Giriş
(14)

aile arasında (sinema)

jonestown
gidilir mi sizce var mı izleyen?
gidilir mi sizce var mı izleyen?
0
jonestown
(21.12.17)
Gitme. Sen gitme
0
MaNOfTheYear
(21.12.17)
@Man

açıklar mısın neden?
0
🌸jonestown
(21.12.17)
kesinlikle git. gülmekten karnım ağrıdı. harikaydı.
ilk fırsatta ikinci kez gideceğim.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(21.12.17)
Yerli film standartlarının üzerindeydi. Bence gidilir. Demet Evgar ve Burhan abi (adını unuttum) çok iyiler.
0
insomnia
(21.12.17)
iyi film, pisman olmazsin
0
alttaraf
(21.12.17)
güzel film. mutlaka git. pişman olmayacaksın
0
silah taciri
(21.12.17)
kesinlikle gidilir iyi film.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.12.17)
Sen elo nun arkadaşı güzel kızdın demi. Git git şahane film çok sıcak ve komik.
0
brad pitt
(21.12.17)
Gidilir
0
graupel
(21.12.17)
Çok büyük beklentiyle gitme ben öyle yaptım ve eğlendim.
Gayet iyi bir film kadro da çok iyi.
Pişman olacağını düşünmüyorum.
0
mutekebbir
(21.12.17)
gidilir, şahane.
0
fragile lady
(21.12.17)
sinema için çok pahalı bence. ama evde satın alıp izleyebilirsin. gerçi ucuz sinemalar da mevcut. güzel film ama yüksek fiyatlı bilet için değmez diyeyim.
0
format c
(21.12.17)
Sinemada ilk kez bir filmi 2. kez izledim.
0
valarmurgulis
(21.12.17)
Abartılan ama kafa dağıtmak için birebir bir film.

Karna ağrılar sokacak bir film değil kesinlikle
0
turkuaz
(21.12.17)
(2)

Gaziosmanpaşa medical park hastanesine - küçükyalıdan nasıl gidilir?

iddaaci
Merhaba, cumartesi gidicem. Toplu taşımayla en rahat nasıl gidilir? Metro metrobüs gibi.
Merhaba, cumartesi gidicem. Toplu taşımayla en rahat nasıl gidilir? Metro metrobüs gibi.
0
iddaaci
(20.12.17)
Metrobüsle edirnekapı
Edirnekapıdan minibüsle Gopaşa
Gop meydana yürüyerek 5 dakika zaten
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(20.12.17)
metrobüsle edirnekapı.Edirnekapıdan tramvay
0
turkuaz
(20.12.17)
(4)

Hangi kış lastiği

porn star
F/P olarak hangi markayı tercih etmeli.
F/P olarak hangi markayı tercih etmeli.
0
porn star
(18.12.17)
Falken, Hankook
0
507
(18.12.17)
Petlas
0
alt4y
(18.12.17)
snowmaster-petlas
0
turkuaz
(18.12.17)
Nokian iyidir
0
vampir akrep
(18.12.17)
(5)

Arbitraj btc

bialo czerwoni
Merhaba arkadaşlarYaşadığım yerde şu an için 57.000 zloty (polonya) civarında 1 btc. Paribuda da 58bin civarında.Ben zamanında altcoinlere yatırım yapmıştım fena gitmiyor.Paribu-bittrex-binance-kraken gibi yerlerde onaylı üyeliğim var.Polonyada da bitbayde onaylı üyeyim.Ben bitbaydan btc alıp bunu
Merhaba arkadaşlar

Yaşadığım yerde şu an için 57.000 zloty (polonya) civarında 1 btc. Paribuda da 58bin civarında.

Ben zamanında altcoinlere yatırım yapmıştım fena gitmiyor.

Paribu-bittrex-binance-kraken gibi yerlerde onaylı üyeliğim var.

Polonyada da bitbayde onaylı üyeyim.

Ben bitbaydan btc alıp bunu Paribuya gönderim satabilir miyim?

kısacası arbitraj yapmak için nelere dikkat etmem lazım?


Teşekkürler.
0
bialo czerwoni
(14.12.17)
komisyon oranlarına bakın
0
oscar
(14.12.17)
Ulkelerden cikartirken bankalara odeyecegin komisyon ve zamani da eklemen lazim masraflarina
0
selam
(14.12.17)
arbitraj şansı olsaydı millet şimdiye ağlatırdı muhtemelen
0
passion rules the game
(14.12.17)
Millet arbitraj yapıyor zaten
0
turkuaz
(14.12.17)
bi yerden bi yere geçmesini beklemeyeceksin. yapmayı düşündüğün her borsa parça parça bulunduracaksın hangisinde yüksekse orada satacaksın. a dan alayım b ye transfer edip satayım dersen hızlı -artık o kadar da hızlı değil- transfer için ödeyeceğin fee transfer olana kadar gerçekleşek ters hareket vs derken bi anlamı kalmıyor. bunu gerçekten yapan kimse oturup bilgisayar başında borsa ekranlarına f5 çekmiyor. sunucu + doğru düzgün bi aracı programla yapıyor. hazır algoritmalardan birini seçiyor ya da kendi isteğine göre emirleri belirliyor sonra bırakıp gidiyor.
0
khiron
(14.12.17)
(13)

odtü makine en alt tıp fakültesini 2'ye nasıl katlamış

mete kudur
üniversiteler ve kontenjanları konuşurken; odtü makine mühendisliğinin tıp fakültelerinden hala çok yüksek puanda olduğunu söyledi şimdi arkadaşım, ama ben piyasa dinamiklerinden yola çıkarak bunun pek mümkün olmadığını düşünüyordum.Meğer hakikaten öyleymiş, bunun temel sebepleri neler olabilir ? Pi
üniversiteler ve kontenjanları konuşurken; odtü makine mühendisliğinin tıp fakültelerinden hala çok yüksek puanda olduğunu söyledi şimdi arkadaşım, ama ben piyasa dinamiklerinden yola çıkarak bunun pek mümkün olmadığını düşünüyordum.

Meğer hakikaten öyleymiş, bunun temel sebepleri neler olabilir ?

Piyasayı ve o psikolojiyi bilen kişiler cevaplarsa sevinirim, yani sonuçta ''ee tabii, odtü'' diyecek arkadaşlara da birşey yapmıyoruz ama yine de aklınızla 3.parti ortamlarda dalga geçilmesine ön ayak olmak istemem.
0
mete kudur
(11.12.17)
“Ee tabii, odtu”

Tanidigim tum odtu makinacilar istedikleri alanda istedikleri sekilde kariyer yapabildi. Benim tanidiklarimin icinde akademide devam edenler alanlarinda sayili universiteleri hic zorlanmadan takir takir kazandi, okudu, tez calismalarinda oduller alip prestijli yayinlarla mezun oldu. Simdi cogu staj icin ozellikle odtu makina ogrencisi/mezunu tercih ediyor. Harika bir bag var donemleri arasinda. Idealizm de eklenince tum bunlarin ustune supersonik insanlar cikiyor bolumden.

Tanidigim tipcilara bakiyorum da istedigi alanda istedigi sekilde kariyer yapan gorece az. Yurtdisinda kariyer kovalayanlar hala sinavlar ve genelde avrupa tercih ettiklerinden dil ogrenimi icin calisiyor. En az alti yillik egitimin verdigi yorgunluk da var. Elbette memnunlar durumlarindan ama bir odtu makina degil mezun olduklari yer :p
0
lamira
(11.12.17)
Şimdi öncelikle ön elemeyi geçemediniz, onda bi' anlaşalım da; ''adam geldi, tanıdığım odtü makinacı bütün kişiler istediği alanda kariyer dedi hahahahah'' diye atıp tutacağız arkanızdan.

Onun haricinde, ya ikimizin sosyo-kültürel çevresi çok farklı; ya da benim odtü ve itüden mezun olup da bu mesleği icra ettiklerine şahitlik ettiklerim çok andaval insanlar.

Benim çevrem hakikaten başarısız insanlardan mı oluşuyor acaba, neyse.


Daha spesifik örneklerle gelmek lazım, yani; bütün odtü makinacılar denilirse eğer ben o yaklaşımı çat diye bozabiliyorum. istanbulda poposu ayazda donan kontrol ve uygulama mühendisleri var, antep de yapı imalatında gece 2 vardiyasında ayazda poşet kontrolü yapan var, ankarada proje ofisinde tatmin etmeyen ücretler alan var arabistandan dönüp de aynı iş görüşmesinde karşılaştığımız benden yaşça da büyük ülkede iş arayan adam var(eşi de varmış yine aynı durumda) ya da bizim tanıdığın ofisinde otogaz projesi çizen adam var. bunlar odtü ve itü mezunu insanlar, hatta bu tüpgazcılarla da yakında bi' tübitak projesi üzerine görüşmem gerekecek, onlara da bi' sorayım bu tıp durumunu.(ülkede tıp bitmiş şaka gibi)

Tıpçı yakın tanıdığım ise yok, zaten soruyu sorma noktam burada koptu. şimdi biz bu konuyu mühendis bir arkadaşla konuşmuştuk ve şöyleki onun tıpçı tanıdıkları var; 10k ücret bandını en kötüsü çok rahat aşıyor diyor. abisinin bir arkadaşı varmış okuldan -ki abisi 36 yaşında- 35 bin lira alıyormuş, biz eskiden manitaya gül alırken mesela kız 19 yaşındaysa 19 tane gül alır afili bi' not yazardık, bunun da patronu her yıla bin lira lan demiş diye eğlendik filan.

bunun eşi de doktormuş, yılda 1 taşınmaz alırlar diye de güldük.

Şimdi biz sohbete çalışma şartları ve maddi imkanlar açısından yaklaştığımız için, bu konuda tıp bize çok avantajlı gelmişti, hatta ve hatta biz köylü kafasıyla sohbete şöyle başlamıştık, ''abi bugün en baba mühendis kaç para alıyor ?'' sorusuna refleksle. çünkü o sohbetin öncesinde biz neden üniversite okuduk ömer koç neden okuduya kadar gittiğimiz için, meselede mesleki haz ya da kişisel tatmin olarak değil de, çevresel yaklaşımlar üzerinden ilerliyorduk. Ne boş insanlarız bu arada. neyse

bu yüzden bahsini ettiğin istedikleri alanda kariyer ne mesela, n'aptı bu arkadaşlar? aselsan bunlardan geçilmiyor, maaşları ve şartları ortada, tai'nin ortada havelsanın ortada. Ankaraya dair özelleri de konuşabiliriz zaten onlar bağırırcasına ortada.

bu dünyagöz hastahanesi var, ne kadar doğru yanlış bilmem de duyum bu anlatacağım; oradaki bi' göz cerrahının aylığı 100bine dayanıyormuş. ki bu eğer doğruysa( bu olmasa bile yukarıda anlattığım 35bin net doğru kesin bilgi ) -ki alalaede bir hastahanede doktor bunlar. benim maaşlı çalışıp da aylık 100k gelire sahip tanıdığım 1tane mühendis yok.

hatta tahmin ediyoruz şimdi, mesela türkiyede ki bi' kaç büyük projede üst kadroya bakıyoruz ve nacizane(uluslararası firmalar değil) diyoruz ki alsın alsın 30 alsın bu adamda. 40 alsın hadi -ki almıyordur. evini barkını altındaki arabayı biliyoruz adamların. bu opetin bi' yöneticisi vardı o adam hakkında mesela söylenti vardı ''35bin alıyormuş'' deniliyordu, yani 35 bin büyük bir rakam, adam yaşlı başlı bi' adam baya bi' zaman geçirmen gerekiyor sektörde.


haa tabi şimdi aklıma geldi, geçende benim kuzenim dedi; katarda sizin maaşlar 11bin dolardan başlıyor diye, onun komşusunun kızı gitmiş, bana sen neden gitmiyorsun dilin gelişir dedi; kalbini kırmak istemediğim için birşey demedim. dolar olmuş 4 lira, 11bin dolardan başlıyor diyor.

Lan ben yurtdışındaki ilanlara bakıyorum, adamlar beklenen ücreti ''10bin tl ve üstü'' kısmına kadar listeliyorlar. başlangıç diyor ücreti diyor 11bin dolar diyor.

Yani ya bizim ufkumuz ve çevremiz burada da yetersiz kaldı yine -vay arkadaş- ya da bi' değişik aksiyon var, illerin getirisi de olabilir diye biz düşünüyorduk ki sen dedin odtü makinacılar istedikleri şekilde kariyer sahibi.

Şu hava aydınlansın 1 tanesi istanbulda metro hattı zımbırtısında çalışıyor onu arayıp fırçalayacağım. Bütün beceriksizler benim çevremde mi toplanmış, bu nedir böyle.

edit: aklıma geldi, hatta neden tıp okumadık diye bi' sohbet anında ''biz köyde statü farkını anlayamadık doktorun çocuğu da aynı yerden gocuk alıyordu bizde aynı yerden gocuk alıyorduk'' diye bahsi geçti. yine bu sefer başka bi' köyde :) ''mimarlar aşağıda aç, sen de öğremen ol'' sözleri havada uçuşuyordu. tek çare tıp mış diye konuşuyorduk, hatta bi' ara sohbet 1.bölümden alan bu fizyoterapist mi ne var onun mezunu adam diyorki ben 2009 da 2600le girdim şimdikiler 2000 le giriyor. tıp öyle mi, beraber çay içtiğimiz bi' aile hekimi vardı, bu aile hekimliği için tus mus gerekmiyormuş, ücreti de kişi sayısı görev yaptığın konum gibi bazı şeylere bağlıymış, ona bağlı olarak 10bin alıyordu bu doktor arkadaşımız-bizden 2,3 yaş büyük. fotoğraf çekip geziyormuş :)

şimdi ben tecrübesiz mühendise 10bin veren bir yere ne şahit oldum ne de duydum. şu bizim katardaki 11bin dolar alan kuzenin komşusunun kızını saymazsak, o kızı da tr'de bi' denk getireceğim aklıma iyi geldi şimdi.
0
🌸mete kudur
(11.12.17)
Yurdumda uzun yıllardır devam eden bir mühendis fetişi var. Olacak olmayacak herkesi mühendis yapıyoruz, puanlar fırlıyor haliyle talepten. Öteki taraftan son geldiğimiz noktada tıp yazan çocuğun ensesinde tokadı patlatırım. Tıp bitti, köşeleri tutan yaşlı doktorlar bir süre daha iyi kazanmaya devam edecek ama yeni doktorlar hem sürünecek hem de hakettikleri parayı alamayacaklar.
0
cleric
(11.12.17)
tıp doktor olma arzusu olmayanların tercih ettiği bir bölüm değil genel olarak, hayali-amacı doktor olmak olan biri "anadolunun bağrı da olsa tıp okuycam" diyor genelde. ancak mühendislikte böyle bir idealizm durumu yok. sayısalcı bir öğrenci yüksek puan yaptıysa puanına yakın bir mühendisliği okumak ister ancak şehir-üniversite de önem kazanır. haliyle yüksek puanlı bir öğrencinin hedefi "en iyi okullar" oluyor, bu noktada da 2-3 seçenek kalıyor önünde. ya mühendislik dalını tercih edip bi tık aşağıyı seçicek ya da üst seviye okulu seçip dala pek bakmayacak. bu sebepten üst seviye okulların puanı uçmuş oluyor, zaten genel olarak "mühendislik" seçecek öğrenci sayısı daha fazla olduğu için rekabet de artıyor.
0
Bruce
(11.12.17)
aslında sorunun cevabı gerçekten "e tabii, odtü" ama açmak gerekiyor.

şöyle ki, öss taban puanını belirleyen kitle 17 yaşındaki bebeler olsa da, bu kişileri yönlendiren de bölümlerin uzun vadedeki başarısı, istikrarı, mezunlarının konumu gibi şeyler. genetik mühendisliği gibi bölümler saman alevi gibi parlayıp fos çıktıktan sonra puanları düşüyor. odtü makina gibi bölümler ise bu itibarını, kişiye verdiği kaliteli eğitimi, etiketi koruduğu sürece böyle bir risk yok.

insanların mutsuz, vizyonsuz olması da biraz puanın yüksekliğinden kaynaklanıyor. ne istediğini, ne olacağını bilerek bölüme giren adamın yanında "ya şurada tıp olmadı, burada elektronik olmadı bari odtü makinaya gireyim" adamları da var. bu kendileri ve bölüm için vizyon açısından şanssızlık olsa da, bir yandan da bölümün verdiği güvenin, etiketin kalitesinin işareti. böyle düşük motivasyonla gelen adam zaten bölümün zorluğundan da etkilenerek boşvermişliğe sürüklenebiliyor. eh, ne istediğini bilmeyen adamlara bir şey istetmek de odtü makinanın sorumluluğu değil.

bölümün eğitim kapsamı çok ağır, geniş olduğu için eleştiriliyor zaman zaman. unutulan nokta yine bölümün makina mühendisliği olduğu, bölümün kimseyi kontrolde, kompozitte, üretimde, termodinamikte, akışkanda uzmanlaştırma gibi bir iddiası, sorumluluğu yok. bunu isteyen kişi zaten teknik seçmelilerle ve lisansüstüyle istediğinden de fazlasını elde ediyor.

ben mesela, nickimden de bellidir, "foymuya biye gidicem odtü makinaya giyeyim" diye girdim. keko bir kız arkadaş mallığım yüzünden o hedefi daha lisanstayken neredeyse imkansız hale getirdim. bu yüzden etrafta "yaa adamlar f1e gidecem diye giriyo hidromekte buluyo kendini bu bölümün puanı nasıl yüksek olur" diye dolaşıyor muyum? dolaşmıyorum çünkü bunun bölümle alakası yok. mclaren'de aerodinamikte çalışan odtü makina mezunu olduğunu bilmesem, benden 1 yıl sonra mezun olan arkadaşım motogp'de çalışmasa kişisel vizyonuma bağlı olarak dolaşabilirdim. savunma sanayii işi de en yüksek maaşı onlar veriyor, çoğu kişi oraya gidiyor diye bir trend halinde. insanlar şehrini değiştirmeden, zaten en az 5 yılı ankarada geçirmiş oluyorlar, çok da zorlanmadan geçinip gidiyorlar. kişisel kararlar yine, bölüm kimseyi havelsana mecbur bırakmıyor. ben ne mi yapıyorum? hayatımın 1/3ten fazlasını odtü makinada geçirdikten sonra değişiklik isteyip yurtdışında doktoraya başladım tekrar. bulunduğum yer makina mühendisliğiyle son derece alakasız bir yer olmasına rağmen odtü makinada öğrendiklerim sayesinde yaptığım projeyi herhangi bir ek ders alma gereği duymadan rahat rahat sürdürüyorum.

bunun dışında mezunlarla ilgili örnekler için seçilen örnekler de örneği seçen kişinin içinde bulunduğu ruh halini, mental ortamı temsil ediyor gibi geliyor bana. özellikle akılla dalga geçilen 3. parti ortamlar nedense bana süper kompleksli bireylerden oluşuyor gibi geldi. yoksa odtü makinanın aman tadımız kaçmasın, kimse dalga geçmesin bizle diye bir problemi yok. bölümün sağlam kadrosu, geniş ve yeterince derin içeriği sürdükçe mezunları kişisel tercihlerine bağlı olarak istediklerini yapmaya devam edecek. bu da bölümün itibarını, dolayısıyla gelen öğrencilerin puanlarını yüksek tutacak.
0
ron dennis
(11.12.17)
''eee tabi odtü, harika onlar diyen için yaptığım küçük bir araştırma entryim var.

(bkz: #72188288)

keşke burada 1 aydan eski mesajlar silinmeseydi de odtü makine mezunu bir abiyi hatırlayıp biraz daha konuşabilseydim.
0
blue eyes white dragon
(11.12.17)
Türkiye'de en afili şirketlerde bile müdür koltuğunu tuttuğunuzda bile 25 bin tl brüt civarında takılıp kalıyorsunuz.TIP'ta daha çok kazanacağınız kesin ama soru şu: Bu kadar çalışmaya, ömrümü mesleğime adamaya hazır mıyım ? Mühendislik seçtiğinizde en zor üniversitede bile belirli bir zorluğu olsa bile bitiriyorsunuz sonrasında yoğunluk olarak kabul edilebilir mi iş-özel hayat dengesiyle hayata atılıyorsunuz ama TIP okuduğunuzda aynı zamanda mesleğinizle de evlenmek durumunda kalıyorsunuz.Bence insanların TIP yazarken temel korkusu bu.

Ben İTÜ mezunu bir mühendisim hep güzel yerlerde de çalıştım ama ileride çocuğumu Tıbbiye'ye yönlendirmeyi planlıyorum çünkü Türkiye'de montaj sanayii dışında gerçek bir sanayi yok.Sanayi olmayan yerde de Mühendislik olmaz
0
turkuaz
(11.12.17)
tıplar daha yüksek aslında. şırnak'ta vs okursandır anca o puanlar. o da bölümdeen değil şehirden.
0
danton
(11.12.17)
Tercih sırası tam bir felaket bence, sıralamaya göre meslek seçimi yapılması arkadaşların da söylediği gibi tam bir fiyasko. Meslek seçildikten sonra sıralamaya göre tercih yapılır.

Bende Yıldız mezunu bir mühendis olarak, çevremde aslında tıp eczacılık isteyip de puanı tutmadığı halde itü yada yildizda mühendis olmaya gelen arkadaşlarım vardı. Bu insanların maalesef başarılı olmasını bekleyemiyorum.

Aynı şekilde aslında mühendis olmak isteyip de aile yada rehber öğretmen ısrarı ile işte bu puan boşa gitmesin diye tıp eczacılık okuyan arkadaşlardan da maalesef pek umutlu değilim.

Bana rapor yazan doktorun, mühendis olduğumu öğrenince ben de mühendis olmak istemiştim demesi gözümün önünden gitmez. Bu adam nasıl başarılı olabilir ki şimdi?

Paraya gelince, Türkiye'de mühendislik içim üniversite bir etiket ODTÜ ile Gazi Üniversitesi aynı değil tabii ki. Ama tip fakültesi mezunu için hicbisi farketmiyor bana göre, idealist olmadıktan sonra 15bindeki tip da 300deki tıp aynı değerlendiriliyor bana göre
0
vhs kaseti
(11.12.17)
@danton, tabi aynı ildeki ezici çoğunlukla mühendislikten yüksek o konuda haklısınız ancak bizim beklentimiz hakkaride varsa tıp onun da herhangi bir mühendislik alanından yüksek puan ortalamasına sahip olmasıydı.

Ve zaten halihazırda en yüksek ve en alt puanlamaları değil de puan ortalamalarını merak edip konuşuyoruz.

@cleric seninle de aynı fikirde değilim pek, yani bütün meslekler bitti tıp da elbette bundan nasibini fazlasıyla almıştır, ama eskiden tıp'ın rakibi hukukmuş diyorlardı, şimdi hukukunun durumu ortada mesela. Öğretmenler atanamıyor, iibf mezunları bir işte tutunabilmek için birbirlerini kılıçtan geçiriyorlar. fen/edebiyat filan bunları hiç saymıyorum zaten; malumunuzdur.

@ron dennis naçizane tavsiyem boş zamanlarınızda biraz paragraf çalışmalısınız, okuduğunu tam anlama konusunda ufak tefek eksiklikler hatalar var.

yine elde kalanlarda, özellikle fukara anadolu halkı için bi' tıp bir de mühendislik kalıyor. onda da mühendislik için artık tepe okullar ve tepe bölümler. çünkü piyasa bu mühendislik dallarına da çok doymuş, yakında onlarda birbir bu konuda önlemlerini almaya başlarlar. keza kontenjanları ve okul fırsatlarını mesnetsiz arttırdıkları için; eğitim durumu da yerlerde, hadi eğitim durumu kötü olsun önemli değil iyi bir ölçme sistemi ile yeterliliğe öyle ya da böyle kendi çabasıyla ulaşamayanları da sistemden çıkartma diyeceğim o da yok, aynı dersi 2 farklı okulda bambaşka şekilde bitirebilen insanlar var. Yani tıp ne olursa olsun, ''ben daha ölmedim'' diyebilecek 2 tutar daldan en güçlü olanı gibi görüyorum ben.

üç aşağı beş yukarı genel fikirler ortada, şu da ilginç hakikaten davranışsal yaklaşım da ölçülebilir bir şeymiş, çünkü beklentiye uygun gerçekleşiyor refleksler genelde.
eskiden meslek kısmında toplumsal olayları yönlendirme gibi şeyler gördükçe şaşırırdık şaşırmamalıymışız.
Cevaplar için bütün yanıtlayanlara tek tek teşekkür ederim. Genel olarak fikir edinmemize yardımcı oldu. iyi eğlenceler.

edit: @cleric şimdi tekrar aklıma geldi; ben öğrenciyken ankara siyasal diye bi' efsane vardı; oradan mezun arkadaşlarımız şimdi ofislerde 1800 liraya kosgeb'e proje yazarak hayatlarını sürdürüyorlar(sürdürenler var diyelim-daha doğru bir yaklaşım olsun). Yani tıp da bazı şeylerini kaybetmiştir elbette ama, bu ankara siyasal benim hatırladığım kadarıyla demirden leblebiydi.
0
🌸mete kudur
(11.12.17)
Sanirim benim cevrem genelde basarili kabul edilebilecek kisilerden olusuyor :) Saka bir yana, odtü makina mezunu arkadaslarimi simdi stalk'ladim da su pozisyondalar: bir ohio state graduate researcher, bir stanford postdoc, bir ucsd postdoc, bir tu dortmund phd student, ikisi dresden'de endustriyel pozisyonda, bir de roketsan. Bunlarin istedikleri kariyeri sectiklerini dusunerek yorum yapmistim, hala gecerli ilk cevabimda soylediklerim.

Tip mezunlarindan sadece iki tanesi akademik arastirma icinde, ikisi de phd yapiyor amerika'da. Diger tanidiklarim (hacettepe, ankara, cerrahpasa ve ege mezunlari) ya uzmanliklari ya da uzmanlik sinavini kazanmak icin calisiyorlar.

Her sey maddi kazanc degil bence. Universite sinavina hazirlanirken ortaokulda ve lisede tubitak olimpiyatcisi olmamim da etkisiyle hep arastirmaya yonelik alanlar oldu hedefim. Tercihlerimi yaparken neden hacettepe tip yazmadigim defalarca soruldu, defalarca aciklama yapmak zorunda kaldim tip doktoru olmanin hedefim olmadigina dair. Iyi ki secmemisim diyemem su anki pozisyonuma baktigimda ama secimlerimden mutlu oldugumu soyleyebilirim :) Bir hekimden daha az kazaniyorum ama istedigim isi istedigim sekilde yapiyorum ve hayattan aldigim zevki hicbir maddi kazanc bana veremezdi.

Kisaca, aslinda demek istedigim, bir kisinin hedefi makina muhendisligi ise odtü makina secebilecegi en iyi okullardan birisi turkiye icinde. Kontenjani su anda kac bilmiyorum ama 50 diye kabul edersek turkiye'de makina muhanedisligi okumak isteyen ilk 100 kisinin odtü makina'ya girebilecegini de soyleyebiliriz. Bahsi gecen tip fakulteleri muhtemelen artik 2000 kontenjandan sonra sira gelen okullar oldugu icin boyle bir sonuc dogmus olabilir.
0
lamira
(11.12.17)
ya biraz oldu ama benim odtü makine ve diğer mühendisliklere yerleşen arkadaşlarımdaki mantık şu şekildeydi,
hacı ilkokul, ortaokul, lise ankara'daydı.
üni de ankara'da olsun. nereye gidicez? odtü. o zaman yaz baştan aşağıya tüm bölümleri.
yani en azından benim arkadaşlarımın özellikle makine diye bir tercihi yoktu. o puan diliminde veterinerlik olsa onu da yazarlardı. adam zaten ankara gibi yerde güzel imkanlarda okumuş iyi puan yapmış. odtü'de o puan diliminde kaç bölüm varsa sıralıyordu hepsini.
0
dedim dedim de kime dedim
(11.12.17)
Her mesleğin bir dip maaşı var. Evet Tıp doktorlarının dip maaşı bir ODTÜ makine mezunundan yüksektir ama tıp zaten herkesin isteyebileceği bir branş değil ki.
ODTÜ'lü olmanın bir anhtar durumu var, ama onu kişisel özelliklerinizle beslemediğiniz müddetçe piyasada ederiniz olmaz. Ederi olmayan kişisel özelliklerdir bu arada, mezun olunan okul değil.
Aynı şey Boğaziçi mezunu için de geçerli. BOUN Bilgisayar mühendisliği (hakikaten bilmiyorum) Hacettepe Tıp arasındaki puan durumu nedir? Bir kişi sırf puanı daha yüksek diye tıp isterken mühendisliği, mühendislik isterken tıbbı yazabilir mi?
Son olarak özetleyeyim; içini kişisel özelliklerinizle doldurabildiğiniz müddetçe "ismi olan" okuldan mezun olmak piyasada her zaman daha fazla tutar.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.17)
(9)

Evliler! anket var gelin.

tabanzabonanza
(evli olmayanlar da gelebilir) sadece aylık ortalama kenara ne kadar atabildiğinizi merak ettim :)
(evli olmayanlar da gelebilir)

sadece aylık ortalama kenara ne kadar atabildiğinizi merak ettim :)
0
tabanzabonanza
(09.12.17)
0

Direk yiyoruz, bu yaşlar bir daha gelmez. Belki çocuk olsa farklı olurdu. Böyle iyi şimdilik.
0
erci
(09.12.17)
bin yetele civarinda anca kenara atiyoruz..
0
ozgur bir kusun hatirati
(09.12.17)
Sıfır
0
mavibalık
(09.12.17)
Her ay koca bir 0
Nereye arttircaz çocukta var.
0
brnbrs
(09.12.17)
ortalama 2500 diyelim. bazen sıfır, bazen 4-5 bin.
0
cedex
(09.12.17)
Eşimin tedavi masrafları olmasa 1500 atardım.
0
Fritz-X
(09.12.17)
Sıfır
0
teknikekip
(09.12.17)
harcama kısmını vermek daha mantıklı çünkü harcamalardan artan her miktar kenara gider bizde.
2 kişi + 1.5 yaşında çocuk= 7 bin tl aylık masraf
0
turkuaz
(09.12.17)
0
0
horizon
(09.12.17)
(11)

Döviz düşüşü

veilofsin
Dünyada dolar değer kazanıyor tl değer kaybediyor ama şuanda dolar düşüyor. Nedense hep rezanın duruşması olan günler hep aynısı oldu. Merkez bankası el altından müdahele mi ediyor. Sabah 3.94 leri gören dolar dava saati yaklaştıkça 3.90 lara çekiliyor. Dava ile birlikte 92 seviyelerinde hep. Tesadü
Dünyada dolar değer kazanıyor tl değer kaybediyor ama şuanda dolar düşüyor. Nedense hep rezanın duruşması olan günler hep aynısı oldu. Merkez bankası el altından müdahele mi ediyor. Sabah 3.94 leri gören dolar dava saati yaklaştıkça 3.90 lara çekiliyor. Dava ile birlikte 92 seviyelerinde hep. Tesadüf olamaz değil mi
0
veilofsin
(04.12.17)
şunu unutma: döviz ve altın günlük olarak düşebilir çıkabilir. ama uzun vadede mutlaka yükselir.
0
silah taciri
(04.12.17)
dikkat edersen euro/usd kuru genellikle aynı çizgide gidiyor fark açılmıyor yani. biz TR'de yaşayan insanları bu dalgalanma her zaman olacak. bana kalırsa euro/dolar oranı değişmeye başladıkça 'lan noluyo' demeye başlamak lazım.
0
dedim dedim de kime dedim
(04.12.17)
merkez bankası müdahale ediyor ancak şu da var ki fed faiz politikaları falan gibi konularda doların seneye bir müddet değer kazanmayacağı yönünde yorumlar ağır basmaya başladı. tl dolar kuru tek başına buna bağlı değil elbette ama ohal kalkarsa, bu yolsuzluk davasından ceza gelmezse (veya çok az bir ceza gelirse) türkiye'de istikrar tekrar sağlanırsa dolar düşecektir. gerçi bunları sağlamak da pek kolay değil
0
burya
(04.12.17)
Şuanda dünyada dolar değer kazanıyor tl değer kaybediyor dövizin düşmesi için hiçbir neden yok bunu anlamak zaten tek çabam. Hep de dava günleri aynı senaryo oluyor dikkat ettim. Euro şuanda değer kaybediyor ama tr kurunda dolar bi anda daha geri çekildi bu işte bi iş var
0
🌸veilofsin
(04.12.17)
@silah taciri: uzun vadede yükselir, çünkü enflasyon var. herşeyin fiyatı arttığı gibi doların da fiyatının artması lazım. şu an için yıllık %10 artış doğal seyri olur doların. bundan daha az artarsa zarar ettirir dolar. üstünde olursa kar olur.

hatta şöyle söyleyeyim bundan 15 yıl önce 100bin dolar alıp kenara atan adam şu anda zarar etmiştir. onun yerine parasını tl'de tutup faize yatırsaydı daha fazla kazanacaktı. yani 15 senede türk lirası dolardan daha fazla kazandırmış. hatta tl sahibi adam dolara göre en az 2 katı fazla kazandı.
0
neyehbe
(04.12.17)
@neyehbe o hesap öyle yapılmıyor genelde.15 sene kar zarar hesabı için çok uzun bir vade.

FED parasal sıkılaştırma ile ilgili kararını yanlış hatırlamıyorsam 2011'de revize etti.2011 öncesine bakmak bu açıdan hatalı.2011 sonrasında karşılaştırma yapmak alzım
0
turkuaz
(04.12.17)
@turkuaz: benim cevabım dolar sürekli yükseliyor, hiçbir zaman kaybettirmez diyenlere. dolar sürekli yükseliyor, yükselmesi de lazım zaten. herşeyin fiyatı arttığı gibi doların da fiyatı artması normal. 15 sene önce dolar 1,70 di, şimdi 4 oldu, parasını dolara yatıran şimdi ikiye katladı diyorlar. iyi de kardeşim paranı tl'de tutsaydın ikiye değil, üçe katlayacaktın.

bir de sözlükte "3,88'den dolar alın diyen süper zekalar" başlığına bak istersen. dolar 10 ay sonra 3,90'ı geçince işte haklı çıktık, kar etmeye başladılar diyen tipler var. kar etmeleri için doların 4,40 olması gerektiğini hesap edemiyorlar.

ben de ortalaması 3,55'den parça parça yüklü dolar almıştım. paramı tl'de tutsaydım daha fazla kazanacaktım.
0
neyehbe
(04.12.17)
valla bu ülkede her şey olabilir. mb açık açık faiz artışından tırsınca yan yollardan yaptı.
bilemiyorsun ki kim mb veya başka aracı ile tonla para gömüp piyasaları değiştirebilir diye.

dolar/tl işine gelince, sen tl ile üçe katlasan bile malı dışarıdan alıyorsun, aldığın malların dolar cinsinden göreli fiyatlarına bakmak lazım.
0
passion rules the game
(04.12.17)
Enflasyon doları yükseltmez ilk etapta, dolar olarak mal aldığında dolar kuruna göre daha fazla maliyetle yüzyüze kalırsın. çok fazla değişkeni olan bir mekanizma aslında, aşırı basite indirgemek de yanlış.
0
passion rules the game
(04.12.17)
@neyehbe, doğru paranın zaman maliyetini çoğu kişi sallamıyor ama sen gene de paranı dolarda tuttuğun için orta vadede daha çok kazanacaksın. 2011 sonrası dolar, TL faizini her şekilde geçti
0
turkuaz
(05.12.17)
@neyehbe nominal üzerinden gidiyorsun. paranı tl'de tutsaydın reelde 3'e katlamamış olurdun. Satın alma paritesi diye bir şey var. 15 sene önce tl ile alabildiğin ürünü bugün kaç tl'ye alabiliyorsun? Aynı şekilde aynı ürünü 15 sene önce dolarla alabildiğin ürünü bugün kaç dolarla alabiliyorsun. En azından tl/dolar üzerinden hesapla.
0
silah taciri
(05.12.17)
(4)

Priz !!!!

chezsoi
Evdeki hicbir priz calismiyor. Elektriklet var. Sorun ne olabilir dersiniz :((
Evdeki hicbir priz calismiyor. Elektriklet var. Sorun ne olabilir dersiniz :((
0
chezsoi
(03.12.17)
sigortanın şalterlerinden birinin inmiş olması ihtimaline karşılık kontrol edebilir misiniz?
0
kurmalifare
(03.12.17)
Sorun o degil de... hani bu elektrik carpmasi riskine karsi bir sistem var ya.. o calismis.. dugmeleri karistirirken birden buldum :/ cok tesekkurler...
0
🌸chezsoi
(03.12.17)
o bahsettiğin sisteme evdeki diğer elektrikler de bağlı olmalı :)

Tesisatta bir hata var
0
turkuaz
(03.12.17)
Kacak akım rolesinden bahsediyorsun sanırım. @turkuazin dediği gibi eğer o Off konumundayken evdeki herhangi bir şey çalışıyorsa tesisatta sıkıntı var.
0
seksli harf
(03.12.17)
(27)

Bu kızı napsak

sorunvar
Bir yere çağırıyorum görüselim diyorum kız altımızda araba olmadığı için onu yapmayalım diyip duruyor.Geçen kahveme baktı araba diyor :)) Kızla sadece 2 hafta flort evresindeyiz .Ne yapsak sallasak mı :))
Bir yere çağırıyorum görüselim diyorum kız altımızda araba olmadığı için onu yapmayalım diyip duruyor.

