[]

Özel okullarda senelik fiyat artışı oluyor mu?

Lisans ve yüksek lisansta 1. Sınıfta kayıt yapıldıktan sonra hep aynı ücret ödeniyor değil mi? 2. Sene artış yapma durumları oluyor mu? Teşekkür ederim şimdiden herkese.




 
%50 bursluysa bile mi? Atıyorum 10000 lira ödeniyor, seneye 15000 lira derler mi?


  • fraise  (02.09.16 16:01:50 ~ 16:13:26) 
Kadir has her sene 10% yaptı bana, genelde de 8%-12% civarı oluyor galiba, daha doğrusu enflasyona oranına bakıyorlar galiba, ama dediğim gibi tam 10% yaptı kadir has.


  • atom karincanin torunu  (02.09.16 16:45:06) 
pazarlık yapabiliyorsan bir dene, fiyatları sabitleyebilirsin gibi sanki


  • azizakin  (02.09.16 17:20:41) 
Pazarlik mazarlil olmaz okulun sitesinde zam oranlari yazarlar genelde efe tufe oraninda zam gelir.
%50burslu olsan da zam olur.

  • kuzey li  (02.09.16 17:38:47) 
Ya ben yüksek lisansa başlıyorum. %50 indirim almıştım ama konusa konuşa %75 yaptılar onu. Yabancı uyruklu öğrenci kategorisinde olduğum için normal öğrencilerden farklı bir durumum var. Bir de üstüne sabitleme yaparlar mi, bilmem. Neyse birden 5000 lira zam yoksa sıkıntı yok.


  • fraise  (02.09.16 17:57:23) 
@kuzey li, niye olmuyor yahu? aha adam konuşa konuşa %50'yi %75 yapmış.

ya bu gözler kuyumcudan çeyrek alırken altının ons fiyatı üzerinden ölümüne pazarlık yapan adam gördü, özel okul dediğin ticarethanede neden pazarlık olmasın?
  • azizakin  (02.09.16 20:05:50) 
Somut örnek teşkil etmesi açısından: Beykent Üniversitesi 2012 girişliler için İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 50% burslu fiyatı 9800₺ iken bu yıl 11750₺ oldu. (2014'e kadar zam yapılmadı. )
Bahçeşehir Üniversitesi 2013 girişliler için Sağlık Yönetimi (4 yıllık) bölümü 50% burslu fiyatı 13500₺ (nakit) iken bu yıl 18000₺ (taksitli) oldu. Okuldan okula zam oranları değişiklik gösteriyor. Ama yeni kayıt ile kayıt yenileme arasında fiyat farkı da oluyor. Örneğin Beykent Üniversitesi için 50% burslu bölümlerde yeni kayıtlar ortalama 1500₺ daha yüksek.

  • mrmlq  (02.09.16 23:22:11) 
[]

Hocaya hediye tavsiyesi

Bana gerçekten çok büyük bir iyiliği dokunan hocama ufak bir hediye almak istiyorum ama ne alacağımı bilemedim. Kendisi erkek, 30lu yaşlarında, genelde spor giyinen, tiyatroya gitmeyi seven, spor yapan biri. Ek olarak odasına girince yoğun bir parfüm kokusu oluyor :)

Bildiklerim bu kadar. Parfüm alayım dedim ama riskli bir hareket mi olur mu? Ne alabilirim? Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
iki tane tiyatro bileti alsan çok şık olur, madem seviyor sevdiği biriyle gider.


  • evde liyakat kalmamis  (01.09.16 14:13:18) 
Parfüm olmaz adamın düzenini bozma bence. Supplement al düzenli kullandığı varsa :D Al bi 2300 whey Çilekli buda benden de.


  • gozu acik sevisen yahudi  (01.09.16 14:18:22) 
Tiyatro bileti +1 hem sezon da yeni açılıyor, çok sevinir bence :)


  • aioniotita  (01.09.16 14:19:15) 
  • kayranin kedisi  (01.09.16 14:20:31) 
Tiyatro biletini düşündüm de hem gittiği oyuna bilet alma ihtimalim var hem de biraz ufak bir hediye. Gerçekten büyük bir iyiliği dokundu bana :)


  • fraise  (01.09.16 14:20:40) 
Eski Yunan Tragedyalari seti.


  • shadowcat  (01.09.16 14:21:06) 
kitap


  • enaz3kedi  (01.09.16 14:21:25) 
swan lake'e bilet al madem? hem ucuz da değil bence :/


  • evde liyakat kalmamis  (01.09.16 14:22:59) 
Sezonun yeni oyunlarına bakabilirsin gitmiş olma ihtimali için. Bazı sahnelerde kombine tarzı kartlar alınabiliyor, kesinlikle daha büyük bir hediye :) Tiyatro dışı bir şey dersen pahalı bir kalem ya da sevdiğin bir yazarın imzalı kitabı vs. olabilir.


  • aioniotita  (01.09.16 14:23:13) 
cirque du soleil geliyo yine
ama o da pahalı kaçabilir

  • la noix  (01.09.16 14:30:42) 
kimse tiyatro biletine sevinmez. hatta ben planımın bozulduğunu düşünürüm, hoşlaşmam. ben anlamadım, gönül işi değil di mi bu


  • aklimdakisorular  (01.09.16 14:34:30) 
Benim klasik hoca hediyem gundelik hayatimizin tarihi isimli kitap. Birkac hocama hediye ettim, bu kitaptan hoslanmayacak biri yoktur herhalde. Buyuk kitapcilarda bulabilirsin.


  • curukturpkokusu  (01.09.16 15:05:15) 
ben olaya biraz pesimist yaklaşıcam. diğer duyurularından anladığım kadarıyla kadınsın. hocanın sana yaklaşımının boyutunu ve yaptığı o büyük iyiliği bilmiyorum ama bence 2 kişilik biletli hediyelerden uzak dur, sen üzülürsün. kitap al geç. erkek milletinden her şey beklenir kendimden biliyorum.


  • makarnavodka  (01.09.16 15:28:23) 
Yok yahu. Evli barkli adam. Benim erkek arkadasimı da tanıyor. Sadece teşekkür etmek istedim. Kötü düşünecek bir durum yok ortada.


  • fraise  (01.09.16 15:34:18) 
sinema da seviyorsa sinemia üyeliği hediye edebilirsin


  • animalman  (01.09.16 15:57:11) 
[]

Anaokullarinda dil öğretmenligi zor mudur?

Erkek arkadaşımın ablası bir kolejin anaokulunda müdür. 3-4-5 yaş grubu için haftada 7 saat ingilizce ve fransızca için öğretmen ariyorlarmis. Bana 'gel seni alayım, cok zorlanacagin bir is değil' dedi. Benim de bu sene 1 günum boş olacak. Dil konusunda sıkıntım yok ama öğrencilerle iletişim kısmı beni zorlar mı? Öğretmen olmayan birinin yapabileceği bir iş mi? İngilizce için yabancı bir öğretmenleri daha varmış zaten, ben de ek olarak gideceğim.

Haftada 7 saat için de aylık 1500 lira veririm dedi. Yarın okula gidip bakacagim. Bir yandan diyorum taş atıp kolum yorulmuyor, giderim. Bir yandan da calismaya ihtiyacım yokken gidip agrisiz başımı agritirim diye korkuyorum.

Buralarda daha önce böyle bir iş yapan varsa detaylari öğrenmek istedim. Teşekkür ederim şimdiden herkese

 
dil zorunluluğu yok fraise. kolej olduğu içindir o. ama zorlanacağını ben de sanmıyorum. renkler, sayılar, ufak basit günlük yaşamda kullanabilecekleri şeyleri öğreteceğini düşün. çocuklarla aran iyiyse her türlü yaparsın. belki diğer hocanın bi dersine girip nası işliyor dersi diye bakıp bi fikir edinebilirsin eğer istersen.


  • dedim ben sana  (31.08.16 17:56:08) 
Çocukları ve öğretmenliği seviyorsanız neden olmasın? Ana okulu öğretmenliği diğerlerine oranla biraz daha zor olsa gerek ama başa çıkabilirseniz hayatınıza renk gelir.


  • fragile lady  (31.08.16 17:56:20) 
Telaffuzlari filan yanlis ogretmeyin, duzeltmesi cidden zor oluyor.

Onun disinda herhalde cocuk seven biri asiri zor olmaz. Oyun filan oynarsiniz bol bol.
  • kuehles blondes  (31.08.16 18:09:53) 
Kuehles, fransizcamin turkcemden farkı yok zaten. İngilizcede de aksanım kötü değil. Acun aksaniyla konuşmuyorum en azından.

Tolkien hayranı, boş günüm derken cumartesi pazar haricinde hafta ici boş günüm. Bir günüm daha vardı ama onu kurslarla doldurdum.
  • fraise  (31.08.16 18:14:11 ~ 18:15:33) 
Öğretmenlik zor. Pedagojik formasyon aldınız mı?


  • Lim5  (31.08.16 18:17:26) 
Zorlanmazsin bence, ücreti de iyi sayılır. Ortaokul falan olsa zor olur derdim de yukaridakiler de demis; anaokulunda ogretecegin en fazla renk olur, sayı olur, adlarını falan söyletirsin.

Ama gene de yöntem için diğer öğretmenin birkaç dersine girmende fayda var, daha önce hiç böyle bir deneyiminin olmadığını varsayarak söylüyorum.
  • piremses  (31.08.16 19:36:35) 
[]

Sizde de oluyor mu bu?

Ben bir yere gitmeden önce çok strese giriyorum, gitmek istemiyorum vs. Gittikten sonraysa direkt alisiyorum, bu sefer de dönmek istemiyorum. Özellikle kalmalı bir yere gideceksem oluyor bu.

En basitı ailemin yanına gideceğim zaman hic gidesim gelmiyor. Yol, valiz filan gözümde büyüyor; sıkılacakmisim gibi geliyor. Geldikten sonra da kendi evime dönerken aynı hisleri yaşıyorum. Ikisi de benim evim gerçi. Birinde senelerce yaşadım, odam var. Diğerinde hali hazırda kendi düzenim var. Bunun gibi işte.

Aynı durumda olan var mı? Çözümü var mı? Yoksa bir manyak ben miyim? Bıktım valla her seyahat öncesinde stresli olmaktan.

 
ben günübirlik bir yere giderken dahi yaşıyorum onu. hatta gideceğim güne kadar çok heyecanlı oluyorum, sürekli plan program yapıyorum, son 1-2 günde ise strese giriyorum, ne gerek var diyorum, gitmekten vazgeçecek noktaya geliyorum, eğer bilet almamışsam vazgeçebiliyorum. bir tek kendi evime dönerken yaşamıyorum, ailemin evinden dönsem bile.


  • hypathia  (27.08.16 21:59:01) 
+1. Aynı durumları 3 yıldır başka bir ilde eğitim yüzünden yaşıyorum. Tatilden dönerken ve giderken. Özellikle bu yaz tatillerinde. Bende ekstra duygusallık da oluyor. Ben yokken birine bişey olsa vs takıntılar yapıyorum. Gittikten bi hafta sonra herkesi unutuyorum :d nerde değilsem orası daha iyi geliyor gözüme ama giderken de hep aynı olaylar işte.


  • iscanthere  (27.08.16 22:01:13) 
ben tam kapıdan çıkarken her seferinde karnıma sancılar girmeye başlıyor.


  • bu ne dunya kardesimmm  (27.08.16 22:04:08) 
ahaha aynen, bende de var bu. valizle seyahat durumlarını geçtim, sokağa çıkınca bile oluyor. normalde son derece asosyal, zorunda olmadığı sürece dışarı çıkmayan biriyim. yalnız ezkaza çıktım diyelim, eve dönmek istemiyorum bu sefer. yine uzun mesafe yolculuklarında da öyle. ankara'ya gidecektim mesela, uykularım kaçıyordu resmen istemiyorum diye. ama gidip iki saat geçirdikten sonra da dönesim gelmedi.

aslında bence bu "yer değiştirmeme" isteğinden yani en başta mustarip olduğumuz durumdan kaynaklı. her neredeysek orada kalmak istiyoruz. mecburen yer değiştirdiğimizde zihnimiz "e tamam buraya geldin ama daha fazla gitme işte, burda dur o zaman" diyor. galiba.
  • der meister  (27.08.16 22:04:49) 
Oluyor


  • basond  (27.08.16 22:05:51) 
Görüyorum ve artırıyorum. Ben alışverişe giderken dahi yaşıyorum bu durumu. O yüzden her "şey" den fazla fazla alır bir daha ne marketin ne de mağazaların kapısına uğramam. Yalnız eti günlük alırım bak o önemli, etin şakası yok. Her gün alırım az az alırım. Tabi bu sorunun cevabı değil galiba.

Bunun manyaklıktan çok biraz üşengeçlik, biraz kronik isteksizlik(ne gerek var ya her sabah uyanıyoruz türünden), biraz da sosyal fobi ile alakalı olabileceğini düşünüyorum. Her an aslında mücadele etmek istemediğiniz bir ortama giriyormuşsunuz da bu tekerrüre katlanmaya artık dermanınız kalmamış gibi. Evet evler tanıdık, ahali tanıdık, şehirler tanıdık ama ya tanımadık bir durum olursa? kaygının kaygısı gibi gereksiz bir his bilemedim. Kötü yemek tarifleri gibi oldu sevgiler...

düzeltme: ben yazarken tek cevap vardı.
  • ekşicigeldii  (27.08.16 22:07:17 ~ 22:08:05) 
Ailem her tatile gittiğinde 9'da falan kalkar. Ben 11'de uyanırım. 1'de falan yola çıkarım. Hiç strese girmeden bu işi bitiririm. Sonuçta amaç tatilse çok kasmaya gerek yok. Ben sabah erken kalkınca kahvaltı etmiyorum. Midem bulanır iki saat. Hiç gelemem böyle şeylere. Çözümü plan yapmak. Çantanı hazırlayacaksan birkaç gün önceden yavaşça doldurmaya başlaman gerekiyor içini. En son tatile gidiyorum gazıyla çantayı kapıp çıkmak gerekiyor.


  • dissendium  (27.08.16 22:08:09) 
Bende de var bu, evet.


  • Adramelekhh  (27.08.16 22:09:06) 
ben strese girmiyorum ama zor adapte oluyorum. annemlerin evine ilk gittiğimde yatağımın sertliğine, oturma odasındaki spot lambaların neden sarı değilde beyaz olduğuna, televizyondaki salak dizilere falan takıyorum. bikaç gün sonra alışıyorum, her şey normal geliyor rahatlıyorum. kendi yaşadığım eve dönünce de "bu ev niye pis, yine bulaşıkları elimde mi yıkıycam, yine akşama ne yesem derdi başladı" diye dertleniyorum, annemin evini özlüyorum. bikaç gün sonra o da geçiyor, eve tekrar alışıyorum. hep bir döngü içindeyim. bence normal bir durum.


  • littlejack  (27.08.16 22:09:53) 
Dissendium, onunla ilgili bir şey değil aslında. Ben zaten planlı bir insanım. Her şeyim de zamanında hazırdır. Stres kaynağı valiz hazırlamak ya da yetisememek değil. Başka bir duygu o.


  • fraise  (27.08.16 22:10:41) 
Oluyor. Uzun yolculuğa çıkacaksam bir hafta önceden sinir stres basıyor. Ailemin yanına gitme halinde de aynı duyguları yaşıyorum.


  • desktopu  (27.08.16 22:11:00) 
oluyor, normal gezmeye gidicekken bile o gün hiç planımda yoksa aniden telefon geldiyse kim gidicek şimdi diyorum gidince de iyi ki gelmişim. kafamda önceden kurduysam planladıysam olmuyor ama.


  • hayati cozemeyen adam  (27.08.16 22:47:37) 
küçükken çok olurdu bu.bi yere mızmızlanarak gider, ev sahibinin çocuğuyla oynamaya başlayınca da gitmek istemezdim.hiç bir yere çağrılmadığım için şu an böyle bir durum var mı, bilemiyorum...(hüzün dolu son.)


  • mungojerry  (27.08.16 23:06:07) 
Offf, çok fena oluyor bu bende. Tatile de gitsem, iş gezisine de gitsem, gitmeden önce hüzünleniyorum. Diğer şehir veya ülkede havaalanına indikten sonra hemen alışıveriyorum. 3-5 gün kaldığım her yer evim gibi oluyor. Belgrad'a hani 2-3 günlük şehir derler ya gezmek için, 5 gün kaldım ve döneceğim gün 'Niye dönüyorum, neden dönmek zorundayım' diye üzüldüm.

Ben buna yazmıştım sanki zamanında. Bizimkine 'place attachment' diye geçiyor. En azından kendimde var diye bir araştırayım dedim ama bu yer bağımlılığının bu kadar çabuk ve güçlü hale gelişini açıklayan bir şey bulamadım. Bir yere gitmek ayrı bir hüzün, oradan dönmek ayrı. 3 günlük yer benim için ev-yuva gibi bir şey oluyor, yeni bir mahalle sanki hayatım boyunca evimmiş gibi hissettirebilir mi? Bunu rahatlığa da bağlayamıyorum; yoksa Kolombiya'da kaldığım sıcak su akmayan, camı kırık ve Temmuz ortasında bütün gece yorganla yattığım hostel için neden hissedeyim? Otel odasını bile yıllardır kendi odam olmuş gibi benimsiyorum. 'Keşke aynı anda iki yerde olabilsem' diyorum sürekli.
  • aychovsky  (28.08.16 00:09:57 ~ 01:02:47) 
Tam tersi var bende. Bir yere gidecekken can atıyorum, heyecanlanıyorum. Ama gittikten sonra da hemen sıkılıp geri dönmek istiyorum.


  • Arthur Dayne  (28.08.16 00:32:35) 
sırf bu yüzden acil durumlar hariç (kediyi veterinere götürmek oldu bu hafta) hiç dışarı çıkmadım. gözümde büyüdü. bu sebepten 3 ay evde oturduğumu bilirim.


  • nice tnetennba  (28.08.16 10:35:45) 
[]

Dizı tavsiyesi vol bilmem kaç

Sonunda bu duyuruyu ben de açmis bulunmaktayım. Eski duyurulara baktım ama hep standart diziler önerilmiş.

Dün fringe'i izleyip bitirdim. Çok severek izlemiştim her bölümü. Daha önce six feet under ve house'u da aynı zevkle izlemiştim. House of cards, game of thrones ve masters of sex güncel izlediğim diziler. 20 dakikalık dizilerden HIMYM var. (Friends demeyin; birkaç bölüm izledim, sevemedim)

Bunlara göre 4-5 sezon birikmiş bölümleri olan fakat 10 sezon gibi uzun olmayan ( her zaman vaktim olmuyor, fringe'ı 1.5 senede bitirdim), güzel dizi onerileriniz var mıdır? Teşekkür ederim şimdiden herkese.

Not: bu duyurulara kesin Breaking bad ve oz önerileri geliyor. İkisine karşı da onyargiliyim. Fazla gri diziler bana göre, ben içinde biraz da eğlenceli unsur bulundursun istiyorum.

 
Black Mirror, Utopia ve Tyrant.


  • fragile lady  (25.08.16 17:12:21) 
Shameless. Ekimde 7. sezon başlayacak. Fazlasıyla eğlendirici unsur da var. :D


  • pomknos  (25.08.16 17:15:24) 
modern family dene? seinfeld? :)


  • evde liyakat kalmamis  (25.08.16 17:15:53) 
en sevdiği dizi fringe olan biri olarak hiçbi diziden o tadı alamadığımı belirteyim öncelikle, daha sonra da ona en yakın kafalar bence sense8'te akıyor. tek problem şu an tek sezon olması ve maks 2 sezon olacak sanırım :( stranger things de deli gibi giriş yaptı ortamlara bence izlemekte fayda var.


  • freya  (25.08.16 17:23:23) 
Komedi mi?

The Office US !!!
  • plastic_angel  (25.08.16 17:23:34) 
freya+1

Netflix gerçekten dizide mükemmel ötesi işler çıkartıyor. Narcos, Stranger Things (2. sezonda inanılmaz şeyler bekliyor bizi), Marco Polo, Scream yani aylık 30 lira veriyorum ama her kuruşu değiyor. Gelecek yıl için de 5Milyar$ bütçe ayırmışlar. Netflix'den yürü bence.
  • gozu acik sevisen yahudi  (25.08.16 17:25:54) 
şimdilik tek sezon ama Preacher'ı izlememek olmaz derim ben. Muhteşem idi. Tabi gönülümüzün sultanı Person of interest de (4 sezon sürdü) izlemek lazım. Şimdilik 2 sezon sürmüş olan Daredevil de ağızlarda ayva tatlısı tadı bırakmakta.


  • matrix  (25.08.16 17:33:01) 
Eğer ingliş hüğmır seviyorsan (bkz: The IT Crowd) en iyisidir. kesinlikle öneririm. dizi biteli bi 5-6 sene olmuştur ama sık sık açıp izlerim.
4 sezon
totalde 24 bölüm
  • rawr  (25.08.16 17:48:50 ~ 17:49:24) 
@rawr: heee ya. iyi hatırlattın bak onu. bi ara al baştan yapayım yeniden. ama hepsinin zirvesinde Seinfeld oturur, kabul edelim.


  • matrix  (25.08.16 18:08:53) 
The office.


  • bigbadabum  (25.08.16 18:45:11) 
[]

Erkek kardeşe doğum günü hediyesi

Kendisi 20 yaşında, küçük yaşlardan beri basketbol delisi, hayatını da spor disipliniyle yaşayan, bilimle ilgili her şeyi sever, edebi kitaplar okumaktan pek hoşlanmaz, Playstation oynar, yakında mimar olacak. Giyim kusamina dikkat eder, özellikle ayakkabıları ayri sever.

Bu bilgiler doğrultusunda ne alabilirim kardeşime? Düşün düşün aklıma bir şey gelmiyor, öyle ihtiyacı olan bir şey de yokmus. Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
güzel bir cüzdan? herscheller böyle sportif ve biraz da şık olmayı sevenler için güzel gayet, morhipoda 57 tl falan gibi birşeydi fiyatı.

yada elektronik bir gadget.
  • yonge and bloor  (21.08.16 13:22:55) 
ilgi alanları ile ilgili okumayı seviyor mu? eğer seviyorsa ufkunu 1341236125 katına çıkaracak harika kitaplar var.

carl sagan - karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı

kaan kural - hastasıyım bu oyunun

yazıhane yıllık: dünya yanarken
  • jurgen windcaller  (21.08.16 16:10:37 ~ 16:13:50) 
bütçe sınırsız mı?


  • supermatik  (21.08.16 16:11:51) 
Supermatik, değer derseniz 2000-3000 liraya kadar bir sey alabilirim. O yüzden belirtmedim bütçe.


  • fraise  (21.08.16 18:59:44) 
Saat.


  • pike  (21.08.16 19:13:38) 
[]

Allah aşkına burdan size takan insanlarla nasıl baş ediyorsunuz?

Nick vermek istemiyorum ama seviyesiz, saygisizin biri 1 haftadır musallat olmuş durumda bana. Her verdiğim cevaba istinaden özel mesajla hakaret ediyor, resmen takip ediliyorum. 1 değil 2 değil cevap vermiyorum, devam ediyor. Mallara ekleyecegim ama korkuyorum bu sefer de duyurulara yazacak diye. Modlar özel mesaja bir şey yapamıyor maalesef.

Ne yapıyorsunuz böyle kisilere? Adamı tanımıyorum, tek bir sohbetimiz bile yok. Derdi ne bilmiyorum. Böyle hastalıklı insanlar yüzünden duyurudan da soğudum iyice. Sinirden elim ayağım titriyor resmen.


 
hiç birşey. Bana da oldu. Cevap yazmadım mesajlarına sonra kendi kendine gitti.


  • allanpoe  (20.08.16 19:20:27) 
mallara ekle. duyuruna yazarsa şikayet et. bir yazar, iki yazar. üçüncüsünde uçurulacaktır. nickini de verebilirsin bence, linç ederiz. ben şahsen böyle biri çıkarsa savaş boyalarımı sürüp monitöre dil atıyor ve "gel amk çocuğu gel" diyerek klavye şövalyeliğine soyunuyorum. küfürleşiyoruz, laf sokuşuyoruz derken moderatörler her yazdığımızı siliyor. sonra zaten iki taraf da "amaan kavga edilmiyo ki" deyip bırakıyor.


  • der meister  (20.08.16 19:21:27 ~ 19:24:35) 
hiç bir şey yapma.hiç okuma. yazsın dursun.
o lüzumsuz kişinin lüzumsuz hayatından dakikalar çalıp çöpe atmak çok eğlenceli.

  • AWD  (20.08.16 19:24:46) 
Kim oldugunu ifsa etmek iyi bir fikir bence de.. Biz de o elemani taciz ederiz, duyurlarini falan siklemeyiz vs..


  • mirandaiam  (20.08.16 19:27:37) 
Ya yasak galiba bildiğim kadarıyla nick ve mesaj ifşasi. Yoksa yazdıklarıyla beraber ifşa etmekten cekinmem.


  • fraise  (20.08.16 19:29:19) 
Hakaret varsa verin savcılığa uğraşsın dursun.


  • diabolus79  (20.08.16 19:32:29) 
Mesaj ifsasi yasak da -su hiyar agasi 1 haftadir bana mal mal mesajlar atiyor- diye belirtmenin bir sorun teskil edecegini dusunmuyorum.


  • mirandaiam  (20.08.16 19:33:16) 
Diabolus, cevaplarım üstünden full hakaret zaten.


  • fraise  (20.08.16 19:33:37) 
Eğer hakaret ettiyse direkt savcılığa ver. Uğraşsın dursun.


  • sen git ben geliyorum  (20.08.16 19:39:39) 
Bana da oldu, bir başlığa 2 cevap yazdım, aynı kişi olduğumu farketmemiş heralde iki cevap için mesaj aldım. ilkini cevaplamıştım, ikinciyi cevaplamadım. başka olmadı.
birimizin canı sıkılıyor galiba. keşke yapmasa.

Mallara ekle, duyuru altını modlara bırak. +1
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (20.08.16 19:51:30) 
O tiplerden biri de bana muslat olmustu, burdan engelleyince sozlukten nick altima yazmaya baslamisti ama hakaretli olanlarin hepsi sozluk tarafindan tek tek silindi. Geriye de kendi sanrilarinin oldugu kaldi. Gecen mesaj atmis, karsilikli nick altlarini silelim diye

Ben ugrasiyorum o tiplerle valla. Zaten biz alttan aldikca cosuyorlar. Mallara ekle, cevaplarini sikayet et
  • la noix  (20.08.16 19:55:26) 
Ben sallamıyorum. Ama sallamama numarası yapmıyorum, gerçekten sallamıyorum. Herhangi bir konuda tartıştığım hiçbir kullanıcıya nickini aklımda tutacak kadar değer vermiyorum.İstediği kadar sallasın,eleştirsin beni ben önemsediğim kadar vardır. Ben adam yerine koymuyorsam yoktur.Ciddiye almayın


  • turkuaz  (20.08.16 20:58:47) 
bana da oldu. sadece kadınlara yazan sorunlu bir tip olduğunu, takmamamı bir çok kişi söyledi bana ama yine de sinir olmaktan kendimi alıkoyamadım. aslında fahişelik kavramı bu tiplere cuk oturuyor. laftan hiç anlamazlar pişmişler iyice. istediğin kadar engelle, mallara ekle gelip sorularının altına sümük gibi bulaşırlar. yapacağın bir şey yok o mal yokmuş gibi davran kudursun sümük. :)


  • for day to break  (24.08.16 06:28:41 ~ 06:29:11) 
[]

Şu an yeniden meslek seçme şansınız olsa

Hangi mesleği secerdiniz? Bu yaz meslek araştırmalariyla fazla hasir neşir oldum (kuzenime okul seçtik, benim yurtdışında ikinci bir lisans okuma ihtimalim vardı vs). Gördüğüm şu oldu; her meslek illa ki yerden yere vuruluyor. Mühendise baksan artık etraf mühendis dolu deniliyor, avukatlığa baksan öyle, doktorluk deseniz çalışma sartlarindan şikayet ediyorlar. Psikologlar illa yüksek lisans yapmalı diye örnekler uzayıp gidiyor. E iyi de her mesleğin kendine göre zorlukları var, Hiçbiri mukemmel değil ki.

Siz şu anda seçtiğiniz meslekten memnun musunuz? Yoksa şimdiki aklım olsa şunu okurdum mu diyorsunuz?


 
mühendisim. geldiğim noktaya bakılırsa iki temel bilimden birini okusam da olurmuş, yine aynı yerde olacaktım. fazla kasmışım kendimi bu haliyle ısı aktarımıyla, termodinamiğiyle, tank hesaplarıyla.


  • devilred  (19.08.16 18:45:55) 
ben henüz meslek sahibi olamadım. önümde daha 3 yıl var. okuduğum bölümden mutluyum ama şu dünyaya bir daha gelsem 'steve ırwin' gibi bir mesleğe sahip olmak isterdim.


  • yuz kiloluk bir zenci  (19.08.16 18:46:29) 
henüz öğrenciyim, meslek seçmiş değilim ve bölümüm dolayısıyla (italyan dili ve edebiyatı) bitirince ne halt edeceğim konusunda hiçbir fikrim yok şu an için AMA imkânım olsa kesinlikle pilot olmak isterdim. gerçi bu çocukluktan beri hayalim oldu hep ama ortaokul ve lisede matematik hocalarımdan nefret ediyordum, o yüzden daha iyi olduğum ve sevdiğim yabancı dil alanını seçtim. bugün altından kalkabileceğimi bilsem yine pilotaj için uğraşırım da olmaz artık. 9'la 7'yi toplarken üç saniye düşünüyorum, gözlerim bozuldu, kulaklar zaten nanay, pii.

tüm epic fail'lerime rağmen şu anki bölümümü seviyorum ama bitirince ne yapacağım konusunda en ufak fikrim yok açıkçası. dış ticarete heves ettim, herkes "aöf'te okumasan da olur" kafasında. e ne yapayım kardeşim öleyim mi ben o zaman, aöf okuma staj yapma ee amk taş mı yiyelim. meslek eleştirileri konusunda "yav he he" demek bence en iyisi yoksa insan demoralize olup iyice salıyor. bu doktorluk şöyle, avukatlık böyle, mühendislik hede hödö adamlarını dinleyen hiçbir yere varamaz. ha ben dinlemeyince de varamıyorum ama olsun, en azından dinlemiycem eheh
  • der meister  (19.08.16 18:46:53 ~ 18:48:44) 
Veteriner olurdum, insanlar yerine hayvanlarla uğraşmak beni mutlu ederdi. Hayvancılık işine de girebilirdim belki kimbilir, ufak bir mandıram olurdu... (iç çekiş)


  • Sulfoxaflor  (19.08.16 18:59:25) 
Şimdiki mesleğim de fena değil (İngilizce öğretmeniyim), mesleğim kendime vakit ayırmama epey fırsat tanıyor ama yeniden seçme şansım olsa kesinlikle görsel sanatlarla ilgili bir meslek seçerdim. Çizim yapayım, boyalarla haşır neşir olayım, yaratıcılığımı ortaya koyayım, rengarenk gözüm okşansın... Çok isterdim bunu. Tasarımcı olmak isterdim ya da mimar. Şimdi kendi çapımda evde resim falan yapıyorum vakit buldukça, bu şekilde tatmin ediyorum içimdeki sanatseveri. Bir de çocuklara renkli materyaller falan hazırlıyorum, tahtaya rengarenk kalemlerle yazıyorum örnekleri, arada defterlerine küçük resimler çiziyorum tek tek. Onların da hoşuna gidiyor bu.


  • köstebek kurabiye  (19.08.16 19:07:55 ~ 19:09:17) 
öğretmen olacağım ama son olaylardan sonra büyük bir soğuma yaşadım. abim kpssde alanında birinci oldu ama saçma sapan mülakat çıkarttılar başımıza ve belki bu yüzden ilk tercihine atanamayacak, bir nevi adam kayırma. puan kassak bile yandaş olmayınca atanamayacağız yani. soru çalınmalarına değinmek istemiyorum bile.

eğer şimdiki aklım üç yıl önce olsaydı, antropoloji veya sosyoloji gibi bir bölüm okuyarak yurt dışı yüksek lisans kasardım. hatta içimden bir ses hazırlanmakla uğraşmadan yeniden gir sınava diyor. önümüzdeki yılın ygs ve lyssine girmek istiyorum bu yüzden.
  • ruhen hastayim ben  (19.08.16 19:13:23) 
Haftabaşı ço keyifli bir tren yolculuğu yaptım. Trenin en arkasındaydık. Bilet kontrolü yapan görevlli 40-50 yaşlarında bir adam. trenin arkasında olan makinist bölmesinde duruyor duraklarda çıkıp bilet kontrolü yapıyor.
Biz kızımla bir kulaklığı paylaştık müzik dinliyoruz bir yandan kitap okuyoruz. arada da sohpet ediyoruz. sohpet esnasında kulaklıklar çıkarınca biri türkü söylüyor ama tam seçemiyorum.
Oldum olası tren istasyonlarına ilgim var, bazı duraklarda kalkıp kapıdan durağı inceliyorum. kafamı trenin sonuna çevirdim bizim bilet kontrol görevlisi pencereden kendini yarı beline kadar dışarı vermiş türkü çığırıyor. Adamın sesi de güzel. Güzergah yemyeşil, yeşilin her tonu var. Evden de ev yapımı börek almış yanına. Ohh, keyif o keyif.
Gezmek güzel, manzara güzel, türkü söylemek güzel, bu iş ne güzel dedim. Erkek olsam galiba bilet kotrolörü olurdum. Çok özendim.
Meslekleri yazma editi:
Ben emekliyim. Turizm sektöründen ekmek yedim. O işi de severek yaptım. Hükümetler ve kararları olmasa, keyifli iş.
Geriye dönme olanağım olsa yani yeniden başlasam yapamadığım öğretmenliği yapardım.
Şimdi kâh gönüllü öğretmenlik kâh terzilik yapıyorum. Dkiş en sevdiğim yan uğraş. Hele kostüm dikmek çok keyifli. Kukla yapmak da öyle. kumaşlar, renk renk iplikler, yaratım süreci... hepsi beni mutlu ediyor.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (19.08.16 19:14:29 ~ 20:32:48) 
memnunum. 100 kez dünyaya gelsem 101. kez yine aynı mesleğin peşinde koşardım.

meslekleri de yazsak güzel olurdu editi: doktor
  • shotgunwoman  (19.08.16 19:19:42 ~ 21:33:33) 
Meslekleri de yazsak güzel olur aslında.


  • fraise  (19.08.16 20:17:59) 
Tamirciyim gene tamirci olurdum.


  • basond  (19.08.16 20:22:49) 
bi sene üniye gider arkadaş edinir okulu bırakırdım. kaydımı sildirmez ama gitmezdim, lisansın geriye kalan en az 3 senesi harcayacağım para ile ticarete atılırdım. arada okula uğrar ortam yapardım.


  • sttc  (19.08.16 20:28:32 ~ 20:29:11) 
pazarlama iletisimi yapiyorum, hic dusunmeden veteriner hekim olmak isterdim.


  • evde liyakat kalmamis  (19.08.16 20:29:40) 
Ziraat mühendisi veya makine mühendisi olmak isterdim. Alakasız ama evet bunları isterdim.


  • petekpare  (19.08.16 20:53:58) 
Avukatım, aklım olsa duz bir okulda rehber ogretmeni vs olmayi tercih ederdim.mesai belli, sorumluluk alanın belli .


  • cabiday  (19.08.16 20:56:43) 
otomobil/motor ustası falan


  • yuto  (19.08.16 20:56:44 ~ 20:57:04) 
  • kargn  (19.08.16 21:32:13) 
Yazilimciyim, isime asigim resmen. Baska bir meslek sahibi olmayi hayat bile edemiyorum.


  • mirandaiam  (19.08.16 21:33:45 ~ 21:38:22) 
psikiyatrist.


  • pangea  (19.08.16 21:47:57) 
[]

Bir makyaj çantasında neler olmalı?

Ben çok fazla çeşitle makyaj yapan biri değilim. Dün makyaj çantami boşalttım; 2-3 çeşit ruj, eyeliner, concealer, 1 göz kalemi (onu da eyeliner'ı düzgün çekmek için kullanıyorum), bronzer pudra, rimel ve allık fircasi çıktı icinden. Arada sırada kullandığım bir bb kremim de var ama ancak yüzümde saçma bir sivilce çıkarsa sürüyorum. Bu saydiklarimi değiştire değiştire günlük makyajımda kullanıyorum, bana yetiyor ama özel bir gecede makyaj filan yapacaksam kalıyorum öyle. Zaten bu konuda çok yetenekli de değilim.


