Giriş
(5)

elm327 obd cihazı

kibritsuyu
hepsiburada'da gördüm, gaza geldim bir tane bu obd cihazlarından aldım. telefona da kutusundaki karekoddan okutup uygulamasını yükledim. ayrıca bir de internette tavsiye edilen torque isimli uygulamayı yükledim.hem 2001 model renault clio ile denedim, hem 2019 model toyota corolla hybrid ile denedim
hepsiburada'da gördüm, gaza geldim bir tane bu obd cihazlarından aldım. telefona da kutusundaki karekoddan okutup uygulamasını yükledim. ayrıca bir de internette tavsiye edilen torque isimli uygulamayı yükledim.

hem 2001 model renault clio ile denedim, hem 2019 model toyota corolla hybrid ile denedim, ikisinde de telefonu cihaza bağlayamadım. kendi uygulaması sıfır zaten, civardaki bluetooth'ları bile taramaktan aciz. torque ile toyota bir ara bağlanır gibi oldu, oradaki düğmelere tıkladım, kesildi.

her iki araçta da obd portu var, daha doğrusu obd portu mu bilmiyorum, cihazın cuk diye takılabildiği bir port var. clio'da orta küllüğü çıkarınca altında, toyota'da şoför koltuğu sol diz hizasında.

ben mi yanlış yapıyorum, cihaz mı uyumsuz, arabalar mı uyumsuz, program mı yanlış, ben mi yanlış yere takıyorum, kaputu açıp oralarda bir yere mi takmalıyım?

yardımcı olabilir misiniz?

not: arabalar telefon ve internet çekmeyen kapalı garajda iken denedim, sadece cihaz ve telefon arasında bluetooth bağlantısı yeterli olur diye düşündüm. illa telefonun veya internetin çekmesi gerekli midir? ona göre dışarı çıkarıp deneyeyim.
0
kibritsuyu
(2 saat)
Bunlar biraz cins aletler. Önce telefonun kendi ayar menüsünden mi Bluetooth cihazı ekliyorsunuz? Öyle ise oradan silip direkt uygulamadan eklemeye çalışın ya da tam tersi de olabilir. Bendekinde öyle bir şey hatırlıyorum.
0
orient blue
(1 saat)
en önce programın içinden bağladım, eşlenmiş cihazlar çıktı, aralarında bu yok. hmm demek ki önce telefonun kendi bluetooth ayarlarından eşleyip sonra oraya giricem dedim, oradan eşlendi. sonra programda da gözükmeye başladı ama bir türlü bağlantı kuramıyor.

cihazın kutusundaki karekoddan yüklediğim program hiç liste bile göstermiyor. etraftaki cihazları taramayı bırak, eşlenmiş listeyi bile açmıyor.
0
🌸kibritsuyu
(1 saat)
bazı obd cihazları takıldıktan sonra kendileri bir wifi ağı oluşturuyor oraya bağlanmanız gerekebiliyor. obd taktıntan sonra kontağı çevirip araca elektriği verin. sonra wifi ağlarında bakın bi obd isimli bir ağ var mı diye. bendeki obd cihazının kullanımında mobil ağı falan da kapatıyorum, cihazı obd portuna yerleştirip kontağı açıyorum, sonra ilgili ağa bağlanıyorum, uygulama içinden tekrar cihaza bağlanıp ilerliyorum.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(40 dk)
muhtemelen bu cihazların kullanımı markaya göre farklıdır ama ben şunu görmüştüm cihazı arabaya bağladıktan sonra yarım saat üstünde kalmıştı, birkaç tur atmıştık, sonra dükkana gelince cihazı söktüler ve tablete bağlayıp verileri incelediler
0
bravoteam
(21 dk)
Ben de zamanında ucuz yollu olanlarından almıştım, kutunun üzerinde yer alan karekod'la inen program cacık, bağlanmıyor, bağlansa verileri doğru dürüst göstermiyor, gösterse silmiyor vs vs...

Android için "Car Scanner" isminde (mavi bir yuvarlağın içinde beyaz motor göstergesi var) uygulama indirdim (belki satın almışımdır, ucuz bişeydi) onunla artık çok daha kolay bağlanıp hata kodlarını görüp, silebiliyorum...

OBD cihazının menziliyle alakalı bazen telefonu cihaza yakın bir şekilde bir iki dakika bırakınca bağlanıyor, bazen 15-20 saniyede bağlanıyor, dilinden anlamak çok kolay değil ama birkaç yıl içinde sanayiye gitmeme gerek kalmadan hata kodlarını öğrenmeme, kendi başıma giderebileceğim arızaları gidermeme, şu-bu sebeple ekranda beliren arızaları kendi kendime silmeme yaradı, parasını çıkaralı çok oldu.
0
arpaci kumrusu
(9 dk)
(5)

Brüt maaşımı nasıl görebilirim?

hadi ya la
E-devlet üzerinde bulamadım, bordro bilgileri sadece memurlar için gözüküyor. Maaşımla ilgili tüm detayları görebileceğim yer neresidir?
E-devlet üzerinde bulamadım, bordro bilgileri sadece memurlar için gözüküyor. Maaşımla ilgili tüm detayları görebileceğim yer neresidir?
0
hadi ya la
(2 saat)
maaşınla ilgili tüm detayları sadece çalıştığın işyerinden alacağın bordroda görebilirsin. işyeri tarafından hazırlanan bordro bilgileri herhangi bir sisteme yüklenmiyor.

ama brüt maaşını (fazla mesai, ikramiye vs içeriyorsa hepsinin brüt toplamını) hizmet dökümünde görebilirsin. sadece brüt maaşı göreyim dersen göremezsin.
0
kibritsuyu
(2 saat)
İş yerin TÜRKKEP'e kayıtlıysa her ay onlara bordro bilgisi geliyor. Siz de kontrol edebiliyorsunuz. Ya da muhasebeye gidip rica edebilirsiniz bordro bilgilerinizi.
0
elektr10
(2 saat)
E devlette hizmet dokumu son altı ay için baktığınızda orda detay goremeseniz de brüt maasinizi görmeniz gerekiyor.
0
a perfect lie
(1 saat)
İş yerinizden bordro talep edebilirsiniz,

olmadı şu sitelerdn netten brüte şeklinde hesaplatabilirsiniz:

netten-brute.hesaplama.net
www.verginet.net
0
iustitia omnibus
(24 dk)
@a perfect lie, brüt maaşı sgk tavanını geçiyorsa gözükmez.
0
liberal
(21 dk)
(5)

Tod Tv ile Akıllı Tv'deki Beinconnect aynı şey mi?

put it in your appropriate place
Aynı şey mi? Tod Tv üyeliğimi alsam, Akıllı Tv üzerinden Beinconnect'ten üye girişi yapabilir miyim?
Aynı şey mi? Tod Tv üyeliğimi alsam, Akıllı Tv üzerinden Beinconnect'ten üye girişi yapabilir miyim?
0
put it in your appropriate place
(21 saat)
tod ile bein connect farkli. bein connect digiturk aboneligi olanlarin farkli yerde izleyebilmeleri icin. tod da digiturk aboneligi olmayanlara ayri uyelik satan platform.

her ikisinin ayri uygulamasi var. akilli tv ne tod uygulamasi yuklemeye calis eger destekliyorsa tabi.
0
nuevo
(21 saat)
Tod Tv üyeliği üzerinden Akıllı Tv'deki Beinconnect bağlandım bir şekilde. Bakalım.
0
🌸put it in your appropriate place
(21 saat)
Tod alırken Smart TV ek paketini de almazsan maçları izleyemeyebilirsin, ona dikkat etmen lazım. Tod'un ayrı uygulaması var +1
0
himmet dayi
(21 saat)
digitürk receiver varsa sana beinconnect hesabı veriyorlar online izle. yok ben receiversız istiyorum dersen todtv. ikisinin hesabı farklı alınıyor.
-1
mikahakkinen
(19 saat)
Mi box'taki beinconnect uygulamasına tod kullanıcı adı ve şifremi girdim, "artık tod'dayız, tod uygulamasını indir" dedi.

Tod uygulamasından maçı izledim.
0
kibritsuyu
(16 saat)
(4)

Striptiz Klubü

Simsiyah
İstanbul’da böyle bir yer var mı? Merak ediyorum.
İstanbul’da böyle bir yer var mı? Merak ediyorum.
0
Simsiyah
(01.12.25)
Abi günümüz Türkiyesinde böyle bir şeyin olmasına imkan var mı, yani Türkiye'de zaten böyle bi kültür yoktu da olsaydı da doksanlarda olurdu o zaman bile yoktu sanırım.
-5
kizil karga
(01.12.25)
en fazla mini etekli dekolteli ablaların ışıklı pistte ankara oyun havası oynadığı yerler var. pavyon yani. günümüzün en erotik kulüp konsepti o.

ha yer altı tarzı gizli mekanlar diyorsan interneti bir gez, kesin bulursun.
0
kibritsuyu
(01.12.25)
kıbrıs'a gidebilirsin en yakın ve kolay orası geldi aklıma .
0
devilone
(01.12.25)
10 sene önce harbiye elmadağ arası böyle bir iki klüp vardı. bir de galata odakule civarı xlarge isimli enteresan sahne showları olan bir mekan daha vardı. youtubeda o yıllardan kalma bazı videolar bulunabilir.
+1
orpheus
(01.12.25)
(11)

Çok sevdiğiniz bir sanatçı hakkında olumsuz haber çıkınca

yakalayamadığın.ışıklar
O kişiye bakış açınızda değişme ve ilginizde azalma oluyor mu?
O kişiye bakış açınızda değişme ve ilginizde azalma oluyor mu?
0
yakalayamadığın.ışıklar
(30.11.25)
Evet ırkçılık, şiddet, taciz gibi bir durumu varsa kill your idols düşüncemi devreye sokuyorum, sanat ve sanatçı bu kadar yüksek eşsiz ilahi varlıklar değiller, şu çağda o kişinin muadili onlarca başka sanatçı bulabilirim
+5
grimavi
(30.11.25)
hp filmlerini artik izlemiyorum, sadece kitaplarini okuyorum cünkü bazi aptalliklara tahammülüm yok.
lale mansur, tamer karadagli, hülya kocyigit falan midemi kaldiriyorlar.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
Kesinlikle! Zamanında "akil sanatçı" olarak açıklanan kim varsa silmiştim öncesinde her ne kadar seversem seveyim
+1
hakmut
(30.11.25)
olmuyor. zaten bu kişilerin insan olarak mükemmel olduklarını falan düşünecek kadar saf değilim. veya benimle aynı dünya görüşünü paylaşma zorunlulukları da yok. sanatıyla ilgilenirim gerisine bakmam. kişisel bağ kurduğum bi sanatçı yok. yani yaşayanlardan yok. o yüzden önemsemiyorum. sanatını tüketiyorum sadece
0
f02561
(30.11.25)
Olumsuz haber dediğimizin içeriğine bağlı. Taciz, homofobi/transfobi, şiddet gibi olaylar için, evet. Kimseden mükemmellik beklemiyoruz ama o kişiler benim üzerimden para kazanmasın istiyorum. O yüzden lisanslı H.Potter ürünü almıyorum, yeni yapımlarını izlemiyorum. N.Gaiman'ın dahil olduğu projeleri izlemiyorum, kitaplarını almıyorum, bazı Türk yazarları okumuyorum.
+1
kobuzchu kiz
(30.11.25)
Sanatçı dediğimiz babamızın çocuğu değil. siyasiler gibi de biz seçmedik. karşımıza çıkardılar. koyun sürüsü gibi arkasına takılanlara baktık, çokça tvlerde gördük, yayınları çok izleniyor veya çok satıyor ve baktık onlarla huylarımız da neredeyse aynı , bizim ortalıkta yapamadıklarımızı yapıyorlar ve sonunda "evet işte bu dedik " hayranları olduk.
Haklarındaki (iftira hariç ) olumsuz haberler gerçek olmasa bile temel toplum değerlerinden uzaksa neden takip edelim ? sonuçta ilaç değiller.
bazıları toplum algılarıyla oynamakta etkin rol üstleniyor. Böyleleri de batı gibi dışarıdan değil "içimizden biri(!) " olduklarından, onlarla aynı dili konuştuğumuzdan bir sorun görüyoruz.
Çeşitli tepkiler aldıktan sonra kimi canı sıkılanlar için ise İngiltere'ye, ABD'ye gitmek yerleşmek favori olan adetlerden.

Örneğin, bir baskında uyuşturucu kullanandığı kesinleşen sanatçılığının değeri nedir, hangi tür hayran kitlesine hitap ediyor ?
Bu nüfus sayımızla yerlerini tutacak başka hiç kimse kalmadı mı ?
Bunları da sormak lazım.

Bir de onların albüm dizi gibi bir projelerinin çıkmasına yakın zamanda hatırlatmalarını sağlayacak bazı yapay haberler de söz konusu.
Bu gibi şeyler zamanında kimi skeçlere de konu olmuştu.
Kitap yazanları da oluyor.
Bize kültürel katkıları ne ?
0
diyecevaplandı
(30.11.25)
oluyor. mesela ayhan sicimoglu'nun videolarini izlemiyorum artik, izleyesim gelmiyor.
0
Sour
(30.11.25)
evet. çok sevmeme rağmen neil gaiman'ı hayatımdan çıkardım. babamın oğlu olsa harcarım, hele de taciz/tecavüz/şiddet içerikli bir durumdan bahsediyorsak.
0
south park in kapusonlu uyesi
(30.11.25)
direkt o kişiden sogurum
0
koela
(01.12.25)
çok da severim ama 2010'da yetmez ama evet dediğinden beri sezen aksu'ya karşı bi mesafeliyim. yılların hatırı var, tam da silemedim ama eskisi kadar hayranlığım yok. şarkılarını ondan dinleyeceğime cover'larını tercih ediyorum mesela spotify'da.
0
kibritsuyu
(01.12.25)
mal gibi yandaşlık yapanlar hariç pek etkilemiyor. sanatına bakıyorum.
0
ground
(01.12.25)
(5)

süper lig maçlarını izlemek

kibritsuyu
artık dedim pazartesi günkü fenerbahçe galatasaray derbisini ve sonraki fenerbahçe maçlarını adam gibi izleyeyim. selçuk melçuk nereye kadar. sadece fenerbahçe maçlarını izlesem yeter, diğer maçlara gerek yok. bir de formula 1 olursa tadından yenmez.bakayım dedim ne seçeneklerim var, tod tv var, taa
artık dedim pazartesi günkü fenerbahçe galatasaray derbisini ve sonraki fenerbahçe maçlarını adam gibi izleyeyim. selçuk melçuk nereye kadar. sadece fenerbahçe maçlarını izlesem yeter, diğer maçlara gerek yok. bir de formula 1 olursa tadından yenmez.

bakayım dedim ne seçeneklerim var, tod tv var, taahhütsüz kontratsız. akıllı cihaza uygulamayı yükleyip internetten izliyorsun. ama öyle paketler var ki, bütün süper lig maçları, formula 1, premier lig, basketbol süper lig, bilmemne. ya istemem onları. o zaman tuttuğun takımın maçları olan var ama onda f1 yok. f1 paketi var, maç yok. sadece tuttuğum takım + f1 diye bir paket yok.

digiturk var, onda da benzer paketler. hatta istediğim şey bunda var, kendi takımımın maçları + f1. ama buna anten , kurulum, cihaz falan gerekiyor galiba, hem de taahhütlü maahhütlü. o yüzden fiyatı da yüksek.

bir de yine digiturk kutusuz seçeneği var, fiyatı daha uygun, yine taahütlü. ama kutusuzu anlamadım. nereye girip nasıl izleyeceğiz?

çatıda 90 cm çanak var, türksat'a bakıyor ve standart uydu kanallarını çekiyor. çanaktan televizyona gelen uydu kablosu ve televizyonda dahili uydu alıcısı var. kanal listesinde yanında kilit işareti olan beinsports kanalları var, şifreli ve açılmıyor. tahminim odur ki kutusuz seçeneğine abone olursam seçersem bir şey verecekler ve o kanalı açabileceğim.

nasıl oluyor? ve sizce ne seçmeliyim? ne önerirsiniz?
0
kibritsuyu
(29.11.25)
Conax modül diye bir zimbirti var digiturk kartını tv'ye veya uydu alicisina takiyorsunuz ve üye oldugunuz digiturk kanalları çalışıyor.

Bende de mesela kablo tv için olanı var. Kablo tv kutusu ayrı kumanda vs olacağına, tv'ye takiyorunuz bu kartları conax modül ile ve TV'nin kendi kumandası ile tv içinden izliyorsunuz.
+1
makbur
(29.11.25)
Conax modülüm var, teledünya ile kullanıyordum, abonelik sona erince kartı iade ettim, modül duruyor.

Kart verecekleri hiç aklıma gelmemişti.
0
🌸kibritsuyu
(29.11.25)
Karanlık tarafa (IPTV) geçmeyi düşünebilirsiniz.

Geçen aldım, 1 yıllık abonelik için 35 Euro verdim. Çatır çatır çalışıyor. Müşteri hizmetleri dahi var Telegram üzerinden servis veren.

Tabi kurumsal bir şey beklemeyin ama her şeye ayrı para vermekten bıkanlar için iyi çözüm.

Kimse “korsana para veriyorsun para hırsıza gidiyor” falan demesin zira dev sermaye öylesine açgözlü ki her şeye ayrı para istemekle kalmıyor, sürekli daha fazlasını istiyor. Beden, el ve fikir emeğime saygım sonsuz ama korsana gitmeyince asıl emekçiler değil, sermaye kazanıyor.

Bence düşünmeye değer.
0
10551037
(29.11.25)
fenerbahçe paketi aldın mı sporun yıldızı paketide hediye ilk başvuruda 500 700 arası fiyat çıkarıyorlar. beinconnectte hediyesi. boş ver modül cart curt. yasal yapın şu işleri.

kutusuz da beinconnect veya todd üyeliği var. uygulamayı smart tvye indirip izliyorsun.
0
mikahakkinen
(30.11.25)
Modül zaten yasal bir şey. Digiturk'e üye olunca kutu ve kutuya takılan bir şifre çözücü kart veriyorlar. Kutu istemezsen kartı doğrudan televizyona takabileceğin bir modül var, onunla doğrudan televizyona takıyorsun. Yasal yani, sadece kutuyu aradan çıkarıyor, onun yerine televizyonun dahili uydu alıcısını kullanıyor.

Tod tv taraftar paketi aldım, f1 zaten haftaya son, mart'a kadar tatil. Şimdi almamın bir anlamı yok.

uygulama çökmesi, internet çekmemesi, kesilmesi, yayının gecikmesi (aşağıdaki cafe'den goaaaoaaool diye bağırtı geliyor, benim ekranda daha orta sahada top oynanıyor, internetten izlerken spoiler'ı yiyorsun) gibi sıkıntılar yaşamamak için akıllı cihaza uygulama kurarak kullanmak yerine uydudan sinyal alıp şifresini çözdürmeyi tercih ederim. bunu yaparken de ayrı bir kutuyla kumandayla değil, televizyonun dahili imkanlarıyla yapmayı isterim. o yüzden eğer böyle bir yol varsa aldığım üyeliğin bitiminde onu değerlendirmek isterim.
0
🌸kibritsuyu
(30.11.25)
(5)

Çay makinesi öneri

rayde
Hem çay demleme hem de kettle olarak kullanacağım. Mevcutta Arcelik gusto cay makinem vardi ama demliği camdı ve kırılınca normal çaydanlıktan devam ettim. Onda da bütün gün ocak açık zor oluyor o sebeple memnun olduğunuz çay makinesi varsa önerir misiniz? Arzum/ tefal falan baktım pas sorunundan ba
Hem çay demleme hem de kettle olarak kullanacağım. Mevcutta Arcelik gusto cay makinem vardi ama demliği camdı ve kırılınca normal çaydanlıktan devam ettim. Onda da bütün gün ocak açık zor oluyor o sebeple memnun olduğunuz çay makinesi varsa önerir misiniz? Arzum/ tefal falan baktım pas sorunundan bahsetmişler hep :/
0
rayde
(29.11.25)
Arzum var bende. Gayet de memnunum.

Bir de demlik kırılınca servisten yeni demlik alabiliyorsun. Atman gerekmezdi.

www.akakce.com
0
Mirket
(29.11.25)
Karaca alma. Çaydanlığa kıyasla çiğ oluyor çaylar.
0
xururuca
(29.11.25)
bende bu var 5 yıldır kullanıyorum ve çok memnunum

www.amazon.de
0
rain when i die
(29.11.25)
www.karaca.com

Şundan var bizde, aşırı memnunum. Ki bu kaçıncı çay makinesi...
0
antihero
(29.11.25)
üstteki demlik kısmının herhangi bir fonksiyonu yok ki. çay makinesinin numarası alttaki su kaynayan kısımda.

eskisinin üstüne oturan herhangi bir demlik, hatta mümkünse porselen demlikle eski cihazı kullanabilirsiniz.

bende fakir'in bir çay makinesi var, gayet memnunum.
+1
kibritsuyu
(29.11.25)
(15)

araçtaki problemlerin sebebi zayıf şase mi? diğer ihtimaller neler olabilir?

konetsu
daha önce de bu araçla ilgili birkaç sorum olmuştu.bi obd portu yerinde yoktu, buldum. kesilmiş kabloyu ekledim yerine koydum... sonra obdden kontrolümü yaptım, oksijen sensöründen hata kodu vardı sensörü değiştirdim ancak hatayı sildikten sonra aynı kod geri geldi. detayını da vermiştim, neredeyse
daha önce de bu araçla ilgili birkaç sorum olmuştu.

bi obd portu yerinde yoktu, buldum. kesilmiş kabloyu ekledim yerine koydum...

sonra obdden kontrolümü yaptım, oksijen sensöründen hata kodu vardı sensörü değiştirdim ancak hatayı sildikten sonra aynı kod geri geldi. detayını da vermiştim, neredeyse devamlı 0v'da duruyor sensörün ilettiği değer... arada gaz verince ufak hareketlenmeler olup geri 0v'a iniyor. i.imgur.com
ama araçta bu değerin doğru olabileceği gibi bir fakir karışım olduğunu sanmıyorum, aracın performansı da tüketimi de normal.

bir süre önce farkettiğim bir de hararet göstergesinin yanlış gösterme durumu var. obdde sıcaklık 90-93 arasıyken hararet ibresi saat 11 yönüne kadar geliyor. araç fan açıyor ben kaloriferi açıyorum filan kaloriferi açınca ibre yükseliyor kapatınca düşüyor vs. elektrik tüketimi arttıkça etkileniyor gibi... normalde kaloriferi açmak motordaki ısıdan içeri aktardığından hararetin düşmesine yardımcı olan bir şey, obdde de böyle görünüyor 87c'lere vs düşüyor. obdden kontrol ettiğimde düşerken ibre yükseliyor.

şuan sıcaklık sensörü de termostat da sorunsuz çalışıyor ve aracın soğutma sistemi doğru işliyor hararet problemi yok, sadece gösterge hatalı yüksek değer gösteriyor. kısa vadede problem yaratmaz ama olası gerçek bi hararet durumunda farketmemi engelleyebileceğinden düzeltmek istiyorum bunu da.

bu iki problemde de şöyle bi durum var, aracı durdurup kontağı kapat aç yaparsam yani motor çalışmazken sıkıntı yok. önce benzin istasyonunda farkettim, kısa süreyle kontak kapatıp açınca ibrenin hemen 90c göstermesi sonrası birkaç kez daha da durduğumda kontak kapatınca tekrar açıp kontrol ettim, her seferinde ibre 90c'ye geliyor.

bugün oksijen sensörü problemiyle alakalı olabilir mi, o da elektriksel midir diye aynı testi cihaz takılıyken yaptım ve kontak kapatıp açtıktan sonra sensörden düzgün sinyal gelmeye başladı, 0v'a geri inmedi. i.imgur.com
ben sensörün kablosunda sinyal hattından şaseye kısa devre mi var diye bakmayı düşünüyordum multimetre ile ama sanırım gerek kalmadı, sensörün kablosunda sorun olamaz gibi. gözle de kontrol ettim sensörün kablosunda fiziksel hasar yok, dış yalıtımda yırtılma erime vs. yok kablolar sağlam duruyor.

hararet göstergesi konusunda da internette çokça gördüm bu ibrenin yüksek göstermesi zayıf şase durumunda olabiliyormuş, ek şase kablosu çekerek sorunu çözenler olmuş. sizce durum bu olabilir mi? ve bu şase güçlendirmeyi nerede yapmalı? motor bloğundan şaseye mi, aküden şaseye mi, motor bloğundan aküye mi? bu bölgelerde problem olmayıp ecu'nun şasesinde zayıflık olma ihtimali filan var mıdır? veya hararet göstergesi konusunda mesela sadece gösterge panelinde zayıf şase olabilir mi?

bi oto elektrikçiye gidip göstereyim diyorum ama daha önce eski sahibi tarafından 2 kez oto elektrikçiye götürülmüş, dediğine göre şase güçlendirme yapılmış tesisat toparlanmış ama şuanda yine iyi durumda değil, mesela pozitif kutupta çekilmiş bi kablonun ucu fazla soyulmuş boşta açıkta duruyor kötü bağlanmış... yakınında temas edip kısa devre yapma riski olan bişey yok neyseki. düzgün işçilik yapacak bildiğim oto elektrikçi de olmayınca çekiniyorum götürmeye.

bi yağ bakımına götürdüm yaşadıklarım şöyleydi: www.eksiduyuru.com hadi onların hatalarını giderdim ama elektrik tesisatında da şimdikinden kötü hale gelirse yine bi ton iş çıkacak başıma :D o yüzden nokta atışı tespit yapmak istiyorum öncesinde. atıyorum gidip sadece motor bloğundan aküye şase güçlendirme yap diyip başka bişeye dokundurmamak gibi...

araç mekanik olarak iyi güzel, yağ değişiminde lifte kalkınca altına da baktım pas çürük yağ kaçağı vs. yok iyi durumda ama tüm problemlerin kaynağı sanırım elektrik tesisatı. bunları da çözmek istiyorum. bu tahminim dışında sebebi şu da olabilir diyeceğiniz bi şey var mı?
+1
konetsu
(29.11.25)
kablo falan işine girmeden bence hararet müşirini değiştir önce. ucuz bir parça.
0
kibritsuyu
(29.11.25)
iyi, güvenilir ve sıkıntıya odaklanacak elektrikçi bulman lazım. yani iyi usta buldun mu bırakmıcan ben pahalı diye bıraktım pişman oldum.
+1
mikahakkinen
(29.11.25)
selamlar, önceki duyurunu okudum. öncelikle ona cevap vermek istiyorum. hiç bir zincir özel servise, markaya güvenme, burada çalışan insanlar çıraklık eğitim merkezi , endüstri meslek lisesi gibi yerlerden mezun olup mesleğe başlayan asgari ücretli çalışanlar. yaptıkları işlerin çoğu ezbere dayanan şeyler.

sana lazım olan iyi bir usta bulmak. bu da arabanın markasıyla alakalı. ben bmw wv grubu aracı ben kalkıp özel bakım servisine götürmem şahsen. ustasını bulurum ona götürürüm. her grubun ustası farklıdır. alman, kore japon, fransız italyan vb.

benim bir sürü araba tamircisi arkadaşım var. en az çalışanı bir 10 sene kadar aynı serviste çalışmıştır. ondan sonra o marka grup üzerine dükkanını açmıştır. seninde bulman gereken böyle bir usta.


sanayide en çok sıkıntı yaşayacağın insanlar ise oto elektrikçilerdir. bunların büyük bir kısmı bişeyden anlamaz. oraya ampül takayım, buraya teyip takayım, tarzında gerçekte ustalık bile gerektirmeyen işler yapmayı tercih ederler. şahin doğan elektriği yapmak oto elektrikçilik sayılmaz kara düzen arabalar. ayrıca iş beğenmezler. sanayideki motor ustaları bile elektrikçilerden çok sorun yaşıyor.


eğer sen benim dediğim gibi araba markana bakan iyi bir usta bulursan, onun kesinlikle o gruba bakan iyi bir elektrikçisi vardır. ayrıca ustaların çoğunun elindeki bilgisayarlar yan sanayi korsan şeyler. tam böyle aracına uygun olan bilgisayarı çoğu zaman bulamazlar yan sanayisi 20 binlira gibiyse iyisi, sürekli güncelleme alanı 200 bini geçiktir ve hiç bi zaman yetkili servis dışında orjinal bilgisayar bulamazsın. markalar kendi arıza tespit cihazlarını dışarı satmıyor.
+1
Fodera
(29.11.25)
Her durumda şase güçlendirmesi mutlaka yapın. Çok faydasını gördüm. Arızaların yüzde 80'i elektrik ve bağlı bileşenlerden oluşur. Araç bunu sensör, enjeksiyon vb hataları şeklinde gösterir. Tamirciler zaten "enjeksiyon" kelimesini görünce direkt pompa ve enjektöre saldırıyor. Bu çok yanlış. Enjeksiyon hataları hava filtresinden egzoza kadar çok fazla bileşenden veri alır ve elektrik arızasında da bu hatayı verebilir.

Çok eski araçsa tesisatı komple değişmek daha iyi olur. Sigortalardaki kararmaları temizleyin. Kutup başları temiz olsun . Bazen kablolar dışarıdan sağlam görünse de içi farklı olabiliyor. İçi kararmış veya yeşile dönmüş , oksitlenmiş kablolar dışarıdan sağlam gibi görünüyor.

Benim elektrikli direksiyon şase kablosunu değişince çalışmaya başladı . Öncesinde motoru ve direksiyon kutusunu değişmiştim. Bazen çalışıp kapanıyordu.
0
hebanon
(29.11.25)
@kibritsuyu bu hararet müşürü dışında soğutucu sıvının sıcaklığını ölçen ayrı bi sensör mü var ki? ben ecuya giden obdden okunan değer bu parçadan geliyordur diyordum.
öyleyse zaten müşürde sıkıntı yoktur... ibre 90'ı geçince değil obdde okunan değer 92-93c'olunca açıyor fanlar. iki taraf da hatalı gösterse ölçüm yanlış diyeyim ama ölçüm doğru gösterge yanlış.

@mika bulunca bırakmamak ok ama bulana kadar napıcam :D 10 tane kasap el atsa öncesinde sonra iyisi de toplayamaz :D sağlam gidip pert dönmek var.

@fodera buralarda bu markayı duyan bile yoktur :D yetkili servisi de yok. ama araç toyota klonu, toyotadan anlayan bundan da anlar. geely mk, toyota vios(yurtdışındaki sedan yaris diyebiliriz) klonu. toyota 5a-fe ile birebir aynı motor var. mekanik parçaları türkiyedeki eski corolla ve yarislerle büyük ölçüde uyumlu, servistekiler lifte kalkınca corolloya çok benzetmişler dedi mesela, içeride gösterge paneli vs. eski yarisler gibi ortada konumlanmış görsel olarak da neredeyse birebir aynı ve teyp/klima kontrol çerçeveleri vs. yine vios ile uyumlu. yağ filtresini bile corolla filtresi olarak aldım ^^
www.amazon.com.tr www.amazon.com.tr şunlar uyumlu mesela. triger seti efsane kasa corollayla(4a-fe var onlarda), alt takımlar yarislerle vs. uyumlu.

araçta mekanik hiçbir sıkıntı yok uzun süre ustasına işim düşmez, şimdi gidip hiç iş yaptırmayacağım toyota ustasını arayıp bulup sonra onun önerdiği elektrikçiyi sormak filan çok garip geldi böyle bakınca. ki herkes büyük şehirde yaşamıyor. her gruptan iyi usta olacak da her ustanın bildiği o gruplardan anlayan iyi elektrikçi olacak :D şehirde 1 tane iyi elektrikçi varsa şanslıyım derim :D

@heba yani şuana kadar araçta bu 2 problemle karşılaştım ikisi de hatalı veri problemi gerçek bi sorun yok, illaki elektriksel sıkıntı. aracın motoru işlemsiz sağlam ama elektrik tesisatı defalarca kurcalanmış işte...

lpg takılmış, orijinal merkezi kilit yerine ucuz piyasa malı merkezi kilit sistemi eklenmiş, emniyet kemeri uyarısı iptal edilmiş takmasan da ışık yakmıyor ötmüyor, koltuk altına direksiyon boşluğuna vs. led çekilmiş, farlar teyp vs. kontağa bağlanmış bunun için ekstra röle vs. eklenmiş. bunların hepsi ufak veya büyük elektrik tesisatına müdahale hep.

mesela araç 2-3 gün yatsa marş basmıyor. burada sorun ne kadar aküde ne kadar araçta bilmediğimden önce takviye cihazı aldım, akü değişse de yattığında boşalacak mı kesin bilmiyorum çünkü. ve genelde her gün kullanıyorum aracı sorun olmuyor şimdilik. daha takviye cihazını sadece 1 kez kullandım onda da şehir dışına çıkmıştım araç yatmıştı işte bikaç gün. cihazı almadan önce bir kez 2 gün yatmıştı, vurdurarak çalıştırmıştım.
umarım bu büyük ölçüde aküdedir... daha önce eski sahibi birkaç kez farları açık unutmuş, eskiden teyp de araç kapalıyken bile elektrik tüketiyormuş bir de.. bi ara akşamları eve gelince akü kutup başını söküyordu sabaha kadar boşalıyormuş yoksa. bu far ve teybi kontağa bağlatan benden önceki sahibi, tanıdık. bu işlem sonrası enazından günlük kullanımda sorun olmuyor şuan. ama ben devralmadan önce kendisi yeni araca geçtiğinden bu birkaç ay yatmıştı, o arada da akü boşalmış bikaç ay akü boş yatmış. bu iyice pert etmiş olabilir aküyü...

araç "çok" eski değil 2010 model. kutup başlarında veya diğer kablo terminallerinde vs. gözle görülür korozyon yok. kış geçsin diyorum yeni akü almadan önce. şimdi 2025 üretim diye satılan akü alsam 11 aylık da olabilir, bikaç ay sonra 2026 üretim akü yeni olacak. yeni akü de 1 kış eksik geçirir daha uzun ömürlü olur :) alır almaz aküyü en çok yıpratacak döneme denk getirmiş olmayayım.
0
🌸konetsu
(29.11.25)
elindeki obd cihaz verileri doğru yorumlamıyor olabilir mi ? toyota klonu da olsa tüm parametreler aynı olmayabilir. delphi ds150e içinde senin marka model ile örtüşen bir kod var mı bakabilirsin. uygun fiyata servis cihazına yakın tüm test fonksiyonlarını da destekleyen bir obd cihazı. yalnız alırsan sakın yazılımını kurma. hem yanında gene cd hem de internetdeki tüm crackli yazılımlarda torjan var. onun yerine hazır virtual machine imajları var onlardan alıp çalıştırabilirsin.

