bach birdir
gençler film izlemiyordum epeydir? mommonun dvdsi var , izliyim mi? nasıl film?
gençler film izlemiyordum epeydir? mommonun dvdsi var , izliyim mi? nasıl film?
0
ağır, yavaş. çok överler ama ben sevemedim, fazla duygusal. öyle filmleri seviyorsan izle tabii.
0
chieko
ameliyatımı yapan doktoruma teşekkür etmek istiyorum çiçek mi göndermeliyim, farklı bi fikri olan var mı?kurabiye ya da çikolata göndersem olur mu? (dr orta yaşın üstünde erkek)
ameliyatımı yapan doktoruma teşekkür etmek istiyorum çiçek mi göndermeliyim, farklı bi fikri olan var mı?kurabiye ya da çikolata göndersem olur mu? (dr orta yaşın üstünde erkek)
0
Pastaneden bi kutu börek alıp götürebilirsin(mesela su böreği). Şimdi onların nöbeti falan olur gece yerler. Ama yiycek bişey olsun kesin.
0
çiçek olabilir (yapay ya da canlı), adının yazdığı ahşap bir eşya olabilir, odasında günlük hayatta işe yarayacak bir şeyler olabilir ( kahve makinesi vs)
yok ucuz yollu bir şeyler alacağım diyorsan, kek pasta yerine çiçek al.
yok ucuz yollu bir şeyler alacağım diyorsan, kek pasta yerine çiçek al.
0
yiyecek bişi yolla abi seviniyoruz garibanlar gibi tüm servis olarak böyle şeyler gönderildi mi :D
0
tüm doktor tanıdıklarımın odası hastalarından gelen çiçeklerle dolu. doktor adam çiçeği napsın falan diye sallamayın yani :)
0
bi dakka ya, ne garip milletiz arkadaş. adam görevini yapıyor, parasını da ya sen ya da devlet ödemiştir. niye bir daha hediye alıyoruz ki. bırak hiçbir şey alma deli misin?
0
içtenlikle tüm endişeleri gidermek herhangi bir miktar paranın karşılığında yapılacak bir şey değildir. rutin muayene karşılığında göndermiyoruz ki..
0
ermanen
Erkeklerde güzellik kavramı genelde yakışıklı kelimesi ile sıfatlandırılıyor ama "güzel erkek" kavramı da var. Bu daha sonradan çıtkı sanırım. Peki bu ikisinin farkı ne size göre?
Erkeklerde güzellik kavramı genelde yakışıklı kelimesi ile sıfatlandırılıyor ama "güzel erkek" kavramı da var. Bu daha sonradan çıtkı sanırım. Peki bu ikisinin farkı ne size göre?
0
bu biraz kişilikle alakalı en azından kişilikten referansla ortaya çıkan bir tanım diye düşünüyorum. fiziksel filan tamamlayıcılıkla filan tam anlamı oluşabilir.
0
yakışıklı olanlar daha erkeksi hatlara sahip olan, daha sert diyebileceğimiz çene hatlarına vs. sahip olan tipler bence.
güzel olanlar ağzı, burnu, gözü ile nasıl diyeyim kadınsı değil ama işte daha düz olanlar.
misal losttaki sawyer'a yakışıklı diyoruz ama mesela kıvanç tatlıtuğ (eski hali ile) güzel bir erkek.
güzel olanlar ağzı, burnu, gözü ile nasıl diyeyim kadınsı değil ama işte daha düz olanlar.
misal losttaki sawyer'a yakışıklı diyoruz ama mesela kıvanç tatlıtuğ (eski hali ile) güzel bir erkek.
0
yakışıklı erkekte biraz karizma var.
güzel erkek güzel böyle. tipi olmuş, oturmuş ama duruşunda aynı karizma yok.
güzel erkek güzel böyle. tipi olmuş, oturmuş ama duruşunda aynı karizma yok.
0
güzel erkek=erkek güzeli
anlam doğru söylemiş, daha pürüzsüz daha estetik tavır olarak da daha kibar, yumuşak naif olan erkekler oluyor.
örnekse imirzalıoğlu yakışıklı ama güzel erkek değil bence.
anlam doğru söylemiş, daha pürüzsüz daha estetik tavır olarak da daha kibar, yumuşak naif olan erkekler oluyor.
örnekse imirzalıoğlu yakışıklı ama güzel erkek değil bence.
0
Yakışıklı kelimesi, güzele "yakış"maktan geliyor diye düşünüyorum. Yani güzellik kavramı kadına verilmiş ki saçma. Nesneler dahi güzel olabiliyorken, erkek niye olmasın ki... Şahsen "yakışıklı" kelimesinden hoşlanmıyorum, o kelime kafamdaki güzelliği karşılamıyor, o sebepten sevgilimi "çok güzelsin" "güzelim" diye severim. Öyle "kız gibi güzel" falan da değil kıllı sakallı adam yani.
0
Yakışıklı erkek; phil anselmo, colin farrell, genel geçer anlamda brad pitt falan;
Güzel erkeğe en güzel örnek; sebastian bach. mesela; bit.ly
Güzel erkeğe en güzel örnek; sebastian bach. mesela; bit.ly
0
anlam+1 hatta kimisi kız güzelliği var bunda der.
mesela www.eksiduyuru.com
bence bardem yakışıklı, butler güzel.
mesela www.eksiduyuru.com
bence bardem yakışıklı, butler güzel.
0
nucleon
merhaba,tiyatroya gideceğiz, hatta rutin olarak gidelim istiyoruz, ama bu konuya biraz uzak olduğumuzdan, bilenlerden tavsiye istiyorum; nasıl ve nereden takip edeyim tiyatroları ve önerdiğiniz, gidilesi bir oyun var mıdır?yer; istanbul
merhaba,
tiyatroya gideceğiz, hatta rutin olarak gidelim istiyoruz, ama bu konuya biraz uzak olduğumuzdan, bilenlerden tavsiye istiyorum; nasıl ve nereden takip edeyim tiyatroları ve önerdiğiniz, gidilesi bir oyun var mıdır?
yer; istanbul
tiyatroya gideceğiz, hatta rutin olarak gidelim istiyoruz, ama bu konuya biraz uzak olduğumuzdan, bilenlerden tavsiye istiyorum; nasıl ve nereden takip edeyim tiyatroları ve önerdiğiniz, gidilesi bir oyun var mıdır?
yer; istanbul
0
şu anda devlet tiyatrolarının sezonu bitti tatile girdi. gelecek sezon olur mu orası meçhul o yüzden bir şey diyemeyecem. onun dışında özel tiyatrolar ne durumda bilemiyorum. dot veya krek gibi topluluklar takip edilebilir.
0
özel tiyatrolardan ikinci kat (taksim'de) aut diye bir oyun, var ben çok beğenmiştim. Internette falan fragmanı var, izlediğim güzel nadir oyunlardan biri idi. +18 bu arada hatırlatayım.
Hala gösterimde ise bence git pişman olmazsın.
Hala gösterimde ise bence git pişman olmazsın.
0
başlangıç için biraz ağır kaçabilir ama en son seyyar sahne'nin tehlikeli oyunlar'ını izledim. oğuz atay'ın kitabından uyarlama, çok beğendim, monolog şeklinde ilerliyor. şiddetle tavsiye etmiyorum, şiddeti sevmem, hararetle tavsiye edeyim.
ve evet dt şu an tatilde, özel tiyatrolar da rutin olarak gitmek için biraz pahalı.
ve evet dt şu an tatilde, özel tiyatrolar da rutin olarak gitmek için biraz pahalı.
0
denizaya
Arkadaşlar ben amatör olarak din, allah gibi şeylerle ilgilenmeye başladım, onların kitaplarını falan okuyup amaçlarını anlamaya çalışıyorum..Şimdi aklıma yatmayan bir kaç durum söz konusu; şöyle ki;Şimdi baba; müslümanı, hristiyanı, yahudisi, musevisi aynı Allah'a inanıyor değil mi? Yani ortada 1 t
Arkadaşlar ben amatör olarak din, allah gibi şeylerle ilgilenmeye başladım, onların kitaplarını falan okuyup amaçlarını anlamaya çalışıyorum..
Şimdi aklıma yatmayan bir kaç durum söz konusu; şöyle ki;
Şimdi baba; müslümanı, hristiyanı, yahudisi, musevisi aynı Allah'a inanıyor değil mi? Yani ortada 1 tane Allah var...
Şimdi bu dinin mensupları aynı Allah için, iyilikler yapıyorlar, o Allah için insan öldürüyorlar, hatta hepsinin ibadethaneleri var, aynı Allah'a farklı zaman dilimlerinde farklı şekilde ibadet ediyorlar, aynı allaha inanıyorlar...
Ee neden bunlar birbiri ile savaşıyorlar, birbirinden nefret ediyorlar? ulan allah aynı allah değil mi? hem hepside allaha inanıyor, madme öyle niye sadece müslümanlar cennete gidiyor, diğerleri gidemiyor?
Bir müslüman kendinden önceki bütün din ve peygamberleri kabul ediyor, hrstiyanların kitabında ise, isa benden sonra peygamber falan gelmeyecek diyor, musevilerin dini ise ayrı bir hikaye ama onların kitabıda neredeyse birebir kuranla aynı, copy-paste
Müslüman diyorki; onların kitabı değişmiş, 6 tane incil falan var diyor..Müslümanlar teknoloji bakımından dünyada silik bir millet, diğerleri taa dinazorlara kadar herşeyi inceliyorlar, bunlardan daha mı iyi bilecekler..(buraya alınan bir arkadaş 1000 önce inbi sina falan vardı diyo, o değil baba ya, alınma..demek istediğim şuanda hayatı kolaylaştıranlar hep müslüman olmayanlar, evine bak makinalar, bilgisayarlar, eczanedeki ilaçlar falan, müslüman made in değil yani sakin ol) sonra mısırlılar islamdan önce piramit falan islamdan sonra çöküş..müslüman olmayanlar hem geçmişle dinozor falan hem gelecekle bilmem ne teleskobu, kepler gezeni falan yani müslüman ülkeler buralarda yok onu demek istiyorum...
Hz. Adem ve Havva konusu ve hikayesi ayrı bir muamma...O zaman bu Neandertal falan ne ayak?
Hem peygamber muhammed neden ölmeden önce kuranı kitap haline getirememiş? neden o öldükten 30 sene sonra birisi kuran kitabını basmış? muhammed zamanında matbaa ve yazı vardı. neden peygamber muhammed doya doya eline kuranı alıp, sayfaları evire çevire okuyamamış? kuranın 30 sene sonra 3-4 şahitle ezberden aktarılması da ayrı bir olay bence...
aklımda o kadar çok çelişkili soru var ki; bir defa bu allah denen şey geleceği göremiyor muydu? sonra değişeceğini düşündüğü kitapları ve peygamberleri niye yollamış? onları niye korumamış?
birde allah kitabında inanmayan karşıdaki kişilere sanki kendi kulları değilmiş gibi davranmış v ekonuşmuş, sanki 1 den fazla allah var, diğerleri onun kulları, onlara bi nefret bi öfke falan...
aaah bide - amerika kıtasının peygamberden, peygamberin amerika kıtasından neden haberi yoktur? onu geçtim uzakdoğuda amazon ormanlarında din olayları çok vahim, neden onların bişeyden haberi yok? niye onlara peygamber gitmemiş?
birde bu dinlere inanmayanlar var, şimdi bu adamlar inançsız olduğu için ahlaksız, katil ne biliyim dünyanın en adi insanları olması gerekmez mi? ama yurtdışı okulumdaki inançsız; japonlar, koreliler, finlandiyalılar falan çok hoşgörülü, ahlaklı, yardımsever iyi insnalardı? bunlar ne ayak? bunlar niye iyi insanlardı inançsız olmalarına rağmen,
üzgünüm biraz uyun yazdım ama aklımda çok çelişki var yaw :( ben allah olaylarını falan bırakıp yine frp, lord of the ring alemine akayım en iisi baba ya bu din olayları çok karışık ... diablo 3 akacaklar gelsin, pampişime de selamlar sevgiler >.<
Şimdi aklıma yatmayan bir kaç durum söz konusu; şöyle ki;
Şimdi baba; müslümanı, hristiyanı, yahudisi, musevisi aynı Allah'a inanıyor değil mi? Yani ortada 1 tane Allah var...
Şimdi bu dinin mensupları aynı Allah için, iyilikler yapıyorlar, o Allah için insan öldürüyorlar, hatta hepsinin ibadethaneleri var, aynı Allah'a farklı zaman dilimlerinde farklı şekilde ibadet ediyorlar, aynı allaha inanıyorlar...
Ee neden bunlar birbiri ile savaşıyorlar, birbirinden nefret ediyorlar? ulan allah aynı allah değil mi? hem hepside allaha inanıyor, madme öyle niye sadece müslümanlar cennete gidiyor, diğerleri gidemiyor?
Bir müslüman kendinden önceki bütün din ve peygamberleri kabul ediyor, hrstiyanların kitabında ise, isa benden sonra peygamber falan gelmeyecek diyor, musevilerin dini ise ayrı bir hikaye ama onların kitabıda neredeyse birebir kuranla aynı, copy-paste
Müslüman diyorki; onların kitabı değişmiş, 6 tane incil falan var diyor..Müslümanlar teknoloji bakımından dünyada silik bir millet, diğerleri taa dinazorlara kadar herşeyi inceliyorlar, bunlardan daha mı iyi bilecekler..(buraya alınan bir arkadaş 1000 önce inbi sina falan vardı diyo, o değil baba ya, alınma..demek istediğim şuanda hayatı kolaylaştıranlar hep müslüman olmayanlar, evine bak makinalar, bilgisayarlar, eczanedeki ilaçlar falan, müslüman made in değil yani sakin ol) sonra mısırlılar islamdan önce piramit falan islamdan sonra çöküş..müslüman olmayanlar hem geçmişle dinozor falan hem gelecekle bilmem ne teleskobu, kepler gezeni falan yani müslüman ülkeler buralarda yok onu demek istiyorum...
Hz. Adem ve Havva konusu ve hikayesi ayrı bir muamma...O zaman bu Neandertal falan ne ayak?
Hem peygamber muhammed neden ölmeden önce kuranı kitap haline getirememiş? neden o öldükten 30 sene sonra birisi kuran kitabını basmış? muhammed zamanında matbaa ve yazı vardı. neden peygamber muhammed doya doya eline kuranı alıp, sayfaları evire çevire okuyamamış? kuranın 30 sene sonra 3-4 şahitle ezberden aktarılması da ayrı bir olay bence...
aklımda o kadar çok çelişkili soru var ki; bir defa bu allah denen şey geleceği göremiyor muydu? sonra değişeceğini düşündüğü kitapları ve peygamberleri niye yollamış? onları niye korumamış?
birde allah kitabında inanmayan karşıdaki kişilere sanki kendi kulları değilmiş gibi davranmış v ekonuşmuş, sanki 1 den fazla allah var, diğerleri onun kulları, onlara bi nefret bi öfke falan...
aaah bide - amerika kıtasının peygamberden, peygamberin amerika kıtasından neden haberi yoktur? onu geçtim uzakdoğuda amazon ormanlarında din olayları çok vahim, neden onların bişeyden haberi yok? niye onlara peygamber gitmemiş?
birde bu dinlere inanmayanlar var, şimdi bu adamlar inançsız olduğu için ahlaksız, katil ne biliyim dünyanın en adi insanları olması gerekmez mi? ama yurtdışı okulumdaki inançsız; japonlar, koreliler, finlandiyalılar falan çok hoşgörülü, ahlaklı, yardımsever iyi insnalardı? bunlar ne ayak? bunlar niye iyi insanlardı inançsız olmalarına rağmen,
üzgünüm biraz uyun yazdım ama aklımda çok çelişki var yaw :( ben allah olaylarını falan bırakıp yine frp, lord of the ring alemine akayım en iisi baba ya bu din olayları çok karışık ... diablo 3 akacaklar gelsin, pampişime de selamlar sevgiler >.<
0
"birde allah kitabında inanmayan karşıdaki kişilere sanki kendi kulları değilmiş gibi davranmış v ekonuşmuş, sanki 1 den fazla allah var, diğerleri onun kulları, onlara bi nefret bi öfke falan..."
nerede bu?
nerede bu?
0
@basond, baba, hani allah kuranda diyor ya, işte siz inanmayanlara savaşın, savaşmaya teşvik edin, 10 inançlı gücü 200 inançsız kişiye bedel gibi şeyler söylüyodu, bide israiloğullarına, perslilere ve eski kavimler ekarşı yazdıklarını biliyorsun, ondan diyorum, sanki onlar başkasının kulu..ne nefret bu ya...
0
öeehhhh yani, trollmüsün diyeceğim ama o kadar üşenmeyip yazdığına göre değilsin herhalde. hepsinin inandığı aynı "allah" değil. okumaya başladım diyorsun ama hiç okumadan gelip kafandaki soruları buraya dökmüş gibisin. tanımlar farklı. niye savaşıyorlar? çünkü dinlerde de iktidar mücadelesi var, hatta özellikle dinlerde var. tek tek cevaplayamayacağım ama kısaca şunu söyleyebilirim, dinde mantık aranmaz. "önce" inanırsın, sorgulayıp kafana yatarsa ondan sonra inanmak diye bir şey yok. o yüzden soruların zaten yanlış.
0
e daha yeni başladım diyorsun, herşeyle ilgili sormuşsun. bunların cevapları kitaplar kadar ediyor. din, politika, devlet, sistem, tarih, evrim vs. bunların hepsi hakkında okuman lazım o zaman. bir de inanç durumu var, inanç vs. mantık var.
0
Bayaa karışık sormuşsun cevap vereyim dedim bazılarına
Öncelikle bu avrupalıları üstün görme anlayışına deli olan bir insan olarak kullandığın
"müslümanlar silik bir miller" ise cümlesiyle beni yerimden zıplattın yemin ederim. farabiler,mimar sinanlar,ibni sinalar kim idiler birazcık araştır allasen? Avrupa tıpı teknolojiyi hangi kitapları esas alarak okutmuş bi'bak biraz.
-Sadece müslümanlar cennete gidecektir mi? kim demiş mühim olan iyi insan olabilmek
-Kur'an parça parça indirilmişdir. Tarihleri vardır şu dönemde indirlmiştir şu bölümleri diye . Dolayısıyla ezber daha bir kolay oluyordu ve kitap haline getirilmesi de zaman aldı.
-Allah peygamberleri elçi olarak gönderdi, insanların yaşadığı çarpıklıklarda onlara yol gösterebilmek mahiyetinde yani. Tüm kullarını gözettiği gibi elbette onları da korudu.
-Ateistler ahlaksız mı olurmuş, kim uyduruyor bunları ne alakası var ki? İyi insan iyidir netice de. ister inanır ister inanmaz bununla bağdaştırmak doğru olmaz. Ama islam için söyliyim evet bu dinin kurallarına uymak isteyen kimseden düzgün ahlaka sahip olması bekelenir. Olanı da var olmayanı da tıp ki diğer dinlerde yada ateistlerde olduğu gibi işte
Öncelikle bu avrupalıları üstün görme anlayışına deli olan bir insan olarak kullandığın
"müslümanlar silik bir miller" ise cümlesiyle beni yerimden zıplattın yemin ederim. farabiler,mimar sinanlar,ibni sinalar kim idiler birazcık araştır allasen? Avrupa tıpı teknolojiyi hangi kitapları esas alarak okutmuş bi'bak biraz.
-Sadece müslümanlar cennete gidecektir mi? kim demiş mühim olan iyi insan olabilmek
-Kur'an parça parça indirilmişdir. Tarihleri vardır şu dönemde indirlmiştir şu bölümleri diye . Dolayısıyla ezber daha bir kolay oluyordu ve kitap haline getirilmesi de zaman aldı.
-Allah peygamberleri elçi olarak gönderdi, insanların yaşadığı çarpıklıklarda onlara yol gösterebilmek mahiyetinde yani. Tüm kullarını gözettiği gibi elbette onları da korudu.
-Ateistler ahlaksız mı olurmuş, kim uyduruyor bunları ne alakası var ki? İyi insan iyidir netice de. ister inanır ister inanmaz bununla bağdaştırmak doğru olmaz. Ama islam için söyliyim evet bu dinin kurallarına uymak isteyen kimseden düzgün ahlaka sahip olması bekelenir. Olanı da var olmayanı da tıp ki diğer dinlerde yada ateistlerde olduğu gibi işte
0
@Demet, troll ne demek baba ya? neyse hepsinin inandığı "allah" nasıl aynı allah değil? açıklar mısın bana? yani 4 tane mi allah var? isayı birini, musayı birini, muhammedide diğer allah mı yollamış? açıklar mısın biraz?
Dinde neden mantık aranmaz, yani kendimi hoop diye teslim mi edeyim papazlara, hacılara, hocalara? n demek bu yaa...
Dinde neden mantık aranmaz, yani kendimi hoop diye teslim mi edeyim papazlara, hacılara, hocalara? n demek bu yaa...
0
Tüm insanlar Allahın kulu Kuran-ı Kerim Müslümanlara gönderilmemiş tüm insanlığa gönderilmiş. Orada hristiyanlarla savaşın demiyor, ne zulmedin nede kendinize zulm ettirin diyor. Yani kendinizi koruyun diyor.
Müslümanlık diğer insanları savaşarak öldürmek onları dine zorla katmak değildir. Öylede olmamıştır. İnsanlık tarihi hep bir savaş halindedir, daha dünyada barışın kol gezdiği günler gelmemiş daha da gelmez savaş sürekli olacak
Bence yanlış noktadan bakıyorsun olaya. Allah tefekkür demiş yani sen toprağını kaz tohumunu ek güberni dök suyunu dök daha sonra bana dua et demiş. Sen çalışmazsan terlemezsen sana ekmek yok demiş e sen ben Allaha inanıyorum o zman herşey çok güzel olsun yok böle bi olay komik olur bu bakış açısı İnanacaksın ve inandıklarının gereklerini yapacaksın. Sen 5 vakit namaz kıl daha sonra git kiracını dolandır yok böyle bir olay Ben bilemem ama bu boşa kılmaktır.
Sen önce doğru insan olacaksın ona göre yaşacak davranacaksın.
Biraz daha ekliyim,
Biz toplum olarak hep yatış peşindeyiz yatarak çok kazanayım onu tokatlayım bunu bilemem ne yapayım ondan sona vay efendim ülke ilerlesin, ben onu bunu bilmem düşman çalışıyor arkadaşım hemde çok çalışıyor ve bizide çalıştırtmıyor hep aklımızı meşgul ediyor.
Ha insanlar eskiden din ile alakalı çok savaş yaşamış ama BENCE asla ana sebebi din değildir.
Bugün olduğu gibi eskidende savaş sebebleri ekoomi ve refah seviyesi içindi, toprak genişletmek sömürgecilik, kölecilik, din düşmana karşı kullanılan bir kozdu.
Hristiyanlar arasındada bir bölünme vardır katolik ortodoks protestan vesaire Ne olursa olsun Allah birdir sadece insanlar bunu farklı şekilde yorumlamışlar çıkar haline getirmeye çalışmışlardır.
Müslümanlık diğer insanları savaşarak öldürmek onları dine zorla katmak değildir. Öylede olmamıştır. İnsanlık tarihi hep bir savaş halindedir, daha dünyada barışın kol gezdiği günler gelmemiş daha da gelmez savaş sürekli olacak
Bence yanlış noktadan bakıyorsun olaya. Allah tefekkür demiş yani sen toprağını kaz tohumunu ek güberni dök suyunu dök daha sonra bana dua et demiş. Sen çalışmazsan terlemezsen sana ekmek yok demiş e sen ben Allaha inanıyorum o zman herşey çok güzel olsun yok böle bi olay komik olur bu bakış açısı İnanacaksın ve inandıklarının gereklerini yapacaksın. Sen 5 vakit namaz kıl daha sonra git kiracını dolandır yok böyle bir olay Ben bilemem ama bu boşa kılmaktır.
Sen önce doğru insan olacaksın ona göre yaşacak davranacaksın.
Biraz daha ekliyim,
Biz toplum olarak hep yatış peşindeyiz yatarak çok kazanayım onu tokatlayım bunu bilemem ne yapayım ondan sona vay efendim ülke ilerlesin, ben onu bunu bilmem düşman çalışıyor arkadaşım hemde çok çalışıyor ve bizide çalıştırtmıyor hep aklımızı meşgul ediyor.
Ha insanlar eskiden din ile alakalı çok savaş yaşamış ama BENCE asla ana sebebi din değildir.
Bugün olduğu gibi eskidende savaş sebebleri ekoomi ve refah seviyesi içindi, toprak genişletmek sömürgecilik, kölecilik, din düşmana karşı kullanılan bir kozdu.
Hristiyanlar arasındada bir bölünme vardır katolik ortodoks protestan vesaire Ne olursa olsun Allah birdir sadece insanlar bunu farklı şekilde yorumlamışlar çıkar haline getirmeye çalışmışlardır.
0
@ extraterrestria, baba benim avrupalıları falan üstün gördüğüm yok ki ,almanlar ve amerikalıların imrendiğim üstün yerleri var bencel bence o ayrı bir story, birisi gidiyor ilk dünya savaşında yeniliyor sonra toparlanıp 10 yıl içinde 2. dünya savaşını başlatıyor, veriyor odunu sonra yeniliyor hopp günümüzde yine imrenilcek yerde...neyse buraya alınma 1000 önce inbi sina falan vardı deme bana, o değil baba ya, alınma..demek istediğim şuanda hayatı kolaylaştıranlar hep müslüman olmayanlar, evine bak makinalar, bilgisayarlar, eczanedeki ilaçlar falan, müslüman made in değil yani sakin ol) bak mısır halkı müslüman olmadna önce dünyayı yönetiyordu, imrenilcek yapılar inlaa ediyorlar piramit falan, müslümanlıktan sora eziklik onu diyorum yani)
diğer kim demiş onu bunu dediğin şeyleride habervakti, milli gazete falan oku köşe yazarları, inançlı müslümanlar öle diyo walla
diğer kim demiş onu bunu dediğin şeyleride habervakti, milli gazete falan oku köşe yazarları, inançlı müslümanlar öle diyo walla
0
sevgili kardeşim tabiyetlerin kabul olmuş. şimdi de bunlara namazlarını ilave edip beni de haberdar etmelisin.
0
olmamış bir de neden hepsi ortadoğu kökenli? bunu da sor. doyurucu bir cevap alırsan bana da söyle =)
0
Boşversene sen o gazeteleri aç kur'an oku incil oku tevrat oku hacu. Kendin bul yani diyeceğim. Etrafımdakilere bakarak islamı öğrenip uygulayacak olsaydım ben soğumuştum bu dinden çoktan . Mühim olan senin iyi biri olman gerisi teferruat. İslam uygula der ama zorlamaz sana kalmış yani. yaparsan plus yapmazsan katlanırsın falan filan
0
kuran'a göre allahın bazı değişmez kuralları var, bunlardan biri, yok etmek üzere olduğu bir topluma son uyarı olarak peygamber göndermektir. yani peygamberlerin hepsi son uyarıdır.peygamberine uyanlar korunmuş, uymayanlar yok edilmiştir. peygamberlerin arap coğrafyasına gelme sebebi ise çok buralarda aşırı batıl inanışın yaygın olmasıdır.araplar islamdan sonra bir müddet matematik ve felsefede büyük başarılar göstermiştir.Hala 1000 yıllık icatlarla övünüp dururlar. ancak çıkar ilişkilerine dayanan sorunlar yüzünden(yok biz peygamber soyundan geldik,siz şunu öldürdünüz, halifelik malifelik çok derin saçmalıklar) yine arap toplumunun iflah olmaz tutumu yüzünden bu gün bokun içinde yaşamaya mahkum olmuşlardır. bu gün dünyada islam adı altında aslında arap ideolojisi empoze edilmektedir. arkafonda çalan arapça ezan da bu empozenin eseridir.
uzun lafın kısası sadece kuran okuyun. tek bir çevirisini de değil. bir kaç çevirisini birden www.kuranmeali.com bu site yardımcı olur muhammed eset çevirisini tavsiye ederim. sonradan müslüman olmuş fransız bir adam. kuranı felsefi açıdan ele almış,araştırmanızı tavsiye ederim.
uzun lafın kısası sadece kuran okuyun. tek bir çevirisini de değil. bir kaç çevirisini birden www.kuranmeali.com bu site yardımcı olur muhammed eset çevirisini tavsiye ederim. sonradan müslüman olmuş fransız bir adam. kuranı felsefi açıdan ele almış,araştırmanızı tavsiye ederim.
0
tabii ki farklı tanrılar bunlar. hıristiyanlıktaki teslis gibi mesela. farklı mezhepler bile farklı tanrılara inanıyorlar aslında. "bir"dir diyorlar ama hangi bir'den bahsettikleri belli değil. zaten hepsi aynı tanrıya inansaydı farklı dinler, peygamberler varolmazdı. ve dediğin gibi dini savaşlar da olmazdı. tabii dinle politika çok içiçe geçmiş şeyler o yüzden dini gibi görünen savaşlar da aslında çoğu zaman politiktir.
ben şunu anlamadım, sen bunları okuyarak dinleri mi araştırıyorsun yoksa hak yolunu bulmaya mı çalışıyorsun? eğer araştırıyorsan sonuna kadar sorgulayacaksın elbet ve bu şekilde mantıksızlıkları, çelişkileri göreceksin. ama inanmak için uğraşıyorsan evet mantık aramayacaksın.
ben şunu anlamadım, sen bunları okuyarak dinleri mi araştırıyorsun yoksa hak yolunu bulmaya mı çalışıyorsun? eğer araştırıyorsan sonuna kadar sorgulayacaksın elbet ve bu şekilde mantıksızlıkları, çelişkileri göreceksin. ama inanmak için uğraşıyorsan evet mantık aramayacaksın.
0
@ extraterrestria, baba ben sadece o dini yayınları takip ediyorum demedim ki, oralarıda takip ediyorum demek istedim olayları anlamak için..şimdi sen islamda zorlama yok diyorsun ama bu sadece laik müslüman ülkelerde geçerli bi durum sanırım...okuduğuma göre anayasası kuran olan müslüman ülekelerde bal gibi zorlama var, namaz kılmayanı hapse atıyorlarmış hala imana gelmemişse ölüm..diğer mezhep direk öldürüyor falan bunlar islamı hep ayrı telden çalıyor sanırım...çok karışık şeylermiş bunlar aslında..
