Ekşi Duyuru

otomatik portakalda da illuminati olayları var sikkoya göre, ve çoğu eseri de gayet kaliteli...

daha iyi anlamaya ise pek gerek yok...

filmin her türlü yoruma açık olmasını söylemesi gayet normal. bildiğiniz gibi lolita'yı da uyarlamış biri. nabokov, bir sanat eserinin "estetik mutluluk" denen şeyin içermesi gerektiğini söyler, lolita'nın sonunda yazdığı "lolita adlı bir roman üzerin" adlı makalesinde.

bu vesileyle kubrick'in bu kitabı filme çekmesi, lolita'yı kendi yaşadığı dönemde özümsediğini, ardında kirli anlamlar araştırmak yerine üslubunu algıladığını gösteriyor. Yani Nabokovcu bir bakışaçısı bu, mesela Nabokov Kafka'nın Dönüşüm'ünü de öyle edebiyat öğretmenlerinin falan varoluşçu bakışaçısıyla açıklamaz. yani diyebiliriz ki, bir filminin ardında bilhassa bir içeriğin aranmasına mutlaka ihtiyaç yoktur. Mesela Paths of Glory ve The Killing bildiğin düz filmler, fakat burada Kubrick'in fotoğrafçılıktan geldiğini açıkça belli eden güzel sahneler var, izleyene görsel şölen yaşatıyor. Keza Barry Lyndon da öyle yine, bildiğiniz gibi burada doğal ışığı kullanmıştır mesela. Full Metal JAcket da yine ardında mutlaka altmetin çıkarılabilecek bir içeriğe sahip olması gerekmiyor.

Genellikle çok konuşulan A Clockworks Orange için, kitabın Türkçe çevirisini okumanızı tavsiye ederim, yine A Space Odyssey için de bunu tavsiye ederim, çünkü bu vesileyle Kubrick'in orijinal metni okurken nasıl bakışaçısıyla yaklaştığını fark edebilirsiniz bir nebze daha.

Sikkofield meselesi tamamen sefalet ona değinmek bile istemiyorum.

izlemediklerim dr. strangelove ve lolita. bu ikisini de yakın zamanda izleyeceğim.

mesela sizler a space odyssey'in sonunu bilmek istemez miydiniz? [izlemeyenler devamını okumasın] mesela o bebek muhabbetinden ne anladınız, ya da o taş neydi, son sahne öldüğünü zannettiğimiz astronotun yaşlanıp tekrar gençleşmesi falan neyi ifade ediyordu? bu adam kendinin de bilmediği bir şey ortaya atıp agnostik tavırlar mı sergilemek istiyor acaba?

bu arada sikkofield neden sevilmiyor ve kendisi de ekşicileri sevmiyor hala çözemedim:) hoş yazılarının tamamını okumadım ama bir çatışma durumu var niyeyse.

bir de o yazısını belli ki okumuşsun, o gökkuşağı meselesi falan baya ilginç değil miydi? yani filmde defalarca karşımıza çıktı hakikaten. ya da ne bileyim bazı konularda çok enteresan tespitleri var sanki. bunların hepsini neden "sefalet"ten sayıyorsun?

tamamen bilmediğimden soruyorum.

şöyle bir site var evvela:
www.kubrick2001.com

ayrıca bir kubrick manyağı olarak henüz izlemedim ama şu da izlenmeli:
www.imdb.com

Çünkü, göz görmek istediğini görür. Illuminati niyetiyle bakarsan illuminati niyetiyle görürsün, ben ekşici güruhundan saymıyorum ayrıca kendimi, şaşkınlıkla ve hevesle desteklenen popülerleşmiş kolektif cahilliğe tahamüllüm yok sadece.

The Killing'i ve Paths of Glory'i de izledin mi bilmiyorum ama öneririm. fear and Desire'dan falan uzak dur çok kötü.

Adam kendinin bilmediği bir şey ortaya atmıyor. Senaryo orada çok önemli değil zaten, önemli olan görsel varlık. Monolith'in masif varlığına ben şimdi çıkıp insanoğlunun köklü ortak hafızasının başlangıcını temsil ediyor desem bana kim ne deyecek? Siz de anlamı kendiniz doldurabilirsiniz.

Mesela, bir de Fellininin 8 1/2'uğunu izlemeyi dene. Oradaki simgelerden beyni patlar insanın. Bunu estetik bir bütünlüğün parçası olarak değerlendirmek ve keyif almak yeterli. Tabii buna karşı gelmiş akımlar da vardır, ben sadece bu yönden desteklediğim için böyle bakmak istiyorum. Ama tabii Fellini'yi yine söyleyeyim Otto e mezzo diyor italyan kardeşlerimiz 8 1/2'a

ha bir de Şiddetin Mitolojisi diye bir kitap vardı www.pandora.com.tr

Orada, Kubrick'in klasik müziği A Clockwork Orange'ında nasıl şiddetle bağdaştırdığından falan bahsediyordu. ama benim arkadaşımda vardı ben okumadım.

yorumların hepsini dikkatle okudum öncelikle teşekkürler.

