kullanıcı ismi: kategori:
sıramala: bağıntılı yeniden eskiye eskiden yeniye
[]

hacettepeye giriş

kapıda kimklik kontrolü oluyo mu? odtü'deki kadar sıkı mı? gerçi odtü'de de çok sıkı değil ama. hacettepe'de nasıl oluyo bu iş? direk arkadaşı görmeye geldim desem girebilir miyim, yoksa nasıl girebilirim?
bi de dolmuşlar kampüsün içine giriyo mu?
bi yardım lütfen.


 
dolmuşlar nizamiyede duruyor kimlk kontrolü için.güvenlikçiler kontrol ediyor.öğrenci değilsen indirip nizamiyeye kimlik bırakmanı istiyorlar,karşılığında ziyaretçi yaka kartı veriliyor..bi bahane üretmen şart değil ama illa bi bahane ararlarsa da sanat tarifi hocası dr.sacit pekak'ı ziyarete geldim de ;)

**hee bu arada indiğin dolmuş gidiyo kapıda beklemiyor seni,güvenlikçiler başka dolmuşa bindircek seni,oralı olmazlarsa rica et,bindirirler :)
  • crosswind  (18.11.09 04:51:55) 
Beytepe'den bahsediyorsan, evet Odtü'deki gibi hemen hemen. Girememe ihtimalin var. Girmek için bir sebebin mutlaka olmalı, bir de güvenlik görevlilerinin tutumu zamandan zamana değişebiliyor. Bazen arkadaşını görmene izin verebilirler, bazen vermezler.


  • paranormal  (18.11.09 11:28:15) 
şu sıralr gene sıkı sadece arkadaşı görmeye geldim demen girmen için yeterli olmayabilir, hımm bir de şu hocayı görmeye geldim vesaire dediğinde kimi zaman hocayı arayıp teyit istedikleri de oluyor belirteyim dedim.


  • bir zamanlar cocuktum  (18.11.09 16:22:11) 
[]

Ters yönde köşe yazarları

Sürekli internetten takip ettiğim yazarlar var. Ama bu yazarların görüşleri az çok birbirlerine benzer. Ben aksi yönde düşünen ama birikim, düzey ve fikirlerin derinliği, ifadenin doyuruculuğu açısından bu seviyedeki yazarları da merak ediyorum. Kimleri tavsiye edersiniz?
Benim takip ettiklerim bunlar:
A. Altan
A. T. Alkan
E. Ardıç
S. Nişanyan
M. Belge
H. Berktay
E. Mahçupyan
F. Koru
H. Albayrak
R. Marguiles
T. Korkmaz
M. Ünal
T. Akyol
K. Balcı

 
abdurrahman dilipak
arslan bulut

falan filan
iki siim söyleyeyim dedim

ne yani şimdi ahmet altanla oral çalışlar çok mu farklıymış?

ha ben yazdığım yazarları takip etmiyorum ama "ters" köşe yazarı diyorsan "ters" görüşleri savunan birbirine neredeyse zıt dünya görüşü olan yazarları okumalısın

okuduğun yazarların hepsi aşağı yukarı aynı kafada
  • yinyang  (19.12.09 16:59:02) 
tamam onu diyorum işte. en basit şekliyle dediğim şu: takip ettiğim yazarların hemen hepsinin fikirleri aynı. farklı fikirleri savunan kaliteli yazarlar kimler?


  • efexor  (19.12.09 17:10:12) 
ece temelkuran,
yıldırım turker

  • bryan fury  (19.12.09 20:14:55) 
[]

Arabayı sattık adam satışını almıyor, Ne yapmalıyız?

Merhaba duyuru sakinleri,

Efendim biz arabımızı bir galeriye sattık adamın da bize daha 3bin lira kadar da borcu var.Telefon açıyoruz telefonumuzu açmıyor..Adam arabanın satışını da almadı şu anda 3. haftanın içersindeyiz.(hemen 3-4 gün içinde satışını alıcam demişti adam) Tedirgin olmaya başladık babamla.Satış sözleşmesi de yaptık Fakat nasıl bir prosedür sürdürmemiz gerekiyor bir fikrimiz yok. Adamın galerisi altunzadede işten güçten gidemiyoruz telefon açıyoruz telefona cevap verilmiyor. Cep telefonları galerinin telefonları hepsi cevapsız. Arabayla bir suç işlenir de başımıza iş gelir diye tedirginlik hat safhada.

İşler yasal olarak nasıl ilerlemeli ne yapmalıyız bir el atarmısınız arkadaşlar.

Teşekkürler vereceğiniz cevaplar için.

Not:
Babamın yaptığı satış sözleşmesi bir kağıda yazılmış şekilde. Şu adlı şu sahış şu kadar para verip arabayı almıştır fakat 3 bin lirası eksiktir 3 bin lirayı da getirdiği takdirde arabanın noter satışı yapılacaktır diye yazılı bir sözleşme.

 
galeriler genelde aracı zerlerine almamayı tercih ediyorlar masraf olması diye, müşteri bulduğunda sizden direk müşteriye devir yapacaktır muhtemelen. Kalan 3 bin lirayı da bu yüzden vermiyordur. Neyse araba hala sizin sayılır, ancak böyle durumlarda satılını almak zorunluluk olduğundan polise maliyeye şikayet edebilirsiniz. EN kötü ihtimalle de çalındı araba dersiniz polis bulur getirir...


  • thefin  (03.02.10 18:20:56) 
gidin yüz yüze konuşun mutlaka, oralı olmuyor ve sizinle görüşmüyor ise thefin'in de dediği gibi polise başvurabilirsiniz.
neticede araç sizin üzerinize ve ne olursa olsun siz noterden satış yapmadıkça aracı başkasına satsa dahi araç her koşulda size aittir kanunlar önünde.
suç işlese dahi elinizde satış sözleşmesi mevcut ama polis nerden bileyim ben bunun gerçekliğini de diyebilir.
  • icemanr  (03.02.10 20:38:51) 
epey zaman geçti umarım çözmüşsünüzdür sorunu, ama araştıran baskaları için bilgi olsun diye söyleyebilirim.

kendinizi bir arkadasınıza borçlandırırsınız (senetle), sonra da arkadasınız sizi icraya verir, icra da gider arabanızı adamın elinden alır, satar. Bu normal şartlarda karsınızdaki için bir tehdit olusturabilir ama galericiye soker mi bilmem.
  • tcyx  (12.03.10 13:38:05) 
[]

No Mutants Allowed'lik Sorum - Fallout2, Thomas Moore Briefcase

Arada sırada Fallout2 restoration project modu açıp nostalji yapıyorum. Bir sorunum var, Vault City'deki Moore ile makara olsun bakayım neler diyecek diye dalga geçtim, geçmez olaydım. Günler sonra New Reno'da Mr. Bishop'a gittiğimde, veriyorum çantayı ama çantaya yazılan not yüzünden (Moore ile olan diyalogum sonucu o bana güvenmediğinden) adam bana atak veriyor. Bense Mr. Bishop'un karısını ve kızını düzüp "Gigolo" unvanı almak istiyorum.

Şimdi, Fallout2 save game editörü indirdim, bu program aracılığıyla Moore ile olan diyaloğumu ve görev alımını sıfırlamamın bir yolu yok mu, ya da en azından Moore ile olan diyaloğu düzelteyim ki adam bana saldırmasın ben de karısıyla kızının icabına bakabileyim. Sevaptır.

Biliyorum zor bir soru ve cevap verilmesi büyük şans, ama şansımı deneyeyim.

 
Moore'a gidip özür dileseniz "abi ben ettim sen etme" deseniz?

evet oyunu hiç bilmiyorum. salladım.
  • cumingsoon  (13.02.10 20:57:32) 
Çantası kapalı ve açamıyoruz, Mr. Bishop'a verdiğimzde açıyor ve çanta içindeki notu okuyor. Yani biz adamın bize "bu çantayı getiren herife güvenilmez" yazdığını bilmiyoruz, öğrendiğimzide ise çok geç oluyor.


  • yinyang  (13.02.10 21:09:06) 
peki Moore'a geri dönüp yazıyı değiştirmesini sağlayamaz mısınız?


  • cumingsoon  (13.02.10 21:48:19) 
Bunu ben de düşünerek, Mr. Bishop'un atak vermesinden önceki save dosyalarımla hiç Bishop'a uğramadan Moore gittim, amacım "oğlum bak içine kötü bi şey yazdıysa al onu iyi bi yazı koy yerine" demekti ama o hiç oralı olmayarak bana "çabuk gitmemi" falan söylüyor. ondan sonracığıma ben araya aracılar koydum, ben ettim o etmesin dedim...

:D ya bi git
zaten mantık olarak bizim o yazıdan haberimiz yok ki adama ne dicen
bak yazdık bunları yukarda
okumuyorsunuz ama!!
olmaz ki!

alcam (bkz: bozar)ı Allah yarattı demiycem
  • yinyang  (14.02.10 00:04:10) 
e ama hocam ilk cevabımda oyunu hiç bilmediği belirtmiştim. sallayarak cevap veriyorum, ya tutarsa modunda. dahası gelmiyo elimden. bence siz gidin Moore'a saldırın. :)


  • cumingsoon  (14.02.10 01:24:05) 
[]

ekşi duyuru

sevgili römalılar

şimdiye kadar ekşi duyuru'daki en saçma, uçuk, kopuk duyuru hangisiydi, nasıldı?


 
img219.yfrog.com

capture benim değil, boliteau'nundu. hemen silineceğini düşündüğü için capture'ı direkt almıştı yanlış hatırlamıyorsam.
  • deckard  (27.03.10 02:30:41 ~ 08:38:23) 
bu boğaz kesme gerçekten iyiydi, yorumları da alsaydın keşke deckard.


  • edip  (27.03.10 02:42:08) 
"artık milli olmak istiyorum!" başlıklı baya bomba birşey vardı. şu anda arama çalışmıyor, bulamadım ama süperdi cidden, yorumlar da ayrı güzeldi.


  • fortisvita  (27.03.10 03:15:37) 
satılık karınca akvaryumuna(yada öyle bişi) kopmuştum. satan arkadaş, "kafam güzelken aldığım" ibaresini not düşmüştü :)


  • togi  (27.03.10 05:09:13) 
(git: 108394)

şu da epey komikti cevaplar özellikle.
  • baldur  (27.03.10 08:53:40 ~ 08:54:25) 
ya bi duyuru vardı
sevgilim eski sevgilisine oral yapmış diye
eşeğin kulağına su kaçırmıştı o hakikaten. :)
ama ben dönem dönem takip ettiğim için arada çok müthiş şeyler kaçırıyorum.
  • kediebesi  (27.03.10 09:52:35) 
(git: 133441)


  • ocanal  (27.03.10 10:40:10 ~ 11:50:13) 
bir intihar ihbarı gibi bir şey vardı tam anımsayamadım ama o gece orada olanlar çok karmaşık şeylerdi.


  • bagcivan  (27.03.10 11:31:27) 
bişında cepture bolumune bak bi, arada geliyordu yardıran seyler.


  • bryan fury  (27.03.10 12:39:53) 
[]

tokluk kan şekeri nasıl ve nerede ölçülür?

açlık kan şekerim normal değerler çıkıyor. 75-115 referans değeri içinde 90 geldi.

tokluk değerlerinde tutarsızlık olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum.
tokluk değerlerini sağlık ocağı gibi yerlerde ölçtürmek mümkün müdür?
özel labratuarlarda ne kadara patlar?

 
özelde de genelde de mümkündür. normalinden farklı bir şey tutmaz. açlık kan şekerinizi ölçtünen sonra sizi gönderirler. normal kahvaltınızı yaparsınız, yersiniz içersiniz, açlığı ölçülmesinden tam iki saat sonra gider yeniden kan verirsiniz. onu da ölçerler. basit bir iştir.


  • kibritsuyu  (02.04.10 16:07:08) 
bir endokrinoloji bölmünde "oral glikoz tolerans testi" yaptırmaya çalışın. en bilimseli buymuş. bir şey içirip, saat başı kan şekerini ölçüyorlar. 2. saatte 200 ü geçmemesi gerekiyor.

zaten karnın tokken ya da rastgele bi zamanda kan şekerinin 200 ü geçmemesi gerekiyor.

açken 100 ün üzeri olsaydı sana söylediğim testi yapacaklardı. ama senin normal.
  • aksasu  (02.04.10 17:50:27 ~ 18:30:04) 
[]

Ekşi Duyuru Yönetiminden İstek.

1) Aroması geçmeyen sakız istiyorum.
2) duyurusunu silenler olduğunda yazılanlar puf diye uçup gidiyor, eğer böyle bir hatayla karşılaşılırsa yazılanlar otomatik olarak clip board'a kopyalansın ya da text box ortadan kaybolmasın ve yazdıklarımızı kurtarabilelim. Okuyunca mesajı silebilirsiniz.



 
feedback e yazsan?


  • stroyaa  (06.04.10 14:02:44) 
bu çok konuşuldu burada, compumaster ctrl+a ve ctrl+c tuşlarını çok sevdiğini, herkesin bu tuş kombinasyonlarını kullanması gerektiğini söyleyerek bu tartışmaya son noktayı koymuştu.


  • ocanal  (06.04.10 14:11:57) 
ekşifink yakında duyuru compatible olacak, duyuru ve tum cevapları koyalayabilecegiz.


  • bryan fury  (06.04.10 15:17:47) 
ben o feedback'in de ta geçmişine atlayım be.

kimlanbu'nun dediği o değil. adam soru sormuş, biz cevapla diyip cevaplamaya başlıyoruz yazıyoruz yazıyoruz, gönder diyoruz, hoop duyuru gitmiş, boş bi satır geliyor. adam artık nesini beğenmediyse silmiş duyuruyu. hadi vazgeçti sormaktan. keyfi bilir. ama bakıyoruz iki dakika sonra aynı duyuruyu bi daha açmış.

yanlış anlamıyorum di mi bunu diyosun. gerçi bu adama ne uğraşacam bi daha cevap yazmak için. ama yine de insan onca düşünüp yazdığı şey boşa gitmesin istiyor.

feedback'e yazdım ben. aynısnı değil ama benzerini yazdım. oralı olan da oy veren de yok. cevap yazılan duyuru silinemesin kardeşim. ya da bir seçenek olsun, silecek adam soruyu açarken onu işaretlesin, biz de görelim adamın silebileceğini, uzun cevap falan vereceksek ona göre iki kere düşünelim. "amaan silecek nasıl olsa hiç cevap yazmayım buna" diyebilelim.
  • kibritsuyu  (06.04.10 15:38:18) 
@kibritsuyu, aynen söylediklerinden bahsediyorum, bir kaç gündür geliyor başıma deli oluyorum.


  • kimlanbu  (06.04.10 15:50:11) 
eksifink ile soyle yapabiliyoruz artık;

duyuruyu single olarak yenı sayfada acıp altta beliren f buyonu ile ekleyebiliyoruz.
  • bryan fury  (07.04.10 01:13:56) 
1. böyle bir şey mümkün değil. niye? aroma senin hissedebilmen için tat ve koku alma organlarınla beynine ulaştığına göre sakızdan çıkıp organlara giriyor demektir. e sakızdan çıka çıka bitiyor elbet. sakızdan çıkmayan aroma seni tatmin etmez, sakızdan çıkan aroma sakızda kalmaz. erke dönergeci lazım bunu üretmeye.


  • kibritsuyu  (08.04.10 16:04:24) 
@kibritsuyu, willy wonka bitmeyen şeker yaptıysa ben çok şey mi istiyorum :)


  • kimlanbu  (08.04.10 16:21:04) 
[]

Mantarlar için hazırlamam gereken sunumun içeriğiyle ilgili?

Selam duyuru sakinleri.Başlıktan hareketle devam edersek konumuz ''Tıbbi Mantarlar'' olup 10-15 dk'lık bir slayt hazırlanması gerekmekte. Bu slayt içinde bu konu ile ilgili çok spesifik ya da detaylı olmadan neler anlatabiliriz? Biraz bakındım derli toplu bir kaynak gözükmedi. Bu nedenle içerikle ilgili tavsiyeleriniz olursa çok makbule geçer. Teşekkürler.