Geçen kahveme baktı araba diyor :)) Kızla sadece 2 hafta flort evresindeyiz .Ne yapsak sallasak mı :))
0
sorunvar
(03.12.17)
dur bakalım belki faldan anlıyor, belki araban olur, birlikte gezersiniz.
üç vakit bekle, araban olmazsa sallarsın :D
0
attirmayin makedonun kafasini
(03.12.17)
kahve içmeye mi çağırıyorsun dağın başında piknik yapmaya mı? o detay önemli.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.12.17)
ortaköye kahve içmeye falan :D
0
🌸sorunvar
(03.12.17)
arkadaşa teşekkür et ve yeni adaylara yönel.
0
acckr
(03.12.17)
arabayı alırsın kız seninle birlikte olur. sonra arabanın markasına takar daha iyi bir araban olsun ister. salla gitsin dostum. yol ver gitsin.
0
tahtelbahir
(03.12.17)
Salla. Arabayla doğmuş anasından.
0
yaren
(03.12.17)
Sabaha birak kizi
0
yarey
(03.12.17)
araba kirala. (bu mevzuyu tereddüt edip sorma ihtiyacı hissedene göre cevap)
postala (normal cevabım)
0
dafaisss
(03.12.17)
Çek bi tofaş altına.
0
noluyo yaa
(03.12.17)
''araba için vermek'' diye bir şey gerçekten var. güzel anadolumuzda (çoğunluk için) kadınlar da erkeklerden farklı bir seviyede değil. kendi seviyenizdeki insanlara yönelin derim.
0
otonomo
(03.12.17)
Araba kirala, istediğini al. Bu taktiği fiyat/fayda analizi ile bütcem elverdigince surdurebildigin kadar sürdür. Ona istediği seyi ver ve ondan istediğin seyi al.
0
karacigerim vur kadehlere
(03.12.17)
@gang leader of wasseypur

"yahu benim kız da orospu oldu ama ben senin kadar güzel anlatamıyorum."

eksisozluk.com
0
sen git ben geliyorum
(03.12.17)
Göte gör demekten kastınız orospuya orospu demekle benim için sıkıntı yok. Verdiğim linkin ana teması o zaten. Size göre bir kadının bir erkekten ona vereceği cinsel haz karşılığında maddi herhangi bir şey talep etmesi gayet doğal. Benim için de gayet doğal. Sadece kadının orospu olduğu gerçeğini kabul etmek gerekiyor şu noktada.

Ayrıca o kadınlar ya da o erkekler benim zerre umrumda değil. Umrumda olan o kadınları savunmak için bir sayfa yazı yazıp orospuluğa mazeret bulmaya çalışmak.
0
sen git ben geliyorum
(03.12.17)
Hayır efendim, alakası bile yok. Sizin savunduğunuz kavram, en yakın haliyle, “erkek seks ile karşılığını alıyorsa kadın da buna karşılık bekli materyalist taleplerde bulunabilmelidir.” Bu da düpedüz orospuluk zaten. Üstelik benim selam karşılığı para alanlarla ya da bu tarz araba mevzusu yapanlarla en ufak bir derdim yok. Her körün topal alıcısı olur. Alan mutlu veren mutluysa beni bağlamıyor.

Ancak, çıkıp da kadının orospuluğunu “ama erkekler sekste başarısızlar, keyif alamıyoruz,” sığlığına ve ağlaklığına getirip kendi kötü tecrübelerinizi başka kadınların orospuluğunu haklı çıkarmak için kullanırsanız orada dur derler insana işte. Hele ki, saçma sapan kelime oyunlarıyla gelip bana orospu ruhlu demeye kalkarsanız zaten haddinizi fazlasıyla aştığınızı kanıtlamış olursunız ve aynı zamanda da gözümde kayda alınmaya değen biri olmadığınızı pekiştirirsiniz. En nihayetinde, son kertede, neye inanıyorsanız onu savunmaya devam edin. Tartışma benim için bitmiştir.
0
sen git ben geliyorum
(03.12.17)
Araba al da binelim de.illa erkeğin arabası olması gerekmiyor günümüzde.araba bu nereden baksaniz en az 50 bin.bakkaldan sakız almıyorsun uz.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(03.12.17)
Araba kirala, al gülüm ver gülüm yap yapabildiğin kadar; anladığı bu demek ki.

Ayrıca, sen git ben geliyorum +1
0
skooma
(03.12.17)
Eger universite öğrencisi isen gec o kizi eger çalışan isen hakli talep.
0
i m sick tired
(03.12.17)
önce duyuruya cevap: salla

sonra @sen git ben geliyorum'un sabrını takdir ettim.

son olarak da materyalist olmak sorun değil, dengesiz olmak sorun. maddi manevi bir olayın veya durumun bütün riskini ve maliyetini karşı tarafa yıkamazsınız veya üzerinize almanız da sağlıklı değildir. sizle bu riskleri ve maliyetleri maddi manevi paylaşmayan kişi ideal değildir.

'iyi seks' ise üzerinde çalışılması gereken bir konudur, iki taraf elinden geleni yapmak zorundadır, olmazsa da olmuyordur, iş 'kötü sevişiyor ama parası var o zaman bana lojistik sağlasın'a gelirse o noktada niyet başkadır. buna ister eskortluk deyin ister orospuluk...
0
idexo
(03.12.17)
Bu kizin simdiye sana siktir cekmesi gerekiyordu aslinda ama baskasi yok demek ki su anda elinde. Yanlis anlama sorun sende degil, genelde araba yoksa muhattap olmayi birakirlaer cunku.
0
baldur2
(03.12.17)
gençler olayı felsefik boyuta getirmişsiniz :) Salladım bilesiniz :))
0
🌸sorunvar
(03.12.17)
Böyleleri tehlikelidir şimdi buz dolabında herşey olsa bile ciklet yok deyip kavga çıkartırlar en iyisi ayrıl
0
Sandman
(03.12.17)
kızı çağırdığın yer ona ters, uzak bir yer olabilir mi acaba?

Onlarca satır felsefe yapmadan evvel düz mantık bakmak lazım bazen.
0
turkuaz
(03.12.17)
erkeğin sırf seks amacıyla çeşitli eylemlerde bulunmasının toplumca "orospuluk" gibi kötü bir etiketle belirtilmiyor olması, aksine kadının karşıdan gelen bu isteği "kendi şartları altında" kabul etmesinin "karşılıklı alışveriş" olarak düşünülmeyip "orospu" diye yaftalanması gibi ikiyüzlülüklerden bahsetmek gerek bu soruya cevap verirken.

soru özelinde erkeğin tek amacının seks olup olmadığını bilmiyoruz ama kadın hayatını bu ön kabülle yaşıyor olabilir. nasıl ki duygusal olarak çöküntüye uğrayan erkekler "nasıl olsa kadınlar hep üzüyor, bağlanmayacağım, bundan sonra siker geçerim" diye bakabiliyorsa ilişkiye, kadın da "nasıl olsa tek istekleri seks ve beni önemsemiyor, ben de onu değil kendi hayat kalitemi önemserim" diye düşünüp ilişkilerine bu yolla bakabilir. benim için iki tarafta da sorun yok ama bu hareketi erkek yaparken "normal" bulup kadın yaparken "orospu" demek bu tip sorunların kökenini oluşturuyor.

kadınların erkekten beklentisinin maddiyat olmasının ana sebebi erkeklerin kadınları maddi güçleriyle kazanmaya çalışması; toplum olarak hala yerleşik hayata adapte olmuş ilk insanlar seviyesinde olduğumuz için bu tarz çarpıklıklar yaşanıyor. olayı "kadınlar orospu olmuş ağbi" sığlığında düşünerek bir yere varamayacağımız için toplumca biraz daha sorumluluk hissedip farklı bakış açılarıyla düşünmemiz lazım.

senin bir ilişkiden beklentin somut açıdan karşılıklı alışveriş değil ise tabii ki sallayacaksın, ben senin yerinde olsam "kirala da gezelim o zaman :))))" derdim. ya da samimiyetine mi inanıyorsun, "at 100 lira kiralayalım bebeyimmm" dersin.
0
Bruce
(03.12.17)
Kendi alsın madem araba alla alla ya. Şu maddi olanaklarına göre partner seçen hemcinslerime sinir oluyorum.
0
old possum
(03.12.17)
Böyle para yiyen erkeklere (bkz: jigolo) deniyor.

Kavramlar ve kafalar karışmış iyice.

'nasıl ki duygusal olarak çöküntüye uğrayan erkekler "nasıl olsa kadınlar hep üzüyor, bağlanmayacağım, bundan sonra siker geçerim" diye bakabiliyorsa ilişkiye, kadın da "nasıl olsa tek istekleri seks ve beni önemsemiyor, ben de onu değil kendi hayat kalitemi önemserim" diye düşünüp ilişkilerine bu yolla bakabilir.'

verilen bu örnekte aradaki çelişki hala orada duruyor. adam kadının parasına veya maddiyatına bakmıyor, sevişmeye bakıyor. Arada değiş tokuş yapılan şey adam için cinsel birliktelikten alınan haz. Örnekteki kadınsa buna karşılık 'siker geçerim demiyor' aksine cinsel birlikteliği metalaştırıyor, maddileştiriyor, alınır satılır hale getiriyor. Zevk almadığı halde birinin kendi vücudunu maddiyat karşılığı kullanmasına izin veriyor... Burada bir iki yüzlülük varsa o da bu çelişkiyi kadın lehine 'ne var yani?'ye getirmektir.

Özetlersek: Maddi beklentiyle seks yapana kadınsa 'orospu', erkekse 'jigolo' denir.

Adam bu durumda geneleve gitse maddi açıdan çok daha karlı bir seks yapacaktır. Konuya buradan da bakarsan bu noktada 'Orospu'dan da öte 'Fahişe' kavramı devreye giriyor. Pahalı orospu'ya da fahişe denir.
0
idexo
(03.12.17)
@idexo, kadının buradan zevk almadığını hangi ön kabulle varsayıyoruz? "sırf" para için biriyle beraber olmaktan bahsetmiyoruz, öyle olsaydı erkek de tavlamakla uğraşmadan direkt kerhaneye giderdi. burada bahsedilen şey bir ilişkiden beklenti. kadın kendi rızasıyla takılmak istediği erkeğin seksinden zevk almak istemesinin yanında zengin olmasını da isteyebilir. kadının bir ilişkiden beklentisinin bu olması onu orospu yapmaz, orospuluk olması için tek alışverişin para olması lazım. ruhen orospu, pahalı orospu=fahişe gibi tanımlar senin için geçerli, öznel ve bayağı.

aynı şekilde, değiş tokuş edilen şeyin "değeri" de bakan insana göre değişiyor. değiş tokuş edilen şeyin cinsel haz olması bunu daha kabul edilebilir yapmaz, kadın için cinsel haz erkek kadar bulması zor bir şey olmadığı için uğruna takas edebileceği şeylerin farklı olması çok doğal. senin elinde iphone x var 2 tane, bir tane android'in olsun istiyorsun, karşı tarafta da note 8 var. iphone x'in daha pahalı olması senin note 8 tercihine leke sürmez çünkü senin ihtiyacın ya da istediğin o.
illa böyle olmak zorunda da değil tabii, kim için hangisi değerli buna kim karar verecek; kişinin sadece kendi. "isteyen istediğini versin ama ben edep-ahlak olarak bakarım" mı diyorsun bilmiyorum da, bahsettiğim "ahlak" ikiyüzlülüğü de burada geçerli oluyor zaten.
0
Bruce
(03.12.17)
Neden insanlar birbirlerini durmadan yaftalama ihtiyacı hissediyor? Şunu yaparsan böylesin, bunu yaparsan şöylesin. Merak ediyorum, hayatta hiç oturup, "acaba benim kendime bile itiraf edemediğim duvarlarım var mı? " sorusunu soruyor muyuz?
Bir insanla birlikte olmanızın ilk koşulu, o insanla anlaşıp anlaşamadığınızdır. Eğer sizi daha ilk başta bu soruyu sormanıza neden olacak bir lafı rahatsız ediyorsa, ki edebilir, o zaman bu insanla birlikte olamayacağınız apaçık ortadadır. Ama bu kişiyi yaftalamak kimsenin haddine değildir.
Diğer yandan ise geçmiş tecrübelerimizden yola çıkarak ilişkileri ve özellikle kadın/erkeği yargılamamalı. Ben cinsiyetten çok toplumsal anlamda kurgulanmış bir cinsiyete inanıyorum. Elbette ne kadar uğraşsak da içimizde bu toplumda yaşamanın getirmiş olduğu bazı etkileri davranışlarımızda ve ruh halimizde görüyoruz. Kadın ya da erkek fark etmez. İlla ki olumsuz olarak değil. Bazen olumlu olarak da bu kurgulanmış cinsiyetin getirdiklerinden haz alıyoruz.
Lakin böyle bir soruyu sormanız aslında sizin ciddi anlamda karşınızdaki kişiden haz etmediğiniz sonucunu doğuruyor. En güzeli de, "ben onun istekleri ile mutlu olabilecek biri değilim. bu düşünce tarzından hoşlanmıyorum. herkes kendi yoluna" deyip, uzatmamak. Karşımızdaki insanları belli bir kalıp içerisine sokmaya çalışmadan yaşamaya devam edebiliriz.
Ama burada araba istediği için birini yargılamak bana çok doğru gelmiyor. Aynı şekilde erkeğin de kadından istekleri olabilir. Ya da olmayabilir. Umarım bir gün hepimiz, ben de dahil, yargılamadan yaklaşmaya çalışırız. Tabii ki olabildiğince.
0
Khalkedon
(03.12.17)
(7)

park cezası yedim

kivanc1
ne kadar sürede online olarak görebilirim bu cezayı? bilen var mı? evlat acısı gibi oturdu :( teşekkürler şimdiden.
ne kadar sürede online olarak görebilirim bu cezayı? bilen var mı? evlat acısı gibi oturdu :( teşekkürler şimdiden.
0
kivanc1
(30.11.17)
sisteme düşmesi 1 seneyi bile bulabilir. elde dekont varsa gidin ödeyin hemen %25 indirimli ödemiş olursunuz
0
argent dawn
(30.11.17)
Geçmiş olsun
Hükümete para lazım, acımıyorlar bu ara :)
Geçen ben de yedim, sen yine ucuz yırtmışsın. benim arabayı çekmişler birde.
Soruna gelince, sisteme düşmesi 1 ay civarı sürdü benim cezanın
0
sylow
(30.11.17)
Sisteme duşmesini beklemeden size verilen makbuzla internetten odeyebilirsiniz.
0
halanne
(30.11.17)
oturduğum mekanın önüne çekici gelince yerimden fırladım, araç çekilmeden polise ceza yazıldı mı dedim, ceza yazıldı ama en azından aracınız çekilmedi dedi. o an sinirle hiç makbuz falan istemedim, elimde makbuz falan yok kısacası :( sisteme düşmesini beklemek tek çare mi? ödeyeyim kafamdan atayım istiyorum. zırt pırt bakmak istemiyorum.
0
🌸kivanc1
(30.11.17)
e-devlet'te ertesi gün gördüm ben bir ay önce yediğimi.
0
burfak
(30.11.17)
muhtara yollarlar makbuzu 15 gün içinde sisteme düşmese de.
0
argent dawn
(30.11.17)
%25 indirimli ödeme hakkı için süre size yapılan tebligatla başlar.DOlayısıyla size ceza gelmeden ödemenin bir yararı yok.Bekleyin
0
turkuaz
(30.11.17)
(6)

Müteahhit ile fiyatta anlaştıktan sonra

firemanjonny
300 bin tl. için 50 bin tl. kapora verilecek, dolandırılmamak için nasıl bir önlem alabiliriz. Noter dışında senet yapılabilir mi yada ne olur. İşimizi nasıl sağlama alırız kesin olarak.
300 bin tl. için 50 bin tl. kapora verilecek, dolandırılmamak için nasıl bir önlem alabiliriz. Noter dışında senet yapılabilir mi yada ne olur. İşimizi nasıl sağlama alırız kesin olarak.
0
firemanjonny
(29.11.17)
senet-noter vs boş iş. adam gitti mi gider. kapora için 50bin çok çok yüksek bir rakam. kesinlikle vermeyin.
0
artci sarsinti
(29.11.17)
Abi 50 bin ne ya kapora için? kapora dediğin işten cayıldığı zaman iki tarafı da üzmeyecek küçük meblağlardır. en fazla 3000-5000 olsun hadi.
ama yok illa verilecek diyorsan -ki bence adamı çok iyi tanımıyorsan verme- bankaya gidip blokeli havale yaptır adamın adına.
0
joooper
(29.11.17)
senet dediğimiz bize borçlu göstermek, tapuda işler hallolunca vereceğiz o da yırtıp atsın, 50 bin çok evet ama sebebi bu ayın başında fiyatta anlaşıldığı ve ödemenin tamamını şubatta yapacağımız için yani bir nevi bekleme payı, o da başka şantiyesini finanse etsin.
0
🌸firemanjonny
(29.11.17)
Tarifine göre bu yapılan ödeme kapora değil.Yapılan ödeme peşinat ödemesi.
2 yönetemi var.

1) Yaptığınız sözleşmeyi noterde onaylatmak.Burada kol gibi bir noter komisyonu ödersiniz
2) Adamların standart sözleşmesinin içeriğine hangi tarihte ne kadar ödeme yapıldı ilerde hangi ödeme yapılacak yazıp karşılıklı imzalamak.50 bin TL'yi de banka ile yolla ve açıklama kısmına neden verdiğini net olarak yaz.

İlk maddede kesin garantidesin.İkinci maddede de anlaşmazlık durumunda mahkemeye gidebilirsin tabi ama ilk maddedeki kadar garantide değilsin.Ben ev alırken 2. maddeyi uyguladım.
0
turkuaz
(29.11.17)
inşaat mühendisiyim. son 3 yıl müteahhitlerle çalıştım. son 2 aydır daha büyük kurumsal bir firmadayım. ben 50 bin tl müteahhite noter-senet vs de olsa kesinlikle vermem. tanıdığım birine de verdirttirmem.

ilk mesajıma tik atmayınca ikinci mesajı da yazma gereği duydum. müteahhite o kadar para verilmez. sözleşmelerin, noterin, hatta mahkemelerin müteahhitler için bağlayıcılığı yoktur..
sonradan çok uykusuz kalırsınız..

tik önemli:)
0
artci sarsinti
(29.11.17)
1000 verdik biz müteahhitle anlaştıktan sonra sözleşme imzaladık aramızda sorun olmadı eksper de çıkar zaten sıkıntı varsa
0
Uncle Sam
(30.11.17)
(33)

Ben mi fakirim insanlar mı zengin?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
Fakir miyim lan ben? Diye hayatı sorguladım. Size sormak istiyorum.Ek'te gittiğimiz mekanın içecek sayfasını ekledim. Abi bu fiyatlar ne böyle? Resmen acıdım vereceğim paraya, fazla aç değilim deyip bişeyler içtim.Gittiğimiz Kişiler de bildiğim kadarıyla öyle ahım şahım paralı değil ama, millet yiye
Fakir miyim lan ben? Diye hayatı sorguladım. Size sormak istiyorum.

Ek'te gittiğimiz mekanın içecek sayfasını ekledim.
Abi bu fiyatlar ne böyle? Resmen acıdım vereceğim paraya, fazla aç değilim deyip bişeyler içtim.

Gittiğimiz Kişiler de bildiğim kadarıyla öyle ahım şahım paralı değil ama, millet yiyeceği yemekten tatlısına kadar söyledi, kol gibi hesap ödediler.

Anlamadım, ben mi cidden fakir/vizyonsuz vesaireyim. Millet mi çok zengin?

İşin ilginci 6 kişiydik hiçbirinde araba Yok. İkisi çalışmıyor.
Anlamadım bu işi.

Bir de bu fiyatlar normal mi?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
biranın 45 lira, suyun 7 lira, ayranın 20 lira olması aşırı normal, her yerde böyle.
0
tepedeki psychedelic adam
(27.11.17)
nereye gittin bilmiyorum ama normal degil, pahali. biralar dedigi bira muhtemelen yerli biradir bir de :/

ayrani 20 liraya satan yere gitmem.
0
fakyoras
(27.11.17)
oha amk bu fiyatlar ne lan.yoğurtu getirip karşımda ayran yapsa yine vermem 20 tl ayran ayrandır sonuçta...

bunun fakirlik veya zenginlikten ziyade biraz mallıkla alakası var bence.seni tenzih ediyorum bu arada en azından sorguluyosun
0
KingDagos
(27.11.17)
kesinlikle normal olmayan fiyatlar.

dışarıda en çok tükettiğim içecek olan biranın 45 tl olduğu bir mekan ilk kez gördüm.

steakcilerde bile 25tl'den fazlasını görmedim şimdiye dek.
0
ackapaackapaartema
(27.11.17)
yemekler kaç para merak ettim :) ekmek 245 tl.
0
xu
(27.11.17)
kazık bir yere gitmişsin. yani bu fiyatların normal olduğunu düşünmek mümkün mü sence? markette 1 lira olan ayrandan bahsediyoruz yahu. cebimde param olsa bile ayrana 3 liradan fazla versem içime oturur herhalde. nusret falan gibi bir yer mi burası olayı nedir
0
burya
(27.11.17)
Cayı 7 tl ye iciyoruz genelde kisi basi artık 60-80 tlden asagi hesap gelmiyor eli yuzu duzgun cafelerde
0
eja
(27.11.17)
Ya gittiğimiz mekan güzeldi, lüks bi mekandı vs. Ama bu fiyatları orta halli bir insanın verebilmesi aklım almıyor.

Ben davet edilmesem böyle bi yere hayatta gitmem. Bi de normal karşılanıyor. Dedim herhalde ben fakirim.

Mekanda krallar çıkışta beni durağa atar mısın? İnsanlar garip cidden.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
suyun 1,5 lt olarak da satıldığı yerde kesinlikle rakı da vardır ancak menüde görünmüyor. bu liste fake dostlar.
0
makarnavodka
(27.11.17)
fiyatlar normal ayran 20 lira. bizim burda tavuk dürüm 21 lira zaten, 20 lira ayran 1 lira dürüm işte hfsaudfads.
0
Tears of Devil
(27.11.17)
@makarnavodka evet alkol var ama tüketmediğimiz için onları çekmedim.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
@cesario bende araba var diğerleri gittiğimde mekandaydı. Çıkışta 3 ünü durağa bıraktım kızları arkadaşları aldı.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
pahali abi kol gibi, sadece kimse kendine yedirip de soyleyemiyor. sen kafandaki butceye bagli olma konusunda daha disiplinlisin sadece. yoksa hepsi bir haftalik mayışı oraya biraktikran sonra eve gidip "ben mi fakirim millet mi zengin" diye dusunmustur.
0
robokot
(27.11.17)
big chefs falan buranın bir mi tık altı? yapmayın babalar. tık var tık var... big chefs te ayran 20 lira değil, 18 değil 8 lira falandı en son. yarı yarıya fark olması lazım. 20 liraya ayran mı içilir aq
0
Tears of Devil
(27.11.17)
her şey olması gereken fiyatın 3 katı
0
turkuaz
(28.11.17)
@Tears of devil, ayran 20, dürüm 1 lira =)))

Bana göre fiyatlar çok, allasen ne zorum var? Eğer mekân olarak manzara olarak veya yemek olarak mükemmel değilse ve yılda bir gittiğim bir yerse belllllki ama ne sık giderim ne 20 liraya ayran içerim. Ayranı yok içmeye.... sözü o arkadaşlar için geçerli herhalde.
0
mslny
(28.11.17)
Yoksulluk kompleksi olan insanlar, böyle yerlere para dökerek "Aslında ben fakir değilim, bakın ulan yemeğe biraya ne kadar para verdim" psikolojisiyle rahatlamaya çalışıyorlar. Aynı adam gidip 48 ay taksitler iPhone da alıyor. Kredi kartlarını kontrol edebilsen hepsininki en az 4-5 bin lira içerdedir. Asgarisini ödeyip borçlu borçlu yaşıyorlar işte.

Soruya cevap verecek olursak, Gerçekten sıradışı bir yiyecek içecek olsa fazla para veririm sorun değil, ama buradaki resmen enayi silkelemek. Ben olsam ya buraya hiç oturmam, mecbur oturursam da su bile söylemem. Kendimi aptal yerine konmuş hissederim çünkü. Mesele 7 lira 20 lira değil.
0
yirmisantim
(28.11.17)
Ayranın 20 lira olduğu mekana gitsem çok merak ederdim lan bu ayran nasıl bi şey diye. Hayır yani ayran lan ne kadar farklı olabilir, nasıl bi sunumu olabilir 20 liralık.
0
khiron
(28.11.17)
Kusura bakmayın ama bence aslı yok bu menünün.

Pahalı mekanlarla kıyaslanmış fakat o mekanlar pahalı olmak için değil, kaliteli ve iyi hizmet verdiği için pahalı. Ve bir mekanı menüsünden değerlendiriyorsak eğer, bu menü çok komik. Bir kere a4 çıktısı menü en son lisede yediğim tavuk dönercide kaldı sanırım. kolalar,gazozlar gibi tanım yapan ahaha hala gülüyorum bu denli genel ama net fiyatlar. biralar ne abi? bira var, bira var. menüye bakınca meyvöz ile taze portakal arası 4 lira ama bu menüye göre yine orantısız. Hani hadi gerçek diyelim hiç bir ciddiyeti yok, karman çorman... ve mekanda yiyenler içenler kol gibi ödeyenler... Pavyona gittiniz de söylemiyor musun yoksa.
0
Hendrix'e tapan adam
(28.11.17)
@yirmisantim

İphone konusu dahil yazdıklarının hepsine katılıyorum ama davet edilince hiçbir şey içmeden olmuyor ya :)

Ama daha garip olan bi kız turşu bile söyledi ( 3 tane kornişon ) 20 küsür lira..
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
@hendrix'e tapan adam;

Menünün kalın kadife kaplı bi kapağı vardı. Kalınlığı da çok fazlaydı. Ben bu fotoğrafı çok zor şartlar altında menüden çıkarıp çektim :)
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.11.17)
Fiyatlar harbiden uçuk. Böyle mekanlara hiç gidilmez değil de ne bileyim bişey içersin sadece hafiften bir elitliği yaşayıp fazla düdüklenmeden kalkarsın. 350 ml ayranın market fiyatı 75 kuruş.
0
empedokles
(28.11.17)
sizin maddi durumunuzla ilgisi yok, sizin zihniniz fakir çalışıyo. ve/veya birlikte yediğiniz kişilerin fakir görünmüş olmaya dair tedirginlikleri var.
0
dafaisss
(28.11.17)
fiyatlar çok pahalı. elbette gittiğiniz mekanda içecekler migros, carrefour fiyatında olmaz ama bu kadar yüksek de olmaz. psikolojik fakirlik bir çok noktada beni para harcamaktan alıkoysa da böyle yüksek fiyatları olan bir yerde yemem yemem.

arkadaşlarınıza gelince.. insanlar bir garip. eski çalıştığım yere yakın ünlü bir kahve zincirinin şubesi vardı. bazılarını görüyordum her gün 8,5 liralık kahve içiyorlar. hayır, maaşlarını biliyorum. bu iş onları aşan bir şey. ama insanlar aç kalsa bile -miş gibi görünmekten ve şov yapmaktan vazgeçmiyor.

olum var ya... eşi devlet memuru, kendisi de yılların pilotu olan bir aile biliyorum. aylık gelirleri on binlerce lirayı buluyor. ama var ya... nerede ucuz tavuk dürüm bulurum, hangi damacana su daha ucuz diye kendilerini paralıyorlar.
0
tabudeviren
(28.11.17)
istanbul'da bu fiyatlar normal. samsun'da değil.
0
pinkpeony
(28.11.17)
20 liraya ayran satan mekana hayatta gitmem. çalışırken de aynı şeyi düşünüyordum şimdi de aynı şeyi düşünüyorum. o ayran küçüktür bir de...
0
gebere jackson
(28.11.17)
Kendiniz de belirtmişsiniz yazınızda, biz bu mekana ait değildik diye. Sanırım işletmenin kendisi de size extra bir menü sunmuş bir daha gelmemeniz adına, eğer pavyonda değilseniz tabi. O fiyatlara, öyle gelişi güzel bir menü şekli şemali olamaz.
0
halictegordumdenizkizininiskeletini
(28.11.17)
Normal değil. Pahalı bir yer. Neresi burası?
İçecek fiyatları bayağı arttı son yıllarda ama ayran 20 lira olamaz. Maksimum 7 filan olabilir. Psikolojik sınırım o. Olay şöyle gelişti: İnsanlar manzaralı kafelere gelip bir çay içip kalkıyorlardı. Çay 3 lira oldu. Maliyeti 5 kuruş aslında. Sonra çay 3'e gidiyorsa diğerleri neden olmasın dediler. Soda 1.5-2.5-5-7 şeklinde bir uçuş sergiledi. Kutu içecekler 3 liradan açtı 5-8-10 oldu. Nescafe denen acayip şey bile 12-15 lira oldu. Eskiden Hilton'da ile Starbucks'ın fiyatları aynıydı mesela. Toz hali 25 kuruştan 60 kuruşa çıktı. Geçen bir kafede sordum. Irish Coffee 25 lira. "Gerçekten içine alkol koyuyor musunuz?" dedim. "Yok, toz olarak geliyor. Biz hazırlamıyoruz" dedi. Mangolu frozen satıyorlar. İçinde mangonun m'si bile yok. Boya. Herkes az koyup çok almanın derdinde. Çiftlik Bank'lar bitmez yani.

@halictegordumdenizkizininiskeletini Öyle bir şey mi var ya?
0
Lim5
(28.11.17)
makarnavodka+1

şuraya "oha, bu nasıl fiyatlar" vs. yazan insanlar türkiye'nin zêka ortalamasını sergilemiş.
0
sorumatik
(28.11.17)
fiyatlar kesinlikle çok yüksek. bunun zengin olmakla da alakası yok. ben sınırsız paraya sahip olsam dahi mecbur kalmadığım takdirde bana aptal muamelesi yapan bu tarz bir mekanda bu paraları vermezdim. ha maldivler'de villama getirip kendileri içirir ayranı, o zaman markette 1 liraya satılan şeye 20 lira veririm evet. yanlış anlaşılmasın, markette 1 liraya satılan şeyi restoranda da 1 liraya alabilmeyi beklemiyorum ama işletme giderinin, reklamın, markanın ekleyeceği payın da bir sınırı var.

sakıp emminin çok tatlı bir diyaloğu vardı bir televizyon programında, aramaya üşeniyorum şimdi. ederinden fazlasını vermeyeceksin diyordu. çok haklı. param var diye yolunacak kaz mıyım, gerizekalı mıyım ki taş çatlasa 10 lira edecek şeye 20 lira vereyim. niye yani.
0
der meister
(28.11.17)
pavyonda konsomatrisin birası daha ucuz bu nedir gardaş..
0
eksimeksi
(28.11.17)
a4 kağadından menüsü olan mekana mı gidiyorsunuz arkadaşlar. ne malum adamın tipinize bakıp fiyat belirlemediği.
0
idris amil zula
(28.11.17)
bence insanlar enayi.
0
tute
(28.11.17)
(20)

Hayatınızda hiç kredi çektiniz mi?

ms brownstone
Ev, araba, ev eşyası, iş kurmak... Bakıyorum da insanlar bunlar için gayet rahat kredi çekiyorlar. Bana nedense kredi işine girmek çok zor geliyor. Senelerce ödemek zorunda kalacağım bir borç resmen aşırı bir yük gibi. Bir süredir ev aradığım için bir sürü insan "her ay kira ödeyeceğine kredi çekip
Ev, araba, ev eşyası, iş kurmak... Bakıyorum da insanlar bunlar için gayet rahat kredi çekiyorlar. Bana nedense kredi işine girmek çok zor geliyor. Senelerce ödemek zorunda kalacağım bir borç resmen aşırı bir yük gibi.

Bir süredir ev aradığım için bir sürü insan "her ay kira ödeyeceğine kredi çekip ev al" dedi. Düşününce mantıklı olabilir belki ama ben 40 yaşımda bugün ev almak için çektiğim kredinin borcunu ödeyeceğimi düşünürken falan bile darlanıyorum.

Şimdi ben bir şeyleri yanlış mı düşünüyorum onu anlamak istiyorum. Ev, araba için falan kredi çekmek mantıklı bir şey mi gerçekten? Yani bu kadar insan gayet rahat bir şekilde yapabildiğine göre çok da korkunç bir şey değil herhalde kredi olayı? Sizler kredi çektiyseniz ne amaçla çektiniz mesela? Ödeme aşamasında pişman olduğunuz oldu mu hiç yoksa iyi bir şey mi yapmışsınız kredi çekerek?
0
ms brownstone
(27.11.17)
Araba için 1 senelik çektim. Ödeyebilecek durumda olmama rağmen sıkıntı bastı bitirene kadar. Ben de hayret ediyorum bu kadar kolay kredi çekebilenlere.
0
bartman
(27.11.17)
araba almak için kredi kullandım. 18 ayda geri ödedim. pişman değilim.
0
pispinti
(27.11.17)
Şöyle ki ülkemizde ev-araba fiyatları her geçen gün artıyor. Hele ev iyi bir yatırım aracı olarak görülüyor. Her ne kadar kredi faizi ödeseniz de evlerin değeri artıyor. Hem kira derdinden kurtulmuş oluyorsunuz, hem de mal sahibi olmuş oluyorsunuz. Bence kredi ev için mantıklı, araba için mantıksız yani zarar.

Ama bir şeyleri belli bir maaşla para biriktirip almak zor. 25 yaşında çalışmaya başlayıp 40 yaşında ev almaktansa, 25 yaşında ev alıp borca girmek daha mantıklı.
0
felatunbey
(27.11.17)
mesela konut için kredi çekildiğinde:

- konut kredisi oranları ihtiyaç kredisine göre uygun oluyor. çünkü ihtiyaç kredisi için çektiğin kredi sağa sola dağıtılacakken, konut kredisi için çekilen para bir taşınmaza gidiyor. taşınmaz da bankanın teminatı olduğundan kredi oranları daha uygun oluyor.

- konut kredisi çekmek için belli bir peşinatı ödemen gerekiyor. birikmişi harcamak burada can sıkabilir.

- kira yerine kredi taksidi ödersin mantığı yanlış, dediğim gibi en başta peşinat harcaman gerekiyor. üstüne ödeyeceğin taksit miktarı, aylık kiradan belki de 2 kat fazla olacak.

- fakat buradaki düşünce şu, 10 yıl boyunca mesela 3000 tl ödeyeceksen, zaman geçtikçe hem 3000 tl daha az değerli olacak hem de ilerleyen yıllarda daha iyi bir gelirin olacağı ön görüldüğü için taksitleri ödemek kolaylaşacaktır. fakat kiraya her yıl enflasyon oranında zam geliyor. bir de değeri artan bir muhitte konut alınırsa belki bir kaç sene içinde kira fiyatları, ödediğiniz taksidi geçebilir. o yüzden güzel bir planlama yapmak lazım.
0
bellbane
(27.11.17)
İnsanların önceliğine bağlı, bir de yaşa bağlı bu tarz şeyler. Örneğin, her yerde yazan 'Millenial'lar ev almıyor, onun yerine dünyayı geziyor' durumu var. Evin ayrı bir katma değeri var, gezmenin ayrı bir katma değeri; o an senin için hangisi öncelikli ise o daha değerli oluyor. Örneğin, kuzenim 20 yıllık ev kredisine girdi, 12 yılı geçti. Aynı şekilde, abim 5 yıllık krediye girdi, 5 yıl ikiye katlandı. Son 5 yıldır haldır huldur geziyor ve kira ödemiyor. Kira ödememek ve işten kovulduğunda evsiz kalmayacağını bilmek aşırı güzel bir his. Bir de gençken o zaman gelmezmiş, çok uzunmuş gibi görünüyor ve cırp diye geçiyor aslında. 30'undan, 40'ından önce ev sahibi olma hissi çok olmuyor. Açıkçası, ben de kiraya ödenen paraya yazık gözüyle bakıyorum. O yüzden, kredi çekip ev almak mantıklı geliyor ama fiyata bağlı biraz da. Yani, sıfırdan başlayıp 300000 TL'lik evi ödemek olsa ben de çekmezdim mesela ama atıyorum, bir yerden bir gelen olur da, 100000'i eksik kalır falan. O tarz şartlarda kredi çekerdim.

