvaltı yap diş fırçala falan derken 8:10 - 8:15 gibi iş başlıyor.
0
1. 6:26
2. Hayır
3. 6:58
4. iş 7:45te başlıyor ama servis sayesinde 7:15te şirkette oluyorum
2. Hayır
3. 6:58
4. iş 7:45te başlıyor ama servis sayesinde 7:15te şirkette oluyorum
0
Şu an çalışmıyorum ama son işimde,
7.45
Genelde evet
8.15
8.30
Güzel günlerdi...
7.45
Genelde evet
8.15
8.30
Güzel günlerdi...
0
1 - 7:20 - 7:30
2 - Hayir
3 - 7:40
4 - 8:30 - 8:45
Saat 10da isyerinde kahvalti yapiyorum. Nadiren de 8:30 gibi yine isyerinde.
2 - Hayir
3 - 7:40
4 - 8:30 - 8:45
Saat 10da isyerinde kahvalti yapiyorum. Nadiren de 8:30 gibi yine isyerinde.
0
1 - Duş alacaksam 7 de almayacaksam 7.20 de kalkıyorum
2 - 7.55 e kadar evde kahvaltımı vs yapıp giyiniyorum.
3 - Giyeceğim şeyler dün geceden belli olmak kaydı ile.
4 - 7 dakika yürüyüp arkadaşın arabasıyla işe geliyorum
5 - Mesai 8.30 da başlıyor bazen 8.45 gibi giriyorum trafik vs.
____
Arkadaşın arabası ile gitmezsek
1 - 7 de kalkıyorum
2 - 7.30 da evden çıkıyorum.
2 - 7.55 e kadar evde kahvaltımı vs yapıp giyiniyorum.
3 - Giyeceğim şeyler dün geceden belli olmak kaydı ile.
4 - 7 dakika yürüyüp arkadaşın arabasıyla işe geliyorum
5 - Mesai 8.30 da başlıyor bazen 8.45 gibi giriyorum trafik vs.
____
Arkadaşın arabası ile gitmezsek
1 - 7 de kalkıyorum
2 - 7.30 da evden çıkıyorum.
0
1- Sabah 8'de uyanıyorum net olarak.
2- Evde kahvaltı yapıyorum.
3- Evden 8-45'de çıkıyorum.
4- İşe 9:30'da başlıyorum.
2- Evde kahvaltı yapıyorum.
3- Evden 8-45'de çıkıyorum.
4- İşe 9:30'da başlıyorum.
0
1- en erken 8.15
2- bazen evde bazen işte yapıyorum
3- 8.40-8.45
4- 9.30 gibi işte oluyorum
2- bazen evde bazen işte yapıyorum
3- 8.40-8.45
4- 9.30 gibi işte oluyorum
0
6:20 de kalkıyorum. Kahvaltıyı yolda yürürken yapıyorum. 6:45de evden çıkıyorum. Is 8:30da başlıyor. Evden işe gidene kadar trafikte heba oluyorum.
0
1.7:22
2. Hayır, ofiste yulaf meyve yiyorum.
3. 8'de evden çıkıyorum.
4. 9.40 gibi
2. Hayır, ofiste yulaf meyve yiyorum.
3. 8'de evden çıkıyorum.
4. 9.40 gibi
0
1. alarmım 7:15'e kurulu.
2. evet, sabah sabah iştahımız almasa da kahvaltısız çıkmayız hiçbirimiz.
3. 7:45 gibi.
4. 9'da ama ofise hep 8:30 gibi gelmiş oluyorum.
2. evet, sabah sabah iştahımız almasa da kahvaltısız çıkmayız hiçbirimiz.
3. 7:45 gibi.
4. 9'da ama ofise hep 8:30 gibi gelmiş oluyorum.
0
Arkadasim alacaksa
6:40
Evet
7:30
8:30
Evden arabayla gideceksem
7:00
Evet
8:00
8:30
Toplu tasima kullanacaksam
6:10
Evet
7:10
8:30
Kahvalti yapmıyorsam kalkma saatim + 30 dk
6:40
Evet
7:30
8:30
Evden arabayla gideceksem
7:00
Evet
8:00
8:30
Toplu tasima kullanacaksam
6:10
Evet
7:10
8:30
Kahvalti yapmıyorsam kalkma saatim + 30 dk
0
1. 06:50'de uyanıyorum.
2. Kahvaltı yapıyorum.
3. 07:45'te evden çıkıyorum.
4. 08:30'da işe başlıyorum.
2. Kahvaltı yapıyorum.
3. 07:45'te evden çıkıyorum.
4. 08:30'da işe başlıyorum.
0
1- Akşam duş almışsam 7.30, sabah duş alacaksam 6.40.
2- Birkaç ay öncesine kadar yapıyordum ama artık yapmıyorum çoğu zaman.
3- 8.10-8.25 arası.
4- 8.30-8.45.
2- Birkaç ay öncesine kadar yapıyordum ama artık yapmıyorum çoğu zaman.
3- 8.10-8.25 arası.
4- 8.30-8.45.
0
1. Sabah duş alacaksam 6.40 yoksa 6.55
2. Hayır yanımda götürüp iş yerinnde yapıyorum
3. 7:15
4. 8:00
2. Hayır yanımda götürüp iş yerinnde yapıyorum
3. 7:15
4. 8:00
0
1- 6:45'te uyanıyorum yataktan çıkmam 6:55'e kadar yataktan çıkmıyorum.
2- Hayır.
3- 7:10 gibi.
4- 7:45
2- Hayır.
3- 7:10 gibi.
4- 7:45
0
12:40 kalkış
12:50 işr gidiş
12:54 varış
13:30 a kadar ofiste kahvaltı
20:00 de çıkış
bisikletle gitmek 53 saniye amk
yer: kadıköy
12:50 işr gidiş
12:54 varış
13:30 a kadar ofiste kahvaltı
20:00 de çıkış
bisikletle gitmek 53 saniye amk
yer: kadıköy
0
06:45 kalkış 07:30 evden çıkış 08:10 işe varış
kahvaltı var ama eşim 06:30 da kalkıp hazırlıyor onu da
kahvaltı var ama eşim 06:30 da kalkıp hazırlıyor onu da
0
ordinov
İki avuç yer fıstığı2 çorba kaşığı tahinBi çorba kaşığı pekmez500 ml sütKilo alımı için kalorisi yüksek bi şey yapayım dedim bu çıktı, her gün içsem ne dersiniz? Daha başka tarif varsa onu da söyleyebilirsiniz
İki avuç yer fıstığı
2 çorba kaşığı tahin
Bi çorba kaşığı pekmez
500 ml süt
Kilo alımı için kalorisi yüksek bi şey yapayım dedim bu çıktı, her gün içsem ne dersiniz? Daha başka tarif varsa onu da söyleyebilirsiniz
2 çorba kaşığı tahin
Bi çorba kaşığı pekmez
500 ml süt
Kilo alımı için kalorisi yüksek bi şey yapayım dedim bu çıktı, her gün içsem ne dersiniz? Daha başka tarif varsa onu da söyleyebilirsiniz
0
Muz da ekleyebilirsiniz. Daha da güzel olur. Pekmez yerine, mesela 2-3 saat suda bekleyip yumuşamış kuru hurma da olur alternatif olarak.
0
1 çay bardağı yulaf ezmesi,(haşladıktan sonra karışıma dahil ediyorum)
1 kaşık tahin,
1 tatlı kaşığı bal,
1 kaşık fıstık ezmesi,
2 kaşık fındık-ceviz-badem-antep-fıstık ezmesi,(bunları karışık çerez olarak alıp havanda dövüyorum)
1 kuru incir,
2 kuru kayısı, (bunları çeşitleyebilirsin çok tatlı oluyor fazla koyunca)
5 cici bebe bisküvi,
yarım muz, ( veya 1 şeftali)
2 kaşık yoğurt,
1 bardak süt.
hiç kalori -protein hesabı falan yapmadan oluşturduğum bir liste.
bu karışım takviyesi ile 8 kilo aldım. her gün spor + gece yatmadan bu karışımı içiyorum.
listedeki en pahalı ürün süt. diğer malzemeler ay hesabı yaparsan pek tutmuyor.
bu karışım koyu oluyor, yemekle içmek arasında bi şey. kesinlikle lezzetli ama.
1 kaşık tahin,
1 tatlı kaşığı bal,
1 kaşık fıstık ezmesi,
2 kaşık fındık-ceviz-badem-antep-fıstık ezmesi,(bunları karışık çerez olarak alıp havanda dövüyorum)
1 kuru incir,
2 kuru kayısı, (bunları çeşitleyebilirsin çok tatlı oluyor fazla koyunca)
5 cici bebe bisküvi,
yarım muz, ( veya 1 şeftali)
2 kaşık yoğurt,
1 bardak süt.
hiç kalori -protein hesabı falan yapmadan oluşturduğum bir liste.
bu karışım takviyesi ile 8 kilo aldım. her gün spor + gece yatmadan bu karışımı içiyorum.
listedeki en pahalı ürün süt. diğer malzemeler ay hesabı yaparsan pek tutmuyor.
bu karışım koyu oluyor, yemekle içmek arasında bi şey. kesinlikle lezzetli ama.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
Malum şu ara analarımız kışlık erzak depolamakla meşgul. Döviz yüzünden fiyatlar uçunca az bekliyim öyle yaparım dedim ama geç kalmak üzereyiz sanırım. Bolca yemeklik domates sos yapağım. Sizler neler yaptınız? Benim aklıma gelenler;Yeşil fasulyeDomates sosTürlüTarhanaBunlara alternatif sizler neler
Malum şu ara analarımız kışlık erzak depolamakla meşgul. Döviz yüzünden fiyatlar uçunca az bekliyim öyle yaparım dedim ama geç kalmak üzereyiz sanırım. Bolca yemeklik domates sos yapağım. Sizler neler yaptınız?
Benim aklıma gelenler;
Yeşil fasulye
Domates sos
Türlü
Tarhana
Bunlara alternatif sizler neler yaptınız?
Domatesi kilosu kaçtan ve nerden aldınız? Pazarlarda hala ucuzlamamış diyolar.
Benim aklıma gelenler;
Yeşil fasulye
Domates sos
Türlü
Tarhana
Bunlara alternatif sizler neler yaptınız?
Domatesi kilosu kaçtan ve nerden aldınız? Pazarlarda hala ucuzlamamış diyolar.
0
Bu sene yapmadı annemler ama normalde domates ve tarhananin yanında bi de biber ve patlıcan kurutuyodu. Onu da düşünebilirsiniz. Ama o biraz daha keyif işi ihtiyaçtansa
0
Buzluğa koymak için: Domates rendeleyip veya robottan geçirip buz torbalarına dolduruyorum. Bezelye, taze fasulye, semizotu vs birer pişirmelik olacak şekilde buzdolabı poşetlerine koyuyorum, içine domates de rendeleyip koyuyorum.
Kurutma: Her yaz domates kurutuyorum. Anneme hem dolmalık hem yemeklik patlıcan, kabak, çeşit çeşit biber kurutuyorum. Bu yaz ilk defa bezelye, semizotu ve barbunya kuruttum. Elma ve armut da kurutmaya çalıştım ama pek olmadı sanki onlar bu sefer.
Kurutma: Her yaz domates kurutuyorum. Anneme hem dolmalık hem yemeklik patlıcan, kabak, çeşit çeşit biber kurutuyorum. Bu yaz ilk defa bezelye, semizotu ve barbunya kuruttum. Elma ve armut da kurutmaya çalıştım ama pek olmadı sanki onlar bu sefer.
0
kuşbaşı, pirzola et- kıyma
bezelye
barbunya
menemenlik domates
meyve suyu (kırmızı eriği donduruyoruz)
kara lahana
bamya
birçok çeşit ot (adlarını saysam bilinmez)
bezelye
barbunya
menemenlik domates
meyve suyu (kırmızı eriği donduruyoruz)
kara lahana
bamya
birçok çeşit ot (adlarını saysam bilinmez)
0
domates yapıyorduk her sene ama bu hafta başındaki pazarda domatesin kilosunu 3 tl olarak görünce vazgeçtim. turşu yapacağım ama sanırım.