2001'in sitesini biliyorum. özellikle o dil seçimi falan çok hoşuma gitmişti. ama film içeriği konusunda orda da bir çok şey belirsiz kalmış ne yazık ki.

sikkofield'e gelirsek, bu kadar arakçı olduğunu bilmiyordum vallahi. ama şu yönden faydası oldu; en azından benim gibi ingilizce özürlülere dünya'da bu tür komplo teorilerin de olduğunu göstermiş oldu. yoksa ben imbd'deki yorumları nerden bileyim:) kaynak belirtse iyiymiş ama tabi. bir de bu adam tamam araklamış da arak şeylerin de doğruluğu yok mu peki?

film denen bu sanata kafa yorabilmek, boşlukları doldurabilmek, filmi anlamlandırabilmek için hazırbulunuşluk düzeyimin iyi olması lazım anladığım kadarıyla. yani bir filme kendi yorumlarımı katabilmem için geniş bir vizyona ve bilgi birikimine ihtiyacım var. bunu salt film izleyerek ve ekşi yorumları okuyarak sağlayamayacağıma göre nasıl başarabilirim? bahsedilen kitaplara göz atmayı düşünüyorum, onlar dışında son önerilerinizi alıp sizleri de daha fazla yormayayım gayrı:)

filme film gözüyle bakmak isteyen bir adam şunları şunları muhakkak bilmelidir, bunlardan haberdar olmalıdır ve şunları da unutmamalıdır dedikleriniz...

abi şöyle diyen bir adamı sen ciddiye alıyorsun dikkatini çekmek isterim:"Açık konuşayım Kubrick'in şu ana kadar hiçbi filmini beğenmedim. Kıytırık bi mesaj verecem, sikindirik bi gönderme yapacam diye uzatır da uzatır konuyu anasını satayım." ne kadar sallarsın bu cahilliği?

The Killing'in neresi sanat filmi neresi oraya buraya bakma filmi, Paths of Glory'nin neresinde ağır sanat var, Spartacus'un kendi döneminde çekilen epik savaş filmlerinden ne farkı var? Cahilliğiyle gurur duyan bunun üstüne bilgi veren adamı ciddiye almam ben.

Bunun üzerine, sinema ile ilgili okunacak nasıl kitaplar önerilir bilmiyorum, genel olarak sanat kuramlarıyla ilgili post-modernizmle ilgili falan okuyabilirsin. Hatta bu sikkofield'ın gerizekalıca saçmalamaları yerine Al Zizek'in bari Yamuk Bakmak'ını falan oku. En azından Sinemada psikanalizle ilgili fikrin olur.

Bir de, A perverts guide to Cinema diye bir belgesel var Zizek'in psikoanalitik olarak açıklıyor, ne kadar ciddiye alınır bilinmez ama, Sikkofield'ın cahillikle "obü bakın hörkösün robotloştuğu bü dünyo yorotmok üstüyorlor oyuk olun" ergenliğinden bin kat iyidir.

haha iyi güldüm:) bakarım dediklerine.
çok teşekkürler herkese:)

kullanmışlığım yok ama duyduğum kadarıyla smile adsl için pek iyi söylemiyorlar.

2 yil smile adsl kullanmisligim var. memnun kaldim. en guzel yani da ne interneti baglatma asamasinda ne de taahhut sonunda internet baglantisinin kesilmesi konusunda hic sikinti yasamadim. mail ve fax yoluyla herseyi halletmistim.

şuan smile adsl kullanıyorum hala ısrarla sakın geçmeyin diyorum. adil kullanım miktarı nedir? bizimki 25 gb dan sonra 1 mbite düşüyordu hız ve inanır mısınız download hızım 150kbps upload hızım 303kbps bu nasıl bir iş sitelere zor giriyorum aradım 2 hafta oldu iptal edin diye tamam dediler hala edecekler.

hız 16mbit'e kadar, adil kullanım 50GB dediler. ama ben de yavaş yavaş soğumaya başladım 2 yıl taahhüt çok korkunç bir meseleye dönüşebilir gibi. az sonra arayacaklar sanırım bulaşmamak en mantıklısı.

Sınırı 50 GB e yükseltmişler.

tarifem 16mbit'e kadar olduğu için zaten 50gb'tı sınır. benimki de 100 gb'a mı çıktı acaba?

50 gb filan hikaye, bana mektuptan sonra bir gün uygulandı artık yok. 50 gb filan da çoktan geride kaldı.

Bende 8 mbps netlimitsiz var. 25'ten sonra düşüyor hız. İnternet ağlıyor resmen.

benimki de ağlıyor yine, yeniden.

fiyatı normal hocam. lenovo'ya çoğu burun kıvırır ama kullanan en az 10 kişi tanırım şikayet eden görmedim.

ayrıca sözlükte bir suser bu model için şöyle yazmış:

"2 aydır y570 modelini kullandığım markadır.

8gb ram , i7 işlemci ve 555m ekran kartı ile tam bir canavar, klavyesi rahat , dışı güzel, battlefield 3 gibi yüksek grafik kartı isteyen oyunları bile çok çok rahat çalışmaktadır, notebook almak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim."

Hp derim ben..

ama gittigidiyorda falan da bak istersen ben aldım bir sorun olmadan kullanıyorum..yanında hediye falanda veriyor bazıları..

ikiside class 10 ucuz olanı al

Hic uzaya cikmadim ama, kisitli bilgilerim dahilinde bir ikisine kafa yordum.

2) Vurdugunuz anda olusan ses dalgalari yayilmaz bence. Cunku arada cok ufak da olsa mesafe vardir ve ses yayilmayacagi icin kayit cihazi bir sey kaydedemez (BENCE)

5) Atmosfer disina cikana kadar patlar zaten o balon. Mumkun degil ki cikmasi. Ciktigini varsayalim. Hayalgucu sinirsiz. Soluyamazsiniz. Cigerleriniz patlayabilir. Kaldi ki zaten o kiyafeti cikartamazsiniz bildigim kadariyla aninda pert olursunuz cikartsaniz. Astronotlar basligi cikartip intihar ediyorlardi kurtarilamayacaklari zaman.

