Giriş
(4)

telefonu bilgisayara (kies) nasıl bağlayacuk?

kibritsuyu
hanımın telefonunu değiştirdik. rehber zaten google'daydı, oradan geldi. fotoğraflar, müzikler vs usb'den bellek gibin bağlayıp yine kopyaladım o da tamam.peki sorun ne o zaman derseniz şu ki, bir de sms'ler, notlar vs, öyle usb bellek gibi takılıp alınmayacak şeyler var. samsung hazretleri bunun iç
hanımın telefonunu değiştirdik. rehber zaten google'daydı, oradan geldi. fotoğraflar, müzikler vs usb'den bellek gibin bağlayıp yine kopyaladım o da tamam.

peki sorun ne o zaman derseniz şu ki, bir de sms'ler, notlar vs, öyle usb bellek gibi takılıp alınmayacak şeyler var. samsung hazretleri bunun için kies diye bi porogram yapmış. lakin bağlıyorum, aygır terbiyecisi başarılı olamadı falan diyor. mtp aygıtını yüklemiyor. aha görselde mevcut. kies bir türlü telefonu göremiyor. bellek gibin bağlıyken oklar dönüyor dönüyor dönüyor.

nasıl gösterticez?

telefon samsung galaxy w, bilgisayar windows 7 64 bit, kies 3 son sürüm yüklü.
0
kibritsuyu
(05.01.15)
kardeşimin samsung s4 telefonunu bilgisayara bağlayınca bilgisayar telefonu görmedi. ayarlardan usb modunu değiştirince görmeye başladı. o ayarı değiştirip öyle deneyin derim.
0
inheritance
(05.01.15)
bu dedenin bi ayarı falan yok ki, kurcalamadık yerini bırakmadım.
0
🌸kibritsuyu
(05.01.15)
shiftdelete forum'da bir yöntemden bahsetmişler:

Başlat - Çalıştır - Regedit e girin
EEC5AD98-8080-425F-922A-DABF3DE3F69A bu dizini aratın (bulunduğu yer hkeylocalmachine > system > current control set > control > class) dizini bulduktan sonra yan tarafta UpperFilters dizinini silin. Telefonu veya cihazı bilgisayardan çıkartın. Bilgisayarı tekrar başlatıp telefonu veya cihazı tekrar pc ye takın. Direk okuyacaktır.
0
teknikekip
(05.01.15)
orada upperfilters diye bir satır yok maalesef, o da olmadı.
0
🌸kibritsuyu
(05.01.15)
(8)

media markt mı, vatan mı?

kibritsuyu
Akıllı telefon alınacak, fiyatlar her ikisinde de aynı. Hangisinden alalım? Hani satış sonrası vs.
Akıllı telefon alınacak, fiyatlar her ikisinde de aynı. Hangisinden alalım? Hani satış sonrası vs.
0
kibritsuyu
(04.01.15)
Mediamarkt
0
amator filozof
(04.01.15)
media markt. müşteri hizmetlerinden daima memnun kaldım.
0
cetoxim
(04.01.15)
Mediamarkt, hatta şöyle diyeyim, köşe basindaki dandik telefoncu mu vatan mi dersen kbdt derim.
0
yemrem
(04.01.15)
hepsiburada
0
baal
(04.01.15)
MM +1
0
jedilance
(04.01.15)
gir internetten al kardeşim , aynı telefonu çok daha uygun bulursun...ben n11.com dan geçen aldım çok memnun kaldım tavsiye ederim

distribütör garantisi olduğu sürece sıkıntı olmaz
0
adanalıbeckham
(04.01.15)
Vatan. Sadece disbrutor garantisi yüzünden söylüyorum.
0
skahvecioglu
(04.01.15)
media markt'tan alındı. herkese teşekkürler.

henüz telefonu açmadım bile, yamuk çıkarsa bilemem. ama buradaki yorumlar dışında tercih etmemin sebebini de açıklayayım.

eşime telefon alıyorum. aylardır note 3 istiyordu. ben alana kadar note 4 de çıktı. ama çok pahalı ve kendisi için gerekli olabilecek artıları olmadığı için hala note 3 istiyor. ama benim aklım da note 4'e kayıyor.

note 4 tabii ki daha yeni ve daha özellikli bir cihaz. her yeni çıkan cihaz gibi. yeni çıkanı eskisinden daha özelliksiz olacak değil ya. ama arada 600-700 lira gibi ciddi bir fiyat farkı var.

her satıcıya özellikle sordum. "bak kardeşim, note 4 elbette daha özellikli. ama ortalama bir kullanıcı olan eşim için 600 lira fark vermeye değecek ne artısı var? tamam, sen üst düzey kullanıcı olarak bilmemne özelliğine mutlaka ihtiyaç duyarsın ama klasik bir kadın kullanıcıya ne artı sağlar" diye sordum. vatan dahil hepsi "ooo çok özelliği var kıyaslanmaz bile. bilmem ne kadar ekran çözünürlüğü var, şöyle işlemcisi var, böyle sensörü var" metal kasa dışında elle tutulur bir artı söyleyen çıkmadı. tamam daha pahalısını övüp satmak niyetindesin ama ben de dürüstlük arıyorum. benim karım ekran çözünürlüğü 4k değil de 1080p olsa da cam gibi izler, hatta en üst kullanıcıya da çıplak gözle ikisini izletsem fark edeceğini sanmıyorum. note 3'ün işlemcisine artı bir işlemci gücüne, ne bileyim kalp sensörüne ihtiyaç duymaz. adam diyor ki ultra güç tasarrufunda siyah beyaz kullanırsan 15 gün şarjı gidermiş. lan az önce 4k amoled mamoled diyordun. şimdi şarjı öveyim diye nokia 3310 ayarında kullan diyorsun. hangi klasik whatsapp, twitter vs kullanan kadın bunlara illa ihtiyaç duyar ki. ama mediamarkt dışında kimse bunu anlamadı. bir tek oradaki görevli dürüstçe "gayet yeterli, onun yapıp da bunun yapamadığı çok bir şey yok, bir tek çok düşürüyorsa metal kasa" dedi. o da 600 lira etmez. bunu diyenden aldım ben de. şimdi diyeceksiniz ki duymak istediklerimi söylemedikleri için tercih etmemişsin, ama gerçekleri söylemişler. doğru ama abicim ben "ne farkı var" diye özellik farkı sormuyorum ki, kafanda standart kadın kullanıcıyı canlandır abi, öyle bir şey söylemelisin ki 600 lira vermeye değsin. bunu söyleyemediğin halde, saydığın bütün farklar (metal kasa hariç) sadece üst düzey kullanıcıya hitap ettiği halde "oo çok fark var" dememelisin.
0
🌸kibritsuyu
(04.01.15)
(8)

20 yaş dişi operasyonu

kibritsuyu
pazartesi günü sol alt 20 yaş dişim alınacak. daha önce hiç 20 yaş dişi operasyonu geçirmedim. diş gömülü değil, yamuk falan da değil, hatta oldukça düzgün şekilde çıkmış durumda ama tam olarak da çıkamıyor mu, çeneme mi sığmıyor nedir kaç gündür sızlıyor. bugün diş hekimim film çekti, "problemsiz g
pazartesi günü sol alt 20 yaş dişim alınacak. daha önce hiç 20 yaş dişi operasyonu geçirmedim. diş gömülü değil, yamuk falan da değil, hatta oldukça düzgün şekilde çıkmış durumda ama tam olarak da çıkamıyor mu, çeneme mi sığmıyor nedir kaç gündür sızlıyor. bugün diş hekimim film çekti, "problemsiz görünüyor, almamız lazım ama ödem var, 1000 mg augmentin'e başla, pazartesi gel alalım, cerraha bile gerek yok, ben alabilirim. ufak bir kesi atarız, belki bir de dikiş atarız" dedi (endodonti uzmanı bir profesör kendisi). normalde cerrahlık işi olanlar için bir cerrah arkadaşını çağırıyor. yine de çağırayım, ben yapamazsam o geçer ama gerek olacağını sanmıyorum dedi. yine de çağırır mı, çağırmadan kendi halleder mi bilmiyorum.

dikkat etmem gereken şeyler var mı neferkitty'den veya operasyonu geçirmiş kişilerden biraz bilgi alabilir miyim? zor mudur, acılı mıdır, sonrası sıkıntılı mıdır? dişçiden, iğneden, frezden falan korkan bir adam değilim ama yine de operasyon falan diyince tedirginim haliyle.
0
kibritsuyu
(03.01.15)
zor değil. o an da acılı değil, sonraki üç beş saat haliyle başın ve çenen ağrıyacak. ilk gün sigara içmeyeceksin bir süre taneli şeyler yemeyeceksin. pek de bir şey yok başka. çıkmış ise böyle tornavida gibi bi aletle dişini itekleyerek ayırıyor sonra da çekiyor işte. o kadar çok çektirdim ki. üzerine afiyet 5 tane var bende
0
kablelvuku
(03.01.15)
Çok sık şişmiyorsa benim dr. Cerrahi müdahale önermiyor. Çok doku kaybı oluyor. Ayda bir şişiyorsa aldır gitsin. Kırk yılda bir şişiyorsa ilaçla indir devam et.
0
amator filozof
(03.01.15)
aynı doktorum daha önce (belki bir 8-10 sene önce) yine film çekmişti. o zaman bu kadar çıkık değildi, sadece ucu görünüyordu. "bu diş normal çıkmaz. ağrı sızı yapıyorsa alalım, yapmıyorsa durmasının bir sakıncası yok" demişti. aslında kırk yılda bir ağrırdı, iki güne de geçerdi. ama 4-5 gün oldu sızlıyor. gece uyurken zonklamasını hissediyorum. bu kadar olmamıştı. uzun da sürdü, ilk defa ağrı kesici içmemi gerektirdi. lüzumsuz bir diş, alınsın da kurtulayım diyorum yani.
0
🌸kibritsuyu
(03.01.15)
Dişin ucu dişetini delip de yüzeye doğru baş vermişse.mutlaka aldır. Yok gömülüyse aldırma. İlaçla indir devam et. Not 2 tane aldırmış biriyim
0
amator filozof
(03.01.15)
üstler komple gömülü. alt sol neredeyse tamamen çıkmış. alt sağ da sadece azıcık baş vermiş durumda.

sol alttaki tamamen çıkmış gibi olan alınacak.
0
🌸kibritsuyu
(03.01.15)
Hayırlısı
0
amator filozof
(03.01.15)
benimde seninle benzer durumum vardı, diş gayet normal çıkmıştı herhangi bir anormallik yoktu.

gelelim operasyona, öncesinde ilaç vermişti doktor onu kullanıp gittim, 2 tane iğne vurdu ben bir tane daha istedim sağolsun kırmadı onu da yaptı (iğneden korkarım ama göt korkusu işte çekilirken daha fena ağrır diye istiyor insan)vurduktan sonra 5 dakkaya uyuştu (bu sırada doktorla yanındaki kızla hemşire mi, yardımcı mı artık kimse oynaştı onunla hafiften) ardından başladı,

''fazla kan çıkmasın diye biraz uğraştıracam seni ama merak etme acımayacak'' falan dedi, ne kadar iğnede yapsa hafif bir acı oluyor ama beni acıdan daha çok rahatsız eden şey doktorun dev gibi ellerini ağzımın köküne kadar sokması oldu, neticesinde çekti 2-3 dakikada, ağzıma pamuk falan soktu ama ben rahat durmadım aldım attım onu eve gidince başladı kanamaya. aralıksız bir gün kan geldi meğersem onu 2-3 saat çıkarmamak gerekiyormuş. sonrasında çenem kilitlendi bir hafta sadece sıvıyla beslenmek zorunda kaldım. kötüydü netekim.. doktorun tavsiyelerine dikkat edin. geçmiş olsun.
0
ada meltemi
(03.01.15)
-tamamen kendi deneyimlerim üzerine yazdığım, kesinlikle hiçbir geçerliliği olmayan ve tamamen öznel bir yazı.-

hiçbir zorluğu yok. ben vaktiyle -farklı farklı zamanlarda- dördünü de aldırmış biriyim ve muayenehane ortamında, işinin ehli biriyle olması emin ol daha iyi. ilkini diş hastanesinde uzman bir cerrah almıştı ve o günün izlerini hala taşıyorum.
-dişimi parçalayarak aldı ve kaçan parçalar boğazıma kaçtı, boğuluyordum.
-çeneme uyguladığı baskı sonucu çenemi oynattı ve üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen (aşağı yukarı 10 yıl kadar) hâlâ fazla esnediğimde çenem kilitleniyor.
diğer 3'ünü özel muayenehanede aldırdım. onları bir bütün halinde yarıp aldı doktor. 1 gün çektip sıkıntısını, ertesi gün toparladı.

bu da böyle bir anımdır.
0
air
(03.01.15)
(7)

milli piyango yılbaşı ikramiyesi çılgınlığı

kibritsuyu
böyle düşünen tek ben miyim bilmiyorum. anlam veremiyorum.milli piyango yılbaşı büyük ikramiyesi 50 milyon tl. normalde 6 haneli olan biletler 7 haneli olarak basılıyor, deli gibi bilet satılıyor. millet büyük ikramiye hayalleri kuruyor. keza süper loto falan 10-15 hafta devredip yüksek rakamlara ul
böyle düşünen tek ben miyim bilmiyorum. anlam veremiyorum.

milli piyango yılbaşı büyük ikramiyesi 50 milyon tl. normalde 6 haneli olan biletler 7 haneli olarak basılıyor, deli gibi bilet satılıyor. millet büyük ikramiye hayalleri kuruyor. keza süper loto falan 10-15 hafta devredip yüksek rakamlara ulaşınca millet kupon oynamak için kuyruklara giriyor.

abicim bu milli piyango her 10 günde bir çekiliyor ki zaten. az buz da para değil, yine milyonlu rakamlar veriyor. neyinize yetmiyor? 50 milyon olunca ayrı bir coşuyorsunuz? yıl boyu tek bilet almayan adam 50 milyonu duyunca serisini alıyor.

hayır milli piyango da bunu biliyor 50 milyon diye ikramiye yapıyor. maksimum 4 kişi seviniyor buna da. ulan 50 tane 1 milyon koysan, 50 kişi, hatta çeyrek biletle 200 kişi sevinse ya? 250.000 liranın nesini beğenmiyonuz birader? evet 50 milyona veya çeyrek bilet 12.5 milyona göre daha az sevinirsin ama çıkma ihtimali daha yüksek lan işte. bilmiyorum 10 milyonda bir ihtimalle ödül kazanacağımıza 200 binde bir kazansak olmuyor mu?

magnum çubuğu hediye verir, lamboghini. ulan o lamborghini ile 20 tane passat alırsın. alıp dağıtsan alan adamın daha çok işine yaramaz mı, ben dondurmadan çıkan lamborghini'yi dikmen'deki apartmanın önüne mi park edecem?
0
kibritsuyu
(31.12.14)
birilerinin daha çok işine yaraması, o ikramiyeyi verenin umurunda değil. o partiden elde edeceği kara bakar o insan. ne kadar yüksek değerli hediye/ikramiye, o kadar çok talep; böyle işliyor insan mantığı/içgüdüleri.
0
devilred
(31.12.14)
ikramiye çıkma olasılığı kaç kişinin bilet aldığıyla değil, piyango biletindeki sayıların kombinasyonuyla hesaplanabiliyor.

örneğin sayısal loto'da tutturma ihtimali 49*48*47*46*45*44 = 10.068.347.520'de 1 ihtimal. bileti koca ülke sadece sen alsan da, 1 milyon kişi alsa da tutturma ihtimalin değişmiyor; bir kura var neticede.

verilen ikramiye büyüdükçe insanların bütçelerinden şans oyununa ayıracakları pay da artabiliyor ya da adam herhangi bir zaman bilet almayı gereksiz görüyorsa bile büyük bir ikramiye söz konusu olunca "şansımızı deneyelim" deyiveriyor. bence son derece normal bir durum. bu arada ben bilet bulamadım. bulsam kesin bana çıkacaktı.
0
karaage
(31.12.14)
hayal satın alıyoruz biz de bliyoruz çıkma ihtimalinin düşük olduğunu.
0
nuka cola
(31.12.14)
ayrıca milli piyango yılbaşı çekilişine ayrı bir güven var. ben mesela çok uzun zamandır sayısal-süper loto falan oynamıyorum: herifler çekişi yayımlamıyor bile anasını satayım, parayı önceden belirlenen kişilere havale ediyorlar sadece (memleketin her yerinden pislik akıyor malesef). yılbaşı çekilişi canlı yayında verileceği için şaibe olmayacak.
0
karaage
(31.12.14)
dondurmadan çıkan lamborghiniyi dikmen'deki apartmanın önüne park edersen sevinirim, barikatta kullanırız.
0
rygard
(31.12.14)
artık gelenek olmuş milli piyango bileti almak ondan dolayı. az-çok heyecana giriyorsun işte 20-30 tl karşılığında
0
metalika
(31.12.14)
Ben arada şu 10 günlük biletlerden alan biriyim. Her bilet aldığımda şu aklıma geliyor: Bir zamana kadar uçağa bineceğim, uçağın düşme olasılığı ile bunun bana çıkma olasılığı aynı. Ben uçağa binmeye korksam da aynı olasılık için biniyorum. Ama bir yandan da uçağın düşmeyeceğine olan inancım ile piyangonun bana çıkacağına olan inancım arasında dağlar kadar fark var. Bunun biraz da Fayda Teorisi ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Hani, sinemaya gidersin ama sinema bileti paralıdır. Para kaybedersin, mali açıdan batmış olabilirsin ama aldığının verdiği fayda kaybettiğinin verdiği zarardan fazladır gibi. ALdığım biletin verdiği bir fayda var, umut. O umut da normalde arada bir 3-5 TL'den değerli demek ki.

Yılbaşı bileti, biraz biletten ötesi gibi. Ne bileyim, milli birlik ve beraberlik anı gibi. Herkesle aynı hayali ve aynı heyecanı paylaşmak güzel. Galiba tek geleneğim. (Zorlasam bir iki tane daha bulurum sanırım)

Keşke daha küçük, daha kurtarıcı hediye verseler ama bu sefer de verilen umudun değeri 12.5 TL etmeyebilir belki.
0
aychovsky
(31.12.14)
(6)

parasal değer güncelleme

kibritsuyu
1988 yılındaki bir tutarın bugün kaç paraya denk geldiğini nasıl hesaplayabiliriz?altı sıfır atılmış olması biraz işleri karıştırıyor sanki. yani o tarihte 3.000.000 lira olan bir tutarı asıl çevireceğiz? 3 olarak mı alacağız? ya da 3.000.000 olarak alıyorsak bulduğumuz sonuçtan altı sıfır mı atmalı
1988 yılındaki bir tutarın bugün kaç paraya denk geldiğini nasıl hesaplayabiliriz?

altı sıfır atılmış olması biraz işleri karıştırıyor sanki. yani o tarihte 3.000.000 lira olan bir tutarı asıl çevireceğiz? 3 olarak mı alacağız? ya da 3.000.000 olarak alıyorsak bulduğumuz sonuçtan altı sıfır mı atmalıyız?

ulaşabildiğim kadarıyla o günkü altın fiyatına endeksliyorum, ayrıca dolar fiyatına endeksliyorum, o tarihteki asgari ücrete endeksliyorum, birbirinden aşırı farklı çıkıyor. az da olsa yakın olması gerekmez mi?
0
kibritsuyu
(29.12.14)
o günün dolar kurunu bulup dolar üzerinden enflasyon hesaplayıp tekrar türk lirasına çevirirseniz belki doğru sonucu verir? bilemedim.
0
gaborit
(29.12.14)
Alinabilen ekmek sayisina gore oranlama gibi biseyler hatirliyorum fena salliyor da olabilirim
0
lynda.com
(29.12.14)
hayır, birbirine yakın olması gerekmez.

o dönem 3 milyon ile 10 kilogram kıyma alınıyor ise şu an 10 kilogram kıyma 300 lira, o halde 300 liraya ile eşdeğerdir demek kesinlikle yanlıştır.

