Giriş
(1)

canon 550d'nin vizöründeki sayı

kibritsuyu
yarım deklanşör yaptığımda vizördeki göstergelerin en sağında 9 yazıyor. kitapçığına falan da baktım ama "maksimum çekim sayısı" gibi bir şey yazıyor. nedir bu anlamadım ben. ne demek maksimum çekim sayısı? hiç de lazım olmadı.
yarım deklanşör yaptığımda vizördeki göstergelerin en sağında 9 yazıyor. kitapçığına falan da baktım ama "maksimum çekim sayısı" gibi bir şey yazıyor. nedir bu anlamadım ben. ne demek maksimum çekim sayısı? hiç de lazım olmadı.
0
kibritsuyu
(20.06.13)
www.dpreview.com

nays özellikmiş.
0
cedric tweedledee
(20.06.13)
(7)

oğlum olmadık şeyler yedi, korkuyorum

kibritsuyu
ege'yi biliyorsunuz. 11 aylık oldu. dün sabah bi fark ettim ki yatağındaki yastığın kılıfına elini sokmuş, yastığın kendisini de oymuş, içinin elyaflarını çıkarmış ağzında geveliyor. hemen parmağımı sokup çıkardım ağzından ama bir kısmını yuttu mu, ne kadarını yuttu, ben yakalamadan ne kadar zaman ö
ege'yi biliyorsunuz. 11 aylık oldu. dün sabah bi fark ettim ki yatağındaki yastığın kılıfına elini sokmuş, yastığın kendisini de oymuş, içinin elyaflarını çıkarmış ağzında geveliyor. hemen parmağımı sokup çıkardım ağzından ama bir kısmını yuttu mu, ne kadarını yuttu, ben yakalamadan ne kadar zaman önce o yastığı oydu bilmiyorum. (allah cezanı vermesin senin oral dönem gibi)

bu sabah da mama yedirirken lokma lokma tam buğday ekmeği içi verdim. 2-3 lokmadan sonra bi baktım ki ekmeğin kalan kısmı biraz küflenmiş. yediği kısımda var mıydı bilmiyorum, muhtemelen vardı.

çocuğun görünürde bir sıkıntısı yok. yani 4-5 gündür biraz öksürüğü var ama üşütmesine yorduk. 3-5 gün önce elyaf yemiş de hala öksürüyor olabilir mi mesela? sırf bunun için de doktora telefon etmek istemedim, çünkü böyle şeyleri sorunca "yook yav nolacak onlardan, normal böyle şeyler" diyen bir doktorumuz var. iyice galip derviş modeli pimpirikli baba gibi olmamak için doktorumzua değil de size sorayım istedim. bir şey olur mu bunlardan?
0
kibritsuyu
(20.06.13)
pimpirikliliğinizi dokturu aramak için değil de bebeğinizi kontrol altında tutmak için kullanın bence. daha çok ufakmış. 2,3 yaşlarında solunum yoluna kaçabilecek oyuncaklardan, eşyalardan çok çekersiniz bu dikkatsizlikle.

ekmek minikmiş zaten, o kadar küften birşey olmaz. zaten aşırı küflü olsa tadını farkeder çıkarırdı.
elyaf da yapısı itibariyle yutabileceği bir şey değil, ağzında gevelemiştir en fazla.
0
kenar
(20.06.13)
bebeğimizi kontrol etme konusunda birçok anne babadan daha pimpirikliyiz diyebiliriz. bebek sahibi olmayan bilmez arkadaşlar. dikkatli diyorsunuz da bebek bu. ne kadar da dikkat etsen bir yolunu bulup bir şeyler kurcalıyor. cumartesi günü üç kişi gözümüzün önünde hiç yapmadığı şeyi yapıp tutunarak durduğu yerden elini bırakarak yürümeye çalıştı, biz a-aa yürüyo lan diyip kontrole alana kadar da düşüp kafasını dolaba çarptı. anası, babası, dedesi üç tane koca adamın gözünün önünde, ayağının dibinde. evin hiçbir yerinde boğazına kaçabilecek bir şey, ev kazasına neden olabilecek bir şey yok. düşüp çarpmalara karşı köşeler korumalı, prizler korumalı, dolaplar kilitli. gece uyuduğu yatağında kılıfının içinde duran yastığı yorganı oynayıp parçalamışsa biz bunu nasıl fark edebiliriz ki suç üstü yakalamadan? ya kamera koyup 24 saat kayıt altına alıp izleyeceğiz, ya başında bütün gece dikilip izleyeceğiz. bu dediğimi dikkat ile nasıl engelleyebiliriz?

ha evet geriye kalan ekmeğin üzerindeki mercimek kadar küfü görünce huylandım, koparıp verdiğim kısımda yeşil yeşil küfler yoktu eminim, o kadarına da bakıyorum. ama kalan kısımda mercimek kadar yeiş küfün yanında henüz yeşermemiş, ekmeğin kendi renginde organizmalar vardı yakından bakınca. dikkatsizlik dediğiniz bu ise biraz dikkatsizlik olmuş hakikaten.
0
🌸kibritsuyu
(20.06.13)
sakin sakin, küfü yese bile bişey olmaz ekmek küfü bir lokmayla zehirlemez. elyafı da yutmamıştır muhtemelen.
yalnız oral dönem sıkıntı hakketen en çok da altını değiştirirken yalnız bırakmayın. alt açılınca zaten bi keyif bi enerji geliyor çocuklara, iyice ne bulurlarsa saldırıyorlar.
ne kadar pimpirikli olursanız olun çocuk bu, olur böyle şeyler.
0
niye ama
(20.06.13)
babamin yakın bir arkadasinın kızı annesi çalıştığı icin,istedikleri gibi bir bakıcı bulamadıkları icin arada sırada gelip bizde kalıyor.Bundan bir buçuk ay önce babasi sabah bize bırakırken ' dikkatli olun dun aksam oyun oynarken küçük lastik bir tokasi vardı,sanırım onu yuttu.Her yerde aradık bulamadık,yatağın icinde de degildi dedi.' Şaşırdık ama kıza hicbir sey olmadı.

Geçenlerde doktora gittiğinde sormuşlar;'normalde yutamaz,baska bir yere düşürmustur siz yuttu sanmissinizdir hem yuttuysa da o an boğulmadıgi sürece bir sorun olmaz' demiş.

Bütün bebekler arada sırada boyle seyler yapıyorlar sanırım,korkmanıza gerek yok diye düşünüyorum ben.
0
fraise
(20.06.13)
İkizlerim var ve tek bakıyorum. Ben yetişene kadar klozete ellerini bile soktukları oldu. Bağışıklık sistemleri kuvvetlenir en fazla diye kendimi avuttum. Temel güvenlik önlemlerini aldıktan sonra çok fazla takmayın derim ben. Bebekler sandığımızdan daha güçlü ve dirençli.
0
ev hapsi
(20.06.13)
böyle durumlarda en iyisi gözlemdir. yemesi, içmesi, kakası gözlemlenir. bence de bişi olmaz pek. en fazla bağışıklık geliştirir. tabi daha fazla elyaf yutmasa iyi.
0
kediebesi
(20.06.13)
ekmeğinizi buzdolabında saklayın.

yastığını değiştirin. sağlam bi şey olsun, kıyısından köşesinden elini sokup malzeme araklayamasın içinden...
0
compadrito
(21.06.13)
(4)

kurtlar vadisi (ilk seri)'den iki sahne arıyorum

kibritsuyu
öncelikle (bkz: derdimi sikeyim)sonralıkla tarif edeyim. 2003-2005 yılları arasında yayınlanan ilk seri kurtlar vadisi'nin 54. bölümünde bir sahne vardı. bilenler bilir. abdülhey hüsrev ağa'nın sağ kolu olan şehmuz'a erdal itoğluitinin cesedini getiriyordu. abdülhey bunu polat'ın gönderdiğini söyley
öncelikle (bkz: derdimi sikeyim)

sonralıkla tarif edeyim. 2003-2005 yılları arasında yayınlanan ilk seri kurtlar vadisi'nin 54. bölümünde bir sahne vardı. bilenler bilir. abdülhey hüsrev ağa'nın sağ kolu olan şehmuz'a erdal itoğluitinin cesedini getiriyordu. abdülhey bunu polat'ın gönderdiğini söyleyince şehmuz ellerini taşak avuçlama hareketi yaparak "senin abinde naah bu gadar var" diyordu. şehmuz'un canlandıran nedim doğan'ın hatırasına bu sahneyi arıyorum. dvd rip olanlarını buldum lakin ilgili sahne kesilmiş. tv rip'lerde mevcut.

hatta aynı bölümde polat abdülhey'e soruyordu "naaptı şehmuz" diye, abdülhey de aynı hareketi yapıyordu, kah kah gülüyorlardı.
0
kibritsuyu
(20.06.13)
okumam ile gözlerimden yaşlar boşalıncaya kadar gülmek ve sonrasında internet geçmişini taramak suretiyle ulaştım.
www.yaygara.tv
umarım link işe yarar, tüm seriyi tekrar bu siteden izlemiştim.
0
bitbit
(20.06.13)
tr.wikipedia.org(dizi)

bu belki ilgini çekebilir oyuncular vs ama bir sürü hata var , mesela nesrin çakır 97. bölümde trafik kazasında öldü diyor.
0
bitbit
(20.06.13)
yok abicim maalesef bunda da kesmişler. ilgili sahnede "lan alın bunu gömün" derken ellerin taşak avuçlama şeklinde olduğu görülüyor da o dediği laf bunda da kesilmiş. bu da dvd rip. televizyondaki ilk yayınında vardı bir tek. hatta bir yerden bulmuştum bunu. silmediysem bilgisayarda vardır aslında ama bulamadım. bulursam yüklerim birlikte güleriz.
0
🌸kibritsuyu
(20.06.13)
tam dört yıl sonra buldum. birisi youtube'a yüklemiş.

izlemek isteyenler için:

www.youtube.com
0
🌸kibritsuyu
(15.06.17)
(6)

gizli şeker, insülin direnci vs. tahlili

kibritsuyu
sevgili arkadaşlar. bu gizli şeker denen, insülin direnci denen mevzudan şüpheleniyorum. doktora gideceğim lakin ondan önce bir kan tahlili yaptırmak istiyorum. yakınlarımda bir poliklinik var fakat orada bu konunun uzmanı doktor yok. gidip "kan tahlili yaptırmak istiyorum şunu şunu istiyorum" falan
sevgili arkadaşlar. bu gizli şeker denen, insülin direnci denen mevzudan şüpheleniyorum. doktora gideceğim lakin ondan önce bir kan tahlili yaptırmak istiyorum. yakınlarımda bir poliklinik var fakat orada bu konunun uzmanı doktor yok. gidip "kan tahlili yaptırmak istiyorum şunu şunu istiyorum" falan diyip kan tahlili yaptırabiliyorsunuz (lütfen bunun doğruluğunu yanlışlığını anlatmaya çalışmayın, yaptığım doğru bir şey olmayabilir farkındayım).

şimdi sorum şudur ki benim bu gizli şeker, insülin direnci konusunda fikir vermesi için hangi kan tahlillerini yaptırmam gerekiyor?

şimdi eminim ki oradaki kan tahlili isteyecek doktora gizli şeker için, insülin direnci için tahlil yaptırmak istiyorum desem kesin bir şeyleri eksik yazacak. ben yazıp eline vereyim de hepsini tam istesin.
0
kibritsuyu
(19.06.13)
hocam bu konuda ders vermemeniz gerektiğini özellikle rica ettim. evet benim zihniyetim bu. keyfi olan cevap versin, kanına dokunan da cevap vermesin tamam mı? oradaki sürgün yemiş, hayattan bezmiş adama şikayetimi söyleyip anlamadığı şeylerin tahlilini yapsın istemiyorum ben. her doktor her haltı bilmiyor maalesef. öyle bir memleketteyiz. kalçası ağrıyan annemin çekilen kalça grafisine ve mr'ına bakıp "ben bundan anlamam, ben sadece kırık çıkıktan anlarım" diyen bir ortopedist çalışıyor ankara'nın en büyük ve en lüks özel hastanesinde biliyor musunuz? şimdi ben nasıl güveneyim konunun uzmanı olmayan adamın tüm tahlilleri tam isteyeceğine?
0
🌸kibritsuyu
(19.06.13)
böyle şeylere neden bu kadar celallenilir anlamamki, adam yaptırmak istediği tahlil/tahliller icin bir ön bilgi sahibi olmak istemiş, zaten buradan aldıgı listeyi de gidip doktorun eline verecek degildir cok cok büyük ihtimalle, "hekim arkadaş varsa da cevap vermesin" bu nedir ya? olması gereken bence şudur ki hekim arkadaş varsa bu soruya kendi uzmanlıgı cercevesinde cevap verip, üstüne üstlük genelde şunu yazmazlar sen bunu da istiyorum diye ekstra yol göstermeliler
diye düşünüyorum
Soruya gelince
aynı şikayetlerden süphelendim, önce medikoda açlık tokluk insülin değerlerine baktırdım. Sonra cıkan sonuca istinaden beni endokrin polikliniğine yönlendirdi (ref aralıgından yüksek cıkmıştı) orada birkaç saat şeker yüklemesi yapıp kan aldılar ve kan şekeri değerine baktılar. Sonrasında da glisemik endeksi düşük yiyecekler içeren bir diyet verdiler, onu uyguladıktan sonra da kontrole cagırdılar. Diyet sonrası insülin direnci kırılmıştı (son cümle sonucu merak edenlere :)
0
primetime
(19.06.13)
yakinlarinizdaki plonikigin aile saglik merkezi var mi? (bunlar devletinki gibi olmayanlar) orada bir sansinizi deneyebilirsiniz. ben de yaptirmistim aynisi ve bunun icin aile saglik merkezine gitmistim istanbulda. yalniz bunu ozel saglik sigortam karsilamisti o yuzden anlasmali bir kurum yeterli olmustu. yapi kredi sagligin ankaradaki anlasmali kurumlarini buldum bir arayip sorabilirsiniz belki. ( tahlil sonuclarim ulasabilecegim bir yerde olmadigindan dolayi tam olarak cevap veremedim sorunuza ama belki bir yardim olur diye yaziyorum)
gecmis olsun
www.yksigorta.com.tr
0
65 derece
(19.06.13)
Tam tamına 10 saat oruçtan sonra, kan vereceksin abicim.

Gece saat 10'dan sonra bir şey yeme ve ertesi sabah saat 8'de kan ver mesela. Bunun gibi... Su içmek serbest. Onun dışında her şey yasak bu 10 saat süresince.

Yapılacak testler, Açlık Kan Şekeri, Açlık İnsülini, Hemoglobin a1c (Hba1C) ve C peptid

Bunlar yapılsın. Bunların sonucuna göre, ya

Oral Glukoz Tolerans Testi ve Eş zamanlı insülin de yaptırırız, ya da,

günde bi saat yol yürü, (hem beline de çok iyi gelir)
tatlıyı azalt,
koladan, gazozdan, aystiden dörtnala uzaklaş,
günde iki porsiyondan fazla meyve yeme,
ekmeğe, makarnaya, pizzaya abanma, kibar ve insanî ölçülerde ye

gibi önerilerde bulunuruz.

Hazır kan alınmışken, "tüm metabolik panel"e bakılması da, "senede bi defa kabilinden" şık bir hareket olur.

"Biz açlık insülini bakamıyoruz" filan derlerse, dörtnala uzaklaş oradan.

Hatta, mesleğinle alâkalı olarak, ben senin yerinde olsam, paraya kıyar ve Vitamin D3 seviyesine de baktırırdım.
0
compadrito
(20.06.13)
al buyur işte abi. ben bilmiyor muyum olacakları? burada compadrito üstadımın yazdığı tahlilleri de kağıda yazdım gittim üstelik. dedim ki özel bir doktora gittim, insülin direnci için, gizli şeker için tahlil istedi, bunları yaptırmak istiyorum diye. sanki ben hiç insülin direnci dememişim gibi, sanki compadrito "açlık insülinine bakmıyorlarsa oradan kaç" dememiş gibi, sanki kağıda yazıp vermemişim gibi sen insüline minsüline bakma. açlık kan şekeri, o kadar, yallah. hazır kan alınmışken şuna şuna da bakılsın falan zaten yok. benim evde parmağımın ucunu delip ölçtüğümden gayrı bir şey istememiş. insülin direncine bakılacak ama açlık insülinine bakılmayacak. bilmiyorum. doktor değilim ama bana çok saçma geldi. sonra gelip buradan sorunca yok efendim doktora saygısızlık. adım gibi eminim o doktor benim ne için test yaptırmak istediğimi bile anlamadı. "şeker" lafını duyunca şekerimi ölçtü o kadar.
0
🌸kibritsuyu
(21.06.13)
abicim o doktor insülin direncinin ne olduğunu bilmiyodur bile. açlık insülin sonucu bilinmeden, insülin direnci ölçülemez.

Tunus Caddesi No: 95 06680 ANKARA
Tel: 0 312 468 70 10 (9 hat pbx)
Tel: 0 312 427 81 70 (4 hat pbx)
Fax: 0 312 427 81 74
Çalışma Saatleri: Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi: 08.30 - 20:00, Pazar: 08:30 - 18:00

Gördüğün üzere, Düzen laboratuarı haftada 7 gün çalışıyor.

