Ekşi Duyuru

İnşallah öyle olur..Netteki şikayetleri okuyunca korktum baya..Kartın limiti lazım :(

Ayni durum basima geldi, korkutmak istemiyorum seni ama 14 martta cekilen parayi ekimde geri aldim. Ekim ayinda da surekli telefonla taciz ettim adamlari, sonunda iade ettiler.

Telefonda bankanizla gorusun derlerse, bankayla gorusun, lakin banka ile pek alakasi yok, yine Pegasus'u aramaniz gerekiyor sonunda.

Ben taciz işlemine gelecek hafta başlamayı düşünüyorum iade gelmezse. Bankayı da hemen arayacam haftaya sonuçlanmazsa.

Bu arada,

Mart-Ekim arasında hiç arayıp sormadınız mı? Ne bahaneyle bu kadar geç yaptılar iadeyi?

Mart- arasinda ayda en az iki kere aradim. Mart ve Nisanda cok aradim, zamanla seyreldi haliyle. Bir de alacagim para 70 tl olunca, motivasyonum kalmadi. En sonunda delirdim, bagirdim cagirdim, o gun yatirdilar parayi.

arkadaşlar pegasus sorunlu bir firma zorunlu olmadığınız müddetçe almayın derim.İşadamlarını bile kasıtlı rötara sürükleyen bir firma.Haberlerde çıktı yani

Pegasus ile daha önce 10 dan fazla bilet alımım ve 7-8 uçuşum oldu. Hiç sorun yaşamadım. Hepsinden de memnuniyetle ayrıldım. Sorun şu kredi kartından fazla çekilen tutar :(

birde internet yazıp 6000 e göndersene. galiba yeni hali bu.

Yine aynı mesaj geldi. Ama benim paket 4 GB iken nasıl yaklaşık 8 Gb kalıyor?

Avea'yı aradım az önce. Bir çalışma varmış o nedenle öyle geliyormuş. En kısa sürede düzelecekmiş.

0 her zaman 0 dır derler. ford iyi markadır diyenlere kanmayın bence. 0 araba, ilk sahibi sizsiniz ve arabanın geçmişiyle ilgili içinizi kemirecek hiçbişi yok (parça, bakım kullanım şekli). hem dacia nın servisi daha ucuz olur. ben olsam 0 km olanını tercih ederdim...

Ha bir de eklemediğim bir şey var. Kuzen Dacia servisinde çalışıyor. Yani bir sorun olduğunda her türlü yardımcı olacaktır bize. Gerekirse garanti kapsamı dışındaki şeyleri bile bir punduna getirip garantiden falan geçirtebilir. Ama Ford alırsak böyle bir şansımız olmayacak. Araba servis yüzü bile zor görecek.

fiesta kaç km'de? benzin mi dizel mi?


muhtemelen biliyorsundur 3 yıl/100.000 km garanti'de hangisi önce dolarsa o zaman bitiyor garanti ve düzenli yetkili servis bakımları yaptırdığın sürece geçerli. yetkili servis bakımları özel servislere göre daha tuzlu oluyor ama benim şahsi görüşüm; kullandıkça daha iyi anlaşılıyor yetkili servis farkı.
-------------------

2. yazdığını sonradan gördüm

Evet hangisi daha önce dolarsa olayını biliyorum ama 3 yılda 100.000 km yapabilecek kapasite yok bizde :)

dacia al üzmez. 2004 model arabaya ne para bağlayacaksın. hem de ford. alırken güzel sonra satamazsın elinde patlar. 0 km ye bin işte ne güzel.

valla siz her şeyi gayet iyi açıklamışsınız zaten. bence yazdıklarınızı bi daha okuyun tereddütsüz logan alırsınız.

0 araba herzaman iyidir. ayrıca dacia kötü araba da degildir. motorları ve yürüyenleri reno yürüyenleriyle aynı sadece kasa dalgası var. 0 iyidiiiir

dolandırıcılık olmasın?


(bkz: sosyal mühendislik)

Bana da biraz öyle geldi ama emin olmak istedim

dayiniz boyle saf bir eda ile "elden kapida verebilicem yavrum ancak yuruyemiyorum yasliliktan, yatirmaya gidemem siz alin" desin.

ve polisle bekleyin.

Merhaba. Bir arkadaşımın babasını, anne kızlık soyadını öğrenerek sağlam dolandırmışlardı. Bunu da eve telefon açıp, ilgili kişinin "dayı"sının adını ve soyadını yaşlı annesine söylettirerek yapmışlardı. Bilginize.

geely ve chery yi pas geçin.
tatayı bilmiyorum
dacia renault alt markası olduğu için hem yedek parça sıkıntısı yaşamazsınız, hem de motoru renault motoru olduğundan diğer markalara göre daha sorunsuz olur. iç döşeme ve konfor için showroomlara gidip karşılaştırmak lazım ama dacia fiyatı düşürmek için konsolu bile plastik yapıyor. beklentileri düşürmek lazım.

chery en mantıklısı gibi. gerçi hepsi birbirinden kötü, uzun yola çıkmayı bırak can emanet edilebilecek şeyler değil bence. sıfır olması bu kadar önemli mi?

sizi cezbeden dacia'nın iç aksamında neyi tutsanız elinizde kalıyor. çoğu modelde zaten sadece 1 tane hava yastığı var. ekonomi yapacağım diye kendinizi riske atmaya değmez. bu paraya sıfır olmayan ama çok daha kaliteli arabalar alabilirsiniz üstelik.

sehir disina gidicekseniz hicbirini almamanizi oneririm.
allah korusun uzun yolda hiz olayi oldugu icin, bu arabalarin hicbiri ama hicbiri gerekli guvenlik donanimlarina uymaz.
ha diger arkadaslarin dedigi gibi, dacia dusunebilirsiniz.
eger butceniz 20.000 lira ise, biraz daha yukariya zorlayarak, ford fiesta veya chevrolet dusunebilirsiniz.

www.sahibinden.com
www.sahibinden.com

ikinci el düşünürseniz güzel alternatifler var.

sttc,

Verdiğin ilanlar bütçemizi çok aşıyor. Biz 10-12000 arasına ikinci el bir şey bakıyorduk aslında. Ama o fiyata düzgün bir araba bulamıyoruz bir türlü. Biz de 2. el alıp sürekli bakımıyla tamiriyle uğraşacağımıza 20.000 civarına biraz peşinat+kredi ile sıfır araba alalım dedik.

Dacia konusuna gelince. Dacia'yı kullanmayanların geneli uzak dur diyor ama kullananlar direk git al diyor. Ayrıca dayımın oğlu renault servisinde ve haliyle dacia ya da bakıyorlar. Renault alma Dacia al, o kadar güzel araba diyor.

Kullanıp da memnun kalmayan kimseyi duymadım. Dacia diye düşündük ama bugün Mynet'de bir haberde bu modelleri de görünce bir sorayım dedim burdakilere.

abim dacia logan'la 90bin'i gördü ve öyle elde kalan parçası da yok. hem baktım yeni modellerinde abs falan da varmış.

onlar şehir hatları vapuru oluyor baba. jeton alıcaksın 1.5 liraydı, zam geldi mi en son bilmiyorum. geldi galiba 1,75 olmuş olabilir.

Ya www.ido.com.tr de 6.50 falan yazıyor

o deniz otobüsü. bunlar değil. yenikapı-bursa, yalova-pendik gibi seferleri yapanlar deniz otobüsü ve onlar 6,5 lira.

Kadıköy-Bakırköy neden bu kadar pahalı acaba?

o da deniz otobüsü seferi ondan. ulaşım aracının türüne göre fiyat değişiyor. deniz otobosü daha rahat ve daha hızlı, ondan pahalı. bir de kadıköy-bakırköy arası mesafe uzak, kadıköy-eminönü ya da kadıköy-karaköy'e oranla.

kadıköy-beşitaş arası deniz otobüsü olmaz.

vapur o. 1,75 oldu yanlış bilmiyorsam jetonla.

bostancı-bakrköy
kadıköy-bakırköy

gibi deniz otobüsleri vardır.
öğrenci 2,65 gibiydi en son. tam da 4,5 falandır.

istanbulun ıkı ucu abi, imkan varsa yesilkoy e inin. ordan metroyla 5 dk.

kaç kişisiniz ve yolculuk ucuz mu yoksa hızlı mı olmalı bunlar bilinmeli. sıralayayım

havaalanı'dan 4.levent'e "e-3 iett" 45-50dk
4.levent'ten taksime "metro" 15-20dk.
kabataş "füniküler" 8dk.
kabataş-aksaray ya da yusufpaşa mıydı oralar "kabataş tramvayı" 30dk.
ordan kısa yürümeyle havaalanı metrosu
vatan cad.-cnr "havaalanı metrosu" 30dk.

süre olarak uzun olsa da kalabalık için tavsiye edilmez o parayla taksiye zıplamak mantıklı.

bir diğer alternatif, havaş'la taksim'e giderek, fünikülere zıplamanız olası.

Ucuz bir ulaşım istemiştim. Ama yazdığınız yol baya baya uzun olmamış mı? Ben çok az bilgimle çok daha kısa bir yol çizmiştim.

Bu arada 2 kişi olacaz.

1.) alternatif:
ineceğin saati belirt, O saatte sabiha gökçen pistinde Bomba ihbarı yapalım.
uçağın atatürk havalimanına insin...
sabiha gökçenden CNR a gitmen en az 2 saat sürer!
2.) alternatif=
sabiha gökçen İETT-bostancı İDO-İDO bakırköy-taksi-cnr
3.)Havaş Otobüsü taksim+Taksim Akm CNR servis otobüsü (beleş)
4.)sabiha gökçen kadıköy-Metrobüs yenibosna-Taksi CNR
5.)helikopter kirala =sabiha gökçen-CNR (15 dakika) kişibası 100-150 euro

Bakırköy, Yenibosna dan falan taksi yerine metro daha avantajlı değil mi?

Bakırköy metrobüs durağından metroya mesafe var, en iyisi yenibosna ama yolun diğer tarafına geçmek zorundasın, Merter metro aslında en uygunu...
ama zaman kaybetmemek acısından yenibosnaya kadar gelip, oradan taksi ile CNR a gecmen 5 dakıka 5-7 lira arası tutar !

