Giriş
(1)

şu olayın adı neydi

kibritsuyu
hani fotoğraf çekinirken erkeğin yanında bir kız vardır. poz verirken kolunu omzuna atar da dokunamaz, çekinir, eli havada tutar böyle abuk bir şey olur.bunun bi adı vardı. neydi? ne kadar arattıysam denk gelemedim.
hani fotoğraf çekinirken erkeğin yanında bir kız vardır. poz verirken kolunu omzuna atar da dokunamaz, çekinir, eli havada tutar böyle abuk bir şey olur.

bunun bi adı vardı. neydi? ne kadar arattıysam denk gelemedim.
0
kibritsuyu
(04.09.14)
hover hand
0
bira sisesi kapagi
(04.09.14)
(1)

2 yaşında bir çocuk gayrimenkul sahibi olabilir mi

kibritsuyu
bir arsa alsam, tapusunu da oğlumun üstüne yapsam bu mümkün müdür?velisi olarak o arsayı satmaya, kullanmaya, kiraya vermeye vs. yetkim olur mu?
bir arsa alsam, tapusunu da oğlumun üstüne yapsam bu mümkün müdür?

velisi olarak o arsayı satmaya, kullanmaya, kiraya vermeye vs. yetkim olur mu?
0
kibritsuyu
(04.09.14)
MustafaCan
(04.09.14)
(13)

sıcak suyla yıkanmanın amacı

kibritsuyu
niye sıcak suyla yıkanılır? kirler daha iyi çıksın, daha temiz olsun diye mi, yoksa sadece üşümemek için mi?soğuk suyla üşümeden yıkanabilen bir adam, sıcak suyla yıkanan adama göre daha mı az temizlenir?
niye sıcak suyla yıkanılır? kirler daha iyi çıksın, daha temiz olsun diye mi, yoksa sadece üşümemek için mi?

soğuk suyla üşümeden yıkanabilen bir adam, sıcak suyla yıkanan adama göre daha mı az temizlenir?
0
kibritsuyu
(04.09.14)
yaz kış sıcak suyla yıkanırım. aksı taktirde üsüyorum amk. sıcak suyla yıkanınca daha bi temizlenmiş hissediyorum.
0
all girls dream
(04.09.14)
bu sorunun cevabını karşı soru olarak vermek istiyorum.
hamamlar,saunalar neden sıcaktır?
0
jamswety
(04.09.14)
sivi ve kati maddelerin cozunurlugu sicak ile dogru orantili olarak artiyor.. sicak cayda cozunen seker miktari ile soguk caydaki ayni degil mesela..

camasir yikarken de camasira zarar vermedigi surece daha yuksek sicaklikta yikamak daha iyi temizlenmesini sagliyor..

ben usumemek icin sicak suyla dus aliyorum orasi ayri tabi de boyle dusundum ben evet
0
buzzlightyear
(04.09.14)
kese atabilmek için sıcak su lazım. bir de sıcak su daha iyi temizler gibi düşünülüyor
0
rock n roll
(04.09.14)
sıcak (su veya buhar) ciltteki gözenekleri açar.
0
innerbliss
(04.09.14)
sıcak su dinlendirir, soğuk su canlandırır.
0
fucking machine in my head
(04.09.14)
sıcak su cildi yumuşattığı için daha iyi temizlediğini düşünüyorum. ancak banyoda çıkınca hamur gibi olmamak için yaz kış son 2-3 dakika soğuk suyla yıkanırım.
0
bira sisesi kapagi
(04.09.14)
Bulaşıkları neden sıcak suyla yıkıyoruz dostum ?
0
delicevat
(04.09.14)
kirler daha fazla çıkar sıcak suyla o yüzden.

bipolar olmakta bir etken. bipolarlar durulmayan bir beyne sahip oldukları için aşırı sıcak suyla yıkanırlar.
0
vesika
(04.09.14)
İkisi de. Su kirleri kabartır ama sıcak su daha çabuk kabartır. Aynı süreyi sıcak suyla geçirirseniz, daha fazla kir kabaracağından sildiğinizde daha çok kiri toplayıp götürürsünüz.

Ayrıca soğuk su sabunu keser, köpürtmez.
0
aychovsky
(04.09.14)
Günümüz şartlarında, yani insanların her gün duş aldığını varsayarak söylüyorum; üstünüzde nasıl bir pislik birikiyor da sıcak suyla duş almadan çıkmıyor onlar merak ediyorum. Sırf bu yüzden sıcak suyla duş alınıyorsa büyük saçmalık. Muhtemelen insanlar soğuk suyun etkilerine dayanamadıkları için sıcak suyla duş alıyorlar, halbuki sağlıklı olanı soğuk/ılık suyla duş almak. Su ne kadar sıcaksa deri üstündeki kurumalar pullanmalar yağ dengesinin bozulması o kadar fazla oluyor. Ondan sonra vay efendim ben duş sonrası kaşınıyorum yok efendim cildim neden böyle buruş buruş duruyor.
0
angelus
(04.09.14)
1- 'sabun' sıcak suda köpürür ve kirleri çıkarır.

3- sıcak su kan dolaşımını hızlandırır, iyidir.

2- bir de niye soğuk suda işkence çekeyim?

gördüğüm en saçma duyurulardan biriydi, söylemeden edemicem.
0
neil manke
(05.09.14)
@neil:

1. sabun soğuk suda da köpürüyor, denemesi bedava. ama lif kullan, icat edileli çok oluyor.
2. kan dolaşımını hızlandıran soğuk sudur.
3. bana da bu sıcaklarda sıcak su işkence gibi geliyor herkes seninle aynı olmak zorunda mı? sen su azıcık soğuyunca işkence hissedecek kadar nanemollaysan herkesi kendin gibi zannetme.

saçmaysa cevap vermezsin olur biter, sana sormadım zaten. saçma bulduğun soruya cevap veriyor gibi ayar vermeye çalışmak yerine gidip zik daşak duyurularıyla ilgilenebilirsin, bir sürü var.
0
🌸kibritsuyu
(05.09.14)
(7)

babamın evine hırsız girmiş

kibritsuyu
annemden kalan bazı takılar ile annemin mezarını yaptıralım diye ayırdığımız parayı alıp gitmiş gündüz vakti. babam alışverişe çıkıyor, bunlar kilitli çelik kapıyı levyeyle kanırtıp girerek evi talan edip çıkıyor, iki dakika sonra da babam geliyor.şimdi polis çağrıldı, parmak izi alındı, tutanaklar,
annemden kalan bazı takılar ile annemin mezarını yaptıralım diye ayırdığımız parayı alıp gitmiş gündüz vakti. babam alışverişe çıkıyor, bunlar kilitli çelik kapıyı levyeyle kanırtıp girerek evi talan edip çıkıyor, iki dakika sonra da babam geliyor.

şimdi polis çağrıldı, parmak izi alındı, tutanaklar, ifadeler falan ama açıkçası hiç ümidim yok. polise ifade verirken dikkat etmemişiz, kamera kaydı yok demişiz ama apartmandaki işyerlerinden birinin apartman kapısını gözetleyen kamerası varmış. gittik aldık kayıtları, 4 tane kadın girip çıkıyor apartmana. onlardan başka giren çıkan yabancı yok.

şimdi ben bu kayıtları polise vericem, dosyaya eklesinler ama yine de ümidim yok.

neyse sadede gelemedim bir türlü. moderatör arkadaşlarım yasal açıdan sakıncalı diye silerlerse canları sağolsun ama ben buradan bu kadınları polis harici illegal yollardan bulmanın bir yolunu soracağım. ne bileyim hırsızlık çetelerinin başını tanıyan vardır, "senin hatunlar bizim arkadaşa yamuk yapmışi çabuk getir oradan aldıklarını" diyip getirtir falan. sadece filmlerde mi oluyor böyle şeyler?
0
kibritsuyu
(01.09.14)
Evet, o biraz filmlerde biraz da o kadınlar çingene ya da mahalle piçi gibi belli bir gruba aitse oluyor anca. Yani hırsızlık çetelerinin başını tanımak, tanısa da ekşi duyuru kullanıcısı olmak zor biraz.
0
whoosie
(01.09.14)
tavsiyem bu işi polise bırakmanız. geçmiş olsun.
0
rock n roll
(01.09.14)
bulsan ne yapacaksın?
0
dahili meddah
(01.09.14)
genelde avukatları falan hep aynıdır bunların. aynı çevreye aynı avukat bakar. ordan yürürsün bir avukat tanıdıgn varsa
0
nun
(01.09.14)
yok valla sadece filmlerde olmuyor.
ben öyle bir adam tanıdım, böyle ufak tefek enerji dolu sıcak kanlı canavar gibi bi abimizdi. ilk tanıştığımızda da ufaktan anladık ama tabi sonra bi hırsızlık oldu o olay sayesinde ne olduğunu öğrendik.

tam da senin istediğin gibi, telefon açıp "böyle böyle olmuş sikerim tahtanızı yarın değil yarım saate gelecek haydin" demişti pat diye sıkıntımızı çözmüştü.
sonra birden yok oldu ortadan artık görüşmüyoruz
0
azizakin
(01.09.14)
muhit nere ?
0
joe dalton
(02.09.14)
eski duyurularıma bakarken gördüm. üzerinden neredeyse üç yıl geçmesine rağmen kabak gibi eşgal gözüken kamera kaydı verdiğimiz hırsızlar ile ilgili en ufak bir gelişme olmadı. hanizaten çalınan şey takibi mümkün olmayan para vs. olduğu için geri dönmeisnden ümidim yok da, bar ihırsızlar yakalansaydı.

peh, hiç boşa alarma kameraya para vermeyin. bir işe yaramıyor. kapıyı sağlam yaptırın yeter.
0
🌸kibritsuyu
(28.03.17)
(3)

özel araç egzoz muayene süresi

kibritsuyu
gençler şimdi babam aradı egzoz muayeneni kontrol et, bu ara sıkı tutuyolarmış işi diye.son egzoz muayenemi ekim 2012'de yaptırmışım. şimdi internetten bakıyorum, her iki senede bir yapılır diyor tüvtürk sayfasında. lakin benim ruhsatta da ekim 2013'e kadar geçerlidir yazıyor.şşşimdi. süre nedir? es
gençler şimdi babam aradı egzoz muayeneni kontrol et, bu ara sıkı tutuyolarmış işi diye.

son egzoz muayenemi ekim 2012'de yaptırmışım. şimdi internetten bakıyorum, her iki senede bir yapılır diyor tüvtürk sayfasında. lakin benim ruhsatta da ekim 2013'e kadar geçerlidir yazıyor.

şşşimdi.

süre nedir? eskiden 1 yıldı da o arada 2 yıla mı çıktı?
2 yıla çıktıysa benim durumum nedir? yapılma tarihi itibariyle 2 yıl dolmadı, ekim 2014'te dolacak ama ruhsatta ekim 2013'e kadar geçerlidir yazıyor.

git yaptır demeyin, 7-8 gibi işten anca çıkacağım, araba bende değil, eşimde ve akşam uzun yola çıkacağız. 24 saat nöbetçisini bulamazsak yaptırmamız zor görünüyor.

bir de ben bu arabayla şubat 2014'te çevirmeye girdim. dolmuşsa o zaman da dolmuştu. ceza falan yemedim, egzoz diyen de olmadı. polis mi görmedi acaba, yoksa hakikaten daha dolmadı mı?


edit 2: şubat 2014'te dikkatsiz polis sayesinde diyekten dönmüşüz yani.
0
kibritsuyu
(29.08.14)
on yaşından sonra senede bir.
0
ronesans adami
(29.08.14)
anneye anlatır gibi anlatıyorum ki eksik nokta kalmasın, başka nesillerin de işine yarasın.

egzoz muayenesinin geçerlilik tarihi ruhsat üzerinde yazmaz, onun ayrı belgesi var. eğer o belge değil de ruhsat üzerindeki yazıyı okuyorsanız o aracın genel muayene geçerlilik tarihi. durum buysa ilk yakalandığında ceza verip bir hafta süre verip bırakırlar, ikinci kere yakalandığında aracı bağlarlar.

eğer aracın muayenesi geçerli ama egzoz muayene tarihi geçmişse genelde işlem yapmıyorlar ama denk gelebilirsiniz. çevirmede komple gözden kaçmış da olabilir.

araç ticari bir araçsa (caddy, fiorino vs.. de olabilir) ya da ronesans adamının dediği gibi 10 yaşından büyükse senede bir egzoz ve genel muayeneden geçmek zorundadır. durum bu şekilde olabilir gibi geldi bana.
0
carliston
(29.08.14)
ruhsat dediğim ruhsat kabının içindeki kırmızılı olan. egzoz emisyon muayenesinin şeysi. ekim 2013 son diyor. asıl ruhsattaki muayene şeysi de ekim 2014 son diyor. onda bir problem yok. muayene yaptırırken ikisini bir yaptırmışım, egzoz 10 yaşından büyük olduğum için 1 yılda dolmuş. çevirmede de polisin gözünen kaçmış demek ki. ya da dediğiniz gibi işlem yapmadı. zira biraz düşününce hayal meyal "egzoz muayeneniz geçmiş, onu da yaptırın" dediğini hatırlıyorum. beynimin oynadığı bir oyun da olabilir tabii bu.
0
🌸kibritsuyu
(29.08.14)
(5)

aşırı terliyorum

kibritsuyu
evet havalar çok sıcak, terlenir de bu kadar terlenmez herhalde. dün akşam iş çıkışı dolmuşa bindiğimde boynumdan, sırtımdan, alnımdan şığır şıpır ter damlıyordu. yani parmağımla sıyırdığımda parmağımdan şırrr diye akıyor o kadar söyleyeyim. sağıma soluma baktım, ulan aynı dolmuşun içindeyiz, kimse
evet havalar çok sıcak, terlenir de bu kadar terlenmez herhalde. dün akşam iş çıkışı dolmuşa bindiğimde boynumdan, sırtımdan, alnımdan şığır şıpır ter damlıyordu. yani parmağımla sıyırdığımda parmağımdan şırrr diye akıyor o kadar söyleyeyim. sağıma soluma baktım, ulan aynı dolmuşun içindeyiz, kimse o kadar terlemiyor.

geceleri de uykusa şıpır şıpır ter döküyorum. sabah kalktığımda yastık, tişört sırılsıklam oluyor.

bundan nasıl kurtulabilirim? kilolu bir adamım. kiloyla çok ilgisi var mıdır, kilo verdiğimde bu da geçecek mi?
0
kibritsuyu
(28.08.14)
Ben 140 kiloyken de, şu anda 100 kiloyken de aynı terliyorum. Metabolizma meselesi. Tiroid ile alakalı deniyor. Tedavisini hiç araştırmadım.
0
arnold schwarzeneger
(28.08.14)
fazla kilo atılması gereken fazladan ısı demek elbette. çok zayıfken nispeten hızlı şişmanladım ben de, terlemem belirgin şekilde arttı.
0
namus ninjası
(28.08.14)
ilaç kullanıyorsan olabilir, bazı ilaçların böyle bir yan etkisi oluyor. bir rahatsızlığın vardır belki ondan da olabilir, kilodan da olabilir. doktor şart.
0
rock n roll
(28.08.14)
kilo ile alakası var ama dağlar kadar fark olmaz.
Metobolizma meselesi
0
basond
(28.08.14)
hastalıklarla alakalı bir durum var mı diye önce bir doktor gerekli testleri taramaları yapar. ama onlar temiz çıkarsa başka yolları da var, botox olabilir, driclor tavsiye eden var. ihmal etmeyip üzerine gitmek lazım bu konunun. (kiloyla ilgili olma ihtimali de yüksek)
0
merena
(28.08.14)
(14)

uzun vadede en çok getiren yatırım

kibritsuyu
çok bi para değil, oğlum adına 20-25 bin lira gibi bir parayı bankaya vadeli hesaba koyup unutayım diyorum. durduğu yerde bir şeyler getirsin. öyle al sat, yarısıyla şunu yap, kalan yarısını şöyle et gibi şeyler düşünmüyorum.aklıma bir tek bir bankaya vadeli hesaba koyup bırakmak geldi. önceki sorum
çok bi para değil, oğlum adına 20-25 bin lira gibi bir parayı bankaya vadeli hesaba koyup unutayım diyorum. durduğu yerde bir şeyler getirsin. öyle al sat, yarısıyla şunu yap, kalan yarısını şöyle et gibi şeyler düşünmüyorum.

aklıma bir tek bir bankaya vadeli hesaba koyup bırakmak geldi. önceki sorumda uzun vadede borsa falan dedilerdi ama hiç güvenmiyorum, klasikçiyim biraz, adını duyunca bile korkuyorum borsadan.

vadeli hesap derseniz hangi bankayı tercih edeyim, yok başka bir şey derseniz ne yapayım?

5, 10 belki 20 sene hiç dokunmayacağımızı, üstüne de para eklemeyeceğimizi düşünelim. koy-unut.

annemden miras bu para. o benim için yapmış, ben de aynen alıp oğlum için yapayım diyorum.
0
kibritsuyu
(19.08.14)
arsa iyi fikir de 10-15 yıla iş yapacak arsa da 20-25 bin liraya olmaz ki.
0
🌸kibritsuyu
(19.08.14)
ben bi 10 yil icinde bi kriz bekliyorum. dolar falan alin diyecegim degerini kaybetmesin diye ama doviz faizleri epey dusuk. enpara 25bin tl'ye yillik 2bin falan getiriyor.
0
she was my baby
(19.08.14)
www.sahibinden.com

buyrun hocam bu arsayı alın. bugünün parasıyla 25 sene sonra 150'e rahat satarsınız imar girmese bile. imar girerse şansınıza kalmış.
0
dahili meddah
(19.08.14)
20-25 bine arsa var ama şehir dışında tarla bağ bahçe tarzı yerler
ama bu işlerden anlayan biri lazım.
vadeliye koyma, negatif faizden zarar bile edebilirsin (enflasyon gerçeği)
altın ise yatırım aracı değildir sadece paranın değerini korur derler
borsa uzun vade için en iyi getiri sağlar ama riski yüksektir.
en temizi sepet yapın hepsinden azar azar.
0
technicalte
(19.08.14)
Tarla al

Bu üçüncü köprü vb bölgelerde dikkat edilmesi gereken noktalar var uyandırim de magdur olmayınız sonra.
0
labanon
(19.08.14)
b tipi likit fon

düşük getirisi var ancak kaybınız hiç olmaz. 20 senede güzel bir miktar artar.
0
air
(19.08.14)
Uzun süre dokunmayacaksan dolar veya euro al koy vadeli..

TL her türlü zarar ettirir..
0
kennym
(19.08.14)
Yarisiyla dolar yarisiyla altin alin. Bu ikisini almayan 1 yil sonra cok pisman olacak.
0
beyazfil
(19.08.14)
4yıl önce bu akılla bitcoin alsaydın oğlunun şimdi 500milyon doları vardı.

sen o parayı eskortlarla ye müdür.
0
the phantom
(19.08.14)
dört yıl önce annem daha ölmemişti, hatta daha kanser bile olmamıştı. dolayısıyla babaannesinden torununa geleceği için kalacak ufak bir miras da yoktu anladın mı beyinsiz.

şimdi defol git başımdan. annemden oğluma miras diyorum, o parayla eskorta git diyor terbiyesiz herif be.
0
🌸kibritsuyu
(20.08.14)
BIST30'da bir sepet yapıp, temerrütler ile de tekrar hisse alarak büyüteceğin bir portföy.
0
arnold schwarzeneger
(20.08.14)
arnold pampa temettu o , karısmıs yazdıgın sey..

temerrut bataga dusmek , batık olmak ..
0
kennym
(01.09.14)
kennym, sabahın köründe kafa bir dünyayken yazmışım, haklısın.
0
arnold schwarzeneger
(01.09.14)
Bu islerden pek anlamam ama dusuk riskli fonlar var. Zaten uzun vade diyorsunuz. Bir gozden gecirin isterseniz.
0
delifaruk
(01.09.14)
(2)

cep sodası - yemek sodası

kibritsuyu
denilen şey nedir? karbonat mı? yoksa kabartma tozu mu? yoksa bu ikisi aynı şey mi lan?
denilen şey nedir? karbonat mı? yoksa kabartma tozu mu? yoksa bu ikisi aynı şey mi lan?
0
kibritsuyu
(19.08.14)
Yemek sodası denilen şey sodyum bikarbonat. Kabartma tozu ile aynı şey evet. Bir de sodyum karbonat var. Ona da soda deniyor, sanayide pH ayarlamak için kullanılıyor. Deterjanlarda falan da var.
0
zombi
(19.08.14)
karbonat (sodyum bikarbonat daha dogrusu). ayni sey degil. kabartma tozu; yemek sodasi ve asit icerir. lan :).
0
gel gel sarisinim sag yap gel
(19.08.14)
(9)

midye dolma kaç para? (foto eklendi)

kibritsuyu
bu sene bodrum'da gittiğim bütün plajlarda (ki 60 liraya lahmacun satılan türkbükü falan değil, yarımadanın güneyindeki akyarlar, karaincir, yahşi vs. civarı, normal fiyatlı yerler) seyyar midyecide, küçüğü 75 kuruş, büyüğü 1 lira şeklinde bir fiyat vardı. oha lan 1 liraya midye dolma mı olur? az az
bu sene bodrum'da gittiğim bütün plajlarda (ki 60 liraya lahmacun satılan türkbükü falan değil, yarımadanın güneyindeki akyarlar, karaincir, yahşi vs. civarı, normal fiyatlı yerler) seyyar midyecide, küçüğü 75 kuruş, büyüğü 1 lira şeklinde bir fiyat vardı. oha lan 1 liraya midye dolma mı olur? az az yedik canımız çektiğinden ama pahalı geldi bana.

sizin şehirlerde durum nedir? bodrum diye mi köklemişler? üstelik de "buranın midyesi abi güllük'ten çıkıyor" dedi, uzaktan da gelmiyormuş.

şu fotodaki tabak 10 lira: i.imgur.com
0
kibritsuyu
(19.08.14)
4. levent metrosunun çıkışında 50 kuruşa kralını yiyorum tee ne zamandır.
0
gonion
(19.08.14)
izmir karşıyaka'da küçüğü 25 krş büyüğü 50 krş yemişliğim vardı fakat
samsun'da küçüğü 75 krş büyüğü 1 tl
0
kitap ayracim
(19.08.14)
Gecen sene canakkale de kucugu 25 kurustu bu sene 35 olmus orta 50 buyuk 75. Evet bodrumda oyle yedim bu sene arkadas 1 liraya buyuk diye sattiklari bildigin en kucuk boy midye
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.08.14)
İstanbul'da küçük 50 büyük 75 krş. 1 liraya iteleyen de var..
0
calzoncillos
(19.08.14)
istanbul'da 75 kuruş genelde. karşıyaka'da da kalitesine göre değişiyor. 50 kuruş'a çok sağlam midye yiyebiliyorsuyn. 25 kuruşa'da var, 75 kuruş'a öküz kadar olanları da. tabi izmir'de midye yedikten sonra istanbul'dakileri beğenmemiştim.
0
widee
(19.08.14)
ankara küçük 50 kuruş
büyük 75
0
heee
(19.08.14)
Izmirde en güzel üçyol'da yersin. Metronun çıkış hizasında aşağıya doğru midyeciler var.

Soruya gelirsem ebatına göre 0.25tl 0.50tl 0.75 tl ve 1.00 tl üçyol'da bu para

Ama genelde 0.50 tl ve 1.00tl oluyor (oynama oluyor)

Çok pahalı değil.

