Giriş
(9)

Ozel universiteden kayit sildirme

sırtçantalı
Tam burslu oldugum bolumde bu yil bursum bitiyor. Gidip kayit sildirmem gerekiryor mu kendiliginden ogrencilikten cikariyorlar mi?Egitim ucreti talep etmesinler durduk yerde. Oyle bir tehlike var mi?Tesekkurler
Tam burslu oldugum bolumde bu yil bursum bitiyor. Gidip kayit sildirmem gerekiryor mu kendiliginden ogrencilikten cikariyorlar mi?
Egitim ucreti talep etmesinler durduk yerde. Oyle bir tehlike var mi?

Tesekkurler
0
sırtçantalı
(30.07.20)
Bence sözleşmeyi kontrol edin, eğer sözleşme yenilenmesi gibi bir durum olursa parayı ödemek zorunda kalırsınız hem de bir senenin tamamını.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(30.07.20)
Sozlesme kim bilir nerede, atmisimdir. Ama yine de kayit yenileme tarihi gelmeden yapamazlar sanirim, degil mi?
0
🌸sırtçantalı
(30.07.20)
Yeni dönem başlamadan kayıt sildirisen kimse bir hak talep edemez. Kayıt yenilemezsen öğrencilikten çıkmazsın pasif öğrenci olarak kaydın devam eder. Borç da işlemesi mümkün okulun yönetmeliklerini didiklemen gerek.
0
cilekli pasta
(30.07.20)
Simdi geldi aklima, tutustum ahwhshs onumuz bayram ogrenci isleri kapali
0
🌸sırtçantalı
(30.07.20)
Öğrenci işleri kapalı ama sözleşmeler, anlaşmalar, okulun kuralları mutlaka vardır. Baştan sona oku.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(30.07.20)
Kayıt yenileme gelmeden yapamazlar, tercihlere de daha var. Bayramdan sonra halledersiniz inşallah
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(30.07.20)
ben 10 yildir kayit yenilemedim hala kaydim duruyor ama para falan talep etmediler
0
kreatin
(30.07.20)
onlara bu isi birakma. sozlesme senet falan vardir, icraya verirler. ugrasir durursun. git ve kendin iptal et.
0
Leonardo~Da~Vinci
(30.07.20)
bence rahat ol. özel üniversite ücretleri peşin ödenir ve zaten ücret ödenmeden kayıt da olunmuyor derslere. hizmetini almadığın bir şeyin parasını talep edemezler zaten.
0
king lizard
(31.07.20)
(35)

Hayatınız boyunca kaç kere aşık oldunuz?

osssy
Ve yaşınız kaç?
Ve yaşınız kaç?
0
osssy
(22.07.20)
4, 28.
0
kedili bisiler
(22.07.20)
2, 29
0
ruby elixir
(22.07.20)
0, 22
0
cauldronwizard
(22.07.20)
1, 23
0
ruhen hastayim ben
(22.07.20)
3, 31
0
buff
(22.07.20)
1, 35
0
levpontryagin
(22.07.20)
0
0
Bruce
(22.07.20)
4, 29
0
prole
(22.07.20)
1, 29
0
hayirsiz
(22.07.20)
0, 33
0
epistemic_regress
(22.07.20)
34, farkı göremiyorum. ya hepsine aşık oldum ya hiçbirine aşık olmadım.

"abi onu hissediyorsun anlarsın ya" diyenlerden nasıl anlaşıldığını açıklamalarını rica edebilirim.
0
celeron 300a
(22.07.20)
1,22 keşke olmasaydım.
0
northern eagle
(22.07.20)
2, 24

Aşık olduğumu sanmama ise hiç girmeyelim. 4-5 vardır çok rahat.
0
aguen
(22.07.20)
3, 29.
0
ma ya
(22.07.20)
2, 27
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(22.07.20)
“Ve yaşınız kaç” kısmını görmediğim için herkes küsüratlı cevap vermiş sandım ahahah

4 - 29
0
megalomaniac
(22.07.20)
1, 27
0
sabenburak
(23.07.20)
4 28
0
zimbirik
(23.07.20)
2, 35

bir kere de olur gibi oldum ama olamadım gibi de oldu.
0
blatta hiberna
(23.07.20)
askin, asik olunacak kisiyi istemek, hep onu dusunmek ve arzulamak olmadigini biliyorum. ask, hissetmek de degildir. bu seyler hep ask olarak kabul gormus seylerdir. filmler, kitaplar bunun uzerine yazildi. ancak ask, bu degil.
bu sebeple, yerlesik ask tanimina gore ben hic asik olmadim. "asik olmak" terimine de suphe ile yaklasiyorum.

yasim 24
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.07.20)
3, 38
0
euteamo
(23.07.20)
0, 24

Bir kere aşık oldum sandım, değilmiş meğer sonradan anladım. Ama insan sürecin içindeyken anlamıyor:)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(23.07.20)
1, 23
0
tabirimekruh
(23.07.20)
2/31

30'dan sonra da artmaz diye düşünüyorum.
0
the coon
(23.07.20)
4 kere (hepsi 14 22 yas arasi). 31 yasindayim.
0
hot potato
(23.07.20)
0-30
0
baldur2
(23.07.20)
1, 30
0
elektr10
(23.07.20)
2, 45
0
synax
(23.07.20)
çocukluk aşkları da sayılacak mı?

liseden itibaren sayıyorum.

lisede 1, üniversitede 1 ve üniversite sonrasında 1 olmak üzere

3 ile noktaladım aşk hayatımı. 32 yaşındayım ayrıca.
0
reanarchy
(23.07.20)
2,30
0
takunyali kokos
(23.07.20)
Sıfırcıların anneleri katı ya da soğuk mu hep? Bir ilişkisi vardır belki.
0
🌸osssy
(23.07.20)
1.02
0
zencipanda
(24.07.20)
3 kere. 24 yaşındayım.

2 kere de aşık olduğumu sandım ama 2-3 hafta sonra unutunca anladım ki değilmişim :d
0
batlegolas
(24.07.20)
1, 27
0
landho
(24.07.20)
3, 32.
0
nickini degistiren yazar
(24.07.20)
(5)

mükemmel girişim planım hakkında

anet
işsizlikten iyice sıkıldım. üç beş kuruş kazanmak için neye elimizi attıysak yaklaşık 5 dk sonra falan öldü.elimde çok yeni olmasa birkaç tane ekranı kırılmış, pili bitmiş vs birkaç telefon var. diyorum ki bunlara parça alayım yapayım satayım. böyle böyle belki biraz para kazanırım. sorunlu cihaz al
işsizlikten iyice sıkıldım. üç beş kuruş kazanmak için neye elimizi attıysak yaklaşık 5 dk sonra falan öldü.
elimde çok yeni olmasa birkaç tane ekranı kırılmış, pili bitmiş vs birkaç telefon var.
diyorum ki bunlara parça alayım yapayım satayım. böyle böyle belki biraz para kazanırım. sorunlu cihaz al yap sat işine girerim.
çok kompleks bir iş olduğunu sanmıyorum ama siz ne dersiniz? mars sondası monte etmeyeceğiz en nihayetinde.
0
anet
(22.07.20)
bazı telefonların yedek parçası kendisinden pahalıya gelebilir. eski telefonun değeri düşüyor ama yedek parça fiyatlarının düşmüyor genelde.
0
nahtoderfahrung
(22.07.20)
Kardeşim bu işleri çok sever. Adamın hobisi hasarlı telefon tamir etmek. Gayet yapılabilir bir şey. Küçük aletleri falan oluyor alır yaparsınız.
0
catch the arrow
(22.07.20)
Gayet güzel bir fikir, elinizden geliyorsa yapın gitsin derim.
0
roket adam
(22.07.20)
durust ticaret yapacaksaniz girisin. ama bu sekilde telefon yapip, isinde insanlarla durust olan cok az insan var.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.07.20)
şehrin bitpazarı bulunduğum mahalleye taşınmış yakınlarda. bunu da bir işaret kabul edip girişiyorum. pazar günü kuruluyormuş gibi parça niyetine kullanabileceğim bir şeyler var mı bakacağım. yoksa aliexpress den parça siparişi vereceğim. tr inanılmaz saçma fiyatlar yazmışlar parçalara.
trden parça alıp yaparsam kâr yapmam imkansız gibi duruyor.
0
🌸anet
(24.07.20)
(10)

mantık ve kalp arasında kaldığınız zaman nasıl karar verirsiniz?

bez çanta
duygularınız ve düşünceleriniz arasında kaldığınız ve karar vermeniz gereken bir durumda nasıl hareket edersiniz?edit: kelime kullanım hatası.
duygularınız ve düşünceleriniz arasında kaldığınız ve karar vermeniz gereken bir durumda nasıl hareket edersiniz?

edit: kelime kullanım hatası.
0
bez çanta
(18.07.20)
garantici bir insansanız -->mantık

risk alan biriyseniz-->kalp

kendinizi tanıyın.
0
AlsterWasser
(18.07.20)
Bazen duygu kurtarir, bazen mantık. Celiskisine göre değişir.
0
epistemic_regress
(18.07.20)
Mantık!!!
Kalp seçtiğim durumlarda hep çok pişman oldum. Kafamı şeyetselerdi de mantıklı olanı seçseydim. Ama aşık olunca gözü kararttım işte .
Duygular değişir, mantık hep aynıdır.
Aynı değilse mantık değildir o duygudur.
0
pati
(18.07.20)
Bir kere kalbimi dinlemiştim tünelin ucu bombok bir yere çıkmıştı. Akıldan şaşmamak gerek.
0
ruhen hastayim ben
(18.07.20)
genelde mantıklı davrandım böyle durumlarda.
mantıklı davranmak çoğu kez risk almamak ve aptalca bir şey yapmamak oluyor.

hayatını yeni yeni yoluna sokmakta olan bekar bir birey olarak artık risk alıyor ve mantıksız olan davranışları da benimsiyor, hatta hayatıma renk katması için mantıklı olmadığını bildiğim halde kalbimin istediğini yaptığım oluyor.
0
biseysorcaktim
(18.07.20)
Pati +1
Zaten biraz mantıklı, tutulacak yeri olan bir şey olsaydı bu soruyu sormazdın. Ya o ya bu olmazdı durum yani.
0
Giovanni Pipitto
(18.07.20)
Karar vermek için birkaç dakikam dahi olsa düşündüğümde mantığımla hareket etmeye çalıştım.

Anlık kararlarda kalbimi dinlediğim, ben bunu nasıl yaptım diye sorduğum oldu.
0
black holes in the sky
(18.07.20)
duygu ve his ayni sey degil mi? bende ayni. duygu ve mantigi soruyorsun sanirim. duygu ve dusunce arasinda bir secim yapmam gerekiyor.

duygu, dusuncenin sonucunda cikan bir sey. dolayisiyla duygu dusuncenin bir parcasi, hatta sonucu. o an hissedilen duygu yerlesik eski dusuncenin urunu olabilir. ve o an kafadan gecen baska bir dusunce- nami diger mantik- baska seyler ortaya atar.

duygu ve mantik ayni sey. ikisi arasi secim yapilmasi bir seyi degistirmez.
0
Leonardo~Da~Vinci
(18.07.20)
Lifetime mantik i sectim.

Ugruna feda ettiklerimden ordu kurarsin.

Ugruna sahip ciktigim yarim bir akla sahibim, baska da birseyimiz yok be bez canta.
0
baldan kaymak
(19.07.20)
ortaya karışık. olduğu kadar.
0
matrix
(19.07.20)
(10)

bu macbook alınır mı?

patronaj
selamlar.macbook'tan hiç ama hiç anlamayan biri olarak bu işin piri olan arkadaşların yardımına muhtacım.uzun süredir yeni MacBook Pro arayışındayım, bugün bir arkadaşım kendi macbookundan bahsetti.şu an benim elimde early 2011 var, çakma pili, çakma şarj aletine rağmen premier'den minecraft'a, gb'l
selamlar.

macbook'tan hiç ama hiç anlamayan biri olarak bu işin piri olan arkadaşların yardımına muhtacım.

uzun süredir yeni MacBook Pro arayışındayım, bugün bir arkadaşım kendi macbookundan bahsetti.

şu an benim elimde early 2011 var, çakma pili, çakma şarj aletine rağmen premier'den minecraft'a, gb'lık keynote sunumlarından cities skylines'a kadar her şeyi yağ gibi çalıştırıyor. ama daha güncel haline getirmek istiyorum.

sürüm 10.151 macOS Catalina.
13 inch retina, early 2015.
2,7 ghz, intel core i5,
8 gb bellek,
intel iris graphics 6100 1536 mb.(ilk defa duydum Inter iris'i, intel hd 3000'den daha mı kötüdür acaba bilmiyorum.)

+ flaş depolama 121 gb. şu an 42'si kullanılabilir ama baya bir kısmı silinir.

pil tam kapasitesi 4310. (2-3 saat gidiyormuş sadece)
devir sayısı 1184.
durumu "kısa sürede değiştirin" (yani alınınca değiştirilmesi gerek)

fiyat 2.000-2.500 arası.
pil büyük masraf olabilir ama.

ek olarak kendisi tasarımcı. yani bilgisayarı hep ağır işlerde kullandı aslında. benim de amacım video editing + adobe dreamveawer ve keynote sunumları. arada da netflix, Minecraft, cities skylines falan sadece.
0
patronaj
(15.07.20)
8 gb bellek video editingte sıkıntı çıkarır gibi geliyor bana. minimum 16 olmalı bu devirde bir makinenin ram'i.
0
blackpen
(15.07.20)
çook eski bence alınmaz.
0
nuisance
(15.07.20)
ssd olsun.
16 gb ram olsun
intel core i7 olsun

macbook pro olsun. pil kotu olsa bile yillarca kullanilabilir. denedim, biliyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.07.20)
Bilgisyardan yana sıkıntı olmaz, pil de hic dert degil de, calistiracagin programın seneye hangi asgari ozellik isteyecegine bak bence de. Blackpen+1
0
her giriste sifresini unutan adam
(15.07.20)
fiyat bedava gibi bişey. alıp pilini değiştirip uzun yıllar kullanabilirsiniz. 2500 liraya 2011 model bile zor alırsınız. evet almışken iyisi olsun derler hep ama bu fiyata da gerçekten alınır.
0
golgi aygıtı
(16.07.20)
video editing’ten kastım çok profesyonel değil aslında. Daha çok slayt show gibi basic şeyler.

Elimdeki çalma pilli 2011’in yapabildiklerini görünce 2015 de çok eski gelmiyor.

10.000’e 0 almak isterdim ama 2.000 dese çok uygun.

Isınmadan yana derdim olabilir en fazla.
0
🌸patronaj
(16.07.20)
2000-2500 arasına macbook alacağına hıyar al daha iyi. kimse düzgün malını 5000-6000 arasına bile satmak varken sana yarı fiyatına vermez.
0
beyaz power ranger
(16.07.20)
bir an ben mi satıyorum acaba diye düşündüm :) aynı özellikte macbook pro'ya sahibim. ben photoshop, illustration, indesign, after effects gibi programları kullanıyorum. ve 5 yıldır da sorunsuz bir şekilde gidiyor. fazla ısınma/ses çıkarma oluyor tabii ama ben harici diske dosyalarımı kaydederek işlerimi yapıyorum. şu ana kadar da fazla ısınmadan dolayı kapanma veya hata verme durumu yaşamadım.

2500 tl teklif verseler satmayı düşünmem zira şu anda yeni macbook pro alsam en az 15bin lira vermem gerekiyor. bence fiyat çok iyi.
0
elektr10
(16.07.20)
9 yıllık bilgisayar almak ve 2500 vermek !!! hiç mantıkl ıdeğil. tavsiyem 2018 den aşağısını alma.
0
x571
(16.07.20)
2-2,5 bana da aşırı ucuz geldi ya, bir sıkıntı yoktur umarım makinada.

mid2012'ler zaten 2,5-4 arası.
0
awareim
(16.07.20)
(3)

Tinder Üyeliğini Çok Ucuza Satan Siteler Guvenilir mi?

pantepember
Selamlar,Tinder Plus ve Gold üyeliklerini çok ucuza (yarısından daha ucuza) satan iki firmaya rastladım: foxngame ve codashop.Firmaları ekşisözlük ve şikayetvar'da araştırdım - ilki çok güvenilir görünüyor, ikincisi ise tam tersi.Sorum şu: Daha önce bu şekilde Tinder üyeliği alıp kullanan var mı? İç
Selamlar,

Tinder Plus ve Gold üyeliklerini çok ucuza (yarısından daha ucuza) satan iki firmaya rastladım: foxngame ve codashop.

Firmaları ekşisözlük ve şikayetvar'da araştırdım - ilki çok güvenilir görünüyor, ikincisi ise tam tersi.

Sorum şu: Daha önce bu şekilde Tinder üyeliği alıp kullanan var mı? İçim rahat bir şekilde satın alabilir miyim?

Ek soru: Bu satışlar yasal mı? Üyelikleri Tinder'dan mı alıyorlar? Yoksa illegal yollardan mı temin ediyorlar?

Güvenilir olduğunu düşündüğüm firmanın gittigidiyor dükkanında indirim kartları getireceği indirimden daha pahalıya satılıyor :-? Mesela 50 TL'lik indirim kodu 60 TL'ye gibi. www.gittigidiyor.com

Kafam epey karıştı.

Adresler:
www.foxngame.com
www.codashop.com

Bir başka firmanın sattığı Tinder epin'inin geçersiz çıktığıyla ilgili bir şikayet: www.sikayetvar.com
0
pantepember
(13.07.20)
Gene iş başa düştü; kendi cevabımı yazıyorum:

Az öne deneme amaçlı 1 haftalık Plus üyeliği aldım. Birkaç dakika içinde e-pin geldi. E-pin denen şey Tinder'ın VIP code'u (yani promo code). Kodu girdim ve Plus üyeliğim hemen başladı.

Bu bir hafta içinde bir sorun yaşamazsam 1 yıllık Gold alacağım.
0
🌸pantepember
(20.07.20)
tinder herkese ayri fiyat mi biciyor? oyle gozukuyor.

bende 1 aylik tinder plus 8 lira.
tinder gold 28 lira gozukuyor.

tinder plus kullanip rus ve tas gibi slav, avrupai erkeklerle yazisiyorum.

ismi gecen siteleri bilmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.07.20)
Leonardo~Da~Vinci Fiyatlar yaşa, cinsiyete ve ülkeye göre değişiyor sanırım.

Benim sorum bu ucuza, hem de çok ucuza satılan üyelikler ile ilgiliydi. Cevabımı şimdilik almış durumdayım.

Ben de lokasyon değiştirme özelliği nedeniyle ücretli üyelik kullanıyorum zaten. Türkiye ile sınırlı kalınca kendimi hapiste hissediyorum.
0
🌸pantepember
(21.07.20)
(11)

Gelecek Kaygısı, Universite, Hayat

undundund
Sevgili arkadaşlar selam, biraz içimi dökmek istedim.Şimdi şöyle. 26 yaşındayım. Herhangi bir üniversite okumadım, AÖF'de önlisans bölümü okuyorum. Oda askerlik tecili için aslında ama bitirmeye karar verdim. Önlisans diplomasını alacağım.Grafik tasarım ve motion animasyon ile ilgileniyorum ve çalış
Sevgili arkadaşlar selam, biraz içimi dökmek istedim.

Şimdi şöyle. 26 yaşındayım. Herhangi bir üniversite okumadım, AÖF'de önlisans bölümü okuyorum. Oda askerlik tecili için aslında ama bitirmeye karar verdim. Önlisans diplomasını alacağım.

Grafik tasarım ve motion animasyon ile ilgileniyorum ve çalışıyorum. Güzel bir maaşım var. Almanca, İngilizce ana dil gibi biliyorum.

Gel gelelim ki bir gelecek kaygım oluşmaya başladı son bir kaç haftadır. Uzun zamandır beraber olduğum bir kız var. Evlenmeyi düşünüyoruz, Türk ama bir Alman vatandaşı kendisi. Planlarımız arasında da bir süre sonra Türkiye dışında bir ülkede yaşamayı düşünüyoruz. Avrupa olur, Amerika olur vs.

Benim gelecek kaygıma gelecek olursak. Sizce bir yerden mezun olmamam, AÖF'den bir önlisans 2 yıllık bölüm mezunu olmam sizce çok mu kötü bir şey? Benim ile aynı durumda olan bir insan evladı var mıdır acaba?

Yurt dışına yerleşmeyi planladığımda bu beni çok kötü etkiler mi sizce? Sürekli karşıma çıkar mı?

Bu saatten sonrada iş hayatımı, yaşamımı bırakıp 4 yıllık fakülte okumak istemiyorum açıkcası. Zor geliyor. Bu zamana kadar doktor, mühendis, avukat olmayacaksan lisans okumanın anlamı yok diye düşündüm hep kendimce ama son haftalarda hep bi gelecek kaygısı oluştu.

Bir bunalımdayım, telefonlara bile çıkamıyorum evde kendi kendimi dinliyorum gereksiz yere.

Sizce ne yapmalı? Gereksiz bir kuruntu mu? Yoksa hayatım bomboş bir hiç mi oluyor?
0
undundund
(12.07.20)
motion animasyon yapıyor ingilizce, almanca ana dilin gibi ise bence herhangi bir kaygının olmaması lazım.

motion animasyon da uzmanlaşacaksan zaten düz bir okul okumanın anlamı da yok.

motion animasyoncular dehşet para kazanıyor eu'da. garip senin takılman bu tür şeylere.
0
duyurukullanıcısı
(12.07.20)
Dgs ile lisans bölümüne yerleşebilirsiniz. Sonra derslerinizi saydırırsanız 4 seneden çok daha kısa sürede okulu bitirirsiniz. Üniversiteye başlayınca da çalıştığınızı belirtlen belgelerle devamsızlık sorunu yaşamazsınız, sınavlarla da geçersiniz.
0
GoodMorningTeacher
(12.07.20)
gereksiz bir kuruntu.

"Grafik tasarım ve motion animasyon ile ilgileniyorum ve çalışıyorum. Güzel bir maaşım var. Almanca, İngilizce ana dil gibi biliyorum."

daha ne istiyorsun? universite okumana gerek yok. universite okumak farz degil, sunnet.
yolun acik, kazancin bol olsun. kafandaki dusunceleri takma. herkeste oluyor bazen.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.07.20)
eğer söylediklerin gerçekte denildiği gibi kaygı duyman gereksiz. üniversite bir genel kültür katar. ama farklı bir alanda çalışıyorsan hukuk okusan çok da faydasını görmeyebilirsin. üzerine yurtdışına çıkacaksan çok iyi bir okula girip kurumsal hayata atılmayacaksan etkisini görmezsin.

ancak görsel sanatlar alanında çalışıp iyi para kazanıyorsan bu kaygıyı duyman garip geldi. diplomanın en az etkili olduğu alanlardan. mutlaka okucam diyorsan görsel iletişim tasarımı bölümüne gir derim. yaptığın işi daha ileri taşırsın.

bir de kız arkadaşın zaten alman vatadaşı ise avrupa'da oturma iznin sorun olmaz. daha ne istyorsun?
0
black mamba
(12.07.20)
bu arada cidden iyiysen blender'da vs portfolyo'nu bana at iş vereyim sana.
ciddi anlamca animasyon üreticisine ihtiyacım var.
0
duyurukullanıcısı
(12.07.20)
Bir iste iyiysen universiteye gerek yok ki, tecruben varmis,
Iki yabanci dili anadilin gibi biliyormussun, hayatindan memnunmussun da.
Uni okumamis olmayi kafaya takmamalisin.
0
kuehles blondes
(12.07.20)
25 yaşında mühendisim. Şimdilik yabancı dil olarak yarım yamalak ingilizce biliyorum. Gereksiz kuruntu yapıyorsun. Ha çok takıntı yapıyorsan ön lisansı bitir nedir yani. Güzel iki dili iyi seviyede biliyorsun ve seni tatmin eden bir işin var. Biraz kendine güvenini düşürmüşsün. Bunun üzerine gitsen daha iyi.
0
mekaniker
(12.07.20)
merhaba,

bence siz çok güzel işler başarmışsınız ama takdir görmemişsiniz. yaptığınız şeylere gıptayla bakacak, "vay be" diyecek çok insan var. ben de okurken vay be dedim hatta.

muhtemelen hayatınızda şimdiye kadar çok takdir edilmediğiniz için sahip olduğunuz bu özelliklerin nasıl değerli şeyler olduğunu bilemediniz.

gelecek kaygısı herkeste var. tıp fakültesi mezunu arkadaşımda da var, yazılımcı arkadaşımda da var. herkeste var. dereceleri farklı elbette.

gelecek kaygısı duyuyor olmak da bir kusur, eksiklik ya da değişik bir şey değil. çok doğal.

fakat elinizdeki özellikle çok takdir edilesi şeyler. ben sizi tebrik ederim gerçekten.
0
levpontryagin
(12.07.20)
tüm güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.

www.netkent.edu.tr
www.georgeorwelluniversity.com

bunlar dolandırıcı mı arkadaşlar bu arada? birde Ingiltere'nin en güzide üniversitesi, Anglia Ruskin Üniversitesi için uzaktan eğitim veren kurumlar var. onlarda mı dolandırıcı acaba? ya da gerçek değil mi?
0
🌸undundund
(13.07.20)
studyacourse.com

şu var birde
0
🌸undundund
(13.07.20)
kardeşim iş yapıp para kazanıyor olman güzel. iki dil biliyor olman güzel. etrafındaki boş sözlere aldırma. yunus emre, hacı bektaşı veli üniversite mi okudu? kendini bir yandan yine geliştirmeye devam et tabi, bırakma fakat diplomaya takma. diplomalı ne eşekler var burada.
0
the last
(13.07.20)
(3)

Google Arama Sonucları

undundund
Google'da adınızı arattığınızda çıkan sonuclar, fotoğraflar sizi rahatsız ediyor mu acaba? Bunu kaldırtma yolu var mıdır, her şeyi denedim ama başaramadım? Sizde bu tarz şeylere takılıyor musunuz acaba?
Google'da adınızı arattığınızda çıkan sonuclar, fotoğraflar sizi rahatsız ediyor mu acaba? Bunu kaldırtma yolu var mıdır, her şeyi denedim ama başaramadım? Sizde bu tarz şeylere takılıyor musunuz acaba?
0
undundund
(11.07.20)
twitter, linkedin, facebook ve instagram'a koyduğum fotoğraflar çıkıyor. benim kendi hür irademle sosyal medyaya yüklediğim fotoğraflar. bunların görülmesinden neden rahatsız olayım ki?

1-beni tanıyan biri biri beni aratıyorsa zaten beni tanıdığı için fotoğraflarımı görmesinde bir sakınca yok, hem zaten beni sosyal medyadan da takip ediyordur.

2- beni tanımayan biri google'dan aratıyorsa, zaten oradan aratınca fotoğrafım çıkmasa bile instagram, linkedin vs bütün hesaplarım çıkıyor, yine görecek zaten.

