[]

alt liglerde sürünen büyük potansiyelli yerel takımlar?

aklınıza gelen hangileri? en az 3. ligde olsun ama. yani karşıyaka, adana demir demeyin mesela. ikinci ligde onlar, 8-10 puan daha fazla alsalar süper lig görecekler sonuçta. amatörde, 3. ligde olan takımlar için soruyorum. benim aklıma gelenler,

kocaelispor: şu an amatör kümede. kocaeli birlik diye siyasetçilerin el birliğiyle kurduğu abuk subuk bir takım var şu an 3. ligde ama kimsenin umrunda değil, bizim bildiğimiz kocaelispor amatörde.

çorluspor: zamanında 2. ligdeydiler, daha büyük başarıları var mı bilmiyorum. çorlu türkiye'nin en büyük ilçelerinden biri, resmi rakamlara göre 225 binmiş ama çok daha fazla olduğundan eminim. onlar da şu an süper amatörde, 6. lig oluyor. iç saha maçlarında kapalı gişe yapıyorlar her hafta, stadın kapasitesi de 5 bin mi 7 bin mi ne.

zonguldak kömürspor: yanlış bilmiyorsam bunlar da 4. ligde şu an. son zamanlarda takip ettim, sürekli berabere kalıp duruyolar.

***

var mı böyle üst liglerde olsa da kimliğiyle taraftarıyla futbola renk getirse dediğiniz takımlar?

 
sakaryaspor


  • mattiadestro  (23.12.14 18:25:55) 
beylerbeyi. zamanında 3 büyükleri öttürürmüş. vefa var bi de.


  • justinho26  (23.12.14 18:34:46) 
yeni stad yapilan takimlar senin aradigin takimlar.

www.gsb.gov.tr
  • lutah  (23.12.14 18:39:32) 
denizlispor. uefada 4.tura görmüş takım.


  • mrthany  (23.12.14 19:20:05) 
sariyer varmis eskiden. taraftari var midir bilemiyorum tabii.


  • bohr atom modeli  (23.12.14 19:22:44) 
Göztepe


  • sormayın bana sen o musun diye  (23.12.14 19:53:03) 
dort eylul belediyespor.


  • eastanbool  (23.12.14 19:53:40) 
Bayburtspor :))


  • cunupkral  (23.12.14 19:55:30) 
[]

almancayı kendi başıma ne kadar öğrenebilirim?

bir yabancı dil öğrencisi olarak, dil öğrenmekten kastım daima o dili akıcı bir şekilde konuşabilmek olmuştur. grameri ve deyimleriyle. niye araba reklamı gibi giriş yaptığımı bilmiyorum.

ingilizceyi okulda ve kişisel çabamla öğrendim/öğreniyorum. kurallı ve basit bir dil olduğu için zorlanmadım. italyancanın zaten eğitimini alıyorum. bu ikisi için sorun yok.

almancayı tek başıma öğrenebileceğimi sanmıyorum çünkü sadece der-die-das adamı öldürmeye yeter sanırım. ama şu an almanca kursuna gidecek maddi imkanım yok, ismek'in almanca kurslarının da en yakın olanı bile bana bayağı uzak kalıyor.

sorularım şöyle,

1) internet üzerinden, birilerinden yardım almadan, ÇAT PAT DEĞİL DOĞRU DÜZGÜN almanca öğrenme şansım var mı? bahsettiğim bu konuları gerizekalıya anlatır gibi anlatan, pratik yaptıran kitaplar var mı? ingilizce-almanca olabilir, hatta o şekilde daha rahat öğrenirim. hani DO YOU FEEL'in karşılığını FÜHLST DU (böyleydi di mi) vermeleri kafama daha rahat girmesini sağlıyor, HİSSEDİYOR MUSUN'a kıyasla daha iyi.

2) "öğrenirsin şapşik" diyorsanız, önerebileceğiniz kitaplar neler? internet üzerinden sipariş de verebilirim, .pdf formatında da takılabilirim.

rosetta stone kurmuştum zamanında ama hiçbi şey anlamadım lan. açamadım bile. ki 8-9 yıldır bilgisayarla çok içli dışlıyımdır. anlamadım yani. pimsleur diyosunuz mesela o nasıl, onu deneyeyim mi?

duolingo'ya da bakmayı düşünüyorum ama en başta saydığım sebeplerden dolayı, orayı sadece almancamı geliştirdikten sonra kullanmayı düşünüyorum. çünkü orada "des şudur, şurada kullanılır" tarzı dersler yok. sadece pratik. ben der-die-das-des-dem falan bunları öğrenmek istiyorum en başta.

***

son not olarak ekleyeyim: 6 yaşımdan beri ramştayncıyım, neue deutsche härte'ciyim. telaffuzda bir numarayım, nefis bir kulak aşinalığım var. tek bir almanca dersi almışlığım yok (lisede derse müdür yardımcısı giriyodu, boş geçtiği için basket oynuyoduk) ama küfretseniz anlarım mesela.

 
öğrenirsin tabi ki. ben bir ara youtube'dan çalışıyordum ama dersler başlayınca bırakmak zorunda kaldım.
şu linkleti kız iyiydi:
www.youtube.com
  • kuzey li  (23.12.14 17:42:28) 
Ben B1 seviyesini bitirdim en son onun için otorite gibi konuşursam eğer ağzıma kürekle vurun. Ben yolun başında sayılırım ama bir iki şey söylemek istedim;

İlk öğrendiğim yabancı dil ingilizceydi. Sonra rusça kursuna gittim. Sonra İtalyanca, en son Almanca. İngilizce öğrenirken zorlandım çünkü direk türkçe düşünüp ingilizceye çeviriyordum.

Rusça öğrenirken zorlandım çünkü rusça zor. Yani günlük konuşmaları anlayacak kadar öğrenme kısmı elbette her dildeki gibi basit. Ama daha derin muhabbetleri yapmak çok zor. Dilin yapısı da ters zaten özel isimler bile gelen ekle birlikte çok farklı hallere giriyordu.

İtalyanca öğrenirken zorlanmadım çünkü önümde hem ingilizce'nin mantığı hem rusça'nın mantığı vardı. İtalyanca öğrenirken türkçe düşünmeden öğrendim.

Almanca öğrenirken en rahatıydım. Yapısal olarak rusça ile benzerlikleri var, kelime olarak ingilizce ile benzerlikleri var.


Şimdi bunu niye anlattım elbette artistlik yapmak için değil. Yukarıdaki dillerden bir çoğunu %90 unuttum zaten.

Eğer dil öğrenme sıralamamda ingilizceden sonra almanca, sonra italyanca sonra rusça olsaydı rusça'yı çok rahat öğrenecektim. Çünkü bir iki dilin yapısına aşinalık kazanınca artık türkçe düşünmeden öğrenmeye başlıyorsunuz diğer dilleri.

Siz de italyanca eğitimi aldığınıza göre ve ingilizce bildiğinize göre 3. yabancı diliniz almanca olacak. O zaman çok zorlanacağınızı sanmam.

Ne kadar öğrenebilirim konusu tabii kişinin potansiyeline bağlı tamamen. Ben 6 yıldır Almanya'da almanların içinde yaşayıp sipariş verecek kadar bile almanca öğrenemeyen doktoralı mühendis tanıdım. Aynı zamanda erasmusa gidip 1 yılda ana dili seviyesinde almanca konuşan öğrenci de tanıdım. Ne seviyeye geleceğinizi sizin potansiyeliniz ve azminiz belirler.

Bunun için deutsche welle'nin sitesinden yararlanabilirsiniz. Radio D diye bir radyo hikayesi vardı 2 sezondu sanırım. Muhteşem bir şey yeni başlayanlar için. Bunun gibi şeyleri hayatınızın doğal bir parçası yapmanız lazım. Yani ben bir iki ay çalışayım sonra bir iki ay ara vereyim derseniz olmuyor o iş. Ama kendinizi adarsanız inanılmaz yerlere gelebiliyorsunuz. Biraz ilerleyince almanca öğrenenler için yapılmış özel dizileri izlemeye başlarsınız. Oradan alman radyolarını dinlemeye geçersiniz, derken almanca sizin için normalleşir.

Ama almanca yapısal olarak çok farklı bir dil. der-die-das demişsiniz ama o bana kalırsa almanca'nın zorluğunu arttıran şeyler listesinde ilk 10'a giremez.


Bir de michael thomas diye biri var. Onun almanca setlerini çok övüyorlar. Ama gramer kurallarını öğretmeden konuşturuyor o amca. Onun derslerini malum yerlerden bulup mp3 olarak dinleyebilirsiniz.
  • godsparticle  (23.12.14 17:53:31) 
(bkz: pimsleur) (bkz: rosetta stone)


  • spankenstein  (23.12.14 18:08:07) 
2 senedir almanca öğreniyorum. 7 ay türkiyede kursa gittim. 6 ay almanyada kursa gittim. son 1 senedir almanyada yaşıyorum. akıcı konuşamıyorum, almanları ancak yüzde 60 anlayabiliyorum.

dil biraz yetenek işi ama almancayı kendim öğreneyim olayını bir kere geçin, imkansız. onun harici akıcı konuşabileyim istiyorsanız minimum 3 sene derim ben. 2 senesi de almanyada olsun mümkünse.

yalnız 1 yılda erasmusla ana dili seviyesinde almanca konuşan arkadaşlara saygılar. ben öyle biri tanımıyorum, almanca da öyle bir dil değil. c1'i olan onlarca arkadaşım var, hiçbiri henüz akıcı konuşamıyor.

edit: pescador sen miydin lan :d bakmadıydım nickine ama rammstein muhabbetinden anlamalıydım. rosetta stone ile başla, bir yandan kursa git. kursa gitmeden almanca öğrenmen çoooook zor. akıcı konuşma beklentin olmasın. burda doğup büyüyen insanlar hariç akıcı almanca konuşabilen tanıdığım yok.
  • fayfim  (23.12.14 18:28:27 ~ 18:34:08) 
Öncelikle ne kadar öğrenebileceğin sorusuna Mark Twain cevap versin: "Never knew before what eternity was made for. It is to give some of us a chance to learn German."

Gramerle boğuşmayı dil öğrenmek için kötü bir yöntem olarak görüyorum, dolayısıyla ben çocuk kitapları ve/veya kısa hikayeler okuyarak öğrenmeye çalışıyorum ki şu an ileri seviye kelime bilgim var lakin dilin yapısını çözemiyorum. Peki neden? Bir daha Mark Twain'e danışalım:

"A dog is "der Hund"; a woman is "die Frau"; a horse is "das Pferd"; now you put that dog in the genitive case, and is he the same dog he was before? No, sir; he is "des Hundes"; put him in the dative case and what is he? Why, he is "dem Hund." Now you snatch him into the accusative case and how is it with him? Why, he is "den Hunden." But suppose he happens to be twins and you have to pluralize him- what then? Why, they'll swat that twin dog around through the 4 cases until he'll think he's an entire international dog-show all in is own person. I don't like dogs, but I wouldn't treat a dog like that- I wouldn't even treat a borrowed dog that way. Well, it's just the same with a cat. They start her in at the nominative singular in good health and fair to look upon, and they sweat her through all the 4 cases and the 16 the's and when she limps out through the accusative plural you wouldn't recognize her for the same being. Yes, sir, once the German language gets hold of a cat, it's goodbye cat. That's about the amount of it."

Şurada iyi bir sözlük var (git: www.linguee.de), işine yarar.

Bir daha Mark Twain'e sözü bırakacağım:

"The Germans have an inhuman way of cutting up their verbs. Now a verb has a hard time enough of it in this world when it's all together. It's downright inhuman to split it up. But that's just what those Germans do. They take part of a verb and put it down here, like a stake, and they take the other part of it and put it away over yonder like another stake, and between these two limits they just shovel in German."

(git: www.merianschule-seligenstadt.de)
(git: www.bsu.edu)

Yukarıda bir örneğini verdiğim gibi Almanca hikayeleri İngilizce çevirisinden takip ederek okuyabilirsin. Ben gayet faydalı buluyorum bunu. Tabi en azından a1-a2 seviyesinde dil bilgin olsun.
  • vonkaiser  (23.12.14 19:02:13) 
he oturdugun yerden ogrenirsin almanca


  • hjarteblod  (24.12.14 18:16:10) 
[]

6 aylığı 300 lira olan spor salonu çok mu leştir yahu?

ya acıbadem'de var böyle bir yer. dışardan neye benzediği pek belli olmuyor. kuytuda köşede bir ortam. girip "mekan nasıl diye bakayım dedim" demeye de çekindim işin açığı. buuuu şey, acıbadem caddesi'nin sonuna doğru sağa dönüyosunuz bim falan var onun ilerisinde. doğuş üniversitesi, bilmem ne lisesi var o sırada.

giden eden var mı hiç oraya? ben istanbul'da 3 sene "ayda 80-90 lira civarı" spor salonu aradım da bir tane yer bulamadım. burası güzelse atlayayım diyorum iyileşir iyileşmez.

6 aylığı 300 lira olan mekandan hayır gelir mi, "fiyata aldanma kardo asıl öyle yerler sağlam olur" diyebilir misiniz ne dersiniz güzel bi yer mi acaba? "bunu oraya sorsana delikanlı" diyeceksiniz şimdi ama hem istanbul'da değilim hem olsam bile spor salonuna girip sağa sola bakarak kaliteli olup olmadığını anlayamam ki, daha önce hiç bulunduğum bi ortam değil.

 
6 aylığı 300 lira olan mekandan hayır gelir mi?

bence gelmez.
  • streak  (21.12.14 20:33:10) 
bu şey mi, badem tat'ın ordan sağa dönüp ilerliyorsun, ilerleyince doğuş üni mezarlık falan var, oraya gelmeden sol tarafta kalan yer mi? eğer orasıysa 4 sene önce gitmiştim, ilk spor salonu deneyimim olmuştu, o zaman da aylık 80 liraydı, hiçbir artısı veya eksisi olmayan bir spor salonu orası. yapacağın şeyleri falan biliyorsan gayet gidilir, ama diyorsan antrenör benle her dakika ilgilensin 1000 kilo benç pres yaparken kollarımdan tutsun zorlanırsam falan, nö.


  • vedat chili peppers  (21.12.14 20:36:28) 
yeni açılmış ve kuytuysa normal de güven vermedi. 1 ay deneyeyim bu fiyattan ondan sonra karar vereyim de bence.


  • parola58  (21.12.14 20:37:30) 
Hacı ,

Acıbademde euroformsports var, 13 aylık 1100 TL ye kayıt oldum, temiz bir yer bir bak istersen.

www.facebook.com
  • recireci  (21.12.14 20:38:04) 
mekanı gör.
adam müşteri kazanmak için kampanya yapıyor olabilir.

  • yapma volkan  (21.12.14 20:38:06) 
@vedat, işte seni bu yüzden seviyorum vedat. aynen orası işte. her dakika olmasa da ilgilenmeleri lazım ya hiçbi şey bilmiyom ben. ama iyi ya. bunu duyduğuma sevindim. "ooo uzak dur amk yrrak gibi yer" demedin hiç değilse.

@recireci, tek seferde 250-300 liradan fazla veremem maalesef. ki en başta sadece 1 veya 3 aylık kaydolup deneyeyim, göreyim istiyorum. bu tarz bir imkanları varsa ve uygunsa buraya da bakacağım. ama ben işte böyle anca 6 aylığı 300 lira falan bu tarz fakir yerlere gidebilirim, ayda 100 liradan fazlası sıkıntı.
  • pescador  (21.12.14 20:42:46 ~ 20:44:05) 
Macfit istanbul şubelerine baksana ankarada 80 liraydı aylığı. www.macfit.com.tr


  • legolasin son oku  (21.12.14 20:45:55) 
Macfitlere aylık üye olabiliyorsun bir de 1 ay gidersin beğenmezsen iptal edersin. (Mobilim)


  • legolasin son oku  (21.12.14 20:47:36) 
ya ne yapman gerektiğini falan söylüyor antrenör, ondan sonra yalnız bırakıyor seni. sonra yapman gereken bitince yanına gidiyorsun, yeni bir hareket gösteriyor sana onları yapıyorsun. yani 4 sene önce öyleydi. çok da önemli değil bence aslında ya her dakika yanında olması, ne zaman ne yapman gerektiği internette falan çok detaylı yazıyor. ciks spor salonlarının bir esprisi yok bence sauna ve oraya giden insanların hıyarto olmaması dışında.


  • vedat chili peppers  (21.12.14 20:52:10 ~ 20:53:00) 
yeni açılacak olan mac fitleri kovala, cevrede yeni açılacak bi avm varsa kesin acilir.

acilmadan once kampanya ayagina musteri topluyorlar.

ben metrogardene (ist Çekmeköy) aylik 55 tl kaydoldum. yillik kaydolsaydim ayligi 45 e gelirdi.

simdi de aylik 70-80 olmali.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (21.12.14 20:54:34) 
Havalandırma ve hijyen önemli, merdivenaltı bir yerde spor yapmak yerine dışarıda yapın, evde yapın. Beleş hem :)


  • sevgikusunkanadinda  (21.12.14 20:57:30) 
Macfitler leş değil mi yani?
Bunun açıldığı Avm'ler halı saha maçı sonrasına döndü. Her yerde şortlu, çantalı abiler...

Spor salonları: "sporcumuz bir hevesle başlıyor, sonra gelmiyor. e biz bu kerizlerden bir aylık alacağımıza 3 ay alalım 6 ay alalım" dediler. Bunun ilk keşfeden büyük salonlardı. Herkes markadan korktu. Amınakoduğum 1 yıllık peşin verilir mi demediler.
Küçük esnafa nakit para her zaman iyidir.
Bahsettiğiniz salona bir aylığı sorsanız 100lira der büyük ihtimalle.

Kısaca 'hoca'ların hepsi aynıdır. Ucuzsa gidin. Kendinize inanıyorsanız verin 6 aylık.
  • nickini vermek istemeyen uye  (21.12.14 21:11:08 ~ 21:11:35) 
Orası iyi diyorsanız ben de bakayım ya gelip geçerken görüyordum, hem okula eve yakın.
Gidilir mi yani??

  • bir nick var benden iceri  (21.12.14 21:21:42) 
Hocam git bi bak. Fiyatina pek guven olmuyor spor salonlarinda..


  • ahada nick  (22.12.14 05:47:13) 
hele sen 2 ay düzenli git. sonrası allah kerim


  • dokuzonbeş  (22.12.14 07:43:17) 
[]

nba 2K15'te tuş ayarları

mycareer'da BEHÇET KAHRAMAN diye bir SG yaptım ama bu eleman hiç çevik değil ya. özelliklerini geliştirmem gerektiğini biliyorum ama hani futboldaki çalım atmaya benzer bi tuş yok mu bunda? içeri zinhar giremiyorum, çok yavaşlıyor. kimseyi geçemiyorum. anca dışarda mal mal gezip boş adama pas çıkarıyorum. pick & roll'müş set oyunuymuş yok hiçbir şey oynanmıyor, anca mal mal dolaşıyorum. işte bacak arasından geçirme, sağ gösterip sol vurma tarzı bi hareket yok mu oyunda?

ikinci olarak, bende ısrarla sunucuya bağlanmıyor. korsan olduğundan mı acep? bağlanmasa bi şey olur mu? limited falan diyo mesela, mycareer'da neler yok bağlantısız?


 
xu sen misin diyecektim. korsan olduğu için ofkors. olmaz zaten bağlanamazsın asla. büyük ihtimalle başkalarının kariyer durumlarını kıyaslama falandır.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.12.14 19:25:27) 
oyunun kendi içinde bi şeyleri eksik olmasın da. badge falan varmış mesela bana hiç gelmedi daha. takım arkadaşıma posta koydum koridorda. ARTİST diye badge gelir diye bekledim gelmedi.


  • pescador  (21.12.14 19:33:18) 
[]

internet yokken ne yapıyorsunuz?

çok ciddi bir internet bağımlılığı problemim var ve çözemiyorum bir türlü. 12 yaşımdan beri, geride kalan 8 senede günde ortalama 8-9 saatim internette geçmiştir. en az. son 8 yılda ağız tadıyla, düzgün hiçbir iş yaptığımı hatırlamıyorum. en keyif aldığım şeylerde bile aklım bilgisayardaydı.

şu an düşünüyorum. bilgisayara dokunmayacağım yarın diyorum. ne yapabilirim? sakatım, dışarı çıkamıyorum. çıksam da yapacak bir şeyim yok gerçi ya neyse. param yok. evin içinde akşama kadar neyle oyalanabilirim?

detoks dönemi düşünüyorum aslında. işim yüzünden zaten internete girmem lazım ama günde 1 veya 2 saatle sınırlayayım diyorum.

bunda problem yok. bilgisayarım yokken 3 ay boyunca ara ara arkadaşın bilgisayarından girdiğim olmuştu. sorun şu ki, günlük hayatta ne yapacağımı bilemiyorum. bu 3 ayda mesela sürekli yatmıştım. mal gibi. hiçbir şey yapmadan.

siz ne yapıyorsunuz? tek ricam ezberden cevap vermeyin. spor yap gibi.

 
en basiti kitap okumak.

güzel, sürükleyici bir seri al ve uzun uzun oku.

mesela zaman çarkı serisi, ya da yüzüklerin efendisi gibi.

paran yoksa bile kütüphane'den arkadaşına kitap aldırabilirsin. knut hamsun tavsiye ederim.
  • thracian  (21.12.14 17:45:40 ~ 17:46:25) 
Puzzle yapabilirsin, bayansan el işi yapabilirsin.


  • hala mi ceren yahu  (21.12.14 17:46:30) 
Kitap-puzzle +1
Dil öğren spor yap

  • bluebey  (21.12.14 17:50:40) 
ben bir ara manyak gibi evimdeki tüm mobilyaları boyadım.
hepsi 1 sene falan önce alınmış şeylerdi, onları zımparaladım, yüzeylerini boyanmaya uygun hale getirdim, en az üç kat boyadım, koskocaman gardrobu bile küçük kesik uçlu fırçayla boyadım, haliyle aylar sürdü, masterpiece olarak duruyor şimdi :D

ben böyle kendin yap tarzı şeylerle uğraşmayı seviyorum, evde boş durdukça da onlarla uğraştım. sen de boyama yapmayı sevmeyebilirsin ama atıyorum ahşap şekillendirebilirsin. tamamen el emeği şeylerle uğraş yapılacak bir sürü şey var.

kitap okumak zaten her gün kafadan 2 saatini alır, onu direkt yap.
  • kahin ahtapot paul  (21.12.14 17:51:48) 
Kitap ve dil öğrenmek +1
Dil ile uğraşmak hem zevkli hem geleceğin için de faydalı bir uğraş

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (21.12.14 17:54:19) 
arkadaşlar güzel ve yararlı şeyler yazmışlar. onlara benzer şeyleri dene. ayrıca spor yapmak çok iyi bir şey.

bilgisayar yokken yapabiliyorum aslında, internete girmeden durabiliyorum demen de alkoliklerin ramazanda ağızların bir damla bile içki koymamalarına benziyor.

kızma ama böyle :)
  • mea maxima culpa  (21.12.14 17:59:47) 
hayvani bir tornavida setim ve sökülecek bir sürü şey var.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.12.14 18:01:57) 
[]

lotoyu tutturup da mutlu olan hiç mi adam yok yahu?

hepsi har vurup harman savuruyor, eşinden ayrılıyor, işinde batıp iflas ediyor vesaire. yahu piyango vurduktan sonra borcunu harcını temizleyip düzen kuran, parasını bir şeylere yatırıp düzgünce yaşayan BİR TANE bile adam yok mu? merak ediyorum ben böyle hikayeleri. nereye baksam hep malların öyküleri. yani parayı bulan sapıtır ona bir şey demiyorum da adam mesela araba çarpıştırmış falan. bu maldır mesela. orspu çocuğuna bak. milyarder olsan bile çarpıştırma olum araba, yazık günah değil mi, sen çarpıştır diye mi üretiyolar onları?

neyse. var mı hiç böyle biri?


 
Emek harcanmadan. Sindire sindire kazanılmayan herşey için durum öyle. Ağır ağır çıkacaksın o basamakları. Babasının kurulu düzenini devralıp batıran mal evlatlar da öyle. Ama babaaının yanında yetişip her kademeyi yavaş yavaş yukselenin durumu farklı


  • efruz  (20.12.14 19:33:08) 
ben onlarin hep yandaslara dagitildigini dusunuyorum. halktan insanlara ciktigini dusunmek icin fazla hayalci olmak lazim.


  • bohr atom modeli  (20.12.14 19:34:45) 
ben varım kenks. e hak verirsin ki zengin olduğumu herkese söylesem coyote babam bile çıkabilir bi anda.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.12.14 19:36:13) 
@bohr atom modeli, önemli bir bölümünün kara para aklamada kullanıldığını ben de düşünüyorum ama küçük de olsa bir kısmı muhakkak sıradan vatandaşa gidiyordur. ayrıca sadece türkiye için sormuyorum, verdiğim örnek abd'den idi mesela.


  • pescador  (20.12.14 19:36:14) 
efruz +1.
insan alın teri ile kazanmadığını gönül rahatlığı ile yiyemez.
o para ile düzgün bir hayat kurmak zaten mümkün olmuyor anca öyle şeylere harcanıyor.
...
(bkz: #47785459) kupon tuttu, sevindim ama şimdi içimde bir rahatsızlık yok değil. sanal kart çıkarıp winrar'a bağış yapayım bari.
  • g7mor  (20.12.14 19:39:25 ~ 19:44:22) 
Bizim tanıdığın,tanıdığı vardı.Lacoste'da tezgahtarlık yapıyordu.Lotodan para cıktı bunlara. Tüm borçları kapattılar,işi filan bıraktı tabi,bi pırlanta dükkanı açtılar, bir kaç ev filan. En son iyilerdi yani her zaman bu para işe yaramaz diye bir şey yok. Akıllı olursan yarar. Şu emek geyiğine de baya takığım, sanki herkes müthiş emek sarfederek para kazanıyor büyük paraları. Kuzenimin eski ev sahibinin 120 tane evi vardı, hem de kadın evlatlık alınmış başka bi aileden. Çok emek vererek müthiş bi servete sahip gerçekten=) Gününü gün ediyordu kadın.