şase sorunu da genelde bu araçlarda kablo gruplarının geçtiği motor tarafından kabine doğru giden sol veya sağ teker içinde geçişler olur. o noktlara bir bakabilirsin. kablo gruplarından çıkan ve şaseye sağlam vida ile bağlanmış bir kablo görürsen onu kontrole vs. korozyon vsç varmı.

servis şeması-diagram vs içim mhh autoya bir bak. indirme izni vermez üyelik isterse bana linkini atarsan yardımcı olurum. aslında tam bu aracın tartışıldığı yabancı da olsa bir forum vs. bulursan kronik sorunları en net oradan öğrenirsin.
0
orpheus
(29.11.25)
Yanlış hatırlamıyorsam geelly idi aracın. Bence arabanın huyunu öğren, mesela hararet şu gösteriyorsa aslında şudur diye,huyunu bilerek o şekilde kullan. Ya da sat gitsin, sorun çıkarmayacak bi araba bul. Türkiyede sanayiye düşmek kanser olmak gibi bi şey.
0
antihero
(29.11.25)
toyota kopyası deyince aklıma dahiatsu ve perudua gelmişti. hadi hindistanda yaşasa mahindra olur ama orada usta bulurdu demiştim.

geely biraz komik geldi. bmw audi vw gibi araçların arızalarını kolay kolay kimse çözemez. o alanda uzman olması şart ama aracının o kadar karışık olduğunu düşünmüyorum. ayrıca sana bir canlandırma yapacağım

bi oto tamircisine gittin

+selamın aleyhüm usta,
-eyvallah yeğenim buyur
+benim ahrabada böyle böyle bi arıza var
-haa anladım elektrik arızası o
+kim bakar buna?
-bizim şu var ama o bakmaz sen onu boşver şurdaki şuna git benim gönderdiğimi söyle
+eyvallah usta
-sağol kardeşim

sistem hep böyle yürür.


motor sıcaklığını muhtemelen termostatın oradan ölçüyodur. unity marka bir lazer sıcaklık ölçer alabilirsin uygun fiyata. böylece bilgisayardaki sıcaklık ile radyatördeki sıcaklığı bir kaç santigrad derece farkla kesin olarak ölçebilirsin.

arabalar çok değişik sebeplerden hararet yapar bu arada. yedek su deposu kapağından, radyatör kapağından ve termostat açmamasından hararet çok sık görülen durumdur. bidon kapağı ve radyatör kapağı bile ne kadar önemli bir konu.


bilmiyorum forumlarda araştırdın mı fakat bu sorunu senden önce yaşayan insanlar da olabilir.
0
Fodera
(29.11.25)
@orpheus aracın servis kitapçığı radyatör fanlarının 92.5c'de açması gerektiğini yazmış obd cihazından 92-93c görürken açıyor. zaten düz standart obd-2 parametrelerine bakıyorum marka/model özelindeki diğer sensörler seçenekler vs. ayrı listeleniyor. bunlar temel standart parametreler.

@antihero evet geely, araçtan memnunum. ve bu fiyatlara bundan iyi bişey bulmak pek kolay değildir... bu yaş ve km civarında (2010-213k km) klimalı abs-ebd vs. olan 4cam otomatik, merkezi kilit, elektrikli aynalar, ayna ve arka camda buğu çözme, dahili donanım olarak orijinal arka park sensörü. passız çürüksüz ağır kazasız işlemsiz şase vs. nerede bulayım dengi aracı 200-250k bandında? kronik sorunu da yok, mekaniği toyota klonu. 5a-fe motor.

geçmişini bildiğim tanıdıktan aldığım bi araç, ondan bi önceki sahibiyle de iletişime geçtim o da memnunmuş ve bakımlar dışında hiç tamir görmemiş ondayken de... köye sık git gel yapıyormuş yolları bozuk olunca alçak araç yetmemiş ondan değiştirmiş.

almadan önce içinde defalarca kez yolculuk da yaptığım bi araç yine. bu araçla eski sahibi yazın bodruma git geller de yaptı temmuz ağustos aylarında hiç hararet sorunu yaşamamış, 5 yıl kadar kullandı hiç yolda bırakmamış. hatta bir kez yine bu yolda radyatöre yoldan bir şey sekip delmiş, delik radyatörle bile durup soğumasını bekleye bekleye su ekleye ekleye yolu tamamlamış bi şekilde radyatör de 2024de değişmiş yeni.
araçta su kaynatma/eksiltme yok. radyatör kapağını da yeni değiştirdim...

antifrizi o diğer duyuruda anlattığım servis macerasından sonra kendim tekrar değiştirdim araca koymadan önce 50/50 karıştırarak, castrol radicool sf. ben devraldığımda da içinde kırmızı antifriz vardı, bi su kaçağı da yok... serviste konan antifrizle 1 hafta kullandıktan sonra değiştirdim çıkan antifrizde de tortu neredeyse yok, temiz görünüyor. i.imgur.com serviste direkt yere boşalttıklarından çok net bişey söyleyemiyorum ama yaklaşık 2 yıllık olan antifrizde yine tortu görünmüyordu rengi parlak kırmızıydı hala.

yani araçta gerçek bi sorun yok, mekanik olarak iyi durumda. performansı da iyi, lpg uyumu da iyi, az yakıyor... sadece ufak elektriksel problemler yüzünden rahatsızlık veren ufak aksaklıkları var diyelim. bırak satmayı tanıdığım biri bu fiyatlarda araç baksa öneririm bile. "parça bulunmaz" olayı yok, dediğim gibi mekanik aksamda toyotanın birçok parçası uyumlu ve kendi parçaları da var, bulunuyor.

@fodera araç hararet yapmıyor, hararet olmadığı halde ibre yüksek gösteriyor sadece. termostat da açıyor fanlar da açıyor aracın soğutmasında problem yok. dediğim gibi su kaynatma eksiltme vs. durumu yok. araştırdığımda hem geely özelinde hem de diğer markalarda benzer sıkıntı genelde zayıf şaseden denmiş. radyatör kapağı da dediğim gibi yeni değiştirdim, basınç tutuyor sıkıntı yok.
0
🌸konetsu
(29.11.25)
hocam okumadim artik acikcasi.
sat gitsin sen de kurtul biz de kurtulalim.
sana yeni bir arac alalim, bu is huzur icinde cozulsun. :D
+1
cooperr
(30.11.25)
@cooperr uzun geldiyse kısaca özet olacak şekilde diyeyim o zaman :D ben araçtan memnunum diyorum sen sat diyorsun ^^

şuan temel 2 sıkıntım yanan check engine ışığı ve yükselen hararet göstergesi(gerçek bi hararet problemi yok), neredeyse eminim ikisi de elektrik tesisatı kaynaklı, aracın mekaniği şasesi kaportası şusu busu iyi. sadece gösterge panelinde göz attıkça ufaktan can sıkıyorlar. aynı fiyatlara da kıyaslanabilir seviyede bir alternatifi bulunmuyor bu aracın.

bu iki problemi de yok sayıp yıllarca sorunsuz kullanabilirim bu arada, eski sahibinin yaptığı bu :D takılmamış hiç...
0
🌸konetsu
(30.11.25)
OBD portuna kadar kesilmis aracin, elektrik problemleri buyuk bas agrisi, ve cozmesi zor.

ben uzun vadede o aracin saglikli calisacagini sanmiyorum, hep tesisattan dolayi problem cikartacak anlattigin kadariyla. zira birisi kablolara dalmis, ortaligi karistirmis.
cozmesi zor. ben olsam ugrasmam, satar baska araca gecerim.

ama sen bilirsin tabii..
0
cooperr
(30.11.25)
@cooper çalışmayan aksamı yok ya. muhtemel zayıf şase tahmini tek sıkıntı şuan elektriksel olarak.
hani evet biraz kurcalanmış can sıkıcı ama toplarken çok da bozmamışlar, düzgünümsü toplanmış yine. obd portu özelinde ben anlam veremedim bile neden kesildiğine. sadece 12v kablosu kesilmiş ucu bantlanıp bırakılmış boştaydı. son 2 sahibi bilmiyor onlardan önce yapılmış en az 8-10 yıllık bi işlem yani. belki bi ara bişey bağlarken güç için kullanmıştır bilinçsiz bir sahibi vardıysa veya ülkemizin mükemmel ustaları yapmıştır...

2 aya yakındır bende araç, memnunum abicim. iyi araç :D elektriksel veya başka ciddi can sıkan sıkıntısı da yok. elektriksel problem sadece belirttiğim 2 olaya sebep oluyor. yani şase biraz zayıfsa da çok ciddi seviyede değil gibi problemi.

akünün boşaldığı durum dışında hep tek marşta 1sn sürmeden çalışıyor. soğuk vs. etkilemiyor.
her tarafından takır tukur ciyak ciyak sesler gelmiyor ötmüyor :D sıralı sistem benzinden lpgye geçince hissetmiyorsun bile lpg uyumu iyi, performansı tüketimi güzel. yağ su kaçağı vs. yok mekaniği sağlam. motorunda sarsıntı veya garip sesler vs. yok rölantisi düzgün. direksiyonu yumuşacık, boşluk yok. rot balansı düzgün, vites geçişleri rahat, pas çürük sorunu yok, yağ yakma duman atma yok.

triger, devir daim, radyatör vs. daha değişeli 10.000km bile olmuyor. baskı balata 5 yıllık ama çok km yapan bi araç değil, istanbul trafiğinde de kullanılmadı daha küçük bi şehirden. şuan için kavramasında da problem yok. 2020 muayene raporu vardı elimde şuan araçta bakamıyorum ama 180.000kmlerdeydi sanırım yani şuan daha 30000km civarında olması lazım baskı balatanın. lpg tankı 2024 muayenesinden önce yılı dolduğu için değişmiş o da 2 yıllık daha 8 yılı var. aracı aldığında 5 yıl önce amortisörleri rotları vs. de yeniletmiş komple.

vurmaz etmezsem yakın gelecekte masraflı büyük bi bakımı/tamiri yok.

200-250 bandına bunu satsam ne alayım da daha sorunsuz/masrafsız olsun ki? :D hatalı veri ileten bi sensör ve hatalı gösteren bi hararet göstergesi ki bi şase güçlendirmeyle muhtemelen düzelecek... rastgele birinden bilmediğim araç alsam çıkabilecek sorunların sıralı tam listesini yapsak karakter sınırına takılır buraya yazamayız.

seçenekler ne? ya yaşı 2 katı metal yorgunu araçlar, ya kmsi 2 katı araçlar, ya taksi çıkmaları, ya ağır hasar geçmişi olan araçlar...

en önemli konu şu, dediğim gibi araç tanıdıktan, güven problemi yok, aracın geçmişini biliyorum. daha satma konusu gündemde değilken 2 yıl önce bile övüyordu aracı. değiştirme sebebi 95% ablasının ısrarı :D çocuklarla uzun yol filan yaptığından daha yeni bi araç alması için bayağı baskıladı. bütçesi de uygun olunca değiştirdi. satışta görünce e ben alayım dedim, zaten alıcı bulmuşken ona satmayıp bana verdi. ben bu araçla aylar sonra da bi yerinden sıkıntı yaşasam yardımcı olur. sattım bitti olayı yok yani ^^ gerçekten sorunlu bi araç olsa, bi sıkıntısını bilse benden gizlemezdi.

bu 2 problem yıllardır var, bu şekilde sorunsuz kullandı. ben başka eksiği olmayınca araç da benim için yeni olunca bunlara taktım işte... bi kere tam sorunsuz hale getireyim istiyorum. sorunlar çok ciddi olduğundan değil :)

ben de bu kadar övdüm hiç mi sevmediğim yanı yok? var ufak tefek şeyler işte...
bi bu bahsettiklerim var işte...
koltuk yükseklik ayarı olmaması en canımı sıkanı ona daha bakamadım çıkma koltuk arayacağım.
arka park sensörü soğuk yağmurlu havalarda bazen hatalı oluyor arkam boşken de ötüyor.
sağ ön çamurluk davlumbazı kırık(yenisini aldım değiştireceğim)
kapıları biraz sert kapanıyor, yavaş kapatırsan tam kapanmıyor.
soldan ufak sürtmüşler ona bağlı arka çamurluk ve arka kapının altında marşpiyelde çok ufak yüzeysel paslar var. o da bi zımpara bi sprey astara bakar, ilerlemesin bana yeter. kaportacılık ciddi işi yok.
sol aynanın elektrikli ayarı ters bağlanmış aşağı yukarı ayarı sağ solu, sağ sol ayarı aşağı yukarıyı yapıyor.
kaputta 2 yerde kuş pislemesinden vernik atması var ama boya sağlam, sadece mat duruyor. pas vs. yapmaz araç beyaz olduğundan çok aşırı da sırıtmıyor.
bu kadar sanırım, aklıma başka da bi problemi gelmedi.
0
🌸konetsu
(30.11.25)
sen Kenya'da mi yasiyordun? :)
0
thetruenorthstrongandfree1
(30.11.25)
@thetruenorthstrongandfree1 yoo :D ne alaka?
0
🌸konetsu
(30.11.25)
(4)

Bilek röntgeni kırık çıkık sorusu

karaden
Merhaba,Sağ elimin üstüne düştüm, şiddetli olmasa da agri sizi vardi ozellikle hareket ettirince.Acile gittin film cekildi doktor kirik olabilir dedi emin olamadi alciya aldi. ama ortopedi git dedi. https://hizliresim.com/n63c73oBir yorum yapabilcek var mıdır teşekkürler
Merhaba,

Sağ elimin üstüne düştüm, şiddetli olmasa da agri sizi vardi ozellikle hareket ettirince.

Acile gittin film cekildi doktor kirik olabilir dedi emin olamadi alciya aldi. ama ortopedi git dedi.

hizliresim.com

Bir yorum yapabilcek var mıdır teşekkürler
0
karaden
(28.11.25)
chatgpt'ye yükleyip sorunca epey tatmin edici cevap veriyor. evet görüntüyü de yorumluyor.

en azından buradan cevap gelene kadar fikriniz olur.
0
kibritsuyu
(28.11.25)
hizliresim.com
hizliresim.com
Bu var suan sadece
0
🌸karaden
(28.11.25)
Sozlukte sorabilirim istersen doktor cok
0
kralja milutina
(29.11.25)
3-4 acidan x-ray gerek tam olarak anlasilmasi icin.
0
thetruenorthstrongandfree1
(29.11.25)
(2)

playstation plus | black friday indirimi sorunu

chanandler bong
Selamlar, oyunlarda indirim görüyorum sorun yok ama indirimli üyelik paketi alamıyorum. Siteye giriş yapmadan baktığımda indirimli halini görüyorum. 4 küsürden 2800 küsürlere düşüyo. login oluyorum indirim gidiyo. ben her sene indirimli halde alabiliyodum. sitede mi bi sorun var bende mi anlamadım.
Selamlar, oyunlarda indirim görüyorum sorun yok ama indirimli üyelik paketi alamıyorum. Siteye giriş yapmadan baktığımda indirimli halini görüyorum. 4 küsürden 2800 küsürlere düşüyo. login oluyorum indirim gidiyo. ben her sene indirimli halde alabiliyodum. sitede mi bi sorun var bende mi anlamadım. alabilen oldu mu ?
0
chanandler bong
(28.11.25)
denemedim ama 5 aralık'a kadardı
0
croswell
(28.11.25)
fc26'yı 2900'dan %50 indirimli 1450 liraya aldım (2 aralık son).

plus paketler de indirimli gözüküyor, sepete ekleyebiliyorum. buna da 5 aralık son diyor.

yani indirimli oyunu login olup indirimli alabiliyorum, bende sıkıntı yok.
0
kibritsuyu
(28.11.25)
(13)

Sobalı dönemlerde haftada 1 banyo yaparken kokmuyor muyduk?

Piukh
Aranızda her gün duş alan çocuk monşerler vardır tabii ama ben küçükken özellikle kış aylarında pazar günü yıkanma günü olurdu. İlkokula gittiğim dönemlerdi, koşturup dururduk da ama hiç hatırlamıyorum sınıfta koktuğumuzu vesaire. Acaba ara ara yıkıyor muydu anamız bizi nasıl oluyordu? Tam hatırlaya
Aranızda her gün duş alan çocuk monşerler vardır tabii ama ben küçükken özellikle kış aylarında pazar günü yıkanma günü olurdu. İlkokula gittiğim dönemlerdi, koşturup dururduk da ama hiç hatırlamıyorum sınıfta koktuğumuzu vesaire. Acaba ara ara yıkıyor muydu anamız bizi nasıl oluyordu? Tam hatırlayamıyorum.
+2
Piukh
(27.11.25)
Beynin sürekli maruz kaldığı etkiye karşı hassasiyeti ortadan kaldırma gibi bir özelliği vardır.
Gemi makine dairesinde uzun süre çalışanlar artık o sesi duymaz.
Ahırda çalışanlar artık gübre kokusunu almaz gibi.

Yani kokuyorduk ama farketmiyorduk.
0
Mirket
(27.11.25)
Sobayla ilgisi yok bence ya. Ben kaloriferli evde büyüdüm. Pazardan pazara banyo yapıyordum. O zamanlar öyleydi.
Evet, kokuyorduk. Belki tek tek kimse kokmuyor, ama okuldaki tüm öğrenciler biraraya gelince tipik bir koku oluşuyor. Üniversiteyken bir gönüllülük projesi için bir ilkokula gidiyorduk. O koku o kadar tanıdık geldi ki. :) Öğrenciler kokmuyordu, ama binaya girer girmez burnumun direği sızlıyordu.
+1
auroraaurora
(27.11.25)
nerde dinledim hatırlamıyorum ama bir konuşmada bu geçti sebebini yiyeceklerin organik falan olmasına bağladılar, şimdi yediklerimizin kokuyu yaptığından tohumlarında genlerinin değiştirilmesinden bahsettiler..
0
eja
(27.11.25)
bence kokmuyorduk. hatta hala aynısını yapsak yine kokmayız.

duş alma rutinini sıklaştırdıkça vücut da kirlenme rutinini sıklaştırıyor. sürekli haftada 1 duş alan kişi 1 haftada anca kokacak kadar kirleniyor. her gün duş almaya başlayınca ertesi gün duş almazsan kokuyorsun.

biz kendimiz süreyi kısaltıp kokuşma rutinini kendimiz bozuyoruz bence.

yine haftada 1 duş almaya başla, ilk zamanlar ertesi gün kokacaksın. aradan zaman geçtikçe kirlenme rutinin uzamaya başlayacak.
+1
kibritsuyu
(27.11.25)
ben 1 hafta yıkanmıyorum, kendi kokumu almıyorum, leş gibi kokuyorsun diye tepkiler alıyorum. çocuk olsaydım umursanmayabilirdi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.11.25)
Ben de bu süreçten geçtim ama hiç koktuğumu hatırlamıyorum. Yine de her gün okuldan gelince eli-ayağı-yüzü falan soğuk suyla küvete girip yıkardım onu hatırlıyorum bi. Ama öyle koşturup terleyen bi çocuk da değildim belki onun da etkisi vardır.
0
truf
(27.11.25)
bu sorunun cevabi hem evet hem hayir.
günümüz standartlarinda kokuyorlardi ancak insanlarin "kötü koku" algisi tarih boyunca degismis.
bugün 1970 senesine isinlanirsan, "uff bu ne koku" dersin ama 1970 senesindeki kokudan hic rahatsiz olmayan adami 1570'e isinlarsan o da "uff bu ne kötü koku" der.
yenilen icilenden, yani diyetten daha farkli ve büyük problemler vardi.

mesela insanlar sik yikanmazdi ama camasirlar da sik yikanmazdi. günümüzdeki kokulu sampuan, sabun, deterjan o dönemde yoktu; kül, yag ya da at kestanesi bazli dogal sabunlar kullanilirdi ve emin olun bu sabunlar kötü kokuyordu. mesela kumasi, özellikle yünü yumusatmak icin fulling (dinkleme) adi verilen bir yöntem vardi, köylerde kadinlar yapardi (özellikle iskocya gibi ülkelerde günümüzde bile devam eden bir gelenek), bunun icin idrar kullaniliyordu ve kadinlar evlerine idrar kokarak gidiyordu ama kimse yadirgamiyordu.
insanlar icin vücut kokusu, hayvan kokusu ve hatta tarihte geriye gittikce diski kokusu gayet alisilmis oluyordu. herhangi bir sokakta binlerce, aylardir yikanmamis, üstbas degistirmemis insan, derisi yüzülüp satilmaya hazirlanan hayvan, balik tezgahlari, baharat tezgahlari, havada asili kalan kömür kokusu, cogu zaman bunlara eslik eden idrar ve diski kokusu... seni bayiltabilir bu kokular ama o zamanlar insanlar icin normaldi. onlarin da rahatsiz oldugu anlar oluyordu ama insan vücudu kokusu genelde bu listede yer almiyor, alacaksa bile en sonunda yer aliyordu.
koku olarak zamanin insaninin en büyük problemi lagimdi.
parfümler, dogal cicek özlerine batirilmis eldivenler ve sapkalar, parfümlü mendiller, elbiselerin ic kisminda tasinan lavanta keseleri, kat kat giyilen ve karsi tarafin kabarikligiyla yakinina gelmesini engelleyen elbiseler sadece moda anlayisi degil ayni zamanda koku problemine bulunmus cözümlerdi.
bizim modern burun hassasiyetimiz evlerde akan suyun ulasilabilir olmasiyla birlikte degismeye basladi. akan suyun kolay isitilabilir olmasiyla hizlandi.
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.25)
o zamanlar bu kadar prenses değildik.
0
orpheus
(27.11.25)
sobalı evde tam da bahsedildiği şekilde haftada bir banyo yapardım çocukluğumda, bence kokmuyordum çünkü henüz ergenlik dönemi değildi (benim için) ve hormonlar henüz değişime uğramamıştı, bu da vücut kokularını olumsuz etkilemiyordu. dikkat ederseniz küçük çocuklar çok terledikten sonra bile bir yetişkin gibi kokmazlar, hormonlarla ilgili bir durum. kış mevsimini geçtim yazları da her gün banyo/duş almıyorduk. nasıl rahat ediyorduk bilemedim.
+1
exlibris
(27.11.25)
Şimdiki koku eşiğine göre evet kokuyorduk. Ama hepimiz kokuyorduk. O yüzden de normal geliyordu. Altına işeyenler bazen sidik kokardı. Ama genelde onlar işedikleri günün sabahında anneleri yıkardı.
0
ground
(27.11.25)
bence bu kadar kokmuyorduk, giysilerle de alakasi olabilir.
o zamanlar giyim esyalari genelde pamuklu olurdu.
simdi olay full sentetige kaydi, sentetik de feci koku yapiyor.
0
cooperr
(27.11.25)
Exlibris +1
Ergenlik öncesi o kadar değil. Ergenlik sonrası tam teşekküllü kokmaya başlıyor insan.
0
yadigar
(28.11.25)
kokmuyorduk. hala her gün duş almak hastalıklı bir düşünce. 3-4 günde bir idealdir.
-1
tchuck
(28.11.25)
(15)

Kiracıyı çıkarma yöntemleri

Cezcez
Ev satılık. Kiracı diyormuş ki gelen kişilere Eylül e kadar çıkmam. Sözleşmem bitince çıkacağım. Niyetimiz evi satmak. Başta problem çıkarmam dedi ama evi görmeye gelenlere tavrı buymuş. 1) Kirası ortalama kiralardan 13 bin TL daha az. Kira tespit davası açalım mı? 2) Nasıl bir tahliye yolu yordamı
Ev satılık. Kiracı diyormuş ki gelen kişilere Eylül e kadar çıkmam. Sözleşmem bitince çıkacağım. Niyetimiz evi satmak. Başta problem çıkarmam dedi ama evi görmeye gelenlere tavrı buymuş.

1) Kirası ortalama kiralardan 13 bin TL daha az. Kira tespit davası açalım mı?

2) Nasıl bir tahliye yolu yordamı izlenir?

Klasik beyaz yaka evli çocuklu adam. Günü gününe yatırdı kirayı no problem. Ama hep bölgeye göre düşük kira verdi. Altı yıllık kiracı. Ama bizim de acil evi satmamız lazım.
-4
Cezcez
(27.11.25)
Dava açsan eylüle kadar bitecek mi? Eylülde çıkarsa sukret
+3
artıküyeolmakistiyorum
(27.11.25)
kira tespit davası kiracıyı çıkartmaz, kirayı düzenler, vakit alır.
0
kisa
(27.11.25)
en hızlı ve garanti yolu soruyorsan adama para teklif edeceksin. dava falan işleri min 2 sene sürer ayrıca yine çıkarmanıza yardımcı olmaz zaten. bir de işler inada bineceği için 5-6 sene daha bela olur size.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.11.25)
sen evi sat alıcı düşünsün. yada kiracı ile anlaşma yoluna git. en iyi dava en az 2 sene sürer.
+1
gercekdunya
(27.11.25)
kiracı kanunda yazanı yaparım demiş, sorun ne? bu niye problem çıkarmak olarak görülüyor?
+1
tnz
(27.11.25)
eylülde çıkarım diyormuş işte daha ne istiyorsunuz. karşılıklı anlaşmadan çıkarmanızın bir yolu yok.
+3
zozjotejmnk
(27.11.25)
Evi satın alacak kişi oturmak için mi alıyor yoksa yatırım amaçlı mı? Sen evi satabilirsin. Kalan kısımla yeni ev sahibi anlaşır. Eylül e kadar oturma hakkı var kiracının. Eğer eylülden önce çıkmasını isterseniz sakal atmanız gerekir.
+2
yankee jumping
(27.11.25)
bir kiracı olarak kiracınıza hak veriyorum. Bugün ev taşımaya kalksanız minimum 200 bin lira masraf çıkar. kanuna aykırı bir tutumu yoksa yukarıdakilerin dediği gibi eylül ayını bekleyeceksiniz ya da bu şekilde satabilirseniz alan kişi aldıktan sonra 1 ay içinde ihtarname çekecek. bu durumda 6 ay içinde boşaltması gerekiyor diye biliyorum. süreden tam emin değilim. ihtarname çekmezse kiracınızın mevcut sözleşmesini kabul etmiş sayılır.
0
faberkastelli
(27.11.25)
zaman sikintiniz yoksa bu iki yola basvurabilirsiniz elbette. fakat cok zaman alacagini ve sonuclarin standart olmadigini bilin derim.

kiracisi olan ev sahipleri bir miktar ucuzdan satiyorlar evlerini. bu da bir yontem olabilir.
0
Sour
(27.11.25)
yapabileceklerinizi zamanında yapmıyorsunuz, sonra yasal hakkını kullanan kiracıya kızıyorsunuz.

kontrat bitmeden çıkaramazsınız. ya da masraflarını (emlakçı, taşınma vs) karşılamak şartıyla anlaşabilirsiniz.

ne yapmalıydınız? 5 yılının dolacağı kontrat döneminden en az 1 ay önce (yani 1 eylül'de yenileniyorsa 1 ağustos'tan önce) noterden "5 yılımız doluyor, yeni dönemde kiramız şu kadar olacak, kabul etmiyorsanız kira tespit davası açacağım" diye ihtarname gönderecektiniz. kabul etmiyorsa da davayı açacaktınız. kiranız geriye dönük olarak o kontrat dönemi baz alınarak mahkeme tarafından belirlenecekti (daha doğrusu mahkemeden önce arabulucuya gidiliyor ve orada karşılıklı olaran yeni tutara karar verebiliyorsunuz, anlaşamazsanız dava açılabiliyor) ve o tarihten, evden çıktığı güne kadar olan düşük aldığınız bütün kira farklarını alacaktınız.

kira tespit davası kiracıyı çıkarmaz, ancak düşük kirayla oturmaya devam etmek isteyen kiracı için "kiram artacak" şeklinde bir tehdit unsuru olur. çıkması için şu saatten sonra kira tespit davasını ancak önümüzdeki kontrat dönemi için açabilirsiniz. onda da zaten çıkacağım diyormuş. sizin de niyetiniz kirayı arttırayım da otursun değil de evi satmak olduğu için bu da bir işinize yaramaz.
+1
kibritsuyu
(27.11.25)
Kiracı davası, elinizde sağlam bir tahliye taahhütnamesi yoksa en az 4-5 sene. İşi inada bindirmeyin.

Kiracıyı çıkartmanın 2 yolu var : Kendinin çıkması veya zorla çıkartmak.

Arayıp kibarca bir derdini öğrenin. Bu şartlarda satmam zor, eylül'e nerdeyse 1 sene var deyip, taşınma masraflarını teklif edin. Anlaşarak çözmeyi deneyin.

.
0
kartallar yuksek ucar
(27.11.25)
kiracıyı niçin oturdugu evden etmek istiyorsun? sözleşmesi bitene kadar oturabilir. kiracı istemedikten sonra evden çıkarmanın hiç bir yolu yok. ayrıca zaten evi satıyorsun. yeni ev sahibi ile kiracı arasında bir sorun bu. kiracıyı çıkarıp daha yüksek fiyattan satmak istiyorsan da hiç etik değil ve iyi niyetli değil bu soru
+1
abelardo
(27.11.25)
Hocam eylülde çıkarsa gerçekten, öpüp başınıza koyun. Dava ile hakim sizi direkt ilk celsede haklı bulsa bile iki yıl sürüyor.

Bence Eylül için tahliye taahhütnamesi imzalatabiliyorsanız, imzalatın. Eylüle kadar da kirasını ödeyip otursun. Kötü bir senaryo değil.
+1
yadigar
(27.11.25)
5 yılı geçince kira tespit davası
10 yılda çıkma davası
başka yapılabilecek bir şey yok.

tahliye taahütnamesi yoksa, kiracı ne derse o olur. varsa, işleme sokarsınız. davalık da olabilirsiniz.
+1
gurur
(27.11.25)
@gurur'a bir ek yapmak istiyorum. tahliye taahhutnameleri de ise yaramiyor. soyle ki ev sahipleri bu taahhutnameyi genelde tarih belirtmeden imzalatiyor ki istedigi zaman cikarabilinsin, fakat kiracilar bunun icin dava acabiliyor, yani bu aslinda evrakta sahtecilige giriyor. yani kiraci diyor ki bana bos kagida imza attirdi, sonradan istedigi tarihi yazdi. buna dikkat edin derim, basiniz daha buyuk derde girer.
+1
Sour
(28.11.25)
(17)

cocuk ve kopek ismi

in vino veritas
yeni bir yere tasindiniz diyelim, komsuluk iliskileri yogun yasaniyor ve siz de rahatsiz degilsiniz. fakat komsunun cocugunun adiyla sizin kopegin adi ayni. kopege adiyla seslenmeye devam eder misiniz? herhangi bir seyi degistirmeyi dusunur musunuz? ya da cocugun ebeveyni olsaniz rahatsiz olur musun
yeni bir yere tasindiniz diyelim, komsuluk iliskileri yogun yasaniyor ve siz de rahatsiz degilsiniz. fakat komsunun cocugunun adiyla sizin kopegin adi ayni. kopege adiyla seslenmeye devam eder misiniz? herhangi bir seyi degistirmeyi dusunur musunuz? ya da cocugun ebeveyni olsaniz rahatsiz olur musunuz?
-1
in vino veritas
(25.11.25)
Köpeğime adıyla seslenmeye devam ederim ve adını degiştirmeyi düşünmem. Çocuğun ebeveyni olsam hiç rahatsız olmam çünkü hiçbir canlıyı birbirinden aşağı görmüyorum. Hatta hoşuma gider ve çocuğuma da " bak isimleriniz aynı, adaşsınız" derim.
+8
rock n roll
(25.11.25)
Bu tip şeylere alınmak için 0 hayvan sevgisi olması gerekiyor. Bir şey yapmam.
+2
arbre
(25.11.25)
Hayvana insan adı konmuş olması bence uygunsuz bir şey. Çocuğumun adı olması şart değil. Rahatsızlık duyar, o şahsa mesafeli olurum.