Gidiyorsun oraya, paraya kıyıyorsun ve bu dediğim dört teste baktırıyorsun.

açlık kan şekeri
açlık insülini
hemoglobin a1c
c-peptid

bu sonuçları bana yazıyosun, ben sana insülin direncini hesaplıyorum. (Düzen bu hesaba da ayrıca para alıyo galiba. Onu ödemeyesin diye yani). Eğer bunlarda bi anormallik varsa,

oral glukoz tolerans testi ve eşzamanlı insülin

ile belki vitamin D3 seviyesi de baktırırsın.

herhangi bir doktor istem kağıdına filan lüzum yok. orada zaten doktor var. gidip o doktora, "ben bu testleri yaptırmak istiyorum" diyeceksin. o da sana "ne kadar akıllı bi adammışsınız siz! hekim misiniz yoksa?" diyecek.

pahalıdır bunların tamamı ama senin sağlığından daha değerli değildir. Ege bebek babasız kalmasın!
0
compadrito
(23.06.13)
(1)

mıknatıslı pano arıyorum - ankara

kibritsuyu
arkadaşlar, ofiste üzerine notlarımı asabileceğim mıknatıslı pano arıyorum. ankara'da nereden alabilirim? internette çeşitli sitelerde buldum ama hem siteye güvenemedim, hem de onun için kargo falan uğraşmak istemiyorum. büyük kırtasiyelere falan sordum yok, hep iğneyle saplamalı mantar pano var.gör
arkadaşlar, ofiste üzerine notlarımı asabileceğim mıknatıslı pano arıyorum. ankara'da nereden alabilirim? internette çeşitli sitelerde buldum ama hem siteye güvenemedim, hem de onun için kargo falan uğraşmak istemiyorum. büyük kırtasiyelere falan sordum yok, hep iğneyle saplamalı mantar pano var.

görerek alabileceğim bir yer biliyor musunuz?
0
kibritsuyu
(15.06.13)
dusunuyorumoyleysevurun
(15.06.13)
(3)

biber gazı ve lens

kibritsuyu
daha önce de soruldu biliyorum.1 haziran ankara kızılay'da gözümde lens varken biber gazına maruz kaldım. gaz bulutunun içinde kalmadım ama uzağa atılan gazdan üç sefer etkilendim. yaklaşık 2 saat kadar gözümde o lenslerle durdum. keyfimden değil, eve gidene kadar mecburiyetten. çıkarıp atsam burnum
daha önce de soruldu biliyorum.

1 haziran ankara kızılay'da gözümde lens varken biber gazına maruz kaldım. gaz bulutunun içinde kalmadım ama uzağa atılan gazdan üç sefer etkilendim. yaklaşık 2 saat kadar gözümde o lenslerle durdum. keyfimden değil, eve gidene kadar mecburiyetten. çıkarıp atsam burnumun ucunu göremiyorum çünkü. o gün pek bir olumsuz etkisi olmadı. eve gelince de lensleri çıkarıp çöpe attım. o gün bugündür de gözlük takıyorum.

lakin bu sabah yepisyeni sıfır lenslerimi açıp gözüme taktım ama gözlerim çok fena sulandı. biraz durayım geçer dedim, duramadım. çıkarıp kutuya koydum, yine gözlük taktım.

ne oldu şimdi sıçtım mı gözlerimin içine? psikolojik midir? ne dersiniz?
0
kibritsuyu
(12.06.13)
hayır o günden sonra lensle veya lenssiz olarak, tekrar gaza veya başka bir şeye maruz kalmadım.

lakin o günkü lensli halimle biber gazı yemiş olmam, gözlerime, korneaya falan kalıcı bir hasar bırakmış falan olabilir mi diye endişeliyim.

hayır bir ihtimal de alerjik rinit sahibi bir insanım. şu günlerde zaten normalin üstünde bir göz yaşarması ve hapşırıkla mücadele ediyorum. ondan da olabilir. ama gaz yemeden önce de vardı, lens bir sıkıntı yaratmıyordu.

bana biraz psikolojik gibi geliyor ama.
0
🌸kibritsuyu
(12.06.13)
kalıcı olmasa da gözde lens varken biber gazına maruz kalmanızdan dolayı, gözde ufak tefek kılcal damar problemleri, gözünüzün oksijensiz kaldığı için hassaslaşması falan sözkonusu olabilir. bir doktora görünün belki göz damlası falan verir, kalıcı ciddi bir problem olsa lens takmadan da belli olurdu bence de.
0
alice practice
(12.06.13)
psikolojik diyorum ben. lensle çeşit çeşit biber gazı da yedim, çeşit çeşit solüsyon da sürüldü üstüne. o lenslerle geceleri geçirmek zorunda da kaldım, olumsuz bir etkisini görmedim. o yüzden psikolojiktir.
0
devilred
(12.06.13)
(4)

neden taklit marka?

kibritsuyu
bunu geçen yıllarda yine sormuştum. cevaplar tatmin etmemişti, o yüzden bir kere daha sormak istiyorum. lütfen sormak istediğimi doğru anlayın.daha çok giyim ürünlerinde rastladığım bir durum. üreticiler neden "taklit marka" kullanıyorlar, kullanmak zorunda hissediyorlar?örneğin ayakkabı. üstüne dör
bunu geçen yıllarda yine sormuştum. cevaplar tatmin etmemişti, o yüzden bir kere daha sormak istiyorum. lütfen sormak istediğimi doğru anlayın.

daha çok giyim ürünlerinde rastladığım bir durum. üreticiler neden "taklit marka" kullanıyorlar, kullanmak zorunda hissediyorlar?

örneğin ayakkabı. üstüne dört tane çizgi çekmiş, markasına da abidas demiş. ucuza satıyor.

şimdi buraya not düşeyim, "herkes senin gibi zengin değil, durumu olmayanlar alıyor onu hede hödö" yazaacak taşkafalar siz ayrılın kenara.

niye ucuza ayakkabı satıyorlar demiyorum. niye üstüne "abidas" diye taklit marka basıp, adidas'ın amblemini taklit ediyor diyorum. çünkü bu ayakkabıyı alacak kişi markaya önem verilen bir ortamda giyecekse zaten ortamın taşak oğlanı olur. yok markaya önem verilmeyen bir ortamda giyecekse, sadece ucuz olsun diye alıyorsa üstünde abidas yazmasa da olur. hiçbir şey yazmasın.

niye illa taklit marka basılıyor? düz, boş olarak satılsın. ya da kendi markasını bassın. niye illa taklit?
0
kibritsuyu
(05.06.13)
samsunda rus pazarı var, yerli üretim adidas, nike vs. satılıyor. oradan alışveriş yapan insanların gidip nikedan ayakkabı alacak parası yok ama nike giymek istiyor bu yüzden gidip nixe alıyorlar 15 liraya. şahsen ben utanırım almaya, giderim 20 liraya kinetixdi zarttı zurttu alırım. ayrıca oradan alan insanların çoğu da bilmiyor onların taklit olduklarını( hmm adidas diye bir markanın böyle bir ayakkabısı varmış, bunlarda abidas yapmış demiyor yani )
0
utkucbkc
(05.06.13)
evvela şunu belirtmek isterim; marka ismi vermeyeceğim lakin, bazı taklit diye satılan ürünler Türkiye içinde üretiliyor, orijinal markaların Çin' de üretilen ürünlerinden çok daha dayanıklıdırlar. gerek boyası, gerek dikişi gerek kumaşı ile.

diğer bir boyutu olarak, yine marka vermeyeceğim lakin dünya üzerinde çok büyük markalar olduğu bilinen markaların bazı ürünleri Türkiye' de üretiliyor. oraya gitmek için denetimden geçemeyen ürünler, burada yine marka logosu yahut bazen logosu sökülerek satılıyor. fiyatlarını da biliyorum hadi girmeyeyim :)

sizin bahsettiğiniz konuda ise, ilk bakışta ayırt edilemeyecek olarak basılan markalar var. bu ürünler zaten pazarlarda, kapalı çarşı yanında, sultanahmette, aksarayda falan satılıyor. marka bağımlısı birisi elbette gidip almayacaktır, dalga konusu dediğiniz gibi. burada işin özü, o markayı değil, markadaki bir modeli beğenen birisine o modelin kopyasını satmaktır. kendi logosu yahut boş olarak satsa o model olduğunu bilmeyecektir. bir nebze bu kitle hedefleniyor. saatlerde de mesela aynı durum söz konusu. patek philippe modelidir o, amaç patek philippe takıyorum demek değildir.
0
ohtararan
(05.06.13)
müşteri: abi abidas ne ya bu kadar mı çakma olur.
satıcı: kardeş adidasa bu adamlar üretim yapıyor, bu da kendi markaları.
müşteri: )(=++'^=(+%=^'!

bana kalırsa olay şekildir, sonuçta yolda yürürken kimse ayağındaki adidas mı abidas mı diye bakmaz fakat görüntü itibariyle hepsi adidastır.
0
dibini gor
(05.06.13)
Tasarım'ı bedavaya getiriyorlar bence. Renk seçimi, ayakkabının şekli, desenler vs, güzel görünüyor.
0
franz kafka
(05.06.13)
(2)

araba sahibi olmak için

kibritsuyu
ehliyet sahibi olmak şart mıdır? yani benim ehliyetim yok diyelim. gidip araba satın alabiliyor muyum?
ehliyet sahibi olmak şart mıdır? yani benim ehliyetim yok diyelim. gidip araba satın alabiliyor muyum?
0
kibritsuyu
(05.06.13)
alabilirsin sadece kullanmamalısın
0
sirena
(05.06.13)
benim de ehliyetim yok,ama arabam var.alabilirsin
0
rock n roll
(05.06.13)
(4)

siyah beyaz film banyosu

kibritsuyu
öncelikle daha önce hiç yapmadım ve internette okuduğum yazılar ve izlediğim videolar dışında hiç bilgim yok. uygun ekipmanı ve kimyasalları edindiğimde banyoda kendi kendime filmi yakmadan becerebilir miyim bu işi? kursu mursu var, kurs falan illa gerekli mi? yapmak istediğim şey film banyosu. kart
öncelikle daha önce hiç yapmadım ve internette okuduğum yazılar ve izlediğim videolar dışında hiç bilgim yok. uygun ekipmanı ve kimyasalları edindiğimde banyoda kendi kendime filmi yakmadan becerebilir miyim bu işi? kursu mursu var, kurs falan illa gerekli mi? yapmak istediğim şey film banyosu. kart baskısı değil. sadece film banyosu kolay görünüyor.
0
kibritsuyu
(30.05.13)
yaparsın. ışıktan tamamen izole bir ortam yaratman lazım.
bir adet film yıkama tankı ve film spirali gerekli. filmi asarak kurutmak için de mandallı askılar var.
kullandığın filmlerin kutularını atma, farklı ürünlerin banyo süreleri farklı, kutuların iç yüzünde yazıyor o teknik bilgiler; lazım olur.
bir de kimyasalların yanında, mümkünse saf su lazım.
(online teknik destek veririm gerekirse) =)
0
kobuzchu kiz
(30.05.13)
peki ışıktan izole ortam sadece filmi spirale sarıp tanka koyana kadar mı? tanka koyup kapattıktan sonra ışığı açabilri miyiz? yoksa bütün o kimyasal ekleme dökme işini de karanlıkta mı yapıcaz? tankın kapağını açıp geliştiriciyi koyarken ışık alacak mı?
0
🌸kibritsuyu
(30.05.13)
filmi spirale sarıp tanka yerleştiriyorsun, tankın kapağının tam olarak kapandığından emin olunca ışığı açıyorsun. benim tam anlamadığım bir tasarım dolayısıyla, tanka sıvı doldururken (ve tanktan sıvı dökerken) ışık almasını engelleyen ikinci bir kapak var.
0
kobuzchu kiz
(30.05.13)
basit bir sey. gerekli donanimlar varsa yaparsin. en zor kismi karanlikla filmi spirale sarmak. onun icin de elinde varsa yanmis bir makara filmle aydinlikta bir iki kere pratik yap. elin alissin.
0
chavezding
(30.05.13)
(3)

fotoğrafçılara teknik bir soru

kibritsuyu
aşağıdaki duyurulardan birinde gördüğüm bir fotoğraf: http://thesportpicz.com/wp-content/uploads/2013/05/Casey-Stoner-Racing-Moto-GP-Sport-HD-Wallpaper.jpgbu fotoğrafta bir hile, bir fotoşok falan mevcut mu?niye? arka planda ve tekerleklerde hareket var. yavaş enstantane ile çekilmiş. lakin motor ve
aşağıdaki duyurulardan birinde gördüğüm bir fotoğraf: thesportpicz.com

bu fotoğrafta bir hile, bir fotoşok falan mevcut mu?

niye? arka planda ve tekerleklerde hareket var. yavaş enstantane ile çekilmiş. lakin motor ve adam aşırı net ve keskin görünüyor. ilk bakışta çok başarılı bir pan tekniği uygulaması gibi. lakin pan tekniği ile çekilmiş fotoğraflara baktığımda görüyorum ki ne kadar başarılı çekilirse çekilsin sabit olması gereken konunun ucundan kıyısından mutlaka kaçıyor, bu kadar net olmuyor. yani öyle yavaş enstantane ile pan tekniği çekip (ki bilen bilir bu teknikte makineyi konuyla birlikte oynatmanız lazım) konuyu bu kadar mükemmel sabitlemek mümkün değil bence. üstelik de hani motor da yatay düzlemde dümdüz hareket etmiyor hani yatay ve dikey hareketi ayrı vidalarla sabitlenip gevşetilen bir tripod kafası ile sadece yatay şeysini gevşetip çekilmiş de olamaz. motor da makine de düz durmuyor, çapraz.

ne dersiniz, oynanmış mı sizce?
0
kibritsuyu
(28.05.13)
Pan yapmak için düşük enstantane uygulamak gerekmiyor illa ki. Sen 1/500'le bile çeksen tekerlek zaten öyle çıkacak, o çok hızlı. O kadar olmasa da motor da hızlı, yani motora odaklanarak panlamayı başarabilirsen arka planın da öyle olması normal.

Motorun yatay ve düşey hareketleri var, doğru. Ama düşey/yatay hızı en fazla 1/100'dür. (1 km/saat değildir kesin düşey hız) Yani düşey hız çok küçük, ve dediğim gibi 1/500'le filan çekersen o hız görünmez.

Şimdi esas soru; motor bu hızda giderken o motora odaklı panlamak mümkün mü? Bence zor ama mümkün. Bu fotoğrafı çeken adamın işi o zaten. Ona göre tripod kurup yerleştiriyor. Bunu da ilk seferde çıkarmıyor elbet, 50 tur dönüyor adamlar, hızlarını biliyor vs. Öyle bir şey var mı bilmiyorum ama, otomatik bir hızda dönen tripod kullanılıyordur muhtemelen.

Yani bence legit.
0
long live rock n roll
(28.05.13)
evet dediğiniz gibi 2yön olmasından dolayı pan uygulamak kolay değil.

kabuzchu kiz ın dediği gibi varsa da mükemmel uygulamışlar , ancak ve ancak

motorun gidiş yönü belli , yakalaması imkansız değil ama tekerleklerin yönü çok bir bambaşka olmasından dolayı adamın net tekerleklerin flu olmasında bir mantık hatası olduğunu düşünmüyorum.
0
sadun.net
(28.05.13)
bence oynanmış, eğer çok kısa ama çok hızlı bir pan durumu yoksa(ki çok zor) yol kenarındaki çizgilerin kırmızı ve beyazlarının daha fazla üstüste binmesi beklenirdi. bana kalırsa hızlı enstantaneyle çekilip arka plana efekt uygulanmış, tekerlekler çok hızlı olabileceği için onlar doğal olabilir. görüşüm profesyonel değil bu arada.
0
yakuza123
(28.05.13)
(2)

rihanna konseri???

kibritsuyu
bildiğim kadarıyla inönü stadyumunda yapılacak. ve de tribünden de bilet satıldı.e abicim son lig maçında beşiktaş taraftarı hatıra diye stadyumu talan etti, ne koltuk bıraktı ne tribün. şimdi tribünden vip bilet diye alan adam taşa, daha da kötüsü yarısı kırılmış birazı kalmış sivri koltuk plastiği
bildiğim kadarıyla inönü stadyumunda yapılacak. ve de tribünden de bilet satıldı.

e abicim son lig maçında beşiktaş taraftarı hatıra diye stadyumu talan etti, ne koltuk bıraktı ne tribün. şimdi tribünden vip bilet diye alan adam taşa, daha da kötüsü yarısı kırılmış birazı kalmış sivri koltuk plastiğine mi oturacak? iki gün sonra yıkılacak stadyuma konser için yeni koltuk mu takılacak? nasıl olacak?
0
kibritsuyu
(28.05.13)
Koltuklar vodafone tarafindan takilacak cunku yonetim insanlarin bu sekilde yagma yapmasi durumunda karismayacagini bildirmis anlasma yaparken
0
kegums
(28.05.13)
sahanın çimlerini bile rulo yapıp söktüler. saha içi, yok bilmem diamond circle falan diye binlerce lira verilmiş en süper yerlerde de çamura bata çıka konser dinlemeyeceklerdir herhalde.
0
🌸kibritsuyu
(28.05.13)
(6)

canon 550d'ye ne lens alalım?

kibritsuyu
18-135 mm ve 50 mm 1.8 var. abi herkesin çantasında mutlaka bulunmalı hede hödö diye aldım bu 50mm'yi, dedim diyaframı da iyi, ege'nin flaşsız fotoğraflarını iyi çekerim. bu ne biçim lens abi bir netleme motoru bu kadar mı yavaş bu kadar mı kütük olur yahu, ampul ışığında fotoğaf çekeyim dedim (kıpı
18-135 mm ve 50 mm 1.8 var. abi herkesin çantasında mutlaka bulunmalı hede hödö diye aldım bu 50mm'yi, dedim diyaframı da iyi, ege'nin flaşsız fotoğraflarını iyi çekerim. bu ne biçim lens abi bir netleme motoru bu kadar mı yavaş bu kadar mı kütük olur yahu, ampul ışığında fotoğaf çekeyim dedim (kıpırdanıp duran bebek fotoğrafı) 6400 iso'da kullanabileceğim en yavaş enstantane ile (1/60) 18-135'in diyaframı yetmedi. 50mm'yi taktım, eh ışığı kurtardık da lan vızz t-t-t-t-t-t vızzzz t-t-t-t-t şeklinde bir netleme olayı var. önce netliği sonuna kadar boz, sonra minik minik adım adım adım doğrusuna denk getirmeye çalış. e bebek de durmuyor ki yerinde. bir fotoğrafı bile netleyemedi kodumun lensi. zaten de prime olması memnun etmedi beni. insan biraz kadraj ayarlamak istiyor.

tamron 17-50 f2.8 sabit diyafram bir lens. netleme hızı nasıldır? bütçe ayırayım mı dersiniz?
0
kibritsuyu
(27.05.13)
birkaç hafta önce tamron 17-50 aldım, 50mm 1.8 de sahibiyim. İkisi de güzel lensler, video çekiminde 50mm'yi de çok seviyorum.

