Giriş
(14)

Green card bize çıktı!!! 111

banane yaaaa
Selam ekşici karındaşlarımBöyle sürpriz mi olur. Bize çıkmış bu. Ama kafamızda bi dünya soru. Ben deniz memurum. Eşim de kurumsal bi şirkette müdür. Yurt dışında yaşama hayalimiz vardı. Ama amerika hiç ben düşünmemiştim. Gidelim mi, gitmeyelim mi? Değer mi değmez mi? Bi akıl verin. Gitsek bi türlü g
Selam ekşici karındaşlarım
Böyle sürpriz mi olur. Bize çıkmış bu.
Ama kafamızda bi dünya soru.
Ben deniz memurum. Eşim de kurumsal bi şirkette müdür.
Yurt dışında yaşama hayalimiz vardı. Ama amerika hiç ben düşünmemiştim.
Gidelim mi, gitmeyelim mi?
Değer mi değmez mi?
Bi akıl verin.
Gitsek bi türlü gitmesek hep o aklımızda kalacak pişmanlık :(
Kafalar çok karıçık
0
banane yaaaa
(08.06.20)
her yıl limit 55.000 kişiyse 100.000 kişi onaylıyorlar, evrak sürecinde elenme oluyor, başvurmayan oluyor vs..

siz evraklraı hazırlayıp başvurun, bütün süreçleriniz ilerlerse değerlendirirsiniz.
0
benaslinda
(08.06.20)
tebrikler!

Green card cekilisi Amerika icin degil mi zaten? dusunmeden basvurmamak lazim. ben sirf cok dusundugum icin basvuramiyorum cunku bir seyleri reddetmek hic beceremedigim bir sey.

neyse, sozlukte green card cikmis ve yardima acik kisiler var. tavsiyem green card basligini okuyup bitirmeniz olur.
0
yoggi
(08.06.20)
neden başvurdunuz düşünmediğiniz yere?
0
not dark yet
(08.06.20)
herkes tiriskadan basuruyor. amerika boka sarmis. corona, irkcilik, trump hepini gectim en az 12 saat ucus + saat farki var. esin dostun hastalansa, evlense, olse ha diyip gelemeiycen. mantikli dusununce hicbir olumlu yani yok. ha amerika hayallerinin ulkesidir, buradakinin 3/4 katini kazanacagin bir is yapiyorsundur, yillardir gitmeye can atiyorsundur, herseyi arkanda birakip yeni bir hayat kurmayi arzuluyorsan bisey diyemem.
0
buenosdias
(08.06.20)
değmez hacıt.
0
sizofren06
(08.06.20)
ohooh böyle kararsızsan gidemezsin. gitsen mutlu olamazsın. bari gideceklere engel olmasaydınız.
0
prizmatik
(08.06.20)
tipleriniz johnny'ye ve jenny'ye benzemiyorsa gitmeyin. ırkçılık tavan şu anda.
0
yedek
(08.06.20)
hakkımı yersiniz vala eğer başvurmaya devam etmezsiniz :)

hayırlısı olsun.
0
redeath
(08.06.20)
Gitmeyeceksen niye başvurdun? Bana çıkmadı, benim hakkımı yedin belki de :)
0
himmet dayi
(08.06.20)
Yhahahha gidicektik de birden pat diye çıkınca tabi ben şok.
Ama hayallerimi süsleye ülkeler genelde avrupa ülkeleri elbette.
Fakat işlerimiz iyi maaşlarımız iyi. O bakımdan bi ikilem oluştu
Değer mi değmez mi bir de ucuz da değil gitmiceksen neden bin dolar iki kişi harcayalım o da var
O paraya inek alırız :ppp
0
🌸banane yaaaa
(08.06.20)
adam makara yapmış buradaki herkes inanmış hahahahah
0
everythingok
(08.06.20)
Yok yha no makara. Gerçek. Sıralamam da yüksek. Kesin yani işi ilerletirsem resmen green card resmen amerika
0
🌸banane yaaaa
(08.06.20)
ya niye makara olsun birilerine cikiyor sonucta...

ya nasil bir sey bir ekran paylassaniz hassas bilgileri kapatarak?
0
yoggi
(08.06.20)
kurumsal şirkette müdür, nerden baksan şehrine göre min 8-10k'dan başlar. Memur bir mühendis, nerden baksan min 5-6k alır.

Aylık 15-20k arası bir gelirle şu an Türkiye'de ortalama üstünde yaşayabilirken orada bu karmaşada iş bul, düzen kur derken birikimi eriteceksin. Birikim yoksa zaten gidemeyeceksin.

Başvuru sürecini takip edip son aşamaya kadar iş bulmaya çalışmak en mantıklı seçenek olur. Buradaki hayat standardını sağlayabilecek iş(ler) bulabilirseniz "good morning and in case i don't see you, good afternoon, good evening and good night"
0
kimlanbu
(08.06.20)
(6)

Yokuşları tırmanır mı?

msb
İşe gidip gelmek için Xiaomi'nin elektrikli scooter'larından alıyım diyorum ama yokuş performansıyla ilgili tereddütlerim var. 84 kiloyum, genel olarak Cihangir gibi inişli çıkışlı yollarda kullanıcam, beni çeker mi? O kadar parayı verip pişman olmayım?Ürün: https://www.gittigidiyor.com/spor-outdoor
İşe gidip gelmek için Xiaomi'nin elektrikli scooter'larından alıyım diyorum ama yokuş performansıyla ilgili tereddütlerim var. 84 kiloyum, genel olarak Cihangir gibi inişli çıkışlı yollarda kullanıcam, beni çeker mi? O kadar parayı verip pişman olmayım?

Ürün: www.gittigidiyor.com
0
msb
(02.06.20)
gördüğüm kadarıyla hafif yokuşlarda bile tehlikeli bir alet. cihangirde düşünemedim.

londra sokaklarında güzel gidiyor namussuz. her yer tabak gibi neredeyse onun etkisi olabilir.

bir fikir vermesi açısından pro olmayan versiyon:
www.youtube.com
0
ozdek
(02.06.20)
sahilde yürüyüş alanlarında falan binmelik bir şey bu. cihangir'de olmaz kanka.
0
yedek
(02.06.20)
Yapmayın bu işe çok yükselmiştim :)
0
🌸msb
(02.06.20)
1 senedir m365 (pro olmayan modeli) kullaniyorum, cihangiri de iyi biliyorum.

cix, olmaz.

hem yokus inerken baya tehlikeli, hem cikarken cok yavaslayacagi icin cogu zaman yurumeyi tercih edeceksiniz. is - ev arasi mesafe duz ve kisa degilse ve trafik icinden gidecekseniz tasit olarak alinmamasi gerekli. pisman eder.

trafiksiz duz alan, sahil, park, kampusler icin cok keyifli.
0
ehti
(02.06.20)
50cc motorsikletlere bakın b sınıfı ehliyetle kullanılabiliyor.
0
diffarentiationation
(02.06.20)
motosiklet al bence.
0
sizofren06
(02.06.20)
(8)

Mont yorumu 2

pek ılımlı baterist
+25 için fazla çocuksu mu? Tiki kız montu mu? Ufak tefek zayıf biriyim. Çok kabarık değil aslında ama içinde gömülü görünmek istemiyorum.
+25 için fazla çocuksu mu? Tiki kız montu mu? Ufak tefek zayıf biriyim. Çok kabarık değil aslında ama içinde gömülü görünmek istemiyorum.
0
pek ılımlı baterist
(28.05.20)
bi özelliği olmayan bir mont, çocuksu olmak zorunda değil ama o kadar mont varken niye bunu alasın.
0
Bruce
(28.05.20)
ufak tefek minyonsan olmaz bu. başka seçeneklere bak.
0
yedek
(28.05.20)
bence asil ufak tefek minyonsan bu montlar iyi duruyor obur turlu iri gosteriyor iyice sisip. bence kotu degil cocuksu da degil. eger begendiysen alinabilir.
0
in vino veritas
(28.05.20)
Liseye giden çocuk montu bu.
0
ruhen hastayim ben
(28.05.20)
fena değil aslında, minyon olduğun için gider.
0
tabirimekruh
(28.05.20)
mont yorumu 1'e baktım. kesinlikle bu daha iyi.

kişisel fikrim de manken iri olduğu için yakışmamış ama minyonda daha iyi durabilir.

alıp giymek ve duruma göre iade etmek seçeneği değerlendirilebilir.
0
eeb
(28.05.20)
Ben de var bunun aynısının açık rengi. Çok memnunum duruşundan. Yaş 28 bu arada :)
0
Kediyi üzdün
(28.05.20)
gayet güzel
0
bir garip melek
(28.05.20)
(39)

Tavuk yiyor musunuz?

msb
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.

Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
0
msb
(16.05.20)
yiyorum. abartıldığını düşünüyorum. doktorları da bu tür konularda pek ciddiye alamıyorum. doktor ne anlar tavuktan veya onun yetiştirilme şeklinden dolayı vücuda verebileceği zararlardan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.20)
çok sağlıklı olmadığını düşünmeyi geçtim biliyorum. mutfakta önemli bir yeri var. kırmızı etle kıyaslamıyorum ama kırmızı etede çok güvenmiyorum. düzenli balık yeme işin sağlıklı kısmını oluşturuyor.
tavuğuda belli yerlerden alarak süper oynanmamış ürün alıyorum diye kendimi kandırıyorum:)
0
qxgviper
(16.05.20)
Her gün 500g
0
shredd
(16.05.20)
Her gün 300 gr.
Sanırım bu tavuklara kolajen enjekte edilmesinden bahsediyorsunuz.
0
Unde bach canim
(16.05.20)
TR de ki herseyini içine bişey koydukları için tavuk pek sıkıntı yaratmıyor.
0
paramolacak
(16.05.20)
Antibiyotik muahbbeti var. Onlardaki antibiyotik yedigimiz icin bize geciyor, oyle oyle insandaki bakteriler antibiyotige daha fazla maruz kala kala Bagisiklik kazaniyormus bakteriler. Sonra superbug dedikleri antibiyotigin etki etmedigi bakteriler oluyormus falan filan. Ayda 2-3 kez yiyorum
0
neverletyougodown
(16.05.20)
Ben pek yemiyorum. Kurbandan kalan et var. Kırmızı et daha sağlıklı, besleyici. Tavuk bana ot gibi geliyor. O yüzden nadiren yerim.
0
prole
(16.05.20)
En az haftada bir kere yerim. paramolacak+1
0
black holes in the sky
(16.05.20)
Gunde 300-400 gr.
Şimdi markette en ucuz tavuk var, üstüne orta seviye var, üstüne yüksek kalite var üstüne organik var.

Ben orta-yuksek kalite arasinda gidip geliyorum.

Yalniz o kadar üründe katki, antibiyotik vs var ki ac kalirsiniz. Bu kadar insani dogal üretimle kim nasil doyuracak?
0
logisticsmanager
(16.05.20)
Abicim antibiyotik tavuğu büyüten, şişiren bir şey değil, bakteri öldürücüdür. Ürününü yediğimiz bütün canlı hayvanlara yapılır, hasta olmasın, mikrop kapmasın diye. Yani et ineğine de, süt ineğine de, et tavuğuna da, yumurta tavuğuna da hatta belki çiftlik balığına bile uygulanan bir ilaç. Yumurtada da, sütte de, hepsinde var antibiyotik. Antibiyotik istemiyorsanız vegan olacaksınız.

Ha hormon derseniz, yok efendim gdo'lu yem derseniz, sağlıksız yetiştirme şartları derseniz onlara eyvallah, yemiyorsanız o yüzden yemeyin.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
Abi tavuk yemeyip ne yiyeceksin? Hayvansal protein almak istiyorsun ve bunun kaynakları belli. Günlük 100gr protein almak istesen 500gr et yemen lazım. Tavuk ve hindiyi çıkartınca balık ile kırmızı et kalıyor. Balık dört mevsim taze bulunmuyor. Çiftlikte yetiştirilenlerine de zararlı diyorlar. Kırmızı et pahalı. Karides, kalamar vs. ayda yılda bir yersin zaten. Yemeyelim de, alternatifini sunmuyorlar. Vejetaryen falan olmak istemiyorum. Ne yapalım bu durumda?
0
synesthesia
(16.05.20)
balık civalı, tavuk hormonlu, sebze meyve simsiyah suları olan derelerden sulanıyor. satın alınan her gıda kadar kötü olduğunu düşünüyorum.
0
renegade
(16.05.20)
Ne tavuk ne yumurta.Balık ve eser miktarda kırmızı et yiyorum.
0
guitarissimo
(16.05.20)
Tavuk eti bence kırmızı etten daha lezzetli. Yetişirip yemeyen ise bence tavuk çifliklerinin çok pis kokması ama öyle böyle değil
0
yeliz adeley
(16.05.20)
yemiyorum.

eskiden yediğim zamanlar için de pişmanım.

(biraz önce yumurta sorusuna cevap verince bunu da boş geçmeyeyim dedim.)
0
AlsterWasser
(16.05.20)
@kibritsuyu antibiyotik tavugu buyuten bir sey degil derken? Tavukcunun sitesine girip mi okuyorsunuz bu bilgileri. Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar. Antibiotic resistance diye bir kavram varsa bu gida endustrisinin ciftliklerinin bir urunu
0
neverletyougodown
(16.05.20)
yaklaşık 4 senedir yemiyorum. işyerinde "pilavda tavuk bulyon var mı şef?" diye sormaktan bıktım.
yeri gelmişken tatlıya tavuk eti koyan zihniyeti buradan kınıyorum :)
akdeniztoros.com.tr
akdeniztoros.com.tr
0
g7mor
(16.05.20)
haftada 2-3 kere yiyorum genelde. tadı balığa veya kırmızı ete göre çok daha lezzetli.
0
pearson
(16.05.20)
Solduğumuz havaya kadar her şey bozukken konu tavuğa gelene kadar evden uzaklaştırılması gereken çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. Haftada 3-4 gün tavuk, 3-4 gün ton balığı, ayda 1-2 defa kırmızı et tüketiyorum. Genel manada beslenmenizi tüm gıdalarla orantılı bir şekilde paylaştırıyorsanız tavuk yiyorsunuz diye size bir şey olmaz. Onlarca parametreye bağlı yaşıyoruz. Bu kadar detaycılık bizi daha uzun ömürlü yapmayacak maalesef :)
0
desdenova34
(16.05.20)
Yaklaşık 20 yıldır ben, ailem ve yakın akrabalar yemiyoruz.
Yılda 1-2 köy tavuğu falan denk gelirse ancak. Ama öyle bir durumda da kaz/ördek gibi seçenekleri tercih ediyoruz.

Aynı durum yumurtada da geçerli. Ben çok sevdiğim için her gün yumurta tüketiyorum ama “organik” olanlardan. Gezen tavuk değil organik.
0
jimjim
(16.05.20)
tavuk sektörüde bir çok sektör gibi kirli. kasaptan aldığınız etler çok mu sağlıklı? hayvan hangi yemleri yiyor? bilmiyoruz. sektörlerin hepsi kirli ama tavuk sektörü diğerlerine göre çok kirli. normal köyde gördüğünüz tavuklardan markette paketli şekildeki etler çok zor çıkar hatta yumurtaları falan küçüktür. 3 ay da bir yerin onu da eşimin canı çekerse.
0
mikahakkinen
(16.05.20)
bir mazbut ben miyim anlamadım. tavuk yerim. etrafımda tavuk yemeyen insan da yoktur.

ucuza lezzetli yemek. tavuğa karşı böyle bir lobiden haberdar değildim açıkçası.
0
antikadimag
(16.05.20)
İki yıldır hiç tavuk yemedim. Öncesinde de tadını sevmediğim için zaten pek yemezdim.
0
legolasin son oku
(16.05.20)
Doktor tanıdığınız neden evine dahi sokmuyor bir söyleseniz de öyle tartışsak. Siz atıyorum bamya neden sevmiyorsanız, o da o yüzden sokmuyordur evine.

Tavuk etini bulgur pilavının üzerine(pirinç de olur) küçük küçük parçalar halinde atıp yemeyi seviyorum. Gerçi her türlü güzel bir tadı var. Üzerine de pul biberi. Oh mis.
0
bitchesaintshit
(16.05.20)
istemezdim ama mecbur yiyorum. kırmızı eti güvenli bulmadığım için protein almam lazım. haftada 2 kere yiyorumdur herhalde. banvit bulursam onu alıyorum. en azından tavuklara tavuk eti yedirmediğini söyleyen tek firma. "brezilyalılara satıldıktan sonra değiştirmedilerse..."
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
@neverletyougodown: tavukçunun sitesine girip okumuyorum. tavuklara hiçbir şey verilmiyor, tavuk sağlıklıdır, yiyin bir şey olmaz gibi bir iddiam da yok. söylediğiniz "Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar" şeklindeki saçmalığı düzeltmeye çalışıyorum.

antibiyotiğin temel verilme sebebi tavuklara hızlı kilo aldırmak değil. antibiyotiğin kilo aldırıcı bir etkisi yok. antibiyotikle beslenemezler, çünkü antibiyotiğin besleyici bir özelliği de yok.

antibiyotik bakteri öldürücüdür. mikrop öldürür. faranjit olduğunda aile hekimine gidiyon augmentin yazıyo ya, aha hayvanınki de aynı. sen augmentin içince büyüyüp kilo alıyor musun, karnın doyuyor mu?

bin çeşit hayvan hastalığı var. bunların bilmemkaçyüz çeşidi de mikrobik. salmonellası var brucellası var. bin çeşit bakteri var. sen bu antibiyotiği vermezsen hayvanın bakteri kapar. ya ölür, ya bakterili ürün verir. sen dayarsın hayvana antibiyotiği, adamın vücudunda bakteri üreyemez.

ürün veren her canlı hayvanın vücudunda bakteri üreyemesin diye antibiyotik verilir. direkt ineğin memesinin içine basılanı bile var. memesi büyüsün, sütü artsın diye değil, sütteki bakteriler varsa ölsün, yoksa da üremesin diye. sağlıksız mıdır, evet sağlıklı değildir. sonuçta bakteri ölmesin diye ilaç yapılmaktadır, üründe bakteri ürememekle birlikte ilaç katkısı kalmaktadır. o yüzden, ya bakteri üremiş olması yüksek ihtimal olan ürün tüketeceksiniz, ya antibiyotikli ürün tüketeceksiniz, ya da vegan olacaksınız. antibiyotikten korkuyorsanız hayvansal ürün tüketmeyeceksiniz.

tavuğa hızlı kilo aldıran şey katkılı yemlerdir, gdo'lu yemlerdir. ne bileyim hormondur. kilo aldırıcı, çabuk büyütücü ilaç da veriyorlardır. ama bu verdikleri ilaç bir antibiyotik değildir. tavuk yerken çekinecekseniz bunlardan çekinin.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@kibritsuyu valla uzatmak istemiyorum, ama antibiyotik sadece ciftlik hayvanlarini hastaliklardan korumak icin degil hizli buyumeyi, gelismeyi sagladigi icin de kullaniliyor temel olarak. Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden. Komplo teoristcilerin, dunya duzculerin iddiasi falan degil bu
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Antibiyotikler hormonlar gibi büyümeyi doğrudan uyaran maddeler değil. Tavukların büyümesini dolaylı olarak destekliyor.