En azından bu tip durumlara maruz kalınabileceği öngörüsü güzel bir şey.
-18
Mirket
(25.11.25)
yazmıştım ama yine eksilemeye başladıkları için sildim ama tekrar yazasım geldi. olsun eksilesinler zaten mirketi de eksilemişler.

ben çocuğumun alay edilme riskine karşı böyle bir şeye izin vermezdim. çünkü alay insanlarda yara bırakıyor. ee şu avuç kadar yerde bile hemen goygoylamaya başlıyorlar. çocuk eminim bunla karşılaşır. hem onların küçücük kalpleri olanı biteni öyle bir anlıyor ki.

Aşağıdaki saçaklı da yine bana değdirmek için kıvranmış. Senin yaşadığın yerler öyle olabilir buralar senin gibi saldırgan kaynıyor. böyle bir şey var ve niye dikkatli olmasını istemeyelim adamdan. He narsist he hayvan sevgisi. Sen iftira atmamayı öğren önce. Pişkin yaratık.
Milletin sorusunun altına pislememeyi öğren gittiğin yüksek yerlerden. Nerdeee. O kadar görmene rağmen ancak bu kadar oluyor demek senden de.
-13
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(25.11.25)
Köpeğe it mi diyelim. Çocuğa köpek ismi koymak mı abes sen mi köpeğe insan ismi koydun o önemli. Sen köpeğe ferit ismini koyduysan o senin çapsızlığın. Ama çocuğa kahraman ismini koyduysa ebeveyn suçu.
-2
mikahakkinen
(25.11.25)
Bazı yerlerde unutulmuş olabilir ama komşuluk hakkı denen bir şey var sonuçta .
Çocuğun hakkı burada daha önemli . Arkadaşlarının onunla bu sebeple kafa bulması da mümkün.
Köpeğe başka isim de bulunabilir.
Çocuğun ismin değişmesi ise adliye dava mahkeme işleri falan çok uzun iş .
Çocuğun babasının da bir yavru sokak köpeği bulup ona bizim adımızın koymasını istemeyiz.
Bu sebeple böyle muhitte meşhur olmakta iyi bir şey değil.
-4
diyecevaplandı
(25.11.25)
Köpeğin adını değiştiririm.
Komşu olsam bu kişinin çocuğu yok herhalde diye düşünürüm.
Çocuk için akran zorbalığından tutun yeni taşınılan yerde kötü komşuluk ilişkilerine(dedikoduya) kadar birçok şeye gebe.
Çocuğun değil doğrudan komşunun ismi de olabilirdi.
"Sen bir şey mi ima etmek istiyorsun ?" bile diyebilir.
-5
WithWorth
(25.11.25)
Sorun sizde değil ki, sorun çocuğuna köpek ismi koyan ailede. Ahahahah ben çok eğlenirdim bak adaşın geldi diye sürekli takılırdım
-3
Hallegadola
(25.11.25)
yurt dışında bu durum oldukça yaygın aslında, kimse de gocunmuyor ya da tersi bir şekilde zorbalamıyor. Genelde hayvan sevgisi eksik olan topluluklarda garip karşılanacak bir durum. Zaten hayvanlar direkt aşağı seviye olarak görülüyor bu insanlar tarafından. dikkat ederseniz sosyo-kültürel seviye indikçe “köpek”, “kuduz”, “ötede havla”, “hoşt” gibi hakaretler de çok fazla kullanılıyor. köpeklerle alakalı ilginç bir kolektif hafıza yaratılmış gibi geliyor bana. Özellikle belli bir kesimde... böyle insanların yaşadığı bir yere taşınmıyorsanız sorun olmaz bence.
+6
eileengray
(25.11.25)
Sorun bence çocuğuna köpek ismi koyan ailede. Yabancı isim koyma modasının iyice boku çıktı. Oğlumun Hektor ve Ares adında bir arkadaşı var örneğin.. yüz kişiye bunlar Türkiye’de bir insan ismi mi yoksa köpek ismi mi diye sorsan yüz kişi de köpek ismi der.. öte yandan alınırlarsa da bu onların problemi.
+4
suicides underground
(26.11.25)
ay hayir, köpegimin adini degistirmem tabii ki de. öncelikle hayvana insan ismi verilmesinde sakinca görmüyorum, yani köpegime caner adini verdim diye alinacak adam fazla silik bir tiptir. öyle kırılgan narsisist insanlarla sahiden ugrasamam.
ikinci olarak son dönemde asiri mal insan isimleri cikti. bir lise arkadasim ogluna MİLO adini verdi. duyunca ilk tepkim "köpek adi ya bu" olmustu. yüzüne karsi da dedim valla. köpegimin adi milo olsa bu sebeple ismini mi degistireyim?
baska bir lise arkadasimin ogluna verdigi isim ŞANS. ortak bir arkadasimiz var, kücük bir toy poodle'i var, onun da adi şans. ananin babanin da hayirlisi nasip olsun cocuklara sahiden.
kendi ismimi bir köpekte duysam da alinmam, gel adasim biraz oynayalim, derim.
+7
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.11.25)
bizim sitede vardı böyle bi durum. eylüldü bi kızın ve köpeğin ismi.hiç yadırgamamıştık açıkçası. hatta çocuklar aaa iki eylül oldu, dilek tutalım filan diyorlardı. ki bence eylül insan ismidir, köpekte ne alaka ama olabiliyor yani. kızımın adı komşunun köpeğinin adı olsa ben umursamazdım ya. biraz buluttan nem kapmak gibi olur. sonuçta tanışmadan önce verilmiş bi isim. ama karşı taraf rahatsız olabilecekse veya sonuçta çocuk kafaya takacak gibiyse karşılaşma durumlarında köpeğe adıyla seslenmezdim heralde. zaten ne kadar iç içe olacaksınız ki.
+3
elorelia
(26.11.25)
köpeğe insan adı verildiyse umursamam.
çocuğa köpek adı verildiyse köpeğin adı değişmesi lazım.
0
duyuruuser
(26.11.25)
bizim kedinin adı da insan ismi ya jhdfjghjgh okuduğumuz bir kitap karakterinin bizde etkisi olduğu için kedimize bu karakterin adını koymuştuk. ve bize "yaa benim kaynımın adı da ..." falan diyenler olmuştu gülümseyerek tepki verdik. zaten baya geleneksel bir isim, şimdiki çocuklara konulmuyor artık. ben bu duruma gülüyordum sadece ama şimdi toplumun köpeğe bakış açısı biraz daha küçümseyici. dile öyle yerleşmiş. sizin komşu hayvan sevgisi yüksek biri ise bence dert etmenize gerek yok ama daha geleneksel bi yaşam tarzları var ise alınabilirler ve evet çocuk zorbalanmaya maruz kalabilir. bence kendiniz durumu tartıp ona göre karar verin. köpek adını öğrenmiştir artık değiştirilebileceğini çok sanmıyorum ama onların yanında seslenmezsiniz. adını sorarlarsa da "boncuk" vs gibi klasik bir şey söyleyip geçebilirsiniz :)
0
Sadece soruyorum
(26.11.25)
sözlük'te şöyle bir hikaye vardı. orijinal entry silinmiş ama ekşi şeyler'de yayınlandığı için ulaşabiliyoruz:

eksiseyler.com
+1
kibritsuyu
(26.11.25)
Bunun bir sorun olabileceği aklımın ucunun kenarından geçmez. Buna alınan insanın en büyük derdi bu olsun derim.
+2
peki madem
(26.11.25)
Ya ben hayvanlara insan ismi konmasını çok seviyorum. Arkadaşlarımın kedisi Ali Rıza vardı, dünyanın en minnoş kedisiydi. Biri bana "köpeğime/kedime senin adını verdim" dese kişisine bağlı olarak güler geçerim ya da çocuğuna koymuş gibi mutlu olurum.
+1
kobuzchu kiz
(26.11.25)
(13)

Tefal Ingenio'nuz Varsa Sorum Size

mor oje
Daha uzun kullanım için bulaşık makinesinde değil elde yıkamanızı öneririz yazmışlar kullanım kılavuzunda. Şimdi bu arkadaşlar tencere olduğu için her yemek yaptığınızda sürekli foşur foşur elde mi yıkıyorsunuz yoksa aman ne olacaksa olsun deyip makinada yıkayan var mı?
Daha uzun kullanım için bulaşık makinesinde değil elde yıkamanızı öneririz yazmışlar kullanım kılavuzunda. Şimdi bu arkadaşlar tencere olduğu için her yemek yaptığınızda sürekli foşur foşur elde mi yıkıyorsunuz yoksa aman ne olacaksa olsun deyip makinada yıkayan var mı?
0
mor oje
(25.11.25)
hayır kaplamaları makinaya atma, deterjanlar gözeneklere hapsolabiliyor deniyor. onlar da senin midene geçebilir. ben sadece cam ve çelikleri koyarım.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(25.11.25)
@bir sıcak el; seramik taban kullanıyordum yıllardır, hep de atarım makinaya. Onları değiştirip ingenio aldım, makinaya atmayayım bari madem..
+1
🌸mor oje
(25.11.25)
makinaya atmayın. çizilmesini ve kaplamasının soyulmasını kolaylaştırır. soyulduğunda, altından çıkan alüminyum -nasılsa üstü kaplanıyo diye- terbiyesiz olduğu için zararlı etki yapıyor (demişti kimya hocamız).
+1
lil siztah
(25.11.25)
teşekkür ederim yanıtlar için <3 ikna oldum, elde yıkamaya devam :)
0
🌸mor oje
(25.11.25)
en iyisi çelik.
0
jelly bear
(25.11.25)
ya teknoloji ilerledikçe bize hayatın daha da kolaylaşması gerekmiyor mu? bu ne saçma iş? zaman geçiyor, teknoloji ilerliyor ama hayat kolaylaşacağına sürekli zorlaşıyor.

hayır bunları söyleyince kendimi gibi'deki yılmaz gibi hissediyorum ama sene oldu 2026, millet uzayda koloni kuruyor, sen daha bulaşık makinesinde zarar görmeyecek tencere üretemiyor musun? hangi devirde yaşıyoruz anasını satayım, koskoca tefal bulaşık makinesinin zarar veremeyeceği tencere yapamıyor mu? bu mu lan teknolojiniz? yerin dibine batsın öyle teknoloji.

biri çıkar elde yıkamak 254345 litre suyu boşa harcattırır der, öteki çıkıp makinede yıkanacak tencere üretmeyi beceremez.

elde sulu boya ile boyanmış sanat eseri narin tabak değil ki ulan bu, endüstriyel tencere. ne demek makinede yıkanmaz? e o zaman otur yıkanabilecek şekilde üret. onu da ben mi söyleyeceğim? yakında ocağa koymayın ısı zarar veriyor da derler, sadece soğuk yemeği buzdolabına koymak için alırız.

tencereyi koyma boyası dökülür, tavayı koyma çizilir, bardağı koyma yıpranır, ahşabı koyma suyu emer, tabağı koyma incinir.

ey çevre örgütleri. tavanın dibinde kalmış bir kaşık yağı lavaboya döksem "bir damla atık yağ 233245 ton suyu kirletiyor" diye yaygara kopuyor. çıkıp tefal'e de desenize senin ürettiğin boktan tencere yüzünden de insanlar bulaşık makinesi yerine tencereyi elde yıkıyor, senin yüzünden yılda 2344 milyor ton su boşa gidiyor diye. çıkıp desenize hadi.
+3
kibritsuyu
(25.11.25)
8 yildir makineye atiyorum.soyulma, sokulme yok. ha 30 yil sonra boynuzlarim falan cikarsa bilemem. atalarimiz ne demis?

life is too short to remove usb safely
0
buenosdias
(25.11.25)
Telefonları tam şarj etmeyin gibi bir şey bu bence. Hiç bir şey olmaz, olsa da 5 yıl değil de 4 yil 10 olur ömrü.
Ha elde yıkanacak birnseyker vardır ayrı ama atın gitsin makineye.
Üreticiler de bir yandan sorumluluk almamak için her şeyi bildirdik kafasıyla yazıyorlar. Elde yıkayınca sorun olsa süngerin yeşil kısmı olmaz demiştik diyecekler
0
kisa
(25.11.25)
@kibritsuyu, Tefal'e yükselmiş de, konunun Tefal ile alakası yok. Teflon malzemenin bulaşık makinesinde yıkanması önerilmiyor. İki sebepten, birincisi bulaşık makinesi teflondan küçük parçacıklar koparıyor ve zaman içinde teflon özelliği bozuluyor. İkincisi kopan o küçük parçacıklar makine içinde yıkama boyunca dolaşarak yıkanan cam malzemenin çizilmesine ve zaman içinde de bulanık bir görünüm almasına neden oluyor.
10 yılı aşkındır Tefal İngenio'm var. Zaman zaman makinede de yıkıyorum. Bu konuda çok titizlenmiyorum yani. Tencere, tava içlerinde beyazlaşmalar var. teflon özelliğiyle vedalaşılma başlamış yani.
10 yıl deyince, normal demeyin. Mutfağı sık kullanan biri değilim.
0
Mirket
(25.11.25)
Bence cam ve çelikleri bile makinadan çıkardıktan sonra sudan geçirin. Ya da kısa durulama programınız varsa mutlaka kullanın onu.

Benimkinde yok. Makinanın kapağını açar açmaz yoğun deterjan kokusu geliyor.

Bir ara mide sorunlarıyla cebelleşiyordum. Bundan şüphelendim. makinadan çıkardığım kapları sudan geçiriyorum. Daha rahatım.

Aklınızın köşesinde bulunsun benim canlarım.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(25.11.25)
Tefal'e yükselmiyorum, soruda tefal sorulduğu için ona denk geldi. Ben genel olarak teknoloji geliştikçe işimiz kolaylaşacağına zorlaşıyor ona yükseliyorum.

Teflonun makinede yıkanması önerilmiyorsa meflon diye makinenin zarar vermeyeceği ve insan sağlığına zararlı olmayan yapışmaz bir kaplama üret. 2026 yılında bu çok zor olmasa gerek ya. 1990 yılında da teflon vardı bulaşık makinesi yoktu. 2026 oldu, bulaşık makineleri wifi'den çalıştırılabilir hale geldi, teflon hala aynı mı? Onu makineye uygun hale getiremedik mi 40 yıldır?
+2
kibritsuyu
(26.11.25)
ben @kibritsuyu'na çok hak verdim. gerçekten bardak alırsın elde yıka deseni siliniyor derler, tencere bozuluyor elde yıka derler, ahşap gereç kullanın silikon kullanmayın ama ahşabı makinada yıkamayın derler. vallahi fenalık geldi bana da, çok haklı bir isyan.

Ben bir süre daha elde yıkıycam, gına gelirse makineye atarım diye düşünüyorum.
Bu arada makinada program biterken kurutmayı durdurup bi 15 dk deterjansız durulama programında yıkamak bana iyi hissettiriyor, tavsiye edebilirim. Faydasını bilemem ama en azından bi de deterjansız su tutmuş oluyorum.
+2
🌸mor oje
(26.11.25)
tefal ingenio şeyinden yok ama çok sık kullandığım tefal tava ve tencerelerim var. hiç bulaşık makinesi görmediler. hep elde yıkadım. hatta hafta içi yıkamak mümkün olmuyor, öyle birikiyorlar, hiç sevmediğim bir durum ama ona rağmen bulaşık makinesinde yıkamıyorum. ben belirtilen kaygıları önemli bir risk olarak görüyorum. ne lüzum var bu riski almaya?
benzer durumu termos bardaklarda da yaşıyorum. bu yüzden bardaklarımın içi pırıl pırıl olmuyor.
0
panamera
(26.11.25)
(5)

kare yaka atlet

dali dili havali korna
gömlek giyince en üst düğmeyi açtığımda alttan atlet belli olmasın diye linkteki şu atletlerden giyiyorum da şimdi fotoda görünce çok tuhafıma gitti, bunlardan giyen var mı benden başka?:)https://www.istanbultoptanicgiyim.com/anit-ic-giyim/anit-ribana-kare-yaka-erkek-atlet
gömlek giyince en üst düğmeyi açtığımda alttan atlet belli olmasın diye linkteki şu atletlerden giyiyorum da şimdi fotoda görünce çok tuhafıma gitti, bunlardan giyen var mı benden başka?:)

www.istanbultoptanicgiyim.com
0
dali dili havali korna
(23.11.25)
İlk defa gördüm kadın atletlerine benziyor.
+1
rodeocu
(23.11.25)
sene 2009 - 2010 üniversitedeydim. gömleğin altına birebir aynı atleti giyiyordum ama gömleğin düğmelerini iliklemiyordum.
0
yurtsuz john
(23.11.25)
40 yılı geçti erkeğiz ilk defa gördüm.
Ağır damar arabesk değil ,
soft fantezi kokuyor.
Bir danteli eksik.
+1
diyecevaplandı
(23.11.25)
Bana korkunç geldi. Ama erkekte babet çorap da bana korkunç geliyor mesela.
+2
dilemma of subscribtionability
(23.11.25)
46 yıllık erkeğim, üstelik de neredeyse atletsiz sokağa çıkmam, ilk defa böyle bir şey gördüm.

sıkıntı düğmesi açık gömleğin yakasından gözükmemesi ise zaten klasik atletlerin gerdan kısmı gömlekten gözükmeyecek kadar oyuk olur. niye böyle bir şey giyeyim?

kadın atleti veya fantazi ürününden çok bypass olan babama giydirdikleri göğüs korsesine benzettim ben de.

ideacdn.net
0
kibritsuyu
(24.11.25)
(4)

tazminat hakkını noter sözleşmesiyle korumak mümkün mü?

matilda
merhaba, dün açtığım duyuruyla ilgili bir gelişme oldu. duyurunun muhasebeci/avukatları bilir dedim inşallah bilirsiniz. ben 2016'da bir ofise girdim. ofiste çalışan 2 kişiyiz zaten. patronumuz yeni bir firma açtı. oraya bizi geçirmeyi planlıyordu. bunu yasal olarak yapamıyormuş yani tazminat haklar
merhaba,
dün açtığım duyuruyla ilgili bir gelişme oldu.
duyurunun muhasebeci/avukatları bilir dedim inşallah bilirsiniz.
ben 2016'da bir ofise girdim. ofiste çalışan 2 kişiyiz zaten.
patronumuz yeni bir firma açtı. oraya bizi geçirmeyi planlıyordu.
bunu yasal olarak yapamıyormuş yani tazminat haklarımızı oraya devredemiyormuş (vergi numarası farklı olduğu zaman başka yere nakledilemiyormuş sigorta).
2 seçeneği vardı ya bize kıdem tazminatlarımızı verip (haksız fesihle çıkartarak) işten çıkartacak ya da biz istifa edeceğiz (daha doğrusu yasal olarak etmiş görüneceğiz).
bizim patron bize hiçbir açıklama yapmadan bugün bizi istifa etmiş olarak gösterdi ama hiçbir şeye imza atmadık. patron diyor ki ben size bir evrak vereceğim (bunu noterden vermesini istediğimde damga vergisini ödeyecek misin gibi saçma sapan bir cümle kurdu ama noterden vermesini isteyeceğim ısrarla) bu evrakla sizin tazminat haklarınız korunmuş olacak. Yani noterden bir protokol düzenleyecek bu kişi şu firmaya geçmiştir. tazminat vs her türlü hakkını devralıyorum gibi. ama bunu yapabilmesi için benim istifa kağıdı doldurmam gerekiyor. bana bu kağıdı verdikten sonra ben istifa kağıdı doldursam, bu kağıdın geçerliliği olur mu bu ilk sorum.

ikinci sorum ben istifa kağıdı doldurmadığım halde beni istifa etmiş gösterdi ben buna itiraz edip dava vs açıp tazminatımı alabilirim ama hemen alamam sanırım bu da bir süreç. ayrıca istifa gösterdiği için şu anda işsizlik maaşı da alamam. şu an beni en fazla 1 çok dişimi sıkarsam 2 ay idare edecek param var. 1 ay içinde iş buldum buldum bulamazsam yandım. ön muhasebeciyim, kolay bulabileceğimi düşünüyorum ama belli de olmaz.
siz benim yerimde olsaydınız tazminatınızı almak için mi uğraşırdınız yoksa patronun verdiği o kağıt eğer geçerliyse devam mı derdiniz. Bu arada işimi çok severek yapıyorum ve aslında ayrılmak istemiyorum ama haklarımın da hiç olmasını istemiyorum.
0
matilda
(20.11.25)
Patronunuzun sözlerinde çok fazla kafa karıştıran konu var. Yasal olarak gayet mümkün yeni bir iş yeri açtıysa size nakledebilir sigortanız da oradan devam eder hiçbir hakkınız da ölmez. siz mi acaba yanlış bilgi aklınızda kaldığı için eksik anlatıyorsunuz? Ayrıca bu konular için mükemmel bir yol var ihtiyari arabuluculuk. Başvurursunuz hiçbir hakkınız ölmez her iki taraf içinde yeni bir dava hakkı olmaz. Ama iki tarafı da sonsuza kadar korur.
0
ground
(20.11.25)
@ground, vergi numarası farklı olduğu için yasal olarak devretme gibi bir durum olmuyormuş. yazıya bunu da ekleyeyim.
0
🌸matilda
(20.11.25)
geçen sefer de söylemiştim, tekrar söylüyorum.

sahibi, ortağı, adresi, çalışanı, yaptığı iş hepsi tamamen aynı olsa da, vergi numarası, yani tüzel kişiliği ayrı bir şirket kurulduysa, arada hiç gün kaybı olmasa bile sigortalı eski şirketten yeni şirkete devrolmaz. haklarını koruyacağım, protokol yapalım, sözleşme imzalayalım şeklindeki tutanakların da noterden bile olsa herhangi bir geçerliliği yok.

sadece adamın sözüne güveniyorsan ona güven. kağıda, protokole, sözleşmeye güvenme. gerçekten tazminat hak ettiğinde adam "vermiyorum" dediğinde elindeki sözleşme herhangi bir işe yaramayacak.

bu işin yasal yolu, eski şirketteki bütün yasal haklarını öder, yeni şirkete de sıfırdan başlatır.

nakil işi sadece aynı vergi numarası altındaki diğer bir şubeye yapılabilir. onda da nakil koduyla çıkış yapılır ve gidilecek olan şubenin sicil numarası yazılır. giriş yapılırken de geldiği şubenin sicil numarası yazılır. aynı vergi numarasında değilse sistem nakil işlemini zaten kabul etmez.

nakil işlemi olmadığı sürece de yasal haklar devam etmez, devrolmaz.

tekrar ediyorum. bu protokolle, sözleşmeyle olacak iş değil, bir geçerliliği yok. ama adam yapmaz öyle şey ben güveniyorum diyorsan ona güvenebilirsin.
+3
kibritsuyu
(20.11.25)
Bir önceki sorunuzu hatırlıyorum. O sorunuzda da şimdiki sorunuzda da anlayamadığım iki şeyden birisi patron neden yeni bir şirket kurma konusunda bu kadar ısrarcı? Yani aklıma tek gelen şey malvarlığı kaçırma. Anlayamadığım ikinci nokta ise neden size tüm yasal haklarınızı peşinen ödeyip yeni şirkette sıfırdan başlatmıyor?
0
ulukayin
(20.11.25)
(3)

Lavabo nereden alınır

arbre
Merhaba. Geniş, güzel, şık, kaliteli bir lavabo almak istiyorum. Nereden alabilirim? Bir de usta kaç TL ister yakın zamanda yaptıran varsa? Sağ olun.
Merhaba. Geniş, güzel, şık, kaliteli bir lavabo almak istiyorum. Nereden alabilirim? Bir de usta kaç TL ister yakın zamanda yaptıran varsa? Sağ olun.
0
arbre
(18.11.25)
kaliteli bişi istiyorsan geberit, bocchi yada duravit bayilerine bak.

ucuz bişi istiyorsan yapı marketlere bak.
0
gercekdunya
(18.11.25)
rüzgarlı sokak.
0
kibritsuyu
(18.11.25)
www.banyomarka.com ben buradan begenmiştim, fiyatları da iyiydi.
0
liberal
(18.11.25)
(20)

Hamile eşim

camlicagazoz
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detay
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.

İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?

Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detayli ultrasonu 22 haftada yaptirdik. Onda da her sey normaldi.

Morallerinizi bekliyorum.
+2
camlicagazoz
(17.11.25)
benim kız 2.650 doğmuştu. bir biftek gbi bir şey verdiler elime.dedim bu nasıl büyüyecek yahu.
şimdi 10 yaşında dünya güzeli bir kızım var.
minyon olacak.annesinin boyu kaç mesela.
+13
jamswety
(17.11.25)
Doktorunuzu değiştirin. Nasıl bir hasta bilgilendirmek o öyle.
+6
Mirket
(17.11.25)
Ben minyonun. Benim annem babam kardeşim minyon. Eşim de kendi ailesinin en minyonu. Yani birde down sendromlu falan olur mu ki diye düsündüm. Internette öyle şeyler de yaziyor. Eşimin boyu 1.63. Ben 1.70
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
37+4'te 2750 gram gayet iyi. son iki haftada bebekler her hafta 250-300 gram alabiliyor. gayet kilosu güzel dogar.
ama bir seyi bilin, bu degerler yaklasik olarak söyleniyor. mesela bir arkadasimin bebegine bu bebek cok büyük dediler, 10 gün erken dogurttular kizi, cocuk kirpi kadar 2900 dogdu. bu sekilde en az 3-4 kisi var cevremde ve hayir, sezaryen icin böyle yalan atmadilar doktorlar.
ayrica dogum boyu ve dogum kilosu ilerideki boyu ve kilosu hakkinda zerrrre bilgi vermiyor. tamamen hurafe.
anne dinlensin bol bol, ev isi falan yapmasin.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Merhaba inşallah sağlıkla kucağınıza alırsınız. 2750 o hafta için bence de iyi. Detaylı ultrasonda bir sorun çıkmadıysa ve bu haftaya kadar da her şey normal geldiyse sorun yoktur bence. Kilo ölçümü bile yüksek doğrulukta yapılamazken bacak ölçüsü almak da ne bileyim:). Down sendromu da ultrasonda çok belirti veriyor, birinden biri illa ki hekimin gözüne çarpardı bence o konuda da rahat olmak lazım.
+1
eisberg
(17.11.25)
Bu arada ense kalinligi da 1.6 çıkmıştı.
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
bizim doktor kız demişti erkek çıktı, pembe bir sürü kıyafetle takıldı 6 ay. bacak dediği pipi olmasın :)))
0
yeahbutso
(17.11.25)
Abi benim anneme de doktor senin oğlanın kafası büyük demiş.
Annem de tabi uzaylı gibi kabuslar görüyor yani koca kafa diyince. Doktor sonra "ya kocanın kafasına bak, böyle heriften ufak kafalı çocuk mu çıkar" demiş.

Yani komple minyon aileden shaq çıkacak değil.
Şimdiden sağlıklı büyüsün, mutlu olsun.
+3
logisticsmanager
(17.11.25)
37+4 zaten her an doğabilir bu saatten sonra ne değişebilir ki.. canınızın sıkılmasını anlıyorum ama bir şey olsa belli olurdu önceden.

Bu arada oğluma hidrosefali teşhisiyle 32. Haftada gebeliğe son verme kararı almıştı meşhur pahalı özel hastane.. 36+3de doğdu sapasağlam çocuğum çok şükür.

Bebeğiniz sapasağlam doğacak merak etmeyin.. bir an önce sağlıkla kavuşmanızı dilerim.
0
suicides underground
(18.11.25)
bize de kordon kisa normal dogum cok zor denmisti, cocuk normal dogdu, kordon da baku ceyhan boru hatti gibiydi, hatta ben keserken zorlandim.

ozetle salla gitsin, hayirli olsun..
0
cooperr
(18.11.25)
@mirket +1. sağlıklıca doğacak bir sıkıntı var ise de doğduğu gibi müdahale edilir.
0
mikahakkinen
(18.11.25)
cihazlar ortalama sonuç veriyor. yarın farklı bir hastanede farklı bi cihaza girseniz farklı sonuçlar alırsınız.
bence doktorla arada bi iletişim kopukluğu olmuş. yani doktor o an bacakları uzun gibi de diyebilirdi. boyuna dair bi yorumda bulunmuş. kısa : kötü olarak algılayacağınızı düşünmemiş.

bebek de minyon doğacak gibi görünüyor. 41. haftada doğup da 3 kilo altında olan bebek biliyorum. zaten 2500-4000 arası normal kilo aralığı kabul ediliyor. hatta bi doktor videosu izlemiştim. 2500 gr doğan bebek ile 4000 gr doğan bebeğin doktor açısından hiçbir farkı yoktur, ikisi de sağlıklı doğum kilosu olarak kabul edilir diyordu.

hah buldum işte. bu adamın videolarını izleyerek geçirmiştim hamileliği ya.
www.youtube.com
0
elorelia
(18.11.25)
bizimki de öyleydi şimdi tosun gibi oldu maşallah. ilk başta öyle olan çocuklar sonra daha hızlı toparlıyor tontiş oluyorlar. hiç endişe etmeyin.

düzenli doktor konrollerinizi ihmal etmeyin yeterli. endişe edecek birşey yok.
0
psmstc
(18.11.25)
Bizim dana 2.450 doğmuştu. 24 yaşında gayet sağlıklı.
+1
ground
(18.11.25)
benim doktor 2 kg doğacağını öngörüp 8 ayda acil sezaryene aldı, bebe 3.2 kg doğdu. başka bi doktor da aynı şeyi söylemişti, yok kg almıyo, karnında gelişmiyo bu bebek falan. hamile görünmüyordum, problem oydu bence (neremde saklayabildim ben de bilmiyorum) ve bebeğin gelişmediğine yordular halbuki çok sağlıklıymış.

özetle oluyor böyle şeyler.
0
deartheodosia
(18.11.25)
internet okumayın böyle konularda. sağlıkla kucağınıza alın.
0
summerjam0306
(18.11.25)
%99.9 hiç bir şey çıkmıyor o ultrasonda görüp kaygılandığınız şeylerden. gerçekten kaygılandıracak şeyleri gebelik bu kadar ilerlemeden doktorlar söylüyor zaten. siz istemeseniz de söylüyorlar.
0
kaptan maydanoz
(18.11.25)
anne karnında basküle koyup tartacak hali yok. birkaç temel ölçü var, baş çevresi, karın çevresi, femur uzunluğu. bu ölçüleri girince alet hesaplayıp ortalama bir ağırlık veriyor. muhtemelen pozisyonundan ya da el becerisinden femur uzunluğunu kısa ölçtü, ağırlığı da düşük çıktı. açıklamak için de bacakları kısa dedi.

26. hafta olmuş, endişelendiğiniz anomaliler daha gebeliğin başında tespit ediliyor günümüzde. hele ayrıntılı ultrasona da girdiyseniz down sendromu gibi durumlardan endişe etmenize gerek yok.

öyle anası kısa babası kısa diye kısa boylu olacak diye de bir şey yok. o da belli olmaz.

hiç merak etmeyin. sağlıkla kucağınıza alın.
0
kibritsuyu
(18.11.25)
Herşey normal bizimkide küçük doğdu Allah sağlıklı bir ömür versin tebrik ederim şşmdiden
0
basond
(18.11.25)
Gebeliğimin 34.haftasında (son kontrolde 2200 gr ölçülmüştü) bebekte gelişim geriliği var, muhtemelen engelli denildi. Yapılan ölçümde 1800den başlayıp 1600e kadar indiler. 3 ayrı hastane 5 ayrı doktor gördü. En son 39. haftada apartopar yoğun bakım ve küvöz olan bir hastaneye acil sezeryan denilerek sevkim yapıldı. Saat 1de 2400 ölçülldü, 2100 doğarsa küvözden yırtabilir ama engeline bir şey diyemeyiz dediler. Saat 4te yapılan sezeryan sonrası 2780 gr ile sapasağlam doğdu bebeğim ve o gün o hastanede doğan en tombul(!) bebekti. Yaklaşık 1 ay yaşadığım şoku, acıyı, endişeyi bir ben bilirim. O kadar doktor cihaza rağmen yanlış ölçüm. Şimdi 9 yaşında oğlum. Dehb teşhisi hariç sapasağlam. Onun da doğumla bir ilgisi yok malum.

