[]

izmir'de yaşayan ve aksiyon isteyen insanlar!!

yahu siz canınız sıkılınca gezmek dışında ne yapıyorsunuz? arkadaşlarla en çok tavla oynuyoruz biz. sinema ve kısıtlı tiyatro dışında bi olay yok. sıkıcı değil mi? buz pisti yok koca şehirde, buz pateni yapılmıyor. tenis falan da balçova termal otellerde falan var.

değişik bi aksiyon, uğraş, hobi, arkadaş grubuyla edeplice eğlenme konusunda ne var bu şehirde yahu?


 
canlı müzik olan bir sürü bar var. eğlence anlayışını çözemedim senin. eğlenmek için ne lazım sorarsan koordinat vermeye çalışırız.


  • kimlanbu  (03.02.10 00:25:31) 
kurslara takıl? halk eğitim merkezi filan vardır oraların kursları güzel oluyo özellikle yeteneğin varsa tiyatro kursuna filan git eğlenceli olur beleştir de ve 8 yıl sertifika sonucu eğitmenlik de veriyolar hoca olabiliyosun o zaman. ama hobi babında eğlenceli oluyo bi yıl gitmiştim feci eğlenceliydi genelde neşeli insanlar oluyolar tiyatro kursundakiler.


  • telcambazi  (03.02.10 08:26:06) 
ya bizzat izmir'in içinde, arkadaşlarla takılacağımız aksiyon-hobi yeri arıyoruz. anca konağı, karşıyakayı yürüyüş, bilmemne.. kurslara gitmek mantıklı değil, hepimiz en azından bir üniversite bitirdik ve işimiz-gücümüz var zaten. bugünlerde mesela, bir tek bozdağ'da kayak yapma alternatifimiz var. bowling bile iki yerde mi ne yapılıyor yahu..


  • lovemyself  (03.02.10 10:23:41) 
king oynayın, mis gibi.


  • cedilla  (03.02.10 20:06:44) 
[]

hanımın çiftliği-mantık hatası

dizi izlemiyorum. ama entelektüellik olsun diye değil, vakit falan. neyse, geçenlerde bi vakit buldum, hanımın çiftliği vardı, baktım bi. bir önceki bölümün özetini verdiler. ağa olan adam, eski karısının son günlerinden bahsederken canlandırma yaptılar. eski karısı felç olmuş ve hep adama kızıyormuş "senin yüzünden oldum" diye. ölmek istiyormuş falan. bu arada, kadın eski model bir tekerlekli sandalyede görünüyor. derken, son tartışmalarını anlattı adam "bu halde yaşayamam, beni öldür" diye yalvarıyormuş kadın. lakin bu sahnede kadın ayaktaydı, sinirden fır dönüyordu hatta.

böyle bir çekim hatası olabilir mi ya? hemen akabinde adam kabul etti, kadını tekerlekli sandalyeden alıp, banyoya götürdü, öldürdü falan.. ama aradaki o sahne, kadının "ben felçli yaşayamam, öldür beni" diye yalvardığı bölümde ayakta fır dönüyor kadın. ne iş? kimsenin dikkatini çekmemiş mi?


 
mantık hatası yok orada, geçmişi hemen kısaca anlatıyor yani ilk önce tartışma sahnesi var, sonra tekerlekli sandelye sahnesi, daha sonra küvette öldürme sahnesi.

dediğin bölüm şurada, izlersen hata olmadığını görebilirsin (2.20 dk dan itibaren)
www.youtube.com
  • ocanal  (30.01.10 23:02:02 ~ 23:08:54) 
ya çok iyi biliyorum o yeri. izleyip de cevap vereceğim, yok şurası diyeceğim, lakin youtube linki izleyemiyorum..


  • lovemyself  (30.01.10 23:18:08) 
bak şimdiiiii, hatun felç oluyor, sakat kalıyor. tekerlekli sandalyede. adam ona çorba içirmeye çalışıyor, içmiyor. adam anlatırken diyor ki, "...yalvarıyor, ağlayarak ölmek istediğini söylüyordu. bir akşam yine bu sebepten tartışıyorduk. bana felçli kalmamın tek sorumlusu sensin diyordu" diyor. son iki cümleyi söylerken, kadın ile tartışıyorlar ama kadın ayakta, el-kol hareketleri yapıyor, sinirlice geziniyor..

?!
  • lovemyself  (30.01.10 23:35:35) 
www.haniminciftligi.org

şurdan da izlenebilir bu durum..
  • lovemyself  (30.01.10 23:36:31) 
şimdi senin demek istediğini anladım, orada verdiği görüntülerle anlattığı uyuşmuyor tamam ama tartıştığı sabahı canlandırıyor orada, yani anlattığı bir akşam tartışıyorduk sahnesini değil de felç olduğu sabah tartışmalarının sahnesini koymuşlar. ha mantıken saçma geliyor evet ama ben mesela ilk defa izlediğimde sabah sahnesini anlattığını düşünmüştüm.


  • ocanal  (31.01.10 00:00:12) 
çekim hatası değil de, mantık hatası o zaman. çünkü, kadının ayakta olduğu zaman, onun felç halindeki üzüntüsünden bahsediyor. saçma.

ilgin için teşekkürler, yorduk seni :)
  • lovemyself  (31.01.10 00:03:23) 
[]

izmir-bornova nikah salonu

büyük park içinde dediler. bornovayı çok iyi bilmeyen biri olarak, metro ile nasıl giderim buraya? konaktan falan gideceğimi düşünerek bi müslüman anlatırsa sevinirim. deist de olur.




 
bornova metroda indikten sonra;

1. yürüyerek gidebilirsin (sora sora mutlaka göstereceklerdir)
2. bornova metrodan 568-565-585 gibi bir otobüse binerek büyükpark durağında inerek gidebilirsin. (burda da şoförden yardım alabilirsin)

ben 1. yöntemi öneriyorum. bornova metroda indikten sonra sorarak bulmak gerçekten kolay, ama burdan anlatmak da bir o kadar zor :)
  • kamera motor  (30.01.10 22:49:10) 
metronun iki cikisi oldugu icin sacma bi tarif yapicam.

simdi yolun bi tarafinda dukkanlar var, obur tarafinda da duz demir citler var. ortada da metro duragi. metroda indikten sonra soyle bi etrafina bak hocam. yolun kiyisinda dukkanlari falan goreceksin. dukkanlarin yanindan arabalar karsidan gelecek sekilde yurumeye devam et(300 metre falan). trafik isiklarina yani dort yol agzina geldigin zaman sola don. artik uzerinde bulundugun yolu takip ettigin zaman sagda orduevini, ileride o binayi goreceksin. cok acayip sekil boyle. moderen falan :)

ha bu arada orasi eskiden bornova karakoluydu. belki bilmezler falan.

edit: hocam, icime sinmedi, bi de resim ekliyim dedim. orduevi yazdigim yerin adi subay gazinosu diye de gecer, 57. topcu tugay komutanliginin hemen karsisinda.

img704.imageshack.us
  • osuruklu  (31.01.10 14:29:01 ~ 14:47:06) 
[]

şu facebook konusuna biri el atsın artık!

dışarıdan profil fotom, neyin hayranı olduğum görünüyor. gizlilik ayarlarının basmadığım yeri kalmadı. arkadaşlarım görünmüyor sadece, onu halledebildim.

dünya güzeli değilim, lakin kız fotosu gören ekliyor, kendince ilginç bulduğu hazır mesajlardan yazıyor. arama kısmını kısıtladım, "arkadaşlarımın arkadaşları" yaptım. lakin bu durumda, dışardan aranıp bulunamıyorum, bu da kötü oluyor.

aramayı herkese açık yapayım, ama kimse profil fotomu görmesin. bu mümkün değil mi? salak mı bu facebook?

ps: ekşide ve duyuruda bu konu konuşulmuş, ama ben kesin bir cevaba rastlayamadım. guru'ya da soramadım, bunalmıştır bu sorulardan deyü.

 
profil fotoğrafı gizlenmiyor, arkadaş ekleme butonunu kaldırın veya arkadaşınız olmayanların size msj göndermesini de engelleyebilirsinz.
profilinizi sadece arkadaşlarınız ve arkadaşlarınızın arkadaşları görecek şekilde ayarlayın. ben önüne öyle geçebildim.
ya da kesin çözüm, profil fotoğrafınızı tamamen kaldırın. gerçi bu sefer de kız adı olduğu için atlarlar eğer adınız unisex bir isim değilse.
..ya da kedi, maymun fotoğrafı falan koyun profilinize :)
  • aithra  (21.12.09 10:22:07 ~ 10:24:44) 
Profil fotosunu gizleyemezsiniz. Facebook özellikle son dönem yaptıkları gizlilik ile ilgili değişikliklerinde nelerin gizlenemeyeceği hakkında ayrıntılı bir açıklama yaptı. Benim önerim, durumdan rahatsız ve şikayetçiyseniz profil fotosu kullanma sevdasından vazgeçmenizdir. Konuyla alakasız bir avatar kullanıp fotoğraflarınızı da fotoğraf albümünüze saklarsanız sorun hallolur (eğer isim olayını çözdüyseniz).
Yeni bir profil fotosunu avatar veya grafik olarak, vs. yükleyin. Son fotonuz bu olacağı için arama sonuçlarında görünecek olan budur. Profil fotoğrafları albümünü kısıtlı kullanıma ayarlarsanız diğer fotoğraflarınız görünmeyecektir, bakanlar sadece bu avatarı gördükleriyle kalacaklardır. Nasıl, iyi mi? Bence evet.

  • ytse jam  (21.12.09 10:31:32) 
privacy settings'te profile information kısmında photo albums'ün karşısında edit settings tıklandığında ilk çıkan profile pictures'da who can see this'i customize'dan only me yaparsanız kimse görmez büyük ihtimalle. olmuyorsa bozulmuştur.


  • gulden kale  (21.12.09 13:14:12) 
[]

soru başlık altına cevap

"bilmemneye verilecek evaplar" başlığına, hemen atlayıp da komik cevap yazıp bizleri gülmekten öldüren entryler için soruyorum,

cevap şeklindeki entry in başına bir çizgi ya da cevaba tırnak işareti koymadan yazıyorlar. bunun hiç mi ispiyonlanası durumu yoktur yahu? bakınız mesela,

"hamile bir kadına asla söylenmemesi gerekenler" başlık bu. entry de,

sigara içelim mi?

bu, sadece o kişinin moderasyon tarihçesine, bir moderatör uygun görmediği taktirde "soru başlığa cevap" gibi bir not olarak düşüleek bi şey midir?

 
degildir. baslik soru degil ki bir kere zaten?
ha surekli anket basliklara entry yaziyorsa bir sure sonra onunla ilgili not dusulebilir, belki.

  • sourlemonade  (11.12.09 12:05:55) 
doğu. ama çok kötü oluyor. şu entry de legal ya, bu durumu kabullenemiyorum nedense.

teşekkür.
  • lovemyself  (11.12.09 12:42:01) 
[]

avea kontörlü hat sahipleri! Tavsiye beklemekteyim.

avea kontörlü hat kullanıyorum. faturalıya bazı nedenlerden dolayı geçmek istemiyorum. şimdi, her yöne iki dakikası bir kontör olan tarifedeydim. artı, patlıcan aboneliği bir de 2200 a abonelik. her ay 150 kontör yüklediğimde 180 dakika avealılarla konuşma hediyesi, ayda bir sefer de 2200'dan avealılarla 180 dakika konuşma geliyordu. 150 kontör bile epey götürüyordu beni.

bütün operatörlerle ve ev numaralarıyla bol bol konuşan bir insanım. patlıcan 180 dakika hediye vermeyi kesmiş, ben de "her yöne sınırsız" tarifesine geçtim. lakin, 120 dakika aldım 100 kontör karşılığı ve zırt diye bitti. 2200'dan da dakika gelmiyor tarife değiştirdiğim için.

siz bol konuşan avea insanları, hangi tarifeyi kullanıyorsunuz? bu ay kontöre verdiğim parayla tatile çıkabilirdim. salak mıyım ben? hayır değilim.

 
çok konuşan bi insansanız. patlıcan'a geçip 250 kontör yükleyin. yükledikten sonra

- 150 sms
- 180 dk. avea içi
- 10 dk'sı 2 kontör

ayrıca da 100 kontör verip her yöne 120 dk satın alırsanız mis olur. (yeni kampanya sanırım bu)...

böylece baya bi götürür sizi bu.
  • brkylmz  (11.12.09 11:57:50) 
bu 180 dakika avea içi konuşma kampanyası bitti dediler bana? 250 kontör yükleyince devam ediyor mu? hmm bi sorayım o zaman.


  • lovemyself  (11.12.09 11:59:50) 
devam ediyor, ama 150 kontöre vermiyorlar artık. 10 gün falan önce aldım...

yani 250 yükleyip uzunca bir süre rahat edebilirsiniz ...
  • brkylmz  (11.12.09 12:23:02) 
ayın 7sinde 150 kontür yükledim 180 dk konuşma geldi bana. henüz bitmemiş sanırım.


  • fiyuuuu  (11.12.09 14:11:00) 
[]

isfahan peşrevi

tsm ile ilgilenen, bu peşrevin mp3 halini bulabilen arkadaşa çok güzel dualar hazırladım.
notaları elimde, kayıttan dinlemek niyetindeyim.



 
ellerinize sağlık. çok teşekkürler.
tanbur dışındaki versiyonlardan varsa ne güzel olurdu, diye yazayım da, ne olur ne olmaz.
umut fakirin ekmeği işte..
  • lovemyself  (09.12.09 18:50:34) 
bir de bunu buldum: www.facebook.com


  • huleyn  (09.12.09 19:30:36) 
çok teşekkürler. ney var işin içinde. notalar farklı üstelik.

ya huleyn, mubarek bi insanmışın. hayatın anlamını sorsam da bulup getirecekmişsin gibi :) bol şukela alasın inşallah.
  • lovemyself  (09.12.09 19:43:52) 
[]

osmanlıca bilenlere küçücük soru

Şu cümleyi, şu şekilde çevirdim, uygun mudur?

"Hakim Zeydi ta'zîr-i şedîd ve habs-i medîd ile iftirdan men idüb, ıdlâl itdiği ehl-i hevâ ve dalâl dahi tevbe ve istigfâr idüb, kendi hallerinde olmak lâzımdır"

Çevirisi: Hakim Zeydi ağır ikaz cezasıyla ve uzun hapis ile men edilip, onun saptırdığı heveslerine uyan nesil de tövbe ve istiğfar ettirilip, kendi hallerine bırakmak gerekir.

doğru mu diyorsunuz?

 
"iftirdan"i atladin sanki? iftiradan mi olacakti o?

"ıdlâl itdiği ehl-i hevâ ve dalâl" icin ben "saptirdigi hirs ve sapkinlik sahipleri" derdim.
  • shi aila  (06.12.09 15:57:43) 
teşekkürler shi.

orjinal metinde iftirdan yazıyor. ama "iftiradan men edilip" desem de, anlam uymuyor.
  • lovemyself  (06.12.09 17:06:31) 
"zeyd", "iftiradan" men ediliyor, o kelimeyi atlamamak lazım.

zeyd özel isim değil, "adam" anlamında kullanıldığı için küçük harfle başlasa..
"hakim"den sonra anlam bozulmasın deyü virgül konsa güzel olur.
"nesil" de pek geniş anlamlı gibi, orada sadece bir zümre kastediliyor gibi. yani "zeyd'in saptırdığı heves sahipleri ve yoldan çıkmışlar" vs. gibi...

düzeltme: zeyd belirli birinin ismi olmamakla beraber yine de bir özel isim olduğundan büyük harfle başlamalıdır. nasıl ki örnek olarak -calendil'e teşekkürler- Ahmet, Mehmet verildiğinde baş harfleri büyük olursa Zeyd'i de bu şekilde yazmalıdır.
saygılar.
  • hicazkar  (06.12.09 17:46:05 ~ 07.12.09 12:23:36) 
hukukçu gözüyle işe karışabilir miyim?

ta'zir-i şedid, "ağır ceza" anlamına gelir. buradaki "uyarma" anlamı, günlük dil açısından doğru olsa da hukuk (fıkıh) terimi olarak yanlış olacaktır. kuran'da yazılı olan "hadd" cezalarının karşılığında fıkıh gereği bir de "ta'zir" cezaları vardır ki, bunlar o ülkenin yasal kanun koyucusu tarafından belirlenen "laik" cezalardır. ta'zir, kişinin siyaseten katli ile de olabilir, mutlaka "uyarma" olması gerekmez.

habs-i medid ise bizim şimdiki hukukumuzda "ağır hapis" karşılığıdır.

Zeyd, özel isimdir, fakat fıkıh kitaplarında faile örnek olarak bu isim kullanılır. Şimdiki hukuk kitaplarında da benzer şeyler yapılır ama her hoca kendi sevdiği isimleri kullanır (A-Ahmet, B-Behice gibi, veya Fail anlamında "Faik", Mağdur anlamında "Mahcup" gibi)
  • calendil  (07.12.09 11:35:28) 
[]

yayınevinde editör ne kadara çalışır?

başlık tam açıklamalı olmadı sanırım. bahsedilen yayınevi, türkiye'de en çok satan ilk altı yayınevlerinden biri. bu cağaloğlunda kazanç nasıldır tam bilmiyorum. çok entelektüel bi biçimde görüşme başlattılar, fiyat konusunu en son konuşacağız. şimdilik prensipleri konuşma aşamasındayız. lakin, fiyat nedir konuşmadık henüz. hani kabaca tahmin dedim. "benim can yayınevinde arkadaşım var, şu kadara çalışıyor; inkılap şu kadar veriyor, diyecek olan var mıdır?

edit: editör arkadaşlara soracağım ama tanıdıklarım daha az bilindik yayınevinde çalışıyorlar ve biraz dah gizli kalsa bu durum diyorum şimdilik. duyulmasın. ama her aşamada anlaşıp da sırf para için hayır demişliği de kabullenemiyorum.


 
sosyal haklara göre değişir. ama bence en az 1500 olmalı.