çünkü her para birimi altın rezervleri ile doğrudan bağlantılı olduğu için, altın ile kıyaslamak doğru olur.
0
grimer
(29.12.14)
peki 88 yılına ait altın fiyatlarını bulabilir miyiz doğru düzgün?

daha doğrusu google'da var ama abi bu nasıl bir dangalaklıktır yahu. son bilmemkaç yılın altın fiyatları diyor, yanında da bir sayı. ulan ne kadar altının fiyatı o, gramı mı, kilosu mu, onsu mu, cumhuriyet mi, para birimi dolar mı, lira mı, yok.

bir tanesinde (www.altinpiyasa.com) tl/kg yazıyor, bütün siteler de aynısını kullanmış, mümkün değil olamaz. 1988 yılında altının kilosuna 23.000 demişler. o tarihte asgari ücret 126.000 lira imiş. 23.000 lira mümkün değil. hahayt asgari ücretle beş kilo altın mı alınabiliyormuş? 23.000.000 falan olması lazım kesin sıfır hatası var. 1988 yılında 23.000 bir kilo altın için çok çok çok ucuz bir fiyat.
0
🌸kibritsuyu
(29.12.14)
88 değil de 98'i bilirim belki yaklaşmış olursun. 1998'de istanbulda evler yaklaşık 30bin dolardı bu da yaklaşık 7 milyar ediyordu şu an aynı evler 400bin tl falan. özel okullar 5bin dolardı şu an 15bin dolar gibi.
0
divit
(29.12.14)
yok hocam sağol ama bana ezbere veya tahmini değil de net rakamsal sonuçlar lazım. yani farklı çarpanlara ve kriterlere göre çok farklı sonuçlar bulabilirim elbet ama yine de net rakamsal sonuçlar lazım.
0
🌸kibritsuyu
(29.12.14)
(4)

yorumum gözüksün diye 1 yıldız verenler

kibritsuyu
azalarak bitti mi, ne zamandır görmüyorum. yoksa bir yıldız verince yorumun üste çıkması usulünü mü değiştirdi google?
azalarak bitti mi, ne zamandır görmüyorum. yoksa bir yıldız verince yorumun üste çıkması usulünü mü değiştirdi google?
0
kibritsuyu
(25.12.14)
dün denk geldim. yorumum gözüksün diye 1 yıldız verdim ama yine de gözükmedi diye yazmış.

devam ediyor hala yani. ama google değiştirmiş olabilir de sonuçta çocuk gözükmedi de yazmış. ama ben nasıl gördüm? demek ki gözükmüş. swh
0
reanarchy
(25.12.14)
hacker news'de falan haber olmustu zamaninda, google/apple onlem almis oladabilir.
0
pascal borland
(25.12.14)
daha biraz önce denk geldim. en tepede hemde.

play.google.com
0
battal gemalmaz
(25.12.14)
google ona müdahale etti.
0
himmet dayi
(25.12.14)
(12)

çıplak bakır tel arıyorum

kibritsuyu
geçen gün nette bir video gördüm. adam bakır telden uzun bir spiral yapmış. bir kalem pilin de kutuplarına mıknatıs yabıştırmış, pili o şekilde bakır spiralin içine koyunca indüksiyon mudur artık ne haltsa tıkır tıkır yürüyor pil onun içinde.çok sevdim dedim mıknatıslarım var, pilim var, bi bakır te
geçen gün nette bir video gördüm. adam bakır telden uzun bir spiral yapmış. bir kalem pilin de kutuplarına mıknatıs yabıştırmış, pili o şekilde bakır spiralin içine koyunca indüksiyon mudur artık ne haltsa tıkır tıkır yürüyor pil onun içinde.

çok sevdim dedim mıknatıslarım var, pilim var, bi bakır tel alıp bundan yapayım. ne kadar elektrikçi, kablocu, bobinajcı gezdiysem yalıtımı olmayan, çıplak bakır tel bulamadım. adam diyor ki yalıtımlı alıp soy. lan 10 metre teli nasıl soyayım ellerim kesilir hep.

yok mu ankara'da veya internette şöyle 1 mm civarı kalınlığı olan çıplak bakır tel? ulus posta caddesi, konya sokak vs. tüm elektrik, elektronik, kabloculara baktım.

bi de ellerinde var gibi soruyolar yok emaye mi olsun, antikrom mu olsun. lan bildiğin bakır tel olsun işte anlamıyom emaye antikrom falan.
0
kibritsuyu
(24.12.14)
yalıtım olsa olmuyor muymuş?
0
safepassage
(24.12.14)
O içi sert kablolar kolay soyuluyor. Direkt çıplak olsun dersen bobin sökebilirsin ama ince olur. Havya için lehim var çıplak ama elektromanyetik özelliği belki olmaz.
0
Lim5
(24.12.14)
bauhausta vardı o sanırım.. ben bi ara biquad wifi anten yapacam diye çıplak bakır tel aramıştım baya ordan hatırlıyorum.
0
battal gemalmaz
(24.12.14)
eddy current olayı gibi mi? öyleyse bakır boru da olur, alemüyon da. klima tesisatçılarında bulunur bakır.
tam olarak bahsettiğim şu:
www.youtube.com
0
namus ninjası
(24.12.14)
bildiğin 3 telli elektrik kablosu al, uzatma kablosunda kullanılandan içindeki damarları çıkar ve izalasyonu sıyır, yazması zor oldu ama yapması kolay emin ol, dikkat et elini kolunu kesme sıyırırken
0
delicevat
(24.12.14)
4*2,5 kablo 1 metre soy.. hes yada nexans al marka olarak... ttr dersin sorarlarsa :)
0
dokuzonbeş
(24.12.14)
Telin dışındaki kaplama verniktir, elinle soyamazsın belki ama yakabilirsin. Bu da bir seçenektir.
0
yirmisantim
(24.12.14)
şu olur mu?

ticiz.com
0
oinone pe
(24.12.14)
daha kalın gerekiyorsa, filmaşin olarak ara.
0
oinone pe
(24.12.14)
hahaha ne adamlarsınız. güldürdünüz ha.
izolasyonsuz bakır teli spiral yaparsan.spiral birbirine değdikçe kısa devre yapar.
mecburen izolasyonlu kablo kullanacaksın.

dışı plastik kaplı olan kablo da, (manyetik alan plastikten geçer çünkü)
dışı emaye kaplı olan bobin kablosu (emaye bakır kablo dedikleri, bakır renkli olanlar) da işini görür.
ucundan izolasyonu sıyırıp kullacaksın.

hadi senin bilmemen normal de, gezdiğin o elektrikçi ve bobinajcılara diyecek laf bulamıyorum. hep latin alfabesine geçmemizin sonucu bunlar ahahaha.
0
titiraprap
(24.12.14)
teli yakıyorsun. yalıtım yanar bakır kalır. imza; hurdacı muharrem
0
ground
(24.12.14)
Bauhaus'da var.
0
anarche
(24.12.14)
(4)

dolar alayım mı?

kibritsuyu
geçen hafta bir yükseliş yaptı, önceki kadar olmasa da tekrar düştü, şu sıralar 2,32'de stabil.ne dersiniz, önceki yükselişi kaçırdık. şu sıra dolar alayım mı, mantıklı olur mu?
geçen hafta bir yükseliş yaptı, önceki kadar olmasa da tekrar düştü, şu sıralar 2,32'de stabil.

ne dersiniz, önceki yükselişi kaçırdık. şu sıra dolar alayım mı, mantıklı olur mu?
0
kibritsuyu
(23.12.14)
1 milyon dolar almıyacaksan bulaşma.
0
jamswety
(23.12.14)
Aslında çok riskli tayyip oynayıp duruyor ayarlarıyla. Bende takipteyim
0
filipis
(23.12.14)
naber?

Yerinizde olsam ruble alırım, ( Forex toolları kullanabilirsiniz) bugun itibariyle dolar/ruble paritesi 53,8 lere kadar geriledi, önümüzdeki günlerde, dolar arzının artmasından dolayı ruble değer kazanacaktır. paritenin eski seviyesi olan Dolar/ruble 38-40 lara düşeceği öngörülüyor.
0
kakoy
(23.12.14)
aga geçen hafta uçacaktı dolar , katar 5 uçak doalr getirdi 2.40 iken 10 kuruş birden düştü.

şu an 231 yarın ne olur bilinmez, rusya biraz toparladı.

benim fikrim alma
0
intern in the house
(23.12.14)
(8)

geriye dönük kredi masraflarınızı ve kart aidatlarınızı geri alalım

kibritsuyu
bu başlıktaki taleple her gün birileri arayıp "almak istiyorsanız bire basın" diyip duruyor. alınabilecek bir sürü kart aidatım olmasına rağmen bir sefer bile bire basıp görüşmedim ama bugün merakıma yenik düştüm.diyor ki, "size bazı belgeler göndereceğiz, bunları doldurup bankaya iadeli taahhütlü g
bu başlıktaki taleple her gün birileri arayıp "almak istiyorsanız bire basın" diyip duruyor. alınabilecek bir sürü kart aidatım olmasına rağmen bir sefer bile bire basıp görüşmedim ama bugün merakıma yenik düştüm.

diyor ki, "size bazı belgeler göndereceğiz, bunları doldurup bankaya iadeli taahhütlü göndereceksiniz, banka size geçmişe dönük dökümlerinizi yollayacak, sonra o dökümlerdeki tutarı bilmemne yapıp geri göndereceksiniz, banka ödeyecek. bize belge gönderebilmemiz için adresiniz dışında hiçbir bilginizi göndermeyeceksiniz."

şimdi başta zannettim kart numaramı falan isteyip dolandırıcılık yapacak, onu da istemiyor. ee dedim peki sizin kazancınız ne bu işten? "tek seferlik, danışmanlık ve kargo masrafları için 100 lira göndereceksiniz, o kadar" dediler. tüketici hakem heyetiyle mahkemeyle falan uğraşmayacaksınız dediler.

şimdi güvenilir mi bu adamlara, ben pek güvenemedim. yani 100 lirayı veririm, bunlar da belgeleri gönderirler de o belgelerle bir halt edemem gibime geliyor.

ne dersiniz, paşa paşa bir avukata mı gideyim, kendim mi halletmeye çalışayım, güveneyim mi bunlara, ne yapayım?
0
kibritsuyu
(22.12.14)
sakın ha siz geri alın 100 lirasını kesip bana iade edin de.
Tamamen dolandırıcılık.
0
basond
(22.12.14)
direk form ile olsa internete düşerdi bu formlar, ki zaten forumlarda bir çok bilgi var ne yapmanız gerektiği hakkında, para ile satın alınacak türden bilgiler değil.
0
grimer
(22.12.14)
ben de seni akıllı bi adam sanırdım :)

yahu, kendin paşalar gibi halletmen gerek. bağlı bulunduğun belediyenin tüketici hakem heyetine gidiyorsun, bilgi alıyorsun, başvuruyorsun. onlar zaten senin adına tuttuğu avukatlarla geri alıyorlar. beş kuruş çıkmıyor cebinden.

netten araştırsan aslında göreceksin.
0
dessy
(22.12.14)
beni de arıyorlar sürekli. bide sanki resmi bi kurumdan arıyorlarmış izlenimi veriyorlar ilk aradıklarında. banka ve kredi bilmem ne kurumu diye tanıtıyor kendini. sıkıştırınca söylüyor firmayız biz diye.

bir sefer tamam alın yetki veriyorum dedim. gönderin ne belgesiyse imzalayım dedim. ama önce 100 lira ödememiz gerekiyormuş.
lan madem %100 alacağız diyorsun, tamam kabul. sen al benim ödediğim parayı, içinden al 100 lirasını gerisini ver bana. onu da kabul etmiyorlar peşin çalışıyorlarmış.
0
battal gemalmaz
(22.12.14)
kanmayın böyle şeylere. lütfen akıllı olun.
0
fallthepieces
(22.12.14)
ya hocam avukata falan da gitmene gerek yok. Bağlı bulundugun ilçenin kaymakamlıgındaki hakem heyetine git dilekceni ver (orada hepsi hazır zaten, kendine uygun olanını bul doldur) onlar değerlendiriyorlar. bir süre sonra sana ve bankaya birer mektup gidiyor. o mektup bankaya ulaştıgı zaman 1 hafta icinde mi ne ödemek zorunda (aynı hesabın duruyorsa oraya yatırıyorlar) ya da banka seni korkutmak icin falan sana diyorki bak sana karşı dava açıyorum, kazanırım, masrafını falan sen ödersin, vazgeç bu işten diyor. Sen de açmazsan şerefsizsin diyosun, süreç biraz daha uzuyor, ve sonunda senin para sana ödeniyor.
yani o adamların sana sağlayacağı bir katma değer yok. Bunların en masumu, araç muayenesi yaptıran tipler var ya, o usul çalışanlar. Art niyetliler senin kişisel bilgilerine ulaşıyor, banka bilgilerini görüyor vs. Velhasıl hiç bulaşma onlara, git dilekceni ver ve bekle. Bir süre sonra ödüyorlar..
0
primetime
(22.12.14)
hocam inanmış falan değilim zaten, bunu soruda da yazdım. prosedürün nasıl işlediğini de biliyorum.

lakin bunlar form dedi, tüketici hakem heyetine gerek yok dedi. ha diyorum ki böyle bir şey varsa nedir bunların göndereceği form, bulup kendim göndereyim. açıkçası bunu gerçekten yapan avukatlar varken "formları bulup kendim masıl yaparım" diye sormak istemedim. mevzu o. yoksa her "100 lira ver paranı geri alalım" diyene para yollayacak adam değilim. soruyorum işte tecrübesi olan varsa nedir ne değildir diye.
0
🌸kibritsuyu
(22.12.14)
Hocam hakem heyeti zaten ucretsiz basvuru alir. Neden 100 tl veresin ? Zaten hakem heyeti basvuru masasinda ve nette bolca ornek basvuru formu ve dilekcesi var. Dolandiricilik bu. Asla gonderme
0
photo85
(22.12.14)
(6)

"hamlamak"

kibritsuyu
hani uzun süreden sonra spor yapınca kaslar ağrır, "oyyy hamlamışız" denir.bu hamlamak nedir? biyolojik açıklamayı sormuyorum. kelimenin terminolojisini soruyorum.ben bugüne kadar vücut spor yapamamaktan ham hale gelmiş, hamlaşmış (olgunlaşmanın tersi) olarak düşünüyordum. vücudun spor yapmamaktan o
hani uzun süreden sonra spor yapınca kaslar ağrır, "oyyy hamlamışız" denir.

bu hamlamak nedir? biyolojik açıklamayı sormuyorum. kelimenin terminolojisini soruyorum.

ben bugüne kadar vücut spor yapamamaktan ham hale gelmiş, hamlaşmış (olgunlaşmanın tersi) olarak düşünüyordum. vücudun spor yapmamaktan olgunluktan hamlığa dönüşme hali.

ama herkes o ağrıma hadisesine "hamlamak" diyor.

çoğunlukla kullanılana bir örnek:

- ahmet niye gelmedi?
- bacağı hamlamış evde yatıyor.

benim zannettiğime bir örnek:

- bacağın niye ağrıyor?
- hamlamışım (vücudum ham hale gelmiş), o yüzden ağrıyor.

pek anlatamadım galiba ama hangisi doğru?

edit: ne kadar da okumayı sevmiyoruz, okumaya üşeniyoruz arkadaş. upuzun soru yazdım, örnekler verdim, adam geliyor, ilk cümleyi okuyup cevap yazıyor. şaşıp kalıyorum bazen.
0
kibritsuyu
(16.12.14)
ben de senin bildiğin gibi biliyorum o kelimeyi. hayatımda hiç "şuram hamladı" diyen duymadım.
0
sir gawain
(16.12.14)
bi tarafı ağrıyınca "hamlama" ifadesini kullanana hiç denk gelmedim. kullanmaya kullanmaya körelttiğimiz uzuvları (hamlamış uzuvları yani) tekrar kullandığımızda oluşan ağrı için "hamlamışım, her tarafım ağrıyor" filan denir ancak.
0
devilred
(16.12.14)
"bu hamlamak nedir? biyolojik açıklamayı sormuyorum. kelimenin terminolojisini soruyorum."

soruyu okumaya ne dersiniz arkadaşlar? bana düşmüyordu bunu demek ama bu kadar da olmaz ki.
0
devilred
(16.12.14)
kelimenin terminolojisi açısından yazıyorum,
ham kelimesinin tam karşılığı olarak tdk "idmansız" kelimesini uygun görüyor.
örnek cümle olarak da "ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim" cümlesini veriyor.
Yani ham olmak idmansızlık, idmansız spor yapınca yaşanan his başka bir şey.
Bu durumda "hamlamışız" kelimesinin anlamının "meğer idmansız kalmışız"a denk düşmesi gerekiyor. hamlık sebebiyle oluşan ağrıya denmemesi gerekiyor yani.
hamlamak kelimesinin anlamı tdk'da şöyle tanımlı "Uzun süre idman yapmama, hareket etmeme yüzünden gücünü veya çevikliğini yitirmek" ona göre kullanılmalı yani bu durumda.
"bacağı hamlamış, evde yatıyor" anlamsızlaşıyor bu durumda. bacağı idmansız kalmış olduğu için ya da uzun süre idman yapmamış olduğu ve çevikliğini yitirmiş olduğu için evde yatmaz bir kimse, idmansız bacakla spor yapıp onu yorup ağrımasına sebep olduğu için yatar.
uzun oldu galiba :)
0
nimberjack
(16.12.14)
"Hamlamak" demek kasların kısalması demek, zorlamaya zorlamaya esnekliğini kaybetmesi demek.

Bacak ameliyatından sonra hamladım, oradan biliyorum.
0
aguilas negras
(16.12.14)
ham=olmamış

hamlamak = olgunlaşmış olamamak. yeniden başlangıça dönmek. ham kalmışsın yani. kaslarını, vücudunu yeterince yetiştirmemişsin, ham kalmışlar. biraz spor yapıp, onları yeniden güçlendirmen, alıştırman, hamlıklarını alman lazım.
0
fayfim
(16.12.14)
(8)

"oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu"

kibritsuyu
abi tamam komik de bu niye bu kadar sevildi? sözlükte bugüne kadar yüzlerce quote fenomen oldu. ama hiçbiri bu kadar hızlı sevilip kullanılmadı sanki. dün daha dün abi, çarşamba günü yazılan bir entry'de geçti, arkasından gelen o lafa bkz verip perşembe günü debe'ye girdi, giriş o giriş, patladı git
abi tamam komik de bu niye bu kadar sevildi? sözlükte bugüne kadar yüzlerce quote fenomen oldu. ama hiçbiri bu kadar hızlı sevilip kullanılmadı sanki. dün daha dün abi, çarşamba günü yazılan bir entry'de geçti, arkasından gelen o lafa bkz verip perşembe günü debe'ye girdi, giriş o giriş, patladı gitti. sırf bugün bu lafa gönderme yapan debe'ler var.

nedir lan bunun bu kadar sevilmesinin nedeni?

ilgili entry: (bkz: #47577490)
0
kibritsuyu
(12.12.14)
bence sevildiğinden değil de milletin ben de böyle bir şey yapayım diye istekli olmasından kaynaklanıyor.

@2 entrisi girip komik olma çabası.
0
m murphy
(12.12.14)
sözlük mal turnusolü çünkü. bakarsanız isterse 99999 defa verilmiş komikli bakınız olsun onu ilk yazan adam debe'ye giriyor 9999 fav alıyor. yani ilk komikli şeyi yazan kazanıyor. eh bir de yazarlar çaylaklar ve okurlar dışında da oylama yapılıyor artık dışardan gelen adam ilk birkaç entry'yi okuyup şükela veriyor sonrasına bakmıyor bile. ilk yazan ne kadar çöp de olsa entry'si coşuyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.12.14)
aa sözlük, şu şey değil mi yaa, metroda serkan is my girl diye tepişince çok eğlenceli olduğunu sanan mal sürüsü hani, değil mi?
0
namus ninjası
(12.12.14)
Mal çok, db'yi okumuyorum, bugün gördüğüm bir mesaj üzerine baktım, üç tane bu bkz'ı veren entry db'ye girmiş. Böyle bir salaklık olabilir mi ya?
0
i was made for you
(12.12.14)
sözlüğü takıp takmamak sorun değil.

komik bu ya :) geri zekalının yaptığı edebiyat :)
0
mea maxima culpa
(12.12.14)
O kadar saçma ki, komiklikten eser yok hiçbir yere de yakışmıyor. Ben klasik bkz ları her gördüğümde gülüyorum ama bu gerçekten çok kötü niye ünlendiriyorlarsa hayret bir şey.
0
calyptra
(12.12.14)
ya sözlükten zaten bi şey beklemiyorum ben artık, mal mal entry'ler debe'ye giriyor. bi de debe editi diye bi şey yaptılar of iğrenç. herkes sosyal mesaj kaygısı taşıyor mal mal işler.

ama buna çok güldüm ben ya. haliyle sonradan paylaşanları görünce de komik geliyo. adamın yazım tarzı falan efsane. tam bi mal.
0
pescador
(12.12.14)
podrostok + 1 = le ebic mey mey
0
namus ninjası
(12.12.14)
(8)

samsung galaxy note 3 vs. note 4

kibritsuyu
eşim (kadın) kullanacak. note 4'ün ram'i, işlemcisi, ekran çözünürlüğü falanı filanı dışında teknik olarak eşime gerekmeyecek üstünlükleri dışında, "şöyle bir özelliği var, o yüzden note 3'e kafa atar" denilebilecek bir özelliği var mı? arada 600 lira gibi bir fark var çünkü. teknik artıları dışında
eşim (kadın) kullanacak. note 4'ün ram'i, işlemcisi, ekran çözünürlüğü falanı filanı dışında teknik olarak eşime gerekmeyecek üstünlükleri dışında, "şöyle bir özelliği var, o yüzden note 3'e kafa atar" denilebilecek bir özelliği var mı? arada 600 lira gibi bir fark var çünkü. teknik artıları dışında (işlemci, ram, çözünürlük, dahili hafıza vs) note 3'te olmayıp note 4'te olan ne var? öyle bir şey söyleyin ki 600 lira fazla vermeye değsin.
0
kibritsuyu
(11.12.14)
İlla note mu olacak. Z3 de iyi gözüküyor
0
leo1905
(11.12.14)
note 4 600 lira daha pahalı. o parayla hiç yoktan 4 kez eşinizi güzel bir yemeğe çıkartırsınız. note 2 yerine 3 alınabilir, ama 3 yerine 4 almak bayağı bir lüks tüketim. Ayrıca, 4'ün yazılımsal farkları olsa bile, ben nasıl note 2'm ile note 3 ve s5 özelliklerini rootlayarak kullanabiliyorsam (ultra power safe'den window'lara kadar) 3 ile de 4 özelliklerini kullanabilirsiniz.
0
fucking machine in my head
(11.12.14)
illa note olsa iyi olur. zira note 2'den beri note alacam diyor kendisi. şimdi hamburger isteyen çocuğuna köfte ekmek yapan anne gibi lg alalım desem olmaz sanki :)
0
🌸kibritsuyu
(11.12.14)
gayet makul. note kullanan birisine başka telefon sevdiremezsiniz. uzun bir süre iphone'da kullandım, şöyle söyleyeyim, elimdeki note 2 yi iphone 6'ya yeğlerim.
0
fucking machine in my head
(11.12.14)
note 3 yeterli bence ama siz bilirsiniz yeni çıkan telefonlara genelde yazılmsal özellikler ekleniyor ve rom kurarak bu özelliklere sahip olabilirsiniz. note 4 alınca yine içerik aynı olacak. aynı market aynı uygulamalar aynı oyunlar... pek incelemedim ama yeni bi sensör vs eklenmediyse de ekstra bi fonksiyonu olmayacak note 3 bence ekran ses kamera kalitesi olarak da belli bi doygunluğa ulaşmış bi telefon peki note 4 en çok neyde farkeder 3d oyunlarda onun dışında işlemcisi daha hızlı diye chrome daha hızlı açılmayacak mesela. yine de bu benim görüşüm siz bilirsiniz.
0
toua tokuchi
(11.12.14)
note 3 al abi. ram aynı zaten, işlemci de %4 güçlü olunca bir şey değişmiyor. :) note 3^ün açamadığı ama note 4'ün açtığı bir program mı var sanki? note 4'ün ekran çözünürlüğü çok hayvansı, o kadarını insan gözü bile algılayamaz zaten. fuzuli.