 
şimdi madem konun tıbbi mantarlar, bunları tek hücreli ve çok hücreli gibi görünümsel olarak gruplara ayır. ondan sonra istersen bu grupları kendi içinde tedavide kullanılanlar, zehirli olup küçük miktarları tedavide kullanılanlar ve zehirli olanlar olarak ayır. ardından bunlara örnekler ver ve en az birinin ne şekilde alındığında(oral veya kontak ile vs) vücutta ne gibi etkileri olduğunu, ne tedavisi amacıyla kullanıldıklarını ve eğer toksik etki gösteriyorlarsa tedavisnin ne olduğunu kısaca anlat.


  • elenika  (13.04.10 16:29:18) 
ilginç bir bilgi olarak kulaktan duyma edindiğim bişeyi aktarayım, belki araştırır gerçeğini bulursun.
bazı mantarlar zehirli olsa bile insanı hemen etkilemiyor-muş. yıllar sonra karaciğerden patlıyabiliyor-muş. hiç zehirli mantar yemedim diye ortalarda gerinerek gezinirken, yıllar sonra mantar nedeniyle ölünebiliniyor-muş :)

  • kediebesi  (13.04.10 16:33:54) 
magic mushroomların şamanlar tarafından tıbbi amaçlı kullanımını anlatabilirsin.


  • :/  (13.04.10 17:47:13) 
[]

sigortasız işçinin tazminat davası

aynı iş yerinde çalıştığımız bir bayan arkadaş bir ay öncesi ağır bir hastalığa yakalandı. iş yerinde sigortasız olduğu için bir sürü hastane masrafı ve yan giderleri kendi cebinden ödemek zorunda kaldı.
patron, sözde tüm masarafları karşılaycaktı ama beklediğimiz gibi hiç oralı olmadı.

bu arkadaş, bir buçuk yıldır, o iş yerinde sigortasız.
kendi sigortasız çalışmasını, ilgili ssk birimine ihbar etmek istiyor, daha sonra da iş verene tazminat davası açmak istiyor, çünkü işine geri dönemiyor, çalıştığı pozisyona başkası alındı.
her türlü madur durumda.

bilen arkadaşlar, tazminat davası ve ihbar hakkında bilgi verebilir mi?
bildiğiniz daha etkili yöntemler de varsa, işimizi gerçekten çok kolaylaştırır.

şimdiden saolun.

 
sgk ya sikayet ediliyor, sonrasında mahkeme fln gleiyor.

calıstıgını belgelemesi lazım. tedavi rapor vs onları da belgelesin.
  • bryan fury  (13.04.10 22:54:35) 
Avukat değilim ama fazla zaman kaybetmeden yapsın. Bazı durumlarda bazı süreler oluyor, şikayet için değil de dava için. Hukuk sitelerine de sorun buradan detaylı cevap gelmezse. Bir avukat arkadaşıma da hemen iletiyorum, hemen değilse de yarın size mesaj atarım.


  • uyuklayankedi  (13.04.10 23:07:34) 
iş yerinde müşterilerden para tahsilatı yaptığı makbuzlar var. onalrı gösterebiliriz, ben şahitlik yaparım, gerekirse bizimle yıllardır çalışan müşteriler var onlar da şahitlik yapacaklardır.
cevaplar için tekrar çok sağolun. ((:

--
uyuklayankedi, dört gözle mesajını bekliyoum. (:
  • buzkran  (13.04.10 23:15:31 ~ 23:16:07) 
1) sgk'ya ihbar. belki müfettiş gönderirler.
2) iş mahkemesi'nde dava ya da iş teftiş kuruluna bir dilekçe (bu nispeten daha kolaydır ve masrafsızdır)

  • clementine  (14.04.10 00:25:58) 
SGK'nın denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının yalnızca fiili tespit yaparak geriye yönelik olarak 1 yıla kadar hizmet verme yetkileri var,

ancak çalışanı denetimde çalışıyor olarak tespit edemezlerse bir şey yapılamaz. Çünkü şikayeti yapan kişi yalan söylüyor da olabilir.
Eğer kişi tespit edilirse ifadesi alınır ve ne zaman işe başladığı sorulur, beyanlara göre geriye yönelik olarak 1 yıla kadar hizmet verilir. Ancak 1 yıldan
daha önceki bir tarih söylenmişse, işyerinin defter ve belgeleri istenir, söz konusu işçinin herhangi bir belgede imzası ve ismi varsa, başka bir kanıta
ihtiyaç duyulmadan belgenin tarihinden yılın sonuna kadar hizmet verilir.
Yani kendi durumunu işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik merkezine elindeki kanıtların fotokopilerini ekleyerek ve bir ihbar dilekçesi yazarak
(dilekçede durumunu ayrıntılı anlatırsa iyi olur)

Şimdi şöyle bir durum var müfettiş gitti çalışanı tespit edemedi, sizin verdiğiniz belgelere bakarak işyerinin kayıtlarını isteyebilir de istemeyebilir de
yani orada onun kanaatine bağlı bir durum. İstemezse yapacak tek şey mahkemeye gitmek. İsterse kayıtlardan tespit edilmesini bekleyeceksiniz.

Eğer sizi orada tespit ederse bir yıllık hizmetten daha fazlası için kayıt incelemesi yapılacak. Kayıt incelemesi uzun süren bir süreç, geriye yönelik
olarak bir yıl işinizi görürse öyle beyan verip, hızlı bir şekilde geriye yönelik olarak bir yıl hizmet kazanabilirsiniz. Öbür türlü işlem uzayabilir. (Ancak bu dediklerim yalnızca müfettiş sizi çalışırken tespit ederse geçerlidir)

Eğer hiçbir şekilde kişinin çalıştığı tespit edilemezse 5510 sayılı kanunun 86. maddesinin 9. fıkrasına göre;
"Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği
yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır."
Yani iş mahkemesine dava açacak.
Müfettişler tanıkla hizmet kazandıramaz.
  • nik1  (14.04.10 10:15:24) 
[]

film soruyorum.

şu torununu tavlayan nine haberini okuyunca aklıma geldi, hani bi film vardı adam çok olumsuzdu her şeye muhalefetti. sonra olumlu olma bişiysine katılıyordu her şeye evet demek zorunda kaldığı için yaşlı bi teyzeyle sevişmek zorunda kalıyodu, teyze takma dişleri çıkarıp adama müthiş bi oral yapıyordu... adı neydi bu filmin?




 
yes man. jim carry


  • pposeidon_1  (30.04.10 10:39:33) 
[]

siğil sorunsalı

elimde 5-6 tane siğil var arkadaşlar yakın çevremdekilerin çoğu incir suyunu dök üstüne geçer diyorlar ben daha önce ilaçta kullandım yaktırdımda hiçbir işe yaramadı ikiside...Bide şu inciri deyeyim diyorum ama bu inciri nereden bulabilirim?




 
İncir suyu vs. tarzı işler hurafe. Almanların araştırmasına göre bu tür placebo etkisi yaratacak yöntemler %27 oranında iyileşme sağlıyor, ancak yine de bana pek mantıklı gelmiyor. Gerçi annem ve pek çok arkadaşım da okutma usulü ile sadece bir gecede bu işten kurtulmuşlar, hani başkası söylese inanmam hayatta ama şahitleri de var.

bende ve kızarkadaşımda çıkanlar için geçen gün doktora gittik, devletin karşılamadığı 50 kağıtlık bir ilaç verdi. onu siğillerin üstüne döktü, ertesi gün su toplayan deriyi kaldırdı ve tekrarlamasının çok zor olduğunu söyledi. ankara'da oturuyorsan adresi verebilirim, en azından yakma işinden (ki kızarkadaşım da yaktırdı, aynen tekrar çıktı, oral yolla alınan ilaçlar da traş çıktı) daha kalıcı geldi.
  • tekosin  (04.05.10 23:43:05) 
verrutol kullandın mı? düzenli kullanımda yok ediyor,ama sektirmeden kullanmalısın


  • little miss sunshinee  (05.05.10 00:13:26) 
ben de verrutol kullanmıştım ve hiç geçmicek gibi gözümde büyüyen şey geçmişti. zaten onun olayı da direk eritip koparması bölgeyi. ama herhalde bi buçuk ay filan kullanmıştım mesela ve düzenli kullanmak lazım, evet.


  • tepedeki psychedelic adam  (05.05.10 01:03:58) 
Doktor doktor cilt doktoru! ya yakarak yok ederler yada dondurarak.


  • sidd79  (05.05.10 01:55:44) 
verrutol geçirdi benim elimde iki tane. yerlerinde iz var şu an. Henüz yeni geçti. tekrar çıkar mı bilmiyorum ama verrutol deneyin eğer denemediyseniz.


  • nightwalkerg  (05.05.10 11:17:12) 
benim elimde de yaklaşık 7 tane wardı. doktora gittim ve bunun aslında çok tehlikeli bir virüs olduğunu söyledi ilerde kansere bile yol açabiliyormuş hemen yaktırdım ardından 1 hafta 10 gün fln ellerme krem ilaç ws sürdüm bi süre ellermi kullanamadım ama geçtiler öle hurafe şeyleri bende uyguladım ama hiçbi sonuç alamadım


  • traxes  (07.05.10 01:22:57) 
[]

dişeti çekilmesi ve periodontolog arayışı

uzun zamandır dişeti çekilmesi sorunu yaşıyorum. kıytırık dişçim de sağolsun hiç ciddiye almadı bu sorunu, tek önerdiği şey çekilen dişetlerinin üzerine kaplama diş yaparak açıkta kalan kökleri kapatma oldu, ama bu fikir hiç aklıma yatmadı.

düzgün fırçalamayla falan kontrol altında tutmaya çalışıyorum ama artık iyice rahatsızlık vermeye başladı, sürekli dişeti ağrısı çekiyorum.

bu işin tedavisi var mı? güvenebileceğim bir diş hekimi, periodontolog arıyorum (istanbul avrupa yakası, küçükçekmece-bakırköy civarı özellikle)

 
aynı sorunu mu yaşadık bilmiyorum da bir ara bende de oluyordu..

bendeki sebebi düzensiz uykuydu.. bayağı ağrı yapıyordu; +diş fırçalarken zarar verme ete..
  • mennan001  (25.05.10 00:05:34) 
ben de öncelikle yanlış fırçalama diye düşündüm, o yüzden 4.5 senedir oral b braun elektrikli fırça kullanıyorum, dişetlerini hırpalamadan fırçalamaya çalışıyorum, ama açıkçası bir faydasını görmedim.


  • very pigmented melanosome  (25.05.10 01:03:43) 
onun bi fırçalama tekniği var. fırçanın kalitelisiyle alakalı değil. ama diş fırçası olarak edebileceğin tek müdehale yumuşak uçlu kullanmandır. dişçiler genelde diş eti çekilmesiyle ilgili acele etmezler çünkü 6 ayda 1 senede olacak iş değildir. uzun yıllar gerekir bunun için. birkaç tedavisi var. bunlardan biri, diş etlerini kanatıyolar bi aletle onlar akıyo sonra aşağıya doğru. düzgün fırçalamayla sağlıklı hale geri geliyor 1-2 haftaya kadar.


  • aşksız prens  (25.05.10 12:12:47) 
[]

stalin'in yaptıkları(objektif)

internetten objektif bir şekilde okuyabileceğim bir kaynak var mı?




 
izlemek istersen şahane bir belgeseli var, world war ii: behind closed doors diye bbc'nin.


  • peki  (04.06.10 22:29:36) 
en.wikipedia.org


bu kesmezse haber et

objektivite konusuna sen karar ver:

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
  • compadrito  (04.06.10 23:42:46) 
tam olarak objektif bir kaynak bulman çok mümkün değil. sovyet arşivlerini okusan belki.


  • stopnsilence  (05.06.10 00:10:39) 
sovyet arşivleri de pek objektif sayılmaz.


  • esenboga  (05.06.10 11:23:50) 
Siyasi Tarih kitaplarında bulabilirsiniz. Oral Sander kitapları oldukça iyidir.


  • denizen  (05.06.10 11:58:59) 
[]

Diş Apsesi

Üst sıradaki bana göre soldaki 2. azı dişim geçen senelerde dolgu yapılmıştı ve dolgu zamanla düştü dişte kırıldı, sadece kökü kaldı. uzun zamandır sadece kök var orda.bugün ise hem yanağımın altı hem iç taraftan damağım şişti,acıyorda. iltihap akıyo devamlı.

antibiyotik galiba apseyi kurutan.bir diş hekimine gitmeden eczaneden eczacıya sorarak bi antibiyotik alsam olur mu, anlarlar mı hangisinin kurutacağını.


 
imkanın varsa doktora git başka birşey de olabilir yoksa ve apse olduğundan eminsen eczaneden ornisid ve dolorex al.


  • sealth  (29.06.10 17:13:50 ~ 17:14:16) 
birkaç gün önce benim dentist bana iltihap için ilaç yazdı. reçeteden aktarıyorum aynen.

CROXİLEX BİD 1000 MG 14 FİLM TABLET BİR GÜNDE 2 ADET AĞIZDAN(ORAL)

tabi eczacınıza danışın... geçmiş olsun .
  • pekala  (29.06.10 18:11:50) 
apse varsa kanal tedavisi gerekiyor malesef dişçiye gitmen lazım. dişçi de önce antibiyotik verecek zaten şiş inmeden tedavi yapamaz. iltihap temizlendikten sonra kanal tedavisi yaparak çözer olayı. biraz git geli çok bir tedavi ama. geçmiş olsun


  • cncn  (29.06.10 19:00:46) 
(bkz: augmentin)


  • curiosita  (30.06.10 00:57:42) 
[]

istanbul'da üniversite öğrencilerine burs veren vakıflar/kuruluşlar? (önemli)

arkadaşlar bursa ihtiyacım var ve bu abartı olmazsa hayati düzeyde.

istanbul'da nerelere başvurmalıyım? burada sormamın amacı daha somut bilgiler alabilmek. internette listeler var ama onlardan birçoğuna başvurmak dahi gereksiz. hatta zaman ve masraf kaybı.

alternatif yerler arıyorum. mesela adanalılar derneği var, oralı öğrencilere veriyor gibi...

 
istanbul ticaret odası bu smout bir örnektir mesela

bir de nerelisin ki sen? büyük ihtimalle veriyorlardır memleketinin derneği.
  • baldur  (02.08.10 14:44:26) 
(bkz: çydd)


  • la traviata  (02.08.10 15:10:57) 
ito, koç, sabancı vs. birçok kurum veriyo ama dediğin gibi bunlar internette karşına ilk çıkan ve genelde bursu vermeden önce seni baya bi yoran kurumlar. hem onlarca belge yollaman gerekecek hem de büyük ihtimalle bursları ocak ayı civarı başlayacaktır. bunlara da başvurmayı unutma tabii ama öncelikle memleket derneklerine başvur. zaten hemen tamam derler, bi nüfus cüzdan fotokopisi isterler belki hemşeri olduğunu görme maksatlı, bi de okula kaydını yaptırdığına dair kayıt belgesini yollarsın, hemen başlar. 100-150 lirayı geçmez dernek başına alacağın para ama dediğim gibi hemen hemen garantidir, büyük vakıfların bursu -eğer öksüz veya yetim değilsen- piyango oynamak gibi.


  • hrskrs  (02.08.10 15:35:13) 
[]

demonoid ratio durumları?

demonoid'de ratio nasıl hesaplanmakta? diğer "private tracker"lardan torrent indirirken torrentte bir şifre oluyor, hani "passkey" denilen nane. Ama demonoid'ten indirdiğim torrentlerde böyle bir şey olmuyor, puplic tracker torrentler gibi düz oluyor. bu ratio'nun passkey ile bağlantısı yok mu? Diğer "private tracker"larda "upload" etkisini görebiliyorum ama demonoid pek oralı değil, çok az değişiyor(gelen de giden de). bu arada indirdiklerim "external" da değil.




 
demonoid ratio tutuyor ama nasıl tutuluyor onu bende bilmiyor 5 çeksen 1 yazıyor gibi. bir de siteden ratio sorunu ile atılma gibi bir şey yok rahat rahat asıl hiç upload yapmasan da bir şey demiyor.


  • mahsunkul  (15.09.10 08:52:13) 
demonoid IP üzerinden bilgi tutuyor olsa gerek ama düzgün çalıştığını hiç görmedim. 24 saat boyunca IP değişmeden sürekli clienti açık tutarsanız uploada yansıdığını okumuştum bi yerde belki doğrudur. zaten adam gibi bilgi tutmak istese passkey kullanırdı.


  • montreal  (15.09.10 09:24:34) 
söylendiği gibi IP üzerinden tutuyor. IP değiştiğinde tutmaya devam edemiyor. bi boka yaramıyor yani.