100$ ı aynı hafta içinde kaybedersin bilmeyen için bahis bile daha güvenli.

yıllarca forexle kafa patlatmış biri olarak söyleyebilirim ki:

100 dolarla olmaz,
bahis oynayan biriysen olmaz (duygularını dürtülerini kontrol etmen çok önemli)
teknik analizden anlaman gerekir
ekonomiden anlaman gerekir
1000 dolar bile az çünkü riskin küçük olmalı, risk küçük olunca kazancın da yüksek olmaz
ayda 1000 pip yaparım gibi hesaplarla hiç olmaz
brokerları iyi tanıman gerekir, türkiyede hesap açma. oanda tavsiye ederim.
iyice öğren, paranı biriktir öyle gir gireceksen. www.forexfactory.com da takıl bol bol.
ingilizce kesinlikle şart.
türk sitelerinde takılma.
scalping yapmakla uğraşma, hesabını anında wipe edersin.
www.babypips.com teknik detay öğrenmek için iyi bir yer.
ekonomi haberlerini kaçırma, forexfactory de takvim var.

100 dolar'ı kaldıraç sistemi yüzünden birkaç dakikada kaybedersin zaten. Aşırı riskli ve çok ciddi bir ön çalışma ve bilgi gerektiren bir piyasadır forex piyasası.

öncelikle ücretsiz demo hesaplarla başla. www.uzmanforex.com 'da var mesela ücretsiz demo hesapları. Olay nasıl çalışıyor orda görebilirsin. Hatta 5-6 ay demo oynamanda fayda var.

Uzman forex 5 günlük ücretsiz forex kursları açıyor istanbulda onlara katılabilirsin.

Ayrıca "Teknik analiz mi hadi canım sende" ali perşembe'nin teknik analiz kitabıdır. ciddi düşünüyorsan ona başla, çünkü teknik analize ciddi bir biçimde ihtiyaç duyacaksın.

Ben bir dönem üzerinde çalışmıştım ama aşırı riskli ve oldukça çok bilgi sahibi olmayı gerektirdiği gibi sürekli takip gerektiğinden de forex piyasalarında yatırım yapmadım.

parana yazık, bulaşma forex işine derim.

(bkz: forex scam)

Demo hesabıyla deneme yapıp işi öğrenmeye çalış, baktın iyi gidiyor devam edersin.
Buradan hesap açabilirsin:
www.gcmforex.com

Forex ile zamaninda ugrasmis, kafa patlatmis ve zararli cikmamis biri olmama ragmen bulasma derim. Hele ki ogrenciysen hic bulasma.

-100 dolarla girersen zaten kaybedersin.
-100 dolardan fazlasiyla girersen daha cok kaybedersin.
-Bahis oynayan biriysen 1 ay dayanamadan hesabi sifirlayacagina 1000dolar basip ben bahse girerim.
-Demo hesaplarinda deneyip ogreneyim dersin ama demo hesaplar seni yaniltir, sistem birebir ayni mantikta isler demoda ama yaniltir. Nasil yaniltir cok cok merak ediyorsan ayrinti veririm bir ara:)
-Surekli takip etmen gerekecek, kafan surekli actigin islemde, kurlarda ve ekonomik takvimde olacak. Takip etmezsen ummadigin anda hesabin sifirlanacak, hem okul hem bunu bir arada yurutmek ne kadar mumkun bilmiyorum.
-Ama takip etsen de buyuk ihtimalle kaybedeceksin:)
-Bu piyasada islem yapanlarin cogu kar degil zarar eder, kurtlar sofrasina hic girmemek yegdir.

Bu ara neden herkes Forex soruyor duyuruda? :)

var. anlaşılırsa hesap uçar.

burdan alan arkadaş çok. sadece ekşi yönetim kurulu bilmeyecek iki kişi arasında kalacak.

var tabii ki. tespit edilirse silinir hesap.

mesela; ne kadar cezbeder seni?

Sanmıyorum beni cezbedecek rakama alıcı çıkacağını :)

sigaradan daha ağır, çileli(temizlemesi falan) ama çok çok keyifli. filtre kahveyle özellikle, latteyle, vanilyalı tütün+sıcak çikolatayla;)

Ya genelde nargile için de sigaradan daha ağır, daha zararlı falan diyorlar ama bana hiç ağır gelmiyor. Belki de aromalı tütün kullandığım içindir. İçimi bana çok rahat geliyor.

Pipoda durum nasıl acaba? İçimi çok mu zor? Nargileye göre kıyaslayabilir misiniz?

nargile sigaradan ağır değil. düşünsene, zaten bir duman+hava karışımı çekiyorsun. pipoların bazısında var ama, çoğu filtresiz içildiği için sigaradan ağır. bir de yine pipoya göre değişir ama çekmek bi nebze daha zor sigaradan. bana kalsa, sigarayla cigar arası biyere koyarım pipoyu, cigar'a daha yakın olur ama.

pipoyu kesinlikle tavsiye ederim ama alışması cidden zor.. içimi sigara/nargile ile alakası yok.. ciğere çekilmeden, tadı için içilen bişey pipo... tek zorluğu alışması.. zaten nadir içen biriyseniz ayda 1 içimle 1yıl sonra pipo kurum tutmaya başlasa 3-4 yıl sonra içmeyi öğrenmeye başlarsınız diyorum..

Sochaux - Valenciennes 1

Numencia - Real Betis 2

fulham ve evertonun yenileceğinden pek emin değilim ben, adamlar 15 maçta sadece 4 kere yenilmiş (diğeri 5 kere)
kolay gol de yemiyorlar, yedikleri gol sayısı arsenalle neredeyse aynı, verilen oranlar da tatmin edici değil, ben olsam yazmazdım o maçları.

Fulham ve Everton maçları çok sağlam görünüyor bana..Hatta ikisinde de patlama bekliyorum desem yalan olmaz.

ankaragücü-sivasspor 2.5 üst bile olabilir. 1,5 üst de olur.
yabancı bir siteden tipler alıyorum. onlara göre nottigham forest, espanyol ve sevilla bu hafta verdikleri pickler. tutturma oranları iyi.
fener üst olur. wolfsburg da yener bence.

Hangi site o öğrenebilir miyim bir sakıncası yoksa?

www.online-betting.me.uk

mail ile abone olursan her hafta cuma günü mailine gönderiyorlar pickleri.

novara crotone 1
wolfsburg werder üst
cardiff preston 1
lille lorient 1

ayrıca mainz e 2 vermek bana mantıklı geldi ama vermedim :)

bi de çelsiye güven olmuyor son haftalarda

Chelsea'ye güvenim son birkaç haftaki kötü gidişi zaten. Bu hafta toparlayacak diye düşünüyorum.

Cardiff maçı ertelendi bu arada.

Chelsea - Everton maçı yazılmaz bence bu hafta. bunun dışında, stutgard maçı 1 ve wolfsburg üst oynanır.

chelsea 2 haftadır berabere kalıyor, bu hafta alamzlarsa iyice sapa sararlar. bence banko 1.

malesef everton yatırmış üstad, uyarmıştım elimden geldiğince ama olmadı..
önümüzdeki maçlara bakacağız artık :(

sharebus.com

Teşekkürler kostya ama ben orjinal seti sormuştum.

bende hdd'de duruyor eger goztepe kadikoy taraflarindaysan cd ye cekip veriyim sana.

kendi sitesinden sipariş verebilirsiniz.

www.beachbody.com

rburak,

Maalesef Kayseri'deyim.

kibritsuyu,

Teşekkürler. Türkiye'de satan bir yer varsa bir bayileri falan hala bilgiye açığım :)

kac binde bu arac? daewoo motoru icin 2000 model cok ic acici degildir bence.

147.000 KM de imiş.

biraz daha tutulan araçlara yönel derim ben.parça problemin olabilir,parçaların pahalı olabilir belki hiç bulamayabilirsin.

toshibalar tümden siliyor ne var ne yoksa.lg yi bilmem ama ben olsam herşeyi yedeklerdim.ne olur ne olmaz.

Ya yedeklerin boyutu biraz yüksek. Harici hdd de yok. Parça parça masaüstüne atıp ordan geri yüklemeye üşeniyorum. Ben bir de dh de sorayım.

Bir şey olmuyormuş. Sadece C gitti. D de yedeklerim mis gibi duruyordu işlem bittiğinde :)

Nesiniz, ne olmak istiyorsunuz?

Normalde lisans-yüksek lisans-doktora diye gider.Fakat not ortalaman 3.00 (üni.ye göre değişebilir) üstündeyse direk doktora yapabilirsin.İşle beraber yürütebilmen yaptığın işe bağlıdır.Yüksek lisans yapmanın hayata pek bir katkısı yok,artık herkes yapar oldu tezsiz versiyonunu..Doktoraya gelince de üniversitede akademisyen olma gibi bir düşüncen yoksa 4 yıl bununla uğraşmak anlamsız..

master ile yüksek lisans aynı anlamda.
master of arts, master of science gibi dalları var yurtdışında. master burdan geliyor.
doktoraya master önkoşulu olur genelde. olmayanını duymadım.

çalışacağınız alan master alanı ile ilgiliyse güzel olur. bir adım önde olursunuz. ama doktora sektörde pek ihtiyaç duyulan bi gereksinim değil -uç pozisyonlarda çalışmıyorsanız.

doktorayı genelde üni de kalıp akademik kariyer yapmaya karar verenlenler yapıyor.

bu arada bunları açıklayan güzel bir ilustrasyon mevcut:
9gag.com

bazı şartlara göre direk doktoraya da başlanabiliyor ama genelde yüksek lisanstan sonra geliyor doktora. bir de veterinerlik, dişçilik gibi bazı bölümler bitirildiğinde yüksek lisansı da bitirmiş sayılıyorsunuz sanırım.

ileride işe yarayıp yaramama konusu tamamen size ve mesleğinize kalmış. mühendislik açısından bakarsak, birçok yer "bana ne yüksek lisanstan doktoradan, ben senin iş tecrübene bakarım" diyebilirken, bazı yerler de (aselsan, tusaş, arçelik gibi büyük yerler bunlar) çalışacağı alana bağlı olarak yüksek lisans, hatta doktora isteyebilirler.

doktora genelde akademisyen olmak isteyenlerin tercihi gibi görünse de, şurada bazı tartışmalar mevcut: (bkz: akademisyen olmayacağı halde doktora yapan insan)

Doktora yapanlar belli bir konuda uzmanlaşırlar ve bu konuda arge faliyetlerinde bulunabilecek yetkin kişilerdir, ülkemizde lisans mezunu arge mühendisi bolca mevcuttur. Akdemisyen olmaları şart değil ama bizim ülkemizde tubitak yada üniversitelerden başka pek iş şansları yok. Gelişmiş ülkelerde her arge faaliyetinde bulunan kurum doktoralı eleman çalıştırır, örneğin google da 600 doktoralı mevcut bunlar uzman oldukları alanlarda yeni teknolojiler üretir.