Antimicrobial Growth Promoters
Antimicrobial growth promoters (AGPs) are antibiotics added to the feed of food animals to enhance their growth rate and production performance. The mechanism by which AGPs work is not clear. AGPs reduce normal intestinal flora (which compete with the host for nutrients) and harmful gut bacteria (which may reduce performance by causing subclinical disease). The effect on growth may be due to a combination of both fewer normal intestinal flora and fewer harmful bacteria.
wwwnc.cdc.gov


According to the National Office of Animal Health (NOAH,
2001), antibiotic growth promoters are used to “help growing
animals digest their food more efficiently, get maximum benefit from
it and allow them to develop into strong and healthy individuals”.
Although the mechanism underpinning their action is unclear, it is
believed that the antibiotics suppress sensitive populations of bacteria
in the intestines. It has been estimated that as much as 6 percent of the
net energy in the pig diet could be lost due to microbial fermentation
in the intestine (Jensen, 1998). If the microbial population could be
better controlled, it is possible that the lost energy could be diverted
to growth.

www.fao.org


Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok.
0
synesthesia
(17.05.20)
6 senedir tüketmiyorum.
Benim yememe başlangıcım şöyle oldu bir gün köy tavuğu yedim. köy tavuğunun etini biraz sert buldum ama köy tavuğu ile diğer market tavuklarını karşılaştırınca vay anasını biz ne yiyormuşuz dedim. kemik boyutu, yağ oranı vs. ondan spnra soğudum ne köy tavuğu ne normal tavuk yedim.
0
fosforlu cevriye
(17.05.20)
@synesthesia "Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok." Ben ikisi alakali demedim zaten. Antibiyotik resistance ile alakali rasgele bir yazi secmeniz yeterli. Antibiotic resistance olusmasinin temel sebeplerinden birini gida sektorune bagliyorlar, cunku gida sektoru hayvanlari hastaliktan uzak tutmak ve hizli buyume gelisim icin antibiyotikleri asiri kullaniyor. www.theguardian.com
youtu.be
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Aslında demişsiniz ama çok sorun değil. Prensip olarak aynı noktadayız :)

"Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden."
0
synesthesia
(17.05.20)
@never E iyi de buna hızlı büyüme demeniz mantıksız o halde. Büyüme sürecini sekteye uğratmamak için demelisiniz. Hızlı büyüme deyince yanlış algılanması normal. Sanki hormon, takviye gıda veya kolajen gibi algılanmış.
0
Unde bach canim
(17.05.20)
haftada en az 1 defa yiyorum ki 4-5 bile oluyor
0
basond
(17.05.20)
@ Unde bach canim antibiyotigi verince hayvanin vucudu kas yapiyor buyuyor, gelisiyor diyor adamlar iste makalelerde. Hayvanin sindirim sistemini, bagirsak populasyonunu degistiriyorsun sonucunda daha az yag, daha fazla protein oluyor, semiriyor hayvan diyor.(Hastaliktan koruma yan faydasi isin)

Büyüme sürecini sekteye uğratmamak falan bu kelimeler gida endustrisinin politik dogruculugu olur, dolayli falan degil apacik mudahale var hayvana
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Farklı türde hayvansal proteinlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Tavuk eti sağlıksız, dana eti doğal değil, sebze meyve gdo'lu dersek yiyecek hiçbir şey bulamayız. Bence yememek daha büyük eksiklikler doğurabilir.
0
Boğazlıkazak
(17.05.20)
Hocam hangi makalede antibiyotik kullanımı hayvanlarda kas yapımına sebep olur diyorsa gösterin lütfen. Öyle bir şey yok.
Sizin dediğiniz "antibiyotik insan ömrünü uzatır" demek gibi oluyor. Ömrü uzatır da, bunu hastalandığımızda başa çıkamayacağımız bakterileri kolayca yok ettiği için yapar. Yani dolaylı bir etkisi var.
0
synesthesia
(17.05.20)
Erkekler yemeyin, erkekliğinizi kaybedersiniz mazallah :((

www.drtus.com
0
yedek
(17.05.20)
hala aynı şeyi söylemek istiyorum. ben zaten antibiyotik kullanılmıyor, antibiyotiğin zararı falan yok demedim. SADECE tavukta değil, çiftlik hayvanlarının HEPSİNDE kullanılıyor dedim.

he tamam hadi onca makalenin hatırına antibiyotik büyütüyor olsun. o zaman ineği de büyütüyor, kuzuyu da büyütüyor, tavuğu da büyütüyor.

yani "tavukta antibiyotik olduğu için yemiyorum, onun yerine dana yiyorum" diyorsanız zoooorrttt yine antibiyotiği aldınız. "yumurta yiyom" diyorsanız zooorrt yine aldınız. "süt içiyorum" dediniz, zooort yine antibiyotik.

velhasıl-ı kelam antibiyotik veriliyor evet. zararlı mı evet. büyütüyor mu, hadi güzel hatırınız için büyütüyor olsun. ama bu zıkkım zadece tavuğa verilmiyor, cümle alemin hayvanına veriliyor.

korkunuz antibiyotikse hayvansal ürün hiç tüketmeyeceksiniz. hepsinde var çünkü tavuğa özgü bir şey değil.

şunu da üçüncü kere yazdırıyorsunuz ya yani.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@ synesthesia www.nhs.uk ordaki rapor: amr-review.org
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov

Herkes ozgur istedigini de yesin. Sadece antibiyotik hastaliklari onluyor romantikliginizi onlemek icin yazdim, tartisma oldugu icin de uzadikca uzadi, baska da yazmiyorum.
1- hasta hayvana : treatment of disease
2- saglikli hayvana: hasta olmamasi icin onleyicilik
3- saglikli hayavana: growth promotion: increased feed-to-gain efficiency (zurnanin zirt dedigi yer)
0
neverletyougodown
(17.05.20)
(16)

Tanımadığın birine iftar saati sonrası "allah kabul etsin" demek

chihirovekohaku
a ve b kişileri birbirini hiç tanımayan iki kişi. a, b'yi iş meselesi konuşmak için arıyor. İftardan saatinden sonra b'ye a'dan bir telefon daha geliyor. (iş meselesi devam) bu seferki telefon açışında a, söze "allah kabul etsin"le başlıyor. b, a'ya nezaketen teşekkür etse de bu davranışı yadırgıyor
a ve b kişileri birbirini hiç tanımayan iki kişi.

a, b'yi iş meselesi konuşmak için arıyor. İftardan saatinden sonra b'ye a'dan bir telefon daha geliyor. (iş meselesi devam)

bu seferki telefon açışında a, söze "allah kabul etsin"le başlıyor.

b, a'ya nezaketen teşekkür etse de bu davranışı yadırgıyor ve kendisi hakkındaki oruç tuttuğu ya da inançlı olduğu ön kabulünden rahatsız oluyor.


- a'nın hiç tanımadığı, oruç tutup tutmadığını ya da inançlı olup olmadığını bilmediği birine oruç tuttuğu varsayımıyla sırf iftar sonrası konuştukları için "allah kabul etsin" demesi hakkında ne düşünürsünüz?

- b'nin bu ön kabulden rahatsız olması hakkında ne düşünürsünüz?
0
chihirovekohaku
(13.05.20)
Büyütülecek bir şey yok bence. Kendisi oruç tuttuğu için onun da tuttuğunu düşünmüş.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(13.05.20)
b'ye her şeyi bu kadar ciddiye aldığı için öncelikle sabır dilerim.

a'nın çevresindeki herkes böyle olabilir, dolayısıyla alışkanlıktan söylemiş olabilir. b'nin de bu konuda ağlayıp sızlamaısna hiç gerek yok. teşekkürler desin, sizin de desin. her şeyin altında bir anlam aramasın.
0
mehmed resad
(13.05.20)
b'yi abartılı bulmuyorum, herkesin müslüman olduğu ön kabulünden rahatsız oluyorum, buna ne var bunda diye yaklaşılması da dahil
0
freebird5406_2
(13.05.20)
Hahahahahaha b kafayı takacak başka bir şey bulamamış muhtemelen.
0
sys coyg
(13.05.20)
B hasta bence. Normal değil
0
oldumusimdi
(13.05.20)
B aşırı abartmış, burda takacak bişey yok. Takmasın kafasına B
0
izmitcan
(13.05.20)
B abartmış ki ne abartmış. A’nın derin düşünmeden ağız alışkanlığıyla dediğine eminim, yoksa sanmıyorum b’nin orucunu umursasın.
0
Cremisi
(13.05.20)
Abartılıyor bence. İyi niyetle karşılaması gerekir. Belki oruç tutmuştur diye düşünerek iyi dilekler sunma şekli olarak görülebilir. Eğer mevzu din dayatmasına evrilirse o zaman ilkin güzelce "ben oruç tutmuyorum" veya uygyn bir açıklamada bulunulabilir. Şu an rahatsız olunacak bir şey yok.
0
muhayyer divan
(13.05.20)
İkisi içinde sosyal çevreyle alakalı.

a kişisinin çevresi bol bol inançlı insanlardan oluşuyorsa dil alışkanlığı bazı kalıplar yer edinmiş olabilir. Zaten ramazanın çok ortalarına geldik geçiyoruz onun için merhaba merhaba gibi olabilir. Bir de türkiye'de inançlı insanların hayal dünyasında TR'de insanlar %99 müslüman ve ibadetini yapıyor gibi saçma bir fantezi olduğundan. Hiç düşünmeyip refleks ile söylemiştir. Şaşmam, ardında kötü niyet aramam.

b kişisi inançsızsa yadırgaması normal. çevresinde inançlı sayısı azsa yadırgaması çok çok normal. ama karşı tarafın istemsizce yaptığını düşünmesinde fayda var. rahatsızlık telefonu alıp ne dedin sen bana demek seviyesine varmadıkça normal bence. sonuçta siz paskalya dönemi ilgili arkadaş "paskalyan kutlu olsun" deseydin o da yadırgardı. yada "noelin kutlu olsun" deseydin yine yadırgardı. Hatta belki o daha rahatsız olup sen ne diyon deyyus diye ters bile yapabilirdi :)

arkadaşlar inançsız kişiler sonuçta duygularından arınmış, dünya görüşü olmayan, midesiz insanlar değil :) inançsızlık bir dünya görüşüdür ve bir müslümana hristiyan geleneği ile hitap nasıl na hoş karşılanmaya müsaitse inançsıza da x dini jargonu ile cevap vermekte rahatsızlık verici olabilir. görüşe saygıya gelince hep inançsızlar inançlara saygıya bekleniyor da inançlılar genelde inançsızlara saygı konusunda otomatik davranışlarına yenik düşebiliyorlar. Dediğim gibi ben de TR'nin %99u inançsız diye düşünsem bende otomatik ona göre davranabilirim. Bu yüzden inançlıların otomatik davranışlarına anlayış gösteriyorum. Ama zorunda değilim, değiliz :) ülkenin %99ı ne yazık ki inançlı değil :) bir çoğu yarın başına iş açmamak için bunu beyan etmiyor. İş açmayacağını bilse ve şak diye değişen bişi olsa kimlikte inanç hanesi o zaman görürdük yüzde 99 inançlımıymış :) ay neyse çok uzattım, özetle iki tarafında davranışında anormallik yok diyor kaçıyorum.
0
ManikD
(13.05.20)
Abartmış. Merak ettim, bir hristiyan Tanrı sizi korusun deyince de rahatsız oluyor musunuz? Yoksa mevzu sadece Müslümanliga karşı bir ateist inancı mi?
0
The colors of my sea perfect color me
(13.05.20)
çoğunluk oruç tuttuğu için, müslüman bir toplum olduğumuz için, oruç tutmayanlarda bulunsa bile kültürümüzden geldiği için normal bir temenni. Tuhaf olan bu durumun garip karşılanıp yadırganması
0
acebi
(13.05.20)
Bir hristiyanin Tanri sizi korusun demesinden rahatsiz olmayabilir insan tipki bir muslumanin Allah'in bereketi ustunuze olsun demesinden rahatsiz olmayabilecegi gibi. ikisi de insanin kendi inanci dogrultusunda karsi tarafa iyi niyet sunmasi, inandigi Tanridan karsi tarafin inanci ne olursa olsun onun icin iyilik istemesidir. Ancak Allah kabul etsin demek ayni topraklarda yasiyorsak sen de muslumansin - baska turlusu kabul edilemez, ihtimal disidir- ve ramazan ayinda oldugumuza gore sen de oruc tuttun - Baska turlusu kabul edilemez - anlami tasir. Alin size iki dinde hosgoru ve bir dilde dayatma ornegi.
0
fiyuuuu
(13.05.20)
B tedavi olmalı, gerçekten.
0
Yavuşuhlu
(13.05.20)
b yasadigi yerin farkinda olmayan biri. kafa gidik. biraz ortamlarda takilirsa olayi cozer.
0
alperz
(13.05.20)
Eğer b sensen çok üzülürüm :(
0
yedek
(13.05.20)
yorumları okuduktan sonra b'ye destek vermeye geldim ama nereden tutsan elinde kalıyor.

allah razı olsun b sen bizi güldürdün allah da seni güldürsün.

b: ....
benim iç ses: lann...
0
ozdek
(13.05.20)
(7)

Zarar etmişim değil mi ?

Filinta61
2015 model 70 bin km de olan servis bakımlı 1.2 tsi polo comfort. Benzinli manüel aracımı şubat ayında 82 bin liraya sattım. Değişeni kazası boyası hic bir eksiği olmayan çiçek gibi arabaydı. Şimdi fiyatlara baktıkça için içimi yiyor. Açıkçası canım arabada istiyor. Nasi zarar baya fazla dimi?Ayrıc
2015 model 70 bin km de olan servis bakımlı 1.2 tsi polo comfort. Benzinli manüel aracımı şubat ayında 82 bin liraya sattım. Değişeni kazası boyası hic bir eksiği olmayan çiçek gibi arabaydı. Şimdi fiyatlara baktıkça için içimi yiyor. Açıkçası canım arabada istiyor.

Nasi zarar baya fazla dimi?

Ayrıca yeni bir maceraya girişmek mantıklı mi. Toplu taşımaya binmek istemiyorum.
0
Filinta61
(12.05.20)
Temizinden 15.000 TL zarar
0
Melange
(12.05.20)
ilanlara aldanmayın koyuyorlar ama satılmıyor çoğu, ulan ya bi keriz bulur da satarsam diye koyulmuş ilanlar. baktım 85-95 arası muadil ilanlar. hatta değişensiz ve boyasız 90 binde 83.5'e bir tanesini buldum ama arayıp sormak lazım gerçekten öyle mi diye. neyse bence çok da bir zarar sayılmaz 3-5 bin. elinizde keşşş para var üstüne biraz daha ekleyip model yükseltebilirsiniz. muhtemelen 1 ay daha böyle devam ederse insanlar ellerindeki lüks sayılabilecek şeyleri satmaya çalışacak. kimse araç almayacağı için de fiyatlar düşebilir.

şöyle bir şey de olabilir. normalleşme süreci adı altında herkes tam kadro olarak işe gitmeye başladığında zaten ezelden beri yetersiz olan toplu taşıma araçları ağzına kadar dolar ve ekonomisi müsait olan insanlar araç almaya yönelir. fiyatlar daha da fazla yükselir.

not: parayı tl'de tuttuysanız ben yerinizde olsam ağlardım :(
0
golgi aygıtı
(12.05.20)
Bugün en kötü 100 bine satardın.
0
angelus
(12.05.20)
şubat ayında değerine sattığınızı varsayıyorum:

bu şekilde yaşanmaz. bir malı günün değerinde sattıysanız üzülecek birşey olmadığını düşünüyorum. gelecek olan olayları tahmin edemezdiniz. kaldı ki geçen aylara göre daha iyi bir fiyata sattınız muhtemelen. amerikan borsalarında insanlar şubat sonu mart başında paniğe kapılıp hisselerini zararına sattılar ama 2-3 hafta sonra hisseler eski değerlerine döndü. kimse bunu öngöremedi. cesareti olan geri girdi, olmayan zararıyla kaldı. tabii zaman neler getirecek bilmiyoruz. muhtemelen tekrar aynı düşüş olacak, o zaman cesaretli olanlar karlarını bırakacaklar.

yeni bir maceraya girişmek mantıklı değil. bu benim kendi kişisel görüşüm tabii. şuan borsalar yükseliyor ama aynı zamanda bütün dünyada kriz derinleşiyor. inanılmaz bir mantıksızlık var. insanlar gerçekleri görmek istemiyorlar ya da göremiyorlar. 2-3 ay sonra krizin etkileri daha da şiddetli hissedilecek ve piyasalarla gerçekler ortak noktada buluşacak. bu da piyaların allak bullak olmasıyla sonuçlanacak (bütün piyasalardan bahsediyorum). bu dediklerim gelişmekte olan ülke piyasalarında daha şiddetli olacak. ben yeni bir araba alacağım parayı güvenli bir yatırım aracında tutardım eğer yatırımdan anlamıyorsam.

araba almazdım çünkü araba orta vadede sigorta, bakım, yakıt masrafı demek. bu masraflarda para demek. bugün 1 lira yarın muhtemelen 3 lira olacak doğru yatırım yapılırsa. ayrıca kriz zamanı o arabayı paraya çevirmek muhtemelen daha güç olacak. yine satılır ama uğraşırsınız. tabii evde hasta, yaşlı, çoluk çocuk vardır o zaman bu dediklerim geçerli değil.
0
uncle fyodor
(12.05.20)
ülkedeki a'dan z'ye her şeyin fiyatı dolara bağlı. dolar arttıkça fakirleşeceksin ve satışlarında zarar etçeksin.
0
yedek
(12.05.20)
satılmıyor diyenleri de anlamıyorum. patır patır gidiyor ilanlar nereye gidiyor bu arabalar. kendinizi kandırmaya gerek yok kredi üstüne kredi de çekmesi gerekse bu millet arabayı alıyor arkadaşlar.

önceden sıfır ulaşılabilir fiyatta oldugu için ona kredi çekiliyordu şimdi o gitti ikinci eller için uğraşıp alıyor millet.

malesef zarar etmişsin bi miktar hocam para tl'de kaldıysa. sağlık olsun ihtiyacın varsa bir araba al kalsın. Ama satıp sonra canım araba çekti diyorsan hiç bulaşma alma satma işlerine macera arama bence. Bu devirde temiz de ucuz da araba bulmak zor malum
0
ayin yazari
(12.05.20)
Eğer arabaya ihtiyacın varsa ve durup dururken sattıysan tabii ki zarar etmişsin. Ama yok arabayı satıp dolarda falan değerlendiriyorsan o zaman kar etmişsin denebilir. Yani bir şeyle karşılaştırman lazım. Eğer o para TL olarak hesabında boş boş duruyorsa en az 15-20 bin lira eksidesin demektir.
0
roket adam
(13.05.20)
(5)

sahil ve parklarda yürümek şu an istanbul'da yasak mı?

little big man
selamlar,Bugün caddebostan ya da bebek taraflarında sahilde yürüyüş yapsam ceza yer miyim? Ya da ceza yemeden istanbul'da bir yerlerde sakin bir şekilde yürüyüş yapmak için nereyi önerirsiniz?
selamlar,

Bugün caddebostan ya da bebek taraflarında sahilde yürüyüş yapsam ceza yer miyim? Ya da ceza yemeden istanbul'da bir yerlerde sakin bir şekilde yürüyüş yapmak için nereyi önerirsiniz?
0
little big man
(08.05.20)
Sahiller, parklar, bahçeler, piknik alanları vs yasak.
0
John Bloor
(08.05.20)
sahilden uzak durarak istediğiniz yerde yürüyebilirsiniz. sahilde yürümeyin de caddede yürüyün misal.
0
ozdek
(08.05.20)
şimdi gitsen ceza yersin ama mesaileri bitince hele iftar saatinde falan git yürü. in cin top oynuyor :)
0
yedek
(08.05.20)
zeytinburnu sahilde yüzlerce insan yürüyordu geçerken gördüm. o yasak sadece manzarası güzel ve nispeten daha iyi semtler için geçerli bence :D
0
golgi aygıtı
(08.05.20)
ya yasak ama bir şekilde yürünüyor.
gene de panik oluyor insan. güneş göreyim derken stres olmayı da bir arada yaşıyorsun yani... :/ ve uyarıyor polisler haklı olarak.
0
picassoishere
(08.05.20)
(19)

dizi onerisi

the end of time
merhaba dizi severler, yeni cerezlik dizi arayisindayim. bu gune kadar izlediklerimin bir kismini suraya birakayim: the officefriendshimym couplingsluciferdoctor who brooklyn 99scrubsmalcolm in the middlearrested developmentit crowdtwo and a half menit's always sunny modern familybig bang theoryayri
merhaba dizi severler,

yeni cerezlik dizi arayisindayim. bu gune kadar izlediklerimin bir kismini suraya birakayim:
the office
friends
himym
couplings
lucifer
doctor who
brooklyn 99
scrubs
malcolm in the middle
arrested development
it crowd
two and a half men
it's always sunny
modern family
big bang theory


ayrica bilimum polisiye dizilerini de izledi, o tarz da olabilir, ancak ilk tercihim komedi. parks and recreation'i begenmedim pek, office'ten sonra sarmadi acikcasi. kesin yazmayi unuttuklarim da vardir. kafami yormasin, icimi karartmasin, two broke girls gibi bir sey de olmasin. ne cok sey istedim, neyse.

tesekkurler simdiden.
0
the end of time
(05.05.20)
peep show izle geç
0
deranzo1
(05.05.20)
after life güzel, into the night da güzel, zombi izlerim dersen kingdom da güzel.
0
izmitcan
(05.05.20)
curb your enthusiasm
0
tepedeki psychedelic adam
(05.05.20)
sullivan&son ve chuck
0
redeath
(05.05.20)
My Name is Earl
The Big C
Spaced
0
lüzumsuz adam
(05.05.20)
heritage
(05.05.20)
Atypical.
New girl

Edit: grace and frankie ve the kominsky method da gayet güzel diziler.
0
fraise
(05.05.20)
my name is earl, seinfeld ve chuck'i da izledim.

after life'da aradigimi bulamadim, zombi istemem. digerlerine bakicam, tesekkur ederim.
0
🌸the end of time
(05.05.20)
Gilmore Girls izleyin.
Eskilere dönerseniz eğer Cheers ve Frasier izleyin.
Polisiye dediğiniz için, eğer izlemediyseniz Leverage'a bir bakın, eğlenceli hafif suç dizisi ama polisiye değil.
0
kobuzchu kiz
(05.05.20)
@kobuzchu
hepsini izledim soylediklerinizin :(
0
🌸the end of time
(05.05.20)
cekcekli
(05.05.20)
Preacher ve killing eve. Komedi dozu yüksek sürükleyici hikayeler.
0
Bruce
(05.05.20)
fleabag
0
kafadanbacakli
(05.05.20)
too hot to handle
the i island
0
yedek
(05.05.20)
Polisiye tarzi;
Bosch
Justified
Banshee
True detective
Mind hunters
0
logisticsmanager
(05.05.20)
Doksanlar kafasını ve müziğini de seviyorsan eğer;

My mad fat diary
0
tessera
(05.05.20)
Hollywood, mini dizi.
0
astrid
(05.05.20)
Episodes'u önerebilirim.
0
(05.05.20)
Müthiş diziler yazmışsınız hepsine kalp <3
Ben de yakın dönemlerden fleabag önerebilirim. Azcık daha eskilerden wilfred, misfits ilk iki sezon ilk aklıma gelenler
0
pegi
(05.05.20)
(15)

11 mayıs'tan itibaren avmler açılabilecekmiş.

toucheamore
istanbul için soruyorum. Gider misiniz? Gidiyor musunuz?
istanbul için soruyorum. Gider misiniz? Gidiyor musunuz?
0
toucheamore
(04.05.20)
En son aylar önce gitmiştim, bu süreç başlamadan çok daha önce. Bundan sonra da gitmem.
0
fotrsapka
(04.05.20)
Gitmem.
0
inawen
(04.05.20)
uzun bir sure gitmem. kiyafet ihtiyacimi da bir sure erteler ya da online alirim. su siralar sadece market ve eczaneye gidiyorum ve giderim
0
exlibris
(04.05.20)
Gitmem
0
gmzo
(04.05.20)
çok çok önemli bir işim olursa giderim ancak ama kolay kolay olmaz muhtemelen.
0
pearson
(04.05.20)
Normalde ayda bir 9 ila 11 saatleri arasinda giderdim. O da her ay degil. Tamamen alisveris icin.
Asla arkadaslarla bulusma noktam olmadi avmler, olamaz da.