Ben zamanında ihtiyaç kredisi çektim. Geri ödedim. Pişmanlık ya da mutluluk duymadım; çekmem gerekiyordu, çektim, geri yatırdım.
0
aychovsky
(27.11.17)
Ev almak için kredi çekmiştim, 5 senede ödedim bitti şimdi evim var bana mantıksız gelmiyor. İlk birkaç sene biraz yük oldu ama ödeme sabitti değişmiyordu, sonradan çok sıkıntı çıkarmadı. Yani ne bileyim ömür boyu kirada yaşamak daha mantıksız gibi.
0
angelus
(27.11.17)
48 ay konut kredisi çekmiştim bu sene bitti çok şükür.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.11.17)
Hiçbir şeyimiz yoktu kenarda bi arabayı zor alacak para vardı krediyle ev aldık baya zor oldu ödemesi ama şimdi ciddi değere sahip bi ev sahibi olduk. Biraz geçti 15bin varken kredi çekip araba aldık bir buçuk yıl ödedik sonra arabayla kaza yaptık perte çıktı. Krediyi kapattıktan sonra kalan para 30bin oldu yine çekip daha pahalı araba aldık, ilk taksiti bile gelmedi henüz :) hem de alırken ciddi borca girdim gelecek ay kaba hesapla kira mira hariç 2700 ödemem var :) bi süre zor olacak ama paranın değeri düşüyor ve ödeme sabit kalıyor kredilerde iki yıl sonrası genelde daha kolay oluyor ekstra durum yoksa. Evet düşüncesi zor oluyo insanı darlıyo ama bizim neslin sorunu bu sanırım kendimizi bir şeylere bağlanmaktan sorumluluktan korkuyoruz. Borç harç bir şekilde daha konforlu hayat yaşamış oluyosun. Çünkü ben zaten birikim yapabilen biri değilim 500 liram varsa da ay sonuna kalmıyor 50 liram varsa da. Borç ödemek daha mantıklı benim için
0
Nature Works
(27.11.17)
Hayatımda sadece bir kere ev ödemesinde eksik kalan kısım için kredi çektim.Tüm param dolardaydı ve doları bozduracağıma kredi çekeyim dedim.Dolar o sırada 2.85 falandı.
2-3 gün sonra pişman oldum kredi çektiğime.Elde para varken kredi çekmek enayilik gibi geldi.Krediyi iptal ettim gittim tüm dolarlarımı bozdurdum.Sonra o sene darbe falan oldu dolar 3.94 oldu sonraki 6-7 ay içinde.Alacağın mal zaman içinde kredi faizinden fazla değer kazanıyorsa mantıklı ama şu an değil bence
0
turkuaz
(27.11.17)
muhtemelen hayatini nerede gecirmek istedigini yerleseceksen yerlesmeden once ne yapacagini falan tam kararlastirmamissindir ondan. ev almak ev sahibi olmak da istemiyor olabilirsin. bugunun sisirilmis konut fiyatlarindan ev almak istemiyor da olabilirsin. ama bunlar yoksa kafanda ve ev almak istiyorsan "ev parasini biriktireyim de oyle alayim" demek de sacma olur, biriktirecegin parayi senelerce kira olarak baskasina vermen gerekecek.

kredi odemede faiz kismindan sonra kredi borcu olarak odedigin parayi bir cebinden diger cebine koyuyorsun, arada odedigin faiz var. ama faiz ekonomik sistemin olmazsa olmazi, kiradayken de faiz oduyorsun: nakitini baskasina veriyorsun, her ay, banka hesabinda dursa her ay o paradan faiz alacaksin ama kira olarak verdigin icin yine faiz odemis oluyor gibisin.

diyecegim odur ki, ev gibi pahali bir seyi almayi gercekten istiyorsan, piyasadaki fiyatlar normal akla yatar fiyatlarsa, duzenli gelirin ve acil durum icin kenarda harcaman gerekmeyecek paran varsa ev icin kredi cekmek yapilan hesaba kitaba gore mantikli olabilir. o parayi biriktirip ev alayim desen seneler boyu o evden faydalanamayacaksin ve yine barinma icin para odeyeceksin sonucta.

ha ama etin budun yoksa, butce yapmayi bilmiyorsan, maasin anca yetiryorsa, surprizler icin ayirdigin paran olacak kadar maddi durumun yoksa, ev almaya cok hevesli degilsen vs. sacma olur.
0
robokot
(28.11.17)
benim aylık 90 lira kredi ödemem var. günlük üç lira. yolda yere bakarak yürüsem toplarım herhalde o kadar. ama beni resmen rahatsız ediyor. bir de enişte var. adam 3 yıl önce gitti tatilin kredisini ödüyor hâlâ. karı koca öğretmen. sorunca taksitle satsınlar her şeyi alırım nedir yani diyor. rahatlık meselesi biraz.
ev kredi işi bence son 5 6 yıldır inanılmaz saçma bir denkleme dönüştü.
0
khiron
(28.11.17)
işin garantiyse kredi çekmende sıkıntı yok. ev için daha güzel bile olur. avantaj - dezavantaj karşılaştırmasında avantajları çok ağır basıyor. özel sektör için aynı şeyleri söyleyemem.
0
yüzyıllık yalnızlık
(28.11.17)
araç için çektim nisanda bitecek inşallah. iş için çektim 150 bin düşük faizli yüzde 4 inşallah ödeyebileceğim
0
kveldulv
(28.11.17)
Bedelli için çektim elimde vardu nakit ama lazım olacak diye bozmak istemedim.
2 yıl vadeyle 880 gibi bir taksitle ödedim.
Elimdeki o para olmasına rağmen her ay stres sardı beni.
Son 6 ayda da patron fetöden paket oldu fabrika küçülmeye gitti. Her gün tırsa tırsa gittim o işe. Şükür bitirdim sonunda.
0
ismira007
(28.11.17)
araba için 30 aylık çektim. hala 15 taksit duruyo. bittiği gün kurban kesecem.

krediyi çektiğimde bekardım, evlendim, evimi taşıdım, işimi değiştirdim ama hala kredi devam ediyor.
0
contavolta
(28.11.17)
7 yıl önce, hiç birikmişim yokken, 10 senelik ev kredisi çekip ev aldım. ilk başlarda kredi taksidi zorlasa da zamanla o harcamayı maaş'ı eksik alıyormuş gibi düşünmeye başladım, şimdi görülmüyor bile. bu güne kadar bunu öderken her zaman ayrı kredi ödemem/ödemelerim vardı, araba aldım, onu ödedim, ihtiyaç vardı kredi çektim, ödedim. hatta inanmayacaksınız ama arkadaşıma kredi çektim, ilk taksit dışında bir şey vermedi bana, ödemeleri ben yaptım.
0
altinci nesil caylak
(28.11.17)
Hiç kredi çekmedim ve aynı sizin gibi düşünüyorum. Şu an kredi çekip yıllar sonra hâlâ ödüyor olma düşüncesinden korkuyorum. Sanırım yaptığım işi sevmeyip her an istifa edecekmişim gibi düşünmemin de bunda etkisi var.
0
monogram
(28.11.17)
araba alırken çektim.3 yıl sürdü, pişmanlık doluydu.

geçen haziranda saçma bir iş için kredi çektim, yarısını zarar ettim, yine pişmanlık dolu.

Ama daha bulaşmam:)
0
MiraTaurus
(28.11.17)
Bir kere kardesim icin araba kredisi cektim 5 yillik. pismanim. hala bitmedi.
ev almak icin kredi cektim ama parayi kardesime kullandim. hem ev alamadim hem de kredi oduyorum. pismanim.
kendime araba almak icin cektim. bitti ama ona da pismanim. biraz bekleyip, biriktirip cok daha uygun fiyatli bisey bulabilirdim.

sonuc: kredi cekmeyin
0
my pink
(28.11.17)
yüksek lisans borcumu öderken çok zorlanıp çektim
onun dışında çekmedim
0
superb
(28.11.17)
(26)

Kaç paranız olursa çalışmazsınız?

bezginbekir
Ben ev kirası, taksi plakası, vs ile geçinmek istiyorum. çalışmak istemiyorum. böyle düşünen varmı? kaç paranız olursa böyle düşünürsünüz
Ben ev kirası, taksi plakası, vs ile geçinmek istiyorum. çalışmak istemiyorum. böyle düşünen varmı? kaç paranız olursa böyle düşünürsünüz
0
bezginbekir
(22.11.17)
4 - 5 bin lira gelirim olsa, kendi evimde otursam calismam.
0
baldur2
(22.11.17)
her ay net 3000 gelsin bana yeter.kiram yok.
0
since1907
(22.11.17)
kira hariç 5 bin yeter. ama dayanamam freelance tadımlık bir şeyler yaparım yine de. çalışmadan para yemek ne ya arap gibi.
0
sir gawain
(22.11.17)
yeterli miktar var geçinip gidiyoruz, hiç çalışmadım.
0
sta
(22.11.17)
Bununla ilgili "four percent rule" şeklinde araştırma yapabilirsiniz çok güzel bir literatür oluşturulmuş.
0
turkuaz
(22.11.17)
aylık 2000 dolar işimi görür.
0
zgrydn
(22.11.17)
kaç param olsa çalışırım. öyle evde karpuz gibi yatarak hayat mı geçer?
0
babilbaligi
(22.11.17)
@babilbaligi öyle de bir güzel geçiyor ki.
0
sta
(22.11.17)
kendi evim + ayda 4bin. hatta 3 de yeter.
0
jimicik
(22.11.17)
ben hep çalışırım ama sevdiğim işi yaparım.
0
basond
(22.11.17)
7 bin kira geliri.Çalıştım, baya da yükseldim,zirvede bıraktım. Şu an bi kaç proje üzerinde freelance çalışıyoruz,seyahat ediyoruz etc.Çalışmak zorunda olmamak çok iyi.Zaman da güzel geçiyor, evde yatmak olarak düşünmeyin.
0
basubadelmevt
(22.11.17)
Kira odemeden net 10 bin gelirim olsa calismam
0
rusyalı kozmonot
(22.11.17)
Tütün ve makara fiyatlarındaki yükseliş sebebiyle 400. Normalde 250'ye tamamdım. Kira, yiyecek, yakacak vs. hariç tabi. Duyurudan herkes aylık 3-5 lira ateşlese krallar gibi yaşarım mesela ben.
0
IncredibleMau
(22.11.17)
araba + ev + 10-12 bin aylık gelir.
0
washe
(22.11.17)
çalışmadan geçinmek için ev benim olmalı ki kira vermeyim,
bu işin arabası vergisi var,
evde boş boş oturamam, gezmek isterim bunun giderken yol parası, gittiğinde yediğin yemeği, gittiğin yerde yaptığın işler var
boş boş sağda solda takılmak da olmaz, bir hobi bulurum veya değişik kurslara kayıt olurum bunun parası var...
tatil planları yaparım, çalışmıyorum ya erken indirimlerden deli gibi yurtdışında oraya buraya bilet alırım (döviz bu kadar artmayaydı iiydi)
bana ayda min £3000 gelse çalışmam
0
part time pollyanna
(22.11.17)
Ayda 6 7 bin gelirim, evim, arabam ve yazlığım varsa çalışmam.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(22.11.17)
Fakir avuntusu çalışmam demek, bak bakalım zengin olan insanlar çalışmıyormuymuş.

İnsanlar doğası gereği doyumsuz, onlar hayal hep işte.
0
arockm
(22.11.17)
Bu soru daha önce soruldu. Hep çalışırım. Mesleğim sadece maddiyat için yapılacak iş değil. Manevi yönüne de paha biçilmez.
Uzun süre evde yatınca sıkılıyorsun. İnternetin sonuna geliyorsun. Birlikte takılacak insan olmuyor. Eşin çalışıyor, çocukların okula gidiyor. Zenginlerin eşlerine bak hepsi dernek faaliyetlerine katılıyor. Emekliler sıkıntıdan patlıyor. Bütün gün şehri turluyorlar. Ekmek alma bahanesiyle 3-4 ilçe değiştiriyorlar.
0
Lim5
(22.11.17)
geçimimi sağlayacak kadar gelirim olsa çalışmam diyemiyorum çünkü iş geçimle bitmiyor. araba eskiyor telefon eskiyor vs. hadi telefon elektronik giyim geçimin içinde gider olsun diyelim ama yine olmuyor, zira 3-5 yılda bir arabayı değiştirmek ve çalışmıyorsam gezmek tatile çıkmak gibi isteklerim olacak. yoksa emekliye bağlarız.

çalışmak isterim ama geçimimi sağlamak için değil. yani bir gelirim olsa onunla rahatça geçinebilsem yine çalışmak isterim. sevdiğim işte belki sevdiğim hobi üzerine çalışmak. en zoru geçinmek için çalışmak zorunda olmak.
0
vassal
(22.11.17)
Ev benim olsun, 5k kesin kira gelirim olsun basarim istifayi.
0
brad pitt
(22.11.17)
maaş dememişsin, kaç paranız olursa demişsin; o yüzden 5 milyon yeter diyeceğim. ev+araba alıp kira gelirinin ölene kadar tatmin etmesi için yeterli bir miktar.

bu arada insanlar çalışmamayı niye evde malak gibi yatmak diye anlıyorlar, boş zamanda sadece malak gibi mi yatılıyor? ben çalışmasam hobilerime manyak zaman ayırırım, gayet düzenli spor yapar beslenirim ve deli gibi gezerim.
0
Bruce
(22.11.17)
15 milyon
0
gozu acik sevisen yahudi
(22.11.17)
ayda 10bin gelse, oturduğum ev de benim olsa ömrüm boyunca çalışmam. neden çalışayım ki? kitap okurum, spor yaparım, film izlerim ajdjdd.
0
nice tnetennba
(03.12.18)
5 BİN
0
alt4y
(03.12.18)
günümüzün 3.000 lirasına denk gelen bir maaş/aylık ömür boyu elime geçecek olsa çalışmam. (kira giderim olmayacak)

toplam ne kadar paran olsa çalışmazdın dersen, aylık 3000+ kira geliri getirebilecek daireleri almama yetecek param olsa yeter. en az üç tane 500.000 liralık evim olsa gelir sanıyorum. o da 1.500.000 lira.
0
tabudeviren
(03.12.18)
10 bin TL x 300 = 3 milyon TL sahibi olsam çalışmasam da olurdu.
0
turkuaz
(03.12.18)
(33)

Eski sevgili doğum gününde mesaj atmış, cevap vereyim mi?

noluyo yaa
Baya kalbimi kırmıştı, 1,5 aydır da konuşmuyoduk ben yavaş yavaş başka insanları görmeye başladım son haftalarda. Baya unutmaya başlamıştım yani.Şimdi mesaj atmış doğum günü ayağına, Sizce cevap vereyim mi, sadece teşekkürler mesela. Veya direk görmezden mi geleyim?PS: Bugün doğum günüm :)Edit: nası
Baya kalbimi kırmıştı, 1,5 aydır da konuşmuyoduk ben yavaş yavaş başka insanları görmeye başladım son haftalarda. Baya unutmaya başlamıştım yani.

Şimdi mesaj atmış doğum günü ayağına, Sizce cevap vereyim mi, sadece teşekkürler mesela. Veya direk görmezden mi geleyim?

PS: Bugün doğum günüm :)

Edit: nası ayrıldığımızı soranlar olmuş, baya baya beni aldattığı için ayrıldık.
0
noluyo yaa
(20.11.17)
Doğum günün mutlu olsun.
Cevap verip vermemek sana kalmış bir şey. Kendin karar ver. Tekrar birliktelik istiyorsan ver.
0
valarmurgulis
(20.11.17)
Doğum günün kutlu olsun. O yaşadıklarınıza bağlı, ve nasıl ayrıldığınıza. en iyi kararı sen verebilirsin.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(20.11.17)
Adam soru sormuş cevaplara bak. -Ne yapayım ben?
-Sen bilirsin.

Cevap verme, görmezden gel. Eskimiş bitmiş, unutmaya başlamışsın. Kendini hatırlatmaya da hakkı yoktu hani.

Doğum günün kutlu olsun.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.11.17)
tesekkur ederim de. nezakete nezaketle karsilik verirsen daha iyi olur. illa seninle tekrar gorusmek istiyor anlami cikarmaya gerek yok.
0
baldur2
(20.11.17)
Mutlu yillar, nice saglikli ve huzurlu yaslari geride birakirsin umarim ^^

Bence bir tesekkur ile cevap ver.
0
lamira
(20.11.17)
Bir beklentisi olduğunu nereden çıkardın? Belki sırf kutlamak için kutladı. Teşekkür ederim der geçersin ya da cevap vermezsin. Ben olsa sallamazdım.

Mutlu yıllar.
0
teknikekip
(20.11.17)
herkese doğum günü mesajları için teşekkürler öncelikle :)

@ kendi kendine yasayan yavrucak, bence de yoktu, inşalla mesaj atmaz diyodum ama attı.

@kobuzchu kiz, aynen nezaketen teşekkür edeyim mi diye soruyorum zaten temelde.

@baldur2, bence tekrar görüşme gibi bi amacı yok. Benim canımı acıttığını biliyor, o yüzden kendini iyi hissetmek için attı diyorum ben.

@ teknikekip, beklentisi var demedim ki :) Ben kendi açımdan soruyorum soruyu zaten.
0
🌸noluyo yaa
(20.11.17)
nice yillara. tesekkur et ve baska bir diyaloga girme.
0
in vino veritas
(20.11.17)
Canını acıtan birine karşı nazik olmana da gerek yok. yani çirkefleşmekten bahsetmiyorum elbette siz beni anladınız zaten ama buna cevap verip kendinize haksızlık etmenize gerek yok.

Siz kalbinizi kırdığından bahsetmişken herkesin kibarlıktan bahsedip sizi toplumsal norma sokmaya çalışması sorunuzu okumadıklarını düşündürttü açıkçası bana.

Şimdi cevap vermen bir sonraki doğum gününde tekrar mesaj atma cesaretini verir. Kendini koruyacak olan sensin. Üzen birine de kibarlık kasılmaya çalışılmaz. Boşver bence.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.11.17)
Doğum günün kutlu olsun.

Ben nezaketen cevap vermiştim. Bir sonraki sene kutlamadıydı. Gerçi ben onunkini nezaketen de kutlamadım. Ayrılık sebebimiz benzer senle.

Sen de nezaketen teşekkür et. Kestir at.
0
Corrigan prefers beer
(20.11.17)
Aldatan adamin nezaketine (!) nezaketle karsilik vermesen de olur. Yazma hicbir sey bosver.
0
aquarium
(20.11.17)
@ aquarium, adam değil kadın ama olsun :)
0
🌸noluyo yaa
(20.11.17)
Cevap bile verme. Kafandan da sil. Aldatmak ne ya. Ugrasmaya degmez.
0
mor oje
(20.11.17)
Ben olsam cevap vermem
0
mutlusismankedi2015
(20.11.17)
görmezden gel.bugün senin özel günün.tadına bak.
0
since1907
(20.11.17)
İçinden ne geliyorsa onu yap nazik olmak zorunda değilsin; hayat senin hayatın ve cevap yazasın yoksa yazma. Ancak bence sen içten içe yazmak istiyorsun gibi; biraz sevindirk olmuşsun gibime geldi ancak bu güzel günün heyecanını sana değer veren insanlarla yaşa.
0
neferkitty
(20.11.17)
ben olsam cevap vermezdim.
0
sopiro
(20.11.17)
@ neferkitty, yok valla sevindirik olmadım. Sadece hayattan keyif alıyorum şu aralar, o da yazış şeklime yansımıştır.
0
🌸noluyo yaa
(20.11.17)
eski sevgililik bu günler için var deyip arkana yaslan.

hala üzgün değilsen, bir şey ifade etmeyecek ve aklını karıştırmayacaksa teşekkür et, nolacak.
0
yaraticinick
(20.11.17)
Hala içinde ufak da olsa bir kırgınlık varsa cevap verme, yoksa teşekkür et yeterli.
0
elikası
(20.11.17)
@ elikası, olmaz mı?! Hayatımın en zor zamanlarını yaşattı bana bu kız.

@ yaraticinick, hala üzgünüm ama kendisi pek bir şey ifade etmiyor.
0
🌸noluyo yaa
(20.11.17)
teşekkür bile etme derim. hiç cevap yazma
0
part time pollyanna
(20.11.17)
Normal şartlarda yani ayrılık sebebine göre bir teşekkür çok görülmemeli diye düşünürüm, aldattığı için ayrıldığım adama da teşekkür falan etmem, cevap yazmam.
0
mslny
(20.11.17)
mutlu yıllar
cevap verme
0
superb
(20.11.17)
Verme
0
kablelvuku
(20.11.17)
İki şıkkın var:
1)Hiç cevap vermemek
2)Kutlama mesajındaki canayakınlık tonunun altında bir cana yakınlıkta soğuk bir cevap.
0
turkuaz
(20.11.17)
Cevap vermemekle sağol demek arasında kaldım resmen. Neyse sikerler deyip geçicem artık herhalde.
0
🌸noluyo yaa
(20.11.17)
herkes verme diyor ama sende cevap atacak bir tip sezdim.
0
kleeberg
(20.11.17)
normalde gonul isleri sorularina bakmam ama sag tarafta gorunce hayir cevaplama demek icin geldim
0
jedilance
(20.11.17)
@ kleeberg, ahahha valla ben de o tipi seziyorum kendimde bazen. Bugün büyük ihtimal atmam ama belki birkaç güne :(

Kendimi tutamayıp allah ne verdiyse sallicam diye korkuyorum.
0
🌸noluyo yaa
(20.11.17)
doğum günün "kutlu" olsun dediyse ya da "mutlu" yıllar başkasıyla da oynaaşmış madem laf sokun işte fırsat bu fırsat. sen yokken ne kadar mutlu olabildiğimi farkettim gibi adasdfa ^^
0
dafaisss
(20.11.17)
45 gündür konuşmuyorsunuz.
son birkaç haftadır başkalarıyla görüşüyorsun.

yani toplamda 3 hafta falan boş durmuşsun zaten. onda da başkalarıyla görüşmek için altyapı hazırlanmıştır mesajlarla, instagram like'larıyla falan. dolayısıyla sen senin eski sevgilini zaten aşmış geçmişsin haftalar önce. "teşekkür ederim. iyi geceler," yaz mesaj olarak, yeterli.
0
sen git ben geliyorum
(20.11.17)
@sen git ben geliyorum, yok öyle değil. Ağustos başından beri ayrıyız, ben mal gibi ne zaman arasa açıyodum, sürekli onu düşünüyordum falan o başkalarıyla yatarken(evet mal gibi kendime yedirdim bunu).

en sonunda ekimde bi daha konuşmayalıma geldi olay yüz yüze görüştüğümüzde.
0
🌸noluyo yaa
(21.11.17)
(27)

80'ler çocuklarına çizgi film sorusu

sta
80'ler 90'larda heyecanla izlediğiniz çizgi filmler nelerdi? benim tom ve jerry, müfettiş gadget, red kit, taş devri, ninja kaplumbağalar vardı. ileride oğluma izleticem şimdiden arşiv yapıcam o yüzden soruyorum :)
80'ler 90'larda heyecanla izlediğiniz çizgi filmler nelerdi?
benim tom ve jerry, müfettiş gadget, red kit, taş devri, ninja kaplumbağalar vardı.
ileride oğluma izleticem şimdiden arşiv yapıcam o yüzden soruyorum :)
0
sta
(10.11.17)
looney tunes'un yaptığı her şey, bugs bunny, tazmanya canavarı vs
bulabilirseniz vücudumuzu tanıyalım diye çevrilen fransız çizgi filmi
jetgiller
0
kobuzchu kiz
(10.11.17)
vücudumuzu tanıyalım arşivde var şu anda ilk indirdiğim çizgi filmdi o zaten :)
0
🌸sta
(10.11.17)
Laff-a-lmypics ve Gerçek Kötüler :)
0
cakabo
(10.11.17)
laffalympics, road runner, marvin, richie rich, tsubasa.
0
dostlarorkestrasi
(10.11.17)
Louie
0
logic
(10.11.17)
aslıdan çok severdim çizgi film izlemeyi.
severek izlediklerim
tom ve jerry
redkid
taş devri
ninja kaplumbağalar
jetgiller
loneytunes+1
gerçek kötüler+1
tsubasa+1

biraz daha büyüyünce
örümcek adam
batman
xmen
hulk
0
basond
(10.11.17)
Batman, Tsubasa, He Man
0
harvey
(10.11.17)
susam sokağı :)
0
Harnold
(10.11.17)
he man
0
suicides underground
(10.11.17)
farklı olarak casper'ı eklemek istiyorum
ve scooby doo
şirinler
maske
denver
voltran
beverly hills
transformers
şeker kız candy

www.youtube.com
0
basond
(10.11.17)
Yakari :)
0
primetime
(10.11.17)
Darkwing Duck
0
kedili madam
(10.11.17)
-voltran
-laserion
-uçan kaz
-heidi
-güneşin oğlu esteban
-yakari
-clementine
-he-man
-she-ra
-şeker kız candy (wataşiva kendi)
- lady oscar

yukarıda yazdıklarınızın çoğu 90'lar arkadaşlar... ninja kaplumbağalar, dark wing duck, lafalimpics, tiny toon, tsubasa vs... bi de genki vardı. o da 90'lardaydı da ne güzeldi be. boksör bi çocuktu, trenlere bakıp antremanlar yapardı. hey gidi be!
0
asethuan
(10.11.17)
Ben seksenlerde yoktum ama benim için çizgi film demek sirinler demek :)
0
fraise
(10.11.17)
tonton ailesi ( hop hop hoop değiş tonton )
snoopy
0
devilone
(10.11.17)
Ben de daha ziyade 80'lerden ilave edeyim;

-hayalet avcıları; Filmi çıkınca da aklımız çıkmıştı.
-pembe panter; Tam bir klasik.
-temel reis; ıspanağı onun sayesinde yiyebiliyorduk.
-varyemez amca: Jeneriğindeki altınların içinde yüzüş sahnesi hala gözümün önünde
-Woody Woodpecker: Ne gülüyorsun lan Woody Woodpecker gibi diye bir söz vardı.
-red kid: Pazar günlerinin açılışı. Güne başlangıç sebebi.

Bir de annesini arayan bi çocuk vardı. Adı Marco'ydu. Ama çizgi dizinin adını hatırlayamadım.
0
sarap dumani
(10.11.17)
richie rich
red kit
0
sik kullanilanlar
(10.11.17)
şirinler, red kit, snoopy, heidi, varyemez amca
0
misterturist
(10.11.17)
Aklıma çok geldi burada ismi olmayan. Ama çizgi film diyince adının hakkını veren bu sanırım :

m.youtube.com
0
1adam
(10.11.17)
Bir yazılmayanı da ben ekleyeyim.
Afacan Dennis
0
turkuaz
(10.11.17)
Bizim zamanımızda öyle çok çizgi film yoktu, zaten yayınlar da kısıtlıydı ne gelirse seyrediyordum ama bende iz bırakanlar;

-Esteban
-Varyemez Amca
-Thunder Cats (Bu sanırım 90ların başlarındaydı)
-Clementine (+12)
-Voltran
0
Tutkun
(10.11.17)
Yazilacak birsey birakmamissiniz da sunu diyecegim; bana kalirsa sizin cocugunuz bunlari izlemek istemeyecek. Cok olur gormuyorum bu isteginizi.
0
allah yazdiysa bozsun
(10.11.17)
@allah yazdıysa bozsun neden istemesin ki?
0
🌸sta
(10.11.17)
Çok sağlam bir nickelodeon çocuğuydum ben. Hey gidi ya...
- Hey Arnold (Yeni filmi geliyor yakında ve heyecanla bekliyorum. En sevdiğim çizgi filmdir.)
- Rugrats
- Rocko's Modern Life
- Aaahh!!! Real Monsters
- CatDog

Nickelodeon haricinde Fox Kids'i de çok severdim:
- The Kids From Room 402
- X-Men
- Life with Lui
- What's with Andy (bazen Andy'e acayip gıcık olurdum)
- Eek the Cat

Nickeoldeon ve Fox Kids dışındaki sevdiğim çizgi filmler:
- Recess
- Şirinler
- Jetgiller
- Johnny Bravo
- Heathcliff

Bu duyuru bende 20 yıl geriye gitme isteği uyandırdı :(
0
a day at the races
(10.11.17)
Zorro
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.11.17)
Yillar gecmis yayinlandigi tarihten beri. Kusak degismis dunya degismis. O cocuk da sizinle ayni seylere sasirmayacak ilginc bulmayacak. Jetgiller bizim icin cok garipti utopikti ama bugunun cocugu ayni derecede utopik bulmayacak. Ve bence daha da onemlisi bu tip islerin sosyal yani da var. Jetgilleri izleyen cocuk hicbir arkadasi ile hicbirsey paylasamaz. Cunku ayni cizgi filmi izlemiyorlar. Sizin bebe de ister istemez onlarin izledigini izlemek isteyecek.
0
allah yazdiysa bozsun
(10.11.17)
gidip de gerizekalı gibi pepe izletemem. zaten evde tv yayını yok istese de o saçmasapan çizgi filmleri izleyemez. çocuğun dünyası ne kadar ki jetgilleri garip bulmasın ya da eğlenceli bulmasın. ben bu yaşımda yine heyecanla izlerim eminim ki o da beğenir.
0
🌸sta
(10.11.17)
(24)

Türk kızları sizce güzel mi ?

sorunvar
Son 3 yıldır özellikle sosyal medyanın yoğun olması ile birlikte sanki güzellik katsayıları artmış gibi :)) Ama şunu görüyorum avrupadaki kadınlar gerçekten makyaj yapmıyor ve üstüne pijamasını almış bir şekilde sokaklarda dolanıyor.Türkiyede kızlar bakkala giderken bile yoğun makyaj altında ..Sizce
Son 3 yıldır özellikle sosyal medyanın yoğun olması ile birlikte sanki güzellik katsayıları artmış gibi :))

Ama şunu görüyorum avrupadaki kadınlar gerçekten makyaj yapmıyor ve üstüne pijamasını almış bir şekilde sokaklarda dolanıyor.Türkiyede kızlar bakkala giderken bile yoğun makyaj altında ..Sizce bunun nedeni makyaj olayını mı çözdüler ?
0
sorunvar
(01.11.17)
her şeyi genellemeyi ne kadar çok seviyorsunuz.
0
ayrıl coco
(01.11.17)
ukrayna görmüş birisi olarak ben türk kızlarını genel olarak güzel buluyorum. yani oradaki kadar bakımlı, düzgün vücutlu, "10'undan 8'ine bakmaya doyamazsın" tipi bir güzellik söz konusu değil ama "güzel kız" konusunda eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. biraz yaşanılan çevreye ve ortama da bağlı tabii, izmir'de yaşayan adamla kars'ta yaşayan adamın değerlendirmesi çok farklı olabilir. ben genel olarak "çok güzeller" diyemesem de öyle kadınların çirkin ya da at hırsızı olduğu bir ülke olduğumuzu düşünmüyorum, yeterince güzel kadın var.

hadi şimdi ben türk kızına yaranmaya çalışan ikiyüzlü şerefsiz bir meriç olayım... ukraynalı arkadaşım istanbul'a geldiğinde "olm ne güzel karılar varmış burda" demişti. aynı şeyi birkaç kişiyle daha yaşadım.

bizde kompleksli insan çok. kadın-erkek ilişkileri çarpık. erkeği kızına, kızı erkeğine sövüyor. erasmus başlıklarında çok açık biçimde görülebilir bu. birbirimizden nefret ediyoruz. kıza sorsan türk erkeği şerefsiz, kaka; erkeğe sorsan türk kızı kezo, şüşko falan... bizim sorunumuz fizikle değil, kafayla. yohusam taş gibi oğlan mı arıyon, güzel kız mı lazım, hepsinden bol bol var türkiye'de.
0
der meister
(01.11.17)
Hayır makyaj olayını çözmediler, kendilerini daha değersiz ve daha cinsiyetsiz hissediyorlar sadece. Bunu bastırabilmek için o alışverişler ediliyor, o makyajlar yapılıyor. Başka hiçbir şey değil. Gerçi onlara bakan gözlerin kendisi güzel olmadığı için hatunlar ne yapsalar boş da...
0
yaren
(01.11.17)
yok, filtre olayını çözmüşler.

Güzelliğin herhangi bir ırkı olduğunu çok da düşünmüyorum, bir noktadan sonra alıştığın kadın gözüne aslında o kadar da güzel değilmiş olarak görünebiliyor, ve bütün ırklarda ayrı ayrı güzeller olabiliyor. Yani rus kadınlarında çirkini olduğu gibi hollandalı kadınında güzeli olabiliyor, pek tabi türkün de kürdün de çerkezin de. Ama sosyal medyada gördüğümüz güzel(!) kadınların artışındaki sebep, teknoloji. yetişmek mümkün değil, bi' macbook pro olmuş sana 11bin. vay arkadaş.
0
mete kudur
(01.11.17)
Güzel kızlar var ama karakteristik bir güzellikten bahsetmek mümkün değil. Kültür havuzu diyebileceğimiz bir coğrafyada yaşadığımızdan insanlar arasında çok farklılık olabiliyor. Koskoca ülkeyi Balkan kızı, Kafkas kızı diye bile ayırabiliyorsun en basit anlamda. Sosyal medyadaki kızların hiçbirine kanlı canlı görmeden güzel demem.
0
dissendium
(01.11.17)
Kıyas noktası slavlar falan olunca değiller, ama moğollar nijeryalılar falan olursa güzeller. Dünya üzerinde orta sıralarda diyebiliriz. Ama spor ülkede lüks tüketim konumunda olduğundan ve spor yapma bilinci olmadığından kızlarımız potansiyelinin altında. Spor yapan erkek sayısı spor yapan kadın sayısından çok daha fazla.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.11.17)
Birini güzel bulma eşiğim diğerlerine göre çok düşük ama bol makyaj yapmış, makyajını silsen adeta bambaşka birey gibi duranlar bence güzel değil. Yani,görünüşte güzel olabilir ama bu resmen kendini ve diğerlerini kandırmak. Kadın neredeyse 10 katman boya sürünmüş, tokalaşsan fondötenin yarısı sana bulaşacak. Çoğunun yüzü plastik gibi duruyor. Bir de bu efektli, filtreli fotoğraf uygulamaları yüzünden sosyal platformlarda çok değişik duruyorlar gerçektekinden. Misal, bir tanıdık var. Kız epey kilolu, yüzü geniş. Ama fotoğrafına bakıyorsun incecik beden, incecik yüz. E, şimdi bu nedir? Yahu olduğun gibi görünmek ne kadar zor olabilir ki? Seni tanıyanlar zaten gerçeği biliyor. O halde bu çaba niye?