Sağlıkla alın kucağınıza.
0
strawberry first
(19.11.25)
(3)

ölen kişi banka hesapları

invaderbrain
ölen bir kişinin hangi bankalarda hesap bilgilerini veraset ilamı ile nasıl elde edebiliriz? Tek tek bankalara gidip mi soruşturacağız yoksa Türkiye Bankalar Birliği bu konuda genel bir döküm verebilir mi?
ölen bir kişinin hangi bankalarda hesap bilgilerini veraset ilamı ile nasıl elde edebiliriz? Tek tek bankalara gidip mi soruşturacağız yoksa Türkiye Bankalar Birliği bu konuda genel bir döküm verebilir mi?
0
invaderbrain
(17.11.25)
edevletinizde görünür, "murise ait banka hesap bilgileri" gibi hatırlıyorum modül adını. Hangi bankalarda hesabının olduğu görünüyor, içerik bilgisi ve işlemler için şubelere gidiyorsunuz tek tek
+1
mezzosprite
(17.11.25)
başınız sağolsun.

www.turkiye.gov.tr

kendi e-devlet şifrenizle bu linke girip veraset ilamı bilgileriyle muris olarak sorgulayabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(17.11.25)
Başınız sağolsun,
Sigorta şirketlerinden de sorgulama yapınız. Genel bir sorgulama için türkiye sigorta birliğine yazıp tüm şirkletlere sorgu iletmesini isteyebilirsiniz. Ya da tüm şirketlerin mail adreslerine tek tek talpte bulunabilirsiniz.
0
erty_ksk
(17.11.25)
(3)

2,5-3 yaş erkek çocuk için masal kitabı önerisi

ya ben lan neyse
varsa rica edeceğim. teşekkürler.
varsa rica edeceğim. teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(15.11.25)
Amaranta ursula
(15.11.25)
Hep hayır diyen çocuk
Uyumsuz çoraplar
Kimse bakmazken duygular ne yapar
Maya mutlu bir çocuğun hikayesi
Bahçemde bir delik var
Bir kavanoz mutluluk
Uykum zaten kaçtı ve benji daviesin diğer tüm hikaye kitapları
Çok küçüğüm -qin leng
Kutu-isabella paglia
Ayılar ağlamaz
Renk canavarı-anna llenas
Arkadaşım korku
Sıkı dostlar
Hayır dedi tavşan
Olağanüstü bahçıvan
Merak etme küçük yengeç
0
benim bir gizli bildiğim var
(15.11.25)
iş bankası yayınları'nın çocuk bölümü çok zengin. çok güzel kitaplar var.

yakınlarda mağazası varsa gezip bakabilirsin.
0
kibritsuyu
(16.11.25)
(2)

Ehliyet üzerindeki yapışkan kağıt ehliyete zarar vermeden nasıl çıkarılır?

slm ben yalnız komando yasin
Merhaba ehliyeti değiştirdim ehliyet geldi ama yapışkan kağıtın bir kısmı kaldı üzerinde . Ehliyete zarar vermeden nasıl çıkarılır?
Merhaba ehliyeti değiştirdim ehliyet geldi ama yapışkan kağıtın bir kısmı kaldı üzerinde . Ehliyete zarar vermeden nasıl çıkarılır?
0
slm ben yalnız komando yasin
(15.11.25)
Alkol çıkarır ama riskli. Sıcak su buharı deneyin, çok sıcak olmasın ama, yumuşatsın kafi.
0
orient blue
(15.11.25)
baş parmakla yuvarlaya yuvarlaya bastırınca topak olup çıkar.
0
kibritsuyu
(15.11.25)
(16)

2010 öncesinde kumpirci var mıydı

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa lokmacılar gibi güncelleme sonrası mı spawnlandılar
yoksa lokmacılar gibi güncelleme sonrası mı spawnlandılar
-2
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(14.11.25)
2000 öncesi vardı. 90'larda Sirkeci'de yerdik. "Asıl Ortaköy'de yiyicen" derlerdi. Galleria'da da vardı o yıllarda. Muhtemelen 80'ler öncesi de vardır.
+5
yadigar
(14.11.25)
kumpir 90 larin basinda ortaya cikti. ilk ciktigi yer de ortakoy. o yuzden orasi kumpirci dolu.
+2
nuevo
(14.11.25)
Lambada çıkıp patladığı sıralar (sanırım 89) atakule'nin bodrum katında, kule çıkış asansörünün orada kumpirci vardı. Kumpir denen şeyi orada gördük, hayatımızın ilk kumpirini orada yedik.

Lambada patladığında atakule'deki kasetçiden aldığımız lambada kasedi benim kafamdaki en net işaret.
+3
kibritsuyu
(14.11.25)
bakırköy - osmanlı kumpir.
dün gibi aklımda
+1
kornisch
(14.11.25)
İlk kumpiri 91 de Ortaköyde yedim. Öncesini bilmiyorum
+1
kisa
(15.11.25)
ben de soruya kaynak yapayım: 20-30 sene önce yediğiniz kumpirler de günümüzdekiler gibi salam, sosis, ketçap mayanoz gibi şeyler içeriyorlar mıydı yoksa daha yenilebilir ve tercih edilebilir türden miydi?
+1
biseysorcaktim
(15.11.25)
90'larda capitol'den ortaköy'e her yerde kumpir yedigimi hatirliyorum.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
90'larda da kumpir vardı.
Sıcak patatesin içine önce kaşar peyniri, sonra Rus salatası konurdu. Daha sonrası isteğe bağlıydı. Turşu, salam, sosis vs.
Öğrencilerin yoğun olduğu bölgelerde, dükkanlarda, hijyenik olarak yapılırdı.
+2
pro9it9is9
(15.11.25)
80’lerin sonu 90’ların başında çıkmış olmalı. Eskiden merak edip araştırmıştım.

Aklımda kaldığı kadarıyla ingilterede bunu görüp bize uygun hale getirip yapıyor bir dükkan ve sonra yayılıyor. Hatta o dükkanın adı mı kumpirdi ona emin değilim. O dükkan “kumpiri biz icat ettik” gibi bir yazı yazmıştı dükkana.
+1
michael_knight
(15.11.25)
Sene 2001 görgüsüz kuzenim kumpir yiyelim diye tutturmuştu. Ben de küçüğüm neymiş bu kumpir diye merak edip takılmıştım peşine Ankara’da Sakarya caddesinde yemiştik, bu da böyle bir anımdır.
0
ekimoloji
(15.11.25)
90'larin basinda patladi kumpir isi.
+1
cooperr
(15.11.25)
90'larda vardı, ortaköy o zaman da merkeziydi bu işin, kumpir piyasası ortaköy'de şekillenirdi... ama başka yerlerde de yediğimi hatırlarım.

80'lerde yoktu ama, belki late 80's olabilir 1988-1989 gibi. ama hatırlamıyorum.

bu arada bazı yörelerde haşlanmış patatese gumpiri derler
gumpiri=kumpir
+1
exlibris
(15.11.25)
91-92 yılı olmalı benim de kumpirle ilk tanışmam, Çiçek Pasajı’nın orada bir kumpirciye giderdik, o zamanlar Ortaköy’de daha az kumpirci vardı, sonradan popüler olup böyle yan yana dizildiler, kısır, amerikan salatası, mantar, turşu falan hep vardı, belki sonradan artmıştır çeşitler. O yıllarda kumpir yeni çıkmış popüler bir yiyecekken, evinden pek de çıkmayan yaşlı annanem kumpir ister misiniz demişti, nereden duymuş diye çok şaşırmıştım, meğer eski bir ifade imiş kumpir, evde fırında patates yapmaktan bahsediyormuş.
+3
(15.11.25)
2004'te ortaköy'de kumpir yerdik bugünkü gibi çöp değildi
+1
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
bence 90'larda daha populerdi. ben de en son o zaman yedim.
+2
Sour
(15.11.25)
İlk kumpirimi 89da gemlik-kumla da yemiştim. 90larda bayağı popülerdi.
+1
duster
(15.11.25)
(11)

Evde iskender yapma akımını denediniz mi?

msb
Henüz yapamadım ama çok merak ettim tadı nasıl oluyor?Deneyen oldu mu?Düz mantıkla bakınca evet iskender de kıymadan olur ve o şekilde ince olmalı tereyağı işlemeli vb...Güzel sonuç alan tarif de verirse sevinirim.Bu arada sonuç iyiyse iskender kebap restoranları için sıkıntı büyük.
Henüz yapamadım ama çok merak ettim tadı nasıl oluyor?

Deneyen oldu mu?

Düz mantıkla bakınca evet iskender de kıymadan olur ve o şekilde ince olmalı tereyağı işlemeli vb...

Güzel sonuç alan tarif de verirse sevinirim.

Bu arada sonuç iyiyse iskender kebap restoranları için sıkıntı büyük.
0
msb
(14.11.25)
bir parca eti buzluğa at,
ertesi gün cikar,
ince ince pastirma gibi kes,
kavur,
pidenin ustune dök ,ye

not; denemedim, icimden öyle geldi.
0
designer
(14.11.25)
ben denedim de güzel olmadı
0
hold the door
(14.11.25)
İskender bir bütün olarak o lezzeti verebilir. Yani sadece marinasyon, etin kalitesi, pişirme derecesi ya da tereyağı değildir önemli olan. Tümüyle her şey tamamsa lezzetli gerçek döner olabilir. Verilen tarifler çok büyük oranda zaten döner tarifi fakat bence insanların kaçırdığı nokta o bütünlüğü sağlayacak nokta is tadı. Bunu evde sağlayabilecek püf noktası bence, fırında birkaç dakika eksik pişirip önceden ısıtılmış döküm tavada hızlıca cızbız yapmak o is tadını vererek bütünlüğü sağlar.
+1
ulukayin
(14.11.25)
soğan, karabiber, tuz, dana kuzu karışık olarak denedim. bayağı da ince yaptım ama eh işte. tereyağı, salçası olmasa pek bişeye benzemez. tavuktan deneyeceğim bir de.
0
inawen
(14.11.25)
eskiden evde döner benzeri bir yemek yapabilmek için baharatlanan kıyma streç filme sıkıca sarılıp dondurulduktan sonra dilimlenip ve pişirilirdi. tadı da şekli de dönere benzerdi. ilk cevapta da önerilmiş.

sanırım "akım" olarak bahsedilen, benim de son 1-2 haftada sıkça gördüğüm değişik bir pişirme yöntemi. aynı et harcını yağlı kağıt üstüne incecik (döner inceliğinde) yayıp, üstüne ikinci bir yağlı kağıt koyduktan sonra dikine katlaya katlaya dürüm yapıyorsunuz ve fırın tepsisine koyup pişiriyorsunuz. piştikten sonra katlı kağıtları açınca içinden aynen iskendere koymalık yaprak döner gibi çıkıyor. kesip kesip iskender yapabilirsiniz.

çok ilgimi çekti, denemedim ama deneyeceğim.
0
kibritsuyu
(15.11.25)
www.youtube.com

şu tarife denk geldim. çok pratik geldi, denemedim ama bu şekilde deneyeceğim bakalım
0
exlibris
(15.11.25)
etleri dümdüz et üstüste koy dondur donuk halde iken bıçakla döner keser gibi kes sonra tavada pişir.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Instagramı sınırladığım bi dönemdeydim o yüzden bu akımı en son ben gördüm sanırım ki viral tariflerin hastasıyımdır. Denemediğim şey azdır

Bu hafta içinde deniyorum, birebir İskender beklemiyorum zaten muadil olarak değerlendirirsek pişman etmeyeceğini düşünüyorum
0
kullanicadi
(15.11.25)
Yapacağım diyen arkadaşlar,
Ahmet Şef konuya el atmış ve güzel bir tarif vermiş.

Ahmet Şef'in tariflerini tavsiye ederim.

www.youtube.com
+1
Mirket
(15.11.25)
bir dönem dönercilik yapmıştım. iskender'de asıl lezzeti veren olay etin kalitesi ve sosudur. diğer şeyler kabul edilebilir seviyede olsa bile yeter(pide ve yoğurt).

et tercihini size bırakıyorum.
sos için ise iki şey önereceğim

ucuz sos: tencerede margarini eritin, üstüne salçayı dökün çok az kavurup üstüne kaynar su dökerek açın ve içine de tencere büyüklüğüne göre küp şeker atın.

pahalı sos: tereyağını eritin, salça yerine domates suyu ve rende domates kullanın. kıvamı tutmazsa kırmızı toz biber veya en son çare olarak salça ekleyin.

sosun genel hatlarını aktardığımı düşünüyorum sonrasında asıl lezzeti yükseltecek olan şey yaptığınız özelleştirme olacaktır. hadi afiyet olsun.
+1
bravoteam
(15.11.25)
Daha önce evde @duyurukullanicisi'nin dediği gibi döner yaptım: Eti sosla, dondur, kes, tavada pişir. Kıymalı tarifi de denemek istiyorum. Ben dışarıda yediğim dönerlerde buram buram kekik kokusu alıyorum. Ahmet Şef'in tarifine baktım kıymaya sadece tuz ve karabiber koyuyor baharat olarak. Farklı baharatlarla parça parça denemek lazım sanırım.
Bu arada kırmızı et sevmem, kebap tabii ki yerim:D
0
gnosis
(15.11.25)
(2)

Bulaşık Makinesi Başlatma Sorunu

rock n roll
Yeni bulaşık makinesi aldım. Altus Al 445 NIX. Montajı yapan görevli çalıştırmak için; açma/ kapama tuşuna basıp program seçeceksiniz dedi. Bunları yaptım ama çalışmadı. İptal tuşuna basınca çalıştı. Bu doğal bir durum mu yoksa yanlış bir şey mi yapıyorum? Yani açma/kapama tuşuna basıyorum, program
Yeni bulaşık makinesi aldım. Altus Al 445 NIX. Montajı yapan görevli çalıştırmak için; açma/ kapama tuşuna basıp program seçeceksiniz dedi. Bunları yaptım ama çalışmadı. İptal tuşuna basınca çalıştı. Bu doğal bir durum mu yoksa yanlış bir şey mi yapıyorum? Yani açma/kapama tuşuna basıyorum, program seçiyorum ve iptal tuşuna basıyorum.
0
rock n roll
(14.11.25)
İptal değildir o. Başlat/Durdur tuşudur. Yanında da İptal 3 sn. falan yazıyordur.

Makineyi açıp, programı seçtikten sonra basarsın başlar, tekrar basarsın durur, tekrar basarsan devam eder. 3 saniye de basılı tutarsın iptal eder.

Ezbere bu kadar eyyorlayabildim. Görsel var mı?

Edit: Verdiğim cevaptan tatmin olmadım google'dan panel görselini bulup baktım.

files.sikayetvar.com

Dediğim gibi, tuşun üstünde müzikçalarda olduğu gibi Play/Pause simgeleri var, altında da yazıyla İptal 3 sn. yazıyor.

Yani doğru, bir sıkıntı yok. Program seçtikten sonra tuşa basıyorsun başlıyor. Bekletmek istersen tekrar basıyorsun duruyor. İptal etmek istersen de 3 saniye basılı tutuyorsun programı sıfırlıyor.
+4
kibritsuyu
(14.11.25)
Çok teşekkür ederim. Ben de acaba makineyi resetliyor muyum, bozar mıyım diye kaygilaniyordum. Görevli anlattı ama benim aklımda kalan açma/ kapatma düğmesine basıp program seçme olarak kalmış. O yüzden canım sıkıldı, şimdi rahatladım :)
0
🌸rock n roll
(14.11.25)
(1)

Sahtesi olmayan Rakı

awlmi
Dışarda çok nadiren rakı tüketiyorum, o da hep aynı bildiğim kalbur üstü diyebileceğimiz yerlerde. Bugün bir arkadaşım bir tık daha salaş bir yere çağırdı ok dedim. o kadar kötü bir yer değil ama yine de böyle durumlarda ne yapıyor ne öneriyorsunuz? yeni rakı zaten sipariş etmiyorum ama beylerbeyi v
Dışarda çok nadiren rakı tüketiyorum, o da hep aynı bildiğim kalbur üstü diyebileceğimiz yerlerde. Bugün bir arkadaşım bir tık daha salaş bir yere çağırdı ok dedim. o kadar kötü bir yer değil ama yine de böyle durumlarda ne yapıyor ne öneriyorsunuz? yeni rakı zaten sipariş etmiyorum ama beylerbeyi ve tekirdağ altın seride sahte oluyor mu? altın seriyi zaten renginden şak diye şaklatırım.
0
awlmi
(14.11.25)
Sahte rakı satacak olan hangisinin boş şişesini bulursa ona doldurur zaten. Markadan tespit etmek zor.

Sofrada yanınızda kapağını çatırt diye açtığını görün.
0
kibritsuyu
(14.11.25)
(15)

Başkası benim hesabıma elden para yatırabilir mi?

Bruce
4 milyon civarı bir para, gitti bankaya xxx hesabına yatırmak istiyorum dedi. Almamazlık ederler mi?Kimlik kontrolü falan onları yapsınlar zaten illegal bişi yok ama almıyoruz derler mi?
4 milyon civarı bir para, gitti bankaya xxx hesabına yatırmak istiyorum dedi. Almamazlık ederler mi?
Kimlik kontrolü falan onları yapsınlar zaten illegal bişi yok ama almıyoruz derler mi?
0
Bruce
(14.11.25)
siz bizzat gitseniz de 4 milyon tl'nin kaynağını sorup almayabilirler. tamamen bankanın inisiyatifinde olan bir olay.
0
dylancash
(14.11.25)
bence pekala yatırabilir. sadece masraf alabilirler.

banka kim oluyor ki benden kaynak soracak? olsa olsa banka yüksek meblağlı nakit işlemden şüphelenip maliye'ye veya masak'a raporlar, onlar da size sorar bu neyin parası diye.

ekleme:
sordu diyelim. bankacıların benim kanıt olarak sunduğum belgeyi okuyabilecek yetkinliği bile yoktur. nereden elde ettiğime dair resmi bir x belgesi sunsam bunun gerçekliğini doğrulayacak, anlamını sorgulayacak bilgi birikimine sahip değillerdir.

ha inisiyatif kullanıp kabul etmemesi mümkün olabilir. ne uğraşıcam stret diyip yollayabilir. ama kabul edebilmek için kaynak sormaz, sorsa da sunduğun kaynağı anlayıp "haa o zaman tamam" diyip kabul etmez. tahlil edemez. o bankacının değil maliye'nin veya masak'ın işi.
-4
kibritsuyu
(14.11.25)
bankanın inisiyatifi +1 bal gibi de sorabilirler bu para nereden geldi diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.11.25)
başkası senin hesabına para yatırabilir. bankasına bağlı olarak bir talimat isteyebilirler sadece. ve banka para nerden geldi diye sorar. banka kim ki soramaz diyenlere bakma herhalde hiç öyle bir banka işi olmamış. ayrıca sabah para getirceğinizi bildirmediyseniz ve transfer gittiyse öğleden sonra almayabilirler.
+2
gercekdunya
(14.11.25)
En dandik kargo şirketi bile enteresan bi şey göndereceğin zaman bu ne kardeşim diye sorarken bankanın böyle bir hakkının olmayacağını düşünmek gerçekten ilginçmiş :)

Abi teknik olarak yatırırsın ama bankanın inisiyatif kullanma hakkı da saklı tabii.
+2
kizil karga
(14.11.25)
Banka kaynak sorar. Sorabilir daha doğrusu. Daha önce iki bankanın bana sormuşluğu var. (TEB ve HSBC).
Dün İş Bankasına sordum, belirli bir meblağ üstü kaynak soruyor musunuz diye. Şu an için öyle bir uygulamamız yok dediler.
0
Mirket
(14.11.25)
Kaynak sormasında bir problem yok, kaynağı belli.
Kibritsuyuna cahil muamelesi yapmışınız( ki adam mali müşavir shdjd) ama soruyla ilintili noktaya değinmiş. kaynağı gördükten sonra ikna olması için bir süreç var mı; kanıt mı istiyor başka yerden teyit mi ediyor. Buna göre mi almıyor. Yoksa keyfi mi, emin değilse almıyorum diyebiliyor mu; bunu merak etmiştim.
0
🌸Bruce
(14.11.25)
gercekdunyanın dediği gibi. Şubede para tutmuyorlar. Gereksizse gidiyor gerekli ise geliyor para. Akşamüstü götürürsen şubede tutmak istemedikleri için almayabilirler. Ben benzer miktarda parayı kapanışa yakın götürdüm (kendi hesabıma) uflayarak ve nazlanarak aldılar.
+1
benim bir gizli bildiğim var
(14.11.25)
sevgili arkadaşlar anlatamadım, ekleme yaptım, tekrar anlatayım.

banka kabul etmek istemezse elbette reddedebilir. ama kaynak sorup gösterdiğiniz kaynağın güvenilirliğini tahlil ederek paranın yasal olduğuna kanaat getirecek bilgi birikimi bankacı personelde yoktur.

ben paranın kaynağı diye hiperoptik vasküler hedemonasyon revizyon formu diye imzalı bir belge götürsem, orada buna bakıp "hmm evet yasal para" diyecek, bu bilgi birikimine sahip adam yok. adam daha dümdüz bilanço okumayı bilmiyor. 25 yıl süren dava sonucu miras kaldı al aha dava dosyası diyip üç tane klasör sunsam oturup onu mu inceleyecek? o bankacının işi değil. beğenmiyorsa almaz parayı. banka dediğin aracı kurum yahu. nereden gelmiş, nereye gidiyor, keyfi olursa aracı olur, beğenmezse olmaz. oturayım da gerçekliğinden emin olup öyle alayım demez.

heaaa belki evimi sattım nakit aldım diye tapu devri falan gibi çok standart bir şey gösterince ikna olabilir.
+2
kibritsuyu
(14.11.25)
Kaynağa örnek vereyim o zaman. Bir başka bankadan çekildiğine dair banka dekontu.
Dekontun bilgilerini alıp kaydediyor.

Yaşadığım iki olayın birinde parayı kabul etmediler. Diğeri ön görüşmeydi. kabul edemeyiz dediler.
0
Mirket
(14.11.25)
o zaman banka kim ki kaynak soracakmış diye söylemeyeceksiniz. banka kaynak sorar dersin ki mesela evde altınım vardı bozdurdum evrak varsa gösterirsin yoksa göstermezsin. tipini ve kaynağı beğenirse alır beğenmezse almaz. belge doğruymuş kaynak doğruymuş ilgilenmez, gerisi masak ın işi.

bu arada devlet bankaları para gördümü hiç bir şey sormadan alıyor.
0
gercekdunya
(14.11.25)
Arkadaşlar bankalar öyle sandığınız gibi sadece şube personelinden ibaret kurumlar değil. O şubeye giren çıkan paralar düzenli olarak denetimden geçiyor ve belli prosedürleri var. 20 30 kişilik fraud ekipleri var arka planda bu işlerde uzmanlaşmış. Böyle bir para yatırmaya kalkarsan tabi ki banka sorar nedenini buna hakkı var. Sen de Paşa paşa cevap verip kanıt sunmak durumundasın yastık altında tutmaya korkuyorsan veya başka banka bulamazsan. Hipervasküler dondurucu aldıysan bir yerden bunun kaynağını elbette araştırıp bulabilir mantıklılığını sorgulayabilir sonuçta dünyada tek bir ürün değildir ve piyasası bellidir. Bunun için hipervasküler dondurucu mühendisi veya tüccarı olmasına gerek yok şubede geya bankada. Ya da hiç kasmaz kabul etmez. Veya kabul eder masaka bildirir gerisine masak bakar.

Mesela Faktoring şirketlerinde bile çeklerin gerçek bir ticaret sonunda yazılıp yazılmadığını kontrol eden istihbarat ekipleri var ve bu insanlar her biri farklı sektörlerde bilirkişiler değil. Olay örgüsünü bağıntısını araştırma ve birkaç telefon aramasıyla çözüp güvenilir veya değil diye yargıya varan bu işte uzmanlaşmış insanlar.
+1
biseysorucam
(14.11.25)
Sorabilirler. Onlar kimmis soruyorlarmis vs bunlari gecin. Buradaki sorulan soru tamamen bankadaki calisanin insiyatifinde bir suphe duymazsa sormayabilir.

Sormayip yatirsa bile yatirdiginiz para sonradan da incelenebilir. Burada MASAK kontrolu yapiliyor. Kayit disi ve illegal parayi anlamak icin.
0
nuevo
(14.11.25)
öğleden önce gidersen kabul etme olasılıkları çok daha yüksek. belli bir saatten sonra kasada yüksek miktarlı nakit tutmak istemiyorlar.
+1
orpheus
(14.11.25)
Ben söylemek istediğimi anlatamadığıma karar verdim, vazgeçiyorum.

Yazdıklarıma itibar etmeyin.
0
kibritsuyu
(14.11.25)
(4)

narkoz sonrası araç kullanımı

kondansator
selamlar, ufak bir mide operasyonu için yarın lokal anestezi yapılacak.. 10-15dk lık basit bir operasyon. geçen sene de benzer bir operasyon geçirdiğimde sorun yaşamadım. hatta beraber geçirdiğimiz arkadaş araç kullanmıştı. şimdi tek gideceğim, operasyondan sonra çıkıp bir yerde otursam 1-1,5 saat,
selamlar, ufak bir mide operasyonu için yarın lokal anestezi yapılacak.. 10-15dk lık basit bir operasyon. geçen sene de benzer bir operasyon geçirdiğimde sorun yaşamadım. hatta beraber geçirdiğimiz arkadaş araç kullanmıştı. şimdi tek gideceğim, operasyondan sonra çıkıp bir yerde otursam 1-1,5 saat, sonra araç kullanımda sorun yaşar mıyım sizce?
0
kondansator
(14.11.25)
Trafikte her şey anlık gelişiyor biliyorsun ilacın yarım saniyelik etkisi üzücü sonuçlara neden olabilir, aracı başka biri kullanırsa daha iyi olabilir bu konuda da genelde uyarırlar zaten.
+2
kizil karga
(14.11.25)
alt üst yirmilik diş çekimi (alt gömülü, üst normal) sonrası eve arabayla gitmiştim sorun olmamıştı.
0
inheritance
(14.11.25)
İnsan insana, insanın da bir anı diğer anına benzemez. Trafik de şakaya gelmez. Anlık bir göz kararması can almana sebep olabilir. Yanlış karar vermemeni öneririm.
+1
Mirket
(14.11.25)
lokal anestezi sıkıntı değil de, süreci rahat geçirmeniz için dormicum, propofol gibi bir sedatif verilecekse o sıkıntı yaratabilir. siz uyursunuz, daha doğrusu uyuduğunuzu zannedersiniz ama aslında uyanıksınızdır, komutlara cevap verirsiniz. çıkışta onun etkisi geçmemişse bilinciniz bulanık olabilir. bu ilaçlar verilmişse 24 saat araç kullanmayın.
+2
kibritsuyu
(14.11.25)
(3)

Duyuru Gorunumu

hot potato
Duyuru arayuzu 10 kasim versiyonunda takili kalmis durumda. Cok goz yorucu . Normale nasil doner? Bir buton vb bulamadim.
Duyuru arayuzu 10 kasim versiyonunda takili kalmis durumda. Cok goz yorucu . Normale nasil doner? Bir buton vb bulamadim.
+2
hot potato
(11.11.25)
Ben/ayarlar/tema yönetimi'nden farklı bir tema seçip uygula diyin. Sonra tekrar standart temayı seçip uygula diyin.
+3
kibritsuyu
(11.11.25)
Gaggia + 9 bar mod.
0
Mcfly
(11.11.25)
Keşke hep böyle kalsa
-1
HellKeePer
(12.11.25)
(9)

Duyuruda gördüğünüz en komik duyuru neydi?

( . )( . )
Geçmiş zamanlardan kalma neler var aklınızda?
Geçmiş zamanlardan kalma neler var aklınızda?
0
( . )( . )
(11.11.25)
adam totosunu ortalayıp çekmişti
+2
tolgan
(11.11.25)
www.eksiduyuru.com
kedi kumuna işeyen adam :D
tolgan'nın bahsettiği duyuruyu da hatırlıyorum maalesef.
+6
elorelia
(11.11.25)
Bu soruya her zaman verdiğim cevap:
www.eksiduyuru.com
+1
auroraaurora
(11.11.25)
www.eksiduyuru.com
duyuruya sorabileceği tüm soruların cevabını kendi bulmuş, mutlu mesut duyuru.

favorilerime eklediğim bir duyuruydu
+2
exlibris
(11.11.25)
sevişmeden önce yapacaklarını liste halinde yazıp soran arkadaş.

www.eksiduyuru.com
+1
kibritsuyu
(11.11.25)
Evin içinde betondan masa yapan vardı.

Komik olmakla birlikte dayanalıklı mobilya alnında farklı bir inovasyon örneğiydi.

Yine hamsteriyle olan savaşını (veya mücadelesini) anlatan biri vardı .
0
diyecevaplandı
(11.11.25)
@tolgan +1 ya buna biraz aciklama getirmek istiyorum cunku totosu degil, tam olarak anusu, toto cok genel kalir. bir duyurucu ya buramda bir sorun var mi gibi bir duyuru acmisti ve resim eklemisti. resimde ise amator oldugu belli olan (yani internetten bulunma degil) tam ortalanmis bir killi anus fotosu vardi.
0
Sour
(11.11.25)
@Kibritsuyu Bu nasıl gözümden kaçmış benim? Muazzammış, muazzam. Gecem şenlendi.

Yanlışım yoksa basond'un çok güzel bir derlemesi vardı. Duyuru tarihinin unutulmazlarının ekran görüntüleri. Ne yaptıysam bulamadım. Orada çok komik duyurular var.
+1
yadigar
(12.11.25)
basond'un derlemesi: www.eksiduyuru.com

şurada da en çok favorilenen duyurular istatistiği var: www.eksiduyuru.com

oradan da bir şeyler çıkabilir.
0
kibritsuyu
(15.11.25)
(9)

Yetişkinler için ifşa

yurtsuz john
Palamutum büyük mü? Can sıkıntısı paylaşayım dedim.18+(yalnızca premium üyeler görebildi) :)
Palamutum büyük mü? Can sıkıntısı paylaşayım dedim.

18+

(yalnızca premium üyeler görebildi)

:)
-6
yurtsuz john
(10.11.25)
Palamut dediğin minimum bu kadar olmalı. İki kişiyi rahat doyurur. Yiyeceklere şimdiden afiyet olsun diyelim.
+1
thracia
(10.11.25)
tek kisi icin biraz buyuk gibi.

+18 degil de 18+ kullanan birini gormek iyi geldi.
+2
lemmiwinks
(10.11.25)
@lemmiwinks

eyitim şart :)
+2
🌸yurtsuz john
(10.11.25)
Tombik bu.
0
kibritsuyu
(10.11.25)
Hoş adamsın
0
cemallamec
(10.11.25)
Lan niye eksilediniz, adam hoş gayet. Kıskanç ibneler sizi
+1
cemallamec
(11.11.25)
Kollar palamut. Şukunu verdim karşim.
+1
sadakatsiz
(11.11.25)
o sakallari biraz salsan boyle minecraft karakteri gibi koseli olmasa daha iyi olurdu ama hos yine de. bu resimler boyle gelip gittigine gore simdilik bir hatun boslugu olabilir, hatun gelirse yumusatir zaten :) kollar sahane. palamut cok donuk, canlandiralim f;gjkdfgjkdhkjghkj
0
warrior princess
(11.11.25)
@warrior

Gülelim eğlenelim diye paylaşıyorum ya. Yakında daha şaşırtıcı bir ifşa gelecek.

Stay tuned :)
+2
🌸yurtsuz john
(11.11.25)
(53)

eşimin yeğeninin her hafta sonu bizde kalması sorunsalı

matilda
merhaba, bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var. özetle: eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı. bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü
merhaba,
bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var.