1- (bkz: uzayda hava yoksa güneş nasıl yanıyor)

2- bağırsak ses oluşur mu olayı biraz felsefeye gidiyor aslında ama söyleyebiliriz ki ses telleriniz titreşir, ancak ses çıkmaz.

mikrofonlarda bir diyafram vardır, o diyafram sese göre titreşir. bu diyaframa parmağınızla tık tık yaparsanız mesela, bir şeyler kaydolur evet. ama dokunmadan kayıtta bir şeyler çıkarabilmeniz mümkün değil.

3- barutun yanması için oksijen gerekli. uzayda o yok. patlama olmadığı için mekanizma da çalışmaz, mermi kıçı ezilmiş şekilde namluda kalır. ( ya da belki tetiğin veridği hızla namludan çıkar gider.)

edit: kovanın içinde barutla bereaber hava da olduğunu düşünemedim, ateşli silahlar gayet temiz çalışırmış - tinyurl.com

4- uzayda su dolu bi kabın ağzını açtığınız an uçar gider. buz kristalleri olur zerre zerre. bu olay anlatması uzun hikaye. ama evet, kaynar. üstelik o kadar çabuk kaynayıp buhar olur ki, neredeyse anlık.

5- siz içnize çekmeye vakit bulamadan hava evrenin her yerine dağılacaktır. (bkz: difüzyon)

6- ödev: mars'taki robotları nasıl kontrol ediyoruz ?

1) Gunes'te hidrojen yaniyor. Oksijen degil yani bildigimiz ates degil. Atmosfer benzeri bir sey olup olmadigini bilmiyorum ama.

1 i bende çok merak ettim şaunda
2 serkana aynen katılıyorum ve feci şekilde arkasında dururum.
3 mekanizma seni geriye iter kurşunu sana zıt yöne ve sonsuza kadar gidersiniz. yani ben burda 0 sürtünme ve çekim olarak düşünüyorum. sürtünmeyi bilmiyorum ama ikinizde bi zaman sonra bi gezegen çekimine kapılırsınız heralde. yada çok fena uyduruyorum gezegen çekimi konusunda.
4 uzay boşluğunda su kaynamak değilde uzay boşluğuna suyu çıkardın basınç o kadar düştü ki anında su yok olur ve uzaya karışır tabi yüksek sıcaklık yada düşük basınç maddeleri idealleştirir yani gaza doğru giderler anında gazolup yok olur anlayamazsın bile.
5 balon o kadar düşük basınca çıktığı anda kendiliğinden patlar.
6 kdsnckdn

bu soruların hepsinde patlamış olma ihtimalim var öyle lise fiziğiyle aklıma ilk gelen cevaplar bunlar.

cevaplar için teşekkürler. bu arada adamlar kıyafeti çıkarınca neden ölüyorlar yav onu çözemedim. moon adlı filmde adam o kask gibi şeyi çıkartıyordu gayet? mantık hatası mı yapmışlar?

bu arada balon olayını yanlış anlattım sanırım. balonu burdan bırakmıyoruz:) oraya götürüp orda patlatıyoruz. bir nevi kap görevi görmesi için balon demiştim.

ama bırakılmış hali de var. türk yapımı hem de. (elbette atmosfer sınırında patlıyor)
izlemek isterseniz:
www.youtube.com


@celeron 300a ödevimi şimdi gördüm, onu da yarın yapayım artık feci uykum geldi, sabah kaldığımız yerden devam:) fakat bir öncevap vereyim. sanırım uydudan kontrol ediliyor onlar. malum uydular zaten atmosfer dışında. google'lamadan ilk cevabım budur.

cunkı dısarda basınc cok dusuk olacak ve siz kaskı cıkarttıgınızda kanınız damarlara stoplazmanız hucre duvarlarına oyle bır basınc yapacak kı patlayacaksınız.
buna dayana bılecek bır kapla goturdunuz dıyelım. hava boşluğu kaplar ve uzay bir boşluktur. hava anında butun bosluga yayılır

cevaplar zaten verilmiş ama ben de katkı yapayım:

1)yanma eylemi için atmosfer şart değil. çekirdek tepkimelerini saymazsak(güneşi açıklamışlar zaten), ortamda yanıcı(mesela hidrojen), yakıcı(mesela oksijen) bir madde ve tepkimenin gerçekleşmesi için yeterli enerji olsa yeter. e tabi, bu da bir atmosfer sayılabilir.

2)bağırsan ses çıkmaz. daha doğrusu bağıramazsın. ama diyelim ki ciğerinde hava var ve bu havayla uzay boşluğuna çıktın ve ölmedin, ciğerdeki havayı dışarı çıkarırken ses tellerini titreştirerek ses denen olayı ortaya çıkarırsın. dışarı çıkan hava anında dağılacağı için o ses yayılmaz. ama ses bir titreşim dalgası olduğu için uzay boşluğunda bulunan bir katıda titreşim yaratabilirsin. yalnız o dalga sana ulaşmaz. kayıt cihazını bir yere vurduğunda içerisindeki titreşimleri algılayan sistem titreşeceği için kayıtta birşeyler çıkar.

3)uzayda ateş edebilmen için yanma tepkimesi gerçekleştirebiliyor olman lazım. galiba celeron doğrusunu bulmuş yazmış.

4)evet buharlaşır ve kaynar. hem de çok düşük sıcaklıklarda. dış basınç sıfıra yakın olduğu için direk kaynar. oluşan buhar da çok çabuk yayılır.

5)o balon daha atmosferden çıkmadan patlar, ama sonsuz dayanıklı olduğunu kabul edelim, atmosferde yükseklere çıktıkça hacmi sürekli artar, çıktığında büyük bir hacme sahip olur ve sürekli büyüme eğilimindedir. çünkü dışarıdan bastıran bir basınç(hava) yok. patladığı an içerisindeki hava dağılır ve soluyacak fırsat bulamazsın.