Hazir vaktim varken biraz makyaj malzemesi alayım da elimin altında bulunsun diyorum. İnternetten araştırdım, milyon tane şey saymislar cogunun ne işe yaradığını bile bilmiyorum. Velhasıl bir kadının makyaj çantasından mutlaka bulunmalı dediğiniz neler var? Ben neler alayım? Teşekkür ederim şimdiden herkese.

 
makyajdan hiç anlamayan göz makyajı dışında bir şey yapamayan bir insan olarak kaliteli nude far seti hayatımı kurtardı.


  • freya  (17.08.16 16:25:19 ~ 16:25:31) 
Gunluk makyaj kismi kisiden kisiye degisiyor;

benim icin far, far bazi, rimel, ruj, gunes kremi ve pudra yeterli.mesela.

Ama gece makyaji olsun olmasin bir kadinin makyaj malzemelerinin arasinda mutlaka olmasi gerekenlefi sayayim <3 (yukarida saydiklarimin disinda)

- nude far paleti
- concealer
-makyaj fircalari
-allik
-lipliner
-belki ufak bir dokunus icin highlighter olabilir
-fondotenim hic yok, bu kisim sizin tercihinize kalmis. Bb kremler de guzel is goruyor.

Secenekler daha cok ama ben daha fazla bir sey almiyorum. Cilt bakimini bunlarin disinda tuttum :3

Mesela goz kalemi, likit ruj, fondoten, aydinlatici filan bende hic yok. Ama gece makyaji icin aydinlatici guzel olabilir diye dusunerek yazdim. Nars'in multiple copacabana die bir urunu var yanaklari muhtesem.gosteriyor. ama cok gereksiz pahali neyse oyhs :)

Nude far paleti tavsiyesi de vereyim tam olsun:

Butce fazla ise urban decay naked paletlerinden birisi(bu bende yok)

Nispeten ucuz ama guzel olsun dersek; the balm nude dude.

Nude tude paleti gece makyajina gore, nude dude gunluk makyaja uygun.

Bende sadece nude dude var ama almak icin mutlaka indirimi bekle derim bosa fazla para verme :)
  • neferkitty  (17.08.16 16:29:18 ~ 16:33:20) 
Nude far seti +1


  • lithu  (17.08.16 16:29:32) 
Neferkitty, cilt bakım ürünleri evde zibilyon tane var zaten. O konuda kendimi astım artik ama makyaj konusunda tam bir cahilim. Mesela 30 tane firca var; hangi fırça ne işe yariyor, bir fikrim yok :)

Nude far seti cepte o halde cevaplar sayesinde.
  • fraise  (17.08.16 16:33:33) 
ben günlük olarak düzenli makyaj yapmıyorum uzunca bir süredir, biraz cildimi dinlendireyim dedim. yine de ufak bir makyaj çantam var, içindekileri sayayım:

rimel
eyeliner
ten rengi mineral far
toprak tonlarında bir tane mineral far
kaş farı
mineral pudra
hafif bir aydınlatıcı (bunu çok nadir kullanıyorum ve çok hafif uyguluyorum. kaşlarımın bittiği yerlere ve elmacık kemiklerime biraz sürünce ışıl ışıl ve sağlıklı duruyor)
3-4 tane ruj (genelde hepsi benzer tonlarda. fazla iddialı renkleri sevmiyorum, rujlarım genelde gül kurusu tonlarındadır)

ben krem formunda ürünler kullanamıyorum cildime. o yüzden bb krem, cc krem, fondöten vs. pek kullanmadığım ürünler. cildime ağırlık yapıyor ve nefes almasını engelliyor gibi hissediyorum. nemlendirici + pudra işimi fazlasıyla görüyor. bunun yanı sıra allık da kullanmıyorum çünkü yanaklarım kırmızıdır benim genelde.
  • köstebek kurabiye  (17.08.16 16:34:11 ~ 16:35:42) 
@sergerde 7/24 lensli olduğum için ne nereyi yakıyor karıştırdım artık ama ekstra bi şey yok benim sette.


  • freya  (17.08.16 16:35:07) 
Bende cok sey var ama her gun hepsini kullanmiyorum. Bende olanlari sayayim.

- 1 far paleti (balm nude tude)
- 1 transparan pudra (rimmel london stay matte)
- 2 concealer (revlon ve note)
- 1 bb krem (balm shelter)
- 2 fondoten (loreal true match, note)
- 2 rimel (loreal ve estee lauder)
- 1 bronzer (loreal)
- 1 highlighter (balm mary lou manizer)
- Fircalar
- 1 kas fari (h&m)
- 5 tane ruj

Kac tanesi gerekli dersen, kisiden kisiye, makyaja karsi bakisa gore degisir bence. Ama iclerinden bir tanesi var ki, gercekten kendi kategorisinde en iyisi. O da Balm Mary Lou Manizer. Fiyati orta. Ama zaten on sene falan gidecek kadar cok urun. 66.media.tumblr.com su highlight on fleek olayina bayiliyorum <3 aydinlatici müko bisi www.instagram.com

neferkitty'e ek olarak balm meet matte trimony de guzel ama sadece indirim olursa alirdim ben olsam, yoksa fiyatini cok haketmiyor, cdn.shopify.com
  • yuzır  (17.08.16 16:37:03 ~ 16:42:03) 
Su an kimse bir sey almasin kurban bayrami oncesi buyuk indirim gelecek hanimlar %40-50 civari onu bekleyin :D


  • neferkitty  (17.08.16 16:41:20) 
hangi fircanin ne ise yaradigini ogrenmek icin mesela real technique brush set'in internette kullanim videolari var onlari izleyip ogrenebilirsin, hepsini almana gerek yok ama fikir verir. ben mesela firca ile nasil far surduklerini hala anlamlandiramiyorum, butun renk goz kapagima iniyor toz halinde.


  • kassiopeia  (17.08.16 16:46:05) 
Özel gün içinse yüz makyajı;
- Makyaj bazı, fondöten öncesi yüzdeki gözenekleri küçültüyor daha pürüzsüz görüntü oluşuyor, bence gereksiz değil çünkü fark yaratıyor.
- Kapatıcı,
- Fondöten, pudra, allık.

Makyajda çok yetenekli değilim dediğim için bence yüz için bunlar yeterli, yoksa aydınlatıcısı, bronzerı, kontür paleti falan filan bir sürü şeyi var, ama bence bunlar yeterli.

Göz için,
- Far bazı, far hemen uçmuyor bunu kullanınca bir de iki göz kapağını eşitliyor,
- Size yakışacak renkleri içeren bir far paleti, öyle 30 çeşit renge gerek yok bence 4 ya da 5 renkli küçük far paletleri içinizi görür.
- Rimel, göz kalemi, eyeliner, ruj

Bonus: kapatıcı ve fondöteni uygulamak için rt expert face brush veya rt sünger, aklına yatan bir dağıtma fırçası.
  • elikası  (17.08.16 16:46:56) 
He fircalarda da uc bes tane temel fircayi alsan yeter, gerisini bosver.

-bir tane pudra fircasi tinyurl.com (genelde boyle tombul uclu oluyor), bronzer suruyorsan
-bir tane kesik uclu allik fircasi 4.bp.blogspot.com
-bir tane karistirma fircasi 3.bp.blogspot.com (hepsi karistirma fircasi, tipi belli olsun diye bunu sectim.)
-bir tane su tip far fircasi 2.bp.blogspot.com
-cdn.suslusozluk.net bir tane de su tip aydinlatici fircasi yeterli olur bence.
  • yuzır  (17.08.16 16:51:15 ~ 16:52:04) 
arkadaslar far fircasi ile yani sungerimsi minik sey degil de (farin icinden cikan) firca ile far surdugunuzde goz altiniza toz inmiyor mu? benim goz kapagimda bir sey kalmiyor, dogru duzgun renk bile belli olmuyor, ya goz altima ya da sakaklarima tozlar dokuluyor. bir seyi yanlis mi yapiyorum?


  • kassiopeia  (17.08.16 17:00:32) 
@kassioperia o biraz farin tozutmasindan ve yapisindan kaynakli
Forumlarda filan farin bu tozutma ozelligi varsa hemen "cok kotu" olarak etiketliyorlar :D

Tozutmayan bir farda ayni firca ile daha farkli sonuc alinabilir diye tahmin ediyorum.
  • neferkitty  (17.08.16 17:03:15) 
@neferkitty cok tesekkurler tekrar :) aslinda boyle the balm, sephora filan aldim ama anlamadim, biraz daha video izleyim bari :)


  • kassiopeia  (17.08.16 17:07:18) 
Nude far paleti
Göz kalemi
Concealer
Rimel
Ruj, dudak nemlendiricisi benim olmazsa olmazlarım.

Cildiniz kötü değilse ten makyajı yapmasanız bile olur. Saydıklarınıza bakılırsa zaten olması gerektiği kadar malzemeniz var. Alıp kenara atmaktansa elinizdekileri bitirip öyle alışveriş yapmanız bence daha sağlıklı.

@kassioperia, ben nude dude'un içinden çıkan fırçasını kullanıyorum. Far sıkı (tozutmayan) bir yapıda olduğundan bence sorun olmuyor.
  • chitosan  (17.08.16 17:15:25 ~ 17:19:34) 
@kassiopeia far bazı kullanıyor musun, o uçuşmaları biraz engelliyor, bir de çok kaliteli farlar da bile bazen tozutma oluyor.


  • elikası  (17.08.16 17:25:11) 
@elikasi

evet sephora'dan var sanirim bir tane ama denemedim oyle diye hatirliyorum, boyle hevesle alip alip sonra kullanamiyorum. bir de oyle deneyecegim :) tesekkurler.
  • kassiopeia  (17.08.16 17:36:21) 
Ben de özel günler dışında makyaj yapmam, işe bile toplantı vs yoksa makyajsız gidiyorum, dolayısıyla soruya cevap yazmaya gelmedim ama eğer Gratis'ten alışveriş yapıyorsanız, mağazada bulunan aşağıda yazacağım markalar cruelty-free, yani hayvanlar üzerinde deney yapmayan firmalar, kendi arkadaşlarıma konusu açıldığında söylüyorum, burada da dile getirmek istedim:)

Wet'n wild
Crystal Essence
Dirty works
The Balm (Karar veremedim. Kendileri hayvanlar üzerinde asla test yapmadıklarını söylüyorlar ancak cruelty-free sertifikaları bulunmamakta, o yüzden bilemedim. Ama yine de diğerlerinden iyidir.)

Edit: +Bee beauty, unutmuşum:)

Başka varsa bilmiyorum, ben bu markaları kullanıyorum, hepsinden gayet memnunum.
  • peggy  (17.08.16 17:38:37 ~ 17:41:38) 
bende olanları sayayım. makyaj çantamı yanımda hiç taşımam bu arada, ufak çantalar taşıyorum,

toplam 10-15 renk far var(palettekileri de ayrı ayrı saydım)
1 mac taupe mat ruj. (her gün sürüyorum) + buna uygun bir dudak kalemi
1 kırmızı ruj işte akşam için vs
güneş kremi (solante ve yves rocher var)
kapatıcım yok, göz altı bb rolon var onu sürüyorum. kapatılacak bir yer olursa da ondan bi pıt değdiriyorum üstüne
fondoten yves rocher var ama en son ne zaman sürdüm hatırlamıyorum kırmızı ruj sürdüğüm zamanlarda sanırım
1 loreal allık 1 maybelline bronzer var
1 stay matte pudra
1 eyeliner maybelline
1 kalem golden rose waterproof
kaş ürünü kullanmıyorum maşallahı var kaşlarımın
aydınlatıcı da kullanmıyorum. disko topuna çeviriyor bana sorarsan. ıslak bitişli makyajlarla çok aram yok ve bana sorarsanız hatayı çok gösteriyor.
1 rimel the balm ya da maybelline roket.

rutin--> güneş kremi, göz altı roll on pudra allık nude 1 far(tek renk sürüyorum) rimel ve mac taupe ruj
özel--> nemlendirici üstüne fondoten, pudra, allık bronzer, 2-3 renk karıştırılmış far(bu opsiyonel) üst göz kapağına eyeliner alta kalem rimel kırmızı ruj (tok mat bir kırmızı)
  • shotgunwoman  (17.08.16 17:47:12) 
[]

Ölen birinin ailesine basıniz sağolsun diyememek

Bende bu sorun var maalesef. En son örnek de dün oldu. Annemlerin bir arkadaşının 10 yaşındaki kızı mayısta kanserden vefat etti. Annesini o zamandan beri görmemiştim. Biz kahve içmek için çıktığımızda kafası dağılsin diye onu da çağırmıslar; geldi. Görünce sıkıca sarıldım, 'nasılsın x abla?' dedim, o da 'iyi olmaya çalışıyorum' dedi ama basın sağolsun diyemedim. Sanki onu söylersem aglayacakmis, acısını hatırlatacakmisim gibi geliyor. Hoş ben söylesem de soylemesem de aklında. Otururken birden gözleri doluyor hatta sulugoz benim de onu görünce gözlerim doldu ama o cümleyi kuramıyorum işte, ne bileyim.

Bunu yaparak ayip etmiş miyim? Anneme söyledim 'canım onu söyleyip, söylemedigini farketmemistir. Sen üzüldüğünu bir şekilde hissettirdin, önemli olan cumle değil ki' dedi ama bilemedim. Siz söyleyebiliyor musunuz? İlla basın sağolsun demek gerekir mi? Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
ben hiç diyemiyorum, cenazelere filan da gidemiyorum. çok korkunç geliyor bana, sanki benim bi' kaybım olsa rastgele karşılaşabileceğim başınız sağolsunlar canımı çok yakar gibi düşünüyorum. bilemiyorum.


  • evde liyakat kalmamis  (16.08.16 14:56:27) 
Bende de zaman zaman oluyor bu. Vefattan hemen sonraki birkaç günde görmüşsem ya da cenazeye katıldıysam söylüyorum, sonrasında söyleyemiyorum. Hatırlatmak istemiyorum kendimce ama sizin bahsettiğiniz durum da var, zaten aklından çıkmıyor o kişinin aslında. Çok samimi bir yakınınız değilse ve yine de başsağlığı dilemek istiyorsanız vefatı takip eden günde Facebook'tan samimi bir mesaj yazabilirsiniz. Mayıs'ta yaşanmış vefat için başınız sağolsun demektense yukarıda yazdığın gibi yapmak daha doğru geldi bana da.


  • long live rock n roll  (16.08.16 14:57:27) 
kaybı yaşayan kişinin o kadar umrunda olmuyor bu mevzu. yani annen haklı. söyleyen de usulen söylüyor zaten. başka söylenecek bir şey yok çünkü.


  • zgrydn  (16.08.16 14:59:58) 
annen çok haklı, ben de söyleyemiyorum ama üzüldüğünü hissettiriyorsun zaten o nasılsını sorarken.


  • freya  (16.08.16 15:15:09) 
Ağlasın, sen de ağla. Acısını yaşayacak. Normal şeyler bunlar.


  • arnold schwarzeneger  (16.08.16 15:27:20) 
acınızı tahmin edemiyorum, çok üzgünüm de. başınız sağolsun zaten saçma salak bi laf. bencilce ve klişe. ezberden söylüyor insanlar... hiç gerçekçi değil..


  • su nanesi  (16.08.16 17:10:16) 
Ayıp etmemişsin, annen haklı, bende diyememekten ziyade bu türlü sözleri saçma bulma nedeniyle dememek var, illa demek gerekmez.


  • harvey  (16.08.16 17:42:05) 
annen haklı +1

eğer vefatın hemen ardından görüşüp cenazeye katıldıysam başınız sağolsun derim. su nanesi'nin dediğini gibi aptal bir söz aslında ama adettendir, kimse niye böyle dedi şimdi bu demez, zaten bunun üzerine kafa yoracak hal kalmamıştır o an o insanlarda. lakin vefatın üzerinden biraz zaman geçmişse bu konu hakkında hiçbir şey söylemem, olabildiğince normal davranmaya çalışırım, acısını aklına getirmek istemem o yüzden bu konunun bahsini açmam.
  • köstebek kurabiye  (16.08.16 17:46:04) 
[]

Öğrenci biri ne kadar parayla geçinebilir?

Çok yakın bir aile dostumuzun kızı bu sene üniversiteye başlayacak. Abisi üniversite hayatı boyunca babasından para vs almamış (kendi istegiyle), sadece belirli masrafları ailesi karşılamis. Dolayısıyla babası simdi kizina ne kadar harçlık göndermesi gerektiğini tam olarak kestiremiyormuş, bana sordu az önce laf arasında. Benim de standart öğrencilerden farklı bir gelirim olmustu o donem boyunca, bunun için tam bir şey diyemedim. '1500 gönderseniz idare eder herhalde' dedim. Az olur, cok olur gibi yorumlar geldi. Bilemedik.

Siz ne kadar parayla geciniyorsunuz? Ne kadar göndersinler bu kıza aylık? Aile maddı olarak rahat bir aile fakat fazla fazla para gönderip boşa harcama yapmasını istemiyorlar. Sıkıntı çekmeden ay sonunu getirsin diyorlar.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.

 
Ben en fazla para harcadığım dönemde aylık 1000'e yaklaşıyordum ailemle yaşarken. 1500 yeter bence.


  • Adramelekhh  (14.08.16 16:15:49) 
İstanbul/ türkiye. Yalnız işin içine barınma da girecek tabii. Yurt taksidini de hesaba katalim.


  • fraise  (14.08.16 16:19:55) 
gereksiz duyar kasmis olmak istemem ama ogrenci icin 1500 lira aylik nedir, normal mi yani bu gercekten? asgari ucret 1300 lira yahu, koskoca bi' insandan bahsediyorsunuz, zaruri ihtiyaclari gorulsun harcligini kendi kazansin 1000 lira yetmiyorsa, eyvahlar olsun ya :/


  • evde liyakat kalmamis  (14.08.16 16:20:25) 
Bundan 3 4 sene oncesine kadar babam bana 600 tl gonderirdi uzerine 240 tl de kyk ogrenim kredisi alirdim bununla gecinirdim. Ama evde 4 kisi kaliyoduk ve ortalama kisi başına 300 350 tl arası kira ve ev faturalari icin veriyodum geri kalan bana yetiyodu. Şu da var er kişiyim ve universite eve yurume mesafesindeydi. Kizlarin masrafi daha fazla olur diye dusunuyorum . bu donemde kaldigi yere gore degisir ama 1000 tl rahat idare eder diye dusunuyorum


  • tociess  (14.08.16 16:20:37) 
Evde liyakat kalmamış, o çok göreceli bir kavram ama. Kişiden kişiye değişir tabii ama kız zorluk çeksin istemiyorlar sadece. Ben dediğim gibi tam bilemediğim için öylesine bir rakam attım ortaya.


  • fraise  (14.08.16 16:21:49) 
eğer özel yurtta kalacaksa 600-700 en az yurda gider, daha fazla bile olabilir, yaşam masrafı olarak da 600-700 lira yetebilmeli bence (1200-1400 lira arası çıktı yani) ama 1500 biraz daha rahat olur işte dediğiniz gibi. Okuduğu bölüme göre alması gereken şeyler var mı, ne sıklıkta olacak, bu kız ilk defa İstanbul'da yaşıyorsa ilk yıl konserlere festivallere bol bol gitmek isteyecek (ben baya gitmiştim :D) onları da düşünmek lazım. 1500 iyidir ama.


  • rodriguez2  (14.08.16 16:27:56 ~ 16:28:24) 
yurt taksidi 700 falansa yeterli olur geriye kalan 800. ama hangi üniversiteye gittiğine ve kızın karakterine de bağlı. özele gidip de millet her öğünü Happy Moon's'ta falan yerken o da özenip öyle yapmaya kalkar mı yoksa kendi rutinini sorunsuz devam ettirir mi?


  • ebonni eth atc  (14.08.16 16:27:57) 
Devlet üniversitesi, özel yurtta kalacak.


  • fraise  (14.08.16 16:29:05) 
1500 okul civarında eve falan çıkacaksa yetmeyebilir. Artık ev sahipleri öyle azdı ki sikindirik 20 yıllık izbe, rutubetli 2+1, 3+1 evlere 2500-3000 tl para istiyorlar. Ama 4-5 sene yurtta kalıp, üstüne genellikle yemekhaneden falan yerse 1000 tl'den üste para bile biriktirir.


  • noluyo yaa  (14.08.16 16:29:25) 
Ben yurt + mutfak filan masraflarını düşünerek 1500e yeter dedim bu arada. Fazla diyenler olmuş da gayet normal barınmayla.


  • Adramelekhh  (14.08.16 16:30:34) 
ailenin durumuna göre değişir bu durum kesinlikle. ne yollanırsa onla geçinir öğrenci. geçen yıl 2500-3000 arası bir parayla geçiniyordum ve yetmiyordu. bu yıl babamın işleri biraz kötü gitti diye 1500-1900 arası parayla geçindim ve üstüne birikim bile yaptım.

1200 kritik eşik diyorum ben. altı öldürür.

not: istanbul.
  • canercuxy  (14.08.16 16:32:28) 
İstanbul'dayım. Ek gelirimin olmadığı, tüm ihtiyaçlarımı karşılayacak harçlığı ailemden aldığım son dönem beş-altı sene öncesiydi. Sonra hep ek kaynaklar yaratmayı başardım.

2011'de Beşiktaş'ta evim vardı ve ailemden ayda 800-900 civarı alıyordum. odama 450 lira kira ödüyordum. 500'ünü de harçlık olarak kullanıyordum. 250 lira da kyk vardı. Ucu ucuna yetiyordu. Bir sonraki aya hiçbir şey kalmıyordu. O ara ayda 900 lira alıyormuşum. 5 seneden bugüne enflasyon yükseldi. O 900 artık 1500 olmuştur. Ama nerede kalacak, ne yer içer, tüketim alışkanlıkları nasıl bunlar önemli.


Tabii bu masraflar aylık harçlıkla bitmiyor. Seyahat, depozito, ev eşyası, yurt dışı programları vs bin çeşit ıvır zıvır var.
  • i ve been mistreated  (14.08.16 16:33:39) 
yurt ücreti zaten hemen hemen 1000 lira olur. eğer o harçlık içinden verecekse yurt kirasını,yetmez.


  • comandante cat guevara  (14.08.16 16:37:50) 
Yurt 700 lira. Buldular bile yani.


  • fraise  (14.08.16 16:39:22) 
geriye 800 kalıyor. ulaşım beslenme gelir giderine yetmesi için epey kontrollü harcaması lazım.


  • comandante cat guevara  (14.08.16 16:47:02) 
Çocuk benim olsa ve para sıkıntısı olmasa 2000 yollardım. Bazı insanlar o yaşta rahatlık kötü, parayı idare etmeye alışması lazım filan diyor ama bence bir boka yaradığı yok bu olayın. Çocuğun para sıkıntısı yaşamasını istemezdim ben, her yemek yiyeceğinde fiyatına bakmasını istemem mesela.

800 kalıyor, 100 lira ulaşıma gitse, 500 sadece yemeğe gitse (eğer dışarıda 3-4 liralık şeyler yemeyecekse ve vaktini yurtta geçirmeyecekse böyle olur) kıza kendi için harcayarak 200 lira kalıyor sadece. Yeter elbette ama az bence.
  • Adramelekhh  (14.08.16 16:50:41) 
ben olsam soyle yapardim, zorunlu harcamalari kendi hesabima baglardim, artani icin ufak bir harcklik yollardim, misal kira, elektrik, su, gaz, internet, ceptelefonu faturasi ailenin hesabindan otomatik odemeye baglanir, bunlarin disinda mutfak, gezme tozma harcamasi icin harclik yollanir.
az once adramelekh demis ya cocuk rahat etsin diye, ben olsam rahat ettirmek icin cok para vermez ama ayri eve cikmasini karsilardim, cunku uyrt ortamina guvenmiyorum, bu surecte cocugum tek yasamayi ogrensin isterdim, ileriki donemde ise yavas yavas yardimi azaltarak kendi ayaklari ustunde durmasi icin cocugu yonlendirirdim.
tek basina varolmayi ogrenmemis insanlar daha sonra cok sorun yasiyorlar, yemek yapmayi, tamirat yapmayi, ikeadan mobilya kurmayi, temizlik duzen saglamayi ogrenen bir insanin onunde kimse duramaz.
  • mavicorap  (14.08.16 17:14:38) 
1500 ile ancak. Yani 1000 liraya geçinen arkadaş da var ev kirası dahil İzmir'de ama aç. Sürekli hesap yapıyor. Yurt hariç eline 1000 lira geçsin en az. Bir de ailesinden kredi kartı olsun yedekte.


  • Lim5  (14.08.16 17:28:12) 
2000


  • Batuhanolabilir  (14.08.16 17:29:23) 
Min 2000. Yapmayın yahu, ortalama bi' cafede çay içse 3 lira.Bi bira enaz 12 lira. Bi öğün dışarıda yemek yese 20 lira. Zaten 700 yurt demişsiniz, 600 civarı doğru dürüst bi' yemek için harcasa ayda, kalan 200 lirayla ne yapar? Bu çocuk hiç mi sinemaya gitmez, hiç mi gece dışarı çıkmaz, sosyal bi' etkinliğe katılmaz?

He diyorsalar bu çocuk hayatta kalsın, o zaman muhtemelen 1000 lira da yeter ayrı konu.
  • hatunlarin tercih ettigi pic  (14.08.16 23:25:45) 
Abisi daha önce üni okumuş ama bir kızın masrafı erkekten daha fazladır. Kızlar daha çok alışveriş yapar.
1500 liradan aylıktan yurt parasını çıktığımızda eline 800 kalacaksa, yurtta yemek varsa ya da yemeklerini okul yemekhanesinde yiyecekse geçinir ama dışardan yiyecekse yemeği zorlanır.

Asgari ücret örneği yine verilmiş, evet 1300 lirayla çocuklu aile geçindiren milyonlar var bu ülkede ama onlar zaten yaşamıyor :/
  • etki  (15.08.16 15:37:00) 
yurt ucreti haric 1000tl yollasinlar. iki uc ay sonra kiz olmuyor yetmiyor vs. derse artirsinlar. yani bunun bir standardi yok. cocugun alismis oldugu bir yasam standardi vardir. belki normalden daha rahattir, universiteye baslayinca laps diye bunu indirmenin alemi yok. bir anlami yok cunku. fayda saglamaz. biraz fazla olursa belki birikim yapar. bu iyi bir sey. ama cocuk daha ogrenciyken kit kanaat yasamasin, eziyet cekmesin. bir festivale gidebilsin, tatile gidebilsin, sinemaya gidebilsin, kiyafet alabilsin, belki bir hobisi olur, fotograf makinesi almak ister. yani daha gencecikken yasayabilsin istedigi gibi. sonra bunlar icin ne vakti ne enerjisi olacak.

yol, yemek, kitap, ders notu... anca.
  • jimicik  (15.08.16 16:02:44) 
[]

Ev eşyalarınızi nerelerden aldınız?

Yeni ev kurarken özellikle spor tarzda yatak odası takımları ve koltuk takımlarını nelerden aldınız? Hali, perde gibi ıvır zivirlari nerelerden almak gerek?

Bu işler bütçeye de bağlı farkındayım. ona da şöyle açıklama yapayım; fuga'dan bir koltuk beğendim mesela, tek bir kanepesi 7000 lira dediler. O kadar uçuk bir şey istemiyorum ama ucuz diye elimde kalsın da istemiyorum. bir iki sene içinde yurtdışına tasinma durumları olacak eşyaların büyük ihtimalle. Ha 'çok kaliteli değil ama fiyatlari uygun. Seni 2 sene gayet rahat idare eder. Taşınırken de atarsin' dediğiniz öneriler de kabulum. Teşekkür ederim şimdiden herkese.

Lokasyon; istanbul.

 
Furkey diye bir marka gördüm. fiyatları ve tasarımları güzel gibi gayet. Bursa'nın en büyük 2. imalatçısı olduklarını iddia ediyorlar.

www.furkey.com.tr
  • prodeq  (09.08.16 16:19:07) 
Biz daha geçende 5 yıl yaşanacak bir öğrenci evini, evimizin herşeyi ikea'dan düzdük(bu böyle deniyordu değil mi?) fiyatları filan o tür aksiyonlu eşyalara göre uygun filan diyorlardı, gerçi sağlam mı değil mi bilmiyorum. Ama şık bir ev oldu, sağlamlığından ben anlamıyorum

Onun dışında geçende yeni evlenen bir arkadaşım da bu enza mı ne diyordu çocuk oradan almışlar ama pahalı diyordu o arkadaşım, tüm bunların dışında ona akıl veren bir arkadaşım da(keza kendisi öyle yaptı ben şahidim) ''oğlum bak versace'nin filan tasarımlarına aynılarını sitelerde çok uygun fiyata yaptırırız diyordu'' bir de böyle birşey var. yani beğendiğiniz koltuğu da bildik bir marangoza yaptırsanız daha mı ucuz olur sanki onu da bilmiyorum.

bu kadar bilinmezlik yaşadığım kerbelada daha fazla da duramam ben. gidiyorum bu.
  • mete kudur  (09.08.16 16:21:44 ~ 16:22:14) 
İder mobilyaya git kesin bir şeyler alırsın. Fiyat/kalite konusunda mükemmel.


  • accorbite  (09.08.16 16:25:38) 
Salon falan ikea. Yatak odasini koctastan almistik ama memnun degildim, tasinirken boyfan boya dolap yaptirdim. Yatak zaten idas'ti, o kaldi. Yatak harici mobilyaya cok para gomme taraftari degilim. Perdeler icin de pazara bakabilirsin, gercekten guzel modeller oluyor, pencereye gore de dikiyorlar. Annemler perpa'dan bi yere diktirdiler, ben de 2 odayi orda diktirdim ama secime gore ufak capli bir servet verebiliyorsun, tasinilacaksa hic gerek yok bence.

Ikea'nin ektorp koltuk takimi, liatopr (bu muydu adi ya) kutuphanesi, tv unitesi be adini unuttugum sade yemek masasi ve bufesini almistik. Aksesuarlarla guzellestirdim. Yazligin oldugu yerdeki perdecide efsane kumaslar var, ordan bi suru ortu aldim. Gittigim yerlerden resim topluyorum, onlari da sade cercevelere koyuyorum. Yine pazarda guzel kirlentler var
  • la noix  (09.08.16 16:26:28) 
Beyaz eşyaları internetten, mobilya ve takımları hanımla gezerek mobilyacılardan (Doğtaş vs.). Perdeleri hanım halletti mahalle perdeceilerinden zevkine ve kafasına göre. Halıları idareten ailelerden aldık, zamanla güzel halılara rastladıkça eskilerini emekli ettik. Alışverişin de keyfi var, her şeyi bir anda alırsan, ilerde rastladığın güzel şeyleri alamıyorsun.


  • desdinova  (09.08.16 16:28:30) 
Biz mobilyacıdan ömürlük dayanacak eşya alıyoruz genelde. Atmalık ama şık eşya için IKEA daha ucuz oluyor. Daha uyduruk şeyler içinse mobilyacılarda paket halinde oluyor, yemek+yatak odası 3000 lira diye.


  • Lim5  (09.08.16 16:34:15) 
bütçe meselesi biraderim. tepe, doğtaş, kelebek bunlar orta sınıfın az üstü diyebilirim. daha üstünde ve daha altında birsürü firma var. enza'ya bakabilirsin biraz daha düşük fiyatlı. ama bu olay öle bişeyki gidip ucuz bi mağazadan çok pahalı birşey alabiliyorsun. modalife diye bi marka var 3 takımı 6bine satıyor.


  • sarlatan  (09.08.16 16:52:33) 
gebzede bir spotçu vardı, poly mi ne öyle bir şey. bekar evi için çekyat takımı, yatak, baza, dolap, beyaz eşya vs için 2011 de 3000 tl vermiştim.


  • inheritance  (09.08.16 16:53:40) 
Yatak odamdaki tüm eşyaları Ikea'dan aldım, halılarımı da.

Perdeleri kumaş alıp diktirdim. Şimdi neresi olduğunu hatırlayamadım ama İstanbul Avrupa tarafında böyle uzuc toptan perdecilerin olduğu bi semt vardı, ordan almıştık. Adamlar kendileri dikip kargoyla bana gönderdiler.

Beyaz eşyalarım önceki evimde vardı, onları getirdim yeni almadım. Bi tek ocak aldım Termikel'den.

Yemek masamı antikacılardan aldım, sandalyelerini de Koçtaş'tan. Bi de yine Koçtaş'tan balkona masa sandalye takımı aldım.

Kitaplık ve koltuk takımımı internetten aldım. Koltukları evgör diye bi siteden almıştım hatta. O zaman tam öğretmenler günü zamanıydı ve öğretmenlere indirim kampanyası vardı, ben de akademik çalışan olduğum için güzel bi indirim yapmışlardı. Koltuk takımımı almadan önce ben de epey gezdim hem bilinen markaları hem de Ankara'da Siteler diye bi yer var, mobilya mağazaları var hep orada ama internetten alınca çok daha uygun fiyata geldi. Kapıma kadar da getirdiler. Lakin aşırı kaliteli çıkmadı ürünleri ya da benim evdeki hayvanlar helak etti bi kaç senede, orasından emin değilim.

Ekleme: Belki fikir verir bütün bu saydığım eşyaların tutarı 5000 6000 lira civarında oldu.
  • buff  (09.08.16 17:07:40 ~ 17:26:55) 
ikea +1 (koltuklarım, kutuphanelerim, yatagım ikea, aynı mantıkla almıstım, halen saglamlar)
parasını bir senede çıkartıyorsun zaten cok pahalı bir sey alma bence ayrıca enza mobilya satış magazasına gidersen ellerinde eski senelerden kalan bazı takımlara ciddi indirim yapıyorlar, baya ciddi. onlara bakabilirsin.

  • kassiopeia  (09.08.16 17:25:55) 
Aslında kaliteli bir şeyler alıp tasinirken eşyaları da götureyim diyorum ama yolda onlar da mahvolursa uzulebilirim. O yüzden uygun fiyatlı fakat ucuz durmayan eşyalar bulursam alıp, tasinirken atabilirim ya da ihtiyacı olan birilerine verebilirim. Bu yazılanlar doğrultusunda internet satışlarına ve ikea'ya bakmak cepte. Diğer yazılan yerlere de bakayım tek tek.


  • fraise  (09.08.16 17:34:28) 
karışık
ikea inegöl masko evgör idi sanırsam.
yani taşınmaya müsait falan diyosan demonte bişiyler tercih et.
masko ve modoko genelde çok pahalı uğradığına değmeyebilir.
  • basond  (09.08.16 17:34:48) 
ben eskiciden alıp çılgın şeyler yaptırdım. bi kısmını da imalathaneden ham alıp boyattım.


  • cosmicgadin  (09.08.16 17:49:38) 
konfor mobilya dan sakın alma aman diyim. zirve inegol mobilya diye de geçiyor


  • hakim oynayin dedi  (09.08.16 17:51:31 ~ 11.08.16 01:21:51) 
[]

Mide bulantısına ne iyi gelir?

Arkadaş mide bulantısından kivraniyor, tatildeyiz. Bildigimiz bir yer değil. Doktor da gitmiş. Açık eczane de bulamadık. Bende rennie vardı; onu versem bir işe yarar mı? Ne yapmak gerekir?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
evet rennie bastırıyor. nane limon bulabilseniz de iyi olur


  • fıytfıyt  (03.08.16 00:13:30) 
Ben soda iciyorum kismen ise yariyor.


  • stavro  (03.08.16 00:20:34) 
Tuzlu çubuk diyeceğim ve ciddiyim.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (03.08.16 00:20:46) 
Ben de tam çubuk kraker demeye gelmiştim, demişler.


  • ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar  (03.08.16 00:25:41) 
Leblebi beyaz sarı farketmez. Rennie de iyi gelir. Kusması varsa kussun.


  • ThomasJefferson  (03.08.16 00:29:48) 
tuzlu çubuk+1
bide hep şekerli soğuk su içerim yavaş yavaş o da mide bulantısına iyi geliyo genelde

  • livaist  (03.08.16 00:39:18) 
bulursanız bi dilim ekmek gömsün bastırır. başka değişik şeyler yemesin.


  • rayde  (03.08.16 00:42:49) 
Nane limon kusturur o nedenle de bulantisi gecer. Sunu kim bulduusa resmen bir halki tumden kandiriyor


  • la noix  (03.08.16 00:43:55) 
tuzlu çubuk kreker bastırır +1


  • basond  (03.08.16 01:11:10) 
ekmek arası peynir iyi geliyor bu durumlarda bana


  • sta  (03.08.16 02:28:10) 
[]

Yurtici uçuşlarda durumlar nasıl?