3- benimle aynı isme sahip başka birini aratıyorsa ben gözüne çarpmam bile, umrunda olmaz.

ismim ha instagram'da aratılsın ha google'da. fark yok. zaten benim fotoğrafımı koyduğum sitelerden sonuçları gösteriyor, başka bir yerden değil.

tekrar soruyorum, neden rahatsız olayım?
0
batlegolas
(11.07.20)
Neden rahatsız etsin,çocukken hepimiz gerizekalıydık.
0
duptıs
(11.07.20)
rahatsiz etmiyor. kimsenin umurunda degilim. bu cok hos bir durum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.07.20)
(9)

tek başına seyahatin olumlu/olumsuz yanları

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
sıralayın desem neler dersiniz sevgi kelebekleri?
sıralayın desem neler dersiniz sevgi kelebekleri?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(08.07.20)
olumlu: kafana estiği gibi hareket edip, istediğin zaman istediğin şeyi yapabilirsin. başkalarının derdi keyfinizi kaçırmaz.

olumsuz: paylaşmak istediğin anlar olduğunda paylaşacak kimsenin olmaması yanında biraz zor bir durum.
0
not sure if serious
(08.07.20)
Olumsuz yanı bence yok.
Olumlu yanları dilediğin kadar müzik dinlemek, kuyruk beklerken göz kulak olmak zorunda olmamak, mesela uçaktan en son inmeyi seviyosan istediğin kadar bekleyebilmek, konuşasın yoksa nemrut bir yol arkadaşı olma gerginliğine düşmeden sus pus tüm yolu manzara izleyerek geçirebilmek... daha binlerce sayarım ama anladın sen bence.
0
megalomaniac
(08.07.20)
olumlu yönler için megalomaniac +1
olumsuz yönler için; tüm ameleliğin sana kalması. elinde kamera, telefon, yemek vs. bir şeyler varken bağcığını bağlamak istiyorsun, şunu azıcık tutar mısın diyecek insan olmayınca benim sinirim bozuluyor "nereme sokayım şimdi bunu" diye. yere koyamıyorsun, başkasından rica edemiyorsun, uyuz oluyorum. benim için kayda değer tek olumsuz yönü bu.
0
Bruce
(08.07.20)
Olumlu yanı rahatlık vs gerçekten cok iyi ama olumsuz yanı bazen gerçekten arkadaşa ihtiyacın oluyor hem acil durumlar için hemde mutluluğu paylaşacak yanında birilerini istiyor insan. Mesela tekne gezisi yapsan tek binmek gruplar içinde bayar, teleferikte bile baydı beni.
0
Topalordek
(08.07.20)
Otel odasi yalnizligi basligi 115 sayfa olmus bu yeterince kanit zaten. Atiyorum Barcelona, Londra bu tarz hareketli sehirlerde tek basina olman koymaz, bir suru turist vardir, cok kulturludur, aktivitesi, muzesi boldur, zaman su gibi akip gecer. Ama ne bileyim baska yerde yerine gore depresyona da girersin, kafede restoranda plajda yan tarafta gruplar, esler ciftler egleniyordur, kahkahalar, muhabbetler. Sen yalniz basina o ortamda bogulacak gibi olursun falan filan
0
neverletyougodown
(08.07.20)
olumlu: kendini izliyorsun. kendinle basbasasin. kendini tanima firsati buluyorsun. yeni insanlarla tanisiyorsun. arkadas havuzunu tazeliyorsun.

olumsuz: yanimda biri olsun, benimle yemek yesin istiyorum. yalniz yiyecek tuketmekten tat almiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(08.07.20)
Birazcık extrovert ve özgüvenli iseniz hiçbir olumsu yanı yok. Covid patlamadan önce 2019 sonunda Turistik bir yurtdışı seyahatine Tek başıma (Başta bolca tereddütle) gittim ve inanılmaz eğlendim. Bir ton yabancı arkadaşım oldu.

İlgilenmeniz gereken kimse yok, sorumlusu olduğunuz kimse yok. Canınız ne isterse yapabilirsiniz. İstediğiniz yere gidebilirsiniz. Ayrıca tek başınıza olunca başka insanlar sizinle tanışmak için çekinmiyor eğer yeni insanlara açıksanız.
0
helena
(08.07.20)
olumlu yönü: "dur şu yapı güzelmiş kafayı sokayım bakayım neymiş" dediğinde yanındakini de kendinle çekmek zorunda kalmamak olabilir

olumsuz yönü: "dur şu yapı güzelmiş kafayı sokayım bakayım neymiş" dediğinde yanında o sevdiğin hoşuna giden yapının seni ne kadar etkilediğini anlatamamak. ekvator'dan gelmiş turist kafilesi dışında mutluluğunu senle paylaşacal kimsenin olmaması olabilir.
0
ala09
(08.07.20)
Olumsuz: soygun gibi kötü durumlarda alternatifsiz kalmak.

@helena haketmişsin ama :)
0
Unde bach canim
(08.07.20)
(6)

Ülkeler neden var? İşlevi nedir?

bugisme
Sb
Sb
0
bugisme
(01.07.20)
Nasıl yani?

Tam olarak neyi merak ediyorsun. Sınırlar neden var mı? Ülkelerin bir işlevi yok. Ülkeler orada duruyor. İnsanların işlevi var. Örneğin o ülkelerin devletleri var. O devletlerin işlevi de ülkenin halkının refah seviyesini en iyiye getirmeye çalışmak. Tabii bu ideal bir anlayışta böyle. Devletlerin çoğu yozlaşmış ve kendi çıkarlarının peşinde koşan insanlar tarafından işgal edilmiş durumda.
0
himmet dayi
(01.07.20)
ABD neden eyaletlere bölündüyse ülkeler de o yüzden var.
0
marlonbranda
(01.07.20)
insan tek başına hayatta kalamıyor, bedensel olarak gücü bir köpeğe bile yetmiyor. ölmesi türünün sona ermesi kaçınılmaz.

insanın hayatta kalabilmesi için alet yapması lazım. insanın alet yapabilmesi için 5-6 kişiye ihtiyacı var. 5-6 kişi bir alet yapabiliyor. her alet için 5-6 kişi düşünürsek 1000 alet için 5000-6000 kişi. bu aletleri kullanacak kişilerde bu kadar olsa (avcılık, ekmek, ilaç vs) 10.000-20.000 kişi eder.

bu kadar aleti yaptın ettin ama dışarda hiç alet yapamayan var. o gelip senin aletini almak istiyor. sende onun aletini almak istiyorsun. önce savaşıyorsun insanlar ölüyor sonra diyorsun ki bu böyle olmaz bunun sonu yok.

burası senin yerin burası benim yerim olsun. kimse kimsenin yerine geçmeyecek. istersen muzdu, çilekti, mangoydu getirirsen karşılığında alet veririm ama geçmek yok. yada geçerken bana soracan? tamam mı?

50.000-60.000 kişi aralarında 10 kişi seçtiler işte bu kim gelsin kim kalsın vs onu yönetmek için.

thats how countries are made dude. you need to protect your tool. otherwise death.
0
duyurukullanıcısı
(01.07.20)
Bunu hissi olarak mülteci ve göçmenler daha iyi bilir. sınır kapısında anlaşılıyor bu sorunun cevabı .
0
Erva
(01.07.20)
Ülke, bir devletin egemenliği altındaki kara, hava ve su parçalarının oluşturduğu bütün. ülke dediğimiz şey devletin etki alanlarını belirleyen bir sınır.

işlevi ise, adalet (yargı, savunma), korunma (ordu,polis vb) vb. ihtiyaçların, hizmetlerin (gıda, tıbbi yardım/bakım, erişim, yol, enerji) belirli kurallar (hukuk, gelenek, din vs.) çerçevesinde sağlanmasını garanti etmek.
0
selam
(01.07.20)
bazen ulkeleri birer sirket olarak goruyorum. kocaman birer sirket. her ulkede yasayan kisiler o ulkenin musterisi (her seyden vergi verirsin).

sirketin belli kulturu ve kurallari olur. ulkelerde bu kultur kurallar otoritelesmistir. kimse bunlari sorgulayamaz, soru dahi soramaz. sorarsa hapse atilir, oldurulur, idam edilir... vs.

neyse, konuya gelirsek; insanlar kendilerini kendilerine karsi guvenceye alma durtusu sonucu ulkeler kurmuslardir. insanlar boylece kendini birbirinden ayirmistir. her yil bu ve benzeri insan icadi ayrimlar yuzunden savaslar olagelmistir. acin karanlik insan tarihi kitaplarina bakin, savassiz bir yil yok. halen savaslar devam ediyor.
bugun bile, birbirimizi oldurmek icin milyarlarca dolar harciyoruz. ve bundan da gayet gurur duyuyoruz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.07.20)
(3)

Onay ihtiyacı

guzellige inancimi sarsan simgeler var
Merhaba nereden başlasam bilemiyorum, sorunum şu ki sürekli annemden onay alma ihtiyacı hissediyorum, Mesela kendi evime çıktım, şu yemeği yap yapılışı çok basit dediğinde sanki ben salağım ve basit olanı yapabilirmişim sadece gibi hissediyorum. Taşınmadan önce bana güveniyor musun diye sormuştum ve
Merhaba nereden başlasam bilemiyorum, sorunum şu ki sürekli annemden onay alma ihtiyacı hissediyorum, Mesela kendi evime çıktım, şu yemeği yap yapılışı çok basit dediğinde sanki ben salağım ve basit olanı yapabilirmişim sadece gibi hissediyorum. Taşınmadan önce bana güveniyor musun diye sormuştum ve annem de güvendiğini söylemişti, aslında her koşulda yanımdadır, küçük şeylerden büyük anlamlar çıkarır oldum. Geçenlerde 12 gibi beni aradı ve uyandın mı diye sordu, kendimi sanki okadar tembelimki bu saatte hala uyuyorsun demiş gibi hissettim. Bu belkide çocukken çok önemsenmediğim içindir bilmiyorum, onun bana inanması acaba kendime olan inancımı mı pekiştiriyor yoksa ben mi çok abartıyorum?
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(30.06.20)
ikiniz de cok abartiyorsunuz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(30.06.20)
birbirini besleyen bir durum olmakla beraber abartıyorsunuz da. ben kendimi yetersiz hissettiğim zaman bu kadar alıngan oluyorum. sizde de yetersiz hissetme durumu varsa sizin için zor olan bir şeyi yapın, o sorumluluğu alın. sonunda başarılı da olsanız başarısız da olsanız bunu yapın. ilk denemede kimse mükemmel değildir. yemek mevzusu olduğu için ondan devam edeceğim atıyorum hamur açın. baklava yapın. hatta bir link bırakıyorum çok basit imkanınız varsa deneyin. herkesin abarttığı zor bir şeyi yapınca basit şeyleri kolaylıkla yapacağınıza dair inancınız oluyor. insan kendine inanmadığı zaman saçma da olsa böyle hissedebiliyor.
www.youtube.com
0
parkerlarin jennifer
(30.06.20)
Aslinda kendiniz soylemissiniz burda: “ Geçenlerde 12 gibi beni aradı ve uyandın mı diye sordu, kendimi sanki okadar tembelimki bu saatte hala uyuyorsun demiş gibi hissettim.”
Annenizin ne dediginden bagimsiz, bunu sizin nasil algiladiginiz onemli; annenize karsi tutumunuzu degistirmeniz lazim. Bu kolay bir sey degil; size boyle hissettirecek her yeni durumda durup, dusunup ondan sonra nasil hissedeceginize karar vermeniz gerekiyor.

Annem bana ‘sana basit yemek tarifi buldum’ dese, ‘kadin benim ne kadar kosturdugumu biliyor, sagolsun beni dusunmus’ derim mesela. Annenizin soyledigi bir seyi baskasindan duydugunuzu dusunun, ayni tepkiyi verir misiniz? Yuksek ihtimalle hayir. Belki annenizden bir sey duydugunuzda bunu bir arkadasiniz soyluyormus diye dusunup hissinizi/tutumunuzu degistirebilirsiniz.
0
mocha
(30.06.20)
(5)

yaşadığımı hissetmiyorum

iste o bendim
Ben yaşadığımı hissetmiyorum.Diyen kişi ne yapmalı ?
Ben yaşadığımı hissetmiyorum.

Diyen kişi ne yapmalı ?
0
iste o bendim
(28.06.20)
Hayatı her yönden zevkine göre aklınca yaşayan ve sonucunda tükenmişlik hissi yaşayan biri ise bunu söyleyen, derin bir acı çekmeli. Acılar da insanı kendine getirir.
Her zaman anti deprasanlarla olmuyor çözüm.
Yaşadığı trafik kazası sonrası bile eskiye oranla hayatı olumlu yönde değişen insanlar var.
0
Erva
(28.06.20)
Dısarı cıksın,dısarı cıksın yürüsün,bisiklet sürsün,kendi başına bir şeyler yapsın,belki bir sahilde sabahlasın,herşeyi düşünüp içselleştirip hayata yavastan karıssın derim.
0
chemnil
(28.06.20)
bir uzmana görünebilir. depersonalizasyon sıkıntılı bir durum. eğer üstünden gelemiyorsa belki de biraz yardıma ihtiyacı vardır.
0
gadasiz
(28.06.20)
Seni o kadar iyi anlıyorum ki! Ben 10 senedir bu durumdayım. Kendimi sözde hayata bağlıycak şeyler yapsam da, sosyalleşsem, kendimi işime versem, sahip olduklarıma şükretsem de içimde çok büyük bi boşluk var ve dolmuyor bi türlü. Ben çözümü beklemekten başka bi şeyde bulamadım. Umudunu kaybetmeden bekle.
0
superfluid
(28.06.20)
yasamaktan kastin nedir?
0
Leonardo~Da~Vinci
(28.06.20)
(6)

Öğrendim kredisi geri ödeme için kredi çekmek mantıklı mı şu an?

nıç
Hazır faizler de düşükken gireyim mi bu topa? kaç kaç nereye kadar... bi gün hesabıma bloke koyulacak diye korkuyorum valla. diğer yandan da yakında yapılandırma affı gibi bir şey gelir diye düşünüyorum okuduğum şeylerden ama not sure. ne dersiniz sayın kredi dostları?
Hazır faizler de düşükken gireyim mi bu topa? kaç kaç nereye kadar... bi gün hesabıma bloke koyulacak diye korkuyorum valla.

diğer yandan da yakında yapılandırma affı gibi bir şey gelir diye düşünüyorum okuduğum şeylerden ama not sure.

ne dersiniz sayın kredi dostları?
0
nıç
(26.06.20)
borç borçla kapatılmaz.
0
benaslinda
(26.06.20)
duzenli ve surekli bir geliriniz yoksa kredi cekmeyin. suruye kanmayin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.06.20)
iyi de zamanında alınmış bir öğrenim kredim var zaten. :) onu geri ödemek için de düzenli gelir gerekiyor.
bir işim var çok şükür ama bu süreçlerde ne olacağı da belli olmaz tabii haklısınız.
0
🌸nıç
(26.06.20)
öğrenim kredisine hep af geliyor da kredi çekersen sıkıntı olur sonra o. öğrenim kredisini çok uzun süreler ödemeyen kişiler var.
0
bohr atom modeli
(26.06.20)
lorne malvo
(26.06.20)
@lorne benim çoktan geldi ödemesi. faiz işliyor kaç yıldır
0
🌸nıç
(26.06.20)
(8)

ikinci el araç fiyatları ne zaman düşer?

sting
sb.
sb.
0
sting
(26.06.20)
fiyatları her gün takip ediyorum. az da olsa düşme eğilimine girdi.
0
delidir yakalayin
(26.06.20)
İki üç hafta içiinde düşer dedi bu işleri yapan bir öğrencim
0
chemnil
(26.06.20)
Düşmez fakat bir süre stabil kalabilir.Bayram’da talep artacağı için pazar hareketlenir satmak isteyen adam direkt verir yazdığı fiyata
0
shredd
(26.06.20)
21 eylül 2020 saat 17:30da düşer
0
Kahir ekseriyet
(26.06.20)
ne zaman sıfır araçta ötv indirimi gelir o zaman düşer. yoksa düşmez.
0
sizofren06
(26.06.20)
Önümüzdeki günlerde %7-10 daha zamlanacak
0
kleider
(26.06.20)
zonbaharda duser diyorum ben.
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.06.20)
Kıyametten birkaç gün önce düşer muhtemelen. Zira bu ülkede araç fiyatının düşmesi kıyamet alameti.
0
yukselen gunes evi
(26.06.20)
(12)

Sevgisizlikle nasıl başa çıkıyorsunuz?

proculianus
ve yalnızlıkla? Etrafta herkes çiftken, ailesini kurmuşken siz yalnız olanlar, sevilmeyenler ve büyük ihtimalle de yalnız ölecek olanlar nasıl başa çıkıyorsunuz bununla? Ben kabullenemiyorum bir türlü. Çok zoruma gidiyor.
ve yalnızlıkla? Etrafta herkes çiftken, ailesini kurmuşken siz yalnız olanlar, sevilmeyenler ve büyük ihtimalle de yalnız ölecek olanlar nasıl başa çıkıyorsunuz bununla? Ben kabullenemiyorum bir türlü. Çok zoruma gidiyor.
0
proculianus
(25.06.20)
aga neden ya? :D yalnızlık neden eziklik, acınacak şey olarak görülüyor? ne güzel kafamızı dinliyoruz işte. olmaması gereken/anlamsız, içi boş bir birliktelik yaşamaktansa yalnız kalıp kafa dinlemek daha mantıklı. insanın illa ilişkisi olmak zorunda değil ki. ben de bunu anlamıyorum, neden illa sevgili yapmak zorundayız? ben de yalnızlığı savunuyorum ,hadi bakalım :D
0
MtKrt
(25.06.20)
ben de çift olabilirdim, ben de aile olabilirdim, denedim olmadı diyor günümü yaşamaya çalışıyorum. karşıma güzel bir insan çıkarsa ne ala, çıkmazsa sağlık olsun.

yalnız ölecek olmak? illaki dört duvar arasında, evde kimse yokken, mutfaktan bir şey alamayacak kadar takatsizken yatakta öleceksin diye bir şey yok. yani bu ihtimali düşünüp kafayı yeme. bir saat sonra başına saksı düşerek de ölebilirsin, akşam balkona çıktığında serseri bir kurşunla da ölebilirsin. yarın kalp krizi geçirip de ölebilirsin. ne zaman ve nasıl olacağı meçhul bir olayın ihtimallerinden biri bu "yalnız ölmek".

hem etrafında on kişi olsa ne olur? sonuçta yok oluyorsun :D
parti sensiz devam edecek.
0
tabudeviren
(25.06.20)
Zaman zaman çok yoğun bu düşüncelere dalıyorum sonra aman yia sağlığım yerinde,annem babam sağlıklı ve sağ deyip işin içinden cıkmaya calısıyorum.
Ama insan bir süre sonra neden ben hep değersiz hisseden,neden karşıma çıkan herkes şöyle böyle,neden ben böyleyime dönüyor akabinde kendini suçlama ve kapanış
0
chemnil
(25.06.20)
yalnızlıkla tek başına olma hâli ve sevgisizlik farklı şeyler.
yanımda olan insanın beni (yeterince) sevmediğini hissedersem hayatımdan çıkartırım çünkü yanındakinin seni sevmemesi insanı yıpratan ve örseleyen bir şey.

tek başına olmak sevgisizlik demek değil ki.
bunu kabullenmeyip sorun haline getirene kadar çözüm bulmak daha mantıklı bence.
sevgili istiyorsanız sevgili bulun, sevgili istemiyorsanız kendinize yetin.
melankoli insanı yoran bir şey.

bir de tabii sevginin ve sevgiden anladığınızın ne olduğu önemli.
insanın yanında birinin olması, hatta birinin aile kurmuş olması sevgiye boğulduğu anlamına gelmiyor.
asıl sorun bu algıda bence.
ondan sonra sırf yalnız kalmamak için sevmediğin ya da seni sevmeyen insanların yanında kalıyorsun.
ilişki değil alışkanlık yaşıyorsun, ömür geçip gidiyor.
bazen insanın kendine olan sevgisi diğer şeylerden daha ağır basabilmeli.
0
blatta hiberna
(25.06.20)
ben başa çıkamıyorum. sevildiğimi hissetmek istiyorum, sevildiğimi hissedersem herşey daha güzel olacakmış gibi geliyor.
0
mrtkp1234
(25.06.20)
Herkes sevmek ve sevilmek ister ama bazen de olmayınca olmuyor. Hem insanın kafası rahat oluyor. İşe daha çok odaklanıyorum, kafamı işle meşgul etmeye çalışıyorum.
0
stejerners
(25.06.20)
sorunda bir suru sey var. her biri icin ayri ayri konusmak gerekiyor.

sevgi, yalnizlik, ciftler-aile, kiyaslama, sevilmemek, yalnizlik, kabullenmemek, zoruna gitmek.

bunlarin her biri hakkinda saatlerce konusulmali ki konu anlasilabilsin. cok yuzeysel yasadigimiz icin kelimeden kelimeye atliyoruz. konudan konuya. kullandigimiz kelimeleri cok ezbere kullaniyoruz. bir yerde durup temiz dusunmuyoruz.
sevgi kelimesi sevgi degil. sevgi; baglilik, arzu ve istek, bilinen sevgi hissi veya kendini ona feda etmek de degil.

soyleyecegim o ki; kafandaki dusuncelerle bogusuyorun. gercek oyle degil. her seyden suphe duy.
0
Leonardo~Da~Vinci
(25.06.20)
4-5 samimi arkadaşım var yalnız değilim, sevgilim yok diye yalnız değilim. şu an yok diye (yaş 28 daha gencim:)) yalnız ölecek değilim.

niye yalnız olduğunuzu sorgulayıp ona göre hamleler yapabilirsiniz.
0
fezagezgini
(25.06.20)
dertsizlikten oluyor bunlar. başında dert olsa sevgisizlik ya da bir eş bulamaman çok da umrunda olmazdı. belli bir yaştan sonra bu duygu gidiyor.
0
false pretension
(25.06.20)
ahiret inancı ile
0
bir soru sorcam
(25.06.20)
Kendimi yalnız hissediyorum ama sevgisiz hissetmiyorum. Ne zaman, nerede, ne şekilde öleceğimi düşünmedim hiç. Evlenir miyim, hayatıma biri girer mi bilmiyorum. Doğru bir ilişki yaşamanın çok kolay olmadığının farkındayım ama ümitsiz de değilim. Bu saydıkların arasında bence en kötüsü sevgisizlik. Ne olursa olsun sevgisiz kalacağımı düşünmedim hiçbir zaman. Ailem var, yaptığım iş diğer insanlarla derin bağlar kurmama imkan veriyor (öğretmenim), sevgisiz kalmam sanırım. Kimse de kalmasın, en acısı o bence.
0
epistemic_regress
(25.06.20)
Şu an yalnız olmam yalnız öleceğim anlamına gelmiyor. Ümitsiz değilim. Ayrıca böyle ekstrem sayılabilecek karamsar düşünceleri olan ve sürekli negatif konuşan insanların sevgili bulamamasına şaşırmıyorum.
0
greendo
(25.06.20)
(4)

El dezenfektanı kokusu

hassou
Metro grossmarketten aldığım El Plus marka dezenfektan aşırı kötü kokuyor, bu haliyle kullanmak mümkün değil. 1 lt’lik aldığım için atmak da istemiyorum. İçindekilerle tepkimeye vs girmeyecek, sadece kokuyu makul düzeye çekebilecek bir çözüm var mıdır? İçeriği: %72 etil alkol, gliserin, saf suhttps
Metro grossmarketten aldığım El Plus marka dezenfektan aşırı kötü kokuyor, bu haliyle kullanmak mümkün değil. 1 lt’lik aldığım için atmak da istemiyorum. İçindekilerle tepkimeye vs girmeyecek, sadece kokuyu makul düzeye çekebilecek bir çözüm var mıdır?

İçeriği: %72 etil alkol, gliserin, saf su

images.app.goo.gl
0
hassou
(25.06.20)
Yapısını bozar mı bilmiyorum ama lavanta yağı damlatılabilir. Kokusunu da bastırır yüksek kokulu oluyor fazla damlatmazsınız yapısını bozacağını düşünmüyorum. Arifoğlunda var. Ben kolay uykuya dalmak için kullanıyorum. Oldukça güzel.
0
Gamzeofficier
(25.06.20)
dezenfektanlar elleri mahvediyor. zamanla mese agacinin kabugu gibi sert oluyor avuc ici. kullanmadan once bunu da aklinizda bulundurun.
0
Leonardo~Da~Vinci
(25.06.20)
piyasada düzgün alkol bulmak zor ve şuan piyasadaki etil alkollerin çoğu ispirto gibi kokuyor, firmaların çoğu alkolü sadece karıştırarak kullandığı için ürünler de berbat kokuda çıkıyor.

Mümkünse etil alkol üreticilerinden alın dezenfektanlarınızı, misal konya şekerin dezenfektanının kokusu normal oluyor.

Kamuspotu: Bu arada herkesin bildiği üzere su ve sabun candır. Mümkünse ellerinizi yıkayın, acil durumda dezenfektan kullanın derim.
0
cursor
(25.06.20)
o el dezenfektanından ben de kullandım ama elime sürmeyi bırakıp dışardan aldığım ürünleri dezenfekte etmek için kullandım. aslında denemedim ama limon yağı damlatsam nasıl olur diye düşünüyordum...
0
false pretension
(25.06.20)
(4)

Amazon.com.tr neden kindle satmıyor?

iddaaci
Nereden alacağız?
Nereden alacağız?
0
iddaaci
(23.06.20)
amazon.com 'dan al.
birçok ürün beraber alınca kargo maliyeti düşüyor.
gümrükten amazon geçiriyor ve kapına geliyor
0
aslindasorunumpsikolojik
(23.06.20)
@aslindasorunumpsikolojik, kindle TR'ye kargolanmiyor ki.
0
influx
(23.06.20)
ben 2 yil once o zamandaki en son papaerwhite modelini n11'den almistim. 500-600 lira gibi bir sey odedim sanirim.

amazon neden satmiyor bilmiyorum. izin ver tahmin edeyim. birincisi, turkiye pazarinin giderleri gelirlerini cikarmiyordur. ikincisi, elektronik cihaz oldugu icin devlet vergileri fiyati sisirebilme ihtimaline dayanarak satmiyor olabilirler.

her iki durumda da turkiye, amazon'un kindle urunu icin cazip bir pazar olmayabilir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.06.20)
Çünkü Türkiye’de e kitap satmıyor. E kitap satmayıp okuyucusunu satmak garip olurdu. Ancak korsan e kitap yükleyebiliyorsunuz şu an.
0
jz
(24.06.20)
(13)

Bir anda tüm keyfiniz kaçtığında...

neden beni sevmedin
Ve hiçbişey yapamayacak kadar da moral olarak çöktüğünde vs ne yapıyorsunuz? Anlatabildim mi bilemiyorum. Yani mesela normal sıradan bir gün, birisi size birşey diyor ve tüm keyfinizi, modunuz vs anında berbat bi hale geliyor.O anlardan birini yaşadım 15 dk kadar önce. Ve dayanamadım ağladım otrudug
Ve hiçbişey yapamayacak kadar da moral olarak çöktüğünde vs ne yapıyorsunuz? Anlatabildim mi bilemiyorum. Yani mesela normal sıradan bir gün, birisi size birşey diyor ve tüm keyfinizi, modunuz vs anında berbat bi hale geliyor.

O anlardan birini yaşadım 15 dk kadar önce. Ve dayanamadım ağladım otrudugum yerde. Allah tan evdeyim, evden çalışıyorum. Müdür bi laf dedi çöktüm adeta.

Düşünüyorum, buna bir çare bulmam lazım. Ofiste de olabilirdim ve ofise dönünce bu çok fazla olacak. Eski kız arkadaşım da orada ve yeni ayrılıkdık. İnanılmaz bir boşluk ve özlem var. Gördükçe modum düşecek biliyorum.

Belki de bundan dolayı bu kadar moralim çöktü bu olayda.

