senin engelli olma ihtimalin esinden daha yuksek veya esinin bir baskasiyla cocuk sahibi olmasi durumunda cocugun engelli olmasi gene ayni sekilde daha dusuk olur sizin duruma gore.

benim hiçbir engelim ve genetik hastalığım yok bu arada

İki kadın görümce ve kaynana çok tehlikeli gelini kabullenmeleri zaman alacak. Sen nişanlının yanında ol yalnızlık çekmesin. Kız sonuna kadar haklı

okumadım ama anne mühim.

zeynep haklı.

bende anne her zaman haklıdır diyecektim ama annen haksız.
kızı götürecekler.
perde, kolye, yüzük bunlar önemli.
hacı perde alacak kızı niye götürmüyorlar böyle saçmalık mı olur:))
allah yardım etsin.
bu kadınlar adamı deli ediyor yemin ederim ulan hayatımda kimse yokken ne güzel mutlu mesut bir adammışım aklıma sokayım gram huzur yok her gün kavga..bak sinirlendim şimdi.

İkisini birbirine kirdir.

SENİN anlattığın şekliyle zeynep hanım sonuna kadar haklı. annenin ve ablanın yaklaşımları çok art niyetli ve elalemi kendi gibi / çocuk gibi sanıyor. annengile burnunu sokmamayı / kendi başlarına iş yapmamayı öğreteceksin bence çünkü yarın da oğlumun evi değil mi istediğim zaman gelir kalırım moduna gireceğe benziyor. zeynebin yerine bir kez daha sinir oldum.

Bir araya gelip hiç vakit geçirmediler mi? Benim bildiğim nişan alışverişine kız götürülür ve o ne beğenirse o alınır. Doğum günü hediyesi değil ki sonuçta bak bakalım beğenecek misin diyebileceğin bir şey olsun. Beraber vakit geçirin bir gün. Kızı ablana ve annene ısındır.

zeynep haklı

@dissendium abi hayret ettiğim nokta da bu, ailelerimiz 8 yıldır tanışıyor ve sürekli gidip geliyoruz zaten. Başkası bi şey deyince güzel gelinim diye bahseden annem, niye böyle yapıyor anlayamıyorum. Ben bilmiyordum böyle gösterilmesi gerektiğini falan, annem gerek yok demişti ne bileyim ya. Bi de diyor ki o hafta doğumgünüydü, ben onları doğumgünü için aldım ama düğünde takacağım, kitlendim bi şey diyemedim.

Bu da şöyle doğumgünü hediyesi aldık bi şey alma dedi almadım (meğer bunlarmış), doğumgününe evlerine gittik, ben bekliyorum ki hediye çıksın çıkmadı, sonra evde sorunca düğünde takacağız işte dedi. Bi de kızdan trip yedim doğumgünümü önemsemedin diye.

Zeynep haklı.
Geleneklerle zerre işi olmayan bir insanım ama bu memleketin örf ve adetleri bu tarz alışverişlerin kaynanalar, gelin, varsa abla kardeş ile vs yapılmasını gerektirir. Takıları nişanlınız beğenmeliydi. Açıkçası perdeleri de kullanmasa sonuna kadar haklı. Kendi evinde kullanacağı şeyi başkasına mı soracak?

Anneniz ve ablanız kendi kayınvalidelerinden gördükleri sinir bozucu şeyleri nişanlınızdan çıkarıyor gibi. Ya da kontrol manyağı olmuşlar. Nişanlınızı destekleyin bence. "Bak ben şimdi senin yanındayım, düğün müğün bitsin annemlerle de aramızı düzeltelim e mi" deyip orta yolcu olun derim ben.

Evi siz almışsınız sanırım. Bence aileniz kıza bu konuda içerli hani oğlumuz ev bile aldı daha ne diye nedense ben öyle hissettim yoksa kızın kullanacağı evdeki perdeleri kızdan habersiz seçmek akıl karı değil.

valla kusura bakma da annenle ablan çok fena. zeynep haklı. anneni ablanı çift işlerinize karıştırma derim. bundan sonra hayatını zeyneple yaşayacaksın.

@zeynep +1

Sen ve Zeynep'in kalacağı eve anne ve ablanın kafalarına göre perde alması, duşakabin tercihine karışması, gelinin düğünde takacaklarına karışması çok saçma. Ben gelinlerin saçma telaşı modunda bir şey bekliyordum, tam tersi çıktı.

Annende tipik bir "oğlumu başka kadına kaptırıyorum ve o ona yeterince iyi bakamayacak" bakışı var. Türk annelerinin ortak bakışı. Biraz da dışlanmışlık hissi var. Her şey mükemmel olsun istiyor ama kendi kriterlerine göre mükemmel. Benim annemde de o süreç geldiğinde olacak herhalde. Şimdilik aksini iddia etse de. O yüzden Zeynep'i süreçle ilgili haberdar edip, anneyi de gelin konusunda ve dışlanmışlık konusunda içini rahatlatma ve sözlü telkin yoluna gidebilirsin.

Zeynep'e konuyu açtığın için ondan lojistik destek alabilirsin. Yani o annene gidip alışverişe çıkmak, onun bol bol fikrini almak yoluna gidebilir. Tabii bunları kendisinin kesin fikri olmayan konularda ve annenle hemfikir olabildiği alanlarda yapması gibi. Örnek veremedim şimdi. Ben mesela yatak örtüsü derdim azıcık bile umrumda olmayan ev eşyası olarak gördüğüm için ama kadınlar için anayasanın değiştirilemez maddesi gibi olabiliyor sanırım o. Belki beyaz eşya?

Bu arada kusura bakma ama ablanın kahve falı büyük terbiyesizlik.

annen ve ablanla konuştuğun sahneler kafamda tam olarak şu şekilde canlandı -> llcdn.listelist.com

zeynep sonuna kadar haklı. allah yardımcın olsun..

ablan fena. kıskanıyo bariz.

annenin bu tarz davranışlarında ablanın etkisi varmış gibi geliyor.

ailene rest çek ama zeynep çakmasın.

Nişanlınla senin oturacağın evin perdesine duşakabinine annen ablan niye karışıyor ya, ne alaka amk. Olayda en büyük suç sende. Annenin ve ablanın saçmalıklarına engel olması gereken ve onları kontrol altında tutması gereken sensin. Hani iki taraf da irrasyonel davranıyor olsa "arada kaldım" deme hakkın olur da bu olayda senin savunman gereken taraf çok bariz ortada. Kuracağın aileyi doğduğun aileden koru.

zeynep haklı +1
o evde onlar değil siz yaşayacaksınız. alınan takıları onlar değil zeynep takacak. bişeyler yapılacaksa gelin kıza sorulur bu böyledir. ayrıca annelerin bu tarz şeylere karışmasını da aşırı itici buluyorum. fikir istenirse belirtsinler kız yanlış da yapıyor olabilir bırakın tecrübe etsin biraz para kaybetsin dünyanın sonu değil ya.
oğlan anaları böyle malesef türkiyede. ama sen annenlere karşı gerçekten bi mesafe koyamazsan evliliğinde çok daha büyük problemler seni bekliyor şimdiden söyliyeyim.

Zeynep Bacı haklı. Sonuçta evi siz kullanacaksınız ve siz oturacaksınız. Onun ve sizin birlikte düzenlemeniz, ondan habersiz iş yapmamanız gerek.

Ancak, bu nişan döneminde kalacak, evliliğe yansımayacak düşünüyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. O zamanda evinizin anahtarının yedeği olsun mu, istediği zaman girsin mi tartışmaları olacak.

Şu ana kadar hep ailenizle mi yaşadınız, aynı şehirde misiniz bilmiyorum ama bu tarz anne ve görümce tepkileri ‘Elalemin kızı oğlumu üzüyor’ diye görünür ama derininde ‘Oğlumuzu bizden uzaklaştırıyor, oğlumuzu bize düşman edecek’ paniği yatar. Kendi doğurup bugünlere getirdiği oğlunun hayatında hala kraliçe olabilmek ve söz sahibi kalabilmek için hayatıyla ilgili kararları zorlar. Çünkü annenize uydukça, onun dediğini kabul ettikçe rahatlar, ‘Oh, hala benim oğlum’ diye sakinleşir. Gelin inatlaştıkça, ‘Oğlumu benden koparmaya çalışıyor’ diye ona bilenir. Bunun birçok adı var ama annenizdeki bu yaklaşımı Nusret Kaya ‘ateş rahim’ olarak, başka insanlar başka terimlerle ve yaklaşımlarla açıklar. Siz Zeynep’in haklı olarak tarafını alenen tutarsanız, anneniz ve ablanız ‘Fesat kız, oğlumun aklını çeldi. Şimdi parmağında oynatıyor. Evladım hayırsız çıktı’ der. Siz Zeynep’le aralarını yapmaya kalksanız ‘Gördün mü fesat kızı. Oğlumu iki arada bıraktı’ der.

Bununla ilgili bir fıkra bile var: Bir kadın güne gitmiş ve arkadaşı ile konuşmaya başlamış. ‘Ah, komşu! Gelin öyle kötü çıktı ki anlatamam. Tutturdu tatile gidelim diye, oğlanın tüm parasını harcattı. Evde hiç yemek yapmıyor, her akşam dışarıda yediği parasını oğluma ödetiyor. Oğlum yazık, çalış çalış çok yoruldu’ der. Komşusu ‘E, kızın nasıl’ diye sorar. Kadın anlatmaya başlar. ‘Ay komşu, öyle hayırlı bir koca buldu ki, her istediğini yapıyor. Tatile gidelim diyor kızım, götürüyor. Evde hiç yemek yapmıyor, bir eli yağda, bir eli balda. Her akşam yemeğe başka bir yere gidiyorlar, kızıma hiç ödetmiyor. Bir de çalışkan ki, sorma’ diye. Bizim annelerin çoğunluğunun durumu bu.

Dolayısıyla siz ağzınızla kuş tutsanız Zeynep’i sevdiremezsiniz. Zeynep’in de bunun farkına varması ve haklı olduğu halde ailenin gönlünü çalması ve orta yol bulması gerek. Başka türlü anneniz illa ki ona karşı dolacak ama bir yandan da Zeynep hayatında hep annenle senin aranda orta yol bulmak durumunda kalacak böyle olursa da.

Bu arada anneyi sakinleştirebilirsiniz. Evlenince sizi kaybetmeyeceği yönünde teskinde bulunun. Zeynep'in düşman olmadığı fikrini örneklerle anlatmanız gerek.

sizin aile biraz kontrol manyağı gibi. zeynep haklı diyorum ben. abi sonuçta aldığınız evde yapılacak en ufak bir değişikliği kendisi yapmalı. annenizin veya ablanızın herhangi bir söz hakkı yok bu işte. eve perde diktirilecekse zeynep beğenir ve anneniz yaptırmak istiyorsa zeynep modeli annenize gösterir gider anneniz aynı modeli yaptırır. anne ve ablayı frenlemezseniz daha kötü şeyler olabilir. alın karşınıza sakin sakin konuşun ikisiyle de. ben ikinize de çok değer veriyorum ama o ev zeynep'le benim ve o eve ne yapılacaksa zeynep'in istediği gibi olacak, zeynep'e bir hediye alınacaksa gidip de ikiz çocuk gibi ablamınkiyle aynı olmayacak vs. ama bu arada zeynep'in yaptığı da çok ayıp. sonuçta aileniz ona hediye alıyor ve bu hatun kalkıp hediyeyi beğenmezlik yapıyor veya hediyeye laf atıyor. alırsın iki gün görsünler diye takarsın beğenmezsen de kenara koyarsın veya satarsın. ama burada kusurun yüzde 75'i sizin ailenizde yüzde 25'i zeynep'e ait bence.

zeynep haklı. kız kendi oturacağı evin perdesini haklı olarak seçmek ister çok net.