  • rentts  (21.11.09 22:40:33) 
İmge 1000 veriyordu, o da bölük pörçük ve bankaya yatırmıyor para olursa elden veriyor. Daha küçük bir yayınevinde çalışan tanıdığımsa 750 alıyordu, sigorta da yok. Konuşurken çok entelektüel, ödeme yaparken çok hıyar olabilirler.
Bol şans

  • iadeli taahhutlu  (21.11.09 23:14:58) 
1000 derken??
hmm fos da çıkabilir yani. bu konuyu önce bi tartışalım o zaman :)

  • lovemyself  (21.11.09 23:29:03) 
[]

farid farjad izmir konseri

bunun için bilet nereden alınıyor yahu?




 
ben geçen sene gitmiştim fuardaydı yine. şimdi ismet inönü'de herhalde geçen sene de öyleydi diye hatırlıyorum. konser olacak haftasonundan önceki haftaiçi gidip almıştık o zaman. yine ismet inönü'den gidip alıcaksınız bileti. ama geçen sene yarısı belki de daha fazlası boştu salonun. sonradan gelenleri filan direk aldılar diye biliyorum biletsiz. yine de boşluk vardı baya. yani bence önceden almanıza gerek yok. o gün gidin alın ya da almadan girin. ayrıca ne zaman nerde olacak bi onu da yazar mısınız?


  • tepedeki psychedelic adam  (18.11.09 23:00:57 ~ 23:03:02) 
6 aralık pazar, ahmed adnan saygun kültür merkezinde olacak bu sefer.

farid farjad son dönem fena moda oldu. üç kişiden birinde cep telefonu melodisi olarak kullanılıyor müzikleri. sonradan kalmıyım ortada? dün satılmaya başlanmış biletler, bitmiş midir diye telaş yapmıştım ben de :)
  • lovemyself  (18.11.09 23:05:51) 
ben de geçen sene öyle düşünüp almıştım ama durum anlattığım gibi işte. adnan saygun'a da hiç gitmedim ama daha büyüktür herhalde. yani ben olsam -ki olabilirim belki, varmış daha bakalım :)- acele etmezdim. ama şimdi bi giderseniz de bilet kalmamış olursa da gidememenizin nedeni ben olmak istemem. ama ben olacağı gün gitseniz de rahat bilet bulabilieceğinizi ve adnan saygun'dan başka yerde de satılmıyor olduğunu düşünüyorum.


  • tepedeki psychedelic adam  (18.11.09 23:14:17) 
teşekkürler faridsever kardeş :) bilet bulamazsam çok kötü oyluyorum başucu entrylerini :))

şaka tabi. bildiğin şaka.
  • lovemyself  (18.11.09 23:29:32) 
bu arada, bilet fiyatları ankara'da 57'den başlıyo. sanırsam İzmir de öyledir. o da güzelmiş.


  • lovemyself  (18.11.09 23:35:04) 
uh. ben olmam herhalde öyleyse :) geçen sene ben 20 liraya almışım bileti.


  • tepedeki psychedelic adam  (18.11.09 23:40:30) 
biletix'e düşmüş sonunda biletler.

www.biletix.com
  • heratsily  (21.11.09 00:02:09) 
[]

yağmurlu havada trafik cezası?

normalde trafik cezası kesen polisler, bir kağıt koyuyorlar ya cama, sileceğe falan iliştiriyorlar. bugün çok yağmurluydu hava, aklıma geldi. park halindeki araca polis ceza kesiyor mesela, e kağıtı cama iliştirirse saçma olur? bu durumda, ceza kesildiğinden sürücünün haberi olmuyor mu yani?




 
yine koyuyorlardır bence sileceğin altına.


  • aksasu  (08.11.09 22:45:56 ~ 22:46:05) 
cama koymak cezayı tebliğ etme anlamına gelmez. sileceğe sıkıştırmayla tebligat olmaz. resmi belge imza karşılığı tebliğ edilir. illa yağmura gerek yok. başkası alır, uçar falan. alacağınızın garantisi yok ki. o sadece "aha ceza yazdım sana" anlamına gelir. cama konan ceza postayla ayrıca gelir. geliş tarihi bellidir. onu da imzayla alırsınız. cezanın yazıldığı tarihe göre değil, eve geliş tarihine göre gider, erken indirimli ödersiniz. yazıldığı tarihten 3 yıl sonra ödediniz diye zamlanmaz. yolda polisin çevirip kesip elinize verdiği cezayı da imza karşılığı alırsınız. almıyom derseniz yine aynı şey. postayla gelmesini beklersiniz. imzayı atıp aldığınız için (ki polisteki nüshada da imza var) tebliğ tarihi bellidir, postayla ayrıca gelmez imzalı olduğu için. ona göre gider, erken indirimli ödersiniz.


  • kibritsuyu  (08.11.09 22:49:36 ~ 09.11.09 07:07:05) 
bugün izmir'e manyak yağmur yapdı mesela. bir kağıdın okunabilir olarak orada durması imkansız. hamur olur ama o?


  • lovemyself  (08.11.09 22:51:46) 
kibritsuyu, eve gönderme durumunda da geç tebliğ olur diye düşünüyordum, fazlasıyla açıklamalı, tokat gibi cevap olmuş, teşekkürler.

ps: şu yaşımda ehliyetim yok ya, ondan oluyo bütün bunlar.
  • lovemyself  (08.11.09 22:53:40) 
hocam valla geçen yağmurlu günde alsancak'ta 4lüleri yakıp 5dakikalığına kaçtım. deli yağmur yağıyordu. malesef direk sileceğe sıkıştırmış cezayı, kağıdı aldım elime narince. koydum koltugun üstüne. yagmurdan dolayı yazılar falan görünmüyordu. 2 saat sonra kağıt kurudu yazılar belirmeye başladı. 61 tl lik mis park cezamı görmüş oldum. koyuyor yani :(

genel not: 5 dakikalığına hastaneden birini alıcaktım, dibindeki otopark doluydu en yakın otopark hilton'un oralardaydı heralde, onun da dolu olup olmadıgını bilmiyorum. şu maksimum 5 dakikalık iş için arabayı bornova'ya bırakamam. önce sistemini kur, belediye otopark mafyası gibi otoparkçılık yapmasın, sonra yanlış parkettiysem kes cezamı :(. bu ne ya. bir tek ceza sistemi mükemmel işliyor
  • x factor  (09.11.09 04:03:25) 
xfactor, tam olarak merak ettiğim durum buydu işte :)
başına gelen üzüldüm, geçmiş olsun.

  • lovemyself  (09.11.09 11:43:43) 
92 ile radar yedim...eskişehir çevre yolunda...269 lira...hayır ben hız yapmadım dedim...dinlemediler...plaka 35 di...eminim ondan oldu...lanet olsun bunlara...


  • werwee  (09.11.09 19:03:59) 
[]

zengin kahvaltı için hazırlanmalık tavsiyeler

uzun zamandır görüşmediğim ve çok samimi olduğum bir arkadaş grubum kahvaltıya gelecek bana. ayh bir heyecan oldu tabi bende. neyse, salam falan kızartayım diyorum soslu moslu. börek yaparım şahsen. mini pizzalar hazırlayacağım, kaşarlı sucuklu şeklinde. klasik kahvaltılıklar (zeytin, kaymak, bal, peynir vs) olacak illaki. lakin, böyle başka bir şeyler daha hazırlayayım istiyorum. yardımcım da var, yetiştiririz. ama ne olsun?

kek de yapacağım alasından ama, yumurta kırmak dışında kahvaltıda iyi giden ne yapılabilir?


 
yeşillikleri unutursanız herkes şişer o kahvaltıda.. tadını alamazlar.. hepsi güçlü yiyecekler.. maydonuzu, taze naneyi limonla harmanlayıp koyun sofraya ki arada onlardan yiyip rahatlatsınlar mideyi, pizza kek yumurta sucuk bal salam derken ay ay ay ..

ellerinize sağlık :)

patatesli yumurta nefis gider bu arada kahvaltıda.. :)
  • medre  (04.11.09 12:19:14) 
yumurtalı ekmeği nası unuttum şaştım kendime. yes, onu da ekledim listeye. yeşillik, bir izmir sofrası için vazgeçilmez zaten. buralarda rokasız olmaz kahvaltı dediğin :)

krep hiç yapmadım ben ya. hazır yapılmışını yedim :( krep tavası alıp bi yapmaya çalışayım ya da yanımdaki arkadaş biliyordur. onu "acaba" listesine kaydettim.
  • lovemyself  (04.11.09 12:22:37) 
kavurma tost da olabilir. markette hazır satılan kavurmalar var onlarla yapıyorduk biz. küçük tost ekmeklerinde tost makinesi ile yaparsın.


  • blackdog  (04.11.09 12:22:40) 
ayrıca patates, biber, patlıcan, kabak kızartma kombosu da iyi gider, ama uzun bir kahvaltı olacaksa. yok yenip kalkılıp başka aktiviteler olacaksa şişirir.


  • babil baligi  (04.11.09 12:25:48) 
Patates salatası veya kavurması(önce biraz haşlanıp), değişik omletler, krep, acuka(sarmısak sorun değilse), kızarmış peynir(sofraya sıcak gelmeli), mücver, mutlaka kızarmış ekmek, ekmek hamurundan kızartılmış lokmalar. Bu liste uzar. Ben sevdiklerimi yazdım. En çok sevdiğimi de en başa. Patatesler soğumadan, salata sosunu iyice çekmelerini sağlarsanız, süper olur. Soğuduktan sonra soslarsanız, hiç olmasın o salata yani.


  • july14  (04.11.09 12:33:36 ~ 20.04.11 21:09:30) 
yumurtalı ekmeğin şu modeli var bi de izmirli,

maydanoz, peynir, acı pul biberi bolca harmanlıyorsun bi kapta.. dilimlenmiş ekmeklerin üstüne sürüyorsun, sonra o ekmekleri tepsiye dizip fırına veriyorsun.. mis misss.. çok basit, çok pratik, çok leziz..
  • medre  (04.11.09 12:36:41) 
mücver.. bak o güzel olur. iyi de yapardım, şu an listede kendisi.
microdalga var evde, birkaç saat öncesinden hazırlayıp da masaya koyarken ısıtabilirim, onda sorun yok.

ya bi de şey sorsam, dün taze meyve sıkacağı aldım ben. ama portakal çıkmamış daha, neyin suyunu sıkıcam ben? nar ve havuç mu? bi de bunda tavsiye alırsam mesut oluciiimm..
  • lovemyself  (04.11.09 12:44:00) 
pastırmalı yumurta.


  • bryan fury  (04.11.09 13:05:14) 
Daha ekşimsi olan nar suyu. Havuç suyu değil. Bana sorarsanız, ikisi de değil tek başına. Taze sıkılmışı(kahvaltıda posasızı kesinlikle) kadar olmasa da, gayet fresh tatta olanları var. Portakal suyu da olsun, nar suyunun yanında.


  • july14  (04.11.09 13:15:19) 
ne bileyim, taze sıkılmış olsun, bol bol da protein olsun dediydim.. portakal yok bu mevsimde işte.. mandalina suyu mu yapsam ya da. aha ilginç olur.

bu arada, yeyip kalkmalık olmayacak kahvaltı. 10'dan 13'e kadar rahat sürer. birkaç saat sonra da ikindi kahvaltısı yaparız :) ona bildiğin hamurişi çeşitleri yapacağım.
  • lovemyself  (04.11.09 13:24:38) 
Kesinlikle pankek, evet. Hatta bkz. maple syrup ile servis edilebilir.
Rus Salatası.
Közlenmiş biber.
Milföy.
Havuçlu kek ya da vişneli turta ya da tiramisu ypaılabilir bunun dışında.
Şöyle şık bir kanepe tabağı da fena olmaz, brunch olduğunu varsayarak.
  • Struttin  (04.11.09 13:31:25) 
yoğurtlu,mayonezli havuç salatası çok güzel oluyor kahvaltıda.birde pekmezin içine çeviz kırıkları koyuyorum tadından yenmiyor.


  • cukkalambo  (04.11.09 15:05:59) 
ekmeği de kendiniz yapsanız? zeytinli cevizli soğanlı filan. makinası varsa hle kesin kendiniz yapın derim. bi de kahvaltıda sizin de oturacağınızı düşününün ve çoğu önceden hazır ama iki dakikada pişecek/ısıtılabilecek şeyler seçin derim. yoksa siz mutfakta arkadaşlar masada, size yazık.

uuu bi de muhammara yahu. hatta bi de zeytin ezmesinin içine taze domates rendesi, az zeytinyağı, sürmelik yemelik aa ağzım sulandı şimdi tuu.
  • zkurmus  (04.11.09 20:42:31) 
[]

ersin karabulut-sevgili günlük okumuş insanlar!

takip ediyordum bu köşeyi, sonra yurtdışına çıktım, bi geldim baktım ki bitirmiş. aklımda inceden bi merak kaldı. ne oluyor sonunda?

kıza arkadaşı "sen Arda ile yeni tanışmadın, zaten tanıyordun" diyordu. ne iş?

kız eski zengin sevgilisi ona bi şey yapınca mı hafızasını kaybediyor? kamyon çarptı hikayesi yalan demişti annesi çünkü..

kızın yakın arkadaşının sevgilisi de kendisine aşıktı (ne biçim bi cümle bu.. isimleri hatırlayamıyorum da, ondan) o ne oldu?

ne oldu yani, nedir?

 
---spoiler---






O Arda kişiyle meğer daha önceden çıkıyorlarmış ve Arda' yı da aslında sevmiyormuş bu kız. Arda' ya ayrılalım dediği günün sonunda, Arda kızı evine bırakırken, kasıtlı olarak kaza yapıyor ve hastanelik ediyor. Hafızası da burada gidiyor kızın. Aslında, bu Arda problemli herifin tekiymiş meğer, daha önceden de vukuatları falan varmış.

Neyse, kızımız Arda ile tekrar ayrılmaya karar veriyor. Bu sefer Arda kabul ediyor. Kızı evine bırakayım diyor, fakat kabul etmiyor. Daha sonra sarışın kızla konuşurken, bitti falan diyor, fakat "yarın beni son kez arabayla gezdircek" gibi birşeyler söyleyip bitiriyordu.
  • sheba and the albino girls  (30.10.09 14:25:20) 
işte o arda eski zengin sevgilisymiş. sonra kız ayrılmak istediğini filan söylemişti herhalde de adam da son artık ayrılacları zaman seni gideceğin yere bırakayım filan diyerek arabayla bilerek kaza yapmış. kız hatırlamıyor tabii bunları annesi filan biliyor. kız öğrenmiyor da hiçbir zaman eski sevglisi olduğunu. zaten adamın gerçek adı da arda değildi. hatırlamıyorum adını.
kızın yakın arkadaşının sevgilisi de kendisine aşık değildi de öyle sanıyordu herhalde. internetten yazıştığını da o zannediyordu da buluşunca o olmadığını öğrendi filan.
sondan bi önceki hafta kız arda'ya iyisi, şirinsin filan ama arkadaş olarak görüyorum tarzında bişeyler söyledi. bunun üstüne adam üzüldü, sinirlendi filan. yine arabayla gideceğin yere bırakıyım dedi ama kız binmedi kendim giderim filan dedi. son hafta da günlüğüne "çok ısrar etti ben de çeviremedim. bi dahaki sefere arabayla dolaşıcaz biraz" tarzında bişeyler yazıp bitiyordu.

ben böyle hatırlıyorum da arada belki yanlışlar olabilir. "kızın yakın arkadaşının sevgilisi de kendisine aşıktı" mevzusundan tam emin değilim sanki.
  • tepedeki psychedelic adam  (30.10.09 14:26:07) 
yanisi; kader yeniden tecelli etmiş, ilişki teklifini reddettiği arda tarafından daha önce araba ile kasıtlı olarak öldürülmeye çalışılan kızımız (arda kullanıyordu kız da içindeydi, arda hasta ruhlunun tekiydi, kızla ölüme gidecekti.) hafıza kaybı nedeniyle tüm bunları hatırlamadığı için

arda yeniden karşısına, sıfırdan çıkıyor (sanki facebukta tanışmışlar da ilk kez görüşüyorlarmış gibi.. )kızımızı etkilemeye çalışıyor, kendini sevdirmeye çalışıyor yine.. bu sefer umudu var ardanın.. ama kız hafızayı kaybetse de kadınsı duygularını yitirmediğinden yine reddediyor arda nın teklifini.

sevgili günlük e şöle veda ettik;

kız bu sefer keisn ölecekti.. arda yaralanma ile bitirmeyecekti bu işi. kökten çözecekti.

görmedik ama ersin farkettirdi bize.

nedir? kaderden kaçamıyorsun. hasta ruhlulardan hiç kaçamıyorsun.

ps: kızın yakın arkadaşının sevgilisi kısmı sadece ersinin baştaki "katil uşak mı bahcıvan mı şaşırtmacası" gibi bişiydi.. sonra bi daha kullanmadı o ögeyi.
  • medre  (30.10.09 14:36:43) 
teşekkürler. bilgilendim. iyi insanlar sizi.