Ama bir çşare bulmalıyım. Yani bu yine tekrarladığonda, nokta atışı gibi beni direk bok gibi bi moda sokmayacak bir yöntem var mı önerebileceğiniz. Hemn şumunyap vs gibi. Tavsiyeleriniz. Tşk ederim.
0
neden beni sevmedin
(23.06.20)
öyle bir durumda sakin kalmaya ve hatanı telafi etmenin yollarını düşünmeye çalış hocam. bugün bu olayı düşünerek geçer ama yarın hiç bir şeyin kalmaz, en azından bende öyle oluyor. iş hayatında bunlar doğal şeyler. özlem mevzularında da yeni hobiler, yeni uğraşlar edin. ilgini başka alanlara yönelt. zamanla o da geçecek.
0
MtKrt
(23.06.20)
Aynı sorundan muzdarip olduğum çok zaman oluyor. Genelde bu tarz insanların dediklerine kulak asmamaya çalışıyorum ama tam anlamı ile başarılı olmak için sallamama sınırına ulaşmanız gerekiyor. Son olarak bunun için yakında iş değiştirmeyi de düşünüyorum.

Ayrıca zaman zaman şöyle de düşünüyorum kimse benden daha değerli değil. Değmeyecek insanlar için kafana taktığın şeyler sağlığına zarar verir, bir yolunu bul ve sallama.
0
kraldan cok kralci
(23.06.20)
Eger is yerinde olsaydiniz isteseniz de cok aglayamazdiniz merak etmeyin. su icip biraz dikkatini dagitacak haber oyun vs bakardiniz 5-10 dk. cokup aglamazdiniz temin ederim

Is yerinde aglamayip servisten iner inmez eve gidene kadar ve evde 6-7 saat araliksiz aglamistim hsjs
0
ala09
(23.06.20)
sanırım senede 1-2 kez böyle çok şiddetli bir kötü hissetme anım oluyor.
ben şöyle başa çıkmayı öğrendim, ne kadar kötü hissedersen hisset o his geçiyor. e madem geçeceğini biliyorum, o zaman çok da dert etmeye gerek yok. yani o anın nadiren başına gelen, gelip geçici bir durum olduğunu o anda idrak edebilmek.

''Müdür bir laf dedi çöktüm adeta'' da çok tanıdık geldi. bekle bakalım ertesi günü. negatif mi gidecek iletişimin yoksa yarın hiçbir şey olmamış gibi devam mı edecek.

üniversiteyken olmuştu. idealist bir profesörün sınavında boş kağıt verdim diye çok sinirlenmişti. en son koridorda ''öğrencilik bu değil'' diye bağırdığını hatırlıyorum. yiyip bitirmiştim kendimi öyle dedi diye. o ara çalışkan değil ama hocalarına saygılı davranmış hep de saygı görmüş bir öğrenciydim. koymuştu. fakat daha sonra çok samimi olduk o profesörle.

bi kere de deli gibi aşık olmuştum birine. ilk ve son kez. kısa bir birliktelikten sonra ayrılınca mahvolmuştum. bütün insanlar çok sönük geliyordu onun yanında. saçmalığa bak. 2 sene falan geçti. yüzünü bile tam hatırlayamıyorum şu an.

yani özetle, o kötü hissetme hali geçiyor. ne başına gelirse gelsin geçiyor.
0
juninho77
(23.06.20)
lafa bakiyorum laf mi diye sonra adama bakiyorum adam mi diye :D
hakliysa, oturup aglayip, sonra da yanlisimi duzeltmeye calisiyorum. ama genelde kisisel bi problemi olan kisilerden laf duydugum icin sallamiyorum.
0
Coma
(23.06.20)
kendi bombok hissettigimde, boyle hissetmeme sebep olan ne olursa olsun, atliyorum motosikletime, takiyorum kulakligi pervasizca gazliyorum. eve tek parca halinde vardiysam moralim duzelmis oluyor.
0
bollocks44
(23.06.20)
ömrümün ne kadar kaldığını bilmediğimi kendime hatırlatarak kendime bunun için üzmeyeceğimi telkin ediyorum. ve o an o problemi çözemeyeceğim kesin ise o dk o problemi düşünerek anımı kötü etmeyeceğimi söylüyorum ( bazen işe yarıyor bazen yaramıyor :(( )
0
kestane gürgen palamut
(23.06.20)
Bence psikolojik olarak bağışıklığın düşmüş, kendini güçsüz hissediyorsun gibi görünüyor. Belki profesyonel yardım almak çok iyi gelebilir. Şu videolara bir göz atmak da iyi gelebilir: www.youtube.com
0
1bir1bir1
(23.06.20)
İs yerinin yAnındaki otelin tuvaletine girip bir saat hickira hickira aglamistim, resepsiyondan geldiler, eger hakliysan, neden agliyorsun, umursuyorsun dediler, haksizsan da insan hata yapar, duzelir.

Burda is yerindeki insanin huyu onemli, ertesi gun hic bir sey olmamis gibi yeniden baslayabiliyor mu? Genel olarak size saygı duyup deger veriyor mu?

Yoksa bu durumlar icin firsat mi kolluyor? Ikıncisinde nihayetinde degstirmek gerekiyor isi, once veya biraz sonra.
0
gunes123
(23.06.20)
hicbir sey yapmiyorum. bu kadar zorlamaya gerek var mi acaba gercekten?

kötü bir anin, kötü oldugunu ve o günün tatsiz gececegini kabul etmek gerekiyor.

tabii ki sozerim, kizarim, eve gidip bir sarap acarim, yuruyuse cikarim, gereksiz uyurum vs. vs... ama en önemlisi o boktan duyguyu ertelemem. yasarim ve biter. ozellikle takintili bir insan olarak, bu degistirmeye calistigim bir durum, boktan durumlari kabul etmece. yoksa daha uzun süren bir huzursuzluk söz konusu oluyor.
0
buf-e kür
(23.06.20)
Mekan değiştiriyorum. Evdeysem evi toplayıp duş alıyorum. İşteysem çıkıp kahve içiyorum.
0
twelfth
(24.06.20)
arkadaslar sana kendinden kacis yollarini onermisler. hep yaptiklari sey zaten.

bu soruyu sorman bile kendinden kacisin bir yolunu bulmak istemendir. kendin hakkinda kafanda bir görüntün var, tum keyfin bu görüntne dayaniyor. biri bu dusunce yiginindan olusan görüntüne bir laf ettiginde keyfin kaciyor.

sana onerim yok. bir sey yap ya da yapma demiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.06.20)
Nefes egzersizleri yapabilirsin.
0
komando kani var bende
(24.06.20)
(9)

Ev alma işleri: fikir danışma

nıç
Eşimin ailesinin birikimiyle bir ev satın almayı planlıyoruz. Ama kriterlerimize göre o fiyata tam anlamıyla içimize sinen bir ev bulamıyoruz. Önümüzdeki sene benim ailem de biraz daha destek olacak. Biz de şuanki ana paramızın üstüne kredi faizleri de düşükken biraz kredi çeksek mi dedik? (300k)Yat
Eşimin ailesinin birikimiyle bir ev satın almayı planlıyoruz. Ama kriterlerimize göre o fiyata tam anlamıyla içimize sinen bir ev bulamıyoruz.
Önümüzdeki sene benim ailem de biraz daha destek olacak.
Biz de şuanki ana paramızın üstüne kredi faizleri de düşükken biraz kredi çeksek mi dedik? (300k)
Yatırım olarak da iyi değerlendirebileceğimiz bir daire bulduk, kredinin büyük kısmını da ona kullanacağız.
Elimizdeki parayı daha da değerlendiriyormuşuz gibi geliyor, geleceğe yatırım gibi.
Ama bir yandan da tüm parayı içinde oturduğumuz gayrimenkule gömmüş olmak korkutuyor.

Kriterleri ve beklentileri azaltıp bütçemize göre mi bir eve çıksak, yoksa yine kredi kullanıp ama çok az kullanıp elimizdeki parayı birikime mi yatırsak?

Edit: en iyisi ben miktarları da belirteyim, net olsun kafa karışıklığım:)
Bütçemiz 750k
Beğendiğimiz ev 1milyon
Çekeceğimiz kredi 300k
Seneye ailemden gelecek destek 150k
0
nıç
(22.06.20)
Az bi kredi al beklentini de az kıs bu fırsat kaçmaz
0
photo85
(22.06.20)
Yani önümüzdeki sene ailenden gelecek para yeterli olacaksa ve kesinse iyi bir ev al ya da 2 tane alıp 1 tanesini yatirimlik dusun.
0
Sellim
(22.06.20)
@sellim çektiğimiz kredinin yarısını karşılayabilecek kadar gelecek. Dubleks bulduk, belki ilerde üst katı kiralarız diye de düşünerek.
0
🌸nıç
(22.06.20)
kredi ile yatirim yapilmasini tavsiye etmiyorum. riskli. ne olacagi belli olmaz.

ana paranizla yatirim yapin veya ev alin, paranizi buyutun derim ben.
0
Leonardo~Da~Vinci
(22.06.20)
Ya 750lik bütçe ile bi tane düzgün ev alın, ya da kredi çekip iki ev alın ya da bütçenizi aşmadan kenara koyacak paranız kalacak kadar para kalacak şekilde ev alın.

Tüm parayı tek eve yatırmak doğru olmuyor.
0
GoodMorningTeacher
(22.06.20)
Bütçenin yeteceği kadar ev almalısın ev için kredi çekme,bütçenin tamamını kullanıp kullanmamak size kalmış.İlla parayı değerlendirelim diyorsan bu altın döviz ise kesinlikle değmez,paranın katlanması lazım ancak şöyle yapabilirsin;500 bin tl lik ev alıp 250bin tl sini değerlendirirsin
0
shredd
(23.06.20)
ister kredi çek ister çekme ama her halükarda ev al. tarihte faizlerin bu kadar düştüğü başka bir dönem olmamıştır sanırım. direk yatırım gözüyle bak. çünkü şimdi almadığın hiç bir şey ilerde daha ucuz olmayacak. son 20 yıldır fiyatı düşen her hangi bir şey bulanmazsın. şuan bir şey alabliyorsan al, çünkü ilerde ah salak kafam diyeceksin. bende 750k'lık bir ev aldım. 5 yıl sonra en az 1 milyon'a elimden çıkaracağım. .
0
omembo
(23.06.20)
Küçük ya da büyük bir ev alın bu dönemde. Gerçekten tarihi bir fırsat olduğuna ben de katılıyorum. Bi tık küçük olsun, bi tık istediğiniz gibi olmasın ama alın gitsin.
0
roket adam
(23.06.20)
Biz bu aldığımız evde oturacağız. 750’ye de istediğimiz gibi olması zor bulmamız baktığımız bölgelerde. 1 milyona bulduğumuz ev de o bölgede gerçekten uygun bir daire diğerlerine kıyasla. Ve istediğimiz zaman satılabilecek bir ev, kusuru yok. Bu yüzden de yatırım olarak düşünüyoruz. Ama içinde oturunca çok da yatırım gibi olmayacak sanki işte :) paranın üstünde oturuyormuşuz gibi geliyor ve borç ödeyerek.
Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum. Diğer yandan biz borca girmesek hayatta biriktiremeyiz o paraları.
0
🌸nıç
(23.06.20)
(5)

Gece boyu bir seyler dinleyerek uyuyan var mi

000000
Sizin de dinledikleriniz ruyanizi sekillendiriyor mu?
Sizin de dinledikleriniz ruyanizi sekillendiriyor mu?
0
000000
(22.06.20)
Kitap ya da podcast dinliyorum mutlaka uyurken. Rüyama hiç girmedi şu ana kadar.
0
peki madem
(22.06.20)
Nadiren Aphex Twin albümü açıp uyuyorum. Uyanana kadar çalmak yerine Spotify'ın zamanlayıcısı ile ayarladığım sürenin sonunda kapanıyor. Rüyama ya da uykuya etkisini ayrımsamadım. Uykuya dalış kısmı için yapıyorum bunu.
0
Etanglement
(22.06.20)
uzun zaman once podcast ve ingilizce sesli kitap acip uyumaya calistim. bir de kus ve nehir sesi gibi selerle de uyudum.

uyku kalitesi cok fazla dusuyor, olumsuz etkileniyor. ben de hemen biraktim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(22.06.20)
hiç etkilemedi rüyalarımı şu ana dek.

bu gece tekrar deneyim bakalım belki o niyetle şekillenir.
şimdi siz deyince bir kurt düşmüş oldu, filizlenir bir kaç saate.
0
biseysorcaktim
(23.06.20)
Zamanlayıcıyı yarım saat ayarlayıp yatıyorum. Çoğu zaman yarım saat içinde uyuyamıyorum ama ikinciye döndüğünde uyumuş oluyorum. Bir etkisini görmedim. Bazen yatarken düşündüğüm şeyler rüyama giriyor, o kadar.
0
black holes in the sky
(23.06.20)
(6)

Bir hocanın üniversitede derslerine girmek için izin istesem?

damba
Merhaba, Yüksek lisansta çalışmak istediğim bir hoca var, onun çalıştığı konulara ilgi duyuyorum ve onunla çalışmak için bulunduğu okula başvuru yapmayı planlıyorum seneye. Ben hocaya e-mail atıp ben şu şu konularla ilgileniyorum, sizin de şu kitaplarınızdan şöyle böyle etkilendim diyip hocayı etkil
Merhaba,

Yüksek lisansta çalışmak istediğim bir hoca var, onun çalıştığı konulara ilgi duyuyorum ve onunla çalışmak için bulunduğu okula başvuru yapmayı planlıyorum seneye.

Ben hocaya e-mail atıp ben şu şu konularla ilgileniyorum, sizin de şu kitaplarınızdan şöyle böyle etkilendim diyip hocayı etkilesem ve derslerine misafir olarak gelmeyi teklif etsem ne olur sizce?

Boğaziçi’nde bu tarz teklifleri kabul ediyordu hocalar genelde, dışardan öğrenci kabul ediyorlardı. Sorun şu ki hoca özel bir üniversitede. Amerikalı, biraz daha relaxtır diye düşünüyorum. Ama özel okul öğrendileri derler mi, biz para veriyoruz dersi alıyoruz, senin ne işin var burda diye?

Sonuçta para verenler o okulun diplomasını alacak, ben almayacağım, belki demezler :)
0
damba
(22.06.20)
Bir iki dersine katılmaksa amac, sorun olmaz.

Ama bu tur e mailleri gormezden gelen, ne olumlu, ne olumsuz yanıt vermeyen hocalar da var. Oyleyse zaten calısmamaniz icin onunla bir neden olur. Ogrencileri ise bu durum, ilgilemdirmez
0
gunes123
(22.06.20)
valla çoğu okulda hoca öğrencilerin hepsini tanımaz mevcut çoksa. mesela bizim 50-60 kişilik derslere gel anlamaz hoca.
0
jelly bear
(22.06.20)
birkac ders icin sorun etmezler. ozel universite olmasi kabul etme ihtimalini artiriyor. ilk abone olan kisiye verilen 1 aylik deneme suresi mantigi oralarda vardir.

ekleme: ozel universiteleri, devlet universitelerinden kat kat daha iyi.
0
Leonardo~Da~Vinci
(22.06.20)
@jelly bear evet tanımıyor diye girebilirim derse tabii ama hem riskli, hocaya ayıp olmaması bakımından hem de güvenlik içeri almıyor öğrenci değilsen çoğu üniversitelerde. Güvenlik sorarsa e-mail cevabını gösteririm diye düşündüm.
0
🌸damba
(22.06.20)
Çoğu hoca kabul ediyor bence sıkıntı olmaz. Arada tek tük aksi tipler çıkıyor öyle biriyle de çalışma yüksekte zaten :D Hoca gel der ama genelde nizamiyeden giriş çıkış iznine pek karışmaz, sen uğraşıp durursun. Sona hoca bi yazı yazar belki verir kapıdaki görevlilere. Ona rağmen kimliği bazen bırakıp girebilirsin bazen sıkıntı çıkarırlar vs. Özetle hoca değil, güvenlik sıkıntı :D
0
superfluid
(23.06.20)
Okula girerken guvenlik anlaminda sikinti yasamazsaniz eger hocanin itirazi olmaz. Diger ogrencilerinde yorum yapma hakki yok onlar kim ki?
0
ala09
(23.06.20)
(7)

Neden halk olarak düzgün yazamıyoruz?

denizgonen
Tamam temel eğitim sistemimizde gerçekten hatalar var. Liseli olup doğru düzgün okuyamayan bile var. Fakat internetin bu derece yaygınlaştığı, metin tabanlı iletişimin sözlü iletişimi geçtiği şu çağda ne oluyor millete?Mesela biraz önce bir avukattan eposta geldi bana. Metin içerisinde yapa bilir mi
Tamam temel eğitim sistemimizde gerçekten hatalar var. Liseli olup doğru düzgün okuyamayan bile var.

Fakat internetin bu derece yaygınlaştığı, metin tabanlı iletişimin sözlü iletişimi geçtiği şu çağda ne oluyor millete?

Mesela biraz önce bir avukattan eposta geldi bana. Metin içerisinde yapa bilir misiniz?'ler varmı?'lar gırla. Yemin ederim düzgün bir cümle yok.

Yani avukat bu. Herhalde en fazla metin okunan bölümlerden biri. Fakat avukat bile böyle yazıyor.

Yok yani eğitimle, cahillikle ilgili değil. Ben mi çok kılım bilmiyorum fakat gündelik hayatta bu beni çok rahatsız ediyor.

Yazmayı bilmiyoruz. Siz ce neden? Bir düşünceniz varmı?
0
denizgonen
(22.06.20)
Bence artık birçok kişi sallamıyor bende dahil, önemli olan anlatmak istediğimi karşı tarafa aktarmak.
0
paramolacak
(22.06.20)
Anadili Türkçe olmayanları hesaba katmıyorum ama biz Türkçe konuşamıyoruz da. Umursamayanlar mutlaka vardır ama durum daha vahim kanımca.
0
allah yazdiysa bozsun
(22.06.20)
Konuşurken çok dikkat etmeye, ağdalı konuşmaya gerek yok. Ama yazarken dilimizi düzgün kullanmak ve hatasız yazmamız lazım.

Hata yapılır, mesela sizin yaptığınız gibi "Siz ce neden?" Ama okuyanı yoracak hatalar ve anlatım bozuklukları yapmak cidden kötü.
0
John Bloor
(22.06.20)
@John bloor bkz.İroni nedir, ne zaman yapılır?

Ben de senin kadar rahatsız oluyorum bu yazım yanlışlarından. Karşıdakinin bilgisine olan güvenim de sarsılıyor. Aksanlı konuşmak gibi bir şey bence bu durum.
Nasıl diksiyon dersi alınıyorsa imla hataları dersi de alınmalı, önemsenmeli.
0
megalomaniac
(22.06.20)
sebepler arasında cehalet de var ama özensizlikten de kaynaklanıyor. kimse işini özenerek, ilgisini ve dikkatini vererek yapmıyor. avukat götünün ucuyla mail yazıyor, emlakçı google'da bir kelimenin doğru yazımına bakmaya üşenerek ilan veriyor, akademisyen bile sırf dergide yayınlanan makale sayısı 1 artsın diye makale yaz(dır)ıyor. imlaya gelene kadar daha büyük bir sorun var. liyakat, işine saygı vs. gibi. insanlarla meslekler doğru eşleşmiyor yani.
0
sir gawain
(22.06.20)
sınıfta kalma yok . öğrenci (kişi) türkçe bilmese bile mezun oluyor . liseye gelip ,hocam , harfleri tanıyom ama birbirine çatamayom diye adam var . buna karşı öğretmenin yapabileceği hiç bir şey yok .

milli eğitim sınıflarda herkes başarılı olsun(kağıt üzerinde )(kanunla zorunlu hale getirildi) istiyor. sen düşük not ver, müdür dönem sonu gelip başına ekşiyor.

sınıfta ders dinlemeyen öğrenciye ,neden dinlemiyorsun dediğinde , canım istemiyor dinlemek zorunda değilim yanıtı alabiliyorsun. sen üniversitede doçentle böyle konuş bakalım kaç yılda bitiyor o okul ?

türkçe öğretmeni,matematik öğretmeni istediği kadar sınıfta bıraksın sene sonu sınıf geçme garantin var .

pek çok şey yazılabilir fakat ana sorun eğitim ve insanlardaki kalite düşüklüğü (düzgün insanların çocukları da düzgün oluyor ).
0
x571
(22.06.20)
yaptigim yazim yanlislari icin bir ton dayak yemisimdir. bu sekilde ogrenince yanlis yapamiyorsun.

yazim yanlisi yapanlar, dayak yemeyen kitle.
0
Leonardo~Da~Vinci
(22.06.20)
(14)

escinsel evlilik - zorunlu askerlik

baldur2
turkiye'de:1- escinsellere, transseksuelleri koruyucu veya onlari ayristirmayi onleyici yasalar cikar? yani resmen devlet tarafindan taninirlar?2- escinsel evlilik ne zaman yasal olur?3- vicdani ret ne zaman yasalasir?4- zorunlu askerlik ne zaman tamamen kalkar. tahminleri alayim.
turkiye'de:
1- escinsellere, transseksuelleri koruyucu veya onlari ayristirmayi onleyici yasalar cikar? yani resmen devlet tarafindan taninirlar?
2- escinsel evlilik ne zaman yasal olur?
3- vicdani ret ne zaman yasalasir?
4- zorunlu askerlik ne zaman tamamen kalkar.

tahminleri alayim.
0
baldur2
(21.06.20)
30 yaşımdayım, bunların hiç birini yaşadığım sürece göreceğimi düşünmüyorum. Özellikle 1 ve 2 için şu an öngörülemeyecek (en azından benim limitli aklımla öngöremediğim) bir şey olması lazım.
0
peki madem
(21.06.20)
1- 7-10 yıl
2- 15-20 yıl
3- 7-10 yıl
4- 15-20 yıl
0
signore
(21.06.20)
1- soruyu anlamadım
2- 40 yıl sonra
3- 30 yıl sonra
4- anca petrol bulunup ülke aşırı zenginleşirse
0
eyeinthesky
(21.06.20)
Maalesef bunların gerçekleşme ihtimali yok bana göre bu şartlarda
0
gazozailacatmauzmani
(21.06.20)
hepsi ennn geç 20-25 sene sonra olur.

Hatta yıllar konusunda signore +1

Bular olmaz diyenler neye göre diyor bilmiyorum ama dünya hızla değişiyor. Türkiye de sonsuza kadar yerinde sayacak değil :d bu yukarıda sayılanlar temel insan hakları ve en aşama aşama gerçekleşecek hepsi işte
0
nundu
(21.06.20)
başörtülü biri başsavcı oldu, kıyamet koptu. eşcinsellerin haklarına daha çok var.
bu bahsettiğim iki grubu dışlayanlar farklı gruplar, ama zihniyet aynı. eşcinsellikte bir de din faktörü var. kutsal dinlerin yasaklamaları söz konusu. bu nedenle ben böyle bir olayı görecek kadar yaşayacağımı düşünmüyorum.

vicdanî ret ise çok daha geç olur bence. çünkü iktidara hangi görüş gelirse gelsin, otoriteyi ve düzeni korumak zorundadır.
0
lovemyself
(21.06.20)
Escinseller askere gidiyor mu? Gey bir arkadaşım durumumu anlatıp askere gitmicem demişti.

4 < 1 < 3 < 2

Bence böyle bir sira ile ilerler. 10ar yıl ara ile.
0
biseysorcaktim
(21.06.20)
1,2 maalesef asla.
3 bunun olasiligi 1 ve 2 olur bu olmaz o derece.
4 10 yil
0
Kittie
(21.06.20)
lovemyself +100000000

5-10 yil arasi tahmin yurutenlerin optimistliginden istiyorum.
belki 50 yil sonra.
0
anais
(21.06.20)
hiçbiri hiçbir zaman
0
ya ben lan neyse
(21.06.20)
tayyipten sonra gelecek hükümet bu yasaları çıkaracaktır. Bundan kaçışı yoktur. Tayyip gitsin bunları değiştirmek 3 sene sürmez.

Her ne kadar son yıllarda sistematik olarak ortadoğululaştırılsak da yönümüzün batıya dönük olduğunu unutmayın. On sene önce ab uyum süreci diye neler neler yapıldı bu ülkede unutmayın. Hem de çok kısa sürede. Hiç olmayacak gibi düşünülen şeyler çok kısa zamanda değiştirildi. Askeri savcılıklar kaldırıldı, habur sınır kapısı mevzuları vs.
0
hepbiarayisicinde
(21.06.20)
Eşcinsel evlilik avrupa'da genelde referandumla getirildi. Hatırladığım kadarıyla İrlanda yüzde 60 ile eşcinsel evliliğe evet dedi. Yine yanlış hatırlamıyorsam bu konu İtalya'da da gündeme geldi ve yüzde 51 ile hayır sonucu çıktı. Avrupa'da bile oranlar birbirine çok yakın. Türkiye'de akp oyları ve taşrada yaşayan muhafazkar kesim düşünüldüğünde böyle bir olayın gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. Hatta bırakın taşradaki insanları, ekşide eğitimli geçinen, şehirli insanlar bile böyle konularda oldukça homofobik tepkiler gösteriyorlar. Kısa süre içerisinde insanların zihniyetinin değişeceğini düşünmüyorum.