  • Lola90  (20.12.14 19:42:07) 
niye mutlu olan olmasın?

tamam bir sürü hikaye dolaşıyor ortalarda. ama uzun yıllardır neredeyse her hafta birileri kazanmıyor mu? bir ton kazanan varken sadece işi batıranları duyup genellemek yanlış oluyor. zaten işleri tıkırında gidenlerin sesi soluğu çıkmadığından sanki herkes parayı çarçur etmiş gibi bir algı oluşması komik.

bunun tersi de ticarette başarılı olunduğu yanılgısı. sadece başaranları görüp, "biz niye kebapçı açmıyoruz ki bak tutuyo" demek yani.
  • treamorg  (20.12.14 20:10:09) 
[]

bu tarz benim'de ayşenur'a sürekli sataşan arıza kim ya?

ya burası soğuk şimdi her oda ısınmıyo, annem işten döndükten sonra birlikte takılıyoruz mecburen ben de o televizyonda ne izliyosa ona maruz kalıyorum.

la günlerdir gördüğüm bi kız var, ayşenur ne zaman çıksa "hıı çok çok" diye çemkiriyo, kızı itin gtüne sokuyo. elenmiş zaten galiba kenarda oturuyo, jüri karşısına hiç çıkmadı daha. esmer. adı ne o troll'ün? ayşenur bunun sevgilisini falan mı çalmış nolmuş? at gibi de maşallah ama yumruk atasım geliyo görünce.


 
aysegul dogan


  • eastanbool  (18.12.14 16:57:52) 
gidip saçını başını yolalım


  • cok iyi yol  (18.12.14 16:59:45) 
[]

kaplumbağa beslemek

yıllardır bir ev hayvanım, kankulim olsun isterim ama ilgilenemem diye hiç girişmedim. seyahat sıkıntı, e bi de bi yerde çocuğun oluyo resmen kolay iş değil yani.

ama şu en son arkadaşına yardım eden kaplumbağa videosundan sonra kafamda bi şimşek çaktı. ben bu kerataları zaten severim. birazcık araştırdım, çok masraflı ya da zora da benzemiyo bakması etmesi. 500 yıl yaşıyolar zaten alayım küçükten bi şey birlikte büyürüz.

biraz okudum nette ama ben duyuruda ninca törtıl besleyenler varsa onların deneyimlerini duymak istiyorum. ne zaman aldınız, şu an nasıl? cinsi ne? aylık veya haftalık bakım/yiyecek masrafı ne kadar oluyor? seyahate çıkacağınız zaman ne yapıyorsunuz? yalnız kaç gün kalabiliyorlar?

bi de öğrenci evindeyim ben, bu küçük kardeşimiz benim odamdan dışarı çıkmasa olur mu? hani evi gezeyim sokağa çıkayım diye istekleri, çılgınlıkları oluyo mu?

son olarak, ormana falan gitsem ben yetiştirmelik minik kaplumbağa bulamaz mıyım? illa pet-shop'tan mı almam lazım? minnacık bi şey istiyom altyapıdan kendim yetiştiricem

 
kara kaplumbağası bahçesiz evde eziyet çeker yazık.


  • innerbliss  (18.12.14 11:10:22 ~ 11:10:28) 
su kaplumbağaları o kadar uzun yaşayamayabiliyor. kız kardeşim bakıyor 2-3 senedir, zannedersem bu 3. kaplumbağası, ki gözü gibi bakıyor.

masrafı diğer tüm evde beslenebilen hayvanlara kıyasla az gerçekten. genellikle marul veriyodu.

içinde yüzdüğü suyunu değiştirmek en büyük ihtiyacı, yemek konusu çok basit. nadiren ilacı falan oluyor bi veterinere götürüyorsunuz.

güneş görmesi biraz önemli. bi de hava değişimlerinden etkilenebiliyorlar. özellikle suyunun sıcaklığına bakmak lazım.

öyle kedi köpek gibi dışarı çıkayım falan tribi yok tabii. odanın içerisinde bazı bazı yerini değiştirmeniz yeterli olacaktır.

bu saydıklarım tamamen kardeşimin duyup öğrendiği bilgiler ve edindiği tecrübelerden bıkmadan usanmadan her detayına kadar bana anlattıkları arasından hafızamda kalanlar.
  • cevap botu  (18.12.14 11:13:30) 
ama alıyo herkes... evin içinde gezen, sahibinin üstünde gezinen törtıllar gördüm. hoşlanmıyolar mı dersin? cidden eziyet oluyosa hayvancıklara hiç bulaşmayayım. ama evde takılırdık birlikte ya film milm izlerdik ne biliyim


  • pescador  (18.12.14 11:14:31) 
abi o dediğin su kaplumbağası, kara değil. onu da yanına alabilirsin, sudan çıkınca balık gibi değiller, normal oksijenle de nefes alabiliyolar. su kaplumbağası ile kara kaplumbağasının farklarına bi bak istersen.


  • cevap botu  (18.12.14 11:16:09) 
su kaplumbağası bakmak riskli arkadaşlar. özellikle evde bağışıklık sistemi zayıf biri varsa veya siteminiz zayıflarsa riskli olabilir.

www.cdc.gov
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (18.12.14 11:32:23) 
eğer su kaplumbağası konusunda karar verirsen ben benimkini sana hediye edebilirim. çoğu zaman uyuyor zaten. bir ayağını suya sokuyor gövdesi taş üzerinde acaip komik. önüne yemi koyuyorum gözünü açmadan aranıyor falan. ama çok gezdiğimiz için baya yalnız kalıyor. bana da kardeşim bakamadığı için geldi, en azından hayvanla ilgilenirsin sen.


  • exist is pretty  (18.12.14 11:47:48) 
alacaksan eşiyle birlikte al. yalnızlık çekmesin.

youtu.be
  • mrthany  (18.12.14 11:50:59) 
Alma. Çünkü eziyet. O çok büyüyecek. Onun boyuna uygun akvaryum alman lazım. Isıtıcı alman lazım güneş görmüyorsa uv lambalar alman lazım. Ben de çok heveslendim hala hevesliyim ama bence en büyük eziyet çeken hatvan kaplumbağa bu yüzden. Zaten pet stoplar satmıyor satışı yasaklandı.başka bir şey düşün bence


  • kablelvuku  (18.12.14 12:21:22) 
ayrıca su kaplumbağası almıştık biz 2 tane minicik. bunlar bi büyüdüler bi büyüdüler..
gittik büyük kap aldık, gene büyüdüler. büyük cam akvaryum yaptıdık özel, ona da sığmamaya başladılar.

sonra baktık ki hayvanlara yazık, götürdük darıca hayvanat bahçesine verdik. orda kocaman bi havuz içinde de bunlardan bi sürü yaşayıp gidiyolardı.

Daha dün annemle dedik alsak mı diye ama sonra büyüdüğü geldi aklımıza da vazgeçtik.

Suyunu da sık değiştirmek lazım koku yapıyo.
  • innerbliss  (18.12.14 12:43:09) 
dogal habitati okyanus ya da ne bileyim orman falan olan hayvani kadikoy'de 15 metrekare odaya kapatmak nasi hissettirir sana itogluit


  • hjarteblod  (19.12.14 20:26:36) 
sen istanbul'da nasıl hissediyosun sayın habitatı adana olan şırdancı pezevenk


  • pescador  (19.12.14 22:14:38) 
kara ve su besledim. en güzeli kara. ama bildiğim kadarıyla kara kaplumbağalarını evde beslemek bir süreden beri kanunen yasak. yoksa benim ilk tercihim o olurdu. onun dışında su kaplumbağaları biraz daha hassas. sorumsuzluk kaldırmıyor genelde 3-5 senede ölüyorlar. suyun sıcaklığı, kabuğuna mermhemi, gerekiyorsa suya ilacı. ona göre kararınızı verin.


  • bruceandwayne  (19.12.14 22:27:34) 
[]

türkiye'de olmayan gıda ürünleri

mesela az önce furious pete'in videosunda gördüm, yumurta beyazı var kutuda satılıyor. açıp döküyorsun böyle tavaya. çok hoşuma gitti. bildiğim kadarıyla türkiye'de yok bundan. biz fakir gibi yumurtayı kırıp kendimiz ayırıyoruz beyazını.

eminim sayısız ürün vardır, aklınıza gelenleri yazın hele merak ettim neler var. amariga olur avrupa olur hiç fark etmez. neler var?


 
türkiyede var mı bilmiyorum ama hazır poşette tek seferlik pirinçler satılıyor burda. 1 litre sıcak suya poşetiyle koyup 15 dakika kaynatıyorsun. poşeti çıkartıp tabağa koyuyorsun. bir tabak dipdiri, hiç lapa olmamış bir pilavın oluyor.


  • fayfim  (16.12.14 18:00:59 ~ 18:01:22) 
Kutuda yumurta akı Türkiye'de de var.

gurespastorize.com.tr
  • angelus  (16.12.14 18:03:34) 
bilmiyorum baktın mı ama şöyle bir başlığı var,
(bkz: yurtdışında olan ama türkiye'de olmayan şeyler )

  • doxanikee  (16.12.14 18:04:29) 
Abur cubur olarak çok var. Yıllardır twizzlers ı merak ederim mesela.


  • Vexq  (16.12.14 18:10:23) 
Türkçelerinden emin olmadığım için ingilizcelerini yazıyorum.

(Bkz: brown rice)
(Bkz: sweet patato)
(Bkz: blueberry)
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (16.12.14 18:32:41) 
Dr Pepper yok diyordum. Onu da kentparkta bulmuş bir arkadaş.


  • cok iyi yol  (16.12.14 18:35:38) 
homebrewing malzemeleri genel olarak.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.12.14 18:38:24) 
Gıda sayılmaz ama kafein tableti yok. Sattırmıyor ibneler.


  • angelus  (16.12.14 18:41:25) 
Türkiye'de esmer pirinç var, Doğalsan markası bunu satanlardan bir tanesi. sweet potato ben de göremedim hiç bir yerde. Ringa balığı konservesi görmedim hiç bir yerde, olsa ton balığına alternatif olarak alırdım ama muhtemelen uçuk fiyatlarda satarlardı onu da.


  • candanag  (16.12.14 18:59:59) 
Pop tarts :(

Fume somon. Bu belki vardir ama her markette yok ve gereksiz pahalidir muhtemelen olanda da.

@vexq twizzlers igrenc bir sey hocam hic begenmemistim.

Sweet potato var bi markette gormustum.
  • babamasoliimbananickaldirsin  (16.12.14 19:09:52) 
abi bu sweet potato dediğiniz bildiğin tatlı patates değil mi?


  • hatasızcoololmaz  (16.12.14 19:31:38) 
tatlı patates var, macrocenter ve metroda görmüştüm. kilosu 20 liraydı, denemek için aldım. bildiğin şekerli havuç.
esmer pirinç de görmüştüm, reisti galiba markası.
tuborg green, homebrewing +1
mountain dew merak ediyordum nasıl bir şey diye, azerbaycanda bulunca içtim, bildiğin gazozmuş.
füme somon da var, onu da denemek için aldım çok beğenmedim.
şu root beer dedikleri naneyi de merak ediyorum.
  • inheritance  (17.12.14 08:47:26 ~ 09:13:11) 
aynen sweet potatonun havuctan pek farki yok.

onun disinda envai cesit cikolata ve icki sayilabilir.

@sl78
ginger beer dedigin sanirim.
  • baldur2  (17.12.14 08:57:09) 
[]

şöyle beslenmeye başladım da ölmem di mi?

annemin yanına gelince en azından bi 15 gün falan sıkı döneme gireyim dedim kendimi temizlemek adına, abur cuburu kestim yemeklerde de yağ bile yok. annem metabolik balans nanesini yapmış ve çok güzel bi şekilde halsiz veya kötü dahi hissetmeden kilo vermişti. kendince bana bi program uyarladı, genel hatlarıyla şu tarz bir şey,

* her öğüne proteinle başlanıyor. sabah yumurta, öğlen haşlanmış nohut, akşamüstü tavuk oluyor örneğin. bunların yanında yeşil zeytin, salata, mercimek çorbası (daha doğrusu haşlanmış mercimek), kuruyemiş neyin var. annem kahvaltıda badem ye diyor ama höykürüyorum ben, EN ÖNEMLİ ÖĞÜNDE KURUYEMİŞ Mİ YENİR AQ diye, yumurta veriyor o yüzden.

* her yemekten sonra kan şekerini dengelemesi için mi ne meyve yiyorum. dün mesela sabah yarım armut, öğleden sonra diğer yarım armut, akşam da yeşil elma yedim.

* öğünler arası en az 5 saat ama ben tam 5. saatte saldırıyorum. sabah 9:30, öğleden sonra 14:30 ve akşam 19:30'da yiyorum.

bu zaten çok uzun sürmeyecek, vücudum kendine gelsin diye 15 gün bunu yapacağım. sonra normal yemekleri insan gibi ölçülerde yiyip, abur cuburu ve şekeri haftada 1, 15 günde 1 seviyelerine çekeceğim. ömür boyu sürdürülecek bir düzen istiyorum ben, bu kısa süreli sadece.

ama merak ettim yani şimdi bu tarz beslenmek doğru mu? annem çok iyi sonuç aldı, 30-40 kilo verdi kadın bir senede ve almıyor da. verdiği süreçte ay acıktım ay şekerim düştü muhabbeti de olmuyordu hiç.

ben şu an zihinsel olarak daha rahat ve aktif hissediyorum ama fiziksel olarak çok bitkinim. bu ne böyle yav?

 
bence bu düzeni bozmazsan kendini sağlıklı hissetmeye başlarsın. sağlıksız beslenmeye yatkın olduğunu ve bunu çok kanıksadığını düşünüyorum. mesela martı döner yedim doydum diyebiliyorsun. yine de ben yemek yemenin psikolojiyle çok yakın ilişkisi olduğunu düşünüyorum insanların birçoğunda. yani bu yeşillikli proteinli düzeni uygun psikoloji varsa bir ömür de koruyabilirsin. o düzene alışıp. ama 15 gün bile başabilirsin büyük bi adım tabii. ama genel olarak hayatın boyunca planlı yemek yeme takıntısı geliştirme kimisinde var çok itici bence ya. sulu hafif yemekler tüketmek tatlıyı meyveyle karşılamak meyveyi abartmamak, sü içmeyi unutmamak kızartmadan uzak durmak gibi daha basic seviyelerde özenle de sağlıklı olunuyor.

edit: bi de senin geçen seneye oranla göbek büyümüş mesela. fast food düşkünlüğünü bıraksan(geçen 100 lahmacun yediğin duyurun vardı) bile çok daha sağlıklı bir görünüme kavuşabilirsin kendine şunları şöyle şöyle yicem diye baskı yapma çünkü bir süre sonra insanın gözü dönüyor saldırıyor.
  • mula  (16.12.14 14:41:22 ~ 14:45:14) 
yemekten sonra hemen meyve yenmez diye biliyorum.


  • bradshaw  (16.12.14 14:46:35) 
Kuruyemiş konusunda annen haklı; çiğ kuruyemiş iyidir. Meyveyi seviyorsan ye ama kan şekerini dengelesin diye bir durumu yok. Meyve yediğinde şeker yüklediğin için insülin salgılar şekerin yükselir. Meyve, glisemik indeksi yüksek glisemik yükü düşük bir besindir. Dediğim gibi; seviyorsan ye ama çok da gerekli değil. Bitkin olmanın nedeni düşük karb. alman, vücut kendini yeni sisteme adapte etmeye çalışıyor. Bu dönemi çabuk atlatmak için zeytinyağı/tereyağı gibi yağları kullan öğünlerde. Enerji ihtiyacın için onlar elzem. Ayrıca o kuruyemişler de yağı nedeniyle önemlidir. Bu sistem kötü değil. Ömür boyu beslenme sistemi içinse Paleo tipi beslenmeyi incele. Naçizane görüşüm ömür boyu yapılabilecek yegane beslenme metodu o.


  • angelus  (16.12.14 14:50:19) 
meyveleri yeme yerine badem ye.
kan şekerini dengelesin diye meyve yenmez.
su iç.
yağdan korkma. "yemeklerde yağ bile olmaması" iyi bir şey değil. zeytinyağlı sebzeler yapsın annen.
anne yanına gidilip haşlanmış nohut, haşlanmış mercimek mi yenir.
tavuk sote yapsın.
zeytinyağlı sebze yapsın.
sabahki yumurtayı tereyağlı yapın.
o meyveleri de kendisi yesin :)
badem ye.
  • icemint  (16.12.14 14:53:04) 
@mula, işte o dediğin sebepten dolayı ben "diyet" falan yapmayı çok sağlıksız ve saçma buluyorum. önemli olan normal yemeyi öğrenmek, 2 ay boyunca salata yiyip sonra tekrar dürüme dönmek değil. ben şimdi ortam çok müsaitken bi kendimi şoklayayım disipline edeyim sert bi başlangıç yapayım sonra normal yemeye döneyim diyorum.

her akşam yemeğinde 9 porsiyon tatlı ve 3 iskender yiyerek fit kalmak tabii ki imkansız ama ben yemeyi seviyorum ve şeker-yağ miktarını azaltarak da olsa öküz gibi yemeye devam etçem.

benim şu an sorunum spor yapamamak. 4 sene önce bundan daha az yemiyordum. ama günde 5-6 km yürüyüp sabah akşam it gibi basketbol oynuyordum. bir gram fazlam yoktu. gayet de sağlıklı, dinç hissediyordum. sonra allah belamı verdi. furious pete gibi olasım var aslında ama o herif koca bir ay çok dikkatli beslenip, tek bir günde yiyor öküz gibi. kolay mı o işler :(

@icemint, ya bu sıkı dönem olduğu için böyle. kendimi disipline edeyim diye yapıyoruz bunu annıyon mu. yoksa yağı severim, yağın vücut için gerekli olduğunu da biliyom. ama çok şüşkoyum. mümkünse hiç yemek yememem lazım ksjhfjsk
  • pescador  (16.12.14 14:54:36 ~ 14:55:36) 
pesca abartma çok şişko değilsin, gider o kilolar. vericez kardeşim, tığ gibi olacaz ikinci dönem TIĞ. şeker yeme ama şeker baya fena. acıktırıyo çünkü. günde bi taneyi geçme.


  • mula  (16.12.14 15:03:52) 
"günde bi taneyi geçme" derken neyi kastettin, at mıyım ben küp şeker mi yiyorum? :(


  • pescador  (16.12.14 15:05:08) 
bir adet meyve işte ya. kuruyemiş tok tutar abartmadan ondan ye. fındık badem.


  • mula  (16.12.14 15:16:55) 
Aman diyeyim, yağdan kaçmayın. "Fazla" basit karbonhidrat, glisemik indeksi yüksek besinler ve şekerden kaçın.

Yağdan kastım özellikle zeytinyağı, kuruyemişlerdeki yağlar ve tereyağı.
  • hadi ya la  (16.12.14 15:27:29) 
[]

üniversite harçları düzenlemesi - ski ne zaman tutuyorum?

haber şurada,

www.hurriyet.com.tr

beni ne zaman skecek bunlar anlayamadım. benim üniversite geçmişim şu şekilde,

2012 sonbaharında kazandım, A bölümüne girdim. vize final sınav falan hiçbirine girmedim, ikinci dönem için kaydımı da yenilemedim. yazın sınava girip başka bölümü kazandım, kaydımı sildirdim.

2013 güz ve 2014 bahar döneminde yeni bölümümde derslerimi seçtim ama hiçbirini yine vermedim.

2014 güz döneminde yani toplamda 3, bölümdeki 2. senemde derslerimi aldım ve yine vermedim. 2015 bahar döneminde de muhtemelen veremeyeceğim, dil bölümü olduğu için 1'i almadan 2'yi veremiyorsun bildiğim kadarıyla. öğrenci işlerine soracağım onu.

***

şimdi ben 2015 bahar dönemi için harç ödeyecek miyim, yoksa önümüzdeki yıldan itibaren mi sokacaklar? daha doğrusu şöyle sorayım, okulu seneye mi bırakacağım 2 sene sonra mı?

 
Niye derslerini vermiyosun? Okulu bırakma. Zaten şu anki senelerin üzerine 7 sene daha eklenicek bitirmek için yeni yasayla birlikte. Bitirirsin heralde 2020'ye kadar.


  • Lola90  (16.12.14 14:13:25) 
ilk sene bölüm değiştirdim, ikinci sene hıyarlığımdan vermedim dersleri ihmal ettim, bu sene rahatsızlığım yüzünden gidemedim.

yeni yasayla birlikte 7 sene eklenecek de bu farklı bir şey değil mi? harç bu. senin dediğinde 7 sene bitirmezsen okuldan atılıyorsun. bunda 3 kez alan harç ödeyecek diyor. ben önümüzdeki yıl, aynı dersi 3. kez alıyor olacağım bu bölümde. ama önceki bölüm sayılacak mı falan onu bilemiyorum.

okulu bitirmeyi ben de istiyorum ama 5. kez alanlar %300 ödeyecek falan diyorlar. her ders için bi de. 2000 lira borcu çıkan insanlar var. siktirsin gitsin orospu çocukları, senelik 2000 vereceğime okumam.
  • pescador  (16.12.14 14:19:04) 
4. Seneyi geçince ve / ya da aynı derse 3. kez ve daha fazla kayıt yapınca katlanıyor. evet hoş değil, geri adım atabilirler belli olmaz malum seçim var. Ve ekonomik durumunu da bilmiyorum ama okul bıraktıracak kadar çıkmaz diye düşünüyorum


  • patiska  (16.12.14 14:21:46) 
Öğrenci işlerinin sitesinde dönemlik harç miktarına bak, onu kredi sayısına böl. O senin kredi başına verdiğin para. O parayı 3.ye alcağın dersin kredisiyle çarp. Çıkan miktarın %300 fazlasını alınca çıkacak parayı veriyorsun.

Bunca hayatının emeği, masrafını düşün. Okul bırakmak, başka bir idealin yoksa daha zor duruma sokar.

Önceki bölüm sayılmaz.
  • patiska  (16.12.14 14:25:15 ~ 14:28:57) 
[]

tek yatırım fikri ev alıp kiraya vermek olan millet?

abi biz niye böyleyiz? niye her eline 100-120 bin lira geçenin tek derdi ev alıp kiraya vermek oluyor? ev alıp oturanı falan anlıyorum, barınma en büyük kalem sonuçta bunu ortadan kaldırınca hayat çok rahat yaşanır da alıp kiraya vermek niye?

mesela bakıyorum beylikdüzü'nde caddeye çok yakın gayet güzel bir ev var, 142 bin lira diyorlar. diğer masrafları falan hiiiç saymıyorum, 142 bin verip aldınız burayı diyelim. buranın kirası 1000 lira olur sanırım.

142 bin lirayı, aylık 1000 liralık gelire dönüştürmek bana çok saçma geliyor ya. bunun arıza kiracısı var, evin başına bi iş gelmesi var, evin çıkarabileceği masraflar var vesaire.

bu işlerin uzmanı/ustası değilim o yüzden çok iddialı konuşmak da istemiyorum ama neden ulan neden başka hiç alternatif yok? niye eline para geçen ev alıyor aq? 15 küsür sene sonra kazandırmaya başlayacak bir yatırımın anlamı, hele ki bu beylikdüzü'nde bir evse, ne esprisi var yahu?

 
142 bin liralık ev 1000 lira kira getiriyorsa hemen alayım. Beylükdüzü'nde 250-300 bin liralık evlerin kirası 1000 tl civarı. Dairelerin geri dönüş süresi 20-25 yıl arası, 15 yıl altı ise alırım ben. Sonuçta senin dairenin değeri de artıyor, risksiz bir yatırım.


  • neyehbe  (15.12.14 17:41:42) 
Satmak istediğin zaman ana paran hiç bir zaman değer kaybetmiyor.


  • yatagants  (15.12.14 17:42:29) 
bence de mantıklı bir yatırım değil. yani çok getirisi olmaz genelde. (avm, tren hattı, okul vb şeyleri ayrı tuttum) fakat tek mantıklı yönü şu evi 20 yıl boyunca 1000 tl den kiraya verdin. 20 yıl sonra satmak istedin. yine aldığın paradan satabilirsin ya da biraz daha üstünden. yani bir nevi parayı sabitlemek olarak bakılıyor.(20 yıl sonra 120 bin muadili fiyata)


  • secilmis uye  (15.12.14 17:46:58) 
140.000 lirayla eğer birisi ticarete uygun bir insan değilse başka napsın?