Ebatı nasıldı ama?
0
air
(19.08.14)
bostanci iskele 50 kurus. istanbul'da eskiden 35 ya da 25 kurusa da vardi ama artik yok. ben 50'den altina gormedim uzun zamandir.
0
bohr atom modeli
(19.08.14)
1 lira - 75 kuruş genelde.


o değil de biri de istanbulda temiz, ucuz ve güzel mdiye dolmanın nerede yenileceğini yazsın buraya :(
0
fakyoras
(19.08.14)
(1)

bodrum/akyarlar fener'in oradaki mezarlık

kibritsuyu
ön not: soruyu silebilirim. duracağının garantisi yok.oraları bilenler bilirler. turgutreis'ten akyarlar'a doğru giderken burunda bir fener var. hatta orada wind surf yapılan bir plaj da var. orayı az geçince yolun sağında küçücük bir mezarlık var.bu mezarlığın olayı nedir? boş yerler de var ve sene
ön not: soruyu silebilirim. duracağının garantisi yok.

oraları bilenler bilirler. turgutreis'ten akyarlar'a doğru giderken burunda bir fener var. hatta orada wind surf yapılan bir plaj da var. orayı az geçince yolun sağında küçücük bir mezarlık var.

bu mezarlığın olayı nedir? boş yerler de var ve senelerdir boş, dolmuyor. çok sevdim ben orayı. vasiyetimdir beni oraya gömün diyorum eşime falan "sus ağzından yel alsın tövbe" falan diyor ama aklında da kalacak. şimdi acaba özel bir mezarlık falan mı orası , almıyorlar mı? önceden öğreneyim, şimdi ne zaman gideceğimiz belli değil, ben istedim diye uğraşır kızcağız yapamaz, üzülür. öyle bir şey varsa vazgeçeyim şimdiden.

evet bilen var mı nedir oranın olayı?
0
kibritsuyu
(14.08.14)
normal mezar orası değişik bir özelliği yok.
0
bad boy for life
(14.08.14)
(8)

köfte şeklinin adı

kibritsuyu
köfte harcını elde yuvarlayıp top yaptıktan sonra iki avuç arasında ezip, yuvarlak ve yassı hele getirilen köfte şekline ne isim veriliyor?babam buna "tahta boku" gibi bir şey diyor ama ne dediğini de anlamadım, google da "şunu mu demek istedin" diye yardım etmedi.tahta boku değilse de eminim mutfak
köfte harcını elde yuvarlayıp top yaptıktan sonra iki avuç arasında ezip, yuvarlak ve yassı hele getirilen köfte şekline ne isim veriliyor?

babam buna "tahta boku" gibi bir şey diyor ama ne dediğini de anlamadım, google da "şunu mu demek istedin" diye yardım etmedi.

tahta boku değilse de eminim mutfakta köfteye verilen şekillerin farklı farklı isimleri vardır. aynen ete kuşbaşı, biftek, sotelik, rostoluk falan dendiği gibi.
0
kibritsuyu
(12.08.14)
inegöl
0
kayranin kedisi
(12.08.14)
yuvarlak ve yassı; küçükse filibe, büyükse akçaabat.
0
nereye bu gidis
(12.08.14)
Ev köftesi der geçerim.
0
ontheroad
(12.08.14)
akçaabat köfte
0
zam sampiyonu domates
(12.08.14)
inegöl olmaz bence. o sadece şeklin değil, köfte harcının da özelliğini belirtiyor. ben sadece şekle isim arıyorum. inegöl derim, biri çıkıp "inegöl köftede soğan olmaz, ekmek olmaz" falan der.

akçaabat ve filibe de aynen. o yörenin tarifi ile yapılmış harcı da kapsıyor.

şu tahta bokuna benzeyen kelimeyi arıyorum aslen. harcını karıp bıraktığım köfte için eşimi arayıp "köfteleri ... yap" diyeceğim. yani köfteleri tek tek yuvarlak ve yassı forma sok anlamına gelecek. babam "köfteleri tahta boku yap" gibi bir şey diyor. muhtemelen yabancı kökenli bir terim kullanıyor. kaç kere sordum, anlamadım, bulamadım. o kelimeyi arıyorum. öğrenip, kullanıp artislik yapasım var.
0
🌸kibritsuyu
(12.08.14)
internetten rastgele bulduğum bir tarifte geçen laf mesela:

"...Kıvam alana kadar galeta unu ekleyebilirsiniz. Harçtan bir parça alıp, elimizle köfte şekli verelim. Bir tabağa galeta ununu dökelim..."

"köfte şekli" ne lan? burada yassı ve yuvarlağı kast ediyorsak diyebilmeliyiz ki "elimizle tahtabok yapalım".

"köfte şekli" diye şekil tarifi mi olur? koskoca dünya mutfağı, her boka isim koymayı marifet sayan dünya mutfağı köftelerin değişik şekillerine değişik isimler verememiş mi? küp küp doğranmış ete "kuşbaşı" diyen yaratıcı zeka köfteye gelince mi tıkanmış?
0
🌸kibritsuyu
(12.08.14)
ev köftesi.
0
fallthepieces
(12.08.14)
aya köfte.
avuç içi=aya. bahsettiğin köfte avuç içinde basılarak yapıldığından ötürü bu ismi kullanırlar. herkes kullanmaz tabi, kullananlar için açıklama yaptım.
0
uzunuzunilgi
(12.08.14)
(1)

şahane bir zencefilli kurabiye tarifi arıyorum

kibritsuyu
hani filmlerde olur ya adam şeklinde, çoluk çocuk bayılır. ecnebiler gingerbread der, dilimize zencefilli kurabiye diye çevrilir.hah işte onun tarifini arıyorum, parmakları yedirecek cinsten olsun.teşekkürler.
hani filmlerde olur ya adam şeklinde, çoluk çocuk bayılır. ecnebiler gingerbread der, dilimize zencefilli kurabiye diye çevrilir.

hah işte onun tarifini arıyorum, parmakları yedirecek cinsten olsun.

teşekkürler.
0
kibritsuyu
(18.07.14)
ne istedigini bilmeden aglayan cocuk
(18.07.14)
(2)

akciğer grafisi tercümesi

kibritsuyu
babamın geçen eylül ayında geçirdiği fıtık ameliyatından önce çekilen akciğer filminin raporunu gördüm tesadüfen. ciddi bir şey olsa söylerlerdi diyorum ama yine de bir tercüme edebilir misiniz, ne diyor?"Akciğer alanlarında peribronşial fibrotik değişiklikler izlenmektedir. Kalp boyutları artmiştır
babamın geçen eylül ayında geçirdiği fıtık ameliyatından önce çekilen akciğer filminin raporunu gördüm tesadüfen. ciddi bir şey olsa söylerlerdi diyorum ama yine de bir tercüme edebilir misiniz, ne diyor?

"Akciğer alanlarında peribronşial fibrotik değişiklikler izlenmektedir. Kalp boyutları artmiştır. Aort topuzu belirgindir. Sol hilus geniş ve denstir."
0
kibritsuyu
(17.07.14)
muhtemelen yüksek tansiyonu var ve muhtemelen kilo fazlalığı var.

hava kanallarının etrafında (muhtemelen yaşa bağlı) eskimeler var. kalb büyümüş biraz. aort, yani kalbden çıkan ana atardamar, muhtemelen yüksek tansiyona bağlı olarak biraz şekil değiştirmiş. hilus'u nası tarif etsek? geniş ve yoğun. eğer bu tarif dandik olursa, başka biri tarif etsin: ciğeri kalbe malbe, bulunduğu yere bağlayan bağlanma bölgesi. geniş ve yoğun olması neye işaret eder? bilmiyom. hiçbi şeye işaret etmeyebilir de... bu adamın da burnu bööle, Allah bööle yaratmış gibi durum da olabilir yani.

ekleme:

radiologymasterclass.co.uk

artı işaretini akciğer grafisinin üzerine getirince ortaya çıkan hilar yazısının tarif ettiği yer hilus. iki taraflı genişlemesinin bi mânâsı varmış.

tek taraflıya da bakmak lâzım. biraz daa bakınıyim bakıyim.

burda da diyo ki:

hiluslardan biri, diğerinden daha büyük ve daha yoğunsa, orda bi terslik vardır.
0
compadrito
(17.07.14)
www.inkling.com

hilus büyümesi için burda da diyo ki: bu işin peşini bırakma abi. götür başka bi adama daha göster, hiçbişey çıkmayabilir, eski akciğer grafilerinde de aynen böyleyse merak etcek bişiy yok. ama tek taraflı büyümüş bir hilus, ileri inceleme yapılmasını her zaman geçerli kılar. ileri inceleme ne olabilir? bilgisayarlı tomografi.

ben senin yerinde olsam, Cebeci'deki tıp fakültesinin göğüs hastalıkları bölümüne, (varsa, eski akciğer grafileri ile birlikte) gider ve oradaki en tecrübeli göze gösterirdim bu filmi. ileri inceleme gerekiyosa da, onların karar vermesini isterdim. hele baban sigara içiyorsa, ya da bi dönem içtiyse, bunu mutlaka yapardım.
0
compadrito
(17.07.14)
(9)

iki yaşındaki çocuk yüzebilir mi

kibritsuyu
aşağıda want2die'ın sorusundan sonra aklıma geldi sorayım dedim.geçen sene oğlum 1 yaşındayken denize soktuk. kimi zaman içine oturmalı simitle sadece bacakları suya girecek şekilde gezdirdik, üstüne su attık. kimi zaman kucağıma aldım, boynuna kadar soya sokup sokup çıkardım, hatta 1-2 sefer su yut
aşağıda want2die'ın sorusundan sonra aklıma geldi sorayım dedim.

geçen sene oğlum 1 yaşındayken denize soktuk. kimi zaman içine oturmalı simitle sadece bacakları suya girecek şekilde gezdirdik, üstüne su attık. kimi zaman kucağıma aldım, boynuna kadar soya sokup sokup çıkardım, hatta 1-2 sefer su yutma riskini göze alıp hafiften kafasını da soktum. suyun üstünde alttan tutarak yüzükoyun yatırıp çıpı çıpı diye yüzme antrenmanı yaptırdım.

bu sene artık biraz yüzebilir mi acaba? içine oturmalı simit yerine kolluk taksam kıvırabilir mi yüzmeyi? yoksa bu sene de aynı şekil devam mı edeyim?

eski bir yüzücü olarak yüzme öğretme konusunda kendime çok güvenirim ama çocuğa güvenmiyorum. az büyük olsa balık gibi yüzdürürüm de yanlış bi şey yapıp yüzmeden soğutmayayım çocuğu.

gerçi babam beni kaldırıp kaldırıp atmış denize. o sayede çok severim yüzmeyi. bi tarafım aynısnı yap diyor, bi tarafım da daha medeni yöntemlerle öğret diyor.
0
kibritsuyu
(11.07.14)
öyle kaldırıp kaldırıp atarsanız yüzmeden soğur, soğumak da değil travma olur korkar. ben derinlere gidemiyorum mesela. abimin de kafasını zorla suya sokmuş akrabalarım, o da korkuyor. medeni bi şekilde öğretin.
0
gebere jackson
(11.07.14)
emekleyen bebeleri havuza sokuyorlar. ama deniz sıkıntı olabilir, gözü yanar falan.
0
r_u_h
(11.07.14)
Aslında deniz belki bunun için biraz erken ve ekstrem olabilir ama şuradaki bebekleri görünce de bu tarz bir havuzun süper olabileceğini düşünüyor insan. Şu iki meşhur videoyu biliyorsunuzdur, bi tane daha vardı hatta en güzeli oydu da şimdi bulamadım:

www.youtube.com

www.youtube.com

Yani zaten doğal olarak su içinde yaşamayla bir problemleri olmadığı için mümün olan en kısa sürede suya yeniden alıştırmak gerektiğini düşünüyorum ben.
0
pandispanya
(11.07.14)
"kuru boğulma" olayı diye bir şey varmış. çocuk bilmeden azar azar su yutup güle oynaya eve geliyor, sonra birkaç saat sonra bildiğiniz boğulmadan gidiyormuş. o yüzden çocukları iyi takip etmek lazım.

ancak böyle de korkuyla olmaz. çocuğu azar azar alıştırmak lazım. bu yaştaki çocuklar kıyıda oturuyor, kumla, kürekle filan oynuyor.
0
mea maxima culpa
(11.07.14)
medeni yöntemlere git. tak kollukları birazcık daha büyüyünce önce biraz daha bağımsız olarak suda durmayı öğrensin simit falan çok kısıtlıyor ama ben de pek anlamam kaç yaşında takılır kolluk iki-üç yaşında çocuk ne kadar gelişmiş oluyor fiziki olarak bilmiyorum ama dediğim gibi kolluk baya faydalı oluyor. bir de travmaya dikkat, suyla ilgili travma her yaşta olabilir yani 7-8 yaşına geldiğinde hala yüzme bilmiyorsa ki bu gayet normal bir durum olabilir siz artık büyüdü atayım derseniz yine etkilenebilir sudan korkar hale gelebilir. direk somut örneklerini bildiğim için diyorum.

bi de aman havuza sokmayın bebeği ya zaten biliyorsunuzdur yüzücüyseniz bizim havuzlarımızın daha doğrusu o havuzlara gidenlerin ne pis insanlar olduklarını veya ne pislikler yapabildiklerini. ben şu yaşımda çekiniyorum havuza girmekten.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.07.14)
o duyuruya ben de mesaj yazmistim burda da tekrar edeyim. yegenimi 8 aylikken denize sokmaya basladik, 3 yasinda cok rahat yuzebiliyordu. ama biz her yil haziran-ekim arasi yazliktaydik ve her gun denize gidiyorduk.

ilk zamanlarda su ve deniz korkusunu yenmesi icin kucakta basladik.

biraz alisinca bi elimle karnindan tutarken diger elimle ellerinden tutarak ya da iki elimle belinden tutarak yuzdurdum. boylece vucudunu duz bir sekilde tutmayi ogrendi.

daha sonra karnini da biraktik, ben sadece ellerinden tuttum, o duz bir sekilde durdu ve ayaklarini cirpmayi ogrendi. cirpmak dedigim de kopek gibi yani, normal yuzucu gibi degil. sonra giderek ellerinden degil parmaklarindan cok hafif bi sekilde tutmaya basladim. baktim aslinda en haybeye tutuyorum cogu zaman bir-iki saniye tamamen birakip sonra yeniden yakaladim. o ara cok hafif batar gibi oluyor ama, batacagini anlayinca zaten tekrar yakaliyordum. az birazcik su yutsa da siz ayyy ayy diye panik yapmadikca o da sikayet etmiyor. bi sure sonra zaten kendisi de batmamayi ogrendi.

sonra giderek o bikac saniyeler uzadi, aradaki mesafe acildi. ben bi iki adim ileriye gidip beklerdim mesela, o kendini bana dogru atmaya calisirdi.

ve hic simit, kolluk falan kullanmadik bu antremanlar boyunca. biz de kendimiz yuzecegimiz ya da dinlenecegimiz zaman taktik sadece kolluk. bence simitten ziyade kolluk daha iyi bir arac yuzme ogrenmek icin.

babasi sizin babaniz gibi bikac kere atti, o ara cok su yuttu ve korktu. o yuzden babasiyla gitmezdi denize hic, halamla gidicem dye aglardi.
0
halanne
(11.07.14)
şimdi madem bu konu bu kadar irdelendi bir şeyler daha yazayım.

yüzme önemli konu. hem sağlık açısından, hem de tatil açısından. zamanında hepimiz babalarımızın göstermesiyle ya da kendimizi suya ata ata öğrendik ama şimdi imkanlar çok.

spor yapmak için havuza gidiyorum ben ve sıklıkla yüzme öğretmenlerinin 2-3 yaşındakilere yüzme öğretmesine denk geliyor. bizim bildiğimizden çok farklı öğretiyorlar.

diyeceğim odur ki maddi durumunuz belki uzun uzun kurslara gödermeye elverişli olmayabilir. ancak yine de 4-5 ders alacak kadar bir para ayırın. çocuğa ders aldırın. temelini alsın.

onun dışında çocuklara nasıl yüzme öğretileceği youtube'da filan vardır mutlaka. onları seyredin.
0
mea maxima culpa
(11.07.14)
Bebekler ve küçük çocuklar çok kolay boğulur. ABD istatistiki: havuza bağlı ölen çocuk sayısı, ateşli silahla ölenlerin 100 (yüz) katı..

Sabırsızlık etme hocam. Sabret ve gözünü üstünden ayırma. 5 dakka için geçer, gözün kapanır, o 5 dakkada boğulur gider Allah etmiye. Su çok tehlikeli.
0
compadrito
(11.07.14)
Tlf edit yok. Bireylerin sahip olduğu, kayıtlı silah sayısı 200 milyon, nüfus 320 milyon bu arada.
0
compadrito
(11.07.14)
(5)

verilik ilaç

kibritsuyu
annemin raporlu olarak almış olduğu fakat kullanmaya fırsatı olmadığı kutu kutu bir sürü ilacı var. bu ilaçları ne şekilde değerlendirebiliriz? kutular dolusu ilacı kaldırıp çöpe atmak istemiyorum. ihtiyacı olan, durumu olmadığı için ilaç alamayan kişileri tespit edip onlara ulaştırmamız mümkün müdü
annemin raporlu olarak almış olduğu fakat kullanmaya fırsatı olmadığı kutu kutu bir sürü ilacı var. bu ilaçları ne şekilde değerlendirebiliriz? kutular dolusu ilacı kaldırıp çöpe atmak istemiyorum. ihtiyacı olan, durumu olmadığı için ilaç alamayan kişileri tespit edip onlara ulaştırmamız mümkün müdür?

aile hekimliği ile görüştüm, bize getirin değerlendiririz dediler ama emin de olamıyorum, değerlendiremeyip ziyan etmesinler, bir ihtiyacı olana ulaşsın istiyorum.

15-20 kalem insülin var mesela. soğuk zincirinin bozulmaması gerekiyor. şimdi bunlar ihmal edip buzdolabına koymak yerine bi kenara koyup bozarlarsa bir anlam ifade etmez. güvenemiyorum. güveneyim mi? yoksa başka yollardan mı araştırayım.
0
kibritsuyu
(09.07.14)
bazı belediyeler de topluyor ilaçları da onlar da bir köşeye atıp bekletebilirler tabi..
0
calzoncillos
(09.07.14)
istanbul bakırköy'de kızılay toplayıp değerlendiriyordu. babam çok kez oraya verdi.
0
nick konusunda kararsizim
(09.07.14)
benim raporlu ve kullanmadığım ilacı biz tekrar eczaneye vermiştik. eczanemiz merkezi yerde mahalle eczanesi bize de çok yardımcı oluyorlar sağ olsunlar. onlar biliyor lazım olan birilerini.
bi de unutmayın raporlu ilaçlarda bi sorun var: mesela raporu yenilemeyi unutuyorsunuz veya ilacınıza bişey oluyor alamıyorsunuz sistem tekrar vermiyor :( benimi ilacımın 4 yıl önce kutusu 70 liraydı kutu kutu içiyorum :D eczane yardımcı olmasa göçtüydüm.
0
niye ama
(09.07.14)
aile hekimine ya da bir devlet hastanesinde polikliniğe verin

(örneğin insulini endokrinolojiye)
0
la noix
(09.07.14)
ilaçların kutusu kesilmiş olduğundan rafa koyup yeniden satma şansları yok.

birkaç eczaneye, hatta reçeteleri yapan eczaneye sordum, almadılar.

yine en iyisi aile hekimliği. haplara nasıl olsa bir şiy olmaz. insülinleri sıcakta bırakıp ziyan etmelerinden korkuyorum. olmazsa onlara başka yer arayayım.
0
🌸kibritsuyu
(09.07.14)
(4)

protesto edilmiş senet

kibritsuyu
bir mükellefim bana olan borcundan dolayı senet verdi. tüccar değilim, bu senet sepet işlerinden hiç anlamam. dediler banka hesabın varsa tahsile koy, oraya öderiz. ben de götürdüm bankaya tahsile koydum.ilk senedin vadesi geldi, bunlar ödemediler. telefon açtım, aa unutmuşuz gel elden verelim dedil
bir mükellefim bana olan borcundan dolayı senet verdi. tüccar değilim, bu senet sepet işlerinden hiç anlamam. dediler banka hesabın varsa tahsile koy, oraya öderiz. ben de götürdüm bankaya tahsile koydum.

ilk senedin vadesi geldi, bunlar ödemediler. telefon açtım, aa unutmuşuz gel elden verelim dediler, gittim paramı elden aldım. senedi de bi ara getirirsin iptal ederiz dediler. iyi de müşterim bunlar severim.

ama banka tutmuş noterden protesto çekmiş. (yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için buraya ek yapayım. ben parayı elden almadan önce banka çekmiş zaten protestoyu. ben elden aldıktan sonra aldığımı bankaya bildirmediğim için çekilmiş değil). adamlar da "abi protestolu mu yaptın, niye protestolu yaptın ödemeyecek miyiz sanki" dedi, sitem ettiler. dedim ben söyledim anlamam diye, bankaya koydum onlar yapmışlar dedim. hakikaten de öyle. anlamam yani protesto mrotesto nedir.

şimdi ben bu adamları küstürmek istemem. protesto da çekilmiş. ne olacak bu adamlara? benim "yahu bir gün sonra parayı elden aldımi protestoyu iptal edin" falan deme şansım yok mu, illa sicillerine işlenip kara listeye falan mı alınacaklar?
0
kibritsuyu
(08.07.14)
hemen karalisteye düşmezler ama gereksiz yere masraf ödeyecekler. Ticaret yapıyorsanız bunu dikkate alın ve muhasebeciniz aracılığıyla senedin vadesinden bir hafta önce haber edin. Bankalar şerefsizdir, bunu unutmayalım...
0
sforza
(08.07.14)
Kara listeye öyle hemen girilmiyor. sen bankaya gidip senet karşılığı parayı aldığını beyan edersen, banka işlemleri durdurur. Onlara da ders olacak, bundan sonra tahsile konan senetleri bankaya ödeyip teslim alacaklar.

Fakat, zamanında bankaya bildirmiş olmalıydın parayı aldığını. Sonuçta sen bankaya demişsin ki, bu senedi benim adıma tahsil edin. Biraz da ayıp olmuş.

Ben aynı durumda kaldım. Ödediğim senedi protesto ettirdi birisi. Masrafların tamamını aldım, kükredim, bir daha da alış-veriş yapmamaya yemin ettim. Kredi notumu düşürmüş çünkü. Tabi protesto zamanından önce ödemiştim.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(08.07.14)
adamlar dediğin gibi sevidiğin adamlarsa git bankaya işlemi durdur hemen ve adamlara masrafları ödeyip özür dile. Çünkü adamlardan parayı aldıktan sonra bankaya söylememen senin hatan. Banka nereden bilsin senin parayı aldığını?

edit: pardon ben başta okuduğumda sanki sen parayı almışsın sonra bankaya haber vermemişsin de onlar protesto çekmiş gibi anladım. Bu durumda aslında suç onlarda, bankaya ödemeleri lazım parayı vadeden önce. ama seviyorsan git konuş bence daha önce dediğim gibi:)
0
yakuza123
(08.07.14)
senet 30 haziran vadeli idi.2 işgünü mü ne süre tanıyorlar bildiğim kadarıyla. 2 temmuz'a kadar yani. 2 temmuz akşamı oldu ödenmedi. diğer bütün ticari senetletini o 2 günlük mühleti doldurup öyle öderler. bunu bildiğim için zaten 30 haziran'da ödemelerini beklemedim, 2 temmuz'un dolmasını bekledim. ama banka beklememiş, 2 temmuz'da protestoyu çekmiş.

ben 2 temmuz'un dolmasını beklediğim için 3 temmuz'da arayıp kendilerine haber verdim. parayı da yine 3 temmuz'da elden aldım, bankaya da aynı saat (aynı gün bile değil, aynı saat) içinde gidip "aldım ben parayı" dedim. ama bir şey yapamayız dediler.

yani protesto, adam daha senedi ödemeden önce çekilmiş canlar. ödedikten sonra ben parayı aldığımı söylemedim diye değil.
0
🌸kibritsuyu
(08.07.14)
(16)

milletvekilli olabilmek için kpss ön şartı

kibritsuyu
mevcut hükümet ile mümkün değil ama olamaz mı böyle bir şey?şimdi milletvekili seçme ve seçilme yolu ile oluyor, sınavla olmaz diyecek olanlar için, şöyle olmaz mı?her tür memur olmak için kpss'ye giriliyor, değişik puan türlerinden puanlar alınıyor. sonra kurumlar kadro açıyor, mülakatla personel a
mevcut hükümet ile mümkün değil ama olamaz mı böyle bir şey?

