mehmed resad
yarın australian open'da nadal maçı üçüncü sırada görünüyor. maçlar 3'te başlayacak sabah. kaçta olur tahmini bir zaman hesaplamak istiyorum.sb.
yarın australian open'da nadal maçı üçüncü sırada görünüyor. maçlar 3'te başlayacak sabah. kaçta olur tahmini bir zaman hesaplamak istiyorum.
sb.
sb.
0
Değişir. 2'de kırıladabilir, 2-2'den uzayadabilir. Ayrıca servis kırmalar vs de önemli.
0
@baldan kaymak, alarm kuracağım sadece yaklaşık bi zamana ihtiyacım var. trt yayın akışına hep 1.5 saat olarak koyuyormuş mesela. ben de mi öyle yapsam?
0
Erkekler 3 set, kadinlar 2 set uzerinden oynuyor ve 3-0 ve 2-0 biterse en erken 2.5 saat surer.
0
@mehmed resad 1.5 saat yorucu olmayacaksa koy tabi. Yani ne kadar izlemek istiyosan o kadar geniş aralık tut ama bence o saatte izlemek yerine kayıt da izleyebilirsin. Ben olsam 30 dk da bir alarm kurardım. Sen yattıktan sonra başlasa en fazla 29 dk küsür saniye kaybedersin.
0
normalde turnuvalarda not before XX:XX şeklinde verilir maç saatleri. Yani 4. maç bile olsa, önceki maçlar yarımşar saatte de bitse o maç saatinden önce başlamaz, sadece sarkma durumunda önceki maçlara bağlıdır.
Böyle bir bilgi olup olmadığına da bak, boşuna erken kalkma.
♦ @herhaltibiliyoring, dimi 22 adam bile ancak 90 dakika spor yapabiliyor :D
Böyle bir bilgi olup olmadığına da bak, boşuna erken kalkma.
♦ @herhaltibiliyoring, dimi 22 adam bile ancak 90 dakika spor yapabiliyor :D
0
binder dandet
HErşeyin sonunda öleceğiz.. Tarihte adımız kalamayacak yazılı bir mezar taşından başka...Ben bunu düşününce çok feci bir korku hissediyorum... Dünyadan silinecek olmak.. mutlaka ölecek olmak ve bunu bilmek is terrifying....ya siz?
HErşeyin sonunda öleceğiz.. Tarihte adımız kalamayacak yazılı bir mezar taşından başka...
Ben bunu düşününce çok feci bir korku hissediyorum... Dünyadan silinecek olmak.. mutlaka ölecek olmak ve bunu bilmek is terrifying....
ya siz?
Ben bunu düşününce çok feci bir korku hissediyorum... Dünyadan silinecek olmak.. mutlaka ölecek olmak ve bunu bilmek is terrifying....
ya siz?
0
Beni ürkütmüyor, aksine motive ediyor elimden gelenin en iyisini yapmam ve hayattan olabildiğince keyif almam için. Adım kalmasın zaten, kimsenin bir işine yarayacağı yok. Ama dünyaya faydalı bir insan olursam yaptıklarım insanlığın devamında ufak da olsa bir rol oynar diye düşünüyorum ve bu bana huzur veriyor. Hiçbir şey bırakamasam bile mutlu ölmek isterim, sadece bunun için çabalıyorum.
0
Ben bunu daha çok sıkıntıya girdiğim anlarda, kendimi çaresiz hissettiğim anlarda kendime tekrar tekrar hatırlatıyorum. İyi geliyor.
0
proletarier +1
Çoktan silindik bile. Hayatta olmamız bir şey ifade etmiyor. Saatleri yeterince ileri aldığımızda hiçbirimiz yokuz. Bu dünyaya isim bırakma yeteneğinde olduğumu sanmıyorum. Böyle bir merakım da olmadı. Öldükten sonra faydalı olmak isterdim elbette ama törenle anılmak gibi hedefim yok. Yani silinmeyi kabul ediyorum mecbur.
Bana öyle geliyor ki yaşlanınca belki de köşeye kıstırılmış hissedeceğim. Yine de inanç çok kuvvetli bir şey, delilik kategorisinde yer alan ölüm fikriyle bile başa çıkmanıza yardımcı olabiliyor.
Bu dünyada yapabileceklerim ise, en yakınlarım başta olmak üzere çevreme fayda sağlamaya ve kimseye zarar vermemeye özen göstermek. Bunu da insanlardan bir şey beklemeden yapmaya çalışıyorum. Öyle de olması gerektiğini düşünüyorum. Ölümden sonra yaşama inanıyorum. Kendim için de bir şeyler yapmak istiyorum da çok öyle alışmamışım sanırım. Bakalım.
Çoktan silindik bile. Hayatta olmamız bir şey ifade etmiyor. Saatleri yeterince ileri aldığımızda hiçbirimiz yokuz. Bu dünyaya isim bırakma yeteneğinde olduğumu sanmıyorum. Böyle bir merakım da olmadı. Öldükten sonra faydalı olmak isterdim elbette ama törenle anılmak gibi hedefim yok. Yani silinmeyi kabul ediyorum mecbur.
Bana öyle geliyor ki yaşlanınca belki de köşeye kıstırılmış hissedeceğim. Yine de inanç çok kuvvetli bir şey, delilik kategorisinde yer alan ölüm fikriyle bile başa çıkmanıza yardımcı olabiliyor.
Bu dünyada yapabileceklerim ise, en yakınlarım başta olmak üzere çevreme fayda sağlamaya ve kimseye zarar vermemeye özen göstermek. Bunu da insanlardan bir şey beklemeden yapmaya çalışıyorum. Öyle de olması gerektiğini düşünüyorum. Ölümden sonra yaşama inanıyorum. Kendim için de bir şeyler yapmak istiyorum da çok öyle alışmamışım sanırım. Bakalım.
0
Ben kötü hissediyorum. Ne kadar önemsiz olduğum hissini fazlasıyla yaşatıyor bu yüzden çok isterdim öldükten sonra bile hakkımda düşünülsün merak edileyim vs. Ama olmayacak olduğunu bilmek acı. Ne saçma geliyor bir sürü şey bu düşünceden sıyrılsam iyi olur ama nedense hep bu şekilde düşünüyorum.
0
eskiden "ölünce bazı şeyleri yaşayamadan ölmek" acı gelirdi. bunu düşündükten sonra bir kaç yıl geçti. şu an ölsem o acıları hissetmem. yaşayamadan öleceklerim olsa bile.
0
kendi ölümümüzü son ana kadar doğru algıladğımızı düşünmüyorum. ara ara etrafımızdaki birinin ölümüyle bu konu hakkında daha fazla düşünüyoruz o kadar sadece. ölümü kafaya takmıyor olmamız beynimizin korunma mekanizmalarından biri.
0
docrivers
dolandırıcılık neden suç ? hemen kızmayın kendimce haklı sebeplerim var, hayatta en belirleyici şey zeka cesaret ve bu ikisini birlikte kullanıp başarıya ulaşmaktır, zeki insanlar beyinsizleri mağdur ediyor diye suç kapsamında olması benim dünya görüşüme göre ters, adam araba karşılığı ev alıyor ver
dolandırıcılık neden suç ? hemen kızmayın kendimce haklı sebeplerim var, hayatta en belirleyici şey zeka cesaret ve bu ikisini birlikte kullanıp başarıya ulaşmaktır, zeki insanlar beyinsizleri mağdur ediyor diye suç kapsamında olması benim dünya görüşüme göre ters, adam araba karşılığı ev alıyor verdikleri ev aslında boş arsa falan ,ciddi miktarlara aldığı sattığı malı adam gibi araştırmayan insanlara acımıyorum, emek hırsızlığı gibi bir argüman sunabilirsiniz, ortada bir emek varsa aklı başında insan o emeğini ortaya koyduğu işi en mükemmel en kusursuz bir şekilde halletmeli diye düşünüyorum, şimdiden peşin peşin söyleyim dolandırıldım hemde çok fazla, daha sonra bende dolandırmayı öğrendim ama öğrendim sadece, ergenlik dönemimde çok fazla enayi parası yedim daha sonra dosyalar vs bıraktım insanların "emekleri" ile oynamayı.
0
güçlü olan da seni dövüp evini arabanı alsın o zaman? hayatta en belirleyici şey zeka ve cesaret değil, tabanca mermisinden seni zekan kurtaramaz. duyuruda gördüğüm en saçma soru ilan edeceğim izninle.
0
@Bruce bahsettiğin konu cinayet , cinayet , bak bir daha yazıyorum cinayet, bir insanın hayatına son vermek veya fiziki zarar vermek, daha düzgün argümanlarla eleştir düşüncemi
0
Ben senden A malı karşılığı olarak B ürününü alıyorum.İki durum var sen bana A'yı ver kardeş ben B'yi bir iki gün sonra yollarım diyorsun.Bu durumda benim mallığım öyle bişe başıma gelse hakkımı aramak saçma gelir bana da.İkinci durum ise sen bana B yi veriyorsun ama B senin anlattığın gibi bir şey çıkmıyor veya öyle bir süslüyorsun ki aldıktan sonra farkediyorum ki bu B değil C.Ama ben B nin uzmanı değilim, B nin satım ve üretim süreciyle alakam yok.Ne kadar araştırsam da yeteri kadar bilgi öğrenemem ve öğrenmek zorunda olmamalıyım. Bu durumda yüzde yüz sen suçlusun.
0
Bu gibi durumlarda b'nin uzmanı olan B nin satım ve üretim sürecine hakim olan bir tanıdığınla bu işi halledersin, hiç araba pazarına gitmedin sanırım, türkiyenin gerçeği şuan bana anlattıkların
0
Bazı hususlar umumi, herkes her konuya vakıf değil ki.
Araba alırken satıcıya kan kusturan bir adam, pazarda portakal almasını beceremeyebilir. İşte bu adamın pazar alanındaki savunmasızlığı kanun tarafından güvence altına alınmalı. Çünkü o işlerden anlamıyor. Oturup araştıracak vakti yok. Bu işin bilimini temelden öğrenmesi, satıcı hakkında karakter analizi yapması lüzumsuz. En cahil adam bile rahatça alışverişini yapabilmeli. Bu yüzden dolandırıcılık cezalandırılmalı.
Araba alırken satıcıya kan kusturan bir adam, pazarda portakal almasını beceremeyebilir. İşte bu adamın pazar alanındaki savunmasızlığı kanun tarafından güvence altına alınmalı. Çünkü o işlerden anlamıyor. Oturup araştıracak vakti yok. Bu işin bilimini temelden öğrenmesi, satıcı hakkında karakter analizi yapması lüzumsuz. En cahil adam bile rahatça alışverişini yapabilmeli. Bu yüzden dolandırıcılık cezalandırılmalı.
0
Olayda sadece bir dolandırıcı ve bir dolandırılan var diye düşünüyorsun. Gerçek hayatta dolandırıcılık suç olmazsa dolandırıcı sayısı milyonları bulabilir. Dolandırılan sayısı ise milyarları bulabilir. Dolandırılan kişi sayısının bu kadar fazla olması dolandırıcıların güç kazanmalarına neden olur. Bu da toplumda gelir eşitsizliğine sebep olur. Parası fazla olan insanlar siyaset, hukuk ve eğitim gibi birçok alanda sözünü geçirmeye çalışacağından toplumun demokratik yapısı zarar görür. Bu durum devletlerin istikrarına engel olur. Ekonomileri bundan olumsuz etkilenir. Olay birilerinin zeki olup olmaması değil.
0
@elf of darkness "vatandaşın savunmasızlığı kanun tarafından güvence altına alınmalı." bu cümleyi arıyordum işte teşekkürler.
0
:) aynen gitmedim hiç araba pazarına.ama işte demek istediğim o zaten. ben neden B nin uzmanı birini bulmalıyım? Buna neden zaman hatta daha da kötüsü para harcamalıyım (aracı firma vs) böyle bir zorunluluk olmamalı.
0
suç olmazsa zeka+cesaretteki cesaret nereden gelecek? dediğin her suça uygulanabilir bi şey zaten. cinayet dahil. senin önerdiğin şey saçma. ona karşı söylenen cinayet argümanı değil. bence hiç biri suç olmasın mesela, birini dolandır cesaret et zekanı kanıtla, sonra o gelsin senin peşine düşsün. belki öldürsün. belki öldüremesin. high risk high reward.
ek:
hayatta en belirleyici şeyin zeka ve cesaret olduğu kabulu nerden geliyo bi kere? bence senin derdin daha çok "dolandırmayı biliyorum, dolandırabilirim de birilerini ama risk alacak cesaret yok bende, niye yasak ki :(((" mesela cinayet işleyebilecek olsan onun da suç olmamasını isterdin. cinayet işleme ihtimalin olmadığını düşündüğün için buna kafa yormuyosun.
ek:
hayatta en belirleyici şeyin zeka ve cesaret olduğu kabulu nerden geliyo bi kere? bence senin derdin daha çok "dolandırmayı biliyorum, dolandırabilirim de birilerini ama risk alacak cesaret yok bende, niye yasak ki :(((" mesela cinayet işleyebilecek olsan onun da suç olmamasını isterdin. cinayet işleme ihtimalin olmadığını düşündüğün için buna kafa yormuyosun.
0
@ghilleinthemist
cinayet ile dolandırıcılık çok farklı şeyler, yetersiz argümanlarınızı uç örneklerle haklı temellere oturtmaya çalışmayın
cinayet ile dolandırıcılık çok farklı şeyler, yetersiz argümanlarınızı uç örneklerle haklı temellere oturtmaya çalışmayın
0
Git sahibinden.com'da bir sey sat. Parani gondermesinler. Git internetten bir urun al. Urunu gondermesinler. Sonra bu konuyu konusalim.
0
kankacim minareyi calan kilifini uydurur diye guzel bir sozumuz var.sende dolandiriciligi aslinda bu zeka ve cesaretin sonucudura baglamissin ve kendini zekiyim cesurum bunu yapabilirime baglamissin.girisimlerin olmus,ancak yaptigin sey iyi niyeti suistimal dedigimiz cakalliklar.ayni burada tiyatro bileti,mac bileti diye insanlarin parasini calan arkadaslar gibi ama konumuz bu degil,cok uzerinde durmakta istemem.
Konumuz su,aslinda yeterince zeki ve cesaretli degilsin.yeterince zeki olsan insanlarin elindeki calmak yerine nasil iyi kazanabileceginin yolunu bulabilirdin.yeterince cesaretli olsaydinda bu buldugun yola hizli bir sekilde cikip,su an basarinin meyvelerini topluyor olurdun.senin yapabildigin kandirdigin insanlari enayi olarak tanimlamaktan oteye gidememis bir basarisizliktan baska bir sey degil.aci ama gercek.
Dolandiricilik neden suc,karsiligini vermedigin bir parayi zimmetine gecirdigin icin suc.sen her ne kadar aslinda dolandiricilik insanlari akilli davranmaya iten bir ogedir,dolandiricilik insanlarin daha tedbirli yasamalarina sebebtir gibi argumanlar uretsende bunlar senin suclulugu hakli cikarma cabalarindan daha fazla olamaz.habis bir dusuncedir.suclu psikolojisidir.
Konumuz su,aslinda yeterince zeki ve cesaretli degilsin.yeterince zeki olsan insanlarin elindeki calmak yerine nasil iyi kazanabileceginin yolunu bulabilirdin.yeterince cesaretli olsaydinda bu buldugun yola hizli bir sekilde cikip,su an basarinin meyvelerini topluyor olurdun.senin yapabildigin kandirdigin insanlari enayi olarak tanimlamaktan oteye gidememis bir basarisizliktan baska bir sey degil.aci ama gercek.