İlk kolye olayında haksız
sonuçta hediye olarak alınmış ama geri kalan tüm olaylarda hakli. Ablan da ortalığı karıştıran tipik görümce, asıl o kim oluyor? Zeynep'in yanında ol. Bu aile ile kimle nisanlanirsan nişanlan sorun yaşarsın çünkü.

Zeynep haklı.

Aileler tanışıyor olabilir, araları önceden çok iyi olabilir ama bazı anneler evlenme işi ciddileştiğinde otoritelerini koymak ve her şeyi kontrol etmek istiyorlar. Benim ailem de böyle.

Zeynep haklı tabii ki her kadın kendisi seçmek ister takılarını, perdesini, sürekli kullanacağı eşyasını. Annen ve ablanla oturup konuşmalısın bence yoksa bu kavgalar uzar gider bir zaman sonra annenler aradan çekilse bile siz bu olayların kavgasını baya bir süre yaparsınız, en azından bizim öyle olmuştu. Sonra olay karşılıklı senin ailen şöyle böyle şeklinde bir boyuta gidiyor ki gerçekten içinden çıkılmıyor. Bu güzel zamanları zehir etmesinler bence daha fazla.

Zeynep'e allah sabir versin. Bu işler gelinle beraber onun begendigi seye göre alinir. Arada hediye almaları normal de evimin perdesinin siparişini verseler ben o perdeyi ya yakarim ya da alin siz kullanın diye onlara veririm.

Anne her zaman haklıdır.

Ancak eşinizi (nişanlınızı da) korumanız, ezdirmemeniz lazım. Yoksa 40 sene "annen şöyle yaptı, ablan böyle yaptı" emdiğiniz sütü burnunuzdan getirir. İmkanınız varsa, annenizle ablanıza "siz karışmayın" deyin ve nişanlınızla kendiniz alışverişi tamamlayın. Beğenmediği şeyleri anında kırın atın veya annenize verin...

İnsiyatif almazsanız, aradan çekiliyim kendileri aralarında halletsin derseniz olaylar çok büyür.


.

zeynep hakli gibi.

oncelikle evdeki perdeleri toplayip ustune benzin dokup yakiyorsun annenle ablanin gozunun onunde. 'zeynepe sormadan cay kasigi bile almayacaksiniz' diyorsun.

zeynepe gidip begenmedigi ne varsa elinden alip esdeger miktarda parayi verip 'git ne istiyosan al kendine' diyorsun. (insallah paran vardir pmkfkfk)

iki taraf da bir aradayken 'bi daha dunya mali icin birbirinizi ve beni uzerseniz iki tarafi da silerim haberiniz olsun' diyip postayi koyup dolasmaya cikiyorsun.

ben olsam boyle yapardim en azindan. yatirim tavsiyesi degildir.

Hadi ilk kolye neyse hediye de beştaş diğer kolye perde falan. Annen ablan haksız. Kızın gönlünü al bir şekilde.

yorumları okuyup inanamadım. bence Zeynep sadece ev için seçilecek eşyalar konusunda haklı, alınan hediyelere bikbik etmesinde haklı bir yan göremiyorum. daha neler ya, bir sürü arkadaşım evlendi hiçbiri de düğünde ne takılacak ne alınacak filan gidip şımarıklık yapmadılar. sonuçta hediyedir, anıdır. uzatıp saçmalamanın lüzumu yok. haddini bilsin.

iki taraf da birbirinden uyuzmuş açıkçası, sabır diliyorum, üzüldüm. bir taraf kızı görmezden geliyor, diğer taraf hediyeye çemkiriyor falan abooov.

Ben de gelinin şımarıklığıyla ilgili birsürü şey dinlicez zannediyordum ki tam tersiymiş.
Zeynep haklı.
Ablan çok fesat annen de eski otoritesini kaybetme düşüncesiyle eline geçirdiği her fırsatta saçmalıyor gibi geldi.
Annen ve ablanla konuş.

nisanlina sabirlar diliyorum. yuzugu, perdeyi annenin secmesi nedir ya. ben olsam kosarak kacardim ailenizden kusura bakmayin ama.

Zeynep haklı. Bu sürtüşmeler hep oluyor, kaynana-görümce-gelin şeytan üçgeni gibi bir şeydir ve olan da aynen senin gibi arada kalıp kimseye yaranamayan er kişisine olur. Bu anlattıklarında Zeynep haklı gibi duruyor genel olarak ama bundan sonrası için zeynepin de haksız olduğu olaylar olabilir, önemli olan her olayda hakim gibi kim haklı/kim haksız diye bakmak yerine iki tarafın da senin hatrın için birbirine asgari bir saygı göstermesini istemek olmalı. Yoksa bu üçgenin içinden çıkamaz ve evliliği sürdüremezsiniz.

Yalnız ablanız felaket bir şeymiş, o kahve falını bana o şekilde bakmış olacak, ben orada üstüne atlardım, büyük terbiyesizlik yapmış. Nişanlınız yine iyi susmuş.

Bir de ablanız ve annenizin şunu anlaması gerekiyor, "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten" demiş ya ablanız, hah zeynep artık onların üstünde zaten, siz yeni bir aile kuruyorsunuz, önceliğiniz elbette zeynep olacak, çocuklarınız olacak vs yeni aile>anne+abla. Sizinkiler bunu kabullenmek istemiyor, bunun aksini göstermek için de kendi kararları ile sizin hayatınızı yönetmeye çalışıyorlar.

Sucun buyugu sende yalniz; dogruyu yanlisi biraz tartip iki tarafa da gerektigi zaman sert cikman lazim.

Hediyeye cemkirilmez, hediyeyi secmezsin, sana gelir.

Elalemin oturacagi eve -oglunun evi dahi olsa- cok burnunu sokmazsin. Ha illa sokacagim dersen de gelinini de pasa pasa cagirman lazim.

Kolayliklar diliyorum ama su asamada nisanlinin haklilik yuzdesi yuksek.

Altta yazan yorumları okumadım aynı şeyleri yazarsam kusur bilinmesin.

Çok net zeynep haklı annenler haksız. Bencilce ve düşüncesiz davranıyorlar. sakın kızı yalnız bırakma annenleri bir yerden sora savunma ihtiyacı duyarak. Takılan şeyler satılır hiç önemi yok en fazla takmaz kız. Ama perde nedir ya? Ben de senle aynı dönemde evleneceğim, aynı süreçteyiz. Düşünüyorum nişanlımın annesi ablası bunları yapsa diye, sinirlerim bozulur ama öyle böyle değil. O perde takı konusu dışında bunların bana saygısı yok, nedir bu diye sorgularım. Annenle ablanın suçu çok net.

Seni bu kadar strese sokarak bile hata ediyorlar. Burada en çok yıpranan sensin. Senin suçun da ailenin bunları yapmasına fırsat vermiş olman. Net bir şekilde konuş, tavrını yaklaşımını bilsinler. Zeynep istemez dersen Zeynep'e tavır alırlar sonuçta aile dışından biri. Ben bu perdeyi istemiyorum, görmediğim beğenmediğim şeyi evime takmam; ben düğünümde beğenmediğim takıyı evleneceğim kişiye takmam, taktırmam vs diye ailene yansıt. O net tavrını bilsinler görsünler ve cesaret edemesinler artık. Zeynep beğenmez dedikçe suçu sürekli Zeynep'te görüp yaptıklarını anne kız birbirlerini gazlayarak normal görüyorlar, Zeynep'i şükürsüzlükle suçluyorlar.
Onlara sorsan; biz takı alıyoruz beğenmiyor, evine perde yapıp masraf ediyoruz yardımcı luyouz burun kıvırıyor; bu nasıl kız başkalarının eline geçmiyor bu beğenmiyor vs vs... diyorlardır. Haklılardır yani kendilerince.

twitter.com

Zeynep haklı bence de. Hadi hediye olarak takı alınır(bunu giyecek diye bir zorlama olması saçma), ama kadının kendi evinde kullanacağı şeylere anneniz neden karışıyor mesela?

Aileniz biraz sizi kızın üzerinde görüyor veya sizi çok sahipleniyor gibi geldi bana.

Evlilikle ilgili beklentilerini düşük tut daha evlenmeden haklı bile olsa ailene posta koymaya başladıysa iş vahim demektir. Bu konuda hem aileni hem aile olmak kurmak istediğin kadını iyi tart seçimini ona göre yap. Evlenmedim ama çevremden biliyorum yakın arkadaşlarım ve kuzenim evlendi şu anda en heyecanlı en mutlu günleriniz olması gerekirken böyle bir strese girdiyseniz bence evlilik işini tekrar tekrar düşünün.

ablana de ki "senin yaşayacağın evi kaynanan düzse, takacağın takıyı kendi zevkine göre alamasan mutlu olur muydun?" annene de diyebilirsin benzer bir şey.

belki de zaten ablan böyle bir şey yaşadığından zeynep'in de öyle olmasını istiyor olabilir.

bana kalırsa ablanı özel olarak al karşına oturt konuş. bari anneni doldurmasın.
sen de 1 kez evleniyorsun, nişanlın da.
ve o evde nişanlın yaşayacak. o kız ses etmeyip her şeye tamam diyip 2 ay sonra söylemeden her şeyin yenisini de alabilir gayet ama öyle olmasını istemiyor, adam gibi olsun istiyor belli ki.

arada kalma evdekilere restini çek. "1 kere evleniyorum benim huzurumu kaçırmayın, bari bana azıcık saygı duyun" de.

benim düşünceme göre kuracağın aileye kol kanat germen gerekiyor. anne baba kardeşimiz de ailemiz tabii ki ama sen artık başka bir ailenin parçası olacaksın, tercihinle kuracağın bir aile. nişanlını da kendilerine karşı dolduruyorlar haberleri yok.

çok pasifsin. biraz annene ablana dur demen lazım. nişanlının hiçbir hatası yok burada neyin arada kalmasından bahsediyorsun. kızın oturacağı eve kızdan habersiz perde diktirip bir de o kim oluyormuş ne karışıyormuş ne demek lan. üste çıkmaya çalışan kız değil senin annenle ablan. nişanlın gene çok iyi bir kız emin ol şu durumlara yine sabredebileceği ölçüde sabrediyor.

deli misin kardeş? anneni ablanı karşına al da konuş. Habire nişanlına karışmak nişanlının perdesini seçmek,onun oturacağı evi ona göstermemek de noluyor. Ağzını açıp annenle ablanla konuşmazsan daha çok mutsuz olursun.Allah muhafaza nişanlını bile kaybedersin bu gidişle

Anne her zaman hakli diyenlerin yasi bes falan sanirim.
Zeynep hakli ve en haksiz sizsiniz. Bunun 'nasil olmali'si yoktur. Kendi evinizin perdesini annenizin secmesi size garip gelmiyorsa, annenizden ve ablanizdan bagimsiz bir 'aile' kurdugunzun farkinda degilseniz, gerektiginde ailenize karsi dik duramayacaksaniz, olaylara karsi kendi fikriniz yoksa ve ne oldugunu algilayamiyorsaniz evlenmemelisiniz. Siz kizin neye sinirlendigini anlamamissiniz, 'gormeyince sorun cikiyor' diyorsunuz. Kizin alyansini/bes tasini ablanizin secmesi size hic garip gelmemis (ki boyle adetler deli sacmasi bence).
Belki tek bir mantigi olabilir, eger dugun masraflarini tamamen anne-babaniz karsiliyorsa 'biz ne istersek onu yapariz' diyorlardir belki, ki yine de hos degil.
Ayrica evlendikten sonra bu anne abla cok salca olur +1
Zeynep buraya bunlari yazsa, bana boyle yaptilar dese, buradakilerden alacagi cevap cok net.

bence bu hikayede haksız kişi damat adayı. Herkes saçmalamaya başlamış.Sen bu durumda ortalığı sakinleştirmeliydin.El atmalıydın.