0
@ dedi kalabaligin icinden bir ses; madem allah yok etmek üzere olduğu bir topluma son uyarı olarak peygamber gönderiyor neden hep ortadoğu halkını yoketmeye çalışıyor hem onlara peygamber gönderiyor? allahın hiç uzakdoğuda, amerika kıtasında, slav topraklarında, avrupada, avusturalyada falan yok etmek istediği toplum yokmuydu? allah ırkşı faşist bişey mi? onlara niye peygamber göndermemiş?
baba arap coğrafyasında batıl inanış çok yaygındı diyorsunda seni gören çin de, hindistanda bu durum yok sanırım, adamlar batıl inançların dibine vurmuşlar, uzakdoğuda 4. kat yok direk 3- ten 5 e zıplıyorsun, hindistanda durum dha vahim yani buda sebep olamaz diye düşünüyorum...
e yazdığına göre araplar madem bu kadar saçm sapan bi ırk, bizimkiler neden ararplaşmak istiyor falan, aklım çok karıştı ya neyse..
baba arap coğrafyasında batıl inanış çok yaygındı diyorsunda seni gören çin de, hindistanda bu durum yok sanırım, adamlar batıl inançların dibine vurmuşlar, uzakdoğuda 4. kat yok direk 3- ten 5 e zıplıyorsun, hindistanda durum dha vahim yani buda sebep olamaz diye düşünüyorum...
e yazdığına göre araplar madem bu kadar saçm sapan bi ırk, bizimkiler neden ararplaşmak istiyor falan, aklım çok karıştı ya neyse..
0
okuma demiyorum o yayımları hobi olarak yine oku ama pek ti'ye alma. bu arada l'si var nickimin olum unutuyosun 2'dir bak :) eheh neyse.
Yorum farkı çok var ona bakarsan o ülkeler 3 vakit olarak kılıyor namazını mezheplerden de kaynaklanıyor tabii. Özellikle iran kendi mezhep ve yorumlarını dini anlayışın bile önünde tutar şeriat olmasına rağmen. Onların uyguladığı despotluktan başka bi'şey değil şeriat bile değil aslında. Şeriat Allah'ın emir ve kuarallarına göre yönetimdir git kılmayanı hapse at, zina yapanı taşla maşla mı der allasen.
Bak şurda "Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanirdi. O halde sen mi insanlari inanmalari için zorlayacaksin?" (10/Yunus, 99) diyor. O zaman zorlamanın manası ne ki. Bu irandaki işler diktatörlükten kaynaklanan işler islamı farklı yorumlayıp öcü gibi gösteriyorlar ondan böyle hep.
Yorum farkı çok var ona bakarsan o ülkeler 3 vakit olarak kılıyor namazını mezheplerden de kaynaklanıyor tabii. Özellikle iran kendi mezhep ve yorumlarını dini anlayışın bile önünde tutar şeriat olmasına rağmen. Onların uyguladığı despotluktan başka bi'şey değil şeriat bile değil aslında. Şeriat Allah'ın emir ve kuarallarına göre yönetimdir git kılmayanı hapse at, zina yapanı taşla maşla mı der allasen.
Bak şurda "Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanirdi. O halde sen mi insanlari inanmalari için zorlayacaksin?" (10/Yunus, 99) diyor. O zaman zorlamanın manası ne ki. Bu irandaki işler diktatörlükten kaynaklanan işler islamı farklı yorumlayıp öcü gibi gösteriyorlar ondan böyle hep.
0
@ Demet; islam, hristiyan, yahudi tanrıları farklı diyorsun açıkcası bunu ilk defa senden duydum, bunu neye dayanarak söylüyorsun? kaynak falan gösterebilir misin? teslis olayı islamda da var maide süresi 116 ayete bak...
madem diyorsunki; "zaten hepsi aynı tanrıya inansaydı farklı dinler, peygamberler varolmazdı" demişsin ama müslümanlar o farklı din ve peygamberleri kabul ediyor ve onlara inanıyorlar ama. senin mantığına göre 4 farklı tanrı var ama! şeytan, adem&havva, melekler, melek isimleri bile aynı, nuh tufan olayı falan hep aynı...tanrılar farklı ama bu terimler niye tüm dinlerde aynı ve bütün yollar aynı tanrıya çıkıyor?
birde snein mantığına göre madem 4 farklı tanrı var, en büyük tanrı hangisi? müslüman allah hristiyan allahı dövebilir mi? aralarında cinsel ilişki falan var mı? aklıma bunlar geldi sen farklı diyince şimdi =/
ya bakıyorum millet dinlere falan inanıyor bişeyler yapıyor, bi bakayım dedim ne iş bu din allah falan olayı, cool bişeyse bende takılırım dedim ama hep kitaplarda yanacaksın, öleceksin, allah en büyük intikam alandır falan yazılarını okuya okuya kustum, başım döndü, biraz saçma geldi bana, millet bunlara niye inanıyor, itibar ediyor ona bakıyorum, sorduğum sorulara mantıklı cevaplar alabilirsem bende biat ederim olnalra nie olmasın...
madem diyorsunki; "zaten hepsi aynı tanrıya inansaydı farklı dinler, peygamberler varolmazdı" demişsin ama müslümanlar o farklı din ve peygamberleri kabul ediyor ve onlara inanıyorlar ama. senin mantığına göre 4 farklı tanrı var ama! şeytan, adem&havva, melekler, melek isimleri bile aynı, nuh tufan olayı falan hep aynı...tanrılar farklı ama bu terimler niye tüm dinlerde aynı ve bütün yollar aynı tanrıya çıkıyor?
birde snein mantığına göre madem 4 farklı tanrı var, en büyük tanrı hangisi? müslüman allah hristiyan allahı dövebilir mi? aralarında cinsel ilişki falan var mı? aklıma bunlar geldi sen farklı diyince şimdi =/
ya bakıyorum millet dinlere falan inanıyor bişeyler yapıyor, bi bakayım dedim ne iş bu din allah falan olayı, cool bişeyse bende takılırım dedim ama hep kitaplarda yanacaksın, öleceksin, allah en büyük intikam alandır falan yazılarını okuya okuya kustum, başım döndü, biraz saçma geldi bana, millet bunlara niye inanıyor, itibar ediyor ona bakıyorum, sorduğum sorulara mantıklı cevaplar alabilirsem bende biat ederim olnalra nie olmasın...
0
İnsanlık tarihi boyunca yaklaşık 124 bine yakın peygamber gönderildiği söylenir hadisde.
Sadece ortadoğuya has bi'şey değil yani.
Peygamberlerin adının tamamen unutulduğu ve eserlerini zamanın aşındırdığı yerlerde ise, ikinci bir peygamber gönderilinceye kadar, o devre fetret devri denmiş ve o devrin insanlarının azabdan bağışlanacağı ifâde edilmiştir.
Araplar saçma sapan bir ırk da değildir ayrıca. Edebiyatta falan ortalığın anasını ağlatmışlardır zamanında. Bilim de öyle. Ama sapıtan kızları diri diri toprağa gömen azgın bir toplum vardı o dönemde. Hz.Muhammed'in de gönderilmesi o sebepten
Sadece ortadoğuya has bi'şey değil yani.
Peygamberlerin adının tamamen unutulduğu ve eserlerini zamanın aşındırdığı yerlerde ise, ikinci bir peygamber gönderilinceye kadar, o devre fetret devri denmiş ve o devrin insanlarının azabdan bağışlanacağı ifâde edilmiştir.
Araplar saçma sapan bir ırk da değildir ayrıca. Edebiyatta falan ortalığın anasını ağlatmışlardır zamanında. Bilim de öyle. Ama sapıtan kızları diri diri toprağa gömen azgın bir toplum vardı o dönemde. Hz.Muhammed'in de gönderilmesi o sebepten
0
@extraterrestrial; baba kusura bakma copypaste yaparken windows senin "l" harfiini atlıyor (bkz; bill gatese .ok atmak xd) senin nicki the x-files dizisinde sık sık duyuyordum ordan da bi gıcıklık kaptım neyse konu dağılmasın xD
işte bende onu diyorum niye yorum farkı var? niye mezhepler farklı uygulamalar var? kuran 1 olmasına rağmen? bu allah'ın geleceği görme yetisine hakaret değil mi? gelecekte dinin moka sardığını görememiş mi allah?
hoca sen iran falan diyorsunda bunlar suudi arabistanda da var! yılda ortalama 100 kişinin kellesi gidiyor orada..
baba maide süresinde ellerini kes diyor, nisa süresinde zina yapan hatunu ölüm alıp götürünceye kadar halleidn diyor bi başka ayette 80 mi 100 defa mı ne sopayla hatunu dövün diyor, bakarada inanmayanları bulduğunuz yerde öldürün diyor bir başka ayette katli vacip diyor, bunlarda senin verdiğin ayetin tersini diyor nerdeyse!!
diğer mesajına itafen; o hadis konusu apayrı bişey bence, hadis olayı ilede ilgili sorular sormak isterim bence hadis ve sünnet mantığında çok ters şeyler var...
124 bin peygamber diyosun! sadece ortadoğuya değil diyosun ama baba diğer adamların peygamberden falan haberi yok...hem allah işe yaramayacak peygamberi niye gönderiyor? niye musanın nehiri 2ye ayırdığı gibi onlarda action yapmamışlar ki diğerleride inansınlar..hem ben allah olsaydım peygamberi direk ingilizlerden çıkarır ingilizleri müslüman yapardım ozaman günümüzde avrupa, amerika falan hep müslüman olurdu ama allahda mantık falan yok galina sadece yattığı yerden "ol" diyor sanırım xD
tamam son paragrafına katılıyorum araplar islamdan önce edebiyatta olsun hikayelerd eolsun 1 numara insanlardı, aladdin den tut 1001 gece masalalrına kadar...sonra günümüzde kullandığımız latin 123 rakamlarıda arap harfleri ayrıca ama bunlar islamda sonra bu özelliklerini kaybetmişler, islamdan sonra bombacı acayip bir millet olmuşlar, fosil yakıt olan petrol bitince onları görmek isterim, şuanda araplar dahil müslümanların şu dünyaya kattıkları hiç bir şey yok :(
işte bende onu diyorum niye yorum farkı var? niye mezhepler farklı uygulamalar var? kuran 1 olmasına rağmen? bu allah'ın geleceği görme yetisine hakaret değil mi? gelecekte dinin moka sardığını görememiş mi allah?
hoca sen iran falan diyorsunda bunlar suudi arabistanda da var! yılda ortalama 100 kişinin kellesi gidiyor orada..
baba maide süresinde ellerini kes diyor, nisa süresinde zina yapan hatunu ölüm alıp götürünceye kadar halleidn diyor bi başka ayette 80 mi 100 defa mı ne sopayla hatunu dövün diyor, bakarada inanmayanları bulduğunuz yerde öldürün diyor bir başka ayette katli vacip diyor, bunlarda senin verdiğin ayetin tersini diyor nerdeyse!!
diğer mesajına itafen; o hadis konusu apayrı bişey bence, hadis olayı ilede ilgili sorular sormak isterim bence hadis ve sünnet mantığında çok ters şeyler var...
124 bin peygamber diyosun! sadece ortadoğuya değil diyosun ama baba diğer adamların peygamberden falan haberi yok...hem allah işe yaramayacak peygamberi niye gönderiyor? niye musanın nehiri 2ye ayırdığı gibi onlarda action yapmamışlar ki diğerleride inansınlar..hem ben allah olsaydım peygamberi direk ingilizlerden çıkarır ingilizleri müslüman yapardım ozaman günümüzde avrupa, amerika falan hep müslüman olurdu ama allahda mantık falan yok galina sadece yattığı yerden "ol" diyor sanırım xD
tamam son paragrafına katılıyorum araplar islamdan önce edebiyatta olsun hikayelerd eolsun 1 numara insanlardı, aladdin den tut 1001 gece masalalrına kadar...sonra günümüzde kullandığımız latin 123 rakamlarıda arap harfleri ayrıca ama bunlar islamda sonra bu özelliklerini kaybetmişler, islamdan sonra bombacı acayip bir millet olmuşlar, fosil yakıt olan petrol bitince onları görmek isterim, şuanda araplar dahil müslümanların şu dünyaya kattıkları hiç bir şey yok :(
0
ciddiye alıp cevap verende hata. eğlenmek için gelmişsin belli. tanrı yorumları farklı bunu bir kez okusan bile anlardın.
0
@ Demet, nasıl yorumlar farklı? sen sanırım sallama sınırını aştın, cevap veremeyince sıvışayım dedin...
AYrıca ben tanrı yorumları aynı demedim, aynı tanrıya inanıyor hepsi dedim..tanrının nitelikleri 4 dinde de aynı...senin mantığına göre isayı başka tanrı göndermiş, muhammedi de başka ama islam isa peygamberin varlığınıda kabul ediyor, birdaha düşün istersen...
AYrıca ben tanrı yorumları aynı demedim, aynı tanrıya inanıyor hepsi dedim..tanrının nitelikleri 4 dinde de aynı...senin mantığına göre isayı başka tanrı göndermiş, muhammedi de başka ama islam isa peygamberin varlığınıda kabul ediyor, birdaha düşün istersen...
0
ermanen
Çekirdek aileden farklı olarak yalnız. Modern, çağdaş kavramı aile ile nasıl bağdaştırılır? Şehirde yaşayan aile mi kastediliyor? Modern aile deyince aklınıza ne geliyor?
Çekirdek aileden farklı olarak yalnız. Modern, çağdaş kavramı aile ile nasıl bağdaştırılır? Şehirde yaşayan aile mi kastediliyor? Modern aile deyince aklınıza ne geliyor?
0
patriyarkal ailenin dönüşmüş halini anlıyorum ben. evet şehirde yaşayan daha çok. bireyselliğin arttığı, baba otoritesinin hemen hemen ortadan kalktığı, kadının da bağımsız olduğu, kararların ortaklaşa alındığı aile.
0
modern aile denilince benim aklıma sanayileşmiş çağdaş toplumlarda, özellikle kentlerde geniş aileler yerini giderek küçük ailelere bırakmıştır ve aile bireyleri, üretimin aile dışında yapılmasından dolayı, ev dışında çalışarak bağımsız hale gelmişlerdir. bu durum, geniş ailedeki katı alt-üst ilişkilerini ortadan kaldırır ve ailede daha eşitlikçi ilişkilerin oluşmasını sağlar. çocukların bilgi ve beceri edinmelerini, toplumla bütünleşmelerini sağlama işlevini üstlenen aile, bireyin geleceğinin bir parçasıdır.
kısacası kapitalizm sonrası geniş aileden çekirdek aileye geçmiş ardından bireyler aile dışı üretim sonrası bağımsızlaşmış simetrik ilişkilerden oluşan ailedir.
a. giddens'ın aile ile ilgili yazıları olması gerekiyor modernite ve aile diye ondan yararlanabilirsin.
kısacası kapitalizm sonrası geniş aileden çekirdek aileye geçmiş ardından bireyler aile dışı üretim sonrası bağımsızlaşmış simetrik ilişkilerden oluşan ailedir.
a. giddens'ın aile ile ilgili yazıları olması gerekiyor modernite ve aile diye ondan yararlanabilirsin.
0
imojeen+1
Demet+1
ayiadam+1
mahalle ya da toplum baskısı dediğimiz şablonlara takılıp kalmayan, açık görüşlü, 3-4 taneden fazla çocuğu olmayan (ki bu rakam ekonomik refah düzeyiyle alakalı bence), çocukları arasında cinsiyet ayrımı yapmayan, kadının meta ya da hizmetçi kategorisine konmadığı, kadının söz hakkı olduğu bir aile.
Demet+1
ayiadam+1
mahalle ya da toplum baskısı dediğimiz şablonlara takılıp kalmayan, açık görüşlü, 3-4 taneden fazla çocuğu olmayan (ki bu rakam ekonomik refah düzeyiyle alakalı bence), çocukları arasında cinsiyet ayrımı yapmayan, kadının meta ya da hizmetçi kategorisine konmadığı, kadının söz hakkı olduğu bir aile.
0
benim aklıma anne ve babanın aktif olarak cocukla zaman gecirdigi aileler geliyor. cocugun sadece tv karşısına falan bırakılmadıgı, anneyle kurabiye pişirdiği, gezmeye dolaşmaya gittiği, babanın kızıyla/ogluyla sadece işten sonra gozunun acık oldugu 5 dkda degil, başka zamanlarda da vakit gecirdigi aileler..
0
dieselsingle2
yazın da kendi durumum ile karşılaştırıp basit bir olay yüzünden moral bozmayı bırakayım. şamar gibi vursun suratıma hayatın gerçekleri http://i.ytimg.com/vi/LfyH-dqOKvU/0.jpg
yazın da kendi durumum ile karşılaştırıp basit bir olay yüzünden moral bozmayı bırakayım. şamar gibi vursun suratıma hayatın gerçekleri i.ytimg.com 
0
çok sevdik birbirimizi. benim ailem onu, onun ailesi beni istemedi. gizli görüştük bi kaç kez. en sonunda ayrılmak zorunda kaldık. meğer benden hamileymiş, aldır deyince aldırmak istemedi. evden kaçtı, yaşadığım şehre geldi. iş bulmasına yardımcı oldum, o farkında olmadan. çocuğu doğurdu. adını alberto koydu, alberto escobar. "maria bario 2.sezon 3. bölüm sonu"
0
otobüsteydim. boynu bembeyaz, suratını hiç görmediğim ve göremeyeceğim güzel bir kız vardı. hemen önümdeki koltukta oturuyordu. batmakta olan turuncu güneş ışığı saçlarının arasından süzülüp burnuma gelen güzel kokusunun içinde süzülüyordu adeta. bir öpücük kondurup, nefesim kesilinceye kadar koklamak istedim boynunu. önümdeki kitap ise çoktan yitirmişti etkileyiciliğini. yalnızdı, yol boyunca izledim sonra bir durak ayırdı bizi, onu. yapamadım.
hiç sevgilim olmadı ve en büyük ayrılık hikayemdi bu benim...
hiç sevgilim olmadı ve en büyük ayrılık hikayemdi bu benim...
0
yurtdışına gitti, giderken de beni bekleme dedi.
ben yine de bekledim, dönmesini beklediğim günlerde cenazesi geldi.
ben yine de bekledim, dönmesini beklediğim günlerde cenazesi geldi.
0
bakarken ardından gitme kal diyemedim..gururum engel oldu seviyorum diemedim.. :(
0
erkek arkadasimla en calkantili ve gerzek iliskilerden birini yasadik. neyse bu sonra askere gitti geldi (ayriyiz buralarda) bana kursun yedigini falan söyledi. noluyoz lan dedim. sonra benimle görüsmemeye basladi, noluyoz lan ben dedim. sonra yine görüsmeye kalkinca ciddi bi siktir cektim. derken bunun evlendigini ögrendim. oha lan noluyoz dedim. icime bi sey oturdu, buna mail attim. ben sana etme dedim, sen ettin falan dedi bana. bulustuk, yeniden bi seyler yasamaya basladik. yani bi seyler dediysem, iki kere görüsüp üc bes öpüstük o kadan. her ne haltsa. bana da bi aydir evliyim diyo tabi, gitmedigini anladik, bitiricem diyo. ben de bitir bekliyorum kafasindayim. nooldu? hanimina msjla yakalandik mi? herif tüm sucu benim üzerime atti mi? kursun yarasi dedigi safra kesesi ameliyati cikti mi? kadinla bi yildir evliler miymis? bööle patiiir patiir.
valla orospu diye hakaretler yedigimle de kaldim. gerci en son kiza cok bagir cagir da ben ettim, megersem bi de üzerine hamile miymis...bir gün icinde 5 yildir sürekli gel git yasayan iliski tak diye bitti. saglam bi agladiim. sonra da bitti gitti. oh.
valla orospu diye hakaretler yedigimle de kaldim. gerci en son kiza cok bagir cagir da ben ettim, megersem bi de üzerine hamile miymis...bir gün icinde 5 yildir sürekli gel git yasayan iliski tak diye bitti. saglam bi agladiim. sonra da bitti gitti. oh.
0
@halı silkeleyen süper kahraman -> evli oldugunu bile bile bi adamla birlikteliğe başlıorsan evli oldugu kadının hakaretlerini de hak etmişsindir demektir. erkek kısmına orospu cocugu kadın kısmına da orospu denilior bu durumlar da ki ikisi de çok dogru tanımlamalar
0
bak seen, öyle mi? ne gzel siyah beyaz bi dünyada yasiyomussun sen öylee...
kimsenin adama orospu cocugu dedigi yoktu, tek orospu lafini ben yedim biir; bir iliskinin disindan ahkam kesmek cok kolay, bu da iki.
"evli oldugunu bile bile baslamissan" gecelim bu ergen kafalarini piliz
kimsenin adama orospu cocugu dedigi yoktu, tek orospu lafini ben yedim biir; bir iliskinin disindan ahkam kesmek cok kolay, bu da iki.
"evli oldugunu bile bile baslamissan" gecelim bu ergen kafalarini piliz
0
hiç bir şey demeden gitti. sinirimden burnumdan kanlar geldi kişi giderken. çünkü kal desem ben kaybedecektim.
0
slash01
ustten alamadık arkdslar bız alanınız var mı
ustten alamadık arkdslar bız alanınız var mı
0
Bu sorunuz hangi üniversitede okuduğunuza bağlı. üniversite öğrenci işlerine sorun bence.
0
senın okulun ne? ben halıcteyım bende ılk donem 3 ders aldım 3.sınıfın 1 donemındekı butun derslerı alabılıordum adamlar yok dedı once fark dersleırnı vereceksın ondan sonra 3 ıle 4uokucaksın dedıler. benımde arkdsım var cukurovada oda gıtmıs zorlamıs mahkemeye verırım demıs fln dılekce yazmıs kac kere yasayı gostermıs fln ona ızın vermısler. bızdede ıste yok yonetmelıkte ayagı cektıler. yanı bunu zorlasaydık aslında alabılırdık. ama gec kaldık ıste yıl bıttı zaten. sızdede aynıı sey oldumu okulun yonetmelıgıne gore degısen bırsey mı? zorlasaydım bde yasa masa dıe verırlermıydı acaba
0
ya kafalarında gorede ıste 1 yılımız heba oluyor ona sınır oluyorum gıder tezsız yuksek yaparım o yılda yanı..nese artık bıttı yıl ama cok koyuyor arkads ya
0
sen 1 yıldan bahsediyorsun ben dikey geçiş yapıp fakültenin 1. sınıfından başladım. bu nasıl olacak? neymiş dersler çok fazlaymış 1 yıllık intibak bile yetmezmiş ilk iki yılın derslerini vermek için ve o yüzden birden başlatıyorlarmış. bir de okulu 5 yılda bitirdim. toplam 7 sene üniversite okudum. şükret o yüzden bence...
0
senın ısınde kotu olmus tabıde ben 2 3 tane unı gezdım yanı yasım 25 oldu 27sınde mezun olacam banada bu koyuyor. onumuze 3 yıl dayadılar. sen aldıgın derslerı muaf ettıremedın mı? 1dende baslasan muaf olduklarını almazsın. bende bu yıl 1ve 2 den ders aldım seneye 3 alcam ıste
0
kıytırık derslerden muafiyet verdiler sadece, o yüzden pek işe yaramadı
0
ben de dgs ile gsü'ye girdim. hazırlıktan başladım (hazırlık o zaman 2 yıldı). birinci sınıfa gelince sadece türkçe olan iki dersten muaf oldum, diğer dersleri normal öğrenci gibi alıyorum. okul 6 sene toplamda, hatta belki uzayacak bile. o yüzden lagaluga yapma burda.
üstten ders alma işini danışmanını kafalarsan yapabilirsin. kimse de niye aldın diyemez.
üstten ders alma işini danışmanını kafalarsan yapabilirsin. kimse de niye aldın diyemez.
0
libertyaddict
hemen heregece başıma gelen birden irkilip uyanırım baya baya düşüyor gibi niçin
hemen heregece başıma gelen birden irkilip uyanırım baya baya düşüyor gibi niçin
0
atalarımız taaa o eski çağlarda işte, o zamanlar soğuktan donarak ölür, yataklarından düşerlermiş, biz de onların yaşadıklarını yaşıyoruz demişti felsefeci bi hocam. ya da böyle bişeydi.
0
bende o olmuyorda, genelde yerde yatarken ya da yatakta deprem oluyor hissine kapılıyorum meğer kendim ritmik olarak sallanıyormuşum felan hemen farkedip duruyorum, öyle deprem zamanında psikolojik bi etkisi felanda kalmadı.
0
astral seyahat başlangıcıdır. ruh bedenden ayrılacakken beden korkar ve ruh ile bedenin bağlı olduğu kordon, ruhu geri çeker bu bir teodir tabi
0
@Demet
(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler) bu başlıklık bi entry olmuş o, 2 ye 3e katlandı ufkum. bana da arada sırada olduğu için bu kadar heyecanlandım sanırım.
(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler) bu başlıklık bi entry olmuş o, 2 ye 3e katlandı ufkum. bana da arada sırada olduğu için bu kadar heyecanlandım sanırım.
0
@jedilance bana da sık sık olduğu için vakti zamanında araştırmıştım. house mouse dediğine bakmayın tıp literatüründe cidden yeri var :)
0
Gecen gun okudugum bir makaleye gore vucut fonksiyonlarin yavasladigi icin vucut ölüyor hissine kapiliyor, bu nedenle (yanilmiyorsam elektrik)dalgalari yayarak vucudu kendine getiriyormus
0
shyzore
ütopyalar hakkında olur, din felsefesi, siyaset felsefesi vs vs felsefeyle ilgili olsun yeter. güzelinden olursa çok şükela olur. önerileriniz nelerdir ?
ütopyalar hakkında olur, din felsefesi, siyaset felsefesi vs vs felsefeyle ilgili olsun yeter. güzelinden olursa çok şükela olur. önerileriniz nelerdir ?
0
the fountain
pi
matrix trilogy
the man from earth
ilk aklıma gelenler..
pi
matrix trilogy
the man from earth
ilk aklıma gelenler..
0
tam olarak felsefeyle ilgili olmasa da,
bergman oda(tanrının sessizliği üçlemesi
7. mühür
persona
duygusal buzlaşma-haneke ve hatta tüm haneke filmleri
almodovar filmleri
never let me go
mr. nobody
nineteen eighty-four (orwell uyarlaması)
the trial (kafka uyarlaması- orson welles)
zeitgeist serisi
matrix
bergman oda(tanrının sessizliği üçlemesi
7. mühür
persona
duygusal buzlaşma-haneke ve hatta tüm haneke filmleri
almodovar filmleri
never let me go
mr. nobody
nineteen eighty-four (orwell uyarlaması)
the trial (kafka uyarlaması- orson welles)
zeitgeist serisi
matrix
0
mindgame
spring, summer, autumn, winter and spring
ghost in the shell
bir de bunların dystopian olanları da var :)
snarkerati.com
tabi eternal sunshine ı unutmamak lazım
spring, summer, autumn, winter and spring
ghost in the shell
bir de bunların dystopian olanları da var :)
snarkerati.com
tabi eternal sunshine ı unutmamak lazım
0
çok teşekkürler, bakıyorum sıra sıra hepsine. devamını beklerim.
bir de "The Number 23" sizce felsefi midir ?
bir de "The Number 23" sizce felsefi midir ?
0
@9uncu nesil oha lan ordan girersek fight club'tan akıl oyunları'na kadar gider bu :)
ütopya demişken thomas more ile ilgili "a man for all seasons" diye bir film var, izlemedim ama bir ara izleyeceğim.
ütopya demişken thomas more ile ilgili "a man for all seasons" diye bir film var, izlemedim ama bir ara izleyeceğim.
0
nomad
özellikle türkiye cumhuriyeti tarihini anlatan, ama böyle dünyada yaşanan olaylarla da paralel giden bir kitap arıyorum. hadi dünyada yaşanan olaylarla paralel gitmesini geçtim, detaylı bir şekilde anlatacak bir kitap lazım bana. bir de böyle yansız anlatsın istiyorum, çok mu şey istiyorum?var mıdır
özellikle türkiye cumhuriyeti tarihini anlatan, ama böyle dünyada yaşanan olaylarla da paralel giden bir kitap arıyorum. hadi dünyada yaşanan olaylarla paralel gitmesini geçtim, detaylı bir şekilde anlatacak bir kitap lazım bana. bir de böyle yansız anlatsın istiyorum, çok mu şey istiyorum?
var mıdır böyle bir kitap, birkaç kitap?
var mıdır böyle bir kitap, birkaç kitap?
0
Ah, bunu ben de arıyordum, halen aramaktayım. Çok şey mi arıyoruz sahi? Bilen, duyan bana da ulaştırabilirse adını ne mutludur bana.
0
ekonomik açıdan soracak olursan,yakup kepenek'in türkiye ekonomisi diye bir kitabı var hafifçe kalındır ama sağlam bilgiler var. tarafsız da diyebiliriz
0
aynı cevabı tekrar tekrar yazmaktan bıktım, direk copy-paste yapıyorum:
cemil koçak-türkiye'de milli şef dönemi
feroz ahmad-demokrasi sürecinde türkiye (1940-85 arasıydı yanlış hatırlamıyorsam)
eric jan zürcher-modernleşen türkiye'nin tarihi
niyazi berkes-türkiye'de çağdaşlaşma ve bir de istersen "unutulan yıllar"
sina akşin'in editörlüğünü yaptığı "yakınçağ türkiye tarihi" var 1908'den 2003'e kadar. cemil koçak, korkut boratav, selahattin hilav gibi yazarlar var bunda.
yine sina akşin'in tübitak'tan çıkan "gençler için çağdaş tarih" olabilir. daha basit anlatımlı, ders kitabı tadında.
bir de metin toker'in yazdığı bir seri var, tek partiden çok partiye ilk kitabı olmalı, emin değilim ama cumhuriyet sonrası siyasal tarih anlatıyor, biraz magazinel bir anlatım, eğlenceli olabilir.
cemil koçak-türkiye'de milli şef dönemi
feroz ahmad-demokrasi sürecinde türkiye (1940-85 arasıydı yanlış hatırlamıyorsam)
eric jan zürcher-modernleşen türkiye'nin tarihi
niyazi berkes-türkiye'de çağdaşlaşma ve bir de istersen "unutulan yıllar"
sina akşin'in editörlüğünü yaptığı "yakınçağ türkiye tarihi" var 1908'den 2003'e kadar. cemil koçak, korkut boratav, selahattin hilav gibi yazarlar var bunda.
yine sina akşin'in tübitak'tan çıkan "gençler için çağdaş tarih" olabilir. daha basit anlatımlı, ders kitabı tadında.
bir de metin toker'in yazdığı bir seri var, tek partiden çok partiye ilk kitabı olmalı, emin değilim ama cumhuriyet sonrası siyasal tarih anlatıyor, biraz magazinel bir anlatım, eğlenceli olabilir.