Dolandiricilik neden suc,karsiligini vermedigin bir parayi zimmetine gecirdigin icin suc.sen her ne kadar aslinda dolandiricilik insanlari akilli davranmaya iten bir ogedir,dolandiricilik insanlarin daha tedbirli yasamalarina sebebtir gibi argumanlar uretsende bunlar senin suclulugu hakli cikarma cabalarindan daha fazla olamaz.habis bir dusuncedir.suclu psikolojisidir.
0
dolandırıcılık her zaman olacak , yapanlar her seferinde üzerine koyarak daha da kusursuz bir şekilde sanatını icra edecek, sizin bu kanun kural sevdanız sayesinde insanlar daha mı bilinçleniyor peki ? dolandırıcılık serbest olursa ekonomi batar ürettiğimi yerim diyen kardeş sakin ol komunizme geçmiyoruz sadece insanlar ticaret yaparken daha uyanık olsun diyorum, birileri gerçekten gerizekalıysa onları koparacak insanlarda olsun bir zahmet, beynini kullanamayan insanlar kural kanuna sığınmayı kesip beyinsizliğinin cezasını çekmeli diyorum.
0
sahte para mı verirsin ? bu baya ağır oldu pes ediyorum , sahte para kesinlikle zeki bir insanın düşüneceği türden bir fikir
0
Bir şeyi yalnızca deneyimleyerek öğrenebilmeyi teşvik eden bir kafanın içerisinde ki beyin diğerlerinden daha önce gerizekalı yaftasını hakediyor gibi geliyor bana, sen defalarca dolandırılmış biri olarak bu işin bir gelişme kaydettirmediğini kabul ederek kendi cevabını kendin vermişsin aslında.Dolandırılmamayı değil nasıl dolandırıcağını öğrenmenin ivme olduğunu düşünüyorsan ayrı tabi sana da olan bu çünkü. Zekanda herhangi bir keskinleştirme yarattığı konusunda hala ısrarcıysan muhtemelen yine dolandırılıcaksın çünkü sen hala daha kurnaz bi dolandırıcıya göre gerizekalısın.
0
Adam 1 ay calisacak para kazanacak, Sen o 1 ayda hic bir sey yapmayacaksin, o adamin parasini ondan alacaksin. Su anlattigim nerdeyse sihirbazliga esit. O adamdan parayi ele gecirmenin yollarini bulman dahilik degil. Yapman gereken bir sey zaten.
0
ya ne argümanı ortada argüman mı var.
cinayet ile dolandırıcılık arasında fark yok. hem de hiçbir fark yok.
adamın 20 yılın boyunca biriktirdiği parasını yalan bir kooperatifte dolandırıp kaçmak = adamın 20 yılını yok etmek.
40 yaşında bir adamı öldürmek = adamın kalan yıllarını yok etmek.
bence dolandırıcılık ve hırsızlık suçları cinayetle eş değer yargılanmalı.
cinayet ile dolandırıcılık arasında fark yok. hem de hiçbir fark yok.
adamın 20 yılın boyunca biriktirdiği parasını yalan bir kooperatifte dolandırıp kaçmak = adamın 20 yılını yok etmek.
40 yaşında bir adamı öldürmek = adamın kalan yıllarını yok etmek.
bence dolandırıcılık ve hırsızlık suçları cinayetle eş değer yargılanmalı.
0
Domuz
Merhaba istasyon kelimesi bazı işlerin yapıldığı yerler için de kullanılmaz mı emin olamadım. Mesela küçük bir alan ama içine girilip oyun oynanabiliyorsa ona oyun istasyonu denilebilir mi?Tdk kafamı karıştırdı. Olmazsa eğer bu örnek için mesela yerine ne kullanılabilir?Tdkda şöyle geçiyor:istasyon
Merhaba istasyon kelimesi bazı işlerin yapıldığı yerler için de kullanılmaz mı emin olamadım. Mesela küçük bir alan ama içine girilip oyun oynanabiliyorsa ona oyun istasyonu denilebilir mi?
Tdk kafamı karıştırdı. Olmazsa eğer bu örnek için mesela yerine ne kullanılabilir?
Tdkda şöyle geçiyor:
istasyon Fr. station
1. Tren, metro durağı
2. Araştırma kuruluşu
3. Satış, bakım, aşı vb. işler yapılan kuruluş veya yer
Teşekkürler.
Bu arada ingilizcede böyle bir anlamı var ama biz kullanmıyor muyuz ki?
station
2. A place or building where a specified activity or service is based.
‘a research station in the rainforest’
‘coastal radar stations’
Tdk kafamı karıştırdı. Olmazsa eğer bu örnek için mesela yerine ne kullanılabilir?
Tdkda şöyle geçiyor:
istasyon Fr. station
1. Tren, metro durağı
2. Araştırma kuruluşu
3. Satış, bakım, aşı vb. işler yapılan kuruluş veya yer
Teşekkürler.
Bu arada ingilizcede böyle bir anlamı var ama biz kullanmıyor muyuz ki?
station
2. A place or building where a specified activity or service is based.
‘a research station in the rainforest’
‘coastal radar stations’
0
kullanilabilir, bu terimi o kullanilacak alanla ilgili calisan meslek kurulusu vs belirler yani kafaya gore bir belirleme olacagini zannetmiyorum.
0
Hacı adam oraya Fr. station yazmış, İngilizceye bakmak neden? Kelime İngilizce değil Fransızca, o yüzden siteyşın değil istasyon diyoruz. Verdiğin İngilizce anlam da araştırma kuruluşuna denk geliyor zaten.
Neyse Fransızca oyun istasyonu diye aratınca bu çıkıyor:
www.google.com.tr
Yazılı olarak da kullanılmış ama asıl adı aire de jeux imiş, oyun alanı yani.
Neyse Fransızca oyun istasyonu diye aratınca bu çıkıyor:
www.google.com.tr
Yazılı olarak da kullanılmış ama asıl adı aire de jeux imiş, oyun alanı yani.
0
ya ben lan neyse
Hoca 2 aylık hazır ayranı sınıfa getirmiş -5. sınıflar- önce "bakın çocuklar bu 2 aydır dolabımda duruyor ve şimdi bozulup bozulmadığına bakacağız. bozulmamışsa içinde katkı maddesi var demektir çünkü son kullanma tarihi geçeli 1,5 ay olmuş." demiş.sonra ayranı açmış ve çocuklara koklatmış. ayran bo
Hoca 2 aylık hazır ayranı sınıfa getirmiş -5. sınıflar- önce "bakın çocuklar bu 2 aydır dolabımda duruyor ve şimdi bozulup bozulmadığına bakacağız. bozulmamışsa içinde katkı maddesi var demektir çünkü son kullanma tarihi geçeli 1,5 ay olmuş." demiş.
sonra ayranı açmış ve çocuklara koklatmış. ayran bozulmamış.
çocuklardan birine zorla içirmiş gibi yapmış. çocuk da gülerek "yok yaa içmiycem" falan demiş.
sonra tüm sınıfa çocuğun içmesi için "iç iç iç iç..." diye tezahürat yaptırmış. bu sırada tabi tüm sınıf da çocuk da gülüyor.
bu hoca şikayet edilmeli mi?
ben tamamen olaydan bağımsızım ve yorum yapmıyorum. olmuş bir olayı anlattım.
sizin düşünceniz nedir?
sonra ayranı açmış ve çocuklara koklatmış. ayran bozulmamış.
çocuklardan birine zorla içirmiş gibi yapmış. çocuk da gülerek "yok yaa içmiycem" falan demiş.
sonra tüm sınıfa çocuğun içmesi için "iç iç iç iç..." diye tezahürat yaptırmış. bu sırada tabi tüm sınıf da çocuk da gülüyor.
bu hoca şikayet edilmeli mi?
ben tamamen olaydan bağımsızım ve yorum yapmıyorum. olmuş bir olayı anlattım.
sizin düşünceniz nedir?
0
çocuk ayranı içmiyor sonuç olarak sanırım.
ebeveynler öğretmene ayar çekmeli.
ebeveynler öğretmene ayar çekmeli.
0
hoca sığır oğlu sığır orası net. bu zırvalıkları canan karatay'dan falan öğreniyorlar galiba.
0
Saçmasapan bir şey olmuş da şikayetlik bir mesele değil bence.
Bizim okulda da fen derslerinde yok çiğnenmiş ekmek inceleme, içine tükürülmüş bir kabın bilmemkaç saate bir incelenmesi falan gibi insana "ne?" dedirten çalışmalar yapıyorlar, hem de uluslararası müfredatın bir parçası olarak, zira hepsinin incelenmesinin bilimsel bir nedeni var. Haliyle, "son kullanma tarihi geçmiş bir ürün böyle görünür, böyle kokar" gibi bir gözlemi çok da manasız bulmadım ben. Ama bu anlattığınız amaçsız bir çalışma gibi, ve denetimi de iyi yapılmamış. Hoca elbette ki çocuğa o şeyi içirmezdi diye düşünmek istiyorum ben, o yüzden o tezahurat falan saçmalık olmuş. Dersten önce ve sonra da çocuğun kutuya erişimi olmamışsa, çok da büyük bir sorun değil. Klasik gençlere karşı ilginç olmaya çalışan yetişkinin sınırını bilememesi saçmalığı.
Ama bir veli toplantısında falan karşılaşırsınız "amacınız nedir?" diye sorabilirsiniz.
Bizim okulda da fen derslerinde yok çiğnenmiş ekmek inceleme, içine tükürülmüş bir kabın bilmemkaç saate bir incelenmesi falan gibi insana "ne?" dedirten çalışmalar yapıyorlar, hem de uluslararası müfredatın bir parçası olarak, zira hepsinin incelenmesinin bilimsel bir nedeni var. Haliyle, "son kullanma tarihi geçmiş bir ürün böyle görünür, böyle kokar" gibi bir gözlemi çok da manasız bulmadım ben. Ama bu anlattığınız amaçsız bir çalışma gibi, ve denetimi de iyi yapılmamış. Hoca elbette ki çocuğa o şeyi içirmezdi diye düşünmek istiyorum ben, o yüzden o tezahurat falan saçmalık olmuş. Dersten önce ve sonra da çocuğun kutuya erişimi olmamışsa, çok da büyük bir sorun değil. Klasik gençlere karşı ilginç olmaya çalışan yetişkinin sınırını bilememesi saçmalığı.
Ama bir veli toplantısında falan karşılaşırsınız "amacınız nedir?" diye sorabilirsiniz.
0
Dogrudan iletisime gecin, ögretmenin kendisine sorun. Anlatilanlarzaki her eksik aktarim olayi degistirir. Ogretmen acikca katkili yiyecekle, katkisiz yiyecegi ayirabilsinler diye derse ornek getirmis ve ogrencileri ile olan iliskileri cercevesinde de olaylar gelismis. Ogrencide rahatsizlik yaratam birsey olmus mu? Asil onemli nokta bu.
0
Evet hemen şikayet edilmeli hatta bence çekin vurun düşündüğünüze değmez. Ya resmen sinirlendim gece gece bu yorgunlukla ve 2342343 tane sınav okumuş kafayla dayanamayıp yazıyorum şu an neyse siz olayı çocuktan dinlediniz büyük ihtimal. Acaba 10 yaşında bir çocuk sınıf içerisinde yaşanmış bir olayı size ne kadar doğru aktarabilir bunu sorguladınız mı? Hoca mesleğe yeni başlamış olabilir, sınıfın kontrolünü birkaç dakika kaybetmiş olabilir, canı öyle istemiş olabilir, o an olay öyle gelişmiş olabilir, çocuklarla beraber eğlenmek ve aynı zamanda onlara olayı yaşatarak, göstererek öğretmek istemiş olabilir. Size ne? Bu saçmalıkların zararı yine kendi çocuklarınıza dokunuyor, hergün görüyoruz nasıl çocuklar yetiştiğini, nasıl bir neslin bizi beklediğini. Ben bu bizdeki öğretmene karşı gelişen ben her haltı biliyorum gidip ona göstericem şimdi kafasını bir türlü çözemedim. Bu whatsapp grubundaki veli gaza gelmesinden, yok efendim hocaya ayar verelimlerden falan tiksindim artık. Bu üslupta yazanlara soruyorum; Siz kimsiniz acaba bir öğretmene gidip dersi nasıl işlediği veya işleyeceği ile ilgili hesap soracak cüreti kendinizde buluyorsunuz? Ders esnasında oradamıydınız, çocuk zor durumda kaldı mı, ne yaşadı da bunları gelip burada sormaya değer buldunuz? Gerçi elinden gelse o ders konusunda kör cahil olsa dahi sınıfta dersi dinleyip yorum yapacak yüzlerce veli çıkar bu ülkeden. Fırsatını bulan illa ki dalgasını geçip, aklı sıra kendinden aşağıda görüyor öğretmeni. Bu rezillik ve basitlikten başka birşey olamaz ve bu toplumdan bir halt olmaz.
0
ayrani icmesi icin yuklenilen cocuk sarsilmis mi, ne olmus? ne bos soru bu, ya...
ayranin bozulmama sebebini yanlis anlatiyor diye mi sikayet edecegiz? anlamadim. boyle sacma sebeplerle milletin hevesini kirmayin.
ayranin bozulmama sebebini yanlis anlatiyor diye mi sikayet edecegiz? anlamadim. boyle sacma sebeplerle milletin hevesini kirmayin.
0
'sizin düşünceniz nedir?'
Bence aşırı hassas insanları toplayıp bir güzel dövelim. Artık bayılmayı ölmek sanmasınlar. Biraz gerçek hayat deneyimi yaşamış olurlar.
Bence aşırı hassas insanları toplayıp bir güzel dövelim. Artık bayılmayı ölmek sanmasınlar. Biraz gerçek hayat deneyimi yaşamış olurlar.
0
elma
merhaba,bir süre şehir dışında olacağım için, evde çiçeklerim solmasın istiyorum, bir süre onları idare edebilecek kadar suyu nasıl sağlayabilirim. teşekkürler.
merhaba,
bir süre şehir dışında olacağım için, evde çiçeklerim solmasın istiyorum, bir süre onları idare edebilecek kadar suyu nasıl sağlayabilirim.
teşekkürler.
bir süre şehir dışında olacağım için, evde çiçeklerim solmasın istiyorum, bir süre onları idare edebilecek kadar suyu nasıl sağlayabilirim.
teşekkürler.
0
Ben şöyle yaptım bir keresinde. Ortasından kestiğim bir pet şişeyi iğne ile deldim sonra pamuk koydum baya. Sonra yine daha küçük bir pet şişeyi veya pet pardağı şişenin içine koydum. Tabi ikinci şişe de iğne ile delindi. Sonra içine biraz su koyup saksıya koydum. 1 hafta idare edebilir bu sistem.
0
Saksinin ebadina bagli olarak, yarim ya da 1 litrelik siselere suyu doldurun ve siseleri ters cevirip,saksinin dibine gomun. Bitki ihtiyaci kadarini icer.
0
neynep
merhabalar, büstiyer gibi bişey almışım, ama dantel, halter yaka, yarım, ve önünde dik kesit var. ( iç çamaşırı foturafı çekip koymayayım diye bu tarif:) Anlatabildiysem, bunu nasıl kullanıyoruz? :]
merhabalar,
büstiyer gibi bişey almışım, ama dantel, halter yaka, yarım, ve önünde dik kesit var. ( iç çamaşırı foturafı çekip koymayayım diye bu tarif:)
Anlatabildiysem, bunu nasıl kullanıyoruz? :]
büstiyer gibi bişey almışım, ama dantel, halter yaka, yarım, ve önünde dik kesit var. ( iç çamaşırı foturafı çekip koymayayım diye bu tarif:)
Anlatabildiysem, bunu nasıl kullanıyoruz? :]
0
tek başına giyilebilecek bişey değil mi? anlamadım tam soruyu. bence fotoğraf koyarsan daha anlaşılır olur.
bi taraftan açıyorsak bi taraftan kapatmamız gerek düsturuyla sanki şu tip bi pantolonların üzerine olabilir gibi geliyor;
modaviki.com
ceket filan alıp omuzdan düşürürsün.parodik.com
@neynep bu direkt iç çamaşırı ya. sevişirken giyilir ancak sanki.
bi taraftan açıyorsak bi taraftan kapatmamız gerek düsturuyla sanki şu tip bi pantolonların üzerine olabilir gibi geliyor;
modaviki.com
ceket filan alıp omuzdan düşürürsün.parodik.com
@neynep bu direkt iç çamaşırı ya. sevişirken giyilir ancak sanki.