0
fasulye, barbunya, et, domates yaptık biz de. erken yapabilseydik bezelye de yapacaktık ama olmadı. bir de dolmalık biber.
0
Et yazan arkadaşlar;
Eti kuruttunuz mu? Yoksa direkt alıp buzluğa et atmaktan mı bahsediyosunuz?
Eti kuruttunuz mu? Yoksa direkt alıp buzluğa et atmaktan mı bahsediyosunuz?
0
üste yazılanlar +1
değişik olarak köz patlıcan, köz biber yapıp buzluğa atıyorum.
değişik olarak köz patlıcan, köz biber yapıp buzluğa atıyorum.
0
wish i could find a way to disappear
Tarihi, saray entrikalı, bol dramlı bir Kore filmi istesem bana öneride bulunabilir misiniz? Uzun bir Kore dizisine başlayacak zaman ve enerjim olmadığı için bari film izleyip içimdeki izleme isteğini bastırayım dedim.
Tarihi, saray entrikalı, bol dramlı bir Kore filmi istesem bana öneride bulunabilir misiniz? Uzun bir Kore dizisine başlayacak zaman ve enerjim olmadığı için bari film izleyip içimdeki izleme isteğini bastırayım dedim.
0
çok aşırı tarihi olmasa da 1930'lar kore'sinde geçen the handmaiden var bol entrikalı, bol dramlı: www.imdb.com
0
megalomaniac
Kronik hale geldi artık, resmen dizlerimde derman yok :/ güçsüzüm. Miskinim. Uykum çok yok ama hep yatmak, yatay pozisyonda olmak istiyorum... sıcaklardan mı acaba? Siz de böyle misiniz bikaç gündür?
Kronik hale geldi artık, resmen dizlerimde derman yok :/ güçsüzüm. Miskinim. Uykum çok yok ama hep yatmak, yatay pozisyonda olmak istiyorum... sıcaklardan mı acaba? Siz de böyle misiniz bikaç gündür?
0
Ben dönem dönem biraz düzelmekle birlikte son 1 seneden fazladır böyleyim. :(
0
Tamamen hormonal düzensizlik ve beslenme hataları ile ilgili bir şey ciddi, kronik ve klinik süreç gerektiren bir rahatsızlık yoksa.
Sadece en geç 11’de uyuyup güneş henüz doğmadan kalkmaya vücudu alıştırmanın tek başına çok efektif sonuçları var bu ve birçok konuda.
Düzenli spor, özellikle de direnç antremanları ve tempolu yürüyüş gerekli. Dermanım yok derken küçük ölçekli kas kütlesinden kayıplar başlar belli bir yaştan sonra. Her yıl %1-3 arası.
Tahminen en büyük sebebi de psikolojiktir. Gerçekten umutlu ve mutlu hisseden birinin bahsettiğiniz süreci yaşaması çok zor.
Beyni dinlenmeye ve uzanma isteğine proglamayın. Uykunuzu erken getirecek ve melatonin salgılatacak bir fiziksel hareketlilik yaşayın gün içinde. Uyanır uyanmaz kalkın, yatakta süre geçirmeyin. Öğleleyin 20-30 dakikalık bir siesta yapın. Duşunuz bittiğinde en sonda soğuk bir duş alın, kan dolaşımını maksimuma çıkarın.
Öncelikle psikolojik sonrasında fizyolojik bir temeli olma ihtimali çok yüksek.
Sadece en geç 11’de uyuyup güneş henüz doğmadan kalkmaya vücudu alıştırmanın tek başına çok efektif sonuçları var bu ve birçok konuda.
Düzenli spor, özellikle de direnç antremanları ve tempolu yürüyüş gerekli. Dermanım yok derken küçük ölçekli kas kütlesinden kayıplar başlar belli bir yaştan sonra. Her yıl %1-3 arası.
Tahminen en büyük sebebi de psikolojiktir. Gerçekten umutlu ve mutlu hisseden birinin bahsettiğiniz süreci yaşaması çok zor.
Beyni dinlenmeye ve uzanma isteğine proglamayın. Uykunuzu erken getirecek ve melatonin salgılatacak bir fiziksel hareketlilik yaşayın gün içinde. Uyanır uyanmaz kalkın, yatakta süre geçirmeyin. Öğleleyin 20-30 dakikalık bir siesta yapın. Duşunuz bittiğinde en sonda soğuk bir duş alın, kan dolaşımını maksimuma çıkarın.
Öncelikle psikolojik sonrasında fizyolojik bir temeli olma ihtimali çok yüksek.
0
cedex
turist olduğunuzu düşünün, 2 haftalık seyahat ve 6 haftalık seyahat için?
turist olduğunuzu düşünün, 2 haftalık seyahat ve 6 haftalık seyahat için?
0
Seyahatten beklenti ve maddi duruma bağlı değişse de Çin çok çok daha gidilesi. Her ikisine de kesin gidilecekse elbette önce Japonya'ya gidilmeli zira Çin'e gittikten sonra Japonya'ya gitmek size Çin'in küçük bir parçasına gitmiş gibi hissettirecek. Bu cevabım tamamen duygusallıktan uzak çünkü Japon halkını ve kültürünü elbette ben de daha çok severim.
0
japonyaya gittim. çok pişmanım. keşke gitmesydim
oyumu çin olarak kullanıyorum
oyumu çin olarak kullanıyorum
0
Japonya'ya gitmedim ama Çin'e gittim. İkisine de gitmemiş olsam ve şu anda bir seçme şansım olsa yine Çin'e giderdim. Terracotta askerleri ve Çin Seddi için bile her türlü Çin'e gidilir.
0
ikisini de pek sevmem ama gidecek olsam çin'e giderdim, daha çok ilgimi çekiyor. kafayı çalışmakla bozmuş, kültürü bile "nasıl olduğun önemli değil, görünmen gerektiği gibi görün" şeklinde sapıkça bir anlayışla şekillenmiş, asosyal ve ihtiyar eşşoleşşeklerle bezeli japonya yerine uçsuz bucaksız değişik çin'i görmek isterim.
0
japonyaya gittim çine gitmek istiyorum belli bölgelerine
japonyadan ne bekliyorsun biz tokyodan nefret ettik ama osaka kyoto hiroşimayı çoook sevdik neresine gidecek acaba bu önemli.
yasak şehir gömük askerler çin seddi de çok ilgimi çeken yerler.
japonyadan ne bekliyorsun biz tokyodan nefret ettik ama osaka kyoto hiroşimayı çoook sevdik neresine gidecek acaba bu önemli.
yasak şehir gömük askerler çin seddi de çok ilgimi çeken yerler.
0
Leonardo~Da~Vinci
Boyle bir sey mumkun mu? Arastirmalar daha da artacagini soyluyor. Sizce mevcut dinler yok olacak mi? Mesela 300 yil ila 1000 yil sonra? Yeni dinler cikar mi? Ateist bireyler de gun gectikce cogaliyor.21. yuzyilin dini DATAIZM mi olacak? Boyle bir dedikodu var. Datalara tapacak insanlar:) Her seyi d
Boyle bir sey mumkun mu? Arastirmalar daha da artacagini soyluyor. Sizce mevcut dinler yok olacak mi? Mesela 300 yil ila 1000 yil sonra? Yeni dinler cikar mi? Ateist bireyler de gun gectikce cogaliyor.
21. yuzyilin dini DATAIZM mi olacak? Boyle bir dedikodu var. Datalara tapacak insanlar:) Her seyi dataya(veriye) baglayip, degerlendirip sonuca varma inancidir dataizm.
sorum aslinda su: Dunya uzerindeki herkesin ateist olacagi bir zaman olacak mi? Boyle bir Dunya nasil bir Dunya olurdu?
21. yuzyilin dini DATAIZM mi olacak? Boyle bir dedikodu var. Datalara tapacak insanlar:) Her seyi dataya(veriye) baglayip, degerlendirip sonuca varma inancidir dataizm.
sorum aslinda su: Dunya uzerindeki herkesin ateist olacagi bir zaman olacak mi? Boyle bir Dunya nasil bir Dunya olurdu?
0
Niye yok olsun 1000 yıl önce kurulan bir din 1000 yılda yok oldu mu? Olmadı. Demek ki zamandan bağımsız bir durum bu.
0
increase in intelligence level over time. İnsanların zeka seviyesi hep ortalamada kaldığı için sanırım bu gidişle hiç yok olmayacak. Ama tabii beklenmedik hamleler gelebilir, örnekse birisi çıkıp zeka geliştiren bir hap falan bulabilirse o anda dinler yok olur.
0
dini kesin olarak reddetmek imkânsız olduğundan inananlar her zaman olacaktır diye düşünüyorum ama dinin toplum yaşantısı üzerindeki etkisi ciddi oranda azalır sanırım. demek istediğim şu: ben şimdi "tanrı'nın yeryüzündeki gölgesiyim, 50 kuruş atın tırrekler" desem bunun doğruluğunu da, yanlışlığını da ispatlayamazsın. istersen uzaya çık, istersen bilimde ve teknolojide çığır aç, söylediğimi istediğin kadar saçma bul... kesin olarak "bu adam tanrı'nın yeryüzündeki gölgesi değildir"i ispatlayamayacaksın.
o yüzden insanlar inanır, inanmaya devam eder ama din kavramı toplumların ve insanların yaşantısını, düzenini daha az etkilemeye başlar. herkesin ateist olacağını asla düşünmüyorum. müslüman veya hristiyan olmasa bile bir "güce" inanan daima olacaktır.
o yüzden insanlar inanır, inanmaya devam eder ama din kavramı toplumların ve insanların yaşantısını, düzenini daha az etkilemeye başlar. herkesin ateist olacağını asla düşünmüyorum. müslüman veya hristiyan olmasa bile bir "güce" inanan daima olacaktır.
0
dinler yok olmayacak gibi. eskiden bir devlet, medeniyet diğer medeniyeti veya devleti yendiği zaman onlara ait ne varsa taş üstünde taş bırakmıyordu. çağa uygun olmayan medeniyet silinip gidiyordu. 3500 yıl süren mısır uygarlığı ve dini veya aztekler, eski yunan tanrıları cart curt. ama şimdi devir değişti yok insan hakları yok medeniyetlerin kardeşiliği ayağına üstün gelen medeniyet alt medeniyetin yaşamasına izin veriyor.
0
dinle kitleleri manipüle edip bundan yarar/kazanç sağlayan güçler oldukça, dinlerin yok olması imkansız. çünkü din toplu bir hipnoz ve onların çok işine yarıyor. dine inananlar için de afyon gibi bir şey; adeta bir kaçış, sığınak, olmayanı oldurabilecek, mucize yaratabilecek bir olgu. dolayısıyla sorgusuz sualsiz inananlar için vazgeçilmesi zor bir "alışkanlık". yani din iki taraftan destekleniyor aslında:
1. sayesinde dizginleri elinde tutan güçler,
2. sayesinde uyuşan ve bu uyuşukluk hissini seven bireyler.
bu iki taraf olduğu sürece dinin sırtı yere gelmez.
ama öte yandan dünyanın bazı yerlerinde tam ters bir akım var bu konuda. mesela bizim gibi ülkeler gittikçe daha dindarlaşırken (ki bu da bahsettiğim güçlerin pompalamasıyla oluyor daha çok), bazı avrupa ve özellikle de iskandinav ülkelerinde ateistlik oranı artıyor. işte belki bu ateistlik oranı artan bölgelerde, din de komple ortadan kalkabilir günün birinde. ama dünya genelinde yukarıda saydığım nedenlerden ötürü mümkün değil.
1. sayesinde dizginleri elinde tutan güçler,
2. sayesinde uyuşan ve bu uyuşukluk hissini seven bireyler.
bu iki taraf olduğu sürece dinin sırtı yere gelmez.
ama öte yandan dünyanın bazı yerlerinde tam ters bir akım var bu konuda. mesela bizim gibi ülkeler gittikçe daha dindarlaşırken (ki bu da bahsettiğim güçlerin pompalamasıyla oluyor daha çok), bazı avrupa ve özellikle de iskandinav ülkelerinde ateistlik oranı artıyor. işte belki bu ateistlik oranı artan bölgelerde, din de komple ortadan kalkabilir günün birinde. ama dünya genelinde yukarıda saydığım nedenlerden ötürü mümkün değil.