Mastersa belli konularda bilgi seviyesini artırmak için yapılır, doktoradan farkı dokotora tek bir konu üzerinde o konunun inciğini cıncığını inceler, mastersa biraz daha yüzeysel ama daha geniş konularda eğitim alır genelde doktoralılar tarafından geliştirilen projelerde yardımcı iş gücü olur. Amacın araştırma yapmak yeni şeyler keşfetmek değilse doktoraya bulaşma.

Ücret gidiyor, paketten gitmiyor. Gitse güzel olurdu, yine de bilgim güncel değil, son denediğimde öyleydi. Belki değişmiştir.

web mesaj tamamen farklı bir olay. herhangi bir paketten düşmüyor.

henüz bekleniyor, bugün yapılacak bir açıklamayla duyurulacağı söyleniyor.

goo.gl

davetiye falan palavra tabii.

Türk saati ile 7 veya 8 yapıyor herhalde duyurulma saati.

evet, türkiye saati ile saat 20:00'de başlayacak zuckerberg'in konuşması.

techcrunch.com

Ne güzel olur bi kıyak yapıp mailleri @fb.com diye dağıtsalar :)

yapmislar abi geyik diil.

Çekin sahibi ile anlaşılırsa neden olmasın? Öbür türlüsü biraz alavereye girer.

Neden alavereye giriyor?

(bkz: çek kırdırmak)

faktoring firmaları bunun için var:)

çekler karşılığında kesilmiş fatura var mı elinizde, varsa factoringler işinizi görür.

Mumkun fakat ayiptir. Kirdirmak isterseniz baska.

Akademik araştırma yapmak istiyorsanız o işin üzerine gidin, yaşınız gayet genç. Öğretmenlik, hele yeni başlayanlara dil öğretmenliği yapmak demek bence her sene aynı şeyleri çok az değiştirerek tekrar etmek demektir. İleri düzey sınıflara öğretmenlik yapmak ayrı tabii.

Akademik kariyer mantıklı gibi duruyor görüşlerine bakılırsa, ek olarak site kurarsın kitap yazarsın madem müfredatı beğenmiyorsun insanlara dili daha iyi öğretebilecek çok imkanın olur. Sonuçta doktora vs yaptıktan sonra da özel kurumlarda çalışabilirsin diye düşünüyorum.

dersanelerde ( adı ne olursa olsun ) 1000 tl için ( o da stajerliği kalkmamış biri için max.) saatlerce,ve her saat aynı şeyleri anlatmak istiyorsanız farklı seviyelere ( 6-7-8.sınıflar ve yds) gidin hocanıza mezun olunca.

bir defa öğretmen olduğunuzda zaten yapabilecekleriniz kısıtlı.ya özel okullarda çalışacaksınız,yada devlette.sınıf seviye ne farkeder ki;siz öğretmenlik için doğmamışsanız,yada yaş grubu,düzey,saçma sapan meb politikalarını şimdiden istemediğinizi biliyorsanız.beklentilerinizi yüksek tutmayın derim ben;hem (altını çizmek istiyorum) iyi bir kolejde ,hem de devlette çalışmış bir öğretmen olarak.

şu da var tabi,kendinizi geliştirip dil okullarında işe başlayabilirsiniz.bir koleje az maaşla(tabi şehrine göre değişir) işe başlayıp,işin tozunu yutup sonraları iyi paralar kazanırsınız.ne isterseniz yani..ama sevmediğiniz bir işi yapmanın sıkıcılığını yaşamayın derim ben.

saçmalamışta olabilirim.çünkü mesleğimden sıkıldım.ama gerçekler bunlar.evet.severdim tabi bir zamanlar.

Öğretmenlikten yana bir sıkıntım yok. Yaklaşık 7 ay öğretmenlik de yaptım bir sbs kursunda. Etüd falan da değil direk İngilizce hocası bendim.

Beni sıkan isteksiz öğrenci. Tabi ki her sınıfta çürük elmalar olacak ama tüm sınıf çürük olunca insanın anlatası gelmiyor. Maalesef ilköğretim öğrencilerinin genelinde bir İngilizce fobisi var ve bu öğretmen olarak beni çok rahatsız ediyor.

Dershanede sıradan bir öğretmenlik olmayacak gibi. Biraz daha farklı bir proje ortada ama sıradan dershane öğretmenliğine dönerse yakınından bile geçmem mecbur kalmadıkça.

akademik kariyere yaşın çok uygun.
arada git kitap mitap da çevir yapabiliyosan
bi dil daha öğren
hayırlı olsun

ilgi alanın neyse ona yönel. isteksiz öğretmenlik yapacağına, öğretmenliğe hiç başlama, ben de ingilizce öğretmenliği son sınıf öğrencisi olarak konuşuyorum, kendimden örnek vereyim, ben öğretmenlik diploması alacam ama öğretmenlik yapmıyacam.

hat sahibinden başkası hatla alakalı hiçbir işlem yapamaz. e o bulınmadan devir de mumkun değil tabii.

Tarife yapılabiliyor. Ama maalesef faturala hatta geçmek veya operatör değiştirmek gibi işlemler yapılamıyor. Numarayı da bu kadar yıldan sonra değiştirmek istemiyor. Takıldık kaldık öyle.

operatörü değiştirmek için zaten geçeceğin operatörün bayisinie gitme lazım turkcell ilgilenmez onla.internet sitesindeki bireysel işlemler kısmında bir yerde hattın kayıtlı olduğu isimi değiştirebiliyorsun.eh onu değşince de sorun kalmaz heralde.

online işlemlere yansımamıştır daha sadece, güncellemeyi günde bir kez yapıyorlarsa normaldir o. istersen arayıp avea müşteri hizmetlerine sor ama sanmıyorum bir problem olsun. bankanın son gün ödemesi normal zaten, otomatik ödeme vs talimatlarında da o şekilde oluyor hep.

şimdiki beyaz köpük bardakların 10 15 20 sene evvelki hali agacım.. mavi kırmızı olması da sıcak soğuk ayrımı olabilir gibime geldi, artık pek yok sanki bu bardaklardan.

Vallaha 2008 yapımı iki film izledim bu hafta, ikisinde de vardı.

sadece bardaklar değil herşey standartlaşmış. Defterler de mesela hep aynı. Ya hollywood bilerek böyle yapıyor gizli sponsor vs... ya da her şey standartlaşmış

orgy bardağı bunlar. xnxx/youporn/jizzhut/xhamster'daki *orgy*hardcore party*drunk girls taglı videoların hepsinde bunlardan kullanılır.

her partide fiks bulunur. her ogrenci evinde de.

solo diye bir firma var, bunlar o resimde gosterdigin plastik bardak modelinin ici beyaz olanini fi tarihinde ilk cikaranlar, cok tutunca da benzerleri piyasayi dolduruyor, her 711 da ya da markette vs. de satilir 1-2 dolara falan paketleri. solo 2004 te farklilasmak icin dizayni degistirdi gerci ama diger sirketler hala bu kalibi kullaniyor. sari, yesil vs.. renkliler de var. mal gibi bardak yikayacagina, partide kirilan bardaklarla falan ugrasacagina 60lik paket alip kullanip atiyorsun. tutmasinin nedeni de cogu eyalette acikta alkol bulundurmanin ve kullanmanin yasak olmasi. icindekinin rengi disaridan gozukmeyen bu tarz bardaklarin icine istedigini doldurup mesela parti yapilan evin bahcesine cikabilmen, ya da frat partisinden odana elinde bira viski vs. ile yuruyebilmen, polisin de reasonable doubt olmadigi icin uzerini ve bardagin icerigini sen ters bir sey yapmadigin surece arayamamasi ve dolayisi ile senin underage drinking ya da open container kanunlarindan iceri girme ihtimalinin az olmasi.

beyaz kopuk (polystyrene) bardaklar da genelde istenilen boyutta olmadiklarindan, sicakta (kahve vb..) cekmelerinin "erime" olarak algilanmasindan, bir de toplumun "kanserojen" olduklarini dusunmesinden oturu sololar kadar fazla kullanilmiyor, ama bence en onemli neden sarhosun tekinin polystrene bardagi yirtip etrafi plastik bardaktan daha kotu kirletebilmesi.

turkiye'de tutabilir aslinda, ayni nescafe kavanozunu bir hafta yikamadan bardak olarak kullanmaktan iyidir?

tabiki sorgulucaksın eğer bilmiyorsan.ama araştırmayı en güç kaynaktan yapmalısın.bu da kur-an ı kerimin mealinden.yani en doğru cevapları ordan bulursun.yoksa din adamı diye ortalarda bir dünya insan var hepsi kendi düşüncesine göre yorum yapan.ama tabiki gerçekten doğruyu anlatanlarda var bunun için acaba o mu bu mu dememek için türkçe mealini okursan bütün soru işaretlerinden kurtulabilirsin..

Orasını sorgulayamayacaksın diye bir şey yok, algılayamazsın o durumu yani. İnsanoğlu daha iradesinin bağımsız olup olmadığını algılayamıyor mesela.

onu sorgulayamassından ziyade onu aklın idrak edemez manası vrdır. çünkü Allah ezeli ve ebedidir. yani başıda sonuda aslında yoktur yani sonsuzdur. bi düşün bakalım sonsuzluğu idrak edebilecek anlayabilecekmisin. tabiiki hayır. bunun sebebi libaslardır. yani Allah bu bedeni dünya için yani sonu olan bir nesne için yaratmıştır. oyüzden idrakı mümkün değil. mesela Allah yoktan vareder deriz aslında bu Allahın sonsuz olduğunuda ispatlar. yani Allah eğer var ettiklerini varolan bir kaynaktan dağıtsaydı o kaynağın bitmesi mevcut gözükürdü. fakat yok zaten yoktur. yoktan varedilirse olmayan şeyler varolup vücut kazanır. yok olan bir şeyi varolan bir şeye döndürmek ancak sonsuz bir mevcudiyetle mümkün olur. vs vs

dogmalar sadece dinlerde degil bilimde de var
belki acıklayıcı olmadı ama neticede din aklın, zihinsel faaliyetlerin
ürünü bilim de aynı sekilde

tanrının varlığını yada yokluğunu şu an kimse bilemez. ancak ilerde bu işin altından belki buraya tohumları eken sonra uzaktan izleyen uzaylılar çıkacak, belki milyarlarca yıldır dünyaya düşen göktaşlarının taşıdığı elementler zamanla bizleri oluşturacak. biz, gelecekteki medeniyetler için mağara adamlarıyız bunu unutmamalı. din konusuna girmeye gerek bile yok, insanoğlu belli kalıplarda ve hep benzer formlarda inançları isimler değiştirerek toplumda düzen sağlama adına devam ettirmiş. çoğu kişide sorgulamadığı için din değilde daha çok gelenek şeklinde nesilden nesile gidiyor. kendi yarattığımız dinler olmasaydı dünya hepimiz için daha iyi bir yer olurdu.