  • sanal uyku  (15.09.10 11:37:50) 
[]

ölüyorum lan

5 dakikadır aralıksız sanki iç organlarım ağzımdan fırlıycakmış gibi öksürüyorum acilen evde bulunabilicek boğazımı maksimum derecede yumuşatıcak bişeyler yazarmısınız? su filan içtim geçmedi. gözümden yaş geliyo resmen havasızlıktan ölecek gibiyim. yalnız başımayım evde. normal evde bulunabilicek şeyler var işte ne kullanabilirim? bir de üstünde klodamin oral sprey yazan bi sprey bide hiçbi s.ke yaramayan porakallı pastil var. sprey'e abanayım mı? hemen cevap yazarsanız çok sevinirim.




 
ılık suya limon sıkıp için...

edit: ılıktan kastım suyu ısıttıktan sonra biraz bekletin veya soğuk suyla karıstırın..
  • damnit  (17.09.10 15:08:10 ~ 15:08:42) 
yuzunu yika, disari cik, bi hava al.

sana gunde 5 sigaradan fazla icme demistim...
  • nawres  (17.09.10 15:10:11) 
@damnit yapıyorum hemen.

@nawres ne olduysa sigaradan oldu zaten amk hayvanlık yapıp 4 tane içtim arka arkaya bide süzen92 kullanıyorum onlar da yoktu. bidaha filtresiz içersem ne olayım.
  • cagdassalur  (17.09.10 15:14:37) 
Bir kaç kaşık bal ye... Boğazını yumşatır...


  • catamenia  (17.09.10 15:26:39) 
limon bulamadım bal yedim acayip boğazımı yaktı aç karna ama bayas iyi geldi teşekkürler. şimdi bi sigara daha yakayım :D. ehe şaka filan.


  • cagdassalur  (17.09.10 15:46:13) 
bak şimdi soğanı enlemesine kesiyosun , en ortadaki bir iki halkayı çıkarıyosun . sonra oluşan o oyuğa bal koyuyosun , bi kaç saat içinde o bal dışarı süzülüyo , o suya karabiber karıştırıp içiyosun . dünyanın en iğrenç tadına sahip o su saniyede öksürüğün "ö" sünü bırakmıyo. şifa olsun .yarasın.hadi bakam


  • elmyra  (17.09.10 17:20:18) 
kekik kaynatın içine bir kaşık bal...hemen etkisini gösterir. bir kaç gün devam edin.
geçmiş olsun.

  • o_bir_gül  (17.09.10 18:50:56) 
[]

Kedilerde hayata küsme, depresyon v.s.

ey pisi pisi sevenler;

soru özetle şu: Kediler depresayona,şoka v.s. girer mi? evet ise belirtileri ve tedavisi nasıldır?

cevaplama gönüllüsü arkadaşlar için detay; doğumundan itibaren takip ettiğim 3. kedim olarak edindiğim şuan 4,5 aylık erkek kedimi annesinin firar etmesi sonucu çok erken, daha 4 haftalık iken evaltlık aldım. İlk bir ay sorunsuz baktım bu yavrucağıza ama biraz hareketlenince, patilerine can gelince benden daha çok 2. kedimle vakit geçirmeye ve sanıyorum onu anne olarak benimseyip emmeye başladı. (2. kedim 9 aylık bir dişi bu arada) tabi bu durumdan rahatsız olan 2. kedim daha sonraları yavru kediye her emmeye geldiğinde veya buna yeltendiğinde ciddi bir kaç pençe ile karşılık vermeye başladı. Haliyle bu yavrucağız 2. annesinden de red-di evlatlık olunca son 2 aydır kedilere dair her ne özellik varsa hepsini yitirmiş durumda. ( yumak peşinden koşma,hareketli herşeye saldırma girişimi, tırmanma zıplama gibi ) Şimdilerde tüm gün yatıyor ve uyuyor uyumadığı zamanlarda iri göz bebekleri ile sabit bir noktaya bakakalıyor. durumu ilk farkettiğim zaman yani 2 ay önce her zaman gittiğim veteriner kedinin bir travma sonucu şoka girdiğini itinalı ilgi ve alakayla 1-2 aya düzeleceğini herhangi ilaç almasına gerek olmadığını söyleyip geri yolladı bizi, aradan geçen 2 ayda yavrucağız bir kez açık hava alsın diye çıkardığım bahçede korkudan bir kömürlüğe kaçtı, kömürlükde ne kömürlük araç lastiğinden mangalına kadar enavi çeşit malzeme olan bir yer. Ara ki bulasın, tam 5 gün sonra bir iş dönüşü dairemin önünde paspasda miyavlarken buldum uykusuz geçirdiğim bir kaç gecenin sonunda. Bunun dışında olağan,sıradan gayet sakin 2 ay geçirdik, işten arta kalan zamanımda gösterebildiğim ilgi ve alaka eşliğinde. Mamafih kedide ciddi bir değişiklik olmadı. Bugün başka bir veterinere daha götürdüm belki farklı birşeyler tespit edebilirz umuduyla ama tespitler yine benzer nitelikteydi ilkinde farklı olarak b vitamini takviyesi aldık günde iki kez oral olarak alınacak sıvı şekilde. bir ay sonra ilacı bitince tekar kontrole gideceğiz. Bu zaman zarfında konu ile ilgili tüm görüş, bilgi ve tecrübelerinizi esirgemeyin lütfen.

 
o boş boş baksa da her gün kucağınıza alıp sevin, sevildiğini hissetsin. bebekler için olan konserve mamalardan alıp biraz şımartabilirsiniz. mutlaka kendine ait yatağı olsun. kendi boyutlarinda peluş, tüylü oyuncaklar alın. benim kedim çok depresyonlara girdi çıktı, sevgi bunun ilacı hayvanlarda.


  • kayranin kedisi  (21.09.10 00:41:45) 
lord'um, biberon ile emzirmeyi hiç denemedim beslenmeyle ilgili bir sıkıntımız olmadı gerçi hala daha yok. gayet güzel yemeğini yiyip suyunu içebiliyor istahında da bir eksilme falan yok. arkadaş olayına sıcak bakmıyorum sebebi; ilk yazımda da belirttiğim gibi neredeyse sıfır refleks ile yaşıyor hayvan. diğer kedimin çok sevdiği püsküllü bir oyuncağı burnuna burnuna sürtüyorum sadece gözlerini kapatıyor oyun oynamak gibi en ufak bir niyeti yok. o püsküllü şeyi benim burnuma sürtseler insan halimle sağlam bir çifte atarım herhalde.

@ kayranin kedisi:
sabah çıkmadan, akşamda eve gelir gelmez ilk işim kediyi sevmek oluyor zaten ama hayvancağız sevilirken bile rahatsız hep kulakları geride, kuyruğunu rahatsız bir şekilde sallamakta herhan biri kafasına vuracakmış gibi tedirgin valla şaştım kaldım normal şartlarda hiçsabırlı birideğilimdir hatta çok tez canlıyım ama son 2 aydır bu kediye gösteridiğim sabır beni nirvanaya erdirecek türden.
dur bakalım bu benim sınavım da olabilir.
  • aganta  (21.09.10 14:10:33 ~ 14:14:26) 
sinirsel bir problem olduğundan şüphelenilmiş sanıyorum. o yüzden b vitamini vermişler. duygusal değil de mekanik bir travma sonucu (düşme, çarpma vs) böyle davranıyor olabilir. doğuştan gelen bir problem olabilir. belki ikinci annenin de reddetmesine kadar geçen sürede fark edilmemiş olabilir bu hareketsizliği. depresyon? evet olabilir. ama öncelikle fiziksel bir sıkıntısı olup olmadığının anlaşılması lazım. anne sütü alamamış. bu nokta önemli bence. eğer bir ay sonra devam ederse, bana kalırsa en azından kan-biyokimya değerlerine bakılmalı. çünkü depresif hal genelde bizde olduğu gibi duygusal yıkımlar sonrasında değil, bir hastalığın veya vitamin, mineral eksikliğininin semptomu olarak dikkat çeker kedilerde genellikle. eğer merkezi sinir sistemi veya metabolik ciddi bir hastalıktan kaynaklanmıyorsa(araştırılması gerekir), özenli bakım ve beslemeyle sorunun çözüleceğini düşünüyorum.


  • ben butun cbnce dizilerini izliyorum  (21.03.13 23:04:06) 
[]

Ereksiyon Problemi

şimdi bende şöyle bir sorun var son 6 aydır olan 3 ilişkimde ereksiyon problemi yaşadım. yaşım 25. sigara ve alkol kullanımı var. alkol çok fazla olmasada var. sorun büyük ihtimal psikolojik ama sıkılmaya başladım bu durumdan. kafama takılıp duruyor. bu konu hakkında bilgileri olan varsa paylaşın bi zahmet. fenalardayım.




 
urogloga gıt, sana hormon testı yaptıracak. hıcbır sey cıkmayacak, dıyecek kı psıkolojık. ama cok ıstıyorsan sana bi lustral yazayım dıye de ekleyecektır. en azından bunu bılmek bıle ıyı gelebılır sana.


  • fenerliyim ama feneri delgado  (24.09.10 11:09:51 ~ 11:10:44) 
(bkz: #19890341)


  • fenerliyim ama feneri delgado  (24.09.10 11:16:23 ~ 11:16:36) 
ilaç kullanma taraftarıda değilim açıkçası, oral ya da elle uygulama yapıldığı zaman bir problem yok ama ne zamanki tam olarak cinsel birleşme olacak o zaman hüsran. o yüzden zaten psikolojik olarak değerlendirdim durumu. bakalım başka çözüm bulamazsak mecbur ilaçlara başvurucam.


  • türkmen  (24.09.10 11:21:35) 
türkmen@ seni tahrik eden neyse onu yapmasını söyle partnerine zaten seni seviyorsa bunu kabul edicektir altında soğuk nevale gibi duruyorsa seni etklemiyordur belli bir zaman bunu yaparsa zaten gecer kendiliğinden


  • asadas1999  (24.09.10 11:36:47) 
öncelikle partnerini tatmin etme zorunluluğunu kafandan atmaya çalış. bu işi göreve dönüştürmüşsün beyninde. bir çocuğun oyun oynarken aldığı keyfi almaya çalış. hiçbir çocuk "yav ne kadar da iyi oynuyomuş bu!" desinler diye oyun oynamaz. ürolog bir tanıdığımın sözünü aktarıyorum: "insanın asıl cinsel organı beynidir. aklını çükünden kafana taşıyacaksın." ilişki anı dışında ereksiyon varsa fiziksel rahatsızlığın yok demektir. sigarayı ve alkolü azaltmak her halükarda faydalıdır ama. bunların yanı sıra psikolojik yardıma ihtiyacın olabilir. çekinecek bir şey yok. git yardım al, kısır döngüye düşme.


  • gayrisabit fikir  (24.09.10 11:37:36) 
sorun hep ayni kisiyle birlikte olurken mi ortaya cikiyor? yoksa farkli kisilerle de ayni sorunu yasiyor musun?


  • shinigami ryuk  (24.09.10 13:28:55) 
kan sayimini yaptir, kansizlik olabilir.


  • SevmeBeni  (24.09.10 13:33:38) 
  • dungangadunganga  (24.09.10 13:49:32) 
[]

bi acayip yabancı sevgili (3) - inşallah son bölüm

arkadaş ben artık bunun adını koyamıyorum.

çinli ile durumlar malum, ben anlatmaktan bıktım artık. bu sabah kalktığımızda açıkçası eşyalarını toplamasını bekliyordum ama baktım hiç oralı değil. üstelik hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, şaşırdım. şaşkınlığımı görünce gülümseyerek özür falan beklediğini söyledi, "yok artık ya" dedim.

kendimi zorla da olsa kontrol ederek onunla konuşmaya karar verdim. "bak" dedim, "yürümüyor, yürümeyecek. saygı kalmadı aramız.." daha cümlemi bitirmemişken beni dinlemeyip makyaja daldığını farkettim ve basıp üniversite'ye gittim.

bütün gün aklımda olan biten döndü durdu. en son duygu patlaması olsa gerek hiç alakası yokken matematik dersinin ortasında çıktım, dekanlığa gidip bölümümü falan değiştirmek için dilekçe yazdım. yetmedi gidip iki tane cinli vodkalı kokteyllerden alıp eve geldim, müzeyyen senar eşliğinde içmeye başladım. normal insan hareketleri değil yani.

rahatlamaya, dünü unutmaya falan çalışıyordum. bi yandan da kendime "üniversite'de yurtla falan konuşur herhalde. birazdan gelecek, eşyalarını toplayıp gidecek. medeni insanlar gibi ayrıl" diye telkin veriyordum. velhasıl kızımız teşrif etti ama o da ne? toplanmak şöyle dursun oturdu karşıma, açtı abi skype'yi, başladı herifin biriyle yüksek sesle çince konuşmaya. gülüşmeler bilmem neler. sanki hiçbir şey olmamış. hala karşımda oturuyor, dizi falan izliyor, skype'dan birileri ile yazışıyor, gülümsüyor falan.

zaten iradesi zayıf, ne yöne çeksen oraya giden, kimseyi kıramayan, kimseye hayır diyemeyen biriyim. o "gidecek yerim yok" derse zaten "git" diyemem. ne yapacağım ben? bunun adı nedir ya? bu çinliler duygusuz, ruhsuz da utanma nedir onu da mı bilmiyorlar? artık dayanamıyorum buna. o kadar rahat ki neredeyse bi ara "herhalde ben suçluyum" diye düşünür oldum. sinirlerimle oynuyor, tahammül edemiyorum. şunları yazarken kendimi sıkmaktan titriyorum. daha kahvaltı etmedim ve şu rahatlığını görünce alkolün falan da etkisi gitti.

n'olur birileri en acil şekilde akl-ı selim bir tavsiyede bulunsun, yoksa bu işin sonu çok ama çok kötüye gidiyor.

 
sorunu zaten çözmüşsünüz: "zaten iradesi zayıf, ne yöne çeksen oraya giden, kimseyi kıramayan, kimseye hayır diyemeyen biriyim."

şu yazdıklarınıza artık yorum yapılmaz heralde.ev resmi olarak sizin değil mi? neden kovmuyorsunuz? baktınız gitmiyor polisi arayın.zorla evimde kalıyor deyin.ama artık yeter hala onunla aynı çatı altında kalıyorsunuz ve ne yapmalıyım diye yazıyorsunuz.kusura bakmayın ama konuyu ilgisi olmayan biri bile okurken sinirleniyor.artık dehleyin gitsin.bu kadar sevgi kelebeği olmayın.kovun gitsin.zor kullanmayın sizi şikayet edebilir.dediğim gibi,gitmezse polisi arayın alsınlar.tekrar söylüyorum: kovun gitsin.
  • grgn  (27.09.10 17:29:43) 
O yüzsüz kız o rahatı bırakıp gitmez. Evde hiç hakkı var mı? Yazılı olarak ev sizin üzerinizeydi diye hatırlıyorum. Yattığı yatak onun mu? Önce attığınız tokatın doktor muayenesinde belirlenemeyeceği kadar bir zaman (ne kadar bilmiyorum) bekleyin. Sonra o dışarıdayken hanımkızımızın tüm eşyalarını bavullarına koyup kapının önüne koyun, ev sahibiyle konuşup kilidi de değiştirin. Onun gidecek yeri hazırdır, merak etmeyin :) Ona daha büyük darbe olsun istiyorsanız şu andan itibaren minnoş bir sevgili olun, evdeki son günlerinde sizi kendisiyle barışmış, ona güvenen tatlı salağı olarak görsün :)

İçinde bulunduğunuz durumun ve ülkenin yasal durumunu bilmiyorum. Uygularken sorumluluk sizin.
  • sourlemonade  (27.09.10 17:29:46) 
3 duyurunu da üşenmeden okudum ve hayretler içindeyim.okurken içim şişti.bu ne ya?nasıl tahammül ediyosun?böyle şey mi olur yok colalı yemek yok kız arkadsın yoksa ben burdayım yok para meselesi.sen daha ne duruyosun hemen en acilinden kendini kurtar.boyle iş mi olur ya ne bekliyosun bu ilişkiden neden sabrediyosun?bir omur gecirmeyi planlamıyosun kızla dimi?

bence hiç uzatma nasıl yaparsan yap ama kurtul.uzulcek gidicek yeri yok bilmem ne diye dusunme.olucak iş değil yani.

grgn'in dediği gibi alakasız insan ben bile sinir oldum.boyle bi ilişkien ne hayır gelir ki? kolay gelsin,bence hemen kurtulup kendi hayatını bi duzene sok.diyecek bişey yok cok fazla.
  • saleen  (27.09.10 18:04:13) 
vay anasını sayın seyirciler caps yok mu caps
nasıl bir çinli bu böyle...

sen o kızı evden göndermedikçe bu yazıların pembe dizi gibi devam eder.
sen en iyisi kapının kilidini değiştir. merak etme o bu yüzsüzlükle kendi başının çaresine bakar.
  • €xpolerer  (27.09.10 19:21:40) 
harbi çok ilginç bir duyuru trilogy si oldu caps koysan süper olur çok merak ettik.