Yarın sabah atatürk havalimanindan yurtiçi uçuşumuz var. 3 saat önce orda olun diyenler olmuş. Kontroller o kadar yoğun mu hala? 2 saat önce gitsek sorun olur mu acaba? Normalde 1 saat de yetiyordu malum.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
h limanı girişi inanılmaz yoğun araçla girmek için 1 saat beklersin
metro ile gelirsen daha pratik olur

onun dışında yurt içi uçuşlarda o kadar didiklediklerini sanmıyorum sen gene de 2-3 saat önceden gel ne olur ne olmaz.
  • basond  (29.07.16 19:51:48) 
[]

Pazarlık yapar mısınız? Yapabiliyor musunuz?

Ben bu konuda tamamen yeteneksiz bir insanım, utanıyorum bir kere. Etrafımdaki hemen herkes de öyle. Fiyatı söylediklerinde direkt parayi çıkarır veririm, sevmiyorum o konuşmaları yapmayı. geçen sene oludeniz'de etiketi sterlin fiyatından yazan esnaf liraya yuvarlak hesap çevirince 'ama bunun fiyatı o değil ki su' demiştim, adam de peki öyle olsun demişti. Yaptığım tek pazarlık buydu ki sanırım ona da pazarlık denmiyor.

Millete bakıyorum çatır çatır pazarlık yapıyor. Yine bir tatilde arkadaşım tekne turu için pazarlık yapmıştı da başkası adına utanmak sendromuna tutulup 'ya tamam işte bu fiyat iyi. Niye 3 lira için dil döküyoruz ki?' demistim. Bana 'turkiye'de böyle yerlerde pazarlık yapilir' dediler. İyi de total de 5-10 lira az vermek için niye kendimi yorayim? Ne bileyim, saçma geliyor bana.

Siz ne düşünüyorsunuz? Pazarlık yapar mısınız? Yapmalı miyiz?

 
valla pek beceremiyorum ya
yapmak aklımada gelmiyor bazen
bazen bilerek yapmıyorum
  • basond  (28.07.16 13:59:18) 
Ben pazarlık yapmıyorum ama düz hesap yapalım diyorum. Geçenlerde et döner ve kola aldım. Et döner 7,5 TL ve kola 3 TL idi. Yani toplam 10,5 TL ödemem gerekiyor. Adam 10 buçuk deyince, hı? 10 buçuk mu? dedim, 10 ver yeter dedi. Benim olayım da böyle.


  • dissendium  (28.07.16 14:00:07 ~ 14:00:21) 
bence ne aldığına göre değişir bu pazarlık olayı ya. tekne turu örneğindeki gibi eğer hizmet alıyorsam pazarlık yapmam, ama keko gibi de her yerde otuz liraya satılan mala elli lira vermem.

hizmet sektörü pazarlığa kapalı olmalı, ama ticaret açık bence. öyle düşünüyorum.
  • evde liyakat kalmamis  (28.07.16 14:00:52) 
yaparım. zevkli de oluyor. yunanistan'da bile yapıyorum adfasdfsfd


  • cekilmis gayfe  (28.07.16 14:03:01) 
yapanlara sözüm yok, onların da kendince bir doğru bildiği vardır ama kendim için konuşacak olursam çok bayağı ve dandik geliyor bana ya. yapış yapış ne öyle. ABİ ŞÖYLE YAPAK, ABİ BÖYLE YAPAK, ÖĞRENCİ KARDEŞİNE NE YAPARSIN vs. hiç gelemem. ürünün fiyatı belliyse ya verip alırım ya da arkamı dönüp uzaklaşırım. fiyat yoksa da sorarım, uygun gelmişse alırım, gelmemişse yine devam ederim. hayır zaten ekonomik hacmi düşük bir insanım, sene boyunca aldığım her bir şey için pazarlık yapsam kurtaracağım 100 lira falan olur yani ne uğraşcam ya.


  • der meister  (28.07.16 14:03:02) 
hayatta yapamıyorum, hiç yapmadım, yapabileceğimi de sanmıyorum. yanımda yapıldığında da çok utanıyorum. yapana, yapabilene saygım sonsuz ama pazarlık yapmak herkese göre bişey değil sanırım :)


  • hypathia  (28.07.16 14:03:14) 
ben hiç beceremiyorum o yüzden de pazarlık olmaması gerektiği taraftarıyım. aynı yerden aynı şeyi birilerinin daha ucuza alıyor olması koyuyor tabi. oysa annem pazarlık konusunda tam bir master. 4-5 ürün alırsa birini resmen bedavaya getiriyor ama işte nerede pis huy var babamdan almışım.

kız arkadaşım iyi allahtan o konuda da beraber olduğumuz zaman o işlere o bakıyor..
  • nrmnm  (28.07.16 14:05:45) 
yaparım çünkü pazarlık yapılan bir yerse pazarlık payı bırakıyorlar zaten.


  • for day to break  (28.07.16 14:07:28) 
ben yapıyorum sayılır.
ama işin komiği ucuz şeylerde pazarlık yapıp pahalı şeylerde yapamıyorum.
çünkü ucuzun alternatifi ve çeşidi çok oluyor genelde.
  • supermatik  (28.07.16 14:07:39 ~ 14:07:57) 
Bazen yapabiliyorum. Çok da iyi değilim. Fakat babam ve bir iki arkadaşım baya iyiler bu konuda. Gerçi iyi de demeyeyim, Kesin arkadan ana bacı küfür yiyiyorlardır.

Bazı yerlerde pazarlık yapman lazım ama. Çünkü genelde fiyatlar pazarlık payı eklenerek konuluyor. Pazarlık yapmayanlar sayesinde kazandığı para çok olduğu için, pazarlık payı da olduğundan çok sorun etmiyorlar. 125 liradan 25 e düşen bile gördüm ben.

Genelde çok etki edemiyorum ama şu an kullandığım şort çantasını 75ten 60 a düşürdüm en son. O kadar. Onu 50ye düşürürdü yetkili kişiler.
  • nawar  (28.07.16 14:08:14) 
nakit alıcam en son kaça olur derim ama ısrar edemem.
ama annem mükemmel bir kadındır bu konuda. baya indirim yaparlar o deyince.
adeta içimizdeki kayserili.
  • cabiday  (28.07.16 14:09:48) 
tek yapabildiğim pazarlık birden fazla bi şey alırsam indirim istemek.

2.5 liradan 5 tane bi şey alacaksam eğer, 10 lirayı kabul etmezlerse hayatta almam mesela.
  • akatreil  (28.07.16 14:12:22) 
babam çok yapar. Ben pek yapamıyorum ama madem tekne turu örneği var, bir kere baya indirim olmuştu 3-5 falan değil birkaç kişinin bedavaya gelmesinden bahsediyorum. Ha sonraki güne vs. değildi yarım saat sonra kalkacak bir şeydi, adam da "tamam abi siz geçin sizi görenler gelir oradan kazanırız" gibi bişey demişti.

Ayrıca benim hiç olmaz dediğim Satürn'de bile yapmıştı :D Yani Vatan bilgisayarda mı ne daha ucuzdu onu söyledi, o fiyata verdiler. Tamam bu hakkımız bazı mağazalar diyor bunu ama ben bunu söyleyip dert anlatacağıma gider Vatan'dan falan alırdım mesela.

Ha yine "yanında hediye" olayı var. Bir çeşit pazarlık. Laptop aldık, 150tl'lik çanta verdiler ama biraz zorlama ve muhabbetle. Hani pazarlık işte. Aynı laptobu alan başka adama vermeyecekler yani, onlar teklif etmiyor. Ben bunu Amerikanlara yaptım şansımı denedim oldu :D Öğrenciyken ABD'deki bir websitesinden illüzyon malzemesi alıyordum, yüz küsür dolar tutmuştu benim için büyük para. Sİparişe ek mesaj attım öğrenciyim benim için büyük para ama Türkiye'de yok bunlar, eğer mümkünse yanında küçük hediyelerinizi bekliyorum diye :) Gayet güzel/eğlenceli bi kart oyunu göndermişlerdi değeri de 16$.
  • rodriguez2  (28.07.16 14:12:53) 
yaparım. yapılması da gerekiyor. öyle "3 lira için ne yaparlık yapcam?" diyenler kendi paralarını kazanmıyorlardır yada çok paraları vardır.


  • zam sampiyonu domates  (28.07.16 14:28:39) 
Eski galerici olan babam kadar olmasa da yaparım. O gençliğinde adamın ağzına sıçardı bir şey alırken. Çoğu esnaf Türkiye'de fiyata pazarlık payı ekliyor zaten. Müşteri de kaybetmek istemeyeceklerinden illa biraz biraz fiyat kırarlar. Tekliften çekinme yani.


  • arnold schwarzeneger  (28.07.16 14:30:23) 
Pazarlik yapmam.
Ama bazi durumlarda ne tutturursa o fiyati cekerler ya, o durumlarda kaziklandigimi farkedersem pazarliga girisirim pek beremiyor olsam da. 3 ay once yurtdisinda adamin 45euro fiyat cektigi tekne turunu 20euroya aldim. Aslinda pazarlik yapmadim, adam ben istemiyorum dedikce israr etti, gittikce fiyat dustu. Ben de yeterince dusuk fiyat soyleyene kadar yok dedim.
Ama pazrlik denen seye karsiyim. Fiyatlar sabit olmali, kaziklama olmamali, pazarlik da olmamali.
  • stavro  (28.07.16 15:02:50 ~ 15:05:15) 
Bende yapamazdim. Ama fazla mal aldigim zaman kurumsal bir yer degilse kusuratu atalim bari su kadar olsun diye teklif edebilirdim en fazla. Birkac kez kayinvalidemle alisverise cikip catir catir pazarlik yapma olayini gordum ama hala ben o kadar israrci olamiyorum. Kendisi esnafi biktirircasina pazarlik yapar. O kadari da cok fazla ama yine de ilk soylenen fiyatin hemen kabul edilmemesi gerekiyormus.


  • curukturpkokusu  (28.07.16 15:04:46) 
Zamanla geliştirdim ben de, önceden hiç beceremezdim. Ancak pazarlık yapılan yere bağlı tabii ki, hissediyorsun yani onu bu insan beni kazıklayacak diye. Bayağı geleceği durumu da ön görüyorsun zaten o esnada yapmıyorsun.


  • sefil  (28.07.16 15:07:54) 
ben de yapamam. ama fiyatı duyunca tekrar sorarım şaşırmış gibi veya hımm yok pahalıymış falan derim. bazen öyle deyince indiriyolar slfkdg. başka bi şey diyemem ama.


  • nathanieltroy  (28.07.16 15:11:06) 
fırsatım varsa, elim kuvvetliyse direk yaparım


  • superb  (28.07.16 15:19:32) 
Yapmazsan kazıklanırsın.


  • i ve been mistreated  (28.07.16 15:28:22) 
Yapmışlığım var birkaç kere ama hiç sevmem, yoruyor ve yıpratıyor beni. Ben doğrudan "Pazarlık sevmem, son bir fiyat söyleyin, alırsam alırım" derim. Eğer pahalı gelirse ve sonradan "Hadi. 10 daha indireyim" derse de "Hani son fiyatı oydu" der, bağırmadan kızarım. Pazarlık yapanları takdir ederim de, bir arkadaşımla Antalya'ya gittik ve iki gün Antalya'daydık. Arkadaş bir şal için "Pazarlık sünnettir" deyip 1.5 saat pazarlık yaptı ve arkadaşa çok bozuldum. Zaten azıcık zaman oradayız; onun da 1.5 saatini dükkanda geçirmek istemem. En son parasını ben verdim. "Hadi, bu da hediye olsun benden" dedim. İndirim de 30'dan 20'ye. 10 tl o kadar zamanıma değmez. Yalnız bir gezide, dlini bilmediğim yabancı bir ülke için "İlk söylenen fiyatın yarısına alın" dediler. Oranın dilinde rakamları öğrenip hayvani pazarlık yaptım ama o istisna. Adamlar baştan uçuk söylüyorlarmış zaten.


  • aychovsky  (28.07.16 15:30:46 ~ 15:35:09) 
pazarlık yapmadan olur mu ya :)

teklif verirken bile pazarlık payı ekliyorum üstüne :D

Yani pazarlığın her aşamasında varım
  • MiraTaurus  (28.07.16 15:56:34) 
Sabah hastanede yaptim. 13bin kusurluk fatura 9200e dustu.

Pavyon mu hastane mi belli degil. Pazarlik yapmayandan 13bini cart diye aliyorlar iste.
  • brkylmz  (28.07.16 17:22:58) 
bir kere yapayım dedim beceremedim. 50 liralık 3 tane tişört beğendim satıcıya uygun bişeyler yaparsanız 3 ünü de alırım 135 olsun dedim, yok yapamam üstelik kartla ödeyeceksiniz komisyon alıyor banka dedi. bende peki sizi kırmıcam çok sevdim dedim 150 lira verdim :) genelde bunu satıcı müşteriye der ben söyleyip çıktım dükkandan :)


  • aslmtn  (28.07.16 17:26:26) 
geçen yıl lazer'e başlarken ablamın yaptığı pazarlık gözlerimi dolduracak cinstendi. oldukça karlı ve memnun çıkmıştım. o yüzden pazarlık yapabilene saygım sonsuz. ama ben yapmam. çok utanıyorum :(


  • ruhen hastayim ben  (29.07.16 00:38:30) 
....na bile koyyorum Fraise görsen şaşırırsın %30 indirim garanti. Sabah 20 liralık peyniri pazardan 12'ye aldım bak o kadar küsüratlı diyorum.


  • chiper  (29.07.16 00:41:00) 
@sivrisinek nasıl la? pazarlık yaparak kazıklanıyoruz. yani ben dükkana giriyorum abi selam pazarlık yapacam ona göre fiyat ver diyorum o da 100 liralık mala 300 çekiyor ben 200'e alıyorum ve seviniyorum asdfasdfsadfsadffasdfasdf

bi anlatsana çok heyecanlı
  • cekilmis gayfe  (29.07.16 00:41:08) 
eskiden yapamıyordum, artık yapabiliyorum.

yaparım. yapmalıyız.
  • hayirsiz  (29.07.16 00:45:22) 
tekne turunda pazarlık yaparım. hatta geçen haftasonu gittik, 50 tl idi kişi başı, kızkardeşim 35 e çektirdi öyle çok dil de dökmeden. pazarlık payı oluyor onların dert etmeyin.

ama bizim burda aydında cuma pazarında bile pazarlık yapılıyor. meyve alacak diyelim karpuz 11 geldi 10 yap derler. ya da armutu hadi 2 den ver 2 kilo alayım derler.

pazarcıya, zor geçinen esnafa ben pazarlık yapmam mesela.

bu biraz ben de insaniyet, prensib meselesi. bir de 2 lira için pazarlık yapmam. mesela çilingir çağırırım onla pazarlık yaparım 60 dediyse 40 a çekerim fln. türkiye'de işler böyle dönüyor. size de tavsiye ederim.
  • mobydick  (29.07.16 01:08:07) 
fazla beceremem ama yapana saygı duyarım.

belki yüzeysel düşünüyorum ama girenin bize girmesi üzerine kurulu bu sisteme acayip uyuzum. şimdi o mal yada hizmet bize gelene kadar her aşamasında pazarlık yapılmıyor mu, yapılıyor. belli tenzilat - iskonto tutarlarında anlaşılıyor karşılıklı, protokoller oluyor. fabrika girdisinden çıktısına, ürünün ambalajını üreten firmadan toptancısına, perakendecisine kadar her düzeyde bi karşılıklı anlaşma var fiyatlarda. böyledir yani bu, başka yolu var mı? amaa son kullanıcıya gelince bi etiket fiyatı tutturulmuş gidiyor. 5 kuruş indirim talep edilse tepeden bakılıyor neymiş etiket fiyatı öyleymiş. kim basıyo o etiketi acaba, tüketici tarafında kim anlaşıyor sizlerle o fiyatta? beyefendi lütfedecek %5 peşin indirim yapacak, karta %0,2 bonus yüklenecek şu bu. baştan aşağı farazi rakamlar olaylar.
  • kaichi  (29.07.16 01:31:08 ~ 01:32:19) 
[]

Açıköğretim fakültesinde sınavlara girilmese bile kayıt yenileme

Mümkün mu? Geçen sene heveslenip 2. üniversite kapsamında bir fakülteye yazilmistim ama zamanım olmadığı için ne derslere bakabildim ne de sınavlara girebildim. İki dönem de kayıt yeniledim ama. Bu sene tekrar kayıt yenileme hakkım var değil mi? Kaydımı silmezler sınavlara girmedim diye?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
Mümkün tabi.


  • dissendium  (25.07.16 19:32:52) 
parayı ver sınava girme, adamlar daha ne istesin..


  • nrmnm  (25.07.16 19:33:49) 
Sen parayı yatır yeter. :)


  • grgn  (25.07.16 20:59:46) 
[]

arkadaslarin yaptigi normal mi?

aslinda ben cok anormal bulmadim ama baska bir arkadasimiz biraz sasirdi, saskinligini da belli etmek istiyor. buna gerek var mi, bilemedim.

durum su; cok yakin arkadasimiz yine yakin arkadas oldugumuz kiz arkadasiyla isteme faslinin ardindan bugun sozlenmis. biz bunu facebook'taki resimlerden gorduk. normalde telefonla konusulur, daha dun gece whatsapp grubunda muhabbet ettik, sabah yine minik mesajlasmalar olmus hatta haftaya hep beraber tatile gidiyoruz. ustelik grup erkekleri 17 yildir filan cok yakin arkadaslar. boyle olunca da diger arkadasim 'en azindan haber verebilirlerdi ya. enteresan oldu boyle gizlemeleri' dedi. ortada bir soz, nisan muhabbeti donuyordu ama gunu belli degildi. ben sakayla karisik sasirdigimi belli etmek istiyorum diyor. ben de diyorum ki bizim iki yil once evlenen baska bir ciftimiz de var, onlar da bu kadar yakin olmasalar da sabah arayip 'nisanimiz var' diye haber verdiler. demek ki telaslarda arkadaslar unutulabiliyor ama isin acikcasi sasirmadim desem yalan olur.

sizce bu durumda saskinligi belli etmek ergence mi olur? yoksa sakayla karisik arkadasim yazsin mi bir seyler? ben facebook'ta resimleri filan begendim zaten.

 
kız isteme faslı cümbür cemaat olmaz ama haber verilmemesi büyük eşeklik.


  • la rana  (25.07.16 01:04:37) 
haklısın


  • prince legolas  (25.07.16 01:06:40) 
yok zaten cagrilmama degil mesele hicbir sey soylenmemesine sasirdik biraz.


  • fraise  (25.07.16 01:07:49) 
Kendimi çiftin yerine koydum. ben biraz ketumumdur, en yakın arkadaşım dediğim kişiyle bile her şeyimi paylaşmam; ona rağmen ben bile böyle bi söz durumu olsa "beni bu cuma istemeye geliyolar" diye haber verirdim heralde. Biraz ilginçmiş, hani çok alınacak bi durum yok ama yine de şakayla karışık sebebini sorabilirsiniz. büyük ihtimalle telaştan unuttular.


  • ambrosia  (25.07.16 01:08:47) 
çok garip bi davranış size söylememeleri. sanki her gün olan bir şey gibi.


  • sanguine mcqaer  (25.07.16 01:14:06) 
hepiniz ilginizi kesin telefonları silin ve bir daha konuşmayın bence. böyle şey yapılmaz yapılmamalı, siz hiçbiriniz bildiğiniz umurlarında bile değilsiniz.


  • dafaisss  (25.07.16 01:55:11) 
Bence gereksiz alınganlık yapıyorsun.Konu açılmamıştır söylememişlerdir.Saklayıp da ne karı olacak ki.Saklamak istese facebook'a resim koymaz.


  • turkuaz  (25.07.16 02:09:38) 
turkuaz, alinganlik yapma durumu yok ki zaten. diger arkadasim uzuldu. ben de sasirdim sadece. soze cagrilip cagrilmamak konu degil ama surekli iletisim halindeyken, daha sabah konusmusken en azindan 'aa bu arada bugun aile arasinda soz yapiyoruz' denilebilirdi. gerci telasla da unutmus olabilirler. arkadasima da 'bosver soyleme bir sey' dedim ama soylemek gerekir mi bilemedigim icin soruyorum.

dafais, o kadar abartacak bir sey yok yahu. kac yillik arkadaslik bu yuzden bitirilir mi?
  • fraise  (25.07.16 02:21:31 ~ 02:24:28) 
e öyle diyosan zaten sorduğun soru da amaçsızlaşmış ve gereksizleşmiş bir şeydir, seni bilmem ama arkadaşlık hele ki 17 yıl sözkonusuysa dediğin böyle alınganlıklara müsait bir şey değil, ve böyle şeyleri kaldırabilcek bir şey.

yok sorumda ısrarcıyım ve gerekçelerim var diyosa üstte yazdığımı değil bu dikkate alınsın, devam edeyim:
"nasıl abartılacak bir şey yok? sözlenmiş ve haber bile vermemişler. bugün bunu yapan yarın düğün yapar çağırmaz, tavrını koymalısın ki ne kadar önemli olduğunu görsün, ha sesini çıkarmazsan geçen sözlendiğimizden bahsetmemiştik hiç de lafını etmedi, nişana da çağırmasak olur masraf çıkarmayalım der bunlar, diye düşünürdüm ben."
  • dafaisss  (25.07.16 02:33:50) 
şöyle ki arkadaşlarımla whatsapp grubum yok -kimseyle yok da
birlikte tatile çıktığım bir 17 senelik arkadaş grubu da yok -ki üniversiteye 2001de başladığıma göre tüm üni arkadaşlarım 15 senelik arkadaşım mesela ama herbirimiz bir yerdeyiz vs.
yani öyle bir samimiyet yok zaten
sosyal medya kullanımım 0a yakın
şu şartlarda -zaten olmaz da olsa -isteme olayını ne sosyal medyada ilan ederim ne kimseye haber veririm, zaten sevmem tantanayı.bu benim durumum. benim gibi olsanız normaldi :P

sizinkilerde ise -atıyorum- şurada şöyle bir mekan açılmıştan tut da fener şu futbolcuyu alıyomuşa kadar her muhabbet dönüp , sabah akşam mesajlaşılıp bunun bi lafı edilmediyse, ehh yani eşeklik bu. resmen şeyine takmamak, nasıl 17 snenelik arkadaşlıksa. şaşırmak aslında çok normal de, ama bir de şu var, insanlar genelde evlenme sürecinde böyle oluyor :) evlenenler ayrı bir gezegene filan gidiyor galiba, yörüngeden kopuyorlar karakterleri değişiyor. yani hemen her evlenen böyle olacak. bi kısmı evlenince arkdaşlarını toptan unutacak zaten.
  • niye ama  (25.07.16 03:27:55) 
Soz kadar sacma bisey yok nisan olsa ok de. Tabii ki sasirmak dogal da, cok da kirilip saklandi bizdennnn diye sinirlenmemek lazim. Nasilsa davet vs olmayacak diye aman bosveeer demis olabilirler.


  • beriberi  (25.07.16 07:50:02) 
[]

sac rengini gunesle birlikte acan spreyler, yaglar ise yariyor mu?

sac rengim koyu kestane. hic boyatmadim. yazlikta 1 2 ay kaldigim zamanlarda gunes sayesinde renk tonu biraz aciliyordu (ozellikle uclari), pek seviyordum. artik o kadar uzun sure kalamiyorum maalesef. gelecek hafta 10 gunlugune tatile gidiyorum; su spreylerden filan alsam sacima sursem ayni etkiyi yaratir mi? yoksa turuncu, kizil gibi sacma bir renk mi olur? hic mi acilmaz? saca zarar verir mi?

bir de biraz bakindim ama spreyler genelde sarisinlar icin. papatya suyunu cok onermisler, o olur mu ki? ya da onerebileceginiz baska yag, sprey vs var midir? tesekkur ederim simdiden herkese.

not: boyat demeyin, beyazlar dolana kadar sacimi boyatma yanlisi degilim. bir de dedigim gibi o gunesten acilmis tonu seviyorum ben.

 
boyatmak değil de bir sıvı var. kuaförde onu sürüp bekletiyorlar. ne kadar çok bekletilirse o kadar açılıyor saçının rengi. sen tonunu belirtirsen onlar direkt uyguluyorlar. bir defa yaptırmıştım 3 yıl ekmeğini yedim. çok güzel bir şey.

edit: saçlarımın uçlarını hafif açtırdığımda herkes doğal durduğunu söyleyip çok beğenmişti. sürekli kestirmeme rağmen hep uçlar daha açık tonda kalmıştı. sonra sonra bitti tabii.
  • ruhen hastayim ben  (22.07.16 19:59:34 ~ 20:01:13) 
Aktardan papatya alıp kaynat. Suyunu sprey şişeye koy ve güneşlenirken sık. Benim saçım öyle açıldı ama ben eşitsizlikten hoşlanmadığım için çok güzel bir ombre yaptırdım. 1 yıl idare etti ve herkes bayıldı.


  • jazzabel  (22.07.16 20:08:49) 
  • nolmus yani  (22.07.16 20:18:44) 
sacsirlari.com

nolmus yani, bu da senin verdigin linkteki jelin sprey hali. daha pratik geldi bana. papatya suyunu kaynatip 10 gun dolastirinca etkisi ayni kalir mi acaba?
  • fraise  (22.07.16 20:42:58 ~ 20:48:13) 
Papatya suyu belli bir süreden sonra bozuluyor sanırım. Leş gibi kokuyor. Bir kaç gün içerisinde bitirmek gerekiyor.


  • jazzabel  (22.07.16 20:44:27) 
loreal'in sunkiss diye bir şeyi var saçları mucize gibi açıyor. jel formuna bir bak derim.


  • antihistaminik  (22.07.16 20:50:23) 
spreyi var mıymış ya? e daha iyi o zaman kreme göre tabi :)

papatya suyunu hazırlamak taşımak bozulmadan bitirmek falan daha zahmetli bence... gidicen papatya alcan da suyunu koymalık sprey şişesi alcan da ohoo. ben olsam direkt bunu alırım daha iyi hem tatilden dönünce de sıkmaya devam edersin dışarı çıkarken falan
  • nolmus yani  (22.07.16 22:24:25) 
John Frieda Go Blonder, gayet güzel açar. Loreal Sunkiss daha turuncumsu açıyor.


  • Lim5  (22.07.16 22:56:40) 
Lim5, go blonder'a daha önce baktım ama sari ya da kumral saclilar için diyor.


  • fraise  (22.07.16 22:57:48) 
Spreyinde hidrojen peroksit var, o yüzden açıyor sarışın dese de. Böyle bir şey olur diye tahmin ediyorum.

encrypted-tbn0.gstatic.com
  • Lim5  (22.07.16 23:55:13) 
Sunkiss kullanıyorum, çok memnunum. Boya gibi buradayım demiyor, görüntüsü epey doğal. Normalde koyu kestane benim de saç rengim, şu an açık kahve tonlarında. Turunculuk vs. olmadı, saçtan saça değişir o muhtemelen.

Boya kadar olmasa da kimyasal hedeler mutlaka vardır. Saç bakım maskelerini ihmal etmemek gerek.
  • veronica supertramp  (23.07.16 00:17:56) 
[]

Duyurunun optimistleri toplasin

Optimist olmayıp en azindan felaket senaryolari uretmeyenler de olur. Biliyorum, zor günlerden geçiyoruz ama burda ve sözlükte öyle bir hava var ki her okuyup çıktığımda 'hepimizi kesecekler, bu ülkede sıkışıp kalacağız.'diye düşünmeye başlıyorum. Ben zaten korkuyordum yorumları okudukça iyice kötü hissediyorum kendimi. Biri başka ulkeler sınırları kapatacaklar diyor, diğeri yurtdışına çıkışlarımiz yasaklanacak. Dün biri seriatcilardan acısız olum isteyebilir miyiz diye duyuru açmışti mesela. Okudukça moralim bozuluyor. Görüyorum ki çok fazla insan var benim gibi.

Dün babam kızıp 'yahu girip bakma artık şu yazanlara' diye beni sakinleştirmek için uzun uzun konuştu. Ben de birkaç hafta ne sözlüğe ne de duyuruya girmeyeyim dedim ama bir yandan da haberleri takip etmek istiyorum.

Neyse kotumserler yanında daha umutlu şeyler söyleyecekler var mı? Tamam belki mükemmel bir ülke olmayız ama hiç değildik ki zaten. Yaşıyorduk işte bir şekilde. Belki biraz okuyup kendimizi rahatlatiriz. Teşekkür ederim şimdiden herkese.

NOT: biz sokağa çıkıp demokrasi şöleni yaşıyoruz vs diyecekler gelmesin. Gerçekleri de az buçuk biliyoruz sonuçta.

 
E karamsarlar gelmesin, demokrasi için sokağa çıkanlar gelmesin, kim gelip cevap yazsın ki anlamadım. Neyse, ben epey karamsarım ancak yaşları 40-60 arasında değişen bazı chplilerin artık birlik olunacağını, bundan sonra ayrışma olmayacağını, bu son olayın bir dönüm noktası olduğunu düşündüklerini biliyorum. Tuhaf bir yaklaşım tabii.


  • soso  (20.07.16 14:21:26) 
Sokaga cikmayanlar içinde de tamamen karamsar olmayanlar vardır diye umut etmiştim. Endiselenmeyın demiyorum. Herkes endiseleniyor da burda ve sözlükte başka insanları da panige sevk etme durumu var maalesef.


  • fraise  (20.07.16 14:28:36) 
benim en optimistik yaklaşımım şöyle oluyor, ortadoğu'nun kaderi bu nasıl olsa bundan kaçış yok. bizimki kısa bir araydı sadece.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.07.16 14:35:52 ~ 14:40:33) 
Umutlu şeyler söylenecek bir ortam yok da senin okudukların kadar kötü de değil, olmayacak da büyük şehirlerde.


  • nawar  (20.07.16 14:45:37) 
Bilinçli insanlara ihtiyaç var.
40-60 yaş arasında değilim.
Chp'li de değilim.
Ancak evet, artık hepimiz birbirimizi sarıp sarmalamalıyız.
Ben, sen bu ülkeden kaçıp gidebiliriz ancak arkada bırakacağımız anneler, babalar, halalar, enişteler, çocukluğumuzun geçtiği topraklar, güzel anılar olduğunda gittiğimiz yerde çok mu hayaller hayati yaşayacağız? Bir şehirde bir patlama olduğunda bile sinir krizleri geçirip tanıdıklarımızı arıyoruz.
İranlı bir arkadaşım ateist olması ve hayat tarzının uymaması sebebiyle Yeni Zelanda'ya kaçmıştı. 4 sene çok mutlu yaşadı, sonra zamanla Yeni Zelanda'nın doğal güzellikleri bile gözüne batmaya başladı. Neticede İran'a geri döndü.
Bu ülkede doğmayı seçmedik ancak bu ülkede doğduysak mike mike öyle veya böyle travmasal etkileneceğiz (kaçsak ya da oturup sadece izlesek bile). Hiçbir şey yapamıyorsan yapanlara engel olma, sus (sen=genel)

Modern zamanın kurtuluş savaşını belki de böyle yaşıyoruz. Hazıra konduğumuz topraklarda "ben etmem", "ben bi şey yapmam", "ben onu da yapmam", "hepinizden nefret ediyorum" diyebilenler oldukça maalesef kolay olmayacak bu geçişler.
  • dessy  (20.07.16 14:55:08 ~ 14:57:21) 
3 a bir araya gelmeden zor. apocular atatürkçüler anarşistler asdf

gelecektir de.
  • Cursed Chico  (20.07.16 14:55:12) 
Sosyal medyada, sözlükte yazılanları ciddiye almanın lüzmü yok. Ttabi gündemi takip etmek için kullan da çok da üzerinde durma yani. Çoğu şey abartılıyor internette zira(iyi ya da kötü farketmez). Hani felaket senaryosu yazacaksak sosyal medyaya göre şimdiye kadar 20 kere 3. dünya savaşı, 10 kez iç savaş çıkmıştı. Ne bileyim şeriat gelmişti, Suriye'ye girmiştik falan filan. Zaten kafası çalışan, güzel analiz yapan insan kendini belli ediyor.. Gerisine da yav he he de geç kısaca..


  • mirandaiam  (20.07.16 14:56:09 ~ 15:23:03) 
mirandaiam +1

Gezi zamanında nasıl bilgi kirliliği yaşadık, bu dönemde de bilgi kirliliği yaşamak çok normal. Algıların değişmesine izin vermemek gerek. Korku ve tedirginlik yaratan yersiz ve kaynağı belli olmayan her türlü şeyi göz, beyin ve kulak ardı etmek gerek.
  • dessy  (20.07.16 14:58:30) 
"şeriat gelirse işkencesiz ölüm isteme hakkım var mı, yoksa internetten bileklerimi kesmeyi öğrenicem"

"sokağa çıktım bol pantolon dekoltesiz tişört giyiyodum ama herkes beni tecavüz edip öldürecekmiş gibi baktı çünkü başım açık"

"silahlanın, evinizi ve ailenizi koruyun çünkü bunlar bizi öldürür"

vs vs vs... birkaç gündür hep böyle duyurular görüyorum. bana büyük bir kısmı çok abartılı ve hatta biraz çocukça geliyor. ben de bu ülkede yaşıyorum, ailemle birlikte sekülerin dibiyiz. kaç kere yazdım bilmiyorum şu an akrabalarımı ziyaret etmek için bir doğu iline geldim. akp'nin %70 oy aldığı yer. normal skinny jean'imle, dar bluzumla sokağa çıktım, ekşici arkadaşların deyimiyle "çomar" kaynayan devlet hastanesine gittim, otobüse bindim, kimse beni öldürecekmiş ya da tecavüz edecekmiş gibi bakmadı. biri dün demiş ki "günde ortalama 3-4 kez sözlü taciz ediliyorum" YOK ARTIK YAHU. Okulumdan dolayı sıklıkla Fatih'e üsküdar'a giderim, askılı da giyerim, dekolteli de giyerim, mini etek de giyerim, daha günde ortalama 4 kez sözlü tacize uğradığım olmamıştır. Bu ramazanda Beyazıt'ta Süleymaniye Camiinin karşısındaki esnaf lokantasında kaç kere gittim tek başıma öğle yemeği yedim, tek kelime laf eden olmadı. Tacize uğrayanlara yalan söylüyorsunuz demiyorum, bu yalan söylenecek bir konu değil; ama ben de bu ülkede yaşıyorum, ben de bu ülkenin sokaklarında dolaşıyorum ama ben hiç burada ya da sözlükte lanse edilen kadar abartılı bir görüntüyle karşılaşmıyorum.

Biri olan bitenden dolayı silahlanın demiş, teksasta mı yaşıyorsun abi ne silahlanması? evet ortalık güllük gülistanlık değil hatta çok leş ama babam 80'lerde üniversitelerde olup bitenleri anlatıyor, durum bundan çok daha kötüymüş. zincirle kovalayanlar mı dersin, kantin basıp öğrencilere bıçak çekenler mi, okul kapılarında patlayan bombalar mı, kimvurduya giden, işkencelerde katledilenler mi, yoksa cenazelerde çıkan olaylar mı ... diyeceğim o ki bu ülke hiçbir zaman güllük gülistanlık olmadı, bu günler de geçecek. evet olup bitenler gerçekten midemi bulandırıyor ama ben şahsen "şeriat gelirse tecavüz etmeden önce bileğimi kesicem :s" diyen insanların niyetinin başka olduğunu düşünüyorum. ha bu arada, şeriatla ilgili tek bildiği şey en iyi ihtimalle persepolis filminde izledikleri olan insanlar son olaylardan sonra ortadoğu siyaset bilimi uzmanı kesildi, kaale aldığına bile değmez. çok doluyum bu konuda ve toparlayamadım, ama diyeceğim o ki fraise, seni duyurularından ve cevaplarından bildiğim kadarıyla aklıselim bir insansın, lütfen sosyal medyada yazılan korku dolu senaryoları bu kadar ciddiye alma.
  • ambrosia  (20.07.16 15:15:33) 
Her zaman ama özellikle şu dönem kesinlikle takip edilmeli: twitter.com


  • dessy  (20.07.16 15:21:59) 
Ambrosia da üşendiklerimi gayet güzel açıklamış.. Yani şuraya yarım saat göz atınca bile kimlerin goygoycu olduğunu anlamak mümkün. Onları siklemenin de hiç bir lüzmu yok, "aman tanrım, hepimiz ölüceeeeeez" tayfası da senelerdir var zaten..


