Giriş
(18)

Green Card hakkında

liberal
Duyuru: Bir arkadaşım için yazıyorum.Arkadaşım 42 yaşında evli ve 15 ve 10 yaşında çocukları var.Kendisi bir şirkette müdür olmadan 50 bin tl net maaş almakta.Ayrıca bir kaç gayrimenkulunden 47 Bin TL kira almakta ve 10 gibi kira ödemekte.15 yıldır aynı yerde yaşıyor, muhtemelen buradan emekli olaca
Duyuru: Bir arkadaşım için yazıyorum.

Arkadaşım 42 yaşında evli ve 15 ve 10 yaşında çocukları var.

Kendisi bir şirkette müdür olmadan 50 bin tl net maaş almakta.

Ayrıca bir kaç gayrimenkulunden 47 Bin TL kira almakta ve 10 gibi kira ödemekte.

15 yıldır aynı yerde yaşıyor, muhtemelen buradan emekli olacak ve emekli olduğunda da primleri gerçekten ödendiği için 20 bin civarı emekli maaşı alacak. Kafası genel itibariyle iş konusunda rahat.

Büyük cocugunu senelik 230 bin tl verip özelde okutuyor (lise) küçük çocugunu da 100 bin gibi bir rakam verip özelde okutmayı planlamakta.(ortaokul)

Kendisi mühendis olmamasından dolayı green card için amerikaya giderse ne yapacağını bilmemekte. Kendisi mali müşavir.

Normal şartlar altında evden işe işten eve bir düzeni var.

Ben burada kurulu düzenin var yegenim modunda yaklaşsam da çocukları için gitmesi gerekir gibi düşüncedeyim.

Sizin bu arkadaşa öneriniz ne olurdu.

Bu kişi giderse sizce artısı ne olur eksisi ne olur?
0
liberal
(08.05.23)
bu kadar uzun sure comfort zone'da kalmis bir adamin sirf cocuklari icin abd'ye gitmesi cok radikal bir karar olur. ayrica o yasta abd'de sifirdan is bulmasi, gereklilikleri saglamasi falan sinir bozucu detaylar. ama gemileri yakip giderse ilk 3,6 ay dayanabilirse sonrasi kolay.
0
buenosdias
(08.05.23)
2 çocuklu bir aile için sürecin masrafı ve daha sonrasında çocukların eğitim masrafları baya fazla olur. Olası bir geri dönüş durumunda da kayıp çok büyük olur.

Bence böyle bir şey evli ve çocuklu kişilere göre değil. Bir de bu adamın gayrimenkulu falan varsa hiç gerek yok maceraya. Tutunamayıp dönen çok var.
0
roe
(08.05.23)
Çocuklarına para verip amerikada okutsun.
0
vizivozo
(08.05.23)
2 kusur sene amerikada yasamis uzun suredir de kanada'da yasayan biri olarak (benzer bir ulke manasinda) bence de iyi bir aday degil. Turkiye'deki rahatligina ve statusune erismesi cok uzun surer (hatta hic gerceklesmeyebilir) ki es cocuklar falan derken uyum sureci cok daha zorlasacak. Ingilizcesi falan da iyi degildir simdi, ki mali musavir olarak zaten calisamaz oranin egitimlerini sinavlarini vs tamamlamadan. Tamam Turkiye'de egitim kalitesiz de ABD'de cogu yerde okul kaliteleri acisindan daha da cok ucurum var. Kaliteli ozel okula zaten parasi kesinlikle yetmez, public sistem icin de nerede oturulur hangi okula gonderilir vs bilgisi de ileri seviyede entegrasyon ister - bu da o arkadasta olmayacak. Cok eksisi var yani.
0
hot potato
(08.05.23)
Çocuklarıyla Amerika’ya ne yapacağını bilmeden taşınacak doğru mu anladım? İngilizcesi falan var mı?
Hangi eyalete gideceği hkk fikri var mı? Çocukları ne düşünüyor mesela bu konuda? Çocukların İngilizceleri yabancı bir ülkedeki eğitime, ortama hemen adapte olacak seviyede mi? Yani Türkiye’de bile o yaşlarda okul değişmek bunalım sebebi olabiliyor.
Orada yeni hayat kurmak için harcayacağı parayı çocuklarının üniversite eğitimini yurtdışında alması için harcasın derim sonuç olarak. Esas mesele çocuklarsa. Ha diyorsa ki “ben bu ülkeden bezdim, artık yokum” o zaman düzgün bir plan yapmak gerekiyor tabii.
0
sibertenik
(08.05.23)
Düzenini bozmasın, geçtiğimiz senelrde 2 arkadaşım gitti yaşları 30 civarında bekarlar. İkiside yapamayıp döndü, kartın çıkmış olması sadece yolun başı.
0
mirty
(08.05.23)
Liseye giden çocuk ingilizce hazırlık okuyor, mali müşavir'in de ingilizcesi yeterli sayılacak seviyede.

Amerika'ya gideyim zengin olayım düşüncesi yok.

Sadece çocukları için iyi bir gelecek yapma peşinde. hiç olmadı çocuklarını almanya'da lisans veya yüksek lisans yaptırabilecek maddi durumda.

Kendisi amerika'da illa mali müşavir yaparım düşüncesi yok.

Daha önce gezi amaçlı iki haftalıgına amerika'ya gitmişti, giderse planı miami olacak gibi.

Kendisinin amerika'dan maddi veya manevi beklentisi yok, tek düşüncesi çocukların geleceği için bu bir fırsatsa kendisinin bilmediği bunu kaçırmamak istemesi.
0
🌸liberal
(08.05.23)
bunu fırsat olarak görmesi baştan yanlış. fırsat falan değil bu. fırsat şöyle olur, abd’de zengin kuzeni vardır yer, yol, yordam, maddi ve manevi destek herşeyi sağlayacağını taahüt eder yada bi şirkette iş bulmuştur herşeyi sağlıyordur işte o zaman fırsat denir. ama şu anki resimde, otostopla tatile çıkan üniversiteli macerası gibi bişey bu. naçizhane tavsiyem kulaklarını kapasın. özellikle şu seçim ortamında herkes kaçma derdinde olduğu için salak mısın bu ülkede durulur mu kafasında ama kazın ayağı öyle değil.
0
buenosdias
(08.05.23)
Mantıksız.
kişinin işi olarak da mantıksız hayattaki yeri ile de.
Çocukları yurtdışına okumaya yollasın+1
0
logisticsmanager
(08.05.23)
düzenini bu kadar oturtmuş biri için çok gereksiz macera olur.

Çocuklarını yurtdışında lisans veya mastera yollamaya çalışsın. +1
(zaten liseye gidene yıllık 10000 eur veriyor, oha ya)
0
nhk ni youkosu
(08.05.23)
Herkes gitmesin demiş te, gitse ne kaybedecek? Adam gidip 5 senesini harcasa sonra geri gelse, çolugu çocuguna amerikan vatandaşlığı almış, 5 senesini amerika'da harcayıp dünya görmüş olup gelir.

Zaten döndüğünde burada işe girmese bile yaşayabilecek geliri var, 42 yaşında olup olabileceğini zaten olmuş. Gitse belki daha iyi olamaz mı?

Bu arada herkesin dediğine sonsuza kadar katılıyorum.
0
🌸liberal
(08.05.23)
42 yaşında iş bulma güdüsü azalmış olabilir ayrıca Türkiye'de kötü duruma düşmemiş. Yani burada ev kirasını ödeyemeyen beyaz yakalının gitmesi makul ve gittiği ülkede her işi yapıp orada kalmak için asılıyor bir güdüsü var ama bu adam alt bir kademeden başlamayı kendine yedirebilecek mi?

Her halükarda 2000 dolar falan geliri olacak (burada kurlar değişirse bin küsur dolara da düşebilir tabii) orada yine biraz rahat olur tabii, ama bilemiyorum. Normalde ben "çifte vatandaşlık muhteşem bir şey" kafasında bir insanım, ama bu adam için düzenini bozmak risk gibi geldi mesela dönerse tekrar iş bulur mu böyle bir maaşa bulabilir mi...

Girişimci biriyse orada şirket kurup Türkiye'ye dönerse/döndüğünde bir de oradan geliri olarak dönebilir o ayrı konu. Kişi nasıl biri o önemli.
0
nhk ni youkosu
(08.05.23)
Bu senaryoda bana green card çıksa ben emekli olurdum.
Uzaktan sgk primleri ödenip türkiye'deki emekliğe giden süreci devam ettirerek ben amerika derdim.

En azından 5-6 seneye abd vatandaşlığı alınır türkiye'de de iyi bir emekli maaşı alınır baktı amerikada sıkıldı türkiyeye döner nasılsa abd vatandaşı.
0
denizgonen
(08.05.23)
kendim cikmam, cocuklari yurtdisina gonderirim okumaya.
0
cooperr
(08.05.23)
lise eğitimi temel bir eğitim. Üniversite temelini hazırlıyor düzgün verilirse. Bir sene hazırlık okuyan çocuğun adaptasyon sorunları haricinde bu eğitimi de düzgün alabileceğine inanmıyorum. 10 yaşında olanın o da yok anladığım kadarıyla. Yani siz o yaşta başka bir ülkede hem dil öğrenip hem ders çalıştığınızı falan hayal edin.
Günlük hayatında İngilizce kullanmayan ama ingilizcem iyi diyen çok insan için yine zorlayıcı. Bu baba yeri gelecek tonla evrak işi, çocukların okul işleri için vs bir anda sürekli İngilizce kullanmak zorunda kalacak. Derslerine yardım edemeyecek.
Yani tek başına giden biri için kaç yaşında olursa olsun denemeye değeceğini düşünürüm. Ama çocuklar için özellikle orada yerleşik bir destek yokken en iyi seçenek bence bu değil. Yaz tatilinde dil okulu, lisede değişim programı sonra yurtdışı eğitimi daha mantıklı.
0
sibertenik
(08.05.23)
Kesinlikle gitmesin. Çocukları da abd yerine ab ye göndersin okutsun. O kadar uzağa göndermesin derim.
0
abi bi dizi buldum on numara
(08.05.23)
6 yildir amerikada yasiyorum oncelikle.

kendisi belli bir comfort zone icinde anladigim kadari ile. Ancak turkiyedeki alacagi kira ile yaklasik su an kur ile 2000 dolardan fazla geliri var. bu demek ki amerikada yaklasik kira odemeyecek, tr den bunu karsilayabilir. ilk baslarda klasik uber gibi isler yapar ama sonra daha iyi isler bulur. bir cok turk sirket var ve mali musavir hesap kitap bilmesi cok cok buyuk avantaj.

benim onerim kendi isinden tamamen kopmadan mumkunse 1 yil fln izin alsin ve sansini denesin en azindan kartini mutlaka alsin. gelsin baksin bir denesin, burada gercekten inanilmaz firsatlar cikiyor insanlarin onune. ozellikle ticaretten anliyor ise bu alana yonelebilir. yasi genc daha, azmi var ise burada da cpa olabilir ileride.

ben kesin denenmeli derim, 5 yil sonra coocuklari vatandas olur bu bile cok cok buyuk bir sey.
0
oscar
(08.05.23)
@oscar, bu izin konusunu mantıklı.
0
🌸liberal
(09.05.23)
(21)

Seçimden umudu olan var mı?

personaa
Sadece benim mi umut 0 ?Gece gece moral bozma uyku kaçırma sorusu
Sadece benim mi umut 0 ?
Gece gece moral bozma uyku kaçırma sorusu
0
personaa
(04.05.23)
Oy vermek için konsolosluğa 8 saat yol gidicem ama benim de açıkçası umudum yok. Bu kadar rezilliğe rağmen oylar hala başa baş gidiyorsa 20 yıldır devletin tüm kurumlarını ele geçirmiş bir örgütün bu az farkı kolayca kapatamayacağını düşünmek gerçekçi gelmiyor bana.
0
synesthesia
(04.05.23)
Açıkçası umudum ilk defa var. 2014de asla yoktu, 2015de iktidar çoğunluğu kaybedince çok şaşırdım ama zaten yüzde 40ti oyları herkes de bunun altında beklemiyordu. Referanduma şaşırmadım. 2018de yine Tayyip kazanacağı belliydi anketler de bu yöndeydi sadece ikinci tura kalmamasına cok şaşırdım.

Esas umut veren 2019 İstanbul Ankara oldu. Şu anda da aslında akp ve MHP'nin ayrı listelerden girmesi, HDPnin desteği vb gezegenler sıralanmış gibi hissediyorum yani ilk defa evet kaybedebilirler diye düşünüyorum ve anketler de bu yönde. Sadece Muharrem İnce sinirimi bozuyor.
0
sanguine
(04.05.23)
Gel bakalım Muharrem olmasaydı şuan ilk turda demokrat dedemiz işi bitiriyordu. Ne umudu?
0
ulukayin
(04.05.23)
Gitgelliyim. istanbuldan ciddi oy kaybettiklerine eminim ama diger iller icin guvenemiyorum kucuk sehirlerde demokratik bir oylama yapildigina da inanmiyorum. kazanirlarsa hile derim :(
0
ala09
(04.05.23)
Çok umutlu değilim. Herkes rezilliği eşit derecede hissetmiyor. Eğer önceki seçimlerden çok farklı bir sonuç çıkacak olsaydı zaten bu zamana kadar sesi çıkardı milletin. Ecevit'in son dönemlerinde her gece tencere tava çalıyordu millet. Ülkenin bir kısmı sosyal ve ekonomik açıdan pek rahatsız değil. Büyükşehirler dışında fazla yakınan yok.
Asgari ücret zammı sınıfsallığı azalttı. Sayısının kaç olduğu bilinmeyen vatandaşlık almış mülteci var. Yatırımla vatandaşlık alanlar falan da var.

Kazanan az bir farkla kazanacak bence.
0
roe
(04.05.23)
Ben umutluyum açıkçası.
0
dissendium
(04.05.23)
erdoğan devrinin kapanacağını öngörüyorum. hissiyat ve gözlemim bu yönde. bu yönden sevindirici.

ancak herkesin bahsettiği ekonomik ve yaşam tahribatının kaldırılması bir yılı bulur diyorlar. bu bir yıllık süreç biraz zorlu geçeceğe benziyor. hele hele akp'nin ana muhalefet olacağı Türkiye'de işi daha da zorlaştırabilirler.

diğer açıdan ülkenin komple birden değişmeyeceğini biliyorum. bunu siyasiler yapamaz. siyasiler toplumda varolan belli bir fikrin temsilcisi ve aynasıdır. insanlar olarak her birimiz değişmedikçe ülke de değişmeyecektir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.05.23)
Umut derken, neye umut?
Bence ilk turda bitme ihtimali bile yüksek. İlk turda bitmese de ikinci turda biter, ama bir şekilde biter.
Ama yaşam şartları hemen, hızlıca düzelmez, ondan benim de umudum yok. Ama umutlanmak için umudumuz var en azından.
0
gallienus
(04.05.23)
istanbul secimleri oncesindeki umudun aynisini hissediyorum ben. istanbulu vermezler napar eder alirlar deniyordu? nooooldu :)

bu secimden de umutluyum, olacak bence de. muharreme ragmen ustelik. sonrasinda cok ugrasicaz ama temizleyip bu bize birakilan enkazi kaldirmak icin, ama her sey cok guzel olacak ben inaniyorum.
0
in vino veritas
(04.05.23)
en iyi dönemlerindeken % 52 idiler. su an en iyi dönemleri değil
ve TR nin en ehemmiyetli gazetecesi ne diyor bakalım.
youtu.be
0
ankarakecisi
(04.05.23)
tayyüp 25 milyon oy bile alsa, muhaliflerin sandığa gitmesi durumunda ilk turda kk seçimi alabiliyor.

ibb seçiminde 400bin muhalif ikinci turda sandığa gitmeye karar verdiler neler oldu gördük. o 400bin kişiye 15bin kişi daha eklenseydi, evet şaka değil 415bin olsalardı, binali şu an ibb'den tarikatlara ve reklam şirketlerine para boşaltıyor olacaktı.

bu işin ciddiyetinin farkına varın, kendinize gelin! sandığa gidin
0
avatar is back
(05.05.23)
umut olmalı zor geçecek ancak muhalefet hiç bu kadar yaklaşmamıştı. kazanılsa da kaybedilse de değişim olacak.
0
mikahakkinen
(05.05.23)
evet. sırf bunun için 4 yıldır aldırmadığım ikametimi aldırdım yurtdışına. arkadaşıma da aldırdım arabamla kendim götürüp oy kullandırttım. ekmeleddin zamanında kullanmamıştım bile.

bu sefer gidecekler.
0
bohr atom modeli
(05.05.23)
Evet, bu sefer ben de umutluyum.
0
asteriks
(05.05.23)
ben umutlu değilim valla. tamamen kılıçdaroğlu kazanacak diye algı oluşturuldu. aksini kimse düşünmüyor, kabul etmiyor. sokak röportajları anketlerden daha gerçekçi geliyor bana.
0
nothing in my way
(05.05.23)
umutluyum, kazanacağız.
0
a7x
(05.05.23)
Erdoğan kazanırsa olumsuz olur diyenlerin oranı %68'den 53'e düşmüş (geçen yazdan bu güne)
www.youtube.com

izlemeye devam ediyorum bakalım.
Bayağı başa baş seçim olacak gibi.
0
nhk ni youkosu
(05.05.23)
peak'inde yuzde 52 aldi, su anda zar zor yuruyor, zar zor konusuyor. bu sefer de olmazsa, bir dahaki cumhurbaskani oglu olsun hatta bence.
0
baldur2
(05.05.23)
umutluyum. bize demokrasi tepeden verilmiş, değerini bilememişiz. bir nevi bu da bizim devrimimiz. ilk saltanatı atatürk yıktı, ikincisini de hep birlikte. umarım.
0
gabe h coud
(05.05.23)
Dolar 20 lira, enflasyon %100, gıda enflasyonu %150, kiralar 5-10 katına çıkmış, ülkede ne idüğü belirsiz 20 milyon adam var, benzin fiyatları tavan...

Buna rağmen muhalefetin kazanıp kazanamayacağı belirsiz :)

Açıkçası bu kadar beceriksiz bi adam olur da kazanırsa daha kötü, ülkeyi yönetemez, bi sonraki seçimde RTE'nin halefi %70'le gelip bu sefer de bi 40 sene yönetir ülkeyi.
0
plutongezegendegilmi
(06.05.23)
Dede kazanacak.
0
Kahvedesu
(06.05.23)
(5)

yurtdisindan turkiye'ye getirip satmalik urun

baldur2
yukte hafif pahada agir, turkiye'deki satis fiyati, urunun alindigi yerdeki dolar fiyatini turk lirasina cevirince bile cok daha fazla olan hangi urunler geliyor akliniza? saat, telefon, parfum, belki bazi kozmetik urunleri? baska ne olabilir bavulda tasinabilecek, kolayca da tasinabilecek.
yukte hafif pahada agir, turkiye'deki satis fiyati, urunun alindigi yerdeki dolar fiyatini turk lirasina cevirince bile cok daha fazla olan hangi urunler geliyor akliniza? saat, telefon, parfum, belki bazi kozmetik urunleri? baska ne olabilir bavulda tasinabilecek, kolayca da tasinabilecek.
0
baldur2
(07.12.21)
USB bellek, hafıza kartı, HDD, SSD, ekran kartı, tablet, kulaklık
0
dissendium
(07.12.21)
Kol saati
0
roe
(07.12.21)
arkadaşım zippo getirecek.
0
sutlu nescafe
(07.12.21)
kol saati kesinlikle, ama buradan musteri bul marka modeli istesin onu getir,yoksa macera olur
0
sweetoffice
(07.12.21)
Oyun dizüstü bilgisayarı, xbox controller, 3000 serisi ekran kartı, kindle, oculus (sipariş usulü olmalı yoksa satışı uzar), gopro ( bu da aynı şekilde) rgb klavye, oyun faresi, kaliteli kulaklıklar özellikle wireless modeller, bluetooth hoparörler, vs parfümleri, müşterisini bulmak kaydıyla belirli makyaj malzemeleri
0
yüzyıllık yalnızlık
(07.12.21)
(5)

Kenardaki lirayı ne yapalım?

hadi ya la
100 bin üzerinde bir birikim var kenarda.Önceki yıllarda ev satmıştık, yarısını dolar, yarısını altın yaptık fakat babam uzun zamandır maaşının bir kısmını TL olarak da bir hesaba yatırıyor.Şimdi hemen dolar ve altın alalım dediğimde çok yüksek, ne yapsak ki diyor ve bir yıldır hiçbir şey yapamadık;
100 bin üzerinde bir birikim var kenarda.

Önceki yıllarda ev satmıştık, yarısını dolar, yarısını altın yaptık fakat babam uzun zamandır maaşının bir kısmını TL olarak da bir hesaba yatırıyor.

Şimdi hemen dolar ve altın alalım dediğimde çok yüksek, ne yapsak ki diyor ve bir yıldır hiçbir şey yapamadık; sonuç ortada. Eriyen TL ile kaldık.

Yerimizde olsanız hemen dolar ve altına çevirir miydiniz, yoksa (sağlam bir düşüş olacağı beklenmiyor ama) 12 - 13 seviyesine düşmesini bekleyip mi alırsınız?

Bekledikçe eriyor çünkü, tavsiyeleriniz için teşekkürler.
0
hadi ya la
(03.12.21)
Artış devam edecek görünüyor. Daha faiz indirecekler. Tekrar 12 seviyeleri zor gibi. Düşse ben de alacağım ama zor bence
0
roe
(03.12.21)
al gitsin.
1 lira dusse nedir yani.
beklemeye gerek yok.
paramiz her gecen gun pul oluyor.
0
Kittie
(03.12.21)
bae'den gelen parayla müdahele ediyorlar 3 gündür en fazla 12.40'a düştü. bugunku mudahelede 13.38i gördü. pazartesi takip edin mb mudahele ederse girin bir yerden.
0
xrated
(03.12.21)
Ben de aynı durumdayım, yükselişin devam edeceğini düşünüyor olsam da bu seviyelerden girmek korkutuyor yine de. Ama 12'yi görürse giricem sanırım.
0
msb
(03.12.21)
ülkenin ekonomisi berbat durumda. ne olacağı da belli değil. Euro ya çevir bekle derim.
0
ankarakecisi
(04.12.21)
(4)

İş bankası üzerinden al sat yapmak

spackinq
Dolar ve Euro hızlı bir şekilde al sat yapmak istiyorum. İş bankasında çok makas var. Bunun için en uygun yer neresidir?
Dolar ve Euro hızlı bir şekilde al sat yapmak istiyorum. İş bankasında çok makas var. Bunun için en uygun yer neresidir?
0
spackinq
(01.12.21)
Hepsinde makas var.
0
roe
(01.12.21)
Bir yerde okumuştum. Makası değişmeyen yok. Mesela makası düşük diye a bankasından döviz alıyorsunuz ama bir süre sonra bankanın mali durumuna göre(elindeki döviz miktarı vs.) makas artıp azalabiliyormuş. Bu sefer de b bankasının makası daralıyormuş.

Zamanında ben de araştırıp enpara'dan almıştım ama şu an bana makas çok geliyor.
0
birşeylersoracağım
(01.12.21)
Forex veya coin piyasalarina gireceksiniz, istediginiz hiz orda var.
0
cleric
(01.12.21)
Hepsinde makas var. Yapacagınız kar eriyip gider. En mantıklısı binanceye geçip ordan dolar al sat yapmak.
0
limonlu eksi
(01.12.21)
(9)

Ev sahibi sorunlari, yasal olmayan kiralik ev

meyve parcacikli kadin
Kaldigim eve mart 2021'de tasindim, ev sahibim alt katimda oturuyorum ve nedense kiralar bu civarda 2-3 kar artinca beni pek sevmemeye basladi. Eve haftada bir iki kez arkadasim geliyor ses yapmiyoruz ama kötü kotu bakiyor gorurse, ya da copleri cikarirken kokmasina laf ediyor, hatta bi kere sizdiri
Kaldigim eve mart 2021'de tasindim, ev sahibim alt katimda oturuyorum ve nedense kiralar bu civarda 2-3 kar artinca beni pek sevmemeye basladi. Eve haftada bir iki kez arkadasim geliyor ses yapmiyoruz ama kötü kotu bakiyor gorurse, ya da copleri cikarirken kokmasina laf ediyor, hatta bi kere sizdirinca temizlemeyi teklif ettim ama kabul etmedi yine de kizdi bana.
Bu arada ev yasal olarak kiralik degil, faturalar üzerime degil hatta biri sikayet etmis gorevli gelirse soyleme falan dediler. Sozlesmemiz var ama işte yasal degil sanirim o da. Kirayi ve faturalari günü gününe oduyorum.
Sorum şu, ev sahibim bana mart 2022'de absurd bir zam yapar mi, ya da evden çıkmamı ister mi, iki durumda da ne gibi haklarim var?
0
meyve parcacikli kadin
(28.11.21)
Kontrat tarihinde zam yapar ama beli yasal sınır var. Fazla zam yapamayacağı için çıkmanı ister. Bunun için de seni rahatsız eder.

Alt katta ev sahibi olan evi tutarak baştan hata yapmışsın
0
roe
(28.11.21)
Hata degil de en uygun evdi butceme mecburen..
0
🌸meyve parcacikli kadin
(28.11.21)
sözleşme yapıldıysa yasaldır. yasal değil dediği kira vergisi vermemek içindir. siz kiraları ibana yatırın. tahliye durumunda kira ödediğiniz ispatlı olur. diğer türlü kira ödemedi dediğinde ispatlamanız mümkün olmaz.
0
efruz
(28.11.21)
kirayı sözleşmedeki banka hesabına ve konut kirası seçerek ödüyorsun değil mi ?
0
orpheus
(28.11.21)
Hayir elden veriyorum oyle istediler
0
🌸meyve parcacikli kadin
(28.11.21)
Elden ödeyip imza falan atıyor musun? Adam senden 2.defa tüm kiraları alır aksi takdirde
0
roe
(28.11.21)
elden ödediğinin hiçbir ispatı yok, sözleşmen de bu durumda geçersiz çünkü yasal olarak aylardır kiranı ödemedin.
0
orpheus
(28.11.21)
elden kira ödüyorsun, fatura üstüne değil, ortada dandik bi sözleşme var. iki gün sonra gelip kardeş bu kız burada oturuyor ama benle alakası yok dese seni topluca çıkarırlar evden. acilen olması gerektiği gibi düzgün bir ev bulup doğru düzgün kira sözleşmesi yap derim.
0
roket adam
(28.11.21)
önceden elden ödenebiliyordu, kira kontratında ödenen ayın karşısına imza atılırdı

sözleşmen varsa sorun olmaz, olmasa bile bankadan yatırsaydın sözleşme yapmış gibi sayılırdın
en azından internet faturanı senin üzerine yaptır

yasal olarak senden tüfe'den daha fazla zam alamaz
evden çıkartamaz
kira ödemedin gibi bi şeye başvurursa, vergi dairesinden ağlatırsın

ben olsam bu dakikadan sonra bankadan öder muhattap olmazdım
elden ödemen vergi kaçırması demek, buna devam etmek istiyorsa önceki ödemeler dahil tutanak tutun, sonraki ay bankaya geç
kızıyor gibi ifade saçma fazla yumuşak davranmışsın

yasal olarak hiçbi şey yapamaz, dayılık yaparsa kabadayılık yapacak birilerini yanına alıp konuşman yeterli olur
0
bir soru sorcam
(28.11.21)
(5)

Dolar ve Euro artınca markette hangi ürünler en çok artıyor ?

denizmaniaherif
sb
sb
0
denizmaniaherif
(23.11.21)
Temizlik malzemeleri
0
roe
(23.11.21)
Hepsi artar. Emtia dolarla fiyatlaniyor. Ne kadar ithal, az islenmis ve subvansiyonsuz ise o kadar direkt artar.
0
dunal
(23.11.21)
hammadesi ithal olan urunler en once zam gorur. temizlik malzemeleri aklima geliyor ilk olarak ama, bu icinde oldugumuz durum bir garip, o yuzden bugun satin aldigimiz herhangi bir seyi yarin daha pahaliya aliyoruz. dolar sadece bugun 1 tl fiyatlandi, boyle nereye gider bilmiyorum. alani ekonomi olanlar bizi duzluge cikaracak insallah.
0
exlibris
(23.11.21)
perrier, wasa falan gibi ithal ürünler.
0
blatta hiberna
(23.11.21)
ayçiçeği yağı ve şekerden sonra kahveye de kısıtlama gelmiş türk kahvesine.. abi aklım çıkacak bir yandan virüs bir yandan ekonomi.. ne bileyim ne pahalanacaksa gidip alalım diye düşündüm oturduğumuz yerden maaşımız azalıyor :/
0
🌸denizmaniaherif
(23.11.21)
(4)

Hangi Laptop alinmali?

urnganic
Web & mobil uygulama ve oyun yazilim gelistirme alanlarinda sistemin yettigince isler yapmayi planliyorum. Bu hedefler dahilinde iki secenek arasinda kalsaniz sizce hangisini almak daha mantikli? Isletim sistemi tercihi onemli degil. Lutfen fikrinizi ve onerilerini yaziniz. Simdiden tesekkurler.http
Web & mobil uygulama ve oyun yazilim gelistirme alanlarinda sistemin yettigince isler yapmayi planliyorum. Bu hedefler dahilinde iki secenek arasinda kalsaniz sizce hangisini almak daha mantikli? Isletim sistemi tercihi onemli degil. Lutfen fikrinizi ve onerilerini yaziniz. Simdiden tesekkurler.

www.epey.com
0
urnganic
(22.11.21)
Ram'i 16 yapılmış M1 derim. Ama hangi platforma hangi dilde yazılım geliştirme.

Sonra macos içinde parallels'de win içine tıkılmak da var.
0
hedep
(22.11.21)
casper yerine msi veya asus rog serisine bak. eğer grafik işleme ile ilgili olcaksan unity, unreal engine gibi programları kullanacaksan macbook işine yaramaz.
0
xrated
(22.11.21)
farklı aletler kullanım alanları da farklı.
uzun vaddede excalibur özellikleri sebebi ile önde.
0
jamswety
(22.11.21)
Monitöre bağlamayı düşünüyorsan Macbook. Diğer türlü boyutu ufak kalır. Sürekli çalışacaksan 15 ya da 15.6 inç ideal.
0
roe
(22.11.21)
(11)

mevcut ekonomik gelişmeler ve acı reçeteyi hazmetmek

roket adam
bilen bilir kronik bir muhalifim, ama şöyle bir tespitim var. ekonomiden az çok anlayan arkadaşlar yorumlarsa sevinirim.alt alta yazacağım:- tr'nin kronikleşmiş malum çok ciddi bir cari açık meselesi var.- bunu ya ihracatı artırarak ya da ithalatı azaltarak çözebiliyoruz.- maalesef rant ekonomisi se
bilen bilir kronik bir muhalifim, ama şöyle bir tespitim var. ekonomiden az çok anlayan arkadaşlar yorumlarsa sevinirim.

alt alta yazacağım:
- tr'nin kronikleşmiş malum çok ciddi bir cari açık meselesi var.
- bunu ya ihracatı artırarak ya da ithalatı azaltarak çözebiliyoruz.
- maalesef rant ekonomisi sebebiyle üretimi çok da artırmamız mümkün olmadı, kısa vadede kolay da değil.
- şu anda bunu ithal tüketimi düşürerek çözmeye çalışıyoruz.
- faiz azaltılıyor çünkü insanların parasını bankada tutmak yerine farklı işlere yatırması lazım, yani ekonominin ısınması gerekiyor, artı olarak kobi + kurumsal sektörün üstündeki faiz maliyetinin düşmesi lazım.
- bu sırada kur da yükseliyor, hem ihracat için daha rekabetçi bir işçilik maliyetine ulaşılıyor hem de ithal malların maliyeti arttığı ve artık bir çok mal ödenebilir (affordable) olmaktan çıktığı için ithalat azalıyor.
- ithal mallar üzerindeki vergi yükü de kontrollü olarak yükseltiliyor, dolayısıyla yerli fiat egea alacak adam 3 kat vergi ödüyorken audi alacak adam 5 kat vergi ödüyor. 3 bin liralık normal akıllı telefon alacak adam 12 taksitle alabiliyorken 15 binlik iphone 13 pro alacak adama bu kolaylık sağlanmıyor bu sebepten.