  • lovemyself  (30.10.09 15:18:34) 
[]

bırakılan yüksek lisansa geri dönmek-bi oku soruyu, belki cevabın vardır..

diyelim ki, master kazandınız, okudunuz bir yıl, tez için bir yıl da geçti ve siz tam tez teslim zamanında okulu bıraktınız. ilişiğiniz kesildi.

aynı bölümü tekrar kazansanız, ders döneminde "ben bilmemkaç sene önce bu derslerden geçmiştim" diye enstitüden belge alsanız, hemen tez dönemine geçebiliyor musunuz? yani, kazanıp, derslerden muaf olup, bir dönemde tezi verip eyvallah diyebiliyor musunuz? hani ders dönemi minimum birbuçuk yıl ya yüksekte, resmiyette bir sene ders, en azından bir dönem de tez çalışması der ya.. bu, istisnai durumlarda kısalabilir mi?

soru bu şekerler.

 
okudum, belki bi cevabim vardir :)

olur neden olmasin, dersleriniz sayilir bi kere, o kesin. sonra tez danismaniniza gidip bu kadar kisa surede tez yapmak istiyorum olur mu demeniz, isin resmi kismi icin de ogrenci islerine gitmeniz lazim. ama tez hocasi ok dedikten sonra olur o.
  • hapax  (30.10.09 14:29:12) 
teşekkürler hapax kardeş :) ilginç duruyor ilk bakışta. yni, iki yıllık öğrenimi bir ayda bitirme gibi oluyor. ama öğenci affını beklemekten daha mantıklı. öğrenci işlerine de bi sorayım madem.


  • lovemyself  (30.10.09 15:19:53) 
okuldan okula değişir mi bilmem benim başıma gelen:


1-atıldığın bölüme iki sene içinde tekrar başvuramıyorsun. iki sene sonra başvurabiliyorsun.
2-bb'nin altında notun varsa o dersler geçerli olmasına rağmen saymayabiliyorlar.

o yüzden iyice sor araştır bu hususları hem enstitüden hem bölümün herşeyibilenöğrenciişlerindekigörevli'den.
  • manfool  (30.10.09 15:41:06) 
atıldığın bölüme iki sene içerisinde başvuramama durumu kötüymüş yahu. ders notları 90, onda bir sorun yok.
o zaman başka bir üniversitede aynı bölümü kazanmak da bir çözüm gibi görünüyor (evet bütün üniversitelerden açık davet aldım)

  • lovemyself  (30.10.09 15:45:38) 
ya da benim yaptığım gibi aynı üniversitede aynı derslerin geçerli olduğu benzer programa başvurabilirsin.


  • manfool  (30.10.09 15:58:37) 
[]

yüksek lisans yapmadan doktora şansı devam ediyor mu?

yüksek lisans diploması olmadan doktoraya başvurulabilineceği yazılıyor. resmi gazetede yayımlanmış falan. fakat hâlâ devam ediyor mu? bunu yapan bi görümcenizin oğlu, komşunun torununun arkadaşı falan var mı?

hadi bi cevap..


 
Birleşik doktora diye aratın, bulacaksınız.


  • uyuklayankedi  (27.10.09 13:40:29) 
var evet.


  • metox  (27.10.09 13:45:25) 
süpersin kedi kardeş.

baktım, fekat "aa şu bölümde varmış, ama şu üniversite birleşik doktora yaptırmıyormuş" gibi bi şey bulamadım. bunu hangi üniversiteler yaptırıyor, hangisi yaptırmıyor, liste neyim yok :(

hadi bi el atın ya. elinize mi yapışır.
  • lovemyself  (27.10.09 13:48:18) 
3.00 ve üstü lisans ortalamnız var ise bütünleşik doktoraya başvuru yapabilirsiniz. ancak iyi üniversiteler genelde bu tür öğrencilere bir yıl hazırlık gibin bir şey okuttturur. bunun dışında bir çok üniversite bu duruma sıcak bakmaz. ve son olarak:) eğer gerçeknten gelecek vaad eden bir öğrenci iseniz üstte yazdılarımın bir geçerliliği yoktur dilediğiniz üniversitede doktoranıza başlayabilirsiniz.


  • bir zamanlar cocuktum  (27.10.09 14:03:45 ~ 14:04:12) 
ikinci sorunuzun cevabı ; 3.00 üstü ortalamanız var ise doktora programı olan bütün üniversitelere başvurabilirsiniz. yani bu hak üniversiteler bazında tanınan bir hak değişdir, gerekli şartları sağlıyorsanız bütün ünilere başvuru yapabilrisiniz.

pek bir resmi cevap olmuş bu
  • bir zamanlar cocuktum  (27.10.09 14:05:29 ~ 14:06:42) 
okuluna ve bölümüne göre değişir. istediğin okula göre arama yapman lazım, tek tek.
yapıver, nolcek, eline mi yapışır :)

  • vejeteryan vampir  (27.10.09 14:12:11) 
bütünlesik doktora da yine yüksek kadar tez döküyorsunuz, yüksek lisans yapmadan doktora diye birsey yok pratikte. onu da söylemis olalim.


  • atmacaged  (27.10.09 17:20:51) 
var ama genelde sozde var cogu bolum kabul etmiyor. bilkent siyaset kabul ediyordu bir de kultur kamu hukuku. fen bilimlerini bilmiyorum.


  • alkolikfedai  (27.10.09 21:05:46) 
odtü'de hemen her bölümde yapabilirsiniz, yapan-yapmakta olan-bitiren bi sürü arkadaşım var, ayrıca sadece bir tez yazılıyor, iki tezlik iş de yapılmıyor.


  • opucuk baligi  (27.10.09 23:18:24) 
[]

farid farjad'ı nasıl okurdunuz?

ben öküz gibi, aynı yazılışını okuyomuşum çok afedersiniz.. bi ingilizce hocası arkadaşla konuşuyoruz müzikten falan, anaa baktım bu çok farklı telaffuz ediyo. gerçi özenti telaffuzlar çoğu ama, nasıldır bunun doğrusu?




 
ben farid faryad diyorum.


  • tepedeki psychedelic adam  (16.10.09 18:04:01) 
ben farid farcad diye okudugumu farkettim şimdi :) ama aslinda farsca kokenli isimlerimizi dusununce adamin adı bildigin ferit ferhat muhtemelen


  • tehanu  (16.10.09 18:06:10 ~ 18:06:27) 
farid faryad diye biliyorum ben de


  • pentagram  (16.10.09 18:14:32) 
amerikalı bi arkadaşım farid farcı(a)d şeklinde telaffuz ediyo.


  • KoukLa  (16.10.09 18:17:18) 
ferit fercat diye okuyorum. ahmedinecat gibi.


  • portik  (16.10.09 18:35:49) 
konserinde çevremdeki insanların hemen hepsi 'ferit feryat' diyordu,sanırım doğrusu odur..:)


  • p a t r i o t  (16.10.09 21:37:49) 
Ben de (portik gibi) ferit fercat olarak okuyorum. Emin olmak için çevremden iki İranlıya sordum, test ettirdim, onaylattım ;)

@mor oje; bildiğim kadarıyla menajeri Türk.
  • lazor  (17.11.09 17:19:42) 
fercad diye okunur, faryad diye latinize edilir. olay bundan ibaret.


  • battize  (03.01.10 19:09:53) 
[]

word belgesini açmak..

2003 word şeysi olan bilgisayarımda, 2007 ile yazılmış olan dosyayı nası görücem? uyumluluk gerekiyor falan diye bir uyarı çıkıyor ve açmıyor dosyayı haliyle.

bi yolu varsa, "şu tuşa bas, sonra sakin ol, şunu göreceksin" gibilerinden bi anneye yazı kıvamında yönlendirirseniz, şenlenirim. teşekkür ederim size.


 
www.microsoft.com

indirin, yukleyin.

sonrasinda dosya kendiliginden acilirken convert edilecektir.
  • helenart  (13.10.09 22:35:07) 
helenart, sen ne güzel bi insanmışsın.. :)


  • lovemyself  (13.10.09 22:53:40) 
[]

katı meyve sıkacağı alırkene..

Neye dikkat edeyim? bi sordum, 600 wattlık olanı var, bi de bilmemkaçlık olanı var dedi satıcı. biri 180 ise, diğeri 280. bu olay sadece hızı mı etkiler, nedir bilemedim ki. pahalı olan en iyisidir mi diyim? şimdiye kadar hiç kullanmışlığım yok bu tımbırtıyı, anneme hediye alıcam.

bi de marka olarak philips mi en iyisiymiş neymiş..


 
philips en iyisi evet. 700 watt olanı. taze nanenin bile suyunu çıkardığını görünce 700 watt neymiş, ne işe yararmış, anlıyor insan.
700 watt lık braunlar filan da iyidir ama aşağı yukarı aynı parayı verip en güveniliri almak daha mantıklı.

  • canimnicknameyazmakistemiyor  (08.10.09 00:36:18) 
Süper harika birşey istiyorsanız:
Philips HR 1861 Alu Katı Meyve Sıkacağı
Şurada fotoğrafı var mesela
www.hizlial.com
  • Solak  (08.10.09 01:08:22) 
Geçici bir heves değilse, almışken Philips alu alın diyorum ben de.


  • pyro clustic flow  (08.10.09 17:20:48) 
[]

izmir-hancıya nasıl gidilir?

buca dolmuşundan nerede inmem ve neye binmem lazım? küçük cafe sinden bahsetmiyorum, bu ata falan binilen büyük hancıdan bahsediyorum.. cevap verenin ellerinden öpeceğim..




 
hancı'nın içine hiç girmedim, fakat buca'da bir tane hancı biliyorum, o da heykel'deki
buca heykel durağında inince hemen girişinin önünde oluan hancı.

başka bir hancı daha mı var?
  • twang  (09.08.09 16:44:42) 
heykelin orda benim bildiğim de. ben de girmedim ama gayet de büyüktür. bi ara at filan da vardı da şimdi yok artık herhalde. zaten olduğu zaman da ufacık bi yerdeydi. öyle at binilip de koşturulan bi yer değildi yani zaten. başka da hancı duymadım ben de.

yani dolmuşçuya heykelde ineceğinizi söyleyeceksiniz. aslında heykelden biraz geride, önünden geçerken görürsün herhalde.
  • tepedeki psychedelic adam  (09.08.09 16:56:23 ~ 17:01:43) 
cevap vermekte geç kalmadıysam eğer, buca üçkuyulardan kalkan kaynaklar minibüsleri ve 177 numaralı eshot gidiyor oraya, dediğiniz yer buca gölet olması lazım.


  • miskinim  (10.08.09 00:21:56) 
[]

"ukrayna'da silah tanıtımı kazası" videosu fake mi-gerçek mi??

face de gördüm şimdi, google da yazınca da çıkıyor videolar. Ukrayna'da bi silah tanıtımı sırasında kaza olmuş, insanlar ölüyor falan.. çok etkileyici bi video olmuş. şimdi düşününce sonu falan gerçekçi değil gibi, ama izleyince birden, çok fena korktum. acaba gerçek midir, var mıdır bi bilgisi olan? izleyip de karar verebilirisiniz tabi kafadan.. hayır, bi şe değil de uykum kaçtı fena :((




 
bana pek gerçekçi gelmedi. bir de planet teror filminde böyle bi hatun vardı galiba. ayağında silah vardı gibi.


  • pragmatist kedi  (04.08.09 01:06:07 ~ 01:18:55) 
fake di mi? ben çok fena korktum da. biraz da kanıt lazım bana. hani, "şu kısmında şöyle yapmışlar, hayatta gerçek olamaz" gibi.. korktum da ben, uyucam, rüyama girer diye korkmaktayım :)
mesela, öyle bi silah tanıtımında, silaha bi dolu kurşun konması bana saçma geldi. bi de o kanlar biraz açık renkli gibi..

of korktum çok kötü fena :)
  • lovemyself  (04.08.09 01:16:32) 
kaza olsa, en sondaki adamı yalvarmasına rağmen öldürmezdi.


  • baldur2  (04.08.09 01:17:47) 
hmm.. o adam yalvarmıyo sanki, hani ayakta duruyor, ama kız bacağını kontrol edemiyor gibi ya..


  • lovemyself  (04.08.09 01:19:42) 
insanların olay anında duruşları da ben fakeyim diyor aslında. kurşun yağarken herkes ayakta. kurşun bana gelsin diyo bekliyolar sanki. :)


  • pragmatist kedi  (04.08.09 01:21:06) 
:)) iyi ya, fake bu yani.

hayır, bundan çok daha beter olayların dünyada gerçekleştiğinin farkındayım. ama çok korktum, nedense fena etkilenmişim.. gidip huzur içinde yatabilirim şimdi :)

teşek, teşek.. sefyom sizleri :)
  • lovemyself  (04.08.09 01:23:27) 
aslında ilk vurulan muhabirin beyin pekmezinin akması gerçekçi gibi ama gene de fake bu video. yoksa zaten büyük bir haber olurdu, biz de duyardık.


  • baldur2  (04.08.09 01:25:33) 
direk rodriguezin planet terrorüne gönderme canım. hatta adamın ismi rod guez =)


  • argent dawn  (04.08.09 01:28:11) 
ayan beyan feyk. de maksatları ne anlamadım. satmaz bu silah..


  • klustwu ukaga  (04.08.09 01:31:20) 
bacak yerine m4 takılmış olması oldukça saçma. gerçek olmadığı gayet açık. bacak yerine tüfek takılırmı allasen. kim böyle bişey yapsın niye yapsın?


  • posteriti  (04.08.09 01:44:04) 
ilk çıktığında görmüştüm ben onu. bir çeşit moda sitesinin reklamı gibi bir şeydi. web arşivlerinden siteyi bızıklamak lazım. fake tabi ki. çok iyi ideo o ayrı. tam bir kaos tanımı.


  • blackdog  (04.08.09 02:55:08) 
İlgili videoyu nerden bulabilirz acaba cok mrk ettim


  • jay jay  (04.08.09 04:39:01) 
bir subay arkadaşım demişti, silah tanıtımı olan yerlerde çoğunlukla namlusu kapalı olanlar kullanılırmış. gerçek mermiler söz konusu bile değilmiş, bence de mantıklı olan o.


  • hollowlife  (04.08.09 09:55:45) 
hayır o silah bacaktayken tetik nası çekiliyor ben onu anlamış değilim. filmi izlerken de merak etmiştim bunu izlerken de.


  • blackbasat  (04.08.09 11:41:16) 
bu kötü fake vidyoalrdan biri ne fake vidyolar var aklınız şaşar.


  • sirincem  (04.08.09 12:43:45) 
gece rahat rahat uyudum sayenizde. teşekkürler tekrar :)


  • lovemyself  (04.08.09 13:03:35) 
[]

izmir de buz pisti

var mıdır? google inciraltında ve forum bornova da var diyor, ama varsa da nasıldırlar? acemi insanlar ne vakitlerde gider oralara? nası gidilir?
vs.
saygıyla..


 
forum bornova'da var evet. ama çocuklar için sanırsam. yetişkinlerde kullanabilir ama küçük biraz ya. 20:00-21:00 gibi eğlenceli olabilir. tafsiye ederim. ege hastanesinin orda bir yerde inin. herhangi birine sorun sizi yönlendirirler. camiden sağa ya da sola dönünderse inanmayın.


  • barfbag  (31.07.09 23:25:51) 
internette forum bornova nın haberini görmüştüm, ama küçük çocuklar için dedin ve kırdın hevesimi :))
saolasın.

  • lovemyself  (31.07.09 23:31:25) 
bakmayın siz bana. bende kız arkadaşımla kaymak istemiştim fakat kendisi bana bu cevabı vermişti. yakıştıramadı kendine heralde. siz keyfinize bakın. çocukla çocuk olmaktan zarar gelmez. o saatte çocuk faln olmaz zaten oralarda. eğlenin iyice.


  • barfbag  (31.07.09 23:34:29) 
bucada hasanaga bahcesinde vardi. 5 yil kadar once gitmistim baya buyuktu.


  • crucio  (01.08.09 00:01:09) 
hasanağadaki pist kapanmış :( netten baktım da.


  • lovemyself  (01.08.09 00:07:31) 
forum bornova'daki pist buz değil. biraz da küçük. çokta güzel değil yani. ancak başka yer olduğunu da sanmıyorum.


  • zimparakagidiyla31cekenpinokyo  (01.08.09 00:37:19) 
[]

Ankara'da gezilecek-görülmesi icab eden yerler?

Anıtkabir-Anadolu medeniyetleri müzesi-kızılay dışında nereleri gezilmelidir bu şehrin? Naapalım?




 
Rahmi Koç Müzesi, birinci meclis, Kale gibi yerlere de gidebilirsiniz.


  • teletabi  (28.07.09 14:21:30) 
teşekkürler.
ya hani Ankara'da en çok eğlendiğiniz, görmesen olmaz dediğiniz yerleri merak ediyorum. ilginç bir fikir gelmedi bize. Bir sefer gelip gezmiştim, ikincide tıkandık.

  • lovemyself  (28.07.09 14:30:53) 
www.gezinet.net
buradan fikir edinebilirsiniz.

  • kaafinur  (28.07.09 15:01:01) 
mekan arayışı içindeyseniz; park caddesi...


  • zener  (28.07.09 16:08:53) 
eymir gölü olabilir.


  • piano factory  (28.07.09 16:33:40) 
[]

Ankara'da buz pateni için mekan?

Buz pateninde çok iyi değilim, henüz yeni sayılırım. Yanımda hiç bilmeyen bir arkadaşla gideceğiz. Çok kalabalık olmaması için haftaiçi alakasız saatlerde gitmeyi düşünüyoruz. Fazla kalabalık olmayan, ulaşımı da zor olmayan bir yer tavsiyesi lütfen.




 
bahçelide 7. caddenin yukarısında buz pateni vardı. bayada ucuzdu yanlış hatırlamıyorsam.