Anladığım kadarıyla liveview modunda(ekranla) fotoğraf çekiyorsunuz. O yüzden netleme hızı o kadar yavaş! Vizörden bakarak odaklarsanız farkı göreceksiniz. Bunun sebebi de işlenmesi gereken veri miktarlarının değişmesi. İlla ekrandan bakacağım diyorsanız odaklama modunu "AF Quick"e alabilrsiniz. Ama bunda her odaklayışınızda fotoğraf çekiyor gibi aynayı indirip kaldıracak o yüzden shutter ömründen yiyeceksiniz(yine de pek sorun değil)

İnternetteki yorumlarda tamronun netleme hızının yavaş olduğu söyleniyor. Ben aldım, bir yavaşlık görmedim ama çok karanlık ortamda da kullanmadım. Bir de genelde video için kullandığımdan manuel netliyorum genelde o yüzden çok net birşey söyleyemiyorum. Aralık olarak da 18-135 daha işinizi görür sanki, şu an lenslerinizi değiştirmeyin bence.

edit: bu arada, amaç bebek fotoğrafı çekmekse kompakt bi makina daha iyi bile olabilirdi aslında. Hani dslr iyi hoş da, anlık hızlı çekimler için kompakt bi makina daha kurtarıcı olabilir.
0
rodriguez2
(27.05.13)
video için kullanmıyorum. kapalı mekan ve düşük ışıkta fotoğraf için kullanıyorum. live view modunda da kullanmıyorum, vizörden bakıyorum. hatta live view modunu "du bakim nasıl oluyomuş" diye denemek dışında hiç kullanmadım bugüne kadar. olur da video için kullanırsam zaten manuel netlediğim için (video çekerken otomatik netlemesi yok bizim makinenin) motorla falan pek işim olmuyor.

düşük ışıkta 50mm f1.8'in netleme hızı bir felaket. açık havada bunu hiç kullanmadım. çünkü ben bu lensi sadece düşük ışıkta kapalı mekanda bebek fotoğrafları çekebilmek için aldım. zira öteki lensim 18-135'in aydınlıkta da karanlıkta da netleme hızı gayet iyi. bir usm kadar olmasa da yetiyor. ama onun da az ışıklı kapalı ortamlar için diyaframı yetersiz kalıyor. 2.8 sabit diyafram beni cezbetti.

6 sene canon'un en iyi, sensörü en büyük kompakt makinelerinden birini kullandım. çok da memnun kaldım ama amacım doğrultusunda kompakt bana yetmezdi. zira maksimum 400 iso vardı alette. ha onun yerine 3200 iso'ya kadar çıkan bir kompakt da alabilirdim ama amacım sırf bebek fotoğrafı çekmek de değil tabii. bu benim hobim. fotoğrafçılıktan da az çok anlarım. makineyi değil, lensi bebek çekmek için aldım.
0
🌸kibritsuyu
(27.05.13)
o zaman size tavsiyem, tamron almayı düşünüyorsanız bile önce sağdan soldan birinden bulun istediğiniz şartlarda bir deneyin. Tamron bana yetiyor bence hızlı da, ama canon 18-55, 18-135 gibi değil büyük ihtimalle. (optik kalite ve f değeri olarak gayet iyi tabii ki)
0
rodriguez2
(27.05.13)
Makineyi bünyesinde kontrast farkı barındırmayan bir noktaya tutuyorsanız belki ondan da zorlanıyor olabilir.

Canon 50 mm 1.4 lenslerde USM mevcut bu arada. Belki o da bir seçenek olabilir.

Bir de makinenizde odaklama yardımcı ışığı vs gibi düşük ışıkta odaklanmayı hızlandırıcı özellikler varsa onları kullanmayı da deneyebilirsiniz. Kısa aralıklarla flaş patlatacağı veya konu üzerine kırmızı ışık yansıtacağı için bebek rahatsız olabilir yalnız.
0
youkoso hitori bocchi
(27.05.13)
af yardımcı ışığı var ama dediğiniz gibi arka arkaya flaş çakarak yapıyor o işi. flaş çakacak olsam zaten flaşlı çekerim, hiç düşük ışık problemim olmaz. flaşım sürekli kapalı. yani ayarlardan da kapalı. düğmesine basıp açsam bile çakmıyor rahatsız olmasın diye. benim eski kompakt turuncu bir ışık verirdi af yardımcısı olarak. bunda o yok.

aslında daha çok tamron 17-50 hakkındaki fikirlerinizi soruyorum. yorumları çok iyi ama netleme hızı ile ilgili net bir yoruma ulaşamadım.
0
🌸kibritsuyu
(27.05.13)
iş öğretiyor gibi olmak istemem ancak, düşük ışıkta sadece 1 adet netleme noktası kullanmanız işinizi çok kolaylaştıracaktır. Yoksa ben netleme hızından gayet mutluyum.
Tamron 17-50'ye gelince kesinlikle pişman olmazsınız. sabit diyafram büyük kolaylık sağlıyor. Çok memnunum yalnız dikkat etmeniz gereken nokta Tamron 17-50 lenslerde kronik bir kalibrasyon sorunu mevcut. ancak aldığınız lenste bu tip bir durum olur ise garanti kapsamında kalibrasyon yapıyorlar ücretsiz. aldığınız zaman kontrol ediniz ilk iş. (Sorun ile ilgili bilgiyi Front/back Focus şeklinde aratarak bulabilirsiniz.) Sorunu da şu şekilde test edebilirsiniz. ((git: www.canonturk.com))Ancak bu sizi vazgeçirtmesin. Fiyat performans olarak güzel bir objektif.
0
ventruefox
(27.05.13)
(8)

alerji doğuştan mı olur, sonradan mı olur

kibritsuyu
arkadaşlar çok ağır olmamakla birlikte, gelir bahar ayları gevşer burnumun boğazımın gözümün yayları kıvamında alerjik bir adamım. hapşırık, öksürük, burun tıkanıkığı ve akıntısı, geniz kaşıntısı, gözümü açamamak, nasonex, fexofen vsvs.şimdi 10 aylık bir oğlum var biliyorsunuz, ege. ellerinizden öpe
arkadaşlar çok ağır olmamakla birlikte, gelir bahar ayları gevşer burnumun boğazımın gözümün yayları kıvamında alerjik bir adamım. hapşırık, öksürük, burun tıkanıkığı ve akıntısı, geniz kaşıntısı, gözümü açamamak, nasonex, fexofen vsvs.

şimdi 10 aylık bir oğlum var biliyorsunuz, ege. ellerinizden öper. böyle alerjik falan olsun istemiyorum. yapabileceğim bir şey varsa yapmak isterim. tabii doğuştan gelen veya kalıtımsal bir durum ise yapacak bir şey yok ama yapılabilecek bir şey varsa ileride benim gibi olmasın.

edit: anne değilim yahu babayım ben.
0
kibritsuyu
(23.05.13)
sanmiyorum.

bende 25 sonrasi cikti polen alerjisi:)
0
serabetan
(23.05.13)
Hem kalıtımsal hem edinsel bir rahatsızlık saman alerjisi, maalesef engellemek adına yapabileceğiniz hiçbir şey yok olacaksa oluyor. Vücuda giren haptenlerin antikorlar tarafından sebepsizce tutulup reaksiyon vermesiyle ilgili bir durum olduğu için her yaşta ortaya çıkabilir.
0
deliverance
(23.05.13)
Annemde 40 yasından sonra basladı.
0
degisim90
(23.05.13)
benim polen alerjim de 12-13 yaslarindan sonra basladi. fexofen guzel ama, sabahtan bir tane atiyorum, diger sabaha kadar sikintisiz geciyor.
0
osuruklu
(23.05.13)
İkisi birden. Misal; annemde, kardeşimde, teyzemde ve bende alerji var. Fakat annanemde ya da dedemde yok. Şans işi gibi biraz. Bebeğini korumak adına aşırı titiz bi anne de olma. Hepiniz için çileye döner olay. Dr kontrolüne gittiğinde bi de onun tavsiyesini al. Bi de hayırlı olsun bebişin
0
felegin gozunu kamastiran adam
(23.05.13)
aşırı titiz ve temiz olmanın alerjik reaksiyonları arttırdığı gibi bir bilgi var aklımda. sanırım japonyada alerjilerin beklenenden daha sık görülmesi ile ilgili bir araştırmada okumuştum.
0
ismail yk
(23.05.13)
Bir de büyüme evresinde baharatlar, ıtırlı bitkiler, çilek, çekirdek vs gibi kaşındırıcı şeyleri geç tatması belki de fayda sağlar. Hazır gıdalar, hormonlu besinler, ketçap, mayonez vs gibi şeylerle geç tanıştırabilirsin oğlunu.
0
felegin gozunu kamastiran adam
(23.05.13)
doğuştan da olur, sonradan da olur. varken bitebilir de.

ama ben neredeyse 18 yaşıma kadar baharları işkence gibi geçirdim. son 4 yıldır idare ediyorum, neredeyse hapşırmadan.
annem 40 yıl alerji nedir bilmezken şimdi garip garip bir sürü şeye alerjik tepki veriyor.
0
goldentitan
(23.05.13)
(7)

saç kesme makinesi

kibritsuyu
10 aylık olan oğlumun saçları çok uzadı. berbere götürsem kesin durmaz. diyorum bari bir makine alayım da makineye vurayım. ama onbaşı gibi üç numara da olsun istemiyorum. çocuğun saçını çekmeden, canını acıtmadan, bıngıldağına zarar vermeden tıkır tıkır kesen bir makine önerebilir misiniz? en aradı
10 aylık olan oğlumun saçları çok uzadı. berbere götürsem kesin durmaz. diyorum bari bir makine alayım da makineye vurayım. ama onbaşı gibi üç numara da olsun istemiyorum. çocuğun saçını çekmeden, canını acıtmadan, bıngıldağına zarar vermeden tıkır tıkır kesen bir makine önerebilir misiniz? en aradığım özellik ise dediğim gibi mümkün olduğu kadar uzun kesebilecek tarakları olsun ki çocuk onbaşı gibi kalmasın. biraz uzun olsun ama eşit kessin.

ankara'da kıpır kıpır edip muhtemelen ağlayacak olan çocuğu güzelce traş edecek berber önerisi de olur.

herkes moser 1400 diyor, berber makinesi. ama onun öyle uzun tarakları yok galiba.
0
kibritsuyu
(20.05.13)
tırnaklar genelde 10'a kadar olur. daha uzununu istiyorsan parmak tekniğini kullanmak zorundasın.
0
zazazaraeta
(20.05.13)
moser 1400'ün paketinde sadece 1 numara vardı benim de...

ayrıca burada var seti:www.fonexkozmetik.com
tarağını bulursanız makine güzel, sakal için kullanıyorum ben genelde 0'la.
0
ucan spagetticanavari
(20.05.13)
o takmalardan bahsetmemiştim ben, onlar en fazla 4'e kadar oluyor benim bildiğim. 10 numara falan rahat işini görür o zaman. 100 liraya almıştım ben şu arkadaşı,

images.gittigidiyor.com

her bi haltı kesiyor. önerebilirim.
0
zazazaraeta
(20.05.13)
Bende de moser 1400 var, çok güzel makine. İçinden 18 mm'ye kadar ayarlanabilir başlık da çıktı. dümdüz 3 numaraya vurmadan üstleri uzun, yanları kısa kesip ense traşı biraz da makasla düzeltme yaparsanız 10 numara olur.
0
dampire
(20.05.13)
bence çocuk hoplayıp zıplayıp kendine zarar verir. o riske değmez. kesmeyin bıngıldak sertleşene kadar.
0
tukenmez adam
(20.05.13)
kafası konak içinde kaldı. küçükken olmayan konak problemi 10 aylıkken çıktı. hava da ısındı çok terliyor. kafasının biraz hava alması gerektiğini düşünüyorum. konak problemi artar da bi de kaşıntı falan başlarsa eziyet olur iyice çocuğa. zaten bir yandan da diş çıkarıp duruyor.
0
🌸kibritsuyu
(21.05.13)
dediğim makinayı alıp o tırnağı takarsanız sorun olmayacağını düşünüyorum. 4-5 numaradayken falan istese de zarar veremez kendine.
0
zazazaraeta
(21.05.13)
(5)

telefona dadanan spam mesajcılardan kurtulmak

kibritsuyu
son 1-2 aydır telefonuma spam mesajcılar dadandı. sürekli farklı numaralardan alanya'da bilmemne otelde tatil, kemer'de beş yıldızlı ultra her şey dahil, yok ne bileyim çeşme'de denize sıfır hede hödö. hepsi de farklı numaralardan geliyor. aynı numaradan gelse vereceğim savcılığa görsün ebesininkini
son 1-2 aydır telefonuma spam mesajcılar dadandı. sürekli farklı numaralardan alanya'da bilmemne otelde tatil, kemer'de beş yıldızlı ultra her şey dahil, yok ne bileyim çeşme'de denize sıfır hede hödö. hepsi de farklı numaralardan geliyor. aynı numaradan gelse vereceğim savcılığa görsün ebesininkini.

şimdi ben bunlara ne yapabilirim? her birini ayrı ayrı savcılığa mı vereyim, tek dilekçeyle oluyor mu? karşımda tek bir muhatap yok ki kimi arayayım hangi birine hesap sorayım?
0
kibritsuyu
(17.05.13)
herkesin ortak problemi. devlet dingonun ahırına döndüğü için herkes kafasına göre takılıp taciz ediyor. bence en güzeli kıssasa kıssas. bi şekilde numaralarını bulup, boş kaldığında sürekli arayıp küfürsüz saydıracaksın.
0
dokunmakalbime
(17.05.13)
Gelen mesajı 2780'e yollarsanız (iletirseniz) gönderici engellenecektir. Bu Turkcell için geçerli. Diğer operatörleri bilemiyorum. Ayrıca yine Turkcell'in online işlem menüsü altında bununla ilgili bir ayar var. Buradan bu tip mesajların tamamını engelleyebiliyorsunuz.
0
insan opusen hayvandir
(17.05.13)
aveada online işlemlerden kapatılıyor.
0
sifirin altinda
(17.05.13)
arkadaşlar sağolun da kapatmak, üstünü örtmek değil istediğim. tamamen kurtulmak. zaten her gün farklı numaralardan mesaj geliyor zaten. aynı numaradan bir daha gelmiyor ki kapatmanın, numara engellemenin kime faydası var.

kim servis etmişse numaramı, onun götüne girsin istiyorum ben.
0
🌸kibritsuyu
(17.05.13)
android telefonun varsa gönderen numarasından tutta mesaj içeriğindeki kelimelere kadar engelleme yapabiliyorsun bir program ile
0
velhasilkelam
(17.05.13)
(10)

anlam verilemeyen bebek davranışları

kibritsuyu
çoğu bebek aynıdır aslında. ben bunun mantığını anlamaya çalışıyorum.abi bir insan uykusu gelince ne yapar? yatar uyur. yatacak imkanı yoksa da bulunduğu yerde uyuklar. yani uykusu gelen insan uyur abi. yanlış mıyım?bebek denen insan yavrusu niye uyumaz peki? uykusu var, hem de deli gibi uykusu var.
çoğu bebek aynıdır aslında. ben bunun mantığını anlamaya çalışıyorum.

abi bir insan uykusu gelince ne yapar? yatar uyur. yatacak imkanı yoksa da bulunduğu yerde uyuklar. yani uykusu gelen insan uyur abi. yanlış mıyım?

bebek denen insan yavrusu niye uyumaz peki? uykusu var, hem de deli gibi uykusu var. uyumasına engel bir durumu da yok. karnı tok, altı temiz, ağrızı sancısı yok (ağrısı, sancısı, sıkıntısı olunca farklı tepkiler veriyor çünkü). hiçbir sıkıntısı yok ve deli gibi uykusu var. e o zaman uyu işte çocuk. gözünü kapattığın anda uyuyacaksın. niye kapatmıyorsun?

evet niye büyük insan gibi uykusu gelince her türlü imkanı sağladığımız halde sızmıyor bu çocuk da ağlayıp duruyor? içinice uykusu gelince uyumak yerine ağlayan var mı?

aklıma bir tek bastıran uykuyu, tanımlayamadığı rahatsız edici bir şey zannetmesi falan geliyor bir tek.