şimdi bu acı reçete hoşumuza gitmiyor tabii ki ama akp yabancı sıcak parayla halkımızı hak etmediği bir hayatı yaşatırken iyiydi de şimdi mi kötü oldu diyesim geliyor. türk halkı ne yaptı da almanın binemediği gıcır gıcır arabalara binmeye başladı? yazılım mı üretti, robot mu yaptı, bir şey mi ürettik? yok. e şimdi neden bu acı reçeteden şikayet ediyoruz? başkası gelse de belki o güven ortamıyla daha çok sıcak para girişi olacak ama bu temelin değişmesi mantıksız değil mi? tekrar 2008-2015 arasındaki o inanılmaz dönemi bir daha kolay kolay yaşamayacağımızı kabullenmek daha doğru değil midir sizce?
0
roket adam
(21.11.21)
Affordable kelimesini kullanmaya gerek var mıydı gerçekten? Sizin mantığınız şu. Açığı kapatmak amacıyla hayatımızı şekillendirelim. Ben hayatımı neden ülkenin ekonomisine göre şekillendirmek zorundayım? Ülkede vizyon yoksa ben de mi vizyonsuz olayım? Almanın binemediği araba diye bir şey yok. Almanya'da çalışan Türkler bile Audi'ye biniyor, onlar Türk halkının yapamadığı neyi yaptı? Dönerci yazılımla mı uğraşıyor? Çiftçilik yapan bir Texaslı havuzlu evde yaşıyor. Bu adam robot mu üretti? Bu hak etme düşüncesi geçersiz bir düşünce.
0
dissendium
(21.11.21)
Mutsuzluğunu anlamakla ve paylaşmakla beraber farklı bir bakış açısı sunmaya çalışıyorum. Texaslı çiftçi bizden daha iyi bir hayat yaşıyor çünkü birkaç saat uçuş mesafesindeki san francisco'da dünyanın en değerli yazılım şirketleri dünyanın dört bir yanından ülkeye dolar çekebiliyorlar. Keza almanya'daki çalışan türkler dediğin adam emeğini bmw fabrikasında satarak kazanıyor, bu emeğin karşılığı bizdeki adamın emeğine göre çok daha katma değerli ve yüksek, dolayısıyla o adam daha iyi şartlarda yaşıyor. Bunların hiç biri bireysel olarak senin suçun değil ama burada yaşıyor olmanın bir götürüsü diyebiliriz.

Yani bizim ülkemizde makro ekonomik olarak böyle bir katma değer temeli yok. Dolayısıyla bu zaten az olan geliri, nufusa oranladığında biz katma değerli iş yapanlar olarak yine belki 10-15 asgari ücretli kadar kazanıyoruz, ama doğal olarak makroekonomik gelişmelerden de etkileniyoruz. O yüzden texaslı çiftçinin buğday işçiliği yaparken kazandığı para, türk çiftçinin aynı toprağa aynı buğdayı ekerken kazandığı paradan daha yüksek.
0
🌸roket adam
(21.11.21)
En önemli sorun taşınmaz mala yatırım yapmasıydı. İnşaat sektörüyle hareketlenen piyasa yine inşaat sektörünün doyumuyla dibe çakıldı. Ekonominin kötü olduğu zamanları incelerseniz sıcak parayla yatırım yapılan inşaat sektörünün doyumunu gözlemlersiniz. Hala daha kanal projesiyle (proje sadece bir araç, amaç ise yeni iskan alanları açıp rant ve ekonomiyi yine inşaatla canlandırmak) bu yola başvuruyorlar. Eğer bu yol mantıklı olsaydı avrupa tüm topraklarını inşaat/konut/işyeri ile doldururdu. Fakat özellikle almanyada emlak piyasasında konut krizi olmasına rağmen iskan izni almak büyük problem. Halbuki türkiye gibi daha da büyük cari fazla verebilir bu yolla, ama yapmıyor. Çünkü ihracat ve bunda devamlılık taşınabilir ürün üretimiyle olur(yazılım da dahil)

Akp nin iyi olduğu zamanlara gelirsek de, kemal dervişin politikaları ile imf kurallarını takip etmek, özelleştirmek ve gelişmekte olan ülke titri ile sıcak parayı çekmekle mümkün oldu. Hiçbir zaman endüstriyel sanayide ciddi bir ilerleme kaydetmedik. Hatta doğuş grubu tek üretim yaptığı inşaat sektörünü devam ettirmek istemedi. Özellikle banka ve ithal otomobil satışlarıyla iyi ora kazanıyordu.

Bir diğer düşüş de doların 1.5 seviyelerinden 1.1-1.2 gibi seviyelere gelmesi “neden üretelim zaten yurtdışında aynı fiyata geliyor? Neden türk ürünü alalım, daha kalitelisini yurtdışında aynı fiyata buluyoruz.” Demeye sebep oldu. O zamanlar serbest değil teşvik yapılıp set vurulsaydı şimdi işe yarayabilirdi ama artık çok geç. Dolar arttıkça asgari ücrete mecburi zam yapılıyor bu da maliyet fiyatlarına yansıyor. Ürünlere zam yine asgariye zam… kısır döngü olarak ekonomi dar boğaza giriyor.
0
Unde bach canim
(21.11.21)
"Ülke ekonomisi düzlüğe çıkana kadar halk sürünsün" politikası siyaseten iş yapacak bir söylem değil, kaldı ki dissendium'un dediği gibi insanlara "Valla kusura bakmayın ama biz üretmeyen bir toplumuz, o iphoneları, BMWleri haketmiyorsunuz" deme hakkı da yok kimsenin. Ülkenin saçma sapan yönetilmesi ile muasır medeniyet seviyesine ulaşması arasında ince bir çizgi de yok. Normal bir iktidar "Makro İktisada Giriş" kitaplarında yazan basit ilkeleri sürdürüp şimdikinden çok çok daha iyi ekonomik göstergelere sahip olabilirdi.

Yaşam kalitesine sahip olmak için Almanya ya da İsviçre gibi olmamıza gerek yok, olamayız da, o herhangi bir iktidar için bir hedef olamayacağı gibi bir hayal bile değil; sadece bizim için değil hiçbir gelişmekte olan ülke için... Ancak Türkiye orta vadede lokasyonunu, eğitimli genç işgücünü, işlenebilir tarım alanlarını, doğal kaynaklarını vb. kullanıp milli geliri şimdikinin iki katı olan bir ülke olabilir. Bunun için ülkenin her yerinin fabrikalarla dolu olmasına gerek yok.

Bizim ekonomiden önce siyasi ve sosyal sorunlarımız var; ekonomiyi siyasetin güdümünden uzaklaştırıp serbest piyasa ekonomisini tabana yayamıyoruz; ülkenin ekonomisi birkaç şehrin ve inşaat sektörünün etrafında dönüp duruyor, bu da her iktidarın öyle ya da böyle hamaset yapmasına sebep oluyor. Bugün CHP bile çıkıp "Ucuz ucuz satın, biz iktidara gelince zararınızı karşılarız" diye esnafa sesleniyor mesela...
0
salihdt
(21.11.21)
Diyanete,yol, köprü, inşaat vb şeylere harcanan parayla neler yapılmazdı. Akp başkanlık sistemi sonrasında halktan koptu.

Öyle bir ortam var ki üretmek istesen de kıpırdayamıyorsun. Rant tezgahında değilsen türlü sıkıntılar çıkarırlar. AKP'lilerden de üretecek adam çıkmıyor. Yazılımcı projesi yaptılar sonuç vermedi
0
roe
(21.11.21)
@salihdt, ülkenin saçma sapan yönetilmesini halktan bağımsız olarak incelemek hata değil mi? halkın kendisi bizzat, bilerek ve isteyerek bu yönetimi ve yönetim tarzını, bir kez de değil defalarca seçmiş. üstelik, muhalefeti ve diğer tüm seçenekleri de bu popülist politikalara uymak zorunda kalacak şekilde şekillendirmiş. şu anda popülist bir politika uygulamadan, fakire makarna orta direğe ötv indirimi + ucuz kredi dağıtmadan iktidara gelme imkanın yok. bu şartlar altında halkımız çok masum ama yöneticiler bok etti demek bana çok adil gelmiyor. halkın bizzat kendisi bu sosyal ve siyasi sorunların kaynağıyken, halk değişime direniyorken sadece siyasetçilere suç atmak bana kolaycılık gibi geliyor yani.

o yüzden yine belirtiyorum, bir alman köylüsü merkel'e oy vererek kuantum fiziği doktorası yapmış bir kadına liderlik ettirdi. bizim 20 senedir hikayemiz malum. şimdi anlatabiliyor muyum neden oranın köylüsü daha iyi şartlarda yaşamayı bizzat kendisi seçmiş, tercih etmiş ve hak etmiş durumda.

tabii ki daha iyi olabilir ve bence olacak da, ama bunun yolu yine aynı yolu izlemekten geçecek. o aradaki lale devrini epey bir süre unutacağız diye düşünüyorum, bunun suçlusu da bizzat halkın kendisi.
0
🌸roket adam
(21.11.21)
Bence ortalama bir Avrupa insanını (Ya da Amerikalıyı) o anlamda gözümüzde çok büyütüyoruz. Evet tabi ki ülkenin içinde bulunduğu durum halkın sosyal, kültürel yapısının bir ürünü, ancak örneğin Alman köylüsü Merkel'e "Aaa bu kadın fizik doktoru" deyip oy vermiyor ki; toplumlar dünyanın hemen her ülkesinde kısa vadeli çıkarlarına, kendi hayat görüşlerine ve nihayetinde popülist söylemlere göre oy veriyorlar. Bu yüzden "Demokrasiye karşı en büyük argüman sıradan bir vatandaşla 5 dakikalığına sohbettir" diye çok meşhur bir söz var.

Bu, tarihsel bir süreç. Türkiye'yi öyle bir zihinsel dönüşümden herhangi bir ekonomik politikayla geçiremezsiniz. O tür şeyler zamana yayılır, devrimler, savaşlar, sınıf mücadeleleri, kültürel akımlar vb. gerektirir ve çoğunlukla organiktir. Ekonomik kalkınmayı tek kademeli düşünürseniz bu sorunun bir çözümü kalmıyor; en fazla "Halkın kafasına bas, herkes kemer sıkarken ekonomiyi düzelt, o arada bir de kültürel devrim yap ki o ekonomik düzen sürsün" bir "İyi Diktatör" senaryosunda belki işe yarar ama mevcut durumda 5 yıllık iktidar döneminde yapamaz, ilk seçimlerde popülist söylemlerle karşınıza çıkan muhalefete kaybedersiniz.

Özünde Türkiye'nin sorununun basit bir çözümü yok; bu sadece bizim sorunumuz da değil. Orta gelir tuzağı diye bir şey var; bir sürü ülke bizimkine benzer bir şekilde "Gelişmekte olan ülke" seviyesine gelip orada takılıyor, biz saçma sapan ekonomi yönetimleri nedeniyle daha çok zig-zag yapıyoruz ve ülkenin potansiyelinin de altında ekonomik performans sergiliyoruz.
0
salihdt
(21.11.21)
Aci recete krizi daha da derinlestiriyor.

400e almadigim en dandik merso vergiyle dolarla 800 olmus. Ulan kaciyor deyip bu sefer 800 verip aliyorsun cari acik yine artiyor.

Hatta normalde 100bine yerli egea alacakken yatirim olsun diye ithal olani aliyorum.
Otv paketiyle oynadiklari icin yerli civic alamiyorum, civic az satinca fabrika kapaniyor hic alamiyoruz.

Mudahale etmeseler bu kadar cosmazdi bu fiyatlar.
Telefona o kadar cok vergi geldi ki hic alamaz olduk.
0
divit
(21.11.21)
@salihdt çok güzel anlatmış. Olaylara tek yönlü bakıyorsunuz, argümanlarınız "üretim yok, o zaman kimse ekonomiden şikayet etmeyecek" ve "bu halk bu adamları seçti, o zaman şikayet etmeyecek" şeklinde. Alexis de Tocqueville'in "Çoğunluğun zorbalığı"nı okumanızı öneririm. Ben siyaset bilimci değilim ama bu konular siyaset ve toplum bilimleri alanında çalışılmış/çalışılıyor. Biraz bu yönde okuma yaparsanız birçok şeyi daha iyi anlamlandırabilirsiniz.

Her şeyden önce toplumu özgür iradesi olan, bağımsız bir birey gibi ele alıp suçlayamazsınız. Türkiye'deki toplumun eğitimsiz kalmasının, doğru kararlar vermemesinin ve utanılacak düzeyde yönetilmesinin sebebi "halk" mı? Ayrıca hiçbir sağlıklı yönetimde çoğunluğun bir seçim yapması, o yönetime sonsuz eylem hakkı tanımaz. Demokrasinin içerisinden diktatörlükler böyle doğuyor.

Birkaç hafta öncesine kadar "acı reçete" dediğiniz şey yüksek faizdi, şimdi söylem değişti birden bire düşük faiz, yüksek kur oldu. Bu bile ne kadar manipülatif ve çıkarcı bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu politikalar arasından iyi niyetle doğru çıkarım yapmaya çalışmanızı takdir ediyorum, bir nevi savunma mekanizması belki de ama öyle bir şey yok. Ben bu satırları yazarken bile bütün ekonomi "politikası" 180 derece dönmüş olabilir. Zaten problem de aslında hiçbir şeyin "politikasının" aslında var olmaması. Ekonomi politikamız yok, eğitim politikamız yok, kültür politikamız zaten yok (mesela sadece endüstriyel üretime odaklanılıyor ama, Fransa'nın savaş sonrası yükselişine bakarsanız temelinde eğitim ile el ele giden kültür politikalarının yattığını görebilirsiniz). Demem o ki bu seçimi halk yaptı kabullensin, halk üretmiyor kabullensin demek fazla yüzeysel kalıyor.
0
gmzo
(21.11.21)
Bu yaşananların iyi niyetli hiçbir açıklaması yok. Bahsettiğiniz acı reçete şu an yaşananların çarpıtılmış hali. merkez bankasının Güvenilirliğini sıfıra indirerek, ekonomi yönetimine dini referanslar vererek (tarihi bir olaydı) ve tüm dünyada faiz arttırma trend haline gelirken parayı birkaç günde pul haline getirerek acı reçete olmaz. Uçan gübre fiyatları, piyasada bulunamayan ilaçlar, saatler içinde borçları katlananlar, belirsizlik bu kaostur. Kemer sıkmak başka bir şey, öngörülemez bir ortamda hayatta kalmaya çalışmak başka. Erdoğan’ın etrafında daha küçük çaplı artışlarda bile önceden tüyo alanların şu son zamanlarda millet üç kuruşundan olurken ne kadar zenginleştiğini hayal bile edemiyorum. Nasıl bir servet aktarımı olduğunu öğreneceğiz ilerde.
0
not dark yet
(21.11.21)
Abi iyi de konunun bahsettiğin şeylerle alakası yok ki.

Son 10 yılda net foreign direct investment konusunda çok büyük bir değişiklik yok, TR'ye giren para TR GDP'sinin %1 ila %2'si arasında değişiyor. Az biraz azalma var ama genel olarak 2010'dan beri stabil (öncesinde çılgın atmış).

Ama 2010'daki alım gücümüzle şimdiki arasında dağlar kadar fark var.

Cari açık da aynı muhabbet, 2012'de şimdikinden kötü durumdaydı, ama alım gücümüz daha iyiydi.

Yani konu sadece "dış yatırım" veya robot üretmekle ilgili değil, TR içindeki sıkıntılar yüzünden sıradan insanların durumu kötüleşiyor. 2015 öncesi devlet özel sektöre çökmüyordu mesela, işini yapan beyaz yaka güzel paralar kazanabiliyordu. Şimdi telekom/enerji/inşaat sektörleri bitti. İlk ikisi devlet o sektörlere çöktüğü için. Sonuncusu vatandaşın kendi mallığı evet.

Özetle mevcut kötüleşmenin sadece %10'u %20'si senin bahsettiğin faktörlere bağlı. %80-90'ı direkt cebimizdeki paranın birilerine aktarılmasını hedefleyen politikalar yüzünden.

Eğer devlet bize çökmeyip, alım gücümüzün düşme oranı şimdikinin %20'sinde kalsaydı insanlar bu kadar şikayet etmezdi zaten.
0
plutongezegendegilmi
(21.11.21)
(12)

Hem servis hem kuver ucreti varsa bahsis verilir mi?

kuehles blondes
Soru baslikta :’)
Soru baslikta :’)
0
kuehles blondes
(19.11.21)
Yok artık!

Verilmez.
0
xiii
(19.11.21)
Servis ücreti zaten bahşiştir. Fakat sizinle çok güzel ilgilendiler, inanılmaz memnun ayrılıyorsanız size kalmış tabi :)
0
gorkemgoksu
(19.11.21)
Daha neler. İkisinden birisi varsa bile vermem.
0
zoghurt
(19.11.21)
Para bolsa verilir
0
roe
(19.11.21)
Ben vermezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.11.21)
Garson çok iyiydi ise (yardımcı, bilgili, güleryüzlü) veriyorum.
0
fotrsapka
(19.11.21)
Mekan neresi çok merak ettim. Piyasada ki olgu (piyasanın/sektörün içindeyim) bu iki ücrette (servis ve kuver ücreti) birbirinin ikamesi, farklı adlandırılmasıdır. Neden aynı şeyi ayrı isimlerle ücretlendiriyorlarmış, merak içindeyim açıkçası.
0
skzr
(19.11.21)
Ben de merak ettim.
Özellikle Türkiye'de ise bu ikisini ayrı kalemde aldığına göre oldukça flamboyant bir mekan olmalı. Hatta özel servis, sıra dışı bir ortam/ekipman/fasilite beklerim ben.
0
Bruce
(19.11.21)
Ben vermem


Kadikoydeki rakicilar boyle.
Ustune de meyve 0 tl ikram yaziyorlar :)
0
divit
(19.11.21)
öeh. ikisi bir arada varsa daha ne bahşişi?
0
kaptankedi
(19.11.21)
Ben vermiyorum. Boyle yerlere de uyuz oluyorum
0
Pufpuf
(19.11.21)
Hic oyle luks bir mekan degildi.
Sirkeci gar’daki Orient Express Lokantasi hem kuver hem servis aldi. Bahsis birakmadik biz de…
0
🌸kuehles blondes
(22.11.21)
(3)

doların yükseldiği faizin düştüğü yeni dönemde yatırım planlarınız

roket adam
belki bu soruyu sormak saçma olacak ama benim gibi düşünen birileri mutlaka vardır. 2018'deki ve 2020'deki düşük faiz döneminde güzel iki alım yaptım çok ciddi de kar ettim, o yüzden şimdi aynısını yapabilir miyim diye düşünüyorum.bu dönemde bir şeyler almayı düşünen, yatırım yapmayı planlayan var m
belki bu soruyu sormak saçma olacak ama benim gibi düşünen birileri mutlaka vardır. 2018'deki ve 2020'deki düşük faiz döneminde güzel iki alım yaptım çok ciddi de kar ettim, o yüzden şimdi aynısını yapabilir miyim diye düşünüyorum.

bu dönemde bir şeyler almayı düşünen, yatırım yapmayı planlayan var mı? ev araba vs olabilir, fiyat beklenti muhabbeti yapalım istedim.
0
roket adam
(18.11.21)
Kesinlikle dolar bozmayı düşünmüyorum. Bu daha gidecek gibi.

Araba için çok yanlış zaman.
Ev ihtiyaçsa alınır.
0
roe
(18.11.21)
Çok belirsiz ortam. Herhalde dolar+altın devam ederim seçime kadar.
0
chavezding
(18.11.21)
Faiz 4s kuralına göre yükselir merak etmeyin böyle inatlaşmaya devam ederlerse millet ölür acından.
0
bana kedicik derdi
(18.11.21)
(7)

Sevgili Aydinlilar ve Aydin i bilenler,

Pufpuf
Yarin bikac saatligine buradayim. Sunu yap, sunu ye, al dediginiz bir tavsiyeniz var midir?
Yarin bikac saatligine buradayim. Sunu yap, sunu ye, al dediginiz bir tavsiyeniz var midir?
0
Pufpuf
(17.11.21)
Aydın pidesi meşhurdur.
0
roe
(17.11.21)
efeler'de olacaksanız yenipazarlı kazım usta veya öz menderes pide konusunda iyidir.
0
infernal majesty
(17.11.21)
pide nazilli yeni pazarda güzeldir. aydında yapılacak bir şey yok.
0
mikahakkinen
(17.11.21)
Aydin in inciri meshurmus anladigim kadariyla, onu alabilecegim bir yer yok mu?
0
🌸Pufpuf
(17.11.21)
ne demek aydının inciri meşhurmuş, aydın yazılır incir okunur zaten. incir için bulvar üzerinde menderes parkın yanındaki köşede tezgahta incir satan amca var. ceviz, kestane vs de bulunur oradan alabilirsiniz. aydının kestanesi de meşhurdur bu arada, bursaya aydından gider. herhangi bir tuğba şubesinden de incir alabilirsiniz. diğer türlü inciri çok el altında bir yerlerde ya da belli bir mağazada bulamazsınız. ha karayolu üzerinden ve izmir tarafından geçecekseniz ve otobandan çıkmayı göze alırsanız erbeyli incirin anavatanıdır. orada yol üstündeki satıcılardan alabilirsiniz.

incir dışında zeytin ve zeytinyağı meşhurdur. yağcılar içinde aymira mı ne bir yağcı var, oradan zeytinyağı alabilirsiniz. isterseniz konum atarım. zeytini köylü teyzelerden almanız lazım ama zor bulursunuz(belki incirci amcada vardır). o yüzden ayakkabıcılar çarsısı denen yerde genç dağlar peynir pazarından zeytin alabilirsiniz. gene aynı yerde varsa, ya da oradan 100 metre yürüyerek sakatatçılar çarşısından deve sucuğu alın, muhtelemen hayatınız boyunca başka yerde bulamazsınız.

yemek için pide yiyecekseniz yenipazarlı kazım usta, iskender yiyecekseniz şehir kebap salonu/rüştünün yeri, gerçi rüştü son zamanlarda biraz bozdu, o yüzden iskender değil pideyi tavsiye ederim. pideyi yedikten sonra mutlaka üstüne bir de tahinli gömün.

yerel yemekler bulmanız zor, bulvarın ara sokağında anadolu mantı evi var, orada bellllki paşa böreği gününe denk gelirsiniz. yağcılar içinde yıldız lokantası var, saat 2 civarı biter, yetişebilirseniz keşkek yiyin. yerel yemek değil ama ciğeri ve kelle paçası da güzel olur.

ama nerede ne yerseniz yiyin, şehir kebap salonuna gidip kabak tatlısı yiyin mutlaka. orası olmazsa yıldız lokantası ikinci seçeneğiniz olsun.

bu bahsettiğim yerlerin hepsi, aydın merkezin en merkezinde 1 km yarıçaplı bir daire içinde. hepsine yürüyerek gidebilirsiniz, zaten yürüyerek gidin park yeri bulmak için daha çok yürümeniz gerekir.

eğer bunlar sapa kalacaksa (ki sapa dediğim 3-5 km) eski sanayide çorbacı hayri var, yemek işini orada halledin. kabak tatlısı için üçüncü seçeneğiniz de orası olsun.

bunlar dışında aydın merkezde illa şunu yap denecek bişey yok.

daha fazla detay isterseniz özelden yazabilirsiniz.

haa sabah erken giderseniz türkiyenin en meşhur tostçusundan bazlama tost yiyebilrsiniz: www.youtube.com
0
halanne
(17.11.21)
@halanne cok guzel seyler yazmissiniz. Izmir de dondugumde okuyabildim ama bir dahaki gelisim icin cok guzel bir kaynak. Cok tesekkur ederim
0
🌸Pufpuf
(17.11.21)
aaa hani yarındı, boşa mı gitti o kadar aydın turistik gezi rehberi.
neyse, gene bekleriz.
0
halanne
(18.11.21)
(10)

Kpss motivasyon

dissendium
Sorumu anlatmaya çalışayım. Benim KPSS'de atanabileceğim puan en az 90. Ama ben hayatımı İstanbul ve çok yakın çevresinde kurmayı istiyorum. 90 puan alsam uzak bir yere atanabilirim ama bu istediğim bir şey değil. İstanbul için de 95 puan düzeyinde alırsam şansım oluyor. Bu tabii ki merkezî atama iç
Sorumu anlatmaya çalışayım. Benim KPSS'de atanabileceğim puan en az 90. Ama ben hayatımı İstanbul ve çok yakın çevresinde kurmayı istiyorum. 90 puan alsam uzak bir yere atanabilirim ama bu istediğim bir şey değil. İstanbul için de 95 puan düzeyinde alırsam şansım oluyor. Bu tabii ki merkezî atama için geçerli. Açıktan alımlarda daha düşük puanla İstanbul'a atanma şansım olabilir. Bu konuda ayrıca bilginizi paylaşırsanız güzel olur.

Sonuç olarak 95 gibi yüksek bir puanı almak için çalışmak motivasyonumu düşürüyor sınav için. Bu sınava çalışmaya zaman harcayıp o puanı alamama düşüncesi sorun oluşturuyor. Boşa çalışıyormuş hissi oluşuyor.

Böyle bir durumdaki sorularım şunlar.

1. O puanı alıp almamayı düşünmeden sınava çalışarak şansımı denemeli miyim ya da KPSS'yi bir seçenek olmaktan çıkarmalı mıyım?

2. KPSS ile İstanbul dışındaki yerlere atanan kişiler varsa motivasyonunuz ne? Gidip ailelerine, ülkenin büyük şehirlerine uzak yerlerde yaşamak sizi rahatsız etmiyor mu? Ömür boyu bu şekilde mi yaşayacaksınız?

Genel olarak başarı için bakış açısının nasıl olmasının daha iyi olacağını soruyorum. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(15.11.21)
KPSS'deki amaç kamuya kapak atmaktır. Üniversite sınavı gibi düşün. Sınava herkes girer, en iyi üniversiteyi hedefler ama olmazsa da puanının tuttuğu yere gider. Temel mantık bu. 2 defa Kpss'ye hazırlanmak zor iş. Bu şekilde zaman kaybetmektense atanıp sonra tayin için uğraşıyorlar.
0
roe
(15.11.21)
bölümümden alım olmadığı için mecburen düz memur oldum istanbul'da 85 puanla. olay şu zaten; ben şehrimde kalayım keyfime bakayım dersen bölümün ile alakasız memurluk yaparsın, ben ille de mesleğimi yapacağım dersen zaten senin için şehir çok da fark etmez gidersin.

mesleğinizi söyleseydiniz daha fazla şey yazabilirdim ama açıktan alımları da kovalayın yabancı dil puanı da ekleyip istanbulda kalabilirsiniz.
0
candide
(15.11.21)
@candide, makine mühendisiyim. Yds'ye gireceğim yeni yılda.
0
🌸dissendium
(15.11.21)
niye devlette çalışmak istiyorsunuz? makina mühendisleri için özel çok daha iyi.
0
candide
(15.11.21)
Benim memleket ile çalıştığım yer arası 1000 km. Özel sektörde gelecek yoktu şartlar kötüydü. Makine mühendisliği nasıldır bilmiyorum ama ben olsam şansımı denerdim. Devlet sonuçta bu cuma oldu mu haftasonu bana ait.
0
komando kani var bende
(15.11.21)
İşe gidiş geliş dahil 7-19, cumartesi dahil, iş güvencesi olmayan bir işte köpek gibi çalışmayı düşünmek daha da motive edecektir.
0
Euxinos
(15.11.21)
bu dediğini ben de çok düşünüyorum. insanlara şaşıyorum hatta, nasıl bu kadar kişi başka şehre gitmeyi göze alabiliyor diye. büyük şehir olsa belki ama ücra yerlerdeki küçük bir şehre asla gitmem ben. türkiye'de bile yaşamayı istemiyorum, kalkıp da başka şehre gitmem istanbul'dan kolay kolay. sırf bu yüzden kpss'yi hiç düşünmedim işsiz olduğum halde. memur olmanın olayı bu zaten. memur olmak isteyip de istanbul'da kalmak isteyen hiç duymadım mesela. tüm yaşam amacını memur olmak için harcamak çok saçma geliyor bana.
0
nothing in my way
(15.11.21)
Kpss'de 95 puan almanın motivasyonu bu puanı almaya mecbur hatta mahkum olmaktır. Öyle normal bi kafayla alınacak bi puan değil. Hemen hemen bütün soruları yapmak demek. Puan hesaplama sitelerinden fikir sahibi olabilirsiniz. Ha alan varsa demek ki oluyor o zaman umutsuz da olunmamalı. Demek istediğim kararlılık gerek.
0
oyokbuyoknevar
(15.11.21)
Öbür soruyu unutmuşum. İstanbul dışında da gayet hayat var. Paran varsa her yer İstanbul.
0
oyokbuyoknevar
(15.11.21)
Bende benzer durumlardan müzdaribim.
2018 de makine mühendisliğinden mezun oldum.
2019 da işe başladım. 2020 puanım 72 civarı 2021 puanım 84 civarı.
özel sektörde baktım her iş bana kitleniyor karşılığı verilmiyor daha fazla mesleki tecrübe kazanamıyorum bunun motivasyonuyla verdim istifamı şimdi kpss çalışmaya devam ediyorum. Yds ye de bakacağım.
Özelde çalıştıysan biliyorsundur mesleki veya düz memurluk çoğu özel iş yerinden daha iyi olanaklar sağlıyor.
Bende İzmir'de yaşamak istiyorum ama olmazsa bile kazanacağım para ile yaşam standardımı arttırabilirim, tatillerimi daha iyi değerlendirebilirim.
Herkesin durumu, hayalleri farklıdır tabi.
0
kararsızataletfilozofu
(15.11.21)
(4)

iphone se

vasatov
iphone se ile ilgili galiba en çok şarj süresi konusunda şikayet ediliyor. kullananlar yazabilir mi? sizce bu telefon alınır mı? mesela 11 ile arasında şarj süresi konusunda ne kadar fark var vs?
iphone se ile ilgili galiba en çok şarj süresi konusunda şikayet ediliyor. kullananlar yazabilir mi? sizce bu telefon alınır mı? mesela 11 ile arasında şarj süresi konusunda ne kadar fark var vs?
0
vasatov
(14.11.21)
Benzer kullanımda 11in şarjı %40lar civarındayken se kapanıyor. Telefonda çok vakit geçiren biriysen se ile 1 tam günü şarj etmeden geçirmen biraz zor.
0
10032007
(14.11.21)
iphone se 1 gün ucu ucuna gidiyor bende. Orta seviyede telefonla vakit geçiriyorum. Tabii telefonun boyutları ve pili küçük. Linkteki videoda, youtube videosu seyrederek test yapılmış.
iphone se 4:45
xr 5:50
iphone 11 7:13
saat dayanmış.

www.youtube.com
0
PhoenixRising
(14.11.21)
iPhone se 1800 mah pil gücü var. iPhone 11 de 3000 mah.

SE yı günde 2 defa şarj etmen gerekir.
0
roe
(14.11.21)
1 yılda pil sağlığı %86'ya düştü bende, günde 2 kez net şarj ediyorum. Ip11 buna göre çok daha uzun gidiyor bir arkadaşımdan biliyorum. Fakat onu da ağır diye eleştiriyorlar.

Yani iphone se + powerbank ile dolaşmak koymayacaksa çanta vs. taşıyorsan SE alabilirsin, sonuçta 2000 lira falan az vereceksin ve küçük taşıması kolay bi telefon almış olacaksın. Hızlı şarj ile çok hızlı doluyor bu arada.

Şöyle diyeyim, sürekli dışarıda dolaşan biriysen alma ama evden çıkıp ofise giden ofisten eve dönen biriysen alabilirsin zaten gerekirse işte şarj edersin veya az kullandığın için şarjı bitmeyebilir bile.
0
nhk ni youkosu
(14.11.21)
(3)

Laptop ve tablet satarken dikkat edilecek hususlar

invictae
Nelerdir? Sahibinden ve letgoya koydum. Bonus soru: sahibindende güvenli alışveriş şeysi varmış. Para önce havuzda bekliyor, ürün ulaşıp onaylandıktan sonra satıcıya geçiyor. Bu noktada diyelim ki karşı taraf bunun ekranı kırık dedi, onaylamadı ve ekranı kırıp geri kargoladı. Olayı abartıyorum tabii
Nelerdir? Sahibinden ve letgoya koydum.

Bonus soru: sahibindende güvenli alışveriş şeysi varmış. Para önce havuzda bekliyor, ürün ulaşıp onaylandıktan sonra satıcıya geçiyor.

Bu noktada diyelim ki karşı taraf bunun ekranı kırık dedi, onaylamadı ve ekranı kırıp geri kargoladı. Olayı abartıyorum tabii sorumu anlatabilmek için. Ne olacak? Ben gönderirken ekranın sağlam olduğunu nasıl ispatlayacağım?
0
invictae
(12.11.21)
Güvenli alışveriş ile satma
SSD HDD sök
0
roe
(12.11.21)
Laptop satarken eger devlet sirri varsa laptop icinde, komple format atip, ustune diski tamamen dolduracak sekilde dosya kopyalamak, sonra da o dosyalari silmek. Veri ustune silme yapildiginda veri aslinda diskte kalmaya devam eder. Ancak uzerine baska veri yazarsaniz ve silerseniz bu olamaz.