  • sta  (15.12.14 17:47:13) 
yatırım olmayan boyutu var bir de. çok bahtsız değilsen (deprem ki sigortası var, yangın, bulunduğun bölgede/mahallede abuk bir durum olması vb) hiç bir zaman değerini kaybetmez. üstüne değerlenir. fakat bunu düşünmeyip, aman şimdi paramız varken alalım ilerde hastalık vb olur para lazım olur, çoluk çocuğun ilerideki işine sermaye olur gibisinden de çok insan var. hatta ev alan insanların (emlakçılar hariç) yarısından fazlası çoluk çocuğun geleceğini düşünüyor.

bunun gibi bir alternatif yok. döviz ve altın mesela çok çok riskli. kimse gidip 200.000TL lik altın almaz. eskiden millet altın biriktirirdi her ay atardı 2 çeyrek fakat artık seneye zarar etme ihtimali çok büyük. bizim düğünde takılan altınlar şu an dsaha düşük fiyatına gidiyor. 2012 kasımda evlendik, o zaman ki altınları satsam zarardayım.

ev iyidir, akarı kokarı yok.
  • liriamer  (15.12.14 17:49:31) 
ne yapsınlar? fabrika mı kursunlar? orta ölçekte bir imalathane mi kursunlar? ithalat-ihracat işine mi girsinler? borsaya mı yatırsınlar?

bu işleri yapanlar, zaten bu işleri yapıyorlar. bu işleri yapabilecek insanlar belli ve evet onlar yapıyorlar bu işleri. başkaları da yapamaz.

misal bi tnaıdığını düşün. kendi halinde biri olsun. hayat görüşü standart, yaşam tarzı vs belli. bu adama 500 bin tl ver ve deki al bu para senin. ne yapabilir söyle?
  • mahone  (15.12.14 17:52:24) 
genelde başka kültürlerde yatırım dediğinde hisse senetlerine yatırım gelir. yani tüzel kişilere yatırım akla gelir. misal abd'yi baştan başa saran demir yolları dahi kıtaya yerleşilen ilk zamanlarda halktan toplanan parayla yapılmış karı dağıtılmıştır. bizdeyse anonim şirketlere yapılan yatırımlar yeşil sermayenin yediği boklar yüzünden hep heba olmuştur. özellikle gurbetçinin elindeki para bu tür şeylerde çar çur olduğu için insanımızın içindeki entrepreneur ölmüştür.

Dolayısıyla böyle gayrımenkule yatırım manyaklığı başlamış, sonucunda 100 m2 rezidanslar 1 milyon tl'ye itelenmeye başlanmıştır. Devamını yüreğim kaldırmıyor şöyle alalım.

(bkz: emlak balonu)
  • mahalle sakininin korna sesiyle imtihani  (15.12.14 17:53:03) 
@mahone, ya onu soruyorum işte, evden başka bu tarz gelir getirebilecek hiiiiçbir şey mi yok? niye ev? 1 milyon versek gidip 10 tane ev mi alacak? ne bileyim bi planı projesi fikri olan hiç mi adam yok memlekette?


  • pescador  (15.12.14 17:54:11) 
ben de işte onu diyprum. bizde o vizyon yokki. bilmeyiz ki? bunu demek istemiştim. ifade edememişim :)

mahalle sakinin dediği gibi, abd'de yatırım denince insanlar hisse senetlerine yatırım yapar vs.

ama bizde kim/kaç kişi hisse senedinin ne olduğunu bilir? sokakta gezen adam bilir mi? adamın tüm yaşamı zaten bir ev sahibi olmakla geçmiş. ülke/devlet vs ona hiç bi bok vermemiş. adam bi evim olsun da rahat edeyim güdüsüyle yaşlanmış. bi zaman sonra ele avuca biraz para gelince de direk ev almaya giriyor insanlar.

evet bi plan, profe fikir vs yok hocam. olamaz da. olmayacak da. genelleme yapıyorum tabi şu an, elbet istisnalar vardır. ene genel durum bu.
  • mahone  (15.12.14 18:01:41) 
Ben de benzer şekilde düşünüp anneme sormuştum 'niye ev almak için bu kadar debeleniyorsunuz' diye 'kardeşinle sana yatırım olsun, siz satıp daha iyisini daha kolay alın diye' dedi iyiymiş o zaman eyv dedim :D


  • capitatum  (15.12.14 18:08:16) 
oyun teorisinin oyunları bunlar hep.


  • namus ninjası  (15.12.14 18:27:05) 
neden vizyonsuzluk olarak bakiyorsunuz?
garanti bi yatırım, geri donusu belli, nasi donecegi belli. anında paraya donebilecek bir durumda.

istersen git faize yatır, istersen sepet yap. bu sana kalmis. istersen git bi kamyonet al kirala, istersen taksiye ortak ol, sonuc sınırsız.

ama ev almak karlı bi girisimdir, "en karlı"sı olmayabilir ama garantidir.
  • sage  (15.12.14 18:34:33) 
şöyle ki insanlar bir işe yatırıp o işte haftada 70 saat çalışmak istemiyorlar. 1000-2000 kira alıp yatmak çok daha karlı geliyor. olay parada değil zamanda.

ben asıl "elime 500 bin lira geçsin, bankaya yatırır faizi ile yaşarım" kafasını anlamıyorum.
  • nawar  (15.12.14 19:20:14) 
[]

eroin bağımlılığıyla ilgili abuk bir soru

ya arkadaşla iddialaştık gibi bir şey oldu, o yüzden merak ediyorum. belki çok saçmalamışımdır bilmiyorum ama ben şey dedim, hiç uyuşturucu deneyimi olmayan ve o tip ortamlarda bulunmayan birisi damardan eroin alırsa ve bir daha hiç bulaşmazsa (ki zaten o ortamlarda bulunmadığı için istese bile bulamayacak birisi) hiçbir bok olmaz, hayatına devam eder.

o da dedi ki "olm sen manyak mısın çok ağır bağımlılık yapar o, bi kere vurdum geçti olmaz".

tamam eroin çok bağımlılık yapıyor onun ben de farkındayım. ama benim verdiğim atmosfere göre konuşun. yani şöyle düşünün, birisi geldi size vurdu iğneyi. siz bırak eroini otu bile nerede bulacağını bilmeyen, o taraklarda bezi olmayan, arkadaş çevresi falan komple temiz olan birisiniz. isteseniz bile bulamazsınız yani.

yine de vücut o iğneden sonra eroin ister mi? 6-7 saat sonra veya ertesi gün krize mrize girer misiniz mesela? tek seferden?

 
altıda bir oranı vardı yamulmuyorsam. 6 deneyenden biri bağımlısı oluyordu, devam ediyordu. bir kereyle direkt bağımlı olmuyorsun ama bağımlı yapma hızı yüksek bi madde tabii. meth için daha beter diyorlar.


  • mula  (14.12.14 20:16:07) 
Krize girmezsin, ararsın biraz o kafayı ama öyle çıldırtacak seviyede olmaz.

Zaten bir süre sonra da unutursun gider.
  • a d s z p  (14.12.14 20:16:12) 
sakın ha. eroin tek kullanımda "fiziksel" bağımlılık yapar. çok tehlikeli. tek sefer bile kullansan vücut tekrar ister, kullanmazsan yoksunluk sendromu yaşarsın.


  • fayfim  (14.12.14 20:17:52 ~ 20:18:47) 
@animal, abi sorduğum şey o. tek bir kullanımdan sonra cidden yokluk krizine giriyor musun? tek seferde skip atıyor mu yani? ben atmaz diyorum. bu iddia için eroin kullanmaya niyetim de yok açıkçası, o yüzden size soruyom

@fayfim, yok bizimkisi öylesine bi geyik ya eroin kullanacağımızdan değil elbet.
  • pescador  (14.12.14 20:17:57 ~ 20:18:26) 
onu bulamazsa onun yerine geçecek bişey mutlaka bulur. şimdi örnek vermeyim sen düşün işte.


  • divit  (14.12.14 20:18:03) 
mantıken sana ne vurulduğunu bilmiyorsan ne arayacağını da bilmezsin. o arada yoksunluğu da atlatırsın. o neydi be diye dolanır durursun sonra. (tamamen fiktif bu yorum)

hea, edit, biliyorsan bulursun. bilmiyorsan bulana kadar her boku da deneyebilirsin. bilmemek daha tehlikeli.
  • namus ninjası  (14.12.14 20:18:56 ~ 20:26:34) 
@namus ninjası, ne vurulduğunu biliyoruz. ama gökten inmiş o eroin. bizim hiç eroin kullanan, hap atan arkadaşımız yok. yani eroin diye ağlasak bile bulamayız. kendi halinde insanlarız. hiç o tip ortamlara girmiyoruz. diyorum ya daha önce sigara falan bile içmemişiz hani. bu tarz bir karakterden bahsediyorum.


  • pescador  (14.12.14 20:20:08) 
yaşlı teyze mode on:

bunu okuyan arkadaşlar aman bir kereden ne olacak ki, deneyelim bakalım tadı nasılmış demeyin.
  • mea maxima culpa  (14.12.14 20:21:29) 
Ben ekipler amiri kartal komiser. Babakartal diye de bilirler. Eroin zararlıdır, bir kereden bir şey olmaz demeyin. Saygılar.


  • sehpa fx350  (14.12.14 20:31:17) 
bir kere kan dolaşımına girdi mi, seviyesi düşmeye başladığı anda yokluk hissi oluşur, yani bir kere bile olsa kanda bir seviyeye kadar bulunduğunda kanda azaldıkça tekrar o seviyeye çıkarma ihtiyacı olur. ha bulamazsa ne olur? ağır grip benzeri belirtiler gösterir, muhtemelen vücudu hasta hisseder kandan tamamen atılana kadar ve yine muhtemelen internet başına geçip, eczaneden reçetesiz alabileceği, vücudunun isteğini dindirecek ilaç araştırır bulur, o hasta hissi arayış hissini geçirmek için başka maddelere yönelir.


  • alice practice  (14.12.14 20:33:16) 
Hayır bahsettiğiniz koşullarda, yoksunluğa girmek tamamen psikolojik bi durum. Biraz iradeyeli ve kararlı bi insansanız, öyle şeylere özenmiyor sadece denemek için denediyseniz, bi daha pek aramıyorsunuz.

Yalnız bu cevabın kişiye göre değişebileceğini söylemeliyim. Yine de tek seferde vücudunuz tepkimeye girmez dediğim gibi, psikolojiktir o girilen yoksunluk.
  • shejia  (14.12.14 20:37:14 ~ 20:37:42) 
Bağımlılık büyük oranda biyolojik birşey. en basit şekliyle, beynin ödül noktası denen noktayı uyarır alınan maddeler. biyolojik olarak yatkınlığınız varsa bağımlılığa, 1 defa bile sizi o çukura düşürür.


  • only the strong survive  (14.12.14 20:50:40) 
eroin ilk kullanımda genel olarak mide bulantısı, kendini kötü hissetme gibi şeyler yaşatır. aslında güzel gelmez yani. vücut alıştıktan sonra haz verir. eroin 3-4 kere düzenli kullanımdan sonra fiziksel bağımlılık yapar. yani bir kere aldım bağımlıyım olmaz. zaten ilk aldıktan sonra 2. shotı yapan insanların bunu yapmasının nedeni umuttur. lan güzel diyorlardı, geçen sefer de o kadar da kötü değildi bugün belki güzel gelir derler, şans verirler yani sonra bağımlı olunur. şu anda çok yaygın olmamasının nedeni de bu. insanlar hemen haz veren şeyler almak istiyorlar. mdma, kokain, marijuana gibi. ve ortamlarda dönen uyuşturucular da bunlar çünkü eroinin çok fazla nefret edeni ve korkanı var.


  • p girl  (14.12.14 21:03:59) 
dozuna bağlı tabi ki ama fiziksel bağımlılık yapar. bir süre sonra yoksunluğa girer. hatta yoksunluktan ölebilir bile.

uyuşturucu yapıldığını bilmezse sokağa çıkıp aramaz tabi ama eksikliğini hisseder.

hastanelerde kullanılan ilaçların bağımlısı olup tekrardab o ilaçtan almak için bahane uyduranlar var. kendilerine yapılan ilacı bilmiyorlar bile ama bağımlılar :D
  • ceycey e  (14.12.14 21:29:45) 
[]

major tom tarzı sempatikli şarkı

ben bunu acayip sevdim ya,

www.youtube.com

bunun gibi böyle nasıl desem hem hareketli hem sakin, ritmi pek şirin şarkılar önerir misiniz? hatta bunun gibi hikayeli falan olursa çok daha şeker olur.

 
sound of silence.


  • sage  (15.12.14 00:07:24) 
[]

bu caps komik deyil mi?

götze'nin münih'e transfer olacağı zaman yapmıştım, nisan 2013. kimse beğenmiyo,

fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net

ben ne zaman baksam gülüyom. çok mu kötü :(

 
İnternet erişimin engellenmeli.


  • onexey  (12.12.14 21:21:20) 
vasat bence.


  • sen olmayan cocuk benim  (12.12.14 21:21:50) 
2090 gibi bi daha dene bence.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (12.12.14 21:22:15) 
deyil


  • justinho26  (12.12.14 21:22:26) 
haydaaa olm niye ya :(


  • pescador  (12.12.14 21:22:29) 
herkes komik olmak zorunda değil. başka alanlara yönel


  • dinsiz adam  (12.12.14 21:32:30) 
keşke vasat olsa :)


  • kafadanbacakli  (12.12.14 21:33:10) 
üzülme, hayatta başka şeyler de var.


  • rygard  (12.12.14 21:42:19) 
zerre gülmedim.


  • trajikomix  (12.12.14 22:14:20) 
ultra kötü. yakışmadı.


  • mattiadestro  (12.12.14 22:19:40) 
leşmiş


  • xenophobe  (12.12.14 23:24:23) 
baya kötüymüş.


  • lionel andres  (12.12.14 23:37:59) 
[]

akşam yemeğinde

1.5 porsiyon iskender + 2 lahmacun, tatlı olarak da 4 dilim baklava + karışık dondurma ve 2 dilim pasta yiyen biri kaç sene yaşar? ://




 
42


  • panthera onca  (12.12.14 20:16:14) 
çok yaşar. afiyet bal şeker olsun. canın istemiş ki yemişsin. kusacak gibi hissediyorsan sıkıntı olur, kusarsın geçer. normalsen de tekrar afiyet bal şeker olsun.


  • brotha b  (12.12.14 20:17:14) 
adres verirsen çok yaşamaz. bu saatte yazılır mı bunlar zalım?


  • sen de git sen de unut  (12.12.14 20:18:12) 
Oha sene yasar


  • yuzır  (12.12.14 20:18:16) 
ben bunu bir haftada yerim.


  • kuzey li  (12.12.14 20:19:50) 
o nasıl mide ya çok yaşamasa da olur


  • mula  (12.12.14 20:21:19) 
spor yapıyorsa yediklerinden ölmeyeceği kesindir.


  • grimer  (12.12.14 20:21:47) 
Surekli boyle yemiyorsa bir şey olmaz. Surekli boyleyse ustune bir de spor yapmiyorsa 40'indan once anjiyoyla tanisir muhtemelen.


  • vesna  (12.12.14 20:27:26) 
abartmışsın pescador :(


  • sayns  (12.12.14 20:35:43) 
sürekli böyle yiyorsa her ayın ayın 3. çeğreği ve dahi ömrün 3. çeğreğinden sonrasını hesaplayan adam olarak yaşar.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (12.12.14 20:41:19) 
Aliskanlik haline getirmedikcde 70i bulur getirirse 57 yasinda nallari dikersin.


  • halitkin  (12.12.14 20:48:54) 
yakında yumurta alacak parası bile kalmayacağı için çok yaşamaz bence.


  • icemint  (12.12.14 20:50:47) 
yiyende ölüyor yemiyende.


  • mrthany  (12.12.14 21:04:04) 
yok 40 görmez. 35 belki


  • arras  (12.12.14 21:35:43) 
ciddi bir hastalığının çıkmaması bundan sonra hayvan gibi sağlıksız yiyebilirsin anlamına gelmiyor.


  • mea maxima culpa  (12.12.14 21:56:13) 
birisi size hülooooğğğ demeli bence. yakın mesafeden. naptınız böyle?


  • mimimi  (12.12.14 21:57:19) 
@mea, yarından itibaren bırakıyorum. o yüzden yabtım.


  • pescador  (12.12.14 22:03:18) 
Sağlıksız beslenmek spor yapmamak erken ölüm sebebi değil, böyle yapıp da 80 sene yaşayan çok insan var. Önemli olan 80 yaşına gelince altına mı işeyeceksin yoksa tuvalete gidip kendin işeyebilecek misin. Mesele o. Mesele kaliteli yaşamak. Yoksa her gün iskender yiyerek 80 sene de yaşarsın 100 sene de.


  • angelus  (12.12.14 22:07:41) 
[]

beynim ve belim sıkıntılı ama doktor bi şey yok diyor

15 dakika bulaşık yıkasam bile belimin şu alt tarafı, totonun üstündeki lomber dedikleri yer galiba, çok ağrıyor. öne eğilince azalan bi ağrı. bununla birlikte son zamanlarda artan bi konfüzyon hadisesi de var. kafam sürekli bulanık, inanılmaz verimsiz ve aptal hissediyorum.

b12 vitaminimde sorun yok. şekerim falan da normal çıktı. belimin üç bölgesinden ve beyinden, farklı bir amaçla da olsa, MR çekildi. hatta bunların 3'ü (orta-üst bel ve beyin) ilaçlı çekildi.

dün doktorumun söylediğine göre hiç ama hiçbir şey yokmuş. belimde de beynimde de her şey olması gerektiği gibiymiş. e kan testinde de bi şey yok.

niye ağrıyor o zaman? veya niye çok dalgınım, kafam basmıyo?

bu arada konfüzyonu artistik kelime diye kullanmadım. rahatsızlığın adı öyle geçiyor. adını söylerken bile 4-5 saniye düşünüyorsun. hangi günde olduğunu söyleyemiyosun. öyle bir aptallık hali geliyor.

 
Psikolojik olabilir.


  • vendorth  (12.12.14 16:20:01) 
benim de belim çok ağrıyor pescador. bir zahmet bilgisayar başından kalkıp spora yazılman gerekiyor :) yoksa ömür boyu ağrıyacak. belde hiçbir problem olmasa bile yanlış oturup kalkıyorsan ağrır. çok oturuyorsan çok ayakta duruyorsan ağrır. çok yatıyorsan bile ağrır. herşeyin ortası güzel. aynı zamanda bol bol spor yapacaksın ki pas tutmasın vücudun da yalandan sağı solu ağrıyacak zaman bulamasın :))


  • fayfim  (12.12.14 16:22:30) 
@vendorth, hocam yok yauuu! psikolojik olamayacak kadar ağır. hafif bi sızı falan olsa eyvallah psikolojik derim de çat diye kilitleniyorum yani. muhtemelen fayfim'in dediği gibi eğri büğrü oturmaktan, berbat yatakta yatmaktan dolayı. bi de kilo aldım o yüzdendir belki.

@fayfim, abi yürüyemiyom şu an ne sporu :( düzelirsem yapıcam ama spor.
  • pescador  (12.12.14 16:26:24) 
spor dediğim illa futbol boks değil. yatalak hastanın bile kendine göre sporları var. yürüyemiyorsan oturarak spor yapmaya başlayacaksın, koşamıyorsan yürüyerek :) bel jimnastikleri dene. internette binlerce olduğuna eminim.


  • fayfim  (12.12.14 16:29:02) 
psikolojik olabilir +1. ağrının derecesi ile ilgili değildir

pilates yap
  • la noix  (12.12.14 16:41:46) 
bir ftr uzmanıyla görüş. sana bel için egzersizler yazsın. her gün uyandığında ve yatmadan önce yap. biraz belin güçlensin. sonra da spora yazıl. alternatif olarak bol bol yüzebilirsin.

imza: bel ağrısı çeken biri
  • argent dawn  (12.12.14 16:42:24) 
belinin kavisi olması gerektiğinden fazla olabilir.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (12.12.14 22:10:24) 
evet çok kavisli belim. böyle olunca ağrıyor muymuş ki? bayağı kavisli yani. anneminki de öyledir. sırtüstü yattığım zaman bolu tüneli gibi oluyor. altımdan kol mol geçiyor yani rahatlıkla.


  • pescador  (12.12.14 22:16:30) 
[]

bilgisayarda F1 2014'ü oynayan var mı?

direksiyon da varken yarış oyunu oynayasım var. son yıllarda ilgimi kaybettiysem de formula'yı severim. birkaç oynanış videosu izledim de fena bir oyuna benzemiyor. grafikler falan güzel. bir de oynayanlardan yorum alayım istedim.

yarışlar mesela gerçekteki gibi 50-60 tur mu sürüyor yoksa kısa mı? ayarlayabiliyor muyuz?

zorluk seviyesi var mı? oyun gerçekçi mi? yani ben en gerçekçi dönüşümle virajda 120 km'de kalırken elin oğlu aynı virajı 600 km'yle dönebiliyor mu?

gördüğüm videolarda hep başka pilotlarla oynandığını gördüm. REİS_1994 isminde kendi pilotumuzu yapıp onunla oynayamıyo muyuz?

bunun dışında ne dersiniz?

savolun.

 
ayarlanabiliyor. var. gerçekçi. dönemiyor. oynayabiliyorsun. dediklerinin hepsi 2013'te vardı. 2014'te de vardır heralde.


  • mutantking  (12.12.14 15:59:53) 
2013'ün kopyası diyorlar, pek bir şeyi değiştirmemişler.


  • pescador  (12.12.14 16:01:57) 
ne olacak ucan araba mi gelecek


  • hjarteblod  (12.12.14 16:45:43) 
niye cep telefonu alıyosun o zaman aq çocuğu antenli motorola kullan, ne oluyo uçuyo mu şimdikiler?


  • pescador  (12.12.14 16:49:16) 
[]

doların yükselişi

ekonomiden pek anlamıyor, ilginç şeyler olmadığı sürece piyasayı-parayı çok takip etmiyorum. yalnız dolar şu an cidden çoook yüksek görünüyor gözüme. yükseldiğini falan zaten biliyorum mağarada yaşamıyorum ama çok yüksek lan. dolar benim kafamda hep 1,60-1,70 seviyesindeydi.

doların son 3 sene içerisindeki artışını tablo halinde görebileceğim bir link var mı? yani geçen sene bu dönem kaç civarında seyrediyordu mesela? veya 2 sene önce?


 
kur.doviz.com

6 yıllık butonuna tıkırdat.
  • osurdum  (12.12.14 14:45:33) 
[]

kargo şirketi açmak hk.

öncelikle belirteyim sadece ilgi duyduğum bir şey olduğu için meraktan soruyorum. şu an sermayem kaşarlı simit almaya yeter sadece.

1) sıfırdan kargo işleriyle uğraşacak bir taşımacılık şirketi kurmanın maliyeti ne olur? başta küçükten başlanacak tabii. ilk etapta ne gerekir, bunlar ne kadar masraflı oluyor?

2) türkiye'de işini düzgün yapacak bir kargo firması alıp yürümez mi sizce? yoksa aras, sürat, mng, yurtiçi gibi seçenekler varken parlaması çok zor olacağından ölü ve gereksiz bir yatırım mı olur?

ben çocukluğumdan beri her türlü taşıtın hastasıyım. insanları ya da eşyaları bir yerden diğerine götürmek, tırlar kamyonlar uçaklar falan bayılıyom. ama şu anki bölümümün lojistikle alakası yok. bu lojistik sevgim yüzünden arkadaşlarım dalga geçer hatta, eminim götlerden biri bunu görünce "kardeş çok lojistik duyuru olmuş" diye mesaj atar.

neyse. şey dicem. gerçekten temiz ve iyi çalışan, kuryelerin müşterinin peşinde dolaştığı, kargo kaybetmeyen bir firma olsa türkiye'de alıp yürümez mi? yoksa "büyükler" bi şekilde kafamızı ezer mi? çok mafyatik işler dönüyo mu bu sektörde?

düşünsenize, 15 tane kargo gelecek ve hepsinde kurye size gerçekten de evde teslim edecek. eğer evde değilseniz sizi arayacak, ne zaman müsait olduğunuzu soracak ve o zaman getirecek. bunun gibi bissürü şey. kalite standardı yakalanacak, bir şube değil hepsi böyle olacak.

böyle bi firma ortalığı dağıtmaz mı?

 
ben de hep aynı tıpatıp aynı soruyu soruyorum. bir yatırımcı olsam gireceğim sektör kesinlikle kargo olurdu diye. ulan hepsi rezil, iyi bir kargo şirketi kursak türkiye'yi ele geçiririz diyorum kendi kendime.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.12.14 19:10:45) 
@donut, reklam tabii ki şart. çok zengin bir adamın oğlu olmadığım için daha da önemli hale geliyor. yani ne kadar kaliteli olursak olalım, kim 10 gün önce açılmış PESCADOR KARGO'ya güvenip de malını gönderir ki? veya gönderdi ve çok memnun oldu diyelim, firmayı tercih edecek kaç kişi kazandırabilir? reklam şart. reklam çok önemli. 10 kuruş varsa 9'u reklama gitmeli. ama televizyonda prime time'da 5 saniye reklam oynatsan zaten milyon dolar para istiyorlar. nasıl yapcaz onu? küçük başlasak, büyük reklam yapacak paramız olmayacak. e büyük başlasak, nasıl yapcaz olmaz öyle şey. uf.


  • pescador  (11.12.14 19:13:48) 
sube ağı kurmak, profesyonel çalısma ortakları bulmak, organize etmek, her çalısandan aynı özveriyi beklemek, çok eleman çalıstırıp her yere düzgün ulasma garantisi vermek... hele bir de yurtiçi, mng gibi dev adamlar bu isin içindeyken reklamla falan tutunmak çok zaman alır ve masraflı olur. bi de enpara örneğini vermis donut ama o örnek son müsteriye ulasma açısından sıkıntı yaratacak bir proje değil. girme bosver baska is kuralım seninle.


  • ufukcel  (11.12.14 19:13:54) 
20-30 milyon dolarim varsa acalim panpa


  • divit  (11.12.14 19:17:07) 
KArgoculuk derken ?

Aras, Yurtiçi gibi nispeten ufak paket taşımacılığı yapan bir konseptten bahsediyorsun sanırım.

Yerli oyuncular (Yurtiçi, Aras, MNG, Sürat) ve yabancı oyuncular (UPS, DHL, TNT vs) yıllardır kurdukları altyaoı üzerinden büyük bir rekabet halindeler. Şu olabilir başlangıçta. Bölgesel bir çalışmayla, gün ve saat avantajı yaratarak başlayabilirsin. Başlıca gerekenler; Depo, araç, iş gücü, teknolojik altypaı vs.. Maddi fizibiletis çok uzun iş ama epey bir maliyetli olacaktır başlangıç için. Özelikle teknolojik altyapın olmazsa ambarcılıktan öteye geçemezsin.