  • pharaun mizzrym  (28.07.09 14:15:06) 
evet ankara da milli kütüphanenin aşagısında var ama bayağı kalabalık. en azından ben gittiğimde oyle idi.aksam saatlerinde gidersen tenha oluyor.


  • adidastan saatmi olur  (28.07.09 14:24:56) 
bahsettiğiniz mekan akşam 16:30'dan sonra kapanıyormuş diye duydum. ne kadar doğrudur? internetteki telefondan da kimse cevap vermiyor.


  • lovemyself  (28.07.09 14:31:57) 
zaten yeniyseniz size kalabalık çok farketmez bence. siz kenardan yavaş yavaş gideceksiniz birkaç saat.hem ayrıca bahçelideki yerin baya kalabalığı 20-30 kişi. baya da büyük bir yer. herkes için bolca yer oluyor. bir de bahçeliye giderseniz yanınızda çok fazla değerli eşya götürmeyin, dolaplar çok sık soyuluyor, güvenlik de hiçbir şey görmüyor


  • ayiadam  (28.07.09 15:27:09) 
bahçelideki belpaya haftasonu giderseniz kalabalık olması normal. hafta içi sorun çıkmıyor bir avuç insan takılınıyor. müsait olursam kaymayı da öğretebilirim belki size.


  • argent dawn  (28.07.09 15:40:05) 
cevaplara teşekkürler. bugün gittik, ama en son 40 dakikalık seans 17:50'deymiş. onu kaçırdık. yarın gideceğiz bakalım.

birkaç günlük kayma çalışmam var bu arada. geliştirmeye çalışıyoruz bakalım :)
  • lovemyself  (28.07.09 23:34:47) 
[]

bilgisayardan anlayan kardeşlere bi soru

facebook a giriyorum dünden beridir, iletiler alt tarafta, duyurular sayfanın ortasında, karman çorman bi şey oldu. sayfa deprem geçirmiş gibi. bi arkadaşa sordum, opera mı kullanıyorsun, bilmemne mi diye sorular sordu. ben anlamam operadan falan. sadece duyuruda arada operayı görüyorum, o kadar. bilgisayar bilgim yok. açıyorum bilgisayarı, nete giriyorum işte :)

şimdi, bu sayfa dünden beri düzelmedi. aksilik, işleri de uzaktan onunla hallediyordum, mesajlarla falan. nası yapcaz? ne yüklücem, şu düğmeye, bi de şuna basınca düzelivercek bu sayfa?

acilinden yardımlarınızı bekler, hasretle ellerinizden öperim..

 
opera kurun.

www.opera.com
  • cura ut valeas  (13.07.09 14:08:08) 
[]

pacman oyununun hilesi var mıdır?

ya ben 100000i de geçmek, o anahtarlardan glup diye yemek istiyorum. dünyadaki bütün dertler bir yana, bu oyunda ileri bi düzeye gelmek istiyorum, tek amacım bu. var mıdır bunun bi hilesi? internette bi şeyler yazıyor, şuna şuna basarsanız 99 canınız oluyor falan diye. denedim ama olmadı.

öyle ne zevki olacak falan demeyin. istiyom yaf.


 
dlh.net

oyun o oyunsa.
  • kakoy  (09.07.09 22:55:06 ~ 22:56:23) 
[]

ferhan şensoy oyununda hz adem

bir oyunda, hz adem i canlandırıyormuş Ferhan şensoy. hatta, "haydi, amasya elmaları bunlar" diye elma satıyormuş Şensoy. bilen var mı bu oyunu? ne zamandan biliyor bi de. adı falan.

saygılar.


 
(bkz: muzır müzikal)

ferhan şensoy basliginda "adem" diye aratinca (bkz: #9226154) nolu entryde yazanlardan yola cikarak..

:)

edit: rica ederim. cevaplari ticklemek de guzel bisidir ayrica.
  • la traviata  (01.07.09 21:38:09 ~ 22:11:55) 
sağolasın. varolasın. o entry i yazan kardeşten de allah razı olsun :)


  • lovemyself  (01.07.09 21:59:58) 
[]

yine facebook, yine hacklenme sorunsalı..

bir arkadaşımın hesabı ele geçirildi. kendisi öğretmen, anladığım kadarıyla eski bir öğrencisi yapmış bu işi. notların intikamı sanırsam..

arkadaş bu duruma çok sinir olmuş. yeni bir hesap açmıştı zaten. ama hacklenen hesabından geçen gün benim sayfama yorum yazıldı. başkalarının sayfalarına da saçma sapan şeyler yazılıyormuş. çok hakaret içeren şeyler değil, ama dalga geçen ifadeler var. arkadaşım da eski adresinin duvarına "sende azıcık emeğim bile varsa, şu saçmalığı kes" gibi bi şeyler yazmış. iki hesap arası karşılıklı mesajlaşma da vardır sanırım. orada "hesabı hacklediğini" açıkça yazmış mıdır bilmiyorum ama, profil resmi bir kuru kafa, etrafında da "hacklenmiştir" gibi ifadeler var. iletiye de geçen "bu adres elimde hahaha" gibi bi şey yazmış çocuk.

bu durumda, arkadaş facebook a şikayet yazsa kaale alınır mı? daha önce de hacklenme soruları vardı ama, ayrıca sormamın nedeni, kendisinin açıkça bunu iletisinde yazmasından. çok açıkça ifade ediyor yani çocuk. ama ben, kendi sayfama yazdığı şeyi sildim, listemden de çıkardım. ek ilgi olarak diyorum :)

noolcak şimdi?

 
atsın mail işte ilgilenirler yahu.

hatta belki şanslıysa bu duyuru'yu guru görür ve hemen halleder işi. lskgjhfşslgksdşlgkf
  • dambil  (08.05.09 22:02:02) 
guru ya özelden ulaş hayır işidir diye de belirt.


  • rentts1  (08.05.09 22:10:39) 
Çocuk email adresini değiştirmediyse şifresini tekrar belirleyip hesabını geri alabilmesi lazım. Eğer email adresini de değiştirmişse zaten yapacak birşey yok gerek de yok. Tüm tanıdıkları tekrar ekleyip diğer hesabı silmelerini istesin en temizi bu. Ya da cevap verirlerse facebook'a mesaj atsın. Eski kayıtlardan o hesap hangi IP lerden kullanılmış şimdiki hesabı hangi IP lerden kullanılmış bakarlar, zaten hacklenmiştir ibaresi de varsa silerler heralde o hesabı. Bir de bilgisayarında trojan var mı kontrol etsin ve zor bir şifre kullansın, ahmet1975 gibi şifre kullanıyorsa tez vazgeçsin.


  • ergecsenturk  (08.05.09 23:12:24) 
suraya bir baksin:
www.facebook.com

  • cench  (09.05.09 05:34:43) 
savcılıga versın savcılık buluyor dırek ve yapan kısı 3000 ytl para cezasına carptırılıyor yenı kanun bu


  • bugra222  (12.05.09 19:06:19) 
[]

doğudaki kardeşe yardım önerileri

kardeşini seç diye bir site vardı, oradan vakti zamanında bir kardeş edindim. adı fatoş. annesi üvey, babası hapiste (neden bilmiyorum) 6 kardeşler, fatoş en büyükleri ve yedinci sınıfa gidiyor.

uzun zamandır mektuplaşıyoruz. kıyafet, kırtasiye malzemeleri, kitap yardımları yapıyorum. ama en önemlisi yazışıyoruz, anlaşıyoruz. her şey mükemmel. doğuda olduğu ve maddi olanakları çok kötü olduğu için ihtiyaçları oluyor haliyle. daha önce benden bir fotoğraf makinesi istemişti ve duyuru aracılığıyla bir yazar kardeşimiz eski bir fotoğraf makinesi vermişti, deliler gibi sevindi ona. son mektubu bugün geçti elime, benden bilgisayar istemiş. performans ödevleri oluyormuş, kütüphane evlerine ve okula çok uzakmış, annesi bu yüzden gitmesine çok izin vermiyormuş. çok utanarak yazmış zaten bu durumu. bilgisayarın ne kadar olduğunu falan bilmiyor, "sana nasıl kolay gelirse, hatta istersen laptop bile olur ablacım" demiş :)

şimdi, durumlar malum. elimde eski bir bilgisayar da yok. fatoşun internetle falan arası yok, zaten internet bağlantısı alacak durumları da yok. sadece word kullanabileceği bir bilgisayar istiyor. flash diski falan ben almayı düşünüyorum.

hani dedim ki, "bende bir bilgisayar var, eski bi şey, bunu saklayacağıma sevap kazanayım" derseniz, ne de güzel olur. haberleşiriz, ben adresi veririm, telefonlarını da veririm isterseniz, direkt o adrese göndeririz. kargo masraflarını karşılamaya hazırım. nasıl önerileriniz olur ki?

bir de bu duyuru üstte kalsa tabi, bir yol bulabilsek..

 
monitör, 20gb hard disk, ekran kartı, boş kasa ve kabloları ayarlayabilirim. eğer toplayalım derseniz, bir bilgisayarı bu kadar insan toplayabiliriz bence.


  • giotine  (26.04.09 01:07:17) 
@giotine; çok teşekkürler. mesaj atıp ayrıntıları soranlara da teşekkürler ayrıca.

ben izmir deyim şu sıralar. teknik işlerden, bilgisayar toplamaktan falan da hiç anlamam. istanbul da olsam daha kolay olurdu sanırım.

son çare ona da başvurabilirim bakalım. ama benim umudum var. arkadaş çevreme de haber verdim, beklemedeyim :)
  • lovemyself  (26.04.09 01:19:08) 
evet umut kalmazsa ben diğer arkadaşlarıma da haber veririm. buradan bilgisayarı toplayabiliriz. haberdar ederseniz sevinirim.


  • giotine  (26.04.09 01:21:19) 
henuz kendi bilgisayarimi yenileyememis olsam da, kardesinisec'ten benim de kardesim vardi ve o mektuplarin/yazismalarin lezzetini iyi bilirim.

şöyle normal bir klavye ve mouse'u da ben alayim katkim olsun. gerci bu izmir'den yapiliyorsa benim basit bir klavye ve mouse'u izmir'e gondermemdense, izmirden bir arkadasin almasi daha makbul gecebilir, ki 20tl'dir bu tas catlasa, ben de yatirabilirim herhangi bir hesaba.

--

edit: gerci aramizda bilgisayar sektorunde calisan biri varsa, "lovemyself"e yollanan mektubun bir ornegini sirketin mudurune, genel mudurune veya calisanlarina gosterebilir. bu baglamda basitinden 300-400 tl lik en fazla (ki anlatilan duruma gore hayli hayli yetecektir kardesimize) bir bilgisayari hediye edebilirler. bir nevi gonullu sponsorluk.
  • la traviata  (26.04.09 10:59:45 ~ 11:02:41) 
bilgisayarı tek başa toplamak zor iş ama ben klavye ve muose değiştireceğimden benim klavye ve mouse'u verebilirim.


  • kronikdonguselloser  (26.04.09 11:11:59) 
arkadaşlar, ilginize çok teşekkürler. bir-iki kişiden net cevap bekliyorum şimdilerde. olmazsa, bir şekilde toplamayı bile düşüneceğim. "bile" diyorum, çünkü izmir'den böyle bir şeyi yönetmek zor galiba. hele ki benim için :) hiç anlamam bu işlerden. şimdilik sadece word ve bir-iki oyun çalıştırsa yeten bir eski bilgisayar haberi bekliyorum.

bir de, şu noktayı özellikle belirtmek istiyorum, çok iyi niyetlerle bana mesaj atıp nakit yardımda bulunmak isteyen süper insanlar var. gurur duydum bununla. ama böyle bir şeyi kabul edemem. kardeşime sürekli bir şeyler alıyorum, bunlar bazen ciddi paralar tutuyor, bunun için bazen akrabalardan, ailemden yardım bile alıyorum (altı kardeşin kabana ve bota ihtiyacı olduğunu düşünün:)

ama, bu şekilde nakit yardım toplamak çok daha ciddi bir iş. sonuçta kimse beni tanımıyor, vesvese olur, şeytan dürter, hiç bi şey olmazsa da ben rahat edemem.
zaten, bir bilgisayar gönderimi söz konusu olacaksa da, bizzat kardeşimin adresine gitmesini bu yüzden istiyorum.

öneriler için teşekkürler, hâlâ beklemedeyiz bakalım. güzel şeyler çıkacak :) seviyom yaaa sizi :)
  • lovemyself  (26.04.09 11:28:37) 
@colonizer Bu kampanya iyiymiş bence bunu alın. Hem yeni ve kullanılmamış bir ürün olması çok daha iyi.
@lovemyself bir hesap no yolla ben 1 taksiti hemen yatırıyorum.

  • hasanikisalakosmandört  (26.04.09 23:00:43 ~ 23:01:30) 
tekrar merhaba.
önerilere teşekkürler. en son colonizer ve hasaniki yi okuyup, cazip ödeme şeklini de görünce, bilgisayarı sıfır almayı bile düşündüm.

fakat ortada şöyle bir gerçeğimiz var arkadaşlar. Bilgisayarı aile ya da çevreden birileri nakit para olarak da görebilir. akrabalarına borçları falan vardır, satmaya kalkışabilirler. ya da farklı isteklerle de karşılaşabiliriz, emin olamıyorum. kardeşiniseç kampanyasında ilk ikazları bu yönde zaten, nakit para gönderilmesini ve satınca paraya çevrilecek şeylerin gönderimini istemiyorlar. Fatoş Urfa'da yaşıyor, babası hapiste. gerçi şimdi iyi halden olsa gerek yarı açık cezaevine geçmiş, bir yılı kalmış içerde. anne üvey ama çok iyi bir kadın, Fatoş anne diyor ona, bu konudan bahsetmedik henüz.

diyeceğim, olayın geri dönüşü kötü olabilir diye düşünmekteyim. Aile ya da başka birileri kendince cin fikirli davranmaya kalkabilir. doğu şehirlerini, oradaki yaşamı pek de iyi bilmiyorum, belki fazla pinpirik davranıyorumdur. şimdilik eski bir bilgisayar gönderme imkanı olur mu diye bekliyorum. olmazsa, diğer alternatifleri düşüneceğim. olmadı okula bir bilgisayar hediye ederim, Fatoş'un kullanımda olur mesela. bilmiyorum.

toplama bilgisayar ya da uygun fiyata yenisini almak hiç aklımdan geçmemişti. yeni ufuklar açtınız, teşekkürler. birkaç gün daha beklesek ve öyle karar alsak diyorum. bilmiyorum ne dersiniz?
  • lovemyself  (26.04.09 23:52:04) 
@lovemyself , bu satıp paraya çevirme işini eski bilgisayar da olsa yapacak birileri varsa yapar. Bence okula göndermek çok iyi bir fikir hem diğer çocuklarda faydalanırlar. Sen hangi okul olduğunu biliyorsun, yarın bul telefonunu ara öğretmeni onunla konuş doğru düzgün birşey alıp okula yollayalım bence


  • hasanikisalakosmandört  (27.04.09 00:03:14) 
ben de yardımcı olmayı cok isterim, tanıdıgım bildigim herkese sordum sonuc alamadım malesef. yorumları okudugum kadarıyla monitor, mouse, klavye... vs mevcut. tek eksigimiz çalışır durumda olan bir kasa ve islemci, hep beraber kaliteli bir kasa alsak? colonizer'ın önerdiği kampanya da cok uygun aslında ancak laptop gibi hassas bir alet okul gibi bir ortamda dayanır mı? ikinci bir secenek olarak, bütün gonulluleri buraya toplayıp miktarı paylasarak daha kaliteli bir masaüstü bilgisayar alsak? internetten ikinci el fiyatlarına baktım 350-600 tl arasında degisiyor. gercekten bu islerden anlayan birinin önderliginde böyle bir sey yapsak? fiyatlar hakkında fikir edinmemiz için link gönderiyorum, aman yanlıs anlasılmasın :)

urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com
  • dark willow  (27.04.09 02:40:52) 
çok üstün olmasa bile benim eski bilgisayarım ( bana yaklaşık 8 sene hizmet etti ve emekliye ayırdım) word uygulaması açabiliyor, hatta ağır da olsa internete girebiliyor. kasa filan biraz sararmış durumda.

gülmeyin, çok anısı var bende :)
- celeron 633 işlemci.
- 40 gb hard disc
- 256+128 = 384 ram.
- dvd combo
- tnt2-64 ekran kartı (128 de olabilir tam hatırlamıyorum)

ha bu makina bir de format istiyor deli gibi, ama benim buna zamanım yok. birisi bu makinayı ben formatlarım derse makinayı en geç hafta sonu gönderirim, kargo ücretini de ben öderim.



- bir başka teklif konusu 0 bilgisayar almaktı, eğer aylık 30 tl gibi bir taksit ile bilgisayar alınmak isterse, 2 adet taksidini öderim.
  • galahad  (27.04.09 17:13:12 ~ 17:17:56) 
15 inç fujitsu siemens monitör duruyor boşta. sadece nereye getirmem gerektiğini söylemeniz yeterlidir.


  • cimbombomsun sen bizim canimiz  (27.04.09 19:09:44) 
taksitle almayı düşünürseniz bir taksidini de ben ödeyebilirim.


  • ocanal  (27.04.09 21:07:47) 
bir taksit ödemek veya eski bir kasayı vermek veya başka şeyler...
istediğinizi söylerseniz ya da bunuhayal@gmail.com adresime yazarsanız sevinirim.
baki selam
  • anki06  (27.04.09 23:58:20) 
monitör verebilirim ben de. gayet sağlam durumdadır kendisi. ya da bir taksidi üstlenebilirim.