6)bütün kablosuz iletişimler dalgalar yoluyla yapılıyor(istisna vardır). bazı dalgaların yayılabilmesi için bir ortam gerekirken(mesela ses dalgaları), bazıları için ortama gerek yoktur(mesela radyo dalgaları). örneğin ışığın yayılabilmesi için ortama gerek olsa idi güneş ışığı dünyaya asla ulaşmazdı. dalgayı bir enerji olarak düşün. örneğin mıknatıs. uzay boşluğunda da mıknatıslar birbirini çeker/iter.

7)uzay boşluğunda ölürsünüz çünkü iç basıncınız var. çok basit bir örnek vereyim, pipetle, bir kutunun içindeki havayı çekiyorsunuz diyelim. karton sağlam değilse içine göçer ya. çünkü dışarıdan hava basınç yaparken içerisindeki havanın basıncını düşürüyoruz. bu yüzden içindeki hava basıncını dış basınca eşitleme eğilimi gösterip hacmini küçültüyor. karton sağlam ve içine göçmüyor diyelim,

bu kutunun içine içinde hava olan ve ağzı bağlı bir balon koyalım. ve kutuda sadece pipetin geçebileceği bir delik olsun. bir pipetle kutunun içindeki havayı çektikçe kutunun içindeki balon büyür. biz kutunun içindeki basıncı yavaş yavaş azaltmış olduk. ya bu basınç direk sıfıra yakın olsaydı? balon anında patlardı. insan da uzay boşluğunda anında parçalanır.

verdiğiniz videodaki balon 32. kilometrede patlamış. atmosferin kesin bir sınırı olmamakla birlikte wikipedia yaklaşık 150 kilometre diyor.

istanbul kanatlarımın altında filminin soundtracklarından biri. ayrıca manga'nın hayat bu işte şarkısı da bu melodi üzerinedir.

www.youtube.com - istanbul kanatlarımın altında

www.youtube.com - hayat bu işte

tusları sokup erişebileceğim yerlere beyaz alkol ile temizleyebilirsin eger yok ben bunun içini açarım diyorsan beyaz alkol ile plaketi sil

ben suyun içine birazcık çamaşır suyu koyup bütün tuşları kabın içine atıyordum. klavyenin yüzeyini ise köşe bucak alkolle siliyordum. sonra olarakda bütün tuşları taktıktan sonra üstüne biraz cam sil sıkıp siliyordum. mis gibi oluyorduk pak.

cevaplar için teşekkür ederim. yazıların yarsını normal klavye yarısını da ekran klavyesiyle yazmaktan gına geldi sanırım açıyorum ben bunun içini umarım birleştirebilirim geri.

bu arada bu tuşlar söküldükten sonra geri takılabiliyor mu yav? sonra elimde kalmasınlar:)

Tek tek, elle.

www.facebook.com

Couch potato olabilir dogru anladiysam.

pattes gibi kafan var da olabilir tabi..

kolpa ne anlama geliyorsa

pekmez?

aramaya inanıp "rafine şeker" yazdım ama bu sonuç gelmemişti.
teşekkür ederim.

peki içecekler konusunda nasıl bir çözüm vardı?

bal-pekmez

Stefanos Yerasimos'un osmanlı mutfağı ile ilgili kitaplarını tavsiye derim. Genelde bal ve meyve pestillerinden yapılma meyve şerbetleri içiyorlardı diye kalmış aklımda.

ftp:// ile bağlanırsan olur diye tahmin ediyorum.

edit: site kendinin sandım pardon. :))

www.______.net linkine tıkladığınızda görülür dosyalar.

eğer index.html, index.php, index.asp vs. gibi bir dosya varsa, dosyalar gözükeceğine, bir web sayfası açılır.

eğer, Error: Directory Listing Denied. tarzı bir hata alınıyorsa, konfigürasyon dosyası ile (.htaccess vs.) oynarak gerekli düzenleme yapılabilir.

dediğim şey şuna benziyor olacak;
cgibin.erols.com

ne yazık ki ____net/forum/dosyalar şeklinde girince de şu hatayı alıyorum.

"Directory Listing Denied
This Virtual Directory does not allow contents to be listed."

site benim değil bu arada. bu durumda yapacak bir şey yok mudur?

yok.

hmmm , basit bi soru da elendi diye hatırlıyorum ki cok güveniyordu kendisine

baraj sorusunu bilemeyip 1000 tl aldı.

2.200'e asus n55sf alınabildiği düşünülürse, alınmaz.

o kadar paraya kıyıyorsanız ekranı full hd olan birşey alın. farkı için sağda solda biraz kurcalamanızı öneririm.

@jacj of hearts, dediğin bilgisayar donanım olarak bundan iyi mi? ve ben o fiyata göremedim link vermen mümkün mü?

@cro magnon, pc'yi arkadaşa alıyoruz, ben de elimden geldiğince en ucuza en yüksek donanımı almasını isiyorum, karşıma hep casper çıkıyor hal böyleyken.

2000 liraya alınabilecek en iyi laptop casper mıdır yani?

değilse önerileriniz nedir?

casper alma bence ben alalı daha 2 sene olmadı 4 kez servise götürdüm , tavsiye etmiyorum.

çok daha iyi ve güvenilir. bu hafta sonu vatan'da 2.200'eydi.

bi kere o parayı rami için vermeyin. 4 gb ramli birşey alırsınız ram dediğin 20-30 dolar.

işlemci i7-2640M iyidir.