Tablet? Fabrika ayarina geri dondurun bitti gitti, kurtarma yapilabilir muhtemelen ama o kadarla da kimse ugrasmaz.
0
bana kedicik derdi
(13.11.21)
elden sat. güvenli alışverişte çok dolandırıcılık dönüyor.
0
xrated
(13.11.21)
(4)

şu an sizce iphone 11 mi iphone 12 mini mi almak daha mantıklı? ve neden?

neoluyokardesimnebutantantana
fiyatları baya yaklasmıs gibi gozukuyor.
fiyatları baya yaklasmıs gibi gozukuyor.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(12.11.21)
küçük ekran seversen 12 mini. çok hoş telefon.

bataryası üzebilir ama çok kullanıyosan
0
jelly bear
(12.11.21)
bence iphone 11 çok iyi bir telefon. ilerde 15-16 almak istersen miniyi satmak daha zor olur. iphone 11 piyasası daha iyi.
0
november rain
(12.11.21)
Büyük ekran ve pil önemliyse ve illa iphone olsun diyorsan 11 (ama teselli ikramiyesi gibi oldu böyle diyince sjsks)

Taşıması kolay, pili az da gitse ekranı kamerası her şeyi yenice olan iphone istiyorsan 12 mini. Bence 12 mini.
0
nhk ni youkosu
(12.11.21)
iPhone 12 minide pil çok zayıf. Kullanıma bağlı zayıflamada 1 sene sonra pil değiştirirsin.
0
roe
(12.11.21)
(2)

Hangi pantolon diz yapmaz rengi atmaz

vatanperver
Siyah ya da lacivert pantolon almak istiyorum. Eskiden LCW'den chino pantolon alırdım, hem rengi birkaç yıkamada solardı, hem de giydikten kısa bir süre sonra tuhaf bir şekil alırdı, sandalyede oturup kalktıktan sonra bile.Galiba kumaşının %100 pamuk değil de başka bir şey olması lazım? Ne almak laz
Siyah ya da lacivert pantolon almak istiyorum. Eskiden LCW'den chino pantolon alırdım, hem rengi birkaç yıkamada solardı, hem de giydikten kısa bir süre sonra tuhaf bir şekil alırdı, sandalyede oturup kalktıktan sonra bile.

Galiba kumaşının %100 pamuk değil de başka bir şey olması lazım? Ne almak lazım, o tarz pantolon? Marka, model veya kumaş içeriği tavsiyeleri alabilirim.

- Senin aradığın A markada var.
- Senin aradığına B kumaşı deniyor.

gibi cevaplarınızı bekliyorum.
0
vatanperver
(10.11.21)
Hocam lcw veya o ayarda markalardan giyinerseniz bu sikintilari yasarsiniz, ust segmente cikmaniz gerekiyor. Kiyafette bu markalardan dogru durust bir sey çıkmaz. Zara, jack jones gibi markalardan alin kıyafetleri. Bu seviyelerde markalara bakin.
0
stavro
(10.11.21)
Zara'yı falan geçtim Levi's kotları bile yapıyor.
0
roe
(11.11.21)
(7)

Nusret bu tempoya nasıl dayanıyor?

asaf
Hemen her sabah 7’de uyanıyor. 1-1,5 saat spor yapıyor. Ardından da en erken gece 1-2’ye kadar çalışma. Ki bunların çoğu ayakta servis yaparak geçiyor. Maksimum 5-6 saat uyku. Vücudu bu tempoya nasıl dayanıyor? 1,5 saat kardiyo yapıp bütün gün nasıl ayakta kalabiliyor?
Hemen her sabah 7’de uyanıyor. 1-1,5 saat spor yapıyor. Ardından da en erken gece 1-2’ye kadar çalışma. Ki bunların çoğu ayakta servis yaparak geçiyor. Maksimum 5-6 saat uyku.

Vücudu bu tempoya nasıl dayanıyor? 1,5 saat kardiyo yapıp bütün gün nasıl ayakta kalabiliyor?
0
asaf
(02.11.21)
Nusret uzun zamandir sadece bir yuz ve marka. Bir is yaptigini neden dusunuyorsun?
0
floydian
(02.11.21)
O kadar zengin adam o tempoda yaşamaz. Spor dışında hiçbiri doğru değildir
0
roe
(02.11.21)
Nusret ayakta servis vs yapmıyor bu arada. Bu fikirlere sanırım sosyal medya vesilesiyle kapıldınız.

Söylediklerinizin hiçbiri dopru değil.
0
mahone
(02.11.21)
Bu tempoya Türkiye'de çalışan her işçi dayanıyor. :) Nusret sadece özel müşterilere servis yapıyor. Her an servis yapmıyor. Nasıl dayanıyor kısmı aslında basit. İyi beslendikten sonra dayanmak zor değil. Millî sporcular çok daha fazlasını yapıyor. Yorulunca tatile çıkabilmesi de önemli bir olay. Bence sonuncusu da yaşamayı sevmek. Ben Tarkan olsam her gün 7'de uyanırım diyen bir tweet vardı. Zengin olan insanın erken kalkması normal daha çok yaşamak için.
0
dissendium
(02.11.21)
Bir Nusret değilim ama çok daha erken uyanıyor ve uzun saatler ayakta kalıyorum. Üstelik iyi beslenmiyor spor da yapmıyorum, azalarak biteceğim sanırım :)

Nusret’te dayanılacak bir tempo görmediğim için soruya cevabım bilmiyorum olacak.
0
epitaf
(02.11.21)
Bu dediklerini yapmayarak.

Bu tarz hizmet sektorunde is sahibi sabah 7de kalkmaz.
Patron en erken oglen 12de gelir is guc 14te baslar geceye kadar takilirlar. Sadece gece kismi dogru.


Unlulerin instagrama attigi postlarin tamami stock foto.
Onceden cekip lazim oldukca paylasiyor sosyal medya sirketi.
0
divit
(02.11.21)
Nusretle birebir aynı durumdayız, benim de sabah vakti cardio yapabileceğim tek zaman gece pilim bitiyor çünkü. Ama tek farkımız ben beyinsel de efor sarfettiğim bir işteyim, onun ise beynini kullanması gerekmiyor :D Yine de bi şekilde yürüyo tekne. "Mecburum günü böyle planlamaya" deyince oluyor.
0
e mice
(03.11.21)
(20)

Çocuğunuzu sünnet ettirdiniz mi / ettirir misiniz?

gmzo
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığım
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığımız ülke de malum, toplum baskısı ve arkadaşları arasında alay konusu olması da söz konusu olabilir. Sünnet olacaksa ya doğar doğmaz ya da 4 yaşından sonra öneriliyor.

Sizin düşünce ve deneyimlerinizi merak ettim..
0
gmzo
(01.11.21)
Yeni evlendim, Allah izin verir de oğlumuz olursa doğar doğmaz sünnet yaparız.
Ayrıca Çocuğun ergenlikte arkadaşlarıyla neler yapacağını da, neler yaşayacağını da bilmiyoruz sonuçta.
Allah sağlıklı evlatlar nasip etsin
0
etna
(01.11.21)
çocuğum yok. ettirmem. arkadaşları arasında neden ve ne şekilde alay konusu olacak?
0
rewlack
(01.11.21)
allah bağışlasın öncelikle, sağlıkla büyütün :)
çoğu arkadaşım doğumdan sonra ilk fırsatta hallettiriyor o işi. sağlık açısından gerekli bir uygulama diye biliyorum. işin dini yönü, toplum baskısı vs. den uzak çocuğa da travma yaratmayacak bir dönemde çözmek gerekli diye düşünüyorum.
0
erty_ksk
(01.11.21)
Tabi ki ettiririm.
Hem dini inancım gereği, hem de sağlık açısından.
0
mg3929
(01.11.21)
uzun sure kararsiz kaldiktan ve yaptirmamayi dusundukten sonra cocuk doktorumuzun israriyla yaptirmaya kalkistik ve istanbul'da en onde gelen cocuk cerrahlarindan birinden randevu aldik. muayene sonrasi dini acidan bir kaygimiz yoksa neden yaptirmak istedigimizi sordu. dibi bir kaygimiz olmadigini, saglik icin istedigimizi soyledigimizde de gerek yok dedi. yani cocugun pipisi gayet saglikli gorunuyor saglik acisindan bir sorun yasanirsa da sunnet olmayan farkli bir operasyonla sorunu gideriyoruz ama cocugun vucut butunlugune mudahale etmeye gerek yok dedi. apandisit de vucutta aktif islevi olmayan ve sorun cikarabilecek bir organ, gidip aldiriyor musunuz dedi hatta :) o noktadan sonra zaten istemeye istemeye yaptirmaya karar verdigimiz bu operasyondan vazgectik.

ama yaptirilmak isteniyorsa ilk 1 ay icinde yaptirmak daha avantajliymis anestezi vs. olmuyormus sanirim ve cok daha hizli iyilesiyormus. yaptiracak olsam dogar dogmaz yaptirirdim.

toplum baskisi icin de soyle dusunduk, bizim cocuklugumuzda zaten bu is 10 yas civarinda yapiliyordu ama simdi cok daha kucuk yaslarda yapiliyor. dolayisiyla dogumda yapildi bitti der gecer arkadaslarina, cikarip pipisini de gostermeyecek kimseye sonucta. ilerde kendisi isterse yaptirsin dedik :)
0
in vino veritas
(01.11.21)
yaptırırım, doğar doğmaz yaptırırım büyüyünce travmasını yaşamasın. sünnet düğünü vs ise asla yaptırmam ne olursa olsun.
0
matilda
(01.11.21)
sağlıklı bir hayat dilerim evladınıza.

bu aslen benim de iki arada bir derede kaldığım bir konudur. çocuğum yok.

ben 3.5 yaşında bir dizi enfeksiyon geçirmem sebebiyle doktorun önerisiyle sünnet oldum.

arada kaldığım konu sünnetle alınan derinin aslında koruyucu bir kapak olması.. ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sağdan soldan okuduğum kadarıyla bu kapak, kilot ve pantolon içindeki normal hareketlerde penisi koruyormuş ve sünnet olan insanlar zaman içinde bu ufak sürtünmelerden dolayı az da olsa his kaybı yaşıyormuş.

öte yandan sağlık açısından diyolar ama dünyada kaç milyar insan sünnetsiz yaşıyor. demek ki çok da alakalı değilmiş sağlıkla, hijyenle de enfeksiyonların önüne geçilebiliniyormuş.

imkansızlıklardan dolayı askerde sünnet olan insanlar tanıdım ben, genel olarak hahaha hihihi diye kısa gülüşmelerimiz olsa da kimsede kötü bir düşünce veya algı olmadı. zaten basit bir operasyon olduğu ve genital bölge söz konusu olduğu için kendisi söylemedikten sonra kimse de farketmez.

ben sizin yerinizde olsam bu seçimi kendisine bırakırım. tabi benim yaşadığım gibi kronikleşen bişey olursa doktorlar zaten sünnet etmeliyiz şeklinde önerilerde bulunacaktır ondan bahsetmiyorum.
0
killerbee
(01.11.21)
Çocuğa temizlik eğitimini iyi verirseniz sorun yok her çişten sonra temizlenip yerine kaldırılması gereken bir şey olduğu bilincine varırsa temizlikle ilgili bir problem yaşamaz. Onun dışında vücut bütünlüğü +1
0
apocalipy
(01.11.21)
çocuk yok.
evlendiğimde eşimle konuşmuştuk ve erkek ya da kız çocuk fark etmeksizin sünnet yaptırmama kararı almıştık. (müslüman olmadığınızda erkek sünnetinin, kız sünnetinden çok farkı olmuyor gibi)

toplumun baskı unsurunu biz de düşündük. "afrikada olsak toplum baskısından kaçmak için kızımızı sünnet ettirmeyeceksek; türkiye'de niye baskıya boyun eğelim?" dedik.

bi de tabi psikolojik hasarından, ileride erken boşalmaya; seksten alınan zevki düşürmesinden idrar yolları enfeksiyonuna dek kötü yanlarını da okuduk.
0
barankovan
(01.11.21)
@mg3929 +1
0
Amaranta ursula
(01.11.21)
Ya doğar doğmaz yaptırın ya da bırakın büyüyünce kendi karar versin. Ben ikincisini yapmayı düşünüyorum.
0
prole
(01.11.21)
Yaptıran 2 farklı arkadaşım var pişmanlar. Dini konularda hassas olan, kurallarına göre yaşamaya çalışan ya da inançlı kişileri dışarıda tutuyorum. Ama genel olarak bunun dışında iken konu sünnete gelince koşarak gitmek bir ikilem oluşturuyor.

Çocuğa sorulmadan yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kendi aklı erince ne isterse yapılır.

Doktor konusunda: Türkiye'deki doktorların çoğu müslüman bakış açısıyla bakıp destekliyor sünneti. Hamilelikle haftada 1 kadeh alkole karşı çıkan doktorlar gibi. Tıbbı, eğitimleriyle değil inançlarıyla yorumlayan kişiden uzak olmak lazım.

Sağlık problemleri konusu: Sünnetin cinsel birleşmeden alınan zevki azalttığı ispatlanmış bir gerçek. Hastalık konusu da, hastalandığında düşünülür. Görür görmez "ay sünnet olmadığından olmuştur, hemen keselim kurtulsun" diyen kolaycı doktorlara da düşmemek lazım.
0
lcha
(01.11.21)
Konuya çok uzağım. Kadınım, evli değilim, çocuğum da yok. Ama psikoloji ve sosyoloji okumuş biri olarak şu düşüncelerimi paylaşmak istedim naçizane;

toplumumuzda çoğu ailenin dini gerekçelerle olmasa bile topluma uyum sağlamak adına hiç düşünmeden ezbere sünnet yaptırdığı bir gerçek.

siz böyle bir konuya gayet eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısı ile yaklaşıyorsunuz. büyük ihtimalle tahminim hayatın başka alanlarında da bu bakış açınız geçerli. bu anlamda topluma ezbere uyum gösteren bir aile değilsiniz ve aslında bu ülkede azınlıktasınız :) ve çocuğunuzu da böyle büyüteceksiniz.

demem o ki, sünnet yaptırsanız bile çocuğunuz büyüyünce böyle bir ailede yetiştiği için başka konularda toplum baskısına maruz kalacak. topluma ezbere uyum sağlamayan herkesin şu an maruz kaldığı gibi.

dolayısıyla sünnetten daha önemli olan çocuğunuzu daha küçük yaşlardan bu toplum baskısı ile başa çıkabilecek şekilde yetiştirmeniz gerekecek aynı zamanda.

çok basit bir örnek olarak şu aklıma geliyor; oruç tutan bir aile değilseniz ve çocuğunuzun arkadaşları arasında ailesi oruç tutanlar çoğunlukta olursa bunu da aralarında konuştukları zaman çocuğunuz dışlanabilir veya arkadaşlarından mahalle baskısı hissiyatı yaşatacak davranışlar görebilir.
0
la lykia
(01.11.21)
Çocuğunu Saint benoit, Saint Josephte falan okutabileceksen yaptırmasan da sıkıntı olmaz.

Mahalle arası okullarda sünnetten daha ağır travma yaşar.

Sosyoekonomik konum belirliyor yani. Arkadaş ortamı falan buna göre şekillenecek.
0
roe
(01.11.21)
yabancı forumlarda sonradan müslüman olup kestirenlerin görüşlerini okuyup karar verin bence
çoğumuz erken yaşlarda olduğumuz için kıyas yapamıyoruz

eğer yaptırcaksanız doğum sonrası ya da
çocukken yaptırcağınıza ergenlikten sonra kendisi karar vermesi daha mantıklı
renk farkı olur herhalde ama en azından çükümü kescekler korkusu yaşamaz, kendisi pansuman yapar
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
Sağlık açısından gerekli derken hangi sağlık açısından? Sağlık yalnızca fiziksel olarak mı ele alınıyor, psikolojik olarak sağlıklı olduğuna dair kanıtı olan paylaşsa da faydalansak güzel olur. Ben kararsızım, yaptırmama fikrim daha baskın ama.
0
Josephine.
(01.11.21)
sağlık için kesilmesi gerekiyorsa bacağı bile kesiyorlar, o açıdan
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
8 yaşında üstüne üstlük 40 derece yaz sıcağında olmuştum. Çektiğim acıyı kaç yıl geçmesine rağmen hala hatırlarım. Kesinlikle doğar doğmaz yaptırın. Çocuk kendi karar verecek olgunluğa gelene kadar iş işten geçmiş olur.
0
iwasbornonamountainside
(01.11.21)
Evliyiz ama çocuk yok. Yaptırmama kararı aldık. Penisi korumakla yükümlü bir dokunun kesilmesinin doğru olmadığını söylüyor doktorlar. Hatta göz kapağını kesmek gibi bir şey olduğunu söylemişti gittiğimiz bir doktor.

Bu nedenle yaptırmam. Bence bizim jenerasyonda doğru bilgiye ulaşım vs daha kolay olduğu için bizim çocukların çevresindeki her çocuk sünnetli olmaz bizim gibi.
0
zimbirik
(01.11.21)
www.shape.com

www.reddit.com

fark yok tamamen kişisel his, sağlık ve hijyen şartlarıyla ilgili
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
(9)

Avrupa gezilerinin artık Servet tutacak olması?

denizmaniaherif
Arkadaşlar bence artık ucuz yollu zaman geçirme gezme ve doyma rehberlerimizi icat etmeliyiz.. Düşünsenize en vasat restoranta gitsen su 3 ya da 4 euro olacak.. 45 tl bir suya vereceğiz. :)))Aranıza APP işlerinden anlayan biri varsa fikrimi değerlendirsin bence.. Fikrimi kullanmak ücretsiz :)Çözüm ü
Arkadaşlar bence artık ucuz yollu zaman geçirme gezme ve doyma rehberlerimizi icat etmeliyiz.. Düşünsenize en vasat restoranta gitsen su 3 ya da 4 euro olacak.. 45 tl bir suya vereceğiz. :)))

Aranıza APP işlerinden anlayan biri varsa fikrimi değerlendirsin bence.. Fikrimi kullanmak ücretsiz :)

Çözüm üretmeye çalışıyorum.. Avurpada yaşayan Lokal insanların yazdığı Şehrin fırsatları uygun ve ucuz yollu güzel zaman geçirme rehberleri şeklinde yazılar yazılsa..

Atıyorum Salı günleri müzeler ücretsiz Krakow'da ne bileyim Roma'da ücretsiz girilecek 10 klise 6'lı su şu süpermarkette 2 euro sokakta bir tanesi 2 euro.. gibi gibi şeyler.. Mesela Belgrad için ara sokakta bir yer biliyorum.. Hostel sahibim götürmüştü..2 euroya 250 gr dana etinden ( kasap önünde yapıyor tezgahtan çıkarıp..) hamburger yemek mümkün..

Yahu Ocak ayında Amsterdama gideyim diye her şeyi ayarladım hatta öncesinde Köln'e ineyim 2 gün daha uzatayım falan dedim.. Sonra bir düşündüm ki en uygun otel günlük 40 euro 60 euro arası..

1 gün kahvaltı öğlen yemeği ve akşam yemeği yesek servet edecek mesela..
0
denizmaniaherif
(26.10.21)
artık iş gezileri dışında avrupa hayal oldu. 3 sene önceye kadar her yaz arabamla avrupa turu atardım. avro 4-5 tl'yi bulunca fiyatlar eşitlenmişti. özellikle balkanlarda. avro 6-7'yi bulunca fiyatlar daha pahalıya gelmeye başladı ama "hiç değilse avrupadayım lan" der olmuştum. şimdi zor ve imkansız. vizesi pasaportu olmayan birisi için daha sınıra / havaalanına gitmek 2,5 bin tl kişi başı.

2019'da giderken bim'den koli koli ufak su ve konserve götürmüştüm.
0
duster
(26.10.21)
2017-2018 yıllarında bir sene avrupa’da yaşadım. Erasmus bursu sağ olsun gitmediğimiz görmediğimiz yer kalmadı. Paramızın denkleşmediği yerde bir şekilde kendi birikimimizle de finanse edebiliyorduk. Ama artık hepsi hayal. 2018 yazından beri ülkenin döviz kurları anlamında yüzü hiç gülmedi.

Bir kere daha gitmek için fırsat kolladım hep. Ama mümkünatı yok.

Kalacak yer tamamen beleşe gelse anca kurtarır. O da sadece couchsurfing ile mümkün.
0
adwokat
(26.10.21)
evet döviz karşısında tl eridi ama, türkiye'de de turistik yerler fiyatları döviz kuru üzerinden ayarlıyor zaten. yani bir güneye veya kapadokya'ya filan gitseniz, eli yüzü düzgün bir yerde çift kişilik oda yine 90-100 euro. restoranlar deseniz yine öyle. bizim vize masrafımız da yok o yüzden tatil yapabilecek param oldukça, aynı parayı yurtiçinde harcayacağıma yine yurtdışına çıkacağım.

ama dediğiniz tarzda bir blog açmak belki mantıklı olabilir :) ben zaten yurtdışına giderken bunları araştırıyorum. örneğin barcelona'da birçok restoran / cafede "menu del dia" diye bir şey var, günün menüsü anlamında. öğle saatlerinde 9-10 euroya tıka basa doyup içki veya tatlı seçeneklerinden birini seçebiliyorsunuz. biz saat 2 gibi menu del dia yemek üzere bir mekâna oturduğumuzda, zaten 3'te ancak kalkıyorduk. yeterince doyduğumuz için de akşam bir patates tabağı yanına iki bira gayet yeterli oluyordu. bira mesela 2.5 - 3 euroydu hala buradan pahalı değil mekânlarda :) otel kahvaltı dahil ise, kişi başı 15 euro civarına gayet doyuyorduk kısacası tüm gün.

mesela bu menu del dia olayını nereden öğrendim? tripadvisor forumlarından. bu noktada seyahat forumları mantıklı önerilerle dolu zaten. gidilecek müzeleri de önceden belirleyince, sitelerin girip indirimli günlere bakmak ve planları bu doğrultuda oluşturmak gayet mümkün.
0
gmzo
(26.10.21)
@gmzo mesela bahsettiğiniz şey müthiş.. hatta sabah kahvaltısını biraz kahve ve atıştırmalık ile geçiştirip günlük 10 euroya doyulabilir öğlen barcelonada..

Bu ve bunun gibi şeyler lazım.

Balkanlarda 2019'da sözde paramız hala kıymetliyken gezelim abi ya.. diye gittiğimde bir gobit döner cips kola menü almıştım 240 dinardı.. o da 3.5 euroya geliyordu sanırım.. Şimdi düşünsenize 50 lira oldu.. Balkanlarda uygun yemek yenilen yerde bile minimum 50 lira
0
🌸denizmaniaherif
(26.10.21)
millet ne güzel zamanında gezip tozmuş, ben bu yaşa geldim hala yurtdışına çıkmadım:( pegasus'ta bilet fiyatları çok uygun ama gittikten sonraki masrafları da düşünüyorum ve işin içinden çıkamıyorum.
0
nothing in my way
(26.10.21)
bu arada yurtdışına gideceğiniz zaman paranızı döviz olarak biriktireceksiniz, günlük bir bütçe belirleyeceksiniz, sonra da gittiğinizde o bütçe dahilinde harcayacaksınız. yoksa her harcamanızda türk lirasına çevirirseniz 3-5 euro'yu seyahatiniz zehir olur :)
0
gmzo
(26.10.21)
Avrupa'ya yerlesmis biri olarak yakin arkadaslarima kalacak yer sagliyorum. Artik ortalama bir beyaz Turkun arkadaslarinin en az %20si yurt disinda oldugu icin gelecekte bunun yayginlasmasini bekliyorum.
0
cleric
(26.10.21)
Aslında Türkiye insanı için yurtdışı seyahatleri hep israfı. Şimdi derecesi arttı. Kirada oturup yurtdışı diye gezenler şimdi ne yapacaklarını düşünüyorlar.

Soruya gelirsek de tutmaz bu öneri. Böyle aç aç gezilir mi
0
roe
(26.10.21)
@roe Aslında aç gezmek değil benim bahsettiğim..
0
🌸denizmaniaherif
(27.10.21)
(14)

Ikinci görüsmeye ilerlemeyen ilk görüsmeler

polopan
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani,
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani, hafif bir hoslanti ve görüsme sirasinda kendimi iyi hissetmem yeterli. Benim böyle hissettigim her 10 kadindan 8 veya 9'u ilk görüsmede "cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim" diyerek tekrar görüsmek istemiyorlar, ya da "sadece arkadas" olarak görüselim tarzi seyler söylüyorlar.

Simdi burada iki farkli görüs var:

1- Ilk görüsmede flört seviyesini yükseltmen, aranizdaki iliskiyi fazla vakit kaybetmeden baska bir seviye cekmen, tensel temas kurman, onu arzuladigini belli edecek seyler yapman ve sexual tension denen seyi yaratman gerekiyor, bunlari yapmayinca kadinlar heyecan duymuyorlar ve ilgilerini yitiriyorlar diyen grup.

2- Senin ilk görüsmede ne yaptigin cok önemli degil, kadinlar zaten ilk 5 dakikada seninle olmak isteyip istemeyecegine karar veriyorlar. Dolayisiyla sacmasapan hareketler yapmadigin ve donuk bir tip olmadigin sürece olay daha cok tipte, karizmada bitiyor diyen grup.

Siz hangi gruptasiniz?
0
polopan
(24.10.21)
Valla ben ucuncu gruptayim. Yani tipinin/dis gorunusunun oldukca onemli oldugunu ancak bunun tek basina yeterli olmadigini, ne yaptiginin ve ne konustugunun da karar verme surecine etkisi oldugunu savunan gruptan.
0
j r r tolkien hayrani
(24.10.21)
"cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim"

bütün anahtar kelime burada aslında, kadınlar bu konuda çok açık sözlüdürler sadece şifreli konuşurlar.

her iki grupta doğru söylüyor ancak tek bir farkla, sağda solda hayatın içinde tanıştığın kadınlar ilk bir kaç saniyede bir puan veriyorlar bu puanı verirken tipin, duruşun, konuşman, davranışların etkili, ilk bir kaç saniyede tipini beğenmese bile diğer unsurlar o tip konusunu kapatıyor, kadınlar erkek hakkında kafasında bir hayal kuruyorlar ve o hayale kapılıyorlar. özellikle gençler bu "oyun" dediğimiz hayal gücü konusunda daha hızlılar, orta yaşı geçmiş kadınlarda çalışmıyor, sen bu noktada onların hayal güçlerini her zaman beslemeye devam etmelisin. detay vermemelisin.


dating app'larda ise seni 5 fotoğrafın üzerinden sahip olduğun ve yaşadığın hayatı analiz ediyorlar (neşeli mi? yeterince parası var mı, kendine güveniyor mu, ilk tartışmada sinecek mi) ve bu konuda çok başarılılar üstelik daha fazla zamanları var incelemek için.

daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin.
0
selam
(24.10.21)
karizma,tip,donanım tamam da karşıdaki insandan da öğrenebileceğim bir şeyler olmalı. bana da pek bir şey katmadıktan sonra gördüğüm üzere olanlardan hep toksiklik veya sığ muhabbetler. benim de dinlerken ağzım açık kalsın, saatlerce dinleyeyim.

çok iyisin, sadece arkadas kalıpları da yüze söylenmeye cesaret edilemeyen lafların tatlı versiyonları.
0
evimin paspasi
(24.10.21)
Cevap 1

Yalniz internetten tanisiyorum demissin ama kaynak nedir.
Gidip tinder,ockupid falan takiliyorsan oradaki kizlari ayri genellemek lazim.
Orasi alt lig gibi bir yer.

Eksiden falan dusuruyorsan o baska
0
divit
(24.10.21)
bence iyi birisin. ondan kaybediyorsun.
0
dafuq
(24.10.21)
Selam +1

Çoğu kadın için geçerli olan şeyleri söylemiş, yazdıklarında ders almayı bilenler için nice öğütler var. Şu kısımlar oldukça doğru

"daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin. "


Burada asıl hüner isteyen mevzu, kime, hangi dozda bunları yapabileceğini anlamak. Bunları okuyup "bu erkekler salak herkesi tek tip sanıyor" diyen kadınlar var şimdi duyuruda, azıcık daha triggerlanmayı bekliyorlar, aksi şeyler yazabilirler. Onlara inanma, onlara güvenme...

Latifesi bir yana, selam'ın söyledikleri çoğu durum için geçerli. Normal bir flört, cinsel birliktelik veya herhangi bir heyecan arıyorsan bunları yaptığın 10 senaryonun birkaçında başarılı olursun. Yüzde kaç olacağı tipine ve kendini ifade edebilme becerine bağlı.

Ama ben sıra dışı bişi istiyorum, standart bir flört olmasın, birbirimize cuk oturduğumuz, samimi ve gerçek paylaşım yaptığımız, farklı hissettiren bişey olsun diyorsan bu tarz "taktik" oyunlarının işin "ruhunu" kaçırdığını düşünüyorum. Ya da şöyle söyleyeyim, bunların hepsini bir hedef uğruna hayata geçirdiğinde bir noktada sen sen olmuyorsan, kendinden ödün vermiş ya da bir nebze olmadığın biri gibi davranıyorsan; birkaç kadından sonra başka bir şey aramaya başlıyorsun.

O yüzden genel anlamda ne istediğine karar verip uygula bu taktikleri.
0
Bruce
(24.10.21)
Belki de gerçekten devamlılığı olan bir şey arayışında değildir karşıdaki. Canı sıkılmış ve dışarıda takılacak birini arıyor olabilir, network için kasıyor olabilir, gold digger olabilir vb.

İnternet tanışmasında kadınlara genelde çok yalan söylüyorlar. Gece geçirildikten sonra numarasını siliyorlar. Sen dürüstsen olduğun halinle yalanların yarattığı heyecanı yaratamıyor olabilirsin. Mesela adam asgari ücretli diyelim. Şuraya gittim, bunu yaptım, bunu yapacağım diye ortalama heyecan pompalıyor. Kesinlikle gerçek kimliğini ortaya koymuyor. Tamamen duygulara yönelik hamleler.

Soruna cevap olarak da 1 derim
0
roe
(24.10.21)
nedeni neden önemli ki. sonuçta ilişki istiyorsan (öyle anladım) başka biri gibi davranmaya çalışmak ya da yukarıda anlatılanlar gibi 'taktik' kullanmak sürdürülebilir bir şey değil. ve ancak başka biri gibi davranırsan seninle olmak isteyen birini sen niye isteyesin.

ilişki değil de kadınlar seni çekici bulsun istiyorsan yüzeysel bi seviyede, enstrüman çalmak spor yapmak ya da sevdiğin herhangi bi konuda çok çalışmak, yani kendine yatırım yapmak en mantıklısı. pek çok insan bunları çekici bulur.

zaten sen de yoğun duygular hissetmiyormuşsun. belki burda senin hislerinin bilinçsiz dışa vurumu bile bazı insanların hislerini etkiliyordur. belki hepsi aynı şeyi söylüyor ama tamamen farklı nedenlerle söylüyor da olabilirler.

sonuç olarak nedenin hiç önemi yok. ilişki arıyorsan bunun için iki kişi lazım. senin yapman gereken pek bir şey yok bence aramaya devam etmek dışında. ya da tam tersi aramayı bırakmak dışında.
0
curious mind
(24.10.21)
Ben bir kadın olarak kendi deneyimimi söyleyeyim. Bir erkekle bir saat geçirdikten sonra onunla daha fazlasını isteyip istemediğime karar vermiş oluyorum. Bunun efendilikle, yok efendim cinsel gerginlik yaratmakla filan bir ilgisi yok. Tanıştığımız insanların çok azıyla anlaşabilmemiz ya da çok azına çekim hissedebilmemiz zaten normal bir şey. Size "düşecek" kadın ne yaparsanız yapın "düşer".
0
inawen
(24.10.21)
yorumları okuduktan sonra ekleyeyim; ilk yorumumda dediklerim "olması gereken" yani zaten böyle olmalısın. o duruma gelinceye kadar ise evet taktik bir anlamda doğru ancak belli bir amaç için (seks, ilişki vs.) için yaparsan taktik. Bu gerçekten de bruce'un dediği gibi yorucudur, çok yorucudur ve bir yerde bir kelimeyi yanlış kullandığın için olacağı varsa da olmaz. ardından da düşünürsün böyle demişlerdi yaptım ama ne oldu da bu iş yalan oldu diye.

içinden gelen çiçekler alıp yollarına dökmek ama yapman gereken kadını "normal" olarak görebilmen, bu kısım çok yorucu zira "kadınlnar çiçektir", "kadınlar narindir", "kadınlar korunmaya muhtaçtır", "kibar olmalısın", "nazik olmalısın" vb gibi şeylerle büyüdük, kadınlar erkeklerden çok daha güçlüler, ayrılırsam ölürüm diyen kadın en fazla 1 ay içinde yeni biriyle bir ilişkiye başlayabiliyorken bir erkek yıllarını biten ilişkisine verebiliyor. kadın eski ilişkisinin hayatını bu gün etkilemesine izin vermezken erkek yıllar sonra bile etkilemesine izin veriyor. "o"nun gibi birini arıyor. kadınlar şehirde/köyde erkeklerden on kat daha güçlü, buna göre davran.


bu nedenle zihinlerimizin en dibine kadar işlemiş bu fikirleri silmek ve davranışlarımızı değiştirmek çok zor olabiliyor işte taktik kısmı buradan geliyor. bir amaç için yaptığımız sürece taktik oluyor. taktik yapabilirsin, kadınlarda çok fazla yapıyor istediği biri varsa. burada konuyu taktik olmaktan çıkartıp doğal hale gelmesi bir süreç. şu an bu yazıyı okuyan herkes bir durumda, kimi kilolu, kimi zayıf, kimi zengin kimi değil, her ne halde olurlarsa olsunlar o noktaya bir sn. de gelmediler. şu anda ki halleri de doğal halleri. kiloluysa doğal kilolu taktik değil, zayıfsa doğal zayıf bir sn de zayıflamadı ve tam olarak şu an o kişiinn en doğal hali. herkes bir süreçten geçti, geçiyor, geçecek. davranışlarımız duygularımız ve onları ele alma şeklimiz sürekli değişecek.

buluşmaların bir etkinlik etrafında kurarsan heyecanı tamamlarsın demiştim. kadınlar eve geldiklerinde dedikodusunu yapacakları bir şey isterler. arkadaşı sorduğunda "kahve içtik oturduk sohbet ettik" demek istemezler. oraya gittik buraya gittik şunu yaptık, belimi tuttu çok heyecanlandım birden" demek isterler bununla hava atarlar diğer kadınlara.