0
Dinler değil ama uygulamaları değişiyor günümüzde..
Misal, islam dinine inananların peygamberi Hz. Muhammed, doğruluğu adaleti savunmuş. Kul hakkı yememeyi öğütlemiş. Onun Allah'ın elçisi olduğuna inanandığını iddia edenlerin hayat tarzlarına baktığımızda bu öğütlerle taban tabana zıt, alakasız davranışları görebiliyoruz. Şeklen dinin emrettiği uygulamayı yapıp özünde tam tezat hayat yaşanabiliyor ve daha da vahimi; bu kişiler aynı inanışa sahip toplumun genelinde de kabul görebiliyor...
Misal, islam dinine inananların peygamberi Hz. Muhammed, doğruluğu adaleti savunmuş. Kul hakkı yememeyi öğütlemiş. Onun Allah'ın elçisi olduğuna inanandığını iddia edenlerin hayat tarzlarına baktığımızda bu öğütlerle taban tabana zıt, alakasız davranışları görebiliyoruz. Şeklen dinin emrettiği uygulamayı yapıp özünde tam tezat hayat yaşanabiliyor ve daha da vahimi; bu kişiler aynı inanışa sahip toplumun genelinde de kabul görebiliyor...
0
sanirim "evet birgun mutlaka bitecek" cevabini bekliyorsun, bunu ben de en az senin kadar isterdim, hatta hemen bitsin isterdim ama korkunc gercek şu ki artacak azalmayacak gibi duruyor..
neydi aynştayn abinin sözü:
evrenin sonsuzlugu ve insanin aptalliği..
neydi aynştayn abinin sözü:
evrenin sonsuzlugu ve insanin aptalliği..
0
dinler ayrı ayrı yok olur. ama din olgusu yok olmaz. ortalama insan tapınacak bir şey mutlaka bulur.
0
uzayda yaşam başladığı zaman.......
kimse mars’ta yaşayıp, cami-kilise peşinde koşmaz........
o kafanın orada yaşaması mümkün değiş zaten. gidemez.........
kimse mars’ta yaşayıp, cami-kilise peşinde koşmaz........
o kafanın orada yaşaması mümkün değiş zaten. gidemez.........
0
mete kudur
Her sabah 5-6 arası uyanıp mesaiye gidiyorum, çok zor uyanıyorum hiç uyanmak istemiyorum. gün içinde de bazen(nadiren. -hava çok sıcaksa filan-) uykum geliyor, özellikle akşam otobüse binip eve dönerken otobüste kesin uyuyakalıyorum böyle çok kısa bir süre. sonra eve geliyorum bi' yemek yiyorum ve
Her sabah 5-6 arası uyanıp mesaiye gidiyorum, çok zor uyanıyorum hiç uyanmak istemiyorum.
gün içinde de bazen(nadiren. -hava çok sıcaksa filan-) uykum geliyor, özellikle akşam otobüse binip eve dönerken otobüste kesin uyuyakalıyorum böyle çok kısa bir süre. sonra eve geliyorum bi' yemek yiyorum ve o çöken ağırlığı atlatınca da bu sefer asla uyuyamıyorum. saat 22:30-23:00'dan beri yataktayım, uyunmuyor. En son kalkıp bi' de size sorayım dedim.
Sistemi mi bozmuşum n'olmuş ?
edit: ve acıkıyorum ama acıkmamam lazım çünkü akşam iyi yiyorum. Bu uyuyamadığımda ya da canım sıkıldığında acıkma refleksi gösteriyorum. Keyfim yerine gelince açlığımı da unutuyorum ya da geçmiş oluyor.
edit2: bu uyuyamadığım günlerin ertesi gününde bi' planım oluyor sürekli ya da mesela o gün içinde yanlış bir davranış göstermiş oluyoru, acaba bunlar kaygıya sebep olup beni uyutmuyor da olabilir. Şimdi aklıma geldi.
gün içinde de bazen(nadiren. -hava çok sıcaksa filan-) uykum geliyor, özellikle akşam otobüse binip eve dönerken otobüste kesin uyuyakalıyorum böyle çok kısa bir süre. sonra eve geliyorum bi' yemek yiyorum ve o çöken ağırlığı atlatınca da bu sefer asla uyuyamıyorum. saat 22:30-23:00'dan beri yataktayım, uyunmuyor. En son kalkıp bi' de size sorayım dedim.
Sistemi mi bozmuşum n'olmuş ?
edit: ve acıkıyorum ama acıkmamam lazım çünkü akşam iyi yiyorum. Bu uyuyamadığımda ya da canım sıkıldığında acıkma refleksi gösteriyorum. Keyfim yerine gelince açlığımı da unutuyorum ya da geçmiş oluyor.
edit2: bu uyuyamadığım günlerin ertesi gününde bi' planım oluyor sürekli ya da mesela o gün içinde yanlış bir davranış göstermiş oluyoru, acaba bunlar kaygıya sebep olup beni uyutmuyor da olabilir. Şimdi aklıma geldi.
0
5-6 arası uyanıp bütün gün çalışıp akşam 10 dedin mi uyuyamıyorsan psikolojiktir sebebi.
edit: çok kötü beslenmediğini varsayıyorum.
edit: çok kötü beslenmediğini varsayıyorum.
0
post-baijram sleep disorder syndrome.
aynısı bende de var 7de kalkacağım ama uyumakla ilgili bir belirti yok henüz. pazardan beri böyle.
aynısı bende de var 7de kalkacağım ama uyumakla ilgili bir belirti yok henüz. pazardan beri böyle.
0
Adrenal yorgunlugunuz olabilir. Bunu bir arastirin ve eger semptomlarina sahipseniz bir de "adrenal coctail"i arastirin. Adrenal yorgunluk olmasi durumunda uyumaya faydasi var.
0
Yolda gelirken uyuduğunuz için olabilir veya öğleden sonraları kahve içiyorsanız ondan da olabilir. Fizyolojik veya psikolojik nedenlerini bence de araştırın. Tavsiyem bu süreçte, yatağa girince bildiğiniz tüm sure ve ayetleri okumanız. Uyumayı kolaylaştırıyor.
0
Yatmadan 1-1,5 saat önce tv, telefon vb ile teması tamamen kesmekte çok faydalı.
0
ne alaka diyebilirsin ancak olabilir;
eğer öğle yemeği ile akşam yemeği arasında bir öğünün yoksa enerjin bitiyordur. Onu uyku gibi algılıyorsundur. saat 4-5 arasına bir öğün ekle. Kaliteli bir şey olsun. hamur olmasın. akşam iyi yesende bu saatler önemli. ben çöküyorum mesela esnemeye başlıyorum.
ayrıca @Phoebe +1
eğer öğle yemeği ile akşam yemeği arasında bir öğünün yoksa enerjin bitiyordur. Onu uyku gibi algılıyorsundur. saat 4-5 arasına bir öğün ekle. Kaliteli bir şey olsun. hamur olmasın. akşam iyi yesende bu saatler önemli. ben çöküyorum mesela esnemeye başlıyorum.
ayrıca @Phoebe +1
0
her giriste sifresini unutan adam
İcin belli bir donem ya da yontem var mi?
İcin belli bir donem ya da yontem var mi?
0
Mehmet Ersoz
MerhabaBezelye proteinini deneyen var mı?https://www.sanalmarket.com.tr/veggy-bezelye-proteini-200g-p-121eeb5100 gramında 60 gram protein varmış. Bu nasil oluyor acaba?Vucut bu bitkisel proteinden hayvani protein gibi istifade edebiliyor mu?Saygılar
Merhaba
Bezelye proteinini deneyen var mı?
www.sanalmarket.com.tr
100 gramında 60 gram protein varmış. Bu nasil oluyor acaba?
Vucut bu bitkisel proteinden hayvani protein gibi istifade edebiliyor mu?
Saygılar
Bezelye proteinini deneyen var mı?
www.sanalmarket.com.tr
100 gramında 60 gram protein varmış. Bu nasil oluyor acaba?
Vucut bu bitkisel proteinden hayvani protein gibi istifade edebiliyor mu?
Saygılar
0
Aldım, kullanıyorum bunu yemeklerde. Suyla birleşince 3 katına kadar hacmi artıyor. Paket 200 gram olsa da baya bereketli yani. Yalnız ben aldığımda 17 tl civarı bir şeydi, buna da zam gelmiş :/
Nötr bir tadı ve lifli bir yapısı var. Mesela bugün kabak yemeği yaptım ve içine de bundan 1 kahve fincanı koydum; baya güzel oldu.
Bezelye zaten proteini yüksek bir besin olduğu için ve bu da kurutulmuş bezelye olduğu için muhtemelen protein oranı taze bezelyeden fazladır.
Nötr bir tadı ve lifli bir yapısı var. Mesela bugün kabak yemeği yaptım ve içine de bundan 1 kahve fincanı koydum; baya güzel oldu.
Bezelye zaten proteini yüksek bir besin olduğu için ve bu da kurutulmuş bezelye olduğu için muhtemelen protein oranı taze bezelyeden fazladır.
0
Annem bununla içli köfte yaptı. Yüzde yüz vegan oldu ve 60 yaşındaki halam vegan olduğunu anlayamadı. Eğer baharatını, yağını iyi ayarlayabilirsen tat olarak farkı olmuyor.
Ben iki gün önce mercimek yemeği yaptım içine bundan da koydum bolca. Sarımsaklı falan da olunca sucuklu mercimek gibi oldu. Şimdi aklımda aynı şekilde kuru fasulye yapmak var.
Ben iki gün önce mercimek yemeği yaptım içine bundan da koydum bolca. Sarımsaklı falan da olunca sucuklu mercimek gibi oldu. Şimdi aklımda aynı şekilde kuru fasulye yapmak var.
0
Önemli olan protein miktarı değil, önemli olan biyoyararlılık, yani ürün içindeki proteinin yüzde kaçı kullanılabiliyor bunu bilmek lazım. Misal yumurtada 6-7 gram protein var, bunun %100'ü kullanılıyor, kırmızı etin %90'ı balığın %70'i, bitkisel proteinin biyoyararlılık skorunu bilirsen, o 60 gram proteinin sadece küçük bir kısmının sentezlendiğini fark edersin. Yani 60 gram protein vardır ama %40'ı işlenebiliyordur, öyle düşünmek lazım. Anahtar kelime biyoyararlılık.
0
luin 41
Pazardan dün aldığımız mantarı pişirirken bayağı simsiyah, daha önce hiç mantar pişirirken görmediğim renkte su çıktı. Küçük parça yedim ama tadını beğenmediğim için döktüm. Neden olmuştur o siyah su? Bilen var mı?Ölmem inşallah. :)
Pazardan dün aldığımız mantarı pişirirken bayağı simsiyah, daha önce hiç mantar pişirirken görmediğim renkte su çıktı. Küçük parça yedim ama tadını beğenmediğim için döktüm. Neden olmuştur o siyah su? Bilen var mı?
Ölmem inşallah. :)
Ölmem inşallah. :)
0
Bazı kültür mantarlarında, türüne göre oluyor öyle. Mantar kararıyor pişerken ve suyu da koyu renkli oluyor o yüzden. Şimdiye kadar bana bir şey olmadı mesela o sudan :) Bir de mantar pişerken içine bir kaç damla limon damlatmak o kararmayı önlüyor diye duymuştum.
0
rahat ya
sb. özellikle kadın yazarların fikirlerini merak ediyorum. sizce de çok kötü değil mi ya? hele hele leopar desenli bikini falan. bi tek bana mı kötü görünüyor?teşekkürler.
sb.
özellikle kadın yazarların fikirlerini merak ediyorum. sizce de çok kötü değil mi ya? hele hele leopar desenli bikini falan. bi tek bana mı kötü görünüyor?
teşekkürler.
özellikle kadın yazarların fikirlerini merak ediyorum. sizce de çok kötü değil mi ya? hele hele leopar desenli bikini falan. bi tek bana mı kötü görünüyor?
teşekkürler.
0
ben de ayni sekilde dusunuyorum. cok demode gorunuyor, seksenlerden kalma gibi duruyor.