0
juanolujuan
Merhaba,Platon'un "devlet" kitabının türkçesini hangi yayınevinden yada hangi çevirmenden okumamı önerirsiniz?
Merhaba,
Platon'un "devlet" kitabının türkçesini hangi yayınevinden yada hangi çevirmenden okumamı önerirsiniz?
Platon'un "devlet" kitabının türkçesini hangi yayınevinden yada hangi çevirmenden okumamı önerirsiniz?
0
bizde iş bankası yayınlarından çıkan sabahattin eyuboğlu çevirisini öneriyorlar, şimdi baktım bir tane de azra erhat çevirisi var o da fena değildir herhalde. bordo-siyah alma da ne alırsan al :)
0
@baldur2 ingilizce yazmadı ama direk yunancadan çevrilmiş olabiliyor ingilizce çeviriler. bizdeki yayınlar ise ingilizceden çevrilmiş oluyor çoğunlukla. ikinci de değil üçüncü elden okuyoruz. o yüzden ingilizce ya da diğer avrupa dilleri öneriliyor.
edit: devlet'in direk yunancadan çevirisi de olabilir, bilmiyorum bakmak lazım.
edit: devlet'in direk yunancadan çevirisi de olabilir, bilmiyorum bakmak lazım.
0
azra erhat eski dil uzmanıdır.
onun çevirileri orijinalindendir. ayrıca dili de çok akıcıdır.
teyit edip güvenle alabilirsiniz.
onun çevirileri orijinalindendir. ayrıca dili de çok akıcıdır.
teyit edip güvenle alabilirsiniz.
0
bizdeki yayınların çoğunlukla ingilizceden çevrilmesi gibi bir durum yok. gerçeğe dayanmayan bir ifade. azra erhat da sabahattin eyuboğlu da iyidir. bordo siyah, antik vb. yayınlar el ilanı bassa almayın derim.
0
@Demet Konuya vâkıf olmadan kafanıza göre yorum yapıyorsunuz. Tutup da bizdeki (Türkiye'deki) yayınların çoğu İngilizceden çevriliyor ne demektir? Sanki piyasada İspanyolca, Fransızca, Almanca, Yunanca, Japonca bilen çevirmen yok. Her çevirmenin bildiği dil başkadır, kim neyi biliyorsa yayıncılık dünyasında o bilene gidilir, çevirttirilir. Antik Yunancayı geçtim, diğer Avrupa dillerinde de mi çevirmen yok? "Sanki bütün çevirmenler Yunanca biliyor." Müthiş mantık, bravo!
0
@microfiction bizdeki çeviri sefaleti ortadayken nasıl bu kadar ezber konuşabiliyorsun hayret doğrusu. kafamdan yorum yapmıyorum, ama senin konuya yabancı olduğun aşikar. felsefe metinlerindeki çeviri sıkıntısını bugün 5 yaşındaki çocuk bile biliyor. yayıncılığın nasıl işlediğini değil nasıl işlemesi gerektiğini anlatmışsın. yazdıklarımı karşı argüman üretmek için okumak yerine gerçekten anlamak için okusaydın eserin anadili hariç diğer dillerden çevrilmesinin, ingilizceden çevrilmesinden bir farkı olmadığını anlardın. japoncadan çevrilmiş bile olsa, üçüncü elden okumuş oluyoruz diyorum. aristo'nun eserlerinin bile adam gibi çevirisi yok hala. bir araştır bakalım nelerle karşılaşacaksın.
0
@Demet, Birincisi bir yanlış anlama olmuş. Ben tutup da Antik Yunan metinletinin Fransızcadan, Almancadan çevrilmesinden söz etmedim. Bu dillerden çevrilmesiyle İngilizceden çevrilmesi arasında bir fark yok, doğru. Felsefe metinlerindeki çeviri sorunu da aşikar, doğru. Ama benim takıldığım tek şey "Bizdeki yayınlar çoğunlukla İngilizceden çevrilmiş oluyor" sözü. Ben bu sözü bütün çeviri metinler için anladım. Eğer bunda ısrar ediyorsan anlaşamıyoruz emektir. Yok eğer yalnızca Antik Yunancadan yapılan felsefe çevirileri için diyorsan o konuda haklısın bir şey diyemem. Aristoteles'in piyasada çoğu eserinin düzgün çevirisinin olmadığını ise biliyorum, merak etme.
0
Rochefort
Şöyle slash sıtayla bir şeyler.Bir üstteki duyuruya istinaden soruyorum bunu.
Şöyle slash sıtayla bir şeyler.
Bir üstteki duyuruya istinaden soruyorum bunu.
Bir üstteki duyuruya istinaden soruyorum bunu.
0
o duyuru artık altta ♥
ayrıca bi slash♥ yada bi lenny kravitz♥ yada bi kirk hammett♥ değilsen takma.
ayrıca bi slash♥ yada bi lenny kravitz♥ yada bi kirk hammett♥ değilsen takma.
0
bir gay arkadaşım takıyor, halka şeklinde. ona çok yakışıyor ama ben sevgilimde olsun istemezdim.
0
barut
İlk bölümlerinden bu yana -sıkılmadan- Behzat Ç'yi izliyorum. Keyif almadığımı söyleyemem, ama bu sezon önceki sezondan daha iyi diyebilecek bir babayiğit de çıkmaz heralde?Geçtiğimiz sezon Ekşi Sözlük yıkılıyordu Behzat diye. Bir günde 30-40 sayfa entry girilirdi, insanlar ağladık öldük bittik diye
İlk bölümlerinden bu yana -sıkılmadan- Behzat Ç'yi izliyorum. Keyif almadığımı söyleyemem, ama bu sezon önceki sezondan daha iyi diyebilecek bir babayiğit de çıkmaz heralde?
Geçtiğimiz sezon Ekşi Sözlük yıkılıyordu Behzat diye. Bir günde 30-40 sayfa entry girilirdi, insanlar ağladık öldük bittik diye yorumlar atardı. Şimdi bakıyorum da, Salı günü Behzat başlığına girip 3 sayfa geri gidince pazar gününün entry'lerine varılıyor. Zaten en büyük kitlesi Ekşi Sözlük olan bu diziyi Ekşi'ciler de mi beğenmiyor artık, nedir? Bir ilgi düşüşü mü var, Behzat Ç mi giderek yavanlaşıyor, yoksa bir şeyin kalitesini ve reytingini entry sayısıyla ölçmek ve yorumlamak yanlış mı olur?
Fikirlerinizi duymak isterim.
(Demem o ki; ulan yazsanıza bir şeyler her hafta, gelecek sezon yayınlatıcak kanal bulamıcaz!)
Geçtiğimiz sezon Ekşi Sözlük yıkılıyordu Behzat diye. Bir günde 30-40 sayfa entry girilirdi, insanlar ağladık öldük bittik diye yorumlar atardı. Şimdi bakıyorum da, Salı günü Behzat başlığına girip 3 sayfa geri gidince pazar gününün entry'lerine varılıyor. Zaten en büyük kitlesi Ekşi Sözlük olan bu diziyi Ekşi'ciler de mi beğenmiyor artık, nedir? Bir ilgi düşüşü mü var, Behzat Ç mi giderek yavanlaşıyor, yoksa bir şeyin kalitesini ve reytingini entry sayısıyla ölçmek ve yorumlamak yanlış mı olur?
Fikirlerinizi duymak isterim.
(Demem o ki; ulan yazsanıza bir şeyler her hafta, gelecek sezon yayınlatıcak kanal bulamıcaz!)
0
evet yavanlaştı, bayağılaştı. geçen sezonla alakası kalmadı. ben geçen sezon iki elim kanda olsa izlerdim. bu sezon da sabırla, toparlarlar belki diye bekledim ama artık 3-4 bölümdür izlemiyorum. bence gelecek sezon olmasın da zaten. eline yüzüne daha fazla bulaştırmadan bitirsinler.
0
valla geçen ilkbahar erasmusla olmama rağmen pazartesi gelir gelmez açardım izlerdim gülerdim.
şimdi tv'de oynuyor ama ne biliyim o arada başka işler de yapıyorum
he güzel kısımlar var, yok değil, bazı hikayeler ilginç ama tüm bölümü nefessiz izletecek kadar değil
şimdi tv'de oynuyor ama ne biliyim o arada başka işler de yapıyorum
he güzel kısımlar var, yok değil, bazı hikayeler ilginç ama tüm bölümü nefessiz izletecek kadar değil
0
Hem romanını hem dizisini severek okumuş, izlemiştim. Ama artık behzat her kelimeleyi ikilemesi beni çok geriyor. "Getir oğlum şu dosyayı getir la getir getir", "bul la şu adamı, bul bul", "ara kızım şu adamı, ara la ara ara". Sanki dizinin %95i böyle geçiyor gibi geliyor artık.
0
malayani
Böyle kekin nasıl yapıldığını internetten öğrenmek gibi değil biliyorum. Diyelim aklıma şunun romanını yazayım diye bir tasarı geliyor. Günlerce, haftalarca buduyorum bu tasarıyı... Şu karakter olur, şu olay olur falan... Bir süre sonra tatmin olmuyorum bu tasarıdan aklıma başka tasarı geliyor. Ona
Böyle kekin nasıl yapıldığını internetten öğrenmek gibi değil biliyorum. Diyelim aklıma şunun romanını yazayım diye bir tasarı geliyor. Günlerce, haftalarca buduyorum bu tasarıyı... Şu karakter olur, şu olay olur falan... Bir süre sonra tatmin olmuyorum bu tasarıdan aklıma başka tasarı geliyor. Ona da aynı şeyi yapıyorum. Sonuç olarak kafamda onlarca yarımcacık, buçukçacık roman tasarıları var ama hiç tümünü görebildiğim, bana "Yazmalıyım!" hissini veren bir tasarı yok. Yani 6,7 senedir böyle arkadaş ufak öyküler, denemeler dışında bir şey yazamıyorum. Aziz Nesin'in güncesini okuyorum örneğin orda da Aziz Nesin'in tasarısını yaptığı ama yazmadığı birçok oyun, roman var. Yazdığı kimi romanlar için yaptığı tasarlamalar ise sonradan bambaşka olmuş. Ama arkadaş harcıalem de olsa bir konuda karar kılıp artık romanı yazmalıyım diye düşünüyorum çok dolu hissediyorum kendimi... Bu hususta tavsiyeleriniz var mı? Aziz Nesin'in güncesi gibi bir yazarın yazarlık hakkındaki düşüncelerini içeren başka bir yapıt önerirseniz de sevinirim.
0
oğuz atay günlük'ünde romanlarından birinin yazılma aşamasını anlatıyormuş aynı zamanda, okumadım ama...
0
paul auster'ın yazı odasında yolculuklar adlı kitabı var. gerçi kendi yazdığı romanlardan hep spoilerlarla doluymuşmuş.
0
yazı odasında yolculukların roman yazmak veya bi şey yazmakla pek ilgisi yok farklı bi hikaye anlatıyo.
0
bir seylerin nasil yazilacagini baskalarinin neler cektigini vs gormek yerine kendiniz girisin. zira hicbirisi sizin kafanizdakilerle direkt iliskili olmayacak. sizin sureciniz sizin surecinizdir.
her sey gibi bu da biraz zamani gelince oluyor. ben bir entry'den sonra gaza gelmistim. soyle bir seydi entry: "surekli "istedigim an baslar ve yazarim" diyordum. birgun simdiye kadar yazdigim tum hikaye ve diger materyalleri cikardim ustuste dizdim 100 sayfa bile yapmadiklarini gordum. 6-7 senede bu kadar yazdiysam roman benim neyime dedim ve bu sevdadan vazgectim" minvalinde bir seydi. kimin yazdigini da hatirlamiyorum ama oldukca etkilemisti beni.
ben simdiye kadar yazdiklarimi ortaya cikarmak yerine uzun zamandir fikir olarak aklimda bulunanlardan birisine basladim. onu 40-50 sayfa kadar yazdim ama sonra bir gun baska bir fikir daha cazip geldi. ona basladim ve bitirene kadar digerlerine bakmadim.
cok fazla kisi yeterince hazir olmadigini veya iyi hikaye bulamadigini dusundugu icin vazgeciyor. bazisi baslayip vazgeciyor ve neticede cok azi bitiriyor.
bitirmekle de bitmiyor ustelik =) kendimden biliyorum.
demem o ki yazacaksaniz hikayenize bakmadan yazin. varsa bir sey zaten yazarken ortaya cikar. ha, ilk yazdiginizdan pek bir sey beklemeyin =)
her sey gibi bu da biraz zamani gelince oluyor. ben bir entry'den sonra gaza gelmistim. soyle bir seydi entry: "surekli "istedigim an baslar ve yazarim" diyordum. birgun simdiye kadar yazdigim tum hikaye ve diger materyalleri cikardim ustuste dizdim 100 sayfa bile yapmadiklarini gordum. 6-7 senede bu kadar yazdiysam roman benim neyime dedim ve bu sevdadan vazgectim" minvalinde bir seydi. kimin yazdigini da hatirlamiyorum ama oldukca etkilemisti beni.
ben simdiye kadar yazdiklarimi ortaya cikarmak yerine uzun zamandir fikir olarak aklimda bulunanlardan birisine basladim. onu 40-50 sayfa kadar yazdim ama sonra bir gun baska bir fikir daha cazip geldi. ona basladim ve bitirene kadar digerlerine bakmadim.
cok fazla kisi yeterince hazir olmadigini veya iyi hikaye bulamadigini dusundugu icin vazgeciyor. bazisi baslayip vazgeciyor ve neticede cok azi bitiriyor.
bitirmekle de bitmiyor ustelik =) kendimden biliyorum.
demem o ki yazacaksaniz hikayenize bakmadan yazin. varsa bir sey zaten yazarken ortaya cikar. ha, ilk yazdiginizdan pek bir sey beklemeyin =)
0
iyi bir yazar olmak istiyorsan oku, ama nasıl yazılır türü kitaplar değil. otur deli gibi kanonik eserleri oku uzun bir süre. iyi bir okuyucu değilsen iyi bir yazar asla olamazsın.
0
spartamed
Merhaba arkadaşlar felsefe öğrenmek istiyorum. Akımları, nereden türediklerini vs. vs. Fakat nereden başlayacağımı bilmiyorum.Farz-ı misal Marksizmi öğrenmek için okumaya çalışıyorum ama marksizm anlatılırken yanında sürüyle başka akımdan ve terimden bahsediliyor. Özet: nereden başlamalıyım? Kapital
Merhaba arkadaşlar felsefe öğrenmek istiyorum. Akımları, nereden türediklerini vs. vs.
Fakat nereden başlayacağımı bilmiyorum.Farz-ı misal Marksizmi öğrenmek için okumaya çalışıyorum ama marksizm anlatılırken yanında sürüyle başka akımdan ve terimden bahsediliyor.
Özet: nereden başlamalıyım? Kapital'i okumak istiyorum vs. vs.
Fakat nereden başlayacağımı bilmiyorum.Farz-ı misal Marksizmi öğrenmek için okumaya çalışıyorum ama marksizm anlatılırken yanında sürüyle başka akımdan ve terimden bahsediliyor.
Özet: nereden başlamalıyım? Kapital'i okumak istiyorum vs. vs.
0
bence lise felsefe kitabından vb başla. genel ve basit bilgiler olması hem birden bire seni soğutmaz, hem de merakını körükler. sonra merak ettiğin konular ve kişiler hakkında daha detaylı kaynaklara yönelirsin.
0
marx'ı kapital'den öğrenemezsin, önce üzerine yazılmış bir şeyler okumalısın. felsefe öğrenmek istiyorsan thales'ten al bugüne gelene kadar bi 20 sene okursun zaten :)
evet, kimse yardım etmedi deme diye, konuya çok çok çok yabancıysan, roman türü bir şeylerle başlaman daha iyi olur. sofi'nin dünyası gibi mesela. daha sonra ilgini çeken adamların tek tek kitaplarını alıp okuyabilirsin. bu da bayağı meşakkatli bir iş. sen iyisi mi menon diyaloğundan ve sokrates'in savunması'ndan başla. sonra ahmet arslan'ın ilkçağ felsefe tarihini edinirsin. ordan sana yol verir zaten.
sonuç olarak kapital'e gelene kadar çok yolun var. ben de henüz okumadım, hem cesaret edemiyorum hem de olmazsa olmaz bir şey değil bana sorarsan.
not: sakın öyle bodoslama kant mant okumaya çalışma, bütün hevesin kaçar.
evet, kimse yardım etmedi deme diye, konuya çok çok çok yabancıysan, roman türü bir şeylerle başlaman daha iyi olur. sofi'nin dünyası gibi mesela. daha sonra ilgini çeken adamların tek tek kitaplarını alıp okuyabilirsin. bu da bayağı meşakkatli bir iş. sen iyisi mi menon diyaloğundan ve sokrates'in savunması'ndan başla. sonra ahmet arslan'ın ilkçağ felsefe tarihini edinirsin. ordan sana yol verir zaten.
sonuç olarak kapital'e gelene kadar çok yolun var. ben de henüz okumadım, hem cesaret edemiyorum hem de olmazsa olmaz bir şey değil bana sorarsan.
not: sakın öyle bodoslama kant mant okumaya çalışma, bütün hevesin kaçar.
0
@demet teşekkür ederim, dediğin gibi başlayacağım normalde sık kitap okuyan biriyim umarım başarırım. tekrar teşekkürler
0
Orhan Hancerlioglu, Dusunce Tarihi
www.idefix.com
Macit Gokberk, Felsefe Tarihi
www.kitapyurdu.com
Bu ikisiyle baslarsan ise, cok saglam ve derli toplu bir temelin olur. Dagilmazsin.
Bonus: Sophie'nin Dunyasi
www.idefix.com
www.idefix.com
Macit Gokberk, Felsefe Tarihi
www.kitapyurdu.com
Bu ikisiyle baslarsan ise, cok saglam ve derli toplu bir temelin olur. Dagilmazsin.
Bonus: Sophie'nin Dunyasi
www.idefix.com
0
genel bilgileri ve tarihini öğrendikten sonra disiplinde yoğunlaş. din felsefesi gibi.
0
Özet: Kapital'i siktir eyle şimdilik, felsefe tarihi kitaplarıyla ufaktan başla. Sofi'nin Dünyası pek bir önerilir, ama daha çok liselilere yönelik gibidir tarzı. Bana kalırsa onu geç, Felsefenin Öyküsü-William Durant'le başla ufaktan.
0
ikinci hesap
Hiç sevgilinizin aptal olduğunu düşündüğünüz oluyor mu? Aptallıktan kastım bir dersi anlamaması filan değil. Bir olayı planlarken mesela, önce şuraya gidelim, bunu halledelim, çünkü şöyle zaman kazanırız diye anlatırken illa ki farklı opsiyonlarda diretmesi ve mantıklı gelmeyen sebepler sunması.Önem
Hiç sevgilinizin aptal olduğunu düşündüğünüz oluyor mu? Aptallıktan kastım bir dersi anlamaması filan değil. Bir olayı planlarken mesela, önce şuraya gidelim, bunu halledelim, çünkü şöyle zaman kazanırız diye anlatırken illa ki farklı opsiyonlarda diretmesi ve mantıklı gelmeyen sebepler sunması.
Önemli olmayan bir konu hakkında uzun bir tartışma yaşadık az önce. Kavga değil tartışma. Anlatmaya çalışıyorum şu şöyle şöyle diye, garip bir bahaneyi sebep göstererek "hayır durum şöyle" diyor. Sonra da "senin mantık yapını anlamıyorum bazen" diyor. Hayır yani kimse kavga çıkarmaya çalışmıyor kesinlikle, özellikle bana terslenmek de değil niyeti. Ama acaba inat mı diyorum. Yani ilk başta bir şeyi iddia etti diye geri adım atmak istemiyor mu... Olabilir öyle. Ya da gerçekten mantık kurma yeteneği yok.
İki opsiyon için iki soru:
1) İlk iddia ettiği üzerine inat yapıyorsa: Böyle durumlarda ne yapıyorsunuz? Israr edip ikna etmeye mi çalışıyorsunuz yoksa kabullenip peşini bırakıyor musunuz? Konu da önemli değil, yani sonunda farklı kararlar filan alınmayacak. Sadece kabul edilecek ya da edilmeyecek.
2) Gerçekten mantık kurma yeteneği yoksa: Ne düşünürsünüz bu durumda sevgiliniz hakkında? "Ulan ne aptal sevgilim var" deyip soğur musunuz, kabullenir misiniz, pek önemsemez misiniz, değiştirmeye mi çalışırsınız?
Önemli olmayan bir konu hakkında uzun bir tartışma yaşadık az önce. Kavga değil tartışma. Anlatmaya çalışıyorum şu şöyle şöyle diye, garip bir bahaneyi sebep göstererek "hayır durum şöyle" diyor. Sonra da "senin mantık yapını anlamıyorum bazen" diyor. Hayır yani kimse kavga çıkarmaya çalışmıyor kesinlikle, özellikle bana terslenmek de değil niyeti. Ama acaba inat mı diyorum. Yani ilk başta bir şeyi iddia etti diye geri adım atmak istemiyor mu... Olabilir öyle. Ya da gerçekten mantık kurma yeteneği yok.
İki opsiyon için iki soru:
1) İlk iddia ettiği üzerine inat yapıyorsa: Böyle durumlarda ne yapıyorsunuz? Israr edip ikna etmeye mi çalışıyorsunuz yoksa kabullenip peşini bırakıyor musunuz? Konu da önemli değil, yani sonunda farklı kararlar filan alınmayacak. Sadece kabul edilecek ya da edilmeyecek.
2) Gerçekten mantık kurma yeteneği yoksa: Ne düşünürsünüz bu durumda sevgiliniz hakkında? "Ulan ne aptal sevgilim var" deyip soğur musunuz, kabullenir misiniz, pek önemsemez misiniz, değiştirmeye mi çalışırsınız?
0
olayların sonucunda ne olabileceğini anlatıyorum. ısrar ederse o olay başına geliyor ve daha haklı konuma geçiyorum. bu tarz olayların sayısı artınca da otoriteni daha sağlamlaştırıyorsun. olaylar derken mutlaka büyük olmasına gerek yok. zaman kazanmak da buna dahil.
analitik düşünme olarak sıkıntı yaşayan sevgiliye sahip olmak normal. sonuçta zeka testiyle bulmuyoruz.
peşin not: otorite kurmak derken; abartmadan, köle (köpek) haline dönüştürmeden. bunlar kasıt dışı bittabi.
analitik düşünme olarak sıkıntı yaşayan sevgiliye sahip olmak normal. sonuçta zeka testiyle bulmuyoruz.
peşin not: otorite kurmak derken; abartmadan, köle (köpek) haline dönüştürmeden. bunlar kasıt dışı bittabi.
0
erkek beyni ile kadın beyni arasındaki farklardan biri bu işte. bazı şeylerde biz daha odun oluyoruz, bazılarında da onlar..
0
düşünürdüm tabi. hatta sonrada, lan bu kız bu kafayla şu sınavdan nasıl yüksek not aldı acaba diyede düşünürdüm.
0
düşünüyorsun da o zaman kendine hakaret oluyor. aptalı mı seviyorum diye. sorgulamamak daha iyi bence.
0
inat olması muhtemel. yani ilk söylediğinin mantıksızlığını fark ettiyse yine de kendi söylediği üzerinde diretebilir, normaldir. ve mantığı sana ters, söyledikleri sana göre mantıksız diye de aptal olmaz bi insan.
0
benim biricik sevgilim aynen böyle. ama artık kabullendi benim daha mantıklı bir insan olduğumu çok diretmiyor. meraklı'nın dediği gibi haklılığımı kanıtlamış bulunuyorum.
püf notka şu: binde 1 de olsa o da haklı olabilir. sürekli bunu aklında tutmak lazım. arada bir de haklısın sevgilim diyince ortam gerilmiyor.
not: sevgilimden bir şey yapmasını isterken mutlaka tüm basamakları söylemem gerekiyor. basamak aralarını doldurmak yok :D napalım ben de alıştım, o da alıştı :D
püf notka şu: binde 1 de olsa o da haklı olabilir. sürekli bunu aklında tutmak lazım. arada bir de haklısın sevgilim diyince ortam gerilmiyor.
not: sevgilimden bir şey yapmasını isterken mutlaka tüm basamakları söylemem gerekiyor. basamak aralarını doldurmak yok :D napalım ben de alıştım, o da alıştı :D
0
ego diyorum. eğer senin pratik zekalı olduğunu çözmüşse basit bir şekilde kıskanıordur içlenmiştir ve boyle saçma sapan inatlarla kendini haklı çıkarıp ego tatmini yapmaya çalışıor
0
ne senin yazdıklarını ne de gelen cevapları okumadım, okumam da.
sevgilinin değil de senin aptal olduğunu düşünüyorum. ve bu konuda ısrarcıyım.
sevgilinin değil de senin aptal olduğunu düşünüyorum. ve bu konuda ısrarcıyım.
0
aynı konuyu 9. kez tartıştığımızda düşünmeye başladım. baktım ki ilişki sadece aynı şeylerin tartışıldığı bir boyut kazandı, bitirdim.
0
ya seni çok iyi anlıyorum. sevgilim yok ama bazı arkadaş ve iş ortamlarında da aynı şeyi yaşıyorum ben. hatta bazen acaba hata bende mi diye de düşünüyorum.
tabiki ısrar etmiyorum. ufak şeyleri kafasına takan adam olmamak için easy-going olmaya çalışıyorum. (ciddi bişi olsa yöneticim haricinde (ona götüm yemez) herkese kafa göz girerim tartışma olarak)
ama bu olayı sevgiliden görürsem ne yaparım bilmiyorum açıkçası. memeleri olduğu için cinsel çekim varlığını koruduğu sürece devam edebilirim katlanmaya. ne noktada yeter be derim bilmiyorum. bir de önceki tecrübelerimden gördüğüm kadarıyla türk kadını beni pek ilgilendirmeyen abuk konular haricinde, ciddi konularda öyle dik değil, erkeğin aklına güveniyor sanki. o yüzden dert olmadı.
yaşadığın sıkıntıyı anlayabiliyorum yine de. artıları eksileri değerlendirmeni tavsiye ederim..
tabiki ısrar etmiyorum. ufak şeyleri kafasına takan adam olmamak için easy-going olmaya çalışıyorum. (ciddi bişi olsa yöneticim haricinde (ona götüm yemez) herkese kafa göz girerim tartışma olarak)
ama bu olayı sevgiliden görürsem ne yaparım bilmiyorum açıkçası. memeleri olduğu için cinsel çekim varlığını koruduğu sürece devam edebilirim katlanmaya. ne noktada yeter be derim bilmiyorum. bir de önceki tecrübelerimden gördüğüm kadarıyla türk kadını beni pek ilgilendirmeyen abuk konular haricinde, ciddi konularda öyle dik değil, erkeğin aklına güveniyor sanki. o yüzden dert olmadı.
yaşadığın sıkıntıyı anlayabiliyorum yine de. artıları eksileri değerlendirmeni tavsiye ederim..
0
wessago
ahmet kayanın dinlemesi en güzel şarkıları ?
ahmet kayanın dinlemesi en güzel şarkıları ?
0
sevgi duvari
'yalnizligim benim, sidikli kontesim,
ne kadar rezil olursak o kadar iyi'
vay amk, biri yazmis biri soylemis.
'yalnizligim benim, sidikli kontesim,
ne kadar rezil olursak o kadar iyi'
vay amk, biri yazmis biri soylemis.
0
hep sonradan, mahur beste, lili marlen türküsü, sivastopol marşı.ve bil umum parçaları
0
kaotik notral
herkese merhabalar. 13 mayıs'ta alese gireceğim ve kafamı kurcalayan birkaç nokta var. bilgisi olan arkadaşlar cevap verirse çok memnun olurum.1- öncelikle ben orman endüstri mühendisliği mezunuyum ve hedefim galatasaray üniversitesi'nde tezli felsefe programını tutturmak. son derece zıt gibi geliyo
herkese merhabalar. 13 mayıs'ta alese gireceğim ve kafamı kurcalayan birkaç nokta var. bilgisi olan arkadaşlar cevap verirse çok memnun olurum.
1- öncelikle ben orman endüstri mühendisliği mezunuyum ve hedefim galatasaray üniversitesi'nde tezli felsefe programını tutturmak. son derece zıt gibi geliyor bakınca ve sayısal - sözel sıçraması gibi bi durum sözkonusu. bu durum benim olası kabulumde sizce sıkıntı yaratır mı?
2- tezli yüksek lisans yaparken bir yandan çalışmak ne derece mümkün? teoride olsa da pratikte imkansız mıdır mesela? tabi bi devam zorunluluğu da mevcut çoğu ders için.
gece gece kafama takılanlar bunlar. teşekkür edeyim şimdiden
1- öncelikle ben orman endüstri mühendisliği mezunuyum ve hedefim galatasaray üniversitesi'nde tezli felsefe programını tutturmak. son derece zıt gibi geliyor bakınca ve sayısal - sözel sıçraması gibi bi durum sözkonusu. bu durum benim olası kabulumde sizce sıkıntı yaratır mı?
2- tezli yüksek lisans yaparken bir yandan çalışmak ne derece mümkün? teoride olsa da pratikte imkansız mıdır mesela? tabi bi devam zorunluluğu da mevcut çoğu ders için.
gece gece kafama takılanlar bunlar. teşekkür edeyim şimdiden
0
hem sayısalcısın hemde sözel bölüm istiyorsun az çok okuyan bi adamsan 90 ı rahat geçersin. felsefe istediğin için sözel puan almalısın yani bu da demek oluyor ki söz 1 2 ve mat 1 çözeceksin. bilimsel hazırlık okursun muhtemelen bir yıl. ama alesden daha önemlisi dil olsa gerek. dil puanın önemli.
ve esas mesele okulun felsefe bölümü için alan dışı öğrenci kabul edip etmemesinde. bazen ederler bazen etmezler. ama şunu söyleyeyim ki .... mühendisi diye bir mesleğin varsa bu ülkede her yerde her şey olursun.
2.pek mümkün olmuyor. bol bol not verdim sınıf arkadaşlarıma ama çoğu kaldı zaten devamsızlıktan.
ve esas mesele okulun felsefe bölümü için alan dışı öğrenci kabul edip etmemesinde. bazen ederler bazen etmezler. ama şunu söyleyeyim ki .... mühendisi diye bir mesleğin varsa bu ülkede her yerde her şey olursun.