O avm kalabaligi beni oldum olasi tedirgin ederdi yani.

Su durumda asla gitmem. Covid tamamen silinirse bi gun yine ayda birlik rutinime donerim anca.
0
Flipsflops
(04.05.20)
ne avmye, ne berbere gitmem.

gideceğim yer belli, market, eczane mecbur kalırsam hastane ve atm.
0
hem şişko hem deli
(04.05.20)
yolum önünden geçiyorsa değiştiririm.
0
iddaaci
(04.05.20)
ben giderim. hastalanırsam bana bi şey olmaz. bünye sağlam.

tek başıma yaşadığım için bulaştırabileceğim birisi yok.
dışarda birisine bulaşırsa bulaşır. o da nasip.
0
adwokat
(04.05.20)
Avm ye giderim ama berbere gitmem.
0
yeliz adeley
(04.05.20)
Ne berber ne avm ikisinede birkaç ay daha gitmem
0
all girls dream
(04.05.20)
Aşı olana dek ne markete ne de avmlere gitmeyeceğim.
Ne yazık ki online alışverişe devam edeceğim.
0
chihirovekohaku
(04.05.20)
Zaten avm'leri sevmeyen bir ev reisi olarak gitmem eşimin de gitmesine müsade etmem uzunca bir süre kanımca 2020 yılı içerisinde AVM sezonu bitti bizim için 2021 yılında ise duruma bakarım.
0
solo
(05.05.20)
giderim.
0
yedek
(05.05.20)
gitmem.
0
ya ben lan neyse
(05.05.20)
(15)

tuvalet kağıdı nereye atılmalı?

gelmeistemem
Sözlükte gördüm. Çoğunluk tuvalete demiş. Bizim evde tuvalete atılmaz. Bazı evlerde de tuvalete atıyorsun gitmiyor, sana doğru geliyor. İnsan mahçup oluyor. Böyle bir sorun olmasa tuvalete gitmesi mantıklı tabii. Siz evinizde ne yapıyorsunuz?
Sözlükte gördüm. Çoğunluk tuvalete demiş. Bizim evde tuvalete atılmaz. Bazı evlerde de tuvalete atıyorsun gitmiyor, sana doğru geliyor. İnsan mahçup oluyor. Böyle bir sorun olmasa tuvalete gitmesi mantıklı tabii. Siz evinizde ne yapıyorsunuz?
0
gelmeistemem
(03.05.20)
Tuvalete.
0
kisa
(03.05.20)
tuvalete.
0
theseachange
(03.05.20)
Tuvalet kağıdı normalde klozetteki suda eriyecek şekilde üretiliyor, seni tenzih ederim ama kimisi bi rulonun yarısını tek seferde kullandığı için ya da tesisatı yetersiz kaldığı için problem yaşayabiliyor, ben klozete atıyorum, temizlik yaptığım bi kağıt parçasını evde tutmak bana çok mantıklı gelmiyor.
0
angelus
(03.05.20)
kağıda bağlı. kaliteli alıyorum 4 kat, kumaş gibi, erimiyor, biraz rulo yapıp kullanınca iyice öbek gibi kalıyor. kalitesiz alıyorum, elimde eriyor ama kullanışsız. o yüzden çözümü orta kalite almakta buldum. az dandik, iyi eriyen.
0
sttc
(03.05.20)
Tuvalette içi poşetli çöp sepeti olur. Oraya atılır. Oradan da sokaktaki çöp kutusuna. Yabancı evlerde ise mümkün olduğunca az kağıt kullanılıp tuvalate atılmak zorunda kalınsa bile üstüne bol ve tazyikli su dökülmeli gitmesi için.
Gitmezse o mahcubiyet tuvalette çöp sepeti bulundurmayan ev sanibine aittir . Samimi olduğum yerlerde bunu uygun şekilde belirtirim.
0
Erva
(03.05.20)
Dandik sifon ve tesisatlarda sorun olabilir belki ama ben kendi evimde tuvalete atıyorum; ne tıkandı ne de kağıt yok olmadı.
0
Bruce
(03.05.20)
bizde de klozete atiliyor. banyoda cop kovasi da var ama ona kulak pamugu, yuz temizleme mendili, el kuruladiktan sonra kagit havlu, tararken dokulen saclar filan atiliyor. tuvalete iliskin gayet pis bir seyin (ustelik islak halde) posetli bile olsa kutu icinde beklemesi bana igrenc geliyor.
0
in vino veritas
(03.05.20)
Tuvalete.....
Cope atmak nedir ya? Nasil bir mikrop ortami var orada hayal bile edemedim. Koku kismina hic girmiyorum..
0
nax
(03.05.20)
Klozete atarım. İşyerinde de klozete atarım. Hiç bu sebeple klozet tıkamadım. Olur da bir gün bu sebeple sorun yaşarsam komple o tesisatı değiştiririm.
0
wish i could find a way to disappear
(03.05.20)
tuvalete, ömrüm boyunca tuvalete attım hiç tıkanma problemi yaşamadım
0
kedi kovalayan astronot
(03.05.20)
siz yine de eski binalarda wc ye atmayın.
0
jamswety
(03.05.20)
biz tuvalete atmıyoruz, hayatımda hiç tuvalete atmadım. tuvaletteki çöp kutusuna atarım, o çöp de her gün konteynera gider. tıkanmasından korkuyorum tesisatın falan. annemlerin oturduğu apartmanda birinin attığı tuvalet kağıdı yüzünden tesisat tıkanmıştı 5-6 bin lira para toplandı falan.
koku diyenler acaba tuvalet kağıdını kurulama amaçlı kullanmıyor mu diye merak ettim.
biz sık sık konteynera attığımız için koku olmuyor ama kurulama amaçlı kullanılan tuvalet kağıdı da öyle buram buram kokmaz bence.
not: burnum bozuk.
0
matilda
(03.05.20)
yunanistan'da yasiyorum. burada tuvalete atmayin!!!111 yazilari var her kafede. yani sen at cope kokusunu biz cekicez dediklerine gore bildikleri bir sey var.

ben bir kismini tuvalete bir kismini cope atiyorum. koku filan yok, kapak da yok cop kutusunda, merak ediyosaniz
0
supergirl
(03.05.20)
Tuvalet kağıtları suda eriyecek şekilde üretilir +1

Tesisatlar da çok rahat şekilde bunu bertaraf edeek şekilde olur merak etmeyin.

Tuvalet kağıdı tesisatı tıkamaz. Ama ıslak mendil, kolonyalı mendil, hatta kadın pedi atan sığırlar var.

Binde bir böyle bir sığırın attığı malzeme tesisatı tıkayınca gözler hemen tuvalet kağıdına çevrilir.
0
John Bloor
(04.05.20)
başkasının evindeysem veya dışarda bir yerdeysem tuvalete. kendi evimdeysem çöpe.
0
yedek
(04.05.20)
(7)

Konser kayıtları

astrid
Şu aralar dizi, filmden çok youtubedan konser izlemeye sardım.https://youtu.be/x2wbzTVYZSYÖrnekteki gibi zevkle dinleyeceğim ve izleyeceğim eski-yeni konser tavsiyeleriniz varsa ne güzel olur.Herkese mutlu ve sağlıklı haftalar
Şu aralar dizi, filmden çok youtubedan konser izlemeye sardım.
youtu.be
Örnekteki gibi zevkle dinleyeceğim ve izleyeceğim eski-yeni konser tavsiyeleriniz varsa ne güzel olur.
Herkese mutlu ve sağlıklı haftalar
0
astrid
(27.04.20)
www.youtube.com şu taze geldi sayılır.
0
desdenova34
(27.04.20)
radiohead yüklüyor konserleri şu sıralar.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(27.04.20)
sağol sana da iyi haftalar

youtu.be
0
yedek
(27.04.20)
Appollonia
(27.04.20)
Metallica: Live in Munich: www.youtube.com

The Unforgiven II bile var!
0
halitkin
(27.04.20)
Dire straits - alchemy live

Sting - live in berlin (filarmoni orkestrasıyla birlikte)
0
temasettin
(27.04.20)
www.youtube.com

Iron Maiden seviyorsanız eğer :)

Rock am Ring, Germany 2014
0
AlsterWasser
(27.04.20)
(9)

Lazer yaptirirken cekiniyor musunuz?

gelmeistemem
Makata kadar yaptiklarini okudum. Utanc verici degil mi? Bir de mikrop kapma riski yok mu?
Makata kadar yaptiklarini okudum. Utanc verici degil mi? Bir de mikrop kapma riski yok mu?
0
gelmeistemem
(20.04.20)
o bölgeye yaptırmadım ama yaptırsam çekinirdim. hele karşı cinsse.
0
jelly bear
(20.04.20)
hic olmuyorum, gunde onlarca hasta aliyorlar, sizden iyi ya da kotu yuzlercesini goruyorlar zaten. ayrica, kadinim, onda da aynisi var, nesinden rahatsiz olacagim.
mikrop kapma riski pek yok, dokunmuyor ve kan yok. kil kokunu lazer isini ile yakiyor.
0
kassiopeia
(20.04.20)
Hiç çekinmiyorum. Benzer şeyler ağdada da oluyor. Lazer ağdayla kıyaslanınca daha güvenli üstelik yani cilde bile değmiyor.
0
the beloved daughter
(20.04.20)
Hayır çekinmiyorum. Çekinecek bir vücudum yok.
0
ruhen hastayim ben
(20.04.20)
yabanci doktorun hemsirenin karsisinda dogum yapmaya utanmak gibi bir sey. parasini verdigim seyden niye utanayim.
0
hot potato
(20.04.20)
sağlık ve estetik hususlarında yapılan hiçbir işlemin ayıbı olmaz. yaptırın kızlar destekliyorum sizi, yaptırmayanları da uyarın. kılsız tüysüz ömür boyu rahatça gezin tozun.
0
yedek
(20.04.20)
Diode lazere gitmiştim mikrop kapma riski var tabiki sonuçta cildine başkasının da cildine değen bir alet temas ediyor.Utanma konusuna gelince çok saçma bence,herkes işini yapıyor işte
0
bbb_1
(20.04.20)
kimisi tene değiyor demiş kimisi değmiyor, hangisi doğru? bir de iç çamaşırsız mı yapıyorlar? ben utanıırım ya, korona günlerinde gitmeyeceğim de, araştırıyorum sadece.
0
🌸gelmeistemem
(21.04.20)
iki arkadaşım da ilk seferinde utanma çekinme durumları olduğunu, daha sonra bu hissin ortadan kalktığını söylemişti bana. herkeste olan organlar bunlar, kimseninki özel değil, ben anlamıyorum bu utanma işini ama bana söyleneni aktarayım dedim.
0
bruges
(21.04.20)
(12)

Fırında en lezzetli balık

etna
Hangisi? Akşam yapayım dedim
Hangisi? Akşam yapayım dedim
0
etna
(16.04.20)
firinda somon veya levrek guzel oluyor. alabalik da iyi olur.
0
in vino veritas
(16.04.20)
Çipura/levrek. Ama bugünlerde somonda kampanya var galiba. Somon da güzel olur.

Çocuk varsa kesinlikle çipura. En lezzetli kültür balıklarından biri bence. Somon için mesela bir alışma evresi gerekiyor.
0
ozdek
(16.04.20)
Lezzeti daha çok mevsiminde olup yağlanması ve deniz balığı olması etkiler. Mesela piyasada 3 çeşit levrek görürsün: kültür, deniz çevresinde yetiştirilen deniz levreği ve doğrudan balıkçının denizden çıkardığı olta levreği. Hangisinin daha lezzetli olduğunu soylememe gerek yok fiyatları da ayni sekilde katlanarak gider bunların. Mevsime özgü iyi bir f/p sahip balık bulamaz ya da tereddüte düşersen levrek cupra ve somon joker olarak değerlendirilebilir.
0
candanag
(16.04.20)
Sirf levrek demek icin duyuruya giris yaptim. Ben kacar bye.
0
baldur2
(16.04.20)
baldur2 kankama harfiyen katılıyorum demeye geldim ve gidiyorum.
0
yedek
(16.04.20)
kaya levreği kesinlikle. şöyle bol baharatlı, zeytinyağlı. oy :)
0
fingers of fury
(16.04.20)
levrek.
fileto yapın, sadece tuz ve karabiberleyip çok az yağlayarak fırına atın.
çıkardıktan sonra üstüne bol dereotlu, sarımsaklı, limon suyu ve zeytinyağından (ağır gelmez derseniz tereyağ da olabilir) oluşan bir sos yapın.
sonra bana teşekkür edin.
0
halanne
(16.04.20)
Çipura <3
0
chihirovekohaku
(16.04.20)
Firin posetinde levrek. Arasina limon dilimi defne yapragi sogan sarimsak sikistirin birazda yaglayin. Misss.
0
xrated
(16.04.20)
levrek. yorumları okudum yine de yazıyorum.
0
belkider
(16.04.20)
Kimse yazmamış ama levrek de güzel olur.
0
038576
(16.04.20)
levrek güzel olur kimse yazmayınca yazayım dedim
0
bugisme
(16.04.20)
(9)

Markete gidememek

belkider
Maskesiz markete gitme olayı yasaklandı ve benim maskem yok. sorduğum hiçbir yer satmıyor. internette satışı yok. ptt üzerinden sipariş etmiştim gelen giden yok. e devlet üzerinden sipariş veremedim sayfa hiçbir zaman açılmadı ara ara yokluyorum halen. ben bu markete nasıl gideceğim a dostlar?
Maskesiz markete gitme olayı yasaklandı ve benim maskem yok. sorduğum hiçbir yer satmıyor. internette satışı yok. ptt üzerinden sipariş etmiştim gelen giden yok. e devlet üzerinden sipariş veremedim sayfa hiçbir zaman açılmadı ara ara yokluyorum halen. ben bu markete nasıl gideceğim a dostlar?
0
belkider
(10.04.20)
komşulara sorsan?
0
anarsika
(10.04.20)
komşular güzel fikir. apartmanda kimse ile muhabbetim olmamıştı, galiba artık tanışma vakti. Ev yapımı maske koruyucu değil deniliyor. çok güvenemiyorum.
0
🌸belkider
(10.04.20)
Bazı marketlerde girişte maskesiz olanlara ücretsiz veriyorlar, tabi denk gelmedim hiç
Birde yakında eczanelerde ücretsiz dağıtım olacakmış edevlet vs basvuruları iptale düştü
0
birbilsem
(10.04.20)
ben markete gidiyorum 2 gündür, marketlerde bir sürü maskesiz insan görüyorum, kimsenin bişey dediği ya da maske verdiği falan yok.

mantık olarak, devlet maske satışını yasaklayıp ben dağıtıcam dedi.

ptt dediler iptal ettiler
e devlet dediler iptal ettiler
şimdi eczanelerden dağıtılacak diyolar, eczanelere maske falan geldiği yok şu günlerde.

tahminime göre ilacı, aşısı çıktıktan sonra vermeyi düşünüyolar.

o yüzden çok kasmadan git. polis molis çıkarsa karşısına bana akıl verme maske ver de geç
0
hem şişko hem deli
(10.04.20)
çoğu marketin girişinde veriyorlar artık.
0
yedek
(10.04.20)
epttavm den alınan başvurular iptal edilmedi. E-devletten başvurular hala devam ediyor ptt teslimlere başlamış. Buna ek olarak eczaneler kanalıyla maske dağıtımına geçildi bir kaç güne dağıtım başlar.

www.trthaber.com
0
acebi
(10.04.20)
kapıya getiren marketleri kullan.
karfur ve migros mesela. birçok küçük markette başladı kapıya getirmeye.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.04.20)
şimdilik çözümü migros sanal markette buldum.

Ben 2 gün önce markete girmeye çalıştığımda içeri alınmamıştım. kimse maske de vermedi.
0
🌸belkider
(10.04.20)
Maskeler geliyor. Bana geldi bu sabah pttden
0
regina phalange
(10.04.20)
(11)

Dolarlarınızı artık satabilirsiniz

karayel
Ben ne zaman dolar alsam düşmeye başlıyor meret, resmen dolara yön veriyorum. 30 bin liram vardı 6,79 dan dolar aldım.Benim gibi dolara yön veren var mı?
Ben ne zaman dolar alsam düşmeye başlıyor meret, resmen dolara yön veriyorum. 30 bin liram vardı 6,79 dan dolar aldım.

Benim gibi dolara yön veren var mı?
0
karayel
(08.04.20)
6.79dan dolar alirsan tabi yon verirsin hocam :)

Altin al altin.
0
brkylmz
(08.04.20)
Babam var 1.42'den alıp 1.17den satmıştı ev almak için. o zamandan sonra borsada düzenli batmaya devam.
0
bahoho
(08.04.20)
@brkylm ne yapayım başlangıcı kaçırdık dolar yükselmeye devam ediyor tl de kalacağımıza aldık işte kesin düşecek ama bakalım.
0
🌸karayel
(08.04.20)
katılıyorm çünkü yakında 2.80'nin altına inecek. kaynak sağlam.

icdn.ensonhaber.com
0
yedek
(08.04.20)
popcorn'umu aldım bekliyorum.
0
nabrukk
(08.04.20)
oo güzel yerden almışsın gerçekten, satıyorum ben, sağol
0
dafuq
(08.04.20)
5.84'ten almıştım ama 7'ye ilerleyebilir diye tetikteyim.
0
candide
(08.04.20)
@candide gözün doysun :))
0
🌸karayel
(08.04.20)
5.6 ve 6.13'ten alım yapmıştım ben de ama kesin düşer diye diye buralara geldi. 2 gün önce 6.78'den biraz daha aldım artık. biraz da altın, euro, fon aldım. görecez bakalım.
0
synesthesia
(08.04.20)
Ben de borsaaya yon veriyorum. Aldigim kagit ertesi gun dusmeye basliyor. Ne zaman satsam da sattiktan sonra zirveleri goruyor
0
exlibris
(08.04.20)
6.92'den selam.
0
synesthesia
(15.04.20)
(6)

Tv kanallarda bazı sayıların bin 804 şeklinde verilmesi

Improbable
"1.804 vaka var" değil de "bin 804 vaka var" şeklinde altyazı falan görüyorum çoğu kanalda. madem harfle vereceksin hepsini harfle yaz. tdk'da şöyle bir ifade var; "Dört veya daha çok basamaklı sayıların kolay okunabilmesi amacıyla içinde geçen bin, milyon, milyar ve trilyon sözleri harfle yazılabil
"1.804 vaka var" değil de "bin 804 vaka var" şeklinde altyazı falan görüyorum çoğu kanalda. madem harfle vereceksin hepsini harfle yaz.

tdk'da şöyle bir ifade var; "Dört veya daha çok basamaklı sayıların kolay okunabilmesi amacıyla içinde geçen bin, milyon, milyar ve trilyon sözleri harfle yazılabilir: 1 milyar 500 milyon kişi, 3 bin 255 kalem, 8 trilyon 412 milyar vb."

ayrıca; "Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam kullanılır: 17.30’da, 11.00’de, 1.500.000 lira, 25 kilogram, 150 kilometre, 15 metre kumaş, 1.250.000 kişi vb." şeklinde bir ifade de var.

bin 804 kolay okunması için yazılan bir şey değil bence, direk 804'ü görüyorum bin'i görmüyorum. tdk örneğinde "1 milyar ..." falan hadi neyse de "bin 804" hiç de kolay okunan bir sayı değil ve istatiski bir bilgi.

yanlış değil mi, siz ne düşünüyorsunuz?
0
Improbable
(08.04.20)
durum verdiğin ilk maddeye uyuyor gibi ama saçma. ben de geçenlerde denk gelip bi düşünmüştüm doğrudan 804 gibi algılıyorum. bu arada mesela normal hayatta 1 milyar derken 1 bin demiyoruz hep bundan oluyor bence dsgjl. bence 1804 yazılmalı. sonrasında 2 bin 804 yazılabilir. o da garip geliyor ama en azından 2804 olduğu anlaşılır 2 rakamı bulunduğu için.
0
tepedeki psychedelic adam
(08.04.20)
Yanlış olduğunu düşünmüyorum. İlk maddedeki açıklama bence de mantıklı. 1340755 Bunu çat diye doğru okuyamayabilir insanlar ama 1 milyon 340 bin 755 yazarsan daha rahat okunur/anlaşılır. Hepsini yazı ile yazarsan bu sefer çok uzuyor, yine anlamak guclesiyor.
0
sckxyss
(08.04.20)
deveye boynun neden eğri diye sormuşlar, nerem doğru ki demiş..
0
yedek
(08.04.20)
@tepedeki; aynen katılıyorum. 1 bin diyemediğimizden oluyor. ve binli sayılarda 1.804 yazmak daha doğru.