0
Hayvan desenli her türlü giyimden, aksesuardan adeta tiskiniyorum.
Yılan deseni olur, leopar olur, timsah olur, zebra olur.
(Adam yazar)
Yılan deseni olur, leopar olur, timsah olur, zebra olur.
(Adam yazar)
0
Kötü duruyor bence de, hiç beğenmiyorum.
Bir de bikini olunca Banu Alkan'ı çağrıştırıyor. Neremi neremi...
Bir de bikini olunca Banu Alkan'ı çağrıştırıyor. Neremi neremi...
0
balpolen +1
Çok yakıştırdığım kıyafetler oluyor, giyen kişinin vücuduna bağlı olarak da çok güzel durabiliyor bence.
Çok yakıştırdığım kıyafetler oluyor, giyen kişinin vücuduna bağlı olarak da çok güzel durabiliyor bence.
0
Nasil kombinlendigine ve ne miktarda kullanildigina bagli bence.
Mesela duz taban ayakkabi ve ufak cantalarda guzel durabiliyor. Ayrica leopar deseninin siyah-beyaz, gri tonlu olani da var. Mesela opak corap olarak guzel olabiliyor bunlar. Ya da mesela bu desene sahip, yuksek belli, diz ustu bir etek + duz renk opak corap + bot + oversize bir tisort (grup tisortu olabilir) + deri/kot ceketle (opsiyonel) baya da guzel bir kombin olur.
Mesela duz taban ayakkabi ve ufak cantalarda guzel durabiliyor. Ayrica leopar deseninin siyah-beyaz, gri tonlu olani da var. Mesela opak corap olarak guzel olabiliyor bunlar. Ya da mesela bu desene sahip, yuksek belli, diz ustu bir etek + duz renk opak corap + bot + oversize bir tisort (grup tisortu olabilir) + deri/kot ceketle (opsiyonel) baya da guzel bir kombin olur.
0
Benim gözümün önüne direkt olarak Ahu Tuba geliyor.
Çirkin değil iğrenç de aynı zamanda.
Çirkin değil iğrenç de aynı zamanda.
0
siyahi hatunlardan başka bir tene yakışmıyor leopar. onlarda güzel vahşi duruyor.
thumbs.dreamstime.com
thumbs.dreamstime.com
0
Hiç sevmem.
Çok kötü.
Bununla birlikte kazayağı desenini de sevmem mesela o da hiç güzel değil.
hedep +1
Çok kötü.
Bununla birlikte kazayağı desenini de sevmem mesela o da hiç güzel değil.
hedep +1
0
Ben hiç kimseye yakıştıramıyorum.
Benim de gözümün önüne Banu Alkan geliyor, bütün seksapellik gidiyor.
Benim de gözümün önüne Banu Alkan geliyor, bütün seksapellik gidiyor.
0
Kötü buluyorum. Ama bazı ayakkabılarda falan detay olarak varsa ( tümü kastetmiyorum) o zaman gözüme çok batmıyor.Onun dışında çevremde falan görünce tuhaf bakmaktan kendimi alamıyorum. Leopar konuşulduğunda üniversitede derse henüz 20 lerin başındayken leopar anvelop bluzla gelen kız gelir aklıma , iş hayatı kimbilir ne kadar renklidir :)
0
noeldayın
Arkadaşlar kendinize bakıyor musunuz? Misal sağlıklı beslenmeye, spor yapmaya ve cildinize bakım yapmaya dikkat ediyor musunuz? Kimi insan akşam 11:00 suları gibi erken yatıyor ki meletonin hormonu salgılansın. Bilgisayar ekranına da fazla bakmıyorum diyenler de var. Sizler kendinize nasıl yatırım y
Arkadaşlar kendinize bakıyor musunuz? Misal sağlıklı beslenmeye, spor yapmaya ve cildinize bakım yapmaya dikkat ediyor musunuz? Kimi insan akşam 11:00 suları gibi erken yatıyor ki meletonin hormonu salgılansın. Bilgisayar ekranına da fazla bakmıyorum diyenler de var. Sizler kendinize nasıl yatırım yapıyorsunuz?
0
Saydıklarıniz arasından sanırım bir tek sağlıklı beslenme olayım tam bir şekilde var. Fast food denilecek hemen hemen hiçbir şey yemiyorum. Aburcubur da yemiyorum. Belki ayda yilda bir dondurma ya da cips. Bu aralar spor yapmaya zamanım yok. Meletonin hormonu olayıni da sayenizde şimdi öğrendim ama onu da yapmıyormuşum. Ben gece 1.5-2 gibi uyuyorum. Pc ile pek işim yok. Bir süredir akılsız telefona geçtiğimden ekrana da bakmiyorum pek. Akşamları birkaç saat pc den dizi film net birde. Bunlar disinda bol su iciyor kozmetikten uzak duruyorum.
0
Vegan, glutensiz ve olabildigine saglikli beslenmeye calisiyorum. Kahve ve siyah cay yok denecek kadar az iciyorum. Detoks ozelligi olan bitki ve caylar tuketiyorum. Alkol ve sigara hic yok. Bazen bisiklete biniyorum.
Cildime bakim yapiyorum. Sabah ve aksam kullandigim farkli urunler var. Haftada 3-4 kere maske uyguluyorum. Glikolik ve laktik asit iceren urunlerle peeling yapiyorum. Yaz kis gunes kremi suruyorum.
Uyku konusunda kotuyum malesef. En gec 23'te yatmanin onemini bilmeme ragmen hic bir zaman bunu yapamiyorum. Benim icin en erken saat 00 veya bilemedin 23:30 oluyor. Ama beni en cok etkileyen seylerden birisi de uykusuzluk.
Bilgisayar kullanimimi baya azalttim. Telefona da cok bagimliyim diyemem. Her ikisinde de mavi isik filtreleri var bu arada. Bilgisayarda f.lux, telefonda bluelight filter adindaki aplikasyonlari kullaniyorum.
Cildime bakim yapiyorum. Sabah ve aksam kullandigim farkli urunler var. Haftada 3-4 kere maske uyguluyorum. Glikolik ve laktik asit iceren urunlerle peeling yapiyorum. Yaz kis gunes kremi suruyorum.
Uyku konusunda kotuyum malesef. En gec 23'te yatmanin onemini bilmeme ragmen hic bir zaman bunu yapamiyorum. Benim icin en erken saat 00 veya bilemedin 23:30 oluyor. Ama beni en cok etkileyen seylerden birisi de uykusuzluk.
Bilgisayar kullanimimi baya azalttim. Telefona da cok bagimliyim diyemem. Her ikisinde de mavi isik filtreleri var bu arada. Bilgisayarda f.lux, telefonda bluelight filter adindaki aplikasyonlari kullaniyorum.
0
Hiç bakmıyorum. Nejat işler tarzı.
Bi şeyi seviyosam yaparım. Sevmiyosam yapmam.
Bi şeyi seviyosam yaparım. Sevmiyosam yapmam.
0
Cildime bakıyorum, düzenli temizliğini yaparım makyaj minimum, her ürünü kullanmam. Cildimi kollarım, bir dönem cilt bakımına gidiyodum iyi bir yer olursa devam edeceğim. Sigara, alkol yok, her şeyi yemem. Abur cuburu çoğu insana göre az tüketiyorum.
Düzenli aralıklarla diş kontrolüne giderim.
İş dışında bilgisayar açmam ama telefon elimde :(
Spora tekrar başlayacağım umarım.
Düzenli aralıklarla diş kontrolüne giderim.
İş dışında bilgisayar açmam ama telefon elimde :(
Spora tekrar başlayacağım umarım.
0
bu konuda epey know how var bende.
sigara alkol hiç olmadı hayatımda.
dışarıda yemek yemem.
abur cubur sıfır.
spora başladım.
melatonin destek hap alıyorum.
tüm gıdalarda alüminyum kurşun topraktan geldiği için vardır. ağır metal içermeyen gıda satışı yok dünyada. bu konuda araştırıyorum, bunu dünyada ilk ben yapacam inşallah.
jöle, şampuan, deodarant, parfüm sıfır.
cam tencere alcam bayramdan sonra. cam dışında bütün gıda kaplarını atacam.
günlük sütün değerini kaybetmemesi için tindalizasyon makinesi yaptırcam sanayide.
falan filan bir sürü şey var daha ama şunu öğrendim. sağlıklı yaşam bu ülkede dalga geçilenbir çaba. o yüzden kimseye anlatmıyorum bile, insanların gerizekalılığından gına geldi.
sigara alkol hiç olmadı hayatımda.
dışarıda yemek yemem.
abur cubur sıfır.
spora başladım.
melatonin destek hap alıyorum.
tüm gıdalarda alüminyum kurşun topraktan geldiği için vardır. ağır metal içermeyen gıda satışı yok dünyada. bu konuda araştırıyorum, bunu dünyada ilk ben yapacam inşallah.
jöle, şampuan, deodarant, parfüm sıfır.
cam tencere alcam bayramdan sonra. cam dışında bütün gıda kaplarını atacam.
günlük sütün değerini kaybetmemesi için tindalizasyon makinesi yaptırcam sanayide.
falan filan bir sürü şey var daha ama şunu öğrendim. sağlıklı yaşam bu ülkede dalga geçilenbir çaba. o yüzden kimseye anlatmıyorum bile, insanların gerizekalılığından gına geldi.
0
Sigara kullanmıyorum. Fast food ve abur cubur yemiyorum. Sadece arada bir cips alıyorum. Ben de spora başladım. Cilt bakımı, uyku düzeni sıfır. Sağlıklı beslenme derken gerektiği kadar fazla yemiyorum.
0
binder dandet
Hala aktif misiniz yoksa ayaklara vazelin sürüp çorapları çekip yatıyor musunuz akşamları genelde?(hırka da olur)
Hala aktif misiniz yoksa ayaklara vazelin sürüp çorapları çekip yatıyor musunuz akşamları genelde?(hırka da olur)
0
Degilim ama coraplari cekipte yatmiyorum. Spontane gelisen seyler bunlar.
0
Eskiden haftada en az bir kere rock bara giderdim ama artik o kadar sik degil. Ama gidince de yine sabahliyorum. Onun disinda ulke sinirlarinda olup ilgimi ceken her heavy metal konserine gidiyorum hiz kesmeden.
Bir de bu olay cok yasla ilgili degil bence. Ikinci universiteyi okuyorum su an. Siniftaki 20 yasindaki adamlar dersler bitince direkt evlere dagiliyorlar. Icleri gecmis resmen. Simdiden useniyorlar. Ben o yasta dersleri kirip Taksim'e kosardim gece gunduz demeden.
Bir de bu olay cok yasla ilgili degil bence. Ikinci universiteyi okuyorum su an. Siniftaki 20 yasindaki adamlar dersler bitince direkt evlere dagiliyorlar. Icleri gecmis resmen. Simdiden useniyorlar. Ben o yasta dersleri kirip Taksim'e kosardim gece gunduz demeden.
0
matrix
poligami, yani çokeşlilik. öncelikle fakbadiliği dışarda tutuyoruz. onunla karıştıranlar olabiliyor. fakbadilik, insanların sadece cinsel paylaşım yaptıkları partnerliği temsil ediyor. geçelim.poligamiyi şöyle tanımlayalım. kesinlikle 1 adamın 4 eş alması gibi bir şey değil. tüm bireylerin eşit hakl
poligami, yani çokeşlilik. öncelikle fakbadiliği dışarda tutuyoruz. onunla karıştıranlar olabiliyor. fakbadilik, insanların sadece cinsel paylaşım yaptıkları partnerliği temsil ediyor. geçelim.
poligamiyi şöyle tanımlayalım. kesinlikle 1 adamın 4 eş alması gibi bir şey değil. tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu çoklu ilişki kalıbıdır. bir adam aynı anda en az 2 kişiyi daha sevebilir, onlarla gönül ve cinsel ilişki sürdürebilir. aynı şekilde bir kadın da bunları yapabilir. ve bu kadın ve adam da birbirinin eşi olabilir. her eşin de eşit sayıda eşit olması gerekmiyor. sadece buna hakkı var demek oluyor. yani ali ile ayşe çift olabilir. ayşe'nin bir de ahmet ile ilişkisi olabilir. ve bunlar gizli ilişki şeklinde de değiller. şimdi bu kalıp üzerinden devam ediyoruz;
1) poligamiliğe karşı sıcak olmak (açık) ya da soğuk olmak (kapalı) dışında negatif hisleriniz var mı? varsa 2. maddeden, yoksa 3. maddeden devam ediniz.