2.pek mümkün olmuyor. bol bol not verdim sınıf arkadaşlarıma ama çoğu kaldı zaten devamsızlıktan.
0
1-felsefede işletmeden gelmiş bir arkadaşım var. nasıl yapmış bilmiyorum ama ales'i iki dakka ayrı tutarsak, okul kabul ederken birikime bakıyor sanırım. çocuk bayağı bir şey okumuş etmiş yani daha önce. sonuç olarak mühendislik okumuş olman büyük bir sorun teşkil etmez ama bomboş gelirsen işte o sorun teşkil eder.
2-gsü'de devam zorunluluğu var. tez yazarken de zaten çalışamazsın, görüyorum ve biliyorum.
2-gsü'de devam zorunluluğu var. tez yazarken de zaten çalışamazsın, görüyorum ve biliyorum.
0
bir de şöyle bi husus var, benim ilk ales'im olduğundan formata çok hakim değilim ve dil sınavına girmedim eğer şu tarihe kadar olduysa. sanırım mart'ta da üds olmuş. benim ön başvuru dönemine kadar elimde belge niteliği taşıyacak bir dil sınavım mevcut mu acep? mayıs-haziran civarlarında mesela. gerçi varsa da kayıt dönemi geçmiş olabilir.
böyle kitlesel sınavlardan çok okulların ölçme sistemleri de var bilidğim kadarıyla. onu tabi okul özelinde değerlendirmek lazım.
böyle kitlesel sınavlardan çok okulların ölçme sistemleri de var bilidğim kadarıyla. onu tabi okul özelinde değerlendirmek lazım.
0
wessago
devam eden bir şey mi ? ben aydınlanma ile bitti sanıyordum.
devam eden bir şey mi ? ben aydınlanma ile bitti sanıyordum.
0
katoliklerde hala var diye biliyorum. ama eskisi gibi cemaatler halinde yaşamadığımızdan, öyle toplumdan dışlanma, kimsenin yüzüne bakmaması gibi bir durum olmuyor. daha çok simgesel bir şey, pek kimse sallamıyor.
0
katoliklerde, yahudilerde ve bildiğim kadarıyla ortodokslarda var. toplumdan dışlanma söz konusu değil ama ayinlere katılamıyorsun, bu da o dinler için önemli bir alan olduğundan ruhani açıdan hala etkili.
0
peki ben de şunu merak ediyorum, aforoz edildim diyelim, benim kim olduğumu nasıl bilecekler herhangi bir kilisenin ayinine gitsem? mesela ingilterede bir kilise ayinine elimi kolumu sallayaraktan girmiştim, katolik olmadığım halde. kimse de neden geldin demedi, bu kişinin aforoz edilmiş olduğunu nasıl anlayacaklar?
0
400 yıl önce, minnacık köyünün kasabanın birinde yaşasaydın aforoz anlamlı olabilirdi. ya da bi ülkenin kralı falan olsan o da anlamlı olabilirdi. ama değilsin. artık herkes, her din her yerde. ve kilise eskisi gibi güçlü değil, o dönem rönesans ile bitti. ama aforoz hala, kimse takmasa da devam ediyor.
ve yine 400 yıl önce herkesin birbirini tanıyabileceği, küçük topluluklar halinde yaşanıyordu. seyahat etmek çok zordu. ve emin olmasam da dinden çıkan büyük ihtimalle işaretleniyordur kimlikte falan kimseyi kandıramasın diye. haliyle kim nereden anlayacak diye bir şey yok.
bildiğim kadarıyla alevi'lerde de var benzer bir şey. (bkz: düşkün)
ve yine 400 yıl önce herkesin birbirini tanıyabileceği, küçük topluluklar halinde yaşanıyordu. seyahat etmek çok zordu. ve emin olmasam da dinden çıkan büyük ihtimalle işaretleniyordur kimlikte falan kimseyi kandıramasın diye. haliyle kim nereden anlayacak diye bir şey yok.
bildiğim kadarıyla alevi'lerde de var benzer bir şey. (bkz: düşkün)
0
kim sallamışsa iyi sallamış, alevilikte öyle bir şey yok, hele de sünniyle evlendi diye. aleviliğe sürmedik bok kalmadı zaten la havle ve la... ceme almama cezası var, o da belli bir süre için, ya da kendini affettirene kadar.
neyse konuya dönelim, kimliğe işaret koymak şu an için uydurduğumuz bir şey tabii de öyle bile olsa bana kimse bir şey sormadı, kimlik falan göstermiyorsun zaten kiliseye girişte.
neyse konuya dönelim, kimliğe işaret koymak şu an için uydurduğumuz bir şey tabii de öyle bile olsa bana kimse bir şey sormadı, kimlik falan göstermiyorsun zaten kiliseye girişte.
0
www.aabf-inanc-kurumu.com
alman bi alevi organizasyonunun sitesinden
www.aleviforum.com
burda başka bir örnek.
www.alevicanlar.net
başka bir örnek.
bunlar alevilik+düşkünlük keywordleri ile yaptığım basit bir google aramasının ilk sayfasından aldığım şeyler. yanlış bir bilgi olmadığından emin olmak için url'sinde alevi geçenleri koydum yukarı. düşkünlük hakkında daha epey haber&bilgi var internette.
aforozun çok daha sert görünmesinin en büyük nedeni kilisenin en korkulan güç olduğu yaklaşık 200-300 senelik bir karanlık çağın en büyük silahı olması. yoksa ceme almama, düğününe gitmeme, yüz çevirme, selam vermeme, yardımına koşmama, ticari faaliyetlere girmeme, sosyal statü kaybetme hemen hemen aforoz ile aynı şeyler.
yani bok atmak gibi bi derdim yok. varmış işte böyle bir şey, artık uygulanmıyor oluşu, sizin tanıdığınız alevilerin bunu uygulamıyor oluşu, çok daha radikal alevilerin hatta en radikallerin uyguluyor oluşu ya da eskisi kadar etkili olmuyor oluşu bir şey değiştirmez. zaten düşkünlük aforoz birbirine benziyor dediğim diye aleviliğe nasıl bok atmış olabilirim? ayrıca niye aleviliğe bok atayım?
her neyse. aforoz genelde kitleleri peşinden sürükleyebilecek insanlara karşı uygulanan bir şey. mesela bir papaz ya da kral ya da ünlü bir ressam aforoz edilir ki insanlar onun peşinden gitmesin. ayrıca aforoz edilen kişinin kiliseye girip çıkması ile ilgili bir sıkıntı yok, fakat ona dini tören ( komünyon, şarap içi ve ekmek yemek -isa'nın kanı ve eti - ) yapılmıyor. fakat izlemelerinde bir sakınca yok.
kimlik dediğim gibi bilmediğim bir konu, aklıma gelen en basit örnekti. bundan yüzyıllar önce, kasabamıza elini kolunu sallaya sallaya gelip komünyonunuza katılmak isteyen birine doğum kaydını, hırlı mı hırsız mı olduğunu sorardık herhalde. bugün bir köyde bile bilinmedik bir araba dolaşınca birileri çıkar hayırdır diye sorar. bugün de gidip " meraba bana bi kutsal su, ekmek arası vaftiz biraz da komünyon ama acısız olsun " dersen birileri sen kimsin kardeş der herhalde. ayrıca aforoz edilen kişiler genelde üstte de belirttiğim gibi toplum içerisinde insanları etkileyebilecek kişiler ve hatta prensler ve krallar.
*
ha unutmadan. dün akşam cüneyt özdemir'in programında sünni%alevi çift evlenince alevi'yi düşkün ilan ederiz diyen alevi dedelerinin varlığı konuşuldu. aynı zamanda pek çok dede de düşkün ilan etmeyiz de demiş.
*
ve soruya doğru düzgün cevap vermemişim. katolik kilisesi madonna'yı aforoz etti, hatun da ben budistim ne diyonuz heleloy diye dalga geçti bol bol. devam eden bir şey ama kimsenin umrunda değil.
alman bi alevi organizasyonunun sitesinden
www.aleviforum.com
burda başka bir örnek.
www.alevicanlar.net
başka bir örnek.
bunlar alevilik+düşkünlük keywordleri ile yaptığım basit bir google aramasının ilk sayfasından aldığım şeyler. yanlış bir bilgi olmadığından emin olmak için url'sinde alevi geçenleri koydum yukarı. düşkünlük hakkında daha epey haber&bilgi var internette.
aforozun çok daha sert görünmesinin en büyük nedeni kilisenin en korkulan güç olduğu yaklaşık 200-300 senelik bir karanlık çağın en büyük silahı olması. yoksa ceme almama, düğününe gitmeme, yüz çevirme, selam vermeme, yardımına koşmama, ticari faaliyetlere girmeme, sosyal statü kaybetme hemen hemen aforoz ile aynı şeyler.
yani bok atmak gibi bi derdim yok. varmış işte böyle bir şey, artık uygulanmıyor oluşu, sizin tanıdığınız alevilerin bunu uygulamıyor oluşu, çok daha radikal alevilerin hatta en radikallerin uyguluyor oluşu ya da eskisi kadar etkili olmuyor oluşu bir şey değiştirmez. zaten düşkünlük aforoz birbirine benziyor dediğim diye aleviliğe nasıl bok atmış olabilirim? ayrıca niye aleviliğe bok atayım?
her neyse. aforoz genelde kitleleri peşinden sürükleyebilecek insanlara karşı uygulanan bir şey. mesela bir papaz ya da kral ya da ünlü bir ressam aforoz edilir ki insanlar onun peşinden gitmesin. ayrıca aforoz edilen kişinin kiliseye girip çıkması ile ilgili bir sıkıntı yok, fakat ona dini tören ( komünyon, şarap içi ve ekmek yemek -isa'nın kanı ve eti - ) yapılmıyor. fakat izlemelerinde bir sakınca yok.
kimlik dediğim gibi bilmediğim bir konu, aklıma gelen en basit örnekti. bundan yüzyıllar önce, kasabamıza elini kolunu sallaya sallaya gelip komünyonunuza katılmak isteyen birine doğum kaydını, hırlı mı hırsız mı olduğunu sorardık herhalde. bugün bir köyde bile bilinmedik bir araba dolaşınca birileri çıkar hayırdır diye sorar. bugün de gidip " meraba bana bi kutsal su, ekmek arası vaftiz biraz da komünyon ama acısız olsun " dersen birileri sen kimsin kardeş der herhalde. ayrıca aforoz edilen kişiler genelde üstte de belirttiğim gibi toplum içerisinde insanları etkileyebilecek kişiler ve hatta prensler ve krallar.
*
ha unutmadan. dün akşam cüneyt özdemir'in programında sünni%alevi çift evlenince alevi'yi düşkün ilan ederiz diyen alevi dedelerinin varlığı konuşuldu. aynı zamanda pek çok dede de düşkün ilan etmeyiz de demiş.
*
ve soruya doğru düzgün cevap vermemişim. katolik kilisesi madonna'yı aforoz etti, hatun da ben budistim ne diyonuz heleloy diye dalga geçti bol bol. devam eden bir şey ama kimsenin umrunda değil.
0
shyzore
yada burkuldu bilmiyorum tam olarak. voleybol oynarken smaç için havalandım, inerken baş parmağımın üzerine inince parmağım ağırlığımı taşıyamadı şak ! yere yığıldım. ilk bir dakika çok açıdı. şu an biri ayağımı döllemiş de ayağım hamileymiş gibi. bayağı şişti ama 10 üzerinden 4 rahatlıkta yürüyebil
yada burkuldu bilmiyorum tam olarak. voleybol oynarken smaç için havalandım, inerken baş parmağımın üzerine inince parmağım ağırlığımı taşıyamadı şak ! yere yığıldım. ilk bir dakika çok açıdı. şu an biri ayağımı döllemiş de ayağım hamileymiş gibi. bayağı şişti ama 10 üzerinden 4 rahatlıkta yürüyebiliyorum. buz koyuyorum olay gerçekleştiğinden beri. annemi aradım sıcak suya koy sonra da kremle ovala dedi. buza devam mı sıcak suya tamam mı ?
0
ayak burkma şampiyonu olarak diyorum ki uyuyana kadar buz. yarından itibaren sıcak.
0
buzdan şaşma. en iyi ağrı kesicilerden biridir ve ödem oluşmasını engeller. daha sonra krem kullanıp sarabilirsin. fazla da yüklenme sakın. ancak en önemlisi işinin erbabı bir hekime görünmen olur. iyi tedavi şart.
0
çarşamba günü il dışına gidiyoruz, o zamana kadar geçer değil mi %100 ? ilk defa böyle bir olay başıma geliyor.
0
Kirik ya da catlak olabilir bu arada ben sizin yerinizde olsam vakit kaybrtmeden doktora giderdim.
0
ne derece burkulduğuna göre değişir iyileşmesi. ancak bunu en net doktor söyler. daha kötü vakalarda atel ya da alçı kullanmak durumunda kalabiliyorsun. ancak seninki o kadar vahim gözükmüyor. yine de doğru doktora derim...
0
kırık olsa üzerine basamazsın mantığı yanlış. öyle bir kesinlik yok. ben maçta bileğimi kırıp oynamaya devam ettim. parmakların ufak kemiklerinden biri kırılmış veya çatlamış olabilir.
0
Parmaklarimda hicbir sorun yok. Olay tamamen sag bilekte. Arada yururken kitirt diye ses cikiyor, azicik rahatliyorum. Ama yurumem gittikce zorlasiyor. Yarin hastaneye gidecegim de umarim pek onemli bir sey degildir :/
0
aynı şey bana basketbol oynarken (daha doğrusu oynamaya çalışırken) olmuştu. ilk iki gün iyi kötü yürüdüm, sonra iki hafta üstüne basamadım. tarak kemiğiyle bileğin birleştiği yerde ufak bir çatlak olmuş. seninki de böyle bir şey olabilir. mutlaka doktora git röntgen çeksinler. anlaşılır ne olup olmadığı. sonrasında da voltaren sür, buz koy.
0
219 taksim 3
arkadaşlar 1 mayıs'a katılmadım fakat herkeste şu şapkadan var. nerden bulabilirim o şapkadan?ahanda bu da fotosu. sizleri ümit kocasakal'a maruz bıraktığım için özür dilerim.:(http://imgur.com/0xttU
arkadaşlar 1 mayıs'a katılmadım fakat herkeste şu şapkadan var. nerden bulabilirim o şapkadan?
ahanda bu da fotosu. sizleri ümit kocasakal'a maruz bıraktığım için özür dilerim.:(
imgur.com
ahanda bu da fotosu. sizleri ümit kocasakal'a maruz bıraktığım için özür dilerim.:(
imgur.com
0
sokakta satılıyor onlardan. bu tarz eylem, yürüyüş, konser vs. olduğunda takip edebilirsin.
0
zaraeta
ilk olarak, hepinize iyi akşamlar duyuru sakinleri :)bir arkadaşım, (bkz: bir arkadaşım ekolü) sevgilisine doğum günü hediyesi olarak şöyle bir şey vermeyi planlamış, işte bir kavanoz olacak, içine de 366 tane minik kağıt koyacak, (normalde 365'ti de dedim abi artık yıl bu yıl (= ) bu kağıtlara da i
ilk olarak, hepinize iyi akşamlar duyuru sakinleri :)
bir arkadaşım, (bkz: bir arkadaşım ekolü) sevgilisine doğum günü hediyesi olarak şöyle bir şey vermeyi planlamış, işte bir kavanoz olacak, içine de 366 tane minik kağıt koyacak, (normalde 365'ti de dedim abi artık yıl bu yıl (= ) bu kağıtlara da işte sevgilisi hakkında minik şeyler yazacakmış. bu "mutluluğumsun" gibi tek kelimeler şeyler de olur, "tanıdığım en tatlı kişisin" gibi de olabilir.
10 değil 20 değil 366 amk. ben bile 3 kişi toplasam zor yaparım, ki dilime güvenirim. yardımınıza ihtiyacımız var yani. daha süremiz var baya, acelemiz de yok ama dediğim gibi 366 tane yani boru değil..
çok teşekkürler :)
bir arkadaşım, (bkz: bir arkadaşım ekolü) sevgilisine doğum günü hediyesi olarak şöyle bir şey vermeyi planlamış, işte bir kavanoz olacak, içine de 366 tane minik kağıt koyacak, (normalde 365'ti de dedim abi artık yıl bu yıl (= ) bu kağıtlara da işte sevgilisi hakkında minik şeyler yazacakmış. bu "mutluluğumsun" gibi tek kelimeler şeyler de olur, "tanıdığım en tatlı kişisin" gibi de olabilir.
10 değil 20 değil 366 amk. ben bile 3 kişi toplasam zor yaparım, ki dilime güvenirim. yardımınıza ihtiyacımız var yani. daha süremiz var baya, acelemiz de yok ama dediğim gibi 366 tane yani boru değil..
çok teşekkürler :)
0
@Adramelekh,
abi alacak ya da yapacak hiçbir şey gelmedi aklına. bunu da bir kız arkadaşımız söyledi zaten. :) desem "abi bu düşünülmüş zaten, kız çok banal bulur." diye, köprüden atar kendini.
abi alacak ya da yapacak hiçbir şey gelmedi aklına. bunu da bir kız arkadaşımız söyledi zaten. :) desem "abi bu düşünülmüş zaten, kız çok banal bulur." diye, köprüden atar kendini.
0
akciğerim, böbreğim, dalağım, kalbim, pankreasım, karaciğer, safra kesem, kafatasım vb. sonuçta 'herşeyimsin' e kadar gidecek.
not: veterinerim.
not: veterinerim.
0
arkadaşın kanından bi tüp doldurup versin.
"bir tüpe sığabilecek kadarın..."
"bir tüpe sığabilecek kadarın..."
0
microfiction
Soru başlıkta efem. (Edit: Höyt! Türkçe hariç tabii ki, çakallar sizi!)
Soru başlıkta efem. (Edit: Höyt! Türkçe hariç tabii ki, çakallar sizi!)
0
günlük diyalog seviyesinde litvanca. (erasmus'tan hatıra)
başlangıç seviyesinde almanca ve ispanyolca. (bireysel çaba)
başlangıç seviyesinde almanca ve ispanyolca. (bireysel çaba)
0
kıçıkırık japonca
yol sorabilecek kadar korece
lise seviyesinde almanca
ha bide ispanyolca bir sürü küfür biliyorum
yol sorabilecek kadar korece
lise seviyesinde almanca
ha bide ispanyolca bir sürü küfür biliyorum
0
croupier
selam, az önce pazardan zeytin aldım, yıkadıktan sonra üzerinde beyazlıklar oluştu. daha yeni aldım küf olamaz herhalde. ama kıllandık da. nedir ki o? yağı mıdır?
selam, az önce pazardan zeytin aldım, yıkadıktan sonra üzerinde beyazlıklar oluştu. daha yeni aldım küf olamaz herhalde. ama kıllandık da. nedir ki o? yağı mıdır?
0
Uzun zaman önce gazetede okumuştum. Zeytinlere boya sürülerek koyulaşması sağlanıyormuş. Boyası akmış olabilir mi acaba ?
0
Sorun yok. Süzüp, biraz kurumasını bekleceksiniz. Sonra biraz zeytin yağı ve varsa kaya tuzuyla bir kavanoza koyup çalkalayacaksınız. Öyle muhafaza edeceksiniz.
Kayınpeder zeytinci oradan biliyorum :)
Kayınpeder zeytinci oradan biliyorum :)
0
pet sise
Merhaba,Yarın Yunanca sunum yapmam lazım. Konu bulamıyorum! İstanbul'un Rum Mimarları diye bir konu seçtim ama ciddi anlamda kaynak sıkıntısı çekiyorum. Acaba önerebileceğini siyasi vs. olmayan biraz daha basit bir konu var mı?
Merhaba,
Yarın Yunanca sunum yapmam lazım. Konu bulamıyorum! İstanbul'un Rum Mimarları diye bir konu seçtim ama ciddi anlamda kaynak sıkıntısı çekiyorum. Acaba önerebileceğini siyasi vs. olmayan biraz daha basit bir konu var mı?
Yarın Yunanca sunum yapmam lazım. Konu bulamıyorum! İstanbul'un Rum Mimarları diye bir konu seçtim ama ciddi anlamda kaynak sıkıntısı çekiyorum. Acaba önerebileceğini siyasi vs. olmayan biraz daha basit bir konu var mı?
0
İstiklal'de Sismanoglio megalo diye biryer vardı, oranın kütüphanesi felan vardır belki, bi sor istersen.
0
Yunanca ile alakalı olmasına gerek var mı? Yoksa;
- Küresel ısınma.
- Dünyadaki su kıtlığı.
- "Kahve"nin tarihi.
.
.
.
- Küresel ısınma.
- Dünyadaki su kıtlığı.
- "Kahve"nin tarihi.
.
.
.
0
kuduz balik
sevgili göçebe duyuru sakinleri ve saygıdeğer emlak danışmanları, seçme şansınız olsa Türkiye'de hangi il / ilçe / kasaba / köy / nahiye / mezra vb. yaşamak isterdiniz ve bu isteğinizin nedeni ne olurdu.selametle efem.
sevgili göçebe duyuru sakinleri ve saygıdeğer emlak danışmanları, seçme şansınız olsa Türkiye'de hangi il / ilçe / kasaba / köy / nahiye / mezra vb. yaşamak isterdiniz ve bu isteğinizin nedeni ne olurdu.
selametle efem.
selametle efem.
0
kuzguncuk (istanbul),küçük ve samimi
darıca, sapanca (vb) yerler; ya da sarıyer-zekeriyaköy; yeşil, küçük ve sessiz ve istanbula yakın.
darıca, sapanca (vb) yerler; ya da sarıyer-zekeriyaköy; yeşil, küçük ve sessiz ve istanbula yakın.
0
aslında izmir / bergama / kozak yaylası / buradaki köylerden biri olur.
fakat istanbuldan artık kopmanın zor olmasından dolayı; beykoz / anadolu feneri
fakat istanbuldan artık kopmanın zor olmasından dolayı; beykoz / anadolu feneri
0
Şu an İstanbul'da yaşıyorum,
Eğer para sıkıntım olmazsa ileride gene İstanbul'da yaşamak isterim.
Tüm arkadaşlarım burada, ailem geldiğinde her yeri gezdirebiliyoruz.
Tüm imkanlar elimizin altında.
İstanbul'a gidiyor benim oyum.İlçe olarak da Üsküdar'ı seçiyorum.
Eğer para sıkıntım olmazsa ileride gene İstanbul'da yaşamak isterim.
Tüm arkadaşlarım burada, ailem geldiğinde her yeri gezdirebiliyoruz.
Tüm imkanlar elimizin altında.
İstanbul'a gidiyor benim oyum.İlçe olarak da Üsküdar'ı seçiyorum.
0
michael jackson
var mı gelcek duyurudan arkadaşlar :D
var mı gelcek duyurudan arkadaşlar :D
0
ben gidiyorum maykıl, beni bul.
noluyor be? milletin şevkini kırmayın.
not: zevk için gidecekler gelmese de olur bence.
noluyor be? milletin şevkini kırmayın.
not: zevk için gidecekler gelmese de olur bence.
0
ben taksim'de olucam yaşlı amcalar gibi olaylara karışmayın moduna girmeyin iki dakikada.
0
daha once bu tur deneyimi olmayan, olaydan ve konulardan bihaber, "sosyallik" olsun diye kimse gitmesin. arada kaynayacak ve kuru kalabalik yapacak arkadaslar gitmesinler. cunku bu 1 mayis'ta inanilmaz provokasyon olacak. kimvurduya gitmeyin. 2007'dekini bile mumla ararsiniz. ist icin konusuyorum. newroz falan hikaye. onlar gostermelik. asil gozden cikarilan adamlar isci kismi. cok fena bilenmis durumdalar. uyardim ve gidiyorum.
0
şişli camii'nin ordan başlayacağım yürüyüe. gelenleri beklerim.
ayrıca, mutlaka katılın. ses çıkarın. klavye başından tepki göstermeyi. tweet atmak, facebook'ta bişi paylaşmak hiçbir şeye yaramıyor. sonra "yok hükümet şöyle, yok böyle..." diyorsunuz.çok komiğime gidiyor.
ayrıca, mutlaka katılın. ses çıkarın. klavye başından tepki göstermeyi. tweet atmak, facebook'ta bişi paylaşmak hiçbir şeye yaramıyor. sonra "yok hükümet şöyle, yok böyle..." diyorsunuz.çok komiğime gidiyor.
0
imparator provokatörlük yapacak olaylar çıkacakmış sakın gitmeyin, emniyet amiri olsa gerek kendisi.
0
@ Demet
o isci bayrami genclik eglencesi veya "heves" olsun diye yapilmiyor(du).
ama sizin gibi buradaki bazi tatlisu solcusu arkadaslar bunu bir festival, universite bahar senligi gibi algiliyor.
hevesi kolayca kirilacak arkadaslar zaten amacsiz bir sekilde gideceklerdir. zaten gidecek olanlar ise bir onceki geceden karar vermezler.
bos bos konusup cok bilmislik yapmazsan iyi edersin kucuk kiz.
o isci bayrami genclik eglencesi veya "heves" olsun diye yapilmiyor(du).
ama sizin gibi buradaki bazi tatlisu solcusu arkadaslar bunu bir festival, universite bahar senligi gibi algiliyor.
hevesi kolayca kirilacak arkadaslar zaten amacsiz bir sekilde gideceklerdir. zaten gidecek olanlar ise bir onceki geceden karar vermezler.
bos bos konusup cok bilmislik yapmazsan iyi edersin kucuk kiz.
0
ben de o zaman şişhane metro durağına beklerim diyim herkesi. :) saat 9'da ordayım.
0
@imparatormudur nedir, nereden istihbarat aldığın belli değil, boş konuşup bilmişlik yapan belli. felaket tellalı gibi gelmiş buraya ortalığı karıştırıyorsun. "tatlı su solcusu" da her nedense bu gibilerin kullanmayı pek sevdiği bir yakıştırma, kendileri öyle olduğundan olsa gerek. solcu adam gelip buraya yaygara yapmaz. bir bok biliyormuş gibi gizem yaratıyorsun, insanların kafasını karıştırıyorsun ama meydan sizin işte adam gibi adam olmayınca ortada ayrık otları çıkıyor böyle.
yukarıda yazdıklarımı okursan zevk için gitmenin gereksiz olduğunu belirttiğimi görürsün. iğrenç seksist söylemlerini kendine sakla, yaşın başın yazdıklarından belli zaten. "küçük kız"mış çapulcu.
yukarıda yazdıklarımı okursan zevk için gitmenin gereksiz olduğunu belirttiğimi görürsün. iğrenç seksist söylemlerini kendine sakla, yaşın başın yazdıklarından belli zaten. "küçük kız"mış çapulcu.
0
ben de beşiktaştan yola çıkıyorum maykıl beklerim.
"bu sene çok büyük olaylar olacak" diyen insanlar her zaman vardı ve her zaman olacaklar. amaçlarını çözebilmiş değilim. babam da böyle bir insandı. ne zaman fenerin maçlarına gitmek istesem "tribünde çok fena olaylar oluyor adam bıçaklanıyor hep kavga var gidemezsin" derdi. büyüdük kombine bile aldık. birkaç küçük tatsızlık dışında kavga görmedim daha. niye bunu anlattım bilmiyorum ama böyle çocukluklar yüzünden hevesiniz kırılmasın. tepki göstermek kötü bir şey değildir. facebooktan vatan kurtarılmaz. insanlar artık daha fazla "her 2 kişiden biri akpye oy vermiş ulan sen vermedin ben vermedim kim verdi" demesin. ses çıkaralım, görülsün kimin vermediği.
bayramınız kutlu olsun.
"bu sene çok büyük olaylar olacak" diyen insanlar her zaman vardı ve her zaman olacaklar. amaçlarını çözebilmiş değilim. babam da böyle bir insandı. ne zaman fenerin maçlarına gitmek istesem "tribünde çok fena olaylar oluyor adam bıçaklanıyor hep kavga var gidemezsin" derdi. büyüdük kombine bile aldık. birkaç küçük tatsızlık dışında kavga görmedim daha. niye bunu anlattım bilmiyorum ama böyle çocukluklar yüzünden hevesiniz kırılmasın. tepki göstermek kötü bir şey değildir. facebooktan vatan kurtarılmaz. insanlar artık daha fazla "her 2 kişiden biri akpye oy vermiş ulan sen vermedin ben vermedim kim verdi" demesin. ses çıkaralım, görülsün kimin vermediği.
bayramınız kutlu olsun.
0
imparatoir 21 : iyi de 1 mayis zaten dunyanin her yerinde senlik festival seklinde kutlaniyor.ancak Türkiye'de sizin gibi provokasyon meraklilari yuzunden savasmis gibi onlem aliniyor..
yarin gidin 1 mayisi adina yakisir sekilde BAYRAM gibi kutlayin lutfen..
yarin gidin 1 mayisi adina yakisir sekilde BAYRAM gibi kutlayin lutfen..
0
"@ Demet
yarin bu mesajini silmemen dilegiyle."
imparatorun yüzünün şeklini çok merak ediyorum şu an.
yarin bu mesajini silmemen dilegiyle."
imparatorun yüzünün şeklini çok merak ediyorum şu an.
0
@ demet haklı çıkmana sevindim. kesintisiz konuşmalar hariç harikaydı herşey.
0
d for domates
sol şakağımdan arı soktu cuma günü. iki gündür gözüm şiş. tamamen kapandı bu sabah uyandığımda. şimdi akşama doğru açıldı ama sanki yine kapanacakmış gibi bir izlenim uyandırıyo aynaya baktığımda.dün kızarıklık yoktu. bugün var. sanki morarmaya başlayacak gibi duruyo. yarın doktora gideyim mi? yoksa
sol şakağımdan arı soktu cuma günü. iki gündür gözüm şiş. tamamen kapandı bu sabah uyandığımda. şimdi akşama doğru açıldı ama sanki yine kapanacakmış gibi bir izlenim uyandırıyo aynaya baktığımda.
dün kızarıklık yoktu. bugün var. sanki morarmaya başlayacak gibi duruyo. yarın doktora gideyim mi? yoksa çoktan ayvayı yedim mi? yoksa bir şey olmaz deyip allerset'e ve fenistil'e devam edeyim mi?
dün kızarıklık yoktu. bugün var. sanki morarmaya başlayacak gibi duruyo. yarın doktora gideyim mi? yoksa çoktan ayvayı yedim mi? yoksa bir şey olmaz deyip allerset'e ve fenistil'e devam edeyim mi?