  • mirandaiam  (20.07.16 15:27:59 ~ 15:29:15) 
hep optimist oldum, bu zamana kadar her olayın pozitif yönüne, olumlu taraflarına odaklanmaya çalıştım, oralardan yürüdüm, hayatımı hep insanlar için iyilik isteyerek ve yaparak geçirdim bu zamana kadar. belki beni bilen vardır, insanlara yaklaşımımı, tavrımı vs...

bu son olay bende biraz travmatik bir durum oluşturdu galiba, tanklar ve uçaklar, hepsini birebir yaşadım, sokaklara dökülen insanların bağırmaları, kornalar, hepsinin içindeydim. uçaklar geçerken sonik patlama sesleri geldiğinde açık balkon kapısının perdeleri fırtına varmış gibi uçuştu, her şey evin içinde gibiydi sanki, neyse, daha fazla detay vermiyim. ben internetten özellikle okumadım hiçbir yazı, facebook'ta önüme gelen ve merakımı çok cezbeden bazı yazıları falan okudum, bazı videoları izledim sadece, tamamen bilgi almak amaçlı, yoksa komplo teorileri geliştirmeye yönelik değil.

cumartesi sabahı geç uyandım, çünkü neredeyse sabaha kadar uyanıktım. baktım sokağa çıkma yasağı falan kalmamış, kahvaltı yapmadan daha markete gittim, bir büyük cin aldım eve geldim. 2 tane tost yaptım kendime, yanında ağlayarak cinimi içtim. o gün akşamüstü civarı uyudum, pazar yine devam. pazartesi 2 haftalık iznimin ardından işteki ilk günümdü, hiç verim alamıyorum, 3 gündür midemdeki aşırı yanma ve bulanmadan ötürü dün gece birkaç kere aralıklarla kustum, bu sabah hastanede reflü teşhisi kondu, izinliyim.

yani söylemek istediğim; optimistlik bir yere kadar gidiyor, herkesin bir psikolojisi ve ruhu var, kırılmalar olmuştur eminim ki herkeste bu olaydan sonra.

umut diyecek olursam da, ülke'ye dair umudum hep vardı, seçimlerden sonra üzülsem ağlasam da, hep oldu. bu olaydan sonra boşa bağladım, boş verdim artık tamamen. elimdeki umudum ise, yurtdışına çıkmak, orada yaşamak. şu anda haftasonundan beri girdiğim araştırma modundayım hala. bakıyorum, fırsatları kolluyorum. bundan önce de yurtdışında çalışmak için atılımlarım olmuştu, ama kariyer için, daha iyi kazanabilmek, kendimi geliştirebilmek, belki eğitimime yurtdışında devam edebilmek için. ancak şu anda farklı etmenler de işin içine girdi artık.

bu şekilde düşünmeseniz bile çoğunuz çok güzel insanlarsınız, kendi hayatınıza, ne kadar düzgün ve güzel varlıklar olduğunuza bir daha bakın. ilerinizi hayal etmeye çalışın mevcut durumda, ihtimalleri şöyle bir gözden geçirin. sizin için hangi tünelin sonunda ışık varsa oraya yönelin. ben şahsen bu tünelin sonunda ışığı gördüm, artık o bir tren mi çıkar, yoksa gün ışığı mı bilemiyorum. kişisel analizim beni buraya getirdi. siz de bir değerlendirme yapacak olursanız eminim ki birkaç ihtimal arasından kendiniz için en uygun, en güçlü olanı farkedeceksiniz. ona yönelin, köklü değişiklik de gerektirse, sonundaki ışığa kitlenin. hayatınızı bir kere yaşıyorsunuz, ışıkta yaşayın.

belli ki herkes benim gibi düşünmüyor, ama ben birlik olamıyorsak (bu zamana kadar olamadık), artık bireysel davranmam gerektiğini hissediyorum. bu şekilde düşünüyorum. ha ileride neler olur bilinmez, belki bişeyler düzelir, belki daha kötüye gider, ama ben artık bu ülkeye ait hissedemiyorum kendimi maalesef.


not: bu konuda böyle detaylı hiç yazmadım daha önce, burası ilk belki de son yorum yazdığım yer olur. birini üzdüysem affola, her gerçek doğru ya da güzel değil ne yazık ki.
  • loveinaflipbook  (20.07.16 15:29:53 ~ 15:31:11) 
ambrosia gayet güzel açıklamış etraf goygoycu dolu.
sözlükte okuduklarımı pek kaale almıyorum.

  • basond  (20.07.16 15:33:55) 
loveinaflipbook, hissettiklerin toplumsal travmanın bir parçası. bu ne demek? yalnız değilsin. seninle aynı hisleri, korkuları taşıyan milyonlarca insan var. cuma gecesini hepimiz farklı şiddetlerde birlikte geçirdik. illa iyimser olmak zorunda değilsin. zaten inanmadığın bir şey uğruna iyimser olursan kendini kandırmış olursun. o yüzden şu an bulunduğun konum gerçeklik, gönlünü rahat tut. kendini bunun için kötü hissetmek zorunda değilsin.

ancak öte yandan, artık normalleşmeye başlamamız ve toparlanmamız da gerek. bu da tabii geniş bir süre zarfında çok değişken zaman aralıklarında olabilecek doğal bir süreç. ben bugün kendimi buna hazır hissediyor olabilirim. senin kendini hazır hissetmen iki günü, iki haftayı, belki de iki saati bulabilir :) böyle böyle çember yine genişleyecek.

Yani hayat öyle veya böyle, bu denklem üzerinde doğal akışta ilerliyor. ha dessy olsun, ha loveinaflipbook. önemli olan bence hepimizin kendimize bu konuda zaman tanıması ve bu süre zarfında korku algısına katkıda bulunmaması.
  • dessy  (20.07.16 15:43:21 ~ 15:43:50) 
Bir de, "bu ülke Kanada gibi olacak", "penguenler Afrika'da yaşayacak" gibi bizlerle uyumlu olmayan hayaller kurmak veya bu tarz söylemlerde bulunmak yerine "bu topraklardaki insanlar öncesinde defalarca olduğu gibi bunun da üstesinden gelecek, bu bizlerin gördüğü en kötü günler değil, şimdi ne yapabilirim?" diyebilmek gerek belki de.


  • dessy  (20.07.16 15:46:41) 
Ambrosia ve mirandaiam iyi açıklamış. Ülkenin boktan bir yer olduğu ve 10 sene içinde almanya seviyesine gelmeyeceği aşikar ama ekşi'de okunanları çok ciddiye almamak lazım. O nickin ve ciddi bir üslupla yazılan felaket senaryolarının altında çok ciddi bilgili birisi var sanabiliyorsun ilk bakışta ama çoğu zaman aslında 16 yaşında, nargilecide salak arkadaşlarıyla konuşurken duyduklarını oraya her şeyi çözmüş gibi yazan bir embesil var. Çok kulak asmamak lazım.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (20.07.16 15:48:28) 
loveinaflipbook'un yazdığı yazı altına zaten hep iyimser olmak ve tost eşliğinde cin dışında içtenlikle imzamı atabilirim.


  • evde liyakat kalmamis  (20.07.16 15:55:25) 
Şu anki korkular, umutsuzluklar bir yana, tarih kitaplarının yazacağı bir dönemden geçiyoruz. Bunlara capcanlı tanık oluyoruz. Her şey bittiğinde istediğin yerde olacaksın, torunlarına zopik başında bugünleri "Ne günlerdi. Dedenizle birlikte ne yapacağımızı şaşırmıştık. Onun şimdi böyle aslan gibi göründüğüne bakmayın, arpacı kumrusu gibi düşünüyordu" diye anlatıp kıs kıs güleceksin. Zopik daha icat edilmedi, edilecek.
www.angelfire.com

  • aychovsky  (20.07.16 15:57:15 ~ 16:00:31) 
hayat devam ediyor sadece orkların gücü biraz daha arttı orta dünyada karanlık bir güç uyanıyor bizimde legolaslarımız,aragornlarımız,orman cadılarımız var dert etme ;)


  • gündüz m  (20.07.16 16:02:35) 
valla kaynak ne bilemiyorum ama reddit'te falan şu an dünyanın en barışçıl zamanlarında yaşadığımızı iddia ediyorlar. Medya-internet gibi kaynaklardan çok hızlı ve dünyanın her yerinden haber almamız dolayısıyla olanı daha abartıyoruz ya da öncekileri görmediğimiz için çok acayip geliyor herhalde. Onlar Avrupa'nın savaşsız olmasını falan örnek gösteriyorlar sanki ama düşününce "eskiden 2 milyar insan vardı % şu kadarı ölüyordu, şimdi 6 milyarda şu kadar" diyince cidden oran düşmüş olabilir.

bu optimist kısmıydı. Ama kalkıp da "Türkiye hep böyleydi, buralar zaten hep böyle ve böyle kalacak" demek de ne kadar mantıklı bilemiyorum. hani 80'ler daha kötüydü diyelim tamam, bir süre sonra bu oldu. Hepsi de geçiyor gidiyor. E bir 20-30 yıl sonra bizim çocuklarımızın başına da böyle şeyler gelecek yani? Normalleştirelim mi o zaman? Buna da katılmıyorum.
  • rodriguez2  (20.07.16 16:10:41) 
Optimistliği falan bilmem de bahsettiğin söylemlerin ikiyüzlü ve bencilce olduğunu düşünüyorum. Önce gidip adama kurşun sıkacaksın ya da bunu destekleyeceksin, sonra da adamın gelip sana yumruk atma ihtimaline dayanarak goygoy yapacaksın. Böyle bir yavşaklık var mı? Öfkeyi, nefreti ve şiddeti yaratanların, yarattıkları şiddette boğulmaları olması gereken şey.


  • harvey  (20.07.16 16:20:48) 
[]

Kitap nasıl taranir?

Yukarda neferkitty'nin duyurusunu gormussunuzdur; duyuru yabancı dil kitap arşivi gibi bir şey yapılıyor. Bende de anneme zamanında aldığımız bir iki fransızca kitabı, okul yillarimdan kalma gramer kitapları filan var. Bunları taratip atayım bilgisayara dedim ama koca koca kitaplar. Birini taramam 1-2 saatimi alır. Bunu hızlıca yapmanın bir yolu var mı? Bir de taradiktan sonra world dosyasına çevirmem filan gerekiyor mu? Daha önce hep 1-2 sayfa bir şey taradigimdan pek bilgim yok.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
cep telefonlarında uygulamalar var taramayı hızlandıran. pdf bile yapıyor. mesela "office lens" programı. bir deneyin isterseniz.


  • herospower  (19.07.16 23:13:46) 
o kitaplarin yandan cildi dikkatlice aciliyor, bir fotokopi makinesi ile taraniyor ve pdf olarak bilgisayara aktariliyor. fotokopici icin 5 dakika, sizin icin saatler süren bir işlem.


  • thewizardofearthsea  (19.07.16 23:46:52) 
Bizim evde makine var zaten. O yüzden telefon yerine onunla yapsam daha kolay olmaz mı?


  • fraise  (20.07.16 00:17:14) 
[]

Fransa'da 1000 euro ogrenciye yeter mi?

Fransa'da ortama 1000 euro bursla öğrenci lisans eğitimini tamamlayabilir mi? Çalışma izni veriyorlar mi? (Başka bir avrupa ülkesinin vatandaşıysak) Bir de tam olarak nasıl basvuru yapılıyor bilen var mı? Küçük bir şehir olacağını da belirteyim.


Başka bir avrupa ülkesinden aldigim burs var ama ikinci üniversitem oldugu icin bursumu 1000 euroya kadar dusuruyorlarmis. Araştırmaya başlamadan önce maddi olarak yeter mi kısmını düşünmeye başladım. Gerektiği noktada aileden destek alabilirim ama öncelikli hedefim kendi yağımda kavrulmak.

Bir de iki kişi ortalama 2500 euro ile geçinebilir miyiz? Teşekkür ederim şimdiden herkese.

 
Bir süre Paris'te yaşamıştım. orada bile 1000 euro ile geçinebilirsin. elbette lüks isteklerde azaltmaya gideceksin, bu kaçınılmaz. ama şehir küçükmüş kira da daha ucuz olacaktır.

oraya master için gidip kütüphanelerde, seyahat sirketlerinde çalışan Türkiye'li arkadaşlarım vardı.

çok çok sıkışırsan yaz bize aramızda toplayıp yollarız :) başarılar
  • psikologum ben  (19.07.16 15:31:35) 
Pariste 1000 euroya yaşarsın ama ucu ucuna. Zor olur. Paris'in merkezinde oda bulamazsın muhtemelen. Diğer şehirlerde ise rahat yaşarsın. Crous'a yurt başvurusunda bulun. Caf'tan kira yardımı al. Böylece kiran en fazla 300 euro, fatura vs ile taş çatlasa 350 olur. Kalanı da sana kalır.
İki kişi 2500 ile fransanın her yerinde yaşarsınız.

  • i ve been mistreated  (19.07.16 15:42:58) 
paris zor. küçük şehirlerde de kıt kanaat geçinirsin. ben eğlence aramam öyle düz yaşarım diyorsan 1000 euro ile aç kalmazsın ayda evet.


  • e a p  (19.07.16 15:54:28 ~ 15:55:19) 
3 yıl önce yaşamıştım. paris'in banliyösünde kaldım ve kiram 350 euro idi. ancak merkezde kalan bir arkadaşım da aynı kirayı ödüyordu (crous'un öğrenci yurdu)

barınma en büyük gideri teşkil ediyor. uygun bir çözüm bulunduğunda 1000 euro ile geçinilebilir. ben kira gideri dışında yaklaşık 500 küsür euro harcıyordum. yani 1000 euronun altında ucu ucuna ama yine de çok yoksunluk çekmeden yaşıyordum.

CAF adı verilen kira yardımı bana aylık 150 euro civarında verilmişti. başvurmak için oturum iznininiz olması gerekiyor (başka bir avrupa ülkesi vatandaşları için prosedür farklı mı bilmiyorum)

paris pahalı bir şehir olduğuna göre diğer şehirlerde daha rahat edersiniz. şehirlerdeki yaşam maliyetlerini karşılaştıran internet siteleri var, onlara bir göz atın gideceğiniz şehir için.
  • dahinnotha  (19.07.16 15:55:15 ~ 15:58:12) 
Herkes paris üzerinden örnek vermiş de paris'e gitmeyeceğim. Küçük bir şehir olduğunu söylemiştim.

Bir de calismaya izin veriyorlarsa part time calisabilirim.
  • fraise  (19.07.16 16:00:01) 
çalışma iznine ancak altı ay sonra eline oturum kartı alabilirsen sahip olabilirsin. titre de sejour. altı aydan önce çalışma izni yok.


  • e a p  (19.07.16 16:05:06 ~ 16:05:39) 
Zaten oturum direkt veriyorlar bize. çalışma izni de o durumda almış olurum sanırım.


  • fraise  (19.07.16 16:06:20) 
oturum neden direkt veriliyor?


  • e a p  (19.07.16 16:08:12) 
Çünkü başka bir avrupa ülkesinin vatandaşiyim zaten. 3 kuzenim de gitti Fransa'ya. 1.5 ay sonra hepsinin elindeydi oturumları. Çok uzun sürmüyor bizde.


  • fraise  (19.07.16 16:09:25) 
anladım. e tamam o zaman çalışma izni sıkıntı olmaz.


  • e a p  (19.07.16 16:10:15) 
geçinirsin, ama tabi öğrenci hayatı yaşarsın. saçını manikürünü kuaförde yaptırıp dışarıda şaraplı biftekli yemek yemezsin -vejeteryan mıydın sen ? muadilini düşün işte her neyse... bisikletle filan idare edersin yakın mesafelerde. sinemalar vs. pahalı bileti olan etkinlikler çok olamaz ama öğrenci işi etkinliklere katılırsın. evin olmaz odan olur, eve yatmadan yatmaya gelir veya evde de ders çalışırsın gibi.
300-350 euroya kadar kira bulabileceğin bir yer olursa kalan her türlü yeter, 350-450 arası kira seni biraz keyfinden lüksünden eder, tatil parasını filan kısar ama yine de kalan yeter. Bu civar ödeyen arkadaşlarım çok gezmek isterse ek iş yapıyordu. Daha fazla kiran olmaz diye umuyorum.
iki kişi ortalama 2500 euro dediğin olay sanırsam daha farklı, o zaman sizi genç bir çift gibi düşüneceğiz. ne biliyim belki balkonu,en azından insani mutfağı olan 2 odalı bir ev - o zaman kiran 750 filan olacak, belki bir araba, haftasonu hollandaya filan kaçmak, daha kalite mekanlarda takılmak gibi. Aslına kalırsa şöyle oluyor; ne kadar paran varsa o kadar harcıyorsun :) 2500 ile de bu dediklerimi yaparsın tabi, daha farklı bir hayat kaliten olur.
ben hem öğrenciliğini hem evliliğini bildiğim arkdaşlardan şunu diyebilirim ki 2-3 sene öğrenci hayatı dişini sıkıp yaşıyorlar sonra 2. senaryoya geçiyorlar.
  • niye ama  (19.07.16 16:14:49) 
[]

Korkuyor musunuz? Korkmalı miyiz?

Ben 3 gündür ciddi ciddi korkuyorum. En son dün kızılay'in göbeğinde zikir çekenlerin videosunu izledikten sonra daha cok korktum. Biraz aşağıya inince Malatya'da alevi mahallesi basanlar olmuş onu da gördüm, iyice korktum. Askerlere yapilanlar malum.Şu anda Türkiye'de değilim, 2 haftaya döneceğim. Nasıl döneceğimi düşünüyorum.

O kadar video goruntusunden sonra bizi oldürebilecek potansiyel olduğunu, sayılarının hiç de az olmadığını dusunmeye başladım. Istanbul'da yaşıyorum; sokak ortasında bana saldırırlar mi acaba diyorum.

Üstelik kendimi koruyabilecek biri de değilim. Ne yapmak gerek böyle bir durumda? 10 kişi gelse ortada polis de yok zaten, adamlar iyice cesaret kazanmaya başladı. Selalarla, ezanlarla gaz veriyorlar resmen. Kısacası korkuyor musunuz? Korkmalı miyiz?

 
korkmamalıyız. ama ülkede aklı selim insanların mevcudu azınlığa düştü, böyle giderse silinip gidecek. 10 sene sonra yaşanacak bir ülke olmaktan tamamen çıkar. suriyeliler ve çomarlar işbirliği ile.


  • cekilmis gayfe  (18.07.16 14:54:27) 
ne yapıyorsunuz ki sokak ortasında size saldırmalarına sebep olacak?

edit: ilk anda bir aykırılık yaptığınız için bu soruyu sorduğunuzu, sorunun içerisinde bir eksiklik olduğunu düşündüğüm için sormuştum ama ne zekamız kalmış ne yalakalığımız.

ha ayrıca bu adamlar yıllardır içimizde bugün yaptıkları da yeni değil. onlarla yaşamayı öğrenemediyseniz ve daha yeni korkmaya başlıyorsanız bir şey diyemem elbette.

(bkz: çocukları pistten alalım)
  • islergucler2  (18.07.16 14:55:22 ~ 15:27:26) 
çok rahatım


  • giggs  (18.07.16 14:55:45) 
Iki gecedir tekbirlerle gazı mahallesine girmeye çalışıyorlar. Polis de arkalarında, çatışma halindeler. Adamların gözü öyle bu dönmüş ki polisin giremediği mahalleye polisle girmeye çalışıyorlar, öyle bi cesaret aldilar son olaylardan yani. Reislerinin meşhur sözüyle "Siz kimsiniz ya?" Ya, var ya öyle bi biber gazı sıkıyorlar ki, gazı mahallesinin epey dışında olmamıza rağmen dün eve dönerken ağzım burnum yamuldu. Ki her haftasonu biber gazı atarlar buralara, alışkınız ama bu seferki farklıydı. Gezide dibime düşen biber gazı kapsulunden sonra bu kadar fena olmuştum. Zaten otobüsler de girmiyor mahalleye, dağın başında bırakıyorlar. Kırk de yürüyüp bir de o biber gazına maruz kalınca kendimi eve nasıl attım bilmiyorum. Resmen ağlayarak uyudum. Yani ben korkuyorum, tedirginim.


  • damdanakan  (18.07.16 14:57:51) 
@islergucler otelde duran insanlar yakılmayı hak etmek için ne yaptı? yolunda yürüyen kadınlar BAŞLARININ AÇIK OLMASI DIŞINDA, orospu damgası yiyecek ne yaptılar? troll falansan bilmiyorum tabii, denk gelmedim sana daha önce. ama ciddi ciddi soruyorsan bunu, zekandan şüphe ederim.


  • piremses  (18.07.16 14:58:19) 
Şu aşamada korkmanızı gerektirecek bir durum yok. Bir hafta sonra ortalık durulur.

Amaç sağa sola saldırmak değil, polis, savcı, hakim vs. görevden almak. Bnlar bitince ortalık durulur.
  • kartallar yuksek ucar  (18.07.16 14:59:04) 
zerre korkmuyorum ama böyle olaylar yüzünden daha çok mutsuzluğa sürükleniyoruz o koyuyor. bizim acilen eğlence kültürümüzü geliştirmemiz lazım. toplumumuzun buna ihtiyacı var. tepedekilerin rant kavgası biz zavallıların boş beleş uğraş malzemesi oluyor.


  • for day to break  (18.07.16 14:59:25) 
İşlergüçler; daha cumartesi günü moda'da oturup içki içenlere saldirdilar. Ramazanda olanlar malum. Yukarda biri daha yazmış; madimak'takıler ne yapmıştı? Aldıkları gazla her an her şeyi yapabilirler gibi geliyor.


  • fraise  (18.07.16 15:03:42) 
Ben korkuyorum. Milli bilinç, aidiyet, ortak kültür falan hissim bir süredir yok. İnsanca yaşamak için elimden geleni yaparım. Tek bir hayat olduğuna inanıyorum onda da burada ne olacağı belirsiz yaşamaktansa alplerde inek sağarım.

Bu öfkeli gençleri de keşke suriye ve doğuya yönlendirseler de çıplak tanka kafa atanlar oralara huzur getirse.

Amaç dışı yapılan her şey beni ürküttü bu olayda.
  • bir ileti paylastim  (18.07.16 15:05:11) 
hep korkuyordum, hala korkuyorum. sadece kendim için değil herkes için. hele şimdi ilk ne zaman kimin yüzüne kezzap atılacak, kim nerede tecavüze uğrayacak, kim taşlanacak, kim bıçaklanacak bilemiyorum. açıkçası geniş terör saldırılarından korktuğumdan daha fazla korkuyorum ben metrobüste yanımda duran adamdan, çünkü o adam amaçsızca saldırgan. kime nerede ne yapacağı belli değil ve onu durduracak hiçbir şey yok.


  • freya  (18.07.16 15:05:35) 
ben korkmuyorum, 1-2 haftaya bu ortada gezinen dangalakların hepsi inlerine çekilir.


  • ambrosia  (18.07.16 15:05:50) 
korkuyorum, 5 sene içerisinde kendilerinden görmedikleri hiç kimseyi yaşatmayacaklar açık ve net. Nasıl cesaret aldılarsa Moda sahilinde içki içen insanlara saldırabiliyorlar. Yarın bir gün gittiğim müzik festivalinde sırf içki içiliyor diye linç edilmeyeceğimin garantisini kim verebilir (ki ben içki tüketmediğim halde orada gayet güzel linç edilebilirim). Daha önceki olaylara bakın son olaylara bakın. Biri "vatandaş ruhsatlı silah alsın" diyor, öbürü "idamı halkımız istiyorsa değerlendireceğiz" diyor. Sokak ortasında birini vursalar "darbeciydi" diyecekler. Olmazsa yargılayıp asıp "vatan haini" diyecekler peki buna kim engel olacak, hiç kimse.


  • bartholomew87  (18.07.16 15:06:01 ~ 15:08:30) 
olaylardan ucu gelip bize dayanıncaya dek korkmamışsak, bugün de korkmamamız doğru olur sanırım.

ya da bize dayanmasını beklememeyi öğrenmeyişten mi korksak.

menemen, maraş, sivas, 77 mayısı, 80 darbesi vs. bu insanlar hep vardı. belki de yoklarmış gibi yaparsak yeniden, korkmayız?

yani eskiden korkmalıyız deyince kimse sallamıyordu. şimdi niye sallasınlar. korkmalıyız demeyi gereksiz buluyorum.

her korkunç olay arefesinde korkulmalık bir olay geliyor dendiğinde sallamayan insanlar o kadar çok oldu ki ve bu insanlar okuyan kesimdendi, ben yeterince yalnız hissettim ve korktum. kendi adıma cevaplayacak olursam korkunun ecele faydası yok. bir şeyleri engellemeye çalışmak veya çalışmamaktan bahsedebilirim ancak.
  • godoşu beklerken  (18.07.16 15:07:28) 
Vallahi ben olaylar yasandigi anda 2000 kusur km otede yasamama ragmen korktum. Ki cok siyasetle falan ilgilenme. Vatan, millet hak getire. Darbe girisimi de mmaalesef darbe kadar kotu etki birakacaktir gelecekte diye dusunuyorum.

21.yy bunu dusunecek bu kadar salak adam varmis demekki tr'de, bu uzucu. gaza gelen eskiyalar ayri bir dava zaten.
  • cinsiikinoktaustustesapik  (18.07.16 15:09:06 ~ 15:09:52) 
Sour, onu ben çok uzun zamandır söylüyorum zaten. En basiti herhangi bir toplu taşıma aracına binince sinir hastasi olup iniyorum. Her seferinde bir olay.

Godosu beklerken'in de dediği gibi bu adamlar hep var biliyorum ama bu kadar akın akın meydanlari dolduracak kadar çok olduklarını dusunmemistim hiç.
  • fraise  (18.07.16 15:10:40 ~ 15:14:05) 
korkuyorum. yarın kardeşimle biralarımızı içip çimenlerde kitap okuyacaktık. gidip gitmeme konusunda tereddüt ediyorum ben.


  • ruhen hastayim ben  (18.07.16 15:19:01) 
Bir insanı gerçek haliyle tanımak istiyorsanız, ona yetki verin. Abraham Lincoln

ne korkucam aq. asıl şimdi gördük ne kadar korkak bir kitle olduklarını. bunlar anca yere düşene vurabilecek kadar cesaretliler.
  • yons  (18.07.16 15:33:35) 
Ufaktan bir korku var giderek daha cüretkar oldukları için. Potansiyellerini zaten biliyoruz da sahada görünce başka oluyor.

Silahlanmayı düşünüyorum. Bir av tüfeği, bir de tabanca. 4 kişiyiz evde ona göre almaya ikna etmeyi deniyorum ailemi. Bulunduran ruhsatı alıp ikamet ettiğim adreste tutmak istiyorum. Sokakta ise yapacak bir şey yok.

Tabii bu fikir bir iki senedir aklımda var. Sen son 3 gün üzerine sormuşsun.
  • nawar  (18.07.16 15:51:55 ~ 15:53:08) 
Siz en kolay yönlendirilebilecek kitledesiniz maalesef. Tamamen medya nın yönetimi altındasınız. Zikir çekenden niye korkulur ki? Bana komik geliyor. O tiplerin zararı kendine. Hatta en az korkulacak kitle bu ülkede sakallı sarıklı şalvarlı kitle bence. Ama adamların isid algısı var ne yazık ki. Malatya olayının yalan olduğu ortaya çıktı. Moda da ne olduğunu bilmiyoruz. Öyle içki içenlere saldırdılar çok basit geliyor bana. Moda'da içki içmeyen yok. 30 yıldır höt diyeni görmedim moda da ne bana ne arkadaşlarıma içerken. Askerin boğazını kesenleri eleştiren kitle savcının kafasına silah dayatıp öldürenleir alkışlayan kişiler. Vahşinin sağı solu dini olmaz bence. Tecavüzün en fazla olduğu ülkelerin başında Japonya geliyor. Hani başıma bir şey gelir mi diyorsun ya Türkiye de tehlike 1 se Japonya da 10. Hiçbir aile kızını tek başına dışarı yollamak istemiyor.
Yani cevabım burası ben korkmuyorum. Ama kalabalık bir kitlenin karşısına geçip küfür de etmem.

  • aklimdakisorular  (18.07.16 16:08:22) 
Çocuğum var ve korkuyorum, endişeleniyorum, umutsuzum elbette. O olmasaydı bu kadar olmazdı.


  • franz kafka  (18.07.16 16:16:35) 
En kolay yonlendirilecek kitle değiliz. Her okudugumuza inanmiyoruz, once arastiriyoruz. Malatya'da olanlar yalan filan değilmiş. Resimler göruntuler var. Enistemin ailesi malatya'da. Onlar arayıp söylemiş olanları.


Ben baskentin ortasında darbe protestosu diye çıkıp zikir çekmeye kalkan kitleden korkarım. Amaçları başka çünkü.

Zamanında onlarca olay yaşandı bu ülkede. Böyle bir kitle var, potansiyelleri var. Şimdi de çıkıp meydanlarda gösteriyorlar bunu.
  • fraise  (18.07.16 16:18:06) 
açıkçası pek korkmuyorum
yazılmış ama önceden bu grup vardı hala var
sadece gaza geldiler ve meydana çıktılar,
bisüre sonra eski boktanlığına dönecek bence hayat.
  • basond  (18.07.16 16:46:05) 
[]

Bodrum mu antalya mi?

İkisinin de konsepti her şey dahil olacak. 4 kişi gidiyoruz erkek arkadaşım ve iki arkadaşımız daha. Beyler yorulmayip tüm gün dinlenmek istiyorlarmis.

Antalya'ya daha önce hiç gitmedik, Side taraflarına baktım ama handikap su; erkeklere oda vermiyorlar. 2 arkadaşımız da erkek. Sadece bir iki otel bulabildik eli yüzü düzgün ve erkek kabul eden. Arkadaslarimizman biri de 1 hafta için kişi başı 2000 lirayı geçmesin dedi. Yer secenegi iyice daraldı. Antalya'da çıkıp gezelim desek gezilecek yer var mı, onu da bilmiyorum. Denizini bilmiyorum.

Bodrum'daki otellerde erkek kabul etmeme sorunu yok sanırım. Tek handikap daha önce gitmiş olmamız. Yukarda bahsettigim arkadaşımız aynı şekilde 'oraya daha önce gittik' dedi. Diğerleri ne düşünüyor, tam bilmiyorum. Sevmistık de hepimiz daha önce bodrum'u.

1 haftadır yer bakmaktan gözlerim şasi oldu; artık bugün karar vermemiz lazım. Bir tek bakinan da benim. Bu verilere göre siz hangisini önerisiniz? Otel önerisi verseniz de olur.

Neden her şey dahil ve sadece bu iki yer diye soracaklara not: arabayla gitmeyi kimse istemiyor zira uzun yolda araba kullanabilen tek kişi var. Onun tatili ölüyor. Bu iki yer havaalanına yakın. Lazım olursa gittiğimiz yerde kiralarız dedik. Her şey dahil isteğinin sebebi de 2-3 gün otelden çıkmayıp dinlenelim. Canımız sıkılırsa çıkarız düşüncesi.

 
bodrum'a gidin, farklı farklı bir sürü bölgesi var.

alternatif olarak dalaman'a inin, çevredeki yerlere bakın. kişibaşı günlük 300 lira gibi bir bütçeyle kral olursunuz kral :)
  • evde liyakat kalmamis  (13.07.16 14:31:14) 
Antalya, Kemer.


  • teknikekip  (13.07.16 14:32:34) 
kemer'de gecenin 2'sinde 34 derecede beyin kavurmayı tatilden değerlendirirsen kemer. o kadar sıcaklara alışık değilsen bodrum, en azından esiyor.


  • baba jo  (13.07.16 14:36:04) 
Gecen sene bodrumda alkoclar la boutique'e gitmistik. Havasi cok guzeldi. Hic bunaltici ve nemli degildi. Esiyordu hatta. Denizi de guzeldi. Otelin kendisi de cok guzeldi. Yemekleri ozellikle sahaneydi. Fazlaca da sakin bir otel.

Bu yukarida yazdiklarimdan sonra antalya'yi dusunuyorum da :sick:

Bu sene denizli tatil yapamadim ya, icimde kaldi, uzdu bu soru beni :(
  • yuzır  (13.07.16 14:37:19 ~ 14:37:46) 
her şeyi bırak bu zamanlarda antalyanın sıcağı çekilmez kesinlikle bodrum antalya ancak ekim gibi düşünülebilir bence, sıcağın yanında nem çok fazla ve rahatsız edici. Bodrumda gitmediğiniz bir yere gidin


  • limoncello  (13.07.16 14:42:10 ~ 14:43:20) 
geçtiğimiz hafta bugün bodrum'da son günümü geçirip antalya'ya geçmiştim.

bodrum bodrum bodrum ve tekrar bodrum.
  • eeb  (13.07.16 14:50:10) 
Dochebag, dün bakarken orayı ben de çok beğendim de arkadasin bütçesini aşıyor işte. Bir de orda da tek erkek almıyorlar sanırım.


  • fraise  (13.07.16 15:08:49) 
bodrum +1


  • seyduna6687  (13.07.16 15:18:29) 
dalaman :)


  • coldnick  (13.07.16 15:46:46) 
Dalaman tarafı değil; gidildi oraya da daha önce. Suyunu çıkarttık sayılır. Sadece bu iki yere bakıyoruz.


  • fraise  (13.07.16 15:48:17) 
her şey dahil konseptinde her zaman antalya daha iyidir, ama sıkılıp da otelden çıkarsanız genelde bir şey olmaz yakınlarda.
Bodrum da ise şehir gayet güzel, oteller pek iyi değil, aynı kaliteyi almak için daha fazla ödemek gerekiyor bodrum'da

  • michael_knight  (13.07.16 18:13:16) 
panpa bodrum eser, antalya esmiyor. bodruma gittik biz 2 sene önce bu otele gitmeyin.

eksisozluk.com

geçen sene antalyaya gittim bu otele gerçekten iyiydi bu oteli öneririm sana

www.etstur.com
  • xu  (13.07.16 18:46:05 ~ 18:53:11) 
xu, antalya'daki o otel 2 erkek oda alimini kabul ediyor mu? hayatimda bu kadar sacma bir sey gormedim ben. 4 kisiyiz. 1 cift kisilik yatakli oda, bir de tek oda iki yatak olan bir oda rezervasyonu yaptirmak istiyoruz. kabul edilmiyor cogu yerde. deli olacagim.


  • fraise  (13.07.16 19:00:42) 
iyi de 4 erkek degiliz. ben kadinim. erkek arkadasim ve 2 arkadasimizla daha gidiyoruz. totalde 3 erkek 1 kadin oluyoruz.


  • fraise  (13.07.16 19:10:58) 
@fraise haa pardon o zaman ya bu tavsiye ettiğim otel alabilir bence sizi arayıp sorun bi.


  • xu  (13.07.16 19:28:43) 
[]

Datca'da kopekbaliklarinin çok olduğu doğru mu?

Sözlükte datça başlığına bakıyordum da 2-3 kişi kopekbaliklari cirit atiyor; belinize kadar suyun olduğu yere bile gelebilirler. Yuzerken ilerde yuzgeclerini görmek mümkün filan demişler. Kucuklugunden beri köpekbalığı fobisi olan ben fena korktum bu durumdan. Sırf bu sebep yüzünden tropik yerlere gitmedim ucuz biletler bulduğumuz halde kaç kere. Doğru mu bu? Datca'da o kadar çok varlar mi? Otel rezervasyonu yaptiracaktim, korktum bekliyorum öyle.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
datça'ya 2 kere gittim hayatımda. köpekbalığını görmeyi bırak k'sinden bahsedeni duymadım.


  • cekilmis gayfe  (12.07.16 19:05:56) 
Datça'da camgöz köpekbalığı olur doğrudur. Ancak 25 yıldır Datça ve civarında tatil yapan biri olarak daha insana saldırdıklarını görmedim, duymadım.


  • dostlarorkestrasi  (12.07.16 19:14:17) 
Geçen eylül ekim ayında camgöz görülmüştü gazetelerde haber olmuştu ama vukuat olmamıştı


  • napoli  (12.07.16 19:25:27) 
köpekbalıkları tüm dünya genelinde yılda ortalama 10 insanın ölümüne sebebiyet veriyor. ortalama 450 bin insan ise cinayete kurban gidiyor.

belki bu istatistikler içinizin rahatlamasına neden olabilir :)
  • maxc  (12.07.16 19:49:34) 
bir de her denizde olabilir kopekbaligi ama bizim denizlerimizdeki baliklar o sim-nemADA İZLEDİGİMİZ JAWS KADAR DEGİLDİR MERAK ETMEYİN.