2) neden negatif hisleriniz ya da düşünceleriniz var? ilişki tercih şekliniz tekeşlilik diye bunu mutlak bir doğru olarak mı görüyorsunuz? ve bu yüzden içinizde bir şeylerle çeliştiği için ortaya negatif hisler ve düşünceler mi çıkıyor? peki kaynak olarak bu içinizde nereye varıyor? tam olarak neyle çelişiyor? sizi kimse zorla bir çokeşliliğin içinde tutamayacağı halde neden bunu yaşayan insanlara karşı homofobiklik benzeri bir his ve düşünceler taşımaktasınız? biraz düşünürseniz, bunun "bir adam öldürmeyi ahlak süzgecinden geçirmek" kadar uç bir şey olduğunu göremez misiniz?
3) kendi doğrunuza çok tutunmadan, kendinizi dünyadaki herkesin yerine koyarak düşünün. tekeşlilik aslında rol olabilir mi? nedenselliği ve temellendirilmesi tartışılır. unutmayın. siz bu sistemin içine doğdunuz. düğünlerdeki beyaz gelinliğe karşı duyduğunuz hislerin altında küçük çocukken gelinden bebek oyuncaklarla oynatılma sürecinizin bile maniplesi yer alabilir. tamamen hissederek değil de bir oranda korkulardan, kaygılardan beslenen bir mecburiyet sebebiyle tekeşliliği yüceltiyor ve meşrulaştırıyor olabilir misiniz? yani özetle, taraftarı ve gönüllüsü olduğunuz tekeşliliği ne kadar sağlam argümanlarla savunabilirsiniz?
4) tek seferde tek partner ile yaşanılan aşk sizi ne kadar tekeşli yapmaktadır? hayatınız boyunca birden çok sevgiliniz oldu. hepsini de sevdiniz. hepsini de arzuladınız. hepsine sarılıp, hepsini öptünüz. bu ilişkileri üst üste koyduğumuzda bir tür çokeşlilik olmuş olmamakta mıdır?
poligamiyi şöyle tanımlayalım. kesinlikle 1 adamın 4 eş alması gibi bir şey değil. tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu çoklu ilişki kalıbıdır. bir adam aynı anda en az 2 kişiyi daha sevebilir, onlarla gönül ve cinsel ilişki sürdürebilir. aynı şekilde bir kadın da bunları yapabilir. ve bu kadın ve adam da birbirinin eşi olabilir. her eşin de eşit sayıda eşit olması gerekmiyor. sadece buna hakkı var demek oluyor. yani ali ile ayşe çift olabilir. ayşe'nin bir de ahmet ile ilişkisi olabilir. ve bunlar gizli ilişki şeklinde de değiller. şimdi bu kalıp üzerinden devam ediyoruz;
1) poligamiliğe karşı sıcak olmak (açık) ya da soğuk olmak (kapalı) dışında negatif hisleriniz var mı? varsa 2. maddeden, yoksa 3. maddeden devam ediniz.
2) neden negatif hisleriniz ya da düşünceleriniz var? ilişki tercih şekliniz tekeşlilik diye bunu mutlak bir doğru olarak mı görüyorsunuz? ve bu yüzden içinizde bir şeylerle çeliştiği için ortaya negatif hisler ve düşünceler mi çıkıyor? peki kaynak olarak bu içinizde nereye varıyor? tam olarak neyle çelişiyor? sizi kimse zorla bir çokeşliliğin içinde tutamayacağı halde neden bunu yaşayan insanlara karşı homofobiklik benzeri bir his ve düşünceler taşımaktasınız? biraz düşünürseniz, bunun "bir adam öldürmeyi ahlak süzgecinden geçirmek" kadar uç bir şey olduğunu göremez misiniz?
3) kendi doğrunuza çok tutunmadan, kendinizi dünyadaki herkesin yerine koyarak düşünün. tekeşlilik aslında rol olabilir mi? nedenselliği ve temellendirilmesi tartışılır. unutmayın. siz bu sistemin içine doğdunuz. düğünlerdeki beyaz gelinliğe karşı duyduğunuz hislerin altında küçük çocukken gelinden bebek oyuncaklarla oynatılma sürecinizin bile maniplesi yer alabilir. tamamen hissederek değil de bir oranda korkulardan, kaygılardan beslenen bir mecburiyet sebebiyle tekeşliliği yüceltiyor ve meşrulaştırıyor olabilir misiniz? yani özetle, taraftarı ve gönüllüsü olduğunuz tekeşliliği ne kadar sağlam argümanlarla savunabilirsiniz?
4) tek seferde tek partner ile yaşanılan aşk sizi ne kadar tekeşli yapmaktadır? hayatınız boyunca birden çok sevgiliniz oldu. hepsini de sevdiniz. hepsini de arzuladınız. hepsine sarılıp, hepsini öptünüz. bu ilişkileri üst üste koyduğumuzda bir tür çokeşlilik olmuş olmamakta mıdır?
0
4. soruyu cevaplandirmaya geldim.
Hayir bu durum cokeslilik olmamaktadir cunku hepsi ayri zamanlarda ve bir sonraki henuz portakalda vitamin bile degilken yasanmis ve bitmistir. Cokeslilik olabilmesi icin, sizin de belirttiginiz gibi ayni anda, gizli olarak yurutulmeyen birden cok partnerle iliskide olmak gerekir. Bir partneriniz varken bir baskasiyla gizli sakli, digerini aldatmak marifetiyle iliski yasamak da poligami degildir mesela.
Hayir bu durum cokeslilik olmamaktadir cunku hepsi ayri zamanlarda ve bir sonraki henuz portakalda vitamin bile degilken yasanmis ve bitmistir. Cokeslilik olabilmesi icin, sizin de belirttiginiz gibi ayni anda, gizli olarak yurutulmeyen birden cok partnerle iliskide olmak gerekir. Bir partneriniz varken bir baskasiyla gizli sakli, digerini aldatmak marifetiyle iliski yasamak da poligami degildir mesela.
0
Genel cevaplayacağım. Ben gerçekten sevdiğim zaman çok kıskanç olduğum ve başka kimseye çekim hissedemediğim için poligamiye uygun biri değilim.
0
poligami konusunda "herkesin hayatına kimse garışamaz" diyorum ve bu tarz ilişkiler yaşayan insanların yaptığı bana çok da garip gelmiyor - o nedenle genel olarak olumlu yaklaştığımı söyleyebilirim ama kendim sanırım altından kalkamam. tekeşlilik mutlak doğru falan değil ama kişisel olarak bana daha iyi geleceğini, uzun vadede bana daha iyi hissettireceğini düşündüğüm ilişki şekli odur.
tekeşlilik ya da poligami konusunda bu kadar felsefe kasmaya ne gerek var bilmiyorum açıkçası, herkes ilişkisini nasıl yaşıyorsa öyle yaşasın. benim açımdan önemli olan şey dürüstlük. anlaşabilmek, anlayabilmek, anlatabilmek, ortak paydada buluşabilmek. ben kıskanç değilim ama duygusal açıdan dengesiz biriyim. açık ilişki demek problemi katlamak demek. olası bir sorunda başka birisi yüzünden olayın iyice dallanıp budaklanabilmesi ihtimali demek. dediğim gibi düşünce olarak poligami bana iğrenç ya da absürt gelmiyor; seven üç kişiyle birlikte olsun, dünyalarla sevişsin. iki taraf da aynı görüşteyse, bunu yürütebilecekse yapsınlar. bellerine kuvvet. ben yapamam. o yüzden tekeşliliği tercih ediyorum.
tekeşlilik ya da poligami konusunda bu kadar felsefe kasmaya ne gerek var bilmiyorum açıkçası, herkes ilişkisini nasıl yaşıyorsa öyle yaşasın. benim açımdan önemli olan şey dürüstlük. anlaşabilmek, anlayabilmek, anlatabilmek, ortak paydada buluşabilmek. ben kıskanç değilim ama duygusal açıdan dengesiz biriyim. açık ilişki demek problemi katlamak demek. olası bir sorunda başka birisi yüzünden olayın iyice dallanıp budaklanabilmesi ihtimali demek. dediğim gibi düşünce olarak poligami bana iğrenç ya da absürt gelmiyor; seven üç kişiyle birlikte olsun, dünyalarla sevişsin. iki taraf da aynı görüşteyse, bunu yürütebilecekse yapsınlar. bellerine kuvvet. ben yapamam. o yüzden tekeşliliği tercih ediyorum.
0
Alan razı satan razıysa sorun yok diyorum.
20-26 yaşlarda erasmuslu falansa heves ve merak olarak görüyorum ama 28den sonra hala böyle takılanları gençliğini yaşayamamış insanlar olarak görüyorum. Bir yaştan sonra insanın birini sevmeye dermanı kalmıyor. Bi de üstüne 3-5 kişi görecek de onlara enerji sarfedip zaman ayıracak da. Ooofff çok boş insan olmak lazım. Her şeyin başı mantık ve olgunlaşmak.
20-26 yaşlarda erasmuslu falansa heves ve merak olarak görüyorum ama 28den sonra hala böyle takılanları gençliğini yaşayamamış insanlar olarak görüyorum. Bir yaştan sonra insanın birini sevmeye dermanı kalmıyor. Bi de üstüne 3-5 kişi görecek de onlara enerji sarfedip zaman ayıracak da. Ooofff çok boş insan olmak lazım. Her şeyin başı mantık ve olgunlaşmak.
0
Sorulari tek tek cevaplayamayacagim ama su kisa belgesel monogami ve poligamiye olan bakis acimi guzel ozetliyor gibi; www.youtube.com
0
nax
Tc vatandasi olmayan biri yurtdisindan Ankara'ya gelecek. Direkt ucus olmadigi icin istanbul ataturk aktarmali bilet almis. Simdi bu kisi pasaport kontrolune istanbulda mi girecek ankarada mi? Nolur ankara olsun Cunku Ataturk havalimaninda pasaport sirasi saatler suruyor :(Ayrica ucaktan inince ingi
Tc vatandasi olmayan biri yurtdisindan Ankara'ya gelecek. Direkt ucus olmadigi icin istanbul ataturk aktarmali bilet almis. Simdi bu kisi pasaport kontrolune istanbulda mi girecek ankarada mi? Nolur ankara olsun Cunku Ataturk havalimaninda pasaport sirasi saatler suruyor :(
Ayrica ucaktan inince ingilizce yonlendirme falan oluyor mu? Bulabilir mi diye endiseleniyorum..
Ayrica ucaktan inince ingilizce yonlendirme falan oluyor mu? Bulabilir mi diye endiseleniyorum..
0
Istanbul Ataturk'te normalde pasaporta ugramayi gerektirmeyen transit yolcu gecisi var ama sadece dis hat baglantilarda gecerli sanirim. Istanbul'a geldikten sonra Ankara icin ic hatlara gecmesi gerekeceginden, bu durumda mecbur Ataturk HL'nin pasaportundan gececek. Kalabalik oldugu da dogru ama memurlarin eli de baya hizli. Yine de baglanti ucuslarinin arasinda en az 1,5 hatta 2 saat olsa iyi olur. Sadece pasaport kuyrugu degil, dis hat-ic hat gecisi de zaman alir cunku.
0
İstanbul'da pasaport sırasına girecek. İngilizce biliyorsa tabi ki neredeyse herkes ingilizce biliyor sorun olmaz.
Sizin dediğiniz şekilde olsaydı Ankara'dan isteyen iç hatlar tarafına geçer pasaportsuz istanbul'dan gelmiş gibi ülkeye kaçak girebilirdi.
Sizin dediğiniz şekilde olsaydı Ankara'dan isteyen iç hatlar tarafına geçer pasaportsuz istanbul'dan gelmiş gibi ülkeye kaçak girebilirdi.