Özetle, badana gibi makyaj yapanları hesaba bile katmamak gerek. Suni güzellik seviyesi artsa ne olur, artmasa ne olur? O yüzden, sıfır ya da en azından sıfıra yakın makyajlı dolananlar daha güzel geliyor bana. Bunun da istastiğini çıkaramam tabii :)
0
m e b
(01.11.17)
Güzeller ve nasıl giyineceklerini biliyorlar. O öve öve bitiremediğimiz Ukrayna kızları abuk sabuk renklerde elbise, parlak çirkin gömlekler, desenli salaş üstler falan giyip geziyorlar. Sırf topuklu ayakkabı seviyorlar diye çirkin çirkin ayakkabıları giyip ortalıkta dolanıyorlar :)
0
eazy
(01.11.17)
Değiller güzel olanlarının da karakteri bozuk
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(01.11.17)
Kadınlar çiçektir .
0
eksimeksi
(01.11.17)
Türk kadınları yüz olarak güzeller ama vücut olarak erkeklerimiz ve kadınlarımız da kötü. Spor yapmıyoruz,genetik mirasımız göbeklenmeye uygun.
0
turkuaz
(01.11.17)
Ben güzelim bb <3
0
dedi ayca
(01.11.17)
Bütün olay bireyin götüne yakışan kotu bulmasında bence.
0
kargn
(01.11.17)
İnsanlar her zaman gördüklerinden daha farklı olana meyilli oluyorlar onu unutmamak lazım.
0
cleric
(01.11.17)
Türkiye’de “e güzel işte eli yüzü düzgün” kategorisindeyim yurt dışına çıktığımda aşırı ilgi gördüm hatta beraber gittiğim bi karşı cins arkadaşım oha burda niye bu kadar beğeniyolar seni diye şaşırdı :D yani kısaca herkese kendinde olmayan güzel geliyor bence. Ha bu arada ilgi gösterenlerin hiç biri ilk etapta Türk olduğumu bilmiyolardı zaten sonra öğrenince uzaklaşanlar oldu asfga
0
pastörizesüt
(01.11.17)
Ben de bunun çok kişisel bir kavram olduğunu düşünüyorum. Herkes kendi yaşadığı çevreye, arkadaş grubuna veya kendisine en ulaşılmaz gelen gruba göre yorum yapıyor herhalde. Zira benim çevremdeki genç veya orta yaşlı kadınların tamamına yakını çok düzenli spor yapıyor, yediğine içtiğine çok dikkat ediyor, makyaj yapan yok diyebilirim sanırım, ve giyim tarzları da her yere kot tişört giyerek gidenden, eteğini ayağından çıkarmayana, her duruma uygun bir kostümü bulunana kadar farklılık gösteriyor.

"Avrupa'daki kadınlar makyaj yapmıyor" gibi bir yorum da uydurma payı ağır basan bir genelleme gibi, haliyle doğru değildir. Giyim kuşam konusunda ise doğru olabilir. Zira insan haklarının varlığının hissedilebildiği yerlerde insanlar daha rahat giyinebilirler. Burada şort giydi diye dayak yiyor, etek giydi diye tecavüze uğruyor, eşofman giydi diye taciz ediliyor kadınlar. Haliyle "doğru düzgün bir şey giyeyim" düşüncesi oluşuyor olabilir. Bir erkeğin "İstanbul kıyafeti", "tatil kıyafeti", "gece dışarı çıkma kıyafeti", "spordan dönerken popomu kapatsın sweatshirtü", "arkadaşlarla dışarıdayken elbise giyerim ama üstüne giyeceğim usturuplu bir paltom olsun" paltosu gibi dertleri olmadığından bu hissi anlamaları zor olabilir.

Bütün bunlar bir kenara, ben işim sebebi ile çok rahatlıkla gözlemleyebildiğimden, genç kızlarda biraz erken ergenleşme olduğunu düşünüyorum. Özellikle bir kutlama, yemek, parti gibi bir şey olduğunda 13-14 yaşında genç kızlar öyle ağır makyajlar yapıp, öyle elbiseler giyiyorlar ki bu yaşımda ben giymem. O da geçilmesi gereken bir aşama herhalde şu hayatta.
0
sopiro
(01.11.17)
Güzeli çok güzel Türk kızlarının. Sosyal medya, insta fotolarını değerlendirmeye hiç almıyorum, filtresi, işığı, açısı filan. gerçeği yansıtmıyor diyelim hadi.

Yaşım itibariyle ulan botoks yaptırsam mı ben de acep naapsam filan diye kafamda sorular var bu ara ve kadınlara ve ciltlerine dikkat ediyorum, özellikle toplu taşımada, çaktırmadan süzüyorum :) Ne kadar güzel kızlar var ya. Güzelleri çok güzel bence. Bir kere çeşitlilik de çok, hani esmeri, beyaz tenlisi vb. Hele geçen gün metroda bir kız gördüm, Amerikan yerlilerine benziyordu aynı. Bildiğin kızılderili. o kadar güzeldi ki. Çıkık elmacık kemikleri, harika bir cilt, badem gibi gözler.
0
old possum
(01.11.17)
erik gibiler kütür kütür.

eğer etrafınızda spordan nasibini almamış, hamburgeri lavaşa sarıp yiyen kadınlar ve erkekler varsa, sorun sizde olabilir. kendilerine azcık bakınca gayet güzel kadınlar.
0
babilbaligi
(01.11.17)
İsveç'ten yazıyorum. Türk kızları çirkindir. Makyajla Instagram filtresiyle falan beni de güzel zannedersiniz. Ki kelli felli adamım.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.11.17)
sıkıntı güzellikte değil kezbanlıkta.
0
mikahakkinen
(01.11.17)
İskandinavya, Finlandiya ve slavlar ile uçurum var. Gezerken fark ediyorsunda, yaşayınca net görülüyor. Finlandiya ile ortalamada ki fark olağanüstü ve spor yapıyorlar.
0
christopher nolan
(01.11.17)
Kisisel zevkime gore, etnik veya avrupai bir tipi yoksa, guzel degil.
0
patty duke
(01.11.17)
Bence güzel Türk kızları genelde. Olay çirkinlikte değil de, daha çok bakımda patlıyor. Çok bakımlılar da var, ancak çoğunluğa bakım lüks olabiliyor.

Buraya çok jeopolitik bir cevap vereceğim şimdi. Arap yarımadası, İran, Tunus, Fas, Cezayir'deki makyaj Türkiye'de yok. Oradaki kızlar makyajdan öte badana yapıyor. Fondötenleri de genelde tenlerine göre bir ton daha bronz ve aş-şırı ağır oluyor. Yani, spatula ile kazırsan kazırsın. E şimdi, kızcağızın tek açabildiği yer yüzü. Özenmek için ona da abanınca böyle oluyor.

Fransa'da ve İspanya'da çok yaygın bir 'Make up shaming' akımı var. Gündüzleri bir rimel-bir rujun ötesine gidip fondöten falan kullandığında ayıplıyorlar, garipsiyorlar. 'Kusuru çok, kendine bakmıyor, bakım yapmıyor, demek ki bu yüzden bu kadar boyamış' diye düşünüyorlar. Hollanda için de aynı şeyi duydum ama bu akımın başını İspanya ve Fransa çekiyor. Bu kontürleme mi deniyor, ne zıkkımsa, ondan hele nefret ediyorlar.
www.beauty-source.info

Şimdi, kozmetiğin devlerinden biri Fransa. Bence Japon ve Alman kozmetiği daha kaliteli ve daha fazla mühendislik içeriyor ama Fransa'da kozmetiğin krallarından biri. Avene'dir, Lancome'dur, Clarins'dir; bunlar bizim Nivea ayarında ve alması kolay, ucuz. Buradaki insanlar çocukluktan beri nasıl bakım yapılacağını iyi biliyorlar, cilt bakımı konusunda çekirdekten yetişiyorlar. Ötesinde, 'preventive cosmetics' ile ilgileniyorlar. Yani, sorun olunca ciltle ilgileneyim değil, 'Cildimle ilgileneyim ki, sorun olmasın' bakış açıları var. Türkiye'de aynı markalar pahalı. Beyaz yaka ve orta kesim ulaşbiliyor ama orta-alt veya alt kesim bunlara pek ulaşamıyor. Cildinin bakımını geçtim, dişini fırçalamayan bir ton insan var. Şimdi, iki kişinin durumu bir mi? Çocukluktan beri beslenmesine, bakımına bakan kişiyle 20 yaşından sonra bunları 'Neymiş ki bu' diye öğrenmeye çalışan kişi bir değil.

Örneğin, Fransızlar Ameirkan makyajını da ağır olmakla aşağılarlar ve 'Amerikalılar kendilerine güvenmiyorlar. Güvenseler, gerçekten güzel olsalar, bu kadar makyaj yapmazlar' diyorlar.

Türkiye ikisinin ortasında. Ne Araplar kadar makyaj yapıyorlar, ne de Fransızlar gibi gururla makyaj yapmıyorum diye geziniyorlar. Gerçi Türkiye'de de iki uçtan insanlar var ama bence güzellikten öte sorun bakımda bizde. Bakım lükse girebiliyor hayat şartları karşısında.
0
aychovsky
(01.11.17)
Bence Türk kızlarının büyük çoğunluğu oldukça güzel. Yalnız vücutları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Erkek kadın ayırmıyorum, genel olarak kısa boylu ve kilosuna pek dikkat etmeyen bir milletiz.
0
i m cool with that
(01.11.17)
(24)

evleneceginiz kadının kyk borcunu üstlenir misiniz?

all girls dream
hadi bakalım erkeklerden cevap gelsin.
hadi bakalım erkeklerden cevap gelsin.
0
all girls dream
(31.10.17)
Evleneceğim kadın o kadar asalak biri olmayacaktır, bunu bana üstlemeyecektir. Kendi halledecektir.
0
MaNOfTheYear
(31.10.17)
Erkeklerden cevap gelsin demişsin ama bir bayan olarak cevap vereyim çatır çatır kendim ödüyorum. Evliyim. Zamanında benim yediğim hurmalar neden onu tirmalasin?
0
kafanguzelolmus
(31.10.17)
param varsa öderim de, kişisel borçların evlilik muhasebesinde ayrı yeri olduğunu düşünüyorum. mesela ben evlendiğimde kredi borcum hala yaşıyor olursa onun için kendi kazancımdan ayrı bütçe ayırırım.
itlik serserilik yaparak harcadığım parayı hanımımın rızkından kesecek değilim evelallah!
parası olur da beni almadan önce kyk'mı kapatırsa itiraz etmem tabii ki *-*

bunun küçük hesapla alakası yok, sorumluluk almakla alakası var. biricik göz ağrım ugg'lara verdiği paranın sorumluluğunu almayıp bana ödetmeye kalkarsa onun ugg'larını yolarım. ba ba ba, senin paran benim param yokmuş. tuzu kuru olanlar için olmaz tabii, 47255 lira gelirim olursa ben eski sevgilimin kyk borcunu da öderim onda sıkıntı yok zati, halla halla...
0
Bruce
(31.10.17)
öderim.karım olduğu andan itibaren artısı ile eksisi ile benim kanatlarım altında olduğuna göre borcu da benimdir.evlenirken reddi miras yapın o zaman bu kadar ince düşünüyorsanız.
0
since1907
(31.10.17)
Maaşım iyiyse öderim. Çok iyi değilse üç beş katkıda bulunurum. KYK kredisi denince sanki herkes aldığı parayla itlik serserilik yapmış gibi anlaşılıyor ama belki o para olmasa okuyamayacak insanlar da var. Nasıl harcadığına bakmazdım o yüzden. Gezip tozmak, yiyip içmek için harcadıysa da afiyet olsun.
0
dissendium
(31.10.17)
iş evlenmeye vardığında iki tarafta birbirinin kişisel borcunu seve seve ödemek zorundalar.

(bkz: düğün öncesi damadı iflas ettirmek/#69148567)

o yüzden ne yapıyoruz? saçma sapan borç altına girmiyoruz düğün öncesi.
0
blue eyes white dragon
(31.10.17)
evleniyorsak eğer bu tarz şeyler aramızda sorun olmaz. bu tarz şeyler problem olacaksa evlenmeyiz.
0
AlsterWasser
(31.10.17)
Kendisi ödeyemiyorsa veya rica ederse öderim ne olacak.
0
catch the arrow
(31.10.17)
getir de borçlarını kapatayım diyecek halim yok kendisi öder zaten ama darboğaz olur, kaza olur bela olur vs öderim yani ne olacak. kyk borcunu ödemeyeceğim kadınla neden evleneyim ki?
0
nrmnm
(31.10.17)
ahahahagsdads onun borcu senin borcun ayrimi olur mu evlilikte? borcu paylasamayan adam colugu cocugu nasil paylasacak?
0
tavukbanalop
(31.10.17)
kuzenim kaçarak evlenmişti, kaçtığı eşi ödedi.
0
aydogank
(31.10.17)
Burda adam evlenince tabii borcu paylaşacak falan diyen kadınların kaçı evleneceği erkeğin kyk borcunu üstlenir acaba. Evlenecekleri erkeklere kendisiyle alakası bile olmayan bir borcu kilitlemeye çalışan hatunlar adına da “paylaşım” diyorlar amk shshd, ne güzel memleket.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.10.17)
Öderim ben de
0
keep out
(31.10.17)
Sevgiliyken ödedim,hacizle ugrassin istemedim,iliskim devam ediyor.Ben herhangi bir beklentiyle yapmadim yani o kisi benle evlensin filan diye degil.Cünkü ben evlilik düsünmüyorum,kendisi de düsünmüyor.Evlilik düsünmemekte iliskimizi önemsiz yapmiyor,birbiirmiz icin önemliyiz ve mutlu oldugumuz yere kadar gidecek.Ben cok cok israr ettim bu arada ödemek icin o yüksek lisans sürecindeyken. Şu an kendisi de çalışıyor,aramızda para muhabbeti yok.
0
basubadelmevt
(31.10.17)
erkek değilim ama tabiki öderim. iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta... o zaman dost hayatı yaşa bir zahmet. faturaları da bi sen bi o ödesin. yemeği de nöbete koyun.
0
for day to break
(31.10.17)
yeterki geçmişinde sadece kyk borcu olsun, öderim.
0
petek
(31.10.17)
yani oderim sorun olmaz, benim icin oldukca dusuk bir meblag bu
0
purple rain
(31.10.17)
En başta kişiler arası güven, sonra da imkan varsa her türlü üstlenilir.
0
1adam
(31.10.17)
Yani ailesiyle ortak alinmis evin kredi borcuna laf ederim. Ustlenmek istemem. Ama kyk borcu icin kisisel harcamis yemis kiz, gelsin oderiz. Ama her odedigimde de "ulan bu krediyle elin adamina hediye aldiysan var yaa" der dururum.
0
allah yazdiysa bozsun
(31.10.17)
eşim kendi ödedi, benimkini(ben erkek) de babam ödedi sağolsun:D
0
prezarlatif
(31.10.17)
Kız arkadaşım işsizdi bu son afta. Hem lisans hem de yğksek lisanstan 22bin kadar borcu vardı.
Aftan yararlan ben destek olurum dedim. İstemedi destek deyince. Sonra indirim oranını duyunca tamam dedi. (Bu arada ailesinin durumu çok iyi hani bok gibi parası var desem yeri Ama hatun çekingen. Bu kredileri de o yüzden almış)
İlk taksiti ben yatırdım yalan değil. Hepsini de yatırırdım gocunmam. Sonuçta bir yola çıkmışız birlikte. İlk taksiti yatırdıktan hemen sonra işe girdi. Kendisi ödüyor şimdi ama yine de soruyorum ben lazım mı falan diye. Karşılıklı güven olduktan sonra gocunmam ben.
0
ismira007
(01.11.17)
Gerçekten artık anlamakta zorluk çekiyorum.İnsanların birbirleriyle evlenmeye karar vermesinin anlamı değişiyor sanırım ve ben bu durumu idrak edemiyorum. Bu duyurudaki soruyu görünce sadece cevapları merak ettiğim için geldim ve baktığımda çoğu kişinin borçlara bireysel olarak baktığını gördüm. Evleneceğim kadının her türlü borcunu öderim, ona güvenirim, bunun konusu bile yapılmaz. Bunun kadını ya da erkeği yok. Konusunun yapılması bile evlenmeme sebebidir. Yapılırsa zaten, o evlilik olmaz. Veyahut ilişki. Sevgi nedir ya hu? Çok mu basit ya da çok mu programlı geliyor artık insanlara sevmek. Evliliğinde 50'inci yılını dolduran çiftler tanıyorum ve bugüne bakıyorum. Verecek cevap bulamıyorum. Çok üzülüyorum. İçime sanki bir taş oturuyor. Yaşayamayacağız duygular geliyor gözlerimin önüne. Sonumuz umarım hayırlı olur.
0
Khalkedon
(01.11.17)
evlendiğimiz andan itibaren eşimle tüm bütçelerimiz ve harcamalarımız ortak.Bence doğrusu da bu.Ortak bütçe tuttuğunuzda birey olarak değil aile olarak ödemiş oluyorsunuz.Teknik olarak eşinizin ödemesiyle sizin ödemeniz arasında bir fark yok.
0
turkuaz
(01.11.17)
Evleniyorsan zaten senin benim olmaz.
0
burfak
(01.11.17)
(8)

80ler nasıldı?

oddyseus
95li bir bebeyim. ve dizilerde filmlerde portrelenen 80ler atmosferine bayılıyorum. araçlar, müzkler, kıyafetler, saç stilleri. zaten insanlığın en üst seviyesine çıkmışsınız neden değiştirdiniz tüm alışkanlıklarınızı?yoksa gerçeklikten uzak bir 80 havası mı aşılanıyor bize bu dizilerde?mesela bir ö
95li bir bebeyim. ve dizilerde filmlerde portrelenen 80ler atmosferine bayılıyorum. araçlar, müzkler, kıyafetler, saç stilleri. zaten insanlığın en üst seviyesine çıkmışsınız neden değiştirdiniz tüm alışkanlıklarınızı?

yoksa gerçeklikten uzak bir 80 havası mı aşılanıyor bize bu dizilerde?

mesela bir örnek: stranger things
0
oddyseus
(30.10.17)
biz değştirmedik bir baktık değişmiş :/
0
sta
(30.10.17)
81 doğumluyum. 80'ler çok güzeldi.Müzikleri olsun,insanlar arası ilişkilerin bozulmamış olması olsun,şehirlerin daha insani olması olsun her şeyiyle dört dörtlüktü.Sanki kaynaklar kısıtlıydı ama her şeyin kıymeti daha iyi bilniyordu gibi.

Bu arada ben asıl şu 90'lar nostaljisine çok şaşırıyorum.İddiam o ki Türkiyenin en karanlık ve sorunlu zaman dilimi 90'lardır.
0
turkuaz
(30.10.17)
80lerde oyle diziler yoktu, tek kanal vardi trt o da gece 12 gibi istiklal marsi calar kapanirdi. gece tv falan yoktu yani. cogu evde telefon bile yoktu nasil yasiyorduk aklim almiyor. babani aksam yemegine bekliyorsun mesela, iste mesaiye kalmis olsun, haber alma ihtimalin yok bekle ki gelsin. biriyle randevulasacaksin mesela, son bulusmada randevulasman lazim ki bir dahaki sefere gorusebilin. yoksa gorusmek icin birbirinizi bulmaniz gerek. ilginc ya

90lar daha civcikliydi ozel kanallar falan geldi telefon melefon geldi. internet geldi sonlarina dogru iyiydi yani.
0
robokot
(30.10.17)
80'ler Türkiye ve Amerika'da çok farklıydı. Ben direk görmesem de hayat ve medyadaki etkilerinden biliyorum. Amerika'da 80'ler yeni finans kapitalizminin ve teknolojinin atılım çağıydı. Türkiye ise darbenin tramvasından yeni yeni çıkmaya çalışan, neoliberalizm'in yeni doğmuş bebeği gibi karmakarışık bir şeydi. Bir yanda umutlar, bir yanda disko, uyuşturucu, bankerler, reklam filmleri, mcdonalds...

Ama 90'lar başka bir alemdi ama. Onun canlı tanığıyım :)
0
otonomo
(30.10.17)
80'lerde insanlar çok daha ufak ve izole bir dünyada yaşıyordu. düşünsene internet yok onlarca tv kanalı yok. dünyayı birkaç radyo ve devletin işlettiği tek televizyon kanalından takip ediyorsun. geri kalanı gazete ve dergiler. pazar günleri fazladan bir gazete daha alınırdı mesela. hayat şimdiki gibi bizim isteğimize uymaz biz ona uyardık. sabah sinemasi, pazar akşamı sineması. izlemek istiyorsan o saatte orda olmalıydın. başka şansın yoktu.

ilginç gelebilir ama bilgisayar kullanmayı ve programlamayı bile dergilerden kitaplardan öğrendi 80 kuşağı.
0
orpheus
(30.10.17)
Ne tarafından baktığına göre çoook değişiyor 80'lerin gerçekliği.

Ben 1983 doğumluyum, 80'li yıllara dair çok hatırladığım şey yok. Son birkaç yılını iyi hatırlayabiliyorum ama başka bakış açılarını anlatabilirim.

Abim ve kuzenim metalciler. Kuzenim ilk üniversite heavy metal gruplarından birini kurduğu için Hürriyet'e çıkmış. Onun küpürünü hala saklar. Abim de ilk lise metal müzik gruplarından birindeydi. Onlar için altın çağ gibi bir şeydi. Müziksel açıdan bakıldığında Serpil Çakmaklı bir filmde şöyle diyor 'Az parası olan arabesk, biraz parası olan türkü, parası olan pop dinliyor' diye. Tam böyle bir segmentasyondan bahsedemesek bile gerçekten müzik sosyoekonomik sınıfı net bir şekilde belli ediyordu. Arabeski zenginler ve şehirliler çok fazla dinlemezdi mesela.

Babam eski solculardan. Ona 80'ler deyince böyle nostaljik şeyler yaşamıyor; çünkü ona 80'lerin hatırlattığı şey arkadaşlarının ölmesi, kaybolması, işkence görmesi, hapse girmesi. Aile dostlarının işkenceler sonucu hasta olması veya ölmesi. Babam ve Oğlum'da olanları çevremizde çok gördüm ama hayal meyal hatırlıyorum. Geçenlerde Seksenler dizisine kuzenim 'Çok güzel yapmışlar, tam da böyleydi' derken babam 'Hiç de böyle değildi, acılar içindeydik' derdi. Bugünkü kadar olmasa da totaliter bir ortam vardı. Çocukluğumdan hatırladığım şeylerden biri kitapları saklamamız, Zülfü Livaneli ve Ahmet Kaya'yı gizli gizli dinlememiz, 'Çocuktan al haberi' olmasın diye bana sıkı sıkı 'Bunları dinlediğimizi, okuduğumuzu kimseye söyleme' tembihleri. Zülfü Livaneli zamanında Rumeli Hisarı Konseri vermişti de, babam 'Hey gidi, biz gizli gizli dinlerdik. O gün bunu sakladığımız kişiler şimdi biletleri satın alıyor. Zaman ne garip' demişti.

Abime sorduğunda yeni dünyaya açıldığımız için, daha doğrusu dünya bize açılabildiği için her şeyin yeni bir keşif olduğu ve heyecan verici bir dönem.

80'ler anladığım kadarıyla hem gelişmede hem yozlaşmada çok atılım yaptığımız bir dönem. Küreselleşmeye kendimizi açmamızla birlikte bir yandan tüp kuyruğu, yağ kuyruğu gibi kavramlar hayatımızdan çıkarken ve bu konularda belirli refaha kavuşurken, diğer yandan İngilizcenin Türkçeye saldırısının, İngilizce kelimelerin Türkçe cümlelere serpildiği dönem. O yozlaşmayı en iyi bu skeç anlatıyor sanırım.
www.youtube.com

Amerika'dan farklı olduğumuz gerçek. Bunun en büyük kanıtı da şu. Y jenerasyonu veya millenial dediğimiz jenerasyon Amerika'da 1981 doğumlulardan başlıyor ama Türkiye'nin sosyal yapısında bu jenerasyon 1988-1989 gibi başlıyor. İki ülkedeki dinamikler çok çok farklı ama herkesin birbirinden haberinin olup aynı modanın dünyanın aynı anında yaşanması sürecinin başladığı dönem olabilir.

Giysilere, makyajlara bakıldığında '100 years of Beauty' videolarında görülüyor ki 80'lerin modası dünyayı kasıp kavurmuş ve dünya da yeni yeni bir şeyleri keşfediyor. Her şey parlak parlak, makyajda neon neon binbir renk, her şey çok cesur.
i.pinimg.com
ghk.h-cdn.co
Şu mavi far-pembe ruj ikilisi kabuslarıma girer. Ayrıca, aynı ikiliyi 10 yıl öncesine kadar gelinlerde yapıyorlardı ara sokak kuaförlerinde.
3.bp.blogspot.com
Bazen uyumlu bazen uyumsuz. Şu en sağdaki kız gibi geziniyordum ben.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
Modada zaten 80'ler abartı, 90'lar basitlik olarak belirtilir. 90'lar 80'lere tepki olarak doğmuş gibi bir anda. Aynı şekilde, güzelik anlayışı 80'lerde biraz daha etli butlu ve dişiyken, 90'larda 'heroin chic' modası ile çok zayıf ve androjenik kadın geldi. Aradaki fark şöyle oldu.
i.dailymail.co.uk
i.dailymail.co.uk
s-media-cache-ak0.pinimg.com
cdn1.lockerdomecdn.com
2010'da ise durum şöyle
greatist.com
www.racingfashion.com.au
0
aychovsky
(30.10.17)
Yaşarken filmlerde portrelenen atmosfer gibi değildi. Benim için 60 lar ikincil olarak 70'ler gibisi yok. Çünkü 60'lar çocukluğum 70'ler gençliğim.

80'ler ise darbe sonrasının çok ağır acıları yaşanırken hiç bir şey olmamış, olmaya devam etmiyormuşçasına yaşanılan zaman dilimiydi. Hiç unutmam, o dönemde patates zammı haberi için bile bir gazete cezalandırılmıştı. öte yandan kolay para kazanma olanakları vardı, malum özal dönemi...

İnsanlar arası ilişkilerin bozulmaya başladığı yıllardı. Gammazlıklar oldu, güvensizlikler başladı. Öncesinde Ecevit'çi, Demirel'ci, Erbakan'cı aileler bir araya geldiğinde şapka kadayıf karaoğlan der tatlı tatlı şakalaşırlardı. Asla ilişkilerinin merkezinde siyaset olmazdı. İnsanlık, komşuluk, akrabalık ilişkileri ön planda olurdu. Şehirlerde apartman hayatının yaygınlaşmaya başlaması ve kadınların çalışma hayatına girişiyle komşuluklar eskisi gibi olmamaya başladı. Ben gelin gittiğim apartmanda 1 komşumla görüşüyordum. Diğerleriyle merhaba merhaba seviyesindeydik. Bayramlar keza eskisi gibi değildi. Herkes tatile kaçmaya başladı. Diziler bu yönü anlatmadan daha eskiden kalan durumları sergiliyor bu nedenle eskiyi bilen biri olarak bana pek bir anlam ifade etmiyor. Eskisi hakikaten çok güzeldi.

Müzik konusunda otorite değilim ama 80'lerin müzikleri iyiydi diyemem. Ban hala 60'larda 70'lerde dinlediğim müzikleri dinlemektan zevk alıyorum, benim özelimde 80'lerden çok az parça bu güne gelebildi.

Kıyafetlerse tam bir faciaymış. Giyerken bize öyle gelmiyordu tabii. Ben terziyim eski zaman burda dergilerinden sadece 80'leri kullanmıyorum, kutulayıp kaldırdım. 60'ların kalıpları daha zarif, 70'ler daha özgür 80'ler facia. Eski kitap dergi satan yerede de 80'lerin moda dergileri ellerinde kalır kimse almaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.10.17)
Bu konu, pek çok bilimsel araştırmaya da konu olan bir olgu. Şu entry'de güzel bir derlemesi var;

eksisozluk.com
0
sarap dumani
(30.10.17)
(11)

Yaş farkı aşka engel mi ?

feed me
Bu konuda çevremdeki herkes farklı düşünüyor.24 yaşında birinin 18-19 yaşında bir kızla sevgili olması ahlaken çarpıklık mı sizce ?
Bu konuda çevremdeki herkes farklı düşünüyor.
24 yaşında birinin 18-19 yaşında bir kızla sevgili olması ahlaken çarpıklık mı sizce ?
0
feed me
(26.10.17)
Bence evet.

Hukuken sorun olmasa bile ahlaklı bulmuyorum ben.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(26.10.17)
konu cinsellikse değil bence. ki konu cinsellik.
0
boyle buyurdum
(26.10.17)
6 yaş diyorsun ve yetişkin bunlar. Tabii 24-30 olsa, 6 yaş daha görünmez bir fark olurdu ama iki reşit insandan ve alt tarafı 6 yaştan bahsediyoruz. Çarpıklık olduğunu düşünmediğim gibi, gariplik kısmını bile algılayamadım.
0
aychovsky
(26.10.17)
Aychovsky +1
Bana göre bu olayın çarpık olabilmesi için taraflardan birinin 18 yaşın altında olması gerekir.
18 19 yaşında birinin 24 yaşında biriyle olması çok normal.
16 17 yaşında birinin 21 22 yaşında biriyle olması çarpık ve garip olarak algılanabilir (en azından benim için)
0
mutekebbir
(26.10.17)
ahlaken bi sıkıntı yok da anlaşma konusu problem olabilir. 29-24 desen mesela çok uygun ama 18-19 yaşındaki kızın derdi çekilir mi bilmiyorum. yaş ilerledikçe, yaş farkının etkisi azalır. yani 17 yaşında bi kızın 13 yaşında çocukla takıldığını düşün. arada zihniyet ve fiziksel olarak ne kadar fark var. at ikisini de 20 sene sonraya. hatta 10. ne oldu? 37-33. mis.

24-18 de olur yani, ahlaken falan kalkıp da kimse bi şey diyemez ama liseyi yeni bitirmiş kız ne biliyim. bunun daha üniversiteye başlayıp "ortam güzelmiş" diye seni terk etmesi var, kararsızlıkları var, büyümesi var... taam kızlar erkeklerden erken olgunlaşıyo da armut değil ki bu. 18-22 yaş arasında çooook fazla şey yaşıyor insan. büyük konuşmak gibi olmasın, gönül bu sonuçta amma ben 23 yaşında bir bey olarak 18-21 yaş arasında bi kızla ciddi düşünmem, düşünemem.
0
der meister
(26.10.17)
Anlaşamama ihtimali var ama onun dışında, eskiden olsa bence uygun değil derdim ama şimdi yapıştır koçum diyorum.
0
elorelia
(26.10.17)
Ahlaken çarpık değil de 18 yaşından 23 yaşına insanlar bayaaaa değişiyor. Uzun süreli olmaz bu ilişki zor..
0
lcha
(26.10.17)
24 yaşındaki biri üniversiteyi bitirmiş, çalışma hayatına atılmış.
18 yaşındaki biri daha 12. sınıfta muhtemelen.
Bu tarz dengeler bana uygunsuz geliyor. Ne paylaşacaklar? Ne hakkında konuşacaklar?
Ayrıca ben hiç kimsenin ilk sevgilisi, ilk ciddi ilişkisi, ilk seviştiği kişi vs olmak istemem açıkçası. O tarz dengeler de rahatsız edici geliyor.
0
sopiro
(26.10.17)
Kız 20'li yaşlarda veya yakınsa erkeğin yaşı önemli değil bence. Eskiden yaşıtlarımla oluyordum, sonra yaş farkı 3-4 oldu sonra 6 yaş küçük sevgilim oldu. Son olarak 8 yaş küçük falan derken açılıp gidecek bu fark sanırım.
0
tughan
(26.10.17)
Bence ahlaken çarpıklık. Kız erkeğin doğum tarihine göre artı,eksi 20 günlük menzilde olmalı.
0
turkuaz
(27.10.17)
mutlularsa ve seviyorlarsa, milletin çürümüş ahlaki değerlerini sallamasınlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.10.17)
(10)

Eve geldikten sonra nasıl oyalanıyorsunuz? /benim için önemli

kendi kendine yasayan yavrucak
Selam duyuru ahalisi. Şimdi ben senelerdir bu konuda çok dertliyim. Çünkü oyalanacak şey bulamamaktan internet bağımlısı oldum resmen ve bundan hiç keyif almıyorum.Genelde akşam 10-11 gibi geliyorum eve ve sonrasında hemen uyuyamıyorum. Bazen gece 2-3e kadar arkadaşımla muhabbet ediyoruz o zaman ken
Selam duyuru ahalisi. Şimdi ben senelerdir bu konuda çok dertliyim. Çünkü oyalanacak şey bulamamaktan internet bağımlısı oldum resmen ve bundan hiç keyif almıyorum.

Genelde akşam 10-11 gibi geliyorum eve ve sonrasında hemen uyuyamıyorum. Bazen gece 2-3e kadar arkadaşımla muhabbet ediyoruz o zaman kendimi daha rahat hissediyorum ama yine de uykuya hazır hissetmiyorum. Evde yatmadan önce 2-3 saat kadar neyle oyalanıp, kafamı boşaltabilirim?

İnternette kısır döngüye girmekten (dizi-sözlük-video arasında sıkışıp kalmak) 2 yıldır çok sıkkınım ve sağlıklı bulmuyorum artık. Belgesele bayılırdım şimdi görmek bile istemiyorum o derece.

Kitap okuma meselesi ise şöyle: okumayı söktüğümden beri babam diğer çocuklarla arkadaşlık kurmamı istemediği için sadece kitap okumamı istiyordu. Zaten evde televizyonumuz yoktu ve üniversiteye başlayasıya kadar çok kitap okudum, çok ağır kitaplar okudum. Keyif almıyordum desem yalan olur ancak bir arkadaşımla konuşurken aldığım keyfi vermiyor bana. sosyal ortamımı üniversite yıllarımda oluşturduktan sonra kitaba bakmaz oldum açıkçası. Şimdi sherlock veya harry potter tarzı heyecan içeren, dili basit olan kitapları okumaktan keyif alıyorum sadece. Kısacası kitaba çok doygunum.

Evet tavsiyeleriniz?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.10.17)
bu kadar okuyup biriktirdiysen. bence bunları yazmalısın artık. blog aç onunla ilgilen.
0
shrocco
(08.10.17)
civilization oyna.
0
alperz
(08.10.17)
1.5 yaşında çocuğum var çozuk doğduğundan beri çocukla ilgilenmek dışında bir şey kalmadı
0
turkuaz
(08.10.17)
video izleyebilirsin, ben de yatmadan ilginç videolar izliyorum. et kesme videoları, balık kesme videoları, sakal tıraşı videoları vs.
0
Apocalypse
(08.10.17)
Hobi edinebilirsin. Kafa boşaltmada en iyi yöntemlerden biridir. Yapmaktan zevk aldığın bişey mutlaka vardır. Yaptıklarını eşe dosta hediye de edebilirsin, el emeği bişey almak yakınlarını da memnun eder.

Ben dikişi öyle geliştirdim. Dikiş dikmeyi seviyorum diye diye usta terzi oldum çıktım.
Hiç unutmam bi bayram arefesi yarım gün çalıştık. Eve dönerken çarşıdan kumaş aldım. Eve geldim ortalık düzeltme, çocukların banyosu, yemek, bulaşık (bulaşık makinesi yok o zamanlar) tatlı yapımı filan saat gece yarısını buldu nerdeyse.
O saatten sonra iki kzıma birer etek üstlerine birer bluz diktim. Dikiş makinem de yok o dönemde. Elde makine dikişi yaparak diktim. Bu aşk olmasa yapılacak bişey değildir . Neymiş, kumaşı çok beğenmişim aman da o kumaştan ne güzel etek olurmuş,
Sabaha yakın ütüleyip astım. Sabah giydiklerinde mutluk arşta :)

Herkesin böyle aşkla tutkuyla yapacağı bişeyler mutlaka vardır. Arayıp bulmak bize kalıyor. Sonrası değme keyfimize.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.10.17)
@vay filozof özendim :)

@turkuaz mutluluklar efenim size. Ama henüz evli bile değilim :)

@Apocalyse onu çok yapıyorum ya sıkıldım işte ondan. Yemek tarifleri videoları ve goerge hobeika tarzı markaların kıyafetlerini nasıl diktiğini anlattıkları videoları izliyorum. Evet baştan keyifliydi ancak sadece izleyici olmak tatmin etmiyor sanırım artık :/
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(08.10.17)
Kıyafetleri nasıl diktiklerini izliyorsan dikiş ilgini çekiyor olmalı. Bi dene isttersen.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.10.17)
İnternette DIY sayfaları vesaire var. Pinterest'te bir sürü post var bununla ilgili. El işlerine, bir şeyler üretmeye meraklıysan çok güzel uğraşlar var.
0
l arrache coeur
(08.10.17)
hearts of iron 4.

sanat eseri bildiğin.
0
secrexv2
(08.10.17)
@coeur

DIY işlerini takip edebilecek kadar çok ve gereksiz eşyam yok. bir de yaptıkları hep aksesuar gibi şeyler oluyor. Ben baya minimalist bir insanım. Sağol yine de tavsiyen için.