özetle:
eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı.
bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü okula dönmesiydi. çocuk da sizi her hafta rahatsız etmek istemiyorum, hem de çok uzak vs diyordu.
ben 2-3 haftada bir kalmasına da çok sıcak bakmıyordum ama yapacak bir şey yok moduna girmiştim.
şimdi okuldan öyle kafanıza göre evci iznine çıkmak yok. ya her hafta evci çıkacaksınız ya hiç çıkmayacaksınız denilmiş. çocuk da eşimi aramış amca okul böyle diyor ne yapayım diye o da gelme diyememiş. yani özetle çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda ama bunu eşim de ben de kesinlikle diyemiyoruz.
buraya bir dipnot düşeyim: eşimin anne ve babası istanbul'da yaşıyordu. memleketlerine taşındılar. onların taşındığı eve biz geçtik yani eşimin anne-babasının evinde oturuyoruz. kira da ödemiyoruz. başka evleri var kirada onun kirasını da eşimin abisi alacak yıl sonundan sonra.
dün bayağı kavga gürültü oldu evde. çünkü ikimiz de çalışıyoruz. ben haftada 2 gün evden, 3 gün ofisten çalışıyorum ama 3 gün çalıştığım günlerde 2 saat işe gidiş, 2 saat eve dönüş sürüyor. 6'da çıksam 8'de evde anca oluyorum. bir tek hafta sonum var. cumartesi zaten temizlikle geçiyor. cumartesi akşamları eşimle vakit geçirmek istiyorum. pazar da yine ıvır zıvır işler oluyor ya da nadiren dışarı çıkıyoruz bi etkinlik vs olursa.
yeğeni bize gelirse cumartesi sabahı eşim evde olmuyor ve ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp. pazar günü de benzer durum var zaten askeri okulda olduğu için alışmış sabahın köründe kalkıyor. geçen pazar mesela 3'e kadar evde oturdu. 6'da okula girmesi gerektiği için 3'te çıktı.
benim artık cuma- cumartesi akşamları eşimle oturup film/dizi izleme ve vakit geçirme gibi bir olayım kesinlikle kalmadı. çünkü bu çocuk cuma akşam yemeği vaktinde gelecek ve bizle oturacak sohbet falan etmek istiyor. cumartesi gündüz çıkar gider ama akşam yine öyle. pazar da ya kahvaltıdan sonra biraz oturur ya da gider bilmiyorum 2 günüm çöp olduktan sonra pazar yarım günü düşünemiyorum artık.
dün eşime ya bu işe bi çare bul ya da bu iş boşanmaya kadar gider dedim. çünkü bu çocuk tam 5 sene okuyacak bu okulda. gidebileceği başka bir yer yok. olsa da yasak.
o da ailesiyle arasını bozmadan bir yöntem düşünüyor ama bulamadık.
makul şekilde abine anlat, bizim bi hafta sonumuz var. mümkün olduğunca evi otel gibi kullansın vs gibi çocuğunu uyarsın gibi bir yöntem geldi aklıma ama ne kadar etkili olur, nasıl bir tepki gelir bilmiyorum.
eşimi seviyorum ve bu nedenden ayrılmak istemiyorum ama ben sorumluluk almamak için çocuk bile yapmıyorum ve hayatımda 4-5 kere gördüğüm bi çocuğa da zaten tek dinlenme alanım olan hafta sonumu 5 sene feda etmek istemiyorum. üstelik bu çocuk bizde kalırsa benim evimde yatılı misafir de kalamaz her türlü tüm konforumu ve düzenimi bozuyor.
bu konuyla ilgili ailesini, abisini ve yeğenini de incitmeden nasıl bir konuşma yapılabilir. fikirlerinize gerçekten çok ihtiyacım var.

bunu kimse kabul etmez dedim eşime. çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek dedim. siz böyle bir şeyi kabul eder miydiniz bunu da kendisine okutmak için bunu da sorayım.

teşekkür ederim.
-1
matilda
(10.11.25)
Hoş bi düzen değil bu öncelikle ama bunu 5 sene sürdüreceğini düşünmüyorum, ilk sene çok sık olur fakat şehre alışıp kendi arkadaş ortamını kurunca size fazla uğramaz

Eşin öncelikle sana karşı sorumlu orası sizin eviniz. Senin durumunu anlayıp seni buna hiç dahil etmeden aile ve çocukla çözmeli. Başta dediğim gibi çocuk şehre alışıp ortamını kurana kadar 2-3 ay anlaşma yapabilirsiniz belki
+2
grimavi
(10.11.25)
@grimavi ben de öyle düşünüyordum alışınca sürekli gelmez ama okul ya her hafta evci çıkarsınız ya hiç izin vermeyiz demiş. mesele de bu zaten.
0
🌸matilda
(10.11.25)
kesinlikle mantıklı değil. bir sene bile bu şekilde yaşanmaz. çocuğun ailesi nasıl buna tamam diyebiliyor anlayamadım. okulun ya hep hiç demesi de saçma. bizim okulda da yurt var ama öyle bir durum yok. istedikleri hafta sonu kalıyorlar. okulla da görüşülebilir tabii ki ama çocuğun ailesinin rahatlığı çok ilginç.
+1
oyokbuyoknevar
(10.11.25)
haklısınız. her hafta sonu olmaz yani. ayda 1 olsa neyse. çocuk evci çıkmak zorunda değil. yatsın okulunda. ya da babası diğer evi boşalttırsın yerleştirsin çocuğu. bir şeyler kırılıp dökülecek artık pek çareniz kalmamış. sen çocuğun annesiyle konuş önce eşin utanıyorsa.
0
archmeister8
(10.11.25)
Kocaman insan ya kendisinin ya da ailesinin bunun ne kadar saçma olacağını düşünmesi gerekirdi.
Şimdi eşiniz abisine sizin dediğiniz cümleyi söylediği an ne olacak biliyor musunuz olay büyüyecek vay sen benim oğlumu istemiyorsunlara gelecek ve çocuk bir şekilde durumu düzeltip izne çıkmamaya karar verecek.
Her şekilde arada gerginlik çıkacak bu yüzden bence gerginlik nasılsa çıkacak diye düşünüp dürüst bir şekilde ben böyle dedim ama bizim yaşam biçimimiz bu uygun olmaz sanki gibi konuşsun abisiyle.
Ben olsam böyle yapardım.

Çok zor durum bunu daha önce okuduğumda da çok üzülmüştüm adınıza. Umarım en az hasarla atlatırsınız bu süreci :/
0
mutekebbir
(10.11.25)
eşiniz kendi anne babasıyla konuşacak, bunun normal bi şey olmadığını söyleyecek. onlar da çocuğun anne babasına büyükleri olarak bunun normal olmadığını söyleyecek. böylelikle kimse birbirine kötü olmayacak. en makul yol bu ama bazı ailelerde kimse birbirine bir şey söyleyemiyor. o durumda eşiniz açık açık konuşacak.
+2
la mort heureuse
(10.11.25)
Akrabalar arasında yüze gelememek ve böyle şeyleri kabul etmek kötü ama bu 5 sene sürdürülebilir bir şey değil tabii ki, ha arkadaşların dediği gibi ilk seneden sonra böyle bir yoğunluk olmaz ama olacak gibiyse de çıkmasın evci kendi rahat edecek diye sizin rahatınızı bozmaya hakkı yok.
0
kizil karga
(10.11.25)
benim kabul etmeme gerek kalmadan eşim zaten böyle bi teklifle gelmezdi. mantıklı da değil zaten.
yani bu işin oluru şöyledir. ya 4-5 aylık bi süreçtir hadi her hafta gelsin dersin ya da 5 senelik bi süreçse ayda bir hafta sonu anca olabilir. başka türlü kesinlikle oluru yok.
-1
elorelia
(10.11.25)
İstanbul'da kalacak yeri olmayan öğrenciler 5 yıl boyunca hafta sonu okuldan çıkamıyor mu? Hapishane mi orası? Ben mi yanlış anlıyorum?
Hadi, başka yerde kalamıyor olsun. Hafta sonu gündüzleri çıkıp akşam dönebiliyor olması gerekir ya. Saçma geldi bana.
+2
auroraaurora
(10.11.25)
çıkabiliyor aslında. cumartesi sabah çıkıp akşam 6'da okulda olması lazım. pazar da öyle. iki gün de çıkabiliyor. seneye giriş saati akşam 10 olacakmış ilk sene diye böyleymiş.
ama işte ya evci çıkacaksın her hafta ya da hiç çıkmayacaksın sadece böyle cumartesi 6'ya, pazar 6'ya kadar 2 gün çıkacaksın demişler.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
O zaman okulda kalacak, kimse de kusura bakmayacak. Evlatlık mı aldınız?
Ben kesinlikle kabul etmezdim. Evde kira vermeden oturma bahsi açılırsa da neyse bedeli ödeyeyim deyin. Alırlarsa o da onların ayıbı olsun.
+5
auroraaurora
(10.11.25)
Çocuk zaten kalmasın ok da sizde vay eşimle vakit geçirmek istiyorum diye ortalıkta anlatmayın bunu çünkü inandırıcı değil. Acınası da duruyor bir yandan.

Açık açık ben böyle tanımadığım birisiyle haftasonu iki gün geçirmek istemiyorum diyin geçin. Bir de boşanmayı söz konusu etmek fırsat bulmuşsunuz gibi görünüyor.
-14
artıküyeolmakistiyorum
(10.11.25)
@matilda, nasıl söylerseniz söyleyin, kim söylerse söylesin, bu konunun sonunda mutlaka aile arasında gerginlik, küskünlük, tartışma vb. çıkacak. iki yetişkin olarak kendi sınırlarınıza saygı duyulmasını sağlamak için bunları göze alıp bu konuşmayı yapmak zorundasınız. bunu da eşiniz yapmalı, siz değil.

bu kadar izahat vermenize de, kendinizi haklı çıkarmaya çalışmanıza da gerek yok hiç kimseye karşı zira siz her türlü haklısınız zaten. çocukla gerektikçe ilgilenmek, göz kulak olmak başka, tamamen hafta sonları sizin evinize yerleşmesi bambaşka. bütün aile üyeleri de bal gibi biliyor bu durumun ne kadar "uygunsuz" olduğunu ama herkes salağa yatıyor bir şekilde zoraki de olsa kabul ettireceklerini bildikleri için. bu da muhtemelen eşinizin bu konuda net dur(a)mamasından kaynaklanıyor. önce o resti çekecek, konuyu da eşimle film izleme, uyuma vb. şeklinde yumuşatmaya çalışmayacak. lap diye ben evli barklı adamım, karımla canım isterse salonda koltukta seks yapıcam, canım isteyecek inleye inleye boşalcam, birlikte duşa gircem, genç sağlıklı çiftiz, evde yetişkin bir erkek çocuğu hanginize mantıklı geliyor, siyeeeaahh diye masaya yumruğunu vuracak. sizi arada bırakmaması da çok çok önemli.
+4
Phoebe
(10.11.25)
öncelikle bence bu egoistlik. aile olmak böyle birşey değil. tabiki kendi konforunu düşünmek senin hakkın ama eşinin de bir ailesi var. ileride annesi babası hasta olsa sizde kalmak zorunda olsa ona da aynı arızayı çıkartacaksın demekki. ayrıca empati yapsan ve aynı durumda sen olsan eşin istemeze ne yapardın.

çocuk tarafına gelince millet haklı bir süre sonra size gelmez bile arkadaşlarıyla dışarda vakit geçiririr. yada gündüz çıkıp akşam saati dolmadan geri dönsün. evci çıkmasına gerek yok.

sen bence boşan bu evlilik sürmez bu bencillikle. ayrıca benim eşim senin gibi rest çekecek direk avukata gönderirdim.
-23
gercekdunya
(10.11.25)
Ben şunu net anlayamadım. Diyelim ki hiç evci çıkmamaya karar verdi. Yine her haftasonu belli bir saate kadar dışarı çıkma hakkı olacak mı
Mesela her cumartesi saat 6 ya kadar izni var gibi mi?

Bunun dışında diyelim hiç cikamayacak tabii ki çok iyi bir seçenek olmayabilir ama bile isteye tercih edilmiş bir şehir,.okul. sokakta kalmayacak bu çocuk nihayetinde. Belki aktarılan kadar katı kurallar yoktur ya da belki göz korkutmak için çok katı konusulmus olabilir.

Gerçi askeri okul katıdır muhtemelen ama dediğim gibi evci çıkmamak da bir seçenek, öyle kalacak bir sürü arkadaşı da olacaktır.

Gerçekten zor bir durum ama siz sonuna kadar haklısınız bence.
+1
egerbiryolcu
(10.11.25)
tabii ki evci çıkmazsa izni var.
ya evci çıkacaksınız ya da sadece askerlikteki gibi çarşı izni gibi ama 2 gün çıkabilirsiniz. birinden birini seçin gibi bi konuşma yapmışlar.
yeni oldukları için belki göz korkutma amaçlı yapılmış bir konuşma da olabilir sonuçta herkesin evci kaldığı ev kendi ailesine ait değil insanların işleri, başka misafirleri de olabilir. evci kaldıkları kişileri de düşünmeleri gerekir bence.
+1
🌸matilda
(10.11.25)
işte aslında yazdığınız cevabın içinde gizli olay: zorunda kalmak.
burada bu çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda değil. zorunluluk olsa zaten bir şey diyemem. bu çocuk istanbul'da değil de konya'da bu durumu yaşasaydı kime gidecekti gidecek yer de yok. ama hastalık durumu dediğiniz zorunlu bir durum öyle bir durumda tabii ki bakılır.

"direk" avukata göndersin napayım çekmek zorunda değilim kimsenin çocuğunu. bu seçeneği de sundum ama kabul etmiyor.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
eğer çocuğun babası eşinize, siz benim çocuğumu istemiyorsunuz diye filan hayıflanırsa eşiniz de desin ki; ben zaten çocuk sorumluğunu üstlenmek istemediğim için kendim çocuk yapmıyorum.

gereksiz ajitasyonlara gerek yok.
+3
since1907
(10.11.25)
Türkiye'de büyük aile yapısı kuralları hala geçerli. Sen mesela boşanmayı aklına getirmişsin. Boşansan normali baba evine dönmendir. O durumda küçük kardeşinin vay sen niye geldin, ben sorumluluk almamak için hatta bir haftasonum vardı deme lüksüne sahip değil.
Yine büyük aile yapısının bir özelliği olarak baba evinde ücretsiz oturulabilir. Babanın çıkın ben kiraya vereceğim, kirayı da biriktirip ahir ömrümde bir maldivler tatili planlıyorum. diyemiyor, diyemez.
Yine mesela, kardeşlerden birinin depremde evi yıkılsa, veya şizofreni teşhisiyle eşi terketse, sığınacağı yer kardeş evidir.
Anne babadan biri vefat edip, diğeri elden ayaktan düşmeye başlasa olacak olan yine aynıdır.
Yani başınıza bir durum gelmiş. Aklına da gelmiş madem, uygula. Boşa adamı. Ya da eşin gitsin Abisine, Matilda iyi kız, inan sesini çıkarmış değil ama, ben mahcubiyet duyuyorum. Biz sorumluluğundan kaçınıp çocuk yapmama kararı almışken, kendimi karıma eksikli hissediyorum. Çocuğun evciliğini iptal edelim de ayda bir falan geçici evci yapalım. Olmaz mı? cinsinden bir şeylerle vaziyeti idare etsin.
Ama ben bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Şahsi fikrim bu.
-5
Mirket
(10.11.25)
@matilda, hastalık vb. bir durumda böyle bir reaksiyonunuz olmazdı zaten, hiç sanmıyorum. dediğiniz gibi emrivaki yapılması, sizin iradenize ve yaşam alanınıza saygı duyulmaması söz konusu.

elbette boşanmak böyle bir nedenle olmamalı ama şayet siz eşinizin böyle durumlarda hiç bir zaman sınır çizemediğini düşünüyorsanız ve bu bardağı taşıran son damla olduysa, çift terapisi düşünebilirsiniz. zira bu durumda konu o çocuk değil, eşinizin çekirdek ailenizle ilgili hiç sınır çizememesi oluyor.
0
Phoebe
(10.11.25)
Çocuk evci çıkmak zorunda değil ki. Haftasonu kalsın okulunda, gezmeye çıksın dönsün. niye dışarda yatıya kalmak zorundaymış? İlle çıkacaksa adres olarak sizi göstersinler gitsin nerde kalıyorsa kalsın. ne biçim genç erkek bu gelip sizde kalıyor çocuk gibi

Sorun eşinizde. O neden rahatsız olmuyor mesela sizinle baş başa vakit geçiremeyecek olmaktan. Çocuk geldikçe siz dışarı çıkın kafanıza göre kocanız ağırlasın madem öyle istiyor. Boşanma ya da eşinizle kötü olma meselesi yeğeninin her hafta gelip sizde kalmasından ziyade eşinizin ailesine karşı sınır koyamayan ve sizi öncelik yapmamış biri olmasıyla alakalı.
+5
dfn4
(10.11.25)
işin sarpa sarması dipnotta belirttiğiniz sebepten evin size ait olmamasından kaynaklı. kira verip vermemenizin pek önemi yok. birisi işin nereye varacağını düşünmeden laf arasında bizim istanbulda ev var orda kalır sizin oğlan demiştir, diğeri de oğlum x amcanlarda kalırsın demiştir. 3. kişilerin 1.kişiler adına plan yapması...

çocuk burada en masum olan kişi. zira ailesinin kendisine söylediğini yapıyor. kendi adına karar vermeyi öğrenene kadar da böyle olacak. ama 5 yıl boyunca her haftasonu bizde kalacak "korkunuz" endişeniz bence yersiz. belki 1 sene sonra "amca sağol ben artık okulda kalmak istiyorum" diyebilir.
bence askeri okul kurallarını bir de kendiniz gidin sorun, öğrenin. mesela ben bilmediğim için soruyorum, evci çıkmadan, yani hafta sonu da okulda kalmaya devam ederek gün içinde dışarıya çıkılamıyor mu? örneğin duş almaya, çamaşır yıkamaya, kahvaltıya/öğlen yemeğine gelip akşam saatinde de okula geri dönülemiyor mu? ya da size evci izni diye çocuğun aktardığı şey gerçekten her hafta sonu evde konaklama zorunluluğu mu, yoksa izne çıkarsam bu adreste beni bulabilirsiniz beyanı mı? mesela planlı bir şekilde her ay başında bu ay sadece 1/2/3 hafta sonu eve çıkacağım, hava soğuk hiç çıkmayacağım gibi bir tercih belirtilebiliyor mu? ya da 6 ay sonra bu beyandan cayılamıyor mu?
kısacası çocuğu kırmadan kafanızdaki soruların cevaplarını ilk ağızdan yetkili birinden öğrenip 3.kişi olan aileleri karıştırmadan çocukla oturup konuşarak beraber bir çözüm üretin. 3.kişiler dilediklerini söyleyebilirler de önemli olan 1.kişilerin ne istediği.

söylemeden duramayacağım :) "bunu kimse kabul etmez", "çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek" gibi söylemler bana manasız geliyor. zira herkesin aile-akraba ilişkisi bir değil. bu davranışınızı eleştirip, sizi kötüleyecek de bir sürü insan bulunur. siz belirttiğiniz sebeplerden ötürü bu duruma karşısınız. bu kadar. sorduğunuz 10 kişiden 9'u aksi yönde fikir belirtse, siz düşüncenizden/kararınızdan vazgeçecek misiniz?

son olarak sorunsalınıza çözüm önerisi: boşanmak yerine her hafta sonu evi çocuğa bırakıp otelde konaklayın :)
-1
tnz
(10.11.25)
dfn4 +1

ayda 1 bile kabul edilebilecek bir şey değil. çok can sıkıcı. eşinizin ciddi ciddi konuşması lazım. buna da alınacaklarsa alınsınlar. her hafta sonu misafirlik olur mu ya öyle? böyle saçma bir şey olabilir mi? sizin bir hafta sonunuz var. çocuğun yanında mı sevişeceksiniz? belki tatil planı yapmanız gerekecek belki bir işiniz çıkacak yapamayacaksınız. kimse kabul etmez böyle bir şeyi.

ben olsam eşim diyemiyorsa gider ben söylerim. hiç çekinmem utanmam, düşüncesiz ana babası utansın. direkt derim: "biz her hafta sonu müsait değiliz, kalabalığı sevmiyorum bu yüzden çocuk bile istemiyorum (ben de gerçekten istemiyorum bu arada) benim her hafta sonu bir çocukla ilgilenecek vaktim ve enerjim yok, tüm hata çalışıyorum, hafta sonu da evde yalnız kalmak, sessiz takılmak istiyorum. evde genç bir erkek çocuğu varken rahatça giyinemiyorum bile. lütfen başka bir çözüm bulun. ben bunu kabul edemem."

aynen bu şekilde söyleyin. küserlerse küssünler. hiçbir şekilde ayda 1 yok otel gibi bilmem ne kabul etmeyin. çünkü zaman geçtikçe ayda 1 de batacak. vallahi evliliğiniz biter. ben olsam ben de boşarım.

çocuğun durumunu, ahını vahını yazığını siz düşünmek dertlenmek zorunda değilsiniz. onu dünyaya getiren anne babası düşünsün. doğururken size mi sordular. neden ilgilenmek zorunda olasınız ki? kocanız da pısırık anneci aileci biri galiba. aile içinde saygı gören sesi çıkan sözü dinlenen biri değil gibi duruyor. bunu söylemenin bir yolunu nasıl bulamaz? katlasın 4 yıl okulda takılsın. benim lise arkadaşlarım da o şekilde okuldaki yurtta 4 yıl kaldılar, bir şey olmadı.

hem bir çocuğun sorumluluğunu almak kolay değil. o çocuğa sizin evde bir şey olsa anne babası gelir sizi suçlar. ergen deli dolu erkek çocuğunun ne yapacağı belli olmaz. ergenlik ihtiyaçlarını falan da sizdeyken evde karşılayacak olma ihtimali bile çok rahatsız edici. yok sevgilimi getirebilir miyim diyecek, yok kankasını getirecek, yok onlara gidecek gecenin köründe eve gelecek sizi uyutmayacak... ergenin derdi bitmez ki.

evde sütyensiz ve şortla, dantelli gecelikle ya da çıplak falan gezemeyeceksiniz, hafta sonu pinekliğini yapamayacaksınız. bu ne biçim bir hayata dönüşecek...

ay valla evlenmeme isteğime +1 sebep eklendi bu olayla. akrabayla uğraşmak rezilliktir.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
tnz adlı duyurucunun yazdıkları komedi... anne babasının sorgulaması, öğrenmesi, düşünmesi, ayarlaması gereken o şeyleri siz yapmak zorunda değilsiniz. o çocuğun adını ve yaşını bile bilmek zorunda değilsiniz. ne münasebet ya. çocuk bakmak istesek doğururuz.

çözüm önerisi de her hafta otel masrafı olmuş. :D evlenilmemesi gereken kişi modelini görmüş olduk.

gercekdunya nın yazdığı yazı ise troll olabilir veya klasik anacı erkek modeli uzak durulması gerekenlerden. ciddiye alınmaması gereken bir yazı. hatta kişiyi engelleme kararı aldım şu an çünkü baya rage bait yapan bir troll bence.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
Oğlum İstanbul'da yatılı lise öğrencisi, abim de İstanbul'da yaşıyor. Hatta birbirine bayağı yakınlar, otobüsle bile max 30 dk ama oğluma ilk tembihlediğim şey "amcan seni arayıp haftasonu için davet etmedikçe sakın gitme oğlum" oldu. Abimle de aramız çok iyidir ama ne kadar yeğen de olsa aile dışından biri ve sürekli, onu da geçtim zorunlu misafirlik çok hoş karşılanmaz. sizi çok iyi anlıyorum. bunu eşinizin abisi ile görüşmesi, uygun bir dille izah etmesi gerek. Fakat "iş boşanmaya kadar gider" tepkiniz biraz fazla. Boşanma lafını bu kadar kolay dillendirmemek lazım. yaydan çıkmış ok gibi birşey bu, bi kere boşanma kozunu ortaya sürdüğünüz zaman hep sizin de eşinizin de aklında boşanma opsiyonu olacak. başka konularda da olsa tüm tartışmalarınızda lafın sonu boşanmaya gidecek. evliliğinizi çok yıpratır. naçizane tavsiyemdir bu da, anlayışla karşılayacağınızı umarak..
+12
faberkastelli
(10.11.25)
hala üstten üstten konuşuyorsunuz ama. çocuk yabancı biri değil, kimsenin çocuğu hiç değil. eşinizin öz yeğeni. sizin aileye bakışınız farklı olabilir eşinizin bakışı farklı olabilir. ortak bir noktada değilseniz anlaşabilmeniz zaten mümkün değil.

ayrıca evlilik böyle bir şey değil. bana göre sevgi saygı ve özveri gerektirir. bırak çocuk 2-3 ay kalsın hemen arızaya bağlama sonra zaten kendi bir yol bulacaktır. olmadı siz bir yol bulursunuz oraya yönlendirirsiniz. sizin adresi yazdırdı diye sizde kalması gerekmiyor zaten. yada gece askerler gelip evi yoklamayacak.

yine söylüyorum boşanmak en güzel çare. çünkü sizin bu tavrınızla, şimdi yapmazsanız ilerde daha büyük sorunlar yaşayacaksınız.
0
gercekdunya
(10.11.25)
Kabul etmem. Erkeğim. Bu çocuk aç değil, açıkta değil. Okulu herhangi bir evden daha iyidir. Havuzu, spor salonu, kütüphanesi vardır. Bir de İstanbul. Köyden gelen insan her yeri öğreniyor, askerî okulda okuyan çocuk çıksın gezsin. Ben de askerlik yaptım 6 ay. Haftada 1 gün çıkarsın, alışveriş yaparsın, yemek yersin, kafa dağıtırsın. Evde oturmak neymiş saatlerce. Sıkıntı eşinde. Niye her şeye tamam diyor. Kurtulmak için şans doğmuş. Onu da kabul etmiş.
+2
arbre
(10.11.25)
Ajite etmeye gerek yok, hastalık ayrı bu durum ayrı. Kimse kimsenin konfor alanını bozmamalı. Bunu önce çocuğun ailesi düşünebilmeli. Çocuk genç daha, ailesi bile akıl edemiyorken ondan beklemek olmaz zaten. Ailesi akıl etmiyor mu? O zaman yapacak bir şey yok, eşiniz güzelce konuşacak. Ben de şahsen kabul etmezdim, benim öz yeğenim olması da durumu değiştirmezdi. Çalışıyor, yoruluyor ve dinlenmek istiyoruz. Kısa bir süre olsa diş sıkılıp idare edilebilir ancak 5 sene çok uzun bir süre. Çocuk ortam yapar demişler ama garantisi olan bir durum değil bu. Eşiniz konuşacak, başka çıkar bir yol yok. Gerekirse evliliğimde sorun yaşamak istemiyorum diyecek.
+4
huzurlarinizda huzursuzluk
(10.11.25)
daha önceki duyurunuza da yazmıştım. biraz karikatürize edeyim. 1940 larda yaşasaydık, yeğen de köyünden tahta bavulu ile büyükşehire okumaya gelseydi o dönemin sosyal gerçekliğinde normal olabilirdi ama 2025 yılında bu normal ve sağlıklı değil.

olması gereken şu; çocuğun hafta sonu sabahtan akşama kadar izinli olduğu günlerde devamlılık arz etmeyecek şekilde günübirlik ziyaretler yapması daha seyrek olmakla beraber başlarda alışma sürecinde eğer olanak var ise cumartesi gecesi sizin evinizde yatıya kalması, zamanla bunun da ayda yılda bir seviyesine inmesi.

2025 yılındayız. insanlar çalışma hayatının yoğunluğundan dolayı (hele ki 8-5 çalışan memur vs değiller ise) kendi evinde bile yeterli vakit geçiremezken, aç açıkta olmayan birinin evin 3.kişisi düzeyinde rutin olarak dahil olması hiç doğru değil.

her şeyden önce çocuğun anne babasının oğlum, amcam yengen ısrarla davet etmediği sürece yatıya kalma, ev insanların mahremidir. amcan seni ne kadar sevse de sen rahatsızlık verme demesi gerekirdi. çocuk çok gamsız bir tip değilse, başkasının evinde yatıya kalmaktan (evet, aksi yönde cevap verenlerin bilmesi gereken nokta bu, insanın ana baba evi dışındaki her yer, amcasının evi de olsa başkasının evidir.)

burada durumu çetrefilli hale getiren bir nokta çocuğun anne babasının tavrı. diğer bir nokta bence dede/babanne kaynaklı. onların evinde oturduğunuz için benin öngörüm büyükanne/büyükbaba eşinizin kardeşine aaa ne güzel işte, ''bizim'' evde kalır hafta sonları çocuk rahat eder zihniyetiyle yaklaşıyor. yani ''bizim'' kelimesini kullanmasalar dahi düşünce yapıları bu şekilde muhtemelen, bu iki durumun üstüne eşinizin de aman abimle, anamla, babamla kötü olmayayım diye düşünüp sınır çizememesi durumu işin içinden çıkılmaz hale getiriyor.

eşinizin diyeceği şu, abi, anne, baba ''yeğenim tabii ki bizim canımız her sorunu, sıkıntısı ile ilgilenmek amcası olarak yalnız olmadığını hissettirmek benim görevim, bizim de bir aile düzenimiz var, hafta sonları da gelsin ama devamlı yatıya kalırsa kendi de rahatsız olur'' gibisinden derdini anlatan ama karşı tarafı da üzmeyen minvalde konuşma yapması. ama muhtemelen bir noktadan sonra büyük bir çatışma çıkacak, küslük olacak gibi hissediyorum.
+4
wilhelmwasmuss
(10.11.25)
bunu o yaştaki bir çocuk düşünemez. toplumumuz da mahalle baskısı halen geçerli. ben kendim bu durumu yaşasam kabul etmem. siz de istemiyorsanız kabul etmeyin. kendinizi çok net açıklamışsınız ki eşinizin muhattap olacağı kişiler sizin bilinç seviyenizin altında. bizim toplumumuzda halen çocuk yapmamak, anaya babaya sınır çizmek abes görülüyor. aman toplum ne der baskısı var. ne derse desin ya sene 2025.
yatılı okula gönderen ana baba da çocuğunu hafta sonunu düşünsün.
+2
mikahakkinen
(10.11.25)
olay fazla büyümüş gibi. mantık geri plana atılıp duygusal tepkiler verilmesin.
boşanma gibi laflar çok tehlikeli. dilinizin ucunda olmasın.
5 yıl boyunca çocuk hep bizde kalacak diye düşünmeyin, bu nereden çıktı. eşinize biraz zaman tanıyın o da abisine, çocuğun ailesine der.

daha ilk senesi, belki arkadaşları yok, nereye gideceğini bilmiyor, zamanla yapacak şeyler bulur arkadaşlar bulur.

rahatsızlığınız anlaşılır. hiç yadırgamıyorum bunu. haklısınız. ama bu konuda eşinizin fazla üstüne gidip de arada bırakmayın onu.

bir iki defa geldi misafirdi, artık her hafta geliyorsa misafirden saymam ben onu.
cumartesi sabah geldi ben uyuyamam, erkek kalkmam lazım çünkü ayıp gibi şeyleri pek düşünmezdim. siz bakın keyfinize, yapın planınızı olduğu kadar.
hem böylece belki çocuk da vazgeçer evci çıkmaktan.
+1
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bence nasılsa kötü olacaksınız en baştan kötü olayım reddedeyim mantıgı yanlış.

Eşiniz buna zaten tamam dememesi lazım ama sizin yerinizde olsam bir kaç hafta gelsin sonra olmuyor diye eşinizle konuşmak olurdu.
+1
liberal
(10.11.25)
ben ya her haftasonu bir akraba, arkadas, gun daveti yapardim ya da cocuk geldiginde toplanip giderdim.
0
Coma
(10.11.25)
yukarda akli basinda olanlar yazmis zaten, hocam normal degil. ilk basta esinizin karsi cikmasi lazimdi o gercekten cok enteresan. burada normal karsilayanlar da aileden boyle gormustur ve zaten cocukluktan itibaren buyuk aile herkes ic ice yasiyordur. bugun geldigimiz sehir yasaminda bahsettiginiz seyin normal karsilanmasi mumkun degil.
anlamadigim bir durum, esiniz neden cumartesi sabahlari cocuk geldiginde evde olmuyor? cocuk gelmezse evde mi oluyor? o kismi anlamadim.
once aileyle sonra da okulla konusacaksiniz, bunun tek mantikli oluru cocuk sizde kalmayacak, aksamlari yurduna donece, arada bir siz yemege davet edeceksiniz.
okulun 5 yil taahhut almasi mumkun degil, muhtemelen yillik hatta belki donemlik soruluyordur. kaldi ki bir kere cocuk evci cikacagim dedi diye kararin degismemesi mumkun degil, diyelim ki siz sehir disina tasindiniz, ne olacak cocuk evci cikacagim dedi diye okul kabul etmeyecek mi karardan donulmesini. dolayisiyla hala karar degistirebilirsiniz ki saglikli olan budur.

ben cocugun ilk zamanlar gelip sonra gelmeyecegine inanmiyorum. gelecek, kiyafetlerini getirecek, ev yemegi yemek isteyecek vs.

eger bu durum degismezse, esinizle bunun icin aranizi bozmanizi ve bosanma lafinizi agziniza pelesenk etmenizi tavsiye etmiyorum. siz bir takimsiniz, birbirinize karsi degil, karsilastiginiz gucluklere karsi birlikte durmak zorundasiniz. bu durum degismezse, sizin yerinizde olsam hic oyle sabah kahvalti hazirlayim, erken kalkayim, cocukla oturayim derdine dusmem.

bu arada cocugu suclamak da dogru degil, bu cocuk muhtemelen 17/18 yasinda bisi, akli basi ne olsun ki daha, ailesi ne diyorsa onu yapiyordur.

bol sans diliyorum. esiniz ailesiyle konusacak, gerekirse kotu olacak. yani o nasil bir performans bekliyor ki sizden acaba hic hayir dememis cok enteresan.
0
kassiopeia
(10.11.25)
Sorun ne ben anlamadim. Ayip olur diye erken kalkmak mi koca ile dizi izleyememek mi? Erken kalkmamak yegenine ayip oluyorsa kocana olmuyor mu, kocana ayip olmuyorsa yegenine niye ayip oluyor? Aksam kocanla niye dizi izleyemiyorsun? Durum zaten keyfi degil de zoraki degil mi? Cocuk aileden degil mi? Zaten bulundugunuz evde hakki da yok mu? Bunun icin bosanmakla tehdit etmek? Modern kadin deliligi bu.
-5
osssy
(10.11.25)
ailesinin kirasını abisi alacakmış ya, oradan aldıkları kira ile çocuğa 1+1 ev açsınlar madem çocuk rahat etsin istiyorlar, arada bir de size gelir misafirlik gibi.

kendi ikametlerini 1+1 evde gösterip evci gösterebilirler sanırım oraya
0
pislick0
(10.11.25)
bunun çözümü maalesef başka eve çıkmak. şu an kira ödemiyorsunuz ve bir bakıma çocuğun dedesinin evinde yaşıyorsunuz. eğer size karşı anlayışlı değillerse (-ki bence lise çağında çocuklar için günlük izin gayet de yeterli, bir evde kalmaya ihtiyaçları olmamalı) kendi evinize çıkarsanız böyle bir istekte bulunabileceklerini sanmıyorum.
+1
eileengray
(10.11.25)
"işgüzar" amcanın çocuğu size sormadan size kitlemesi ile, sizin annenizin babanızın evine kira ödemen çökmeniz genelde aynı sebepler aslında.

kendi bireysel alanınızı, huzurlu bir haftasonunuzu düşündüğünüz gibi mesela; bedavaya oturduğunuz evden gelecek kira ile anne babanın da hayat standartlarını arttırabileceğini hiç düşündünüz mü? ordan da para gelse belki turlara katılıp gezecekler, ya da tarzları değil derseniz belki arabayı yükseltecek, oturduğu evi daha güzel yaptıracak?

her şey malesef ekonomiktir. siz mesela tamamen ayrı gayri bağımsız, kirasını ödediğiniz bir evde otursanız bu tartışmalar belki hiç olmayacaktı.

değişen toplumumuzun sosyolojisi üzerine de aslında güzel bir konu bu. şikayetlerinizde kesinlikle haklısınız, 2025 yılında olacak iş değil bu tabii ki. ama siz sırf o evde para ödemeden oturuyrsunuz diye o amca kendisinde bunu hak görüyor. aslında anlatmak istediğim buydu.

aile içi, hele ki geniş aile için; asla para alan, bir yardım gören konumuna düşmeyin. para verin, yardım edin ama asla bu konuma düşmeyin. huzurunuzu, konforunuzu, dertsiz başınızı böyle sömürürler.
+10
makbur
(10.11.25)
Daha okurken canım sıkıldı. Çocuğun ebeveynlerine biraz empati yapabilme yeteneği zerk etmek gerekiyor bence. "Siz de İstanbul'da oturuyorsunuz haftasonları kalıversin işte" rahatlığına ayar oldum. Ebeveynleri daha baştan sizin hayatınız ne derece olumsuz etkileniri düşünüp bu teklifi yapmamalıydı. Sizin öneriniz ideal bana kalırsa. Eşiniz "Çalışma saatlerinden dolayı eşimle bir tek haftasonları baş başa kalabiliyoruz. Yeğen evci gelmese mi bize acaba?" desin mesela.
0
mungojerry
(10.11.25)
Her evliliğin dinamikleri ile aile yapısı farklı ve bekar olduğumdan fikir belirtmem doğru değil. Düşünceniz doğrudur yanlıştır bir şey diyemem ama takıldığım bir durum var. Bunu eleştirme olarak değil, anlamak için soruyorum.