  • rakim efendi  (27.09.10 20:31:15 ~ 20:31:48) 
(bkz: caps)

gerçekten merak ettim ama artık bu "yaratığı". kardeşim ev senin üstüneyse eşyaları topla kapının önüne koy, kilidi de ev sahibine söyleyerek değiştir. inan bana tam ters istikametteki memleketlerde yaşamasak basıp gelip ben döveceğim elemanı.
  • tekosin  (27.09.10 20:34:25) 
çok net ; kovun. biraz kararlı olmanız lazım kız sizi kullanıyor, aldatıyor, sömürüyor, adam yerine koymuyor... daha ne yapmnası lazım? kendinize olan saygınızı hala yitirmediyseniz kovun tabi. sizde de peygamber sabrı varmış

edit: cosmicstring + 1
  • ksl  (27.09.10 22:06:55 ~ 22:08:25) 
@cosmicstring: abi bende öyle intikam alacak bi yapı yok, düşündüm bi an ama ı ıh. ev ve herşey benim üzerime, o konuda sorun yok. tokada gelince, ne izi yav? :) bişeyciği yok. yine de ayıp ettim o konuda.

uzun olaylar oldu ve bazı sorunları çözdüm. başka bi duyuru konusu olsun. cidden rezalet ve yorucu bi gündü. mesaj atıp cevap veren ve burada vaktini ayırıp, okuyup fikir veren herkese teşekkür ederim. yarın filmin sonunu anlatırım.
  • biseyler  (27.09.10 22:23:30) 
bence bizi yiyorsunuz (hadi yaa dediğinizi duyar gibiyim)


  • peki  (27.09.10 22:26:31) 
[]

glee'deki sağlıksız dişleri maviye boyayan sakız

evet s02e02'yi izleyen olduysa görmüştür. o sakızın adını arıyorum, farklı keyword kombinasyonlarını denememe rağmen şansım yaver gitmedi. (beceriksizliğimi, şanssızlık diyerek örtelemeye de çalışıyor olabilirim ama çaktırmayın lskdfj)

var mıdır öyle bir sakız? varsa adı nedir?

teşekkürler.

 
inspector hector diye bir markanın plaque detector diye bir ürünü varmış ama ağız suyu, sakız olanını bulamadım. sakız aromalısı var ama. :)

inspector-hector.com
  • galadnikov  (02.10.10 18:16:43) 
[]

ağzımdaki ağrı, ne ki?

yüzümün sağ tarafında, alt çenenin üste bağlı olduğu yerde(kulağın hemen dibindeki minik çıkıntılı yer) dün gece yarısından beri bir ağrı var. ama sadece ağzımı açarken ağrıyor. özellikle alt çeneyi hafif sağ kaydırıp açmaya çalışırken şiddeti artıyor. dayanılmayacak kadar bir ağrı değil, açıp kapıyorum ama kafama takıldı. nedir ki?




 
bende de oluyor bazen. şu durumlar da;
sert yiyecek yersem
uzun zaman yemezsem
uzun zaman konuşmazsam
  • Flamel  (04.10.10 19:05:13) 
eklem olabilir, 20 lik olabilir sonu kötü olabilir.


  • radikalherif  (04.10.10 20:17:21) 
sanırım orada lenf bezleri var ve bende grip olduğum zaman baya ağrıyorlar ve senin bahsettiğin şekilde de hafif ağrı yaptıklarına da tanık olmuşluğum var ama o hafif ağrı sırasında grip miydim değil miydim emin değim


  • lamneth  (04.10.10 21:33:57) 
çene eklemi ağrısı
türkiyede iki tane uzman var: doç.dr.pınar kursoğlu
prof.dr.koray oral
ikiside yeditepe diş hekimliği fakültesinde
  • ysn  (08.10.10 10:40:11) 
[]

Hap Şeklindeki İlaç Nasıl Eritilir?

Doktorlar, ağrı kesici ilaçları iğneyle vuruyorlar. Yanlışım yoksa, sulu olarak piyasaya gitmiyor o ilaçlar. Herhâlde bir çözeltiyle ilaçları suda eritip iğne yapıyorlar ama ne ile? Ağrı kesici iğne yapmamız lâzım.




 
bu mantıkla şurup haline de hapı ezip bir meyve suyunun içine koyarak getiriyorlar diyeceksiniz korkarım.
ikisi farklı şeyler. gidin dogru dürüst bir ağrıı kesici iğne alın eczaneden, ve lütfen siz yapmayın, profesyonel biri yapsın :)

  • vejeteryan vampir  (12.10.10 17:42:34) 
Farklı fikri olan?


  • jackal  (12.10.10 17:49:12) 
yo yo kesinlikle öyle değil. şırınga tüplerinde ayrı olarak üretiliyor bu ağrı kesiciler. öyle bardakta eritip sulandırılmıyor :D


  • sttc  (12.10.10 18:05:52) 
sanayide boyacıda yapıyolar onu. Platinleride tornacıda


  • I'mNotDone  (12.10.10 19:04:31) 
gayet ampul olarak gelebiliyor birçok ağrıkesici. kırıp şırınaya çekiyor ve iğneyi yapıyor.
herhangi bir eritme yok.


oral yoldan kullanımı planlanan bi ilacı herhangi bir solusyonda eritip kas içi - damar içi enjeksiyon yapmak çok ciddi sorunlara neden olabilir benden söylemesi.
  • orpheus  (12.10.10 20:18:01 ~ 20:18:49) 
hapların sentetik olduğunu düşünürsek, erimesi, eritilmesi, başka kimyasallar ile karıştırılarak ayrıştırılması tam türk işi olur.


  • kobretti  (12.10.10 21:03:36) 
[]

Rotary Kulübü

Rotary kulübü nedir? Ne işe yarar?

Yıllardır net bir bilgim olmadı bu konuda. Aydınlatınız lütfen efem.


 
rotary zenginlerin,iş ve meslek sahiplerinin (genç olanlara rotaract deniyor) topluma faydalı olma adına toplandıkları kuruluş.sanıldığı gibi mason değiller esasında,bulunmuştum bir defasında böyle bir topluluğun içinde
ayrıca (bkz: rotary)
ve,
oranrotary.tripod.com
  • lavitaebella  (13.11.10 15:23:10 ~ 17:51:45) 
rica ederim:)
genellikle mason olarak görülüyorlar.ben de rotaract bir kaç kişi ile tanışınca öğrendim.

  • lavitaebella  (13.11.10 15:38:23) 
Bir bolgenin klubu olur, o klupte o bolgede is yapan zengin ve onde gelen kisiler yer alir. Bu kisiler birbirlerini desteklerler is konusunda. Gelecek vaad eden genclere burs verilir falan filan. Oyle gizli sakli birsey degildir, tek mesele her meslekten 1 kisi olmasidir. Ayni meslekten 2. sahsin kabul edilmesi icin diger kisiden gayet ustun olmasi beklenir.

imza: ex-rotaryen
  • lpgli tosbaga  (13.11.10 15:56:29) 
arkadasımın katılmasıyla " masonmuşsunuz siz" falan diye geyik yaptığım, bozulunca da daha oralı olmadığım bir oluşum bu. ne yaptıklarını sordum. " işte fakir semtlerdeki okulları gezip kalem defter yardımı yapıyoruz, fakirlere yardımcı oluyoruz " falan dedi. güzel bişey dedim. sonra faceboookta rotary nin partimsi şeylerindeki tipleri falan gördüm, ellerde şampanyalar, h&m çılgınlığına special davetler ayarlayan kız gurupları falan. benim gördüğüm bu. bi iki tiple daha muhattap olunca ( bunlar genç olanları, godaman tiplerle tanışmadım hiç) , vicdanlarını bastırmak, ya da vicdan sahibi olduklarını göstermek için gönülsüzce yapılan yardımları yürüten bişeymiş gibi geldi. ya da ben adamakıllısına hiç rastalamadım. biraz burnu büyüklük sezmemden dolayı böyle bir yargı oluştu bende. yoksa önyargım hiç olmadı.


  • okyanustaki depresif ruzgar  (13.11.10 16:19:06) 
yaptiklari yardımlari birbirlerine anlatmak icin düzenledikleri toplantılarda harcadiklari para ile bir o kadar daha yardim yapilir. botoxlu iyilik perileri, sehir klubu üyesiyiz, buralarin seckini (sahibi) biziz dernekleri, light masonluk halleri.


  • atmacaged  (13.11.10 23:31:11) 
[]

25'inci Mknz. P. Tug. K. Yrdc. K.lığı GÖLE ARDAHAN

dedelerden yardim bekliyorum. soguk demeyin bir onu biliyorum zaten. alismak icin, simdiden don atlet oturmaya basladim balkanlardan gelen soguk esliginde.




 
hemen bir köye gitmelisiniz.ama öyle böyle değil çok kötü bir köye git.oralıymış gibi gez biraz.sonra o tabloyu aklından çıkarma. sonra dön burda mutlu anlar geçir ama öyle böyle değil çok güzel günler geçir.oraya gittiğinde de bu tabloyu çıkarma aklından.tabi tüm bunlar için aklına mukayet ol.


  • alcapon  (10.12.10 17:48:30) 
soguktan korunmak için askeri malzemeciye gidip iki takım termal içlik, bere (kullanmana izin vermeyebilirler) ve özellikle boyunluk çok faydalı olur. bunları zaten biliyosundur ama gitmeden al mutlaka gittigin yerde zaten vardır ordan alırsın diyenlere inanma olmayabilir. ayrıca ardahana sanırım erzincan ktm üzerinden gidiliyor ama dogrudan da gidebilirsin.


  • piszenci  (10.12.10 18:58:44) 
eyvallah, tesekkur ettim bilgiler icin.


  • taltrap  (10.12.10 19:02:11) 
adam benim memleketime gidiyor olaya bak.

- olaysız sakin sessiz bir ilçe.
- hiçbirşey yok. gerçekten çok durağan sessiz sakin bir yer.
- soğuk çok soğuk
- sosyalleşmeyi zaten düşünme çünkü mekan yok. internet kafe hariç
- ktm'yi salla kars ya da erzurum üzerinde göle'ye arabalar var o şekilde git.
  • anarche  (10.12.10 21:24:04 ~ 21:25:05) 
[]

"oral b ultra floss" diş ipi bulamıyorum?

bu diş ipini son zamanlarda eczanelerde bulamıyorum. neden acaba? üretilmiyor mu artık.

nerden bulabilirim?

bulamazsam bunun yerine tavsiye edeceğiniz bir diş ipi markası var mı?

 
watson's da oluyor genelde bak bi oraya.


  • drink the stars  (26.12.10 21:30:18) 
cihangir carrefur express


  • try again fail again fail better  (26.12.10 22:30:19) 
[]

siyaset özürlü olarak bir şeyler öğrenmeye nereden başlasam?

chp, mhp, akp, bdp.. artık benim de bir fikrim olsun istiyorum. tarihi hiç sevmesemde öğrenmeye hazırım.nereden başlayayım? şöyle doğru dürüst tarafsız hangi kitapları önerirsiniz?
bizzat anlatmak isteyenleri de dinlerim:)



 
tr.wikipedia.org

Bunu tamamen oku önce.
  • iamtheeggman  (22.01.11 15:00:55) 
Türk Siyasal Hayatı,
Çağdaş Türkiye Tarihi,
Yakın Türkiye Tarihi,
Siyaset Bilimi vs...
okuyabilirsin bunlar aynı zamanda üniversitede ders olarak okutulur.
Siyaseti çok iyi bilirim :)
  • livaneli kadir  (22.01.11 15:09:49) 
oral sander kitaplarını okumalısın mutlaka. 2 cilt şeklinde bulunur, çok faydalıdır.


  • habula  (22.01.11 15:16:51) 
amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok, herşey ortadadır.

www.akicraatlar.com
  • mücrim  (22.01.11 16:35:15) 
daha çok yazar-kitap şeklinde önerileriniz olursa çok iyi olur.


  • goddess-of-desire  (22.01.11 16:54:20) 
de'lere da'lara da dikkat biraz ya.


  • dekila olmeka  (22.01.11 19:21:29) 
bence bu saydığın dört partinin tarihlerinden başlayabilirsin. geriye doğru gittikçe dallanır budaklanır zaten konu.

yaşını merak ettim ya aslında, tabi istersen cevap verme.
  • zawisza  (22.01.11 20:08:25) 
www.filmizle.biz
90 dakikalık bu film sana herşeyi anlatır

  • hari  (23.04.11 15:57:13) 
[]

bakire olan kız illa anal ya da oral sex yapmak zorunda mı?

ya da blowjob bilemedin handjob? yani birileri bakire bir kız istediği zaman hemen başkaları o kız sevişmiştir götten yemiştir suratına boşalmışlardır diye söylüyorlar. hiç mi hem bakire olup hem de ağzına almamış kız yok bu memlekette? bakire kız istemek suç mu? her bakire hatun ağzına almış mıdır?

lan burda bi muhabbeti geçiyor herkes bakire kız her türlü pisliği yapmıştır bakire olmayan kıza güvenebilirsin moduna giriyor. neden böyle bir savunuculuk var?


 
almıştır, yapmıştır. böle saça böle tarak.


  • evegirmekistemiyorum  (29.01.11 18:27:43) 
(ara:akıl fikir)


  • zgn  (29.01.11 18:28:24) 
bakire olmayan kevaşeler yapıyo onu, tertemiz sıfır km çiziği olmayan bebeyim bakireleri kirletmek istiyorlar :( bakire olmayanların parçaları bozuk, çizik oluyor genelde ya kıskanıyorlar, sakın alma o mallardan; ay aman bağyanlardan. sen de kirleteceğin zaman bakireleri kirletme sakın, kevaşelere attır, onları pis emellerimiz için kullanalım; tertemiz malları evlenmek için saklayalım. kirlenmiş olan kirlenmiş zaten.


  • noluyor  (29.01.11 18:33:40 ~ 18:34:02) 
kim kime bok atacağını şaşırmış arkadaş, genelleme foreverr


  • dieselsingle2  (29.01.11 18:36:38) 
hemen soruyu bana çevirmeyin yahu. sadece merak ettim burda görüyorum bazen ekşi sözlükte vs. diğer sözlüklerde hep çamur atıyorlar. benim bakire aramak gibi bir derdim yok. sadece merak ettim


  • sert yerden yavas  (29.01.11 18:38:30) 
kişi kendinden bildiği için o işi olabilir.


  • rentts  (29.01.11 18:40:29) 
çünkü hakikaten öyle tipler var da ondan. genelleme yapılması ise hata tabii.


  • baldur  (29.01.11 18:42:29) 
Bir film vardı hatırlamıyorum adını ama başlangıcında şöyle diyordu: Her melek bakire değildir, her bakire de melek değildir.


  • wampex  (29.01.11 18:51:54) 
@noluyor kimse mal muamelesi yapmıyor niye heyecanlandın ki ?


  • sert yerden yavas  (29.01.11 18:53:42) 
Bakire kız neden oral ya da anal yapsın ki? Yapan 3 5 tane vardır tabii ama genellemeyelim. zaten bakire olmayan kızların da çoğu anal yapmamıştır.


  • shell  (29.01.11 18:56:24) 
karı kaşardır, patlamıştır bakire olmayıpta ağzına alan, masturbasyon manyağı bakire kızlara çatıp egosunu tatmin eder. karı bakiredir, evlenmeden patlamam der ama zik ağızdan düşmez, sürtüşmekten elektrik tutup ölüceğinden korkar. karı sevmiştir, çok sevmmiştir, teslim etmiştir kendisini erkeğine ama çekip gidince de nasılsa patladım önüme gelenle yatarım mantalitesini aklına bile getirmemiştir. sen ne diyon yarram diyosundur şimdi; bakire var, bakire var, patlamış kız var, patlatılmış kız var. herkes içinde bulunduğu duruma göre yorum yapıyor.