şimdi milletvekili seçme ve seçilme yolu ile oluyor, sınavla olmaz diyecek olanlar için, şöyle olmaz mı?

her tür memur olmak için kpss'ye giriliyor, değişik puan türlerinden puanlar alınıyor. sonra kurumlar kadro açıyor, mülakatla personel alıyorç ön şart olarak da mesela "kpssp45 puan türünden en az 80 almak" diyor.

milletvekilliği de aynı işte. en uygun puan türü belirlensin, kpssp bilmemkaç puan türünden en az 60-70 alamayan milletvekilliğine adaylığını koyamasın. adaylar sadece kpss'den belirli bir puanın üstünde alanlar arasından seçilsin. ondan sonrası seçim.

mantıklı olan da bu değil mi? başımızdakilerin istememesi dışında bir sakıncası var mı?
0
kibritsuyu
(08.07.14)
bence değil. dağdaki çobanla benim oyum bir mi demek gibi bişey bu. yani 4 işlemi yapamayan, sert ünsüzleri yumuşatamayan, voynak mıdır her ne haltsa onun ne iş yaptığını bilemeyen bi adam milleti temsil edemez mi? bence edebilir. önemli olan bunlar değil çünkü.

ayrıca şimdi bile ösym skandallara imza atıyor. ösym hukumete bağlı. adayların kimi iktidardan kimi muhalefetten kimi bağımsız. burada bi eşitlik olabilir mi sence? bu erdoğanın başbakan sıfatı ile cumhurbaşkanlığına aday olması gibi.
0
elorelia
(08.07.14)
Basimizdakilerin istememesi disinda cok buyuk bir sorun olusturur dedigin abicim.
Soyle ki uni okumak okumamak lise okumak okumamak nşa da bir secimdir.
Yani okumayacagim ben diyene soz yok.
Dagdaki coban ( cok klisedir) okumadi ( oksfort vardi da biz mi gitmedik mantigindan cikip, okumamayi secmis olarak dusun) . Dolayisiyla ilkokul mezunu sadece. Sen bu insanin secilme hakkini elinden aliyorsun.
Gerekli oyu alir meclise girerse ( ki bakiniz meclisimiz, bir cesit toplama kampi gibi) senin meclisin olur.
Sen bu meclise girisleri sirf bu gunku kaygilarinla kisitlarsan birileri de yarin senin kizilaydaki haklarini kisitlamayi kendinde hak gorur ( fişkiyeyi de kirdiniz zaten) .

Sen is bu nedenlerle secilme hurriyetini kisitlayamazsin.

kisirlarsan adi demokrasi de olmaz kanimca, ustunlerin hukumranligi gibi bise yaratirsin.

Bambaska bir sey daha cikar sorulari kim neye gore hazirlayacak (su an puri pak mis gibi hic sorunsuz ya sinav) .

Hatta sunu diym de icimde kalmasin, sen deme boyle bari. Cok elitist gordum seni.
0
cecilia
(08.07.14)
böyle bir koşul uygulansa dahi bir formaliteden öteye gidemez diye düşünüyorum. zaten belli bir nüfuzu olanlar yazdırmıyor mu kendilerini şu halde dahi listelerin üst sıralarına?
0
ron dennis
(08.07.14)
kpss zaten şaibeli. neye yarar ki? türkiye'de birileri kpss sorularını hazırlayacak, mevcut siyasi otoriteden birileri de diyecek ki bize soruları verin, soruları alamayacak? türkiye'de imkansız.
0
godsparticle
(08.07.14)
çok çok mantıksız.

zaten her tür memur olmak için kpssye girilmiyor. kpss'ye çalışsaydınız bunu bilmeniz gerekirdi.

sürekli sanal alemde takılınca böyle abuk fikirler mantıklı gelmeye başlıyor aklı başında insanlara. kusura bakmayın.
0
dafuq
(08.07.14)
@elorelia sana katılmıyorum. Çünkü bu adamlar o dediğin mevzularla ve teknik detaylarla ilgili yasalar düzenliyorlar. Mutlaka o yasayı düzenleyecek kişinin ilgili alana ait bir bilgi birikimi olması lazım.
O yüzden okumuş milletvekili şart.
0
Solem
(08.07.14)
Seçilme hürriyetinin kısıtlandığı falan yok. Cumhurbaşkanı 40 yaşını doldurmuş olmak zorunda. Bu bir kısıtlama değil, şart. Bu ülkede kpss' ye girmesi yasak kimse yok. Çoban dağdan inip Meclis'e mi girmek istiyor? Bir yıl ders çalışır kpss'ye girer. Sonra ne yaparsa yapar.

Her boka "özgürlüğe karşı" diye atlamayın. Istese de izin verilmeyen şeyler özgürlüğe karşıdır. Azıcık dizini kırıp matematik ogrenmeye bile üşeniyorsa Meclis'e gelip ömür boyu Milletvekili maaşı da yemesin.

Keşke kpss değil de şaibesiz bir sınavdan full çekme şartı olsa milletvekilleri için...

"Şu şu insanlar kpss' den 80 üstü alamaz" diye bir kural olmadığı sürece, kpss' den 80 üstü almayanlar meclise giremez demek özgürlük kısıtlayıcı değildir.
0
harzem
(08.07.14)
sana yüzde yüz katılıyorum, bu konuda. bizlerin neler çektiğini anlamak amacıyla böyle bir şart konmalı ki mevcut sistemi iyileştirmeye gitsin başa gelenler. sanki kpss ile atananlar oradaki bilgileri kullanıyor mu ki, milletvekili kullanmayacak diye ona sorulmuyor? çok saçma. öğretmenlik ya da herhangi bir memur kadrosu için ne derece yeterli bir ölçüm aracı kpss? hangi vasfı neyi ölçüyor?
0
yue
(08.07.14)
Her makamin yeterlilikleri ayridir.
Bazi gorevler 45yasindan once hakedilebilse dahi verilmez ve 65den sonra kullandirtilmaz mesela (bakiniz yuksek mahkeme hakimleri)


Konunun biraz teorisini bilmek sart saniyorum.
0
cecilia
(08.07.14)
illa üniversite mezunlarının girdiği kpss'ye girmeye gerek yok ki, bildiğim kadarıyla lise mezunlarının girdiği bir kpss de var. o da olur.

sert ünsüzleri yumuşatamayan, bilmemne savaşının tarihini bilmeyen adam pekala vergi memurluğu da yapabilir o zaman, yapabilir mi yapamaz mı'ya bakılmıyor ki memur olurken.

seçilme hürriyeti diye bir şey var olduğu gibi seçilmek için ön şartlar da var, yaş şartı var mesela en başta. mesela bildiğim kadarıyla 25 yaşını doldurmak gerekiyor.reşit olduğu halde yaştan dolayı seçilme hürriyeti engellenebiliyor işte. yani istediğin ön şartı koyarken istemediğini koymuyorsun, bu nasıl hürriyet peki?

hayır sınav da düzenlenebilir. yahu en azından azıcık birikimi olsun. okumaya imkanı olmayan da seçilme hürriyetinin arkasına sığınıp milletvekili olmasın, başka iş yapsın. illa milletvekili olacaksa da biraz çalışsın didinsin, biraz birikim yapsın, öyle olsun. memleket idare edecek adamdan birikim bekliyorum biraz.

hani demiyorum ki seçime gerek yok, sınavı kazanan milletvekili olsun. yine seçimle olsun ama adaylar da seçilmiş olsun.
0
🌸kibritsuyu
(08.07.14)
hahah, sadece siyasi bilimler mezunlari milletvekili olsun demek gibi bir sey. :)
0
goldentitan
(08.07.14)
Elbette o da onsart bu da onsart, bunu da koyalim.
Koyarsin.
Hukuk devletinin bu konuda hicbir engelli yok.
hukuka uygun hareket etsinler girsinler lise kpssye dersin, tamam.

Ama sen o onsartlari ne kadar cogaltirsan o kadar kisit koyarsin , o kadar demokrasinin dallarini kesersin.
Deli kendi ayagini baglar derler anadoluda, olmaz.

amasi fakati yok bunun.
0
cecilia
(08.07.14)
kpss genel olarak abartılı olur bence. çünkü millet vekillerinin çoğunluğu en son 20-30 sene önce okula gitmiş insanlar. adamların ezber yapıp, kpss ye uygun test kitabı çözmesini bekleyemeyiz.

ama herhangi bir sınav sistemi olmaması da mantıksız. mevcut meclise bakıldığında büyük çoğunluğunun genel hukuk, devlet politikaları, Türkiye tarihi başta olmak üzere birçok alanda çok bilgili olmadığını her gün görüyoruz. ama bir sınav yapılsa, milleti temsil edecek nitelikte aydın, bilgili insanlardan oluşan bir meclis olsa ne güzel olur. sınavda neler döner orası ayrı konu..
0
ontheroad
(08.07.14)
benim kimi seçip seçemeyeceğime dair kriterleri kim seçecek?
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(08.07.14)
4 işlemi de bilmeyiversin derken o işin abartı kısmıydı. tabi ki 4 işlem bilsin. düzgün bi türkçesi olsun. bunlar önemli. ama işin sınav kısmı gerçekten uygulamada anlamsız olur.
0
elorelia
(08.07.14)
Kpss carpmış hocam seni
0
spy of soul
(08.07.14)
(1)

bir üniversitede/fakültede

kibritsuyu
akademik olmayan personelin (öğrenci işleri, temizlikçi, güvenlikçi vs) patronu kim? onlarla da mı dekan mekan ilgileniyor? üniversitenin en sorumlu akademik olmayan personeli kimdir?
akademik olmayan personelin (öğrenci işleri, temizlikçi, güvenlikçi vs) patronu kim? onlarla da mı dekan mekan ilgileniyor? üniversitenin en sorumlu akademik olmayan personeli kimdir?
0
kibritsuyu
(08.07.14)
fakülte sekreteri
0
piotr
(08.07.14)
(6)

watt, amper volt, vs.

kibritsuyu
bunlar ne diye sormiycam.çok anlamam bu işlerden. şu aşağıdaki bi duyuruda bahsettiğim bilgiler lazım. bir firmanın makine parkında bulunan makinelerin güçlerini yazmam gerekiyor ama kilowatt cinsinden. aradım firmayı, üzerindeki etiketlerden söylediler. lakin:kaynak makinesi için 17,8 amperdiğer ka
bunlar ne diye sormiycam.

çok anlamam bu işlerden. şu aşağıdaki bi duyuruda bahsettiğim bilgiler lazım. bir firmanın makine parkında bulunan makinelerin güçlerini yazmam gerekiyor ama kilowatt cinsinden. aradım firmayı, üzerindeki etiketlerden söylediler. lakin:

kaynak makinesi için 17,8 amper
diğer kaynak makinesi için 1,5 amper
spiral taşlama için 3,8 amper
boya makinesi için 40 bar

dediler. şimdi bunların güçleri kW cinsinden ne olüyür?
0
kibritsuyu
(07.07.14)
kaynak makinesi: 3.916 kW
diğer kaynak makinesi: 0.33 kW
spiral taşlama: 0.836 kW

www.rapidtables.com

Volt 220 diye hesapladım. Bu sonuçlar çıkıyor.
0
teknikekip
(07.07.14)
40 bar hava basıncı. onun elektrik gücü ile alakası yok. o cihazın ne kadar akım çektiğini bilmek gerek.
0
orpheus
(07.07.14)
volt 220 olmayabilir. atölye burası. 380 volt falan olabilir mi, nasıl oluyor o iş?
0
🌸kibritsuyu
(07.07.14)
P = V . I formülü ile bulunur.

v : volt yada şebeke gerilimi ,

ı : amper

P : güç
0
kup tuz
(07.07.14)
Atölyeyse 380'dir kesin.
0
teknikekip
(07.07.14)
bu aletlerin etiketlerinde cosφ değerleri de yazar, bunların hepsi motor çünkü.

güç formülü üç fazlı sistemlerde;

g: güç v:volt i:akım olmak üzere;

g=v.i.cosφ.1,73 tür.(1,73=kök3)

örneğin şu makine için www.askaynak.com.tr

380*23*0.95*1.73=14364~

(etiketinde yazan değer 0.95 güç katsayısı hesaba katılmamış şekilde, bunu neden böyle yazdıklarını anlayamadım.)
0
buzkran
(07.07.14)
(8)

digiturk'çüleri sinir etmek

kibritsuyu
beni kayıtlarınızdan çıkarın demek, bağırmak, çağırmak, aramayın ulan artık yeter demek, savcılıkla mahkemeyle tehdit etmek işe yaramadı. sırf "o da bize hakaret etti" dememek için en ufak bir hakaret, küfür kullanmadım şimdiye kadar.hakikaten "telefonla rahatsız edici düzeyde arıyorlar rahatsız olu
beni kayıtlarınızdan çıkarın demek, bağırmak, çağırmak, aramayın ulan artık yeter demek, savcılıkla mahkemeyle tehdit etmek işe yaramadı. sırf "o da bize hakaret etti" dememek için en ufak bir hakaret, küfür kullanmadım şimdiye kadar.

hakikaten "telefonla rahatsız edici düzeyde arıyorlar rahatsız oluyorum" diye savcılığa şikayet etmem mümkün değilse (daha önce sordum, cevap alamadım çünkü (git: 794681)) artık sinir edip "bu adam gerizekalı galiba aramayalım en iyisi" dedirtmek istiyorum. (bkz: ali dalyan tuncay)

ne yapabilirim? kampanyayı uzun uzun anlattırıp, sonra anlamadım diyip tekrar anlattırıp, kampanya ile ilgili sorular sorup "ama benim televizyonum yok ki" falan demeyi düşünüyorum. ya da sonuna kadar gidip "onaylıyor musunuz" sorusuna "onaylamıyorum vazgeçim" diyebilirim.

kuruluma çağırıp gelen ustaları evden kovsam ya da kurdurduktan sonra vazgeçtim diyip imzalamasam ustalara yazık olur di mi? hem bu aşamaya gelene kadar kredi kartı bilgisi falan vermem gerekiyorsa o iş yaş. sinir edicem diye yok yere abone oluvermeyelim.

bi kara listeye falan alsalar da aramasalar artık yani delirdim öyle böyle değil.

başka yaratıcı fikri olan varsa onlara da açığım.
0
kibritsuyu
(04.07.14)
cevapları merakla bekliyorum, küfür etmediğim mi kalmadı, bağırıp çağırmadığım mı kalmadı. hala aranıyorum eskisi kadar sık olmasa da. benim bunlarla herhangi bir geçmişim de yok, nerden yapıştılarsa.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(04.07.14)
çağrı merkezlerinde arama yapan birim aboneye bakarak aramaz. önünde bir liste vs. vardır, oradan sırayla arar ya da ekranına düşer. yani siz aranırken "haa bu salak müşteriymiş aramayalım" deme imkanları yok. en fazla ne olur, görüştüğünüz kişi başka aramada yine sizi aramakla görevlendirilmişse ve sizin o salak müşteri olduğunuzu hatırlarsa üzerinize çok gelmez. ya da tam tersi, sizin bilerek salaklık yaptığınızı düşünüp iyice üstünüze gelebilir. ama "bu salakmış bunu aramayalım" gibi bir durum söz konusu olmaz. belki aramaları organize eden yetkili durumdan haberdar olursa aranmamanızı sağlayabilir ama bununla uğraşacaklarını hiç sanmıyorum, özellikle abone sayısı yüksek olan digitürk'te.
0
baba jo
(04.07.14)
tek numaradan aramıyorlar ki, her sefer başka bir numara arıyor. artık bayi midir çözüm ortağı mıdır ne halttır. keşke aynı numaradan arasalar da engellesem kurtulsam.
0
🌸kibritsuyu
(04.07.14)
akbank 2 haftadır arıyordu. hep aynı konu. ya sigorta ya da kredi. sonunda açmamaya karar verdim. abartmıyorum pazar hariç günde 4 kez falan arandım, toplamda 48 ediyor aşağı yukarı. hiçbirine cevap vermedim. üç gündür aramıyorlar. numarayı engellemek de bir çözüm olabilir. muhatap olmaya gerek yok bence.
0
sir gawain
(04.07.14)
hocam 0212 473 73 73'ten arasa açmıycam, engelleiycem ama bambaşka numaralar arıyor. tanımadığım numarayı açmama lüksüm yok, iş ile ilgili de arıyorlar tanımadığım numaradan. mecburen açıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(04.07.14)
crm sistemlerinde her zaman aynı kişiye denk gelmezsiniz. bu durumda birini sinir etseniz bile aramanın bir sonucu olmayacağı için 2 ay sonra tekrar aranabilirsiniz. 2 seçeneğiniz var.

1. sms ve arayan no bloklayan bir program kullanmak. ben sabırla 2 ay gibi bir sürede çoğundan kurtuldum.

2. arandığınızda x kişisi vefat etti bu numara başkasının kayıtlarınızdan çıkarın diyebilirsiniz. hatta gıcık olduğunuz biri varsa onun numarasını verebilirsiniz..
0
cirkinkizyokturazvotkavardir
(04.07.14)
sikayetvar.com üzerinden bu yazdıklarınızı yazın. en fazla bir hafta sonra sizden özür dileyerek veritabanlarından numaranızı sildiklerini söyleceklerdir.
0
tormentorius
(04.07.14)
baska numara verirken o numarada baska biri olabilir mi sorusunu sormayi ihmal etmeyin. bir de böyle durumlarda numara güncellemesini check ediyorlar isimden, kayitli mi adiniza gibi ya da numara kullaniliyor mu gibi, o yüzden onu artik önermem ben pek.

bir de duyuruyu silmeyin iyiymis ben notumu aldim.
0
portmanto
(04.07.14)
(4)

eski yazı okumaca

kibritsuyu
ailemin evinde dededen kalma, ahşaptan kıl testereyle tek parça oyulmuş yazılar var. çok ince el emeği isteyen şeyler. lakin ne yazdığını ve ne anlama geldiğini okuyabilecek birilerini arıyorum. nece olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.1. http://i.imgur.com/OMlvwqm.jpg2. http://i.imgur.com/dveks29.jpg
ailemin evinde dededen kalma, ahşaptan kıl testereyle tek parça oyulmuş yazılar var. çok ince el emeği isteyen şeyler. lakin ne yazdığını ve ne anlama geldiğini okuyabilecek birilerini arıyorum. nece olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.

1. i.imgur.com
2. i.imgur.com
0
kibritsuyu
(03.07.14)
dil arapça, kuran'dan sureler, ayetler yazılmış.
0
headredhead
(03.07.14)
her arapça bilen kişi bu yazıyı okuyamaz. hat üzerine de bilgisi olmalı.
0
icimdekibiri
(03.07.14)
ablam tarih bölümünde doç, ona sorayım.
0
[silinmiş]
(03.07.14)
ilk foto:
en üstte; allah (cc)- muhammed (a.s)
altta;
ebu bekr ---- ayinedir bu alem her şey hakk ile kaim ---- ömer
osman---- mir'ât-ı muhammed'den allah görünür daim ---- ali (dört halife ismi satır başına ve son kısmına süs olarak eklenmiş)


ikinci foto bir hadis..

şefaatî liehli-l kebâiri min ümmetî = benim şefaatim ümmetimden büyük günahlar işleyenleredir.


âyine= mir'ât: ayna
0
hayir anlatamadim ki sana
(03.07.14)
(7)

uzun vadeli yatırım için hangi banka

kibritsuyu
2 yaşındaki oğlum adına bir vadeli hesap açayım ve unutayım diyorum. büyüyünce bir güvence olsun.hangi banka bu iş için uygundur, faiz oranını şu sıra hangi banka en iyi veriyor?
2 yaşındaki oğlum adına bir vadeli hesap açayım ve unutayım diyorum. büyüyünce bir güvence olsun.

hangi banka bu iş için uygundur, faiz oranını şu sıra hangi banka en iyi veriyor?
0
kibritsuyu
(01.07.14)
yanılıyorsam düzeltin ama güvence olacak kadar parayı şimdiden koymadığınız sürece vadeli hesapla bu amaca ulaşamazsınız.

bence siz çocuklara özel eğitim sigortası tipi ürünlere bakın.
0
bira sisesi kapagi
(01.07.14)
öndelikle tebrikler, çok mantıklı bir iş yapıyorsunuz.

hedeflerinize göre kendiniz araştırmanız en doğrusu. ne kadar para yatırmayı düşündüğünüze göre değişir. azar azar, yavaş yavaş yükselecek diyorsanız alacağınız azıcık yüksek faiz, aylık/yıllık kesinti/işletim ücretleri tarafından yutulabilir. birçok banka, belirli meblağın üzerinde mevduatlardan bu kesintiyi almıyor.

faizin yanında bunları da araştırın.
0
kuja
(01.07.14)
Enflasyon etkisinden çocuk büyüdüğünde şu andaki nominal değeri yüksek gözükse de satın alma değeri yine üç aşağı beş yukarı aynı kalır.

