ganik
- 31 Aralık'a kadar gitme hakkım var. Sonra gidemiyorum.- 35 yaşındayım. Hiç girişimcilik tecrübem yok. 10k üzeri İstanbul'da iş bulma imkanım var.- Yalnızım.Bana öneride bulunun.Teşekkürler.
- 31 Aralık'a kadar gitme hakkım var. Sonra gidemiyorum.
- 35 yaşındayım. Hiç girişimcilik tecrübem yok. 10k üzeri İstanbul'da iş bulma imkanım var.
- Yalnızım.
Bana öneride bulunun.
Teşekkürler.
- 35 yaşındayım. Hiç girişimcilik tecrübem yok. 10k üzeri İstanbul'da iş bulma imkanım var.
- Yalnızım.
Bana öneride bulunun.
Teşekkürler.
0
bunlar cok kisisel kararlar ama ben olsam hic düşünmez yarin giderdim. ingiltere vs turkiye. bu karsilastirmada turkiye cikmasi mucize olur.
0
detaylandirmadan cevap vermek mantiksiz madem zar attiniz ben de ingiltere+1 diyorum
0
Gitme sakın, bulaş olur, temas olur. İkinci dalga var. Maskeyi burna sokmuyorlarmış orda. Aman diyeyim, başka zaman olsa neyse de, pandemi zamanı çok ters. Ay inşallah aşı bir an önce bulunur da eski hayatımıza döneriz.
Şaka bir yana, vereceğin karar zaten uzun vadeli bir karar sanırım. Pandemiyi(bu kelimeden de nefret ediyorum) değil başka kriterleri göz önünde bulundur bence.
Şaka bir yana, vereceğin karar zaten uzun vadeli bir karar sanırım. Pandemiyi(bu kelimeden de nefret ediyorum) değil başka kriterleri göz önünde bulundur bence.
0
6ay 1 yil dene, oldu oldu. olmadi en kotu ingilizce ogrenirsin (konusmayi aksan vs). bir de hatiri sayilir para kaybedersin, ingiltere pahali.
baktin olmadi, geri donersin. ama denemezsen denemedi olur. ingiltere para kazanmak icin en dogru yer olmamakla beraber (tax cok yuksek), her turlu tr den daha iyi gelirin olur.
baktin olmadi, geri donersin. ama denemezsen denemedi olur. ingiltere para kazanmak icin en dogru yer olmamakla beraber (tax cok yuksek), her turlu tr den daha iyi gelirin olur.
0
Kronik bir sağlık sorunun yoksa git. Şu ülkede kalmamın tek sebebi sağlık sorunum.
0
Çok zor bu süreçte, herşey alel acele olacak. Ama gitme şansın da var, ben 3 ay deneyimledim yeni döndüm, amacım 5 sene oturum almaktı ve aldım. ( pre settlement ) ama şuan seneye gideyim mi gitmeyeyim mi ufak kararsızlığım var.
Evet orada yaşam çok güzel, ama yalnızsan zor. Düzenin tamamen bozuluyor, seveceğin bir işi yapmıyorsan hele geçmişler olsun. Ben burada ev ve araba durumlarına bağlı olarak 10 alıyorsam gitmezdim, ya da tecrübe edip dönerdim. Ev araba vs yoksa kesin giderdim ama.
Evet orada yaşam çok güzel, ama yalnızsan zor. Düzenin tamamen bozuluyor, seveceğin bir işi yapmıyorsan hele geçmişler olsun. Ben burada ev ve araba durumlarına bağlı olarak 10 alıyorsam gitmezdim, ya da tecrübe edip dönerdim. Ev araba vs yoksa kesin giderdim ama.
0
kakamelsokoban
selam arkadaşlar. aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü. bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yuka
selam arkadaşlar.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.
bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.
malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.
şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.
aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.
kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.
geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.
şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.
daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.
verdiği cevap şu oldu.
"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."
belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.
ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?
Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.
bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.
malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.
şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.
aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.
kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.
geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.
şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.
daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.
verdiği cevap şu oldu.
"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."
belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.
ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?
Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
0
Akıllı, kültürlü, birikimli demişsin de bence bunlar geri zekâlı. Siz de onları üstünüze şikâyet edin.
0
Kadınların çalışmasının yasaklanması lazım slkdgjsdgj. Şaka bi yana ortam çok kötüymüş hocam geçmiş olsun.
İkiniz de haksızsınız bence.
İşyerinde verilen maaşın, tanınan hakların sadece işle ilgisi olması lazım, aileyle, iş dışındaki hayatla ilgili değil. O açıdan arkadaşlarınız "ortada bir haksızlık var" demekte haklılar. "Benim çocuğum var zaten hayatım zor vs." şeklinde düşünmeniz hatalı.
Öte yandan devlette çalışıyorsunuz ve bu konuda kararların akıllı mantıklı bir şekilde alınması zaten imkansız. O durumda "o da gelsin" yerine "ben de gitmeyeyim" demek lazım. Bunu kişisel bir mesele haline getirmek manyaklık.
Yine de "onlar yüzünden böyle oldu" diye düşünmeyin, yani size verilen o hak zaten adil değildi, hiç verilmeseydi zaten bakıcı vs. bir şey ayarlamanız gerekecekti. Bakıcınızı ayarlayın. Sadece annelere özel bir düzenleme yapıldığında "yahu onların ne suçu var, onlara da bu hakkın tanınması gerek" diyin, siz de bencillik yapmayın. Belki zamanla düzgün bir iletişiminiz olur.
İkiniz de haksızsınız bence.
İşyerinde verilen maaşın, tanınan hakların sadece işle ilgisi olması lazım, aileyle, iş dışındaki hayatla ilgili değil. O açıdan arkadaşlarınız "ortada bir haksızlık var" demekte haklılar. "Benim çocuğum var zaten hayatım zor vs." şeklinde düşünmeniz hatalı.
Öte yandan devlette çalışıyorsunuz ve bu konuda kararların akıllı mantıklı bir şekilde alınması zaten imkansız. O durumda "o da gelsin" yerine "ben de gitmeyeyim" demek lazım. Bunu kişisel bir mesele haline getirmek manyaklık.
Yine de "onlar yüzünden böyle oldu" diye düşünmeyin, yani size verilen o hak zaten adil değildi, hiç verilmeseydi zaten bakıcı vs. bir şey ayarlamanız gerekecekti. Bakıcınızı ayarlayın. Sadece annelere özel bir düzenleme yapıldığında "yahu onların ne suçu var, onlara da bu hakkın tanınması gerek" diyin, siz de bencillik yapmayın. Belki zamanla düzgün bir iletişiminiz olur.
0
Aslında sorunun kaynağı bu evden çalışma konusunun tüm çalışanlara eşit olmaması. Çalıştığınız kurumun çalışanlar arasında bir tartışma ortamı oluşmayacak şekilde bunu planlaması gerekirdi. İş yerine çalışmaya gelenlere ek izin mi eklenir, ek maaş mı eklenirdi bu tartışma ortamı oluşmasın diye ayarlamaları gerekirdi. Sizin bahsettiğiniz durumda ister istemez çalışanlar arasında bu şekilde tartışma ortamı oluşması normal.
Siz nasıl iş arkadaşlarınız için dışarıdan baktığınızda "hayatlarını yaşıyorlar, keyifleri yerinde, şanslılar" diye düşünüyorsanız şuan onlarda siz evli, çocuklu olduğunuz için sahip olduğunuz haklar için "ne kadar şanslı, evinde çalışırken keyfi ne kadar yerinde" diye düşünüyorlar. Bu düşüncenin kaynağı da iş yerinin yanlış planlaması.
Onların yaptıkları yanlış size böyle tavırlı davranmaları doğru değil. Sonuçta bu sizin kendi düzenlemeniz değil. Ama sizin tavrınız aynı şekilde yanlış. İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden bu şekilde konuşmanız hiç doğru değil. Onların evlilikleriyle ilgili sorunları yok, çocuklarıyla ilgili sorunları yok, eşlerinin aileleriyle ilgili sorunları yok ama başka sorunları olup olmadığını bilemeyiz. Bir insanın dışarıdan hayatı yaşıyor gibi gözükmesi, hayatında sorunlar olmadığı anlamına gelmez. Ben bebek bakıp sabaha kadar uyumuyorken sen gezip tozdun diyemezsiniz. Bilemezsiniz insanlar ne yaşıyor.
Siz nasıl iş arkadaşlarınız için dışarıdan baktığınızda "hayatlarını yaşıyorlar, keyifleri yerinde, şanslılar" diye düşünüyorsanız şuan onlarda siz evli, çocuklu olduğunuz için sahip olduğunuz haklar için "ne kadar şanslı, evinde çalışırken keyfi ne kadar yerinde" diye düşünüyorlar. Bu düşüncenin kaynağı da iş yerinin yanlış planlaması.
Onların yaptıkları yanlış size böyle tavırlı davranmaları doğru değil. Sonuçta bu sizin kendi düzenlemeniz değil. Ama sizin tavrınız aynı şekilde yanlış. İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden bu şekilde konuşmanız hiç doğru değil. Onların evlilikleriyle ilgili sorunları yok, çocuklarıyla ilgili sorunları yok, eşlerinin aileleriyle ilgili sorunları yok ama başka sorunları olup olmadığını bilemeyiz. Bir insanın dışarıdan hayatı yaşıyor gibi gözükmesi, hayatında sorunlar olmadığı anlamına gelmez. Ben bebek bakıp sabaha kadar uyumuyorken sen gezip tozdun diyemezsiniz. Bilemezsiniz insanlar ne yaşıyor.
0
Ben bu hikayedeki evlenmemeyi tercih etmiş olan tarafım. Benzer bir durum benim çalıştığım yerde de yaşansa ben de karşı çıkardım. Ama tutup "onlar da işe gelsin" diye değil, hep beraber evden çalışalım madem" olarak ayaklanırdım muhtemelen.
Çocuğu olan birine pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Üremek ya da ürememek kişinin kendi tercihidir. Evlenmek de öyle. Ama sırf biri üredi diye ona ek avantaj sağlanıyorsa, hayatında tercih etmediği bir şey yüzünden karşıdaki kişi neden haksızlığa uğrasın ki?
Not: Kendi açından baktığında haklı görebilirsin ama ben de kendi açımdan baktığımda eksik kısımlar görüyorum.
Çocuğu olan birine pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Üremek ya da ürememek kişinin kendi tercihidir. Evlenmek de öyle. Ama sırf biri üredi diye ona ek avantaj sağlanıyorsa, hayatında tercih etmediği bir şey yüzünden karşıdaki kişi neden haksızlığa uğrasın ki?
Not: Kendi açından baktığında haklı görebilirsin ama ben de kendi açımdan baktığımda eksik kısımlar görüyorum.
0
Yukarıda yazan arkadaşlara katılmakla birlikte, o insanlar bir şeyler yaşamıyor da olabilir. Keyifleri inanılmaz yerinde de olabilir. Bu da kendi hayatlarını planlamaları sayesinde oluşan bir durum olur. Durup düşünmüşler bir şeylerden fedakarlık etmişler. Siz ise bunları göze almışsınız, böyle bir sorumluluğun altına girmişsiniz. Bu yanlış demiyorum bu arada, ama iki tarafın da seçimleri ve sonuçları söz konusu.
Ancak bunlar iş hayatından bağımsız şeyler. Size “siz çile çektiniz bebek baktınız, bu da ödülünüz, evden çalışın.” Denmemiş. Nedense öyleymiş, bu doğal bir hakkınızmış gibi yazmışsınız. Üzgünüm ama değil. Çocuğunuzu bırakacak yer olmaması vs büyük sıkıntı anlıyorum ama günün sonunda işyerindeki kimseyi ilgilendirmez bu. Tamamen sizin sorununuz. Bunları göze alan sizsiniz. Bu bir pozitif ayrımcılık hakkı doğurmuyor. İnsanlar pandemin ortasında işe gitmek zorundaysa siz de gitmelisiniz, evden çalışılabiliyorsa onlar da çalışabilmeli. Özel hayatınızda ne olduğu burada bir parametre değil.
Arkadaşınız da inanılmaz saçmalamış bu arada eklemeden geçmeyeyim. İkinizin argümanlarını da haksız buldum.
Ancak bunlar iş hayatından bağımsız şeyler. Size “siz çile çektiniz bebek baktınız, bu da ödülünüz, evden çalışın.” Denmemiş. Nedense öyleymiş, bu doğal bir hakkınızmış gibi yazmışsınız. Üzgünüm ama değil. Çocuğunuzu bırakacak yer olmaması vs büyük sıkıntı anlıyorum ama günün sonunda işyerindeki kimseyi ilgilendirmez bu. Tamamen sizin sorununuz. Bunları göze alan sizsiniz. Bu bir pozitif ayrımcılık hakkı doğurmuyor. İnsanlar pandemin ortasında işe gitmek zorundaysa siz de gitmelisiniz, evden çalışılabiliyorsa onlar da çalışabilmeli. Özel hayatınızda ne olduğu burada bir parametre değil.
Arkadaşınız da inanılmaz saçmalamış bu arada eklemeden geçmeyeyim. İkinizin argümanlarını da haksız buldum.
0
Ben de arkadaşlara katılıyorum. Bu noktada "benim çocuğum var, öyleyse başkalarına tanınmayan bir rahatlık hakkı bana tanınmalı" gibi bir şey bana biraz ayrımcılık gibi geliyor. Bu devlete göre pozitif olabilir ama çocuksuz bir vatandaş olduğum için bana bildiğin negatif ayrımcılık yani. Sizin çalışma rahatlığınız, başkalarına ekstra iş yükü olarak da yansıyor veya yansıyacak olabilir. Sizin covid olma riskinizi neden bekar takım arkadaşlarınız üstlensin?
Ancak, bu insanlarla neden bu münakaşaya girdiğinizi anlayamıyorum. Ben olsam devlet vermiş kardeş, paşa paşa hakkımı kullanıyorum der geçerdim. Bunu niye bu kadar kafaya takıyorsunuz ki?
Ancak, bu insanlarla neden bu münakaşaya girdiğinizi anlayamıyorum. Ben olsam devlet vermiş kardeş, paşa paşa hakkımı kullanıyorum der geçerdim. Bunu niye bu kadar kafaya takıyorsunuz ki?
0
arkadaşlar genel olarak şunu söylemek istiyorum ben burada evden çalışmak benim hakkım demedim yalnızca bana böyle bir hak verilmiş ve ben bunu kullanıyorum dedim. ama arkadaşların sinirlenip muhatap alacağı bir merci değilim ben, şikayet olanlar üst merciye gerekli başvuruyu yapmak yerine gelip bana ve diğer annelere çemkirmeleri, laf sokmaları sizce normal mi yani? eleştirdiğim nokta bu. evet ortada bir haksızlık var ama bu haksızlığı yaratan ben değilim, çözüm noktası da ben değilim bunun için idari kısım var. onlar bana, ben onlara kavga ederek çözülecek bir şey değil bu. hoşuma gitmeyen bir uygulama olduğunda ben de o uygulamaya katılanlara mı surat yaparak çözmeliyim yani?
bir de sen de geziyorsun tozuyorsun diye ona söylememin sebebi başta o arkadaşın senin çocuğun var eşin var hayat sana güzel demesi üzerineydi zaten. sen benim hayatımın olumlu yanlarını görüyorsun ama senin hayatının da bana göre olumlu yanları bunlar dedim. tamamen seçim meselesi sonuçta. kimse kimsenin kişisel tercihlerini ve sonuçlarını eleştirememeli bana göre.
bir de sen de geziyorsun tozuyorsun diye ona söylememin sebebi başta o arkadaşın senin çocuğun var eşin var hayat sana güzel demesi üzerineydi zaten. sen benim hayatımın olumlu yanlarını görüyorsun ama senin hayatının da bana göre olumlu yanları bunlar dedim. tamamen seçim meselesi sonuçta. kimse kimsenin kişisel tercihlerini ve sonuçlarını eleştirememeli bana göre.
0
bu tiplere ne dendiğini herkes biliyor ama haklılar. çocuğu olana neden pozitif ayrımcılık yapılıyormuş? bak kendin söylemişsin "benim tercihim" diye.
sadece küçük çocuğa üzüldüm.
sadece küçük çocuğa üzüldüm.
0
Yav zaten haftanın 3 günü, adamları ne zaman görüyorsun da sana surat yapıyorlar da sinirleniyorsun onu gerçekten tam anlayamadım ben. 2 gün de gözünü kapat devam et derim.
0
@j r r tolkien hayranı evet onlar bir hafta işe gelip çalışıyor diğer hafta idari izinli sayılıyor. biz her hafta evden çalışacaktık. şu an için yapılan uygulamaysa 2 gün işyerinde diğer günler evden çalışma, bizim için idari izin yok.
0
Kadınların kadınlara yaptıkları eziyeti çekememezliği kimse kimseye yapmıyor. Bekar kadınların siz çocuklu çalışanlara çemkirmeleri evet yanlış. Bu sorun bence de böyle çözülmemeli.
Bu kararı üst mercilere şikayet edip sorgulatmaları gerekir üst merci de kolaya kaçıp çözümü sizleri iki gün işe getirtmekte bulmuş. Asıl ben o arkadaşın yerinde olsam buna ses çıkarırım. Hep beraber iyi şartlarda çalışmak varken, benim şartım kötüyse onlar da iki gün gelsin madem diyip sakinleşmek çok anlamsız.
Bekar çocuksuz olup evinde yaşlı ya da kronik hasta bakan kadınlar ne olacak peki, onlara sorsak bize de izin verilsin diyecekler.
İş arkadaşınız ya da sizin için tamamen haksızsınız diyemiyorum. Ama bu süreçte işe gitmek zorunda olanlara da fazla mesai, siz evdekilerden bir saat işe geç başlama hakkı gibi iş yükünü az da olsa hafifletecek şeyler yapılsaydı keşke
Bu kararı üst mercilere şikayet edip sorgulatmaları gerekir üst merci de kolaya kaçıp çözümü sizleri iki gün işe getirtmekte bulmuş. Asıl ben o arkadaşın yerinde olsam buna ses çıkarırım. Hep beraber iyi şartlarda çalışmak varken, benim şartım kötüyse onlar da iki gün gelsin madem diyip sakinleşmek çok anlamsız.
Bekar çocuksuz olup evinde yaşlı ya da kronik hasta bakan kadınlar ne olacak peki, onlara sorsak bize de izin verilsin diyecekler.
İş arkadaşınız ya da sizin için tamamen haksızsınız diyemiyorum. Ama bu süreçte işe gitmek zorunda olanlara da fazla mesai, siz evdekilerden bir saat işe geç başlama hakkı gibi iş yükünü az da olsa hafifletecek şeyler yapılsaydı keşke
0
Benim durumum birazcık farklı.
Erkeğim. 9 senedir otizmli kardeşime, yasal vasisi olarak tek başıma bakıyorum.
O süre içinde hiçbir çalıştığım iş yerinden bir ayrıcalık istemedim. Hatta ne evli insanların sahip olduğu ek haklara sahip olabildim ne de bekarlar gibi "hayatımı" yaşayabildim.
İnsani açıdan bakarsak:
Ofise zırt pırt çocuk getirilmesi, buldumcuk anne babalar, anne babaların sürekli/bazen ayrıcalık istemeleri duygusal olarak benim de canımı sıkıyor ve kendimi eksik hissetmeme yol açabiliyor. Bu konuda hayatının bir dönemine gelmiş olup da bir şekilde evlenememiş/çocuk sahibi olamamış insanlarla empati kuruyorum.
İş olarak bakarsak: Mevcut haklar neyse o. Evli çocuklu kendine verilmiş haklardan yararlanır, eşi çocuğu olmayan da avucunu yalar. Kimsenin de itiraz etmeye hakkı olmaz.
Orta yol: karşılıklı anlayış.
Erkeğim. 9 senedir otizmli kardeşime, yasal vasisi olarak tek başıma bakıyorum.
O süre içinde hiçbir çalıştığım iş yerinden bir ayrıcalık istemedim. Hatta ne evli insanların sahip olduğu ek haklara sahip olabildim ne de bekarlar gibi "hayatımı" yaşayabildim.
İnsani açıdan bakarsak:
Ofise zırt pırt çocuk getirilmesi, buldumcuk anne babalar, anne babaların sürekli/bazen ayrıcalık istemeleri duygusal olarak benim de canımı sıkıyor ve kendimi eksik hissetmeme yol açabiliyor. Bu konuda hayatının bir dönemine gelmiş olup da bir şekilde evlenememiş/çocuk sahibi olamamış insanlarla empati kuruyorum.
İş olarak bakarsak: Mevcut haklar neyse o. Evli çocuklu kendine verilmiş haklardan yararlanır, eşi çocuğu olmayan da avucunu yalar. Kimsenin de itiraz etmeye hakkı olmaz.
Orta yol: karşılıklı anlayış.
0
çocuk yapmak gibi tamamen bir yaşam tercihi olan bir konuyla, "bacağını kırsaydın da işe gidemeseydin ama yine de gel deselerdi ne olurdu" gibi tamamen istem dışı olan ve iş yapmaya engel olan bireysel bir sağlık sorununu nasıl bir tutabiliyorsunuz anlam veremiyorum açıkçası.
0
çocuklu insanlara ayrıcalık tanınması gayet makul bir şey
yasal hakkını hiç acımadan kullan
o çocukların en güzel şekilde yetiştirilmesi, çocuksuz insanların kuzey yıldızlarını izledikten sonra ülkelerine döndüklerinde rahat etmelerini, emekli olduktan sonra emekli maaşlarının yatmalarını sağlayacak
hepimizin vergileri tanımadığımız çocukların okumalarına, insanların tedavi ve sosyal yardım almalarını sağlıyor
böylece sokakta yürürken cüzdanımız için bıçaklanma ihtmalimiz bir nebze engelleniyor
işimizi kaybedersek açlıktan ölme ihtimalimiz azalıyor
bi tek kirli havamız bedava
yasal hakkını hiç acımadan kullan
o çocukların en güzel şekilde yetiştirilmesi, çocuksuz insanların kuzey yıldızlarını izledikten sonra ülkelerine döndüklerinde rahat etmelerini, emekli olduktan sonra emekli maaşlarının yatmalarını sağlayacak
hepimizin vergileri tanımadığımız çocukların okumalarına, insanların tedavi ve sosyal yardım almalarını sağlıyor
böylece sokakta yürürken cüzdanımız için bıçaklanma ihtmalimiz bir nebze engelleniyor
işimizi kaybedersek açlıktan ölme ihtimalimiz azalıyor
bi tek kirli havamız bedava
0
çocuklu insanlara pozitif ayrımcılık avrupanın çoğu ülkesinde olan bir şey, bu tiplere sorsak avrupa şöyle güzel böyle güzel ama kıskançlık çekememezlik olunca şark kültürü damarları tutar.
çoğu ülkede çocuklu ailelere vergi indirimi, çocuk parası v.s olur. demek ülkede bunlar olsa bu tipler hasetinden kendi kendilerini yermiş.
bu anlattığın hikayedeki tipler bizim milletin genel çekememezliği aslında, sozlukte de sık sık görürüz, bu meslek niye bu kadar maaş alıyor, niye bu kadar rahat çalışıyor ben eziliyorum o da ezilsin v.s. diye her gün farklı bir konu.
sizin yerinizde olsam alttan almaz direk, hatta bu konuda sert çıkardım bir daha sizin 100metre çevrenizde bu konuyu açmaya cesaret edemezlerdi.
çoğu ülkede çocuklu ailelere vergi indirimi, çocuk parası v.s olur. demek ülkede bunlar olsa bu tipler hasetinden kendi kendilerini yermiş.
bu anlattığın hikayedeki tipler bizim milletin genel çekememezliği aslında, sozlukte de sık sık görürüz, bu meslek niye bu kadar maaş alıyor, niye bu kadar rahat çalışıyor ben eziliyorum o da ezilsin v.s. diye her gün farklı bir konu.
sizin yerinizde olsam alttan almaz direk, hatta bu konuda sert çıkardım bir daha sizin 100metre çevrenizde bu konuyu açmaya cesaret edemezlerdi.
0
Bence haklisiniz. Digerlerinin size gicik olmasi yanlis, size verilmis bir hakki kullaniyorsunuz alti ustu. Bu kurali da siz koymamissiniz neticede. Olmasi gereken sorunu is yerinin cozmesi, en bastan "madem evden calisilabiliyor, herkes evden calissin" idi. Veya illa ofise gitmesi gerekiyorsa birilerinin is yerinin bu durumu bir sekilde kompanze etmesi gerekirdi (ek ucret, ek izin gunu vs).
Sikayetler "hayir onlar da evden calismasin madem, bize mi sordular cocuk yaparken" ekseninden ziyade, "ee oluyormus demek ki biz de evden calisalim o zaman" ekseninde olmasi lazimdi.
Sikayetler "hayir onlar da evden calismasin madem, bize mi sordular cocuk yaparken" ekseninden ziyade, "ee oluyormus demek ki biz de evden calisalim o zaman" ekseninde olmasi lazimdi.
0
gelmeistemem
Arkadaşım evinde parti veriyor. İnsanlar hala ciddiye almıyor.
Arkadaşım evinde parti veriyor. İnsanlar hala ciddiye almıyor.
0
Önlemler artırılır ama ben artık ilk dönemdeki gibi etkili önlem alınacağını sanmıyorum. Ölen öldüğü ile kalacak. Ekonomiye verdiği tahribat nedeniyle önleme yanaşmıyor yetkililer.
0
Resmi dairelerde (mesela belediye binaları, adliyeler) memurların bir kısmı maskesiz çalışıyor.
İnsanlar "yiyorum/içiyorum ben ya" diye düşünerek açık-kapalı her yerde maskesiz takılabiliyor. Yemekleri bitenler 15 dk. çay molası verip laklak yapıyor.
Hele o sigara içenler yok mu? Ne desem az kalır.
Sigara tamamen yasaklanmalı. Bkz. İsveç ve Finlandiya'nın yaklaşımları. İsveç 2025, Finlandiya ise 2030-2040 yılında tamamen sigarasız ülkeler olmayı hedefliyor.
www.dw.com
savutonsuomi.fi
İnsanlar "yiyorum/içiyorum ben ya" diye düşünerek açık-kapalı her yerde maskesiz takılabiliyor. Yemekleri bitenler 15 dk. çay molası verip laklak yapıyor.
Hele o sigara içenler yok mu? Ne desem az kalır.
Sigara tamamen yasaklanmalı. Bkz. İsveç ve Finlandiya'nın yaklaşımları. İsveç 2025, Finlandiya ise 2030-2040 yılında tamamen sigarasız ülkeler olmayı hedefliyor.
www.dw.com
savutonsuomi.fi
0
dün beni partiye çağırdılar. ingiliz bir kızın doğum günü partisiymiş. hello, corona?? dedim ama ben gitmesem de parti yapıldı. aşı gelecek 2021 Mart gibi. o zamana kadar önlem alınacak ekonomi kalmadı. insanlar da artık umursamıyor.
0
büyük ihtimalle artirilmayacak, ekonomi nanay çünkü.
önlem alırmış gibi görünen önlemler alınacaktır. sigara yasağı, 65 yaş yasağı gibi.
ilk dönemlerde değil sokağa, apartmandan çıkmaya korkar, marketten aldığımız şeyleri silerdik. şimdi hiçbir şey yapmıyoruz. saldı millet.
önlem alırmış gibi görünen önlemler alınacaktır. sigara yasağı, 65 yaş yasağı gibi.
ilk dönemlerde değil sokağa, apartmandan çıkmaya korkar, marketten aldığımız şeyleri silerdik. şimdi hiçbir şey yapmıyoruz. saldı millet.
0
Devlet neyi nereye kadar yasaklayabilir? Insanlarda bilinc ve sorumluluk da olmali bu konuyla alakali ve bundan yola cikarak nasil davranmalari gerektigini bilmeliler.
Turkiye’de yasayanlarin cogunda bu yok. Yasaklanana kadar ya da ceza kesilene kadar herkes saldim cayira, mevlam kayira modunda. Kimse yokken cogunlugun yola cöp atmasi gibi.
Birey olma bilincinin eksik olmasiyla da alakali.
Bu arada ben de cok sert kurallar destekleyicisi degilim, surekli izolasyon halinin cok kotu olacagini dusunuyorum. Ya da dukkanlarin kapanmasi, sokaga cikma yasaklari vs benim gozumde asiri onlemler. Lakin kimse kendiliginden hicbir sey yapmadigi icin turkiye’de (yanlis oldugunu bildikleri halde yanlis olabi yapmaya devam ediyorlar) devlet bir sey yapmayinca fena saliyor millet.
Mesela her dukkan maske kuralini ve max musteri kuralini uygulasin, garsonlar maskelerini duzgun taksinlar vs, insanlar toplu tasimada, kapali alanlarda sorumlu davransin, boyle sacma parti marti zaten olmaz.
Turkiye’de yasayanlarin cogunda bu yok. Yasaklanana kadar ya da ceza kesilene kadar herkes saldim cayira, mevlam kayira modunda. Kimse yokken cogunlugun yola cöp atmasi gibi.
Birey olma bilincinin eksik olmasiyla da alakali.
Bu arada ben de cok sert kurallar destekleyicisi degilim, surekli izolasyon halinin cok kotu olacagini dusunuyorum. Ya da dukkanlarin kapanmasi, sokaga cikma yasaklari vs benim gozumde asiri onlemler. Lakin kimse kendiliginden hicbir sey yapmadigi icin turkiye’de (yanlis oldugunu bildikleri halde yanlis olabi yapmaya devam ediyorlar) devlet bir sey yapmayinca fena saliyor millet.
Mesela her dukkan maske kuralini ve max musteri kuralini uygulasin, garsonlar maskelerini duzgun taksinlar vs, insanlar toplu tasimada, kapali alanlarda sorumlu davransin, boyle sacma parti marti zaten olmaz.
0
Ne faydası var?
Eninde sonunda virüsü kapacağız.
Maske takan da kapıyor, takmayan da. Hatta takanlar daha çok kapıyor nedense.
Neyse sonuçta yaşa hayatını. boşver.
Şunu da unutma: maske takmadığın için de, takmayı histeri derecesinde savunduğun için de çok akıllı veya zeki olmuyorsun. Maske takmayanları asalım keselim diyen takıntılı tiplerden olma. Beyne oksijen gitmeli. Gerekli çünkü.
Ana akım medya veya sosyal medya ile güdülmeyen insanların olduğu, bol oksijenli, paranoyasız, sağlıklı bir ortamda güzel bir yaşam dilerim.
Eninde sonunda virüsü kapacağız.
Maske takan da kapıyor, takmayan da. Hatta takanlar daha çok kapıyor nedense.
Neyse sonuçta yaşa hayatını. boşver.
Şunu da unutma: maske takmadığın için de, takmayı histeri derecesinde savunduğun için de çok akıllı veya zeki olmuyorsun. Maske takmayanları asalım keselim diyen takıntılı tiplerden olma. Beyne oksijen gitmeli. Gerekli çünkü.
Ana akım medya veya sosyal medya ile güdülmeyen insanların olduğu, bol oksijenli, paranoyasız, sağlıklı bir ortamda güzel bir yaşam dilerim.
0
Mehmet Ersoz
şubat 2019da 32 tlye aldığım akım korumalı priz şu an 64 lira. bu nasıl %12 enflasyon?
şubat 2019da 32 tlye aldığım akım korumalı priz şu an 64 lira. bu nasıl %12 enflasyon?
0
geçen sene tam bu ay bim'den kilosunu 45₺'e aldığım hurmanın kilosu bugün 68₺. zaten çarşı pazar enflasyonu %40-50. tuik enflasyonu tuvalet terliği fiyatlarını baz alarak yaptığından 8-12 çıkması normal.
0
akp enflasyonu o. maaş zamlarının falan belirlenceği dönemde eksilere kadar düşüyor.
0
Bu tarz ürünlerin üretimini yapan bir firmadan olduğum icin soyliyim; covid sebebiyle fiyat artisi yapildi bazi ürünlerde çünkü talep azaldi.