0
elorelia'nın çabasına saygıyla, belli ki anlatamamışım, şöyle: i.hizliresim.com . iç çamaşırı bu, ama yani.. bi kullanım şekli vardır herhalde.. neblim. dantelin altında astar filan yok hiç. mesela şifon gömlekle de olmaz :/
. iç çamaşırı bu, ama yani.. bi kullanım şekli vardır herhalde.. neblim. dantelin altında astar filan yok hiç. mesela şifon gömlekle de olmaz :/
0
Icine mutlaka askisiz sutyen giyip, crop top olarak kullanabilirsiniz, yuksek bel etek ve pantolonlarla. Bir de pinterestte lace crop top outfit olarak aratirsaniz, pek cok fikir bulabilirsiniz.
0
icine siyah sütyen ve üstüne derin v yaka kazakla giyebilirsin belki. ya da önünü acmadigin siyah blazer ceketin icine.
0
yaren
SelamBir kağıt çeşidini sormak istiyorum. Adını hiç bilmiyorum ve nasıl tarif edebileceğimi de bilemiyorum şu anda. Sadece normal çiğ tonda bi bembeyaz değil hafif sıcak tonda bi bembeyaz, ayrıca nırmal A4 gibi pürüzsüz değil pürüzlü ve mat. Bi de kağıttan ziyade karton kalınlığında gibi. Nerede kul
Selam
Bir kağıt çeşidini sormak istiyorum. Adını hiç bilmiyorum ve nasıl tarif edebileceğimi de bilemiyorum şu anda. Sadece normal çiğ tonda bi bembeyaz değil hafif sıcak tonda bi bembeyaz, ayrıca nırmal A4 gibi pürüzsüz değil pürüzlü ve mat. Bi de kağıttan ziyade karton kalınlığında gibi. Nerede kullanıldığını şu anda çıkaramıyorum, nasıl ifade edebilirim hiç bilmiyorum. Anladınızsa bu kağıda kırtasiyede renkli baskı yaptırılır mı?
Bir kağıt çeşidini sormak istiyorum. Adını hiç bilmiyorum ve nasıl tarif edebileceğimi de bilemiyorum şu anda. Sadece normal çiğ tonda bi bembeyaz değil hafif sıcak tonda bi bembeyaz, ayrıca nırmal A4 gibi pürüzsüz değil pürüzlü ve mat. Bi de kağıttan ziyade karton kalınlığında gibi. Nerede kullanıldığını şu anda çıkaramıyorum, nasıl ifade edebilirim hiç bilmiyorum. Anladınızsa bu kağıda kırtasiyede renkli baskı yaptırılır mı?
0
Bristol bu anlattığınıza yakın bi kağıttır.benzerlerine resim malzemesi satilan pek cok kırtasiyede bulabilirsiniz, ciktida alabilirsiniz.
0
schoeller kağıdı gibi geldi bana. 200 gr falan bayağı kalın, sarımsı bi beyaz, çok hafif pürüzlü yüzeyi var.
0
@theseachange
Ya üzerine sulu boya yapılıyor diye hatırladım şimdi. Hatta bi hocam yapıyordu.
Ya üzerine sulu boya yapılıyor diye hatırladım şimdi. Hatta bi hocam yapıyordu.
0
bambum
Umarım bilen çıkar? https://www.instagram.com/p/Bb7mMOhFFTa/
0
theconqueror
uyuyakalmışım, ev duman altı olmuş. bu koku nasıl çıkar
uyuyakalmışım, ev duman altı olmuş. bu koku nasıl çıkar
0
2enkucukasalsayidir
Yüzde seksen pamuk yüzde yirmi polyester kazak kalitesiz midir, tercih edilir mi? Bir de yüzde elli naylon yüzde elli merino yünü kazak için aynı şeyi merak ediyorum.Sözlükte linki verilen bir yazıda kaçınılması gereken 6 tür dokunun içinde hem polyester hem de naylon var ama bir kaynak falan da gös
Yüzde seksen pamuk yüzde yirmi polyester kazak kalitesiz midir, tercih edilir mi? Bir de yüzde elli naylon yüzde elli merino yünü kazak için aynı şeyi merak ediyorum.
Sözlükte linki verilen bir yazıda kaçınılması gereken 6 tür dokunun içinde hem polyester hem de naylon var ama bir kaynak falan da gösterilmemiş yazıda pek emin olamadım.
Yazı da bu:
bodyecology.com
Sözlükte linki verilen bir yazıda kaçınılması gereken 6 tür dokunun içinde hem polyester hem de naylon var ama bir kaynak falan da gösterilmemiş yazıda pek emin olamadım.
Yazı da bu:
bodyecology.com
0
spor yaparken ya da efor gerektiren soguk yerlerde mi yoksa gündelik hayatta mi giyeceksiniz? sorusuna göre değişir sanirim.
ilkinde polyester nefes almasi acisindan iyi, pamuklu gec kurumasi bakimindan kotuyken; gundelik hayatta pamuklu hem saglikli hem de emici olabiliyor.
bunun yerine kazakta yün, en iyisi sanirim.
soru genel bir soru ise, polyestere göre pamuklu ürün daha cok tercih edilmeli evet
ilkinde polyester nefes almasi acisindan iyi, pamuklu gec kurumasi bakimindan kotuyken; gundelik hayatta pamuklu hem saglikli hem de emici olabiliyor.
bunun yerine kazakta yün, en iyisi sanirim.
soru genel bir soru ise, polyestere göre pamuklu ürün daha cok tercih edilmeli evet
0
runagain
"allahın verdiğine ver, allahın vurduğuna vur" şeklinde, ilk defa kadir çöpdemir'den duydum ben bu lafı. hem de o ağzı dolu gülüşüyle söyledi, meksika sınırı'ndaydı galiba ve oradaki muhafazakar vatandaşlar da şöyle bir ağzının payının vermedi nedense.atalarımız olmadık sözler de söylemiş, kabul. am
"allahın verdiğine ver, allahın vurduğuna vur" şeklinde, ilk defa kadir çöpdemir'den duydum ben bu lafı. hem de o ağzı dolu gülüşüyle söyledi, meksika sınırı'ndaydı galiba ve oradaki muhafazakar vatandaşlar da şöyle bir ağzının payının vermedi nedense.
atalarımız olmadık sözler de söylemiş, kabul. ama özelde bu atasözünün anlamını muhafazakar/inançlı duyurucular bana açıklayabilir mi?
allah vermişse, daha sen kimsin ki; o'nun verdiğinin üzerine bir şey vereceksin?
allah vurmuşsa zaten, düşene bir tekme daha atmak hangi inanca sığar?
inaçta, muhafazakar düşüncede bu sözün yeri ve değeri nedir, merak ediyorum.
atalarımız olmadık sözler de söylemiş, kabul. ama özelde bu atasözünün anlamını muhafazakar/inançlı duyurucular bana açıklayabilir mi?
allah vermişse, daha sen kimsin ki; o'nun verdiğinin üzerine bir şey vereceksin?
allah vurmuşsa zaten, düşene bir tekme daha atmak hangi inanca sığar?
inaçta, muhafazakar düşüncede bu sözün yeri ve değeri nedir, merak ediyorum.
0
allah kime napıyosa sen de onu yap diyo.
sen olumsuzlayarak aldığın için karışmış muhtemelen ama senin açıklama yaptığın kısımdakinin tam tersi. sen kimsin ki gibi atalete sevk eden ya da kasteden bir anlamı yok.
ikircikli tarafı da , allah'ın kime nasıl verdiğini ne olarak verdiğini ya da vurduğunu nasıl anlıcaksın kısmı.
sen olumsuzlayarak aldığın için karışmış muhtemelen ama senin açıklama yaptığın kısımdakinin tam tersi. sen kimsin ki gibi atalete sevk eden ya da kasteden bir anlamı yok.
ikircikli tarafı da , allah'ın kime nasıl verdiğini ne olarak verdiğini ya da vurduğunu nasıl anlıcaksın kısmı.
0
Bu aslında biraz sitem, eleştiri sözü. Hani "vur abalıya" gibi. Yani mesela Allah birini dış görünüşte çok ama çok güzel yaratmıştır, herkes de sırf o güzellikten ötürü seviverir ve bu sevgiyi bi de abartır. "Ver Allah'ın verdiğine" bu. Ama dış görünüşü çok çirkin bir insanı da sırf çirkinliğinden ötürü kimse kolay kolay "sev"mez ve üstelik uzak bilr kaçarlar. "Vur Allah'ın vurduğuna" da bu. Sitemkâr, eleştirici, yerden yere vuran bir söz aslında.
0
Ek:
Hani "Allah vurmuş ben mi vurmicam ne biçim de vururum" ve "Allah vermiş ben niye vermiyim Allahın bi bildiği var demek ki" tarzı tutarsız ve samimiyetsiz, insaniyetten uzaklaşan kafalara ve davranışlara yöneltilmiş bir söz gibi.
Hani "Allah vurmuş ben mi vurmicam ne biçim de vururum" ve "Allah vermiş ben niye vermiyim Allahın bi bildiği var demek ki" tarzı tutarsız ve samimiyetsiz, insaniyetten uzaklaşan kafalara ve davranışlara yöneltilmiş bir söz gibi.
0
İnanç ve muhafazakar görüşle nasıl bir bağlantı kurduğunuzu açıklayabilir misiniz lütfen? İçinde "Allah" geçiyor diye derseniz gülerim.
Bu eleştiri içeren bir söz. Anlamı: insanlar iyi durumdaki insanlara iyi yaklaşıyor ama kötü durumdaki insanlara kötü yaklaşıyor. Söz bunu eleştiriyor ve yanlış olduğunu ima ediyor.
Aynı anlama gelen bir diğer deyim: düşene bir tekme de sen vur. Bu söz de kötü durumdaki birine tekrar kötü davran diye öğüt içermez. Durum tespiti içerir ve bu durumun yanlışlığını ima eder.
Sorunuzda çiğlik sezdim. Buna binaen naçizane tavsiyem az bilinen atasözleri ve deyimlerin ne anlama geldiğini güzelce anlatan bir kitap okuyun. Bu sözler böyle yorumlanmaz.
Bu eleştiri içeren bir söz. Anlamı: insanlar iyi durumdaki insanlara iyi yaklaşıyor ama kötü durumdaki insanlara kötü yaklaşıyor. Söz bunu eleştiriyor ve yanlış olduğunu ima ediyor.
Aynı anlama gelen bir diğer deyim: düşene bir tekme de sen vur. Bu söz de kötü durumdaki birine tekrar kötü davran diye öğüt içermez. Durum tespiti içerir ve bu durumun yanlışlığını ima eder.
Sorunuzda çiğlik sezdim. Buna binaen naçizane tavsiyem az bilinen atasözleri ve deyimlerin ne anlama geldiğini güzelce anlatan bir kitap okuyun. Bu sözler böyle yorumlanmaz.
0
@kendi kendine yasayan yavrucak, engin bilgilerinizle çiğ soruyu pişirip cevap lutfettiğiniz için teşekkürler. aydınlandım ben ve sayemde nice cahiller...
en ulu ve yüce bilgileri edindiğiniz mağaradan, insan içine çıktığınızda biraz da medeniyet ve konuşma adabı öğrenseydiniz keşke.
gülebilirsiniz kahkahayla: "allah, ilah" birer spor terimi değildir kuzum.
tavsiyem, biraz insan içine çıkın. hem değerli bilgilerinizle onları aydınlatır ve hem de biraz sosyalleşirsiniz ve böyle patavatsız konuşmazsınız.
herkesin yaptığı gibi, sorulan bir soruya cevap verip geçeceksin, bu tripler, bu ukalalıklar ne ki? tamam, kapatıyorum interneti ve bahsettiğin kitabı edinip okuyorum.
eyyyyyy ekşiduyuru, sen kimsin ha, kimsin sen! kapatın burayı, herkes gidip kitap okusun!
en ulu ve yüce bilgileri edindiğiniz mağaradan, insan içine çıktığınızda biraz da medeniyet ve konuşma adabı öğrenseydiniz keşke.
gülebilirsiniz kahkahayla: "allah, ilah" birer spor terimi değildir kuzum.
tavsiyem, biraz insan içine çıkın. hem değerli bilgilerinizle onları aydınlatır ve hem de biraz sosyalleşirsiniz ve böyle patavatsız konuşmazsınız.
herkesin yaptığı gibi, sorulan bir soruya cevap verip geçeceksin, bu tripler, bu ukalalıklar ne ki? tamam, kapatıyorum interneti ve bahsettiğin kitabı edinip okuyorum.
eyyyyyy ekşiduyuru, sen kimsin ha, kimsin sen! kapatın burayı, herkes gidip kitap okusun!
0
Yav kızmayın birbirinize, birimiz şu aralar bu sözü anlayamamışız, öbürümüz de bu aralar gerginiz belki... olabilir, insan hiç olduğu gibi kalmıyor ki... olur böyle şeyler, bazen böyle denk geliyor. Keşke yakın olsanız ds bi kahve içmeye gitseniz beraber, biraz dertleşseniz içinizi dökseniz birbirinize... hadi problemi güzelliğe dönüştürelim <3
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
İnşaat işçisi yevmiyesi ne kadar? Özelikle kalıpta çalışanlar ne kadar alıyor?
İnşaat işçisi yevmiyesi ne kadar? Özelikle kalıpta çalışanlar ne kadar alıyor?
0
memlekeketine göre ve adamına göre esasında. ortalama 100tl desek doğrudur. istanbul'da 125/150 arası. karadeniz illerinde 100tl anca görür.
0
İstanbul o kadar yüksek mi? İlk defa duydum. İstanbul'da sürekli mi çalışmak gerekir? Konya'da haftasonları, haftada bir kaç gün çalışılabiliyor.
0
80-130 arası değişir yapacağı işe göre. mesela bir usta vardı 130 alıyordu ama adam 14 m kolona çıkıp iş yapıyor felan. işten çok anlamayan adama da 80-90 tl veriyorlardı. tabi taşerona göre değişir ama genel olarak böyle. akşam beton dökümüne kalır kalfa bazen yarım yevmiye verir ek olarak, kimisi vermez. bu veriler şehre göre de değişir tabi.
0
winston insani
MerhabaToplu taşıma ile en kolay nasıl gidebilirim buraya?
Merhaba
Toplu taşıma ile en kolay nasıl gidebilirim buraya?
Toplu taşıma ile en kolay nasıl gidebilirim buraya?
0
Metro yenikapi, yenikapi marmaray ile uskudar. Cikista 5 dk yurume mesafesi.
Ya da besiktasa otobus, minibus, oradan motorla uskudara gecin. Iskeleden 10 dk.
Ya da besiktasa otobus, minibus, oradan motorla uskudara gecin. Iskeleden 10 dk.