Hisse al. Akenr şimdi 1.14, al 10.000 lot, çocuk 18'e geldiğinde 20 den sat. 20 olmazsa bul beni.
0
[silinmiş]
(01.07.14)
borsa-döviz gibi yatırım araçlarına da yönelebilirsiniz vadeli hesap açmak yerine. tabii ki biraz daha seçici olmak, araştırmak, uğraş vermek gerekiyor ancak ortaya çıkan sonuçlar çok daha tatmin edici. grafiklerle ve verilerle sabit olarak buyurunuz: akilligelisim.com

bu iş riskli olur, ben başka seçeneklere bakayım derseniz de iş bankası'nın kumbara hesabı var. çocuğunuz adına açıp, her ay belli bir miktar para yatırıyorsunuz(karttan talimat verince de oluyor, hatta o şekilde daha rat oluyor). 18'ine gelmeden bozdurup bozduramayacağını da belirleyebiliyorsunuz,farkında olmadan ufak ufak büyüyor. babamın 4-5 sene önce, ben 18ime girmeden yaptığı güzel işlerden birisiydi, çok faydasını gördüm.
0
sevgikusunkanadinda
(01.07.14)
Herhangi bir bankanin, tercihen is bankasi gibi guvenilirinden, borsa agirlik fonuna koyardim ben olsam.
0
f_d
(01.07.14)
eklemeyi unutmuşum, eğer başlangıçta elinizde yüklü bir miktarla gider (100k gibi) veya kartınızdan x lira kadar harcama yapacağınız vs. gibi şeyleri taahhüt ederseniz sanırım kesintiler vs. de minimuma inebilir. bazı bankalar çalışanlarına bu konuda daha geniş inisiyatif verebiliyor.
0
sevgikusunkanadinda
(01.07.14)
garanti'nin şuradaki ürünlerine bir bak istersen bir kaç seçenek koymuşlar. hangisini beğenirsen kullan. aynı ürünleri diğer bankaların internet sitelerinden de bakabilirsiniz.
www.garanti.com.tr?
0
etna
(01.07.14)
(19)

terrible two

kibritsuyu
oğlumun iki yaşına gelmesiylen birlikte terrible two denen iki yaş sendromuna girmiş bulunuyoruz.yaşayandan bilenden tavsiyeler almaya açığım. inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım? sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım? henüz konuşmadığı için ne istediğ
oğlumun iki yaşına gelmesiylen birlikte terrible two denen iki yaş sendromuna girmiş bulunuyoruz.

yaşayandan bilenden tavsiyeler almaya açığım. inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım? sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım? henüz konuşmadığı için ne istediğini de anlamıyoruz, tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor. karga tulumba kaldırıp götürmekten başka çare kalmıyor. o zaman da iyice deliriyor.

annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?

kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert. ciddi güreş yapıyoruz el kadar veletle.

oyun olsun diye veya bir şeye kızınca kafasını küt küt vuruyor. vurma diyince iyice vuruyor. beyin sarsıntısı geçirecek diye korkuyorum.

ne yapacağız yahu?
0
kibritsuyu
(01.07.14)
ağladığında istediğini yaparsanız, ağladığı zaman her istediğini elde edebileceğini zanneder. bırakın hiç ilgilenmeyin, ağlarken siz kitap okuyun, tv izleyin ona bakmayın bile. bir süre sonra susacak mecburen.
0
rock n roll
(01.07.14)
bazılarını 1.5 yaşındaki kızımda yapıyor, ilgisini başka yöne çekerek o durumdan kurtulmaya çalışıyoruz, bir iki kurtulamadık bıraktık ağladı ağladı ağladı uyudu :)
alt değiştirme, saç tarama felan gibi sıkıntılı durumlar büyüyene kadar sürecek galiba.
0
ravenudon
(01.07.14)
inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım?
- inat dogustan gelen bi ozellik degil. daha once bisey icin inat etmis, ve istedigini almis. cocuga inat etmeyi ogretmissiniz. inat ettigi seyi yapmazsaniz zamanla duzelir.

sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım?
- bekleyin. sonsuza kadar oyle yatacak hali yok. bes dakka aglar on dakka aglar yorulur, kaldirir bise olmamis gibi nereye gidiyosaniz oraya gidersiniz. cocuk akilli. 'ben simdi zirlarsam anam babam millete rezil olmamak icin dedigimi yaparlar'i kapmis.

tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor
- yapilacak biseyse yapin, yapilacak bise degilse yapmayin. koca koca insanlarsiniz, cocugun aklina ne bakiyonuz. ister de ister. agliyosa da aglasin. dunyanin sonu degil?

annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?
- agzinin ustune bi tane cakacaksin, o dogru. sesle falan otorite kuramazsin. otoriteyi cocuk coktan kurmus sizin ustunuzde. neyi nasil alacagini o biliyor. siz bilmiyosunuz. nasi ana babasiniz anlamadim ki
0
joelskellington
(01.07.14)
@joel:

ana babalık da doğuştan gelen bir özellik değil. nedir ne değildir soruyoruz, öğrenmeye çalışıyoruz işte. siz nasıl tavsiye verensiniz ki bizim ana babalığımızı sorguluyorsunuz? yanlış yapıyorsak "şu davranışınız yanlış şöylşe davranın" dersiniz, dikkate alır uygularız. "ne biçim ana babasınız anlamadım" ne demek yahu? bu nasıl terbiyesizce bir cevap?

ben "istediğini vurarak elde ediyor ve alıyor, vermezsek vuruyor" gibi bir şey demiş miyim? okumamışsınız bile. sinirlenince hatta sinirlenince de değil, oyun oynarken vuruyor. o oyun sanıyor, biz oyun olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz, bunu da ne şekilde yapmamız gerektiğini de bir bilene, yaşayana sorarak öğrenmeye çalışıyoruz. siz nasıl tavsiye verensiniz ben de onu anlamadım ki. muhtemelen anne veya baba veya konu uzmanı değil, hariçten gazel okuyan birisiniz. lütfen başka soruyu trolleyin, ciddi ve mantıklı cevaplara ihtiyacım var. çocuğun ağzına iki tane vur gibi tavsiyelere değil.
0
🌸kibritsuyu
(01.07.14)
Dikkatini dağıtacakmışsın hocam, öyleymiş o işler.
0
arnold schwarzeneger
(01.07.14)
Psikolog olarak www.tavsiyeediyorum.com bu soruda söylenen her şeye gönülden katılıyorum. Yorumlara değil ama. Sorgulamak bana-bize düşmez.
0
jesterdvine
(01.07.14)
joelskellington+1 ne kadar ilgi gosterirseniz o kadar tepenize biner. aglyarak, yere yatarak birsey elde edemeyecegini ogretmeniz lazim. benim yegenim de istedigi birsey olmadiginda kafasini kapilarin kosesisne vururdu. bir iki yapma dedik yada istedigini yaptik surekli yapmaya basladi. sonra kafasini vurmaya basladiginda hic orali olmamaya basladik. ona bakmadik bile tv izlemeye muhabbet etmeye devam ettik. bir iki daha yapti, sonra birakti
0
crucio
(01.07.14)
bizimki de 22 aylık benzer durum bizde de var.

size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.

bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).

babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.

bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.

altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.

ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.

ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.

kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.


veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:

büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.

yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.

elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.

not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
0
yemrem
(01.07.14)
@kibritsuyu: kanka ne baariyon? geyik yapiyom benim tarzim bu? beyenmiyosan tik atmazsin olur biter. tikimi de vermisin zaten eyw

ciddili yaziyom: benim gorusum, cocugun ustune cok titriyonuz. yazdigindan ben 'aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza' gibi bi ana baba figuru gordum.

cocuk dogadaki her canli gibi hayatta kalma icgudusuyle hareket eder ve ihtiyaclarinin karsilanmasi icin elindeki tum olanaklari kullanir. cocuk aslinda bicok yetiskinden cok daha iyi bi manipulatordur. istedigini aldirmak / yaptirmak icin hangi yontemin ise yaradigini deneme yanilmayla ogrenir ve kullanir. kullandigi yontemler cocugun karakterini sekillendirir. seker dukkaninin onunde yere yatip aglayarak seker aldiran cocugun buyudugunde duygu somurusu yapan bi yetiskin olmasi ihtimali, sekeri neden istedigini anlatan (ya da en azindan eliyle anasina babasina gosteren) cocuktan daha yuksektir.

misal: "kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert." demissiniz. kavga dovus temizletiyorsa bi temizlemeyin bakalim altini? kendin icin degil cocuk rahat etsin diye temizliyosun sonucta. 'bu hareketleri yapmaya devam edersen sana yardim edemem'i sozle ya da davranisla anlatabilirsen olay bitmistir. ama yok zorla temizliyorsan cocukta 'ben agzina da sicsam bu benim bokumu temizleyecek' dusuncesini yaratiyosun. onun uzerinde bir otoriten kalmiyor. otoriteyi cocuga veriyosun. dusme ustune cocugun.
0
joelskellington
(01.07.14)
@joelskellington, bir evladının olmadığı yazdıklarından o kadar belli ki, çocuğun olduktan 2 yıl sonra görüşlerini tekrar almak lazım. evlat büyütürken 2+2=4 olmuyor işte
0
yemrem
(01.07.14)
@yemrem: neden 2+2 4 olmuyor? cocuk dogarken matematik devrimi olarak mi doguyor?
0
joelskellington
(01.07.14)
@joel kardeş ben de senin gibi düşünüyorum. umarım çocuğumuz olduğunda bu disiplini sürdürebiliriz. Asıl modern anne-baba budur bence.
0
arandur
(01.07.14)
@arandur: eyvallah kanka. ogretecez herkese gercek ana baba nasil oluyomus
0
joelskellington
(01.07.14)
çocuğum yok ama rock n roll'un tavsiyesini annem küçükken bana uygularmış, anlatır arada. tv izler, kitap okur beni kendi halime bırakırmış. ben çok inatçıydım, hala öyleyimdir annem hariç (:
0
headredhead
(01.07.14)
şimdi gerçekten de söylemek kolay geliyor.

yanlış tahlil etmişsiniz, "aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza"

şeklinde davranmıyoruz, davranmadık da. ağladığı zaman "aman istediğini verelim de sussun" da demiyoruz. ama çocuğu olan bilir, ağlamasına da dayanamıyorsun. katılırcasına ağlıyor. en son daha minik bebekken "uyumuyor ağlıyorsa kendi haline bırakın, ağlar ağlar susar sonunda uyur" dediler. tam 2 saat kesintisiz ağladı ve uyumadı. ertesi gün sesi çıkmıyordu, fenerbahçe galatasaray derbisini kale arkasından izlemiş fanatik gibi tıslıyordu. gel de dayan şimdi buna. kafayı mermere vuruyor abi sert de vuruyor, bırak elleme bir iki vurur geçer gibi değil, bir iki vurur, üçüncüde karpuz gibi yarılır zannedersin sıkıyorsa bırak kendi haline.

delirirken kafasını yere vuruyor, canı acıyınca daha çok ağlıyor. alıp anlatıyorum büyük adam gibi "bak öyle saçma hareketler yaparsan canın acır işte böyle, yapma" diyorum. belki beyninin bir yerine işliyor ama anlayıp da "evet demek ki kafamı vurmamam lazım" diyebildiğini hiç sanmıyorum.

altını kendi için temizlediğimizi anlatmaya çalışıyoruz zaten ama henüz o bağlantıyı burabilecek yaşta değil. e o zaman temizleme de görsün dersen de "hmm temizlemeyince pişik oluyor canım acıyor, demek ki temizlemeleri lazım, o zaman rahat durayım" bağlantısını da henüz kurabilecek yaşta olduğunu sanmıyorum. bu dedikleriniz belki birkaç ay sonra olabilir.
0
🌸kibritsuyu
(01.07.14)
@yemrem'in cevabı üzerinden cevap vereyim kendi uyguladıklarımızı.

** ları ben yazdım.

size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.

** zaten bir şeye hayır dedikten sonra ağlamasına dayanamayıp "peki o zaman yapayım bari" demiyoruz. aynen davranışımız budur.

bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).

** çoğunlukla yatışmıyor. aksine pata küte vuruyor. iyice kendini yerlere atıyor, sanırım "dediğimi anlamıyorlar" diye. khenüz anne baba'dan öte konuşmaması da buna etken. ama annesi yatıştırma konusunda daha başarılı.

babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.

** alt değiştirirken anne ve anneannesi ile güreş mücadelesi içinde, ben daha başarılıyım. vurmuyor ama güreşiyor resmen. kendini kasıp ters köprü pozisyonu alıyor kafası ve ayakları ile. eline bir şey verip onunla oyalanırken bağlayabilirsek bağlıyoruz.

bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.

altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.

ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.

** evde delirince parka götürüyoruz, enerjiyi atıyor, bu sefer eve girmek istemiyor. dört kat merdiveni çıkana kadar bağırış çağırış apartmanın içinde. merdivenin ortasında "kendi haline bırak ehehe" de olmuyor. orada kendini yere atarsa paldır küldür yuvarlanır mazallah.

ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.

kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.


veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:

büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.

yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.

elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.

** bu tavsiye çok güzelmiş. deneyeceğim.

not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
0
🌸kibritsuyu
(01.07.14)
Birde bunun beş yaş sendromu var ki oralara şimdilik girmeyelim.

Öncelikle bazı durumlarda duyuru sakinleri ile karşılıklı oturup konuşma fırsatına sahip olmadığım için hayıflanıyorum. Üşenmiycem elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.

Benim çocuğumda bu durum kendini göstermeye başladığında ilk başlarda umursamamış fakat tamamen teslim olduğumuzu eş dost söyleyince kendimize gelerek anlayabilmiştik. Saatler süren ağlama nöbetleri, fırlatmalar, kafasını salladığında uyumayacağım direnmelerine varıncaya kadar durum pek fenaydı.

Ben bir pedegogla bireysel olarak görüştüm çünkü çocuğumun bu durumunu benim de tutarsızlığım ya da ona davranışlarımın dozunu ayarlayamamam sebep olduğunu ya da ilerlettiğini biliyordum. Her şey çocuğundan değil anne baba olarak bizden de kaynaklanıyor. Sonra pedegog beni yönlendirdi sinirlendiğim zamanlar neler yapmam gerektiğini vs vs. Öncelikle kurallı programlı ve sğlamaya geçtiğinde karşısında kendisi gibi kararlı gözler görmeye ihtiyacı oluyordu çocuğun. Ağlamaya başladığında odasına kucaklayıp götürüyorduk ya da sevdiği bir oyuncağı elinden alıp kaldırıyor ve hiç onunla ilgilenmiyormu gibi yapıyordum. Yemin ederim sana saatlerde balkon yerlerinde göstere göstere ağlayarak bana nispet yapıyordu. ses tonumu mümkün olduğunca yumuşak tutmaya çalıştım. Tabi çiftlerle bitmiyor bu iş etrafta onu şımartacak büyükler varsa onlarında sizin aldığınız kararlara saygı duyması gerekiyor ve desteklemesi.

Aslında çocuğum şimdi kocaman bazı şeyleri unutmuşum ama eşimle konuşayım bi yazarım size yeniden
0
nisansayısı
(01.07.14)
bir uzman yardımı her zaman için en iyisidir diye düşünüyorum. sizi aylarca oyalayıp bir adım yol götürmeyecek merkezlerden, kişilerden uzak durulmalı elbette.

hacettepe'de çok bilinen bir prof. dr. var, ferhunde öktem. şahsen tanımıyorum ancak çok olumlu yorum duymuşluğum var hakkında.
0
sevgikusunkanadinda
(01.07.14)
bu arada kafaya vurma olayı, psikolojik veya fiziksel bir eksikliğin doğrudan dışa vurumudur.vurma durumuna elbette ki odaklanın, kalıcı bir hasar olmasın, alışkanlık haline de getirmesin. ama daha önemlisi, sanırım sebeplerini tespit edip onlara doğrudan müdahale edebilmek.
0
sevgikusunkanadinda
(01.07.14)
(7)

reddedilen kredi kartı başvurusu

kibritsuyu
annemin bir tane kredi kartı vardı. babamda da bu kartın ek kartı vardı. bütün ev harcamalarını bu karttan yaparlar ve düzenli olarak da hesaptan öderlerdi.annem vefat etti. dolayısıyla asıl kart da, hesap da bloke oldu. babam da kendisine aynı bankadan yeni hesap açtırdı ve kredi kartı talep etti.
annemin bir tane kredi kartı vardı. babamda da bu kartın ek kartı vardı. bütün ev harcamalarını bu karttan yaparlar ve düzenli olarak da hesaptan öderlerdi.

annem vefat etti. dolayısıyla asıl kart da, hesap da bloke oldu. babam da kendisine aynı bankadan yeni hesap açtırdı ve kredi kartı talep etti. fakat kredi kartı talebi reddedildi. nedenini ise kimse söylemiyor. sadece bankanın tahminine göre "başka bankadan kartınız olduğu için olabilir" diyorlar.

oysa ki başka bankadan da kartı falan yok. daha doğrusu şöyle yok, on yıllar önce babamın müflis egebank ve müflis pamukbank kartları vardı. bunlar iflas edince oradan oraya devroldular falan, halkbank ve ing bank babama kart gönderdi. ama babam da bunları hiç kullanmadı, çekmeceye kaldırdı. acaba bunlar mı diyoruz, 444 numaralarını arıyoruz, ne tc kimlik numarasından kart bilgisi çıkıyor, ne kartların numarasından bulunabiliyor. "varmış ama iptal edilmiş" diye bile gözükmüyor. yani sonuç olarak babamın adına bilinen aktif bir kredi kartı falan yok. ayrıca hayatı boyunca da kredi falan çekmemiştir. yani kredi çekmiş de borcundan dolayı kara liste falan bir durum olamaz.

şimdi biz babamın kredi kartı başvurusunun niye reddedildiğini nasıl öğrenebiliriz ve ne yapabiliriz?

başvuru yapılan banka akbank bu arada.
0
kibritsuyu
(26.06.14)
merhaba, akbank'ta çalışan tanıdık biri varsa sistemden ancak o söyleyebilir. ya da internet bankacılığı hesabında başvurular bölümünde gösterir ama orada da genellikle xyzhfg(kod) sebebiyle şeklinde yazar, onun ne anlama geldiğini bilmek gerek.

akbank olmak zorunda değilse eğer, yapı kredi ve finansbank daha rahat bu konuda, aklınızda bulunsun.
0
klassno
(26.06.14)
Öncelikle başınız sağolsun.

"Başka bankadan kredi kartı olması" talebi reddetmek için gerekçe olmayacağı gibi, aksine kredi kartı olan bir adama diğer bankalar da daha hızlı kart çıkartırlar.

Bankadan red konusunda daha fazla bilgi almaya çalışın. Babanızın adına bir icra takibi vs yapıldı mı, bahsettiğiniz kartlar ile ilgili veya başka bir konuda.
Ayrıca www.kkb.com.tr'ye üye olup, babanızın kredi notunu ve geçmişini inceleyin bir, bankalar da o veritabanına göre değerlendirme yapıyor zira.

Ek: @freekara +1 tabi, gelir durumu nedir babanızın?
0
fengari
(26.06.14)
edevlet üzerinden hakkında bir dava vs var mı diye bakın derim. Belki hiç haberiniz olmayan ve hatta sizin olmayan bir borç yüzünden davalık olmuş olabilir.

Tanıdık ev satışı yapan emlakçı varsa onlar bankadakilerle samimi olur, en azından bir iki bilgi yakalayabilir.

Aşağıdaki linkte sicil kaydını resmi olarak nasıl talep edebileceğinizi anlatmış. En olmadı ona bakın derim.

www.tuketicifinansman.net
0
onexey
(26.06.14)
babam eskiden genel müdürlükte çalışıyordu akbank'ta. gelir durumu elverişsizse ışık hızıyla reddettiklerine defalarca denk geldim. garanti bankası annem işsiz olduğu halde 1500tl'lik limitli kart verdi anneme. zamanında babam anneme ek kart olmadan kart bile alamamıştı. akbank bir acayip.
0
mula
(26.06.14)
teşekkür ederim.

babam ssk emeklisi, emekli maaşı alıyor. aynı bankada hesabı mesabı var. gelir durumuna takılacaklarını pek sanmıyorum. ama o bahsettiğim hesap annemle ortak bir hesap idi. şimdi veraset intikal beyannamesini verip de belgesini bankaya götürene kadar blokeli. acaba "bankamızda blokeli bir hesabı var!!11" falan diye ona mı takıldılar ne yaptılar? o duruyor öyle, adam kendi adına ayrı hesap açtırıp para yatırdı.

hayatında borç almış değil ki icra micra olsun. e-devlet şifresi var, olmazsa bir bakalım, kim açacak ya dava mava var mı.

kkb'ye üye olduk, lakin sorgulama yapabilmek için bile aktif bir kart kullanıcısı olmak gerekiyor diyor. kartın ilk 6 hanesi, son 4 hanesi falan soruyor. kart falan yok ki, sorgulayamıyoruz.
0
🌸kibritsuyu
(26.06.14)
Ret sebebini sallamislardir, yaygin bi yöntem, kafaya takmayin. Baska bankaya başvurun istiyorsanız.


O konuyu da hala merak ediyorsaniz kkb'ye dilekce yazın, hangi bankada kartı var diye.
0
nereye bu gidis
(26.06.14)
Düşük bir ihtimal ama zamanında milletin kimlik fotokopisi ile çok şirket kuruldu, batırıldı. Bu red cevabını 20 yaşında biri alsa neyse derim de yaşlı biri için ihtimali değerlendirmekten zarar gelmez.
0
onexey
(26.06.14)
(2)

skype login olan herifi hatırlamasın

kibritsuyu
ya hıyarın biri benim bilgisayarımdan kendi skype hesabına login oldu. şimdi ne zaman kendim login olmak için açsam, kendi kullanıcı adımın altında o hıyarın kullanıcı adı da çıkıyor listede. hatırlamasın onu, nasıl sileceğim?
ya hıyarın biri benim bilgisayarımdan kendi skype hesabına login oldu. şimdi ne zaman kendim login olmak için açsam, kendi kullanıcı adımın altında o hıyarın kullanıcı adı da çıkıyor listede. hatırlamasın onu, nasıl sileceğim?
0
kibritsuyu
(25.06.14)
skype silip tekrar kurun? ama sildikten sonra ccleaner ile registry temizliği yapın.
0
safepassage
(25.06.14)
C:/Kullanıcılar(users)/windows kullanıcı adın/appdata/roaming/skype/hıyarın kullanıcı adı

hıyarın kullanıcı adı neyse onu sileceksin, çözülecek.
0
ozzpwnz
(25.06.14)
(4)

sıçtıktan sonra götüme su sıçramıyor

kibritsuyu
sözlükte iletim raporudur yazmışlar da endişe ettim. benim bokum iletilmiyor mu yani? ben şimdi nereye sıçıyorum? lütfen yardım edin.
sözlükte iletim raporudur yazmışlar da endişe ettim. benim bokum iletilmiyor mu yani? ben şimdi nereye sıçıyorum? lütfen yardım edin.
0
kibritsuyu
(24.06.14)
eksisozluk.com

mizahın içine sıçıyor olabilir misin ?
0
the imp
(24.06.14)
sıçsepşın yaşıyosun sen git bi daha sıç
0
ozymandias10
(24.06.14)
arayıp teyid edebilirsin.
0
headredhead
(24.06.14)
montla sıç

birinin bunu demesi gerekiyordu
0
exlibris
(24.06.14)
(7)

kan bağışı ile ilgili

kibritsuyu
hani kan bağışı yaptıktan sonra 3 ay içinde yeniden bağış yapamıyoruz ya, öyle bir kural var.3 ay dolmadan bağış yapmanın zararı kime oluyor? alınan kan mı tam olarak kullanılabilecek nitelikte olmuyor, yoksa kan veren kişi açısından mı birtakım problemler (kansızlık vs) olduğu için mi alınmıyor?yan
hani kan bağışı yaptıktan sonra 3 ay içinde yeniden bağış yapamıyoruz ya, öyle bir kural var.

3 ay dolmadan bağış yapmanın zararı kime oluyor? alınan kan mı tam olarak kullanılabilecek nitelikte olmuyor, yoksa kan veren kişi açısından mı birtakım problemler (kansızlık vs) olduğu için mi alınmıyor?

yani yalan söyleyip 3 aydan önce tekrar kan bağışlarsak zararı sadece kendimize olacaksa o riski göze alacağım. yok aldıkları kan bir işe yaramayacaksa boşa vermeyeceğim.