1000 gb hard diske hiç gerek yok. 500-750 gb gayet yeterli olacaktır. fazlası israf.

blu-ray okuyuculu almaya gerek yok. sırf o yüzden fazladan 100-200 lira para veriyorsunuz. blu-ray'ler türkiye'de yaygınlaşır mı o bile belli değil. orta vadede hiç kullanmayacaktır. pahalı zaten boş blu-rayler bile.

mümkünse ekran full-hd olsun. kullanım deneyimini ciddi anlamda etkiliyor. türkiye'de full-hd çok fazla model yok ama bulun yani.

bu söylediğim özellikleri sağlayan asus n serisi var, gayet güzel bir seri.

arkadaşlar;

hem 1080p çözünürlükte, hem 2000 lira civarında, hem de i7 işlemcili (mümkünde 2.20ghz ve üstü) bir bilgisayar linki bulabilirseniz bana da yollar mısınız?:) casper bizi de kıllandırıyor nitekim.

casper almayın diyen arkadaş fabrika ve arge çalışmalarını yakından takip etti herhalde, önce siz bu falanlara inanıyormusunuz bunu bilmek gerekir

şu modeli öneririm lakin fiyatı artmış. dolardan dolayı herhalde. bu modeli daha ucuza bulursanız kaçırmayın. bir süre araştırın beklemeye geçin.

www.vatanbilgisayar.com

bakın şu aletin tek eksiği işlemcisinin i5 olması ama i5 2410m gayet iyi bir işlemci ve bu aleti bu fiyata mümkün değil bulamazsınız. son fırsatmış.

www.bimeks.com.tr

i7 işlemcilisi için şu var şuna bakın: www.bimeks.com.tr

@sunset0771, şahsen ben 2 sene önce babam için casper aldım, yine o zamanlar da en performanslı ve fiyatı en ucuz olan casper'da çünkü:) yani ben o "falan"lara pek kulak asmıyorum fakat insanların bu markayla ilgili kurduğu cümlelerde öyle bir "kesinlik" var ki insan tırsıyor ister istemez. bu arada o casper şu an hala kullanılıyor sorunsuz.

@cro magnon, ilgine teşekkürler ama verdiğin tüm linkler içinde performansı fiyatına göre hala taş gibi olan ilk mesajımdaki bilgisayar:) şu i5 işlemcili olanın fiyatı baya iyi düşmüş ama. ben teklif ederim, artık seçimini yapsın ona göre.

öte yandan bluray okuyucuya fazladan para veriyorsunuz dediniz ama daha düşük özellikli olmasına rağmen diğer bilgisayarlar çok çok daha fazla pahalı.

şimdi tam da burda yardım lazım aslında: bu casper neden bu kadar ucuz?

dolar kurunu sabitledik diyor, tek sebep bu mu? mesela adı sanı duyulmamış bir işlemci takıp da intel koyduk biz deme gibi bir şansları var mıdır? yani böyle bir ibnelik yapmıyolarsa casper almamak için bir neden göremiyorum ben.

montajını türkiye'de yapıyorlar, servis masrafları daha düşük ve kasa kalitesi düşük de ondan. örneğin hoparlör kalitesi, fan kalitesi, touchpad kalitesi, klavye kalitesi düşük olacaktır. laptopa 2 milyar verip de çiklet olmayan klavye kullanmak bence ameleliktir.

pil kalitesi düşük olabilir, performansı çabuk düşer ve bir senede ölür. i7 koyduk 1 tb hard disk koydukla bitmiyor iş. kalitesiz işlemci koyamazlar ama kalitesiz hard disk ve ram koyabilirler. ayrıca full-hd ekranda oyun ve film deneyimini yaşadıktan sonra iyi ki o parayı vermişim diyeceğini tahmin ediyorum.

usb 3.0a hiç değinmedim bile. son verdiğim linkteki laptopun hard diski de 7200 rpm.

sony sony-ericsson'daki ericsson hisselerini aldı, artık tamamen onlara ait oldu şirket.

ayrılma yok, sony son 2 yıldır iştirakli oldugu tum sektorlerde ya tamamını aldı ya da tamamını devretti.

ekran uretımınden tamamen cıktı mesela, lcd ekran uretımını samsung ile beraber yapıyorlardı.

telefon ısını de bu ıste ıyı para var hacılar dıyıp erıcsson dan aldılar, patentleriyle beraber. ilk ornegı de xperia s işte. devir işleri tamamen bitmeden sonyericsson adının kullanımını durduramazlar o da 3-4 ay surer daha.

en basta servise sorun bi ben bu telefonu begenmedim,kendi telefonumla degistirin mümkünse de.eger olmazsa paramin iadesini talep edicem dersin.

sonra bakalim neler olcak.

haa birde emin olmamakla beraber ayni ürün ile degisim yapilamazsa ürüne ödediginiz bedelden %5-15 arasi bir yipranma bedeli kesip iade etme zorunluluklari var diye biliyorum,bana gold öyle demisti ve 23 aylik bir ürünümü %10 keserek iade etmisti.

the orange box şart bi kere.
portal ve portal 2
sonra dead space serisi,
deus ex,
f.e.a.r serisi,
bioshock,
bulletstorm,
dead island fena değildi yine,
lara croft oyunları keyiflidir,
red faction sevmem ama seveni vardır, dene yani.
e tabi fallout,
fabla güzeldir,
rage,
tom clancy oyunları iyidir,
the witcher,
şanslısın yav :)

portal 2

the witcher 2 oyna; hatta dur lan! benim pc kaldırmıyor bir de benim yerime de oyna.
kaymak gibi oyun. hele ingilizcende iyiyse tadına doyamayacaksın.

age of 2
dirt 3
la noire
witcher 2
warhammer

orange box, üstüne portal 2.

