Canlıların genomlarına bakıldığında, canlının milyonlarca farklı özelliğini etkileyecek olan binlerce farklı çeşit proteinin evrimsel süreçte kademeli olarak kodlandığını görürüz. Oldukça basit genlerden başlayan genetik yolculuk, 4 milyar yıl içerisinde akıl almaz bir karmaşıklığa ulaşmıştır. Sadece birkaç yüz genden oluşan canlılardan, binlerce genden oluşan canlılara doğru kademeli bir evrim gerçekleşmiştir. Bu süreçte genler sadece canlının özelliklerini belirleyecek faktörleri kodlayacak şekilde özelleşmemiş, aynı zamanda canlıların pek çok olumsuz özelliklerini (hastalıklar gibi) de taşımaya başlamışlardır.
Bu özelliklerin çoğu Doğal Seçilim ile genetik olarak elenir ve popülasyondan silinir. Çünkü ciddi hastalıklara sahip olan canlılar doğal çevrelerinde elenecektir ve kendilerindeki bu hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olan genler de elenmiş olacaktır. Ancak bu hastalıklar tamamen elenemez, çünkü genlerimizde özellikler çiftler halinde taşınır (aleller) ve bu alellerin çekiniklik/baskınlık durumu nihai hastalığı belirler. Bir noktada, bir mutasyon ya da bir diğer Evrim Mekanizması ile ortaya çıkan bir hastalık, iki alel üzerinde de belirli bir etkiye sahip olur, popülasyonda yayılabildiğince yayılır; canlılara dezavantaj sağlamaya başladığı noktada ise Doğal Seçilim ile elenmeye başlayarak baskılanır. Ancak tamamen yok olması, çok nadir görülen bir durumdur. Çekinik olarak popülasyon içerisinde hastalığın varlığını sürdürmesi mümkündür ve sıklıkla olan da budur.
İşte yakın akrabalarda, bu hastalıklara ait genlerin çekinik olarak taşınma ihtimali çok yüksektir. Çünkü kendilerini meydana getiren atalarında bu genler taşınıyorsa, bunların yavrulara farklı şekillerde dağılması mümkündür. Bir diğer soydan biriyle çiftleşildiğinde, bu çekinik genlerin bir araya gelmesi çok daha düşük ihtimaldir. Ancak yakın akrabalar çiftleştikleri zaman, atalarından ortak olarak aldıkları çekinik genler yavrularında birleşir ve ifade edilmeye başlar. Bu birleşimde, pek çok hastalığa sebep olabilecek çekinik genlerin bir araya denk gelme şansları, normal çiftleşmelere göre çok daha yüksektir. Bu sebeple de doğan yavrular sıklıkla hastalıklı ya da sorunlu doğmaktadırlar. Bir oran vermek gerekirse, ensest ilişkiler (insanlarda akraba evlilikleri gibi)sonucunda doğan yavruların sorunlu olma ihtimali, normal çiftleşmelere göre 64 kattan daha fazladır.
Kaynak:
evrimagaci.org