Yazmışsınız ki: "... ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp." Neden kalmak zorundasınız ki, neden ayıp olsun?


Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum; haklılık payınız var. Özellikli yeni evlisiniz sonuna kadar haklılık payınız var.

Özellikle aile yapısı çok farklı. Bunu ikinci kez yazmanının doğru ve yanlış olmaması. Ben ailemden daha farklı gördüm. Erkek kişisiyim. Evli olsam ve hanımın yeğeni her hafta sonu kalmaya gelse, bir şey diyeceğimi sanmıyorum. Tabii büyük konuşmam doğru değil, şartlar değişebilir ama elimden geldiğince rahat rahat takılmaya çalışırım.
+1
put it in your appropriate place
(10.11.25)
ya siz neden hayır olmaz diyemiyorsunuz? tüm sorun burada.
+2
deartheodosia
(10.11.25)
cevaplari okudum, hem uzuldum hem sinirlendim yaw. her zaman soyluyorum, insanlar "default" kotu. kotu kalpliyiz, yarali ele isemeyiz, sadece kendi gotumuzu kurtarmaya calisiyoruz. istediginiz kadar eksileyin, cok da fifi.

oncelikle ev cocugun dedesinin yaw :) o evde o cocugun da hakki var. ben cocugun dedesi olsam ve boyle bir ariza ciksa, sizi o evden ivedilikle sepetlerim, madem torun kalamiyor kimse kalmasin derim, veririm kiraya. bu cepte dursun.

ailede boyle bir ihtiyac var, yaw belki cocugun da su anda sohbet falan etmek istedigini gore belki duygusal bir ihtiyaci var, yalniz hissediyor kendini vs. 1-2 sene bu sekilde idare etseniz sizin icin olumcul sonuclari olacagini sanmiyorum.
hadi cocuk dusunuyor olsaniz, odaya ihtiyaciniz falan olsa, ya da lohusa falan olsa bir nebze haklisin diyecem de oyle bir durum da yok. bu iki.

burda ayrica sizden istenen bir "entertaintment" degil, guvenilir bir kapi, bir adres olacaksiniz. siz bakin isinize, yok haftasonu erken kalkmak, yok aksam bilmem kaca kadar yatamamak, bunlara gerek yok ki. siz bakin isinize, cocuk zaten en fazla 1-2 sene gelir gider, sonra buyuk ihtimal kendini arkadas grubunu kurup gelmeyi kesecek.
bu da uc.

bu ayrica daha once denenmemis birsey de degil, benim tanidigim bir aile 4 sene boyunca her allahin gunu, istanbula okumaya gelen bir uzak akraba cocugunu misafir ettiler. kimsenin bu konuyu mevzu ettigini ne duydum ne gordum, surekli o eve girip cikardim. ve o sirada ciddi maddi sikintilari vardi.
+1
cooperr
(11.11.25)
Bence çok ümitsizliğe düşmeyin. Hallolmayacak şeyler değil. Moralinizi yüksek tutun.

-Okul her ne kadar "her hafta evci çıkacaksınız" dese de, bu "5 sene boyunca sizde kalacak" anlamına gelmiyor. Bu tarz kurumlarda mutlaka gelişmelere göre izlenen prosedürler vardır. Diyelim 2 ay sonra sizin şehir dışına taşınmanız gerekti, çocuğu okuldan mı atacaklar? Bir dilekçe verecek, artık evci olmayacak. Disiplin yönetmeliğine göre suç da değil. Başı da ağrımaz. Bu bir.

-Eğer düzenli olarak size gelecekse, "misafir" olmuyor artık. Bir nevi "ev halkı" oluyor. İlk bir iki haftasonu beraber takılırsınız. Sonra kendisi serbest takılır. Hiçbir ayıbı yok bunun. Siz eşinizle haftasonu rutinleriniz neyse bozmazsınız. Yani çocuk sizin düzeninize adapte olacak. Kendisini istenmeyen hissettirmeden, sevgiyle, serbest bırakın. Siz de kendi düzeninizi bozmayın. Erken mi kalktı, dolaptan bir şeyler atıştırsın kendine. Öyle ayda yılda bir gelen misafir değil çünkü. Hatta ev işlerinde siz ve eşinize yardımcı dahi olabilir.

-Eğer çocuğun sevmediğiniz, benimsemediğiniz huyları yahut çeşitli problemleri varsa tabii ki eve almak zorunda değilsiniz. Ama çocuk zararsızsa bence şimdiden olumsuz düşünmeyin. İlk aylarında şehre, okula, ortama alışmasında yardım etmiş olursunuz. Destek olmuş olursunuz. O zaten arkadaş edindikçe zamanla bir düzeni olur.

-Eğer ailenize olumsuz görüş bildirecwkseniz, eşiniz asla sizi bahane etmemeli. Suçlu olarak sizi öne atmamalı. Aile içinde işler çok karışabilir.

-18 yıllık evliyim. Yeri geldi benim yeğenim bir yıla yakın bizde kaldı. Yeri geldi eşimin ablası aylarca bizde kaldı. Çok müteşekkir oldular. Çok dua aldık. Dönem dönem evde ekstra birinin olması çok da kötü bir şey değil. Herkes sınırlarını biliyorsa, kimse kendini kasmıyorsa gündelik yaşamınız, düzeniniz sekteye uğramıyor.

Bence hemen peşinen olumsuz düşünmeyin. İlk bir ay (4 haftasonu) sonunda, eğer yapamayacağınıza kani olursanız kesin bir şekilde, sonra çocuk kurumuyla konuşur, evci izni iptal edilir. Çocukta bir olumsuzluk yoksa bence bir şans verin.
+1
yadigar
(11.11.25)
abi ev cocugun dedesinin, kira vermeden oturuluyor.. ortada bildigin royal flush var, kartlar acik :D
bunun ustune ne deseniz olsa olsa sinek ikili olur, bosuna analiz kasmaya gerek yok.
+2
cooperr
(12.11.25)
bir önceki duyurunu da okumuştum ve üzülmüştüm.

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz. kira vermiyorsunuz diye çocuk gelip o evde istediği gibi kalabilir demek değil bu. öyle saçmalık mı olur ya evde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı Allah aşkına saçmalamayın arkadaşlar.

çocuğun sürekli sizin evde kalması sizin aile ve ev düzeninizi tamamen bozar, böyle bir şeyi ancak çalışmayan ve aşırı geleneksel yaşayan ailelerin gelinleri kabul eder normal aile yaşantısına sahip olan kimse kabul etmez. bu çocuğun ailesi istanbuldaki askeri okulu yazdırırken size mi güvendiler? hayır. çocuğun yatılı bi şekilde orada kalacağını bilmiyorlar mıydı? size böyle bir yük yüklenmesi çok saçma ve haksızlık.

ben de istanbulda üniversite kazandığım zamanlar ilk dönem hafta sonları teyzemlere gidiyordum kalmaya. şimdi düşünüyorum da ne kadar saçmaymış annemin beni uyarması gerekirmiş gitme diye ama annem cahil bir insan olduğu için pek böyle şeyleri düşünebilecek biri olmadığı için gidiyordum. sonra bi baktım yurt arkadaşlarım hep kaynaşmışlar, hafta sonları hep bi yerlere gidiyolar vs. sonra ben ocak dışı kalmışım teyzemlere gittiğim için. neyse ben ikinci dönemden itibaren gitmemeye başladım yurtta takılıyordum artık. bence çocuğa bunu söyleyebilirsiniz, okul arkadaşların hep kaynaşır arkadaş olurlar hafta sonu gezdkleri takıldıkları için sen dışarda kalırsın vs diye korkutun bence.

ailesine de söyleyin çcouğun bu şekilde her hafta sonu gelmesi bizim açımızdan yorucu oluyor, kendi arkadaşlarımızı vs çağıramıyoruz, bazen makana ile veya kahvaltılık şeylerle geçiştrmek istediğimiz zamanlar oluyor, biz de çalışan insanlarız vs söyleyin çocuğun ailesine durumu. bence bu karşı tarafa bu şekilde anlatıldığı takdirde onların da anlayışla karşılaması gerekir. eşiniz ile beraber arayın hoparlöre verin durumunuzu anlatın. sizi de kırmak gücendirmek istemeyiz diyerek başlayın yumuşak bir tonda konuşun. çocuk için de ortamına alışması bakımından her hafta evci gelmesi iyi bi şey değil, arkadaşları kaynaşıyodur o dışarda kalıyodur vs ayrıca zorluklara tek başına vakit geçirmeye de alışması gerekiyor, hatta ders çalışması da ggerekiyor. böyle eve gelince ne ara ders çalışacak? bunları anlatın bence.

neyse bi de yukarıda da söylenmiş, bu bir hastalık durumu vs değil o yüzden mecbur değilsinz bakmaya.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
bir ekleme daha:
bu durumda bazı aileler çocuğunu tek bırakmaya korktukları zaman çocuğun bulunduğu ile taşınıyorlar. bizim öyle tanıdığımız aileler var mesela kızı kırıkkalede üniversite kazanmış aile de kızla birlikte o ile gitmiş ev tutmuşlar kız da evden gidip geliyor okula. böyle şeyler de var. ailesi bu kadar hassas ise gelip taşınsınlar istanbula. yine bu işin sorumluluğu size ait değil.
-5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
makbur+1
cooper+1
put it in your...+1
osssy(soyleyis tarzi biraz fazla direkt olsa da)+1/2

istanbul' da kalacak yeri olmayan bekar olan kucuk kuzenim birkac senedir, evli olan buyuk kuzenimin evinde kaliyor. bildigim kadari ile simdiye kadar buyuk bir sorun cikmadi. yani her ailenin yapisi ve dinamikleri farkli. sizin derdinizi anliyorum ama bu durumu gayet normal olarak goren suruyle insan da cikacaktir.

siz de kisisel alandan filan bahsederken hollandali-amerikali, esinizin baba-annesinin evinde kira odemeden otururken turk gibi davranmissiniz. baska her konuda "modern" olup da is erkek tarafina milyonluk dugun merasimi kitlemeye gelince direkt geleneksele baglayan kadinlar gibi olmus biraz. kendi evinizde olsaniz bunlar yasanmaz.
+3
trixi
(12.11.25)
@sadece soruyorum :D

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz - yaw duyuruyu acanin beyani ev dedenin, tapu dede adina. ne demek sizin eviniz asdasdasd. tapu kiminse ev onundur, dede hayattayken adamin evine mi cokuluyor, hayirdir?

vde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı - yaw, COCUGUN OZ DEDESI, alooowww.. dedenin arkadasi falan degil mevzubahis.

biz de ayni topraklarda dogduk buyuduk. dedemin evi olacak, orada amcam yasiyacak. ben gidip kalmak isteyecem ve beni almayacak iceri oyle mi? niye, amcamin karisinin keyfi bozuluyormus.
iyiymi$, kafalara gel..
-1
cooperr
(12.11.25)
bence buradaki sorun evin dedesinin olmasi, cocugun ortama alisamamasi, ailesinin sehirdisinda yasamasi falan degil. sorun, op'nin cocuk istememesi ve baskasinin cocugunun sorumlulugunu da almak istememesi. cocuk sadece gelip gidecek, bir sorumluluk yok ki, demekle olmuyor bu. türkiye'de, türk aile yapisinda, evine gelen misafir yetiskin bile olsa ev sahibine sorumluluk düser.

bu durum benim ailemde sorun olmazdi.
bu durumu sahsen ben de sikinti etmezdim cünkü severim kalabalik aileleri.
ama kendim cocuk bile yapmak istemesem, buna ragmen 5 sene her haftasonu benim cocuga bak dense benim de ayarlarim oynardi.
düsünün ki kendinize ugrasmamak icin ve sevmediginiz icin araba almiyorsunuz. sonra bir aile büyügü size ev veriyor, evin garaji da var. diger aile büyügü de diyor ki evinde garaj var, benim arabayi her haftasonu sana vericem, icini sil süpür, arabayi yika, lastik basinciydi, suyuydu neydi kontrol et, her yil servise götür ve bu bes sene devam etsin.
buna sktr cekmem diyorsaniz ben de kibariye'yim.

soru sahibine: bosanma gibi laflar bence ortaya atilmamali. oyun degil yani bu. ne tehdit olarak ne uyari olarak bahsi gecmeli. agiz alistirilmamali. bir kere söyleyince bile iliskideki dengeler degismeye basliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
@deranzo

uyan evlat, sabah oldu :D
0
cooperr
(13.11.25)
1- Bosanma kelimesini tehdit gibi kullanmasaymissin iyi olurmus. buyuk bir kelime bu. Ayip etmissin esine karsi. Bunun icin ozur dilemelisin.

2- Tecrubeyle sabit yaziyorum; bence seni asil yoran cocuk degil. 2 saat ise gidis, 2 saat isten gelis normal degil. Haftada 20 saatin! yolda geciyor. Sen zaten yorgunsun.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
bence bu işi krizi fırsata çevirerek çözebilirsiniz. niye erken kalkmak, çocuğa kahvaltı hazırlamak, kendini çocuğa hizmet etmek zorunda hissedesin ki, anası mısın babası mısın, bu da ufacık çocuk değil.

ben erkek tarafıyım. eşimin yeğeni (kardeşinin de değil, kuzeninin çocuğu) ankara'da üniversite kazandı. kyk'ya yazıldı. daha ilk ay dolmadan koskoca herif böhühüüğğğ halaaa ben yapamıyom dayanamıyom ühühüğğğ diye çıktı geldi. ne diycen gel kal dedik. öyle sadece hafta sonu da değil, full time. ilk 2 yıl bizimle kaldı, 3. sınıfta daha yakın yurt çıktı, bu sene az geliyor, hafta sonu gelip pazartesi gidiyor.

ama bizde kalıyor diye de kendimizi çocuğa hizmet etmeye adamadık. kendi yatağını kendi seriyor, sabah kendi topluyor kaldırıyor. kahvaltısını kendi hazırlıyor. tarih öğretmenliği okuduğu için (ayrıca tarihe çok meraklı da olduğu ve bu alanda epey bilgili olduğu için) 13 yaşındaki oğluma tarih özel dersi veriyor (lgs denemelerinde inkılap tarihimiz full), çocuklarla çok güzel çocuk oluyor, oğlanın arkadaşları da çok seviyor. arkadaşlarını yanına kitleyip hadi bunları gezdir oyala diyip yolluyorsun, bir güzel oyun abisi oluyor. eve gelmeden önce arayıp "akşama misafir var bi evi süpürüver, ortalığı toparla" diyorsun evi hazırlıyor. biz mesela şu anda okul ara tatilde, çıktık tatile geldik, çocuk evde kediye bakıyor.

oğluma abi oldu, bedava özel öğretmen oldu, arkadaşlarına oyun abisi oldu, bize zor durum yardımcısı oldu. bir zorluğu, külfeti de yok, geç kalkılacaksa geç kalkıyoruz, bu yatağını toplayıp hazırlanıp gidiyor. akşam geliyor, geç geleceksek yemeğini koyup yiyor. misafir gibi ona özel ayrıcalıklı bir hizmet yok. o evde diye kendimizden esirgediğimiz bir şey yok. biz film izleyeceksek, o izlemek istemiyorsa gidiyor odasına oyun oynuyor. ya da oturup bizle izliyor. durduk yere ikinci çocuğumuz oldu.

misafir gibi davramayın. evin, ailenin üyesi olsun, zaten usanırsa "eeh bunlar beni hizmetçi gibi kullanıyorlar" diyip gelmez. kalma fikri ağır basıyorsa da aile üyesi olarak üzerine düşeni, hatta fazlasını yapsın, yaptırın.
+2
kibritsuyu
(13.11.25)
benim de anlatmak istediğim aşağı yukarı @kibritsuyu'nun dediği şeylerdi. Yani denenir, olumlu da sonuçlanabilir. Olumsuz bir durum olursa da, o zaman karar verirsiniz. Şimdiden peşinen kötü olacak diye şartlanmamak lazım. Can sıkıcı şeyler olursa aksiyon alınır. En azından peşin hükümlü davranmamış, bir olumsuzluğa binaen eyleme geçmiş olursunuz. O zaman da çocuk ister başka yerde kalır hafta sonu (kontrol edilmiyor nerede kaldığı) ister dilekçe verip daimi yatılıya geçer.

Tabii şöyle bir gerçek de var, kibritsuyu örneğinde aile çocuklu ve yaş farkı daha fazla. Evde kalan üniversiteli de olsa göze daha bir "bebe" gözüküyor. Daha rahat davranıyor evdekiler...
+1
yadigar
(13.11.25)
(11)

Bazı mesleklere çok mu anlam yükleniyor?

kizil karga
Mesela son zamanlarda yine Nuri Bilge Ceylan'ın kamera arkası görüntülerinde Bennu Yıldırımlar'ın 2 saat kafasını açtığı kayıt yayınlandı, yani baktığında en nihayetinde film çekiyorsun dünyayı kurtarmıyorsun ama Cem Yılmaz'ın kendi değerini sen belirlersin kafasıyla anlattığı tuvaletçi hikayesi gib
Mesela son zamanlarda yine Nuri Bilge Ceylan'ın kamera arkası görüntülerinde Bennu Yıldırımlar'ın 2 saat kafasını açtığı kayıt yayınlandı, yani baktığında en nihayetinde film çekiyorsun dünyayı kurtarmıyorsun ama Cem Yılmaz'ın kendi değerini sen belirlersin kafasıyla anlattığı tuvaletçi hikayesi gibi bu tip insanlar kendilerini ve yaptıkları işi "çok önemli bir şey yapıyoruz" seviyesine çekip gereğinden fazla bir anlam yüklenmesine mi neden oluyorlar, bana göre Nuri Bilge Ceylan'ın işleriyle gece 2'de Atv'de yayınlanan 3 kafalı köpekbalığı filmlerinin yönetmeni arasında çok fark yok ama baktığın zaman yaptıkları işi kanser ilacını bulmuşlar gibi pazarlıyorlar, böyle bir şey gerçekten var mı bana mı öyle geliyor?
-4
kizil karga
(08.11.25)
bunlar pazarlama değil doğal süreçler, nbc'nin o görüntüsü sanırım 8saatlik bir kamera arkasından bir kesit. diğer tüm filmlerinde de benzer kamera arkası görüntüler var. kış uykusunda mesela Nejat İşler'e sahne veriyor. yine kış uykusunda haluk bilginer'e demet akbağ'a neyi nasıl yapması gerektiğini söylüyor. adamın normali bu yani.

nbc iyidir. filmleri ile kendi sinemasını oluşturmuştur. bu bir yönetmen için yeterlidir.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.25)
Bence NBC ödül odaklı film çekiyor ve biraz kasıntı bir tavrı var. Tamam, Bennu Yıldırımlar ile sohbet ettin, güzel. Ama neden bunu kameraya alıyorsun? Kameraya aldıysan neden paylaşıyorsun? Türk sinemasına ciddi katkıları var, orası ayrı, ama bu yaptığı yine de nahoş duruyor.
-1
cemallamec
(08.11.25)
Tıpkı sorduğun gibi; sana öyle geliyor.
+1
Bruce
(08.11.25)
Kibirli bir adam ama işini de iyi yapıyor gibi bir durumu var.
0
sekizdokuzon
(08.11.25)
Adam film cekiyor diye neden yaptigi isi kötü yapsin ki? Köpekbaligi yönetmeninden farki var, farkinin olmasinin sebebi isini iyi yapmasi, isine saygi göstermesi. Biri onun isini tip hekimligi kadar önemli bulmuyor diye neden gidip kendi isini kötü yapmaya, kalitesiz icerik üretmeye baslasin ki?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.11.25)
Köpekbalığı yönetmeni de işini iyi yapıyor, aralarındaki tek fark Nuri Bilge Ceylan gibi yaptıkları işleri ölüme çare bulmuşlar gibi vakur bir tavırla pazarlamıyorlar, yoksa bozkırın ortasında uzaklara bakmalı 3 saat film çekince 2 başlı köpekbalığı filmini çeken yönetmenden daha kaliteli iş yapmış olmuyorsun bence, köpekbalığı filmi çeken adam sadece film çektiğinin farkında yaptığı işe ekstra bir anlam yüklemiyor.
-3
🌸kizil karga
(08.11.25)
Köpekbalığı filmi ile Ceylanın filmlerini kıyas etmek yanlış bence ya. İkisinin ortaya çıkış amacı tam olarak aynı değil. Birinin başarısı daha çok eğlence sektörünün konusu, diğerinin başarısı sanat dalı olarak sinemanın konusu.

Köpekbalığı filmini kafa boşaltmak için, vakit geçirmek için, aksiyon arayışıyla izlersiniz. N.b.c. filmini kafa patlatmak, kamera açısını tartışmak, yanında puro falan içip varsa ilgisi olan çevrenizle kritiğini yapmak hayatı sorgulamak, kasvetlenmek için falan izlersiniz. Bu ikinci senaryoyu bir köpekbalığı filmi için yaptığınızı düşünebiliyor musunuz?

Haliyle bu iki farklı kitleye yönelik film çıkaran iki yönetmenin yaklaşımı, önemsedikleri ve karakterleri aynı bu iki kitle kadar farklı olacak zaten. Bunlardan biri diğeri gibi film yapamaz. Her şey olması gerektiği gibi.
0
akhenaten
(08.11.25)
nbc filmi çekersen full kamera arkasını da bir kameraman çekiyor 3ayda çekiliyorsa film 3aylık kamera arkası görüntü var zaten adamda. oyuncular vs de bilmiyor değil sanki gizli kamera koymuş gibi yorumlamayın.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.25)
Sanırım anlatmak istediğinizi anladım ama nbc örneği biraz yanlış olmuş.

İnstagram'da bir yoğurtçu dükkanı var. Tepsiden kürekle yoğurt alıp kutuya koyuyor. Yok yoğurt doldurmak bir sanat işidir, biz çocukluktan ustamızdan öğrendik, küreği bilekten çevirmel ustalık ister. Lan altı üstü tepsiden kürekle alıp kutuya koyuyorsun. Yanlış koysan ne olacak, en fazla ne olabilir yani?

Gerçekten yetenek ve tecrübenin fark yarattığı işlerde öyle olduğunu düşünmüyorum. Bence yönetmenlik böyle bir iş, böbürlenmeyi hak ediyor.
0
kibritsuyu
(08.11.25)
0
🌸kizil karga
(08.11.25)
meslege degil de insanlara cok fazla anlam yukleniyor. bilge hoca da bunlardan biri. fazlasiyla hirsli ve ozenti oldugu icin bu halde oldugunu dusunuyorum.

meslek icin sanatcinin oykusu - mazhar alanson harika anlatir mevzuyu.
0
klassno
(08.11.25)
(9)

muhasebeden anlayan arkadaşlar

jamswety
arkadaşlar selam bir iş yerim var burasını hepsi burada kiraladı. Kira miktarımız net 130.000 tl olarak kontrat yaptık. bu arkadaşlar 130.000 tl yerine 120.786 tl yatırmış. niye böyle yatırdınız diyorum muhasebeye damga vergisi kesintisi diyorlar. bu hesaplamayı nasıl yaptılar bilen varsa bilgilend
arkadaşlar selam
bir iş yerim var burasını hepsi burada kiraladı. Kira miktarımız net 130.000 tl olarak kontrat yaptık. bu arkadaşlar 130.000 tl yerine 120.786 tl yatırmış. niye böyle yatırdınız diyorum muhasebeye damga vergisi kesintisi diyorlar. bu hesaplamayı nasıl yaptılar bilen varsa bilgilendirsin beni lütfen. karşı tarafa yatırdığın beyannameyi gönder diyorum oda yok.
0
jamswety
(06.11.25)
Bence bu bir hesaplama yanlışı değil vergiyi size ödetme şeysi. Onların ödemesi gereken şeyse onlara ödet ama o ödeme size düşüyorsa sanırım doğru yapmış oluyor.
0
muhayyer divan
(06.11.25)
sözleşmeniz önemli, oradaki maddelerde damga vergisi vb. için ne yazıyor, nasıl imzaladınız?
+1
malheiros
(06.11.25)
sozlesmeye bakin damga vergisini kim oder yazıyor. son sayfalarda yazar genelde.
+1
oscar
(06.11.25)
yarı yarıya ödenir.kiracı öder yarısını fatura eder yazmakta
0
🌸jamswety
(06.11.25)
eksik ödenen tutar 130.000 - 120.786 = 9.214 lira. bu kenarda dursun.

damga vergisi, sözleşmenin toplam bedelinin, eğer taraflar tek kişiyse binde 1,89'u, kefil veya ortak varsa binde 9,48'idir.

kira kontratları genellikle yıllık olur. önce hesaplayalım.

net kira 130.000, yani hangi tutardan %20 stopaj ayrılınca 130.000 kalır (çarpı 100 bölü (100-20) yaparsanız bulursunuz. hesaplıyoruz. brüt kira 162.500 lira aylık.

yıllık brüt kira 162.500 x 12 = 1.950.000 lira. damga vergisinin matrahı olan sözleşme bedeli bu.
1.950.000 x 9,48 / 1000 = 18.486 lira sözleşme damga vergisi var.

kontratta yarı yarıya diyorsa ikiye bölelim, 18.786 / 2 = 9.243 lira. ilk satırda ne demiştik eksikliğe? 9.214 lira.

eh küsur farkı dışında tutarlı görünüyor. size düşen yarım damga vergisini ilk kira tutarından kesmişler.
+6
kibritsuyu
(06.11.25)
bu damga vergisi kiralarda her sene mi yoksa bir kere mi, ne siklikta ortaya cikiyor? @kibritsuyu
0
osssy
(07.11.25)
@ossy
damga vergisi=> her yeni yapılan sözleşmede, sözleşmede yazılı para miktarı üzerinden yapılan sözleşmenin türüne göre kesilir. Kibritsuyu yukarıda detaylı hesaplamayı göstermiş zaten, kira sözleşmesi için oran 9,48.

Yani önümüzdeki sene sözleşme yenilerseniz tekrar damga vergisi ödersiniz.

Sözleşmeyi 5 senelik yapmış olsaydınız 5 sene sonra tekrar damga vergisi çıkacaktı. Fakat sözleşmeyi 5 senelik yaptığınız içinde ödeyeceğiniz damga vergisi tutarı 9243*5 olacaktı.
0
zikardo
(07.11.25)
zikardo, tesekkurler. Zaten biraz da bu kira sozlesmelerinde ne yeni sozlesme ne degil o her zaman belli olmadigi icin sordum. 1 senelik sozlesmenin her sene otomatik zamli yenilenmesi, 1 senelik sozlesmenin her sene sozel zam karariyla yenilenmesi, x>1 senelik sozlesmenin her sene zamli kira artisi olmasi ve x+1. sene x sene daha sozlu/yazili yenilenmesi burada damga vergisi acisindan farkli sonuclara yol acabilir mi?
0
osssy
(08.11.25)
hayır yıl sonunda aynı sözleşme otomatik yenilenirse yeniden damga vergisi doğmaz. yeni tutar belirleyip veya şartları değiştirip oturup yeni sözleşme imzalarsanız doğar.

damga vergisi şudur. eskiden damga pulu vardı. bu vergi pulla alınırdı. satın alıp damga vergisine tabi kağıda yapıştırırdınız. sonra dediler ki pulla mulla uğraşmayalım, kağıdı düzenleyen pul alıp yapıştıracağına pulun parasını vergi dairesine versin ama bir şey yapıştırmasın.

yani yapıştırılacak damga vergisine tabi yeni bir belge (elektronik bile olsa, kağıt olmasına gerek yok) oluşuyorsa damga vergisi doğuyor.
0
kibritsuyu
(10.11.25)
(5)

Engellenmiş numara

metal69
Tanımadığım ve engellediğim numara ısrarla arıyor, geri arıyorum açmıyor kim olduğunu da çözemedim. Ne yapayım ben bu işe?
Tanımadığım ve engellediğim numara ısrarla arıyor, geri arıyorum açmıyor kim olduğunu da çözemedim.

Ne yapayım ben bu işe?
0
metal69
(06.11.25)
engellediğin numaranın arayamaması lazım nasıl arıyor? engellediğinden emin misin?
0
jelly bear
(06.11.25)
@jelly bear +1 engellenen numara arayamaz. Eğer sadece whatsApp üzerinden engellediyseniz arayan kişiyi telefonunuzun aramalar kısmından da ekstra olarak engellemeniz gerekiyor ki topyekün ulaşamasın size.
0
mermaidd
(06.11.25)
Engellenen aramalarda gözüküyor
0
🌸metal69
(06.11.25)
telefon samsung sanırım. benimki de samsung ve bende de telefon çalmasa da arayanlar kısmında gözüküyor.

geri aramayın, çözmenize gerek yok. ya dolandırıcıdır ya sapıktır. gizli aşık veya hayran falan olma ihtimali sıfır. merak etmeyin, bir süre sonra kesilir.
0
art cat chocolate
(06.11.25)
Telefonu açtığınız zaman karşı taraftaki operatöre bağlandığınız otomatik aramadır. Muhtemelen de dolandırıcıdır. Aramayı açarsanız insana bağlanır. Geri ararsanız bir yere bağlanmaz. Makine otomatik aradığı için "beni engelledi geri aramayayım" diyemiyordur, ara ara şansını deniyordur.
+1
kibritsuyu
(06.11.25)
(5)

Kristal sızma zeytinyağı kullanan var mı?

grimavi
https://images.migrosone.com/sanalmarket/product/04130302/04130302_1-03b6a3-1650x1650.jpgMarket yağları arasından tariş kullanıyorum fakat 5 litrelik kristal migrosta 1400 liraya indirime girmiş, litresi 280 liraya geliyor kristal markası nasıldır alınır mı ?
images.migrosone.com

Market yağları arasından tariş kullanıyorum fakat 5 litrelik kristal migrosta 1400 liraya indirime girmiş, litresi 280 liraya geliyor kristal markası nasıldır alınır mı ?
0
grimavi
(06.11.25)
bu mavi tenekeli olanı gördüm ama hiç denemedim. yeni çıkardılar. eskiden sarı teneke vardı, kırmızı teneke vardı. şimdi sarı yok, mavi çıktı yerine.

sanırım şöyle; sarı teneke kuzey ege zeytinleri, kırmızı teneke güney ege zeytinleri, mavi tenekede öyle bir ayrım yok, karışık. (bir de riviera var, o da sarı ama bahsettiğim o değil, riviera konu dışı).

ben hep kırmızı etiketli/tenekeli kristal sızma kullanırım ve çok memnunum. daha yeni 1700 liraya aldım kırmızısını.

kristal güvenilir bir yağ markası. indirimdeyse kaçırma.
0
kibritsuyu
(06.11.25)
Güneybatı egede zeytin hasatı zamanı şu an ve yağ yok denecek kadar az çıktı yazın çok sıcak geçtiği için. Muhtemelen fiyatlar çok yükselecektir, beğendiğiniz ürünü stok yapabilirsiniz.
+1
physcos physcos
(06.11.25)
Artık kendi zeytinyağımızı kullanıyoruz ama öncesinde kristal kullanırdım bizde kahvaltıda falan ekmek banılır salataya boca edilir falan lezzet açısından beğeniyorduk ama elbet üretimden üretime değişimler olabilir partideki hammaddeye bağlı herşey
0
apocalipy
(06.11.25)
sahibi arkas, ben güveniyorum.
0
eileengray
(06.11.25)
30 yıl önce kullanıyorduk. Sahibi, üreticisi falan aynıysa her türlü alınır. Köklü markadır.
0
yadigar
(06.11.25)
(2)

Ankara nakliye önerisi

gakgul
Merhaba,Ankara için nakliye firması arıyorum. Asansörlü taşıma yapması gerekiyor. Armuttan da bakacağım ama yakın zamanda taşınıp memnun kaldığınız, esyaları kırıp dökmeyen bi yer varsa duymak isterim.
Merhaba,
Ankara için nakliye firması arıyorum. Asansörlü taşıma yapması gerekiyor. Armuttan da bakacağım ama yakın zamanda taşınıp memnun kaldığınız, esyaları kırıp dökmeyen bi yer varsa duymak isterim.
0
gakgul
(05.11.25)
şimdi doğançay ve protrans öneren olacaktır. bu ikisi gerçekten iyi ama fiyatları çok yüksek.

ben nisan'da kırlangıç nakliyat ile taşındım. memnun kaldım, kırılan dökülen pek olmadı. 1-2 tane ufak tefek kırılan olmuştu (önceki taşınmamda doğançay da kırmıştı o kadarını).

sanırım şurası: www.kirlangicnakliyat.com

doğançay önceki taşınmamda tabak çanağı sarmak için sıfır kağıt kullandı, sıfır koli kullandı. kırlangıç gazete kağıdına sardı ve daha önce kullanılmış kolilerle taşıdı. hatta rica etti, işi biten kolileri atmayın gelip alalım diye, katlayıp biriktirip haber verdim, gelip aldılar (zorunda değildim ama çöpe atacağıma tekrar gönderdim kullansınlar diye). bu şekil hassasiyetleriniz yoksa kırlangıç nakliyat'ı öneririm.

dördüncü kattan asansörle indirip beşinci kata asansörle taşıdılar. her şeyi kendileri topladılar, kendileri söküp kendileri taktılar. nisan ayında 4+1 ev için 35.000 lira verdim.
-1
kibritsuyu
(05.11.25)
2 kez protrans kullandım, evet biraz pahalı ama her şey sıfır kullanıyorlar ve her şeyi hallediyorlar (tüm mutfak eşyalarını sarma poşetleme vb. dahil); 1-2 ufak tefek kırık vb. oldu ama dert etmedim onca eşya arasında
0
sweetoffice
(06.11.25)
(27)

düdüklü tencere kullanıyor musunuz? yoksa korkuyor musunuz?