0
anladım
Merhabalar, geçen olaydan sonra bir şekilde annemin gönlünü aldım, nişanlıma da yeni bir set alarak meseleyi çözdüm ki yeni bir sorun çıktı gene allah kahretsin. Sorunumun adı, perde arkadaşlar, bi skimsonik perde hayatımı mahvediyor şu an. Zeynep gitmiş perde beğenmiş, 5700 tl fiyat çıkmış, yatak o
Merhabalar, geçen olaydan sonra bir şekilde annemin gönlünü aldım, nişanlıma da yeni bir set alarak meseleyi çözdüm ki yeni bir sorun çıktı gene allah kahretsin. Sorunumun adı, perde arkadaşlar, bi skimsonik perde hayatımı mahvediyor şu an. Zeynep gitmiş perde beğenmiş, 5700 tl fiyat çıkmış, yatak odasının ve salonun perdelerini kendisi ödeyecekmiş, kalanı da sen öder misin dedi olur dedim. Annem 3000 tl'yi duyunca sinirlendi, iki oda bir mutfağa bu kadar para verilir mi diye çıkıştı. Ben de mantıklı buldum 3000 çok geldi, annemin perdecisi varmış, Zeynep'e söyle oraya gelsin ordan beğensin dedi bana. Söyledim bunu kabul etti sağolsun, annesi, ablası ve teyzesiyle geldiler perdeciye. Ben de annemi ve ablamı götürdüm.
Perdeler bakılırken, Zeynep pek beğenmedi sadece mutfağa buldu bi tane. Oturma odası için kendi beğendiği yerdekini çok beğenmiş, onun üstüne bir şey bulamadım dedi. Bunun üstüne annem bi kaç model gösterdi şu çok güzel, bu çok güzel diye, ablam da mutfağa başka perdeler buldu, ordan Zeynep'in ablası da mutfağınızın rengine uymaz o dedi, ablam seslenmedi. Zeynep, şu nasıl diye ablasına başka perde gösterince, benim ablam da dayanamayıp bi de kayınvalidene sorsana Zeynep'cim dedi. Bunun üstüne ablası uzaklaştı yanımızdan, ben anladım biraz bozulduğunu ama pek bir şey demek istemedim, annem de dışlanıyor gibiydi çünkü bu müdaheleden önce.
Bu arada güneşlik meselesi çıktı, annem stor yap diye ısrar ediyo, zeynep de temizliği zor diye kabul etmiyor. Annem ben 5 senedir yıkamıyorum hala tertemiz deyince, ablası yıkasanız ne kadar kirlendiğini görürsünüz. Biz de temiz sanıyorduk, yıkayınca gri sular aktı dedi. İşte olay burda koptu arkadaşlar, benim annem aşırı titiz ve temiz bi insandır, her yerde temizliğiyle övünür. Benden iyi mi bileceksin sen, evli bile değilsin karışma istersen dediler bu kıza ablamla ikisi. Kız 30 yaşında ve bekar hala, ben içimden dua etmeye başladım allam nolur bitsin artık yeter diye ama olmadı tabii. Ablası da evli olmama gerek yok annemle temizliği ben yapıyorum dedi, sen karışma canım deyip gülümsedi ablam. (of ne çok abla dedim.)
Sen karışma denilince, Zeynep'in annesi kızına laf edilmesine mi bozuldu yoksa sinirlendi mi bilmiyorum, sen karışma o karışmasın. Çok biliyorsanız siz yapın dedi, kız da yürü anne ya dedi çıktılar dükkandan. Böyle bakakaldım. Annecim nolur gelin diyorum, kadın başladı ağlamaya annen hep böyle, bizi bir şey bilmez sanıyor dedi başka bi şey demedi. Meğer dükkana ilk girdiklerinde annem, sen kızına nasıl perde seçtirirsin, genç perdeden ne anlar, neden karışmadın falan demiş bunlar zaten sinirlenmişler ne bileyim ben ya. Ben onlarla konuşurken, annemle ablam da Zeynep'i araya almışlar, ablan anneme pis diyemez, işi bozmaya gelmiş, haddini bildir falan demişler. Kız susmuş, o öyle demek istemedi demiş. Yani bence de çok karıştı, karışmasa olurdu, sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum da karışma derken söyleyiş tarzı yanlış oldu biraz.
Neyse olay böyle, şimdi annem diyor ki eğer o perdeleri al evladım değilsin, Zeynep de beğenemedim napim nasıl istiyorsanız yapın ben param olunca değiştiririm diyor ama surat beş karış. Napayım? Okuyanlara teşekkürler, yine dev bir destan oldu kusura bakmayın.
Perdeler bakılırken, Zeynep pek beğenmedi sadece mutfağa buldu bi tane. Oturma odası için kendi beğendiği yerdekini çok beğenmiş, onun üstüne bir şey bulamadım dedi. Bunun üstüne annem bi kaç model gösterdi şu çok güzel, bu çok güzel diye, ablam da mutfağa başka perdeler buldu, ordan Zeynep'in ablası da mutfağınızın rengine uymaz o dedi, ablam seslenmedi. Zeynep, şu nasıl diye ablasına başka perde gösterince, benim ablam da dayanamayıp bi de kayınvalidene sorsana Zeynep'cim dedi. Bunun üstüne ablası uzaklaştı yanımızdan, ben anladım biraz bozulduğunu ama pek bir şey demek istemedim, annem de dışlanıyor gibiydi çünkü bu müdaheleden önce.
Bu arada güneşlik meselesi çıktı, annem stor yap diye ısrar ediyo, zeynep de temizliği zor diye kabul etmiyor. Annem ben 5 senedir yıkamıyorum hala tertemiz deyince, ablası yıkasanız ne kadar kirlendiğini görürsünüz. Biz de temiz sanıyorduk, yıkayınca gri sular aktı dedi. İşte olay burda koptu arkadaşlar, benim annem aşırı titiz ve temiz bi insandır, her yerde temizliğiyle övünür. Benden iyi mi bileceksin sen, evli bile değilsin karışma istersen dediler bu kıza ablamla ikisi. Kız 30 yaşında ve bekar hala, ben içimden dua etmeye başladım allam nolur bitsin artık yeter diye ama olmadı tabii. Ablası da evli olmama gerek yok annemle temizliği ben yapıyorum dedi, sen karışma canım deyip gülümsedi ablam. (of ne çok abla dedim.)
Sen karışma denilince, Zeynep'in annesi kızına laf edilmesine mi bozuldu yoksa sinirlendi mi bilmiyorum, sen karışma o karışmasın. Çok biliyorsanız siz yapın dedi, kız da yürü anne ya dedi çıktılar dükkandan. Böyle bakakaldım. Annecim nolur gelin diyorum, kadın başladı ağlamaya annen hep böyle, bizi bir şey bilmez sanıyor dedi başka bi şey demedi. Meğer dükkana ilk girdiklerinde annem, sen kızına nasıl perde seçtirirsin, genç perdeden ne anlar, neden karışmadın falan demiş bunlar zaten sinirlenmişler ne bileyim ben ya. Ben onlarla konuşurken, annemle ablam da Zeynep'i araya almışlar, ablan anneme pis diyemez, işi bozmaya gelmiş, haddini bildir falan demişler. Kız susmuş, o öyle demek istemedi demiş. Yani bence de çok karıştı, karışmasa olurdu, sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum da karışma derken söyleyiş tarzı yanlış oldu biraz.
Neyse olay böyle, şimdi annem diyor ki eğer o perdeleri al evladım değilsin, Zeynep de beğenemedim napim nasıl istiyorsanız yapın ben param olunca değiştiririm diyor ama surat beş karış. Napayım? Okuyanlara teşekkürler, yine dev bir destan oldu kusura bakmayın.
0
Evlenen siz olduğunuz için sizin beğendiğiniz perdeleri almanız lazım. Niye bu kadar tartışma çıkıyor anlamak çok güç gerçekten, alt tarafı bir perde değil mi yahu? Aynı sorunu evlenirken büyük ihtimalle ben de erkek tarafı olarak yaşarım herhalde.
Abla gri su konusunda haklı yalnız.
Abla gri su konusunda haklı yalnız.
0
Hikaye nerede geçiyor ben onu anlamadım. Bildiğim kadarıyla ülkemizde hala iki kadın evlenemiyor?
Hanımefendi, siz çok mu seviyorsunuz bu zeynep hanımı şimdi?
Hanımefendi, siz çok mu seviyorsunuz bu zeynep hanımı şimdi?
0
birader o kadar kadın tek yerde toplanır mı? canına susamışsın.
evli olup olmamanın perde seçmekle ne alakası var? 25 yaşında evli 40 yaşında bekarla nasıl karşılaştırılır mesela? bu çok saçma.
karınla inatlaşmanın alemi yok her gece aynı yatağa giriyorsun. anne anneliğini bilecek. karının istediğini al gitsin. bir perdeden evlatlık bozuluyorsa zaten fayda gelmez o evlatlıktan.
evli olup olmamanın perde seçmekle ne alakası var? 25 yaşında evli 40 yaşında bekarla nasıl karşılaştırılır mesela? bu çok saçma.
karınla inatlaşmanın alemi yok her gece aynı yatağa giriyorsun. anne anneliğini bilecek. karının istediğini al gitsin. bir perdeden evlatlık bozuluyorsa zaten fayda gelmez o evlatlıktan.
0
abi evli değilim de bişey diyeceğim. bana fenalık geldi. çok sabırlıymışsın.
ama asıl hata ikinizde. işin içine ne kadar çok insan karıştırmışsınız. o evde kim oturacak, siz. ee?
sen zeynebini alacaktın, hangi perdeyi hangi halıyı efendim hangi zigon sehpayı istiyorsanız beraber karar verecektiniz. bak beraber diyorum, "zeynep sen seç bana fark etmez" demeyeceksin yani. ikiniz beraber seçerken de hep bir tarafın dediği olmayacak, bir şekilde ortada buluşulacak.
anneler ablalar da çok hatalı gerçi. niye bu kadar karışıyorlar ki.
neyse. zeyneple konuş, ikiniz perdeci gezin, istediğinizi alın. ama 3bin çok. yani belki zenginsinizdir bilmiyorum ama o parayla ben kaç tatil yaparım düşününce. perde neymiş.
ama asıl hata ikinizde. işin içine ne kadar çok insan karıştırmışsınız. o evde kim oturacak, siz. ee?
sen zeynebini alacaktın, hangi perdeyi hangi halıyı efendim hangi zigon sehpayı istiyorsanız beraber karar verecektiniz. bak beraber diyorum, "zeynep sen seç bana fark etmez" demeyeceksin yani. ikiniz beraber seçerken de hep bir tarafın dediği olmayacak, bir şekilde ortada buluşulacak.
anneler ablalar da çok hatalı gerçi. niye bu kadar karışıyorlar ki.
neyse. zeyneple konuş, ikiniz perdeci gezin, istediğinizi alın. ama 3bin çok. yani belki zenginsinizdir bilmiyorum ama o parayla ben kaç tatil yaparım düşününce. perde neymiş.
0
karınla sen beğeneceksiniz alacaksınız çıkacaksınız, parası da neyse ödeyeceksiniz.
senin annen, benim ablam, bekarı bilir evlisi bilmez, karışır karışmaz derseniz bu işte böyle cıngar çıkar.
senin annen, benim ablam, bekarı bilir evlisi bilmez, karışır karışmaz derseniz bu işte böyle cıngar çıkar.
0
annen haksız. git zeynep'in gönlünü al. ayrıca annen neden sizin evin perdelerine karışıyor o kısmı anlamadım.
0
Annen haksız. Fiyatını söylemeseydin, amma safmışsın. 1000 lira de geç. Storların da aşırı kirlendiğine eminim, mobilyayı bir ay silme üzeri bir parmak toz olur. Silmek süpürmek lazım en azından. Anneni bir şeye katmayın yoksa evlenemeyeceksin. Boş yere kızın beğenmediği şeye para harcamayın. Annen değil o oturacak. Sen bu işin içinden çıkabilecek kapasitede biri gibi durmuyorsun. Hiçbir rolün yok. Kız da seni seviyor ki hala sevmediğim perde olsun ben değiştiririm diyor.
0
Okudum yazıyı da klasik gelin kaynana ilişkisi olmuş. Şahsen ben iki tarafı da azarlardım. Lan sıçtımın perdesi için çıkaracağınız kavgaya ediyim diye. Özellikle bu konuda annelerin karışması çok saçma, tamam parasal olarak ucuzunu al deme hakkı vardır ama oturmayacağı ev için kendi zevkine göre dizayn etmeye çalışan anne mantığını hala çözebilmiş değilim. Annenizi karınıza ezdirmeyin eyvallahta herşeye karışınca bi dur demeyi de bilin bence. Zaten nişanlınız müdahaleyi azaltıcı girşimde bulunduğunuzu görünce onu frenlemek için söylediklerinizi yadırgamaz.
Sözün özü iki tarafı da haddini bilmeye davet edin ve siz yönlendirin
Sözün özü iki tarafı da haddini bilmeye davet edin ve siz yönlendirin
0
zeynepi döv, kardeşini sat, anneni öldür. çözüm bu.
veya ikinci bir çözüm; bir araya pek fazla gelmemeleri için çabala. perde seçilecekse bunu zeynep ve sen kendi aranızda halledin. bazen her şeyi söylememek gerekiyor.
veya ikinci bir çözüm; bir araya pek fazla gelmemeleri için çabala. perde seçilecekse bunu zeynep ve sen kendi aranızda halledin. bazen her şeyi söylememek gerekiyor.
0
Evleniyorsanız anneniz ile eşiniz arasındaki dengeyi kurmayı bileceksiniz.
Başta annenizi karıştırmanız da annenizin nişanlınızı ve ailesini gömmesine müsaade etmeniz de hatalıyken hala annem haklı diyorsunuz. Şu şartlar altında evlenmeyin zaten, sevgili ananız eşinize o evliliği dar eder çünkü siz annenize benim evim benim karım benim param sana ne (kibar ama bu alt metinde) diyemiyorsunuz.
Nişanlınızla beğenin, iki tarafın ailesini de çok karıştırmayın.
Bu arada anneniz tam bir cadı kaynana. Allah Zeynep'e sabır versin.
Başta annenizi karıştırmanız da annenizin nişanlınızı ve ailesini gömmesine müsaade etmeniz de hatalıyken hala annem haklı diyorsunuz. Şu şartlar altında evlenmeyin zaten, sevgili ananız eşinize o evliliği dar eder çünkü siz annenize benim evim benim karım benim param sana ne (kibar ama bu alt metinde) diyemiyorsunuz.
Nişanlınızla beğenin, iki tarafın ailesini de çok karıştırmayın.
Bu arada anneniz tam bir cadı kaynana. Allah Zeynep'e sabır versin.
0
olayı sen anlatınca bile annen ve ablan bu kadar şirret görünüyorsa bir de zeynepten dinlesek kesin linç edilirler. o anne ve ablanın üzerine senin pasif tutumun eklenince sizin evlilik işinin çok sıkıntılı olacağı kesin, şimdiden geçmiş olsun.
çözüm: (iki taraftan da) anneyi ablayı falan def edip zeyneple istediğiniz perdeleri almak
çözüm: (iki taraftan da) anneyi ablayı falan def edip zeyneple istediğiniz perdeleri almak
0
abicim o evde zeyneple sen oturacaksınız. perde, mobilya, buzdolabı alışverişinde ailelerin ne işi var allah aşkına. ikiniz çıkın kimseyi almayın yanınıza. ne onun anası ablası ne senin ananla ablan. kendi keyfinize göre, kendi bütçenize göre alın döşeyin. paranız yok da bişey alamıyorsanız niye evleniyorsunuz, hadi evleniyorsunuz parayı aileler verecek diyelim. o zaman diyin ki ailelere herkes 10 bin tl koysun, kimsenin hakkı kimseye hakkı geçmesin. masraflar eşit paylaşılsın benim paramla perde alındı, senin paranla koltuk alındı çekişmesi olmasın.
yoksa sen daha çok açarsın imdat 3-5-10 diye gider bu. dahası o evde daha şimdiden taht oyunları dönerse dünürler arasında evlendikten sonra da çok kavga çıkar söyleyeyim. biz beğendik siz almadınız, siz beğendiniz diye biz zorla aldık, kızımın evi oğlumun evi diye birbirinize gireceksiniz sonra gelip karımla annemin arasında kaldım imdat versiyonlarını okuyacağız.
yoksa sen daha çok açarsın imdat 3-5-10 diye gider bu. dahası o evde daha şimdiden taht oyunları dönerse dünürler arasında evlendikten sonra da çok kavga çıkar söyleyeyim. biz beğendik siz almadınız, siz beğendiniz diye biz zorla aldık, kızımın evi oğlumun evi diye birbirinize gireceksiniz sonra gelip karımla annemin arasında kaldım imdat versiyonlarını okuyacağız.