fiyatı düşmüşken note 3 al, yıllarca kullansın.
0
yirmisantim
(11.12.14)
note 3 kafi.
güzel alet. gerek yok diger markalara, kalemini falan da kullanır belki
0
sage
(11.12.14)
Note 3
0
kya
(12.12.14)
(7)

şu tarzın adı neydi? (erkek)

kibritsuyu
saçların yanları makineyle alınmış. üstler, önler uzun ve düzgünce, kalıp gibi taranmış. yüzde sakal var. sakalın yanak kısımları nispeten kısa, çene kısmı daha uzun.son günlerin erkek modası. neydi bu tipin bir adı vardı sanki?
saçların yanları makineyle alınmış. üstler, önler uzun ve düzgünce, kalıp gibi taranmış. yüzde sakal var. sakalın yanak kısımları nispeten kısa, çene kısmı daha uzun.

son günlerin erkek modası. neydi bu tipin bir adı vardı sanki?
0
kibritsuyu
(07.12.14)
hipster
0
air
(07.12.14)
Dar pacasi katlanmis garip renkli pantolonda varsa sopalik diyoruz ona biz.yabanci dergide manken cocukta cok guzel oluyorda bizim anadolu kafasina gotune olmuyor bi geliyo dukkana cirak olmus kucuk besleme,tokatlayip berbere gonderiyorum.cikiyo kirmizi yanaklari.icinden bana zalim pust diyor.
0
cizgilipijama
(07.12.14)
undercut mı?
www.pinterest.com
0
m e l t e m
(07.12.14)
piramit?
0
xenophobe
(07.12.14)
piramit mi kaldı be kardeşim :)
undercut olabilir.
0
secilmis uye
(07.12.14)
Reus
0
omer gibi
(07.12.14)
Pompadour.
0
angelus
(07.12.14)
(25)

oğlum konuşmuyor

kibritsuyu
"erkek çocukları geç konuşur" diyip duruyorlar, iki ay sonra 2.5 yaşı bitecek, bütün yaşıtları şakır şakır söktü, bizim oğlan anne, baba, dede, nene (anneanne), babaanne ve mama'dan öteye gidemedi. erkek yaşıtları da konuştu, bu kadar da geç konuşur mu?doktoru "e konuşuyor ya işte" diyor (anne, baba
"erkek çocukları geç konuşur" diyip duruyorlar, iki ay sonra 2.5 yaşı bitecek, bütün yaşıtları şakır şakır söktü, bizim oğlan anne, baba, dede, nene (anneanne), babaanne ve mama'dan öteye gidemedi. erkek yaşıtları da konuştu, bu kadar da geç konuşur mu?

doktoru "e konuşuyor ya işte" diyor (anne, baba, dede vs). nörolojik konuşma bozuklukları uzmanı bir fizyoterapist olan, yani doğrudan doğruya bu işin uzmanı olan kuzenim normal diyor, "konuşmayı iletişim kurma aracı olarak kodlamamış ki konuşmaya ihtiyaç duysun" diyor. kulakları falan zehir gibi duyuyor, hani öyle bir sıkıntısı da yok.

gerçekten de bu herif konuşmadan her dediğini sessiz sinema ile, pandomimle, ağzıyla yaptığı ses efektiyle veya eliyle göstererek anlatıyor. "anlamayın, mecbur kalsın" diyorlar hep. ama terrible two evresindeki bebenin anlatmak istediğini sıkıysa anlama, kıyametler kopuyor. o kadar da güzel anlatıyor ki sıpa, evde yeni dil geliştirdik, hiç sorunsuz anlayabiliyoruz. ilk defa gören bile anlıyor ne demek istediğini. üstelik anladığımızı ve özellikle anlamıyor gibi yaptığımızı fark ediyor, bu da onu iyice sinirlendiriyor.

bak örnek vereyim. taa küçükken çöpe ellemek istemişti, ben de "çöp o, öğ orası elleme" demiştim. şimdi çöpün adı oldu "öğ". arabaya, otobüse, kamyona da "hınn hınn" diyor hiç öyle arabayı düdüt, hınn hınn diye öğretmediğimiz halde nereden öğrendiyse. motosiklete bürrrr diyor. çöp kamyonu görünce "öğ hınn hınn" diye cümle bile kuruyor.

bir de buraya sormak istedim. "anlamayın da konuşsarak anlatmak zorunda kalsın" demeyin. anlamamak imkansız. anladığımız halde özellikle anlamıyor gibi yaptığımızı fark edecek kadar da akıllı. o yüzden anladığımız halde anlamıyor gibi yaptığımızda inadına yapıyoruz zannedip iyice sinirleniyor. delirtip sinirlerini bozmak da istemiyorum.

tek çare kreş gibi görünüyor ama annesi de yaşının erken olduğunu düşünüyor. bezden kurtulmadan kreşe verme taraftarı değil.

biraz da totem olsun diye soruyorum. buraya ne sorsam iki gün sonra kendiliğinden düzeliyor. evet gençler önerisi olan var mı?
0
kibritsuyu
(03.12.14)
Önerim yok maalesef ama şunu demeye geldim.
Bende çok geç konuşmuşum. 2 yaşımı bitirirken konuşmaya başlamışım. Bizimkilerde panik olmuşlar ama doktora götürmemişler hiç.
Sonra da susmak bilmedim zaten.

Cocuk doktorlari bilir yani sikinti olup olmadigini. Doktorunuz bi problem goremiyorsa biraz daha bekleyin.
Baktiniz evladinizda hala tık yok o zaman doktoru degistirin.
0
kedidir o kedi
(03.12.14)
abi ben üç-üç buçuk yaşına kadar takılmazmışım bizimkilere. senin oğlan maşallah, en azından derdini anlatıyormuş. ben hiç, arada birkaç kelime işte sevinsinler diye.

ha sonra ben bir gün birdenbire elma istemişim annemden. o gün milat kabul ediliyor susmadım hiç daha.

endişe edecek bir şey kesin vardır demiyorum o yüzden. olağan bir şey bu. zaten uzmanlar da öyle demiş sana baksana.
0
reavelyn
(03.12.14)
@for day to break: sayıları ve renkleri daha değil ama bütün hayvanları, meyveleri, organları (kaburgaların nerde diyince bile gösteriyor yani kulak burun falan onları çoktan geçtik) biliyor. ben sorunca gösteriyor. hatta beni elma yerken görmüşse 2-3 gün sonra kitapta elmayı görünce ağzını gösterip şap şap şap yaparak baba hıııı diyor, ben de "evet elma. geçen gün baba yiyordu ya hani" diyip seslendiriyorum oğlumun anlattığını.

her şeyin resminin olduğu bir kitabı var. bak bu çocuk daha beze kaka yapıyor ama klozeti gösterip ıkınma hareketi yapıyor, sonra tuvalet kağıdını gösterip kıçını silme hareketi yapıyor, sonra yine klozetin üstündeki sifonu gösterip hııı diyor, sonra lavaoyu ve sabunu gösterip ellerini ovuşturuyor. sırasını da kaçırmıyor. ama kelime yok abi.
0
🌸kibritsuyu
(03.12.14)
üzmek istemem ama otizm olabilir mi acaba? otizmli insanlar da konuşma konusunda sıkıntı yaşıyorlar.
0
rock n roll
(03.12.14)
onun gibi konuşmayın, doğrusu neyse o sözcüğü söyleyin. ne kadar tatlı ve şirin gözükse de, siz yetişkin gibi konuşmaya özen gösterin. masal anlatın bolca, hikayeler okuyun, canlandırın konuşmanızı. onun duyabileceği şekilde, oyuna dalmış olsun, siz annesi ile bol bol konuşun. işten eve döndüğünüzde o gün ne yaptığını sorun, bekleyin konuşsun. sabırlı olun. bu konudaki endişenizi belli etmeyin. konuşacak, rahat olun. gün içinde annesi o cevap vermese de bol bol konuşsun onunla. aile büyükleri ile daha çok zaman geçirmesini sağlayın.
0
oinone pe
(03.12.14)
Eşimin yeğeni var 4 yaşında. Hala tarzanca anlasiyor ailesiyle. Çocuk gerekirse ağlayıp sizlamali ve konuşmak zorunda bırakılmalı.

Bi de wc kapısını kapatın be hocam. Çocuk önünde zcmak olmaz öyle. .
0
ucu sivri kursun kalem
(03.12.14)
ahahahahahaha "öğ hınn hınn" süpermiş ya.
zeki ve seslere duyarlı bir çocuğum olsaydı bir tane dandiri org alırdım.

edit: zeka ile ilgili bir problem kesin olarak yok değil mi?
0
azizakin
(03.12.14)
yeğenim 4 yaşından sonra konuşmaya başladı. 4 yaşından önce sadece anne ve dede dedi. baba dahi demedi. bu arada bu çocuk 18 aylıktan itibaren de kreş ortamında büyüdü. ama şimdi susturamıyoruz, eğer bir yolunu keşfedebilse uykusunda bile konuşur. :)

konuşma öncesi evre alıcı dil evresi. konuşma evresi de ifade edici dil evresi. alıcı dil evresinde çocuk öğrenir, anlar ama kendi belirlediği temel sözcükler (anne, mama vs.) dışında iletişimi beden diliyle, işaret diliyle ve seslerle (kızdığında bağırarak, sevindiğinde çığlık atarak vs.) ifade eder. kendini hazır hissettiğinde ifade edici dil evresine geçer, konuşmaya başlar. bu süreç ise tamamen çozuğa özgü, başkasıyla kıyaslanamaz bir süreçtir ve ne kadar süreceği de çocuğun kendini konuşmaya ne zaman hazır hissettiğine bağlıdır.

siz hareketleriyle bir şeyleri anlattığında, anlattıklarını sözlü ifadeye dökün. mesela meyve yemek istediğini anlattığında meyve yemek istiyorsun gibi. o beden diliyle anlattıkça, siz onun anlattıklarını yapmadan önce/yaparken sözlü olarak ifade edin. kitap okuyun, resimli kitaplarda resimlerle ilgili konuşun. eşinizle de çocuğunuzun yanında bol bol sohbet edin. olabildiği kadar çok sözcüğe maruz kalsın. zihinsel ya da nörolojik bir problem olmadığı sürece (ki sizin durumda olmadığını biliyoruz)myapabileceğiniz başka hiçbir şey yok. o ne zaman konuşmak isterse o zaman konuşacak. bunu kabullenin ve çocuğu bunaltmayın.

kreşe de son çareymiş gibi bakıp da bizimki gibi kreşe rağmen konuşmazsa bu defa da panik olmayın. unutmayın, ne zaman konuşmak isterse o zaman konuşacak.
0
vesna
(03.12.14)
kuzenim 4 yaşına kadar konuşamadı, şu an hiçbir problemi yok. başka bir neden de olabilir tabii ama her çocuğun gelişimi farklı ilerliyor, ebeveynler (teyzem dahil) endişelendikleriyle kalıyor.
0
sayns
(03.12.14)
Normal. 3 ve 3,5tan sonra konuşmaya başlayanları çok.
0
emirkulu2
(03.12.14)
çocuk belki ilk cümlesinin çok etkileyici olmasını istiyordur, hazırlık yapıyor olabilir.
0
liriamer
(03.12.14)
düzdudak olup olmadığıyla ilgili dr a gösterin
0
mesgul ve huzursuz
(03.12.14)
İlla bir şey olacak değil, herkesin çevresinde geç konuşmaya başlayan birçok normal insan var. Ancak bir arkadaşım da bunu böyle salladı ve şimdi başı belaya girdi. Şu anda 3 yaşında çocuk sahibi. Anne uzun baba uzun, çocuk da haliyle uzun oldu. Şu anda 4-5 yaşında çocuk gibi ve yaşıtlarına göre çok güçlü. Damacana sürüklüyor oyun olarak. O çocuk da henüz konuşmaya başlamadığı için geçenlerde bir doktora gittiler. Meğer durum şu imiş: Çocuk o yaşta anne babasından istemesi gereken şeyleri kendi gücüyle halledebildiği için konuşmaya ihtiyacı olmamış. En fazla tek veya iki heceli şeyleri saçmalamış. Ailesi o zamana kadar çok övünüyorlardı "Öyle güçlü, böyle kocaman benim oğlum" diye. Ama durum sanılandan farklı imiş. Çocuk otistik olmasa bile böyle şeyler çocukları otizme ve anti-sosyalliğe doğru itiyor imiş. Diğer çocuklarla iletişime geçmek istemiyor çünkü salak ve güçsüz, çelimsiz buluyormuş kendine göre. Beğendiği büyük çocuklarla da konuşamıyormuş, anlaşamadığı için de düşmanlaşıyormuş. Bu da zeka geriliği ile ilgili değil, tam tersine zeka ileriliği ile ilgili imiş (anne de baba da zehir), çünkü birçok şeyi yapmada anne babaya gerek duymuyor, doğuştan mühendis velet. Şimdi ise her şeyi çok dikkatli yapıyorlar, haftada bir pedagogdalar.

Pedagogda kare, daire, vb. şekilleri yerlerine sokturuyorlar ya, arkadaşın çocuğu kareyi daireden zorla geçirip "Yaptım" diye mutlu olmuş; yaptım diyemeden tabii. Şu anda çocuğun geleceğin "super villain"ı olmaması için çalışıyorlar. Oysa anne ve baba gayet sakin insanlar.

Tabii ki burada "Bizim bir tanıdık vardı" muhabbetine girmek istememiştim, büyük olasılıkla bir şeyi yoktur ama siz yine de bir gidin.

İki yıl sonra editi: Aynı çocuk kreşe başladı ve birden bire cümlelerle konuşmaya başladı. Bu sorunları çözmeleri birkaç ayını aldı sadece. Şimdi bıdır bıdır konuşuyor, susturmaya çalışıyorlar.
0
aychovsky
(03.12.14)
@rock n roll ve @azizakin: otizmli kişilere, engellilere, felç geçirdiği için konuşamayanlara rehabilitasyon veren işin uzmanı kuzenim (doktor değil ama fizyoterapist, aynı zamanda öğretim üyesi) otizmle alakası olmadığını söyledi. kendi doktoru da (o da özel bir üniversite hastanesinde öğretim üyesi, profesör) bir sıkıntısı olmadığını söyledi. özellikle zeka testine, otizm kontrolüne falan götürmedik ama henüz konuşmaması dışında bundan şüphe duyulacak bir durum yok. bildiğim kadarıyla otizmde iletişim kurma, sosyalleşme gibi problemler de oluyor. bu çocuk insanlarla gayet güzel iletişim kuruyor, arkadaşlarıyla oyun oynuyor. sosyal bir problem gözükmüyor.

@ucu sivri kursun kalem: kapıyı açıp çocuğun önünde zçmıyoruz yahu. tuvalet eeğitiminin bir parçası olarak kendisine kakanın klozete yapılacağını söylüyoruz, hatta alıp oturtuyoruz, kakasını yapmasa da poposunu siliyoruz, sifonu çekiyoruz, ellerini yıkıyoruz.

@mesgul ve huzursuz: doktor bütün kontrollerini yapıyor. bir sorun olmadığını söyledi. konuşamıyor değil ki, fizyolojik bir problemi olsa hiç konuşamazdı sanki. anne, baba, dede falan de diyemezdi. bu konuşabiliyor.

bu çocuk konuşAmıyor değil. konuşmuyor. konuşmak istemiyor.
0
🌸kibritsuyu
(04.12.14)
ilk çocuk di mi? :)

allah şifasız dert vermesin kardeş.

dün bir arkadaşım kızını dersleri kötü diye psikyatriste götürüyor.
muayenehanede kolu olmayan bir çocuğu görünce "derdimi sikeyim" diye apar topar kaçıyor oradan.

senin çocuğun durumu çok normal.

hebsi geçici ve zamanla düzelecek (sevimli ve ileride çok arayacağınız) türde şeyler.
0
mavi istiridye
(04.12.14)
krese ver dostum. ben 2 yasinda verdim oglumu krese.
0
fleshbloodmore
(04.12.14)
yakın akrabalarından biri 7 yaşında bir diğeri de 5 yaşında konuşmuş biri olarak korkunuzu anlayabiliyorum. öncelikle çocuk dediklerinizi anlıyorsa gerisini kafanıza takmayın bir problem yoktur. er yada geç konuşacaktır, biraz daha sabır.

her çocuk kendine münhasırdır. kimi erken konuşur kimi geç, kimi erken yürür kimi geç vs.

içinizi ferah tutun, kendisi isteyince konuşmaya başlar
0
yemrem
(04.12.14)
her kafadan ayrı ses çıkıyor gibi bir durum olacak fakat kreş için erken.


çocuk 2 yaşına kadar henüz anneden ayrı bir birey olduğunun dahi bilincinde olmayan bir varlık.
yani kendini anneyle bir bütün olarak görüyor kendisini.
uzun ayrılıklarda etinden et koparılmış gibi hisseder.
bize yalnızca "ağlama" şeklinde zuhur eden durumun psikolojik etkilerini bilemeyiz.
farkında olmadan çocuklara büyük kötülük yapıyor olabiliriz.

şartlar uygunsa en ideal olan 3 yaşında anaokuluna başlatmak.
0
mavi istiridye
(04.12.14)
son olarak;

benim büyük kız 18 aylıkken yürüdü, ufak kız 7 aylıkken ayaklandı.
büyük 1 yaşındayken konuşmaya başladı, ufak 2,5 ta zor konuştu.
büyük ne kadar sosyal ise, küçük kız o kadar çekingen.

biri epesmer, biri sapsarı.

kardeş kardeşe benzemiyor. çocuk çocuğa nasıl benzesin :)
0
mavi istiridye
(04.12.14)
@mavi istiridye: anne zaten çalışıyor, bütün gün yok. çocuk vaktini evde anneannesiyle geçiriyor.

annesi de aynen sizin gibi düşünüyor (öğretmen kendisi). ama ben de sosyalleşebilmesi açısından erken de olsa en azından yarı zamanlı kreşe gitmesi gerektiğini düşünüyorum. derdini çok güzel anlatıyor, biz de anlıyoruz. anladığımızı bildiği için de anlamıyor gibi yapamıyoruz, yapınca kızıyor. ama kreşte çocuklar ne demek istediğini anlamayacak. gerçekten anlamayacak, ona kızmayacak, en azından inadına anlamadıklarını düşünmeyecek. bu da konuşmasını sağlayacak gibime geliyor.
0
🌸kibritsuyu
(04.12.14)
valla bi önerim yok ama benim eşim 5 yaşında konuşmuş doktor zeki olduğu için konuşmuyor falan demiş eşimin ailesi ne zekisi bildiğin gerizekalı bu çocuk demişler ama şuan gerçekten çok deli işler yapıyo dereceyle bitirdi okulu yani adam zeki.belli ki sizin çocukta öyle olacak. bi sorun yok yani bence.
0
heee
(04.12.14)
Amac sadece sosyallesme ve vakit gecirmekse oyun gruplarina katilsin o halde.

Detayli bilgim yok fakat boyle etkinlikler oldugunu duymustum kreslerde.
0
mavi istiridye
(04.12.14)
düzdudak çocuk konuşur, ama ne söylediği anlaşılmaz, çok kelime de konuşmaz bu yüzden. ama fizyolojik olarak baktırdıysanız o açıdan sorun yoktur tabii.
0
mesgul ve huzursuz
(04.12.14)
bugün sorulan benzer bir soru neticesinde eski duyurularıma bakıp referans vereyim dedim ve sonucu da yazayım istedim.