  • badiparmagi  (29.01.11 18:58:07 ~ 18:58:51) 
cogu efsane


  • rn  (29.01.11 19:50:21) 
hatunun ruhu orospu olmasın, beyninde sikişir ruhun duymaz. ne sikik muhabbet lan bu.


  • pisekar v2  (29.01.11 20:14:29) 
çünkü burda doğru dürüst sevişen neredeyse kimse yok.herkes sevişmiş numarası yapıp havaya giriyor.çoğu mastürbatör bunların.gerçeklerden değil hayallerinden bahsediyolar.o yüzden ciddiye alma dediklerini.bunlar ancak birbirlerine ahkam keserler.


  • sori  (29.01.11 20:36:52) 
seks mi var?


  • alidesidero  (29.01.11 20:38:35) 
badiparmagi, resmen midemi bulandırdın.


  • 13  (29.01.11 21:34:44) 
türk erkeklerinin çoğu yetiştirilme tarzıdan dolayı bencil. seksin de bir tabu olmasıyla beraber bir de abazanlık ekleniyor. bu insanlar da doğal olarak sevgilileri olduğunda inanılmaz şekilde baskı yapıyor, hatta bir şekilde tatmin edilmezse aldatacağını belirten erkekler bile oluyor. bakire kızceğizlerimiz de sevgililerini elden kaçırmamak için bahsedilen yollara başvuruyor.


  • kayranin kedisi  (30.01.11 00:40:41) 
@badiparmagi denen gavat yazdığın mide bulandırıcı cevabı 4 yıl sonra okudum umarım şimdiye senin de götünü patlatmışlardır seviyesiz aşağılık yaratık


  • jacque  (05.09.15 17:37:33) 
[]

antalya'da ne yapılır?

ani bi kararla antalya'ya gitmeye karar verdim. kuzenim ve kız arkadaşımla gitmekteyim. antalya'da ne yapılır ne yenir ne içilir bilmiyorum. oralı olan varsa ya da ne yapılır ne edilir bilen, tavsiyelere açığım.




 
genciz ve lunapark derseniz migrostan cikip bir akturpark yapın derim.


  • Sir.Fitih  (01.02.11 22:11:54 ~ 22:12:23) 
Merkezde kale içinde turistik çarşıları gezebilirsiniz.
Düden şelalesine gidin mutlaka.
Daha başka birşey gelmiyor aklıma, yazın olsa deniz&konyaaltı derdim ama bu aralar antalya çok soğuk.
  • livaneli kadir  (01.02.11 22:12:00) 
(git: 202200)
(git: 161694)
(git: 199665)
  • Phoebe  (01.02.11 22:51:35 ~ 22:55:24) 
[]

saw palmetto ve saç dökülmesi

kullanan bilen var mı aranızda? "proscar'ı nasıl 5 e bölürüm la" derken bir forumda gördüm meğer saça (erkeksi saç dökülmesine) iyi gelen birşeymiş. napak inanak mı panpa?




 
Proscar, FDA onaylı iki etken maddeden biri olan finasteride içeriyor ve saç dökülmesine karşı etkisi kanıtlanmış ilaçlardan biri. Sorun şu ki oral yolla alındığı için bazı hoş olmayan yan etkileri mevcut (iktidarsızlık!!!) Ve bu etki geçici olmayabiliyormuş.

Harici yolla kullanılan minoxidil'i öneririm. Türkiye'de minoxil adıyla satılıyor. Sözlükte proscar ,propecia, finasteride ve minoxidil başlıklarını okuyarak araştırmaya başlayabilirsiniz. Kolay gelsin ve iyi şanslar.
  • arche  (28.04.11 05:58:32) 
[]

faranjit

hipokrat andı içmiş güzel insanlar,

bir hafta öncesi faranjit oldum doktora gittiğimde bana 3 tabletlik "zitromax" adında antibiyotik ve yanında oral sprey verdi. ilk üç gün antibiyotikleri kullandım spreyimi de aksatmadan sık sık kullandım lakin bende bi değişme olmadı. bir hafta önce ne isem şimdi de aynı haldeyim. spreye devam ediyorum yine bi umut. belli bi süre de boğazlarımın acısını dindiriyor ama iyileşmeye yönelik bi emare görünmüyor. şimdi hastalığın normal seyri bu mudur yoksa; ne yapmalıyım ne edeyim de kurtulayım bu illetin pençesinden. cuma gününe kadar da sınavlardan dolayı doktora gitmem mümkün değil.


 
muhtemelen antibiyotik çalışmamış.
ya dozu az gelmiş ya da boğazdaki mikroba etkili olmayan hatalı antibiyotik kullanılmış gibi duruyor.

netice itibarı ile o tedavinin özü antibiyotiktir. kalanı teferruat, semptomatik hamleler.

not: doktor değilim ama çok sık faranjit oldum.
  • delikan76  (12.05.11 02:27:54) 
enfeksiyöz mononükleoz olabilir. hastalığa virusler sebep olduğundan antibiyotik işe yaramıyordur. boğazdaki görüntü bakteriyel enfeksiyonla karıştırılabiliyor, oluyor böyle şeyler.


  • blinking neon roadside attraction  (12.05.11 02:33:44) 
tüm doktorlar mı böyle bilemiyorum ama bana doktor olan biri bir antibiyotiğin nasıl olupta bir virüsü tedavi ettiğini açıklayabilir mi? bunun yüzünden kronik farenjit sahibi oldum ben be. antibiyotik kullanma sakın kardeşim. kendi yöntemlerinle hallet bana sorarsan. çünkü her kullandığında daha da güçlenecek o meret!!!


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (12.05.11 06:01:16) 
hocam bakteriyel farenjit ise o antibiyotiklere devam etmen önemli. streptokoklar tedavi edilmesse romatizmal kalp hastalıklarına yol açabilir.
bir ihtimal de viraldir, o zaman antibiyotik işe yaramaz.

  • unalub  (12.05.11 06:55:02) 
aynı zamanda nezleniz de var mı?
sesiniz kısık mı?
kuru öksürüğünüz var mı?

eğer bu sorulardan en az biri evet ise kesin viral farenjit olacağı için beklemekten ve sprey gibi semptomatik tedavileri kullanmaktan başka yapacak bişeyiniz yok. diğer yandan kullandığınız antibiyotik -her ne kadar birincil seçenek olmasa da- ve süresi uygun bir tedavi eğer bakteriyelse ki bunu bilmek için kültür yapılması gerekir. fakat kültür yapmak hasta ve doktor için zaman sorunu oluşturduğundan veya 'boğaz ağrısı için bir de o kadar git gel mi yapıcaz yea' dendiği için yapılmaz pek. ya tutarsa diye antibiyotik verilir. sizin tedaviniz uygun bir tedaviymiş ama işe yaramamış, bu durumda ben oyumu viralden ve beklemekten yana kullanıyorum. amoksisilin tedavisine de başlanabilir ama yani antibiyotik kullanıp durmak da saçma..
ha keşke antibiyotik tedavisine kültürle karar verilseydi derim. artık sizin için kültür de yapılamaz ilaç kullandığınızdan. bundan sonra farenjit olduğunuzda bunu aklınızda bulundurun:)
  • dr cucu  (12.05.11 19:50:24 ~ 20:05:19) 
[]

Endrüstri Müh. Yeni verimlilik analizi yöntemleri

konu ile ilgili kaynağı olan arkadaş ulaştırırsa çok memnun olurum. özellikle endrüstri müh. arkadaşlar yardımcı olabilir sanırım.




 
google a sor rahat bi sekilde cevap vericektir,heeeee eger bikac ay beklerim dersen benim staj kabulumun alani innovation in quality and efficiency management,o zaman bende yardim ederim:)))


  • serabetan  (15.05.11 16:03:13) 
hacı sabahtan beri soruyorum hiç oralı olmuyo şerefsiz.


  • hertar lazim mi bize  (15.05.11 16:11:58) 
aslinda cogu firmanin kendine ait yontemleri wardir denedebilir.bircok firmayi karsilastirman lazim.
ben downtime analyst olarak calismistim daha once general motors da,ordaki verimlilik olcme sistemlerini daha onceden tanimiyordum.biz orda uretim bantlarinda verimliligi etkileyen downtime lari arastiriyoduk.bundan batmaya yaklasmis da olabilirler bak :P :))
ama bence biraz daha bak derim.
benden fazla bilgisi de olanlar var elbette.benim ana ilgi alanim degil sonucta.
  • serabetan  (15.05.11 16:15:48) 
ya bbzimkisi boktan bir araştırma ödevi bugün hazırlamam lazım. bilmem anlatabildim mi :)


  • hertar lazim mi bize  (15.05.11 16:17:40) 
azizim o zaman arastirmak lazim biraz.ben 5 saniyede buldum bunu.

www.basf.com

al sana guzel bi ornek.
  • serabetan  (15.05.11 16:29:20) 
ama bu ingilizce hacı:)


  • hertar lazim mi bize  (15.05.11 16:58:02) 
onuda mi ben ceviriyim?:)
turkce kaynak zor,tek bir ihtimal var ,ceviriceksin,ki ceviriye ihtiyac yok,ingilizce yap odevi.

  • serabetan  (15.05.11 17:07:19) 
yok estağfurullah :) neyse bişler bulduk artık eklicez ne kadar olursa:D


  • hertar lazim mi bize  (15.05.11 19:10:48) 
[]

kedi-deprem ilişkisi?

hep anlatılır: kediler deprem olmadan önce hisseder, huysuzlaşır, garip davranır, vs, vs.
oysa tam deprem esnasında kediye baktım, yayılmış keyif yapıyordu.
yalan mıydı tüm o anlatılanlar? hiç bir şekilde güvenemeyecek miyiz bu heyvanlara?


 
aynen öyle. kılı kıpırdamıyor :)


  • ben eksiktim  (20.05.11 01:00:11) 
kütahya simavda değilseniz kedinin davranışı çok da önemli değil.


  • mea maxima culpa  (20.05.11 01:17:57) 
ama bu kadar da duyarsız olunmaz ki? hadi öncesinde bilemedin, bari esnasında kalk bi etrafına bak, noluyo lan de?
yoksa depremin şiddetine göre mi haraket ediyor bunlar? ona göre mi uyarıp uyarmamaya karar veriyorlar?

  • insanimsi  (20.05.11 01:32:30) 
ben de köpekler için biliyordum aldık eve deprem oldu gittim baktım ooh söylemesek haberi yok.


  • popara  (20.05.11 03:44:57) 
bizdeki 3 kedide hiç oralı olmamış.


  • spirit crusher  (20.05.11 13:33:05) 
[]

Yazar burada ne demek istemiş?

medikal bir metnin çevirisinde şu cümleye bir alternatif bulamadım, bir şey anlamış olan mümkünse bana da açıklayabilir mi?

"After repeated oral dosing(200 mg, TDS, 7 days)the cumulative excretion of metabolites stabilised at 60% of the dose on the third day remaining almost unchanged after one week."

Not: TDS_günde üç defa anlamına geliyor.

 
Tek cümle olarak çeviremeyecem ama anlatmak istediği şu:

Günde üç defa, 200mg, 7 gün olacacak şekilde ağızdan alınacaktı ilaç. Üçüncü günde, metabolitlerin toplam salgısı, alınan dozun %60'ında sabitlendi. Bir hafta sonra neredeyse hiç değişmedi bu miktar.
  • long live rock n roll  (24.05.11 17:24:52) 
[]

antibiyotik kullanımı

iki farklı antibiyotik ilaç eş zamanlı kullanılabilir mi?
"sefaleksin" içeren sef isimli ilaçla beraber dişetlerimdeki iltihabı kesmesi amacıyla başka bir antibiyotik kullanabilir miyim?



 
ötekinin adı ne?


  • aksasu  (03.06.11 18:43:54) 
henüz ilacı almadım, amoklavin veya largopen gibi diş iltihabına yazılan ilaçlar olabilir.


  • g7mor  (03.06.11 18:48:06) 
sef de diş absesinde tercih edilen bir antibiyotik. kullanıyorsan ona devam et yeter.


  • cubuk kraker  (03.06.11 19:38:27) 
bişi olmaz ama antibiyotikleri aynı almayı tercih etmiyorum ben. iki saat arası oluyor aldıklarımın. genelde antibiyotikler antikoagülan oral kontraseptif gibi ilaçlarla etkileşime girerler.


  • bıdıbıdı  (03.06.11 19:45:03) 
@cubuk kraker; 10 gündür sef kullanıyorum. iltihap değilde boşluk var galiba dişimin içinde. bugün çay içerken 10 dakika azap çektim. doktora gitsem antibiyotik yazıp geri gönderir diye düşündüğüm için burada sordum.


  • g7mor  (03.06.11 20:21:55) 
ben hayatımda ilk kez iki antibiyotiği birlikte kullandığımda bu ilaçlardan zarar gördüm. ama o zaman o gerekiyordu demek ki.

2 sene geçti üzerinden, etkileri geçmedi.

iltihap için balıkyağı, c vitamini kombosu yap. günde 2 tatlı kaşığı balıkyağı, 3-4 gram c vitamini.

10 dakka kısık ateşte demlediğin bir tutam adaçayıyla günde 3-4 kere ağzını çalkala. geçer inşallah.

doktor değilim.
  • ya ben lan neyse  (03.06.11 20:48:06 ~ 20:51:18) 
gereksiz olur. kullanma.


  • aksasu  (04.06.11 00:44:47) 
[]

of of of annelere ve öğrencilere bir soru

merhabalar. okurken sıkılmayın nolur bi cevap verin.
3 senedir erasmus erasmus diye zıpladım sonunda hibe cıktı. su an 4 sene bitti 5.sene başlayacak, uzatmalardayım anlayacagınız. Soyle bir durum var burası kritik; daha önceleri bitse de gitsek diye diye dersleri ucundan kıyısından gectim ama simdi kafam dank etti ve kesin master ve doktora yapmalıyım. iyi bir proje cıkaracak bilgiye sahip degilim ve derslerim de yeterli değil. Gectigimiz dönem finaller baslayacakken bu kararı aldım ve girmedim finallere. Yuksek notlar lazım bana artık ve ben bunu daha önce basarmıstım, kendime güveniyorum. İşte bu yüzden uzatıyorum okulu, bunları ailem biliyor(annemle daha cok konusuruz bu işleri, babam pek oralı olmaz). sorunun 2.kısmı başlıyor dikkat; onumuzdeki sene bahar dönemi fransa'da erasmus cıktı ve deli gibi istiyorum. Kursa başlayacagım 10 gün sonra onlar da tamam. Ama gel gör ki annem laf sokuyor kac zamandır. 2 gün önce balkan turundan geldim, kendim cıktım gezdim, gözlerine geldi biraz. Haklılar bence ama vizyon için önemli diye düşünüyorum(Batı Avrupayı erasmusa bırakmıstım ondan önce balkan turu bu arada) klasik "ne gerek vardı adam gibi okulunu okusan" modunda. Her seferinde ikna oluyorlar ama ısıtıp ısıtıp gecmişi acıyorlar etkileniyorum bir yerde. Sorunun 3. ve son kısmı lütfen az daha sabır. Kursa İstanbul'da devam edip, bu arada da yaz okulunda acılan süper dersler var, hocalarını bildiğim derslerin kolay oldugu bir yaz okulu ders programı. Sahane. Kesin yardırırım. Hem bu arada haftasonları fransızca kursuna devam edebilirim. 30 sene boyunca calısacagım, bu dil öğrenme fırsatı gezme tozma fırsatı bu yaslarda tadından yenmez, haksız mıyım? Erasmus'a gitmezsem fransızca ve yurtdısı tecrübesi olmadan iyi bir ortalamayla ve iyi bir projeyle bitirme sansım var önümüzdeki haziran'da. Ama eger gidersem; 2.dönem acılan bir ders var ki ne yaz okulunda ne de 1.dönem acılmıyor. Yani ertesi sene haziran'a direk uzuyor. Şimdi ben napıyım anneler, abiler ablalar?

Yaş:21 ve en gec 23 te mezun oluyorum bu arada.