Bizler çok mu dar kafalaıyız bilmiyorum ama maalesef ben kargo-lojistik sektörünün içinde olan biri olarak sıfırdan başlayareak bir yere gelinnmez diyorum. Oldu ki başladın, biraz da başarılı oldun büyüklerden biri seni satın almak isteyecek. Direnirsen, seninle rekabet halinde olduğu pazarda fiyatları %50 aşağıya çekecek. Kendi yapıları devasa olduğundan bir bölgede yaptıkları damping onlara koymaz ama sana topu attırır.

Süper çalışan personel kısmıyla da ilgili şunu söyleyeyim; Emin olun yurtiçi, aras vs.. kuryelerine müşteri memnuniyetinin önemini fazlasıyla anlatıyor ama neticede sahada olan adamın kafası atarsa -ki profil olarak genelde alt sosyo ekonomik atyabakadan gelen adamlar- babasını bile tanımaz çoğu. En uluslarası olanında da böyle bu durum.
  • kint  (11.12.14 19:42:04) 
@kint, iş yapma konusundaki söyledikleriniz hakkında hiçbir şey diyemem. ben sadece bunu düşünen, konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan biriyim. amaaaaa müşteri memnuniyeti konusunda bence yapılabilecek çok şey var. güleryüzle, dürüst ve çalışkan bir şekilde iş yapmak zor değil. geldiği yer/tabaka neresi/nasıl olursa olsun her insanın başarabileceği bir şey.

belki ben bu işleri bilmediğim için çok hayalperestim ama benim hayalimdeki firmada herkes işini düzgün yapıyor. bunlar gökten inmiş insanlar değil. düzgün bir altyapı var. ilgili yöneticiler ve menajerler var. çalışanlara köpek gibi davranılmıyor. herkes maksimum 8 saat çalışıyor, çatır çatır parasını alıyor. ben düzgün işletilen bir organizasyonun her şekilde kar edeceğine inanıyorum. ve 1200 lira alan kuryenin gödlük yapıp müşterileri kızdırmasındansa, şahsen o kuryeye 2000 lira verip mutlu çalışan ve müşteri elde etmeyi tercih ederim.

türk tipi çakallıklarla, 3-5 kuruşun hesabını yaparak bir yere gelinmez. bu modeli kendim bulmuş olsam "amaan sen ne anlarsın" derdim. ama çalışanına insan gibi davranan, iyi para ödeyen ve bunun karşılığını misliyle alan bir sürü firma var. ben de öyle bi şey yapmak isterim işte. çalışanım beni gördüğü zaman ABİ NE GÜZEL ADAMSIN AQ deyip sarılabilsin, enerjik ve keyfi yerinde, mutlu bir insan olsun isterim. büyük bi firma olduğunu düşün. 2000-3000 kişilik bir ekibin var. bu insanlar trafiğe çıkıyor. çocuk yetiştiriyor. bu kişilerin sağlığı, ruh hali önemli. senin için de önemli. 150 bin değil 80 bin kar edelim ya. biz işimizi en iyi şekilde sürdürebiliyorsak az kar edelim. ama herkes mutlu olsun kardeşim. sonuçta hayrına yapmıyoruz ki. yine kazanıyoruz.
  • pescador  (11.12.14 20:07:50) 
81 ilde onar ilçe var desen 810 şube gerekir. ikişer araçtan 1600 araçlık filo gerekir. gerekir de gerekir. hepsi kiralık olsa bile giren çıkanın haddi hesabı olmaz. lönk diye açamazsın yani. belki önce istanbul içi kurye olarak başlanılır sonra marmaraya açılır oradan yavaş yavaş yürürsün.

böyle bir firma ortalığı dağıtmaz mı dersen hayır dağıtmaz. çünkü çalışma sistemini ve kar marjlarını görünce sen de zil çalmadan geldik bulamadık demeye başlayacaksın
  • argent dawn  (11.12.14 20:20:39) 
1. sorunun cevabini bilmiyorum, muhtemelen cok milyon dolardir.
2. sorunun cevabi ise "pek de degil" neden¿ benim ve etrafindaki insanlarin 10 gonderisinden 9'u sorunsuz teslim ediliyor. yasanan sorunlar oyle buyuk hacimdeki isler icin kabul edilebilir gibi sanki

ne yapabilirsin? bence mevcut firmalardan birine gidip franchise alarak ise baslayabilirsin

mesela ege ulasim diye bi firma var, ege ve akdenize gidecek belli buyuklukteki urunler icin o firmayi tercih ediyorum acayip memnunum, bu adamlarin subesi olmayi dene.

yada dogru is yapmadigini dusundugun firmanin dogru is yapan subesi de olabilirsin

ama sifirdan is kurayim rekabet edeyim vs amelelik olur.

cok param olsa avrupali bir firmanin turkiye operasyonunu ustlenerek giris yapmayi denerdim
  • azizakin  (11.12.14 20:39:12) 
[]

mc tayfun ve freudyen sohbetler kuşağı - acı çekmek bir tercih midir?

ben her insanın farklı bir acı eşiği olduğuna inanırım. hep verdiğim ve çok sevdiğim basit mi basit bir örneğim vardır: kimisi tırnağı kırıldığı için intihar eder, kimisi kolu kopsa bile gülmeye devam eder. gerçi yrrak gibi örnekmiş affedersiniz. ama mesaj çok net. bazı insanlar daha dayanıksızdır. daha fazla etkilenir. bir şeyin acı vermesi, psikolojiyi harap etmesi çok farklı faktörlere dayanıyordur sanırım. yani sizin boğaz köprüsünden geçerken hissettikleriniz, oğlu veya kızı oradan atlayarak intihar etmiş bir anneninkiyle aynı değildir.

ama bu düşüncemi yerle bir eden, kendi dünya görüşümü gözden geçirmeye yönelten bir grup var: arabesk rapçiler. abi bu adamların daha 5. sınıfta dayanılmaz acılar çekmeye başlamasını anlamlandıramıyorum. hiçbir psikolojik durum böyle bir şeye sebep olamaz gibime geliyor.

allah aşkına şu mc tayfun dostumuzu dinleyin,

inciswf.com

insanlar neden bu hale düşüyor? bu çocuğun görünürde pek bir şeyi yoktur muhtemelen. ama iç dünyasında aşırı melankolik, sözlerinden de anlayabileceğimiz üzere çok tehlikeli ve yanlış yerlere gidebilecek fikirlere sahip biri olduğu çok açık.

"ergenlik" deyip geçmeyin. bu tip adamlar 25 yaşında da hayatın kendilerine çok kötü davrandığına, fakir oldukları için kadınlar tarafından aşağılandıklarına falan inanıyorlar.

neden? ben böyle ipe sapa gelmez şeyleri düşünmeyi çok seviyorum. sizin de söyleyecekleriniz vardır belki.

(bkz: bilmiyorum katılacak mısın kaan)

 
valla senin de çevrende böyle insanlar olsa sende böyle olurdun. bende olurdum yani.


  • false pretension  (11.12.14 17:17:20) 
Üzülmek bizim kültürümüzde var. Üzülmek prim yapar, insanlar acılarını madalya gibi taşırlar ve göndermezler. Daha önceki bir yazımdan şöyle bir kopyala-yapıştır yapayım.

"Kültürümüzde dertler, tasalar öyle bir madalya gibi takılıp geziliyor ki niye bu kadar yüceleştirildiğini anlayabilmiş değilim. Kime dokunsan sana sorunlarını liste yapar önüne sunar. Şöyle anlatayım, bir konferansta bir Kolombiyalı ile denk geldim ve aramızdaki bir konuşmada dünyanın en mutlu 3. ülkesi olduklarını söyledi. Ondan önce de hayatlarımızı karşılaştırdık, oldukça da kötü durumdalardı. Ben ilk "Manyak mısınız, niye mutlusunuz" diyecektim. Sonra "Nasıl mutlu oluyorsunuz" diye kibarcasına çevirdim. "Bir sorun olduğunda gülebilmek çok önemlidir. Biz dertlerimizin nasıl üstünden geldiğimizle gurur duyarız, bu gururu duymak için de sabırsızlanırız. Bunları bunları yaptım, diye anlatırız. Gülenler yukarı çıkabilenlerdir" demişti. Sonra da durdum, iki dakika düşündüm "Manyak olan bizmişiz" dedim. Bizde ne kadar ağır yük kaldırırsan o kadar gurur duyuyorsun, onlar da o yükten ne kadar çabuk kurtulursan ve ne kadar uzun süre hafif kalırsan onunla gurur duyuluyor. Oradakiler, bir dert olduğunda gülerek "Ben bu derdin üstündeyim" diye bakıyorlar ve sürekli gülmek bir gurur kaynağı. Zaten öncesinde dertleri taşıma konusunda master seviyesindeki bir halka 80'lerde de arabesk bir darbe vurunca, "Yıllar yılı dert yolunda ne ilk ne de sonuncuyum" gibi şarkılar da damardan işleyince doktora kadar yapmış kadar olduk. Mizahımız bile öyle, Yılmaz Erdoğan'ın 90'larda "Ağlamasını bilmeyen adamın, gülmesinden bir b.k olmaz" diye bir repliği vardı. "Efkarlanmak" diye başka dillere %100 anlamı korunarak çevrilmeyen bir kelimemiz var. Tamam, Kolombiyalıların da bazı mallıkları var, sel oluyor, köyü yutuyor, bunlar hala gülüyor "Atlatacağız nasıl olsa" diye ama biz neden bu kadar takığız diye düşünmüyor da değilim. Hayır, derdi taşırken yapıcı bir şey de yapmıyoruz. Derde neyin yol açtığını unutuyoruz ama derdin kendisini unutmuyoruz."

Şu anda 80'lerin acılı arabeski dönemin dinamiklerine göre fazla "yanık" ve "globalleşememiş" kalıyor. İçine rap katınca artık döneme uygun hale geliyor. Sadece var olmak bile acı veriyor adamlara ve o acı ile gurur duyuyorlar.
  • aychovsky  (11.12.14 22:31:31) 
[]

otla ilgili her türlü soru illegal mi?

duyuruda yan etkisiyle alakalı bi soru sorsak mesela bu illegal sayılıyor mu? özendirici bi şey değil. veya "nerde satılır" tarzı, alışverişini ya da kullanımını teşvik eden bir şey de değil. gerçi hollowlife'a kalsa anamız babamız bile illegal ama merak ettim. yani "abü ben her içişimde altıma kaçırıyorum neden acaba" tarzı bi soru sıkıntı yaratır mı duyuru açısından?




 
kullanılmasını alenen özendirirsen ve bu nitelikte şeyler yazarsan illegal, yan etkilerini sorman illegal değil.

edith piaf: kullanma yöntemleri hakkında bilgi vermek de illegal.
  • vedat chili peppers  (10.12.14 19:17:14 ~ 19:29:28) 
de ki "soylenene gore ot icince altina kaciranlar varmis sebebi nedir bunun"


  • ozymandias10  (10.12.14 19:25:04) 
haydaa ben de bununla ilgili bir duyuru açacaktım ama ulan ya illegalse falan diyordum. değilse ben de açıcam.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (10.12.14 19:27:58) 
sebebi ot içmeleridir. içmesinler geçer.

oldu mu cevap?
  • mea maxima culpa  (10.12.14 19:32:24) 
@mea, "hocam böyle yapınca kolum acıyo" diyen hastaya "yapma öyle" diyen doktor gibisin :/


  • pescador  (10.12.14 19:33:01) 
Duyuru:

Başlık: "Otla İlgili Sorularım Var"

İçerik: "Konuyla alakalı bilgisi olanlar mesaj atabilir mi?"
  • m murphy  (10.12.14 19:36:48) 
bana mesaj atın sorularınızı.

ben entrylerimi sildim mesela bazı maddeler hakkında yazdıklarımı. bir çok kişi sil bence demişti hatta...

cevap: illegal olma ihtimal dahilinde. hiç sorulmasa en iyisi
  • disardayim  (10.12.14 19:45:21) 
[]

raikkonen'in çok geriden başlayıp tek pit stopla kazandığı bi yarış vardı

yıllar önce. sıralama turlarında bi şeyler olmuştu da bu lavuk 15-20 arası bi yerden başlamıştı sanırım. sonra yarışta sadece bir kez pite girerek hayvan gibi bi performansla birinci olmuştu. hafızam yanıltıyor da olabilir ama zannetmiyorum, böyle bi şey olmuş olmasa hatırlamazdım. 6-7 sene önce olabilir. hangi yarış, hatırlayan çıkar mı acaba?




 
2005 suzuka olabilir. sıralamadaki yağmur nedeniyle 17. başlamış ve son turda fisicella'yı geçmişti.

izleyelim: vimeo.com
  • raikkonen  (10.12.14 17:45:01 ~ 17:46:35) 
çok büyük adamsın!


  • pescador  (10.12.14 17:49:20) 
rica ederim. raikkonen'in 2005 sezonu (ve o senenin mclaren mp4-20 aracı) takıntımdır. bahsettiğiniz tanıma uyan bir diğer yarış da monza 2005'tir aslında. raikkonen orda 11. başlayıp öttürecekken lastiği patlamıştı. kazansaydı heralde baya bi ses getirirdi suzuka kadar.


  • raikkonen  (10.12.14 17:59:47) 
çocukluğuma gittim ya şahaneymiş hakaten


  • klar  (10.12.14 18:04:58) 
Raikkonen helal be abi!


  • omer gibi  (10.12.14 20:06:37) 
[]

bağımlılıklarınız neler - bu duyuruda samimi oluyoruz

hadi beyler hanımlar. işim gücüm yok bunu merak ettim. samimiyetle bağımlı olduğunuz şeyleri yazın bakalım. yalnız allahınız varsa "kahve içmeden uyanamıyorum ya, kafein hmmm :))" falan yazmazsınız. daha farklı, değişik şeyler yazın. reklam yapmayın. kurtulduklarınızı da yazabilirsiniz.

ben başliyim, ben internet bağımlısıyım mesela ciddi şekilde. eskiden böyle değildi. olsa bile kabul etmezdim zaten. şu an eroinmandan falan pek bi farkım yok bana göre. günlük işlerimi onlar kadar yapıyorum en fazla. bunun dışında bi şey gelmedi aklıma.

sizde ne var?

 
dizi, film ve kahve bağımlılığım var. aynı anda 20 tane dizi izlemek insanı çok asosyal hissettiriyor.

edit: gerçekten bağımlı olduğumu hissediyorum. dizilerin yeni bölümü çıktığında eve kadar sabredemiyorum mesela otobüste, metroda bile izliyorum. yarın sınavım mı var? önce dizilerimin yeni bölümleri... ne olacak bizim bu halimiz?
  • istenmeyen evlat  (10.12.14 16:01:43 ~ 16:14:22) 
@istenmeyen evlat, ciddi ciddi dizi bağımlısı mısın? 3 gün izlemesen mesela rahatsız hissediyo musun? ne bileyim dizi veya film yüzünden günlük işlerini aksatıyo musun? yapmayı sevdiğiniz, sürekli yaptığınız şeyleri sormuyorum. gerçekten bağımlı olduğunuz, hayatınızı etkileyen şeyleri soruyorum. bu duyuruda göte göt diyoruz plz


  • pescador  (10.12.14 16:02:55) 
internet ve seks.

not: şöyle bir baktım da, kola sigara çay alkol bağımlılığım olmadığı için şanslı saydım kendimi.
  • yirmisantim  (10.12.14 16:06:58 ~ 17:05:32) 
İnternet.
Zamanında neredeyse 20 saat falan takılıyordum
bilgisayar a aşırı eğilimli biriyim oyun oynamıyorum ama Program dilidir ne bileyim üç beş programdır falan onlarda baya ilerlemiştim

Nivea lipstick yeni ürünü görsem hemen alırım 20 tane falan var evde.

Kalem ve kağıt koleksiyonum var beğendiğim kağıt varsa direkt alırım kalemde.

Başka bilemedim.

Ha bi de eski sevgiliden kalan hediyeler falan da atmam ya da arkadaştan gelen hediyeleri.

İlk aldigim mektup da duruyor bana platonik olanın aldığı hediye de.

Çikolata olmazsa olmazım sınav dönemi mesela beynim duruyor bi ısırık beni kendime getiriyor yada iki gün uyumasam beni bi ısırık çikolata kendime getirir. Falan
  • indescribable  (10.12.14 16:10:53) 
Maddesel olarak böyle annem ve kardeşlerim den de vazgeçemem. Ne kadar birbirimizi yesek de.


  • indescribable  (10.12.14 16:11:45) 
Kola
Sosyal medya

  • lcha  (10.12.14 16:12:30 ~ 16:12:41) 
çikolata.


  • sayns  (10.12.14 16:13:45) 
hayret! herkes sigarayi birakti mi lan niye haber vermiyonuz


  • fallopian  (10.12.14 16:14:20) 
Fastfood ve abur cubur başlığını bile açtım. utanma evresini atlattim kabul etme evresindeyim.


  • çaykovski  (10.12.14 16:14:56) 
1- bilgisayarım. bilgisayarımla arama girmeye çalışan birisini hayatımdan çıkartabilirim ki daha geçen yaptım.

2- sigara. zamanında en yakınlarımı bile kandırdım bıraktım diye ama aslında içiyordum hep :(
  • washe  (10.12.14 16:15:37) 
samimi olmayalım boku çıkıyor.
ben günde iki demlik çay içerim. olayım bu.

  • namus ninjası  (10.12.14 16:16:59) 
-öncelikli olarak sigara.

-online başta olmak üzere internet yoksa bile kesinlikle bi oyun. pc olur telefon olur tablet olur bi şeyle sürekli oynama. (hiç olmadı küçük joe)
  • t joe  (10.12.14 16:20:18) 
internet + battlefield 3. şimdi baktım battlelog profilime 1400 saat oynamışım. :((


  • tirt star  (10.12.14 16:22:54) 
Britanya'nın köpeği olduğum için tabii ki sütlü çay.


  • angelus  (10.12.14 16:24:29) 
Müzik. Dinlemeyince sinirleniyorum bi süre sonra.


  • amelie poulain  (10.12.14 16:25:19) 
sigara, çikolata, öğrenme, yalnızlık, bir ara 4 5 sene önce sözlük bagımlısıydım artık az giriyorum.


  • partizan  (10.12.14 16:27:12) 
İnternet,spor ve hedef bağımlısıyım.

2-3 gün spora gidemezsem içim içimi yiyor, evde şınav falan çekmeye başlıyorum. Spora gitmek için ektiğim hatunlardan harem kurardım şimdiye.

İnterneti zaten anlatmaya gerek yok amk, evde internet kopunca öte berimi alıp wifi kullanmak için starbucksa oturduğum az değildir.

Alışveriş de var diyebiliriz. Yani tipik böyle avm'den çıkmayan hatunlar kadar değilim ama cebimde para olduğu zaman batıyor biraz.

Neyse hedef bağımlılığı da şu: hayatım düzene girdiği zaman kuduruyorum. Sürekli elde etmek için çabalayacağım bir hedef olmalı önümde.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (10.12.14 16:31:59) 
World of Warcraft bağımlısıydım. Her gün 8-10 saat Allah ne verirse. İş başlayınca bırakmak zorunda kaldım. Sabahlara kadar oynayıp işe giderek fazla yürümedi, fiziksel sınırı zorlayınca bitti.


  • afush  (10.12.14 16:43:00) 
-Abur cubut, fast food türevleri. Basit şeker içeren dandik her türlü yiyecek. Çabalamama rağmen bırakamıyorum
-defter. Küçük büyük, renkli, deri vs farketmiyor. Gördüğümde almadan duramıyorum
-el kremi. Her markanın neredeyse her çeşidi var diyebilirim.
-ve tabiki internet
  • purplee  (10.12.14 16:46:58) 
Kola bagimlisiydim, simdi degilim. Duyuru bagimliligi da var biraz ama kabul edilebilir seviyede. Onun disinda kayda deger birsey gelmedi aklima.
He bir de jelibon bagimliligi vardi eskiden.

  • delifaruk  (10.12.14 16:47:26 ~ 17:13:37) 
tırnak kemiriyom kendimi bildim bileli. allah kahretmesin ya.


  • xenophobe  (10.12.14 17:11:28) 
inanılmaz çay ve kahve bağımlısıyım. sigarayı saymıyorum bile. onun dışında sosyalleşmeden yapamıyorum. gır gır, kahkaha bağımlılığı diyebiliriz. ayna karşısında kendimi izleme bağımlılığım var bir de.


  • cok iyi yol  (10.12.14 17:14:19) 
açık hava bağımlısıyım. evden çıkmadan iki gün dursam bunalıma girerim. yürüyüş yapmam şart.
internet bağımlısı olduğumu söyleyebilirim ama işlerimi aksatmıyor.
okuma bağımlısıyım bir de. internetin başına oturup yaptığım şeyler hep okuma cinsinden. tumblr'm var. ilgili olduğum sanat dallarında yapılmış çalışmaları izleyebileceğim fotoğraflar var. ya epeydir izlemek istediğim film var diyelim. ben Twitter, duyuru derken bir türlü bu dediklerimi açamıyorum. okumak iptila.
  • yarmasimo  (10.12.14 17:20:24) 
İnternet +1 ve deli gibi stalklıyorum önüme geleni kim olduğu önemli değil asjhshs instagramda isimden isime zıplarken saatler geçiyor fark bile etmiyorum.


  • capitatum  (10.12.14 17:29:30) 
internet + porn, sigara


  • selam  (10.12.14 17:34:13) 
-cod 2 ve age of empires 2 multiplayer bağımlısıyım.(aslında 4 kişilik bir arkadaş grubu olarak bağımlısıyız)

-kırtasiye ürünleri bağımlısıydım, 2 senedir temizim.

-okuduğum bölümle alakalı kitap satın alma bağımlısıyım, bu bana aşırı pahalıya mal oluyor.

-son zamanlarda parfümlere sardım, umuyorum ki bunun bağımlısı olmam, olursam sıçtım. (birkaç haftadır sabahtan akşama kadar parfüm forumlarını talan ediyorum ve neredeyse her gün parfümeriye gidiyorum)

-farklı şeyler deneme bağımlısıyım, hiçbir zaman herhangi bir şeyde "tamam artık hep bu" diyemedim, aklına ne gelirse; mesela bir şampuanı veya duş jelini çok beğeniyorum, ama 1 hafta sonra daha egzantrik bir şey görünce rafta onu da alıp denemek istiyorum.

-son olarak, hız bağımlısıyım. allah kahretsin ki bu konuda ne yapıp nasıl aşabileceğimi bilmiyorum. kullandığım araç bana ait de değil, trafik olmadan önümde boş yol görünce basıyorum da basıyorum, sadece gece yapıyorum bunu. kesin trafik kazasından öleceğim, allah kahretsin.
  • vedat chili peppers  (10.12.14 17:59:37 ~ 18:04:04) 
[]

kaloriferdeki sızıntı için kimi çağırıyoz?

ben dün akşam kaloriferin vanasını çevirip çıkardım, fışkırdı böyle hemen bi geri taktım çok kirletmeden ortalığı. sıktım iyice. su damlatmıyor ama böyle 10-15 dakikada bir flop diye 3-4 damla birden atıyor.

bu işin için kalorifer tesisatçısı mı arayayım ben su tesisatçısı mı? anlamıyom pek ama yapmaları gereken şey ordaki suyu boşaltıp vanayı değiştirmek sanırım. hangisi yapar bunu?

bi de tahminen kaç para tutar bi fikriniz var mı, ona göre çekiyim hesaptan.

 
benim de böyle bir sorunum vardı, su tesisatçısı çağırmıştım. o halletti. 10 lira almıştı ama tesisatçının dükkan evime 5 metre uzaklıkta. komşu indirimi yapmış olabilir :)


  • sen olmayan cocuk benim  (10.12.14 10:02:19) 
Böyle işleri apartman görevlileri de halledebiliyor genelde. Biliyorlar az çok bir şeyler. Önce (varsa) bi apartman görevlinize sorun bence.


  • vesna  (10.12.14 10:04:59) 
ilk çıkardığında contası oynamıştır onun. kalorifer suyunu kes. çıkardığın tıpaya conta tak düzelir o.

hatta o tıpayı al bi nalbura git ona göre conta versinler. 1-2 liraya halledersin en fazla.
  • c1b2k3  (10.12.14 10:16:09) 
vanayı neden çıkardın, nasıl çıkardın?