@secrexv2

O ne bilmiyorum, bakayım şimdi.
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(08.10.17)
(15)

İçinde monday geçen şarkı

dunyatuhaf
Hatırlayabilecek var Mıdır .
Hatırlayabilecek var Mıdır .
0
dunyatuhaf
(08.10.17)
sting - seven days. bütün günler geçiyor içinde.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.10.17)
Diğer günler de geçiyor ama monday de geçiyor işte ne var :)

www.youtube.com
0
green knight
(08.10.17)
Palve , green knight . Bunlar değil .
0
🌸dunyatuhaf
(08.10.17)
@green knight bunu yazmaya gelmiştim :(
0
dedi ayca
(08.10.17)
The Boomtown Rats - I Don't Like Mondays
The Cure - Friday I'm In Love
0
silver apple
(08.10.17)
duptıs
(08.10.17)
Black betty. Ama haftan in bütün günleri geciyor
0
all girls dream
(08.10.17)
Birde bu var klasiklerden

youtu.be
0
duptıs
(08.10.17)
ben de i don't like mondays yazmaya gelmiştim. plase olarak şunları ekleyeyim bari:
pulp - monday morning
suede - every monday morning comes
morrissey - i have forgiven jesus
VU - all tomorrow's parties
0
misterturist
(08.10.17)
The tears- feels like monday
0
nax
(08.10.17)
mevsimler
(08.10.17)
Rialto- Monday morning 5.19

Bir neslin kişiliğine,korkularına nüfuz eden şarkıdır
0
turkuaz
(08.10.17)
(bkz: craig david) (bkz: 7days)

www.youtube.com

gerçi haftanın 7 günü geçiyor :)
0
komando kani var bende
(08.10.17)
@Mevsimler' İ kutluyorum . ( DJ shadow, siz days )
Bu kadar az ve hatalı bilgiye rağmen cevap yazan arkadaşlara teşekkürler .
0
🌸dunyatuhaf
(08.10.17)
@dunyatuhaf orijinali colonel bagshot - six day war
0
silver apple
(08.10.17)
(10)

Ev aldık adam çıkmıyor hala kira veriyoruz kafam bozuk

işimdeyim gücümdeyim
Bari biraz anlatayım da rahatlayayım.Temmuz'da İstanbul'a döndüm. Artık bir ev alayım dedim, annem de kirada oturuyor biz de. Toplam 1500 kira ödüyoruz. Dubleks olursa iki evi birleştiririz, kira vermeyiz dedim. Dubleks ev baktım hep. Bir tane buldum aynı sokağımda. Adam sahibindene koymuş, 365 bin,
Bari biraz anlatayım da rahatlayayım.

Temmuz'da İstanbul'a döndüm. Artık bir ev alayım dedim, annem de kirada oturuyor biz de. Toplam 1500 kira ödüyoruz. Dubleks olursa iki evi birleştiririz, kira vermeyiz dedim. Dubleks ev baktım hep. Bir tane buldum aynı sokağımda. Adam sahibindene koymuş, 365 bin, pazarlık var yazmış. Dedim herhalde 350'ye düşer. Gittim görüşmeye adama fiyat sordum, 370 dedi. Hani pazarlıklı hali 365'ti dedim, çocuk yazmış falan diye geçiştirdi sonra tamam 365 dedi. Kuruş düşemezmiş. Dedim biz bir düşünelim. Adamın kızı üniversite okuyacakmış İstanbul içinde, metrobüse falan yakın bir yerden başka bir ev alacakmış. Adamın işi de uzakta falan her neyse.

Birkaç gün sonra annemleri götürdüm, tekrar baktık eve. Bu arada evde oturuyorlar. Adamın eşi ve 2 çocuğu var. Dedim biraz düş, 340 bin liram var. Yok dedi düşmem. Dedim yapacak bir şey yok alamam bu paraya. Beş dakika sonra aradı, 360 tamam hadi hayırlı olsun diyor. Dedim abi 5 bin liralık değil benim pazarlığım. (Zaten siteye 365 yazmışsın). Yok dedi bin lira bile düşmem. Eyvallah dedim, 20 gün arayıp sormadım. Ama evi de istiyoruz, gerçekten bizim kıstaslarımıza uygun bir ev, fiyat dışında.

Adam döner diye bekledim, dönmedi. Sonra baktım, bir emlakçı ilanı yapıştırmış cama. Aradım emlakçıyı, 410 bin lira, pazarlık yapılır diyor. Yuh dedim. Burada da evler öyle artıyor ki kıçı kırık evi bir sene sonra +50 bine ancak alırsın. Ertesi gün adamı aradım tekrar. Dedim abi bi 5 bin daha düş ben alayım bu evi. Düşmem dedi. Dedim tamam düşme, alıyorum.

Ertesi gün aradım, dedim tapunun fotoğrafını gönder, bankaya gidiyorum krediye başvurucam. Bu dedi acele etmesek iyi olur araya bayram giriyor falan, biz daha ev bulamadık. Dedim aha satmayacak vazgeçti. Tamam abi mal senin dedim. Bir saat sonra aradı dedi satıcam yanlış anlama vs. Buraları geçiyorum. Tamam git krediye başvur dedi birkaç gün sonra, başvuru aşamalarında da biraz acele etmemi rica etti falan. Elimden geleni yaptım. 18 eylül'de adamın parasını ödeyip, evin tapusunu aldım.

Adama tapu günü, ay sonuna kadar (12 gün var) çıkarsınız biz de taşınırız, bir ay daha kira vermeyiz dedim. Adam da ay sonunu geçebilir, sarkabilir dedi. Dedim abi 12 gün var, yetişir falan, yok sarkar sonra sıkıntı olmasın falan dedi. Birkaç gün sonra telefonda konuşurken yeni ev bulmanın zor olduğunu, emlakçının normalde evden çıkmak için 45 gün hakları olduğunu söylediğini söyledi. (Araştırdım 45 gün falan hikaye yok öyle bir hak)

Bugün itibariyle 19 gün oldu, bakıyoruz işte ev ama bulmak zor. Kimse fiyatta düşmüyor, acele edip yanlış karar vermek de istemiyoruz falan diyor. Baştan konuşacaktık, hata ettik diyor sanki benim hatammış gibi. Bir de seni düşündüğümden ikinci el bakmak istemiyorum yoksa en az 1 ay tadilatı sürer diyor. Bak bak beni düşünüyormuş. Ben 1500 lira daha kira vericem zararım büyük, ödeyemiycem dediğimde, ben de ev bakarken iş yerime gidemiyorum aynen ben de zarar ediyorum diyor.

Aga kafayı yiycem lan. Bir yandan şu anki ev sahibim ne zaman çıkıcan ben kış ortasında başka adam bulamıycam bir de çıkacağın gün belli değil falan diyor.

Bu adamın normalde benim kira paramı vermesi gerekiyor en kötü ihtimalle ama yok adam ona da yanaşmıyor. Lan evi olan benim, kira veriyorum, adamın şu anda evi yok dubleks evde bedava oturuyor olaya bak.

Savcılık, polis, mahkeme olayıyla uğraşsam kaç ay sürer Allah bilir. Uğraşmasan ayrı bir dert, aşırı bir rahatlık. İlla kaba mı olalım? Küfür mü edelim? Kibarlık neden para etmiyor? Neden mantıklı konuşmak isteyen adam zayıf gibi görülüyor? Ne yapayım ben? Akıl verin dostlar.
0
işimdeyim gücümdeyim
(08.10.17)
bu isler soyle yuruyor, benim bir ev var, evlenen bir akrabama verecektim durumları kötüydü, kiraciyi da iyi biliyordum, yillardir zam yapmamisim vs. is adamiydi, neyse arayip durumdan bahsettim 1 olmadi 2 ay icinde cikarsaniz sevinirim dedim, adam ben cocugumu bu evde buyutecegim diye yanitladi (karisi o zamanlar hamileydi). hukuki surec baslattim, avukatim 1 yıl çıkartamazsın dedi, kontrat var. ben de çok mantıklı bir insan olarak bilirdim kendimi ama açıkcası adamı tehdit ettim, 1 hafta sonra çıktı.

şimdi sizin durumunuzda sanırım bir kira kontratı yok, kontrat yoksa orada kalma hakları da yok, yani yanınıza bir polis alıp adamları evden atabilirsiniz, olmadı uğraşırlar. ancak işi oraya götürmeden önce güzel bir dille tehdit edin. türkiye'de en fakirinden en zenginine kadar herkes bu dilden anlıyor. eğer çıkmamakta ısrar ediyorsa, hukuğa filan gerek yok çünkü kontrat yok, polise gidip derdinizi anlatın, sizle gelsinler karakolda çözün.

edit: tehditi de büyük yapmanıza gerek yok, mesela çıkmazsanız çilingirle polisle gelip kilidi değiştireceğim, sizi atmak zorunda kalacağım tarzı konuşabilirsinin. ki zaten sonunda bunu yapmak zorunda kalacaksın.

bir de ihtar çekmeyin, çünkü ihtar işi çok uzatıyor, mesela ihtar gidiyor adam burada öyle birisi yok diye geri çeviriyor vs.
0
nossrat
(08.10.17)
Kira kontratı yoksa evi satın aldığınız ve yerleşeceğiniz için noterden ihtar çekin.
Kontrat yoksa yallah arabistana derler adama.
0
bir nick var benden iceri
(08.10.17)
Bu arada satın aldıktan sonra 30 gün içinde biz bu evi satın aldık boşaltın lan diyerek ihtar çekmedikçe işler daha da uzuyor diye biliyorum (avukat varsa aydınlatırsa iyi olur) siz 30 günü geçirmeden yazılı olarak evden çıkmasını bildirin ne olur ne olmaz.
0
bir nick var benden iceri
(08.10.17)
Şu elektrik dogalgazi üzerinize alıp kapatin
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(08.10.17)
Ben de yukarıdaki bir arkadaş gibi herhalde satın alınan evde hala kontratı süren bir kiracı var zannettim ki gerçekten de o noktada pek bir şey gelmezdi elinizden. (Ki, yukarıdaki arkadaşın bahsettiği tehdit falan gibi saçmalıklar da çare olmazdı muhtemelen) Ama adam kontratsız, belgesiz sizin evinizi işgal ediyor resmen. Adamı arayıp güzelce yapacaklarınızı söyleyin (polise başvurmak, avukata vermek, suyunu, elektriğini kapatmak vs.) en baştan, yok hala diretiyorsa da bu dediklerinizi yapın. Keşke en büyük derdiniz böyle bir şey olsun. Çok takmayın kafanıza.

(Bu arada İstanbul'u pek bilmem ama 365 Bin'e dubleks daire çok ucuz değil mi yahu?)
0
erdinc
(08.10.17)
365 bin TL eve vermişsin bir avukata 200 TL verip danışmak aklına gelmedi mi?
0
rickon stark
(08.10.17)
Adama git ve senin mevcut kiranı peşin olarak ödemesini iste.Ödemezsen polis çağırıp attıracağım de.
0
turkuaz
(08.10.17)
Öncelikle ihbarname çekmeniz gerekmekte, ayrıca kaldığı süre boyunca kira alacağınızı belirtin; mahkeme kararı olmadan polisle çıkarmanız pek mümkün değil, onun süreci uzun olacağından çok restleşmemeye çalışın.
0
gezegen olan pluton
(08.10.17)
@üğpoıuy sanki 10bin lira indirimi adamın kafasına silah dayayıp yaptırdı. Fiyatı karşılıklı anlaşmışlar işte, ticaretin ajitasyonunu da yeni duyuyorum. Ki en nefret ettiğim satıcı tipi, yok fiyatı bi arttırıp bi azaltır, yok bi gün tamam der bi gün hayır der, yok bi gün acele etmeyelim der bi gün hadi çabuk der. Satacaksan sat yoksa işimize bakalım, herkesin işi gücü planı var.

Ne yaparsan yap da haksız duruma düşme. Yukarıdakilere ek tavsiyem, git evin her yerinin fotoğrafını çek sonra tehdit mi edeceksin hukuki süreç mi başlatacaksın sen bilirsin. Herif o kadar terbiyesiz geldi ki bana çıkmadan gıcıklık olsun diye sağa sola zarar verebilir.
0
dannycarey
(08.10.17)
@üğpoıuy adam parayı ödemiş, evin tapusunu almış, evin sahibi olmuş. eski sahibinin belli bir yasal süre dahilinde evde bulunma hakkı var, ondan sonra bir yabancıdan başkası değil.
ev arıyor olması yeni ev sahibinin sorunu değil. yeni evini planlamak onun sorumluluğunda, ister bulana kadar gitsin başka bir ev kiralasın, ister sokaklarda yatsın, eğer evin yeni sahibiyle anlaşabilirse kira ödesin. eğer bunları yapmıyorsa "oh Sefam olsun oturacam böyle zorla" demiş oluyor. ayan beyan haksız bir kişiyi bile savunacak bir yerinden tutabiliyorsunuz ya, valla yetenek. bir de bu adamın cebinde 300 bilmem kaç bin lira cash para var. vah yazık
0
dannycarey
(08.10.17)
(8)

3,88'den dolar alanlar ne zaman kar edecek?

neyehbe
3,88'den dolar alanların kar edebileceğine inanıyor musunuz? evet ise ne zaman? yıl sonunda tl ile başabaş olması için doların en az 4.30, kar etmek için ise 4.40 olması gerekli. sizce bu seviyelere ulaşır mı 3 ay içinde dolar?ben de 3,83 civarlarından dolar aldım, toplam alımlarımın ortalaması ise
3,88'den dolar alanların kar edebileceğine inanıyor musunuz? evet ise ne zaman? yıl sonunda tl ile başabaş olması için doların en az 4.30, kar etmek için ise 4.40 olması gerekli. sizce bu seviyelere ulaşır mı 3 ay içinde dolar?

ben de 3,83 civarlarından dolar aldım, toplam alımlarımın ortalaması ise 3.55 civarı. ancak gün itibariyle mevcut dolar kuru üzerinden (3.58) hesaplattığımda paramı tl'de tutsaydım 4.500 TL daha fazla param olacaktı, yani 4.5bin zarardayım 3.55 ortalama dolar alımına rağmen.

(bkz: 3.88'den dolar alın diyen süper zekalar) başlığında başlık sahibine verip veriştirilmiş ama adam haklı çıkacak gibi duruyor.
0
neyehbe
(03.10.17)
Umuyoruz hiçbir zaman ama uzun vadede her türlü kazanacaklar. Tam süreyi bilmek imkansız. Bilinebilse herkes bilirdi bir anlamı kalmazdı. Bilinemez olurdu
0
glamdr1ng
(03.10.17)
inşalla kazanamazlar amen.
0
mungojerry
(03.10.17)
aldığın doları %4 ten faize koymuşsundur umarım
0
turkuaz
(03.10.17)
buyrun benim :/
doların düşmesi gerçek bir ekonomik hareket olsa ve iç piyasaya olumlu yansısa içim yanmazdı lakin ki öyle değildir. geçtiğimiz bir yılda ihtiyacım oldukça cepteki doları bozdurmak istemeyip başka yollara saptığımdan ekstra zararlara da girdim şahsen. yakın vadede aldığımız fiyata gelecek ama bize verdiği zarar baki kalacak maalesef.
0
manuel mandalina
(03.10.17)
faizden kayıpları ekleyince hiçbir zaman. giren girdi.
0
diffarentiationation
(03.10.17)
2018 ağustosta dolar 5 tl civarı olacak. faiz hesabıyla falan uğraşmadım ama sizi anca kurtarır herhalde.

imkansız olacak diyenler bir analiz paylaşırsa bende 5 lira olacak söylemine dayanak olan analizi paylaşacağım.
0
tosunpasa
(03.10.17)
Fanatik gibi dolar aliyorsunuz. Tek doviz dolar mi? Bunun euro'su var, altini var. Hatta gelismis ulke para birimleri var. Dolar ortalaman 3,55 ise, bir miktar da euro aliyor olsan ayni surecte euro ortalaman da 3,80 falan olurdu. Ve su an euro 4,20.
0
feedback
(03.10.17)
Sene sonu tahminleri 3.70 gibiydi. Ancak her an, her şey olabilir. Güneyimizde savaşa girebiliriz.

Aceleniz yoksa dursun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.10.17)
(6)

altın tahvili

turkuaz
Altınlar düğünden beri bankada kasada.Durdukları yerde masraf.Alttaki teklif kapsamında bankaya götürmeye değer mi acaba?http://www.ziraat.com.tr/tr/Bireysel/YatirimUrunleri/Pages/AltinaDayaliKiraSertifikasiAltinTahvili.aspx
Altınlar düğünden beri bankada kasada.Durdukları yerde masraf.
Alttaki teklif kapsamında bankaya götürmeye değer mi acaba?

www.ziraat.com.tr
0
turkuaz
(01.10.17)
Neden değmesin zaten durduğu yerde değerlenmesi sadece fiyatıyla oluyor üzerine bir şeyler gelse kardır. Devletin yastık altındakini ekonomiye kazandırma politikası olarak yeni uygulamaya geçti bir zararı yok gibi.
0
eksi sozlugun tatli insani
(01.10.17)
Fiziki altin para vs sizindir. Gerisi kagittan ibarettir.
0
ykyt
(01.10.17)
bende düşünüyorum, ancak devlet yapıyorsa beni düşündüğünden değil. emin olamıyorum.
0
ozman
(01.10.17)
@ykyt o mantıkla hiç banka kullanmamamız tüm parayı evde kasada saklamamız gerekir.

Bu hafta yatırmayı planlayacağım bakalım neler göreceğiz.
0
🌸turkuaz
(02.10.17)
Bir süredir bu olay var maalesef. Altınlar toplanıyor ve büyük çoğunluğu teminat olarak yurt dışına gönderiliyor.

Altın her yerde geçer bir akçedir. Ancak kağıt öyle değil. Yurt dışna teminat verilmesi de ayrı bir facia. Bence bozdurmayın. Sonunda elinizde sadece kağıt kalabilir. 3-5 TL kazanıyım derken, tüm birikiminizden olabilirsiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.10.17)
topiği açan olarak bilgi vereyim.Altınlarınızı bozdurmuyorsunuz gram olarak hesaba geçirip yıllık %2.4 veriyorlar. 2 sene sonra isterseniz tüm paranızı gene altın olarak geri alabiliyorsunuz.Bu fazi oranı 2 sene sonra geçerli değilmiş. o zaman ziraat bankasının normal vadeli altın mevduatı geçerli olacakmış
0
🌸turkuaz
(08.10.17)
(6)

doktora hediye

sta
kadın doğum doktoruma bir hediye almak istiyorum ama ne alsam karar veremedim. ne alınır?bütçe: 500 tl
kadın doğum doktoruma bir hediye almak istiyorum ama ne alsam karar veremedim.
ne alınır?

bütçe: 500 tl
0
sta
(01.10.17)
Lacoste'dan 500tllik hediye çeki.
0
fayfim
(01.10.17)
çok güzel bi kulaklık al ya da kaşmir veya ipek bi şeyler
0
vedatchilipeppers
(01.10.17)
kendisi erkek
0
🌸sta
(01.10.17)
Bizimki lacoste giyiyordu hep o yüzden lacostedan tişört aldık 300 tl ye. Ama o paraya daha iyi şeyler alınabilir tabi. Saat bakabilirsin belki
0
hernezıkkımsa
(01.10.17)
Adidas Stan Smith
0
turkuaz
(01.10.17)
saat begenmez o paraya doktor bence gomlek kravat falan takilin
0
kveldulv
(01.10.17)
(5)

insülin direnci testi

akan dame
devlet hastanesinde insülin direnci testi yaptırmak istiyorum. dahiliyeye mi randevu almalıyım yoksa endokrinolojiye mi?
devlet hastanesinde insülin direnci testi yaptırmak istiyorum. dahiliyeye mi randevu almalıyım yoksa endokrinolojiye mi?
0
akan dame
(26.09.17)
dahiliye. devlet hastanesinde endokrinolojiye randevu alamazsınız.
0
nrmnm
(26.09.17)
endokrin normalde galiba ama birçok yerde endokrin direk sıra vermiyor dahiliyeden sevk gerekiyor. dahiliye alsanız daha iyi gibi.(kendim öyle yapmıştım) bir de birçok semt polikiniği ve bazı sağlık ocakları da yapıyor bunu. yakın çevrenizdeki yerlere bakın önce direk büyük hastanelere yönelmeyin çok sıra oluyor oralarda
0
genc irisi
(26.09.17)
Ben de ölçtürmek istiyorum aynı mereti.Şekerle ilgili tüm testleri yaptırmak istiyorum hatta.Açlık kan şekeri,şeker yükleme testi, insülün direnci testi.Atladığım başka ne var?
0
turkuaz
(26.09.17)
İnsülin direncinde ve bütün şekerle alakalı şeylerde dahiliye'ye gitmeniz gerekiyor.
0
cleric
(26.09.17)
Endokrin için direkt randevu alınamıyor devlette bildiğim kadarıyla, o kapsma giren bir hastalığınız olmalı ve takip altında olmalısınız.

Dahiliye de aynı testi yapar ama her hastanede ölçülüyor mu emin değilim.

@turkuaz tokluk kan şekeri.
0
hair freak
(26.09.17)
(4)

solmayan, diz yapmayan, yamulmayan, kolay kırışmayan erkek pantol markası

halanne
smart causal giyinen erkek için, hayatta en nefret ettiğim ev işi olan ütü yapma derdimi azaltacak ama aynı zamanda 2-3 yıkamada rengi mora dönmeyecek pantolonları nerede buluruz? eğer renge göre boya kalitesi fark eder derseniz, çoğunlukla mavi-lacivert renklerinde olacak.
smart causal giyinen erkek için, hayatta en nefret ettiğim ev işi olan ütü yapma derdimi azaltacak ama aynı zamanda 2-3 yıkamada rengi mora dönmeyecek pantolonları nerede buluruz? eğer renge göre boya kalitesi fark eder derseniz, çoğunlukla mavi-lacivert renklerinde olacak.
0
halanne
(26.09.17)
Koton'un kot-kumaş arası görünümlü, eşofman rahatlığında smart model pantolonları var. Onları aldığımdan beri kot pantolondan soğudum, çok rahatlar ve kasımdan beri hiç renk atmadılar. Bende siyah ve koyu lacivert var. Tavsiye ederim.
0
mcaninho
(26.09.17)
@Trollziya, lc waikiki de o kadar dayanıyor. 100 tl verip 9 ay sonra atmaktansa 35 tl verip atıyorum şimdilik.

@mcaninho kotondan bir kere aldım, daha 2. yıkamada bütün pantolonlar soluk gri oldu. daha da almam.

ben mi yıkamayı bilmiyorum diyecem, kısa programda perwoll siyahla yıkıyorum valla.
0
🌸halanne
(26.09.17)
dockers böyle mi yazılıyor tam emin değilim ama ben de 1 tane var(uzun süre para biriktirdikten sonra alabildim) hem rahat hem de henüz iyi.
0
mete kudur
(26.09.17)
bu tanıma uyan dockers never iron serisi dışında randıman aldığım pantolon olmadı şimdiye kadar.Dockers never iron candır
0
turkuaz
(26.09.17)
(11)

insanların kapitalizmi içselleştirilmesi

black mamba
bu çok korkunç değil mi? twitter'da falan iş dünyasından insanları takip ediyorum. bir şirket kutlama yapmış. geçenlerde de bir paylaşım yapmıştı. yıl sonu kârı açıklamış ve kârımız şu kadar bu başarı hepimizin tarzında bir şeydi. insanların çalıştıkları şirketleri bu kadar sahiplenmesi, başarıyı pa
bu çok korkunç değil mi? twitter'da falan iş dünyasından insanları takip ediyorum. bir şirket kutlama yapmış. geçenlerde de bir paylaşım yapmıştı. yıl sonu kârı açıklamış ve kârımız şu kadar bu başarı hepimizin tarzında bir şeydi. insanların çalıştıkları şirketleri bu kadar sahiplenmesi, başarıyı patronlarına daha çok para kazandırmak olarak algılaması çok aptalca ve korkunç değil mi?

şu açıdan bana salakça geliyor. mesela hepimiz maho ağa'nın tarlasında çalışan marabalar olsak ve maho ağa yıl sonunda hasat kârını açıklasa ve bu başarı hepimizin arkadaşlar dese hassiktir ordan der insan. ama kurumsal bir çatı altında bu yapılınca güzel bir şeymiş gibi geliyor. insanlar "evet patron biz başardık ;)" "şirketimizi daha da ileri taşıcaz :))" falan diyor. özellikle kurumsal hayatta tüm algı böyle. "sevgi, başarı, biz bir aileyiz :))" başarı dedikleri de kansere çare bulmak falan değil. baya yıl sonunda patrona daha fazla kar ettirmek. bunu öyle allayıp pulluyorlar ki sanki insanlık adına çalışıyorlar.

geçenlerde de büyük bir şirkette çalışan birinin paylaştığı bir fotoğrafa denk geldim. müdür mü ne değişmiş. adam hem eski müdürünü hem yeni yeni müdürünü yağlıyor. "eski müdürün gitmesinden dolayı çok üzgünüm ama x kişisinin de yeni müdür olmasından dolayı çok mutluyum. hem hüzün hem mutluluk yaşıyorum." tarzı bir şeydi. yuh aq. adam anasına babasına bu kadar sevgi göstermemiştir.

işte youtube'da mühendislerin videoları falan var. mesleki tavsiyelerde bulunuyorlar. iyi güzel ama adam öyle iştahla anlatıyor ki yani şöyle çalıştım böyle çalıştım öyle geldim bu noktaya. geceleri 10'a kadar çalıştım çok şey öğrendim. iyi de ne için çalıştın? gün sonunda patron daha da fazla kazanırken sen gençliğini çürüttün eline de 3 kuruş para geçti.

sosyalist/komünist değilim. ancak kapitalizmin bu kadar içselleştirilmesi de çok rahatsız ediyor. orta sınıfta çok var bu. doktor/polis/mühendis her ne ise insan sahip olduğu konumdan neden rahatsız olmuyor? yani sonuçta belli bir zümreden değilsen kölesin ve hayatın boyunca böyle kalacaksın. halbuki orta sınıfın alt sınıftan tek farkı az biraz daha rahat bir hayat yaşaması. yoksa o da yıllarca ev kredisi ödüyor. biraz ev zencisi/tarla zencisi durumu var bence. bir ben mi rahatsızım bunlardan? ben de bu sistemin içindeyim. yapabileceğim bir şey yok ama bu kadar da kabullenmek doğru gelmiyor. yani çalışmayalım falan demiyorum tabii ki ama köleliği böyle övmek de çok saçma. hadi zengin över de alt ve orta sınıfa ne oluyor?

aynı şekilde polisin devleti aşırı sahiplenmesi, doktorun kendini üst sınıf sanması da benzer bir durum. sonuçta sistemin en altındayız. patronları, zenginleri, bankaları zengin ediyoruz. bir polis mesela. sistemdeki yeri baya piyon olmak ama rahatsız değil bu durumdan. ya da eski filmlerde olur ya. gemide çalışan köleler vardır ve sürekli kırbaçlanırlar. şimdiki karşılığı birebir gemi kaptanı/pilot falan. armatörü daha da zengin etmek için hayatını harcıyorsun. ama sorsan kimse köle olduğunu kabul etmez. hatta sistemin devamını daha da savunur.

açıkcası son zamanlarda böyle kariyer manyaklarındansa paraya değer vermeyen ya da kolay yoldan zengin olma yollarını arayan insanlara hak vermiyor değilim. mesela bir futbolcu doktora yapmış beyaz yakalı mühendisten daha doğru adımlar atmış gibi geliyor. pazartesi pazartesi iş günü tartışalım hadi :D
0
black mamba
(18.09.17)
güneyli çocuk
(18.09.17)
Evet çok korkunç. Zaten korkunç bir sistem içerisinde yaşıyoruz bence. İnsanların bu soğukkanlılığını gördükçe ben de inanılmaz şaşırıyorum. Sorguladıkca dibe batıyor insan. Ben öyleyim sorgulamaktan vazgeçiyorum ama ne de bunu değiştirebilecek en azından kendi hayatım için güce bile sahip değilim.
0
tuborg yesili
(18.09.17)
Dediklerinin %90'ınana katılıyorum. Katilmadigim tek kisim devletle alakalı olan .Tamam devletten maaş alıyoruz ama sahsen ben devleti bir patron olarak degil korunmasi gereken kutsal bisey olarak gördüğüm icin sadece polis degil her turlu memurun, devlete hizmet eden insanin yapacagi fedakarliklarin kutsal olduğunu düşünüyorum. Zaten devleti bu hale sokan da insanlarda bu alginin olusmasina neden olanlar da devleti bir patron gibi gosteren kapitalist sistemin kendisi. Eskiden devlet baba denmesinin altinda yatan bir gercek vardi o da devletin bir "baba" gibi karsiliksiz vatandaşlarını korumasi kollammasiydi. Ama bu duzen yani kapitalizm -liboş anlayış- bunu yavas yavaş ortadan kaldiriyor ve bizi kar etmekten baska amaci olmayan ve toplumsal faydayi umursamayan ozelin eline bırakıyor.
0
tociess
(18.09.17)
içselleştirmek durumunda kalınıyor. başka çare yok senin de dediğin gibi. bazıları da abartıyor işte. kraldan çok kralcı oluyor. bütüne bakamıyor, baktığı yer hedefi özendikleri vs.

snowpiercer filmini öneririm. konuyla tam anlamıyla ilgili bir film. biraz rahatlatır, biraz huzursuz eder biraz boşvermişliğe itebilir. ben kutupayısını görme umudumun artık hayal olduğu bir yaştayım o nedenle koyverdim rahvan gidiyor. yapabildiğimce tabii :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.09.17)
hikayeyi iyi yedirince kapılıyor insanlar. kendi içinde ne kadar açığı varsa o kadar çok yiyor insan yaratığı. yapcak bişey yok, zaaflar görülmüş, sistem ona göre düzenlenmiş. rahatsız olan uyanıyor, diğerleri mutlu mutlu uyuyor.
0
neynep
(18.09.17)
Soylediklerinde cok haklisin. Kendisini patronla, sirketle ozdeslestirerek narsisizmini besliyor insanlar. Yoksa surekli mutsuz ve maglup hissedecekler. Ancak bu algiyi da gelistirebilmek icin yillarca arastirmalar yapip, teoriler gelistirdi insanlar. Mesleki doyum, kuruma aidiyet su bu diye. Cunku uretim hep kutsandi ve artmasi icin bu arastirmalar desteklendi. Kapitalizm her seyini reklama borclu belki de. Biraz endustri psikolojisi okumanizi tavsiye ederim bu insanlari anlamak konusunda.
0
red g
(18.09.17)
insan doğasına en uygun ekonomik sistem kapitalizm. bunu savunduğum için söylemiyorum. taa en başlarda, insanlar komünen halde yaşarken bile avladıkları hayvanın en değerli, en lezzetli eti için anlaşamıyordu. Bütün canlılar için güç önemlidir. İnsanlar için de öyle. Hanginiz daha büyük, daha güçlü bir şirkette çalışmak istemez ki? Ya da para kazanmak istemez? Olay sadece para kazanmak da değil. İş hayatınızı yine mensubu olduğunuz bir sürü olarak düşünün. Hayvanlar dahil siz de güçlü bir şirkete/sürüye dahil olmak istersiniz. Çünkü yine ekonomik sistemde siz şirketiniz sayesinde birilerinin önünde, birilerine göre daha iyi yerde oluyorsunuz. Diyeceğim şu ki, kapitalizm gitse bile insan insandır..
0
silah taciri
(18.09.17)
dediklerine katılıyorum. söylenecek söz bırakmamışsın.
bu söylediklerin daha çok yeni mezun tiplerde oluyor, kendisini ve yaptıgı işi çok önemsiyorlar
veya özel hayatında başarısı olmayan kendisini işe güce adamış kişilerde oluyor bu.
0
dafuq
(18.09.17)
sistemin dışına çıkma şansı olmadığı için mecburen katlanıyoruz. bahsettiğin beyaz yakalı yalakaların kimisinde az ve çok karakter yetmezliği var. çıkarı için ruhunu satmak diyoruz ya da.
0
yons
(18.09.17)
Ben yazılanlara katılmıyorum.İstediğiniz kadar mikro düzeyde işinizi iyi yapın sonuçta şirketin ve organizasyonun başarı ölçütü kar etmesidir.Mantıklı düşünen her insan çalıştığı şirketin daha çok kar etmesini, başarılı olmasını ister.AKsi durumda şirket kapanır,küçülür.Kutlamayı yapanlar patronun cebine daha çok para koyduk diye değil çalışmalarımız sonuca ulaştı,emeklerimize değdi diye kutlama yapıyorlardır.Bu gibi kutlamalar aidiyeti arttırır,geri bildirim kültürü,takdir etme kültürü açısından faydalıdır. Bu arada her yerde şartlar aynı değil ama benim çalıştığım yerde şirketin yıllık performansıyla orantılı prim alıyoruz.
0
turkuaz
(18.09.17)
İnsan doğasına en uygun sistem kapitalizm denmiş, bu hatalı bilgi. Evrimi unutmayalım.
Geldiğimiz evrim düzeyinde bile hatalı bilgi. Bebeklerle yapılan çalışmalar var, sonuçlar doğamızı (bu günkü evrim düzeyinde) anlatıyor.

Şirket kazanınca tabii ki sevinilmeli, çalışanın işinde kalması şirketin bekasına bağlı. prim almayan da bu durumdan mutlu olur, alan fazlasıyla mutlu olur. Bi yerde senin çalışmanın karşılığıdır kazanıyor olmak, mesleki doyum da sağlar.

Mesele bütünü görüp neyin ne olduğunu bilebilmekte. Sen 15 günlük tatilini nasıl geçitryorsun tatil yapabiliyor musun, her istediğini alabilecek durumda mısın, sağlık hizmetlerinden sınırsız ve en iyi düzeyde yararlanabiliyor musun, ne yiyip ne içiyorsun... ve o nasıl yaşıyor? farkı görmek lazım.
mesela:
uk.businessinsider.com

haber.sol.org.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.09.17)
(7)

Dünya genelinde mühendis maaşları

sorunvar
Ortalama 5 yıllık bir mühendis türkiyede 6 7 bin TL aliyor.Avrupada maaşlar nedir ?
Ortalama 5 yıllık bir mühendis türkiyede 6 7 bin TL aliyor.

Avrupada maaşlar nedir ?
0
sorunvar
(13.09.17)
hangi alanda mühendis acaba? hepsi o ortalamaya ulaşamaz.
0
christopher nolan
(13.09.17)
@himmet dayı onu bende buldum.Sektör farketmez bildiklerinizi söyleyebilirsiniz.
0
🌸sorunvar
(13.09.17)
Almanya'da 3-4 bin euro gibi.
0
king lizard
(13.09.17)
10 sene tecrübeli Türkiyede şef pozisyonu eşdeğeri bir pozisyonda arkadaşım Amerika'da yıllık 120 bin dolar brut alıyor.
0
turkuaz
(13.09.17)
Ben saatte 99 kusur dollar aliyordum engineering yaparken. Haftada 30 saat calisiyordum
0
MaNOfTheYear
(13.09.17)
Türkiyede başlangıç maaşı 2bin.
Daha yüksek alanlar var mı acaba merak etmekteyim.
0
kararsızataletfilozofu
(14.09.17)
alana ve sektore gore degisir. Kanada'da 5 senelik muhendis ortalamna 70-80k kazaniyordur senede oda saatte $40 civari eder, vergiler kesilmeden. $65/saat 5 senelik adamin kolay kolay alacagi para degil, petrol firmasinda calisiyorsa belki. obur taraftan buralarda saatine $65 de buyuk para degil, turk lirasina vurdugun zaman cok gozuksede.
0
cooperr
(14.09.17)
(12)

40.000 TL'yi 1 Milyon Yapmak

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Selam,Çok saçma vs demeyin lütfen, tüm gün goygoy yapıyoruz zaten burada.Siz olsaydınız, az riskli ne yapardınız?
Selam,

Çok saçma vs demeyin lütfen, tüm gün goygoy yapıyoruz zaten burada.