L.A. Noire ve GTA IV benim sevdiğim tarz oyunlardır. gta tarzı oyun işte :D

teşekkürler cevaplar için. öncelikle age of empires kral oyundur onu bildiğimi yazmayı unutmuşum:)

bir kaç oyun yükledim arkadaşlar. cevaplarda en çok adı geçen the whitcher 2 ve portal 2'yi yükledim. gerçekten inanılmaz. özellikle portal'ın sıradışı kurgusuna, whitcher'ın da enfes grafikleri ve oyunun kaderinin tarafımızdan değiştirilebilirliği (sanırım rpg oluyor bu) beni çok şaşırttı. yalnız ingilizcem iyi olmadığından bu oyunu, çıkacak türkçe resmi çevirisinden sonra oynamaya karar verdim ( www.oyunceviri.com!!! )

onun dışında orange box'ı daha sonraya sakladım. hele şunlar bir bitsin. ayrıca bunları duyuruda sormasaydım sanırım başka bir şey yükleyecektim ve muhtemelen bunlardan daha kötü olacaktı. sağ olun:)

GTA V ve MAX PAYNE 3 yolda dostum onlar bi çıksın bayram var :D

edit:niye ben seviniyosam sanki kaldırcak bilgisayarım :((

edit2:işlemcimden kaybediyorum :((

evet. hic bir odeme yapmiyorsun kargoya verirken.

kargoya verirken ödeme yapmıyorum o tamam ama alırken ödediğim kargo ücretini de geri alabiliyor muyum? yoksa o miktar kargo firmasına gitmiş mi oluyor çoktan.

kargo parasını geri almıyorsun, işin olayı orada zaten

kargo ücretini geri almıyorsun ama, şikayet mailini iyice döşenirsen, 20 tl hediye kuponu veriyor ürün başına.

sanırım (farklı bi sitenin uygulamasıda olabilir) tek seferde gelen ürünün tamamını gönderdiysen kargo parası indirim çeki olarak geliyor.

bi ikincisi iade bölümüne kargo fiyatı dahil parayı yaz yanlış hatırlamıyorsam senin yazdığın parayı baz alıyorlar. kartıma tamamını aktardılar

internet bankacılığı varsa kartın, açık provizyondan işleme bakıp hemen onaylatabilirsin

internet bankacılığı diye bir güzellik var. ya da atm'den hesap hareketlerine bakılabiliyor olması lazım orda bulursun.

(bkz: #21430392)

edit: mantik ayni, oradan ne oldugunu cikarabilirsiniz.

ultranet gibi kavramlar kafa karistirmak icin varlar. aciklama ve detay kisimlarindaki birkac satiri okumaniz onlari anlamaniz icin yeterli.

ışık yaniyor derken?

o bastigin sey infrared alici.. onun sayesinde ayarlaniyor shutter sistemi ve bu sekilde elde ediliyor 3d goruntu..

ayrica aktif pasif olma olayi yok. parmagini ustune koyarsan "alici" goz alamaz olur ve calismayi durdurur. dogal olarak goruntuleri ciplak gozle gordugunuze yakinsak gorursunuz (renkli parlak alacalibulacali vs). elinizi cektiginizde 3 boyuta indirgemek icin gorevini yapar gozluk ve daha mat gorursunuz.

bağlı bulunduğun santrali arayıp sor. santral listesi ve telefonları da şurada:

www.upload.gen.tr

ilk mesaja resim ekledim.

@jugador benim net 8mbit destekliyor mu yani şimdi? dediğin şey 9 olarak görünüyor.

bu arada şimdi forumlara da baktım orda söylenenlerden anladığım kadarıyla herkes downstream hızına bakıyor. ona bakacaksak en fazla 120 ile falan indirebiliyorum.

ama senin dediğine bakacaksam 8mbit destekliyor?

biraz kafam karıştı

şu programların hepsi ile bunu yapabilirsin:
-avid
-adobe premeiere
-sony vegas
-final cut (mac)

o uzun aciklamasinda programlardan bahsetmemis.

powerdirector pro ile yapiliyor diye biliyorum.

pirate ve dvdrip'i var. ikiside mi ayni?

evet ikisi de aynı. 2 çevirmenden kastım oydu zaten.

orijinal altyazida (ingilizce) yoktur. kisaca yapilacak bir sey yok. ya boyle izleyeceksiniz ya da izlemeyeceksiniz.

sikko'ya girelim ordan bakalım böyle uzun uzun yazarak uğraşmayalım.

michaelsikkofield.blogspot.com

dostum iyi demissin hos demissin de daha elde tasarimi bitmis yeni cikicak elektronik ürünler(ör iphone 5 de neler olucak),arabalar hakkinda (bmwnin yeni 6 serisi nasil olcak gibi) bilgiler yokken böylesi ucuk kacik bisey hakkinda nasil böylesi bilgiler olabilir akliniz aliyor mu?

kisacasi bunlar bilim kurgu eserleri statüsündedir.bilimsel gercekligi,olabilitesi vardir ama pratik olarak olmayacagi icin (en azindan simdilik) insanlara korkacaklari,oyalanacaklari seyler veriyorlar ,komplo teorileri böyle seyler genelde.

okumasi zewklidir,bir farkli bakis acisi vizyon verir ama inanmamak lazim,bi düsünmek lazim "olur mu la bu acaba ?" diye.

bu haarp olayı tamamen sallama amk, eğer illuminati diye bişi varsa kendilerini ifşa edip, biz yaparız biz ederiz hesabı millete korku vermeye çalışıyolar.
adamları araştırıyosun, işte sanatçılar vs,vs derken haarp olayından araştıranlara korku veriyolar.