çıkarabildiysen eğer elin anahtar tutuyor demektir, kendin de yapabilirsin.

ya @c1b2k3'ün dediği gibi conta problemlidir ya da geri takarken diş filan mı attırdın?

tesisatın suyunu boşaltıp vanayı söküp contayı yenileyerek takabilirsin.

tesisatcı tesisatcıdır, suyu kaloriferi olmaz :)
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (10.12.14 11:31:03) 
@ilginç adam, anahtarla açmadım ki. sonuna kadar çevirdim pat diye elimde kaldı. altında zaten kova vardı, birazcık su aktı. ben kaloriferi açıcam kısıcam diye çeviriyodum. pat diye çıkınca "noluyo lan" deyip geri takmaya çalıştım. takarken fışkırttı biraz. taktım sonra tekrar. pıt pıt pıt damlıyodu. tamamen çevirdim hayvan gibi sıktım iyice. şimdi pıt pıt damlamıyo, 15 dakikada bir damlıyo.

yani tam olarak nereyle uğraştığımı bile bilmiyorum aslında. ama tesisatçı buldum ya yarın sabahtan gelip halledicek. izliyim de öğreniyim bi daha olursa kendim yaparım. pek zor bi şeye benzemiyo ama evi su bascak diye korkuyorum.
  • pescador  (10.12.14 11:34:57) 
su tesisatçısı çağıracaksında gelirmi bilmem. tesitatçılar 3 ay sonraya randevu verip hiç gelmiyorlar


  • ibomiu  (10.12.14 11:39:31) 
yapacağın iş çok kolay, biraz cesaretin ve büyük bir ayarlı kurbağacık anahtarın varsa ben uzaktan yaptırırım sana bu işi :)

vananın göbeği çatlamış anlaşılan, hatta hala sağlam bile olabilir. hiç vanayı sökmeden salmastra göbeğini biraz sıkarak bile sorunu çözebiliriz.

var mısın? :p
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (10.12.14 12:15:10) 
haha adamla anlaştım ya, yarın sabah gelicem dedi şimdi şeyapmiyim. yoksa affetmem biliyosun benden kaçar mı ;) ;) ;) ;) ;)


  • pescador  (10.12.14 12:46:06 ~ 12:46:20) 
[]

rüyada konuşamamak, bunun sürekli tekrarlanması

son birkaç aydır çok sık yaşıyorum bunu, gerçekten rahatsız olmaya başladım. ortalama 3-4 günde bir görüyorum bu rüyayı. hikaye her defasında farklı. dün gece gördüğümde mesela, adana demirspor şampiyon olmuş, ne alakaysa ben adana'dayım. ama adana dediğimiz yer hiç adana'ya benzemiyor. ADANA'DA OLMAK NE GÜZEL LAN diye bağırıcam. bağıramıyorum. ağzımı açamıyorum. çıkmıyor o ses. beynime sanki bi şey sokup karıştırıyolar böyle.

rahatsızlık hissini şöyle tarif edebilirim: kardeşinizi bi şeyden dolayı suçluyolar ve öldürücekler, kafasına silah dayamışlar. ama suçlu o değil. iki cümle söyleseniz herkes "haa" deyip rahatlayacak ve kimse ölmeyecek. ama ağzınızı açamıyosunuz. söylemek istediğiniz şey aklınızda ama beceremiyosunuz. o anki çaresizliği, nefreti, gerginliği, korkuyu düşünün. onu hissediyorum. ve bunu ADANA'DA OLMAK ÇOK GÜZEL LAN diyemediğim için hissediyorum ahaha.

dediğim gibi hikaye sürekli değişiyor ama bu konuşamama olayı hiç değişmedi. rüya tabiri değil de psikolojik bi şeysi vardır diye meraklanıyorum. ne oluyor? ne alaka? son bir ayda hayatımda hiçbir şey değişmedi ki?

 
bilinçaltında bir şeyler vardır kesin. ben de rüyalarımda sürekli baş dönmesi, dengemi sağlayamama problemi yaşıyorum. tabi işin uzmanlarına danışmakta fayda var.


  • cok iyi yol  (09.12.14 20:18:58) 
ben de bi ara paso rüyamda dişlerimin döküldüğünü görüyordum. bu gece de rüyamda zorla evlendirildiğimi gördüm, düğünümde İBRAHİM TATLISES sahne alıyordu. ne manası olacak, rüya işte amk :) görmezsin bir süre sonra. belki yüzüstü falan yatıyorsundur rahat nefes alıp veremiyorsundur ondan konuşamıyorsundur diye sallayayım?


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (09.12.14 20:24:25) 
günlük hayatta kendinizi rahat ifade edemiyor olabilir misiniz? söylemek istediklerinizi bir sebeplerden ötürü içinize atıyor, söyleseniz bile bir şeyi değiştiremiyor olabilirsiniz. insanlar size kaile almıyor olabilir belki günlük hayatta. ayrıca godoşu beklerken +1


  • biyik  (09.12.14 20:53:25) 
[]

büyük ikramiye size çıksa ne yaparsınız?

çeyrek bilet aldınız diyelim çat diye 10 milyon vurdu size. ne yapardınız? çok klasik ve abuk bir soru olduğunu biliyorum ama şu ara kendi kendime çok hayalleniyorum. piyango umuduyla hayal kurmaya başlamak bir insanın düşebileceği en acınası hallerden biri bence. ama yalnız olmadığımı biliyorum. siz ne yaparsınız bu parayla?

sebepleriyle, ayrıntılarıyla açıklarsanız iki tane tik veririm.


 
10 milyona ne yapilir ki en fazla 1 ev alirsin 1 araba. bi de is kurarsin dukkan falan kafasi. biraz da bankaya at faiz ye.


  • rentts  (08.12.14 21:39:31) 
ekşi sözlüğün en az %90'ı ülkeyi terkedip gitmek ister.
(kalan %10 zaten yurtdışında yaşıyor)

  • cumaya gittim gelicem  (08.12.14 21:40:31) 
oha adam 10 milyonla ne yapılır bi ev bi araba alırsın dedi ya. abi neblim yerleşmek istediğiniz bi ülke, kurmak istediğiniz bi iş ya da herhangi bi sistem, çok büyük paralar gerektirecek sapık zevkleriniz falan yok mu hiç? :p


  • pescador  (08.12.14 21:41:12 ~ 21:41:48) 
bir ev, bir araba, gerisi bankaya faize ondan sonra gezmediğim yer kalmaz heralde. 5 sene falan gezdikten sonra da kafama göre bir iş kurarım.


  • justinho26  (08.12.14 21:41:44) 
hayallere kapılıp bilet almayı unutma da önce al dursun kenarda.

ben ne yapardım sanırım koca bi tv, ps4 bir sürü oyun alır oynarken o kadar parayla napcağımı düşünür dururdum.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.12.14 21:42:19) 
çeyrek bilete 10 değil, 12,5 milyon vercek.

para çıkarsa eğer işi gücü her şeyi bırakır, direk dünyayı gezmeye başlardım, gezmekten sıkılınca kendimi bilime adar, büyük projeler ile paramı katlar, torunlarıma güzel bir servet bırakırdım.
  • grimer  (08.12.14 21:42:24 ~ 21:51:28) 
@proletarier, 17'sinde alıcam. allahıma kitabıma bana çıkcak bu sefer. çok heveslendim çünkü. kesin. bak totem motem de yapıyorum. bende onikibuçukmilyon. allahım valla güzel şeyler yapçam ya kendime düzgün hayat falan kurucam ev alıcam okuluma gidicem evde kendim yemek yicem taze taze sebze meyve falan bana çıkar lütfen plz tşk


  • pescador  (08.12.14 21:44:34 ~ 21:45:20) 
@pesca
niye baska bir ulkeye yerlesmek isteyim ki?
kendi ulkendeki bazi seyleri ydisinda paranla satin alamazsin.
ben bunu gordum.
yasayan arkadaslara saygim sonsuz ama ben uzun sure ydisinda yasayamiyorum 1 haftadan sonra donesim gelmeye basliyor.
1 ev 1 araba dememin sebebi de 10 milyon lira su an buyuk bir para degil cihangir taksim sariyer vs taraflarinda deniz goren yeni bir binada bir ev zaten kafadan 1 milyondan basliyor.
  • rentts  (08.12.14 21:46:13) 
rahat rahat seyahat edebileceğim parayı kenara ayırırım. (1milyonunu falan yani :P)
sana bir 1+1 daire alırım.
bir de kardeşime ev alırım. evet.
kalanıyla da firma kurarım. işletme. tesis. ofis. ne olursa işte. ne kadarım kaldıysa.
  • icemint  (08.12.14 21:47:04) 
bende bi amorti bilet vardı gittim yeni bilet almaya adam dedi yılbaşı bileti var eyi dedim ver aldım. rakamlar da 0 8 9 0 3 5 4. bu rakamlar çıkarsa ne ben sizi tanıyorum ne siz beni hesabımı kapatıp kayıplara karışıcam.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.12.14 21:47:23) 
ben memleketime gider ceviz işine girerdim. öküzde olabilir. arada yine istanbul'a filan gelirdim konser filan olursa. biraz da yurtdışı gezmelerine vakit ayırırdım. yattı kattı hiç işim olmaz.


  • spirit crusher  (08.12.14 21:47:33) 
Burda eş dost akraba ile uğraşamam, direk alamanyaya topuk yüksek lisans bahanesi ile, para büyük çünkü rahat bırakmazlar,kuzene filan da yardım etmek istersem daha küçük tutarlı(500 bin) bir şans oyunundan kazandığımı söylerim. Almanya merkez olmak üzereparayı bankaya atıp bir sürü ülke gezmek, sonrasına bakarız:) Şu eleman gibi dünya vatandaşı olmaya çalışırım herhalde:p instagram.com


  • Lola90  (08.12.14 21:50:49) 
Los Angeles'a yerleşir, ev alır bir de müzik grubu kurarım. Bir tane de Ferrari alırım.


  • i was made for you  (08.12.14 21:53:06 ~ 21:54:39) 
ben şimdiden düşünmüyorum bunları bilerek çıkınca heyecan olsun çıkınca düşünürüz


  • lcnkr  (08.12.14 21:58:13) 
kendime seksi bir motosiklet çekerim önce. okula yakın bir ev alırım. (okul bahçelievlerde ev pendikte aq)

30 bin verip msaya girerim. gitar, keman, resim kısaca enstrüman ve güzel sanat dersleri alırım.

gerisinin bir kısmını pedere veririm. işyeri var zaten bizim sıcak parayla biraz daha büyütürüz para bok yoluna giderse güvencem olur.

kalanını da yurtdışında tatil ve dil öğrenmek için kullanırım. yine kalırsa dandik semtlerden ev alıp kiraya veririm aq.
  • mattiadestro  (08.12.14 21:58:41) 
1 milyon lirasını 10'a bölüp 100'er bin lira halinde yardım kuruluşlarına bağışlarım.

Çok beğendiğim bir ev var. Anadolu yakasında bağdat caddesine çok yakın 3+1 bir daire. 1,5 milyon tl'ye onu satın alırım.

bmw 5.20d'ye de 200.000 bin tl veririm.

Ailem trakyalı, oraları çok seviyorum. birkaç dönümlük arsa alıp üstüne bir bağ evi yaparım tek kat, önünde havuzu olur. çeşit çeşit meyve ağacı dikerim. Buraya da 500.000 civarı bir para gidiyor hesapladım.

geriye 6.8 milyon tl kalıyor. 800.000 tl'yi nakit şeklinde bankaya koyarım.

6 milyon tl'yi 3 eşit parçaya bölüp 2'şer milyon tl'den 3 dükkan alırım. 2 milyonluk bir dükkanın kirası 9 bin tl falan oluyor. totalde 27 bin tl kira parasını da çatur çutur yerim.
  • gates  (08.12.14 21:58:57) 
kendime ve aileme ev alırım. bir de araba.
1 milyonuyla gerçekten ihtiyacı olan hastalara yardım eder, öğrencilere burs veririm.
kişisel koç tutarım spor için.
dünyayı gezerim.
kalanını bankaya koyarım.
  • hushhush  (08.12.14 21:59:49) 
arabayı evi değiştiririm zaten fazlasına gerek yok. kardeşimi yurtdışına eğitime gönderirim tabi bende ya yüksek lisansa başlarım ya da en büyük hayalim olan saant tarihi okumaya başlarım bilemedim.


  • kuzey li  (08.12.14 22:00:31) 
faiz yerim.


  • m e l t e m  (08.12.14 22:02:38) 
öncelikle hiç kimseye söylemem. ve direkt toz olurum parayı aldıktan sonra. millet öğrenip de takipler, tehditler, yardım istekleri başlamadan toz olurum.
sonra sadece çekirdek aileme söylerim. onların ihtiyaçlarını gideririm ama abartılı harcamalar yapıp dikkat çekmem.
yardım etmek istediğim başka insanlar varsa zamana yayarak yaparım, iyi bir iş geldi, çok iyi kazancım var artık vs. diyerek.

dünya turuna çıkarım. en beğendiğim ve yaşayabileceğimi düşündüğüm yerden ev alırım. hayatımı geniş geniş ferah yaşarım. hep kitap okurum, gezerim, yeni insanlarla tanışırım.

yalnız bankada çok para sahibi olmak da kolay iş değil. onun erimeyip sürekli canlı kalabilmesi için para yönetimini ciddi şekilde uğraş edinmek ve doğru yerlere yatırım yapmak gerekiyor.
  • lily briscoe  (08.12.14 22:02:40) 
siktiri boktan bi sınav uydurup burs aldım bahanesiyle amerika'ya giderim.(kumar parası yedirtmez bizimkiler:) ilk 1 sene hem dil geliştirip hem keyfime bakarım florida'da. sonrasında master yaparken yatırım yapacağım bir iş arar, master biterken işimi kurarım. arada bir istanbul'a gelip eller kadir kıymet biliyor anne milyoner oldum daddy falan derim. :)


  • the feel good  (08.12.14 22:08:59) 
birkaç büyük şehirden güzel yerlerden ev(ler) alırım, güzel bir motosiklet ve araba alırım, ailemin ihtiyacını karşılayacak maddi desteği sağlarım, sonra da yallah seyyah olur yıllarca gezerim avrupayı. sonra güney amerika. sikeyim parasını, millet para için ömür boyunca çalışıyor. ben gezerdim. 30 yaşıma kadar da bu gezilerden birinde kafama göre birini bulurdum muhakkak.


  • yirmisantim  (08.12.14 22:18:28) 
kıbrıs :)))) yarısını 1 ayda hiç eder hangover ı yaşar diğer yarısıyla hindistan-afrika-çin gibi ülkeleri gezer sonra avrupa turu yapar vazgeçemediğim ülke olursa oraya yerleşirdim.


  • bluebey  (08.12.14 22:23:08) 
10 milyon tl mi? 10 milyon tl hayatım boyunca yatmama yetecek bir para değil. o yüzden pilot okuluna devam ederdim. ama şu an bana araba lazım çok fena, param çıkışmıyor. bir araba alırdım ilk iş. kendime 2-3 ev alırdım daha sonra. gerisiyle de restoran falan açardım, babamı falan koyardım başına da, hem o işlerden anlar hem de emekli olası var. parayı da kırışırdık. pilot olduktan sonra da takılmama bakardım. yıllık izinlerde dünya turu yapardım.

edit: lan olm büyük ikramiye 50 milyon tl'ymiş. niye fakir gibi çeyrek bilet hayali kurduruyosun bana. 50 milyon tl çıkarsa okulu işi mişi bırakır ömür boyu o parayı yerim. ayda 10.000 euro maaşım varmış gibi takılırım, hiç dokunmam gerisine. o şehir senin, bu ülke benim gezerim.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (08.12.14 22:31:23 ~ 22:36:07) 
paraya ihtiyacım yok. paranın bana ekstra mutluluk verebilme ihtimali yok. 1 milyonu çekirdek aileme paylaştırırım (sorarlarsa küçük ikramiye çıktı derim). 9u da hayır hasenata harcarım. sonra def olur mevcut birikimimle transasya bisiklet turuma çıkarım.

ha mümkünü olsa o paranın tamamını bilumum banka ve sair finans yapılarını dinamitlemeye kullanırım, o ayrı mesele. insan kaynağım yok. olsa mnı skicem.
  • namus ninjası  (08.12.14 22:31:37) 
Gider olabilecek en sessiz yerde geniş bir ev tutar, 1 ay uyurum.


  • arnold schwarzeneger  (09.12.14 08:19:37) 
yalı satın almak isterim ama yine yetmez, 1 yıl için kiralayabilirim.
istanbul'da deniz kıyısında yaşamak hayalim.

  • sayns  (09.12.14 11:43:15) 
@new york direk acımam ama çıkmaz neden dicek olursan sayısal loto ve süperlotoya bak her yılın eylül-ekim de 22 trilyon ikramiye devrediyor onu geçtim şu anda sürekli ardaşık sayılar geliyor
mpi.gov.tr
15-11-2014

15 17 18 19 38 39
  • Kozmik_Rakun  (09.12.14 11:51:48) 
bir finlandiya'dan bir ingiltere'den ev
aynı ülkelerde birer araba
dil kursu
kafamıza göre iş yerleri
gayrimenkul yatırımı
bu kadarı yeterli

sonra hayata akarım, ingiltere'de müziği yaşarım.
  • cemiyetin unlu simasi  (09.12.14 12:21:43 ~ 12:26:25) 
Sarajevo'da bir ev alıp bakımını yaptırıp kenarda tutarım. Bu cepte.

NewYork'ta/Boston'da ufak tefek bir daire satın alırsam nasıl olur diye bi araştırma yaptırırım. Onu satın alıp bakım yaptırıp kiraya veririm bütçem izin verirse.

Anneme ne istiyorsa alırım. Kadın anam zaten max ne isteyecek ki?

Mezun olduğum liseye 100 bin lira civarı bi bağış yaparım. Ya da 100 bin liralık bir hediye düşünürüm lise için.

1 sene hayvan gibi yer içer sikişirim Istanbul'da.
Bu 1 sene zarfında da sonrasında ne iş yapacağımı düşünürdüm herhalde.

Ufak bir proje merkezi açardım. Bu merkezde her iş yapılabilir. 20 tane stajyer çocuk doldururdum üniversitelerden. Hepsi zehir gibi olacak. Canavar projeleri olacak. O merkezde zaman geçirmekten de zevk alacaklar. Ortam güzel olacak. 2-3 tane koordinatör işe alırdım. Ben de Genel Müdür olarak arada bir iki fikir sıçardım heralde. Bu çocuklar da parlak görünen her fikrin fizibilite çalışmasını yapardı işte, kendi fikirleri dahil. Olay bu.
  • dusmanimizkindirbizim  (09.12.14 12:23:10) 
bir kac tane parlak fikir disinda memlekette herkesin hayalinin ev+araba+faiz yemek oldugunu gorduk. tamam biz de fenafillah a ulasmadik ama kimsede yok mu lan bir proce mroce?gerci neyse ben bilet bile almiyorum o yuzden kafa rahat.


  • manimani  (09.12.14 12:36:15) 
Önce dış görünüşüme harcarım. tipi düzelttiğim zaman, bir dünya turuna çıkarım. her kıtadan en az 3 sevgili bulurum kendime. türkiyeye döner miyim bilmiyorum.


  • cok iyi yol  (09.12.14 12:58:26) 
para yenmedikten sonra ne anlamı var.
önce ny ve istanbuldan iki ev alıp bir de son model bir araba çekerim altıma. gerisi faize. faizi de bir tekne dolusu kızla çatır çatır ezmece.

  • dove falconhand  (09.12.14 14:29:10 ~ 14:29:37) 
hemen faize yatırırım. bir süre eğitim, gezme gibi harcamalar yaparım 5-6 yıl. sonra yavaş yavaş birkaç işe girmeye çalışırım. yatırım yaparım yani, hazıra dağ dayanmaz :D öyle ferraride falan gözüm yok. motor alırım, eğer türkiye'de yaşayacaksam cihangirden ev alırım. yurtdışında yaşayacaksam sürekli gezer olurum. o yüzden ev almam ne yapıcam. yani 5,6 ay ingiltere, 5,6 ay norveç... uzar gider liste. çin, hindistan vb ülkeler de olur. kültür adamıyız sonuçta, her ülkeden öğreneceğimiz bir şeyler vardır. abd'ye bir uğrarım sadece.

cevaplara baktım da insanlar ne kadar californication mk :D direkt miami'den yazlık ferrari olayına giriyorlar. bunlar rich kids of instagram'da fotoğraf da paylaşırlar şimdi :D

edit: @manimani'ye yüzde yüz katılıyorum. bizden sağlam adamlar çıkmamasının nedeni bu olabilir. bi şekilde parayı bulan ya karıyla kızla yiyor, ferrarrisi ile istinye park'a gidiyor, ya da batıyor ayakkabı boyacısı oluyor mk :D öyle şeyler var ya hani 3 kere piyango tutturan adam şimdi simit satıyor falan filan gibi haberler.
  • secilmis uye  (09.12.14 14:42:24 ~ 14:58:05) 
7'sini bağışlarım. Net


  • solemio  (09.12.14 15:07:09) 
10 milyon çıkarsa şöyle kullanırım parayı:

- 500 000 TL si günlük ihtiyaçlarımı ve nakit giderlerimi gidermek amacıyla nakit, bono, vadeli gibi kısa sürede kayıpsız nakte dönüştürülebilecek alanlarda değerlendiririm.
- 5 000 000 TL sini açacağım bir uluslararası yatırım hesabıyla, tüm dünyadaki hisse senedi piyasalarında değerlendiririm.
- 700 000 TL si ile bir bmw i8 alırım.
- 800 000 TL si ile güzel bir ev alırım.
- 3 000 000 TL si ile de tarla alıp güzel bir altyapı yatırımı yaparım ve çiftçilikle uğraşırım. :)
  • maxim gorki  (09.12.14 15:45:22 ~ 15:46:45) 
Duzenli sorulan bir soru. Bilisim firmasi kurmak isterdim, zevk icin. Ama kuramazdim muhtemelen.


  • delifaruk  (09.12.14 15:49:14) 
gerekli mercilere bagislarim ^_^


  • melancholia  (09.12.14 15:56:49) 
kanada veya avustralyaya göçerim. veya ikisine birden göçerim bilemedim.


  • argent dawn  (09.12.14 16:05:23) 
[]

popodan vurulan iğneler?

koldan falan vurulduğu zaman damara vuruyorlar bildiğim kadarıyla. peki totodan vurdukları zaman? yine damara mı oluyor? nasıl buluyorlar ki tötte damarı? eğer değilse, neye yapıyorlar? bi de neden bazısı kola bazısı döte yapılıyor mesela farkları ne bu aşıların iğnelerin?




 
popoya yapılan kas içine yapılır, damara denk gelmemesi gerektiğinden en lop orayı bulup yapıyorlar.


  • alice practice  (08.12.14 16:23:49) 
kasa yapılan daha riskli diye biliyorum popiş o yönden daha risksiz diye kalmış aklımda ne kadar doğru bilmiyorum.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (08.12.14 16:26:54) 
askerde öğrendiğim bir bilgidir;

götü 4'e böl (hayali tabiki) üst iki parçadan birine vur iğneyi.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (08.12.14 16:35:15) 
başlığı görünce aklıma penadur iğnesi geldi, içim bi kötü oldu, titreme falan geldi, yediler lan çocukluğumu


  • mirty  (08.12.14 16:40:03) 
Damar icine verilmesi gereken ilac ile kas icine verilmesi gereken ilaclarin genellikle kimyasal yapisi farklidir. Bazi ilaclar her iki yontemle de verilebilse de genellikle ilaclarin ayri formlari olur.

Kas icine verilenler genellikle kalcadan yapilir ki vucutta en buyuk kas kitlesi oradadir. Kas icinden etraftaki damarlara difuzyon ile gecer. Damar icine yapilanlar ise direk kana karisir.

Dolayisiyla saniyeler icinde etki isteniyorsa damar icine, 15 20 dakikada etki isteniyorsa kas icine, yarim 1 saat sonra etki etmesi yeterli ise ilaclar agizdan verilebilir.

Tabi bazi ilaclar yalnizca agizdan veya yalnizca damardan verilmeye uygundur. Bunlar islerin teferruati.
  • vendorth  (08.12.14 17:11:03) 
koldan kastın omuz ise cevap verme mantığı külliyen değişecektir:). omuza yapılan hiç bir aşı damara yapılmaz. cilt altına ya da kasa yapılır. yetişkinler için konuşacak olursak aşılar için kullanılan enjektörlerin iğnesi küçük olduğu için ister cilt altına yapılacak olsun ister kas içine omuz tercih edilebilir. ilaç verilecek ise o enjektör iğneleri daha büyük olduğu için kalça tercih edilir. çocuklarda ise kas içine yapılacak ise aşı da olsa ilaç da olsa hemen her zaman kalça tercih edilir. iğne kısmı küçük de olsa çocukların omzundaki kas gönül rahatlığıyla kullanılacak kütlede değildir.

edit: 1-kalça tercih edilmesinde sinir, damar gibi yapılar için en az risk olmasının etkisi var elbette.
2- yukarda çocuklara kalçadan bikbikbik dedim de bebek ve çocuklara kalçadan ziyade bacak kasına yapılır aşılar.
  • dolaysiz tumlec  (08.12.14 17:18:38 ~ 17:35:14) 
kasa yaptığın zaman da aslında damara yapıyorsun. nasıl mı? ilaç kas içinden yavaşça damara geçiyor. damara verdiğinde ise ilacın tümünü aynı anda kana vermiş oluyorsun. vermek istediğin ilacın hızlı etki etmesini istiyorsan damardan verirsin. ve bazı ilaçlar dolaşıma hızlı geçtiğinde önemli yan etkilere sebep olurlar.


  • irsh92  (11.12.14 17:51:30) 
[]

almanya'nın emlak siteleri?

bizdeki sahibinden, hurriyetemlak tarzı siteleri var mı alamanların? en meşhurları, en bilinenleri hangileri? bakıp hayal kurucam da. düsseldorf için olsa da olur.




 
  • emrahday  (08.12.14 16:48:58) 
[]

kerbal space program

elimden geldiğince orijinal almaya çalışıyorum oyunları ama uzaya roket fırlatıcam diye 49 lira veremem şu an kusura bakmasınlar eheh. birkaç sorum olacak,

1) oyunun en güncel versiyonu hangisi? 0.23, 24, 25 falan var.

2) steam'den satın almadığımız sürece ne gibi sorunlarla karşılaşıyoruz? yani fm'yi orijinal almazsan steam üzerinden aktive edemediğin için online oynayamıyorsun mesela. güncellemelerin gelmemesi ve online oynayamamak dışında sıkıntı yaratır mı?

 
takas yaparak 30 liraya alabilirsin oyunu. ayrıca yakında noel indirimi başlar daha da ucuza bulabilirsin.


  • bira sisesi kapagi  (07.12.14 17:44:10) 
Simdi korsan indir ay sonunda indirimde 25'e felan duser o zaman almayi dusun derim. Cunku degen bir oyun 100 saatin uzerinde surem var ve kesinlikle verdigim paraya degdi. Ayrica oyun epey zordur ilk basta, zorlanirsan scott manley'in videolarini izleyebilirsin.