0
arkadaş ne acayipsiniz ya. şimdiye kadar durduğun hata, arı sokmasından ölen insanlar var. git!
0
geçen sefer de okumuştum.
bence artık gitmenin zamanı geldi.
geçmiş olsun.
bence artık gitmenin zamanı geldi.
geçmiş olsun.
0
vücudunun neye alerjisi olup olmadığını bilmediğin için bu saate kadar gitmemen gerçekten büyük bir hata. bu durumlar hafife alınmaz. hemen git.
0
doktora gitmene gerek yok bana kalırsa. alerjide hemen reaksiyon gösterir. üzerinden bir kaç gün geçtikten sonra değil. o kızarıklık, şişliğin inmeye başlamasının ve kaşıntının habercisi. korkmanı gerektircek bir durum yok. arı sokmalarında -bal arısı için söylüyorum- sokulan yer şişer, kaşınır sonra yavaş yavaş eski haline döner. istersen yine doktora git ama bir şey çıkmayacak.
0
tatlı tatlı kaşınıyo bir de, ama ben yine de yarın sabaha sağ çıkarsam doktora gideyim. :)
0
doktora gitmelisin. sadece alerjisi olanlarda sıkıntı çıkmıyor. alerjin olmasa da problem yaratabilir. zaten soktuğu yer çok sıkıntılı. zamanında boynumdan eşek arısı soktuğunda arıya hiç bir alerjim olmamasına rağmen nefes alamamıştım, geberiyordum az daha. hiç şakaya gelmez, gayet ciddiyim. hatta soktuğu yere (gözüne değil) pamuğa amonyak döküp sürersen iyi gelebilir. ama ihmal etmeden git doktora.
0
ölmedim :) doktora da gitmedim. 6.gün tamamen geçti. kötü bir reaksiyon olaymış, yarım saatte götürürmüş zaten.
geçen pazar şöyle bişey farkettim: piknikteydik. ve üzerime gelen arıyı çığlıklarımla karşıladım. fobi dedikleri..
geçen pazar şöyle bişey farkettim: piknikteydik. ve üzerime gelen arıyı çığlıklarımla karşıladım. fobi dedikleri..
0
sertaçakça
Merhaba,bi kız var.1,5 senedir dolaylı 2 haftadır yakinen görüşüyoruz.yakından kastım hafif sevgili modundayuz.bugün ilk buluşma oldu benim içinde onun içinde süper geçti.lakin buluşmadan sonra şöyle bi diyalog geçti aramızda ;-tamam bitanem ;)-aa sen bana bitanem dedin :)-dedim dimi bitanem benim :
Merhaba,
bi kız var.1,5 senedir dolaylı 2 haftadır yakinen görüşüyoruz.yakından kastım hafif sevgili modundayuz.bugün ilk buluşma oldu benim içinde onun içinde süper geçti.lakin buluşmadan sonra şöyle bi diyalog geçti aramızda ;
-tamam bitanem ;)
-aa sen bana bitanem dedin :)
-dedim dimi bitanem benim :)
-dedin :) ama sen bana teklif etmedin ki daha :(
bu teklifden kasıt ne olaki ? ben son 2 haftadır sevgimi herşekilde belli ediyorum.zaten istemese en baştan söyler.bu kız yinede "benimle çıkarmısın" sorusunu mu bekliyor yoksa bi söz yüzüğü gibi bişeyimi kastediyor ?
Teşekkür ederim.
bi kız var.1,5 senedir dolaylı 2 haftadır yakinen görüşüyoruz.yakından kastım hafif sevgili modundayuz.bugün ilk buluşma oldu benim içinde onun içinde süper geçti.lakin buluşmadan sonra şöyle bi diyalog geçti aramızda ;
-tamam bitanem ;)
-aa sen bana bitanem dedin :)
-dedim dimi bitanem benim :)
-dedin :) ama sen bana teklif etmedin ki daha :(
bu teklifden kasıt ne olaki ? ben son 2 haftadır sevgimi herşekilde belli ediyorum.zaten istemese en baştan söyler.bu kız yinede "benimle çıkarmısın" sorusunu mu bekliyor yoksa bi söz yüzüğü gibi bişeyimi kastediyor ?
Teşekkür ederim.
0
ehueheuh abi liseli değilsen kızdan kaç kurtar kendini. her şeyi sen öğreteceksin çünkü.
0
Arkadaş modundayız diyor.Bundan sonra benimsin tarzında bişeyler söylemeni istiyor.Sahiplenmeni istiyor.
0
ben 30 yaşındayım.kızda gayet modern.zaten hoşlandığımı en başta söyledim ki :(
0
Yaşlar 30 civarıyla normal öyle demesi.Sonuçta hatun zamane gençliğinden değil kfghdjghdfjgd
0
sizin iş olmuş. dalgaya al, teklif etmedim, ne teklifi ticaret mi yapıyoruz falan, diye. sen artık benim bitanemsin, diyip koy noktayı. belirli bir nokta da koy ki, tarihiniz falan belli olsun, takıktır hatun kısmı böyle ayrıntılara. tekliften kastı da sevgili olma, çıkma teklifi anlamında.
0
nasıl kafadasınız özendim cidden ayrıca benimle çıkar mısın diye sorsan da bir şey fark etmez.
Ayrıca sizde bir elektriklenme olmuş , hormonlarınızla başbaşa bırakıyorum sizi
Edit: oha 30 yaşında mı o zaman şımarmış o şımarmış
Ayrıca sizde bir elektriklenme olmuş , hormonlarınızla başbaşa bırakıyorum sizi
Edit: oha 30 yaşında mı o zaman şımarmış o şımarmış
0
kız 23 yaşında.fikirler ortak bi şekilde belliki "teklif " edicem.ama sıcak bi şekilde nasıl yaparız bunu ?
0
evet, kezban detected, bir bayan olarak bunu söylüyorum,
ama bir de onun tarafından baksana, o da senden hoşlanmasa 2 haftadır bunlar olmazdı değil mi?
e neticede bayanız, duymak isteriz bazı şeyleri, 15 yaşında bıyıksız ergen oğlan gibi "slm bnmle çkrmsn?" değil bu dediğim,
"aşığım sana" demek çok mu zor? "ee biz zaten çok yakınlaştık çok da belli ediyorum ben zaten sevdiğimi oldu bitti artık biz çaktırmadan sevgili olduk" la olmuyor bu işler.
ama bir de onun tarafından baksana, o da senden hoşlanmasa 2 haftadır bunlar olmazdı değil mi?
e neticede bayanız, duymak isteriz bazı şeyleri, 15 yaşında bıyıksız ergen oğlan gibi "slm bnmle çkrmsn?" değil bu dediğim,
"aşığım sana" demek çok mu zor? "ee biz zaten çok yakınlaştık çok da belli ediyorum ben zaten sevdiğimi oldu bitti artık biz çaktırmadan sevgili olduk" la olmuyor bu işler.
0
bence gayet ortada dalga geçiliyor.
30 yaşlarında bir abiyle 23 yaşlarında bir abla...
-aa bitanem dedin (vay vay seni yaşlı moruk)
+dedim tabi bitanem benim (seni ben bir seveyim de gör)
-ama sen bana teklif etmedin ki (işler değişti artık pislik)
falan bilemedim.
30 yaşlarında bir abiyle 23 yaşlarında bir abla...
-aa bitanem dedin (vay vay seni yaşlı moruk)
+dedim tabi bitanem benim (seni ben bir seveyim de gör)
-ama sen bana teklif etmedin ki (işler değişti artık pislik)
falan bilemedim.
0
bayan detected
ille de açık açık söylemeni bekliyor, ha belli olmaz reddeder falan neme lazım.
ille de açık açık söylemeni bekliyor, ha belli olmaz reddeder falan neme lazım.
0
yaa bırak bu yaşa gelmiş hala teklif etmedin ki diyen kıza gayet sıcak bir teklif yapmayı düşünüyorsun. kız incelikten nasip almamış ki (: keşke anında tamam o zaman teklif ediyorm benimle çıkar mısın deseydin.
0
toshiro
selamlar ahali.. ozellikle kizlarin cevabini merak ediyorum, erkekte uzun sac mi, kisa sac mi tercih ediyorsunuz? siyah sac, kirli sakal/ top sakal, yuvarlakimsi bir kafa, hafif uzun bir surat. elde olan malzemeler bunlar, sizce uzun sac mi, kisa sac mi?Not: tikler sonra
selamlar ahali.. ozellikle kizlarin cevabini merak ediyorum, erkekte uzun sac mi, kisa sac mi tercih ediyorsunuz? siyah sac, kirli sakal/ top sakal, yuvarlakimsi bir kafa, hafif uzun bir surat. elde olan malzemeler bunlar, sizce uzun sac mi, kisa sac mi?
Not: tikler sonra
Not: tikler sonra
0
kirli sakal'ı duyan kızlar "ay 3 numara, behlül saçı olsn :d :d" dicekler hacı.
0
boy önemli. zamanında 2,5 sene saç uzatmış 170cm boyunda erkeğim. uzun boyda daha iyi olduğunu söyleyebilirim izlenimlerimden.
0
Yüz boyu kadar beden uzunluğun da önemli..Böyle 160 civarında isen uzun saçtan uzak dur derim..
0
bence ne olursa olsun kisa sac.erkeklerin uzun sacli olmasi bana tarzan izlenimini vermistir hep nedense.sakali zaten hic sevmem.
0
valla kızlara belli olmaz.
ben sağlıklı ve temiz uzun saçı çok beğeniyorum şahsen. amma yağlıysa tam tersi iğrenç duruyor. bıyıktan nefret ederim. kirli sakal olabilir.
hemen yanımda oturmakta olan ev arkadaşımsa bıyık-sakal tüm erkeklere yakışıyor diyor mesela şu an, bir de 3-4 numara saç klasiktir kurtarıcıdır diyor.
bizim evden bildirdim.
ben sağlıklı ve temiz uzun saçı çok beğeniyorum şahsen. amma yağlıysa tam tersi iğrenç duruyor. bıyıktan nefret ederim. kirli sakal olabilir.
hemen yanımda oturmakta olan ev arkadaşımsa bıyık-sakal tüm erkeklere yakışıyor diyor mesela şu an, bir de 3-4 numara saç klasiktir kurtarıcıdır diyor.
bizim evden bildirdim.
0
bu soruda yaş grubu çok önemli, erken dönem popüler ikona göre değişken belli bir olgunluksa kendi çevre ve beğenilerine göre sabit fikirli olur bu konularda.
18-25 yaş arası uzun saçlı idim sonrası kısa pek bir hayrını veya zararını görmedim belirteyim.
18-25 yaş arası uzun saçlı idim sonrası kısa pek bir hayrını veya zararını görmedim belirteyim.
0
temiz olduğu sürece uzun saç da, kısa saç da iyidir ama özellikle saçını uzatıp onları günlerce yıkamadan yağlı yağlı gezen erkeklerden nefret ederim. Önce temizlik bence.
0
daha once uzatmistim saclari, keseli bi 2 sene falan oldu. kestikten sonra biraz koydu ama sonra alistim. arkadaslarim saclarim uzunken kestir kisa sac daha iyi olur derdi ama kestirdikten sonra pisman oldum. en basidinden saclar uzunken hatunlar acisindan sansim daha iyiydi :) bu arada boyum 1.68 sanirim.. tekrar uzatsam mi diye dusunuyorum ama useniyorum da uzatmaya.
0
hubaku
var mı böyle bir şey? aslında böyle sormak saçma oldu zira bende var, yeni yeni kendini gösteriyor. fazla üst geçit kullanma gereksinimi duymadığımdan sanırım. ama dün halkapınar'da izban'dan metro'ya geçiş yaparken (resimdeki yer) sağlam tedirgin oldum. etrafımda onlarca insan, hepsi pat pat çıkıyo
var mı böyle bir şey? aslında böyle sormak saçma oldu zira bende var, yeni yeni kendini gösteriyor. fazla üst geçit kullanma gereksinimi duymadığımdan sanırım.
ama dün halkapınar'da izban'dan metro'ya geçiş yaparken (resimdeki yer) sağlam tedirgin oldum. etrafımda onlarca insan, hepsi pat pat çıkıyor merdivenleri, alttan da metro falan geçiyor. yükseklik korkum da hat safha zaten. velhasıl betim benzim attı.
var mı benden başka üst geçit fobisi olan? sonuçta yalnız olmamak iyidir, hı?
ama dün halkapınar'da izban'dan metro'ya geçiş yaparken (resimdeki yer) sağlam tedirgin oldum. etrafımda onlarca insan, hepsi pat pat çıkıyor merdivenleri, alttan da metro falan geçiyor. yükseklik korkum da hat safha zaten. velhasıl betim benzim attı.
var mı benden başka üst geçit fobisi olan? sonuçta yalnız olmamak iyidir, hı?
0
merdiven ucunda, her seferinde üst geçit mantıksızlığını sorgulayan birileri var.
bir de üst geçide sıçan insanlar (evet, ciddi ciddi sıçanlar) var. yanlışlıkla bu kalıntılara basma korkusunu yaşamak üst geçit fobisi sayılıyorsa bende de var.
bir de üst geçide sıçan insanlar (evet, ciddi ciddi sıçanlar) var. yanlışlıkla bu kalıntılara basma korkusunu yaşamak üst geçit fobisi sayılıyorsa bende de var.
0
çok az var. yükseklik korkum had safhadadır benim. 1 metreden bile korkardım eskiden. ama kendi kendime çözdüm yavaşça. yani eskisi kadar ürkütmüyor oraları kullanmak.
ne yaptın dersen, güven parkta yendim diyebilirim bunu :)) hemen rejiden şekil a'yı alalım,
ankaraheykelleri.files.wordpress.com
bu gördüğün yerde insanlar arkadaşlarıyla çıkar oturur genelde, ya da birisini beklerken gölge olsun diye güneşin zıt tarafına oturur falan. ben de çok yaptım doğal olarak. mesela inmek istedim diyelim, hiç dolanmadan direk atlamaya başladım. ilk başlarda orası bile korkutuyordu beni bakamıyordum aşağı. güven parkın zaten her tarafında atlanacak yer olduğu için, her orada oluşumda yapıyordum bunları. alıştım zamanla. :)
ne anlatıyor bu amk salağı diyebilirsin haklısın baya saçma. ama anlatmak istedim belki bir faydası olur. :)
ne yaptın dersen, güven parkta yendim diyebilirim bunu :)) hemen rejiden şekil a'yı alalım,
ankaraheykelleri.files.wordpress.com
bu gördüğün yerde insanlar arkadaşlarıyla çıkar oturur genelde, ya da birisini beklerken gölge olsun diye güneşin zıt tarafına oturur falan. ben de çok yaptım doğal olarak. mesela inmek istedim diyelim, hiç dolanmadan direk atlamaya başladım. ilk başlarda orası bile korkutuyordu beni bakamıyordum aşağı. güven parkın zaten her tarafında atlanacak yer olduğu için, her orada oluşumda yapıyordum bunları. alıştım zamanla. :)
ne anlatıyor bu amk salağı diyebilirsin haklısın baya saçma. ama anlatmak istedim belki bir faydası olur. :)
0
@yokartikdahaneler maalesef ben de denk geldim onlara, onlar da alternatif neden tabi.
@zaraeta hmmm, ankara'da buluşma noktamı hep ykm önü olarak seçmem mantıklıymış. :)
bir de ankara'da üst geçit kullanan yok zaten. şoförler de alışkın duruma. o yüzden ankara'da rahatım. :)
@zaraeta hmmm, ankara'da buluşma noktamı hep ykm önü olarak seçmem mantıklıymış. :)
bir de ankara'da üst geçit kullanan yok zaten. şoförler de alışkın duruma. o yüzden ankara'da rahatım. :)
0
avcılar metrobüs üst geçidini kullanmanızı öneririm, binlerce insan ve ayaklarınızın altında sürekli bir sallantı, korkuyla yüzleşmek için birebir bir uygulama :)
0
göztepe iskelesi'nin ordaki asma köprüden geçerken fenalık geçirirsin heralde :)
0
bir de mal gibi şunu üstünden geçmeye çalışmıştım www.flickr.com
on adımda dizlerim titredi geri döndüm.
on adımda dizlerim titredi geri döndüm.
0
@cinsi kisi göztepe iskelesi'ni bilmem, hiç bulunmadım o tarafta ama tarihi asansör hiç benlik bir yer değil. ondan eminim. :)
@demet yükseklik korkusuyla tamamen bağlantılı, bu cepte.
bir de zamanla ilerleyebildiği söylendi mesaj yoluyla. bu da mümkün galiba.
@demet yükseklik korkusuyla tamamen bağlantılı, bu cepte.
bir de zamanla ilerleyebildiği söylendi mesaj yoluyla. bu da mümkün galiba.
0
zamanla ilerleyeceğini sanmıyorum ama olaylarla ilerleyebilir :) ben hep yüksekten korkardım ama rahatsız edecek bir şey değildi, ta ki bir gondol travması yaşayana kadar. ondan sonra had safhaya çıktı.
bunun dışında aksine zamanla az çok aşılabileceğini düşünüyorum. uçağa bindikçe alışmak gibi mesela. anahtar sözcük "aşağı bakma" :)
bunun dışında aksine zamanla az çok aşılabileceğini düşünüyorum. uçağa bindikçe alışmak gibi mesela. anahtar sözcük "aşağı bakma" :)
0
@demet çocukken hiç yoktu ama yahu. 5. katta otururduk ve balkonda, cam kenarında umurumda olmazdı. trajik bir şey de yaşamadım ama son birkaç yıldır 2. kat ve yukarısı azrail'in nefesini hissettiriyor.
uçağa da hiç binmedim, otobüs sevdiğimden demek isterdim ama tahmin ettiğiniz gibi, yükseklik. :)
uçağa da hiç binmedim, otobüs sevdiğimden demek isterdim ama tahmin ettiğiniz gibi, yükseklik. :)
0
çocuklar hiç bişeyden korkmaz :) bende de yoktu çocukken sonradan oldu. ama öyle bir kaç yılda ilerlemedi yani.
0
çocukken altından araba geçen köprülerden-üst geçitlerden katiyen geçemezdim
ailemin beni ikna etme-yüreklendirme çalışmaları hep sonuçsuz kaldı. kendimi ağlayarak yerlere attığımı biliyorum geçmemek için
kafamda hep köprünün yıkılacağı ve arabaların altında kalıp ezileceğim senaryosunu tekrarlardım
sonra ailem bu korkuyu kabullendi
ben de kabullendim, köprüden geçmedikçe sorun yoktu
belirtmekte fayda var köprünün altından araba geçmiyorsa korkmuyordum
yükseklik korkum da hiç olmadı
yıllar yıllar sonra bu korku kendiliğinden geçti
şimdi hiçbir sorun yok, şükür
buymuş adı en.wikipedia.org
ailemin beni ikna etme-yüreklendirme çalışmaları hep sonuçsuz kaldı. kendimi ağlayarak yerlere attığımı biliyorum geçmemek için
kafamda hep köprünün yıkılacağı ve arabaların altında kalıp ezileceğim senaryosunu tekrarlardım
sonra ailem bu korkuyu kabullendi
ben de kabullendim, köprüden geçmedikçe sorun yoktu
belirtmekte fayda var köprünün altından araba geçmiyorsa korkmuyordum
yükseklik korkum da hiç olmadı
yıllar yıllar sonra bu korku kendiliğinden geçti
şimdi hiçbir sorun yok, şükür
buymuş adı en.wikipedia.org
0
Alınma olmasın söz meclisten dışarı da yahu ne cins korkular varmış bu konuyu okuduktan sonra inceledim biraz, vallahi garip varlıklarız vesselam :)
0
E siz zaten yanıtı vermişsiniz: (bkz: yükseklik korkusu)
Elbette yalnız değilsiniz.
Elbette yalnız değilsiniz.
0
resistance is futile
şimdi, tefecilik yapmak suç. ama bunu belirten en son kanun haziran 2005'te yürürlülüğe girdi yanlış bilmiyorsam. peki bundan önce de tefecilik suç muydu? suçsa bunu belirten kanun ne zaman yürürlülüğe girdi bilen var mı?
şimdi, tefecilik yapmak suç. ama bunu belirten en son kanun haziran 2005'te yürürlülüğe girdi yanlış bilmiyorsam. peki bundan önce de tefecilik suç muydu? suçsa bunu belirten kanun ne zaman yürürlülüğe girdi bilen var mı?
0
"İlk olarak 08.06.1933 tarih ve 2279 Sayılı Ödünç Para Verme İşleri Kanunu’nun 14. maddesine göre; izin almaya mecbur olduğu halde izin almayan gerçek veya tüzel kişiler..."
0
tormentorius
Merhabalar.aldigim nefes yetmiyormus gibi geliyor, derin nefes almam gerekiyor. Bazen o bile yetmiyor. Boguluyormus gibi hissediyorum. Gittigim doktorlardan birisi psikolojik oldugunu soyledi, digeri burnumda et oldugunu soyledi -ki ameliyat oldum- bir kac ay rahatti, ondan sonra yine basladi nefes
Merhabalar.
aldigim nefes yetmiyormus gibi geliyor, derin nefes almam gerekiyor. Bazen o bile yetmiyor. Boguluyormus gibi hissediyorum. Gittigim doktorlardan birisi psikolojik oldugunu soyledi, digeri burnumda et oldugunu soyledi -ki ameliyat oldum- bir kac ay rahatti, ondan sonra yine basladi nefes darlanmam. Rn son gittigim doktor da alerji olabilacegini soyledi. Yalniz hic biri bir cozum uretmedi.
Bu durum genellikle nefes almayi hatirladigim zamanlarda ortaya cikiyor. Bir de cok bunaldigimda.
Hava acligi falan da diyenler var.
Yalnizca ben cok sikildim bu durumdan. İnsanlar da onlara tepki olarak yaptigimi falan dusunuyorlar.
Ne yapabilirim ey duyuru ahalisi?
not: sigara icmiyorum, spor yapiyorum.
aldigim nefes yetmiyormus gibi geliyor, derin nefes almam gerekiyor. Bazen o bile yetmiyor. Boguluyormus gibi hissediyorum. Gittigim doktorlardan birisi psikolojik oldugunu soyledi, digeri burnumda et oldugunu soyledi -ki ameliyat oldum- bir kac ay rahatti, ondan sonra yine basladi nefes darlanmam. Rn son gittigim doktor da alerji olabilacegini soyledi. Yalniz hic biri bir cozum uretmedi.
Bu durum genellikle nefes almayi hatirladigim zamanlarda ortaya cikiyor. Bir de cok bunaldigimda.
Hava acligi falan da diyenler var.
Yalnizca ben cok sikildim bu durumdan. İnsanlar da onlara tepki olarak yaptigimi falan dusunuyorlar.
Ne yapabilirim ey duyuru ahalisi?
not: sigara icmiyorum, spor yapiyorum.
0
nefes aldigini hatirladigin zamanlar zaten dogru bi sekilde nefes alip veremiyosun. bence de psikolojik, sürekli aklina nefes aldigin geliyor. nefes bilinçsiz alip verilen bi sey.
bence baska bi seye odaklan.
bence baska bi seye odaklan.
0
nefes egzersizleri öğrenip bunu yaşadığınız zaman yaparsanız sorun çözülür diye düşünüyorum. psikolojik bile olsa, ki zaten psikologlar da bunu öneriyor.
0
Derin derin nefes alamıyor olsa idin nefes darlığın var denilebilirdi. Özellikle nefes aldığını fark ettiğin anda ve bunaldığın anda yaşıyor oluşun da konunun nefes darlığı olmadığı kanısını güçlendirir nitelikte. Görünürde, ilk gittiğin doktor haklı gibi duruyor. Stres kaynaklı olması muhtemel. Nefes ölçümü, röntgen, vb. sonuçları nasıl çıktı? Ameliyattan sonra durum nüksettiğinde, burnun için kontrole gidip doktora şikayetini bildirdin mi? Bunlar dışında, spor yapmak için elverişli olup olmadığına dair kontrole girdin mi?
0
bende de var aynısı, çok stresli olduğum bir zamanda ortaya çıkmıştı. şimdi ne zaman strese girsem yine başlar nefes darlığı. doktorlara falan da göründüm hep.
psikolojik olduğunu varsayıyorum tabii seninkinin de. benimki psikolojik bir şey. derin derin nefes alıyorum öyle zamanlarda. kafayı boşaltmak lazım, psikiyatrist falan belki de.
psikolojik olduğunu varsayıyorum tabii seninkinin de. benimki psikolojik bir şey. derin derin nefes alıyorum öyle zamanlarda. kafayı boşaltmak lazım, psikiyatrist falan belki de.
0
godfrey
arkadaşlar bu filmlerden arıyorum. cinsel saplantıları olan olabilir, pedofili olabilir, ölü sevici olabilir, enseste meraklı olabilir. böyle sosyopat, nevrotik, deli, azıcık da çatlak. ama filmin sadece 5-6 dakikalık bir kısmında gözükmesin mümkünse. blue velvet'deki frank gibi. otomatik portakal'ı
arkadaşlar bu filmlerden arıyorum. cinsel saplantıları olan olabilir, pedofili olabilir, ölü sevici olabilir, enseste meraklı olabilir. böyle sosyopat, nevrotik, deli, azıcık da çatlak. ama filmin sadece 5-6 dakikalık bir kısmında gözükmesin mümkünse.
blue velvet'deki frank gibi. otomatik portakal'ın alex'i gibi.
teşekkürler.
blue velvet'deki frank gibi. otomatik portakal'ın alex'i gibi.
teşekkürler.
0
srpski film tekmili birden bu filmde var. yalnız çok hartkor bir film, baştan söyleyim.
0
ölü sevici demişken (bkz: nekromantik) ama o kadar etkileyici karaterler, rol vs. bekleme.
0
Kara Kentin Çocukları filminde Peker Açıkalın dışkıya saplantılı, gizli kamerayla insanları kaydeden bir sapığı canlandırıyordu.
0
yabancılarla konuşma diye çevrilen bir film vardı. antonio banderas oynuyor, orjinal ismini hatırlamıyorum. daha çok kişilik bozukluğu konulu.
0
wasmashing
Arkadaşım İstanbula gelecek, kykda kalıyor başka bir şehirde. Burada hangi yurtlarda kalabilir. Bilgisi olanlar yanıtlarsa süper olur.
Arkadaşım İstanbula gelecek, kykda kalıyor başka bir şehirde. Burada hangi yurtlarda kalabilir. Bilgisi olanlar yanıtlarsa süper olur.
0
kahin ahtapot paul
Aklınıza gelebilecek her türlü karşılaştırmayı yapabilirsiniz.Marx şöyle şöyledir, buna karşın Durkheim şöyledir gibi.
Aklınıza gelebilecek her türlü karşılaştırmayı yapabilirsiniz.
Marx şöyle şöyledir, buna karşın Durkheim şöyledir gibi.
Marx şöyle şöyledir, buna karşın Durkheim şöyledir gibi.
0
Marx halk için sosyalizm der, buna karşın Durkheim sanat için sosyalizm der.
0
marx toplumsal işbölümüne olumsuz anlam atfeder durkheim ise olumlu. böyle konularda akla gelebilecek her türlü karşılaştırmayı yapmak zor, kitap mı yazalım? konuyu daraltın yoksa şöyle cevaplar vereceğim: marx, durkheim'ın ağzını burnunu kırar.
0
Marx toplumların yitirilişini tanımlarken, Durkheim özkıyım dinamiğinin kurucusu olmuştur.
0
Max Weber varken Durkheim "dengeleyici" olarak görülmüş ancak Marx'ın manifestal tokmağıyla uçurumun dibini bulmuştur.
0
hocanın +sınavda sorduğu klasik soru aynen "marx ile durkheimı karşılaştırınız."
ne olarak karşılaştırmamızı bekliyor bilemiyorum.
ne olarak karşılaştırmamızı bekliyor bilemiyorum.
0
marx çatışma ekolündendir sınıf çatışmasını irdeler durkheim is konsensus ekolündendir toplumu bir arada tutan dinamikleri inceler. marx için iş bölümü yabancılaşmanın temeliyken durkheim için işbölümü insanların birbirine bağlılığını arttırıp onlarıın bir arada kalmasını sağlar. marx için din kitlelerin afyonuyken durkheim din ve ahlaksal değerlerin toplumdaki birleştiriciliğini vurgular.
hangi bölüm hangi ders ona göre bir şeyler eklenebilir
hangi bölüm hangi ders ona göre bir şeyler eklenebilir
0
ermanen
ne öğrettiniz?
ne öğrettiniz?
0
hope ender'e sözlükte entry'nin nasıl ispiyonlanacağını öğrettim duyurusuna cevap vererek ama 2 dk geçmeden sildi duyuruyu. buradan da ifşa ederim kendisini.
0
en basit teknikle tuzlu suyu nasıl içilebilir temiz su haline getirebilmeyi ve zor durumlarda nasıl bu teknikle hayatta kalabilmeyi öğrettim :)
0
komutanlogar
Arkadaşlar önceleri düzenli bir hayatım yoktu. Gece geç saatlere kadar oturur sabah erken kalkar bir sabah geç kalkardım ve dışarıya çıktığımda çok çabuk yorulurdum bazen dışarı çıkmadığım süre zarflarında dahi yoruluyordum. Ben bu problemi düzensiz uykuya bağlıyordum fakat bu neredeyse 2 ay olduğu
Arkadaşlar önceleri düzenli bir hayatım yoktu. Gece geç saatlere kadar oturur sabah erken kalkar bir sabah geç kalkardım ve dışarıya çıktığımda çok çabuk yorulurdum bazen dışarı çıkmadığım süre zarflarında dahi yoruluyordum. Ben bu problemi düzensiz uykuya bağlıyordum fakat bu neredeyse 2 ay olduğu erken yatıp erken kalkmama rağmen yine bu uyuşukluk ve yorgunluk devam ediyor bunun için ne yapmamı tavsiye edersiniz neler yememi önerirsiniz.
0
sigara kullanıyorsanız sandığınızdan çok daha fazla etkiliyor. bıraktığında enerji patlaması yaşayan tanıdıklarım var.
vitamin kullanın.
vitamin kullanın.
0
asilsiz suclama
mutlu günler arkadaşlarım.şimdiye kadar hep hoşuma gitmiştir lakin hiç oturup da adamakıllı dinlemişliğim yok. artık oturup adamakıllı dinlemek istiyorum. nereden başlayayım? ne yapayım?
mutlu günler arkadaşlarım.