  • coffee and cigarettes  (28.04.09 10:34:53) 
çalışır durumda bir kasa var elimde, yeni olmasa da rahatlıkla iş görür durumda.. dvd yazıcı, ses kartı (sb live value), ekran kartı (128 mb olsa gerek), ethernet kartı, floppy, kablosuz mouse / klavye (epeydir kullanmadım, mouse çalışıyor mu diye denemek gerekebilir, klavye sağlam) var.. işlemci celeron 950 olabilir, emin değilim.. harddisk ve monitör lazım sadece..

not: izmir'deyim..
  • sharpenter  (28.04.09 11:08:18) 
@sharpenter

eğer uygun görülürse istanbul' dan kargo ile benim kasadan söker gönderirim hard disci. tek monitör kalır o zaman.
  • galahad  (28.04.09 11:56:50) 
arkadaşlar, bütün önerilere teşekkürler. çok kişiyle fikir alışverişi yaptık. yeni bilgisayar almama konusunda birleştik. Fatoş'un zarar görme ihtimali bile kötü, ona cesaret edemedik. bir arkadaş, yarın eski laptopuna bakacak, çalışır durumdaysa onu göndermeyi düşünüyoruz, format-kurulum işlemlerinden sonra. ama ikinci planımız da leziz:

galahad ın cevapta yazdığı bir bilgisayarı vardı, kasaya istanbul'dan bir arkadaşım format atacak. galahad, bilgisayarda şunların eksik olduğunu söyledi.

monitör.
klavye.
mouse.
ide kabloları.
hoparlör.

bunları parça olarak verebilecek arkadaşlarla görüşmeye başlıyorum şimdilerde. onları da birleştirip, format attırıp, office ve bir-iki basit oyun kurup göndermeyi düşünüyoruz, bakalım. İzmir'den bu işleri organize etmek zor olur diye çekinmiştim ama halledeceğiz gibi görünüyor.

woltranı oluşturacağız resmen.
yarın ola, hayrola.

selamlarımı sundum hepinize. dokunduğunuz altın olsun.
  • lovemyself  (28.04.09 12:50:17) 
arkadaşlar, cevap veren, kafa yoran herkese çok teşekkürler öncelikle.

likeinme arkadaş sayesinde bir laptop gönderiyoruz Fatoş'a. Ama kendisinin haberi yok. Göndermeyeceğimi düşünüyordu. Süper bir sürpriz olacak.

Eylem olsa da, olmasa da, niyet eyleme yönelikti ve güzeldi. Sevaplar işledi hanenize bol bol :)
  • lovemyself  (30.04.09 23:43:12) 
[]

bilgisayar oyunu tavsiyesi

çok eskiden prehistorik diye bi oyun vardı. keyifle oynadığım bir oyundu. sonrasında pacman dan başka bir oyun oynamadım. oyun bilgim de çok yoktur zaten. prehistorik dediğim oyunda bir mağara adamı vardı, çeşitli dağ yollarından gidiyordu. oyunun zevki, dağ yollarında giderken bir yerlere vuruyordunuz, yiyecek çıkıyordu ya da gizli geçitler oluyordu gökyüzüne uzanan. farklı kestirme yollar buluyordunuz falan. hani kırk defa oynasan herbirinde farklı bir yol keşfedirdun. kocaman buzdolabını indiriyordun mideye.

onun gibi oyun arıyorum. erkeklerin ilgilendikleri bazı oyunlar var, yok köy kuruyorsun, ordu hazırlayıp saldırıyorsun falan, sevmiyorum böyle şeyleri. tek sevdiğim oyunu açıkladım size. belkim bi oyun tavsiyesinde bulunursunuz diye.

bir de, indiriliyorsa oyun, basit bir kurumu olmalı tabi. şahsen karışık işlerden hazzetmem, futboldaki ofsayt kuralını da anlamadım zaten.

 
crimsonland

şurdan indirebilirsiniz

6 mb bişey

arcade.reflexive.com

bence beğeneceksiniz. şoyle bir 5 dk oynayın. bilgisayar başından kalkamıyorsunuz.
  • emcedeltate  (24.04.09 23:57:34 ~ 23:58:38) 
prehistorik i hatırlarım iyi çocuktu. onun gibi jazz jackrabbit oyunları vardı sanırım. sonraaa... rayman serisi vardı. bunlar geliyor aklıma ilk düşünmede.

aradığınız oyun çeşidi platform yani. ona göre bir iki araştırmada çıkar o tip güzel oyunlar.
  • hellguard  (25.04.09 00:03:12 ~ 00:04:05) 
@emcedeltate; hemen indirdim oyunu da, çok stess bi şey o ya. üzerine yürüyen yeşil böcekler falan, korkunç deği mi onlar yaa

ben böyle, bi şeyler yapayım, karşılığında bonus alayım, altın toplayayım, yeni yollar keşfedeyim falan istiyorum. kapıları açayım sürpriz çıksın falan :) ölmesin böcekler..
  • lovemyself  (25.04.09 00:10:07) 
bence prehistorik seven ugh'u da cok sever. amiga zamanindan ama pc'ye de cekip oynadim ben bolca. magaralar arasi taksi soforlugu yapan abimizin maceralari. mutlaka bakin fotolarina falan : )

su fotoda gorulecegi uzre
blog.brachium-system.net

ortada ucan abiyi biz yonetiyoruz. 1-2-3 seklindeki magaralardan insanlari istedikleri yerlere goturuyoruz. bolumler ilerledikce zorlasiyor haliyle. cok komedi bolumler var. uyuyan dinazorlu, bol sulu, atesli, bilimum macerali bolumler.

not:
* aletin benzini (enerjisi ya da neyse) bittiginde tas alip agaca atiyorsunuz ve agactan cikan meyvalarla benzini tekrar doldurmus oluyorsunuz.
* suya dusenler yuzebiliyor, fakat yasli adam yuzemiyor. yuzebilenleri su seviyesine inip denizden alabiliyorsunuz.
* inisleriniz hafif olmali yoksa hem musteri dusuyo hem de eksi puan aliyosunuz, cok sert carparsaniz bi yerlere de, o bolumu bastan oynuyosunuz.

iste boyle...
  • la traviata  (25.04.09 00:14:35 ~ 00:17:46) 
ikinci oyun onerim ise zuma

zuma ise insani cildirtabilecek, cok uzun saatlerini harcayabilecek bir oyun. cekirdek gibi, baslayinca birakilmiyor.

www.cimaxgames.com

burda da kurbaga ile renkli top atislari yaparak ayni renkli toplari bir araya getirip patlatma suretiylen..... yaa iste bu da boyle. acaip zevkli ama.
  • la traviata  (25.04.09 00:19:51) 
ucuncu ve son oyun onerim ise lemmings

amiga zamanlarindan pc'ye, her platformda her cesit lemmings'i oynadim, bu minik yaratiklarla ugrasmak cok hosunuza gidecektir eminim ki. oyunun amaci cok sayida lemming adli yaratiklari belli bir yere ulastirmak. hepsine ayri ayri (veya ayni) gorevler verebiliyorsunuz ve bu gorevler sayesinde diger lemming'leri exit noktasina ulasmalarini saglayabiliyorsunuz.

nedir bu gorevler?
iste merdiven yapmak, duvari delmek, duvar patlatmak, gerekirse yolu polis gibi kapatmak, intihar ettirerek bi tanesini yolu acmak, vs vs... yuzlerce bolumu var, ve isin guzeli sadece mouse'u kullaniyorsunuz bunlari yapmak icin.

bu da onun goruntusu
www.tonychor.com
camanis.net
  • la traviata  (25.04.09 00:23:33) 
prehistorik ve ugh'u oynamıştım ben de eskiden.. dangerous dave vardı bir de bilmiyorum bulunup oynanabilitesi var mıdır..


  • rednoff  (25.04.09 00:24:36 ~ 00:25:02) 
ha yok bunlar bana cok basit gelir, ben daha kapsamli bir adventure isterim ama icinde de muhtesem espriler ve muthis bir hikaye olsun isterseniz,

the curse of monkey island cd si edininiz (2 cd den olusur, eskidir ama bulmak zordur)
ve gunler haftalar boyunca guybrush'in sevgilisi elaine'i kurtarma yolunda kâh gülün kâh delirin bulmacalari cozerken.

i.neoseeker.com

img295.imageshack.us

scumm.mixnmojo.com
  • la traviata  (25.04.09 00:27:31) 
prehistorik 2


  • ermanen  (25.04.09 00:29:10) 
tam olarak platform olmasalar da another world ve flashback'i tavsiye edebilirim.
www.pixelate.de
yannick.fleurit.free.fr
  • weeping guitar  (25.04.09 00:31:53) 
platform olarak da super frog ve soccer kid'e bakabilirsiniz..


  • weeping guitar  (25.04.09 00:39:01) 
  • electropie  (25.04.09 01:03:45 ~ 01:04:07) 
tarzan bulup oynayin efendim. playstation one'daki platform oyunlari da tam size goredir.

Bunun yaninda, eski oyunlari oynatan emulatorler var, indirip eski platform oyunlarini oynayabilirsiniz, zira o eski oyunlardaki tat hic bir seyde yok. mame indirirseniz, aladdin oyununu da mutlaka indirip oynayin.
  • lightblue  (25.04.09 01:43:45) 
(bkz: jazz jackrabbit)
media.photobucket.com

(bkz: earthworm jim)
gamecheats.eu

ikiside eskilerin güzide oyunlarıdır.
  • yaseka  (25.04.09 12:26:34) 
[]

enginar yemeği

bunu biz çok yemeyiz. alışkanlığımız değil. çok küçükken davet edildiğim bir yerde yediğimi hatırlıyorum, yapraklarını kemiriyorduk, eğlenceli gelmişti. dün de gördüm, yiyeyim dedim. ama bunun yaprakları kemirilmiyordu. yaprakları ele alınca, sadece kök tarafına yakın yerde azıcık beyazlık duruyordu, onu kemirdim. bir de, "enginar dolması" kıvamında yapılmış, o yaprakların arasında bildiğin dolma içi duruyordu, yaprakları midye dolma gibi kullanmak zorunda kaldım bu yüzden.

ama sonunda, bütün yapraklar kenara ayrıldıktan sonra, kök kısmını yemem gerektiğini, asıl faydalı olanın orası olduğunu söylediler. hadi tadı fena değil de, karşıda resmen pilava düşmüş bir deniz anası görüntüsü vardı. yiyemedim. zaten pilavı yaprak aralarından dene dene yediğim için de doymadım.

enginar yemeği böyle bi şey midir?
öyleyse yapraklı olarak dolmasının yapılması mantıksız değil midir? (yapraklarda çok bi numara yok sonuçta)
sadece kök kısmını alıyorlarmış, ondan yemek yapıyorlarmış, en mantıklı versiyonu bu değil midir? peki, onun tadı nasıl olur?

hayatımda ikinci enginar yeyişimdi, bi görüş alayım dedim.

 
zeytinyagli enginar salatasi/mezesi super oluyor. bunu deneyebilirsin.


  • ermanen  (19.04.09 19:32:00) 
temizlenmiş enginarı (kök kısmı) bezelye, havuç, patates ile pişirince çok lezzetli olur. ayıklanmamış enginarı ben hiç yemedim şahsen. egeliler iç bakla ile de yapıyorlar. damak tadına göre..

ama enginar dünyanın en kral yiyeceğidir. küçükken pırasa ile aynı kategoride sanırdım ama çok güzel tadı vardır
  • gunetapar_  (19.04.09 19:36:09 ~ 19:36:37) 
kendin temizlersen limon koyabilirsin ama hazır aldıkların zaten limon tuzuyla saklandığı için ayrıca koyarsan çok ekşi olur. iyi yıkamak şart. - ekşi sözlük enginar severler kulubü : )


  • gunetapar_  (19.04.09 19:39:13) 
yani, diyorsunuz ki, yaprak kısmını değil de, sadece kök kısmını alıp doğra, o şekilde kullan. hmmm. denemekte fayda görüyorum.
teşek.

  • lovemyself  (19.04.09 19:58:46) 
ben de tam aksine dolmasina bayilirim. yapraklarini siyirdigin zaman otumsu-eksimsi gibi bi tat geliyor ya hani, etli dolma iciyle cok yakistiriyorum bunu.

ama dogrudur, esas enginarin kalbi denilen sey cok faydali. o tuyleri yenmeyecek tabi ki :)
  • osuruklu  (19.04.09 20:30:04) 
iki çeşidi de yapılıyor.
evet asıl güzel yeri dibindeki beyaz yeri, ama yaprak sıyırma keyfi için annem genelde dolma şeklide yapar. dolma versiyonun estetiği daha güzeldir ayrıca,tabakta güzel görünür.
hastasıyım.
  • domine deyus  (19.04.09 21:37:41) 
esas onemlı olan yerı yaprakları dıye bılıyorum ben . dolması olur eksili kı tam zamanıdır engınarın.


  • dodocan  (19.04.09 22:13:07) 
Sizin yediğinizi iyi pişirememişler. Ortadaki göbek kısmının yenmesi tabii ki daha kolaydır, ama enginarın asıl meselesi olan silymarin maddesi daha çok yapraklardadır, o nedenle yapraklarını da yimak iyidir. Yapraklı versiyonunun nasıl pişirileceğine çok iyi bir örnek için:

(bkz: enginar/#10761747)
  • sui  (20.04.09 00:08:10) 
enginar tüm metabolizma için faydalidir
özellikle karaciğer icin
yapraklarındadır keramet, haslayıp biraz zeytinyaği ve limonla gayet güzel yenir diyemeyeceğim zira o işin adi yemekten daha cok sıyırma
afiyet olsun
  • gdduman  (20.04.09 16:13:19) 
[]

öyle şarkılar arıyorum ki (sen de cevap ver vatandaş)

ilkokul çocuklarının, basit hareketler ile eşlik edebileceği şarkılar arıyorum.

misal, barış manço-anlıyorsun değil mi
misal, eskilerden "olmaz olsun" şarkıları.

sözler sevgi, barış gibi konularla alakalı, müzik hareketli olabilir. aklına gelen yazsın bi şeyler please ltf merss

 
zardanadam - benim aşkım www.youtube.com

zardanadam - şey www.youtube.com

kesmeşeker - deve (kasarsan sözlerden sevgiyle alakalı bir iki şey bulabilirsin eheh)

mat - clementine (söz yok bunda, ama insanı sevgiyle dolduruyor)
www.youtube.com

bülent ortaçgil - benimle oynar mısın full albüm [AnGaRaLi][TURKSIPA] free download no rapid
  • deckard  (14.04.09 22:04:57 ~ 22:05:29) 
popüler şarkıların çocuklar için uyarlanmışları var onlar olabilir mi ?
mesela mustafa sandalın onun arabası var şarkısının şirinlere uyarlanmış hali gibi.

  • readmymind  (14.04.09 22:07:20) 
uyarlama parçalar düşünmüyoruz açıkçası. ama tavsiye için teşekkürler.

daha bi şirin parçalar aradığım. ki elini kolunu oynatarak, sözleri söylerek ront çıkarsın çocuklar. ilkokul çocukları bunlar.
  • lovemyself  (14.04.09 22:12:37) 
ateş böceğim süper ya, teşekkürler.

başka tavsiyeleri de beklemekteyim sabırsızlıkla. sevap hanenize işliyor bunlar hep.
  • lovemyself  (14.04.09 22:21:38) 
mesela şunlar olabilir mi?
ah dede vah dede: alkislarlayasiyorum.com

ayça ve elma şekerleri küçük kız: alkislarlayasiyorum.com

ilhan irem çocuk oyunu: alkislarlayasiyorum.com

o piti piti kremala sepeti: alkislarlayasiyorum.com
  • beni birak saraba bak dayi  (14.04.09 23:06:14) 
dayı kardeş, teşekkür.

daha güncellerden aklınıza gelen var mı? hani daha zengin alt yapı açısından soruyorum. anlıyorsun değil mi, tarzında, ama ismail yk formatı da değil tabi.

böyle deyince de cevapları beğenmemişim gibi olmasın sakın.
  • lovemyself  (14.04.09 23:18:56) 
çocuklar son dönemlerde en çok ''honki ponki'' şarkısını seviyorlar. Yeğenimden biliyorum. Aslında çok eski bir şarkıdır ama çocuk dansı için inanılmaz uygun bir şarkı.

alkislarlayasiyorum.com
  • beni birak saraba bak dayi  (14.04.09 23:25:57) 
dayıcım, verdiğin linkte başka şarkılar da yazıyor. sev kardeşim ve hayat bayram olsa. onlar çok güzel fikir verdi ya, sağol.

bundan sonra kardeşim sayılırsın. karman falan düşerse haberim olsun bak :)
  • lovemyself  (15.04.09 00:12:40) 
[]

izmir- mötbe ye nasıl giderim?

gaziemir den mötbe ye gideceğim. ege üniversitesi kampüsünün içindeymiş sanırsam. ama ben kampüse bile nasıl gideceğimi bilmiyorum.

nedir?


 
gaziemirden direkt otobüs var mı bilmiyorum bayaa bi yolu uzatarak anlatıyor olabilirim ama alsancak yap ordan da 62-63 ege kampüsün içine giriyor. kampüste durduğu ilk durakta in (su ürünleri durağı oluyor)ordan kime sorsan anlatır zaten ama dümdüz 150-200 metre yürüyüp yemekhaneden sola sapıp e cafe'nin oraya kadar yürü..hemen arkası mötbe!önüm arkam sağım sobe!


  • benefse  (12.04.09 17:03:57) 
gaziemir bornova dolmuşları var, tansaşın oralardan falan... onlara binip bornova metroda in. 525 nolu otobusler var metroda koprunun altından kalkan kampuse giden onlara bin, son zamanlarda yolları degismis ama zaten kampusun icinde inersen yuruyerek gidersin her yerinden... bindiginde sor en yakın yeri soyler bir ogrenci...