örn: bir arkadaşımda kalmıştım pandemi zamanında, pazar günü dışarı çıktık yürüyoruz (sokaya çıkma yasağı var), çıkmadan önce de polis çevirirse seni öne atarım falan demiştim. polis çevirdi gerçekten de ve hanım arkadaşım (maskülen bir hanım) direk atlayarak ya işte benim kabahatim falan diyip savuşturdu, ardından polis memuru beni yabanci biri sanıp 5 dakika ingilizce bişiyler anlattı ( yasak var cart curt) have nice day diyip devam ettim hiç bozuntuya vermeden, aylar geçti hala anlatıyor gülüyor eğleniyor. iyi çocuk olsa idim evde oturur evden çıkmazdık (kanunlara niazmlara saygılı biri) o gün bu yaşanmazdı ve hikaye anlatılmazdı.


birde not: asla ve asla kadınlardan ilişki tavsiyesi alma, aldığında da ne diyorlarsa tersini yap. kadınlar ideal dünyayı anlatıp bu ideal dünyayı istemiyorlar. öyle olsa idi cennetten kovulmazdık, 40 huri/nuri ile günümüü gün ederdik.
0
selam
(24.10.21)
@selam

Cok tesekkür ederim, baya bir analiz yapmissin. Genel hatlariyla anliyorum demek istedigini. Ilk görüsmede heyecanli seyler yapma fikri benim de aklimdan geciyor ama böyle birsey teklif ettigim birkac kisiden "tekrar görüstügümüzde yapariz, ilk sefer icin kahve/sarap icelim" seklinde yanitlar aldim. Sanirim kadinlar ilk görüsmeyi daha basit tutma egiliminde oluyorlar (muhtemelen daha güvende hissediyorlar ve görüsme istedigi gibi gitmezse kahveyi/sarabi icip hemen kalkabilme opsiyonlari acik oluyor). Ayrica heyecanli etkinlikler uzun zaman ayirmayi gerektirebiliyor ve masrafli olabiliyor. Henüz tanimadigi, nasil anlasacagini bilmedigi birisiyle nispeten uzun süren ve masrafli birsey yapmak istemiyor olabilirler. Fakat istisnasiz tüm ikinci görüsmeler icin daha etkinlik tarzi heyecani yükseltebilecek ve ilk görüsme sirasinda kesfettigimiz ortak zevklerimizle alakali bir sey teklif ediyorum ama iste o asamaya gecemiyoruz :)

Aslina bakarsan ben de genellikle ilk görüsmeleri fazla beklentiye girmeden nispeten kisa tutma taraftariyim. Internetten tanistigim insan reelde de ayni kisi mi, ekranda ve mesajlasma sirasinda begendigim kadar gercek hayatta da begeniyor muyum gibi seylerin yaniti evetse benim icin ilk görüsme gayet iyi gecmis demektir. Ama iste yeterli olmuyor demek ki.
0
🌸polopan
(24.10.21)
hocam peki bu online mecralara koyduğunuz fotolarda vb. normalde olduğunuzdan çok daha iyi fotolar kullanıyor olabilir misiniz? mesela ben erkek olarak bu dating applerde artık gördüğüm kızlardan minimum 2 puan düşüyorum fiziksel görünüş olarak. yani kızın fotolara baktığında 8/10 diyorsam demek ki bu kız reelde 6-6.5/10 falan diyorum. insanlar bu foto işini çözmüş gerçekten, nasıl güzel çıkıyorlar o fotolarda öyle.

sizde de benzer bir durum olabilir mi acaba, bir heves buluşmaya gelip de hayal kırıklığı yaratma durumu
0
bobinhoo
(25.10.21)
@polopan bu durumda ise yani kahve şarap ise zaten aslında bir noktaya gelinmiş (özellikle alkol için geçerli) mümkünse ilk buluşmada öyle bir yer seç ki başka mekanlar olsun yakında. ilk kahve/şarap sonrası başka bir mekana geçin, orada bir süre geçirip tekrar başka mekana geçin her bir mekan değişikliği kadının algısı tarafında farklı bir buluşma gibi gelecektir 20/30 dakika yeni bir mekana geçiş için iyi bir zamanlama. mekanları önceden sen belirle ve karşı tarafa söyleme, spontane gibi gelişmeli, "kalkalım mı" diye sorma, "kalkalım buradan başka yere gidiyoruz" de. bu yine kadında heyecanı (bilinmezlik) arttıracaktır. kadının yapmasını istediğin her hangi bir şeyi soru olarak iletme. "gelir misin" değil, "gel" kısa, öz, net, özgüveni yüksek dil.

kadınlar genelde kendi evlerine yakın yerleri tercih ederler, geri dönmesi kolay olmalı.

senin için iyi olan kadın için iyi olmayabilir. buluşmalarda kendinden bahsetme, cümlelere ben diye başlama. buluşmaları kendi zevklerine göre belirle ortak zevklere göre değil. kadın seni beğenirse senin sevdiğin şeyleri de beğenir. zevklerinden vaz geçmemelisin. sorulara üstü kapalı cevap vermelisin, ailenden, kendinle ilgili (geçmiş, gelecek) hiç bir şeyi paylaşmamalısın. özellikle mesajlaşırken düşünecek vaktin var ne diyeyim diye. ana fikir şu: bu kadınla beraber olmamamın XXXX ile ne alakası var? örneğin işin ile bir alakası var mı? bence yok. eski sevgilin ile bir alakası var mı? bence yok. ailen ile alakası var mı? bence yok, inanışın ile alakası var mı? bence yok.

örnek:
s: ne iş yapıyorsun?
c: hali kilim import export,
c: çek senet tahsilat,
c: boş zamanlarımda clark kent/bruce wayne olarak çalışıyorum vs. gibi

karşı tarafa da bu tür sorular sormamalısın. bırak kendisi anlatsın. konuşmalarını cümle uzunluğu ile ölç. az kelime kullan ve az konuş, kadın daha çok konuşmalı, ideal oran (araştırmalara göre) %30 erkek %70 kadın konuşmalı. bu tür buluşmalar daha ideal geliyor kadınlara.

cinsel gerilim yada cinsel göndermeli espriler iyidir. kadın seninle niye buluşuyor ki? kara kaşın kara gözün için değil, banka hesabındaki milyonlar için değil, araban için değil, sevişme ihtimali için buluşuyor, buluşmaya da bu ön fikir ile geliyor. buluşmaya geldiğine göre de seni bir şekilde beğenmiş, mesajlaşma da fena geçmemiş. bunlar senin avantajına şeyler.

hiç kimse hiç bir ortamda aynı değil. babanın yanında başka birisin, okulda başka, iş yerinde başka, mahalle arkadaşınla başka, markette başka birisin. internette de başka birisin aslında. kadınlar da öyle. senin yanında başka başkasının yanında başka. internette ise bambaşka. önüne gelen kişi ile nette tanıştığın kişi bambaşka kişiler olacaktır. dert etme bunu. fiziksel beğeniye ve eğlenmeye odaklan. eğlenmelisin. eğlenmelisin eğlenmelisin, karşı taraf sana morali bozuk gelebilir seni ilgilendirmez kendisi çözmeli sen değil sorma umursama eğlenmene bak. sen eğleniyorsan o da eğlenecektir.


not: ilk buluşmayı zirvedeyken bitir. kadın aa ne güzel eğleniyorduk niye gidiyorsun ki şimdi demeli.

not 2: buluşmalara özel hazırlanıp gitme, normalin neyse öyle git.
0
selam
(25.10.21)
bence gerçekten iyi insanlara denk gelmişsin bu duruma şükretmen lazım
buluştuğun kişiler senin vaktini boş yere harcamıyor, umut vermiyor

buluştuğun kişilerle dış görünüş olarak yakın mısın

kadınlarda zaman ve evlilik erkeklere göre daha kritik
bu durum da onları daha seçici olmaya itiyor
0
bir soru sorcam
(25.10.21)
(18)

Türkiye'ye kız arkadaş getirmek

altin yumurtlayan lavuk
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası i
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası inanılmaz güvenli ve neredeyse hiçbir suçla karşılaşmıyoruz. Hadi biz alıştık metrobüsteki mutsuz insanların agresyonuna ve trafiğe zamanında ama kızı bi anda bunların ortasına getirmeye çekiniyorum ve onun güvenliği için endişe ediyorum açıkçası. Lâkin bu kadar uzun süre ayrı kalmak da pek mümkün değil gibi duruyor. Sizin düşünceleriniz neler? Yurtdışından Türkiye'ye kız arkadaşını getiren oldu mu aranızda?
0
altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünüyorum. Evet, aşırı güvenli bi şehir olmadığı kesin ama her gün bomba patlıyor gibi anlatmışsınız. İlk etapta etiler, caddebostan, ataköy gibi nispeten nezih yerlerde zaman geçirirsiniz. bence bu bölgeler birçok Amerika şehrinden daha güvenli. Amerika'da cinayet oranı Türkiye'nin 2 katı neredeyse. Amerika Türkiye'den daha tehlikeli desek yanlış olmaz. Üstelik bireysel silahlanma konusunda da arada nasıl bir uçurum olduğu aşikar.

Bence Türkiye ile ilgili asıl tehlike ekonomik. Çok detayına girmeye gerek görmüyorum ama ekonomik anlamda bir probleminiz yoksa çok endişe edeceğiniz bir şey değil İstanbul'da yaşamak.
0
himmet dayi
(22.10.21)
himmet dayı+1, endişeniz mutsuz, sinirli ve kibarlıktan nasibini almamış insanlarla bir arada yaşamak olsaydı anlayabilirdim, elbette İstanbul için süper güvenli bir şehir denemez ama ben İstanbul'da yaşayıp yaşamamaya karar verecek olsam çekincelerim güvenliğimden yana olmazdı.

Kendisi de burada yaşamak istiyorsa, pamuklara sarıp sarmalamaya gerek yok bence. 1 yıllığına Istanbul'da yaşayan yabancı tanıdıklarım oldu (erkeklerdi fark yaratıyorsa), şikayet ettiklerine rastlamadım, her gün cinayet işlenmiyorsa her şehirde 1 yıllığına yaşanabileceğini düşünüyorum, üstelik her ne kadar sürekli farkına varamasak da İstanbul özünde çok güzel bir şehir, ben olsam yerleşir tadını çıkarırdım.
0
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünmüyorum.
post pandemi sürecinde iyice çığrından çıktı herkes. her yer gergin insan ve psikolojik şiddet dolu. her gün bomba patlamıyor diye düşünmeyin nerdeyse her gün bir kadın öldürülüyor mesela, bi de bıçaklanarak, camlardan atılarak, boğazı kesilerek falan. (gönül ilişkilerinden, eski eşlerinden aile fertlerinden biri öldürdüğü için normal cinayet istatistiği gibi düşünmeyin) kız arkadaşınız ne düşünecek bu konuda?
trafik kaos olmuş. 30 yıldır istanbulun çok yerinde aktif olarak trafikte bulundum. bu yılki hali asla görmedim. seneye nasıl olacak?
deprem?
fenotipi yabancı olduğunu bağıracak, turist diye her yerde kazıklanacak.
sözlü, fiziksel cinsel tacizlerden bahsetmiyorum bile
vs vs vs


bi tweet vardı "çocukken biz de dayak yedik bize bişey olmadı diyenler onlara bişey olmadığını sanıyor" diye. heh aynen öyle, istanbulda yaşayanlar olarak biz, bu şehrin bize ne kadar kötülük ettiğini, nelere maruz kaldığımızı farkedemiyoruz.
0
rewlack
(22.10.21)
rewlack gerçekçi bir şekilde yaklaşmış ve haklı da.

benim düşüncelerim neler? amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 sene neden türkiye'ye gelesin ya da neden koreli bir insanı buna maruz bırakasın diye düşünüyorum. gelme arkadaş yani, aklı mantığı yerinde olan insan burada gelip 1 sene niye kendini harap etsin?
0
yviene
(22.10.21)
Açıkcası istanbulun bi çok yeri güvenli olmasa bile görülmeye ve kısa bi süre yaşanmaya değer. Bazı semtlerinde aklınızdaki problemleri hiç yaşamazsınız.

Şu şekilde bi yol izleyebilirsiniz.
Güvenli bi semtte oturmanız lazım. Fenerbahçe ile bostancı arasında bi yerlerde oturursanız bu bahsettiğin problemleri yaşam alanı içinde ve çevresinde yaşamazsınız.

İşe gidiş geliş saatlerinde istanbuldaki gerginlik seviyesi biraz daha tırmanıyor. Ama gezmelerinizi vs haftaiçi mesai saatlerine kaydırırsanız bu agresyonla normal sınırlar içinde karşılaşırsınız. Tahammül edemeyecek ya da kişiyi huzursuz edecek bi seviyede değil bu saatlerde. Kalabalık bi avrupa şehrindeki kadar.

Mesela kahvaltıya mı gideceksiniz, o zaman haftaiçi gidersiniz, güzel bi akşam yemeğine haftaiçi çıkarsınız. Haftasonu ve rush hourlarda caddebostandan uzaklaşmazsınız.

Bu yöntemle ben herhangi bir nahoş durum yaşayacağınızı ya da huzursuz edecek bir ortama gireceğinizi sanmıyorum. Gittiğiniz yer de amerika neticede. Aynı problemleri endişeleri size yaşatacak bir yer.
0
zimbirik
(22.10.21)
evet, türkiye cehennem gibi bir yer. işçiler, kadınlar, çocuklar, hayvanlar en büyük zararı gören kesim diyebiliriz. ama bilhassa kadınların güvenliği konusuna değinildiği için oradan ilerleyeceğim. kadincinayetleri.org burada da göreceğiniz üzere (keşke görmeseniz, keşke olmasa bunlar), cinayetlerden sorumlu kişiler genel olarak kadınların yakınları. yani eğer kız arkadaşınızın yaşamına dair bi kaygınız varsa ve eğer Türkiye'ye girdiğinizde siz bir caniye dönüşmeyecekseniz veya sizin akrabalarınız birer cani değilse hayır çok büyük ihtimalle cinayete kurban gitmeyecek (abd vs diğer ülkelerde olduğu kadar risk var diyelim, silahlanmayı düşünürsek belki daha az). bu cümleleri kurmak bile bir tuhaf da neyse. taciz tecavüz de şayet burada hissettirildiği gibi olsaydı ne ben ne başka kadın yakınlarım dışarda gezebilirdik heralde. gecenin bir körü esenyurt'ta turistik geziye çıkmazsa başına bir şey gelmez diye düşünüyorum. ülke davar dolu, orası da doğru. ama onlar var diye ülkeye girmeyeceksek zaten salalım gitsin. onlar varsa biz de varız yani. soru da biraz "kız arkadaşımı getiriyorum yemezsiniz dimi" gibi olmuş. biz yemeyiz ama tabii davarların arasına 'getirirseniz' yiyebilirler. kız arkadaşınızın çocuk olmadığını düşünüyorum. heralde sizin aktarımlarınız, kendi okudukları, araştırdıkları vs düşünüp 'gelip gelmeyeceğini' kendisi karar verebilir. maddi sıkıntılarınız yoksa güzel bir semte yerleştiğiniz sürece neredeyse kaymak tabakadaki gibi keyifli bir yıl süreceğinizi düşünüyorum.
0
erenderk
(22.10.21)
himmet dayıya katılıyorum. eğer fanusta büyümüş, hayatında sokak görmemiş bir insansanız evet istanbul aşırı tehlikeli bir yer. istatistiklere göre ise bir çok bilinen şehirden daha güvenli bir şehir. fanusta büyümüş ve korede yetişmiş bir insan olarak esenyurta falan taşınacak haliniz zaten yoktur, o yüzden güzel bir semtte yaşayacağınızı varsayarak mutlaka kız arkadaşını da getir derim. bu harap olma, metrobüs, ölme bitme muhabbetleri aşırı fakir insanlar için, 3-4-5 bine kendini heba edecek tayfadansan zaten burada işin yok.
0
roket adam
(22.10.21)
himmet dayi, hocam içinde yaşarken biri söylese aynı tepkiyi verirdim kesinlikle. ama dışına çıktığım anda çok çok daha fazla absürt gelmeye başladı İstanbul'da sıradan bir günde yaşadığım olaylar. benim için gelmişken başına bir şey gelmesi ihtimalinden korkuyorum açıkçası.

yviene, Türkiye'de şirketim var işleri yoluna koymam gerekiyor Amerika'ya geçmeden önce. O yüzden gelmek zorundayım ve bu kadar uzun süre ayrı kalmak istemiyoruz.
0
🌸altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Sana bir sey olmasi kiza olmasindan daha olasi.
Erkekler 3 kat daha fazla cinayete kurban gidiyor.

Ben olsam getirmem squid game gibi sehir. Aynen boyle soyle kabul ederse gelsin.
Hatta alice in borderland izlediyse o daha cok benziyor.
0
divit
(22.10.21)
Şimdi ilk olarak ben zaten "İstnabul Seul'den daha güvenlidir." demiyorum. Ek olarak Türkiye'de ve özellikle İstanbul'da yaşanan absürt durumları da inkar edecek değilim.

Söylemek istediğim şey, Kore'de de yaşasa bir insan için "İstanbul'da yaşayamaz, aman getirme, burası cehennem." durumunun olmadığını düşünmem. Tabii ki tehlikeli olabilecek bir şehir. Ancak Türkiye genelinde yaşanan olayların tamamını tek kişi günlük hayatında yaşıyormuş gibi düşünmek bence mantıklı değil.

Güney Kore'de yaşamadım. Ancak ABD'de 6 ay kadar yaşamışlığım var. Üstelik yerli halkı birçok eyalete nispeten hoşgörülü bir yerdi. Ancak gelir dengesizliği olan her ülkede olabileceği gibi orada da gece belli bir saatten sonra başınıza bir iş gelmesi çok olasıydı.

Sözün özü; evet belki biraz garip gelebilir alışma sürecinde ama gelir seviyesi ortalama üstünde insanlar için İstanbul gayet normal bir şehir.

Bi de squid game denmiş. Yok daha neler.
0
himmet dayi
(22.10.21)
Yurt disina yerlestigimizde esim "erkekler surekli bana bakmiyor, istedigim kiyafeti giyebiliyorum, nasil bir dert cekiyormusuz Turkiyede arkadas" seklinde dert yanmisti.

Bundan 4-5 once Istanbul'un nispeten daha iyi yerlerinde yasayacaksaniz gelin sorun olmaz derdim ama son gelisimde gordum ki insanlar daha elit yerlere kactikca, kactiklari seyler de onlari oraya dogru kovalamis. Ulkenin sikinti degmemis yeri kalmamis.
0
cleric
(22.10.21)
Ekleme yapayim.

Orta ve ustu muhitlerde takilan, orta sinif bir insan icin kavga dovus siddet vs... riski Istanbul'da hala cok az. Ama bir sekilde denk gelirseniz kisa ve uzun vadede cok sikinti yasarsiniz. Polis bulmak, bulsaniz dert anlatmak, mahkemede adalet aramak vs... bunlar sizi hayattan tiksindirir.
0
cleric
(22.10.21)
buraya getirmemenin alternatifi 1 sene ayrı yaşamak mı?

kız arkadaşın türk olsa ve buraya gelip "sevgilim beni güvenlik sebebiyle türkiye'ye getirmek istemiyor, acaba benden uzak mı kalmak istiyor" diye sorsa herkes ayrıl coco derdi. başka da yorumum yok.
0
Bruce
(22.10.21)
bence buna kız arkadaşınız kendi karar vermeli. Beraber gelip İstanbul'da bir süre vakit geçirme imkanınız varsa o şekilde deneyin derim. Öyle bir bahsetmişsiniz ki sanki kız arkadaşınızın hiçbir iradesi yok, bütün sorumluluğu sizin üstünüzde.

bu coğrafyada güvenlik için endişe etmeyi bir yere kadar anlayabilirim ancak yetişkin bir kadın nerede yaşayacağına dair kendi kararını verebilir diye düşünüyorum.

belki bir süre burada yaşamayı düşünürseniz, o da tamamen yerleşip yerleşmeme konusunda bir karara verebilir. belki sizin içinizde daha rahat olur bu durumda?
0
patlamis misir
(22.10.21)
arkadaşlar evet ülkede bir çok şey çok iyiye gitmiyor, ancak her 3 taksiciden 2'si tacizci, 5 erkekten 4'ü tecavüz ediyor, sokağa çıkamıyoruz, öldük bittik tadında bir psikolojiniz varsa gerçek manada psikoloğa gitmenizi öneririm. bunlar psikolojik bir problemin belirtileri. bunun aksine istanbulda 20 milyon insan her gün işine evine sorunsuz bir şekilde varıyor. bunlar içerisinde 1-2 kişiye denk gelme ihtimaliniz özellikle büyük şehirde olduğunuzu baz alırsanız çok, ama çok zor. yaşam kalitesi demiyorum, ama güvenlik açısından bu duruma göre şu an çok iyi bile denebilir, bu kadar adamı rusya'da ufacık bu alana toplasan 3. dünya savaşı çıkardı.

yurtdışı ile karşılaştırırken neresiyle karşılaştırdığınız da çok önemli tabii arkadaşlar, 20-25 milyon insanın yaşadığı ny, moskova, bangkok gibi şehirlere göre istanbul çok daha güvenli bir şehir net olarak. ha gidip de avrupanın max 200-500 bin nufuslu köyleriyle karşılaştırırsanız tabii ki burası huzursuz gelir. dediğim gibi, eğer böyle düşünüyorsanız ağır anksiyete sahibisiniz, böyle yaşanmaz kesinlikle pro yardım alın derim. rakamlar da burada: www.numbeo.com
0
roket adam
(22.10.21)
baslik biraz fantastik olmus

sanki ithalat yapmak uzere olan biri soruyormus gibi

onun disinda roket adam +1
0
foster
(22.10.21)
İstanbul yaşam kalitesinin oldukça düşük olduğu bir yer. 250 şehir arasında 192. sırada. Yaşanılabilecek birkaç semt var. Bunlar dışındaki yerler ulaşım açısından sorunlu yerler.

Bütün bu dertlerden kurtulmanın yolu çok para kazanıyor olmak. Ama yine de trafik sorununu parayla çözemiyorsun mesela. Bu yüzden bence merkezi bir bölgede birkaç sene yaşayıp sonra da uzaklaşılması gereken bir şehir.

Şiddet konusuna gelirsek bir örnek vereyim.
Kaldırımda yürüyorum. Karşımdan motosiklet geliyor, 2 kişi binmişler. Burası kaldırım ne yapıyorsunuz dedim. Üstüme yürüdüler. Düşün 2 kişi tek adamın üstüne yürüyorlar. Bu olay üstelik caddebostan'da oluyor.

Hadi her şeyi geçtim. Evli olmadan birlikte yaşayacaksanız iyi semt ve apartman lazım. Diğer türlü sorun yaşarsınız. 5000 TL üstü kira ödeyebilmeniz gerekir. İşiniz nerede olacak, toplu taşıma kullanacak mısınız falan bütün bunlar önemli. Bence metrobüs kullanılacaksa bu şehre gelmek büyük bir çılgınlık.
0
roe
(22.10.21)
istanbul'un neresi? ve istanbul'da ne yapacak?

yani fenerbahce'de yasayip her yere taksiyle gidip luks mekanlarda takilmak da bi yasam bicimi.

esenyurtta yasayip minibusle metrobusle dandik bi yere calismaya gitmek de bi yasam bicimi.
0
icim urperiyor
(23.10.21)
(15)

eğer kazancınız ciddi miktarda döviz üzerinden olsaydı ne düşünürdünüz?

Stoneface
a) herkes gibi endişelenirdimb) nötr kalırdımc) memnun olurdum
a) herkes gibi endişelenirdim

b) nötr kalırdım

c) memnun olurdum
0
Stoneface
(21.10.21)
C
0
stavro
(21.10.21)
a
0
freebird5406_2
(21.10.21)
merkez bankasi karari akp'yi iktidarda tutmak icin alinmis bir karar oldugu icin a sikki.
0
arkadakiadam
(21.10.21)
Endişelenirim çünkü ülkenin fakirleşmesinin bana bir katkısı yok.
Aksine benim durumum döviz kazandığım için stabil kalacak belki ama komşum arkadaşlarım yaşadığım mahallenin alım gücünün düşmesi orta uzun vadede sıkıntı.

Sen rahat rahat yiyip içebilirken çevrende birileri yiyip içememeye başlayacak.
Bu sana iyi hissettirir mi? hadi bencil bir insansın.

Güvenliğini düşün. Sen cebinde parayla gezerken parası azalan insanların gözüne batmaya başlamayacak mısın?
0
anten
(21.10.21)
Bu olaylardan kazancim cok dusmese de ulkenin genel gidisati beni etkiliyor.
Herkes sinir kupu devamli arabami ciziyorlar, devamli sokakta markette kavga ediyorum.

Param olsa bile duzgun yol, duzgun gida, duzgun otele erisemiyorum.
Param oldugu halde evde internet hizmeti alamiyorum mesela.

Gunlugu 2bin tl olan otelde bile kotu hizmet aliyorum.

Zaten maasi dolarla alsak bile bazi urunler dolardan daha cok zam yedi. Bizim mahallenin evleri dolar bazinda %25 degerlendi, sifir arabalar da oyle.
0
divit
(21.10.21)
Divit +1

Türkiye'de yaşıyorsan olumsuz gidişatın etkilerinden sıyrılamıyorsun. Lüks bir araban var diyelim. Trafik lambalarında camını silip para istiyorlar. Üstün başın düzgünse durdurup para istiyorlar. Pahalı bir mekana gittin diyelim, uzaktan sana bakıp abi açım diyen çocuklar oluyor. Eve yemek söylesen kurye küfür eder gibi bakıyor.

Bunlara ek olarak düzenbazlık tavan yapıyor. Artık avm içinde dileniyor dilenciler.

Kısaca stres ve sorunlardan kaçış yok.

B diyorum
0
roe
(21.10.21)
kazancım dolar üzerinden olmasa da b. kişisel ve sosyal endişelerim ekonomik temelli değil. sorumluluk sahibi, ahlaklı ve vicdanlı bir toplumda yaşıyor olsaydık ne ekonomi ne sosyopolitik bu halde olurdu.
0
erenderk
(21.10.21)
ben dolar kazanmazken de aynı çukura sürükleniyorum, en azından dolar kazanayım da daha sürükleneyim. o yüzden dolar kazandığıma memnun olurdum.
0
Bruce
(21.10.21)
çoğunlukla A bazen B.

Aynı mantıkla bankada dövizim var. Ama TL değer kaybettikçe içim burkuluyor. Aslında bankadaki param TL bazında arttığı, Euro bazında sabit kaldığı halde.

Ben çökmüyor bile olsam ülkenin çökmesine üzülürdüm.
0
zimbirik
(21.10.21)
c
0
mikahakkinen
(21.10.21)
tr de olsam divit gibi dusunurdum. su an ise ailem dahil akp destekcileri umrumda degil.
0
lion de la Turquie
(21.10.21)
ben yaklaşık 10 senedir döviz ile maaş alıyorum. dolar artınca ufak bir sırıtma olmuyor değil.

ama genel olarak hayat kalitemiz düşüyor. bu beni de etkiliyor.
0
co2s2
(21.10.21)
A ama kendi adıma en azından kazancım erimiyor diye memnun olurdum.
0
(21.10.21)
a. toplumdaki fakirleşmenin olumsuz etkilerinden kendini izole etmek, dolar milyarderi olmadıktan sonra, pek mümkün değil.
0
zgrydn
(21.10.21)
dolar 2.9tl oldugu seviyelerden beri butun gelirim dolar uzerinden. turkiye'de yasiyorum. elimde faizde kalan son yuklu tl'y 3.2 civarinda dolara cevirmistim (trump secildikten hemen sonra). butun birikimim de doviz uzerinde, sadece gerektikce bozuyorum.

usdtry 4 civarlarina kadar c şıkkındaydım. ondan sonrası a.

o zamanlardan beri evet, tl bazinda %300'den fazla getiri oldu. ama hayat da %200 civari pahalilasti, cok degisen bir sey yok yani. bir kazancim varmis gibi hissetmiyorum. ama birikimim tl olsaydi ve tl kazansaydim tabii cok kotu olurdu.
0
robokot
(22.10.21)
(9)

dolar nereye kadar gider

black mamba
hükümet nereye kadar sorun etmez bunu? 10'u geçerse artık 15'e bile gider. enflasyon gittikçe artıyor. nerede bir şeyler yapmaz isteyecekler? 5-6 yıl önce dolar 3 lirayken yıl sonu tahminini 4 lira olarak okumuştum bir yerde. yok artık falan demiştim ama bugün 10 liraya geldi neredeyse. sonu neresid
hükümet nereye kadar sorun etmez bunu? 10'u geçerse artık 15'e bile gider. enflasyon gittikçe artıyor. nerede bir şeyler yapmaz isteyecekler? 5-6 yıl önce dolar 3 lirayken yıl sonu tahminini 4 lira olarak okumuştum bir yerde. yok artık falan demiştim ama bugün 10 liraya geldi neredeyse. sonu neresidir bunun?
0
black mamba
(21.10.21)
hükümetin doları düşürmek gibi bir kaygısı yok ama seçime olan etkisini nasıl bertaraf etmeyi düşünüyorlar bilemiyorum.
0
lazpalle
(21.10.21)
evet düşürmek gibi bir dertleri yok gibi ama enflasyon artmıyor mu? ve nereye kadar umursamazlar? 30 lira da olabilir o zaman.
0
🌸black mamba
(21.10.21)
Enflasyon artması onlara dert değil ki zaten oynuyorlar. Gerçek enflasyon hesaplayan yerlere bakarsanız farkı anlarsınız.