0
hede hodo
Komşumuz mamasını suyunu verecek. Önerileriniz olur mu? Bi arkadaşım tv yi açık bırak dedi. Bunun gibi önerileriniz olursa mutlu olurum.
Komşumuz mamasını suyunu verecek. Önerileriniz olur mu? Bi arkadaşım tv yi açık bırak dedi. Bunun gibi önerileriniz olursa mutlu olurum.
0
Onerim komsunuzla ilgili.
Sadece su mama vermesin. 1-2 saat oynasin vakit gecirsin onla en az.
Sadece su mama vermesin. 1-2 saat oynasin vakit gecirsin onla en az.
0
Komşumuz gayet kedisever birisi o açıdan sorun yok, aklım da kalmaz. Ama sürekli kedim ile olamayacağı için kafamda soru işaretleri vardı. Biraz ilgili olup ve oyun oynaması, sanırım çok sorun yaşamayacağımızı gösterir gibi duruyor.
0
Biz iki kedimizi maksimum 3, bazen 3 bucuk gun olmak uzere yalniz birakiyoruz. Bu surede kimse gelip bakmiyor ama yedekli ve bol mama + su birakip cift kum kabi yapiyoruz. Ayrica bazen bir lambayi acik birakiyoruz komple karanlikta kalmasinlar diye. Cunku evden cikarken storlari falan cektigimizden nispeten az isikli bir ortam oluyor. Kedilerin cok isiga ihtiyaci olmasa da nedense icimiz el vermiyor oyle birakmayi onlari.
0
ışıkları açık bırakabilirsiniz, yalnız hissetmesin. birkaç camı açık bırakın mümkünse, hava alsın ev, hayvancağız sıcaktan kafayı yemesin.
0
Vantilatör varsa aç sabitle bir yere koy ki hayvan önüne falan yatsın ölmesin sıcaktan.
0
3 gun cok uzun bir sure degil.
yedekli mama su ve havalandirma yeterli olur. kedi zaten biraz kafasini dinler. komsuya gerek bile yok. bir pencere onu yeter, disariyi izler.
yedekli mama su ve havalandirma yeterli olur. kedi zaten biraz kafasini dinler. komsuya gerek bile yok. bir pencere onu yeter, disariyi izler.
0
stavro
Gobegim var ama aslinda o kadar yag yok. Siskinlik oluyor ve top gibi gobek cikiyor ortaya. Ozellikle yemekten sonra asiri buyuyor gobegim. Zaten gobegim oyle jelly-belly degil, dokundugumda sert ve tok bir yapida. Bu siskinlik olmasa gobegim cok goze batmayacak muhtemelen. Siskinlik icin bir sey ya
Gobegim var ama aslinda o kadar yag yok. Siskinlik oluyor ve top gibi gobek cikiyor ortaya. Ozellikle yemekten sonra asiri buyuyor gobegim. Zaten gobegim oyle jelly-belly degil, dokundugumda sert ve tok bir yapida. Bu siskinlik olmasa gobegim cok goze batmayacak muhtemelen. Siskinlik icin bir sey yapilabiliyor mu?
0
yediginiz bir gidaya intoleransiniz ya da alerjiniz olabilir daha cok yemeklerden sonra oldugu icin siskinlik. ozellikle de glutene. buna gore yediklerinizi takip edin ve hangisinden/hangilerunden sonra en cok siskinlik problemi yasadiginizi bulmaya calisin. buna gore eliminasyon diyeti yapip gidisata da bakabilirsiniz. ibs'i de bir arastirin.
0
icim urperiyor
selam. şahsen müzikten anlamam. o an ne hoşuma giderse, tür fark etmeksizin dinlerim. isimleri de çok ezberlemem. zaten çok müzik de dinlemem.fakat yurtdışında yaşıyorum ve sürekli 'sizin müziklerden açsana' talebi geliyor. o yüzden yine tür fark etmeden, uluslararası standartlarda kaliteli sınıfına
selam. şahsen müzikten anlamam. o an ne hoşuma giderse, tür fark etmeksizin dinlerim. isimleri de çok ezberlemem. zaten çok müzik de dinlemem.
fakat yurtdışında yaşıyorum ve sürekli 'sizin müziklerden açsana' talebi geliyor. o yüzden yine tür fark etmeden, uluslararası standartlarda kaliteli sınıfına giren parçalar/sanatçılar arıyorum. tanınmış olmasına gerek yok, dinleyene 'haa güzelmiş' dedirtsin yeter.
tekrar altını çiziyorum TSM'den tutun rap, metal dahil her türde tavsiyelerinizi bekliyorum. teşekkürler.
fakat yurtdışında yaşıyorum ve sürekli 'sizin müziklerden açsana' talebi geliyor. o yüzden yine tür fark etmeden, uluslararası standartlarda kaliteli sınıfına giren parçalar/sanatçılar arıyorum. tanınmış olmasına gerek yok, dinleyene 'haa güzelmiş' dedirtsin yeter.
tekrar altını çiziyorum TSM'den tutun rap, metal dahil her türde tavsiyelerinizi bekliyorum. teşekkürler.
0
bence 70'ler disco folklardan örnek ver. ya da direkt hey douglas, kozmonotosman vb.
bir örnek www.youtube.com
bir örnek www.youtube.com
0
umay umay, düşmedim daha (git:www.youtube.com )
cemali, duymak istiyorum (git:www.youtube.com )
mavi sakal, iki yol (git:www.youtube.com )
)cemali, duymak istiyorum (git:www.youtube.com
)mavi sakal, iki yol (git:www.youtube.com
)
0
çoğunluğu çok popüler olmayan ya da bilinmeyen grupları/müzikleri topladığım ufak bir listem var, belki bakarsın, aralarından özellikle Altın Gün'ü tavsiye ederim, yabancıları anlamadıkları halde yerlerinde oynatabilir, kıvırtabilir:) www.youtube.com
Anatolian Rock Revival Project kesinlikle göz atman gereken arşive sahip kanallardan ayrıca www.youtube.com
Anatolian Rock Revival Project kesinlikle göz atman gereken arşive sahip kanallardan ayrıca www.youtube.com
0
Yaşar Kurt - Hadi Baba Gene Yap www.youtube.com
bu şarkıyı hikayesini de anlatıp dinletirseniz ilginç bulup sevebilirler. eksisozluk.com
Yaşar Kurt - Anne www.youtube.com
edit: daha yöresel: yaşar kurt - samistal yaylası - www.youtube.com
bu şarkıyı hikayesini de anlatıp dinletirseniz ilginç bulup sevebilirler. eksisozluk.com
Yaşar Kurt - Anne www.youtube.com
edit: daha yöresel: yaşar kurt - samistal yaylası - www.youtube.com
0
rap'te yabancılar ceza'ya gerçekten çok şaşırıyor ve hayran kalıyorlar. holocaust, sus pus, türk marşı, istanbul, med cezir.
metal'de bence türkiyeden çıkan en sağlam grup kim ne dersin pentagram. lions in a cage, 1000s in the eastland, uzun ince dinletilebilir.
ayrıca dr. skull - wory zover
türkçe rock olarak,
hayko cepkin-bertaraf et,
hayko cepkin-paranoya, kurban-yine,
kurban-sarı çizmeli mehmet ağa,
kurban-lambaya püf de.
malt-deprem,
ünlü - esterabim
ünlü-rüya
flört-rasta baba 1 ve 2.
mor ve ötesi-bir derdim var
yüksek sadakat-haydi gel içelim
kargo-şairin elinde
şebnem ferah-sigara
teoman-kupa kızı sinek valesi
teoman-serseri
şebnem ferah-bu aşk fazla sana
pilli bebek-olsun
pilli bebek-haram geceler
ayrıca cem karaca, barış manço şarkılarını da dinletebilirsin.
bir de levent yüksel, sertab erener dinletebilirsin.
ilk aklıma gelenler bunlar oldu.
metal'de bence türkiyeden çıkan en sağlam grup kim ne dersin pentagram. lions in a cage, 1000s in the eastland, uzun ince dinletilebilir.
ayrıca dr. skull - wory zover
türkçe rock olarak,
hayko cepkin-bertaraf et,
hayko cepkin-paranoya, kurban-yine,
kurban-sarı çizmeli mehmet ağa,
kurban-lambaya püf de.
malt-deprem,
ünlü - esterabim
ünlü-rüya
flört-rasta baba 1 ve 2.
mor ve ötesi-bir derdim var
yüksek sadakat-haydi gel içelim
kargo-şairin elinde
şebnem ferah-sigara
teoman-kupa kızı sinek valesi
teoman-serseri
şebnem ferah-bu aşk fazla sana
pilli bebek-olsun
pilli bebek-haram geceler
ayrıca cem karaca, barış manço şarkılarını da dinletebilirsin.
bir de levent yüksel, sertab erener dinletebilirsin.
ilk aklıma gelenler bunlar oldu.
0
hande yener-leyla
mabel matiz-sarışın
neyse-muteriz ft. deniz tekin
gökhan türkmen-vay halimize
adamlar-yanmış içinden
demir demirkan-zaferlerim
pentagram-sonsuz
mabel matiz-sarışın
neyse-muteriz ft. deniz tekin
gökhan türkmen-vay halimize
adamlar-yanmış içinden
demir demirkan-zaferlerim
pentagram-sonsuz
0
Sonradan ekleyeceklerim var ama aklıma gelenleri yazayım.
Fuat saka müzikal anlamda çok doludur severim.
Fahir Atakoğlunun muhteşem yüzyıl için yaptığı eserler çok iyi. Diziyi izlemedim ama soundtrackini çok dinliyorum.
Tsm de müzikten anlayan biri zeki mürenin ses oyunlarına tonlamalarına bayılacaktır.
Fuat saka müzikal anlamda çok doludur severim.
Fahir Atakoğlunun muhteşem yüzyıl için yaptığı eserler çok iyi. Diziyi izlemedim ama soundtrackini çok dinliyorum.
Tsm de müzikten anlayan biri zeki mürenin ses oyunlarına tonlamalarına bayılacaktır.
0
Tarkan'ın şarkıları. Ayrıca Ruslar, Kızılordu'nun şıkıdım söylediğini görünce şok geçiriyorlar. Eğer japon birine şarkı dinletmek istersen de Barış Manço dinletebilirsin.
0
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.
eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.
TÜR: ALTERNATİF/CAZ ve ALTERNATİF/INDIE POP
Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.
TÜR: ALTERNATİF/CAZ ve ALTERNATİF/INDIE POP
Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
0
Bu ne ya?
Bu iki cümlede ne demek istenmiş, anlayamadım:-We can offer you 60% off our web prices all year round with a minimum spend before discount of £100. (That’s only £40 after discount!)Çok teşekkürler şimdiden.
Bu iki cümlede ne demek istenmiş, anlayamadım:
-We can offer you 60% off our web prices all year round with a minimum spend before discount of £100. (That’s only £40 after discount!)
Çok teşekkürler şimdiden.
-We can offer you 60% off our web prices all year round with a minimum spend before discount of £100. (That’s only £40 after discount!)
Çok teşekkürler şimdiden.
0
veritaslibertas
2205 euro almıştım aylar önce, 9998 TL karşılığında18828 TL de kredi borcum var.az önce 15325 TL olarak bozdurdum euro'yukrediyi şuan kapatırsam da 17100 TL ödeyeceğim, ve şuan kapattım krediyi. iyi yapmış mıyım sizce?
2205 euro almıştım aylar önce, 9998 TL karşılığında
18828 TL de kredi borcum var.
az önce 15325 TL olarak bozdurdum euro'yu
krediyi şuan kapatırsam da 17100 TL ödeyeceğim, ve şuan kapattım krediyi. iyi yapmış mıyım sizce?
18828 TL de kredi borcum var.
az önce 15325 TL olarak bozdurdum euro'yu
krediyi şuan kapatırsam da 17100 TL ödeyeceğim, ve şuan kapattım krediyi. iyi yapmış mıyım sizce?
0
Borcun varsa ve başka da bir seçeneğin yoksa iyi ya da kötü yapmışsın gibi bir seçenek olmaz, yapman gerekeni yapmışsın.