  • wasowsky  (12.04.09 17:05:36) 
teşekkürler.

iki cevabın bileşiminden tahmin edersek, gaziemir-bornova dolmuşu var, dediğiniz gibi. oradan 525, kampüs içindeki ilk durakta inip soruyorum, uygundur sanırım.

elleriniz dert görmesin.
  • lovemyself  (12.04.09 17:07:53) 
525 e bindikten sonra ilk durakta inme, kampüs içi ilk durak ziraat fakültesi çünkü. eğer öğrenci köyündeki durağı saymazsak(kampüs dışı sayılır) 5. durakta in sen en iyisi, orası zaten öğrenci çarşısının sonu. mötbe de çarşının hemen üst tarafında.
güzergah için tinyurl.com

  • endiku  (12.04.09 20:08:04 ~ 20:10:15) 
endiku, ne kadar teşekkür etsem az ya, sağolasın.

kampüse girdiğimde, bütün duraklarda hatırlıcam bu haritayı :)
  • lovemyself  (12.04.09 20:14:36) 
önemli değil işine yarasın da. izmir'de olsaydım rehberlik de yapardım sana ama malesef şuan için bursa'dayım.


  • endiku  (13.04.09 11:35:49) 
[]

çok bilindik bir oyun adı soruyom

hani koca bir kafa olup noktaları yiyorduk, hayalet oluyordu, kenardaki noktaları yiyince etkisiz oluyorlardı falan. okan bayülgen in programında jenerikte de kullanılmıştı sanırım. vikvikvik diye noktaları yiyip level atlanıyordu.

canım sıkılınca çok oynadığım bi oyundu, ama adını hatırlamıyorum

edit: demek uzun süredir canım sıkılmamış :)

 
(bkz: pac-man)


  • demcan  (07.04.09 21:42:26 ~ 21:43:03) 
(bkz: dobişko)


  • carcass  (08.04.09 01:05:21) 
[]

nasreddin hoca fıkralarından birini..

7 yaş grubu canlandıracak. 5-6 kişi oynayacaklar. çok uzun olmaması, şirin bi şey olması gerekiyor.
hangisini tavsiye edersiniz? benim aklıma gelen fıkralar sadece diyaloglardan oluşuyor, sahneleme için uygun değiller.



 
"kazanın öldüğüne inanıyorsun da doğurduğuna mı inanmıyorsun" fıkrası olabilir.(ya da tam tersiydi hatırlamıyorum)


  • rectoa  (06.04.09 22:15:54) 
biz ilk okulda şunu oyhamıltık. ama fıkra değil; hoca iki gence bir elmayı ortadan kesip pay eder. ama taraflardan biri, diğerinin payının fazla olduğunu söyleyerek itiraz eder. hoca da fazla paydan küçük bi dilim keserek kendisi yer. bu sefer, diğer eleman, şimdi öbürünün payının daha büyük olduğunu söyler, hoca hak verir, bi ince dilim de ondan keser... bu durum, bütün elmayı hoca yiyip bitirinceye kadar devam eder.

1. hocanın böle hikayesi yok bizi yemişler zamanında...
2. o yaşta çocuğun eline bıçak verilmez. (ama önceden dilimlenmiş olabilir.)
3. bu parodinin ana fikri çapraşık; eldeki bir kuş damdaki 3 kuştan iyidir...
4. 5 6 kişi oynamak için elma sayısını artırmak ya da meyveyi büyültmek gerekecektir. (karpuz iyi olurdu ama daha çook var)
  • kabablanka  (06.04.09 23:45:58) 
[]

teksas katliamı- tamamen spoiler içerir

filmi ilk kez izledim ve fena halde tırstım, kapattım tv yi.

muhtemelen sonunda o sarı saçlı göbeği açık hatunumuzun bütün arkadaşları ölecek (iki tanesi ölmüştü ben tv yi kapattığımda)

ama sonunu merak ettim. sözlükte başlığa baktım, meğersem buradaki birkaç kişi aynıymış, falan.. ama sonunda ne olacak? bu hatun kızımız da ölecek mi, yoksa polisler falan gelecek mi, öyle mi bitecek?

filmin tadı böyle olmaz biliyorum ama, izleyemiyorum da korkudan.

 
kız kurtuluyor. manyağın da kolu kopuyordu sanırım ama ölmüyor şerefsiz.


  • serseri marti  (05.04.09 23:57:41 ~ 23:58:08) 
Merhaba,
Gerçekten korktunuz mu o filmde? Sinemada izlemiştim onu ve korkmak mı? Resmen tiksinmiştim. Çok iğrenç bir filmdi. İlk dakikalarından sinema salonunu terk etme hissiyle yanıp tutuşuyordum ama, ne kadar rezil de olsa filmleri sonuna kadar izleyen biri olarak izlemiştim hepsini.
Yanlış hatırlamıyorsam Jessica Biel ölmüyordu. Herkes ölüyor ama, o kurtuluyordu. Filmdeki en rezil performans da hiç kuşkusuz onundu. Çok kötü bir yeniden uyarlama bence "The Texas Chainsaw Massacre".
  • nuage  (05.04.09 23:58:53) 
sağol ya :)
iyi de, sandalyede oturan sakat adam var, o ne oluyo?

bi de şerifle benzinlikteki yaşlı kadın aynı kişiydi diyelim, öldüren kambur da aynı kişi mi?
  • lovemyself  (06.04.09 00:01:07) 
korktum ben ya. kızın oyunculuğu tabi ki kötü. güzel görünmek zorunda olan her esas kız gibi. ama tırstım çok.


  • lovemyself  (06.04.09 00:02:08) 
bir sürü texas chainsaw var. hangisini soruyorsunuz?

edit: nuage'in dediğini baz alarak jessica biel'li olanı soruyorsunuz sanıyorum. o da ölmüyor muydu yav? ben o da ölüyor diye hatırlıyorum.

edit2: yine yanılan ben oldum :( hafızam çok kötüymüş benim, onu öğrendim.
  • deckard  (06.04.09 00:08:47 ~ 00:30:45) 
şu an atv de yayınlanan

www.atv.com.tr
  • lovemyself  (06.04.09 00:10:59) 
Yanlış hatırlıyor olabilirim ama, kız kurtuldu diye hatırlıyorum. deckard haklı da olabilir. Bilemeyeceğim. (:


  • nuage  (06.04.09 00:14:02) 
iğrenç bir filmdir. diğer serilerini de izledim hepsi birbirinden beterdi. korkmak falan hikaye. sadece 1 tanesi diğerlerinden biraz iyiydi tam hatırlamıyorum ama. en eski olanını övüyorlar bir de... vakit kaybı bir seri. iyi ki izlememişsin.


  • sarere  (06.04.09 00:18:50 ~ 00:19:12) 
ya korkumdan yatamıyorum ben, ama ekşide de, burada da iğrenç dendi seriye, geçildi ya :)

demek korkak anıma denk geldi. kız da ölmemiştir işalla, adam da pişman olup iyi yola gelmiştir, kızın arkadaşlarından da önce bacağı kesilen sarışın çocuk bari yaşıyodur, hastaneye yetiştirmişlerdir, amin dinimiz yarabbim.
  • lovemyself  (06.04.09 00:21:40) 
hepsi öldü, kız kurtuldu, hatta bir önceki kurbanın bebeğini de kurtardı cani ailenin elinden. afferim. ben çok gerildim valla , izlediğim en iyi remake lerden biriydi.


  • pinking of you  (06.04.09 00:25:02) 
teksas katliamı gerçek bir olaydan esinlenerek yapılmış bir seri. iğrenç görüntüler var filmlerinde ama yaşanmış olduğunu düşününce ister istemez geriliyor insan. belki de yaşanmamıştır, seyirciyi daha çok etkilemek için uydurulmuş bir şeydir bilmiyorum. ama izlediğim en garip seri :) soruyla alakası yok ama bunları söylemem için içimdeki ses fena dürttü beni :)

edit: bu seriyi seyrettikten sonra, Exorcist, hotel ve mumya evini de seyretmiştim. testereden hiç bahsetmeyeceğim bu filmler yüzünden artık gece lambasız uyuyamıyorum. etkilenmediğimi zannediyordum ama bilinçaltımda depolanıyormuş ve en acısı artık korku filmi seyredemiyorum :(( çok büyük eksik, çookk.
  • caylakkiz  (06.04.09 11:26:47 ~ 11:37:28) 
[]

ales e başvuranlara

sorum size,
ales başvuru klavuzunda şöyle bir soru var; "sınava giriş amacı" diyor. Halbuse ben, yüksek lisans yapmış biri olarak hem doktoraya, hem de asistanlığa başvurmak istiyorum. şimdi, üç seçenekten birini işaretleyiniz diyor. "akademik personel olmak" "lisansüstü eğitime başvurmak" ve "diğer" seçeneği var. ilk ikisini de istiyorum galiba ben? hem doktora, hem de akademik personel olamk için kullanacağım puanımı? ee, neyi işaretlicem yahu?



 
istediğinizi işaretleyin zaten amacı istatistiksel veri elde etmek o srunun. ama yok ben devlet istatistik kurumunu kandıramam diyorsanız işinşz zor:).


  • bir zamanlar cocuktum  (31.03.09 22:23:27) 
ha, ne bileyim, olmaz kardeşim, başvuramazsın doktoraya falan derler mi diye tırstımdı :)

o zaman işaretliyim gitsin. hatta diğer diyim de kafaları karışsın :))
  • lovemyself  (31.03.09 22:25:37) 
benden de bi soru hazır sorulmşken
başvuru formunun çıktısını alıp, doldurup mu gitces? yoksa orda mı dolduruyoz?

  • rentts1  (31.03.09 22:27:57) 
çıktısını alıp, doldurup gidin. ama biri hiç çıktısını almamıştı, oradaki görevli uğraşma, dedi kendisi çıktısını aldı, doldurttu adama.

çıktısını aldıktan sonra, üniversite, bölüm ve sınava gireceğiniz yer kısımları internetteki foruma göre dolduruluyor, internet olmalı yanınızda, haberiniz olsun. ya da bu kısımları baştan not edin.
  • lovemyself  (31.03.09 22:31:09) 
yaa karıştı şimdi kafam :(

ya doktoradan ya da asistanlıktan geçeyim ben.. en azından geçer gibi cevap vereyim :)
  • lovemyself  (31.03.09 23:10:03) 
pek bir bağlayıcılığı olmasa gerek, zira sizi mağdur edecek bir halt karıştıramamaları gerekir. ben de başvurdum, hangisini işaretlediğimi hatırlamıyorum bile. sonuç belgesinde de bu tercihe dair bir alamet yok.


  • hicazkar  (31.03.09 23:15:04) 
2007 de klavuzda birden fazla seçenek de işaretlenebilir diye yazıyormuş. bu senekinde öyle yazmıyor, bir tanesini işaretleyin, diyor. belki herkes iki tane işaretlediği içindir. ama dediğiniz gibi, sonuç belgesinde bir şey denmiyorsa, fazla ağrıtmıyım kafamı bari.

akademik diyip, dalıyorum ortamlara :)

cevaplar için teşek.
  • lovemyself  (31.03.09 23:19:30) 
[]

İzmir merkez sınav merkezi yöneticiliği/ösym

efem, ales için izmir de bu adrese gideceğim. daha önce üds için gitmişliğim vardı buca'da bir adrese. buca eğitim fakültesine yakın bir yer. bu adres yine orası değil mi?

izmir'de ösym'ye işi düşen için sorulmuş bir sorudur.


 
eğitimin az daha ilerisinde tam dibine kadar buca otobüslerinin hepsi gidiyor zaten
edebiyat fakültesinin yanında bu aradığınız yer , caminin karşısından içeri giriyorsunuz 30metre ilerde sağda

  • demlikposet  (31.03.09 22:23:48) 
ya bi şey sorcam, ben dolmuşta heykelin orda inip (eğitim fakültesine gelmeden) yürüyorum bu merkeze kadar. anlatımınıza göre, daha da yakın bir yerde inebilir miyim dolmuştan? yeşilyurt dolmuşundan incem büyük ihtimalle.

ilk gittiğimde, eğitim fakültesinde inmiştim. heykele kadar geri gittim, parelel yoldan yürüyüp vardım oraya. varsa bi kestirme yolu, sevirim şahsen..
  • lovemyself  (31.03.09 22:29:25) 
[]

seçimden sonraki pazartesi tatil mi?

okullar tatil mi, bunu merak ediyorum en çok. dedikodu halinde yayıldı etrafa ama, nedir işin doğrusu?




 
yok olmaz öyle şey


  • tai  (25.03.09 14:55:41) 
e bunu buldum ben şimdi?

www.nethaber.com
  • lovemyself  (25.03.09 14:58:13) 
ilk defa duyuyorum böyle bir şeyi. olmaz o iş. herkes tıpış tıpış işine gücüne.


  • teritori  (25.03.09 15:07:59) 
seçimde sandıkta görevli olacak öğretmenler için sendikanın isteği o, yani öğretmenlere izin bile çıksa talebeler okullarına gelecek


  • 05  (25.03.09 15:19:18) 
ilkokul ve lisedeyken iki üç kere başıma gelmişti bu durum, oy kullanımı yapılan okullarda öğretime bir gün ara verilmişti. çok eminim. şimdiki durumu bilemem tabi.


  • karapolisnas  (25.03.09 16:28:12) 
Şimdi benim ilkokul öğrencisi olan oğlum geldi, kapıdan girer girmez bağırarak ilan etti "heyyyoo pazartesi tatil....."


  • hasanikisalakosmandört  (25.03.09 16:49:38) 
üniversiteler ne alemde?

not:kendimden utandım yazarken
  • quadropol  (25.03.09 17:16:54) 
tatilmiş ama ek derslerinizi kesilecekmiş:)
aldığınızı geri verecekmişsiniz diye duyduydum..

  • detroitli kizil  (25.03.09 18:14:02) 
Okullar bana göre pazartesi tatil olacak.
çünkü sayım işlemlerini sandık başkanları yapıyor, sandık başkanlarıda çoğu yerde öğretmenler.

bazı yerlerde sayımlar itirazlardan dolayı gece geç saatlere kadar süreceği için, öğretmenlerin uykusuz uykusuz derse girmesi de olmayacağı için, pazartesi okullar tatil olur.
  • readmymind  (25.03.09 22:52:36) 
[]

izmir- 9 eylül üniv- buca eğitim fakültesi

"9 eylül üniversitesi izmir meslek yüksekokulu buca eğitim fakültesi kampüsü/ buca /b blok"

adres bu. şimdi, bu adrese ulaşmak için, buca dolmuşlarına binsem, dolmuşun yanından geçtiği fakülte burası mıdır? bir de dolmuştan meydanda inilip yürüyerek gidilen bir yer vardı, orası mı yoksa?

bu yerleri bilenlere yönelik bir soru oldu ama, naapıyım.. kader kısmet..

 
neredeyse tüm buca dolmuşları eğitimin yanından geçer, evet. ihtiyar durağında (özler market'in önü) ya da direkt eğitimin önünde inebilirsiniz.


  • skaarj  (21.03.09 21:44:53) 
evet hemen yanından geçiyor. zaten dolmuşçuya derseniz eğitimde incem diye yardımcı olur ki orda da inen olur büyük ihtimalle.


  • tepedeki psychedelic adam  (21.03.09 21:45:22) 
tam adreste meslek yüksek okulu falan diyor ya, ondan aklım karıştı.

ösym ye bir işim düşmüştü, o zaman da dolmuşun önünden geçtiği yere gitmiştim, yakınlarda başka bir yeri tarif etmişlerdi. yürüme mesafesiyle yirmi dakika kadar sürmüştü. adresteki yer orası mı diye tereddüt ettim.

teşekkürler cevaplar için..
  • lovemyself  (21.03.09 21:59:46) 
sizin önce gittiğiniz yer iibf kampüsüdür. ösym bürosu oradaydı çünkü. dolmuşlar geçer eğitimin tam önünden. kampüsün arka taraflarında kalıyor meslek yüksek okulu.


  • kirmizi gul demet demet  (21.03.09 23:48:39) 
[]

nazilli-kayran dağında yetişen meşhur ot?

bugün trt de günbegün programında da bahsetmişler. meşhur bir otmuş. nazilli'de, uyucak-kayran dağı tarafında yetiştiriliyormuş bu ot. annem çok merak ediyor, bi sorayım bakayım dedim. bilen varsa, selam ederim..




 
ilek diye bir meyve yetistiriliyormus, incirin bir degisigi.