Ablan fena işler yapıyor, dizginleri ele almazsan devamını da getirecek gibi görünüyor.

İkisini birbirine kırdır diyenler hatalı, kesinlikle öyle bişey yapma.

Anne her zaman haklı değildir. Anne haklı olmadığı zamanlarda anneyi mümkün olduğunca kırmamaya özen gösterilerek çözüm bulunur.

Düğün öncesinde bu tür şeyler oluyor, sırf seninkilere özgü değil, erkek annesinde bi kıskançlık oluyor, doğasında var. Elinden başka türlüsü gelmiyor olarak düşün anneye kızıp bilenme ancak ablanda olması ablanın kişiliğiyle ilgili, onunki normal değil. Ablaya bi tımar gerekli.

Süreci akıllıca yönetecek olan tek kişi sensin. Dizginleri ele al. Yapılcak şeyleri önceden sor soruştur, doğrusunu öğren, anneye hele ablaya hiç bırakma. Ben böyle yapılmasını istiyorum de, Zeynep beğenmedi deme, biz beğenmedik de.

Sizin herşeye Zeynep'le beraber karar vermeniz lazım, evlenecek olan sizsiniz, o evde yaşayacak olan sizsiniz, alınanları kullanacak olan sizsiniz. Doğru olan bu.

Sen de kolayına kaçma, allahım al canımı demekle bişeyleri yönetemezsin. İki parça eşya almak değil olay, mesele ailene sahip olmak meselesi. Bu yaşadıklarınız daha başlangıç, huzurlu bir evlilik istiyorsan emek vermen lazım, emek verdiğin konuda başarılı olabiliyorsun, ne kadar emek o kadar iyi sonuç.

Mesela ablan inşaat işinde oyaladığında, münasip bir şekilde ablayı devreden çıkarıp işin devamını sağlayacak olan sendin. Abla kendi kolyesinin aynısını aldı demi, beğenmedik ya da beğenmedim diyeceksin. Ailenle konuşurken "sorun oluyor sonra" deme, nişanlının beğenmemesi değil sorun olan, sorun onun hiçe sayılması ona sorulmadan onun kullanacağı şeyin alınması. Sizin kullanacağınız perdeyi seçebileceğini düşünüp üstüne üstlük " bu kız kim oluyor " diyebilen bir ailen olduğu için nişanlını mümkün olduğunca ortaya sürmeden ilerlemek daha sağlıklı olacak. Bırak yaptırsınlar, beğenmedim onları asamayız de başka yaptırın de, yine beğenmezsem başka yaptırırsınız de. Kararlı ol, kararlı olduğunu anlasınlar. Aile içine karışamayacaklarını ne kadar erken anlarlarsa sizin için o kadar iyi olur.
Ailen nişanlını çağırmıyorsa siz nişanlınla gidip beğeneceksiniz, ailene biz bunu beğendik diyeceksin, "biz" demenden rahatsız olurlarsa ben bunu beğendim de.

Ben geçtiğimiz yılarda iki kız çocuğumu evlendirdim, önsesinde biri kız ikisi erkek kardeşlerimin evliliklerinde annemiz olmadığı için büyük abla olarak annemin vazifelerini de üstlendim. Soracağın bişey olursa memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırım.

ek olarak:
Annenle konuş. Ablaya pas verme, biraz dışarda kalması gerekiyor onun. "böyle yaparsan seni dikkate almam hatta beni kaybedebilirsin" mesajını almasını sağla.
Annene;
"Bizim için uğraşıp didiniyorsun ne kadar teşekkür etsem azdır" şeklinde başlayıp teknik konulardaki tecrübelerine ihtiyacınız olduğunu vurgulayarak beğenme kısmını ikinizin yapmasını istediğini söyle. Hem anneyi onure et hem sınırlarını çiz.

Sürekli gönüllerini yapmaya çalıştığın için böyle oluyor.

Gelin haksızdır kesin diyerek geldim ama annen de ablan da çok bencil. Kızın evinin perdesine annen neden karışıyor ? Kızın takacağı kolyeyi neden ablan seçiyor ? İkinizin oturacağı evin tadilatından ablana ne ? Hadi annen klasik kaynana moduna girmiş, onun yaptıkları bir şekilde tolere edilebilir, oğlunun evi özenmiş diyelim, onu da konuşman lazım. Madem işin içinde bulunmak istiyor, kızın fikrini alması lazım. Ablanı tamamen işin dışında tutman şart, yaptığı çok ayıp, gidip kendi takılarının aynısından alması çok ayıp, burada ben iyi niyet göremiyorum, sanki kızı sinirlendirmek için yapmış. Kısaca elini masanın üzerine vur, herkesin çizgisini belli et. Anneni kırmadan, nişanlını üzmeden, ablanı karıştırmadan bu işleri hallet.

annen haksız, ota boka burnunu sokmaması gerekir, senin evinin duşakabininden ablana ne. 2 sene önce evlendim hem kendi aileme hem eşimin ailesine evlenmeden önce elinizi ayağınızı bizden çekin dedim. iki aileden de belli miktarda para alıp düğün nişan ev vs aklına gelecek her şeyi eşimle ben yaptık. annemler eşime hediye alacaksa kızım ister parasını verelim sen al gönlüne göre istersen beraber gidelim dediler. ben zaten hediye vs sevmediğim için hiç birşey istemiyorum diye başta belirtmiştim.

işin içine onun anası kaynı bunun dayısı teyzesi girdi mi cılkı çıkar. annenle konuş anne yardımların için sağol teşekkürler bundan sonra gerekli işleri biz hallederiz diye.

Zeynep haklı. şimdi ortada gelin kayınvalide görümce üçlemesi varsa kayınvalide ve görümcede mutlaka alttan alta bir art niyet oluyor ya. İlk kolye neyse ama sonraki yüzük kolye küpe falan usulen gelinin de yanında götürülmesi şeklinde olur. O beğenir ve öyle alınır.

hadi bunları da geçelim ablanız ve anneniz arasında "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarıyor" gibi bir yorum yapması olayı özetliyor aslında. kız evleniyor, ona takı alınıyor, onun evi düzenleniyor ama kendi fikri sorulmadı ve seramikler için bile ablanız beklendi diye sinirlenince üste çıkmış oluyor.

Yapmayın. nişanlınız ailenize saygısızlık etmediği sürece onu ezdirmeyin.

ıssız adaya falan git abi sen, sağın solun kezban dolmuş.

tipik anne inatciligi, her seyi ben bilirimciligi. maalesef zeynep yok sayilmanin siniri icerisinde ki hakli.

zeynep %100 haklı. kaynana görümce olmuşlar tam ya. sinir olurum bir insanın adına konuşanlara, annenle ablanın yaptığı da bu. başka biri adına karar vermek. bu kadın yetişkin değil mi? yıllarca kullanacağı şeyler için bir fikir alsalarmış gidip satın almadan önce.

ortalığı karıştıran da abla kişisi gibi geldi bana. anneyi dolduruyor, gelin kişisine de laflar hazırlıyor :) ben bile sinirlendim, konuşmaması kızması çok normal yani.

ablan ve annen haksız. zeynep'in de tek haksız olduğu şey belki ilk kolyedir. o hediye olduğu için mırın kırın etmesi gereksiz. ama geri kalanı... çok pasif duruyorsun açıkçası. ben zeynep'in yerinde olsam kendimi kimsesiz hissederdim. anne ve abla senin kanından olabilir ama yaptıkları şeyin saygısızlık olduğunu değiştirmiyor (ağır olduysa şimdiden özür dilerim) yani zeynep sizin ailenin bir parçası olacak ilerde, böyle lafların arkasından bile söylenmiş olması sıkıntı. yarın öbür gün nasıl birbirlerinin suratına bakacak bu insanlar? bence al annenin ve ablanı karşına konuş, zeynep şikayet ediyor filan da deme konuşurken, ben rahatsızım de, ben zeynep adına üzülüyorum de. zeynep rahatsız dersen, bu sefer sana ikisi çıkıp "o kız seni dolduruyor di mi" filan yapacaklar, daha kötü olacak.

yorumları şimdi okudum kassiopeia +10000000
ve loveless +1

Zeynep haklı. Allah sabır versin kendisine.

?

trendyol güvenilir falan değil. epey sahte ürün var. saatler falan %99 sahte

"adamlar niye az para kazansın?"

e-ticaret böyle.

oradaki ürünler sahte değil, fırsat ürünü. yurtdışında da benzer modelle iş yapan birçok site var, gayet normal :)

Sıkıntı yok, geçen ay nişanlıma mağzadan aldığım ayakkabı aynı fiyat. bazı ürünlerde de ekstra %15 indirim var. üstü çizili olan fiyatlar gerçek değil. hiçbir zaman o fiyat olmadılar.

Trendyolda gayet sahte ayakkabı falan satılıyor. Googlelayın derin

pierre cardin sandığınız pierre değil. konyada üretiliyor afrikaya ve rusyaya buradan gidiyor.

Ucuk bulasir (herpes)

her şey derken?

edit: @traveller, google'a herpes yazınca çıkan fotolar beni ben aldı. :/

Grip (İnfluenza)
Nezle
Hepatit A
Hepatit B
Hepatit C
Tüberküloz
Kızamık
Kabakulak
Kızamıkçı
Boğmaca
Enfeksiyoz mononükleozis
Difteri
Çocuk felci (Polio)
Menenjit
Frengi (Sifiliz)
Uçuk (Herpes enfeksiyonları)
Suçiçeği

kan yoluyola bulaşanlar da var aralarında, ağzınızda açık bir yaranın olması(farkedemeyebilirsiniz) ile bulaşabilir onlar da. örneğin;aids.

çok paronayak olmaya gerek yok ama. önüne gelenle bardağınızı paylaşmayın. örneğin ben emin olduğum (anne, baba, yakın arkadaş vb.) insanlarla paylaşıyorum mesela.

www.google.com.tr

@vatandasacartcurtyok hocam naptın ya off çok felaketmiş. hiç aklıma gelmedi bu kadarı. araştırınca da bulamamıştım.

aids'i kan yoluyla bulaşır sanıyodum bu arada.

çok sayıda virüs bulaşabilir. son derece yanlış bir şey.

aids falan bulaşmaz felaket tellallığı yapmanın anlamı yok. ama aynı bardaktan su içmeyede gerek yok.

Belgisiz sayı sıfatı

birsayı sıfatı değil belgisiz sayı sıfatı başka bir işlevi yok

Sorunun cevabı değil fakat harekete geçirir belki
(bkz: Bitwalking)

çok hafif olsun ısınayım bir süre hele dersen Shaun T'nin Cize programı olabilir, dans etmeyi de öğrenirsin biraz. Yok o kadar hafif olmasın birazcık da olsun zorlasın beni dersen Focus T25'ten başla. Bunları muhtelif yerlerden indirebilirsin yutup da reklam videoları falan vardır.

24 saatinin nasıl geçtiğini bilmesem de aç karnına, senin durumunda öğlen kalkınca yapmak daha mantıklı yağ yakımı açısından. Eliptik bisikleti de akşam yemeğinden önce yap, en azından günde iki defa nabzı yükseltmiş olursun bu seni toparlar, tabiki temiz beslenme ile.

EK: ben videoları indiremem, bana basit, derli toplu hareketleri nasıl yapacağımı falan göstersin yeter dersen bu anlamda yutup kanalı aklıma gelen Fitness Blender var, inceleyip sana uygun videoları belirlemen lazım elbette, bunlar daha sıkıcı ama arada güzel videolar yakalayabilirsin.

ev yürüyüşüyap
leslie diye arattırabilirsin

Çaykur filiz.