0
@bir nick...
annesi cadı da
arkadaş da anasının oğlu -zaten sorun orada
"30 yaşında ve hala bekar"
"sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum"
sen annene hak ver ablacım (bana abla dersin, 30 yaşında koooca kadınlara hala bekar dediğine göre) hep annene hak ver, saç kurutma makinenizi annen, tost makinenizi teyzen seçsin, teyzen evli çünkü o bilir, sonra her akşam annene çay içmeye gideceğinizi ve annen olmadan tatile gidemeyeceğinizi de Zeynep'e söyle, bir de karnıyarığı annen gibi yapmadığını da söyle
kız kaçsın kurtulsun sizden
annesi cadı da
arkadaş da anasının oğlu -zaten sorun orada
"30 yaşında ve hala bekar"
"sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum"
sen annene hak ver ablacım (bana abla dersin, 30 yaşında koooca kadınlara hala bekar dediğine göre) hep annene hak ver, saç kurutma makinenizi annen, tost makinenizi teyzen seçsin, teyzen evli çünkü o bilir, sonra her akşam annene çay içmeye gideceğinizi ve annen olmadan tatile gidemeyeceğinizi de Zeynep'e söyle, bir de karnıyarığı annen gibi yapmadığını da söyle
kız kaçsın kurtulsun sizden
0
Bilmiyorum maddi olarak gobek baginiz cok mu fazla ama kendi evinize alacaginiz seylerin alisverisinde annenizin isi yok. Ama nisanliniz da her seyin en iyisi olmali triplerinde gibi. Gidip annenize anlatmadan su kadar butce yapalim filan deyip alisverise oyle gitseniz iyi olurdu.
Ama isin kotusu hala annenizin hakli oldugunu dusundugunuz yanlar var. Belli ki sizi vicdan azabiyla yonetmeye cok alismislar. Bence babalar hayattaysa herkesi bi aksam yemegine toplayin ve bu islerin cok sikinti verici hale geldigini, bu noktadan sonra tartisma istemediginizi, evinizi de kendi zevkinize gore doseyeceginizi anlatin. Annenizin evladim degilsin lafina da kulak asmayin.
Ama isin kotusu hala annenizin hakli oldugunu dusundugunuz yanlar var. Belli ki sizi vicdan azabiyla yonetmeye cok alismislar. Bence babalar hayattaysa herkesi bi aksam yemegine toplayin ve bu islerin cok sikinti verici hale geldigini, bu noktadan sonra tartisma istemediginizi, evinizi de kendi zevkinize gore doseyeceginizi anlatin. Annenizin evladim degilsin lafina da kulak asmayin.
0
digerlerinin de dedigi gibi en buyuk suclu sensin. annesinin biricik kuzusu asdfasdf
bu zamana kadar tasman annenin elindeymis; simdi de nisanlinin eline gecmis, ikisi de tasmani farkli yonlerden cekistirince arada kalmissin.
annen, nisanlin ve diger karakterler de birbirinden betermis; birbirinizi bulmussunuz adeta, aferin.
ben olsam, gider bambaska bir perde alip, "bu takilacak, begenmeyen evime gelmesin" diyerek olayi sonlandiririm.
ayrica: 30 yasinda ve hala bekar olmak ne buyuk ayipmis ya; sayende ogrendik.
bu zamana kadar tasman annenin elindeymis; simdi de nisanlinin eline gecmis, ikisi de tasmani farkli yonlerden cekistirince arada kalmissin.
annen, nisanlin ve diger karakterler de birbirinden betermis; birbirinizi bulmussunuz adeta, aferin.
ben olsam, gider bambaska bir perde alip, "bu takilacak, begenmeyen evime gelmesin" diyerek olayi sonlandiririm.
ayrica: 30 yasinda ve hala bekar olmak ne buyuk ayipmis ya; sayende ogrendik.
0
12 yıllık evli bir kadın olarak söylüyorum. Sakın ama sakın anneni, ablanı evliliğine karıştırma. Ne münasebet cümbür cemaat perde almaya gidiliyor. Ay bana fenalık geldi burdan. (Ha parasını ailelere ödetirseniz karışırlar )
Biz evlenirken ne perdelerimi ne eşyalarımı ne gelinliğimi kimsecikler görmedi nikah gününe kadar.Eşim o zamanlar çok yoğun çalışıyordu, ben gittim hepsini seçtim ayarladım, parasını da birlikte ödedik. Beş kuruş ailelerimizden almadık. Mütevazı eşyalar, bir nikah, akşam da bir resepsiyon yaptık bitti gitti.
Diyeceğim o ki, aileleri bu işlere çok karıştırmayın iki taraf için de söylüyorum bunu. Siz yaşayacaksınız o evde ya, anneler, ablalar ne diye perde seçiyor.
Biz evlenirken ne perdelerimi ne eşyalarımı ne gelinliğimi kimsecikler görmedi nikah gününe kadar.Eşim o zamanlar çok yoğun çalışıyordu, ben gittim hepsini seçtim ayarladım, parasını da birlikte ödedik. Beş kuruş ailelerimizden almadık. Mütevazı eşyalar, bir nikah, akşam da bir resepsiyon yaptık bitti gitti.
Diyeceğim o ki, aileleri bu işlere çok karıştırmayın iki taraf için de söylüyorum bunu. Siz yaşayacaksınız o evde ya, anneler, ablalar ne diye perde seçiyor.
0
Ilk duyuruda size de hak verdigim bi iki nokta olmuştu ama bu duyuru ile beraber artik o noktalar yok. Maalesef annen ve ablan korkunç insanlar ve kullandıkları ifadeler seviyesizce.
Hem bes sene stor yikama ama temizlikle ovun, hem de iyi niyetle tecrubesini paylaşan insana, sen nerden bileceksin diye saldir. Gerekce de evli olmamasi filan. Facia.
Hem bes sene stor yikama ama temizlikle ovun, hem de iyi niyetle tecrubesini paylaşan insana, sen nerden bileceksin diye saldir. Gerekce de evli olmamasi filan. Facia.
0
pembe dizi gibi resmen. bazen bazı ailelere bakıyorum, özeniyorum resmen, ben de evleneyim diyorum. bazen de bazı ailelere bakınca hafakanlar basıyor. ikincisinden oldu bu duyuru.
daha bunun çerezliği var, ketılı var, çay kaşığı var, paspası var. daha çoook kavgalar edilir. senin evin, senin kararın. zeyneple kafanıza ve bütçenize göre alın eşyanızı. gerekirse gazete yapıştırın pencerelere, kime ne!
daha bunun çerezliği var, ketılı var, çay kaşığı var, paspası var. daha çoook kavgalar edilir. senin evin, senin kararın. zeyneple kafanıza ve bütçenize göre alın eşyanızı. gerekirse gazete yapıştırın pencerelere, kime ne!
0
Oha bütün sülale perde bakmaya mi gittiniz? Ikiniz evleneceksiniz, ödeyecek olan da sizsiniz. Bir zahmet yalnız halledin bu işleri.
0
Geçen seferki olayı da hatırladım şimdi.
Yorum yapmamıştım ama iş yerinde anlatmış bayağı irdelemiştik bu mevzuyu :)
Ailene sözünü geçir biraz rica ederim. Bu ne böyle. Valla ben bunaldım.
Kimseyi karıştırmayın kendiniz halledin her şeyi.
Siz yaşayacaksınız o evde neyi istiyorsanız neyi beğeniyorsanız o olacak.
Annenle ablan gerçekten tam bir tipik kaynana ve görümce modeli.
Önce evlen evlen diye başınızın etini yer sonra da ciddiye binen işi nasıl huzursuz edeceğiz acaba diye ne yapacaklarını şaşırırlar.
Karıştırmayın her şeye.
Yorum yapmamıştım ama iş yerinde anlatmış bayağı irdelemiştik bu mevzuyu :)
Ailene sözünü geçir biraz rica ederim. Bu ne böyle. Valla ben bunaldım.
Kimseyi karıştırmayın kendiniz halledin her şeyi.
Siz yaşayacaksınız o evde neyi istiyorsanız neyi beğeniyorsanız o olacak.
Annenle ablan gerçekten tam bir tipik kaynana ve görümce modeli.
Önce evlen evlen diye başınızın etini yer sonra da ciddiye binen işi nasıl huzursuz edeceğiz acaba diye ne yapacaklarını şaşırırlar.
Karıştırmayın her şeye.
0
Ananla ablan senin mutluluğunu düşünmüyor. Sen ise çok yanlışlardasın, anlatmaya üşendim, yukarıda yazmışlardır nasılsa. Zeynep'e sabır ve kolaylıklar diliyorum.
0
Hala annenle ablani nasil karistirabiliyorsun anlamadim. Bravo yani.
Zeynep hangi perdeyi isterse o olur. Bu kadar basit yani. Ayrica perde ucuz bir sey degil, ben de fiyatlari ogrenince sasirmistim baya.
Zeynep hangi perdeyi isterse o olur. Bu kadar basit yani. Ayrica perde ucuz bir sey degil, ben de fiyatlari ogrenince sasirmistim baya.
0
Bi iş çıktı bakamadım duyuruya pardon, cevaplar için teşekkür ederim öncelikle. Şimdi zeynep'le de konuştum, ben ona ben perdeden anlamam sen beğen demiştim ve direkt o beğenmiş, annesi, ablası falan hiç karışmamış nasıl istersen demişler. Ablası zaten uzakta oturuyor gelmemiş bile. O gün tesadüfen birliktelermiş ve öylesine gelmişler karışmak niyetinde değillermiş, ben annemler gitti demiştim de perdecideyken ama annemler perdecinin yanında döner yiyolarmış bunları görünce geldiler. Onlar orda desen biz gelmezdik dedi, ablamla annem ona baskı yapmışlar onların istediği perdeler alınsın diye. Ablası da o yüzden dayanamamış, ezilsin istememiş.
Zeynep'in ablası akademisyen, daha önce kız istemede ablam, neden mühendislik yapmadın akademisyenlik bana biraz çalışmak istemeyen insan işi gibi geliyor, rahat mı geldi demiş. Hiç duymadım, hatırlamıyorum, benim ablam buna bile seslenmedi güldü geçti, sen nasıl annenleri haklı bulursun dedi :/. seninkilerin ağzından çıkanı kulağı duymuyor pek dedi. Off bunalıyorum arkadaşlar, tamam dedim onun istediği perdeleri yaptırcam. Anneme de bi fiyat al bakalım ne diyecekler diyeyim diyorum yine de, sonra çok fark yok ya boşver falan demeyi planlıyorum nasıl böyle?
Zeynep'in ablası akademisyen, daha önce kız istemede ablam, neden mühendislik yapmadın akademisyenlik bana biraz çalışmak istemeyen insan işi gibi geliyor, rahat mı geldi demiş. Hiç duymadım, hatırlamıyorum, benim ablam buna bile seslenmedi güldü geçti, sen nasıl annenleri haklı bulursun dedi :/. seninkilerin ağzından çıkanı kulağı duymuyor pek dedi. Off bunalıyorum arkadaşlar, tamam dedim onun istediği perdeleri yaptırcam. Anneme de bi fiyat al bakalım ne diyecekler diyeyim diyorum yine de, sonra çok fark yok ya boşver falan demeyi planlıyorum nasıl böyle?
0
geçen olayı bilmiyorum.
alt tarafı bir kumaş parçası için yaşanan kriZe, dökülen paralara bak?!
zeynep'i birakin; benimle evlenin. istediginiz perdeyibalin, ses etmem.
konu kapansın.
alt tarafı bir kumaş parçası için yaşanan kriZe, dökülen paralara bak?!
zeynep'i birakin; benimle evlenin. istediginiz perdeyibalin, ses etmem.
konu kapansın.
0
Annene fiyat aldırıp umut filan verme. O perde olmaz, çünkü Zeynep istemiyor. Annenin beğendiği daha pahalı olsa, 10 bin tutsa bile olmaz. Hala daha yumuşak davranıyorsun. Kestirip atman lazım. Burada yazılan hiçbir şey kafana girmiyor gerçekten. Sorun perde değil, annenle kardeşin cins. Zeynep kaç kurtar kendini. Kendine hesap al gel bir de senden dinleyelim. Bence hala geç değil. Yine de evlenirsen Allah sabır versin.
0
Sen kafayı değişmedikçe bu iş olmayacak kardeş. Bi perdeden milletin iş seçimi kritiğine gelmiş konu, hala anama da fiyat al dicem diyosun.. anneciğine dieceksin ki, zeynep seçtiğinden vazgeçti, uygun bi yer bulmuş, oradan yaptıracak. Zeyneb'e de diceksin ki, yaptır gülüm istediğini, ama bütçeye dikkat edelim pls, kaç para olduğu da aramızda kalsın, bu arızalarla uğraşmayalım bi de. Bitti.
0
Tam kadınlar kulübü forum'a konu açmalık bir olay bu. :)
Alınma ama senin ailen biraz şirret gibi geldi bana. Zeynep her iki konuda da haklı.Zaten bizim milletin şu düğün adetlerinden oldum olası nefret ederim.
Alınma ama senin ailen biraz şirret gibi geldi bana. Zeynep her iki konuda da haklı.Zaten bizim milletin şu düğün adetlerinden oldum olası nefret ederim.
0
Sana geçen olayda da herkes zeynep haklı, anneni karıstırma artık demişti. Bravo yani yine ortalığı batırıp annem haklı diye dusunmeyi seçebilmişsin. Azıcık özeleştiri yap yahu. Okurken ben sinirleniyorum. Allah zeynep'e sabır versin.
0
yukarda da dendiği gibi, annenle ablanı iyi niyetli görmüyorum. bundan sonrasına karıştırma bence hiç. zira zeyneple zaten çok yüz göz olmuşlar ve bu iyi değil. saygılı değiller. zeynep in ailesi iyi gibi onları da üzme.
0
abi senin duyuruları okuyunca böyle 170 boylarında, sürekli polo yaka tişört giyen, top sakallı, çerçevesiz gözlüklü biri canlanıyor zihnimde.
en büyük haksız sensin. senden sonra annen.
en büyük haksız sensin. senden sonra annen.
0
Nasıl insanlar evlenip de ürüyor... Bin yıl geçse de bu ülkeden bir cacık olmaz.
0
hala diyosun ki anneme şöyle diyim anneme böyle diyim. nickin anladım ama anlamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun. annene de ablana da diyeceğin şu, ayda yılda bir geleceğiniz evi, kendi zevkinize göre şekillendiremezsiniz. o evde oturacak olan biziz, bundan sonra herşeyi zeyneple biz alacağız siz de onun ailesi de alışverişe gelmeyecekseniz karışmayacaksınız. ayda yılda bir geleceksiniz kısmını da özellikle belirtmen lazım ki, her fırsatta burası benim oğlumun evi, akşama sizdeyiz, oğlumun en sevdiği yemeği yaptım bir kap getirdim bahanesiyle zırt pırt soluğu sizde alacak bir tipe benzyor. evlendikten sonrasını da şimdiden söyleyeyim sana, o koltuk oraya konmaz, bu biblo yakışmamış, niye ben verdiğim dantelleri sermedin de bunları serdin kavgaları.
zeynep'e de diyeceksiniz ki, parayı veren yuları tutar, ya kendi paramızın yettiği kadarıyla alacağız, elimize geçtikçe daha iyisini alırız ya da parayı kim verecekse mecburen onların da keyfine uyacağız. o da klasik gelin sendromu herşeyin en güzelini olsun her şeyi tamam olsun istiyor ama böyle istediği sürece de anana ablana muhtaç kalacağınızı bilsin.
ablası 30 yaşındaysa zeynep de 25 yaşlarında falandır. kız şimdiye kadar bu yaşına ve toyluğuna rağmen iyi sabır gösterip alttan almış. ama bi kere gıcık kaparsa ondan sonra annenle ablan melek olsalar da her laflarından her hareketlerinden kıllanacak sana da kendine de onlara da zehir edecek hayatı. senin de ikili oynamayı bırakıp net bir şekilde tavrını belli etmen, ağırlığını koyman lazım. zeynebe ayrı annenlere ayrı mavi boncuk veriyorsun hala. bence biraz ana kuzusu olduğunu farkedip anneni ve kendini frenlemen lazım.