Okuyandan Allah razı olsun :)

 
hepsini okudum allah benden razı olsun, evet. :)

annenler bir kere okulunu bitirip diplomenı eline kadar her bir şeyi ısıtıp ısıtıp önüne koyacaklar, buna alış artık. erasmus programı daha önemli bence. gezmekten ziyade oradaki katkıların, orada yapacağın işler çok önemli. ileride yüksek yapınca adama soruyorlar erasmus sana ne kattı diye. bu yüzden okul bitince bu kadar ucuza gidemeyebilirsin. artı mezun olduktan sonra yurt dışı seyahatleri öğrencilikteki gibi olmuyor. artık sen "öğrenci" değil "tam" oluyorsun. bence burada tubitak ve benzeri bir proje olmadıktan sonra erasmustan cayma. ailenin maddi durumu nasıl bilmiyorum ama öğrenciyken ben de gidebilseydim keşke dedim.

erasmusun getireceği okul uzatma sorunuysa tamamen senin bileceğin iş. çalışacak olan sensin ama off okul da bitmedi deme ihtimalin var mı bunun üzerinde düşün. annen sana her zaman destek çıkar, bu konuda endişen olmasın. onlar senin başarılı bir şekilde en kısa zamanda okulundan mezun olmanı isterler. bölümünü yazmamışsın. çok büyük eksik!
  • bıdıbıdı  (21.06.11 13:57:47) 
[]

istanbul'da şırdan satan yer

istanbulda yaşayan bir adanalı olarak inanılmaz özledim şırdanı. yok mu bu istanbulda satan yer ?

not: şırdandan kastım şırdan dolması. çorba falan değil.


 
taksim'de, yanılmıyorsam mc donalds'ın yanındaki sokağın girişindeki soldaki çorbacıda vardı.

menü mercimek ve işkembe çorbası ve şırdandan oluşuyordu.

temizliği ve lezzeti konusunda bir şey diyemem.
  • magara adami  (05.07.11 18:51:54) 
sütlüce de vardır.


  • mr fusion  (05.07.11 20:12:40) 
istiklal caddesinden girin
200 metre (salladım) aşağıda solda sokağın girişlerinde mc donalds ve tbox var
o sokaktan girin
3-4 dükkan solda esnaf lokantası var
orada şırdan yapıyorlar

adanalı bir arkadaşım yedirmişti, yarak gibiydi afedersin.
  • koskoca devletin adi osmanli len  (05.07.11 20:19:06) 
tadı mı kötüydü, görüntüsü mü? daha doğrusu tadı bumbar (mumbar, tam bilmiyorum) gibi miydi ? =)


  • acidelic  (05.07.11 21:28:56) 
tadı çok hoşuma gitmemişti baharat sadece başka bir şey yok..
görüntüsü de dediğim gibi yarrak afedersin

edit:
oral yapsan şırdana niye yapıyorsun demez!
  • koskoca devletin adi osmanli len  (06.07.11 09:16:20 ~ 09:17:11) 
ataşehirde belediyenin arkasındaki dereye yoluna giden gidiş geliş yol üzerinde yakın zamanda açılan bir yer var orada yenilebilir.şırdancı yekta diye aratabilirsiniz


  • taruzmania  (04.01.17 16:00:49) 
[]

çapa diş randevusu

dün çapadan diş randevusu almaya çalıştık.internetten olmuyormuş , telefonla telesekreterden aldık.randevu bilgisi olarak sadece gününü söyledi , saatini söylemedi.herkese böylemi oluyor? şimdi napıcaz biz sabahtan gidip bekliycekmiyiz?




 
gittiğiniz zaman aldığınız randevuya göre kaydınızı yaptırırsınız ve bekleyen kişilere göre sıraya geçersiniz.önce giden yer kapar mantığı yani.


  • corrado  (05.07.11 21:01:36) 
evet, sadece gün veriliyor telefonda. işini ne kadar erken halletmek istiyorsan o kadar erken gitmen lazım hastaneye. randevunun mantığını tam çözemedim ben. bir gün içinde belli sayıdan fazla hasta kabul etmemek falan sanırım sadece. önce telefonla randevunu alıyorsun. sonra gidip sıraya giriyorsun ve kayıt sıra numarası alıyorsun. kayıt sıra numarasını takip edip kaydını yaptırıyorsun ve sonra oral diagnoz kısmında sıranı bekliyorsun.
yalnız çok fena ileri tarihlere atıyorlar. anneme protez için 10 ay sonrasına randevu vermişlerdi mesela. saatlerce binada dönüp dolaştık, sıra bekledik boşuna. 10 ayı duyunca döndük gittik okmeydanına. umarım senin işin çabuk hallolur.

  • daysleeper  (05.07.11 21:14:52) 
yalniz capada da dolgu vs gibi seyler icin 6 ay sonraya randevu veriliyor. o tarz bisiyse hic bulasmayin. protez vs bisi yapilacaksa o zaman biraz daha normal bi zaman araliginda hazirliyolar.


  • euteamo  (05.07.11 21:17:59) 
[]

yakın tarihi anlatan kitap

başlıkta da görüldüğü üzere yakın tarihi anlatan, neler yaşanmış, ne olmuş, ne bitmiş, anılarımızı tazeleyecek olan siyasi askeri sosyal vb kitaplar arıyorum. tavsiye edebileceğiniz ke,sinlikle oku diyebileceğiniz kitaplar varsa memnun olurum. ama aşırı taraflı kaliteden yoksun olmasın mümkünse. teşekkürler şimdiden.




 
türk tarihi mi? öfkeli yıllar olabilir.


  • kediebesi  (16.07.11 11:37:53) 
yakın türkiye tarihi mi, yoksa yakın dünya tarihi mi? muhtemelen türkiye tarihinden söz ediyorsunuz ama yine de dünya tarihiyle de ilgilenirseniz diye söylemeden duramadım: oral sander'in 2 ciltlik siyasi tarih serisi nefistir. özellikle yakın tarih dediğiniz için ikinci cilt daha çok ilginizi çekecektir.


  • natura horror vacui  (16.07.11 11:38:28 ~ 11:38:51) 
İlber ORTAYLI-Türkiye'nin Yakın Tarihi

İlber Ortaylı'nın kendi tuttuğu notlardan topladığı bir kitap. İçinde güzel analizler, değişik bilgiler var. Çok ayrıntılı ve geniş bilgiler içeren bir kitap değil. Bu yüzden konular hakkında hiç bilginiz yoksa verilen ayrıntıları, çarpıcı bilgileri yakalamanız mümkün değil. Önce bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi veren birkaç kitap okuyun, üstüne bunu okuyun.
  • alfred james  (16.07.11 13:08:49) 
Küller Altında Yakın Tarih ve Yakın Tarihin Kara Delikleri - Mustafa Armağan


  • rudeboyz  (16.07.11 14:47:32) 
atatürk'ün yaşamının anlatıldığı 10 ciltlik seriyi önerebilirim. (bkz: küçük anılarda büyük sırlar)


  • cokta cokoprens  (16.07.11 16:29:17) 
Malesef yakın tarih yok elimizde, çünkü belgeler yok.Bir 20 sene sonra okumayı denesen daha iyi..


  • lebanon  (17.07.11 00:16:16) 
kesinlikle (bkz: paradigmanın iflası)zürcher'in (bkz: modern türkiye'nin tarihi) de iyidir.


  • dogumdansancili  (17.07.11 02:17:31) 
cevap veren herkese çok teşekürler. çok yardımcı oldunuz.


  • exodia  (19.07.11 01:11:57) 
[]

zehirlenme hakkında

bu prize takılan sinek öldürücünün plastiğine elim değdi. unutarak parmağımı da ağzıma götürdüğüm zaman şimdi dudaklarımda, damağımda hafif yanma, dilimde de değişik bir kamaşma/karıncalanma gibi bir his var. bol suyla yıkadım geçer gibi oldu ama endişeleniyorum.




 
Kutusunda böyle durumlarda ne yapılması gerektiği yazmıyor mu?


  • vexations  (19.07.11 18:34:22 ~ 18:34:32) 
oral yol 10000mg/sıçan kg gibi bişeyler yazıyor. bir de 114 ü arayın diyor zehirlenme durumunda.

şuan da o şikayetlerim de kalktı ama endişeliyim yine de. bol suyla ağzımı yıkadım, yoğurt yedim.
  • personal jesus  (19.07.11 18:39:50) 
114 ü arayın, hiç belli olmaz...


  • nucleon  (19.07.11 19:21:54) 
[]

Türk Siyasi Tarihi

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar olan kısımla ilgili internette şöyle komple bilgi alabileceğim bir kaynak var mıdır acaba kitap pdf'si olur internet sitesi olur, olur oğlu olur ama sistemli şekilde öğrenerek ileryebilmek istiyorum.

tikleri uyanınca atacağım şimdi yatanzi, şimdiden teşekkürler.


 
oral sander - siyasi tarih 1-2 kitaplarını alabilirsin.


  • tizi reftar olanin payine dagmen dolasir  (20.08.11 10:01:19) 
modernleşen türkiyenin tarihi
yalnız 3. selimden itibaren alıyor ama bence cumhuriyetin başından itibaren anlatması eksikli olurdu.

  • hoot  (20.08.11 11:43:07) 
hasan bülent kahraman - türk siyasal hayatının yapısal analizi. detaylı, anlaşılır ve objektif bir kitaptır..

edit: koçakla boratavı ben de tavsiye ederim ama biraz akademik dille yazılmışlardır, haberiniz olsun..
  • toshiro  (20.08.11 13:15:07 ~ 15:21:46) 
internette diyil ama daha sonra okumak isterseniz:

türkiye tarihi 4. cilt çağdaş türkiye 1908-1980; cemil koçak, korkut boratav, mete tunçay, selahattin hilav ve diğerleri

siyasi tarihin yanında, iktisat tarihi, düşünce ve sanat tarihi de dahil.
  • tedirginlik hucresi  (20.08.11 15:08:55) 
[]

wd harddiskimi hiçbir bilgisayar görmüyor

her şey çok ani gelişti ve şimdi sadece ışığı çalışıyor ve manasızca içindeki disk dönüyor.

bilgisayarımı sağ tıklayıp yönet dediğimde de depolama bölümünde görünmüyor. üstelik wd sitesinden update etmeye çalıştığımda da önce wd usb aygıtı takın diyor takılı olmasına rağmen.

garantisi bitti bu arkadaşın. her türlü deneysel yönteme açığım.

model: wd digital my passport 1 tb

ek olarak: macbook pro'da, windows xp ve windows 7 de denedim. bilgisayarla resmen yokmuş gibi davranıyor.

 
daha dün dediğin problemin aynısı oldu. farklı kablolarla farklı bilgisayarlarda denedim. hiçbir tepki yok. oralı bile olmuyor bilgisayarlar ve hdd nin durumu da aynı seninkisi gibi. ışık yanıp dönüyor, motor dönüyor... disk yönetiminde de görünmüyor, aygıt yöneticisinde de... neyseki alalı daha bir hafta oldu, iade edeceğim. dün açtığım duyuruyu paylaşayım: www.eksiduyuru.com

ayrıca us file nicki arkadaşla mesajlaşmam da oldu: i53.tinypic.com (en üstteki mesaj ona ait nicki görünmüyor belirteyim dedim)
  • kisa bisey olsun istemistim  (27.08.11 23:25:25 ~ 23:26:44) 
mesajlaşmada bir ekran görüntüsü paylaşmışsınız. onu buraya yazabilir misiniz? çok teşekkürler bu arada.


  • kapakak  (27.08.11 23:44:46) 
us file [ek$i sözlük yazarı] 26.08.11 18:20:25
(git: 294609)Merhaba komut satırından ulaşabiliyor musunuz?
bilmiyorum pc ile aranız ne alemde ama? atıyorum e ve f sürücileri de olsa onlarda cd rom olsa g: taşınabilir hdd olur bu durumda en azından komut satırından g: enter derseniz ve sonrasında dir derseniz içindeki dosyaları görebilirsiniz bu arada find and mount için portable tam sürümü var gerekirse aklınızda olsun. ama puppy linux ile çözersiniz gibi geliyor.

kisa bisey olsun istemistim [ek$i sözlük yazarı] 26.08.11 18:34:06
komut satırından ulaşabilmek için komut nedir? ulaşacağını sanmıyorum sanırım pc hiç görmüyor. çok saçma daha 2 dk önce görüntü olmasa da ses geliyordu. sonra takma ve çıkarma sesi ardarda gelmeye başladı. son olarak hiç görmemeye başladı. puppy linux falan pek bilmiyorum. komut adı girerek demişsiniz... sorun şu ki hdd yi taktığımda C: ve F: nin olduğu hard disk drives kısmında çıkıyordu. yine orda çıkar muhtemelen, bu durumda sürücü adı ne olabilir, komut satırına ne yazılırsa çıkar pek kestiremiyorum çünkü altta G: var. iyice dumur oldum. yine ses var görüntü yok olsa bilgisayar>yönet>disk yöneticisi nden görülse bir şeyler yapılabiliyormuş ''bilgisayarı yabancı disklere aç'' gibi bir şeyler mi ne yapılabiliyormuş, ama o da gitti. yani hiç görmüyor.
bu arada komut satırını biliyormuşum da ben ona ''run'' dediğim için başta anlayamadım az önce, o yüzden vikipedi de aramak gibi bir gaflete düştüm. beynim durmuş durumda :)

us file [ek$i sözlük yazarı] 26.08.11 18:42:01
nereden baktığınıza bağlı olarak değişir. önerim. öncelikle radikal çözümlerden kaçınmanız. format şu bu. ama içindekiler önemli değil derseniz sonlara doğru onları denersiniz.Çıkacağım birazdan pupy linux indirin iso dosyasını cdye yazdırın pc yi biosyan cd rom first boot olarak ayarlayıp başlatın seçeneklerden ayaralrı yapın zor değil dil ayarları ekran görünümü falan en son usb hdd yi bağlayın.
Aklıma gelmişken, iki hdd bir cd-dvd sürücü varsa c d e (cddvd rom) usb hdd f olur bu durumda.

kisa bisey olsun istemistim [ek$i sözlük yazarı] 26.08.11 18:52:49
ekran görüntüsü bu işte: i56.tinypic.com hangi sürücü ne alır bir fikrim yok açıkçası. format falan zaten sıcak bakmıyorum da, biraz daha uğraşayım... teşekkür ederim.

us file [ek$i sözlük yazarı] 26.08.11 23:34:01
Merhaba.arada bakıyorum yine I: (büyük ı) sürücüsü olur o durumda. ne kadar veriniz vardı usb de? Diğer hddler de nerede ise dolu görünüyor da.
kisa bisey olsun istemistim [ek$i sözlük yazarı] 27.08.11 00:16:46
I: yı denemiştim olmuyor. 1tb lık hard diskimde olan şeyler falan çıkıyor. şöyle: i51.tinypic.com takılı olan 2tb la ilgisi yok çıkanların. ya sorun şu: pc hiç görmüyor. yarın başka bir pc de falan deneyip, çözmeye çalışacağım. hdd'nin tümü dolu. hepsi de film ama arkadaştan aldığım, dün yüklenen ve başka 2-3 yedeği daha olan filmler. veri kaybında hiçbir sorun yok yani. ama sabah görüp akşam görmemesi deli etti beni. muhtemelen format falan da işe yaramayacak ve yenisi gönderilecek. alalı 1,5 hafta oldu...

us file [ek$i sözlük yazarı] 27.08.11 00:30:43
o halde son çare find and mount :) puppy linux ondan önce denemeli. cd ile işletim sistemi kurar gibi yapıyorsunuz ama live (çalışan cd) olduğu için çok biçimsiz bir şey yapmadığınız sürece sorun yaşamazsınız.

kisa bisey olsun istemistim [ek$i sözlük yazarı] 27.08.11 01:15:44
find and mount baktım biraz da altından kalkamam gibi geldi. yani daha önce internetten falan bayağı yeni şeyler öğrendim, nerelere girdim, neler hallettim kendi çapımda falan ama bu durum fazla karışık geldi niyeyse. internetten, forumlardan falan bayağı bir araştırdım, niye görmüyor diye, beynim sulandı. label değiştirme, önceki harf, disk yönetimi, aygıt yöneticisi derken kafayı yedim. hayır herkeste bir yerde görünüyor, kiminde disk yönetiminde, kiminde aygıt yöneticisinde, kiminde güvenle kaldır ikonu şeklinde de olsa bir şekilde görünüyor. ama benim bilgisayarda tepki bile yok. hiç takılmamış gibi devam ediyor. hard diske bakıyorum, sorunsuz çalışıyor gibi (ışığı yanıyor, ilk dakikalarda motor dönüyor falan) yarın başka bilgisayarda deneyeceğim görürse tanıdığım bir bilgisayarcıya anlatacağım durumu, onda da görmezse aynen iade edeceğim. bütün gün stres yaptım. değmiyor yahu. ilginiz için teşekkür ederim. ilginiz için tekrar teşekkürler, çözebilirsem nasıl olduğunu da yazarım belki. iyi geceler :)
  • kisa bisey olsun istemistim  (28.08.11 10:14:44) 
[]

Siyasi Tarih

Siyasi - Siyasal tarih; Hangisi doğruysa; bu konu üzerinde okumam için hangi yazarları yahut kitapları önerirsiniz?




 
fahir armaoglu gercekten yazdigi donemi cok iyi anlatmistir. john merriman var yale'de profesor, cok guzel bir kitap yazmis a history of modern europe diye. iki ciltlik edition'i da var, birlestirilmis olani da. norman davies'in da europe: a history kitabi cok guzel. yalniz tabi siyasi tarih denilince genelde 1780 sonrasi anlasilir, bu kitap daha geriden alip getiriyor, istemezseniz basini okumayiverirsiniz. :)

ha bir de eric hobsbawm var, adamin kitaplari turkce'ye de cevrildi, bir kismi iletisim'den bir kismi dost'dan. hem politik, hem diplomatik, hem ekonomik tarihi cok guzel anlatiyor. onun ozellikle "age of x*" serisini mutlaka okumak lazim bence. topu topu dort ince kitap ama harika bir bilgi veriyor. gerci yazar cok yanli ama anliyorsun hangisi kendi fikri, hangisi somut gercek.