Lipton Early grey bergamut

demleme çay için lipton ilk hasat çayı ve çaykur hemşim çayı çok güzel.
bir tık ağırını istiyorsan çaykur özel seri meclis çay var.

doğadan gizli bahçe'ydi benimki ama çaykur tiryaki ile demlenmiş bi çay içtim çook güzeldi derken evde aynı tadı yakalayamadım. tekrar soracağım başka ne katmışlar diye.
hemşin'i de deneyeyim.

çaykur filiz o pembe paket olanlar

caykur turist cayi sari paket
caykur teneke kutuda tomurcuk cay
ikisi harmanli olacak

son olarak da chai tea latte starbucks

Doğuş cay early grey.

(git: eksisozluk.com)

Çaykur Filiz

42 NOLU TİREBOLU ÇAYI

1-prenses diye kendinden tomurcuklu bir şey karıştırmadan demlenen bi çay vardı, o.
2-filiz + antepten alınan kaçak çay karışımı
3-lipton doğu karadeniz + kaçak çay karışımı

organik hemşin

güvenli. pegasus günde 10 uçak kaldırıyor. çok türk otel var. arabayla habur'dan gidilir heralde.

uçakla gidilir en güzel. güvenli. thy de uçak kaldırıyor. thy istanbul dan kaldırıyor ama başka ildeysen aktarma vardır belki biletlere bak bi.

LG'nin Teknosa'da olan modeli gayet iyi, indirimli fiyatı almaya değer.

Ben 1 ay once samsung media markt'taki modelin 40 inc olanini aldim. Gayet memnunum.

yok mudur başka yorum?

ezberimde yok ama bu televizyonlarin panel kalitelerini inceleyen siteler var, oralarda arastirmayi da ihmal etmeyin.

alacagin modelleri donanimhaber gibi forum sitelerinde kullanici yorumlarini okuyup almalisiniz.

samsung led tv aldim, garantisi bittigi gibi sağ alttan is gibi lekeler cikmaya basladi, daha da samsung sokmam hayatima.

ben de lg kullanıyorum. televizyon şu: www.teknosa.com

herşeyinden memnunum ama dahili uydu alıcıyla kullandığım için kanal geçişleri seçimleri aşırı yavaş... bilginize.

Sporcuysan kilo başına 1.2 gram protein yeter. Değilsen sana 80/90 gram da yeter, kafa karışacak bir durum yok. Sporcu olmayan kadın erkek herkese minimum 70 gram protein her şekilde yeter.

@angelus saol cevap için.

İşte kilo başına 1.2 gram protein almak imkansız. Nasıl alacağım o kadar proteini? toz kullanımında tanıdığın böbrekler iflas etti.

210 gram protein yapıyor bu durum da bunu anca tozla alabilirim. Başka yöntemi var mı?

Böbreklerde mevcut bir problem yoksa protein tozuyla böbrekler iflas etmez. Yani şöyle düşün: Peynir yiyorsun diye böbreğin iflas eder mi? Etmez. Bu da aynı şey.

Onun dışında, kilo başı 1.2 gram protein alırsan toplamda 126 gram protein yapar. Senin hesapta yanlışlık var ama bu kadar da almak zorunda değilsin; her gün ortalama 70 gramdan az almıyorsan problem yaşamazsın.

kafa ebesinin şeyin de benim. protein tozu olayına girmeden önce test mi yaptırmalıyım? tavsiye edeceğin bir marka var mı? bol yumurta yiyerek çözsem nasıl olur o işi?

Test çok şart değil genelde bir problem çıkmıyor ama süt ürünlerine/laktoza hassasiyetin varsa o belki problem olabilir. Onun dışında, protein tozlarının hemen hemen hepsi aynı. Türk malı ve soya proteini olmayan herhangi birini kullanabilirsin ama jenerik ürün Optimum Gold, alacaksan ondan alabilirsin ama yine ilk tercihin besinlerden almaya çalışmak olsun. Protein tozu bir öğünü ikame eder ancak. O da 21/22 gram protein demek. Kalanının yemeklerden geliyor olması en ideali.

Senin durumunda protein tozu çok gereksiz.

yaptigim gugullamalar sonucu anladigim kadariyla;

-en guzel protein kaynagi yumurta ve lor. lor peynir alti suyundan yapildigi icin. protein de en cok ordan geliyor. yani lorlu yumurta en guzeli.

-protein kaynaklarini da cesitlendirmen saglikli olur. sadece ete abanmak cok anlamli degil. bulgur filan da guzel.

-tavuk iyi. tavuktan uzak kalma. organikleri var onlardan al.

-vucut gelistirmeci, asiri sporcu fln degilsen normal beslenme duzenine gore birkac tik protein artirmis olman zaten isini gorur. hesaba kitaba cok takilma.

-diyetisyen iyidir. keske herkes gidebilse.

cevaplar için her birinize teşekkür ederim.

@arnold schwarzeneger biraz daha açıklasana

Çünkü ihtiyacın olan protein miktarı yemeklerle rahatlıkla karşılanabilir.

100 kg olup vücutta 25 kg yağ barındıran adamla 100 kg olup 10 kg yağ barındıran adamın brotein hesabı aynı olmamalı. kemikleri 10 kg say. birinin 65 kg öbürünün 80 kg kas dokusu kalıyor. biri 4 ise öbürü 5 mesela (ölçüler çok hassas değil, kaşıkla bardakla verdim)
lean body mass baz alınmalı diyen de var zira.
kaslarını tahrip edecek kadar çalıştırdığında kasın hasarı tamir için broteine ihtiyaç duysa da yağ dokun broteine ihtiyaç duymaz bro. işin mantığı bu. zaten ağırlık da kaldırmıyorsan pek mesele yok.

kırmızı et tüketiminin aşırısı -ki günde 2 öğün aşrı sınıfına girer- bazı kansertürlerine yakalanma riskini arttırıyor

tavuk sıkıntılı da yumurta değil mi?

kaçın canan karatay geldi

Duyuru sahibinden başka kimse protein tozu almaktan bahsetmemiş herkes yemeklerden almasını söylemiş ama bu sığır neresiyle okumuş bilmiyorum ama protein tozu alanları dinleme diye ağlıyor. Biz 70 gram protein her şekilde yeter diyoruz, kalkmış 50 gram alsan ölmezsin dinleme onları diyor vay amk. Müthiş tespit.

Senin için mala anlatır gibi de anlatabilirim ama anlar mısın emin olamıyorum.

aşk kitabı ile başlamanı tavsiye ederim lolita... diğer kitapları da güzel; fakat aşk yazınsal açıdan en iyi kitabı

Ben de "aşk" diyorum.

Eski kitapları güzel zaten, yenilerine hiç bulaşmayın bence. Pinhan'ı alın, aldığı ödülü hak ediyor, en güzel kitabı.

İlla o 3 kitap arasından seçeceksen bence kesinlikle Bit Palas.

mahremi oku pişman olmazsın

baba ve piç

Bana sorarsaniz hicbir kitabini almayin.

mahrem

Kesinlikle ask yada siyah sut.

Bosa harcayacak vaktiniz yoksa okumayin. Bosa harcayacak vaktiniz varsa da okumayin.

@papillon7 +1

tanımasanız daha iyi aslında. papilion ve stavro'ya katılıyorum, hiçbir kitabı...

hiç okumamak olmaz. kötüyse bile kötü olduğunu teyit edecek bilgiye sahip olmakta fayda var. şahsi kanaatim, ilk kitapları daha yazınsaldır, aşk falan değil. aradığınız edebiyatsa. aradığınız kolay okuma ve günceli bilme ise yenilere bakabilirsiniz tabii. ama elif şafak hakkında konuşma hakkını, ancak hem öncekileri hem yenileri okuyarak elde edebilirsiniz zannımca.

Kendisinden ozur dileyerek tam bir zaman kaybi oldugunu belirtmek istiyorum.

pinhan, kesinlikle. hoş, başka kitabını da okumadım. ama pinhan çok iyiydi.

siyah süt'e kadar yazdıgı kitapları okuyabilirsiniz hepsi de birbirinden güzeldir ama ss ve sonrası OUT.
pinhan'ı öneririm özellikle.

disiplin yönetmeliğinde okul yönetiminin bilgisi olmadan ses ve görüntü alıcı/aktarıcı cihazlar kullanmak yasak. bu yüzden okul yöneticileri ve öğretmenlerine böyle bir hak veriliyor. "çantada duran telefon"un çantadan çıkmayacağı garantisi olmadığı için de neredeyse tüm okullarda sabah toplanıp akşam iade edilme uygulaması var.

mevzuat.meb.gov.tr

edit: bence velilerin de buna destek olması gerekiyor. öğrencilerin %99'unun telefonu okulda eğitim öğretimi engelleyecek şekilde kullandığı malum. şahsen dersimde o telefon çantadan çıkarsa değil el koymak pencereden atarım.

öğretmen olsam bu konuda kanun kitap tanımam, telefon varsa alırım kardeşim. ister çantasında ister dolabında olsun, okul saatlerinde öğrencinin telefonla işi olmamalı.

eşim öğretmen olduğundan biliyorum, öğrencilerin telefonlarla neler yaptıklarını görseniz aklınız şaşar. özellikle bu snapchat denen yarrak kürek uygulama ile çocukların birbirlerine gönderdikleri fotoğrafları siz eşinize göndermezsiniz utancınızdan.

Bununla beraber, öğrenciler ellerinde bu şekilde teknolojik aletler olduğu sürece dersi dinlemeyi değil, derste nasıl olay çıkarıp bunun fotoprafını çekerim ya da videoya kaydederimi düşünüyorlar.

bu ve daha bilimum sebeple okulun bu kararına saygı duymanız gerekir bence.

Lancelot du lac + 1
Teritori + 1

Öğretmen o çocuğun derste telefonu çıkartıp öğretmenin arkası dönükken nah çekerek poposunu videoya almayacağını ve bunu internette paylaşmayacağını nereden bilsin? Ya da şakalaşırken arkadaşlarını uygunsuz durumda çekmeyeceğini? Sonuçta her türlü velet var, sınıfta telefon bulunması aklınızın almayacağı çok değişik rahatsızlıklara neden olabilir. Kalki ki hiçbir öğretmen ders anlatırken kayıt altına alınmak istemez (ki sınıfta telefon varsa her zaman böyle bir ihtimal vardır). Eğer öğrenci böyle bir şey yapıp bir de yayınlarsa öğretmen şikayetçi olup mahkemeye verdiği takdirde yine çocuğun ve velisinin başı yanar.

Uzun lafın kısası, evet el konulabilir ve konulmalıdır.

Belirtilen davranislari tasvip etmiyorum zaten. Sadece ogretmenin canta, ust arama gibi hakki var mi, telefona surekli olarak el koyabilir mi bunu sormustum.

tabi ki hakkı var. amaç disiplini sağlamak

Turkiye Cumhuriyeti'nde derslerin yapilmasini engellemek anayasal bir suctur... diye saglam bir kanun var bildigim kadariyla. Ucu acik. O kanun da cep telefonundan once cikti. Cep telefonu da cocugun derse katilimini engelliyor.

sınıf arkadaşının etek altı videosu gibi videoların internet ortamına düşmemesi için engelleyici bir tedbirdir. yapan oç'ler yok mu? var. kurul toplantısında karar alınabilir. çantada durması bişey ifade etmez. ne zaman çıkarıp ne zaman çantaya koyacağını sürekli takip edemezler.

hocanin verdigi program hizli degil yavas ve dengeli olarak kilo vermen icin yapilmis. cok hizli kilo veremezsin bu programla ama sekilli bi vucudun olur. zaten 3 haftanin sonunda 1 kilo ya verdim ya vermedim diyosan daha cok yolun var :)

normalde spor baslangici en hizli kilo verilen zamandir. vucuttaki odemi attigin icin. sana tavsiyem gunde kac kalori yaktigina bak ona gore beslenme programi olustur. kalori diyeti yap yani.

beslenmedeki değişiklikler nedir? kaloriyi düşür.