birileri çıkıp van depreminide bunlara mal etmiş.
gerekçesi şudur: van depremi ilk önce 6,6 diye duyuruldu.
Van'ın V'sini ters çevir üçgen oluyo gibisinden,

haarp diye bişeye inanmıyorum amk.

haarp ile ilgili olduğunu düşündüğüm bu videoyu izleyin..
van depremi ve depremin gerçekleştiği merkezlerin yapaylığını görün..

www.youtube.com

%100 haarp'a inanıyor değilim ama insanın bazı şeyleri düşünmesi gerekir..

editle gelen ekler..
emsc nedir diyenler..
en.wikipedia.org
www.emsc-csem.org

@serabetan; tam da dediğin gibi "olur mu la bu acaba?" modundayım. bunları yapıyor iddaasında değilim asla.
@nabruknabruknabruk; sikko'nun blogu nasıl aklıma gelmedi anlamadım. başladım okumaya. teşekkürler.
@xxfastboy; tamam amk.
@istenmeyen_adam; bugün izlemiştim onu.

evet inanıyorum. artık gözle görünür savaşlar yapıp kendi taraflarından kayıp vermek istemiyor amerika-israil ikilisi. özellikle israil-filistin savaşına baktığınızda israil askerlerinin ölü sayısının azaldığı, filistin askerlerinin/halkının ölü sayısının arttığı görülür. insansız savaş politikası hakim. insansız tank,insansız uçaklar.

biyolojik savaş var buna inanıyorsunda tektonik savaşlara neden inanmıyorsun?
bunlar zor yada imkansız şeyler değil. 100 yıl önce biyolojik savaş olacak deseler kim inanırdı?

@istenmeyen_adam

o video van depremiyle ilgili değil sanırım.

@xxfastboy
ilgili işte van gölü'nü görmüyor musun.. video'da 10 kez falan türkiye diyorlar..

sars'ın sadece uzak doğu'yu etkilemesi falan bence basit şeyler değil amerikan marifeti ciddiyim.. +1 @neysene

@istenmeyen_adam

video'nun hepsini izlemedim ama genel olarak üzerinde durdukları nokta van gölü ve etrafı değil.

neyse.

Evet Van depremi değil videodaki. Sanırım Ege-iç anadolu kısmını gösteriyor. Kütahya tarafı sanırsam

Bu kadar cehalet cok fazla gercekten.

Bu komplo iddialarini ciddiye alan, olasi kabul eden bir tane akli basinda bilim insani, bir tane bile bilimsel makale gosteremezsiniz. Haarp'la ilgili hurafelerin bor madenleriyle ilgili olanlar kadar bile gecerliligi yok. Merak ediyorsaniz ne oldugunu gidin sitesinden okuyun.

@386 dx; sitesinde yazanların buz dağının görünen kısmı olduğu söylentileri var. ve açıkçası yazılanlar imkansız değilmiş okuduğum kadarıyla.

"okuduğum kadarıyla"

Onu diyorum işte ben de. Nerede okudunuz? Mühim olan o. Bilimsel kaynaklarda böyle mesnetsiz iddialar göremezsiniz. Yoksa internette yazan her hurafeye inanacaksak işimiz var.

amatör radyocuların çıkardığı eski bir gazete haberinde okudum. (olay radyo dalgaları üzerine olduğu için bilimsel yaklaşmış; ama bilimsel bir bilgi olarak kabul edilebilir mi bilmiyorum)

www.antrak.org.tr

ama hurafe sayılamayacak kadar iyi yaklaşılmış konuya.

Ne kadar bilimsel oldugunu anlamak için yazının sonuna bakmanız yeterli:

"Yararlanılan Kaynaklar:
1- HAARP Kıyamet Teknolojisi, Aydoğan Vatandaş.
2- Kıyamet Alametleri, Ergun Candan.
3- ANTRAK El Kitabı
4- Internet"

Ben BS player kullanıorum. kendisi otomatikman türkçe altyazı indiriyor ve senkronize ediyor.

2.4 lük filme altyazı koymazlar.

2,4 konusunda, çok eski bir film. eski filmlerde puanın yüksek olması daha önemli. yoksa kimse çevirmez altyazısını. ki zaten ingilizcesi de yok. ben filmi de bulamadım. nereden buldunuz ki?

12 Twelve to the Moon (1960) 74 min. Classic Sci-Fi.avi

adında bir torrent dosyası buldum. filmi ben de zar zor buldum ve saçmalık dolu bir film (hızlıca ilerleterek bakındım şöyle bi') 2.4 puanı rahat hakediyor yani.

ben bunu içinde türk bir oyuncu var diye izlemek istiyorum. altyazısı yok öyle otur anlamaya çalış mı diyosunuz yani özetle ?

kim vat türk oyuncu?

Muzaffer Tema. Gemi içinde 12 milletten biliminsanı var ve Türk bir astronot olarak yer alıyor bu abi:)

Stalker, Solyaris, The Man From Earth, The Fly, Dead Ringers

(bkz: solyaris)
(bkz: sunshine)
(bkz: blade runner)
(bkz: dark city)
(bkz: metropolis)
(bkz: ghost in the shell)
(bkz: cube)
(bkz: donnie darko)

contact

@sanal hayvan; the man from earth'ü de izledim bu arada yazmayı unutmuşum. muhteşem filmdi. diğer dediklerine bakınıyorum.
@hollowlife, teşekkürler inceliyorum.

lütfen başka önerileriniz varsa esirgemeyiniz:)

www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

arada distopik filmler de var ama bence hepsini seversin. blade runner'ı da mutlaka izle..

bi de şöyle bi liste var; www.filimadami.com

@toshiro, Twelve Monkeys ve Children of Men'i de çok önceden izlemiştim ama diğer iki filmi indirmeye başladım. teşekkür ederim.

bu arada sorum hala geçerli, özellikle içinde uzay öğelerinin bulunduğu önerileri de beklemekteyim. başka filmler de olur.