Hükümet asgarî ücrette 300 doları gecirmez. Fakir is gücü isteniyor. Türkiye ideal.
0
logisticsmanager
(21.10.21)
enflasyonu ne kadar önemsemeseler de bir noktada sorun olur bence. en dandik telefon bile 5000 lira olunca ne yapacaklar? ekmek 5 lira olunca dur demeleri gerekecek bence.
0
🌸black mamba
(21.10.21)
Naif düşünceler, umurlarında olmaz. Gideceklerini biliyorlar, iyice bok edip öyle bırakmak istiyorlar iktidarı muhalefetin kucağına.
0
ozzpwnz
(21.10.21)
@black mamba hocam cok naifsiniz :) bu kisiler size ekmek bulamazsaniz yerli araba yiyin diyecek kişiler. Umurlarinda olmaz.
0
logisticsmanager
(21.10.21)
sonu insafla veya endişe edip tedbir almalarıyla ilgili değil bence. tedbir almayı da bilmiyor ve beceremiyorlar zaten. ha umurlarında mı noo.
"en dandik telefon bile 5000 lira olunca ne yapacaklar? ekmek 5 lira olunca dur demeleri gerekecek bence." yani buna katılmıyorum.
bu viral sokak röp.larından yeni birisinde, kadın diyor ki eşim 1500 lira kazanıyor ne güzel, çok iyiyiz, mutluyuz vs. işveren suç işleyerek asgari ücret altında veriyor, sömürüyor aleni şekilde falan. insanlar buna okey.
arjantin ekonomik ve sosyal krizini falan -aynı dinamiklere sahip olmasa da- çok benzer buluyorum. kendi paraları değer kaybediyor.
üretim yok, sanayiden bahsetmiyorum tohumu toprağa atıp işlemek bile yok.
nitelikli göçmen sayısında artış.
iyi bişey yapma potansiyelinde olanların ciddi umutsuzluğu ve isteksizliği. tembellik, karamsarlık ve ahlaksızlık. çok tanıdık..

sonu tr'nin borçlarını ödeyemeyecek hale geldiği anda tr'ye borç verenlerin olay müdahale etmesinde. sürünsün ama tam da batmasın, yoksa paralarımızla birlikte yok olur kafası..
dolayısıyla bizlik bişey yok, oturup bekleyeceğiz bu saatten sonra.
0
rewlack
(21.10.21)
Tedbir daha laik ve demokratik bir ortamı gerektiriyor. Şu an bu olmayacağından gidebildiği yere kadar gidecek. Daha bunun seçim ekonomisi var. Seçim zamanı kafadan 2 lira yukarı atar dolar.
0
roe
(21.10.21)
umursamazlığın sınırı mı olur? umursuyor olsalar zaten şimdiye dek umursamış olurlardı heralde. "hırsız nereye kadar hırsızlık yapar? çalabiliyorken her şeyi çalar mı yoksa biraz bırakır mı?" işte ne bileyim "hırsızlık yaparken evi darma duman etmişler ama en azından işi bitince evi toparlar mı?" gibi bi soru bu. isterse ekmek 30 lira olsun, adamların vatandaşın ekmeğiyle ilgili bir sıkıntıları yok. cepleri dolduğu sürece salmışlar çayıra mevlam kayıra. %35 oy da sabit maşallah. bu iktidarla 'umur'un aynı cümlede olması oksimorondur.
0
erenderk
(21.10.21)
(9)

otobüs firmaları ve fahiş fiyatlar

mg3929
şimdi kütahya-istanbul arası otobüslere bakıyorum. ortalama 5 saatlik bir yolculuk için 140-150tl isteniyor. pamukkale istanbul'dan kaş'a 300 gibi bir fiyatla gidiyor ve yazın bu araçlar full dolu oluyor genelde, 13 saatlik yolculuk.esadaş turizm'e bakıyorum. 20 saatlik istanbul-erzurum bileti 180tl
şimdi kütahya-istanbul arası otobüslere bakıyorum. ortalama 5 saatlik bir yolculuk için 140-150tl isteniyor. pamukkale istanbul'dan kaş'a 300 gibi bir fiyatla gidiyor ve yazın bu araçlar full dolu oluyor genelde, 13 saatlik yolculuk.

esadaş turizm'e bakıyorum. 20 saatlik istanbul-erzurum bileti 180tl. araçlar 1-2 senelik yeni ve tertemiz araçlar. demek ki bu adamlar 20 saatlik yolu ikram falan da vererek 180 liraya götürünce para kazanabiliyorlar.

bu arada pamukkale ile 2020 yazında istanbul-kaş arası 150-160 gibi bir şeydi, yüzde 100e yakın zam geldi.

ulaşımda otobüs firmalarının enflasyon bahanesiyle ekstra fahiş zamlar yaptığını düşünüyorum. yanlış mı düşünüyorum bir yerlerde bir şeyleri kaçırıyor muyum? 5 saatlik yolculuk için 140-150 isteyen firmalar mı haklı?
0
mg3929
(13.10.21)
O fiyatlar çok değil aslında. 1 kilo peynir 100 liraya yaklaştı.
0
roe
(13.10.21)
Çok haklısın. Otobüs fiyatları baya arttı. Pandemi sürecinde başlayan fiyat artışlarına indirim yapılmadı. Maliyetler tabiki arttı, burası tamam. Ama bu kadar artışı gerektirecek bir durum olmadı. Çevremdeki herkes bu durumdan şikayetçi. 4 kişilik bir ailenin memlekete gidip gelmesi kafadan 2 bin TL. Bir düzenleme gelmeli.
0
ırene adler
(13.10.21)
@roe, hocam peynir fiyatıyla 5 saatlik yolculuğun fiyatını karşılaştırmak çok doğru değil.
0
🌸mg3929
(13.10.21)
uzun yol gidenlerin avantaji, arada duraklar da yolcu indirip bindirmeleri. genelde bu uzun yol arabalari tam dolu olarak a noktasindan b nokasina gitmez. o aradaki kisa mesafeler gibi ucretle yolcu toplar. o sebepten yolun uzun olmasi avantaj. digeri 5 saatlik yola muhtemelen ayni yolcu ile gidecek ona gore fiyat veriyor.

fahis fiyat kismina bir sey diyemiyecegim. burada neyi kriter aldginiz onemli.
0
helenart
(13.10.21)
Tüm yolcuları istanbul ve gebzeden alıp direkt erzuruma gidiyor bu araçlar.
0
🌸mg3929
(13.10.21)
minibüsteki indi bindi kavramı gibi düşünün. yakın mesafede kilometre başı fiyat, uzun mesafeninkinden daha çok olacaktır. gayet normal.
0
co2s2
(13.10.21)
Fiyat oluşumu tekel olmayan her piyasada olduğu gibi burada da arz ve talebin kesiştiği noktada olur. Pamukkale 5 saatlik yolculuğa 300 TL fiyat biçiyor ve otobüsleri doluyor ise o hizmetin fiyatı 300'dür. Pamukkale hayır kurumu olmadığı için kimsenin kara kaşına kara gözüne 300 lira kazanabileceği bileti 150 liraya satmaz. Çok anormal fahiş bir fiyatlama olunca devlet müdahale edip tavan fiyat uygulamasına geçiyor zaten. Geçmişte örneği mevcut.
0
himmet dayi
(13.10.21)
istanbul erzurum için bir hipotezim var.
uçak bileti 450-500 civarı. otobüsler bu fiyata yaklaşırsa insanlar uçak tercih edebilir.
0
cekcekli
(13.10.21)
@himmet dayı otobüsler milletin keyfinden dolmuyor insanlar vermek zorunda kalıyor bu parayı. O zaman tüm süt üreticileri anlaşsın sütün kilosunu 20 lira yapsın biz de almak zorunda kalıp alalım sonra da satılıyorsa fiyat budur diyelim.
0
🌸mg3929
(13.10.21)
(5)

Hukuk okunur mu? (34 yaş)

ya ben lan neyse
alana özel bir ilgim yok.buradan mezun olup avukatlık mesleği yapmasam bile yakınlarımın dava işi falan olsa yardımcı olacak seviyeye gelir miyim? sırf mezuniyet + stajla bu seviye mümkün mü? yoksa arzuhalci amca seviyesi yardımcı olma işi için yeterli mi? (kitap okuyup araştırma ile)halihazırda sev
alana özel bir ilgim yok.

buradan mezun olup avukatlık mesleği yapmasam bile yakınlarımın dava işi falan olsa yardımcı olacak seviyeye gelir miyim? sırf mezuniyet + stajla bu seviye mümkün mü? yoksa arzuhalci amca seviyesi yardımcı olma işi için yeterli mi? (kitap okuyup araştırma ile)

halihazırda sevdiğim bir işim var. biraz çalışmayla şehrimdeki ünv.de (anadolu ünv.) hukuğu kazanacak seviyem var.
0
ya ben lan neyse
(08.10.21)
Birebir tecrübe edineceğin avukatlık bürosu gibi bir yerde çalışman sanırım daha yerinde olur. Her şeyi yazılı kurallardaki gibi yürümüyor gerçek hayatta.

Önemli olan tecrübe.
onlarca kez hapse giren hırsız bile yerine göre bu meselede işlerin adli olarak nasıl yürüdüğünü işe yeni başlayan bir avukatttan daha iyi bilebilir.
0
Erva
(08.10.21)
Zor iş, zor bölüm ve kazanç düşük. Sadece adı kalmış bir bölüm.
0
roe
(08.10.21)
30lu yaslarda hukuk hali hazirda elinde olan meslegin ustune kat cikmak icin okunur. Bazi mesleklerde +hukuk yapmanin ciddi maddi getirileri olabiliyor. Yoksa akrabalarin davalarina yardimci oliyim ya da spor olsun diye (bence) okunmaz.
0
cooperr
(09.10.21)
Hukuk bu yaştan sonra halihazırdaki işe destek için veya zevkine okunur.

4 yıllık fakülte ardından avukatlık stajina başlayabilmek için herhangi bir sigortalı çalışma durumunuzun olmaması gerekiyor, kanunen o noktada avukatlık kanununa bağlı olacağınız için baya geniş kapsamı olan "avukatlık ile bağdaşmayan işler" yapamazsınız. İşinizi bırakmadan staj yapamayacağınız için de hukukun asıl öğrenildiği yer olan adliyeleri ve avukatlık ofislerini unutmanız gerekecek. Fakülte size teorik hukuk bilgisini katar ama pratik hukukta metodlarla teori çok uzak.
0
apocalipy
(09.10.21)
Arkadasımın babası ögretmen hukuk okumustu emekli oldu kendi burosunu açtı. Emekli adam iş gelsin diye derdi yoktu arada gider çay içer sohbet ederdik. Arada tek tuk iş çıkardi kisacası keyfine takilirdi adam. Özel bir konuda uzmanlik alaniniz varsa o konuda mevzuati biliyor isiniz o alanda ise o konuya iliskin avukatlik yapilabilir.

Misalen uzmanlik alanim tapu, imar mevzuatı planlama.( işim de bu alanda ) bu alanlarda avukatlardan daha fazla mahkeme karari bilirkisi raporu ve kanunsal degisim sureci degisen yönetmeliklere hakimim. Gün içinde onlarca avukat ve kişilerle bu konularda bilgi veriyorum.

Emekli olursam ya danismanlik yaparim yada hukuk okuyup mesleki bilgi ve tecrubden istifade ederim.

Cmk yada ticaret vs dallar disinda direk imar konularinda iş alirim.

Sizinde boyle bir alaniniz varsa mantikli yoksa degmez ama bürom olsun gelir onemli degil derseniz başka
0
zanutsas
(09.10.21)
(5)

Yılbaşında asgari ucret ne olur sizce?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(08.10.21)
3100 ila 3200 arası bir şey.
0
rose parks
(08.10.21)
Minimum 3500.

Mevcut resmî enflasyon oranı bile %20, bundan sonra hiç enflasyon olmasa bile 3300 küsür olması gerekiyor. Hem enflasyon daha %5 artar, hem de devletin resmî enflasyondan daha düşük zam yaptığını hiç hatırlamıyorum, hem de seneye seçim olacağını düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
(08.10.21)
3200 gibi olur bence.
0
roe
(08.10.21)
En fazla 3200 bence de.
0
meraklitursucu
(08.10.21)
tr.wikipedia.org

son yıllarda %15'ten az artmamış. enflasyonu da göz önünde bulundurursak en az %20'lik artış olur, yani 3400 lira. ama 3500'ün üzerine çıkacaklarını da sanmıyorum.
0
ahm1
(08.10.21)
(15)

Hoşlanılmayan Date’ten uzaklaşmaca_ erkekler ne düşünüyor?

rewlack
Erkeklerin cevaplarını daha çok merak ediyorum ama herkes yazabilirDirekt ghosting yapmadan bunu belli etmenin yolu nedir? Öküzlük yapmayayım diyorum artık ama yolu ne? buluştuk ettik, benim açımdan sadece arkadaş olarak falan o da ara sıra (nadir) görüşebileceğim biri çıktı diyelim. Oysa ben sadece
Erkeklerin cevaplarını daha çok merak ediyorum ama herkes yazabilir
Direkt ghosting yapmadan bunu belli etmenin yolu nedir?
Öküzlük yapmayayım diyorum artık ama yolu ne? buluştuk ettik, benim açımdan sadece arkadaş olarak falan o da ara sıra (nadir) görüşebileceğim biri çıktı diyelim. Oysa ben sadece cinsellik odaklı bişey arıyorum ve istek duyabileceğim biri çıkmadı. Dolayısıyla görüşmek konusunda da motivasyonum kalmıyor böyle durumlarda. Arkadaştan bol bişey yok etrafımda zaten.Karşı tarafa da saygısızlık etmeden bunu belli etmenin yolu nedir?

Kadın kişisiyim
0
rewlack
(08.10.21)
Direkt söyleyemiyorsan bir daha görüşmek istemezsin işte ya da herhangi bir bahane.
0
roe
(08.10.21)
Insanlar genelde bunu muhabbeti yokusa surerek yavas yavas iletisimi azaltip yapiyor. (uzun vadede yine ghosting oluyor)

Eger durust olmak istiyorsan hayvanlik etmeden efendice, "benim ilk beklentim seksti ama gorunuse gore senin boyle bir ilgin yok, o yuzden bir beklenti olusturmak istemiyorum" dersin.

Bende bir kere "seks beklentim olmadigi nerden cikti" cevabi gelmisti, sonra verdik coskuyu. (Ama %50 ok tamam %50 ay sapik tarzi cevaplar alacaksin)
0
cleric
(08.10.21)
@roe
E işte bu bi yaştan sonra saygısızlık gibi oluyor. Sonra buradan “bi daha hiç yazmayan date” başlıkları açılıyor :D yani yetişkin insanlar için daha sağlıklı iletişim yöntemleri olmalı ama ne? Bunu nasıl duymak, anlamak kırmaz veya normal gelir?
0
🌸rewlack
(08.10.21)
@cleric
Karşı tarafın seks beklentisi yok değil, vardır yoktur bilemem. Benim bu şekilde birlikte olmak isteyeceğim bir bey değil sadece.
0
🌸rewlack
(08.10.21)
arama , o aradığında " bu ara biraz yoğunum " de
yine ararsa açma sonra mesaj yolla "ben sana dönerim" gibi kısa soğuk bir mesaj..
ben görüşmek istemediğim kişilere böyle yapıyorum
0
devilone
(08.10.21)
ben sadece cinsellik odaklı bir şey arıyorum de işte. öküzlük değil ki bu, öküzlük mü?
0
bohr atom modeli
(08.10.21)
Valla o değil de siz kadın mıydınız ya? Ben hep erkek olarak düşünmustum sizi.

Soruya cevap: direkt niyetinizin sex olduğunu direkt söylemekte bir beis yok bence.
0
japon balığı
(08.10.21)
Arkadaşlar bunu söylemekte bence de behis yok.
Kardeş ben seks odaklı bişey arıyorum ama senden hoşlanmadım demekte behis var.
0
🌸rewlack
(08.10.21)
senden hoşlanmadım yerine aramızda bir çekim olduğunu hissetmiyorum de. dünya böyle artık.
0
bohr atom modeli
(08.10.21)
Bunun en "saygisizlik yapmadan" yolu direkt gorusmek istemedigini soylemek inan bana. Bu okuzluk degil delikanlilik acik sozluluk olur direkt.
Bilakis bir takim bahaneler öne surmek karsi tarafa ayip olur cunku siradan herhangi bir insan aptal değil, one surdugunuz bahaneleron bahane oldugunu herhangi biri anlayabilir ve "ulan acikca şöyle iste ne kiviriyorsun koca koca insanlariz" diye düşünür.

Seks odaklı dusundugunu falan soylemene gerek yok, direkt gorusmek istemediğini soylemen yeterli.
0
stavro
(08.10.21)
insanları belirsiz bırakmak, ghosting, soğuk yapmak daha da incitici oluyor bence

tekrar mesaj atarsa, geçirdiğiniz gün için teşekkür edip aradığını bulamadığını tekrar bir buluşma düşünmediğini net bir şekilde söylemek daha iyi

insanlar bu kadar kırılgan değiller merak etme, net olunca haa tamam o zaman deyip geçerler yollarına devam ederler
0
freebird5406_2
(08.10.21)
"ya ben aradığım elektriği alamadım senden, sana da haksızlık etmemek adına direkt söylemek istedim"

gayet anlaşılabilir bir belirtme şekli bu, fazla detaya girmene gerek yok.
0
Bruce
(08.10.21)
kesinlikle net kere net soylemek lazim. ben direkt "niyetim su su, ama icime sinmezse yapamayabilirim buna gore hareket ederim sen ne dusunuyorsun bu ihtimalle gorusmek ister misin?"

bu netlikten hoslandigini soylemisti ama dogru ama yanlis
0
ala09
(08.10.21)
"Merhaba, nasılsın? Ben de iyiyim sağ ol. Bana ayırdığın zaman için teşekkür etmek istedim. daha uyumlu olduğumuzu düşündüğüm biriyle görüşmeye başladım bu aralar. O yüzden bu arkadaşlığa son vermenin daha uygun olduğunu düşünüyorum. Anlayışın için teşekkürler. Hoşçakal
0
yarey
(08.10.21)
illa "ben seks istiyorum!!!!" demeye ve açıkça "seninle de seks yapasım gelmedi"yi belirtmeye gerek yok bence.
çok lüzumsuz bir detay.
"başkasıyla görüşüyorum", "bu aralar çok yoğunum, zaten böyle bir şeye zamanım yok" meseleleri de çok yavan ve yine lüzumsuz.

bir de, ghosting yapmamaya, adam yerine koymaya özen gösterdiğimiz kadar, karşı tarafta "kadın benle sadece yatmak bile istemedi" özgüvensizliği de oluşturmamamız lazım bence.

"ya ben çok beklediğim gibi bir şey hissedemedim/istediğim elektriği alamadım. kusura bakma" tarzı bir şey demek yeterli.
0
blatta hiberna
(20.10.21)
(4)

Yüksek lisans ve iş hayatı

dissendium
Yüksek lisans yapmış olanlara birkaç sorum var. Yüksek lisans iş hayatınıza nasıl bir katkı sağladı? Mühendislik Yönetimi programında yüksek lisans yapmayı araştırıyorum. Bir de MBA var tabii ki. MBA yapıp gerçekten yöneticiliğe geçiş yapan var mı? Bunların para tuzağı olması mümkün mü? İş nedeniyle
Yüksek lisans yapmış olanlara birkaç sorum var. Yüksek lisans iş hayatınıza nasıl bir katkı sağladı? Mühendislik Yönetimi programında yüksek lisans yapmayı araştırıyorum. Bir de MBA var tabii ki. MBA yapıp gerçekten yöneticiliğe geçiş yapan var mı? Bunların para tuzağı olması mümkün mü? İş nedeniyle sadece ikinci öğretim olanları dikkate alıyorum. Normalde isteğim kendi alanımda yüksek lisans yapmak. Bu durumda Mühendislik Yönetimi mantıklı olur mu?
0
dissendium
(05.10.21)
Bunların para tuzağı olması mümkün mü?

-mümkün. yani bir konumda değilsen ve buna bağlı bir şeyler bekliyorsan muhtemelen böyle sonuçlanacak. MBA dışında satabileceğin bir okul değilse yine aynı etkiyi yapacaktır. Mesela bas parayı Boğaziçi'nde tezsiz yl yap bunu satarsın.
0
roe
(05.10.21)
benim çok vaktim olduğu için beyni çalıştırsın farklı şeyler öğreneyim ve maaşa etkisin diye yapıyorum
yoksa vaktimi buna gömmezdim

mühendislik, ürün geliştirme, teknoloji vs. alanlarında mümkünse çalışılan yerin iş alanında araştırma yapmak ve buna uygun üniversite seçersen gerçekten insanlığa katkısı olur

ya da iş değiştirmek için yeni bir sektör için altyapı oluşturmak
sanayiden üniversiteye geçmek

yöneticilik, ekonomi konularında gelişmek için eğitim programları var
y.lisans adı altında etiket ve derli toplu programa sahip olmak

bence bunlar mantıklı
gerisi heves
0
bir soru sorcam
(05.10.21)
Yonetici olmak icin MBA (veya muhendislik yonetimi vs tarzi onun cakmasi bir sey) okumaya gerek yok, onu oturtalim oncelikle. Muhemdislik, mimarlik, hemsirelik, vetereinerlik falan yapabilmek icin okulunu okumus olmak gerekir ama yoneticilik boyle regule edilen bir sey degil. Bir kurumda insan iliskileri iyi olan, stratejik dusunen, genel olarak hirsli insanlar yoneticilige yukselir. Gerisi yok.

MBA'in vaadettigi: gel sana iki sene genel isletme dersleri vereyim, sunum yapmayi ogreteyim. Bu sure icinde sinif arkadaslarinla network yap, birbirinizden bir seyler ogrenin, farkli sektorlerden arkadaslariniz olsun ve bunlari taniyin, vs vs. Bunun ne kadar katki saglayacagi senin mevcut sartlarina ve cevrene, son olarak da okudugun okula kalmis. Ama sonuc olarak kimse sirf MBA yapmis diye bir muhendisi Is bankasinda mudur olarak ise almaz. Oyle otomatik bir gecis yok yani.

Para tuzagi degil tabii ki ama mantikli degerlendirmek lazim.
0
hot potato
(05.10.21)
Etkisini olcmek zor, genellikle yuksek lisans mezunusun diye bir ise kabul veya terfi almiyorsun. Aldigin egitim sahaya yansirsa bu dediklerim oluyor. Istisna olarak isletme mezunu adam it'de calismak istiyordur gider o aladan yuksek yapar o farkli bir konu. Mba, muhendislik yonetimi falan bence bence meslekte ilerleyip yoneticilige yaklastigin yillarda degerlendirilmesi gereken konular.
0
pofudukayi
(06.10.21)
(8)

Restaurant zamları

ırene adler
>> Sık sık siparis verdigim bir mahalle kebabpcisi var İstanbulda. 10 günde bir sürekli zam yapmaya başladılar yılbaşından beri. Geçen hafta 30 TL olan tavuk şiş bu hafta baktığımda 35 TL olmuş. Geçmiş siparişlere göz gezdirdim. 28 Ocak 2021'de 21 TL imiş bu ürün. O zamanda bu yana maliyetler artmış
>> Sık sık siparis verdigim bir mahalle kebabpcisi var İstanbulda. 10 günde bir sürekli zam yapmaya başladılar yılbaşından beri. Geçen hafta 30 TL olan tavuk şiş bu hafta baktığımda 35 TL olmuş.

Geçmiş siparişlere göz gezdirdim. 28 Ocak 2021'de 21 TL imiş bu ürün. O zamanda bu yana maliyetler artmıştır ,kur artışı vs oldu tabi fakat daha yılbaşı bile gelmeden bu kadar zam yapılması tuhaf geldi bana.

Kapalı kaldıkları günlerin kaybını müşteriden çıkarma durumumu var sizce? Yoksa 28 Ocaktan beri 14 TL artışı gerektirecek şartlar oluşup mecbur kaldılar diyebilir miyiz? Civar kebapçılarda 1-2 TL oynama var ama zam yapmayan yerlerde var. Muhtemelen yılbaşında onlarda zam yaparlar.

Görüşlerinizi ve gözlemlerinizi merak ettim.
0
ırene adler
(29.09.21)
Restoran esnaf profili berbat hocam.

Bazı gruplara üyeyim, aynı ürünü birkaç lira düşüğe satan kişiye denk geldiklerinde sanal linç girişiminde falan bulunan vicdansız, cahil bir kesim ekseriyetle. Bu insanlar için zam yapmak için rasyonel bir gerekçeye gerek yok. Ahlaki olarak dibin dibinde olduğu için çoğunluğu, mecburiyetten ziyade "geçirebiliyorken geçireceksin" anlayışı mevcut. Baktı piyasada o fiyat tuttu, bir üstünü zorlar. Sürekli zorlar.

Benim burada geçen sene 8 liraya yediğim döner 14 lira olurken kalitesi ve gramajı da gözle görülür derecede düştü. Bu yılki dönerle geçen yılkini yan yana koysak bu yılki 5 tl anca eder geçen seneki fiyata göre. Ancak ne kadar enflasyon olsa da yüzde 280 enflasyon da olmadı geçen seneye göre.
0
armagan abanuz
(29.09.21)
Ben asıl ocak 2021 den beri sadece 1-2 lira ya da hiç zam yapmamış yerden sipariş vermem ya porsiyonlar küçülmüştür ya da kalite düşmüştür başka türlü açıklanamaz
0
freebird5406_2
(29.09.21)
lokantalar kendi marjını devamlı koruma eğiliminde; herhangi bir artışta bunu hemen fiyata yansıtıyorlar
bazen civardaki lokantacılar anlaşıp komple arttırabiliyorlar

kebapta inanılmaz bir kar marjı var. ben bu fiyatlarla sipariş geçemiyorum artık. pandemi bana dışardan yemek söyleme alışkanlığını bırakma fırsatı verdi. size de tavsiye ederim.
0
superb
(29.09.21)
Bizim lokantadaki durumdan bahsedeyim. Zaten senelerdir yüksek enflasyonla mücadelede kar marjımızı gittikçe düşürdük. Tl bazında 5 sene önce 5k kazanıyorsak artık daha fazla ürün sattığımız halde 3k kazanıyoruz. Zaten 5 sene öncenin 5k sı şuan 10k. Ona rağmen 3k getiriyor dükkan.

Bizimkiler artık dükkan kendini döndürsün yeter modundalar. Çünkü zaten artık 60 yaşına falan geldiler. Oyalanıyoruz diye açık tutuyolar.
Bu noktada bahsettiğin kebapçı belki de senelerdir zaten enflasyona yenik düşüyordur ve yavaş yavaş toparlamak istemiş olabilir. Gelire ihtiyacı olabilir ve hızlı zamların nedeni bu olabilir. Baktığında ocaktan beri zam yapıyordur belki ama senelerin enflasyonunu yeni zam olarak koyuyor olabilir.
Niyetini bilemem ama bu açıdan da düşünmek lazım
0
poliamid
(29.09.21)
Mobildeyim değiştiremiyorum k diye bahsettiğim şey birimdir. 1000 değil.
0
poliamid
(29.09.21)
Pub'dan örnek vereceğim, aynı değil ama olsun.

Koşuyolu'nda sürekli gittiğimde Pub'da, içtiğim bira 42 liraydı. 70 küsur oldu 2 hafta önce. Menü gördüğümde oha dedim ne yapıyorsunuz!!!

Zam gelene kadar iki biranın yanında yediğimde 130-150 lira veriyordum. En fazla 180 lira vermişliğim vardı. İşte biranın yanında burger, ayrı patetes kızartması veya nachos'u oluyordu. Şimdi iki-üç bira içip burger istediğimde 300 lira tutuyor. Dedim bir daha da gelmem buraya.
0
put it in your appropriate place
(29.09.21)
Tabi ki müşteriden çıkaracaklar. Devlet de destek vermediği için kurban vatandaş oluyor hep.
Ayrıca pandemi döneminde yemeklerde KDV %8'den %1'e indi yemek fiyatları düşsün diye ama bir allah'ın kulu da fiyatlara yansıtmadı.
0
robin one persie
(29.09.21)
Zincir restoranları tercih ediyorum bu yüzden. Cafede de aynı şekilde.

Küçük esnafta kalite çok düşük. Fiyatı geçtim ürünler de berbat. Kar etmek için kaliteyi düşürüyor.
0
roe
(29.09.21)
(4)

Sabiha gökçen’den bostancıya akbilsiz taksisiz nasıl gidilir

the real brad pitt
Gece 11, 11.30 civarı. Neye bineyim. Nakit veya kredi kartı geçen. Teşekkürler.
Gece 11, 11.30 civarı. Neye bineyim. Nakit veya kredi kartı geçen. Teşekkürler.
0
the real brad pitt
(27.09.21)
Akbilsiz o saatte ulaşım zor. Havabus ile kadıköy'de inip dolmuş ile bostancıya geçebilirsin. Bu da yolu çok uzatır. İett otobüs ücreti 8tl, birinden rica edip e-9a binersen trafik yok ise 40dk'de bostancı'da inebilirsin.
0
mg3929
(27.09.21)
Pandemi yüzünden başkası sizin adınıza akbil basamıyor bilginiz olsun.
0
cancoskn
(27.09.21)
Tek basımlık kart alabilirsiniz eğer hes kodu ile eşleşme yapılabiliyorsa
0
roe
(27.09.21)
bostancının neresi ?

en pratik çözüm havabüs ile yenisahra durağında inmek. buradan bostancı e5 bir durak aslında. köprüden yolun karşısına geçip yürüyebilirsin. veya taksi yaklaşık 10-15 tl tutar.
0
orpheus
(27.09.21)
(5)

Şu ev nasıl

dissendium
https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-kiralik-darica-istasyonda-super-lux-daire-956530268/detayEn önemli özelliği Marmaray'a çok yakın olması. 1250 TL eder mi?
www.sahibinden.com

En önemli özelliği Marmaray'a çok yakın olması. 1250 TL eder mi?
0
dissendium
(23.09.21)
Artık bu fiyatlar kira için çok düşük kaldı maalesef. Eder mi etmez miyi diğer ilanlarla karşılaştırıp görebilirsin ama bence yeni bina için 1250 kira kabul edilebilir uygun bir kira. 50 100 pazarlık payı da vardır onun içinde pazarlık edin bence.
0
mg3929
(23.09.21)
Kaçırma bence. Bedava.
0
roe
(23.09.21)
çok gürültülü, buz gibi ve de hırsızlık açısından tehlikeli olur.öte yandan bu fiyatlara ev yok zaten.
asansör var falan derken kiranın %10u kadar aidat dayamışlar oysa siz asansör kullanmayacaksınız.

parası olan için hobi evi falan yapmaya okey. yaşamak için konforsuz geldi.
0
jimjim
(23.09.21)
batman'da bir tanıdığımız yeni yapılmış olması dışında hiçbir özelliği olmayan bir daireyi aylık 2000 liraya kiraladı. daire eşyalı değil, sitede değil, güvenliği yok, asansörü yok. bildiğiniz dümdüz apartman dairesi. aylık 2000 lira. bunu düşününce 1250 lira bana çok ama çok makul geldi. belki bulunduğu yer biraz sapadır. uygun fiyatlı oluşunun sebebi bu olabilir.
0
the guy from batman
(23.09.21)
Harika ama cok ayak alti. Hem iyi hem kotu, sizin tercihinize bagli. Bir arkadasimin dedesinden dolayi giris daire tutmuslardi mesela. Sizin bu tarz bir sebebiniz varsa, kacirmayin.
0
my pink
(23.09.21)
(10)

bir kiracı olarak pencereyi delebilir miyim?

birmilyonunvarmi
balkondan kablo gelmesi gerekmekte. tek yol pencereyi delmek. bina da pencere de sıfır.
balkondan kablo gelmesi gerekmekte. tek yol pencereyi delmek. bina da pencere de sıfır.
0
birmilyonunvarmi
(22.09.21)
Pencere derken çerçeveyi kastediyorsunuz sanırım. Onun yerine hemen altından betonu delseniz? Sonradan kapatması çok kolay olurdu çünkü.
0
orient blue
(22.09.21)
Parasını ödemek kaydıyla delebilirsiniz. Benim kiracı bunu yapmak isteydi parasını alırdım.
0
roe
(22.09.21)
@orient evet plastik kısmı diyorum. betonu delemem çünkü binanın dışını alüminyum gibi birşeyle kaplamışlar.
0
🌸birmilyonunvarmi
(22.09.21)
@roe ufacık bir deliğin bedeli koca pencere parası olmamalı.
0
🌸birmilyonunvarmi
(22.09.21)
Önce başka bir yol bakın.
Değilse izin alarak yapın.
0
Erva
(22.09.21)
Çerçeve yerinden kolayca çıkabilecek gibiyse dıştan ve içten biraz aralayıp çerçevenin altındaki izolasyon köpüğünü delebilirsiniz belki. Bence plastik çerçeveyi delmeyin, o da kapatılır ama iz kalır diye düşünüyorum. Camı çatlatma riski de var.
0
orient blue
(22.09.21)
Ufacık bir delik çerçeveyi çöp edeceği için çerçeve parasını istemek ev sahibinin hakkıdır, ki yeni evmiş daha. Başka bir çözüm arayın.
0
mg3929
(22.09.21)
Beyaz ise alci malci veya silikon sonra da boya ile baya gorunmez hale gelir ama yazik tabii yine de. Ha baska care yoksa yapcaksin tabii. Ben olsam yine de duvar vs baska bi yerleri delerdim mesela kabloyu uzat delinebilir yere kadar disaridan yurut sonra sok iceri
0
floydian
(22.09.21)
Pencere ile duvar arasında 1 cm kadar montaj boşluğu olur. Sağını solunu inceleyin, pencere ile duvar arasından delip girebilirsiniz belki.
0
John Bloor
(22.09.21)
delebilirsin ya n'olcak. yeter ki düzgün bir delik olsun. sonrasında evden çıkarken bit.ly şunu kullanırsın
0
Improbable
(22.09.21)
(14)

Ev alamama depresyonu

mg3929
2 sene önce işimde 2. Yılımdaydım, baya bi para biriktirmiştim. Feneryolu'nda 2+1 giriş daire alabilecek durumdaydım ufak bi krediyle. Ailem sakın kredi çekme yarın ne olacağı belli olmaz falan dedi, arkadaşlarım gençlik abii hayatını yaşa gibi saçma sapan konuştu ev almaya cesaret edemedim ben de o
2 sene önce işimde 2. Yılımdaydım, baya bi para biriktirmiştim. Feneryolu'nda 2+1 giriş daire alabilecek durumdaydım ufak bi krediyle. Ailem sakın kredi çekme yarın ne olacağı belli olmaz falan dedi, arkadaşlarım gençlik abii hayatını yaşa gibi saçma sapan konuştu ev almaya cesaret edemedim ben de o zaman. Şimdi kiradan daha az kredi ödüyor olacaktım.