  • Haldamir  (07.12.14 20:15:28) 
en büyük sorun update'ler. indir kur oyunu, beğenirsen steam'de indirim kovalarsın işte. oyun güzel baya, çıldırtıcı hatta.


  • rygard  (07.12.14 22:49:32 ~ 22:49:48) 
[]

oo narcocorrido alırım bi fırt

negro y azul tarzı böyle tatlı mı tatlı narcocorrido biliyor musunuz acaba? ben dinledim 8-10 tane de hepsi çok daha farklı havada, pek hoşuma gitmedi. bunun tarzında var mı hiç başka,

www.youtube.com

bunu dinleyince kimliğimde soyad kısmı sanchez olarak değişiyo, birden bıyıklarım çıkıyo, şişedeki su tekilaya dönüşüyo. bittikten sonra düzeliyo tekrar.

 
Linkteki müziği dinleyince aklıma bu sahne geldi. :) (bkz: )www.youtube.com


  • old possum  (07.12.14 17:28:06 ~ 17:31:02) 
[]

kaç para ulan bir kulüp?

ya olacağından değil de... şimdi yılbaşı çekilişinde benim çeyrek biletime ikramiye vursa mesela. ne kadar olduğunu da bilmiyorum gerçi. ne kadar?

ben o parayla kocaelispor'u alabilir miyim? şu an bölgesel amatördeler. kulüpler şirket olarak var oluyorlar sanırım, yani kocaelispor'u bünyesinde bulunduran şirketi parası neyse basıp alıcam.

olur da çeyrek vurursa yapabilir miyim öyle bi şey? bu paraya kocaelispor veya çorluspor olur mu abi?

 
kulüpler dernek sayılıyo sanırım satın alamıyosun.


  • justinho26  (07.12.14 14:12:51) 
ya ama city'yi araplar falan aldı ya mesela, onlar nasıl şeyapıyor? bizim cardiff'in başkanı malezyalı para babası oçun teki mesela, geldi başkan oldu para saçıyo kafasına göre, takımın formasını değiştiriyo. dernek konusunu ben de duymuştum ama o zaman diğer kulüpler nasıl satın alınıyor?

yoksa sadece türkiye için mi geçerli bu dernek mevzuu? kulüp başkanı olmak istiyorum abi ben. kulübün mali işleri falan bende olsun. aziz yıldırım olmak istiyorum. o takım süper lig'de olacak. şike yaptıysam kocaeli için yaptım diycem.

bu arada salak salak sorduğuma bakmayın ciddiyim, gelecekte en büyük hayallerimden birisi çorluspor ve/veya kocaelispor'u alıp avrupa'ya kadar taşımak. şu an bunu yapacak imkanım yok ama her zaman aklımın bir ucunda. bu konu hakkında bilgilenmem hiç fena olmaz yani, laf olsun diye sormuyorum.
  • pescador  (07.12.14 14:14:35 ~ 14:16:16) 
türkiyede dernek statusunde, yurtdışında böyle değil


  • facebook  (07.12.14 14:15:29) 
@facebook, bu durumda bizim iş imkansız mı oluyor? yasal yoldan bi takım anlaşmalarla falan derneğin REİSliği bize geçemez mi?


  • pescador  (07.12.14 14:17:00) 
yahu orası ingiltere. her kulüp bir şirket. o yüzden satın alınıp satılabiliyo. o yüzdendir ki burda kulüp başkanları hiç bir şeyden meshul olmuyolar. kafasına göre para harcıyo sonra işler kötü gidince ceketini alıp çıkıyo gidiyo. bayaa tartışıldı bu konu da burda zaten.


  • justinho26  (07.12.14 14:17:09) 
reyiz, para çıkarsa kongreye aday olursun, yakın korumalığını falan yaparız biz icabında.


  • namus ninjası  (07.12.14 14:22:41) 
satın alamasanda başkan yaparlar para oldu mu. yeter ki yeşili göster.


  • mattiadestro  (07.12.14 14:23:19) 
Satın alamazsın fakat Aziz Yıldırım veya İlhan Cavcav gibi kulüp başkanı olursun, o zaman da bir nevi kulübün sahibi gibi olursunuz. Lakin Türkiye'de kulüpler dernek statüsünde olduğu için satılamıyor; İngiltere'deki kulüpler açılmış herhangi bir işyeri şirket ofis gibi olduğundan alınıp satılabiliyor.


  • angelus  (07.12.14 14:26:10) 
Şu şekilde olur. Kulüple bağlantıya geçersin dersin ki ; beni başkan seçin borcunuzu harcınızı kapatacağım, transfer yapacağım, tesis yapacağım. Sahibinden farkın kalmaz.


  • Nocturne  (07.12.14 14:26:22) 
satın alamazsın. öyle sahibi pescador dur diye hiçbir yerde yazmaz. şöyle olur, paranı kullanarak kendini başkan seçtirirsin. süren dolunca başka şekilde dışardan yönetmeye devam edersin.


  • sehpa fx350  (07.12.14 14:30:44) 
Değil çeyrek tam bilet çıksa bile Galatasaray'ın var olan borçlarını kapatmaya bile yetmez o kadar diyeyim. Yani ultra zengin olmak lazım Abramoviç ya da Arap petrol şeyhleri gibi.

Bizim kulüplerin kazançları TL olarak ama borçları hep euro ya da dolar. Yani zaten çok para giderken bir de ekstra böyle gidiyor.
  • i was made for you  (07.12.14 15:04:40 ~ 15:05:28) 
@i was made for you, galatasaray'da gözüm yok ya kocaeli veya çorlu'yu alsam yeter. bu takımlarda taraftar ışığı gördüğü an gelir zaten. çorlu şu an amatörde 6-7 bin kişiye oynuyor. gerçi bizim amatör kulüplerin bile nasıl oluyorsa milyon dolar borcu oluyor.


  • pescador  (07.12.14 15:13:12) 
Evet nasıl beceriyorlarsa deli gibi borç yapıyorlar. Kocaelispor Süper Lig'deydi adamlar borçların sıfırlanması için bıraktılar takımı amatöre düşsün diye.


  • i was made for you  (07.12.14 15:15:17) 
  • derd  (07.12.14 15:52:03) 
[]

fiziksel tedavi ve rehabilitasyon

nihayet amk tıp dünyası bi' şeyler bulabildi ayağımda, bazı sorularım var,

1) doktor fizik tedaviye gitmemi önerdi önce. eskiden fizik tedavi diye bi' şey vardı hatırlıyorum ama şu an randevu alınabilecek bölüm olarak "fiziksel tıp ve rehabilitasyon" var. bu fiziksel tıp dedikleri şey, fizik tedavi mi oluyor? değilse, hangi branşa görünmeliyim?

2) ayak bileğimde kıkırdak kaybı varmış. ilk kez duyuyorum. biraz araştırdım, türkçe bir şey bulmak çok zor. cartilage loss şeklinde arattığımda da 2-3 copy paste sitesi dışında bir şeye ulaşamıyorum. az çok ne olduğunu anladım ama merak ettiğim şey şu: basketbol oynayacak seviyeye gelebilir mi tekrar bundan muzdarip birisi?

3) kocaeli sınırları dahilinde durumumu detaylı olarak dinleyip beni takip edebilecek, güvendiğiniz bir fizik tedavi uzmanı, ortopedist ya da danışabileceğim herhangi biri var mı? bu işlere istanbul'da girmek istemiyorum, devlette "şu varmış hadi sktir git" deyip postalıyorlar, şımarığım ben özel ilgi istiyorum.

mümkünse 2 ay sonra iyileşmiş olayım çünkü bir dönem daha kaçırmak istemiyorum, emeklilik çağım geldi ben hala 1. sınıftayım.

 
1) evet
2) bu tür işlerin tedavisi yok malesef, kaybolan kıkırdak yerine konulamıyor henüz. sende son zamanlarda zorlama nedeniyle travmatik bir durum oluştuysa şu an için onu çözebilirler ama uzun vadede dikkat edeceksin.
bende de dizlerde var. yormamaya ve önemsememeye çalışıyorum. kiloluysan kilo ver. koşuyu ya da merdivenlerden hoplaya zıplaya inmeye son ver. hareketlerini kısa aralıklarla yap. mesela yürüyeceksin; 2 km birden yürüme, 500m de bir 2dk otur, devam et gibi.
ben bir dönem yürüyemediğim için evden çıkamamıştım. o günlerde fizik tedavi+gks ile bir seviyeye geldim, şimdi de idare ediyorum işte. işim çok yürümeli, merdiven çıkmalı olduğundan bazı akşamlar çok ağrım oluyor.
geçmiş olsun.

edit: oha! basketbolu yeni gördüm.. bir de hoplama demişim :s
  • manuel mandalina  (07.12.14 15:07:27 ~ 15:08:49) 
@manuel mandalina, öncelikle geçmiş olsun hocam. ben de şu an evden çıkamıyorum. eskiden daha hafifti, çatlak matlak var dediler tamam dedim bileklikle gezdim ama geçmedi. şimdi bu çıktı.

kıkırdağın yerine koyulamadığını biliyorum ama ameliyatı falan varmış. tam iyileşme sağlanamasa da sorun yaşamadan yaşanabilecek seviyeye gelinebiliyormuş sanki.

ama şimdi nasıl yani, ben ömür boyu bi daha baskettir futboldur oynayamayacak mıyım? ulan düşmedim burkmadım nasıl kayboluyo bu kıkırdak ya durduk yere?

şu an oynayamıyorum zaten. dediğim gibi, evden bile çıkamıyorum. ben de yürüyemiyorum şu an aynen dediğin şekilde, bileğim gitmiyor çünkü. ileri atamıyorum ayağı.
  • pescador  (07.12.14 15:15:39 ~ 15:16:22) 
sağol, sana da geçmişler olsun. ben çok doktor dolaştım, bişeyin yok diyen de oldu, derhal asit enjeksiyonu tedavisi yapmak isteyen de, keşke daha yaşlı olsaydın da protez ameliyatı yapabilseydik diyen de. benim sana tavsiyem, önerilen tedavileri uygula, belli ki travma tedavisi yapacaklar fizikle. bu dönemde soğuk iyi gelir, jel sürüp soğuk uygulama ritüellerini aksatma. bir de o bölgedeki kasları güçlendirmek için hareketler veriyorlar(seninki de öyle mi bilmiyorum ama). bunlar çok önemli, ağırlık taşıma işini eklemden kasa aktarmak adına, verirlerse bunları kesin yap. bileklik de uzun vadede bölgedeki kasları tembelleştirebilir. travmayı atlattıktan sonra çok kullanmamaya çalış. şimdilik bunlar aklıma gelenler.

bir de çok takıp okuma bence, çoğu kaynakta fizik tedavi için bile faydası yoktur diyorlar. bazı insanların yapısı böyle işte, bana niye oldu diyorsun ya. sağlıklı yürüyebilir hale geldikten sonra gerisine bakarsın.
  • manuel mandalina  (07.12.14 15:26:58 ~ 15:27:48) 
[]

genç bir erkek uygun fiyatlı hangi mağazadan giyinmeli?

yav koton moton dediler baktık orda da hiç doğru dürüst bi şey yok. ben mi hiçbi şeyi beğenmiyorum anlamadım.

şimdi şöyle ki ben 20 yaşındayım ama kareli gömlek kot pantolon ikilisinden başka hiçbir olayım yok. bu yaşıma kadar sorun etmedim ama böyle kızlar hiç bakmıyo. üstüne başına özen gösteren bi insanım, gayet düzgün giyindiğimi düşünüyorum ama artık "oOoOoOo çocuğa bak" desinler de istiyom işin açığı. görüyorum millet ne güzel giyiniyo. ben klasik. gömlek pantul.

böyle ne bileyim güzel kazakları, efendime söyliyim emmi gibi değil de güzel genç adam gömlekleri, abuk subuk desenleri olmayan hoş tişörtleri olan, bir don için 150 lira istemeyen firmalar hangileri? var mı öyle yerler?

entelektüel bi adamım lan ben, iett şoförü gibi giyinmek istemiyorum. fak iett şoförü, şeym on yu :(

 
H&M, Bershka, Pull&Bear gibi mağazalara bakabilirsin. Özellikle H&M'de uygun fiyata güzel şeyler oluyor lakin malları çok çok kaliteli değil.


  • buff  (06.12.14 15:38:19) 
boyner de her ayin on cuması yüzde 50 indirim oluyor, oradan uygun seyler alirsin. de facto ve mudo da secenekler arasında ama kalite kötü.


  • atmaca.ged  (06.12.14 15:40:03) 
ucuz, tarz, kısa ömürlü: h&m, bershka, pull&bear, jack&jones
makul, tarz, uzun ömürlü: zara, mavi, dockers, mudo, levi's

  • m e l t e m  (06.12.14 15:42:35) 
H&M, Pull and bear, terkos pasajına da bak arada.


  • april12th  (06.12.14 15:43:07) 
marka olarak he mango ve pull and bear önerebilirim. bunların kesimine, modasına cartın curtuna bakıp sağdan soldan da hoşuna giden şeyler bulabilirsin. mesela bershka. tophaneye de Bey diye bi erkek mağazası açıldı, ben de daha gitmedim ama bi gitmek lazım.


  • klar  (06.12.14 15:47:32) 
spesifik bir mağazadan giyinmemeli, zevkini oturtup kombin tasarlamalısın. sonra git istersen pazardan al.


  • dove falconhand  (06.12.14 16:19:38 ~ 16:19:59) 
-senin ihtiyacin olan gomlek kazaktan ziyade body building.

-mudo ve gap diyor uzaklara bakiyorum ayrica.
  • sulphur  (06.12.14 16:24:06) 
jack&jones'a ucuz ve kalitesiz, mudo'ya da kalite denmiş :(


  • sorumatik  (06.12.14 17:15:27) 
boynere bak direkt. jack&jones'u çok beğeniyorum ben hem uygun oluyor hem kaliteli ve güzel


  • anil  (06.12.14 17:46:04) 
lc waikiki xD


  • hjarteblod  (06.12.14 20:46:42) 
ben zara'nın tişörtlerini senelerce giyiyorum şahsen. hafif transparan, tamamen organik pamuklu olan tişörtleri hiç deforme olmuyor. gömlekleri de öyle. elbiseleri, pantolonları da öyle. hassas yıkamada yıkıyorum her şeyi. bunun da etkisi olabilir. ben malıma genel olarak iyi bakarım zaten. :)

mudo'nun da hem kaliteli hem kalitesiz olan giysileri var. etikette yazan bilgileri, kumaşları inceleyerek alıyorum her şeyi.

yani neferkitty'nin bahsettiği ürünlerle benim bahsettiklerim aynı olmayabilir.

edit: zara trf kalitesizdir mesela, onu da ekliyim. trf'de erkek yok zaten diye biliyorum ama yine de not düşeyim dedim.

massimo dutti, indirim +1
  • m e l t e m  (06.12.14 23:33:43 ~ 23:50:36) 
massimo dutti indirim kovala. h&m, zara seçici ol, çoğu ürünü dandik ama iyileri de yok değil. asos.com vazgeçilmez siten olsun.


  • VickVickyVale  (06.12.14 23:38:32) 
bir kişide topshop dememiş. şubat ortası mart başı gibi acayip indirimler olur orda. gidipte çıldırmamak elde değil.


  • bruceandwayne  (06.12.14 23:46:27) 
sezonda almazsan beymen, network, massimo dutti.


  • oharro  (06.12.14 23:50:37) 
[]

gözlerimin parlaklık seviyesi azalmış gibi

odamdaki ışık saçmasapan olduğu için üzerinde durmamıştım bunun, ondandır diye düşündüm. ama son zamanlarda dikkat ediyorum, sadece odamda değil her yerde böyle. daha iyi ifade edemem herhalde, cidden parlaklık ayarım yanlış gibi hissediyorum. her şey olduğundan daha az parlak, daha karanlık görünüyor. iki sene önce loş ışıkta rahatlıkla göreceğim şeyi şu an göremiyorum mesela.

bir de uzaktaki objelere bakarken okuma değil ama algılamada problem var. 10 metre ilerde iki tane adam var mesela. görüyorum net bi şekilde. ama bakarken gözümün yorulduğunu, gördüğüm şeyi zihnimin net olarak işleyemediğini fark ediyorum.

son olarak, gözkapaklarımda zaman zaman gelen bi yanma var. gözümde değil. gözkapaklarında sadece.

görüş konusunda bir sıkıntım yok. çift görme, okuyamama veya gece sıkıntı yaşama gibi bir durum söz konusu değil. karanlık görünüyorlar sadece.

dün ilaçlı beyin MR'ı çekildi, yakın zamanda göz doktoruna da görüneceğim ama meraklandım her zamanki gibi, fikir almak istiyorum. ne olabilir bu?

 
Gözdeki kuruluk olabilir gözlerini sık aç kapa bir de bilg telefon falan takılırken 10dk da bir kafanı kaldır uzaktaki bi objeye bak. Kas tembelliği oluyor gözde. Benzer sorunlarla geçen gün gittim göz doktoruna bunları söyledi. Kas tembelliği ve göz kuruluğu. Dr dan sonra dediklerini yapmaya calısıyorum tum gun daha iyiyim. Daha kolay netliyorum ve gözlerim yanmıyor acımıyor..


  • erty_ksk  (06.12.14 14:15:59) 
Miyop dunyasina hos geldin panpa. Kafadan 1 derece diyorum ben.


  • divit  (06.12.14 14:51:35) 
[]

en büyük ve aynı zamanda makul hayaliniz nedir?

gerçekten inanıyorsanız, dünya-neptün arası minibüs işletmek dahi yazabilirsiniz tabii. ama makul, yapabileceğinize inandığınız, mümkün gördüğünüz hayallerinizden bahsediyorum. 30 yaşındaki adamlar "futbolcu olmak" yazmasın o yüzden :(

"peki en büyük hayalim makul değilse??" diyenler de ortasını bulsun.


 
being the most powerful person on earth :o


  • neseranni  (05.12.14 18:31:48) 
bir ya da iki yıl içinde yurt dışına gidip eğitimime ve daha sonra da yaşamıma orada devam etmek.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.12.14 18:34:52) 
sabahları istediğim saatte kalkabileceğim bir ekonomik düzen kurmak.


  • g7mor  (05.12.14 18:38:49) 
-hiçbir şeyin fiyatını düşünmeden alışveriş sepetine ekleyebilecek kadar paraya sahip olup dostlarla harcamak.
-beyonce ile sahnede düet yapmak..
-herhangi (iyi) bir konuda dünya çapında tanınmak.
  • m e b  (05.12.14 18:42:05) 
dünyayı gezme hayalimi makul kıldım. dünyayı gezmenin mantıksız olacağını ve makul olmadığını düşünerek (tüm dünyayı gezmek) liste yaptım. ve sadece onları görmek istiyorum. bunun için zıng diye hemen olsun değil yayarak. yani sistematik bir şekilde 7,8 yılda belki daha uzun. çok fazla yer var. yılda 21 gün iznim var.


  • secilmis uye  (05.12.14 18:42:43) 
orta avrupa'da arnavut kaldırımı bir sokakta, sarı sokak lambalarının odanın içine yansıdığı eski ve ufak bir dairede, sabahları işe giderken aynı koşe başı mekanında kahve gazete rutiniyle, geceleri içeri dolan sokak lambalarının ve yağmur sesinin altında sabahlara kadar piyanomda chopin çalabilmek..

bunu istiyorum ben evet.
  • vonkhar  (05.12.14 18:43:12) 
www.youtube.com

30 yaşıma geldiğimde bunu yapıcam
  • mirty  (05.12.14 18:43:19) 
ulan şu sistemin bizi getirdiği hale bak, soruna cevap düşününce anladım.

maddi zorluk gözetmeksizin, kıt kanaat da yaşasak yarın bir gün, bunu dert etmeyecek bir eş istiyorum. aşkımız banka hesabımızla paralel işlemesin, birbirimize baktıkça artsın istiyorum. benim de hayalim bu. bir apartman dairesinde, büyük hayaller kurmadan, 2 çocuklu, gerçek anlamda "sıcak" bir ev istiyorum.

hayale bak amk. allah belanı versin dünya, allah belanı versin..
  • brotha b  (05.12.14 18:45:03) 
türkiye'de trenle gidilebilen her yere trenle gidip şehirleri katlanır-taşınabilir bisikletle gezmek. bi sonraki aşama trans sibirya turu ama o zor iş, makul diyıl.


  • uepuey  (05.12.14 18:45:32 ~ 18:48:13) 
Hayalsiz, kit kanaat, alçakgönüllü bir hayat.

Bir de pescador suz bir duyuru (saka)
  • damdanakan  (05.12.14 18:46:24) 
hm.

kendi olduğum üniversitede tüm sistemi değiştirip adam akıllı mezunlar vermek, sonrada bir şekilde yüksek öğretimi hallaç pamuğu gibi atarak değiştirmek, üniversitelerin bir kısmını, ve bir çok fakülteyi kapatmak, mezun ve öğrenci sayısını azaltmak, kadrolaşmayla gelen akademisyenlerin kökünü standartları yükselterek kazımak, ve elitist/kaliteli bir üniversite eğitimi ve ona alternatif sağlam meslek liseleri sistemi oluşturmak.
  • efrasiyab87  (05.12.14 18:46:49 ~ 18:47:15) 
Nobel almak


  • Haldamir  (05.12.14 18:54:13) 
- lisans egitimine gecmek & bitirmek
- sonrasinda almanya'ya yerlesip orda yasamaya devam etmek
- o an tr'nin durumuna da bagli bu ama; bi 10 yil sonra turkiye'de alternatif okullar acmak. alternatif egitim yontemleri falan.
  • hjarteblod  (05.12.14 19:00:18) 
- pilot olmak. (Bir sağlık sorunu yaşamazsam bu tamam sayılır)
- 5 yabancı dil öğrenmek. (1,5/5)
- çok iyi piyano çalmak.
- yazar olmak.
- güvenebileceğim, birbirimizi çok seveceğimiz, beraber dünyayı gezebileceğimiz ve çocuk istemeyen bir kadın.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (05.12.14 19:13:21) 
öncelikle kendim de dahil olmak üzere etrafımda kimsenin sağlığının bozulmamamasını istiyorum.
sonra da vergi sıralamasında ilk 1000e girsem yeter

  • sta  (05.12.14 19:14:14) 
galaksi dominasyonu falan işte.
o sayılmazsa euueeüü.. batiskaf yapmak istiyorum.

  • namus ninjası  (05.12.14 19:15:09) 
şu an yaşadığım hayatım benim için 30 yaş öncesi makul hayalimdi. artık büyüklere bakıyorum.


  • washe  (05.12.14 19:33:56) 
-yeni zelanda'ya yerleşmek (kendi mesleğim orada aranan mesleklerden olmadığı için hala yollarını aramaktayım aslında) ve tanrının bile unuttuğu şeklinde tabir edilebilecek bir yere çöküp çimentonun kullanılmayacağı, kendim için bir ev inşa etmek (ya da elimden geldiğince inşasına katkıda bulunmak)

-türkiye'den çıkamayacaksam da bir an önce bateri çalmayı öğrenmek, bir gruba dahil olmak ve antalya'nın kaş ilçesinde yaşayıp akşamları bir barda tıngırdatmak, gündüzleri ise ufak bi tükkan işletmek

istiyorum.
  • treamorg  (05.12.14 19:36:33) 
1,5 sene sonra yapilacak mesleki yeterlilik sinavini vermek.


  • raskolnikovv  (05.12.14 19:59:45) 
Kuzey ışıklarını görmek.


  • reavelyn  (05.12.14 20:28:51) 
kendi oynadığım filmin galasına gitmek


  • mahnita  (05.12.14 23:26:39) 
Los Angeles'a taşınıp müzik grubu kuracağım.


  • i was made for you  (05.12.14 23:31:11) 
abd'de federal olmak.


  • xenophobe  (05.12.14 23:34:28) 
ölmeden önce dünyanın olabildiğince çok köşesini görmüş olmak ve hiç değilse birkaçında turist sayılmayacak ölçüde ikamet etmiş olmak.


  • gis  (05.12.14 23:39:26) 
@xenophobe, abi onu yapabilir misin bilmiyorum ama istanbul'daysan eğer donut ve kahve al. allahıma kitabıma federal gibi hissediyosun. çok eğlenceli. ben yaptım bi kere, sanki iki saat önce adana dürüm gömen adam ben değilmişim gibi havalara girdim. dammit falan diyom sinirlenince. donutu sindirince geçiyo ama.


  • pescador  (06.12.14 08:35:35) 
Dünya turuna çıkmak. Birkaç yıldır para biriktiriyorum, yeterli miktara ulaşınca istifa edip çıkmayı planlıyorum.


  • angelus  (06.12.14 09:16:22) 
Trenle önce anadolu sonra tüm eski hatlarda yolculuk yapmak.

Başka hayallerim de var ve benim hayattan beklediklerim, amaçlarım için çok daha önemli yere sahipler. Onlar listede ve listedekileri sırası geldikçe bir bir gerçekleştiriyorum zaten. Benim için listeye giren ya olur ya da zaman içinde vazgeçerim yapmam. Tren yolculuğunu listeye alamadım bir türlü, yapamam gibi geliyor, aklımda var ancak listede yok. Onun için de en büyük hayalim bu, beni korkutan yapamam gibi olan hayal.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (06.12.14 09:18:24) 
[]

uyuşturucu neden meksika'da? niye başka bir ülke değil de meksika?

evet her ülkede üretiliyor, satılıyor eyvallah da uyuşturucu yüzünden bu kadar tekleyen, güvensizleşen, sapıtan tek memleket meksika. bunların yanında kolombiya bile güllük gülistanlık kalıyor. devlet müsaade ediyor desek, adamlar orduyla saldırıyorlar artık. merak ediyorum, neden meksika? neden şili veya kolombiya ya da bolivya değil de meksika?