@sckxyss; yalnız ilk madde ikinci maddeyle çelişiyor. ve ilk maddede yazılabilir demiş. böyle yazılır dememiş. @tepedeki'nin dediği gibi 2 bin olsa tamam, ama bin olunca işler değişiyor. kısacası ilk madde yanlış uygulanıyor bence.
0
🌸Improbable
(08.04.20)
Kj'yi yazan eleman hepsini harfle yazmis, sonra bakmis hepsi sigmayacak sonunu silip 804 yazmis.
0
brkylmz
(08.04.20)
Algıda seçicilik, manipüle, toplumu yönlendirme vs. bu bir dolaylı ya da direkt bilimdir. O yüzden denir ki, medyayı elinde bulunduran her türlü işi yapar diye. Algısal operasyonlar rakamları çarpıtarak yanlış mesajlar iletmek değil, aynı rakamları ya da veriyi farklı yollardan geçirerek alıcıya ulaştırmaktır.
0
skzr
(08.04.20)
(8)

çok korkuyorum

charlotte blanc
birçok ülke tarım ihracatına sınırlama getirmiş yada hepten kapatmış. asıl vurucu olan da bu oldu sanırım. bizim tarım bakanı da 21 ilde yüzde75 hibeli tohum vermeye başladı. arkası da gelir gelmek zorunda gibi hissediyorum.gerçekten tr olarak kıtlık gibi bir olasılık var mı ? durum bu noktada topar
birçok ülke tarım ihracatına sınırlama getirmiş yada hepten kapatmış. asıl vurucu olan da bu oldu sanırım.

bizim tarım bakanı da 21 ilde yüzde75 hibeli tohum vermeye başladı. arkası da gelir gelmek zorunda gibi hissediyorum.

gerçekten tr olarak kıtlık gibi bir olasılık var mı ? durum bu noktada toparlanır mı ? boşuna mı endişe ediyorum yoksa.
0
charlotte blanc
(07.04.20)
Her işte bir hayır vardır, bu sayede tarıma verilen önem artar. Kıtlık filan da olmaz, ama gıda maliyetleri biraz artar.

Malum bazı ürünlerdeki ihracatı "üretemediğimiz" için değil, dışarıdan daha ucuza aldığımız için yapıyorduk.
0
John Bloor
(07.04.20)
bir şey olmaz. bereketli bir ülkemiz var. insanların tarımdan vazgeçme nedenleri ekonomik-siyasi nedenlerdi.
0
anais
(07.04.20)
kıtlık olması için çok büyük iklim değişikliği olması lazım veya sovyet, maocu çin gibi tarıma üretilecek ürünlere müdahale edilmesi gerekiyor.
0
kelepir
(07.04.20)
Tarım şimdi akıllarına gelmiş aklıevvellerin
0
neyyirnevcivan
(07.04.20)
bi şey olmaz korkma. biz her işi son dakkada yapan milletiz kıtlık falan olmaz.
0
yedek
(07.04.20)
Bizde maliyet biraz artar ama bu da tarıma rağbeti artırır. insanlar parasına değmez diye tarlasıyla bahçesiyle ilgilenmiyor. ama oldu da ithalat olmadı. o zaman tarım hakettiği karşılığı verince insanlar yönelir.
0
efruz
(07.04.20)
Senin müdahale alanının dışında ve henüz gerçekleşmemiş bir ihtimal üzerine bu karar kaygılanman zararlı bir durum.

Kıtlık yaşanmaması için büyük ölçükte karar alma yetkin var mı? Bireysel olarak kişisel kaynaklarını çarçur ediyor musun? Bunlara cevabın hayırsa kaygılanmanı gerektiren bir durum yok demektir. Yani sen kıtlıkla ancak bireysel mücadele edebilirsin, onun dışında boyunu aşan yani müdahale alanın dışındaki şeyler için kaygılanman gerçekçi değil
0
uepuey
(07.04.20)
paran varsa korkma. en fazla 2 katına alırsın yiyecekleri.
0
sizofren06
(07.04.20)
(5)

Bu süreç uzar mı yoksa 3 hafta ile sınırlı mı kalır?

Tersidüzükilec
Sb.
Sb.
0
Tersidüzükilec
(20.03.20)
Bizim şirket en erken Haziran sonuna kadar planlamasını yaptı, dünyanın hiçbir yerinde 3 haftada bitmemiş, Türkiye'de de bitmez.
0
crown
(20.03.20)
değil 3 haftayla 3 ayla bile sınırlı kalmaz kanka
0
yedek
(20.03.20)
dünyadaki örneklere bakarsak uzar. eğer sayılar ve bize verilen bilgiler doğru ise bizde bu kadar geç başlaması şans. en azından bir iki ilaç adı var piyasada, doktorların kullanabileceği. iki aya kadar, risk grubu haricinde karantina kalkar, diğerleri ilaçla ayakta kalır diye bekliyorum.
0
rahatsiz
(20.03.20)
maalesef uzayacak gibi duruyor, önümüzü göremiyoruz hiç bir şekilde. okulların tamamen kapandığı, ligin tamamen bittiği gibi planlamalar yapılıyor malum.
0
gazozailacatmauzmani
(20.03.20)
Uzatılır mı bilmem ama 3 haftada karantina neticesini vermeye başlayacaktır. Bakınız Çin'de vaka sayıları düşmeye başladı uygulanan karantinanın neticesini alıyorlar benzer şekilde İtalya'da da vaka sayısında düşüş bekleniyor. Kararları bilim kurulu alıyor her ihtimalı düşünüp değerlendiriyorlardır muhakkak.
0
acebi
(20.03.20)
(9)

Berbere gidiyor musunuz?

violetsky
Açık değil mi? Nasıl tıraş olacağız? Uzun zamandır da aksatıyordum halim fena. Berberler önlem almış mıdır?
Açık değil mi? Nasıl tıraş olacağız? Uzun zamandır da aksatıyordum halim fena. Berberler önlem almış mıdır?
0
violetsky
(19.03.20)
valla ben makine alıp biraderle deneme yapacağım. en kötü 3 numaraya vururuz kelleyi.
berbere gidilecek zaman değil.
0
orijinal nick bulamadim
(19.03.20)
hep gittiğin bir berberse zaten güvenirsin. ilk defa gittiğin bir yerse de sabah 9'da ilk müşteri olarak git.
0
yedek
(19.03.20)
benzer soruyu ben de sormuştum. www.eksiduyuru.com

gitmedim ben. evde makine var, tarakları da var makinenin ama yalnız yaşadığım için enseyi düzeltmek çok problem olacak. o yüzden tıraş da olmadım. saçma sapan bir şekilde uzatmaya karar verdim. Belki bir arkadaşımı falan çağırıp 5 numarayla girişirim diyorum iyice rahatsız ederse.
0
jackyr
(19.03.20)
bu dönemde bu risk alınmaz.
0
surprise
(19.03.20)
Ben de gidecektim ama vazgeçtim. Evde makina falan da yok gerçi. Varsın saç sakal bir birine karışsın. Çok önemli değil.
0
amortisman
(19.03.20)
ya cnn türk'te profesör çıktı, berbere gidin ama bekleyenlerle aranıza mesafe koyun dedi. traşı sanki kendi kendimize oluyormuşuz gibi... esnaf odaları falan belli ki iyi baskı yapıyorlar. dün de ismail saymaz taksiciler yevmiyelerini çıkartamıyorlar dedi...

gitmeyin abicim.
0
malheiros
(19.03.20)
dün gittim. hakkınızı helal edin.
işe gitmeye devam ediyoruz. yani eğer iş izni verilmezse berbere de gitmek zorundayız. otobüse de binmek zorundayız. tüm bu hareketliliğin sebebi bir.
en kötüsü eve gittiğimde yaşadığım vicdan azabı. Acaba virüs taşıyor muyum? Acaba evdekilere bulaştıracak mıyım? Bu panik hali hepimizi daha da hasta edecek.
0
cliquot
(19.03.20)
evde traş makinesi vardı.
12 mm kafasıyla heryeri eşit kestirdim (3'e vurdurmak gibi). 3 ay idare eder beni.
0
aslindasorunumpsikolojik
(19.03.20)
berberimi aradın. bugün kapatma kararı aldık dedi.
0
🌸violetsky
(19.03.20)
(7)

YouTube kanalı olanlarin kazancı hk

lion de la Turquie
Bir kişinin 50 bin abonesi olsun her hafta bir video yayınlıyor 10 dk civarında.İzlenmesi 20 bin olsun.Acaba ne kadar gelir elde eder?Bildiğiniz faraza bir örnek varsa paylaşır mısınız?
Bir kişinin 50 bin abonesi olsun her hafta bir video yayınlıyor 10 dk civarında.
İzlenmesi 20 bin olsun.

Acaba ne kadar gelir elde eder?

Bildiğiniz faraza bir örnek varsa paylaşır mısınız?
0
lion de la Turquie
(02.03.20)
çook değişken. şurda kazançlar yazıyor socialblade.com

ama baya geniş
0
jelly bear
(02.03.20)
youtube'da bir videoda denk geldim bu konuya. youtube birebir kazanci aciklama konusunda yasak veya kisitlama koymus sanirim ama kabaca soyle hesaplanabiliyormus; izlenme sayisini 1000'e bolunce cikan sayi kazancin tl karsiligi gibi oluyormus. yani bin goruntulenme 1 tl gibi kabaca. zaten youtuber'lar goruntulenmeden cok marka anlasmalariyla ve reklam gelirleriyle para kazaniyormus.
0
in vino veritas
(02.03.20)
socialblade alt sınırı doğru sanırım. onu baz alabilirsin.
0
nick bulamadim
(02.03.20)
resmi kazançları paylaşanlar üzerinden mini bir araştırma yapmıştım alt limitin iki katının tl cinsinden kazanıyorlar. örneğin adam da $25 - $195 yazıyorsa kazancı 300 liradır aylık
0
avatar is back
(02.03.20)
Kazancı değiştiren bir çok etken var. İçerik İngilizce ise daha fazla kazandırıyor. Abone sayısı kazancı etkiliyor mu bilmiyorum. Şöyle bir örnek vereyim. Kanalıma keyfekeder yüklediğim videolarım var. Yabancı bir festivalden çektiğim görüntü 160 bin tıklandı ve 45$ kazandırdı içerik İngilizce ve tıklamaların çoğu abd'den. Türkçe içerikli videom var 40 bin tıklama 8$ kazanç.
0
heidi'nin dedesi
(02.03.20)
heidi'nin dedesi +1 Dili mutlaka ingilizce yapmak lazım. 1 videoyla bile ayda hiç çalışmana gerek kalmayacak kadar kazanabilirsin. Mesela şu video sırf ing olduğu için 15 milyon izlenmiş. Turkce veya flemenkce olsaydı binlerde kalirdi.

youtu.be
0
yedek
(03.03.20)
arkadasin ingilizce kanali bir senede bir milyon toplam izlenmeye ulasti(her hafta 1 2 video), 2bin euro filan kazandi sanirim, yazin 3-4 bin izlenme olan videolar su an 10 binden az izlenmiyor, boyle giderse seneye yazin oradan doyacak...
0
hewit
(03.03.20)
(13)

Sevgilinizin eskiden kapalı olduğunu öğrenseniz

wmeh
veya flört ettiğiniz kız daha önce kapalı olduğunu (aile-çevre baskısı vb. yüzünden) ama yirmili yaşlarının başında açıldığını söylese... ona karşı olan fikriniz değişir mi? soğur musunuz ondan?ekleme: daha önce de açılmakla ilgili bir soru sormuştum bir arkadaş için. bu sorum da yine aynı arkadaşın
veya flört ettiğiniz kız daha önce kapalı olduğunu (aile-çevre baskısı vb. yüzünden) ama yirmili yaşlarının başında açıldığını söylese... ona karşı olan fikriniz değişir mi? soğur musunuz ondan?


ekleme: daha önce de açılmakla ilgili bir soru sormuştum bir arkadaş için. bu sorum da yine aynı arkadaşın isteğiyle soruluyor. konuyla ilgili değişik mesajlar atacak arkadaşlara söylemek isterim ki sorunun benimle alakası yok :)
0
wmeh
(29.02.20)
soğumam. isterse sonradan kapansın yine sorun yok.
0
jelly bear
(29.02.20)
Jelly+1
0
Topalordek
(29.02.20)
ayrılırım
0
yedek
(29.02.20)
bana göre artı puan
tüm baskılara göre kendi düşündüğü/istediği şekilde yaşıyor olması pozitif etki yaratır.
0
MtKrt
(29.02.20)
Bende biraz soğurdum sanırım, ilk sevgilim kapanmak istesem ne düşünürdün demişti. bende ayrılırdım yapamazdık sanırım demiştim. aslında kendinle alakalı. kenidini dine bağlı görüyorsan çok bir sıkıntı olmamalı. ama dini kavramların tam karşısındaysan, işte o zaman kız arkadaşının bugünkü dünya görüşünü iyi ölçüp tartmalısın derim.
0
royalguard
(29.02.20)
soğunulur. soğurum
0
lilyb
(29.02.20)
Sıkıntı yapmam.
0
komando kani var bende
(29.02.20)
oncelikle kadinim ama kendimi boyle bir iliskide dusununce cocuk yasta bir baski sonucu yapilagelen bir aliskanliktan dusuncesi ve mantigiyla siyrilabilmis (benim dusunceme gore dogru yolu bulmus :)) ) bir insandir bu insan. bende sogumanin tersi bir etki uyandirirdi sanirim. tabii yine de davulun sesi uzaktan hos gelir belki yine de sogurum, birebir yasasaydim ne dusunurdum bilemiyorum.
0
in vino veritas
(29.02.20)
Soğumak ne alaka? Yıllar önce almış olduğu bir karar ve 20li yaşlarda açıldı ise bu onun karari, öncesi ise onun karari değildi.
0
biseysorcaktim
(29.02.20)
fikrim değişmez, soğumam. hatta kendi kendine bir şeyleri çözüp bilinçli bir açılma süreciyle beraber ateist/deist olmuşsa ayrıca saygılarımı sunarım.
0
Bruce
(29.02.20)
Türkiye'deki aile ve elalem ne der terör örgütlerine rağmen böyle bir karar alabilmiş olmasına saygı duyardım.
0
bruce mclaren
(29.02.20)
Helal derim ne soğuması
0
anarsika
(29.02.20)
benim için ekstra turn on. ben şu an bile kapandırmaya çalışıyorum sonra açılmak üzere.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.02.20)
(5)

Orta boy kaçtır

caletti
Erkek ve kızlarda hangi aralıktadır orta boy?(türkiye ortalaması istatistik verilerini sormuyorum sizin görüşünüz)
Erkek ve kızlarda hangi aralıktadır orta boy?
(türkiye ortalaması istatistik verilerini sormuyorum sizin görüşünüz)
0
caletti
(26.02.20)
Benim bildiğim kadarı ile Türkiye için erkekler 170 kadınlar ise 160. Bir zamanlar böyle bir şey okumuştum. Belki yeni nesilde biraz daha değişmiştir bu.

Ben bunlarin 7,8 cm uzununu gayet normal ve ayarında bulurum.
0
biseysorcaktim
(26.02.20)
kadında orta boy 1.55-1.65
erkekte orta boy 1.70-1.80
0
Bruce
(26.02.20)
üğpoıuy 1.70 cüce evet :/
0
guitarissimo
(26.02.20)
e: 1.75-1.85
k: 1.65-1.75

@guitarhero 1.70 cüce kanka üzgünüm :(
0
yedek
(26.02.20)
185 nasil orta boy allahsiz.
175-180 orta boy diyebiliriz erkek icib
0
dre mithatoğlu
(27.02.20)
(5)

Nereye kaçsam?

the real brad pitt
Selam. Malum pazar derbi var. Ben ruh sağlığım için kendimi dünyadan izole etmeliyim. Bostancı tarafında oturuyorum. Arabayla nereye kaçsam. Sinema vs olmaz. İspark olmaz. Birinde insanlar ve telefonları var. Birinde dışarıdan ses var. Nereye çeksem arabayı da içinde film izlesem kitap okusam. Park
Selam. Malum pazar derbi var. Ben ruh sağlığım için kendimi dünyadan izole etmeliyim. Bostancı tarafında oturuyorum. Arabayla nereye kaçsam. Sinema vs olmaz. İspark olmaz. Birinde insanlar ve telefonları var. Birinde dışarıdan ses var. Nereye çeksem arabayı da içinde film izlesem kitap okusam. Park vs de ediebilmeli. 7-9 arası lazım bana. Ne önerirsiniz.
0
the real brad pitt
(17.02.20)
Beşiktaş çarşı civarında takılabilirsin, renkli derbilerde oraları sessiz olur.
0
kanlakarisikyagmur
(17.02.20)
caddebostana gidip maç bitiminden 10 dakika önce eve geçebilirsiniz. en fazla 20-30 dakika çekersiniz.
0
golgi aygıtı
(17.02.20)
bırak arabayı dostum, atla trene dolmuşa, in göztepede. Orada Books & Coffee diye bir kahveci vardır, konsepti anlayacağın üzere kitaplar ve kahve. Ya kendi kitabını götür oku, ya da ordan bir kitap seç beğen oku. Okurken de bir yandan güzel kahveni yudumla... Cadde üstünde olmadığı için cadde curcunasından etkilenmiyor.
0
cedric tweedledee
(17.02.20)
en güzeli ev ya boşver dışarısını.. tak kulakligini film izle veya müzik dinle veya sesli kitap dinle.
0
yedek
(18.02.20)
e adalar?
burgaz falan ama..
arabayı bırak.
0
jimjim
(18.02.20)
(16)

bu araç alınır mı?

kibritsuyu
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pickup-peugeot-peugeot-2008-allure-1.6-e-hdi-92hp-etg6-s-s-fl-785560192/detay/kilometresi biraz fazla ama hatasız araç.ne dersiniz düşünülebilir mi sizce?
www.sahibinden.com

kilometresi biraz fazla ama hatasız araç.

ne dersiniz düşünülebilir mi sizce?
0
kibritsuyu
(11.02.20)
Fiyatına yorum yapamam ama yaşına göre kilometresi o kadar da fazla değil bence.
0
himmet dayi
(11.02.20)
Yetkili bayinin satması avantaj, hatasız olması iyi, km yaşına göre bi tık fazla, 80-90 bin olmalı 4 yaş için ama önemli değil.

Fiyat emsallerine göre normalse alınır.
0
John Bloor
(11.02.20)
goral in arabalari iyi oluyor. ama piyasanin biraz uzerinde satiyorlar
0
foster
(11.02.20)
Dizel araç için kilometre bu civarda normal sayılılabilir. Göral gibi yerler genelde kiralık şekilde kullanılmış araç satarlar. Kamuda veya şirketlerde kullanılmış ve 3-4 yıllık kullanım ömrünü bitirmiş araçları görürsünüz. Avantajı ekspertizi doğrudur, bölgesel al-satçı veya galericiler gibi çakallık çıkma olasılığı düşüktür. Dezavantajı kiralık araçların nasıl kullanıldığını kestirmek zor olur.
0
Abdurrahman
(11.02.20)
4 yaşında, 128.000 kilometrede dizel bir araç beni üzer mi, canımızı sıkar mı peki?
0
🌸kibritsuyu
(11.02.20)
Fransız dizel motorları gayet sorunsuz ve yakıt tüketimleri de gayet iyi bence. Ben Peugeot alırken son düşüneceğim şey motoru olurdu sanırım. Daha düşük kilometrede aynı temizlikte aracı en fazla 5-6 bin fazlaya bulabiliyorsanız düşük kilometre mantıklı, aksi halde ben bunu alırdım.
0
Abdurrahman
(11.02.20)
Motoru sıkıntı olmaz, bir ihtimal otomatik şanzıman sıkıntı çıkarabilir. Araçta kullanılan şanzıman hakkında bilgi toplamak lazım.
0
John Bloor
(11.02.20)
off bunun haşatı çıkmıştır. 3 yıllık dizel araç bu kilometredeyse kesin kiralıktır. hadi araç sorunsuz olsun..yüzlerce, binlerce kişinin bindiği kimbilir içinde ne maceralar yaptığı arabaya binebilecek misin, aileni sevdiklerini gönül rahatlığıyla bindirebilecek misin?
0
yedek
(11.02.20)
alınmaz.
0
sizofren06
(11.02.20)
Bu tip bu kasa araçtan kiralık olmaz kolay kolay, ne çalışana verilecek bir tipi var ne de yöneticiye.

Kiralık olsa kesin bir kaç parça boya olurdu, değişen olmasa bile. Malum kiralık araçların nasıl kullanıldığı belli.

Boya bile yoksa bu araç sahibi tarafından kullanılmıştır, biraz fazla şehir dışı yapmış ya da iş icabı sık sık farklı şehirlere giden bir kullanıcı profili var.