Baktığım evler abartısız 3 katı fiyata çıktı. Şu an alabilmek için devasa bi kredi çekmem gerekiyor. Bir daha ömür boyu ev alamayacak, kirada oturacak olmaktan korkuyorum çünkü kirada otururken hiç mutlu değilim, bu nedenle de işe başlar başlamaz ev almanın hayallerini kuruyordum.

Şimdi artık benim ev alabilmem imkansız mı oldu? Bu fırsatları kaçırmış olmamı ara ara düşünüp modumu düşürüyorum. Bu durumdan nasıl çıkabilirim? Kiralara baktıkça çıldırıyorum :(
0
mg3929
(05.09.21)
segmenti düşüreceksin mesela feneryolu yerine altıntepe dolaylarına bakabilirsin ya da içerenköy ama gerçi oralar da uçtu.
0
jamswety
(05.09.21)
Segment düşüreceksin +1. Bugün feneryolunda alamıyor durumdasın, yarın çekmeköy'den bile alamayacaksın. türkiye bir enflasyon ekonomisi, fiyatlar her zaman artma eğiliminde olacak ve tüik denen kurumum saraya bağlılığı dolayısıyla maaşın asla fiyatlar kadar artmayacak. o yüzden ihtiyacın varsa yapıtşıracaksın.
0
roket adam
(05.09.21)
Eğer ilk işinse 4 yıllık deneyimin var ve gençsin demektir. Anlıyorum, Türkiye şartlarında her şey çok zor artık ve ne kadar erken o kadar iyi ama daha işe başlamayan birinin ev alma hayalleri kurması biraz garip geldi bana ne yalan söyleyeyim. Fazla sorumluluk sahibisin gibi geldi bana biraz rahatlamaya çalış :) Evle ilgili bir tavsiyem yok ama bekarsan tek maaş giriyordur evine. Seni çok zorlayacak bir kredinin altına girme genç yaşta.
0
mysticriver
(05.09.21)
Başka semtler olmadı başka şehir.

Tayin isteme durumun varsa ya da başka iş bulabiliyorsan İzmir veya Ankara düşün. Mesela İzmir'de havuzlu site içi daireyi borçsuz alırsın
0
roe
(06.09.21)
2 sene önce ataşehir'deki bir daire için emlak konut ihalesine girdiğimde, durumuma nazaran büyük bir risk aldım. buna karşın "ödeyemeyecek olursam satarım." gibisinden bir çıkış stratejisi oluşturmuştum. şansım; çevremde beni planın mantıklı olduğuna ikna eden 2-3 arkadaşımın olmasıydı.


şartları yeniden değerlendir. bir plan yap ve esnek ol. segment düşürmek ile evsiz kalmak aynı şey değil.
0
zgrydn
(06.09.21)
ev alamasan da bir bütçe planı yap. gelirinin %50'sini giderlerine, %30'unu kendine, %20'sini yatırıma ayır. altın al at köşeye mesela. hayat dinamik. 5 yıl sonra şartlar değişebilir. hazırlıklı olursan mutlaka bir fırsat çıkar. 5 yıl önce durumun bu şekilde olacağını da kimse tahmin edemezdi. ancak finansal okuryazarlığını arttır, paranı dengeli idare et bir fırsat çıkar yine.
0
black mamba
(06.09.21)
Tam emlak fiyatları zayıflayacak, yeni bir manyaklık çıkarıp mani oluyorlar. Önce Suriyelileri, şimdi de afganları doldurdular. Bunları kim tahmin edebilirdi ki?
Bir de paranı dövizde tutsaydın, o de ikiye katlamıştı muhtemelen.
0
vizivozo
(06.09.21)
Tam 1 sene once 150 bin lira olan evler simdi 250 bin lira. O 1 senede doviz artti aldigim evlerden zarar ettim diyordum, su anda satsam bildigin Dovizde bile yuzde 10-15 civari karim olacak.

Turkiye'de bir sey almak icin beklemeyeceksin aga. Turkiye'de ev fiyatlari en kotu enflasyon oraninda artar.
0
baldur2
(06.09.21)
aynısını araba için düşünüyorum. Yıllar içinde başta peşin alabilecekken artık kredi ile ancak o zaman alabileceğimden daha kötüsünü alabilecek hale düştüm.

Fakat şu var, bu kadar kötüye gideceğini bilemezdik (2015'lerden beri ekonominin çok kötüye gideceği biliniyor aslında ama ev olayında ek olarak göçmen sorunu, yeni ev arzının azalması, devletin bi dönem ucuz kredi vermesi, corona vb. şeyler var)

ailen seni korumaya çalışmış, kiminin ailesi daha geleneksel oluyor "illa bi ev araba al krediye gir" diyor. O da kötü bence. Fakat bu dönemde işsiz kalan baya kişi de oldu, hatta seneye ben işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıyayım. Kredim olsa daha çok gerilirdim.(ha kirada oturuyorum yine geriliyorum)

buradan çıkarılacak ders yatırım işlerini öğrenmek. Atıyorum o zaman 5 liradan dolar alsaydın veya güzel birkaç fona yatırsaydın belki hala o ev olmasa da yakın bir yeri alabiliyor olurdun.

bu arada, acı bir şey söyleyeyim, millet evlenerek birikim yapıyor. Tek başına bi halt yapamıyorsun ama iki düzgün maaş gelince biriyle kredi ödeyip ev alıp öbürüyle yaşamak gibi yollara gidiyor insanlar. Evliliğin maddi yönünü küçümsememek lazım benim gördüğüm varlık edinebilen insanların hepsi evli. Hem zorunluluk hissettikleri için, hem de yapabildikleri için.
0
nhk ni youkosu
(06.09.21)
80 milyona zor yeten ulkemizi 100 milyonla paylasiyoruz artik, alamazsin tabi! kimse bu gercegi gormuyor nedense. ciddi artis getirdi bu durum her seye.

tamam insaat maliyetleri artti, tamam arsa az vs.. ama soyle de bir sey var: piyasayi manipule eden insaat firsatcilari oldukca alamazsin.
tvde haberlerde bile habire bu pompalaniyor...ev az, kiralar, satiliklar uctu.. haber icin mi saniyorsun bunlar.. bunun bir nedeni de henuz kiralari, satis fiyatlarini ucurmayanlar kaldiysa onlar da ucursun diye.

aileden ev kalmadikca, kendi isinin sahibi olmadikca da alamazsin bosuna uzme kendini. ben de uzuluyorum ama bosa yani.. bizden goturuyor.

evlenme ihtimalin varsa evlen +1 ayrica. evlilik artik ticari bir girisim gibi de oldu. sirf maasi var diye (zenginlik de degil yani calisma potansiyeli bile yetiyor) biraz ici isindigiyla evlenen cok kisi var cevremde. eskiden rezillik diyordum, onlara da hak veriyorum artik...
0
Kittie
(06.09.21)
Soruna kendi yaşadığım olay ile cevap vereyim.

2020 Şubat ayında 230 bin liraya( 65 bin peşinat 176 bin kredi) Antalya'dan ev aldım 1+1 üstelik 15 yıl vadeyle.( kim öle kime kala, bekar adamım 32 yaşında gezem tozam demedim aldım üstelik arabam bile yok)

Şuanda ev için 450 ila 500 isteniyor ve 1.5 yıl oldu ancak.. Benim o üç kuruş param tl'de kalsaydı bugün ev almam için ortalama 300 bin çekecektim.

Bir de işin şu yönü var.

Senin çektiğin kredi 2500 tl atıyorum. Bu 15 yıl boyunca aynı kalacak. Ancak maaşın ve kkiraya verdiğin evin kirası yükselecek ve ileride o 2500 tl muhtemelen bu emflasyon oranlarıyla kuş gibi kalacak.

Bugün içinde yaşamak zorunda olmasan da bir ev alıp kiraya versen zaten kafadan ev sürekli değelernecek ve kira ile de ek gelirin olacak.

Umarım anlatabilmişimidir :)
0
denizmaniaherif
(06.09.21)
5 yıl önce evimi almadan önce fotoğraflarına bakarken o zamanki patronum odama gelmişti. evi gösterdim çok kararsızım ihaleye girsem mi? diye düşünüyorum demiştim. o da gir sana kalırsa ödenir gider demişti. onun kurduğu o cümle bana güç verdi diyebilirim. iyi ki almışım. o kritik anda insana olumlu gaz verecek biri olmalı yanında.

segmenti düşüreceksin +1 bir de biraz daha eski evlere bakabilirsiniz.
0
naksidil
(06.09.21)
off çok kötü resmen kendim yaşamış gibi kötü hissettim.

ya bu kredi ile ev almak konusunda neden insanları korkutuyorlar anlamış değilim, hadi dağın başında bir yazlık fln olsa neysede feneryolu'nda 2+1 daire ödeyemiyor musun cok mu sıkıştın, piyasa mı kötü 100bin altına verdiğin gün satılır.
kredi ile ev yatırımı için bu kadar korkak düşünenleri anlamıyorum.

neyse geçmiş olsun. konut piyasası ileride ne olur bilmiyorum ama genel olarak piyasada fırsatlar bir şekilde gelir, bunun için uzun zaman beklemek zorunda kalabilirsiniz. o arada içiniz rahat etmesi için daha uygun bir yerden ev alıp o sürede en azından birikiminizi koruyabilirsiniz.
0
nuisance
(06.09.21)
Feneryolu'nda 2+1 giriş daire eğer deprem öncesiyse almamanız çok hayırlı olmuş.
öncelikle saçmalamayın, elbette ev alabilirsiniz uygun fırsatlar çıktığında. ancak istanbulda ev almayı ve veya yaşamayı ileride de isteyecek misiniz? birikimlerinizi nerede nasıl değerlendireceksiniz; belki al satla daha çok gelir elde ederek ev alacak peşinatı daha rahat bulacaksınız vs vs bunları bilmiyoruz.


mod düşürecek başka şey mi bulamadınız? ölüm, hastalık olmasın da.
0
rewlack
(06.09.21)
(23)

Doktorlugun tercih olarak fiyat (bedel)/performans orani rezalet degil mi?

robokot
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara k
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara karsilik kazandiklari ortalama paraya baktigimda acimadigim bir doktor gormedim.

bu sadece turkiye'de de degil, yabanci doktorlarda da benzer seyler goruyorum ama turkiye hele ekstra kotu.

hayvan gibi calis, derece yap, kazan, sonra 6 sene egitim, son 3 senesi pratik ve hastanelerde ofisboy gibi gorulme, itilip kakilma, uzun saatler... sonra mecburi hizmet! kalk git yasadigin yerden duyanin bir ucuna butun hayatin askiya alinsin. uzmanlik istiyorsan hayvan gibi yine calis tekrar ki TUS veresin (hem de yks / öss all starlara karşı), hadi onu verdin tekrar egitim 3-6 sene - yas kemale eriyor bu arada ama hayatini yoluna koyamiyorsun neden? uzmanlik aldin yallah mecburi hizmete! yan dal yaptin, yallah mecburi hizmete... tum bunlardan sonra istedigin bir yerde yasayabilecegin de garanti degil.

hadi tum bunlari atlattin, 36 saat nobetler, ozellikle turkiye'de hastanelerde siddet - zor sartlarda calisma. hikayelerini dinledigim kadariyla yukarida bahsettigim tum bu surecte mobbingin allahini yiyorlar bir de, hiyerarsi cok kati. alt ust iliskileri cok belirgin. en dandik sirkette insan kaynaklarina gidilip olay yaratilacak seylerin 10 katina millet gikini cikarmiyor.

sistem seni turkiye'ye de bagliyor, cogu diger meslekli gibi baska ulkelere mobilitenin onunde diger mesleklere gore cetin engeller var.

bu kadar inanilmaz tempolarda gecen gunduzun olmadan calisiyorsun, kendini tehlikeye atiyorsun (en az 1 kere covid gecirmemis doktor kaldi mi?) aldigin maas hafif tecrubeli bir muhendis maasi bile degil bazen. rezillik degil mi ya? hekimlik aşkı olmayan, sadece buyuk umutlarla bu ise girmis "tip mi bilgisayar muhendisligi mi?" sorusu aklindan gecmis biri icin tam bir cehennem olmali. ki gosterilen cabayi alinan egitimi dusunelim, o kadar emegi en dandik meslege bile versen cok daha iyi para kazanirsin ve cok daha esnek bir hayat tarzin olur zaten. fiyat (bedel) performans orani cok dusuk bir tercih bence, yaniliyor muyum?

cevrenizde tercihlerini "tip olsun da neresi olursa olsun" diye dolduran gencler nasil bir hayatlari olacagini biliyorlar mi genelde? yoksa sadece tıp diye mi yaziyorlar? yoksa ben ortalama (dunyaya hekim olmak icin gelmis olmayan) bir doktorun hayatini yanlis mi yorumluyorum?
0
robokot
(01.09.21)
Statü var. Parası da kötü değil. İş garantisi de var.
0
roe
(01.09.21)
statü pek umursadigim bir sey degil sahsen, kimseye de doktor diye ozel bir sey hissedecek degilim ama anlayabilirim sanirim kimisi icin onemli oldugunu.

parasi kotu degil de... verdigin emege, ilerlemek icin yaptigin fedakarliklara ve gundelik calisma tempona bakinca da mi iyi parasi? bence degil ya hic. ben bir doktorun %10'i emek gostermemisimdir herhalde - ne lisede, ne universitede, ne sonrasinda. ne mecburi hizmete gittim, ne ekstra zorlu sinavlara calistim ne pandemide onlerde savastim... bir uzman doktordan daha cok kazaniyorum oturdugum yerde altimda donla - ama bu bana ozel degil. Bir doktorun %50'si emek gosterecek biri HERHANGI bir meslekte cok daha fazlasini kazanmaz mi kolayca? f/p kotu derken bundan bahsediyorum. tip doktoru olmayan biri icin 9 / 12 yil kicinin uzerinde sadece kitap karistirarak egitim bir doktora derecsi demek. statuyse o da statu: "dr. bilmemkim" bu insanlar benzer surede egitim + mecburi hizmetler ve stresli ortamda calisma, gunduzu gecesi belli olmayan bir hayat temposuyla cok az kazaniyorlar bence.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Tıp fakültelerini genellikle ailelerinden uzakta, yatılı olarak fen lisesi okuyanlar tercih ediyorlar. Tercih değil aslında, bir zorunluluk, öğrencinin ailesinin durumu belli, kendi geleceğini sağlama alması lazım. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik bölümlerini tercih ediyorlar onlar için geleceklerini sağlama alacakları bölümler bunlar. Garanti işe, garanti maaşa ihtiyaçları var. Bu ülkede hangi meslekler bu garantiye sağlıyor ya da sağlayacak?

Aslında tıp fakültelerinin durumu sizin yazdığınız gibi değil. Fakültedeki eğitimleri, sonraki stajları sizin yazdığınız gibi yorucu bir süreç değil. Evet sıkı bir çalışma, disiplin var, bunu özellikle öğrencilere baskılıyorlar, hatta bu baskı diş hekimliği bölümünde daha fazla. Ama insanla uygulamalı çalıştıkları için böyle bir sistem var. Bu sistem olmazsa, olmaz. Bu sistem tıp fakültelerinin taban puan sıralamasına göre de ne yazıkki esniyor. Zorunlu hizmetten de çok az doktor şikayet ediyor.

İnanılmaz fazla emek verip doktor oluyorlar, maaşları az konusuna katılmıyorum. Doktorlar uygulamalı bir sağlık eğitimi alıyorlar ve bunu uyguluyorlar. Ortalama bir tıp fakültesi mezunu için doktor maaşı normal. Meslek olarak bakarsak üreten, kendisini geliştiren doktor sayısı ülke geneline göre çok az. Elbette üreten, kendisini geliştiren, alanında en iyi olan doktor zaten hak ettiği maaşı kazanıyor. Ama bunun dışında kalanlar için maaş normal. -tabiki ekonomiye göre maaşları daha uygun olabilir, ama doktor oldukları için üreten, yapan meslek grupları ile aynı maaşı almaları mantıklı değil- Her mesleğin, bölümün kendi zorluğu var işte.

O alt üst ilişkisi, baskı ilk yıldan başlıyor yukarıda saydığım bölümlerde. Bir yerden sonra çok normalleşiyor olan biten. Birde sürekli olan bir durum değil. Bunun dengesini sağlıyorlar fakültelerde. Asistan öğrenciye kötüyse, profesör iyi davranıyor.
0
GoodMorningTeacher
(01.09.21)
Kesinlikle rezalet.
Statü yok.
Parası kötü.
Sadece işsiz kalmayacaklarını umuyorlar.
Nasıl bir bedel ödeyeceklerinin farkında değiller.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
TIP mi bilgisayar muhendisligi mi ikileminde kalan kusura bakmasin da bu bedeli odeyecek.

Boyle bir ikilemde kalinmamasi lazim. Bilgisayar muh mi elektrik elektronik muh mi ikilemi olsa anlarim ama boyle alakasiz bolumler arasinda nasil ikilemde kalinir

Soruya gelecek olursak ne kadar statu yok denilse de toplum nazarinda statusu en yuksek meslektir.
Sunu unutmayin.Bizim gibi toplumlarda hayata yenik baslayan kisilerin yirtmak icin egitim ve meslek secimi tek sanslari.Bu sanslarini kulanirken gencler mumkun oldukca garanti tercih yapmaya calisiyorlar.DOktorlugun zorlugunun herkes farkinda ancak doktorluk disinda bu gruptaki insanlar icin makus talihini tersine dondurebilecek garanti bir meslek yok.Is garanti, kazanc genel ortalamanin ustunde,statusu cok iyi. Tek kotu tarafi ortalamanin cok cok ustunde calismaniz bekleniyor.Insanlar calisirim ne olacak, baska sansim mi var kafasiyla bunu gormezden geliyor.

Zaten bu mantik yuzunden son donemde doktorlugu tercih eden gencler genelde kaymak tabakanin ailelerinden cikmiyor. Ya doktor anne babanin cocuklari yada sosyoekonomik durumu daha kotu ailelerin cocuklari oluyor genelde.Bu son kisim sahsi yorumumdur herhangi bir veriye dayanmiyor
0
turkuaz
(01.09.21)
Tıp eğitimi yukarıda söz edildiği gibi basit bir uygulamalı eğitim, "meslek lisesi" eğitimi değil. Ciddi bir mental çaba var temelinde.
Bu nedenle de vasıfsız işçi maaşı almaları (özellikle asistanların) hiç kabul edilebilir bir durum değil.
Oğlum bu yıl üniversite tercihi yaptı. Söylediği şu: anne, tıp okumanın bir mantığı var mı, yok. Bak, bir imza yüzünden ağır ceza mahkemelerinde sürünüyorsun. Bak, bir cerrahın parmakları kesildi, hayatı kaydı.
Hariçten gazel okumak kolay.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
Valla bence de emek/getiri oranı çok düşük, ama manevi tatmini vardır diye düşünüyorum.

Yani bizim sektörde Google'da bile çalışsan temelde çöp (a.k.a reklam) satıyorsun. Sektörün büyük kısmı benzer şekilde çöp satmak üstüne. Okumuş etmiş o kadar insanın tek amacının "nasıl daha iyi çöp satarız, nasıl patronları daha zengin ederiz" olması baya trajik bişey aslında. Bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, oyun, habercilik vs. vs. kullanıcıyı exploit etmek üstüne olmayan çok az iş kolu var. Ya da devlete, askere, istihbarata çalışıyorsun. Beni epey rahatsız eden bişey bu mesela.

Öbür tarafta ağrı kesici bile versen en azından birinin derdine derman oluyorsun. Tertemiz iş.

Ayrıca yurtdışına gitme olayı da çok zor değil gördüğüm kadarıyla. Bizim doktor arkadaşlardan baya giden oldu, gittikleri yerde daha iyi para + daha düzgün çalışma şartlarına sahipler. TR dışında makas o kadar da açık değil yani.
0
plutongezegendegilmi
(01.09.21)
Net rezalet.

Aynı puanı alan mühendis arkadaşlarım (makina-bilg-elektrik) yarısı yurtdışında kalanı aselsan tai de falan çalışıyor.
0
adventchant
(01.09.21)
sadece f/p olarak değerlendireceksek, kendini iyi donatmış onkoloji, onkolojik cerrahi, dermatoloji, gastroenteroloji, beyin cerrahi uzmanının f/p oranına yaklaşabilecek meslek bulunmuyor.
0
altinci nesil caylak
(01.09.21)
Eskiden (10+ yıl) doktorlar orantısız derecede çok kazanıyorlardı ve saygınlıkta zirveydi. Şu anda da iyi kazanıyorlar ama işte eskiden kazanılan tutarlar kadar olmadığı için tatmin etmiyor.

Tıp öğrencileri bölümlerine girdiği andan itibaren üniversitenin diğer bölümlerine nazaran el üstünde tutulur, hocaları keza öyle, üni bütçelerinin büyük bir kısmı üni. hastanelere ayrılır… e sonuçta bu el üstünde tutulan kişiler kendi deyimleri ile “ayak işi” yapmaya başlayınca memnuniyetsizlik doğuyor.

Bedel/fiyat endeksine de anca belli branşlar dahil edilebilir. Yoksa bir aile hekimi neyin bedel/fiyat endeksini yapabilir? Cerrahi branşlar desen anlarız da o da zaren tus’ta barajı geçen herkesin kazanabileceği bölümler halinde şu an. Çünkü hekimler diğer tüm insanlar gibi rahat/risksiz çok para kazanmak istiyor.
0
giovanne
(01.09.21)
- Sonsuza kadar maas ve is garantisi
- Yesil pasaport
- Yuksek maas(vali ile ayni neredeyse)
- Yilda minimum 20 gun izin
- okuldan sonra tek satir okumadan emekli olabilme imkani
- guclu meslek lobisi

Bundan daha iyi bir meslek olsa en yuksek puan onun olurdu.

Doktorlar da memnun olmasa istifa etme sanslari var.
E-ticaret yapabilirler, getir kuryesi olabilirler, yazilimci olabilirler.

Banka bile ayricalikli hizmet veriyor.
www.qnbfinansbank.com

Statu muhabbetine hic girmedik daha. kiz tavlamada avantaj, ev tutarken avantaj..
Akraba ve arkadaslarin gereksiz yalakaligi...
0
divit
(01.09.21)
TR için kesinlikle katılıyorum. Yurtdışını bilmiyorum ama türkiyede doktorluk şu anki maaşını değil 2 katını versen yapamayacağım bir şey. Zamanında burada anlatmıştım (bkz: #90534842) toplumun en eğitimli ve en zor yetiştirilen kesimi, en eğitimsiz kesiminin önüne yem gibi atılıyor resmen. Yemişim yeşil pasaportunu.
0
roket adam
(01.09.21)
Valla katılmakla katılmamak arasındayım.

Bizzat tanıdığım 3 doktor arkadaşımı örnek vereyim:
1- TUS'u da kazanıp okuyup dişini sıkıp, kendi muayenehanesini açıp 40 yaşına gelmeden ev-araba-villasını alıp oturan var
2- 6 yıllık eğitimi bitirip TUS yerine dil çalışıp yurtdışına taşınan var.
3- 6 sene okuyup TUS'a girmeyip, işyeri hekimliği yapıp, farklı iş yerlerini bağlayıp 1 ev 2 son model arabasını almış olan var.

Özetle, eşek gibi çalışıyorum ama bunların hiçbirini yapamıyorum. Çalışıp emek harcayıp sürünen doktor arkadaşım yok ama çalışıp emek harcayıp hala evi arabası olmayan diğer meslek sahibi arkadaşlarım var (kendimi de bu gruba dahil ederim) O nedenle doktorlara oturup ağlamak yerine, komple sisteme bakalım bence.
0
lcha
(01.09.21)
Maalesef öyle ya.

Her bir cümlene hak verdim okurken. Ben mühendisim, kardeşim doktor. Önceden de zordu arkadaşlarımdan biliyorum ama son yıllarda iyice zorlaştı.

Taşrada belki saygı duyuyordur hala insanlar ama büyük şehirde köpek gibi bakacaksın ukalalığıyla geliyorlar. Mağara adamı gibi muayene sırasında içeri dalıyorlar, usülden, konuşmaktan haberleri yok. En ufak bir şeyde doktora patlamak için bekliyorlar. Acile gelenlerin inanılmaz bir çoğunluğunun sorunu poliklinikte çözülebilecek, acil olmayan şeyler. Bir de onları eğlemek için uğraşıyorlar. Geçenlerde bir hasta sizce benim başım ağrıyor mu diye sormuş kardeşime :)

İş arkadaşları ve yöneticileri de hastalar ve yakınları gibi doktorlara kötü davranıyor. Mobbing almış başını gitmiş. Denildiği gibi okulda da öyle olduğu için çok anlamıyorlar ama özel sektörde onda biri yaşansa birkaç sene yiyecek tazminat kazanırsın. Hastane yönetimi sadece sayılarla ilgileniyor. Nöbet boyunca 200'den az hasta baktığında yavaşsın diyerek baskı yapıyorlar. Dakikada bir hasta bakmanı ve o hastaların başına bir şey gelmemesi lazım bu kez malpraktis derdi ile baş başasın. O zaman da hiçbir yöneticinin arkalarında duracağını sanmıyorum. Biz böyle bir şey demedik diyip kenara çekilecek tıynetteler çoğunlukla.

Yeri geliyor tüm günün yorgunluğunu bir teyzenin Allah razı olsun'u geçiriyordur ama uzman olsan dahi profil aynı. Ancak niş alanlarda çalışıp, kendini kanıtlayıp, özel muayenehanede muayene başına 400-500 tl aldığın noktada rahat edersin.

Aklı olan başka bölümlere gitsin bence. İyi kötü fakültede olan da ya gidecek ya kaderine razı gelecek.
0
chicha_v2
(01.09.21)
kesinlikle rezalet. ancak aşk, tutku,idealler dışında tıp yazan liseli genç profili orta direk veya altı ailelere mensuptur.
-anlaşılsın diye abartarak örnekliyorum- hiçbir sabancı durduk yerde bu kadar çile çekmez, çok kafalıysa bile gider en iyi okullarda ekonomi okur, işletme okur döner mis gibi kariyer yapar, yükselir maddi manevi tatmin olur. çünkü garantici olmasına gerek yokyur, sınıf atlama ihtiyacı hissetmez.

tıp doktorluğu neredeyse hala türkiye gibi genç ve zorluklardan gelerek kurulmuş bir ülke için hala saygın ve önemli bir meslek; hala eski dönemlerdeki koşullar hatırlanarak sınıfsal bir geçiş mesleği olarak görülüyor, görece daha çok kazandırdığına inanılıyor. büyük göçlerden önce bir süre daha böyle devam edecek. iyi doktorlar avrupaya gittiğinde, çığ gibi artan vakıf üniv.leri mezunları çoğaldığında tıp da pek çok meslek gibi itibar kaybedecektir buralarda.


son soruya dönecek olursak, yineliyorum o çocuklar galatasaray lisesinden, saint joseph'ten, istanbul erkekten falan mezun olmuyor genelde. yozgatın bir kasabasından mezun 17 yaşındaki çocuğun en büyük hayali hala tıp fakültesi hatta doğuda, taşrada falan bir tıp fakültesi bile büyük birşey. diğer türlü de hep çile olacak ona; tüm çevresinde zaten çileli ve üstelik karşılık alamamış bir kitleyi görerek büyüyor. ne istesin?

son derece haklısınız.
0
rewlack
(01.09.21)
Doktorun nerede çalıştığına bağlı.
Kendi muayenehanesindekiler 8 ayrı ev sahibi olabiliyor. Adamlar darphane gibi para basıyor.

Her mesleğin cilvesi var. İlk yıllarda çileyi çekip sonra tonla para kazanılacaksa asgari ücretle yaşayıp ölen insanların ülkesinde çok şanslılar bence
0
photo85
(01.09.21)
kötü niyetli art niyetli doktorlar olabilir, bence en saygı duyulması gereken hatta en saygı duyduğum meslek. adalet bak. çalışıyorum savcı hakime gram saygım yok. çünkü doktor kadar saygın olamıyorlar, makam mevki olarak kendilerini üst görseler de bence doktor daha saygın bir meslek. paradan puldan çok saygı hazzı daha önemli olabilir.
0
mikahakkinen
(01.09.21)
cevaplar icin tesekkurler arkadaslar. cok iyi kazanan kisilerden statu kazanan kisilerden ornekler verilmis, dogrudur onlar da vardir.

benim daha cok onemsedigim burada, "para kazanmak", "araba ev sahibi olmak" ile "hayatinin kontrolunun elinde olmasi", "gorece stressiz bir yasam" ve en onemlisi "elindekinin tadini cikarabilecegin zamaninin ve kafa rahatliginin olmasi" arasindaki baginti.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Doktor ya da her meslekte yozgat'ın köyünden çıkanlar var. Robert Kolej, Galatasaray Lisesi mezunu doktor arkadaşlarım var. ÖSS birincisi doktor arkadaşım var.

Tercih meselesi. Doktorluk bu ülkede en prestijli mesleklerden ancak doktorların çalışma şartları kötü. Çok yoğunlar. O şekilde yaşamdan keyif almak zor. Ama bu kişiler hayatları boyunca sürekli disiplinli yaşamış insanlar. Herkes barlarda sabahlayacak diye bir şey yok. 3-5 yıldır instagram'da hava atılabilecek işler popüler oldu. Barista denilen garsonlar kasılıyor falan..

Çok yüksek puan alıp tıp seçmeyen biri mühendislik okusa yine özel sektörde çürüyecek. özel sektörden bıkıp Kpss kasarak kamuya geçmek isteyen çok mühendis var.
0
roe
(01.09.21)
Bence siz cok yanlis gelmissiniz.
0
balpolen
(01.09.21)
konudan bağımsız olarak, aradığınız sözcük ücret. ücret/performans oranı.
0
akhenaten
(01.09.21)
uzun vadede değil. türkiye'de doktor sayısı nüfusa oranla çok çok az. o yüzden kazançlar uzun süre düşmeyecek. hala ortalamanın çok üzerinde. belli başlı alanlara yönelirse de bir genel müdür kazancına ulaşır.

asistanlık sürecinde zaten odtü mezunu bir mühendis kadar para kazanıyorsun.

belki tek zorluğu asistanlıktaki uzun nöbetlerdir. bir de insanlarla muhattap olmayı sevmiyorsan o kadar insanla iç içe olmak sevilmeyince yapılmayacak şey değil. onun dışında avantajı çok.
0
black mamba
(01.09.21)
bugun debeye 1. siradan girmis su entry de bu soruyu sorarken toparlamaya calistigim dusuncelerimi ozetliyor: eksisozluk.com

...ki mecburi hizmet(ler)e deginmemis bile.

@akhenaten, tesekkurler ama yok, aradigim bir kelime yok. fiyat / performans standart bir kalip ya, sakayla karisik onu kullandim. yoksa fiyat tarafinda doktorun cektigi eziyetlerin toplami var.
0
🌸robokot
(04.09.21)
(13)

Dubaide yaşamak?

izninizolursatahtinizatalibim
Merhabalar,Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
Merhabalar,
Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.
Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.
Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.
Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
25 yaşında, kadınım.
İstanbulda tek yaşıyorum.
Ortalama 8-12 arası değişen gelirim var ancak yetmiyor, yetiremiyorum.
İngilizce, fransızca biliyorum.
Bu macera bana faydalı olur mu? En kötü ingilizcemi geliştirip arapça öğrenip dönerim diyorum ancak çok mu hayalperest yaklaşıyorum?
Hiçbir birikimim yok bu arada. Ordan burdan biraz toprlayıp gideceğim.
0
izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
Meslek bilgisi olmadan ne desek bos. Insaat ve tasarim sektoru o taraflarda iyi ama kadin olunca is biraz degisebilir.
0
nax
(30.08.21)
Ah onu yazmamışım ama spesifik bi beklentim yok o konuda. Okuduğum bölümden çok ayrı olarak uluslarası satış yapıyorum şu an.
0
🌸izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
İş başvuruları yapın ama sizin meslekte zor. İnşaat sektörü iyi orada
0
roe
(30.08.21)
Öncelikle fake kokusu geliyor.

Tek yaşamanıza rağmen 8-12 arası değişen aylık gelir sizi geçindirmiyorsa, maddi açıdan rahatlama ümidiyle gitmeyin. Sizin parayı kullanma sorununuz vardır. Ucuz yerler değil bahsettiğiniz yerler, refah seviyesi de Avrupa ülkeleri gibi değil. Herhangi bir mesleği yaparak Avrupa’da yakalayacağınız standartları orada yakalayamazsınız.

Hayat tecrübesi olsun diye gidiyorsanız gidin tabi.