şu anda böyle bir durum sözkonusu değil ama olması muhtemel durumda nasıl davranacağımı bilmek istiyorum.
0
kibritsuyu
(20.06.14)
www.redcrossblood.org
"The plasma from your donation is replaced within about 24 hours. Red cells need about four to six weeks for complete replacement. That’s why at least eight weeks are required between whole blood donations."

burada 2 ay demis ama.. riske atmazdim ben olsam bir iki gunden bir sey olmaz tabi de..
0
babamasoliimbananickaldirsin
(20.06.14)
teşekkürler ama soruma cevap değil bu.

risk KİME diyorum. kanu kullanacak olana mı, kanı verecek olana mı?

kan bağışladıktan bir hafta sonra tekrar kan verdim.

a) çok fazla kansız kaldığın için kötü etkilenirsin.
b) alınan kan daha hücreleri tam oluşmamış cıvıldak bir kan olduğu için alan hastanın hiçbir işine yaramaz.

hangisi?
0
🌸kibritsuyu
(20.06.14)
ikisi birden
0
la noix
(20.06.14)
en son kan verdiğin tarih sisteme kayıtlı. tarih tutmuyorsa almazlar. yani yalan söyleyerek zaten veremezsin.

www.kanver.org
0
oxit
(20.06.14)
kirmizi kan hucrelerinin yerine gelmesi 6 haftayi buldugu icin beklemek lazim geliyormus.
0
o da olur
(20.06.14)
bildiğim kadarıyla donör kısa sürede verdiği kanı yeniden üretiyor. ama hücreler yeterli olgunluğa ulaşmadığı için ihtiyaç sahibinin işine yaramıyor.

yani risk kanı kullanacak olana.
0
dahinnotha
(20.06.14)
siz demir eksikliği çekermişsiniz, bunun da size kötü etkileri olurmuş.
demin okudum yabancı bir kaynaktan.
0
innerbliss
(20.06.14)
(5)

facebook'un yapılan aramaları hatırlaması

kibritsuyu
hani bi ara "profiline kimler bakmış uygulaması %100 çalışıyor" diye geyikler vardı. fesbuk da inatla açıklar dururdu kimin baktığı saklanmıyor, kimse göremez merak etmeyin yalan onlar diye.e abicim saklanmıyorsa bu fesbuk benim daha önce kimi arattığımı nereden hatırlıyor da ilk üç harfini yazınca
hani bi ara "profiline kimler bakmış uygulaması %100 çalışıyor" diye geyikler vardı. fesbuk da inatla açıklar dururdu kimin baktığı saklanmıyor, kimse göremez merak etmeyin yalan onlar diye.

e abicim saklanmıyorsa bu fesbuk benim daha önce kimi arattığımı nereden hatırlıyor da ilk üç harfini yazınca çat diye çıkarıyor he?

arattığım kişi listemde yok. hatta listemde aynı ilk üç harfle başlayan ve hatta aynı isme sahip başkaları da var, ama bu ilk üç harfi yazar yazmaz listemde olmayan ve kimbilir ne zaman aratıp profiline bakmış olduğum o kişiyi öneri diye en üstte çıkarıveriyor.

cache temiz, ccleaner yapılmış, cillop. kendi bilgisayarımda saklanıyor olamaz. hem başka bilgisayarda da login olup denediğimde yine çıkıyor karşıma.

hani saklanmıyordu? saklanmasın.
0
kibritsuyu
(09.06.14)
senin kimlere bakdığını tabi ki de kendi sistemlerinde tutuyorlar ama bu veriyi sana/bana/uygulama geliştiricilere açmıyor.
0
prezarlatif
(09.06.14)
e kendi sisteminde tuttuğu şeyin bir program veya güvenlik açığı ile kırılamayacağını nasıl iddia edebilirler? yani kendi sisteminde tuttuğu şeyi, kendi güvenliğinden ne kadar emin olsan da "kimse göremez" diyebilir misin? dememeli böyle şeyler.

her neyse. hatırlamasın abicim izin vermiyorum ben böyle bir şeye. silme yolu yok mu?
0
🌸kibritsuyu
(09.06.14)
Kimse göremez diyor facebook. Saklamıyoruz demiyor. Adamlar senin donuna kadar saklar isterse, hiçbir şey de diyemezsin.

facebook.com/harzem/allactivity?privacy_source=activity_log&log_filter=search

bu adrese gir, ama "harzem" yazan yer senin facebook kullanıcı adın olsun. burada eski aramalarını görebilirsin, temizleyebilirsin.
0
harzem
(09.06.14)
Bundan kurtulmanın basit bir yolu var.

Ayarlar--> Genel --> Hesabı Dondur

Hocam kusura bakma başka yolu yok.


Bankaların hackerlar tarafından soyulmayacağının garantisi yok ama hala internetten devam ediyorlar.
Devletler hala en gizli belgeleri kendi ağlarında tutuyor bu bilgilerin çalınmayacağının garantisi yok (wikileaks) ama hala devletler bu sistemleri kullanıyor.
Paypal niye var ki ? Sonuçta soyulmayacağının garantisi yok.


Senin mesajlarından bu sonuç çıkıyor kusura bakma. Sana tavsiye edebileceğim en iyi şey "hesabı dondurman"
0
canercuxy
(09.06.14)
tabi kendileri kayıt tutuyordur. 3. parti erişimine açık değil. yani fb api de böyle bir parametre yok. dolayısıyla uygulama geliştiriciler bunu öğrenemez / kullanamaz.
0
vendorth
(09.06.14)
(12)

bu whatsapp sıktı artık

kibritsuyu
abicim telefondan veya whatsapp'tan bir ayarı varsa söyleyin artık sıkıldım lan yeter, anlık mesajlaşma programı değil eziyete döndü.mesajlar anlık gelmiyor hacı. ya internete bağlanma şekli (wifi mobil veri) değişince geliyor, ya mesajı yollayan çaldırınca geliyor, ya ben tesadüfen whatsapp'a ilgil
abicim telefondan veya whatsapp'tan bir ayarı varsa söyleyin artık sıkıldım lan yeter, anlık mesajlaşma programı değil eziyete döndü.

mesajlar anlık gelmiyor hacı. ya internete bağlanma şekli (wifi mobil veri) değişince geliyor, ya mesajı yollayan çaldırınca geliyor, ya ben tesadüfen whatsapp'a ilgili kişiyle sohbete girince geliyor.

gönderilince gelsin amk. çok zor bir şey istemiyorum. telefon samsung galaxy s3. tek istediğim mesaj gönderilince gelsin. internet minternet herbişeyimiz sürekli açık, sürekli bağlı.wifi bağlı değilse mobil veri bağlı. o değilse wifi bağlı. hep bağlı. nasıl yapılacaksa artık bi söyleyin. eşim bi mesaj atıyo, gelmiyo. ya ben ona mesaj atmak için girince fınnn sesi eşliğinde geliyo, ya da beni çaldırıyo, telefon çalınca geliyo. böyle mesajlaşma programı mı olur arkadaş, bir tek bana mı oluyor?
0
kibritsuyu
(03.06.14)
telefonu bi kapat ac.

edit:

tam suanda benim de baya sorunlu. sistemden galiba.
0
she was my baby
(03.06.14)
wi-fi uykuya geçiyor falan gibi geldi bana. yani dürtünce devreye girmesinden dolayı. veri telefon uykudayken de kesilmediği için gelir mesajlar ama wi-fi öyle olmuyor. bende de lg var oradan biliyorum. wi-fi ayarlarını didikleyin.
0
kerbeee
(03.06.14)
wifi uyku moduna giriyorsa bir bak ona, ha bir de uydunet sıkıntı yaratıyordu en son o konuda.
0
devorgilla the gunslinger
(03.06.14)
uykudayken wifi'yi açık tut: daima

şeklinde ayarlı. başka da bir ayar göremedim.

ah şu anda falan olsa iyi. sistemden der geçerim. günlerdir haftalardır aynı terane.
0
🌸kibritsuyu
(03.06.14)
caldirildiginda uykudan cikiyor telefon. o yzden gelebilir. baska bir bildirim geliyor mu peki? mail gelince ötüyor mu mesela?


yukardan asagi notification bari cek, wifi ikonuna basili tut, menüye bas, advanced settingsi sec, keep wifi on druing sleep secenegini always yap. sorun muhtemelen sende, whatsappte degil.

edit:allah allah. whatsappin ne kadar sürede bir notification var mi kontrol et ayari yok muydu, bulamadim. bakiyorum da. ilginc öyleyse.

edit 2:telde yüklü whatch dog gibi 3g ve wifi tüketimini kontrol eden uygulamalari, battery saver gibi telefonun wifi vs ayarlarini degistirebilecek programlari sapta. dedigimiz olayi onlar sagliyor da olabilir. ayni sekilde dont disturb me tarzi uygulamalar varsa onlari da durdur/kaldir bi daha deneyelim.
0
wiillii
(03.06.14)
dr. web light diye bi virüs programı yüklü. kontrol ediyorsa bi o ediyordur. onun dışında wifi tüketimini kontrol edebilecek bir uygulama yok.
0
🌸kibritsuyu
(03.06.14)
rootlu degilse webin kontrol etmemesi lazim.

silip tekrar kurdugunuzu varsayiyorum whatsappi. chat lazimsa e maille yedekleyin tabi gidiyor otomatikman. baska da bir sey gelmedi aklima henüz. hep mi böyle sonradan mi oldu?
0
wiillii
(03.06.14)
artik insanlarin neden viber degilde bu sorunlu, sIkIcI, ilkel, paketlerinin sniff yapilmaya uygun (plaintext gönderiyordu en son düzelttiler mi bilmiyorum. Ayni agdaki adam tüm yazismalarini okuyabilir vs) programi kullanmaya inat ettiklerini dusunmeyi biraktim.

kafam rahat haci :)
0
beholderrulez
(03.06.14)
aynen anlattığın gibi bende de var. biri bir şey yazmış mı diye programa girip bakıyorum arada, girdiğim anda mesajlar gelmeye başlıyor. whatsapp'ın saçmalamasından bence.
0
bacardicola
(03.06.14)
Viber dandik direkt ekran çıkıyor. 2sini de kullandim sadece text icinse vatzap daha iyi
0
efrasiyab87
(03.06.14)
kibrit, developer options acik mi?

settings - more - developer options - limit background processes ayarina baksana bir aciksa.
0
wiillii
(03.06.14)
@efrasiyab87

onun ayarı var. Ayrıca sesli konuşma imkanı da var Viberda
0
beholderrulez
(03.06.14)
(5)

excel sorusu

kibritsuyu
şimdi elimde bir liste var.evrak no - tutarşeklinde iki sütun var. lakin iki seri evrak var. ilk serinin numaraları 93, 94, 95, 96, ... şeklinde 407'ye kadar sıralı.ikinci serinin numaraları da 256, 257, 258, ... 558'e kadar sıralı.lakin en büyük problem, bu iki seri listede birbiriyle karışık. yani
şimdi elimde bir liste var.

evrak no - tutar

şeklinde iki sütun var. lakin iki seri evrak var.

ilk serinin numaraları 93, 94, 95, 96, ... şeklinde 407'ye kadar sıralı.

ikinci serinin numaraları da 256, 257, 258, ... 558'e kadar sıralı.

lakin en büyük problem, bu iki seri listede birbiriyle karışık. yani evrak no sütununda 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 103, 104, 105 ... diye gidiyor.

isteneni sanırım anladınız, bu iki seriyi birbirinden ayırmak istiyorum. 93 ile başlayıp 407'de biten ve 258 ile başlayıp 558'de biten iki ayrı seri yapmak istiyorum.

evrak no'ya göre sırala dedim ama çakışan evrak no'ları var. 256 ile 407 arasından ikişer tane var, işimi görmedi.

makrosuz bir yolu var mı bunun?
0
kibritsuyu
(28.05.14)
biraz örnek versene. seri numarası da ayrı mı? mesela A 256 var bir de B 256 mı var? yoksa A B yazmıyor direkt 256 tutar 256 tutar mı yazıyor.

o zaman hangi tutar hangi serinin nasıl anlayacaksın ki? ayırıcı başka bir faktör yok gibi? yani ayırsan da 256'dan 407'ye kadar çift olanların hangisinin hangi seriye ait olduğunu gösteren herhangi bir şey var mı?
0
[silinmiş]
(28.05.14)
makrosuz olmaz o iş. en azından daha ileri bir bilgiye ihtiyaç var. douchebag'in dediği gibi çakışan veriler için ayırt edici başka bir bilgi yoksa makro ile yapılabilir sadece.

makronun mantığı da if komutuyla sırayla gidiyor mu gitmiyor mu diye sorgulatıp yeni bir liste oluşturmak. ama senin verdiğin örnekteki gibi iki ayrı liste sıralı gidiyorsa.
0
himmet dayi
(28.05.14)
iyi de benim anlamadığım,

örneğin iki tane olan 259 no'lu evrakların

hangisi 93-407 arasına ait
hangisi 258-558 arasına ait

bunu nasıl anlayacağız?
0
otopsicocugu
(28.05.14)
makroyu da yazıyorum:

excel tablosu: i.imgur.com A ve B sütunları senin verilerin, ondan sonraki 4 sütün da ayrılmış halleri.

Sub Makro1()

Dim j, k, a, b As Integer

j = 2
k = 1
a = 2
b = 1

Cells(1, 3) = Cells(1, 1)
Cells(1, 4) = Cells(1, 2)
For i = 2 To 40

If Cells(a, 1) = Cells(b, 1) + 1 Then

Cells(j, 3) = Cells(a, 1)
Cells(j, 4) = Cells(a, 2)

j = j + 1

b = a
a = a + 1
Else

Cells(k, 5) = Cells(a, 1)
Cells(k, 6) = Cells(a, 2)

k = k + 1
a = a + 1


End If

Next i

End Sub
0
himmet dayi
(28.05.14)
evet haklısınız aynı sayılı evrakın hangi seriye ait olduğunu belirten bir ayraç yok. bunu sadece ben görerek bilebiliyorum (karışık listedeki yerinden). tabii bu olamdan excel'e otomatik sıralatmam imkansız oluyor bunu hiç düşünmemiştim.

makro yazmaktan daha kolayı, evrak numarasının başına bir sütun açıp serilere A ve B diye harf vermek olabilir.

ve evet bu dediğiniz ufkumu açtı. başına A ve B yazıp A'yı filtrele, B'yi filtrele diyerek yaptık istediğimi.
0
🌸kibritsuyu
(28.05.14)
(2)

gökkuşağı

kibritsuyu
sün bir haftadır ankara'da gökkuşağı şöleni var. lakin dikkat ettim, 21 mayıs günü saat 18:00 civarı gördüğüm gökkuşağı daha yayvanken, 23 mayıs günü saat 19:30 civarı gördüğüm gökkuşağı daha yuvarlak.gökkuşağının yuvarlaklığı neye göre değişiyor? tamamen rastlantısal mı? bu çemberlerin merkezi nere
sün bir haftadır ankara'da gökkuşağı şöleni var. lakin dikkat ettim, 21 mayıs günü saat 18:00 civarı gördüğüm gökkuşağı daha yayvanken, 23 mayıs günü saat 19:30 civarı gördüğüm gökkuşağı daha yuvarlak.

gökkuşağının yuvarlaklığı neye göre değişiyor? tamamen rastlantısal mı? bu çemberlerin merkezi neresi?
0
kibritsuyu
(26.05.14)
gozlemcinin ve gunesin konumlarina bakiyor.

edit: aha, ankara... guzel cikmis bir de... gozlerim doldu... ;(
0
o da olur
(26.05.14)
havadaki nem miktarı da etkili olmalı
bu da yağan yağmur miktarı ve havanın sıcaklığı, dolayısıyla güneşin konumu ile belirleniyor
0
shubulubapshubaptishaluva
(26.05.14)
(10)

bisiklete binmeyi bilmiyorum

kibritsuyu
yaşım 35. daha önce bisikletim olmadı. 2000'lerin başında bisikleti olan bir arkadaşım gece yarısı migros otoparkında öğretmeye niyetlendi. bisikletle dengede durmayı öğrendim, düz gidebiliyorum, çok geniş dönüşler de yapabiliyorum ama kullanamıyorum. mesela karşıma bir şey çıktığı zaman gidonu çevi
yaşım 35. daha önce bisikletim olmadı. 2000'lerin başında bisikleti olan bir arkadaşım gece yarısı migros otoparkında öğretmeye niyetlendi. bisikletle dengede durmayı öğrendim, düz gidebiliyorum, çok geniş dönüşler de yapabiliyorum ama kullanamıyorum. mesela karşıma bir şey çıktığı zaman gidonu çevireyim, yavaşlayayım da yanından geçeyim falan olmuyor. frene basıp zart duruyorum, yürüyerek yanından geçip tekrar biniyorum falan. böyle gidişim de stabil değil, yamula yamula. hele hafiften keskin bir dönüş yapayım desem kesin yeri öpüyorum.

bugün eymir'e gittik. eşim arkasında puseti olan bisikletlerden kiraladı, çocuğuda oraya oturtup kemerini bağlayıp gölün etrafında tur attılar. ben de çıkışta mal gibi bekledim. ama çok özendim. döndüklerinde çocuğu indirip biraz orada bineyim dedim, hüsran. haliyle korkuyorum da, şöyle gönül rahatlığıyla süremiyorum korkudan. eşim tek elinde telefonla mesaj yazarak geldi, benim gidonu sıkmaktan 10 dakikada avuçlarım ağrıdı.

çok mu zor öğrenirim ben bu işi? ayakta durabildikten sonrası kolay mı? bi bisiklet kiralayıp eymir'de binmeye çalışsam kıvırır mıyım? çıkışa kadar elimde taşımak zorunda mı kalırım yoksa?
0
kibritsuyu
(25.05.14)
ahahah bi tane bisiklet alma vaktiniz gelmiş. alın kimse yokken çıkın parka. deneye deneye öğrenirsiniz.
0
ykyt
(25.05.14)
olmayınca olmuyor, kasmamak lazım. ben çok küçükken öğrendim bisiklet sürmeyi ama bir türlü beceremiyorum doğru düzgün gitmeyi. ya fren sıkamadan heyecanlanıp duvara tosluyorum, ya testisleri bisikletin demirine çarpıyorum, ya da tümseğe-çukura gelince kafa-göz yuvarlanıyorum. yıllardır ne zaman yeniden girişimlerde bulundumsa da olmuyor, beceremiyorum. dönüşleri ancak yol çok genişse alabiliyorum.

sanırım yetenek işi biraz.
0
lesmiserables
(25.05.14)
işin kilit noktalarından birisi, eşin telefonla mesaj yazarken gidonu "sıkmak" gidon sıkılmaz abi. ciddiyim gidonu serbest bırak biraz dönüşlerini yapacaksın dengeli gideceksin her şey çözülür sadee sıkma gidonu.
0
exodia
(25.05.14)
abi yüzme gibi bir şey ya, sakin olman lazım. bak yazmışsın gidonu sıkmıktan avuçlarım ağrıdı diye.

çok küçüklükten başladım şu an 2 elim boştayken viraj alabiliyorum, o rahatlıktayım. kontrol sende olsun tamamen, heyecan yapma hiç. çok basit bir şey bisiklet sürmek.
0
xenophobe
(25.05.14)
dengeyi kurup hareket etmeyi başarmışsınız. işin en zor kısmı o. sadece pratik yapmanız lazım. bol bol çıkıp sürün. geniş alanlarda çemberler çizin. sonra ters tarafa doğru da yapın. git gide çemberlerin daraydığını ve sürüşünüzün düzgün hale geldiğini göreceksiniz.

dikdörtgene benzer geniş bi alan bulup turlarsanız daha verimli olur. hem düz hem de dönüşlü olarak kullanmış olursunuz.
0
ergenpezeveng
(25.05.14)
hehe ben de yavaş gidemiyorum :) yavaşlayınca denge kurmak daha zor olduğu için gazlayıp gidiyorum :))
başlarda düz temiz yolda hızlı gitmeye çalış (frenleri iyi anladıktan sonra tabii), dengeni bulduktan sonra kademeli olarak yavaş sürmeyi dene.

ben de 27 yaşında bindim ilk. olur öyle. ilk binişlerim o kadar epic faildi ki anlatamam. ben asla binemicem demek olmuyo bu yaşta deyip hüsranımdan ağlayacaktım neredeyse.
imkanın varsa pratik yap bol bol. tandem kiralıyorlarsa ona binebilirsiniz beraber, keyif için.
bir de bir bisiklet olmuyorsa başka tipte bisikletle denemek de işe yarayabilir, bende öyle olmuştu.
0
lily briscoe
(25.05.14)
Size tavsiyem Florya sahilinde bisiklet sürerek alıştırma yapmanız. Ya da ona benzer yerler. Mesela Caddebostan, Bakırköy sahili falan da olur yani. Neden buralarda sürmem gerek diye sorarsanız, buralarda karşınıza habire insanlar fırlıyor. Ama çok da fırlamıyorlar. Yani onların arasından geçip gidiyorsunuz, tek tük tehlikeli hareketler yapanlara denk geliyorsunuz filan. Böyle böyle alışırsınız. Bunu yaparken ara sokaklarda da sürmeye devam edin. Bu sayede de arabalara alışırsınız. Bu yaz biraz alıştırma yapın, seneye şehirlerarası turlara çıkacak kıvama gelirsiniz (Bu arada belirteyim, şehirlerarası sürüşler kesinlikle şehiriçi sürüşlerden daha kolay ve keyiflidir).
0
garpzede
(25.05.14)
sonradan öğreniliyor dert değil. ama çocukluktan beri bisiklete binen tek elle mesaj yazan biri olmak gerçekten uzun sürer.

ben de 25 yaşıma kadar hiç bisiklet kullanmamıştım. bir maceraya atılıp motosiklet satın aldım ancak kullanmayı hiç bilmiyordum. hiç bisiklet tecrübesi olmadan 1 hafta gibi bi sürede denge olayını çözdüm ve motosikleti kullanmaya başladım. yaklaşık 10 yıldır da kullanıyorum. müthiş iyi dengem yok evet ama gitmediğim yer kalmadı.

ilk bisiklete binişim motosiklet kullanmayı öğrenmemden yıllar sonrasına denk geliyor. bi ada gezisinde hadi bisiklet kiralayalım dedik ben de acaba yapar mıyım yapamaz mıyım diye düşünürken denemeye karar verdim ve ilk bi kaç pedalda saçmalasam da sonra kullanabildim.

en son geçen yaz bisiklete bindim ama hala tek elle mesaj yazarken kullanabileceğimi düşünmüyorum dengem hala o kadar iyi değil. sanırım bazı yetenekler çocuklukta gelişmeyince devamında çok zor ilerliyor.
0
orpheus
(25.05.14)
Halka açık bisikletlerin gidonu falan çok gevşiyor, iyi süren adam da zorlanır. Kendine sıfır bi bisiklet al.

Dağ Bisikleti ile şehir Bisikleti arasında da duruş ve oturuş farkı çok. Hangisi kolay olur bilmiyorum ama dene, birini al kendine, bol bol pratik. Acayip de iyi spordur bu arada.
0
harzem
(25.05.14)
en önemli şey denge tutturmaktır sende bunu yapıyorsun.geriye sadece pratik yapmak geliyor.araba kullanmak yüzme öğrenmek gibi birşey bu da.kendinize güvenin ve kararlı olun.en kötü üç beş kere düşersiniz.
0
uykulu_fb
(26.05.14)
(3)

glikoz şurubu

kibritsuyu
zararlı deniyor. peki glikoz şurubunun zararlı olma nedeni nedir? sadece şurup olması mı onu zararlı yapıyor, yoksa şurubun elde edildiği madde zararlı olduğu için mi zararlı deniyor?şöyle açayım. glikoz şurubu genetiği değiştirilmiş mısırdan elde edildiği ve genetiği değiştirilmiş mısır da zararlı
zararlı deniyor. peki glikoz şurubunun zararlı olma nedeni nedir? sadece şurup olması mı onu zararlı yapıyor, yoksa şurubun elde edildiği madde zararlı olduğu için mi zararlı deniyor?

şöyle açayım. glikoz şurubu genetiği değiştirilmiş mısırdan elde edildiği ve genetiği değiştirilmiş mısır da zararlı bir organizma olduğu için mi bu mısırdan elde edilen şurup zararlı? yoksa neyden üretildiğinden bağımsız olarak şurup olduğu için mi zararlı?