25-30 cm uzunlugunda da kopek balkigi vardir.
  • exlibris  (12.07.16 19:58:47) 
440 cesit kopekbaligi vardir. Ama bunlarin sadece 10 kadari insan icin tehlikelidir. Onlar da Turkiyede gorulmez zaten. Icin rahat olsun.


  • innerbliss  (12.07.16 22:18:26) 
[]

Madrid'de gitmeden donmeyin diyeceğiniz yerler

Madrid'de mutlaka şuraya gitmelisiniz, şunu yapmalısıniz, şunu yemelisiniz dediğiniz neler var? 1 hafta süre içinde neler yapılabilir?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
Yazacağım mobilim


  • basond  (11.07.16 21:45:27) 
chueca'da gece dolaş, kulüp-barlara girmesen bile sokağında bulun. ama önce dilim pizzacıdan hafif soğuk pizza ya da taco away'dan taco alıp sokak aralarındaki ufak meydanlara çök, canlı müzik dinle, insanları izle. ertesi gün de malasana'yı gör, benzer yerler.


  • baba jo  (11.07.16 21:48:41) 
Aramayı kullansan çok faideli bilgilere ulaşacaksın aslında.

www.eksiduyuru.com

Geçmişte cevap yazmıştım bu duyuruya.
  • cakabo  (11.07.16 22:14:51) 
Cakabo, aramaya inanıp baktım zaten. Daha farklı neler olabilir diye sormak istedim. Sonuçta her giden farklı şeyler keşfediyor.


  • fraise  (11.07.16 22:20:54) 
San anton market ama baya guzel tapaslar falan cesit cesit teras cikip yiyip icebilirsiniz
gran via alisveris
sol meydani istiklal gibi
ventas boga guresi arenasi ici
tapas icin la latina. Cava baja var orda da yemek yersiniz
Santiego bernabauyu gezebilirsiniz de pek mataj degil yani
churros yiyin san gineste
  • condom kurşunu  (11.07.16 22:39:53) 
paella yemek için çok para ödemeye gerekyok. san anton markette gayet uygun fiyata satılıyor aklında olsun. kesinlikle el retiro parkında bir gez, yürü. sangria iç bol bol. günübirlik toledoya gidebildiğin gibi valladolid'de trenle günübirlik yada bir gecelik gidebilirsin.


  • you are my lethe  (11.07.16 22:46:47 ~ 22:49:06) 
puerto del sol ana meydanın ismi orada ayı heykelini göreceksin ama pek bi numarası yok
genelde internette yazılanların haricinde biz teleferik turu yaptık sevmiştik tavsiye ederim. git gel yaptık hiç inmeden.
kalanları zaten yazmışlar müzeler vs nette yazıyor onları uygulayabilirsin.
  • basond  (12.07.16 03:20:34) 
[]

Selülitler geçmiyor mu?

Kilo sorunu olmayan hatta zayıf kategorisinde yer alabilecek bir insanım. Yediğime, ictigime her zaman dikkat ederim; spor son 4 aydır düzenli ondan öncesinde de ara ara mutlaka yaptım. Yalnız portakal kabuğu gibi olmasa da ince çizgiler halinde selülit var bende, şu oturunca daha belirgin olanlardan. Bunlar yeni oluşmadı; 1 yaşından beri var. Gitmiyorlar da. Spor yapınca geçer dedim; yine geçmiyor. Normal etek, elbise filan giyince belli olmuyor ama bikini giyince minik çizgiler var iste; sinirimi bozuyorlar.

İnternette okudum; bazıları gitmez demiş, bazıları düzenli spor ve sağlıklı beslenmeyle geçiyor demiş (o zaman benimkiler niye gecmiyor?). Daha önceden selüliti olup sonradan yok edebilen var mı? Nasıl yaptınız? Yoksa bunlarla yaşamaya alışmak mi gerekiyor? Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
caps görmeden ne desek yanlış olur :)


  • kelepir  (08.07.16 21:45:19) 
Bunun için capse ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum.


  • fraise  (08.07.16 21:48:50) 
selülitten ziyade çatlak olmasın onlar, emin miyiz? çatlak ise kimyasal peeling diyorlar ama onun da net bir çözüm olup olmadığı muamma, çatlak iyileşmiyor bildiğim kadarıyla, yanlış da biliyor olabilirim, kadınlar daha iyi bilir.


  • devorgilla the gunslinger  (08.07.16 21:50:25) 
estetik cerrahların kesin bir çözümü vardır. daha bir çok şeye çözüm bulmuş adamlar ağzım açık kakmıştı:


  • kelepir  (08.07.16 21:52:14) 
Selülit değil de çatlaktır o. Hızlı kilo alıp verme gibi bi durumun var mi? Kilo alıp verdikçe derinleşiyor o çatlaklar ve kolay kolay da kaybolmuyorlar. Cilt lekesi gibi bi şey haline geliyorlar.


  • damdanakan  (08.07.16 21:52:46) 
Selülit cilt problemi değil, buradaki temel sorun kas atrofisi.

Kadınlarda olmasının sebebi östrojen nedeniyle kas dokusunun atrofiye olmasının daha yatkın olması ve kas yapımının çok daha zor olması.

Kozmetik çözümler işe yaramıyor çünkü kremlerin çoğu cilt altı dokusuna nüfuz etmediği için tamamen yok etmiyor, mezoterapi gibi cilt altı dokusuna ilaç enjeksiyonu yapılan da var oldukça riskli olabiliyor.

Spor ve düzgün beslenme ile geçmesi, skinny fatlikten çıkış süreci gibi kas yapılanması ve belirli bir zaman gerektirir. Dolasıyla ortalık sadece yürüyüş yaparak selüliti bir türlü geçmeyenlerle dolup taşıyor. Çare kasları çalıştırmak (ağırlıklı ya da ağırlıksız) ve düzgün beslenme. Sıkı bir programla ve disiplinle geçer.
  • angelus  (08.07.16 21:53:39 ~ 21:55:36) 
Kilo alıp verme gibi bir durumum yok ki. Küçükken biraz fazla kiloluymusum ama yürümeye başlayınca zayiflamisim. Sonrasında da hep zayıftım zaten. O zaman oluşmadı herhalde bunlar?


  • fraise  (08.07.16 21:55:22 ~ 21:57:03) 
Ben de hayatımda sadece bi defa on kilo alıp verdim, onun dışında yuzyildir sabittir kilom. Bende de bayağı derin çatlaklar oluştu. Ötesini de bilmiyorum. Biliyorum desem yalan olur.


  • damdanakan  (08.07.16 21:59:13) 
Ya hahahahaha buradan bile caps isteyip yazılan olmuş yuh amk açlığa bak

Selülit esnemiş deri, orayı doldurursan kaybolur. Squar lunge deadlift vs. Bacak kaslarını çalıştıracak hareketlerle kas oluşumunu ilerletir halledersin
  • dannyb  (08.07.16 22:00:53) 
Kilo problemin antrenman problemin ya da beslenme problemin olmadığı halde oluşuyorsa, ki oluşur, yapacak bir şey yok. Ağır bir itham gibi olmasın anlaşılırlığı bakımından böyle bir örnek veriyorum: Kadın=Selülit. Östrojen üreten bir varlığın selülitinin olması gayet normal, çok süper bir genetiğiniz yoksa bunun için çok fazla bir şey yapamazsınız. O selülit illa ki çıkacak yani. Hele Türk dna'sıyla mücadeleye girmek çok anlamsız. Kas kütlenin artırılması sağlıklı beslenme alkol/sigara tüketmeme uyku saatlerinde disiplin bunu geçiktirse de, erinde sonunda selülit yine oluşur. Bugün olmazsa yarın oluşur. Bunu engelleyemezsiniz. İlaç kullanmayan bir erkek ömrünün sonuna kadar 25/28 kilo arası kas inşa ederken aynı şartlarda bir kadın sadece 2/3 kilo kas inşa eder ve bunu da komple 1 sene içinde inşa eder, sonrasında da kas inşa etme işi durur. Yani kas kütlesini artırarak selülitin önüne geçsen bile ileri aşamalarda kas inşa edemeyeceğin için yine kas kaybı yaşayıp selülitleri görürsün. Dediğim gibi bundan kaçış yok.


  • angelus  (08.07.16 22:10:32) 
Fraise dedigin sey selulitten cok catlaga benziyor, ve maalesef catlak hic gecmiyor zamanla cogaliyor. On yasimdan beri catlak sahibiyim, cok gicik oluyordum ama sonra soyle dusundum: kedi deseni gibiymis meger cunku body positive is my bitch. Artik hic gicik olmuyorum :)


  • evde liyakat kalmamis  (08.07.16 22:14:59) 
Ama çatlağin ne olduğunu biliyorum ben; kuzenimde doğum sonrası oldu çünkü. bu çatlak değil, ilerlememis selülit sanki. O kadar da dikkat ediyorum geçmiyor işte.


  • fraise  (08.07.16 22:18:12) 
Iste bazisi sanki selulitmis gibi normal ten renginin bi ton acigi olarak catlak hayatlarina basliyorlar, minik bir dalgalanma, kalici selulit dovmesi gibi adeta. Yok degil diye israr ediyosan kolumu da sikistirinca selulit oluyor diyip kaciyorum. bi de body positive, o muhim.


  • evde liyakat kalmamis  (08.07.16 22:24:57) 
Doğum çatlağı farklı oluyor, bildiğimiz çatlaktır o bence de. Bende de çocukluktan beri var, çünkü ciddi anlamda çok zayıfken östrojen hücumuyla birden kalçam basenlerim genişledi, kilo aldım, deri çatladı.

Doğum çatlağı bu: www.catlak.gen.tr

Kendiliğinden, kilo alıp vermeden dolayı oluşan çatlak bu: sagligabiradim.com

Selüliti de koyayım üzülmesin: cdn2.gurl.com
  • whimsical  (08.07.16 22:33:33 ~ 22:39:24) 
selülit ile çatlak arasında çok fark var ve çatlak olmadığını düşünüyorum. sağlıklı yaşama durumuna devam et, duşta kese gibi şeyler kullan aşağıdan yukarıya doğru masaj yap. yapabilecek bi bunlar var, krem falan zaten hikaye ama önceden beri var ve spora rağmen düzelmiyorsa da sana genetik miras olarak bunun kaldığını kabul et, sen kafayı taktığın için gözüne batıyordur eminim çok görünen bir şey bile değil.


  • pamuk helvalar cebe  (08.07.16 23:04:37) 
En son selülitli voleybolcu kadınlar gördükten sonra yapısal olduğuna ve geçmediğine karar verdim, yani genetikle ilgili bir şey sanırım. Benim de küçüklükten beri çeşitli sporlarla iç içe bir yaşamım oldu ve hiçbir zaman kilolu olmadım, hep zayıftım, ama bende de oluşmaya başladı.
Kadın olmanın bir getirisi, doğal bir şey bence. Kafaya takmamak lazım:)

  • peggy  (09.07.16 00:01:30) 
Selulit senin kadin oldugun icin sahip olduhun bir sey. Selulitsizlere baktiginda ya profesyonel sporcu (testosteron) ya da pkos'ludur (yine testosteron).


  • la noix  (09.07.16 00:26:29) 
Bu arada benim icin merdiven cikmak ise yaradi


  • la noix  (09.07.16 00:27:15) 
[]

Özel okullarda ödeme nasıl oluyor?

Atıyorum senelik 20000 lira ödenecekse hepsini eylülde mi alıyorlar? Yoksa güz dönemi yarısını bahar dönemi kalan yarısını ödeme gibi bir opsiyon var mı?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
bilkentte dönem dönem alınıyor. 3 taksit de yapıyorlardı en son her dönem için. dönem dönem olayı muhtemelen her okul için geçerlidir de taksit işini bilemiyorum.


  • passion rules the game  (08.07.16 16:17:37 ~ 16:18:02) 
İlgili üniversitenin ücretler sayfasında ayrıntılı yazar. Genelde taksit yapılıyor 10 ay gibi, dediğiniz gibi ödenen bir yöntemi uygulayan üniversite de vardı.

Galiba lisans ile yüksek lisansın şartları farklı oluyordu.
  • atom karincanin torunu  (08.07.16 16:19:18 ~ 16:19:56) 
Ya bizim merak ettiğimiz şey şu aslında; illa tüm parayi eylülde odemelisiniz deme ihtimalleri var mı? Ona göre aile kendini ayarlayacak da. 2 taksit ödemek biraz daha rahat olacak onlar için.

Yüksek lisans kurallarını kendim için arastirdigimdan biliyorum az çok. Lisans için merak etmistim.

Bir de okul da tam kesinleşmedigi için tek tek bütün okulları aramak istemedim. Genel bir durum vardır belki dedim.
  • fraise  (08.07.16 16:29:54 ~ 16:34:21) 
Bnm bildiğim 1 erken ödeme oluyör yüzde 5 ya da 10 indirim ya da 8-9 ay taksit şeklinde


  • all girls dream  (08.07.16 16:58:32) 
Oyle demezler min 2 taksit olur 2 donemden dolayi ama derlerse de gider mihasebeyle konusursunuz


  • la noix  (08.07.16 17:10:10) 
Benim okulumda sene başında yıllık ücretin tamamı alınıyordu. Kredi kartıyla ya da bankadan kredi çekip taksitle ödeme seçenekleri sizin elinizde ama o ücretin tamamının eylül ayında okulun hesabına yatırılması gerekiyordu. Bazı okullar senet ile de taksitlendirme yapıyorlar.


  • pike  (08.07.16 17:23:58) 
[]

amazondan siparis verdiginiz urun size ulasmayinca napiyorsunuz?

babamlar yilbasinda amazon fransa'dan 350 franklik alisveris yapmislar; urun gelmedi bize. arada belki 30 kere aramislar, 30 kere mail atmislar hicbirine cevap yok. babama ilk basta 3-4 gun icinde para hesabiniza iade edilir demisler, sonrasinda arastiriyoruz o bu derken 7 aydir salliyorlar. ben aradim telefonla 'anliyoruz, arastiriyoruz' diyor. neyi arastiriyorlar, onu da bilmiyorum. babamlar turkiye'de olsa postada karisti, unutuldu diyecegim ama onlar da avrupadalar.

neyse bu durumda ne yapmak gerekir? baska bir ulkedeki tuketici hakem heyetine basvursak bir sonuc alabilir miyiz? boyle durumlarda siz hemen para iadesi aldiniz mi? tesekkur ederim simdiden herkese.


 
Amazon son derece müşteri odaklı bir şirket ve iadelerde ürün onlara ulaşmasa da, hatta hiç yollanmasa bile para iadesi yapabiliyorlar. Ben 3 kere yaşadım bunu.

İşin içinde başka birşey var gibi. Sözkonusu ülkedeki hakem heyeti iyi fikir.
  • jesterdvine  (07.07.16 23:05:44) 
Amazonun canli yardimi diye bir sey var onu denesinler bence. Ben sadece bir kez kullandim ve karsidaki kisi sorunum cozulene kadar birakmadi pesimi bak emin misin istersen soyle yapayim daha iyi cozulur sorunun gibi fikirlerde bile bulundu. Amazon musteri odakli yaklasimiyla unlu sonucta. Yine olmazsa ne kadar mantikli bir yaklasim bilemiyorum ama bence amazon.comdan iletisime gecin bi de deyin boyle boyle bu fransaya bir sey soyleyin bizi uzuyorlar 7 aydir paramizin uzerine yatiyorlar belki o kanaldan bir sey cikar.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (07.07.16 23:06:43) 
amerika'yi bilmiyorum da fransa'daki kesinlikle musteri odakli degilmis sanirim. az bir sure degil 7 ay. hem kardesim hem ben defalarca aradik. simdi bir mail daha attim. olmadi hakem heyetine gitmeyi arastirayim. amazon'dan sogudum valla.


  • fraise  (07.07.16 23:23:01) 
Canlı yardım kullanın.


  • ThomasJefferson  (07.07.16 23:29:44) 
amerikan amazonuyla görüş, fransızlar yardım etmiyor de


  • la noix  (07.07.16 23:31:23) 
Amazon dan mı almışlar yoksa içerisindeki başka firmadan mı? Amazondan yamuk olmaz ya imkansızdır neredeyse adamlar ingilizce bilmeyen herife bile yardımcı olmaya çalışıyorlar geçen burda gördük onuda.

Ayrıca bunun fr abd ayrımı olmaz adamlar marka değerini bir görür.
  • gozu acik sevisen yahudi  (08.07.16 00:16:37) 
Amazon yahu, eminiz Amazon olduğuna. Yamuk oluyormuş işte. Neyse telefonda az önce kadının birine saydırdim; amerika'yi mı aramam gerekiyor dedim. Ben kişisel olarak ilgileneceğim deyip numaramı aldı, bakalım.


  • fraise  (08.07.16 00:21:10) 
[]

mekatronik/metalurji ve malzeme muhendisligi- gorsel iletisim tasarimi

2 yabanci dili olan, ilerde yuksek lisansini yurtdisinda yapacak olan kuzene hangi bolumu yazalim? ilk iki tercihe bilisim sistemleri muhendisligi ve mimarlik fakultesini istedi, yazdik. 3. tercihe hangisini yazalim? hatta siralamayi su sekilde degistirseniz de olur derseniz o da kabulumuz.

not: yos ile girdigi icin ortalama bir puani var. sakarya universitesi icin tercih yapiyoruz. makine, elektrik elektronik vs yazmak isterdik ama puani yeterli degil. tesekkur ederim simdiden herkese.


 
Maleficent, kuzenim almanya'dan geliyor ve zaten 2 sene herhangi bir devlet universitesinde okuduktan sonra almanya'daki okullara geciş imkanı var. Planlar da düşündüğünüz gibi değil. Denklik almayla filan uğrasmayacak kısacası.

biz de fakindayiz eğitim kalitesinin ne derece fark ettiginin. Zürih tekniğe gidebiliyor olsaydı, gönderirdik zaten. Mevcut durumda en iyisini yapmaya çalışıyoruz sadece.
  • fraise  (06.07.16 15:52:53 ~ 15:56:34) 
Ben sakarya makinede okuyorum. Malzeme bölümü iyidir. Aynı binada bulunuyoruz. Senin kuzeninin kafası çok karışık. Böyle tercih yapılmaz. İstediği bölümlerin ders programlarına, ders notlarına baksın önce, sonra ben bunları anlayabilir miyim diye bir düşünsün.


  • dissendium  (06.07.16 16:21:02) 
dissendium, kafasi karisik olmasaydi hic ilgim olmayan bir alanda oturup saatlerdir ben tercih yapmak zorunda kalmazdim zaten :) muhendislik, mimarlik ve tasarimla ilgili ne gostersem olur diyor. bundan once de bir donem psikoloji diye tutturdu ki universite tercihlerinin bazilarinda sadece psikoloji yazdik. o ne istedigini bilmezken ben de elimden geldigince iyi bir seyler yapmaya calisiyorum iste.


  • fraise  (06.07.16 16:32:19) 
Sakarya çok gıcık bi yer ya, kocaeli gelmiyor mu?


  • ekaterina  (06.07.16 16:37:56) 
ekatarina, kocaeli'ye de yaptik da her okul icin ayri ayri tercih yapmak gerekiyor. sonuclara gore universitelerden birini secip gidecek iste:) istanbul ve cevresindeki ne kadar universite varsa yazdik biz de.


  • fraise  (06.07.16 16:41:00) 
mimarlik okursa avrupa da tutunmak cok zor. muhendislik egitimi daha ideal. yuksel lisans sonrasi is bulmak mimarlara gore cocuk oyuncagi. ben oyumu metalurji den yana kullaniorum.

P.S: metalurji mezunuyum. avrupa da yasiyorum.
  • uctumdageldim  (06.07.16 17:15:57) 
tasarım bölümleri ki özellikle görsel iletişim tasarımı için söylüyorum; çok isteyerek girmiyorsa boşa geçmiş 4 sene. çalışır yaparım gibi bir durum pek söz konusu olmuyor. başlayıp 2. yıl bırakanı çok gördüm. hiç bulaşmasın.


  • brakgn  (06.07.16 17:29:46) 
O zaman su durumda mimarlığı da eleyip; makatronik ve metarlurji yazıyorum. Çok teşekkür ederim herkese.


  • fraise  (06.07.16 17:37:51) 
çok alakasız bölümler yahu. Ama görsel iletişim tasarımı yazacaksa bu alana ilgisi ve yeteneği olması lazım. Aslında yetenek sınavı gerektiren bir bölüm olmalı bence işte türkiye...


  • anten  (07.07.16 00:29:13) 
[]

mesleginizi birakip yurtdisinda yasamaya baslar misiniz?

daha once de benzer bir soru sormustum fakat bu sefer kesin karar vermemiz gereken bir donemdeyiz. her kafadan bir ses cikiyor, beynim kazan gibi oldu; tam olarak ne yapsak, bilemiyorum. samimi cevaplara ihtiyacim da var diyebilirim.


bu sene hukuk fakultesinden mezun oldum (iyi bir universiteden).avrupa ulkelerinin birinde vatandasligim var; ailem de orada yasiyor. hukuk fakultesinden mezun olduktan sonra yuksek lisans icin ales'e girdim. iyi bir de puan aldim. bu sene turkiye'de kalirsam yuksek lisans yapacagim kesin diyebilirim. yurtdisindaki birkac okula da basvuru yaptim yuksek lisans icin fakat pek umutlu degilim.

ote yandan 4 yillik bir iliskim var ve muhtemelen 1 sene icinde evlilik gibi bir durum da olacak. erkek arkadasim 30lu yaslarinin basinda; muhendis. turkiye sartlarinda iyi sayilacak bir isi var. en azindan maddi olarak bir sorunu yok.

yurtdisina tasinirsak erkek arkadasim yaklasik 1 sene kadar okula devam ederse denklik alabir. benim biraz daha zor tabii ki. o donem nasil gecer, bilemiyoruz net olarak.

ailem ulkenin durumundan dolayi yanlarina donmemi cok istiyor. babam dun 'en azindan 3 gundur rahat uyuyorum, her gun haberleri gorunce icim daraliyor. korkuyorum sana bir sey olacak diye' dedi. ne diyecegimi bilemedim. hakli.


tum bunlar olurken annem dun aksam 'fraise bak, biliyoruz o kadar sene okudun, emek verdin ama dunyada herkes illa kendi meslegini yapmiyor ki. bak senin cafe/restoran acmak icin belgen de var. sen hep 'ilerde cafe acip keyfime bakacagim' derdin lise yillarinda. bunu simdi burda da yapabilirsin. kucuk bir cay/kahve evi gibi bir sey acarsiniz. biz de yardimci oluruz. en azindan guvende ve mutlu olursunuz. erkek arkadasin da isterse okuluna devam eder ve meslegini yapar. istemezse beraber calistirirsiniz orayi. guzel olmaz mi? istersen bu yaz bakalim boyle bir yer.' dedi. ben ne diyecegimi bilemedim. bir yandan mantikli geliyor, bir yandan onca sene bosuna mi okudum diyorum. ha turkiye'de avukat olsam meslekten nefret edecegimi de adim gibi biliyorum.

ha bir de erkek arkadasim benim yuzumden ilerde mutsuz olursa cok uzulurum.


velhasil siz ne dusunuyorsunuz? boyle bir durumda ne yapmak gerek? her seyi birakip gidelim mi? siz gider misiniz? pisman olur muyuz? ben zaten senelerce o ulkede yasadim ama erkek arkadasim mutsuz olursa?

biraz uzun oldu ama okuyup cevap veren herkese cok tesekkur ederim simdiden.

 
Türkiye'de avukatların durumu perişan, bence aileni dinle. Erkek arkadaşın da denklik alınca orada daha iyi kazanır ileride.


  • neferkitty  (04.07.16 18:57:48 ~ 18:58:38) 
Gidin ve lütfen beni de evlat falan edinip yanınızda götürün.

Harika bir hayat fırsatı. Hele ki kafe vs açma gibi bir durum varsa misler gibi olur. Her şey yolunda giderse birkaç sene sonra işleri biraz yoluna koyar kafenin başına da güvendiğiniz birini bırakırsınız mis gibi gezersiniz de oh.

Ben olsam arkama bakmadan giderim. Kafe işi inanılmaz cezbetti beni. Ancak elbette erkek arkadaşının fikri de önemli. Onu baskılamadan böylesi bir durum hakkında ne düşündüğünü açık yüreklilikle sor. İstiyorsa ne ala. İstemiyorsa ona uygun bir alternatif yaratırsınız. Ha sen kesin istiyorsun o istemiyorsa bir taraf her şekilde mutsuz olacak demektir, o durumda da ayrılmayı düşünmek mantıklı olur.
  • buff  (04.07.16 19:00:35) 
imkan varsa arkama bile bakmadan giderim. üstelik ailen de orda ve sana destek olacaklarını söylüyor. 30unda olduğunu varsayıyorum diyelim ki gittin 5 sene kaldın yapamayacağını anladın geri döndün. türkiyede yeniden başlamak için çok geç değil bence insanlar kaç yaşlarında hayatlarını tamamen değiştiriyorlar. kısacası git dene ve gör. ama şundan eminim asla pişman olmayacaksın fraise.


  • dedim ben sana  (04.07.16 19:08:55) 
aileni dinle

benzer bir ikilemdeyim. tezimi verip bi şekilde yurtdışına kaçış planları arıyorum.

"her şeyi" bırakmak söz konusu değil senin için. daha bıraktığın pek bir şeyin yok. eğer sevgilin de yurt dışında yaşamaya olumlu bakıyorsa 1 sene denklik uzun bir süre değil. birikmiş paranız varsa bu dönem için kullanırsınız. evliliği biraz aha ötelersiniz. sen de apmak istiyorsan mesleğini orada yapmanın yollarını araştırırsın illa kafe vs işlerine girmeden
  • la noix  (04.07.16 19:10:06) 
Arkana bakmadan don git bence de. Ileride gitmedigine ciddi pisman olabilirsin.
Uluslararasi ticaret vs filan gibi bir masterla, avukat degil de hukuk danismanligi turu isler de yapilabilir belki yurtdisinda, mahkemelere girmek konusunda cok idealist degilseniz.
Okurken benim gidesim geldi valla:)
  • red g  (04.07.16 19:13:45) 
Dedim ben sana, yok ben 30lu yaşlarımda değilim henüz. 20li yaşların ortasına gelmek uzereyim. Biraz da buna güveniyorum aslında. Bir de dediğim gibi ben hep topu 5 senedir istanbul'dayım. Gitmem zor olmaz. Tek sorunum mesleği birakmak. Yani üniversite mezunu olup işimi yapmama kısmı aklımı karıştırıyor. Ha cafe açmaktan mutlu olur muyum? Büyük olasılıkla olurum.

Ben kendimden çok erkek arkadaşımı düşünüyorum işin aslı. Istersem geleceğini söyledi ama bir yandan da mutsuz olur diye korkuyorum.
  • fraise  (04.07.16 19:15:40 ~ 19:18:42) 
Avukatım, keşke meslegimi yapmasam bu ülkeden de kurtulsam diyorum.
Ardina bakmadan git, çok şanslısın .

  • cabiday  (04.07.16 19:17:47) 
Mutsuz olursa ortak nokta ispanya'ya falan gidersiniz ordan :)


  • la noix  (04.07.16 19:17:54) 
seni duyuru'dan az buçuk bilmesem, tanımasam dalga geçtiğini düşünürdüm. avrupa ülkesinde vatandaşlığın, maddi/manevi desteğini esirgemeyen bir ailen var. erkek arkadaşına denklik için sadece 1 sene yetecek, öyle baştan başlama ya da 2-3 sene okuma durumu da yok. ciddi ciddi soruyor musun? evropalıların iş/hayat konusunda bize kıyasla ne kadar rahat olduklarını sen daha iyi bilirsin. vay efendim burada hukuk okudum o zaman avukat olayım mı diyorsun illa? bence deme. git.


  • der meister  (04.07.16 19:19:09) 
meh fraise, hala soruyor musunuz bu soruyu? ikinize de söyledim ; gidin ^.^


  • devorgilla the gunslinger  (04.07.16 19:19:20) 
Kendin için hiç düşünme de sevgilinin bu konuda gerçek fikirlerini öğrenmek lazım. Tam olarak "istersen gelirim" dediyse ben olsam bi durur düşünürüm.


  • piremses  (04.07.16 19:21:11) 
daha çok gençmişsin :)) bence arkadaşına da anlat bu durumu. avrupayı da deneyimlemiş olursunuz. herkesin eline böyle bir fırsat geçmiyor. evet alıştığın ortam çok farklıdır erkek arkadaşın için konuşuyorum. ama avrupadaki insana verilen değeri gördükten sonra bence fikirleri değişecek emin ol. yalnız kendinize fırsat verin ve tecrübe edin. dediğim gibi olmazsa geri dönersiniz nolcakki burası elbette sizin de vatanınız istediğiniz zaman geri gelebilirsiniz kaldığınız yerden ya da bi tık geriden başlamak hiç de öyle kötü bi durum değil.


  • dedim ben sana  (04.07.16 19:21:20) 
gideceğin ülkede avukatlık yapabilecek misin? yani bazı ülkelerde avukatlık için baya zor sınavlardan geçiliyor. mesela almanya. bildiğim öyle.

ama şunu söyleyebilirim eğer böyle bir imkanın varsa, hiç durma git. türkiye'de durmaktansa avrupa'da çöpçü olmayı tercih ederim. şunu da düşünmüyor değilim ama, sen gidersen ben gidersem.. ne olacak bu türkiye'nin hali?
  • burya  (04.07.16 19:23:57) 
Burya, yapmam baya güç zaten. Üstelik klasik avrupa ülkesi de değil bizim gideceğimiz ülke, İsviçre. Kantondan kantona bile avukatların geçiş yapmaları çok güç. Annemler o yüzden cafe filan acalim dediler.


  • fraise  (04.07.16 19:25:16 ~ 19:26:07) 
Gideceğin yer dandik bir Avrupa ülkesi değil. Orada cafe işleterek kendi işimin patronu olurdum, ardıma bile bakmazdım. Orta gelirli bile olsan yaşam kaliten buradan kat kat iyi olur. Çocuk ihtimalini de düşünmelisin.


  • Lim5  (04.07.16 19:29:13) 
isviçre bir cennet yahu. orada yaşanmaz mı? bir şekilde iş bulunur. cafe açma gibi bir imkan varsa, o daha da güzel. benim iki hayalim var şu dünyada mesela: birisi alaska diğeri südtirol. fırsatım olsa buralarda yaşamak isterdim :)


  • burya  (04.07.16 19:30:18) 
Ben olsam bunu yapmazdım. Türkiye İsviçre'ten kat be kat güzel bir ülke. O kadar uğraşıp avukat olmuşsunuz, şimdi bunu bırakıp ben gidiyorum demek hiç mantıklı değil. Kafe işletmeyi herkes kolay bir iş olarak görüyor ama hiç de öyle değil. Ben açıkçası zeka gerektirmeyen işlerle uğraşırken hiç tatmin olmuyorum. Bir süre sonra Türkiye'deki hayatını, kimliğini özleme olasılığın var. Türkiye'de bir avukatsın ama İsviçre'de alt sınıfsın. Bir tane hayatın var, yapabileceğinin en iyisi bu mu? Türkiye'de de güzel bir sahil şehrine yerleşip güzel işler yapabilirsin. Buradan git diyenlerin gazına gelme. Bunu diyenlerin birçoğu başka ülkelerde sıkıntıdan kafayı yer.


  • dissendium  (04.07.16 19:36:09) 
erkek arkadasin o ulkenin dilini biliyor mu? bilmiyorsa gittiginde bayagi bir sikinti yasayacak ve 30larinda olan bir insan boylesi bir sikintiya gelemeyebilir artik. uyum saglamaya calismak onun icin daha zor olabilir. tabii karakteri de onemli bu konuda, onu da sen bilirsin.

kafe isi biraz sikintili bir is ama biraz ticaret kafasi, biraz da sansla cok iyi kazandirabilir size. konseptinizin ne olacagi, nerede acacaginiz, o ulkedeki ya da sehirdeki hangi ihtiyaci nasil karsilayacaginiz, hepsi cok onemli. bir acik gorebilirseniz ve onun uzerine giderseniz cok iyi olabilir. almanya'nin ufak bir sehrindeki, cok da bilinmeyen bir kafenin gunluk 3-4bin euro kar ettigine tanik olduktan sonra gayet yapilabilir geliyor artik. gastronomi gercekten iyi paralar kazandiriyor. ben isin kafa dinleme kisminda degilim acikcasi, cunku o is de oldukca zor ve inanilmaz disiplin gerektiren, geceni gunduzunu alacak bir is. patron bile olsan cok calisacaksin. o yuzden 'oh kafam rahat' modunda yaklasirsan ve bu beklentiyle girersen yuksek ihtimal isi batirirsin. cok cok cok calismaya hazirsan bu ise gir, zaman icerisinde getirisini de alabilirsen eminim pisman olmazsin.
  • equine  (04.07.16 19:39:56) 
@dissendium: güzellik göreceli bir şey elbette ama türkiye ile isviçre'yi kıyaslamanız bence yanlış. aralarında dağlar kadar fark var. yani, türkiye'nin nesi güzel ben anlamıyorum? tamam, vatanımız cennet hikayeleriyle büyüdük ama türkiye cennetin birinci katıysa batı avrupa ülkeleri 15'inci katı olur. sadece coğrafi olarak değil düzen, kuralların işleyişi, insana ve doğaya saygı da bunun içinde.


  • burya  (04.07.16 19:44:36) 
dönüm noktasında bi bocalama yaşıyorsun bence, mesleğini biraz yapmaya çalış baktın olmuyor git ailenin yanına. nasıl olsa gençsin ve dönersen cafe açmak için geç sayılmaz ama işini yapmayıp dönmeye çalışırsan daha sonra geç olabilir.
daha öncede buna benzer bir soru sormuştun, erkek arkadaşınla ciddi ciddi konuş, sonrasında seni suçlamasın.
bu arada sen niye orda yüksek yapamıyorsun yani neden umutlu değilsin bunun için zorlasan olmaz mı?
  • pamuk helvalar cebe  (04.07.16 19:48:30) 
@burya, evet "dağlar" kadar fark var. Türkiye'de Hakkari dendiğinde birçok insanın aklına dağ taş geliyor ama aynı dağ İsviçre'de olunca bir anda değerli ve güzel oluyor. Ankara'nın ilerisine geçmeyen insanlar, hiç tanımadıkları birine dağlardan oluşan bir ülkeye gitmesini tavsiye ediyor. Siz yılın 12 ayı zirvesinde kar bulunan ülkeleri güzel buluyorsanız bilemem ama bana sıcak olmayan, suyu olsa bile soğukluğundan ayak sokulamayacak derecede soğuk ve ruhsuz ülkeler güzel gelmiyor. Türkiye'de insanların Avrupa'ya göre daha eğitimsiz olduğunu ben de biliyorum ama sırf bunun için gitmek yeterli değil bence.


  • dissendium  (04.07.16 19:52:57) 
İsviçre her anlamda Türkiye'den güzel. Tartışma konusu bile olamaz.

Ancak orada yaşam standardın buradaki gibi olmaz diyeceğim ama burada da zaten ülkenin geleceği belli değil. Bence mantıklı olan gitmek.

Hele ailen ordaymış zaten, al sevgiliyi de git. Yalnızlık da çekilmez ne güzel.
  • la rana  (04.07.16 19:55:27) 
gidin.

1 süre zarfında eşiniz denklik almak için hem okulu okur, hem boş zamanlarında yanınızda takılır. bu durumda hem geçiminizi sağlamak için geliriniz olur. hem 1 sene boyunca eşiniz cafe işletmenin kendisine uygun olup olmadığına bakar. kafasına yatarsa devam eder kafasına yatmazsa 1 sene sonunda denklik alınca mesleğini devam ettirir.
  • yemrem  (04.07.16 20:01:01) 
Dissendium, ülkenin güzel olup olmamasını, yaşam standartlarını tartışmaya gerek yok işin aslı. Türkiye şu haliyle dunyanın en güzel ülkesi bile olsaydi güvenli değil. İsviçre'de de öyle 12 ay kar filan yağmiyor. Tamam 40 derece olmuyor belki ama kutuplarda da yasamiyorlar en azından.

Cafe sahipleri de alt düzey insan olarak görülmüyor. Zaten insanlar arasında sınıf ayrımı olayı bir türkiye'de o kadar bariz sanırım. Isvicre'de temizlikci de olsan saygili davraniyorlar sana. Gidip dönerci de acmayacagiz zaten.