Gradient_tabanlı_mor
ben korkuyorum. 5 sene önce almıştım geçen hafta kullanmaya cesaret ettim ama hep eşime yaptırdım. tek başıma basıncı filan boşaltamadım korktum. siz ne düşünüyorsunuz? kullanıyor musunuz? patlar diye korkuyor musunuz?
ben korkuyorum. 5 sene önce almıştım geçen hafta kullanmaya cesaret ettim ama hep eşime yaptırdım. tek başıma basıncı filan boşaltamadım korktum.

siz ne düşünüyorsunuz? kullanıyor musunuz? patlar diye korkuyor musunuz?
+1
Gradient_tabanlı_mor
(05.11.25)
Kullanıyorum ve her seferinde korkuyorum.
+1
sadakatsiz
(05.11.25)
Kullanıyorum ama korku oluyor bende de. Basıncı boşaltma sırasında mümkün olduğunca tencereden uzak duruyorum ve düğmeyi çevirir çevirmez mutfaktan son hız koşarak çıkıyorum ve kapıyı kapatıyorum :)
Eskinin düdüklü tencereleri biraz daha riskliymiş simdikiler daha güvenli yapılıyor herhalde.
0
rock n roll
(05.11.25)
korkmuyorum.
korkuya bir şey denmez tabi de gayet güvenli araçlardır.
o düdük denilen şey aslında bir güvenlik valfi, içindeki basınç aşırı artınca havayı boşaltır. o ses korkutuyr olabilir ama güvenlikle ilgili bir derdi yok. hep annelerin korkutması bunlar.
aynı valf kombide de var. kombiye fazla su basarsanız bir den foşşşşaarttşsşşss diye aşağıdan sfazla suyu fışkırtarak atar, etraf batar ama hiç bir yer patlamaz.
mantığını fiziğini anlayarak korkuyu yenebilirsin belki
edit: eskiler daha ügvensizdi, yenilerde bu ihtimal gerçekten çok çok çok küçük.
+1
kisa
(05.11.25)
kullanıyorum, korkmuyorum. basıncının göstergesi var.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.11.25)
öğrencilik zamanımdan beri kullanırım.
kullanırım dediysem, senede bir iki ihtiyaç duyarım.
açarken bir yandan kapağa sıkıca basıyorum ve yavaşça kaldırıyorum kolunu. gereksiz ama gayri ihtiyari yapıyorum bunu.

içindeki havasını iyice aldıktan sonra bir de çeşme altında yıkayın tencereyi, her yerine su değsin, o zaman güvenle açabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(05.11.25)
Korkuyorum. Düdüklü tencere şart olan bir tarifim de yok. En fazla bakliyat yemekleri için kullanabilirim. Onun yerine fasulyeyi nohutu akşamdan suya koymayı tercih ediyorum
0
grimavi
(05.11.25)
Korkuyorum ve kullanmıyorum.
+1
mutekebbir
(05.11.25)
kullandım defalarca korku olmadı. ama şu an evimde yok. ihtiyaç olmuyor. kemik suyu vs yapmadığım için. diğer bütün yemekler düdüklü olmadan da yapılıyor nasılsa
0
jelly bear
(05.11.25)
fissler tarzı güvenli modellere bak. daha güvenli duruyor. kendi kendine ve zorlama ile açılacak bir alet değil.
0
mikahakkinen
(05.11.25)
Kullanıyoruz ama tehlikeli mi evet
0
basond
(05.11.25)
fissler kullanıyorum patlamama garantisinden dolayı herhangi bir korkum yok. ama başka model de kullansam çok korkmazdım sanırım. patlama çok düşük bir ihtimal gibi geliyor
0
dfn4
(05.11.25)
kullanıyorum ve korkmuyorum.
0
inheritance
(05.11.25)
Korkutmak gibi olmasın iki defa patladı benimki. Kapağı iyi kapatmamışım. Mutfakta değilken patlayıp içindekiler tavana yapışmıştı. :( Kullanmaya devam ettim sonrasında; travmatik bir tecrübe değildi. Yeni nesilller daha güvenlidir, benimki eski epeyce.
0
auroraaurora
(05.11.25)
kullanıyorum ve korkmuyorum. eski tipte duduklu.
0
lemmiwinks
(05.11.25)
Çalışıyorum zamanım kısıtlı ağır ağır pişirme imkanım yok.
Kullanmak ne kelime :) Wmf set aldım büyük ve küçük her gün illa kullanıyorum.
0
cilekli pasta
(05.11.25)
10 senedir kullanıyorum bir kez bile sorun yaşamadım. Fissler
0
kullanicadi
(05.11.25)
yıllardır kullanıyorum, hiç de korkmuyorum, eskiden de korkmazdım.

eski tip düdüklü tencereler, içinde basınç varken açılabiliyordu. belki orada yanlışlıkla açma riski vardı. yeni düdüklü tencerelerin açma mandalı, içinde basınç varken kilitleniyor, isteseniz de açamıyorsunuz.

doğru kullandıktan sonra bir tehlikesi yok. ama mesela @kisa demiş ki düdük dediğin şey emniyet valfi, fazla basıncı oradan çıkarıyor. şimdi içini fazla doldurursun, içerideki bir mercimek parçası gelir içeriden o valfi tıkar, içerideki fazla basınç çıkamayınca ne olur? iyice sıkışır, sonra güm.

ama tepesine kadar doldurmak yerine yarısını doldurup içinde fokurdamaya yer bırakırsan hiçbir şey olmaz. ya da ne bileyim olmaz ya, fıslaması gerekirken fıslamıyor, fıslaması kesildi, ya da tuhaf sesler çıkarıyor, her zamankinden değişik bir şeyler oluyor. sakince ocağı kapat ve tencerenin durulmasını bekle. alttan ateşi kapattıktan sonra patlayacaksa bile patlamaz artık.
0
kibritsuyu
(05.11.25)
evimde düdüklü tencerem var ancak nasıl kullanılacağını bilmiyorum. içine ne koyup da pişireceğimi bilmiyorum.
0
co2s2
(05.11.25)
korkuyorum, kullanmıyorum annem kullanıncada girmiyorum mutfağa, korkan bir arkadaşım elektriklisini aldı %100 güvenilirmiş o şekilde kullanıyor.
0
eja
(05.11.25)
Kullaniyorum ve korkmuyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.11.25)
Düdüklüde pişecek bir şey varsa eşim pişiriyor. Öğrenci evimde bir düdüklü tencere kazası sonrası saatlerce tavandan/duvarlardan salça ve fasulye silmem gerekmişti, gerçi o zaman da yemeği annem yapıyordu. Ben her türlü uzak duruyorum, gerek yok :)
0
kobuzchu kiz
(05.11.25)
Şimdi auroraaurora nin dediği şeyi ben patlama olarak almam, kapağı doğru kapatmamis, emniyet valfi ise yaramamış. Bu emniyet kemeri takmadan kaza yapınca emniyet kemeri ise yaramıyor gibi bir durum.
düdüklüyu savunayım (rakamlar uydurmadır)
Kapak kapalıyken 50 Bar iç basınca dayanır, düdük ise 6 barda açılır ve havayı boşaltir. Kapak tam. Kapanmazsa 4 barda kendini bırakır diyelim.
kapak kapalı olsa fazla. Basınç dudukten çıkacaktı, ama yarım kapalı olduğu içi. 6 bara gelmeden 4 5 varda kapak açıldı ve etrafı dağıttı. Mubtemelen bomba gibi. İr sarapnel parçası yoktur sadece ortalık batmıştır (kapak da bir tarafa gitmiştir)
0
kisa
(05.11.25)
korkuyorum kullanmıyorum onun yerine arçelik gurme şef kullanıyorum, instant pot olarak geçen ürünler kullanılabilir kısaca
0
barisa
(05.11.25)
@kisa
Evet, kullanıcı hatasıydı benimki. Hala kullanıyorum aynı tencereyi, bir sıkıntısı yok. Yine de dikkatli olmakta fayda var.
+1
auroraaurora
(05.11.25)
surekli kullaniyoruz, elimizdeki tencere 15 yasini gecti.
sifir korku.
cunku (bkz: guvenlik katsayisi)
+1
cooperr
(05.11.25)
korkuyorum. evde bomba gibi duruyodu yıllardır. anneme verdim o da kullanamıyor çünkü o da korkuyor. niye istedi bilmiyorum sdkfsfg
0
matilda
(05.11.25)
Neredeyse tüm yemekleri düdüklüyle yapıyorum, korkmuyorum.
0
mirty
(05.11.25)
(13)

Eczacı var mı?

merkep gibi adam
doktor ilaç yazıyor. bazen iki kutu üç kutu hatta 4 kutu. eczacı abi ihtiyaç var mı vereyim mi gerek var mı gibisinden şeyler söylüyor. şimdi bilmiyorum doktor gerek mi görmüş öylesine mi yazmış ben bilemiyorum. ama eczacı kalfasının vermek istemeyişini ben anlayamıyorum. acaba ilacı vermiyor ama yi
doktor ilaç yazıyor. bazen iki kutu üç kutu hatta 4 kutu. eczacı abi ihtiyaç var mı vereyim mi gerek var mı gibisinden şeyler söylüyor. şimdi bilmiyorum doktor gerek mi görmüş öylesine mi yazmış ben bilemiyorum. ama eczacı kalfasının vermek istemeyişini ben anlayamıyorum. acaba ilacı vermiyor ama yine de vermiş gibi göstererek kar mı ediyor? yoksa gerçekten israf olur mu diye düşünüyor.
+1
merkep gibi adam
(04.11.25)
geçen hafta bizim eczacı ilaçlara zam geleceğinden bahsediyordu, bununla ilgisi olabilir.
+1
Improbable
(04.11.25)
İlacı aldıktan sonra e devletinize girip ilaç kullanım süreleri yazın. Çıkan sayfada yazılan reçete değil, eczacının size verdiği ilaçlar görünür. Oradan kontrol edebilirsiniz.

Yani sahtekarlık yapamaz. Boş konuşmuş bence.
0
Mirket
(04.11.25)
bazen doktorlar bol bol yazıyor. eğer devamlı kullandığın ilaç değilse elinde kalıp çöp oluyor. Onun için sormuş gibi geldi.
ama dediğin ihtimal de mantıksız değil kimseye güven olmuyor. edevlet'ten bakarsan kaç kutu verdiğini anlayabiliyorsun.
0
high hopes of the sozluk
(04.11.25)
yanlış bilmiyorsam her kutu ilacın karekodu farklı. yani aynı ilacın farklı kutularının da karekodları birbirinden farklı.

size vermeyip de vermiş gibi yapabilmesi için karekodu okutması gerekiyor. karekodu okuttuktan sonra da tekrar rafa koyup başkasına satamaz. o yüzden vermiş gibi yapıp vermeyerek aynı ilacı iki kere satmak şekline bir sahtekarlık yapılabileceğini düşünmüyorum.

bazı doktorlar fazla fazla yazıyor. eğer kullanımınızdan fazlasını yazdıysa ziyan olmasın diye soruyordur.
0
kibritsuyu
(04.11.25)
ilk kez kullanacağınız bir ilaç ise sgk bir kutudan fazla ödemiyormuş. o şekilde doktorun 3-4 kutu yazdığı ama eczaneden 1 kutu alabildiğim olmuştu daha önce.

(git: 1412254)
0
inheritance
(04.11.25)
yarın aynı ilacı REÇETESİZ isteyen birine karekodu okutmadan satacaktır.
0
co2s2
(04.11.25)
size kaç kutu verdiğini e-devletten kolayca görebilirsiniz+1

hiçbir eczacı basit, ucuz ilaçlar için size düşüp başkasına verme gibi bir işe bulaşmaz. bunun yapıldığı belli bazı ilaçlar var onlar da sıkı kontrol altında ve suistimali durumunda cezaları ağır.

ülkemizde inanılmaz derecede ilaç israfı var. hastalar yazdırıp yazdırıp evde biriktiriyor sonra tarihi geçmeye yakın birilerine vermeye çalışıyor. her gün içilmesi gereken ilaçlar bile düzenli kullanılmadığı için evde birikiyor ama sistemde bitmiş göründüğünden yeniden reçete ediliyor. raporlu ilaçlar hariç reçete edilen kutu başına ekstra fark ücreti falan da çıkıyor. sizin eczacının niyetini buradan bilmek mümkün değil tabi ama genellikle gereksiz ilaç vermemek ve ödenecek ücreti arttırmamak için sorarlar.

eczacı değilim bilmediğim dalavereler dönüyor da olabilir ama halihazırda güzel para kazanıyorlar. öyle 3-5 kutu basit ağrı kesici, tansiyon ilacı vs başkasına el altından satarak kendi bacaklarına sıkmazlar.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(04.11.25)
ilaç firmaları ve mümessilleri doktorları fazla veya gereksiz de olsa ilaçları yazmaları için zorluyor, ödüllendiriyor falan filan.
0
ground
(04.11.25)
hayır öyle olmuyor. reçeteli de olsa, reçetesiz de olsa ilaç raftan alınıp direkt verilmiyor. o barkod illa okutulacak.

bağkur borcumdan dolayı hiçbir ilacımı yazdıramıyorum, hepsini ücretli alıyorum. hepsini de tek tek okutup veriyor. marketten dört kutu süt alınca birini atlatıp ötekini iki kere okutuyor ya da 4x yapıp bir kere okutuyor mesela. ama aynı kutu ilaçtan iki tane almışsam ikisini ayrı ayrı okutup veriyor. muhtemelen o ilaç artık sistemden düşüyor, reçeteli veya reçetesiz tekrar satılamaz oluyor.
0
kibritsuyu
(04.11.25)
@kibritsuyu : dediğiniz işini düzgün yapan eczaneler için geçerli ve doğru. ancak bu sorudaki eczacı çakallık yapacak bence. önce 4 kutu ilacın reçetesini sisteme girecek, hepsinin parasını SGK'dan alacak ama reçete sahibine tüm ilaçları vermeyecek. sonra bu ilacı reçetesiz almak isteyen birisi gelecek. eczacı raftan bu ilacı alacak ama karekodunu okutmayacak, nasıl olsa reçetesiz. parayı tahsil edecek gönderecek. bir kuzudan iki post çıkartmış olacak.
+1
co2s2
(04.11.25)
şimdi doktorların mümessillerle yaptığı işler ortada. tamam aynı kremden 4 paket ihtiyacım yok bunu biliyorum. bir tanesi bile yeterli. ama doktor size 4 kutu yazdığını demiyor. ben seboreik dermatit için gittim. doktor 4 kutu krem 2 şampuan 3 kutuda nemlendirici başka krem yazdı.
yaşlı birisi olsa eczane o niyette ise hiç sözünü bile etmeden vermeyebilir. al bir paket git der.
benim demek istediğim asıl şey biz sgklıyız ve ilaç katılım payı ödüyoruz. eczane bir kutu vereyim deyip de kalan kutuları da okutup fazladan katılım payı alır mı ya da ben tamam kalsın dediğim de yine aynı şey olur mu?
0
🌸merkep gibi adam
(04.11.25)
bu ülkede kimsenin dürüst olacağı varsayımıyla iş yapmayın.

o şekilde daha rahat yaşarsınız =)
0
kveldulv
(04.11.25)
valla yapılmaz diyemem, dediğin gibi de olabilir. ama ben hala bir eczacının şuna tamah edeceğine ihtimal vermiyorum, daha doğrusu vermek istemiyorum.

mesela rahmetli babama kalbi için lasix veriyordu doktor. ama tansiyonunu fazla düşürdüğü için diyordu ki haftada 2 kere kullan, pazartesi perşembe. eczaneye bir gidiyorsun adam sana 1 aylık 6 kutu ilaç veriyor. bu ne? günde 3 tane yazmış reçeteye. adam öldüğünde torba torba ilaç attık çöpe, ziyan oldu. deseydik ki yahu 1 kutu bile fazla, gerek yok almayalım, bu kadar ilaç boşa gitmeyecekti.

belki biraz saflık ama ben bu ihtimale inanmak istiyorum.
0
kibritsuyu
(04.11.25)
(2)

kasım indirimleri denilen indirimler başladı mı

eja
bir kaç ayakkabı beğendim tam olarak ne zaman başlıyor trendyolda o muhteşem olan başlamadı galiba ama super indirim falan diyor?tam olarak hangi tarihti kara cuma indirimi?
bir kaç ayakkabı beğendim tam olarak ne zaman başlıyor trendyolda o muhteşem olan başlamadı galiba ama super indirim falan diyor?
tam olarak hangi tarihti kara cuma indirimi?
0
eja
(03.11.25)
hepsiburada'nın 10-11 kasım'da efsane 11.11, 28 kasım'da efsane cuma indirimleri var. diğer platformlar da aynıdır muhtemelen.
0
efreet sultan
(03.11.25)
kara cuma şükran gününen sonraki cuma oluyor. bu yıl şükran günü 27 kasım perşembe, kara cuma da 28 kasım cuma.

ama şimdi sırada 11.11 var, o tarihte de "güya" indirim yapıyorlar. 1 hafta öncesinden başlıyor, 1 hafta sonrasına gidiyor.

yani neredeyse kasım'ın tamamı indirimle geçiyor. takip et, indirim ayağına önce bindirip sonra indiriyorlar. gerçekten indirim olacaksa bu aralar olur.
+1
kibritsuyu
(03.11.25)
(12)

Kasım indirimlerine inanıyor musunuz??

Başka
Malum bu ay indirim ayı kutsal cuma kara cuma harika hafta gibi ıvır zıvırlarla ürünler pazarlanıyor? peki siz bu kasım indirimlerine inanıyor musunuz?şahsen ben pek inanmıyorum. geçen hafta sepete attığım şort 1500 liraydı sonra 2500 tl oldu. Bugünde kasım indirime girmiş 1800 lira olmuş :)
Malum bu ay indirim ayı kutsal cuma kara cuma harika hafta gibi ıvır zıvırlarla ürünler pazarlanıyor?

peki siz bu kasım indirimlerine inanıyor musunuz?

şahsen ben pek inanmıyorum. geçen hafta sepete attığım şort 1500 liraydı sonra 2500 tl oldu. Bugünde kasım indirime girmiş 1800 lira olmuş :)
-1
Başka
(03.11.25)
50-100 TL indirim olmuş fazlasını görmedim
0
artıküyeolmakistiyorum
(03.11.25)
yurt dışı olarak hiç deneyimim yok ama türkiye'deki bu olaya inanmıyorum. zaten çoğu platformda da kampanya öncesi 500 tl olan, sonra kampanya dönemi aynı ürünün fiyatı 1200 tl imiş de 750 tl'ye düşmüş gibi "kampanya" yapıldığına dair twitter'da, ekşi'de çok fazla ifşa görüyoruz. bizim halk da hala inanıyor.
0
m e b
(03.11.25)
e-ticaret sektöründe çalışan biri olarak normalde inanmıyorum. ama ilk defa bu sene bebek alışverişi yaptığım için sıkı takip ettim. çok iyi indirimle yakaladığım şeyler oldu gerçekten son birkaç gündür.
0
la mort heureuse
(03.11.25)
İnanmıyorum da yüce bi güç var bence.
0
antihero
(03.11.25)
Çoğu bindirip indirme muhtemelen ama arada gerçekten iyi indirime rastlanabilir, hepsiburada satıcılar tarafında komisyonda ciddi avantaj sağlıyor kasıma özel olarak, diğerleri de geri kalmıyodur.
0
(03.11.25)
normal zamanlarda dahi online'da ürünler %10 civarı bir kâr marjıyla satılıyor zaten. hatta bazen %1-2 ile bile satılan ürünler oluyor. (xiaomi ürünleri böyledir mesela, kimse para kazanmaz ama müşteri talebi nedeniyle ciro olsun diye satarlar)

kasım ayında aylardır stoklarda duran ürünler eritilir genelde. mesela benim stoğumda şubat 2024 girişli, 1300 lira maliyetli ürün var. 21 ay geçmiş. aylık 4%'ten finansal maliyet alınca 84% eder. yani ürünün bana maliyeti şu anda 2400 TL. ben bunu belki 700-800 lira zarar satacağım kurtulmak için.

%50-%60 indirim olan ürünler bunlardır. hayvan gibi zararla ama paçalda kurtaran marjla ürünler eritilir. o ürünleri yakalamak lazım. yoksa iyi satan bir üründe kimse %50 indirim yapmaz.
+2
efreet sultan
(03.11.25)
iyi indirime giren şeyler oluyor fiyatını takp ettiğim şeyler oluyor onların fiyatına bakıp iyi indirim varsa alıyorum. mesela şampuan geçen sene fiyatı 350 tl gibi bişeydi 128 tl olmuştu indirimde
yoksa tabi ki çoğu bindirimden indirim.
0
eja
(03.11.25)
bazı ürünlerde oluyor. açıklaması yukarıda yapılmış.
bu durum dışındaki indirimlere inanmıyorum.

neredeyse hiç "aa kasım geliyor, dur indirimlerden bir şey alayım" demedim. arkadaşlarım hep "kasımda şunu yakaladım, olm ne biçim düşmüş" falan diye bir sürü şey alıyorlardı ama gerçekten ihtiyacı olup da zaten almak istedikleri ürünleri mi alıyorlar yoksa hazır indirimde alayım bari mi diyorlar orası tartışılır.
0
biseysorcaktim
(03.11.25)
pek inanmıyorum. çünkü bindirim indirim gibi bir şey yapılıyor. bazı ürünlerde gerçekten oluyor fakat o da olması gereken fiyat zaten.
0
koela
(03.11.25)
giyim kuşam tarzı ürünlerin hiçbirindeki indirime inanmıyorum.

playstation store'da fiyatlarını bilip takip ederek izleme listesine aldığım oyunlar var mesela, indirime girdi diye mesaj geliyor. onlarda ciddi ciddi indirim oluyor.

yoksa trendyol'daki indirimler falan hikaye.
0
kibritsuyu
(03.11.25)
Her Kasım'da Amazon'dan yıllık deterjanımı alıyorum. Deterjan indirimi var, inanabilirsiniz. Ama benzer oranda indirim yıl içinde de ara ara oluyor.
0
gnosis
(03.11.25)
Boyner’de bazı parfümler en az bin tl indirimde
0
olaylar olaylar
(03.11.25)
(1)

dizüstü pili

d e j i n
Monster Huma bilgisayarım için şu model batarya arıyorum. Bulan gören var mıdır? İstanbul'da elden almayı tercih ederim.Monster'ın stoklarında yok ve gelmesine dair ümit vermiyorlar.Model:PF4WN-00-13-3S1P-0Typical Rating:11.4V-4100mAh/46.74WhRated Rating:11.4V 4000mAh/45.6Wh
Monster Huma bilgisayarım için şu model batarya arıyorum. Bulan gören var mıdır? İstanbul'da elden almayı tercih ederim.
Monster'ın stoklarında yok ve gelmesine dair ümit vermiyorlar.

Model:PF4WN-00-13-3S1P-0
Typical Rating:11.4V-4100mAh/46.74Wh
Rated Rating:11.4V 4000mAh/45.6Wh
+1
d e j i n
(02.11.25)
eğer monster'da yoksa ve ümit vermiyorlarsa mecburen yan sanayi batarya alacaksın.

ankaralı halimle, istanbul'da bu işlerin kaynağı kadıköy yazıcıoğlu pasajı kalmış aklımda.

en büyük bataryacıyı bul, bilgisayar modelini söyle, değerlerini kontrol etmeyi unutma.

ben ankara tunelsan'da 15 yıllık bilgisayarımın bataryasını bulabiliyorum hala.
+1
kibritsuyu
(03.11.25)
(8)

Kendime Ait Ekşisözlük Entry'lerimden Bir Kitap Yazsam?

amor fati
Yasal olarak bir sıkıntı olur mu?
Yasal olarak bir sıkıntı olur mu?
0
amor fati
(01.11.25)
eksisozluk.com

kanzuk bey kan alir. halbuki yasal sorunlarda icerik size ait, para kazanma mevzu oldugunda icerik eksi sozluk'e ait. konuyla ilgili en genis aciklama da asagida.

eksisozluk.com

tum iceriklerinizi silip, iyi de bir avukatla calisirsaniz kanzuk'a tavuk dürüm ismarlar yolunuza bakarsiniz. yoksa ugrastirir.
-1
klassno
(01.11.25)
eksisozluk.com

bu adreste diyor ki:

"aksi yönde açık yazılı izin olmadığı müddetçe ekşi içeriğinin kısmen veya tamamen ticari amaçla ve/veya reklam ve benzeri gelir elde edecek şekilde kullanılması yasaktır"

bu maddeyi kabul ederek bir şeyler yazdınız. sadece ve sadece entry'lerinizden oluşan bir kitap yazarsanız, üstteki maddeye binaen yasal olarak sıkıntı olabilir ancak kendi görüşlerinizi aktardığınız bir kitapta "zaten ekşi sözlük'te de şöyle demiştim" şeklinde bir alıntı yaparsanız, sıkıntı olmaz bence ya da entry'lerinizden bir kaçını seçip onları bölüm bölüm konu başlığı gibi kullanırsanız, yine sıkıntı olmaz bence.

yatırım tavsiyesi değildir.
0
co2s2
(01.11.25)
Yazarlarin sozluk'ten entry silebilmeleri mumkun degil. Sadece yazar ve okurlar icin gorunmez yapabilirler, entry sozluk icerigi olarak kayitli kalmaya devam eder.

Dolayisiyla yazarlarin onay vermis oldugu "ekşi içeriğinin ... kullanılması yasaktır" maddesi hala gecerli kalmis olur.
0
sertac akin
(01.11.25)
merhaba +1 alice in potatoland. eksi önce kendini parayla kullanıcı ismi satın alan akp li trollerden sıyırsın. neye tıklasam abesteicra mı ne sikimse onun linkine yönlendiriliyorum. parsel parsel ilkesini satan adamlar etik, ahlak vs diyerek sana ait kelime dizilimleriyle oluşturduğun senin cümlelerinden hak sahibi olamazlar. zamanında dergi sattılar, youtube kanalı açtılar, başka platformlardan birbirlerini köpürttüler. suyunun suyunu sıktılar yazarlarından para kazanmak için bi zahmet sildiğin kişisel fikirlerinden de para talep edemeyiversinler. furkan murkan ordan kazandıklarıyla devam etsinler.
+2
libertine
(01.11.25)
Yazdıklarını bir yere kopyala, ekşi’den sil. Bir zaman sonra yayımla. Adamlar senin entry’lerini takip edecek değil ya
0
cemallamec
(01.11.25)
Okumamız gereken yukarıdaki link değil, o kullanıcı koşulları. Onlar sadece tavsiyeler. Size lazım olan şey "kullanıcı sözleşmesi".

eksisozluk.com

"ekşi sözlük’te oluşturduğunuz/yayınladığınız içeriklerin telif hakları size aittir. bu nedenle ekşi sözlük’te yayınlandığınız içeriğinizi (entrylerinizi) ticari maksatla dahi dilediğiniz şekilde derleyip, kullanabilirsiniz. ancak ekşi sözlük'te yayında olan içeriklerinizi internet üzerinde başka bir sitede daha yayınlamanız halinde ekşi sözlük’e aktif link vermeniz gerekmektedir. ekşi, sourtimes, ekşi şeyler ve ekşi sözlük markalarının kullanımı ise ekşi teknoloji’nin yazılı iznine tabidir."

Kısacası bu sözleşmeye göre kendi yazılarınızı istediğiniz gibi derleyip ticari amaçlı kullanabilirsiniz. Yazılarınızın telifi size ait.
+2
kibritsuyu
(02.11.25)
su ana kadar verilen linkler ve eksi yonetiminin hali tavrina bakinca ben @kibritsuyu'nun dediginin gecerli, ancak yonetimin guvenilmez oldugu gorusune gelmis bulunuyorum. Nihayetinde patron avukat, hepsini ayri ayri ortada biraktiysa bi sebebi vardir. Guvenmiyorum.

Edit: sozlesme 2016'da, kullanim kosullari 2017'de guncellenmis. hic guvenmiyorum.
0
klassno
(02.11.25)
-entrylerini yedekle.
-hesabı sil.
-ayrıca ekşi sözlük'e mail at ve tüm bilgilerinin tamamiyle KVKK kapsamında silinmesini iste.
-kitabı yaz ama ekşi sözlükte yazdığın entryleri kullanarak yazdığını belirtme.
-dürümcü bunu anlarsa ve sana dava açarsa KVKK kapsamında tüm bilgilerinin silindiğini belirt.
-KVKK kapsamı dürümcüye kullanıcı bilgilerini silmediği ve halen kullanıcı bilgilerine ulaşabildiği üzerine ayrı bir dava aç.
-hem kitaptan hem de KVKK davasından para kazan.
0
false pretension
(02.11.25)
(7)

Cumartesi - Haftasonu

rakicandir
Selamlar herkese, Bu haftaki planlarınız neler ? Hadi bir de alta bugünün parçasını bırakın.https://www.youtube.com/watch?v=LuhlM1u8lgg
Selamlar herkese,
Bu haftaki planlarınız neler ? Hadi bir de alta bugünün parçasını bırakın.

www.youtube.com
+1
rakicandir
(01.11.25)
bugün:
- patlayan koltuk minderi fermuarını terziye götürüp değiştirtmek.
- buzdolabının kırılan rafını (git: 1612717) yapıştırmak (yapıştırıcı yeni geldi daha).
- bi de şu router'ın ayarlarını kurcalayacağım (git: 1614841) ama iyice bozarım diye korkuyorum (bkz: çalışıyorsa dokunma).

yarın:
- sabah ege dershaneye bırakılıp öğlen alınacak, o arada bi kahve içerim.
- ayrancı antika pazarı var, ona gidip ege'ye hot wheels, kendime de plak falan bakayım diyorum.
0
kibritsuyu
(01.11.25)
Bugün halletmem gereken işler var. Akşam da kitap okuyup, belgesel izleyeceğim.
0
rock n roll
(01.11.25)
Yine bavul topluycam. Iki ayda iki kez ev taşımak zorunda kaldım. Büyük zarardayim. Önemli olan akıl sağlığı, huzur diyoruz. Umarım bir sonraki evimden yıllarca taşınmak zorunda kalmam. Moralim gerçekten bozuk şu an, bir tık gerizekalı olduğumu düşünüyorum.
+1
sekizdokuzon
(01.11.25)
sabah 5'ten beri ders çalışıyorum mlsf. gs-ts maçına kadar devam.
0
hold the door
(01.11.25)
Çalışacağım bugün. Beyoğlu’nda gördüğüm bir sergiye vaktim kalırsa bugün uğramayı düşünüyorum. Akşamki ruh halime göre belki bir yerlere geçer bir şeyler içerim.
Gece eve gelince çamaşır yıkamam lazım.
Yarın da Sinematek’te film gösterimi var öncesi ya da sonrasında yemek yerim biraz Fenerbahçe’de yürüyüş yaparım.
0
mutekebbir
(01.11.25)
çooooook uzun zamandır ilk kez, hiç bir planım olmadan bir haftasonuna girdim.
0
co2s2
(01.11.25)
Banu Alkan'ın eski filmlerini seyredicem.
0
yurtsuz john
(01.11.25)
(6)

4 çeyrek almak mı? yoksa tam almak mı mantıklı?

mikahakkinen
altın olarak 4 çeyrek almak mı? 2 yarım almak mı? yoksa direk tam almak mı? hangisi daha mantıklı?
altın olarak 4 çeyrek almak mı? 2 yarım almak mı? yoksa direk tam almak mı? hangisi daha mantıklı?
0
mikahakkinen
(01.11.25)
eğer uzun vadeli yatırım olarak düşünmüyorsan, lazım oldukça, ihtiyaç oldukça bozdururum diyorsan 4 çeyrek al.

fiyat olarak birbirinden neredeyse hiç farkı yok. yani 1 kutu süt 50 lira, 4'lü paket alırsan 160 lira gibi çoklu paket alana bir fiyat avantajı yok. 1 çeyrek 9000 ise, 1 yarım 18.000, 1 tam 36.000. belki en fazla 50-100 lira oynar.
+1
kibritsuyu
(01.11.25)
4 çeyrek daha avantajlı. Ani gelilen bir ihtiyaç halinde bozdurma kolaylığı sağlar. Yarımı bozdurunca o para komple çarçur oluyor.
+1
hepimizkediyiz
(01.11.25)
24 ayar külçe almak daha mantıklı. al sat da makas düşük oluyor. fazlalaştıkça bütünletebiliyor yada 5 gr külçen varsa 2 grmını bozdurabiliyorsun.
+1
gercekdunya
(01.11.25)
Gram hesabıyla bakınca 4 çeyrek, 1 tam altına denk gelir ama işin püf noktası bence işçilik ve makas farkı.