Şanzıman hakkında yorum ve fikir alın forumlardan.
0
John Bloor
(11.02.20)
Ben almazdım.
Hem konya’dan araba almam
Hem de 130 bin km yapmış aracın nokta hatasız olması bana imkansız geliyor.
Kilometreye bakılırsa şirket aracıymış. Yılda 25 bin kilometre iddialı bir rakam.
Kesinlikle eski sahibini sorgula. (Şahıs mı şirket mi kiralık mı)
Konya’da başka bir pejo bayii varsa mutlaka oraya da ekspertize sok. Vereceğin para 400-500 TL.
Kimse yoğurdum ekşi demez.
0
otopsicocugu
(11.02.20)
araç konya'da değil yahu ankara'nın göbeğinde.

konya nereden çıktı?
0
🌸kibritsuyu
(11.02.20)
130 135bin tlye daha az kmli 2008 bulursunuz. Peugeot 2008 kullananlar gurubu var facebook'ta oraya göz atin ilanlar oluyor. Ben 130bin paramı 125bin kmdeki araca vermezdim. Ki ben de 2008 kullanıyorum sıfır almıştım 2015te. 5 bin filan daha çıksanız 130 135e pazarlikla 50binde 40binde araclar var degmez. Kullandığım icin biliyorum alt takim masraf çıkarabilir. Degismesi gereken parcalar olabilir.
0
karacigerim vur kadehlere
(11.02.20)
yarı otomatikten uzak dur. bir ki sene ileri versiyonunda tam otomatik aisin olabilir.

peugeot'un bu dönem araçlarında adblue ve eolys katkıları var emisyon düşürmek için. arkadan vurmazlarsa eolys sıvısı ömürlüktür (yine de seviyesini kontrol ettirmekte fayda var). adblue'yu ise kendin doldurmalısın uyarı çıkmadan. dibine kadar kullanırsan enjektör, boru ve adblue pompası masrafı (pompa genelde tankla gelir) sana girer. sürekli yağlanan triger kayışı var diye biliyorum bu arabada. motor yağ seviyesini kontrol ettir. triger kayışı değişim periyodu 180 bin km civarı olması lazım.

peugeot dizel motorları çok kurumlanmaz (eolys sayesinde özellikle) ama bence şehir içinde sık dur kalklı kullanacaksan dizel gereksiz.

illa 2008 istiyorsan 1.2 turbo benzin almanı tavsiye ederim. peugeot teknik bültenleri 0w30 yeni nesil yağ kullanıyor. bunun da kullanıldığına emin ol.

not: konya'da özkaymak da peugeot bayiliği yapıyor artık.
0
rain when i die
(11.02.20)
125bin cok bir km degil hocam. Hele de dizel icin. Dizel motorlar daha uzun omurludur, 125bin dizel icin cok bir km degil. Ben bu km yi sikinti yapmazdim fiyati da ona goreyse.
Yani araba kafaniza yattiysa bu km ye gore de fiyato normalse alin derim temiz ise.
Milletin abartmasina bakmayin Offf bunun hasayi cikmis hosag olmustur bu mahvolmustur falan. Araba bakarken hep boyle korkuturlar adami.
Arabayi alacaksaniz ekspertiz disinda servise de goturup baktirin motoruna, sorun cikmazsa alin.
Hor kullanizlmazsa dizel motorun omru 500-600bin rahat var. Benzinli motor daha kisa omurludur.

He ben sahsen yari otomatik arabaya yanasmam ama motor konusunda ben cekinmezdim, servise gosterirdim ama.
0
stavro
(11.02.20)
Biraz bakındım aynı paket, aynı model araçları filitreleyip. Ortalama 130 bin liraya 50-80 bin km lerde var araçlar.

Fiyat avantajı olmayacaksa bu km almaya gerek yok bence, 128 bin km motor ömrü açısından hiç önemli değil ama bunu ileride satacaksınız da, fiyat avantajı yoksa yüksek km almaya gerek yok.

Bir kaç cevapta otomatik - yarı otomatik konusunda yazılanları okuyunca yanlış bilgiler olduğu kanısına vardım.

Yeni nesil arabalarda tam otomatik (tork konvertörlü) şanzıma yok denecek kadar artık, her markada robotlaştırılmış şanzıman var.

Çünkü tork konvertörlü şanzıman aşırı yakıt tüketimi yaptırıyor, bunun aksine robotlaştırılmış şanzıman insandan bile daha iyi yakıt tüketimleri yakalayabiliyor.

Çok ekstrem modellerde, 5-6 bin cc motorlu, 2-3 tonluk premium lüks arabalarda kullanılıyor olabilir.

Tuhaf bir şekilde hyundai getz, kia ceed, bazı astra modellerinde de vardı yakın zamana kadar. Sanırım zamanında üretilip stokta bulunan şanzımanların değerlendirilmesi için varlar.
0
John Bloor
(12.02.20)
(19)

ailenin öz kızına damat önermesi iğrenç bir davranış değil mi?

mahone
merhaba.standart bir aile düşünün. kardeş sayısı önemli değil. bu ailede bir de bekar kız var.bu kıza haliyle talipler çıkıyor. annenin tanıdığı babanın tanıdığı, eş dost konu komşu vs sağdan soldan haberler geliyor. bilirsiniz. ve bu kızın annesi, babası hatta abisi bile, kendi öz kızlarına(abisi i
merhaba.

standart bir aile düşünün. kardeş sayısı önemli değil. bu ailede bir de bekar kız var.

bu kıza haliyle talipler çıkıyor. annenin tanıdığı babanın tanıdığı, eş dost konu komşu vs sağdan soldan haberler geliyor. bilirsiniz.

ve bu kızın annesi, babası hatta abisi bile, kendi öz kızlarına(abisi için de öz kız kardeşi diyelim) bu talip olan kişi ya da kişilerden biriyle evlenmesi için telkinde bulunabiliyor. bunu yaparken bir baskı kurmalarına gerek yok. haber veriyorlar belki sadece, "falancanın oğlu seni istiyormuş" gibi. buraya kadar sorun yok. (belki)

kızın istemediğini belirtmesi, ailenin trip yapması için yeterli. ardından olay;
"durumu çok iyiymiş, evlenince rahat edersin"
"çok efendi düzgün bi çocuk ailesini tanıyoruz çok iyi insanlar"
"yaşında geçiyor, neyi bekliyorsun, bundan daha iyisi karşına çıkmaz" tarzına dönüşüyor.

yani bir anne/baba/abi/abla nasıl kızına/kardeşine hiç tanımadığı bir adamla evlenmesi için baskıda bulunabilir. ısrar edebilir? bunu yaparken "durumu çok iyi, rahat edersin" gibi laflar kullanabilir? benim bunu aklım almıyor. midemi bulandırıyor.

oldum olası bu düşüncedeydim ama bugün iş yerinden çok sevdiğim bir kız arkadşımla konuştuklarımdan sonra burada da fikir almak istedim. üstelik bu sefer kıza talip bulan ve haftalardır eden kişi abisi. öz abisi. talip bulma derken, çocuğun ailesi kızın abisine "alalım senin kardeşini maşallah çok güzel" gibi bir laf etmiş. bilirsiniz işte, erkek tarafı adım atıyor, yoksa abi gidip de damat aramıyor. anlamışsınızdır demek istediğimi.

bende bi gariplik var sanırım, çünkü bu davranışı iğrenç bulduğumu kime söylesem bana karşı çıktı.

sizler neler düşünüyorsunuz? kızınız ya da kız kardeşinize böyle bir davranışta bulunur musunuz? istemediğini belirtince "peki kızım gönlünde biri mi var? gel konuşalım o zaman" diye sormaz mısınız? ben soranına denk gelmedim ne kendi akrabalarımda ne arkadaş çevremde. istemediğini belirten kıza daima, yukarıda yazdığım gibi çemkirdiklerini gördüm.
0
mahone
(06.02.20)
Belli bir yere kadsr normal aslında. Bunu tüm aileler yapıyor. Çocuğa üstün körü bakıyorlar, eli yüzü düzgün, işi gücü var ve ailesini de biraz tanıyorlarsa olması için baskı yapıyorlar. Bu baskı genelde anneden gelir ama ben hiç babadan ya da abiden baskı geldiğini duymadım. Kendim kardeşime böyle bir şeyi asla yapmam.
0
valarmurgulis
(06.02.20)
Bunlar ayıp ya da garip şeyler değil ki. Erkek kardeşi olarak ablama yakıştırdığım insanlar çıkıyor bazen. Üstüme vazife işler değil diye yakıştırmaktan öteye gitmiyorum tabi. Öyle çok modern ya da çok açık fikirli insanlar da değiliz üstelik.

Aileler kızlarını hiç tanımadıkları biriyle evlenmeleri için değil en azından bir görüşmeleri için teşvik ederler genelde. Benim normal bulduğum bu. Hadi evlilik baskısı diyelim, "bak bununla evlen, rahat edersin" deki mantığı da anlayabiliyorum ama yine.
0
IncredibleMau
(06.02.20)
Evlen onunla diye ısrar etmek değil de “istersen bi tanış belki seversin” diye öneride bulunmak bence çok normal. Evlenmeyi hiç düşünmüyosa, hazır değilse “yok görüşmek istemiyorum” diyebilir sonuçta. Ama bazen bunu direkt söyleyemeyip zorla 1 kere görüşüp hemen yarım saate masadan kalkıp eve gelip “hoşlanmadım” diyenler de var.

Ben yanlış bulmuyorum çünkü yaştan tamamen bağımsız olarak bazı insanların tarzı bu, bu şekilde evlenmek istiyolar. Çünkü kendi tanıştıklarından bir hayır görmemişler ve ailelerinin onaylayacağı insanlara daha çok güvenip daha rahat kaynaşıyorlar. “Acaba ailem ailesini sever mi? Ya beğenmezlerse, istemezlerse, sorun çıkarsa?” kaygısını direkt atlamış oluyolar. Ama bu evliliklerde evlenmeden önceki özel güzel anılara, inişli çıkışlı heyecan dolu ilişkilere pek yer olmuyor, direkt eşleştirilmiş oluyor insanlar ve düzenli bir hayata direkt geçiş yaşıyorlar.
0
zahlebinin
(06.02.20)
Gönlünde biri mi var diye soranı ben de duymadım bu arada.
Ama dediğiniz olayın iğrenç olduğunu da düşünmüyorum. Sadece biraz baskıcılık. Aslında iyi niyetliler ama düşüncesizce bir hareket.
Maalesef bizim insanımız belli bi yaşa gelip de evlenmeyen insanları hayatta başarısız olduğunu düşünüyor. Evlenmemek asla senin tercihin değildir ayrıca, becerememişsindir. Bu toplumda, evlenebildiğin ölçüde varsın ve bu çok ilginç. Sorsan herkes evliliğinden şikayetçidir ama etraflarında bekâr görmeye dayanamıyorlar.
0
proculianus
(06.02.20)
biraz ekleme yapmak istedim. çünkü dikkatini çekmek istediğim nokta aslında sadece bir yer.

dediğim gibi sadece söylemek ve kızın istemediğini belirtmesi üzerine konunun kapanmasında bir sorun yok.

ancak, durumu iyimiş'den girmek... hak verirsiniz ki, kızına talip bulup dile getiren hiçbir aile bireyi, ekonomik durumu "NORMAL" ya da "YAŞANABİLİR" standartta olan birini önermez.

istisnasız, talip olan erkeğin(hatta erkeğin ailesinin) durumu çok iyidir. bu lafın ardından gelen "çok iyi efendi insanlar" lafları hikayedir. önemli olan maddiyattır.
bana göre iğrenç olan durum da burasıdır. bu durumun "her aile kızının rahat etmesini ister" veya "bu devirde geçinmek zor, ne yapsınlar" tarzı laflarla masumlaştırmak ve olayın başka yöne çekmek de komik.

bunun kendi kızını pazarlamaktan bir farkı yok bence. iki çalışan insan için, yaşanabilir bir geçim düzeyinden bulunduktan sonra, maddiyatın konusunu yapmanın neresi normal ya da masum ya da samimiyet sizce?

yorumlarınız için tşkler.
0
🌸mahone
(06.02.20)
Geleneksel aileler boyle. Sasilacak bir durum yok.
0
stavro
(06.02.20)
bence de. sanki evde duran +1, en kısa zamanda verilmesi ve kurtulunması gereken "mal"mış gibi.
0
xvyz
(06.02.20)
aile bağlarının sıkı olduğu bir toplumuz bence asıl sorun da bu ısrarın, manipülasyonun aradaki sevgi ve minnet bağını kullanarak "iyi niyet" kılıfıyla sinsice yapılması ve durmadan tekrarlanması.
0
freebird5406_2
(06.02.20)
hiç de iğrenç bulmadım gayet normal bir şey. sende bir gariplik var bence
bir kızın ailesi kızının kendi tanıdığı olan düzgün bir adamla evlenmesini ister elbette. bu kadar garipsemen ve uzun uzun ne kadar iğrenç buldugunu yazman ilginç.
ayrıca önemli olan tabi maddiyat. hangi aile çulsuz bir adamı kızına önerir. aşk sevgi bir yere kadar, geçim derdi sevgiyi nefrete dönüştürür.
0
dafuq
(06.02.20)
yok canım ne alakası var. ailesi kızlarının kötülüğünü ister mı hiç? ha zorla güzellik olmaz, o ayrı konu. amma velakin her aile kendilerinden once kızlarının istikbalini dusunur emin ol.
0
yedek
(06.02.20)
Evet iğrenç sana katılıyorum. Ama onların gözünden öyle değil çünkü görücü usulünü aşmış bir neslin çocukları değiliz. Görücü de adı üstünde görünür şeylere odaklı, bu da maddiyat oluyor. Ailen içi had bilme sınırınız nedir bilmiyorum ama ben anneme "çocuğu adamdan sen yapmıcaksın" dediğimden beri, başkası birisini talip gösterse bile "kendisi bilir ben karışmam" demeye başladı. Arkadaş çevresinin önerileri de "bu da adam beğenmiyor" dedirttikten sonra bitiyor. Buraya daha iğrenç şeyler yazmak istiyorum fakat üşendim. Bi salın insanları demek istiyor ve seni haklı buluyorum.
0
kedili bisiler
(07.02.20)
---"falancanın oğlu seni istiyormuş" gibi. buraya kadar sorun yok. (belki)

kızın istemediğini belirtmesi, ailenin trip yapması için yeterli. ardından olay;
"durumu çok iyiymiş, evlenince rahat edersin"
"çok efendi düzgün bi çocuk ailesini tanıyoruz çok iyi insanlar"
"yaşında geçiyor, neyi bekliyorsun, bundan daha iyisi karşına çıkmaz" tarzına dönüşüyor.---

bunların hepsi iğrenç ve saçma. çok istiyorlarsa bir ortamda denk getirtsinler tanışalım bir elektriklenme olursa biz zaten ilerleriz. böyle *söyleyerek* yapmaları saçma ve iğrenç bu bir.

"durumu iyiymiş" "yaşın geçiyor" vb lafları iğrenç. bunların neden iğrenç olduğunu açıklamak bile istemiyorum ama yazmam gerek belli ki. çünkü kadın mal mı ki satılsın, meyve mi ki çürüsün? çürüse de kendine çürüyor. kimse kızına çulsuz adam önermez denmiş. "durumu iyi" olmayan herkes "çulsuz" mu? kadının eli de armut toplamıyor ya. ha arap kadınları gibi ya da dizilerdeki hanımağalar gibi ben evde oturacam diyen kadından zaten hiç hoşlanmam ne hali varsa görsün beter olsun.

ailemle sevgili aşk meşk konularını konuşmuyorum. doğru demiş biri yukarda çocuğu sen mi yapacan derim çok zorlanırsa.
0
sarki_indiren
(07.02.20)
Bunlar bana iletişim eksikliğinden kaynaklanıyor gibi geliyor. Sanırım bu konudaki düşüncelerinin duyulmasını, anlaşılmayı, halinin görülmesini ve olduğun gibi kabul edilmeyi özlüyorsun. Yaptığın seçimlere saygı duyulmasını ve senin kendin için en doğru şeyi seçeceğine güvenilmesini istiyor olabilirsin gibi geldi. Tavsiyem ise, sana bu durumun nasıl hissettirdiğini ( bana böyle şeyler söylediğinizde üzülüyorum/ öfkeleniyorum/ hayal kırıklığına uğruyorum vs. ) ifade etmen. Ve onlara " benim kendi hayatım için en doğru kararı vereceğime güvenmenizi istiyorum" benzerinde cümleler kurarsan umuyorum seni anlamaya çalışırlar.
0
remeddy
(07.02.20)
Aile tavsiyede bulunabilir. Israr etmesi yanlis tabi, igrenc bir durum goremiyorum fakat ben. Istisnalar haric tabi
0
balpolen
(07.02.20)
Bu benim geçen hafta başıma geldi. Ailemin ilişki durumumdan net bir şekilde haberi yoktu, aynı şekilde ben de isimlendiremiyordum çünkü.
Babam Beni beğenen bir doktor olduğunu, tanışmak istediğini onun da "kızıma sormalıyım, ben bir şey diyemem." şeklinde cevao verdiğini anlattı. Tabi ki kendi görüşünün olumlu olduğunu da bana söyledi, evladının mutlu olmasını niye istemesin ki bir aile. Annem de mesleklerimizin birbirine uygun olduğunu, tarzlarımızın yakın olduğunu söyleyip bence şans ver diye görüşünü belirtti. Bunu iğrenç, dayatma, baskı olarak görmüyorum ben. Aile eğer evladının görüşünü hiç almadan yorumlarla baskıda bulunuyorsa tabii ki hoş değil.
0
landho
(07.02.20)
sevgilisi var diye oldurmesinden iyidir. duydun mu bugunku haberi
0
baldur2
(07.02.20)
bu iyi aslında ya. birbirini hiç tanımayan iki insan var ve birbirinize referansla geliyorsunuz.
ilk görüşme için merak ve ilgi uyandıracak şeyler söylemek iyidir.
bak kız çok hamarat, kuğu gibi, çok görgülü, pek bi hanım vs yazarken hoşuma gitti yani asd :D
yada kıza bir söylersin yani, boylu poslu, işinde gücünde, dürüst, yiğit vs.
istemiyorsa ısrar yok.
0
güneyli çocuk
(07.02.20)
kızın o gece sevişecek diye halkın karşısında davullu zurnalı göbek atmaktan daha iğrenç değil bence.
0
lcha
(07.02.20)
sadece tanimadigi birine kizini yakistiriyor sirf ailesini taniyor vs kismina yorum yapacagim zaten gorusseniz ve begenmezseniz homurdanmayacaklar ama hic gorusmediginiz icin gorusmeyi kabul ettiguniz ani bekliyorlar gibi dusundum.Ha evlenene jadar da adami tanimis sayilmazlar emin olun.O artik size kalmis bir sey tanima esigi nedir diye.bu konuda alinmayin
0
ala09
(09.02.20)
(10)

manuel yerine otomatik vites tercihi

sutlu nescafe
otomatik vites ehliyeti sorusu aklıma getirdi.diyelim ki otomatik ve manuel vites arasında yakıt, arıza, bakım masrafları aynı. ilk alım sırasında da fiyat farkı yok. evden işe, işten eve. genellikle şehir içinde kullanım. ufak hacimli motorlarımız var diyelim.hala manuel kullanırım diyen var mı?oto
otomatik vites ehliyeti sorusu aklıma getirdi.
diyelim ki otomatik ve manuel vites arasında yakıt, arıza, bakım masrafları aynı. ilk alım sırasında da fiyat farkı yok. evden işe, işten eve. genellikle şehir içinde kullanım. ufak hacimli motorlarımız var diyelim.
hala manuel kullanırım diyen var mı?
otomatik vites fazla yakar, arızası çok pahalı olur deyip düz vitesli tercih edenler çoğunlukta da o nedenle bu kadar detay vererek sordum.
0
sutlu nescafe
(06.02.20)
otomatik ,
0
1917
(06.02.20)
insan tembel bir hayvandir sonucta tabi ki otomatigi secer cogunluk..
ama manuel seven de bir kitle var.
0
ozdek
(06.02.20)
Yok valla tamamen fakirliğimden manuel tercih ettim. Dediğin gibi olsa manuelle hiç işim olmazdı.
0
pati
(06.02.20)
boş zamanlarınızda drag race yapmıyorsanız manuel kullanmak için bir sebebiniz yok diye düşünüyorum
0
aguen
(06.02.20)
manuel de tam otomatik de kullanamam bu saatten sonra. yarı otomatik en iyisi. f1 direksiyon candır =)
0
yedek
(06.02.20)
fakirlikten manuel+1

yoksa direkt dsg'yi yabıştırırım.
0
jamiro
(06.02.20)
manuel.
hayatta zevk aldığım nadir şeylerden biri bu, ondan da vazgeçmek istemem.
0
gkhncnzdgn
(06.02.20)
manuelin yeri baskadir, alabilirim. obur taraftan otomatik teknolojisi eskiye nazaran cok daha ilerde. mesela audi'nin yeni nesil Zf sanzimanlari inanilmaz resmen aklini okuyor, tam istedigin noktada yukseltiyor, dusuruyor vs. araca ve modele bagli kisaca ama umarim manueller hicbir zaman tamamen ortadan kalkmaz.

kesinlikle uzak duracagim sanziman tipi ise CVT.
0
cooperr
(07.02.20)
manuelde daha fazla "her şey kontrolüm altında"ymış gibi hissediyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.02.20)
Benim için fark etmez.
Şimdiye kadar 3 defa otomatikten manuele geçtim, keşke otomatik alsaymışım demedim. Bir noktadan sonra o debriyaja basma, vites kolunu oynatma hareketleri seni yoracak uğraştıracak hareketler olmaktan çıkıyor. Tamamen mekanik hareketler olmaya başlıyor.
Yaza doğru arabayı değiştirme düşüncemiz var örneğin, şu an kullandığımız araba otomatik vites, benim istediğim yeni modellerde ise otomatik sadece 2.0 motorlarında var, 1.6 da yok onun için manuel de alabilirim dert etmem.
Mazoşist de değilim ayrıca. Herkesin öğrenme becerisi, konfor seviyesi ve kullanım alışkanlıkları farklıdır.
0
battal gemalmaz
(07.02.20)
(13)

linkedin'de işler böyle mi yürüyor?

estranged
linkedin'de bir gün önce biri ekledi. ertesi gün şöyle bir iş var, arkadaşımın şirketi, profilin uygun görünüyor ilgilenirsen profilini paylaşayım diye bir mesaj attı. ilgileniyorum, memnun olurum diye yanıtladım. telefon numaranı ver yarın konuşalım dedi. ben de henüz iş ve şirket hakkında bir bilg
linkedin'de bir gün önce biri ekledi. ertesi gün şöyle bir iş var, arkadaşımın şirketi, profilin uygun görünüyor ilgilenirsen profilini paylaşayım diye bir mesaj attı. ilgileniyorum, memnun olurum diye yanıtladım. telefon numaranı ver yarın konuşalım dedi. ben de henüz iş ve şirket hakkında bir bilgilendirme yapmadığınız için telefon numaramı paylaşmayı düşünmüyorum dedim. adam başladı sen bizi kim zannettin, ne yapacaktık senin telefon numaranı sanki, yardımcı oluyoruz sen triplere giriyorsun, bu kafayla iş bulamazsın vs. bir ton nutuk attı.