not: diş çıkardığı veya karnı ağrıdığında yaşadığı huzursuzluğu bu bahsettiğim durumdan ayırabilecek kadar tecrübe edindim. o yüzden gazı vardır, karnı ağrıyordur, diş çıkarıyordur demezseniz sevinirim.
0
kibritsuyu
(16.05.13)
sana göre bir engel olmayabilir. ona göre vardır. en büyük nedenlerden biri huzursuzluktur, eğlenceli bişi varsa bile uyuyamayabilir. ayrıca büyükler de uykusu gelince uyumuyor, direniyor manyak gibi.
0
kediebesi
(16.05.13)
kibritsuyu abi korkutmak gibi olmasın ama...
ben 3 aylıkken de uyumuyormuşum :) annem 5 çocuk, bi sürü yiğeni + bizim evde büyüyen babamın yiğenleriyle birlikte düzinelerce çocuk büyüttü hala der sen oldum olası sevmezdin uykuyu diye
30 yaşına geldim hala uyuyamıyorum...yatıyorum 2 saat sürüyor uyumam uykum olmasına rağmen uyuyamıyorum ancak pilim bitecek de sızacam.
mizaç abicim, huy işte sevmiyor çocuk
0
niye ama
(16.05.13)
içinden mao zedung yoldaşım türküsünü haykırıyordur.
0
mega idea
(16.05.13)
anaokulları da işletmiş birisi olarak söylemeliyim ki; (bu ne şimdi?)
bebeklerde ve çocuklarda enerji yüksek oluyor. bu enerjinin mutlaka boşaltılması lazım. yoksa uyuyamadıkları gibi sürekli de hareket etmek zorunda kalıyorlar. uyku saatinde krize giren, kızaran, ağlayan bir ton çocuk var. incelediğimizde kalorisi yüksek gıdalara maruz kalmaları olası. enerjisi yüksek ve boşalmamış bir çocuğun uyutmaya zorlanması sakıncalı. çünkü o eğlenmek ağlamak,elini kolunu hareket ettirmek ister. çoğunun ağlayarak yatmasının 2 sebebi var. ya enerjisini bu şekilde boşaltıyor ya da uymamak için direniyor. bir çok yaramaz, hiperaktif ve zarar verici davranışları olan çocuğu spora yönlendirdiğimizde adeta kuzuya dönmesinin sebebi de budur.
düşünün redbull ve bolca kahve içtikten sonra yatağa girip uyumaya çalışmak sizi ne kadar strese sokarsa bebek için de çocuk için de aynısı geçerli.
0
ground
(16.05.13)
ben de bunu çok düşünürdüm. yat di mi arkadaş? her şeyin tamam, ne duruyorsun ya da ne aglıyorsun. aglayacagına uyu yani!
ama neyseki ben kızımda böyle seyler yasamadım, bilakis uyuycam dıye aglardı. hemen yatırırdık, sımdi bile hadı uyuyalım derım aksam saat 9 sıralarında, hemen kosa kosa gıder uyumaya. benimki uykuyu severdi, en cok bundan yana sanslıyım, ne guzel hıc uykusuzluk cekmedik, sabaha kadar fosur fosur yatardı, taa bebeklıgınden beri.
sımdı ise 2 ye yaklasıyor yaşı.
0
Coşgun
(16.05.13)
ground'a büyük oranda katılıyorum.
ve şunu eklemek istiyorum:
bebeklerin huzursuzluğu çoğunlukla bedensel değil duygusal sebeplerden kaynaklanır, özellikle 1. derece yakın bakıcı (çoğunlukla anne) ile kurduğu bağ ve güven ilişkisi bebeğin huzurlu/tatmin olmuş ya da tam tersi hissetmesi etkiler.
0
pinkket
(16.05.13)
Ağlayınca yanına gideceğinizi, ilgi göreceğini kodlamıştır. Uyumuyorsa yeterince yorulmamıştır da. Gün içinde enerjisini boşaltabileceği oyunlar inanılmaz işinize yarar. Eğer yorulmak dışında uykudan korkuyor ya da tek başına uyumaktan korkuyor ise de güvenli hissedeceği bir ışık miktarıyla, sevdiği bir ögeyle odasında bırakıp uyumasını bekleyin derim. İlk günlerde ağlamasına cevap vermemek dayanılmaz gibi bişiy fakat zamanla ebeveynlerden ziyade bebek uyku düzeni açısından rahata kavuşuyor.:)
0
zippo namik
(16.05.13)
zippo uyku odasinsa isik hormanlari olumsuz etkiler. genelde anneler bu yanilgiya dusup isikla yada daha kotusu sesi kapali televizyonla uyutuyorlar
0
102030
(16.05.13)
Yani yazmamışım ama, uyuduktan sonra ışığı kapatmak üzere :)melatonin salınımı için uyku ortamında ışık olmaması gerekiyor evet.
0
zippo namik
(17.05.13)
peki o zaman :) melatoninleri kurtarmissiniz :)
0
102030
(17.05.13)
(18)

yemek üzere hayvan öldürme tekniği

kibritsuyu
çok merak ettiğim bir şey var. islami usulleri falan bir kenara bırakalım.şimdi biz bir veya birkaç ineği veya koyunu alıp hava almayan bir odaya kapatsak, hayvanlar orada nefes alamayıp havasızlıktan çırpına çırpına ölseler, sonra da hemen alıp pişirip yesek, daha doğrusu böyle bir et elde etme tek
çok merak ettiğim bir şey var. islami usulleri falan bir kenara bırakalım.

şimdi biz bir veya birkaç ineği veya koyunu alıp hava almayan bir odaya kapatsak, hayvanlar orada nefes alamayıp havasızlıktan çırpına çırpına ölseler, sonra da hemen alıp pişirip yesek, daha doğrusu böyle bir et elde etme tekniği olsa ne düşünürsünüz bu konuda? fikirlerinizi bekliyorum.
0
kibritsuyu
(14.05.13)
niye böyle sadistçe?
0
rock n roll
(14.05.13)
neden öyle yapıyoruz? öyle daha mı lezzetli oluyor et?
0
öteki ben
(14.05.13)
hayvana uzun süreli acı çektireceğine kısa süreli acı çektir, çal boynuna bıçağı.
0
eksi was here
(14.05.13)
niyesine bilahare geleceğiz. öncelikle fikirlerinizi alayım.
0
🌸kibritsuyu
(14.05.13)
korkunç
0
rock n roll
(14.05.13)
Smyrna +1

Ne düşünürüm, kötü düşünürüm her vicdan sahibinin düşüneceği gibi. Ayrıca bol bol da kötü laflar hazırlarım.
0
jesterdvine
(14.05.13)
o zaman buna şöyle cevap vereyim, tam olarak olayı bilmemekle beraber. havasız bıraktığında hayvan bir ton hareket edecek koşacak edecek çırpınacak. bu sırada laktik asit falan salgılayacak olabilir tamamen atıyorum. normal kesim halinde de adrenalin vs gibi kimyasallar vardır herhalde hayvanın vücudundan salgılanan ama bence bu durumda etin lezzeti eskisi gibi olmaz gibime geldi.

edit: bilimsel bir dayanak bulacağım diye çok kastım ama aslında götünden sallamanın bir örneğini sergiledim
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(14.05.13)
agır sapıksın sen arkadaş.
0
tadutadu
(14.05.13)
Onun yerine controlled athmosphere killing diye bir yöntem var. Ortamı %100 Azot dolduruyorsun. Hayvan farkına varmadan azot soluyor, 0 oksijen tabi ortamda. Bir süre sonra da pat diye düşüp ölüyor ne olduğunu bile anlamıyor, sıfır acı. Bir ara idam yöntemi olarak da düşünülmüştü bu yöntem.
0
Haldamir
(14.05.13)
dini açıdan et mundar olmuştur. yenmez...
bıçağı çalmak daha mantıklı.
0
inanmazsan inanma
(14.05.13)
texas'ta bogarak olduruyorlar diye biliyorum hayvanlari.. diger musluman olmayan bolgelerde de oyle olabilir
turkiye'deki gibi kesince hayvanin kani gidiyor sulu sulu olmuyor sonra eti

ama tabi odaya kapatmiyorlardir o cok sadistce cidden.. o ne yavas yavas iskence ede ede.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(14.05.13)
peki. yeteri kadar fikir edindik. şimdi asıl meseleye gelelim.

olaya maliyet, etin lezzeti, din vs. dışında yaklaşıp sadistlik, sapıklık, canilik, vicdansızlık, korkunç olarak değerlendiren arkadaşlar lüp lüp yedikleri balıkların aynen bu şekilde öldüğünün farkında mı acaba? kendileri balık sevmemek, vegan olmak vs. dışında sırf bu nedenle (balıklar eziyet çeke çeke ölüyor diye) balık yemiyorlar mıdır? ineğe, koyuna gelince korkunç da balık olunca şahane mi? balığı tek tek kesip öldürme şansı yok diye havasızlıktan çırpına çırpına öldürmeye hakkımız mı oluyor? balık, inek kadar bir hayvan değil mi, ne farkı var? aynen bu şekilde öldürülen bir ineği görse yeri yerinden oynatan hayvan hakkı savunucuları bir tekne dolusu balığın nefes alma çabası içinde ağızlarını umutsuzca açıp kapamalarına, çırpınmalarına nasıl duyarsız kalıyor?

asıl merakım budur. şimdi sadist, korkunç, sapıkça falan diyen arkadaşlardan buna açıklama bekliyorum.

bence de canice ve sapıkça bir yöntem. lakin balığın da bu şekilde öldüğünün farkında olduğum halde o canice gelmiyor. ve bu ikiyüzlülüğümü kendime açıklayamıyorum. açıklayabilecek olan var mı merak ediyorum.
0
🌸kibritsuyu
(14.05.13)
GibsonRules
(15.05.13)
vay arkadaş demek hakkaten daha ucuz olduğu için bu yöntem tercih ediliyormuş
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(15.05.13)
cahil cahil konuşmayın alın izleyin yok atalarımız böyleymiş yok doğanın kanunu bu. anarchistpanda.blogspot.com

çift lavaş adana olsa da yesek.
0
forbidden archangel
(15.05.13)
balık bağırmıyor, inek bağırıyor. en büyük sebebi bu sanırım. insanların o kadar önemsememesi ve rahatsız olmamasının sebebi... tabi işin içinde maliyet vs. derken birçok etki eden şey var ancak bu bir gerçek, balığın bağırdığını duyabilsek bu durumda olmazdı sistem.
0
ucan spagetticanavari
(15.05.13)
bu pazar ilk defa oltayla balıklar tuttum biraz.
ve yemin ediyorum kancayı çıkarırken tırnağıma batmış bir dikenin kanırtmasındaki irkilme hissi vardı orda.
aklıma şu geldi yediğimiz balıklar oltayla tutulunca kancadan
ağla tutulunca havasızlıktan
bombayla şoktan ölüyor olmalılar.
piliçleri kesiyorlar kuzuları gırtlaklıyorlar danaları çömeltiyorlar bıçaklarını kanırtıyorlar.
rokayı kökünden sökünce bitkinin imanı dini toprağıyla geliyor.
neyle düşünmeli bilemedim bunun adı ekoloji diyorlar komodinin üzerinde küçük prens kitapları koyup sivirisinekleri bununla pat diye yetmişbeşe bölerek dağıtıyor olabiliriz.
yeme içme tekniğinde bir çıta vardır belki de
adını tam bilmiyorum.
şu gayet açık böyle düşünerek yaşanmıyor yaşam standartlarındaki vicdan meselesi için kedileri sevdiğimizin yüzde biri tabiatı seven insanlarla dolsaydı şu medeniyet ne kürkler ne pandalar ne de nesli azalan yüzlerce dünya yaradılmışı yokolup gitmezdi.
şunu anladım ayarıyla sevmediğimiz gibi
ayarıyla nefret de edemiyoruz.
0
agy3
(15.05.13)
islami açıdan kan akması bıçak değmesi lazım. öyle ölürlerse hem hayvana işkence ettiğin için günah, hem de eti mundar etmiş olursun.
tavukçuların fln kesim fabrikaları var mesela, salak mı bunlar, illaki başka yolları vardır öldürmek için, niye uğraşıyorlar hayvanlarla keselim diye?
0
sirkelimon
(15.05.13)
(4)

excel özel yapıştır

kibritsuyu
arkadaşlar excel 2010 kullanıyorum ve bu özel yapıştır ile başım dertte. bir yerden bir şey kopyalıyorum ve "özel yapıştır/değerleri" demem lazım ki kopyaladığım yerden sadece değerleri alsın, yazıtipini, boyutunu, kenarlığını falan almasın. lakin kimi zaman (ne zaman olduğunu da anlamadım) şu ilk r
arkadaşlar excel 2010 kullanıyorum ve bu özel yapıştır ile başım dertte. bir yerden bir şey kopyalıyorum ve "özel yapıştır/değerleri" demem lazım ki kopyaladığım yerden sadece değerleri alsın, yazıtipini, boyutunu, kenarlığını falan almasın. lakin kimi zaman (ne zaman olduğunu da anlamadım) şu ilk resimdeki şey çıkıyor. bu çıkmasın yahu, bu nedir ki, şu ikinci resimdeki özel yapıştırma ekranı çıksın.

niye bu ilk resimdeki çıkıyor, çıkmaması için, hep ilk resimdeki çıksın. ne yapmam gerekiyor?
0
kibritsuyu
(14.05.13)
dışarıdan aldığın (excel dışı) verileri 2. halde özel yapıştırır. exceldeki bir veriyi 1. gibi.
0
[silinmiş]
(14.05.13)
iyi de aldığım yer de excel tablosu. excel dışı bir şey değil ki. bir excel tablosundan başka bir excel tablosuna kopyalıyorum. sen yetkili bir abisin anlarsın. muhasebe programımdan çıkan mizanı, excel'de kendi oluşturduğum formattaki tabloya aktarmak istiyorum. muhasebe programına "excel dosyası olarak export et" diyorum, mizanı bana excel dosyası olarak çıkarıyor. ben de oradan kopyalayıp kendi formatıma yapıştırmak istiyorum. bazen istediğim, bu ikincisi çıkıyor, yapıyorum. bazen çıkmıyor, birincisi çıkıyor yapamıyorum. bak mesela bu iki görüntüyü de aynı işlemi, aynı tabloyu kopyalayıp yapıştırırken aldım. bi çıktı bi çıkmadı.
0
🌸kibritsuyu
(14.05.13)
böyle bir cevap verilmiş.
msgroups.net

excelin birden fazla açılması neden oluyormuş. Bir tane excel açıp orada işlem yaparken başka excel açmak gerekirse bu excelin içindeki menüden open ya da new demek gerekiyormuş.

bir de excel'in register value'sunu değiştirerek aynı anda birden fazla excel açılmasının önüne geçilebilirmiş.
0
[silinmiş]
(14.05.13)
Excel'de bir hata veya kafa karıştıran bir özellik var. Eğer Excel'in içinden yeni bir dosya açarsan, aynı program içinde ikinci dosya olarak açılıyor ve formülleri, metin formatını vb. kopyala/yapıştır yapabiliyorsun.

Eğer start menü'den ikinci bir excel açarsan, bu birincisinden ayrı çalışıyor. Ve sadece değerleri yapıştırabiliyorsun. Formatı/formülleri vb. yapıştıramıyorsun.

Aslında senin için sıkıntı yok. Bu pencereyi görüyorsan zaten sadece kopyalıyordur.
0
zombi
(14.05.13)
(2)

analog fotoğraf makinesi alırken

kibritsuyu
kaç perdede olduğunu bilmiyoruz. satan da bilmiyor. nesine bakıcazi neresini inceliycez. pozometre çalışıyor. başka nesine bakıcaz. mesela perdesine, prizmasına, aynasına falan bakıcaz da bakıp ne anliycaz nasıl inceliycez? yanımızda anlayanı götürüp inceletme şansımız yoksa. dıştan cillop gibi görü
kaç perdede olduğunu bilmiyoruz. satan da bilmiyor. nesine bakıcazi neresini inceliycez. pozometre çalışıyor. başka nesine bakıcaz. mesela perdesine, prizmasına, aynasına falan bakıcaz da bakıp ne anliycaz nasıl inceliycez? yanımızda anlayanı götürüp inceletme şansımız yoksa. dıştan cillop gibi görüniyor, tertemiz. ya içi? nasıl inceleriz? perdesi murtaza olmuşsa nasıl anlarız? başka nesi vardır?
0
kibritsuyu
(10.05.13)
en iyi metod bir film takıp 3-5 kare çekmek. sonra onu banyo yaptırıp bastır ondan sonra satın al.
bi de sensör olmadığından perde sayısı pek önemli değil bunda. çünkü dijitalde mekanizma daha hassas ve ayrıca perde açık kaldıkça/açıldıkça yıpranıyor eskiyor filan.
0
ben smyrna
(10.05.13)
okul yıllarından kalan çokça cılız bir bilgiyle öteceğim

vizörden bakınca bir lekecik olup olmadığına ve bunun aynada bulunmadığına emin olmaya,
pozometrenin en uçtaki değerlerinde perdenin kapanış hızındaki oranın istikrarlı olup olmadığına (eğer başka bir analog makine yanında bulundurabiliyor isen (dijital de olur sesi dinleyerek) eş hızlara sahip olup olmadığını aynı anda deklanşöre basarak kontrol ederek)
ve aynı yöntemle, dijital ya da analog bir makineyle aynı noktaya sabitlediğinde pozometre değerlerindeki yakınlığına,
mekanik makaranın düzgün sarıp sarmadığına,
perdenin arka arkaya basışlardaki çalışma tertibine,
deklanşörün baskıya verdiği tepki hızının kusursuzluğuna,
gövdeyi ve objektifi farklı yerlerinden iki elle farklı yönlerde çevirerek bir oynama olup olmadığına,
kapağın kapalıyken gövdede parmakla salındırıldığında sabitliğine vs

dikkat edebilirsin.
0
agy3
(10.05.13)
(5)