Kısacası bu ürün gruplarina da vurmuş olabilir.
Onun dışında dovizin düşeceği, Çin'den üretimin Türkiye'ye akacagi falan filan söyleyen benden daha bilgili arkadaşlar aslında senin ne kadar ucuza aldigini, şükür etmen gerektiğini falan sana anlatabilir. Ama genelde böyle başlıklara gelmiyorlar prensip(!) olarak.
Kısacası bu ürün gruplarina da vurmuş olabilir.
Onun dışında dovizin düşeceği, Çin'den üretimin Türkiye'ye akacagi falan filan söyleyen benden daha bilgili arkadaşlar aslında senin ne kadar ucuza aldigini, şükür etmen gerektiğini falan sana anlatabilir. Ama genelde böyle başlıklara gelmiyorlar prensip(!) olarak.
0
Geçen nisan ayında giydiğim montun cebinde bir fis buldum. Cin mısır 3,50tl . Tesadüf aynı marketteydim dedim bakayım şimdi kaç TL 4,00tl. Tek fark var arada geçen seneki 1kg bu seneninki 500gr
0
E doğru değil mi işte? %12 aylık enflasyon değil mi?
Aylık ortalama %10 olsa hesap doğru, ben mi yanlış bakıyorum olaya?
Aylık ortalama %10 olsa hesap doğru, ben mi yanlış bakıyorum olaya?
0
Enflasyon hesaplarken, priz 2 katına çıkmış %100 enflasyon diye hesaplanmıyor. Pek çok ürüne ve hizmete (kira vs.) bakılıyor. Hepsi de kullanım oranlarına göre ağırlığı farklı oluyor. Yumurta'nın ağırlığı ile ampulün ağırlığı bir değil.
Ancak enflasyon artışta ve artmaya devam ediyor. %20'lere dayandı.
.
Ancak enflasyon artışta ve artmaya devam ediyor. %20'lere dayandı.
.
0
ir mania
Son dönemlerde aylık lenslerimi günlük lens gibi gece yatmadan çıkardigim icin acaba günlük lens kullansam daha mantıklı mi diye düşünüyorum. Sizin tavsiyeniz ne olur. Günlük kullanırsam solüsyon da almam herhalde ama hijyenik olur mu bilmiyorum. Her Gece çıkarırdigim halde aylık lens almaya devam e
Son dönemlerde aylık lenslerimi günlük lens gibi gece yatmadan çıkardigim icin acaba günlük lens kullansam daha mantıklı mi diye düşünüyorum. Sizin tavsiyeniz ne olur. Günlük kullanırsam solüsyon da almam herhalde ama hijyenik olur mu bilmiyorum. Her Gece çıkarırdigim halde aylık lens almaya devam etmem mantıklı mi?
0
hocam aylık lensi yanlış anlamışsın, aylık lens de olsa geceleri çıkarman gerekiyor. sadece kullanım süresi daha uzun. benim göz doktoru geceleri çıkarmıyorum diye fırça kaymıştı. bi sabah gözünü açamazsın diye de korkuttu. hangi lens olursa olsun geceleri gözünde kalmamasına dikkat et
0
Yaani, gerçekten aylık olsa bile 1 ay boyunca gözümde yabancı madde ile dolaşmak istemem.
0
Bizim millet lens kullanmayı öğrenemedi bir türlü.
1-Uyurken, yıkanırken, denize girerken lens çıkarılır.
2-Lens kullanmadan önce eller mutlaka yıkanmalı ve sonrasında eller havlu ve kuru peçete ile kurutulmalıdır. Ardından eller hiçbir yere sürülmeden lens takılmalıdır.
3-Lens çıkarma işleminde de takarken gibi eller yıkanmalıdır.
4-Aylık lensler de sabah takılıp akşam çıkarılmalı, lens kabındaki solüsyon her kullanımda değiştirilmelidir.
5-Bu konuda herkesin rutini farklı ama ben çok şeklini denedim en uygun olanı; makyajdan önce lensi takıyorum, makyajı silmeden önce lensi çıkarıyorum.
Ben şahsen eğer dışarı çıkmıyorsam lens takmıyorum evde, gözlükle takılıyorum. Dışarı çıkarken lens kullanıyorum. Eve gelir gelmez ilk işim maskeyi atıp el yıkamak sonra lensi çıkarmak. Böyle olunca zaten uyurken lensi unutma gibi bir şey olmuyor.
1-Uyurken, yıkanırken, denize girerken lens çıkarılır.
2-Lens kullanmadan önce eller mutlaka yıkanmalı ve sonrasında eller havlu ve kuru peçete ile kurutulmalıdır. Ardından eller hiçbir yere sürülmeden lens takılmalıdır.
3-Lens çıkarma işleminde de takarken gibi eller yıkanmalıdır.
4-Aylık lensler de sabah takılıp akşam çıkarılmalı, lens kabındaki solüsyon her kullanımda değiştirilmelidir.
5-Bu konuda herkesin rutini farklı ama ben çok şeklini denedim en uygun olanı; makyajdan önce lensi takıyorum, makyajı silmeden önce lensi çıkarıyorum.
Ben şahsen eğer dışarı çıkmıyorsam lens takmıyorum evde, gözlükle takılıyorum. Dışarı çıkarken lens kullanıyorum. Eve gelir gelmez ilk işim maskeyi atıp el yıkamak sonra lensi çıkarmak. Böyle olunca zaten uyurken lensi unutma gibi bir şey olmuyor.
0
bana yeterince fırçalanmışsınız gibi gelmedi :) netleştirmek için tekrar ediyorum. aylık lens demek 1 ay boyunca gözünüzde kalabilir demek değil. ne olursa olsun geceleri, denizde ve duşta çıkarmak üzere 1 ay kullanabilirsiniz demek. günlük lens de lensin ömrü bir gün demek. ben linklemicem ama google'a bi "sleeping with contact lens" yazın. eğer mideniz sağlamsa bir bakın görsellere. hassas biriyseniz bakmayın. demek istediğim o ki, lensle yatıp gözünüzden olmayın mazallah. ayrıca, günlük lens birçok açıdan aylık lense göre daha dezavantajlı bence. hangi lensi kullanırsanız kullanın, evdeyken veya takmanız gerekmediğinde lens kullanmayın. uzun süreli kullanımda kuruluğa, korneada incelmeye vb aksiliklere yol açabilir.
0
bay b
malum istanbul'da kaç gündür yağmur var, sneakerla ayağım ıslanıyor bot giysem gülle gibi, kar olmadan giymek istemiyorum, siz ne tür ayakkabılar giyiyorsunuz bu havalarda allaşkına?
malum istanbul'da kaç gündür yağmur var, sneakerla ayağım ıslanıyor bot giysem gülle gibi, kar olmadan giymek istemiyorum, siz ne tür ayakkabılar giyiyorsunuz bu havalarda allaşkına?
0
Su kaydırıcı sprey alabilirsin, decathon, flo gibi mağazalarda vardır fiyatı da uygun eğer sneaker rahatlığından vazgeçmek istemiyorsan
0
Alt kısmı platform olarak yüksek ve deri olup süet olmayan ayakkabı giyiyorum.
0
matilda
Selam herkese, Bizim bina 35 yıllık. 2 sene önce taşındık biz. Bakıldığında bina bayağı sağlam duruyor. Kolonlar kalın kalın. Salonun arka tarafında ortada görüntüyü etkileyecek kadar ortada kalan bir yerde bir kolon bile var yani bayağı kolon var iyi gibi duruyor. Lakin bizim salondaki 2 kolonda (b
Selam herkese,
Bizim bina 35 yıllık. 2 sene önce taşındık biz. Bakıldığında bina bayağı sağlam duruyor. Kolonlar kalın kalın. Salonun arka tarafında ortada görüntüyü etkileyecek kadar ortada kalan bir yerde bir kolon bile var yani bayağı kolon var iyi gibi duruyor.
Lakin bizim salondaki 2 kolonda (biri bayağı kalın bi kolon) bu şekilde çatlaklar var (fotolar ekte) yakın çektiğimi ben kazıdım bıçakla. Bıçakla daha fazla kazıyamıyorum. Bıçağın ucunu sokuyorum biraz ama minicik giriyor daha çatlak olsa girer miydi bilemedim.
Bu arada bizim evi boyayan dangalak 90 metrekare evi yarım günde boyadı. Boyadan da kaynaklı olabilir belki. Bu kolonun olduğu yerin tam üstünden üst komşunun evine su basmıştı. Kolondan da su aktı haliyle o da boyayı kaldırmış sıvaya zarar vermiş vs olabilir. 2 aylık evliydik bu olduğunda.
Siz ne düşünüyorsunuz bu deprem yüzünden çok korkmaya başladım.
Bizim bina 35 yıllık. 2 sene önce taşındık biz. Bakıldığında bina bayağı sağlam duruyor. Kolonlar kalın kalın. Salonun arka tarafında ortada görüntüyü etkileyecek kadar ortada kalan bir yerde bir kolon bile var yani bayağı kolon var iyi gibi duruyor.
Lakin bizim salondaki 2 kolonda (biri bayağı kalın bi kolon) bu şekilde çatlaklar var (fotolar ekte) yakın çektiğimi ben kazıdım bıçakla. Bıçakla daha fazla kazıyamıyorum. Bıçağın ucunu sokuyorum biraz ama minicik giriyor daha çatlak olsa girer miydi bilemedim.
Bu arada bizim evi boyayan dangalak 90 metrekare evi yarım günde boyadı. Boyadan da kaynaklı olabilir belki. Bu kolonun olduğu yerin tam üstünden üst komşunun evine su basmıştı. Kolondan da su aktı haliyle o da boyayı kaldırmış sıvaya zarar vermiş vs olabilir. 2 aylık evliydik bu olduğunda.
Siz ne düşünüyorsunuz bu deprem yüzünden çok korkmaya başladım.
0
bıçakla kazıma al eline bi tane çekiç pıt pıt pıt sivri ucuyla hafif hafif vurarak dök. öyle görürsün.
ya da elleme çek fotosunu yönetime bildir, bi şekilde inceletsinler. komple apartmanı, kimin evinde ne çatlak varsa yoksa.
ya da elleme çek fotosunu yönetime bildir, bi şekilde inceletsinler. komple apartmanı, kimin evinde ne çatlak varsa yoksa.
0
bunun sıva çatlagı olup olmadıgını böyle asla anlayamayız. uzman birinin sıvayı kazıyıp arkasına bakması lazım.
0
Bir kaç fotoğraftan bunu anlamak mümkün değil. İmkanınız varsa lütfen eski evde oturmayın.
Sıvalarda bu tip çatlaklar olabilir ancak bunların taşıyıcı sisteme zarar verip vermediğini detaylı bir incelemeyle anlayabiliriz.
Sıvalarda bu tip çatlaklar olabilir ancak bunların taşıyıcı sisteme zarar verip vermediğini detaylı bir incelemeyle anlayabiliriz.
0
Orada çatlak olsa da olmasa da deprem açısından 35 yıllık binada oturmak riskli.
0
su veya rutubet kaynaklı çatlak böyle olmaz, daha kabarma gibi olur. kaldı ki bir kere su almayla sıva yine kabarmaz. bir de zaten önce dışa bakan duvarlarda başlar bu tarz kalkmalar.
sert bir şeyle çatlağın tam üzerine değil de sağına soluna vurarak sıvayı dökmeye çalışın. kolayca dökülmüyorsa daha çok endişelenebilirsiniz.
sert bir şeyle çatlağın tam üzerine değil de sağına soluna vurarak sıvayı dökmeye çalışın. kolayca dökülmüyorsa daha çok endişelenebilirsiniz.
0
Kolon çatlamadan o sıva kolay kolay öyle çatlamaz. Kaldı ki sıva çatlağı diyelim, sıvayı o kadar çatlatacak nem ortamı ne demir bırakır ne çimento. Uzmanı değilim.
0
sivanin soyulup betona bakilmazi lazim.
"kolonlar kalin" gibi gozlemler pek birsey ifade etmiyor.
"Bina 99'dan once yapilmissa boktandir" iddiasina katilmiyorum kesinlikle, bina kalfa isiyse depremden once sonra fark etmez sikinti cikabilir. Ulkede 450bin muteahhit varmis, bunlarin yarisindan cogunun kopek kulubesi yapamayacak kalibrede oldugunu unutmamak lazim.
"kolonlar kalin" gibi gozlemler pek birsey ifade etmiyor.
"Bina 99'dan once yapilmissa boktandir" iddiasina katilmiyorum kesinlikle, bina kalfa isiyse depremden once sonra fark etmez sikinti cikabilir. Ulkede 450bin muteahhit varmis, bunlarin yarisindan cogunun kopek kulubesi yapamayacak kalibrede oldugunu unutmamak lazim.
0
www.emirhanaydin.com.tr:~:text=Kolon%20%C3%87atlak%20Tipleri,kolonlarda%20meydana%20gelen%20d%C3%BC%C5%9Fey%20%C3%A7atlaklard%C4%B1r.
yalova.csb.gov.tr
Binanın farklı oturmasından ötürü oluşan çatlaklar veya deprem çatlakları olsa 45 derecelik çatlaklar olarak kendini gösterir. genelde kolon kiriş birleşim yerlerinde yani deprem momentinin(eğilmesinin) maksimum olduğu yerde olur. düşey yük çatlağı olmadığını, sıva çatlağı olduğunu ümit ediyorum.
yalova.csb.gov.tr
Binanın farklı oturmasından ötürü oluşan çatlaklar veya deprem çatlakları olsa 45 derecelik çatlaklar olarak kendini gösterir. genelde kolon kiriş birleşim yerlerinde yani deprem momentinin(eğilmesinin) maksimum olduğu yerde olur. düşey yük çatlağı olmadığını, sıva çatlağı olduğunu ümit ediyorum.
0
fotoğraflar konusunda emin olamadığım için ortalığı bulandırmak istemiyorum ama yukarıda kolon çatlamadan sıva kolay kolay çatlamaz yazmış bir arkadaş, alakası yok. tam tersi. sıvalar deplasmana karşı koyamaz haliyle ve aşırı kırılgan olur. sıva çatlağı olması gayet de beklenen bir durum yani.
0
KukLa
Merhaba arkadaşlar,Ailem çok eski bir sitede (sanırım apartmanlar 55 - 70 yaşı arasında toplam 40 tane 5 katlı aynı apartman var) oturuyor. Apartmanlar 5 katlı en alt katta bodrum var. Asansör yok. Bursa hürriyet mahallesinde. Yan apartmanda oturan birisi depreme dayanıklılık testi yaptırmış. Sonuçl
Merhaba arkadaşlar,
Ailem çok eski bir sitede (sanırım apartmanlar 55 - 70 yaşı arasında toplam 40 tane 5 katlı aynı apartman var) oturuyor. Apartmanlar 5 katlı en alt katta bodrum var. Asansör yok. Bursa hürriyet mahallesinde. Yan apartmanda oturan birisi depreme dayanıklılık testi yaptırmış. Sonuçlarını annem almış ancak sonuçlardan ben hiç bir şey anlamadım.
Anlayan arkadaşlar bu sonuçları yorumlarsa sevinirim.
Ekteki fotolar net görünmediği için upload ettim. Aşağıdadır.
ibb.co
ibb.co
Ailem çok eski bir sitede (sanırım apartmanlar 55 - 70 yaşı arasında toplam 40 tane 5 katlı aynı apartman var) oturuyor. Apartmanlar 5 katlı en alt katta bodrum var. Asansör yok. Bursa hürriyet mahallesinde. Yan apartmanda oturan birisi depreme dayanıklılık testi yaptırmış. Sonuçlarını annem almış ancak sonuçlardan ben hiç bir şey anlamadım.
Anlayan arkadaşlar bu sonuçları yorumlarsa sevinirim.
Ekteki fotolar net görünmediği için upload ettim. Aşağıdadır.
ibb.co
ibb.co
0
Beton kalitesi 3lerden 14lere kadar çıkmış, bu iyi bir şey değil tabii. Bu betonun bir bakıma gücünü gösterir.
Su an C25-C30 beton kullanılıyor, sizinki C3 ya da en iyisi C14 olarak gözüküyor, düşünün yani...
Kolon boyutları kötü olmamakla birlikte bu verileri aslında bir inşaat mühendisi yorumlamalı. Ben mimar olarak durumun pek de iyi olmadığını söyleyebilirim.
Ama dediğim gibi asıl yorumu bu konuda deneyimli bir inşaat mühendisi yapmalı.
Su an C25-C30 beton kullanılıyor, sizinki C3 ya da en iyisi C14 olarak gözüküyor, düşünün yani...
Kolon boyutları kötü olmamakla birlikte bu verileri aslında bir inşaat mühendisi yorumlamalı. Ben mimar olarak durumun pek de iyi olmadığını söyleyebilirim.
Ama dediğim gibi asıl yorumu bu konuda deneyimli bir inşaat mühendisi yapmalı.
0
İnşaat mühendisiyim.
Beton dayanımı standart sapması yüksek, yani üniform bir değer tutturamamış müteahhidiniz. Betonun elle karılmasından zaar. Minimum C20 olaydı iyiydi. C20 beton karakteristik(hadi nominal diyelim ona) basınç dayanımı 20MPa(20N/mm2-2000ton/m2) olan beton demek. Yönetmelik ise minimum C25 diyor. Sizdeki değerleri görüyorsunuz. Maalesef o zamanlarda inşa edilen bir bina için normal değerler sizinkiler.
Donatı boyutları fena değil. Betonarme kolonda min. 14mm çap yeterli görülür. Donatıları "röntgen" çekerek okudularsa çap değeri ne kadar hassastır bilemeyeceğim. Maalesef o yıllarda inşa edilmiş bir bina göz önünde bulundurulduğunda donatılar nervürlü değil düz donatıdır diye öngörüyorum. Ayrıca, S113 kolonu için; 5cm'lik kolon olmaz, 50'dir o.
Ben olsam bir saniye düşünmem, kentsel dönüşüm derim kardeşim. Seni panikletmek için söylemiyorum bunu, bil diye söylüyorum.
Beton dayanımı standart sapması yüksek, yani üniform bir değer tutturamamış müteahhidiniz. Betonun elle karılmasından zaar. Minimum C20 olaydı iyiydi. C20 beton karakteristik(hadi nominal diyelim ona) basınç dayanımı 20MPa(20N/mm2-2000ton/m2) olan beton demek. Yönetmelik ise minimum C25 diyor. Sizdeki değerleri görüyorsunuz. Maalesef o zamanlarda inşa edilen bir bina için normal değerler sizinkiler.
Donatı boyutları fena değil. Betonarme kolonda min. 14mm çap yeterli görülür. Donatıları "röntgen" çekerek okudularsa çap değeri ne kadar hassastır bilemeyeceğim. Maalesef o yıllarda inşa edilmiş bir bina göz önünde bulundurulduğunda donatılar nervürlü değil düz donatıdır diye öngörüyorum. Ayrıca, S113 kolonu için; 5cm'lik kolon olmaz, 50'dir o.
Ben olsam bir saniye düşünmem, kentsel dönüşüm derim kardeşim. Seni panikletmek için söylemiyorum bunu, bil diye söylüyorum.
0
tabii sadece bu verilere bakarak yorum yapmak zor.
beton kalitesinin asagiya dogru indikce aslinda artmasi lazim. sizinki hem azaliyor, hemde degerler berbat otesi denebilecek kadar dusuk. nervursuz demir de kullanilmistir, kolonlarin icine iste elde ne varsa serpistirmisler gibi.
cok riskli bina, matematiksel olarak nasil ayakta durdugunu ispatlamasi guc, ben ispatlayamam allahin takdiri der birakirim. aslinda bu da bir basari okullarda bu nasil oluyor diye okutulmasi lazim.
betonarme enteresan bir sistem, ne kadar sacmalarsan sacmala ayakta duruyor bir sekilde, taki sallanana kadar.
beton kalitesinin asagiya dogru indikce aslinda artmasi lazim. sizinki hem azaliyor, hemde degerler berbat otesi denebilecek kadar dusuk. nervursuz demir de kullanilmistir, kolonlarin icine iste elde ne varsa serpistirmisler gibi.
cok riskli bina, matematiksel olarak nasil ayakta durdugunu ispatlamasi guc, ben ispatlayamam allahin takdiri der birakirim. aslinda bu da bir basari okullarda bu nasil oluyor diye okutulmasi lazim.
betonarme enteresan bir sistem, ne kadar sacmalarsan sacmala ayakta duruyor bir sekilde, taki sallanana kadar.
0
Ayakta durur yahu, 5 kat desen, kat başına 2t/m2 al, kolon yük alanı hadi 10m2 olsun, kolon başına 100t gelir. Beton kalitesi C5 olsa 0.5x0.5 kolon 125ton düşey yük taşır.
Evet cooperr haklı aslında. Düşey yük altında bile güvenlik çok yüksek değil maalesef. Duvarlar filan belli ölçüde yük taşıyor ne de olsa.Onlar da yardımcı oluyodur.
Ya kusura bakmayın, gülüyoruz ağlanacak halimize.
Evet cooperr haklı aslında. Düşey yük altında bile güvenlik çok yüksek değil maalesef. Duvarlar filan belli ölçüde yük taşıyor ne de olsa.Onlar da yardımcı oluyodur.
Ya kusura bakmayın, gülüyoruz ağlanacak halimize.
0
Burası toplam 40 blok 25 dönüm bir yer
Bir deprem olursa çok büyük bir kayıp olacak demek allah yardımcımız olsun. Biran önce taşınalım..
Bir deprem olursa çok büyük bir kayıp olacak demek allah yardımcımız olsun. Biran önce taşınalım..
0
ulan hep diyordum demek.dogruymus. grobetonla da binayi ayakta tutarsin ama depremde yikarsin diye.
sizin beton kaliteniz bizim tesviye icin kullandigimiz betondan bile daha dusuk. benim binamda su an 45'leri goruyorum.
o evde durmanizi hic ama hic tavsiye etmem ve inaniyorum ki 30 yildan eski binalarin cogu da boyledir.
sizin beton kaliteniz bizim tesviye icin kullandigimiz betondan bile daha dusuk. benim binamda su an 45'leri goruyorum.
o evde durmanizi hic ama hic tavsiye etmem ve inaniyorum ki 30 yildan eski binalarin cogu da boyledir.
0
scudman1
(git:https://urun.n11.com/kapi-ve-sinav-bari/wodeco-pro-crossfit-barfiks-bari-P425203544?Renk+Tercihi=Sar%C4%B1&gclsrc=aw.ds&&gclid=Cj0KCQjwwuD7BRDBARIsAK_5YhVu4a8qfBvig4Ku04zZmXdBx8L5GanUpxZCQFIp9YOOGgNss8QlLOoaAnEcEALw_wcB )şundan yaptırmak istesem almaktan daha mı pahalıya gelir? ve nasıl bir mal
(git:urun.n11.com )
şundan yaptırmak istesem almaktan daha mı pahalıya gelir? ve nasıl bir malzeme kullanılması lazım.
*kapıya barfiks barı takamıyorum, denedim kapı dağılacaktı az daha.
şundan yaptırmak istesem almaktan daha mı pahalıya gelir? ve nasıl bir malzeme kullanılması lazım.
*kapıya barfiks barı takamıyorum, denedim kapı dağılacaktı az daha.
0
duvara matkapla monte edeceksin işte.
gerekenler matkap, vida, dübel, sandalye ya da merdiven. bir de uzatma kablosu.
gerekenler matkap, vida, dübel, sandalye ya da merdiven. bir de uzatma kablosu.
0
yaptırabilirsin ama tanıdığın yoksa pahalıya gelir.
görüntüye de takılmaman lazım. yani metal kaynak vs bu sistemi yapar ustalar ama görüntüsü iğrenç olabilir. güzelleştikçe ustanın parası artar.
ama çok sağlam olabilir.
görüntüye de takılmaman lazım. yani metal kaynak vs bu sistemi yapar ustalar ama görüntüsü iğrenç olabilir. güzelleştikçe ustanın parası artar.
ama çok sağlam olabilir.
0
1.Malzemeyi hurdalıktan toplamazsan ve tanıdık birine yaptırmazsan daha pahalıya malolur
2. Bizim memlekette bunu ve buna asılmış vaziyette seni taşıyacak duvarı zor bulursun. Gazbeton, priket, delikli tuğla duvar taşımaz.
3. Perdebeton duvar bulduğunu varsayarsak, o çelik dübelleri duvara monte işi seni aşar, ayrıca montaj işçiliği ödemen lazım.
2. Bizim memlekette bunu ve buna asılmış vaziyette seni taşıyacak duvarı zor bulursun. Gazbeton, priket, delikli tuğla duvar taşımaz.
3. Perdebeton duvar bulduğunu varsayarsak, o çelik dübelleri duvara monte işi seni aşar, ayrıca montaj işçiliği ödemen lazım.
0
Emin değilim ama gazbeton sanırım ya. Deli olucam ne duvara ne kapıya barfiks barı takamıyorum.
0
0
o kadar tutmaz bence. bir demirciden fiyat al.
urun.n11.com
şuradan hesapla ne kadar demir gideceğini. kaynak makinası olsa ve anlasan yaparsın bence. benzer bir şey için 2 metre demir gitsin. 150 ye yapılır herhalde. belki uğraşmak istemeyebilirsin ama.
urun.n11.com
şuradan hesapla ne kadar demir gideceğini. kaynak makinası olsa ve anlasan yaparsın bence. benzer bir şey için 2 metre demir gitsin. 150 ye yapılır herhalde. belki uğraşmak istemeyebilirsin ama.
0
Ürünün fiyatından bahsetmeden bir demirciye sabit kaynaklı olarak yaptırılırsa bu kadar pahalı olmaz tahminimce.
Duvar da taşır, yeterki montajı yeterli olsun. Bir kaç dübel ve vida ile o duvarlara mutfak dolabları asılıyor beyler, içi boş dolap ağırlığı bile insandan ağırdır, ki içine bi o kadar da eşya koyuluyor.
Ha durup dururken kendi kendine yıkılan mutfak örnekleri de var, ama montaj doğru olduktan sonra hiç sıkıntı olmaz.
Duvara monte edilecek ayak kısmını çok kısa tutmazsanız ağırlık da dağılır, o ayak 50 cm kadar olsa ve 3-4 montaj vidası ile fil bile asılır.
Yeterki doğru montaj yapılsın, duvara göre dubel mi yoksa ağaç mı çakılacak? Çelik dubel mi kullanılacak? Yoksa tork vida mı düzgün belirlenmeli.
Duvar da taşır, yeterki montajı yeterli olsun. Bir kaç dübel ve vida ile o duvarlara mutfak dolabları asılıyor beyler, içi boş dolap ağırlığı bile insandan ağırdır, ki içine bi o kadar da eşya koyuluyor.
Ha durup dururken kendi kendine yıkılan mutfak örnekleri de var, ama montaj doğru olduktan sonra hiç sıkıntı olmaz.
Duvara monte edilecek ayak kısmını çok kısa tutmazsanız ağırlık da dağılır, o ayak 50 cm kadar olsa ve 3-4 montaj vidası ile fil bile asılır.
Yeterki doğru montaj yapılsın, duvara göre dubel mi yoksa ağaç mı çakılacak? Çelik dubel mi kullanılacak? Yoksa tork vida mı düzgün belirlenmeli.
0
Güzel öneriler geldi çok teşekkürler herkese. İlk fırsatta gidip bir kaynakçıyla konuşup duruma bakıcam. Kapılar kağıt gibi olmasaydı bunlarla uğraşmama gerek kalmazdı.
0
demirciye gideceksen bence şunu yaptır,
daha portable ve dips yapma imkanın da olur
bunu yapacak iyi bir demirci ustası bulursan bana da haber ver, ben de yaptırırım.
www.youtube.com
daha portable ve dips yapma imkanın da olur
bunu yapacak iyi bir demirci ustası bulursan bana da haber ver, ben de yaptırırım.
www.youtube.com
0
250 euro'ya satıyorlar, nakliyesi vergisi şusu busu derken 300 Euro'yu bulur
çarp bunu 9 ile kabaca 3 bin TL , az para değil.
alternatif olarak evde yeterince alan varsa şu alınabilir onun yerine
www.decathlon.com.tr
çarp bunu 9 ile kabaca 3 bin TL , az para değil.
alternatif olarak evde yeterince alan varsa şu alınabilir onun yerine
www.decathlon.com.tr
0
Duvar gaz beton olsa bile tavan döşemesi betonarmedir. Dübel+epoxy ile sabitlenirse senin yükünü taşır.
Benim mutfak ile balkon arasında bir geçiş boşluğu var. oraya sıkıştırmalı olan barfikslerden monte ettim. altına da duvar içine 1'er plaka vidaladım. Sürtünme ve vida kuvveti beraber taşıyor.
Tavan döşemesi zor geliyorsa oda ortasından geçen kirişlerden birine as. Ama delik delerken donatıya denk gelme ihtimalin var. Bikaç defa denemek durumunda kalabilirsin.
Benim mutfak ile balkon arasında bir geçiş boşluğu var. oraya sıkıştırmalı olan barfikslerden monte ettim. altına da duvar içine 1'er plaka vidaladım. Sürtünme ve vida kuvveti beraber taşıyor.
Tavan döşemesi zor geliyorsa oda ortasından geçen kirişlerden birine as. Ama delik delerken donatıya denk gelme ihtimalin var. Bikaç defa denemek durumunda kalabilirsin.
0
AlsterWasser
kaç yaşında ev alma işlerine giriştiniz? yaşla alakalı değil tabi de anladınız işte, çalışmaya başladınız falan ne zamandan sonra gibi..bir de minimum yıllık birikiminiz ne kadardı o vakit?bu konuların çömezi olan bana tavsiyelerinizi de alırım.hiç aklımda böyle şeyler yoktu da işte gaza geldim gibi
kaç yaşında ev alma işlerine giriştiniz?
yaşla alakalı değil tabi de anladınız işte, çalışmaya başladınız falan ne zamandan sonra gibi..
bir de minimum yıllık birikiminiz ne kadardı o vakit?
bu konuların çömezi olan bana tavsiyelerinizi de alırım.
hiç aklımda böyle şeyler yoktu da işte gaza geldim gibi.
yaşla alakalı değil tabi de anladınız işte, çalışmaya başladınız falan ne zamandan sonra gibi..
bir de minimum yıllık birikiminiz ne kadardı o vakit?
bu konuların çömezi olan bana tavsiyelerinizi de alırım.
hiç aklımda böyle şeyler yoktu da işte gaza geldim gibi.
0
40 yaşında bugün ev sahibi oldum. Mal mülk konusunda aşırı gamsız bir insanım. 17 yaşından beri tek, 21 yasindanberi kirada oturuyordum. Ev sahibi evi satıyorum yaylan diyince giriştim aldım. Şimdi içiyle uğraşıyorum. Paranın ¾ vardı. Kalanı kredi cektim 6 yıl ödeyeceğim. Durup dururken ev sahibi olacaz nasipse. Buradan biri öyle demişti. Durup dururken ev sahibi oluyorsun diye.
Benim cevremde ki geniştir, kendi parası ile ev alan arkadaşım yok, herkes ana baba, eş, kardeş, miras yoku ile ev sahibi oldu.
Çok genç yaşlarda ağır kredi borçları altında ezilmek istemem açıkçası, ama iyi kazanipta gidip 3000 tl kira vermem acikcasi. Ayrica ile 3000 lira kirasi olan evi alamıyorum diye de ev almaktan vazgeçmem.
Ama kazancın iyi ve garanti ise, yada kazancın harici sabit bir gelir varsa , uzun yıllar borçlanmayıp, çok pahalı yerlerde gözün olmayacak ise girilebilir.
Misal beyoğlu çok begeniyorum diye beyoglundan bir ev alamam ama ona yakın, tek arabayla 15 20 dk ulaşabilecek yerlerden bakarım.
Yad ileri ise çocuğun okul durumu, is ve eş dost yakınlığı kriterleri girer.