profilinde yazdığına göre adam, herkesin bildiği bir firmada "recruitment and talent director" gibi bir pozisyonda.

ben mi abartmışım olayı?
0
estranged
(06.02.20)
kiz misin? oha ne bicim oldu. adama gore karsi cins misin?
verme telefonunu. sapik bunlar.
0
ozdek
(06.02.20)
kvkk'dan haberiniz var mı dediğimde, sen işimi öğretme bana, önerilerini kendine sakla demişti

yok ya, ikimizde kelli felli adamlarız :d
0
🌸estranged
(06.02.20)
o sirkete ulasip sabit hattan arkadasin adini verip baglanmayi denesenize.

cevabi cok merak ediyorum.
0
ozdek
(06.02.20)
ama kendi şirketiyle alakalı bir iş değil bahsettiği. arkadaşının firmasıymış.
0
🌸estranged
(06.02.20)
o soyledigi sirkette calisiyor mu o kafama takildi.

arkadasinin firmasi zaten yok onu gec de.
0
ozdek
(06.02.20)
Buyuk ihtimalle arkadasinin firmasi degil, sizin adiniza gorusmeyi ayarlayip firmadan komisyon koparma derdinde. Emlakci gibi dusun, kendi komisyonunu garanti altina almadan mulk sahibi ile gorusturmek istemiyor, o nedenle firma adini saklayip once sizin iletisim bilgilerinizi alma derdinde.
0
emrahday
(06.02.20)
devir öyle bir devir ki her şey olabilir çok doğru yapmışsın bence.
0
akıllıbıdık
(06.02.20)
Abartmissiniz tabi. Her zaman bu şekilde ilerler. Telefonunu ister detayalri analtir soracağı sorular vardır sorar karşılıklı uygunsa görüşmeye devam edersiniz. Aksi takdirde sizi ofisne gorusmeye cagiracakti. Telefonunu alsa ne yapacaktı ki. Kvkk dan girip başka yerden cikmissiniz. Sanırım pek işe ihtiyacınız yoktu
0
seyyar satıcı
(06.02.20)
Telefonla çok birşey yapamaz ama illaki temkinli olayım derseniz yedekte 2. hatla sıkıntı felen kalmaz, bu gibi durumlarda o numarayı verirsiniz.
0
lutfen onume park etmeyiniz
(06.02.20)
erkek iseniz, abartmışsınız. ben telefonu herkese açık yazıyorum linkedin'e, iyi oluyor, doğrudan ulaşıyorlar.

kadın iseniz, abartmıyorsunuz, doğru yapmışsınız derdim.
0
ebabil curnatasi
(06.02.20)
abartmışsın diyenler adamın triplerine ne diyecek? adam saçmalamış zaten

düzgün birisi olsa böyle mi cevap verir. malın teki belli ki.
"sen bizi kim zannettin, ne yapacaktık senin telefon numaranı sanki, yardımcı oluyoruz sen triplere giriyorsun, bu kafayla iş bulamazsın"

ben olsam küfrederdim, mala bak, sanki ondan yardım istedik. sinirlendim durduk yerde :)
kesin bit yeniği var bu işte. yoksa böyle cevap vermezdi. umursamazdı, vermezsen verme derdi.
0
dafuq
(06.02.20)
erkekse ne farkeder ki, sana iş atmış işte. herkes heteroseksüel olmak zorunda mı yahu!
0
yedek
(06.02.20)
dolandırıcı
0
sa
(06.02.20)
(30)

gelirinizin yarısını krediye vererek yaşabiliyor musunuz?

comeon
10-12 yıllık, aylık ödemesi 5250 tl olan ev kredisine girme durumum var. Toplam gelirimiz 12bin tl. ama bu durumda bile bazen ay sonu zor geliyor. yaşam standardını ona göre düşürürsün diyor herkes ama biraz tırsmaktayım. ya bu borç bunaltırsa diye. para biriktir sonra kredi çek demeyin. onu yapamad
10-12 yıllık, aylık ödemesi 5250 tl olan ev kredisine girme durumum var. Toplam gelirimiz 12bin tl. ama bu durumda bile bazen ay sonu zor geliyor. yaşam standardını ona göre düşürürsün diyor herkes ama biraz tırsmaktayım. ya bu borç bunaltırsa diye. para biriktir sonra kredi çek demeyin. onu yapamadığımız için bu yola başvuruyoruz. az bi naktimiz var sadece.
0
comeon
(27.01.20)
ikiniz de özelde çalışıyorsanız taraflardan birinin işsiz kalması halinde ödeyebileceğiniz bir tutara çekin bence.
0
elorelia
(27.01.20)
@elorelia yok ben kamuda o maaşla ödenecek kredi. maaşımın 3/2 si gidecek krediye.
0
🌸comeon
(27.01.20)
bence maaşınızın yarısıyla yaşamaya çalışmanız çok büyük sıkıntılar yaşatacaktır size.
size sormak istediğim bir şey var? bu alacağınız kredi ev için mi? 12 bin tl maaş ile 7000 bin tl'lik bir ev almak fikri doğru mudur bunu değerlendirmeye aldınız mı hiç?
0
baharat
(27.01.20)
aylık 5250 tl den 144 ay hesapladım. 756 binlira para yapıyor.

756 bin lira ödemenin, ne kadarı sizin elinize geçecek?

yani 756 binlira almak için ne kadar faiz ödemeniz gerekecek?

Ayrıca birikiminiz var mı? sanıyorum ev kredisi için bile işte yüzde bilmemkaçının nakit olması gerekiyor falan.

ikincisi nereden alınacak bu ev? malum istanbul depremi, büyük trakya depremi diye diye elazığ'da oldu, buralarda da her an olabilir. bina yapısı, kalitesi, deprem yönetmeliği önemli olduğu kadar binanın zemini de çok önemli.

ayrıca ne kadar kira veriyorsunuz şu an.

şimdi hepsini detaylıca belirtirsen biz duyurucular olarak hepsini değerlendirip fikrimizi belirtiriz.

sorduğun soruya düzgün cevap verebilmek için çok az şey biliyoruz.

ev almak başlı başına bir olay, yeri güzel olacak, işe yakın olcak, çok yukarlarda çok aşağılarda olmayacak, aidat vb uygun olcak, kombili olcak, satmak istersen hemen satabileceksin. önü açık olcak, zemini, kalitesi düzgün olcak. yani ev almak gerçekten başlı başına bir iş.

ısı yalıtımı mesela, bizim oturduğumuz evin yalıtımı çok iyi, altta kimse oturmuyordu, üstte bekar bir insan oturuyordu, çoğu zaman evde yok, kombiyi yakınca 500 den aşağı gelmiyordu, bu sene alta aile taşındı, üste aile taşındı, sürekli yakıyoruz 200 lirayı geçirtemedik daha.

kredi çekip almak kolay, kenarda para varsa hadi zor zamanda satabileceğin bir araba varsa iyi, neyin ne olacağı belli olmaz, tek maaşa kalırsınız anca krediyi öder faturaları öder, yemeye içmeye para kalmaz, böyle durumlarda işte nakit paradır, arabadır sizin hayatınızı sürdürebilmeniz için çok çok önemli. dünyanın bin türlü durumu var.

herhangi bir bankanın 144 ay aylık ödemesi 5225 liraya gelecek şekilde konut faizi hesapladım, ana para 400binlira oluyor, yani 350 binl küsür faiz ödeniyor.

Taksit Tutarı:5.224,65 TL
Faiz Oranı:% 0,99
Yıllık Maliyet Oranı:% 12.714

bana hiç mantıklı gelmedi.

standart düşürecekseniz sırf kiradan kurtulup başınızı sokacak en ekonomik evi almak konusunda düşürün. elinizde evin yarı parası falan yoksa böyle 350bin küsür faiz ödenecekse hiç bulaşmayın derim.
0
hem şişko hem deli
(27.01.20)
Standardınızı düşürmeniz, para biriktirmeniz falan bilmiyorum da senelerce o parayı ödemek ben olsam ciddi bunaltırdı beni. Temmuzda bitecek borçlarım var ve 3 senedir ödüyorum o bile canıma tak etti artık. En başta şöyle düşünün o borç sizi işe bağlayacak. Bir gün gelip işinizden sıkıldığınızda değiştirmek isterseniz belki de aynı maddi koşulları sağlamadığından çakılıp kalacaksınız oraya ve bu hiç hoş değil.
0
ckgoneforawhile
(27.01.20)
belki felaket tellallığı olacak belki yanlış anlaşılacak söylediğim, siz öyle insanlar değilsinizdir evet ama ilişkinizde bile maddi olarak daralmak problemler yaratabilir ileri dönemde. o yüzden bence standartları düzgün ayarlamalı, gerekirse revize edebilmeli insan.
0
baharat
(27.01.20)
@baharat 7000 tl'lik ev derken?

@hem şişko hem deli şu an 1200 tl kira veriyorum. ama oturduğum semt kötü güzel bir semte taşınıcam. aynen hesapladığınız gibi 144 ay 5250 tl kredi ödeyeceğim. yani toplam 400 bin kredi çekicem. bu arada ev istanbulda değil ankarada. alacağım evin kira getirisi ise şu an 2000 tl ama ben kiraya vermeden kendim oturucam.
0
🌸comeon
(27.01.20)
Valla ev sıkışmadan alınmıyor. 14 sene oldu alalı evi, iyi ki almışız. Borç bunaltacak ama kira ödememek müthiş bir şey!
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.20)
hocam benden size bir öneri, yaparsınız yapmazsınız bilemem.

ben hiç kimsenin 350binlira faiz vermesini istemem. yapılacak şey belli.

1 sene boyunca bir maaşı olduğu gibi ellemeyip birikim yapmayı deneyin, hem bunalıp bunalmayacağınızı görürsünüz, hem de krediye falan niyetleniyorsanız elinizde para olur.

dediğim gibi 350bin faiz çok büyük bir mebla, 2 tane ev alıp 1 tanesini çöpe atıyormuşsunuz gibi düşünün. hiç mantıklı değil bu parayı sokağa atmak.

hatta bu birikim işini ciddiye alırsanız çok güzel olur, belki toki falan denk gelir bi şekilde.
0
hem şişko hem deli
(27.01.20)
dediğinizi yapsam yıl sonu 60 bin tl var. ve ben yine 340 bin tl kredi çekicem ki evin fiyatı artabilir ve ben yine 400 bin çekmek zorunda kalabilirim. faiz ödemeden ev almak için inşaat halidekilere girmek lazım. o da hem kira öde hem ev parası fazla olur.
0
🌸comeon
(27.01.20)
7000 bin yazmışım yanlışlıkla, 700k'lık ev demek istemiştim.
yaşam standartlarınızı revize etmeniz kaydıyla bence yapılabilir. ama söylediğim gibi 10-12 sene çok uzun bir süre, bu süreçte böyle kısıtlanmak ve standartları düşürmek üzüntüye yol açabilir. mental olarak yıpratır.
0
baharat
(27.01.20)
Maaşlar artarken kredi sabit kalacak. Bir süre dişinizi sıkın derim ben. Birkaç yıla rahatlarsınız (umarım).
0
auroraaurora
(27.01.20)
Bana aşırı zor ve saçma geliyor açıkçası bu şekilde yıllarca kemer sıkmak.

Çok yakın arkadaşım 400 bin tl'lik eve 600 bin tl 10 yıl krediye girmişti birkaç sene önce mesela. 10 yıl çok uzun bir süre. Tamam kredi taksitleri bir yerden sonra o kadar da yormayacak ama dünyanın bin türlü hali var özellikle harita Türkiye olunca zorluk seviyesi daha da artıyor.

Hastalık olur, taraflardan birinin işten ayrılması olur, aileden birine bir şey olur elim kolum bağlı bankaya zincirli olma fikri bile beni rahatsız ediyor.

Şu şartlar altında böyle bir borca girmek istemezdim ben olsam. Babalarımız memur haliyle "kira öder gibi" ev sahibi oldular ama biz çift maaş mühendis olarak bir şeylerden feragat ederek çok daha uzun yıllar çalışmak zorundayız bunun için. O yüzden ev almak önceliğim değil, bir yerlerden güzel para gelir ancak o zaman yani.
0
chicha
(27.01.20)
ama yıllarca kira ödeyince de aynısı.
0
🌸comeon
(27.01.20)
kendiniz söylemişsiniz aslında 5250 - 2000 = 3250tl sizden çıkacak. yani neredeyse 1/3 ödeme yapıyor olacaksınız ki bu çok normal bir oran.

ilk 3-4 sene zor, ondan sonra enflasyon etkisi ile ödeyeceğiniz taksit miktari reel olarak düşecektir.
4 sene sonra örneğin toplam geliriniz 17bin olacak, kira belki o ara 3bin tl olacak, ama siz hala 5250tl ödemeye devam edeceksiniz.
hele son yıllara doğru iyice komik bir hale gelecek 5250tl.

oturmak için ev alınır borca da girilir, biraz sıkılır yoksa bir şeye sahip olamazsınız.
0
nuisance
(27.01.20)
gir, bu tutar sabit kalacak, maaşın artacak. bir süre sonra kirada olsaydın ödeyeceğin tutara, sonra daha da altına inecek.
0
Jesus Christ
(27.01.20)
3'te 1'ini vererek yine yaşayamıyorum.

sürekli ekstra bir şey çıkıyor malesef.
0
avianthem
(27.01.20)
Evet ama çok zorlanıyorum. Çok.
0
muhayyer divan
(27.01.20)
kararı siz vereceksiniz 3-4 sene kasıp ev sahibi mi olacaksınız yoksa ömür boyu kira mi ödeyeceksiniz?

burada yapılacak tek iyileştirme; daha uygun fiyatli bir ev bulmak olacaktır.
0
nuisance
(27.01.20)
bir yıl boyunca kredi taksidi öder gibi para biriktirmek +1

amaç para biriktirmek değil tabi ki, bir sene boyunca biriktirmeniz, sadece aylık gelirinizin yarısını bir yere aktardığınızda nasıl bir hayatınız oluyor daha net görebilmeniz için. hem sonunda birikmiş bir paranız oluyor, peşinatından bile düşersiniz.

ev alımı acil değilse bunu deneyin. 12 x 1200 gibi bir yıllık kira gideriniz olacak ancak 12 x 5250 gibi de birikiminiz.
0
givemesomesubstance
(27.01.20)
o para birikmez arkadaş, taksit ödenmiyorsa %80 harcanır gider.
0
nuisance
(27.01.20)
ben şu anda tek başıma, gelirimin %55'ini ev kredisi olarak ödüyorum. henüz 3.ayımdayım ve şimdilik çok fazla sıkıştım denemez, ileride ne olur bilemm tabii. sosyal yaşamımdan pek geride kalmadım, dışardan yemek vs söylemeyi biraz azalttım. sürenin uzunluğu bunaltabilir, bu sebeple 5 yıllık çektim (daha önce 2 kere 2 yıllık ihtiyaç kredisi ödemişliğim var, bir süre sonra insan yeter diyor hakikaten)

işsiz vs. kalma durumuna karşı da 15 aylık kredi miktarını kenarda döviz olarak tutuyorum. kredi son yılına yaklaştığında direkt kapatabileceğim. şimdi çektiğim krediyi 10 yıl önce de çekebilir ve ödemeyi çoktan bitirmiş olabilirdim. borca girmeden birikim yapamayanlardanım maalesef. yaş ilerleyince artık insan pişman oluyor neden bugüne kadar birikim yapmadım hiç diye. siz de öyleyseniz krediye girin derim. evet 10 yıl uzun süre fakat diğer arkadaşların dediği gibi maaşlarınız artacak ama ödemeniz sabit kalacak.
0
Era
(27.01.20)
Ev kredisi tecrübeme dayanarak şunu söyleyebilirim, 12000de 5bin küsür lira iyi bir rakam. Ben gözü kapalı çekerim. Ki ben de sizin rakamlara yakın bir meblağ çekmiştim zaten.
Kredi çekmeyene hep zor gelir kredi çekmek, sonrasında da iyi ki çekmişim denir.
Kredi ödemek en iyi ev sahibinden daha iyi geliyor insana. Koşullarınız da uygun,
Tavsiye ederim.
0
artci sarsinti
(27.01.20)
anı yaşamak en güzeli ben olsam girmem.
0
mikahakkinen
(27.01.20)
"Yasam standardini ona gore dusurursun" demesi kolay da nasil olacak o is? Su anki haliyla bazen ay sonu zor geliyor diyorsun, yariya inince ne olacak? 3-5 ay degi, 10sene hem de. Ben olsam ben de tirsardim.

Ayrica isin @baharat"in bahsettigi boyutu da ciddi mesela. Ornegi cok.
0
stavro
(27.01.20)
borç yiğidin kamçısıdır. milyonlarca tl borcum var ama hayalimdeki evde yaşıyorum. hayalimdeki arayı kullanıyorum. hiçbir eksiğim istediğim de alamadığım bir şey yok. toplam geliriniz artacak ama kredi taksitleri aynı kalacak. hemen yarın krediye başvur kardeşim 1 gün bile kaybetme.
0
yedek
(27.01.20)
Vay arkadaş. 350 bin TL faizle ev almanın kazanım sayıldığı kafalar.
0
deer hunter
(27.01.20)
önyargı ile yaklaşacaksanız okumayabilirsiniz; eminevim sistemi ile ilgili yazacağım. benim de şu an gündemimde ev almak var, o yüzden bankayı da eminevim sistemini de araştırdım.
şu an sıfır konut için faiz 0,79. Örnek olarak 50 bin tl peşinat, 250 bin tl kredi ile ev alırsanız aylık taksitleriniz yaklaşık 3.300 tl civarı (120 ay vade). toplamda peşinatla birlikte ödeyeceğiniz rakam yaklaşık 450.000 TL.
Eminevim sistemine 300.000 TL değerinde bir ev için 50 bin TL peşinatla dahil olursanız kura size çıkana kadar aylık taksit 2.500 TL, kura çıktıktan sonra 4.000 TL. Borcunuz 65-70 ay arasında bitiyor ve toplamda ödeyeceğiniz rakam peşinatla birlikte 330.000 TL civarı.
İlk 29 ay boyunca kura size çıkmasa bile 29. ayda evinizi alıyorsunuz. Yani en fazla 29 ay daha kirada oturup kendi evinize geçeceksiniz. 29 aylık kira bedeli de hadi olsun 50 bin TL. Yine arada 70-80 bin TL'lik bir fark kalıyor.
Güvenilirlik konusunda da eminevim 30 yıllık bir firma ve bildiğim kadarıyla şu ana kadar 140.000 civarında daire teslimatı yaptılar. Kayınbiraderim de aldı, o yüzden güven sorunum yok.
Bu yorumu okuyup burun kıvırmayın, siz de gidip görüşün, bişey kaybetmezsiniz. Hiç kimse parayı sokaktan süpürmüyor. Emeğinize yazıktır.
Ben bu ay itibariyle giriyorum, dua edin ilk aylardan hemen çıksın kura.

edit : yukarıdaki hesaplamalar benim bütçeme ve alacağım evin fiyatına göre yapılan hesaplar. eminevim ofisine uğrarsanız 10 dakika içinde sizin bütçenize göre hesap ve ödeme planı çıkaracaklardır.

edit 2 : sermayenin rengi diye bişey yok, bankaya 150 bin kazandıracağıma yeşil sermayeye 30-40 bin kazandırırım. cebimden çıkacak paranın dini imanı yok.
0
cowboy
(27.01.20)
Oyle bir seyi asla yapmam. Gelirimin %30unu gecen hicbir borca girmem. Aylık borclarım, mesela kira da olmak uzere.

Tırsmakta haklısınız.
0
buf-e kür
(27.01.20)
@hey corc versene borc
Daha 3 ay önce 12 bin oldu bu arada. Öncesinde 9 bindi.
0
🌸comeon
(27.01.20)
(8)

evde silahı nerede tutmali

cedex
kasa var ama yatağa uzak ve şifre gerekiyor.alternatif nereler olabilir? yoksa kasada kilitli mi tutayım?
kasa var ama yatağa uzak ve şifre gerekiyor.

alternatif nereler olabilir? yoksa kasada kilitli mi tutayım?
0
cedex
(20.01.20)
Benim enişte yatak odasındaki yastığının altında saklıyor.
0
kanlakarisikyagmur
(20.01.20)
yurtdisindan ornek vereyim. kuzey amerika'da kural kasa, baskalarinin kolaylikla ulasamayacagi bir yerde saklanmasi lazim. bulundugum eyalette insanlar silah delisi, onlarca silahi olan adamlar var eger kasaya sigmaz ise o zaman evin bir odasini kasaya ceviriyorlar (celik kapi, camlara demir, uc-bes kilit, vs.)
0
cooperr
(20.01.20)
sifonun içindeki rezervuarin içinde su geçirmez bir poşetin icinde saklıyor benim enişte.
0
yedek
(20.01.20)
gündüz kasa, gece yastıgın dibi.
0
sizofren06
(20.01.20)
Bulundurma amacı önemli +1

Saldırıya uğrama ihtimaliniz var mı?
Düşmanınız var mı?
Ev müstakil ve korunaksız mı?
Evde çocuk var mı?
Çocuklar kaç yaşında ve silah eğitimleri var mı?