Çeyrek ve yarım altınlarda daha yüksek işçilik maliyeti olduğu için, aynı gramajda bile toplamda daha pahalıya gelebilir.

Tam altın alırken işçilik oranı düşer, al-sat farkı (makas) da daha az olur. Yani yatırım mantığıyla bakıyorsan ve uzun süre bozdurmayacaksan tam altın daha mantıklı.
+1
dijitalritm
(01.11.25)
iar tarafından basılan külçelerde ve darphane tarafından basılan (yani üzerinde atatürk olan tam, yarım, çeyrek diye tabir ettiğimiz altınlarda) işçilik olmaz. doğrudan alır satarsın para gibi.

işçilik takılarda, bileziklerde falan olur. dümdüz halka bileklik bile alsan işçiliği vardır, alırken altın gramajı + işçilik ödersin. geri sattığın zaman adam onu geri vitrine koyup satmaz, tartıp altın gram bedelini öder, büküp hurdaya gönderir, içindeki işçilik tutarı da çöp olur. ama yarımı çeyreği alır, liste fiyatı neyse sana öder, tarihi de çok eski değilse çekmeceye koyup tekrar müşteriye satar. "eski tarihli çeyrek" dedikleri niye eski tarihli mesela sizce? çünkü o muhtemelen başkasının kuyumcuya sattığı altın.

her menkulde olduğu gibi alış satış arasında makas vardır, bu makas az olsun derseniz alırken de eski tarih alın, yeniliğine boşa para vermeyin.
+2
kibritsuyu
(01.11.25)
Külçe deyince filmlerdeki 1er kg'lık külçeleri anlamayın. Külçe altın bir kalıba dökülerek üretilen işçilik maliyeti olmayan veya çok düşük olan altına deniyor. 1gr altın da külçedir.

Bunların alımı satımı daha rahat, çünkü ziynet veya başka çeşit takı olarak değil sadece yatırım ve alım satım yapmak amaçlı üretiliyorlar ve gramaj olarak da daha standartlar, saflıkları da daha yüksek.

Haliyle yarın bir gün birinin düğünü, çocuğu falan olursa belki ona da veririm demiyorsanız en mantıklısı bunlar olur gerçekten. Bazı insanlar sırf sevdikleri için çeyrek alıyor, böyle bir takıntınız yoksa gram külçe alın. 1 gramsa 1 gram, 10 gramsa 10 gram. Büyüğü küçüğü fark etmiyor. Böylece çeyrek mi yarım mı tam mı diye düşünmenize de gerek kalmaz.
+1
akhenaten
(01.11.25)
(2)

IgG-Rubeolae (Kızamıkçık) 4.4 iu/ml cikti

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
hekimin istedigi kan tahlilinde kizamikcik bagisikligim cikmadi. anneme ve babama göre bütün asilari olmusum ama bu asi ya atlandi ya da bende tutmadi (bu da mümkünmüs). gebelikte nasil yapacagiz? hemen yenileyemiyorum galiba ama üc bucuk atiyorum su an? türk hekimlerden ikinci görüs almak isterim.
hekimin istedigi kan tahlilinde kizamikcik bagisikligim cikmadi. anneme ve babama göre bütün asilari olmusum ama bu asi ya atlandi ya da bende tutmadi (bu da mümkünmüs). gebelikte nasil yapacagiz? hemen yenileyemiyorum galiba ama üc bucuk atiyorum su an? türk hekimlerden ikinci görüs almak isterim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.11.25)
Öncelikle sakin.

Hamilelik var ise yakalanmadığınız sürece problem yok, dikkatli olun.

Hamilelik düşünüyorsanız da aşı olun. Aşı tutup antikorlar gelişene kadar birkaç ay (süresini hekiminiz söyleyecektir) hamileliği erteleyin.
0
kibritsuyu
(01.11.25)
gebeligin erken dönemlerin henüz gebeligin farkina varmadan asilama olundugunda gebeligin sonlandirilmasi icin bir sebep yoktur. 2. ve 3. trimesterlarda asi uygulamasi olmuyor ama asi olunursa da fetüse gececegi anlamina gelmiyor. sadece bir tür önleyici uygulama. dogumdan sonraki 1-3 gün icinde doktorunuzu bilgilendirirseniz asiyi hastaneden taburcu etmeden önce yapiyorlar.
0
alice in potatoland
(01.11.25)
(9)

büyük evdeki interneti genişletmek

kibritsuyu
bunu daha önce de sormuştum ama tatmin edici bir çözüm bulamadım.boylamasına uzun bir ev var. modem evin en ucunda.ayrıca evin tam ortasında bir ethernet prizi var. modemden çıkan internet sıva altından kabloyla bu prize geliyor. bunu yaptırırken amacım, ev uzun olduğu için oraya da kablosuz bir cih
bunu daha önce de sormuştum ama tatmin edici bir çözüm bulamadım.

boylamasına uzun bir ev var. modem evin en ucunda.

ayrıca evin tam ortasında bir ethernet prizi var. modemden çıkan internet sıva altından kabloyla bu prize geliyor. bunu yaptırırken amacım, ev uzun olduğu için oraya da kablosuz bir cihaz koyup, en uçtaki modemin menzilinin yetmediği yerlere de kablosuz internetin ulaşması idi.

aldığım cihaz bu: www.mediamarkt.com.tr

adama sordum bunu verdi. ama sanırım yanlış cihaz aldım.

bağladım, kurdum. evet çalışıyor, interneti evin öteki köşesine aktarıyor. ama bunun da asıl modem gibi ayrı bir adı, ayrı bir şifresi var. evde iki ayrı internet hesabı kullanıyor gibi iki ayrı wifi oldu. telefonun bu orta noktadakine bağlanabilmesi için salondakinin tamamen kesilmesi gerekiyor. tam tersi, salona gidince de uzaktakine bağlı kalmaya devam ediyor. yani illa biri kesilecek öbürüne bağlanacak. birinin dibinde dursan bile ötekine bağlıysa zayıf zayıf onu çekmeye devam ediyor. kopana kadar da yakındakine bağlanmıyor.

benim hayalim bu değildi. ben aynı wireless'ı evin her noktasında iyi çekiyor şekilde kullanmak istemiştim. biri kesilsin ötekine bağlan, o kesilsin berikine bağlan şeklinde değil.

velhasıl aldık artık bunu. bu cihazı o dediğim şekilde kullanmam, ayarlamam mümkün mü? router modu, repeater modu gibi modları var ama hiç anlamadım.

bir el atıverin, oluyorsa dediğim gibi kullanalım.
0
kibritsuyu
(31.10.25)
mesh cihazı alman lazımdı. 2-3 tane kurcaktın eve. hepsi tek bir modem gibi çalışacaktı.
+2
jelly bear
(31.10.25)
işte yanlış almışım dediğim o. mediamarkt'taki adama istediğimi anlattım bunu verdi.

2-3 taneye de gerek yok, bunun kadar kuvvetliyse bir tane yeter. duvardaki ethernetee takayım, oradan interneti alsın etrafa yaysın. zaten 2-3 tane nasıl koyayım, o kadar ethernet prizi yok ki. kablosuz alıp kablosuzu yükseltsin istemedim özellikle, sırf bu iş için kablo çektirdim ki kayıpsız gelsin orta yere.

şu anda her yerde internet istediğim kalitede çekiyor, ama dediğim gibi ağlar farklı.

bu cihazı o şekil bir moda çeviremiyor muyum?
0
🌸kibritsuyu
(31.10.25)
Önceki duyuruda mesh cevabı verilmiş aslında. Bu aldığınız ile olmaz. Aynı ssid vererek dolaylı bir yol izlenebilir ama yine de mesh gibi olmaz.

TP link deco serisinden bütçenize ve evdeki cihazların WiFi uyumuna göre bir model seçin, yüksek ihtimalle 2 üniteli set yetecektir. O zaman istediğiniz gibi olur.

Eskiden yeniye (ve ucuzdan pahalıya) doğru alınması gereken modeller; s7 -> x50 -> be65

Hazır Ethernet de varmış. Ana ünite modemin yanında, diğeri de ethernetle ana üniteye bağlı şekilde mükemmel çalışır.

Edit: bu arada deco üniteleri birbirine ethernetle bağlı olmak zorunda değil. Zaten esprisi kablosuz olması ama üniteler birbirine ethernetle bağlı olursa sıfır kayıp olur. Sadece ana ünite modeme ethernetle bağlı olmak zorunda. Modemim WiFi’sini kapatacaksınız tabii.
+1
orient blue
(31.10.25)
şu anda ona bütçe ayırabileceğimi sanmıyorum, hem alsam bile bunu ne yapacağım bu sefer evde yine atsan atılmaz satsan satılmaz gereksiz bir cihaz.

of ya, neticede kabloyla internet alabilen ve o interneti yayabilen bir cihaz değil mi, dört tane anteni falan var, iş de görüyor. niye yapmıyor ki.

peki şunu sorayım. cihazın repeater modu, router modu ve access point modu diye üç tane modu var. bunlar nedir? hangisi ne anlama geliyor, çizimle falan göstermiş kılavuzunda ama bana üçü de aynı şey gibi geliyor.
0
🌸kibritsuyu
(01.11.25)
benim evim büyük değil ama çekim sorunu yaşıyordum, evin ortasına getirdiğin ethernet gibi ben de kendim kablo çektim.

sonra modemi tam ortaya koydum. senin yaptığın gibi de yapabilirdim. ama iki tane ağ olurdu.

bence eğer fiber varsa doğrudan modemi ortaya koy. internetle ilgili epey sorunumu çözdüm.

edit: ben de eski duyurularına baktım, vdsl varmış telefon kablosunu bağlayıp denemeye değer. son olarak ben de evin ortasına koyunca epey sorunu çözdüm dedim ama başka bir sorun yarattım, mutfakda artık iyi çekmiyor, sorun telefonum eski olmasıyla da ilgili, eşimin telefonu iyi çekiyor
+1
hoot
(01.11.25)
ortaya koymak da aklıma geldi. hatta modemi götürmeye de gerek yok. salondakinin (yani en uçta duran modemin) wireless'ını kapatsam, her şey sürekli ortadaki dört antenli router'a bağlansa da olur.

ama modemin yanında televizyon ve ethernet girişi olmayan, sadece kablosuz bağlanan mi box var, netflix vs. yayını ortaya koyunca bu sefer salondaki wifi kullanan cihazlar zayıf çekiyor. hatta balkondan hiç çekmiyor.

yani illa iki tane olmalı. biri de televizyonun yanında olmalı.
0
🌸kibritsuyu
(01.11.25)
access point olarak kullanın elinizdeki cihazı.
+1
biergarten
(01.11.25)
çoğumuzun evinde kullandığı modemler, artık klasik anlamda modem değiller.

modem aslında internete çıktığınız kapıdır.

router, evinizdeki ağı yöneten, trafiği yöneten, hangi data nereye gidecek gelecek idare eden, cihazlara IP atayan "cihaz"dır. şu anda neredeyse bütün modemlerimizde bu cihaz var. çoğu evde, çoğu ağda bir tane router olması gerekir.

(wireless) access point, router'a kablosuz olarak bağlanmanızı sağlayan "cihaz"dır. şu anda neredeyse bütün modemlerde bu cihaz da var. çoğunlukla evlerde sadece modemin içinde olanı kullanıyoruz. ama ekstra kullanmak da mümkün, zaten siz yeni aldığınız tplink modemle ağa yeni bir access Point eklemişsiniz.(kablosuz ağ aradığınızda listedeki her kablosuz ağın ayrı birer access Point tarafından yönetildiğini söylemek mümkün.)

repeater: bir access point'ten ya da kablosuz cihazdan gelen kablosuz sinyali her yöne tekrar yayar. bu işi basitçe körlemesine yapar, sinyali kopyalar ve uzaklara aktarır. ama bu işi kabloyla yapamaz. eğer tplink modemi koyduğunuz yerde, salondaki ağ iyi kötü çekiyorsa, tplink "repeater" modu ile bu sinyali alıp yatak odanıza iletir, yatak odanızdan salona sinyal gönderir. yani aslında tplink modemle kullanmak isteyeceğiniz mod bu. evde sadece tek isimde, tek bir tane kablosuz ağ olacak. (tek bir wireless olacak) bildiğim kadarıyla hızı biraz düşürebiliyor. yine de yeterince hızlı olacaktır. madem aldınız tplink'i, denemekte fayda var.

normalde böyle bir senaryo için bir mesh sistemi kurmak çok daha pratik ve doğru olabilirdi. o ayrı konu.
+2
co2s2
(01.11.25)
Evin ortasındaki modeme bağlı mobil cihazlar kabul edilir hızda bağlanabiliyor mu? Eğer öyleyse, wifi yayınlar aynen kalsın, sabit cihazlar sadece yakındaki modeme bağlansın, yani diğer ssid'yi unutsun. Mobil cihazlar ise sadece ortadaki modeme bağlansın, eski modeme ait ssid'yi unutsun. Bu şekilde ağ değişimi olmadan çalışır hepsi.
0
mikro patlama
(01.11.25)
(12)

Trafikte Kaynak Nasıl Engellenir?

eisberg
2 şeritlik bir yolsa artık 1 hatta bazen 2 şerit de kaynak sırası oluyor. Bu nasıl engellenebilir sizce?
2 şeritlik bir yolsa artık 1 hatta bazen 2 şerit de kaynak sırası oluyor. Bu nasıl engellenebilir sizce?
+1
eisberg
(31.10.25)
Engellemek zorunda mısın?

Üstün ve çevik sürüş tekniklerini konuşturucan, anca öyle. Ben şahsen böyle yollarda yol şeridinin üzerine basarak ilerliyorum. Bizim eve giden köy yolu bir gidiş bir geliş, hem virajlı hem engebeli arazi, çok sayıda hatalı riskli sollama suretiyle ölüm tehlikesi atlattım. Sollamaları da şeride olabildiğince yapışarak engelliyorum. Geçirmiyorum.
-14
muhayyer divan
(31.10.25)
@muhayyer divan
Bireysel olarak nasıl önüme kaynak yapmalarını engellerim diye sormuyor ki. Engellemek zorunda mısın ne demek onu da anlamadım. Böyle bir trafik ahlaksızlığını engellemeyi istemekte ne var ki?

Soruya cevap: Geçen gün bir ilde kaynak yapanlar drone ile tespit edilip tek tek ceza yazılmıştı. Bu bile yeterli olmaz aslında ama bu tip kaynağın yoğun olduğu yol ayrımlarına özel önlem alınabilir. Ama yatırım gerekeceği için (kamera vs.) o işe girmiyorlardır.

Örneğin akşam iş çıkışı saatinde Avrasya tüneli girişinde EDS otosu duruyor. Offset ihlali yapanları tespit edip ceza kesiyor. Cezası çok olsa bence kesin etkisi olur.

Google'dan baktım offset ihlali cezası 2.167 TL. Erken ödemeyle 1.625 TL'ye düşüyor. Bu cezayı 15-20 bin TL bandına çeksen mesela kimse cesaret etmez. Bir anda düzelecek bir şey değil tabii. Zamanla düzelir. Ama önce cezaları değiştirmek lazım.
+1
himmet dayi
(31.10.25)
@muhayyer divan

hocam onu sormuyorum @himmet dayı'nın dediği gibi. Kaldı ki 2 şerit bir yol düşün, sen sıraya giriyorsun ve sırada vakit geçiriyorsun kaynak yapan kişi hiç beklemeden gelip senin önüne geçiyor sen ona yol vermesen bile sıraya girip ondan önce kaynak yapanlardan dolayı vakit kaybediyorsun. bir de ölüm tehlikesi falan demişsin, oldu olacak camdan silah sarkıtalım :)
0
🌸eisberg
(31.10.25)
Her araca kamera zorunluluğu getirilirse ve kayıtlar ceza yazmada delil olarak kullanılırsa online sistem üzerinden tüm trafik ihlalleri büyük oranda engellenir diye düşünüyorum.

Aksi takdirde istediğiniz kadar işaret, uyarıcı levha vesaire koyun uymayacaklar.
+1
emcekare olmadi einstein olsun bari
(31.10.25)
ondeki aracin tamponuna yapisman lazim malesef, baska yolu yok.
ondekine bindirmemek icin de tetikte olman lazim.

bu kaynak isi benim trafikte en sinir oldugum olaylardan biri. %90 kaynaga izin vermiyorum, zira bu bekleyen herkesi salak, ktek akilli kendisini gorenlerin yaptigi bir aktivite.

istisnalar: bariz acemi ise yer veriyorum, bazilarinin arka tamponunda acemi surucu cikartmasi oluyor. ya da arac baska sehir plakaliysa birda tek seride dustugunu bilmiyor olabilir derim veririm. ya da seridin bittigi yere kadar beklemeden, guzelce sinyalini verirse yine yer acarim.
+1
cooperr
(31.10.25)
Açıkcası o anki yol durumuna bağlı olarak bazen kaynak olarak algınan şey; aslında tam anlamıyla kaynak olmuyor. Zaten muhtemelen siz de bu ayrımı yapıyorsunuzdur yolun gidişatına bakarak; örneğin bir sapaktan alt yola ya da üst yola çıktınız en sağa ya da en sola geçmek zorundasınız, o ara bağlantı da çok kısa ve trafik sıkışık. Haliyle siz kuyruğun başında zaten yola çıktınız ve o arada bağlanmaya çalışıyorsunuz fakat sıra 1 km geride bu durumdakilere mecbur yol veriyorum ben. 2 yol da çok sıkışıksa bir ordan bir burdan mecbur açıkcası İstanbul’daki sürücüler bence bu sıkışık trafikte çok iyi pozisyon alıyorlar ve genel olarak insanlar zor durumda kalınca cidden yol veriyorlar, ben de veriyorum gözüküyor çünkü. Ancak ta arkadan gelip en öne kaynamaya çalışıyorsa biraz geniş alıp geçirmiyorum sürtmesin diye mecbur bekliyor. Tek şerit yolda kırmızı ışıkta kamyon sağdan beni sıkıştırdı ; ben de sağına önüne kırdım bekleme pozisyonundayken engel olmasam kasası kesin sürtecek çünkü çok dengesiz adam var.

Genel olarak nasıl engellenebilir derseniz de ön arka kamera ile kaynak yaptığı ispatlıysa yoğun korna sonrası o adam gelip sataşacak sonra sosyal medya ifşası ve ceza sistemi ile ancak bir yaptırımı oluyor yoksa bireysel şikayetlere işlem yapmıyorlar. Bu da çektiğiniz strese değmez bence.
+1
titanic kemancısı
(31.10.25)
@eisberg ve @ himmet dayi

2 şeritli yolda sadece bir gidiş bir geliş varken kaynak nasıl yapılıyor açıklar mısınız? Kaynak deyince benim aklıma Eskişehir Yolu'nda Yaşamkent kavşağında yaklaşırken oluşan çift şeritli zincirleme kalabalığa soldan zorla girmeye çalışanlar geliyor. Bunu tek gidiş tek gelişte kim nasıl yapabiliyor bi açıklar mısınız, amma bağırmışsınız yahu.
-3
muhayyer divan
(31.10.25)
%100 kaynak yaparım. Kaynaksız bir günüm yoktur. Varsa trafik yok demektir :)

Çatala son girişte yapmıyorum mümkünse. Artık herkes elinde telefonla araba kullandığı için araçların arasında büyük boşluklar oluyor. Biri gidince diğerinin takip etmesi zaman alıyor. O araya çok güzel girerim. Tampon tampona gitmen lazım ama sen yol vermezsen arkandaki verir ya da telefonuna bakarken kaçırır.
-10
gabe h coud
(31.10.25)
Bir de şu var. Kaynak yapan kişinin önüne kaynak yapınca laf edemiyor. En kolay kaynak yöntemi budur. Göstere göstere sokarsın arabayı, hiç bir şey diyemez :)
+1
gabe h coud
(31.10.25)
Korna çalmak. Kaynak yapan araç önüme kırmaya başlayınca aralıklı kornaya basıyorum. Genelde devam etmiyorlar, arkamdaki uğraşıyor.

Bazısı inat ediyor, bu sefer kornayadurmaksızın basıyorum, en az 15 saniyede gibi. Sağdan geçip engellemeye çalışıyorum. %90 işe yarıyor.

Önüme geçtiyse de, uzun süre selektör yapıyorum, ara ara kornaya basıyorum.

Yine kimisi ne halt yediğinin farkında, elini çıkarıp el ediyor.

Kornaya basmak genel olarak herkesin ilgisini oraya çekiyor, buradan da bi topum baskısı oluyor gibi gibi…
0
substituent
(31.10.25)
sizin bireysel olarak yapacağınız ancak didişmek olabilir.

kamera koymak, drone uçurmak, polis arabası dikmek, ceza yazmak falan çok lüks eylemler. keşke olsa ama hangi kavşağı kontrol edip hangi bitine ceza keseceksin.

çare delinatör. delinatör nedir? işte budur: static.ticimax.cloud

sıranın başının olması gereken yere kadar ofsetli alana ve dönüş şeridinin çizgisine döşüyorsun, delinatörlü yeri kaçıran istese de giremiyor. esnek malzeme olduğu için çok azimliler üstünden geçip kıra döke geçiyor. işte ona da o zaman kamu malına zarar vermekten 200.000 lira tazminatı yapıştıracaksın, öğrenecek delinatörü kırmamayı.
0
kibritsuyu
(01.11.25)
Devlet yönetmeliği değiştirip kaynak konusunu ekleyecek. Sonra da en çok kaynak yapılan ve kaynak olduğu için trafik oluşan yerlere mobese dikip ağır ceza yazacak. Bir de sarı kutu uygulamasında ciddi cezalar yazılması lazım. Kırmızı yanmak üzereyken, trafik tıkalı olduğu halde kendini ışığın diğer tarafına atmış olmak için burada durup diğer şeritlerin önünü tıkayanlar var. Bu arada bazı kavşakların ve kesişim yerlerinin de yeniden düzenlenmesi lazım. Tabii bir de park yeri sorunu.

Şunları halletseler trafik %80 azalır. Öyle imkansız bir şey de değil. Kalanı da kalabalık ya da şehrin coğrafi yapısı kaynaklı artık yapacak bir şey yok.
0
nawar
(01.11.25)
(2)

uyumsoft fatura

der meister
merhaba,çok önemli bir biznıs insanı olduğum için uyumsoft şeysini kullanmak durumundayım. borç varmış, eft yapıp ödedim. dekont var ama mail adresime fatura göndermediler. ben müşavire faturayı göndermek istiyorum ödemeyi çalıştığım yere kilitlemek için. daha önce de yapmıştık ama ne gönderdim hiç
merhaba,

çok önemli bir biznıs insanı olduğum için uyumsoft şeysini kullanmak durumundayım. borç varmış, eft yapıp ödedim. dekont var ama mail adresime fatura göndermediler. ben müşavire faturayı göndermek istiyorum ödemeyi çalıştığım yere kilitlemek için. daha önce de yapmıştık ama ne gönderdim hiç hatırlamıyorum, adama sormaya da çekiniyorum şimdi o "ne mal adamsın birader gtünden haberin yok" diyeceğine siz deyin hehe. faturayı nasıl alabilirim ben? yoksa o kendisi uyumsoft'un sisteminden görür mü zaten? kredi kartıyla ödeme ekranına geldiğimde hala borç görünüyor onu da anlamadım, fast'la 1-2 dakika içinde geçmesi gerekmez mi?
0
der meister
(30.10.25)
Uyumsoftu bilmiyorum fakat, onlarin duzenli musterisi iseniz, fatura bilgileriniz vardir onlarda, e fatura'ya gecmeyen sirket pek yoktur diye dusunuyorum, dolayisiyla sirkete gidecektir fatura sistem uzerinden. En fazla uyumsofta fatura bilgileri sizde mevcut mu diye sorarsiniz.
Muhasebeye de dekontu gonderseniz yeterli bu durumda, faturayi onlar kontrol ederler zaten.

Eft odemeleri eslestiriliyor genelde o sebeple 1 2 dakikaya gecmez, bugun yaptiysaniz, yarin bile eslestirilebilir.
0
bosver nicki
(30.10.25)
Hikayeyi anlamadım. Sen kimsin, çalıştığın yer kim, faturayı kesecek olan kim, görecek olan kim? Bi özetlersen yardımcı olayım.
0
kibritsuyu
(30.10.25)
(24)

Ekşi Duyuru'da Yeni Özellik: Kullanıcı Tagleme

fraise
Artık cevaplarınızda veya duyurularınızda bir kullanıcıdan bahsetmek istediğinizde, gönder butonunun yanındaki etiket simgesine tıklayarak o kişiyi tagleyebilirsiniz. Ayrıca, taglendiğiniz duyuruları bildirimler bölümünden kolayca görebilirsiniz.Herkese bol tagli, keyifli bir hafta dileriz! 😊
Artık cevaplarınızda veya duyurularınızda bir kullanıcıdan bahsetmek istediğinizde, gönder butonunun yanındaki etiket simgesine tıklayarak o kişiyi tagleyebilirsiniz.

Ayrıca, taglendiğiniz duyuruları bildirimler bölümünden kolayca görebilirsiniz.

Herkese bol tagli, keyifli bir hafta dileriz! 😊
+11
fraise
(30.10.25)
Hayırlı tagler
Benim mesaja da cevap verirseniz sevinirim

Düzenleme: mesajıma cevap ricasını mod arkadaşa yazdım. Özel mesaja cevap vermedi yanlış anlaşılmış
0
artıküyeolmakistiyorum
(30.10.25)
Hayırlı olsun :) Biri compu'yu durdursun... (Biri de beni etiketlesin, böyle tagleye tagleye gidelim mi bu duyuruda?)
+4
yadigar
(30.10.25)
tag'lenince uyarı mı gidiyor?
0
co2s2
(30.10.25)
ben de merak ediyorum. geldi mi bir uyarı?
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
Tag’lemek güzel fakat bi de duyuru yorumlarına cevap özelliği gelse mük olur.
0
olaylar olaylar
(30.10.25)
sağ taraftaki bildirimlerde başında etiket işareti ile birlikte çıkıyor.
0
kibritsuyu
(30.10.25)
Boş işlerde bugün :)

bknz aylak bakkal
-14
Rondak
(30.10.25)
deneme 1-2
0
art cat chocolate
(30.10.25)
hmm sağ altta bildirimler kısmında gözüküyormuş ve taglendiğimiz cevap sarı oluyor.

bu hayal ettiğim şey değildi. yine de iyi. teşekkürlerrr.

bir de lütfen bildirimler ve son cevaplar sekmeleri otomatik kapanmasın, hep açık kalsın ya. bir duyuruyu okuyorum cevaplıyorum, başka şeylere bakmak için her seferinde onları açmam gerekiyor. saniyelik bir iş de olsa sinir bozucu :')
+1
batlegolas
(30.10.25)
Madem sözlük hesaplarımızla ikinci cevabı giriyoruz, ben de öyle yapmış olayım.
0
dilemma of subscribtionability
(30.10.25)
Bunu ben talep etmiştim, teşekkürler.

Bir talep hakkım daha var mı? Eğer varsa bir talebim daha var.

Karanlık mod kullanıyorum ve etiketin rengi ile etiket içindeki fontun rengi birbirine çok yakın, okumak çok zor. Etiketin rengi böyle kalacaksa, etiket içindeki fontun rengini koyulaştırmak mümkün mü acaba?
0
10551037
(31.10.25)
Etiketlenecek yazar sayısına bir sınır mı getirilse? Biraz suistimale açık bir uygulama olmuş sanki...
+4
yadigar
(31.10.25)
Allam yarabbim
+8
compumaster
(31.10.25)
bastim eksiyi compu, $ikayet yok :D
0
cooperr
(31.10.25)
çıkarın beni bu mentiondan :))
0
false pretension
(31.10.25)
şu günleri göreceğim aklıma gelmezdi 18 yıl olmuş oldlar... boomerlar..compu kalp sözlük
+1
eja
(31.10.25)
insan insanı hiç tagler mi yeaö...
0
Fodera
(31.10.25)
deneme 1-2-3 deneme
0
rakicandir
(01.11.25)
Elinize sağlık! Karanlık moddaki etiketleme renklerine de bir el atabilir miyiz?
0
nawar
(01.11.25)
bu durumda bir cevap silinme gerekçesi olan iki kişi arasında diyalogun da kaldırılması gerekmez mi?
0
Whily
(01.11.25)
çoktan kaldırdık bile. artık "teşekkür ederim, iki kişi arasında diyalog" diye bir entry silinme gerekçesi yok. hakaret, aşağılama, küfür, kısacası saygı sınırları dışında kalan diyaloglar dışında istediğiniz gibi teşekkür edebilir, diyaloğa girebilirsiniz.
+3
kibritsuyu
(01.11.25)
olmuyor rakı hocam. bahsettiğim sıkıntı o. zaten duyuruya cevap vermişsem bildirimlerde çıkıyor. etiketleyince ayrı bir bildirimi yok, bildirimlerde de etiketlendin diye çıkmıyor. deneme deneme diye etiketlediğini gözümle etiketi görmesem anlamazdım mesela. çünkü zaten altına yazılanlardan dolayı bildirimlere girmiş. etiketlendiğime dair bir bilgi yok.
+1
kibritsuyu
(01.11.25)
Su özellikler bizim Prime zamanda gelseydi ya… o zirveleri yaptigimiz zamanlar… herkesin birbirini tanidigi zamanlar…

Yine de Yetmez ama evet ile devam ediyoruz 🍻👍🏼
+3
c1b2k3
(01.11.25)
Çok iyi olmuş ama görsel ekleme de gelsin mobil için
+1
cemallamec
(01.11.25)
(7)

telgraf gonderen var mi burada

antikadimag
telekom 2008'de telgraf servisini sonlandirmis. ben 90'larda kullanildigini hic gormedim. telgraf gonderen veya alan var mi? kac yillarina kadar hayatin icindeymis acaba.
telekom 2008'de telgraf servisini sonlandirmis. ben 90'larda kullanildigini hic gormedim.

telgraf gonderen veya alan var mi? kac yillarina kadar hayatin icindeymis acaba.
0
antikadimag
(30.10.25)
Çok gönderdim. Özellikle düğün dernek gibi yerlere tam zamanında kutlama göndermek için epey faydalı idi.

141'i arıyordunuz, telgrafı yazdırıp gideceği yeri zamanı söylüyordunuz. Tam zamanında yerine gidiyordu. Ücreti de kelime sayısına göre telefon faturanıza ekleniyordu.

En son 2006'da kendi düğünümde telgraf aldım. Herhalde yine o sıralar birinin düğününe gönderdim.
+2
kibritsuyu
(30.10.25)
Yaşadığım ilçede her yıl şenlik düzenleniyor, siyasi liderler mesajlarını telgrafla iletiyor diye biliyorum. PTT gelen telgrafları Kayamkamlık makamına veriyor, onlar da tören esnasında bu mesajları kürsüden okuyorlar.
0
arpaci kumrusu
(30.10.25)
benim düğünümde de bir milletvekili telgraf yollamıştı, gçen hafta sonu da bir düğüne gittim orda da bi milletvekilinin telgrafını okudular. ama nasıl gönderiliyor hiç bilmiyorum.
0
Sadece soruyorum
(30.10.25)
e-telgraf var. örneğin aile hekimleri ulaşamadıkları hastalarının adreste olmadığını kanıtlamak için gönderiyor.
0
unalub
(30.10.25)
@kibritsuyu telgraf nasıl ulaşıyor. Biri mi getiriyordu, sms gibi mi oluyordu
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
Düğünümüzde eşime gelmişti. Yıl 2019
0
mirty
(30.10.25)
birisi (muhtemelen ptt, memuru, postacı) getiriyor, elden teslim ediyor.
0
kibritsuyu
(30.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.