Bu arada, bu gelir düzeyine sahip bir arkadaşım-akrabam hatta kardeşim yurtdışı tecrübesi için benden 1 kuruş istese vermem. Akıllı davranıp kendi harcamalarını öngörerek birikim yapması gerekir gitmeyi göze alan kişinin.
0
megalomaniac
(30.08.21)
Dubai'de yasaman icin bi sirketin sponsor olmasi lazim (yani once is bulman ve sirketin sana oturum cikarmasi lazim)

Spesifik bir is tanimin yoksa da is bulman zor. Dubaideki herkes halihazirda ingilizce konusuyor zaten. Ingilizce bilmen seni one cikarmiyor yani. Arapca ogrenmen imkansiz gibi bir sey. Belki hintce ogrenebilirsin.
0
brkylmz
(30.08.21)
Bi Gidene Soralım podcast'inde iki ülkede yaşamış kişilerin konuk old. bölümlere bakın.
0
kaset
(30.08.21)
Sizin 8-12 gibi bir gelirle iş amacıyla yer değişimi değil daha çok harcama alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor.
Dubai ya da Katar ise bir çözüm değil anlamsız bir hayal sadece.
0
Erva
(30.08.21)
Kuzenim
çalışmaya gitmişti. Yıl 2004. Arkadaşının babasının şirketinde müdür pozisyonu. Çok rahat ve maddi anlamda iyi olmasına rağmen 6 ay zor kaldı döndü. Çok da isteyerek gitmişti. İklimi sevmemiş. Kapı kolunu bile tutamıyorsun sıcaktan demişti. İyi düşünün..
0
aptallarin pin kodu
(30.08.21)
Kuzenim (kadın, mimar) yıllarca Dubai'de yaşadı, pandeminin ortasında döndü buraya, yine iş bulursa yine gidecek. Ben de 2020'nin başında 10 gün kadar yanına gitmiştim.

Adı öyle olmasa da ciddi bir kast sisteminin içine giriyorsunuz. Emirlik vatandaşları çılgın zenginlikleriyle üstte, beyaz yakalı Avrupalılar ortada, mavi yakalı Hintler, Pakiler... en altta. O kadar çok ucuz işgücü var ki, her otelin, etkinlik alanının, avm'nin, her benzinliğin, hatta yol kenarı tesislerinin tuvaletinde sürekli bekleyen personel var, tuvalet kullanıldıkça arkadan girip temizlik yapıyorlar. Yani gideyim de iş bulurum diye gidilmez. İyi bir mesleğiniz varsa güzel para kazanırsınız ama biriktirmek için ciddi ciddi kemer sıkmazsanız çok güzel de para harcarsınız, her şey pahalı, her yer pahalı.

Örnek olarak, kuzenimin yaşadığı epey lüks bir bölgedeki binanın otoparkına dışarıdan giriş (yanlış hatırlamıyorsam) saati 80 dirhemdi. Benim zorumla (eski çarşı varmış diye) emirliğin daha varoş bir yerlerine gittik, otopark günlük 15 dirhemdi. Fakat kuzenim ve onun ayarındaki çalışanlar bu bölgelere girmeyi çok sevmiyorlar, daha güvensiz hissediyorlar.

Bir yandan da Dubai'de emniyet çok sıkı çalışıyor, her yer sivil polis kaynıyormuş, çok caydırıcı cezalar var ve bunun sonucunda İstanbul'dakinden çok daha rahat yaşayabiliyorsunuz. Telefonları ortalıkta, cüzdanları anahtarları havlunun üstündeki çantada bırakıp arkana bile bakmadan denize girebilecek kadar rahat, İstanbul'dan gidince şok olmuştum. (Ha bir de hayatımda görmediğim kadar tanga bikini gördüğüm için şok olmuştum.)

Yani bence iyi bir iş bulursanız gidilir, güzel de yaşanır. Ama İstanbulda 8-12 bin lirayla geçinemiyorsanız orada hiç geçinemezsiniz.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
bir vasfın yoksa, birikimin de yoksa sadece dil ile gidersen batılı birileri ile çalışmak için çok şanslı olman lazım. batılılarla çalışmazsan araplarla çalışırsın, onların da kadına bakış açıları belli. ben olsam hiç macera aramam.

ha dersen ki bir vasfın var, profesyonel olarak çalışıyorsun, o zaman amenna. bence en önemli konu ne iş yapacağın. onun dışında dubai istanbul gibi değil, ufacık bir yer zaten, yapılabilecek şeyler inanılmaz kısıtlı, belirtildiği gibi bir kast sistemi var, oraya gidenlerin de genel olarak tek amacı para biriktirip dönmek oluyor. dubai, katar yerine abd, avrupa, hatta avusturalya hedeflemeni öneririm. israil harici orta doğu hiç iç açıcı değil yalnız bir kadın için.
0
roket adam
(31.08.21)
Yurtdışında geçerliliği olan bir mesleğiniz varsa kısa süreli para biriktirmek için gidilir. Katar'da beIN'de bir arkadaşım çalıştı. Çok beceri gerektirmeyen bir pozisyonu olmasına rağmen ayda 4 bin doları kenara rahat koyuyordu. Ben Avrupa'da yaşadığım ülkede arkadaşımdan daha kalifiye bir işi yapmama rağmen ancak 1,5-2 ayda kenara o kadar koyabiliyorum.

Katar'ın vize süreci epey uzun ve zorlu bu arada. Oradan buradan biraz para toplayayım gidip bir bakayım diyerek gidemezsiniz.
0
yürümeyin
(31.08.21)
Öncelikle kolay kolay gidemezsiniz; Dubai yakın zamanda freelance vizesi vb. çıkardı ama bunların hem çeşitli şartları var, hem de Dubai'de yaşamanın maliyetinin yüksekliği göze alındığında "Hadi bir gideyim de şansımı deneyeyim" denilecek bir şey değil.

UAE kazanç ortalamaları meslekten mesleğe çok farkediyor; ne yazık ki pazarlama ve satış genel olarak iyi kazandıran meslekler değiller. Sabit maaşları düşük oluyor ve prim bazlı çalışıyorlar. Çok spesifik bir alanda pazarlama yapıyorsanız belki bir ihtimal şansınız yaver gidebilir.

Son olarak Dubai'nin inanılmaz canlı bir iş piyasası yok; yani iş bulmak o kadar kolay değil.
0
salihdt
(31.08.21)
Sektöre göre değişkenlik gösterir bu sorunun cevabı. Daha geçenlerde Dubai'den bir arkadaşımla konuştuk bunu. Benim şirketimin de dubai ofisi var az bucuk kontak halindeyiz insanlarla.

Dubai bölgenin en vizyoner şehirlerinden biri.

Şeyhin hedefi dubai'yi 2030'da dünyanın en yaşanılası şehri yapmak.

Giden tanıdıklarımın hepsi çok mutlu.

Elbette kendine göre zorlukları var, ama kazanç ve ortam olarak memnuniyet yüksek. 2 senedir orada çalışan arkadaşımın aldığı araç Türkiye'de 925.000 TL.
Dolarla almasına rağmen TL karşılığı bir hyundai elantra...

Yani şöyle kıyaslayın. Türkiye'de kalsaydı ancak bir hyundai elantra alabilirdi, orada v6 motorlu spor otomobille geziyor hem de cebinden çıkan para aynı.

Şehir genel olarak güvenli, özellikle beyaz yaka çalışanlar için. En çok dikkat ettikleri konu da güvenlik. Yani yalnız bir kadın olarak rahatsızlık duymazsınız.

İki dil bilmeniz size büyük avantaj olur orada.

Renkli bir hayat var. Kimse kimseye karışmıyor.

Kariyer anlamında da uluslararası bir ortamda çalıştıktan sonra türkiye'ye dönmek bir avantaj sağlayabilir.



Bunlar güzel tarafları... Gelelim resmin diğer yüzüne.

Bir kast sistemi var adı konmamış olsa da. Yani emirlik vatandaşı olanlar maddi ve manevi olarak inanılmaz yukardalar. Onların arasına girmeniz zaten çok mümkün değil. Çok dert edilecek bir konu mu bilmiyorum tabii bu:) ama atıyorum trafikte bir sorun yaşadınız mesela böyle birinin arabasına çarptınız, işiniz daha zor.

Bu sistem içinde ABD ve Batı Avrupa vatandaşları da biraz daha avantajlı. Özellikle kurumsal hayatta. Araplar önemli pozisyonlar için avrupa & amerikalıları tercih ediyor. Haliyle onlar da kendi iş kültürlerine yakın ülkelerden insanlara öncelik veriyor. Bir ingiliz yönetici türk ve ingiliz arasında kalırsa türk'ü ancak çok ucuza çalıştırabileceğini düşünürse işe alır. Ya da türkçe bilmesi avantajsa...

Madem maaştan konu açtık, burada kazanç iş alanına göre değişiyor. Ama maalesef pasaporta göre de değişiyor. Bir arkadaşım şunu anlatmıştı: Maaş teklifi almış maille. Tanıdığı insanlar bu ücretin o pozisyon için az olduğunu söyleyince IK'ya bu ücret az diye mail atmış. IK müdürü (kendisi tabii ki ABD'li:) arkadaşımın Türkiye'deki maaşının dolar karşılığını önüne koymuş. "Sana şu anda ülkende kazandığının üzerinde bir maaş öneriyorum zaten" diyerek konuyu kapatmış. Yani maalesef kast sisteminden dolaylı da olsa Türkler de biraz mağdur oluyor.

Bir de genelde bizde yurt dışında çalışmak, o ülkenin vatandaşlığını ya da en azından oturma ve çalışma hakkını elde etme amacıyla değerlendiriliyor. Böyle düşününce dubai'de geçireceğiniz yılların size maddi kazanç dışında bir getirisi olmayacak.

Tanışacağınız Avrupa ve Amerikalıların çoğu orada geçici bulunuyor. Ve bu ilişkilerine de yansıyor. Yani orada network sağlarım, sonra oradan başka ülkeye geçerim diye düşünüyorsanız genelde ilk tercih edilen adaylar Türkler olmuyor bu tarz transferlerde. Ancak o işte çooooook iyi performansızı olacak, ya da dil gibi ikame edilmesi zor bir avantajınız olacak falan. Avrupa'da da türkçe bilen adam arayışında olan çok şirket olmaz. Olsa bile zaten artık ab vatandaşlığı olan milyon tane türk var. Yine onlara yönelirler.

Son olarak iş bulmak koaly değil.
Çalıştığınız şirketin dubai bağlantısı varsa, dönem dönem tüm ülkelere iş ilanları gönderirler. Bunları takip edin. Yöneticilerinize ya da IK'ya sorun.
En kolay bu şekilde iş bulunuyor.

1-2 sene türkiye'dekinden daha fazla kazanayım, biraz da birikim yapayım. Gitmişken de şöyle dolce vita bir hayat yaşayayım yeter diyorsanız düşünülebilir.

Bu arada dev sıcak. Yani öyle böyle değil. Nisan'dan ekim'e kadar suratınızda bir fön makinesiyle gezdiğinizi hayal edin. Hayatınız klimalı evden klimalı otoparka, oradan da klimalı otomobille klimal ofise ve arada da klimalı avmlere şeklinde geçecek. Akşamları serinleyince dışarı atabilirsiniz kendinizi ancak.
0
anten
(31.08.21)
(15)

Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir?

nickini degistiren yazar
Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir? Hangi durumda alman hesabı yapılması daha doğru olur.1) kız ve erkek ilk buluşmaya (date) çıkıyor. İleride sevgili olma potansiyelleri var.2) kız ve erkek zaten sevgili.3) kız ve erkek arasında duygusal bir bağ yok. Sadece arkadaşlar.
Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir? Hangi durumda alman hesabı yapılması daha doğru olur.

1) kız ve erkek ilk buluşmaya (date) çıkıyor. İleride sevgili olma potansiyelleri var.
2) kız ve erkek zaten sevgili.
3) kız ve erkek arasında duygusal bir bağ yok. Sadece arkadaşlar.
0
nickini degistiren yazar
(30.08.21)
kim davet ediyorsa o öder.

karşıdaki paylaşmayı teklif ederse senden hoşlandım demiş olur.

karşıdaki o zaman şurada da bir tatlı veya drink alalım derse hoşlandım demiş olur.

eğer karşıdaki hiçbir şey demez ve cidden davet eden öderse 'bugün de doyduk çok şükür' gibi bir şey oluyor.
0
duyurukullanıcısı
(30.08.21)
1. davet edenin ödemesi makul ama diğer taraf hesabı paylaşmayı teklif etse şık olur, paylaşmazlarsa çıkışta tatlı, kahve falan ısmarlar ya da bir dahaki buluşmayı kendisi öder.

2. Ne fark eder? Kimde para varsa, o sırada kimin cüzdanı kolaydaysa, ekonomik durumlarına göre... Sürekli erkeğe ödetmek çok çirkin.

3. Arkadaşlar arasında çok para muhabbeti dönmesi tatsız bir şey olduğu için ufak tefek şeylerde (kahve içtik kalktık, sabah fırından iki poğaça aldık...) fark etmez, lafını etmek bile tatsız, bazen biri bazen diğeri öder. Pahalı bir yere gidildiyse paylaşılır.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
davet eden öder. onun dışında niye erkek ödesin? hiçbir durumda ödememesi gerekir.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(30.08.21)
Kobuchu+1. Bunun cinsiyetle alakası yok.
0
Phoebe
(30.08.21)
1-2-3 ben öderim elimden geldiğince, ama ben kariyerde hızlı yükseldiğim için belli bir seviyeye geldim, takıldığım arkadaşlarım hala öğrenci veya yeni mezun maaşı alıyorlar vs.

Genelde ben ödeyip, sonraki buluşmada kahve falan tarzı bir şeye çevirip onlara kahve ısmarlattırıyorum. Date için de böyle arkadaşlarım için de, varken sevgililerim için de öyleydi.

Kırılacak bir insansa vs. zaten anlaşılıyor o zaman da 50/50 paylaşıyoruz.
0
aguen
(30.08.21)
1 - ben öderim.
2 - ivir zivir seyleri ben öderim ama oturup restoranda 3er cesit sey yendiyse ortak ödenir.
3 - yine ortak.
0
reactionic
(30.08.21)
1- davet eden
2 ve 3 : ortak, sırayla
0
Hallegadola
(30.08.21)
1. erkek çoğunluklu ama teklif kadından geldiyse kadın.

2. yaşlara, konumlara, maddi durumlara bağlı.
özellikle 30-40 yaşındaki insanların "dur bende 20 lira var" falan hesaplarına girmesi ya da "sen ne yemiştin?"ler falan erotizmi öldürüyor.
20'lerde kimde varsa o öder ya da bölüşülür, o önemli değil.

yani önemli olan kimin ödediğinden çok, tek tarafın ödemesi.
"hesabı bölüşmek" biraz liseli hareketi olabiliyor ve ilişkilerin havasını bozuyor bence.

3. herkes kendi hesabını öder, daha doğrusu bence kuruş hesabı yapmak yerine direkt ikiye bölünür, ödenir işte.
bir tarafın durumu yoktur, nakit akışında sorun vardır, gerekirse arkadaşımın hesabını çekerim arada bir.
ya da çeşitli sebeplerde "bugün benden olsun" diyebilir bir taraf.
0
blatta hiberna
(30.08.21)
1, 2 ve 3. durumlarda özel bir davet konusu yoksa Alman hesabı olmazsa Amerikan hesabı ödenmelidir. 1. ve 3. durumda (özellikle) erkek davet etti ise erkeğin ödemesi gerekir (kadın davet ettiyse de kadın öder). 2. durumda üstünde parası olan ya da o an cüzdanına daha kolay ulaşan öder.

Genel olarak hesabı davet eden öder. Bunu diyen kullanıcılara +1
0
nawar
(30.08.21)
Nadir buluştuğum biriyse ben ısmarlamak isterim, centilmenlik+içinden gelmek. Sık görüştüğüm biriyse bir dengeye oturmasını beklerim. Burada bir gerginlik varsa o iletişim sürmez zaten..
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.08.21)
Doğu kültüründe her durumda erkek öder.
Ve bence 1 ve 2.durumlarda erkek, 3 nolu durumda bazen kız bazen erkek ödemeli.
Bugüüne dek hep hesap paylaştım ve fazla fazla ben ödedim
Hayatın gör dediği şu : niyeti ciddi erkek zaten hesap kitap tutmuyor
Etrafımda da kimin sevgilisi hesap kitap yapmadan 2 nolu durumda hesap ödediyse devamında hep evlenme teklif ettiler
0
photo85
(30.08.21)
1. Davet edenin ödemesi daha doğru, alman usulü de problem değil bence.
2. Ortak
3. Ortak
0
Josephine.
(30.08.21)
1-2 erkek oder.
Arkadaslarsa kabaca ikiye bolerler.Yada sirayla ismarlarlar
0
turkuaz
(02.09.21)
Erkeğim. Karşı taraf ben ödeyeyim demediği sürece her durumda ben öderim.
0
hayirsiz
(02.09.21)
1)Önceden tanışıklık varsa, davet kabul edilmişse demek ki karşı taraf görüşmek istiyor. Bu durumda davet edenin ödemesi makul.

Ancak yüzünü hiç görmediğin biriyle online ortamdan tanışmışsan herkes kendinin hesabını öder. İlk buluşma suistimali diye bir şey var günümüzde. Buna düşmemek lazım

2)Bazen kadın, bazen erkek. Mesela yemeği erkek öder sonra kahve içilirse kadın öder gibi gibi.

3)Bölüşülür ya da sırayla
0
roe
(02.09.21)
(6)

Bahcelievler ve Yenibosna tarafında oturan var mı?

pegi
Merhaba duyuru atanma sürecindeyim okul Yenibosna’da, semt hakkında bilginiz var mı neler söyleyebilirsiniz? Özellikle kiralar nasıldır, insanlar nasıldır? Ya da burda çalışıp başka nerelerde yaşanabilir? Fikirlerinize ihtiyacım var, teşekkürler
Merhaba duyuru atanma sürecindeyim okul Yenibosna’da, semt hakkında bilginiz var mı neler söyleyebilirsiniz? Özellikle kiralar nasıldır, insanlar nasıldır?
Ya da burda çalışıp başka nerelerde yaşanabilir? Fikirlerinize ihtiyacım var, teşekkürler
0
pegi
(30.08.21)
Yenibosna’nın hangi mahallesinde? O da önemli. Özel araç var mı yoksa toplu taşıma mı? Okula yürüme mesafesinde bir ev seçerseniz çok rahat edersiniz. Yenibosna, Şirinevler Bahçelievler trafiği berbat çünkü.
0
makarnacanavari
(30.08.21)
@makarnacanavari yenibosna anadolu lisesi.
özel araç yok. sahibinden’de 2,5tan aşağı ev yok semtte. gerçekten de öyle mi diye merak ediyorum
0
🌸pegi
(30.08.21)
okulun yerine baktım, çok içeride kalıyor ve o bölgenin şöyle bir sıkıntısı var ya Yenibosna Radar, İhlas yuva civarındaki evlere bakacaksınız ya da mahalle içi evlere.
Radar civarında, belki eski sitelerde 2.5 civarı çok normal, yeniler için çok absürt fiyatlar istiyorlar; okula yakın mahalle içinde bir tık azdır kiralar ama hem evler eskidir hem de muhit pek iyi değil gibi.

okula yakın bir yerlerde yaşamak gibi bir koşul yoksa e5'e yakın tarafları tercih edin, hem insanlar hem de ulaşım vs için daha avantajlı olabilir. 20-25 dk yürüme mesafesi olan e5'e daha yakın bir yeri seçerdim ben olsam.
0
yaraticinick
(30.08.21)
Yenibosna pek güvenli bir yer değil. Özellikle iç taraflarının hem ulaşımı sorunlu hem de insan profili sorunlu. İStanbul'da mardin'i yaşamak gibi düşün. Bahçelievler'in iyi bölgeleri de çok pahalıdır. 4000 civarı kira ödemen gerekir.

Beylikdüzü daha iyidir ama metrobüs çilesi çekeceksin. Araban varsa da trafiği sorun olur.
0
roe
(30.08.21)
Halkalı Atakent mahallesi de olabilir. Ben orada oturuyorum. Toplu taşıma ile starcity’ye gidebilirsiniz. Direkt okulun oraya var mı bilmiyorum ama starcity ile 26 dk yürüme mesafesi gözüküyor. 1*1 daire bizim buralarda çok var. 1.000-1500 kira gibi fiyatları. 2+1 dairelerde de 2.000-2500 e bulabilirsiniz. İnsanları da iyidir. Rahatsızlık vermez. Kadınsanız aşırı rahat edersiniz bu bölgede.
0
makarnacanavari
(30.08.21)
Öncelikle hayırlı olsun. 5 yıldır radarda oturuyor ve çalışıyorum. Sitede oturuyoruz biz. Gayet sakin ve huzurlu. Evimin 2 tarafında da park var. Biri semt parkı. Spor salonu , yüzme havuzu var belediyenin yakınımızda. Bahçelievlerin en oturulabilecek yeri bence. Bu arada kiralık ev bulmak çok zor. Bizim okula da yeni atansn öğretmenler kiralık ev arıyor ve bulamıyorlarmış. Şansa belki bulursunuz. Okullar bölgesi, Muhsin Yazıcıoğlu spor kompleksinin çevresinde site olmasa da gayet oturulabilir. Sizin okulun tarafı biraz sıkıntılı diye biliyorum. Ama dediğim yerden yürüyerek 10 dk da ulaşabilirsiniz..
0
aptallarin pin kodu
(30.08.21)
(7)

ulkenin gidisati hk

müptezel dostoyevski
goz gore gore ulkenin demografik yapisini degistirmek icin adim atiyorlar, hicbir savci cikip sorusturma acamiyor. acmaya kalksa gorevden alinacak. vatana ihanet soz konusu. savasarak yapamadiklarini bu sekilde yapiyorlar.gercek turkler hayat sartlari ve aldiklari egitimden dolayi ya hic cocuk yapmi
goz gore gore ulkenin demografik yapisini degistirmek icin adim atiyorlar, hicbir savci cikip sorusturma acamiyor. acmaya kalksa gorevden alinacak. vatana ihanet soz konusu. savasarak yapamadiklarini bu sekilde yapiyorlar.

gercek turkler hayat sartlari ve aldiklari egitimden dolayi ya hic cocuk yapmiyor ya da az yapiyorlar. nufus azaliyor.

vatanini terk edecek biri degilim. lakin yol haritasi cizemiyorum hukuki noktalar tikandigi icin.
irak, irak, afganistan gibi olmasini istemiyorum ulkenin.

istanbul cok kotu durumda.

fatih ilcesinin demografik yapisi tamamen degismis ornegin.

polisler, devletin degil, hukumetin polisi.

pasif direnis bile sergilemek mumkun degil.

tek care 2023 secimleri mi sizce? bakis aciniz nedir
0
müptezel dostoyevski
(28.08.21)
2023'e kalmadan bazı planları olduğunu düşünüyorum, sözde kişi son zamanlardaki videolarında uykuya kalıyor, akıl sağlığı yerinde değilmiş gibi davranıyor. işleri bitince yargılanmasın diye dönen bir oyun hazırlığı olduğunu düşünüyorum. 2023'e kadar bekleyeceğiz gibi gözüküyor. ondan sonrası da önemli yani vatandaş mümkünse artık en çok hizmeti ben vereceğim, yok çiftçinin yanındayım nağmelerini geçsin. ben de bir istanbullu olarak çok üzülüyorum. şehrin anası ağladı yani. bundan sonra gelecek olanlar lütfen biraz vicdan sahibi ve insan odaklı işler yapsın.
0
evimin paspasi
(28.08.21)
Seçim sonuçlarından bağımsız 2023'ten sonra bir şey değişmeyecek, çünkü olay sadece TR ile ilgili değil.

O savaşları çıkaranlar da, göçten beslenenler de hala kendi ülkelerinde iktidarda. Şimdilik göç musluğunu biraz kısıyorlar, o yüzden bize patlıyor, yarın biraz açar, sonra yine kısarlar, bizi kurtaracak şey onların keyfini beklemek değil.

Yani göçü yalnızca iktidar istemiyor ki, Nevşin Mengü AKP'li mi mesela?

Rusya / Çin güçlü liderleri olduğu için şimdilik kendilerini bu olaylardan uzak tutabiliyorlar, ama tabi orada da milletin durumu çok iyi değil. Daha "demokratik" liderleri olsaydı bizim durumumuzda olurlardı muhtemelen.

Bizde de 2023 sonrası için "güçlü" bir aday yok. O yüzden göç olayı bitmez. Ha oldu diyelim, o zaman da Putin Rusya'sı oluruz, sadece göç sorunu çözülür, geri kalan aynen devam.
0
plutongezegendegilmi
(28.08.21)
Maalesef 2023 seçimlerinde bir şeyin değişeceğine çok ihtimal vermiyorum. Herkesin nefret ettiği berat albayrak bile düşük faizli kredi muhabbetinden ötürü toplumda büyük kabul gördü aslına bakarsan, yatırım yapanlar memnun yani. Ki bu enkazın kaldırılması için en az 2 dönem çok radikal kararların uygulanması lazım, o da koalisyon hükümetinde pek mümkün olmayacak. Bireysel olarak kendi yaşam standartlarını iyileştirebilecek max kararları verip, ona rağmen kurtarmıyorsa yurtdışı düşünmeni ya da durumu kabullenmeni öneririm. göçmen meselesi artık bu ülkenin bir gerçeği oldu maalesef.

Benim planım --> kariyere max yatırım, döviz kazanabilecek bir noktaya ulaşmaya çalışmak, eldeki parayı mantıklı yatırımlarda değerlendirmek, sonuç olarak istanbul'un merkezi semtlerinden uzaklaşıp şile, kilyos gibi yerlerde müstakil ev alıp oralarda izole bir şekilde yaşamak.
0
roket adam
(28.08.21)
Turizmin olduğu bölgelere mülteci sokmayacaklardır. Bu yüzden ege taraflarında ya da akdeniz'de bir yere yerleşmek iyi olabilir.

Bu duyarsızlık böyle giderse akp bir seçim daha kazanır. Ülkenin %10'u mülteci şu anda. Bunlar bir şekilde vatandaşlığa alınsa hepsi akp'ye oy verir.
0
roe
(28.08.21)
ben gidiyorum. çözüm veya çare göremiyorum. çözülse bile ömrüm yetmez, bi kere geldiğim hayatı burada çaresizce çabalayıp tüketemem.
0
jimjim
(28.08.21)
çok üzücü ama 2023 bile bazı şeyleri düzeltir, matematik yine ülkenin kötüleşmesinden yana. Dediğin gibi eğitimli insanlar daha az çocuk yaparken (bırak sığınmacıları, ülkenin içini düşün) bir grup insan düşünmeden 3-5 çocuk yapıyor. Üstüne bu göç dalgası da var tabii. Yani demokrasi devam edecekse matematik onların lehine işliyor ve yapacak çok bir şey yok.

Ülkenin içinde kaldıkça yavaş yavaş alışıyoruz o yüzden ilk başta kendimizi dışarı atıp zihnen sağlıklı kalmamız lazım. Türkiye'de herkes delirdi, herkes baskıya, dindarlaşmaya alıştı ve normal bu gibi geliyor. Gelmemeliydi ama içinde kaldıkça "yea akşam da şunu yapmayıverelim", "kanun böyle şunu da yapamayız artık" diyip duruyoruz git gide kısıtlanıyoruz haberimiz yok.
0
nhk ni youkosu
(28.08.21)
2017'den beri herkes bir sonraki bişeyde bişeyler düzelecek sanıyor. bi ara muharrem ince vardı, ikinci turda kesin kazanıp güzel günlere yelken açacaktık.

seçimlerle falan iş düzelmeyecek. avrupa müthiş şekilde bize bel bağlamış vaziyette şu mülteci meselesinden dolayı. biraz ekonomik yardım biraz vergi hafifletme vs ile doları bi 7 civarına çekmek demek akp'nin oylarını tekrar arttırması demektir. şu an oyları %30-32 görünüyor ama geçen sene kasım'da da böyleydi. sonra naci gelip doları 8,70'den 7,20'lere çekince erdoğanın da akp'nin de oyları 2018 sonuçlarına çıktı. bu dediğim senaryonun olması 2 ay ve 2-3 ülkenin desteğiyle olur biter.

ya da muhalefetin çılgınca işler yapması lazım. ben o ışığı da umudu da görmüyorum. herkesin çok bel bağladığı iki belediye başkanı ve bir parti lideri var, üçü de yabancı dil bilmiyor, dış politika ve ekonomiden anlamıyor. o yüzden bir umut yok diyebilirim rahatça.
0
avatar is back
(28.08.21)
(5)

araba fiyatları gerçekten düştü mü?

kanasla intihar eden adam
sahibinden bakıyorum 2.el ama fiyatlar düşme yerine artmış gibi geliyor. baktığım arabalar clio,kia,pejo otomatik araçlar.
sahibinden bakıyorum 2.el ama fiyatlar düşme yerine artmış gibi geliyor. baktığım arabalar clio,kia,pejo otomatik araçlar.
0
kanasla intihar eden adam
(26.08.21)
tam tersi arttı.
0
roe
(26.08.21)
İkinci eller arttı anlamsız bir şekilde.

Fiyatı 250-330 civarı olan sıfır araçların vergi dilimi değiştiği için fiyatları düştü ama ya bayide bir iki tane vardı ya da hiç olmadılar.

Çok az şanslı kişi faydalandı bu indirimlerden kısacası. Şu an çip krizi hala çözülmüş değil ve arzda sıkıntılar devam edecek kışın da.

Toyota üretimi %40 azaltacaktı örneğin globalde. Sakarya fabrikası da Eylül ortasına kadar kapalı.
0
chicha_v2
(26.08.21)
10 bin tl civarı arttı.
0
scholes
(26.08.21)
Hayir dusmedi. OTV matrahı düzenlemesinden (OTV indirmi degil matrah düzenlemesi, indirim yapilmis gibi konuşulunca uyuz oluyorum) dolayi bir alt vergi dilimine giren araclar zaten bir miktar indirim yapilarak bir alt dilimden satılıyordu. Dolayısiyla degisiklik olmadı.

2.elde de zaten bir dusus beklenemezdi ve olmadi da.
0
stavro
(26.08.21)
ikinci elde takip ettiğim marka modellerde 5-10 bin liralık ucuzlama oldu, öncesinde uç fiyatlardan tutturana mantğında ilanlar çıkıyorlardı onlar kayboldu.

232 bin sınırından verilen arabalar pahalandı 290-320 arası arabalar ucuzlamış oldu ama ellerinde yok çoğu firmanın, üretim kısıtlı.

En mantıklı araç bence corolla idi ama ekime kadar üretim yok galiba o zamana kur oynarsa alıcıları üzer.

B sınıfı bakıyorsun sanırım, 208ler ucuzladı, 308 ucuzladı. Corsa ultimate ucuzladı, 2. ele direkt etkisi az oldu ama.
0
atom karincanin torunu
(27.08.21)
(7)

letgo ölücüsü

pink cadillac
annem buzdolabını letgodan satmış. adamın biri daha yüklediği saniyede yazıp, yaşlı diye ölü fiyata almaya ikna etmiş. neyse bunda sorun yok alsın dert değil.ama olayın üstünden üç hafta geçmesine rağmen dünden beri annemi arıyormuş, bana bozuk dolap verdin ben sana güvendim diye. dolabı vermiyor am
annem buzdolabını letgodan satmış. adamın biri daha yüklediği saniyede yazıp, yaşlı diye ölü fiyata almaya ikna etmiş. neyse bunda sorun yok alsın dert değil.

ama olayın üstünden üç hafta geçmesine rağmen dünden beri annemi arıyormuş, bana bozuk dolap verdin ben sana güvendim diye. dolabı vermiyor ama parayı istiyor. annemi biraz da tehdit etmiş üstü kapalı. kadın da korkmus evi biliyor ya bir sey yaparsa diye.

dolap üç dört yıllık tertemiz dolap bu arada hiçbir sorunu yok, satılana kadar kullanıyordu. zaten hesabında bizim sattığımız fiyatın üç katına koyup satmış görünüyor ağustos başında. yalan yani dedikleri.

neyse bu adama ne yapabiliriz biz? nasıl kurtulabiliriz?

aradım insan gibi sorunu çözmeye çalıştım ama ciddiye bile almadı.
0
pink cadillac
(23.08.21)
sert yapacaksın. insan değil ki insan gibi çözesin. bi bok yapamaz polisi ararım de. sattığın ispatı olan görselleri de kaydet sakla.
0
jelly bear
(23.08.21)
ortada bir sorun yok, adam sorunlu

engelle geç, kapıya gelme durumu olursa polisi araması yeterli

yaparlar mı bilmem ama annen karakola gidip derdini söylese belki bi polis amiri de adamın derdini sorar
0
bir soru sorcam
(23.08.21)
Anneniz yasli oldugundan gerekirse bir karakola gitsin komisere rica etsin adami komiser arasin. Sorun ne teyze bize geldi ben de bir dinliyim fln desin. Direk geri yapacaktir. Anneniz rica etsin kirmazlar sanirim
0
oscar
(23.08.21)
yaşlı kadının yumuşak başlılığını kullanmak ve donu dolandırmak suretiyle eşyayı ederinden çok azına satın almaya ikna ederek 3 katına sattığı için nitelikli dolandırıcılık yaptığını adama söyleyip gerekli kişilerle yasal işlemleri başlatacağınızı söylemeniz işe yarar mıydı acaba? ya da bir avukata aratsanız? ya da biri avukat gibi arasa? fikir sadece..
0
jeanluc
(23.08.21)
Yalnız bu ölücülük olmuyor. Dolandırıcılığa ve zorbalığa giriyor.
0
vizivozo
(23.08.21)
Ben bu yüzden tel no vermiyorum. Israrla tel no istiyorlar, hayır diyorum. Lokasyon belli, istediğiniz saatte gelip alın diyecektiniz. Polise şikayet edin.
0
roe
(23.08.21)
Anneniz karakola gitsin rica etsin +1, adamı ararlar ve konuyu çözerler. Uğraşmak isterseniz dava da edebilirsiniz, adam resmen zorbalık yapıyor şu an.