Siz olsaydınız, az riskli ne yapardınız?
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.09.17)
vade ne kadar?
0
turkuaz
(06.09.17)
2-3 yıl.
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.09.17)
Bitcoin (daha dogrusu altcoin)

Ama riski az degil tabi. 25x beklentiyle zaten az riskle girmek pek gercekci degil bana kalirsa.
0
gibicibicis
(06.09.17)
bir parayi 25 kat arttirmak kolay degil. ben olsam ne yapardim diye soruyorsaniz o parayla is kurardim.

ben yazin biriktirdigim para ile gerekli malzemelerimi aliyorum su anda, parca parca ekliyorum calisir vaziyette. islemlerim tamam olunca sirketi kuracagim.
0
kurnaz
(06.09.17)
10 bin daha koyup forex. 25 kat arttiracak baska sey gelmedi aklima.
Risk tavan ama:)
0
stavro
(06.09.17)
risk ve kazanç doğru orantılıdır. az riskli ne yapardınız sorusunun cevabı yok.
0
tuzumkuru
(06.09.17)
bir web sitesi yapacağız. bir ay sonra bir milyona satacağız. 1 milyon olmaz, 500 bin olur, o da olumlu.
0
runagain
(06.09.17)
2 yılda risksiz olarak 40 bin TL'yi 1 milyon yapacak bir yol yok.
0
turkuaz
(06.09.17)
Hisse senedi.
0
Bysb
(06.09.17)
hükümete yakın kaynaklardan 2-3 yıl içinde yol geçecek, köprü yapılacak projesi olan bir yer öğrenip şimdiden gidip oradan paranız kadar bir arsa kapatıyorsunuz. iş ayyuka çıkınca arsanız 25 kat değerlenir.
0
kibritsuyu
(06.09.17)
önce bir 4 tl al eline onu 100 tl yap sonra 40 tl yı 1000 tl yap yapamıyorsan o parayı bankaya koy
0
hopp
(06.09.17)
network marketing işine girerdim.
DXN olabilir.
0
neyleyim
(06.09.17)
(25)

nereli olduğunuz sorulunca?

dedim ben sana
hangisi;1- il söylüyorum.2- ilçe söylüyorum.3- ikisini birden söylüyorum.
hangisi;

1- il söylüyorum.
2- ilçe söylüyorum.
3- ikisini birden söylüyorum.
0
dedim ben sana
(05.09.17)
1
0
kobuzchu kiz
(05.09.17)
en sevmediğim sorulardan.

1
0
runagain
(05.09.17)
1
0
re noreno
(05.09.17)
Babamın nereli olduğunu değil doğduğum ili söylüyorum.
0
jazzabel
(05.09.17)
Yeni vatandasi oldugum ulkeyi soyluyoeum, sonra ama aslinda istanbulluyum diyorum.

Yani 1.
0
kuehles blondes
(05.09.17)
eskiden 1'di, sonradan 2 oldu.

çünkü türkiye'deki herkes öğrendi ilçemi.
0
Apocalypse
(05.09.17)
yaşadığım şehir - il, detay istenirse doğduğum şehir ve kütük, sonra birbirinin alakası
0
rain when i die
(05.09.17)
Hiçbiri. Direk ülke söylüyorum.Şehir soran çıkmadı daha
0
turkuaz
(05.09.17)
1. Ama ısrarla neresinden diye sorulunca ilçe de -daha doğrusu semt- söyleniyor haliyle.

ayrıca, (bkz: biz mamaklıyız gardaş)
0
battal gemalmaz
(05.09.17)
Ili soyluyorum sonra basima gelecegi biliyorum. Oraliya hic benzemiyorsunuz diyorlar, ailem hep memur diyorum. Sonra onlar nereli diye soru geliyor, dedemin babasi aslinda memur olarak gelmis diyorum konu uzuyor...
0
Traveller
(05.09.17)
iki tarafta farklı ülkelerden,

4-ülke söylüyorum
0
mirty
(05.09.17)
kayseriliyim deyince zaten karşı taraf direkt "develili mising?" diye soruyor.
0
edgenabby
(05.09.17)
"Karışık" diyorum.

Anam babam başka memleketlerden, hatta anneanne-dede-babaanne-dede de başka memleketlerden... benim doğum ilimle alakam yok, hemen taşınmışız. Bi de ilçelere girmeye kalksam 1 kelimelik soruya 5 dakika cevap vermem gerekir.
0
lcha
(05.09.17)
il. zaten merkez ilçede kütük.
0
blame
(05.09.17)
resmi bir ortamda sorulunca doğduğum ili söylüyorum
işime yarayacaksa köye kadar söylerim bazen

muhabbette sorulunca bi yerli değil diyorum.

+1 en sevmediğim soruladan
0
cocodancer
(05.09.17)
4 - bizimkiler çok kırım'dan çok tırrek bir şehre yerleştikleri için şehir söylemiyorum. geldiğimiz yeri söylüyorum. yani yoksa resmen çomar memleketi... ben olsam bulaşmam o derece.
0
Tears of Devil
(05.09.17)
ilçeyi bilecek yakın şehirlerden olanlara ilçe,

diğerlerine il.
0
wilhelmwasmuss
(05.09.17)
1. Çünkü merkezde doğdum.
0
i m cool with that
(05.09.17)
@tears of devil'le tamamen aynı durumdayım direkt kırım diyorum
0
lonelily
(05.09.17)
Doğma büyüme İstanbulluyum. İstanbul'da insanlar genelde nerelisin dediginde babasinin memleketini söyler. Ben de oyle yapiyordum. Sonra universite icin baska sehire gittim orada nerelisin dediklerinde başta yine baba memleketini söylüyordum ama istanbulda yaşadığımı ogrendiklerinde sen bla bla şehirliyim dememiş miydin diyorlardı.

Yani o yüzden İstanbul'da baba memleketi/sadece şehir olarak soyluyorum, istanbul dışında istanbulluyum diyorum.
0
ceann deas
(05.09.17)
İl
0
cekirdekabugu
(05.09.17)
önce ilçe söylüyorum, peşine de il.
0
teritori
(05.09.17)
İl söylüyorum eski ismiyle.
0
hernezıkkımsa
(05.09.17)
her normal insan gibi ili söylüyorum.
0
doxanikee
(05.09.17)
1
0
basond
(05.09.17)
(12)

2017 Yıl Sonu Dolar Kuru tahmininiz?

prezarlatif
Yılın son iş günü olan 29 Aralık 2017 için tahminleriniz?3,72virgülden sonra 2 basamak herkese eşit şart olsun.En yakın fiyatı bulan arkadaşa 1 kahve benden.
Yılın son iş günü olan 29 Aralık 2017 için tahminleriniz?

3,72

virgülden sonra 2 basamak herkese eşit şart olsun.

En yakın fiyatı bulan arkadaşa 1 kahve benden.
0
prezarlatif
(05.09.17)
3.66845679
0
tepedeki psychedelic adam
(05.09.17)
2.8
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.09.17)
4 ve üstü.

ab ile gümrük birliğinin genişletilip genişletilmeyeceği hatta devam edilip edilmeyeceği konuşulacak ekim'de. daha doğrusu ab bunu konuşacak önce kendi arasında ekim ayında.

müzakerelerin devam edip etmeyeceği de konuşulacak. bunlar tr için ve tabii ki dolar/euro için de çok belirleyici olacak. el arabiyalardan akan dolarlar kısıldı ve bu gidişle daha da kısılacak.

rusya'ya yaklaşmamız bizi kurtarmaz. iran'la suriye ile aynı takıma düşmüş oluyoer böylece? ak kadrolar düşünmüyor nasılsa. oradan oraya savrulmaya hazırlar.

tr'nin rusya'ya yanaşması not edildi, rusya da kendisinin eski sevgiliyi kıskandırmak için kullanıldığını fark etti. not edildi bunlar...

2019'da akp ve malumun olmayacağını düşünüyorum. 2018'de milletçe zor günlerden geçeceğiz ve birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyaç duyacağız.
0
runagain
(05.09.17)
3,68
0
manuel mandalina
(05.09.17)
2.97
0
partizan
(05.09.17)
3,82
0
re noreno
(05.09.17)
3,681
0
turkuaz
(05.09.17)
3.89 kuzey kore belirsizliği ve bankaların saçmalaması olayları çoğalır
0
mukon
(05.09.17)
3,85
0
xu
(05.09.17)
3,40
0
tociess
(05.09.17)
şu an için verilen cevaplara göre

ort:3.59
med:3.68
max:4.00
min:2.80
0
🌸prezarlatif
(06.09.17)
bu tarz sorularda en yüksek verilen cevap ve en düşük verilen cevabı direk ele :)
0
turkuaz
(06.09.17)
(12)

İstanbul Dışında Yaşanabilecek Yer

soufigay
Freelance grafik tasarımcı olarak çalışıyorum, İstanbul'da bulunmam mutlaka gerekmiyor, genelde çalıştığım kişilerle e-mail ve whatsapp üzerinden iletişim kuruyorum. Ayda 1-2 kez toplantım oluyor bu durumda da İstanbul'a gelebilirim diye düşünüyorum.İstanbul dışında yaşayabileceğim, sakin, ucuz, hem
Freelance grafik tasarımcı olarak çalışıyorum, İstanbul'da bulunmam mutlaka gerekmiyor, genelde çalıştığım kişilerle e-mail ve whatsapp üzerinden iletişim kuruyorum. Ayda 1-2 kez toplantım oluyor bu durumda da İstanbul'a gelebilirim diye düşünüyorum.

İstanbul dışında yaşayabileceğim, sakin, ucuz, hemen her yere yürüyerek gidilebilecek, çok soğuk olmayan, havaalanı bulunan ve en önemlisi fiber interneti olan şehirler nereleri?
0
soufigay
(30.08.17)
trafiği sıkıntılı olsa da İzmir diyebilirim.
0
xiii
(30.08.17)
yalova olabilir. sabiha gökçen'e ulaşım 1 saat sürmüyor. pendik deniz otobüsüyle 40 dk, yenikapı 1 saat 15 dk.
0
straight from the heart
(30.08.17)
@kobuzchu kiz Eskişehir'de havaalanı da yok. Gerçi hızlı tren var ama yine de uzun bir süre günübirlik toplantı seyahati için.
0
🌸soufigay
(30.08.17)
aydın
0
neyleyim
(30.08.17)
Antalya, bodrum, marmaris (havalimanina cok uzak degil)
0
kuehles blondes
(30.08.17)
Mugla'da yasayabilirsiniz. Gocek, dalaman, ortaca falan. Koy hayati istiyorsaniz inlice koyu cok guzel.
0
loveisallaround
(30.08.17)
Gönderdiğim ve aldığım dosyalarda ötürü hızlı interneti olan bi yer olması şart. O yüzden Göcek, Dalaman'dan emin olamadım.
0
🌸soufigay
(30.08.17)
Bir de kışın terkedilmiş gibi olan bi yazlık beldesi istemiyorum. İlçe değil, şehir merkezi olursa daha iyi.
0
🌸soufigay
(30.08.17)
Fiber internetinden emin olamasam da bursa. Hem istanbul'a da yakın.
0
manuelka
(30.08.17)
bodruma marmarise ucuz diyen arkadaş hiç dayak yememiş herhalde.

Yalova eskiden olurmuş şimdi arap istilası altında diyorlar. arap olmayan merkezi semt filan varsa olabilir belki.

Muğlanın turistik olmayan yerleri olabilir Dalaman filan yeni yapılaşmanın çok olduğu yerler, internet olayı sorun olmayacaktır yalnız sivrisine çokmuş orada çaydan dolayı :). ben Akyaka'da yaşıyorum interneti bu sene fiber yaptılar -ki burası eski yerleşim ama ucuz değil kesinlikle buralarda hayat. . illa şehir merkezi diyosanız Muğlanın şehir merkezinde hiçbir nane yok.
0
niye ama
(30.08.17)
Edirne.
Havaalanı yok ama kendi aracımızla 2 saat sürüyor (avcılar edirne arası). Sabah erken trafiğe kalmadan çıkarsınız, mis.
Otobüsle sıkıntı gerçi, aracınız yoksa/düşünmüyorsanız olmaz.
0
bir nick var benden iceri
(30.08.17)
Aynen senin durumunda olup adabük, doktorlar sitesinde yaşayan tanıdığım vardı.Bodrum havalimanına yakın ve süper bir yer.
0
turkuaz
(30.08.17)
(8)

Ekim kasımda tatil yapılacak yer

hede hodo
Maalesef yıllık iznim o zamana denk geliyor. Sizce nereye gidilir? Nerelere yoğunlaşayım?
Maalesef yıllık iznim o zamana denk geliyor. Sizce nereye gidilir? Nerelere yoğunlaşayım?
0
hede hodo
(25.08.17)
İspanya ya da İtalya olabilir.
0
cakabo
(25.08.17)
kıbrıs
0
sta
(25.08.17)
amsterdam
0
silah taciri
(25.08.17)
Antalyada hala denize giriliyor oluyor <3

Onun disinda her yer olur yani deniz tatili degilse aradiginiz.
0
kuehles blondes
(25.08.17)
Kıbrıs o tarihte sıcak oluyor halen. Fakat denizi berbat bence, tuz oranı dolayısıyla jölede yüzüyor gibi hissediyorsun.
0
manuel mandalina
(25.08.17)
tayland
0
safepassage
(25.08.17)
Malesef mi? Tatilin en güzel yapıldığı aylar onlar. Bir bütçe belirtmediğinden bir yer önermedim. Yurt içi-dışı vs.
0
medre
(25.08.17)
medre+1

Eşim öğretmen olduğundan Eylülden sonra tatil yapamıyorum.Eğer böyle bir engelim olmasa tüm yaz tatillerimi ekimde yapardım
0
turkuaz
(25.08.17)
(9)

1 gece kalmalı yurtdışı?

visenfoni
Evet arkadaşlar para sıkıntısı yok. Yarın sabah uçakla gidip çarşamba akşam dönebileceğim nereye gidebilirim?balkanları söylemeyin hiç.şu an en iyi ihtimalim tiflis diye düşünüyorum?aklınıza gelen 2 günde dolaşılabilecek şehir/ülke var mı?*vizesiz olacak
Evet arkadaşlar para sıkıntısı yok.
Yarın sabah uçakla gidip çarşamba akşam dönebileceğim nereye gidebilirim?

balkanları söylemeyin hiç.
şu an en iyi ihtimalim tiflis diye düşünüyorum?
aklınıza gelen 2 günde dolaşılabilecek şehir/ülke var mı?

*vizesiz olacak
0
visenfoni
(21.08.17)
vize var mi?
0
in vino veritas
(21.08.17)
Tiflis mantıklı
0
kisa
(21.08.17)
vize yoksa hiç düşünme direk belgrad, alternatif lviv ya da kiev. başka da alternatif yok zaten 2 gün için
0
zikardo
(21.08.17)
Bakü olabilir. Orada havalimanında 10-15 dolar civarında bir para alıyorlar visa için.
0
battal gemalmaz
(21.08.17)
kapida vize ile yunan adalarina da gidebilirsin diye dusunuyorum. ha bi de belgrad da guzel bi alternatifti ama balkanlara dahil ederek eledin mi bilemiyorum.
0
in vino veritas
(21.08.17)
1.belgrad
2.lviv
3.kviv
4.minsk
5.bakü
0
electrobuzz
(21.08.17)
Belgrad yazılmış ama ekleyeyim.Yaz aylarında nasıl herkes bizde Ege'ye,Antalyaya falan gidiyorsa Sırbistan'da da herkes Karadağ'a gider. Belgrad yaz şehri değil.
0
turkuaz
(21.08.17)
hocam herkes balkanlar söylemiş oralara gittim.

şu an en iyi tunus gibi gözüküyor, giden gören varsa bir yeşillendirebilir mi?
bir şeyler sorayım.
0
🌸visenfoni
(21.08.17)
Beyrut'a gidilebilir
0
nightwalkerg
(22.08.17)
(10)

Uçak bileti fiyatları neden uçmuş?

diffarentiationation
Bu ayın başında bilet bakıyordum, gideceğim yere 500 lira civarına vardı. En ucuz de 150 liradan başlıyor boş zamanda. Dedim ağustosun sonuna doğru tatilciler azalır fiyatlar da düşer ama şimdi baktım 1000 liradan başlıyor. Gideceğim yer de Budapeşte. Nolmuş ki böyle fırlamış fiyatlar? 15 eylülden i
Bu ayın başında bilet bakıyordum, gideceğim yere 500 lira civarına vardı. En ucuz de 150 liradan başlıyor boş zamanda. Dedim ağustosun sonuna doğru tatilciler azalır fiyatlar da düşer ama şimdi baktım 1000 liradan başlıyor. Gideceğim yer de Budapeşte. Nolmuş ki böyle fırlamış fiyatlar? 15 eylülden itibaren 150 liraya var ama havalar iyice soğur oralarda. Napsam bilemedim.
0
diffarentiationation
(17.08.17)
Allah Hazreti İbrahim'e oğlunu kurban etmesini söyledi ve olaylar gelişti...
0
Batuhanolabilir
(17.08.17)
Bayram tatili 10 gün oldu ya ondandır.
0
but that was just a dream
(17.08.17)
Acaba bayram yaklaşıyor olabilir mi?

Yukarıdaki soru hiç aklınıza gelmedi mi?
0
Tears of Devil
(17.08.17)
Yeni mezunum, bayramla tatille falan hiç alakam yok aklıma da gelmedi. Bayramda kim Budapeşte'ye gidiyormuş bu kadar hayret ettim valla.
0
🌸diffarentiationation
(17.08.17)
Bakın 80 milyonluk üllenin tamamı budapeşteye gitse fiyatlar yine sabit kalır. İnsanlar bir yerlere gidiyor diye fiyat artmaz. Tatil dönemlerinde afganistan bilet fiyatları bile yükselir. İnsanlar gittiği için değil, gitme ihtimalleri olduğu için daha yüksek kar elde etmek adına yapılıyor bu.

Yani Trinidad Tobago'ya 10 senedir kimse gitmiyor olsa bile bayram dönemi fiyat artar. Tabi kimse gitmiyorsa hat direk kalkar bu çok uçuk oldu, ama budepeşteye gittiğinizde konya gibi her yerde türk olmayacak muhtemelen.

Yeni mezun olduğunuz için tecrübesiz olmanız normal bu arada, o yüzden asari ücretle alacağız sizi, sonra düşüne düşüne artar maaş
0
Tears of Devil
(18.08.17)
Tears of devil, bu asabiyet ne abi? Hayırdır?
0
Fusha
(18.08.17)
git gel 500 tl budapeşte bulunduysa fena değil. 120 euro gibi bir şey yapar. euro 4.20 oldu yani fiyatların bu seviyelerde seyretmesi normal yine promosyon bilettir muhtemelen. eskiden 99 Euro thy falan yaptı mı, euro 2.5 iken 250 tl'ye git gel oluyordu. fiyatlamalar genelde euro ya da dolar üzerinden yapılır havacılıkta
0
rosencruz
(18.08.17)
bilet fiyatları önçeden aldıgınız zaman uçuz yani şimdiden eylül ayına bilet alırsanız uçuz. ama on beş eylüldeki bileti on üç eylülde almaya çalışırsanız o da size uçmuş geleçek. soruyu dogru anladıysam...
0
renksizbukalemun
(18.08.17)
Fusha asabiyet yok ya. yani kibarca "bakın" ile söze başlayınca asabi oluyorsak bilmiyorum :( ama ben asabi değilim.
0
Tears of Devil
(18.08.17)
Ağustos sonu için kurduğun mantık tamamen hatalı.AYnı ay içinde fiyatlar yaklaştıkça azalmaz
0
turkuaz
(18.08.17)
(10)

Tempobet güvenli mi?

Deathrow
bahis tutkunu bir adam değilim, arada tek maça 300-500 atarım, yatarsa yatar, tutarsa paramı direkt almak isterim. tempobet bu basit isteklerimi karşılayabilir mi? teşekkürler.
bahis tutkunu bir adam değilim, arada tek maça 300-500 atarım, yatarsa yatar, tutarsa paramı direkt almak isterim.
tempobet bu basit isteklerimi karşılayabilir mi? teşekkürler.
0
Deathrow
(07.08.17)
Para yatırdıktan sonra 1.3 gibi bir oranlı kupon yapıp parayı döndürmeniz gerekiyor. ondan sonra çekebiliyorsunuz. para çekmek için bazı belgeler istiyolar. nüfus cüzdanı, ikametgah gibi şeyler. o belgeler bir kere onaylanıyor başta. ondan sonra para çekeceğiniz zaman çekme yöntemine göre belli bir süre bekleyip paranızı alabiliyorsunuz. banka havalesi ile para çektim ben hep. iki iş günü içinde paramı çekebildim hep
0
azeriturku
(07.08.17)
tempobet güvenlidir. ben hiç sıkıntı yaşamadım.
0
hemsta
(07.08.17)
güvenlidir.
bahissenin daha iyi.
0
lonelyman
(07.08.17)
betorder da guvenli, kktc merkezli zaten.
0
cedex
(07.08.17)
vur-kaç yapmaya çalışmadığın sürece sıkıntı yaşamazsın.

3 yıldır oynuyoruz, sıkıntı yaşamadık.
0
ada meltemi
(08.08.17)
Güvenilir baya. O kadar para kaybettim yine de güvenilir diyebilirim. Kumar bölümünde oynamayın bir türlü kazanamazsınız.
0
valarmurgulis
(08.08.17)
Tempobet guvenilirdir, sıkıntı çıkmaz ama senin oyun tarzına pek uymayabilir. Para çekimleri biraz yavaş. 2 hatta 3 günü bulabiliyor. Hemen param gelsin dersen truvabet veya imajbet öneririm. Para çekim hızı 7 dakika. Ve güvenli Siteler
0
etna
(08.08.17)
tempobetle ilgili kazanan kişilerden olumsuz yorum okuduğumu hatırlıyorum.Genelde çoğunluk ortalamada kayıpta olduğu için şikayet etmiyor olabilirler
0
turkuaz
(08.08.17)
sürekli kazanan hesaplarda sıkıntı çıkıyor genelde, 2 gün önce sorun çıktı tempobet hesabında, hesabı kapattılar ama iyi niyet göstergesi olarak hesaptaki bakiyeyi ödediler.
0
eksimeksi
(08.08.17)
tempobet ve 1xbet için güvenlidir diyebilirim. 1xbet'ten 8000TL tek kalemde çektim, hatta adamlar beni tebrik eden bir mail falan attı.(aynı zamanda parayı hemen değil bir hafta içerisinde yatıracaklarını söylüyorlardı.) Tempobet'ten en yüksek 3000TL çektim, onun dışında toplamda 15 20bin çekmişimdir. Prosedüre uyduğun sürece bu siteler senin 3'üne 5'ine bakmazlar. 50 100 bin tek kalemde alan adamlar var. Bahis piyasasında bu paralar çok rahat dağıtılıyor. Sadece güvenli sitelere odaklan. Tempobet gibi.
0
dirildimde geldim
(09.08.17)
(18)

senelerdir süren arkadaşlıklarınız / dostluklarınız

gmzo
kaç tane? ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en ya
kaç tane?

ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en yakın iki arkadaşımı o kadar da yakın görmüyorum mesela artık. şu an yakın gördüğüm 2-3 arkadaşım da 2-3 senelik.

merak ediyorum birkaç seneye bu arkadaşlarımdan da mı kopacağım? insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı yakın arkadaşlarının olması normal mi? yoksa sorun bende mi?
0
gmzo
(07.08.17)
normaldir olabilir, zamanla insanlar değişir güzel bir laf vardır
10 tane 10 kuruşun olacağına 1 tane 1 liran olsun diye, 10 kuruşluk arkadaşlara denk gelmişsindir yada onlar seni 10 kuruşluk görmüştür.

kısaca bu bir sorun değil doğru arkadaşlar denk gelmemiş olabilir.
0
basond
(07.08.17)
Ben de bazen sorguluyorum kendimi "neden hiç ilkokuldan, ortaokuldan görüştüğüm 1 arkadaşım bile yok" diye. 15-20 yıllık arkaşlarıyla hala çok yakın olabilen insanaları görünce özeniyorum biraz.

Lisedeki yakın arkadaşlarımla da koptuk zamanla. Aylarca hiç konuşmadığımız oluyor çoğu zaman. Buluşunca yine iyiyiz ama birbirimizin hayatına dair çoğu şeyden habersiz oluyoruz. Sadece üniversiteden 2 yakın arkadaşım var şimdi. Onlarla da farklı şekillerdeyiz şu an ama her gün aramasak da birbirimizi mutlaka whatsapp grubumuzda konuşuyoruz. Fırsat buldukça da görüşmeye çalışıyoruz.

Şu saatten sonra da tanışacağım kimseyle yakın olabileceğimi sanmıyorum. Bazılarının ömür boyu yakın arkadaşları olurken bazılarımızın da farklı dönemlerde farklı arkadaşları olabiliyor demek ki.
0
ms brownstone
(07.08.17)
Benim liseden kalma kızlı erkekli arkadaş grubum var. 10 kişiyiz 9 yıldır yakınız baya düzenli de görüşüyoruz. Gerçi yaşlar hala 24-25 civarı. İleride görüş farklılıklarıyla, şehir değiştirmelerle, evlenmeyle kopar mı merak ediyorum ben de.
0
jazzabel
(07.08.17)
yaşım 36. en yakın arkadaşımla 35 senelik bağımız, beraber büyüdük denebilir.
üniversite ve is için ayrı şehirlerde yaşasak da hic kopmadık. hala neredeyse her gün konuşuruz.

biri 7-8 yaşlarından... ama asıl lisedeyken yakinlastik.

bir diğeri orta 1den beri.

iki arkadaşım da ilkokul 5ten.

bunlar hayatta en çok guvendiklerim. bir de işyerinden oldu;2 tane. onlarla da 10 sene falan oldu. sırlarımı anlatır, hala o şehre gittiğimde evlerinde kalırım.

onun harici yine yakın olduğum 3-5 arkadaşım daha var yine yaklaşık 10 senelik.

bir de bir kaç aydır arkadaşlık ettiğim 2 kişi var.

sanırım dostlarım kıymetli. bir kere hayatıma girdiklerinde şartlar ne olursa olsun hic vazgeçmedik birbirimizden.
0
balik kraker
(07.08.17)
mobil edit: üniversite ve liseden hic kimse kalmamis hayatımda.
0
balik kraker
(07.08.17)
Hayatın farklı dönemlerinde farklı arkadaşların olması normal, çünkü hayat sizi aynı yönde şekillendirmiyor. Herkesin yolları farklı ve bazen yollar ayrılabiliyor.

Bir çocukluk arkadaşım var, 20 küsur yıldır arkadaşız. O kendisini zengin eden bir meslek yapıyor, ben de ebedi orta direk olarak takılıyorum. Başka bir arkadaşım evlendi ve balayına Phuket'e gitti. Ben de bunu çocukluk arkadaşıma anlattım, 'Vaaaoo, Phuket' diye. Çocukluk arkadaşım gayet kayıtsız bir şekilde 'Zaten parası olan Maldiv'e, parası olmayan da Phuket'e gidiyor balayına' dedi. Hayatımız farklı yerlerde ama değerlerimizin ayrı olması veya en büyük sırdaşının o olmaması, hiçbir şey paylaşamamak ve tamamen ayrı dünyaların insanı olmak anlamına gelmiyor. Onunla da paylaşacağın şeyler farklı oluyor, onunlayken de hissettiğin şeyler diğer arkadaşlarınla hissettiğinden farklı oluyor ama sadece eskisi kadar kanka olunmuyor. Yeni arkadaşların kadar sık olmasa da görüşüyorsun, özlüyorsun, görmek istiyorsun ama derdini, neşeni en çok paylaştığın insan o olmuyor. Yine de bir şeyler paylaşabiliyor ve mutlu oluyorsun.

Şimdiki arkadaşlarının da yenisi gelebilir. Hatta onlar daha önemli, daha kanka, daha panpa da olabilir. Bu eski arkadaşların tedavülden kalkması ya da artık gereksiz olması anlamına gelmiyor.
0
aychovsky
(07.08.17)
Ben arkadaş ilişkilerinde çok şanslıyım. İlkokulun başından beri, hatta daha da öncesinden süregelen 3-4 çok samimi arkadaşlığım, ortaokulun başından beri süregelen de o kadar dostum, üniversiteden de bir o kadar yakın arkadaşım var. Lokasyon farklılığından dolayı hepsiyle görüşemiyorum tabii ama kardeşim diyebileceğim kadar yakın insanlar bunlar. Yarısıyla yakınız ve sürekli görüşüyoruz. Diğerleriyle de aynı şehirde olduğumuzda muhakkak görüşüyoruz.

Bunun dışında, 1-2 senelik, gerçekten dostum diyebileceğim 1-2 kişi var belki.

Dans ortamlarında olduğum için sürekli farklı insanlarla tanışıyorum ve yeni arkadaşlıklar kuruyorum, ancak insanlara hemen çok yakın olabilen birisi değilim. Son bir senede bir sürü arkadaşım olmuştur ama çok yakın insanlar değiller. Dünyanın en sosyal insanı olmasam da, dostum diyebileceğim 10 kişi vardır belki de, neredeyse tamamı en az 8 yıllık arkadaşlıklar. Zaten bu insanlar bana yetip arttığı için, yeni arkadaşlıklar kursam da çok samimi olamıyoruz. Vaktimi esas dostlarıma ayırınca diğerleriyle o kadar da yakınlaşamıyorum.

Ben durumumdan çok mutluyum, ancak nadir bir örnek olduğumu düşünüyorum. Çevreye baktığımda birçok kişinin arkadaşlıkları birkaç sene sürüyor anca. Ya lokasyon, ya çekememezlik... bir sebepten bitiyor çoğu.

Bu konuya da özellikle dikkat eden birisiyim. Genelleme yapmak istemem ama; uzun süreli arkadaşlıkları olmayan insanlar biraz geçimsiz kişiler gibi geliyor bana (geçerli bir sebebi yoksa). Hatta flört ettiğim kızın hiç uzun süreli dostluğu yoksa, kişiliğiyle ilgili bir problemi olduğunu düşünüyorum ve bu konuya dikkat ediyorum.

Soruna cevap olarak: İnsanların büyük bir bölümü senin gibi. Ama yine de sorun sende (ve çoğu insanda) olabilir. Bu konuda kendini sorgulayabilmen çok güzel. Sebeplerini objektif bir şekilde belirlemeye çalış. Öncekilerle neden koptunuz? Şu anki en yakın iki kişiyi neden yakın görmüyorsun? Belki gerçekten mantıklıdır ve şanssızsındır, belki de sende bir problem vardır...
0
long live rock n roll
(07.08.17)
Hic yakin arkadasim olmadi ve herkesle olan arkadasliklarim birbirimizle uzaklasinca bitti.
0
fabr
(07.08.17)
Farkli donemlerde farkli arkadaslarin olmasi cok normal, herkese boyle oluyor genelde.

Uzun soluklu 1 kadin arkadasim var duzenli gorustugum baska da yok oyle eski. 1-2 kez bozustuk bir sekilde tekrar tatliya bagladik hala arkadasiz. O kadar ortak noktada bulusamiyorum herkesle. Yemek yemeye, filme, konsere, yurtici/yurtdisi tatile her yere gideriz. Onceden yapilmis bir plani olmadikca tum davetleri kabul eder, ben de ederim. Bu yuzden uzun yillardir suruyor sanirim. Her teklife evet diyecek arkadas bulmak kolay degil. Bir sure gorusmedigimizde birimizden biri mutlaka arar.

Bir tane de liseden kalma erkek arkadas var, onunla da hala arkadasligimiz devam ediyor ama 100km uzakta oldugu icin nadir gorusuruz. Cok gorusmedigimiz icin bozuma ihtimalimiz de pek yok:)
0
stavro
(07.08.17)
sende bi sorun yok. doğal olanı bu.
0
elorelia
(07.08.17)
En eski arkadaşlarım ilk okul arkadaşlarım, tamamen kopmadık ama çok sık da görüşmüyoruz, düğünde filan ya da annelerimiz arkadaş onlar vasıtasıyla iletişimdeyiz, hepsi de 20+ yıllık arkadaş. Onun dışında 15+ olanlarla sık sık görüşüyoruz, birisi ile çok yakınız, farklı şehirlerdeyiz ama sürekli konuşuruz, tatile filan gideriz, liseden de bir grubumuz vardı 4 kişilik sürekli iletişim halindeyiz, en geç ayda bir görüşürüz, hiç kopmadık. Onun dışında kemikleşen arkadaş çevrem üniversiteden, yine arkadaş grubundan, 5 kişiyiz. Onlar da hepsi de +10 yıllık. Sonra da zaten yakın arkadaş kategorisinde kimse olmadı. Top 10 yapsam hepsi de eskilerden olur, hatta belki 10 kişiyi dolduramam bile.
0
elikası
(07.08.17)
ilkokuldan arkadaşlarım ancak 5. sınıftan ve yolda veya bir yerde rastlarsak selamlaşırız filan, o kadar. ilkokulun 5 sınıfını, iki farklı şehir ve dört okulda okudum.

ortaokul arkadaşları da selamlaşacak kadar, o da rastlaşırsak.

liseden iki sağlam arkadaşım var, kardeşim dediğim. ve yine o dönem onların ortamında tanıştığım arkadaşlar, onlarla çok sıkı olmasak da.

ilk üniversitemde çok yakın olduğum birkaç arkadaş vardı. biriyle hala görüşürüz her gün whatsaptan ve mümkün olduğunca yüzyüze.
aynı yurdun ve evin odasında birlikte kaldığım arkadaşla bağımız zayıfladı ve koptu neredeyse tamamen.
bir diğeriyle '99 depreminden sonra görüşemedik bir türlü, yıllar sonra görüştük, sevdiğim de birisiydi ama reyizci olmuş kendisi. koparttık bağı.

ikinci üniversitemden iki arkadaş vardı sürekli birlikte takıldğımız. biriyle alakayı kestim, akp muhabbetinden. diğeriyle de arasıra görüşürüz. evlendi, farklı şehirlerdeyiz...

iş yerinden iki tane sağlam arkadaşım var. biriyle defalarca atıştık, fiziksel boyuta varmasa da bayağı kavga ettik siyasi sebeplerden. bi de akpli olmasa çok iyi olacak. bir ara işi bile bırakıp çıktım kavgamız yüzünden. şimdi yakınız, tuhaf biraz.
0
runagain
(07.08.17)
Ilkokul ortaokul liseden kalan hic arkadasim yok sehir degistirmeler evlenmeler sosyal siyasal farkliliklar derken hiçbiriyle alakam kalmadi. Bu durum gorusmeye devam ettiğim en eski arkadasimi 10 yillik yapiyor. Yeni ortamlara girdikce arkadas olduklarimdan bazisi devam ediyor bazisi o ortamdan cikinca bitiyor.

Ilkokuldaki en yakin arkadaşımla gorusmeye calismistik birkac sene once, hala 8 yasinda gibi davrandigi icin bunun gibi 20 yillik arkadasim olacagina akilli dusmanim olsun daha iyi demistim.
0
passive aggressive
(07.08.17)
öyle dostluklarım olmadı.

ilk sebebi, ergenliğimin sonuna kadar çok yer değiştirmem, dolayısıyla kalıcılık unsurunu sağlayamamamdı.

sonrası için ise sebep, karşıma çıkan insanların aslında bana uygun olmadığını kabullenmemdi. yani illa sosyaleşmiş olup, instagrama konulacak fotoğraflar için 32 diş sırıtmamın gerekmeyeceğine inanmamdı. hayata bakış açılarımızın örtüştüğü bir iki insanla da, o insanların geçirdiği -benden bağımsız- dönemler yüzünden ilişkilerimizi askıya alma durumu oldu. ha ama onlarla bir 5 sene sonra yine can ciğer olabiliriz gibi, o farklı bir şey.
0
treamorg
(07.08.17)
liseden beri arkadaşlığımın devam ettiği çok yakın 2 arkadaşım vardı. sonra hepimiz farklı şehirlerde üniversite okuduk. daha sonrasında tam sizin bahsettiğiniz gibi değişimler oldu. uzun süreli arkadaşlığın verdiği rahatlıkla eleştiriler de aynı sertlikte oldu sanırım. sonra bir tanesiyle gerçek anlamda koptuk. görüşmüyoruz. birbirimizi de pek sevmiyoruz sanırım. ötekiyle bu süreç biraz daha ılımlı geçiyordu ki; kendisinin sevgilisi bu süreci hızlandırdı. onunla da kopma aşamasındayız sanırım.

fakat bu süreç içerisinde şunu yakaladım. çok eskiden çok yakın arkadaşım olan biri ile farklı şehirlere taşınmamız sonucunda biraz uzaklaştık. çocukluğun verdiği sorumsuzluk da üstüne eklenince hiç iletişim kurmaz olduk. sonra yine aynı şehirlerde yaşar olduk; fakat yine görüşmez konumdaydık. fakat bir şekilde yeniden rastlaşarak -hatta daha ileri gidersem, tekrar tanışarak- iyi arkadaşlar olduk. laf olsun diye değil, gerçekten en yakın arkadaşım oldu kendisi. şimdi evlerimiz arasında 300-500 metre var. bazen 1 ay hiç görüşmesek de bir destek olarak orada olduğunu bilmek güzel. bazen de her gün görüşür pozisyonda oluyoruz. o zaman da kendi tecrübelerimden yola çıkarak yaşadığım karakter uyuşmazlıklarını yaşamadığımı fark ediyorum. farklılaştığımız çok nokta var ama karşında seni gerçek anlamda dinleyen biri var. art niyet beslemeden, kıskanmadan, senin için en iyisini isteyerek dinleyen biri. farklı üsluplarımız var ama herkes kendince argüman yürütüyor. ama bunların hepsi doğru bir dinlemeyle mümkün oluyor. en azından benim için öyle.

sanırım insan en yakın, en içten, en can arkadaşından, araya ne girerse girsin; kopamıyor. biraz ara veriyor belki sadece. biraz dinleniyor da denilebilir. diğer arkadaşlıklar birer ilizyondan ibaret.

arkadaşlarınızdan belki kopacaksınız, belki kopmayacaksınız. ama kopabilecek arkadaşlıklardan kaybettiğiniz bir şey yok temelde. tecrübe ediniyorsunuz en kötü ihtimalle. kopamayan arkadaşlıklar ise bambaşka bir kazanım. ikisi de normal olan bence. siz de sorun olduğunu düşünmüyorum.
0
windowsguvenlikduvari
(07.08.17)
Benim ilkokuldan kalma sürekli görüştüğüm iki arkadaşım var. Büyük ihtimalle yakın çevrelerde oturduğumuz içindir. Liseden kalma sürekli görüştüğüm 3 4 kişi var. Bunun da nedeni yine yakın çevrelerde oluşumuzdandır.üniversiteden yeni mezun oldum. Herkes kendi evine gittiği için düzenli görüştüğüm kimse yok. Telefon trafiğinin de git gide azalacağını düşünüyorum.
0
valarmurgulis
(07.08.17)
Benim ilkokul yaşlarında tanışıp da halen arkadaşlığımın devam ettiği kişi sayısı sadece bir.Arkadaşlığın devam etmesi derken kriterim haftada en az 1 defa bir araya gelmeye çalışmak, buluşmak için iki tarafın da istekli olması.Tüm olanaksızlıklara rağmen bir araya gelmeye çabalamak.