  • ermanen  (18.03.09 22:37:44) 
[]

küçücük öğrencim bana aşık, ne yapmalı

kısaca özet bu. ama ayrıntıları da vereyim,

özel sanat eğitimi verdiğim bir gruplar arasında, küçüklerden oluşan bir grupta, söz konusu öğrencim. henüz 9 yaşında erkek öğrenci. eğittiğim alanda oldukça başarılı. ama okuldaki derslerinde çok kötüymüş. ders verdiğim yer onun okulu, dolayısıyla çok karşılaşıyoruz.

başlarda sürekli benim sevdiğim tarz espriler, duruşlar sergiliyordu. sonra çaktırmamaya çalışarak evli olup olmadığımı sordu. nasıl üniversite okuduğumu falan. sonra değişti duruşu. ben sınıfı susturmaya çalışsam, bana kıyamıyor, kızıyor insanlara. gözü hep bende. son zamanlarda, misal ses çalışması yaparken, şiirin içinde "güzeller güzeli" gibi bir tabir varsa, bana dönüp okuyor birkaç defa. "tamam" diyorum. "lütfen bir daha okuyayım" diyor falan :) bunun gibi çok örneğimiz var. bakışları bile değişti çocuğun :)

fiziksel bir temasta bulunmaya çalışmıyor. sadece benim davranışlarımı da kendince yontuyor. psikoloji eğitimi aldım ama, bu konuyu sadece arkadaşlarımdan anı olarak duyardım :)

çocukla ilgilenmeyeyim mi, küçük olduğunu vurgulayayım mı? bunlar gereksiz gibi geldi bana.

edit: olayı abartmış değilim. sadece onu kıracak şeyler yapmaktan, küçücük psikolojisini olumsuz etkilemekten çekiniyorum. o kadar şeker bi şey ki :) sarılıp öpesim geliyor, zor tutuyorum kendimi :)

 
DOKUZ yaşında yapmayın etmeyin. Fiziksel temas vs.... :S

Kendi bile farkında değildir nasıl bişi yaşadığından.
"başlarda sürekli benim sevdiğim tarz espriler, duruşlar sergiliyordu." Burada sanki olayarı buraya kadar getiren sizmişsiniz gibi duruyor.
  • ilkdefa  (10.03.09 23:16:12) 
siz onun gözünde "ideal karşı cins" olduğunuz için böyle davranmış olması çok da garip değil. sonuçta siz hem otorite, hem ona iyi davranan birisi, hem de karşı cinssiniz. kimi çocuklar bunu içten içe yaşarken bu yavrucak moda girmiş=) bence siz onu kıskandırmak için sınıftaki başka bi erkek öğrenciye övgü dolu sözler söyleyin. mesela "oo bugün çok yakışıklısın x" gibi. ahhhah tamamen şaka tabi. bence de normal davranın o yaştaki çocuk ilgisini çok çabuk kaybeder. 2 gün sonra yeni bi oyun yükler bilgisayarına başından kalkmaz mesela, gibi.


  • rentts1  (10.03.09 23:20:10) 
@ilkdefa, neden olmasin
yegenm 4 yasinda ve surekli kızllariin bi yerleri ellemeye calisiyo..
deli gibi bi olaya aglarken guzel bi kız gordumu hemen susuyoo cilve yapıo (kızdedigim cocuk degil gayet buyuk bi kadin) uzel olsun yeter
vee asik olabiliyor o yastakiler
buyudukce yas olayinin farkina variyo cocuklar

ortaokulda bile ogretmenine asik bi suru ogrenci gorebilirsiniz.

bence konu gayet ciddii
  • lady laura  (10.03.09 23:23:04) 
çocuğa kız ayarlamaya çalışın.başını bağlayın.

olmadı bu.
  • szqnn  (10.03.09 23:24:47) 
cakıcaksın iki tane olup biticek. ne psikolojisi? ne ilgisi? dokuz yasında sorunsalı zaten ayrı bir konu. hadi 16-17 desen tamam matıklı gelebilirde, ben o veledin yaşındayken, okul harçlıgımı cıkarabilmek için pazarlarda limon satıyordum. empati yapıp, onun yaptıgını anlatmaya calısırsan iyice sarpa sarar. tokadı yapıştırdın mı? ne aşk kalır ne sevgi? biz bayan hocalarımızın yanında bırak gözlerinin icine bakmayı, saygıdan başımızı kaldıramazdık...


  • scp  (10.03.09 23:26:51) 
@ilkdefa, sırf böyle bir cevap gelir de açıklamaya girişir miyim diye korkumdan geç yazmıştım sorumu. birincisi, 9 yaşında bir erkek çocuğu fiziksel olarak bi şeyler yapmaya, yaklaşmaya, dokunmaya çalışabilir. onun böyle kaygıları yok, demek istemiştim soran olursa diye.

ikincisi, ben onun öğreticisi konumundayım. sanat öğretmeniyim. oturup da matematik çözdürmüyorum çocuğa. iletişim dersleri veriyorum. benim hangi esprilerine daha çok güldüğümü anlaması çok normal. olayı buraya getirmek için, çocuğun kurduğu bazı cümlelere gülümsemek gerekiyorsa, he, ben getirdim bu duruma.

@scp, dediğini anladım da, çocuk özel kolej öğrencisi zaten. onun anlayacağını sanmıyorum. bir de, psikoloji ağırlıklı eğitim çalışması bu, iki tane çakamam :)

şu hep bahsedilen "küçükken öğretmene aşık olma" durumundan da habersizim ben zaten. ben aşık olmadım küçükken hiçbir öğretmenime, aklımın ucundan geçmedi. erkek arkadaşlarımdan duydum ama bir-iki hikaye.

@rentts, kıskandırma değil de, grup çalışmasında başka bir çocukla fazla ilgilensem üzülüyor. o çocuğun yaptığından daha fazla yaramazlık yapmaya kalkıyor bu sefer de.
  • lovemyself  (10.03.09 23:37:05) 
@lady laura;
aşık olamaz demiyorum sadece ne yaşadının bile farkında değildir diyorum.
Ve suç(!) samimiyetten. Samimiyeti azaltırsa zamanla yoluna girer gibi.

Kuzenine gelince,ya kinestetik zekası yüksektir herşeye elliyordur ya da bu yaptığı davranış kalıplarını bir yerlerde sürekli görüyordur. Ama DÖRT yaşında diyorsun ya DÖRT dile kolay. Kur yapıyor diyorsun. Biri bunu bilimsel olarak açıklasın :)
  • ilkdefa  (10.03.09 23:37:47) 
hiçbişe yapmayın oyalayın gitsin bence. 9 yaşında diil mi sizin kurs bitince o da bi yıl geçmeden unutur ne de olsa. sakın bişe yapıp da çocuğa 9 yaşında aşk acısı çektirmeyin. keza sanat eğitmenisiniz çocuk sanat kariyerine arabesk dalında devam etmeye karar verir falan aman diim ;)


  • iterator  (10.03.09 23:43:08) 
@ilkdefa, zaten sorun da şurada: dersleri rezalet bu öğrencinin. ama sanatta, benim alanımda süper. elinden tutulursa çok iyi yerlere gelebilir. özel olarak da ilgileniyorum işte.

gelecek aylarda bir sanat olimpiyatına katılacak, ona hazırlıyorum mesela. yarışma fikri de tamamen benden çıktı, ailesi falan çok bilgili değiller, konuştum ikna ettim. şimdilerde hazırlık aşaması var, fazla samimiyetimiz giderek daha da sürecek yani. bu konuyu sorun yapan da bu.
  • lovemyself  (10.03.09 23:45:29) 
@copporn, kırbaç ve diğer bir-iki cevap tabiki arkadaşların esprisiydi. ama sorumu neden mantıklı bulmadınız anlamıyorum ya. "böyle soruya böyle cevap" olmasın. vallaha da ciddi soruyorum.

@iterator, bir aksilik olmazsa, ailesi maddi açıdan zora girmezse (koleje devam ederse) ve ben de işten atılmazsam, devam edecek bu dersler..
  • lovemyself  (10.03.09 23:49:00) 
@copporn, kusura bakıyorum arkadaşım. vallahi bakıyorum. yazmayın böyle şeyler lütfen ya.

ders dediğim, özel ders statüsünde, onu kastettim.
  • lovemyself  (10.03.09 23:50:29) 
bu basit görünen konu yanlış davranırsan çocuğun ömrünü etkileyebilir. herkese davrandığın gibi davran, onu kıskandırmaya çalışma çünkü küçük şeyleri de kafasında büyütebilir. Sınıfa ablaları olduğunu hatırlat tabi bir şey ima etme ortaya söyle. her ihtimal için konusursak, çizgiyi aştığında en yumuşak şekilde, arkadaşlarından uzakta uyar. Zorda kalırsan çirkinleş, ilgisi dağılır:) yine de helal, öğrencisinin psikolojisini düşünen öğretmenler görmek. Bizde ilkokulda dayak maximumdu, yemeyince kendimizi kötü hissediyorduk.


  • makineto  (11.03.09 00:10:36) 
fena halde telaşlandım işte sadece. erkek çocukları, hele ki bu yaş grubunun aşk olayları, üzerinde çok fazla ders almadığım bir alan.

kız arkadaşlarına yönlendirilmemesi gereken bir çocuk, bu sefer derslerde daha da beter olur sanıyorum. çocuğun sadece kendi hayatını düşünmesi gerek. kendisini tanıması, alanını bulması yani. sınıf öğretmeni nefret ediyordu çocuktan, sanat-tiyatro falan hayatına girince çocuk bir şey benzedi, hayattan zevk almaya başladı dedi :)

benim alanımda başarılı ve ilgisi de bu yüzden. ama veledin gönlünü kırmama meselesinde tereddütlüyüm çok. o kadar şirin ki, kucağıma oturtasım, yanaklarını sıkasım geliyor ama asla o derece yaklaşmıyorum. şimdi resmî davransam mı, hiç takmasam mı, çaktırmadan "ben sizin anneniz gibiyim, ablanız saylırım" falan mesajı mı versim?

cidden bu noktada takılıyorum. şu bayan öğretmene aşık olduğunu söyleyen arkadaşlar, o öğreticinin nasıl davranmasını isterdi, bunu merak ediyorum. ciddi ciddi soruyorum ama ya. cuma günü üç saat özel birebir çalışmam var çocukla. heyecanla cumayı bekliyor çocuk. nasıl davrancam bilmiyorum.
  • lovemyself  (11.03.09 00:21:08) 
hiç öyle sert hareketlere girmeyin şey gibi... abla olayım anne olayım tarzı. bence bu sorunu normallik çözer,ilerde çocuğun gözünde bi değeriniz olur, hatırlanırsınız...


  • ray simenov  (11.03.09 00:54:49) 
Sanırım çoğu kişi, kendi çocukluklarını düşünerek cevap veriyor, o yüzden soru mantıksız geliyor ya da ciddi bulmuyorlar ama gerçekten şu an çocuklar baya farklı. Bizim çocukluğumuz gibi değil hakkaten. Çok daha erken büyüyorlar ve gerçekten o yaşlarda aşk hayatları oluyor. Yani çocuğun hissettiği, çocukça, komik bişey olmayabilir. Ciddiye almakta fayda var biraz. Bence öğrencinize farklı davranmayın ama yaptıklarınız ve söylediklerinizle onu diğerlerinden hiç bir şekilde ayırmadığınızı belli edin. Geçmişte ona söylediğiniz övücü bir söz, bir iltifat varsa -ki varsa mutlaka hatırlıyordur- aynısını başka bir öğrenciye daha söyleyin mesela. Dersinizde başarılı olmasının fazla üstünde durmayın, yani size yakın olmak, sizi etkilemek için yaptığı şeylerin sizde özel bir yeri olmadığını ve olmayacağını fark etsin.


  • cereal killer  (11.03.09 01:10:38) 
duyarlılığınıza sastım dogrusu. 9 yasında bi velet ya bu. bi oyuncak için, beni oyunlarına katmıyorlar diye falan aglarlar bunlar. 9 yasında değil de eşek kadar bi adam olsaydı, muhtemelen hiç acımadan agzına sıcılacaktı cocugun:)

ayrıca istatistiğe katkım olsun diye soyliyim. anaokulunda, ortaokulda ve lisede olmak üzere 3 ögretmenime asık olmustum. hatta ortaokuldaki türkçe ögretmenimin tayini cıkıp gittiği için eşek kadar oldugum halde, zırıl zırıl aglamıstım derste. şimdi de taş gibi bi psikolojim var. bişey olmadı yani.

herneyse durumun gayet normal, olması gerektiği gibi, özel bi önlem alman, yeni bişeyler yapman falan gerekmiyor bence.
  • tcyx  (11.03.09 10:54:06) 
ogrencının ozel okulda okudugunu soylemıstınız yukarıda, yanlıs gormedıysem. boyle okullarda da rehber ogretmenler bulunuyor genellıkle. ustelık bılgılı ve ılgılı de oluyorlar. okulun boyle bır ımkanı varsa gıdıp ısım vermeden rehber ogretmenle bu konuyu gorusmenız en saglıklısı bence. bunun yanısıra tegv'de almıs oldugumuz egıtımler sırasında bızlere de bununla ılgılı bırkac onerıde bulunmuslardı; genel olarak ogrencılerınızle fızıksel temastan kacının, boyle ozel bır ılgı fark edersenız onu ne gormezden gelın ne de onunla ekstradan ılgılenın vs demıslerdı. kıskandırmak fılan bana hıc mantıklık gelmıyor. saglıklı bır yaklasım degıl. psıkolojı bolumu bır arkadasıma da sordum az once nacızane bıraz araya mesafe koysun, yanı mesela cocuk soru sorarsa cevap versın ama cok da uzerıne dusmesın, cocuk ters tepkı verse de yelkenlerı hemen suya ındırmesın dedı. yıne de en saglıklısı bır pedagogla gorusmek ya da bırkac pedagojı kıtabından bu konuyu ıncelemek olacaktır.


  • think martini  (11.03.09 11:29:02) 
thinks, tcyx, killer, çok teşekkürler.

bu duyuru aracılığı ile aynı espriyi zilyon kere mesajlayan yazarlara da toplu halde gülümsüyorum.
  • lovemyself  (11.03.09 13:06:31) 
normal devam et bence


  • armut  (01.09.10 06:57:46) 
[]

word e çiçekli böcekli eklemeler

bunu arıyorum. bir word belgem var, kenarına sevimli duracak çiçekler, kelebekler falan yapıştırmak istiyorum. google da nasıl aratacağım onları? word art diyerek mi? direkt kopyala yapıştır usulü kullanacağım şeyler bunlar, yeterince anlaşıldı sanırım?




 
word clip art diye aratabilirsiniz. normalde de word icinden insert->clip art deyip ulasabilirsiniz. turkcesi kucuk resim sanirim:

office.microsoft.com
  • hapax  (09.03.09 13:45:29) 
[]

pandomim-hayal gücü geniş yazar kardeşlerim!

şimdi, sözsüz oyunumuz pandomim i hepiniz hatırlarsınız. yüzler beyaz olur, çizgili kıyafet giyilir ve sahnede bir oyun oynanır. içinde cam varmış gibi yapmak, yürüyormuş gibi yapmak, birden çok sevinmek ve çok üzüntülü olmak gibi klişelerin olduğu oyunlardır bunlar.

bunlardan bi tane belirlemeli, bir grup için kareografi yapmalıyız. bir senaryo akışı lazım bize. adam sahneye gelsin, seyircilere selam versin, ve sonra.. sonra ne olsun? konuşma olmadan, içinde evrensel mesajlar da olabilesi bir akış aramaktayız.

kendinizi bir pandomimci olarak düşünün. beş dakikalık bir oyun çıkaracaksınız. konuşmadan, abartılı mimiklerle nasıl bir oyun sergilersiniz? ki bu oyun izlensin, bir akış olsun, klasik pandomim hareketleri kullanılsın, seyirci eğlensin.

hitap edilen kesim yani seyirci çocuklar değil, ama çocuklar olarak düşünürsek daha yardımcı olur. çünkü pandomimde hayatın sırları ya da lenin alayışı üzerine bi şeyler söylenemez pek tabiki.

bekliyorum, hayal gücünü konuşturacak olan herkese de sonsuz saygı duyuyorum..

 
su cok hosuma gitti benim, turkce sarkiyla yapilabilir belki:
www.youtube.com
www.youtube.com
  • ermanen  (06.03.09 22:35:04) 
[]

üds ye ilk kez başvuru yapanlar

bankaya para yatırılıyor, randevu alınıyor, gidilip formla teslim ediliyor. bu tamam. lakin iş yerinden izin alacağım teslim için. ne kadar sürer ki? bana iki dakikalık iş gibi geldi de..

ps: izmirdeyim, gaziemirden gideceğim başvuruya. hani şu merkeze gidin, şurası yakın diyecek olan varsa da tavsiyeleri seve seve dinlerim.

buraya baktıysanız duyuruyu sonuna kadar okumuşsunuz demek ki. teşekkürler :)

 
su ana kadar randevu almadim bu tip sınavlar icin, ki bes kere falan girdim en azindan, duzenli sinav giricisiyim yani:p, rektorlukler basvuru icin idealdir. gaziemir yakininda neresi var bilmiyorum ama adresler osymde var zaten. dokuz eylul rektorlugu alsancakta oldugu icin orayi kullanmak mantikli, gitmisken gezmis olursunuz ayarlayabilirseniz :)

iki dakika surmuyor, cunku siz basvuru belgenizi veriyorsunuz, bir gorevli bu bilgileri sisteme giriyor, resminizi cekiyor, bir de bundan once sira bekliyorsunuz genelde, bir yarim saat ayirin en az. bir de sifre istemeyi unutmayin, bir dahaki basvuruyu netten yapabilirsiniz bu sayede. ben istemedim hic, pismanim.
  • mayalilithowsky  (09.02.09 19:14:22) 
hmmm..
ama resmimi çekmeseler, ben versem olmaz mı ya? bence çok gereksiz bi şey bu.

  • lovemyself  (09.02.09 19:24:49) 
maalesefki resmi kendileri çekiyor illa daha da kötüsü ilerde gireceğiniz tüm üdslerde de bu resim kullanıyor, yani kayıt için giderken sakal traşı olunuz saçları jöleleyip büyükbir mutluluk ile web came sırıtınız.


  • bir zamanlar cocuktum  (09.02.09 20:06:58) 
sakal traşından ziyade, ben saçlarımı tarayım, makyajımı tazeleyip sırıtayım :))

teşekkürler..
  • lovemyself  (09.02.09 20:28:16) 
[]

izmir-teleferik

hâlâ kapalı mı? şehir dışından misafir geldi de, boşuna götürmeyeyim diyorum? var mıdır bugünlerde giden?




 
Calistigim sirketin televizyon vericisini kontrol için tepeye çikiyoruz fakat gezmek için kapali evet.