Vicdani ret ve profesyonel askerlik konusu ise ülkenin ekonomisi ile alakalı. Şu anki ekonomik durum düşünüldüğünde böyle bir şey yakın zamanda gerçekleşecek gibi görünmüyor. Açıkçası bana kalırsa uzun vadede bile Türkiye profesyonel askerliği, vicdani reti gündemine alacak kadar zengin bir ülke haline gelmeyecek. Ben de diğer bazı yazarlar gibi bahsi geçen hiçbir şeyi yaşarken göreceğimizi düşünmüyorum.
0
stronzo
(21.06.20)
ilk üç için en azından iki yüz yıl daha geçmesi lazım ki o bile yetmez bana göre, 4 biraz zor ama olabilitesi var.
0
selam
(21.06.20)
insanlar homofobik yetistiriliyorlar. okul, din, toplum, medya ve aile heteroseksuel propaganda ile cocuklarin beyinlerini yikiyor. tek normalin bu oldugu dikte ediliyor. oyle bir hale getiriyorlar ki; gercek escinseller bile kendilerinden nefret ediyor, homofobik oluyorlar.

boyle yetistirilen bir ortamda insanlar, buyuyunce politikaci oluyor. ve bunlardan escinselleri tanimalarini istiyoruz.

ilk once insan yetistirmeden baslamak lazim. insanlara ideoloji, din veya propagandalari degil; sadece ve sadece gercekleri ogretmeli.

silah ve savunma sektorune gelirsek; dunya'da her yil insanlar birbirini oldurmek icin milyarlarca dolar harciyor. bunu farkedip goren ulkeler ve bu bilince ulasan ulke insani oldugunda vicdani ret vs. gelir.

sorularinin hicbirine yil tahmini vermiyorum, cunku bir anlami yok.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.06.20)
(6)

kindle kullanıcıları

yet it moves
1)ing-ing ve/veya 2)ing-tur sözlük kullanıyor musunuz? memnun musunuz? kelime hazinesi geniş mi? kobo aura kullanıcısıyım ve sözlükleri vasat. eğer kindle cihazların sözlükleri tatmin ediciyse kindle cihaz almayı düşünüyorum. fikrinizi almak istedim.
1)ing-ing ve/veya 2)ing-tur sözlük kullanıyor musunuz? memnun musunuz? kelime hazinesi geniş mi? kobo aura kullanıcısıyım ve sözlükleri vasat. eğer kindle cihazların sözlükleri tatmin ediciyse kindle cihaz almayı düşünüyorum. fikrinizi almak istedim.
0
yet it moves
(20.06.20)
koboya dışarıdan bir çok sözlük indirip kurabiliyorsun google dan bir arat istersen, birkaç tane deneyip memnun kaldığımı kullanmaya devam etmiştim
0
freebird5406_2
(20.06.20)
sanırım bunun için koreader yüklemek gerekiyor cihaza. kurmayı denendim ama başaramadım. tabi eğer kastettiğiniz stardict sözlükleriyse
0
🌸yet it moves
(20.06.20)
herhangi bir root, koreader işlemi yapmadan çeşit çeşit eng-tur, eng-eng sözlüklr denediğimi hatırlıyorum
0
freebird5406_2
(20.06.20)
ben de kobo kullanıyorum. genel olarak kindle'dan daha iyiler zaten. sözlük için de babylon'un sözlüğünü bulmuştum internetten. onu kurdum. gayet çalışıyor.
0
do you remember me
(20.06.20)
kindle kullanicisiyim. sarji cok cabuk bitiyor. bu konuda hic mutlu degilim.

kindle'a diledigin sozlugu yukeleyebilirsin. ben merriam-webster yukledim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.06.20)
kindle pw2 kullanıyorum. iki adet ing-ing sözlük var içinde. memnunum diyebilirim. ing-tr sözlük ise kullanmıyorum. yüklemesi ve kullanımı biraz sıkıntılı anladığım kadarıyla.
0
sanat guresi
(20.06.20)
(8)

2. El araç fiyatları neden bu kadar yükseldi?

cosmicgadin
Kafayı yemişler ya, 20 bin lira falan fark var. Araç da lazım napsak ya? Bu fiyatlar bi kere yükseldi diye kalır mı böyle, yoksa seneye düşebilir mi mesela? Şimdi alıp sonra zarar etmek de var.
Kafayı yemişler ya, 20 bin lira falan fark var. Araç da lazım napsak ya? Bu fiyatlar bi kere yükseldi diye kalır mı böyle, yoksa seneye düşebilir mi mesela? Şimdi alıp sonra zarar etmek de var.
0
cosmicgadin
(20.06.20)
30 yıldır bu ülkede yaşıyorum, uzun vadede bir şeyin ucuzladığına şimdiye kadar şahit olmadım.
0
glore
(20.06.20)
çünkü birinci el fiyatları yükseldi :)

şu fiyatlar varken ikinci el almak pek cazip değil. neredeyse sıfır fiyatında.
0
tabudeviren
(20.06.20)
0 arac girmiyor ülkeye. Devlet istemiyor. 0 araç sıralarında hep galeriler var zaten. O yüzden düşme ihtimali yok bundan sonra.

4-5 sene önce 0 fiyatı 30 bin lira olan symbol bile 150 bin olmus.

Rezalet.

Hadi arabası olanın da arabasının fiyatı yükseldi. Açığı kapatabiliyor. Ama gençler şu şartlarda nasıl araba alsın? Gençliğe gerçekten sadece gençliklerini değil, bir ömür borçlular.

ABD de 16 yaşında çocuk arabaya binebiliyor. Bizim o tarz bir araç için 20kyi cepten çıkarmamız lazım. Asgari ücret 2300 lira. Gerisini siz hesaplayın.
0
westblack
(20.06.20)
Ya sanki Almanya ya da Amerika gibi ekonomisi gelişmiş bir ülkeyiz de, hala kendimizi bu ülkelerle kıyaslıyoruz. Birçok açıdan bataklığın içindeyken, neden araba alamıyoruzun cevabını çok da ilginç yerlerde aramayın. Şunun şurasında daha iyi bir hayat için birçok kişinin terk etmek istediği bir ülkede yaşıyoruz. Üç maaşla araba almayı beklemenin gerçekçi bir yanı yok. Türkiye Avrupa'nın ve dünyanın ucuz iş gücü sağlayan ülkelerinden. Kendinizi kıyaslacaksanız Vietnem ile falan kıyaslayın. Onlar motosiklete biniyor, siz de bineceksiniz bu gidişle.

blog.traveloka.com
0
synesthesia
(20.06.20)
- sifir aracta stok sorunu var.

- dusuk faizli krediler talebe benzin doktu.

yaz boyunca fiyatlar artmaya devam edecek. ytd
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.06.20)
güzel ve doğru cevaplar verilmiş ama bir şey de ben ekleyeyim, insanımız mal ulan mal. cebine aylık 3-4 bin giren hemen araba ilanlarına bakmaya çalışıyor. lan bu devirde 3-4 bin sabit gelirle(ki özel sektörde ne kadar sabit denirse) araba kredisine mi girilir?

hadi onu geçtim somut örnek vereyim, iş yerinde temizlik çay kahve yapan kadının kocası kapıcı işten çıkarıldı işsiz geziyor. kocası işten çıkartıldığında arabalarını sattılar(eski megane) 4 boğaz var evde kadın asgari alıyor, adam(galiba) işe girmiş şimdi tekrar araba kredisine giriyolar. böyle insanlar olduğu sürece fiyatlar da düşmez.

markette rafta 3 lira yazan ürün kasada 3,5 çıkınca ortalığı ayağa kaldıran "beyaz yaka" 2 ayda 20k fiyatı artan arabaya da satıcısına da laf etmiyor basıyor krediyi alıyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.06.20)
Leonardo +1

Proletarier de fena halde haklı.

Ben de bu milleti anlayamiyorum. Cebine asgari ucret giren araba bakmaya basliyor. Kendi adima aylik gelirim epey iyi ama hala aylardir dusundugum araci alamadim, neden cunku ben baktikca fiyatlar ucuyor.

Var olanla yetinip ayagimi yerden kesiyor yeted iste diyorum.

Talebi yaratan, fiyati ucuran arkadaslar da bogazindan cocugunun nafakasindan kesip caka satmaya devam etsin. Bu denli talep oldukca fiyatlar zor iner.
0
msb
(20.06.20)
2019 nisan sonu 187 bin tl ye aldığım kia sportage suv şu an 297 bin tl fıkra bu kadar.
0
jamswety
(20.06.20)
(23)

gök gürültüsü ve şimşekten korkuyor musunuz?

sorucu1
merhaba, sorum başlıkta. kaç yaşıma geldim hala çekiniyorum ya.
merhaba, sorum başlıkta. kaç yaşıma geldim hala çekiniyorum ya.
0
sorucu1
(20.06.20)
hayır ama bazen gök gürleyeceğini bildiğim halde irkildiğim oluyor.
0
sutlu nescafe
(20.06.20)
Bayılıyoruz biz evcek (kedi dahil). Bol şimşekli gök gürültülü havalarda camı perdeyi açıp pencerenin önüne diziliyoruz.
0
kobuzchu kiz
(20.06.20)
İstanbul'da, evdeyken seviyorum. disaridayken biraz rahatsız oluyorum.

köyde dağda yürüyüş/piknik yaparken hava kapanır ve gök gürlerse aklım çıkıyor. çıldırıyorum.
0
tabudeviren
(20.06.20)
çok hoşuma gidiyo.
0
spirit crusher
(20.06.20)
Küçükken korkmazdım. Neden bilmem 12-15 yaş aralığında çok korktum. Artık yalnız olsam dahi korkmuyorum.
0
black holes in the sky
(20.06.20)
ya nasıl korkmuyorsunuz bana da anlatın. bu korkumu yenemez miyim?
0
🌸sorucu1
(20.06.20)
tekirdağ'dayım, bugün sizin yaşadığınızı dün yaşadık. ilk şimşekte öyle irkilip kasıldım ki boynum tutuldu, hala düzelmedi.

eksisozluk.com
@cesario, erkeğim.
0
bruges
(20.06.20)
Korkmuyorum.

Yağmur, gök gürültüsü, şimşek, yıldırım gibi doğa olayları bana her zaman huzur vermiştir.
0
hayirsiz
(20.06.20)
Bana degisik bi guven duygusu veriyor...
0
msb
(20.06.20)
Yalnızsam korkuyorum biraz, bir yandan da seviyorum gibi
0
aquarium
(20.06.20)
korkmuyorum
0
paramolacak
(20.06.20)
korkmuyorum ve çok seviyorum.
gök gürültüsü ve şimşekli havalarda oturup izlerim bir süre.
0
attirmayin makedonun kafasini
(20.06.20)
ben korkmuyorum.

soyle dusun; neden korkalim ki? yagmur ve kar gibi normal bir doga olayi.

gecen ay mi ne, istanbul'da felaket sekilde gok gurlemisti defalarca. cami acip seyrettim, video cektim. cok guzel bence de. yalnizdim o zaman.

ha gecen gun evde 3 kisiydik, boslugums geldi birden bi simsek cakti irkildik hepimiz ama sonra gecti gitti alistik.
0
batlegolas
(20.06.20)
Aksine, aşşşşırı hoşuma gidiyor. Şöyle full ses gümmm diye bi gök gürleyince o kadar mutlu oluyorum ki. Açık ara en sevdiğim doğa olayı gök gürültüsü. Bayılıyorum yaa off hayal ettim şimdi mutlu oldum :)
0
nundu
(20.06.20)
ben çok seviyorum. yağmur ve gök gürültüsü tüm sesleri bastırır, doğanın renkleri dahil her şeyi temizler ve güzelleştirir. yağmurlu havada güven veren birisiyle çadırda kal, sen de seversin bence.
0
hasmetizm 2046
(20.06.20)
Gök gürültüsünün ürkütücü bir tarafı var ama bence ikisi de daha çok heyecan verici olaylar. Özellikle gece vakti şimşek çakması çok güzel.
0
alfred
(20.06.20)
korkmuyorum. şehirlere yıldırım düşmesi mümkün değil. neden korkayım
0
dafuq
(20.06.20)
korku degil bu. dogal bir tepki. vucut kendisinin tehlikede oldugunu dusunup irkiliyor. kendini korumak istiyor.

cekinmen gok gurlemesi kadar dogal bir sey.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.06.20)
evdeysem korkmam hoşuma gider. dışarıdaysam üstüme düşecek diye ödüm kopar :D
0
theseachange
(20.06.20)
@dafuq, nasıl mümkün değil abi? yıldıırım düşmesi olayı gerçekten beni benden alıyor. çocukluğumdan beri korkuyorum ben.
0
🌸sorucu1
(21.06.20)
korkunun sebebi yıldırım düşmesi ise yukarıda dediğim gibi şehirlerde mümkün değil. her yer paratoner ve paratoner görevi gören şeylerle dolu. köyde olsan anlarım da şehire yıldırım düşmez.
0
dafuq
(21.06.20)
@dafuq, hocam mesela mahalle aralarındaki her binada paratoner yok. çevresinde okul falan varsa oralarda var. paratoner varsa sorun yok mudur diyorsun?
0
🌸sorucu1
(21.06.20)
hayır, hatta mısırımızı alıp bekliyoruz, gök gürültüsünün ve şimşeğin bol görüldüğü bir yerde yaşıyorum, seviyorum ben.
0
buf-e kür
(21.06.20)
(11)

İnsanlar neden çok ön yargılı?

senolll
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bi
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.
Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bir de bu ön yargıları kırmak epey zor bence. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Teşekkürler
0
senolll
(15.06.20)
açılın önyargılı geldi. önyargılı olma seviyeme örnek: "bu yenmez" önyargım olduğu için brokoli yemiyordum birkaç sene öncesine kadar. son birkaç senedir önyargılarımı kırmak için çaba gösteriyorum. ciddi ciddi kendime hedef koydum (sırf yemek konusunda değil tabi). neyse sonuç olarak sana katılıyorum. önyargılı olmak yanlıştır. önyargılarınızı kırın.
0
pati
(15.06.20)
tamamen fakirlikten geliyor. bu ülkedeki sorunların yüzde 80'i ekonomik mutsuzluk nedeniyle oluyor.
0
ayseee
(15.06.20)
Hayattaki tercihlerimizin ve bize dayatılan düşüncelerin yıllar içinde oluşturduğu sertleşmiş bir kayaya benzetiyorum ben önyargıları. O yüzden onları kırmak zor bence de. Ben de bazı konularda önyargılı olduğumu düşünürüm ve kendime kızarım. Çünkü önyargılı olmak gerçeklerin üzerini örtüyor çoğu zaman.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(15.06.20)
@üğpoıuy tümevarıma katılmıyorum. yüzlerce örnek var beklenenden, inanılandan farklı sonuçlar veren. Ancak insanlara o imkan verilmezse nereden bilenecek ki? önyargılı olmak, yargısız infaz yapmak, bu kötüdür demek bence aşılması gereken şeyler.
0
🌸senolll
(15.06.20)
bunu insana yine insanin kendisi ogretti. okul, toplum, aile, sosyal ortam insani onyargili yetistirdi. cunku bunlar (okul, toplum, aile, sosyal ortam) da onyargili. kendinde olani, cocuklarina aktardilar. cunku bu onyargilara sahip olunca daha guvenli bir hayat yasadiklarini dusunuyorlar. ancak, ortada kocaman bir catisma yarattiklarinin farkinda degiller.

onyargi nedir? bir kisi ve topluluk veya sey hakkinda, beyinde beslenip islenmis imgenin/portrenin varolmasidir. her ne zaman kafanizdaki bu portreyi yikarsaniz, o zaman onyargisiz bir sekilde yasama devam edebilirsiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.06.20)
her şey ön yargı olmayabilir.
ön yargıyla deneyimi karıştırmamak lazım bence.

bazı insan var, kapasitesi belli, hem genetik hem çevresel faktörler nedeniyle bir seviyede kalıyor ve belirli ön yargılar oluşturuyor.
ırkçılık, kapalılık, hayata karşı kronik umutsuz olarak kendini koruma mekanizması geliştirme, vizyonsuzluk vb. bunlara örnek teşkil edebilir.

ama bir de deneyim var.
bunlar da bazı konularda insana gerçekten zamandan tasarruf etmekte yardımcı oluyor.
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor gerçekten.
bu söylediğim tabii daha çok kişisel meselelerde geçerli ama bunların toplumsal yansımaları da var.
ama işte karıştırmamak lazım.

karıştırmamanın da en iyi yollarından biri şu bence...
genelde ön yargılar mantıksız ve daha faza insanın benimsediği şeyler oluyor.
ama deneyim genelde bu ön yargılara ters düştüğü için aradan ayırt etmek kolaylaşabiliyor.

ama biz bence toplum olarak deneyimle ön yargıyı ayıramadığımız bir noktadayız.
olayları iyi analiz edemiyoruz, muhakememiz çok zayıf.
biri iki örnek veriyor, verdiği iki örneğin birbiriyle alakası yok.
detayları iyi inceleyemiyoruz.
dolayısıyla deneyime önem vermeyen, sürekli ön yargılarla hareket eden bir toplum halini alıyoruz.

zaten eğitimin toplumdaki önemi de buradan geliyor bence.
çünkü eğitim vizyonu ve muhakeme kapasitesini arttıran bir şey.
muhakeme olmazsa, deneyim anlaşılmaz.
hem başkasının deneyimini inceleyip zaman kazanamazsın, hem de kendi deneyimlerinden ders alamazsın.

en kötü yanı da, bir konuda deneyime dayalı yorum yaptığın zaman ön yargılı kabul edilmek ya da söylemek istediğinin anlaşılmaması.
ve bu anlaşılmama halinin de aslında ön yargıyla ilgili olması.
yani "böyle diyorsan ön yargılısın" demek de bir ön yargı ve gelişmeyi durduran bir şey.
elmalarla armutlar çok karıştı artık.
0
blatta hiberna
(15.06.20)
önyargılı olmayayım da gaspa ve tecavüze uğrayıp öldürüleyim. önyargılı olmak her zaman kötü bir şey değildir, yaşayarak bu yargıları ediniyoruz.
0
anais
(15.06.20)
Yani insanlarda belli profiller belli davranışları uygulamaya meyilli oluyor. Mesela istisnalar hariç bazı siyasi partileri destekleyenleri çok net anlayabiliyorum. İçine kapanık yaşayan toplumlar birbirinin kopyası olan insanlar yaratıyor. Mesela siyahilerin yaşadığı bir mahallede doğan birini ilk fırsatta kendilerine uygulanan ırkçılık davranışlarını anlatıyorlar. Yada bizim burada meşhur bir mahalle var. Şimdi orada doğan bir bebe ya müthiş Zeki ve şanslı olup kendini kurtaracak yada babasına benzeyip suça bulaşacak genelde 2. Si oluyor.

Bireysel Önyargı o kadar kötü değil bence ama bir devlet kurumuna işe alımda aynı şartlardaki insanlardan siyahi olanları elersen yada ikametgah adresine bakıp üstte anlattığım mahalleden olduğunu anlayıp onu elersen o zaman önyargı kötüye kullanılmış oluyor.
0
infernalcadre
(15.06.20)
önyargı hayat kurtarır, önemli olan bunu gizleyebilmek. sırf laf olsun diye önyargıya sahip olmak denyoluktan başka bir şey değil orası ayrı.
0
bohr atom modeli
(15.06.20)
Önyargılı olmak daha kolay çünkü. Araştırmaya, detaylı düşünmeye, analiz etmeye gerek kalmıyor. Bir de düşünme şeklimiz sınıflandırmaya meyilli. Evrimsel açıdan şu bitki iyi, bu hayvan tehlikeli şeklinde kodlamaya alışmışız.
0
the coon
(15.06.20)
Sanırım bu önyargıdan kurtulmak için önyargılı davrandığın her konunun tam tersi çıkması lazım ki,vay be diyebilesin,ama genelde aynısı cıkıyor ilginç
0
chemnil
(15.06.20)
(7)

patronun dümdüz yalan söyle demesi

duyurukullanıcısı
bir iş var yapmadık yani patron yapmadı, yap dedim takip et dedim etmedi. işin temmuz sonuna kadar bitmesi lazımdı. benim sorumluluğumda da değil iş ama firmanın işi sonuçta ben oldu olmadı diyecek kişiyim.patron şimdi diyor ki temmuz sonu kontrole gelcek olan adamı başka bir firmaya götürelim orada
bir iş var yapmadık yani patron yapmadı, yap dedim takip et dedim etmedi. işin temmuz sonuna kadar bitmesi lazımdı. benim sorumluluğumda da değil iş ama firmanın işi sonuçta ben oldu olmadı diyecek kişiyim.

patron şimdi diyor ki temmuz sonu kontrole gelcek olan adamı başka bir firmaya götürelim orada bizim yapacağımız işin aynısı var gösterelim sende anlat şöyle yaptık böyle yaptık falan diye.

adam yerse yer, yoksa zaten yapılmadı iş.

beni hali ile stress bastı. hayır desem patron ekşiyecek evet desem yalan söylemiş olucam + adam beni yalancı olarak tanıyacak belki sağda solda öyle anlatıcak.

ne yapmalı? piyasa malum. istifa, başka iş bulmak falan filan yalan.
0
duyurukullanıcısı
(14.06.20)
Maskeni tak işini yap düzen bu
0
olaylar olaylar
(14.06.20)
o firmada sunum bitince 'onunuzde kiyaslayacaginiz bir örnek olsun diye buraya geldik, isterseniz bizim firmaya da gidelim ama yorulmussunuzdur, hayır hayır valla yorulmussunuz bakın gözlerinizin feri sonmus" şeklinde ikilemde bırakarak hem davet ve teklif ediyormuş gibi yapıp hem de bir yandan gelmemesini sağlayacak türden konuşmaya çalışın.

hem patron da gerilir böyle konularda çekinir belki sizden sonra olursa böyle bir şey, dolaylı olarak gözdağı vermiş olursunuz :)
0
encokbenisevinnolur
(15.06.20)
patron biraz delikanlı olsun ve doğruyu söylesin.

istediğin şey bu ahlaksız davranışa onay vermemiz ise kusura bakma ben veremeyeceğim.

keşke sadece adam seni yalancı olarak tanısa olay çok basit olurdu. kendine ben bu yalanı söyleyecek kadar nasıl alçaldım yahu demeyecek misin?

öteki taraftan da eğer bu yalanı söylemezsen işinden olacağını düşünüyorsan bunun günahı sana yazılmaz. rahat ol.

birinin önerdiği gibi patronu ispiyonlarsan da işini kaybedebilirsin. böyle öneri de görmedim yani hayatımda. evlilikte ve iş hayatında eşinin ve firmanın sonuna kadar arkasında duracaksın. firmasını satan adamı ben silerim.

o yüzden önerim patron farklı bir açıklama bulsun olacaktı aslında. sonuçta delikanlı olup bu iş yetişmedi ama ağustosa yetişecek demek çok zor değil. bana yalan söyleyen firmayla ben bir daha asla iş yapmadım ve patronuma sadece bunu söylediğimde bile o firmayı kara listeye almayı onayladı. bir de bu tarafı var işin.
0
ozdek
(15.06.20)
ben böyle işlerden pek anlamıyorum. yuvarlak yuvarlak bir iş vardı falan yazıyorsunuz, kafam basmıyor. ya olay örgüsünde bir saçmalık var, ya eksik anlatıyorsunuz, ya da ben anlamıyorum gerçekten.

şirketinize verilmiş bir iş var, yapmanız gerekiyor ama yapmamışsınız. sorunuzdan anladığım kadarıyla yapmayı da düşünmüyorsunuz. müşteriyi aynı işi yapmış başka firmaya götürüp onun işini kendiniz yapmış gibi tanıtacaksınız. sorunuzdan bunu anladım.

e adam işini isteyince ne olacak? ehehe git ordan al mı diyeceksiniz? oradan alıp getirip kendiniz mi vereceksiniz? öteki firmaya gidip "yav senin şu işi benim yollayacağım adama benimmiş gibi sat" mı diyeceksiniz?

başka firmaya gidip yalan söylemek işin kolayı. nasıl satacaksınız yav?

işi yapmaya niyetiniz yoksa gidip o firmadan alın getirin o iş neyse artık, ne olduğunu söylemeyip "bir iş" diye tanımlayınca benim aklıma üretilecek bir mal geliyor, alın getirin onu, kendiniz üretmiş gibi satın adama. yerse kendi dükkanınızda yesin. başka firmaya götürüp yalan söylemek nasıl olacak?
0
kibritsuyu
(15.06.20)
@kibrit,

anladığın gibi olay.

senin düşündüğün şeyleri patron düşünmüyor. sen düşünüyorsun ben düşünüyorum. patron günü kurtarma derdinde.

adamı başka firmaya götürdük adamların yaptığı şeyi biz yaptık diye anlattık yedirdik adama diyelim. adam bana da aynını yapın derse çok yoğunuz 6 aya yaparız diyecek patron. eminim yani.

bizim firmaya getiremiyoruz çünkü halen çalışıyor alet orada.
0
🌸duyurukullanıcısı
(15.06.20)
bu zihniyetten sakat tipler nasil patron oluyor anlamiyorum. ben boyle bir kurumda katiyen calismam.

yalan yalani dogurur. is beklenmedik sonuclara yol acabilir. tavsiyem, yalan soyleme isini yapma. baska bir yerde is bulursan oraya gec.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.06.20)
Godfather'da vardı, Michael Corleone Las Vegas'ta kumarhane işiyle ilgili bir görüşmeye gidecekti. Karşı taraf, (ki içlerinden birisi kardeşi Fredo Corleone) Moe Green bu görüşme öncesinde Michael'ı ısrarla yemeğe oturtma, içki ve kadınlarla rahatlamasını sağlamaya çalışmaktaydı ancak Don Michael bunu reddederek konuyu doğrudan iş görüşmelerine getirtti. Şayet gevşeseydi ve ortama uysaydı bu onun kararlarını etkileyecek ve dezavantajlı duruma düşmesine sebep olabilecekti.

İşte sizin yapmanız gereken de tam olarak bu. Görüşme öncesinde güzel tasarlanmış bir ortam, işe başlamadan önce müşterinizin gönlünü hoş etmek ve keyfini çıkarmasını sağlamak. Ondan sonra ister başka fabrikaya götürürsünüz isterseniz deniz kenarına. Orası size kalmış.

Consigliere Burka
0
burka
(15.06.20)
(11)

evlilik meselesi

kelepir
arkadaşlar merhaba, şimdi sözlükte gördüm adam 10 gün evli kalmış 31 yıldır nafaka ödüyormuş. adaletli olmadığı aşikar. şunu anlarım 20 yaşında bakire(bunu toplumsal ve mahkeme huzurunda bir karşılığı olduğu için yazıyorum) bir kızla evlenirsin 10-15 evli kalırsın sonra sıkılıp başkalarıyla gezmeye
arkadaşlar merhaba, şimdi sözlükte gördüm adam 10 gün evli kalmış 31 yıldır nafaka ödüyormuş. adaletli olmadığı aşikar. şunu anlarım 20 yaşında bakire(bunu toplumsal ve mahkeme huzurunda bir karşılığı olduğu için yazıyorum) bir kızla evlenirsin 10-15 evli kalırsın sonra sıkılıp başkalarıyla gezmeye başlarsın ve sosyoekonomik olarak kızı zorlu bir şartlarda bırakıyorsan ömür boyu ödesin adam nafakayı hatta öldükten sonra da ödesin :) ama kendimden örnek veriyorum benim gibi çalışan beyaz yaka bir hanımla evlendim diyelim. 30 yaşında daha önce ilişkileri olmuş plaza çalışanı upper intermediate beyaz türk bir hanım. 1-2 yıl evli kaldık sonra boşanıyoruz. kız herhangi bir mahalle baskısına uğramayacak o da ben de hayatımıza rahat bir şekilde devam edebileceğiz bulunduğumuz ortamlarda. yine de mahkeme bana da ömrümün sonuna kadar nafaka yazacak mı? öyleyse erkekler için ya da en azından benim için mantıklı bir karar değil. kadınlar ilk başta nafaka istemeseler bile avukatın veya ailesinin bastırmasıyla nafaka istiyorlar gibi geliyor bana. sizin fikriniz nedir ?
0
kelepir
(14.06.20)
Esas mesele evlenince alınan mallar %50 bölüşülüyor boşanma sürecinde. Sen araba aldın diyelim, yarısı gitti. Ev aldın, yarısı gitti vb. Bunun için öncesinde sözleşme yapabiliyorsun.

Nafaka için ise sözleşme yok. Her türlü almak isterse alıyor.
0
kickboxer
(14.06.20)
evlenecegin insana da bagli aslinda ve tabii ki bosanma nedenine. yani oyle her kadin hazirda bosanalim da nafakaya baglanayim diye beklemiyor sonucta. ama sen kadini aldatmissindir eziyet etmissindir kadin da kinlenmistir dusebilir nafakanin pesine. ama ikiniz de anlasip bosanmak istemissinizdir, zaten makul insanlarsinizdir. el sıkışıp ayrilirsiniz filan o durumda nafaka odenmez de zaten. ilk onune gelenle dusunmeden evlenirsen risk tabii. dogru duzgun tanidiktan sonra evlenmek de bosanmak da dert olmuyor.
0
in vino veritas
(14.06.20)
çalışan kadın yoksulluğa düşmüyorsa neden nafaka bağlansın? hukukçular aydınlatır. aldatma varsa zaten tazminat alır.
0
anais
(14.06.20)
ortak edinilen malların yarısı gidiyor mantıklı ama mesela evlenmeden önce araban var 200 lira sonra satıp 5 koyup 205 bej rengini alıyorsunuz. boşanırken hop arabanın yarısı gitti hakim 2 saat hesap yapmıyordur ruhsattaki tarih evlilik öncesi mi sonrası mı ona bakıyordur. insan kahrolur :(
0
🌸kelepir
(14.06.20)
yoksullaşma nafakası diye bir şey varmış. mesela 10 10 eve 20 giriyor boşanınca kadın 10 binlik hayata mahkum olduğu için ilaveten nafaka alabiliyor diye biliyorum.
0
🌸kelepir
(14.06.20)
Sadece nafaka koparmak için evlenenler var. Kadın memur değilse olasılık yüksek oluyor. Memur kadının iş garanti, maaş iyi. Özel sektörde bunalan kadın evlenip nafaka koparıp işi bırakmak istiyor.
0
kickboxer
(14.06.20)
Yoksulluk nafakasini hak edebilmek için eşin boşanmada daha az kusurlu olması ya da hiç kusurlu olmamasi ve boşanma ile yoksulluga düşecek olması gerekiyor. Bu kadar basit aslında, öyle her önüne gelene bağlanmıyor ve medyada lanse edildiği kadar yüksek miktarlar yok.