33 yaşında evlendiğim için ayrı, akademisyen olduğum için de ayrı gıcık oldum annenle ablana zaten.
zeynep'e de diyeceksiniz ki, parayı veren yuları tutar, ya kendi paramızın yettiği kadarıyla alacağız, elimize geçtikçe daha iyisini alırız ya da parayı kim verecekse mecburen onların da keyfine uyacağız. o da klasik gelin sendromu herşeyin en güzelini olsun her şeyi tamam olsun istiyor ama böyle istediği sürece de anana ablana muhtaç kalacağınızı bilsin.
ablası 30 yaşındaysa zeynep de 25 yaşlarında falandır. kız şimdiye kadar bu yaşına ve toyluğuna rağmen iyi sabır gösterip alttan almış. ama bi kere gıcık kaparsa ondan sonra annenle ablan melek olsalar da her laflarından her hareketlerinden kıllanacak sana da kendine de onlara da zehir edecek hayatı. senin de ikili oynamayı bırakıp net bir şekilde tavrını belli etmen, ağırlığını koyman lazım. zeynebe ayrı annenlere ayrı mavi boncuk veriyorsun hala. bence biraz ana kuzusu olduğunu farkedip anneni ve kendini frenlemen lazım.
33 yaşında evlendiğim için ayrı, akademisyen olduğum için de ayrı gıcık oldum annenle ablana zaten.
0
@halanne parayı veren benim ya, annem benim parama kıyamıyor sadece. Kendim kazanıp biriktirdim zaten, annemin parası değil ki o sadece beni düşündüğü için böyle yapıyor.
Teşekkür ederim hepinize, @lim5 anladım tamam :) anneme söyledim ne yapacağımızı, bi tanıdığımın dükkanı var oraya götürücem sizin gelmenize gerek yok, biz beğenir yaptırırız dedim. Biraz rahatladı ortam.
Teşekkür ederim hepinize, @lim5 anladım tamam :) anneme söyledim ne yapacağımızı, bi tanıdığımın dükkanı var oraya götürücem sizin gelmenize gerek yok, biz beğenir yaptırırız dedim. Biraz rahatladı ortam.
0
Yol yakınken vazgeçin. Bu evlilik yürümez. Şimdi yürüse bile sonra biter. Normalde iki kişi evlenirken iki kişi karar verir. Sizin kişi sayısı çok artmış. Nerde çokluk orada bokluk.
evlilik öncesinde ve sonrasında ailelerin görülme sıklığı arttıkça evliliğin süresi kısalır. şu an sana basit bir mevzu gibi gelen bu perde meselesi aslında yıllarca sürecek bir laf sokma yarışına sebep olacak. hangi perde alınırsa alınsın, şu saatten itibaren bu perde sorunu bilinçaltına atılır ve gerektiğinde hem sizin tarafınızdan hem de aile bireyleri tarafından malzeme olarak kullanılır. bu ve benzeri ufak olaylar gerektiğinde kullanmak üzere hep hafızaya kaydedilir.
evlilik öncesinde ve sonrasında ailelerin görülme sıklığı arttıkça evliliğin süresi kısalır. şu an sana basit bir mevzu gibi gelen bu perde meselesi aslında yıllarca sürecek bir laf sokma yarışına sebep olacak. hangi perde alınırsa alınsın, şu saatten itibaren bu perde sorunu bilinçaltına atılır ve gerektiğinde hem sizin tarafınızdan hem de aile bireyleri tarafından malzeme olarak kullanılır. bu ve benzeri ufak olaylar gerektiğinde kullanmak üzere hep hafızaya kaydedilir.
0
yazık zeynep' e bir yerine iki kaynanası varmış. bir kadına "sen ne anlarsın evli bile değilsin" ne demek? biri benim ablama böyle konuşsa kıyameti koparırım. kusura bakma ama annen sırf erkek çocuğu var diye kendini üstün gören türk annesine benziyor. sen de iki taraf arasında denge tutturamayan tipik türk damadı.
0
Abi üzülerek takip ediyorum. Senin ne bitmez çilen varmış?
Bak yakın zamanda kuzenim evlendi, her şeyi karı koca beğendiler, gelinin kızkardeşi yanlarında gitti ama sadece sorulduğunda fikir vermek için. Dışardan bir göz gerekli çünkü. Müdahale etmedi, o olsun bu olsun demedi. Bence ne sizden ne Zeyneplerden kimse gelmesin. Kendiniz halledin mümkün olduğunca. Ayrıca Allah sana sabır versin.
Bak yakın zamanda kuzenim evlendi, her şeyi karı koca beğendiler, gelinin kızkardeşi yanlarında gitti ama sadece sorulduğunda fikir vermek için. Dışardan bir göz gerekli çünkü. Müdahale etmedi, o olsun bu olsun demedi. Bence ne sizden ne Zeyneplerden kimse gelmesin. Kendiniz halledin mümkün olduğunca. Ayrıca Allah sana sabır versin.
0
Dostum kusura bakma tam bir gerizekalisin. Oyle anadan anca boyle "oglus" cikar.
0
Annen seni kontrol etmeyi o kadar seviyo ki su an kendi otoritesi ustune bi rakip cikti onun lafi gecmiyo diye cildirmis. Anneni karsina alıp konusman gerekiyor. Karsi cikmak zor geliyorsa bi terapistten yardim almak mantikli olabilir. Ya da kitap onereyim: zor bir ailede buyumek. Kontrolcu ebeveynlere karsi yetişkinlikte bagimsizligini ifade edebilmek konusunda guzel yöntemler var işe yarayabilir.
0
diğer duyurunu da hatırlıyorum o kadar bile yorum yapamayacağım zeynep'in aklı varsa bu kadınlara gelin olmaz. yol yakınken dönsün. kızın başını yakmayın. düşman başına bir kaynana-görümce ikilisi. sen de orta yolu bulamayan nişanlısına laf söyleten ve ezdiren bir insansın. kız sabır taşıymış resmen. seni çok seviyor sanırım yoksa defalarca atılmıştı o yüzük. şu kıza gereken değeri ver ve annene-ablana da verdirt, pasif durma beni bile sinir ettin yahu. ananın ablanın ağzının içine bakma her şeyi ikiniz yapın bu kızı kaybedersin sen bu gidişle bizden söylemesi.
0
önceki mevzuyu da okumuştum. kusura bakma ama annen ve ablanın ciddi problemleri var. zeynep ve sen kendi evinizin perdelerini kendiniz seçeceksiniz. annesine de annene de laf düşmez. koca koca insanlarsınız bunun mevzusunun bile olmaması gerek. önceki mevzudan da anladığım kadarıyla sen çok pasif kalıyorsun konularda. biz perde seçtik perde alıcaz diyeceksin ve bitti.
0
önceki duyurunuzuda hatırlıyorum. siz bu dengeleri kuramayacaksanız şimdiden kızdan ayrılın, yazık kıza.
bir kadın olarak diyorum ki;
zeynep'e annemlere saygısızlık etmeyeceksin ama kendini de ezdirmeyeceksin, beni de arada bırakmayacaksın, yoksa restimi çekerim diyeceksiniz.
anneniz ve ablanıza da ben bu kadını eşim olarak seçtim, saygıda kusur etmeyeceksiniz, baskı kurmaya çalışmayacaksınız ve beni karıştırmadan dengeyi sağlayacaksınız yoksa restimi çekerim diyeceksiniz.
hepsinin kulvarı ayrı sizin hayatınızda, herkes kendi kulvarında koşsun, kimse kimseden rol çalmaya kalkışmasın.
ayrıca o alışverişlerin tamamını yalnız yapmanız gerekiyor. stor istemiyorsa istemiyordur. bana ne, annene ne, kime ne yani?
bir kadın olarak diyorum ki;
zeynep'e annemlere saygısızlık etmeyeceksin ama kendini de ezdirmeyeceksin, beni de arada bırakmayacaksın, yoksa restimi çekerim diyeceksiniz.
anneniz ve ablanıza da ben bu kadını eşim olarak seçtim, saygıda kusur etmeyeceksiniz, baskı kurmaya çalışmayacaksınız ve beni karıştırmadan dengeyi sağlayacaksınız yoksa restimi çekerim diyeceksiniz.
hepsinin kulvarı ayrı sizin hayatınızda, herkes kendi kulvarında koşsun, kimse kimseden rol çalmaya kalkışmasın.
ayrıca o alışverişlerin tamamını yalnız yapmanız gerekiyor. stor istemiyorsa istemiyordur. bana ne, annene ne, kime ne yani?
0
olay annenizin sizi dusunup dusunmemesi degil zaten, olay sizin basiretsizliginiz, surekli 3. kisileri iliskinize ve sizin oturacaginiz evin icine sokmaniz. daha iki mobilya alma sirasinda bunu yapan/ya da hicbir sey yapamayan, mantikli dusunemeyen ve dusundugunun arkasinda duramayan insan, yarin bir gun cocuk oldugunda vs. neler yapar. zeynep arkadas umarim bir sekilde buralari okur ve yol yakinken ayrilir. sizin gibi biriyle hayat gecmez. o kadar merakliysaniz, anneniz ve ablaniza sectirin herseyi, her dediklerini yapmaya devam edin, anneniz ablaniz siz ucunuz birlikte oturun.
0
1) Perde ve esya bakmaya cümbür cemaat gitmeyin. Sadece nisanlinizin ve sizin begenmesi önemli. Evde oturacak olan, perdeyse perde storsa stor bunun temizligi vs.den sorumlu olacak olan sizsiniz.
2) "Zeynep, şu nasıl diye ablasına başka perde gösterince, benim ablam da dayanamayıp bi de kayınvalidene sorsana Zeynep'cim dedi."
Sebep? Zeynep'in kayinvalidesi bilirkisi mi?
3) Stor'un temizligi zor olur, annen bir daha insanlara temizligiyle ilgili övünmeden önce o perdelere bir su tutsun.
4) "Benden iyi mi bileceksin sen, evli bile değilsin karışma istersen dediler bu kıza ablamla ikisi." Kezban detected :O
"Kız 30 yaşında ve bekar hala!" So what? Temiz, titiz olmak evlilikle birlikte default olarak gelen seyler de biz mi bilmiyoruz :O
5) "Ablası da evli olmama gerek yok annemle temizliği ben yapıyorum dedi, sen karışma canım deyip gülümsedi ablam." Ablan ad hominem'in kralicesi, önde kosani, bayrak sallayani olmus.
6) "Sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum da karışma derken söyleyiş tarzı yanlış oldu biraz." Sana hersey müstehak kardes.
7) Ablanla annen korkunc insanlarmis. Yazik garibim Zeynep'e ki böyle insanlara denk gelmis. Sen yat kalk nisanlinin kiymetini bil.
Not: Klavye Türkce degil, yazim hatalari icin kusura bakmayin.
2) "Zeynep, şu nasıl diye ablasına başka perde gösterince, benim ablam da dayanamayıp bi de kayınvalidene sorsana Zeynep'cim dedi."
Sebep? Zeynep'in kayinvalidesi bilirkisi mi?
3) Stor'un temizligi zor olur, annen bir daha insanlara temizligiyle ilgili övünmeden önce o perdelere bir su tutsun.
4) "Benden iyi mi bileceksin sen, evli bile değilsin karışma istersen dediler bu kıza ablamla ikisi." Kezban detected :O
"Kız 30 yaşında ve bekar hala!" So what? Temiz, titiz olmak evlilikle birlikte default olarak gelen seyler de biz mi bilmiyoruz :O
5) "Ablası da evli olmama gerek yok annemle temizliği ben yapıyorum dedi, sen karışma canım deyip gülümsedi ablam." Ablan ad hominem'in kralicesi, önde kosani, bayrak sallayani olmus.
6) "Sonuçta gerçekten evli değil, anneme hak veriyorum da karışma derken söyleyiş tarzı yanlış oldu biraz." Sana hersey müstehak kardes.
7) Ablanla annen korkunc insanlarmis. Yazik garibim Zeynep'e ki böyle insanlara denk gelmis. Sen yat kalk nisanlinin kiymetini bil.
Not: Klavye Türkce degil, yazim hatalari icin kusura bakmayin.
0
jackies
Şimdi değerli arkadaşlar yurt dışından gelen bir arkadaşımı karşılamak içinİzmir den Antalya ya gideceğim.Değerli bir arkadaşım olduğundan dolayı güzel bir çiçekle karşılamak istiyorum onu ancak onun uçağı benden önce inecek dolayısıyla ben izmirden çiçek yaptırıp uçağa binmek istiyorum ancak böyle
Şimdi değerli arkadaşlar yurt dışından gelen bir arkadaşımı karşılamak için
İzmir den Antalya ya gideceğim.Değerli bir arkadaşım olduğundan dolayı güzel bir çiçekle karşılamak istiyorum onu ancak onun uçağı benden önce inecek dolayısıyla ben izmirden çiçek yaptırıp uçağa binmek istiyorum ancak böyle bişey sorun olurmu? Binebilirmiyim uçağa böyle?
İzmir den Antalya ya gideceğim.Değerli bir arkadaşım olduğundan dolayı güzel bir çiçekle karşılamak istiyorum onu ancak onun uçağı benden önce inecek dolayısıyla ben izmirden çiçek yaptırıp uçağa binmek istiyorum ancak böyle bişey sorun olurmu? Binebilirmiyim uçağa böyle?
0
Geçen THY Singapur uçağında herkesin elinde orkide çiçeği vardı. Demek sorun olmuyor.
0
Kalinka
Tarihte tarzını en cok beğendiğiniz kadınlar kimlerdir desem? Sizce oturmuş bir tarzın en vazgeçilmez parçaları nelerdir? (Aklınıza gelen her sey;saat, saç, gülüş)
Tarihte tarzını en cok beğendiğiniz kadınlar kimlerdir desem?
Sizce oturmuş bir tarzın en vazgeçilmez parçaları nelerdir? (Aklınıza gelen her sey;saat, saç, gülüş)
Sizce oturmuş bir tarzın en vazgeçilmez parçaları nelerdir? (Aklınıza gelen her sey;saat, saç, gülüş)
0
helena bonham carter
frida kahlo
eva green
rachel weisz
sophie ellis-bextor
edit: söylemeyi nasıl unuttum bilmiyorum bilmiyorum ama listede sinead o'connor da var.
frida kahlo
eva green
rachel weisz
sophie ellis-bextor
edit: söylemeyi nasıl unuttum bilmiyorum bilmiyorum ama listede sinead o'connor da var.
0
Audrey Hepburn ve Kahlo kesinlikle.
Giyimi, duruşu, gülüşü, konuşması, zarafeti ve asaleti bir kadının tarzını belirleyen temel şeyler bence. Her şeyden önemlisi asil olması ve kendine has bir çekiciliğinin bulunması.
Giyimi, duruşu, gülüşü, konuşması, zarafeti ve asaleti bir kadının tarzını belirleyen temel şeyler bence. Her şeyden önemlisi asil olması ve kendine has bir çekiciliğinin bulunması.