çipetpet çipetpet

kibritsuyu
ilgili videoyu biliyorsunuzdur. arnavut şevket isimli kuşçu bir amca kuş ötüşlerinden örnekler veriyor.http://www.youtube.com/watch?v=fC6hRKD0Etkpeki bu amcanın yansımasını yaptığı sesleri, lezzetli çipetpet'i (cibili cibili şakşakşak), amatörü eğlendireni (criling criling prrr cakcakcak bjining bji
ilgili videoyu biliyorsunuzdur. arnavut şevket isimli kuşçu bir amca kuş ötüşlerinden örnekler veriyor.

www.youtube.com

peki bu amcanın yansımasını yaptığı sesleri, lezzetli çipetpet'i (cibili cibili şakşakşak), amatörü eğlendireni (criling criling prrr cakcakcak bjining bjining aniyyaaa zırrr) falan kuşun kendisinden duyabileceğimiz bir video var mıdır?

bi de bu ne kuşudur? saka diye tahmin ettim ama.
0
kibritsuyu
(09.05.13)
bunu izlediniz mi? goo.gl
0
yapacakbirseyyok
(09.05.13)
aradığınıza duyusal olarak cevap değil ama görsel olarak güzel hazırlanmış

www.izlesene.com
0
adam
(09.05.13)
bahsi geçen kuş saka.

istanbul'un kuşçuları belgeselini izlersen bu sesleri duyabiliyorsun. ama birebir böyle ötmüyorlar. yani biz kuşlar hakkında bir bok bilmeyenler için pek de bir şey ifade etmiyor ötüşleri ne yazık ki.
0
sir gawain
(09.05.13)
Çok güzel bir belgesel bu arada. İlla kuşlarla alakan olmak zorunda değil bana göre (benim hiç ilgim yok mesela). Gerçekten değişik bir dünya ile tanışıyorsun, yapanların ellerine sağlık.
0
dungangadunganga
(09.05.13)
saka kuşu evet ama kaç video izledim o sesleri duyamadım, anca çipetpet çipetpet. bide bence o adamlar farklı bir dil geliştirmiş, onlar gibi duymak zor :)
0
kronik
(09.05.13)
(5)

analog (filmli) fotoğrafçılara bir soru

kibritsuyu
400 asa bir filmde (`ilford hp5 plus`) bu kadar gren olması normal mi? yoksa yanlış banyo mu yaptılar filmime?banyosunu kendim yapmadım, işinin ehli olarak düşündüğüm bir fotoğrafçıya verdim, banyo edip taradılar.http://i.imgur.com/Fv1sdNN.jpg hayır yeni yeni heves ediyorum, böyle bir şey görünce he
400 asa bir filmde (ilford hp5 plus) bu kadar gren olması normal mi? yoksa yanlış banyo mu yaptılar filmime?

banyosunu kendim yapmadım, işinin ehli olarak düşündüğüm bir fotoğrafçıya verdim, banyo edip taradılar.

i.imgur.com

hayır yeni yeni heves ediyorum, böyle bir şey görünce hevesim kırıldı. yani cam gibi beklemiyordum ama çok fazla grenli bu da. en azından bileyim de normali buysa ona göre çekim yapayım.
0
kibritsuyu
(08.05.13)
film ne kadardir, hangi kosullarda bekliyordu. filmi makineye taktiktan sonra ne kadar makinede kaldi. o anki işik iso durumu neydi makinede. bunlar da etkiler filmin durumunuç

400 asa film gren yapar, ama diger kareleri de görmek, hangi kosullarda cekildigini bilmek lazim. bu yüzden eger yeni başladi iseniz filmli cekmeye, her bir kare icin kullandiginiz ayarlari ve ortam bilgisini kayit edin bir not defterine. sonradan karsilastirma icin elinizde veri olur.
0
atmacaged
(08.05.13)
makineyi kaç ASA'ya ayarladığın da önemli tabii. 400lük filmde mekineyi 800'e ayarlarsan gren oluşur.
0
loveinaflipbook
(08.05.13)
makinede maksimum iki hafta kalmıştır. bir hafta da fotoğrafçıda kaldı (sadece çarşamba günleri s/b banyo yapıyorlarmış), üç hafta falan.

kapalı mekan fotoğrafları (f:2 diyafram, 1/60 enstantane) daha felaket.

makine de 400 asa'ya ayarlıydı. ama benim bildiğim analog bir makinede yapılan asa ayarı, sadece pozometrenin doğru hesap yapabilmesi için var. çekime doğrudan herhangi bir etkisi yok. yani 400 asa film takıp 800'e ayarlarsanız, pozomoetre size "tamam" der ama sizin fotoğrafınız karanlık çıkar. çünkü o ayar 400 asa'ya göre eksik pozlar. yani greni değil pozlamayı yanlış yaptırtır. pozlama konusunda bir sıkıntım yok. yani varsa bile sorduğum şey o değil. onun etkisi olduğunu sanmıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(08.05.13)
sözlük'ten winsome'a ulaşırsan tüm sorularına cevap bulabilirsin.
0
thalamus
(08.05.13)
bence 400 çok yüksek gelmiş. günlük güneşlik havada iso yüksek olunca da gren olur.
0
safcocuk
(08.05.13)
(6)

film banyosu

kibritsuyu
artık pek kalmadı gerçi ama, fotoğrafçılar (fotoğraf dükkanları) bu banyo edilsin diye verdiğimiz filmleri tıpkı internette karanlık odada film banyosu tariflerindeki gibi karanlık odada spirale sar, tanka koy, kapat, önce developer'ı ver, süresi kadar bekle, stopper koy bekle, fixer koy karıştır, ç
artık pek kalmadı gerçi ama, fotoğrafçılar (fotoğraf dükkanları) bu banyo edilsin diye verdiğimiz filmleri tıpkı internette karanlık odada film banyosu tariflerindeki gibi karanlık odada spirale sar, tanka koy, kapat, önce developer'ı ver, süresi kadar bekle, stopper koy bekle, fixer koy karıştır, çıkar, yıka, kiraç çözücü koy, as, kurut vsvs) mi banyo ediyorlar, yoksa otomatik makinesi var, kasetten çıkan filmi bi ucundan veriyon, öbür ucundan banyo edilmişi çıkıyo şeklinde mi banyo ediyorlar?

bi de filmli fotoğraf çekmeye heves ettiysek (özellikle siyah beyaz) illa karanlık odaya da mı heves etmeliyiz? "oo hacı filme çekiyosan banyosunu da kendin yapıcan" diye bi genel kabul görmüş durum var mı? bu ikisi eküri midir? yoksa güzel banyo eden yeri buluyorsak sadece çekim işini yapsak olur mu? siyah beyaz filmi hakkıyla banyo ederler mi?
0
kibritsuyu
(08.05.13)
ilk soruyu ben de bilmiyorum ama ikinci konusunda bence ilgin yoksa yapmak zorunda değilsin tabii. "analog çekim yapıyorsun diye banyo yapmak zorundasın hacı" gibi bir yaklaşımla karşılaşırsan koşarak uzaklaş. imkan ve istek meselesi nihayetinde.
0
kronik
(08.05.13)
ve evet banyo eden yerler var, özellikle sirkeci'deki hayyam pasajının oralarda uygun yerler bulabilirsin. sakın sokak arasındaki vesikalık çeken fotoğrafçılara gitme, pek beceremiyorlar ve pahalılar genelde.
0
kronik
(08.05.13)
karanlık oda, sonuçta elde ettiğin fotoğrafın yarısı

orada fotoğraı kırpıp, işte develop olayını istediğin gibi yapıp kendince efekt bile ekleyebiliyosun. saçma sapan çektiklerimi karanlık odada düzelttiğim çok olmuştur

he ama ben fotoğraf konusunda uzman biri değilim
0
la noix
(08.05.13)
eskiden filmli fotoğraf makinem varken film tab ettirmeye gittiğimde filmi bir makineye soktuklarını, daha sonra da o makineden fotoğrafları çıktı olarak aldıklarını görmüştüm.
0
kedili madam
(08.05.13)
@kedili madam: banyo edilmiş filmi makineye sokuyorlar ve karta basılı fotoğraflar makineden çıkıyor. onun otomatik makinesi var biliyorum. myle tek tek agrandizörde karta işleyip, küvette yıkayıp, ipe asmıyorlar. makine yapıyor.

ama benim sorduğum, makineden yeni çıkmış, banyo edilmemiş filmi banyo etme işlemi. bu işlem otomatik de olsa karanlık odada olmak zorunda olduğu için (bir makineye takılıyorsa bile filmi muhafazadan çıkarıp makineye koyana kadar bile ışık görmemesi lazım) ortalıkta görünen bir makinesi yoktur, olamaz.
0
🌸kibritsuyu
(08.05.13)
siyah beyaz film banyosunu elle yapıyorlarmış bugün sordum.
0
🌸kibritsuyu
(09.05.13)
(4)

kan tahlili yorumu

kibritsuyu
arkadaşlar 65 yaşındaki teyzemin kan tahlili biraz kritik çıkmış. tabii bu sonuçlara bakarak neyi olduğunu söylemek zordur elbet ama en azından fikir verebilirsiniz belki. resim ekte. doktor "çok çok ciddi bir durum var, ileri tetkik yapmamız lazım" demiş. çok çok ciddi durum derken neden bahsesdiyo
arkadaşlar 65 yaşındaki teyzemin kan tahlili biraz kritik çıkmış. tabii bu sonuçlara bakarak neyi olduğunu söylemek zordur elbet ama en azından fikir verebilirsiniz belki. resim ekte. doktor "çok çok ciddi bir durum var, ileri tetkik yapmamız lazım" demiş. çok çok ciddi durum derken neden bahsesdiyor olabilir? ihtimaller nelerdir? adını söylemek istemiyorum ama kanser falan mı demek istiyor, nedir sizce?

i.imgur.com

bir de burada gözükmüyor ama sedimantasyon da 0-20 arası olması gerekirken 67.
0
kibritsuyu
(23.04.13)
bence ciddi durum derken kansızlığından bahsetmiştir. enfeksiyon da var galiba teyzede. özel hastane ise yatırırlar.
0
mustafa34
(23.04.13)
Teyzenizin anemisi var. Bu anemi demir eksikliğine bağlı olabilir veya teyzenizin kronik bir hastalığı varsa ona bağlı olabilir. Başka da sebepleri olabilir. Sedimantasyon da enfeksiyon olabileceğini gösterir ama spesifik bir belirteç değil. Beyaz kürenin de yüksek olması enfeksiyonu düşündürdü bana. Çok çok ciddi durum derken anemisinden bahsetmiştir bence. Geçmiş olsun.
0
forzabjk
(23.04.13)
Anemisi var. Sebebini mutlaka araştırın.
0
old possum
(23.04.13)
dışkıda gizli kan istemiş mi?

ileri tetkik tıbbi görüntüleme mi, yoksa gene kan tahlili mi? buna dair bir ipucu var mı?
0
compadrito
(24.04.13)
(1)

excel formülü - azıcık acil

kibritsuyu
uzun zamandır formül kullanmamıştım, unutmuşum. yapmak istediğimi açıklayayım.D sütununun verdiğim aralığında "NAKİT YATAN" cümlesini arayacak, bulduğu satırların B sütunundaki sayıları birbiriyle toplayacak. n(nakit çekilen yazanları da çıkaracak ama o da aynı formül haliyle, sonuna eksi diye ekler
uzun zamandır formül kullanmamıştım, unutmuşum. yapmak istediğimi açıklayayım.

D sütununun verdiğim aralığında "NAKİT YATAN" cümlesini arayacak, bulduğu satırların B sütunundaki sayıları birbiriyle toplayacak. n(nakit çekilen yazanları da çıkaracak ama o da aynı formül haliyle, sonuna eksi diye eklerim).

bir de yine D sütununda "CÜZ.YAZ." cümlesini arayacak, bulduğu satırı komple silecek (D sütununda CÜZ.YAZ. geçen satırları sil). bu ikincisi şarrt değil, olmasa da olur ama oluyorsa şahane.
0
kibritsuyu
(18.04.13)
SUMIF aradığın formül. Eğer NAKİT YATAN hücre değeri olarak değilde hücrede geçen metin içinde aranacaksa tavsiyem önce bir sütunda search fonksiyonuyla o hücrede olup olmadığını buldur, sonra da IF ve SUMIF bağlantısıyla toplamları aldır.

Excel fonksiyonları kendi kendine satır silemez, ancak makrolarla olur. Özelden ulaşırsan makrosu konusunda yardım edebilirim.
0
cakabo
(19.04.13)
(1)

kablosuz modem tavsiyesi

kibritsuyu
dört sene önce aldığım airties rt-205 murtaza oldu. acil bir kablosuz modem tavsiyesine ihtiyacım var.çekimi iyi olsun, bir de veri aktarım hızı iyi olsun yeter (internet hızı deemiyorum, o yüzden ttnet zaten maksimum 8mbit, fazlasını naapıcan demeyin. samsung telefondan samsung televizyona allshare
dört sene önce aldığım airties rt-205 murtaza oldu. acil bir kablosuz modem tavsiyesine ihtiyacım var.

çekimi iyi olsun, bir de veri aktarım hızı iyi olsun yeter (internet hızı deemiyorum, o yüzden ttnet zaten maksimum 8mbit, fazlasını naapıcan demeyin. samsung telefondan samsung televizyona allshare ile video izletirken hızlı aktarsın ki takılmasın. aynı şekilde airdroid kullanırken de aktarımı hızlıca yapsın).
0
kibritsuyu
(15.04.13)
bunu almayı düşünebilirdim ben. 300mbps hızı var. film için yeter. ayrıca üzerinde usb portu var. oradan hdd bağlarsın. film izlersin, müzik dinlersin tvden telefondan.
www.tp-link.com.tr

ama almışken gigabit portlu al. hem 2 usb portu var. birinden yazıcı bağlarsın birinden hdd. olmadı ethernet destekli hdd aldığında gbit porttan bağlayıp daha yüksek aktarım hızı elde edersin.
www.tp-link.com.tr
0
sutlu nescafe
(15.04.13)
(4)

bal tokmağı

kibritsuyu
bu `bal tokmağı` denen mutfak aletinin olayı nedir arkadaşlar? yani balı kavanozdan alıp başka yere aktarmak konusunda herhangi bir kaşıktan daha üstün ne özelliği var? daha fazla bal taşıyor desen değil, daha az akıtıyor desen değil, nedir bu bal tokmağının özelliği?
bu bal tokmağı denen mutfak aletinin olayı nedir arkadaşlar? yani balı kavanozdan alıp başka yere aktarmak konusunda herhangi bir kaşıktan daha üstün ne özelliği var? daha fazla bal taşıyor desen değil, daha az akıtıyor desen değil, nedir bu bal tokmağının özelliği?
0
kibritsuyu
(14.04.13)
hiçbir özelliği yok sadece şekli güzel.
kanallı falan bal tutuyo denebilir ama kaşık kadar olamaz.
0
basond
(14.04.13)
kayserili mantığı yoksa adam değilim.

artımlı olsun ama gösterişli dursun.
süremediğin için zaten o bal bi türlü bitmiyor leyleğin tabaktan çorba içmesi gibi dilinin ucuyla bal tadı alıyorsun o kadar.
ama şık duruyor. matah birşeymiş gibi duruşu var namussuzun.
0
cecilia
(14.04.13)
daha bu sabah kahvaltıda arkadaşımın evinde tecrübe etmiş biri olarak cevaplıyorum :)

işlevsel, şöyle ki balı normalde kaşıkla aldığınızda o kaşıktan pat diye aşağı inmeye başlıyor,kaşığı döndürüp hızını ayarlıyamıyorsunuz, bunu döndürmek çok kolay olduğundan akan balı daha rahat kontrol edebiliyorsunuz, dolayısıyla oraya buraya damlama bulaşma sorunu ortadan kalkıyor..

şekil itibariyle de hem sempatik hem yakışıklı, akla wini-dı-puu yu da getiriyor :)
0
lambada
(14.04.13)
kaşığı döndürürsen yine akar tabak gibi diye ama bu akmaz. lambada demiş zaten çift baskı oldu.
0
kediebesi
(14.04.13)
(5)

üç gün önce alınmış televizyonun iadesi

kibritsuyu
arkadaşlar son deree sinirliyim şu adna. yapılabilecek bir şeyler olmalı.annemler geçen pazar günü samsung mağazasından bir televizyon aldılar. çarşamba günü teslim edilecekti. televizyon çarşamba günü akşam saat 21:30'da geldi, kuruldu (ben yoktum), teslim edildi diye imza atıldı. bugün ben gittim
arkadaşlar son deree sinirliyim şu adna. yapılabilecek bir şeyler olmalı.

annemler geçen pazar günü samsung mağazasından bir televizyon aldılar. çarşamba günü teslim edilecekti. televizyon çarşamba günü akşam saat 21:30'da geldi, kuruldu (ben yoktum), teslim edildi diye imza atıldı. bugün ben gittim annemlerin evine görmeye, o da ne? televizyon bildiğin kirli, tozlu, arkasındaki askı vida yerlerinde vida izleri, kutusunun üstü değil de altı açılıp bantlanmış belli. bildiğin teşhir ürünü göndermişler sıfır diye. üstelik de bu televizyon teknosa'da 100 lira daha ucuzken şerefsizin evladı "biz samsung mağazasıyız, teknosa teşhirdekileri paketleyip gönderiyor, bizde öyle şey olmaz" falan demiş. yaşlı başlı insanlar da gece karanlığında zaten servisin acele acele getirip kurduğu televizyonun tozunu görmemişler, ha gündüz de olsa görmezler belki 77 yaşında insanlar. ben bugün gördüm. şidmi şerefsiz herif "teslim alırken imza attınız, o zaman baksaydınız" diyor.

yapılabilecek bir şeyler olmalı. ne yapılabilir? alışveriş merkezi içindeki samsung mağazası lan bu, samsung'un kendi mağazası. teknoloji market falan değil. mahkemeyse mahkeme, noterse noter. ha televizyon çalışıyor mu, çalışıyor, ama tozlu mozlu teşhir malı belli. 3 günde olacak toz değil. ben bunu nasıl kanıtlarım?
0
kibritsuyu
(13.04.13)
Hocam niyetin ciddiyse tüketici hakem heyetine başvur. Bilirkişi iste. Bilirkişiye fatura tarihini ve televizyonu göster. Adam o televizyonun satış tarihine ve durumuna bakarak satılmadan önce kullanıldığını tesbit eder. ama uzun bir süreç. 2 ayı geçiyor.
0
arnatuile
(13.04.13)
iki ayı geçsin sorun değil de iki ay sonra bilirkişi gelip o iki ayda tozlanmış işte falan demesin?
0
🌸kibritsuyu
(13.04.13)
tüketici hakem heyeti tabii ki. adamı tekrar ara, sesini kaydet bu sırada. bana teşhir ürünü yolladınız de. o cümlesini kursun yine. gerçi bu tarz bir kayıt mahkemede delil olarak kullanlır mı bilmiyorum. hatta suç bile olabilir kaydetmek, emin değilim.

ikincisi, şurayı bir oku. burada kurallar yazılı. benim bildiğim, ayıplı ürünü bir ay içinde götürürseniz değiştirmekle yükümlüler. www.mainboard24.com
0
sen git ben geliyorum
(13.04.13)
Kanitlanacak bir durum soz konusu degil ki zaten su an. Siz once sikayetinizi satin aldiginiz yere tekrar bildirip konuyu musteri memnuniyeti acisindan tekrar degerlendirilmesini isteyin. ve mutlaka teknik servise kayit actirin. elinizde konuyla ilgili bir servis takip numarasi olsun yani. Size tekrar degerlendirmeye gerek yok derlerse direk tuketici mahkemesine basvurun. Bu yaptiklariniz aleyhinize kullanacaklari argumanlari dusurmeye yariyor.