Kadın çalışıyorsa zaten bu nafaka kesilir, veya bir başka erkekle evli hayatı sürüyorsa. E bunlari yapmiyorsa kanunen nafaka almasına engel bir durum yok. Adam ödeyemiyorsa zaten nafaka azaltımı için dava açar, belgelerini sunar mahkeme de indirir miktarı.

Ama sonsuza dek nafaka ödenmesini ben de makul bulmuyorum.

Yalnızca, uzun yıllar evli kalmış ve hiçbir mesleği ya da malvarligi olmayan, evlilik süresince de her türlü fedakarlığı yapmış, çocuklarına eşine bakmış, evini çekip çevirmiş kadınlarin menfaati için bu uygulamayı sürdürüyorlar, kadın bosandiginda sudan çıkmış balığa dönüyor zira, koca da verdiği emekler boşa gidiyor, koca da zenginse bir de. bu açıdan yanlış değil o yüzden.
0
sanguine
(14.06.20)
senin durumda tamamen kadının insafına kalıyorsun. kadın isterse boşanınca hayat standartlarım azalıyor der ve nafakasını alır. sen de her ay eski karına nafaka ödeyerek yeni sevgilileri ile geçirdiği gecelerin sponsoru olursun.
0
dafuq
(14.06.20)
çocuk hariç sizden nafaka talep edecek kadınla evlenmeyeceksiniz o zaman. çevremde boşanıp da nafaka alan kadın yok. neden? çünkü düzgün insanlar.anlatılan nafaka hikayelerindeki insanlar birden 180 derece dönmüyorlar, illa ki o zamana kadar bin tane fire veriyorlar ama erkekler bunu göremiyor ya da görmek istemiyor. garip garip insanlarla evleniyorsunuz sonra tüm kadınlar bu şekildeymiş gibi bir algı oluşuyor. insan seçmeyi bilmiyorsanız evlenmeyin.
0
harekatamiri
(15.06.20)
Hep söylerim, şu anki medeni kanun erkeğe zulüm.

Evlenmeyin, sevgiliniz illa evlenek istiyorsa beraber yaşayın (aynı evde, "EV"lenmek işte)

Dindar biriyseniz imam nikahı kıyın.
0
John Bloor
(15.06.20)
benim fikrim yok.

insanlar varolan evliliklerdeki catismalari ve mutsuzluklari gore gore neden evleniyor? aile baskisi mi? toplum baskisi mi? yoksa hep boyle varolageldigi icin mi evlilik yapiliyor?
evlilik gecmisteki insanlardan bize kalmis bir sey.

gecmisteki insanlardan bize kalan teknoloji ve bilim haric, diger her sey zarar verici.

bence insan, bilinmezlikten ve yalnizliktan korkuyor. bu yuzden evleniyor. evlilikte her sey net ve bellidir. evleneceksin, kisir degilseniz cocuklarin olur. cocuklar buyur. esinle ve cocuklarinla kavga ve catismalarin baslar... kardesler arasinda cartismalar.. eger iyi giderse, hayat boyu o insanla yasar ve olursun.
tum filmler ve kitaplarda aile islenir. aile propagandasi yapilir. cunku ekonomi de bunun uzerine kurulu.

peki bu dogru bir hareket mi? evlenmek dogru bir eylem mi? evlilik istegi suruden ayrilmama durtusunden kaynaklaniyor olabilir mi?

insan evliligi sorgulamali. cevabi kendisi bulur zaten.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.06.20)
(12)

180.000 tlniz olsa ne yaparsınız? Yatırım sorusu.

loverdose
Yatırım işlerinden anlamam, kendi maaşımla altın alıp kenara atacak kadar anlarım yani öyle diyeyim. Bu miktarla en iyi yatırım aracı nedir? -Akıllarda üzerine bi bu kadar daha ekleyip ev almak vardı ama ev fiyatları uçtu, evden vazgeçtik.-
Yatırım işlerinden anlamam, kendi maaşımla altın alıp kenara atacak kadar anlarım yani öyle diyeyim.
Bu miktarla en iyi yatırım aracı nedir? -Akıllarda üzerine bi bu kadar daha ekleyip ev almak vardı ama ev fiyatları uçtu, evden vazgeçtik.-
0
loverdose
(11.06.20)
istediğim araba modelini almak için yetersiz bir para. üstüne kredi çekip alırdım herhalde. zaten yıllar hızlı geçiyor, yaşamadıktan sonra birikimin anlamı yok, bana göre.
0
masseter
(11.06.20)
altın
0
ayseee
(11.06.20)
Araba alırdım +1 :)

illa yatırım yapacaksam sepet oluştururum. Biraz dolar biraz euro biraz altın. Borsadan anlasam borsaya da girerdim bir miktar ile.
0
himmet dayi
(11.06.20)
İstediğimiz arabayı aldık, 2 de var. Ben o parayı fiziksel olarak harcamadan yatırım yapmak istiyorum yani altın mıdır euro mudur dolar mıdır artık hangisi iyiyse. Eksik sormuşum biraz sanırım.
0
🌸loverdose
(11.06.20)
2 de ev var* pardon
0
🌸loverdose
(11.06.20)
yeni nesil teknoloji sirketlerine yatirim yapardim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.06.20)
altın + döviz

ek olarak (bkz: temettü emekliliği ) düşünülebilir.
0
fezagezgini
(11.06.20)
araba
yürüyen cenaze arabaların şu anki fiyatlarını gördükçe kendimden geçiyorum. eskiyen, yaş alan otomobillerin değer kazandığı tek ülke türkiye'dir bence.
0
gadjodilo
(11.06.20)
altın, dolar, euro, borsa arasında bölüştürün; tek bir şeye yönelmeyin.
0
usudum ustumu ortsene hande
(11.06.20)
Sepet demeye geldim.

Altın+usd ve tabii ki borsa. Ama bu soruyı sorduğunuza göre borsa işlerine uzaksınız orada pişmeden büyük rakamlarla bir şey yapmayın. Teknik öğrenin küçük rakamlarla başlayın güzel kazançlar elde ediliyor.
0
Kediyi üzdün
(11.06.20)
Arsa al ücra bir köşede.
Yıllar sonra bana dua edeceksin.
Ytd.
0
bir demet ben
(11.06.20)
benzer soruyu 3 ay önce sormustum, borsaya girdim, az çok işlem yapıyorum fena gitmiyor.
0
megacracker
(12.06.20)
(6)

terapi alıyor musunuz? psikologunuz/psikiyatristiniz var mı?

tuborg yesili
hayatımda hatırlayabildiğim 2 kez psikolojik yardım almaya çalıştım ikisinde de aile kaynaklı bir sonuç alamadım. çünkü ipin ucu onlara dokundu ve ''saçmalık bunlar bir de o kadar para veriyoruz'' gibi yanlış hatırlamıyorsam bir argümanla ikisinden de bir sonuç alınamadı.hep terapi almam gerektiğini
hayatımda hatırlayabildiğim 2 kez psikolojik yardım almaya çalıştım ikisinde de aile kaynaklı bir sonuç alamadım. çünkü ipin ucu onlara dokundu ve ''saçmalık bunlar bir de o kadar para veriyoruz'' gibi yanlış hatırlamıyorsam bir argümanla ikisinden de bir sonuç alınamadı.

hep terapi almam gerektiğini biliyordum ama erteledim. maddi sebepler, zamansızlık gibi bahanelerle. ama almam gerektiğini çözmem gereken bir çok konu olduğunu, travmam olduğunun farkındayım.

sorum başlıktaki gibi ama özellikle terapi alanlardan olumlu olumsuz etkilerini öğrenmek istiyorum. ve maddi olarak buna ayırdıkları bütçeyi. çünkü gözümü korkutmuyor değil maddi kısmı da.

genel olarak bu konsept üzerinden düşüncelerinizi merak ediyorum. teşekkür ederim.
0
tuborg yesili
(11.06.20)
merhabalar. ben psikoloğa gidiyordum Mart'tan önce. Ara vererek 5 aya yakın gittim. faydalı olduğunu, bana olumlu bir şeyler kattığını düşünüyorum. ancak psikologta yapacağım konuşmaları günlük hayatımda sürekli kurgulamaktan yorulmuştum. faydalı olduğuna inanmama rağmen bu sebepten bıraktım. ayrıca maddi olarak zorlamaya başlıyordu. maddi imkanım daha iyi olsa bir şekilde devam ederdim.
0
meiyisi
(11.06.20)
Hayatımın bir döneminde yaklaşık 1 yıl boyunca terapi aldım.Aslında aile kaynaklı sorunlarda bile düşünce yapısını kendimiz değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum ama uzman değilim tabii. Çünkü terapilerde düşüncelerimle yüzleşiyordum ve çoğunun ne kadar gereksiz olduğunu fark ediyordum. Anksiyetem var. Nasıl idare edebileceğimi baya öğrendim sayılır.

Bende olumlu etki yaptı. Kalabalık ortamlara daha rahat girmeye başladım. Endişe ataklarım gelse bile başa çıkmayı öğrendim. Başkalarının ne dediğine de çok umursamamaya başladım.
Mutlaka alman gerektiğini düşünüyorum.İhtiyacın olduğunu düşünüyorsan vardır. Zaman bulunuyor. Hafta sonları gidiyordum terapiye. Evet maddi yönden etkiliyor. Her seans ücreti var sonuçta. Ama bu da bir hastalık olarak düşünmek lazım. Sağlığına harcıyorsun sonuçta.
0
Gamzeofficier
(11.06.20)
terapi bir kez almayı denedim. taa 2014 civarı. 250 liraydı seans başı. bir kez gittim bir daha gitmedim. o zamanlar para pul değerinde de değildi ve 250 lira büyük paraydı. şimdi eminim artmıştır.

sonra psikiyatr denedim bir özel hastanede ucuzdu. ama bu adam da dinlemiyordu. 1 kez gittim antidepr yazdı. o da uykumu getirdi sürekli. bıraktım.

sonra stoiszm e daldım. o iyi geldi. devam ediyorum bu düşüncede olmaya çalışıyorum.
0
charlotte blanc
(11.06.20)
geçen sene yaklaşık 8 sene psikoterapi gördüm.

34 yaşındaydım.

34 senemi insanlardan asla yardım istemeyecek şekilde, bunun güçlülük olduğunu sanarak geçirmiştim. ama çok zor olsa da kendi kendime uğraşarak çözemeyeceğim davranışsal veya bilişsel sorunlarım da olabileceğini ufak bir ihtimal de olsa bir psikoloğun bana yardım edebileceğini düşündüm. ve geçen sene yeni yıl kararlarımdan biri o hep değiştirmek istediğim şeyleri değiştirmekti. bunun için psikoloğa gittim.


psikolog işini şöyle sanıyordum. ben bir koltukta uzanacam. o dinleyecek. şunu şöyle yap, bunu böyle yap diye açık direktifler verecek, ben de o direktiflere uyacam ve değiştirmek istediğim şeyler düzelecek. yani sigara bağımlılığı problemi olan birine psikolog, "sigara içme" deyince iş bitecek gibi bir aptalca düşünce. tabii abarttım bu kadar aptalca değildi düşüncem :)


başlarda biraz şüpheyle yaklaşsam da aslında olayın sadece benim anlattıklarımla kalmadığını gördüm. misal ben bir şeyler anlatıyorum, sorunlarımı anlatıyorum, kadın da bana sorular soruyor. ama soruların cevabını da ben veriyorum o değil. sorduğu her soruyla kafamda yeni bir pencere açıldı hep.

değiştirmek istediğim o beni mutsuz eden davranışların mekanizmasını zamanla anlamaya başladım. mekanizmayı anladıkça olayı yönetmek kolaylaşmaya başladı. sonra o durumlarla başa çıkabilmek için bazı silahlar kazandırdı bana bu soru cevaplar falan.

arada kitap okumak falan gibi ödevler de veriyordu. ya da anketler, ya da işte yazılacak şeyler. bunları da yapmak ayrı bir farkındalık kazandırıp olay terapi/özel ders arası bir şeye dönüştü. genel olarak insanlar, hayat hakkında inanılmaz bilgilendim. çocukken kurduğumuz o hayat görüşünün aslında tek doğru olmadığını anladım. dünya bambaşka bir yer oldu.


bu süreç sonunda arkadaşlarım da bendeki değişikliği farketti. şimdi arkadaşlarım bir sıkıntıları dertleri olduğunda gelip bana anlatıp fikir alıyorlar. bunun için dün bir arkadaşım şöyle dedi "kime söylesem anlayamayacağı bir durum olunca gelip sana anlatıyorum. sen bir şekilde benim kendi yaşadığım şeyi benden daha farklı bir gözle bakıp benden bile daha iyi tanımlayıp, bana anlatıyorsun. " bu gerçekten de böyle oldu artık çünkü o terapide edindiğim silahları artık çok etkin kullanıyorum.


benim sorunlarım ile sizinkiler farklıdır bilmiyorum ama bir çoğu benim küçüklüğüme hatta annemle (ben erkeğim) olan ilişkime geldi. annemin ben çocukkenki bazı tutumları bende bu tarz sorunlara yol açtı. ama ben anneme düşman olmadım bunları görünce zira annem babamı dirsekle dürterek şöyle dememiştir ben çocukken eminim:" bak bak şimdi nasıl yanlış, çarpık düşünceler ve davranışlar kazandıracam kekoya ahahaha"

annem de kendi ailesinden bir şeyler gördü orada gördüklerini yanlış yorumlayıp benim için en iyi olanın bu olduğunu düşünerek böyle yaptı. ama yaptıklarının ileride ne gibi sorunlar doğuracağını bilmiyordu. bilmesine imkan yoktu. o yüzden gidip de annemin boğazına çöküp 30 sene önce bana neden şöyle yatın sen ya demedim.


bütçe olarak uzun süreli terapi gelirinize göre sarsıcı da olabilir. ama eğer benim durumum gibi sizi çok rahatsız eden ama yıllardır değiştiremediğiniz şeyler varsa, hayat kalitenizin yükselebileceğini düşünüp, risk alıp (terapi işe yaramayabilir de) bir müddet lükslerinizden vazgeçmek denemeye değer.

tabii burada psikolog seçimi eminim önemlidir, ben şansa seçtim, çok araştırmadım ama sizin tutumunuz da aşırı önemli. bu konuda, değişim için ne kadar azim gösterdiğiniz ne kadar çabaladığınız ve psikoloğunuzla ne kadar uyumlu çalıştığınız da önemli. psikoloğunuzun söylediği şey size aşırı mantıksız geliyorsa aranızda bir uyum yoktur. aşırı mantıksız bulduğunuz bir şeyi azimle denemezsiniz. en iyi ihtimalle biraz dener, eğer hemen sonuç alamazsanız bırakırsınız.


ben kendi terapi sürecimden inanılmaz faydalanarak çıktım. kendi adıma rönesans sayıyorum. 34 yaşına kadar bu dünyada yaşayan ben ile son 1 buçuk senedir yaşayan ben aynı insanlar değiliz.
0
levpontryagin
(11.06.20)
hem psikologum hem de psikiyatristim var. Belli aralıklarla ikisi ile de görüşürüm. düzenli gittiğim dönemler olduğu gibi uzun dönemler ihtiyacım olmayan süreçler de oldu.

işe yaradı mı konusunda evet, inanılmaz işe yaradı. ama şunu kabullenince süreç daha verimli geçiyor: bu süreç sizi mutlu etmek zorunda değil, canınız çok yanabilir ama bu yaralara bakmaya istekli olmak lazım. bir de gerçekten çabalamalısınız. kendinizle uğraşmalısınız. iç görünüzü geliştirmeye çalışmalısınız. bunlar terapiyle de oluyor ama siz de bakın okuyun çabalayın.

bu dünayada yaptığım en doğru şey terapi almak. gitmeseydim şu an muhtemelen manyak, çekilmez, narsist bir insan olurdum.
0
ruh i tibbiye
(11.06.20)
terapi almiyorum. psikiyatrim/psikologum da yoktur.

psikoloji dunyasinda hizmet veren insanlari bilimin seyhleri olarak goruyorum. benim icin ha dini bir seyhin yanina gittim, ha bilimin seyhinin yanina gittim. ikisi de ayni sey.

seyhler, yol gosterir. akil verir. insani dinler. insan kendini iyi hisseder. karsilginda seyhe para verir.

gitmeyin demiyorum. bu dogru veya yanlistir da demiyorum. gidip gitmemeniz beni ilgilendirmiyor. ben gitmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.06.20)
(11)

23-24 yaş his farkı

eyeinthesky
24'ü dolduracağım.23 yaşıma baktığımda aslında küçükmüşüm gibi hissediyorum.Araştırmalarda, kampanyalarda vs. "18-24 yaş arası gençler" ifadesini görünce içime öküz oturuyor. Tabi bunda gençliğimi yaşayamamam ve hala mezun olamamam da etkilidir sanıyorum.Böyle hissetmem normal mi?Mesela bu seneye ka
24'ü dolduracağım.
23 yaşıma baktığımda aslında küçükmüşüm gibi hissediyorum.
Araştırmalarda, kampanyalarda vs. "18-24 yaş arası gençler" ifadesini görünce içime öküz oturuyor. Tabi bunda gençliğimi yaşayamamam ve hala mezun olamamam da etkilidir sanıyorum.
Böyle hissetmem normal mi?
Mesela bu seneye kadar her gördüğüm güzel kızla konuşmaya yeltenir yada plan yapardım ama şimdi hiçbir şey içimden gelmiyor. Enerjim falan da kalmadı hiçbir şeye.
Yok mu zaman makinası tekrar 20 21 olsam? O yaşlarda olması gerektiği gibi yaşayamadım. Bu biraz benim hatamdı biraz da bulunduğum ortama adapte olamadım.
0
eyeinthesky
(09.06.20)
ben 28'im 23'ümde olsam diyorum keşke ehehe. çok da düşünmemek lazım kafayı yersin. akışına bırak.

www.youtube.com

Böyle düşüne düşüne mevcut yaşının tadını çıkaramayacaksın, 5 sene sonra "zaman makinası yok mu 23-24 olsam" diyeceksin.
0
fezagezgini
(09.06.20)
28 yaş daha iyi olur şu anki halimden. En azından okul bitmiş olur 3 5 bir şey kazanıp harcarım. Lanet pislik okul her şeyime engel olup hayatımı kararttı. Ne 28 yaşın kariyeri/parası ne 22 23 yaşın gençliği var şuan elimde. Dimdik kaldım ortada :d
0
🌸eyeinthesky
(09.06.20)
Sen bu yaşta bunalım yaşıyorsan 30 da intihar edersin herhalde. 23-24 iyidir.
0
Unde bach canim
(09.06.20)
Sanırım en güzel dönem 27-35 arasıydı. 20-21 çok bebe hali...
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.20)
dönmek istenilen zaman da 1-2 sene öncesi. 23-24 yaş hala öğrenci olmak için normal yaşlar. mutsuz ya da pişman değil, şımarıklık seziyorum.
0
sanzelize canavari
(09.06.20)
şu an ileride olacağınız yaşlara göre en genç halinizdesiniz. mesela seneye 25'i dolduruyor olacaksınız ve 24 yaş küçük gibi gelecek.yaşlara çok takılmayın.
0
boyalı kuş
(09.06.20)
Birçok Avrupa ülkesindeki gençler 22-23 yaşında hayatını idame ettirecek yaşam kalitesine ulaşıp geleceğini planlayabiliyor, dünyayı gezebiliyor vs.

Türkiye'deki genç nüfusun böyle bir imkanı olamadığı için bu yaş grubunda özellikle bunalım işaretleri gözleniyor. Ben de yaşayamadım ama ülke gerçeklerini kabul ettim. Maalesef o refah seviyesini çok zengin değilseniz göremeyeceksiniz bu ülkede.

O yaşlara bugün dönseniz günün şartları gereği yine hayal ettiğiniz gibi yaşayamayacaksınız. O yüzden gerçekler ne kadar can sıkıcı olsa da kabul etmekle başlayın. Hayatı kabullenince içinizdeki sıkıntı da yavaş yavaş azalıyor.

Yukarıda bu tip durumlardan sürekli dem vurulduğu konusunda bir gözlem yapılmış. Doğrudur ama bu ayıplanacak ya da garipsenecek bir şey değil. Her geçen gün gelen yeni nesil daha fazla kızgın olacak.

Gelecek nesillere de başarılar diliyorum buradan. Aramızda anne-baba varsa çocuğunun ülke gerçeklerine adaptasyonunu vakitlice yapmalarını tavsiye ederim :)
0
desdenova34
(09.06.20)
21-22 yaşlarınızı doyasıya yaşamış olduğunuzu varsayalım. Bugün bir depresyona girmeniz geçmişteki bütün güzellikleri yok eder, siler süpürür. Yani o hatıralar biraz fazla abartılıyor. 1 yıllık bir kayıptan bahsediyorsunuz (23 ile 24 yaş arasındaki farktan bahsediyorum) ama insan psikolojisi yeri geliyor birkaç yılınızı zor şartlar altında geçirmenize sebep oluyor. O sebeple o 1 yılın hesabını yapmak biraz abes. Insan her yaşı her seneyi dolu dolu yaşayamaz zaten, 2020ye odaklanmanızı tavsiye ederim.
0
Olive
(09.06.20)
avrupada ortalama mezuniyet yaşı 29 diye okumuştum geçenlerde
0
freebird5406_2
(09.06.20)
yasit sayiliriz. kendimi yasimdan bagimsiz goruyorum. bu cumlenin anlami sudur: biyolojik olarak evet zaman icinde yas aliyorum. ancak psikolojik olarak yas kavrami bende yok.
yani su yasimda bu olayim, bu yasimda surada olmaliyim cunku bak yasitim ne yapti vs. gibi toplumsal zirvalari umursamiyorum. insanlar, makinelesti. her yas icin kisinin yapmasi ve olmasi gereken yer dayatmalari var. bunlari neden kabul edeyim ki? toplum oldukca sagliksiz zaten.
0
Leonardo~Da~Vinci
(09.06.20)
Sen dur esas 25te gireceksin depresyona. Şu yaşının tadını çıkar. Ben öyle yıkılmıştım ki 30'a girerken o kadar kötü olmadım.
0
lcha
(09.06.20)
(11)

Kitaplığınızda kaç kitabınız var?

sys coyg
Kaçını okumuşsunuzdur? Yaşınızı da söylerseniz sevinirim. Teşekkürler.
Kaçını okumuşsunuzdur? Yaşınızı da söylerseniz sevinirim. Teşekkürler.
0
sys coyg
(04.06.20)
Muhtemelen 500’e yakın kitabım var ve yarısını okumadım. Çünkü genelde okuduklarımı başkalarına veriyorum okusunlar diye ama geri dönmüyor hiçbiri. :(
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(04.06.20)
Yaş 30
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(04.06.20)
200 -250 kitabı geçmiyorum, çok sevdiğim yazarlar ve sahibi olmaktan mutluluk duyduğum kitaplar hariç kitap tutmuyorum, 6 ayda bir aldığım , okuduğum, sevmediğim ya da bir daha okumayacağıma emin olduğum kitapları dağıtıyorum. alıp okumadığım 20-25 kitap vardır.

yaş 31.
0
benaslinda
(04.06.20)
2 bin civarında kitabımız var, eşimin kitaplarından henüz okumadıklarım var. aynı olan kitaplarımızı ve geçenlerde de bir daha okumayız ya dediğimiz çokça kitabı dağıttık.
bir de ben 2 yıla yakındır kindle kullanıyorum o yüzden eskisi kadar basılı kitap satın almıyorum.
yaş 32.
0
ozgur bir kusun hatirati
(04.06.20)
yas 40, 1000 ustu kitap var; okunma orani %70 civari
0
sweetoffice
(04.06.20)
Yaş 40+

800-1000 arası kitabımız var. Herhalde %80'ini okumuşuzdur. Geçen senelerde 200-300 tanesini de okula bağışladık. Güncel kitaplardan aldıklarımızı çok tutmuyoruz eğer beğenmemişsek. Yerim olsa daha ne kitap alırım, ah ahhh...
0
SiyamkedisiZorro
(04.06.20)
15-20 tane referans kitap var, 8-10 tane de kurgu; hepsi okundu. Uzun süredir e-kitap okuduğum için, e kitap olarak bulamayıp aldığım fiziksel kitapları da okuduktan sonra elimde tutmadığım için kütüphanem yok. Elimdekileri tutma sebebim e kitap formatlarının olmaması ve arada açıp okumayı seviyor olmam.
0
Bruce
(04.06.20)
200e yakındır, %70 de okunma oranı diyebilirim. Askerlik güzel bir yatırım oldu okuma konusunda :d
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(04.06.20)
Sayısını tam bilmiyorum ama 3 duvarı kitaplık olan küçük bir oda var evde, herhalde 2 bin civarıdır. Yarısını anca okumuşumdur. Yaş 27.
0
plutongezegendegilmi
(04.06.20)
8 tane var. 4 tane okudum. bir suru kitap vardi, arkadaslarima verdim. bu kalanlari da verecegim.

kitaplar dunyanin en buyuk otoriteleridir. milyarlarca insan bugun daha once yazilmis kitaplara gore yasiyor, bu kitaplara gore baska insanlara hayati zindan ediyor.
bu yuzden kitap okuma durumuna suphe ile yaklasiyorum. cunku kitap okuyup etkilenen insan insan olmaktan cikabiliyor, o kitap oluyor.

teknik ve gercek bilgi veren, ilgi alanimdaki kitaplari okuyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.06.20)
29 yaşımdayım. Kitaplığımda 3-5 tane kitap anca vardır. 5 senedir falan kitap almıyorum, hep internetten indirip kindle'a atıp öyle okuyorum. Elimde olanları da genelde eşe dosta dağıttım.