şimdiye kadar hep hoşuma gitmiştir lakin hiç oturup da adamakıllı dinlemişliğim yok.
artık oturup adamakıllı dinlemek istiyorum. nereden başlayayım? ne yapayım?
şimdiye kadar hep hoşuma gitmiştir lakin hiç oturup da adamakıllı dinlemişliğim yok.
artık oturup adamakıllı dinlemek istiyorum. nereden başlayayım? ne yapayım?
0
benim önerim belki de sana çok klişe gelecek ama beethoven'dan başla. benim kişisel favorim 7. senfonisidir.
0
yukarıda klasik müzik diye aratırsanız sizin gibi öneri isteyen birçok kişiye önerilmiş şarkılara ulaşabilirsiniz. tabii yine kimsenin önermesinde sakınca yok ama sadece size söyleyeyim dedim daha böylece daha fazla kaynağa ulaşmış olursunuz hem.
0
biri daha sormuştu, bunları bi dinle;
Brahms - Hungara. No: 1. 2. (tom ve jerry swh) 4. 5. (bi reklamda vardı)
Beethoven - 5. 8. Fur Elise, Moonlight Sonata
Bach - Toccata And Fugue D Minor, Canon
Stephen Salters - Largo al Factotum
Boccherini - Quintet No: 11
Karl Jenkins - Palladio
Mozart - Alla Turca, Pequena Musica Nocturn, Pantasie in D Minor, 25. 31. 40.
Russian - Kalinka Katuisza, Midnight in Moscow
Tchaikovsky - Waltz of the Flower, Dance of the Sugarplum Fairy
Vivaldi - Concerto in B Minor, The Four Seanson Summer Presto
...
Brahms - Hungara. No: 1. 2. (tom ve jerry swh) 4. 5. (bi reklamda vardı)
Beethoven - 5. 8. Fur Elise, Moonlight Sonata
Bach - Toccata And Fugue D Minor, Canon
Stephen Salters - Largo al Factotum
Boccherini - Quintet No: 11
Karl Jenkins - Palladio
Mozart - Alla Turca, Pequena Musica Nocturn, Pantasie in D Minor, 25. 31. 40.
Russian - Kalinka Katuisza, Midnight in Moscow
Tchaikovsky - Waltz of the Flower, Dance of the Sugarplum Fairy
Vivaldi - Concerto in B Minor, The Four Seanson Summer Presto
...
0
Barok donem muziklerini dinleyerek baslamalisiniz.
Vivaldi, bach, pergolesi...
Vivaldi, bach, pergolesi...
0
ve bence
bir sürü farklı adamdan bir sürü farklı eser dinlemek yerine bir adamın birkaç eserini dinleyin. kulak dolsun.
yani 1 saat ingilizce 1 saat arapça 1 saat çince listening yapmak yerine 3 saat ingilizce listening yapın
gibi.
"Vivaldi Concerti di Parigi & Concerti per molti Istromenti Modo Antiquo"
[<<<malum>>> ortamlardan bulup hemen indirin. yanına bir anahtar kelime yazın çıksın işte...]
çok iyidir.
özellikle içindeki şu:
bit.ly
...
bir sürü farklı adamdan bir sürü farklı eser dinlemek yerine bir adamın birkaç eserini dinleyin. kulak dolsun.
yani 1 saat ingilizce 1 saat arapça 1 saat çince listening yapmak yerine 3 saat ingilizce listening yapın
gibi.
"Vivaldi Concerti di Parigi & Concerti per molti Istromenti Modo Antiquo"
[<<<malum>>> ortamlardan bulup hemen indirin. yanına bir anahtar kelime yazın çıksın işte...]
çok iyidir.
özellikle içindeki şu:
bit.ly
...
0
morte
soyle ask romani ne tavsiye edersiniz?
soyle ask romani ne tavsiye edersiniz?
0
twilight - stifler'ın da favorisi. kah kih koh kih kah kih koh
demirhane müdürü, eski fransız romanlarına bakın.
demirhane müdürü, eski fransız romanlarına bakın.
0
cismek
Ekşiköylüler,hep merak etmişimdir, niye adı william olanlara will, billiam olanlara bill demiyor bu dayılar?Bu na benzer bikaç varyasyon daha vardı sanırım , ancak aklıma gelmedi. tarihsel bir geyiği falan mı var acaba,ünlü birinden gelen bir hikayesi?
Ekşiköylüler,
hep merak etmişimdir, niye adı william olanlara will, billiam olanlara bill
demiyor bu dayılar?
Bu na benzer bikaç varyasyon daha vardı sanırım , ancak aklıma gelmedi. tarihsel bir geyiği falan mı var acaba,ünlü birinden gelen bir hikayesi?
hep merak etmişimdir, niye adı william olanlara will, billiam olanlara bill
demiyor bu dayılar?
Bu na benzer bikaç varyasyon daha vardı sanırım , ancak aklıma gelmedi. tarihsel bir geyiği falan mı var acaba,ünlü birinden gelen bir hikayesi?
0
0
robert - bob var mesela. açıklayıcı olarak şöyle bir şeyler yazmışlar;
www.english-test.net
answers.yahoo.com
www.english-test.net
answers.yahoo.com
0
Because Rick sounds like Dick
Will sounds like Bill
and Rob sounds like Bob
yahoo answers'te verilen cevaplardan bu mantıklı geliyor.
Will sounds like Bill
and Rob sounds like Bob
yahoo answers'te verilen cevaplardan bu mantıklı geliyor.
0
thenis
Ankara için sorularımneden kurulmuyo türkiyede?neler yapmak gerekir ?izinsiz yapmanın cezası ne?nerelerden izin almak gerekiyo?ilgi olur mu?Teşekkürler
Ankara için sorularım
neden kurulmuyo türkiyede?
neler yapmak gerekir ?
izinsiz yapmanın cezası ne?
nerelerden izin almak gerekiyo?
ilgi olur mu?
Teşekkürler
neden kurulmuyo türkiyede?
neler yapmak gerekir ?
izinsiz yapmanın cezası ne?
nerelerden izin almak gerekiyo?
ilgi olur mu?
Teşekkürler
0
Aşırı siyasi veya protest içerikli olmadıkça izin sorun olmaz sanırım ancak parasızlık zamanla ekibi tüketip dağıtacaktır.
0
JaMTR
Bence bu ''anlaşma'' bir nevi ''kafa dengi'' olmak ile alakalı sizce de öyle değil midir? Peki bunu da hesaba kataraktan,iyi anlaşan bir çiftin gözüne batar mı?
Bence bu ''anlaşma'' bir nevi ''kafa dengi'' olmak ile alakalı sizce de öyle değil midir?
Peki bunu da hesaba kataraktan,iyi anlaşan bir çiftin gözüne batar mı?
Peki bunu da hesaba kataraktan,iyi anlaşan bir çiftin gözüne batar mı?
0
bence hiç önemi yoktur. yaş dediğimiz şey kafa yapısını belirleyemiyor her durumda.
0
devasa bir fark varsa ya da erkek küçükse, o çift iyi anlaşamaz zaten dolayısıyla göze batar.
0
@jamtr kadınsan sorun yok bence. yani yaşla ilgili bir sorun olmaz ama ille de iyi anlaşacağınız anlamına gelmiyor bu.
0
@JaMTR, kardeş sen ne farkından bahsediyosun o zaman. 5 yıl nedir allaşkına. gldürdün :)
0
@vakumlu
Aslında bu aşk olaylarında benim durumum karışık.Güven sorunum var.Daha öncesinde iki kez aldatıldım ve 12 yıl bir platonik aşk yaşadım ama ondan da emin değilim.Önümdeki kızların yüzüne bakmaz oldum.Zaten hastalıklı biriyim.Ama birden bire böyle birşey çıktı.
Aslında bu aşk olaylarında benim durumum karışık.Güven sorunum var.Daha öncesinde iki kez aldatıldım ve 12 yıl bir platonik aşk yaşadım ama ondan da emin değilim.Önümdeki kızların yüzüne bakmaz oldum.Zaten hastalıklı biriyim.Ama birden bire böyle birşey çıktı.
0
vakumlu'nun durumu çok istisna geliyor bana. Çok nadiren olur öylesi. Yaş farkı tanımını açman lazım. 10-20 arası da 10 yaş, 30-40 arası da. Ayrıca daha bir sürü parametreye bakar bu iş. Çevrenin fazla söz hakkı olmamalı bence. Dozunda tavsiyelerden fazlasını takmamalı. Ama dediğim gibi, 10-20 arası da 10 yaş...
0
o zaman problem var bence. çok istisnai durumlar hariç kadınlar kendinden küçük erkekleri istemezler. benim de öyle hoşlandıklarım olmuştur bir an için ama işte toplum öyle bir işlemiş ki kafamıza, olmaz o iş diyoruz. olmaması da daha hayırlı herhalde :)
0
@JaMTR, 5 yaş hiçbirşey değil bence. yani üzerinde bu kadar durulacak bir durum yok.
Dene ve gör bence. Nasıl gittiğine bağlı olarak karar verirsin.
Dene ve gör bence. Nasıl gittiğine bağlı olarak karar verirsin.
0
#nehir33 en azından benim çapımda bulunan erkekler için diye algılıyorum bu cevabı. çap diyince bir irkileceksin ve ego devreye girecek farkındayım ama kadın hareketleri erkek hareketlerinden çok yüksek bir yüzdeyle daha çocukça seyreder, ne kadar kabul etmeyecek olsan da.
0
kadın erkek yaş farkı mevzusunda (yetişkinlerden bahsediyorum) anlaşılabiliyorsa tabiki söylenecek birşey yok. İster kadın büyük olsun ister erkek, iki tarafın birbirini mutlu etmesi önemli.
düşünülmesi gereken iki nokta var bence:
1- erkek cinsellikten kadından daha geç düşüyor. tabiki insanlarda ömrünün sonuna kadar istek olabilir ama kadın fizyolojik olarak kayganlığını erkeklerden önce kaybediyor. (afaik diyelim de fena halde sallıyorsam sallandırmasınlar beni..) erkeğin genelde kadından büyük olasının arkasında yatan neden bu sanırım, genc kadının cazip gelmesi haricinde ki aslında o da evrimsel olarak aynı kapıya cıkıyor.
2- kadın ve erkeğin çocuk sahibi olabilme yetenekleri de yukarıdaki mevzu ile paralel olarak kayboluyor. 60 yasında erkek rahatca cocuk sahibi olabilirken 60 yasındaki kadın 10 sene önce bu umutlarını kesmiş olabiliyor.
işbu nedenle özellikle erkek kadından büyükse beklentilerinizi tartıp ona göre hareket etmekte fayda var ki heyhat, hayat ve kalp böyle şeyleri dinlemeyebiliyor bazen.
düşünülmesi gereken iki nokta var bence:
1- erkek cinsellikten kadından daha geç düşüyor. tabiki insanlarda ömrünün sonuna kadar istek olabilir ama kadın fizyolojik olarak kayganlığını erkeklerden önce kaybediyor. (afaik diyelim de fena halde sallıyorsam sallandırmasınlar beni..) erkeğin genelde kadından büyük olasının arkasında yatan neden bu sanırım, genc kadının cazip gelmesi haricinde ki aslında o da evrimsel olarak aynı kapıya cıkıyor.
2- kadın ve erkeğin çocuk sahibi olabilme yetenekleri de yukarıdaki mevzu ile paralel olarak kayboluyor. 60 yasında erkek rahatca cocuk sahibi olabilirken 60 yasındaki kadın 10 sene önce bu umutlarını kesmiş olabiliyor.
işbu nedenle özellikle erkek kadından büyükse beklentilerinizi tartıp ona göre hareket etmekte fayda var ki heyhat, hayat ve kalp böyle şeyleri dinlemeyebiliyor bazen.
0
morte
nasi bi durum sizce?
nasi bi durum sizce?
0
komik, normlara uygun değil. diğer taraftan teklifi erkek etse de ikna eden her zaman kadındır :) durduk yere evlenmek isteyecek bir erkek tanımıyorum ben. kadınlar farklı yöntemlerle evliliğe heveslendirir.
0
madem bu kadar modernsin evlilik dusunecek kadar cag disi misin diye sormazlar mi insana? bence sormazlar.
guzel olur tabii, be different.
guzel olur tabii, be different.
0
bundan 21 yıl önce, bir kadın bir adama evlilik teklif etmiş. adam kabul etmiş. evlenmişler. sonra ben olmuşum.
0
ben yapardım dicem de komik geliyor bi yandan. sonuçta karşındaki adama göre değişir tepki. duygular tersine dönüvermesin birden.
0
toplum normlarına göre garip geliyor insana. ama açık görüşlü olursak normal bence.
0
en iyisi kendi bildiğin yol.
teklif etmek istiyorsan et bence.
hiç kimsenin gözünde biteceğini falan sanmıyorum.
teklif etmek istiyorsan et bence.
hiç kimsenin gözünde biteceğini falan sanmıyorum.
0
e zaten erkeğin evlilik teklif etmesi de şaşırtıcı ya da hakikaten "aa düşüneyim"lik bir durum değil ki. ilişkisi olan iki insan evliliğe bakış açılarını, durumlarının uygun olup olmadığını zaten bilir. ben evlenmeyi düşünmüyorsam bunu sevgilimin romantik bir ekşınla sorup öğrenmesini istemem şahsen :/
böyle bakınca da kadının evlilik teklif etmesi de aykırı değil bilakis hoş gözüküyor.
böyle bakınca da kadının evlilik teklif etmesi de aykırı değil bilakis hoş gözüküyor.
0
Bence bir ilişkide, tarafların arasındaki diyalog kadının da evlenme teklif etmesine uygun değilse, o kişiler evlenmemeli. O ne öyle, erkeğin gözünde bitermiş filan. Geçin bu toplumsal rol baskılarını.
0
bu konyuyu sevgilime sorduğumda "evlilik teklifi rolü erkeğindir kadın teklif edemez, etmemeli" diyor. Bence de haklı, kadınlar bari bu hadiseyi erkeğin elinden almamalı çünkü onlar da hevesleiyor belli etmeseler de...
buna rağmen evlilik teklifi olmasa da duygularını ilk açan ben olmuştum bizim ilişkimizde. iyi de oldu pişman değiliz:)
buna rağmen evlilik teklifi olmasa da duygularını ilk açan ben olmuştum bizim ilişkimizde. iyi de oldu pişman değiliz:)
0
SworD
kedim gördüğü sinkeleri öldürüp kimisinide öldürmeden yiyor bunun kediye bi zararı dokunurmu ?ben elimden geldiğince mani olmaya çalışıyorum ama herzamanda yetişemiyorum yardımcı olursanız sevinirim
kedim gördüğü sinkeleri öldürüp kimisinide öldürmeden yiyor bunun kediye bi zararı dokunurmu ?
ben elimden geldiğince mani olmaya çalışıyorum ama herzamanda yetişemiyorum yardımcı olursanız sevinirim
ben elimden geldiğince mani olmaya çalışıyorum ama herzamanda yetişemiyorum yardımcı olursanız sevinirim
0
kedinin kedi olmasına neden mani oluyorsunuz hayvanın doğası bu. hem de evde bi işe yarar işte fena mı?
0
Oha faşist kedi. Bildiğin soykırım bu. Kediyi aihm'e göndr. Cezasız kalmasın piç.
Bu arada kediyi zeytinyağı ve limonlu salata ile besle sabahları kepek ekmekli tost ver.
Bu arada kediyi zeytinyağı ve limonlu salata ile besle sabahları kepek ekmekli tost ver.
0
onu geç bizimki balkondan güvercin yakalayıp yemişti... yer yani kedi bu.
0
köpeklerde yapıyor.. mani olma bence natürelinde var hayvanların netcesinde..
0
yazık lan kendini böyle tatmin ediyor.afrikada büyükleri neler avlarken bu garibanlar sinek falan..ahah :D
0
normaldir. yemese anormal olurdu :))
böcek de yer. hatta yakaladığı böcekleri size getirir gösterir. ona aferin demeniz için. hatta benimki yatağımın içine getirip koymuştu bir seferinde.
şimdi gülüyorum ama gecenin bir yarısı hiç de hoş bir hikaye değildi.
böcek de yer. hatta yakaladığı böcekleri size getirir gösterir. ona aferin demeniz için. hatta benimki yatağımın içine getirip koymuştu bir seferinde.
şimdi gülüyorum ama gecenin bir yarısı hiç de hoş bir hikaye değildi.
0
ohooo o ne ki, bahçede beslediğim kedilerimden biri kapının önünde miyavlayıp duruyordu. kapıyı açtığımda önündeki fındık faresinin etrafında dönüp yavşak yavşak hareketler yaptı, bana hediye getirmiş sanırım bir de takdir bekliyor.
0
bir şey olmaz. ama dikkat edin sizin ilaç sıkarak öldürdüğünüz sinek bulup yemesin. siz sineğe falan ilaç sıkarsanız ölür ölmez alıp çöpe atın.
0
demet
diyolar ki o hikayenin esası şöyleymiş, kedi sana avlanmayı öğretmeya çalışıyomuş. yavrularına bu şekilde öğretiyorlar, yarı baygın fare ile. :)
bi de benim köpek örümcek gördü mü gidip üstüne basıyor hemen. yemiyor kesinlikle. teyze gibi eziveriyor, cılkı çıktı mı diye kontrol edip yoluna devam ediyor. fena dişli örümcekler çünkü.
diyolar ki o hikayenin esası şöyleymiş, kedi sana avlanmayı öğretmeya çalışıyomuş. yavrularına bu şekilde öğretiyorlar, yarı baygın fare ile. :)
bi de benim köpek örümcek gördü mü gidip üstüne basıyor hemen. yemiyor kesinlikle. teyze gibi eziveriyor, cılkı çıktı mı diye kontrol edip yoluna devam ediyor. fena dişli örümcekler çünkü.
0
@kediebesi vay be!! ulan bir de akıllıyız diye geçiniyoruz. beni annesi sanıyor diye düşünürken ben, o beni yavrusu yerine koymuş demek! bu gerizekalı da bir şey avlayamıyor öğreteyim dedi herhalde :)
@sword aklıma gelmişken dikkat et de arı yemesin :)
@sword aklıma gelmişken dikkat et de arı yemesin :)
0
livaneli kadir
Kitap alma havasındayım...Politik, Tarihi romanları seviyorum..Soner Yalçın-Samizdat,T.Özakman-Çılgın Türkler Kıbrıs banko alacaklarım arasında..Sizin okuduğunuz, okumakta olduğunuz tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mı?>her konu olabilir, yabancı yazar olmasın yeter.
Kitap alma havasındayım...
Politik, Tarihi romanları seviyorum.
.
Soner Yalçın-Samizdat,
T.Özakman-Çılgın Türkler Kıbrıs banko alacaklarım arasında.
.
Sizin okuduğunuz, okumakta olduğunuz tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mı?
>her konu olabilir, yabancı yazar olmasın yeter.
Politik, Tarihi romanları seviyorum.
.
Soner Yalçın-Samizdat,
T.Özakman-Çılgın Türkler Kıbrıs banko alacaklarım arasında.
.
Sizin okuduğunuz, okumakta olduğunuz tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mı?
>her konu olabilir, yabancı yazar olmasın yeter.
0
o zaman tez elden puslu kıtalar atlasını alıyorsunuz demektir bu, öyle değil mi?
0
banu avar kitapları olabilir, politik ama roman değil. puslu kıtalar atlasını yeni bitirdim ve masalsı bir havası var, şahsi düşüncem...
0
amin maalouf'un herhangi bir kitabı.
özakman'a istinaden söylüyorum, lord kinross'un atatürk'ü.
anatole france-tanrılar susamışlardı
edit: sonradan gördüm yabancı yazar olmasın demişsiniz, nedenini merak ettim.
özakman'a istinaden söylüyorum, lord kinross'un atatürk'ü.
anatole france-tanrılar susamışlardı
edit: sonradan gördüm yabancı yazar olmasın demişsiniz, nedenini merak ettim.
0
İhsan Oktay Anar-Puslu Kıtalar Atlası hakkında güzel şeyler okudum, kitap sepette.
Neden yabancı yazar istemiyorum?
Önceden birkaç yabancı yazar okudum, beğenmedim. Artık yabancı yazarların eserlerine önyargı ile bakıyorum.
Kültür farkindan kaynaklandığını düşünüyorum.
Neden yabancı yazar istemiyorum?
Önceden birkaç yabancı yazar okudum, beğenmedim. Artık yabancı yazarların eserlerine önyargı ile bakıyorum.
Kültür farkindan kaynaklandığını düşünüyorum.
0
e ama önyargının en önde gideni bu. kimi okudunuz, ne okudunuz, nesini beğenmediniz bunlar önemli. dahası "yabancı" diye fevkalade bir genelleme yapmışsınız. kültür farkından ziyade beklediğinizi vermiyor olabilirler, özellikle tarih konusunda (yine özakman'a istinaden söylüyorum). ama böyle bir önyargıyla yaklaşırsanız çok kısır kalırsınız. bizim tarihimizi bile "yabancılar" yazıyor çünkü.
o zaman yakup kadri falan okuyun ne diyeyim...
o zaman yakup kadri falan okuyun ne diyeyim...
0
secretcode
Çocukluğumdan beri var böyle bir şey bende. Mesala istediğim zaman gözlerimi kısmama gerek kalmadan yani bakışlarda herhangi bir değişiklik olmadan müthiş bir bulanık bir biçimde görebiliyorum. Yani kaslarla filan oynuyorum herhalde. Hatta kuzenimi göz hastanesine götürmüştüm. Dürbün gibi bir alete
Çocukluğumdan beri var böyle bir şey bende. Mesala istediğim zaman gözlerimi kısmama gerek kalmadan yani bakışlarda herhangi bir değişiklik olmadan müthiş bir bulanık bir biçimde görebiliyorum. Yani kaslarla filan oynuyorum herhalde. Hatta kuzenimi göz hastanesine götürmüştüm. Dürbün gibi bir alete baktırıp sonuçlar alınıyordu. Bende bana da bakın dedim. bulanıklaştırarak baktım cihaza sonra doktor baktı sonuçlara sen nasıl görüyosun? bilmem kaç derece gözlük takman lazım dedi.
durumu anlattım benimle geldi tekrar cihaza normal baktım doktor efendi şaşırdı. Benim gibi olan birini hiç görmedim. daha doğrusu muhabbeti bile geçmedi. Var mı aranızda böyle bir özelliğe sahip birisi?
durumu anlattım benimle geldi tekrar cihaza normal baktım doktor efendi şaşırdı. Benim gibi olan birini hiç görmedim. daha doğrusu muhabbeti bile geçmedi. Var mı aranızda böyle bir özelliğe sahip birisi?
0
Bahsettiğin şeyi denedim şimdi. Tersi olsaydı çok güzel bir meziyet olurdu ama bulanıklaştırmanın bir fayda getireceğini sanmıyorum. Aksine normalde bulanık görürken gözü parmakla kısmadan kendi kendine kısa bir süre de olsa netleştirebilseydik çok güzel olurdu ama o sanırım imkansız.
Gözleri hafif şaşı gibi yapınca oluyor. Yani şaşı taklidi yapacakmış gibi yapıyorsunuz ama şaşı yapmıyorsunuz. Bende böyle oldu en azından.
Gözleri hafif şaşı gibi yapınca oluyor. Yani şaşı taklidi yapacakmış gibi yapıyorsunuz ama şaşı yapmıyorsunuz. Bende böyle oldu en azından.
0
heralde bi insanın yapabileceği en basit şey. gözlerin açıkken odağın değiştirirsin, bu sayede baktığın yer bulanık gelir.
0
yıllardır aradığım soru bu işte! rahatlamak için yapıyorum arada ben bunu. böyle ışıklara bakınca da aynen şöyle oluyor files.all-free-download.com güzel bir duygu.
güzel bir duygu.
0
göz muayenesinde böyle yapınca numara kaç çıktı peki?
bir arkadaşım askerden kaçmak için çabaliyor da. bir de bunu denesin.
bu arada, dünyanın en tırt yeteneğine sahibiz. şaşı bakarak uzaklaşalım.
bir arkadaşım askerden kaçmak için çabaliyor da. bir de bunu denesin.
bu arada, dünyanın en tırt yeteneğine sahibiz. şaşı bakarak uzaklaşalım.
0
valla süpermarketteki kasa fişi gibi bir kağıtta bazı değerler yazıyordu. Ama hiç dikkat etmedim.
0
ahahaha:) basbayağı gözünüzün odağını değiştiriyorsunuz. Doktor efendi de şaşırdı demişsin bir daha gitme bence o doktora.
Görüşü bulanıklaştırınca yakına doğru odaklanıyorsunuz. Gözün normal davranışı her zaman uzağa odaklanmak. Bunu test etmek için bir gözlük takın, görüşünüzü bulanıklaştırın ve gözlük çerçevelerinin müthiş bir şekilde netleştiğini göreceksiniz.
Görüşü bulanıklaştırınca yakına doğru odaklanıyorsunuz. Gözün normal davranışı her zaman uzağa odaklanmak. Bunu test etmek için bir gözlük takın, görüşünüzü bulanıklaştırın ve gözlük çerçevelerinin müthiş bir şekilde netleştiğini göreceksiniz.
0
tannhauser
soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.bir kaç ay önce yerden otuz sant
soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.
şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.
bir kaç ay önce yerden otuz santimetre yükseklikteki elektrik prizlerinden biri yerinden çıktı. günlerden pazar olduğu için taktırma şansı bulamadık. bizim ufaklık başladı, prizle oynamaya. tüm çabamız yetersiz kaldı. biz de tırstık ne yalan söylemeli. başladık çocuğu azarlamaya. ancak gerçekten kızdığımız filan yok. taktik yaparak caydırmaya çalışıyoruz. bağırıyoruz, kızıyoruz güya. bana mısın demedi sıpa. ama bu ayda yılda bir olan bir şey. her neyse, ev sahibi gecenin bir yarısı dayandı kapımıza. benim öfke kontrolüm zayıf olduğundan, adama bir an evvel yol vermek için hiçbir şey söylemedim. eh bizi aldı bir rahatsızlık. çocuğun sesi çıkınca tedirgin oluyoruz resmen.
efendim gel zaman git zaman, yine bir akşam saat 10 gibi, bizimki bu sefer kapıları çarpmaya başladı. kucağımıza aldığımız zaman kendini yırtıyor, salya sümük. ciddi ağlıyor, morarıyor filan. bırakır bırakmaz da gidiyor bir kapıyı çarpıyor. bu sefer ikna etmeye, dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. artık daha tecrübeliyiz. bir süre sonra başarıyoruz da. tam çocuğun poposunu yıkamak için kucağıma aldığımda telefon çalıyor. arayan ev sahibi. ekranda ismi görür görmez sinirim boşanıyor. sakin kalmaya çalışarak açıyorum. başlıyor. "apartman olarak çok rahatsızız, alttakiler de şikayetçi, bu ne gürültü." ben yine sakin kalmaya çalışarak, "girdiğimizde, kapıların anahtarlarını vermenizi söyledik, tekrar hatırlatmamıza rağmen, vermediniz." filan bir şeyler geveliyorum. "tamam bulacağım ben..." filan gibi bir şeyler gevelerken de yüzüne kapatıyorum. az sonra kapı çalıyor gelen ev sahibi, elinde bir tomar anahtar. tomarı alıp suratına çarpıyorum kapıyı. çarpmasam elimden bir kaza çıkacak.
ertesi akşam alt komşuya iniyorum. rahatsız olup olmadıklarını, rahatsızsalar neden bana söylemediklerini soruyorum. rahatsız olmadıklarını, bir önceki gece onların da ev sahibi olan şerefsizin, telefonla aradığını, kapı çarpılmasını duyup duymadıklarını sorduğunu ve duyduk dediklerini söylüyor. bu sefer adam bunlara, çıkın da söyleyin rahatsızlığınızı diyor. alt komşu, sesi duyduklarını ama rahatsız olmadıklarını söylüyor. böylece de iş başa düşünce benim eve geldiğini öğreniyor.
bu akşam kira ödemek için gitmek zorunda kaldım. ev sahibi "şu meseleyi de konuşalım istiyorum" dedi, "konuş" dedim. başladı, şu saatten şu saate ses geldi. ben sabrettim, ayağımı çekip oturdum (ne demekse) ama bir süre sonra bir sorun olduğunu düşündüm, kötü bir niyetim yoktu. oğlunuz evi yıksa da sorun değil, ona kimse bir laf söyleyemez." ben de ona benim kapıma dayanma hakkı olmadığını söyledim. (ilk raunt sakinim). "geçen akşam da çok geç saatte, o kadar kapı çarpıldı, herkes rahatsız oldu, ben geldim" e dedim, ben sordum millete kimse rahatsız olmamış (yalan, alt komşunun altına sormamıştım. bu akşam yaşanan olaydan sonra sordum, böyle bir şeyden haberleri bile olmadığını, gürültü filan da duymadıklarını söylediler.) "hayır" dedi ev sahibi "ben merdivenden çevirdim insanları. ben yaşlı başlı insanım. yüzüme kapı çarpman ağrıma gitti." ben: "evimi basar gibi gecenin bir yarısı kapıma dayanırsan bir reaksiyon alacağın kesin. o kadarla kaldığına dua et. niye geliyorsun kapıma?" (öfke level 2) ev sahibi: "çocukla baş edemiyorsun, benden soracağın bir şey vardır belki." ben: "sormam da soracak olsam da ben gelirim, sen niye geliyorsun." ev sahibi: "peki bu çocuk kapıları çarpınca sen ne yapıyorsun" ben: "ikna etmek için çabalıyorum, ters çıktığımda ters tepiyor, çocuk inat" ev sahibi: "peki senin arabanın kapısını çarpsa, yine bir şey demez misin?" ben: "yapıyor zaten, aynı yöntemle savuşturmaya çalışıyorum. ama sen de tutarlı ol, sorun evinin kapısına zarar gelmesi anlaşılan. üstelik de iki yaşında bir çocuk. başta, çocuktur yapar, ona kimse bir şey diyemez, diyordun?" ev sahibi: "e bu çocuk gündüzleri hiç kapı çarpmıyor." (gündüzleri bakıcısı yanında. alt metin: çocukla baş edemiyorsun. satır arası: ebeveynliğinize laf ediyorum.) (öfke level: 165) öfke kontrolüm olmadığı için oradan ayrılmam lazım. ben: "ya başlatma evinden de, çıkıyorum ben daireden. sen de gir şimdi içeri daha konuşma" deyip evime gittim.
olay bundan ibaret, kendimi dibine kadar haklı görüyorum.
not: adamın iki çocuğu var. oğlu bir yıldır bir kez bile gelmedi yanlarına. kızı ise bir haftalığına geldi. tahmin edin ne zaman. bunlar evde yokken, bir hafta kaldı, tatilini yaptı, bunlar gelmeden bir gün önce de bastı gitti. insan bir gün daha bekler ailesini görür diyeceğim. bunların yüzünü kim görmek ister. anne-babalık dersini bu tip bir aileden mi alacağım.
şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.
bir kaç ay önce yerden otuz santimetre yükseklikteki elektrik prizlerinden biri yerinden çıktı. günlerden pazar olduğu için taktırma şansı bulamadık. bizim ufaklık başladı, prizle oynamaya. tüm çabamız yetersiz kaldı. biz de tırstık ne yalan söylemeli. başladık çocuğu azarlamaya. ancak gerçekten kızdığımız filan yok. taktik yaparak caydırmaya çalışıyoruz. bağırıyoruz, kızıyoruz güya. bana mısın demedi sıpa. ama bu ayda yılda bir olan bir şey. her neyse, ev sahibi gecenin bir yarısı dayandı kapımıza. benim öfke kontrolüm zayıf olduğundan, adama bir an evvel yol vermek için hiçbir şey söylemedim. eh bizi aldı bir rahatsızlık. çocuğun sesi çıkınca tedirgin oluyoruz resmen.
efendim gel zaman git zaman, yine bir akşam saat 10 gibi, bizimki bu sefer kapıları çarpmaya başladı. kucağımıza aldığımız zaman kendini yırtıyor, salya sümük. ciddi ağlıyor, morarıyor filan. bırakır bırakmaz da gidiyor bir kapıyı çarpıyor. bu sefer ikna etmeye, dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. artık daha tecrübeliyiz. bir süre sonra başarıyoruz da. tam çocuğun poposunu yıkamak için kucağıma aldığımda telefon çalıyor. arayan ev sahibi. ekranda ismi görür görmez sinirim boşanıyor. sakin kalmaya çalışarak açıyorum. başlıyor. "apartman olarak çok rahatsızız, alttakiler de şikayetçi, bu ne gürültü." ben yine sakin kalmaya çalışarak, "girdiğimizde, kapıların anahtarlarını vermenizi söyledik, tekrar hatırlatmamıza rağmen, vermediniz." filan bir şeyler geveliyorum. "tamam bulacağım ben..." filan gibi bir şeyler gevelerken de yüzüne kapatıyorum. az sonra kapı çalıyor gelen ev sahibi, elinde bir tomar anahtar. tomarı alıp suratına çarpıyorum kapıyı. çarpmasam elimden bir kaza çıkacak.
ertesi akşam alt komşuya iniyorum. rahatsız olup olmadıklarını, rahatsızsalar neden bana söylemediklerini soruyorum. rahatsız olmadıklarını, bir önceki gece onların da ev sahibi olan şerefsizin, telefonla aradığını, kapı çarpılmasını duyup duymadıklarını sorduğunu ve duyduk dediklerini söylüyor. bu sefer adam bunlara, çıkın da söyleyin rahatsızlığınızı diyor. alt komşu, sesi duyduklarını ama rahatsız olmadıklarını söylüyor. böylece de iş başa düşünce benim eve geldiğini öğreniyor.
bu akşam kira ödemek için gitmek zorunda kaldım. ev sahibi "şu meseleyi de konuşalım istiyorum" dedi, "konuş" dedim. başladı, şu saatten şu saate ses geldi. ben sabrettim, ayağımı çekip oturdum (ne demekse) ama bir süre sonra bir sorun olduğunu düşündüm, kötü bir niyetim yoktu. oğlunuz evi yıksa da sorun değil, ona kimse bir laf söyleyemez." ben de ona benim kapıma dayanma hakkı olmadığını söyledim. (ilk raunt sakinim). "geçen akşam da çok geç saatte, o kadar kapı çarpıldı, herkes rahatsız oldu, ben geldim" e dedim, ben sordum millete kimse rahatsız olmamış (yalan, alt komşunun altına sormamıştım. bu akşam yaşanan olaydan sonra sordum, böyle bir şeyden haberleri bile olmadığını, gürültü filan da duymadıklarını söylediler.) "hayır" dedi ev sahibi "ben merdivenden çevirdim insanları. ben yaşlı başlı insanım. yüzüme kapı çarpman ağrıma gitti." ben: "evimi basar gibi gecenin bir yarısı kapıma dayanırsan bir reaksiyon alacağın kesin. o kadarla kaldığına dua et. niye geliyorsun kapıma?" (öfke level 2) ev sahibi: "çocukla baş edemiyorsun, benden soracağın bir şey vardır belki." ben: "sormam da soracak olsam da ben gelirim, sen niye geliyorsun." ev sahibi: "peki bu çocuk kapıları çarpınca sen ne yapıyorsun" ben: "ikna etmek için çabalıyorum, ters çıktığımda ters tepiyor, çocuk inat" ev sahibi: "peki senin arabanın kapısını çarpsa, yine bir şey demez misin?" ben: "yapıyor zaten, aynı yöntemle savuşturmaya çalışıyorum. ama sen de tutarlı ol, sorun evinin kapısına zarar gelmesi anlaşılan. üstelik de iki yaşında bir çocuk. başta, çocuktur yapar, ona kimse bir şey diyemez, diyordun?" ev sahibi: "e bu çocuk gündüzleri hiç kapı çarpmıyor." (gündüzleri bakıcısı yanında. alt metin: çocukla baş edemiyorsun. satır arası: ebeveynliğinize laf ediyorum.) (öfke level: 165) öfke kontrolüm olmadığı için oradan ayrılmam lazım. ben: "ya başlatma evinden de, çıkıyorum ben daireden. sen de gir şimdi içeri daha konuşma" deyip evime gittim.
olay bundan ibaret, kendimi dibine kadar haklı görüyorum.
not: adamın iki çocuğu var. oğlu bir yıldır bir kez bile gelmedi yanlarına. kızı ise bir haftalığına geldi. tahmin edin ne zaman. bunlar evde yokken, bir hafta kaldı, tatilini yaptı, bunlar gelmeden bir gün önce de bastı gitti. insan bir gün daha bekler ailesini görür diyeceğim. bunların yüzünü kim görmek ister. anne-babalık dersini bu tip bir aileden mi alacağım.
0
Biraz okudum. Kiranı elden ödüyorsun peki, kira yasal limitin altında mı ki elden ödüyorsun?
0
gidişat hırgür olacak gibi gözüküyorum.yerinde olsam ev sahibi ilk sağlam hata yapınca (gürültüdür çöptür halıdır )sen kapıya dayanıp sağlam bi çemkir ama gözünü kararttığını da hissetir.mahkemeye verecem derse de elinden geleni ardına koyma modunda ayrıl ki mahkeme bitene çok zaman geçer.
0
iki tarafta haklı ama senin haklılık oranın biraz daha düşük. çocuk yetiştirmede sıkıntı olabilir adam haklı gibi sanki canavar gibi o ne !
0
@subseven: adresi ver geliyorum.
@drip: kontratta yazıyor tam kira. ama kimsenin haberi yok. bankadan ödemediğim için, bu adam vergi de vermiyor. o kanaldan malına kast edebilirim.
@itisw: ev bulur bulmaz çıkacağım. kendimi kaybetmekten çekiniyorum.
@drip: kontratta yazıyor tam kira. ama kimsenin haberi yok. bankadan ödemediğim için, bu adam vergi de vermiyor. o kanaldan malına kast edebilirim.
@itisw: ev bulur bulmaz çıkacağım. kendimi kaybetmekten çekiniyorum.
0
@drip: işte sorun da orada, aklımda kendimi haklı çıkaracak bin tane argüman var ama o kadar öfkeliyim ki bunları sakin bir dille anlatamıyorum. ters bir şeyler yapmamak için hemen olay yerinden kaçıyorum. kaçınca da içimde kalıyor söylemek istediklerim.
0
Sonuna kadar okudum tüm levelleri geçtim :)öfkenizken çekinir gibi oldum hatta ama ''kendimi dibine kadar haklı görüyorum'' cümlenizden sonra yazmak istedim ki, %90 siz haksızsınız,%10 ev sahibi.
0
Eleştri bekliyorum demişsiniz o yüzden yazıyorum.Siz haksızsınız.Gürültüden rahatsız olan insan her saatte kapıya gelir.Siz saatin geç olduğunu düşünüyorsanız gürültü yapmamanız lazım zaten.(Genel söylüyorum, gürültüyü siz değil çocuğunuz yapıyormuş zaten.) Ayrıca ev sahibine tutumunuz yanlış.Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla ters bir davranışı olmamış size karşı.Öfke kontrolü ve objektif düşünme diyorum.
0
yok çocuk. tamam büyütmek kolay değildir ama ne bileyim görüyorum büyütenlerden bu tip sorunları çözüyorlar bir şekilde yani çok hırçın olmuş çocuk sürekli bir şeyi çarpma filan. bu arada yetiştirmede sıkıntı olabilir demişim biraz yanlış olmuş o pardon tırnak içinde doğrusunu yazayım'' kiracı-ev sahibi olayından çok evebeyn-çocuk olayı gibi sizin olay ''çocuğun davranışları sebep olmuş olaya özetle sürekli bu kadar hırçın olmaması lazım
0
@buzbebek: yazılı ortamda sakin kalmayı başarabiliyorum genelde. neden %90 ben haksızım.
@grgn: oğlum iki yaşında. elbette zaman zaman azıp gürültü çıkaracak. bu apartman hayatının bir gerçeği. süreğen bir gürültü yok. 12 ayda iki kez olmuş. bunu yapan yetişkin insanlar değil. dolayısıyla, ben bunu taciz olarak değerlendiriyorum. evde sürekli diken üstündeyim, en ufak gürültü çıkardığında sinirleniyorum. bu işin normali, çocuğu gürültü yapan evi diğer komşuların rahatlatmasıdır. ben tüm oturduğum evlerde bunu yaptım, komşularımın tamamından da bunu gördüm. ayda yıl bir misafirin geldiğinde gürültü çıkar. bundan normal bir şey yok, komşun hemen eve gelip çemkirirse sen ne yaparsın? haydi desem ki bizim ev sürekli böyle o da yok. ha şunu da ekleyeyim. biz bir yıl boyunca oğlumdan kat kat yaramaz ve yaygaracı ikizlere yan komşuluk yaptık. hatta oğlum daha yeni doğduğunda, uyku düzeni tutmamışken de orada oturuyorduk. bir kez bile kapı çalıp, şu oğullarınız gürültü yapmasın da bizimki uyusun demedik. böyle bir saçmalık aklımıza gelmedi. saçma çünkü. bu saçmalığın yapan insana öfkelenirim.
@grgn: oğlum iki yaşında. elbette zaman zaman azıp gürültü çıkaracak. bu apartman hayatının bir gerçeği. süreğen bir gürültü yok. 12 ayda iki kez olmuş. bunu yapan yetişkin insanlar değil. dolayısıyla, ben bunu taciz olarak değerlendiriyorum. evde sürekli diken üstündeyim, en ufak gürültü çıkardığında sinirleniyorum. bu işin normali, çocuğu gürültü yapan evi diğer komşuların rahatlatmasıdır. ben tüm oturduğum evlerde bunu yaptım, komşularımın tamamından da bunu gördüm. ayda yıl bir misafirin geldiğinde gürültü çıkar. bundan normal bir şey yok, komşun hemen eve gelip çemkirirse sen ne yaparsın? haydi desem ki bizim ev sürekli böyle o da yok. ha şunu da ekleyeyim. biz bir yıl boyunca oğlumdan kat kat yaramaz ve yaygaracı ikizlere yan komşuluk yaptık. hatta oğlum daha yeni doğduğunda, uyku düzeni tutmamışken de orada oturuyorduk. bir kez bile kapı çalıp, şu oğullarınız gürültü yapmasın da bizimki uyusun demedik. böyle bir saçmalık aklımıza gelmedi. saçma çünkü. bu saçmalığın yapan insana öfkelenirim.
0
ev sahipleri her zaman biraz cinstir ama büyütülecek bir sorun göremedim ben. kapıyı yüzüne çarparak ilk safhada siz haksızlık etmişsiniz. asıl sorun öfke kontrolü meselesi olabilir sizin de söylediğiniz gibi ve şuradan da anlaşılacağı üzere "@subseven: adresi ver geliyorum."
bir de ebeveynliğine laf etmek, namusuna küfretmek gibi tepki görüyor bizim millette, büyütmeyin. herkes çocuk yetiştirmeyi çok iyi bildiğini sandığından size akıl-fikir vermek için hiç bir fırsatı kaçırmazlar, duymazdan gelin.
bir de ebeveynliğine laf etmek, namusuna küfretmek gibi tepki görüyor bizim millette, büyütmeyin. herkes çocuk yetiştirmeyi çok iyi bildiğini sandığından size akıl-fikir vermek için hiç bir fırsatı kaçırmazlar, duymazdan gelin.
0
yazdıklarınız ve yorumlardan anlaşılıyor ki, zaten kendiniz de söylüyorsunuz sinirli bi yapınız var. kvılcımı aleve çevirebilecek düzeydesiniz. hani siz de farkındasınız öfkeyle ilgili sıkıntılarınızın olduğunun hala ev sahibi şöyle böyle olayına getiriyorsunuz olayı.
yaptığınız gürültüyü tölere edememiş olabilir, saygısızlık edip geç saatte kapınıza dayanmış olabilir ama sizin verdiğiniz tepkiler, kendinizi haksız gösteren tepkiler.
en azından bu yazdıklarınızdan bu görülebiliyor. biraz kendinize dışarıdan bakmaya çalışın.
yaptığınız gürültüyü tölere edememiş olabilir, saygısızlık edip geç saatte kapınıza dayanmış olabilir ama sizin verdiğiniz tepkiler, kendinizi haksız gösteren tepkiler.
en azından bu yazdıklarınızdan bu görülebiliyor. biraz kendinize dışarıdan bakmaya çalışın.
0
finish him. adam haksız da sende çocuk olayında haksızsın bi yardım falan al çocuk için. öyle kapı çarpması ağlama vs ile kimse rahatsız olmaz gençler çocuk bu
0
@gündüz m: çocuğumuz yokken biz de bu konuda çok ahkam kestik (kötü anlamda söylemiyorum) ama olunca daha bir anladık. bu arada süreğen bir durum yok. çocuk sürekli oradan al buraya çarp, ona bağır bunu kır durumunda değil. şu anda azı dişlerinin sonuncuları çıkıyor. iki yaşında bir çocuk ne olduğunu bilmediği bir acının içerisinde. hırçınlaşıyor doğal olarak. ve inat olduğu için de teskin olmuyor. 12 ayda iki kez bu çapta olay oldu. ikisinde de kapımda ev sahibi. dellenmeyeyim de ne yapayım.
gördüğünüz gibi çocuk olunca düşünmeniz gereken çok fazla değişken işin içine giriyor. bu insanlar da çocuk büyütmüşler, ben çocuğum olmadan bile bu kadar anlayışsız değilim. mantıksızlığa öfkeleniyorum sadece. ve iki yaşında bir çocuktan mantıklı hareket etmesini bekleyen bir yetişkin en büyük mantıksızlığın içine düşmüştür bence.
gördüğünüz gibi çocuk olunca düşünmeniz gereken çok fazla değişken işin içine giriyor. bu insanlar da çocuk büyütmüşler, ben çocuğum olmadan bile bu kadar anlayışsız değilim. mantıksızlığa öfkeleniyorum sadece. ve iki yaşında bir çocuktan mantıklı hareket etmesini bekleyen bir yetişkin en büyük mantıksızlığın içine düşmüştür bence.
0
@demet: adres ver geliyorum, sadece şakaydı.
@dahin: öfke kontrolü evet bir sorun. verdiğim tepkiler aşırı. daha yumuşak bir şekilde halledebilirdi bir başkası. ama tüm bu değişiklikler ev sahibimin terbiyesiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
@mr fusion: tam anlamadım ne demek istediğinizi ama çocuk yetiştirirseniz, bunun gayet normal olduğunu anlarsınız. çocuğun doğduğundan itibaren temel iletişim aracı ağlamak. kelimeler yetmeyince de ağlamaya başlar zaten. sonraki hayatımızda da böyle değil mi zaten. sözler tükendiğinde göz yaşları devreye girer.
@dahin: öfke kontrolü evet bir sorun. verdiğim tepkiler aşırı. daha yumuşak bir şekilde halledebilirdi bir başkası. ama tüm bu değişiklikler ev sahibimin terbiyesiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
@mr fusion: tam anlamadım ne demek istediğinizi ama çocuk yetiştirirseniz, bunun gayet normal olduğunu anlarsınız. çocuğun doğduğundan itibaren temel iletişim aracı ağlamak. kelimeler yetmeyince de ağlamaya başlar zaten. sonraki hayatımızda da böyle değil mi zaten. sözler tükendiğinde göz yaşları devreye girer.
0
objektif bir şekilde okuduğumda ilk olarak büyük oranda haksızlık sende, onu da geçtim saygısızlık senden gelmiş. adamın niyeti seni taciz etmek mi değil mi onu bile bilmiyor, varsayıyorsun. sen yaptığın sesi duymuyorsun belki, ama belli ki ev sahibin duyuyor ve rahatsız oluyor, sen senede 2 defa olduğunu sanıyorsundur sadece. alt komşu, üst komşu öyle demiyo ev sahibi yalancı olaylarını geçmek gerekli, komşular hep öyledirler-eski komşuluklar kalmadı. ev sahibi gider sorar evet duyduk, rahatsız olduk der, siz gidersiniz yok duymadık derler, birlikte gidersiniz baskın ve çekinilecek kişi kimse ona bulaşmak istemediklerinden duymak istediklerini söylerler.
basit ve net bir şekilde sinirlerine hakim olamayan, kendini hep haklı gören bir insansın. ha tabii ki tek haksız sen değilsin, ev sahibin olacak adamın anlayış göstermesi lazım, çocuk bu yahu ses yapar, sanki yetişkin bir bireyden bahsediyor hey allahım. 2 yaşındaki çocuğu kontrol etmek sanki çok kolaymış gibi bik bik ötmüş adam.
basit ve net bir şekilde sinirlerine hakim olamayan, kendini hep haklı gören bir insansın. ha tabii ki tek haksız sen değilsin, ev sahibin olacak adamın anlayış göstermesi lazım, çocuk bu yahu ses yapar, sanki yetişkin bir bireyden bahsediyor hey allahım. 2 yaşındaki çocuğu kontrol etmek sanki çok kolaymış gibi bik bik ötmüş adam.
0
Sorun tam olarak çocuğunuzun hırçınlığı değil aslında. Nasıl ki siz ev sahibinizin ebeveynliğinize laf çarpmasından rahatsız olduysanız; o da kapıyı yüzüne çarpmanıza alınmış bu belli. Sanırım yaşça da sizden büyük epey. Gürültü az veya çok, bir kere veya on kere olmuş, farketmez. Rahatsızlık verdiyseniz, alttan almak zorunda olan çocuğunuz adına sizsiniz. Bu yüzden bir kere haksızsınız. Yalan söyleyerek kendinizi savunmuşsunuz, kapıyı yüzüne kapatmışsınız, ''sen de gir şimdi içeri daha konuşma'' diye adamı kendi evinde azarlamışsınız... %90. Ev sahibiniz de alt komşunuzu kışkırtmaya çalıştığı için haksız. Sanırım yalnız bir adam bir tek uğraşacak kiracıları var e size sarıyor doğal olarak. Bu yüzden o da %10 haksız.
Yazdıklarınıza bakarak bu şekilde düşünüyorum.
Yazdıklarınıza bakarak bu şekilde düşünüyorum.
0
@madyb: beyaz bir yalan söyledim de onu da doğrulattım daha sonra. ev sahibi bana diyor ki "iki alt komşu merdivenden sana geliyordu. ben durdurdum." söylediği komşuya gidiyorum: "benim böyle bir şeyden haberim bile yok" diyor. benim altımdakilerin durumunu söyledim zaten. devam edeyim. insan kendinden hareket ediyor. onlara gelen misafirler defalarca, bizim zili çaldılar, kimisinde oğlum uyandı, kimisinde uyanıktı. en az beş sefer. bir kez bile kabalık yapmadım kimseye. yine misafirleri, iki araçlık yere yanlamasına park etti, ses çıkarmadım. bunlar olabilecek şeyler. her şey için karşı tarafı taciz edeceksek beraber yaşama kültürü nerede. öfkeliyim evet, iki yaşında çocuk için evimde beni taciz eden olursa bir şekilde cevap alır.
0
dostum sonuna kadar haklısın. yani o kadar haklısın ki söyleyecek kelime bulamıyorum. neyse ki sinirlerine hakim olmuşsun. yani o adamın gırtlağına nasıl sarılmamışsın tebrik etmek lazım seni.
kira sözleşmeniz de daha süre varsa taşınmak için acele etme. kafana göre güzel bir yer bulmalısın.
sakın gaza gelip de ufaklığa kızıp bağırmayın yahu çocuk bu yapacak böyle şeyler, yapmasa bir anormallik var. öğreniyor, zeki çocuk olacak belli ;)
kirayı ödemek için muhattap olmayın bence eft yapın gitsin ne diye o meymenetsizin yüzünü görüyorsunuz ki. eğer ki sözleşme varsa düşük bir miktardan o parayı ödeyin aklı başına gelsin bir şey derse nereye şikayet ediyorsanız edin dersiniz. ya da siz bu ev sahibi benden haksız kazanç elde ediyor dersiniz.
kendine ve sinirlerine hakim ol dostum.
bizim yazlıkta vardı böyle bir amca karşı villadan.ben arabayı park ettim benim ufak kardeş de indi yerde kozalak var ona bir tekme attı adamların evinin önüne gitti. neyse adam bahçede oturuyor yerinden kalktı yürüdü kapıyı açtı kozalağı aldı çöp kutusuna yürüdü sonra attı bunları yaparken de bana tip tip bakıyor. hey allam dedim ... amca bu kadar sinirli stresli olma bak çok yaşamazsın yaşlılığın tadını çıkar dedim. tip tip baktı söylene söylene gitti. adam her şeyden şikayetçi top kaçsa keser belediyeye şikayet eder, bir kere eviniz kaçakmış diye belediyeden birileri geldi düşünün artık.dedik kim şikayet etti bizi öğrendik onu da bizim meymenetsiz etmiş. neyse 1buçuk yıl falan geçti adam kalp krizi geçirdi sonra da felç kaldı. uzattım konuyu anladınız siz. o yaza kadar ne çoluğu çocuğu gelirdi, geldiler sonra ama evi satmak için. Bu tip insanlardan nefret ediyorum direk yok edilesi insanlar. Allah sabır versin.
kira sözleşmeniz de daha süre varsa taşınmak için acele etme. kafana göre güzel bir yer bulmalısın.
sakın gaza gelip de ufaklığa kızıp bağırmayın yahu çocuk bu yapacak böyle şeyler, yapmasa bir anormallik var. öğreniyor, zeki çocuk olacak belli ;)
kirayı ödemek için muhattap olmayın bence eft yapın gitsin ne diye o meymenetsizin yüzünü görüyorsunuz ki. eğer ki sözleşme varsa düşük bir miktardan o parayı ödeyin aklı başına gelsin bir şey derse nereye şikayet ediyorsanız edin dersiniz. ya da siz bu ev sahibi benden haksız kazanç elde ediyor dersiniz.
kendine ve sinirlerine hakim ol dostum.
bizim yazlıkta vardı böyle bir amca karşı villadan.ben arabayı park ettim benim ufak kardeş de indi yerde kozalak var ona bir tekme attı adamların evinin önüne gitti. neyse adam bahçede oturuyor yerinden kalktı yürüdü kapıyı açtı kozalağı aldı çöp kutusuna yürüdü sonra attı bunları yaparken de bana tip tip bakıyor. hey allam dedim ... amca bu kadar sinirli stresli olma bak çok yaşamazsın yaşlılığın tadını çıkar dedim. tip tip baktı söylene söylene gitti. adam her şeyden şikayetçi top kaçsa keser belediyeye şikayet eder, bir kere eviniz kaçakmış diye belediyeden birileri geldi düşünün artık.dedik kim şikayet etti bizi öğrendik onu da bizim meymenetsiz etmiş. neyse 1buçuk yıl falan geçti adam kalp krizi geçirdi sonra da felç kaldı. uzattım konuyu anladınız siz. o yaza kadar ne çoluğu çocuğu gelirdi, geldiler sonra ama evi satmak için. Bu tip insanlardan nefret ediyorum direk yok edilesi insanlar. Allah sabır versin.
0
@buzbebek: sorun çocuğumun hırçınlığı değil evet, anlayışsız bir adamın, sırf oturduğum evin sahibi olduğu için benim de sahibim olduğuna inanması ve bana bir şeykeri dikte etmeye çalışması. bir yetişkin olarak benim yaptığım gürültüye tepki vermesini anlarım, özür dilerim. ama çocuk bu yahu. çocuk. hatta bebek diyoruz bu yaşta olanlara. dahası atlanan bir nokta var. sorun gürültü filan değil. evime zarar mı veriyorlar. zarar veriyorsam, çıkarken karşılığını alırsın ya da alamazsan hukuki mercilere başvurursun. benim evimin içine karışamazsın.
0
@monkey: üstat, allah razı olsun. ben de bu kadar sessiz sakin lafımı sokup köşeme çekilip kalmayı becerebilirim bir gün inşallah. hep kendime zarar biliyorum.
0
duyuru da ne çok rızkı dar insan varmış bunu gördük, bebekten bahsediyoruz.ne yapıcaz çocuğun ağzını mı bantlıcaz. ağlayacak bu çocuk hasta olsa da ağlayacak bir şey istese de ağlayacak. hem ayrıca ev sahibi olunca kapının hasar görüp görmemesini mi takipleyecek bu adam oldu olacak kamera koysun evini izlesin.kapı kırılsa yenisi takılır neyse parası ödenir bu kadar basit. malı kıymetli olan insanlardan her zaman nefret etmişimdir Allah ıslah etsin böyle tipleri. rızkı dar malı kıymetli. evden çıkarken kapıyı kırın da çıkın lütfen.
0
Kendini dibine kadar haklı görmesen böyle bir skandal yaratmazdın zaten, orası normal..
%90-%10 olayına katılıyorum. hatta %5 desen de içim acımaz.
Çocuğun evde gürültü yapıyor. Bu ağlamak, öksürmek vs. gibi çocuk doğasıyla ilgili bir gürültü de değil. Adam gelip "sustur şu çocuğunu, ağlamasından kafam şişti" derse, sağlam şerefsizdir. Geberesidir. Ama çocuk kapıları çarpıyorsa, sen de buna mani olmuyor yahut olamıyorsan, durum da senin tarzından kaynaklanıyorsa; adam, senin çocuk yetiştirme metodlarının sebep olduğu gürültüyü dinlemek zorunda değil. Yılda 1 veya 2. Bu doğal bir şey. "Huysuz bunak" olmasına gerek yok adamın. MESELA, çocuğun kapıyı çarpmasına mani olamıyorsan, kapının arasına bir şey sıkıştırır yahut kapının çarpacağı yere kağıt havlu rulosu, kırlent vs. darbeyi emecek, gürültüyü engelleyecek bir şeyler yapıştır, bantla, as falan.. Çocuğuna nasıl eğitim vereceğine, çocuğa zarar vermedikçe, kimse karışamaz fakat gürültünün sorumluluğunu reddedemezsin. "Çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek saçma olur bu durumda. Zira adı üstünde, o çocuk. Sorumluluğu sana ait. Yok illa ki "çocuk ikna olmuyor" diyeceksen, çocuğu evsahibinin karşısına koy, aralarında çözsünler istiyorsan :)
Öte yandan, adam gürültüden rahatsız olmuş kapına gelmiş, bu gayet normal bir şey. Apartmanda yaşıyorsunuz. Mektup mu yazmalıydı? Yukarda biri yazmıştı, saatin kapıya gelmek için geç olduğunu düşünüyorsan, adamı rahatsız etmek için de geç bir saattir. (Hoş gürültünün erkeni geçi fark etmez ama gündüz dışardan gelen sesler daha yüksek olduğundan apartman içinden gelecek sesler daha az gelir, onu kast ettim.)
-> Kapıya gelmesini taciz olarak yorumlamışsın, çocuğun yarattığı gürültüye mani olmayarak, ebeveynler olarak esas siz evsahibini taciz ediyorsunuz bu durumda.
Alt kattakilerin şikayetçi olmaması bir şey değiştirmez. Belki pısırıktırlar, sorunca utanmışlardır, belki kendi çocukları da çok gürültücüdür, "halden" anlıyorlardır, belki de "çocukları var neyse boşver" demişlerdir. Bu, evsahibine de gürültünüze katlanmak zorunluluğu getirmez.
Telefonu yüzüne kapatmak, kapıyı suratına çarpmak, posta koymak vs. de nasıl bir insan nasıl bir komşu olduğunuzu gösteriyor ki hakikaten subseven'ın dediği doğru..("yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.")
Şudur budur, öfke kontrolünün olmadığını söylemişsin. Çocuk bu asabiyeti, söz dinlememeyi, durmamayı senden almış olabilir mi bu arada? :)
Ayrıca, çocuklarının gelmesi gitmesi görmesi görmemesinin seninle bir ilgisi yok. Bir de kirayı bankaya yatırmayı teklif ettin de kesin olarak reddedip, mutlaka elden vermen gerektiğini söylemediyse, sen de ortaksın bu konuya. Başka bir mevzu yüzünden, adamı bu yoldan şikayet etmen, iyi niyet gösterecek bir hareket olmaz. Hukuki olabilir ama ahlaki değil..
Not: "Evsahibi" diye belirttiğin için "evsahibi" ifadesini kullandım ben de. Yoksa herhangi bir komşu olabilir bu. Bir şeyi değiştirmez.
-> -> Ki ayrıca adam evsahibi olduğundan "kapılarımı mahvettiniz, evimi mahvettiniz" falan diye de çıngar çıkarabilirdi. Haksız bir endişe de olmazdı bu. Bu bile başlı başına adamın iyi niyetli olduğunu gösteriyor. Tamamen senin ihmalkarlığın/tedbirsizliğin..
Sözlük ve duyurunun atmosferine binaen, çocuk yetiştirme tarzına da söylenecek bir iki sözüm var ama benim de çocuğum yok. Belli ki çocuk sahibi olmayanın yorumlarını takmıyorsun :)
Bari en azından çocuğu bir doktora göster..