Nasıl bir fizik ya da matematik profesörü haricindekiler zaman, genel görelilik, astrofizik, karadelik, zamanda yolculuk, 12 boyut gibi şeyleri bırakın anlamayı kafalarında canlandıramıyorlarsa bizim de böyle bir durumu kafamızda canlandırmamız zor.

Bizler bir yaratıcı tarafından yaratılmış, bir dişi tarafından doğrulmuş varlıklarız. Bizim için varolmak yaratılmaya bağlı, maddi varoluş da doğmak ile başlıyor ve ölmek ile bitiyor. Yani başka türlü bir varoluşu kafamızda canlandırmamız oldukça zor.

Din adamlarının ¨orasını sorgulama¨ demesi de buradan kaynaklanıyor, Kur'an da Allah'ın doğmadığı, doğrulmadığı, ezelden beri varolduğu yazıyor (bkz: ihlas suresi). Ama bizler yaratılmış ve doğmuş birer varlık olarak onun varoluşunu düşünürken onun da yaratıldığı ya da onun da doğduğu gibi bir düşünce ekseninden pek öteye gidemiyoruz, bu da Kur'an a çok ters düşen bir bakış açısı olduğundan biraz tehlike bir durum.

orasını sorgulayamayacaksın kısmı,

"o doğmamış ve doğrulmamıştır.." kısmı ile açıklanabiliyor. senin yada benim bu kısmı anlayamayışımız, böyle bir şeyin olamayacağı anlamına mı geliyor?

ben şu an dönen bir kürenin içerisindeyim ve döndüğünü hissetmiyorum. bana ışık ve sıcaklık sağlayan içinde yaşadığım dönen küreden binlerce kez büyük bir enerji kaynağı tam olması gereken noktada ve geceleri ışıksız kalmayayım diye gene tam olması gereken noktada duran ışığı ileten bir cisim var. yediğim meyve toprağın - çamurun içinden bitiyor ve enteresan liflerden oluşuyor. etrafımdaki herşey benim için ve ben birgün toprak olacağımı biliyorum. o yüzden doğduğum günden beri bana dikte edilenler olmasaydı bile ben gene rabba inanırdım.

malesef çoğu programın puanı yazmaz.sana tavsiyem özellikle puanı yazmayanları tercih etmen.nerden biliyosun dersen bende öyle yaptım,yerleştim.tabiki benim söylediğim tablo 3A için geçerli.yani 2 yıllıklar.özellikle,özel üniversitelerin %100 burslu bölümlerini yaz.kavram meslek yüksekokulu'ndan uzak dur.okan iyidir myo olarak.hemde baya iyidir.gelişim myo ve kavramdan uzak dur.okan,bilgi bunlara iyi bak.

edit:puanları bi önceki seneden takip edebilirsin.özellikle gireceğin okulun sitesinde de yazar zaten.iyi araştır.gideceğin okulu,lütfen.nerdedir,nasıldır çevresi falan.kolay gelsin.

vodafone tavsiye ederim

Vodafone baya pahalı ama..

bazı telefonlar 3G şiddetini de gösteriyor. blackberry de 3g ve 3G olarak iki ayrı gösterim var. büyük harf olarak yazılmış 3G olunca en hızlısı oluyor.

ben 2-3 aydır avea jet modem kullanıyorum. ne yazıkki bulunduğum ortamda 3G değil egde hızında bağlanıyorum. bu cevap da o bağlantıdan.. yavaş ama bu bile bahsettiğin ....'nın sağladığı wireless'dan daha tatminkar sanırım.

şöyle bişi de yapabilirsin. data servisi açık bir avea hat ve 3g bağlantısı olan telefonu modem olarak kullanıp notebooktan internete çıkarak deneme yapabilirsin. en sağlıklısı bu olur.

havalar çok soğuk değilken bir havuz başı yapılabilir. önce yemek yenir, sonra da içilir.

Maalesef havuz başı ve alkol olayı şartlar itibariyle imkansız :(

düğüne dönmeyecekse arkada caz veya orkestra gibi bir şey lazım yoksa öğrenci milleti azar her türlü gibi geliyor =)

Müziğin türünü ayarlarız o kolay ama öyle pek azacak tip de yok. Ha oynama falan olsun tabi ama sadece de o olsun istemiyorum.

Benim aklıma ufak bir çekiliş geldi. 3-5 kişiye sürpriz hediyeler falan. Daha da bir şey gelmiyor.

dans gösterisi yaptır.. salsa malsa şov..

bıçakçılar

çatal antenden ziyade haftalıklardan biriktirip yükselticili masaüstü bir anten ile deneyin.

Arkadaş almış bir tane 18 tl ya..Az sonra getirecek onu bir deneyelim bakalım

çözünürlük genelde 1024*600 oluyor netbooklarda o yüzden sığmıyor.

Peki herhangi bir eklenti v.s. yok mu bunu çözecek?

laptopta bulunan fn tuşu ve önceden belirlenmiş, üzerinde simge olan f3,f4,f5 tuşlarından birine aynı anda basarsanız çözünürlük netbook ekranına uygun hale gelebilir. hangi f serisi tuşun atandığı bilgisayardan bilgisayara değişiyor maalesef. deneyip bulmanız lazım.

Nasıl bir simge oluyor üzerinde?

kesinlikle denemişsindir ama söyliyeyim, acı oje var. onu sürdüğünde istesen de yiyemezsin tırnaklarını.

tırnaklarnın görüntüsünü de kafana takmamalısın bence. ne kadar güzel tırnaklı güzel elli insanlar var ama tırnakları pislik içine. temiz olması estetik olmasından daha iyidir.
takmamalısın bence.

Maalesef takmamazlık edemiyorum :(

estetiği siktir et temiz olsun yeter hacı.

o kötü duruyor dediğiniz tırnak için her parfümeride satılan tırnak üstü törpülerinden alın. ama iyisinden olsun çok uydurukları da var onlar işe yaramaz. üzerinde genelde numaralar olur 1,2,3 gibi. o sırayla törpülersiniz tırnağın üst kısmını ve düzleştirip parlatır tırnağı. bir dermatoloğa da danışabilirsiniz belki bir merhem vs. önerebilir.

tırnak yeme huyunuz için de acı oje işe yarayabilir ama bu kadar kafaya takmanız bana normal gelmedi, bir uzmandan psikolojik destek almanız belki yerinde olur. gidemem diyorsanız da o halde güzel bir manikür seti edinin. her banyodan sonra az az düzeltin tırnaklarınızı ve tırnak etlerinizi. sonra bir damla badem yağıyla masaj yapın iyice emene kadar.
zamanla tırnaklarınız güzelleşecek. elinizi ağzınıza her götürdüğünüzde kendinize "bak ellerim ne güzel oldu kemirirsem bozulur" diye hatırlatmayı başarırsanız bırakmanıza yardımcı olabilir. tırnaklarınız kısacık olsun, tırnak etleriniz düzeltilmiş olsun ki yiyecek bir şey kalmasın.

ama yine de psikolojik destek diyorum ben.

@hayattan sıkılan adam,

seneler önce bir dost meclisinde bir dostum aynı dertten yakınmıştı. bir kız da bunun tedavisinin mümkün olduğunu, eskisi gibi olabildiğini söylemişti ama o kadar.
gerisini bilemem. paylaşayım dedim.

Bilgi için teşekkürler deeperdown

Birşey olmaz, eğer aşırı nazal olarak kullanmayacaksan... Üşüttün galiba...
Zaten ilaçlar opsiyonel tarihli yapılıyorlar...

Sadece boğazıma ve göğüs bölgeme sürüp bir güzel sarıp uyuyacam. Ama uyanmak da istiyorum.

ben bi kere tırsa tırsa sürmüştüm, pek de bişey olmuyor ama az sürdüğüm için kesin bilgi veremiycem.

Peki ne kadar geçmişti sizde.. Az değil 4 yıl olması korkutuyor beni. Konum itibariyle bu saatte eczaneye gidip yenisini de alamıyorum

Webbde biraz araştırdım. Yabancı sitelerde 10 yıl geçmiş vicks kullanan birini bile duydum. Bir şey olmaz diyorlar. Ben de kullanıp yatıyorum şimdi. Sabah sorunsuzca kalkarsam sonucu buraya da yazarım.

Kalın sağlıcakla..

ben 10 seneden fazla ayni viksi kullandim sen ne diyosun? bi sey olmamisti. gayet de oksurugumu yatistiriyodu

Sorunsuzca uyandım arkadaşlar. Siz de günü geçmiş vickslerinizi atmayıp kullanabilirsiniz :)

malesef oyle bir muccize yok.ilaçlardnda bi mucize bekleme tek basına yeterli olmaz
antibiyotigin bitmesi lazım.onun dısında sana tavsie edebilieceim ve işe yarayan sey.bol limonlu tavuk çorbası. baharatlı daha ıı olur

o lanet öksürüğü çok iyi bilirim. geçen kış sabaha kadar yatakta kazık yutmuş gibi oturdum, apartman zonkluyordu öksürüğümden. her türlü bitki, karışım, şu, bu denedim. hiçbir şeyin faydası olmadı. sonunda hastaneye gittim, ilk günden ilaçlar sayesinde uyuyabildim. ilaç almadan geçmiyor o öksürük. sabret biraz, yarına azalır öksürüğün.