Bende kalanlar genelde hediye gelen kitaplar, duygusal değeri olduğu için onları vermiyorum.
0
noluyo yaa
(04.06.20)
(14)

soğuk iklimde yaşam?

antikadimag
yurt içi, yurt dışı yaşadığınız en soğuk yer neresiydi? kışın en az 1 ay kalmış olmayı sayıyorum. 1-2 hafta iş veya tatil için gitmek değil. okul, iş amaçlı uzun süreli kalmaktan bahsediyorum.hayat nasıl etkileniyor? uyum sağlayabildiniz mi yoksa ilk fırsatta kaçtınız mı?
yurt içi, yurt dışı yaşadığınız en soğuk yer neresiydi? kışın en az 1 ay kalmış olmayı sayıyorum. 1-2 hafta iş veya tatil için gitmek değil. okul, iş amaçlı uzun süreli kalmaktan bahsediyorum.

hayat nasıl etkileniyor? uyum sağlayabildiniz mi yoksa ilk fırsatta kaçtınız mı?
0
antikadimag
(30.05.20)
Munih, ofisten eve donus yolunda metrodan ciktiktan sonra "10 dakika yururum bir sey olmaz" diyerek -25 derecede eve yurumustum. Eve vardigimda yuzumun rengi kirmizi/mor arasiydi :)

Hayat ona gore uyum sagliyor, kacacak bir durum yok. Turkiye'den ayrilan birisi hemen her yere uyum saglayablir :)

Simdiki sirkette bir ekip arkadasim Yakutsk sehrinden, kislari -50 dereceyi gorduklerini soylemisti.
0
crown
(30.05.20)
ankara'da 4 sene yaşadım. -15 °C'ye kadar düşüyordu sıcaklık. kışın kat kat giyiniyordum, atkı, kulankık, bere, kapüşon, eldiven ne varsa takıp öyle çıkıyordum dışarı. hele sabaha karşı aşti'ye varıp da yurda gitmek için seyrek geçen bir otobüsü uzun uzun beklerken burnum, kulaklarım, ellerim öyle üşüyordu ki :( çok kötüydü. normalde bölüm ve yurt iyi ısınırdı, ama bazen yurdun kaloriferleri bozulurdu veya başka bölümlerin çok soğuk sınıflarında dersim olurdu, onlar tam işkenceydi benim için. mezun olduktan sonra sıcak iklime yerleştim :)

soğuktan nefret ederim. ankara bu kadar işkenceyse gerçek anlamda "soğuk iklim"de yaşamayı geçtim kısa süreliğine bile bulunmak istemem.
0
pati
(30.05.20)
Berlin.

Cok cok az etkiledi. Ankara´da ogrenciydim 3 yil, kampüsünde tilki gorulen dag basinda bir üniversitede okudugum icin, kar tipisi nedeniyle yollarda kaldigim, ulasimin durdugu bir yerden sonra Berlin sogugu ve sartlari zorlamadi. Cok iyi giyinmeyi, kat kat giyinmeyi ogreniyorsunuz. Sogugunda bisiklet de surdum, disarida vakit gecirdim. Surekli gri ve yagmurlu kuzey Almanya sehirlerinde yasamak istemem ama.
0
buf-e kür
(30.05.20)
5 yıl erzurum
3 yıl ağrı
6 yıl kastamonu
19 yıl eskişehir

-20'de yarım saat otobüs beklediğim de oldu kabanla yatıp soğuktan evdeki halı perdeleri üstüme örtüp "inşallah kalıcı hasar bırakmaz" dediğim de. -40'ı da gördüm. "izmir daha soğuk çünkü nem var diyen yumuşak popolulara bilgisayar başında gülüyordum. erzurum'da kristal yağdığını gördüm. burnum kaç kere birbirine yapıştı. patlayan çeşmeler 3 metrelik buz tepesi yapıyordu. kapıyı açtığında dışarıdan içeri sis bombası atılmış gibi buhar giriyordu. kolay uyum sağladım. erzurumdan dönüşte eskişehir'de 3 kış ceketle gezdim.
0
ya ben lan neyse
(30.05.20)
zamanında anlatmışım buyrun. dünyanın en soğuk yerlerinden biri astana.

eksisozluk.com
0
ozdek
(30.05.20)
ankara. doğma büyüme ankaralıyım. ama kışın bile aşırı soğuk olduğunu düşünmüyorum, çok fazla önlem almadan dışarıda uzun süreli vakit geçirebiliyorum. takım elbise üstüne mont kombinasyonuyla çok üşüdüğüm nadirdir. bazen titretici soğuk oluyor ama çok sık değil. atkı, eldiven, bere kullanmam bu arada.

alman şehirlerinin çoğu okyanus iklimine sahip ve ankara'dan daha düşük kış sıcaklık değerlerine sahip değiller. dolayısıyla çok fark yaratmaması normal bence.
0
🌸antikadimag
(30.05.20)
van'da yasadim. bazen -40'lara kadar inen bir havasi var. hava cok keskin. ancak insan uyum sagliyor. zor anacim. sonra goctuk sicak diyarlara. simdi gitsem yasayamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(30.05.20)
Doğma büyüme Ankaralıyım. Eğitim için 6 ay Finlandiyada yaşadım. Gündüzleri -30 olan çokca gün yaşadım. Bir şekilde uyum sağlıyorsun ve bence -20'den sonra hissedilen çok değişmiyor gibi :)
0
mayday
(30.05.20)
Geçen sene Stockholm’de aralık ayında gece vakti dışarı çıktığım bir zaman ilk nefes aldığım anda boğazıma buz saplandı sanmıştım burnum kaskatı oldu, üşüme ve titremeden bahsetmiyorum bile açık kalan yerler donup düşebilir o kadar soğuktu.
0
Uncle Sam
(30.05.20)
ağrı'da ikinci yılım. -30ları görüyoruz. kışın çıkıp bir yerlere gitmek hayal. işten eve, evden işe. -27'te eldivensiz 10 dakika eve yürümek durumunda kalmıştım. çantadan anahtarı bulup çıkaramıyordum, parmaklarım hissetmiyordu. bir keresinde de o kadar titriyordu ki ellerim anahtarı kilide sokamamıştım. saç, kaş, kirpik, burun içinin donması olağan şeyler. yürürken dikkat edeceksin her yer buz pisti. pek alışılacak gibi gelmiyor kulağa değil mi? :)
0
sadakatsiz
(30.05.20)
Viyana.
Istanbul’a gore filan oldukca soguk ama coook soguk demem. Gerci pis bi ruzgari var bu sehrin mahvediyor.

Ha burada yasamaya basladigimdan beri istanbul’da insanlarin koca koca kis montlari giydigi gunlerde deri ceketle filan geziyorum ben.
Alisiliyor, sonucta kat kat giyiyorsun, oluyor. Cok sikinti degil.
Kisin 10 gun kutup dairesi kuzeyindeydim, sadece 1er kat fazla giyindim. Ha geceleri disarida kirpikler saclar filan donuyordu tabi.
0
kuehles blondes
(30.05.20)
İnsan herşey uyum sağlıyor. Şöyle bir video bırakayım, yer Sibirya, başlığında yazdığına göre eğer sıcaklık -55 dereceden yukarıysa bugün güzel bir gündü diyorlarmış orada yaşayanlar.

www.youtube.com

Şimdi değil ama 5-10 sene önce Eskişehir'de birkaç soğuk kış hatırlıyorum. Soğuktan kastım öğleden önce -20 civarları. O zamanlar müstakil bir evde oturuyordum. Mutfak musluğum default olarak donardı. Günlerce, mutfak musluğunu kullanamazdım. Tüple filan ısıtmak için çok uğraşmışımdır. Banyo musluğu donmasın diye içim sızlaya sızlaya geceleri musluktan çok az akmasına izin verirdim. Ama her zor şeyin güzel tarafı da olabiliyor, mesela sobalı bir evdi, işten eve geldiğimde ev buz gibi olurdu, ama sobayı yaktıktan sonra keyfine doyum olmazdı.
0
panamera
(30.05.20)
-32 finlandiya.
hatta izmirde yola çıktığımızda +20 dereceydi, 8 saat sonra helsinkiye indiğimizde -20 dereceydi. şoku düşün.
doğma büyüme oralı olsam heralde hiç koymazdı çünkü biz giyinip dışarı çıktığımızda michellinin lastik adamına benziyorduk ama onlar tşört, üzerine bir hırka/sweat, onun da üzerine sağlamcana bir montla gayet rahat o soğukta durabiliyordu. daha yeni doğmuş bebek vardı mesela, hastaneden çıkıyorlardı. biz olsak normal havada bile 40 gün sokağa çıkarmayız ama o kadın (yeni doğum yaptığı yürüyüşünden belliydi) bebeği kızak gibi bir şeye koyup kar üstünde kaldırımda çeke çeke evine götürdü. kreşler her gün 1-2 saat bahçede oynatıyorlar -20 -30 demeden. çocuk böyle büyüyünce ister istemez alışıyor soğuk havaya. genetik olarak da yatkınlar tabi ki.
ama ben dondum, gerçi ben zaten çok üşürüm ama orası ayrı bir soğuktu. fakat gene de uyum sağlıyorsun, kar görmemiş masum izmirliler olarak her gün kar yağması, günde sadece 4-5 saat güneş ışığı o da kalın bulutların arkasından zar zor görebilmek zorluyor tabi ama alışıyorsun neticede çünkü elinde olan bir şey değil. hatta eksi dereceleri göze alıp o kış kuzey avrupa turuna çıktık, hatta kuzey avrupa bile bize komadı ki ne olacak en fazla biraz serin olur diyip bir sonraki kış güney avrupa turuna çıktık, o da son 50 yılın en soğuk avrupa kışına denk geldi, bi yerimizde bişeyimiz dondu ama gene de ölmedik vs.
soğuk diye finlandiyadan da kaçmadık, erasmus bitti döndük, gene olsa gene gideriz ama bu sefer daha hazırlıklı gideriz.
0
halanne
(30.05.20)
Ardahan’da görev yapıyorum. En düşük -45 olmuştu. Genelde de -25 civarı olur. Sadece düşmeden yürümek zorluyor :). İsteyerek geldiğim için bir sıkıntı yok benim için
0
transilvanya
(30.05.20)
(13)

sevgi mi nefret mi hangisi daha güçlü

bundanboyle
sevgi mi nefret mi hangisi daha güçlü
sevgi mi nefret mi hangisi daha güçlü
0
bundanboyle
(27.05.20)
Sevgi güçlü. Bütün savaşlara rağmen Dünya nüfüsünun sürekli artması başka nasıl açıklanabilir?
0
Erva
(27.05.20)
Sevgi.
0
brnbrs
(27.05.20)
Nefretin harekete geçiririci, itici bir güç olduğunu düşünüyorum. Sevgi ise kedi gibi munis bir his. Benim kanaatim nefretin, sevgiye diz çöktürüp tövbe ettireceği yönünde.
0
allah yazdiysa bozsun
(27.05.20)
Nefret +1
0
Fusha
(27.05.20)
nefret.
dünya nüfusunun en az yarısı sevgisiz seksten meydana gelmiştir.
0
mutlu yillar sana
(27.05.20)
nefret.

"Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir." Soren Kierkegaard

sevgiden daha güçlü olacak ki onun yerini alabilmiş.
0
eeb
(27.05.20)
Nefret
0
pati
(27.05.20)
Dark side daha güçlü.


Ama keyifsiz işte. Daha fazla güç keyif vermiyor her zaman :(
0
westblack
(27.05.20)
ikisi de güçsüz bence. zamanla ikisi de azalıyor. tabii evlat-ebeveyn sevgisini ayrı tutmalıyız fakat beni harekete geçiren tek şey merak sanırım.
0
bohr atom modeli
(27.05.20)
Sevdiğin kişiye duyduğun kızgınlıktan doğan affedememe ve bunun neticesinde hala severken oluşan nefret dünyanın en güçlü şeyi.
0
mobydick
(27.05.20)
guc nefrettir.

sevginin guc ile alakasi yoktur.
0
Leonardo~Da~Vinci
(28.05.20)
Sevgili leonardo bence yanılıyorsun
Sevginin güç ile sonsuz alakası vardır
Çok alakası vardır bile yazmadım çok alakası
Vardır yazmam az gelir sevginin güç ile
Sonsuz alakası vardır sevgi sevmek aşk insana
Neler yaptırır bir düşün ne güçlükleri yenmesini sağlar bir düşün
Sevgi de nefret de güçtür ikisinin gücüylede
İnsanlar en olmaz yapılamaz denilen işleri yapmışlardır
Bundan sonrada yapacaklardır
0
🌸bundanboyle
(28.05.20)
Son söz benim ikiside eşit derecede güçlü.
0
🌸bundanboyle
(30.05.20)
(8)

22 yaşındayken sormuştum

pgup
şimdi 26 yaşındayım ve benim hala ehliyetim yok :Daraba kullanmayı biliyorum, trafiğe hiç çıkmadım, günlük hayatta hiç eksikliğini de hissetmedim.bu kötü bir şey mi?** yazılım mühendisiyim, iş ve sektör açısından bakarsak araç kullanmayı geçtim masadan kalkmamam yeterli oluyor
şimdi 26 yaşındayım ve benim hala ehliyetim yok :D

araba kullanmayı biliyorum, trafiğe hiç çıkmadım, günlük hayatta hiç eksikliğini de hissetmedim.

bu kötü bir şey mi?

** yazılım mühendisiyim, iş ve sektör açısından bakarsak araç kullanmayı geçtim masadan kalkmamam yeterli oluyor
0
pgup
(23.05.20)
Bir gün arac kiralamak istersen acil işin olup o sıkıntı olur. Bazı iş kollarında pazarlama vs. Ehliyet çok büyük ihtiyaç. yani insan hayatında artık büyük bir gereklilik kendisi.
0
jackyr
(23.05.20)
Ben senden buyugum ve benim de yok. Yani olsa iyi belki onumuzdeki 3-5 sene icinde alirim ama ben de ciddi bir eksikligini hissetmedim. Cok gerekirse taksiye biniyorum ki her turlu arac sahibi olmaktan ucuz.

Cocugum olsa cok farkederdi ama simdiki durumda su an hayir.
0
hot potato
(23.05.20)
araba surabilme kabiliyeti en az yurume kabiliyeti kadar onemlidir. surmeyi bilmen guzel bir sey.

ehliyeti al ve resmilestir. ben de alacagim ama sanirim sinavlar yapilmiyor.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.05.20)
32 yaşında ehliyet aldım. araba kullanmayı da bilmiyordum. bence eksikliğini hissetmediysen kötü bir şey değil, ihtiyacın olunca alırsın, veya uygun bir zamanında alırsın aradan çıkar. ben eksikliğini hissedince gittim kursa yazıldım, gezemiyorum evde tıkıldım kaldım diye.
0
pati
(23.05.20)
eksikliğini muhakkak hissetmişsindir.
kesinlikle şart.

trafiğe çıkmadan da araba kullanmayı biliyorum denmez.
araba kullanmak motoru çalıştırmak ileri geri yapmak demek değildir.
0
alt4y
(23.05.20)
Eksikliğini bir gün bir yerde hissedeceksin. Senle aynı yaşta değilim ama pandemi olmasaydı ehliyet kursuna gidecektim.
0
ekşi duyuru sever
(23.05.20)
al kenara koy işte. sanki alması çok zor bir şey.
0
tabudeviren
(23.05.20)
ilerde müdür olursan ve şirket sana araba verirse arabayı alamayıp servisle falan gitmeye devam edersin
:(

yok yakınken al aradan çıksın.
0
himmet dayi
(23.05.20)
(8)

hayatında hiç twitter kullanmamış biri

ikcı
şu karantina günlerinde değer mi kullanmaya?en azından eğlenceli sayfalar için? instagrami fazla sexist buluyorum.
şu karantina günlerinde değer mi kullanmaya?

en azından eğlenceli sayfalar için?

instagrami fazla sexist buluyorum.
0
ikcı
(06.05.20)
valla eğlenceli. hele düğün terörü diye bi sayfa var geçen 2de açtık gece 4'e kadar baktık eşimle. adamın videoya olan yorumları da çok eğlenceli bi ara gülme krizine girdik.
0
matilda
(06.05.20)
Toksik bir ortam. En az Ekşi kadar hayattan soğutuyor.
0
le jeune turc
(06.05.20)
Valla bundan 5-6 yıl önce baya kaliteli bir yerdi. Zeka dolu, +18 olmayan espriler yapılırdı.Şu anda nasıl bilmiyorum.
0
komando kani var bende
(06.05.20)
instagram kullanan twitter da kullanıyor, aynı insan aynı şeyler. aksine twitter yazı temelli, o yüzden daha sinir bozucu. çoğu insanın fikrini duymak onları görmekten daha acı verici bence.
0
Bruce
(06.05.20)
cop.
0
baldur2
(06.05.20)
genc oldugunuzu dusunuyorum yoksa bunca zamandir nasil dusmezsiniz?

ben seviyorum Twitter'i, istedigini engelleyebiliyorsun, istemedigin kelimeyi sessize alabiliyorsun (kufur sevmiyorsaniz mesela)

11 sene oldu, 10K tweetim var sanirim.
0
yoggi
(06.05.20)
twitter'i çöp veya toksit olarak görmeniz; sizin toksit ve çöp hesapları takip etmeniz sebebiyledir.

ben şahsen; popülist hesaplar ve kişiler, politika, siyaset, gündem, gırgır şamata, komiklik içeren hiçbir hesabı takip etmeyerek twitter'i oldukça faydalı bir kaynak yaptım.
0
Leonardo~Da~Vinci
(06.05.20)
Leonardo +1 olmakla beraber ben de tam tersi yeni instagram açtım ve çok sıkıcı buluyorum şimdilik alışamadım galiba. Hep aynı şeyler önüme geliyor. Bi de anasayfaya iki gönderi sığması canımı sıkıyor. İki sayfa da açtım hevesle bi de. Yok güzel değil valla
Diyet yapmak için profil açan mı dersin ders çalışmak için profil açan mı dersin. Gerçekten çok boş valla
0
coca cola
(06.05.20)
(2)

Ödenen Faturaların Makbuzlarına Nasıl Erişebilirim?

pangea
Selam,İki gün sonra adres değişikliği için nüfus müdürlüğüne gideceğim. adres değişikliği için daha önce ödenmiş faturalardan birinin makbuzu istiyorlar; ancak elimde hiç makbuz yok. su, elektrik, doğalgaz... bunların makbuzlarına online nasıl ulaşılabilir? tşk.
Selam,
İki gün sonra adres değişikliği için nüfus müdürlüğüne gideceğim.
adres değişikliği için daha önce ödenmiş faturalardan birinin makbuzu istiyorlar; ancak elimde hiç makbuz yok.
su, elektrik, doğalgaz... bunların makbuzlarına online nasıl ulaşılabilir?
tşk.
0
pangea
(04.05.20)
sana guzel bir haberim var.

e devletten adres degisikligi bildiriminde bulunabilirsin. www.turkiye.gov.tr
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.05.20)
Bu arada bilgi vereyim: makbuz değil faturayı vereceksin. Kendi adına kesilmiş bir fatura. Bildiğin kapıya bıraktıkları, ne kadar ödemeniz gerektiği yazan fatura.
0
prole
(04.05.20)
(6)

z kusagi hk

müptezel dostoyevski
z kusagi nasil bu kadar rahat dileniyor ? satis yaptigimiz web sitelerine girip canli destekten ya da instagramdan o kadar rahat bir sekilde dilencilik yapiyorlar ki, aklim almiyor, dilenmek, bedava bir sey talep etmek ne zaman bu kadar normal oldu? ayda 1 olsa cok normal dersiniz, ama gunde 20 30 d
z kusagi nasil bu kadar rahat dileniyor ? satis yaptigimiz web sitelerine girip canli destekten ya da instagramdan o kadar rahat bir sekilde dilencilik yapiyorlar ki, aklim almiyor, dilenmek, bedava bir sey talep etmek ne zaman bu kadar normal oldu? ayda 1 olsa cok normal dersiniz, ama gunde 20 30 defa oluyor bu, her platformdan sanslarini deniyorlar, whatsapp, instagram, sitelerden, mail ile vb.

insanlar bunlar gibiler yuzunden kyk borclarinin silinmemesini istiyor olabilir mi? biraz boyle bakmak lazim sanirim olaya

siz nasil karsiliyorsunuz bu yeni neslin gurursuz halini ?
0
müptezel dostoyevski
(03.05.20)
Size sonuna kadar katılıyorum. Sosyal medyadan, çeşitli sitelerden bu yardım olayı(gerçekten ihtiyacı olana) yaygınlaşınca bizim tembel nesil de ulan hadi bi şansımı deneyime kadar düştü. Hadi ben bunlara kızmıyorum adamlar şansını deniyor. Asıl kızılacaklar bunları her ortama taşıyıp hadi bi el atalım diyenler. Sözlükteki şu ipad mevzusunu görünce saçlarımı yoldum resmen. Kyk borcu hikâyesinde de haklıkık payınız bulunuyor. Benimde ihtiyacm vardı ancak ne zaman ve nasıl ödeyeceğimi bilemediğim bir borca girmek yerine üç kuruşla gittim geldim okula. Bizden öncekiler nasıl ödediyse şimdi krediyi sigaraya basanlarda ödeyecekler. Sürekli bir yerden bedava, kolay yollu geçinmeye çalışan bu bebeler bunun en kolay yolunu dilenmek ve youtuber olmakta bulmuşlar. Daha gece konuştuk kardeşimle keşke youtube hiçbir şekilde ödeme yapmasa da gerçekten kaliteli bir şeyler görsek.
0
Başkalaşım
(03.05.20)
Z kuşağından biri olarak söylüyorum,
Zaten şımartılmış olan çok kişi var Z kuşağında. El bebek gül bebek büyüyen çok ve bizden sonraki nesil daha fena olacak bu konuda. Bu kişiler zaten genelde hala istediklerine kavuştukları için pek yardım talebinde bulunmuyorlardır. Bulunuyorlarsa da yokluk bilmedikleri ve ilk defa karşılaştıkları yokluğa katlanamadıkları içindir.

Bir de kendimizi bir bok zannediyoruz. Bizim kuşakta inanılmaz fazla olan bir şey bu. İki kitap okuyan değil iki tane YouTube videosu izleyen kendini bir şey zannedip saçma sapan bir şekilde, kendini çok yükseklerde görüyor. Bir şeye ulaşamayınca da her yol mübahtır anlayışıyla bunu zaten hak ettiğini düşünerek istemekte, dilenmekte bir beis görmüyor. Çünkü şöyle düşünüyor, benim olması gereken şey bende değil, param yok, o zaman kim nasıl olursa olsun bunu bana tedarik etmeli.

Bir de insanların bir şeyleri nasıl elde ettiğini gördükçe çabalayasımız gidiyor. Liyakattan bahsediyorum. Liyakatın bu kadar abartıldığı ama hiçbir zaman hakkaniyetle uygulanmadığı bir ortamda biz kendi alın terimizle bir yerlere gelmenin çok zor belki de imkansız olduğunu düşünüyoruz. Başka yollara başvurmaktan çekinmiyoruz.

Maalesef.
0
black holes in the sky
(03.05.20)
kurmalifare
(03.05.20)
paco de lucia +1 cami önlerinde dilenen z kuşlağı görmedim. ya y kuşağı ya da daha eski kuşaklar var. ve de onların zorlamasıyla dilenen çocuklar var. napıcaz şimdi? y kuşağı nasıl rahat dileniyor diye mi konuacıcaz?
0
papuayenigine02561
(03.05.20)
Sen buna dilenmek diyorsun, z kuşağı ise "ne var amk şu işi kolaylaştırsanız" diyor.
(bu arada z kuşağı 90-sonu 2bin başı oluyor, bu arkadaşların henüz kyk kredisi borcu gelmedi ama bunlar bizden daha çok diyecekler)

Herkes 1 lira verse'cilik olabilir bu durumun adı. Apolitik yetişen son nesil bunlar, sosyal iletişim açısından da rahatlar. Kafalar rahat çünkü ülke tarihinin ekonomik olarak en rahat olduğu senelerde doğdular. Muhtemelen her istedikleri yapıldı ya da alternatif bulundu. Bu yüzden zorluğa karşı tahammülleri yok, yokluk bilmiyorlar. Ben buna şımarıklık demiyorum, daha derin bir mevzu bu; "bitane de bana var işte fakir mi yapar seni" diyor. İlk bakışta haklı çünkü, ne olacak yani bitane ona versen, fakir mi olacaksın?
Eşitlik, hak kavramlarına bakışları daha farklı. "ama sana verirsem öbürüne de vermek zorunda kalırım" dersin, "önce o isteseymiş" der.

Aslında kuşak muhabbeti yapmayı sevmiyorum ben, hatta z kuşağını açıkça tanımlayabilmemiz için biraz daha zaman geçmesi lazım bence ama verdiğin örnek özelinde kendimce bir çıkarım yapabildim. Yukarıdaki cami'de dilenen z kuşağı yok örneğinin çıkış noktası güzel mesela. Ama onun bir değişiğini yapıyor z kuşağı, abi yanlış anlama dilenci değilim diyip yol parası ya da akbil istiyor. Önceki nesillerde de bu yok mesela, normal giyimli gençlerin yolda durdurup para "rica etmesi" önceden yoktu.
Bunu duygu sömürerek ve kendini küçük düşürerek değil, sosyal bir etkileşim ve eğlence olarak görüyorlar. Çoğunun o paraya ihtiyacı yok belki de, daha az zahmetle edinebilir o parayı. Ama bunu kötü ya da utanılacak bir şey olarak görmüyor.
0
Bruce
(03.05.20)
cami onlerinde dilenen dilenciler ile sosyal medyada dilenenler arasinda bir fark yok.

cami onlerinde dilenenlerin cogu x ve y kusagi.

simdi kalkip bu x ve y kusagi neden bu kadar rahat dileniyor diyebilir miyiz?
0
Leonardo~Da~Vinci
(03.05.20)
(11)

Çene asimetrisi ortodonti tedavisi ile çözülür mü

namidigerkokuc
22 yaşındayım. Ön dişlerim ayrık, tel taktırmak istiyorum. Ama çenemde de biraz asimetri var. Sol çenem ve yanağım, soldakilere göre daha dolgun duruyor. Bazen bu durum gerçekten moralimi acayip bozuyor.. ameliyatsız bi şekilde halledilebilir mi?
22 yaşındayım. Ön dişlerim ayrık, tel taktırmak istiyorum. Ama çenemde de biraz asimetri var. Sol çenem ve yanağım, soldakilere göre daha dolgun duruyor. Bazen bu durum gerçekten moralimi acayip bozuyor.. ameliyatsız bi şekilde halledilebilir mi?
0
namidigerkokuc
(28.04.20)
*sağdakilere
0
🌸namidigerkokuc
(28.04.20)
Benim de aynı şekilde sol çenem ve sağ çenem bariz bir şekilde farklı şekilde ama şehlalık gibi düşünün ciddi seviyede değilse karakteristik katıyor yüzünüze takılmayın bence.
0
eatpraylaw
(28.04.20)
Çeneye etkisi oluyor ordotonti tedavisinin bende yararı olmuştu. Dişçinizle görüşmeye gidince bu konuyu sorarsınız zaten o faydalı bilgi verecektir.
0
black holes in the sky
(28.04.20)
bende de çene geriliği var. bazıları ameliyat da dedi. bazıları ortodonti ile de çözülür, evet çene ameliyatı kadar kusursuz olmasa da çene ameliyatının riskine ve eziyetine değmez dediler.

anladığım kadarı ile ortodonti tekniği çok ilerledi. gittiğim doktor bayağı bilinen birisiydi ve iddialı konuştu açıkçası.
0
denizgonen
(28.04.20)
Iyi bi ortodontist cozebilir
Bakirkoye yakinsan burda cok iyi biri var yazarim
0
Flipsflops
(28.04.20)
@flipsflops yakın değilim ama İst.da okuyorum uzaklık sıkıntı değil. Söylerseniz çok iyi olur
0
🌸namidigerkokuc
(02.05.20)
@6 @eileengray evet benim de çiğneme kaslarıyla ilgili bi sıkıntı olabilir ama yanakların dolgunluğu falan da asimetrik. Bi de çenenin çıkıntılı olduğu tarafı daha çok seviyorum, burası inerse çene çok üçgenimsi olabilir:( bilemiyorum ya. Sakız falan işe yarar mı ki
0
🌸namidigerkokuc
(02.05.20)
@eatpraylaw evet bazen hoşuma gidiyo ama sol capraz sağ çapraz fotolar aynı olmayınca bi değişik oluyo
0
🌸namidigerkokuc
(03.05.20)
Cevaplayan herkese teşekkür ederim:)
0
🌸namidigerkokuc
(03.05.20)
@6 @eileengray bi de bu botoks kalıcı mı oluyor acaba. Ya da zaman içinde botokslu tarafın aynı kalıp, diğer tarafın gelişmeye devam etmesi gibi bir durum olur mu ki. Plastik cerrahlar yapıyor değil mi bu işlemi
0
🌸namidigerkokuc
(03.05.20)
kimsenin cenesi simetrik degil ki.

ac modellerin fotograflarina bak. iki taraftan da ceneleri ayni ise gel suratima tukur.
simetrisizlik dogal olmanin ve normalligin belirtisidir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(03.05.20)
(17)

Evde İstenmeyen Arkadaşın Yatılı Kalma Talebi Nasıl Reddedilir?

depresif genc
Bir arkadaşım yaşadığım şehirde iş bulmuş, hiçbir planı yok, kalacak yeri ve parası da yok emrivaki bir şekilde aradı ve hiçbir çaresinin olmadığını, işi kabul ettiğini ve bir süreliğine kalacak yere ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de olmaz dedim, ısrar ediyor yalvarır derecesinde. Yarın geleceğini s
Bir arkadaşım yaşadığım şehirde iş bulmuş, hiçbir planı yok, kalacak yeri ve parası da yok emrivaki bir şekilde aradı ve hiçbir çaresinin olmadığını, işi kabul ettiğini ve bir süreliğine kalacak yere ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de olmaz dedim, ısrar ediyor yalvarır derecesinde. Yarın geleceğini söyledi.