0
işin içinde borç olduğu ve sen şu anda ödeyip kurtulabildiğin için iyi yapmışsın bence. oh, kafan rahat artık! ama bu para yatırım amaçlı bir şey olsaydı iyi yapmamış olabilirdin. döviz işinden anlamadığım için çok detaya giremiyorum.
0
lavie
İzmir'de, Ankara'da yaşadım ama İstanbul'da hiç yaşamadım gelip gitmelerin dışında. ortalama tek yaşayan biri için gerçekten yaşanmaz, kötü bir şehir mi? Yoksa insanlar filan sözlükte abartıyor mu?İstanbul'da yaşayan başka şehre taşınmayı düşünüyorlar mı?
İzmir'de, Ankara'da yaşadım ama İstanbul'da hiç yaşamadım gelip gitmelerin dışında. ortalama tek yaşayan biri için gerçekten yaşanmaz, kötü bir şehir mi? Yoksa insanlar filan sözlükte abartıyor mu?
İstanbul'da yaşayan başka şehre taşınmayı düşünüyorlar mı?
İstanbul'da yaşayan başka şehre taşınmayı düşünüyorlar mı?
0
doğdum doğalı istanbuldayım ve evet yaşanmaz bir şehir. bunu sadece istanbullular söylemiyor. yaşanılabilir büyük şehirler sıralamasında ağaç fakiri olarak sondan ikinci sırada yer aldı daha geçenlerde.
0
Istanbulda nerede yasadiginla ilgili birsey avcilarda oturup hergun umraniye yapiyorsan evet kotu etilerde oturup bebekte calisiyorsan guzel
0
Abartıyorlar. İşin ve evin yakınsa gerçekten iyi. Bir de oturduğun semt eli yüzü düzgünse değme keyfine. Burdaki etkinliği,canlılığı, çeşitliliği hiç bi şehirde bulamazsın. Her bütçeye göre yapılcak şey var bence. Geçen gün emirgan sahildeydim, kimi mekanlarda bir şey içiyor.Kimi de masaları koymuş denize karşı püfür püfür takılıyor,termosunu getirmiş. Muhabbet gırla. Yeni mekanlar, yeni lezzetler keşfetmeyi çok severim,burası o açıdan cennet.
0
ya seveni ve memnun olanı elbet vardır ama bunların çoğunluğu gördüğüm kadarıyla doğma büyüme istanbullular. ben 18-23 yaş arasını istanbul'da geçirdim, depresyondan depresyona geçtim, tabiri caizse sığır gibi yaşadım. bir yıldır ankara'dayım ve karakter olarak 180 derece değiştiğimi hissediyorum. çok daha dirayetli, pozitif, güçlü, sağlıklı hissediyorum.
ben öğrenciydim. istanbul AŞIRI pahalı. ben boğulduğumu hissediyordum. ya ahırdan bozma 1200-1300 lira kirası olan evlere 3-4 kişi çıkacaksın ya da okula uçakla gidip gelebileceğin kadar uzak, medeniyetin uğramadığı yerlere taşınacaksın. trafik berbat. mahalleden çıkmak bir saat sürüyor. akşam metrobüse bineceksen direkt ölüyorsun zaten.
inanılmaz kalabalık. her yerden insan fırlıyor, üzerine üzerine geliyorlar. çok gezen adam değilim açıkçası ama şehrin içinde yeşil gördüğümü hatırlamıyorum. her yer bina. park, bahçe arıyorsan spesifik olarak oraya gitmen lazım; bir yerden bir yere giderken parka bahçeye rastlaman neredeyse imkânsız. "denizi yok yeaa", "gri yeaaa" dedikleri ankara bu açıdan bin basar istanbul'a. sadece benim oturduğum yere yürüyerek 5 dakika mesafede iki tane park var. ayrıca ben istanbul'da geçirdiğim 5 yılda boğaz ya da deniz kıyısında alkol aldığımı hatırlamıyorum ama gölbaşı'nda her canım sıkıldığında mogan'a inip sabaha kadar içebiliyorum mesela, kimse de bir şey demiyor. suysa su, manzaraysa manzara. kurbağalar vrak diyo, ben içiyom. mis.
ankara süper şehir demiyorum ama ben bir yılda kendimi buldum resmen. evimde hissediyorum, rahat ve mutlu hissediyorum. ankara'nın o beğenmediğiniz kekoları istanbul'un beyefendilerinden evladır. sana yemin ediyorum ben ankara'da "hayır ben özür dilerim" kavgası gördüm, kanada'da falan da değildim eminim kızılay'daydım.
her şehrin iyi ve kötü yanları var muhakkak ama ben genç bir erkek olarak istanbul'da çok bunaldım, daraldım. yaşam enerjimi sömürüyordu aq şehri. istanbul'da yaptığımın çok daha fazlasını ankara'da yapıyorum. daha ucuza ve daha kaliteli yaşıyorum. çoğu kişinin nefret ettiği aksaray-laleli taraflarını özlemiyor muyum? çok özlüyorum. eminönü-laleli arasını yürümeyi özlemiyor muyum? çok özlüyorum. gece 4'te sokağın başındaki kebapçıda yemek yiyip internet kafede buz hokeyi maçı izlemeyi özlemiyor muyum? özlüyorum. ama o bok çukurunda "yaşamayı" ve yaşadığım yerin orası olmasını sevmiyorum, özlemiyorum.
büyük konuşmak gibi olmasın ama ben türkiye'de yaşadığım sürece istanbul'a gezme haricinde dönmeyi asla düşünmüyorum. ankara'nın gözünü seveyim. büyük şehir dersen yine büyük şehir. tonla imkân ve atraksiyon var. ben gencim yabancılarla tanışıcam dersen yine bir kamyon yabancısı var, öğrencisi var expatı var. türkiye'de doğup büyümüş biri ankara'da neyi eksik buluyor, neyi beğenmiyor inan bilmiyorum.
taam turistik atraksiyonu yok, genel olarak renksiz bi şehir ama cebinde paran yoksa veya kimseyi tanımıyosan her şehir öyle ki. neblim istanbul'da yaşamak gerçekten korkunç geliyor bana şu an. çok fazla enerji gerektiriyor çünkü. ben o enerjiyi yaşamak için kullanmak istiyorum, savaşmak için değil.
ben öğrenciydim. istanbul AŞIRI pahalı. ben boğulduğumu hissediyordum. ya ahırdan bozma 1200-1300 lira kirası olan evlere 3-4 kişi çıkacaksın ya da okula uçakla gidip gelebileceğin kadar uzak, medeniyetin uğramadığı yerlere taşınacaksın. trafik berbat. mahalleden çıkmak bir saat sürüyor. akşam metrobüse bineceksen direkt ölüyorsun zaten.
inanılmaz kalabalık. her yerden insan fırlıyor, üzerine üzerine geliyorlar. çok gezen adam değilim açıkçası ama şehrin içinde yeşil gördüğümü hatırlamıyorum. her yer bina. park, bahçe arıyorsan spesifik olarak oraya gitmen lazım; bir yerden bir yere giderken parka bahçeye rastlaman neredeyse imkânsız. "denizi yok yeaa", "gri yeaaa" dedikleri ankara bu açıdan bin basar istanbul'a. sadece benim oturduğum yere yürüyerek 5 dakika mesafede iki tane park var. ayrıca ben istanbul'da geçirdiğim 5 yılda boğaz ya da deniz kıyısında alkol aldığımı hatırlamıyorum ama gölbaşı'nda her canım sıkıldığında mogan'a inip sabaha kadar içebiliyorum mesela, kimse de bir şey demiyor. suysa su, manzaraysa manzara. kurbağalar vrak diyo, ben içiyom. mis.
ankara süper şehir demiyorum ama ben bir yılda kendimi buldum resmen. evimde hissediyorum, rahat ve mutlu hissediyorum. ankara'nın o beğenmediğiniz kekoları istanbul'un beyefendilerinden evladır. sana yemin ediyorum ben ankara'da "hayır ben özür dilerim" kavgası gördüm, kanada'da falan da değildim eminim kızılay'daydım.
her şehrin iyi ve kötü yanları var muhakkak ama ben genç bir erkek olarak istanbul'da çok bunaldım, daraldım. yaşam enerjimi sömürüyordu aq şehri. istanbul'da yaptığımın çok daha fazlasını ankara'da yapıyorum. daha ucuza ve daha kaliteli yaşıyorum. çoğu kişinin nefret ettiği aksaray-laleli taraflarını özlemiyor muyum? çok özlüyorum. eminönü-laleli arasını yürümeyi özlemiyor muyum? çok özlüyorum. gece 4'te sokağın başındaki kebapçıda yemek yiyip internet kafede buz hokeyi maçı izlemeyi özlemiyor muyum? özlüyorum. ama o bok çukurunda "yaşamayı" ve yaşadığım yerin orası olmasını sevmiyorum, özlemiyorum.
büyük konuşmak gibi olmasın ama ben türkiye'de yaşadığım sürece istanbul'a gezme haricinde dönmeyi asla düşünmüyorum. ankara'nın gözünü seveyim. büyük şehir dersen yine büyük şehir. tonla imkân ve atraksiyon var. ben gencim yabancılarla tanışıcam dersen yine bir kamyon yabancısı var, öğrencisi var expatı var. türkiye'de doğup büyümüş biri ankara'da neyi eksik buluyor, neyi beğenmiyor inan bilmiyorum.
taam turistik atraksiyonu yok, genel olarak renksiz bi şehir ama cebinde paran yoksa veya kimseyi tanımıyosan her şehir öyle ki. neblim istanbul'da yaşamak gerçekten korkunç geliyor bana şu an. çok fazla enerji gerektiriyor çünkü. ben o enerjiyi yaşamak için kullanmak istiyorum, savaşmak için değil.
0
doğma büyüme istanbulluyum, iyi bir gelirin varsa istanbuldan daha güzeli yok. gelir iyi değilse de gelmeyin, yakın şehirler daha iyidir.
0
21 yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Gittikçe daha kaotik ve yaşanması zor bir şehir oldu gerçekten geçen bu yıllar içinde. Bir kere betonlaşma anormal bir seviyede. Bu da şehrin iklimini değiştirdi. Yazları çekilmeyecek derecede sıcak ve nemli oluyor. Özellikle şu sıralar. Eskiden sadece belli saat ve zamanlarda, belli yerlerde trafik varken artık zaman ve mekandan bağımsız neredeyse her yerde trafik sorunu mevcut. Sırf bu trafik yüzünden birileriyle buluşmak, sosyalleşmek, bir yerlere gitmek bile işkence. İnsan ve araç sayısı çok arttı ve artık kaldırmıyor bunları şehir. Kitle ve şehrin genel havası da değişti gibi. Bunun en net örneği Taksim. Eski Taksim değil artık.. Bunun yanında yaşam maliyetleri (kira, ulaşım, gıda, enerji v.b.) giderek artıyor. Fakat örneğin Kadıköy'de yaşarsanız, iş ve sosyal hayatınız da bu civarlarda olursa ve bu bölgeden pek uzaklaşma ihtiyacı hissetmezseniz, mutlu bir hayatınız da olabilir İstanbul'da. Veya Yenikapı-Hacıosman metro hattında bir yerlerde aynı şekilde bir hayat kurarsanız da bu durum geçerli. Tabi bu verdiğim son iki örnekteki yaşam maliyetlerinin de oldukça yüksek olacağını belirtmem lazım :)
0
abartıyorlar, istanbul'a sallamak prim yapıyor çünkü; ben doğa insanıyım, istanbul'a ihtiyacım yok, gördüm geçirdim mesajları falanlar filanlar...
kaçacak yeri olmayanlar için cehennem, benim kaçacak köyüm var; canım yeşil, temiz hava, sahil isteyince gidiyorum kalıyorum en kötü 2 gün. işim evimle 20 dakika yürüme, ikisi de istanbul'un en merkezi 2-3 noktasından birinde. metrobüse 1-2 ay hiç binmediğim oluyor, metro ve vapur ile istediğim her yere gidebiliyorum. arabam yok, istanbul trafiği böyle olduğu müddetçe almayı da düşünmüyorum. mümkün olduğunca yürüyerek mesafe kat ediyorum. bu halde 9 senedir yaşıyorum, daha da yaşayacağım görünüyor.
benim gibi yaşayacaksan yaşanır, benim için eksi yönleri artı yönlerini nötrlemeyecek kadar ama metrobüsle işe gideceksen ve günde 2-3 saatin yolda geçecekse yaşanmaz.
kaçacak yeri olmayanlar için cehennem, benim kaçacak köyüm var; canım yeşil, temiz hava, sahil isteyince gidiyorum kalıyorum en kötü 2 gün. işim evimle 20 dakika yürüme, ikisi de istanbul'un en merkezi 2-3 noktasından birinde. metrobüse 1-2 ay hiç binmediğim oluyor, metro ve vapur ile istediğim her yere gidebiliyorum. arabam yok, istanbul trafiği böyle olduğu müddetçe almayı da düşünmüyorum. mümkün olduğunca yürüyerek mesafe kat ediyorum. bu halde 9 senedir yaşıyorum, daha da yaşayacağım görünüyor.
benim gibi yaşayacaksan yaşanır, benim için eksi yönleri artı yönlerini nötrlemeyecek kadar ama metrobüsle işe gideceksen ve günde 2-3 saatin yolda geçecekse yaşanmaz.