ABD kendi içerisinde böyle bir yapılanma istemiyor ama uyuşturucu ticaretinden kendine düşen payı da alıyor diye tahmin ediyorum. ama pekala başka bir ülkede de üretim yapılabilir. ABD'ye direkt sınırı olduğu için mi meksika? uyuşturucu üretimini ve dağıtımını meksika merkezli yapmanın sebebi ne?

birkaç tane belgesel izledim ama kartellerin muhabbetlerini anlatıyordu sadece, olayın başı ve neden meksika'da kök saldığı hakkında pek bir şey yoktu. türkçe ingilizce fark etmez yazı, kitap, belgesel, video, film vs. her türlü kaynağınızı memnuniyetle alırım.

 
Hep yolsuzlugun alip basini yurudugu ulkeler bunlar. Turkiye ve Rusya'nin bir level ustu iste. Su video bayagi iyi acikliyor adamlarin ne kadr organize oldugunu:

www.ted.com

ayrica amerika'ya sinir komsusu olmasi etkilidir tabi. sonucta buyuk pazar. 400 milyon nufuslu ulkeden bahsediyoruz. Lakin son gelismelerle illegal marijuana'nin ve kartellerin kokune kibrit suyu dokulecek yavas yavas. California'da giriyorsun dukkana, gosteriyorsun doktordan aldigin receteyi, grami 10-20 dolar civarina legal legal aliyorsun otunu. bununla rekabete girmek, kayda deger bir kazanc saglamak mumkun degil.
  • fortisvita  (05.12.14 17:38:31 ~ 17:42:09) 
Zamanında daha beterini yaşadı Kolombiya. Devletin otorite zaafından yararlanıyorlar. Meksika özelinde bir durum değil.

Ama dağıtımın Meksika üzerine kurulması sebeplerinden biri en büyük pazara(ABD) kolay ulaşmak için.
  • heritage  (05.12.14 18:11:13 ~ 18:11:30) 
[]

NBA 2K14 mü, NBA 2K15 mi? bu bilgisayarda hangisi oynanır?

systemrequirementslab niye bilmiyorum ama düzgün sonuç vermiyor. işletim sistemi win8 olduğundan mıdır nedir, hiçbir oyun için tam olarak verileri eşleştirmiyor. o yüzden size sorcam.

şimdi NBA 2K15 efsane olmuş, öncekilerden çok farklı diyorlar. benim sistem şöyle bi şey, lebtob,

cpu: intel core i5 3320m @ 2.60 ghz, ivy bridge nm22 technology
ram: 8,00 gb dual-channel ddr3 @ 798 mhz

graphics,

* generic pnp monitor (1366x768@60 hz)
* intel hd graphics 4000 (samsung)
* 2047 mb nvidia geforce 710m (samsung)

***

bu alette kasmadan donmadan 15 oynanır mı mesela? kalitenin çok yüksek olmasına gerek yok ama en azından ortalama olsun ya lütfen. donmasın, kasmasın, orta kalite olsun yeter. kaldırır mı?

 
neden ulan neden, bissürü yenilik varmış çok güzelmiş :(


  • pescador  (05.12.14 15:45:51) 
ayarları az kısarsan oynarsın ya


  • check minus  (05.12.14 15:46:45) 
www.canyourunit.com


  • wagner love  (06.12.14 10:32:30) 
yukaridaki siteye oyunu hangi bilgisayarda oynamak istiyosan gir, oyunu sec, site bilgisayarinin bilgilerini toplamak icin masum birsey yukler (bir java eklentisiydi) sonra da calisip calismayacagini calissa bile ne kadar iyi caliscagini soyluyor


  • wagner love  (06.12.14 10:34:48) 
@wagner love, bunun yanlış sonuç verdiğini duyurumun ilk cümlesinde yazdım.


  • pescador  (06.12.14 15:06:51) 
[]

ttnet'i arayıp da interneti düzeltilen var mı?

bugün yarın arayacağız biz bu ibişleri internet yaptığımız her şeye rağmen sorunlu olmaya devam ettiği için. ama şahsen pek ümitli değilim. daha önce sürekli bağlantı koptuğu için falan bunları arayıp, gelen servisin tamiratı/kontrolü sonrasında cayır cayır internete kavuşan oldu mu burada hiç?

bonus soru: acıbadem'de olup ttnet kullanan var mı? tüm mahallenin aynı altyapıyı kullanmadığını varsayarak alan daraltayım, doğuş üniversitesi çevresi özellikle merak ediliyor. bu civarda ttnet kullanıp interneti sürekli sıkıntılı olan var mı? arkadaşım altyapının biraz skik olduğunu söylüyor. bakalım bakalım neymiş.


 
Yok.
TTNet algoritmasını yazıyorum.
DSL ışığına bak.
Modemi kapatıp aç.
Splitter'ı kontrol et.
Sizin hat kaldırmıyor, 56k hızına geçirmek zorundayız.
  • Lim5  (05.12.14 15:25:04) 
Benim yazlıkta vardı sıkıntı, kabloları değiştirdim 5-6 kere internet bağlanıyor 10 saniye geçmeden kopuyordu... Sonra telefonda aradım adamları, port değiştirdiler düzeldi kopma sorunu... Ara adamları bi, bağlantı portumda sorun var başka porta geçir falan de belki bişeyler çıkar.

Ufak tefek bir sorunsa ama pek düzelmiyor. Saniyelik kopmalar laglar oluyor diye arayınca pek bişey yapmıyolar modeminiz 3 gündür internete bağlı gözüküyor hiç kopma olmamış bizim sisteme göre diyorlar.
  • benim adim kerim hepinizi severim  (05.12.14 15:28:36 ~ 15:29:39) 
ttnet'in twitterdaki @ttnetdestek şeyine de yazabilirsin..ilk seferde sorunumu çözdüler ama sonra sallamadılar...

ben de btk'ya şikayet ettim dün, bugün zorla ulaşmaya çalışıyorlardı :)
  • passion rules the game  (05.12.14 15:31:47) 
allah ttnet'in eline düşürmesin. müşteri hizmetleriyle muhatap olmak ciddi sabır isteyen bi iş. çok kez sorun yaşadım müşteri hizmetleriyle ama en son yaşadığım şöyle oldu. playstore üzerinden fifa 15 alıcam paramla, ödeme kısmına gelince hata veriyor alamıyorum. ben de bunun üstüne o sikik müşteri hizmetlerini aradım durumu anlattım. 1-2 iş günü içerisinde size dönülecektir deyip kapattılar. bu arada ben 265. denememde oyunu satın almayı başardım. oyun çıktı, aradan 1 aydan fazla bir süre geçti. ttnet müşteri hizmetleri sağolsun beni aradı. "böyle böyle bir sorununuz varmış, son durum nedir?" hahaha. lan 1 ay geçti aradan. yeni mi aklınıza geldi? o kadar mı yoğunsunuz? yok yemin ederim. gittim yerinde gördüm yoğunluğu. alayı sohbet, muhabbet, ortam derdinde. işle meşgul kimseyi görmedim. zaten nerde işi bilmeyen eleman, hepsi müşteri temsilcisi anasını satayım. o yüzden ttnet'te yetkili bir tanıdığın yoksa ve internetten yana şikayetlerin varsa boku yedin. durum tamamen şansına kalmış yani.


  • lionel andres  (05.12.14 15:37:21) 
Beni birkac seferden sonra sahadaki adama baglamislardi. Bu islerden biraz anladigim icin adamla muhabbeti kurdum biraz, meger beni eski porta baglamislar. Onu degistirince canavar gibi olmustu internet.

Bir baska seferde de bizim binaya gelen kablolrin topraklama sorunu varmis galiba, surekli kopuyordu. Gelip kazip duzelttiler.

Bir baska sefer de hizim cok dusuktu, meger bana sinie koymuslar. O siniri yukseltmisti c.merkezindeki bayan.

Formulu veriyorum: Cemkirmeden, halden anlayan bir sekilde konusmak.
  • ruhi mucerret  (05.12.14 16:36:36) 
Ariza kaydi olustur- teknik servis gondersinler- gelen elemani rehin al- tekrar ara bunlari belirterek hattimni duzelttir. Belki ancak bu sekilde bir kerede yapalar. Yoksa zor.


  • c1b2k3  (05.12.14 16:55:23) 
[]

kani tuketen hastalik? ya da oyle bi sey, ne bu?

az once annemle konustum. gectigimiz gun komsusunun soyledigi, bir tanidiginin muzdarip oldugu bir hastaliktan bahsetti. olay su: aynen benim gibi 20 yasinda bir eleman yururken zorlandigini, ayaginin agridigini soyluyor. sonra ona dalaginin alinmasi gerektigini soyluyorlar. ameliyat icin verilen ilac cocugun cigerlerini parcaliyor (?) ve cocuk ameliyattan sonra hic yuruyemiyor, tekerlekli sandalyede.

anneme "yalandir" falan dedim ama kendisi de boyle bir hastaligi duydugundan cok emin. vucutta dalagin alinmasini gerektirebilecek, kani azaltan ya da kandaki seylerin verimliligini dusuren, ayaga vuran bir hastalik ne olabilir?

5 aydir doktor doktor geziyorum, onlarca ihtimal dusunuldu ama kimse bu tarz bir hastaliktan bahsetmedi bana. bu ne lan?

tikler gecikebilir, en gec aksam verecegim
yine hastanedeyim amk sarjim bitiyo.

 
kanı tüketen mi yoksa kan üretmeme nedeni mi acaba?
kan kanseri/anemi olmasın? geçenlerde bir tanıdığımız bu nedenle rahmetli oldu.

  • teknikekip  (05.12.14 11:15:58) 
basiniz sagolsun hocam. annem de pek bilemiyor, simdi kadina sizinkinde ne vardi diye soramiyor da tabii... o yuzden detay hakkinda maalesef bir sey diyemiyorum.

ama kanser degildir, kanser olsa en azindan o kadarini aklinda tutabilirdi. anemi de yine asina oldugumuz bir kelime. bunlar olsa unutmazdi gibime geliyor. bir de bunlarin ayakta agri, yuruyunce guc kaybi yapma ihtimali var mi ki? ben sorayim bi belki anemidir.
  • pescador  (05.12.14 11:21:58) 
oraklı anemi olabilir mi?


  • purusha  (05.12.14 11:24:36) 
Evet yürümekte zorlanıyordu fakat o yaşlıydı zaten. Haftada bir kan nakli için hastaneye gidiyordu. Sizin durum farklı olabilir tabii bilemiyorum. Size de geçmiş olsun.


  • teknikekip  (05.12.14 11:25:12) 
orak hücreli anemi

yürürken zorlanması vazo-okluzif kriz
dalağın alınması zaten neredeyse tamamında oluyor
  • la noix  (05.12.14 11:25:39 ~ 11:26:37) 
evet, bu cok mantikli.

ben iki kez kan testi yaptirdim yakin zamanda. seker, tiroid, ure, kreatinin, b12 vs. pek cok seye bakildi. ayrica sag bacaktan komple ultrason da cekildi. normal olmayan hicbir sey yok.

bende bundan yok di mi o zaman? olum dalak alindi diye gencecik adam tekerlekli sandalyede simdi cigerleri de gitmis, cok korkuyom ya
  • pescador  (05.12.14 11:31:59) 
pescador, umarım beni yanlış anlamazsın ama büyüğün olarak seni bir konuda uyarmak istiyorum

son zamanlarda duyurularında çok beylik laflar görüyorum
"anneme "yalandir" falan dedim", "5 aydir doktor doktor geziyorum, onlarca ihtimal dusunuldu"

kişinin hastalığı konusunda yalancı demek gerçekten hoş değil. evet belki doğru olmayabilir ama bilirkişi sen değilsin. ben de kalkıp 20 yaşında gencecik çocuk niye yürüyemesin, yalandır diyebilirim senin arkandan. bu senin için ne kadar hoşsa o kişi için de hoş bir durum olur.

sadece bu duyurundan örnek verdim, diğerlerinde de gördüm ama şimdi ıncık cıncık edip liste yapamayacağım.

sana yapılmasını istemediğini başkalarına yapma
  • la noix  (05.12.14 11:38:04) 
@la noix, yalandir dememin sebebi olayin felaketmis gibi sadece kotu yonleriyle aktarilmasi. o cocugu en iyi ben anlarim. ona bir sey dedigim yok. yalandan tekerlekli sandalyeye oturacak degil elbette. ama ailesinin hastaligin adini bile soyleyememesi iskillendirdi iste.

ayrica duyuruda yazdiklarimi cok ciddiye almayin, cok fazla ironi-saka-abarti kullaniyorum. normalde daha tatli ve kibar biriyim.
  • pescador  (05.12.14 11:44:35) 
[]

internetten oynayabileceğim şans oyunu?

hayata dair hiçbir ümidim kalmadığı için haftada 1-2 liralık milli piyango, sayısal loto veya her ne haltsa ondan oynamak istiyom. sürekli bayiye gidip kupon dolduramam, üşenirim. nesine hesabım var. böyle kolonu 25-30 kuruşluk, haftada bana 2 liradan fazlaya mal olmayacak, mümkünse ayda 1 çekilmeyen daha aktif ve hızlı bi şans oyunu falan önerebilir misiniz?

10 çeşidi varmış gibi soruyorum gerçi ama hiç aram yok yani bilmiyorum, bikaç kez oynadım sadece. sayısal loto mu daha iyi milli piyango mu? yoksa başka bi şey mi gider bana?

gidip her hafta 100 tane bilet almıcam. dediğim gibi haftada 2 lira falan veririm en fazla. "aniden zengin olma" hevesimi canlı tutması yeterli.

 
İlgini çekerse spor toto var, tek seçim ile kolonu 25 kuruşa geliyor..

imgim.com
  • EkimBebesi  (04.12.14 11:41:17) 
yok sevmiyorum spor totoyu. bahis hastası olmama rağmen lotoyu tutturmak spor totoyu tutturmaktan daha kolay geliyor açıkçası. daha muhtemel diyeyim.


  • pescador  (04.12.14 11:52:35) 
legal sadece piyango var, loto yok. piyangoda 9 19 29 da çekilir kolonu 5 tl. her ay 15 tl yatır hesaptan otomatik alsın. ben 2 senedir düzenli oynarım en fazla amorti çıkar. son zamanlarda spor toto oynuyorum 4 tane çifte sansla kolon dolduruyorum 4 tl.


  • mrthany  (04.12.14 12:59:35) 
[]

biyolojik saat kafayı yedi - 5 saat sonra zınk diye uyanıyorum

hiç şaşmıyor. 5 saat. bilemediniz 5:30. fiziksel aktivite miktarının, yorgunluğun, beslenmenin, ruh halinin gözlemleyebildiğim kadarıyla HİÇ etkisi yok. durumum ne olursa olsun, saat kaçta uyumuş olursam olayım çat diye 5 saat sonra kalkıyorum.

uyandığımda uykumu alamamış oluyorum ama rahatsız edici bir mahmurluk hali olmuyor. bilincimin biraz bulanık olduğunu hissediyorum, tam ayılamamış gibi. ama tekrar uyumayı denediğimde imkanı yok başaramıyorum. 3 saat boyunca yatakta gözümü açmadan kalabiliyorum ama buna rağmen uyuyamıyorum.

son 10 gündür var bu ve bir türlü geçmiyor. daha önce pek çok kez uyku yüzünden sıkıntı yaşadım ama böyle abuk bir şey görmedim. nasıl önüne geçebilirim bunun?

B12 vitamin testi yaptırmıştım, normal çıktı. bir antidepresan kullanıyorum ama etkisi yoktur sanırım, çünkü 3 aydır kullanıyorum yeni oluyor böyle bir şey.

 
pili azalmıştır, pili değiştirin eski haline geri gelir.


  • mrvengeance  (03.12.14 11:36:15) 
nasıl yorgunluğun etkisi yok. ayağın sakat metroya bile taksiyle gitmiyor musun? fiziksel yorgunluğun nerdeyse sıfıra yakın hatırladığım kadarıyla

ayrıca yine hiç evden çıkmıyorsan biyolojik saatin normale de dönmüş olabilir. endüstri devriminden önce insanlar 4-5 saat uyuyup 2-3 saatlik uyanık geçirip tekrar uyuyorlarmış. bi web sitesinde okumuştum. hatta çocuklar da okula başlayana kadar buna benzer bi uyku düzenine sahipler
  • la noix  (03.12.14 11:36:57) 
@la noix, dediğin şeyi yaklaşık 1 aydır yapıyorum ama. bir de fiziksel aktivite sıfır olunca vücut genel olarak yorgun olduğu için uyku daha verimsiz oluyor aslında. yani "hiçbir şey yapmadım, 5 saatte uykumu alırım" durumu söz konusu değil. öyle olsa zaten hiç rahatsız olmam ne güzel, 19 saat benim... ama öyle değil işte, uykumu alamıyorum. ve uyuyamıyorum da.


  • pescador  (03.12.14 11:48:37) 
sen psikolojik yorgunluktan bahsediyorsun ben fiziksel yorgunluktan


  • la noix  (03.12.14 11:51:02) 
senin durumunla direkt alakası olabilir mi bilmiyorum ama son zamanlarda bu konu hakkında çok yazıya denk geldim.

insanlar akşam saatlerinde ekseriyetle bilgisayar başında artık. hatta yatma saati gelince yatakta telefon / tabletten devam ediyorlar.
bu aletlerin yaydığı mavi-beyaz ışık insan biyoritmini bozuyormuş ve uyku bozukluklarına yol açıyormuş. hatta kanser gibi hastalıklara kadar yolu var deniyor, artık orasını bilemiyorum.
akşam yatmadan önce elektronik aletlerden uzak durmaya çalışıyorum ve gazete, kitap alıyorum yanıma. ayrıca telefon ışığını yumuşatıp sarı ışığa döndüren uygulamalar da var. bunları bir deneyebilirsin.
  • lily briscoe  (03.12.14 12:23:10) 
[]

skyler hanıma çok yüklenmiyorlar mı?

skyler white'tan bahsediyorum. bu kadına affedersin orospu dediniz, yılan dediniz, pislik dediniz. yahu ikinci kez izliyorum diziyi, ben bu kadının diğerlerinden veya klasik trip atmalarından farklı olarak hiçbir şeyini göremiyorum.

şimdi siz düşünün, eşiniz böyle bir şey yapıyor olsa skyler gibi davranmaz mısınız? kadın erkek hiç fark etmez. eşiniz kanser, günlerce eve gelmiyor, ikinci telefonu var falan. yav bu skyler size ne etti? birkaç vukuatı var evet, hiç hoş değil. ben eşi olsam affetmeyebilirim. tasvip ediyor değilim ama bunlar her insanın başına gelebilecek, herkesin yeltenebileceği şeyler. niye bu kadına orospu da orospu deniyor sürekli yahu?

ben seviyorum olm bu kadını. at gibi bi şey zaten delikanlı, kavga olsa çağırırsın. hükümet gibi kadın. siz ne düşünüyosunuz?

(bkz: walter'a o konuda ben de çok kırgınım)

 
karakteri soğuk. soğuk karakterli insanı sevmez bizim halk. bir de erkek gözünden görüyorlar her şeyi. adam ne yaparsa mübah, kadına gelince ooo!


  • devilred  (02.12.14 23:30:42) 
skyler hükümet gibi kadın. aynen tanım bu.
ama waltera bakınca skyler ne yapsa haklı diyorum ben. neticede kadın birden böyle olmadı.

  • kahin ahtapot paul  (02.12.14 23:31:03) 
Bildiğin fettan, arkadan iş çeviren, gördüğüm en uyuz kadın karakterlerden.

kramer vs kramer'daki anne 1, skyler 2.
  • hiko seijuro  (02.12.14 23:32:26) 
Walter tarafından bakınca sevmedik kadını
Aslında yaptıklarının-birkaç şey hariç-iyi ve mantıklı bir açıklaması da var

  • purplee  (02.12.14 23:34:42) 
orospunun önde gideni, 3 yıl oldu herhalde diziyi izleyeli. lan konteynırla para getirmiş hala bıdıbıdı


  • divit  (02.12.14 23:35:38) 
Kari koca ikisi de birbirinden fenaydi bence. Heheh. Skyler orospu walter masum gibi bir durum yok bence.


  • rayde  (02.12.14 23:38:59) 
parayı görünce gözü dönüp walterı destekleyip işler sarpa sarınca da tüm suçu waltera attı. walter da az değil ama tepkisi her zaman aynı olmalıydı. yok bu kara para kabul edemem, yok oto yıkama açalım, yok bırak bu işleri demeyecekti. baştan aynı tepkiyi verecekti.

bi de hastalığını ilk öğrendiklerinde walterın kararını önemsemeyip o yavşak adamdan yardım istemeyecekti. tamamen menfaatçi bi karı.
  • seksen9  (02.12.14 23:41:46) 
img3.wikia.nocookie.net

ya bırak su ırıspıyı savunma bana! kocan senin için, sakat çocuğun için neler yapıyor senin yaptığına bak! hemen baska adamın kucağına atlıyorsun.
  • ufukcel  (02.12.14 23:44:40 ~ 23:48:38) 
kesinlikle çok yükleniliyor.

işler boka sarınca suç bu bayana atıldı çünkü insanlar walt'a oç demeyi yediremedi.
  • dusmanimizkindirbizim  (02.12.14 23:45:05) 
çirkef karıydı... intikam alacağım diye patronuna atlaması milleti kendinden nefret ettirdi...


  • inanmazsan inanma  (02.12.14 23:48:18) 
tamam çeşitli yanlış işlere girmiş olabilir:)ama kendisine herzaman sadık kalan kocasını aldattı. bi de aptal oglu vardı kendi gibi yetiştirmiş. mr. white'a hayatının son demlerinde en büyük nankörlüğü yaptı bu çocuk. aklıma geldi sinirlendim yine. bi de kadın çemçük ağızlıydı o da etken olabilir:)


  • heidifener  (02.12.14 23:49:33) 
valla bence de çok yükleniyorlar. ben dizi yayınlanırken de skyler'ı savunuyordum zaten. hele ki öyle durumda bile kadın kız kardeşini ve hank'i karşısına alıp walt'u savunmuştu. nasıl unuttunuz bunu?

yaptığı yanlışlar, sinir bozucu şeyler olsa da skyler'ın böyle ekstrem bir durumda yaptıkları gayet normal. bence walt'a çok emeği geçti. skyler'dan destek görmese walt'un birçok şeyi eksik kalırdı.

@devilred güzel demiş. bizim milletin genel bakış açısı diziye de sirayet ettiği için milletin skyler'a etmediği hakaret kalmadı.
kadın yapınca orospu, erkek yapınca ''hadi koçum, aslanım'' oluyor işte.

ayrıca edit, aklıma geldi sinirlendim şimdi. walter iyilik meleği de skyler şeytandı sanki. diziden bağımsız, senaryoyu reele vursak, ahlaki açıdan walter'ın hiçbir savunulur tarafı yok. gerçekte böyle bir akrabanız, tanıdığınız olsa selamı sabahı kesip arkasından vay şerefsiz derdiniz. bir de böyle kocanız olduğunu düşünün? her kadın ikilem yaşardı zaten, kim serinkanlı olabilir böyle bir gerçek karşısında?
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (02.12.14 23:52:53 ~ 23:59:10) 
walter'ın boka batmasının gerçek sebebi bu karı amk.


  • kamera motor  (02.12.14 23:54:16) 
fazla yükleniliyor. diziyi bitirdiğimde skyler'a karşı en ufak bir öfke yokken içimde o kemçük ağızlı oğlunun ağzını yüzünü dağıtasım gelmişti.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.12.14 23:55:15) 
orospu diyoruz çünkü gidip patronuyla yatmıştır. walt'un yaptıklarını tartışmıyoruz. ona da farklı şeyler söyleyebiliriz tabi. ancak walt her ne yapmış olursa olsun skyler orospuluk yapmıştır. bir de kıçını kurtarmak için walt'un canı pahasına kazandığı parayı kırığına vermiştir. walt'un yerinde olsam bi kurşun da ona sıkardım. dizideki dört dayaklık insandan birisidir. 1 jesse, 2 skyler, 3 jesse'nin arkadaşı, 4 hank'in karısı.


  • optum kib bye  (02.12.14 23:58:44) 
Bende sevemedin o kadini ama abartilmasinin sebebi ww fanatizmi reisi cok uzdu orosbu nasil ozledim diziyi amk

Acin simdi bang data dinleyin benim yerime de
  • bluebey  (03.12.14 00:06:56) 
ya birader ben bu diziyi günü gününe izlemiştim ilk sezon hariç. anı anına.

bu avradını siktiğimino rospusu beni delirtti aq kafaları yedim çıldırdım. bak daha o zamanlar breaking bad ya 2 ya da 3 sayfa. kimse değil skyler'a sövmek, breaking bad'i bile izlemiyor.

bu kahpe, insanı kanser eden de bu kahpe.
insanı uyuşturucu batağına sokan da bu kahpe.

aşırı gerçekçi bir kahpe olduğu için, diğer dizilerin kahpelerine nazaran çok daha çıldırttı beni.
  • kamera motor  (03.12.14 00:11:06) 
karakteri oynayan oyuncunun bunla ilgili bir yazısı var: www.nytimes.com

bence güzel tespitlerde bulunmuş bi oku derim.
  • newbie.  (03.12.14 00:18:01) 
aynen. bak yazmışız zamanında.

eksisozluk.com
  • sutsuz kahve  (03.12.14 01:09:16) 
iki yuzlu ve musmula suratli oldugundan. var boyle tipler ve hepimiz gercek hayatta da karsilasiyoruz .


  • goo.gl  (03.12.14 07:15:30) 
Bir dizideki karakteri eleştiriyor diye insanlar kadın düşmanı olmuş. Kadınları bırak, hayali kadın karakterli dahi eleştiremeyecek miyiz?