Samsung Turkiye size yeni garantisini vermek ya da sizi o urunun yeni olduguna ikna etmek zorunda zaten. "Teslim alirken baksaydiniz" tarzi siçtim kaçtim isler yapamiyorlar artik eskilerde kaldi onlar.
0
kratos
(13.04.13)
ekonomi.haber7.com yardimci olabilir
0
eick
(13.04.13)
(3)

android için ücretsiz ofis aplikasyonu

kibritsuyu
samsung galaxy s3'te kullanılmak üzere word excel vs dosyalarını açabileceğim, ve hatta değiştirebileceğim ofis aplikasyonu arıyorum. değiştirmek şart değil, sadece açsam da olur ilk etapta.
samsung galaxy s3'te kullanılmak üzere word excel vs dosyalarını açabileceğim, ve hatta değiştirebileceğim ofis aplikasyonu arıyorum. değiştirmek şart değil, sadece açsam da olur ilk etapta.
0
kibritsuyu
(11.04.13)
polarice office
0
brotha b
(11.04.13)
polaris office'i indiremiyorum. markette yok. samsung apss'te ne zaman indirmeye çalışsam bu servis kullanılmıyor diye hata veriyor.
0
🌸kibritsuyu
(11.04.13)
kingsoft office. pdf de açıyor. edit falan her bir şeyi yapabilirsin.
0
sskywalker
(11.04.13)
(1)

samsung galaxy s3 rehber sorusu

kibritsuyu
çok basit bir soru ile karşınızdayım. daha doğrusu soru basit de cevabı zor galiba.bu telefonda gmail hesabımıza kayıtlı olan rehber girdilerini telefonun "TELEFON" hafızasına nasıl aktarıyoruz? evet bütün rehberim gmail hesabında yedekli ve sürekli senkronize. lakin ben "görüntülenecek kişiler" aya
çok basit bir soru ile karşınızdayım. daha doğrusu soru basit de cevabı zor galiba.

bu telefonda gmail hesabımıza kayıtlı olan rehber girdilerini telefonun "TELEFON" hafızasına nasıl aktarıyoruz? evet bütün rehberim gmail hesabında yedekli ve sürekli senkronize. lakin ben "görüntülenecek kişiler" ayarından "telefon" seçtiğim zaman bomboş. tümünü göster ya da gmail'i göster diyince geliyor rehber.

istiyorum ki bu bütün numaralar sankim gmail hesabım yokmuşçasına, hiç olmamışçasına telefonun kendi öz hafızasına komple gelsin. içe aktar dışa aktar kısmında da usb'ye aktar, sd karta aktar, yok efendim sim karta aktar falan var. telefona aktarma yok. hakikaten yok mu lan allah allaaah?
0
kibritsuyu
(08.04.13)
senin için aradım, buldum:

note kullanıyorum. android 4.1.2. önce export to usb yapıyoruz. sonra import from usb deyip telefona import et diyoruz. bu kadar, geçmiş olsun.
0
lemmiwinks
(08.04.13)
(1)

samsung akıllı telefon video ayarı

kibritsuyu
abicim galaxy w olsun, galaxy s3 olsun bir ayar istiyorum. bu telefonların telefonun dik mi, yan mı tutulduğunu anlayan sensörleri var di mi, hah video çekerken telefon dik tutuluyorsa "telefonu angut gibi dik tuttuğunuz için video çekemiyorum, lütfen adam gibi yan tutun ki televizyonda bilgisayarda
abicim galaxy w olsun, galaxy s3 olsun bir ayar istiyorum. bu telefonların telefonun dik mi, yan mı tutulduğunu anlayan sensörleri var di mi, hah video çekerken telefon dik tutuluyorsa "telefonu angut gibi dik tuttuğunuz için video çekemiyorum, lütfen adam gibi yan tutun ki televizyonda bilgisayarda falan izlerken videolarınız yan yan olmasın" diye çekim yapmayı reddetsin. telefonu yan çevirmedikçe siksen o videoyu çekmesin. var mı lan böyle bir ayar? ege'nin bütün özel videoları yampirik yampirik lan. televizyonu bilgisayarı yan mı yatırayım izlerken ne yapayım? ya da telefon dik tutuyorken bile dik çekmesin, ekrandaki görüntüyü de çevirsin, yine yan çeksin. olmuyor mu öyle?

çekilmiş videoyu çevirmeyi sağlayan programlardan verim alamadım. hem bir videonun işlenmesi dakikalar sürüyor, hem işlese bile video dik hale gelse bile 16:9 olması gerekirken ekranın orta yerinde 9:16 dik oluyor, ekranın kenarları boş kalıyor.

nasıl bir ayar yapabilirim? programsa program, rootsa root ulan.
0
kibritsuyu
(06.04.13)
google'da falan da "android vertical video disable" falan yazdım ama bulamadım. vertical video dertlisi insan çok ama çözüm görmedim hiç. hatta bi tane de video yapmışlar, vertical video'ya hayır diye.
0
sanal uyku
(06.04.13)
(4)

bir beton mikseri dolusu hazır beton kaç liradır?

kibritsuyu
soru başlıkta.google'da hep metreküp fiyatı vermişler. bilmiyorum metreküpünü falan, çeşidini de bilmem. apartmanın otoparkının yoluna serdiler. mikserin içi de tam dolu muydu bilmyiorum. boşalttı gitti, işçiler de düzlüyorlar şimdi. aylardır yapılacak diye bekliyorduk da yok para toplanmadı, yok bi
soru başlıkta.

google'da hep metreküp fiyatı vermişler. bilmiyorum metreküpünü falan, çeşidini de bilmem. apartmanın otoparkının yoluna serdiler. mikserin içi de tam dolu muydu bilmyiorum. boşalttı gitti, işçiler de düzlüyorlar şimdi. aylardır yapılacak diye bekliyorduk da yok para toplanmadı, yok bilmemne. merak ettim. maksimum kaç paradır lan bu şimdi? şekil bir şey yapacaklar zannettim. betonu döküp gitti adam. bu muydu yani?
0
kibritsuyu
(30.03.13)
beton mikserlerinin kapasiteleri farklılık gösterir. 8 m3, 10 m3, 12 m3 v.s gibi. ne kadar beton boşalttıklarını belki işçiler bilebilir. o miktarı da m3 fiyatıyla çarpıp harcanan miktarı hesaplayabilirsiniz.
0
borschtang
(30.03.13)
aşağı yukarı soruyorum zaten. yani maksimum ne olabilir?
0
🌸kibritsuyu
(30.03.13)
1 m3 betonun fiyatı türüne bağlı olarak ortalama 80 TL ile 103 TL arasında değişir. bu fiyatlara kdv dahil değildir. maksimumu hesaplarsak eğer:
en büyük mikser de 12 m3 olduğuna göre;

12 x 103 = 1236 TL + %18 kdv= 1458 TL olur.
0
borschtang
(30.03.13)
otopark yolu ise muhtemelen c16 sınıfı en ucuz betondur. istanbulda çalışmadığım için pek bilmiyorum ama duyduğuma göre istanbulda trafiğe açık yolu kullanan bir mikserin en fazla 8m3 doldurulmasına izin veriliyor.
0
re 1809
(30.03.13)
(1)

doktorlar, biyologlar, laborantlar bi bakın hele

kibritsuyu
cuma günü hazırlanan bir mikroskop lamı üzerindeki basil preparatından, sadece lamı kenarlarından eldivensiz olarak tutup mikroskopa koymak suretiyle eline alan kişiye hastalık neyin bulaşır mı?not: bugün mikroskopta canlı gözlemlemedik diyor lamı eline alan kişi.
cuma günü hazırlanan bir mikroskop lamı üzerindeki basil preparatından, sadece lamı kenarlarından eldivensiz olarak tutup mikroskopa koymak suretiyle eline alan kişiye hastalık neyin bulaşır mı?

not: bugün mikroskopta canlı gözlemlemedik diyor lamı eline alan kişi.
0
kibritsuyu
(19.03.13)
lamdaki su buharlaşmamışsa basiller yaşıyor olabilir, ama canlı gözlemlemedilerse sorun olmaz herhalde.
0
passive aggressive
(19.03.13)
(10)

anlaşılamayan çocuk şarkısı

kibritsuyu
abicim ege'nin oyuncaklarının birinde sözlerini kesinlikle anlamadığımız bir şarkı var. günlerdir ne dediğini anlayacağız diye yüzlerce kere dinlemekten beynim eridi, gece gündüz kafamın içinde çalıyor. sabah eşim de hazırlanırken mırıdanıyordu. ailecek kafayı çizdik. hayır tek bir kelimesini bile a
abicim ege'nin oyuncaklarının birinde sözlerini kesinlikle anlamadığımız bir şarkı var. günlerdir ne dediğini anlayacağız diye yüzlerce kere dinlemekten beynim eridi, gece gündüz kafamın içinde çalıyor. sabah eşim de hazırlanırken mırıdanıyordu. ailecek kafayı çizdik. hayır tek bir kelimesini bile anlamıyorum ki google'da aratıp bulayım kayıt kalitesini öptüğümün şarkısının. aha size link. indirmeden dinleyebilirsiniz. melodiden mi tanırsınız, sözlerini mi deşifre edersiniz, ne diyor bu şarkıda bi yardımcı oluverirseniz rüyalarımda bile şu şarkıyı dinlemekten kurtarırsınız beni.

teşekkür ettim, saygılar.

link: soundcloud.com
0
kibritsuyu
(19.03.13)
gel gözünden öpeyim bir ısırsam gözünden hoplar zıplar sevgimden gibi bir şeyler diyor.
0
marcelorios
(19.03.13)
"gel gözünden öpeyim" kısmını anladım ama google'da binlerce alakasız sonuç çıktı. diğer kelimelerle kombine edince de yine alakasız sonuçlar veriyor. bulamadık yani yine.
0
🌸kibritsuyu
(19.03.13)
ciddiyiim ciddiiyim gel gözünden öpeyim.. bir öpsen sen gözümden asla çıkmam sözünden

not:baya ciddiler

edit:ayda yada mirmayda beni assan ciddiyim o kızcığın selamı kaymak hapı ciddiyim (buda başından anla(ma)dığım

not2:çok ciddiler
not3:biz şarkıyı bi an önce anlamazsak bunlar kaçar ben söyliyim çok ciddiler
0
zararsızsoy
(19.03.13)
"oynayalım bir boyda mendili at da ciddiyim, atıncağı sen aldın toymağı sapla ciddiyim, ciddiyim ciddiyim gel gözünden öpeyim, bir öptürsen gözünden asla çıkmam sözünden, ciddiyim ciddiyim gel gözünden öpeyim, bir öptürsen gözünden asla çıkmam sözünden"
diye anlayabildik biz Fraise ile.

Edit: başı "ayda yılda bir bayram..." ve ciddiyim kısmı çiçeğim de olabilir gibi.
0
lunedor
(19.03.13)
a challenger appears :) 2 saattir deliye döndük sevgilimle.. 1 haftada anca unuturuz sanırım.

www.youtube.com
0
tsipoura
(19.03.13)
youtubedaki net parçada bile anlayamadığım sözler var ya...biri yazarsa sevinirim rahatlarım valla
0
zararsızsoy
(20.03.13)
eğer aramalarımız sırasındaki ipuçları doğruysa (şeker qıyıq gibi kelimeler vs.) şarkı tatar şarkısı. o bakımdan bazı kelimeleri ne kadar dinlersek dinleyelim anlayamayacağız :/
0
tsipoura
(20.03.13)
son kıta;
"kazan kazan et asabay soganın yok mu? öz başına toy yasabay tuvganın yok mu?"
ama google seydosman diye diğer sözleri alakasız bir şey veriyor. Bence çocuklar potpuri yapmışlar.
0
lunedor
(20.03.13)
biz de o kadar dinledikten sonra şunu anladık: ''oynayalım dildoyla beygire atla s.ktit git. akı boku sel aldı, koymassam da s.ktir git. s.ktir giit s.ktir giit gel g.tünden öpeyim. bir öptürsen g.tünden asla çıkmam sözünden.''
çocuklar için yaptıkları şeylere bak arkadaş.
0
cumshot
(10.05.14)
www.youtube.com

vay anasını, Çipiyim ; (Anlamı; canım, küçüğüm, bebeğim...)

sonfilozof.blogspot.com.tr
0
tsipoura
(30.05.14)
(1)

kulağımdan çatır çutur çarpan statik elektrik

kibritsuyu
bu mevsimde, özellikle de ofiste sıkça başıma gelir. artık parkeden mi, ayakkabımdan mı, havadan mı neyse iki adım atıp metale dokunsam, bilgisayara ellesem çat diye çarpar. hatta sırf bu iş içi kalorifere kablo bağladım da masama oturunca önce ona dokunup kendimi topraklıyorum ki bilgisayara çarpıp
bu mevsimde, özellikle de ofiste sıkça başıma gelir. artık parkeden mi, ayakkabımdan mı, havadan mı neyse iki adım atıp metale dokunsam, bilgisayara ellesem çat diye çarpar. hatta sırf bu iş içi kalorifere kablo bağladım da masama oturunca önce ona dokunup kendimi topraklıyorum ki bilgisayara çarpıp aleti bozmayayım.

her neyse mevzu bu değil. ona alıştık da, ben çalışırken kulağımda kulaklık takılı, kulaklık da bilgisayara takılı. lakin ne vakit yere basam ayağımı azıcık oynatayım, bu şerrefsiz kulağımın ta içinden çarpıyor beni. masataki kabloya dokunmama bile fırsat vermiyor. kulaktan bilgisayar vasıtasıyla direkt topraklıyım ya çarpıveriyor. hayır sağır olucam ondan korkuyorum. gözünüzü seveyim bi çare önerin.

bilgisayar laptop, prize takılı ve priz de topraklı.
0
kibritsuyu
(18.03.13)
Ayakkabın kauçuk olabilir mi? Tabanı bilhassa.
0
70x100
(18.03.13)
(1)

ostim'de çalışan, giden gelen var mı? biraz acil

kibritsuyu
arkadaşlar ostim sosyal güvenlik merkezi'ne gitmem gerekiyor. yeri uzayçağı caddesi ile 18. cadde'nin köşesinde imiş. yani ostim'in taaa ivedik sanayiye doğru olan tarafında. benim ise ostim'in girişinde (bağdat caddesi yakınında) mükellefime dilekçe imzalatıp oraya gitmem lazım. ya sanayide kamyonl
arkadaşlar ostim sosyal güvenlik merkezi'ne gitmem gerekiyor. yeri uzayçağı caddesi ile 18. cadde'nin köşesinde imiş. yani ostim'in taaa ivedik sanayiye doğru olan tarafında. benim ise ostim'in girişinde (bağdat caddesi yakınında) mükellefime dilekçe imzalatıp oraya gitmem lazım. ya sanayide kamyonlara otostop çekicem, ya da bana ostim'in girişinden oraya yürümek ve taksi dışında nasıl gidebileceğimi bi tarif edivereceksiniz. yürüyerek 2 kilometre imiş. istemiyorum o yolu yürümek. hava da bok gibi zaten. yürümek istesem kesin yağmur da yağar.

biraz acil.
0
kibritsuyu
(15.03.13)
dolmuslarin geciyor olmasi lazim... emin degilim ama :(
0
kamyonsans
(15.03.13)
(4)

canon 550d - makine açıkken lensi çıkarmak

kibritsuyu
evet lensi makineye ters takıp makro çekmektir amacım. gerekli malzemem var. lakin lens normalde en açık diyaframda durduğu için alan derinliği nanay oluyor. diyolla kki istediğin diyaframı ayarla, alan derinliği tuşuna bas, elini çekmeden lensi çıkar. böylece diyafram ayarlı kalsın.e abi makine açı
evet lensi makineye ters takıp makro çekmektir amacım. gerekli malzemem var. lakin lens normalde en açık diyaframda durduğu için alan derinliği nanay oluyor. diyolla kki istediğin diyaframı ayarla, alan derinliği tuşuna bas, elini çekmeden lensi çıkar. böylece diyafram ayarlı kalsın.