üç yaşını doldurup bezden de kurtulunca kreşe verdik. bir ay sonra çözüldü sıpanın dili.
0
🌸kibritsuyu
(11.01.17)
Hadi geçmiş olsun. Benim ne alakam var diyordum bu soruyla, 2014 yılından kalmaymış. Epey de amelece bir cevap vermişim, bunda 2 ay sonra oğlum doğacak, onun da etkisi olabilir. Özür dilerim gerçekten.
0
liriamer
(11.01.17)
(5)

ürolojideki mantık hatası

kibritsuyu
üroloji branşı kadınların ve erkeklerin idrar yolları ile ilgilenmenin yanında, erkeklerin üreme organları ile de ilgileniyor. bu ikisinin tek bağlantısı erkekte idrar ve üreme için aynı orfanın kullanılıyor olması.kadınların üreme organları ile ise jinekoloji ilgileniyor.abi erkeklerin zik daşak ha
üroloji branşı kadınların ve erkeklerin idrar yolları ile ilgilenmenin yanında, erkeklerin üreme organları ile de ilgileniyor. bu ikisinin tek bağlantısı erkekte idrar ve üreme için aynı orfanın kullanılıyor olması.
kadınların üreme organları ile ise jinekoloji ilgileniyor.

abi erkeklerin zik daşak hastalıkları için başka bir branşın olmayıp "aynı organ nasıl olsa ona da sen bakıver" denmiş gibi değil mi sizce de? annemin böbreğinden tümör alanla benim husyelerimi elleyen adam aynı olabiliyor. ama benim böbreğime bakanla, annemin yumurtalığına bakan aynı değil.

saçma değil mi?
0
kibritsuyu
(02.12.14)
Erektil disfonksiyon ve prostat mühim konular.
0
namus ninjası
(02.12.14)
e mühimse o zaman niye üroloji bakıyor işte. zikdaşakoloji diye bir branş daha olsun, kadınlarda bu mevzulara jinekoloj baktığı gibi erkeklerde de o baksın. niye ürolog bakıyor? ya da ürologun olayı ereksiyon, prostat, varikosel falan ise idrar yolu için başka doktor olsun. daha mantıklı değil mi?
0
🌸kibritsuyu
(02.12.14)
zaten tıp şu anda yandallaşmaya doğru gidiyor. önceden nöroloji ve psikiatri, dahiliye kardiyoloji ve göğüs hastalıkları bile beraberdi. yakında ayrılırlar merak etme.
0
la noix
(02.12.14)
yav soruyu yalapşap okumuşum evet.
ama neyse ki heybemden her şeye takacak bir kulp çıkıyor.
şimdi bu bizim testisler böbrekten geliyor. doğunca erkek çocukların testis torbaları boş olur. androjen salgılandıkça böbrekten ilerler ve yerine ulaşır. bu süreçte gecikme çocuğu kısır bile eder ilerki yaşlarında. ne ise..
bizde bu iki fonksiyon iki organda da birleşiyor (ya da kesişiyor) yani. sadece penis değil kesişme noktası.
bir de böbrek tümörlerine nefrolog bakmaz mı ki yav? yani aslında, böbreğin de kendi ihtisas alanı var.
0
namus ninjası
(02.12.14)
kadın genital sistemine kadın doğum bakar kadın genital +doğum var bir de kadın üriner sistemi eklenseydi fazla yüklenilmiş olurdu. üroloji sadece kadın erkek ürinere baksaydı fazla spesifik olurdu aynı şekilde sadece erkek genitalle ilgili bir bölüm de saçma olur çok dar bir alan. ekleyip bir anabilir dalı yapmışlar nesini beğenmedin aga?
0
irsh92
(06.12.14)
(9)

ebay'den gümrüğe takılmadan sipariş sınırı kaç şimdi

kibritsuyu
88 dolarlık flaş alsam gelir mi sorunsuz?
88 dolarlık flaş alsam gelir mi sorunsuz?
0
kibritsuyu
(28.11.14)
75€ limit
0
bira sisesi kapagi
(28.11.14)
gümrükte kargo ücretinide toplam tutara dahil ederler. yani 80 dolareslik bi ürün aldın 10 dolareste kargo varsa gümrükte o malın ederi 90 dolarestir. unutulmasın.
0
bruceandwayne
(28.11.14)
kargo ücreti yok. firi şipik. ama yine de 88 dolar riskliymiş. tüh be çok da ucuzdu ha. neyse iyice pahalıya gelmesinden iyidir.
0
🌸kibritsuyu
(28.11.14)
75 euro,shipping fiyatı etkilemiyor durumu.
yani 75 euro + 20 euro shippingli bir ürün geçer.
malın fiyatı önemli.

5500 kere ebay,asos,sheinside,dx alışverişi yaptım.sorun olmadı bu sekilde hesapladıgımda.

1,244865 x 75=93 dolara kadar yolu var.
0
demoniclewinsky
(28.11.14)
çok rahat gelir, gönül rahatlıgıyla alabilirsin. 88 dolar sınırın altında kalıyor. hele free shipping ise hayli hayli gelir.

120 dolara parça aldım geçen hafta geldi ki daha neler neler aldım 100 dolar ve üstüne geldi.

en son 100 dolara sony kulaklık aldım mesela o da geldi.

88 dolarlık ürün rahat gelir.
0
halitkin
(28.11.14)
@bruceandwayne yanlışın var önemli olan ürün fiyatı. kargo ücreti hariç tutuluyor.
0
mattiadestro
(28.11.14)
bugüne kadar aldığım her üründe gelen paketin üzerinde ayrı ayrı malın değeri ve kargo ücreti yazıyordu. free shipping hariç kargo ücretininde gümrükte total hesaba dahil olduğunuda bana sevgili postacım söyledi :) yalan olmasın shipping ücretininde dahil olduğu total hesap sınırı geçtiği için gümrüğe gidip vergi ödeyen arkadaşımda var. malın kendisi yoksa 75 yuronun altında.

şunuda belirteyim madem konu açıldı. şansa 100 dolarlık 150 dolarlık ürünlerde elinize ulaşabilir. bence bu tamamen gümrük memurunun o anki ruh haliyle alakalı bir durum. yani bazı günler geçer bazı günler geçmez. bunuda belirtmekte fayda var.
0
bruceandwayne
(28.11.14)
@bruceandwayne ggm.gtb.gov.tr

6. soru ve cevabı
0
mattiadestro
(28.11.14)
anlaşıldı, cevap için teşekkürler.
0
bruceandwayne
(28.11.14)
(2)

1988'den bu yana...

kibritsuyu
enflasyon, tüketici fiyat endeksi, dövüz kurlarındaki artışlar, işçi ve memur maaşlarındaki artışlar, altın fiyatları, mevduat banka faiz oranları, borsa endeksleri vs. gibi ekonomik verilere ulaşabileceğim bir adres var mıdır?1988-2014 arası.
enflasyon, tüketici fiyat endeksi, dövüz kurlarındaki artışlar, işçi ve memur maaşlarındaki artışlar, altın fiyatları, mevduat banka faiz oranları, borsa endeksleri vs. gibi ekonomik verilere ulaşabileceğim bir adres var mıdır?

1988-2014 arası.
0
kibritsuyu
(27.11.14)
tuik, kalkinma bakanligi ve tcmb sitelerine baktin mi? cogu veriler aciktir ve istedigin sekilde olusturabilirsin.

not: maas artis oranlarini hicbir yerde gormedim. onlar icin sendikalarin ve odalarin sayfasina bakman gerekir.
0
no avalon
(27.11.14)
merkez bankası arşivinde istediklerinizin bir bölümü var
www.tcmb.gov.tr

die'ne baktınız mı?

edit:
www.tuik.gov.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.11.14)
(18)

ben anormal miyim

kibritsuyu
eğlenmeyi mi bilmiyorum acaba?bir eğlence düşünün. lüks bir otelin balo salonunda. ben eş durumundan davetliyim. sahnede meşhur bir şarkıcı şarkı söylüyor. pistte millet dans ediyor eğleniyor.ben ne yapıyorum? sahne ışıklarını kontrol eden elemanın yanında dikilip cihazı nasıl kullandığını, hangi dü
eğlenmeyi mi bilmiyorum acaba?

bir eğlence düşünün. lüks bir otelin balo salonunda. ben eş durumundan davetliyim. sahnede meşhur bir şarkıcı şarkı söylüyor. pistte millet dans ediyor eğleniyor.

ben ne yapıyorum? sahne ışıklarını kontrol eden elemanın yanında dikilip cihazı nasıl kullandığını, hangi düğmeye basınca hangi ışık yanıyor hey hey tey tey diye izliyorum. veya sahnede şarkı söyleyen şarkıcıyı değil, arkasında grupta klavye çalan yine türkiye'nin en iyi klavyecilerinden biri olan abinin klavye çalışını izleyip müzikteki klavyeyi ayırt etmeye çalışıyorum. şarkıcının milleti coşturan performansından çok bunlar beni daha çok etkiliyor. üstelik başka birinin ilgilenmediğini görünce bozuluyorum falan.

şimdi ben anormal miyim?

edit: mühendis değilim. ama içimde uktedir.
0
kibritsuyu
(24.11.14)
Mühendis miydin hocam sen?
0
arnold schwarzeneger
(24.11.14)
bence değilsin çünkü ben de yapıyorum bunu bazen. ha ama belki ben de anormalimdir onu bilemicem :)
edit: mühendisim
0
sta
(24.11.14)
yok değilsin bana da olan bir şey bu, üstelik mühendis değil iç mimar olma çabasında bir adamım. aha yalnız değilim!
0
devorgilla the gunslinger
(24.11.14)
aynı ben.

bence hepimiz aynştaynız.
0
thatam
(24.11.14)
wraith'in duyurusu sandım bir an :)))
aslında sen dans edenlere bakma kimsenin eğlendiği falan yok. anormal değilsin de ilginçsin diyelim.
0
rock n roll
(24.11.14)
Ben de böyleyim.
0
amarikanya fitbolcusu
(24.11.14)
Anormal degilsin. Dayim senin gibiydi hemi de mihendis adam. Diger eglendigini sananlardan daha gercek gelirdi bana.
Ben de biraz boyle oldum hatta gore gore.
0
rayde
(24.11.14)
Sende bizdensin. Bende gol tekrarlarinda tirübündeki elemanlara odaklarinim.

Yada kizin kalcasina bakan bir eleman görünce, direkt o adamin hareketlerini takip ederim :)
0
VIPCH
(24.11.14)
içki mi içmiyosun hocam. patlat 2 duble bak nasıl kendini pistte buluyosun :))
0
aeroflot
(24.11.14)
gayet normalsin. diğer oynayanlarda normal insan aslında ama müzik duyunca coşuyorlar sadece.
0
battal gemalmaz
(24.11.14)
Tabiki anormalsin.
0
doxanikee
(24.11.14)
Geçem gün ben de bir düğünde yaptım aynı şeyi. Bası ayırt etmeye çalıştım ben de "Ne biçim, baksana, bung bung diye ses çıkarıyor" ya da "Bu şarkıda pek baslar yok" diye. Ama sonra da kalkıp oynadım. Herhangi birinin anormallik olduğunu düşünmüyorum, sadece ilgi alanı farklılığı. Bir de Ankara'nın Bağları'ndan kaçış yok.
0
aychovsky
(24.11.14)
anormal değil de, sıkılıyosan olur böyle şeyler. başka şeylere odaklanma gibi.
0
hain kostokk
(24.11.14)
Seninki iyiymis yine, ben konserde bile yapiyorum ayni seyi.
Bi de "Ankara'nin baglari" konusunda hakli aychovsky, guneyde tekne gezisinde bile kurtulamiyoruz.
0
delifaruk
(24.11.14)
oradaki çoğu insandan daha normalsin. kesin bilgi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.11.14)
hocam anormal olmak kötü bir şey değil, insanlığı ileriye hep anormal insanlar taşımıştır, normal bir insan olup ot gibi yaşamaktansa anormal olup farkındalıklarda yaşamak daha önemli.
0
gezegen olan pluton
(24.11.14)
normalsin.

veya anormaliz.
0
icim urperiyor
(24.11.14)
Anormal değilsin. Daha akıllı olduğundan oluyo bunlar.
0
compadrito
(25.11.14)
(3)

excel'de sayının basamaklarını birbiriyle toplama

kibritsuyu
bir hücreye girdiğim sayının bütün basamaklarını veya bazı basamaklarını birbiriyle toplamamı sağlayacak bir formül var mı?örnek: bir hücreye 45678 (kırk beş bin altı yüz yetmiş sekiz) yazacağım, öteki hücrede bana 30 diye sonuç verecek (4+5+6+7+8).
bir hücreye girdiğim sayının bütün basamaklarını veya bazı basamaklarını birbiriyle toplamamı sağlayacak bir formül var mı?

örnek: bir hücreye 45678 (kırk beş bin altı yüz yetmiş sekiz) yazacağım, öteki hücrede bana 30 diye sonuç verecek (4+5+6+7+8).
0
kibritsuyu
(19.11.14)
=mıd formülü işini görür diye düşünüyorum.

şöyle ki;

A Hücresi: 1564
B Hücresi: 1847

Diyelim ki biz bu iki hücrenin birler basamağını toplamak istiyoruz

=MID(A1;4;1)+MID(B1;4;1)
0
thracia
(19.11.14)
A hücresi 45678

B hücresi: =MID(A1;1;1)+MID(A1;2;1)+MID(A1;3;1)+MID(A1;4;1)+MID(A1;5;1)
0
thracia
(19.11.14)
dizi formülüyle basamak sayısı sorunu da çözülebilir: support.microsoft.com
0
galadnikov
(19.11.14)
(6)

minik kürenin çapını ölçmek

kibritsuyu
3-4 yıl önce epey popüler olan bir oyuncak vardı bilmem hatırlar mısınız, `neocube` diye. türkiye'de de daha çok hobi mağazalarında ve ilginç şeyler satan sitelerde satıldı. 216 tane neodiyum mıknatıs küreden oluşan bir puzzle.şu: https://www.google.com.tr/search?q=neocube&biw=1366&bih=644&tbm=isch&
3-4 yıl önce epey popüler olan bir oyuncak vardı bilmem hatırlar mısınız, neocube diye. türkiye'de de daha çok hobi mağazalarında ve ilginç şeyler satan sitelerde satıldı. 216 tane neodiyum mıknatıs küreden oluşan bir puzzle.

şu: www.google.com.tr

bundan vardı bende. dün dolapta buldum, saydım 207 tane var. kaybolmuş. internette de tek tek satılan bir mağaza buldum. lakin küre çapı 3 mm diyor. set halinde satılan bir yerde de 5mm'liği var. şimdi benimki kaç mm bunu ben kumpas falan olmadan ev şartlarında nasıl ölçerim. cetvelle başarıya ulaşır mıyım?
0
kibritsuyu
(19.11.14)
Klasik taşırma kabı metoduyla hacimden gidebilirsin.
0
Lim5
(19.11.14)
küreyi bi köşeye (duvara ya da düz bi yere) cetvelle sıkıştırıp cetvelin durduğu noktayı çizip, sonra orayı ölçerseniz, çapı çıkacaktır.

iç ses: umarım doğru anlatabilmişimdir, zira karışık oldu gibi
0
spider03
(19.11.14)
3 unu ustuste koy cetvele yaklastir.3 milimse 1 cm yakin cikacaktir 5 milimse 1,5 cm
0
cizgilipijama
(19.11.14)
@cizgilipijama olayı bitirmiş.
0
zam sampiyonu domates
(19.11.14)
3mm olduğundan emin olduğun bir cisimle kağıda delik del içinden kolay geçiyorsa küçük takılı kalıp zor geçiyorsa eşit. hiç geçmiyorsa büyüktür. haa 3mm emin cisim ne olabilir. mesela vida
0
mr fusion
(19.11.14)
bedava yöntem:

5x5 1 adet ve 4x4 1 adet olarak kullanabilirsiniz.
17 tane de artar onlardan da 2x2 2 tane çıkar. son kalan 1 taneyi de birine verirsiniz.
0
ozdek
(19.11.14)
(2)

duyuru'nun değerli avukatları

kibritsuyu
savcılığa suç duyurusunda bulunabilmek için halihazırda vekalet vermiş olduğumuz avukata, suç duyurusu için ayrı bir vekalet vermek gerekiyor mu? yoksa avukat mevcut vekaletle savcılığa suç duyurusunda bulunabilir mi?
savcılığa suç duyurusunda bulunabilmek için halihazırda vekalet vermiş olduğumuz avukata, suç duyurusu için ayrı bir vekalet vermek gerekiyor mu? yoksa avukat mevcut vekaletle savcılığa suç duyurusunda bulunabilir mi?
0
kibritsuyu
(18.11.14)
Mevcut vekaletle bulunabilir.
0
proculianus
(18.11.14)
avukata verdiğiniz vekaletnamedeki yetkilere bakmak lazım. eğer savcılık nezdinde işlem yapmayı da kapsıyorsa ayrı bir vekalete ihtiyaç yok.

ayrıca, eğer ki belirli bir dosyayla sınırlı olarak vekalet verdiyseniz ayrı bir vekalet vermek gerekir.
0
m e l t e m
(18.11.14)
(4)

tavuk bozulmuyor mu?

kibritsuyu
duyuru'nun değerli gıda israfçıları, tavuk dışarıda bir saat kalınca çöpe attırtanlar.tavuk döner nedir hepiniz biliyorsunuz. hele bir de ankara'da hosta gibi sürümü çok, tekerlek gibi döner takan dönercileri biliyorsanız ne mutlu bana.sorum şudur ki, bu tavuk eti çabuk bozulan ve bozuldu mu adamı z
duyuru'nun değerli gıda israfçıları, tavuk dışarıda bir saat kalınca çöpe attırtanlar.

tavuk döner nedir hepiniz biliyorsunuz. hele bir de ankara'da hosta gibi sürümü çok, tekerlek gibi döner takan dönercileri biliyorsanız ne mutlu bana.

sorum şudur ki, bu tavuk eti çabuk bozulan ve bozuldu mu adamı zehirleyen bir gıda. peki kış günü bir saat açıkta kalınca bozulmuştur at gitsin diyorsunuz da, bu kamyon tekeri gibi tavuk döner ta sabahtan takılıyor, sürekli de dışarıdan dışarıdan aleve, dolayısıyla sıcağa maruz kalıyor. en dış yüzey pişiyor okey. peki o dönerin en iç tarafı ne oluyor? sabahtan taaa akşamın bir saatine kadar açıkta duruyor, üstelik sürekli dışarıdan sıcağı yiyor da yiyor. bozulmuyor mu? akşam o dönerin sonunu yiyen en az 10-15 kişi zehirlenmiyor mu?

ne dersiniz?
0
kibritsuyu
(17.11.14)
bazı enfeksiyonların sadece sebebi zaten tavuk döner malesef :)) yapacak bir şey yok proteinin bedeli.
bakterinin adını hatırlamıyorum.
0
curuk zeytin
(17.11.14)
bizim burada magazin denen ufak bakkaliyelerde tavuk çeviriyolar. bu bazen çok sıcak oluyor. geli gelmez dolaba atamıyorum. bazen de masada poşedinde unutuyorum sabaha dolaba atıyorum. çıkar kes parçala derken 2-3 defa dolapta çıkıp dolaba giriyor. son derece güzel yeniyor. piştikten sonra bozulma daha zor.
0
namus ninjası
(17.11.14)
tamam tavuk çabuk bozulur da

o kadar da değil?
0
kosun lan mevzu var
(17.11.14)
Bizim yan dukkanda adam butun gun pismekte olan doneri satamayinca aksam cikarip dolaba koyuyor sabah tekrar takiyordu. Hic adam olduremedi.
0
divit
(17.11.14)
(2)

canlı canlı neyşınıl coyrafik

kibritsuyu
köpek havlamaları ve hırıltılarıyla cama koştum baktım ki o da ne. yan binanın her tarafı demirlerle çevrili bahçesinde bir kedi. kediyi biliyorum yavruları falan da var orada. bahçenin dört bir yanında kedinin tüm kaçış yollarında erketede bekleyen toplam yedi tane köpek. köpeklerden bir tanesi bah
köpek havlamaları ve hırıltılarıyla cama koştum baktım ki o da ne. yan binanın her tarafı demirlerle çevrili bahçesinde bir kedi. kediyi biliyorum yavruları falan da var orada. bahçenin dört bir yanında kedinin tüm kaçış yollarında erketede bekleyen toplam yedi tane köpek. köpeklerden bir tanesi bahçe kapısını langır langır diye zorluyor. kaydırmalı bir kapı, açamaz. yani şu pozisyonda kedi olduğu yerde durursa köpeklerin hiçbiri kediye ulaşamaz ama kedinin mallığı tutar da bir yerden kaçmaya çalışırsa kesin yakalanır. belgesel gibi izliyorum ne olacak diye. kedi de kabarmış demirlerin üstüne tünemiş. hayır bi düşse ağzına sıçacaklar. gir içeride otur işte.

elleşmeyim doğal hayat dedim ama yediye bir çok adaletsiz. bir iki hoşt moşt dedim, ellerimi çırptım ama dördüncü kattan köpekler beni sallamıyor. köpek kovucu falan yok. evde çoluk çocuk uyuyor çok gürültü de yapamıyorum.