şimdi sana bir kocakarı ilacı. yatmadan önce sırtına ve göğsüne vicks olmadı ben gay sür. üstüne ütü ile ısıtılmış bir havlu. sonra iyice sarın yat. serin hava ile temas etmesin vücudun. bunlar yakar biraz ama epey rahatlatır.

Cevaplar için sağolun arkadaşlar.

Maalesef şu anda evde çorba yapacak biri yok. Lokantaya gitmeye de mecalim yok. Yattığım yerden kalkamaz durumdayım :(((

Vicks olayını bu gece deneyecem. İnşallah biran önce düzelir.

kendi üzerimde denediğim ve faydasını gördüğüm bi kocakarı ilacı veriyorum: toz zencefil(leblebi tozuna benziyor aktarlarda bulabilirsin)+bal+limon karışımını özellikle sabahları aç karnına alırsan 2-3 günde geçiyor o lanet öksürük.

Maalesef bal olduğu için uygulamam imkansız. Yutamıyorum bile :(

balı çok az kullanabilirsiniz burada kilit nokta zencefil, zaten acı bi tadı var bu karışımın kendinizi biraz zorlayıp bir lokmada yutabilirsin.bir başka kocakarı ilacı da(bunu denemedim) çaya karabiber ekleyip içmeyi deneyebilirsiniz.

o tuhaf efervasan nac 600 değilse sorumluluk kabul etmeyerek öneririm. nick dolayısıyla bi nebze endişe yaşadım tahmin edersin ki (:

amigo 500,

anlayamadım?

birkac saat iyi birkac saat kotu benim de basima geldi. doktora gittim, zaturre mi ne olmustum, biraz daha bekleseydim astima cevirirdi dedi doktor. 4 ilac verdi bi surup bi astimlilarin kullandigi agiz spreyinden bir adet burun spreyi bir de antibiyotik hap 1 haftalik. antibiyotik 1 hafta sonunda olayi cozdu nefesimin eski hale gelmesi 2-3 hafta surdu. belirteyim.

öksürünce ekmek ye

ps: bu kısa süreli anlık bir çözüm :)

Kekik çayı öneriyorum. Çok iyi gelir.

Bir bardak ılık suya 1 yemek kaşığı elma sirkesi ve bir tatlı kaşığı bal (üzgünüm ama denemelisiniz) koyup iyice karıştırın ve sabah akşam için. İnanın hemen etkisini göreceksiniz.Yalnız da tüketebilirsiniz elma sirkesini ama mideniz sağlamsa...

Geçmiş olsun.

kitap alıyorum ben en çok..

ben genelde, kitap ve CD/DVD alışverişi yapıyorum, özellikle şu da satılsa iyi olur dediğim bir şey yok; ancak kapıda ödeme seçeneğinin yaygınlaşmasını isterim.

Elektronik zamazingolar üstünde duruyorum, onlar yoksa da kitap.

Peki gittigidiyoru ne sıklıkla kullanıyorsunuz arkadaşlar?

gittigidiyordan bikaç bişey aldım. herseferinde pişman oldum. güven vermiyo hiç.

kitapyurdundan kitap alıyorum en çok

Gittigidiyor üstünden 5 şey aldım 4 şey sattım ve en ufak bi pürüz yaşamadım. Artık sahibinden.com'dan veya donanimhaber.com'dan elden alışveriş yapsam da, hala bakarım almadan önce. GG neticede hepsiburada gibi bir site değil, sadece aracı kurum.

kitap
evcil hayvan yemi/maması
küçük elektronik eşyalar
ev aksesuarları
akvaryum gereçleri
puzzle, maket

genelde bu tip şeyler. gittigidiyor'u hiç kullanmadım şu ana dek.

gittigidiyor ve nadirkitap'tan kitap alıyorum. başka da birşey aldığım yok.

gg'den iki yıl önce 300e yakın ugg bot satmıştım
o zamanlar türkiye'de satışı yoktu. bu tip bir ürün bulup iyi de bir ürün sağlayıcı bulunca çok iyi oluyor, lakin bugünlerde ben de bir şey bulamıyorum satacak

bir süredir çiçek sepeti ile haşır neşirim. çok pratik bir şey, yapanın ellerinden öperim. önceden özellikle bilgisayar parçası, elektronik eşya için sık online alışveriş yapardım. son zamanlarda yemek siparişi yapıyorum sadece. bir de fiyat araştırıyorum.

gittigidiyor kullanmadım hiç. ikinci el için internet biraz riskli görünüyor açıkçası. şu yöntemi kullanmışlığım var: forum sitesinde almak istediğin aletin sahibiyle irtibat kurulur, fiyatta anlaşılır. sonrasında satış sahibinden.com üstünden gerçekleştirilir. aynı şey gittigidiyor üstünden de yapılabilir tabi. ama ürünü direkt sitede beğenip alma işine ısınamadım, ikinci elde önce satıcıyla görüşmeyi tercih ederim.

gittigidiyordan sadece kitap alıyorum. genelde çok eski kitaplar oluyor.

balık yağı ve vitamin alıyorum, iherb.com dan
gittigidiyor ve sahibinden.com dan da enteresan meyveler kuruyemişler filan denk gelirse alıyorum.

Cevaplarınız için teşekkürler arkadaşlar. Gerçekten yazdıklarınız yardımcı oluyor.

gittigidiyordan fotoğraf makiesi kıyafet ayakkabı filan aldım baya, sorun da çıkmadı, genelde kontrol ederim, otururken mağaza dolaşmak gibi oluyo.
bi kaç farklı siteden ıvır zıvır ürün aldım, bi de işte toplu kitaplarda indirim yapan siteler vardı onlardan aldım bi kaç şey.

ebay'den paso gadget alıyom. ekran koruyucusudur, anahtarlıktır vs vs..

dealextreme.com burdan bok püsür ne bulursam alırım.

Az önce de söyledim önce ihtar çekmen lazım, hakim dava açmaya kalktığında ilk "ihtar çektin mi" diye soracak...

Peki faiziyle beraber bu işin komisyonu dışında alabileceğimiz bir hak doğuyor mu?

İhtarname senin, borçlu kimseye borcunu istediğinin kanıtıdır. Borcunu vermediği takdirde mahkemeye verirsin ve ihtarname gönderildiği tarihten hesaplanan faizle borcunu alırsın.
Yani ihtarname gereklilik oluyor.

Şöyle düşün: Birisi seni icraya verdiğinde icra memuru hemen kapına dayanmaz, ilk önce sana ihtarname gelir borcunu belli bir tarihe kadar ödemen için. Sonra o süre bitiminde icra memuru icra eder.

Yıldırım haciz yollamış şerefsiz kapı bi çaldı icra memurları. Az önce de polis geldi arabayı götürecekti zor vazgeçirdik.

Öyle şey olmaz.
İlk önce size borcunuzu ödemeniz için ihtar göndermesi lazım.

Bana yapılsa manevi tazminat davası açarım.

İhtiyatlı haciz diye bir hadise varmış. Adam 2 gün önce vermiş senedi avukata bugün kapıda bittiler adiler.

Söke söke 50 000'i alırsın.
Maliye olayı inceler, ceza keser, yalnız bu ceza ortaklık döneminde yapılan işlere kesileceğinden, şikayet eden angut (aka o.ç.) de bundan nasibini alır. Yani bindiği dalı kesmiş olur.
Ayrıca faturayı kim kestiyse ve vergi kaçırdıysa ortaklığa aykırı davranmak kapsamına girer.

Sigortasız eleman için de ayrıca öpülür.
:-)

Adam sattığı mallara faturasını kesiyor ve karşılığında vergisini de ödüyor. Ama bizle ortak olduğunu ve bize komisyon verdiğini bildirmiyor. Arada sadece iki tarafın da imzaladığı ayrıntılı dökümler mevcut aylık olarak.

İşte bu ay yapılan iş şu,toplam kar şu ortağa düşen kar şu gibisinden listeler. Altında da iki tarafın da imzaları var. Bu durumda bizi maliyeye şikayet etse kendine ne gibi sorun oluşturur?

o bildirmemişse ona girmesi lazım.

faturayı ne adına kesmiş?
eğer şirket adına kesmişse birisi yöneticidir, o yönetici dağıtılan kâr payının vergisini vermediği için suç işler.

eğer adi ortaklık ise ve şahıs adına kesilmiş ise ortakların parayı paylaştığının bir belgesi olması gerekir. atıyorum malın parası şu hesaba yattı, ben de onu havale ettim ortağa gibi.

öncelikle senet borcun ispatı için yapılan ve bu anlamda çok işe yarayan bir kurumdur. ancak olmaması borcun yokluğunu göstermez. başka yollarla borcun varlığını ispatlayabilirseniz, sözleşme, bu konuda yazışmalar mesela, faturalar, tanıklar gibi yollarla ispatlayabilirseniz yine talep edebilirsiniz.

size ait 6 bin liralık senedi icraya vermişse onu ödeyeceksiniz, 10 bin lira için keşke senet alsaymışsınız. eğer yapabilirseniz, yine de senet almaya çalışın. ama zor görünüyor.

sözleşmenin cezai şartı 50 bin liraymış. karşı tarafın sözleşmenin ilgili hükmüne uymadığını, yani komisyon vermediğini, cezai şart hükmünün gerçekleştiğini, sözleşmede yazılan tazminatı istemek iddialarıyla mahkemeye başvuracaksınız. o da komisyon verdiğini ispat edemeyeceği için tazminatı krallar gibi alırsınız.

sizi maliyeye şikayet etmekle tehdit etmiş. eğer komisyon aldığınızı ama fatura kesmediğinizi maliye incelemeler sonucu tespit ederse, bu durumdan ceza alırsınız. 20 bin lirayı geçmiyorsa aldığınız komisyonlar vereceğiniz para cezasıyla birlikte bunun yarısına, hatta tahmin ediyorum dörtte birine bile ancak tekabül eder. tam oranlarını bilmiyorum ceza miktarlarının. bu konuda da siz karlı çıkarsınız yani.


ama tavsiyem, lavukla anlaşıyor gibi gözükün. unutalım o 50 bin lirayı, 20 bin lirayı diye yaklaşın. aranız güzelmiş gibi yapın. 10 bin liranız için senet almaya çalışın. önce onu ispat edecek bir şeyler olsun elinizde. sonra koyun tekmeyi, bildiğinizi yapın yine, davalarınızı açın. siz karlı çıkarsınız gibi duruyor.

ha bu arada aylık dökümler imzalanıyorsa ve hesaplar kabul ediliyorsa ona yapılacak pek bir şey yok.
çünkü o imza "evet bu mallar satıldı ve biz paramızı aldık" yerine geçiyor. eğer paranızı alamadıysanız imzalamayın.