e abi makine açık, lens kontaklarında elektrik var. diyafram ayarliycaz diye makineyi veya lensi elimize almayalım? zararlı bir şey mi makine açıkken lensi çıkarmak?
0
kibritsuyu
(13.03.13)
ben çıkarıyorum sık sık. aceleden. yani lens değiştiriyorum. bişi olmadı. 2 yıldır kullanıyorum :)
0
ben smyrna
(13.03.13)
canon değil nikoncuyum ama ben de çıkarıyorum lensi. sorun yaşamadım henüz.
0
unique hint kumasi
(13.03.13)
Ben canon'da diyafram bıraktığın gibi duruyor ancak nikonda otomatik değişiyor diye biliyorum.
0
bgraydin
(13.03.13)
ya zaten galiba lensi ters çevirip makro çekme sevdamdan vazgeçeceğim. dün gittim ters takma adaptörü aldım, lense vidaladım, lensi çıkarıp ters taktım, çektim falan bitti. lensi tekrar düz taktım, adaptörü çıkarmak isterim dönmez, çevirmek isterim oynamaz. mümkün değil yerinden oynatamadım. lensin dişlilerini kırıcam diye korktum zorlamadım. sabah ali değer'e götürdüm, penseyle çıkardı. daha korktum takmaya.
0
🌸kibritsuyu
(14.03.13)
(5)

ankara'da fotoğraf çekecek değişik, ilginç, farklı yerler

kibritsuyu
soru başlıkta. fotoğraf makinesi aldık, çekecek şey bulamıyoruz. kaleye çık, kukulu parka git, bilmemne tepesinden manzara, yeter da değişik, farklı fotoğraf çekmek istiyorum. ankara'da nereye gidelim, ne çekelim?
soru başlıkta. fotoğraf makinesi aldık, çekecek şey bulamıyoruz. kaleye çık, kukulu parka git, bilmemne tepesinden manzara, yeter da değişik, farklı fotoğraf çekmek istiyorum. ankara'da nereye gidelim, ne çekelim?
0
kibritsuyu
(12.03.13)
ulusa git hacı, ulus halini gez konya sokağa gir ordan aralara dal. hacıbayramın o tarafları gez. çok farklı şeyler çıkabilir ulusta.
0
trajikomix
(12.03.13)
ulus, samanpazarı civarı, kale ve civarı tüketildi. hamamönü bitti. ulus hali vs civarlarında da çekecek pek bir şey bulamadım.

ayrıca eymir tükendi, bilumum tepeden ankara manzarası tükendi.

başka öneriler?
0
🌸kibritsuyu
(12.03.13)
onemli olan mekan değil, ışığı ve kadrajı kullanmayı bilmek.
0
nal
(12.03.13)
gülveren, 60 evler, mamak gibi görece sıkıntı çıkmayacak alt gelir grubunun yaşadığı bölgelere gidin, illaki bir şeyler yakalarsınız.
0
candanag
(12.03.13)
(5)

samsung galaxy s3 usb bağlantı sorunu

kibritsuyu
arkadaşlar ben bu telefonu kendi orijinal usb kablosu ile bilgisayara bağlıyorum, niyetim fotoğrafları, videoları bilgisayara aktarmak. ama bağlar bağlamaz "bu aygıt daha hızlı çalışabilir" diye 2002'den beri görmediğim bir uyarı verip muhtemelen usb 1.1 olarak bağlıyor ve 3 gb veriyi aktarması saat
arkadaşlar ben bu telefonu kendi orijinal usb kablosu ile bilgisayara bağlıyorum, niyetim fotoğrafları, videoları bilgisayara aktarmak. ama bağlar bağlamaz "bu aygıt daha hızlı çalışabilir" diye 2002'den beri görmediğim bir uyarı verip muhtemelen usb 1.1 olarak bağlıyor ve 3 gb veriyi aktarması saatler sürüyor. hatta kesiliyor. lan bu kadar teknolojik cihaz yapıp usb 3.0'ın eskidiği şu günümüzde bu aletin bağlantısını usb 1.1 yapmış olamazlar di mi? bilgisayar zaten maksimum usb 2.0 destekliyor ama bu alet ona da ulaşamıyor? niyedir?
0
kibritsuyu
(04.03.13)
Bilgisayar kasasının önünden takıyorsan sorun ordan olabilir. Başka bir USB portundan takmayı deneyebilir misin? Masaüstüyse bilgisayar arkadakilerden birine?
0
sarhosken alinan hesap
(04.03.13)
masaüstü değil, laptop. bütün usb portlarını denedim. çıkarıp geri takınca falan düzeliyor bazen.
0
🌸kibritsuyu
(04.03.13)
Usb kablosunda sorun olabilir mi acaba? Tabletimde aynı sorunu ben de yaşıyordum, usb kablosunu değiştirince düzeldi. Belki masraftan kısmak için düşük kaliteli usb vermişlerdir. Çok zengin olacak ya 2-3 dolar için çakallar.
0
sarhosken alinan hesap
(04.03.13)
airdroid yükleyin, usb kablosunu bir daha kullanmanız gerekmesin.
0
boo ya moon
(04.03.13)
airdroid iyi güzel de airdroid ile veri aktarım hızım, wireless modemin veri aktarım hızı ile sınırlı. bu da kendi modemim için söyleyeyim, taş çatlasın 54 mbps. oysa ki usb 2.0'ın veri aktarım hızı 480 mbps. hiç sinyal kaybı, kesinti vs yaşamadan mükemmel şartlarda bile airdroid ile wireless bağladığım telefondan 3 gb'lık fotoğraf ve videoyu aktarmam yakşaşık 9 kat uzun sürer. usb 2.0 ile 6 dakikada biten iş için airdroid ile en mükemmel şartlarda yaklaşık bir saat bağlantı kopmasın, sinyal kesilmesin diye dua ede ede beklemem gerekir.

o yüzden işimiz sadece rehber yedeklemek, yada 2-3 tane fotoğraf atmak falan değilse kablo candır.

yanıldığım bir nokta varsa düzeltin.
0
🌸kibritsuyu
(05.03.13)
(3)

bilgisayarımın modeme gıcığı nedir?

kibritsuyu
abicim ofiste airties rt-211 model bir wireless modem var. benim de bir adet toshiba satellite dizüstü bilgisayarım ve samsung galaxy s3 cep telefonum var.bugün fark ettim ki ttnet'in günahını alıyorum lan galiba. sabah geliyorum mesela ofise, bilgiayarın bağlantısı kopuk. kes yeniden bağlan diyorum
abicim ofiste airties rt-211 model bir wireless modem var. benim de bir adet toshiba satellite dizüstü bilgisayarım ve samsung galaxy s3 cep telefonum var.

bugün fark ettim ki ttnet'in günahını alıyorum lan galiba. sabah geliyorum mesela ofise, bilgiayarın bağlantısı kopuk. kes yeniden bağlan diyorum bağlanıyor. hadi neyse onu uzun süre kullanmadık diye kapattı falan diyelim neyse de, şimdi bugün geldim ofise, baktım bağlantı yok. kes yeniden bağlan diyorum, bağlantı yapılamadı diyor. telefona bakıyorum, wireless'tan pek güzel bağlanmış. sayfa açıyorum, açıyor, mailler geliyor. aynı wireless'a bilgisayar bağlanmıyor allah bağlanmıyor. anca keyfi olunca bağlanıyor. demek ki iknternet falan kesik değil. modem ile bilgisayar arasında bir anlaşmazlık var.

nedir bu aletlerin derdi?
0
kibritsuyu
(02.03.13)
kanalı değiştirsen?
0
kediebesi
(02.03.13)
bilgisayar tarafında wireless driver'ini güncellemek bir sonuç getirebilir. Gerçi sadece o ağ ile problem oluyorsa modem tarafına da bakmak gerekir.
0
ned flanders
(02.03.13)
Sorun notebook kaynaklı mı, wireless ağı mı anlamak adına ethernet kablosuyla bağlayın, baktınız takır takır bağlanıyor ethernetten

Modem ayarlarına girerek, modemi fabrika ayarlarına geri döndür.

Not: notebookunuzun dns ayarları falan ne durumda ? genelde 8.8.8.8 gibi dnslerde yaşatabiliyor bu sorunu, otomatiğe alın
0
grimer
(02.03.13)
(5)

"yan firması", "yan ürünü", yan yan. nedir bu yan?

kibritsuyu
lan otomobil lastiği almaya gidiyorum, adam daha önce hiç duymadığım bir marka gösterip diyor ki " o michelin2in yan firması. yan ürün o, aynı kalite".yok ne bileyim elektronik bir şey alacam, yine dandik bir marka çıkıyor "o samsung'un yan ürünü, aynı fabrikada üretiliyorlar"ne lan bu yan ürün yan
lan otomobil lastiği almaya gidiyorum, adam daha önce hiç duymadığım bir marka gösterip diyor ki " o michelin2in yan firması. yan ürün o, aynı kalite".

yok ne bileyim elektronik bir şey alacam, yine dandik bir marka çıkıyor "o samsung'un yan ürünü, aynı fabrikada üretiliyorlar"

ne lan bu yan ürün yan marka? harbiden michelin'in yan ürünü bir lastik markası var mı? ya da samsung'un aynı fabrikasında üretilen duyulmadık markalı ürün? bunların hepsi bana satıcı kolpası gibi geliyor ama bir yandan da gerçek midir diye de düşünüyorum.

michelin niye kendi fabrikasında aynı kalitede ürün üretip başka markayla satsın ki?
0
kibritsuyu
(27.02.13)
Daha az tanıtım yapıp, daha düşük fiyatlara satıyorlar bazı markalar, bazı özelliklerden de kısıyorlar. Örneğin Regal, Vestel'in yan markası, tamamen 'bütçe' amacıyla çıkartılmış ürünleri var. Amaç daha geniş kitleye hitap edebilmek.

Onun dışında bazı markalar da aynı fabrikada aynı şekilde üretiliyor, sadece son ürüne basılan marka etiketleri farklı, ama fiyatları da fark ediyor yine tanıtım vesaireden dolayı. Beyaz eşyada Bosch ve Siemens böyle mesela. Firma bile aynı, BSH.
0
roket adam
(27.02.13)
fiyat farklılaştırması yapmak için. ürünün maliyeti 1 lira iken adamlar bunu 10 liraya satıyorlar. sende ya bu arçelik diyerek o fiyatı veriyorsun ama 10 lira veremeyecek adamlara da mal satmak için aynı ürünü farklı isimle piyasaya sürüp alım gücü daha düşük olan adama 5 liraya satıyor. böylelikle hem fiyatı düşürüp asıl markasına zarar vermiyor hem de daha çok müşteriye ulaşıyor.
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(27.02.13)
michelin'in fabrikasında michelin markasıyla üreteceği tekerleklere olan talebe ve bu talebin fiyatına dair bir tahmini olur. eğer bu tahmini üretim değeri fabrika kapasitesinin altında ise, maliyet minimizasyonu yapılmamış olur, ürün başına düşen maliyet mümkün olduğundan daha yüksek olur. Adamlar bu kapasiteyi tamamlasa, o fiyattan alıcısı yok. Michelin marka tekerleklerin fiyatını düşürse, toplam geliri azalacak, michelinin durduğu marka konumlandırması düşük fiyatta uygun olmayacak vs. Onlar da başka markalarla kendi firmaları adına üretim yapmayı veya başka bir satıcı firmaya fason üretim yapmayı tercih edebilirler.
0
perferil
(27.02.13)
ek olarak yan markalar her zaman ana marka ile ayni kalitede olmak zorunda degil. bazi markalarin kalite kontrol sureci cok katidir, piyasada saglamliklariyla un yapmislardir. bunlarin kalite kontrolunden gecemeyen ama yine de kullanilabilir durumda olan urunleri yan markasiyla piyasaya surer. boylece hem kendi markasina zarar vermemis olur hem de uretilen urun bosa gitmemis olur. ve kar makzimize edilmis olur
0
crucio
(27.02.13)
Örnek:Türk Hava Yolları-Anadolu Jet

Aynı kalitede ürün veya hizmet üretmiyorlar ki, mesela bir x markasıyla yüksek kalitede çıkartıyorlar ve tanesini 100TL den satıyorlar. Sonra birde y markasıyla orta sınıf için orta kalitede üretip 45TL den satıyorlar. Sonra birde z markasıyla daha dandik üretip 20 TL den satıyorlar. Böyle düşün.

Pazar bölümlenmesi içinde hepsini farklı markalandırıyorlar.
Örnek:Armani'yi 50 TL den satsa bir daha o ürünü 500TL ye kim alacak? Bütün üst sınıf başka markaya kayacak.

Bu yüzden markalama buna göre işliyor, yani;
x sloganı ''kalite burdadır''
y sloganı ''kaliteyi ucuza alın''
z sloganı ''en uygun,en ucuz ürün'' falan gibi gidiyor.
0
secilmis uye
(27.02.13)
(1)

prima'nın (çocuk bezi) farklı farklı fabrikaları mı var?

kibritsuyu
7 aylık oğlum için prima marka bebek bezi kullanıyoruz. bu bezin piyasada üç çeşit modeli var. üçüncü modeli en ekonomik olanı, onu hiç kullanmadık bilmiyorum.biz hangisini uygun fiyatlı bulursak aktif bebek ve/veya premium care kullanıyoruz. bugün fark ettim ki 4 numara aktif bebek, 4 numara premiu
7 aylık oğlum için prima marka bebek bezi kullanıyoruz. bu bezin piyasada üç çeşit modeli var. üçüncü modeli en ekonomik olanı, onu hiç kullanmadık bilmiyorum.biz hangisini uygun fiyatlı bulursak aktif bebek ve/veya premium care kullanıyoruz. bugün fark ettim ki 4 numara aktif bebek, 4 numara premium care'den daha küçük. ikisinin de paketi üzerinde 7-18 kg yazdığı halde ikisini yanyana koyunca premium care daha büyük.

şimdi farklı ürün, kalite ve özellik farkı olmasını anlarım da aynı fabrikada üretildiğini düşündüğüm iki bebek bezinin kesme kalıpları aynı olmaz mı? her çeşit için malzemeyi kesen ayrı ayrı kalıp niye olsun ki? çikolata bisküvi fabrikalarında bile aynı bantta farklı ürünlerin benzer safhaları üretilebiliyor. bebek bezinde durum nedir? ya farklı fabrikalarda üretiliyorlar, ya da hakikaten iki model için iki farklı kalıp var. farklı kalıp varsa bile niye boyutları farklı ola?
0
kibritsuyu
(25.02.13)
aktif bebek hareketli bebek olup, bez daha sıkı olsun, açılmasın diye olabilir mi?
0
goldentitan
(25.02.13)
(2)

gittigidiyor'daki çakma sennheiser'lara ne oldu

kibritsuyu
ya 2-3 sene önce gittigidiyor'da 20-25 liraya çakma ama gayet de kaliteli sennheiser cx300 cx500 falan satılıyordu. belki çakmaydı ama gayet de kaliteliydi, yani beni tatmin ediyordu. hala bir tanesi var taş gibi çalışıyor ama bozulursa ortada kalacağım. şimdi bakıyorum yok en ucuzu 100+ lira. ne ol
ya 2-3 sene önce gittigidiyor'da 20-25 liraya çakma ama gayet de kaliteli sennheiser cx300 cx500 falan satılıyordu. belki çakmaydı ama gayet de kaliteliydi, yani beni tatmin ediyordu. hala bir tanesi var taş gibi çalışıyor ama bozulursa ortada kalacağım. şimdi bakıyorum yok en ucuzu 100+ lira. ne oldu bu çakmalara? niye satmıyorlar artık?
0
kibritsuyu
(22.02.13)
belki gg'nin aldığı komisyondan başka siteye geçmişlerdir kavimler göçü hesabı, belki de şikayet falan etmiştir millet.
is.gdşurdan buldum dediğiniz gibi modeller ama.
0
hjarteblod
(22.02.13)
(bkz: dealextreme)
0
rosencruz
(22.02.13)
(7)

yatak tavsiyesi

kibritsuyu
çok göreceli olduğunun farkındayım ama bugüne kadar kullandığımız yataş blue star marka yatağın artık oramızı buramızı ağrıtmasından dolayı değiştirmeye karar verdik. ben bel fıtığından ameliyat olmuş bir adamım ve başka ufak fıtıklarım daha var. rahat uyumak istiyorum. ameliyat dolayısıyla belimde
çok göreceli olduğunun farkındayım ama bugüne kadar kullandığımız yataş blue star marka yatağın artık oramızı buramızı ağrıtmasından dolayı değiştirmeye karar verdik. ben bel fıtığından ameliyat olmuş bir adamım ve başka ufak fıtıklarım daha var. rahat uyumak istiyorum. ameliyat dolayısıyla belimde oluşan boşluğu (ya da nedir bunun adı bilmiyorum, bel ağrısı değil ama uzun müddet rahatsız yatınca garip bir his) hissetmek istemiyorum.

ne model yatak almalıyım? yaylı ortopedik mi, visco vari ne bileyim bunların karışımı var. ne önerirsiniz? visco'yu mağazada denedim ama taş gibi geldi bana. marka model çeşit falan önerebilir misiniz? çift kişilik olacak, zira eşim de kullanacak, onun açısından rahat olması yeterli, herhangi bir problemi yok.
0
kibritsuyu
(20.02.13)
bel fıtığı sorunu olan bir yakınım yaysız bi yatak kullandığını söylemişti, yani yattığınız şekli alıyo ve sorun çıkarmıyo demişti. eşi de rahattı o yataktan. belki böyle bişey deneyebilirsiniz.
0
jpsartre
(20.02.13)
blue star +1 ya da -1. Bana da rahat gelmiyor :(
doğtaş yatakların iyi olduğunu duymuştum bir de.
0
wtfps
(20.02.13)
eşimin de hem bel hem boyun fıtığı var, bizde önceden ortapedik yaylı bir yatak vardı, her sabah eşim ağrılarından dolayı ağlayarak uyanırdı. sonra bayağı bi araştırdım ve visco yatakların iyi geldiğini öğrendim. aşağıda linkini verdiğim satıcıdan viscoplus tam ortapedik yatak (dibi paket yay sistemi üstü visco) aldım. benzeri ürünlerin fiyatının 3'te biri fiyata aldım. yatağı kullaanmaya başladıktan 1 ay sonra eşimin ağrıları %90 geçti. satıcı ile ilgili bilgileri ikinci linkten bulabilirsiniz. satıcının adı mehmet beydi, çok yardımcı oldu. bi araştırın isterseniz. geçmiş olsun

www.sanalpazar.com
forum.donanimhaber.com
0
yemrem
(20.02.13)
Kilo nedir?
0
Mikail bey
(20.02.13)
kilo 100 diyelim.
0
🌸kibritsuyu
(20.02.13)
O zaman visco olmaz, işbir yatağa gidin en sert yaylı
Yatağı sorun, açıp bakmaya usendim mobilden. Yumuşak yatak mahveder fıtığı, sert yerde yatmanız lazım hele kilo da varsa daha sert yatak almalısınız ki bel bukulmesin.
0
Mikail bey
(20.02.13)
üstadım bel fıtığı olan ve ameliyatını geçirmiş, yere sağlam basan biriyim, kilom var. çok yatak denedim, 2 yıldır yatsan switzerland' da yatıyorum, yatak budur.
0
galahad
(20.02.13)
(3)

samsung galaxy s3 uçuş modu kısayolu

kibritsuyu
telefonda silikon kılıf takılı olduğu için açma kapama tuşuna basılı tutmak biraz zor oluyor. çünkü tuş kılıfın altında kaldı, sert basmak ve öyle tutmak gerekiyor. illa iki el kullanmam gerekiyor. ayarlar/diğer ayarlar/uçuş modu yolu da uzun geliyor.çok şey istiyorum galiba ama telefonu uçuş moduna
telefonda silikon kılıf takılı olduğu için açma kapama tuşuna basılı tutmak biraz zor oluyor. çünkü tuş kılıfın altında kaldı, sert basmak ve öyle tutmak gerekiyor. illa iki el kullanmam gerekiyor. ayarlar/diğer ayarlar/uçuş modu yolu da uzun geliyor.