Hocaya danışmadan başlama ama fitness yapmadığın ara günlerde cardio çalış. hatta interval cardio yap. 1 haftada sonuçlarını görmeye başlarsın.

tabi birden intervale başlama. sıkıntı yaratabilir.

göbeğin varsa insülin direnci vardır.bunu kırmak için karbonhidratı azalt yürüyüşü çoğalt

Kopuk kedi ismi diil mi ya?

orgül - eksisozluk.com

kıyafet adında bir kız vardı ilkokul 1-2-3'ü beraber okumuştuk.

sonuc (ch)

çavlan =şelalenin küçüğü demekmiş çok şaşırmıştım.
kız ismiydi

Benek. Eski iş arkadaşım.

Aytop
Şirin

Erkek isimleri.

1 -fidel.
(bir kıza, eski tüfek solculardan olan ababsı tarafından verilmiş.
2- Doku.

Bilin

Çisem. İlk görünce çok garip gelmişti.

"çimen" ismini ilk duyduğumda baya garip gelmişti ama güzel de isim. bu arada köpük'ü de beğendim ben.
bir de geçenlerde kurbani diye isim gördüm. o da garip geldi. soyadı da geyik mi neydi.

Federal (erkek)

samuray.

Birim

musalla

bir kız ismiydi. çok feci.

Beykın.
Annesi Francis Bacon'ı çok severmiş. Ondan etkilenip koymuş. Ben 2000 yılında, 7-8 yaşlarındayken tanımıştım. Şimdi koca adam olmuştur.

pırıl vardı lisede

Maviş (Kahverengi gözlü bir hanımın adı olması da ironik)

Bir de "Muhteşem" isminden daha garip isim konamaz sanırım bir bebeğe. Evet, Muhteşem Maviş'ten daha garip bence. Yaşlı bir teyzenin adıydı o da.

Edit: Yukarıda "Musalla"yı gördüm ve o yüzden bir üstte dediğimi geri alıyorum.

Bu arada "Satılmış" ismi Şamanizm ile filan alakalı.

etka

www.eksiduyuru.com

çinuçen (çinuçen tanrıkorur)
bi de bugün "deneme" diye bi kadın gördüm

şişe (kız)

Prenses, annemin öğrencisiydi (sıkıntı büyük).

fındık
şehriye

Püryan ve çılga kardeşler.

eski, yoresel isimler gibi olmaz. kulturel seyler var.
bir de turkmenlerin adi, kizilderili adlari gibi, ilk duyunca ilginc geliyor
karyagdi bey, allahverdi bey, devletgeldi bey, filan
onlar da bir arkadasa "baran bey" derken yariliyordu, baran koyun demek oldugundan.

kendimce nacizane, kucuk bir kiz cocuguna adini sorup,
"avize nur" dedigini duydugumuzda,
dedemin suratinin aldigi tuhaf sekli gorunce pis dagilmistim.

kurretulayn, utopya yarismasinda bir yarismaci

suzi erkek ismi türk amk. kısaltma gibi

Emiş. Soyadı da Sünger'di.

Asil olani unuttum. Yazlikta komsumuz Traktor Amca vardi. Koye ilk traktor geldigi gun mu ondan sonraki gun mu, tam o arada bir gun dogmus; adini da oyle Traktor koymuslar.

portakal ve üzüm

Sanayi (bu adamın soyadı Horoz'du bi de)
İkiz kardeşler Köşe ve Bucak (tahmin ettiğiniz sebeplerden dolayı)
İşlev
Türev
Oral

Bir anne-babanın evlatlarına bırakacağı en kötü şey isimleri olabilir, aman dikkat.

diyelim o kişi Köpük Kurt. diyelim ki mail adresi alıyor.
[email protected]

oldu mu şimdi? olmadı.

Elveda

örsçelik. ilk isim.

adımı ifşa etmek istemiyorum :)

çakıl

yarra (kız ismi)

(git: tr.instela.com )

arı

Heybetlihan (şaka değil)

Maddi gücünüz yetmiyorsa Devlet hastanesine gidip oradan destek alabilirsiniz. SGK bunun için var.

Valla ciddi bir handikap bu mesele. ben iyi kazandığım dönem düzenli gittim. ama şimdi şehir değişikliği nedeniyle yarım kaldı. burada birine başlayayım dedim. minimum haftada bir görmem lazım süre 15 güne çıktı mı etkisi kalmıyor terapinin araya çok vakit giriyor dedi iç mimara düzenletilmiş ofisindeki tasarım sandalyesi üzerinden, dedim ben veremem 200x4=800 asgari maaş vereyim oldu olacak amk. tatile çıkarım heray o paraya sülalem raad olur. şaka bi yana zaten iyi bir terapist bulmak çok zor iş, bi de o kadar para bayılmak akıl karı değil. inanın bu konuda yterince deneyime sahibim.

4 yılda klinik psikolog olamazsınız. 4 yıl üzerine 2 yıl daha okumanız lazım. zaten klinik psikolog değilse gitmeyin


6 yıl tıp 4 yıl uzmanlık 2 yıl zorunlu hizmet yaparak da psikiyatrist olabilirsiniz

Aynı paraya psikiyatrist var, gelsene çok eğleniyoruz. :))

Istanbuldaysan Ücret normal hatta az bile. Zaten 250 den başlar 400 e kadar yolu var. Prof ya da ünlü biriyse alanda kendini ispatlamışsa 400 den aşağı danışan-hasta kabul etmez. Kısacası Ücret normal. Maddi durum yoksa devlet hastahanelerini öneririm. Ama fayda göremezsiniz pek

@ceyhun

4 senede psikolog olacağım demedim psikolojiyi bitirsem dedim;)

@cok istenen felaket
olmadı senin tavsiyene uyacağız.

psikiyatrist bulunursa daha mantıklı olur. mesleki açıdan daha ileri seviye olması, daha zorlu ve uzun eğitim alması, genel tıbba hakim olması açısından.

sağlığın yerinde olmazsa ne para kazanacak durumun olur ne de kazandığın paraları yiyecek enerjin. açık ve net. hak eden iyi bir uzmansa parayı düşünme imkanları zorla derim

arkadaşım 3.2k ile başladı vakıf okullarından birinde

maaşı asgariden gösterip üstünü elden tamamlayarak 1500 falan veriyorlardı 3-4 sene önce aynı durumdaki ablama..

@cokponcik ya bizimkini mi fena sömürmüşler yoksa arkadaşının ekstra bir vasfı falan mı vardı? yeni mezun mühendise vermiyorlar o parayı..

bir sene stajdan sonra 2350'ye başladı bu sene bir arkadaşım.

@nrmnm valla açıkçası ilk önce ben de şaşırmıştım ama kızın 3 sene stajı falan vardı mezun olmadan önce. birsürü sertifikası falan da var. yemedi içmedi çalıştı yani lisansı sırasında.

ama açıkçası seninkini sömürmrmişler desem de yalan olur, 1500 lira bugün sıradan bir ofis çalışanı sekreter falan da alıyordur. özel sektör için öğretmen başlangıç maaşları 2-2.5 benim denk geldiklerime göre

niteliklerine ve okulun kalitesine göre değişir.
yeni kurulmuş kayıt almaktan başka derdi olmayan tutunamamış bi özel okulsa 1500-1800 civarında ancak alır. 2000 3000 isterim deyip komik duruma düşürmesin kendini gerek yok. haksızlık mı evet tabi ki haksızlık ama durum bu.

herkesçe ismi cismi bilinen köklü kolejler 3000 ve üstü veriyor. ama bunca yıllık meslek hayatımda sıfır tecrübeye (referanssız) şans verdiklerini ne yazık ki duymadım. yabancı dil,yüksek lisans, ölçme ve değerlendirme sertifikası vs. ek yeterlilikler ve sağlam referaslar şart. böyle bi okula kapak atmak tecrübesizken zor olacağı için ya iyi kötü demeden bulduğu özel okulda düşük maaşla çalışsın ya da direkt zaman kaybetmeden evde kpss ye hazırlansın.

ekmeksizyiyin.com

foodgawker.com

ardanın mutfağı iyidir. zor bulunan malzemeleri koymadan da gayet güzel oluyor

geceleri şekerin ani biçimde düşüyor da olabilir. babanem benzeri şekilde olduğunda ölçmüştük 25'e falan düşüyormuş şekeri.

genel bir test yaptır önce. zaten şikayetlerini anlatınca doktorun (endokrinoloji) kafasında canlanır bir şeyler.

ilk etapta bir dahiliye uzmanına gitmeniz yeterli.

o gerekli testleri yaptırır.

2-3 saatten fazla aç kalmamaya çalışın şimdilik. şeker ya da meyve yemeyin. bunlar şekeri hızla çıkartıp sonra hızla düşürürler.

protein alırsanız daha uzun süre tok tutar.

örnek olarak meyve suyu yerine süt, ayran, kefir gibi şeyler için. yoğurt yiyin.

şekerin düşüyor olabilir ama bunların şeker hastalığı ile bir alakası yok.

gece uyanıp çikolata yemek nedir,neden sağlığını hiçe sayıp kendine eziyet ediyorsun?

şekerin zararları ile ilgili 80 maddelik liste çıkarttı profesörler? sağlığına dikkat eden güzel yaşlanmak isteyen insanlar basit şekeri hayatlarından çıkartıyorlar. kavun karpuz yerken bile içindeki şekeri düşünüp az yemeye çalışıyoruz.

özetle bu durum normal değil.sabah yorgun kalkman halsizliğin sinirliliğin hep şeker tüketiminden. testleri iyice yaptırıp gereken tedaviyi olup sağlıklı beslenmeye başlamalısın. aksi halde şikayetlerin geçmez.

bi de unutmadan tatlıkrizi anlarında çiğ kuruyemiş ve kuru kaysı yemeye çalış, çok faydasını görürsün.

Olmayan kadın mı çekici geliyo? Link yok bişiy yok?

herhangi bir çekili yanını göremedim ama

Güzel. 9.5/10

4

Bildiğin teyze.

@melv son hali dedigin 42 yasinds ve hala cok guzel, buyur izle:

m.youtube.com

Bu haline 9/10 veririm.

nerd mü. sekreter pornosu.. severim.

Al al hepsi senin olsun

Gözlük isi bozmuş ama kız gayet güzel. 7/10

Yalnız harbiden sadece fotoyu kesseymişsiniz...

nerd, sekreter porn icin bicilmis kaftan. son hali de biraz bakimla gayet milf olabilecek kapasiteye sahip

ben tatmin oldum 10/10.

* fotolarina falan baktim google'dan. olmus kendisi.

yaşlı hali fotodakinden daha iyi.

fotoyu kesmek aklima gelmedi ama bir kadin tipine olan ilgimi orneklemek icin isminin de yer aldigi bir fotosunu kullanmamin ne sakincasi olabilir ki? Ki kendisinin konusmalarini da dinleyip kimi alternatif tip ogelerine olan duskunlugunu gorunce karakterinin bana uygun olmadigini da gordum. Yani fotografi gostererek kendisine olan bir hayranligimdsn filan bahsetmiyorum. Sapik, stalker degilim. Eee? Kamusal alanda paylastigi bir fotografi sakincasiz bir konuda ornek olarsk kullaniyorum. Sorun nedir?



Yukaridaki porno vs. muhabbeti yapan basit organizmalari goz ardi edelim tabi.