Sakın para filan vermeyin, bunu alışkanlık haline getirip sık sık kapıya dayanmayacağı ne malum?

Bir avukattan da rica edebilirsiniz telefon etmesini, şu an işlediği suçları sayar ve devam edecekse dosyayı açacağını söyler.

Aslında annenizden farklı herhangi biri bile arayıp "ne diyon la" dese konu çözülebilir.
0
John Bloor
(24.08.21)
(5)

whatsapp veya mobil numara nasıl hacklenir

rewlack
yani böyle bir şey mümkün mü?iş iletişiminde olduğum ve bazen whatsapp'tan yazıştığım biri, (bazen proje dosyalarının eskizlerini de atıyorduk) başka bir numaradan iletişime geçip,"merhaba yeni numaram bu, cyber saldırı yüzünden artık bu numarayla devam ediyorum" dedi. whatsaapta eski telefon numara
yani böyle bir şey mümkün mü?

iş iletişiminde olduğum ve bazen whatsapp'tan yazıştığım biri, (bazen proje dosyalarının eskizlerini de atıyorduk) başka bir numaradan iletişime geçip,
"merhaba yeni numaram bu, cyber saldırı yüzünden artık bu numarayla devam ediyorum" dedi.

whatsaapta eski telefon numarasına baktım, yazışmanın sona "bu numara bir işletme hesabıdır" bilgisi gelmiş.pp'de photoshoplu gibi kötü çözünürlüklü bi fotoğraf.

birinin sizin telefon numaranızı hacklemesi nasıl mümkün olabilir?
e diyelim ki aldı/çaldı vs e bu adam neden kapattırmamış eski numarayı? veya hattım çalındı yedek çıkartayım falan olmuyor mu?
ve eğer çaldıysa tüm whatsapp veya numaraya bağlı diğer app'lere erişim yapmamış mıdır çalan kişi?

saçma geldi. bu bizim iş/çözüm ortağımız ne çeviriyor olabilir? yorumlarınızı merak ediyorum.
bu arada adamın iş hattı değildi, normal kişisel cep numarasıydı çalındığı iddia edilen hat.
0
rewlack
(14.08.21)
Telefon numarasının o kişinin eline geçmesi gerekiyor. Bu da imkansız.
0
roe
(14.08.21)
WhatsApp için sanal numara kullanmış olabilir, onlar da patlıyordur muhtemelen
0
olaylar olaylar
(14.08.21)
@olaylar olaylar sanal numara nedir? nereden alınır ? :)
0
🌸rewlack
(14.08.21)
trojan ile gayet mümkün. insanların banka hesaplarına nasıl ulaştıklarını sanıyorsun.

ne iş çeviriyor olabilir dersen şirket bunu işten çıkarmıştır. bir şekilde projeyi kendi üzerine almaya, bilgi sızdırmaya ya da projeyi baltalamaya çalışıyordur. numarayı gsm üzerinden aradığında kim yanıt veriyor ?
0
orpheus
(14.08.21)
WhatsApp için numara lazım bunu sağlayan servisler var sms onayı için. Onunla kahroluyorsa bi sure sonra gidiyordur (bi ihtimal)
0
olaylar olaylar
(14.08.21)
(12)

Şu evin gideri var mı?

mg3929
Konumunu seviyorum. Kirada oturduğum ya da oturabileceğim evler de eski olacak maalesef yeni olsun dersem ya şehrin çok dışında hem sosyal hayatıma hem işe çok uzak zorunda kalacağım ya da cepten yiyip çılgın kiralar vereceğim cebimde para kalmayacak. Yani eski evde oturmak benim gelir düzeyimde tek
Konumunu seviyorum. Kirada oturduğum ya da oturabileceğim evler de eski olacak maalesef yeni olsun dersem ya şehrin çok dışında hem sosyal hayatıma hem işe çok uzak zorunda kalacağım ya da cepten yiyip çılgın kiralar vereceğim cebimde para kalmayacak. Yani eski evde oturmak benim gelir düzeyimde tek yaşamak isteyen biri için şart oldu gibi maalesef :( sizce biraz da pazarlıkla bu ev alınır mı? Çok mu yerin dibinde?

www.sahibinden.com
0
mg3929
(03.08.21)
Valla şu an oturduğum ev de üst katta ama milyonlarca diğer kişi gibi burada da öteki tarafa giderim var yüksek ihtimalle :(
0
🌸mg3929
(03.08.21)
fena değil ama önünde boş bir alan var ve yaz akşamları ya da havanın güzel olduğu akşamlar apartman ve çevre apartman sakinleri o camın önüne sandalye vs koyup bağıra çağıra sohbet edecekler ve hem camın önünde insanlar var diye perdeleri sıkı sıkıya kapatmak zorunda kalacaksınız hem de gürültüden bıkacaksınız o yüzden ben olsam tavsiye etmem ve çok bahçe katı doğru düzgün ışık almaz etmez, kesin rutubeti de bol olur.
ben olsam almam.. eski olmasını, deprem riskini yazmadım bile o zaten yazılmış.
evin içi fena değil bence..
0
matilda
(04.08.21)
Bahçe katı pişmanlıktır.
0
roe
(04.08.21)
bahce kati pismanliktir +1. hirsizlik tehlikesi, coluk cocuk gurultusu, isiksizlik ve saglik / psikolojik etkileri vs.

bu daireler iyi demiyorum, ama istedigin yere yakinlar, en azindan deprem sonrasi binalar:

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

ikisi yine bahce kati ama senin butcende hatta daha dusuk. daha iyisini bulabilrsin bence.
0
robokot
(04.08.21)
30 yaşında bina.

Bence çok eski. Sen bilirsin ama ben olsam bu kadar para vermezdim.
0
hayirsiz
(04.08.21)
bence yok. hem eski deprem için hem de bahçe katı böceği soğuğu insan gürültüsü çok olur.

bence tek göz oda olsun ama bir tık yeni güvenilir bir ev olsun deprem için daha iyi.
0
queen bee
(04.08.21)
bahçe katı denmiş ama bu ev bahçe katı bile değil. yarı bodrum. alınmaz.
0
elorelia
(04.08.21)
bodrum katı burası hocam. alınmaz. kışın yasaklar geldiğini düşün. insanı basar.
0
tantunisultansuleyman
(04.08.21)
Kentsel dönüşüme gitmesi an meselesi gibi görünüyor.
0
suicides underground
(04.08.21)
sırf konumu için insan kendine bu yaşam koşullarını empoze etmemeli. kadıköy beyoğlu beşiktaş diye diye milyon liralara yakın paralar ödeyip, birbirinden kötü evlerde kalmanın hiç bir manası yok.

eskiyi hatırlatıyor olabilir, yaşanmışlıklar olabilir ama eskide kalmıştır deyip daha ucuz semtlere yönelinmeli. depremde yıkılacak, rutubetli görünen, eski yıkık, bodrum katta yaşamayı bir insan evladı kendine reva görmemeli.

istanbul harici şehirlerde bu tip evleri suriyeliler ve afganlar kiralıyor
0
avatar is back
(04.08.21)
Sırf eve bakmak için vpn açtım;
www.evrensel.net

Yaşanir tabi burada ama 475 bin lira neden verilir? Yani hem eski hem bodrum kat. Bu hayatı yaşamak icin 475 bin verilmez bence. Yani katılıyorum; sırf güzel mahallede yasayacagim diye su hayat cekilmez.

Ama kendiniz bilirsiniz tabi.
0
logisticsmanager
(04.08.21)
evin içi kadar dışı da önemli.
yani istediğiniz semtin biraz dışına çıkabilirsiniz ama sadece ucuz diye çevrenizi değiştirecek seviyede semt değiştirmek insanın psikolojisini daha çok bozuyor.

ben de bahçe katındayım ama benim evim gayet ferah.
sorun, bunun bodrum katı olması.
çok basık, alçak tavanlı.
o yüzden biraz kötü bence.

aynı çevrede bakmaya devam edin.
0
blatta hiberna
(04.08.21)
(10)

Zenginler hangi sucuğu yer?

basubadelmevt
Aşırı zenginsiniz. Aynı zamanda sucukseversiniz baya. Hangi sucuğu yersiniz? Zenginler hangi sucuğu yerler? Sucuktan daha farklı bir sürü şarküteri ürünü var, onları da yerler muhtemelen de ben sucuk özelinde soruyorum bir tek.Kasap sucuğu ise İstanbulda hangi kasap olabilir?
Aşırı zenginsiniz. Aynı zamanda sucukseversiniz baya. Hangi sucuğu yersiniz? Zenginler hangi sucuğu yerler? Sucuktan daha farklı bir sürü şarküteri ürünü var, onları da yerler muhtemelen de ben sucuk özelinde soruyorum bir tek.

Kasap sucuğu ise İstanbulda hangi kasap olabilir?
0
basubadelmevt
(21.07.21)
En iyisi kasap sucuğu.
0
roe
(21.07.21)
kasap sucugu +1
0
all girls dream
(21.07.21)
kasap sucuğundan ziyade palivor çiftliği başı çekiyor, bildiklerimin içinde.

nihayetinde her yerde kasap sucuğu var...
0
mermize
(21.07.21)
Egetürk
0
since1907
(21.07.21)
zenginler kosedeki sarkuteriden degil en iyisi neredeyse oradan getirtiyor bu tarz seyleri. Mesela:

yanturalivedatbeysucuklari.com.tr
0
cooperr
(21.07.21)
apikoğlu klasik sucuk(sarı etiketli)
0
egokalp
(21.07.21)
Cumhuriyet
0
Kahir ekseriyet
(21.07.21)
nebyan, kuka çiftlik tarzı üretim yapan yerlerden alıyorlar veya kendi kasaplarına yaptırıyorlar benim çevremdekiler.
0
sealth
(21.07.21)
aşırı zengin ailelerin kendi çiftlikleri ve seraları falan oluyor genelde.
bence markalı fabrika üretimi hiçbir şey almıyorlardır mutfaklarına.
sucuk dahil peyniri, yoğurdu vs kendi çiftliklerinden onlara özel üretiliyordur.
0
la lykia
(21.07.21)
La lykia yazmış . Aşırı Zengin adam , sucuk mu kovalar. Evinde elemanı vardır yapar.
Mevye , sebze ve zaten bahçeden gelir
Hayvan özel yetişir.
0
ycaycayca
(22.07.21)
(7)

İlan verdiğinizde arayan samimi kırolar

les yeux blanches
Sizinde başınıza gelmiştir elbet. Var Di mi böyle tipler?İlan veriyorsun, zırt diye hemen istekli istekli arıyorlar, şiveyle konuşuyorlar, canım abim canım kardeşim dediği anda anlıyorum ki ölücü. Birde ısrarcı oluyor bu tipler, biraz seni kibar görünce olmazdanda anlamıyorlar.Nasıl bertaraf ederiz
Sizinde başınıza gelmiştir elbet. Var Di mi böyle tipler?
İlan veriyorsun, zırt diye hemen istekli istekli arıyorlar, şiveyle konuşuyorlar, canım abim canım kardeşim dediği anda anlıyorum ki ölücü. Birde ısrarcı oluyor bu tipler, biraz seni kibar görünce olmazdanda anlamıyorlar.
Nasıl bertaraf ederiz böyle tipleri bulaşmadan?
0
les yeux blanches
(08.07.21)
''pazarlık için aramayın boşuna kalbinizi kırarım''
0
reanarchy
(08.07.21)
Kendi malını kendin satmak istersen bu tiplere maruz kalmayı da kabul etmen gerekiyor.
Naparsan yap, illa çok ısrarcı birileri oluyor böyle.

Arsa ile takas düşünmüyorum yazıyorsun, beş dakika sonra bilmem ne ili bilmem ne köyünde şu kadar metrekare arsa diye yazıyorlar.
Cevap vermeyeceksin, min. şu kadar deyip kapatacaksın.
Ben, "son fiyatım bu, siz düşünün, kabul ettiğinizde ararsınız" deyip kapatıyorum.
0
burfak
(08.07.21)
hemserim, pazarlik sunnettir, lurban olayim falan gibi kelimeler duyunca direkt, dünya vatandasiyim, dinsizim diye bozuyorum. kibar olmaya gerek yok. siz de oyle yapin. çünkü isi bitince aksaminda, adami öyle bir yagladim ki diye zafer hikayesine meze oluyorsun.
0
buenosdias
(08.07.21)
Daha arsız tipleri var bunların.

"Yola çıktık hemşerim, tamam tamam hadi anlaştık" diyor. Sanki yola çıkması benim o indirimi kabul etmeme sebep olcak.

Çok net bir cümleyle belirtmek ve bunla ilgili bir mesaj attıklarında/aradıklarında, önce bilgilendirme yazısını okuyun sonra tekrar konuşalım denilebilir.
0
la traviata
(08.07.21)
İstediğiniz fiyatta diretin, ben bu kadardan aşağı satmam zaten sizden daha yüksek teklif edenler var deyip kapatın. Bir de genelde ilanlarımı telefon numarası gizli yapıyorum, mesaj atınca beğenmediğim kelimeleri görünce veya abuk subuk teklif yaptıklarında engelliyorum.
0
Tutkun
(08.07.21)
Tel no yazma.
Ev arsa için emlakçıya ilan ver. Bunlarla uğraşmak kanser eder
0
roe
(08.07.21)
o kadar çok var ki bu tiplerden ya zamanları çok fazla ya da meslekleri al-sat oluyor genelde. bunları geçtim 10 sene önce sattığım ürün için ''kardeş bunun üretim yılı neydi'' diye gece yarısı arayan biri olmuştu, o günden beri ilanlara telefon yazmıyorum. zaten ilk mesajdan çoğu insanın niyeti anlaşılıyor eğer ciddiyse ve telefonla haberleşmemiz gereken bir durum varsa (elden satış gibi) veriyorum sadece.
0
william morris
(08.07.21)
(8)

Ayakkabı kullanamama sorunu

kondansator
Kullandığım tüm ayakkabıların içindeki tabanı gidiyor, zedeleniyor, yırtılıyor. bugün 12 km yürüdüm. içindeki taban yine gidince ayağını bayağı ağrıttı. bu problemi nasıl aşabilirim sizce, uzun süreli ayakkabı giyemiyorum çabucak eskitiyorum maalesef
Kullandığım tüm ayakkabıların içindeki tabanı gidiyor, zedeleniyor, yırtılıyor. bugün 12 km yürüdüm. içindeki taban yine gidince ayağını bayağı ağrıttı. bu problemi nasıl aşabilirim sizce, uzun süreli ayakkabı giyemiyorum çabucak eskitiyorum maalesef
0
kondansator
(16.05.21)
Bir iki numara büyük alıp tabanlık ile kullanabilirsiniz.
0
dissendium
(16.05.21)
Ucuz ve sık alın. Decathlondan mesela
0
roe
(16.05.21)
ucuz spor ayakkabı + memory foam tabanlık sorununuzu çözebilir.
0
bluntaf
(16.05.21)
Kaliteli ayakkabı kullanın. Nike adidasın ucuz modellerini tercih etmeyin. Antrenman tipi ayakkabılar tercih edin koşudan ziyade.
0
neysene
(16.05.21)
Ayaginizda/yuruyusunuzde sorun olabilir. Once bunu kontrol ettirin. Ozel tabanlik gerekirse onu kullanirsiniz.
0
kuehles blondes
(16.05.21)
Merhaba. Buraların ayakkabıcısı ayağınıza geldi:) ortopedik probleminiz mi var? Bu işin uzmanı olarak söylüyorum ucuz ayakkabı kesinlikle almayın.
0
suicides underground
(16.05.21)
Valla benim de öyle, 1 yıldan uzun giyebildiğim spor ayakkabı olmamıştı. En son skechers'ın koşu ayakkabılarından aldım, 2 yıldır giyiyorum, hala elden çıkmadı (yıprandı tabi ama yırtılmadı en azından). Hem de epey rahat, daha önce bu kadar rahat ayakkabı giymemiştim.
0
plutongezegendegilmi
(16.05.21)
Ayakkabıların da km sınırı vardır. 600 km 800 km gibi. Bu sınırdan sonradan asıl taban özelliğini kaybediyor. Tabanlık ile bu süre uzatılabilir ancak belli bir ömrü olduğunu unutmayın.
0
renegade
(17.05.21)
(11)

Dövüş için en etkili spor hangisi?

Geceler
Bazen o kadar cahil sınırını bilmez insanlarla karşılaşıyorum ki çoğu zaman sırf kavga etmeyeyim diye sineye çekiyorum. Şiddete karşıyım kesinlikle fakat bazı insanların tek anladığı dil bu. Kendimi bir kavga durumunda ezdirmemek için bir eğitim almak istiyorum, bu hangi alan olmalı hiç bilgim yok.
Bazen o kadar cahil sınırını bilmez insanlarla karşılaşıyorum ki çoğu zaman sırf kavga etmeyeyim diye sineye çekiyorum. Şiddete karşıyım kesinlikle fakat bazı insanların tek anladığı dil bu. Kendimi bir kavga durumunda ezdirmemek için bir eğitim almak istiyorum, bu hangi alan olmalı hiç bilgim yok. Bu konuda bilgisi olanlar yazabilir mi acaba? Hangi alanda eğitim almam gerekiyor karete boks vb
0
Geceler
(11.05.21)
İsrail menşeli bir dövüş sporu vardı. O en iyisi diyorlar genelde sizin sorunuz bağlamında.
0
muzmin evli
(11.05.21)
Israil menseili adı krav maga. Sizin sorunuzun cevabı da kick boks
0
optimistbakunin
(11.05.21)
Karateciyim ama karate uzun zaman isteyen bir spor. Sizin için boks uygun olabilir ama bu işler öyle olmuyor. Onu da diyeyim.
0
dissendium
(11.05.21)
Dostum en kral dövüş sporu bile bir silah karşısında çaresizdir. Bence insanlarla o kavga noktasına gelene kadar muhabbet etme yani. Baktın mal bi tip sallama derim.
0
roket adam
(11.05.21)
öncelikle sokakta kavga çıkarcak tipler dürüst dövüşmez.
silah kullanır, bıçak kullanır, bir anda 4-5 kişi toplanırlar falan.
bir kavgada olmaz, diğer kavgada olmaz, 3. kavgada bıçağı yersiniz.
ayrıca milyonlarca öküz var, 3-5 tanesini dövünce hiçbirşey değişmeyecek. dövdüğünüz adamın aklı başına gelmeyecek.

o yüzden umursamayacaksınız, yolunucu değiştirceksiniz. dünyanın hiçbir medeni ülkesi vatandaşlarının dövüş yeteneği sayesinde yaşanabilir bir ülke olmamıştır.
adalet, hukuk ve polisin hızlı ve adil müdahelesi ile yaşanılabilir ülke olmuşlardır.
bunlar bizim ülkede yok ve bir 30 senede olma ihtimali yok bence.
o yüzden kavgaya girmeyin.
ormanda vahşi bir maymun ters bir hareket etse kavgamı ediyorsun ? hayvan işte deyip geçiyorsun. bunlarda hayvan işte deyip geçeceksin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(11.05.21)
Kekolar cebinde bıçakla, trafiktekiler yanında sopa ve silahla geziyor. Böyle bir ortamda dayak yeme ihtimaliniz düşerken, buna cesaret ettiğinizde yaralanma ve ölme ihtimaliniz artıyor. Kendine güven çok da iyi bir şey değil.
0
neysene
(11.05.21)
Sokak dövüşü ve ring dövüşü arasında çok fark var. Sokakta kilo siklet ayrımı yok. Senden 5-10 kilo fazla adamı dövmen o kadar kolay olmaz. Öyle kurslara gidip dayak yiyen çok..

Bir de senin gibi tipler alışık değildir. Kavga edecek adam çocukluktan sanayide çalışacak, inşaatta kum çekecek falan. Öyle biri harcar seni.
0
roe
(11.05.21)
Pandemi başlayana kadar 4 sene boks yaptım, çoğu antrenman özellikle son iki senedir maç olarak geçti. Filmlerde görüp gaza gelmekle olmayacağını her an ummadığın birinin içinden geçeceğini tecrübeyle anladım. Sokakta kavga etmek ancak bıçak kemiğe dayandığında yapılacak birsey, hocamız her zaman sokakta kavgadan kacmamizi öğütler. Çünkü benim kaybedecek cok seyim var ama karşıdaki kekonun kaybedecek birseyi olmayabilir. Bir anlık ego için değmez. Sağlık için yapacaksan amenna ama kavga işi saçmalık, üstelik öğrendikçe sakinlesiyorsun o anlamda tavsiye edebilirim.
0
mirty
(11.05.21)
en iyisi boks kickboks sonrasinda gures ya da judo. israil misrail abidik gubidik tekken karakteri gibi isimli seyler bos havaciva isleri.
0
turbo sadık
(11.05.21)
kendini bi kavga durumunda ezdir gerekirse boşver. evine ulaşabildiysen kavgayı kazanmışsın demektir.

yıllarca boks yaptım, senin düşüncenle başladım boksa. ama o kavgaların önü arkası kesilmiyor. napıcan dünyadaki herkesi dövücen mi? spor yap ama spor olarak yap. yolda belde biri ters yaparsa sen haklısın abicim de yoluna bak.

ben spora başladıktan sonra bi özgüven gelmişti. ota boka kavga eder olmuştum. keşke hiç başlamasaydım boksa dediğim günler bile oldu yeminle. 'sen haklısın abicim' lafının kazanmak olduğunu öğret kendine.
0
antihero
(11.05.21)
Konu dövüş olunca herkes bir şeyler yazmış. Malum ilgi çeken bir konu. Zamanında dövüş sporuyla uğraşan birisi olarak 2 branş tavsiye edeceğim. sokakta profesyonel birine, bıçağa denk gelmedikçe kolay kolay yenilmezsin. Birincisi boks. Kick boks değil, Düz boks. Dayanıklılığın kick bokscuya oranla daha fazla olacaktır ve sokakta pantolonla kafaya tekme atmak çok zor.
ikincisi bjj. Kavga ayakta başlar yerde biter.
birer sene emek verirsen güzel bir yol kat edersin.
0
kckmlqm
(13.05.21)
(2)

İkinci El Ürün Satma Uygulaması

ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
Kullanmadığınız ikinci el eşyaları satmak için Letgo hariç hangi uygulamayı veya siteyi kullanıyorsunuz ? Özellikle elektronik ürünler ve video oyunları için.Alıcıların ölücülük yapmadığı ve takas teklifleriyle darlamadığı yerleri arıyorum. Zebramo kullanıyorum ama burada daha çok giyim satılıyor sa
Kullanmadığınız ikinci el eşyaları satmak için Letgo hariç hangi uygulamayı veya siteyi kullanıyorsunuz ? Özellikle elektronik ürünler ve video oyunları için.

Alıcıların ölücülük yapmadığı ve takas teklifleriyle darlamadığı yerleri arıyorum. Zebramo kullanıyorum ama burada daha çok giyim satılıyor sanırım. Benzer ve sonuç veren uygulama önerilerinize açığım.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(14.09.20)
letgo haricinde sahibinden var. başka da bir yer bilmiyorum. eskisi gibi değil ama. şimdi çok fazla ölücü var.
0
tabudeviren
(14.09.20)
sahibinden ve letgo ölücü dolu. ucuza alıp pahalıya satmak istiyorlar.
0
roe
(14.09.20)
(6)

Dikkat arttırıcılar ( josef ritalin ★)

sargeras
reçetesiz alınabilecek neler var?finaller için.teşekkürler.
reçetesiz alınabilecek neler var?

finaller için.

teşekkürler.
0
sargeras
(12.05.18)
Esas işe yarayanların hiçbirini reçetesiz alamazsın.
0
roe
(12.05.18)
sorunuza cevap değil kusura bakmayın ama en 8 saat uyku ve sınavdan bir saat önce sert bir kahve iş görür. ilaç işi sıkıntı.
0
tukenmez adam
(12.05.18)
votka ^^
reçetesiz satılmıyor hiçbiri o ilaçların.
bir de her dikkatimi toplayamıyorum durumunda olana değil, dikkat eksikliği teşhis edilmiş kişilere veriliyor. bir şekilde yazdırsanız da final dönemine kadar istediğiniz etkiyi alamayabilirsiniz.
0
dafaisss
(12.05.18)
concerta ama o da reçetesiz değil
0
birdposing
(12.05.18)
(bkz: dehb) (bkz: dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu)

aldığım tanının ismi bu, neyse arkadaşın sorusunu daha fazla baltalamayalım
0
ssiradanbirigibi
(12.05.18)
3-4 gündür pharmaton kullanıyorum. dikkat eksikliği icin eczacının tavsiyesi ile aldim. oncesinde devamla bir uyku hali vardi. simdi kendimi biraz daha dinc hissediyorum tavsiye edebilirim
0
fikir iscisi65
(12.05.18)
(20)

Psikologlar vergi veriyor mu?

synesthesia
Bir ara birkaç seans gitmiştim ve ücreti elden nakit alıyordu. Ne fatura var ne bir şey. Hepsi mi böyle bunların? Zaten eşşek yüküyle para alıyorlar, bir de vergi mi kaçırıyorlar?
Bir ara birkaç seans gitmiştim ve ücreti elden nakit alıyordu. Ne fatura var ne bir şey. Hepsi mi böyle bunların? Zaten eşşek yüküyle para alıyorlar, bir de vergi mi kaçırıyorlar?
0
synesthesia
(24.12.17)
vergi verince o parayı yine senden alacak. eşek yüküyle dediğin paranın bir bölümü görüştüğün ofisin / odanın kirasına gider. aynı paradan cafede günde 10 kişiye özel ders veren bir öğretmen her nedense hiç akla gelmez.
0
roe
(24.12.17)
Vergi vermemek için bahane mi şimdi bu? "Ülkede öyle herkes vergi vermiyor zaten, biz de vermeyelim."

Günah keçisi aramıyorum. Özel ders veren öğretmen de gözüme batıyor, ofis açıp iş yapan adam da, milyar dolar kazanıp vergisini vermeyen şirket de.
0
🌸synesthesia
(24.12.17)
benim özel sektördeki maaşımdan her ay devlet nasıl vergi kesiyorsa herkes vergisini verecek. Fatura isteyin vermek zorunda vermezse de maliyeye şikayet edin.
0
kompisko
(24.12.17)
Görüldüğü üzere vergi kaçakçısı oranı bir hayli yüksek psikologlar arasında.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(24.12.17)
Valla kusura bakmayın. Komisyon vs. beni ilgilendirmiyor. Ben özel sektör çalışanı olarak maaşımın yıllık %40'ını gelir vergisi olarak devlete bırakıyorsam, ofisini açıp 400 lira seans ücreti isteyenin de 40 lira isteyenin de verdiği verginin hesabını yaparım.
0
🌸synesthesia
(24.12.17)
Serbest meslek erbabı mesleki faaliyetleri kapsamında yaptığı tahsilat için sizlere serbest meslek makbuzu vermek zorunda. o vermiyorsa bile sizler de istemek ve almak zorundasınız. Vergi usul Kanunu bu konuda serbest meslek makbuzunu salt vermeyene değil almayana da ceza öngörmekte. Nasıl olsa kimse vergi vermiyor onlar da vermesin demek çok yanlış.
0
mevsimler
(24.12.17)
@synesthesia senin fatura istediğini belirtmek tabiki de hakkın. sana bu hizmeti veren kişi de fatura istediğinde ücretin üstüne vergi ücretini ekleyerek isteyecek. Burada sorun psikologun değil çünkü ücreti ödeyecek kişi sensin. 400 se 450 ödeyeceksin. O para senden çıkacak yani. Sen fazladan para ödemek istiyorsan neden kabul etmesin
0
roe
(24.12.17)
vergi vermemek için bahane değil tabi ki ben bunu kast etmedim.

siz bunu algılamışsınız

saygılarımla
0
regardless of what they say
(24.12.17)
O halde arayıp seans ücretini sorduğumda 400 değil 450 diyecek.

Seans sonunda makbuz istediğimde fazla ücret talep etmesi "400 lira fiş almazsan sana olacak fiyatıydı. ben 'benim vereceğim vergi' kendi cebimden çıksın istemiyorum. o yüzden senden 450 alayım, benim vergimi sen öde" demekten başka bir şey değil. Kendi verginizi danışana ödetmektir bu.
0
🌸synesthesia
(25.12.17)
Belki de sana iyilik yapmaktır bir de bu perspektiften bak. her iki durumda da aynı parayı kazanacak birinin ne çıkarı olacak bundan ? Daha fazla yazmayacağım. Psiköloglar saniyede 100 katrilyön tele kazaniyör. evvet.
0
roe
(25.12.17)
gittiğinde vergi levhasını iste. bir şikayete bakar.
0
pinkpeony
(25.12.17)
O halde arayıp seans ücretini sorduğumda 400 değil 450 diyecek.

tüketici olarak haklarınızı arayacağınız yer burası değil.

gerekli yerler bellidir.
0
regardless of what they say
(25.12.17)
Her esnafın yaptığı bişey bu. Bugün bir esnaftan alışveriş yaptım kartla ödeyecektim kart olursa fiyat şu olur deyip daha da arttırdı. Ben de kartsız ödedim. Enayi miyim durduk yerde kazıklanayım. Soruna gelirsek de tabiki de vergi içindir. Bu birşekilde kılıfına uyduruluyor. Yoksa berber ve bakkallar çoktan batmıştı.
0
empedokles
(25.12.17)
Mantığa bak lan, 400 yerine 450 lira alacakmış vergisini verecekse. Söylediğin ücrete yasal tüm masraflar da dahil olur, yok öyle sonradan ama bu vergisiz fiyat demek diye.
0
i was made for you
(25.12.17)
@Roe

Psikologlar ''fiş almazsak kaça olur'' diye sorulan esnaf zihniyetiyle çalışıyor ve bunun adı ''iyilik yapmak'' oluyor öyle mi?

Bence bu zihniyetle ticaret yapan mahalledeki beyaz eşya dükkanına, hatta bakkala bile RUH emanet edilir, bu ''iyiliksever'' psikolog bozuntularına hiçbir şey emanet edilmez :))
0
otonomo
(25.12.17)
Şunu da belirtmeden geçmeyeyim. Bu yapılan kimseye iyilik falan değildir. Vergilendirilmemiş her kazançta devletin kasasına girmeyen bir miktar para söz konusudur. Ben hayatımda hiç psikoloğa gitmemiş olsam, hiç görmediğim iki insan arasındaki alışverişten devletin kasasına girmemiş para benden çıkartılıyor olacak. Ben aşağıdaki bakkaldan fiş almadan makarna aldığımda devletin kasasında eksik olan parayı başkası ödüyor olacak. İnsanlar kendi harcamalarının değil başkalarının harcamalarının bedelini ödüyor bu şekilde.

O sebeple, iyilikten falan bahsetmeyin bence.
0
🌸synesthesia
(25.12.17)
Ciddi ciddi Fiş fatura alırsan şu kadar olur almazsan şu kadar olur söylemine başvuran kaldı mı ya?

Psikolog diş hekimi ya da herhangi bir başka serbest meslek erbabı size hizmet bedeli 400 tl dediyse 400 tl dir. Ekstra ücret talep edemez. Parasını alır makbuzunu verir gider vergisini öder. Olması gereken budur. Bu dediklerim olmuyorsa kimsenin kimseye bir iyilik yaptığı yoktur bilakis kamuya kötülük yapılmaktadır.
0
mevsimler
(25.12.17)
psikologları bilmiyorum da aynı şey diyetisyenler içinde geçerli. bi seans en fazla 20 dk sürüyor. gün içindeki dönen parayı siz düşünün artık.
0
dedim ben sana
(25.12.17)
@Sour

Dünyada böyle derken dünyayı gezmiş ve biliyor olmak gerekiyor. Yoksa 'dünyada böyle yaa! diyen RTE söylemi gibi kalıyor :)

Amerika'da ücretini elden alan psikolog, o elden aldığı paraların vergisini daha sonra kuruşu kuruşuna beyan edip vergi ödüyor. Yoksa IRS nasıl öttürür o psikologu sanırım siz daha iyi birisiniz.
0
otonomo
(25.12.17)
yasal boşluk var. dolayısıyla gayet mümkün ve de kolay.

ama ondan daha kötü olan, kimin ne yaptığının ve neye göre yaptığının bir kontrol mekanizması olmaması. vergilendirme kısmı da bunun bir uzantısı zaten.
0
dafaisss
(25.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.