Sorun şu ki aldığı maaş ile ev tutması imkansız, bende temelli kalıp kira vermemeyi koymuş kafasına. Şimdi buna nasıl davranılır? Hayır da diyemiyorum çünkü içinde bulunduğu durum çok zor ama başka birisiyle de yaşamam mümkün değil.
0
depresif genc
(20.04.20)
Sayın depresif genc.

Arkadaşında olsa hepimiz sınırları olan yaratıklarız. Hayır demek dunyanın en güzel şeyidir. Bir dene.

Hiç bir şey senin huzurundan değerli değil.
0
Techsavvy
(20.04.20)
Sana güvenerek mi kabul etmiş. Yok de geç.
0
ruhen hastayim ben
(20.04.20)
sevgilim bende kalıyor de.
0
sttc
(20.04.20)
bir de ısrar etmesi çok korkunç.
kesinlikle mümkün olmadığını dile getirin şartsız şurtsuz.
0
jimjim
(20.04.20)
hem emirvaki hem de kalıp kira vermemeyi kafasına koyduysa baya bir çıtayı yükseltmiş.

her şeyden önce korona var. siz izole misiniz bilmiyorum ama evde başka birinin olması 2x'e çıkarıyor riski.

techsavvy +1 arkadaşın üzülmesin diye sen kendini üzeceksin.

aldığı maaş ile ev tutması imkansız ise sizinle birlikte yıllarca kalmayı mı planlıyor.
0
fezagezgini
(20.04.20)
Nuri Bilge nin uzak filmini izletin
0
olaylar olaylar
(20.04.20)
kiraya ortak olacak olsa, iyi davranmış olsa vs. kendini toparlayana kadar bi süre kalsın derdim ama dediğin gibiyse bahane falan bulma. burda yazanları söyle.
0
durgunfoton
(20.04.20)
planlarını sormayı deneyebilirsiniz yani ne zaman ev tutacaksın, o maaş ile bu şehirde biraz zorlanmaz mısın gibi kibarından sorup sonrasında reddetseniz kendisi de farkına varır diye düşünüyorum. bu konuşmadan sonra kira sizin için problemse bu konuyu da ekleyip konuşabilirsiniz.

ben arkadaşımı tanıyorum hiçbiri işe yaramaz diyorsanız sevgilim/ailem bende kalacak demek en iyi bahane.
0
wonnka
(20.04.20)
"ben kendim zor geçiniyorum. hem işim çok yoğun oluyor, seninle ilgilenemem. ben yalnız yaşamaya alıştım, ailemden biri geldiğinde bile rahatsız oluyorum. seninle evimi paylaşamam. bir de zaten korona var, tek başıma daha az risk ile yaşıyorum. kusura bakma."

yolla gitsin.
0
batlegolas
(20.04.20)
Eğer kabul edersen onun istediğini yeni nickin,
depresif obsesif kompulsif genç olur haberin olsun.
0
Erva
(20.04.20)
hemen yakınlarında 2 kişiyi filan ara, ya da sevgilini kaynanaı filan. o tarihlerde gelip bir iki gün sizde kalsınlar. ev dolu dersin yalan söylememiş olursun.
0
etna
(20.04.20)
evet yasayabilirisn.

ona arkadasim diyorsan, zor zamaninda yaninda olmak senin gorevin. hayat iliskilerimiz uzerine kurulu. iliskiler de bencillik uzerine kurulamaz.

seni insanliga davet ediyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.04.20)
İstediği kadar zor durumda olsun. Hayatında 1 kez olsun bir şeye karşı mücadele ver diren. %100 ahlaki olarak o haklı olsa bile onu eve sokma. Bu senin ilk zaferin olsun. Zira senin sende olduğunu varsaydığın şey vicdan değil, dümdüz korkaklık. Aman kalp kırmayayım diye kendi hayatından daha fazla vermene gerek yok. Ne olursa olsun önce sen (yazdıklarından karakter analizi yaptım).
Evet dersen;
1. Sana ortak olmaya çalışacak, yine evet dersen hiçbir zaman kira alamayacaksın
2. Evde huzurun kalmayacak.
3. Kız arkadaşını da eve yerleştirecek.
4. Gıda masrafları da sana kitlenecek.
5. Bu tip adamların çevresi de böyle olur bir anda bu tiplerle etrafın çevrelenecek.
6. Ki bu en önemlisi bence; hayır demeyi öğrenemediğin hayatın boktan olmaya devam edecek.

Hayır dersen;
1. Büyük bir beladan kurtulacaksın. Boş beleş bir insanı değerli hayatından uzaklaştıracaksın.
1. Vicdanın sızlayacak. Sonra anlayacaksın ki çok ama çok doğru bir karar vermişsin.

Not: Hiç sevmem bu tipleri. Hiç mi utanman yok senin ya. Benzerini ben de zamanında yaşadım.
0
rastinon
(20.04.20)
o çocuk o eve girer, 5 para vermez, bir daha da çıkmaz.

bu ne yüzsüzlük emrivaki bir şekilde geleceğini söylemek. Asla kabul etme, hayır de
0
KaraSakall
(20.04.20)
Çoğunluğun tersine kimsenin sahiden kötü durumda olmasa kalacak yer için yalvaracağını düşünmüyorum. Insanların hayatlarında çok kötü dönemleri olabiliyor, özellikle işsiz kalmak, sanırım başka şehirde de olsa iş bulabildiyse her şeyi göze alacak kadar ısrarcı olmayı gerektiriyor. Temelli kalmayı kafaya koyduğunu nasıl anladın bilmiyorum ancak belki de durum bu değildir. Sahiden çok zor durumdaysa bir hayat kurtaracak olabilirsin. Sende biraz kalır ve sonra kirata ortak olabileceği başka bir eve çıkar. Ilk etapta belki borçları vardır ve kiraya çikamayacak, paylaşamayacak kadar parası kalmayacaktır. Bir ay idare edersin, sonra kiraya ortak olabileceği bir yere çıkmasını saglarsın. Bana kalırsa. Arkadaşının durumuna üzüldüm.
0
velvetmorning
(21.04.20)
Eğer işi kabul etmeden arasa sorsa, akıl ve yardım istese bir iki ay toparlanana kadar yardımcı olunabilirdi.

Ama bu şekilde emri vaki yapan ve anlaşıldığı karakterde birisi ise, eve girse çıkmaz bir daha.

Vicdanlı biriysen ucuz bir otel bul ve bir aylık ödemesini yap, sonrasına karışma. Ya da yanına ev arkadaşı arayan birilerini bulun ve yine bir aylık masrafı siz verin.

Yardıme etmek istiyorsanız böyle yardım edin, diğer türlü huzursuz ve mutsuz olursunuz.
0
John Bloor
(21.04.20)
arkadaşlar usul esastan önce gelir.

adam ben işi buldum evim çok çok çaresizim geliyorum diye bir gün kala geleceğim diyor. bu öküzlüğü yapan adam yarın bir gün evden de çıkmaz.

Önce bir yoklarsın anlatırsın 1-2 ay diye bir süre verirsin, rica edersin filan falan.
0
KaraSakall
(21.04.20)
(8)

sürekli olumsuz düşünmek/yazmak?

gameofannen
hayata ne gibi etkileri olur? mutsuz edere mi mesela insanı? hep bir negatif düşünce hakim, twitterda, youtubeda orda burda hep olumsuz tarafı görüp yorum yazma. hiç taktir etmeme. şahısta ne gibi etkiler gösterir.
hayata ne gibi etkileri olur? mutsuz edere mi mesela insanı? hep bir negatif düşünce hakim, twitterda, youtubeda orda burda hep olumsuz tarafı görüp yorum yazma. hiç taktir etmeme. şahısta ne gibi etkiler gösterir.
0
gameofannen
(18.04.20)
yazları üşüme titreme, kışın sıcak basması, tek görme, çift sayma, iş makinası kullanamama, saç diplerinde kaşıntı, deride pul pul dökülme en bilinen olumsuz etkileridir.
0
h264
(18.04.20)
şöyle diyeyim sana: ben sürekli o bardağın boş tarafına bakarım ve kendimi hazırlamaya çalışırım. eleştirel bakarım, olumsuzluklara odaklanırım. bu benim yaşam biçimimdir. ancak kolay değil, yıpratıcı ve toksiktir. bir süre sonra insanların senin toksik etkilerinden kaçınmak için senden uzaklaştığını göreceksin. herkesin terk ettiği biri haline geleceksin.
tek başına yapabilirim diyorsan, aynen devam. bir de bu bir kişilik özelliği mi yoksa maksatlı mı yapılıyora bakmak lazım. ve aklıma geldi, ufak tefek rahatsızlıklar da yapacaktır bu sende. hasta olacaksın yani. mide rahatsızlıklarından tut, psişik problemlere varıncaya kadar.
0
fempusay
(18.04.20)
Negatife cok yuklenince denge bozuluyor, hem fiziksel hem ruhsal. Pozitif-negatif arasinda salinmak iyi.
0
logic
(19.04.20)
@fempusay zaten midem ağrımaya başladı son kaç haftadır. bardağın boş tarafıını görmek benim de özelliklerim arasında. hatta hep en kötüye hazırlarım kendimi. ama bu farklı en basit şeyler de bile bir olumsuzluk çıkarıyorum. insanları taktir edebilmem için kafamdaki şekliyle işi başarmış olmaları gerekiyor sanki.. sadece gerçek haytta değil dediğim gibi sanal ortamda da eleştirel bakış açım oluşuyor hep. ekşi sözlük çok mu etkiliyor acaba?
0
🌸gameofannen
(19.04.20)
olumsuz ve kotu dusunmek en az sigara kadar zarar verir. hatta daha fazla.

bir tur bagimlilik. kurtulmaya bakin. hobi falan edinin, sarki soyleyin, bitki yetistirin, bol bol gulun. dunya varoldugundan beri siyasilerin vaadettikleri ve kafalardaki istenilen seviyeye bir turlu gelmedi, gelmeyecek. yalan dolan.

biraz kendinizi onemseyin lutfen.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.04.20)
e,eder tabi. yalnızca kendisini değil, şahsın çevresindekileri de mutsuz eder.pek muhabbet etmek istemez kimse bu tiplerle.
0
pangea
(19.04.20)
Kendim bu hataya zaman zaman düştüm fakat böyle davranan bir insanı dört beş yıl boyunca gözlemleme şansım oldu.

Sonuç, aslında kafa biri, güzelce arkadaş edinebileceği yerde sürekli etrafını aşağılamasından dolayı kimse onu dinlemek istemedi. Benim gözüme çarpan şey bu kadar şikayete rağmen kendisinin bu konuda hiçbir şey yapmamasıydı. E yani bu kadar şikayetçisin hadi düzeltmek için bir şey yap, yok. Kılını kıpırdatmaz. Maalesef herkesin dalga geçerek andığı bir insan oldu çünkü kendisi bu memnuniyetsizliğini sürekli etrafını ezip espri yaptığını düşünerek sürekli belli etme ihtiyacı duyuyordu.

Yalnız kalırsınız, insanların sizi seveceği varsa da sevmez insanlar. Başka yerlere gidince her şeyin daha farklı olacağını düşünürsünüz ama siz aynı kişi olduğunuz için bir işe yaramaz.
0
black holes in the sky
(19.04.20)
@gameofannen yok bir nedene hele de bu güncel olana bağlamayi sağlıklı bulmam. Mutlaka eskiden getirdiğin bir istidad bu. İnsanı yaşadıkları biçimlendiriyor. Bu nedenle geçmişte ne zaman ne yaşadığın çok en önemli. Belli bir ev yasi ikmal ettiysen de daha da atamazsın bunu. Belki kontrol edebilirsin. Bırak varoluşçuluk okuma lari yaparsan yalnız olmadığını göreceksin. Sadece bunu n seni ele geçirmesine izin verme, yönetmeye çalış diyebilirim.
0
fempusay
(19.04.20)
(18)

Oyun bağımlısı mıyım sizce ve öyleysem nasıl kurtulabilirim?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Durumu olmayanlar için özet sondadır!!!Merhaba arkadaşlar,Dün kendime kabullenmesi zor bir şeyi sordum: Ben oyun bağımlısı mıyım? Çünkü 1 ay önce KPSS' ye çalışmaya odaklanmışken ve düzenli çalışmaya başlamışken virüsü ve sınavın ertelenmesini bahane edip çalışmaya ara verdim. Zaten isteyerek de çal
Durumu olmayanlar için özet sondadır!!!

Merhaba arkadaşlar,

Dün kendime kabullenmesi zor bir şeyi sordum: Ben oyun bağımlısı mıyım? Çünkü 1 ay önce KPSS' ye çalışmaya odaklanmışken ve düzenli çalışmaya başlamışken virüsü ve sınavın ertelenmesini bahane edip çalışmaya ara verdim. Zaten isteyerek de çalışmıyordum ama yine de çalışıyordum. Ama şimdi surf yapıp, televizyon izleyip oyun oynuyorum. Bakıyorum birçok kişi kendine bir hedef koymuş ve deli gibi ona ulaşmaya çalışıyor. Bense ağustos böceği gibi her şeyi sallıyorum. Bunun en önemli nedeni ise ders çalışmayıp oyun oynamak istemem. Oyunlardan hiç kopmak istemiyorum, asla doymak bilmiyorum. Oyun oynamasam bile kendimi oyunlarla ilgili haberler okurken buluyorum. Sanki resmen beni avucuna almış. Tüm hayatımı etkiledi resmen. Asosyallik had safhada, aşk hayatı diye bir şey yok, spor yok, çekicilik yok, kendine bakmak yok. Koca bir loserlık var sadece.

Sadece bu da değil. Geçmişe baktığımda görüyorum ki hayatımı çok fena etkilemiş. Bunu inkar ediyordum hep ama gerçek daima oradaydı. 20 yıldan beri oyunlarla iç içeyim. Yani bir oyun basını mensubu olsam hiç sırıtmazdı. Hatta en büyük hayallerimden biri de oyun sektöründe çalışmak. Para almadan bile yapabilirim bunu. Her neyse oyunlara verdiğim emeği eğitim hayatıma, kariyerime falan verseydim şu an çaresizce neden KPSS'ye çalışmıyorum diye düşünmezdim. Bu arada yanlış anlaşılmasın tembel biri değilim ama gerekli özeni gösterseydim şu an çok iyi yerlerdeydim. Hiçbir şey için motivasyonum yok, kendime bir hedef koymuyorum koysam bile iki gün sonra unutulup gidiyor. Ne yapacağım böyle bilmiyorum. Kapasitesi yüksek bir insanken o kapasiteyi kullanmıyorum.

29 yaşına girdim, bir baltaya sap olamadığımı görünce kendimi sorgulamaya başladım. Bazen Duyuru'da hangi işi seçmeli başlıklarını görünce "Bu sen de olabilirdin" diyorum kendime. Artık kendime yazık ettiğim gerçeği sürekli aklımda. Umarım kendime çeki düzen verebilirim. Siz ne önerirsiniz? Aynı durumu yaşayıp kurtulan veya tanıdığı olan var mıdır? Biraz uzun oldu, kusura bakmayın. Teşekkür ederim.

Özet: Oyunlardan kopamıyorum, daha doğrusu kopmak istemiyorum ve eğitim ve kariyer hayatımda çok iyi yerlere gelebilecekken bu durumdan dolayı hiçbir şeye emek veremedim, motivasyonum olmadı hiçbir şey için ve kendime hedef koyamadım. Bu durumdan nasıl kurtulabilirim?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.04.20)
belki de tam bir dönüm noktasındasındır ve burdan dönüp artık vakti en iyi şekilde değerlendirme kararını verirsen, hayatın boyunca hiç oyun oynamamış halinin bile yakalayamayacağı bir fırsatı yakalayacaksındır.

bugün, hemen şuan itibariyle vaktini muazzam şekilde değerlendirmek için söz ver ve işinin vaktinden daha fazla olmasını sağla bir şekilde. tam olarak şuanda ama, şimdi olmazsa hiç olmaz. bence seni büyük bir fırsat bekliyor, bunun vakti gelmiş, treni kaçırma derim. o trenin ne treni olduğunu ben bilemem, onu sen bulacaksın.
0
KUCO
(18.04.20)
EMDR tedavisi öneririm. Hala çok gencsiniz bir gün daha ağır bir şekilde dank edebilir hayatınızı ne uğruna harcadığınız gerçeği.
0
deer hunter
(18.04.20)
Mademki bu durumdan rahatsızsın o zaman kendine ulaşabileceğin bir çalışma hedefi koy.Önce bunu oturt.Daha sonra kademeli olarak arttır.Bu süreçte yine oyununu oyna ama giderek istediğin noktaya getir.Değişim bir anda olmaz!
0
oyle
(18.04.20)
Valla kpss sayesinde şu anda oyun oynayabiliyorum :D oyun oynamaya devam edebilmen için gelire ihtiyacın olacak onu da kpss ile sağlayabilirsin. Birkaç ay ara ver çok zor bir şry değil. Madddesel bağımlı değilsin sık dişini biraz. İşsiz kalırsan yeni oyunları alabilecek maddi durumun olmayacak
0
glamdr1ng
(18.04.20)
Bence oyun bağımlısı olmaktan ziyade, hayattan kaçıyormuşsunuz gibi geliyor. Kendimden biliyorum.
0
maxim gorki
(18.04.20)
kafana göre takıl. dünyayı kurtarmaya niyetli çok insan var ne de olsa.
0
galaksi yolcusu
(18.04.20)
@ KUCO İyi düşüncelerin için teşekkür ederim. Açıkçası bunu itiraf ettikten sonra içimde kaldığım yerden devam etmem için bir mecburiyet duygusu oluştu. Bence de şimdi olmazsa hiç olmaz. Umarım o treni kaçırmam. Pozitif düşüncelerin için çok teşekkür ederim.

@ deer hunter EMDR'yi araştıracağım, öneriniz için teşekkür ederim. Haklısınız, zararın neresinden dönülse kardır. Umarım dediğiniz gibi daha ağır bir şekilde kafama dank etmez. Tavsiyeniz için teşekkür ederim.

@ oyle Kendime plan program yapıp ona uymakta çok başarısızım. Ama dediğin gibi bir hedef koyup ona ulaşmaya çalışmak çok önemli. Zaten geçen seneye göre oyun oynama sürem ciddi ölçüde azaldı. Hatta önceden bir ayda 2-3 oyun bitirirken şimdi bir ayda bir oyun bile bitiremiyorum. Ama oyun oynamasam bile ders çalışmamak için oyalanıyorum. İstikrarlı olmak lazım. Önerin için teşekkür ederim.

@glamdr1ng Tebrik ederim öncelikle. Başarın daim olsun. Birazcık kıskandım seni :D Aslında maddi açıdan çok sorunum yok. Çalıştığım dönemden biriktirdiğim maaşlarla idare etmiştim geçen seneye kadar ve paralar suyunu çekince serbest çevirmenliğe falan başladım, o sayede çok olmasa da bir kazancım var. İstediğimi alabiliyorum. Alamasam da biriktirip alıyorum. 3 yıldır falan ailemden para istemiyorum. O açıdan sorunum yok. Ama sonuçta kendime bir hayat kurmam gerekiyor. O yüzden dediğin gibi dişimi sıkmam gerek. Zaten 35 yaşından sonra iş bulmak çok zor olacak.

@kobuzchi kiz Vallahi o psikologları dinlersem sanırım iflah olmam daha zor olur :)
Aslında oyun sektörüne yönelmek dediğiniz gibi daha çok akılcı olurdu ama bunun için altyapım yok. Yazılımla uzaktan yakından alakam olmadığı için biraz hayal kalıyor. "Oyun basını" derken aslında daha çok oyun inceleme, haber sitelerinde çalışmak veya Youtuber olmak gibi şeyler var ama dediğiniz gibi iletişime giriyor. Ama maalesef iletişim okumadım. Yabancı dil bölümü mezunuyum. Geçmişte bu tarz sitelerde yazmak için başvuruda bulunmuştum ama olmadı. Bir de benden istedikleri şeyleri çok güzel yazmama rağmen olmadı. O yüzden bir daha da uğraşmadım. Tavsiyeniz için çok teşekkür ederim.

@ maxim gorki Evet o da kuvvetle ihtimal. Sorumluluk almaktan da kaçıyor olabilirim. Tespit için teşekkür ederim.

@ galaksi yolcusu Dünyayı kurtarmak istemesem de en azından kendimi kurtarmalıyım bence. Teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.04.20)
cok takilma be, spora basla, gerisi gelir merak etme
0
müptezel dostoyevski
(18.04.20)
@ müptezel dostoyevski Tavsiye için teşekkür ederim. Spora ders çalışmaktan daha da uzağım. O nasıl olacak bilmiyorum.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.04.20)
Bence nasılsa idare ediyorum diye adım atmakta oyalanıyor olabilirsin. Kafanda kuracağın nasıl bir gelecek istiyorum tasviri sana yardımcı olacaktır. Başlangıçta hızlı yol almaya çalışmamanı ve kendini alıştırarak ilerlemeni tavsiye ederim.
0
mekaniker
(18.04.20)
Zor bir şey bence. Yani nedir nasil olur fikrim yok ama ben ortaokul ve lisede böyleydim mmorpg ile. Sabah/ogle/aksam oynardim, sevgililerden ayrildim, derslerde sikinti oldu vs. Sosyal hayat yoktu.

En sonunda bir gun napiyorum lan oldum. Bilgisayarda oyun namina her seyi sildim, fotografindan cektigim videoya, karakterimi vs her seyi sildim. Bir daha da oynamadim.

Yani bana göre ne olursa olsun tedavisi ancak yarabandi cekmek gibi olacak cunku gunde 1 saat oyniyayim falan olmuyordu, en azindan bende.

Kolay gelsin gercekten.
0
logisticsmanager
(18.04.20)
@ mekaniker Evet, haklısın. İçinde bulunduğum rahatlık çok büyük bir etken. Ama sonuçta çalışarak elde edeceğim başarıyla daha büyük bir rahatlık elde edeceğim. Dediğin gibi yavaş ama sağlam adımlar atmam ritmi yakalamamı sağlar umarım. Tavsiye için teşekkür ederim.

@ logistiscsmanager Sen de zor bir durumdan kurtulmuşsun, tebrik ederim. Hem lise hayatımda hem de üniversite hayatımda oyun yüzünden okullarını çok fena batıran arkadaşlarım vardı. Çok şükür onlar gibi olmadım. Sanırım öyle olsaydım şimdi daha kötü durumda olabilirdim. Gerçekten kurtulması zor. Günde 1 saat oynamayla falan olmuyor gerçekten, doymuyorsun, daha fazla istiyorsun. Temelli bırakmak şart ama onu nasıl başaracağım bilmiyorum. Tavsiye için teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(19.04.20)
29 yaşında/kadar kendine ev etrafına faydası dokunmamış bir bireyin bu noktadan sonra bir şey yapması mümkün değil. demek ki bu hayat sizin için en olması gereken şekilde ilerliyor. böyle devam.

akşam 22:00'dan sonra 02:30'a kadar cs:go yapıyoruz 10 kişi, oynamak isterseniz bilgileri paylaşırım.
0
h264
(19.04.20)
neden oyun oynadigina odaklan. sebebi var oyun oynuyor olmanin. bir seyden kacis olmali.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.04.20)
@ h264 Nereden biliyorsunuz aileme veya kendime faydam olmadığını? Bunları yazmış olmamın sebebi şu anda olmam gereken yerde olmamı engelleyen durumdan nasıl kurtulabileceğim konusunda yardım istemekti. Bu arada ben online takılmıyorum, size iyi oyunlar dilerim. Davet için teşekkürler.

@ Leonardo Da Vinci Evet, var bir sebebi. Benim için oyun oynamak kitap okurken kitabın içindeki dünyada kaybolmak gibi bir şey. Tamamen edebi bir şey. 20 yıldan beri oyun oynuyorum ve bana o kadar çok şey kattı ki saymaya kalksam sayamam. Bugün sahibi olduğum kültür ve bilgi birikiminin çok büyük bir kısmını oyunlara borçluyum. Her oyun oynayan insanda da bu derinlik yoktur mesela.

Bir de mesela şu an İngilizcem iyiyse ve onun yanında da Almanca öğrendiysem bu oyunlar sayesindedir mesela. Hatta yeni bir dil öğrenmek istesem o da İspanyolca olurdu ve bunun sebebi de en sevdiğim oyunun İspanya'da geçmesi. Bir hayalin içinde yaşamak gibi işte.

Şu an bunları yazarken hissettiğim duygular o kadar güzel ki anlatamam. İnsanları sevmeme, tahammülsüzlük gibi şeyler de işin içine girince insan gerçekliğini oraya taşıyor. Ama maalesef öyle bir gerçek yok ve ben esas gerçekliği görmezden geldikçe nelere mal olduğunu görmeye başladım. Teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(19.04.20)
@ dumbest_man_alive Quake de ne efsaneydi ama cidden. Ben Playstation 1' de Quake 2 ile başlamıştım. Tabi Playstation olduğu için online falan yok, arkadaşlarla falan split screen oynuyorduk. Ne keyifliydi. Ayrıca hikayeli oynanışı da şimdi çıkan bir çok oyuna taş çıkartırdı. Ah o günler!

Siz ne güzel kendinizi kurtarabilmişsiniz. 4 arkadaş çok iyi yerlere gelmişsiniz. Diğer arkadaşa üzüldüm. Lisede kaç arkadaşım Knight yüzünden okullarını harcadı. Üniversitede yine kaç arkadaşım LOL yüzünden okulu kaç yıl uzattı, bazıları çabuk toparladı uzatmadan mezun oldu. Ama geneli iş güç sahibi oldu. Ben onlar kadar abartmamama rağmen iş güç sahibi olamadım. Nedenini hep merak etmişimdir?