Eğer dizi, uyuşturucu lordu olan kocasından ailesini korumaya çalışan bir kadın hakkında olsaydı, o zaman mr. white hakkında kötü konuşuyor olacaktı insanlar.

Çünkü protogonistlerin (ya da antogonist) hataları görülmez. Amacına ulaşsın istenir. Bu yolda önüne çıkan engeller ise sinir bozucu görülür.

Walter'ın normal hayatta elle tutulur yanı yok tabiki. Ama adam ailesini madden ve fizikken korumak için yüzlerce insan öldürdü. Karısına da hep sadık kaldı.

Skylar ise, hem adamı her durumda immasküle etti, hem boynuzladı hem de adamın canını ortaya koyarak kazandığı paraları aşığına verdi.

Ne kadar yüklenilse azdır yahu.
  • twelfth  (03.12.14 07:59:20) 
1 gicikligina patronuna atladgina
2 hamileyken sigara ictiginden ben cok darginim ona

  • jedilance  (03.12.14 09:35:43) 
itiraf edeyim, ben patron olayını tamamen unutmuştum. tripleri, kaprisleri yüzünden falan diye düşünmüştüm sadece. siz böyle yazınca anılar tekrar canlandı. o kısımda haklısınız. BİAAAAAAÇ.


  • pescador  (03.12.14 10:31:59) 
[]

şınav çekmek "aktivite" anlamında fayda sağlar mı vücuda?

son birkaç aydır içim kıpır kıpır, bir şeyler yapmak istiyorum ama ayağım yüzünden yürüyemiyorum bile doğru dürüst. hem sevdiğim hem de nispeten kolay bulduğum şınav çekme işine geri döneyim diyorum, bir ara uzun süre devam etmiş ve çok güzel sonuç almıştım.

ancak bu sefer amacım sonuç almak falan değil. vücuda bir şeyler yaptırmış olmak. merak ettiğim şu: şınav çekmek vücuda aktivite anlamında hareketlilik kazandırır mı? sonuçta olduğumuz yerde yaptığımız bir şey. düzgün beslenmiyorum zaten. vücudu boşuna yorup zorlamış olmayayım.

yoksa "çek gitsin bi şey olmaz" mı dersiniz? beslenme düzenine dikkat edilen disiplinli bir çalışma söz konusu değil. tabii ki öküz gibi abanmadan, düzgün setlerle çekerim.

metabolizmaya, kalbe damara falan faydası olur mu acaba?

 
plank ile başla bence.

sonra plank+ şınav yaparsın.
  • neferkitty  (02.12.14 23:02:38) 
Tüm vücudu çalıştıran ve efor sarf ettiren bir hareket. Zaten ilk başta 5 tane çekebilirsen öp başına koy.
Bir sürü şınav çeşidi var farklı bölgeleri hedef alan. Çeşitlendirebilirsin de yani.
Hiç yoktan iyidir çek tabii.
  • ay nov kung fu  (02.12.14 23:02:40) 
Karın omuz sırt triceps göğüs için iyidir ama bir kardiyovasküler egzersiz değildir tabii; ama yapın, iyidir.


  • angelus  (02.12.14 23:03:07) 
@ay nov kung fu, kusura bakma yapabildiğim sayılı şeylerden biri olduğu için kendimi övcem: bu geçen sene için geçerliydi. şu an 20-30 tane çekebiliyorum. yalnız sindire sindire. bir tanesini 2-3 saniyede. yoksa diğer türlü fıt fıt fıt yat kalk yaparak 80-90 civarı. gerçi öyle yaparsam daha fazla efor sarf ederim belki bilmiyorum.


  • pescador  (02.12.14 23:05:59) 
Goguz kasi yapar, bosa gitmez.
Nizami 60 sinav cektigim zamanlar zipkin gibi hissediyordum.

  • delifaruk  (02.12.14 23:07:27 ~ 23:08:01) 
aşsdkşald E o zaman yürü be kim tutar seni? Dediğim gibi çeşitlendir madem halihazırda çekebiliyorsun. Elbet faydasını görürsün.


  • ay nov kung fu  (02.12.14 23:10:17) 
gerçek anlamda bişey yapayım diyorsan eğer yere yan yat, ayağının (sağlam olan) kenarı ile yere bastır ve aynı anda dirseğinin üzerinde durmaya çalış. fizyoterapist onaylı vücudun tüm kaslarını çalıştıran harekettir.


  • KidLazer  (03.12.14 00:52:30) 
Olur.


  • arnold schwarzeneger  (03.12.14 07:44:44) 
[]

istanbul'da yalnız yaşamak için illa zengin olmak mı lazım?

az önce proletarier'in duyurusunu görünce aklıma geldi bunu ne kadar çok istediğim.

lanet istanbul'da okuyan ve daha 4 senesi olan bir öğrenciyim. öğrenci evinde 3 kişi kalıyoruz. ev arkadaşlarım en ufak sorun yaşamadığım, hem insan hem de kafa olarak çok sevdiğim iyi anlaştığım çocuklar. ama olmuyo abi. yapamıyorum. kendimi misafir gibi hissediyorum banyoyu, mutfağı başkalarıyla paylaştığım zaman. kontrol delisi değilim kesinlikle, hatta tam bir sinir bozucu "fark etmez ya" adamıyım ama kendi yaşam alanım konusunda hitler'im, lebensraum diye ben de savaş açıcam herkese.

bu bok şehirde mağara dışında yalnız veya iki kişi kalma imkanımız yok mu eğer eşek yüküyle paramız yoksa? beylikdüzü'nde 1+1 düşündüm ama onun aylık masrafı faturalarla birlikte 1000 liraya yaklaşıyor. ilk çıkış masrafı zaten çok yüksek. benim elime 2 burs + 1 kredi + kendi maaşım dörtlüsüyle anca 1200 lira geçiyor zaten ki bu seneye has bi durum, seneye 700-800 falan olur.

ne yapayım şimdi öleyim mi? valla istiyosanız şımarıklık da deyin, "değil" demiyorum belki öyledir. ama ben bu şekilde kendimi iyi hissetmiyorum.

kısa zamanda çok para getiren yasal bir iş olsa gerçekten iki dakika düşünmez denerdim. yani tehlikeli mehlikeli olmasını umursamadan. o kadar sıkıldım.

çözümü yok mu bunun? ne bileyim yalnız ve fakirler için çok küçük daireler falan? stüdyoların bile masrafı 800 küsür ya. barınmaya 800 lira mı verilir?

 
sen önce hayatta kalmayı öğren olm! hayatta kalmayı öğrenebilirsen, yalnız yaşayabilecek kadar parayı havada karada kazanacan zaten.


  • compadrito  (02.12.14 20:19:21) 
abi nereye kazanıcam 3 yıldır dolaşıp duruyorum daha bir dönem geçemedim, bu kafayla değil 4, 14 senede de bitiremem ben bu okulu. en sonunda basıp gidicem kırıkkale'de işletme falan okuycam yani kiralarım 350-400 liraya 10+1 hangar gibi evi kafam rahat gider gelirim okula ya.

okuduğum bölüm sadece istanbul ve ankara'da var zaten yoksa bi saniye bile düşünmem. istanbul parası olana güzel.
  • pescador  (02.12.14 20:20:47 ~ 20:21:14) 
ne okuyorsun? valla calisinca da manyak paralar kazanilmiyor genelde istanbul'da.


  • fortisvita  (02.12.14 20:32:37) 
gel ankara'ya yerleş yanıma


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.12.14 20:34:18) 
@fortisvita, haklısın o da var. ama mezun olunca en azından tam zamanlı bir işim olabileceği için yine rahatlardım diye düşünüyorum. yani hiç değilse 3 değil de 2 kişi kalırdık mesela. italyan dili ve edebiyatı okuyorum. üçüncü sınıftan itibaren şansım yaver giderse bi' firmada yine iyi paralara çalışma şansım olur, yapan insanlar biliyorum. ama daha 3'e de çok var. kendim zaten çalışıyorum ama işte anca "döndürmeye" yetecek miktarda. derdim kesinlikle lüks değil. sadece kendime ait bir alan istiyorum.

hassasım bu tip konularda. ev arkadaşlarımı 2 gün görmesem mesela, öyle bi şey olmadığı halde aramıza soğukluk girmiş gibi hissediyorum. ilişkileri yönetme konusunda sorumlu ve rahatsız hissediyorum. aynı ev içerisinde ailem veya önceden tanıdığım çok yakın bir dostum dışında kalamıyorum ben.

@proletarier, abi orda daha mı az kira sanki. burda hiç değilse vapura falan biniyom eğlenceli oluyo.
  • pescador  (02.12.14 20:36:26 ~ 20:37:06) 
ben senin okuyarak para kazanacağını söylemedim ki!
futbolu öğrendiğin ve takip ettiğin zekânı ticaret öğrenmeye ve iş takip etmeye kanalize etcen. bütün yapcaan bu.
sonra da beni danışman kadrosunda işe alacan şirketinde.
belki de tanımıycan bile.

ekleme: duşbeg reyiz, rispekt!
  • compadrito  (02.12.14 20:39:57 ~ 20:56:33) 
ben 2 burs + 1 kredi de kaldım abi


  • lcnkr  (02.12.14 20:50:33) 
evladım sen fazla karamsarsın. gayetle standart bi hayat yaşayabilirsin ıstanbul'da çalışarak. öğrenci kafasındasın hala. çok yüksek beklentilerin de yok. istediğin basit ama muhtaç olunmayan hayatı kurman zor değil. millete de bakma sen. onların standartları hayvan gibi yüksek. kendilerini süper bi'şey sanıyorlar. sorsan hepsi başlar burda;
1500 lira kira
500 fatura
1000 lira yemek
1000 lira taksi
300 lira sinema
2000 lira alkol
yok efendim 500 lira kitap
300 lira kot falan filan.

biliyoruz ki sen fena sayılmayacak bi para da kazansan, normal şartlarda otbüsün gittiği yere otbüs varken taksiyle gitmezsin. yarrak gibi özelliksiz bi kota 500 lira gömmezsin. çünkü fakirlik senin kanına işlemiş. makul standartlarda ama sürekli para hesabı yapmadan yaşamak istiyorsun ve bu mümkün.

bugünden 3-4 sene sonra 2500 lira maaş alırsın zaten. ufak tefek hayatını kurarsın. maaşın 3000 oldu mu da sana yeter bence. tek yapman gereken şey okulu bu kadar boşlamamak. 1-2 1-2 de olsa derslerini ver. yavaştan da olsa sınıflarını geç. 24 yaşında falan okuldan az dersi kalan bi genç olarak iş başvuruları yaparsan her şey olur.
  • dusmanimizkindirbizim  (02.12.14 23:50:20) 
[]

bedelli askerlik mevzuu

şimdi artık parasını veren askere gitmiyor, di mi? o mu olay? çok bilgi kirliliği var, uykum da var şu an okumaya üşeniyorum açıkçası. beni ilgilendiren bi' mevzu olmadığı için bakmadım daha önce.

(tikler akşama)


 
28 yaşındakiler için evet.


  • enkolaykullaniciadi  (02.12.14 14:27:06) 
[]

sık gidilen bir yere abartılı sevgi duymak?

gülmeyin ama bende haseki hastanesine karşı böyle bir şey gelişti. artık stokholm sendromu mudur yoksa daha başka bir şey midir bilmiyorum.

ben 16 yaşına kadar minibüse binmekten bile çekinen bir tiptim. daha sonra zamanla açıldım ama hastaneye gitmek falan benim için 18'imde bile zordu. istanbul'a okumaya diye gelip de yapayalnız kaldıktan sonra orspusu olduk hastane işlerinin, orası ayrı.

yarın hastaneye gideceğim için mutluyum mesela. sonuç falan umrumda değil seviyorum ben orayı. çevresi olsun, koridorları olsun, kan alım merkezi olsun, MR'ı olsun hastasıyım.

kendimi ev kadar değilse bile ona yakın rahat hissedebildiğim tek yer orası şu an. cuma günü mesela sabahtan akşama kadar ordayım. işim yok. iki farklı randevum var. arasını da orda oturarak geçircem.

bu ne çeşit bi manyaklık? eskiden hastaneye gitmekten bile çekiniyodum, bunu orası sayesinde atlatabildiğim için kendimce bi sevgi gösterisi falan mı? ya da orada bulunmaya çok alıştığım için, kendimi orada rahat hissedebildiğim için mi seviyorum?

bi insan 6 ay boyunca sürüklendiği hastaneyi nasıl bu kadar çok sever lan? resmen duygusal bağ oluştu aramızda.

 
yatay geçişle hemşireliğe alalım seni. o kokuyu o havayı sevebilmek her insanın harcı değil


  • emirkulu  (01.12.14 13:38:17) 
gatadaki kısa dönem askerlik maceramdan sonra bende de oldu o. cebime her gün 10 lira koyup salsalar beni oraya, iki tost bi ayran bütün gün takılırım. arada ana binadaki kantine giderim, arada ambulans girişteki market-kafeye. en olmadı psikiyatri kantinine gider delilere sararım. koskoca kampüs. haseki de güzel.


  • namus ninjası  (01.12.14 13:40:46) 
@marcus aquila, psikolog için surp pırgiç'e gidiyorum. orayı da çok severim ama bu kadar yoğun bir duygu yok onda. cuma günleri gidip gazetemi falan orda okuduğum oluyor. yani randevuyu cumaya denk getiriyorum.

@emirkulu, kafam çalışsa doktor olmak isterdim.

@namus ninjası, hah aynen işte bu şekilde. beni anlayan biri var ne güzel.
  • pescador  (01.12.14 13:43:55) 
Yalnız değilsin. GATA'da iki yıl ortodonti tedavisi gördüm. Onun öncesinde de çocukluğumda çok giderdik. Gerçekten çok severim orayı. Elimden gelse İstanbul'a ziyaretime gelenleri kolundan tutup gezmeye bile götürebilirim :)
Onun dışında kampüsüme de böyle bir sevgi besliyorum. Mimari özellikler büyük etken bence.

  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (01.12.14 13:44:46) 
ben Gümüşsuyu asker hastanesini seviyorum. tam bir butik hastane burası. hasta sayısı az, personel nazik, her şey elinin altında. ortada çok güzel bakımlı bir bahçe var, kan alım odasındaki hemşirelerin eli çok hafif.


  • mea maxima culpa  (01.12.14 13:44:57) 
nefret ediyorum hastaneden. kalabalık, sıra bir türlü gelmez. yanına oturup dertleşenler, sırasını takip edemeyip sana ettiren yaşlı insanlar. geçen gün 2 kişinin sırasını takip ederken kendiminkini kaçırıyordum.


  • rock n roll  (01.12.14 13:45:21) 
gata iğrenç bi yer ya. onu bile seven var demek.
kuzenim orda vefat etmişti belki ondan binayı dıştan gördüğümde bile suratım buruşur

  • emirkulu  (01.12.14 13:49:15) 
Cerrahpasayi seviyom ben de yaaa. 12 yasimdan beri duzenli araliklarla giderim. Boyle banklarinda oturayim cayimi iceyim neblim kedileri seveyim. Banklarinda siirler yazili onlari okuyayim falan.
Binalarinin icinin kokusuna da ayri hastayim zaten. Lisedeyken orda tip okuma hayalim vardi olmadi. En azindan iu deyim yine.
iu nun tum binalari ayni kokuyo zaten agsgagsga
  • rayde  (01.12.14 13:49:34) 
Aaa aynı ben :) sizin duyurunuzla beraber bazı şeylerin farkına vardım yine de:

Benim hikayem şu şekilde: Ben de eskiden hastaneye gitmeye çekinirdim. Orada sorular soruyorlar falan, ne yapacağım diye ürkerdim. "Bağkur mu ssk mı" sorusuna "ben emekliyim" demişliğim bile var. 17 yaşımdayken 6 hafta boyunca bayram dahil hafta içi her sabah çapa onkoloji bölümüne gitmem gerekiyordu. Sabah 8'de oradaydım hep. Gider radyoterapi görür çıkardım, babam da benimle gelirdi. Çıkışta alırdım kahvemi hemen karşısındaki büfeden. Güzel geliyor bana o günler. Ama geçtiğimiz sene onkoloğum malesef ayrıldı hastaneden, özele geçti. Ben çok üzüldüm. Yılda 2-3 defa bile olsa düzenli gidiyordum, bu da benim hoşuma gidiyordu. Şimdi oraya sırf hasret gidermek için gideceğim ocak ayında falan. Yine oturup kahvemi içeceğim. Hem artık sigara da içiyorum, orada da içmiş olurum. Düşünmesi bile mutlu ediyor :)

Seni zaten severdim de bu duyurundan sonra daha bi sevmeye başladım. (Not: erkeğim aq heyecan yapma)
  • aguilas negras  (01.12.14 13:56:57) 
bi garip oldum yazdıklarını okuyunca.
başka şeylere bağlan. kaç kurtar kendini.

  • seyduna6687  (01.12.14 15:02:13) 
Ben de bu duyuruyu sevdim. Hastaneleri, havalimanlarini seviyorum, kalabaliktan kimsenin beni gormemesi kendimi guvende hissettiriyor. Bir de sik sik gittigim bir yerse siginak oluyor benim icin, sikildigimda ya da bunaldigimda oraya gidiyorum.


  • sayns  (01.12.14 15:22:22) 
[]

duyurudan kimlere verirsiniz?

hı?




 
  • devilred  (30.11.14 19:47:06) 
Kim alırsa


  • [silinmiş]  (30.11.14 19:47:07) 
eşcinsel ilişki meşru mu ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (30.11.14 19:47:23) 
neden böyle seyler yapıyorsunuz olm ya?


  • ufukcel  (30.11.14 19:48:33) 
ben kimseye vermem ama vereni de geri çevirmem.


  • thatam  (30.11.14 19:48:51) 
sen hariç herkese


  • xenophobe  (30.11.14 19:48:56) 
ben erkeğim. ama burda biri vardı heykel gibiydi maşallah. kız olsam ona verirdim. sizde öyle yapın bence.


  • ibomiu  (30.11.14 19:49:11) 
hani lan kankiş canciş takılıyodunuz niye yazmıyosunuz kimseyi?? isim verin isim.

@proletarier, her türlüsü meşru abi. mesela ben şahsen eşeğim. o bile meşru.
  • pescador  (30.11.14 19:50:25) 
May the best man win


  • atmaca.ged  (30.11.14 19:50:56) 
du birini duyuruya üye yapıp geliyorum :)


  • GreyFever  (30.11.14 19:52:41) 
ibomiu benden bahsediyor :P


  • [silinmiş]  (30.11.14 19:55:47) 
verdiniz diye de sorulabilir aslinda bu soru


  • rentts  (30.11.14 19:56:01) 
@douchebag, peki verse alır mısın?


  • pescador  (30.11.14 19:56:10) 
iki üç gündür dönen trollemeleri gördükçe sabrı ısrarla sınanan duyuru sakinlerinin ne zaman balatalarini yakacağını düşünüp duruyordum. bugün bir olay bekliyor idim de senden bunu beklemiyor idim.


  • kaymaktutmayansicaksut  (30.11.14 19:56:48) 
Toplam kac troll oldunuz simdi? Son durum ne?


  • delifaruk  (30.11.14 19:57:28) 
Olabilir


  • [silinmiş]  (30.11.14 19:58:31) 
Vermem almam.

(bkz: asexual )
  • Cursed Chico  (30.11.14 19:58:42) 
Ay alir mi acaba o onemli


  • rayde  (30.11.14 20:02:33) 
Ben birbirlerine vermek isteyen tüm Duyuru camiasına şu şarkıyı hediye olarak vermek istiyorum. Melissa Boyner hanımefendi, "Sana vermezsem kime vereceğim ki... kalbimi" desin sizler için.

www.youtube.com
  • aychovsky  (30.11.14 20:03:37 ~ 20:06:25) 
ben herkese verirdim.

(bkz: kiz olsaydim kesin orospu olurdum)
  • mayeskuel  (30.11.14 20:06:04) 
Vermem, çok değerli.


  • Lola90  (30.11.14 20:08:40) 
ben sana veririm pasco senden değerli değil. (ama sende bağa verirsin) birde cocoya kötü şeyler yapmak istiyorum. (sado mazo şeyler)


  • mrthany  (30.11.14 20:09:17) 
duyurudan kimi seversiniz diye okudum cevapları okuyunca noluyoz lan dedim.

cevap olum bu ne biçim sor? ve sen de mi brütüs +1
  • basond  (30.11.14 20:15:17) 
  • isadora  (30.11.14 20:17:35) 
devasa bir sanal orciye doğru hızla yol alırken, animal, sana sadece bilmukabele demek istiyorum. seni apollon heykeli kılıklı çılgın seni.


  • namus ninjası  (30.11.14 20:18:04) 
@isadora sen harbi manyak çıktın, 10 yaşında daha çocuk


  • pescador  (30.11.14 20:19:04) 
yalnız ninja şeçenek dahilinde değil! aylardır yazıyorum herife! emeklerime yazık!


  • sheridans  (30.11.14 20:19:10) 
ler diyince ayıp oluyo ama calzoncillos'a diyeyim çekileyim.


  • seksen9  (30.11.14 20:19:28) 
cursed +1


  • papillon7  (30.11.14 20:20:30) 
sheridans (doğru yazdım mı emin değilim), pandispanya, glori.

lezbiyenim ben <3 <4 <5 ^_^
  • yirmisantim  (30.11.14 20:20:36) 
sheridans koş beni iğfal ediyolar!!1!bir!ünlem


  • namus ninjası  (30.11.14 20:23:53) 
@yirmisantim sen kadınsan 20 cm olan ne? ben seni erkek sanıyodum ki :/


  • sheridans  (30.11.14 20:23:59) 
yav beni de sübyancı yaptınız ya töbe töbeee


  • isadora  (30.11.14 20:26:07) 
OoOoOoO. bana şimdi diyosunuz işte sana yakıştıramadım senden beklemezdim vs. ama benim amacım zaten bu duyurudaki kanki yapılanmasına dikkat çekmek, tepki göstermek idi. yani ciddi olarak açmadım duyuruyu elbette.

ama görüyorum ki millet kaynaşmaya başlamış bile. neyse gönüller bir olsun madem hazır önümüz kış sevinin ısınırsınız arkadaşlar önayak olabildiysem ne mutlu........
  • pescador  (30.11.14 20:26:52) 
  • diabolus79  (30.11.14 20:31:56) 
sana vermiycem de kime vericem şapşalasfasagag


  • camiroquay  (30.11.14 20:32:36) 
compu tabi olm, gözüm yükseklerde benim aghsjdkalşfdig


  • air  (30.11.14 20:33:58) 
@animal, ajshfajsaklfjakfsm ahahahaha


  • pescador  (30.11.14 20:35:36) 
@animal duyuruda gayler de var. burda vericem vermiycem muhabbeti dönerken ne sanıyordun :)


  • sehpa fx350  (30.11.14 20:39:33) 
www.youtube.com sabaha kadar kafamda çalacak şimdi :(


  • pike  (30.11.14 20:48:17) 
özelden pembeleşesiye şaplak atsam diyen de varmış :D hepiniz pervertsiniz.


  • namus ninjası  (30.11.14 20:52:03) 
o kadar konuşulmuş ama kimse de c1b2k3 dememiş :/


  • c1b2k3  (30.11.14 21:26:11) 
[]

organize işler'de peltek konuşan adamın bi sahnesi vardı

oturmuşlardı bi yerde masayı donatmışlardı, bizim bu eleman birinin sanırım george clooney'e ya da başka bi aktöre benzediğini söylüyodu. halbuki adamla alakası yok. işte şurdan baktığın zaman aynı george clooney ya aynısı tarzı bi muhabbetti.

bahsettiğim, konuşan eleman şu videoda "mecbur kalmadıkça konuşma" diyen tip,

www.youtube.com

hatırlıyo musunuz o sahneyi acaba, youtube'da falan var mı? bulamadım ben.

 
23.dk sanırım söylediğiniz.

www.youtube.com
  • mr.goodcat  (30.11.14 19:05:31) 
[]

bu kış nasıl geçecek, bi tahmin çalışma vs. var mı?

SON 2000 YILIN EN SOĞUK KIŞI tarzı abuk subuk sansasyonel haberler değil de... uzmanların bu kış hakkında ayrı bi değerlendirmesi var mı? bu sene daha hafif geçecek çünkü bu yüzden, bayağı kar ve soğuk olabilir şu yüzden gibi?

geçen sene kadıköy'e hiç kar yağmadı herhalde. bir ya da iki kez denk gelmişimdir, onda da tutmamıştı bile. hiç kış gibi değildi. bu sene nasıl olur?

20 aralık - 15 ocak arasında mesela gölcük'te yağar mı ona ne diyosunuz? kaç sene oldu doğru dürüst kar görmüyorum. çocuk gibi heves ettim valla kalorifere yakın olayım diye masamda oturmuyorum bi haftadır. kar istiyorum ibneler.

 
geçen çarşamba antalyaya kar düştü ( hani buraada 10 yılda bir felan olur)
bu yıl soğuk olur diyemem ama öyle geniş tahmin yapanların hepsi bir noktada çuvallıyor, meteoroloji çok spesifik ve birçok faktör söz konusu.

  • kahve kokusu  (30.11.14 18:35:29) 
Avya çokmuş bu sene. Bunun da sert bir kış geçireceğimize işaret olduğu söyleniyor.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (30.11.14 18:46:40) 
  • yatagants  (30.11.14 18:49:12) 
Gecensene de ayva acayip coktu bizzat sahidiyim.


  • divit  (30.11.14 19:17:59) 
beyle

i.giphy.com
  • neferkitty  (30.11.14 19:21:07 ~ 19:22:37) 
geçen sene ankara'ya da sadece bir defa kar yağdı. yalnız bilgi kesin son 600 yılın en kötü kışı geliyormuş.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (30.11.14 19:22:01) 
123456789  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.