Dediğim gibi derdim ülkenin kötü olması ya da yaşam standartları değil. Kıyas kabul etmez iki ülke. Benim ve erkek arkadaşımın kendi içimizde yaşadığımız durumlar.
  • fraise  (04.07.16 20:02:19) 
@dissendium: burada klavye başında ahkam kesmiyorum ben. zaten yurtdışında yaşıyorum. isviçre'yi de gezmiş biriyim. doğrudur dağ ve kar hastası biriyim. bak ona bir şey diyemem. yani soğuk sevmeyen birisi zaten yaşayamaz bu ülkelerde. ancak yazı da gayet güzel. kaçkarları, ayder yaylasını, trabzon ve rize'nin bilumum yaylalarını gören birisi olarak şunu diyebilirim ki, isviçre bunlara havada karada beş çeker. kış turizmi ayrı, ren nehri kenarındaki kasabalar ayrı.

benim aklıma en ufak kasabasında yüzme havuzu olan, bisiklet yolları, yürüyüş rotaları müthiş bir ülke geliyor. sanayi ve tarımın aynı anda ufak bir köyde olabileceği yerler geliyor aklıma. yani bunları bizzat gördüm, görüyorum da hala.

genel olarak isviçre pahalı elbette. ancak ortalama bir işi olan insan hayattan keyif alır burada.
  • burya  (04.07.16 20:14:37) 
@fraise, bence Türkiye ile İsviçre karşılaştırılamaz diye düşünerek zaten hatanın en büyüğünü yapıyorsunuz ama neyse. Ben erkek arkadaşınızın yerinde olsam sizinle gelmezdim. Türkiye'de işi olan ama yurt dışına gidince zaten sahip olduğu işe yeniden sahip olmaya çalışacak biri çok büyük ihtimalle sıkılır. 30 yaşında biri için Türkiye'de bile evlenmek stresli bir süreçken bir de bunun yanına yeni hayata uyum sağlama sorunu eklenecek. Ayrıca ön yargılı ve panik halinde hareket ediyorsunuz. Bunlar bana göre akılcı fikirler değil. Gitmek istiyorsanız yolunuz açık olsun, ben sadece herkesin o ütopik gördüğü bazı noktaları da hesaba katmak istedim.


  • dissendium  (04.07.16 20:16:00) 
@konuşma ben konuşuyorum daha bitirmedim, nickinden de anlaşılabileceği gibi yine karşındakine saygı göstermiyorsun. söylediklerimi anlamayıp yazdığım ondan şeyden sadece dağ kısmını anlatmışsın. coğrafya ve doğa konusu açıldığı için dağlardan bahsettim. siz dağları sevdiğiniz için orada yaşıyorsunuz şeklinde hiçbir ifadede bulunmadım. bunu bence siz sığ olduğunuz için böyle anlamışsınız. sanki İsviçre'de pedofiller yok, hey Allahım ya, nereden buluyorsunuz bunları anlamıyorum. Bir babanın kızına tecavüz ederken çekilen bir fotoğrafı vardı birkaç yıl önce. Haber olmuştu. FBI araştırmaları sonucunda tişörtteki bir şirketin ambleminden yola çıkarak fotoğrafın çekildiği şehri ve aileyi buldu. O ülke İsviçre ya da İsveç gibi bir ülkeydi. En kötüsü de fotoğrafı çeken kişinin kızın annesi olduğu ortaya çıktı. Siz yurt dışında böyle şeyler olmuyor diye kendinizi kandırın.

@fraise, sana birçok kişi git der ama çok az kişi gitme der. hatta bu kişiler hadlerini aşıp gitme diyenleri dinleme der. ben sana hiçbir noktada gitme demedim. ne yapacağın beni ilgilendirmez. ben hayatı toz pembe gören biri değilim. senin de bunları görmeni istediğim için yazdım. ciddiye alırsın almazsın sana kalmış.
  • dissendium  (04.07.16 21:04:22) 
Diyelim çok param var, İstanbul'u kesinlikle bırakıp da Avrupa'da herhangi bir yere gitmezdim. Gelgelelim avukat olup ne kadar para kazanacaksın? Şu durumda gidilebilir bence.


  • i was made for you  (04.07.16 21:15:24) 
bence gidin, başlarda zorlansanız da birbirinizden destek alır uzun vadede avrupa'da çok daha mutlu olursunuz. yaşam standardınız yükselir, çoluk çocuk yaparsanız onlar için de hayırlısı olur.

beni biliyorsun, ama işimi yapmıyorum. oyunculuk eğitimi alıyorum, türkiye'den gitme imkanım olmadığı halde bu bile beni mutlu etmeye yetti. sevdiğin şeyi yap. yanında da sevdiğin insanlar olduğu sürece her yerde mutlu olursun.
  • whimsical  (04.07.16 21:22:35) 
erkek arkadasin acisindan konusabilirim yaklasik 2 sene önce isini, arkadaslarini, kisacasi her seyini birakip erkek arkadasi icin yurt disina tasinan biri olarak.
Hic kolay olmayacak. Cok agladim, hala daha agliyorum. Yalnizim. X'in kiz arkadasi olmak disinda pek bir cevrem yok. Türkiye'de saygin bir isi, iyi bir okuldan mezuniyeti olan kalifiye bir eleman olarak burda 0'dan baslamak zorundayim.
Ama yine de sorsan onunla olmaktan cok mutluyum. Bir daha hayatima onun gibi birisi cikmayacagi ve geri dönmenin iliskinin sonu oldugunu bildigim icin burdayim. Inat ediyorum, her sey güzel olacak diye avunuyorum.

Kisacasi söyle diyeyim, kendi hayatinizla bogusurken orada, erkek arkadasinizin her seyden cok size ihtiyaci olacak. Eger bunu yapacak gücte ve sabirdaysaniz, mutsuz olsa bile her seye ragmen sizin yaninizda olmayi sececektir.

Kolay gelsin...
  • pln  (04.07.16 21:33:33) 
@konuşma ben konuşuyorum daha bitirmedim, soruyu soran kişi sosyolojik tespit istemiyor ki. fikrinizi belirtin diyor. ben fikrimi belirtiyorum, siz oradan atlayıp bana laf atıyorsunuz yorumunuz bilinçsiz diye. ben İsviçre büyük elçisi değilim ki İsviçre'yi resmi bir görevliymiş gibi tanıtayım. benim öznel yorumumu öznel olduğu için eleştiriyorsunuz şu anda. Orada da olmuyor mu olayı demagoji falan değildir. Demagojide saptırma amacı bulunur. Söylediğim şey bir gerçeklikten ibaret. iyi ki Türkiye'de yaşamıyorsunuz. Ülkesine karşı bu kadar dolu olan biri bence de burada yaşamamalı. konuyu dağıtmamak adına daha da cevap vermiyorum. Beni hedef almayın. Soru yukarıda.


  • dissendium  (04.07.16 21:51:58) 
go went gone.

o derece. :)
  • anonymice  (04.07.16 21:53:06) 
bence gitme, kal burada avukatlık yap.
bigün davasına baktığın katilin torbacının itin kopuğun ailesinden birileri adliye çıkışında götünü kessin.
yok yok, ölürsen çok kolay olur, şu daha iyi;
hapse giren oç girdiği delikten ev adresine -üstelik üzerinde "okundu" damgası olan- bir mektup atıp çocuklarına zarar vermekle tehdit etsin, bir bok yapamaz desen de uyku haram olsun, çocukları okula yollarken 3.5 at, diken üstünde yaşa.

allah'ım ne ka süfer bir ülke ya... tam da avukat olunacak bu cennet vatan bırakılıp gidilir mi lan hiç?
  • azizakin  (04.07.16 22:22:51) 
Kendisi de gidici, kariyerini 33 yaşını doldurduğu gün 10 yıl geriye atacak olan bir kişi olarak gitmenin zamanı geldiğine inanıyorum. Erkek arkadaşın mutlu da, mutsuz da olabilir ama yaşınız büyük değil ve İstanbul hep burada. İstanbul her zaman gelinebilecek bir yer. Bir yıl hiç önemli bir zaman değil, hemen denklik alınabilir. İsviçre'de İstanbul her zaman bir seçenek, bir liman ama 'İstanbul da İstanbul' dediğiniz sürece başka seçeneğiniz olmayacak. Eğitiminizin düzgün sayılması için diğer ülkelerin vatandaşlarına göre kendinizi kanıtlamak için daha fazla çalışacaksınız, uğraşacaksınız.

Ben şüpheye düştüğüm bir an bir arkadaşım bana 'Buranın Suriye gibi olmasını mı bekleyeceksin, o zaman da gidemeyeceksin' demişti. Umarım olmaz, olmasın; her zaman dönecek yerimiz Türkiye olsun ama tuttu ki bir savaşın ortasında kaldık. O zaman her şeye sıfırdan başlamak çok daha zor olabilir. Gerçi bu sadece spekülasyon, olasılık.

Erkek arkadaşın mutsuz olabilir, bu bir risk ama Türkiye her zaman burada, bir yere gittiği yok. Onun işi zaten zor iş bulunan bir meslek değil.

Ben senin yerinde olsam, baştan üniversite okurum. Yaşın daha çok küçük. Zaten erkek arkadaşınla yaşıyorsun; 'Evlenince çalışamam' gibi bir durumun da yok. Avrupa'da geçerli olacak bir şey okurdum. Tabii 4 seneni alacak ama 4 sene içinde hiçbir şey yapmazsan şu zamanki ile aynı durumda olacaksın. Eğer bir üniversite daha bitirirsen, bir diploman daha olacak. Hem de hukuk alt yapılı. Ben olsam hukuk temelimin işe yarayacağı bir bölüm seçer ve okurdum.
  • aychovsky  (04.07.16 22:41:47) 
Bence gideceğiniz yerde mesleğinizi yapabilecek şekilde gidin.meslek insan yaşamında sosyal ve kişisel tatmin açısından çok önemli.Bahsettiğim bu önem paradan bağımsız bir şey.İnsanlar mesleklerini bu kadar kolay silip çöpe atmamalı.

Ben de 2018-2019 yıllarında yüksek ihtimal Almanya yada isviçreye gideceğim şu an Türkiyede çalıştığım şirketle bağlantılı olarak.Ancak eğer mesleğimi yapamayacak olsam asla gitmeyi düşünmezdim.
  • turkuaz  (05.07.16 14:20:18) 
ne güzel ailen var lan, neyse git git durma git, durduğun kabahat, açarsınız bi kafe, eleman denklik alıncaya kadar hem seninle çalışır hem okur, denkliğini alınca kendi işini yapar, bu sırada kafe de işler yoluna girmiş olur eleman alacak paran olur vs.

tabii eleman bu işe ne der o da önemli, sığıntı gibi hissedebilir ne bileyim kendini kötü hissedebilir ailenden yardım geldiği için falan. onun kararı bizim fikirlerimizden daha möhim beraber gideceksiniz, ha bana kalırsa herifi salla yine git tabii.
  • selam  (05.07.16 17:26:22) 
bi 10 yıl sonra (belki daha bile kısa vadede) keşke gitseydim diye pişman olmak gidip de umduğunu bulamayıp dönsen bile yaşayacağından daha ağır olacaktır eminim. yapamadıklarımız ve o "keşke"ler sonunda bizi hep daha mutsuz ediyor. sonunu bilmediğin şeylere can sıkıyorsun en sonunda. çünkü başına geleni bir şekilde idare etmeyi başarıyorsun ne de olsa en sonunda.


  • in vino veritas  (05.07.16 17:41:05) 
Turkiye'den kaçma durumun varsa kesinlikle kaçacaksın bu yazılım gibi bir şey. if li mifli yazın şunu yahu.


  • ThomasJefferson  (05.07.16 17:43:37) 
[]

Elif Şafak kitapları hakkında

Ne düşünüyorsunuz? Okuyor musunuz? Beğeniyor musunuz? Niye bu kadar populer? Ben simdiye kadar hiçbir kitabını okumadım ama etrafımdaki hemen herkes beğenerek 1 kitabını mutlaka okumuş. Şimdi yeni kitabı da çıkmış; instagram'da habire paylaşıyorlar. Dedim ben mi bir şeyler kacıriyorum. Okumalisin derseniz birkaç kitabına bakıp başlayacağım.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
2 kitabını okudum. beğenmiyorum. popüler olsun diye yazıldığı için popüler.


  • zgrydn  (04.07.16 15:48:06) 
ben aşk kitabını okumuştum, şahsen beğenmedim. edebi açıdan değerlendirecek vasıfta değilim tabi ama bana çok akıcı gelmemişti yazım dili. Yine de okuyun kendiniz değerlendirin bence, çok zihin yorucu eserler değil zaten.


  • dostlarorkestrasi  (04.07.16 15:49:06) 
ne zaman bu kadının bir kitabı elime geçse bir iki sayfadan fazla ilerleyemiyorum. ki çok fazla kitap okurum. "elif shafak" denen kadına bence yazar bile denilmemeli.


  • ruhen hastayim ben  (04.07.16 16:20:10) 
Ben elif şakak'un birkaç kitabını okudum evet akıcı, sürğkleyici ama elif şafakta biraz popülarizm hissiyatı seziyorum bu da beni ona karşı okumayı engelliyor. Bir de @ruhen hastayim ben +1


  • ruh i tibbiye  (04.07.16 16:38:54) 
ilk 1-2 kitabini okudugumda etkilenmistim. (Yas o zaman 18 flan)
Sonradan farkettim ki kadin temcit pilavi gibi ayni seyler hakkinda ayni sekilde yaziyor. (Dogu-bati, arada kalma, aidiyetsiz olma vb)

O yuzden bir deger atfetmemeye basladim yazdiklarina. Okumayi da biraktim zaten boyle olunca.
  • kuehles blondes  (04.07.16 17:08:16) 
15-16 yaşındayken sadece "aşk" adlı kitabını okudum. Şahsen çok beğenmiyorum.


  • prince legolas  (04.07.16 17:56:03) 
ellerinde ipler oynatanların "bu çok şişirdiğimiz, bol söz sanatlı kof insanı oku, çünkü biz senin şu anda kitapçılarda ilk basımı duran falan filan kitabı okuyup ufuk açmanı istemiyor, onun yerine bunu süpermarketlerden almanı diliyoruz, biz kimi yükseltmek istersek o yükselir. sonra o yükselttiğimiz bize borçlarını istediğimiz şeyleri topluma söyleyerek öder, düzenli maaşını veririz. kontratımızın tek şartı budur." dediğini işitir gibi oluyorum bu kadının ismi telaffuz edildiğinde.


edit: tedtalks'ta izlemiştim ve ne kof demiştim yine. sööğkıls. hazırlamış da gelmiş bir de o iğrenç telaffuzla aksan kasıyor. yapmacıklı ve boş.
  • godoşu beklerken  (04.07.16 18:10:02 ~ 20:32:19) 
kendisi edebiyatın sabrisidir. yetenek sıfır ama ilk 11 de her zaman kendine yer buluyor.


  • thewizardofearthsea  (04.07.16 19:56:50) 
Popüler olana karşı olmak akıyor cevaplarda. Ted konuşması var bi tane onu izle bi. Az buçuk fikir sahibi olursun. En sevdiğim yazar değil ama kitapları da genel olarak fena değil. Kadın ayrıca türkiyenin dünyadaki reklam yüzlerinden birisi bence, bu yüzden de gayet önemli.


  • phoenixboy  (04.07.16 20:28:13) 
[]

odamdaki elektrik tesisatina ne oldu?

az once bilgisayarimin sarjini takmak icin yerimden kalktim; prize fisi taktim bir anda gum diye bir ses geldi, ampul patladi. sonrasinda prize fisi takmaya calistim, sarj olmadi. gece lambami taktim; o da calismadi. sarji ve gece lambami baska yere takinca calisiyorlar. lambayi acmama yarayan dugme ve priz alt alta duruyor. bir baglantilari olabilir mi? sigorta mi atti? komple mi bozdum yoksa? yillardir boyle kullaniyorum. ilk kez boyle bir sey oluyor. evdeki herkes de uyuyor, korktum acikcasi.




 
priz ve lambanin birak kablosunu sigortasi bile ayri olur, evdeki sigorta kutusuna bi bak istersen atan sigorta var mi diye. lambadan prize hat cekmis olabilirler.


  • Golgi  (04.07.16 02:06:45) 
sigortanin attigini nasil anlarim ki?


  • fraise  (04.07.16 02:08:25) 
sigorta kutusuna bakarak.


  • freetakilir  (04.07.16 02:10:02) 
iki konum vardır sigortada bir konumda diğer konuma geçiş birinde biraz zor diğerinde çok çok kolaydır. zor olan geçiş tamamlandığında sigortayı açmış olursun. ya da üstünde on yazabilir.

yalnız o prizi baktırmadan kullanma. o ses ve sigortanın atması kısa devre ihtimalinden. prizdeki kablo bağlantısı çıkmış ve diğer kabloya temas etmiş olabilir.

ve evet normalde prizlerin sigortası ayrı olmalı ama ayrı sigorta koyduklarını sanmıyorum. muhtemelen oda odadır sigortalar.
  • seksli harf  (04.07.16 02:12:14) 
free takilir, onu akil edebiliyorum herhalde. orda ne gibi bir tuhaflik oluyor, onu soruyorum.


  • fraise  (04.07.16 02:12:27) 
notr hattin uzerine faz binmis de olabilir, faz faz cakisti zaman kisa devre olur. sorunlu prizi kontrol kalemiyle kontrol etsen iyi olur aslinda. tek tarafta isik yanmali iki tarafta da yaniyorsa ciddi tehlike var demektir. olay yerinden uzaklas ve is bilen bir elektrikci cagir.


  • Golgi  (04.07.16 02:20:50) 
Son durumu yazayim; sigorta atmis evet ama elektrik tesisatinda da sorun varmis. Bugun sabah bir elekrikci geldi; duzeltti. ayni sekilde bir banyonun daha elektrik sistemi calismiyordu. 2 oda birbirine bagliymis.


  • fraise  (04.07.16 13:42:50) 
[]

Çocuk seviyor musunuz?

Ben 0-4 yaş aralığındaki çocukların hepsine bayılıyorum; biraksaniz saatlerce oynayabilirim kendileriyle. Sanırım onlar da bu sevgiyi farketmiş olacaklar ki genelde severler beni. Fakat 4-14 yaş arasindakilerle ilk yarım saat iyi vakit geçirsem de bir süre sonra sıkılıyorum. Hatta sürekli ağlayan, mizmizlanan bir çocuksa süre daha da kısalıyor; fenalık geçiriyorum. Yani bebek seviyorum ama çocukları uzaktan sevebilirim sanırım, vakit geçirmekten hoşlanmam.

Siz çocuk, bebek sever misiniz? Vakit geçirmekten hoşlanır mısınız? Bu da günün anketi olsun böylelikle :)


 
Ben seviyorum ama saatlerce oynayamam. Bi süre sonra sıkılıyorum.


  • Goddard  (02.07.16 18:51:40) 
Çocuklarla oyun oynamayı, onların düşüncelerini dinlemeyi çok seviyorum. Kendilerini sevme kısmı çocuğa göre değişiyor. Şımarıksa, bilerek ve isteyerek canlılara ya da çevresine zarar veriyorsa sevmiyorum. Bebeklerin masumiyetlerini seviyorum.


  • whimsical  (02.07.16 18:52:43) 
Sevmiyorum. Belki bazı çocukları. Onları da seviyorum demeyeyim de hmm sevimliymiş falan diyorum, sempati duyuyorum gibi. Ya da şöyle diyeyim; bazı çocuklar diğerlerine göre daha katlanılabilir oluyorlar. Yaşı fark etmiyor. Buna rağmen nedense çocuklarla çok iyi anlaşırım, zır zır ağlayan çocuk kucağıma gelince susar, kimseye gitmeyen çocuk benim yanıma gelir, ben ablanın elini tutucam diye tutturur vs., mecbur kalırsam çok güzel oyalarım çocuğu. Neden böyle bilmiyorum. Çocuklarla aynı ortamda bulunmamaya gayret ediyorum elimden geldiğince.


  • buff  (02.07.16 18:53:46 ~ 18:54:52) 
İnsanlar çocuklara kişiliksiz gibi davranıyorlar o yüzden çok rahat oynayabiliyorlar onlarla. Genelleme gibi oldu ama ben öyle gözlemledim.

Ben o yaşlarda bir çocuk gördüğümde otomatik olarak yaşıtım başka bir insan gibi hissediyorum o yüzden gidip direkt yüzlerini sıkamıyorum mesela arada bir duvar oluyor. Alışmam, anlaşmam gerekiyor. Garip.

Edit: Bende bu hayvanlarda da oluyor. O yüzden hemen ısınamıyorum hepsine. Tabi hayvanlara 10 dakikada alışılıyor.

Ama sevme konusunda bayılıyorum tabi çoğu çocuğa uzaktan bile olsa.
  • Adramelekhh  (02.07.16 18:55:13 ~ 18:59:09) 
sevmediğimi düşünüyordum hatta dokunmazdım bile ama seviyormuşum. gecenlerde 3 yasındaki kuzenimle sonsuz saatlerce fark etmeden oynamısım.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (02.07.16 18:55:33) 
Çocukları severim.apayri bir dünyaları var.o kadar temizler ki bayiliyorum.


  • vi veri veniversum vivus vici  (02.07.16 18:57:49) 
hayır, zerre kadar sevmiyorum; fakat çok ilginçtir ki onlar beni çok seviyorlar. ben yüz surat göstermeyip onlardan kaçtıkça üzerime gelip kendilerini bana sevdirmeye çalışıyorlar türlü muzipliklerle. sonuç olarak yine sevmiyorum.


  • köstebek kurabiye  (02.07.16 19:00:38 ~ 19:02:06) 
ben de severim şayet çocuk suratsız değilse, sıcakkanlıysa.
şimdi düşünürken farkettim konuşmaya başlamamış çocuklarla aram daha iyi sanırım; agucuk gugucuk falan bi yere kadar da, diyalog olunca saçma geliyor.

  • volkann  (02.07.16 19:04:40) 
Hayır. 0-12 yaş arası veletlerden köşe bucak kaçarım. Davranış şekline göre bu sayı daha da artabilir.


  • sesee  (02.07.16 19:08:15) 
Tatlı, güzel bi çocuk değilse hiç ilgilenesim gelmiyor. Konuşmadığı zamanlarda daha çok seviyorum, yaş büyüdükçe sevgim de azalıyor benim de senin gibi. Geçen bi ortaokula anket yapmaya gittik, çoğunluğu acaip gıcıktı bi kaç tane de nötr olunacak çocuk vardı.


  • ekaterina  (02.07.16 19:10:29) 
Birkaç iyi huylu arkadaş çocuğunu seviyorum, özel torpilli çocuklat var da, onun dışında sevmiyorum. İlk anda agu gugu yaptığım ve kucağıma aldığım az çocuk var, onları severim ama bir elin parmaklarını geçmeyen sayıdalar (saydım, üç tanelermiş) ve benim bir olayım yok, onlar sevgi dolu. O çocuklar dışında çocuk sevgim yok ama şundan bel yıl önce çocuğun varlığına tahammülüm yoktu, şimdi sevmediğim çocuk varken o ortama girebilmeyi öğrendim.

10 yaş civarı, büyümüş de küçülmüş, ukala , dayaklık çocuklarla çok iyi anlaşırım; büyükmüş gibi davranabileceğim, dinlryebileceğim, karşılık verebileceğim çocukları seviyorum. Onlar favorim.
  • aychovsky  (02.07.16 19:12:07 ~ 19:16:15) 
hayır ne bebek seviyorum ne çocuk
imza: 1 hafta sonra anne olacak birisi aşslsl

  • sta  (02.07.16 19:15:53) 
bebekleri çok seviyorum ama genelde korkuyorlar benden. sakallı makallı esmer bir tipim. haklılar :)


  • dead and broken  (02.07.16 19:17:07) 
sevmiyorum


  • prince legolas  (02.07.16 19:19:46) 
Kız çocuğu sevmiyorum bilmiş ve gıcık oluyolar. Erkek çocuklarına bayılırım.


  • suicides underground  (02.07.16 19:27:29) 
hayır. çoğu zaman aynı ortamda bulunmama seçeneğim varsa onu tercih ediyorum.


  • mavibalık  (02.07.16 19:27:48) 
Cok degisken. Kimisine hayran kaliyorum gel benim cocugum ol kaciram seni diyorum kimisine keske aldirsalarmis seni gerci hala gec degil diyorum.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.07.16 19:28:53) 
artık seviyorum sanırım, daha doğrusu bazı insanlar çocuklar tarafından çok sevilir hani ben onlardan biriyim görür görmez ısınır çocuklar bana öyle olunca da hep bi gülüşelim, konuşalım, oynayalım durumunu sevmiyordum önceden, şimdi bu çok sıkmıyor ama bilmiş çocukları sevmem.


  • pamuk helvalar cebe  (02.07.16 19:43:13) 
Hayır. -_-


  • grgn  (02.07.16 20:24:19) 
küçük çocukları seviyorum ben (2 yaş altı) ama saatlerce oynayamam büyük ihtimalle. onun dışında çocukların yanında rahat değilim genellikle


  • peki madem  (02.07.16 20:36:09) 
nefrete yakınsayacak şekilde sevmiyorum. ama hepsi bana bayılıyo :/


  • disardayim  (02.07.16 20:37:22) 
Bazi çocuklar mal oluyo. aile tarafindan terbiye verilmemislere dayanamiyorum. Onun disinda seviyorum. Istisnasiz hepsi de beni seviyo sevmediklerim dahil :p kuzenimi cok severim mesela asiri tatlis bi herif 4 yasina gelcek. Geceleri resmimle yatiyomus :d
Kendi çocuğum olsa cilginlar gibi severim heralde nasil bisey olur merak ediyorum.

  • rayde  (02.07.16 20:38:36) 
0-6 yaş diyelim. BAYILIYORUM.

Hayattaki tek idealim 10 yıl sonra bir kız bir oğlan babası olmak.
  • yirmisantim  (02.07.16 20:38:47) 
çocuğa bağlı. şımarık, çığırtkan, fazla özgüvenli, çirkin çocukları sevemiyorum maalesef.


  • sane ego  (02.07.16 20:45:09) 
Sevmiyorum sırf bu yüzden çocuk yapmayı düşünmüyorum ilerde


  • nundu  (02.07.16 20:48:24) 
Bebek olanlarına uzaktan "ay ne cici" deyip eğer annenin izni varsa ayağını elini tutuyorum. Ortalarda koştuğu iki yaştan itibaren bir süre konuşup oynayıp oyalayabilirim - kedilerle benzer mantıkta işliyorlar oyun konusunda.
Genel olarak uzaktan seviyorum, ama ağlama-zırlama, tuvalet eğitimi konularında sıkıntı geliyor bana. (Kedilerin gözünü seveyim nasıl da hemen ogreniyorlar kumlarını falan)

  • Sulfoxaflor  (02.07.16 21:19:45) 
Sevmiyorum. Özellikle de 2-5 yaş arasında sürekli mızmızlananlar. Ben aşırı uslu ve sakin bir çocuktum belki de o yüzden bunlara uyuz oluyorum. Bebekleri filan yardım etme amaçlı olmadıkça kucağıma alıp sevmem, zaten çok da sağlıklı değil sanırım her gelenin öpüp koklaması.


  • neferkitty  (02.07.16 21:24:47 ~ 21:26:07) 
hayır.


  • entry ne demek  (02.07.16 21:39:21) 
seviyorum. keşke evlensem baba olsam diyorum hatta.


  • lesmiserables  (02.07.16 22:42:17) 
çok seviyorum ufaklıklarla vakit geçirmeyi. saatlerce oyun oynayabilirim. daha geçen hafta 2 yaşına girmek üzere olan yeğenimle saatlerce oynadık, yoruldu kucağımda uyudu. o kadar güzel bir duygu ki... baba olma vaktim çoktan gelmiş sanki :) çocukların büyük çoğunluğuyla iyi anlaşırım. direkt gidip mıncırandan korkuyor çocuklar. ilk yarım saat sabredip uzaktan seveceksin, çocuk da sevildiğini anlayıp kendi geliyor zaten :) sonrası şenlik :) ama belirli bir yaşı geçtiklerinde ve huyları kötüyse çekilmez olabiliyorlar...
yetiştirme tarzına bağlı ama bu. olgun olgun sohbet edenleri, ilk aşkını anlatanları da mevcut :)

  • sen de git sen de unut  (02.07.16 22:52:22) 
bebek sevmek basit iş. hele ki başkasının bebeğiyse. agucuk gugucuk edersin tepki ok bir şey yok, darlamaz etmez. biraz sıkılırsan ver anne-babasına gitsin.

çocuk sevmek herkesin harcı değil. büyük sorumluluk da gerektirir. hakkını vermeyeceksiniz hiç bulaşmamanız daha iyi. 4-14 değil, 4 ve civarı çocuklar çok meraklı olabiliyor. senin aklına hayaline gelmeyen, ilgilenmediğin, üzerine düşünmediğin, bazen aslında önemsiz soruları ısrarla soruyorlar. merak ediyorlar. "neden, neden, neden, neden..." hayal güçleri de aşmış gitmiş durumda. alakasız konuları, nesneleri, ortamları birbirine bağlıyorlar. dolayısıyla ezberinizi, algınızı bozuyorlar. o kadar akıl dışı bir dünyadan bahsediyorlar ki üstüne düşünmek bir de mantıklı yanıtlar vermek, o dünyaya dahil olmak çoğu kişi için sıkıcı ve vakit kaybı olarak geliyor. bir de bunu tekrar tekrar yapmanızı istiyorlar. eğer gerçekten gelecekteki insanların iyi olmalarını arzu ediyorsanız bu sabrı göstermeniz gerekiyor. sorularına değer verdiğinizi, "neden" sorusunun her ne için sorulursa sorulsun çok önemli olduğunu hissetirebilmeniz gerekiyor. işte bunu herkes yapamıyor. o yüzden çocuk sevmek herkesin harcı değil. çocukları geçiştiriyorlar ya da görmezden geliyorlar... çünkü böylesi daha kolay.
  • elestirman  (02.07.16 22:52:26 ~ 22:53:14) 
Seviyorum ya, değişik bir şey çocuk. Komik de geliyorlar çok, salaklar biraz :D.
Geçiririm zaman.

  • shadowcat  (02.07.16 22:57:50) 
Erkek çocuk sevmem. İstemem. İSTEMEM!

Kız çocuklarını çok seviyorum bıcır bıcır konuşsunlar 62563 saat dinlerim.
  • /roll  (02.07.16 23:02:06) 
Çoğunu sevmiyorum, çok dandik çocuklar var.

Geçen bankta oturuyordum, soldan dört yaşlarında, sarışın bir kız babasının elini tutmuş geliyordu, bana baktı, ben de ona baktım, ilerledikçe de kafamı çevirdim ona doğru, o da çevirdi, sonra gülerek babasının yanına koştu, o çok tatlıydı mesela.
  • i was made for you  (02.07.16 23:10:49) 
Uzaktan seviyorum. Ama çok uzaktan.


  • benoyledemekistemedim  (02.07.16 23:17:30) 
3-4 sene öncesine kadar bebek delisiydim ama şimdi düşündüğümde tahammül edemem gibi geliyor. Bunda empatinin payı büyük tabii; yaş ilerledikçe çocuk sahibi olmaya daha da yaklaşıyorsun ama o sorumluluk seni korkutuyor ya, böyle bir dışavurumu oldu bende.

Bilmiş, her şeye ağlayan, mızmız çocuğa hiç katlanamam. Ama narin, sakin ve tatlı çocuk belki.
  • piremses  (02.07.16 23:30:54) 
Çocukları severim, yetişkinkeri sevmem. Şu ekşi ahalisi insanların Çoğunuzu sevmiyorum zaten.

6-10 yaş çocuklara bayılırım. Saatlerce vakit geçirebilirim
  • etki  (03.07.16 00:02:16) 
ne yalan söyleyeyim sevmiyorum. daha bu akşam annem yan masadaki bebekle ilgilenmeye başladı. adı hiraymış. yazmaya utansam da çirkin bir bebekti, bayağı tek kaştı. nasıl gülerek sevebiliyorlar böyle diye düşündüm sonra da üzüldüm. aynı şeyi kuzenlerimin çocukları için de düşünüyorum. bebeklerle ilgili iki istisnam var sadece. birisi yiğenim. 3 yaşında ve uğruna canımı verebilirim. sırf özlediğim için hiç gitmeyeceğim mesafeleri gidiyorum, sırf mutlu olsunn eğlensin diye saatlerimi saçma sapan oyunlarla harcayabiliyorum. seni çok seviyorum diyip boynuma atlamasıyla dünyaları unutuyorum. bir diğeri de erkek arkadaşımın kuzeninin kızı. henüz yüz yüze görme şansını yakalamadım ama, erkek arkadaşımın kucağında fotoğraflarını görünce ona karşı da bir şefkat duymaya başladım.

bebekleri ve çocukları sevmesem de, aralarında bağ kurduklarımın 60 yaşındaki halini bile severim.
  • ruhen hastayim ben  (03.07.16 00:17:31) 
Bebeler güzel oluyor da oğlan çocukları 2 yaşından sonra itici bir hal almaya başlıyor, evlat olsa sevilmez dediğimiz kıvam. Sanırım bunun sebebi de erkek çocuklarının "aman paşam, erkektir çocuğudur yapar, pısırık mı yetişsin" gibi saçma sapan bahanelerle şımarık yetiştirilmesi sebep oluyor.

Kız çocukları her yaşta naif, al karşına bıdı bıdı konuşsun. (Bunların piremsesleri de biraz itici oluyor ama erkek çocuğu kadar değil)
  • Euxinos007  (03.07.16 00:58:30) 
Çocukları özellikle ortaokul çağına kadar olanları seviyorum. Çünkü çok saf ve temizler. Sevgileri de öyle. Ama saatlerce oynayamam yorucu geliyor. Ortaokul çağındakiler biraz baş etmesi zor tırsıyorum. Gerçi ortak bir nokta bulursak onlarla olan iletişimimden çok zevk alıyorum. İnsanlar iyi bir ebeveyn olacağımdan bahsetseler de kendimi çocuk sahibi olarak hayal edemiyorum. Bu beni korkutuyor.


  • çok yorgunum kaptan  (03.07.16 01:13:06 ~ 01:15:07) 
Duyurunun yarısı çocuk sevmiyormuş ya. Ben de vakit geçirmekten cok hoşlanmıyorum diye kendimi kötü hissetmiştim bir an.


  • fraise  (03.07.16 17:02:51) 
sevmem


  • kirazıseviyorum  (03.07.16 17:04:14) 
çocuk severim. egosuz canlılar sevilmez mi yahu? ben bebek sevmiyorum. tipsiz yaratıklar. :P uyku kaçıran zamazingolar. hele o ağlamaları yok mu...


  • matrix  (04.07.16 03:40:21) 
Çocuk sevilmez mi ya. Ben seviyorum valla :)


  • Game Over  (04.07.16 04:04:45) 
[]

İnsanların olaylar sonrasında sosyal medyadaki tavırları hakkında

Ne düşünüyorsunuz? Bana facebook'ta, instagram'da orda burda yapılan paylaşımlar çok gereksiz geliyor. Bilgi veren paylaşımlar yaparsın, anlarım. Sözlük gibi anonim olduğun bir yerde içini dokersin; onu da anlarım ama ekran karartıp 'allah belanızi versin' yazmanın kime ne yararı var? İki gün sonra selfie paylaşacağını, unutacagini hepimiz biliyoruz. Aciyi bir şekilde paylaşmak istemeyi anlıyorum ama ne bileyim. Ölü insanların resimlerini paylaşınca ne oluyor kısmı aklımı kurcaliyor.

Bir de bazı yazılanları okuyunca (özellikle iktidar yanlısı olanlarin) cidden midem bulanıyor. Benim bir tek insanlardan soğumama neden oluyor bu yazılar. Siz ne düşünüyorsunuz? İnsanlar bir şekilde kendini mi rahatlatıyor acaba?

Not: bu duyuruyu gerçekten ne düşünmem gerektiğini bilemedigim için açtım. Kimseyi yermek gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum gelirse sevinirim.

 
işte bir toplum kendini nasıl çukurun dibine çeker, titanik batarken keman çalmak nedir, istanbul kuşatılırken meleklerin cinsiyetini tartışan zihniyet nasıldır, toplumlar neden hakettikleri biçimde yönetilirler vb.

bence bunları düşün. etrafında cereyan eden toplumun aptallaşmasını, tercihlerinin sonuçlarını yaşamasını çaresizce izlemekten başka yapacak birşey yok.

bunu biz istedik, içimizden birilerinin ölmesini istedik. bunu beyan ettik. şimdi de ölüyoruz. ya ne olacağdı?

ister resmini paylaşsınlar ölenin, ister kimliğini, ister yakınlarının feryadını. ne fark eder?
  • babilbaligi  (29.06.16 12:32:45) 
sırf bu tür paylaşımlar yapmadığım için hükümet yanlısı olarak yaftalandım biri tarafından


  • la noix  (29.06.16 12:33:01) 
Valla mevcut ortamda takılinması gereken en son noktaya takilmissin.