şimdi elleşmeyim, kedinin bildiği vardır, köpekler de uğraşır uğraşır gider mi? yoksa ne yapayım, şu saatte evde millet uyurken giyinip köpek kovalamak için aşağı inemem. hele bir de kediyi bırakıp bana girişirlerse hiç cesaret edemem o işe.

ne yapayım canlar?
0
kibritsuyu
(14.11.14)
Bardak ve su işe yarar
0
oldboy
(14.11.14)
su atmak gerçekten de işe yarıyor, ben bir kediyi bu şekilde kurtarmıştım.
0
rock n roll
(14.11.14)
(13)

avm yürüyen merdiven kazığı

kibritsuyu
son zamanlarda avm'lerdeki yürüyen merdivenlerde, merdivenin tam binişinde, bebek arabası geçemesin diye ortaya dikilen bir kazık var.bunun mantığı amacı nedir hacım bana bir anlatabilir misiniz? ulan zaten elimde bebek arabasıyla çıkabileceğim iki yol var. asansör dediğine herkes doluşuyor, ara kat
son zamanlarda avm'lerdeki yürüyen merdivenlerde, merdivenin tam binişinde, bebek arabası geçemesin diye ortaya dikilen bir kazık var.

bunun mantığı amacı nedir hacım bana bir anlatabilir misiniz? ulan zaten elimde bebek arabasıyla çıkabileceğim iki yol var. asansör dediğine herkes doluşuyor, ara katlarda aşağıdan a yukarıdan da dolu geliyor. siz binin, ben merdivenle çıkayım diye kimse inmiyor haliyle, binemiyorsun. içiden çocuğu alıp çocuğu kucakta, arabayı merdivenden çıkarayım desen onda da kazık var, sığmıyor araba.

ne yapayım ben bu bebek arabasını götüme mi sokayım?

yürüyen merdivenden bebek arabası çıkmasın istiyosan o asansöre de bebek arabası binmesini sağlamak zorunda değil misin o zaman?

görsel bulamadım, gören varsa anlamıştır neden bahsettiğimi.
0
kibritsuyu
(12.11.14)
güvenlik kazığı işte.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(12.11.14)
insanlar umarsızca bebek arabasıyla yürüyen merdiven kullandığı, daha önce de bebeklerin yaralanmasına sebep olan kazalar yaşandığı için, bebekli aileleri daha güvenli olan asansöre yönlendirmek adına yapılan bir uygulama bu.

ayrıca yürüyen merdivendeki bebek arabası başka insanlara da zarar verebilir.

asansör'e insanların tıkışması konusuysa toplumsal bir olgu. çözüm olarak asansörün başında bekleyen veya içerde biriken insanlara gerekli uyarıları yapabilirsin.
0
emfuzi
(12.11.14)
güvenlik cevabı beni pek tatmin etmedi açıkçası.

kendi irademle bindiğim düzgün çalışan bir yürüyen merdivende çocuğu düşürürsem "merdivene binmemize izin verdi" diye dava mı açılacak? tam tersine, koyduğu kazık yüzünden arabasında emniyet kemeri bağlı çocuğu çözüp, arabayı katlayıp yere koymama, çocuğun merdivende daha güvensiz seyahat etmesine sebep oluyor.

asansöre binemediğimi söylemiştim. 10 dakika asansör bekleyip binemedikten sınra o merdivene illa bineceksem bir elimde yeni yeni yürüyen bebek, bir elimde katlanmış araba ile binmem daha mı güvenli? şahsen o merdivene arabayla ve arabaya bağlı çocukla binenediğim için böyle bir sebepten dolayı başıma kaza gelmesi daha olası. kaldı ki kaza gelse bile sistemler düzgün çalışıyorsa avm'nin bir sorumluluğu olmamalı. en iyisi arabayı hiçavm'den içeri almasınlar, hatta çocuk da almasınlar, düşüp müşüp kafasını yararsa sorumluluktan kurtulurlar. böyle güvenlik mi olur?
0
🌸kibritsuyu
(12.11.14)
sadece bebek arabaları için değil o kazıklar. market arabalarıyla binilmesin diye de koyuyorlar. hatta bazı avmlerde market katında var, diğer katlarda yok.
0
the c
(12.11.14)
yürüyen merdivenlerin kenarlarındaki uyarıları okursanız bebek arabası ile binmenin yasak olduğunu görürsünüz. o merdivende çocuğa bir şey olsa want2die'ın dediği gibi AVM'ye patlar kabak. ister senin hatan olun ister olmasın o cezaya AVM'ye kesilir. onlarda bunu engellemek için gayet yerinde olan bir karar verip bebek arabalı binişi engellemek için o kazıkları koymuşlar.
0
kuzey li
(12.11.14)
kendi iradem diye bir şey söz konusu değil. o zaman tüm kazalar kişinin iradesine bağlanır. örneğin emniyet kemeri devletin vatandaşını korumaya yönelik aldığı önlem, bu da iradeye bağlanabilir. ki bu önlem, kişi arabadan fırlayıp başka şahışlara da zarar verebiliri de içeriyor.

bebek arabası sadece size ve çocuğunuza değil, başkalarına da zarar verme potansiyeline sahip. sizin iradeniz dışında gelişen olaylar olabilir yani. kendi iradeniz de olsa, topluluk halinde bulunulan, kaza riski olan alanlarda önlem alınmalı ki toplumsal düzen ve emniyet sağlanabilsin; bu da işletmelerin ve sahiplerinin görevi, olumsuzluk durumunda da sorumlu kişiler onlar.

işte bu alınan önlem sistemlerin düzgün çalışmasına yönelik. ayrıca tüm mekanik, hareket eden aletlerde güvenlik kuralları olacak. bu kafalarına göre aldıkları bir önlem değil, olmuş veya olma ihtimali olan olayların öngörülmesi ile bulunmuş önlemler.
0
uykusunu yakalayan adam
(12.11.14)
kardeşim yuruyen merdivene bindin arabanla arabayımı tutacan yoksa el bandınamı tutunucan?tutmasan dengen kaybolacak ki akmerkezde aynısını yaşadım kadın bebek arabasıyal tepetaklak gerisin geri uçtu merdivenden.akıl var mantık var git 5 dakika sıranı bekle asansörde.seni siktir et bebeğe bişi olmasın.
0
jamswety
(12.11.14)
kibritsuyu ailecek mustarip olduğumuz çok önemli bir konuyu gündeme getirmiş, çok teşekkür ediyorum. Belki okuyan birileri feyz alır da, 18-20 yaşındaki erkekli kızlı grupları asansör sırası bekleyen bebekli anne-babaların önüne geçme yüzsüzlüğünden bir nebze olsa sıyırır.

Konu çok basit: Aynen bir Türkiye gerçeği AVM'lerin "biz önlemlerimizi aldık" diyebilmek için uyguladığı bir sistem bu. Ben şahsen boş arabayı o yürüyen merdivenin önündeki demir dubanın üzerinden kaldırarak geçiriyorum. Dua ediyorum ki bir güvenlik görevlisi "yasak" falan desin, ben de onu kolundan tuttuğum gibi asansörlerin oraya götürüp "biz sıra beklerken bu dingillerin önümüze geçmesi serbest mi peki?" diye sorayım.

Ama ikisi de olmuyor ne yazık ki. Bunda yapılması gerekenler basit:

1) AVM gibi yerlerdeki asansör sayıları arttırılmalı.
2) Asansörlerde öncelik sırasına riayet edecek toplumsal bilinç oluşturulmalı (ana unsur)

Bu ikisi olursa zaten hiçbir aile yürüyen merdivende cambazlık yapmaya çalışmaz.

kibritsuyu'na tekrar içten teşekkürlerimle.
0
gonion
(12.11.14)
bu bizim memleketteki "her yasağı mutlaka sorgulama, yasağı delme ve kendini haklı çıkarma" hastalığına bayılıyorum. hız limitlerinde de böyle bu; karayolları bir limit koyar, bizim millet "amaan bu yolda 50'yle mi gidilirmiş ne saçma" diye bilip bilmeden sorgular ve tamamen kendi kafasına göre bir karar alıp onu uygular. o limit oradaysa vardır bir hikmeti, bir anlamı diye de düşünmez. tamam genel olarak zaman zaman oldukça saçma yasak ve engellemelere maruz kaldığımız oluyor ama bu her yasağı da sorgulama hakkı vermesin.

yürüyen merdivenlere gelince, bebek arabası denilen şeyi hele ki içinde bebek de varken yürüyen merdivende kullanmak riskli bir iştir. bir anlık denge veya dikkat kaybıyla hem bebeğe, hem de etraftaki insanlara ciddi zarar verilebilir. siz çok dikkatli olabilirsiniz ama herkes öyle değil kaldı ki bu sadece dikkat işi de değil.

gelelim işin hukuki/cezai boyutuna. yürüyen merdivende bebek arabası ile bir kaza olduğunda, hele ki allah korusun bir ölüm veya ciddi yaralanma gibi bir şey olduğunda o avm yetkililerine yekten ceza davası açılır çünkü ceza kanunda "taksirle ölüme/yaralanmaya sebebiyet vermek" olarak tanımlanmış bir suç şekli var. taksir dediğimiz şey de özetle "tedbirsizlik ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak" olarak tanımlanabilir. siz öyle bir durumda "tüm suç bendedir" diye bir beyan da verseniz mahkemeye bu avmciler yargılanır ve şartları var ise ceza alırlar. yine benzer şekilde bir tazminat davasına maruz kalırlar ölüm veya ciddi yaralanma söz konusu ise.

bir örnek vereyim, belediyede çalışan makina operatörü bir işçi, o gün kendisine verilen a noktasından b noktasına gidip orada bir iş yapma görevini yapmak üzere yola çıkıyor ancak yolda bakkaldan sigara almak için duruyor. iş makinasını durdurduğu yer de rampa. işçi makinadan iniyor ve bakkala giriyor. bu sırada iş makinası geriye doğru kaymaya başlıyor işçi de panik halde makinanın arkasına geçip aleti durdurmaya çalışıyor. lakin kendisi superman olmadığı için makinayı durduramadığı gibi, kendisi de ezilip ölüyor. o gün o işçiye o görevi veren belediye görevlisi ceza davasında yargılanıyor ve ceza alıyor. işçiye "iş makinasının arkasına geçerek durduramayacağı eğitimi mi versin belediye görevlisi, ne yapsın?" denilebilir ama kazın ayağı öyle olmuyor işte. yani diyeceğim, bir kazada sizin tahmin edemeyeceğiniz kişilerin de hukuken sorumluluğu olabilir, sadece kendi açınızdan düşünmeyin.
0
fengari
(12.11.14)
Gayet yerinde bir uygulama. Market arabasi, bebek arabasi falan guvenlik sorunu olusturuyor yuruyen merdivende.
0
sckxyss
(12.11.14)
asansöre binmenin sıra beklemeyle alakası yok. binenler kalabalıksa sıra da beklerim, bekleyenler içinde öncelik beklemiyorum, milletin arkasından gelip benden önce gelenlerin önüne geçmek de istemiyorum. tek istediğim şey, o beklediğim kata asansörün boş gelmesi. dolu geliyorsa da birilerinin izin vermesi. giriş katından bindim asansöre, en üst kata çıktım. gezdim, en üstten de bindim bi alt kata indim. orayı da gezdim. hah o ara kata asansör boş gelmiyor işte.

gerek güvenlik, gerek farklı bir nedenden dolayı benim bebek arabası ile yürüyen merdivene binmem yasaklanıyorsa, benim her kat arasında gezebilmem mutlaka sağlanmalı. güvenlik diyip bebek arabalıya merdiven yasaklanıyorsa bebek arabasıza da asansör yasaklanmalı ki eşitlik olsun. orada ben de müşteriyim. ben de mağdurum. bebek arabamla yürüyen merdivende cambazlık yapmak hoşuma gitmiyor. arabayı aşağıya indirebilmek için asansördekilerden himmet beklemek veya asansördekilerle tartışmak zorunda da değilim. ama aşağı kata inmeye mecburum. beni asansöre mecbur eden avm yönetimi, bir şekilde benim o asansöre binmemi sağlamalı.

açık değil mi?
0
🌸kibritsuyu
(12.11.14)
market arabası da denmiş.

bakın dikkat ettiyseniz marketin bulunduğu kat ile BÜTÜN otopark katları ve çıkış katı arasında yürüyen merdiven değil, yürüyen bant bulunur. yani market müşterisi asansöre mecbur edilmez. asansör yoksa basamaksız olan yürüyen bant ile ulaşımları sağlanır. market arabasıyla çıkılması anlamsız olan daha üst katlara ise basamaklı merdiven olur ki bu da market arabası üst kata çıkarılmasın diyedir zaten.

peki market müşterisine gösterilen bu kolaylık niye bebek arabalıya göserilmiyor? ya da niye market müşterisine "poşetlerini eline al da arabana öyle git, nasıl gidersen git" denmiyor, yürüyen bant gibi bir kolaylık yapılıyor da bebek arabalının suçu ne? buna da cevap verirseniz sevinirim.
0
🌸kibritsuyu
(13.11.14)
işte avm'nin takdiri o da. avm birçok hizmet sağlıyor veya farklı hizmetler ekleyebiliyor müşteri kazanmak için. örneğin asansörler büyük olabilir veya bebek arabası olana öncelik tanınabilir. bunun da güvenlikle değil hizmet anlayışı ile alakası var. market için gelenler %99, bebekliler %1 ise, ekstra biz hizmet vermek, düzenleme yapmak istemiyor olabilir bebek arabalılar için. bu ancak eleştirilebilir, bir zorunluluk değil ya da bu sebepten dolayı o avm tercih edilmeyebilir.
0
uykusunu yakalayan adam
(13.11.14)
(6)

android rehber - google senkronizasyonu

kibritsuyu
aşağıdaki bir soruyu görünce aklıma geldi.android telefon rehberi, senkronize edildiğinde google hesabında yedekleniyor biliyorsunuz.peki hangisi asıl, hangisi yedek? yani ben telefondan silince google'dan da mı silinecek, ben google'dan silince telefondan mı silinecek? hangisi hangisine kendini uyd
aşağıdaki bir soruyu görünce aklıma geldi.

android telefon rehberi, senkronize edildiğinde google hesabında yedekleniyor biliyorsunuz.

peki hangisi asıl, hangisi yedek? yani ben telefondan silince google'dan da mı silinecek, ben google'dan silince telefondan mı silinecek? hangisi hangisine kendini uyduracak?

ben şimdi google hesabına bilgisayardan girsem, bütün rehberi uçursam. sonra telefondan senkronize et dediğimde telefondaki rehber google'a mı aktarılır, yoksa google'daki silinmiş bomboş rehber telefona mı aktarılır?

ve tam tersi. telefonun rehberini komple silip senkronize et desem, google'dan alıp telefona yeni rehber mi oluşur, google'daki de mi silinir?

süreniz 35 dakika. istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(12.11.14)
telefonda birçok kişiyi ardarda silince soruyor google, bunları gerçekten silmemi istiyor musun diye.

google'dan silince telefondan da siliyor olmalı, ya da belki aynı uyarıyı yapıyordur.

çift yönlü update ediyor bence. emin değilim ama. çoklu silme olduğunda da uyarıyor.
0
lemmiwinks
(12.11.14)
telefondan silince googledan silinecek. googledan silince telefondan silinecek. eşitleme diyince ne anlıyorsun?
0
dafuq
(12.11.14)
sımdı sync dıye bır sey yok.
telefonda sen bır kontagı 1 den fazla yerde yaratabılırsın.
1 sım
2 telefon hafızası
3 google hesabı
eger sen kontagı 3. secenek uzerınde yaratırsan bu aslında google sunucularında yaratılmıs olur. gıder bılgısayardanda sılsen telefonda da sılsen aslında ıslemı google sunucusu uzerınde yapıyorsun. dolayısıyla yaptıgın her degısıklık (sılme-ekleme-cıkarma) her yerde etkin olur.
0
aytimenicir
(12.11.14)
yani ben nasıl olsa google'a yedekledim diye rahat olmayayım mı? telefonumun rehberi kazayla uçup gitse veya kazayla çok gerekli birinin numarasını siliversem google'daki de gidecek öyle mi? e ben ne anladım peki o zaman orada senkronize bir rehber bulundurmaktan?

senkronizasyonu kapalı mı tutmalıyım ki başıma böyle bir iş geldiğinde google'ın haberi olmadan bilgisayardan girip sildiğim numarayı görmeliyim?

sürekli güncel bir rehber yedeğini başka türlü tutmamın yolu nedir?
0
🌸kibritsuyu
(12.11.14)
@kibritsuyu
şöyle yapabilirsin. kişilerini .vcf olarak yedekle. sonra bu dosyayı dropbox'a at. böylece telefonun ve gmail hesabın yok olsa bile kişilerini bulursun.
0
Goldstein
(12.11.14)
kazara nasil sileceksin? telefonun bozulsa acilmasa format atsan rehberin google'da durur. sen rehbere girip tum kullanicilari secip sil dersen bu pek kazara olmaz ve google'dan da silinir. ama google amcamiz rehberinin yedeklerini kendisinde sakladigi icin silinen islemleri geri alabiliyorsun. 10dk, 1 saat, 1gun, 1 hafta veya kendi belirleyecegin bir zamana kadar geriye giderek o anki rehberini aynen geri getirebiliyor. kisacasi "in google we trust". google' da hicbir verin kaybolmaz. rahat ol.
0
crucio
(12.11.14)
(4)

usb disket sürücü

kibritsuyu
1997 yılından kalmış ve içinde çok önemli hatıraların yer aldığı çok iyi koşullarda saklanmış birkaç tane disket buldum. bunları bilgisayara aktarmam lazım.usb disket sürücü diye aratıyorum, bir şey ler çıkıyor ama emin olamadım.sanalpazar'da var 60 lira, hepsiburada.com'da var 400 lira. oha o ne la
1997 yılından kalmış ve içinde çok önemli hatıraların yer aldığı çok iyi koşullarda saklanmış birkaç tane disket buldum. bunları bilgisayara aktarmam lazım.

usb disket sürücü diye aratıyorum, bir şey ler çıkıyor ama emin olamadım.sanalpazar'da var 60 lira, hepsiburada.com'da var 400 lira. oha o ne lan, ssd harddisk alırım o fiyata adamlara bak. 60 liralık da iş görür mü bilemedim.

kısacası usb'den bağlanınca flashdisk gibi kullanıp içine erişebileceğim ve kopyalayabileceğim bir disket sürücü arıyorum. ne tavsiye edersiniz?
0
kibritsuyu
(03.11.14)
Şunu buldum, işini görür diye düşünüyorum hatta satıcıya sorabilirsin:

www.sahibinden.com
0
renascimento
(03.11.14)
Onunla uğraşma. Ses ve ışıklandırma veya çalgı(org, klavye) kullanan adamlarda vardır. Git iki dakikada atarlar flash belleğe. Boşuna para verme.
0
cetoxim
(03.11.14)
fotoğrafçılarda da var cd ye aktarıyorlar. Bazı eski makineler o diskleri kullanıyor çünkü.
0
taqster
(03.11.14)
yalnız aktarmak istediğim şeyler fotoğraf değil, wav uzantılı ses dosyaları. windows ses kaydedivi ile kaydettiğimiz sesler.

fotoğrafçı bunları da atar mı?
0
🌸kibritsuyu
(04.11.14)
(11)

atar yapıp dayak yeme videosu arıyorum

kibritsuyu
türk veya yabancı fark etmez. artistlik yapıp, atarlanıp sonra da atarlandığı kişiden güzel bi sopa yeme videoları arıyorum.birkaç tane önerebilir misiniz?edit: bunları biliyorum. başka? şöyle az bilinenlerinden falan.
türk veya yabancı fark etmez. artistlik yapıp, atarlanıp sonra da atarlandığı kişiden güzel bi sopa yeme videoları arıyorum.

birkaç tane önerebilir misiniz?

edit: bunları biliyorum. başka? şöyle az bilinenlerinden falan.
0
kibritsuyu
(28.10.14)
oğlum bak git
0
delicevat
(28.10.14)
rubenanyukov
(28.10.14)
sisko cocugun intikami
0
nawres
(28.10.14)
"Justice Porn" diye ara.
0
arnold schwarzeneger
(28.10.14)
basond
(28.10.14)
"when victims fight back" serisi var.