şunun için soruyorum. %100 yerli, doğal, %100 pancar şekeri diye bangır bangır reklam yapan konya şeker'in ürünü torku'nun gofretlerinde "kurutulmuş glikoz şurubu" var. e hani doğaldı? şimdi sorsan diyecekler ki biz glikoz şurubunu genetiği değiştirilmiş mısırdan değil, yerli şeker pancarından elde ettik.

bu durumda problem yok mu? yerli pancardan elde edilmiş toz şekerle aynı pancardan elde edilmiş glikoz şurubunun zararı aynı mı?

teşekkür ettim.
0
kibritsuyu
(25.05.14)
biraz aratırsan neden zararlı olduğu ile ilgili yazılar bulacaksın.

yanlız argüman güzel şurup olduğu için mi zararlı? hap olsa, damla olsa zararlı olmayacak mı? şırınga ile iğne yaptılar mı tersine çok yararlı oluyor :)
0
mea maxima culpa
(25.05.14)
ben de bu konuda çok şey okudum araştırdım.
sonunda anladığım şu, istediğin kadar araştır hangisi daha az zararlı diye, hiçbir anlamı yok.
şekerin her çeşidi zararlı. vücudunun ihtiyacı yok, zaten yediğin meyveden ve diğer karbonhidrattan şeker geliyor. onun bile fazlası zararlıyken biz bir de üstüne gofret çikolata vs yiyoruz meyve suyu içiyoruz.
işlenmiş gıdanın doğalı olmaz.
0
lily briscoe
(25.05.14)
glikoz şurubunu bilmem de orda kabak gibi soya lesitine yazıyorsa doğal falan değildir bence.
0
ruh i tibbiye
(25.05.14)
(20)

çocuğun balkon demirlerine tırmanmasını nasıl önleyeceğiz

kibritsuyu
yaz geldi korkulu rüya başladı. balkona çıkar çıkmaz canavar gidip balkon demirlerine tırmanmaya çalışıyor. biz gözümüzü ayırmıyoruz ama velet zıpkın gibi, 3 saniye gözünü ayır, tırmanmaya çalışırken buluyorsun. yerden 40-50 cm. yükseklikte duvar, üstünde üç kat balkon demiri var.balkon duvarının ve
yaz geldi korkulu rüya başladı. balkona çıkar çıkmaz canavar gidip balkon demirlerine tırmanmaya çalışıyor. biz gözümüzü ayırmıyoruz ama velet zıpkın gibi, 3 saniye gözünü ayır, tırmanmaya çalışırken buluyorsun. yerden 40-50 cm. yükseklikte duvar, üstünde üç kat balkon demiri var.

balkon duvarının ve demirlerin modeli ve yüksekliği böyle. sadece demirler yuvarlak krom değil, dikdörtgen demir profil: www.icanadolupaslanmaz.com

ev kiralık, balkon büyük, cam balkon kapatamam, ev sahibi razı olmaz.

demirler zaten yüksek, fakat aradan sığabilir, zaten yükseklik problem değil, istersen 10 kat yap, tırmanır hepsine. yani denemedik tabi de tırmanabileceğini tahmin ediyorum.

duvar kısmının üstüne çıkmasını engellesek yeter. sürekli peşinde gezmek dışında ne önerirsiniz? çayıra salar gibi salmayacağız, gözümüz yine üstünde ama insan hali biri bir şey söylüyor, kafanı çevirdiğin anda tırmanıveriyor. "çöcüğünüze sehip çikin, böş birekmeyin" gibisinden ayar vermeye çalışanlar olacak eminim, onlar uzak dursun.

edit: tabii söylemeyi unutmuşum haklısınız. çocuk 22 aylık erkek. 2 yaşında diyelim.
0
kibritsuyu
(21.05.14)
Hemde nasil tirmanir.file yapacaksiniz mecburen.yukaridan asagi saglam tutturararak file yapin.bildiginiz kale agi bu is icin 10 numaradir.
0
cizgilipijama
(21.05.14)
dovun cocugu.
0
bohr atom modeli
(21.05.14)
dövmeyin çocuğu. ama öyle bir şey yapın ki dövmekten beter hissetsin. mesela her tırmanmaya çalıştığında eşinize vuruyormuş gibi yapın. hem vicdan bölümünü de çalıştırmış olursunuz. ama arada da eşiniz sizi dövüyormuş gibi yapsın yoksa düşman beller birinizi.
0
m murphy
(21.05.14)
geçen hafta sonu falakaya yatırdım işe yaramadı.

dün de tam tırmanırken eşime şamarı koydum, sonrakinde de eşim benim maşaklara tekmeyi kodu, epey kıvrandık yerde ama çocuk daha 22 aylık olduğu için dayaktan katakulliden pek anlamıyor henüz.

ben daha çok balkona bir şeyler yapmayı düşünüyorum.

dayısı gelsin de bi de onu dövelim. işe yarar mı acaba ne dersiniz?
0
🌸kibritsuyu
(21.05.14)
balkon kapalı duracak, çocuk çıkmayacak. mecbur siz de pek çıkmayacaksınız balkona. oyun bahçesi gibi veya çit tarzı bir şeyle içeride durduğundan emin olduğunuz zaman çıkacaksınız.
0
r_u_h
(21.05.14)
cam balkon yaptırmayı ev sahibiyle konuşsanız belki ikna olur. çocuğun güvenliği için derseniz kabul edebilir. deneyin bence.
0
rock n roll
(21.05.14)
ağ germek ve hep beraber balkonda oturmadığınız anlarda balkon kapısını kilitli tutmak lazım.
bir de tırmanınca tepki vermeyin, yüksek sesle bi şey söylemeyin, o hareketin ilgi uyandırdığını anladıkça daha çok yapar. sessizce çocuğu alıp yere bırakın ve ilgisini başka bir şeyle dağıtın.
0
lily briscoe
(21.05.14)
@cizgilipijama +1.
çocuğu dövmeyin tabi. bunun dışında @m murphy'nin dediği de çocukta ömürlük hasar bırakır, devamlı korku hisseder.

file yapmak çok mantıklı geldi. onun dışında çocuk tam tırmandığı sırada bağırıp çağırıp çocuğu uzaklaştırmayın, etkisi olmaz aksine merak uyandırır istek gelir. bunun yerine tam o sırada çocuğun ilgisini dağıtacak bir şey yapın. misal tam tırmanırken 'kızım/oğlum bak sana çikolata vereceğim' gibi.
0
uzunuzunilgi
(21.05.14)
cocuk kac yasinda? ayrica ag disinda fileli kapilar oluyor balkon kapisina eklenebilen, o tip bir kapi monte ederseniz hem cocuk cikamaz hem de sinek girmez.
0
beriberi
(21.05.14)
ev sahibi tam alt katımızda oturuyor ve kendi evine bile yapmamış. balkon hakikaten çok büyük, çok pahalı tutar ve öyle her istediğimi yapacak bir ev sahibi değil, ankara'nın suyunun bittiği 2007 yazında su deposu yaptırayım dedim, kabul etmedi, cebimden yaptırdım mecburiyetten. yani cam balok işi yaş.

zaten birlikte oturmadığımız zamanlarda balkon kapalı, sorun birlikte otururken.iki cepheli balkon. biz bir tarafında otururken koşup köşeyi dönüp öteki tarafa geçtiğinde görüş alanından çıkıyor.

file fikri fena değilmiş ama dayanıklı olur mu ki? hem aşağı bir şeyler atmasını da engeller. ben de yerden demirlerin üstüne kadar muşamba, branda gibi bir şey düşünmüştüm o nasıl olur ki?
0
🌸kibritsuyu
(21.05.14)
çocuğun fiziksel algısı 6 aydan itibaren başlar. acıya ve duygusal tepkimelere karşı inanılmaz hassas olan çocuk, 12 yaşına kadarki gelişim sürecinde bu tepkimelerin her türlüsünden etkilenir. vicdan bütünlüğü de bu sırada oluşur. dolayısıyla 22 aylık bir çocuk, kendi gelişimi sırasında büsbütün fiziksel her şeyden etkilenir. acı da; gerek fiziksel, gerekse ruhsal anlamda en iyi pekiştireçlerden biridir.(Çocuğu döv demiyorum) Sizin yaşadığınız ya da yaşadığınızı sandığı acıdan çocuk etkilenir ve bu acı sonrasında şefkati çocuğa sunduğunuz anda vicdan bütünlüğü oluşmaya başlar. Büyüyünce sözünüzü dinler, size zaman ayırır, unutmaz, sever vs vs.

işte bunlar hep balkonda yaşanan olaylar.
0
m murphy
(21.05.14)
brandayı anam benim çocukluğum boyunca kullanmış, hiç atlayamadım balkondan. :)
file daha güzel olur ama, branda kötü görünüyor bence. yine de çocuğun o demirlere tırmanıp aşağı düşme ihtimali olur ama çok güvenli sayılmaz.
bence fileyle beraber görüş alanınızdan çıkmasını engellemek için iki cephe arasına parmaklık koyun.
urun.gittigidiyor.com konsept olarak şöyle bir şeyden bahsediyorm, tabi balkonda muhtemelen daha geniş bir şeye ihtiyacınız olacaktır.
0
mutevazi
(21.05.14)
Benim ev sokak tarafindan 2. Arka tarafta, manzaraya bakan cephede ise 7. Kat seviyesinde.
O cephede de fransiz balkon var.
2 cocugumu da (yazlari) gozumu kirpmadan buyuttum.
Cise giderken bile yanimda goturdum tuvalete.

Benim tutumum pek pratik degil farkindayim. Bu da boyle bir animdir diye anlattim.

Asil diyecegim;
Hemen yan tarafimdaki bekar komsum kedisi dusmesin diye beyaz, plastik gorunumlu bir ag germisti.
hem hava akisini engellemez, hem de akliniz yerinde durur, iki de bir cikmaz yerinden.
0
mavi istiridye
(21.05.14)
Kibritsuyu, twitterin varsa yaz istersen yan komsunun balkonunun fotosunu mensinlayayim istersen. Mobildeyim, caps olayina giremiyorum
0
mavi istiridye
(21.05.14)
Balkon kapisina asma kilit vurun, onune de 3'lu koltuk cekin, ne o ciksin ne de siz cikin. Ben oyle yapardim. Bu stressle yasayacagima icerde otururum daha iyi. Sonradan aglamaktan iyidir.
0
congratulationsyouwon
(21.05.14)
2 saniyelik dalgınlıktansa kapıyı sürekli kapalı tutun ya da bu metal tel/ağ?lardan oluyo, onlardan yaptırabilirsiniz balkonun içine yüksekçe. es geçmeyin lütfen, manyak gibi duruyo olabilirim ama başına bu şekilde bi kaza gelenleri tanıyorum.
0
stereoseyfi
(21.05.14)
sizin cocuk terrible two donemine girdigi icin sadece balko degil gerekirse sozlu uyarilari takip etmedigi donemler icin disarida da kullanabileceginiz bir cozum var;
bebeğine tasma takıp gezdiren ebeveyn
0
mavicorap
(21.05.14)
balkonun köşe yaptığı yere baby gate taktırın o halde. böylece çocuk öbür tarafa geçemez.
0
lily briscoe
(21.05.14)
arkadaşlar herkese teşekkürler ama daha çok balkon demirlerine bir çözüm gerekli. zaten biz içerideyken balkon kapısı kapalı ve kilitli oluyor. kendi başına balkona çıkmasından değil, hep beraber balkonda otururken kafamızı çevirdiğimiz anda fırlayıp tırmanmasından korkuyoruz ve buna çözüm arıyoruz. evimizin en güzel yeri süper manzaralı balkonu. bütün yaz çocuğu da kendimizi de paranoyak manyak gibi eve hapsetmek istemem. kazayı önleyecek tedbirler alıp her şeyi yapmasını isterim. yoksa odaya kapat, hiçbir şeye izin verme, sıfır kaza riski ama zerre sosyalleşemeyen çocuk. bunu da istemem. belki salıncaktan düşer diye parka götürme, belki araba çarpar diye sokağa çıkarma, belki su yutar diye denize sokma, böyle hayat geçmez. gerekli tedbirleri alalım, çocuk da hayatının tadını çıkarsın.
0
🌸kibritsuyu
(21.05.14)
kibritsuyu ne yaptın balkona bi çözüm bulabildin mi?

komşumuz şundan yaptı kendi, eğer bir şeyler yapmadıysan tavsiye ederim.
fileagimalati.com
0
yue
(03.07.14)
(5)

süt kutusu dangalaklığı

kibritsuyu
kardeşler,biz küçükken 200ml kutu sütler daha kısa ve daha geniş olurdu. kıvrımsız, düz bir pipetle satılırdı ve bu düz pipet, kutunun içine düşmeden yakın köşeye yetişirdi. kutuyu hafifçe kendine eğince tamamını içebilirdin. örnek görsel: http://www.akdumanmarket.com/image/cache/%5Cdata%5CPINAR_KRE
kardeşler,

biz küçükken 200ml kutu sütler daha kısa ve daha geniş olurdu. kıvrımsız, düz bir pipetle satılırdı ve bu düz pipet, kutunun içine düşmeden yakın köşeye yetişirdi. kutuyu hafifçe kendine eğince tamamını içebilirdin. örnek görsel: www.akdumanmarket.com (süt olanını bulamadım ama kutunun şekli böyleydi).

hangi dangalak bu ince uzun ve de kıvrımlı pipetle satılan süt kutularını (örnek görsel: online.sariyermarket.com ) icat etti ve amacı neydi bana açıklayabilir misiniz? pipeti kıvrımına kadar sokunca dibine yetişmiyor. dibine yetişsin diye kıvrımı da kutunun içine sokunca köşeye denk gelmiyor, köşeye denk getirmeye çalışsan içeri düşüyor. 35 yaşındaki bilinçli adam bakıp denk getiriyor ama ufacık çocuk bunun dibini içemiyor.

sebebi neydi ki?
0
kibritsuyu
(20.05.14)
meyve suyunu ben hep son damlasına kadar bitirebiliyorum, bununla aynı kutu sonuçta. nasıl denk getiremiyorsun anlamadım.
sıvı azalınca pipeti kıvrım yaptığı yere kadar sokup içerdeki ucunu kutunun dip köşesine itiyorsun. biraz da kutuyu kendine doğru eğince hepsi çıkıyor.
ayrıca çocuklar da son damlasına kadar çıkarıyor bırakırlar mı hiç :)
0
lily briscoe
(20.05.14)
biz bitirebiliyoruz valla.
alt köşelerden birine çaprazlama koyunca hüpletiyo bizim bebeler.
0
mavi istiridye
(20.05.14)
biz de bitirebiliyoruz da sebebi neydi ki diyorum. kıvrımlı pipetin kıvrımını içine sokmak nedir arkadaş? o kıvrım içine sokulmasın da kıvrılsın diye değil mi? icabında pipeti çıkarıp delikten kafaya da dikilip içiliyor. mesele bir şekilde bitirilebiliyor olması değil. bunun daha kolayı varken tasarımı zorlaştırıp, pipeti de amacına uygun olamyan şekilde kıvrımını içine sokup köşeye denk getirmeli tasarım yapmanın amacı ne onu anlayamadım sadece.
0
🌸kibritsuyu
(20.05.14)
Hicbir urun ilk gunku seklinde renginde ambalajinda kalmaz.
Omru bittigi zaman icini degistirmese disini degistiriyor firma.
Yeni kan yeni heyecan.
Sen cocukken ictin senin cocugun icecek 35 yil ayni kalmiyor.
Ambalaj teknolojisi sektoru gelisti elbette, musteri de sikildi, eee sut yani alti ustu nesini degistireceksin, seklini .

Icim sikildi be yillardir ayni koltuk diyen bir canli turune hitabediyor sektor , insan.
Pazarlamacilar bunu biliyor :)

Bak ne buldum, bu sutleri ben bile icerim, nasil guzeller..www.pinterest.com

Yalniz cidden süt süt dedim midem bi donmeye basladi benim.

### pipet konusuna gelince, tasarim ergonomik degilmis diyebiliriz
Ergonomik bir cozum onerisi ile gidersek, kutu kutu sute bogarlar :)
0
cecilia
(20.05.14)
ana sebebi raftaki yerlesim. ureticilerin perakendecilerin baskilari sonucu ambalaj optimizasyonuna gitmesi normaldir.

ornegin market raflarinda hangi urunden kac sira olacagi o market tarafindan, genelde pazar payina gore verilir. eskiden bu ambalajlarla 6 Pinar, 4 Dimes, 2 Cappy sigiyorsa mesela rafa, su an 9 Pinar, 6 Dimes, 4 Cappy sigar ve tum urunler ekstra yer kazanmis olur. pazar payi az olsun, cok olsun satisin artmasi da tum ureticilerin isine geldigi icin boyle bir degisiklik yasanmis olabilir.
0
yigitovic
(20.05.14)
(5)

ingilizce bilanço - gelir tablosu

kibritsuyu
farklı sitelerden ingilizce bilanço indiriyorum da bunların kullandığı terimler birbirinden farklı. uluslarararsı bir firmaya vereceğim. chicken translate olsun istemiyorum. türkçedeki bilanço maddelerinin, ulusararası nasıl kullanılıyorsa ona göre bulabileceğim bir ingilizce bilançoyu nereden bulur
farklı sitelerden ingilizce bilanço indiriyorum da bunların kullandığı terimler birbirinden farklı.

uluslarararsı bir firmaya vereceğim. chicken translate olsun istemiyorum. türkçedeki bilanço maddelerinin, ulusararası nasıl kullanılıyorsa ona göre bulabileceğim bir ingilizce bilançoyu nereden bulurum?

mesela 120 alıcılar hesabına biri buyers demiş, biri customers demiş. hangisi kullanılıyor?
0
kibritsuyu
(14.05.14)
120- trade debtors
0
[silinmiş]
(14.05.14)
Trade Receivables

www.istanbulsmmmodasi.org.tr
0
amarat
(14.05.14)
bizim şirkette böyle :)

bilanço'dan alıp gönderdim.
0
[silinmiş]
(14.05.14)
istanbul smmm odasınınkini pwc çevirmiş. çoğunlukla ona göre yaptım ama beğenmediğim yerleri de oldu. bi standardı yok demek ki, farklı tablolardan yararlanarak yaptık bakalım.
0
🌸kibritsuyu
(14.05.14)
kibritsuyu, ufrs denetimine girince rapor hazırlanıyor orada hiç hesap numarası falan yok zaten. hesap isimleri yazıyor o da bizimki gibi tek tek değil.
0
amarat
(15.05.14)
(2)

firefox 29 ile facebook'a giremiyorum

kibritsuyu
tarayıcı uyumlu değil, son sürümü indirin diyor. e zaten son sürüm bu. son sürüme otomatik olarak güncellendikten sonra girmez oldu.var mı elimizden gelen? yoksa fesfukun bunun son sürüm olduğunu anlamasını mı bekleyeceğiz?
tarayıcı uyumlu değil, son sürümü indirin diyor. e zaten son sürüm bu. son sürüme otomatik olarak güncellendikten sonra girmez oldu.

var mı elimizden gelen? yoksa fesfukun bunun son sürüm olduğunu anlamasını mı bekleyeceğiz?
0
kibritsuyu
(11.05.14)
sözlüğe de yazmışsın.

eksisozluk.com

şurda anlatılanları yap düzelir muhtemelen.
0
washe
(11.05.14)
kurulu eklentiler neler? user-agent'i değiştiren bi eklenti kurulu olabilir.
0
localhost
(12.05.14)
(2)

mancini'nin kağıt göndermesi olayı nedir?

kibritsuyu
çocuk doğduktan sonra futbulla maçla falan ilgilenemez oldum. kimin kimle maç yapacağını, kendi takımının ne zaman kimle maçı olacağını bile takip edemez oldum.şimdi fenerbahçe karabük maçında yanal sahaya kağıt göndermiş, kağıt elden ele dolaşmış, şampiyon fenerbahçe yazıyormuş. mancini ile ağır ta
çocuk doğduktan sonra futbulla maçla falan ilgilenemez oldum. kimin kimle maç yapacağını, kendi takımının ne zaman kimle maçı olacağını bile takip edemez oldum.

şimdi fenerbahçe karabük maçında yanal sahaya kağıt göndermiş, kağıt elden ele dolaşmış, şampiyon fenerbahçe yazıyormuş. mancini ile ağır taşak geçmişler falan.

mancini ne yapmış onu bi türlü bulamadım. google'da arayınca hep fenerbahçegönderme yaptı diye çıkıyor. bi anlatıverseniz, ya da videosu falan varsa olay nedir bi öğreneyim.
0
kibritsuyu
(10.05.14)
Mancini taktiklerini kağıt ile paylaşmayı seçiyor genelde. Sahada elden ele dolaşıyor yani.
0
Tyler89
(10.05.14)
mancini taktik değişiklikleri kağıda yazıp futbolculara veriyor.
www.ajanshaber.com
img.gecce.com

yalnız bu kağıt şakası volkandan çıkmış. maç sonu röportajda söyledi.
0
battal gemalmaz
(10.05.14)
(2)

orta tekerlek tuşu yumuşak mouse

kibritsuyu
hanimouse'ların tekerleği var, onu çevirince sayfa aşağı yukarı kayıyor (scroll denilen şey).hah aynı tekerleğin tepesine çökünce de mouse'un orta tuşu oluyor ya hani, linke tekerleğe basarak tıklayınca ayrı sekmede açılıyor falan. hah işte o tekerleğe yımışacık basılsın. böyle çökmek için çok kuvve
hanimouse'ların tekerleği var, onu çevirince sayfa aşağı yukarı kayıyor (scroll denilen şey).

hah aynı tekerleğin tepesine çökünce de mouse'un orta tuşu oluyor ya hani, linke tekerleğe basarak tıklayınca ayrı sekmede açılıyor falan. hah işte o tekerleğe yımışacık basılsın. böyle çökmek için çok kuvvet harcamayayım. yeter artık sert tuş yüzünden linke tıklayacam diye tekeri oynatıp, sayfayı kaydırdığı için linki ıskalamaktan bıktım. mouse'u duvarda parçalamama az kaldı.

tekerleğe basması yumuşak olsun, kablosuz olsun, başka da bir şey istemiyorum.
0
kibritsuyu
(09.05.14)
bazı scroll'lar çevrildiğinde vır-vır seri kayıyor, bazıları ise tık-tık diye ilerliyor. (a4 tech'ler genelde tık-tık yaparken logitech'ler vır-vır yapıyor mesela) tık-tık yapanlara basmak, vır-vır yapanlara basmaktan daha kolay oluyor. belki şimdiye kadar diğerinden kullandıysanız ondan zorlanıyor da olabilirsiniz?
0
sanal uyku
(09.05.14)
bahsettiğin tuşun çok yumuşak olmaması gerekiyor. çünkü dönen bir tekerin üzerinde bu tuş. evde logitech g700s, işte logitech m705 kuıllanıyorum. orta tuşlarından memnunum. artı sanal uykunun anlattığı iki mod arasında geçiş yapabiliyor bu fareler. yani diyelim ki 10000 satırlık bir word açtın ve deliler gibi aşağı ineceksin. tuşu bi çeviyorsun boşta olduğundan fır dönüyır bi anda 5000. sayfaya geliveriyorsun. ya da adım adım da dönebiliyor.
0
washe
(09.05.14)
(3)

samsung galaxy s3 internet saçmalığı

kibritsuyu
zaman zaman başıma geliyor. şimdi ofiste wi-fi var. ayrıca benim internet paketim de var. telefonda da wi-fi ve mobil veri açık. ikisi birden açık. wi-fi alanına girdiğim zaman wi-fi bağlanıyor, wi-fi alanından çıktığım zaman wi-fi kesilip mobil veri bağlanıyor, buraya kadar bir problem yok. görünür
zaman zaman başıma geliyor. şimdi ofiste wi-fi var. ayrıca benim internet paketim de var. telefonda da wi-fi ve mobil veri açık. ikisi birden açık. wi-fi alanına girdiğim zaman wi-fi bağlanıyor, wi-fi alanından çıktığım zaman wi-fi kesilip mobil veri bağlanıyor, buraya kadar bir problem yok. görünürde internetimin hiç kesilmemesi gerekiyor.

ama kimi zaman, mesela akşam ofisten çıkıyorum, aşağı inip sokağa çıkıyorum **dıtdırıt** whatsapp mesajı geliyor. bakıyorum taa iki saat önce yollanmış. ya da çilinng mail geliyor. bilmem ne zaman yollanmış.

arkadaş yukarıda ofiste gayet güzel çalışan wi-fi alanı içindeyken de internet vardı, niye gelmedin de wi-fi kesilip mobil veri açılınca geliyosun?

tam tersi de oluyor. sokaktan geliyorum, ofise giriyorum girer girmez whatsapp geliyor, mail geliyor. saatine bakılırsa ben sokaktayken gönderilmiş.

niye bu böyle? hadi mail dediğin belki server ile senkronize aralığına denk geldi, bağlantı şekli değişince senkronize edip aldı, olabilir. whatsapp? anlık mesajlaşma değil misin sen?
0
kibritsuyu
(07.05.14)
Wifi üzerinde whatsapp'ın background data opsiyonu kapalı olabilir mi acaba?
0
cakabo
(07.05.14)
değil. zaten background data sadece mobil veri için kısıtlanabiliyor bildiğim kadarıyla.