İnsanlar ne yapacaklarını, tepkilerini nasıl ifade edeceklerini bilemiyorlar çünkü. Çaresiz, öfkeli hissediyorlar. Annen baban olse de bi sure sonra normal hayatına dönüyorsun, başka şeyler konuşuyorsun, selfie de paylaşıyorsun. Bana çok doğal geliyor.
  • damdanakan  (29.06.16 12:39:00) 
Şuraya bir +1 bırakıyorum sana. İnsanlardan soğudum ben zaten çoktan. Sosyal medyada goygoy yapıp, atar yapıp bir şeyleri değiştirdiğini sanan klavye devrimcilerini pek sevmiyorum.

Dün mesela "Mark as safe" olayı vardı, o aralar uçuşu olan, pilot ya da hostes olan vs. arkadaşlarımdan önce İstanbul'un öteki ucundan alakasız insanların "safe" yapmalarını çok itici buldum. Bunlar bir şeyin parçası olma kendini tanımlatma hevesi gibi geliyor.
  • nawar  (29.06.16 12:46:35) 
@nawar ben de ilk "mark as safe" yapanlardan biriyim çünkü çok uzak yerlerden bir sürü mesaj aldım iyi olup olmamamla ilgili

çorum'da oturup o gün ahl'den bir yolculuk da yapıyor olabilirdim
  • la noix  (29.06.16 12:51:55) 
Sosyal medya denilen şey genel olarak bir gösteri yerinden başka birşey değil. Ne yazık ki yas ve vicdan da bu gösteriye dahil. Hepimiz o kadar vicdanlı insanlarız ki bunu diğerlerine göstermeden edemiyoruz.


  • harvey  (29.06.16 12:52:09) 
Eğer içlerinden sinir ve öfke çıkıp rahatlayacaksa işe yarayabilir de, o ölü-yaralı resimleri fazla geliyor. Bir arkadaşım 'Ölüleri görmeden ses çıkarmıyorsunuz, alın sayfa sayfa ölü resmi. İyi bakın ki neyin içinde olduğumuzu anlayın' demiş. Biraz şey gibi geldi bana, sanki köpek evin ortasına pislemiş de, köpeğin burnunu 'Bak, ne yaptın' der gibi zorla o pisliğe sokuyormuş gibi.

Yine de rahatlamasınlar, Facebook'ta ve Twitter'da rahatladıkça daha da uzuyor bu iş, çünkü reelde tepki vermeyi geciktiriyor insanların rahatlaması. Yeni bombalara zemin açıyoruz.

Bir de la noix'nın dediği 'Bir şey yazmadın, o halde destek veriyorsun'cular, 'Hani, duvara yazılmış bir şeyin yok'çular var ki, düşman başına.

Ben kendimi güvende hissettiğimi söylemedim ama bir on kişi 'Öldün mü' diye mesaj attı. Hala söylemedim, hala arada mesaj geliyor. Yoksa, İstanbul içinde milyon kişiyiz ve listede kaç kişi İstanbul'dan, kafa sayımı yapabilecek durumda değiliz de; eğer birinin İstanbul'daki tek arkadaşı isen ya da iki üç tanıdığından biriysen merak ediyorlar. Biz tüm iş/sınıf arkadaşlarımıza tek tek 'İyi misin' diye sormayız, aklımıza gelmez de; atıyorum ki X şehrinde tanıdığın bir kişi olsun. Orada bir patlama olduğunda o aklına gelir ve 'İyi misin' diye sorarsın. Bu güvende olduğunu belirtme de o insanlar için; sen, ben, bizim oğlan için değil.
  • aychovsky  (29.06.16 13:00:55) 
ben bir şey düşünmüyorum, bir şey düşünmeyi de doğru bulmuyorum. herkesin acıyla, kederle başaçıkış yordamı farklıdır. sana dokunmaz, ayşe'ye fatma'ya bir başka dokunur misal. ben ekran karartmıyorum, bela okumuyorum. belki bir, belki on cümle yazı yazıyorum genelden farklı bir şey düşünüyorsam. bazen hiçbir şey yazmıyorum.

yani evet, terörün allah, titanlar, tüm galaksi sistemi belasını versin ama, defalarca. DEFALARCA. bunu yazmakta bir anlam göremiyorum, yine de yazanı yadırgamam. terör bu topraklarda olağan ve sıradan çünkü. son zamanlarda başımıza gelebilecek belalar sıralamasında nambır van çünkü.

bundan sonrası biraz kişisel: dünkü patlamadan çok etkilendim, tam olarak neden, tek bir noktaya parmak basamıyorum. saatlerce ağladım. sabah kalktım, ofise geldim. hiçbir şey olmamış gibi. boğazımda yumru, gözlerim dolu. böyle olacağını bildiğimden belki. dün haber kanallarını izlerken, haber yapabilme adı altında orada bulunan kişilere sorulan sorular içimi acıttı. ses nasıldı, sizce canlı bomba mıydı, sesi bana tarif etmenizi istesem. çok yaralı var mı. ambulansları görüyoruz. yaralı sayısını tahmin edebilir misiniz. sizce kaç yaralı var. ateş edildiği doğru mu. etrafınızda yaralı var mı. bunları dehşetle işittiğimden belki.

hayat devam ediyor tabi ki. nasıl ettiğini bilemiyorum, ama ediyor. yine de bu kadar içimize dokunan şeyleri hayatın akışı içerisinde bu kadar normalleştiriyor olmamıza içerliyorum. ne düşünmen gerektiğini bilmediğini yazmışsın, özetle ben de bilmiyorum.
  • evde liyakat kalmamis  (29.06.16 13:09:44) 
harvey +1, bugün düşündüklerim üçüncü kez benden önce yazılmış pfff.


  • rubenanyukov  (29.06.16 13:11:41) 
Kimseye yararı yok ama insanlar bir şekilde tepkilerini, üzüntülerini göstermek istiyorlar, elden başka bir şey gelmiyor, o yüzden bu insanları çok da eleştirmiyorum.

Ben sosyal medyada bunu çok göstermiyorum ama arkadaşlarla oturup konuşurken biz de "allah belasını versin" vs muhabbetler yapıyoruz, iktidarı eleştiriyoruz .

Sırf iktidara yalakalık yapalım diye yazılan yazıları okuyunca benim de midem bulanıyor.

Mark as safe konusunda La noix +1, kendimi güvende olarak işaretledim çünkü dünyanın bir diğer ucunda yaşayan arkadaşlarım var, merak edip mesaj atıyorlar. Bana bir şey olmuş olsa buradaki yakın çevrem çoktam öğrenirdi zaten.
  • peggy  (29.06.16 13:16:14 ~ 13:18:12) 
ben bunu yıllardır söylüyorum, iğrenç ve aşırı yapmacık bir tavır. "insanlar sana mı soracak" diyorlar böyle yazınca. yoo, benim öyle bir iddiam yok. isteyen istediğini yazsın tabii, buna ben karar verecek değilim ama bu saçmalıkları kendimce eleştirmeye ve tiye alma özgürlüğüm de var. benim en nefret ettiğim tayfa şu "orada olabilirdim"ciler. onlarca, yüzlerce insan olmuş ama bunlar kendi drama queen'liklerinin peşinde. sanki kendisi seçilmiş kişi. ulan hepimiz orada olabilirdik. böyle trajedileri adeta kendinde toplamaya çalışan tiplerden nefret ediyorum. ben ki o kadar attention whore'um bu patlamalarla ilgili hiçbi şey yazmam. tamamen mantıksız ve saçma geliyor çünkü. başbakan mıyım ben taziye paylaşıcam, "çok üzgünüm kahrolsun ışid" falan yazıcam. bana ne abi. kimse "der meister bu patlama hakkında ne düşünür?" diye sormuyo ki. benim de bi görüşüm yok zaten, neyi yazıcam.

sosyal medyanın şeysi bunlar hep. hepimiz başbakanız, hepimiz önemliyiz. ondan oluyo.
  • der meister  (29.06.16 13:38:33) 
uyuz oluyorum felaket yapmacık geliyor. gerçekten üzülen birinin(istisnalar illa ki vardır herkesin duygularını dışa vurma ve yaşama biçimi farklıdır) öyle instagram'da falan fotoğraf paylaşıp o kadar saldırgan tavırlar göstereceğini düşünmüyorum. bir düşünün çok üzücü sarsıcı bir şey oluyor sizin için ilk bir iki gün sarsıntıdan böyle mal mal gezinir moraliniz düşer içinize mi kapanırsınız yoksa internette terör lanetleyici sloganlar mı sallarsınız?

tamamen gösteriş.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (29.06.16 13:42:39 ~ 13:45:19) 
O kadar bıktık ki, o kadar üzgünüz ki. Bunu ya normal karşılıcam ya bi şekilde dışa vurmam lazım. O yüzden de facebookta hissettiklerimi yazdım. Her olayda yazmıyorum. Ama dünkü olay daha çok üzdü ve duygularımı daha bi paylaşmak istedim. Ha bişe olmuyor ama tepki gösterdiğim için iyi hissediyorum kendimi. O güvendeyimi evet yurt dışında falan tanıdıkları olanları anladım ama taa bi ucunda yaşayıp nerdeyse çevresi İstanbulda olanları anlayamadım açıkçası.


  • evc  (29.06.16 13:43:24) 
Sour, o yazdığınızı görmedim bile ben. Tam üstüne denk gelmiş ama kendi duyurumda bahsettigim iktidar yanlısı yazıları okuyup sinirim bozulmuştu. Onlara ithafen yazmıştım.


  • fraise  (29.06.16 14:02:01) 
Çaresizlik insanın kendi varlığını tehdit ettiği için o çaresizliği ifade etmen lazım, ifade etmezsen hayatına devam edemezsin. Pratikte bir faydası olmasa da kendi varlığını kabul etmen için duygularını dışa vurma ihtiyacı duyuyorsun. Sosyal medya da zaten bu yüzden bu kadar seviliyor ve aslında varoluşsal bir ihtiyaç.


  • whimsical  (29.06.16 17:28:20) 
[]

Havaalanindaki eczanede fiyat farkı olur mu?

Annem birkaç ilaç ve eczanede satılan ürün istemişti, almayi unutmuşum. Sabah da uçuşum var. Havaalanindaki eczanede fiyat farkı var mıdır? Varsa çok mu fazladır? İnternetten bakındim ama bulamadım.


Teşekkür ederim şimdiden herkese.

 
majezik almıştım ben fiyat farkı yoktu. olacağını da zannetmiyorum.


  • prodeq  (28.06.16 19:42:11) 
Ilaclar farkli olmaz, diger urunler farkli olabilir. Arayip da sorabilirsiniz.


  • kuehles blondes  (28.06.16 19:42:14) 
Sabiha Gökçen'dekinde fark yoktu birkaç gün öncesine kadar.


  • BuddyGuy  (28.06.16 19:44:18) 
Ayni fiyat kesin bilgi.


  • duptıs  (28.06.16 21:28:57) 
[]

Instagram'da takip etmediğim kişileri takip ediyor gozukuyorum

Ben normalde arada sırada girip bakıyordum instagram'a. Devamlı kullandığım soylenemezdi. Son 2-3 haftadır sıkça kullanıyorum ama anlamdiramadigim bir şey var; kesinlikle tanımadığım, takip etmekten de hoslanmayacagim insanları takip ediyor gözüküyorum. Ben siliyorum, ertesi gün başka biri çıkıyor. Nasıl oluyor bu? Nasıl engellerim?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
Şifreni değiştir bence. Facebookta da benzer bi olay olmuştu şifreyi değiştirince geçti.


  • ekaterina  (28.06.16 13:16:52) 
Pc'den instagrama gir, profili düzenleden uygulama ayarlarına git, orda tüm hatalı yazılımları gösterecektir. Onları sil. İstemediğin takipçileri çıkar. Muhtemelen beğeniler de olmuştur onları da kaldır.

Instagram'ı başka uygulamalarl bağlayınca ya da instagram repost gibi uygulamalardan kaynaklı olan birşeymiş. Bende de oldu.
  • gezentikcanlı  (28.06.16 13:21:24) 
"takipçi satın alma" diye bir piyasa var muhtemelen onun kurbanı olmuşsun. senin gibi binlerce kişiyi belirli bir kişiye takip ettirip parasını alıyor adiler.

üstteki arkadaşların dediğini yapınca düzelir.
  • tolga asp  (28.06.16 13:32:30) 
[]

Tok tutan smoothie tarifleriniz

Son 2 haftadir sıcaktan yemek yemiyorum desem yeridir. Akşam yemekleri niyetine salata ve soğuk çorba içmekten bıktım. Gözümün önüne normal yemekler gelince bile midem bulanıyor. Arada makarna, çiğ köfte filan yedim ama azıcık. Acikmiyor da degilim; bazen deli gibi acikiyorum ama yiyecek bir sey bulamiyorum. Ben de diyorum ki bari smoothie tarzı bir şeyler yapayim; hem tok tutar hem de soğuk soğuk serinletir.

Denenmis tariflerinizi paylaşır mısınız? İlla smoothie olmak zorunda da değil. Tok tutan ve soğuk olan her şey kabulümdur. Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
Muz, sut, kahve, yulaf baya doyurucu oluyo. Kinoa da koyabilirsiniz


  • red g  (27.06.16 20:27:34) 
Muzu dilimleyip dondur, sonra rondodan geçir. İçine soğuk süt, yulaf, tarçın, yer fıstığı koyabilirsin. Biraz da bal, oh.


  • yirmisantim  (27.06.16 20:52:21) 
Fraise chia'lı smoothie yap :)

Bir de ''protein müsli'' ler var ki ben içine frambuaz, muz, chia filan da atıyorum karbonhidrat oranı en düşük müsliler bunlar ve acayip tok tutuyor tavsiye ederim.

Bir de yeni bir şeftalili dondurma tarifi buldum;

4 adet şeftali
1 su bardağından daha az yoğurt
biraz limon suyu

tercihen bal (ben katmıyorum)

hepsini rondola at buzluğa, dondurma hazır ^^
  • neferkitty  (27.06.16 22:01:54 ~ 22:02:54) 
[]

Evlenen yakın arkadasa ne taksak?

Erkek arkadaşımın en yakın arkadaşlarından biri evleniyor, yaklaşık 17 yıldır arkadaşlar. Hem kiz arkadaşını çok seviyoruz 1.5 senedir birlikte çok zaman geçiriyoruz hem de arkadaşın kendisi benim de en yakın arkadaşlarımdan biri oldu diyebilirim. Bir de henüz resmi olarak teklif edilmese de arada bırkac kere söylenen erkek arkadaşımın nikah şahidi olma ihtimali var.

Birkaç hafta içinde nisanlari var. Nisanda bir şey takmak gerekir mi? Yemekli aile arasında bir organizasyon yapılacakmış. Ceyrek gibi bir sey takalim mi? Birkaç ay sonra dugunleri olacak. Bizim ilk aklimizdan tam altın gecti. Bazıları 'aile yakınları tam takarlar' filan dediler ama bizim de yakın arkadaşımız sonuçta. O zaman bir ceyrek bir yarım takalim dedik, o da saçma mi olur? Ne takalim? Yoksa bunlar bile az mı olur? Teşekkür ederim şimdiden herkese.

Evlerine de güzel bir kahve makinesi almayi düşünüyoruz bu arada.

 
Nişanda takma bir şey. Yemek ısmarlarsınız yeter.
Düğün öncesi de ne kadar nakit ayırabiliyorsan zarf içnde nakit ver. Altın, takı vs ile uğraşılmamış olur.
Ben evlenirken de çocuğum doğarken de böyle yapanlara daha bir sempati duydum. İnsanın nakit ihtiyacı olan dönemler bunlar.
  • d e j i n  (27.06.16 13:41:33) 
durumunuz iyi ise tabi tam takın. 17yıllık bir ilişki için illaki aile olmak gerekmiyor. bazı kesimler nişanda birşey takmazlar. mesela abimin nişanda bu konuda karışıklık olmuştu. kız tarafının düzenlediği yemekli bir organizasyon gerçekleşmişti. bu konuda net bir bilgi alsanız daha sağlıklı olur. diyelim ki evet takılıyor o zaman nişanda bir çeyrek takıp düğünde de yarım takabilirsiniz.


  • fıytfıyt  (27.06.16 13:45:01 ~ 13:45:59) 
eğer bütçeniz elveriyorsa tam takmak yerine 2 tane yarım altın alın, kız kıza, erkek erkeğe taksın.

bir de tamı aile takar diyenlere güzel bi takmak lazım. ulan adamların evlilik sürecinde zaten borcu harcı çok oluyor. ne kadar destek olunsa o kadar iyidir.
  • yemrem  (27.06.16 13:51:15) 
yarim altin iyidir bence :)


  • heygidim  (27.06.16 14:01:07) 
nişanda gerek yok, yarım yarım düğünde fena fikir değil. belki bilezik de olabilir ama biraz tatsız.


  • freya  (27.06.16 14:05:22) 
Heygidim, sadece yarım az olur ya :)

Iki yarım mantıklıymis aslında, bunu düşünebiliriz. :) bilezik de çok estetik değil freya, haklısın :)
  • fraise  (27.06.16 14:11:41) 
İki taraf da yakın olduğu için ben tam altın diyorum. Nişanda değil ama düğünde takın. Benim en yakın arkadaşım evlense bilezik takardım belki elinde tutar hatıra olarak diye.


  • Lim5  (27.06.16 14:12:21) 
nişanda bişi takmayın. bizim çok yakın arkadaşlar hep yarım taktı, benim bildiğim bu durumlarda yarım takılır.
ama tabi siz bilirsiniz isterseniz tam takın ama genelde takılmıyor

  • sta  (27.06.16 14:21:18) 
[]

Sitenizdeki havuza giriyor musunuz?

Sitelerinde havuzu olanlar bu havuza giriyor musunuz? Malum havalar iyice bunaltıcı olmaya başladı; biz geçen sene hiç kullanmadık havuzu. Bu sene görevliye sordum; 'her sabah temizliyorum ben abla, gece de ilaçlanıyor' dedi ama bilemedim. Çocuklar filan da var sonuçta.

Velhasıl ne düşünüyorsunuz bu konuda? Havuzlar steril midir? Bir şey olmaz yahu derseniz yarın en azından 1 saat girip cimelim diyorum :) teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
abimle birlikte yaşarken ben her gün 2 kez giriyodum sabah akşam.

özellikle sabah temiz ve sakin oluyodu.öğlen çocuklar gelince kalabalık ve gürültü olur.ama mikrop falan kapmadım yani.

özel bi makina vardı içini süpürüyordu bütün gece.
  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (25.06.16 22:03:50) 
Bir şey olmaz yahu.

gomul
  • fakyoras  (25.06.16 22:04:36) 
giriyoruz

eğer şüphe duyuyorsan toplum sağlığı merkezine başvur, su analizlerini onlar yapıyor. ya da yapılmış analizlerin sonucunu iste :)
  • la noix  (25.06.16 22:05:07) 
girmiyorum. steril değil bence.


  • kelepir  (25.06.16 22:10:45) 
La noix, bende havuzla ilgili genel olarak tik var zaten. Otellerde bile girmekten pek hoşlanmam. Spor salonunda da havuz var aslında. Günde 3 kere kontrol yapılıp temizleniyor dediler ama oraya da hiç güvenmiyorum mesela :)


  • fraise  (25.06.16 22:10:51) 
yapış affetme, çıkınca duş al bi şey olmaz.


  • rubenanyukov  (25.06.16 22:15:25) 
yok girmedim hiç.
ama gir bişey olmaz

  • basond  (25.06.16 22:15:41 ~ 22:16:11) 
memleketteki evimizin sitesinde havuz var. her yaz gittiğimde giriyodum ben hatta orada çalışan yüzme hocası tanıdığımızdı havuz temiz diyodu. ki lüks site, rezidans vs de değil bahsettiğim yer.

gir be ya, nolcak. serinlersin.
  • rayde  (25.06.16 22:24:32) 
La noix +1

Bulunduğum şehirde genellikle beş yıldızlı otelin ve üniversitenin havuzu bile steril değilmiş. sitenizin havuzu ne kadar steril olabilir?

En yakın arkadaşım halk sağlığı laboratuvarında şehrin su ve havuzlarındaki temiz mi kirli mi analizlerini yapıp raporlayan kişi. Onun anlattıklarına dayanarak söylüyorum.
  • premium hayat yan gel yat  (25.06.16 22:32:58) 
Geçen sene bir defa girebildim koşturmadan, bu sene daha giremedim. Girebilir miyim bilmiyorum

Yaz gelmeden hevesli idim ta ki buradan biri havuza işemeye dair bir soru soruncaya kadar. İçimdeki tüm havuz hevesini aldı götürdü o arkadaş sağolsun. Buradan kendisine selam ederim. Sabah erkenden kimse uyanmadan denenebilir.
  • kaymaktutmayansicaksut  (25.06.16 22:35:55) 
Kaymak, nawar'ın sorusuydu o. Sorma beni de etkiledi o soru :) site sakinleri akli başında insanlardır diye düşünmek istiyorum sadece :p


  • fraise  (25.06.16 22:49:55) 
yanlız "temizleme" mevzusunda idrar temizlenmiyor. idrardaki bakterilere falan bakılmıyor yani "hmm bu havuza işenmiş" denmiyor. sıçılmış denebilir, ama işenmiş denmiyor.

hani "temiz" kriterleri farklı
  • la noix  (25.06.16 23:05:45) 
suyu yutmamaya çalış, çıkınca da keselet kendini bi şey olmaz


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (25.06.16 23:07:36) 
Sitesine göre değişir. Bizimkini sabah akşam temizliyorlar bonesiz girmek de yasak. Denize giren adam havuza da girmeli. Deniz daha bok.


  • ThomasJefferson  (25.06.16 23:18:49) 
BEn giriyorum her hafta temizlik yapiliyor ve rapor olarak mail atiyorlar eğer yeteri kadar steril degilse bikaç gün kapalı kaliyor


  • all girls dream  (25.06.16 23:22:33) 
0.o

acemi cevabından sonra ben eve çocuk havuzu almaya karar verdim, salonun ortasına kuracağım. Zaten boydan sığarım tahminimce. Kendim yaparım cibidi cibidi.
  • kaymaktutmayansicaksut  (25.06.16 23:37:57) 
Acemi, bütün hevesimi aldın goturdun. Öyle ya da boyle girerim diyordum ben yarın. Oldu o zaman, klima açıp oturmaya devam edelim biz :D


  • fraise  (25.06.16 23:56:05) 
[]

Instagram'da engelleme

Kullanıcı bana mesaj atamasın, aramalarda ismim çıkmasın, profil resmim de dahil hiçbir resmimi göremesin istiyorum. Engelleyince bunlar oluyor değil mi? Bir de engelli olmasına rağmen ben onu aratinca ismi çıkıyor. Bir tane yorumu vardı, o da silinmemis. Ben onun yorumunu silebilir miyim? Kendisiyle ilgili herhangi bir şey görmek istemiyorum da.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
o seni engellemediği sürece sen onu görürsün, yoksa engeli kaldırmak istediğinde nasıl kaldıracaksın? yorum silme kısmını bilmiyorum


  • animalman  (25.06.16 12:40:58) 
fotoğrafına girip yorumu sola kaydırınca silebiliyorsun


  • sta  (25.06.16 12:48:10) 
[]

Antalya'da otel/bölge tavsiyesi

Yaz tatilinde antalya tarafına gitmeye karar verdik ama bölge seçimi yapamadim. Daha önce ailemle kemer'e gitmiştik ama küçüktüm; deniz vardı yetti bana işte.

Tercihen havaalanına çok uzak olmayan, denizi güzel, otelleri iyi bir bölge tavsiyesi alabilir miyim? Otel de onerirseniz pek hoş olur.

Bir de gitmisken Aspendos, mağaralar filan gezelim istiyoruz ama birbirlerine çok mu uzak? Ulaşım zor mu? Teşekkür ederim şimdiden herkese.

 
Aksu, belek...

Carsilarda tur yapan acentalar oluyor, siki bir pazarlikla aspendos vb halledersiniz.
Magaralar ise uzak (dim ve damlatas'i diyorsunuz herhalde? Ikisi de alanya'da ve uzak)

Koprucay'da rafting yapabilirsiniz, baslangic seviyesi, risk cok az ki zaten kask vb veriliyor hep. Antalya rafting'i tercih ederiz senelerdir, evden alir, eve birakir. Kisi basi yemekli, transfer dahil 30-35 tl arasinda. ama tam bir gununuzu ayirmalisiniz.
  • kuehles blondes  (24.06.16 15:12:38) 
Alanya'ya gitmeyin de nereye giderseniz gidin. Çok salak oteller 5 yıldız deseler de aldanmayın, turist ağırlıklı otellerden kaçın. Otelpuandan mutlaka yorumları okuyun, her gün yemek diye tavuk koyan oteller var. Önerebileceğim; titanic beach lara oteli güzel ama biz baya uyguna gitmiştik geçen sene, bu sene fiyatlar uçmuş yine bi bakın.


  • ekaterina  (24.06.16 15:24:47 ~ 15:25:34) 
geçen sene kemerde labada beach hotel'e gitmiştik. bu zamana kadar gittiğim en iyi otellerden biriydi. personelleri bile güler yüzlüydü ve çok iyi karşılandık. denizi de oldukça güzeldi. otelden çıkışımızı aldıktan sonra da otostopla phaselis antik kente gitmiştik. görülmeye değer bir yerdi orası da.

ben antalyada sadece iki defa tatil yaptığım için söylediklerim ne kadar tatmin edici bilemiyorum. umarım içine sinen bir yer bulursun^^
  • ruhen hastayim ben  (24.06.16 15:28:59) 
Titanic belek ve sueño belek'e gittik, alanya'da yazlik var.

5 yildizli her sey dahil konseptini sevmiyorum. Yemekler her iki otelde de vasatti. Sueño'da deniz daha yakin, titanic daha ihtisamli ama bence oyle bi lukse gerek yok

Alanya konusunda +1. Gidecekseniz bence nispeten kucuk bir otel secin. Maalesef oneride bulunamiyorum

Side guzeldi bak :) bi de herkes kas diyor ama uzak kaliyor sanirim
  • la noix  (24.06.16 17:56:11) 
Aslinda side de guzel. Havalimanina ulasim ayni seviyede belekle diyelim.
Gundogdu beldesi, colakli, evrenseki ve kumkoy guzel. Cok cok otel vR buralarda. Gundogdu'dki birkac otel (amara beach vb) birkac yil ustuste TUInin en iyi oteli filan secildi.

  • kuehles blondes  (24.06.16 18:03:10) 
kundu ve belek tarafındaki otelleri önerebilirim gezmek de istiyorsanız. bu dediğim yerlerden side antik kente, perge'ye, aspendos'a, kurşunlu şelalesine falan gidebilirsiniz; keza antalya merkezde kaleiçi'ne vs. de uğrayabilirsiniz.


  • treamorg  (24.06.16 18:37:11) 
[]

Göbeği açık tişörtler için ne düşünüyorsunuz?

Kadınlar kendilerine yakistiriyor mu? Erkekler estetik buluyor mu? Ben eskiden hiç hoşlanmazdim ama bu sene hoşuma gitmeye başladı. Bir iki tane almayi bile düşündüm.

Bonus soru: şalvar tip pantalonlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bacak arasında kocaman kumaş bulunduran modeller bence çok kötü ama diğerleri fena değil bence. Sadece abuk desenlileri çok göz yormuyor mu?

Herkesin zevki farklı tabii ama düşüncelerinizi merak ettim :)

 
Göbeği açık tişörtleri seviyorum bence güzel. Fit olana da çok yakışıyor. Şalvar konusunda model görmem lazım tam bi şey diyemeyeceğim.


  • beni taniyan yok bu sehirde  (23.06.16 15:03:42) 
Göbeği güzelse hoş tabi. Şalvar pantollar çok kezban işi.


  • arnold schwarzeneger  (23.06.16 15:03:56) 
Bir erkek olarak hem çok estetik hem de çok tahrik edici buluyorum. Tabi giyen kişinin iyi bir fiziğe sahip olması koşuluyla.

Şalvar ise bir o kadar kötü. Allah'tan eskisi gibi sık rastlanmıyor sokaklarda artık.
  • tendra van case  (23.06.16 15:04:11 ~ 15:05:16) 
Göbeği açık olanlar güzel bi göbekle gayet seksiyy. Eğilip öpesi geliyor insanın. Piercing ile de süslenebilir.
Geniş pantolon yani şalvar normal ya da altı şeklinde değerlendirilebilir. Pek göze hitap ettiği söylenemez. Ama fazlası değil.

Edit: Pomç pomç pomç.
  • Goddard  (23.06.16 15:05:02 ~ 15:08:08) 
Erkek olarak cok sekis buluyorum. Yakisiyor. Salvar gibi pantolonlarin yok olmasini diliyorum.


  • stavro  (23.06.16 15:05:15) 
90'larda seviyordum, şimdilik henüz gözüm alışmadı. Estetiktir, o ayrı da, şimdilik komik geliyor. 4-5 seneye ancak alışıyor benim gözüm modaya. Metrobüste bir kadını dediği gibi "O eciş bücüş şeylere gözüm alışana kadar 5 yıl geçiyor. Sonra da modası geçiyor zaten". Yine de yakışana yakışıyor.


  • aychovsky  (23.06.16 15:05:23) 
ya sokakta çok fazla görüyorum ve o açık kısımda görünen şey yağlı bir göbek olduğu zaman güzel görünmüyor. ama sıfır yağlı bir karnın varsa ve hatta göbek piercingin falan varsa seksi olabilir.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (23.06.16 15:06:58) 
göbeği açık tişörtler güzel güzel

www.giyimvemoda.com
şu pantolonlardan ortadaki güzelken en soldaki kötü. modeline göre değişebiliyor.
  • rayde  (23.06.16 15:07:13) 
Fikren ikisi de çok güzel ama tabi kadına göre değişir


  • rakicandir  (23.06.16 15:07:19) 
Aychovsky, ahaahah benim annem de geçen gün konuşurken'90'larda kalmadı mı o moda?' dedi. Bustiyer kadar olanlarına benim de gözüm hala alışmadı ama hafif kısa olanlar çok da kötü değil sanki.

Rayde, ortadakinin modeli güzel, kumaşı kötü mesela bence.
  • fraise  (23.06.16 15:07:28 ~ 15:09:06) 
göbeği ortada bırakan tişörtü estetik bulmuyorum.
şalvar desen şehir hayatında çok sikko duran bir giysi, köy yerinde çok güzel hele de çiçekli olanları.
at
  • seyduna6687  (23.06.16 15:09:46 ~ 15:11:36) 
bende bıraktığı izlenim lise sonu-üniversite başı gençliği giysisi. giyeni ciddiye almam manasında değil de, hafiften hovarda bi imajı var sanırım. estetik olarak çok hoşuma gitmiyor, seksi de bulmuyorum.


  • baba jo  (23.06.16 15:10:09) 
Estetik olarak uygun bedene sahip kişilerde gayet güzsl duruyor.


  • steve rogers  (23.06.16 15:13:01) 
Hafif göbek açık iyi güzel. Şalvar ----> Princess jasmine vignette4.wikia.nocookie.net :D


  • ekaterina  (23.06.16 15:13:04) 
bu salvar hate e katilmiyorum. guzel oluyor. hele poposu guzelse bole bingil bingil oynamasi hos duruyor. o ara gelip sapadank diye vuracan popoya ama medeni insanlariz o yuzden hos degil.


  • charlotte blanc  (23.06.16 15:15:28 ~ 15:16:03) 
Giyen arkadaş fitse ben çok beğeniyorum.

şalvar pantullar çok rüküş bu arada.
  • battal gemalmaz  (23.06.16 15:15:33) 
Göbeği açık ✔
Şalvar X

  • chicha  (23.06.16 15:15:58) 
göbeği açık kullanıyorum, seviyorum:)

şalvar tarzı hiç kullanmadım ama bayağı rahat görünüyor, deneyebilirim:)
  • peggy  (23.06.16 15:17:12) 
şalvarı rahat diye giyeceksen giy, insanlar ne düşünüyor diye endişeleniyorsan zaten giyme. göbeği açık tişörtler için de aynısı geçerli.


  • nıç  (23.06.16 15:22:44) 
chicha +1


  • doxanikee  (23.06.16 15:22:50) 
Benim icin dusuk bel>crop top

Crop top'a alisamadim hala
  • la noix  (23.06.16 15:24:56) 
göbeği açık kıyafetleri beğenmiyorum, şalvar konusunda mesafeliyim. rahat görünüyor. erkek tarafıyım.


  • babilbaligi  (23.06.16 15:25:13) 
@ekaterina asfsgagga

ben nötr m bu konuda.

şalvarın içine don giymesen de oluyor :D :D
  • ikcı  (23.06.16 15:25:27) 
çok yakışmasına rağmen sapık turnusolu bi giysi olduğunu düşünüyorum. o pis bakışlar hemen beliriyor. ama insan kendine yakışanı giymeli tabi.


  • sttc  (23.06.16 15:28:01 ~ 15:28:24) 
Estetik değil, ucuz ve bayağı görünüyor. Geniş pantalonların bazıları güzel, bazıları çirkin.


  • harvey  (23.06.16 15:29:54) 
La noix, ben de düşük bel sevemedim bir türlü ya :( hiç rahat gelmiyor.

Nic, yok burdaki fikirlere göre alacagim ya da almayacağım demedim. Insanlae ne düşünüyorlar diye merak ettim :)
  • fraise  (23.06.16 15:31:31) 
Yaşların küçük olduğunu düşünüyorum ben de nedense.
Evde sürekli giydiğim bir şey, çok sıcak çünkü. Dışarıda denemedim, çıplakmışım hissi gelecektir muhtemelen. Fonksyonel de değil. Kolları kaldırsan, sütyeni sergiliyorsun.

Şalvarı sevmiyorum. Etnik yogacı şalvarı da sevmiyorum.

Ben asıl t-shirtlerin içe toplanıp yüksek belli pantolonların meme ucuna kadar çekilmesine alışamadım. Ağzım açık bakıyorum bir süre, ve çok gülmem geliyor.
  • shadowcat  (23.06.16 15:33:46) 
ben kadınların bir sonraki evrede nerelerini açacağını merak ediyorum sadece. Göğüs dekoltesi halledildi, göbek açıldı ya sonrası?


  • tosunpasa  (23.06.16 15:40:04) 
herkes gibi göbek güzelse kısmına katılıyorum, ama bi tık yağ varsa bile(göbekli demiyorum bakın, onlar zaten bulaşmasın) çirkin oluyo.
şalvar dediğinde modeline göre çok değişiyo ama yine güzel vücut, uzun bacak falan gerekiyor diye düşünüyorum. kısacası ikisinin de ortak özelliği götü göbeği salmış kadınların giymemesi gereken kıyafetler oluşu.

  • pamuk helvalar cebe  (23.06.16 15:45:56) 
Göbek öpmeyi ve yalamayı sevdiğim için göbeği açık t shirtleri estetik buluyorum


  • ıch will  (23.06.16 15:49:35) 
Göbekle pantolon arasındaki açık büyükse çok itici duruyor.


  • kartallar yuksek ucar  (23.06.16 15:51:34) 
ikisini de cok seviyorum. minyon ve balık etlimsi bir görünümüm oldugundan ikisini de kendime yakıstıramıyorum, giymiyorum :( çünkü ikisi de ' fit' bir vücut istiyor bence...... göbeği açık tişörtler adeta içimde yara......


  • yuvarlanantencereninkapagi  (23.06.16 15:54:40) 
göbeği açık tshrtler göbeğiniz yoksa güzeldir bunu bilin ona göre alsın kim alacaksa.
bunun bir de tayt versiyonu var.

  • jamswety  (23.06.16 15:58:29) 
Mini şort ve yuvarlak çerçeve gözlük ile birlikte kızılay dağıtmıyor muydu onları? Fit bir vücutta güzel durabilir, durdu da. (Ebu leheb?)

Şalvar, tayt, tulum falan... Neden giyiyorsunuz bunları? % 1 falan anca güzel oluyor. O da sadece güzel vücut değil, giyilen şeyin de tipine bağlı.
  • nawar  (23.06.16 16:06:57) 
Göbegi hafif acik, ya da yari acik, fit insana cok güzel. Seksi de bence.