0
Angie Harmon geldi aklima.
Bence tarz sactir kadinda. Olay sacta biter. Sac olmazsa olmaz. Bir de gunes gozlugu. Erkek gibi kisa sacla ne yaparsa yapsin cekici olamaz mesela kadin benim gozumde.
Frida kahlo'nun tarz ile uzaktan yakinda alakasi olmadigini dusunuyorum. Tarz marz yok onda bana gore mesela.
Bence tarz sactir kadinda. Olay sacta biter. Sac olmazsa olmaz. Bir de gunes gozlugu. Erkek gibi kisa sacla ne yaparsa yapsin cekici olamaz mesela kadin benim gozumde.
Frida kahlo'nun tarz ile uzaktan yakinda alakasi olmadigini dusunuyorum. Tarz marz yok onda bana gore mesela.
0
Hayret Lady Diana yazan olmamış. Benim de aklıma ilk Audrey Hepburn geldi, mutlaka başka da var fakat şu an hatırlayamıyorum.
@stavro, ne kadar önyargılısınız, kısa saç kimi tarzın tamamlayıcısıdır ve inanılmaz çekicidir, geleneksel düşünceler bunu kabul etmez tabii. Laf etmedim sadece bu kadar keskin yazılmış görünce şaşırdım.
@stavro, ne kadar önyargılısınız, kısa saç kimi tarzın tamamlayıcısıdır ve inanılmaz çekicidir, geleneksel düşünceler bunu kabul etmez tabii. Laf etmedim sadece bu kadar keskin yazılmış görünce şaşırdım.
0
bir kişi de çıkıp Shirley Manson yazmamış...cık cık
ha bir de tabii ki Björk <3
ha bir de tabii ki Björk <3
0
Kişiye özel olan, imza gibi duran ve herkesin artık kabul ettiği özellikleri tarz olarak tanımlıyorum. Yani, başka bir kişide saç , başka bir kişide makyaj,başka bir kişide giysi, başka bir kişide giysisizlik olur. Görünce 'Ondan başkası olamaz' ya da 'Onu zaten bu yapardı' diyeceğimiz şeyler tarzdır.
Tarihte deyince 'Ayy, kimbilir kimler var' diyorum ve aklıma kimse gelmiyor. Lady Gaga'nın tarzını seviyorum, en sevdiğim muhtemelen o değildir de; aklıma bir o bir de Coco Chanel ve Audrey Hepburn geldi. Son ikisini sevmediğimi biliyorum, o yüzden Lady Gaga olsun.
Tarihte deyince 'Ayy, kimbilir kimler var' diyorum ve aklıma kimse gelmiyor. Lady Gaga'nın tarzını seviyorum, en sevdiğim muhtemelen o değildir de; aklıma bir o bir de Coco Chanel ve Audrey Hepburn geldi. Son ikisini sevmediğimi biliyorum, o yüzden Lady Gaga olsun.
0
Onyargi degil tam olarak. Ornegin hardal lezzetsizdir, neye kullanirsan kullan tadini bozar gibi.
Erkege ruj yakismamasi gibi mesela. Adama istedigini giydir, istedigin aksesuari kullan, didaklari ferrari kirmizisina boyattigin zaman tarzin icine edersin ornegin. Hicbir erkek tarzi ruj bir secenek degil. Benim gozumde boyle bu. Hepimizin ortak noktada buluscagi mutlak bir "tarz" ve "tarz olmayan" yok. Yoksa herkez onyargili sayilir o sekilde bakarsak.
Bu arada yukarida gorunce aklima geldi bence de Lady gaga kesinlikle. Tarzi olan kadin sorusunun ilk cevabi Lady gaga:) Kiz direkt tarz.
Erkege ruj yakismamasi gibi mesela. Adama istedigini giydir, istedigin aksesuari kullan, didaklari ferrari kirmizisina boyattigin zaman tarzin icine edersin ornegin. Hicbir erkek tarzi ruj bir secenek degil. Benim gozumde boyle bu. Hepimizin ortak noktada buluscagi mutlak bir "tarz" ve "tarz olmayan" yok. Yoksa herkez onyargili sayilir o sekilde bakarsak.
Bu arada yukarida gorunce aklima geldi bence de Lady gaga kesinlikle. Tarzi olan kadin sorusunun ilk cevabi Lady gaga:) Kiz direkt tarz.
0
Dizi karakteri olur mu?
House of cards'daki Claire Underwood. Aşırı karizmatik bir kadın. Saçları, yüzü, konuşma şekli, kıyafetleri vs.
House of cards'daki Claire Underwood. Aşırı karizmatik bir kadın. Saçları, yüzü, konuşma şekli, kıyafetleri vs.
0
masseter
aile hekimiyim. bugün gelen bir hastamdan sürekli 5 tane abisi ve babasından dayak yediğini, okula gönderilmediğini, ev hapsi cezaları aldığını ve camdan bakmasının dahi bazen yasaklandığını öğrendim. kız 18 yaşını 1 ay önce doldurmuş, ailesi aşiret, kaçabileceği hiçbir arkadaş veya akrabası yok ve
aile hekimiyim. bugün gelen bir hastamdan sürekli 5 tane abisi ve babasından dayak yediğini, okula gönderilmediğini, ev hapsi cezaları aldığını ve camdan bakmasının dahi bazen yasaklandığını öğrendim. kız 18 yaşını 1 ay önce doldurmuş, ailesi aşiret, kaçabileceği hiçbir arkadaş veya akrabası yok ve ailesinden ölesiye korkuyor. bana gelme sebebi de kafasındaki darbelerdi zaten (abisi duvara kafasını vuruyormuş)
bu hastam için ne yapabilirim, yol yordam bilmiyorum. devletle alakalı bir yardım kurumunu kendisi aramış, bu kişiler eve gelip aileyle konuştuklarında aile her şeyi çok farklı anlatmış ve sonrasında yine kız dayak yemiş. nolur yardım edin, bu kız intihar etmeyi düşündüğünü dahi söylüyor ve ne yapacağımı bilmiyorum.
bu hastam için ne yapabilirim, yol yordam bilmiyorum. devletle alakalı bir yardım kurumunu kendisi aramış, bu kişiler eve gelip aileyle konuştuklarında aile her şeyi çok farklı anlatmış ve sonrasında yine kız dayak yemiş. nolur yardım edin, bu kız intihar etmeyi düşündüğünü dahi söylüyor ve ne yapacağımı bilmiyorum.
0
Aile hekimiyseniz psikolog birine ulaşmanız daha kolay olur. Profesyonel anlamda kendisine danışabilirsiniz. Bu gibi durumlarda yardım etmeye çalışılırken köstek de olunabilir, aman dikkat!
0
Kadının da rızası dahilinde olmak üzere, bazı kadın dernekleriyle kendisini iletişime geçirebilirsiniz diye düşündüm. Yerini gizlemesine ve hukuki süreç başlamasına fazlasıyla yardımcı olacaklardır.
0
Psikiyatri uzmanina yonlendirebilirsiniz, hatta suisid dusuncesi olan kisiyi yonlendirmek hatta yatirmak da gerekebilir. Cevrenizde varsa universite hastanesine basvurmasi uygun olur, sosyal hizmet uzmani da gorerek gerekli yonlendirmeleri yapabilir, kadin siginmayla irtibat kurabilirler.
Kolay gelsin
Kolay gelsin
0
Bir yardim kurumunu ariyor, aile icinde siddet goren kadin icin gidip aileyle gorusup her seye inaniyorlar yani, oyle mi?! Insanin sinirleri bozuluyor okurken... Siz rapor tutmalisiniz, siddetin fiziki izleri gecmeden.
Kadin dernekleri arti bir: www.kadinininsanhaklari.org
Kadin dernekleri arti bir: www.kadinininsanhaklari.org
0
18 yaşından büyükse senin yapabileceğin pek bir şey yok. darp raporu verip şikayetçi olmasını sağlayabilirsin sadece
0
Sanıyorum öncelikli olarak darp raporu ve şikayet olmalı ki aileden birilerinin bir şey söylemesine gerek kalmadan resmi bir belge olsun elinde.
morçatı'nın sitesindeki yazıyı ve linki ekliyorum.
"Eğer fiziksel şiddette maruz kaldıysanız, öncelikle karakola/jandarma komutanlığına, savcılığa ya da hastanelerin acil bölümlerine başvurmalısınız.
Başvurduğunuz yer karakol ya da jandarma komutanlığıysa;
Yaşadıklarınızı ayrıntılı şekilde anlatın ve anlattığınız şekilde tutanağa geçmesini sağlayın. Tutanağı imzalamadan önce mutlaka okuyun; tutanakta eksik ya da yanlış ifadeler varsa değiştirilmesini isteyin. İfadeniz eksiksiz ve doğru şekilde tutanakta yer aldığından eminseniz, tutanağı imzaladıktan sonra, tutanağın imzalı bir örneğini mutlaka kendiniz için alın ve saklayın.
Polis tutanak tutmak istemezse, kendisine mutlaka tutanak tutması gerektiğini, bunu yapmaması halinde cezai işlem uygulanacağını hatırlatın ve görevini ihmal ettiğini söyleyin.
Karakola/jandarma komutanlığına başvurduğunuzda, polisin/jandarmanın sizi doğrudan hastaneye sevk ederek, darp raporu almanızı sağlaması gerek. Eğer polis/jandarma sizi hastaneye sevk etmezse, tutanak yazılmadan önce mutlaka hastaneye sevkinizi talep edin ve bunun yapılması konusunda ısrarcı olun.
Darp raporu almak isterseniz;
Hastanelerin acil bölümüne başvurabilir, sizi muayene eden doktora yaşadıklarınızı anlatarak darp raporu alabilir ve eğer istiyorsanız hastane polisine şikayetinizi iletebilirsiniz. Vücudunuzdaki izler kaybolmadan, muayene olmak ve darp raporu almak, yaşadığınız şiddeti kanıtlayabilmek için önemlidir.
Unutmayın !
Darp izlerini raporlamak amacıyla hastaneye gitmek için kendinizi hazır hissetmiyorsanız, vücudunuzdaki darp izlerinin size ait olduğu ve çekim tarihi belli olacak şekilde fotoğraflayabilirsiniz."
www.morcati.org.tr
Sonrasında aileye bir yaptırım olur mu bilemiyorum ama resmi bir belge şart ilk önce.
morçatı'nın sitesindeki yazıyı ve linki ekliyorum.
"Eğer fiziksel şiddette maruz kaldıysanız, öncelikle karakola/jandarma komutanlığına, savcılığa ya da hastanelerin acil bölümlerine başvurmalısınız.
Başvurduğunuz yer karakol ya da jandarma komutanlığıysa;
Yaşadıklarınızı ayrıntılı şekilde anlatın ve anlattığınız şekilde tutanağa geçmesini sağlayın. Tutanağı imzalamadan önce mutlaka okuyun; tutanakta eksik ya da yanlış ifadeler varsa değiştirilmesini isteyin. İfadeniz eksiksiz ve doğru şekilde tutanakta yer aldığından eminseniz, tutanağı imzaladıktan sonra, tutanağın imzalı bir örneğini mutlaka kendiniz için alın ve saklayın.
Polis tutanak tutmak istemezse, kendisine mutlaka tutanak tutması gerektiğini, bunu yapmaması halinde cezai işlem uygulanacağını hatırlatın ve görevini ihmal ettiğini söyleyin.
Karakola/jandarma komutanlığına başvurduğunuzda, polisin/jandarmanın sizi doğrudan hastaneye sevk ederek, darp raporu almanızı sağlaması gerek. Eğer polis/jandarma sizi hastaneye sevk etmezse, tutanak yazılmadan önce mutlaka hastaneye sevkinizi talep edin ve bunun yapılması konusunda ısrarcı olun.
Darp raporu almak isterseniz;
Hastanelerin acil bölümüne başvurabilir, sizi muayene eden doktora yaşadıklarınızı anlatarak darp raporu alabilir ve eğer istiyorsanız hastane polisine şikayetinizi iletebilirsiniz. Vücudunuzdaki izler kaybolmadan, muayene olmak ve darp raporu almak, yaşadığınız şiddeti kanıtlayabilmek için önemlidir.
Unutmayın !
Darp izlerini raporlamak amacıyla hastaneye gitmek için kendinizi hazır hissetmiyorsanız, vücudunuzdaki darp izlerinin size ait olduğu ve çekim tarihi belli olacak şekilde fotoğraflayabilirsiniz."
www.morcati.org.tr
Sonrasında aileye bir yaptırım olur mu bilemiyorum ama resmi bir belge şart ilk önce.
0
@entegre nin dediği gibi hasta oradayken polisi çağırman gerekirdi.
bence de direkt mor çatı ya ulaşsanız onlar size ayrıntılı yol gösterirler.
kadın sığınma evleri korunan, gizli yerler, oralara yerleştirilebilir bu kız.
bence de direkt mor çatı ya ulaşsanız onlar size ayrıntılı yol gösterirler.
kadın sığınma evleri korunan, gizli yerler, oralara yerleştirilebilir bu kız.
0
Oncelikle hukuki yardim icin kadin cinayetlerini durduracagiz platformu ne yapilabilecegine dair her turlu konuda yardimci oluyor ama olayin insani, sosyal yanı asıl sorun.
0
@entegre isimli arkadaş, işimi bana öğrettiğin için teşekkür ederim. Kızın saçlı derisinde oluşmuş şişligi tutanağa gecirebilmemi geçtim, kendisi bunu istemiyor çünkü ailesinin duyacagindan korkuyor bu bir.
Kendisini suisid eğilimi ile psikiyatriye sevkledim ve oradaki doktorlara bunun tamamını anlatıp bir dahaki seferde darp olduğu anda bir şekilde evden çıkıp adlı tip kurumuna (bize yakın) veya acil/karakola gitmesini gerektiğini söyledim. Zira bu durum olduğu anda buralardan darp raporu alması gerekiyor. İstanbul barosunun kadına şiddet hattındaki bayan da tıpkı bu yerlere başvurması gerektiğini söylemişti. Beni itham ederken bilgilerini bir kez daha gözden gecirmelisin.
İşin en kötü yanı da belirttiğim gibi, hastanın 18 yaşını doldurmuş olması. 17 yaşında bile olsa anında polis cagirabilirdim ancak yetişkin hastanın rızası dışında BIR SEY YAPAMIYORUM MALESEF
Kendisini suisid eğilimi ile psikiyatriye sevkledim ve oradaki doktorlara bunun tamamını anlatıp bir dahaki seferde darp olduğu anda bir şekilde evden çıkıp adlı tip kurumuna (bize yakın) veya acil/karakola gitmesini gerektiğini söyledim. Zira bu durum olduğu anda buralardan darp raporu alması gerekiyor. İstanbul barosunun kadına şiddet hattındaki bayan da tıpkı bu yerlere başvurması gerektiğini söylemişti. Beni itham ederken bilgilerini bir kez daha gözden gecirmelisin.
İşin en kötü yanı da belirttiğim gibi, hastanın 18 yaşını doldurmuş olması. 17 yaşında bile olsa anında polis cagirabilirdim ancak yetişkin hastanın rızası dışında BIR SEY YAPAMIYORUM MALESEF
0
@entegre ayrıca gerek daha önce tuttuğum adli nobetlerden, gerek de ağır ceza hakimi dedemden öğrendiklerim sayesinde hangi yaşta hastada ne yapılacağını gayet iyi biliyorum. Bu kız her şeyden korkuyor. Önceki dayaklarinda da bu seferkinde olduğu gibi izlerin geçmesini bekleyecek kadar eve kapatiyorlarmis. Mahkeme olmasın, polis gelmesin, babam annemi öldürür daha önce devletten geldiler ama hiçbir şey olmadı diye elini kolunu bağlayan bir hasta geldiğinde ne yapmam gerektiğinin manuelini de bir ara bana ulastirirsan çok sevinirim.