Adam ltd şirketi arkadaşlar ve tüm imzalar şirket adına şirket yöneticisi tarafından atılmış durumda.

Sözleşmeye aykırı işe ait fatura ve o döneme ait komisyon ekstreleri elimizde. Oradan sorunsuzca adamın işi yaptığı ve komisyon vermediği ortaya çıkıyor.

Bir de biz bu adamla sözleşme imzaladık ve birlikte çalıştık. Ortaklık söz konusu iken bize bu adamın sigorta yaptırması mı gerekiyordu yoksa bizim bağkurlu mu olmamız gerekiyordu? Eğer bize sigorta yaptırması gerekiyorsa da yaptırmadı ve bu konuda da şikayet etmek istiyoruz kendisini daha doğrusu şirketini.

Arkadaşlar bir hata yapmışım sözleşmede uyulmaması halinde 50.000 ödeneceği yazmıyormuş. Sözleşmeden isimleri gizleyerek aynen buraya aktarıyorum.


SÖZLEŞME

KONU: X ürününün satılması

Taraflar:

1- X Ltd Şirketi
Adres: XXXX
2- Y Kişisi
Adres: YYYY

Sözleşme içerisinde X Ltd Şirketi''nde X diye söz edilecektir.

Sözleşme şartları:

1. İşbu sözleşme ile X ile Y özgür ifadeleriyle faaliyet konusu x ürünü satışı olan bir kar-zarar ortaklığı kurmaktadır.

2. Bu ortaklıktan işleri kimin bağladığına bakılmaksızın Y %20 ve X %80 oranında kardan ve zarardan sorumludur.

3. Y kişisi işle ilgili masraflara %20 oranında katılacaktır.

4. XX.XX.XXXX tarihinde kesinleştirilmiş olan işlerden Y kişisi hiçbir hak talep edemez.

5. Bu sözleşme 3 yıl süreyle yapılmıştır.Üç yıldan sonra da çalışmaya devam edilmesi halinde geçerli olabilmesi için taraflarca yeniden imzalanacaktır.

6. Y kişisinin 3 yıldan önce ortaklıktan ayrılması halinde X''e 50.0000 YTL tazminat ödemeyi kabul etmiştir.

İşbu sözleşme 6 madde ve 2 nüshadan oluşmuştur.

Of, of; başlayalım bakalım yazmaya:

Yanlış hatırlamıyorsam sigorta, sizin sorumluluğunuzda. O konuda pek zorlayabileceğinizi sanmam.

Sizin sözleşme elek gibi, ayrıca 6. madde sizin çok aleyninize. Sözleşmede sizi koruyan madde yok.

Anladığım kadarıyla siz kestiğiniz faturaları kendi adınıza, diğeri de şirket adına kesmiş. Bu durumda sizin gelir vergisi ödemeniz, diğerinin de kendi şirketinin vergisini ödemesi gerekir. Sizin ödeyeceğiniz vergi daha basit kalmakla beraber, diğer şahısın başının maliye ile belaya girmesi çok daha ciddi bir olay olacak.
Fatura kesmediğiniz için yazılı ya da sözlü olarak kanıt/tanık sunmanız lazım. Karşı taraf da sizden aynı şeyi talep edebilir. Yalnız burada siz aylık hesapları imzaladıysanız ve onayladıysanız bunlar ödemenin yapıldığına kanıt olur. Eğer karşı tarafın borcu olan 10 000 tl, eski zamandan kalma ve siz o hesapları/ödemeleri imzaladıysanız sizin için işler zora girer.

Şu an sizin yapmanız gereken noterden ihtar çekmek.
Elinizdeki faturalardan ödenmediğini iddia ettiğiniz faturaların aslı gibi örneklerini de ekleyerek hakkınız olan paranın bir hafta içerisinde belirteceğiniz hesaba yatırılmasını, aksi takdirde hukuki sürecin başlayacağını yazın ve karşı tarafa gönderin. (noterden yapılacak)
Süre dolduğunda para elinize geçmemişse tanıdık * bir avukattan yardım alarak iddianame hazırlayıp mahkemeye verin. o zamandan sonra hakimin kontrolüne girecek süreç. (ihtarname çekmemizin nedeni eğer mahkeme uzun sürerse siz paranızı ihtar çektiğiniz günden sonra hesaplanacak şekilde yasal faiziyle alacak olmanız.)


*Avukat için mutlaka tanıdık ya da yakın birisi olsun. Ticari davalar için çok yüksek meblağlar talep ediyorlar ve bir şey de yapmıyorlar. (sizin gibi bir durumdaydık, ayıptır söylemesi avukata 10 bin tl çarptırdık, her yapılacak işe para aldılar.)

Domates çorbası şu yaz günlerinde biraz ağır kaçmaz mı?

Ne önerirsiniz onun yerine?

şehriye daha iyi gider gibi.
tatlı da sütlü olsun bence.
oh.

bana kalırsa domates çorbası yerinde bir seçim. menü de gayet güzel hem de pratik. oyum prinç pilavından yana.

tatlı guzelse iyi duruyor. corba guzel secim.

yemekten sorna kahve gideri olur bi icecek ve 1-2 saat sonraısna da meyve.

ayran çorbası. bölece cacıgı yerine de salata.

Tatlı olarak fıstıklı tel kadayıf düşündüm. Üzerine de dondurma tabi.

Domates çorbası
Mantarlı tavuk sote
sebzeli prinç pilavı
Salata
tatlı olarakta sütlü nuriye veya güllaç al.

salata VE cacık olmalı bence

Ben de yemek pişirmeyi seven bir er kişi olarak size domatesli pirinç pilavını öneririm. Domates çorbası olmaması lazım bu durumda. Normal pirinç pilavı pişirir gibi yapıyorsunuz, sadece arpa şehriye yerine rendelenmiş 3-4 domatesi kavuruyorsunuz. Sonra pirinçleri atıyorsunuz ve kaynar suyu. Muhteşem oluyor.

Hem salata hem cacık fazla olmaz mı??

Domates çorbası yerine ayran çorbası veya mercimek.
cacık yerine salata.
tatlı için de kadayıf.

Ayran çorbası dediğiniz yayla çorbası mı?

fazla olmaz bence ikisinin yeri ayrı

Cacığı koyu yaparsanız eğer servis esnasında içine buz da ekleyebilirsiniz. Nane ve zeytinyağını da ihmal etmeyin.

cacık yerine ayran olsun bence. erkek masalarında ortaya fazla şey koymıycan. yenilmiyor çünkü.
domates corbası hazır mı?
eğer zor gelmezse bir mercimek çorbası daha güzel olur.
ben soğuk çorba olayına kesinlikle karşıyım. hava sıcak mıcak. çorba dediğin sıcak olur.
haa bu arada kesinlikle tereyağlı bulgur pilavı. tavuk sote ile harika olur.
madem er kişisin datlu olarak güllaç en iyisi. çünkü yapımı çok kolay. ben bile yapıyorum.

menü gayet güzel. üstüne kamelya çayı. ohh miss.

güllaçı herkes sevmeyebilir bence. ben hiç sevmiyorum şahsen. ıyk.

Mersin'de kimse bilmez güllaçın tadını :) Ben de bugüne kadar bir kere yedim ve hiç sevmedim. O yüzden tatlı olarak kadayıf düşünüyorum.

Domates çorbasını da kendim yapacam. Hazır yapmak istemiyorum.

Zeytinyağlı yap derim, malum hava sıcak.
Dondurmayı da tatlı olarak sunabilirsin, hele hele dondurmalık kavun içinde olursa harika olur, arkadaşların "kız seni alan yaşadı" isimli şarkıyı söyler.

Yaz gününde en iyisi sütlü tatlıdır, soğuk soğuk oyş. fıstıklı tel kadayıfı herkes sevmez. aslında ramazanda yenilecek fiks tatlı güllaçtır onu da beğenen pek insan yoktur, geçiniz. sevzeli pirinç pilavı kötü olur gibime geliyor zira ana yemek olarak mantarlı tavuk sote var. ona da mantar dışında soğan, biber gibi şeylerin konulduğu düşünülürse yanına konulacak sebzeli pilav pek hoş durmayacaktır-sebze sebze-. Normal pirinç pilavı en iyisidir. top şeklinde sunarsınız yemekteyizdeki gibi. :D cacık yerine de salata olmalı zira cacık en iyi zeytinyağlılarla gider, mantarlı sotenin yanında cacık çok abes durur, alakasız durur.

tatlı ne olacak?

cacık bulgur plavının yanında güzel olur ama.

Arkadaşlar aşağıdaki menüyle geceyi kapatım. Hepinize fikirleriniz için çok teşekkürler. Buu menü de gayet lezzetli oldu. Çok lezzetli ve neşeli bir akşam geçirdik.

Kaşarlı Domates çorbası
Mantarlı tavuk sote
Tereyağlı bulgur pilavı
Cacık
Dondurmalı tel kadayıf ve Kerebiç

Üzerine de mis gibi türk kahvesi ve biraz aradan sonra birkaç bardak çay ve güzel muhabbet..

fiyatına bakarsak oyuncak diyebiliriz. el oltası bile iş görüyor bu vakit geçirmek için yeter de artar bile.

her türlü işe yarar ama önemli olan oltanın iğnelerini fırdöndüsünü ıvır zıvırını bağlamak. bunu yapacak yada yaptırabilceksen olur bu olta. hepsiburda yapıp gönderiyosa bilemem.

cevaplar için teşekkürler arkadaşlar. bağlama işini yapacak ve öğretecek birini bulurum o kolay :)

çeviri ve özel ders işine gir. part time kültürü yoksa özel ders kültürü de pek yoktur ama evde kalırsan komşularla samimi ol onların tanıdıkları kap hemen.

Maalesef yurtta kalıyorum. Geçen sene çok aradım özel öğrenci ama bulamadım hiç. Çeviri işini ben de düşünüyorum. Bunla ilgili araştırmalar yapıyorum.

direk nikahı kıyıp es durumundan abd yap sen.

ingilizcen ana dilin gibiyse, öğrenci aramaktan vazgeçme. üds-kpds gibi alanlarda ya da normal ingilizce eğitimi veren kurslara git. yarım günlük hoca alırlar. inglizce çok önemli dostum. kurslara git bak. el altından çok stajyer çalıştırıyor onlar.