Cekici gelmiyor.

bu kişinin bi ailesi bi eşi olduğunu hiç mi idrak edemiyorsunuz anlamadım ki. ailesini de bırak bu şekilde teşhir edilmek onun kişilik haklarına aykırı. ismi cismi alenen belli birinin fotoğrafı altında çekicilik tartışması yapılıyor pes.

kendi karınız kızınız "tarzı" kişiler için çekicilik oylaması yapılmasını uygun görmüyorsanız siz de başkaları hakkında yapmayın. yok eğer kendi karınız ya da "onun tarzı " hakkında böyle yorumlar yapılması hoşunuza gidiyorsa sıkıntı yok

bu ne la?

Ben begenmedim

Utopya evet, yakinlarim icin de "guzelmis", "guzel degilmis" yorumunu yapabilirler. Birisini cekici buldugunu soylemenin nesi yanlis yahu?

Simdi biz hulya avsar'a gulben ergen'e , kivanc tatlitug'a cekici dedigimizde ona kufur mu etmis oluyoruz?

Eksiduyuru'da bunun gibi birisinin guzel olup olmadiginin soruldugu binlerce duyuru acildi yahu, simdi bunlara kufur mu etmis oluyoruz? Bu mantikla, Guzellik yarismasina katilan kizlar orospu mu oluyor?

Ben konuyu would bang e getirmedim, getirenlere de tepkimi koydum. Bu tarz kadinlari cok guzel bulsugumdsn, benim gibiler de baska var mi diye ogrenmek istedim, hepsi bu.

Piyasası düşük olana yatırım yapıyorsun. Ama uğraştırır.

ben de çok beğeniyorum bu tip kadınları. insanlar pek anlam veremese de zevkime, fotoğraftaki kadının bana bir çok modelden daha çekici geldiğini rahatça söyleyebilirim. ama öte yandan gözlük önemli ve tamamlayıcı bir detay burada, olmasaydı nasıl olurdu bilmiyorum. ama akademisyenler zaten hep çekici geldiğinden pek bir şey kaybetmezdi sanırım çekiciliğinden.

@givemesomesubstance

Akademisyenlikten ziyade zekiymis havasi veriyor bana ki videoda da bos konusmadigi ortada. Ama burclara ve homeopatiye inanan birisi cikti. Fiziginin butun albenisi kayboldu.

umut bittiği için.

hiçbir şey intihar sebebi değildir

dopamin sentezi aksıyor, dopamin reseptörlere bağlanamıyor, düzensiz bağlanıyor, ya da dopamini reseptörden ayıran kimyasallar fazla salgılanıyor.
hayatın genel kabul gören bir nedeni olmasa da insanı hayatta tutan mekanizmaların kimyasal kökenlerinin bir nedeni var. kimyasal yozlaşma -> mortingen ştrayze.

Başka çıkar yol bulamadıklarını düşündükleri için.

Hayatta tutunacak dalin kalmamasi.

aptallık

Tatminsizlikte bit neden Adam else edecek birseyim kalmadi bu hayattan diyor be birakiyor kendini

idealim yok, umidim yok,hayalim yok, beklentim yok, cok sikildim insanlardan.

çevreyi cezalandırma isteği ile bir anlık patlamanın sebebi ile de olabiliyor arabesk toplumlarda.

Hayal vardır kesin, ama ulaşma inancı kalmamıştır.

korkaklık

kesinlikle amaçsızlık. artık başardığında seni mutlu edecek bir şey kalmaz. her şey anlamsız gelir vs.

-Bol ışık.
-Yatak odasında çalışmama. Varsa çalışma odasında çalışma.
-Şekerli içecekler içme (bu şişmanlatıyor ama).

Bir de (bkz: pomodoro tekniği)

şekerli içecekler ve karbonhidrat ağırlıklı pekçok besin rehavet yapar benim bildiğim.
temiz hava iyi geliyor bana. yani illa bir cam falan açık olacak.

elma ye, kahveden daha çok uyku açtığı ispatlandı

zaten kahve sanırım bir bende uyku açmıyor. elma yersem belki işe yarar. teşekkür ederim bu arada.

uykulu halde ders çalışmanız zor uykunuzu iyice alın.

ünlü bir yazar sanırım ismini hatırlamıyorum şimdi bişeyler okurken sürekli evin içinde gezinirmiş. bu şekilde zihninin açık kaldığını söylemişlerdi. tabi bu alışkanlıkla alakalı. bazı insanda da ilgisini dağıtabilir. fikir olsun diye şeyettim.

"pisikletten düştüm"

"her şey çok güzel olacak"
"hallederiz"
"istanbul yaşanacak yer değil" (40 SENEDİR İSTANBUL'DA YAŞIYOR)
"eskiden böyle sıcaklar yoktu"
"bi ara buluşalım çok özledim"
"böyle bir yere yerleşmek lazım" (orman içi köy gören masum şehirli)

sen ikincisin.

trafik vardı/kaza vardı.

hiç görüşemiyoruz ya bir ara buluşalım görüşelim açık ara birinci bence

* hacı dün bi hatunla kesiştim var ya, ilik gibi. (çifte yalan olma olasılığı yüksek)

* müşteri daha ödeme yapmadı (işveren yalanı)

* oğlum almanya'dan geldi, bu dairede o oturacak (80'ler-90'lar klasiği)

"ya ben öyle bi insan mıyım?"

(bkz: Ben küçükken sarışınmışım sonradan esmer olmuşum)

seni unutamıyorum açık ara birinci.

her şeye açık ara birinci demek.

şu ana kadar yazılmadığına göre en büyük yalan bu olmalı.

(bkz: 25 cm)

ya da

boyum 1.80.

ben sadece belgesel izliyorum

1 puanla kacirdim.

ben seni ararım.

-aman abi dikkat orası mayın tarlası!
-bana bi şey olmaz!
bir süre sonra...
BOOOOM!
-AH! BACAĞIM!

-bana geliş fiyatı bu zaten
-telefonum sessizde kalmış

i.capsspot.com
galeri12.uludagsozluk.comşkım-saçmalama-tabiki-sen-ilksin_717471.png
i.capsspot.com
herteldeniz.info

Bir şey olmaz abi; Son söz abidesi.

Fazla düşünme iyi değil; Düşünme tekâmül etme benim gibi beyinsiz kal.

Ben kiloluyken de mutluyum; Evrensel ego onarımı. Duygusal zekâsı düşük olmayan insanlar gerçeklerden kaçmazlar. Aşırı kilolarından kurtulma hikayesi haber bülteninde geçen bir kadın "Eskiden ben böyle de mutluyum ve zaten çok da kilolu değilim diyordum." şeklinde gerçeklerden kaçtığını itiraf etmişti. Bu en sağlam olmasa da en büyük en şişman yalandır bence.

bir diyetisyene git ve uzman antrenörlerin bulunduğu bir spor salonuna kaydol. diyetisyen sana gerekli ölçümleri yaparak bünyene en uygun diyeti verir, muhtemelen yürüyüş falan da önerir ama sen ona spor salonunda spor (fitness, vg, crossfit vs) yapacağını söyle. kilo verirken kasların da gelişmiş olur, fit bir vücuda sahip olursun. gerekli ölçümleri yapıp kişiye özel beslenme ve antrenman programı hazırlayan bir spor salonu bulabilirsen diyetisyene gerek kalmaz. ha, spor salonuna verecek param yok diyorsan diyetisyenden aldığın diyet programını şu anki egzersizlerin ile birlikte de uygulayabilirsin.

kolayı da bırakmaya bak. zaten diyetisyenin ve antrenörün de bunu söyleyecek muhtemelen. azalta azalta azalta bitirebilirsin, kendine inan.

kafana göre iş yapma, sağlığından olursun. çok ciddiyim. dediğimi yaparsan fazla zorlanmadan zayıflayacaksın, emin ol. yeterki işi uzmanlarına bırak, internetteki yorumlara değil.

son olarak: sakın pes etme ve aceleci olma. en sağlıklı kilo yavaş yavaş verilen kilodur, unutma.

kolay gelsin.

1 saat yüzme 2 saat yürüyüş yapacağına 1 saat yüzme 1 saat ağırlık antremanı yap.

diyet içeçeklerin kilo aldırdığı diye bir olay yoktur, sadece seni acıktırma ihtimalleri vardır ve içinde tatlandırıcı vs içerdiklerinden ve zaten bunlar doğal şeyler olmadığından tehlikelidir.

ha ona bakarsan tavuk da tehlikeli balık da. içine antibiyotikleri basıp basıp büyütüyorlar. neyse.

bu kadar kardiyo yaparsan skinny fit bir adam olursun, vücudunda kas kalmaz. kilo vermek için aylarca uğraşır, üstüne kas yapmak için aylarca uğraşırsın.

@esenboga dediği mantıklı, ama antrenmanlar arasında süre olmasına dikkat et. yani yüzdükten sonra vg antrenmanı yapma da, vg'den sonra yüzebilirsin.

intermittent fasting araştırabilirsin, ketojenik diyet araştırabilirsin.

ama bana kalırsa bu iş basit;
1-işlenmiş ürünlerden uzak dur
2-güzel uyu
3- hareketli ol. bu saatlerce kardiyo yap değil. sadece hareketli ol.
4- güzel beslen

bitti gitti.

hızlı kilo vermeye çalışma,sağlığından olursun
zayıflamak için en iyi spor yürüyüş, aşırı spor kalbe çok yük bindirebiliyor, dikkatli ol

(bkz: Arthur Miller )

Çok var ama ilk aklıma gelenler:

Murathan Mungan
Melih Cevdet
Behiç Ak
Sabahattin Kudret Aksal
Özen Yula
Güngör Dilmen

Shakespeare (fikrimce bir dehadır)
Gogol
Brecht
Beckett
Dario Fo
Peter Shaffer

gogol
duşan kovaçeviç

sam shepard
william flanagan
eugene o'neill
tennessee williams

martin mcdonagh

sartre

ne taktığının anlaşılmaması gibi bi ihtimal yok bunu kafandan çıkar da önce, ama ne taktığının da zerre önemsenmemesi gerekir çünkü bu bir hediyedir ve arkadaşın elinden geleni yaptığını biliyorsa gerisi teferruattır bence. hiç sıkma kendini derim ben

Gram altın 95 lira çeyrek altın 155 lira. Aradaki fark bu stresi yaşamaya değmez bence. Ben çeyrek altın diyorum.

rezil olma devri kalmadı. çoğu yakın arkadaşıma gram altın taktım ben de. durumun bu ise kimse bir şey diyemez. rahat ol.

Bu tür olayda malesef kimin ne taktığı önemseniyor. Sende kendine bu kadar dert ettiysen gram takarken kızarıp bozaracaksın gibi geldi bana. Bence çeyrek tak. Hem bunun geri dönüşü de olacak sonuçta :)

yakin arkadassa ceyrekten sasma. garip ama bakiliyor ne taktigina. zaten kamera kaydi oluyor, izleniyor sonra. kimin ne taktigini bilelim, biz de sonra onlara aynini takalim hesabi. dugun dernek zamani kafalar cok acayip calisiyor, degisiyor insanlar. anliyorum da aslinda, sonucta yeni bir hayat kuruluyor ve cok para harcaniyor vs. ceyrek tak icin rahat olsun. hem arkadasina destek oluyorsun oyle dusun.

yakın arkadaşsa kimse yüzüne bişey demez, arkandan cık cık'lar. benim annemle babamın düğünlerinde takılanların listesi hala duruyor. ki onların kamera kaydı falan yok yine de liste yapmışlar düşün. 60 lira fark için değmez. arkadaşınla yemeğe çıkıp sen ısmarlasan 60 lira hesap ödeyeceksin zaten, öyle düşün.

angelus+1

o da senin düğününde gram altın takar olur biter.
ayrıca çok yakın bir arkadaşınsa da durumunu az çok bilir. bu kadar kafana takma. al gram altın git.