  • trimpot  (04.02.09 16:16:26) 
:(
teşekkürler cevap için. bizim yerimize de çıkın bari :)

  • lovemyself  (04.02.09 16:17:33) 
İzmirlilerin teleferik keyfi 2010'a ertelendi
Can güvenliği nedeniyle kapatılan tesisin, yenilenip yeniden devreye sokulması en az 2 yıl sürecek

İzmirlilerin özellikle hafta sonları stres attığı Teleferik Tesisleri'nin can güvenliği gerekçe gösterilerek kapatılmasının ardından, ihalesinde sarkma oldu.
Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin hazırladığı rapor doğrultusunda can güvenliği olmadığı gerekçesiyle Balçova'daki Teleferik Tesislerini kapatmak zorunda kalan İzmir Büyükşehir Belediyesi, ihale şartnamesini hazırlamakta sıkıntı yaşayınca, ocak ayında yapılması planlanan yeni teleferik tesislerinin ihalesinde sarkma oldu.
Bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli illerinde yerel yönetimlerce kurulmak istenen teleferik tesislerinin ihalelerinin tamamının Kamu İhale Kurumu'nca iptal edilmesi, Büyükşehir Belediyesi'nde de teleferik ihalesinin gecikmesine neden oldu.
Elde örnek bir şartnamenin olmaması nedeniyle Kamu İhale Kurumu'nca iptal edilen ihalelerin iptal gerekçelerini mercek altına alan Büyükşehir Belediyesi ihaleye çıkmadan önce kurulacak tesisle ilgili olarak proje çizimi için hazırlıklara başladı. Projenin en geç 3 ay içinde tamamlanacağı öğrenilirken yaşanan olumsuz gelişmenin adından en iyimser tahminle teleferik tesislerinin yapım ihalesine 2008 yılının ikinci yarısında ancak çıkılabileceği ifade edildi. İhalenin sonuçlandırılıp yapım işine başlanmasının ise 2008 yılı sonunu bulacağı ve en erken 2009 yılı sonlarına doğru tamamlanabileceği öğrenildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Grand Plaza Şirketi tarafından işletilen Balçova'daki teleferik tesisleri, Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin hazırladığı rapor doğrultusunda, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle 5 Kasım 2007 tarihinde ani bir kararla kapatılmıştı.
Can güvenliği açısından bir çok sakıncalı durumun tespit edildiği raporun sonuç bölümünde 'Tesis emniyet sınırlarının altında çalışıyor. Tel halatın, kabini tel halata bağlayan halat tutucular acil olarak değiştirilmeli" denmişti. Tüyler ürperten raporda yolcu kabinlerinin bağlı bulunduğu 29 milimetre kalınlığındaki tel halat çapının aşıntı ve uzamalar nedeniyle bağlantı yerinde 26 milimetre çapa kadar inceldiği ortaya çıkmıştı.
Odanın hazırladığı rapor üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, teleferik tesislerinin kapatılmasını istemişti.

YENİ TESİSTE NELER OLACAK?
Yılda 600 bin kişi taşıyacak
* 4 kişilik yolcu kabinleri yeni sistemde yerini 8 kişilik kabinlere bırakacak.
* Yeni kurulacak sistemle daha önce saatte 400 kişi olan iniş çıkış kapasitesi, saatte 2400 kişiye çıkarılacak. Böylece 300 bin olan yıllık taşıma kapasitesi 500-600 bin kişiye çıkarılabilecek.
* Otomasyon sistemi kurulacak. Halat çıktığında kabinler otomatikman duracak. Anında müdahale söz konusu olabilecek.
* Kabinlerde havalandırma sistemi kurulacak. Pencereler açılmayacağı için atılan sigara izmaritleri ile yaşanan orman yangınları da önlenmiş olacak.
* Tesisin girişindeki bilet holleri yenilenecek.
* Çıkarılan yerli çelik halat yerine Avrupa standartlarına uygun halat takılacak.
* Tesisin çalışması için uluslararası güvenlik belgesi alınacak. Tesisin işletmesinin profesyonelce yapılması sağlanacak.

Yeni Asır
  • arwear  (05.02.09 10:17:28) 
[]

ntfs tarafından şifrelenmiş verileri açma?

mümkün müdür?




 
asla ve imkansız. benim başıma geldi. çok uğraştım. danışmadığım yer kalmadı. buraya da yazmıştım sanırım. kimse çözüm bulamadı. eğer biri çıkar da teknoloji bir adım daha attı derse ve çözerse bu sorunu, ellerinden ayaklarından öperim.


  • deliktas  (19.12.08 12:49:00) 
"imkansızı başaran yok mu" diye açsaydım başlığı keşke :)

dursun soru yine de. başarana ödül var benden :)
  • lovemyself  (19.12.08 12:52:20) 
şanslıysanız mümkündür:
www.beginningtoseethelight.org

  • 386 dx  (19.12.08 13:09:59) 
[]

digital betacam-pal ??

bir cd yi bu kasete kopyalama lazım. nerde yapılır ki bu? herhangibir "cd den kasete aktarılır" yazısı gördüğüm fotoğrafçı yapar mı bunu?

lütfen acil cevap..


 
hayır fotoğrafçılar yapamaz. film prodüksiyon şirketlerinden birine gitmeniz gerekiyor. şehir hangisi?


  • sijwocaq  (19.12.08 09:13:57) 
izmir.
işin kötüsü, acil bi iş. bugün son :)

  • lovemyself  (19.12.08 09:17:03) 
www.videoproduksiyon.com

size yardımcı olurlar. yeri alsancak stadının arkasında hürriyetin orda. sahibi osman bey'e tümgörsel'den yönlendirdiler derseniz size ekstra ilgi alaka gösterirler.
  • sijwocaq  (19.12.08 09:18:33) 
izmir'de sadece trt de vardır dediler ya :(

çok teşekkürler ilgi için.
  • lovemyself  (19.12.08 09:52:57) 
normal betacam'a aktarma olsaydi bizim tv'de vardi, yardimci olurdum.

medyatek'i arayip sorar misin? 4458000
  • trimpot  (19.12.08 10:46:42) 
[]

düşünülen ile söylenen şeyin farklı olması (doktor, psikolog vs)

ilginç bir rahatsızlığım var. konuşurken, misal "şunu masaya koy, üstünü ört" diyeceksem, şunu masaya ört, üstünü sakla" ya da "şuna bak" diyeceksem "buna şak" diyorum :))

başlarda bu komik gelmişti, ama gitgide sıklaşmaya başladı. son üç yıldır daha sık oluyor. aynı durum yazarken de söz konusu. bir kelimeyi ısrarla başka şekilde yazıyorum. artık sinir olmaya başladım. diyelim ki kelimeyi yazarken "aslında" yerine "aklında" yazdım, kelimeyi siliyorum, bir daha yazıyorum, yine "aklında" yazmışım.

psikoloji eğitimi aldım, freud un dil sürçmeleri hakkındaki fikirlerini falan biliyorum. ama bu bazı konudaki kelimelere yönelik bir tutum değil. on dakikalık bir konuşmada en azından beş tane hata yapıyorum.

yönetici konumum var, yüzlerce kişiye seminer veriyorum. beni nasıl zorluyor, anlatamam. geçenlerde bir hastada böyle bir sorun olduğunu duydum. duyduğu ve anladığı halde yanlış yazıyormuş biri, hastalığının adını hatırlayamadı ama hasta yakını. o zaman aklıma geldi, başkalarında da olabilir bu yahu, dedim ve ahanda yazdım size.

ne dersiniz? ölecek miyim? salak mıyım yoksa?

 
ben hala trafik isiginin kirmizi oldugunu kendime bile itiraf edemiyorum hocam.

"siyah yancak lan dur dur dur"

siyah abi benim icin o. kirmizi degil :)
  • osuruklu  (07.11.08 22:14:18) 
öyle böyle değil, valla çok zorluyor beni bu durum.

böyle bir hastalık var mı yok mu, onu merak ediyorum. yeni bulunan bi rahatsızlık falan? benim zamanımda yoktu :)
  • lovemyself  (07.11.08 22:20:42) 
bir miktar bununla alakalı olsa gerek...
(bkz: spoonerism)
en.wikipedia.org
  • dehri  (07.11.08 22:25:47 ~ 22:27:23) 
asosyal olup gun icinde az konustugunuzdan , konusma yetinizde bir gerileme soz konusu olabilir mi?


  • comptrol  (07.11.08 22:52:33) 
aklında insanın başka şey varsa genelde oluyor bu durum, ben de çok sık yaşıyorum. yani sebebi dalgınlık olabilir mi sizdeki de?

sizin dediğiniz gibi kelimelerdeki harflerin birbirine girmesinin yanı sıra, konuşurken o sıra aklımda olan kelimeyi kouyorum cümlenin içine, o da ilginç olabiliyor ve yeri geldiğinde de zor durumda bırakabiliyor.
  • light beam  (07.11.08 22:56:47) 
asosyallik ya da az konuşma söz konusu değil, tam tersi. çalışıyorum, danışmanım, dediğim gibi, yüzlerce kişiyle konuşmam lazım bir gün içinde. çok dolu ve bol konuşmalı geçiyor günlerim.

ama tabi insanın yaşı ilerledikçe daha olgun oluyor, daha az konuşuyor. ya da söylediklerini daha çok kalıptan geçiriyor. eskisi kadar "düşünmeden konuşan" biri değilim. alakalı olabilir mi diye düşününce.. büyümekle de ilerleyen bi şey olabilir, doğru.

@dehri; süpersin. tam dediğin gibi, spoonerism doğru kelime.
ama bu bir hastalık mı, hastalık olduğunu kabul edip tedaviye başlayayım mı, şaşırdım orda. kendime terapi yapsam, uzansam, konuşsam?

kafam karıştı çok. hastaymışım resmen.
  • lovemyself  (07.11.08 23:00:16) 
hayatını çok zorluyorsa bu durumla nöroloji ilgilenir sanıyorum. şimdi çok fazla bilgim olmasa da beyninde konuşma fonksiyonlarını yöneten tarafta bir sorunun işaretçisi olabilir mesela, bu sorunu yazarken de yaşıyorsan başka bir yere bakarlar.

çocukluğundan beri varsa da olurunu söylerler.

hayat kaliteni gerçekten etkileyecek boyutta olduğu için profesyonel yardım almanda fayda var.
  • kurukafa  (07.11.08 23:00:41) 
madem konu açıldı yazayım şunu da, üniv döneminde bolca yazı yazdım ben. hem okul işleri için, hem de yazı üzerine çalıştım bi yerlerde. neyse efendim, orada yanlış yazıp da sonradan düzelttiğim kelimelere baktım, genelde benzer kelimeler. konuşurken çok alakasız şeyleri karıştırıyorum birbirine, ama yazarken daha sistematik. misal, özel ilişkilerinde bağlılık sorunu olan biriyim. aldatma derecesinde değil asla, karakter sahibiyim çok şükür, ama birine aşık olup da bağlanamam (özel bir konu ama örenk bu yönde, ondan yazdım) ve "bağlanma" "bağlılık" gibi kelimelerin hepsini yanlış yazmışım. gelişim psikoloji dersi sınavı yazılı kağıdında iki soruya iki sayfalık bir cevap yazmışım mesela, toplam sekiz tane "bağlılık" kelimesi var, sekizi de yanlış yazılmış, sonradan okurken düzeltmişim.

yazıda daha mantıklı açıklamalar yapıyorum yani hatayla alakalı. konuşurken her şeyi karıştırıyorum.
alaam sen aklıma mukayyet ol yarabbim :)
  • lovemyself  (07.11.08 23:04:54) 
bana da cok oluyor. iş geregi surekli bilgisyaarların kablosuz agların içindeyim.. evde de işte de esasında.
onlardan şüpheleniyorum kesin beynimizi peynir haline getiriyo bu pis teknoloji :(

  • merope  (08.11.08 06:12:05) 
düşüncenin, konuşma fiilinin önüne geçmesi durumu da olabilir. yani çok hızlı düşünme esnasında, dilin bunu geriden geç takip etmesiyle ilgili olabilir.


  • fizikopat  (08.11.08 11:32:49) 
ciddiyim, şaka yapmıyorum kısmı endişelendirdi beni?


  • lovemyself  (08.11.08 18:14:21) 
lovemyself, sen imkanın varsa bri nöroloğa gözük. Bu bsit bir kafa karışması olabileceği gibi, daha ciddi ve erken teşhis edilirse hayati olabilecek bir durumun habercisi de olabilir. Endişelenme ama önlemini al.


  • kurukafa  (08.11.08 18:31:56) 
?
ya ben tamamen psikolojik olduğunu düşünmekteydim. psikoloji eğitimi aldım, kendi kendime halletmeye çalışıyordum. bi doktora görüneyim o zaman..

  • lovemyself  (08.11.08 21:17:22) 
hayır, solak değilim. bildiğin sağak işte.

gündelik hayatı etkiliyor mu, evet, fena halde.
  • lovemyself  (12.11.08 18:00:32) 
[]

dolmuşçuyu şikayet etmek?

izmirde ikamet ediyorum. sıklıkla karşılaştığım bir problem, dolmuş şöförünün bazen son durağa kadar gitmemesi, yolun yarısında (artık yeni yolcu alamayacağı bir yarıda) yolcuları aynı yöne giden başka bir dolmuşa sevk etmesi. kibarlıkla "abla-abi bi öndeki dolmuşa geçseniz" diyolar, kıramıyor insan. bu akşam ise genç, kendinden fazla emin şöförümüz bir yerde durdu, öndeki dolmuşa, hadi, dedi. ben müzik dinliyordum, kulaklıkları çıkarana kadar anlamadım durumu. derken öndeki şöför kabul etmedi almayı, biz sahipsiz gibi kaldık anlayacağınız, sonra yeniden bindi millet aynı dolmuşa. birkaç dakika sonra bir başka dolmuşa bindirdi eleman bizi. biri kızacak oldu, "fren bozuk karrdeşim" dedi, ki her yemini ederim, yok böyle bi şey. şikayet ederim dedi adam, "git al plakayı, et hadi nereye etceksen" dedi bu sefer de eleman.

şimdi,
ben plakayı aldım ve inanılmaz sinirliyim. kime, nasıl şikayet edebilirim bu gerzeği? internetten şikayet ortamı olursa daha iyi olur tabi ama kaale alınır mı bilmiyorum.

sevgiler.

 
zabıta amirliğine diye tahmin ediyorum.


  • hollowlife  (28.10.08 20:09:07) 
sinirinde sonuna kadar haklısın. zabıtadan önce bence bağlı bulunduğu durağa ve şoförler odasına şikayet etmelisin. ama şunu da akıldan çıkarmamak gerek "hatalıysam 3535'e mesaj yolla, hatasız kul olmaz melodisi cebine gelsin". pervasız adamlar bunlar. karşı karşıya kalmamak, kalınırsa olayı elemanın tırsacağı mercilere çoktan intikal ettirmiş olmak gerek.


  • tannhauser  (28.10.08 20:18:03) 
izmir minibüsçüler odası adresinde iletişimde verdikleri numarayı arayacağım yarın.

işin garibi, ne zaman kral oldu bu adamlar? ben buna inanamıyorum. minibüse binen herkes amele olsa yine de insan gibi davranırsın. kaç defa in-bin yaptık, elemanın umru değil. yemişim polisi, zabıtayı, havalarında.

bizi bindirdiği diğer dolmuşun şöförü de kızdı çok. madem öyle inmeyin, bir tur daha yapacak işte, siz inince böyle oluyo bu adamlar diyor. yahu adam stop etti arabayı, o kadar kızdım ve söylendim ama eğer zorla inmesem evime kadar da takip eder, kıllandırır da insanı. bi istanbul un taksicileri, bi de büyük şehrin minibüsçüleri.. öğretmeni, ressamı, tornacısı pıss oldu resmen ya..
  • lovemyself  (28.10.08 20:31:22) 
[]

word çalışmıyo

word normal çalışırken (2003) birden çalışmaz oldu. Tıklayınca, açılmıyor. Bir şey de yapmadım üstelik. Son kullanmamdan sonra sadece bir dvd çalıştırdım. Film izledim, sonra baktım word çalışmıyor. Bazen açmaya çalışınca, "son kapatılması bi şey oldu, güvenli modda açmak ister misiniz" diye soruyor. evet deyince normal açılıyor ama, onu kapatıp tekrar açmak mümkün değil. Yazı dosyaları da açılmıyor haliyle.

Şimdi, yanımda kurulum cd si falan yok. Programı tekrar mı yüklemem lazım? Üstelik laptopla yurtdışına geldim, yardım alacak kadar yabancı dilim de yok. Bilgisayardan anca kapatıp açacak kadar anlarım.
Ne yapayım şimdi?
Saygıyla.

 
gecici bir cozum
www.microsoft.com

olabilir.
burdan word viewer i yuklerseniz, word dosyalarini goruntuleyebilir ve print alabilirsiniz. ama editleyemez yazamazsiniz.
  • la traviata  (22.07.08 14:53:58) 
cevaplara teşekkürler.
ya ben "bilgisayar ayarına girin, şuna ok deyin, düzelir" gibi bir cevap gelecek ve hayat bayram olacak diye umuyordum :) illaki yükleme gerekiyor yani? durduk yerde neden açılmıyor bu şey ya, dvd de virüs müvardı yoksa, hayır dvd de lost un du, bir iki bölüm izledim, sonra word açılmaz oldu.

şu sıralar da bir alay yazı yazmam gerek. hey allahım
  • lovemyself  (22.07.08 16:00:58) 
2 dakikada yeniden kurun?


  • desdinova  (22.07.08 22:55:01) 
hazır bir word dosyasını üzerine atın o açılmamış ekranın, bir süre sonra kendine gelir.


  • radikalherif  (23.07.08 01:45:51) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.