1. www.youtube.com
2. www.youtube.com
3. www.youtube.com
4. www.youtube.com
0
sir gawain
(28.10.14)
0
neferkitty
(28.10.14)
www.youtube.com en güzelidir :)
0
xenophobe
(28.10.14)
sıralı tam liste: www.reddit.com
0
diabolus79
(28.10.14)
akjdlksjadşs


www.youtube.com
0
[silinmiş]
(28.10.14)
battal gemalmaz
(28.10.14)
(7)

sakal uzatmak

kibritsuyu
heves ettim, şu ibiş modasına ben de uyayım, sakal bırakayım dedim. iki haftadır kesmiyorum. lakin abicim gece yanağımın üstüne yatınca çok pis kaşınıyor bunlar. şimdi daha uzama aşamasında olduğu için mi böyle, iyice uzayınca geçecek mi, yoksa bu sakallı olmanın getirdiği bir durum mu, uyku tutana
heves ettim, şu ibiş modasına ben de uyayım, sakal bırakayım dedim. iki haftadır kesmiyorum. lakin abicim gece yanağımın üstüne yatınca çok pis kaşınıyor bunlar. şimdi daha uzama aşamasında olduğu için mi böyle, iyice uzayınca geçecek mi, yoksa bu sakallı olmanın getirdiği bir durum mu, uyku tutana kadar hatır hutur kaşındım durdum. hep böyle olacaksa gidip kesicem.
0
kibritsuyu
(28.10.14)
Geçiyor, sabret biraz.
0
arnold schwarzeneger
(28.10.14)
Alışıyor insan bi' süre sonra. Biraz da psikolojik.
0
charlesbukowskiineksi
(28.10.14)
Basta cok kotu oluyor ama bir-iki hafta sonra alisiyor. Ilk zamanlar cok sikinti, birakacagim diyorsan katlanacaksin.
0
delifaruk
(28.10.14)
Uzama evresinde kıllar kıvrılıp cilde battığı için kaşınma oluyor lakin bir süre sonra o batma evresi geçiyor; yüzünde sakal olduğunu unutacak kıvama geliyorsun.
0
angelus
(28.10.14)
1-2 aylık oluncaya kadar devam eder. sonra kesince rahatsız hissedersin.
0
dafaiss
(28.10.14)
kıl dönmesine dikkat et. düzenli fırçala...
0
cliquot
(28.10.14)
1 hafta icinde gecer :) bol bol yika ve arko la cremle
0
samiabi19
(28.10.14)
(26)

en sinir olduğunuz duyuru çeşitleri

kibritsuyu
nelerdir?
nelerdir?
0
kibritsuyu
(27.10.14)
Böyle anketler.
0
ufukcel
(27.10.14)
Naber?
0
dessy
(27.10.14)
"falanca olanlar varsa yeşillendirebilir mi? birşey soracaktım da?"
0
sutlu nescafe
(27.10.14)
upuzun cevap kasıp gödere bastığımda uçmuş olanlar.
0
namus ninjası
(27.10.14)
Yeşillendirme +1
0
an engineer
(27.10.14)
30 bin liraya otomatik dizel araba
0
[silinmiş]
(27.10.14)
lmgtfy duyuruları.
0
Lim5
(27.10.14)
- "güzel müzik önerin/çalan yer söyleyin" tarzı ne idüğü belirsiz duyurular
" "şunu günde şu kadar yersem kilo alır mıyım/verir miyim" tarzı yine ne idüğü belirsiz duyurular.

genellemek gerekirse soruyu spesifikleştirmeden sorulan / cevaplayacak kişileri çeşitli kriterler bağlamında cevaplamaya yönelten sorular. e haliyle cevaplar da çok sağlıklı olmuyor bu durumda.
0
candanag
(27.10.14)
duyuru da en çok kim popüler kimi seviyosunuz türü anketleri
0
mirty
(27.10.14)
chat duyurulari

bir de sinir olmuyorum ama pepsi sifresi mi ne istiyorlar ya onu merak ediyorum. nerede kullaniliyor onlar?
0
exlibris
(27.10.14)
Yazanin kendisinden baska kimsenin anlam veremedigi, duyuru kategorisinde yazilan aforizmalar.
0
sAINT
(27.10.14)
Konu biraz ozel avukat biri ulasabilir mi aceba? +1

Oldu ne demek, hemen yolluyorum. :)
0
cecilia
(27.10.14)
regl var ertesi gün hapı var doğum kontrol hapı var ...
0
difdiringi
(27.10.14)
"geçecek mi bu acı?" "unutamıyorum onu" gibi duyurular.

bazen wraith mi ne öyle biri var, onun duyuruları. sinir değil de tuhaf oluyor.
0
secilmis uye
(27.10.14)
wraith duyuruları +1
0
dessy
(27.10.14)
30 bin liraya otomatik dizel araba +1 ahahaah
0
c1b2k3
(27.10.14)
kafayı yiycem, çıldırıcam, yardım edin vb başlıklar altında önemsiz sorular sorulan duyurular.
0
tedirginlik hucresi
(27.10.14)
sinir olmak değil de "olmasa daha iyi olur"lar var. gereksiz yere okumak zorunda kalıyorum, vakit kaybı oluyor.
yeşillendirin +1
bağlan konuşalım+1

bir de "duyuruda kimin cevaplarını beğeniyorsunuz" tarzı sorular olmasa iyi olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.10.14)
connected2me'li olanlar.
soran kisinin o isi yapma ihtimali milyonda birken sordugu, insani bos yere ugrastiran sorular.
sirf yasadigini gostermek icin sorulan, cevabi olmayan ya da cevabi google'da kolayca bulunabilecek tipteki sorular.
'bugun bir kedi olusu gordum, cok uzuldum size de anlatayim dedim' gibi insani uzmekten baska ise yaramayacak turdeki duyurular.
iceriginde gereksiz yere biyografik veriler iceren (kollarimin kilini aliyorum kezban degilim, odtu'luyum vs) sanirim "cevabinizi ona gore verin ha" gibi bir dusunceyle sorulan sorular.
geleneksellesen, kimsenin fikrinde degisiklik saglamayacak, hicbir yere varmayacak "tayt giyenler hakkinda ne dusunuyorsunuz, solcular/kurtler neden boyle?" tarzindaki sorular.
"bu sarki size gelsin" tipi duyurular.
'niye benim cevaplarim siliniyor :(' benzeri sorular.
bir de 'nede mukemmelsiniz?' gibi sorulari cevaplari mide bulandirici geldigi icin sevmiyorum, ama duyuruyu acmasam gormem aslinda.

+bu kiz bana yaziyor mu? duyurulari.
0
John Finn
(27.10.14)
Bu kiz benden hoslaniyor mudur duyurulari
Eski sevgili duyurulari
0
sayns
(27.10.14)
- maden suyu içiyorum zararlı mı duyuruları. (gına geldi. haftada bir açılıyor)

- soru başlıkta (eki eki ekie. çok komiksin)

- bilmem hangi konuda uzman dr, bilmem ne konusunda uzman avukat varsa bana mesaj atsın (oldu canım. gecenin bir saatinde doktor ve avukatlar online senin soru sormanı bekliyordu. hayatta başka işleri yok. mesleklerinden para kazanmayı bırakıp duyuruda sana cevap verecekler.)

- kız beni 27 kere reddetti, içimden tekrar sormak geliyor. ne dersiniz tekrar sorayım mı?

- hollowlife'a küfür için açılan duyurular. (ne işe yaradığını anlamadım, yüzlerce benzer duyuru açtılar. cevap da gelmedi)

- allık, ruj, bb krem alıcam bana "renk" söyleyin. (var mı böyle bişi. müneccim miyiz biz? bir de bu gibi ürünler ciltten cilde insanlarda değişik durur, denemeden alınmaz.)

- aha bak birkaç duyuru yukarda örnek var. sevdiğiniz abur cuburları söyleyin alıcam. (dostum niye bizim sevdiğimiz abur cuburları alıyorsun, kendi sevdiklerini al. sonuçta markette bakkalda satılanlar belli)

- komşu kapının önüne ayakkabılarını koymuş. ay ne varoş bunlar. cumhurbaşkanlığına şikayet etmeyi düşünüyorum tarzı duyurular.

aklıma gelirse yine yazarım.
0
mea maxima culpa
(27.10.14)
aaaa dur nasıl unutmuşum.

- tez yazacağım bana konu söyleyin.

- ödevim var, acil kaynak lazım 2-3 saat içinde. acil mail atın bana.

- ödev yazıcam konu söyleyin. (çoklukla bölümlerin ve derslerini bile yazmıyor bu arkadaşlar)
0
mea maxima culpa
(27.10.14)
- x şehrin geldim. kalacak yerim yok, her hangi bir planım yok. burada yaşayanlar bana mesaj atsın.

(arkadaş manyak mıyım ben sana mesaj atıp başıma bela alayım. senin derdin evine bedavadan çökeceğin birisini bulmak. burada gelmişim zar zor hayatımı kurmuşum, üç kuruş kazanıp hayatımı sürdürmeye çalışıyorum, her aklına esip gelen turisti eğlendirmem mi lazım. )
0
mea maxima culpa
(27.10.14)
soru başlık olayı bana sinir edici gelmiyor. soru o kadar kısa oluyor ki başlığa sığıyor. tekrar alta yazmak da anlamsız gözüküyor. bir şey de yazmak zorundasın. ya tire çekeceksin ya nokta koyacaksın. soru başlık daha iyi
0
secilmis uye
(27.10.14)
bir düşüncesi olup sırf onay almak için soru gibi açılan duyurular.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.10.14)
hiç bi duyuruya sinir olmuyorum niyahetinde insanların vakit geçirdiği hehangi bir sanal dünya, kafa dağıtmak için insanlar türlü türlü şeyler yazabilir filan hiç yadırgamıyorum.

duyurudan çok buraya garip anlamlar yükleyip hekesi eleştiren, kınayan tipleri itici buluyorum.
0
neferkitty
(27.10.14)
(5)

magic lantern (canon)

kibritsuyu
canon dslr makineler için magic lantern diye bir yazılım var. şimdi bunun son stabil sürümü v2.3 deniyor. lakin resmi sitesinin download linkinde stabil sürüm yok. nightly build'ler var.yanlış yere mi bakıyorum, stabil sürüm mü artık indirilmiyor?tecribesi olanlardan yardım bekliyorum. bu güncel nig
canon dslr makineler için magic lantern diye bir yazılım var. şimdi bunun son stabil sürümü v2.3 deniyor. lakin resmi sitesinin download linkinde stabil sürüm yok. nightly build'ler var.

yanlış yere mi bakıyorum, stabil sürüm mü artık indirilmiyor?

tecribesi olanlardan yardım bekliyorum. bu güncel nightly build'i indirsem aynısı olur mu? aşağıda da dezavantajlarını yazmışlar, diyor ki test edilmemiş yazılım yüklemiş olacaksınız falan.

lan peki nerede bu stabil v2.3 sürümü?
0
kibritsuyu
(27.10.14)
bildiğim kadarıyla stabil sürüm yok zira çok yavaş geliştiriliyor. ben de 5d mark 3'e sırf timelapse için kurmayı düşünüyorum bazen ama sonra vazgeçiyorum
0
argent dawn
(27.10.14)
evet tek amacım da time lapse. bir de belki sesle, görüntüyle tetikleme olayı. yoksa video zaten çekmiyorum ki video için getirilen ek özellikler o kadar cezbetmiyor. makineyi elime alırım diye de korkuyorum bir yandan. çok heves edereki çok bekleyerek zar zor aldım aleti. bozulursa çok üzülürüm.
0
🌸kibritsuyu
(27.10.14)
android telefon varsa telefona yüklenecek yazılım ve otg kablo ile timelapse çekebilirsiniz bu arada. riske atmaya da çok gerek yok. otg kablo 25-30tl bir şey. 5-10 liraya da usb kablo alırsınız (evde mini usb kablo varsa bedava tabi) bir de bu yazılımı alırsanız (veya almazsınız) işinizi çözer büyük oranda.

play.google.com

edit: wifi varsa kamerada kablolara da gerek yok tabi.
0
argent dawn
(27.10.14)
evet son sürüm nightly kuruluyor. bir garantisi yok tabi.
0
cha
(27.10.14)
aslında eski kompakt canon makinem duruyor (powershot a610). onda da magic lantern'in kompakt versiyonu olan chdk yüklü. chdk'nın yüklenmesi silinmesi falan çok daha basit. üstelik time lapse için interval özellikleri falan mevcut. daha önce başarılı denemelerim de oldu aslında. ama dslr ile daha kaliteli çekim yaparım diye heves etmiştim. neyse yine kompakt ile deneyeyim ben tekrar. olmadı paraya kıyıp kumanda alırım. korktum şimdi.
0
🌸kibritsuyu
(27.10.14)
(7)

kredi kartı aidatı

kibritsuyu
bir yapı kredi world kartım vardı. kampanya falan olmazsa kullanmıyordum. kullansam da borcunu düzgün düzgün ödüyordum.bu adamlar benim kullanmadığım kartıma kredi kartı aidatı yazmışlar 70 lira. başka harcama yok. ben bunu ödemedim. ertesi ay buna bir de gecikme yazmışlar, yine ödemedim. kartı ipta
bir yapı kredi world kartım vardı. kampanya falan olmazsa kullanmıyordum. kullansam da borcunu düzgün düzgün ödüyordum.

bu adamlar benim kullanmadığım kartıma kredi kartı aidatı yazmışlar 70 lira. başka harcama yok. ben bunu ödemedim. ertesi ay buna bir de gecikme yazmışlar, yine ödemedim. kartı iptal ettirmek için aradım, yok şu kadar harcama bu kadar harcama anca öyle sileriz borcu dediler. yok dedim harcama da yapmam, kartımı iptal et, bu borcu da ödemiyorum.

şimdi 3 günde bi arayıp ne zaman ödüyorsunuz diyorlar, ben de ödemiyorum ve ödemeyeceğim gereğini yapın diyorum.

şimdi kredi kartı aidatları tüketici hakem heyetine gidip geri alınabiliyor olduğuna göre benim henüz ödemediğim borcuma ne yapabilirler? icraya verebilirler mi? illa ki ödeyip mi geri almam gerekiyor, henüz ödememişken ödemeyerek kurtulmam mümkün müdür? nasıl bir yol izleyeyim?
0
kibritsuyu
(27.10.14)
hemen yaşanmış tecrubemi aktarayım; icraya kadar gider, ondan sonra sen ödesen de banka kendiliğinden silse de farketmez, kredi notunun anası ağlamış olur. artık bir müddet not düzelene kadar yani hiçbir bankadan kolay kolay kredi kullanamazsın. sen önce evet harcama yapıcam diyerek o aidatı sildir. sonra harcama yapmazsan ve yeniden yansıtırlarsa hakem heyetine gidersin geri almak için ama bu ufak bakiyeyi önemsememezlik etme. hayatını kaydırıyorlar insanın.
0
derz dolgusu
(27.10.14)
Kullanılmayan karta aidat yazamazlar benim bildiğim. Benim de Yapı Kredi Opet kartım var mesela, adeta zorla verdikleri. Müşteri hizmetleri özellikle belirtti "kullanmazsanız kart aidatı gibi bir şey olmaz" diye. Bence bir daha arayıp konuşsan, hukuksal haklarını bildiğini belirtsen iyi olur.
0
agluna
(27.10.14)
benim hiç kullanmadığım bir kredi kartım vardı, kart aidatı kesmişlerdi, ödemedim. bankaya gittim. kredi kartı aidatı ödemek zorundasınız kanunlara aykırı birşey yapmıyoruz dediler. ödemeyeceğim, alın alabiliyorsanız dedim, sizi mahkemeye vereceğim dedim. başka alternatifler sundular kabul ettirmek için. hayır dedim. sonra kart aidadımı iptal ettiler, hızımı alamadım kartı da iptal edin dedim onu da yaptılar. biraz sert davranmak lazım bunlara. kredi kartı aidatı yasak zaten. kanunsuz iş yapmıyoruz deseler de yapıyorlar. sesini çıkarmayan paşa paşa ödüyor bunu.
0
rock n roll
(27.10.14)
bu da çok güzel ya. kampanya olunca kullan, puanları topla ama iş aidat ödemeye gelince mezarcı gibi borcundan kaç.

umarım banka söke söke alır o parayı.
0
bira sisesi kapagi
(27.10.14)
kredi kartı aidatlarına faiz işletilemez. yani o 70 lira, siz ödeyene kadar 70 lira olarak kalır. ödeyip ödememek, banka/şube ile yapacağınız anlaşmaya bağlıdır. ödemeniz konusunda diretirler. yapı kredinin bu konuda inatçılığı meşhurdur ki Türkiye'de World card 1. sıradayken, bu ketumlukları sebebiyle bonus öne geçmiştir.

mümkün mertebe şube ile, telefon bankacılığı ile anlaşmaya bakın... 3 günde bir arayıp parayı talep etmeleri bildiğin yüzsüzlük ancak şu anda onlar haklılar...

eğer uğraşırım dersen konu ile ilgili ikametinin bulunduğu kaymakamlıkta bulunan hakem heyetine başvur. süreci orada tarif ederler. bir daha ararlarsa, resmi tebligat harici telefonlarını kabul etmediğini bildir. yani borcun var diye telefonla sürekli arayamaz banka. bir tebligat yollar. tebellüğ edersin yani okursun. sorumluluğunu bilirsin. bunun dışında telefonla aramaları, o borca dair yapabilecekleri bir şey olmadığından... sadece isterler, yasal süreç falan hikaye...
0
cliquot
(27.10.14)
peki bişi sorucam. kredi kartı değil de normal banka kartınından da hesap işletim ücreti kesiyorlar. onu geri alabiliyor muyuz? yapı krediyle her seferinde kavga ediyorum ama hiç geri vermiyorlar.
0
sta
(27.10.14)
onu ödememek için belirli koşullar vardır. iş bankasında iki fatura talimatı kafidir mesela...
yapı kredi de paketler var. çınar, meşe falan diye. o parayı yine alıyor ancak makyajlı bir şekilde. ya da yapı kredi hesabını nuvo'ya dönüştürüyorsun. o zaman almıyor ancak mevcut bankacılık kullanımını internete yönlendirmen bekleniyor...
0
cliquot
(27.10.14)
(3)

trt çocuk - maysa ve bulut

kibritsuyu
trt çocuk'ta yayınlanan maysa ve bulut isimli çizgi filmde dedeyi seslendiren kimdir? o kadar tanııdık bir ses ki dilimin ucunda ama çıkaramıyorum.
trt çocuk'ta yayınlanan maysa ve bulut isimli çizgi filmde dedeyi seslendiren kimdir? o kadar tanııdık bir ses ki dilimin ucunda ama çıkaramıyorum.
0
kibritsuyu
(24.10.14)
dede suysa:
youtu.be

devrim parscan olmali.
0
John Finn
(25.10.14)
evet bana da yabancı gelmiyor sanki böyle az önce sucuk yemiş gibi neşeli bi tınısı var değil mi?dur şimdi hatırlayacam
0
bili
(25.10.14)
evet devrim parscan doğru cevap.

kendi soruma cevap, bu da kendisi:

www.youtube.com
0
🌸kibritsuyu
(25.10.14)
(9)

futbol terimlerinin türkçeleri

kibritsuyu
derdimi dürteyim ama merak ettim.goal - goloffside - ofsaytfree kick - frikikcorner - kornercentre - santraforward - forvetfalan filan da niye throw-in'e taç atışı demişiz? trovin falan dememişiz?
derdimi dürteyim ama merak ettim.

goal - gol
offside - ofsayt
free kick - frikik
corner - korner
centre - santra
forward - forvet

falan filan da niye throw-in'e taç atışı demişiz? trovin falan dememişiz?
0
kibritsuyu
(23.10.14)
touch-line'ı geçtiği yerden kullanılıyor diye herhal. touch-taç hesabı.
0
whoosie
(23.10.14)
tamamen tahmin: throw-in'den önce touch deniyormuş, oradan almışız. terim throw-in'e evrilince bizimki manasız kalmış.
0
sir gawain
(23.10.14)
free kick - serbeşt vuruş
corner - köşe vuruşu
0
ezeriko
(23.10.14)
@ezeriko: komple türkçeleştirmekten bahsetmedim. sonuçta tdk değiliz. kullanımdaki kelimelerden bahsediyorum. free-kick serbest vuruş olabilir ama futbol spikeri dışındaki insanlar muhabbet ederken frikik demiyor mu, korner demiyor mu, yani hala kullanılan terimler bunlar.

ona bakarsan

goal - top filelerde
0
🌸kibritsuyu
(23.10.14)
goal - top filelerde iyiymiş :)

bu soruların cevabını allah uzun ömürler versin halit kıvanç'tan alabilirsin, ulaşabilirsen. sonuçta trt'de bu işin öncüleri (3-5 kişidir herhalde) bir literatür kurdu, bu zamana kadar süregeldi. niye öyle isimlendirdiler vardır bir mantığı.
0
ezeriko
(23.10.14)
the ball has gone into touch da diyolar
0
check minus
(23.10.14)
taç için konuşayım. mesela fifa falan oynarken spiker bazen "the ball goes into touch" gibi bir laf ediyor. biz de oradan aldık sanırım. ama neden throw in'e benzer değil de touch'a benzer kelime kullanıyoruz orasını bilmem. muhtemelen fransızcadır o da.
0
kuul
(23.10.14)
penalty-penaltı
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.10.14)
The throw-in is taken from the point where the ball crossed the touch-line.

throw-in birebir çevirisi içeri atış demek. peki nereden içeri atış? touch line'dan yani dokunuş çizgisinden (normal oyuncuların topa elle dokunmaya izinli oldukları tek çizgiden)

demek ki throw in'i zamanında adam gibi türkçeye çevirseydik ya "içeri atış" ya da "dokunma atışı" demeliydik. bunu da sıfatımıza benzetip "taç atışı" yapmışız, zamanla atış da düşmüş "taç" kalmış geriye.
0
ezeriko
(24.10.14)
(1)

samsung galaxy s3 root etmek

kibritsuyu
bu telefonu root ettiğimizde yine de stock rom'u kullanabiliyor muyuz? cyanogenmod falan kullanmak istemiyorum, sadece ıvır zıvır silinemeyen samsung programlarını silmek istiyorum diyelim. telefonu biraz rahatlatır mı? yoksa root ettiysen illa farklı bir rom mu yüklemeliyim, yüklemezsem root etmemi
bu telefonu root ettiğimizde yine de stock rom'u kullanabiliyor muyuz? cyanogenmod falan kullanmak istemiyorum, sadece ıvır zıvır silinemeyen samsung programlarını silmek istiyorum diyelim. telefonu biraz rahatlatır mı? yoksa root ettiysen illa farklı bir rom mu yüklemeliyim, yüklemezsem root etmemin bir anlamı kalmaz mı?

bir de asıl sormak istediğim şu. root ettiğimde bu telefonun klendi kafasına göre koyduğu kısıtları kaldırabilir miyim? mesela şarj %15'in altına düşünce bana flaşlı fotoğraf çektirmiyor. şarj %5'in altına düşünce ekran açılamaz şekilde kısılıyor, ayrıca hiç fotoğraf çektirmiyor. bu saçma kısıtlamalarla oynayabiliyor muyum?
0
kibritsuyu
(22.10.14)
Root işlemi tek başına yapılabilir. Yani illa farklı rom kurmak zorunda değilsin.