*: revolution, capital, empire, extremes
  • sendelemeden  (07.09.11 06:11:53) 
ayrıca oral sander-siyasi tarih I ve II


  • 1lisan1insan  (07.09.11 07:34:31) 
siyasi tarih hocamın gönderdiği kitap listesini aynen yapıştırıyorum:


ABEL Olivier, ARKAUN Mohammed, MARDİN Şerif, Avrupa’da Etin, Din ve Laiklik, (çev: Sosi Dalanoğlu , Serne Yılmaz ) İst.: Metis Yay. 1995
AKŞİN Sina, Ana Çizgileriyle Türkiye’nin yakın Tarihi 1789-1980 I. Cilt, İst.:Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Temmuz 1997.
AKŞİN Sina, Ana Çizgileriyle Türkiye’nin yakın Tarihi 1789-1980 II. Cilt, İst.:Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Temmuz 1997.
ARMAOĞLU Fahir, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumları Yay.,
ARMAOĞLU Fahir, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi 1914-1980, Cilt 1, Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 1993.
ARMAOĞLU Fahir, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi 1980-1990, Cilt 2,: Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 1994.
ARMAOĞLU Fahir, Filistin Meselesi ve Arap – İsrail Savaşları 1948-1988, Ankara: İş Bankası Kültür Yay., 1994.
ATEŞ Toktamış, Siyasal Tarih, İst.: Der Yay. ,1993.
ATEŞ Toktamış, Türk Devrim Tarihi, İst.: Der Yay. ,1993.
AVCIOĞLU Doğan, Milli Kurtuluş Tarihi 1983’den 1995, I CİLT, İst.: İstanbul Matbaası, 1974.
AVCIOĞLU Doğan, Milli Kurtuluş Tarihi 1983’den 1995, II CİLT, İst.: İstanbul Matbaası, 1974.
AVCIOĞLU Doğan, Milli Kurtuluş Tarihi 1983’den 1995, III CİLT, İst.: İstanbul Matbaası, 1974.
AVCIOĞLU Doğan, Milli Kurtuluş Tarihi 1983’den 1995, IV CİLT, İst.:Tekin Yay., 1974. BENETON Philippe, Toplumsal Sınıflar ( çev.: Hüsnü Dilli ) İst.: İletişim Yay.,....
BERKES Niyazi, 200 Yılıdır Neden Bocalıyoruz –1, İst.: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Eylül 1997.
BERKES Niyazi, 200 Yılıdır Neden Bocalıyoruz –2, İst.: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Eylül 1997.
BERKES Niyazi, Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler I, İst.: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Kasım 1997.
BERKES Niyazi, Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler II, İst.: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Kasım 1997.
BRUNHOFF Suzanne De, Devlet ve Sermaye, ( çev.: Kuvvet Lordoğlu ) Ank.: İmge Kitabevi, Ocak1992.
BURNS Edward Mc Nall, Çağdaş Siyasal Düşünceler 1850-1950, (çev.: Alaeddin Şenel), Ank.: Birey Toplum Yay.,1984.
CARR E. Hallett, Tarih Nedir?, İstanbul: İletişim Yayınları, 2006.
CEM İsmail, Geçiş Dönemi Türkiye’si 1981 –1984, İst.: Cem Yay.,1984.
CEM İsmail, Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi, İst.: Cem Yay. 4. Baskı, 1974.
COLLİNGWOOD R. G., Tarih Tasarımı, İstanbul: Ara Yayınları, 1990.
DERİNGİL Selim, Denge Oyunu, Tarih Vakfı Yayınları,
DİLAN Hasan Berke, Atatürk Dönemi Türkiye'nin Dış Politikası (1923-1939), İstanbul : Alfa, 1998.
DURANT Will & Ariel, Tarihten Dersler, ( çev.: Bozkurt Güvenç ) İst.: Cem Yay., 1968.
EFLATUN, Devlet, ( S. Eyüboğlu, A. Cimcoz ), İst: Remzi Yay. 1992
EFLATUN, Poetika ( çev.:İsmail Tunalı ), İst.:Remzi Kitapevi.,1993.
EFLATUN, Sokrates’in Savunması ( çev.:Teoman Aktürel ), İst.:Remzi Kitapevi.,1992.
FUKUYAMA Francis,Tarihin Sonumu, (çev.:Yusuf KAPLAN) Kayseri:Ray Yayıncılık,...
GASSET Y. Ortega, Tarihsel Bunalım ve İnsan, ( çev.: Neyir Gül Işık ),İst.: Metis Yay. 1. Baskı, 1992.
GASSET Y. Ortega, Kütlelerin İsyanı, ( çev.:Nejat Muallimoğlu ),İst.: Bedir Yay. 1. Baskı, 1992
GEORGEON François, Bir İmparatorluğun Ölümü 1908 – 1923, ( çev.: Server Tanilli) Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Ekim 1997.
GERGER Haluk, Soğuk Savaş’tan Yumuşama’ya, Ankara: Işık Yay., 2006.
GÖNLÜBOL Mehmet, Milletlerarası Siyasi Teşkilatlanma, AÜSBF Yayınları, Sevinç Matbaası, Ankara, 1975.
GRAMSCİ Antanio, Modern Prens ( çev.:Pars Esin ) Ank.: Birey ve Toplum Yay. 1. Baskı, 1984.
GUTHRİE W.KC, İlkçağ Felsefe Tarihi, ( çev.:Ahmet Cevizci ) Ank.: Gündoğan Yay.1988.
GÜRÜN Kamuran, Savaşan Dünya ve Türkiye, Bilgi Yayınevi.
HOBSBAWM Eric, Kısa 20. yüzyıl 1914-1991 Aşırılılıklar Çağı, (çev.: Yavuz ALOGAN), İstanbul: Sarmal Yay. Ekim 1996.
HOPKİRK Peter, İstanbul’un Doğusunda Bitmeyen Oyun, İstanbul: Sabah Yay., 1995..
HUGO Victor, Doksanüç İhtilali, (çev.:Burhan Toprak ), İst., MEB Yay. 1994.
JENKİNS Keith, Tarihi Yeniden Düşünmek, ( çev.:Bahadır Sina Şener ), Ank.: ....Yay. 1. Baskı, 1991.
MARDİN Şerif, Türk Modernleşmesi, (der.: Mümtaz’er Türköne / Tuncay Önder ) İst.:, İletişim Yay. 2. B,1992.
MARX Karl, Louis Bonaparte’nin 18. Brumaire’i, ( çev.: Ahmet Acar ) İst.: Yorum Yay. 1993.
MİLİBAND Ralph, Kapitalist Devlet, ( çev.: Osman Akınhay ), İst: Belge Yay.,1989.
MOOERS Colin, Burjuva Avrupa’nın Kuruluşu, ( çev.:Bahadır Sina Şener) Ank.: ost Yay., Şubat 1997
MORE Thomas, Utopia ( çev.: S. Eyuboğlu, V. Günyol ) İst.: Cem Yay. 1997.
ORAN Baskın (Ed.), Türk Dış Politikası Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 1: 1919-1980. İstanbul : İletişim Yayınevi, 2001.
ORAN Baskın (Ed.), Türk Dış Politikası Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 2: 1980-2001. İstanbul : İletişim Yayınevi, 2001.
ORTAYLI İlber, Osmanlı İmparatorlu’nda Alman Nüfusu, İst. İletişim Yay.,1998.
ORWELL George, Bin Dokuzyüz Seksen Dört, ( çev.: Nuran Akgönen ) İst.: Can Yay., 1999.
ÖĞÜN S. Seyfi, Modernleşme Milliyetçilik ve Türkiye, İst.: Bağlam Yay. 1995.
ÖZYÜKSEL Murat, Feodalite ve Osmanlı Toplumu, İst.: Der Yay. 1997.
PARKİNSON C. Northcote, Siyasal Düşüncenin Evrimi (çev.: Mehmet Harmancı), İst., Remzi Yay. 1984.
POLİTZER Georges, Felsefenin Başlangıç İlkeleri, ( çev.: Sevim Belli ) İst. : Sosyal Yay., 1976, 3. B.
POULANTZAS Nicos, Faşizm ve Diktatörlük( çev.: Ahmet İnsel ) İst.: Birikim Yay. 1. Baskı, 1980.
PRİENNE Henri, Ortaçağ Kentleri – kökenleri ve ticaretin canlanması - ( çev. Şadan Karadeniz ) İst.: İletişim Yay.,1994.
RUSSEL Bertrand, Batı Felsefesi Tarihi- antik çağ-, ( çev.: Muammer Sencer ) İst.: Kitaş Yay., 1969.
SANDER Oral, Anka’nın Yükselişi ve Düşüşü – Osmanlı Diplomasi Tarihi, Ank.: İmge Kitapevi, 1. Baskı, 1993.
SANDER Oral, Siyasi Tarih İlk Çağlardan 1918’e, Ankara: İmge Yay., 1994.
SANDER Oral, Türkiye’nin Dış Politikası, Ankara: İmge Yay., 2006.
SARICA Murat, 100 Soruda Siyasi Düşünce Tarihi , İst.:, Gerçek Yay., 7. Baskı 1996.
SARICA Murat, Birinci Dünya Savaşından Sonra Avrupa’da Barışı Kurma ve Sürdürme Çabaları (1919-1929), İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1982
SOYSAL İsmail, Türk Dış Politikası İncelemeleri için Kılavuz 1919-1993, İstanbul : Eren Yayıncılık, 1993.
SÖNMEZOĞLU Faruk (Der), Türk Dış Politikasının Analizi, İstanbul : Der Yayınları, 2001.
ŞEMSUTDİNOV A.,Kurtuluş Savaşı Yıllarında Türkiye – Sovyetler Birliği İlişkileri, ( çev.: A. Hasanoğlu) İst.: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., Ağustos 2000.
ŞERİATİ Ali, Yarının Tarihine Bakış, ( çev.: Orhan Behin ), İst.: Akabe Yay.,1988.
TİLLY Charles, Avrupa’da Devrimler, 1492-1992, İstanbul: Afa Yayınları, 1990.
UÇAROL Rifat, Siyasi Tarih 1789-2001 , Der Yayınları.
  • black sabahat  (07.09.11 07:55:45) 
Oral Sander'le başlamanı öneririm, konudan soğumaman için. Dili çok akıcıdır.


  • bitter cikolata  (07.09.11 08:30:34) 
Sen bi ara Sevket Sureyya Aydemir'in Enver Pasa'sini, Tek Adam'ini, Ikinci Adam'ini filan da okusan iyi olur.


  • compadrito  (07.09.11 09:24:13) 
[]

1200 kelimelik essay, asagidaki konuyla nasil dolar?

biraz fikir verseniz super olur. 3 konu vardi bunu sectim. digerleriyla hayatta dolmaz gibi geliyor.

Essay - 1200 words
Due: Friday 9 September
Select one (1) of the following topics to write your essay on. Your essay topic will become your Communication Oral presentation topic during Communication tute 9 or 10.

As a future Hospitality employee, relate the theories/concepts contained in each topic to how they apply to the hospitality industry.
Your essay needs to contain; an introduction, a body with a minimum of four (4) in-text references, a conclusion and a complete Reference List at the end of your essay.
The essay needs to be written in the third-person. The essay must be submitted to turnitin to be marked, optional if you wish to submit a hard copy to the assignment box. Please refer to the essay criteria sheet on p.18 of the Communication Course Information booklet.
s could result from poor listening between staff and /or guests?

Chpt 6 - Communicating across Cultures
How could hospitality staff or guests experience culture shock? Describe how a staff member or guest may feel. What difficulties could culture shock pose for the staff member or guest? Provide an example of differences in cultural norms such as; individualism/collectivism? Uncertainty avoidance? Power distance? Masculine/feminine norms? What are some techniques that could help people prepare for culture shock in the future?

 
aslında bir outline çıkarsan bu akşam bile çok rahat yazarsın 1200 kelimeyi.
jstor, ebsco gibi kaynaklara ulaşımın varsa "culture shock", "communication across cultures" diye aratırsan 1-2 paragraflık malzeme çıkar quotationla. almanya'daki türklerden örnekler verebilirsin, isolation olabilir, subculture yaşatma çabası olabilir, özellikle gençler arasındaki iki kültür arasında kalma mevzusunu irdeleyebilirsin, dilin iletişimdeki rolüne ve native speaker olmamanın yarattığı iletişim bozukluklarına (bkz. lacan) falan değinebilirsin.

ödevin son paragrafındaki soruları da cevaplarsan oldu bitti bile. fakat outline şart, yoksa kaybolursun. hatta outline çıkarmış olsan şimdi altını doldururduk, sen de derleyip yazardın.
  • kayranin kedisi  (07.09.11 19:30:30) 
www.facebook.com

belki bu grup işinize yarayabilir az da olsa:)
  • aitlik eki alamayan  (07.09.11 19:41:06) 
jstor'u yarin okuldan bakicam, belki kutuphaneden erisebilirim.

simdi tekrar baktim da konu hakkaten daginik, toparlayamam. sorunun ilk kismiyla ikinci kismini baglayamam. diger 2 secenegi vereyim, onlar hakkinda da bir seyler soyleyebilirsniz belki.

Chpt 1 – The Communication Process
As a future hospitality employee, analyze how the context, the noise, the people (staff and/or guests) involved, and the relationship between those people could affect the communication in a hotel. How could any barriers to communication be minimised?

Chpt 5 - Listening
How important are listening skills to hospitality employees? Which of the five steps in the listening process could cause the most difficulties for hospitality staff? What could hospitality staff do to improve their listening abilities? What outcomes could result from poor listening between staff and /or guests?

hoca iyi, cok kasmiyor. onemli olan bir seyler yazip gondermek.
  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (07.09.11 20:06:35) 
the communication process'i yazmak seni zorlar çünkü yapmış olman gereken okumaları yapmamışsın. sanırım roland barthes ya da john fiske makalesi verdiler, çünkü konular onlarla ilgili gibi görünüyor.
(bkz: göstergebilim)

o yüzden communication across cultures okumaları yapmadan da daha rahat yazabileceğin bir konu.
  • kayranin kedisi  (07.09.11 20:49:39) 
[]

Kedi Sorusu ?

Kediler Hazır Çorba İçerlermi? elimdeki Çorba Listesi aşağıda !

Knorr hazır Çorba ''Mantarlı ''
knorr hazır Çorba ''Domatesli''
Knorr Hazır Çorba ''Makarnalı yoğurt''

 
hayır. içmeseler daha iyi. çok tuzlu onlar.


  • ben smyrna  (07.10.11 10:50:48) 
kendi kedime vermezdim kedilerin proteine ihtiyaçları vardır. ama sokakta aç bilaç kediler varsa onları besleyebilirsiniz, midelerine yemek girmiş olur zavallıların. koyu pişirin içine de ekmek içi doğrayın ama biraz et tadı kokusu verecek bir şey olsa güzel olur. etli bir yemek varsa onun suyundan bir kaşık karıştırabilirsiniz.