%90-%10 olayına katılıyorum. hatta %5 desen de içim acımaz.
Çocuğun evde gürültü yapıyor. Bu ağlamak, öksürmek vs. gibi çocuk doğasıyla ilgili bir gürültü de değil. Adam gelip "sustur şu çocuğunu, ağlamasından kafam şişti" derse, sağlam şerefsizdir. Geberesidir. Ama çocuk kapıları çarpıyorsa, sen de buna mani olmuyor yahut olamıyorsan, durum da senin tarzından kaynaklanıyorsa; adam, senin çocuk yetiştirme metodlarının sebep olduğu gürültüyü dinlemek zorunda değil. Yılda 1 veya 2. Bu doğal bir şey. "Huysuz bunak" olmasına gerek yok adamın. MESELA, çocuğun kapıyı çarpmasına mani olamıyorsan, kapının arasına bir şey sıkıştırır yahut kapının çarpacağı yere kağıt havlu rulosu, kırlent vs. darbeyi emecek, gürültüyü engelleyecek bir şeyler yapıştır, bantla, as falan.. Çocuğuna nasıl eğitim vereceğine, çocuğa zarar vermedikçe, kimse karışamaz fakat gürültünün sorumluluğunu reddedemezsin. "Çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek saçma olur bu durumda. Zira adı üstünde, o çocuk. Sorumluluğu sana ait. Yok illa ki "çocuk ikna olmuyor" diyeceksen, çocuğu evsahibinin karşısına koy, aralarında çözsünler istiyorsan :)
Öte yandan, adam gürültüden rahatsız olmuş kapına gelmiş, bu gayet normal bir şey. Apartmanda yaşıyorsunuz. Mektup mu yazmalıydı? Yukarda biri yazmıştı, saatin kapıya gelmek için geç olduğunu düşünüyorsan, adamı rahatsız etmek için de geç bir saattir. (Hoş gürültünün erkeni geçi fark etmez ama gündüz dışardan gelen sesler daha yüksek olduğundan apartman içinden gelecek sesler daha az gelir, onu kast ettim.)
-> Kapıya gelmesini taciz olarak yorumlamışsın, çocuğun yarattığı gürültüye mani olmayarak, ebeveynler olarak esas siz evsahibini taciz ediyorsunuz bu durumda.
Alt kattakilerin şikayetçi olmaması bir şey değiştirmez. Belki pısırıktırlar, sorunca utanmışlardır, belki kendi çocukları da çok gürültücüdür, "halden" anlıyorlardır, belki de "çocukları var neyse boşver" demişlerdir. Bu, evsahibine de gürültünüze katlanmak zorunluluğu getirmez.
Telefonu yüzüne kapatmak, kapıyı suratına çarpmak, posta koymak vs. de nasıl bir insan nasıl bir komşu olduğunuzu gösteriyor ki hakikaten subseven'ın dediği doğru..("yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.")
Şudur budur, öfke kontrolünün olmadığını söylemişsin. Çocuk bu asabiyeti, söz dinlememeyi, durmamayı senden almış olabilir mi bu arada? :)
Ayrıca, çocuklarının gelmesi gitmesi görmesi görmemesinin seninle bir ilgisi yok. Bir de kirayı bankaya yatırmayı teklif ettin de kesin olarak reddedip, mutlaka elden vermen gerektiğini söylemediyse, sen de ortaksın bu konuya. Başka bir mevzu yüzünden, adamı bu yoldan şikayet etmen, iyi niyet gösterecek bir hareket olmaz. Hukuki olabilir ama ahlaki değil..
Not: "Evsahibi" diye belirttiğin için "evsahibi" ifadesini kullandım ben de. Yoksa herhangi bir komşu olabilir bu. Bir şeyi değiştirmez.
-> -> Ki ayrıca adam evsahibi olduğundan "kapılarımı mahvettiniz, evimi mahvettiniz" falan diye de çıngar çıkarabilirdi. Haksız bir endişe de olmazdı bu. Bu bile başlı başına adamın iyi niyetli olduğunu gösteriyor. Tamamen senin ihmalkarlığın/tedbirsizliğin..
Sözlük ve duyurunun atmosferine binaen, çocuk yetiştirme tarzına da söylenecek bir iki sözüm var ama benim de çocuğum yok. Belli ki çocuk sahibi olmayanın yorumlarını takmıyorsun :)
Bari en azından çocuğu bir doktora göster..
0
@monkey sen de o yaşa geldiğinde sen de "yok edilesi" olursun dostum. sürekli çocuk bu çocuk bu deyip duruyoruz da bu da yaşlı bir adam anladığım kadarıyla. tölerans gösterilmeli, çok da tepemize çıkarmadan tabii. oğlunun gelmesi, kızının gitmesi bizi ilgilendirmez, bu biraz dedikoduya giriyor. tıpkı sizin çocuğunuzu nasıl yetiştirdiğinizin onu ilgilendirmemesi gibi.
bizim üst katımızda çocuklu bir aile oturuyordu, kendi yaptıkları gürültü yetmezmiş gibi (yüksek sesle konuşmalar, televizyonun sesini sonuna kadar açmalar, gece vakti paldır küldür merdiven çıkmalar) çocuklarının koşturması etmesi de cabasıydı. bir şey dediğimizde de efendim "çocuk bu napalım..." gibi şeyler söylüyorlardı. kendi yaptıkları gürültüyü de çocuk bahanesiyle örtbas ediyorlardı ya da belki kendi yaptıkları gürültünün farkında bile değillerdi bilmiyorum. neyse işte çocuklu komşuya tövbe ettik o gün bu gündür. umarım sizde de böyle farkında olmadığınız bir durum yoktur.
bizim üst katımızda çocuklu bir aile oturuyordu, kendi yaptıkları gürültü yetmezmiş gibi (yüksek sesle konuşmalar, televizyonun sesini sonuna kadar açmalar, gece vakti paldır küldür merdiven çıkmalar) çocuklarının koşturması etmesi de cabasıydı. bir şey dediğimizde de efendim "çocuk bu napalım..." gibi şeyler söylüyorlardı. kendi yaptıkları gürültüyü de çocuk bahanesiyle örtbas ediyorlardı ya da belki kendi yaptıkları gürültünün farkında bile değillerdi bilmiyorum. neyse işte çocuklu komşuya tövbe ettik o gün bu gündür. umarım sizde de böyle farkında olmadığınız bir durum yoktur.
0
@monkey: onu yapabilir miyim bilmiyorum. öfke anında olması lazım. bir de ben çok dikkatliyimdir. bir sürü puzzle'ımız var bir tanesini bile asmadım, çivi çakmayayım diye. onca duvarda sadece mantar panom asılı, oda 3m marifetiyle hazırlanmış, şu boyaya zarar vermeyen zamazingolardan. zaten hayvani dikkat ediyorum. içeride ben oturuyorum diye yaptığım büyük tadilatları bile kiradan düşmek gibi bir taleple ev sahibinin kapısına uğrayan bir insan değilim. eşim kızıyor bu yönüme. aslında damarıma basılmazsa şeker gibi kiracıyım. bankadan alsa kirayı otomatik eft talimatıyla hallederim. şimdi şehir dışında filan olursam bir kaç gün geç getiriyorum. sempozyum için şehir dışındaydım, o yüzden geç getirdim ve bu yüzden tüm öfkeme rağmen gayet ezik gitmiştim adamın kapısına. ama üsteliyor işte. bırak beni kendi halime. yok. illa damarıma basacak.
0
@lazor: çocuk kapıyı çarpmaya başladığında, evet öncelikle panikledik ve nasıl bir strateji geliştireceğimizi düşündük. kapı çarpma hadisesi birkaç kez gerçekleştikten sonra ikna ve dikkat dağıtma metoduyla onu uzaklaştırdık. ancak yeterli olmayınca, söylediğin gibi kapılara havlu sıkıştırarak gürültü çıkmasını engelledik. o da oyunu bittiği için vazgeçti. ki zaten kaka yapmıştı. biz yıkamak için banyoya giderken telefon çaldı. yani son kapı çarpılmasının üzerinden beş-on dakika geçmişti.
"çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek hiç de saçma olmaz. çocuğu olmayanları gerçekten takmıyorum, hatta çocuğu olmayan padagogları da takmıyorum. o konuda haklısın. bu jokey at meselesi değil. gerçekten de sahaya çıkmış olman gerekiyor. ayrıca çocuktan çocuğa da fark var. hatta aynı ebeveynin farklı çocukları arasında bile fark var. bunu bile fark edemeyenlere ne desem az.
defaaten söylüyorum. sürekli tekrarlayan bir durum için kapıya gelmekte bir beis görmüyorum. ancak tekil olaylar için kapıma dayanan insanı affetmem, kovarım. orası benim kapım, onun değil.
çocuğun susturmakta başarılı olmanın çeşitli yolları var. ben kendi yöntemimi tercih ediyorum. çünkü kalıcı etkii yaratan bu. çocuk ikna edilmezse, havlu sıkıştırmak gibi yöntemlerle, sadece eylemin etkisi ortadan kaldırılıyor. eylemin hoş olmamasına dair mesaj verilemiyor.
alt kattakilerin şikayetçi olmaması elbette bir şeyi değiştirir. çünkü üst kattaki kendine yancı arıyor.
çocuk bu, asabiyeti de, söz dinlememeyi de benden öğrenmiştir. genetikten de almıştır, model de almıştır. eee, bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsun.
kirayı bankaya yatırmayı kesin bir dille, ve tam üç kez teklif ettim. hepsinde de olumsuz cevap aldım. sonrak aylarda üstelemeyi bıraktım. normalde parayı eline almayıp, büyük oranda banka üzerinden kullanan bir insanım.
"kapılarımı mahvettiniz" diye de çemkiremez. çıkarken evdeki arızayı gösterir, ben girdiğimde yoksa parasını alır.
çocuk yapma. hayal kırıklığına uğrarsın.
"çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek hiç de saçma olmaz. çocuğu olmayanları gerçekten takmıyorum, hatta çocuğu olmayan padagogları da takmıyorum. o konuda haklısın. bu jokey at meselesi değil. gerçekten de sahaya çıkmış olman gerekiyor. ayrıca çocuktan çocuğa da fark var. hatta aynı ebeveynin farklı çocukları arasında bile fark var. bunu bile fark edemeyenlere ne desem az.
defaaten söylüyorum. sürekli tekrarlayan bir durum için kapıya gelmekte bir beis görmüyorum. ancak tekil olaylar için kapıma dayanan insanı affetmem, kovarım. orası benim kapım, onun değil.
çocuğun susturmakta başarılı olmanın çeşitli yolları var. ben kendi yöntemimi tercih ediyorum. çünkü kalıcı etkii yaratan bu. çocuk ikna edilmezse, havlu sıkıştırmak gibi yöntemlerle, sadece eylemin etkisi ortadan kaldırılıyor. eylemin hoş olmamasına dair mesaj verilemiyor.
alt kattakilerin şikayetçi olmaması elbette bir şeyi değiştirir. çünkü üst kattaki kendine yancı arıyor.
çocuk bu, asabiyeti de, söz dinlememeyi de benden öğrenmiştir. genetikten de almıştır, model de almıştır. eee, bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsun.
kirayı bankaya yatırmayı kesin bir dille, ve tam üç kez teklif ettim. hepsinde de olumsuz cevap aldım. sonrak aylarda üstelemeyi bıraktım. normalde parayı eline almayıp, büyük oranda banka üzerinden kullanan bir insanım.
"kapılarımı mahvettiniz" diye de çemkiremez. çıkarken evdeki arızayı gösterir, ben girdiğimde yoksa parasını alır.
çocuk yapma. hayal kırıklığına uğrarsın.
0
hala şu adamı haklı göstermeyin ya. adam resmen kıl bir ev sahibi. biz de bir sürü kiracıyla muhattap oluyoruz bu durumu anlayabiliyorum. bizim kiracılar ne kadar memnunlar bizden aklın yolu aynı yere çıkıyor bu şekilde hareket ediyoruz çünkü. kimseyi sıkıştırmıyoruz laf söylemiyoruz kendi evleri gibi görüyor tüm kıracılar da. hep eski ev sahiplerini anlatıyorlar bize. bu ve benzeri durumları anlatıyorlar.
bu adamın malı kıymetli.
şu ne biçim laftır şu saatten şu saate kadar ses oldu. bunu söyleyen biri takıntılıdır kağıda bile yazmıştır. iyi niyetli konuşcak biri ne der? oğlum evladım dün gece biraz ses oldu biz yaşlı insanlarız kaldıramıyoruz biraz daha dikkatli olun olur mu der.
ama nerdee..
ayağımı çekip oturdum yani sana katlandım katlanabildiğim kadar.merdivenlerden geçenleri çevirmek ne ya adam önceden kulis yapıyor çünkü kendine güvensiz ezik. eğer ki senin bir sıkıntın varsa ona buna sormazsın gider kendin söylersin. gidin söyleyin diyor başkalarına. çocukla baş edemiyorsun ne demek? seni beceriksiz işe yaramaz göstermeye çalışıyor. adam ezik rızkı dar malı kıymetli bir tip. uzak durulası bir insan adamı sinir hastası eder böyle tipler. adamın kapım çiziliyor diye ne kadar içi gitmiştir kimbilir:).dünya malı dünyada kalır arkadaşlar siz de böyle yapmayın önemli olan gönül kırmamak.
bu adamın malı kıymetli.
şu ne biçim laftır şu saatten şu saate kadar ses oldu. bunu söyleyen biri takıntılıdır kağıda bile yazmıştır. iyi niyetli konuşcak biri ne der? oğlum evladım dün gece biraz ses oldu biz yaşlı insanlarız kaldıramıyoruz biraz daha dikkatli olun olur mu der.
ama nerdee..
ayağımı çekip oturdum yani sana katlandım katlanabildiğim kadar.merdivenlerden geçenleri çevirmek ne ya adam önceden kulis yapıyor çünkü kendine güvensiz ezik. eğer ki senin bir sıkıntın varsa ona buna sormazsın gider kendin söylersin. gidin söyleyin diyor başkalarına. çocukla baş edemiyorsun ne demek? seni beceriksiz işe yaramaz göstermeye çalışıyor. adam ezik rızkı dar malı kıymetli bir tip. uzak durulası bir insan adamı sinir hastası eder böyle tipler. adamın kapım çiziliyor diye ne kadar içi gitmiştir kimbilir:).dünya malı dünyada kalır arkadaşlar siz de böyle yapmayın önemli olan gönül kırmamak.
0
@demet: monkey'i bilmem ama ben o yaşa geldiğimde böylesi bulaşık dingilin teki olursam, direkt yok olayım.
apartman hayatında komşular mutlaka birbirlerinin seslerini duyarlar ve tolere edilmesi gereken budur. çirkeflik yapıp çemkiren insanlar değil. yılın 365 günü tepende bangır bangır müzik dinleyen insanla, ayda yılda bir evde toplantı yapıp arkadaşlarıyla usturuplu eğlenen insan bir değil. ikincinin kapısına dayanırsan çirkef olursun. komşuların birbirinin sesini duyması kadar normal bir şey yok. ben mesela kendilerinin topuklu ayakkabıyla laminatlar üzerinde adımlarını sayabilirim. ama gidip de bu konuda uyarmak aklımdan geçmez. bu kadar hassas insanların paraya kıyıp müstakil evde oturmaları taraftarıyım.
apartman hayatında komşular mutlaka birbirlerinin seslerini duyarlar ve tolere edilmesi gereken budur. çirkeflik yapıp çemkiren insanlar değil. yılın 365 günü tepende bangır bangır müzik dinleyen insanla, ayda yılda bir evde toplantı yapıp arkadaşlarıyla usturuplu eğlenen insan bir değil. ikincinin kapısına dayanırsan çirkef olursun. komşuların birbirinin sesini duyması kadar normal bir şey yok. ben mesela kendilerinin topuklu ayakkabıyla laminatlar üzerinde adımlarını sayabilirim. ama gidip de bu konuda uyarmak aklımdan geçmez. bu kadar hassas insanların paraya kıyıp müstakil evde oturmaları taraftarıyım.
0
@demet benim dedem de böyle bir insan değil babam da değil ben de öyle olmam onlardan ne gördüysem onu yaparım. benim dedem de yaşlı bir insan kanser hastası hatta ama kapımızı hep açarız tüm mahalle içeri girer yer içer gider yazlıkta bahçede oynarlar dedemin de hasta hasta onlarla oynadığını bilirim. aynı şekilde babam da öyle emin ol yok edilesi olacak son insan ben olurum.
demet sizin o komşularınızla buradaki durum çok farklı.
demet sizin o komşularınızla buradaki durum çok farklı.
0
ekstradan şunu da anlatayım. alt komşuyla konuşmamızdan. biz daha burada oturmazken ve bizim ev boşken. alt komşunun misafirleri geliyor. yatılı kalıyorlar ve yakın akrabaları. misafirin 7-8 yaşlarındaki kız çocuğu kapıyı sertçe çarpıyor. neden çarptığını bilmiyorum. sizin çok sevgili, yaşlı, tonton, tapılası ev sahibi iniyor. kendisi emekli polis, alt komşu da halen görevde polis olduğu için büyük ihtimalle ona karşı kendini daha dominant hissediyor ve misafirinin önünde basıyor azarı. adamcağız aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. ha ben adamın yüzüne kapıyı çarparken bu olayı bilmiyordum ve bu benim hareketimi haklı çıkarmaz ama adamın nasıl bir yapıda olduğunu açıkça su yüzüne çıkarır.
0
Yazdığınız ''ekstra''yı okuyunca gülümsedim. Bu neye benzer biliyormusunuz, anne ben tencereyi devirdim ama zaten sen yemekleri de kötü yapıyorsun. Benim çocuğum kapıyı çarptı ama bak adam daha önce başkasına da çemkirmiş. Bu adam çok re re rö... Aynı mantık.
0
@buzbebek: çocuğum kapıyı çarpmadı demedim hiç. iki yaşında çocuk kapı çarpmasını çemkirilecek bir olay olarak gören insanları iki yaşında bir çocuktan daha irrasyonel buluyorum. mantıksızlığa da tahammülüm yok.
0
buradakilerin çoğu evsahipleri öl dese ölecek insanlarmış, gerçekten çok etkilendim.
0
burda siz haklısınız ya da haksızsınız demeyeceğim ama öfkenizi biraz daha kontrol edemezseniz haksız duruma düşeceksiniz.
bu çocuk gürültüsü konusunda benim baktığım bir nokta vardır, ister komşu olsun, otobüste, uçakta, ne bileyim cafede.
çocuk etrafa rahatsızlık verecek şeyler yaptığında gürültü olur, ayak altında dolaşması olur, elindeki oyuncağı gelip kafana atması olur:
ailesinin tepkisi nedir
çocuk rahatsızlık verirken ailesi cidden bunu engellemek için müdahale ediyor mu yoksa hiç sallamıyor mu?
bizim de üst katımızda var bir ufaklık, yeri geldi mi keşke matkap filan tadilat olsa da şu ses gelmese durumuna gelsem de annesi ya da babasıyla her karşılaşmamda insanlar "kusura bakmayın zaptedemiyoruz bizimkini" diyorlar.
bunun üzerine kimseye laf söylenmez.
bu çocuk gürültüsü konusunda benim baktığım bir nokta vardır, ister komşu olsun, otobüste, uçakta, ne bileyim cafede.
çocuk etrafa rahatsızlık verecek şeyler yaptığında gürültü olur, ayak altında dolaşması olur, elindeki oyuncağı gelip kafana atması olur:
ailesinin tepkisi nedir
çocuk rahatsızlık verirken ailesi cidden bunu engellemek için müdahale ediyor mu yoksa hiç sallamıyor mu?
bizim de üst katımızda var bir ufaklık, yeri geldi mi keşke matkap filan tadilat olsa da şu ses gelmese durumuna gelsem de annesi ya da babasıyla her karşılaşmamda insanlar "kusura bakmayın zaptedemiyoruz bizimkini" diyorlar.
bunun üzerine kimseye laf söylenmez.
0
kesinlikle haklısınız, fakat öfkenizi kontrol altında tutmalısınız ev sahibiniz gibi insanlar çok fazla etrafta. bence en kısa zamanda yeni bir ev bulup kurtulun ev sahibinizede yasal olarak mecburiyetiniz olduğu için kirayı artık bankadan ödeyeceğinizi bildirin, işten kira yardımı almaya başladım zorunluyum deyin mesela ödesin vergisini
0
Davranışlarınızla haklıyken haksız duruma düşmüşsünüz. Çocuğu kapı çarpması vs. olabilecek şeyler, sizi taciz etmesini gerektirmez. Sakin kalabilseydiniz (suratına kapıyı kapatma) herkes size hak verecekti. Öfke level 2'den sonrası sadece sizi zıvanadan çıkarmak için söylenmiş laflar ki, bunu her yaşlı yapar; el-cevap: "sizin yetiştirdikleriniz belli, ayda yılda bir soruyorlar sizi, sizden çocuk yetiştirma konusunda alacağım ders olmaz. Bu konuya buradan devam ettirmek sizi de kıracaktır. Keselim." der kalkar giderim.
0
hocam sonuna kadar sen haklısın, iyi ki de kapıyı amcanın suratına çarpmışsın. burda sana haksızsın diye cevap yazanlar çocuğu olmayan liseli-üniversiteli ergenlerdir bakma onlara.
2 aylık kolik bir kızım var, akşamları ve geceleri çok ağladığı zamanlar oluyor, fön makinası açık, aspirator açık oluyor, hiçbir komşumuz da çıkıp rahatsız oluyoruz falan demedi, yeğenim de 3-4 yaşlarındayken sabah 6'da kalkar dan dun oynardı ablamın alt komşusu hiçbişey demezdi, anlayışla karşılardı, kaldı ki senin alt komşun sesi duymasına rağmen rahatsızlık duymamış, amca artniyetli, kapılara zarar gelir diye korkuyor cimri. ev bulur bulmaz çık bence, öfkene yenik düşme.
2 aylık kolik bir kızım var, akşamları ve geceleri çok ağladığı zamanlar oluyor, fön makinası açık, aspirator açık oluyor, hiçbir komşumuz da çıkıp rahatsız oluyoruz falan demedi, yeğenim de 3-4 yaşlarındayken sabah 6'da kalkar dan dun oynardı ablamın alt komşusu hiçbişey demezdi, anlayışla karşılardı, kaldı ki senin alt komşun sesi duymasına rağmen rahatsızlık duymamış, amca artniyetli, kapılara zarar gelir diye korkuyor cimri. ev bulur bulmaz çık bence, öfkene yenik düşme.
0
@sli: şu anda daha sakin düşünüyorum. emin ol, ben zaten insanları rahatsız edeceğim diye endişe yaşayan bir insanım. çok fazla sosyal ilişkim de olmuyor. iş gereği zaten günde dört beş saat uyuyabiliyorum. dün gece ev sahibine kirayı öderken saat 20:30'du ve ben saat sekizde gittiğim işten daha yeni çıkmış, eve bile uğramadan kirayı vermeye çıkmıştım. bunu da kendisine belirttim. 12,5 saattir işteydim yahu. dahası bu olay yaşanmasaydı, oturup yine çalışacaktım oğlum uyuduktan sonra. sosyal ilişki diyordum. bu adamlar biz ilk taşındığımızda, hep beraber size geleceğiz dediler. dört aileyiz apartmanda. eşimle bir garip olduk. o da çalışıyor. çocuğun tüm yemeklerini de o yapıp bırakıyor ki bakıcı sürekli oğlumuzla ilgilenebilsin. gözünü üzerinden ayıracak ekstra bir işi olmasın. her neyse, bu insanları evimizde ağırladık. onların evine gittik. hayatımda ilk defa ev oturmasına gittim yahu. sırf bizi burnundan kıl aldırmayan insanlar olarak görmesinler diye. oysa bu tempo içerisinde eşimle ben iki satır sohbet edebilmek için uykumuzdan feragat ediyoruz. ve bu toplantılarda peşin peşin ve defaaten özürler diledik. kendileri de gördüler, ne kadar meraklı bir çocuk olduğunu. oğlumdan şikayet etmek için gelen adamın elinden tutup evi gezdirdi oğlum. böyle bir ilişkiye girdikten sonra gelip şikayetçi olmak. dahası alt komşumuz polis. adam nöbetten geliyor saat üç gibi, ben uyanık olduğumdan duyuyorum. yarım saat sonra gaz sancısı, ot-bok-püsür bir şeyden dolayı oğlum uyanıyor ve başlıyor ağlamaya (susturamayacaksan çocuk yapmayacaktın abicim modeuna girenler çıksın). ertesi günlerde karşılaştığımızda mutlaka özür diliyorum. her seferinde, kendisinin küçük oğlunun duyma problemi olduğunu, tıbbi müdahaleler filan derken 6 yaşında sesini duyabildiklerini, bu yüzden çocuk sesini çok sevdiğini söylüyor. belki rahatsız oluyor ama sosyal nezaket gereği benim içimi rahatlatıyor. bunu yapmasa ben oğluma düşman olacağım, beni bu pozisyona düşürdüğü için. yani düşman olmuyorsun da diken üstünde ve gergin bekliyorsun, ha kaşık attı, ha kolu bardağa çarptı yere düşürdü filan falan.
@sirena: ev aramaya başladım zaten. bir an önce kurtulacağım.
@siyamkedisi: öfkenin bana neler kaybettirdiğini biliyorum. olayların üzerinden zaman geçtikten sonra şöyle afili bir konuşmayla çok güzel hallederdim, benim yerime karşı taraf çıldırırdı diyorum. ama alkol gibi öfke. bünyeme nüfuz edince delleniyorum. bir başka insana dönüşüyorum. kesinlikle yardım almalıyım. ancak küçük bir şehirdeyim ve düzgün bir uzman bulamıyorum.
@this is heavy: teşekkür ederim. bir şey söylemek istiyorum. ukalalık gibi algılama. biz de oğlumuzun o dönemlerde kolik olduğundan şüphelenmiştik. bazı çocuk doktorları, "nasıl ki bir çok doktor, yetişkinlerde sebep bulamadıkları zaman stres deyip işin içinden çıkıyorlarsa, çocuklar için de kolik deyip işin içinden çıkmak son zamanların modası" gibi şeyler söylemişlerdi. belki kızını rahatsız eden başka bir sebep vardır. mesela gaz problemi kolik gibi belirti gösterebiliyor. bizim durumumuzda böyleydi. seninkinde de başka bir sorun olabilir. sonuç olarak kolik biraz dış dünyaya adaptasyon sorunu gibi bir şey. araba, elektrik süpürgesi, aspiratör, fön makinesi gibi süreğen uğultu bebeğin ana karnında duyduğu sesleri simule ediyor sanırım. bu farklı sorunda da çocuğu rahatlatabiliyor. allah kızına ve sana sağlıklı, mutlu, uzun ömürler versin.
@sirena: ev aramaya başladım zaten. bir an önce kurtulacağım.
@siyamkedisi: öfkenin bana neler kaybettirdiğini biliyorum. olayların üzerinden zaman geçtikten sonra şöyle afili bir konuşmayla çok güzel hallederdim, benim yerime karşı taraf çıldırırdı diyorum. ama alkol gibi öfke. bünyeme nüfuz edince delleniyorum. bir başka insana dönüşüyorum. kesinlikle yardım almalıyım. ancak küçük bir şehirdeyim ve düzgün bir uzman bulamıyorum.
@this is heavy: teşekkür ederim. bir şey söylemek istiyorum. ukalalık gibi algılama. biz de oğlumuzun o dönemlerde kolik olduğundan şüphelenmiştik. bazı çocuk doktorları, "nasıl ki bir çok doktor, yetişkinlerde sebep bulamadıkları zaman stres deyip işin içinden çıkıyorlarsa, çocuklar için de kolik deyip işin içinden çıkmak son zamanların modası" gibi şeyler söylemişlerdi. belki kızını rahatsız eden başka bir sebep vardır. mesela gaz problemi kolik gibi belirti gösterebiliyor. bizim durumumuzda böyleydi. seninkinde de başka bir sorun olabilir. sonuç olarak kolik biraz dış dünyaya adaptasyon sorunu gibi bir şey. araba, elektrik süpürgesi, aspiratör, fön makinesi gibi süreğen uğultu bebeğin ana karnında duyduğu sesleri simule ediyor sanırım. bu farklı sorunda da çocuğu rahatlatabiliyor. allah kızına ve sana sağlıklı, mutlu, uzun ömürler versin.
0
yokumbenburda
nedir panpalar? bir de "töz"e "ruh" diyebilir miyiz?
nedir panpalar? bir de "töz"e "ruh" diyebilir miyiz?
0
"öz"e uh diyebilirsek "töz"e de ruh diyebiliriz. uh'unda ikisi de ayni. isin uh'u bundan ibaret. cok töz'suz bi yorum oldu idare et.
0
tdk'dan tanımları:
töz
a. 1. Kök, asıl, cevher. 2. fel. Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram, cevher.
öz
(I) a. 1. fel. Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı:
töz
a. 1. Kök, asıl, cevher. 2. fel. Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram, cevher.
öz
(I) a. 1. fel. Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı:
0
töz'e ruh diyemeyiz. töz'ün tam karşılığı cehverdir. ruh, geist, tin'in karşılığıdır.
0
töz arkhedir. (bkz: "αρχη")
öz hakkında ise goldentitan'ın verdiği cevaba katılıyorum. gerçi insan esaslı bir açıklama yapmış, çiçek için düşünürsek ne diyecek acaba tdk :) çiçeğin benliği falan... neyse ya bir felsefeci çıkıp cevap versin ben niye uğraşıyorsam.
edit: nişanyan şöyle diyor; öz: benlik, zihin, kendi, ruh, cansuyu, bitki özü
töz: kök, asıl, soy, umde, cevher.
bu da demek oluyor ki, töze ruh diyemezsin ama öze diyebilirsin.
öz hakkında ise goldentitan'ın verdiği cevaba katılıyorum. gerçi insan esaslı bir açıklama yapmış, çiçek için düşünürsek ne diyecek acaba tdk :) çiçeğin benliği falan... neyse ya bir felsefeci çıkıp cevap versin ben niye uğraşıyorsam.
edit: nişanyan şöyle diyor; öz: benlik, zihin, kendi, ruh, cansuyu, bitki özü
töz: kök, asıl, soy, umde, cevher.
bu da demek oluyor ki, töze ruh diyemezsin ama öze diyebilirsin.
0