zaten tersi de oluyor. yani dışarıdayken, mobil veri aktifken gelmeyip, wi-fi alanına girince geldiği de oluyor.
0
🌸kibritsuyu
(07.05.14)
Bu dediklerin tel.in içindeki eski yazılımdan kaynaklanıyor. Bende s4 var. Aynısı oluyordu. Servise gidip yazılımı son sürüm yaptırdım düzeldi. s3 ve s4 ler bazen wifi yi kesiyo ancak kesildiği görünmüyor. Malesef bu sorun var. Ancak dediğim gibi servise gidip güncel yazılımı attırırsan düzelme ihtimali yüksek.
0
esmeralda
(07.05.14)
(3)

sim kart durup dururken niye bozulur

kibritsuyu
dün gece telefonum gayet normal çalışıyordu. her zamanki gibi beynimize sinyal vermesin diye uçuş moduna alıp saat olarak kullanmak, çocuk uyanırsa müzik çalmak vs. amaçlı başucuma koydum. sabaha karşı saate bakayım diye aldım, "sim kart algılanamadı, yeniden başlatın" diyor. elli kere başlattım ett
dün gece telefonum gayet normal çalışıyordu. her zamanki gibi beynimize sinyal vermesin diye uçuş moduna alıp saat olarak kullanmak, çocuk uyanırsa müzik çalmak vs. amaçlı başucuma koydum. sabaha karşı saate bakayım diye aldım, "sim kart algılanamadı, yeniden başlatın" diyor. elli kere başlattım ettim olmadı. telefon bozuldu diye sabah sabah iyi canım sıkıldı.

kartı başka telefonda denedik, onda da çalışmıyor. başka kartı benim telefonda denedik, çalışıyor. meğer benim sim kart bozulmuş. yenisini aldım, düzeldi.

iyi de abi sim kart dediğin şey bir buçuk senedir hiç çıkarılmadan takılı durduğu yerde niye bozulur ki? kesişmiş kart falan da değil, orijinal mikro sim kart.
0
kibritsuyu
(05.05.14)
çıkartmışsınız ama üstündeki sarı kontakları bir tükmükle falan hafifçe ovcaladınız mı?
0
osuruklu
(05.05.14)
tükmükle de ovaladım, gözlük beziyle de sildim, çıkartıp bekledim geri taktım, telefon açıkken çıkarıp kapalıyken taktımi kapalıyken çıkarıp açıkken taktım, açıkken çıkarıp taktım. yok düzelmedi. bayaa bozulmuş.
0
🌸kibritsuyu
(05.05.14)
offline modu'na alma sirasinda sakat bir elektrik akimi falan geldiyse demek ki. neyse, oluyor boyle seyler.
0
osuruklu
(05.05.14)
(23)

çocuğun ateşini düşürmek

kibritsuyu
dün (23 nisan) sabah saatlerinden beri ege'nin ateşi 38 derecenin altına düşmedi. akşamüstü bi düşüyor gibi oldu, gece yine yükseldi. sabah doktora götürdük. boğaz kültürü ve idrar tahlili yapıldı, temiz çıktı. gerçi kültür sonucu çıkmadı daha ama antijen aldım, negatif dedi doktor. bakteri veya vir
dün (23 nisan) sabah saatlerinden beri ege'nin ateşi 38 derecenin altına düşmedi. akşamüstü bi düşüyor gibi oldu, gece yine yükseldi. sabah doktora götürdük. boğaz kültürü ve idrar tahlili yapıldı, temiz çıktı. gerçi kültür sonucu çıkmadı daha ama antijen aldım, negatif dedi doktor. bakteri veya virüs kaynaklı olmadığını, bu yüzden antibiyotik vermediğini söyledi. ateş düşürücü şurup (ibufen) verip yolladı.

lakin çocuğun ateşi hala düşmüyor. ılık duşa sokmak, üstünü soymak, koltuk altlarına ıslak bez koymak vs. dışında ateş düşürücü önerileriniz var mı?

bir de virüs değil, bakteri değil, bu çocuğun ateşi niye çıkıyor dersiniz? diş çıkarıyor olabilir mi? 21 aylık oldu, ikinci azı dişleri hala çıkmadı zira.
0
kibritsuyu
(24.04.14)
olabilir ama bu kadar ateş anormal
başka bir doktor gördümü bebişi?
0
basond
(24.04.14)
sirkeli bez koymayı denediniz mi? suya sirke karıştırıp onunla bezi ıslatıp koyun, genelde öyle yaparlar. geçmiş olsun.
0
rock n roll
(24.04.14)
başka doktor görmedi. açıkçası başka doktor görse de daha ne yapabilir ki? başından savmış olsa ilgilenmedi, başkasına gideyim derim. gayet güzel muayene etti, gerekli tahlilleri yaptı. dandik semt polikliniğine de gitmedik ki tahlilleri beceremediler diyeyim.
0
🌸kibritsuyu
(24.04.14)
normal değil sonuçları daha ağır olabilir, iyi bir pediatrist muayene etmeli. hemogram bakıldı mı? belki de nötropenik ateş falandır bilinmez ki her şey düşünülmeli odağı belli olmayan, sebebi belli olmayan ateş araştırma gerektirir. geçmiş olsun umarım ciddi bir şeyi yoktur. ayrıca henüz 2 yaşından küçük ve belki de immün yetmezliği vardır buna bağlı da mantar enfeksiyonu bile olabilir ciğerlerinde vs.
0
lal u ask
(24.04.14)
compadrito
(24.04.14)
hocam zaten bir pediatrist muayene etti. 48 saat içinde düşmezse, döküntü olursa vs tekrar getirin dedi. boğazından aldıkları swab ve idrar negatif olduğu için çocuğu delip ağlata ağlata kan almaya gerek duymadı. bu yüzden de hemogram bakılmadı, ihmal edildiği için değil.

evet allah korusun daha ciddi olabilir de her şey düşünüldü işte. ne eksik? düşünülmeli diye 21 aylık çocuğu komple check up mı yapacağız? anestezi verip kontrastlı tomografi mi çektirelim? doktora gittik, gerekli tahliller yapıldı yollandı. 48 saat de süre verdi düşmesi için. feriştahına gitsem daha ne yapacak?

ben sizden ateş düşürmeye yardımcı yöntem soruyorum. teşekkür ederim ama duyuru'dan hastalık teşhis ettirmeyecek kadar bilinçliyim, o yüzden ilk fırsatta doktora gittim. yardımcı olmak yerine daha çok endişelendiriyorsunuz.
0
🌸kibritsuyu
(24.04.14)
dolven ve calpolü 4er saat aralıklarla karıştırarak verebilirsiniz
yani önce dolven sonra calpol sonra dolven

onun dışında soğuk uygulama en güzeli aslında ama çocuğa da ayrı eziyet maalesef :/
diş çıkarması büyük olasılık
0
la noix
(24.04.14)
Sirkeli bez, nemli bezle silmek, ben kucukken alkol kolonya falan dokerdik ama o kadar küçük değildim. Duş almış zaten.

edit: bayağı karışmış burası da ben mobilde test sonucu koyduğunuzu görmemiştim virüs falan bakılmamış burada. bir çeşit bakteri bakılmış o da negatif çıkmış. o yüzden virüsü yok bakterisi yok nesi var deyince lal u ask haklı olarak diğer alternatifleri yazmış. ben de viral olabilir diyeceğim. doktorunuz da öyle düşünmüş olmalı ki antibiyotik vermemiş. zaten duyurudan hastalık soracak kadar cahil değilim demişsiniz. o yüzden fikrimi belirtmemiştim.

özel hastane mevzusuna gelince tahlil konusunda devlet hastanelerine daha çok güveniyorum. ben tıp öğrencisiyim, annem de sağlık meslek öğretmeni/hemşire. yetiştirdikleri iyi laboratuvar öğrencileri, hemşirelik öğrencileri zaten kpss'yi kazanıp atanıyor. arka kapıdan mezun olan öğrencilerse özellerde çalışıyorlar. bahsettiğim yerler uyduruk tıp merkezleri değil kurumsallaşmış hsataneler. yanlış anlamayın güven hastanesi için spesifik olarak konuşmuyorum.

siz de çok paniklememeye çalışın, çocuklar hastalanarak büyür. kavanoz çocukları dayanıksız olur. her seferinde kendinizi heba etmeyin.

geçmiş olsun. inşallah iyileşmiştir yavrucak.
0
Lim5
(24.04.14)
bakteri değil virus değili yanlış anlamışsınız bence. boğaz enfeksiyonu geçiriyor işte. bir hafta sonra daha iyi olacak. diş çıkması falan ateş yapmaz. öyle bir şey yok.
ateş düşürmek için de ılık duş aldırıp giydirmeyeceksiniz. su üzerinde çıplakken kuruyacak. 39'un falan üstüne çıkmadıktan sonra ateşi düşürmenin çok bir anlamı da yok zaten.
lal u aşk da henüz tıp öğrencisi diye tahmin ediyorum:) ateşli çocukta immun yetmezlik, nötropenik ateş falan yazdığına göre:))
0
fayfim
(24.04.14)
atesini dusurucem diye yapmadiginiz kalmamis ama cocugu da yormussunuz tahmin ediyorum, onun yerine biraksaniz biraz dinlense.
0
tasa oturma soguk ceker
(24.04.14)
gazeteye sirke döküp sırtıma yapıştırırdı bizim valide hanım.
0
tosunpasa
(24.04.14)
bu çocuk daha bir aylıkken yenidoğan sarılığı geçmediği için o zaman işyeri tarafından yaptırılan özel sigortamız da olmadığı için dandik semt polikliniğine gittik. hem de ankara'nın büyük bir ÇOCUK hastanesinin polikliniği idi. doktor allah var iyiydi. idrar yolu enfeksiyonu olabilir dedi. idrar tahlili alalım dedi. gittik, kazulet bi hemşire verdi elimize bi tane idrar poşeti, bi tane de idrar kabı. biz nedir nasıl yapılır bilmeden, bekleme salonundaki sandalyenin tepesinde bodoslama poşetteki deliğe pipisini geçirip yapıştırdık. ortam ana baba günü, ne gel bi yardım et göster diyecek adam var, ne çocuğu yatıracak bi sedye var. işeyince de poşeti çıkarıp kaba döktük verdik. 3 gün sonra o da ne? idrarda klebsiella bakterisi üredi. dediler damardan antibiyotik tedavisi olacak 15 gün. lan daha 1 aylık çocuk ne antibiyotiği, ne damarı demeye kalmadan bir özel hastaneye gittik. orada idrarı zahmet edip hemşire aldı. alırken pipinin etrafını falan antiseptikle sildi, meğer silmek lazımmış. ne bakteri üredi ne bişey. devlet hastanesine, hem de bütün işi çocuk üzerine olan bir devlet hastanesine güvensek çocuğum yok yere 15 gün damardan antibiyotik alacaktı.

özel hastaneye gitmemizin nedeni zenginlikten değil. zaten zengin falan da değilim. eşimin işyerinin yaptırdığı özel sigorta sağolsun gidebiliyoruz özel hastaneye.

@freekara: doğumunu da buradan duyurmuştuk. hatta fader sağolsun duyuru'nun tepesine emzik asıp hoşgeldin ege demişti. tanıyan hatırlayan var gibi yazıyorum ben de :) (git: 452182) (git: 452607)
0
🌸kibritsuyu
(24.04.14)
Kan sayımı yapıldı mı? Göremedim de? Bu arada sadece ateş düşürmeye yardımcı yöntem sormamışsınız, bir daha okursanız duyurunuzu görebilirsiniz. Editlemediyseniz tabi:)
0
Lola90
(24.04.14)
@lola90: yukarıda yazdım. bakılmadı, ama ihmal edildiği için değil, antijenden ve idrardan bir şey çıkmadığı için bakılmasına şimdilik gerek duymadığı için bakılmadı. sadece yöntem sormadığımın farkındayım lakin öncelikli olarak yöntem soruyorum. ayrıca alternatif nedenler de soruyorum. doktorun hakkını yememek lazım, yapabileceği her şeyi yapmış bir doktor varken başka bir doktora götürülmesi gerektiğini düşünmüyorum. o yüzden, sanki çocuk yanarken evde kocakarı yöntemi arayan baba muamelesi görmeyi hak etmediğimi düşünüyorum.
0
🌸kibritsuyu
(24.04.14)
yahu altı üstü ateşi çıkan çocuğu kaç doktor görecek? hayır 2 hafta falan ateşi olur vs bir durum olur da anlarım. bana sorarsanız 2 gündür ateşi olan çocuğu doktora götürmeye bile gerek yok. dolven, calpol vs artı ılık duş, bol meyve sebze, bol su yeter gider.
0
fayfim
(24.04.14)
4 saatte bir calpol ve dolven dönüşümlü verebilirsin. hala düşmezse hastaneye götür. bir de ateş dediğin kaç derece acaba gerçekten ateş mi?
0
vendorth
(24.04.14)
@fayfim tüm tetkikler yapılmamış olsa amaan boğaz enfeksiyonudur, popoyu üşütmüştür der geçersin ama zaten pediatri stajı almış olan herkes bilir ki 2 yaş altında ateş "sirkeli su sür eheh" deyip boşverilecek kadar basit bir şey değil yoksa ben de büyük çocuklarda ve erişkinlerde ateşin ilaçlarla düşürülmesine karşıyım söz konusu 21 aylık çocuk, süt çocuğu.

@kibritsuyu ben söylediklerimden mesulum size bebeğinize kocakarı yolları arıyorsunuz yazmadım, tekrar okuyun bence stres faktörü girince işin içine abartılı tepkiler veriyorsunuz. Yukarıda "bir de virüs değil, bakteri değil, bu çocuğun ateşi niye çıkıyor dersiniz?" Demişsiniz ben de sebepleri sıraladım daha sıralanacak onlarca şey vardı enfeksiyöz sebepler dışındakileri akıla bile getirmedim ki milyonda birlik ihtimaller zira ben sorunuzu yanıtladım. Ayrıca virüs için seroloji bakıldı tamam ama adenovirüs, rhinovirüs, rsv, cmw, ebw dışında marker baktıklarını da sanmıyorum ki rutinde gereksiz de zaten. Dediğim gibi az bir marker bakılabiliyor yani direkt sıfır virüs sıfır bakteri demek yanlış olur muhtemelen enfeksiyondur. Her neyse gece gece bu kadar uzun tutmanın lüzumu yok, tekrardan geçmiş olsun.
0
lal u ask
(25.04.14)
www.fda.gov

onlinelibrary.wiley.com

fever phobia diye bi şey duydun mu hocam?

istersen bi gugılla.

lakin çocuğun ateşi hala düşmüyor. ılık duşa sokmak, üstünü soymak, koltuk altlarına ıslak bez koymak vs. dışında ateş düşürücü önerileriniz var mı?

@fayfim hocam, tıp öğrencisi de meslekdaşımız. tıp öğrencisini hafife alma. ben öğrenciyken, anlı şanlı bi cerrahi profesörüne, 'babamda meninks irritasyon belirtileri var hocam' demiştim de, 'hadi len kazma! sen ne bilirsin meninks irritasyonunu!' diye azarlamıştı beni ve sonunda maalesef haklı çıkmıştım.

bu söyliyceğime inanmamakta serbestsin, DIC teşhisi koyan doktor karısı biliyorum. doktor dill tabii ki. sadece bir kere görmüş hayatında ve ikinci gördüğünde teşhisi yapıştırmış.
0
compadrito
(25.04.14)
ya bi defol git başka soruyu trolle. ben ne bileyim miyim antibiyotik neye verilir, hangisi bakteridir virüstür. virüs varsa ne verilir, bilmemneye ne zaman yok denir. cehaletmiş. ben bütün bunları bilsem zaten doktora gitmeyip kendi tedavimi uygulardım. doktor musun nesin bilmiyorum ama git havanı başka başlıkta bas, yardımcı olmayacaksan bir daha bir şey yazma. doktor aynen bunu dedi ve antibiyotik vermedi. yazdıkların doğru olabilir, ben doktoru yanlış anlamış olabilirim, çünkü benim tıp bilgim yok. ben de ne anladıysam onu yazıyorum biri yardımcı olabilir diye. şu başlıkta senin dışında yardımcı olmaya çalışan ve tıp bilgisi olan diğer arkadaşlar da bunu çoğunlukla doğruladı, doktorun "bakteri veya virüs kaynaklı değil" şeklinde anladığım ifadesinin aslında ne demek olduğunu açıkladılar. adam olan, insan olan gelip "sen onu yanlış anlamışsın, şunu demek istemiştir" diye yardımcı oluyor, hakikaten de yanlış anlamış olduğumu anlıyorum. adam olmayan da gelip tıp bilgisi olmayan adama tıbbi şeyleri bilmiyor diye cahil diyor yahu. o ettiğin küfürü de aynı kibarlıkta ediyorum terbiyesiz adam be.

devlet hastanesinin insanla ilgilenilmeyen polikliniğinde mağdur olmanın eşiğinden döndüm. zenginim veya değilim, mecbur kalmadıkça da gitmeyi düşünmem. 1 aylık çocuğun damardan antibiyotik tedavisine başlayacak dendiğinde çocuğu olmayan anlamaz ne hissettiğimi. sen orada çalışan sağlık personeli isen çık bi odandan etrafına bak insanlara durumu yok, orada eli mahkum diye nasıl davranılıyor. illa mücadele edeceksen mağduru eleştirerek değil, kendi meslektaşını eleştirerek yap bunu.

@lal u ask: alternatifleri saydığınız için teşekkür ederim. evet stresle aşırı tepki veriyor olabilirim ama çocuğumun ateşi var diye soran hastaya "immün yetmezlik olabilir" falan gibi ciddi alternatifler sayarsanız ne düşüneceğimi gözünüzde canlandırın. bakın daha tecrübeli meslektaşlarınız öncelikle bu ateş ne kadar sürerse ciddi olarak araştırılmalı, kaç derecenin üstüne çıkarsa tehlikeli olabilir öncelikle onu söylüyorlar. size tavsiyem, söylemeye en ciddi alternatiften başlamayın ki hasta endişelenmesin. daha ateşi çıkalı, o da 38 dereceye çıkalı, hastaneden yeni gelmiş, tahliller testler yapılmış hastaya "başka doktora gidin şu da olabilir bu da olabilir" derseniz hasta belki de ortada hiçbir şey yokken endişelenebilir. öncelikle sıradan bir ateş yükselmesinin iyileşmesi için ne kadar zamanımız var, ne kadarı tehlikeli onları söyleyip, geçmezse tekrar bakılması gerektiğini söylemeniz daha doğru. bir hasta olarak tavsiyem olsun, eğer ukalalık olarak görmezseniz.
0
🌸kibritsuyu
(25.04.14)
nasıl oldu bebek?
düştü mü ateşi?
0
basond
(25.04.14)
@lal u ask

sevgili meslektaşım, küçümsemek için söylemedim öyle. aksine kafada bütün olasılıkları düşünmek tıbbi açıdan güzel bir şey aslında. demek istediğim öğrenciyken üniversite hastanesinde genelde komplike vakalarla karşılaştığınız için ve tus denen allahın belası saçma sınav yüzünden garip şeyleri öğrenmek zorunda kaldığınız için ilk düşünülmesi gerekenleri atlayıp kitabın sonuna bakabiliyorsunuz bazen. ufak bir anımı anlatayım:)

yine ateşi çıkan 30 yaşlarında bir hasta beraber çalıştığım arkadaşımın polikliniğine başvurur. benim arkadaş kan tahlili ister, doğal olarak da crp yüksek çıkar. hasta sorar, hocam bu crp neden yükselir?:) bizim eleman saymaya başlamış, öğrencilikten gelen sözlü psikolojisiyle; enfeksiyonlar, tüberkuloz, lupus benzeri romatolojik hastalıklar, artrit ve bazı kanserler.

aynı hasta 3 gün sonra tesadüf ya benim başka bir arkadaşıma kendisinde kanser olup olmadığının araştırılması için başvurur:) neden? önceki doktor bende kanser olabileceğini söyledi :)

birkaç sene aktif olarak çalışırsanız 2 yaş altında ateşin de aslında "sirke sür geçer ehe" denecek kadar basit bir şey olduğunu anlayacaksınız. ben de pediatri stajı yaptım, ondan sonra da belki 5 bine yakın 2 yaş altı ateşli çocuk muayene ettim:) he dediğim gibi öyle 2 hafta süren inatçı, düşmeyen ateşten falan bahsetmiyorum, onlar konumuz dışı.

bilmem anlatabildim mi?

edit: hastayı da aldığım ayrıntılı anamnezle biraz açıklayayım madem bu kadar hekim toplandık:) boğaz kültürü alınmamış hastadan sadece b-hemolitik streptokok için antijen testi yapmışlar. idrar testi ve kültürü yapılmış. idrar testi temiz, kültür sonucu daha çıkmamış. doğal olarak büyük ihtimalle kültürü de temiz çıkacaktır. tipik bir viral solunum yolları enfeksiyonu vakası bence. büyük ihtimalle bebeciğimiz şuanda tam olarak toparlayamasa da daha iyi olmaya başlamıştır bile:)
0
fayfim
(25.04.14)
@lal u ask ve fayfim

bize bi gastro hocası şöyle demişti: ikteri olan bi hasta gördüğünde, ''Ulan sakın bu Dubin-Johnson sendromu olmasın???'' demiyceksin kendine, önce hepatit aklına gelecek. Hepatit yoksa, o zaman diğerlerine geçersin...
0
compadrito
(26.04.14)
duyuru'nun bütün hekimleri toplandı ege'nin hastalığını konsülte ediyor ha valla büyüksünüz hocam :)

son durumu yazayım. 26 nisan cumartesi sabahı itibariyle çocuğun ateşi hala düşmedi. 38-39 hatta kimi zaman 39.5 civarında seyretti. ateş düşürücüyü verince düşTÜ, ilacın etkisi geçince yine çıktı.