Taşınan bir tabanca ise akşam eve gelince yüksek bir dolaba veya kilitli bir çekmeceye koyulabilir.

Gece saldırıya uğrama korkusu varsa yatak başında bir çekmeceye ya da şifonyer üstüne koyulabilir..

Taşınmayan, sadece bulundurulan bir silahsa zaten kasa da durmalı. Gece saldırı korkusu varsa her gece kasadan çıkartılıp yatak başına alınabilir.

Tavsiyem fişek yatağı dolu halde bulundurmayın, sadece çocuklar değil normal insanlar için de riskli bir yöntem bu.

Evde çocuk varsa silah eğitimi verin ve meraklarını giderin, sık sık uygun yere götürüp uygun ekipman ile atış talimi yaptırın. Böylece asla evdeki silahı kurcalama merakı olmayacak, bir şekilde masada vs unutulan bir silah bulsa da diğer çocukların emniyeti için o silahı nasıl tutup güvenli bir yere kaldıracağını bilecek.

Oyuncak tabancayla bile tetik ve namlu eğitimi için sık sık hatırlatma yapıp pratik yaptırın, bir süre sonra kas hafızası oluşacak ve çocuğun oyuncak tabancada bile tetik disiplinine dikkat ettiğini fark edeceksiniz.

Evet kız çocuklarınıza bile silah eğitimi verin, eşlerinize de.
0
John Bloor
(20.01.20)
Yatağının hemen yanında olsa ne yapacaksın, uykulu uykulu silahı bile kuramazsın, emniyetini açamazsın falan. John Wick misin sen?
0
malheiros
(20.01.20)
yatağa mı uzak?

aktif bir tehdit varsa mermiyi namluya verip yastığın altında tut o zaman.
0
zgrydn
(20.01.20)
Silahi kullanacaginiz kisi evin icine kadar girmisse zaten vay halinize. Ben olsam evin güvenligini artiririm, silahida kasada saklarim.
0
VIPCH
(20.01.20)
(15)

pizzanın gereksiz pahalı olması

deranzo1
fast food ile pek aram yoktur. bugün aşka gelip sipariş vereyim dedim, 1 adet büyük boy olmuş 50 60 lira. vay anasını diye kakıldım. evde aynı malzemeye çok daha ucuzu yapılmaz mı bunun yav kafayı mı yemiş bunlar?
fast food ile pek aram yoktur. bugün aşka gelip sipariş vereyim dedim, 1 adet büyük boy olmuş 50 60 lira. vay anasını diye kakıldım. evde aynı malzemeye çok daha ucuzu yapılmaz mı bunun yav kafayı mı yemiş bunlar?
0
deranzo1
(18.01.20)
kesinlikle öyle. pizza her zaman diğer fast foodlara göre pahalı gelmiştir. bu işi butik ve lezzetli yapanlar dışında tabi. dominos, terra pizza ve diğerleri 1 koyup 5e satıyor bana kalırsa.

seyler.eksisozluk.com
0
false pretension
(18.01.20)
Büyük almayın diye büyük aşırı pahalı. Mesela 2 orta boy daha ucuza geliyo gramajda daha fazlayken, niye büyük pizza hamuru açması pişirmesi kutuya koyması taşıması çok daha zor..
0
Hakan1980
(18.01.20)
Daha yolum düşmedi ama alternatif olarak adanalı tostçu mahmut gibi esnafları tanımak lazım. videolari mevcut youtubeda.
0
Erva
(18.01.20)
Kesinlikle gereksiz pahali. Ahim sahim bir tadi yok, o bicim fiyati var. Kesinlikle f/p urunu degil. Ustelik dominos falan eskisi gibi de degil, les tadi.
Nereden alirsan al hindi sucugunu hindi sosisini basip geçiyorlar dogru durust malzeme de yok.
0
stavro
(18.01.20)
Bu arada pizza arada yaparim, evde de yapsan ucuza gelen bir sey degil ama en azından evde kaliteli malzemeyle yapiyorsun. Aybi paraya kaliteli dana sucugu, kaliteli kasar falan kullaniyorsun mesela.
0
stavro
(18.01.20)
Kesinlikle cok pahali. Bir de dominos’un etleri tavuk/hindi eti. Dana eti kullanmadan bu fiyatlar... Ben cok gec ogrenmistim sitelerinin en altinda yazan not;

Pizzalarımızda kullandığımız sosis, sucuk, küp sucuk, pepperoni, New York pepperoni, misket kebap, jambon ürünleri piliç ve/veya hindi etinden, döner eti kıymadan üretilmiştir.
0
lynda.com
(18.01.20)
Ülker arenanın altındaki papa johns'a gittim. Bir menü vardı, 3 pizza 3 kola vs. Fiyat 199₺. Bu bir fast food zincirinde gördüğüm en büyük paraya satılan ürün ( menü) olarak aklıma kazındı.199₺.
0
kafadanbacakli
(18.01.20)
pahalı değil kanka senin paran değersiz..
0
yedek
(18.01.20)
Bence de pahalı ama arada bir kampanya olunca yiyorum ben zaten. Pizza Lazza diye bir pizzacı var. Fena değil pizzaları, haftada 1-2 gün büyük boy pizza 22 lira oluyor. Alıyorum hemen. Önceden daha da ucuzdu. Yeni yılda arttı.
0
himmet dayi
(18.01.20)
Pizza yurt dışında da pahalı (Alternatifleri ile karşılaştırınca). Asıl bomba: Mcdonalds çok pahalı Türkiye'de. Mc donalds fast foodun pazar lideri tüm Avrupa'da yaptıkları promosyonların haddi hesabı yok, toplu taşımada ücretsiz dağıtılan gazetelerde bile beleş kuponları oluyor, e-mailine, appine bir sürü kampanyası, indirimi geliyor, yeni bir ürünü çıktı, promosyon için o hafta beleş, aldığın ürünün üstünde barkodlu, kazı kazan tarzı promosyonları var, millet beleşe yiyor nerdeyse. Fakirler, öğrenciler gidiyor Mcdonalds'a dedikleri doğru cidden. Bizi ağır yoluyorlar Tr'de.
0
freedonia
(18.01.20)
evet de pizza her zaman pahalıydı , en azı 2 kişi olmadıktan sonra söylemek pek de mantıklı değil zaten. evde hazırlmaya uğraşılacak bir şey de değil bence
0
twq
(18.01.20)
İşin ilginç kısmı, düzgün pizza yapan yerlerle fiyat neredeyse eşitlendi. Son zamanlarda gitmedim ama İtalyan usülü pizza yapan Pizzeria Pera var mesela, onların pizzası da 40-50tl civarındaydı.

Geçenlerde McDonalds's baktım hamburgerler 20+ lira olmuş. E gurme burgercilerde 120-180gr et yiyip (fastfoodcularda o kadar et kesinlikle yok) 30-35 lira veriyorum zaten. İçecekle 40 lira olsun hadi. Fastfood çok mantıksız geliyor artık, 10 lira daha verip düzgün bir şey yerim diyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.01.20)
pahalı bence de evde yapmak daha mantıklı.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(18.01.20)
Dominos little caesars gibi markalar cidden cok pahali. Disarda restoranda yediklerimiz gibi de degil verdigin paraya da degmiyor. Biz gecen gun firindan ekmek hamuru alip evde yaptik. Hamur 1,5 lira. Koyacaginiz malzemeye gore fiyat belirleniyor. Ve aldiginiz malzemeler tek seferlik de degil. Cok daha ekonomik eger yapmasi zahmetli gelmezse
0
Olric
(18.01.20)
çok nadir pizza yiyorum.. o da ayda bir belki.. migrosta dörtlü dondurulmuş pizza satılıyor..
bana göre tam bir fiyat performans ürünü -> www.migros.com.tr
2 tanesini fırına atıyorum 15dk da hazır oluyor.. bazen üstüne peynir de ilave ediyorum.. tanesi 3 lira!!! :)

benimkisi parasızlıktan değil, dışarıdan ne almak istesem 30liradan başlıyor..
şahsen benim bir öğüne o kadar para veresim gelmiyor..

evde fırın var mikrodalga var tost makinası var..
yine torpat'ın hazır parmak patatesleri var -> www.migros.com.tr
fırın tepsisine yağlı kağıt ser patatesleri yay.. at fırına.. 30dk da fırında patates kızartması oluyor..
paketin yarısıyla doyuyorum.. 4lira!!! :)

bu zamanda dışarıdan bir şey sipariş vermek için deli olmak lazım..

edüt:
bu arada superfresh de parmak patatesleri 9.90 yapmış bak..
eskiden yapmazdı böyle şeyler.. rekabetin artıları bunlar -> www.migros.com.tr
0
strobist
(18.01.20)
(19)

Hangi evi almak daha mantıklı olur?

marla is in my head
Merhaba duyuru, Nisan'da nişanlımla evleneceğiz ve bu nedenle ev satın almaya niyetlendik. Biri 2+1, biri 4+1 iki ev beğendik aynı sitede. 4+1'in önü açık ama 2+1'in önünde 4+1'in olduğu blok var. Gönlümüz 4+1'den yana ama mantıklı olur mu, zorlanır mıyız emin olamadık. Veriler şu şekilde; 375 bin t
Merhaba duyuru,

Nisan'da nişanlımla evleneceğiz ve bu nedenle ev satın almaya niyetlendik. Biri 2+1, biri 4+1 iki ev beğendik aynı sitede. 4+1'in önü açık ama 2+1'in önünde 4+1'in olduğu blok var. Gönlümüz 4+1'den yana ama mantıklı olur mu, zorlanır mıyız emin olamadık. Veriler şu şekilde;

375 bin tl peşinatımız var. Maaşlarımızın toplamı 25 bin tl.
2+1 olan ev 515 bin lira, 4+1 olan ev 1 milyon 100 bin lira (1 milyona inmesi ihtimali var). 4+1'i almak çılgınlık mı olur? 0 birikim ve ayda haneye toplam 16 bin lira kalacak. Şehir Ankara.
0
marla is in my head
(17.01.20)
4+1 evi al geç hiç düşünme
0
rahmi pinkfloydoglu
(17.01.20)
16 bin geçinmek için fena para değil. 4+1'i alın.

kredinin şöyle bir olayı var, baştan zor gelyor ama seneler içerisinde maaşınız artacak, ama kredi oranı sabit. 2. yıldan sonra falan eliniz rahatlar.
0
kenarortay
(17.01.20)
oturmak için ev alıyorsan bir defa alacaksın. ben mesela kesinlikle önü kapalı yerde oturmak istemem zaman zaman çeşitli yerlerde kirada oturdum çok kötü bir his, perdeyi bir açıyorsun önünde koca bir bina. hatta binalar yakınsa perdeyi bile açamıyorsun.

maaşlarınız da az değiil yani 16 bin lira ile çok güzel geçinirsiniz.
0
hem şişko hem deli
(17.01.20)
ankara da bu fiyatlara ev almak hiç mantıklı değil.
0
sizofren06
(17.01.20)
4+1 ve 2+1 yerine metrekare soyleseniz daha iyi olacak :) 4+1 ve buyuk metrekareli evi olan arkadaslarimin cogu temizligi ve isinmasi ile ilgili sorun yasiyor, en buyuk karar sizin, beklentileriniz ve oncelikleriniz neler acaba ? ayrica o para ile arsa filan alip kiraya da cikabilirsiniz
0
sweetoffice
(17.01.20)
4 odaya neden ihtiyacin var?
0
try again fail again fail better
(17.01.20)
2+1 olan net 76 metrekare, 4+1 olan net 200 metrekare.

Aslında 3 oda yeterli (yatak odası, çocuk odası, akademisyen olduğum ve bana ait veremeyeceğim fazla kitabın varlığı nedeniyle çalışma odası ihtiyacı) ama Ankara'da saçma şekilde ya 4-5 odalı büyük evler var ya da 1-2 odalı küçük evler var; 3 odalı ev sayısı yeni evler içinde yok denecek kadar az. Bu nedenle baştan büyük ev alıp 2-3 sene sonra çocuk istediğimizde taşınma faslıyla uğraşmasak mı diye düşündük.
0
🌸marla is in my head
(17.01.20)
Eğer sıklıkla evinizde kalacak misafiriniz, aile üyeleriniz -anne,kayınvalide gibi- olmayacaksa 2+1 daha mantıklı gibi. 4+1 olan ev diğer evin neredeyse iki katı fiyata sahip. Eğer çalışan bir çiftseniz önemli olan evin konumu, güney/kuzey cephesi, dairenin bakımlı olması önemli. 4+1'i alırsanız baya borca gireceksiniz. Aynı borca tekrar girip iki tane 2+1 bile satın alabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(17.01.20)
4+1 ayrı bir çalışma odasıo ya da sinema odası yaparsınız, ya da çocuk olduğunda iki çocuğa yrı oda yapabilirsiniz. ayrıca o kadar para verip önü kapalı evde oturmayın derim. tabi iki tane 2+1 ev de alabilirsiniz

edit: 76 m2 evden uzak durun odaların tek tek genişliğine baksanız 50m2 etmez sanırım. bir de odalar ince uzunsa hiç bulaşmayın. 200 m2 evde odaları da gayet rahat kullanırsınız, boyut ve enboy oranlarının makul olması önemli
0
hoot
(17.01.20)
2 çocuktan fazlasını düşünmüyorsanız 4+1 fazla gelecektir.

lüks olur yani gereksiz bir harcama. sonuçta kişiye bağlı.

paranız varsa 1200 m2 evde de oturabilirsiniz. sizi bağlar. kimse de eleştiremez.

ben 3+1 öneririm ileride satması vs daha kolay bir boyuttur. 4+1 in müşterisi göreceli olarak daha az olur.

ankara için bu fiyatlar herhalde markalı bir konut projesi diye düşünüyorum. önü açık olmasına da güvenmeyin. istanbul'da önü kapanmaz diye villa vs mahallesi olan bir muhitin önüne 5 tane gökdelen diktik adamlar güneş ışığı alamıyorlar artık. evlerinin değeri %50 düştü. deniz manzarasına bakan koca bir mahalle artık bizim blokların sırtını seyrediyor.

toki ve emlak konuta dikkat mesela boş bir alan varsa oraya cami yapılma ihtimali vardır. ben seviyorum mesela camiye bakan evi ama herkes sevmeyebilir.
0
ozdek
(17.01.20)
Ankara'da bugün 1.1 milyon verilebilecek tek site bence Park Oran. O da yavaş yavaş cazibesini yitirmeye başlayacak çünkü yapılalı 10 seneyi buldu. Şu an yabancı falan bir sürü kiracı olduğu için kiralar da yüksek.

Ama başka yerdeki mesela Sinpaş, İncek vb. 1.1 milyonluk evi 700-800'e rahat alırsınız. Aynı evi kiraya verseniz veya kiralasanız 4.000TL falan tutar. O yüzden gidip de kredi ile o evlere 1 milyon + vermeyin. Sizin yerinizde olsam peşinatı yatırım hesabında tutarım, madem maaşlarınız yüksek kirada oturur ama piyasayı da sürekli araştırır ve en uygun fiyatı bulduğumda satın alırım. Madem 375bin var, üzerine de her ay 5-6 bin atarsınız, en zor anınızda bile 400bin'e gider Çankaya merkezde 3+1 yeni daire alabilirsiniz.
0
malheiros
(17.01.20)
ankara'da bir eve 1,1 milyon tl verilmez. katılıyorum. biraz daha araştırın daha iyi seçenekler vardır mutlaka. ha metrekare, oda sayısı olarak soruyorsan da en az 4+1 derim.
0
yedek
(17.01.20)
İkisi de mantıksız, nişanlıyken ev alıp 1 ay sonra boşanan bir sürü çift tanıyorum.
0
Hakan1980
(17.01.20)
Hakan1980 +1

en az iki sene evli kalmadan bu işlere girmeyin, böyle böyle 3 arkadaşım boşandı bir sürü uğraştılar
0
mirty
(17.01.20)
2+1 alın, peşinat olarak sadece 165 verin, geri kalanı bu faizlerle kredi çekin. 350bini birikim için kenarda tutun.
0
nuisance
(17.01.20)
Daha uygun fiyatlı bir yerden 4+1 ev alın.
Duyuruyu okurken bahsettiğiniz yeri ilk önce İstanbul sandım, her şey daha normal geldi kulağıma, Ankarayı duyunca çok şaşırdım. Tamamen saçma bir harcama bence. O kadar para verip ankara'da 2+1 evde oturmak hiç makul değil.
Bir Ankaralı olarak söylüyorum bunu.
0
chaoslord
(17.01.20)
1. nişanlı ile ev alınmaz. alınırsa da bir centilmenlik anlaşması yapın.
2. ankara'da bir milyonluk ev alan adama çok şey demek isterim. sadece alma diyeyim.
3. alacağınız şey altı-üstü bir ev. git 375'e bir ev al. olmadı 400 olsun. deli misiniz gelirinizi eve bağlıyorsunuz.
0
helenart
(17.01.20)
Finansal hedeflerinize ve yasam biciminize gore degisir. Ben o parayi seyahat, dil egitimi, ozel spor egitmeni gibi seylere harcardim. Bunlari yapmiyorsam parayi arttirmaya calisirdim. Ama mesela sizin boyle bir onceliginiz yoksa ve yasam tarzinizda evin prestiji ve buyuklugu onemliyse 4+1 mantikli olabilir.
0
hot potato
(17.01.20)
Benbaska bir şey sormak isterim. Akademisyen olarak nasıl on iki bin beşyüz TL (ortalama) kazanıyorsunuz? Profesör musunuz?
0
fempusay
(17.01.20)
(13)

Bana haritadan yer beğen dediler!

işimdeyim gücümdeyim
harita bu: https://bit.ly/2NpCI6p2 yıl boyunca çalışacağım bu şehirlerden birinde.Amaç hem güzel bir ülkede yaşamak, hem maksimum para biriktirmek.Siz olsanız hangi şehri/ülkeyi seçerdiniz ve neden?
harita bu: bit.ly

2 yıl boyunca çalışacağım bu şehirlerden birinde.
Amaç hem güzel bir ülkede yaşamak, hem maksimum para biriktirmek.

Siz olsanız hangi şehri/ülkeyi seçerdiniz ve neden?
0
işimdeyim gücümdeyim
(14.01.20)
kardes Kiev'i gordum, gerisine cok bakmadim.
Guzel yer, hayat pahali degil, Turkiye'ye 1,5 saat. Daha ne olsun..
0
ebabil curnatasi
(14.01.20)
avustralya iyidir. hem normal zamanda gidilemeyecek bir yer. güneşi bol, şehirleri güzel, ingilizce konusuluyor.
0
monicapp
(14.01.20)
beklentine bağlı ben futbol sever olarak londrayı seçerdim. nasıl bir iş ki bu?
0
mikahakkinen
(14.01.20)
bir haritada kiev varsa gerisi teferruattır.
0
yedek
(14.01.20)
çalışma saatleri aynıysa:

malezya: ucuz, uzakdoğu kültürüne ve yemeklerine meraklıysanız çevrede yakın ve uygun fiyata gezilebilecek bir çok ülke mevcut. ülkenin kendi güzellikleri apayrı.
iskoçya: ucuz değil ama büyüleyici. hayat boyu yaşanmaz ama 2 sene boyunca yaşamak istediğim yegane yerlerdne.
0
emininsel
(14.01.20)
brezilya, arjantin, meksika, güney kore, japonya veya avustralya seçerim. para biriktirme kısmını bilmiyorum, maaşlar farklılık gösterir mi yazmamışsınız ancak normalde gidilemeyecek bir yerde yaşamak isterdim.
0
nzessia
(14.01.20)
Buna kimse cevap veremez. Tek tek hepsinin yasam sartlarina, alacagin paranin oradaki alim gucune, yine alacagin paranin tl karsiligina vs bir suru degiskene bakarak karar vermen lazim. Sadece guzel bir ulkede yasamak deseydin cevap verilebilirdi ama ayni zamanda maks para biriktirmek diyorsun.

Kiev denmis, Kiev iyi guzel ama ne kadar maas alacagin onemli. Iyi para veriyorlarsa ben de giderdim.
0
stavro
(14.01.20)
Berlin
0
turkuaz
(14.01.20)
1. New york
2. Londra
3. Madrid
New york da ablam güzel yaşayıp para kazanıp biriktiyor kendisi tekstil sektöründe.
Londra da abim güzel yaşayıp para biriktiriyor hizmet sektöründe
madridde dayım güzel yaşayıp para biriktiyor savunma sanayinde.
0
nedendir bilinmez
(14.01.20)
kimse yazmamis diye yazayim :D

9-belgrad

ucuz, tr ye yakin ve en onemlisi harika kizlari var :)
0
sweetoffice
(14.01.20)
maksimum para biriktirmek isterseniz cenevre veya zurih isvicreyi dusunebilirsiniz, maaslar diger avrupa ulkelerine gore daha fazla, evet hayat da pahali ama minimum butceyle de gayet yasanabiliyor. ben de cenevredeyim.
orasi olmasin derseniz amerika diyecegim. en azindan sosyal hayat acisindan zorlanmazsiniz.
hadi uzak derseniz de berlin diyecegim, benim en sevdigim sehir.

P.S: ayrica o nasi guzel bi teklif ya haritadan yer begen :D
0
interview with the vampire
(14.01.20)
Hamburg'u veya Viyana'yı seçerdim.