Onun dışında eskiden aynı iş yerinde çalışıp iş değiştirmeler nedeniyle ayrıldığımız ama 1-2'siyle haftada bir telefonlaştığımız, en geç 2 ayda bir mutlaka görüştüğümüz 4-5 kişi var.

Arada dönem dönem arkadaşlık ettiğimiz ama arama sorma faslının şu an devam etmediği onlarca kişi var.

Yıllar geçtikçe, hele evlendikten sonra yeni arkadaşlar edinmek çok zor oluyormuş.Yakın arkadaş bulmak sevgili bulmaktan daha zor bence.Bu işin çözümünü bulan varsa bana da haber versin.
0
turkuaz
(07.08.17)
1 tanecik. ortaokulda tanıştığım arkadaşım, 2006'dan beri en yakın arkadaşım kendisi.

bi tane liseden vardı, geçen haziranda tamamen bitti arkadaşlığımız mezuniyet törenine gidemedim diye :))

başka da yok.

sorun sende değil bence, bak çok güzel yazmışsın insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı bir bireye dönüştüğünü.
0
mutlusismankedi2015
(07.08.17)
(6)

Çamaşır makinesi seçimi vol2

neysene
Marka portföyümü değiştirdim.Aynı standartlarda olmak üzere;Beko marka mı yoksa samsung marka çamaşır makinesi mi sizce?
Marka portföyümü değiştirdim.

Aynı standartlarda olmak üzere;
Beko marka mı yoksa samsung marka çamaşır makinesi mi sizce?
0
neysene
(06.08.17)
beko öneririm. parça ve tecrübeye bakarsan beko müşteri hizmetleri dersen samsung.
0
mikahakkinen
(06.08.17)
samsungtan tv telefon alırım ama beyaz eşya olmaz sanırım.
0
sutlu nescafe
(06.08.17)
Bosch al. Almanya uretimi

Samsung servisi kötü diye biliyorum.

Beko hakında bilgim yok.
0
intern in the house
(07.08.17)
çamaşır makinası sorun çıkartma potansiyeli yüksek bir alet.Bosch al
0
turkuaz
(07.08.17)
bosch siemens profilo tamamen parçaları aynıdır. hiç bir fark yok. alman malı dır ancak farkları var. made in turkey ve made in germany 2 tip var makineye göre made in germanyler daha pahalıdır. böle şeylerde servis önemlidir. bosch siemens servisleri türkiyede gayet iyi ama beyaz eşya şans işi mesela bosch çamaşır makinesinde sıkıntı yaşamadım arçelikte yaşadım ancak bulaşık makinesindede tam tersini yaşadım.
0
mikahakkinen
(07.08.17)
Beyaz Eşya'da samsung gibi markalardan almamaya çalışırdım, belki güzel ürünler üretiyorlar ama servis işi başka oluyor o tür ürünlerin, bosch olur arçelik-beko olur bence de.
0
atom karincanin torunu
(07.08.17)
(15)

Ateistler, oğlunuzun sünneti?

diffarentiationation
Çocuğunuzu sünnet ettirdiniz mi ya da ettirecek misiniz? Neden?
Çocuğunuzu sünnet ettirdiniz mi ya da ettirecek misiniz? Neden?
0
diffarentiationation
(06.08.17)
türkiye'de yaşadığım sürece çocuk yapmazdım. ha olur da türkiye'de olursa bir şekilde yine de ettirmem.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.08.17)
Almanya, Kalifornia hatta Yunanistan'daki cocuklari gorunce Turkiye'de yasadigim surece cocuk istemedigimi fark ettim.

Orada bir yerde yasarsam da cocugu sunnet ettirmem.
0
Traveller
(06.08.17)
İleride bir gün olursa ettirmeyi düşünmüyorum.
0
mutekebbir
(06.08.17)
ettirdik
0
sta
(06.08.17)
ettiririm, saglik acisindan iyi.
0
no christ requires
(06.08.17)
bi kac sene icinde cocugum olabilir. erkek olursa ettirmem.
0
bindokuzyuzkusur
(06.08.17)
sağlık açısından iki karşıt görüş var. ama ettirirdim ben olsam.
0
elorelia
(06.08.17)
Olursa ettirmeyeceğim.
0
pike
(06.08.17)
ben de ettirmem ya da en azından ettirmek istemem. Beden onun, benim gerekmedikçe değişiklik yapma hakkım yok.
0
dusunemedim
(06.08.17)
valla babam ettirdi. düğünde içmek için düğün yaptı valla.
0
mikahakkinen
(06.08.17)
hayır
0
shotgunwoman
(07.08.17)
Ateist babam abimi sünnet ettirmiş, "Baskı görür" diyerekten ama düğün müğün olmamış. Köylerde çalışmışlar, "Erkek olamadın" diye dalga geçmesinler diye ettirmiş. Abim istemiş.
0
aychovsky
(07.08.17)
ateistim. eşim namazında niyazında bir müslüman. oğlumuzu yaşı dolmadan sünnet ettirdik.

ben olaya saglik açısından yaklaştım ve sünneti uygun buldum. üstelik oğlum burada büyüyecek. sünnetsiz olması ileride sosyal hayatında büyük bir problem olabilir. ama sünnet düğünü ya da mevlüt vb yaptırmadık.
ben eşimin isteğine saygi duyup yaptırdım. o da benim isteğime saygı duyup diğer ritüelleri yaptırmadı. orta noktada buluştuk yani.
basit bir cerrahi operasyon oldu bizim hayatımızda. aileler harici kimsenin haberi bile olmadi.
dolayısıyla sünnet hediyeleri, altın vb de yok. gerek de yoktu bence...
0
balik kraker
(07.08.17)
ateist değilim ama ettirmemeyi planlıyorum.Afrikada kadınların klitorisini kesmelerinden bir farkı yok benim gözümde.
0
turkuaz
(07.08.17)
sunnet ettirmem ki buyuyunce is ustundeyken daha çok zevk alsin. O kabuk orada bosuna durmuyor
18'inden sonra kestirecekmi,yanlari mi aldiracak, istedigini yapsin
0
yarey
(07.08.17)
(2)

itiraf.com

sta
itiraf.com'a bir bakayım dedim aklıma geldi bir baktım kapanmış. neden kapandı ki bilen var mı?
itiraf.com'a bir bakayım dedim aklıma geldi bir baktım kapanmış. neden kapandı ki bilen var mı?
0
sta
(05.08.17)
Hatırladığım kadarıyla site sahibi birilerine satmıştı.
0
turkuaz
(05.08.17)
kimse girmiyordu.
şu politik ortam olmasa ekşi de kapanırdı ama.
ülke normallleşemedi ki.
0
herhaltibiliyoring
(05.08.17)
(6)

istanbul anadolu yakası ev almak mı kira mı?

masumiyetkarinesi
benim baktıgım evler genelde ferah 3+1 üst katlarda ve 1500 tl ye kadar istediğin yerde kartal ve maltepe civarında bulabiliyorsun, şöyle bir durum var ev alsam 200000 tl krediye en az 10 senede 155 bin tl faiz ödeyeceğim, sizce hangisi mantıklı? ben emlak balonu olduğuna inanıyorum 250000 tl ye ald
benim baktıgım evler genelde ferah 3+1 üst katlarda ve 1500 tl ye kadar istediğin yerde kartal ve maltepe civarında bulabiliyorsun, şöyle bir durum var ev alsam 200000 tl krediye en az 10 senede 155 bin tl faiz ödeyeceğim, sizce hangisi mantıklı? ben emlak balonu olduğuna inanıyorum 250000 tl ye aldığım ev en fazla 300000 olur 10 sene sonra
0
masumiyetkarinesi
(01.08.17)
Istanbul'dan tasinmayi dusunmuyorsaniz ve ayda 2000 lira bankaya odeme yapacaksaniz ev almak daha mantikli. Zaten 10 yil hemen gecer.
0
Traveller
(01.08.17)
istanbuldan emekli olana kadar veya ölmezsem en az 30 sene taşınmayı düşünmüyorum lakin nezih ortam bulmak zor aylık ödeme en az 10 sene 2800 tl en az kredi ile ev alımında
0
🌸masumiyetkarinesi
(01.08.17)
Ablam 290'a kısıklı'dan ev aldı iki sene önce, şu an 500 ediyor. Kardeşim tuzla'dan aldı geçen yaz 450'ye, şu an 550 ediyor. Söyleyeceklerim bu kadar, hesabı sen yap.
0
manuel mandalina
(01.08.17)
kim emlak balonu diyor? 2015'te de emlak balonu bu yıl patlayacak diyorlardı, öyle bir şey olmadı. deprem olur, büyük bir olay olur belki ama bu gidişle balon şişmeye devam ediyor ve patlaması için de bir neden yok. 10 sene sonra o ev 300.000 değil 500.000-1.000.000 bile edebilir. bunu kimse bilemez.

bence evi satın alın, boşuna kira ödeyeceğinize kendi evinizi ödeyin.
0
pinkpeony
(01.08.17)
zümrütevler olabilir sorun yok aslında işyerim dragosta olacak sancaktepe bile olur
0
🌸masumiyetkarinesi
(01.08.17)
Emlak balonun İstanbul'un tamamında yok.Olmayan yeri arayıp bulmalı ve ev satın almalısın
0
turkuaz
(01.08.17)
(3)

yaşar nuri öztürk gerçekçiliği hakkındaki düşünceleriniz

masumiyetkarinesi
rte ye sürekli eleştiren bir adam ama bir programına denk geldim sonunda rte ye hak veriyor bu kadar dürüst adam olması takdire şayan değil mi?Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itme
rte ye sürekli eleştiren bir adam ama bir programına denk geldim sonunda rte ye hak veriyor bu kadar dürüst adam olması takdire şayan değil mi?

Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.(maide,8)

www.youtube.com
0
masumiyetkarinesi
(30.07.17)
Ve inananlarin cogu ayete inanacagina; hocasina, parti liderine, agasina falan inanir daha cok.

Degeri bilinmeyen, degerli bir ilim adamiydi. Allah rahmet etsin. Bence vazifesini yapti. Utanci ve sucu, vebali inaniyorum deyip, hakki tutmayan yiginlara.
0
runagain
(30.07.17)
lafı çok dolandırıyor. nerde diyor tam olarak?

bu videoda da benzer şey diyor ve daha kısa
www.youtube.com

söylediğine katılıyorum. rte olmasaydı türkiye fetö cumhuriyeti olurdu.
0
dafuq
(30.07.17)
@dafuq, RTE olmasaydı Türkiye FETÖ cumhuriyeti olurdu demek.Bulunduğun yerden bakınca hepimiz bu kadar saf yada aptal mı gözüküyoruz çok merak ediyorum.
0
turkuaz
(30.07.17)
(55)

Nişanlım ve annem arasında kaldım imdat

anladım
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor. Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken anne
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor.

Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken annem bir kolye aldı nişanda takmak için, alırken bana neden göstermediniz diye zeynep bi bozuldu ama annemin hediyesi canım falan dedim çok da şey olmadı. Sonra 3 ay sonra ben ev aldım, evde bir sürü yapılacak iş vardı, duşakabin değişmesi, seramikler vs. bunlara bakmaya gidecektik, annem ablan da gelsin dedi erteledik. Ben de çok yoğun çalışıyorum, ya ben müsait olmuyorum ya ablam olmuyor, evlenmemize 2 ay kaldı hala ortada bir şey yok diye zeynep çok sinirlendi. Haklı bi şey demiyorum, biz de aynı gün hem seramikleri hem de gelinliği aldık. Bu defa ablam zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten diye annemi doldurmuş, annemle kavga ettik.

Hadi bu kavgayı da bi şekilde atlattım, annemle ablam gidip düğün için 5 taş yüzükle, kolye ve küpe almışlar. Bana eve gelince söylediler haberim yoktu, iyi yapmışsınız dedim ne bileyim ya. Zeynep de düğün için bi kolye mi alsam deyince annemler aldı ki dedim, ooo kıyametler koptu, "nişanda da aynısını yaptılar zaten, neden beni götürmüyorlar takacak olan onlar mı" diye saydı da saydı. Yine annem sürpriz bi hediye yapmak istemiş ya dedim, tam gönlünü alıyordum ki fotoğraflarına bakayım bari dedi. İstedim fotoğrafları attılar, Lan ablam kendi kolyesi ve yüzüğünün aynısını almış, kız çıldırdı iyice, senin bana saygın yok dedi konuşmadı 2 gün. Arkadaşlara sordum kız haklı, sen onun beğendiği bi şey daha al dediler, aradım söyledim yine gönlünü almayı başardım. Bu defa eve geldim, annem perdeciye gitmiş, perde yaptırıyormuş onu söyledi, ben de sinirlendim ya bak kız görmeyince sorun oluyor, o kolyeyi de aldınız zeynep onu düğünde takmayacak biz başka bi şey alcaz dedim. Bu kız kim sanıyor kendisini, beğenmezse beğenmesin diye bu sefer o başladı, yemin ederim allahım al canımı kurtar şundan diyesim geliyor artık. Bu son kavgaydı 4 gündür konuşmuyor işte.

Eylül'ün 5'ine kadar öleceğim arkadaşlar napayım ben bilmiyorum bana bi akıl verin allah aşkına ya. Bi de ablam bi gün otururken zeynep'in falına bakmış 10 gün önce falan, sen çok şükürsüz bi dönemdesin, her şeyin var ama tatmin olmayı bilmiyorsun demiş, niye diyorsun abla NİYE. Bu ne lan, parçalayacaklar beni, İMDAT.
0
anladım
(26.07.17)
İki kadın görümce ve kaynana çok tehlikeli gelini kabullenmeleri zaman alacak. Sen nişanlının yanında ol yalnızlık çekmesin. Kız sonuna kadar haklı
0
hernezıkkımsa
(26.07.17)
okumadım ama anne mühim.
0
secrex
(26.07.17)
zeynep haklı.
0
ghilleinthemist
(26.07.17)
bende anne her zaman haklıdır diyecektim ama annen haksız.
kızı götürecekler.
perde, kolye, yüzük bunlar önemli.
hacı perde alacak kızı niye götürmüyorlar böyle saçmalık mı olur:))
allah yardım etsin.
bu kadınlar adamı deli ediyor yemin ederim ulan hayatımda kimse yokken ne güzel mutlu mesut bir adammışım aklıma sokayım gram huzur yok her gün kavga..bak sinirlendim şimdi.
0
lonelyman
(26.07.17)
İkisini birbirine kirdir.
0
partizan
(26.07.17)
SENİN anlattığın şekliyle zeynep hanım sonuna kadar haklı. annenin ve ablanın yaklaşımları çok art niyetli ve elalemi kendi gibi / çocuk gibi sanıyor. annengile burnunu sokmamayı / kendi başlarına iş yapmamayı öğreteceksin bence çünkü yarın da oğlumun evi değil mi istediğim zaman gelir kalırım moduna gireceğe benziyor. zeynebin yerine bir kez daha sinir oldum.
0
aydogank
(26.07.17)
Bir araya gelip hiç vakit geçirmediler mi? Benim bildiğim nişan alışverişine kız götürülür ve o ne beğenirse o alınır. Doğum günü hediyesi değil ki sonuçta bak bakalım beğenecek misin diyebileceğin bir şey olsun. Beraber vakit geçirin bir gün. Kızı ablana ve annene ısındır.
0
dissendium
(26.07.17)
zeynep haklı
0
balpolen
(26.07.17)
@dissendium abi hayret ettiğim nokta da bu, ailelerimiz 8 yıldır tanışıyor ve sürekli gidip geliyoruz zaten. Başkası bi şey deyince güzel gelinim diye bahseden annem, niye böyle yapıyor anlayamıyorum. Ben bilmiyordum böyle gösterilmesi gerektiğini falan, annem gerek yok demişti ne bileyim ya. Bi de diyor ki o hafta doğumgünüydü, ben onları doğumgünü için aldım ama düğünde takacağım, kitlendim bi şey diyemedim.

Bu da şöyle doğumgünü hediyesi aldık bi şey alma dedi almadım (meğer bunlarmış), doğumgününe evlerine gittik, ben bekliyorum ki hediye çıksın çıkmadı, sonra evde sorunca düğünde takacağız işte dedi. Bi de kızdan trip yedim doğumgünümü önemsemedin diye.
0
🌸anladım
(26.07.17)
Zeynep haklı.
Geleneklerle zerre işi olmayan bir insanım ama bu memleketin örf ve adetleri bu tarz alışverişlerin kaynanalar, gelin, varsa abla kardeş ile vs yapılmasını gerektirir. Takıları nişanlınız beğenmeliydi. Açıkçası perdeleri de kullanmasa sonuna kadar haklı. Kendi evinde kullanacağı şeyi başkasına mı soracak?

Anneniz ve ablanız kendi kayınvalidelerinden gördükleri sinir bozucu şeyleri nişanlınızdan çıkarıyor gibi. Ya da kontrol manyağı olmuşlar. Nişanlınızı destekleyin bence. "Bak ben şimdi senin yanındayım, düğün müğün bitsin annemlerle de aramızı düzeltelim e mi" deyip orta yolcu olun derim ben.
0
sopiro
(26.07.17)
Evi siz almışsınız sanırım. Bence aileniz kıza bu konuda içerli hani oğlumuz ev bile aldı daha ne diye nedense ben öyle hissettim yoksa kızın kullanacağı evdeki perdeleri kızdan habersiz seçmek akıl karı değil.
0
pastörizesüt
(26.07.17)
valla kusura bakma da annenle ablan çok fena. zeynep haklı. anneni ablanı çift işlerinize karıştırma derim. bundan sonra hayatını zeyneple yaşayacaksın.
0
sanguine mcqaer
(26.07.17)
@zeynep +1

Sen ve Zeynep'in kalacağı eve anne ve ablanın kafalarına göre perde alması, duşakabin tercihine karışması, gelinin düğünde takacaklarına karışması çok saçma. Ben gelinlerin saçma telaşı modunda bir şey bekliyordum, tam tersi çıktı.

Annende tipik bir "oğlumu başka kadına kaptırıyorum ve o ona yeterince iyi bakamayacak" bakışı var. Türk annelerinin ortak bakışı. Biraz da dışlanmışlık hissi var. Her şey mükemmel olsun istiyor ama kendi kriterlerine göre mükemmel. Benim annemde de o süreç geldiğinde olacak herhalde. Şimdilik aksini iddia etse de. O yüzden Zeynep'i süreçle ilgili haberdar edip, anneyi de gelin konusunda ve dışlanmışlık konusunda içini rahatlatma ve sözlü telkin yoluna gidebilirsin.

Zeynep'e konuyu açtığın için ondan lojistik destek alabilirsin. Yani o annene gidip alışverişe çıkmak, onun bol bol fikrini almak yoluna gidebilir. Tabii bunları kendisinin kesin fikri olmayan konularda ve annenle hemfikir olabildiği alanlarda yapması gibi. Örnek veremedim şimdi. Ben mesela yatak örtüsü derdim azıcık bile umrumda olmayan ev eşyası olarak gördüğüm için ama kadınlar için anayasanın değiştirilemez maddesi gibi olabiliyor sanırım o. Belki beyaz eşya?

Bu arada kusura bakma ama ablanın kahve falı büyük terbiyesizlik.
0
nawar
(26.07.17)
annen ve ablanla konuştuğun sahneler kafamda tam olarak şu şekilde canlandı -> llcdn.listelist.com

zeynep sonuna kadar haklı. allah yardımcın olsun..
0
nrmnm
(26.07.17)
ablan fena. kıskanıyo bariz.

annenin bu tarz davranışlarında ablanın etkisi varmış gibi geliyor.

ailene rest çek ama zeynep çakmasın.
0
füt
(26.07.17)
Nişanlınla senin oturacağın evin perdesine duşakabinine annen ablan niye karışıyor ya, ne alaka amk. Olayda en büyük suç sende. Annenin ve ablanın saçmalıklarına engel olması gereken ve onları kontrol altında tutması gereken sensin. Hani iki taraf da irrasyonel davranıyor olsa "arada kaldım" deme hakkın olur da bu olayda senin savunman gereken taraf çok bariz ortada. Kuracağın aileyi doğduğun aileden koru.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.07.17)
zeynep haklı +1
o evde onlar değil siz yaşayacaksınız. alınan takıları onlar değil zeynep takacak. bişeyler yapılacaksa gelin kıza sorulur bu böyledir. ayrıca annelerin bu tarz şeylere karışmasını da aşırı itici buluyorum. fikir istenirse belirtsinler kız yanlış da yapıyor olabilir bırakın tecrübe etsin biraz para kaybetsin dünyanın sonu değil ya.
oğlan anaları böyle malesef türkiyede. ama sen annenlere karşı gerçekten bi mesafe koyamazsan evliliğinde çok daha büyük problemler seni bekliyor şimdiden söyliyeyim.
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Zeynep Bacı haklı. Sonuçta evi siz kullanacaksınız ve siz oturacaksınız. Onun ve sizin birlikte düzenlemeniz, ondan habersiz iş yapmamanız gerek.

Ancak, bu nişan döneminde kalacak, evliliğe yansımayacak düşünüyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. O zamanda evinizin anahtarının yedeği olsun mu, istediği zaman girsin mi tartışmaları olacak.

Şu ana kadar hep ailenizle mi yaşadınız, aynı şehirde misiniz bilmiyorum ama bu tarz anne ve görümce tepkileri ‘Elalemin kızı oğlumu üzüyor’ diye görünür ama derininde ‘Oğlumuzu bizden uzaklaştırıyor, oğlumuzu bize düşman edecek’ paniği yatar. Kendi doğurup bugünlere getirdiği oğlunun hayatında hala kraliçe olabilmek ve söz sahibi kalabilmek için hayatıyla ilgili kararları zorlar. Çünkü annenize uydukça, onun dediğini kabul ettikçe rahatlar, ‘Oh, hala benim oğlum’ diye sakinleşir. Gelin inatlaştıkça, ‘Oğlumu benden koparmaya çalışıyor’ diye ona bilenir. Bunun birçok adı var ama annenizdeki bu yaklaşımı Nusret Kaya ‘ateş rahim’ olarak, başka insanlar başka terimlerle ve yaklaşımlarla açıklar. Siz Zeynep’in haklı olarak tarafını alenen tutarsanız, anneniz ve ablanız ‘Fesat kız, oğlumun aklını çeldi. Şimdi parmağında oynatıyor. Evladım hayırsız çıktı’ der. Siz Zeynep’le aralarını yapmaya kalksanız ‘Gördün mü fesat kızı. Oğlumu iki arada bıraktı’ der.

Bununla ilgili bir fıkra bile var: Bir kadın güne gitmiş ve arkadaşı ile konuşmaya başlamış. ‘Ah, komşu! Gelin öyle kötü çıktı ki anlatamam. Tutturdu tatile gidelim diye, oğlanın tüm parasını harcattı. Evde hiç yemek yapmıyor, her akşam dışarıda yediği parasını oğluma ödetiyor. Oğlum yazık, çalış çalış çok yoruldu’ der. Komşusu ‘E, kızın nasıl’ diye sorar. Kadın anlatmaya başlar. ‘Ay komşu, öyle hayırlı bir koca buldu ki, her istediğini yapıyor. Tatile gidelim diyor kızım, götürüyor. Evde hiç yemek yapmıyor, bir eli yağda, bir eli balda. Her akşam yemeğe başka bir yere gidiyorlar, kızıma hiç ödetmiyor. Bir de çalışkan ki, sorma’ diye. Bizim annelerin çoğunluğunun durumu bu.

Dolayısıyla siz ağzınızla kuş tutsanız Zeynep’i sevdiremezsiniz. Zeynep’in de bunun farkına varması ve haklı olduğu halde ailenin gönlünü çalması ve orta yol bulması gerek. Başka türlü anneniz illa ki ona karşı dolacak ama bir yandan da Zeynep hayatında hep annenle senin aranda orta yol bulmak durumunda kalacak böyle olursa da.

Bu arada anneyi sakinleştirebilirsiniz. Evlenince sizi kaybetmeyeceği yönünde teskinde bulunun. Zeynep'in düşman olmadığı fikrini örneklerle anlatmanız gerek.
0
aychovsky
(26.07.17)
sizin aile biraz kontrol manyağı gibi. zeynep haklı diyorum ben. abi sonuçta aldığınız evde yapılacak en ufak bir değişikliği kendisi yapmalı. annenizin veya ablanızın herhangi bir söz hakkı yok bu işte. eve perde diktirilecekse zeynep beğenir ve anneniz yaptırmak istiyorsa zeynep modeli annenize gösterir gider anneniz aynı modeli yaptırır. anne ve ablayı frenlemezseniz daha kötü şeyler olabilir. alın karşınıza sakin sakin konuşun ikisiyle de. ben ikinize de çok değer veriyorum ama o ev zeynep'le benim ve o eve ne yapılacaksa zeynep'in istediği gibi olacak, zeynep'e bir hediye alınacaksa gidip de ikiz çocuk gibi ablamınkiyle aynı olmayacak vs. ama bu arada zeynep'in yaptığı da çok ayıp. sonuçta aileniz ona hediye alıyor ve bu hatun kalkıp hediyeyi beğenmezlik yapıyor veya hediyeye laf atıyor. alırsın iki gün görsünler diye takarsın beğenmezsen de kenara koyarsın veya satarsın. ama burada kusurun yüzde 75'i sizin ailenizde yüzde 25'i zeynep'e ait bence.
0
golgi aygıtı
(26.07.17)
zeynep haklı. kız kendi oturacağı evin perdesini haklı olarak seçmek ister çok net.
0
habula
(26.07.17)
İlk kolye olayında haksız
sonuçta hediye olarak alınmış ama geri kalan tüm olaylarda hakli. Ablan da ortalığı karıştıran tipik görümce, asıl o kim oluyor? Zeynep'in yanında ol. Bu aile ile kimle nisanlanirsan nişanlan sorun yaşarsın çünkü.
0
elorelia
(26.07.17)
Zeynep haklı.

Aileler tanışıyor olabilir, araları önceden çok iyi olabilir ama bazı anneler evlenme işi ciddileştiğinde otoritelerini koymak ve her şeyi kontrol etmek istiyorlar. Benim ailem de böyle.
0
jazzabel
(26.07.17)
Zeynep haklı tabii ki her kadın kendisi seçmek ister takılarını, perdesini, sürekli kullanacağı eşyasını. Annen ve ablanla oturup konuşmalısın bence yoksa bu kavgalar uzar gider bir zaman sonra annenler aradan çekilse bile siz bu olayların kavgasını baya bir süre yaparsınız, en azından bizim öyle olmuştu. Sonra olay karşılıklı senin ailen şöyle böyle şeklinde bir boyuta gidiyor ki gerçekten içinden çıkılmıyor. Bu güzel zamanları zehir etmesinler bence daha fazla.
0
strangerinhere
(26.07.17)
Zeynep'e allah sabir versin. Bu işler gelinle beraber onun begendigi seye göre alinir. Arada hediye almaları normal de evimin perdesinin siparişini verseler ben o perdeyi ya yakarim ya da alin siz kullanın diye onlara veririm.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Anne her zaman haklıdır.

Ancak eşinizi (nişanlınızı da) korumanız, ezdirmemeniz lazım. Yoksa 40 sene "annen şöyle yaptı, ablan böyle yaptı" emdiğiniz sütü burnunuzdan getirir. İmkanınız varsa, annenizle ablanıza "siz karışmayın" deyin ve nişanlınızla kendiniz alışverişi tamamlayın. Beğenmediği şeyleri anında kırın atın veya annenize verin...

İnsiyatif almazsanız, aradan çekiliyim kendileri aralarında halletsin derseniz olaylar çok büyür.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.07.17)
zeynep hakli gibi.

oncelikle evdeki perdeleri toplayip ustune benzin dokup yakiyorsun annenle ablanin gozunun onunde. 'zeynepe sormadan cay kasigi bile almayacaksiniz' diyorsun.

zeynepe gidip begenmedigi ne varsa elinden alip esdeger miktarda parayi verip 'git ne istiyosan al kendine' diyorsun. (insallah paran vardir pmkfkfk)

iki taraf da bir aradayken 'bi daha dunya mali icin birbirinizi ve beni uzerseniz iki tarafi da silerim haberiniz olsun' diyip postayi koyup dolasmaya cikiyorsun.

ben olsam boyle yapardim en azindan. yatirim tavsiyesi degildir.
0
icim urperiyor
(26.07.17)
Hadi ilk kolye neyse hediye de beştaş diğer kolye perde falan. Annen ablan haksız. Kızın gönlünü al bir şekilde.
0
hrvl
(26.07.17)
yorumları okuyup inanamadım. bence Zeynep sadece ev için seçilecek eşyalar konusunda haklı, alınan hediyelere bikbik etmesinde haklı bir yan göremiyorum. daha neler ya, bir sürü arkadaşım evlendi hiçbiri de düğünde ne takılacak ne alınacak filan gidip şımarıklık yapmadılar. sonuçta hediyedir, anıdır. uzatıp saçmalamanın lüzumu yok. haddini bilsin.
0
evde liyakat kalmamis
(26.07.17)
iki taraf da birbirinden uyuzmuş açıkçası, sabır diliyorum, üzüldüm. bir taraf kızı görmezden geliyor, diğer taraf hediyeye çemkiriyor falan abooov.
0
der meister
(26.07.17)
Ben de gelinin şımarıklığıyla ilgili birsürü şey dinlicez zannediyordum ki tam tersiymiş.
Zeynep haklı.
Ablan çok fesat annen de eski otoritesini kaybetme düşüncesiyle eline geçirdiği her fırsatta saçmalıyor gibi geldi.
Annen ve ablanla konuş.
0
chitosan
(26.07.17)
nisanlina sabirlar diliyorum. yuzugu, perdeyi annenin secmesi nedir ya. ben olsam kosarak kacardim ailenizden kusura bakmayin ama.
0
theworldismine
(26.07.17)
Zeynep haklı. Bu sürtüşmeler hep oluyor, kaynana-görümce-gelin şeytan üçgeni gibi bir şeydir ve olan da aynen senin gibi arada kalıp kimseye yaranamayan er kişisine olur. Bu anlattıklarında Zeynep haklı gibi duruyor genel olarak ama bundan sonrası için zeynepin de haksız olduğu olaylar olabilir, önemli olan her olayda hakim gibi kim haklı/kim haksız diye bakmak yerine iki tarafın da senin hatrın için birbirine asgari bir saygı göstermesini istemek olmalı. Yoksa bu üçgenin içinden çıkamaz ve evliliği sürdüremezsiniz.

Yalnız ablanız felaket bir şeymiş, o kahve falını bana o şekilde bakmış olacak, ben orada üstüne atlardım, büyük terbiyesizlik yapmış. Nişanlınız yine iyi susmuş.

Bir de ablanız ve annenizin şunu anlaması gerekiyor, "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten" demiş ya ablanız, hah zeynep artık onların üstünde zaten, siz yeni bir aile kuruyorsunuz, önceliğiniz elbette zeynep olacak, çocuklarınız olacak vs yeni aile>anne+abla. Sizinkiler bunu kabullenmek istemiyor, bunun aksini göstermek için de kendi kararları ile sizin hayatınızı yönetmeye çalışıyorlar.
0
fengari
(26.07.17)
Sucun buyugu sende yalniz; dogruyu yanlisi biraz tartip iki tarafa da gerektigi zaman sert cikman lazim.

Hediyeye cemkirilmez, hediyeyi secmezsin, sana gelir.

Elalemin oturacagi eve -oglunun evi dahi olsa- cok burnunu sokmazsin. Ha illa sokacagim dersen de gelinini de pasa pasa cagirman lazim.

Kolayliklar diliyorum ama su asamada nisanlinin haklilik yuzdesi yuksek.
0
piremses
(26.07.17)
Altta yazan yorumları okumadım aynı şeyleri yazarsam kusur bilinmesin.

Çok net zeynep haklı annenler haksız. Bencilce ve düşüncesiz davranıyorlar. sakın kızı yalnız bırakma annenleri bir yerden sora savunma ihtiyacı duyarak. Takılan şeyler satılır hiç önemi yok en fazla takmaz kız. Ama perde nedir ya? Ben de senle aynı dönemde evleneceğim, aynı süreçteyiz. Düşünüyorum nişanlımın annesi ablası bunları yapsa diye, sinirlerim bozulur ama öyle böyle değil. O perde takı konusu dışında bunların bana saygısı yok, nedir bu diye sorgularım. Annenle ablanın suçu çok net.

Seni bu kadar strese sokarak bile hata ediyorlar. Burada en çok yıpranan sensin. Senin suçun da ailenin bunları yapmasına fırsat vermiş olman. Net bir şekilde konuş, tavrını yaklaşımını bilsinler. Zeynep istemez dersen Zeynep'e tavır alırlar sonuçta aile dışından biri. Ben bu perdeyi istemiyorum, görmediğim beğenmediğim şeyi evime takmam; ben düğünümde beğenmediğim takıyı evleneceğim kişiye takmam, taktırmam vs diye ailene yansıt. O net tavrını bilsinler görsünler ve cesaret edemesinler artık. Zeynep beğenmez dedikçe suçu sürekli Zeynep'te görüp yaptıklarını anne kız birbirlerini gazlayarak normal görüyorlar, Zeynep'i şükürsüzlükle suçluyorlar.
Onlara sorsan; biz takı alıyoruz beğenmiyor, evine perde yapıp masraf ediyoruz yardımcı luyouz burun kıvırıyor; bu nasıl kız başkalarının eline geçmiyor bu beğenmiyor vs vs... diyorlardır. Haklılardır yani kendilerince.
0
uzunuzunilgi
(26.07.17)
testis agrisi
(26.07.17)
Zeynep haklı bence de. Hadi hediye olarak takı alınır(bunu giyecek diye bir zorlama olması saçma), ama kadının kendi evinde kullanacağı şeylere anneniz neden karışıyor mesela?