Karar senin kararın, ben her daim ölüm var kardeşim diye düşünen biri olduğum halde , yasliligimi düşünerek bir cati altına girilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama bunun için 20 yaşında 20 yıllık kredinin ağır taksitlerinde edilmeme taraftariyim.
Benim cevremde ki geniştir, kendi parası ile ev alan arkadaşım yok, herkes ana baba, eş, kardeş, miras yoku ile ev sahibi oldu.
Çok genç yaşlarda ağır kredi borçları altında ezilmek istemem açıkçası, ama iyi kazanipta gidip 3000 tl kira vermem acikcasi. Ayrica ile 3000 lira kirasi olan evi alamıyorum diye de ev almaktan vazgeçmem.
Ama kazancın iyi ve garanti ise, yada kazancın harici sabit bir gelir varsa , uzun yıllar borçlanmayıp, çok pahalı yerlerde gözün olmayacak ise girilebilir.
Misal beyoğlu çok begeniyorum diye beyoglundan bir ev alamam ama ona yakın, tek arabayla 15 20 dk ulaşabilecek yerlerden bakarım.
Yad ileri ise çocuğun okul durumu, is ve eş dost yakınlığı kriterleri girer.
Karar senin kararın, ben her daim ölüm var kardeşim diye düşünen biri olduğum halde , yasliligimi düşünerek bir cati altına girilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama bunun için 20 yaşında 20 yıllık kredinin ağır taksitlerinde edilmeme taraftariyim.
0
işin (gelirin) garantiyse al tabi. acele etme ama takipte ol, böyle şeyler bir anda denk geliyor.
ben 27 yaşındaydım, 4,5 yıldır çalışıyordum. birikimim yoktu da elime bir miktar para geçince ev almaya karar vermiştim, bir yandan ev bakarken bir yandan da birsürü şeyden kısıp biraz daha para biriktirdim. sonra çok iyi denk geldi, 10 yıllık kredi çekip alıverdim (birkaç ay sonra 7 haziran seçimi oldu, faizler de ev fiyatları da uçtu). ekspertiz değerinin %75'i kadar kredi veriyorlardı en fazla, o kadar çekmiştim, tapu masrafı ve ev için ufak birkaç harcama dahil yetmişti. 650 tl kira veriyorken 1300 tl kredi ödemeye başlayınca ilk birkaç sene bayağı zorlandım, ama şimdi kredi aynı kaldığı için rahatım.
edit: tamamen kendi çalışıp kazandığım parayla ev sahibi oldum/oluyorum. sağdan soldan, aileden vs bir kuruş almadım. elime geçen para da işimden geçmişti.
ben 27 yaşındaydım, 4,5 yıldır çalışıyordum. birikimim yoktu da elime bir miktar para geçince ev almaya karar vermiştim, bir yandan ev bakarken bir yandan da birsürü şeyden kısıp biraz daha para biriktirdim. sonra çok iyi denk geldi, 10 yıllık kredi çekip alıverdim (birkaç ay sonra 7 haziran seçimi oldu, faizler de ev fiyatları da uçtu). ekspertiz değerinin %75'i kadar kredi veriyorlardı en fazla, o kadar çekmiştim, tapu masrafı ve ev için ufak birkaç harcama dahil yetmişti. 650 tl kira veriyorken 1300 tl kredi ödemeye başlayınca ilk birkaç sene bayağı zorlandım, ama şimdi kredi aynı kaldığı için rahatım.
edit: tamamen kendi çalışıp kazandığım parayla ev sahibi oldum/oluyorum. sağdan soldan, aileden vs bir kuruş almadım. elime geçen para da işimden geçmişti.
0
normal kazanan bir çalışan için 30-40 yaş aralığı zaten ev alma, mülk sahibi olma fikri zamanlarıdır.
biraz fazla kazananlar için (ev + yazlık + araba + kira getiri ev) yatırım yapma zamanıdır.
çok fazla kazananlar için + ben bunu bilmiyorum :-)
biraz fazla kazananlar için (ev + yazlık + araba + kira getiri ev) yatırım yapma zamanıdır.
çok fazla kazananlar için + ben bunu bilmiyorum :-)
0
bende aynı durumdayım.
sonra aklıma askerlik, evlilik gibi şeyler geliyor. tavsiyem 5 yıl boyunca herhangi bir masraf öngörmediğinde yada öngörsen bile ödeyebileceğin kadar parayı ayırınca yap. en azından ben öyle yaptım. 66 yaşında ev sahibi olmayı planlıyorum.
sonra aklıma askerlik, evlilik gibi şeyler geliyor. tavsiyem 5 yıl boyunca herhangi bir masraf öngörmediğinde yada öngörsen bile ödeyebileceğin kadar parayı ayırınca yap. en azından ben öyle yaptım. 66 yaşında ev sahibi olmayı planlıyorum.
0
Çalışmaya 2013 yılında başladım
Birikimim 20 bin tl idi ( evet ne kazandıysam yedim)
Faizler düşükken fırsattan istifade 10 bin tl peşinat ile 90 bin kredi çekip 5 yıl vade ile 1+1 kiracılı bir ev aldım
İyi ki almışım diyorum
Birikimim 20 bin tl idi ( evet ne kazandıysam yedim)
Faizler düşükken fırsattan istifade 10 bin tl peşinat ile 90 bin kredi çekip 5 yıl vade ile 1+1 kiracılı bir ev aldım
İyi ki almışım diyorum
0
29 yaşındaydım herhalde. o zaman peşinat falan yoktu az bir miktarla girmek mümkündü.
30'lu yaşlarımı çeşitli travmalarla ve manyak patronlarla geçirmemin sorumlusu 2 tane ev borcu ödememdir. yine de durmadım 40 yaşıma kadar 4 tane ev aldım. heyecanlanmayın tabi 3 tanesini sattım yatırımdı kendileri.
bundan sonra da öpseler ev almam diyorum allah utandırmasın.
borç yiğidin kamçısıdır al al.
30'lu yaşlarımı çeşitli travmalarla ve manyak patronlarla geçirmemin sorumlusu 2 tane ev borcu ödememdir. yine de durmadım 40 yaşıma kadar 4 tane ev aldım. heyecanlanmayın tabi 3 tanesini sattım yatırımdı kendileri.
bundan sonra da öpseler ev almam diyorum allah utandırmasın.
borç yiğidin kamçısıdır al al.
0
32 yaşında ev sahibi oldum. Sonrasında trajik ailevi mevzular oldu, şu an rahmetli annemden kalan evde oturuyorum. O yüzden ben de sattım diğer evi. Ben topraktan girmiştim evi alırken, ucuza aldım o sebepten. Ama evi ve tapuyu teslim alana kadar da akla karayı seçtim.
Ev sahibi olma gerekliliği memleket gerçeği maalesef. Her ay gelirin bir kısmının kiraya gitmesi çok sinir bozucu olmalı.
Ev sahibi olma gerekliliği memleket gerçeği maalesef. Her ay gelirin bir kısmının kiraya gitmesi çok sinir bozucu olmalı.
0
ShadowOfMoon
izmirde 20 gün kalıp istanbula uçakla geldim diyelim direk işe gidemezmiyim eğer ateşim yoksa
izmirde 20 gün kalıp istanbula uçakla geldim diyelim direk işe gidemezmiyim eğer ateşim yoksa
0
Gidilir , temasta olduğun kişilerde pozitif varsa gidilmez. uçakta çıktı diyelim pozitif biri zaten seni ararlar. 2 hafta karantinada kalman lazım diye
0
işin prosedürel tarafını mı soruyorsun ahlaki tarafını mı?
herkes ülke içi fıldır fıldır geziyor şu an. kimsenin umurunda değil, şirketler de salmış durumda. istersen tüm ülkeyi dolaş, ertesi gün gidersin işe.
herkes ülke içi fıldır fıldır geziyor şu an. kimsenin umurunda değil, şirketler de salmış durumda. istersen tüm ülkeyi dolaş, ertesi gün gidersin işe.
0
Bizde koronanın popüler zamanları sürekli karantinaaa diye böğürüp sonradan memleket içinde fıldır fıldır gezen çok oldu. Kimse de gelmeyin filan demedi. Konusu bile geçmedi hatta. Şirketim toplamda 15000 civarı kişinin çalıştığı bir uluslararası şirketin 200 kişilik Türkiye ofisi. Gayet kurumsal.
0
iş yerine kalmış.
bizim iş yerinde millet memleketine gitti geldi aynen devam. Başka bir yerdeki arkadaşa "işyerine gelme, 14 gün uzaktan çalış" demişler.
bizim iş yerinde millet memleketine gitti geldi aynen devam. Başka bir yerdeki arkadaşa "işyerine gelme, 14 gün uzaktan çalış" demişler.
0
buenosdias
skip over degil dimi?
skip over degil dimi?
0
siyah gece
2015 yapımı ufak 1+1 bahçe katı eviniz olsa kaçtan satardınız?geçen yıl 135'e alındı, ev sahibi fırsatçılık yapmak istemiyor ama illa ki bir şeyler de kazandırsın diyor.konum innovia 2'lerin önü, d100 marmarapark'ın 800-1000 m kadar altı
2015 yapımı ufak 1+1 bahçe katı eviniz olsa kaçtan satardınız?
geçen yıl 135'e alındı, ev sahibi fırsatçılık yapmak istemiyor ama illa ki bir şeyler de kazandırsın diyor.
konum innovia 2'lerin önü, d100 marmarapark'ın 800-1000 m kadar altı
geçen yıl 135'e alındı, ev sahibi fırsatçılık yapmak istemiyor ama illa ki bir şeyler de kazandırsın diyor.
konum innovia 2'lerin önü, d100 marmarapark'ın 800-1000 m kadar altı
0
o ev için 135 çok az. en az iki katına gider diye düşünüyorum. esenyurt merkezde 2+1 dandik daireler 200 küsüre gidiyor. metrobüse yakın olması avantaj.
0
Doğrudur o civarlarda gidiyor, 135-145 arası acil satmak isterseniz 130 ve altı olması gerekiyor
0
buenosdias
ben hep bunun sebebini sigortadan kacmak. ucuz is gucu ile aciklardim. ama en son alisanin olayinda gordum. onun da bakicisi sanirim asya, orta asya kokenli. demek ki baska sebebi var. nedir acaba?
ben hep bunun sebebini sigortadan kacmak. ucuz is gucu ile aciklardim. ama en son alisanin olayinda gordum. onun da bakicisi sanirim asya, orta asya kokenli. demek ki baska sebebi var. nedir acaba?
0
Çünkü iyi iş yapıyorlar, işten kaçmıyorlar türkler gibi. Bir de çocuk için yabancı dil oluyor.
0
Rahatça yatılı kalabiliyorlar, teyzem öldü diyip izin istemiyor, kuzenin düğünü var diyip haftasonu kaçmıyor, evde yanlızken eşi dostu akrabası gelip eve çöreklenmiyor.
0
Yaşlı bir aileye sahibim.
Dedemin ablasının bakıcısı türktü. Yani ona gelenler hep türk oluyordu. Bir sürü iğrenç iğrenç şeyler yaşadık. Anlatmak dahi istemiyorum. En basitinden bir haftasonu baskın yaptığımızda bakıcı eve madde bağımlısı bir erkek atmıştı eve. Adam evin bir odasına yerleşmiş yaşıyordu beleşten.
Yabancılarda da kötü insana denk geliyorsun elbet fakat genel olarak iş ahlakı konusunda bizden daha iyiler.
Anneannemin bakıcısı gürcü. 2000 dolar alıyor ayda. Fakat anneanneme annem baksa o kadın kadar önemsemezdi. İnanılmaz iyi kalpli ve yaşlılarla geçinmesini bilen bir insan.
Dedemin ablasının bakıcısı türktü. Yani ona gelenler hep türk oluyordu. Bir sürü iğrenç iğrenç şeyler yaşadık. Anlatmak dahi istemiyorum. En basitinden bir haftasonu baskın yaptığımızda bakıcı eve madde bağımlısı bir erkek atmıştı eve. Adam evin bir odasına yerleşmiş yaşıyordu beleşten.
Yabancılarda da kötü insana denk geliyorsun elbet fakat genel olarak iş ahlakı konusunda bizden daha iyiler.
Anneannemin bakıcısı gürcü. 2000 dolar alıyor ayda. Fakat anneanneme annem baksa o kadın kadar önemsemezdi. İnanılmaz iyi kalpli ve yaşlılarla geçinmesini bilen bir insan.
0
valla olayını bilmiyorum da, otizmli kardeşim için şimdiye dek 4 tane türk, 2 tane türkmen bakıcım oldu.
en fazla türkmenlerden memnun kaldım. eve gözleri gibi bakıyorlar ve çocuğun ilaçları vs konusunda dikkatli ve disiplinliler.
en fazla türkmenlerden memnun kaldım. eve gözleri gibi bakıyorlar ve çocuğun ilaçları vs konusunda dikkatli ve disiplinliler.
0
Turkiye'deki ablalarin teyzelerin saat 4 oldu mu dusunmek zorunda oldugu bir ailesi, colugu cocugu var. ISter istemez otobus kacacak, trafik artacak stresi oluyordur.
Ote yandan yapayalniz bir insan. Tum cabasi para biriktirip ulkesine gondermek. Orada ev yapiyor, yatirim yapiyor, ailesine hatta sulalesine bakiyor. Alternatifi yok.
Sigorta olayina devletin bir cozum bulmasi lazim belki cuzi bir miktar olsa da bu insanlarin hala tercih edilmesini engellemeyecek fakat bir guvence de verecek turden. Tabii bunu siyasi hesaplamalar yuzunden yapamazlar.
Ote yandan yapayalniz bir insan. Tum cabasi para biriktirip ulkesine gondermek. Orada ev yapiyor, yatirim yapiyor, ailesine hatta sulalesine bakiyor. Alternatifi yok.
Sigorta olayina devletin bir cozum bulmasi lazim belki cuzi bir miktar olsa da bu insanlarin hala tercih edilmesini engellemeyecek fakat bir guvence de verecek turden. Tabii bunu siyasi hesaplamalar yuzunden yapamazlar.
0
austenn
merhaba. 1 ay önce ufak bir sebepten tartıştığım yöneticim senede 1 kere olan kendisini değerlendirme formunu bana iletmemiş. ekipteki herkese iletirken bana iletmemesi çok komik ve saçma geldi. tartışma sonrası tatlıya bağlamıştık ama anladığım kadarıyla o kendini riske atmak istemedi. ben halbuki
merhaba. 1 ay önce ufak bir sebepten tartıştığım yöneticim senede 1 kere olan kendisini değerlendirme formunu bana iletmemiş. ekipteki herkese iletirken bana iletmemesi çok komik ve saçma geldi. tartışma sonrası tatlıya bağlamıştık ama anladığım kadarıyla o kendini riske atmak istemedi. ben halbuki düşük not vermeyecektim. kendimi çok dışlanmış hissetim. zaten kafamda burayla ilgili fazlasıyla soru işareti varken bu güvensiz ortamda çok durmak anlamlı gelmiyor. siz ne düşünürdünüz? normal mi sizce?
0
eğer bu bir şirket prosedürüyse ve bunu ik'ya anlatmayı başarabilmişse ben daha farklı bir endişe taşırdım.
0
şirket prosedürü tüm bağlı çalışanlarına yollaması yönünde. özel olarak beni çıkardığını anlıyorum. kendisine sormadım henüz ama bundan çok eminim. nasıl bir endişe taşımam gerekiyor? ek olarak tavırlarda majör bi değişiklik görmedim ama çok da samimi değiliz.
0
Ekibimde kıdem ve kademe olarak benden düşük bir kadın var. İnanılmaz derecede sinsi ve planlı biri. Her fırsatta beni şikayet eder ve dedikodumu yapar. Değerlendirme formumu ona gönderirken ben de gayri ihtiyari biraz gecikmiş ve tereddüt etmiştim. Kendisine kesinlikle güvenmiyorum çünkü.
Ama kurumsal firmalarda göndermeme gibi bir seçenek pek yok tabi.
Ama kurumsal firmalarda göndermeme gibi bir seçenek pek yok tabi.
0
bu görevi suistimal etmektir ve oranın kurumsal firma olduğunu düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. ayrıca kendisini değerlendirme formunu neden kendisi atıyor bunun ik'nın atması gerekiyordu.
0
i-pek
Merhaba, geçen ay babamı psikiyatriste götürdüm. Doktor, ölümden korkuyor musunuz? diye sorunca hiç düşünmeden hayır dedi. Üstüne geçenlerde erkek arkadaşım da ölümden korkmuyorum ki ben. dedi. Bunun da üstüne en yakın kız arkadaşım bazen intiharı düşünüyorum dedi. Bu ne rahatlık arkadaş. Benim bir
Merhaba, geçen ay babamı psikiyatriste götürdüm. Doktor, ölümden korkuyor musunuz? diye sorunca hiç düşünmeden hayır dedi. Üstüne geçenlerde erkek arkadaşım da ölümden korkmuyorum ki ben. dedi. Bunun da üstüne en yakın kız arkadaşım bazen intiharı düşünüyorum dedi. Bu ne rahatlık arkadaş. Benim bir kere ameliyat olma ihtimalim vardı ölüm korkusundan ne yapacağımı şaşırdım. Sinir oldum resmen en yakınım üç kişinin de bu soğukkanlı duruşuna. Beni hiç mi düşünmüyorlar diye de üzüldüm açıkçası. Siz korkmuyor musunuz ölümden?
0
ya yiğitlik yapıyorlar sözde. ölümle burun buruna gelsinler de görelim onları.
0
Kendisinden değil, kötü bir yaşam sonrası gelmesinden ve ölümün şeklinden korkarım.
0
acı çekerek ölmekten deli gibi korkuyorum. ölüm genelde acılı bir şeymiş gibi geliyor. ölecek kadar acı çekmek kabus gibi. ama ölümün kendisinden korkmuyorum. neden korkayım ölüyosun bitiyo? ameliyatta falan ölmek hele en rahatı, uyuyosun uyanmıyosun. en güzel ölüm. ha evet daha çok yaşamak isterim, yemek yemek denize girmek uyumak falan ne güzel şeyler, ama ölsek nolucak ki?
not: herhangi bir dine mensup değilim, ölümden sonra herhangi bir şeye inanmıyorum.
edit: korkunun ecele faydası yok bi de cidden çünkü zaten ölücez ha şimdi ha elli yıl sonra.
edit 2: aşağıdaki cevaplardan sonra güncellemek istedim, uçak düşerken ölmekten korkmam yea ne olacak demiyorum, tabii ki ölmek istemem o şekilde insanda survival güdüsü var bir kere. genel olarak ölecek olmamızdan ve bu konseptten korkmuyorum, bu ölümü çok sakin karşılayıp tamam vurun beni diyeceğim demek değil :')
not: herhangi bir dine mensup değilim, ölümden sonra herhangi bir şeye inanmıyorum.
edit: korkunun ecele faydası yok bi de cidden çünkü zaten ölücez ha şimdi ha elli yıl sonra.
edit 2: aşağıdaki cevaplardan sonra güncellemek istedim, uçak düşerken ölmekten korkmam yea ne olacak demiyorum, tabii ki ölmek istemem o şekilde insanda survival güdüsü var bir kere. genel olarak ölecek olmamızdan ve bu konseptten korkmuyorum, bu ölümü çok sakin karşılayıp tamam vurun beni diyeceğim demek değil :')
0
Ben de ölmekten ve sonrasındaki bilinmezlikten korkarım. Geçtiğimiz günlerde aynı konuyu yakın bir arkadaşımla paylaştığımda kendisinin korkmadığını belirtmişti. Tabii inancıyla paralel olarak bir açıklama da getirmişti fakat benim için yeterli değil.
Ayrıca littlejack' e katılıyorum. (İnançlı olmaktan bağımsız) kim ölümle yüzleşecek kadar yakınlaşsa o korkuyu (belki de) korkuyorum diyenden daha çok yaşar.
Ayrıca littlejack' e katılıyorum. (İnançlı olmaktan bağımsız) kim ölümle yüzleşecek kadar yakınlaşsa o korkuyu (belki de) korkuyorum diyenden daha çok yaşar.
0
ben öleceğimin farkında olmaktan korkuyorum. yoksa uyurken falan ölsen hiç farkına bile varmazsın, bi anda hop ve hiç var olmamış gibisin.
0
Olumle burun buruna gelmemis insan beyanati. Maalesef buradada diyenler cikmis olum de dogum kadar normal falan diye. Acili olumden korkarim diyen olmus.
Olme ihtimalini gercekten hissettikleri bir durum olsunsa gorsunler.
Insan olmek istemedigini. Olumden korktugunu olme ihtimali artinca anliyor
Olme ihtimalini gercekten hissettikleri bir durum olsunsa gorsunler.
Insan olmek istemedigini. Olumden korktugunu olme ihtimali artinca anliyor
0
Bu arada sen olumden degil olmekten korkuyorsun bence. Burdaki herkes de olum korkusu ile olmek korkusunu karistirmis durumda
0
Yalan.
Yabancılaşmanın dibine vurdum ama yine de ölümden korkuyorum.
Ölüme yakın yeterince insan gördüm. Vakit yaklaşınca insan sadece kendini düşünüyor. Ne ana baba kalıyor ne çocuk.
Yabancılaşmanın dibine vurdum ama yine de ölümden korkuyorum.
Ölüme yakın yeterince insan gördüm. Vakit yaklaşınca insan sadece kendini düşünüyor. Ne ana baba kalıyor ne çocuk.
0
cenkist
Diyelim ki birileri size çok ilgi gösteriyor.Bunun sizi değidle sizde olan şeyleri sevdiğini nasıl anlarsınız ?
Diyelim ki birileri size çok ilgi gösteriyor.Bunun sizi değidle sizde olan şeyleri sevdiğini nasıl anlarsınız ?
0
arabayla bir yere gidiyorsunuz. inip kapıyı açmak için kapısına doğru gidiyorsun, kadın kapıyı açmak için davranmışsa seni sen olduğun için seviyor. davranmamışsa seni değil arabanı seviyor.
hediyenin değeriyle orantılı sevgi göstergesi artıyorsa.
maddi değeri küçük olmayan ve kadının ödediği bir şeye zarar verdiğinde düşmanca tavırlar sergiliyorsa,
vs. vs.
hediyenin değeriyle orantılı sevgi göstergesi artıyorsa.
maddi değeri küçük olmayan ve kadının ödediği bir şeye zarar verdiğinde düşmanca tavırlar sergiliyorsa,
vs. vs.
0
@baldur2 ve @sen git ben geliyorum haksız :) kişinin gerizekalığıyla ilgili değil karşıdaki rol yapanın yeteneğiyle alakalı anlayıp anlayamamak.
0
seindfeld
Ciddi bir soru bacak kırık evde yatıyorum 1 aydır ve inanılmaz canım sıkılıyor. Kitap okuyorum, film-dizi izliyorum, araştırma yapıyorum yok zaman geçmiyor hiç...
Ciddi bir soru bacak kırık evde yatıyorum 1 aydır ve inanılmaz canım sıkılıyor. Kitap okuyorum, film-dizi izliyorum, araştırma yapıyorum yok zaman geçmiyor hiç...
0
Şu an evde olsam Shadow of Mordor'a devam ederdim valla. Dün başladım daha çokzel gidiyo.
0
1 aydır mı ben daha 4 gundur kırık bacakla yatıyorum şimdiden şiştim yeminle. el işlerine merak saldım ben. yeni eve taşındıydık zaten, bir sürü dekoratif şey lazımdı. hazır olmasındansa el emeği olur hem. malzeme listesi yapıp eşime vericem o alacak ben yapıcam evde.
0
yeni müzikler keşfetmek için harika fırsat. sevdiğin sanatçıların / grupların diskografilerini dinleyebilirsin. scrubs izleyebilirsin eğer izlemediysen; her zaman iyi gelir can sıkıntısına.
0
2-3 saat resim yapardım.
2 saat dilimi geliştirmek için çalışırdım, duolingo'da.
2 saat fotoğraf çekim teknikleri ile ilgili çalışırdım, odanın içinde sanatsal çekimler falan yapardım.
blog yazmaya çalışırdım.
gerisi film-dizi.
2 saat dilimi geliştirmek için çalışırdım, duolingo'da.
2 saat fotoğraf çekim teknikleri ile ilgili çalışırdım, odanın içinde sanatsal çekimler falan yapardım.
blog yazmaya çalışırdım.
gerisi film-dizi.
0
@cerndeçaycı dizi zannettim söylediğini valla oyunmuş...15 yıldır oyun oynamıyordum 34GB oyun mu olur arkadaş aklım gitti görünce neyse indiricem her şeyin bir ilki vardır
@halanne el işini becerecek sabır maalesef yok bende
@krang scrubs ı 2-3 kere izledim
sanırım oyun oynamak aklımın ucundan geçmemişti hiç...insin bakalım oynayabilecekmiyim
@halanne el işini becerecek sabır maalesef yok bende
@krang scrubs ı 2-3 kere izledim
sanırım oyun oynamak aklımın ucundan geçmemişti hiç...insin bakalım oynayabilecekmiyim
0
kısmetse olur izlerdim, sonra da football manager oynardim.
bu ikisi deli zaman öldürüyor.
bu ikisi deli zaman öldürüyor.
0
oturur excel bilgimi geliştirmek için hayvan gibi döküman incelerdim.
excel'de bir yerde takılınca çok sinirim bozuluyor.
excel'de bir yerde takılınca çok sinirim bozuluyor.
0
yabancı dil sorunu varsa oturur dil kasardım. hem motive eder, bir amacın olur hem de vakit güzel geçer.
0
Mandala ciz ya da boyama kitabi furyasi var biri ondan alsin sana onu boya. Orgu orulebilir. Do it yourself seylerine sar bence baska turlu vakit gecmez.
0
merak ediyorum
CV'de daha iyi durur diyorlar, ne gibi artisi var? Yeni mezun için patron firmasi 2000 tl maas mi yoksa kurumsal firma 1500 tl maas mi daha mantikli?
CV'de daha iyi durur diyorlar, ne gibi artisi var?
Yeni mezun için patron firmasi 2000 tl maas mi yoksa kurumsal firma 1500 tl maas mi daha mantikli?
Yeni mezun için patron firmasi 2000 tl maas mi yoksa kurumsal firma 1500 tl maas mi daha mantikli?
0
daha çok şey öğrenirsin, ufkun açık olur. bu dediğim her kurumsal firma için geçerli değil tabi ki.
0
paran düzenli yatar
eğitimlere gönderirler ve sertifikalar biriktirirsin. Özelde herkesi her eğitime göndermezler bu yüzden bu önemli.
bölümüne göre çok ortaklı işlerle uğraşabilirsin. Yurtdışı işleriyle uğraşabilirsin.
Proje Yöneticisiysen mesela gerçekten çok büyük projeler yönetebilirsin.
akşam çıkış saatin bellidir ve gününün geri kalanı için plan yapabilirsin
eğitimlere gönderirler ve sertifikalar biriktirirsin. Özelde herkesi her eğitime göndermezler bu yüzden bu önemli.
bölümüne göre çok ortaklı işlerle uğraşabilirsin. Yurtdışı işleriyle uğraşabilirsin.
Proje Yöneticisiysen mesela gerçekten çok büyük projeler yönetebilirsin.
akşam çıkış saatin bellidir ve gününün geri kalanı için plan yapabilirsin
0
Özlük hakları +1 ve kesinlik. Rica minnet olayı olmaz, laubalilik olmaz, maaşını aksatmazlar, sorun yaşamazsın.
O 2000 lira maaşını her ay bir hafta gecikmeli alsan keyfin kaçar. İşten çıkarsın, son maaşının üstüne yatmaya çalışırlar, aylarca süründürürler söz gelimi, pişman olursun. Bunun gibi şeyler.
O 2000 lira maaşını her ay bir hafta gecikmeli alsan keyfin kaçar. İşten çıkarsın, son maaşının üstüne yatmaya çalışırlar, aylarca süründürürler söz gelimi, pişman olursun. Bunun gibi şeyler.
0
cumartesi tatil amk daha ne olsun. cumartesi çalışan adam bilir ne demek olduğunu.
0
icim urperiyor
laguna gibi, mondeo gibi sağlam donanımlı ve 'güvenli' olup bu araçlar gibi tutulmamış kıymeti bilinmemiş hatchback bir model var mı bildiğiniz?polo'nun zıttını arıyorum özetle.
laguna gibi, mondeo gibi sağlam donanımlı ve 'güvenli' olup bu araçlar gibi tutulmamış kıymeti bilinmemiş hatchback bir model var mı bildiğiniz?
polo'nun zıttını arıyorum özetle.
polo'nun zıttını arıyorum özetle.
0
eski modellerden:
fiat stilo
nissan almera
yenilerden ilk aklıma gelen fiat bravo
fiat stilo
nissan almera
yenilerden ilk aklıma gelen fiat bravo
0
soru çok genel, eski yeni karışık çok örnek var. alfa 147, 3-compact bmw'ler, citroen xsara, bravo hgt, focus sport trend, kısmen peugeot 206, megane 1 coupe'ler, megane 2 rs'ler, 6K ibiza cupra'lar, suzuki swift, corolla 1.8 ts, golf 3 gti (bu son ikisinin piyasası biraz uçmuş bu aralar), vs vs. bunların hepsi bir şekilde muadillerine göre daha daha az değer görmüş araçlar.
0
halanne
demin final macini sunan ntvspordaki spiker soyledi. turnvanin basindan beri poroteso ediliyorlar, milli marslari isliklaniyor yuhalaniyolar ama finale kadar yukseldiler dedi ama ispanya icin mi yoksa litvanya icin mi dedi anlamadim. hangisini niye protesto ediyorlar ki?
demin final macini sunan ntvspordaki spiker soyledi. turnvanin basindan beri poroteso ediliyorlar, milli marslari isliklaniyor yuhalaniyolar ama finale kadar yukseldiler dedi ama ispanya icin mi yoksa litvanya icin mi dedi anlamadim. hangisini niye protesto ediyorlar ki?
0
alikavazinmahmut
2 gun once cenazemiz vardi. Arabayi her zaman biraktigim dukkanlardan birinin onune biraktim. Evimiz tek yonlu bir cadde uzerinde. Sag tarafta da tek sira park yeri var.Arabayi parkettigim yerde bi yufkaci var. Arac 1 gun kaldi biz evde yastayken. Döndüğümde aracin arka tamponunun bariz bir.sekilde
2 gun once cenazemiz vardi. Arabayi her zaman biraktigim dukkanlardan birinin onune biraktim. Evimiz tek yonlu bir cadde uzerinde. Sag tarafta da tek sira park yeri var.
Arabayi parkettigim yerde bi yufkaci var. Arac 1 gun kaldi biz evde yastayken. Döndüğümde aracin arka tamponunun bariz bir.sekilde cizildigini gordum. Pazar gunu oldugi icin dukkan sahibine gidemedim. Bugun sabah ilk isim yanina inim arabayi gostermek oldu. "Bu arabadan haberin var mi" dedim bakmadi. Yerleri temizliyodu. Sana diyorum dedim. Ne diyon kardesim dedi. Arabanin arkasini cizdihini gordum dun balkonda dedim. Cenazemiz vardi inemedim dedim. Birakma arabani sen de buraya dedi. Onu deyince artik kabullenmis oldu ve benim şartel atti. Ustune yurudum korktu ses etmedi. Benim yasim 30. O da 35-40...
Ben boksorum. Sinirlerime hakim olabilirim. Ama adami girtlaklamamak icin kuduruuorum su an. Gidip camini cercevesini indirip haksiz da olmak istemiyorum.
Sinirimi cikaramazsam kendime zarar vericem. Sonra da gidip agzini burmunu kiricam ben.
Bana akil versin biri. Rahatlamam lazim.
Bu arada dukkanin onundeki tatli sattigi el arabasini surtmus bilincli sekilde.
Az once gida hattina sikayet ettim. Islem baslattim. Denetim yapilacak ve yuzde bi milyon ceza alicak. Tabelasi bile olmayan bi adam icerdeki hijyen sifir.