çok şey istiyorum galiba ama telefonu uçuş moduna alıp çıkarmak için ekrana kısayol, widget gibi bir şey koyabiliyor muyuz? widget'ları aradım tarafımi envayi ayar için widget var, bu yok.
0
kibritsuyu
(20.02.13)
açma kapama tuşuna basmadan telefonu uyku moduna ( kilit ) nasıl sokup çıkartıyorsun?

açma kapama tuşu kılıfın altında kalıyorsa at o kılıfı yani.
0
repentance
(20.02.13)
telefonu sürekli cebine sokalayan bir adma olmadığımdan, kilit moduna sokmak için işim bitince hiçbir yere basmadan masanın üstüne koyunca birkaç saniye sonra otomatik kilitleniyor. çok teknolojik bir alet, otomatik tuş kilidi bile var yani. illa cebime fakan sokacaksam ve beklemeye sabrım yoksa da kısa basma ile kilit moduna giriyor.

kilit açmak için ise o tuşu kullanmıyorum ki zaten. menü tuşuna basıp ekrana sürttürünce açılıyor.

oysa uçuş modunun olduğu menüyü çıkarmak için uzunca basmak ve basılı tutmak gerekiyor, o da yeterli değil, menü çıktıktan sonra telefonun avuç içindeki pozisyonunu değiştirip (çünkü normal tutuş pozisyonunda kılıf nedeniyle başparmak ile kilit tuşuna basılı tutabilmek zor. telefonu karşı kenarından desteklemek gerekli. bunu da ya diğer elle, ya da telefonu farklı şekilde tutarak yapabiliyorsunuz ancak) uçuş modu'na tıklamak lazım. size çok ilginç gelecek ama ben uçuş modunu uçağa bineceğim için değil, 7 aylık bebeğimin kafasının yanına müzik çalsın diye bırakırken beynine beynine telefon sinyali göndermesin diye kullanıyorum. ve kimi zaman bu işi bebek kucağımda iken yapıyorum ve koca telefon ile uzun bas, menüyü çıkart, sonra telefonu avuç içinde çevir, tıkla falan diye düşürme riskli hareketler yapmak istemyorum.

oysa menü tuşuna bas, ekrana sürttür, çıkan ekranda uçuş modu kısayoluna tıkla, tamam'a tıkla işlemlerini telefon avucumda iken, hiç çevirmeye gerek kalmadan baş parmağım ile yapabilirim.

kılıfımdan memnunum. tepesi, dibi ve düğmeleri açık kılıf kullanan ve bir haftalık telefonunu tam o açık yerinin üstüne düşürüp kaplamasını zedeleyen arkadaşım ağlıyor ve o kılıfı nerden aldın ne de güzelmiş diye içlenip duruyor şu anda.

şimdi lütfen sorumun cevabını alabilir miyim? neden böyle bir şey aradığımı sorgulamanızı istemedim. sorum çok açık.
0
🌸kibritsuyu
(20.02.13)
play.google.com

bu widget olmaz mı?
0
premathe
(20.02.13)
(5)

cem yılmaz fundamentals sinema versiyonu eksik mi?

kibritsuyu
abicim sinema ortamında izleyeyim dedim, gittim izledim, gayet de güldüm eğlendim. izledikten sonra internette dolaşan korsan versiyonunu da indirdim arada açar gülerim diye. lan bu dvd'de 01:17 ile 01:27 arası 10 dakika fazlalık var. sinemacı mı bizi zikti, eksik gösterdi, yoksa bu korsanı yapılan
abicim sinema ortamında izleyeyim dedim, gittim izledim, gayet de güldüm eğlendim. izledikten sonra internette dolaşan korsan versiyonunu da indirdim arada açar gülerim diye. lan bu dvd'de 01:17 ile 01:27 arası 10 dakika fazlalık var. sinemacı mı bizi zikti, eksik gösterdi, yoksa bu korsanı yapılan kopyada fazla sahneler mi var? ikisini de izleyenler beni aydınlatabilir mi?

mesela garsona oğlum diye hitap etmek, otel odasındaki minibar, avrupa turnesindeki 550 metrekarelik odadaki minibar, minibardaki kol kadar toblerone, pay tv falan. var mıydı bunlar siz sinemada izlediğinizde?

yani benim bildiğim screener'lar eksik olur. onunla yetinme, sinemaya git izle diye. tam versiyon sinema olur çünkü. burada tam tersi. umarım sinema versiyonu eksiktir, yoksa üzülücem cidden.
0
kibritsuyu
(18.02.13)
piyasada dolaşan dvd versiyonudur.
Daha önceki dvd lerinde de aynı şey vardı. birçok gösteriden derlenip toparlanmış sahneler vardı...
0
enkolaykullaniciadi
(18.02.13)
hayır yahu son gösterinin basına falan dağıtılan screener kopyası. toplama falan değil. sinemada izlediğimin tamamen aynısı. ama fazla sahneler var.

zaten daha dvd'si yok.
0
🌸kibritsuyu
(18.02.13)
İyide sinemaya uyarlamak için kesinti yaptılar. Yoksa daha uzundu
0
grimer
(18.02.13)
sinemadaki halinin kesintiye uğradığı çok belliydi. kopukluklar vardı. forumlarda, sözlükte bile konuşuldu bu. sonra dvd screener düşünce durum belli oldu.

aynı gösteriyle dvd'de de para kazanma cinliği. kimisi ticari zeka diyor. bana göre cem yılmaz'ın para hırsının ulaştığı noktayı görmek açısından iyi bir örnek.

not: 3 saatlik filmler var. kesilen 10-15dk'lık süre hiçbir sıkıntı yaratmazdı. bununla ilgisi yok.
0
atmosphere
(18.02.13)
capitol'de izledim ben de. aynı şekilde minibar ve toblerone muhabbeti yoktu. geçen gün internetten izlerken fark ettim.

senlik bir durum yok yani, merak etme.
0
sir gawain
(18.02.13)
(3)

şunu bana açıklayabilir misiniz (samsung galaxy s3 pil tüketimi)

kibritsuyu
telefon açık ve şarja takılı idi. şarjı doldu. ne wirelessi ne mobil veri açık değildi. ben şarj kablosunu telefondan çıkarttım. ondan sonra telefona hiç ama hiç dokunmadım. bir saat kadar sonra koyduğum yerden alıp cebime koydum çıktım. bi bakayım dedim pil hala %100 gösteriyor ama hiç elleşmediğim
telefon açık ve şarja takılı idi. şarjı doldu. ne wirelessi ne mobil veri açık değildi. ben şarj kablosunu telefondan çıkarttım. ondan sonra telefona hiç ama hiç dokunmadım. bir saat kadar sonra koyduğum yerden alıp cebime koydum çıktım. bi bakayım dedim pil hala %100 gösteriyor ama hiç elleşmediğim bu saatte telefon arka planda ne kadar pil harcamış. girdim ve bu görseldekini gördüm.

android sistemi, hücre askıda, cihaz boşta vs'leri anlarım. arkada bir şeyler çalışıyor tamam. pil tüketimine bakarken ekran da açıldı haliyle, onu da anlarım. hepsini anlarım da, temple run 2 ne alaka lan? sen ne ara pil kullandın be? tamam çok cüzi bir tüketim olabilir de yani altı üstü bir oyunsun. açılmadığın sürece neyi harcarsın ki.
0
kibritsuyu
(15.02.13)
reklam için internete bağlanmış olabilir.
0
loveinaflipbook
(15.02.13)
internet kapalı. üstteki bilgi çubuğuna bakın. wireless da açık değil, mobil veri de açık değil.
0
🌸kibritsuyu
(15.02.13)
yanlış yazmışım, bağlanmaya çalışmış diycektim.
0
loveinaflipbook
(15.02.13)
(5)

film/dizi tavsiyesi

kibritsuyu
arkadaşlar lost benim hayatımda dönüm noktası olan bir dizi oldu. benzeri dizi ve film arıyorum. kriterlerim basit. içinde gizem olsun. merak olsun. ama gizem olurken öyle aşırı fantastik olaylar olmasın. ***BURADAN DEVAMI LOST İÇİN SPOILER OLABİLİR***yani komple fantastik olan bir dizide veya filmd
arkadaşlar lost benim hayatımda dönüm noktası olan bir dizi oldu. benzeri dizi ve film arıyorum. kriterlerim basit. içinde gizem olsun. merak olsun. ama gizem olurken öyle aşırı fantastik olaylar olmasın.

***BURADAN DEVAMI LOST İÇİN SPOILER OLABİLİR***

yani komple fantastik olan bir dizide veya filmde ne olsa şaşırmıyor insan. adam uçsa, gözünden ışın çıkarsa normal karşılıyorsun. öyle olmasın. yani olacaksa bile fantastik olduğu belli olmasın. normal gibi olsun. lost'un da sonu fantastiğe bağladı ya mesela o aşamadan sonra tadı kaçmaya başladı. o ayar. mesela fringe'i sevmedim. daha ilk bölümde mi ne suratı eriyip çenesi düşen bi adam gördüm dedim öeh bu ne lan, fantastiğin dibi. ama flashforward fena değildi mesela.

ne önerirsiniz bana?
0
kibritsuyu
(07.02.13)
Breaking Bad dizilerin kıralıdır, candır...
0
blueway
(07.02.13)
touch güzel başladı ama sonra noldu takip etmedim.
0
kediebesi
(07.02.13)
game of thrones - breaking bad - izlemediysen coupling - It crowd - sherlock- homeland. İstemediğin kadar dizi :)
0
otomatik jikle
(07.02.13)
Lost Room
0
boo ya moon
(07.02.13)
once upon a time

lost yapımcılarının yeni dizisi. lost kadar kaliteli değil, bütçesi daha düşük, bazen çok dandik gibi gelebiliyor özellikle efektler falan ama arada bir lost tadını hissettirmiyor değil. sık sık lost'ta oynamış birileri konuk oyuncu olarak da geliyor.

zaten her bölümde zibilyon tane lost göndermesi var. sözlükte yazıyolardı.

millet lost göndermesi yakalama avında hatta aşağıdaki yazılardan da görebileceğin gibi :)

seriable.com
onceuponatime.wikia.com
0
rotten head
(07.02.13)
(3)

samsung galaxy s3 ile nokia n97 kulaklığı kullanmak

kibritsuyu
efem şimdi samsung galaxy s3'ün bi kulaklığı var, yalan yok fena değil. lakin kulaklık kablosu üstünde bir kumanda var. toplam üç tane düğme var. ses açıp kısmaya ve şarkıyı pause yapıp sonraki şarkıya geçirtmeye yarıyor. geri gelme yok. ya da ben beceremedim.bi de evde bir yerlerde eski nokia n97'n
efem şimdi samsung galaxy s3'ün bi kulaklığı var, yalan yok fena değil. lakin kulaklık kablosu üstünde bir kumanda var. toplam üç tane düğme var. ses açıp kısmaya ve şarkıyı pause yapıp sonraki şarkıya geçirtmeye yarıyor. geri gelme yok. ya da ben beceremedim.

bi de evde bir yerlerde eski nokia n97'nin kulaklığı var. bu kulaklık da fena değildi ses kalitesi olarak. ama şahane bi kumandası vardı. ses açıp kısma, telefon çalarsa cevap verme, şarkığı sonraki/önceki yapma, pause yapmai durdurma vs.

ben bu kulaklığı s3'te kullanmak istesem kontroller düzgün çalışır mı?

şimdi diyeceksiniz ki buraya soracağına denesene pezevenk. hah o kulaklık öyle elimin altında değil. kontroller doğru düzgün çalışmaz derseniz aramakla uğraşmayacağım. yoksa evi dağıtıp bulacağım bir yerlerden.
0
kibritsuyu
(06.02.13)
n.ş.a çalışır.

cevap soru: benim s3 kulaklığı şarkıyı durduruyor sonrasına geçmiyor hayırdır ben mi yapamaıyorum.
0
karaden
(06.02.13)
evi dağıt bul diyorum. nokia'nın en kullanışlı şeyiydi o kulaklıklar.
0
zgn
(06.02.13)
O durdurma düğmesine iki kere basıyorsun.
0
🌸kibritsuyu
(06.02.13)
(5)

navigayson cihazı tavsiyesi

kibritsuyu
kendim için değil, babam için istiyorum.aradığım özellikler, tabii ki doğru ve hatasız bir harita ve navigasyonun yanında, bir de fotoğraf ve video oynatabilmesi biraz da geniş ekranlı olması. babam dijital fotoğraf makinesiyle çektiği fotoğraf ve videoları bilgisayara gerek kalmadan insanlara göste
kendim için değil, babam için istiyorum.

aradığım özellikler, tabii ki doğru ve hatasız bir harita ve navigasyonun yanında, bir de fotoğraf ve video oynatabilmesi biraz da geniş ekranlı olması. babam dijital fotoğraf makinesiyle çektiği fotoğraf ve videoları bilgisayara gerek kalmadan insanlara gösterebilmek istiyor.

onun dışında bluetooth'muş, fm transmitter'mış, yok oyunmuş bilmemneymiş gerek yok.

- kendi yerini çabuk ve hatasız bulan, adresi doğru tarif eden, haritaları güncel (hatta ücretsiz güncellemesi falan olan) bir navigasyon (bir navigasyon cihazının en temel görevi yani).
- geniş ekran
- fotoğraf ve video oynatabilme.

bütçe çok değil yalnız.
0
kibritsuyu
(04.02.13)
Goldmaster'ın android tabanlı bi hayli büyük ekranlı navigasyonları var. Çok hoşlar tavsiye ederim.
0
alkolik imam
(04.02.13)
mesela böyle bişey var:
www.dark.com.tr
0
loveinaflipbook
(04.02.13)
Kreuzberg
(04.02.13)
şuna ne dersiniz? 180 liraya buldum bir tane: www.hepsiburada.com

firma hediyesi imiş. üzerine firma logosu basmışlar sadece. onun dışında sıfır kutusunda.

yani firma için özel falan olunca bilmemne özellikleri eksik falan olmaz di mi?
0
🌸kibritsuyu
(04.02.13)
ömür boyu harita güncellemesi olup olmadığına da bakın.
0
sanal uyku
(04.02.13)
(1)

cep telefonuna yazıcı tanıtmak

kibritsuyu
samsung galaxy s3'e yazıcı bağlamak istesek çok mu fantastik bir şey istemiş oluruz? yazıcı wireless. e telefon da aynı modemde wireless. ben telefonda açtığım bi pdf'yi (ya da başka bir dokümanı) yazdır ulan diyip yazıcıdan çıkarabilir miyim ki?
samsung galaxy s3'e yazıcı bağlamak istesek çok mu fantastik bir şey istemiş oluruz? yazıcı wireless. e telefon da aynı modemde wireless. ben telefonda açtığım bi pdf'yi (ya da başka bir dokümanı) yazdır ulan diyip yazıcıdan çıkarabilir miyim ki?
0
kibritsuyu
(01.02.13)
Marketten cloud print uygulamasını indirip yönlendirmeleri takip et. Printer da Samsung ise daha da kolaymış ama bilmiyorum nasıl.
0
tahsin sutcuoglu
(01.02.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.