Viyana çok güzel, almanya ise ucuz diyorlar.
Fransa'dan Sarlzburg civarından almanya'ya markete gidenler var.
0
liberal
(14.01.20)
zürih
0
ravenudon
(14.01.20)
(21)

Başsağlığı dilemeyen arkadaş?

meraklitursucu
Babanızı kaybettiniz ve arkadaşlarınıza whatsaptan haber verdiniz, arkadaş da oradan başın sağolsun dedi. Ne aradı ne sordu ondan sonra. 7 senelik dostum dediğiniz biri bu. Ne yapardınız?
Babanızı kaybettiniz ve arkadaşlarınıza whatsaptan haber verdiniz, arkadaş da oradan başın sağolsun dedi. Ne aradı ne sordu ondan sonra. 7 senelik dostum dediğiniz biri bu. Ne yapardınız?
0
meraklitursucu
(14.01.20)
Dostun değildir.
Aynısı başıma geldi babamı kaybettim. Whatsappdan değil ama haberi oldu ama ne aradı ne geldi. Benim içinde bitti zaten. O günden sonra hiçbiri umrumda olmadı. Konu seninle ilgiliyse sende öyle yap ve umursama. ( Bu arada 15 yıllık arkadaşım. )
0
huzunbaz palyaco
(14.01.20)
Bu sizin için çok önemliyse görüşüp görüşmemek sizin tercihiniz tabii, o kadar acınızın arasında bir de başka insanları düşünecek değilsiniz. Benim tek yorumum bazı insanların "ölüm" kavramıyla başedememesi. Kitlenip kalıyorlar. Garip bir "şimdi hatırlatmayayım" düşüncesi oluyor, sanki yas arada aklınızdan cıkan bir şeymiş gibi. Çok çok da kesip atmacı olmamak lazım derim ben. Ama bir ara söyleyebilirsiniz "len bir nasılsın desene" diye, "abi ne desem bilemedim" falan derse ona göre değerlendirirsiniz.
0
sopiro
(14.01.20)
bu tarz olaylar başına gelmediği için yaşamamış insanlar bu konuda biraz çekingen olabiliyor. karşı tarafı bir defa daha üzmekten korkuyor da olabilirler.
bence boyle illa ki bir şey yapılması gerekmiyor.
0
foolrules
(14.01.20)
Napsın çelenk mi yollasın?
0
mizah seviyesi fazla olan yazar
(14.01.20)
Cenazeler benim için çok önemli.

Beni öylesine zor ve kırılgan bir dönemde yalnız hissettiren insanlarla bir daha görüşmem.

Cenazende arayıp sormayacaksa ne boka yarıyor o arkadaş.
0
tessera
(14.01.20)
iyi dost, iyi günde çağırıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir.
dostluk kavramına aykırı bir davranış sergilemiş. demek ki dostunuz değilmiş.
0
deepest
(14.01.20)
ben başsağlığı dilektikten sonra o konuyu açmayı doğru bulmuyorum.

ararım sorarım ama "nasıl oldun" "bu da geçer" vs tarzı teselliler bana kişinin acısını tazelemek gibi geliyor.
0
patates
(14.01.20)
Düğünüme gelmeyenlere kırıldım ama sorun yapmadım herkes işini gücünü ayarlayamaz sonuçta ama cenaze için özel olarak aramamak ya da ziyaret etmemek kabul edilebilir bir şey değil benim için.
0
tessera
(14.01.20)
arayıp sorsa ne değişecek ki
0
bir soru sorcam
(14.01.20)
Belki aramak çok soğuk gelir diye düşünüp yakın zamanda yanına ziyarete gelecektir?
0
liberal
(14.01.20)
sopiro +1

arkadaşımın babası vefat etti. aradım cok konusamadım birşey de bulamadım diyecek

sonra yine ararım deyip kapattım
0
seyyar satıcı
(14.01.20)
sopiro+1 herkesin olume yaklasimi farkli. tek sebep dusuncesizlik veya umursamama olmayabilir. ben icinde olum olan bir durumda kosarak kacmak istiyorum oradan. normale donelim, sonra konusuruz gene gibi geliyor. kimisi icin olum cok dogal. gecmis olsun demek yeterli gelmis olabilir.

bir de zaten olen olmus, geri gelmiyor, yapilabilecek bir sey yok artik. 7 yili cope atmak icin yeterli veri yok.

ayrica basiniz sagolsun.
0
jimicik
(14.01.20)
valla ben bu topraklarda neden insanların ölüm gibi bir acıyı sindirebilmek için insanları neden rahat bırakmadıklarını anlamadım. benim yakınım ölmüş adam orada arayıp yada cenazaye gelip ayran pide yemenin derdinde tamam onlar yanında olmak istiyor ama ben odama geçip hüngür hüngür ağlamak istiyorum ama gelenden gidenden fırat bulamıyorsun o yüzden belki arkadaşınızda sizi rahat bırakmak istemiştir.
0
denklemci
(14.01.20)
sopiro +1

Bu bahsedilen insan tam olarak benim. Destek olmayı çok istiyorum ama ortada bir ölüm varken ne denir hiç bilmiyorum. Bu durum gerçekten çok zorluyor beni. Karşımdaki insana söyleyeceğim hiçbir şey acısını azaltmaz, aksine yarasını daha çok hatırlatır gibi geliyor. Yanımda olsa hiçbir şey demesem bile tutar sarılırım ama telefonda ekstra zorlanıyorum.
0
rusalka
(14.01.20)
deepest +1

kelimesi kelimesine katılıyorum.
0
mayday
(14.01.20)
Bu konu açılmışken ben bazı tavsiyeler verebilirim ihtiyacı olanlara.
Tabii ki herkesin seçimi ve ihtiyacı farklıdır, fakat:

- Ölen kişiyi hatırlatmış olmuyorsunuz, kaybı yaşayan kişi zaten unutmuş değil. Öğle yemeğine kadar babamın öldüğünü unutmuştum da siz şimdi nasılsın deyince "aa babam ölmüştü ya" demiyoruz yani. O artık yeni normalimiz.

- Kaybedilen kişi -özellikle yaşla değil de beklenmedik bir ölümse (çocuk/genç yaşta, kazada, bir hastalık sonucu vs)- ile ilgili anılar vs paylaşılması hoş olur. Beni uzun yıllardır tanıyan arkadaşlarım zaman zaman espri olarak olsa "X amca olsa şöyle derdi" diye babama gönderme yaparlar. O kişinin unutulmadığını görmek güzel.

- Allah sevdiği kulunu yanına alırmış/ acısı dindi/ şimdi meleklerle falan gibi saçma saçma şeyler söylememeniz tercih sebebi çoğu kişi için. Özellikle ölen kişi genç biriyse.

- Diyecek bir şey bulamıyorsanız bir şey demeyin. Bunu söyleyin. "O kadar üzücü/şok edici bir durum ki ne söylesem uygun olmayacağını biliyorum. Ama sen istediğin her zaman benimle konuşabilirsin." diyebilirsiniz mesela.

- Türkçede ne deniyor bilmiyorum, ama hani İngilizcede "I got you" diye bir tabir vardır ya, insanların buna ihtiyacı oluyor genelde. O süreçte saçmalayacaklar, hoş görüleceklerini, açıklarını kapatacağınızı, destek olacağınızı vs gösterebilmeniz iyi olur.

- Fiziksel yardım cok makbule geçiyor. Genelde beklenmedik bir ölüm insanları gafil avlıyor ve yemek yemek, temizlik vs gibi şeyler sıkıntı olabiliyor. Bu samimiyet derecesine göre evine giderken elinizde yemekle gitmek, misafire ikram edilebilecek atıştırmalıklarla gitmek, ofiste eline bir kahve tutuşturmak olabilir. Yakınsanız, "bu cumartesi senin çocuğu alıp sinemaya götüreyim, iki üç saat kafa dinlersin" olur. Evin gelir sağlayıcısını kaybetmiş biriyse örneğin, arkadaşlar arasında toplanmış ufak miktar para olabilir beklenmedik bir masrafta kullanması için.

- Ölüm yıldönümleri, doğum günleri, özel günleri anımsatmaktan, kutlamaktan çekinmeyin.

- Kişilerin yasına sınır koymayın. "Öeeh, altı ay oldu hala anam babam diyor" demeyin. Herkesin atlatma süresi farklı.

- "Senin için ne yapabilirim?" diye sormak biraz abes. Yani bir de oturup senin kendini iyi hissetmene yardımcı mı olayım? Bunu düşünebilsem kendim yaparım zaten. Onun yerine o kişiye ihtiyacı olan her ne ise size söyleyebileceğini hissettirebilmek önemli.

- Kişi olur olmaz zamanda ağlarsa vs büyük bir mesele haline getirmeyin. Benim babam öldüğünde ben başka bir şehirdeydim ve Türkiye'ye gelme şansım yoktu. En yakın arkadaşımla buluştuk, bir otelin barında oturduk, o bana bir içki söyledi. Tam garson önüme içkiyi bıraktığı anda "bohhuhuhuhuu" diye manyakça ağlamaya başladım. Bir yandan da etrafıma "özür dilerim, özür dilerim, kusura bakmayın vs" diyorum. Arkadaşım uzanıp koluma dokundu, "yas tutmanın etiketi yok, ne istersen onu yap" dedi. Çok rahatlatıcı bir tepkiydi.

Kaynaklar:
When The Bough Breaks - Judith Bernstein
Option B - Sheryl Sandberg
13 Things Mentally Strong People Don't Do - Amy Morin
0
sopiro
(14.01.20)
belki çok konusunu açmak istemiyordur üzülme diye, bu konularda nasıl yaklaşılacağını bilmiyordur vsvs.

insanlığını ölçmez bu durum bence, sorun olmalalı.
0
ayin yazari
(14.01.20)
bizim kültürümüze, örfümüze, adetimize, geleneğimize ters böyle şeyler. dostun değilmiş bu. çiz üstünü.
0
yedek
(14.01.20)
takılmazdım. babam ölmüş derdim başımdan aşkım taziyelerin nasıl olmasına kafa yormazdım.
0
nedendir bilinmez
(14.01.20)
konunun bi kaç farklı boyutu var.

mesela beni tüm arkadaşlarım iyi tanır eder, ne düğüne giderim, ne cenazeye giderim ama yapılacak bişey olduğunda her zaman elimden geleni yapacağımı bilirler. bu cenaze işleri özellikle çok ölüm gördüm ben çocukluktan beri kimse beni katiyen cenazeye götüremez derken annemin ölümcül bir hastalığa yakalndığı haberini aldım.

benim arkadaşlarım da öyledir, başımda var bir hastalık, ev taşıma işi. panik, üzüntü, öyle bir haldeyim ki elim kolum bile kalkmıyor. aradım arkadaşlarımı dedim böyle böyle, hepsi bir koldan bir koşturdu bana bir iğne bile toplatmadılar.

mesela evimi satma durumum var, hemen tanıdık emlakçısı geldi konuşuldu, tamir için boya badana ne bileyim yerlere parke, fayans döşeme işi oldu, hemen koştular bi kuruş para istemiyoruz sen malzemeleri al, anahtarı ver 1 haftada hepsini hallederiz diye.


eğlenmeye gezmeye, cepte para olunca herkes arkadaş ama iş zora geldi mi herşey değişiyor.


benim arkadaş dediğim insanlar böyle, 10 sene aramam, 15 sene görüşmem, 15 sene sonra çıkarım karşısına sanki daha dün ayrılmışız gibi kaldığımız yerden devam ederiz.

niye görüşemiyorsun dersen, ben uzun süre yurtdışında çalıştım, arkadaşlarımın hepsi faklı şehirlere ülkelere dağıldı. herkes aile kurdu iş güç çoluk çocuk görüşemez hale geldik, hayat işte.

yani benim başam dara düşmüş, arkadaşımı çağırmışım, gelmemiş, sallamamış ya da vah vah deyip , dönüp arkasını gitmiş, bu adam bana başınsağolsun dese neee, cenazeye gelse ne?
0
hem şişko hem deli
(14.01.20)
ben de başsağlığı dilemeyi zor buluyorum. diyeceksin ki adamın yakını ölmüş, bundan da mı zor. özellikle uzaktaysam, yapabileceğim bişey yoksa. bi de bikaç gün sonra arayıp dilemek sanki tekrar hatırlatmak moral bozmak gibi.

neden illa telefonda söylemem gerekiyor, yazınca neden olmuyor bilmiyorum.
ama genel olarak önemli gün kavramım da yok benim. ama başkaları için önem veriyorum.
0
sttc
(14.01.20)
(9)

turkiye'de mi is arasam?

baldur2
5,5 yildir avustralya'dayim. turkiye'ye donsem mi diye dusunuyorum da is mevzusu hakkinda pek bilgim yok. bazi ozelliklerim soyle:30 yasindayimistanbul universitesi iktisat mezunuyum.avustralya'da master of professional accounting mezunuyum.turkiye'de 3 sene satin alma ve muhasebeci olarak calistim.
5,5 yildir avustralya'dayim. turkiye'ye donsem mi diye dusunuyorum da is mevzusu hakkinda pek bilgim yok.

bazi ozelliklerim soyle:
30 yasindayim
istanbul universitesi iktisat mezunuyum.
avustralya'da master of professional accounting mezunuyum.
turkiye'de 3 sene satin alma ve muhasebeci olarak calistim. ozelde ve devlette.
ingilizce ielts 8,5 ve pte 85.
avustralya'da da alakasiz isler garsonluk, magaza satis elemani vs. neredeyse 5 yil is tecrubesi.

1- simdi bu profilde finans, muhasebe, pazarlama, satin alma, planlama gibi bolumlerde is bulma sansim nedir ozellikle kurumsal, uluslararasi sirketlerde?
2- yasim sorun mu? sorun olmaya basladi mi? turkiye'de maalesef yas mevhumu cok onemli. atiyorum 33 yasina gelince is bulma sansim cok cok azalir mi?
3- bu profilde biri ne kadar maas talep etmeli? ne kadar isterdiniz ortalama maas? hangi maas skalasi icin kesin donus yapardiniz?
4- linkedin mi is bakayim? baska hangi siteleri kullanayim?

cok sagolun.
0
baldur2
(13.01.20)
bu konularda genelde benzer durumlara su sorulari sormak gerekiyor:
-siz ne yapmak istiyorsunuz?
-nerede calismayi planliyorsunuz?
-donerseniz pisman olabilme ihtimaliniz olur mu?
-dondugunuzde buyuk ihtimalle avustralya islerini kimse kabul etmeyecek ve neden bu kadar ara verdiginizi soracak, bunu sorduklarinda ne anlatacaksiniz, anlattiginizi size anlatsalar siz ne tepki verirdiniz? (misal dil ilerletme, para biriktirme, farkli kultur tanima)

kariyer.net'e ozgecmis ekleyin derim. linkedin de kesin olmali. en olasi is bulma sekli tanidiklariniz usulu ile oneri seklinde, diyelim okuldan bir arkadasinizin firmasina o ozgecmisinizi verdi o sekilde is bulunabilir obur turlu gercekten zor. turkiye'de son zamanlarda issizlik yuzde15 uzerine cikti bu sizi zorlayabilir.
0
azeroth
(13.01.20)
7000 den az alacaksan dönme. Ama bu kadar maaşa iş bulmak da cidden zor.
0
insomniac
(13.01.20)
Avustralya pasaportu var mi?
0
duygusuzromantik
(13.01.20)
@duygusuzromantik
yok. 2,5 sene daha vizem var ayrica kanada'ya kalici oturum alma hakkim var, su siralar basvurmayi dusunuyorum. avustralya'da kalmak cok zorlasti.
0
🌸baldur2
(13.01.20)
1- bulursun. muhasebe veya satın alma uzmanı olarak 7-8 brüt ile başlarsın. avustralya'da hiç iş şansın yok mu?
2- yaşın sorun maalesef. görüşmelerde çok itaatkar, çalışkan imajı çizmen gerek, otorite konusunda herhangi bir sorunun olmadığını iyi ifade et.
3- bir yerden başlamak için 7-8, sonra devamı gelir, başlangıçta parayı düşünme.
4- kariyer.net, linkedin yeter. ama iş çevreyle bulunuyor, sitelerden çok zor.
0
Jesus Christ
(13.01.20)
kanada'ya başvur kanka. olmazsa avustralya devam. ne türkiye'si yahu çıldırdın mı!!
0
yedek
(13.01.20)
türkiye'de iş mi varmış?
0
angina pektoris
(13.01.20)
Kanada'dan devam et derim.
Türkiye'de deneyim çok önemli, 3 sene deneyimle arada başka işlerde geçirilen 5 sene sektörden uzaksın bu yüzden kanadaya git derim. Sorun olursa özelde sorabilirsin.
Avustralya'da bigffour'da 1-2 sene iş bulabilsen o zaman burada işler değişebilir.
0
liberal
(13.01.20)
Türkiyeye dönme bence, uluslararası bir şirket ile uzlaşabilirseniz belki olabilir ama Türk iş verenlere güvenmek riskli

Eskiden çalıştığım bir şirket 10 yıl başka bir firmada çalışan mühendisi firmaya getirip bütün herşey inden vazgeçirerek, deneme süresi içerisinde göndermişti.

Gerek yok bence
0
Diskirminant
(14.01.20)
(12)

Aldatmayı affetmek uzereyim.

The Student
İnsanın asla asla diemeyeceği durumlar var. Fikren boynuzlan mayı affedemem tabii ki. Ama onu öyle çok özlüyorum ki. Çok sevdim çünkü. Tam 2 yıl boyunca bi kızın bi erkeğe duyabileceği hislerin en büyüğüyle sevdim. Aldattığını öğrenir öğrenmez bıraktım ama yapamıyorum. Sürekli onu hatırlatan şarkıla
İnsanın asla asla diemeyeceği durumlar var.
Fikren boynuzlan mayı affedemem tabii ki.
Ama onu öyle çok özlüyorum ki.
Çok sevdim çünkü. Tam 2 yıl boyunca bi kızın bi erkeğe duyabileceği hislerin en büyüğüyle sevdim.
Aldattığını öğrenir öğrenmez bıraktım ama yapamıyorum. Sürekli onu hatırlatan şarkıları dinlemeye devam, sosyal medyadan stalka devam, fotoğraflarımızi de silemedim.... Çok kızıyorum kendime ve kafam çok karışık. Sanırım onu affetmeyi istiyorum ama tabii ki gururum yüzünden böyle yapmayacağım. Kalbim affedecek ama aklım affetmiyor, affedemez.

Tavsiye istiyorum....
0
The Student
(07.01.20)
Affet gitsin kendine niye eziyet çektiriyorsun, nasıl olsa unutamayacaksın sevgin zamanla bitecek o zaman ayrılırsın, çok da takmayın ya.
0
ekaterina
(07.01.20)
şu anda bu duygusalllık ve melankolik ruh halinden dolayı onu affedersen kendine karşı saygın kendi iç dünyanda müthiş bir yara alacak. çok derin bir çatlak oluşacak. sonra bu ilişkin zamanla bitecek ama en kötüsü kendine saygını zedelediğin için, bundan sonraki arkadaşlık ve sevgililik ilişkilerinde asla dengeyi yakalayamayacaksın bu özsaygı kırılması yüzünden. kendine bu kötülüğü yapma.

affetmenle birlikte adamın sana yaşatabileceklerinden bahsetmedim bile bak. sana ve kendisine saygısı olan birisi bunu yapmazdı zaten. bir de şöyle düşün, ortada gerçekten bir ilişki olsaydı bu aldatma zemini / alanı oluşmazdı. ilişkiye senin yüklediğin anlam ile onun yüklediği çok farklı. aynı zeminde değilmişsiniz ki zaten.
0
Phoebe
(07.01.20)
Hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Ben olsam affedemezdim. Duygusal boşluktasın ve bu geçecek. Başka biri girecek hayatına ve geçecek. Teslim olma.
0
jelly bear
(07.01.20)
"2 yıl boyunca bi kızın bi erkeğe duyabileceği hislerin en büyüğüyle sevdim"

bu tamamen icinizdeki bir sey. baska insanlarin sevgisiyle karsilastirilip olculdu mu? hayir. ben de dünyanın en yakışıklı erkegiyim. hadi bakalim.

elemanin seninle isi bitmis yeni limanlara yelkeni coktan acmis bile.

affetmen kendini ezdirmekten baska bir ise yaramayacak.

canin birini istiyor ve bulamiyordan tinder happn okcupid falan yukle.
0
tabudeviren
(07.01.20)
onsuz olmaz diyorsan onla ol, ne var yani, ama sunu da unutma, yine yapacak, sen yine kizican, yine affedicen, yine yapacak..
biz erkek milletinin karakterinde ruhunda icinde fitratinda herseyinde var cunku..
karar senin
0
alttaraf
(07.01.20)
affettikten sonra aynada kendi yüzüne bakabileceksen affedebilirsin.
0
yedek
(07.01.20)
Kocaman insansın, şurada bunu sorman bile saygısızlık kendine. Bu mevzu üzerine harcadığın vakte hakikaten yazık.
0
karacigerim vur kadehlere
(07.01.20)
Seni bir şeyler diyerek ikna edemem belki ama lütfen bunu kendine yapma. Her acı geçiyor, hayat yepyeni insanlar çıkarıyor karşımıza. Sen de sana ve sevgine değer veren birini bulacaksın kesinlikle. Bu kötülüğü affedersen ömür boyu seni yoracak, yıpratacak bir yaran olacak bu. Kimse için yapma bunu, onun sana göstermediği saygıyı sen kendine göster.
0
wmeh
(07.01.20)
Bir insan kendisini aldatan bir insanı nasıl özleyebilir ki?
0
rock n roll
(07.01.20)
affettiğin anda ileride tekrar aynı acıyı tadacaksın. tecrübeyle sabit bir uyarı bu.
0
mr goodnick
(07.01.20)
affet ki seni bir daha aldatsın, 2. round daha keyifli oluyor
0
everythingok
(08.01.20)
cevap sondan bir önceki cümlende saklı
0
Oscar
(12.01.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.