Yarin da zabitaya sikayet ediyorum. Etrafta kamera olsa direkt dava acacam o da yok. Bi sekilde bunun acisini cikaramazsam adama yazik olacak.
Arabayi parkettigim yerde bi yufkaci var. Arac 1 gun kaldi biz evde yastayken. Döndüğümde aracin arka tamponunun bariz bir.sekilde cizildigini gordum. Pazar gunu oldugi icin dukkan sahibine gidemedim. Bugun sabah ilk isim yanina inim arabayi gostermek oldu. "Bu arabadan haberin var mi" dedim bakmadi. Yerleri temizliyodu. Sana diyorum dedim. Ne diyon kardesim dedi. Arabanin arkasini cizdihini gordum dun balkonda dedim. Cenazemiz vardi inemedim dedim. Birakma arabani sen de buraya dedi. Onu deyince artik kabullenmis oldu ve benim şartel atti. Ustune yurudum korktu ses etmedi. Benim yasim 30. O da 35-40...
Ben boksorum. Sinirlerime hakim olabilirim. Ama adami girtlaklamamak icin kuduruuorum su an. Gidip camini cercevesini indirip haksiz da olmak istemiyorum.
Sinirimi cikaramazsam kendime zarar vericem. Sonra da gidip agzini burmunu kiricam ben.
Bana akil versin biri. Rahatlamam lazim.
Bu arada dukkanin onundeki tatli sattigi el arabasini surtmus bilincli sekilde.
Az once gida hattina sikayet ettim. Islem baslattim. Denetim yapilacak ve yuzde bi milyon ceza alicak. Tabelasi bile olmayan bi adam icerdeki hijyen sifir.
Yarin da zabitaya sikayet ediyorum. Etrafta kamera olsa direkt dava acacam o da yok. Bi sekilde bunun acisini cikaramazsam adama yazik olacak.
0
maliye maliye, gıda hattı falan tatava. gelir idaresine şikayet edin, öpeller
0
en iyisini yapmışsın, şiddet uyglasan anlık sinirini geçirmiş olacaktın ama kendine zarar verecek sonuçlar doğurabilirdin. bırak bulsun belasını
0
dostum en iyisini yapmışsın, madem boksör adamsın elinden büyük kaza çıkar bir de kavga falan olursa seni çağıralım mı? :)
onun dışında maliye'ye de şikayet et. esnaflar habire vergi kaçırıyor. bu dükkan vergi kaçırıyor ve kaçak elaman çalıştırıyor falan de korksun biraz ibne. geçmiş olsun ayrıca. süründürelim ibneyi
onun dışında maliye'ye de şikayet et. esnaflar habire vergi kaçırıyor. bu dükkan vergi kaçırıyor ve kaçak elaman çalıştırıyor falan de korksun biraz ibne. geçmiş olsun ayrıca. süründürelim ibneyi
0
bugün okudum, iyi huyların en üstünü kötülük yapana iyilik etmektir. tamam adam haksız olabilir. makul şikayetlerini yapabilirsin. şiddeti deneme.
0
Siddete meyletmeyi sevmiyorum fazla. Sokak kavgasindan kacarim her daim. Ailem var. Bebek bekliyorum. Boksa devam ediyorum fakat kavga olsun da edelim diyem bi tip degilim. Evlenmeden once olsam buralara.da yazmadan isimi hallederdim zaten. Ama evlendikten.sonra ilk kez boyle bisey oldu.
Sinirden kendimi yiyorum. Yani benim bu afama bisey yapmam ve ona zarar vermem lazim. O zarar siddet degil simdilik onu sona sakliyorum ben.
Maliye olayi nasil onu bilen birisi ozetleyebilirae iyi olur.
Sinirden kendimi yiyorum. Yani benim bu afama bisey yapmam ve ona zarar vermem lazim. O zarar siddet degil simdilik onu sona sakliyorum ben.
Maliye olayi nasil onu bilen birisi ozetleyebilirae iyi olur.
0
444 0 189 'u ara, ilgili yerin adresini ve adını ver. şüphelendiğini falan söyle gelip baksınlar. elbette yaptığı bir çakallık vardır kekonun.
0
şu an nasıl bi psikoloji içinde olduğunu çok iyi anlıyorum. ne kadar maddi zarara da uğratsan da birinci elden cezayı kesen bizzat kendin olmadığın sürece için rahat etmeyecek.
şimdi burda seni gaza getirip, kavga dövüşe sevk etmek kesinlikle istemem ama içimden geçeni de söylemezsem olmaz:
keşke orda sıcağı sıcağına sağlam bi tane indirip cezasını kesseydin ama geçmiş artık.
şimdi burda seni gaza getirip, kavga dövüşe sevk etmek kesinlikle istemem ama içimden geçeni de söylemezsem olmaz:
keşke orda sıcağı sıcağına sağlam bi tane indirip cezasını kesseydin ama geçmiş artık.
0
@Hulla
aradim kayit olusturdum. Yarin iş saatinde aryacaklar beni.
@Battal eve girdim bi an once ve sakinlesmeye calistim. Esim anladi halimi dusa girmemi sagladi. Iyi ki orda sinirime yenik dusmemisim. Bunca senelik teknik bilgi, o kadar antrenman... sonuc beni hapse gotururdu.
Yapmiycam onu saldiri almadikca.
aradim kayit olusturdum. Yarin iş saatinde aryacaklar beni.
@Battal eve girdim bi an once ve sakinlesmeye calistim. Esim anladi halimi dusa girmemi sagladi. Iyi ki orda sinirime yenik dusmemisim. Bunca senelik teknik bilgi, o kadar antrenman... sonuc beni hapse gotururdu.
Yapmiycam onu saldiri almadikca.
0
bir çizik en fazla 50 lira tutar lafı.
arabanız var mı bilmiyorum ama o iş öyle olmuyor.
aynı mantıkla biri arabanıza tükürsün, sonuçta maliyeti yok arabaya. tebrik bile edebiliriz hatta.
neyse, en doğrusunu yapmışsınız, her zaman şöyle düşünün kendisine sadece bir yumruk atsanız ve düşse kafasını çarpıp ölse... ben her olaya böyle bakarım hatta örneği var bir kaç ay önce trafik kavgasında öğretmene tekme atıyor, adam ölüyor yani. bir anlık sinir.
arabanız var mı bilmiyorum ama o iş öyle olmuyor.
aynı mantıkla biri arabanıza tükürsün, sonuçta maliyeti yok arabaya. tebrik bile edebiliriz hatta.
neyse, en doğrusunu yapmışsınız, her zaman şöyle düşünün kendisine sadece bir yumruk atsanız ve düşse kafasını çarpıp ölse... ben her olaya böyle bakarım hatta örneği var bir kaç ay önce trafik kavgasında öğretmene tekme atıyor, adam ölüyor yani. bir anlık sinir.
0
kardeşim yazdığın yazıyı okudum kendim yaşamışçasına inanılmaz sinirlendim.
polise şikayet et. arabamı buraya bırakmıştım, çizilmiş. şüphelendim kendisine sordum "arabanı buraya bırakma bir daha" dedi diye ifade ver. polis ifadeye çağırsın, korksun.
edit: polise ettiğin şikayette o gün arabanın olduğu yeri çeken kameraların incelenmesini vs. de iste.
polise şikayet et. arabamı buraya bırakmıştım, çizilmiş. şüphelendim kendisine sordum "arabanı buraya bırakma bir daha" dedi diye ifade ver. polis ifadeye çağırsın, korksun.
edit: polise ettiğin şikayette o gün arabanın olduğu yeri çeken kameraların incelenmesini vs. de iste.
0
benzer sinir küpü olma durumunu trafikte yaşıyorum ama boksör falan değilim :(
arabadan bir insem beni yerler oracıkta.
yerinizde olsam gider efendi efendi konuşur, yaptığının yanlış olduğunu izah ederdim.
Benim cenazem varken bana bunu yapana Allah da aynı duyguyu yaşatsın tarzında bir ifade kullanırsan biraz vicdan varsa içine oturur bu laf bence.
arabadan bir insem beni yerler oracıkta.
yerinizde olsam gider efendi efendi konuşur, yaptığının yanlış olduğunu izah ederdim.
Benim cenazem varken bana bunu yapana Allah da aynı duyguyu yaşatsın tarzında bir ifade kullanırsan biraz vicdan varsa içine oturur bu laf bence.
0
aileni düşünmem çok güzel bir şey ancak onca yıllık teknik bilgi ve antremanla usturubunda dövebilirdin bence adamı :D ne çok ne az. canı yanar, gururu incinir ama bir tarafı kırılmazdı. hani yap diye söylemiyorum elbette ancak okurken benim sinirlerim zıpladı. olmadı biraz silkeleyebilirdin de. sonuç olarak en doğrusunu yapmışsın. olabilecek her şekilde şikayetini doldur; aldığım üründen böcek çıktı, yerler, tazgahlar pisti, fiş kesmediler, tabelası yok vs vs aklına ne gelirse söyle.
0
etrafta kamera yoksa adamı niye dövmüyosun?
bi de boksörüm diyosun ayıp ayıp.
bi de boksörüm diyosun ayıp ayıp.
0
yav hapis demişsin ne hapsi arkadaş. mike tyson gibi vurmayacaksın heralde iki tane orta karar çak midesine yere yatınca bi tane de tekme at tamamdır. al sonra cüzdanı masrafı neyse al gerisi at üstüne yürü git havalı havalı. kamera yok şahit yok ispat yok ceza yok. ceza olsa bile basit yaralama, sabıkan yoksa en fazla 6 ay ceza alırsın hükmün açıklanması geriye bırakılır elini kolunu sallar gidersin. bu kadar korkmayın lan hapisten, amerika değil burası trafikte küfredeni hapse atsınlar.
0
yalnız bak şu da olabilir; tut yakasından sars biraz, sonra at birkaç tane tokat. emin ol ağzını burnunu dümdüz etmekten çok daha etkili bir şey. ağzını burnunu kırarsan adam yerine koyup ona göre 'kavga' etmiş olursun ancak bu şekilde herkesin önünde çocuğa atar gibi 'dayak' atmak onur kırcı olur ve çok daha fazla etkili olur. hatta 4-5 tane vurda için soğusun iyice. ama dediğim gibi yumruk yok, sadece tokat. ancak nevrini döndürecek sertlikte değil, dediğim gibi onurunu kıracak kadar.
not: parasını malını alma sakın. dayakla maddi zarar vermeyeceğin için çok fazla bir sıkıntı olmaz ancak öbür türlü gaspa girer içinden çıkamazsın.
not: parasını malını alma sakın. dayakla maddi zarar vermeyeceğin için çok fazla bir sıkıntı olmaz ancak öbür türlü gaspa girer içinden çıkamazsın.
0
Adami hirpalayacaksan ispatin olmamasina cok guvenme derim. Normalde bu tur olaylarda sikayet olsa bile cok siklemiyorlar. Opusun barisin diyip yolluyorlar geri ama belli olmaz ne olacagi. Hakim senin de adamin da beyanlariniz dogrultusunda kesin delil olmasa bile adami dovmeni sabit gorebilir. Yani ceza verebilir. Oyle bir durumda bile yukaridaki arkadas soylemis (hukmun aciklanmasinin geriye birakilmasi) yirtabilirsin de yine tabi. Sonuc olarak ben olsam adami hirpalardim. Ama kucuk bir ihtimal de olsa ceza alabilecegini aklinin bir kosesinde tut.
0
@just relax and have sex
delil olmadan hakim suçu sabit görebilir ne demek birader? kafan mı güzel? hukuk nedir, nasıl işler haberin var mı?
delil olmadan hakim suçu sabit görebilir ne demek birader? kafan mı güzel? hukuk nedir, nasıl işler haberin var mı?
0
abicim sakın ha. ne adamı döv ne parasını al. bak sakın diyorum. darp-gasp derken 10-20 yıl hapis de alabilirsin. zaten boks lisansının silah yerine geçtiğini biliyorsun.
sen yine şikayetlerini yap. maliye, belediye falan... idari şikayetler dışında açabiliyorsan dava da aç. bu tipler çok korkar iş mahkemede ciddiye binince. sürünsün biraz mahkemede pezevenk.
sen yine şikayetlerini yap. maliye, belediye falan... idari şikayetler dışında açabiliyorsan dava da aç. bu tipler çok korkar iş mahkemede ciddiye binince. sürünsün biraz mahkemede pezevenk.
0
@loser blueser kesin delil yaziyor birader kor musun yoksa dingil mi?
0
@losrr blueser ayrica guzel kardesim cok hukuk biliyorsan unutmus oldugun bir bilgiyi hatirlatayim sana: hakim sadece hukmun aciklanmasinin geriye birakikilmasi karari vermeyebilir. "Cezanin ertelenmesine" de karar verebilir. Bu halde sadece ceza uygulanmaz. Ceza haric diger sonuclar (yani sabika kaydi gibi) gerceklesir.
Adam evliyim bebek bekliyoruz diyor. Burds gelip aptal aptal guya "hukuksal tavsiye" veriyorsun.
Benim vicdanim ne kadar az risk olursa olsun bebek bekleyen bir adamin boyle bir duruma girmesine izin vermiyor. Seninki veriyorsa bilemem.
Adam evliyim bebek bekliyoruz diyor. Burds gelip aptal aptal guya "hukuksal tavsiye" veriyorsun.
Benim vicdanim ne kadar az risk olursa olsun bebek bekleyen bir adamin boyle bir duruma girmesine izin vermiyor. Seninki veriyorsa bilemem.
0
kardeşim bu ülkede hakkımı kanunla arayım dersen çok yıpranırsın. gözünün üstüne mi olur ağzının üstüne mi olur bi tane çak rahatlayalım. bi bok olmaz. yap sen. bu mına kodumun davarları anca bundan anlar.
0
Aga boksörüm diyorsun. Sen de biliyorsun ha bıçak kullanmışsın ha yumruk atmışsın aynı şekilde cezalandırılıyorsun. Boş yere ceza çekmene gerek yok.
Vimer seni geri aradığında fiş vermiyor demen yeterli.
Vimer seni geri aradığında fiş vermiyor demen yeterli.
0
maliye, zabıta, beyaz masa, büyükşehir ne olursa bel altından gir
0
aynen şiddet hiçbir zaman çözüm değildir. bir de bi arkadaşın da dediği gibi. sen bi yumruk atarsın adam yere düşer kafasını bi yere çarpar, felç kalır vs. vicdanın rahat eder mi? adamın yaptığı şerefsizlik tabii ki de ama bunu yasal yollarla çözme yoluna gitmişsin ki bence en güzeli. bir de karalama kampanyası başlatırsın kendi çapında. herkese anlatırsın olayı, adamın işleri biraz sekteye uğrar belki.
bir de çocuk bekliyorum falan demişsin. adamı dövdün diyelim, nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu da bilmiyorsun. yarın öbürgün adam da karına saldırabilir? o zaman katil olursun işte. o yüzden sakin kalarak en iyisini yapmışsın.
bu arada boksörsün, teknik bilgin var iki yapıştırsaydın diyenler var. o sinirle sinirlerine hakim olamamak da var, daha da ileri gitmek var. ben çok nadir sinirlenirim ama eşime falan biri bir şey söylerse, yaparsa falan kendimi tutamamaktan hep korkmuşumdur. bazen içimden çok kötü şeyler yapmak geliyor ama sinirlerine hakim olmak en iyisi :)
bir de çocuk bekliyorum falan demişsin. adamı dövdün diyelim, nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu da bilmiyorsun. yarın öbürgün adam da karına saldırabilir? o zaman katil olursun işte. o yüzden sakin kalarak en iyisini yapmışsın.
bu arada boksörsün, teknik bilgin var iki yapıştırsaydın diyenler var. o sinirle sinirlerine hakim olamamak da var, daha da ileri gitmek var. ben çok nadir sinirlenirim ama eşime falan biri bir şey söylerse, yaparsa falan kendimi tutamamaktan hep korkmuşumdur. bazen içimden çok kötü şeyler yapmak geliyor ama sinirlerine hakim olmak en iyisi :)
0
Sana kötülük edene iyilik yapmak güzel bir felsefe.
Ancak bugün sana yapan yarın başkasının da arabasını çizer. Bu tür bir zihniyetin Türkiye'de barındırılmaması lazım.
Şiddet uygulamak dışında ne yapabiliyorsan yap bence de.
Ancak bugün sana yapan yarın başkasının da arabasını çizer. Bu tür bir zihniyetin Türkiye'de barındırılmaması lazım.
Şiddet uygulamak dışında ne yapabiliyorsan yap bence de.
0
esnafla siddet olayina bulasmayin derim. Yukarida yazildigi gibi iki tokat atarsiniz, adamin gururu incinir. Yarin bir gun sizin, yakinlarinizin karsisina silahla cikabilir.
Vaktiniz varsa fazla zaman gecmeden mahkeme olayina girin. Etrafta kamera kaydi varsa genelde 1 haftadan geriye kayit bulmak zor olabilir.
Vaktiniz varsa fazla zaman gecmeden mahkeme olayina girin. Etrafta kamera kaydi varsa genelde 1 haftadan geriye kayit bulmak zor olabilir.
0
kisa
Sevgili duyuru insanları, Mimaroba da yazlıkta ortamindayim. Hafta içi gündüz ise gidip geliyorum ama haftasonu ve aksamları sıkıldım iyice. Eve geçmekte istemiyorum zira iki ay sonra "keşke az daha keyfini cikarsaydim" demekten korkuyorum. Daha önce duyuruda sormuştum, bir kişi cevap vermişti sağol
Sevgili duyuru insanları,
Mimaroba da yazlıkta ortamindayim. Hafta içi gündüz ise gidip geliyorum ama haftasonu ve aksamları sıkıldım iyice. Eve geçmekte istemiyorum zira iki ay sonra "keşke az daha keyfini cikarsaydim" demekten korkuyorum.
Daha önce duyuruda sormuştum, bir kişi cevap vermişti sağolsun, dediklerini yaptım.
Şimdi tekrar soruyorum, avm sevmeyen, burada hiç arkadaşı olmayan biri nereye gidebilir ne yapabilir? Sıkıldım çok fena. Günler kitap havuz mangal bira arasında düzensiz bir şekilde dönerek geçiyor.
Mimaroba da yazlıkta ortamindayim. Hafta içi gündüz ise gidip geliyorum ama haftasonu ve aksamları sıkıldım iyice. Eve geçmekte istemiyorum zira iki ay sonra "keşke az daha keyfini cikarsaydim" demekten korkuyorum.
Daha önce duyuruda sormuştum, bir kişi cevap vermişti sağolsun, dediklerini yaptım.
Şimdi tekrar soruyorum, avm sevmeyen, burada hiç arkadaşı olmayan biri nereye gidebilir ne yapabilir? Sıkıldım çok fena. Günler kitap havuz mangal bira arasında düzensiz bir şekilde dönerek geçiyor.
0
Festival zamanı olsa festivale git derdim. İn sahile dolaş. Araba varsa Yakuplu sahil, göl kenarı(Mimar Sinan Köprüsü) da olabilir. Başka da yapacak bir şey yok.
0
john
hani üzerine yatarsınız da , uyanınca öyle boşluğa bırakırsınız geçsin uyuşukluğu diye , aynı öyle uyuşuk sol kolum, geçmiyor ama uyuşukluğu ara ara hafifliyor sadece. Özellikle serçe parmağım yanma derecesin de uyuşuyor bazen,titremede var az da olsa. Ne yapmam lazım
hani üzerine yatarsınız da , uyanınca öyle boşluğa bırakırsınız geçsin uyuşukluğu diye , aynı öyle uyuşuk sol kolum, geçmiyor ama uyuşukluğu ara ara hafifliyor sadece. Özellikle serçe parmağım yanma derecesin de uyuşuyor bazen,titremede var az da olsa. Ne yapmam lazım
0
kalp krizinin en belirgin göstergelerinden. ben gencim bana bi şey olmaz demeyin. önceden bi duyuru vardı, o da yazmıştı sol kolum uyuşuyor diye. doktora gidin kalp krizi olabilir demişti millet. gerçekten de öyleymiş. bir gencin hayatı kurtulmuştu erkenden doktora gittiği için.
0
masa basi mi calisiyorsun? bilgisayarla cok mu calisiyorsun?
dirsegini masaya koyup bir uzerine yaslaniyorsan oradan gecen sinirleri eziyorsun, o yuzden uyusma olabiliyor. hemen gecmiyor. benzer bicimde cok ctrl+c, ctrl+v gibi klavye kombinasyonlarini kullaniyorsa o da sebep olabiliyor. parmaktaki yanma hissine. en temizi doktor a gorunmek tabi
dirsegini masaya koyup bir uzerine yaslaniyorsan oradan gecen sinirleri eziyorsun, o yuzden uyusma olabiliyor. hemen gecmiyor. benzer bicimde cok ctrl+c, ctrl+v gibi klavye kombinasyonlarini kullaniyorsa o da sebep olabiliyor. parmaktaki yanma hissine. en temizi doktor a gorunmek tabi
0
trixi
İnce hız tümsekleri oluyor. Kauçuktan yapıyorlar sanırım.Onların üzerinden hızlı mı geçmek yoksa yavaş mı geçmek arabaya daha az zarar verir?Yolu doldurarak yapılan tümseklerde yavaşlayınca o kadar hoplatmıyor ama bu şerefsiz ince olanlar arabanın hızını sıfıra düşürmedikçe zabam zabam diye vuruyor
İnce hız tümsekleri oluyor. Kauçuktan yapıyorlar sanırım.
Onların üzerinden hızlı mı geçmek yoksa yavaş mı geçmek arabaya daha az zarar verir?
Yolu doldurarak yapılan tümseklerde yavaşlayınca o kadar hoplatmıyor ama bu şerefsiz ince olanlar arabanın hızını sıfıra düşürmedikçe zabam zabam diye vuruyor bir şekilde.
Onların üzerinden hızlı mı geçmek yoksa yavaş mı geçmek arabaya daha az zarar verir?
Yolu doldurarak yapılan tümseklerde yavaşlayınca o kadar hoplatmıyor ama bu şerefsiz ince olanlar arabanın hızını sıfıra düşürmedikçe zabam zabam diye vuruyor bir şekilde.
0
ben yavaşlayıp hafif çapraz giriyorum genelde. önce sol ön teker, sonra sağ ön teker gibi.
0
@icimurperiyor Genelde malzeme dayanımı hızlı yüklemede kademeli yapılan yüklemedekinden daha yüksek çıkar. Köprünün üzerinden geçen 20 tonluk bir kamyon köprüyü yıkmasa da aynı kamyonu bir hafta köprünün üzerinde bırakırsan aynı durumla karşılaşamayabilirsin. vsvs
0
sheridans
pazartesi günü babam öldü (lütfen sabırlı, cennetli cevaplar yazmayın. içim kıyıldı aynı şeyleri duymaktan. akıl sağlığımı korumak için şuan teknik kısımla ilgileniyorum)ölüm raporu, defin belgesi, nufüs kaydını aldım. bugün de veraset ve harçlar vergi dairesine gidip bir form vereceğim. annem ve ab
pazartesi günü babam öldü (lütfen sabırlı, cennetli cevaplar yazmayın. içim kıyıldı aynı şeyleri duymaktan. akıl sağlığımı korumak için şuan teknik kısımla ilgileniyorum)
ölüm raporu, defin belgesi, nufüs kaydını aldım. bugün de veraset ve harçlar vergi dairesine gidip bir form vereceğim. annem ve ablam bana vekalet verecek. bu belgelerle de bankaları dolaşacğım. sanırım kredi kartı hangi şubeden çıktıysa o şubeye gitmek lazımmış. tüm borçları öğrenip bir avukat bulacağım. kredi borçlarını ödemiyormuşuz sanırım. her gelen birşeyler anlatıyor. kafam karışıyor. bi de sgk'ya gidicez tabi. o da aklımda.
başka ne yapmam lazım?
ölüm raporu, defin belgesi, nufüs kaydını aldım. bugün de veraset ve harçlar vergi dairesine gidip bir form vereceğim. annem ve ablam bana vekalet verecek. bu belgelerle de bankaları dolaşacğım. sanırım kredi kartı hangi şubeden çıktıysa o şubeye gitmek lazımmış. tüm borçları öğrenip bir avukat bulacağım. kredi borçlarını ödemiyormuşuz sanırım. her gelen birşeyler anlatıyor. kafam karışıyor. bi de sgk'ya gidicez tabi. o da aklımda.
başka ne yapmam lazım?
0
kredilerinin sigortası varsa ödemiyorsunuz bildiğim kadarıyla. banka detayını söyler. diğer türlü borçlar çok, mal yok ise reddi miras yapılır. bunun detayını da avukat söyler.
0
borç çok, mal da sadece bir araba var. ama reddi miras yapmayacağız. bu nedenle ödememe hakkım olan tüm borçları ödememek istiyorum. mesela taksitlendirilmiş kredi kartlerı ödenmiyor dedi birisi. başka biri bir kredinin ödediği taksitlerini de geri alabiliyorsun ded.
0
murisin tüm borçları ve alacakları mirasçılarına kalır. kredi borçlarını ödememek gibi bir durum söz konusu değil mirası reddederseniz ancak tüm borçlarından muaf olursunuz ama aynı şekilde aktif mal varlığından da faydalanamazsınız. ölüm tarihinden itibaren 3 ay içinde davayı açmalısınız aksi durumda hakkınızı kaybedersiniz ve tüm borçlardan sorumlu olursunuz.
eğer kredi kullandığından hayat sigortası da yapıldıysa hayat sigortası kredi borcunu öder.
1- bankalara mirasçılık belgesiyle başvurup borçlarını öğrenin;
2- gsm operatörlerine mirasçılık belgesi ekleyip hattının kapatılması için başvurun ve güncel borcu öğrenin;
3- sgk yazmışsınız zaten;
4- bilginiz olmayan malvarlığı olma ihtimali varsa tereke tespiti davası açarak, tüm menkul ve gayrimenkullerinin tespitini isteyebilirsiniz;
5- bireysel borçları varsa gidip o kişilerden borçlarını öğrenin;
6- gayrimenkuller var ise gidip tapu müdürlüğünden intikalini yaptırın ve varsa vergi vs borçlarını öğrenin;
7- araç var ise intikalini yaptırın ve varsa borçlarını öğrenin;
eğer kredi kullandığından hayat sigortası da yapıldıysa hayat sigortası kredi borcunu öder.
1- bankalara mirasçılık belgesiyle başvurup borçlarını öğrenin;
2- gsm operatörlerine mirasçılık belgesi ekleyip hattının kapatılması için başvurun ve güncel borcu öğrenin;
3- sgk yazmışsınız zaten;
4- bilginiz olmayan malvarlığı olma ihtimali varsa tereke tespiti davası açarak, tüm menkul ve gayrimenkullerinin tespitini isteyebilirsiniz;
5- bireysel borçları varsa gidip o kişilerden borçlarını öğrenin;
6- gayrimenkuller var ise gidip tapu müdürlüğünden intikalini yaptırın ve varsa vergi vs borçlarını öğrenin;
7- araç var ise intikalini yaptırın ve varsa borçlarını öğrenin;
0
Sigortası olan kredi borçları varsa, sigorta krediyi ödedikten sonra artan miktarı da alabiliyorsun.
Umarım benim gibi yaralı parmağa işemeyen bir abin ve akrabaların yoktur.
Umarım benim gibi yaralı parmağa işemeyen bir abin ve akrabaların yoktur.
0
abim yok. baba tarafımdan akrabalarında bir kısmı bize başsağlığı bile dilemedi. hatta paralel cenaze evi açtılar :) zaten herşeyi kendim yapmak istiyorum.
0
merhaba, avukatım. öncelikle başını sağ olsun.
ölüm, doğal ölüm ise (intihar değilse), kredilerin hayat sigortalarından yararlanacaksınız. kredi borçları kapanır. kalan miktar da size nakden ödenir. burada önemli olan hayat sigortası poliçelerinin yenilenip yenilenmediği ve yenilenmese bile bankanın bildirimi var mı, poliçe primleri tahsil edilmiş mi, buna bakılması lazım. bununla ilgili bir davam var mesela devam eden.
ayrıca notere gidip veraset ilamı alacaksınız. nüfus kayıtlarında sorun yoksa verirler. varsa mahkemeden talep etmeniz lazım.
bununla ve vekaletinizle bankalardaki paraları alabilir, hesapları kapatabilirsiniz.
babanız vefat tarihinde emekli olmuşsa, sgk'ya anneniz ve evli değilse kız kardeşiniz için maaş bağlanması başvurusunda bulunabilirsiniz.
ölüm, doğal ölüm ise (intihar değilse), kredilerin hayat sigortalarından yararlanacaksınız. kredi borçları kapanır. kalan miktar da size nakden ödenir. burada önemli olan hayat sigortası poliçelerinin yenilenip yenilenmediği ve yenilenmese bile bankanın bildirimi var mı, poliçe primleri tahsil edilmiş mi, buna bakılması lazım. bununla ilgili bir davam var mesela devam eden.
ayrıca notere gidip veraset ilamı alacaksınız. nüfus kayıtlarında sorun yoksa verirler. varsa mahkemeden talep etmeniz lazım.
bununla ve vekaletinizle bankalardaki paraları alabilir, hesapları kapatabilirsiniz.
babanız vefat tarihinde emekli olmuşsa, sgk'ya anneniz ve evli değilse kız kardeşiniz için maaş bağlanması başvurusunda bulunabilirsiniz.
0
eğer terekenin borca batık olup olmadığı konusunda tereddütler var ise (mirasın reddi süresi içinde) terekenin tespiti davası açabilirsiniz. bu durumda mirasın reddi süresi işlemez. yapılan yargılama sonucunda terekenin aktifinin mi yoksa pasifinin mi fazla olduğu tespit edilir siz de bu duruma göre mirası kabul veya red edebilirsiniz.
0
whatyougetiswhatyoudid
mezun olalı 9 sene oldu, bi düzen kuramadım instagram da linkedin denen yerde orada burada akranlarıma falan bakıyorum. millet almış başını gitmiş. işini yuvasını düzenini kurmuş. bense, biraz şanssızlıktan biraz kendi hatalarımdan dolayı olduğum yerde saymışım. şimdi yine iş arıyorum, ne olacağım b
mezun olalı 9 sene oldu, bi düzen kuramadım
instagram da linkedin denen yerde orada burada akranlarıma falan bakıyorum. millet almış başını gitmiş. işini yuvasını düzenini kurmuş. bense, biraz şanssızlıktan biraz kendi hatalarımdan dolayı olduğum yerde saymışım. şimdi yine iş arıyorum, ne olacağım bilmiyorum. İstanbul benden çok büyük ama başa çıkarım sanmıştım. olmuyor sanırım.
en zoru da; Senelerim boşa gitmiş gibi hissediyorum :'( o kadar çok koyuyor ki bu, zamanı geriye alamayacak olmak falan, :'(
Soru soracak bi şey yok, sanırım içimi döktüm
Teşekkür ederim
instagram da linkedin denen yerde orada burada akranlarıma falan bakıyorum. millet almış başını gitmiş. işini yuvasını düzenini kurmuş. bense, biraz şanssızlıktan biraz kendi hatalarımdan dolayı olduğum yerde saymışım. şimdi yine iş arıyorum, ne olacağım bilmiyorum. İstanbul benden çok büyük ama başa çıkarım sanmıştım. olmuyor sanırım.
en zoru da; Senelerim boşa gitmiş gibi hissediyorum :'( o kadar çok koyuyor ki bu, zamanı geriye alamayacak olmak falan, :'(
Soru soracak bi şey yok, sanırım içimi döktüm
Teşekkür ederim
0
Artık çok geç diye düşünmeye devam edersen bu kıymetini bilmeye çalıştığın zamanlar da hoop diye geçip gidiverecek. Böyle negatif düşünmeyi bırak, yaptığın hataları yapmamaya gayret ederek ama hata yapmaktan da korkmadan yola çık. Oturduğun yerden insanlara bakarak bir yere varamazsın, ben varamadım ordan biliyorum.
0
Düzenden kastın milletin birbirinden görüp özendiği hayatları yaşama çabası ile elde ettikleri mi?