Rootlayınca senin yapmak isteyip de telefonun engellediği her şeyi yapabilirsin. Ama bütün isteklerin için hazır uygulama bulamayabilirsin. Yani telefonu rootladın diye %15'in altına inince foto çek diye bir ayar çıkmasını bekleme telefondan.
0
osurdum
(22.10.14)
(9)

toplumca renk körü müyüz?

kibritsuyu
çipli kimlik muhabbeti hortlayınca yeniden duyar oldum."eski mavi ve pembe nüfus cüzdanlarının yerine..."abicim erkeklerin nüfus cüzdanı mavi tamam da kadınlarınki pembe değil ki, çok bariz bir sarı değil mi? niye pembe denip duruyor buna?kuyumcuya gidiyorsun bildiğin sarı renkli altına "yeşil altın
çipli kimlik muhabbeti hortlayınca yeniden duyar oldum.

"eski mavi ve pembe nüfus cüzdanlarının yerine..."

abicim erkeklerin nüfus cüzdanı mavi tamam da kadınlarınki pembe değil ki, çok bariz bir sarı değil mi? niye pembe denip duruyor buna?

kuyumcuya gidiyorsun bildiğin sarı renkli altına "yeşil altın" diyor amcalar. ulan bunun nesi yeşil? beyaz altına beyaz altın diyorsun. buna da adam gibi sarı altın desene. sarı diyince kuyumcular odası gelip ceza mı kesiyor?

benim mi renk algım yıllardır yanlış arkadaş?
0
kibritsuyu
(19.10.14)
Pembe değil evet ama sarı da değil. Yeşil altın denmesinin sebebi de o altının gerçekten yeşilimsi bir parlamaya sahip olması.
Ayrıca bunların renk körlüğü ile alakası yok. ^_^
0
ay nov kung fu
(19.10.14)
her kelimede mantik aramamak gerek. iyi aksamlar'da oyle mesela. tamam aksamlar iyi'de ne alaka yani?

toplum tarafindan oyle kabul edilmis seylerde mantik aramamak gerek.
0
mayeskuel
(19.10.14)
Pembe degil evet. Sari da degil. Turuncudan yana oyumu kullanıyorum.

Ama genel olarak renklerin toplumda farkli algilandigi durumlar oluyor.
0
rayde
(19.10.14)
herkes biliyor onun pespembe pembe olmadığını. yıllardır kullanılan bişey o. ona takılma bence. mavi pembe işte. sarı da değil ayrıca. turunculu pembe diyeyim.

annem de renk körü değil ama hiç bi rengi doğru söylemiyo. ben de anlamadım bu işi.
0
elorelia
(19.10.14)
ooo turuncu

bence yavrusağzı

ooo temsil açık mavi erkek kimlikleri
0
murtazaaaaaa
(19.10.14)
Atın bunu dışarı!
Bazı şeyler kalıptır, zihne öyle yerleşmiş, öyle de gidecek. Sen adama yeşil değil de sarıdır dersen adam mal mal bakar.
0
cetoxim
(19.10.14)
yavru ağzı.

ana renkler dışında bi tek bunu biliyorum.
0
[silinmiş]
(19.10.14)
@cigerdelen: yeşil altın denilen şey o "sarı altın sarı" dediğin işte. başka bir şey değil. kuyumcular o bildiğin normal sarı altına "yeşil altın" diyor.
0
🌸kibritsuyu
(19.10.14)
eskiden daha pembeydi. sonra bozdular.
0
papitheclown
(19.10.14)
(3)

yağmur diye ne yağıyor?

kibritsuyu
dün akşam hafif yağmurda arabanın kapısı 1-2 dakika açık kaldı. kapı içindeki plastik kısım hafif ıslanmış. ben de fark etmemişim, kapıyı kapatıp kilitledim gittim eve.bu sabah bindiğimde kapı plastiği bu şekildeydi. ne kadar sildiysem de çıkmadı.oha lan yağmur diye ne yağıyor tepemize? yağmur suyu
dün akşam hafif yağmurda arabanın kapısı 1-2 dakika açık kaldı. kapı içindeki plastik kısım hafif ıslanmış. ben de fark etmemişim, kapıyı kapatıp kilitledim gittim eve.

bu sabah bindiğimde kapı plastiği bu şekildeydi. ne kadar sildiysem de çıkmadı.

oha lan yağmur diye ne yağıyor tepemize? yağmur suyu buharlaşıp yoğunlaştığı için damıtık, yani saf su değil mi kireç mireç olmaz yağmur suyunda.

bu ne?

i.imgur.com
0
kibritsuyu
(17.10.14)
yağmur saf su değil, içinde havanın durumuna bağlı olarak başka maddeler de olabiliyor.
0
nilmiye
(17.10.14)
ilk olusumu saf ama yagarken o havadaki pis mikrop kotu boktan ne varsa hepsini icine aliyor.
0
kutsalbok
(17.10.14)
yani hasılı plastik üzerinde silince çıkmayan lekeye neden olacak ne toplamış olabilir havadan? ağzıma yüzüme de yağdı aynı yağmur.
0
🌸kibritsuyu
(17.10.14)
(6)

antibiyotik (augmentin bid 400/57mg oral süspansiyon) kullanımı

kibritsuyu
sevgili doktorlarım.oğlum bugün parkta oynarken arkadaşının çarpmasıyla oturduğu yerden devrilip kaşını taşa çarptı. çok şiddetli bir çarpma değildi. kanamadı, kaşı açılmadı ama kötü yere denk geldi herhalde, hemen şişip morardı. biraz da taşa vurduğu yer çok hafif sıyrıldı. direnmeyip izin verdiği
sevgili doktorlarım.

oğlum bugün parkta oynarken arkadaşının çarpmasıyla oturduğu yerden devrilip kaşını taşa çarptı. çok şiddetli bir çarpma değildi. kanamadı, kaşı açılmadı ama kötü yere denk geldi herhalde, hemen şişip morardı. biraz da taşa vurduğu yer çok hafif sıyrıldı.

direnmeyip izin verdiği ölçüde buz koyup hastaneye acile götürdük. kontrolleri yapıldı. tomografiye falan gerek duyulmadı, zaten nörolojik bir sıkıntısı da yok, doktor da öyle söyledi. sadece gözü şiş ve mor. rocky balboa'nın edriyııınn diye bağırdığı yüzü gibi oldu sağ tarafı.

acildeki genç doktor bir antibiyotik yazdı, augmentin bid 400/57mg oral süspansiyon. kaşındaki sıyrıklar gözüne yakın, olası bir enfeksiyonda göz kasları etkilenmesin diye tedbir amaçlı sabah akşam birer ölçek (5'er ml) kullanın dedi. güya kilosuna göre dozunu hesapladı (oğlum 11,5kg ve 2 yaş+2 aylık)

lakin prospektüsü okuyorum, 2-6 yaş arası çocuklarda hafif ve orta dereceli enfeksiyonlarda günde iki sefer yarımşar ölçek (2,5'ar ml) diyor. şiddetli enfeksiyonlarda 5 ml verin diyor. bizde enfeksiyon bile yok, sadece tedbir amaçlı. doktor birer ölçek dedi.

şimdi diyeceksiniz doktor ne dediyse öyle kullan. ama devlet hastanesinin kalabalık çocuk acil şartlarında (özel hastaneye de götürdük, muayene bile etmeden devlet hastanesine yolladılar) doktorun dediğine de pek güvenemedim açıkçası. yanlış da söylemiş olabilir, onlarca çocukla ilgileniyordu. el kadar çocuğa da gereksiz yere fazla doz vermek de istemiyorum.

önerileriniz nelerdir? ne yapayım? ulaşıp sorabileceğim bir doktor değil kendisi. acil servis doktoru.
0
kibritsuyu
(07.10.14)
prospektüste yazana bakmayın. 6 yaşındaki çocuğa vız gelir tırıs gider o doz. ama 11,5 kilo için de size yazılan doz evet biraz gereksiz olmuş. yarımşar ölçek kullanmanız yeterli olacaktır.
0
dolaysiz tumlec
(07.10.14)
40 mg/kg doz. çocuk 10 kilo olduğuna göre 200mgx2 yani günde 2 sefer yarım doz alması lazım. yarım ölçek 5 ml mi 10 ml mi onu hatırlamıyorum.

baktım, 5miş. 2,5x2 olacak. fazlasına gerek yok. tam ölçek vermeyin.
0
fayfim
(07.10.14)
hiç antibiyotik kullanmadım hayatımda, babam gerekli görmüyordu (prof doktor). ilaç verilmesini gereksiz bulan çok doktor var ama benim alanım dil tabii.
0
sayns
(07.10.14)
ben şahsen bu tür yaralara antibiyotik verilmemesi taraftarıyım. hele de sosyo ekonomik durumu iyi olan aileler için. temiz tutulursa, pansumana su değmezse bir şey olmaz. çocuğun da bağışıklık sistemi iyi durumdaysa...

augmentin kiloya 50'den veriliyor genelde. ağır enfeksiyonlarda (zatürre vb.) kiloya 80 ve hatta 100'e kadar çıkılabiliyor diye anımsıyorum. yumuşak doku dozu da benzer olsa gerek.

kısacası verilirse zararı olmaz. verilmezse bence kaybınız da olmaz. belki bilerek yüksek doz yazdı; 3 gün içer sonra bırakır zaten aile diye düşündü. nitekim bazen yüksek doz tedaviyi bu nedenle başlamak gerekebiliyor.

geçmiş olsun.
0
siradisi00
(07.10.14)
açık bir yara yok. sadece sıyrık var. herhangi bir pansuman veya temizlik yapılmadı, öyle duruyor.

maşallah bağışıklığı kuvvetlidir oğlumun. lakin doktor da dedi. elinde kolunda olsa vermezdim ama göz çevresi olduğu için kullanmanız gerekiyor diye. bence de gereksiz ama riske atmak istemedim.

sabah akşam yarımşar ölçek veriyorum o zaman (2,5 ml x 2). peki, söylemedi ama ne kadar devam edeceğim? 70 ml'lik şişe bitecek mi?

bir de ne zaman iner bu şişlik? çocuğun gözü kapanmış iyice.
0
🌸kibritsuyu
(08.10.14)
tedaviye en az 5 gün devam etmek lazım.
0
siradisi00
(08.10.14)
(14)

temel kazılan yerin yanındaki binalar (capsli)

kibritsuyu
sevgili inşaat mühendisleri.teyzemin evinin yanındaki eski ev yıkıldı. yerine apartman yapılacakmış. şimdi oraya temel kazıyorlar. kazıyorlar da, kazılan yerin sağında solunda bina var ve o toprağı tutan hiçbir şey yok. hani ne bileyim bir istinat duvarı, bir kazık mi diyorsunuz ne diyorsunuz ondan
sevgili inşaat mühendisleri.

teyzemin evinin yanındaki eski ev yıkıldı. yerine apartman yapılacakmış. şimdi oraya temel kazıyorlar. kazıyorlar da, kazılan yerin sağında solunda bina var ve o toprağı tutan hiçbir şey yok. hani ne bileyim bir istinat duvarı, bir kazık mi diyorsunuz ne diyorsunuz ondan yapılması gerekmiyor mu? toprak kayıp çökmesin diye?

i.imgur.com

çökmez mi lan burası?
0
kibritsuyu
(26.09.14)
resmi açamıyorum ama geçen haberlerde görmüştüm. temel kazılan yerin yanındaki bina çökmüştü.

google araması da benzer sonuçlar veriyor.
www.google.com.tr
0
inheritance
(26.09.14)
gördüğüm kadarıyla kırmızı binada bodrum kat var. yani temeli yüzeyden daha da aşağıda. temel çukurunda da o seviyede de şev amaçlı kademe yapılmış. e zaten bina da 3 katlı bir şey. herhangi bir sıkıntı olmaz. merak etmeyin.
0
bira sisesi kapagi
(26.09.14)
geçen sene aynen böylesini bizim evin yanına yapmışlardı ki bizim ev bayağı dayanıksız, dandik bir şeydi. çok sallandık ama yıkılmadık şükür.
0
pescador
(26.09.14)
Sözlükte bir arkadaşla konuşmuştuk nickini hatırlamıyorum ev catlamisti bayağı. Şikayet ediyordu.
0
Lim5
(26.09.14)
zemin mekanigi uzmani degilim, ancak eklediginiz fotograf cok saglikli durmuyor.

burada zeminin karakteristik ozellikleri (testlere vb. belirlenir) onemlidir.
orasi bir sev acisi ile kazilmis belli ki, o aci birazcik tutar. arada set de yapilmis.
ancak kazi derinligi pek de az degil. iksasiz yapilabilecek bir kazi gibi durmuyor.
olay yerine gelip gozleyebilecek, bu alanda deneyimli bir muhendis ile konusmanizi oneririm.
0
viva paulista
(26.09.14)
Bu kadar yakından ev mi yapılır ya? Özel yaşamınız kalmayacak.
0
lesley mateas
(26.09.14)
muhendisler sanirim daha dogru bilgi verirler.

ben sadece babamdan biliyorum boyle arsalarla cok ugrastilar.guvenlik onlemlerine ragmen bu durumdaki bir gecekondunun bir kisminin zarar gormesine neden oldular.
allahtan cana bir sey olmadi. gerekli izinler arastirmalar olmasi olayin sadece maddi davalar ile kapanmasini sagladi.

umarim tum onlemleri almislardir.
0
kutsalbok
(26.09.14)
hocam bu bina yana bir yuk vermiyor normal sartlar altinda. ozellikle bu tur eski, oturmasini tamamlamis binalarda topraktaki yan yukler epey goz ardi edilecek duruma gelmis oluyor.
toprakta sev var, dahasi saniyorum altina da forekazik yapmislardir.
ozetle endiselenebilecek bir sey olacagini sanmiyorum.
0
brawler
(26.09.14)
Bizzat babannemin evi o evin temeli atılıp ev yükselene kadar beşik gibi sallandı
0
topraam
(26.09.14)
bu arada teyzemin evi kırmızı olan değil, benim fotğrafı çektiğim tarafta. ama benzer özelliklere ve yaşa sahip bir bina. yani benim fotoğrafı çektiğim yerden bir adım ötesi çukur. çukurla teyzemin binası arasında sadee apartmana giriş yolu var, genişliği maksimum 2 metre.

forekazık morekazık yapılmadı. eski binanın yıkıntılarını alıp kamyona yükleyen kepçe, yıkıntıları bitirdikten sonra oymaya başladı. başka o delik açıp içine beton dökülen şeyden yapılmadı.

bu arada bildiğim kadarıyla teyzemin evi yığma bina tabir edilen binalardan. betonarme değil.
0
🌸kibritsuyu
(26.09.14)
Evlerin bu kadar dip dibe olması normal mi? balkondan balkona direk geciş olacak neredeyse. Benimse dikkatimi bu çekti. Diğer konu hakkında fikrim yok.
0
eylul
(26.09.14)
evin bodrumu var gördüğüm kadarıyla. ilk 3-4 metrelik kazının bir anlamı yok o yüzden. kalan kısmı da zaten basamaklama ile açmışlar. yağmur çamur olmadığı sürece 4 katlı bir bina çok büyük bir problem olmaz gibi. zeminin özelliklerini bilmeden konuşuyorum tabi. benim evim olsa yakından takip ederdim. hem binayı hem toprağı hem de hava durumunu
0
argent dawn
(26.09.14)
arkadaşlar kazılan alan binadan büyük olur temel yapılması için.
\___/ şöyle yani.

o kadar dipdibe olmayacaklar, istanbuldaysa yer en aşağı 3 m çekme mesafesi koymak zorunda.

kenarlara ankraj neyin yapmaları gerekmeyebilir çünkü çok derin değil. sizinki gibi çok durumda bina var maalesef. belediyeye dilekçe verin ne cevap vereceklerine bakın.

ek: ayrıca çökecek bir toprağa benzemiyor. kayayı yontmuşlar gibi görüyorum ben burdan.
0
shiranai
(26.09.14)
bizim mahalledeki bütün binalar böyle yapıldı, 4 kat+kaçak teras, 1,5 bodrum mahalledeki standart. binalar da göt göte. yapım tarihleri 3-5 yıl arayla. türkiyede yaşıyoruz hepimiz di mi beyler? yani sanki bi an kendimi çok farklı bir yerde 30 yılımı geçirmiş gibi hissettim. memlekette binaların %80i böyle yapılıyor.
0
namus ninjası
(26.09.14)
(3)

türk musikisindeki koma sesler

kibritsuyu
şimdi yanlış bilmiyorsam, batı müziğinde iki tam ses arası yarım ses olacak şekilde bölünmüş, yarım ses incesine diyez, yarım ses kalınına bemol denmiş.. türk müziğine ise iki tam ses arası 9 parçaya bölünmüş. bu bilgi doğru ise soruma geçeyim.koma sesler olmasa olmaz mıydı? yani bildiiğimiz batı mü
şimdi yanlış bilmiyorsam, batı müziğinde iki tam ses arası yarım ses olacak şekilde bölünmüş, yarım ses incesine diyez, yarım ses kalınına bemol denmiş.. türk müziğine ise iki tam ses arası 9 parçaya bölünmüş. bu bilgi doğru ise soruma geçeyim.

koma sesler olmasa olmaz mıydı? yani bildiiğimiz batı müziği gamındaki notalar ve bunların diyezleri bemolleri bir türk musikisi şarkısını çalmaya yetmez miydi? niye illa daha da ara seslere ihtiyaç duyulmuş?

mesela bir piyano ile çalınıp koma sesleri çıkaramadığı için bok gibi olan bir musiki eseri dinlemek isterim ki "vay be koma sesler hakikaten gerekliymiş, olmayınca baksana güzelim şarkı ne hale geldi" diyebileyim.

cahilliğimden dolayı kusura bakmayın. öğrenmek için soruyorum.
0
kibritsuyu
(26.09.14)
ara sesleri alabilmek için (bkz: mikrotonal gitar) yapmışlar

www.youtube.com

sorunun tam cevabı mı bilemedim ama yol gösterici olabilir diye paylaştım :)
0
freebird5406_2
(26.09.14)
linkler aydınlatıcı oldu. fakat hala tam ikna olabilmiş değilim.

mesela mikrotonal gitar yapan arkadaş rast makamı eser için diyor ki sol majör gibi düşünebilirsiniz ama işte üçüncü sesi biraz daha pes falan filan.

şimdi tabii sorumda piyano dedim ama türküyü piyanoyla çalınca türkü değil gibi duruyor. rast dizisi üzerine kurulu eseri bağlama ile veya başka bir türk müziği enstrumanı ile bir sol majörden, bir de rasttan dinlesek aradaki farkı anlayabilir miyiz?

eğitimli olmayan sıradan bir dinleyicinin bu farkı anlayamayacağını sanıyorum.

örneğin yine gitar çalan elemanın fidayda örneği çok güzel olmuş. aradaki süslemede sol diyez yerine oradaki komayı kullanıyoruz diyip gösteriyor (7:12'den itibaren). arka arkaya gösterince "haa evet hakikaten" diyorsun ama çalarken sol diyez çalsa hiç de fark etmem gibime geliyor.
0
🌸kibritsuyu
(26.09.14)
Vay be, neden bati muzigi sevipte turk muzigini bir turlu sevemedigimi, turk muziginin batili muzik aletleriyle coverlanmis hallerini neden sevdigimi simdi anladim.
(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler )
0
delifaruk
(26.09.14)
(2)

deniz kabuğu parlatmaca

kibritsuyu
yıllardır denizden çıkardığım onlarca yüzlerce deniz kabuğu var irili ufaklı çeşit çeşit. fakat çoğunun rengi mat, üzerleri yosun tutmuş, kararmış. bu kabukları süs yapıp satan dükkanlarda bakıyorum hepsi pırıl pırıl, ayna gibi. hatta datça'da tezgahta kendi yapıp satan bir amcaya sordum vernik mi s
yıllardır denizden çıkardığım onlarca yüzlerce deniz kabuğu var irili ufaklı çeşit çeşit. fakat çoğunun rengi mat, üzerleri yosun tutmuş, kararmış. bu kabukları süs yapıp satan dükkanlarda bakıyorum hepsi pırıl pırıl, ayna gibi. hatta datça'da tezgahta kendi yapıp satan bir amcaya sordum vernik mi sürdün, cila mı attın diye, hayır dedi kesinlikle en ufak cila yok. sadece temizledim. nasıl temizlediğini söylemedi.

hakikaten de vernik, cila olmasa gerek. çünkü içlerinde denizden çıktığı haliyle pırıl pırıl olan da var. ama aynı cins, aynı renk kabuğun yosun tutmuş, kararmış olanı da var.

ben bunları nasıl temizleyip cillop gibi yaparım?
0
kibritsuyu
(26.09.14)
diş fırçası geldi aklıma. suyla sürtmek yeterli olur bence.
0
shiranai
(26.09.14)
diş fırçası tamam da, bir ecza lazım değil midir? duru suyla olmadı. sülfirik asitle mi fırçalayayım, diş macunuyla mı fırçalayayım?
0
🌸kibritsuyu
(26.09.14)
(5)

ankara'da spor amaçlı yüzmek için havuz

kibritsuyu
ankara üniversitesi havuzu tadilattaymış. gazi'ye ulaşamıyorum. belediyelerin havuzlarını da ben istemiyorum.önerebileceğiniz olimpik veya yarı olimpik havuz var mı? cup cup yapmalık küvet gibi havuzlar işimi görmez maalesef. kulvarlı mulvarlı olmalı.
ankara üniversitesi havuzu tadilattaymış. gazi'ye ulaşamıyorum. belediyelerin havuzlarını da ben istemiyorum.