Aileniz biraz sizi kızın üzerinde görüyor veya sizi çok sahipleniyor gibi geldi bana.
0
noluyo yaa
(26.07.17)
Evlilikle ilgili beklentilerini düşük tut daha evlenmeden haklı bile olsa ailene posta koymaya başladıysa iş vahim demektir. Bu konuda hem aileni hem aile olmak kurmak istediğin kadını iyi tart seçimini ona göre yap. Evlenmedim ama çevremden biliyorum yakın arkadaşlarım ve kuzenim evlendi şu anda en heyecanlı en mutlu günleriniz olması gerekirken böyle bir strese girdiyseniz bence evlilik işini tekrar tekrar düşünün.
0
rickon stark
(26.07.17)
ablana de ki "senin yaşayacağın evi kaynanan düzse, takacağın takıyı kendi zevkine göre alamasan mutlu olur muydun?" annene de diyebilirsin benzer bir şey.

belki de zaten ablan böyle bir şey yaşadığından zeynep'in de öyle olmasını istiyor olabilir.

bana kalırsa ablanı özel olarak al karşına oturt konuş. bari anneni doldurmasın.
sen de 1 kez evleniyorsun, nişanlın da.
ve o evde nişanlın yaşayacak. o kız ses etmeyip her şeye tamam diyip 2 ay sonra söylemeden her şeyin yenisini de alabilir gayet ama öyle olmasını istemiyor, adam gibi olsun istiyor belli ki.

arada kalma evdekilere restini çek. "1 kere evleniyorum benim huzurumu kaçırmayın, bari bana azıcık saygı duyun" de.

benim düşünceme göre kuracağın aileye kol kanat germen gerekiyor. anne baba kardeşimiz de ailemiz tabii ki ama sen artık başka bir ailenin parçası olacaksın, tercihinle kuracağın bir aile. nişanlını da kendilerine karşı dolduruyorlar haberleri yok.
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(26.07.17)
çok pasifsin. biraz annene ablana dur demen lazım. nişanlının hiçbir hatası yok burada neyin arada kalmasından bahsediyorsun. kızın oturacağı eve kızdan habersiz perde diktirip bir de o kim oluyormuş ne karışıyormuş ne demek lan. üste çıkmaya çalışan kız değil senin annenle ablan. nişanlın gene çok iyi bir kız emin ol şu durumlara yine sabredebileceği ölçüde sabrediyor.
0
shin
(27.07.17)
deli misin kardeş? anneni ablanı karşına al da konuş. Habire nişanlına karışmak nişanlının perdesini seçmek,onun oturacağı evi ona göstermemek de noluyor. Ağzını açıp annenle ablanla konuşmazsan daha çok mutsuz olursun.Allah muhafaza nişanlını bile kaybedersin bu gidişle
0
ütopya
(27.07.17)
Anne her zaman hakli diyenlerin yasi bes falan sanirim.
Zeynep hakli ve en haksiz sizsiniz. Bunun 'nasil olmali'si yoktur. Kendi evinizin perdesini annenizin secmesi size garip gelmiyorsa, annenizden ve ablanizdan bagimsiz bir 'aile' kurdugunzun farkinda degilseniz, gerektiginde ailenize karsi dik duramayacaksaniz, olaylara karsi kendi fikriniz yoksa ve ne oldugunu algilayamiyorsaniz evlenmemelisiniz. Siz kizin neye sinirlendigini anlamamissiniz, 'gormeyince sorun cikiyor' diyorsunuz. Kizin alyansini/bes tasini ablanizin secmesi size hic garip gelmemis (ki boyle adetler deli sacmasi bence).
Belki tek bir mantigi olabilir, eger dugun masraflarini tamamen anne-babaniz karsiliyorsa 'biz ne istersek onu yapariz' diyorlardir belki, ki yine de hos degil.
Ayrica evlendikten sonra bu anne abla cok salca olur +1
Zeynep buraya bunlari yazsa, bana boyle yaptilar dese, buradakilerden alacagi cevap cok net.
0
kassiopeia
(27.07.17)
bence bu hikayede haksız kişi damat adayı. Herkes saçmalamaya başlamış.Sen bu durumda ortalığı sakinleştirmeliydin.El atmalıydın.
0
turkuaz
(27.07.17)
Ablan fena işler yapıyor, dizginleri ele almazsan devamını da getirecek gibi görünüyor.

İkisini birbirine kırdır diyenler hatalı, kesinlikle öyle bişey yapma.

Anne her zaman haklı değildir. Anne haklı olmadığı zamanlarda anneyi mümkün olduğunca kırmamaya özen gösterilerek çözüm bulunur.

Düğün öncesinde bu tür şeyler oluyor, sırf seninkilere özgü değil, erkek annesinde bi kıskançlık oluyor, doğasında var. Elinden başka türlüsü gelmiyor olarak düşün anneye kızıp bilenme ancak ablanda olması ablanın kişiliğiyle ilgili, onunki normal değil. Ablaya bi tımar gerekli.

Süreci akıllıca yönetecek olan tek kişi sensin. Dizginleri ele al. Yapılcak şeyleri önceden sor soruştur, doğrusunu öğren, anneye hele ablaya hiç bırakma. Ben böyle yapılmasını istiyorum de, Zeynep beğenmedi deme, biz beğenmedik de.

Sizin herşeye Zeynep'le beraber karar vermeniz lazım, evlenecek olan sizsiniz, o evde yaşayacak olan sizsiniz, alınanları kullanacak olan sizsiniz. Doğru olan bu.

Sen de kolayına kaçma, allahım al canımı demekle bişeyleri yönetemezsin. İki parça eşya almak değil olay, mesele ailene sahip olmak meselesi. Bu yaşadıklarınız daha başlangıç, huzurlu bir evlilik istiyorsan emek vermen lazım, emek verdiğin konuda başarılı olabiliyorsun, ne kadar emek o kadar iyi sonuç.

Mesela ablan inşaat işinde oyaladığında, münasip bir şekilde ablayı devreden çıkarıp işin devamını sağlayacak olan sendin. Abla kendi kolyesinin aynısını aldı demi, beğenmedik ya da beğenmedim diyeceksin. Ailenle konuşurken "sorun oluyor sonra" deme, nişanlının beğenmemesi değil sorun olan, sorun onun hiçe sayılması ona sorulmadan onun kullanacağı şeyin alınması. Sizin kullanacağınız perdeyi seçebileceğini düşünüp üstüne üstlük " bu kız kim oluyor " diyebilen bir ailen olduğu için nişanlını mümkün olduğunca ortaya sürmeden ilerlemek daha sağlıklı olacak. Bırak yaptırsınlar, beğenmedim onları asamayız de başka yaptırın de, yine beğenmezsem başka yaptırırsınız de. Kararlı ol, kararlı olduğunu anlasınlar. Aile içine karışamayacaklarını ne kadar erken anlarlarsa sizin için o kadar iyi olur.
Ailen nişanlını çağırmıyorsa siz nişanlınla gidip beğeneceksiniz, ailene biz bunu beğendik diyeceksin, "biz" demenden rahatsız olurlarsa ben bunu beğendim de.

Ben geçtiğimiz yılarda iki kız çocuğumu evlendirdim, önsesinde biri kız ikisi erkek kardeşlerimin evliliklerinde annemiz olmadığı için büyük abla olarak annemin vazifelerini de üstlendim. Soracağın bişey olursa memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
ek olarak:
Annenle konuş. Ablaya pas verme, biraz dışarda kalması gerekiyor onun. "böyle yaparsan seni dikkate almam hatta beni kaybedebilirsin" mesajını almasını sağla.
Annene;
"Bizim için uğraşıp didiniyorsun ne kadar teşekkür etsem azdır" şeklinde başlayıp teknik konulardaki tecrübelerine ihtiyacınız olduğunu vurgulayarak beğenme kısmını ikinizin yapmasını istediğini söyle. Hem anneyi onure et hem sınırlarını çiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
Sürekli gönüllerini yapmaya çalıştığın için böyle oluyor.
0
arnold schwarzeneger
(27.07.17)
Gelin haksızdır kesin diyerek geldim ama annen de ablan da çok bencil. Kızın evinin perdesine annen neden karışıyor ? Kızın takacağı kolyeyi neden ablan seçiyor ? İkinizin oturacağı evin tadilatından ablana ne ? Hadi annen klasik kaynana moduna girmiş, onun yaptıkları bir şekilde tolere edilebilir, oğlunun evi özenmiş diyelim, onu da konuşman lazım. Madem işin içinde bulunmak istiyor, kızın fikrini alması lazım. Ablanı tamamen işin dışında tutman şart, yaptığı çok ayıp, gidip kendi takılarının aynısından alması çok ayıp, burada ben iyi niyet göremiyorum, sanki kızı sinirlendirmek için yapmış. Kısaca elini masanın üzerine vur, herkesin çizgisini belli et. Anneni kırmadan, nişanlını üzmeden, ablanı karıştırmadan bu işleri hallet.
0
elikası
(27.07.17)
annen haksız, ota boka burnunu sokmaması gerekir, senin evinin duşakabininden ablana ne. 2 sene önce evlendim hem kendi aileme hem eşimin ailesine evlenmeden önce elinizi ayağınızı bizden çekin dedim. iki aileden de belli miktarda para alıp düğün nişan ev vs aklına gelecek her şeyi eşimle ben yaptık. annemler eşime hediye alacaksa kızım ister parasını verelim sen al gönlüne göre istersen beraber gidelim dediler. ben zaten hediye vs sevmediğim için hiç birşey istemiyorum diye başta belirtmiştim.

işin içine onun anası kaynı bunun dayısı teyzesi girdi mi cılkı çıkar. annenle konuş anne yardımların için sağol teşekkürler bundan sonra gerekli işleri biz hallederiz diye.
0
prezarlatif
(27.07.17)
Zeynep haklı. şimdi ortada gelin kayınvalide görümce üçlemesi varsa kayınvalide ve görümcede mutlaka alttan alta bir art niyet oluyor ya. İlk kolye neyse ama sonraki yüzük kolye küpe falan usulen gelinin de yanında götürülmesi şeklinde olur. O beğenir ve öyle alınır.

hadi bunları da geçelim ablanız ve anneniz arasında "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarıyor" gibi bir yorum yapması olayı özetliyor aslında. kız evleniyor, ona takı alınıyor, onun evi düzenleniyor ama kendi fikri sorulmadı ve seramikler için bile ablanız beklendi diye sinirlenince üste çıkmış oluyor.

Yapmayın. nişanlınız ailenize saygısızlık etmediği sürece onu ezdirmeyin.
0
aquarium
(27.07.17)
ıssız adaya falan git abi sen, sağın solun kezban dolmuş.
0
legalize marijuana
(27.07.17)
tipik anne inatciligi, her seyi ben bilirimciligi. maalesef zeynep yok sayilmanin siniri icerisinde ki hakli.
0
baldur2
(27.07.17)
zeynep %100 haklı. kaynana görümce olmuşlar tam ya. sinir olurum bir insanın adına konuşanlara, annenle ablanın yaptığı da bu. başka biri adına karar vermek. bu kadın yetişkin değil mi? yıllarca kullanacağı şeyler için bir fikir alsalarmış gidip satın almadan önce.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ortalığı karıştıran da abla kişisi gibi geldi bana. anneyi dolduruyor, gelin kişisine de laflar hazırlıyor :) ben bile sinirlendim, konuşmaması kızması çok normal yani.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ablan ve annen haksız. zeynep'in de tek haksız olduğu şey belki ilk kolyedir. o hediye olduğu için mırın kırın etmesi gereksiz. ama geri kalanı... çok pasif duruyorsun açıkçası. ben zeynep'in yerinde olsam kendimi kimsesiz hissederdim. anne ve abla senin kanından olabilir ama yaptıkları şeyin saygısızlık olduğunu değiştirmiyor (ağır olduysa şimdiden özür dilerim) yani zeynep sizin ailenin bir parçası olacak ilerde, böyle lafların arkasından bile söylenmiş olması sıkıntı. yarın öbür gün nasıl birbirlerinin suratına bakacak bu insanlar? bence al annenin ve ablanı karşına konuş, zeynep şikayet ediyor filan da deme konuşurken, ben rahatsızım de, ben zeynep adına üzülüyorum de. zeynep rahatsız dersen, bu sefer sana ikisi çıkıp "o kız seni dolduruyor di mi" filan yapacaklar, daha kötü olacak.
0
loveless
(29.07.17)
yorumları şimdi okudum kassiopeia +10000000
ve loveless +1
0
pinkpeony
(29.07.17)
Zeynep haklı. Allah sabır versin kendisine.
0
Lim5
(29.07.17)
(5)

kombi

charlotte blanc
bizim evde demir dokumun kombisi var. arizalandi servis cagirdim sicak su pompasi yanmis dediler. yenisini takmak icin 550 lira istediler. ben bu fiyati yuksek buldum. pompayi kendim bulmak istiyorum. nereden bulabilirim ? ayrica ikinci soru resimdeki pompa icin 550 lira cok yuksek bir fiyat degil
bizim evde demir dokumun kombisi var. arizalandi servis cagirdim sicak su pompasi yanmis dediler. yenisini takmak icin 550 lira istediler. ben bu fiyati yuksek buldum. pompayi kendim bulmak istiyorum. nereden bulabilirim ? ayrica ikinci soru resimdeki pompa icin 550 lira cok yuksek bir fiyat degil mi ?

edit: ankara icin yardimci olan arkadasa cok tesekkur ederim ancak maalesef yer istanbul. yeri onceden belirtmedigim icin ozur dilerim.

i.hizliresim.com
0
charlotte blanc
(26.07.17)
ankara için bu işin membağı rüzgarlı sokak. tesisatçıların,parçacıların topluca bulunduğu yerlerde rahatlıkla bulursun
0
genc irisi
(26.07.17)
ürün piyasadan bulabileceğiniz bir ürün değil. sadece demirdöküm servisleri, yedek parça siparişi girerek demirdökümün kendisinden temin edebilirler. eğer eve gelen servisin ücretini yüksek bulduysanız tek çareniz başka bir servis ile görüşmek malesef.
0
tthet
(26.07.17)
wilo tanınmış bir pompa firmasıdır.Onlara sorun.
0
turkuaz
(26.07.17)
akyol servis var

www.akyolservis.com
sitesi çok iyi görünmese de tavsiye ederim. arayın konuşun derim.
0
kisa
(26.07.17)
pompa 180 tl
0
Dönmezer
(06.10.17)
(11)

finans mühendisliği yüksek lisans mezunu kişinin ''mühendisim'' demesi

soft
daha önce de karşılaşmıştım, geçen yine karşılaştım. adam iktisat mezunu, finans mühendisliği yüksek lisansı yapmış, ''ben finans mühendisiyim'' diyor.sahte psikolog hikayesi mi bu da?
daha önce de karşılaşmıştım, geçen yine karşılaştım. adam iktisat mezunu, finans mühendisliği yüksek lisansı yapmış, ''ben finans mühendisiyim'' diyor.

sahte psikolog hikayesi mi bu da?
0
soft
(18.07.17)
sadece msc ile meslek kazanılmaz aslında.

Ancak bölümün adı zaten absürt.. Öyle olunca da "ben finans mühendisiyim" demesi ne biliyim olur böyle şeyler ya...

Yalnız senin başlıkta yazdığın gibi "ben mühendisim" diyorsa. Mühendis etiketi ile dolaşıyorsa. Komikmiş.
0
qazaqwsx
(18.07.17)
tanımlamalara çok takılmamak lazım. kişi kendini nasıl tanımlıyorsa he demek gerek. ben makine mühendisliği mezunuyum satışta çalışıyorum, mal satıyorum diyorum. ev arkadaşım bölümden arkadaşım ar-ge'de çalışıyor sözde, soranlara proje çiziyorum diyor. anlayacağın edinilen meslek adıyla çalışılan alanlar türkiye'de nispeten alakasız olabiliyor.
0
japon askeri
(18.07.17)
yüksek lisans meslek kabul edilmez. çoğu durumda lisans meslek kabul edilir. misal ben bir matematik mezunu olarak endüstri mühendisliğinde yüksek yapabilirim ama kendime endüstri mühendisi diyemem ama eğer bir bankada finans uzmanı olarak çalışıyorsam matematik uzmanı değil finans uzmanı diyebilirim.

kurumsal firmalarda kimse mühendislik lisansı yapmamış kişiye yüksek lisans yaptı diye mühendis demez. kural böyledir.
0
you are my lethe
(18.07.17)
Bir yerde finans mühendisi kadrosunda çalışıyorsa diyebilir bence.

İnsan kaynakları uzmanlarının kaçı ik okumuş ? Yüksek lisans spesifik bir konuda uzmanlık sağlar. Lisansla alakalı bölümden yüksek lisans ünvan verir bence.
0
empedokles
(18.07.17)
aynı durumdayım, yök'ün verdiği denkik belgesine mühendis yazmışlar sfdgdf
0
passion rules the game
(18.07.17)
termodinamik, calculus vs bir suru seyi bilmeyen adam muhendis olmaz. muhendis, bir sistemi dizayn edebilecek kisidir.
0
ubi dubium ibi libertas
(18.07.17)
eğer adam gibi bir yerden financial eng master'ı aldıysa mühendisin allah'ıdır. siz o dandik calculus 2'yle uğraşırken bu adamlar çoktan stochastic calculus, real analysis, partial differential eqns falan görüyorlar. mühendisler çok cahil bu ülkede.
0
illusive88
(27.07.17)
istediği yerde istediği masterı alsın istediği kadar kendini geliştirsin mühendis olamaz.
Yüksek lisansla mühendis olunmaz.Olduğunu iddia eden kişi eziktir
0
turkuaz
(27.07.17)
turkuaz+,


haha halamin biyiklari olsa amcam olurdu. nerede gorulmus yuksek lisansta muhendislik unvani verildigi. hayatlari yalan iki donem ders almakla unvan geliyor saniyorlar hahah..millet mal zaten 8 donem ders aliyor ki lisansi bitirip muh unvani alsinlar.
0
ubi dubium ibi libertas
(29.07.17)
@playing star again, ne yazarsa yazsin o muhendis olamiyor ne yazikki. yazilimci diyebilirsin, programci diyebilirsin, web designer diyebilirsin meslek uydurursun; lakin, muhendislik olmasi icin fakulte bitirmis olmasi lazim.

tipin biri zamaninda cikip ben ilk turk astronotum demisti. oyle olmasi icin uzaya gitmesi lazimdi tabi. gitmemisti. herkes istedigini soyler.bir isi yapabilmek farkli sey, bunun icin sana verilecek unvan farklidir. yok bile ne diyor, eger (mesela) sen makina muhendisisin ve bilgisayar muhendisliginde master yaptinda: i)bilgisayar muhendisi degilsin ii) makina yuksek muhendisi de degilsin iii) bilgisayar muhendisligi uzmanisin (gibi bir sey) diyor.

muhendislik fakultesi bitirmis bir adam, muhendislik okumamisla okumus adam arasindaki farki anlar. donanimli degiller.
0
ubi dubium ibi libertas
(29.07.17)
dhadkan mühendislik fakülteletrinde matematik fizik öğretilmez diyerek aslında mühendisliği ne kadar bildiğini belli ettin.
0
turkuaz
(03.08.17)
(7)

kabataş lisesi - atatürk fen

la mort heureuse
selamlar, yeğenim teog'a girdi ve %0.16 yüzdelik diliminde. bu iki lise arasında kararsız kalmışlar. iki okulu da görmeye gitmişler ve atatürk fen'in yurt olayı biraz sorunluymuş. kızlar için yurt varmış ama erkek yurdu şu an için yokmuş. okulun üst katında iki sınıf yatakhaneye çevrilmiş. kabataşın
selamlar, yeğenim teog'a girdi ve %0.16 yüzdelik diliminde. bu iki lise arasında kararsız kalmışlar. iki okulu da görmeye gitmişler ve atatürk fen'in yurt olayı biraz sorunluymuş. kızlar için yurt varmış ama erkek yurdu şu an için yokmuş. okulun üst katında iki sınıf yatakhaneye çevrilmiş. kabataşın da herkesin bildiği gibi öğretmen kadrosu değiştirildiği için anne babanın kafasında soru işaretleri var. iki okul hakkında da bilgisi olan varsa yardımcı olabilirse çok sevinirim. sizce hangisi daha mantıklıdır?
0
la mort heureuse
(17.07.17)
Öğrenci bu iki okul arasında kaldıysa belli bir seviyeyi yakalamış gözüküyor. Aynı seviyeyi devam ettirdiği takdirde hayatında bundan sonra ona başarısının yanında "network" lazım olacak. Bunu da Kabataş Lisesi'nde bulabilir.

Ek bilgi olarak şunu da belirteyim. genelde bilinir ama bilmeyenler için yazayım, Atatürk Fen Lisesi cemaatin tamamen yuvalandığı kurumlardan biriydi. Okulu neredeyse cemaat yönetiyordu diyebiliriz.Yurt olayının sıkıntılı olma sebebi de zamanında okula iki sokak mesafedeki cemaat yurduna teşvik için erkek yurdunun bitmeyen tadilata alınmasıydı. O zamanın müdürleri müdür yardımcıları demokrasi nöbetlerinde şimdi tabi :)
Not: Fen Lisesi mezunuyum.
0
helmet
(17.07.17)
Bu iki okul arasindaysa sanki istanbul lisesi de tutuyor olmali, neden ki orayi dusunmuyorlar?

Ben olsam gozum kapali istanbul lisesine giderim
0
kuehles blondes
(17.07.17)
@kuehles blondes istanbul erkek tutmuyormuş maalesef :(
0
🌸la mort heureuse
(17.07.17)
@ la mort heureuse
O zaman burslu sekilde alman/avusturyaya bakarim, yabanci okuldan cikmak baska oluyor, diyecegim ama yurt lazimsa sikinti tabi.

Sanki kabatas networking acisindan daha iyi, fen lisesinde sayisal olmak zorunda filan, kabatasta cocuk tm de olabilir fm de...
0
kuehles blondes
(17.07.17)
network kısmına katılıyorum.Bu puan seviyelerinde seçeceğiniz okullar birbirine yakın olacaktır kalite olarak.Geleneği,kültürü olan okulları seçin her zaman.
0
turkuaz
(17.07.17)
Çocuk ne olmak istiyor? Çok sayısalcı, mühendislik ise her iki okul da olabilir ama belki TM derse Kabataş.
Binası konumu derse Kabataş.
Hey gidi, bizim zamanımızda Atatürk Fen Lisesi efsaneydi, ama Fetö'den sonra kırıldı caanım okul.
Not: Galatasaray ve İstanbul Erkek full yapanlar içinde doğum tarihine göre alıyorlar bu sene. İhtimal çok az zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(17.07.17)
ben de burslu özel yazsın demeye geldim. istanbul erkek'in başlığına baktım şimdi sözlükten, oraya da bi tane muhafazakar gestapo subayı atamışlar. devlet okullarını, hele ki bunlar gibi kaliteli olanları ele geçirmek çalşıyorlar, daha da çalışacaklar. protestolar olsa da tamamen karşı konulabileceğini sanmıyorum, konformist veliler bir yerden sonra tadımız kaçmasın diye ayak diremeyi bırakacaklardır.

network özel okullarda daha sağlam olur hem, yurt vs. imkanlarına dair bi çözüm önerim olmasa da bu açıdan da fikir belirtmek istedim.
0
Bruce
(17.07.17)
(16)

ibadet edince işler rast mı gider?

runagain
sorum dindar arkadaşlara özellikle...ibadet ettiğim bir dönem vardı. hani 5 vakit namaz, oruç...şimdi yıllardır cumaya, bayram namazına dahi gitmemiş; ramazan da dahil hemen her gün içen (çok da değil bir iki bira) biriyim. o dönem de işlerim rast gitmezdi, şimdi de gitmiyor.o zaman işlerim yolunda
sorum dindar arkadaşlara özellikle...

ibadet ettiğim bir dönem vardı. hani 5 vakit namaz, oruç...

şimdi yıllardır cumaya, bayram namazına dahi gitmemiş; ramazan da dahil hemen her gün içen (çok da değil bir iki bira) biriyim. o dönem de işlerim rast gitmezdi, şimdi de gitmiyor.

o zaman işlerim yolunda gitmiyordu çünkü: bu bir imtihan!

şimdi işlerim yolunda gitmiyor çünkü: ibadet etmiyorum!

bu mudur yani?

hani oyle olacaksa ibadet edeyim, böyle olmayacaksa falan filan diye sormuyorum. sadece işin mantıgını soruyorum. yorumlarınızı merak ediyorum.

inanıyorum. günlük dualarım, ritüellerim var kendimce. kendimce derken de uydurdugum şeyler degil elbette. rutine bağlı ama her biri gayet de içten.

nedir?
0
runagain
(13.07.17)
işi ibadete bağlamak isteyen insan her türlü bahaneyi bulur.

yapılması gereken ise kontrollü deney. ibadet ediyorum: böyle oldu. ibadet etmiyorum: böyle oldu. ibadet dışında bütün koşullar aynı kalarak fikir verebilir. kolay mı? değil bence.

bu kontrollü deney yapılmış olsa dahi ibadete bağlamak isteyen bir bahane bulur:

o zaman işlerim yolunda gitmiyordu çünkü: bu bir imtihan!

şimdi işlerim yolunda gitmiyor çünkü: ibadet etmiyorum!
0
ron dennis
(13.07.17)
Kim sana ibadet edince işlerin yolunda gidicek dedi ki? Böyle bir şey yok. Trafik kazasında bir insana yardım etmek için koşan gönüllü bir adamın üst geçitten geçerken boşluktan E5 gibi bir yere düşüp öldüğünü biliyorum. O yüzden iyilik, ibadet, temiz kalp, saflık her zaman kazanmıyor. Ben çok anlamam dinden falan ama peygamberler de çok çileler çekmiş asıl o zaman onların mükemmel hayatları olmalıydı?

Müslümanlık sana dünyada çektiğin zulmü cennete keyif olarak geri veriyor, yersen..
0
powerpufgirl
(13.07.17)
Gönülden inandığın sürece ben bir sorun görmüyorum. İslami şartları yerine getirmemek Müslüman olmadığın ve Allah'a olan bağlılığın zayıflığı anlamına gelmiyor. Bence bu mantık ile ibadet edeceksen de etme zaten.. Ki zaten belirli kesim bu tarz ile ibadet yapıyor maalesef.
0
st curse
(13.07.17)
@qazaqwsx, linke bakamadım. wiki kapalı. evet bu konuda da cahilim biraz ki nasıl erişeceğimi bilmiyorum.

@st curse, söylediğin konuda bir sıkıntım yok. evet o insanlarla aynı ortamda bulunmak istemiyorum. bugünlerde aklımdan geçiyor, gidersem vakit dışı gider, iki rekat namaz kılar çıkarım.
o mantık beni rahatsız ettiği için biraz da ibadetten kaçıyorum. ve günümüzün malumlarıyla aynı ortamı paylaşmama düşüncesiyle beraber.
0
🌸runagain
(13.07.17)
ibadet etmenin mantığı öbür dünya için bence.. ibadet edince bu dünyada işlerin pek rast gitmeyebilir.. Dinde bu dünyanın değeri öbür dünyanın değerine göre sinek kanadı bile değilmiş..
0
gkhnynk
(13.07.17)
İbadet ettiğinde de etmediğinde de imtihandasın. İmtihan hiç bitmiyor. Mesela alkol içmen de imtihan içmemen de.

Herkesin imtihanı ise farklı. Misal fakir fakirliğiyle imtihan olunuyor. Zengin ise zenginliğiyle. Bu yüzden Allah katındaki üstünlük yalnızca takva iledir.

İşlerin yolunda gittiğinde şükretmeyi hatırlamalısın -ki bu gerçekten diğer ihtimalden zor-
İşlerin yolunda gitmediğinde ise sabretmelisin.
0
sylr
(13.07.17)
nasip ise gelir yemenden nasip değilse düşer çenenden.

genel kaide; çalış, şükret, dua et.
0
qobel
(13.07.17)
allah çalışana verir. ibadet edene değil.
bakınız gavur yapmış abi diyoruz bir çok şey için

ama bu demek değil ki ibadet etmeyin.
inanıyorsanız tabiki ibadetinizi yapmanızı öneririm
0
bana her yer cehennem
(13.07.17)
@bana her yer cehennem Allah çalışana verir fakat bu dünyada olması şart değil.
0
sylr
(13.07.17)
7 milyar denek var önünde. İbadet edenler, dindarlar, ateistler... Sence?
0
erci
(13.07.17)
her sey inancla alakali. ne alakaysa ibadet ettikten sonra insanin basina bir sey gelmeyecegi veya bir seyler yuzunden hayatini kaybedemez gibi aciklamalar olmus.

buna bagli olarak nasil oleceginizi bilseydiniz, bunu degistirebilir miydiniz ? insanlar kendi sacmaliklarinda yuzmeye devam ediyorlar.
0
evimin paspasi
(13.07.17)
alakası yok.
İbadetin karşılığı olarak ahiret gösterilmiştir. Dünya hayatı için bir vaat yok. İbadetin bu dünyada karşılığı huzur, rahatlama, olaylara bakış açısını değiştirme, manevi makamlar elde etmeden ileri gitmez.
ayrıca mü'min kişi için dünyada yaptıklarının cezası olarak dünyada imtihanların artması durumu da var diye biliyorum. ahirete cezanın kalmaması için dünyada zorluklar çeker. ibadetin de ödülü olarak ahirete kalması için dünyada ödülü verilmez.
yani ibadet eden bir müslüman için dünya daha zorlu olabilir de diyebiliriz.
( kesin emin değilim. ama kulaktan dolma bilgiler de değil bunlar:) )
0
cahs
(13.07.17)
İnanç mevzularını mantıkla açıklamaya çalışma. Adı üstünde inanç.
0
arnold schwarzeneger
(13.07.17)
Duyuruyu okudum, aradaki cevapları okumadım.

İbadet demek "kulluk etmek" demektir. Namaz oruç zekat hac ve kelime-i şehadet beşlisini "eksiksiz yapınca" kulluk tamamlanmış olmuyor. Nasıl tamamlanır diye soran olsa, öncelikle yalan söylemicen, fal bakmıcan ve baktırmıcan, dedikodu etmicen, hiçbir insanın maddi ve manevi kul hakkını yemicen (kendin dahil), harama itibar etmicen, bağımlılıklardan ve aklı baskılayan şeylere yanaşmıcan, kalp kırmıcan, arabozuculuk bozgunculuk bölücülük etmicen, huzursuzluk gerilim çıkarmıcan, yıkıcı olmıcan, sorun insan olmıcan vs... derim.

Namaz, insana hem bedenen hem aklen hem ruhen pek çok şey katmalıdır, bu namazın kendisine değil insanın bilincine ait bir sorumluluktur. Yani aslında namaz bişey katmaz, biz alabildiğimizi alabildiğine alırız. Eğer biz namazda kendimiz için faydalar iyilikler güzellikler bulamıyorsak ve alamıyorsak o zaten namaz değildir, biz eksiğizdir ve yanlışızdır yani. Mevzu biziz, namazın kendisi değil.

Oruç da namazın aynısıdır. Alanları biraz daha farklı da olsa mantığında hiçbir fark yoktur. Orucu tutamayanlar olabilir, kazası veya ikamesi vardır, bunlar da oruca dahilken oruç denen ritüelin bütünüyle bir mantığı olduğunu düşünüp "büyük resmi" görmeye çalışmak gerek (aha da ifade buraya cuk oturdu). Sadeve oruç değil bütün ritüeller için geçerli bu.

Haccın zekatın ve kelime-i şehadetin de aynı mantığa ve farklı işleyişlere sahip olduğunu rahatlıkla söyleriz. Yani mesele ritüelleri canlandırdık canlandırmadık değil, biz bu ritüellerden neler anladık, neler aldık, kendimizde o ritüellerle düzeltip tamamlayacak ne eksiler yanlışlar bulduk, bulduk mu bulmadık mı... bunlar önemli.

Ve bunlar, yukarıda ilkin saydığım kulluk etme çeşitleri olmadan, ayrıca samimiyetle anlamaya çalışma ve üzerinde düşünme hiçbir işe yaramazlar. Anca robot gibi yatar kalkarsın, aç kalır yemek yersin, Kâbe'ye gidip gelmiş para saçmış olursun. Sebep sonuç ilişkisi kurmadan, içindeki faydaları ve iyilikleri görmeye çalışmadan hiçbir ritüelin anlamı da faydası da yoktur.

Yani...

Eğer bilinçli hareket etmediysen ve Kur'an'da ne dendiğini niye dendiğini samimiyetle sonuna kadar anlamaya çalışmadıysan, bu bilgileri hayata uygulamadıysan, gözlemlemediysen/okumadıysan, denemediysen... yani bir kez bile olsa gönül yıkıp üstüne rahat rahat namaz kıldıysan o senin kıldığın tiyatro olur namaz olmaz. Tiyatro olur, oruç olmaz. Stand up olur, hac olmaz zekat olmaz.

Din de zaten aha bu yazdıklarımın tamamı demek. Vicdan azabı çekilmesin, pişman olunmasın, zarar görülmesin, aksine olabildiğince faydalı ve yapıcı olunsun diye HATIRLATILMIŞ kurallar bütünü. Evet, ortaya konulmamış, hatırlatılmış, çünkü insan bunları bilinçaltında bilerek ve unutarak doğuyor. Çok büyük çoğunluk kendi iç dünyasını dinlemeyi ve anlamayı bilmediği için, Tanrı birer uyarıcı, hatırlatıcı, müjdeleyici/korkutucu gönderiyor. Kullanma kılavuzunu da eksik bırakmıyor. Ama biz o kılavuza ve uygulanmış örneğine bakmayıp bizle hiç alakası olmayan kültürlerde yetişmiş ve yalan söyleyip söylemediği bilinmeyen aktarıcılara daha çok inanıp bağlanınca işler alabildiğine değişiyor. Ritüelleri esas zannediyoruz, dini dış görünüşü halletmek biliyoruz, barışın tersine anlamsız bir ego savaşına giriyoruz. Niyetimiz kötü değilse de işimiz kötü, çünkü kul hakkı yiyoruz. Şimdi namazın ne anlamı kalır ki?

Toplumu hem teker teker hem de topluca bu kadar güzelliğe yönlendirip düzenleyen bir kurallar bütünü hakkıyla uygulandığında niçin işler yoluna girmesin? Şimdi mesele namaz mı oruç mu yoksa insanın önce kendini sonra evladını güzellik ve iyilik yönünde hakikaten eğitip kaliteyi artırması mı...

Yeterince anlatabildiğimi umuyorum.
0
yaren
(13.07.17)
Placebo etkisi denen bir şey var. Bir de adı ibadet olmasa bile yoga, ruhsal detoks vb. adına her ne derseniz deyin başka yöntemlerle de belli bir dinginlik seviyesine çıkmak bile yerine göre insana iyi gelebiliyor.
0
turkuaz
(13.07.17)
Valla dort dörtlük namaz kildigin oruc tuttugun icin hayatın yolunda gidecek diye bisey yok. Ben sadece allah emrettigi icin yapiyorum bunları. Mükafatını nerde verir bilemem. Bi de su var hayatinin yola girmesi senin çabalarına bagli tabi dua ibadet cok önemli ama gayrette gerekiyor.

İSRÂ-13: Ve Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.
0
tociess
(13.07.17)
(4)

Kariyer sorusu

cancan
Merhabalar,Uluslararasi bir firmada 8-10 kisilik bir ekibin yoneticisi pozisyonunda calisirken, baska bir uluslararasi firmadan %20 daha fazla kazanacaginiz yonetici pozisyonu olmayan bir teklif aldiniz. Kabul edermiydiniz, etmezmiydiniz? Neden?
Merhabalar,

Uluslararasi bir firmada 8-10 kisilik bir ekibin yoneticisi pozisyonunda calisirken, baska bir uluslararasi firmadan %20 daha fazla kazanacaginiz yonetici pozisyonu olmayan bir teklif aldiniz.

Kabul edermiydiniz, etmezmiydiniz? Neden?
0
cancan
(11.07.17)
anlaşılan daha fazla veren firma daha kaliteli ve daha uluslararası, oranın normali diğerinin yöneticisi kadarsa...
bu şartlarda oraya gidip hem daha fazla para kazanabilirsin hem de orada da yönetici olmaya çalışabilirsin; hem kariyer hem de para olarak mantıklı görünüyor.

ama iş seçerken dikkat edilmesi gereken yegane kriterler bunlar değil bence, kalacak yere uzaklık, yan haklar, çalışma ortamı vs. de önemli olsa gerek.
0
Bruce
(11.07.17)
%20 daha fazla olanı tercih ederdim sanırım. İş yerinde terfi almanın en büyük avantajı maaş artışıdır. Geri kalanı sinir stres. Daha fazla maaş aldıktan sonra neden stresli işi yapayım ki?
0
himmet dayi
(11.07.17)
Diğer taraftaki pozisyon yönetici pozisyonu değil ama belki daha üst seviye bir pozisyondur.Bunu iyi sordun mu?

Eğer downgrade ise uzak dururdum
0
turkuaz
(11.07.17)
Benim skalam soyle:

Sektorel degisiklik yoksa : %25-%30 arasi bir artis kabul edilebilir.

Sektorel degisiklik varsa %30-%50 artis kabul edilebilir.

*Diger tum degiskenler (yonetici, ise ulasim, ekip arkadaslari ilr uyum-
, ve is karakteriniz) degerlendirme disi tutuldugunda...
0
mkrk
(11.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.