Hepimiz öleceğiz sorun yok=)
Ha, yapmak isteyip de yapamadığın bir şeyler varsa telaşlanma. Yaşadıklarımdan gördüğüm kadarı ile kafanda bir şey varsa yaş ister 25 olsun ister 45, eninde sonunda yapıyorsun.
Hepimiz öleceğiz sorun yok=)
Ha, yapmak isteyip de yapamadığın bir şeyler varsa telaşlanma. Yaşadıklarımdan gördüğüm kadarı ile kafanda bir şey varsa yaş ister 25 olsun ister 45, eninde sonunda yapıyorsun.
0
zamanı geriye alamazsın ama geri kalan zamanını adam gibi geçirebilirsin. Birde o siteleri siktir et herkes mğkemmel anlarını koyuyor siteye. kimse çıkıpta eşim beni boynuzluyor patronum beni aşağılıyor, param yetmiyor, libidom yetersiz şeklinde paylaşım yapmıyor dikkat edersen. ekşi duyuruya bakarsanda herkesin sorunlu sıkıntılı depresif olduğunu düşüneceksin mesela.
ama hayatından öutsuzsan, değiştirmek mümkün.
ama hayatından öutsuzsan, değiştirmek mümkün.
0
dünyaya gelmişiz takılıyoruz öylesine, çok takma kafana boşa gitti vs diye kalan yılları değerlendirmeye bak, istanbul yoruyorsa daha sakin ve ufak bir şehirde şansını denemeyi düşünebilirsin
0
fırsatlar anlıktır. bir gün gelir, akranlarına bakıp vay be dediğin şeylerin fazlası sana gelir. ümitvar olmak lazım.. o gün geldiğinde de "boşa geçmiş zamanım" gibi kafanda dolaşan vesvese kabilinden düşünceler yok olur gider.
0
sözlükteki 30 yaşında evi arabası çocuğu olan evli adam gibi başlıklara bak biraz bence gülersin :p herkesin hayatı aynı değil, bundan 9 sene sonra onlar nerede olacak sen nerede bilemezsin. bence şu ana kadar yapmak istediğin bir türlü başlamadığın bir şeye başlayarak gazlan derim, spor olabilir bir kurs olabilir, gidip haftada bir gün bisiklet binmek olabilir maksat bir değişiklik gelsin hayatına bakış açın değişsin ;)
0
"the best time to plant a tree was twenty years ago, the second best time is now."
yani diyor ki; bir ağacı dikmenin en iyi zamanı yirmi yıl önceydi, sonraki en iyi zaman ise şimdi.
harekete geçmediğin sürece yine geçmişe bakarak aynı şeyleri hissedeceksin. düşünme, harekete geç.
yani diyor ki; bir ağacı dikmenin en iyi zamanı yirmi yıl önceydi, sonraki en iyi zaman ise şimdi.
harekete geçmediğin sürece yine geçmişe bakarak aynı şeyleri hissedeceksin. düşünme, harekete geç.
0
hepinize teşekkür ederim arkadaşlar. bi nebze olsun(hatta bi nebzeden de çok) rahatladım.
bir süre bu sosyal mecralara bakmicam. sildim telefondan falan da.
ve kendime kısa vadeli hedefler koyucam...
örneğin, 1 hafta sonra şu anki halimden daha iyi hissetmek.
sonra ondan sonraki hafta biraz daha iyi...
ve bunun için çabalamak, yani oturup "iyi hissetmeyi" beklememek...
iyiyiz iyi... allah'ın verdiğine şükür :/
bir süre bu sosyal mecralara bakmicam. sildim telefondan falan da.
ve kendime kısa vadeli hedefler koyucam...
örneğin, 1 hafta sonra şu anki halimden daha iyi hissetmek.
sonra ondan sonraki hafta biraz daha iyi...
ve bunun için çabalamak, yani oturup "iyi hissetmeyi" beklememek...
iyiyiz iyi... allah'ın verdiğine şükür :/
0
mistreated
efendi adam peşine düşüyor mu? efendi adam "bu kız kim bilir eskiden nasıl bir sosyal hayat içindeydi, bunla evlensem feysbuku telefonu susmaz, bunla başa çıkamam ben" diye düşünüyor mu? insanlar yaşadıkları çılgın hayattan ve geçmişlerinden pişman oluyor mu? yargıladığım için değil de merak ettiği
efendi adam peşine düşüyor mu? efendi adam "bu kız kim bilir eskiden nasıl bir sosyal hayat içindeydi, bunla evlensem feysbuku telefonu susmaz, bunla başa çıkamam ben" diye düşünüyor mu? insanlar yaşadıkları çılgın hayattan ve geçmişlerinden pişman oluyor mu? yargıladığım için değil de merak ettiğim için soruyorum.
not: tabii genelleme yapmıyorum. her kız evde kaldım sendromuna girecek değil. herkesin hayatına kimse karışamaz, kimse ben bunu yaptım ettim diye pişman olacak değil. bence erkekler de pişman olsun falan filan, hatta kimse pişman olmasın hiçbir şeyden. içinde bulunduğumuz sosyal gerçeklik içerisinde sorulmuş bi soru bu.
not: tabii genelleme yapmıyorum. her kız evde kaldım sendromuna girecek değil. herkesin hayatına kimse karışamaz, kimse ben bunu yaptım ettim diye pişman olacak değil. bence erkekler de pişman olsun falan filan, hatta kimse pişman olmasın hiçbir şeyden. içinde bulunduğumuz sosyal gerçeklik içerisinde sorulmuş bi soru bu.
0
Piç kızlar evde kalmazlar, illa ki birini bulurlar. Aynı şekilde piç erkeklerde. Karşı cinslere pislik gibi davranan bu insanlar bir bakmışsın sevgi pıtırcığına dönüşmüşler. Hayat yine onlara güzeldir. Sen de evde tırnaklarını yersin, nasıl yaaaa diyerekten.
0
şimdi genellemenin hası geliyooooo: piç kızlar herkesten önce evlenir dostum. piçlik dediğin içte, planda , stratejide, iyisini ben kapayımcılık da.yoksa çok ilişkisi olan kız çok kişiyle çıkan kız illa piç olacak diye bişey yok belki geçmişindeki ilgi açlığını doyuruyordur filan. dinamikler değişir, herşey değişir.
piç erkeklere gelince o kısımdan okumadım hiç bilmiyorum.
piç erkeklere gelince o kısımdan okumadım hiç bilmiyorum.
0
Beni anlatmıssın, efendi adam önce vay be kız beni istiyor diye sevinip mutlu oluyor, sonra kıskanacak seyler bulup iliskiyi zehir etmeye Başlıyor, kız piç erkeklere dönüş yapıyor.
0
böyle bir tanıdığım kadın vardı. sonunda efendi bir adama denk gelip farklı tanıttı kendisini, değişti de tabi. eski hallerini de açığa vurmadı. onunla evlendi. şimdi hamile. çalışmıyor kocişi ona bakıyor.
0
piç erkekler salak bi kız bulup evlenir, piç kızlar da gerizekalı bi çocuk bulup evlenir. konu kapanır. sonra, vay kocam böyle karım böyle..
0
pic kizlar da efendi kizlar da gordum. efendi adam sayilirim, lakin mal degilim. cin olmadan adam carpmaya calisan cok kiz gordum, sktir ettim hepsini. demem o ki, kim ne sendromuna girmis umrumda degildir. evlilik de sacma aga..her an esin, sevgilin vs'den kazik yeme riskin var, yok demeyin..yiyen bilir. en saf temiz kizin bile ardinda neler var neler..kimseyi sahiplenmeyeceksin, kimseye umit vermeyeceksin, insanlar ne isterlerse istesinler sen mutlu oldugunun yaninda olacaksin. gerisi falan fistan..
0
yani bana gore pismanlik degil de, yusuf yusuf modundalar. pismanlik falan yok, kiskanclik var gordugum kadariyla. pismanim falan diyorsa, karsisindakine rol kesiyordur net.
0
efendi erkekleri kendi içinde kategorize etmek lazım,
bu yazdığın metindeki piç kızın, ulan artık bi efendi adamla evleneyim, hiç kendimi de çaktırmayayım şirin masum kız rolüyle devam edeyim gitsinci gruptan olduğunu/olduklarını farz edelim.
efendi ama, aynı zamanda saf, keriz ayarında tipler, kızın piçliğindne haberdar bile olmadan 30 yıl yaşıyorlar,
bir de efendi ama salak olmayan, aklı çalışan efendi adamlar var, saf anlamında değil de, karakterli anlamında; bu 2.grup, bu duruma uyanıp, oh sen, piçliğe ve piçlere doy, emniyet olarak beni tercih et, bi çakal sen misin diyerek, bu durum onları mutlu etmezi aksine gıcık kaparlar.
bu yazdığın metindeki piç kızın, ulan artık bi efendi adamla evleneyim, hiç kendimi de çaktırmayayım şirin masum kız rolüyle devam edeyim gitsinci gruptan olduğunu/olduklarını farz edelim.
efendi ama, aynı zamanda saf, keriz ayarında tipler, kızın piçliğindne haberdar bile olmadan 30 yıl yaşıyorlar,
bir de efendi ama salak olmayan, aklı çalışan efendi adamlar var, saf anlamında değil de, karakterli anlamında; bu 2.grup, bu duruma uyanıp, oh sen, piçliğe ve piçlere doy, emniyet olarak beni tercih et, bi çakal sen misin diyerek, bu durum onları mutlu etmezi aksine gıcık kaparlar.
0
davul dengi dengine çalar. bu sebepten yorumlar değişkenlik gösterir. efendi adam için söylediklerin geçerli.
0
bana denk geldi bitane hatta tam da cokkarisik'in dedigi gibi oldu, 5 ay sonra (yazıyla bes) evlenme niyetimin olmadıgını söyleiyip ayrıldı
0
trixi
Selam gençler. Birkaç gün once eve trafik cezası tebligatı geldi. Ancak üzerinde ceza miktarı yazmıyor. E-devlet veya GİB'e girdiğimde de cezam yok görünüyor. Nasıl ödeyeceğim ben bu cezayı?Evet trafik canavarlığı yaptım pişmanım.
Selam gençler. Birkaç gün once eve trafik cezası tebligatı geldi. Ancak üzerinde ceza miktarı yazmıyor. E-devlet veya GİB'e girdiğimde de cezam yok görünüyor. Nasıl ödeyeceğim ben bu cezayı?
Evet trafik canavarlığı yaptım pişmanım.
Evet trafik canavarlığı yaptım pişmanım.
0
ceza maddesi yazmıyor mu? oradan bakalım
edit: tebligat demişsiniz. @tolgan'in dediği gibi muhtara gidip alacaksınız.
edit: tebligat demişsiniz. @tolgan'in dediği gibi muhtara gidip alacaksınız.
0
ptt siz evde yokken geldiyse tebligatı muhtara bırakıyor. ordan alacaksınızdır. resimli falan oluyor.
0
Postayı aldım ben, o konuda sorun yok. Ceza maddesini internete yazdım ama saçma sapan forum siteleri çıktı. 15 gün içinde ödersem indirimini de kendim mi hesaplayacağım şimdi? Ceza maddesi 51/2-A.
0
trixi
Selamlar,1.5 ay içinde 2 defa gece 3-4 gibi şiddetli mide sancıları ile uyandım. Bazen sancıya ishal/mide bulantısı ve mide, geniz yanması da eşlik ediyor.Daha onceleri böyle bir durumla pek karşılaşmıyordum. Ailede, anne tarafında pankreas kanseri görülmüşlüğü var. Korkmalı/sevinmeli miyim? Nelere
Selamlar,
1.5 ay içinde 2 defa gece 3-4 gibi şiddetli mide sancıları ile uyandım. Bazen sancıya ishal/mide bulantısı ve mide, geniz yanması da eşlik ediyor.
Daha onceleri böyle bir durumla pek karşılaşmıyordum. Ailede, anne tarafında pankreas kanseri görülmüşlüğü var. Korkmalı/sevinmeli miyim? Nelere hazırlıklı olayım?
Yaş 34.5, bünye erkek.
1.5 ay içinde 2 defa gece 3-4 gibi şiddetli mide sancıları ile uyandım. Bazen sancıya ishal/mide bulantısı ve mide, geniz yanması da eşlik ediyor.
Daha onceleri böyle bir durumla pek karşılaşmıyordum. Ailede, anne tarafında pankreas kanseri görülmüşlüğü var. Korkmalı/sevinmeli miyim? Nelere hazırlıklı olayım?
Yaş 34.5, bünye erkek.
0
Hala doktora gitmedin mi yani? mide kanseri ihtimali var ki öyleyse eğer maximum 5 ay yaşarsın.başımız sağolsun.iyi insandın.yazık oldu.
0
ivettivett
arkadaslar merhaba, persembe aksam otele yerlesecem direk uyurum sanirim, cuma cumartesi budapestede kalacam pazar sabah geri dönecem.otelde kahvalti isini halledecez zaten. var mi tavsiye edebileceginiz bir kac restaurant falan?fazla bir alis-veris yapmaya gitmiyorum iki gunluk butce kac euro olmal
arkadaslar merhaba, persembe aksam otele yerlesecem direk uyurum sanirim, cuma cumartesi budapestede kalacam pazar sabah geri dönecem.
otelde kahvalti isini halledecez zaten.
var mi tavsiye edebileceginiz bir kac restaurant falan?
fazla bir alis-veris yapmaya gitmiyorum iki gunluk butce kac euro olmali sizce?
ne yapmadan geri gelmeyeyim?
otelde kahvalti isini halledecez zaten.
var mi tavsiye edebileceginiz bir kac restaurant falan?
fazla bir alis-veris yapmaya gitmiyorum iki gunluk butce kac euro olmali sizce?
ne yapmadan geri gelmeyeyim?
0
New York Kávéház & Étterem şöyle ki;
www.newyorkcafe.hu
www.residential.hu
ucuz diye demiyorum kesinlikle "tatlıları muazzam ve verdiği zevke değer" diyorum.
bi de 8 köprüden en ünlüsünün peşte ayağında bi yer vardı orası fiyatları normal haftasonu açık büfesi vardı hatta. adını şu an unuttum.bakıp söylerim.
basilikanın en üst katına mutlaka çıkmalısın. ve operasını mutlaka gezmelisin(gerçi bunlar zevke bağlı ihtişam seviyorsan parlementosunu da gez)
edit 1: gellert tepesi ve budin(bizdeki adıyla) kalesi de gezilecek yerlerden.(ki ben bu 2 yerde çok zevk almıştım) istediğin yerlerde inip binebileceğin 2 günlük renkli tourist bus gibi bişeyleri var.
akşam için hareketli caddeleri de vaci ve andrassy işte öyle...
edit 2: gerbaud cafe yi unutmayayım.
www.newyorkcafe.hu
www.residential.hu
ucuz diye demiyorum kesinlikle "tatlıları muazzam ve verdiği zevke değer" diyorum.
bi de 8 köprüden en ünlüsünün peşte ayağında bi yer vardı orası fiyatları normal haftasonu açık büfesi vardı hatta. adını şu an unuttum.bakıp söylerim.
basilikanın en üst katına mutlaka çıkmalısın. ve operasını mutlaka gezmelisin(gerçi bunlar zevke bağlı ihtişam seviyorsan parlementosunu da gez)
edit 1: gellert tepesi ve budin(bizdeki adıyla) kalesi de gezilecek yerlerden.(ki ben bu 2 yerde çok zevk almıştım) istediğin yerlerde inip binebileceğin 2 günlük renkli tourist bus gibi bişeyleri var.
akşam için hareketli caddeleri de vaci ve andrassy işte öyle...
edit 2: gerbaud cafe yi unutmayayım.
0
free walking turlara katılabilirsin tavsiye edeerim. şehrin çoğunu anlatıyolar.
bide öğlden sonra yine aynı yerde komünizm turu ya da yahudi mahallesi turu oluyo katılabilirsin ikisinede..vörösmarty ter meydanındaydı toplanma yeri. bu arada beleş ama tip istiyolar..ben vermemiştim ama verirsen iyi olur.
budapeşte merkez pazarına uğrayabilirsin. ikinci katında uygun fiyatlı şeyler bulabilirsin.
yemek için çok özel bir şey yok bana göre.. astorianın orada karslı abinin türk lokantasında mis gibi yemekler var:)
budapeşte güzel şehirdir.
bide öğlden sonra yine aynı yerde komünizm turu ya da yahudi mahallesi turu oluyo katılabilirsin ikisinede..vörösmarty ter meydanındaydı toplanma yeri. bu arada beleş ama tip istiyolar..ben vermemiştim ama verirsen iyi olur.
budapeşte merkez pazarına uğrayabilirsin. ikinci katında uygun fiyatlı şeyler bulabilirsin.
yemek için çok özel bir şey yok bana göre.. astorianın orada karslı abinin türk lokantasında mis gibi yemekler var:)
budapeşte güzel şehirdir.
0
Buda tarafında olmalı, füniküler tarzı bir teleferik var. Sana basit gelebilir ama ben çok sevmiştim nedense. Budapest cable car yaz internete, çıkar.
0
Gerbaud diye bir cafe restaurant var, orasi guzeldi. Bir de tepeye cikiyosun bir heykel vardi boyle, oradan Budapeste'yi goruyorsun komple, oraya mutlaka git.
0
john
ciddi anlamda bir özlemden bahsediyorum ama varmı öyle özlem duyduğunuz
ciddi anlamda bir özlemden bahsediyorum ama varmı öyle özlem duyduğunuz
0
yeğenimi, erkek arkadaşımı, abimi. tam olarak sıralama da bu şekilde. ciddi anlamda bir özlem.
0
haşhaşı ve zimboyu. ve misketi. ve limonu. ve puantiyeli kaltak kedimi. tripodu. hayatıma giren bütün kedileri özledim :(
0
adam gibi uyku, ailem, boza, nar. bu sirayla özledim. önümüzdeki 1 hafta icinde de bu sirayla hepsiyle özlem gidericem.
0
kendimi ne güzel bir cevap olmuş :) klasikleştiricem bende belki şimdi ama ''evet! bende kendimi'' özellikle son zamanlarda epey uzaklaştım kendimden foff sigara içaghh hadi
0
trixi
Evet böyle bir şey var mı yoksa ben mi yanılıyorum? Başı bağlı erkekler ortamdaki kadınlara karşı niye daha rahat, hatta bazen yılışkan oluyorlar. Kardeşim sen bulmuşsun işte. Neyin hırsı, neyin aç gözlülüğü bu? Bir arkadaşım ekolü değil. Yıllardır gözlemlediğim bir şey bu. Sözüm meclisten dışarı, d
Evet böyle bir şey var mı yoksa ben mi yanılıyorum? Başı bağlı erkekler ortamdaki kadınlara karşı niye daha rahat, hatta bazen yılışkan oluyorlar. Kardeşim sen bulmuşsun işte. Neyin hırsı, neyin aç gözlülüğü bu?
Bir arkadaşım ekolü değil. Yıllardır gözlemlediğim bir şey bu. Sözüm meclisten dışarı, duyurudaki erkekleri tenzih ederim.
Yorumları alalım.
Bir arkadaşım ekolü değil. Yıllardır gözlemlediğim bir şey bu. Sözüm meclisten dışarı, duyurudaki erkekleri tenzih ederim.
Yorumları alalım.
0
evlisi bekarı yok bu işin. benim tanıdığım bekarken yavşak adamlar evlenince de aynı yavşaklıkta devam ediyorlar. öncesini de gördün mü? evlenmeden önce, evlendikten sonra gibi.
0
hemen her erkek bu şekilde şansını zorluyor "flörtöz" oluyor. başı bağlı erkek başka bir konu için dikkat çektiğinden öyle geliyor.
0
Yumurta tavuk ilişkisi diyorsunuz yani. Bence de.
Peki bu kişi sizin erkek arkadaşınız olsa iş-arkadaş ortamından birine (yavşama olmadan) samimi şekillerde hitap etmesine, hediye alıp vermesine, arada bir başkasının da bulunduğu, veya bulunmadığı birlikte aktivitelerde bulunmasına ne gözle bakardınız?
Peki bu kişi sizin erkek arkadaşınız olsa iş-arkadaş ortamından birine (yavşama olmadan) samimi şekillerde hitap etmesine, hediye alıp vermesine, arada bir başkasının da bulunduğu, veya bulunmadığı birlikte aktivitelerde bulunmasına ne gözle bakardınız?
0
ben erkek olduğum için o şekilde bakamayacağım. kız arkadaşım yapsa diye bakarsam arada yavşama olmayan şekilde arkadaşlarımla samimi olmasına sevinirdim. hediye olayını pek sevmediğim için onu katamadım tabii.
0
trixi
Yaklaşık boyutları 3x3 metre olan(evet g.t kadar) yatak odasını döşemeye çalışıyorum. Erkeksi ama çok da avangard olmayan(modern ve sade) mobilyalar satan, fiyatlarda uçmayan, bir karyola için 1500-2000 tl istemeyen tavsiye edebileceğiniz bir mobilyacı var mı? Ev masko'ya yakın sayılır. Ama önde bir
Yaklaşık boyutları 3x3 metre olan(evet g.t kadar) yatak odasını döşemeye çalışıyorum. Erkeksi ama çok da avangard olmayan(modern ve sade) mobilyalar satan, fiyatlarda uçmayan, bir karyola için 1500-2000 tl istemeyen tavsiye edebileceğiniz bir mobilyacı var mı? Ev masko'ya yakın sayılır. Ama önde bir fikir edinmeden de gidip bir günümü orada harcamak istemiyorum.
0
bayrampaşa forum'daki ikea senin için çok güzel bir başlangıç noktası olacak.
0
iki şilte alın. king size olmasın queen size olsun. şilteleri üstüste koyun.
tamam, oda döşendi.
tamam, oda döşendi.
0
döşediğin evin diğer bölümleri de sana mı ait? yatak odasında ihtiyacın olan mobilyalar ne? tek kişilik bir oda mı? ayrıca giyinme odan. çalışma odan veya alanın var mı? ona göre öneride bulunayım?
0
Diğer bölümler bana ait. 1.40x2.00m bir yatak, minimum boyutlarda bir gardırop koyduktan sonra bir de ufak çalışma mekanı olsa fena olmaz diyorum. Çok şey mi?
@compadrito; ayıp be kardeşim iye trollüyosun? Ev küçük ama bana yetiyor işte. *
@compadrito; ayıp be kardeşim iye trollüyosun? Ev küçük ama bana yetiyor işte. *
0
@prhn, @oinone pe. Yaklaşık ölçüleri resme ekledim. Gördüğünüz boşlukta içeri doğru açılan kapı mevcut.
0
amacım trollemek diildi. dekorasyona minimalist, pragmatik, ekonomik ve sevimli bir soluk katmak istemiştim ama tutmadı.
0
yatak, gardrop, komodin/şifonyer, duvarda çalışma masası, dizüstü mü, masaüstü mü, kitaplıklı masa mı? öyle bir model de var ona da bakayım hemen.
0
@oinone pe; açılır-kapanır tasarımı çok sevdim. o gardırobun yanına ayaklı aynalardan koysam nasıl gider acaba? odada açık gri tonlar hakim olsun istiyorum. nevresim takımları halı vs ile bunu sağlasam nasıl olur? beyaz tonları çok kullanınca daha feminene doğru kaçıyoruz sanki.
0
ben model olarak gösterdim onları. başka renkte olanları da var. odanın duvarları ne renk? yerler? beyaz ve başka renk olanları da var, kombin de yapabilirsin. iki renkli mobilyalara bakalım bir. koyu renk mobilyalar oda küçük olduğu için, boğucu olabilir. o ayaklı aynalar olabilir, evet.
0
Duvarlar beyaz. Yerler laminant parke(kahverengi). Bu arada cevap veren herkese teşekkürler. Aranızda mimar olanlar da var sanırım.
0
duvarlar beyazsa, eldeik tümden beyaz mobilyaları. iki renkli olsun bari. beyaz ve çok koyu olmayan bir başka renkle. laminant parkenin rengine uygun bir ton olursa daha iyi olur.
0
bence ikea' dan uzak dur. öncelikle uygun ve istediğin ebatta yatağını al. en önemlisi o. yatağın yerden yüksekte olsun. altı kolay temizlensin diye. bazalı ben tercih etmem, o kısmı sana kalmış. yatak odasında toz tutacak(bazanın altında toplanıyor, her zaman çekip temizlemek sorun) alanlar olmamalı. zaten oda küçük, bazayı nereye çekip, temizleyeceksin altını?
yolluk tarzı kaymaz bir halı koy yatağın yanına, biraz yumuşak olsun.
yolluk tarzı kaymaz bir halı koy yatağın yanına, biraz yumuşak olsun.
0
zgrydn
iş - okul dönüşü metrobüste oturarak yolculuk etmektesiniz. bir duraktan yanında 4-5 yaşlarında çocuğu olan herhangi bir kadın biniyor ve siz bu kadına yer veriyorsunuz. kadın ise sizin boşalttığınız koltuğa oturup çocuğu kucağına almak yerine sadece çocuğu oturtarak ayakta yolculuk yapmayı tercih
iş - okul dönüşü metrobüste oturarak yolculuk etmektesiniz. bir duraktan yanında 4-5 yaşlarında çocuğu olan herhangi bir kadın biniyor ve siz bu kadına yer veriyorsunuz. kadın ise sizin boşalttığınız koltuğa oturup çocuğu kucağına almak yerine sadece çocuğu oturtarak ayakta yolculuk yapmayı tercih ediyor. aşağıdaki düşüncelerden hangisi sizde ağır basar?
1- "ulen bacak kadar velet otursun diye mi ben yerimden oldum..." diyerek kendini aldatılmış hissetmek, duruma biraz gıcık olmak fekat doğal olarak bir şey de diyememek.
2- "ben yerimden feragat ederek koltuğun kullanım hakkını kadına verdim, istediği gibi kullanır" diyerek umursamamak.
1- "ulen bacak kadar velet otursun diye mi ben yerimden oldum..." diyerek kendini aldatılmış hissetmek, duruma biraz gıcık olmak fekat doğal olarak bir şey de diyememek.
2- "ben yerimden feragat ederek koltuğun kullanım hakkını kadına verdim, istediği gibi kullanır" diyerek umursamamak.
0
Ikisini de dusunuyorum. Bir yandan 2, ama soyle bir durum var, ben o koltugu o kadin icin bosalttigimi biliyor. Yani o cocuk tek basina metrobuse binseydi, onun icin yerimden kalkmayacaktim. Bunu bildigine gore o kadinin ya oraya oturmasi ya da rahatsiz olmayin kalkmayin deyip kabul etmemesi daha uygun olurdu.
0
siz zaten kadın otursun diye değil, kucağında çocukla ayakta kalmasın diye yer veriyorsunuz yani amaç hasıl olmuş oluyor. aynı yaşta çocuksuz bir kadın binse ayakta kalacaktı zaten.
0
Yer vermem.
Baya yalpalayacak savrulacak,
60 yas ustu olacak,
sıfat duzgun olacak, homur homur basimda dikilmeyecek
cok kiloluysa da uzuluyorum
baston varsa direk kalkiyorum
Bi de hastane guzergahindaysa hic oturmam, hasta insan bazen belli olmuyor, vicdanen rahatsiz oluyorum.
haricinde yer vermem, bana mi sordu coluklu cocuklu yollara duserken.
sorsa, bacim otur oturdugun yerde derdim.
Baya yalpalayacak savrulacak,
60 yas ustu olacak,
sıfat duzgun olacak, homur homur basimda dikilmeyecek
cok kiloluysa da uzuluyorum
baston varsa direk kalkiyorum
Bi de hastane guzergahindaysa hic oturmam, hasta insan bazen belli olmuyor, vicdanen rahatsiz oluyorum.
haricinde yer vermem, bana mi sordu coluklu cocuklu yollara duserken.
sorsa, bacim otur oturdugun yerde derdim.
0
1.
Çocuğu ben de kucağıma alırım ki "Hadi, ablanın kucağına otur" başıma sık gelen bir durum. Verdiğim yeri kadın çocuğu ile birlikte rahat etsin diye veriyorum.
Çocuğu ben de kucağıma alırım ki "Hadi, ablanın kucağına otur" başıma sık gelen bir durum. Verdiğim yeri kadın çocuğu ile birlikte rahat etsin diye veriyorum.
0
Yaşlıya, sakata, yorgunluğu yüzüne yansımış herhangi bir insana yer veririm ama çocuklu...
Ne biliyim lan çocuğun sefasını çeken cefasını da çekiversin bir zahmet. Çoğu zaman da gezmeye diye çıkıyorlar üstelik. Çocuk sahibi olmak da sorumluluk gerektirir. Gelecekte nasıl bir ülkede yaşayacağımız senin çocuğunu nasıl yetiştirdiğine bağlı.
Yer versem bile direkman vermezdim. 10 durak ben oturayım, 10 durak o otursun gibi bir orta yol bulurdum.
Cevap olarak 1. şıkka daha yakınım bu arada.
Ne biliyim lan çocuğun sefasını çeken cefasını da çekiversin bir zahmet. Çoğu zaman da gezmeye diye çıkıyorlar üstelik. Çocuk sahibi olmak da sorumluluk gerektirir. Gelecekte nasıl bir ülkede yaşayacağımız senin çocuğunu nasıl yetiştirdiğine bağlı.
Yer versem bile direkman vermezdim. 10 durak ben oturayım, 10 durak o otursun gibi bir orta yol bulurdum.
Cevap olarak 1. şıkka daha yakınım bu arada.
0
4 - 5 yaşındaki çocuk kadından daha çok yer hak ediyor bence. kolay mı lan çocuk haliyle ayakta durmak? çocukluğumu düşünüyorum da hiç de kolay değildi. erişkinsen bedenin belli bir güce kavuşmuş oluyor, ama çocukken daha çabuk yoruluyorsun, daha çok zorlanıyorsun.
0
2.
kadın zaten ayakta duramayacak haldeyse çocukla birlikte oturur. ayakta durabilecekse, çocuğunu oturtur. yaşlılar kadar veletlere de dikkat edilmeli, metrobüs gibi bir kaos ortamında ayakta durmaları çok zor olur. kadına yer vermemin sebebi çocuk, haliyle koltuğu çocuğun almasında bence sakınca yok.
ama şu an duyuruda olduğum ve sakin kafayla, rahat düşünebildiğim için böyle yazıyorum. metrobüste böyle bir şeyle karşılaşsam "NİYE AMA YHAA :((" derdim herhalde en başta. hepimiz duyurudaki kadar rasyonel olsak oohooov. nerde o kafa.
kadın zaten ayakta duramayacak haldeyse çocukla birlikte oturur. ayakta durabilecekse, çocuğunu oturtur. yaşlılar kadar veletlere de dikkat edilmeli, metrobüs gibi bir kaos ortamında ayakta durmaları çok zor olur. kadına yer vermemin sebebi çocuk, haliyle koltuğu çocuğun almasında bence sakınca yok.
ama şu an duyuruda olduğum ve sakin kafayla, rahat düşünebildiğim için böyle yazıyorum. metrobüste böyle bir şeyle karşılaşsam "NİYE AMA YHAA :((" derdim herhalde en başta. hepimiz duyurudaki kadar rasyonel olsak oohooov. nerde o kafa.
0
çocuğun oturması kadına kolaylık sağlıyor sonuçta.
bu kadar ince eleyip sık dokumaya gerek yok, ben de üni çağımda böyle artislenirdim kendi çapımda, bana ne vermicem mm vermicem diye, şimdi kendi 60+ annemle otobüse bindiğimde kazık kadar adamların nasıl oturmaya devam ettiklerini görüp sinirden çatlıyorum. bir de ekşiye döktürüyor ergenler, yok şu saatte çıkmasınlarmış, alt tarafı alışverişten dönüyolarmış bilmemne. çarşıya inip alışveriş yapmak bile zor ve zaman alıyor belli bir yaştan sonra.
kısacası yer veriyorsan dönüp bakma artık, emin ol makbule geçmiştir, gerisi o kişinin tasarrufu.
bu kadar ince eleyip sık dokumaya gerek yok, ben de üni çağımda böyle artislenirdim kendi çapımda, bana ne vermicem mm vermicem diye, şimdi kendi 60+ annemle otobüse bindiğimde kazık kadar adamların nasıl oturmaya devam ettiklerini görüp sinirden çatlıyorum. bir de ekşiye döktürüyor ergenler, yok şu saatte çıkmasınlarmış, alt tarafı alışverişten dönüyolarmış bilmemne. çarşıya inip alışveriş yapmak bile zor ve zaman alıyor belli bir yaştan sonra.
kısacası yer veriyorsan dönüp bakma artık, emin ol makbule geçmiştir, gerisi o kişinin tasarrufu.