özel öğrenci meselesine de aban. gazeteye ilan ver. oraya buraya ilan falan yapıştır. illaki bulursun.

ps: okulunu bitirmemezlik yapma sakın. en olmadı, bir arkadaşım şöyle yapmıştı: işlek bir lokantaya gitmiş. anlatmış durumunu, burs istiyorum demiş. birilerini bulabilirseniz, gibi. bizzat onlar burs vermiş iki yıl. insana zor gibi geliyor ama, öğrenci isen mecbursun. dilenmiyorsun üstelik, burs istiyorsun. burs veren vakıflarla da görüş, ingilizcen ile çeviri gibi şeyler de yapabileceğini söyle tabi. ama onun dışında özel burs da bulmaya çalış gerekirse. fakat o okulu bitir muhakkak.

cevaplar için çok teşekkürler arkadaşlar.. okulu bitirmeme gibi bir durum söz konusu olamaz. gerekirse günde tek öğün yemek yerim yurttan dışarı adımımı atmam ama yine de bitiririm bu okulu. dediğiniz şeyleri yapacam. zaten geçen sene bir dershane kurucusu bu sene belediye olmazsa gel bir görüşelim demişti. para vermeyi düşünüyorlar mı bilmiyorum ama bir gidip görüşecem.

diğer dershane ve kursları da gezecem bir güzel. inşallah bir yer kabul eder beni.

bu arada elxa,

ben daha önce başka bir iş için kyk bölge müdürlüğüne gittiğimde sormuştum. maalesef uzatmıyorlar :(

valla keşke olsa bir çözüm.Dökülen saçın yeniden cıkması diye bişi yok zaten.Bu bioxinler falanda olanların dökülmesini durduruo sadece.o yüzden sürekli kullanım şart.Ben yılan yağı kullanıorum mesela.Kullandığım süreçte dökülmem azalıo dolayısı ile gür gözüküyor ama yanlardan açılan alnıma bir çözüm yok :D

bildiğin ceviz kabuğunu kırıp ufalayıp saçına karıştıranı da gördüm de..

bunnar fani şeyler..

rogaine..ama trde yok malesef

yumurtayı kır sarısı ile beyazını ayır bu kadar
hocam yok çaresi dökülüyor benim bile :D

lisede bir arkadaş vardı neredeyse keldi. sürekli bioxin kullanıyordu, sürekli baharat kokuyordu hatta bir ara. son görüdğümde rockstar gibi saçları vardı.

simdi genetik dokulme ise bioxcin falan bi halta yaramaz. minoxidil: iran mali pak darou. kesinlikle ise yariyor ama o da kullandigin surece, biraktiginda tekrar dokulecek.

daha gencim ben dersen bunu kullan, sac ekim yasina geldiginde birakir, sac ektirirsin. ben minoxidil kullandim 5 ay boyunca, (saclarimi gorsen bu mu len dokulen sac dersin ama ben pimpirikliligimden baslamistim) ise yariyo kesinlikle. biraktim 2haftadir kullanmiyorum. dokulurse dokulsun lan modundayim. ektiririm ilerde diyorum. boleyken bole.

minoxil. yalnız bırakınca dökülmeye forza devam..

@ sivrisinek

Ben bioxin kullan saçların çıksın demedim ki. bioxinin nasıl bişey olduğunu da bilmem, sadece arkadaşın saçları tekrar çıktı ve bioxin kullanıyordu, bağlantı kurdum. Buradan akıllı bir insanın alacağı öğüt şudur "bioxin diye birşey varmış, insanlar da bunu kullanıyorlarmış bi araştırıp soruşturayım".

bölgesel zayıflama şehir efsanesinden ibaret. yani sadece göbeği eritmek diye birşey yok. vücudunuzun heryerinden eşit olarak yağ yakılır. yağ yaktıkça göbeğinizde gidecektir.

Tamam öyle yapalım o zaman ama onu nasıl yapalım :)

mekik mekik mekik

fakat düzenli spor şart !

mekik çekerken önce zorunuza gidecek zorlanacaksınız her gün 5x5 setler halinde sabah akşam çekmeye başlayın 3-6 ay sonra farkı bariz göreceksiniz.

mekiğe başladım daha önce ama maalesef bel fıtığından dolayı belimi baya ağrıttı ve bırakmak zorunda kaldım.. :(

bundan 3-4 ay öncesine kadar
h.içi sabahları poğaça açma simit vs,
akşamları cips,kola abur cubur yerdim.
şimdi sabahları mısır gevreği yiyorum, kola kırk yılda bir cips yemiyorum.

kısacası yediklerime dikkat ediyorum.
85 kg'den 77 kg'ye düştüm göbekte ciddi bir azalma oldu.

diyet + mekik.
mekik çekemiyorsanız spor salonlarında mide kaslarını çalıştıran aletler var. onlarla sayı saymadan ama kendinizi zorlayabildiğiniz kadar zorlayarak istediğiniz vücuda kavuşabilirsiniz. bel ağrısı filan da yapmıyorlar öyle mekik kadar.

günde bin tane mekik çeksen de eğer beslenmeni değiştirmezsen hikaye... lokal kilo verme diye bir olay yok çünkü...

Düzenli spor (karın kaslarına yoğunlaş, ki 5 kas grubundan oluşur) yap, düzenli beslen. Şeker tüketimini mümkün olduğunca sınırla (günde 30 mg'ı geçme). Yağ tüketiminde de yine aşırıya kaçma.

formül: yediklerine dikkat et. 1 mart 2010 da rasgele bir diyetisyene gittim (biraz zorunluluktan) ve şu an 102 kg den 82 kg'ye inmiş bulunmaktayım. hiç spor yapmadım, sarkma vs. de olmuyor, gören tanıyamıyor o kadar:)

diyetisyenler ne kadar alıyor ortalama?

mekik sadece yorulup bikmani saglar. daha once yazildigi gibi sadece gobekten yag atmak mumkun degil. yediklerine dikkat edip haftada 3-4 cardio yaparsan en iyi sonucu alirsin.

ben diyetisyene 50 tl verdim. buna ikinci kontrol de dahildi.

öncelikle seviye tespit sınavı yapın sonra da maddi durumlarını inceleyin. en dogrusu bu gibi

kafka,

Geçen seneki çok aceleye geldi. Aralık ayında anca başlayabildik derslere ve tam acemiliğimize geldi.

Projenin bir özelliği, eğitmenlerin üniversite öğrencisi olması. Hepimiz öğrenciyiz hala ve hepimizin ilk deneyimiydi. Bu yüzden çok acemilik çektik. Bu nedenle ince eleyip sık dokuyoruz bu sene.

burjuva ve kafka,

sınav fikri gerçekten çok mantıklı. bir görüşelim bunu diğer arkadaşlarla. başka fikirleri de bekliyorum bu arada

İlk aşama sınav olmalı evet. Belli bir geçme notu yerine çan eğrisi uygulanmalı.
Mantıklı bir sayıda öğrenci belirlendikten sonra, eğer mümkünse çocukla ve velisiyle görüşülmeli. Bu aşamada gerçekten ihtiyacı olan, derslere devam etmeye istekli öğrenciler ve veliler belirlenmeli. Yeşil kart sahibi olup olmadıkları da incelenebilir fakat gerçekten fakir olmayan ve yeşil kartı olan o kadar insan var ki, çok sağlıklı bir bilgi verir mi bilemiyorum. Maaş bordrosu, emekli olunup olunmadığına dair belge, okuyan kardeşleri varsa öğrenci belgeleri istenebilir. Bu tip uzun bir bürokratik süreç sonuna kalan aileler genelde gerçekten ihtiyacı olan ve çocuklarını derslere gitmeye teşvik edecek aileler oluyorlar.

Alternatif olarak göz önüne alabilirsiniz.

ilk aşama okullardan gelecek referans mektupları, ikinci aşama sınav, üçüncü aşama ise mülakat olmalı. istekli öğrenciler özellikle belirlenmeli diye düşünüyorum.
mali durum en son aşamada araştırılmalı, seçilen çocukların evlerine tek tek gidilip aileler ile özel mülakat yapılmalı.

proje grubunuzda 15 kişi varsa bu mülakatlar çok zaman almaz bile.
projenizde bu değişiklikleri yapabilirsiniz. ancak aklıma takılan bir soru var, proje yöneticiniz kimdir? yani hangi kurumdandır? neden projede görev alan üniversite öğrencileri projenin yürütülmesini üstlenmiştir?

kurs ankaradaysa ve eleman ihtiyacınız varsa bende yardımcı olabilirim :)

program hatali gosteriyordur muhtemelen. x130 n270 islemciye sahip zira.

ayrica performans bakimindan n230 ile n270 arasinda fark yok bildigim kadariyla. sadece chiplerinde ufak bir fark var (fark ne emin degilim)

çıkın i see pubta bira biraz içip muhabbet edin. kafadan 1 saat gider. hem değişik insanlar görürsünüz. 33 cl =4 TL , 50 cl =5 TL... derseniz ki içki muhabbeti yaş, çıkın abicim sahil çok güzel bugün... evet bir sürü zırzop var ama siz keyfinize bakın... hem bu sırada bu sıkkınlık nedenlerini falanda konuşursunuz.

müzik tarzını nedir bilmiyorum olmazsa I see nin canlı müzik tarafına geçin. orada blues çalınıyor bugün...

el altında güzel illa ki bir film vardır. inin aşağıdan kola cips alıp keyif yapın 8tahminen hergünkü muhabbettir ama söyliyim dedim)

öneriler için teşekkürler arkadaşlar..bu arada bugün için değil genel anlamda soruyorum sorumu..fikirlerinizi not ediyorum kenara.

bu arada sıkılgan,

uuu beybi güzel bi hareketlenme oldu bende

:)

sanırım çıkabilir
benim sol stop lambasında belli belirsiz bir kırık vardı tali kusur yazmıslar ama muayeneden geçti

hafız bunu yazarlar muayenede, ama geçer yani sorun olmaz.

aynı durumda ki plastik kelepçelerle tutturulmuş sağ ayna sorunsuz geçmişti.

cevaplar için teşekkürler arkadaşlar

krep icinde muz dilimleri ve nutella.

yakınlarda büfe varsa git 2-3 tane (artık kaçtaneyle doyarsan) goralı al.