  • quasiromantic  (07.10.11 10:53:16) 
Rus salatası, Amerikan salatası gibi şeyleri yerler mi?


  • voyage  (07.10.11 11:02:02) 
kediden kediye farkeder aslında dediğin, onlarda insan gibi bazıları burun kıvırıyo diğeri ise müptelası oluyor.. mesela dayımın kedisi karpuz, kavun falan görmesin çıldırma seviyesine geldi suyunu özellikle yalamaktan bi hal oluyor.. ama arkadaşımın kedisi var hiç oralı olmuyor..

ve kedilere tuz, şeker ve baharat gibi şeyler zararlı..

hazır çorba da içer ama tuzu ve baharatı olduğundan zararlı.. açsa hayvan başka yol yoksa içirilmeli bence..

salatada bildiğim kadarıyla zararlı değil ama kedininde yiyeceğini pek sanmıyorum.. meyvelerle araları biraz daha iyi..

karınlarını doğal bi yoldan doyurmak istiyorsan bunu yap derim..
ama patates, havuç, biraz pirinç ve (kırmızı et, balık, tavuk) bu üçünden tekini az bir miktar olsada bi kaba atıp haşlarsan ortaya aşırı sağlıklı ve doğal kedi maması çıkacaktır.. ve bugüne kadar yemeyen kedi görmedim denilebilir..
  • c0sh_kun  (07.10.11 11:23:53) 
kediler doğada çiğ et yer, bazı durumlarda bazı otları yerler. onun dışında vereceğiniz hiçbir şeyin kediye bir yararı yoktur. Yapay mama ile beslerken zaten yeterince zarar görüyorlar. İnsanlar için bile zararlı şeyleri kediye vermeyin bence.


  • goldentitan  (07.10.11 11:49:13) 
gereksiz bir iş olur. hazır çorba ile beslemek yerine 1.5 kilosu 5tl olan kuru mamalar var, onlardan verin daha iyi. onlar da iyi değil ama en azından hazır çorbadan daha iyidir. illa verecekseniz vereceğiniz çorbanın kremasız olmasına dikkat edin. amerikan salatası vb. şeylere yorum bile yapmıyorum.


  • just fa  (07.10.11 12:13:10) 
[]

ikametgah belgesi alma sıkıntısı

banka hesabı açmam gerekiyor ve sanırım hala ikametgah istiyor bankalar bu işlem için. istanbul' da öğrenciyim ve bağlı bulundugum nufüs müdürlüğü sakarya' da. sorum şu, istanbulda bir nüfus müd. ' den alabiliyor muyum bu ikametgah belgesini? daha önceden (2 yıl önce) alamamıştım belki bişiler değişmiştir. bu arada banka da ziraat bankası henüz sormadım oraya da belki istemiyorlardır da artık ben bilmiyorumdur.




 
bütün nüfus müdürlüklerinden alabilirsin.


  • cro magnon  (17.10.11 00:55:01) 
her yerdeki muhtarlıklarda veriliyor diye biliyorum.


  • rinit  (17.10.11 01:21:26) 
ikametgahı nüfustan almayı dene. olmazsa, benim ev arkadaşım hesap açtırmak için adresini yenilemişti. istanbulda kalmaya uzun bir müddet devam edeceksen oraya aldır bence. ev arkadaşlarından biriyle(üzerine herhangi bir fatura bulunan veya ikameti o evde gözüken biriyle) nüfusa git. bir dilekçeye (bu benle aynı evde kalıyo diye)imza atın. 10 gün içinde polis gelip kontrol edecekmiş gerçek mi diye (geldiğini duymadım şimdiye kadar) ve artık oralı oluyosun. seçimlerde falan rahat oluyo. taşındın mı. hemen bul yeni haneden birini. aynı işlemi yap. ama başka bankalarda hesabın varsa artık tüm bankalar görüyo olması lazım. ortak ekranları var. ben işbankasına adresimi teyit ettirdiğim zaman hepsi görmüştü. bildiğim herşeyi yazdım lazım olanı kullanırsın :)


  • safahot  (17.10.11 02:21:08) 
bankalar hesap açmak için o tarz bir belge istemezler. zaten nufusta bu belgeyi nereye verecen diye sorarlar, bankaya dersen vermezler.
bankalarla nufusun sistemi artık ortak direk bilgileri çekebiliyorlar

  • tombalabala  (17.10.11 06:55:44) 
herhangi bir nufus müdürlüğüne kimliğinle gitmen yeterli.


  • mesopotamian  (17.10.11 09:35:15) 
kendi adına fatura varsa o faturayla da hesap açtırabiliyosun.


  • kur  (17.10.11 15:48:51) 
[]

listerin antibakteriyel ağız gargarası

son zamanlarda bu ürünü kullanmaya başladım. aynı zamanda diş telim de var; fakat diş teline herhangi bir zararı olup olmadığını bilmiyorum. doktorla bir sonraki randevum 1 ay sonrasına olduğu için yeni kullanmaya başlamışken bir de size sorayım dedim.




 
telefon etseniz?
listerine çok güçlü bir zımbırtı. böyle kazık fiyatlarla satılmasını da hiç doğru bulmuyorum (resmen oral-b'nin falan iki katı) bence diğerlerini kullanın. insanın ağzını tahriş ediyor çok abartılı kullanınca.

  • ben smyrna  (11.11.11 17:05:06) 
öncelikle ben (bkz: 6 yaşımdan beri listerine kullanıyorum lan)

hiçbir şey olmaz tellerine. eşim diş hekimi ona da onaylattıktan sonra yazıyorum bu cevabı. lakin sadece listerine kullanma hiçbir zaman. fırçalamadığın zaman sadece ağzında geçici bir freşlik elde edersin fazlası olmaz. önemli olan fırçalamak.
  • tai  (11.11.11 17:11:11) 
listerine bu dünyadaki en düzgün şeylerden biridir.


  • walkman  (11.11.11 19:10:11) 
[]

Hay Ben Bu Sinbo'nun...

selamlar ahali.. temmuz ayında sinbo marka bi katı meyve sıkacağı almıştık. ürünü aldığımızın 2. günü ilk denemede aletin motoru zırt dedi diye yandı, hem de kullanım talimatlarına uyduğumuz halde oldu bu. garantiye gönderelim dedik mail attık defalarca, telefon açtık. bekle bekle dur, ne ürünü almak için kargodan almaya gelen var, ne de maillere cevap veren..

o kadar uğraştan sonra aleti servise götürmek için kargo anca ekim sonu gibi geldi. neyse dedik tamir edecekler heralde. bu sabah tamirden geldi alet. kutuyu açtık, alet bizim paketlediğimiz gibi, alete sardığımız gazete kağıtları bile aynen duruyor. ulan dedim bunlar kesin tamir etmeden gönderdiler.

hakikaten öyle olmuş bi baktık alet çalışmıyor. servise telefon açtık niye tamir edilmeden geldi diye "ürün tamir oldu beyfendi" demesinler mi. "tamir edilmemiş, paketlediğimiz şekilde geri geldi" dedim. ismimi falan aldı, sistemden baktı, " kapağı değiştirilmiş beyfendi, bi sorun yok" diyor. ulan ben kapağını mı değiştirin dedim, aletin kapağında sorun yok motoru yandı. kaç tane mail attım, kaç kere telefon açtım sorunu açık açık anlattım. hata tespit kaydını kim yaptı diyorum isim de vermiyorlar. o kadar bekleyişten sonra resmen t.şşak geçilmiş gibi hissettim lan..

daha önce de ağzımız yanmıştı sinbo'dan ama bu sefer çok pis sinirlendim, bir yerlere şikayet etmek istiyorum. beyaz masa ilgilenir mi bu konuyla? sinbo'nun kendi müşteri hizmetlerine şikayet ettik oralı bile olmadılar..

 
bence bi daha sinboya şeedin. benim tost makinesi ve saç kesme makinesini değiştirdiler. bozuk bile değildi üstelik. kargo ile hem. ama siteden değil telfon ile başvurun bence. sizinki biraz şanssızlık olmuş :)


  • ben smyrna  (23.11.11 19:01:17) 
sinbo dan bir şey alınmaz doğrayıcı aldım soğan vs için, iki kullanımda bıçağın plastiği bozuldu servise gittimtim bıçak garantiye dahil değil dediler,parayla yenisini aldım,2 gün kullandım yine aynı problem 2 bıçak parası aletin fiyatını buluyor bende aleti çöpe attım.


  • sergio35  (23.11.11 20:33:56) 
@ben smyrna, yav temmuz ayından beri periyodik olarak mail atıp telefon açıyordum. acaba bi kasıt mı var diye düşünmeye bile başlamıştım. neyse bakalım, yarın tekrar kargo göndericez falan dediler kargo gelmezse şikayete devam..

@sergio35, küçük bi elektrikli süpürge almıştık biz de benzer sorunlardan dolayı attık gitti sonra..

demek ki her zaman ucuza kaçmamak lazımmış, bu bana ders oldu..
beyaz masaya falan şikayet etsem bi yaptırım olur mu peki?
  • toshiro  (23.11.11 20:43:20 ~ 21:01:33) 
[]

pub da tiyatro

Din gece pub da bi olay yaşadım eminim uzun okumayan bi sonrakine geçsin

30unu benden önce aşmış bi hatun kişi geldi yan masama oturdu genç sevglisi ile birer tekila içtiler hatun çılgın bi kişlik herkesin gözü onda ben bakmadığım için ilgisi bana yoğunlaştı tuvalete gittiğimde peşimden gelip erkekler kısmına yanıma geldi önce pardon filan dedi çıkarken tekrar özür diledi..

sonra ben içkimi yudumlarken ağır tahrikler ile sevgilisine giit bilmem ne istemiyorum seni diye baya saydırdı çocuk ruhsuz bi kişlik jigolo tarzı kalktı kıza yaklaştı bi tokat koydu kıza anında kalktım çocuğu dışarı çıkardım filan biraz dert yandı dedim sakin ol bekle ben içeri girerken kız dahil tüm pub sakini dışarı çocuğa çullandı ben karışmayıp içeri girdim (ne kadar ağır tahrikde olsa ben oyle tokat yesem hapse attırırım o herifi kadın da erkek de olsam )

kız pubda kaldı hatta yanıma gelip teşekkür etti önümde oturdu bi şeyler saçmalamaya başladı işin ne filan doktormuş kendisi tabi ben gerildim kızın çocuğa ağır tahriğini bildiğim için içimden yararlanmak dahi geçmedi bi tokat da benim atmam lazım ama kadın sonuçta tersledim tersledim sigara uzattı almadım bişeyler içecem dedi iyi dedim kalkıp almamı bekledi oralı olmadım bana sordu teşekkür ettim o bara dönüp içki almaya gidince montumu filan aldım dışarı çıktım bi 10 dakika dolaştım bi şeyler atıştırdım..

tekrar geri geldim başkasına yanaşmıştır diye yerime oturdum bu gene geldi önüümde malum yerini dizime sürterek dans ediyor işte çok etkilendim senden bilmem ne kıza istemiyorum arkadaşım gelecek diyorum yoksa gay misin dedi bende şartel attı hayır dedim jigoloyum ama senin maaşın bana 1 gece yetmez tiyatroya gerek yok dedim tokat atacak gibi baktı..

sonra gitti

1-) sizce de tiyatro oyunu muydu

2-) ben bu tarz kevaşelere bakmadığım halde bi mıknatısım var ki bunları çekiyorum nasıl kurtulacam bunlardan? kahverengi lens mi takmalıyım yoksa giyimimi sıradanlaştırmaalıyım? saçlarımımı siyaha boyamalıyım sakal mı uzatmalıyım anlayamadım?

okuyana helal olsun cevaplayan çok sağolsun

 
Nedir bunlardan çektiğin hocam yaa, ağlayacak gibi oldum okuyunca. Huni tak abi kafaya, çekinip yanaşmazlar herhalde o zaman galiba sanırım. Yoksa dışarı mı çıkmasan hiç, bilemedim ki. Her taraf bu tarz kevaşelerle dolu di mi yaa, evrende onca acı var, bunlar yüzünden bence.


  • andrey bolkonski  (26.11.11 10:41:21) 
valla bu giyim kuşamla olacak birşey degil.
gerçek mi tiyatromu bizim bilme ihtimalimiz yok ama böyle şeyler illaki olur. sen onu bunu bırak hatun taş mıydı ve sonra ulen keşke atlasaydım dermisin onu düşün. ayrıca alkolun etkisiyle başka birşeyler olabilir.

  • exodia  (26.11.11 11:56:21) 
tamam olur amenna kabul ama bi kere olur bi insana bana bu kaçıncı yahu millet kaldırmak için bara gider allam başım derde girmesin diye artık iki kadeh bi şey içerken bile zikreder oldum .. taştı

taşsa bile yerinde ağır değildi.
  • benvaryaben1  (26.11.11 12:37:36) 
çok duygulandım okurken, hatta ağlıyorum şu an.


  • kimlanbu  (26.11.11 17:59:34) 
[]

Artvin'e tayinim çıktı. Mutlu olayım mı?

Artvin'e atandım, kış günü zor olur mu ev bulmak, yerleşmek, ya da geçici kalacak bir yer bulmak. Bir de mutlu olayım mı, çok uzak diye gözüm korkuyor. Sosyal hayat nasıldır, insanlar nasıldır. Kiralar nasıldır. İlçelere ulaşım nasıldır. Var mı bir fikri olan arkadaş?




 
sosyal hayat açısından sıkıntılı bir yer olduğunu biliyorum. göreceli bir konu olmasına rağmen genellikle eğlenmeye, denize falan Hopa'ya gelirler artvindekiler.


  • fiyuuuu  (10.12.11 23:15:44) 
hiç gitmedim ama oralı arkadaşlarım var. bence insanları çok sıcaktır, açık görüşlüdür. bir de yeşil falan, güzel görünüyor. ben sevinirdim.


  • mezzosprite  (10.12.11 23:17:23) 
olun tabi mutlu, kars ya da trabzon havaalanlarından gidebilirsiniz. mesafeyi dert etmeyin. karadeniz'e ulasım cok rahat. artvin ilçeden ilçeye değişir ama genel olarak beklentilerinizin gayet üstünde bir yerle karsılasacagınıza eminim:) insanı cok yardımseverdir, karadeniz sahil hattında pek cok öğretmenevi var kalacak yerin problem olacagını hiç sanmam.


  • art vandaley  (10.12.11 23:17:40) 
Yeşilliği seviyorsan dünyanın en mutlu insanı olabilirsin


  • ozdemirac7  (10.12.11 23:19:25) 
bence mis gibin, sağını solunu geçtim, batum tam dibinde. bayağı bayağı eğlence merkezi olma niyetinde orası. ülke ülke gezersin sıkıldıkça.


  • hewit  (11.12.11 00:00:02) 
güneydoğuya gitmekte vardı.

güzel yerdir seversin
  • efrasiyab87  (11.12.11 00:48:28) 
bir artvinli üniversiteden yakın arkadaşım. tüm artvinliler böyle ise, hadi en azından yarısı kafasında ise, seni müthiş fantastik günler bekliyor. çılgın adamdı vesselam.


  • domine deyus  (11.12.11 08:42:50) 
Artvin muhtemelen gördüğün en küçücük yer olucak.
İnsanları iyidir, köylerinde sadece yaşlılar olmasına rağmen, şehir merkezi ortalama bi nüfusa sahip memurlar vs nedeniyle.
Sosyal hayat diye bahsettiğin şey, Artvinde pek yok maalesef.
Gelgelelim insanları iyi niyetli, hoş sohbet, düzgün insanlardır, çoğunluğu yani. İçmeyi severler. Muhafazakar değildirler.
Yağmur oldugunda- ki muhtemelen yılın 250 günü yağmur olucak- ulaşım oldukça problemli olabiliyor ilçelere.
Kiralar hakkında pek bilgi sahibi olmasam da, merkezde Artvin'e göre pahalı sayılabilicek bi rakam oldugunu duymuştum. 100 m2 ev, 400-500 falan gibi. Ama doğruluğundan emin değilim.
Yine daha önce de söylendiği gibi, gördüğün en yeşil yer olucak gerçekten. Bambaşka bi' güzelliği vardır, hani böyle kafa dinlenicek, sakin sakin yaşanıcak biyer. Hayatında muhtemelen tekrar böyle bi zaman geçiremiceksin, tatil gibi düşünüp tadını çıkar, bol bol dolaş bence.
  • Saat1  (11.12.11 13:50:01) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.