0
Ben bir kere yer verilen kadının elindeki alışveriş çantalarını koltuğa koyup ayakta gitmeye devam ettiğini de gördüm, peki o yer veren ne yapsın. Her şeye rağmen tabii ki 2.
0
bazen 17 saat ayakta çalışmış (sadece toplamda 1-1.5 saat oturabilrsem o kadar) vaziyyette uykusuz bindiğim oluyor m.büse. 38 durak gidiyorum. ayakta giderken uyuyup çok dizimin bağı çözüldüğü oldu.o yuzden yer bulduğum takdirde kimse umrumda değil. koca m.büste oturan hiç kimsenin benden daha kötü durumda olabileceğini sanmıyorum çünkü.
0
trixi
Selam arkadaşlar. Geçenlerde akşam 22:00 gibi Taksim'den Beylikdüzü'ne 145t ile gideyim dedim. Meydanın çevresinde korkulukların altında, yürüyen merdivenle inilen, Harem Otogarı'na benzer, milletin bulduğu ilk otobüse atladığı tabelası neyin olmayan bir sözde otobüs durağı var. Bekle Allah bekle 14
Selam arkadaşlar. Geçenlerde akşam 22:00 gibi Taksim'den Beylikdüzü'ne 145t ile gideyim dedim. Meydanın çevresinde korkulukların altında, yürüyen merdivenle inilen, Harem Otogarı'na benzer, milletin bulduğu ilk otobüse atladığı tabelası neyin olmayan bir sözde otobüs durağı var. Bekle Allah bekle 145t gelmedi. Sorduğumda doğru dürüst cevap veren kimse de yok. En son sinirlendim metro-metrobüs yaptım ben de.
Yakınlarda Taksim'den bu otobüse binen arkadaş var mı acaba? Hangi duraktan kaç saatte bir geçer?
Yakınlarda Taksim'den bu otobüse binen arkadaş var mı acaba? Hangi duraktan kaç saatte bir geçer?
0
İett sitesinde aktif görünüyor, ama siz yüksek ihtimal yanlış durakta beklediniz, tarlabaşından kalkıyormuş otobüs.
Elinizde internete bağlanan bir telefon yok muydu? Bakabilirdiniz.
Elinizde internete bağlanan bir telefon yok muydu? Bakabilirdiniz.
0
siz ordan degil de asagidaki duraktan binin asagida gordum ben gecenlerde. Yalniz ona binmeyin. 1 saat suruyor otobana baglanmasi.
0
Bakmayı denedim. İETT sitesi açılmadı. Ayrıca malum, bazen internette yazsa bile saatler tutmayabiliyor.
0
Aktif ve 20 dakikada bir. O ismi yazmayan durakların en aşağı ucundan kalkıyor.
Ama bazı yeni şoförler durağı bilmiyor ve rastgele bir yerden yolcuları alıp ana durağa uğramadan da gidebiliyorlar.
Gece geç saatlerde 1 saatte Beylikdüzü Büyükşehir durağına geliyorlar. Ama gündüz 1.5 saati geçer.
Ama bazı yeni şoförler durağı bilmiyor ve rastgele bir yerden yolcuları alıp ana durağa uğramadan da gidebiliyorlar.
Gece geç saatlerde 1 saatte Beylikdüzü Büyükşehir durağına geliyorlar. Ama gündüz 1.5 saati geçer.
0
hayattan sikilan adam
Selamlar,Kurban bayramında tek başıma bir tatil yapayım dedim ama Antalya'da Kemer ve Alanya'da hangi otele baksam tek erkek kabul etmiyor.Bazı hırbolar yüzünden bu tür önlemler almalarını anlayabiliyorum ama bunun bu kadar katı olması normal mi? Ben niye potansiyel sapık ve tacizci olup otele alınm
Selamlar,
Kurban bayramında tek başıma bir tatil yapayım dedim ama Antalya'da Kemer ve Alanya'da hangi otele baksam tek erkek kabul etmiyor.
Bazı hırbolar yüzünden bu tür önlemler almalarını anlayabiliyorum ama bunun bu kadar katı olması normal mi? Ben niye potansiyel sapık ve tacizci olup otele alınmıyorum?
Kurban bayramında tek başıma bir tatil yapayım dedim ama Antalya'da Kemer ve Alanya'da hangi otele baksam tek erkek kabul etmiyor.
Bazı hırbolar yüzünden bu tür önlemler almalarını anlayabiliyorum ama bunun bu kadar katı olması normal mi? Ben niye potansiyel sapık ve tacizci olup otele alınmıyorum?
0
Birkac yil once barlarda ayni muhabbeti yasiyordum. Cinsiyet ayrimciligi bir tek kadina yok, bu isler boyle maalesef.
0
burası gelişmemiş bir ortadoğu toplumu olduğu için. tipik bir üç beş kişinin yaptığını o cinsin hepsine mal edip ayrımcılık yapmak. ortaçağda bile zırvalık olarak adlanabilecek kadar salak bir uygulama. sen kimsin ki hiç tanımadığın birine potansiyel sapık muamelesi yapıyorsun aq.
0
her gün onlarca kadın eski kocası tarafından vurularak "vurularak" öldürülürken cinsiyet ayrımcılığı bir tek kadına yok demek nasıl bir şey ?
evet, burası gelişmemiş bir ortadoğu toplumu olduğu için, üç beş kişinin değil çoğunluğun yaptığı neyse onu baz alarak işletmeler de kendi şartlarını koyuyorlar. cevap bu yani.
önerim daha butik otellere bakman, ya da biraz daha egeye doğru -su soğuk olur demezsen- yerlere göz atman.
evet, burası gelişmemiş bir ortadoğu toplumu olduğu için, üç beş kişinin değil çoğunluğun yaptığı neyse onu baz alarak işletmeler de kendi şartlarını koyuyorlar. cevap bu yani.
önerim daha butik otellere bakman, ya da biraz daha egeye doğru -su soğuk olur demezsen- yerlere göz atman.
0
havuza gitsen o da olmaz. havuzlara da sıkıntı çıkarıyorlar. türk insanının imajı çok kötü :)
0
türk insanının imajıyla ne alakası var? oteli işletenler danimarkalı mı? alla alla ya.
0
baldur, okuduğunu yorumlama sıkıntın mı var? ne yazarsam yazayım alakasız bişey anlıyorsun, hep bir laf yetiştirme çabası. ölü taklidi de işe yaramıyor. bazı türk erkeklerinin vukuatları var plajda, orada burada are you sex? diye diye turistleri taciz ediyorlar. düzgün insanlar bile otele giremiyor. bu da türk insanının imajını kötü hale getiriyor, onu diyorum. soru sahibi arkadaş yok mu bir akraban falan beraber gitseniz?
0
otel kabul etse mekanlar kabul etmiyor zaten. girişi ücretli yerler alıyor ancak, money talks yani büyük ölçüde daha önce de denildiği gibi.
hiç unutmuyorum, bir erkek arkadaşla gümbet'e gitmiştik. akşamüstü yayınlanan carling cup finalini izleyemedik anasını satayım ya. baya carling cup finali yayınlayan publar bile almıyordu iki türk erkeği.
hiç unutmuyorum, bir erkek arkadaşla gümbet'e gitmiştik. akşamüstü yayınlanan carling cup finalini izleyemedik anasını satayım ya. baya carling cup finali yayınlayan publar bile almıyordu iki türk erkeği.
0
Akraba falan değil mesele.. Ben tek tatil yapmak istiyorum.. İşten güçten kafam zaten kazan gibi.. Gidip 4 gün kafa dinleme planım vardı ama bu uygulama resmen içine etti.
0
adam tek başıma tatil yapmak istiyorum diyo, sen akraban yok mu diyosun. kim okuduğunu anlamıyor acaba?
0
baldur, adam tek başına tatil yapamıyor. ben de çözüm üretmeye çalışıyorum. demek ki dinlenmeye, tatile ihtiyacı var. iki denize, havuza girsin, animasyon izlesin diye uğraşıyorum. paran varsa daha iyi bir yerlere bak, olmadı günü birlik git bir yerlere hava değişimi.
0
@rocknroll sen tatile gitmek zorunda olmakdan yakinan insansin, ne anlarsin tatile gidemeyen adamin halinden:))
0
biglebowsky
Kendimle konusup duruyorum, size de sorayim dedim. Kuveyt'te bir is gorusmem var. Verdikleri paraya tavim, 4000 USD'ye yakin, TR'de bu parayi kazanmam zor. Ama yine de dusunuyorum, ulke kucuk, sosyal hayat yok, yalniz olacagim gibi gorunuyor, bi de ustune ortadogunun karismasi. Paraya cok ihtiyacim
Kendimle konusup duruyorum, size de sorayim dedim. Kuveyt'te bir is gorusmem var. Verdikleri paraya tavim, 4000 USD'ye yakin, TR'de bu parayi kazanmam zor. Ama yine de dusunuyorum, ulke kucuk, sosyal hayat yok, yalniz olacagim gibi gorunuyor, bi de ustune ortadogunun karismasi. Paraya cok ihtiyacim var, sirf o yuzden gidecegim. Siz olsaniz gider miydiniz? Yoksa Turkiyede 1500 USD ile yetinir miydiniz?
0
Ömürboyu orada kalacak değilsin ya.havası çok bunaltır klimasız yaşanmaz ama daha iyi günler için çekilemiycek sıkıntı değil.
0
Yas kac? Is kisa sureli mi uzun sureli mi? Burada kimleri birakcaksin? Is kariyerine birseyler katacak bir is mi? Bak farkindaysan Turkce klavye kullanmiyorum.
0
Yas 30, is uzun sureli olacak, ana baba kalacak memlekette. Kariyere biseyler katacak umuyorum. Sosyal hayata zaten doydum diyorum ama belli de olmaz.
0
Askere gittiysen anlarsın. O kadar para verseler gider misin askere onun gibi düşünebilirsin.
0
Valla kanaatkar adamsan, sessiz sakin hayata raziysan git bence. 4000USD fena para degil. Para var huzur var. Gorgun de artar. Ne kadar farkli ulkede calisirsan, farkli yerleri gezersen sana mutlaka faydasi olur.
0
Gitmem. Hayat salt para kazanmaktan ibaret değil. Sosyal bir insan değilsen delirirsin yalnızlıktan, sıkıntıdan. Gerçi sosyal olsan ne olur, en fazla iş arkadaşlarına takılabilirsin.
Türkiye için 1500 dolar iyi para bence. Ama hangi şehirde yaşayacağına bağlı tabi.
Türkiye için 1500 dolar iyi para bence. Ama hangi şehirde yaşayacağına bağlı tabi.
0
@sour Kisa sureli is icin giderse donusteki yerini de ayarlamasi lazim. Kisa surede cok para biriktirip donunce dimdizlak ortada kalmak da iyi birsey degil.
0
Ben olsam gitmem, 1500 usd ye tr de sosyal hayattan faydalanirsin oyle boyle. Ay sonu maasini onune koyup seyrederek mutlu olamazsin sosyal hayatin olmadigi bir ulkede. Dunyaya bir kere geliyorsun ot gibi yasadiktan sonra 4000 usd yi ne yapacaksin? Ha 6 ay falan olur katlanilir.
0
Üzerinden zaman geçti ama yazmasam içimde kalacak:
Öncelikle ikide birde sosyal hayattan dem vuran arkadaşlar nasıl hayatlar yaşıyorlar gerçekten çok merak ediyorum. İstanbul gibi bir şehirde yola, işe harcadığın zamandan arta kalan zaman ve enerjinle haftada 2 gün dışarı çıksan 3. gün bugün de evde vakit geçireyim diye ayakların geri geri gider. İş hayatın belirli bir döngüye girdikten sonra zaten yurt içinde de, yurt dışında da, mesain çok yoğun olmasa bile evden-işe, işten-eve rutinine girersin zaten.
İkinci olarak, sosyal hayat açısından dünyanın her ülkesinde yapacak bir şey bulabilirsin. Ben yaklaşık 9 ay Suudi Arabistan'da çalıştım. Sosyal hayat avm'er, çölde ATV'ye binmek, mangal yapmak ve denize girmekten ibaretti. Öte yandan kaldığımız kampta bilardo, masa tenisinden tut da futbol ve basketbola kadar tüm spor imkanları mevcuttu. İstanbul'da haftanın üç günü farklı sporları yapabilmen için ya tüm bu imkanları bulabileceğin bir sitede oturman ya da uyuz spor salonlarından birine yeterli parayı bayıldıktan sonra İstanbul trafiğinden zaman bulup da gerekli zamanı ayırabilmen lazım.
Arkadaşlardan ayrılma konusuna gelince, üniversiteden de mezun olduktan sonra hala düzeli olarak görüştüğün +10 kişilik bir arkadaş grubunu koruyabildiysen ne mutlu sana. Öyle olsa bile gittiğin yeri yaşanabilir kılacak birkaç kafa insan mutlaka bulursun. Birinin bilgisayarında arada izleyip kafa dağıtabileceğiniz filmler olur. Beraber şehre inip avm' lerde lokantalarda takılırsınız. Yapacak bir şeyler mutlaka olur.
Dördüncüsü, para her şeyi çözmüyor ama parasız hiçbir şey çözülmüyor. Düşük maaşlı işlerde çalışmaya devam edip de, ileride sıkıntıya girmektense, hayatını garantiye alma fırsatlarını değerlendirmek çok daha mantıklı. Yarın öbür gün yazarların garibanlık anıları başlığına "yeaa sigara alacak param yoktu" yazmak veya gecekondusunun kentsel dönüşümünden iki daire almış bir öküzün "ohumanın da ne faydasını gordun" muhabbetini çekmek istemiyorsan git yurt dışına, birkaç sene çalış, al evini, arabanı. kafan rahat sen rahat. Kütüğünde Bayburt yazıp "yeaa İstanbul'dan başka yerde yaşanmaz aga" tribine girenlerin gazına gelme. (sözüm meclisten dışarı).
Son olarak da, sosyal hayat delisi arkadaşlar, gerçekten nasıl bir hayat yaşıyorsunuz? O operadan bu festivale mi koşturuyorsunuz? Aktiviteler arası kombo mu yapıyorsunuz? Amerikan dizilerindeki arkadaş gruplarını mı aklıma getireyim? Cidden ne kaçırdığımı söyleyin bana. Hatta beni de aranıza alın lan.
Umarım gitmişsindir. Dünyanın her memleketinde görmeye, yaşamaya, denemeye değer bir şeyler vardır. Gitmediysen de, ileriki iş teklifine sen veya başka bir arkadaş bu yazıyı dikkate alır.
Öncelikle ikide birde sosyal hayattan dem vuran arkadaşlar nasıl hayatlar yaşıyorlar gerçekten çok merak ediyorum. İstanbul gibi bir şehirde yola, işe harcadığın zamandan arta kalan zaman ve enerjinle haftada 2 gün dışarı çıksan 3. gün bugün de evde vakit geçireyim diye ayakların geri geri gider. İş hayatın belirli bir döngüye girdikten sonra zaten yurt içinde de, yurt dışında da, mesain çok yoğun olmasa bile evden-işe, işten-eve rutinine girersin zaten.
İkinci olarak, sosyal hayat açısından dünyanın her ülkesinde yapacak bir şey bulabilirsin. Ben yaklaşık 9 ay Suudi Arabistan'da çalıştım. Sosyal hayat avm'er, çölde ATV'ye binmek, mangal yapmak ve denize girmekten ibaretti. Öte yandan kaldığımız kampta bilardo, masa tenisinden tut da futbol ve basketbola kadar tüm spor imkanları mevcuttu. İstanbul'da haftanın üç günü farklı sporları yapabilmen için ya tüm bu imkanları bulabileceğin bir sitede oturman ya da uyuz spor salonlarından birine yeterli parayı bayıldıktan sonra İstanbul trafiğinden zaman bulup da gerekli zamanı ayırabilmen lazım.
Arkadaşlardan ayrılma konusuna gelince, üniversiteden de mezun olduktan sonra hala düzeli olarak görüştüğün +10 kişilik bir arkadaş grubunu koruyabildiysen ne mutlu sana. Öyle olsa bile gittiğin yeri yaşanabilir kılacak birkaç kafa insan mutlaka bulursun. Birinin bilgisayarında arada izleyip kafa dağıtabileceğiniz filmler olur. Beraber şehre inip avm' lerde lokantalarda takılırsınız. Yapacak bir şeyler mutlaka olur.
Dördüncüsü, para her şeyi çözmüyor ama parasız hiçbir şey çözülmüyor. Düşük maaşlı işlerde çalışmaya devam edip de, ileride sıkıntıya girmektense, hayatını garantiye alma fırsatlarını değerlendirmek çok daha mantıklı. Yarın öbür gün yazarların garibanlık anıları başlığına "yeaa sigara alacak param yoktu" yazmak veya gecekondusunun kentsel dönüşümünden iki daire almış bir öküzün "ohumanın da ne faydasını gordun" muhabbetini çekmek istemiyorsan git yurt dışına, birkaç sene çalış, al evini, arabanı. kafan rahat sen rahat. Kütüğünde Bayburt yazıp "yeaa İstanbul'dan başka yerde yaşanmaz aga" tribine girenlerin gazına gelme. (sözüm meclisten dışarı).
Son olarak da, sosyal hayat delisi arkadaşlar, gerçekten nasıl bir hayat yaşıyorsunuz? O operadan bu festivale mi koşturuyorsunuz? Aktiviteler arası kombo mu yapıyorsunuz? Amerikan dizilerindeki arkadaş gruplarını mı aklıma getireyim? Cidden ne kaçırdığımı söyleyin bana. Hatta beni de aranıza alın lan.
Umarım gitmişsindir. Dünyanın her memleketinde görmeye, yaşamaya, denemeye değer bir şeyler vardır. Gitmediysen de, ileriki iş teklifine sen veya başka bir arkadaş bu yazıyı dikkate alır.
0
nevarki
Beylikdüzü'nde oturmayı düşünen kişiye neler söylersiniz, tavsiye edersiniz? (Sulu cevapları "cevap" olarak kabul etmiyorum ve tik atmıyorum. Bilginize...)
Beylikdüzü'nde oturmayı düşünen kişiye neler söylersiniz, tavsiye edersiniz?
(Sulu cevapları "cevap" olarak kabul etmiyorum ve tik atmıyorum. Bilginize...)
(Sulu cevapları "cevap" olarak kabul etmiyorum ve tik atmıyorum. Bilginize...)
0
Bu sevdadan vazgecip istanbul'da oturmasini tavsiye ederim. Hani is de beylikduzunde ise makul ama beylikduzunde oturmak, her sabah metrobus keyfi/bir milim ilerlemeyen trafik keyfi demek genelde.
0
Beylikdüzü iyidir. Nispeten ferah, kiralar uygun. Tabi her yere uzak. İşim de oralardaysa ben yaşardım şahsen, severim Beylikdüzü'nü.
0
beylikdüzündense avcılarda otur derim.Beylikdüzüne yakın olmakla birlikte merkezi yerlere daha yakın. Klraları daha uygun daha sosyal bir yer
0
işin oradaysan gayet güzel. Ama beylikdüzü'nde oturup maslak'ta falan çalışmak işkence. helikopterle falan gidip gelmek lazım. Hergün o yolu çekebilmek için zen sabrına sahip olmak lazım.
0
Nerede çalışacak, okuyacak?
Metrobüse yakın siteler bildiğim kadarıyla fena yerler değildir. Genelde beton yığını sitelerle dolu olmasına rağmen en azından yapılaşma düzenli ve gecekondusuz sayılır. Hafta sonu hava güzel ise B.Çekmece, Yakuplu, B.Düzü sahiline inilebilir. Bu yerlere ulaşım genelde minibüslerle sağlanmasına rağmen otomobil de büyük rahatlık sağlar. B. Düzü çevresinde takılınmak istenirse görgüsüzlük abidesi AVM'ler de bolca mevcuttur. Trafik-park sorunu İstanbul geneline göre daha azdır. Zemini düşey kapasite açısından fena olmamasına rağmen eğimli bölgelerde heyelan riski olabilir.
Yine de İstanbul merkeze daha yakın bir yeri tercih etsin derim.
Metrobüse yakın siteler bildiğim kadarıyla fena yerler değildir. Genelde beton yığını sitelerle dolu olmasına rağmen en azından yapılaşma düzenli ve gecekondusuz sayılır. Hafta sonu hava güzel ise B.Çekmece, Yakuplu, B.Düzü sahiline inilebilir. Bu yerlere ulaşım genelde minibüslerle sağlanmasına rağmen otomobil de büyük rahatlık sağlar. B. Düzü çevresinde takılınmak istenirse görgüsüzlük abidesi AVM'ler de bolca mevcuttur. Trafik-park sorunu İstanbul geneline göre daha azdır. Zemini düşey kapasite açısından fena olmamasına rağmen eğimli bölgelerde heyelan riski olabilir.
Yine de İstanbul merkeze daha yakın bir yeri tercih etsin derim.
0
Beylikduzu'nde oturuyorum. Ulasim buyuk sıkıntı ama seviyorum ben burayi. Trafik sorunu, park sorunu yok, yollar temiz, spor yapmaya elverisli alanlar fazla. Birkac yila metronun gelmesi bekleniyor ama yine de uzak kaciyor bir cok yere.
Ayrica solem+1
Ayrica solem+1
0
sadece işyeri yakınsa tavsiye edilebilir.. kadıköy gibi merkez sayılacak bir yerden beylikdüzüne gitmek, yolların açık olduğu öğlen saatleri ve metrobüs gibi nisbeten "hızlı" çözümlerle bile 1,5 saat sürüyor.
0
iş yakında veya okul yakınsa istanbul merkezle çok işin yoksa bi 10 dk daha ileri gidip büyükçekmece sahilde oturmanı tavsiye ederim.
0
Her gün Beylikdüzü'nden Maslak'a işe giden bir insan olarak metrobüse yakın bi yerde oturmanı tavsiye ederim. Her gün 2.5 km yol yürüyorum metrobüse binmek için :) Geri kalan yol bir buçuk saat sürüyor. Yolda kitap oku film izle bi şekil geçiyor. Biraz tecrübelendin mi metrobüste çok eziyet de çekmiyorsun. Eğer işin veya okulun Beylikdüzü civarındaysa tandından yenmez tabi.
0
İşin ve gidilecek yerlerin neresi olduğuna, servis olup olmadığına bağlı. Ben istemeye istemeye taşınmıştım ve çok mutluyum şu an. Üstelik, Beşiktaş'a gittiğim halde. Abim de oradan Maslak'a gidiyor. Çok park var, akşam parklarda geziyorum ve yürüyüş yapıyorum. Haftasonları Büyükçekmece, Gürpınar'da plajlarda yürüyüş yapıp kitap okuyabiliyorum. hatta, Büyükçekmece Kordon İstanbul'un en sevdiğim yeri oldu. Silivri'ye, Kumburgaz'a gidiyorum yazın, iki nefes alabilyorum. Yanımda yöremde her şey var. 5 dakikalık yürüyüş mesafemde 4 tane market, bir tane esnaf çarşısı var. İstemediğim halde 10 dakika yürüme mesafemde 3 alışveriş merkezi var. Eskiden trafikten şikayet ediyordum, ona da alıştım. Yolda uyuyorum. Taşınmayı düşünmüyorum.
0
10 seneden fazla Büyükçekmecede oturdum. Şimdi Üsküdar! İmkanın varsa o yalan toplu konut hayatına hiç bulaşma. Orada oturman kaçınılmazsa, ulaşım hatlarına yakın otur. Büyükçekmece sahile vb yerlere gidecek arkadaş grubun olsun. Araban olması da iyi olur açıkçası.
0
trixi
şubesi var mı bildiğiniz?
şubesi var mı bildiğiniz?
0
bazı avm lerde olur. internet sayfalarından ya da telefon bankacığından öğrenebilirsiniz.
0
Avm'lerde olabileceği söylenmişti. Cevahir ve İstinye park şubesini aradım. Telefonu açan olmadı.
Bu arada kadar geri zekalı bir internet siteleri var ki ne şube telefonları ne de hafta sonu açık şubeler türünde bilgiler yer alıyor.
Emin olmadan da B.Çekmece'den Levent'e gitmek istemiyorum açıkçası.
Bu arada kadar geri zekalı bir internet siteleri var ki ne şube telefonları ne de hafta sonu açık şubeler türünde bilgiler yer alıyor.
Emin olmadan da B.Çekmece'den Levent'e gitmek istemiyorum açıkçası.
0
basond
Diyelim bir arkadaşınıza gittiniz kız erkek karışık oturuyorsunuz,film,maç, sohbet ortamı (ev sahibi karşı cins ve ortamdaki herkes yeni arkadaşınız yeni kaynaşıyorsunuz yani), Siz tuvalete gittiniz(klozete) ve bi güzel sucuğu bıraktınız ama oda ne sifon çalışmıyor öyle manzara ile başbaşa kaldınız
Diyelim bir arkadaşınıza gittiniz kız erkek karışık oturuyorsunuz,film,maç, sohbet ortamı (ev sahibi karşı cins ve ortamdaki herkes yeni arkadaşınız yeni kaynaşıyorsunuz yani), Siz tuvalete gittiniz(klozete) ve bi güzel sucuğu bıraktınız ama oda ne sifon çalışmıyor öyle manzara ile başbaşa kaldınız diyelim, ne yapardınız?
a) Hiçbir şey olmamış gibi çıkarım suçu kabullenmem
b) Kapıyı aralar ev sahibinden su isterim
c) Önce oturur ağlarım sonra klozeti tamir etmeye çalışırım
d) İçeriden bir hemcinsime seslenir ondan su isterim
a) Hiçbir şey olmamış gibi çıkarım suçu kabullenmem
b) Kapıyı aralar ev sahibinden su isterim
c) Önce oturur ağlarım sonra klozeti tamir etmeye çalışırım
d) İçeriden bir hemcinsime seslenir ondan su isterim
0
a secenegi mantikli gibi geldi. bundan daha kotu bir durum varsa o da misafirlige gittiginizde wc de tuvalet kagidi olmadigidir gerci su ile de sey edebilirsin ama genede tuvalet kagidi onemli haci. Cevabim A
0
ahaohasoashahhahaha asla hiçbi şey olmamış gibi çıkmam. Bi şekilde bi kova vs bulup suyla doldurup tuvalete dökerim :D
0
kesinlike güvenilir bir hemcinse sms ile fln haber vermek iyi fikir
banyodasın zaten, kova falan vardır, doldur doldur dök
banyodasın zaten, kova falan vardır, doldur doldur dök
0
Camdan attım kurtuldum sandım meğer tuvalet camı balkona açılıyormuş balkonda duruyor öyle ne yapsam diye düşünüyorum :P
Şaka bir yana en korktuğum şeylerden biridir rezaletin dibidir benim için neden bilmiyorum ama öyle işte yabancı yerde tuvalete girmeden önce sifonu kontrol eder öyle girerim hep.
Şaka bir yana en korktuğum şeylerden biridir rezaletin dibidir benim için neden bilmiyorum ama öyle işte yabancı yerde tuvalete girmeden önce sifonu kontrol eder öyle girerim hep.
0
Eğer su akmıyorsa yapacak hiçbir şeyin yok. ev sahibinin suçu.Oraya su koymalı, giderken uyarmalı.
Ama sadece sifon bozuksa, şamandıra takılmıştır. kapağı açarım ve düzeltirim.
Baktın o da olmuyor;
--McGayver Mode ON--
sifonun kapağı vidalı. o zaman tuvalet fırçası yardımıyla sucuğu parçalarım ve fırçanın koyulduğu kabı tas gibi kullanıp, musluktan su doldurup boşaltırım. 3-5 seferde bir şey kalmaz.
--McGayver Mode OFF--
Ama sadece sifon bozuksa, şamandıra takılmıştır. kapağı açarım ve düzeltirim.
Baktın o da olmuyor;
--McGayver Mode ON--
sifonun kapağı vidalı. o zaman tuvalet fırçası yardımıyla sucuğu parçalarım ve fırçanın koyulduğu kabı tas gibi kullanıp, musluktan su doldurup boşaltırım. 3-5 seferde bir şey kalmaz.
--McGayver Mode OFF--
0
sıçtığımdan utanmayı ergenlikten sonra bıraktım, yardım istemekten çekinmem. sonra ev sahibini arkadaşları önünde rencide ederim.
0
tuvalete telefonsuz girmedigimden, hemen icerdeki arkadaslardan en delikanlisina (veya ev sahibine) bir mesaj atarim durumu ozetleyen, caktirma beni utandirma akilli ol derim, bana bir kova getirir hallolur.
banyoda kova varsa sorun yok. suyu doldururum tuvalete bosaltirim.
banyoda kova varsa sorun yok. suyu doldururum tuvalete bosaltirim.
0
@sour
aslında sifonların tamirinden anlarım. en azından açıp bi dolumluk su biriktirecek kadar manuel de çalıştırırım. ama zamanında kanalizasyon sisteminin insanlığı boka yabancılaştırması yüzünden çevre tahribatının bu kadar yoğun yaşanmasını ve herkesin bu kadar kolay içselleştirebilmesini sağladığını savunan bi makale okumuştum. ondan beridir net bir tavır koyuyorum bu meselelerde.
bi de, boktan çöpten utansaydım çevre mühendisi olmazdım tabii o da var. mesleki bilincim de bunu gerektiriyor.
aslında sifonların tamirinden anlarım. en azından açıp bi dolumluk su biriktirecek kadar manuel de çalıştırırım. ama zamanında kanalizasyon sisteminin insanlığı boka yabancılaştırması yüzünden çevre tahribatının bu kadar yoğun yaşanmasını ve herkesin bu kadar kolay içselleştirebilmesini sağladığını savunan bi makale okumuştum. ondan beridir net bir tavır koyuyorum bu meselelerde.
bi de, boktan çöpten utansaydım çevre mühendisi olmazdım tabii o da var. mesleki bilincim de bunu gerektiriyor.
0
oha lan bu kadar ekşına gerek yok
sifon çalışmıyorsa açarım içini ve suyu koyveren sistemi söküp suyun birikmesini sağlayacak şekilde havluyla gideri tıkarım ve sifonun dolmasını sağlarım ondan sonra da havluyu çekip suyu koyveririm
2 tane plastik parça bozuldu diye saçımı beyazlatamam :D
asıl sorun çalışan sifona rağmen gitmeyen bir canavar yaratmak, işte o zaman bu şıkların hiç biri çalışmaz ve "ahahahah x doğurmuş laaağn!! amına koyim kova kova su döktük ama gelin kapısı tutan piç gibi durmuş gitmiyor" diye taşşak geçerler, ben geçerim.
sifon çalışmıyorsa açarım içini ve suyu koyveren sistemi söküp suyun birikmesini sağlayacak şekilde havluyla gideri tıkarım ve sifonun dolmasını sağlarım ondan sonra da havluyu çekip suyu koyveririm
2 tane plastik parça bozuldu diye saçımı beyazlatamam :D
asıl sorun çalışan sifona rağmen gitmeyen bir canavar yaratmak, işte o zaman bu şıkların hiç biri çalışmaz ve "ahahahah x doğurmuş laaağn!! amına koyim kova kova su döktük ama gelin kapısı tutan piç gibi durmuş gitmiyor" diye taşşak geçerler, ben geçerim.