önerebileceğiniz olimpik veya yarı olimpik havuz var mı? cup cup yapmalık küvet gibi havuzlar işimi görmez maalesef. kulvarlı mulvarlı olmalı.
0
kibritsuyu
(22.09.14)
odtü var.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(22.09.14)
TOBB'da okuyan arkadaşımla bir kere girip bakmıştım. Üyelik durumlarını falan hiç bilmiyorum. Aklınıza gelmediyse diye: www.tedkolejlilersk.org.tr
0
nickini vermek istemeyen uye
(22.09.14)
hacettepe üniversitesi beytepe kampüsünde var ama dışardan alım var mı bilmiyorum bir bakın isterseniz..olimpik havuz bu arada kulvarlı vs.

www.hacettepeyuzmehavuzu.com
0
qazaqwsx
(22.09.14)
Tobb diyorum kesinlikle.
0
kutsalbok
(22.09.14)
tobb (daha doğrusu ted kolejliler spor kulübü) tüm tesise sınırsız üye yapıyor, sadece havuz yokmuş. fin hamamı, sauna bilmemne 1200 lira yıllık. bu benim için çok pahalı. ben sadece haftada 3 gün 1-2 saat yüzmek istiyorum.

odtü dışarıdan başvuru için 240 lira, her seans için de 11.50 lira alıyor. nispeten uygun, ama yine de pahalı sanki.

hacettepe beytepe kampüsü de benim için çok uzak.

ankara üniversitesi'nin seans ücretleri de, dışarıdan üyeliği de çok uygundu. ama havuz kapalıymış.

gazi'nin havuzu yerı olimpikti, o da uygundu, mezun olduğum için daha da uygundu. ama telefonları düşmüyor. o da kapalı olabilir.
0
🌸kibritsuyu
(22.09.14)
(6)

et pişirme üzerine

kibritsuyu
hacılar şimdi son dönem gurmeler, etçiler falan hep diyor ki işte efendim eti yüksek ateşte mühürleyeceksin, yoksa suyu kaçar, kuru olur, et dediğin böyle olur, suyu kaçmadan pişmeli, dışı mühür olmalı, içi pembe kalmalı vsvs.abicim tandır denen bir gerçek var. ne yüksek ateşi, ne hızlı pişmesi. ağı
hacılar şimdi son dönem gurmeler, etçiler falan hep diyor ki işte efendim eti yüksek ateşte mühürleyeceksin, yoksa suyu kaçar, kuru olur, et dediğin böyle olur, suyu kaçmadan pişmeli, dışı mühür olmalı, içi pembe kalmalı vsvs.

abicim tandır denen bir gerçek var. ne yüksek ateşi, ne hızlı pişmesi. ağır ateşte saatlerce pişiriliyor et. suyunu da bırakıyor, hatta kendi suyunda pişiriliyor. lokum gibi de oluyor.

şimdi hangisi doğru? yıllardır yediğimiz lokum gibi tandır kötü müymüş?
0
kibritsuyu
(19.09.14)
baldur2
(19.09.14)
hayvanın belli yerlerinden belli yemekler yapılır. kalkıp da az pişmiş et yapacağın yerden tandır yaparsan, tandır yapacağın yeri az pişirirsen babayı alırsın
0
la noix
(19.09.14)
Mühürleme daha çok kavrulan etlerde kullanılıyor bildiğim kadarıyla. Tandır bir de daha çok kuzu etiyle yapılıyor. O da yumuşak. Ondandır herhalde.
0
arnold schwarzeneger
(19.09.14)
Damak tadima hitab etmiyor muhur isi.

dogru ya da yanlis yok, damak zevki baska.
0
cecilia
(19.09.14)
la noix +1

t bone steak den tandir yapan gördün mü
0
kucukharfler
(19.09.14)
Şimdi et pişirilirken birçok hata yapılıyor. Misal mühürleme işi sadece dökme tavada olur, teflonda olmaz o iş. Ayrıca et sık sık çevrilmez, et oyuncak değildir; 3/4 dakika bir tarafı, 3/4 dakika da diğer tarafı yüksek ateşte mühürlenir, daha sonra orta ateşte pişirilmeye bırakır. Ayrıca birçok insan "Et pişmiş mi acaba" diye çatalla şunla bunla eti delik deşik eder. E tabii böyle yaparsanız o mühürleme piç olur haliyle, bir anlamı kalmaz. Tüm suyunu salar ve kurur. Ayrıca etler piştikten sonra görmemiş gibi saldırılmaz; önce tahta bir yüzeye bırakılıp birkaç dakika dinlenmesi sağlanır. Etin içinde, yüksek ısıda belirli toplanan su bu dinlenme esnasında ete tamamen yayılarak etin içinin daha yumuşak olmasını sağlar. Et pişirmek pek kolay bir iş değil yani, bunları yapmazsanız o et yüksek olasılıkla deri kemer gibi oluyor.

Bu arada tandırı bilmem, kuzu etini nerde pişirirsen pişir zaten yumuşak olur.
0
angelus
(19.09.14)
(6)

ofis koltuğu alacağım

kibritsuyu
bürosit mi alayım, bürotime mı alayım? fiyatları aşağı yukarı aynı.kumaş veya suni deri olanlar var, file gibi olanlar var. hangisi daha iyidir?
bürosit mi alayım, bürotime mı alayım? fiyatları aşağı yukarı aynı.

kumaş veya suni deri olanlar var, file gibi olanlar var. hangisi daha iyidir?
0
kibritsuyu
(18.09.14)
arkası filelilerde bir bok yok. önce onu sana söyleyeyim de. alacaksan göt kısmı büyük ve kalın, sırt kısmı uzun, yaslanınca kafanı koyabileceğin müdür koltuklarından almaya çalış. diğerleri hikaye.

www.dagmobilya.com bunu alma

www.dagmobilya.com bunu alma

www.birofis.com bunu hiç alma. tahtada oturacaz sanki amk

wwwi.globalpiyasa.com bu olur

www.ofismobilyalari.org bu olur

www.duvarrenkleri.com buda olur. ama sırt kısmı daha uzun olacak. yaslanınca kafa değecek.
0
zam sampiyonu domates
(18.09.14)
daha geçen hafta aldık. araştırmalar sonucu bizim öğrendiğimiz asgari şartlar şunlar oldu:
1. oturma kısmı dökme minder olsun.
2. iki ayarlı olsun, hem sırt dikliği ayarlanabilir (esneme değil de açı ayarı) hem de yükseklik ayarlanabilir olsun.
3. suni deri, ter vs ile bi süre sonra soyulma yapabiliyor. kumaş olsun.

ayrıca fileler bana sağlam gelmedi, sanki bir süre sonra kenarlardan atacak gibi. ama onların da çok kalitelisi vardır tabi. piyasa araştırmaları sonucunda 60 tl'lik spotçu ürünlerinden tut, 200 tl'ye bürosit hatta 600 tl'ye italyan marka bişey bulduk.

sonuç
0
halanne
(18.09.14)
marido
(18.09.14)
sırt kısmı uzun olsun boşlukta olmasın, sırt minderini koyunca arkaya kayıyor benimki boşluk olduğu için, suni deri kesinlikle alma çok rahatsız pişersin yine bir alt minder gerekir
0
dusundumdusundumdurdum
(18.09.14)
jaaaccckkk
(18.09.14)
sonucu da yazayım, arayanlara faydası olur.

ikea'dan markus modelini aldım. www.ikea.com.tr

399 lira. çok rahat, çok memnunum. 10 yıl da garantisi var. bürosit ve bürotime'ın muadil koltukları 550 liradan başlıyordu.
0
🌸kibritsuyu
(26.09.14)
(2)

firefox şifre hatırlatmayı her sefer soruyor

kibritsuyu
evet bir siteye kullanıcı adı/şifregiriyorum "hatırlamasını ister misiniz" diyor. "asla hatırlama" diyorum, ertesi girişimde yine soruyor "hatırlamamı ister misiniz" diye. ne dersem diyeyim sormasını engelleyemedim. sormasın artık her sefer, yeter, hatırlamasını istersem hatırla derim. hatırlamasını
evet bir siteye kullanıcı adı/şifregiriyorum "hatırlamasını ister misiniz" diyor. "asla hatırlama" diyorum, ertesi girişimde yine soruyor "hatırlamamı ister misiniz" diye. ne dersem diyeyim sormasını engelleyemedim. sormasın artık her sefer, yeter, hatırlamasını istersem hatırla derim. hatırlamasını istemiyorsam ne yapayım ki her sefer tekrar sormasın "hatırlayayım mı" diye.

son sürüm firefox. ama önceki sürümde de aynıydı.
0
kibritsuyu
(16.09.14)
çözüm en alttaki yanıtta :

support.mozilla.org
0
kimlanbu
(16.09.14)
çerezleri silen bişeyiniz varsa, diye düşünüyorum ben.
0
john caseyden halsizce
(16.09.14)
(3)

ankara'da yatırımlık arsa

kibritsuyu
ankara'da 20.000-25.000 liraya yatırımlık arsa ve beni bu konudan dolandırmadan yönlendirecek bir emlakçı/gayrimenkul danışmanı arıyorum.sahibinden'e bakınca yatırımlık diye bir sürü arsa çıkıyor ama sonradan kof çıkıp elimizde patlamasın. kiminle görüşeyim bu iş için? gayrimenkul işinden zerre kad
ankara'da 20.000-25.000 liraya yatırımlık arsa ve beni bu konudan dolandırmadan yönlendirecek bir emlakçı/gayrimenkul danışmanı arıyorum.

sahibinden'e bakınca yatırımlık diye bir sürü arsa çıkıyor ama sonradan kof çıkıp elimizde patlamasın. kiminle görüşeyim bu iş için? gayrimenkul işinden zerre kadar anlamam.
0
kibritsuyu
(15.09.14)
ankara'da maalesef o ölçeklerde yatırımlık bir arsa yok. hiç değilse içeriden çok sağlam bilgi gelmedikçe yok ki onların bile gelecekte ne olacağı muamma.

bu işlerin uzmanı olmuş, alan, satan bunlardan para kazanan birini bulacaksın. çok iyi tanıdık bile olsa, nereden alayım demeyip, onun nereden ne aldığını öğrenebilmeye çalışacaksınız.

yakın zamanda benzer bir tanıdığım, polatlı'dan tarla almaya başladı örnek vermek gerekirse. ama onun şöyle bir avantajı var, para o kadar çok ki, 20 yıl beklemesi gerekse de, onu etkilemez. ben maalesef paramı bu kadar bekletemeyeceğim için güvenip peşinden gidemiyorum.
0
silent storm
(15.09.14)
hemen prim yapsın, kısa vadede satım paramı katlayayım diye düşünmüyorum. 10 sene, 20 sene sonra da iş yapsa olur. kenara koyup unutacağım bir parayı arsa olarak değerlendirmektir niyetim.
0
🌸kibritsuyu
(15.09.14)
ankara güneykent projesi diye bir şey var. şimdilik unutuldu gibi. biraz da seçimlere yönelik göstermelik bir şeydi ama böyle bir proje eninde sonunda hayata geçer. düşünebilirsin.

ankara, eskişehir yolu doğrultusunda batıya ve kuzeybatıya doğru büyüyen genişleyen bir şehir. hatta i melih gökçek'in hep batıdaki arazileri emniyet müdürlerine hakimlere verdiği söylenir. benim tavsiyem turkuaz konutları, çankaya üniversitesinin yeni kampüsü dolaylarında bir arazi alman.

yaşamkent,çayyolu-alacaatlı tarafları da olabilir. bir sürü villa, apartman yapıldı. şehrin gürültüsünden ve stresinden kaçmak isteyenler artık oralara gidiyor. yani oralara avm, küçük hastane, okul gibi yerler dikeceklerdir. nüfusu artacak çünkü oraların.

en detaylı bilgiyi emlakçılardan ve mütaahitlerden alabilirsin. daire arıyormuş gibi yapıp biraz içli dışlı olup nerelerin makbul olduğuna dair bir muhabbet açarsan söylerler.
0
roy keane ve giggs reyiz
(15.09.14)
(7)

şu işaret ne demek?

kibritsuyu
facebook yorumunda yer alan şu sondaki işaret nedir? neyi temsil ediyor, çözemedim şekli.
facebook yorumunda yer alan şu sondaki işaret nedir? neyi temsil ediyor, çözemedim şekli.
0
kibritsuyu
(13.09.14)
ellerini birleştirmiş iyi dilek temenni, dua gibi geliyor bana :)
0
freebird5406_2
(13.09.14)
dua ediyor: stuckonemojis.com

verdiğim linke kimse bakmıyor mu?
0
ufukcel
(13.09.14)
uzun gömlek gören bitek ben miyim :( madem dua ediyor, tepedeki çıkıntılar ne?
0
kül
(13.09.14)
dua değil o hi5
0
headredhead
(13.09.14)
petitjoueur
(13.09.14)
2 kısı ellerini çakıstırıyor.
0
all girls dream
(13.09.14)
fingercrossed. bir şeyin olması için isterken yaparsın bu hareketi.
0
nec12
(13.09.14)
(2)

bir ankara'nın suyu sorusu da benden

kibritsuyu
ankara'nın suyu bok kokuyor. deniyor ki yine kızılırmak suyu veriliyor ve kızılırmak da anadolu'nun atık suyunu taşıyor.peki abicim bu şebeke suyu yav. melih kendine farklı barajdan özel hat mı çektirdi? başbakanlık konutu da aynı şebekeye bağlı, köşk de aynı şebekeye bağlı, bütün bakanlar, milletve
ankara'nın suyu bok kokuyor. deniyor ki yine kızılırmak suyu veriliyor ve kızılırmak da anadolu'nun atık suyunu taşıyor.

peki abicim bu şebeke suyu yav. melih kendine farklı barajdan özel hat mı çektirdi? başbakanlık konutu da aynı şebekeye bağlı, köşk de aynı şebekeye bağlı, bütün bakanlar, milletvekilleri hepsi aynı şebekenin suyunu kullanıyor. hadi melih kendine, tayyip'e özel hat çekti temiz barajdan. onca bakan, iktidar milletvekili falan anyı suyu kullanmıyor mu, hepsine tanker mi yollanıyor yahu? en başka bi bakan çıkıp demez mi ulan melih bok kokuyor bu su diye?

yani evet bok kokuyor gerçekten ama buna kim nasıl göz yumabilir ki? chp'li ilçenin otobüs hattını kesmek gibi bir ceza, bir intikam değil ki bu. aynı boku başbakan kullanmıyor mu yani? atayyip elini yüzünü emine hanım'ın maşrabadan döktüğü suyla mı yıkıyor köşkte?
0
kibritsuyu
(13.09.14)
want2die +1

evlere artıma sistemi kurulmuştur kesin.
milletvekili olmayıp müstakil evde oturan herkes arıtma sistemi kullanıyor zaten, onlar da kullanıyordur kesin.
0
neferkitty
(13.09.14)
Başgana göre bunlar arıtma sistemi lobisi hep. O arıtmıyordur, bokta vitamin var diye içiyordur.
0
[silinmiş]
(13.09.14)
(5)

ev tipi ceraskal

kibritsuyu
efenim asansörsüz bir binanın beşinci katında oturuyorum. kendim inip çıkmak neyse de pazardan marketten gelince o beş kat poşetlerle çıkılmıyor. ya da elli sefer in çık yapmak gerekiyor.dün bizimkiler pazardan kilolarca sosluk domatis almış. bi de çamaşır ip almış. biri aşağıdan poşete düğümledi, b
efenim asansörsüz bir binanın beşinci katında oturuyorum. kendim inip çıkmak neyse de pazardan marketten gelince o beş kat poşetlerle çıkılmıyor. ya da elli sefer in çık yapmak gerekiyor.

dün bizimkiler pazardan kilolarca sosluk domatis almış. bi de çamaşır ip almış. biri aşağıdan poşete düğümledi, balkondan iple çektik hepsini. yeminle çok kolay oldu.

şimdi abicim motorlu olmasına da gerek yok. güçten kazanacağım şöyle fizik derslerinde gösterilen basit makina mı dersiniz, palanga mı dersiniz, sanayici ağzıyla ceraskal mı dersiniz ankara'da böyle içinden urgan geçirip aşağıdan yük çekebileceğim hazır bir sistem var mıdır? balkonun tavanına asayım, oradan çekeyim.

işi abartıp yarım beygirlik bi pancar motor da takabilirim belki tuğlacı gibi.

ulus posta caddesi'ne falan baksam mı bi?
0
kibritsuyu
(10.09.14)
Ucuz zaten elektrikli caraskallar. Çok istiyorsan al bir tane takarsın. Ev tipi diye bir şeyi olmaz yani.
0
webustad
(10.09.14)
Dutyruna cok guldum. Hatta ilk okurken bes kat inmemek icin kendini yukari cekeceksin sandim.

Abi bir makara kullan iste. Otle elektrikli bir sisteme ne gerek var ki? Ama yukati cekerken asagidakiler icin tehlike olusturmuyor mu?
0
exlibris
(10.09.14)
bizim eski komşu yıllar önce kullanıyordu aynısını. ankara'da nerededir bilmem de, sanayide bunu anlattığında yapacak adam çıkar.
0
yalnux
(10.09.14)
calaskari, palangayi biliyorsan neyi soruyorsun anlamadim ama en basitinden, en kucugunden bir adet makara alacaksin.
mesela surda 500 kg' lik var, ama eminim sanayiye ciktiginda 50 kgligini bile bulursun.
www.hirdavatplaza.com.tr
0
brawler
(10.09.14)
@exlibris: aşağısı otopark. hatta otoparkın araba park edilmeyen tarafı. boş yani. koparsa, düşerse olan bir tek domateslere olur.
0
🌸kibritsuyu
(11.09.14)
(2)

özel araç egzoz emisyon ölçüm süresi

kibritsuyu
öncelikle: (git: 827014)aracım 10 yaşını geçtiği için egzoz muayenesini her yıl yaptırmam gerektiğini söylediler bu duyuruda. ben de uzun yola gideceğim için bir şekilde yaptırdım muayeneyi.lakin muayene yapan dangalak "bir sonraki muayene tarihi"ne 2016 yazmış. iki sene yani. ama benim aracımın yaş
öncelikle: (git: 827014)

aracım 10 yaşını geçtiği için egzoz muayenesini her yıl yaptırmam gerektiğini söylediler bu duyuruda. ben de uzun yola gideceğim için bir şekilde yaptırdım muayeneyi.

lakin muayene yapan dangalak "bir sonraki muayene tarihi"ne 2016 yazmış. iki sene yani. ama benim aracımın yaşı gereği her sene muayene yaptırmam gerekli.

35 lira bişey tuttu, önemli değil seneye de yaptırayım da, şimdi hangi tarih geçerli. normalde 2015 yılında bitmesi lazım, ama görevli 2016 yazmış ruhsat kabındaki o kırmızı kağıda. kontrolü kim yapıyorsa yolda çevirseler olması gerekene mi bakarlar, orada yazana mı?
0
kibritsuyu
(10.09.14)
Duyuruda söyleyen yanlış biliyordu demek ki.

TüvTürk yanlış bilecek değil ya : www.tuvturk.com.tr

2 senede bir diyor.
0
cakabo
(10.09.14)
iki senede birdir. sıkıntı yok adam dangalak değil normali bu.
0
sevisgenturk
(10.09.14)
(1)

arabamın tansiyonu düşüyor

kibritsuyu
bu neredeyse bir senedir böyle. ankara'da yaşıyoruz, ankara'da bu olayın başımıza geldiği çok az. lakin bodrum'a gidiyoruz, izmir'e gidiyoruz, deniz seviyesine inince sürekli stop ediyor. giderken değil, yavaşlayıp dururken stop ediyor. yani kırmızı yanıyor mesela, yavaşlıyorsun, yavaşlarken debriya
bu neredeyse bir senedir böyle. ankara'da yaşıyoruz, ankara'da bu olayın başımıza geldiği çok az. lakin bodrum'a gidiyoruz, izmir'e gidiyoruz, deniz seviyesine inince sürekli stop ediyor. giderken değil, yavaşlayıp dururken stop ediyor. yani kırmızı yanıyor mesela, yavaşlıyorsun, yavaşlarken debriyaja basıyorsun, stop ediyor.

iki sefer servise götürdüm, hararet müşiri dediler değiştirdiler, gaz kelebeği pislenmiştir dediler, rölanti bilmemnesi toz olmuştur dediler, çıkarıp tertemiz ettiler, o zamandır yapmadı. bi izmir'e gittik, buca'dan fuar'a gidene kadar neredeyse her kırmızı ışıkta, her trafik tıkanıklığında stop etti. servis de bulamıyor bir türlü nedenini.

aklıma hava basıncıyla, nemle falan ilgili bir şeyler geliyor. olabilir mi?

araç renault clio, 2001 model. elektronik beyinli meyinli araba.
0
kibritsuyu
(05.09.14)
Hocam benzer problem bizim arkadaşın opelinde de vardı, aynen dediginiz gibi gaz kelebegini falan temizlediler falan bir türlü bulamadılar ne oldugunu. En sonunda yolu bursaya düştügünde bursada bir usta klimanın gazı fazla mı ne öyle demişti, yani klimayla ilgili birşey çıkmıştı. Şimdi Ankarada az bodrumda çok oluyor falan dediniz, benimde aklıma bu geldi, bunu da hesaba katarak araştırın isterseniz.
0
primetime
(05.09.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.