Bu arada hiç öyle internet cafede oturup da 1 saat oyun oynamış biri de değilim. Bana çok ters zaten. Zaten öyle bir şey yapsam ailem sağlam bir silkelerdi.


İşte oyunların bana kaybettirdiği en önemli şey üniversitede iyi bir bölüm kazanabilecekken önemli görülen ama mezun olunca bir halta yaramadığını gördüğüm vasat üstü bir dil bölümüne razı olmaktı. Sınıfın başarılı öğrencilerinden biri olarak mezun olduktan sonra iş hayatım beklediğim gibi gitmedi. 1 yıl iş bulamadım. Sonra bulduğum bir işte 4 ay çalıştım ama çekilecek gibi değildi, doğru düzgün ödeme yok bir şey yok, herkese mobbing gırla. Çıktım tabi. Paramı avukatla alabildim. 6 ay iş bulamadıktan sonra büyük firmada işe başladım ama onda da takım lideriyle anlaşamadım, 2 ay çalıştıktan sonra ayağımı kaydırdı. 2 ay sonra işsizliğim 2. yıla girecek ve bu 2 yılda kaç görüşmeye gittiysem hep olumsuz oldu. Ailem tek şansımın KPSS olduğu konusunda ısrar etti, başka bir seçeneğim olmadığı için bu sınava hayatım buna bağlıymış gibi çalışmam gerekiyor ve içimden çalışmak gelmiyor yine, sınavların ertelenmesi de tuz biber oldu, çalışmaya başlamışken ara verdim. Sanırım bunun ne kadar önemli olduğunun farkına yeni varıyorum.

Dediklerinde haklısın. Yanlış bir şey yok. Bu arada ilk adım olarak az önce bilgisayardaki tüm oyunları kaldırdım. Bu en en kolay olanıydı. Psikolojik bir savaş vermem gerekiyor ve bu da en zoru. Tavsiyen için teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(19.04.20)
sene 2003 falan, MOHAA yeni cikmis, arkadaslarla deli gibi online odalarda oynuyoruz. sabah universiteye gidiyoruz, aksam evlere dagilir dagilmaz basliyoruz, her aksam 5-6 saat. tonla para harcamisiz bilgisayalari agzina kadar doldurmusuz, son teknoloji. oyun fareleri, klavyeleri, paramizin yettigi ne var ise gomduk. aramizdan birisi gitti 3-5 tane eski migfer buldu bir yerden, hepimizin oynarken kafada bir tane migfer. tam rezillik yani.

boyle 2-3 sene gittik. herkes teker teker mezun olmaya falan basladi, mezun olan askere gidiyor, sonra is buluyor calismaya basliyor, kopuyoruz yavas yavas. ben yuksek yapmaya karar verdim, okula devam. hala aksamlari kastiriyorum, yas 24-25 artik.

birgun bir odaya girdim, saglam bir ekiple kapisiyorum. hile falan yok eminim ama vuramiyorum elemanlari. catir cutur indiriyorlar beni. neyse 3-4 saat sonra pes ettim. dedim gencler ne ayaksiniz, kimsiniz nesiniz. iste biri 12 yasinda, biri 14. 20'lik bir kisi yok. yas ortalamasi 14-16 veletlerin.

o gun farkettim ki artik bizden gecmis, bir sonraki nesile me$aleyi devrettim. cd'yi kirdim direk. orda bitti.

ustunden 5-6 sene gecti, bir tek beni diablo 3 heyecanlandirdi. kendime soz vermistim cikarsa alacam, sistem kuracam sirf bu oyun icin vs. oyun cikti screen shotlara falan bakiyorum ama yok, zerre istek yok. yas zaten 30 olmus. o sene evlenmeyi dusunuyorum, mezun olmusum ise girmisim vs. hayat bambaska bir yone gidiyor.

simdi baktim diablo 3 cikali 8 sene olmus. bu arada ben evlendim coluk cocuga karistim. hayat kosturmacasi icinde birak oyun oynamayi gun icinde kendime ayiracak 1 saati zor buluyorum.

ozetle, ben de 20'li yaslarin ortasinda ulan herhalde olene kadar oynarim kafasindaydim. biraktiktan sonra da eksikligini acikcasi hissetmedim. hayat seni alip baska yerlere goturuyor. kendini hayatin akisina birak, olay zaten kendiliginden cozulecek.
0
cooperr
(19.04.20)
MOHAA da zamanında bir efsaneydi. Zamana damga vurmuş oyunlardan biri. Yalnız miğferle oyun oynama kısmına fena güldüm cidden :D

Ben de eskisine kıyasla daha az oyun oynuyorum ama bir türlü kopamıyorum. Her ne kadar eskisi gibi tad alamasam da oynuyorum yine. Steam'de, Uplay'de, Origin' de oynanacak bir sürü oyun var daha, bazen kim oynayacak bu kadar oyunu diye soruyorum kendime. Umarım başarabilirim kendime hakim olmayı. Tavsiye için teşekkürler.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(19.04.20)
(7)

sizce yazın üniversitelerde ders olur mu?

neoluyokardesimnebutantantana
olacak demişler ama ben olumsuz düşünüyorum bu konuda
olacak demişler ama ben olumsuz düşünüyorum bu konuda
0
neoluyokardesimnebutantantana
(16.04.20)
fiziksel olarak olmaz bence. yine uzaktan eğitim şeklinde yaz okulu olabilir.
0
jelly bear
(16.04.20)
Üniversiteler bağımsız kurumlardır.

Mesela biz yapacağız, üstelik muhtemelen koronalı hastalarla da pratik yapacağız :) her ne kadar pandemi bitip hastane dezenfekte edilince başlayacaz ama kovid olup bilmeyen hastalar olacak
0
masseter
(16.04.20)
zor. farklı şehirlerden insanlar etkileşime girecek. ayrıca uygulamalı dersler dışında diğer derslerin fiziksel yapılma inadını çözemedim. sadece uygulamalı dersleri olan son sınıflara belki belirli bir çözüm gelir sonbaharda. bence böyle olacak.
0
stationary traveller
(16.04.20)
muhtemelen olacak.
0
Leonardo~Da~Vinci
(16.04.20)
olacak demişler dediğin kısım yökün kararı ise, yazın yapabilecekler diyor.

Virüs mevzusu yaza doğru rahatlamaya başlarsa, yazın uygulamalı lab dersleri olur. Teorik dersler online olarak işleniyor onlarda sıkıntı yok. Ama lab dersleri işlenemediği için mecbur yaza kalacak sadece son sınıf değil bazı bölümlerde en az 3 sene lab var onların güze sarkması mümkün değil. belki araya yaz okulu da sıkıştırırlar, yaz okulundan fakülteler para kazanıyor vazgeçmek istemezler.

Onun dışında bitirme projeleri var özellikle bazı mühendisliklerde deney ağırlıklı projeler. onu hocalar teorik çalışmaya ya da bilgisayar üzerinden modelleme şeklinde bir projeye çevirmezlerse onlar da bir şekilde yazın deney yapmak durumunda kalabilir. ya da çakallık yaparlar deney yapmış gibi de gösterebilirler belli olmaz.
0
fezagezgini
(16.04.20)
100 bin öğrenciyi sıkıştıracaklar okula,tek toplu taşıma tramvay zaten normal vakitte bile dolu oluyor. O kadar öğrenci evlerini dağıttı, nerede kalıcaz 1 ay boyunca sınavlarda? Vize final büt arasında 1 hafta zaman var hepsini hazirana koymuşlar.
0
bahoho
(16.04.20)
adamlar online sınav yapacaklarına hala yazın ders diyor şaka gibi. mezuniyetime 2 ders kala başıma gelene bak arkadaş.
0
nothing in my way
(16.04.20)
(12)

Yeni iPhone SE alınır mı?

yeteramadenedimherseyi
link burada: https://www.apple.com/tr/shop/buy-iphone/iphone-se/4.7-inç-ekran-64gb-beyazşu an iPhone 7 256 gb kullanıyorum. bataryası leş halde. bataryayı değiştirmeyi düşünüyordum ama acaba direkt yeni iPhone SE'ye mi geçsem acaba? ne dersiniz?
link burada: www.apple.comç-ekran-64gb-beyaz

şu an iPhone 7 256 gb kullanıyorum. bataryası leş halde. bataryayı değiştirmeyi düşünüyordum ama acaba direkt yeni iPhone SE'ye mi geçsem acaba? ne dersiniz?
0
yeteramadenedimherseyi
(15.04.20)
iphone 7 varsa gereksiz. 5s falan neyse. bataryayı değiştirin bence.
0
jelly bear
(15.04.20)
7'den geçilmez işlemci ve kamera hariç bir değişiklik yok gibi. yani günlük kullanımda a10'la a13 farkı da pek hissedilir değil, apple çok iyi işlemci yapıyor. o yüzden kesinlikle gereksiz. illa upgrade yapmak istiyorsanız 5800'e iphone xr alın, ekran büyür farklı telefona geçtiğinizi anlarsınız.
0
signore
(15.04.20)
7'den buna geçilmesi biraz garip kaçar gibi ya. ben olsam bütçeyi zorlar iphone 11 alırdım. 6800'e bulunuyor.
0
avatar is back
(15.04.20)
dolar kazanılıyorsa ve 400 dolar verilecekse alınır. tl kazanılıyor ve 5200 lira verilecekse alınmaz. küçük olması falan iyi hoş da bildiğin ilkel bir tasarım artık yani..

bu arada eski SE'de 400 dolardan çıkmış ve tr'de 1800 liradan satılmış, fyi.
0
nabrukk
(15.04.20)
@nabrukk good old days :D neyse 7'de kalayım o zaman bataryasını değiştirip.
0
🌸yeteramadenedimherseyi
(15.04.20)
iphone 8 ile nerdeyse birebir aynı. sadece işlemciyi yenilemişler. insan ekran kasa oranını arttırı bari tuşu kaldırır. eski tip home tuşu olan telefon yeni bir model değildir bana göre.
0
mr.goodcat
(15.04.20)
nabrukk+1 Ingiltere fiyati da 419 pound. 120 dolar fazla oduyorlar Amerikadaki adamlardan. Hic degmez bence, Androidden Iphonea gecmis adamim, adana conolari kadar genis kufur haznesine sahip oldum ios sayesinde. Korona olaylari yuzunden telefonu da degistiremiyorum, Iphonelar cop resmen.
0
freedonia
(15.04.20)
bende eski se var. yenisini alabilirim diye düşünüyodum ama 5200 lira vermem. aslında hemen de almayı düşünmüyordum zaten 1 sene filan bekler fiyatı biraz düşünce alırım diyordum ama bu korona sonrası zaten fiyatlar ne olacak belirsiz. seneye de pek düşüş olmaz herhalde bakalım artık.
0
tepedeki psychedelic adam
(15.04.20)
geçilmez gibi, versus.com buradan karşılaştırmayı inceleyebilirsiniz.
0
mor.inek
(16.04.20)
iphone se'yi almamin sebebi tasarimini sevmemdi. simdikinde tasarim yok. les gibi bir sey cikartmislar.

alinmaz.

siz de bataryanizi degistirip kullanin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(16.04.20)
arkadaşların dediği gibi xr veya 11 daha mantıklı duruyor. Ama normalde 400 dolar artı azıcık vergi olsa güzel telefon bence. Türkiye şartlarında kötü ama.(ne iyi ki)
0
nhk ni youkosu
(16.04.20)
İphone 7 ile İphone SE arasında sadece çip farkı var. Boyut falan bile aynı. Evet A13 çok daha iyi bir çip ama sırf telefon değiştirmeye değmez.

Bataryayı yenile geç.
0
noluyo yaa
(16.04.20)
(5)

Geniş çaplı düşünebilme / critical thinking

body electric
Selam Arkadaşlar,Öncelikle soracağım soruya o yapısaldır, doğuştan gelen bir şey değişmez minvalinde cevap vermeyin lütfen, inanç, azim ve doğru yol birçok şeyi değiştirir.Şöyle ki çoğu zaman olaylara tek yönlü baktığımı hissediyorum, bazı konular için sanki değişmez gerçekler veya tek bir çözüm yol
Selam Arkadaşlar,

Öncelikle soracağım soruya o yapısaldır, doğuştan gelen bir şey değişmez minvalinde cevap vermeyin lütfen, inanç, azim ve doğru yol birçok şeyi değiştirir.

Şöyle ki çoğu zaman olaylara tek yönlü baktığımı hissediyorum, bazı konular için sanki değişmez gerçekler veya tek bir çözüm yolu var gibi bir düşünce sistemine sahibim sanırım. Bu sebeple kimi zaman jetonun geç düşmesi durumunu yaşayabiliyorum;) ya da problemlere karşı çözüm geliştirme ve strateji oluşturma kısmında eksik kalabiliyorum.

Bu yetenekleri geliştirmek için ne gibi egzersizler yapmalı, nelere yönlenmeli ve pratik yapmalı, varsa deneyimleriniz paylaşabilir misiniz?
0
body electric
(08.04.20)
kitap okuyabilirsin. roman falan. karamazov kardeslerden baslayabilirsin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(08.04.20)
+1 coyote.
Şirkette ortaya ne zaman bir fikir atılsa vs ilk olarak olabilecek bütün negatif şeyleri, sikinti olabilecek noktalari düşünmeye çalışıyorum.

Bir de, kesin arastirmasi vardir bunun, strateji oyunu oynayarak geçti cocuklugum. X yaparsan b olur, c yaparsan d ne olur gibi şeyleri düşüne düşüne bir etkisi olabilir.
0
logisticsmanager
(08.04.20)
staj yaptığım bir kurumda bu konuyla alakalı bir eğitim verilmişti. eğitim öncesi bizim ne kadar iyi sonuç çıkarabildiğimizi, neden/sonuç ilişkisini ne kadar doğru kurabildiğimizi, varsayımları tanıyabilme kapasitemizi ölçen bir test yapıldı

testi uygulayan kişi test sonuçlarının aldığımız eğitim, çevre ile alakalı olduğunu söylemişti ve de zeka seviyesiyle. bu arada RPM adlı bir methode ile zeka seviyemiz de ölçüldü. diğer çalışanların sonuçlarını görmemize izin verilmedi. bu yüzden sadece kendi sonucumda test sahibinin dediği paralelliği görmüş oldum. söylediklerine güvenip güvenmemek size kalmış

benim sonuç çıkarma seviyem diğerlerine göre düşük kalmıştı. eğitmen bunu da çevre koşullarından çok etkileniyor oluşuma, önyargı geliştirmiş olmama bağladı. bu tarz baskılar belki sizin için de geçerlidir. benim gibi olduğunu düşünüyorsanız normlara bağlı kalmamaya çalışmayı deneyebilirsiniz

kendim yapabildim mi bilmiyorum, somut bir veri yok elimde. maalesef tekrar sınava girmedim :/
0
vernonj
(08.04.20)
Bilimsel düşünme üzerine çok güzel kitaplar var onları okumanızı tavsiye ederim, işin önemli noktalarını anlatıyorlar. İnsan psikolojisi (Davranışlarımızın Kökeni kitabı) mutlaka okuyun. Ünsal Oskay İletişim Nedir ve diğer kitaplarına bakın.

Metis, Tübitak ve Delidolu'nun bu konuda serileri var, oradan kitap seçebilirsiniz.
0
kaset
(08.04.20)
empati

kendini karşındaki insanın yerine koy, onun gibi düşünmeye çalış.

karşında yalnızca bir durum varsa da o durum karşısındaki en mükemmel cevabı (alınması gereken aksiyon, değerlendirme vs.) kim verebilirdi? o kişiyi bul ve onun gibi düşünmeye çalış.

tabii herhangi birisi gibi düşünmeden önce; söz konusu kişiyi var eden özellikleri düşünmen lazım. (karakter, eğitim, sosyo-ekonomik durum, farklı grup ya da tanışıklık seviyesine göre insanlara davranışı vs. )
0
alessea
(08.04.20)
(10)

Altın Yükselir mi?

turk kasi
SB...
SB...
0
turk kasi
(27.03.20)
bilmem. yukselir mi?
0
Leonardo~Da~Vinci
(27.03.20)
belki yükselir belki yükselmez.
0
mikahakkinen
(27.03.20)
bazen yükselir bazen yükselmez
0
jimjim
(27.03.20)
yeri gelir yükselir yeri gelmez yükselmez
0
fezagezgini
(27.03.20)
biraz yükselir biraz yükselmez.
0
halanne
(27.03.20)
bazen alçalır bazen yükselir
0
egokalp
(27.03.20)
yükselir yükselir sonra yükselmez
0
diffarentiationation
(27.03.20)
Yükselen altın değil, alçalan duvarlar.
0
etna
(27.03.20)
Uzun vadede her zaman yükselir.
0
acebi
(27.03.20)
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlarr...
0
msb
(28.03.20)
(13)

Kıtlık olmaz dimi

problem34
Her yer kapalı ve sıkıntı var ?
Her yer kapalı ve sıkıntı var ?
0
problem34
(25.03.20)
gecici olacagi ongoruldugu ve planli yapildigi icin icin hayir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(25.03.20)
Bu devirde kıtlık zor. A ürünü yoksa, B var.

Gerçi belli madde ve ürünler özelinde eksiklik çekebiliriz ama yine de kıtlık denmez buna.
0
biseysorcaktim
(25.03.20)
Kıtlık ne demek konusunda akıllarda soru işareti var galiba kıtlığın bu devirle ne alakası var hele hele gecici olarak öngürülmesi ve planlı yapılması akıllara seza

Olur niye olmasın 3 ay önce korona salgını mı vardı bi bakmışsın kıtlık da gelmiş.
0
yeliz adeley
(25.03.20)
kıtlık neden olabilir bunu düşünürsek cevaba ulaşırız.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.03.20)
temel gıdada kıtlık olmaz.
0
KaraSakall
(25.03.20)
makarnacılar birliği başkanı milleti makarnaya boğarız dedi. o olmaz.
0
sutlu nescafe
(25.03.20)
tüm sanayi kollarında tanıdığı olan biri olarak diyorum ki,

her fabrika harıl harıl çalışıyor. esnaf harici kapalı yer yok.
0
duyurukullanıcısı
(26.03.20)
Arazi veya semavi bir afet olmadığı sürece, yani tarlalar bağlar bahçeler ekildiği sürece kıtlık olmaz Allah'ın izniyle.
0
John Bloor
(26.03.20)
2020 yılında bir metropolde aç kalmak imkansız.
0
sir gawain
(26.03.20)
valla corona dan sonra et fiyatları uçmaya başladı. kıtlı olmaz ama her şeyi alamazsın alım gücü yerlere inebilir. bazı yiyecekler kolonya gibi olabilir.
0
nuisance
(26.03.20)
Kıtlık demek üretimin hiç olmaması demek tarım ve hayvancılık bitmiştir yani, bugünlerde yaşanacak tek sıkıntı alım ve ulaşım güçlüğü olur, o da fiyattan yada arayıp bulamamaktan olur.
0
Uncle Sam
(26.03.20)
şu an en az 70 milyon insan 2 haftadır evinden dışarı çıkmıyor ve öküz gibi yemek yiyor. asıl kıtlık nakitte olacak. 2 hafta daha böyle giderse insanlar taş kemirecek.
0
plastic_angel
(26.03.20)
yiyecekte kıtlık olacak bir durum yok, gıda fabrikaları ile çalışan birisi olarak hepsi harıl harıl çalışıyor diyebilirim.
Ancak, ciddi bir ekonomik sıkıntılar olacak, o kesin.
0
cursor
(26.03.20)
(6)

Avrupa yakası

eazy
ilk 93 bölüm sahiden çok iyiymiş. Şimdi devam ediyorum ama volkan gitti, selin gitti, şesu mu ne o gitti çok iyi yazılmış o 3 karakter gitti. Bence kolaya kaçılmış gaffur, makbule ve sait geldi. Elit-özel, güzel yazılmış diziyken şimdi karakterlerin tek kişilik şovuna döndü sanki. Burhan'ın kişiliği
ilk 93 bölüm sahiden çok iyiymiş. Şimdi devam ediyorum ama volkan gitti, selin gitti, şesu mu ne o gitti çok iyi yazılmış o 3 karakter gitti. Bence kolaya kaçılmış gaffur, makbule ve sait geldi. Elit-özel, güzel yazılmış diziyken şimdi karakterlerin tek kişilik şovuna döndü sanki. Burhan'ın kişiliği bile değişmiş :D Volkan geri gelecek biliyorum da, ne zaman gelecekaq? İzlemeye devam edeyim mi ya bundan sonra. Volkan geldikten sonra volkan eskisi gibi izlemesi güzel bir karakter oluyor mu? ne oluyor.
0
eazy
(25.03.20)
izlemeye devam et:)

diziye gelen her karakter birer mihenk tasi. cok cok iyiler. hepsinin izleyicide biraktigi izlenim ayri.

volkan 130'larda falan donecek diye biliyorum. evet volkan yine volkan. her bolum ayri bir guzel. 100'den sonra ucusa geciyor bence
0
Leonardo~Da~Vinci
(25.03.20)
gülse birsel’in tüm dizileri aynı baba. Dizi tuttuktan sonra yeni karakterler sokup içine ediyor tüm yapımların. Aksini görmedim ben. Nispeten en kabul edilebiliri avrupa yakası tabi. Volkan dönüyor^^ kapıcının kızı tam bir kapıcının kızı. Gaffur tam bir kapıcının oğlu. Aslında karakterler yine cuk oturmuş.
0
Tears of Devil
(25.03.20)
diziyi bitiren karakterler onlar oldu zaten diziyi sıradan leş tv dizisi haline getirdiler. saçma sapan dans sahneleri, bağıra bağıra espriler falan yayınlandığı dönem de sevememiştim. nerede şesunun türkü bara gittiği, volkanın sahte sitap yazdığı bölümler.
0
tantunizade murat efendi
(25.03.20)
Onlar gittikten sonra da dizi gayet iyi devam ediyor aslında, sadece bana göre son sezon çok kötü. Volkan 163. bölümde geri geldiğinde, hümeyra, gazanfer özcan ve sacit vs yokluğu çok belli oluyor, bence ondan sonrası kötü. sevmediğim tek sezon son sezon
0
garavel
(25.03.20)
Off off Volkan'ın kitap yazdığı bölüm, volkan ve kankilerinin muhabbetleri, Aslı'nın nişanlandığı bölüm, sonra yine volkan ve tayfasının maç izlerken entellerin gelip onları sanat bilmemnesi sanması, volkan aslı çekişmeleri, dergidekilerin ilk tanıştıkları bölüm, selin'in türkçe konuşmaya çalışması. Süperdi ya :D Volkancıyım ben her zaman, volkan tek başına taşıyor diziyi ama burhan gibi değil. Burhan böyle zorlama, volkan daha doğal taşıyor gibi sanki. Anlatamadım, kültürüm yetmedi ama anladınız işte :D
0
🌸eazy
(26.03.20)
3. Ve 4. Sezonda dizi sezon basinda biraz toparlayıp sonra tekrar bozuyor bence. Volkan in geldiği bolumler de eskisi gibi değil çünkü humeyra gidiyor diziden. Aralarında bir husumet yaşanmış.

Sahika nin geldiği sezonun ilk bölümleri de çok komik digerleri leş. Seslere bile katlanamıyorum.
0
sonsuz
(26.03.20)
(10)

Trump ın İngilzcesi çok iyi değil mi ya?

oldumusimdi
:)Yani olm tane tane konuşuyor harf yutmuyor falan. Adamı anlıyorum. Zenci İngilizcesi yok. Yani mükemmel vurguluyor kelimeleri ? am i wrong
:)Yani olm tane tane konuşuyor harf yutmuyor falan. Adamı anlıyorum. Zenci İngilizcesi yok. Yani mükemmel vurguluyor kelimeleri ? am i wrong
0
oldumusimdi
(23.03.20)
hayir, bilakis sen anliyorsan bu ilkokul cocugu gibi konusuyor demektir. pixar animasyon filmlerini dusum, bir de cok daha sanatsal, edebi replikleri olan bir filmi dusun.
0
hot potato
(23.03.20)
Gercekten ilkokul ingilizcesiyle konusuyor. Bunun analizi cok yapildi.

www.youtube.com
0
fortisvita
(23.03.20)
ahaha ilkokul çocuğu gibi konuşuyormuş. konuşması düzgün bence de. anlamakta zorluk çekmiyorum. vurgularını beğeniyorum ben.
0
black holes in the sky
(23.03.20)
@hot potato @himmet dayı
Bütün dünya konuşmalarınızı takip ediyor olsa siz de tane tane, mümkün olduğunca kolay anlaşılacak ve başka manalara yorulamayacak şekilde konuşmaz mısınız? Neden kelimeleri yutarak yuvarlayarak yada az kullanılan kelimelerle konuşsasınız ki?
0
karabasun
(23.03.20)
çocuklar gibi sayılı bir kelime haznesiyle konuştuğuna dair bir haber okudum diye hatırlıyorum. dikkat ederseniz hep big, big, big diye konuşuyor.
www.newsweek.com

o yüzden hot potato, fortisvita +1
0
euteamo
(23.03.20)
Ortalama üniversite eğitimi almış bir ABD vatandaşından daha iyi konuşmuyor. Adam Amerika'nın başkanı yani anadilinde dediklerini az çok İngilizce bilen biri anlamalı zaten di mi?

Ki bence diksiyonu ve vurguları standart dışı. Ağzını yuvarlak tutarak konuşuyor ve konuşmasında bir u-o'laşma var bu yüzden. Her söylediğini yuvarlıyor. Ayrıca konuşurkenki kelime dağarcığının dar olmasına ve ilkokul seviyesinde konuşmasına da katılıyorum, bu anlaşılır olmaktan farklı bir şey :)
0
nundu
(23.03.20)
Factba.se'in analizi adamın kullandığı kelime sayısı ve kurduğu cümlelerin yapısıyla alakalı. Soru sahibi kısaca "adam The Wire İngilizcesi konuşmuyor yanlış mıyım" diyor. Ben de genel olarak Amerikan İngilizcesini daha anlaşılır buluyorum.
0
bruce mclaren
(23.03.20)
@karabasan Iyi de kolay anlasilabilecek bir sekilde konusmuyor ki, adamin kurdugu cumleler, cumleler arasi gecisler bozuk ve cogu zaman anlamsiz, anlasilmasi zor. Yavas ve tane tane konusmasi onu iyi bir konusmaci yapmiyor.

Aklima sey geldi, Turkce ogrenen bir arkadasima Erdogan konusmalarini dinletmistim konusmasi tane tane ve iyi anlasilir diye. Ama Ingilizce ogrenen birine Trump konusmasini dinlemesini onermezdim.
0
Haldamir
(23.03.20)
trump bir is insani. is insanlarinin genel bir ozelligi olarak sade, basit ve tane tane konusmalaridir. bu, onlarin islerini daha cok musteriye yayma durtusu ile ilgilidir. yaptiklari isin buyumesi icin herkesin anlayabilecegi dil seviyesinde konusmalari gerekir. ne kadar cok musterin olursa o kadar cok gelirin olur.

steve jobs'in ingilizcesi de oldukca sade ve anlasilirdi.

elon musk'in konusmasi bok gibi. bu adam ne bilmyorum.

akademik bir insanin konusmasi hizli ve suslu kelimelerle doludur, anlasilmasi genelde zor olur.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.03.20)
bildiğin beginner seviyesi
0
kreatin
(23.03.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.