0
sifon çalışmıyorsa ev sahibi baksın çaresine.
bir keresinde rahatsızdım galiba, kakamı yaptım çok sert çıktı, sifonu çektim ama gitmedi. tesisatı söküyodum neredeyse. sonra banyoda kova buldum, suyu doldurdum döktüm halloldu :)))
bir keresinde rahatsızdım galiba, kakamı yaptım çok sert çıktı, sifonu çektim ama gitmedi. tesisatı söküyodum neredeyse. sonra banyoda kova buldum, suyu doldurdum döktüm halloldu :)))
0
Dimi
Tahammülsüzleştim kelimesi de ne kadaar uzunmuş.Durum şöyle, kadınlarla olan ilişkilerimde artık çok tahammül sahibi olmadığımı farkettim. Önceden triplerine falan katlanıyordum mesela, şimdi tanışıyoruz güzel güzel konuşuyoruz, aha diyorum kafamdaki ideal kız, ama mesela geç cevap yazdığımda gayet
Tahammülsüzleştim kelimesi de ne kadaar uzunmuş.
Durum şöyle, kadınlarla olan ilişkilerimde artık çok tahammül sahibi olmadığımı farkettim. Önceden triplerine falan katlanıyordum mesela, şimdi tanışıyoruz güzel güzel konuşuyoruz, aha diyorum kafamdaki ideal kız, ama mesela geç cevap yazdığımda gayet dürüstçe bi açıklama yapıyorum, sadece "hıhı" yada "anladım" tarzında bi cevap alıyorum. Saniyesinde soğuyorum ve bir daha asla konuşmuyorum.
Bu konularda çok net insanım artık, yüzlerine de açık açık söylüyorum, böyle havalara gireceksen konuşmayalım diye. Sonra ben sert tepki vermişim gibi laflar söylüyorlar. Konuşmak isteyen biri, karşısındaki kişiye değer veren biri kadın da olsa erkek de olsa böyle tepkiler vermemeli.
Bence benim yaptığım normal ama bu kızların tamamı benim bu kadar net olmamı sert tepki olarak görüyorlar diye merak ettim bende mi sorun var.
Kaba bir şekilde de dile getirmiyorum bunu yani.
-hmm, neyse, ok, tmm, peki, anladım, öyle olsun, yooo- bu tarz cevaplara karşı siz ne tepkiler veriyorsunuz yada kızlar siz niye böyle yapıyosunuz olum ?
Durum şöyle, kadınlarla olan ilişkilerimde artık çok tahammül sahibi olmadığımı farkettim. Önceden triplerine falan katlanıyordum mesela, şimdi tanışıyoruz güzel güzel konuşuyoruz, aha diyorum kafamdaki ideal kız, ama mesela geç cevap yazdığımda gayet dürüstçe bi açıklama yapıyorum, sadece "hıhı" yada "anladım" tarzında bi cevap alıyorum. Saniyesinde soğuyorum ve bir daha asla konuşmuyorum.
Bu konularda çok net insanım artık, yüzlerine de açık açık söylüyorum, böyle havalara gireceksen konuşmayalım diye. Sonra ben sert tepki vermişim gibi laflar söylüyorlar. Konuşmak isteyen biri, karşısındaki kişiye değer veren biri kadın da olsa erkek de olsa böyle tepkiler vermemeli.
Bence benim yaptığım normal ama bu kızların tamamı benim bu kadar net olmamı sert tepki olarak görüyorlar diye merak ettim bende mi sorun var.
Kaba bir şekilde de dile getirmiyorum bunu yani.
-hmm, neyse, ok, tmm, peki, anladım, öyle olsun, yooo- bu tarz cevaplara karşı siz ne tepkiler veriyorsunuz yada kızlar siz niye böyle yapıyosunuz olum ?
0
idolümsün. kozalağıma giriyorum 5-6 aylığına, çıktığımda senin gibi birşey olcam.
Öyle ki, bir sonraki "Seni Seviyorum"u Türkçe söylemek dahi istemiyorum.
Öyle ki, bir sonraki "Seni Seviyorum"u Türkçe söylemek dahi istemiyorum.
0
2-3 yıldır öyleyim. Elimin kıymetini biliyorum artık. 2 gram aklı dahi olmayanlar sürü psikolojisiyle trip atarak erkekleri peşimden süreklerim moduna giriyor. Anlayamıyorum. Arada egosuz, anı yaşamayı seven kızlar çıkıyor. Eğer beklentiye girmezlerse muhteşem eğlenebiliyoruz da. -sadece cinsel anlamda değil elbette-
Ekleme: 2 gram belki az oldu ama toplumdan çok etkilenen, kendi düşüncelerine sahip olmayan bireyler diyelim.
Ekleme: 2 gram belki az oldu ama toplumdan çok etkilenen, kendi düşüncelerine sahip olmayan bireyler diyelim.
0
ilk girişte yazdığım örnekleme için, genelde geceleri konuşurduk kızla mesela. o gece de yorgun olduğum için uyumuştum, uyandığımda mesajını gördüm uzunca bi şekilde yorgun olduğumu ve neden yorgun olduğumu anlattım, gelen cevap "anladım".
bu benim yakışıklı biri olmamamla yada sadece sikme odaklı yaklaşmamla nasıl bağdaşlaştırıldı onu anlamadım. bir insan eğer karşısındaki kişiye değer veriyorsa anlayışlı olmalı ve 'bence' ben gayet anlayışlı yaklaşıyorum, söylediğim gibi mazeretimi uzun uzun, anlatıyorum ki o mazeretim üstüne bir muhabbet dönsün. "uyumuştum dün gece, pardon" gibi bi yaklaşımda değilim.
bu benim yakışıklı biri olmamamla yada sadece sikme odaklı yaklaşmamla nasıl bağdaşlaştırıldı onu anlamadım. bir insan eğer karşısındaki kişiye değer veriyorsa anlayışlı olmalı ve 'bence' ben gayet anlayışlı yaklaşıyorum, söylediğim gibi mazeretimi uzun uzun, anlatıyorum ki o mazeretim üstüne bir muhabbet dönsün. "uyumuştum dün gece, pardon" gibi bi yaklaşımda değilim.
0
yaş ilerledikçe tahammülde azalmanın gerçekleştiğini herkes kabul ediyor.
bence böyle havalara gireceksen tarzı mesajlar atmak yerine, ortada trip varsa bile üstüne alınma, sallama yani. denedim %100 çalışıyor.
trip konusu sabit, en "bu kız bizden ya" denilen kız bile yeri geliyor trip atıyor, erkekler de atıyor. önemli olan tribi sallamamak, etrafın alışıyor sonra.
bence böyle havalara gireceksen tarzı mesajlar atmak yerine, ortada trip varsa bile üstüne alınma, sallama yani. denedim %100 çalışıyor.
trip konusu sabit, en "bu kız bizden ya" denilen kız bile yeri geliyor trip atıyor, erkekler de atıyor. önemli olan tribi sallamamak, etrafın alışıyor sonra.
0
Çok ağır boyutlara ulaşmadıkça, bu tür tripler ilişkinin en başında bazen sevimli gelebiliyor bana açıkçası.Ancak sonrasında ilişki kuvvetlendikçe, aradaki bağ ve karşılıklı güven güçlendikçe aynı dozda devam ediyorsa can sıkıcı olaibliyor. Ufak şımarıklıklar illa ki olur, erkekler de yapabilir ama sürekli diken üstünde de hissetmemek lazım.
0
"hmm, neyse, ok, tmm, peki, anladım, öyle olsun, yooo" tarzında cevaplara hele daha flört aşamasındayken hiiiiç tahammül etmiyorum. cevap vermeyi bırakıyorum.
0
tahammül gittikçe azalıyor zaten karşılıklı olarak ancak "anladım" cevabının nesi kötü ben onu anlayamadım. yani bir kişiyi silmeye tek başına yetmemeli.
sizde ne tip bir algı oluştu o cevabı okuduğunuzda merak ettim açıkçası.
sizde ne tip bir algı oluştu o cevabı okuduğunuzda merak ettim açıkçası.
0
Tahammülsüzlükse bile doğru bir tahammülsüzlük. Canı istese öyle bir cevap yazar ki, makale gibi.
Çarpık değer yargıları olan insanlara vakit harcama, bırak hangi Kamil'in, Taylan'ın peşinden koşacaksa koşsun.
Çarpık değer yargıları olan insanlara vakit harcama, bırak hangi Kamil'in, Taylan'ın peşinden koşacaksa koşsun.
0
Götün kalkmıs hacı ondandır.karsına da durusu olan bi kız cıkmamıs hic ondan normallesmiş bu durum.biraz duruslu bi kız cıksaydı seni adam ederdi.
0
ben senin daha beter halinim. o yüzden çok iyi anlıyorum seni. mesela üst üste mesaj attığında veya canım cevap vermek istemediğinde cevap atmıyorum. sonra sık boğaz ederse direk söylüyorum bak ben böyle baskıya gelemem her dk mesajlaşmayı sevmiyorum gibisinden. veya gece uyuyakaldıysam ve ola ki trip attıysa vericeğim tek cevap uyuyakalmışım kusura bakma. sanırım bi yaştan sonra artık triple falan uğraşmaya mecalin kalmıyo. bu biraz da karşıdaki kişinin olgun olup olmamasıyla alakalı durum.
0
megacracker
Ayrilali birkac ay oldu ve ayrilmadan once bi sure gorusmeyelim demistik.Ayrilirken de birbirimizi fazla kirmadan iyi bir sekilde ayrildik.Simdi sorum su:Ona dogum gunu mesaji atsam yanlis anlar mi?Geri donmek istemediginden eminim ve bunu ben de istemiyorum.Ama istiyor gibi gozukmek de istemiyorum
Ayrilali birkac ay oldu ve ayrilmadan once bi sure gorusmeyelim demistik.Ayrilirken de birbirimizi fazla kirmadan iyi bir sekilde ayrildik.Simdi sorum su:Ona dogum gunu mesaji atsam yanlis anlar mi?
Geri donmek istemediginden eminim ve bunu ben de istemiyorum.Ama istiyor gibi gozukmek de istemiyorum.Bi el atin arkadaslar :)
Erkek tarafi benim.
Geri donmek istemediginden eminim ve bunu ben de istemiyorum.Ama istiyor gibi gozukmek de istemiyorum.Bi el atin arkadaslar :)
Erkek tarafi benim.
0
Ara doğum günün kutlu olsun iyi eğlenceler de sonra uzatmadan kapat. Normal bir arkadaş gibi yani.
0
Niye atıcan kardeşim, bitmiş gitmiş işte. Ha dertsiz başına dert arıyorsan bilemem.
0
eski sevgiliye doğum günü mesajı yapılabilecek en gereksiz 2. aktivitedir.
1. ne diye sorarsan kabotaj bayramı kutlaması.
bir doğum günü mesajı ne insanı yüceltir ne kötüleştirir, iyi ayrıldıysanız da zamana bırakmanız en doğrusu.
1. ne diye sorarsan kabotaj bayramı kutlaması.
bir doğum günü mesajı ne insanı yüceltir ne kötüleştirir, iyi ayrıldıysanız da zamana bırakmanız en doğrusu.
0
çok sevdiğim kişiden ayrıldıktan sonra 3 doğum günüm geçti, her seferinde kutladı, her seferinde sadece teşekkür ettim. geri dönmek istese daha fazlasını yapardı zaten mantık olarak. üzerinde durmamaya çalıştım.
ancak karşı taraf seni seviyorsa yapma derim. ben de yapmamasını tercih ederdim. belki bu küçük kutlamalar vs olmasaydı hayatıma daha rahat devam edebilirdim.
ancak karşı taraf seni seviyorsa yapma derim. ben de yapmamasını tercih ederdim. belki bu küçük kutlamalar vs olmasaydı hayatıma daha rahat devam edebilirdim.
0
Sarix
Ofiste surekli gurultu oluyor, telefon konusmalari muhabbetler filan. Bunlardan etkilenmemi minimuma indirecek bir kulaklik onerisinde bulunabilir misiniz? Fiyat maks 400 tl.
Ofiste surekli gurultu oluyor, telefon konusmalari muhabbetler filan.
Bunlardan etkilenmemi minimuma indirecek bir kulaklik onerisinde bulunabilir misiniz? Fiyat maks 400 tl.
Bunlardan etkilenmemi minimuma indirecek bir kulaklik onerisinde bulunabilir misiniz? Fiyat maks 400 tl.
0
kulaklık yerine harikalar yaratan kulak tıkacı önerebilirim. 3M 1100 kulak tıkacı. sünger. harika bir şey, minimum ses. ve sadece 3,5 tl.
(git:www.google.com )
(git:www.google.com )
0
Bose quietcomfort modelleri.
Deneme imkanım olmuştu, çok şahaneler. Türkiye'de tabii fiyatları da şahane.
Deneme imkanım olmuştu, çok şahaneler. Türkiye'de tabii fiyatları da şahane.
0
kaymaktutmayansicaksut +1
o sünger tıkaçlardan bende de var işe yarıyor baya öneririm.
o sünger tıkaçlardan bende de var işe yarıyor baya öneririm.
0
dış seslerin büyük bölümünü kesecek bir şeyler mutlaka bulacaksındır. ama sana tavsiyelerime dayanarak bir şey söyleyeyim ki hazırlıklı olasın. kulaklarını tıkayarak dış sesleri kestiğinde bu sefer de nefes alıp verme, yutkunma ve hatta kalp atış sesini bile rahatsız edici bir şekilde duymaya başlıyorsun.
bu arada ben Sennhiser kulakiçi kulaklık kullanmıştım
bu arada ben Sennhiser kulakiçi kulaklık kullanmıştım
0
hain kostokk
Bu duyuruyu uzulerek aciyorum ve boyle bisey dusundugum icin de kendime cok kiziyorum. 30 yasini gecmis ve hic evlenememis insanlar hakkinda hep onyargiliyim. 30unu devirmis ve evlenememis kimle tanissam veya konussam hep bi kafada ariza oluyor bunlarin. Ve diyorum ki icimden ''senin evlenememen bu
Bu duyuruyu uzulerek aciyorum ve boyle bisey dusundugum icin de kendime cok kiziyorum.
30 yasini gecmis ve hic evlenememis insanlar hakkinda hep onyargiliyim. 30unu devirmis ve evlenememis kimle tanissam veya konussam hep bi kafada ariza oluyor bunlarin. Ve diyorum ki icimden ''senin evlenememen bu durumda cok normal''
Onu bunu gec, 30 yasina kadar bu tiplerin dogru duzgun bir iliskileri de olmamis oluyor.
Eger 30 yasina gelip evlenememis -kadin,erkek farketmez- insanla tanistigim an kesin bir arizasi var o yuzden evlenememis diyorum ve genelde dogru cikiyor bu tespitim. Ailemde de var boyle tipler uzaktan akraba da olsak.
Boyle dusunmeyi hic istemiyorum ama tanidigim insanlarin cogu boyleydi. Sonra da diyolar ki: ''kafama uygun birisi yok''
Siz ne dusunuyosunuz bu konu hakkinda?
30 yasini gecmis ve hic evlenememis insanlar hakkinda hep onyargiliyim. 30unu devirmis ve evlenememis kimle tanissam veya konussam hep bi kafada ariza oluyor bunlarin. Ve diyorum ki icimden ''senin evlenememen bu durumda cok normal''
Onu bunu gec, 30 yasina kadar bu tiplerin dogru duzgun bir iliskileri de olmamis oluyor.
Eger 30 yasina gelip evlenememis -kadin,erkek farketmez- insanla tanistigim an kesin bir arizasi var o yuzden evlenememis diyorum ve genelde dogru cikiyor bu tespitim. Ailemde de var boyle tipler uzaktan akraba da olsak.
Boyle dusunmeyi hic istemiyorum ama tanidigim insanlarin cogu boyleydi. Sonra da diyolar ki: ''kafama uygun birisi yok''
Siz ne dusunuyosunuz bu konu hakkinda?
0
Bu düşünce için 30 çok erken bir yaş bana göre.. Ben genelde maddi durumu çok iyi olan 40 yaş üstü erkekler için böyle düşünürüm, "eğer problemi olmasaydı şimdiye kadar evlenmişti" gibi.. Ben de bu konularda ön yargılı olmak istemiyorum ama maalesef engel olamıyorum kendime..
Etrafımızdaki insanların durumu etkiliyor bizi, benim etrafımda neredeyse hiç mutlu evlilik yok mesela ve bu durum evliliğe sıcak bakmama engel oluyor, şimdilik şikayetçi değilim ama ileride ne olur bilinmez..
Ayrıca kafada arıza dediğiniz durum herkeste vardır, mutlaka birinin kafası bir diğerine göre arızadır, kimse dört dörtlük değil.. Arıza dediğiniz çok çok büyük bir mesele değilse fazla takmaya gerek yok..
Şimdi düşündüm birkaç yıla kadar 30 yaşında olacağım ve hiç düzgün ilişkim olmadı zaten 6-7 yıldır hiç olmadı.. Kafamda arıza var mı bilemiyorum ama tespitinizde haklı çıkacaksınz galiba..
Etrafımızdaki insanların durumu etkiliyor bizi, benim etrafımda neredeyse hiç mutlu evlilik yok mesela ve bu durum evliliğe sıcak bakmama engel oluyor, şimdilik şikayetçi değilim ama ileride ne olur bilinmez..
Ayrıca kafada arıza dediğiniz durum herkeste vardır, mutlaka birinin kafası bir diğerine göre arızadır, kimse dört dörtlük değil.. Arıza dediğiniz çok çok büyük bir mesele değilse fazla takmaya gerek yok..
Şimdi düşündüm birkaç yıla kadar 30 yaşında olacağım ve hiç düzgün ilişkim olmadı zaten 6-7 yıldır hiç olmadı.. Kafamda arıza var mı bilemiyorum ama tespitinizde haklı çıkacaksınz galiba..
0
daha 30a gelmedim ama 30umda evlenip ozgurlugumu kisitlamayacagim. 30 yasin bir insana baglanmak icin hala erken oldugunu dusunuyorum.
not: ariza biri degilim, tanisan oldukca mantikliyim :)
EDIT: der meister'in cevabi uzerine kisitlanma korkumun nedenini aciklayayim. evli olunca gelecek planlarinda benimle birlikte bir insan daha olacagi icin bu planlari gerceklestirmenin cok daha zor olacagini dusunuyorum. istedigimde birakip baska bir ulkeye tasinamayacagim, sehir degistiremeyecegim. bir anda doktora yapmak istedigimde onun benimle birlikte tasinmasini isteyemeyecegimden belki istedigim yerde phd yapamayacagim. her istedigimde tatile gidemeyecegim (onun zamaniyla uymayacak). aktiviteler kisitlanacak vs. durum esten korkma durumu degil. her ne kadar ilgi alanlari, aktiviteler uyacak olsa da koordinasyon zorlugu cok fazla.
not: ariza biri degilim, tanisan oldukca mantikliyim :)
EDIT: der meister'in cevabi uzerine kisitlanma korkumun nedenini aciklayayim. evli olunca gelecek planlarinda benimle birlikte bir insan daha olacagi icin bu planlari gerceklestirmenin cok daha zor olacagini dusunuyorum. istedigimde birakip baska bir ulkeye tasinamayacagim, sehir degistiremeyecegim. bir anda doktora yapmak istedigimde onun benimle birlikte tasinmasini isteyemeyecegimden belki istedigim yerde phd yapamayacagim. her istedigimde tatile gidemeyecegim (onun zamaniyla uymayacak). aktiviteler kisitlanacak vs. durum esten korkma durumu degil. her ne kadar ilgi alanlari, aktiviteler uyacak olsa da koordinasyon zorlugu cok fazla.
0
Ariza derken, kendi kendine asamadigi bir problem olabilir yada baska bir problem demek istedim.
0
Gordugunuz her uyan ornegi, bu dusuncenizi desteklemek icin ispat olarak kullaniyorsunuz. Olumlu ornekleri gormuyorsunuz gormek istemiyorsunuz.
altta bir wikipedia linki verilmis. demek istedigim oydu.
surdaki ucuncu ve son iki tanim da ilgili: eksisozluk.com
sizinki istatistiklerle nasil yalan soylenir basligina da uyuyor. yanlis anlamayin, bu sekilde geciyor literaturede.
altta bir wikipedia linki verilmis. demek istedigim oydu.
surdaki ucuncu ve son iki tanim da ilgili: eksisozluk.com
sizinki istatistiklerle nasil yalan soylenir basligina da uyuyor. yanlis anlamayin, bu sekilde geciyor literaturede.
0
o kişilerin evlenmeyi istemeyebileceğini hiç düşündün mü? cevap beklemeyen bir soru aslında bu, düşünmediğin açık. düşün o halde. herkes senin fikirlerine uygun doğrultuda yaşamak zorunda değil. dünyanın merkezi senin görüşlerin değil. herkes hakkında yorum yapma cesaretini nereden buldun, merak etmedim değil doğrusu.
ek: bunu tikleyip tiklememen umurumda değil. insanları "evlenebilmiş" ve "evlenememiş" olarak nitelendirmen bile evliliği bir başarı olarak gördüğünün göstergesi. oysa kimi insan için evlilik bir başarı değildir, hiç olmamıştır. "senin evlenememen normal" cümlesi ise maalesef ki senin zihninin kötülüğünün dışa yansıması.
ek: bunu tikleyip tiklememen umurumda değil. insanları "evlenebilmiş" ve "evlenememiş" olarak nitelendirmen bile evliliği bir başarı olarak gördüğünün göstergesi. oysa kimi insan için evlilik bir başarı değildir, hiç olmamıştır. "senin evlenememen normal" cümlesi ise maalesef ki senin zihninin kötülüğünün dışa yansıması.
0
İste sorun orda zaten :)
Evlenmek istiyorlar ama olmuyor.
Benim fikirlerim zaten onlarin yasamlariyla dogru orantili olarak gelisiyor. Eger boyle olmasalar bende bu sekilde dusunmem.
@devilred
sakin ol sen bi once. Git bi hava al:)
Fikirlere saygili olmayi ogren, seni tiklememis olmam senin fikrine saygisiz oldugum anlamina gelmez. Ama o ekte yazdigin senin saygisiz biri oldugunu gosterir.
Evlenmek istiyorlar ama olmuyor.
Benim fikirlerim zaten onlarin yasamlariyla dogru orantili olarak gelisiyor. Eger boyle olmasalar bende bu sekilde dusunmem.
@devilred
sakin ol sen bi once. Git bi hava al:)
Fikirlere saygili olmayi ogren, seni tiklememis olmam senin fikrine saygisiz oldugum anlamina gelmez. Ama o ekte yazdigin senin saygisiz biri oldugunu gosterir.
0
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yani ağır bastığından.
Nazım Hikmet
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yani ağır bastığından.
Nazım Hikmet
0
Çağın değişimi ve insanların beklentileri ile alakalı bir durum bu.eskiden insanların hayattan beklentileri eli ekmek tuttuğunda helal süt emmiş birisi ile evlenip çoluk çoçuğa karışmaktı.şimdi insanlar imkanları arttıkça başka başka uğraşlar edinip erteliyorlar bu düşüncelerini.Ayrıca üniversite yaşamında görece olarak herkes eşitken üniversite bitince çalışmaya başlayınca daha değişik çevrelere giriyorsunuz ve insanlardan beklentileriniz artıyor.Ve daha detaycı analiz ediyorsunuz evlenmeyi planlayabileceğiniz birisini.Ayrıca evlenmeden de evli gibi yaşayabilmek evliliğin büyüsünü öldürüyor kendi içinde(ki bence en büyük sorun bu).
Yani 30 yaşını aşmış birinin sorunu olduğundan ziyade beklentilerinin ve elindeki imkanların değiştiği şeklinde bir de olaya bakarsanız değişik sonuçlar görebilirsiniz.Ayrıca bu sevgililik hali uzadıkça yeni yeni huylarını fark ediyor insan en başta görmediği,sonra da ya bu kadınla hayat geçermi diye düşünüyor.
Yani önyargınızı kırmanızı tavsiye ederim,yaşa takılmaktansa doğru ve anlaşabileceği birini bulmaya çalışmak daha doğru bence.
Ayrıca insan 25ine kadar kendini bile doğru düzgün tanıyamıyor bazen.o yüzden kendini tanıdıktan sonra,ne istediğini bildikten sonra yapılan evlilik sanırım her iki taraf içinde mutlu bir yuva olacaktır
Yani 30 yaşını aşmış birinin sorunu olduğundan ziyade beklentilerinin ve elindeki imkanların değiştiği şeklinde bir de olaya bakarsanız değişik sonuçlar görebilirsiniz.Ayrıca bu sevgililik hali uzadıkça yeni yeni huylarını fark ediyor insan en başta görmediği,sonra da ya bu kadınla hayat geçermi diye düşünüyor.
Yani önyargınızı kırmanızı tavsiye ederim,yaşa takılmaktansa doğru ve anlaşabileceği birini bulmaya çalışmak daha doğru bence.
Ayrıca insan 25ine kadar kendini bile doğru düzgün tanıyamıyor bazen.o yüzden kendini tanıdıktan sonra,ne istediğini bildikten sonra yapılan evlilik sanırım her iki taraf içinde mutlu bir yuva olacaktır
0
+1 devilred
ben de çocukken 35'ten sonra intihar ederim ne anlamı var niye yaşıyolar falan diye düşünürdüm o aklıma geldi.
ben de çocukken 35'ten sonra intihar ederim ne anlamı var niye yaşıyolar falan diye düşünürdüm o aklıma geldi.
0
30 oldum sayılır, bu tiplerin doğru düzgün ilişkileri de olmamıştır dediğin ciddi ilişki mi kastın? eğer oysa 2 adet ciddi ilişkim oldu. ama eğer kastın bir çok kadınla birlikte olmaksa, 20'den fazla kadınla beraber olmuşumdur. şimdi bu genellemene sokabilir miyim? sokarım bence...
0
en.wikipedia.org(fallacy)
sizin yaptığınız şey bu. İngilizce bilmiyosanız, bi boş vaktine denk geldiğinde, umarım aychovsky size özetler bunun ne mânâya geldiğini.
sizin yaptığınız şey bu. İngilizce bilmiyosanız, bi boş vaktine denk geldiğinde, umarım aychovsky size özetler bunun ne mânâya geldiğini.
0
ben 30 yaşındayım evliyim eteafımdaki arkadaşlarımda bu yaşlarda evlenmemiş olanlarda var hepside çok kafa düzgün insanlar (bence tabi) hepsinin evlenememesinin ayrı bir sebebi var ama hiç biri arızalı değil benim gözümde çünkü hepsini 10 yıldır tanıyorum ev arkadaşlığı yaptık öğrencilik yaptık beraber.
Ön yargından kurtul derim ben.
Ön yargından kurtul derim ben.
0
+30 ve bekar olmak, özellikle kadınlarda, muhtemelen toplum baskısı yüzünden garip davranışlara sebep olabiliyor. Ama mesele evlenmemiş olmaları değil, Türkiye'de yaşıyor olmaları.
0
+30 bekar erkek olarak kendi adıma şöyle yanıtlayayım:
-Şu ana kadar kimseye kasıtlı olarak zarar vermişliğim yok. İyi bir insan sayılırım. Hatta bir başkası veya başkaları için (iddia ediyorum) çok az kimsenin yapabileceği fedakarlıklar yapmışlığım da var(şu an yapmaya devam ettiklerim de). Evli, aile babası-annesi olup da benden çook daha lavuk olan sürüyle tip mevcut.
-Sevgililer günü vs. gibi günlerde, yanımda habire çocuklarının boku püsürü, eşinin meziyetleri, birlikte nasıl sevgi kelebeği oldukları hakkında konuşan kişilerin yanında hafiften arızaya bağlayıp içime kapanıyorum. Ancak maalesef toplumda bu konuda yalnız insanlara karşı çok da empati ile davranıldığını söyleyemem.(ne biliim ben çok çevik biri olmama rağmen yakınlarda sakat birini görüyorsam otobüse yetişmek için koşmam mesela).
-Yaş ilerledikçe birini bulmak konusunda daha seçici davrandığın, çevrendeki insanların ve seçim havuzunun giderek daraldığı nispeten doğru. Çok çekici, ilber ortaylı kadar bilgili-kültürlü veya karun kadar zengin sayılmam, sözlükteki sevişgen arkadaşlar kadar olmasa da ilişkilerim, beğenip beğenilmediğim, beğenilip beğenmediğim(1.sinden daha az:) de oldu. Ayrıca benden daha çekici, zeki, laf cambazı olup da, halen evlenmeyen arkadaşlar da tanıyorum.
- Bir önceki maddeye istinaden, bana sorarsan evlilik biraz da kabullenmekle alakalı. Ortalama yakışıklılıkta-güzellikte insanların hayalindeki insanı elde etmesi imkansıza yakın. Aşk dediğin şey güzel ve yakışıklı insanların arasında gerçekleşebilecek bir şey. Evlenenler de daha iyisini bulamayacağını kabullenecek kafa yapısına ulaşabilmiş insanlar biraz da.
Buradan az çok böyle görünüyor hocu.
-Şu ana kadar kimseye kasıtlı olarak zarar vermişliğim yok. İyi bir insan sayılırım. Hatta bir başkası veya başkaları için (iddia ediyorum) çok az kimsenin yapabileceği fedakarlıklar yapmışlığım da var(şu an yapmaya devam ettiklerim de). Evli, aile babası-annesi olup da benden çook daha lavuk olan sürüyle tip mevcut.
-Sevgililer günü vs. gibi günlerde, yanımda habire çocuklarının boku püsürü, eşinin meziyetleri, birlikte nasıl sevgi kelebeği oldukları hakkında konuşan kişilerin yanında hafiften arızaya bağlayıp içime kapanıyorum. Ancak maalesef toplumda bu konuda yalnız insanlara karşı çok da empati ile davranıldığını söyleyemem.(ne biliim ben çok çevik biri olmama rağmen yakınlarda sakat birini görüyorsam otobüse yetişmek için koşmam mesela).
-Yaş ilerledikçe birini bulmak konusunda daha seçici davrandığın, çevrendeki insanların ve seçim havuzunun giderek daraldığı nispeten doğru. Çok çekici, ilber ortaylı kadar bilgili-kültürlü veya karun kadar zengin sayılmam, sözlükteki sevişgen arkadaşlar kadar olmasa da ilişkilerim, beğenip beğenilmediğim, beğenilip beğenmediğim(1.sinden daha az:) de oldu. Ayrıca benden daha çekici, zeki, laf cambazı olup da, halen evlenmeyen arkadaşlar da tanıyorum.
- Bir önceki maddeye istinaden, bana sorarsan evlilik biraz da kabullenmekle alakalı. Ortalama yakışıklılıkta-güzellikte insanların hayalindeki insanı elde etmesi imkansıza yakın. Aşk dediğin şey güzel ve yakışıklı insanların arasında gerçekleşebilecek bir şey. Evlenenler de daha iyisini bulamayacağını kabullenecek kafa yapısına ulaşabilmiş insanlar biraz da.
Buradan az çok böyle görünüyor hocu.
0
1 defa evlenip boşanmış insanlar nasıl bir düşünüş yaratıyor peki?
0
30 yaşını geçmiş ve evlenmemiş kişilerin "arıza" olduğunu düşünmüyorum fakat evlilikten kısıtlanma korkusuyla kaçan kişiler bence çok önyargılı.
evli değilim, evlilik uzmanı da değilim ama evliliğin "iyi" ya da "kötü" olarak nitelenebilecek bir şey olduğuna inanmıyorum. ilişkiyi ilişki yapan siz ve eşinizsiniz. korkmanız gereken şey sizi kısıtlayacak, kişisel alanınıza saygı duymayacak, sizinle farklı frekanslarda olacak eş adayları bence.
yani evlenmek tamamen sizin felsefenize bağlı bi şey, ne biliyim. insanların kendi seçtikleri, seçecekleri eşlerinden bu kadar korkmaları garip geliyor bana.
evli değilim, evlilik uzmanı da değilim ama evliliğin "iyi" ya da "kötü" olarak nitelenebilecek bir şey olduğuna inanmıyorum. ilişkiyi ilişki yapan siz ve eşinizsiniz. korkmanız gereken şey sizi kısıtlayacak, kişisel alanınıza saygı duymayacak, sizinle farklı frekanslarda olacak eş adayları bence.
yani evlenmek tamamen sizin felsefenize bağlı bi şey, ne biliyim. insanların kendi seçtikleri, seçecekleri eşlerinden bu kadar korkmaları garip geliyor bana.