____________
@hollowlife, keşke nasıl sekme manyağı olduğumu bir görsen bu filmler uğruna.. valla beynim sulandı. açtığım duyurularda tikleri ihmal etmem, her fikre saygım da vardır. o yüzden saçma olanları da ihmal etmem. ama filmlere odaklandım bu sefer kusura bakma. er yada geç verecektim tikleri zaten ama hatırlattığın için sağol.

olur da denk gelirsen diye söylüyorum;

event horizon'u sakın ama sakın izleme.
spoiler var ama oku gitsin. zaten filmi izlemeyeceksin;
www.eksisozluk.com

(bkz: gattaca)
(bkz: dark city)

dp :)) armani cold beğenmezsen e4 de onu dene

bugün aldım daha yenisini , jil sander pure.

@expansion pack, dunhill'i verdim jil sander pure aldım ben de. baya hoş bir parfümmüş.

@Blueyes, emporio armani'de de gözüm burnum kaldı vallahi. onu da ikinci parfüm olarak kullanabilirim belki.

teşekkürler ikinize de.

doğru seçim bence , kaliteli parfüm.

kaça aldın ayıptır sorması?

orjinal almadım baştan yazayım.

ixora'dan yüzlük şişeyi 25TL'ye aldım. (d&p benzeri bir yer)

deodorant ve duş jeli de hediyeleri oldu çantası ile.

Oo süpermiş, ben de beğenmediğim birşeyi önce "like" yapıp ondan sonra "unlike" yapmak zorunda kalıyodum hep

benim facede yok öyle bişi

Kirli sakalı bilmem ancak Panasonic'ten iyisi yok.

şarjla çalışmayan, sadece saç kesme makinesi adı altında satılan; sinek kaydı yapmayan ama kirli sakalda yüksek performans veren bir makine istersen, felix saç kesme makinesini öneririm.

fiyatı da geçen hafta metro'da gördüm 19.90. hem de evde bildiğin mahalle berberi havası estirecek gerek "zzzzzztttt" sesiyle olsun, gerek etrafından dolaşan kablosuyla olsun.

ayrıca kutusunun içinden bir adet yarısı kalın yarısı ince o muhteşem tarak, bir adet yağ, 4 adet farklı başlık (saç için olduğu için ilk 3 ü sakalda şişe yarıyor; sonuncusu ancak taliban tarzı sakalde işe yarayabilir sanırsam), bir adet makas ve temizleme fırçası içeriyor.

kısaca önerilere göre bir tıraş makinesi al derim. ama kirli sakalda felixim üzerine rakip tanımam. arada bir de kafanı elinle ittirirsin sağa sola aşağı falan, tam berber havası.

saygılar.

braun almayın da, ne alırsanız alın.

@siradan bahsettiğin makina korkuttu beni. tam benim makinaya benziyor anlattığın kadarıyla, bende de bahsettiğin aksesuarlar var. ne kadar süredir kullanıyorsun? benimki 1 senede cörtledi böyle. sanırım ucuz etin yahnisini yemeyeceğim bu sefer. zaten bulunduğum şehirde metro market de yok.

@44 bu en alttaki linktekini alayım mı ben şimdi?

para varsa moser al bak keyfine

moser tam bir berber makinası galiba. bunu da düşünebilirim teşekkürler.

@ jamiro

3 seneden fazla süredir kullanıyorum. doğru başlıkla muhteşem sonuçlar almaya devam ediyorum. dediğim gibi o zzzzttt sesini hiç bir şeye değişmem.

ama kendisinin üstünde saç tıraşı için diye açıkça yazıyor. öte yandan bir arkadaşın olursa ense tıraşını da yaptırırsın misler gibi berber zulmünden uzakta.

@siradan bir adam bu makinanın varsa linkini verir misin?

www.alisveris.com

teknosada varmış gidip yarın alacağım bunu sanırım.

www.teknosa.com

fiyatına göre fazla kaliteli görünüyor, umarım pişman olmam.

dediğim gibi sinek kaydı tıraş olamazsın. yani başlıkları çıkartıp bastırınca bile gene biraz kalıyor. saç kesme makinesi olduğu için sanırsam.

ama kirli sakalda rakipsiz derim ben.

3 senedir de kullanıyorum. arkadaştan görmüştüm aslına bakarsan ben de. o 4-5 senedir kullanıyormuş. yağ sürdüm bu süre zarfında bir kere demişti.

kısaca fiyat/performans oranı iyidir.
umarım sorunsuz çıkar da küfür yemem.

moser +1

su an oyle bir sey yok. videoyu silip, editleyip tekrar yukleyeceksin.

www.youtube.com
buradan yüklemiş olduğun mevcut videonu "edit" edebiliyorsun. belki dediğin gibi bip falan koyabiliyorsundur. incele.

firefox throttle vardı eskiden. sanırım artık yok. şöyle de yapabilirsiniz. firefox indirmelerinizi idm gibi bir programa yönlendirin. limiti idm'ye koyun.

mesaj atmaya çalıştığın kişinin seçtiği ayarlardan dolayı mesajın gönderilemiyormuş.

sanırım karşı tarafın @facebook uzantılı bir maili yok, ondan dolayı bu hatayı veriyor

calısır.