Calisiuosan ceyrek, ogrenciysen calismiyosan gran olur. Ztn yakin arkadasin durumunu biliyodur. Laf edecek olursa o kdr da yakin degildir

Ha ama gercekten 60 lira icin dertleniyorsan ceyrek takmanda fayda var

Normalde bu bir hediye ve çok önemsenmemesi gerekir. Gelmiş olman bile yeterli olmalı. Lakin kültürümüz buna tam olarak hazır değil. Bütçemin sıkıntılı olduğu bir dönemde taktığım gram altının yemeyip, içmeyip saklanıp, aynen paketinde iade edildiğini görmüşlüğüm var. Kimisi önemser kimisi önemsemez ama büyüklerimiz hep "borç" gözüyle bakar bu takı olayına. Yani ne taktığın bilinir ve önemsenir.

Özetle, bütçenin yettiğini tak gerisini boşver. Yakın bir arkadaşınsa bütçeni biraz daha zorlamaya bak, aradaki fark fazla değil.

önce bir rahat ol...
maddi açıdan zor zamanlarım oldu ve o dönemde bol bol düğüne gittim.
elimde ne varsa onu taktım, hiçbir şey takmadan döndüğüm de oldu.
sonuç olarak, sen kafana takmazsan kimse takmaz.
arkadaşlarım hilton'un en büyük salonuna sadece 100bin lira para ödeyip yemekli düğün yaptılar. misafirleri yemek yiyip takılarını takıp hemen kalkıp gittiler. o şaşalı salon saat 22.00'da bomboştu.
senin o düğüne gitmen en önemlisi. orada bulunduğun sürede sosyal ol, insanlarla iletişim kur, taktığın takıyı değil seni hatırlasınlar.

antep'te açık restoran zor bulmuştuk. örneğin imam çağdaş kapalıydı.

çoğu yer kapalı olur diye tahmin ediyorum. oralar hala geleneklerin yaşandığı bayramın önemsendiği hakkıyla yaşandığı yerler.

antepte kurban bayramında herkes kestiği kurbanın etiyle kendi kebabını kendi pişirir. kimse dışarda yemez, kapalı olur her yer.

ilk gun zorlanirsiniz acik yer bulmakta. ama oralar da turistiklesiyor, bikac belli basil yer acik olur.

en kotu ihtimalle turlarin yemek aldigi yerleri ogrenip, oralarda yersiniz.

Ankaradaysan eğer geçen sene Ulusta 9 liraya "saf yağsız dan-na kıyması ablaaaağ" eti satıldığını gördüm. Şansını deneyebilirsin. Ne eti istediğini söylemediğin için oraya yönlendiriyorum.

Şaka bir yana cidden yok. Pirzola biraz pahalı kalıyor zaten. Tavuğa yönel derim. Yok ille de et istiyorum diyorsan daha farklı çeşitlere yönel, pirzola lüks biraz.

Pirzolanın ne olduğunu bilmiyorum ben. Kıyma diye bir şey biliyorum o da 35-40 lira. Ara sıra alıp yiyoruz.

5 - 10 kişilik bir ön taleple pazarından canlı hayvan alıp kesmek.

et balık kurumu birkaç lira daha ucuzdur. kalitesi iyidir

fatih kadinlar pazarindaki kasaplarda 1.5kilo pirzolaya 50lira verdim gecenlerde. Adini unuttum bir tanesi, yillardir ordan alirim, guvenilir yer.

Saç fırçası, çikolata, parfüm, terlik.

Madde olarak verilebilecek ve uzayda yer kaplayan şeylerden ziyade daha çok tecrübe olarak yaşanacak şeyler olabilir. "Bu akşam boyama / dans / tiyatro,vb. atölyesine gideceğiz", "Topla bavulu, şuraya gidiyoruz" (yakın bir yerler, aniden uçak yolculuğu olmasın), "Hazırlan, parkta piknik yapalım" gibi şeyler. Evdeysek, oynanabilecek ya da o an kullanılabilecek (banyo köpüğü, vb.) bir şeyler olabilir.

abi sırf ev eşyası ve yiyecek ya...

kadınlar çılgın.

kindle paperwhite 2.

herhangi birinden alsam mutlu olurum ama, hatta kendim alsam dahi.

saat olabilir, eşyalarımla aramda duygusal bağ var -adamla da varsa- o saati 50 sene filan takarım :P saatim de yok
eflatun veya mor herhangi bir şey olabilir zira beni bilen bu renkleri çok sevdiğimi bilir, bunun muhabbeti illa ki edilmiştir.Mesela mor saten bir gecelik olabilir, şahane.

Yurtdisi tatil bileti.

yürürken anlık koparıp verdiği çiçek

www.sephora.com.tr

Butik bi cikolata dukkanindan boyle degisik cikolatalar olsa guzel olurdu simdi.

MSA dan workshop, herhangi biri olabilir.

www.msa.com.tr

Oyuncak bebek, barbie vs.

Anlık sormuşun diye yazıyorum yoksa kimden geldiği önemsiz. badminton seti, nail nurse oje (koruyucu, tedavi edici bir zımbırtı bu), parfümüm bitti bir de çiçek kokulu şöyle ferah bir parfüm. Edit: parfümde marka isim belirtmemek zevkini anlama açısından faydalı olabilir diye şeetttim yoksa bir light blue olsa oh oh şükela.

Anlık dediğiniz için kitap diyorum, şu sıralar vaktim bol. Düşününce başka bir şey isterim :)

Erişkinler için boyama kitaplarından ve bir boyama kalemi seti tabii ki.

Sürpriz yumurta :)

İçinden paha biçilmez elmaslar çıksa öyle sevinmem, o oyuncağı yapıp kurcalamak beni nasıl da mutlu eder

aychovsky +1

onun yazdıkları çok güzelmiş. ben de ekleme yapayım: bir kutu cupcake/dondurma. daha önce yemek yemediğimiz, lezzetli tatları olan bir yerde yemek yemek. onun bana yapacağı masaj ya da spa'da çift masajı.

eşya olarak ise çizgi romanla ve ilgi duyduğum konularda bir şeyler öğreten kitaplarla çok mutlu oluyorum. örnek vermek gerekirse çok değişik bir yemek kitabı da olabilir, kedilerle ilgili bir kitap da olabilir, fizik, evrim, psikoloji ya da yazarlıkla ilgili bir kitap da olabilir.

iyi bir özel tiyatroya bilet

Topla bavulunu tatıle gıdıyoruz:)

Tiyatro bileti. Özledim ulan mayıstan beri

az önce birinin duyurusunda gördüm, keşke bana da bundan alan olsa dedim www.etsy.com

bir de kitaplığa ihtiyacım var. her şey ortalıkta rezil oldu. hatta aldığım jaluzi ve duvar rafını da matkap olmadığından takamıyorum, kime sorsam bilemedim.

var mı bi tanıdığın bi el atsa buralara?

içinde bugune ve geleceğe dair şeyler yazan, ama öylesine yazmak için yazılmış degil, gerçekten içten yazılmış bir mektup

seyehat! yurtici yurtdisi fark etmez ^^

kaymak veya sade dondurma

kabak tatlısı sandım ^^

gerçek cevap tarator olabilir.

sarımsaklı yoğurt ya da kuru cacık en iyisi

evet, yoğurtlu bir şey olmalı .

Yoğurt

kremali julyen et

bol sarımsaklı yoğurt

mantar sote

Onu araştırmıştık. Solgar'ın içinde barındırma yüzdesi fazla ama emilimi düşük. O nedenle iyi ama göründüğünden verimsiz. Şunun içinde barındırma yüzdesi düşük ama emilimi yüksek. Genelde bu daha verimli gibi.
www.dermoshops.com

Balık yağı/Omega 3 hapı alırken ifos onayı var mı yok mu bakmak lazım. O doktor Solgar'ı önerirken ifos onayı var mı yok mu onu bile bilmiyordur. İfos ne onu da bildiğine emin değilim. En iyisi; New Life Efa S-1200

new life efa +1 (ifos onayı)

gnc kullandım, solgarda balık kokusu oldugu söylediler. gnc ise bagırsaklarda çözülüyor.

ocean plus 1200 kullanıyorum. ifos onayı var. karatayın kriterlerine uyuyor

Dus ?

Dudak, dil, parmaklarda falan sisme varsa hemen acile. Yoksa ilac yeterli gelmeli, ama yine de cok asiri ise kasintiniz acilde avil ampul yapabilirler. Hic olmadi stilex, stiderm jel. Gecmis olsun.

amonyak varsa evde pamuğa döküp sür üstlerine

Stilex veya fenistil jel.

gecenin bu saatinde yapabileceğin eniyi şey sirke sürmek

fotoğrafçının kalitesi makinenin 50 bin liralık olmasıyla ölçülmez. fotoğraf gözle çekilir demiş ara güler

zumrut istdaki en unlu forografcidir

(bkz: mehmet turgut)

doktor diye bi şey var, tavsiye ederim baya iyi

sağol da hemen yarına bulunmuyor randevu. bir de başından savan doktora denk geliyorsun daha kötü oluyor.

yani gidecem tabi de birkaç gün idare edecek bir tavsiyeniz varsa çok güzel olur.

uykumu iyi alıyorum.

bu arada bu hafta içi hiç boş doktor yok :(

ekrana bakılan her 20 dk'da bir mola verilip, 20 sn uzağa bakın diyorlar. internette araştırma yaparsan fazlasını bulursun.

şu anki durum için acile bile görünebilirsiniz. göz bu.

Şu an ki durumuna dair bir çözümüm yok ama gözlerin geçtikten sonra bilgisayarına f.lux adlı uygulamayı indirirsen bunun gibi durumları en aza indirirsin diye düşünüyorum.

bilgisayardan uzak duracaksın, uykunu alacaksın, suni gözyaşı kullanacaksın.

suni gözyaşı damlası epey rahatlatıyor

Sağlıkta her zaman iş bulur diye düşünüyorum.
Ayrıca düz lise diye de bir şey kalmadı sanırım. Hepsini anadolu lisesi yaptılar galiba.

zamanı 6 yıl geriye alabilsem hiç tereddüt etmeden sağlık meslek lisesini seçerdim. 4 yıl üniversite okudum işsizim(beslenme ve diyetetik). aynı devre sağlık meslek lisesinde okuyan arkadaşlarımın hepsi üniversiteye gitmeden devlet veya özelde çalışıyor.

sağlık meslek,meslek lisesinin en iyi dalıdır.her açıdan. ama merhametli yardımsever kişilikte olmak önemli

kahvaltılık bir şey ye.
çok yağlı gıdalar olmasın.
yumurta suda pişir ye misal iyi olur.

Son iki uc yildir kahvalti yapiyorum. Sicak olarak sadece sut var, diger her sey peynir-recel filan.

Yumurta yemiyorum ama ise yariyor diyorlar.

kadın "eve gelince kahvaltı yaptık, normalde kahvaltı yapıyoduk ama şimdi canımız istemiyo" yazmış gelen cevaba bak: kahvaltılık bir şey ye. ahahah.

aklıma ilk olarak çorba geldi benim. hem hafif olur, hem yapmakla uğraştırmaz hem de "meeeeh o neymiş" denecek bir şey değil. her zaman her koşulda iyi gider sıcak çorba. onun yanında eğer varsa meyve falan yiyebilirsiniz, yine klasik salatalıklı domatesli bir salata olabilir. aklıma başka bi şey gelmiyo.

evde yufka varsa gözleme yapabilirsiniz.

Bol olacak şekilde meyve salatası veya direkt salata yapabilirsin.