0
denizzz
pull up bar diye de geçiyor, bunlardan kullanan var mı, alırken neye dikkat etmek gerekir, asılırken cumburlop yuvarlanma ihtimali var mıdır, mesela şuradaki gibi bir şey işimi görür mü? tşk.http://www.sahibinden.com/listing/alisveris-spor-vucut-gelistirme-koridor-barfiks-demiri-130-cm-kapida-odeme-
pull up bar diye de geçiyor, bunlardan kullanan var mı, alırken neye dikkat etmek gerekir, asılırken cumburlop yuvarlanma ihtimali var mıdır, mesela şuradaki gibi bir şey işimi görür mü? tşk.
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
0
0
Sıkışmalı olanlardan uzun zamandır kullanıyorum. Kenarda 2 silindirik lastik ve vida sistemi ile koridor, 2 duvar arası vs. sıkıştırıyorsun. İşimi görüyor. Ancak:
1) Koşarak, smaç basar gibi asılmamak lazım:)
2) Ben en fazla 65 kg oldum. Ona rağmen barfiks çekerken kendini güvene alman lazım. 150 defada bir filan demir boşalıp kafama inmiştir belki. Misal Sistem bir taraftan sıkışırken diğer taraftan boşaldığı için 100kg'lık birini taşıması sorun olabilir.
En sağlamı duvara dübelle monte olanları galiba.
1) Koşarak, smaç basar gibi asılmamak lazım:)
2) Ben en fazla 65 kg oldum. Ona rağmen barfiks çekerken kendini güvene alman lazım. 150 defada bir filan demir boşalıp kafama inmiştir belki. Misal Sistem bir taraftan sıkışırken diğer taraftan boşaldığı için 100kg'lık birini taşıması sorun olabilir.
En sağlamı duvara dübelle monte olanları galiba.
0
fransızkalanadam
Mesela diyelim secim verdiler en basta, hangisini seçerdiniz (orta üst veya daha varlıklı bir ailede doğacağınızı varsayarak). sıkıldım anket gibi bir şey sorasım geldi.
Mesela diyelim secim verdiler en basta, hangisini seçerdiniz (orta üst veya daha varlıklı bir ailede doğacağınızı varsayarak). sıkıldım anket gibi bir şey sorasım geldi.
0
ben yine kadın olmayı seçerdim. ama bu ülkede sırf kadın olduğun için bile öldürülebilirsin.
0
zenginsen erkek olmak tabii ki. ama zengin ve erkek olsam hiç kızlı şeylerle, sevgiliyle falan uğraşmazdım.
0
vay anasını cogu kişi erkek demiş bende tam tersi ya. kız olsam aynı ailemle aynı okulda falan daha iyi olurdu. hayat size güzel haspalar :P
0
"1 milyon doların olacağına fındık kadar amın olsun" demişler.
tabiki kız olmak iyi.
tabiki kız olmak iyi.
0
tabii ki kız / kadın / hatun.
pozitif ayrımcılığın meyvelerini yemek için , kuku'ya tapan erkek egemen toplumu yönetmek için.
pozitif ayrımcılığın meyvelerini yemek için , kuku'ya tapan erkek egemen toplumu yönetmek için.
0
erkek tabii.
ataerkil bir ülkede kız olmanın avantajlarından bahsetmek kadar abes bir şey yoktur.
ataerkil bir ülkede kız olmanın avantajlarından bahsetmek kadar abes bir şey yoktur.
0
Kız: Ortalama bir kız isen bile az biraz bakımlı olduğun takdirde 7'den 70'e evli-bekar herkesler bir kibarlaşıyor, yardım etmeye kastırıyor. Senin ilgi alanlarına yöneliyorlar, konuşmaya başlayınca dört kulak dikkat kesilmeye başlıyorlar. (Otobüste 20'lik kıza yer veren kaç tane 70'lik adam gördüm ben bile unuttum). İş yerinde de, spor salonunda da, metrobüste de bu böyle. Yine, fiziksel olarak kusurlu sayılabilecek statüde(çok şişman, çok çirkin-elbette toplumun maalesef kabul ettiği normlara göre, yoksa Allah vergisi özelliklere laf söylemek ne haddime) değilsen az biraz bakımlı ve az biraz kültürlü-eğitimli bir kızsan geniş bir fizik ve sosyal statü aralığında eş seçim imkanın oluyor.
Türkiye'de erkek-kız ilişkilerine bakarsak:
bakımlı ortalama kız: en az filinta gibi, yakışıklı bir erkek ister.
bakımlı ve güzel kız: en az filinta gibi, yakışıklı, paralı veya sadece çoook paralı erkek ister.
bakımlı, güzel, zengin kız: en az filinta gibi, yakışıklı, çook paralı, statülü erkek ister.
ve genelde bulurlar da.
Gerçi dünya geneline de baktığımızda erkek tarafı mutlaka kızın en az bir gömlek üstüdür(fizik, statü, yetenek vs.).
Tüm bunlar da kadınların suçu değil bu arada. Ben de bu kadar bir tarafı kaldırılan bir tür olsam bu avantajımı köküne kadar kullanırdım. Aklıyla, emeğiyle bir yere gelen kadın erkek herkese saygım sonsuz.
Türkiye'de erkek-kız ilişkilerine bakarsak:
bakımlı ortalama kız: en az filinta gibi, yakışıklı bir erkek ister.
bakımlı ve güzel kız: en az filinta gibi, yakışıklı, paralı veya sadece çoook paralı erkek ister.
bakımlı, güzel, zengin kız: en az filinta gibi, yakışıklı, çook paralı, statülü erkek ister.
ve genelde bulurlar da.
Gerçi dünya geneline de baktığımızda erkek tarafı mutlaka kızın en az bir gömlek üstüdür(fizik, statü, yetenek vs.).
Tüm bunlar da kadınların suçu değil bu arada. Ben de bu kadar bir tarafı kaldırılan bir tür olsam bu avantajımı köküne kadar kullanırdım. Aklıyla, emeğiyle bir yere gelen kadın erkek herkese saygım sonsuz.
0
erkek tabi. cok cok varlikli aile olursa da erkek, isin basina ben gececeksem erkek olmak yine isime yarar.
0
erkek tabii ki.
Hala erkek ustunlugunun devam ettigi bi ulkede yasiyoruz. Kadina yapilan siddetler vs. bi dunya sey.
Hala erkek ustunlugunun devam ettigi bi ulkede yasiyoruz. Kadina yapilan siddetler vs. bi dunya sey.
0
biz kadınlar kadın olmamız ya da görselliğimizle bir yerlere gelmiyoruz arkadaşlar.
0
trixi + 1
evlenmezse / sigortalı işte çalışmazsa ölene kadar sağlık sigortasından faydalanma , babasının emekli maaşını cebe atmaca.
toplumsal olarak beklentilerin kadınlar için daha az stresli oluşu /// bir kadına ev al , ev kur , çocuk okut denmiyor , bunlar erkeklerden bekleniyor .
rutin polis kontrollerinde bile polislerle muhattap olanlar erkekler kadınların üstleri başları aranmıyor.gbt ye pek girmiyorlar
askerlik en az 6 maksimum 12 ay bir erkeğin hayatından çalınıyor ama kadın için böyle bir sorun yine yok.
sosyal deney olarak yapılmasını öneririm - > istanbul veya ankara yada izmir'den yada herhangi bir anadolu şehrinden ortalama bir kadın taksiye binsin x noktasından y noktasına gitsin ve cüzdanı olmadığını söylesin.. aynısını erkek yapsın bir karşılaştıralım sonra tepkileri.
evlenmezse / sigortalı işte çalışmazsa ölene kadar sağlık sigortasından faydalanma , babasının emekli maaşını cebe atmaca.
toplumsal olarak beklentilerin kadınlar için daha az stresli oluşu /// bir kadına ev al , ev kur , çocuk okut denmiyor , bunlar erkeklerden bekleniyor .
rutin polis kontrollerinde bile polislerle muhattap olanlar erkekler kadınların üstleri başları aranmıyor.gbt ye pek girmiyorlar
askerlik en az 6 maksimum 12 ay bir erkeğin hayatından çalınıyor ama kadın için böyle bir sorun yine yok.
sosyal deney olarak yapılmasını öneririm - > istanbul veya ankara yada izmir'den yada herhangi bir anadolu şehrinden ortalama bir kadın taksiye binsin x noktasından y noktasına gitsin ve cüzdanı olmadığını söylesin.. aynısını erkek yapsın bir karşılaştıralım sonra tepkileri.
0
son yazılan yorumların hepsi +1000
türkiye'de kadın olmak kadar avantajlı bir şey yok bencede.
türkiye'de kadın olmak kadar avantajlı bir şey yok bencede.
0
Allah aşkına orta-üst düzey bir insandan bahsedilmiş zaten, ne emekli maaşı, ne askerlik derdi. Evet gbt için polisler kadınları pek durdurmuyor doğru. Ama azıcık sivrilip de polise işiniz düşecek olursa, her türlü taciz, tecavüz, çıplak sorgular vs'yi yapmakta kendilerine hak görüyorlar.
Zengin-fakir farketmeksizin çok küçük yaşlardan itibaren her türlü tacize uğrayanlar yine kadınlar. Öldürülenler kadınlar.
Erkek evet para kazanıyor da kadın para kazanıp bir de üstüne gelip evde yemek, çamaşır, bulaşık, çocuk vs uğraşıyor. Bunlar zengin kadınlar bile olsa en azından bilmesi, kontrol etmesi kendilerinden bekleniyor.
Çocuk doğurma, büyütme kısımlarına girmiyorum bile.
Erkekler 7/24 victorias secret mankenlerinden filan bahsetseler hiçbir sorun yokken; bi kadın "uu biscolata" dedi mi kezban, ucube, utanmaz, kaşar. (Bence her ikisi de leş de, şu an bahsettiğim nokta buradaki eşitsizlik)
Ayrımcılık olarak bakmak yerine, bu kadınlar ne tehditlerle karşı karşıya kalıyor da devletler bunu biraz olsun eşitleyebilmek adına bir şeyler yapmaya çalışıyor diye düşünmek gerekli.
Hiçbir hak ve hukuk durduk yere ortaya çıkmaz.
Kaldı ki bu ülkede hak hukuk filan diye bir şey de yok zaten her iki cins adına da. O sebeple verilen sözde "ayrıcalık"lara odaklanmak yerine, bunları ortaya çıkaran sorunları nasıl ortadan kaldırabiliriz, nasıl daha eşitlikçi, her iki cins için de daha özgür ve daha güvenli bir dünya yaratabiliriz diye düşşünmek lazım.
Zengin-fakir farketmeksizin çok küçük yaşlardan itibaren her türlü tacize uğrayanlar yine kadınlar. Öldürülenler kadınlar.
Erkek evet para kazanıyor da kadın para kazanıp bir de üstüne gelip evde yemek, çamaşır, bulaşık, çocuk vs uğraşıyor. Bunlar zengin kadınlar bile olsa en azından bilmesi, kontrol etmesi kendilerinden bekleniyor.
Çocuk doğurma, büyütme kısımlarına girmiyorum bile.
Erkekler 7/24 victorias secret mankenlerinden filan bahsetseler hiçbir sorun yokken; bi kadın "uu biscolata" dedi mi kezban, ucube, utanmaz, kaşar. (Bence her ikisi de leş de, şu an bahsettiğim nokta buradaki eşitsizlik)
Ayrımcılık olarak bakmak yerine, bu kadınlar ne tehditlerle karşı karşıya kalıyor da devletler bunu biraz olsun eşitleyebilmek adına bir şeyler yapmaya çalışıyor diye düşünmek gerekli.
Hiçbir hak ve hukuk durduk yere ortaya çıkmaz.
Kaldı ki bu ülkede hak hukuk filan diye bir şey de yok zaten her iki cins adına da. O sebeple verilen sözde "ayrıcalık"lara odaklanmak yerine, bunları ortaya çıkaran sorunları nasıl ortadan kaldırabiliriz, nasıl daha eşitlikçi, her iki cins için de daha özgür ve daha güvenli bir dünya yaratabiliriz diye düşşünmek lazım.
0
evet kadın olmak daha avantajlı katılıyorum. 2. sınıf insan muamelesi gören hatta insan muamelesi görmeyen biz kadınlar, 13-14 yaşımızda takma dişi ağzından fırlayan dedelere satılırız. sevmediğimiz insanlara parasıyla veriliriz. yine bu yaşlarda daha kendimiz çocukken çocuğumuz olur. dayak yeriz, hakaret işitiriz, üstümüze kumalar gelir. sapıkların fantezilerine malzeme oluruz. sokak ortasında kocamız bizi koyun gibi keser polis sadece izler. koruma istersin devlet korumaz.erkek istediğini yapar kadın yapamaz. erkekle kadın birlikte olur. kadın öldürülür, erkek hayatına devam eder. gerçekten çok rahatız.
0
bu ülkede kadın avantajlı demek için kör olmak lazım. her dert onların sırtında, rahat rahat istediklerini yapamıyor birçoğu bizler kadar. daha say say bitmez.
bir kez daha doğsam yine erkek olmak isterim elbette.
bir kez daha doğsam yine erkek olmak isterim elbette.
0
varlıklı bir aileden geliyorsa kesinlikle erkek. fakir bir aileden gelecekse kesinlikle kadın.
0
kırsalda erkek
şehirde kesinlikle kız.
çalışmama gibi bir imkanın var lan. evlenene kadar baba, evlendikten sonra koca bakıyor.bak askerlikten bahsetmedim bile!
(çalışan hanımkızlarımızı tenzih ederim, bu ihtimalin sadece varlığı bile bir avantaj)
şehirde kesinlikle kız.
çalışmama gibi bir imkanın var lan. evlenene kadar baba, evlendikten sonra koca bakıyor.bak askerlikten bahsetmedim bile!
(çalışan hanımkızlarımızı tenzih ederim, bu ihtimalin sadece varlığı bile bir avantaj)
0
5,5 ay askerligi ne abarttiniz lan, cinsiyet onemli degil belirli bi refah seviyesine ulasmak tum mesele. ben yasadigim cevre ve sartlar geregi bin kere gelsem hepsinde yine erkek olmayi isterdim.
0
taciz diyorsunuz tamam da erkek taciz yapınca ortalık (haklı biçimde) ayağa kalkıyor. ama istemediğin kız bişeye bakma bahanesine bile sırtına koluna heryerine dokunuyor, yılışıyor bir de beğenmiyorsan her önüne geleni beğenmek zorundaymışsın gibi ibne diyorlar. kız çirkinse midenin kalktığıyla kalıyorsun. ayy çüküşüm diye ortalığı ayağa kaldıramazsın.
soruda varlıklı diyor. varlıklı kız mercedes'in arka kapısından iner eve girer. alüminyum folyo gibi ceket giyen türkücülerle takılmazsa tacize de uğramaz.
seviyenin düşük olduğu (töre vb) yerlerde erkek olmak iyidir. seviye yükseldikçe kız olmak iyidir. büyükşehirlerde yaşıyorsan çok çirkin değilsen kız olmak çok kolay. çirkinsen de çirkin erkek olmaktan yine kolay.
babasının parasını yiyip de ben erkeğim kız daha zor diyen hemcinslerime ise hiç bir şey demiyorum. seçim verilse cinsiyeti bırak doğmak istemezdim. çocuğunun cinsiyetini seçebilsen türkiyede yaşayacaksa erkek seçeni siksinler o kadar diyorum.
soruda varlıklı diyor. varlıklı kız mercedes'in arka kapısından iner eve girer. alüminyum folyo gibi ceket giyen türkücülerle takılmazsa tacize de uğramaz.
seviyenin düşük olduğu (töre vb) yerlerde erkek olmak iyidir. seviye yükseldikçe kız olmak iyidir. büyükşehirlerde yaşıyorsan çok çirkin değilsen kız olmak çok kolay. çirkinsen de çirkin erkek olmaktan yine kolay.
babasının parasını yiyip de ben erkeğim kız daha zor diyen hemcinslerime ise hiç bir şey demiyorum. seçim verilse cinsiyeti bırak doğmak istemezdim. çocuğunun cinsiyetini seçebilsen türkiyede yaşayacaksa erkek seçeni siksinler o kadar diyorum.
0
erkek olmak iyi tabi.
zeka, güç, testosteron... oo süper.
herkese tavsiye ederim erkek olmayı.
zeka, güç, testosteron... oo süper.
herkese tavsiye ederim erkek olmayı.
0
Arkadaş çok komiksiniz ya :D
Çocukken, bak çocukken diyorum. Maksimum 6-12 yaşlarım arasında bile uğradığım tacizin haddi hesabı yok. Ve bunu bu ülkede hangi kadına sorsan muhakkak geçmişinde bu izler vardır. Bunlar için kimse ayağa filan kalkmadı. Çocuksun zaten anlayamıyorsun ki, söyleyemiyorsun bile kimseye.
Neymiş, beğenmedği kızlar omzuna dokunuyomuş filan erkeklerin :D
Evet, elbette kadın erkek farketmeksizin istemediğin bir insanın sana dokunması her zaman kötüdür. Ama beğenmediği kızın omzuna dokunmasını bu kadar önemseyen adamlar, gerçek anlamda leş olayların vehametini nasıl farkedemiyorlar ben anlayamadım. Sosyolojik açıdan çok enteresan bir duyuru oldu bu başlık.
Çocukken, bak çocukken diyorum. Maksimum 6-12 yaşlarım arasında bile uğradığım tacizin haddi hesabı yok. Ve bunu bu ülkede hangi kadına sorsan muhakkak geçmişinde bu izler vardır. Bunlar için kimse ayağa filan kalkmadı. Çocuksun zaten anlayamıyorsun ki, söyleyemiyorsun bile kimseye.
Neymiş, beğenmedği kızlar omzuna dokunuyomuş filan erkeklerin :D
Evet, elbette kadın erkek farketmeksizin istemediğin bir insanın sana dokunması her zaman kötüdür. Ama beğenmediği kızın omzuna dokunmasını bu kadar önemseyen adamlar, gerçek anlamda leş olayların vehametini nasıl farkedemiyorlar ben anlayamadım. Sosyolojik açıdan çok enteresan bir duyuru oldu bu başlık.
0
yav burdaki feministlere sorarsan tabi erkek diyecek. doğuda olacaksam erkek olarak kalayım ama batıda kesinlikle kız
0
her türlü, ülkenin neresinde olursan ol erkek olmak çok daha avantajlıdır. kaldı ki kadın olmanın avantajı olarak genelde eş bulma, evlilik kolaylığı gösterilmiş. bu ülkede günlük hayatlarında yaşadıkları zorlukları uzaktan görüp, nasıl oluyor da sadece eş bulma üzerinden bu kanıya varılıyor anlamak güç.
0
yaşadığın şehre, ailene, maddi durumuna göre değişir.
ben kadın olarak yaşamayı seven biriyim ve yine kadın olmak isterdim.
ama ikisinin de zorlukları değişken olabiliyor.
ben kadın olarak yaşamayı seven biriyim ve yine kadın olmak isterdim.
ama ikisinin de zorlukları değişken olabiliyor.
0
bir erkek olarak cevaplıyorum; "türkiye'de" dediğin anda, yine erkek, yine erkek, hep erkek olmayı seçerim. Tabii ki yaşadığın yere bağlı olarak, en azından üç kuruşluk özgürlüğün var, manyaklığın eşiğine gelmiş bir millette, en azından sokağa çıktığımda biraz olsun güvenlik hissim var, cinsiyetimden dolayı saldırıya uğramıyorum, biraz da yapılıysan, kolay lokma olmuyorsun. Türkiye tamamen "gücü gücü yetene" ülkesi. Yine erkek olmanın avantajı, -ayakta işeme dışında, eheh- kariyer ve hayal kovalama potansiyelin var, kadın mühendis hala yadırganıyor, herkeste kadın öğretmen, sekreter vs. beklentisi var, erkeksen sevdiğin işi yapma şansın hala çok düşükse de, yine de var. Hala Anadolu kafasını atamamışız, aileden torpillisin, kurallar sana hiç tam işlemiyor, ilişkilerinde hep haklı sen olabiliyorsun, yahu daha ne. Üstelik toplumun senden tek beklentisi para kazanman, onun dışında vasatı tutturan görünüm de kabul, mesleğini icra et, bir toz almayı becereme, sorun yok.
Kadın olmanın avantajlı olduğu yerler yok demiyorum, pozitif ayrımcılık illa ki var, sosyal adaletsizliğin tavana vurduğu bir ülkede, güzel/bakımlı kadının sınıf atlama şansı var, erkek için imkansıza yakın bu. Erkekleri, yani popülasyonun yarısını manipule edebileceğin vajina, sevimlilik yapma gibi gizli silahların var. Ancak bunlar sadece çevrendekiler insan rolü yapmak zorundaysa geçerli güçler, çevrende çok sayıda Berkcan, Pelinsu isimleri varsa kadın olmak iyi olabilir ancak. Onun dışında, her türlü kötü muameleye, eziyete, tecavüze daimi gönülsüz adaysın kadın olarak.
En güzeli Türkiye 'de hiç yaşamamak.
Kadın olmanın avantajlı olduğu yerler yok demiyorum, pozitif ayrımcılık illa ki var, sosyal adaletsizliğin tavana vurduğu bir ülkede, güzel/bakımlı kadının sınıf atlama şansı var, erkek için imkansıza yakın bu. Erkekleri, yani popülasyonun yarısını manipule edebileceğin vajina, sevimlilik yapma gibi gizli silahların var. Ancak bunlar sadece çevrendekiler insan rolü yapmak zorundaysa geçerli güçler, çevrende çok sayıda Berkcan, Pelinsu isimleri varsa kadın olmak iyi olabilir ancak. Onun dışında, her türlü kötü muameleye, eziyete, tecavüze daimi gönülsüz adaysın kadın olarak.
En güzeli Türkiye 'de hiç yaşamamak.
0
motrax
Merhaba canlarim,Ben senelerce Ingilizcemi iyi zannederken, aslinda derdimi anlatacak kadar Ingilizcem olmadigi ortaya cikti. Beni aydinlatabilir misiniz, asagidaki ifadelerin Ingilizce karsiliklari var midir? 1) Diyelim ki cekmeceye elini sikistirdin, elin acidi tabi elini ovusturuyosun ya da nanem
Merhaba canlarim,
Ben senelerce Ingilizcemi iyi zannederken, aslinda derdimi anlatacak kadar Ingilizcem olmadigi ortaya cikti. Beni aydinlatabilir misiniz, asagidaki ifadelerin Ingilizce karsiliklari var midir?
1) Diyelim ki cekmeceye elini sikistirdin, elin acidi tabi elini ovusturuyosun ya da nanemolla bir insansin bagiriverdin. Insanlar ne oldu diye sorunca "Elimi sikistirdim" dersin olur biter. Ben bunu Ingilizce nasil diyecem bilemedim gecen gun. Sorun ne oldugunu aciklamak degil de Turkcede iki kelime ile anlatabildigimiz gibi Ingilizcede de derdimizi kisaca ifade edebilir miyiz, onu bilemedim. Ingilizce hangi fiil yapar ayni isi?
2) Dirsegini sivri bi yere carpinca kolun uyusur, "Dirsegimi carptim" dersin herkes anlar. Ingilizcesi nedir bunun? Uzun uzun kol anatomisine girmeden derdimizi anlatacak bir fiil/kelime obegi var midir?
3) Bazi insanlar bazi yerlerine dokunmaya calisinca huylanirlar ya, ozellikle karin yanlarina. "Yapma lan huylaniyorum hayvan" derler. "Huylanmak" kelimesinin Ingilizcesi ne ola ki? "Tik"inkini biliyoruz tamam ama "huylanmak" biraz daha farkli sanki tiki olmaktan.
Haydi bilenler bilmeyenlere ogretsin. Tesekkur ettim simdiden. Canlarim. Hepiniz cok guzel insanlarsiniz.
Ben senelerce Ingilizcemi iyi zannederken, aslinda derdimi anlatacak kadar Ingilizcem olmadigi ortaya cikti. Beni aydinlatabilir misiniz, asagidaki ifadelerin Ingilizce karsiliklari var midir?
1) Diyelim ki cekmeceye elini sikistirdin, elin acidi tabi elini ovusturuyosun ya da nanemolla bir insansin bagiriverdin. Insanlar ne oldu diye sorunca "Elimi sikistirdim" dersin olur biter. Ben bunu Ingilizce nasil diyecem bilemedim gecen gun. Sorun ne oldugunu aciklamak degil de Turkcede iki kelime ile anlatabildigimiz gibi Ingilizcede de derdimizi kisaca ifade edebilir miyiz, onu bilemedim. Ingilizce hangi fiil yapar ayni isi?
2) Dirsegini sivri bi yere carpinca kolun uyusur, "Dirsegimi carptim" dersin herkes anlar. Ingilizcesi nedir bunun? Uzun uzun kol anatomisine girmeden derdimizi anlatacak bir fiil/kelime obegi var midir?
3) Bazi insanlar bazi yerlerine dokunmaya calisinca huylanirlar ya, ozellikle karin yanlarina. "Yapma lan huylaniyorum hayvan" derler. "Huylanmak" kelimesinin Ingilizcesi ne ola ki? "Tik"inkini biliyoruz tamam ama "huylanmak" biraz daha farkli sanki tiki olmaktan.
Haydi bilenler bilmeyenlere ogretsin. Tesekkur ettim simdiden. Canlarim. Hepiniz cok guzel insanlarsiniz.
0
ermanen'e alternatif olarak gelsin:
1) 'I jammed my finger in the drawer'.
2) 'I hit my elbow' veya sinirin uyuştuğunu da ifade etmek istersek 'I hit the nerve in my elbow'.
3) 'I become restless/nervous' veya 'I am disturbed'.
1) 'I jammed my finger in the drawer'.
2) 'I hit my elbow' veya sinirin uyuştuğunu da ifade etmek istersek 'I hit the nerve in my elbow'.
3) 'I become restless/nervous' veya 'I am disturbed'.
0
1-my hand got stucked in the drawer
2-i hit my funny bone/elbow/ulna nerve
3-ticklish +1
2-i hit my funny bone/elbow/ulna nerve
3-ticklish +1
0
Ranchoddas
İnşaat mühendisi olacağım ama amerika'da yaşamak istiyorum. sizce ne yapmalıyım?
İnşaat mühendisi olacağım ama amerika'da yaşamak istiyorum. sizce ne yapmalıyım?
0
Amerikan ortaklı Türk şirketleri (nato müteahhitleri vs) var. Yapı işletmesinde yüksek vs yapıp kapağı atabilirsin. Genelde etikete bakarlar.
En garanti yol ise söylenmiş zaten. Amerika'da YL yapıp iş bulacaksın. O da paraya bakar hacı.
En garanti yol ise söylenmiş zaten. Amerika'da YL yapıp iş bulacaksın. O da paraya bakar hacı.
0
artırırım mezun olana kadar. etiket dediğin iyi bi üniversite mezunu olmak falan mı trixi?
0
Ayyynen öyle. ODTÜ-BOĞAZİÇİ(Aslında İTÜ hepsini ziker) mezunu olursan, şöyle takım elbise, saçlar jöleli, ağzın laf yapan)-kızsan mini etek vs(dalga geçmiyorum) gibi şekil yaparsan, bir de üzerine ABD'de, İngiltere'de mastır, ya da online sözleşme mühendisliği diploması tarzı şeyler ekledin mi tadından yenmez.
0
amerika'da turk insaat sirketleri de var, oralarda sansini deneyebilirsin. abddeki y lisansin artisi sana 1-2 yil opt denen calisma iznini sagliyor olmasi.
0
bir de amerika'daki turk insaat sirketleri hakkinda konusayim: hicbiri odtu, itu, bogazici umursamiyor. zaten amerikali sirketler o okullarin ne olduklarini bile bilmiyorlar o yuzden turkiye'de mezun oldugun okulun cok bir onemi yok.
0
türkiye'de mezun olduğun okulun önemi yok önermesine katılmıyorum. eğer kötü bir ortalaman yoksa iyi bir okuldan mezunsan amerikada yüksek lisans yapman zor değil. eğer çok yüksek akademik başarın varsa yüksek lisansın için burs da bulabilirsin.
amerikada çalışabilmen için en olası yol orada yüksek lisans yapman.
yapı işletmesini tavsiye etmiyorum. structure her zaman en büyük alan.
structure açısından da en yağlı yer petrol şirketleri. exxon'a falan girebilirsin. tanıdığım türk yapı mühendisleri var amerikada çalışan.
bunun dışında amerika açısından en iyi ikinci tercih benim kanaatimce zemin olur.
bu ikisinden birinden yüksek lisans yaparsan şansın yüksek olur.
onun dışında burada lisans okuyup amerika'da inşaat mühendisliği yapman için lisans sırasında akademik makaleler yazmış, uluslararası bir iki mühendislik yarışmasını kazanmış falan olan lazım. öyle değilsen yüksek lisans için üniversite aramaya başla derim.
amerikada çalışabilmen için en olası yol orada yüksek lisans yapman.
yapı işletmesini tavsiye etmiyorum. structure her zaman en büyük alan.
structure açısından da en yağlı yer petrol şirketleri. exxon'a falan girebilirsin. tanıdığım türk yapı mühendisleri var amerikada çalışan.
bunun dışında amerika açısından en iyi ikinci tercih benim kanaatimce zemin olur.
bu ikisinden birinden yüksek lisans yaparsan şansın yüksek olur.
onun dışında burada lisans okuyup amerika'da inşaat mühendisliği yapman için lisans sırasında akademik makaleler yazmış, uluslararası bir iki mühendislik yarışmasını kazanmış falan olan lazım. öyle değilsen yüksek lisans için üniversite aramaya başla derim.
0
evet yuksek lisansin en dogru yol olduguna katiliyorum ancak yuksek lisansa girmek icin en iyi okuldan mezun olman gerektigine katilmiyorum. burada karsilastigim turk insaat muhendislerinin pek de ic acici gecmisleri yok. amerika'daki en iyi insaat muh master programina girmek icin lisanstaki okulun bir onemi olur elbet ama onun disindaki daha "mediocre" programlar icin o kadar da gerek yok. buradaki masterinin sonundaki opt senin icin kapiyi acan sey olacak.
bunlari niye yazdim: eger su an o etiket sahibi okullardan birinde degilsen uzulme, pes etme diye.
edit:ben nereden boyle dusunuyorum yazmak istedim: mimarim zaten. 7 yillik bir amerika deneyimim var. en yakin arkadasim insaat muhendisi ve turk sirketlerin birinde calisiyor. onun arkadaslari ve patronlariyla tanistim, bakis acilarini diger turk sirketleri biliyorum. o yuzden boyle yazdim. amerikan sirketlerinin o etiket okullarini tanimadigini da kendi deneyimimden bilyorum. odtu deyince mal mal yuzume bakiyorlar. ayni sey okulda da (princeton dahil) oldu. kimse odtu falan bilmiyor oyle.
bunlari niye yazdim: eger su an o etiket sahibi okullardan birinde degilsen uzulme, pes etme diye.
edit:ben nereden boyle dusunuyorum yazmak istedim: mimarim zaten. 7 yillik bir amerika deneyimim var. en yakin arkadasim insaat muhendisi ve turk sirketlerin birinde calisiyor. onun arkadaslari ve patronlariyla tanistim, bakis acilarini diger turk sirketleri biliyorum. o yuzden boyle yazdim. amerikan sirketlerinin o etiket okullarini tanimadigini da kendi deneyimimden bilyorum. odtu deyince mal mal yuzume bakiyorlar. ayni sey okulda da (princeton dahil) oldu. kimse odtu falan bilmiyor oyle.
0