@kayranin kedisi,

güzel fikir aslında waffle tarzı olur ama tatlı olur o genelde sabah sabah hiç cezbetmedi..sağol yine de..

@pposeidon_1,

mersinde olmaz o tür şeyler :)

yanında soguk sütle güzel oluyor. süt o tatlılıgı bastırıyor.

öğlen olmuş zaten. sabahlık tarafı kalmamış.

yer de mersin ise, waffle tarzı da cezbetmediyse, goralı da yoksa,

tabii ki tantuni.

kayranin kedisi,

sütün kokusundan bile midesi bulanan biriyim..ama tatlı olarak fikrin güzel..yemeğin üstüne denenebilir :)

kibritsuyu,

daha dün tantuni yedim yaa..o da hiç cezbetmedi..

en iyisi ben migros,bim tarzı bir yere girip bakayım neler yapabilirim diye..

hacı mersin dememişsinki ama :)

şöyle yap, bi patates al (evde vardır heralde) kçük küpler halinde doğra kızart sonra üzerine yumurta kır sarıları tam pişmeden(eğer seviyorsan tabi) ocaktan al. çatalsız ekmeği bandıra bandıra yi. afiyet ossun.

bime gidiyorum..dondurulmuş ürünlere falan bakacam bir..belki bulurum bir şey..şöyle güzel bir sandviç falan :)

teşekkürler fikirler için..

bu arada başka fikirler varsa yazın yine ben yarın da böyle hissedecek gibi hissediyorum şu anda :)

mayonezli makarna salatası.

ama sen de hiçbişi beğenmiosun ki ya benim canım çekti tok halimle okuduklarımı.

sana tavsiye, git güzelinden %100 dana sosis al, ketçap ve salçalı suda pişir, sandviç ekmeği içine hardal içine sosisler, üzerine kendi yaptığın ya da aldığın rus salatası, en son barbekü sos sık.

olmadı mı, polonez'in baton sucukları var, büyük büyük çiğ yenebilenlerden. ince ince dilimlet onlardan, sosis yerine onlardan döşe.

knorr çorba+ makarna + makarna sosu(mantarlı) ve patates püresi hazır bi de yanına cordon blue al. hazırlamak 20 dakika yemek paha biçilemez
7-8 lira

pozcudaysan ara salih ustayı tantuni getirsin öğlen olmuş zaten. 328 87 83

Ama benim tavsiyem de krepten yana
10 dakika içinde hazır oluyor zaten.

2 tane yumurta
yarım litre süt(2 bardak)
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
3 bardak falanda un koyacaksın. sıvı katı arası olacak. (pekemezden daha cıvık)

teflon tavaya döküp tavayı titret. yuvarlak şekilde genişler o... o yüzden biraz sıvı olsun diyorum

10 dakika da 8-10 tane yapmış olursun. 2 kişi öküz gibi doyar. üstüne de pınar beyaz sür... tadından yenmez :D


edit-1: yazdığın mesajlardan erkek olmadığını anlıyorum ve tantuni seçeneğini iptal ediyorum. onun yerine alda veya bim de bulunan haır shinitzel tavuklar var, onlardan alıp yanına ince ince domates dilimle. bir çay baradağı kadar piav hazırla yanında da ice tea veya soğuk bir kola iç. baktın hiç biri kesmedi. umut patiseriye gidip çok güel sandwichler alabilirsin. bu benim dünkü kahvaltımdı.

edit-2: duyuru ahalisinin çoğu mersinli anladığım kadarıyla.

krep için içine birazda ( 1 çay kaşığı) karbonat koy puf puf daha kıvamlı olur :) ha mersindeysen öyle yiyebileceğin çok farklı birşey yok... mezitli tarafındaysan babildeki pizza pizzada soğan halkalı bişey sipariş edince adam o kadar tavuk kanadı getiriyor(soğan halkaları kalmamış) ben pazartesiye kadar sömürücem yani... :)

cevaplar icin tesekkurler millet..bugunu tantuni ile hallettim ama fikirlerinizi diger gunler icin sakliyorum..gercekten guzel fikirler..

bu arada bayan degil erkegim :)

mesaj atınız.

1- plakaya yazılmıs olsaydı arac sahibine giderdi, sana vermısler haberı olmaz.

Tutanakta plaka da yazıyor ruhsattaki adres de ama cezayı direk kesip verdi elime..

yok oyle değil, eds gibi sen farketmedın yemıssın cezayı durumunda plakaya gidiyor. senın durumda haberı olmaz.

Anladım..Peki ben bu cezayı kartla nasıl ödeyebilirim? Bir de galiba tescil tarihi lazım ruhsatı teslim ettim. Tescil tarihini nerden öğrenebilirim? Araç sıfır alındı birkaç ay önce trafiğe çıkış tarihi de olabilir sanırsam.

iş bankasından sadece ceza makbuzunu vererek ödeme yapabibirsin ama kkdan çekiliyor mu bilmiyorum

Banka kredi kartıyla çekmiyor maalesef. İşbank internet şubesine baktım sadece hesaptan ödüyor. Gelir idaresi başkanlığı web sitesinde kartla ödeme var ama orda da tescil tarihi lazım aracın.. :(

intvd.gib.gov.tr

buradan mtv sorgula, karşına gelen ekranda en sağda beyanla trafik cezası ödeme bölümü var, buradan kredi kartı ile ödeme yapabilirsin, makbuzunu sakla ve araç sahibine istemesen de bilgi verip makbuzun onda kalmasını sağla ki, fenni muayeneye gittiğinde sorun yaşamasın, sistemde ödenmemiş görünür sıkıntı olur, makbuzla çözer,

aracın trafik tescil tarihine ihtiyacın olacak - ama beş on gün sapmalı da girsen sistem plakadan bulup getirebiliyor

geçmiş olsun

1-ceza makbuzu senin elinde olduğundan adamın haberi olmaz. şayet ödemezsen alım satım durumunda trafikte çıkar ve faizi ile birlikte ödersin. 15 gün içinde ödersen %25 indirimli ödersin aksi halde 130 tl ödersin.
2-kredi kartı ile ödeyemezsin sanırsam. benim çevremdekiler hep nakit ödeme yapıyorlardı. ama senin dediğin gibi ise emniyetin sitesinden plka ile araç sorgulama vardı oradan bir bak belki yazıyordur tescil tarihi falan hatta rehinli olup olmadığı bile yazıyordu.

yayalara gerekli özeni gösterelim!
trafik canavarı olmayalım dimi ama hafız.

Ya yayalara özen gösterme konusunda haklısın onu zaten yapıyorum ama dolmuş durağının tam önünde 70 hız limitli bir yerde 70 ile giderken birden önünü kapatan dolmuşun arkasında yaya geçidi ve bekleyen insanlar görünce durmak imkansız oldu :((

n450 daha az pil harcıyor, güç açısındansa fazla fark yok, zaten netbooktan fazla da performans beklenmemeli...

sabaha kadar açık kalan ampülden daha fazla yakmaz.

bu 60W yakiyormus:

www.hepsiburada.com

ortalama Kw/h 0.25 TL olmasi lazim yamulmuyorsam...

matematikten caktim! :)

ucan sincap'ın cevap doğru ama 60w yakıyorsa kw 0.25 se 8*60*30= 14400 14.5 kw 14.5*0.25=5 lira bisi.

hacım ben de mersindeyim..
aynen 20 tl 'ye mediamarkt'tan bir vantilatör kaptım 2 senedir taş gibi..
bir kere sabaha kadar çalışınca bu meret sabah felç olmuş bir şekilde kalkma ihtimalin var, ciddiyim.
ha hiç sabaha kadar çalıştırmadım ama günde 2-3 saatin faturaya etkisi 5 tl civarı..

fazla yakmaz bi boka da yaramaz.

60W x 8 saat (uyku süresi)= 480 Wsaat/gün
480W x 30 gün= 14400 Wsaat/ay=14.4 kWh/ay
fatura= 0.16 TL/kWh (birim elektrik fiyatı) x 14.4 kWh= 2.304TL.

Değerler yanlış olabilir ama 60 W için 0.16 TL/kWh birim fiyat baz alınırsa bu çıkıyor olmalı

şimdi ccc reyis ccc'ler, <elektrik mühendisi konuşuyor> umarım bu birim elektrik fiyatını kdv'li ve iletim dağıtım bedeli ekli hali olarak ele alıyorsunuzdur.. hatta önce iletim eklenecek, sonra dağıtım en son çıkan bedel üzerinden de kdv hesaplanacak da... <elektrik mühendisi konuştu>

ccc karrdanadam reis ccc

ben ucan sincap'ın verdiği bilgileri kullanarak hesapladım. matematik kısmı beni ilgilendirir gerisi bağlamaz. kaldı mı dohuz_?

Çok teşekkürler arkadaşlar.. Peki bu aleti direk üstümüze üfletmesek de biraz uzaktan hafif yukarı veya aşağı ama ucundan bize de değecek şekilde ayarlasak yine çarpma etkisi var mı?

Geçen yaz amerikada idim ve kaldığım odada tavan vantilatörü vardı 3 ay boyunca her gece sabaha kadar açık kaldı tepemizde hiç bişi olmadı. Yoksa bu amerikanın bir oyunu mu :)

çarpma etkisi yapmaz haci. yavaş yavaş kireçlenir terli bölgelerin hiçbişi anlamazsın. ondan sonra en ufak rüzgarda kolunu kullanamayacak hale gelirsin. aman diyeyim.

ısrarla burs arardım..şirketlere gider, esnaflara giderdim..hali yerinde olanlarla irtibata gecer bizzat yetkiliyi bulup durumu anlatırdım..muhakkak bir sey cıkar..istanbulda bunu yapıp 1000tl uzerinde gelir saglayan ogrenci biliyorum, kayseride de mutlak bir potansiyel vardır..
diğer şık ise nur cemaati..seveni vardır sevmeyei vardır, bunlar beni baglamaz, sen yapablirsin yapamazsın bilemem ama bu konuda yardım edebilecekleri kesin..
şartlar şunlar olacaktır, everinde kalacaksın(belki yurtlarında) namazını kılacak orucunu tutacaksın, kufur mufur yok, temiz yuzlu insan olacaksın(nur yuzlu:)), icki yok, sigara belki,sohbetlere gideceksin...falan filan...
umarım işinize yarar...