Not: Meyvedeki şeker çabuk acıktırabilir ama gün içinde.

krep, börek, salatalık, çorba makarna

ceviz,fındık vs

doktoruna ulaşamıyorsan acile git,belirtiler pek doğal gelmedi bana

gluten hassasiyetin varsa karabuğdağ tercih et.şişkinlik yaşamazsın.

en nihayetinde hepsi karbonhidrattır, sınırlı tüketilmesi gerekir. yani bu gönlümüzce yiyemeyiz anlamına gelir.sporcuysan o farklı, o zaman karbonhidrat ihtiyacın fazla olur tabiki.

acıbadem deki gastroentologa sordum,gereksiz para tuzağı dedi...
çölyaktan şüphelenen insanlara yaptırıyolarmış...şikayetin varsa önce dr a git 500-1000tl arası o dediğin test

anal fissür hastasıyım. çatlağın kolay iyileşmesi adına zararlı olan besinleri ayıklamak için yaptırmak istiyorum. groupon'da indirim kuponu vardı, aşırı ucuz. doktora sorup orada yaptıracağım. önden buraya sorup tecrübeli kişilerden görüş alayım dedim.

Cok uzun suredir midem ve karnim agrirdi benim. Midemdeki sorunu cozduk fakat karin agrilarim gecmek bilmedi. Colyak testi yaptirdim, negatif cikti. En son bu testi yaptirdim 1000 tl'ye, Ankara'da Duzen Laboratuvar'ina. 4-5 sayfa bir sonuc cikti. Sut, yumurta, peynir, bugday, cikolata, findik vs asla yememem gerektigi gibi bir sonuc cikti. Doktorun tavsiyesiyle ben 2 hafta bunlarin hicbirini yemeden beslendim. Gittim colyaklilar icin olan, icinde bugday ve yumurta degil de misir unu vs olan ekmeklerden aldim. Peynir yemedim zeytin yedim. Soya sutu ictim sut yerine. Bu iki hafta suresince beni her zamanki gibi uykumdan uyandiran karin agrilarim veya yemekten hemen sonra tuvalete kosma ihtiyacim olmadi fakat asiri derecede gaz, siskinlik ve kabizlik problemim oldu. Doktoruma anlattigimda yaptigim diyetin bir ise yaramadigini, eski duzenime donebilecegimi soyledi. E o zaman yiyebilir miyim ben peynirdir, ekmektir, suttur falan diye sordum, miktari azalt ve seyrek ye dedi. Ben su an gayet yiyorum peyniri bol bol bir sey olmuyor ama mesela borek dokunurdu bana, sanirim bu yememem gereken bugday, yumurta, sut, peynir hepsi birlestigi icin. Demem o ki, bende oyle kokten bir cozum olmadi ama dikkat etmem gereken noktalari anladim. Biraz dusunerek yiyorum. Raporun fotograflarini paylasabilirim nasil bir sey oldugunu gormek istersen.

Onların çok ucuz olanları var, istersen o şekilde yaptırabilirsin.

Yalnız anal fissür hastasıyım, çatlaın kolay iyileşmesi adına demişsin, bağlantıyı kuramadım. Hastalığı bilmiyorum ama internette okuduğum sık kabız ve ishal olanlarda olurmuş. Kabızlık ve ishal sadece alerji ile olmaz, düzensiz beslenme şekliyle de olur. Alerjik değilsindir de gıdalara, fazla kuru yiyorsundur, yeterli lifli gıda almıyorsundur, hareketsizsindir, ondan kabız oluyorsundur.

En sık rastlanan besin alerjileri belirgin semptomlar verir, ciltte tahriş/kızarıklık gibi, mide ve bağırsakta kramp gibi, ishal gibi. Benim örneğin laktoz intoleransım başladı 20li yaşlarda. Normal süt içtiğimde midemde kramp oluyor, fazla süt içersem ya da sütlü gıda yersem fena ishal oluyordum. Normal sütten laktozsuz süte geçince o tepkilerin hiçbirini vermedim artık. Yani besin intolerans testi yaptırmasan da kendini ufak diyetlere sokup vücudundaki tepki değişikliklerine bakabilirsin. Ne şikayetin varsa 2-3 gün sütlü gıda yeme örneğin, bak şikayetlerin devam ediyor mu. Çölyak hastalığı (gluten alerjisi) de yaygın, onun için de yine 2-3 gün glutenli bir şey yeme...vb

@iamelf testi alerji açısından değil de bünyeme zararlı olan gıdaları bulup düzenli beslenmeyle kabızlıktan kurtulma adına yaptırmak istiyorum. çok fazla yediğim ve aslında içten içe kabız yapan gıdalar vardır belki diye. zira barsaklarımda hiçbir problem yokken, lifli ve sulu beslenirken hala kabızlık yaşıyorum. ağrım çok, o kadar çaresizim ki şu an bir de bunu deneyeyim demiştim.

Hareketsizsen, bağırsak tembelliği varsa ondan da kabızlık olur, bence alerji testi yerine ona baktır. Prebiyotik yoğurt öneririm. Doğa markanın prebiyotik Müsli'si var, ondan da tüketebilirsin. Geçmiş olsun.

haddinden fazla hareketliyim. tembellik de çıkmadı. dediklerinizi de yiyorum zaten, bakalım yapacak bir şey kaldı mı. teşekkür ederim.

en yaygın intolerans gluten.o yüzden ekmeği bırakmayı dene.mutlaka rahatlama hissedersin.

Bence olmaz. En fazla dedikodunu yapar türbanlı hocalar.

ne dershanesi?
eğer yaş grubu ortaokul vs ise veliler sorun eder bence ve yobazına denk gelirsen ''biz onu istemiyoruz'' derse senin işin sıkıntıya girer hiç gereği yokken.
bence biraz bekle.

şimdi kardeş ne kadar kimsenin zikinde olmasa da, sen ne kadar "aman kime ne" desen de ottan boktan t.şak malzemesi çıkarmakta üstlerine olmayan ergen kardeşlerimizce muhtemelen adın "hıyar turşusu" gibi bir şeye çıkacaktır.

öğretmenim.

lise öğrencileriyle ilgileniyor olacağım ben, en küçük öğrencim 8. sınıf olacak.

türbanlı falan yok ortamda, zaten kadınların hepsinin de saçı boyalı. herkes boyuyor, benim boyamama laf etme hakları var mı ya sırf rengi hoşlarına gitmiyor diye?
artık beklemek istemiyorum bir de sürekli erteliyorum çünkü ve işe başlarsam sorun çıkmazsa hazirana kadar devam edecek sonuçta bir sene daha mı bekleyeyim?

@ya ben lan neyse, bana nakit akışı olduğu sürece öğrenci arkamdan istediğini söyleyebilir. saçımı boyamasam da adım başka bir şeye çıkacak zaten, hiç fark etmez o yüzden o. işle ilgili sorun yaşar mıyım beni düşündüren o.

öğretmenlikte ne giydiğin saçını ne renge boyadığın hatta makyajını nasıl yaptığın bile öğrenciler arasında geyik konusu oluyor ne yazık ki. kendi özgürlük alanın elbette, ama pek tavsiye etmem

durust olayim mi?

yuzun cok cirkin degilse erkekler acayip dedikodunu yapacak, ya ben lan neyse'nin dedigi gibi isim takacaklar, ustune bir de osbir malzemesi olacaksin. gerci tipin iyiyse o sonuncu kacinilmaz ama yesil sacla daha cok hayran toplayabilirsin.

onun disinda burasi turkiye, yobaza denk gelirsen bence de sorun olabilir.

dediğim gibi arkadaşlar öğrencilerin ne söyleyeceği, ne düşüneceği arkamdan ne konuşacağı önemli değil benim için. bir sene sonra hiçbirinin yüzünü bile görmeyeceğim zaten.

dersanenin bu konuyu sorun etme olasılığı nedir? tecrübelerinize dayanarak bununla ilgili yorum istiyorum ben sadece, dersanenin yobaz cemaatçi olmadığını göz önünde bulundurarak tabi.

bilmiyorum daha önce tecrüben oldu mu? öğrencilerin arkandan konuşmasının senin umrunda olmaması, bir gün derse girdiğinde duyduğun hafif kikirdemelerle birden tersine dönebilir.

illa boyatıcam diyorsan bi 3-5 ay geçsin dershanede. öğrenciler, öğretmenler seni tanırsa çok daha hafif atlatırsın uyum sürecini.

evet sanki ecnebi bir memlekette hiç bilmediğin bir işi yapacakmışsın gibi konuşuyorum ama burası türkiye. her şey şekil üzerine. herkes zarf mına koyim. mazruf diyen yok.

edit: dershanenin sorun çıkarma olasılığı çıkarmama olasılığından büyüktür bence. bir şey demeseler bile hoşlarına gideceğini sanmıyorum.

şimdilik küçük bir kısmını boyayıp hem hevesimi alayım hem de tepkilerini ölçeyim bari.
zaten öğrenciler bana alıştıktan sonra böyle uyduruk bir sebepten işten çıkarılacağımı zannetmiyorum bir iki ay sonra tamamını boyarım...

Başladıktan sonra boyamak daha zor olur bence, kendimden biliyorum insanlar az bi değişime oo bu ne, ne yapmışsın falan diyor hemen, öğrencilerin tepkilerini söylemiyorum bile. Gözüne çektiğin rimeli değiştirsen fark eder onlar.

kilo mu aliyorsun? doktorlar biesey bulamadiysa, kollar bacaklar ani kilo alirken kasinir, belki ondandir

sıkıntıdan kurdeşen döküyor olabilirsin belki arkadaş.. takıldıkça düşündükçe daha çok kaşınır o. kendini rahatlatcak şeyler bul bi de sık sık soğuğa yakın ılık duş al rahatlatır.. geçmiş olsun..

@earthsea kilo almiyorum aksine zayifliyorum. @ kızılşeytan tesekkur ederim ama kurdeşen olsa anlamaz miydi doktor. Korkuttun beni :(

bende yaşadım aynı sıkıntıları ordan biliyorum. korkulacak bişey yok. dermotoloji uzmanı bir doktor değilse kolay anlaşılmıyor. bazen böyle vücut psikolojik şeylere tepki veriyor. belli etmeden. bişey görünmeden başlayan kaşıntılar gibi. iğne rahatlattı dediğin için benim aklıma kurdeşen geldi. sana tavsiyem bi otur düşün içinde kalmış söyleyemediğin bişey varsa, canını sıkan kafanı taktığın bir iş vs, onları çözüme kavuştur. ben bi arkadaşıma ağzıma geleni sayınca geçmişti kaşıntılarım =)

bence cilt doktoruna görün.

@batuhanolabilir salgindan haberdarim ama neyse ki uyuz belirtileri gostermiyorum. @kızılşeytan ise yariyor mu o kadar ya :) @ siradisi00 zaten birkac gun ilaci kullanicam gecmezse baska bir secenegim yok gibi. Tesekkur ederim hepinize.

farklı bir ortamda bulundun mu çayır-çimen gibi?

aslında ben de 2 hafta önce yaşadım anlattıklarının benzerini sinek ısırığı falandır dedim, iz ve şişlik yoktu özellikle de geceleri coşuyordu. çarşaflarımı değiştirdim, yıkadım geçmedi dediğin gibi en az 4 gün falan sürdü. sonra bir anda kesildi.

@bass solo take one sadece farkli bir sehirde yasiyorum birkac haftadir bunun etkiledigini zannetmem ama.

Ben de stresli bir dönemimde kaşınmaya başlamıştım deli gibi. Dahiliye doktoruna gittim, anlaşılmadı. karaciğer testi falan istedi. eğer normal çıkarsa cıkarsa cildiyeye sevk edecekti. Normal çıktı testler.
Ama benim kaşıntım da geçti o yüzden cildiyeye gitmedim.
İş değiştirme sürecindeydim ve acayip stresliydim. İş değiştirince geçti kendiliğinden.
30 senedir ilk defa başıma geldi böyle bir şey. Vücut belli bir yaştan sonra bile yeni yeni huylar ediniyor stresle başetmek için.

Bende de zaman zaman kaşıntı atakları oluyor. Crebros isimli alerji hapı yutuyorum. Bu tarz haplar dışında üzerine merhem sürmek pek etkili olmuyor.