0
İstanbul iş-ev, okul-ev gibi durumları yürüyerek gidip gelebiyorsanız ya da çok kısa mesafeye ayarlayabiliyorsanız, kendinize minimal, rahat bir yaşam alanı kurabilirseniz ve birazcık da paranız varsa harika bir şehir. Konser, tiyatro, sinema, edebiyat, festivaller, fuarlar, eğlenceler hepsi İstanbul da.
0
nerede yaşadığın ve nerede çalıştığınla alakalı cennette olabilir cehennemde.
abartan haklı olabilir yukarıda dendiği gibi avcılarda oturup ümraniyeye gidiyosan cehennem azabı ama işine yakın düzgün bir muhitte oturuyorsan gayet cennet olabilir.
abartan haklı olabilir yukarıda dendiği gibi avcılarda oturup ümraniyeye gidiyosan cehennem azabı ama işine yakın düzgün bir muhitte oturuyorsan gayet cennet olabilir.
0
@acemi, o cevaptan beğendiğimi nasıl çıkardın yav?
çocuğu olmaktan utandığı ailesinden çeşitli sebeplerle kopamayan ama her fırsatta ailesini kötüleyen ergen genç tribinden dem vuruyorum ben, ben de bayılıyor değilim, alternatifler arasında en iyisi benim için. der meister gibi sikerler diyip gidemeyenler mızmızlanmasın diyorum yani :))))
çocuğu olmaktan utandığı ailesinden çeşitli sebeplerle kopamayan ama her fırsatta ailesini kötüleyen ergen genç tribinden dem vuruyorum ben, ben de bayılıyor değilim, alternatifler arasında en iyisi benim için. der meister gibi sikerler diyip gidemeyenler mızmızlanmasın diyorum yani :))))
0
istanbul kültür sanat etkinlikleri ve aktivite çeşitliliği açısından güzel.
fakat en büyük sıkıntı insan yoğunluğu, trafik ve son yıllardaki aşırı betonlaşma.
benim için mesela bisikleti alıp anadolu yakası sahilinde bisiklet sürmek müthiş bir aktiviteyken son birkaç yıldır hiç binesim gelmiyor. çomar istilası ile mangalköy'e dönmüş sahilde semaver ve mangal dumanında tütsüleniyorum. bir de ikide bir çocukları bisiklet yoluna çıkıyor, ikide bir duruyorsun, rezalet bir durum.
geçen dolmuşla kadıköy'e gideyim dedim. tek şeritli minibüs yolunda dura dura iki saatte kadıköy'e vardık. sıcakta piştim üstüne bir de.
fakat hepsinden önemlisi eğer istanbul'daysan evin kendine ait olmalı. evin kendine ait olursa, kira vermiyorsan kafan rahat olur bir nebze.
fakat en büyük sıkıntı insan yoğunluğu, trafik ve son yıllardaki aşırı betonlaşma.
benim için mesela bisikleti alıp anadolu yakası sahilinde bisiklet sürmek müthiş bir aktiviteyken son birkaç yıldır hiç binesim gelmiyor. çomar istilası ile mangalköy'e dönmüş sahilde semaver ve mangal dumanında tütsüleniyorum. bir de ikide bir çocukları bisiklet yoluna çıkıyor, ikide bir duruyorsun, rezalet bir durum.
geçen dolmuşla kadıköy'e gideyim dedim. tek şeritli minibüs yolunda dura dura iki saatte kadıköy'e vardık. sıcakta piştim üstüne bir de.
fakat hepsinden önemlisi eğer istanbul'daysan evin kendine ait olmalı. evin kendine ait olursa, kira vermiyorsan kafan rahat olur bir nebze.
0
Birincisi, bana göre yürüyerek sahile inemiyorsanız İstanbul'da yaşıyorum demeyin. Yürüyerek sahile inilebilen bir konumda oturuyorsanız da iş veya okul ile aranız yarım saatten fazla olmasın.
Ayrıca nedir bu "İstanbul'da çok etkinlik var, buradaki tiyatro, konser, bale vs başka yerde yok" Ulan bi ben mi sığırım yoksa her hafta tiyatroya konsere filan mı gidiyorsunuz?
Doğma büyüme İstanbul'luyum, kendime ait evim de var. Ev ile işimin arası da yarım saat, ama yine fırsatını bulsam kaçarım. Maalesef kaçamıyorum çünkü yatırımlarım ve işlerim burada.
Ayrıca nedir bu "İstanbul'da çok etkinlik var, buradaki tiyatro, konser, bale vs başka yerde yok" Ulan bi ben mi sığırım yoksa her hafta tiyatroya konsere filan mı gidiyorsunuz?
Doğma büyüme İstanbul'luyum, kendime ait evim de var. Ev ile işimin arası da yarım saat, ama yine fırsatını bulsam kaçarım. Maalesef kaçamıyorum çünkü yatırımlarım ve işlerim burada.
0
Abartiyorlar, gayet de yasanir. 30 yildir yasiyorum, baska sehre gocmeyi dusunmedim hic.
Senin yasam tarzina, beklentilerine bagli biraz da. Kimisi icin TR'de yasanacak en son yerken benim icin Istanbul'dan baska yasayacak yer yok ulkede.
Dogma buyume buraliyim.
Senin yasam tarzina, beklentilerine bagli biraz da. Kimisi icin TR'de yasanacak en son yerken benim icin Istanbul'dan baska yasayacak yer yok ulkede.
Dogma buyume buraliyim.
0
6 yılım bitti burada, üniversiteyi ankarada okudum, hatırlıyorum da en güzel zamanlarım ankarada geçmiş, istanbulda birçok insan mutsuz ama buradan da kopamıyor ilginç bir şekilde, çünkü herşey burada konserler maçlar etkinlikler ve bu yüzden de hiçbir şekilde sıkılmıyorsun ama bunlar tabi yeterli değil, ben hiçbir zaman istanbulda sürekli yaşamayı düşünmedim, burda bir aile kurmayı da düşünmüyorum, 1 ya da 2 yıla çeker giderim çünkü yaşlanıyorsun artık ve kaosa, gürültüye, strese, insana katlanamıyorsun.
o kadar övdükleri kadıköyde kiralar en sikko evlerde 2 bin liradan başlıyor, kadıköyün kendisi de çok pahalı ve çok kalabaık olmuş, orada da pek huzur yok, bilemiyorum ben istanbul hakkında artık çok da olumlu düşünmüyorum ama şu bir gerçek kendini çok geliştiriyorsun bir çok konuda.
o kadar övdükleri kadıköyde kiralar en sikko evlerde 2 bin liradan başlıyor, kadıköyün kendisi de çok pahalı ve çok kalabaık olmuş, orada da pek huzur yok, bilemiyorum ben istanbul hakkında artık çok da olumlu düşünmüyorum ama şu bir gerçek kendini çok geliştiriyorsun bir çok konuda.
0
dogma buyume buraliyim. maalesef yasanmaz bir yer. ustelik bunu pahaliligi ya da diger belli basli eksi yonlerini gozeterek soylemiyorum sadece. kaotik bir ortam olduktan sonra isterse kultur sanatin baskenti olsun benim icin bir sey ifade etmiyor. buraya yakin daha sakin ve kucuk bir sehirde yasamayi tercih ederim.
0
@john evet her hafta tiyatro, konser vd. sanatsal etkinliklere gitmeye calışıyoruz, festival takip ediyoruz.
yapmamak senin sorunun.
yapmamak senin sorunun.
0
istanbul'da ancak; eli yüzü düzgün bir semtte kira verebilecek gelirin var ise ve evinle işin birbirine yakın ya da sadece bir vapur uzaklığında ise mutlu olabilirsin (bence). bunun dışı; uzun mesafeli, çarpık kentleşmeli, metrobüslü durumlar artık eziyet. yine de, 15 yıldır istanbul'da yaşayan bir çanakkaleli, hem de kendini çanakkaleliden çok istanbullu hissetmeye başlamış biri olarak bence yukarıdaki koşulları sağladığın müddetçe istanbul artıları eksilerinden daha fazla olan bir şehir. şahsen çanakkale'ye dönüp orada yaşamayı hayal dahi edemiyorum.
zamanında her gün 2 saat beylikdüzü-sirkeci arası gittim geldim 2 sene iş için. hayatımın en zorlu yıllarıydı diyebilirim ve toplu taşıma töleransımı o yıllarda doldurdum. şimdi öyle bir şeye mecbur kalsam istanbul'dan koşarak uzaklaşırım mesela.
uçları olan bir şehir yani, pek ortası yok. kendine uygun yaşam alanını sağlaman lazım ha ama şu da bir gerçek ki, o yaşam alanı dediğim semtler de yakında şehrin geri kalanında mevcut kara delikler tarafından yutulabilir, yakındır yani. hoş o tüm tğrkiye için geçerli de, neyse.
zamanında her gün 2 saat beylikdüzü-sirkeci arası gittim geldim 2 sene iş için. hayatımın en zorlu yıllarıydı diyebilirim ve toplu taşıma töleransımı o yıllarda doldurdum. şimdi öyle bir şeye mecbur kalsam istanbul'dan koşarak uzaklaşırım mesela.
uçları olan bir şehir yani, pek ortası yok. kendine uygun yaşam alanını sağlaman lazım ha ama şu da bir gerçek ki, o yaşam alanı dediğim semtler de yakında şehrin geri kalanında mevcut kara delikler tarafından yutulabilir, yakındır yani. hoş o tüm tğrkiye için geçerli de, neyse.
0
eğer kendi işin varsa başka bir şehirde, istanbul sana cidden kaos gelir.
çünkü herkes, sinema tiyatro sosyal etkinlik diyor ama kimsenin gittiği falan yok. ben bile evimden sadece kadıköye iniyorum o kadar.
he ama şöyle de bir şey istanbula alışkın bir insan da diğer illerde çok yapamıyor. mesela izmire de gittim ben ama amaaan bu muymuş izmir bi kadıköy bi beşiktaş değil nerede o yerler dedim. hemen karşılaştırmaya girdim.
nasıl bir yerde yaşamayı düşündüğüne göre değişir. ben istanbuldayım çünkü işler istanbulda.
ileride çoook ileride muğla olabilir. ama onun dışında şu yaşımda istanbul dışı yaşamam. gidersem de yurt dışına giderim.
çünkü herkes, sinema tiyatro sosyal etkinlik diyor ama kimsenin gittiği falan yok. ben bile evimden sadece kadıköye iniyorum o kadar.
he ama şöyle de bir şey istanbula alışkın bir insan da diğer illerde çok yapamıyor. mesela izmire de gittim ben ama amaaan bu muymuş izmir bi kadıköy bi beşiktaş değil nerede o yerler dedim. hemen karşılaştırmaya girdim.
nasıl bir yerde yaşamayı düşündüğüne göre değişir. ben istanbuldayım çünkü işler istanbulda.
ileride çoook ileride muğla olabilir. ama onun dışında şu yaşımda istanbul dışı yaşamam. gidersem de yurt dışına giderim.
0