Salvar, tulum, bilimum benzer sey, nope, no fucking way. i.giphy.com

Modayi hicbir zaman anlamadim, bir kadinda sevdigim ve sevmedigim seyler hicbir zaman modayla alakali olmadi. Erkegim, göz zevkime göre konusuyorum.
  • wiillii  (23.06.16 16:07:50) 
insan neyle rahat ediyorsa onu giysin felsefesinden hareketle göbeği açık tişörtleri manasız buluyorum, ayrıca gerçekten şu ana kadar 100 göbeği açık kız gördüysem sadece 2 tanesi giydiğini yakıştırmıştı.

şalvar ise aşırı tatlış bi' şey bence, çok seviyorum. çok kısa boylu ve tombiş değilse giyen kişi bence istisnasız yakışıyor. bi' kere rahat ya. raaaahat. keşke işe gidip gelirken de giyebilsem.
  • evde liyakat kalmamis  (23.06.16 16:14:28) 
karnı dümdüz bir hatun giydiyse öpesim geliyor, yağlar pörtlemişse pek de estetik bir görüntü olmuyor.


  • kimlanbu  (23.06.16 19:44:31) 
[]

Yardım yaparken şehir seçmek ırkçılık değil de nedir?

Geleceğe ışık tut adlı projeyi belki duymussunuzdur; ben uzun süredir instagram'da takip ediyorum bu grubu. Yardım etmek istiyorum ancak genelde toplu yardımlar daha işlevsel oluyor. Bu düşünceyle arkadaş grubuma whatsapptan yazdım; son paylaştıkları postu da gönderdim. Bitlis'te bir okul için yardım topluyorlarmış. Bir arkadaşımın ilk tepkisi 'yardımlar pkk'ya gitmesin?' diğerinin tepkisi 'allah devletimize zeval vermesin!' oldu. Ben de zaten para yardımı kabul etmediklerini; giysi, kitap, bot, mont vs gondermek gerektiğini hem ne olursa olsun karsidakilerin çocuk olduğunu söyledim. Yardımların sadece doğuya yapılmadığını, batıda kötü durumda olan çocuklara yönelik şeyler yaptıklarını da ekledim. 'O zaman güzel düşünmüşsun, herkesi tatmin edecek ildeki bir okula yardım yapalim' dediler.

Şimdi bunu söyleyen insanlar 15 gündür oruç tutan cennete gitmeyi isteyen filan insanlar. Ben mi yanlış düşünüyorum bilmiyorum ama yardım yaparken bile il seçmek ırkçılık değil mi? Bunun mantıklı açıklaması var mı? Kaldı ki o çocukların hemen hepsi savaş yüzünden zarar gören çocuklar. Projeyi yapan insanlar da televizyonlara cikan, gercekten niyetli olan kisiler. Gidip pkk'yi besleyelim demedim ki. Üzüldüm bu tavirlarina.

Siz ne düşünüyorsunuz? Bir an neyse vazgeçtim, yapmayalım yardım filan demek geldi de benim içimden.

Şunu da ekleyeyim; yardımın çocuklara gittiği çok açık. Aradaki konuşmalardan resmen şu sonuç çıktı 'ben dogudakilere yardım yapmam, batıdan bir yer olursa tamam' ki ben de illa dogu'ya gönderelim demedim, ilk postu direkt göndermiştim. Böyle tepki alınca şaşırdım.

 
belki gerçekten yardımların amacına uygun yere ulaşacağından endişe ediyorlardır, neden ırkçılık olsun. o zaman sizin de onların dediği ili kabul etmeyip bitlis diye tutturmanız da ırkçılık. böyle mantık olur mu?


  • animalman  (22.06.16 14:16:50) 
Bana sorsan kastamonu'da bir okula yardim etmeyi tercih ederim. Sahsen bunun irkcilik oldugunu dusunmuyorum. Kismen anne tarafim orali oldugundan kismen de yardimimin ulasmasina inancim daha cok oldugundan bunu tercih ederim

Bitlis yardiminin pkk'ya gitme endisesi yeni sayilir. Daha dogrusu onceden vardi, sonra unutuldu, simdi yeniden ayni endiseler var. kisiler yardim yapiyorsa amaclanan sekilde kullanildigini bilmek haklari

Sahsen batida gordugum cok sayida yardima muhtac yerlerdense dogu yardiminin surekli reklaminin yapilmasina uzuluyorum. Pozitif ayrimcilik degil bu resmen batiyi gormezden gelme

Kastamonu'ya yardim etmek isteyen olursa direkt baglanti da saglayabilirim
  • la noix  (22.06.16 14:17:04) 
türkiye içinde böyle bi ayrım yapmak cidden kötü.

ama mesela bi ara somali furyası vardı ya, orda ben baya ikilemde kalmıştım. burda da aç çocuklar varken somaliye toplanıp gitmenin anlamı neydi dedim kendime, sonra ama burda yine komşu komşuyu kollar, orda içecek su bile yok dedim vs vs nitekim bi sonuca varamadım.

ama yardım yapılacak ile takılmak eşşeklik.

ayırca onları batıdaki bi ile yardım etmekten alıkoyan bişey yok. çok istiyolarsa yine yapabilirler.
  • elorelia  (22.06.16 14:17:13 ~ 14:18:06) 
Ben bitlis diye tutturmadim kı. İlk denk geleni gonderdim ki kitap, mont, ayakkabı, giysi yardımı yapılıyor diye ekledim. 33 numara çocuk botu mu giyecek PKK'lılar? Ben düşünceye üzülüyorum. O çocukların 2. Sınıf vatandaş muamelesi görmesine üzülüyorum. Osmaniye'deki çocuk da Bitlis'teki değil mi?


  • fraise  (22.06.16 14:18:33) 
şüphe etmiş sorun yok. 'yardımlar pkk'ya gitmesin?' haksız değil oldu bunlar. devletin yaptığı yardımlarda bile oldu. zaten ırkçı olmadıkları soruda belli. yardımı yapacak ama şüphe ediyor.

gibi bi hal sezdim.
  • freetakilir  (22.06.16 14:19:51) 
Ne nicki be, kusura bakma da oruç tutup sonra 'çocuk da olsa ben o tarafa yardım yapmam' diyen (bu cumle kuruldu) adamın yaptığı ibadeti sorgularim ben.

Sana bir şey mi dedim? Oruç tutanlar söyle böyle mi dedim? Kendi arkadaşlarım ile ilgli yorum yaptım. İslam nefretini nereden çıkarttın? Konuyu saptırmak diye buna denir.
  • fraise  (22.06.16 14:25:19) 
Sanki bu ülkede daha önce hiç olmamış gibi garip karşılamanız ilginç. Yardım adıyla toplanan bazı kampanyaların geliri pkk'ya gitti.

Yardım da en uygun sıralama şudur : Yakın akraba (anne, baba kardeş, amca, dayı...), diğer akrabalar (kuzenler vs.), komşular, oturduğun ilçe, oturduğun il, Türkiye içi ve yurt dışı... En yakından en uzağa doğru.
  • kartallar yuksek ucar  (22.06.16 14:27:12) 
ırkçılık da iyice ayağa düştü. bir insanın kendisine düşmanlık güden toplum tavırlı olmasından doğal ne var. bana onlar çocuk edebiyatıyla gelme hiç, anaları babaları düşünsün önce kendi çocuklarını, yine olmazsa ben sırtımdaki paltoyu çıkarır veririm zaten. çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden barikat döşerler, evlerini açarlar her türlü yardımı yaparlar ama lafa gelince çocuk sivil. Yok öyle bir dünya, kendi anası babası düşünsün önce kendi çocuklarını.


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (22.06.16 14:29:24) 
Öyledir fakat yardım konusunda çoğu insan bunu yapar. Bütün ihtiyaç sahiplerini aynı kefeye koyup, yardım ederken daha fazla ihtiyacı olanı seçen insan azdır. Genel olarak insanlar kendilerine yakın gördükleri kişilere yardım ederler. Bunun dışında, konunun bahsettiğin insanların oruç tutmasıyla ne gibi bir ilgisi var?


  • harvey  (22.06.16 14:37:25) 
ne nicki be haklı malesef. sen de ayrımcılık yapmışın. üstelik vatsap grubunda ortak hareket etmeyi düşündüğün insanlara karşı. onlar ise tanımadıkları kişilere karşı önyargılarıyla, daha önce duyduklarıyla yapmışlar.

son yorumuna cevap olarak da malesef kimsenin ibadetini sorgulayamazsın. kimseyi dinine ve ibadetlerine hapsedemezsin. oruç tutar namaz kılmaz, hacca gider zekat vermez. sorgulayamazsın.

yardımın nereye gittiğinin senin için önemi yoksa ver arkadaşlarınla toplu hareket etmek istiyorsan başka yere yaparsın. ya da kendin gibi düşünen insanlarla yaparsın. yoksa durum tespitin '28 şubatta neredeydiniz?' 'hayvanlara yardım edenler insanlara neden etmiyor?'dan öteye geçemiyor malesef.

davanı savunurken karşı tarafın zaaflarından (ki din en büyük zaaftır kanımca)
vurmamak gerekir.
  • seksen9  (22.06.16 14:38:50) 
Ya iyi de burada açık açık yazmadım ama küfüre varan hakaret ederlerse ben de doğal olarak sorgularim. Oruç sadece yemek yememek değil, manevi olarak da kötü duygulardan arınmak diye düşünüyorum ben. Tepkim de bunaydı. Küçücük çocuklara kimse hakaret etmemeli. Olay buralara varmamali.

Bunu da arkadaşlarım oldukları için söylemek istememistim.
  • fraise  (22.06.16 14:41:21) 
sorunun ilk hali ile bu söylediklerin taban tabana zıt. bitlisteki çocuklara küfür ettilerse apaçık terbiyesizlik bu. hem ırkçılık, hem sapıklık, hem terbiyesizlik. arkadaşlığınızı bile sorgulayabilirsiniz.


  • animalman  (22.06.16 14:43:33) 
Kasaba milliyetçileri irrite oluyor bu laftan ama Türkiye çoktan bölündü bile. Kabul edelim ya da etmeyelim, o bölge başka bir yer, o bölge insanı da çoktan koptu Türkiye'den, Türk insanından. Bu karşılıklı nefreti başta PKK terörü olmak üzere, bizim devlet ve diğer tüm siyasiler körüklemiş durumda. Olan gariban askere ve gariban doğu halkına, çoluk çocuğa oluyor işte. Tüm insanların tepelerindeki çıkarcı tiplerden arınıp insiyatif alacağı bir dönem gelirse eğer, o zaman bir umut olur, onun dışında imkansız. Sen de insiyatif alma gayretindesin fakat bu tek taraflı olunca biraz kısır kalıyor tabii. Kürt insanının PKK ile, Türk'ün de devlet baba anlayışıyla mücadele etmeye başladığı zaman bir şeyler anlam kazanır bence.


  • soso  (22.06.16 14:46:00 ~ 14:50:12) 
yardım yapmak için şehir seçmek ırkçılık olmayabilir. ama arkadaşlarınızın kurduğu cümleler katıksız ırkçılık.

havuz medyası özellikle son bir yıldır bu nefreti kamçılıyor. van depremini hatırlayın, nasıl bir birlik duygusu hakimdi. (ırkçı yorumlar illaki vardı ama genel olarak gözleri dolduran kardeşlik hikayeleri almış yürümüştü). ancak bu durum son bir yılda tamamen tersine döndü. doğuyu savunmak, dağı savunmak gibi algılanır oldu. bu algı kimlerin işine yaradı, o başka bir tartışma konusu sanırım.

"oruç tutuyorsa nasıl bunu diyebilir" demişsiniz. benim kişisel görüşüm ise; havuz medyasını takip eden ve en çok manipüle edilen kesim içinde bir araştırma yapılsa, oruç tutma yüzdesinin epey yüksek olacağını düşünüyorum.

dindarlık ve ırkçılık arasında bir korelasyon olup olmadığına sosyologlar cevap versin ama siyasal islam ve ırkçılık arasında olduğu çok açık.

yardım yapacağı kurumun siyasal islamcıların elinde olup olmadığını sorgulamayanlar, çocuklara göndereceği kitabın dağa gidip gitmeyeceğini sorgulayarak vatansever oluyor.

aman neyse ya.
  • inspired by a true story  (22.06.16 14:50:11) 
valla fraise arkadaşım diyorsan farklılıklarınızı kabul ederek iletişim kurman lazım.
düşünce yapıları bana çok ters. kesinlikle iki çift lafın belini bile kırabileceğim insanlar bile değiller. yüzyüzeyken konu buralara gelse, küfür etseler vs ben kavga ederim.
ama olayı dine getirme. elalem ne der diye tutanı var gelenek olarak gören var. gül gibi insandır ama adamın pkkya nefreti çocuklara sevgisinin üstüne geçmiş olabilir. gündemi sadece televizyondan takip ediyor olabilir.
yani kendince haklı sebepleri de vardır. ya da sadece bahane arıyordur. itelemeyle olmaz ki. bu adamlara aydında bir köyü göstersen 'doğudakilerin daha çok ihtiyacı var :(' derler.

insanlar türlü türlü. sen kendin yap yardımını. yanında olmak isteyen olur. olay 'cennete gitmek için oruç tutuyorsun ama çocuklara yardım etmiyorsun' seviyesine gelince senin de samimiyetin sorgulanabilir.
  • seksen9  (22.06.16 14:52:47) 
Ya ben oruç tutan herkes böyle, allah cezalarını versin vs demedim. Yaptıkları çok tezat iki şey. Anlamdiramadim. Hala da anlamıyorum. Bu düşüncemde de yanlış bir şey göremiyorum. O yüzden daha fazla yorum yapmak istemiyorum.


  • fraise  (22.06.16 14:59:47) 
ya aslında özüne baktığında sen de haklısın, o çocukların orada doğmaktan başka suçları yok ama pkkya yardım eden anne babalarının suçu var. bu açıdan insanların temkinli davranmalarını eleştirmek yanlış olur.

ayrıca oruçlu falan demişsinde ben de şu mantığı anlayamıyorum bir insan oruç tutuyorsa melek ya da maneviyatta nirvanaya ulaşmış sayılmıyor. oruç tutan şunu yapmasın yok oruç tutan şöyle olsun bunlar çok abartı şeyler zaten insan bir şeyde noksansa oruçlu oruçsuz farketmez. yalan söylüyorsa kötülük yapıyorsa oruçlu olsada olmasada günah. hiç kimse mükemmel değil ki. oruç tutmak insana bir anda iyilik vasıfları yükleyen bir şey değil insanın kendi çabası lazım.
  • yue  (22.06.16 15:01:47) 
[]

İstanbul'dan Bursa'ya kargo kaç günde gider?

Kargo şirketleri sağolsunlar telefona bir türlü cevap vermedikleri için soramiyorum. Yarın akşam istanbul'dan bir dosyayı bursa'ya göndersek cuma gününe kadar ellerinde olur mu? Ortalama kaç günde gider? Teşekkür ederim şimdiden herkese.




 
kargo şirketine sorarsan 48 saat der anca ben istanbul'dan bodrum'a bile göndersem 1 günde gidiyor.

mesela bugün ver kargoya, karşı taraf yarın akşam 4:30-5 arası şubeden teslim alabilir.
yurtiçi kargo ile çalışıyorum
  • azizakin  (20.06.16 12:28:07) 
ortalama nedir hocam, 1 günde vermeleri gerekir.


  • eindaclub  (20.06.16 12:29:02) 
Azizakin, şubeden alim değil, direkt adrese teslim yapılacak.

Güzelmiş o zaman stres yapmama gerek kalmadı. Korkmustum.
  • fraise  (20.06.16 12:30:55) 
yarın 5'e kadar verdiğin taktirde ertesi gün teslim ederler. çok nadir 2. güne uzayabilir ama cumaya kadar muhakkak ulaşır (çok ekstrem durumlar hariç tabi).

ben her gün gönderiyorum ertesi gün teslim edilmiş oluyor.

yurtiçi, aras, mng hepsi olur.
  • tolga asp  (20.06.16 12:31:40) 
[]

Türkiyede özel üniversitelerde okuyanlarin

Yurtdışında master yapmaları zor oluyor mu? Söyle ki kuzenim avrupa ülkelerinden birinin vatandaşı. Bu sene turkiye'de özel bir üniversiteye başlayacak fakat bilkent, koç gibi bir üniversite olamayacak muhtemelen. Kültür ya da Bilgi olacak diye isim vereyim hatta direkt (güzel indirim yapıyorlar zira). Seçtiği meslek gereği ilerde master yapmasi şart olacak gibi. Kendisi gidip vatandaşı olduğu ülkede yapmak istiyor ama kabul edilmeleri nasıl oluyor, ben bilemedim.

Avrupa bizdeki bu orta halli üniversitelerin diplomalarını dikkate alıyor mu yoksa zor mu olur kabul edilmesi? Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
kültürü bilmiyorum ama bilgiden zorlanacağını sanmam. oradan mezun ve yurtdışında master yapan tanıdıklarım var.


  • red g  (16.06.16 14:01:54) 
Hoca referansi varsa sikinti yok.


  • sulphur  (16.06.16 14:22:04) 
Keko musunuz? Özel üniversitelerle ilgili bir bilgim olmadığı için soruyorum herhalde bu soruyu. Kaldı ki kültür olma ihtimali daha yüksek. Bilgi bir ihtimal.

Keşke soruya cevap verirken uslubumuza da biraz dikkat etsek.
  • fraise  (16.06.16 14:27:30) 
üniversitenin özel üniversite olup olmamasindan daha ziyade o okulun dünya siralamasindaki yeri, hoca referanslari, not ortalamasi, dil yeterliligi önemli. yani asil o okulun kalitesine bakar. özel veya devlet üniversitesi olmasindan bagimsiz bircok kaliteli veya kalitesiz üniversite var. ama master icin türkiyedeki özel üniversiteler diger konularda geride kalsalar da dil egitimi konusunda öne cikiyor, devlet üniversiterine göre en büyük avantaji genelde dil oluyor.


  • emrahday  (16.06.16 14:58:08 ~ 14:59:19) 
[]

Ramazan davulcularina bahşiş veriyor musunuz?

Bizim davulcu erken geldi bu sene galiba; az önce kapıyı çaldı. Ben oruç tutmuyorum hatta güm güm gecenin bir vakti gecmelerine de uyuz oluyorum. Sonuçta artık kimse davulla uyanmiyor. Bozugum olmadığı için vermedim bir şey. Kapıyı kapattıktan sonra da kendimi tuhaf hissettim. Adam gecenin bir vakti kalkıp o kadar yürüyor filan.

Velhasıl siz veriyor musunuz bahşiş? Verse miydim ben de? Bayramda gelince vereyim bari.


 
vermeyin, azalrak bitsinler. öyle uygulama mı olur.

cami hocaları bağırarak mı okuyorlar. geçsinler, benim gözümde haraç kesen adam gibiler.

kapı çalarlarsa ki hakları var mı bilmiyorum buna. ben oruç tutmuyorum, ayrıca gece gece de ses yapmanızı sevmiyorum diyin.
  • kurnaz  (14.06.16 21:06:00 ~ 21:06:42) 
vermiyorum vermem de.rahatsız olmuyorum ama benim için çalmıyorlar.


  • riff cohen  (14.06.16 21:06:52) 
ben oruç tutuyorum da alarmla uyanıyorum. gereksiz bir adet bence. hadi kültür falan diye çalsınlar da bahşişsiz çalsınlar.


  • benim adim kerim hepinizi severim  (14.06.16 21:11:29) 
önceden verirdim de artık saçma buluyorum. uyuyan var uyumayan var.
vicdan yapmanı anlıyorum, adet gelenek vs. başlığı altında değerlendirilebilir belki ama gerçekçi bakacak olursak bariz saçma

azalarak bitsinler +1
  • Improbable  (14.06.16 21:14:00) 
Gecen bizim burdaki mani de soylemeye basladi indim asagi, bagirma dedim devir eski devir degil tutan var tutmayan var ayrica sesin bok gibi deyip 20 lira sikistirdim eline. Dondum uyumaya devam ettim sonra.


  • chiper  (14.06.16 21:22:33) 
Daha 1 hafta olmus gelip isteyen adama bormalde veriyo olaaydim da vermezdim

Bizim burda davulcu yok. Ogrenciyken 1 kere denk gelmistim onda da "abi ben ogrenciyim" demistim
  • la noix  (14.06.16 21:29:09) 
Ben veriyorum,oruc tutmuyorum ancak bize ait bir gelenek oldugu icin yasatilmasi taraftariyim.uzun zamandir ayni evde oturuyorum uzun zamandirda ayni adam geliyor,ilk tanistigimizda saclari vardi simdi kel,yaninda cocuguyla falan geziyor,ramazan basinda ortasinda ve sonunda geliyor,her defasinda harcligini veriyorum.

Birde geceleyin davul sesini duymak,kopeklerin ritmle havlamasi bana gore guzel ritueller,evimdeyim hissiyatini arttiriyor.
  • duptıs  (14.06.16 21:31:43) 
Vermiyorum çünkü çaldıklarını duymuyorum anca bayram günü bir sürü davulcu olarak ayrı vakitlerde gelip para istemesini biliyorlar.
Çoğu dolandırıcı.

  • Sulfoxaflor  (14.06.16 21:36:36) 
Bahsis vermiyorum ama ayni ikilemi ben de yasiyorum. Bi yandan ekmek parasi kazanmaya calisiyolar ama bi yandan da duymadigim, ilgilenmedigim bir sey icin niye para vereyim diyorum. Vermiyorum.


  • turuncu sufle  (14.06.16 23:02:39) 
vermiyorum, ailemi de vermemeleri için uyardım. gecenin köründe beni uyandır, rahatsız et, ondan sonra gel para iste.


  • kimlanbu  (15.06.16 12:55:53) 
[]

Seftaliden dondurma yapmak mümkün mü?

Muz ve çilekle yapıyorum. Muzu direkt dondurunca, çileğe de biraz yoğurt ekleyince gayet güzel oluyor. Şeftaliyi dondurup robottan geçirince sulaniyor, tuhaf bir şey oluyor. Başka bildiginiz veya uydurdugunuz bir tarif var mıdır acaba?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.


 
Japon seftaliyle bi denesene yine yogurtlu? Daha tok gibi bence


  • la noix  (14.06.16 16:15:18) 
yaptığınız dondurma değil parfe. internette aratınca bir sürü tarifi var zaten.


  • block  (14.06.16 16:17:44) 
Block, onların hepsine şeker ekliyorsun. Ben şekersiz olan bir şey arıyorum. Parfe mi dondurma mi, bilmiyorum. Basit malzemelerle hazırlanan sağlıklı dondurma bunlar benim için.


  • fraise  (14.06.16 16:23:33) 
www.badeninsekeri.com

şekersiz şeftalili parfe diye aratınca ilk çıkan sonuç. dondurma diye aratınca alakasız şeyler çıkıyor. o yüzden belirtmiştim.
  • block  (14.06.16 16:25:38 ~ 16:28:06) 
aslında o parfe de değil, sorbet/sorbe. :)
www.yemekdeyemek.net

  • kobuzchu kiz  (14.06.16 17:14:36) 
evet o aklıma gelmedi :)


  • block  (14.06.16 17:16:29) 
Kobuzchu kız, hah bu daha çok aradığım tarife benzedi. Tek fark ben çileği dondurup sonra az yoğurt ekliyorum; bunda tam tersini yapmışlar. Parfe de soğuk tatlı olarak mantıkli ama, öğrendiğim iyi oldu.

Yarın japon şeftalisi alıp bunu deneyeyim bari.
  • fraise  (14.06.16 17:18:04) 
böyle şeylerin harcını hazırlayıp buzluğa atıp saatlerce beklemek yerine ara sıra çıkarıp çıkarıp karıştırın. karışa karışa donsun. dondurma makinesi dondurma harcını karıştıra karıştıra dondurur. maraşçılar döve döve dondurur. direkt atıp bekleyince kütür kütür donuyor.


  • kibritsuyu  (14.06.16 17:31:47) 
[]

Bu tacizciler birbirinden mi cesaret alıyor?

Yaklaşık 5 yıldır istanbul'da yaşıyorum; sözlükte, orda burda arada okurdum ama hiç gözümle gördüğüm ya da kendim yaşadığım olaylar olmamıştı. Son 6 ayda 3 kere benim başıma böyle bir olay geldi; 5-6 kere de başka kadınları taciz etmeye çalışan adamları gözümle gördüm.

Benim yaşadığım iki olayın biri minibüste, diğeri de gündüz sokak ortasiydi. Bu adamlar bu cesareti nerden alıyor? Keza dışarda gördüğüm taciz vakaları da öyle kalabalık ortamdaydi. Haberlerde vs sıkça gündeme geldiği için kendilerince artık normal bir durum olarak mı görüyorlar? Hiç mi cekinmiyorlar?

Bir de işin kötü tarafı etraftaki insanlar da aval aval bakıyor, kimse tepki vermiyor. Hele birinde metrobüs tıklım tıklım doluydu; kadın bağırmaya başladı, bir tane allahin kulu tepki vermedi. En sonunda ben ve iki kadın bağrınca adamı aşağıya indirdiler. Böyle de tepkisiz bir toplum olduk. Siz tepki veriyor musunuz?

Son olarak ben kendi başıma gelince çok korkuyorum. Sesimi cikaramiyorum, sadece ortamdan uzaklaşmaya çalışıyorum. Bir de istemsiz titreme geliyor. Bu başka zaman korktuğum durumlarda da olur. Başka insanlara yardimci olurum ama kendi başıma gelince sesim çıkmaz. Çığlık bile atamam, o derece. Nasıl yenebilirim bu durumu? Kadınlar siz tepki verebiliyor musunuz? Nasıl kendimizi koruyabiliriz?

 
Tepki verip vermeyeceğini düşünme olay anında. Direkt bağır.


  • arnold schwarzeneger  (13.06.16 13:15:19) 
Son zamanlarda neden artti bilmiyorum. Muhtemelen toplumsal tepkisizlik yuzunden. bu tur seylerde toplumsal tepkiler kanuni yaptirimlardan daha etkili bence. Polisin gelip adamlari yakalamasi cok mumkun degil adamlari zabtetmezsen kacar gider. Polis yakalasa bile cok bir cezasi yok sanirim. Ama etraftaki birisi gelse agzini yuzunu kirsa ve bu her yeltenmelerinde olsa boyle davranamazlar. Sadece taciz degil her turlu sucluya mudahale etmekten korkar olduk. silah mi ceker, basim derde mi girer diye kimse mudahale edemiyor. boylece bunlar sokak ortasinda her turlu seyi yapmaya cesaret edebiliyorlar.


  • oshamahue  (13.06.16 13:16:21) 
taciz olduğundan eminsem basarım çığlığı. çoğu pısırık ezik sürüsü olduğu için ilk durakta defolup gidiyorlar. takip edilmekten korkuyorum daha çok. ortaokuldan beri çakı taşıyorum. o olmazsa minik deodorant, sapığın yüzüne gözüne sıkmak için. biber gazı bulamadım.

bi iki ay önce burada bi duyuru vardı. metrobüste kızın bacağını elliyomuş herifin teki, kızın sevgilisi de uyarmış. sonra sapık herif bıçak çekince, metrobüstekiler sen ne karışıyon diyip sevgilisini indirmişler. ağzım açık kalmıştı okuyunca.

hiçbir şey yapamıyorsan, adamın ayağını ez otobüste.
  • rayde  (13.06.16 13:45:34) 
tv kanallarinda surekli cinsellikten bahsediliyor. milletin kafasini bosaltip cinsellikle dolduruyorlar. ben tv izlemiyorum ama sagolsun facebook'ta yeterince paylasiliyor. ozellikle trt'nin programlari masallah yani.
gecenlerde dikis makinasi anlatimi videomun altina birisi, ignenin deliginden bile anlam cikarmis, neler yazmis. senin durumuna uzuldum, ben de genelde ses cikaramam. bir defasinda annem yanimdaydi. 'napiyorsun be' diye donup ittim sapigi. annem de olay cikardi. belki ondan guc aldim. sonumuz hindistan gibi mi olacak diye endiseliyim:(
edit: bir de videoya ceken biri vardi sapigi, viral olmustu. bu da yapilabilir bence.
  • bir varmis bir yokmus  (13.06.16 14:23:12 ~ 14:26:17) 
- Haberlerde taciz ve tecavüz vakalarında suçlunun serbest kaldığını ya da toplumda infial yaratmadıysa az bir ceza ile kurtulduğunu görüyorlar.

- "orada/o saatte ne işi varmış" ya da "başı açık zaten" gibi sebeplere "tahrik oldum ben de" ekleyince kendilerine hak verenler olduğunu görüyorlar.

- tacize uğrayan ses çıkar(a)mayınca "o da istiyor/onun da hoşuna gidiyor" diye düşünüyorlar.

- tacize uğrayan ses çıkarmayınca, "nasıl olsa karşı koyulmuyor, başıma bir şey gelmiyor kendimi tatmin edeyim o zaman" düşüncesi cesaret veriyor.

- çevreden tepki gelmeyince başına bir şey gelmeyeceği ve elini kolunu sallayarak gidebileceği bilgisinden cesaret alıyor.

- en üsttekinden, sokaktakine kadar kadının aşağılanması ve insan yerine konmaması ile "kadının yaşam amacının (istese de istemese de) erkeği mutlu etmek" olduğu düşüncesi ile büyüyor ve yaşıyor.

- muhafazakar toplumda ve islamda kadının yeri konusu var üstteki maddeye ek olarak.


Yapacağın şey bağırmak. Bağır. Yardım iste. Şimdi seksistleşmesin konu ama ortalama bir kadın ve ortalama bir erkek arasındaki güç tartışmasına girmeye bile gwrek olduğunu sanmıyorum. Yani savunma sporu eğitimin ve tecrüben (özellikle dar alandaki durumlara karşı) yoksa boşuna yumruk salladığınla kalırsın.
  • nawar  (13.06.16 15:03:49) 
Ben sanırım çok güçlü ve cesur bir anneye sahip olduğum için hiç anlayamıyorum ses çıkaramayanları.

Kendi başıma geldiğinde ya da başka bir kadını taciz ettiğini gördüğüm adamı hemen uyarırım. Ancak açıkçası eğer kadının tacize uğradığını görür de kadında herhangi bir tepki görmezsem ses çıkarmam. Nereden bileyim belki kadın başlattı böyle bir yakınlaşma oldu? O nedenle ses çıkaramama olayından bir kurtulun.

Burada yazan kadınlar ses çıkaramıyorsa kim çıkaracak? Hem bulunduğunuz ortamdaki genç kızlara da iyi örnek olursunuz.
  • of dream and drama  (13.06.16 16:26:16) 
Ses cikaramiyorum dediysem orda öyle durmaya devam etmiyorum herhalde. Bir de benim durumundaki tacizler fiziki değil sözlü tacizlerdi. Duymazdan gelip, ortamdan uzaklaştım. Benimki biraz psikolojik bir durum. Konunun taciz olmasına gerek yok, normalde tartışırken de biri bana bağırsin ya da ben korkayim o an tepki veremeyip kitleniyorum. Korktuğum bir hayvanı görsem de aynı tepki. Millet kaçar, ben donup kalıyorum.

Başka birini görsem ama ağır tepkiyi veriyorum. Zaten insanların tepki vermemelerini anlamamam da bu yüzden. Tacize maruz kalan korkabilir de diğerlerinin de umrunda değil bence.
  • fraise  (13.06.16 16:33:19) 
bildiğim kadarıyla 20'li yaşların başındasın
o yaşlarda ben utancımdan yerin dibine giriyordum (10 sene kadar önce)
şimdi valla parçalarım, elimden alamazlar...başkasına yapanı görsem de parçalarım fark etmez.
kaşarlanmak diyecem yanlış yere gidecek ama öyle yani.
bu arada tamam türkiye gibi olamaz ama almanyada kapımın önünde güpe gündüz kar maskeli bi manyağın saldırısına uğrayıp takip edildim günlerce eve arkadaşlarım aldı-bıraktı beni, sapık her yerde sapık.
  • niye ama  (13.06.16 16:38:15) 
[]

Yurtiçi tatil yeri tavsiyesi

O kadar bakıyorum, hala düzgün bir yer bulamadım. Denizi güzel, etrafta gezileck bir iki yeri olan, sakin bir bölge tavsiye edebilir misiniz? Bozcaada'nin denizi nasıldır mesela? Bir de yurtiçinde her şey dahil otel mi tercih ediyorsunuz, yoksa butik otel mi? Otel tavsiyesi de alsam pek hoş olur. Teşekkür ederim şimdiden herkese.


NOT1: yurtdışı tavsiyesi istemiyorum, onun için zaten plan yapıldı.
NOT2: fethiye, bodrum, alaçatı çevresi de olmasın mumkunse.

 
datça, sokakağzı, asos... o taraflar.


  • nıç  (10.06.16 16:01:41) 
datca - mesudiye/selimiye cok güzel yerler, hem deniz hem doga acindan.


  • kimse  (10.06.16 16:02:37) 
Selimiye'yi duydum ama gece çıkıp bir iki kadeh bir şeyler de içelim, vakit geçirelim istiyoruz. Oralarda böyle imkanlar var mı? Köy diye geçiyor ya, o yüzden soruyorum.


  • fraise  (10.06.16 16:03:52) 
ören,, akyaka


  • 111111  (10.06.16 16:04:50) 
Ev ahalisine belekte hersey dahil 5 gece 6 gun aldim.1800 lira iki yetiskin iki cocuk.iyi otel.cocuklara aksiyon vs icin hersey dahil mantikli,ben kendi tatilimde pansiyonda kaliyorum,hamakta uyuyorum,olabildigince doganin icinde olmaya calisiyorum.

Bozcaada,evet ama degil bence.evet romantik bir hava yaratildi,daha entelektuel izlenimi var ama klasik adadasin ve bir kac yerel isletmenin elindesin,fiyatlar ederinin uzerinde,guney fransada dolce vita parasi oduyorsun gercekler bozcaada.benim fikrim tatil olmaz 1 gece 2 gunduz kalinir,o da gormus olmak icin.

Gocek olur,kas olur,datcada olur,palamutbuku falan .
  • duptıs  (10.06.16 16:04:56) 
Bu arada duyuru ben yazarken bayagi datca yapmis,artik gitmesen olmaz,ayip olur datcaya.


  • duptıs  (10.06.16 16:06:27) 
Datca'nin merkezi disinda gece cikilacak bir yer yok. köyler de her gün gidilecek mesafede degil.
bu durumda ben kas'a giderdim sanirim.

  • kimse  (10.06.16 16:10:36) 
Belek cok guzel bir yer. Cok fazla otel cesitliligine sahip, anralya merkeze 1 saat uzaklikta ve diger beldelere de yine 1 2 saat uzakliginda. Tavsiye ederim


  • mukrime  (10.06.16 16:25:31) 
güzelçamlı


  • for the record  (10.06.16 17:08:08) 
[]

Denenmiş mercimek köftesi tariflerinize talibim

İlk kez bu aksam deneyeceğim. İnternette tarifler var ama denenmiş bir şey olsa iyi olur diye düşündüm. Guzelinden mercimek köftesi tariflerinizi alabilir miyim? Yapmasi da çok zor değildir umarım. Çok teşekkür ederim şimdiden herkese.




 
ben bu tariften yapıyorum www.portakalagaci.com
güzel oluyor bayağı.

  • whoosie  (09.06.16 13:55:48) 
1 su bardagi mercimek, 2 su bard. Su hasla, ocaktan al, icine 1-1bucuk bardak ince bulgur koy. Yagda 1 kuru sogani kavur, salcasini koy, bu karisimi bulgurlarin uzerine koy, karabiber, kimyon, tuz, pulbiber vs. Ilave et. Istersen nar eksisi, sumak, limon suyu vs. Yogur bir guzel, sonra kucuk dogradigin yesillik, taze sogan, maydonoz vs. Ilave et. Sekil ver, afiyet olsun.


  • balpolen  (09.06.16 13:57:10) 
mercimeğin iki katı su, yarısı kadar ince bulgur ölçüsü mercimek çok kötü bir kalite falan değilse süper tutar. tuzunu mutlaka haşlarken ekleyin. suyunu iyice çekince ince bulguru ekleyin, karıştırın, kapağını kapatın şişsin. ben bu aşamada limon suyuda ekliyorum, iyice içine çekiyor ekşiyi.

baharatları salçalı sosun altını kapatmak üzereyken sosa ekleyin, iyice karıştırın. sarımsakta rendeliyorum ben bu sosa az miktarda. birde hafif kimyon çok yakışır.

salçayı dökün üstüne güzelce yedirin, hatta hafifçe yoğurun. en son hamur gibi olan karışıma hafifçe ılıdıktan sonra yeşilliği karıştırıp yeşillikleri ezmeden güzelce harmanlayın.

afiyet olsun.
  • Phoebe  (09.06.16 15:07:27) 
1 ... •2345678910   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.