48 saat geçtiği için sabah tekrar doktora götürdük. tekrar muayene etti. boğazında enfeksiyon var, ateş odağı burası dedi. kan tahliline gerek yok, kan tahlili de yapsam orada da enfeksiyon göreceğim, zaten görüyorum boğazında dedi. bir de bacaklarında böyle deri altında damar gibi kızarık bi lekeler vardı. virütik kaynaklı döküntü bu dedi. ne virüsü olduğunu bilmiyoruz, bilmemize de gerek yok, zaten virütik hastalık ilaçla antibiyotikle tedavi olmaz, vücut onu kendi tedavi eder dedi (benim anladığım şu oldu. yani buna neden olabilecek muhtemel virüslere karşı kan tetkiki yapılıp tespit edilebilir ama bu tespitin, hangi virüs olduğunu bilmek dışında bize bir faydası olmaz şeklinde anladım doktorun dediğini). boğazındaki enfeksiyonun da nedeni de bu virüs dedi. hem onun için, hem de önlem amaçlı, başka bakteriyel üremeler olmasın diye zitromax isimli günde 3cc verilecek şekilde 5 günlük bir antibiyotik şurup (süspansiyon, toz halinde, su katılarak hazırlanıyor) verdi.

o gün hastanede ateş düşürücü ibufen verdiler. hastaneden gelince ege uyudu. 2-3 saat uykudan sonra uyandı, daha antibiyotiği kullanmaya başlamadan önce ateşi düştü, tekrar da çıkmadı. biz yine de zitromax'tan doktorun dediği gibi 3 cc verdik. pazar günü de 3 cc verdik. sonra altını değiştirirken bi baktık ki çocuğun karnı, sırtı falan fısır fısır kırmızı ama kabarcıksız, sanki güneş alerjisi gibi döküntü olmuş. belli ki bir şey döküyor. teyze meyze efradı kızamık bu kesin kızamık falan diye korkuttular bi de.

bu sabah (pazartesi) ateş şikayeti geçmiş olduğu halde, bu sefer kendi doktorumuza ulaşıp ona gittik. o da aynen muayene etti, başka doktor görsün diyenlere inat önceki doktorun yaptığı muayenenin birebir aynısını yaptı. ne eksik ne fazla. birebir aynı şeyi söyledi. virütik bir hastalık, bunlar virütik döküntüler dedi. adını da beşinci hastalık koydu. (gerçi internetten bakıyorum, beşinci hastalık değil de altıncı hastalık belirtileriyle tam olarak uyuyor). boğazı temiz, enfeksiyon yok iyileşmiş, normalde antibiyotiğe başlanınca bitirilir ama iki gün kullanmışsınız, devam etmeyin gerek yok dedi. ilacı yok, tedavisi yok, zararı yok, sıkıntısı yok, kendiliğinden geçer dedi.
0
🌸kibritsuyu
(26.04.14)
(10)

karşıdan gelen geminin önce direğini, sonra kendisini...

kibritsuyu
dünyanın yuvarlak olduğunu anlatan bütün ilkokul kitaplarında istisnasız bu örnek vardır. işte neymiş, karşıdan bize doğru gelen geminin önce direğinin tepesini, sonra direğin tamamını, sonra gövdesini görürmüşüz, çünkü dünya yuvarlak diye.lan dünya yuvarlak da o kadar eğrik bi yuvarlak değil ki? ta
dünyanın yuvarlak olduğunu anlatan bütün ilkokul kitaplarında istisnasız bu örnek vardır. işte neymiş, karşıdan bize doğru gelen geminin önce direğinin tepesini, sonra direğin tamamını, sonra gövdesini görürmüşüz, çünkü dünya yuvarlak diye.

lan dünya yuvarlak da o kadar eğrik bi yuvarlak değil ki? tamam yuvarlak da, o kadar büyük bir yuvarlak ki insan gözünün görebildiği mesafedeki alan, yuvarlaklığı ihmal edilebilecek kadar düz görünüyor. ben taa cehennemin dibinde demirlemiş mikrop kadar tekneyi olduğu gibi görüyorum. dürbünle bakınca daha net görüyorum. göremiyorsam da dünyanın yuvarlaklığı nedeniyle aşağıda kaldığı için değil, taa eşşeğin tenasül uzvu kadar uzakta olduğu için göremiyorum. gözüm seçmiyor artık o mesafeyi.

lan böyle çıplak gözle, çıplağı da geçtim dürbünle geminin önce direğini, donra kendini bilmemneyini görebilen var mı? dünyanın neresinde oluyor böyle bir şey de ilkokul sabilerine dünyanın yuvarlaklığı şu örnekle anlatılıyor?
0
kibritsuyu
(22.04.14)
kafalarında canlandırabilsinler, kalıcı olsun diye öyle anlatılıyor.
normalde öyle bir şey yok tabi
0
mutevazi
(22.04.14)
minyatür bir dünya ve devcileyin bir gemi ile denenince oluyor.
0
nereye bu gidis
(22.04.14)
ya iyi de abi, gerçekte gözlemleme imkanım olan bir şeyi kafamda canlansın diye böyle anlatır da ben de öyle olmadığını görürsem kafamda canlanmayı bırak, iyice güvenim sarsılmaz mı? hani ömründe görmeyeceği bir mevzuyu anlatırken (uzay muzay mesela) gözünde canlansın diye istediğin illüzyonu uydur da, deniz kenarı gören her çocuğun test edebileceği şeyi yanlış anlatarak kafada canlandırma mı yapılır?

yarın bir gün okulda bunu öğrenen oğlum bana gelip "e baba taa neredeki gemiyi görüyorum ben, hani önce direği gözükürdü" diye sorunca ne diyeyim ben bu çocuğa?
0
🌸kibritsuyu
(22.04.14)
bu ülkenin bilimsel olarak ilerleyememesinin en büyük nedeni bu bence.
0
kosun lan mevzu var
(22.04.14)
Ben universiteye basladiktan sonra liseye kadar gorduklerimin o kadar buyuk bir kisminin aslinda olmadigini farkettim ki cocugum olsa okula gondermeye kiyamam gibi geliyor. Tarih derslerini dusunun mesela ne kadari gercek ne kadari objektif ne kadari tam?
0
instant crush
(22.04.14)
ya bırak allasen, tsubasa'larla büyümüş nesiliz biz!
weknowmemes.com
0
loveinaflipbook
(22.04.14)
Obje buyudukce bu fark belirginlesir. Ozellikle daglar icin net gozukur. Normal gozle saptanmasi zor ancak gemicilerin o donemde kullandigi cift lensli teleskoplarla uzaktaki gemilerin ucu kiyisi gozukmeyen bir denizin ortasinda gayet net goruleceginde hem fikir olabiliriz.

Ayrica zamaninda da aciklanirken bu ornegin kurulmasi denizcilerin denizde bilmedikleri sularda dunyanin sonuna ulasip ebediyete dusmekten korkmalari yatar. Puruzsuz yuzeyiyle dahi suda kure oldugunu ispatlamak daha etkili olmustur kanimca.
0
wiillii
(22.04.14)
Ornekte sikinti yok.
Dunya soruda yazdiginizin aksine insan gorus alanini etkileyecek kadar yuvarlak.
0
f_d
(22.04.14)
peki o zaman ben niye çıplak gözle hadi onu da geç, ev tipi bir dürbünle taa cehennemin dibindeki gemiyi tam olarak görebiliyorum? benim mi gözler bombeli yoksa, yuvarlağın altında kalan yeri de görüyor falan süpermen gibi?

belki gezegen gözlemi yapılan bilmemkaç x teleskoplarla yuvarlaklığı hissedebielceğimiz kadar uzağı görebiliyoruzdur, o konumuz değil. ilkokul kitabından bahsediyoruz. yoksa dünyanın yuvarlak olduğunu ben de biliyorum.
0
🌸kibritsuyu
(22.04.14)
Kabaca konusuyorum insan gozu 5km uzagi gorebilir, o uzaklikta da egim 3 metre asagi etki etmis oluyor.

Tepeden bakarsaniz cok daha uzagi gorebilirsiniz. Cehennemin dibi biriminize gore o kadar tepeden bakiyorsunuzdur.
0
f_d
(22.04.14)
(4)

yandex kurumsal hosting

kibritsuyu
nic.tr'den aldığım com.tr uzantılı bir domain'im var. kafama edeyim ki superonline'dan ücretli aldığım hosting hizmetinden memnun olmayıp yandex kurumsal'ın ücretsiz hostin hizmetini alayım dedim tavsiyeler üzerine.yandex kurumsal'a bağladım domain'i. lakin çok büyük bir problemim var. yandex, alan
nic.tr'den aldığım com.tr uzantılı bir domain'im var. kafama edeyim ki superonline'dan ücretli aldığım hosting hizmetinden memnun olmayıp yandex kurumsal'ın ücretsiz hostin hizmetini alayım dedim tavsiyeler üzerine.

yandex kurumsal'a bağladım domain'i. lakin çok büyük bir problemim var. yandex, alan adının bana ait olduğunu doğrulamak için [email protected] diye sanal bir mail adresi uydurdu, dedi ki "bunu alan adı sağlayıcısından, alan adının iletişim e-posta adresi olarak tanımla, ben de whois'e bakınca göreyim, alan adının sana ait olduğunu anlayayım". büyük bir mallıkla nic.tr sayfasından girip, iletişim adresini [email protected] olarak değiştirdim.

ne oldu? nic.tr bana dedi ki "e-posta adresinizde değişiklik yapmış bulunmaktasınız. Değişiklik işlemine devam etmeniz durumunda sorumlu kodunuz geçici olarak durdurulup, sistemden çıkartılacaksınız. Yeni e-posta adresinize gönderilecek onay kodunu kullanarak "Alan Adı İşlemleri" menüsünde "Sorumlu e-posta doğrulama" işlemi yaptığınızda sorumlu kodunuz tekrar kullanıma açılacaktır."

yani yandex'in alan adı doğrulayacam diye götünden uydurduğu sanal adrese bir onay maili gitti ve ben o maile tıklamadan alan adı sağlayıcısı olan nic.tr'ye login olamıyorum.

nedir bunun çözümü, yandex'e de kaç tane mail attım sallayan yok. superonline yılda 84 lira alıyordu ama gece gündüz demeden attığım maile de hemen cevap geliyordu destek biriminden.

şimdi nic.tr'nin insafına kaldım. bana acıyıp iletişim mail adresini eski haline getirirlerse yırttık. yoksa domain sürem bitince küsküyü köküne kadar yediğimin resmidir.

var mı çözümünüz?
0
kibritsuyu
(19.04.14)
nic.tr den başka bir çözüm gelmedi aklıma.düzeltebilirsen sürüsüne bereket kurumsal hosting firması var.onlardan birinden hizmet al.(bkz: sadecehosting )(bkz: netinternet)(bkz: dgn )
0
tosunpasa
(19.04.14)
karmaşayı anlayamadım ama nic.tr güzel ilgileniyor. alan adı senin ise dert etme. ilkkayıttaki belgeleri imzalar kaşeler gönderirsin. hemen düzenlerler.
bi de sana duyuru açtım da cevaplamadın. noldu senin polarize filfte örnek versene bi kaç tane.
bi de sadecehostinge 40 + kdv var. ben onu kullanıyorum.
0
ben smyrna
(19.04.14)
alan adı 2005 yılından beri benim. ama alan adını alırken şirketimiz vardı, onun ticaret sicil gazetesi ile almıştım. o şirket 2009 yılında tasfiye oldu. ticaret sicil gazetesi hala duruyor gerçi ama kontrol falan ederlerse "bu şirket kapanmış hacı, vermeyiz aynı domaini" demesinler. her yere bu mail adresini verdim ben.
0
🌸kibritsuyu
(19.04.14)
yok yok etmezler. ne gönderirsen ona bakıyorlar. hatta o belgeleri de istemezleri. şirket sorumlusu sirküler falan o kadar.
0
ben smyrna
(20.04.14)
(6)

mail hosting hizmeti

kibritsuyu
sadece mail hizmeti için com.tr uzantılı kendi domain'imi kullanabileceğim, 5 ayrı mail adresi verebilecek ücretli veya ücretsiz hosting hizmeti arıyorum.google'ın var, ücretsiz ama nic.tr'den aldığım com.tr domainlerine uygun dns ayarı yapılamıyormuş orada, o olmadı.superonline kullanıyorum ama son
sadece mail hizmeti için com.tr uzantılı kendi domain'imi kullanabileceğim, 5 ayrı mail adresi verebilecek ücretli veya ücretsiz hosting hizmeti arıyorum.

google'ın var, ücretsiz ama nic.tr'den aldığım com.tr domainlerine uygun dns ayarı yapılamıyormuş orada, o olmadı.

superonline kullanıyorum ama son zamanlarda en kritik anlarda çok zorun çıkarmaya başladı.
0
kibritsuyu
(18.04.14)
www.guzel.net.tr

senelik 9.90 a 1 paketten normal hosting alıp kullanabilirsin bence.
0
tosunpasa
(18.04.14)
yandex kurumsal var ücretsiz

kurum.yandex.com.tr
0
raskolnikov2
(18.04.14)
Superonline senelik 84 lira alıyor bu arada. 5 tane mail adresi için.
0
🌸kibritsuyu
(18.04.14)
Ya abi sene 99 veya 2001 değil superonline mı kaldı. Kaç kurtar kendini
0
raskolnikov2
(19.04.14)
yandex kurumsal'a bağladım domain'i. lakin çok büyük bir problemim var. yandex, alan adının bana ait olduğunu doğrulamak için [email protected] diye sanal bir mail adresi uydurdu, dedi ki "bunu alan adı sağlayıcısından, alan adının iletişim e-posta adresi olarak tanımla, ben de whois'e bakınca göreyim, alan adının sana ait olduğunu anlayayım". büyük bir mallıkla nic.tr sayfasından girip, iletişim adresini [email protected] olarak değiştirdim.

ne oldu? nic.tr bana dedi ki "e-posta adresinizde değişiklik yapmış bulunmaktasınız. Değişiklik işlemine devam etmeniz durumunda sorumlu kodunuz geçici olarak durdurulup, sistemden çıkartılacaksınız. Yeni e-posta adresinize gönderilecek onay kodunu kullanarak "Alan Adı İşlemleri" menüsünde "Sorumlu e-posta doğrulama" işlemi yaptığınızda sorumlu kodunuz tekrar kullanıma açılacaktır."

yani yandex'in alan adı doğrulayacam diye götünden uydurduğu sanal adrese bir onay maili gitti ve ben o maile tıklamadan alan adı sağlayıcısı olan nic.tr'ye login olamıyorum.

nedir bunun çözümü, yandex'e de kaç tane mail attım sallayan yok. superonline yılda 84 lira alıyordu ama gece gündüz demeden attığım maile de hemen cevap geliyordu destek biriminden.

şimdi nic.tr'nin insafına kaldım. bana acıyıp iletişim mail adresini eski haline getirirlerse yırttık. yoksa domain sürem bitince küsküyü köküne kadar yediğimin resmidir.

var mı çözümünüz?
0
🌸kibritsuyu
(19.04.14)
geçmiş olsun.

ben sözlükte yandex'i görmüştüm. google paralı olduğu diye bunu tavsiye ediyorlardı. hatta ben de domainimde mail kullanmaya başlayacaktım. böyle olacağını bilmiyordum. alternatif olsun diye yazdım.
0
raskolnikov2
(20.04.14)
(3)

samsung e-posta mailleri almıyor

kibritsuyu
iş mailimi samsung galaxy s3 telefonumdaki e-posta porgramına tanımladım. ne zamandır da kullanıyordum ama bu yeni mi oldu, zaten böyleydi de ben mi fark etmedim bilmiyorum.sokaktayım, mobil veri açık. 5-6 tane mail bekliyorum. sadece biri geliyor. girip sürekli yeniliyorum yeniliyorum yok. arıyorum
iş mailimi samsung galaxy s3 telefonumdaki e-posta porgramına tanımladım. ne zamandır da kullanıyordum ama bu yeni mi oldu, zaten böyleydi de ben mi fark etmedim bilmiyorum.

sokaktayım, mobil veri açık. 5-6 tane mail bekliyorum. sadece biri geliyor. girip sürekli yeniliyorum yeniliyorum yok. arıyorum gelmemiş tekrar atın diyorum, tekrar atıyorlar, yeniliyorum yeniliyorum yok. tekrar arayıp bi daha attırtıyorum, hala yok. web mail üzerinden girip bakıyorum 15 tane mail, ilk atılanlar da, sonrakiler de gelmiş. ama telefon bunları bir türlü senkronize edip almıyor yahu. kotaya acımadım tüm mailleri al dedim olmadı, sadece başlıklarını al dedim olmadı.

mail server'ının gelen kutusunda 15 tane mail var. şimdi yandaki resme bakın. saat 17:48 oldu, son güncelleme 15:51 yazıyor. yenile diyorum, dönüyor dönüyor tısss yine aynı.

programdan değil de mail server'ında falan bir arıza olabilir mi?

edit: sanırım o yüzden alamıyorum.
0
kibritsuyu
(18.04.14)
Senkronizasyon açık mıdır acaba ?
0
MiraTaurus
(18.04.14)
senkronizasyon açıktır ve her 5 dakikada bir diye ayarlıdır. o da yetmez gibi elle sürekli senkronize edip duruyorum.
0
🌸kibritsuyu
(18.04.14)
iş mailinizin şifresini değiştirdiyseniz ya da şifre değiştirme zamanı gelmiş ve henüz iş yerinden girmemişseniz de bu sorun yaşanıyor.
0
nereye bu gidis
(18.04.14)
(2)

diyaframdaki f değerleri nedir?

kibritsuyu
aşağıdaki diyaframlı soruyu görünce aklıma geldi. sanki daha çnce de sormuştum ama aradım bulamadım.fotoğraf makinesi objektiflerinde bulunan diyafram değerleri bildiğiniz gibi (f) ile ifade edilen birtakım sayılardan oluşuyor.sorum şu: bu sayılar ne? yani diyaframı f/5.6 diye adlandırdığımızda bu 5
aşağıdaki diyaframlı soruyu görünce aklıma geldi. sanki daha çnce de sormuştum ama aradım bulamadım.

fotoğraf makinesi objektiflerinde bulunan diyafram değerleri bildiğiniz gibi (f) ile ifade edilen birtakım sayılardan oluşuyor.

sorum şu: bu sayılar ne? yani diyaframı f/5.6 diye adlandırdığımızda bu 5.6'nın anlamı ne oluyor? hatta 1.2 1.4 1.8 2 2.8 4 5.6 8 11 16 22 şeklinde ilginç bir diziden oluşuyor. bu dizinin sırrı ne, anlamı ne?

böyle küsuratlı falan bir şey olduğuna göre teknik bir açıklaması olmalı. rastgele olsa ilk icat eden adam 1, 2, 3, 4, 5, 6 diye sıralı sayılar koyardı. f/7 diye bir diyafram yok mesela.
0
kibritsuyu
(16.04.14)
f değeri; objektifin odak uzaklığının, diyafram açıklığının çapına bölümü olarak hesaplanır, küsuratlı olması bundandır. dolayısı ile odak uzaklığı ve objektif çapı da arttıkça hem maliyet artar, hem de objektifler oldukça büyür. 70-200 veya 400 mm ornito objektiflerin boyutunu vayahut 50mm objektiflerde 1,8' in ucuz, 1,4 ve altının daha pahalı olduğunu (elbette bıçak ve mercek kalitesi de giriyor işin içine burada, kullanacak kişiler farklı olduğundan ötürü) biraz biraz anlaşılır bulabiliyoruz.
0
ohtararan
(17.04.14)
en.wikipedia.org şurada detaylı açıklanmış, formüllerle vs. daire alanı hesabından çıkan sayılar onlar. her diyafram değeri bir öncekinin iki katı kadar ışık alıyor
0
kobuzchu kiz
(17.04.14)
(2)

paro pod ney la?

kibritsuyu
world card ile opet'ten farklı günlerde 50 liralık 3 aygaz otogaz alınca 5-10-15 toplam 30 lira puan veriyomuş. kampanya katılım için de kartın önce paro pod'dan geçirilip, sonra da aynı kartla ödeme alınması lazımmış.paro pod ne? google'a sordum hep kampanyalar çıktı. paro pod nedir kimse yazmamış.
world card ile opet'ten farklı günlerde 50 liralık 3 aygaz otogaz alınca 5-10-15 toplam 30 lira puan veriyomuş. kampanya katılım için de kartın önce paro pod'dan geçirilip, sonra da aynı kartla ödeme alınması lazımmış.

paro pod ne? google'a sordum hep kampanyalar çıktı. paro pod nedir kimse yazmamış. nereden geçiriyoz yani kartı?
0
kibritsuyu
(16.04.14)
(bkz: paro card) var bununla ilgili bir kampanya sanırım.
0
robinbook
(16.04.14)
opet kartını geçirdikleri bi alet var ya, oymuş.
0
🌸kibritsuyu
(25.04.14)
(5)

excel'de boş satırları silme

kibritsuyu
5 sütundan ve 5800 satırdan oluşan bir excel tablom var. bu tablodaki kimi satırlar boş. daha doğrusu bazı satırlar tamamen boş, bazı satırlar tam olarak boş değil de A B C D sütunları boş, sadece E sütununda önemsiz bir şey yazıyor. resimde örneğini görebilirsiniz.büyük hali: http://i.imgur.com/mL
5 sütundan ve 5800 satırdan oluşan bir excel tablom var. bu tablodaki kimi satırlar boş. daha doğrusu bazı satırlar tamamen boş, bazı satırlar tam olarak boş değil de A B C D sütunları boş, sadece E sütununda önemsiz bir şey yazıyor. resimde örneğini görebilirsiniz.

büyük hali: i.imgur.com

ben bu çoğu boş olan satırları silmek istiyorum. tek tek satır seçip silmem imkansız. bir kolayı var mı?
0
kibritsuyu
(16.04.14)
Veri kısmında filtre var onunla boş satırları seçebilirsin sonra da silebilirsin.
Veya yine filtresine à da. Z ye sırala boş sütunlar altta veya üstte kalır
0
rhan
(16.04.14)
Tabloya baştan filtre at.
Filtrede boşu seç
kalan satırları sil.
0
burfak
(16.04.14)
makro ile uğraşmana gerek yok. en üst satıra gelip veri filtrele dersin, sonra tüm sütünlar için boş olanları seçersin. sonra tümünü seçip tek seferde silersin.
0
himmet dayi
(16.04.14)
filtrele dediğinde boşluklardan dolayı filtreleme düzgün olmayabilir. f sutununa 1.satırdan 5800. satıra kadar gelişi güzel birşeyler yazın. mesela "1". sonra f1 hücresine bir kere tıklayım filtre koyun. daha sonra boş satırların olduğu sutunlardan bir filtre seçip boşlukları getir diyin ve silin. sonra filtreyi kaldırın.
0
kocakum
(17.04.14)
Sütunlardan birine 1'den başlayarak aşağıya kadar sırayla numara verin otomatik. Sonra boşlukları silmek istediğiniz satırları A'dan Z'ye sıralatın, boşluklu satırlar en üst kısımlara yığılacak, komple silin. Sonra o numaralandırdığınız sütuna gelip A'dan Z'ye sırala deyin, satırlar ilk yerlerini alsınlar.
0
marjory
(17.04.14)
(3)

ankara'da lens kiralama

kibritsuyu
ulan bi tele lens istedik, kiralayacak bi allahın kulunu bulamadık. ankara'da sormadığım adam kalmadı. fotoğrafçı dedeler (hakiki dede, duayen falan) buldum, adamın elinde zebil gibi lens var, kiralamam diyor. ikinci eli bile dünyanın parası mübarek, zaten iki gün kullanmaya da satın alacak halim yo
ulan bi tele lens istedik, kiralayacak bi allahın kulunu bulamadık. ankara'da sormadığım adam kalmadı. fotoğrafçı dedeler (hakiki dede, duayen falan) buldum, adamın elinde zebil gibi lens var, kiralamam diyor. ikinci eli bile dünyanın parası mübarek, zaten iki gün kullanmaya da satın alacak halim yok.

baktım arayan bulamıyor, şimdi bir zamanların meşhur girişimcisi feridun bitir gibi yırttık abicim diyorum. lens kiralama işi yapsak ya?

hadi diyelim yapalım da da g.tümüze girmesin abicim. nasıl olur bu iş? hiç talep olmaması ve lenslerin elimizde patlaması kısmına ticari risk diyor ve geçiyoruz. yatırım yapıp çok talep edilecek, satın alması zor ve özel amaçlı 2-3 lensle başlasak. gidip satın alsak, günlük, haftalık falan kiraya versek. peki bi sigorta neyin nasıl yapıyor bu işi yapanlar? adam kira parasını verip, lensi de alıp toz olursa su mu içiyoruz ne yapıyoruz? adama lens bedeli kadar senet mi imzalatıcaz?

nasıl oluyor?
0
kibritsuyu
(15.04.14)
lens değil ama bir kaç kiralama şirketi şöyle olur

bi nüfus cüzdanı talep edilir gerekirse onun fotokopisi hatta kesinlikle fotokopisi çekilir. sonra bir şey imzalatılır "şu tarihte şu şu şunu şu bedele aldım şu kadar süreliğine kullanmak amaçlı aldığım şeyin başına gelecek her türlü zarar vsvsvsvsvs ben sorumluuyum" diye.

ayrıca ankara çarşısı 2. kat aksel fotoğrafçılığa ve onun bir altında ki fotoğrafçıya bak bi.
0
kablelvuku
(15.04.14)
ben lisanstayken çok rahat kiralıyordum yahu zeiss lensleri falan.
ve senet falan imzalamadım.
0
kayranin kedisi
(16.04.14)
@kayranin kedisi: nereden kiralıyordun? ara tara bulamadım ben.
0
🌸kibritsuyu
(16.04.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.