0
kirmizipilotkalem
arkadaşlar yazın kendi tarlamızda yetiştirdiğimiz domateslerden bol miktarda domates kuruttum, bir arada tek kullnımlık olarak poşetleyip dondurucuya attım açıkta kalırda bozulur, böceklenir ihtimaline karşı.yalnız ben kurutulmuş domatesin ne şekilde kullanılacağını bilmiyorum. daha önce ne kuruttum
arkadaşlar yazın kendi tarlamızda yetiştirdiğimiz domateslerden bol miktarda domates kuruttum, bir arada tek kullnımlık olarak poşetleyip dondurucuya attım açıkta kalırda bozulur, böceklenir ihtimaline karşı.
yalnız ben kurutulmuş domatesin ne şekilde kullanılacağını bilmiyorum. daha önce ne kuruttum ne de yedim.
ne şekilde tüketmemiz gerekir bu domatesleri? yemeklere katmaya kıyamadık tuzla kurutmuştum rengi ve tadı kuruyken bile harika, o şekilde israf olur. diye düşünüyorum
var mı tarifiniz ve öneriniz?
yalnız ben kurutulmuş domatesin ne şekilde kullanılacağını bilmiyorum. daha önce ne kuruttum ne de yedim.
ne şekilde tüketmemiz gerekir bu domatesleri? yemeklere katmaya kıyamadık tuzla kurutmuştum rengi ve tadı kuruyken bile harika, o şekilde israf olur. diye düşünüyorum
var mı tarifiniz ve öneriniz?
0
hahaha abi niye nerede kullanacağını bilmeden neden kurttun ki?
ya kurutulmuş domates çok lezzetli. salata, sandwich, yemekler, makarna bilimum kahvaltılıklara çok yakışır.
ya kurutulmuş domates çok lezzetli. salata, sandwich, yemekler, makarna bilimum kahvaltılıklara çok yakışır.
0
bayılırım kurutulmus domatese. benim bildigim zeytinyagında sakladıgınız surece ve dolapta bir sey olmaz.
salataya koyabilirsiniz, kup kup kesip, pilav yapabilirsiniz, meze olur, kahvaltida yenir (ceviz, zeytinyagı, maydanoz vs. karıştırıp), ezmesi olur. ikiye bölmediyseniz dolması yapılır. ceviz yakısır yanina, roka yakışır, patlican yemegine katabilirsiniz. vs. vs. yani domatesle yapılan hemen her sey yapılır ve daha guzel bir tadı olur. beyaz peynir de yakışır.
salataya koyabilirsiniz, kup kup kesip, pilav yapabilirsiniz, meze olur, kahvaltida yenir (ceviz, zeytinyagı, maydanoz vs. karıştırıp), ezmesi olur. ikiye bölmediyseniz dolması yapılır. ceviz yakısır yanina, roka yakışır, patlican yemegine katabilirsiniz. vs. vs. yani domatesle yapılan hemen her sey yapılır ve daha guzel bir tadı olur. beyaz peynir de yakışır.
0
@kurnaz tarlada çok fazlaydı satmıyoruz da, öyle uğraş için ekiyoruz. böyle olunca eşe dosta dağıttık, konserve püre vs. yaptık kalanı da bir kurutup deneyeyim dedim:)
0
@kassio
aynen zeytinyağında çok lezzetli olmasına rağmen çok yağlı oluyor sonrasında tüketmek bence.
@kirmizi
eğer çok ürettiyseniz burada satabilirsiniz belki, gerçekten lezzetlidir. ama fazla tüketmeyin gereksiz yükleme vücuda, çünkü normalde otursan maksimum 2-3 domates yersin, kurutulmuş olunca anlamıyorsun 5-6 tane yiyebiliyorsun.
aynen zeytinyağında çok lezzetli olmasına rağmen çok yağlı oluyor sonrasında tüketmek bence.
@kirmizi
eğer çok ürettiyseniz burada satabilirsiniz belki, gerçekten lezzetlidir. ama fazla tüketmeyin gereksiz yükleme vücuda, çünkü normalde otursan maksimum 2-3 domates yersin, kurutulmuş olunca anlamıyorsun 5-6 tane yiyebiliyorsun.
0
(cozdurdukten sonra) ustune kaynar su dokup 10dk kadar bekletip biraz yumusamalarini sagla. suzup bir kavanoza al, zeytinyagi ve sarimsak ve biberiye koyup dolaba at. kahvaltida ustune peynir ceviz vs dokup yenir.
0
ne iyi insanlarsınız teşekkür ederim hepsini deneyeceğim, malum domates bol:) bütün tariflere yeter.
0
Zeytinyağı, yeşil zeytin ve kekikle karıştırıp kahvaltıda yemeyi seviyorum ben. Tabii istediğin her türlü baharatı ekleyebilirsin buna. Bir de pizzaya yakıştırıyorum ben kurutulmuş domatesi. Beyaz peynirli, zeytinli bir pizzada güzel gidiyor.
0
Ben de kullanıyorum, çok seviyorum.
Salatalara, bulgur pilavına, omlete çok yakıştırıyorum.
Salatalara, bulgur pilavına, omlete çok yakıştırıyorum.
0
ramazanali
Kendi söküğünü dikmeyi beceremiyor diye biliyordum öyle değilmiş.Vakti olmadığı için dikemiyormuş.Siz nasıl biliyordunuz ?
Kendi söküğünü dikmeyi beceremiyor diye biliyordum öyle değilmiş.Vakti olmadığı için dikemiyormuş.Siz nasıl biliyordunuz ?
0
o sadece şekil olsun diye söylenmiş bir söz. her terzi kendi söküğünü dikebilir.
0
O atasözünün özü; insan kendi kusurlarını görmekte kördür anlamında aslında...
Terzi kendi giydiğinde sökük olduğunu kabul etmeyi yediremez yani.
Edit: uydurdum ama bu anlamda da kullanılabilir.
Terzi kendi giydiğinde sökük olduğunu kabul etmeyi yediremez yani.
Edit: uydurdum ama bu anlamda da kullanılabilir.
0
gayet doğru bir söz.
vakitsizlikten değil de ciddiye almamazlıktan ya da üşengeçlikten olur genelde.
yaa yaparız bir ara denir, sallanır da sallanır.
ya da mesela bozulan bir parçanın parasını sayıp yenisini almazsın da bir yerlerden beleş düşürene kadar beklersin falan.
vakitsizlikten değil de ciddiye almamazlıktan ya da üşengeçlikten olur genelde.
yaa yaparız bir ara denir, sallanır da sallanır.
ya da mesela bozulan bir parçanın parasını sayıp yenisini almazsın da bir yerlerden beleş düşürene kadar beklersin falan.
0
Sallamadigi için.babam marangoz 3 yıldır cekmecelerim tamir edilecek bekliyor.geçenlerde hatirlattim hiç hatırlamıyor bile.galiba yine unuttu.umursamiyor :)
0
Bir meslek erbabı para kazanmaya alıştığı ustalığının, el emeğinin karşılığını alamayacağını bildiğinde eli çalışmaya gitmez. Kendinden para tahsil edecek hali olmadığından, el gitmiyor işte. Baba tarafı sinoplu, sıvacılık yapan çoktu eskiden memleketlilerde. Herkesin kendi evini kendi yaptırdığı zamanlar. Mhallede sıvasız evler hep sinoplu sıva ustalarınındı. QED.
0
Ben de hep beceremediginden diye dusunurdum gecen twitterda gordum sizin dediginiz gibi sonra babamlara sordum onlar da zamani yok diye dedi
0
qazaqwsx
Merhaba,Sanatçılar, yazarlar bazen de günlük hayatta bile insanlar ilham gelmesini beklerler ya hani..Bu durumun bilimsel açıklaması nedir kısaca acaba? Yani özellikle bu durumun bir biyolojik açıklaması var mı?
Merhaba,
Sanatçılar, yazarlar bazen de günlük hayatta bile insanlar ilham gelmesini beklerler ya hani..
Bu durumun bilimsel açıklaması nedir kısaca acaba? Yani özellikle bu durumun bir biyolojik açıklaması var mı?
Sanatçılar, yazarlar bazen de günlük hayatta bile insanlar ilham gelmesini beklerler ya hani..
Bu durumun bilimsel açıklaması nedir kısaca acaba? Yani özellikle bu durumun bir biyolojik açıklaması var mı?
0
ilham gelmesini bekleme gibi bir durum yok. bir şeyler yapayım diye standart her gün oturuyorum, bir köşesinden başlıyorum gerisi genelde geliyor. gelmezse başka işe bakıyorum. benim işim tam olarak sanat değil tabi. gerçek bir sanatçı çıkar uyuyordum ilham bir geldi durduramadım kendimi 3 gün durmadan çizdim der onu bilemem.
0
ilham oturup da gelmesini bekleyen insana değil, gelmesi için çalışan insana gelir. otobüsü yatağında mı bekliyorsun sen durakta mı? bir sayfa çıkarabilmek için yerine göre 50 sayfa yazıyor adamlar. öyle "bekleyince gelen" bir şey yok. bazı saatlerde insan zihni daha berrak oluyor, ben de mesela sabah 4-8 arası çok daha iyi yazdığımı, kafamın çok temiz olduğunu hissediyorum. bu da bilimsel açıklamasına ihtiyaç duyulacak bir şey değil zaten.
0
Bir anda gelen heyecan. Psikolojide mani tarzı bir şey. Diğer zamanlar ruh çöküntüsü gibi bir şey olur. Anlık heyeanla güzel sözler, yazılar falan çıkar ortaya. Geceleri daha sık olur bu. Daha ayık olur kafa.
0
sanırım soruyu yanlış ordum ben ya kusura bakmayın :/
demek istediğim şu insanların ilham dediği şeyin biyokimyasal veya her neyse bir açıklaması var mı? Ne oluyor vucutta sonra insanlar buna "aha ilham geldi" diyor ?
demek istediğim şu insanların ilham dediği şeyin biyokimyasal veya her neyse bir açıklaması var mı? Ne oluyor vucutta sonra insanlar buna "aha ilham geldi" diyor ?
0
İlham diye bir şeye inanmıyorum ama bir güç var. Tolkien Hobbit'i yazarken kitabın ilk cümlesi bir anda ağzından çıkmış. Rowling yedi tane arka arkaya roman yazdı. Söyleyecek şeyi olan insanlar ilham gelmesini falan beklemezler. Düşünceleri kısır olan insanlar denize karşı oturup bir şeylerin gelmesini bekler. Halbuki gerçek yazarlar oturdukları bir göz odada bile sayfalarca yazı yazabilirler. Soruya tam yanıt olmadı ama ben böyle düşünüyorum. İlham dediğimiz şey bilimsel olarak en fazla bulunulan fiziksel yerin beyindeki bir takım yaşanmış olayları hatırlamayı tetiklemesi ve bunun sonucunda hormonal olarak mutluluk ya da üzüntü gibi çeşitli duygular hissetme nedeniyle insanın yazasının gelmesidir. Bu hormonlardan biri endorfin olabilir.
0
sameidiot
s.b.
s.b.
0
iki tane çok sevdiğim arkadaşımla video görüşmesi yaptım, yemek yapıyorlardı. benden bilgi istemişlerdi. mezun olunca böyle şeyler insanı duygulandırıyor.
0
komşumun kızının sesini duydum. bugün ilk sesini duyduğum kişi de o oldu. gün boyu her saat sesini duydum hatta. her şeyi öğretmişler ama susmayı öğretememişler bu çocuğa
0
Komşunun çocuğunu tekele göndermiştim bira alsın diye, o geldi az önce. Onun sesi.
0
bu akşam aksaray tramvay istasyonunda beyin fortlaması neticesinde ısrarla giriş turnikelerinden çıkmaya çalıştım. hepsini tek tek deneyip çıkamayınca da güvenliğe "NERDEN ÇIKILIYOR YAU" diye sordum. oradaki çocuğun sesini duydum en son. tabii sokaktayken duyduğum, beni muhatap almayan ve kimden geldiği belli olmayan sesleri saymıyorum. işin komik tarafı aksaray durağı her gün bulunduğum bi' yer, ayı gibi asılıyorum bi de turnikeye jsfsk rezillik. neyse karanlıktı da çok kişi görmedi hehe
0
in vino veritas
kendimde de cevremde de gozlemledigim bir sey bu, kadinlar olarak kutu meraklisiyiz buyuk kismimiz. kutusu azicik duzgun seyler bittikten sonra o kutuyu saklama istegi doguyor bende, icimdeki kucuk firat bir yerlerden cikip "eneee bisi yaparim ben bununla kii" diyor sanki. 1- sizde de boyle mi?2- at
kendimde de cevremde de gozlemledigim bir sey bu, kadinlar olarak kutu meraklisiyiz buyuk kismimiz. kutusu azicik duzgun seyler bittikten sonra o kutuyu saklama istegi doguyor bende, icimdeki kucuk firat bir yerlerden cikip "eneee bisi yaparim ben bununla kii" diyor sanki.
1- sizde de boyle mi?
2- atmaya kiyamadiginiz buyuklu kucuklu kutularla ne yapiyorsunuz?
3- psikolojide/sosyolojide veya herhangi bir lojide bunun bi aciklamasi var midir acaba?
1- sizde de boyle mi?
2- atmaya kiyamadiginiz buyuklu kucuklu kutularla ne yapiyorsunuz?
3- psikolojide/sosyolojide veya herhangi bir lojide bunun bi aciklamasi var midir acaba?
0
1. Evet, böyle.
2. Eşyalarımı koyuyorum, derli toplu ve şık bir görünüm için oldukça ideal bence.
3. Bilmiyorum.
2. Eşyalarımı koyuyorum, derli toplu ve şık bir görünüm için oldukça ideal bence.
3. Bilmiyorum.
0
İstifçilik diye bir rahatsızlık var ama o geneli kapsıyor sadece kutuları değil. Farkına bile varmadan seni ele geçirir, bir bakmışsın her taraf ıvır zıvır dolu.
0
1. Aşırı olmamakla birlikte, evet böyle.
2. Ojeleri, takıları, makyaj malzemeleri vs istifliyorum.
3. bilemedim. ama bence psikolojik bi olay değil.
2. Ojeleri, takıları, makyaj malzemeleri vs istifliyorum.
3. bilemedim. ama bence psikolojik bi olay değil.
0
Stokculuktan oluyor. Genlerimizden gelen bisey ivir zivirlari atmamizi önluyor bigun lazim olur diye, kutular da bu ivir zivirlari saklamak icin gerekli oluyor.
Zaten yasi geckin annelerde filan kutuya, saklama kabina para verip disardan almak zinhar sacma bi hareket, onlar ondan sakliyorlar herseyi.
Ben dokuntu sevmiyorum, icime sikinti cokuyor. Ani da biriktirmiyorum, fotograf vs. Ikea dan dekoratif amacli aldigim kutular var hepsinin ici bos, o da sacma aslinda.
Ha bir de bu vesileyle unutmayalim, unutturmayalim:)
www.google.com.tr
Zaten yasi geckin annelerde filan kutuya, saklama kabina para verip disardan almak zinhar sacma bi hareket, onlar ondan sakliyorlar herseyi.
Ben dokuntu sevmiyorum, icime sikinti cokuyor. Ani da biriktirmiyorum, fotograf vs. Ikea dan dekoratif amacli aldigim kutular var hepsinin ici bos, o da sacma aslinda.
Ha bir de bu vesileyle unutmayalim, unutturmayalim:)
www.google.com.tr
0
1. Düşündüm, ben de çok seviyorum kutuları ama ya kutulu bir şey kullanmıyorum ya da biriktirmiyorum. Kutu güzelse atmam ama denk mi gelmedi, hatırlamıyor muyum, valla çıkaramadım. Gerçi ben doğrudan kutu satın aldım, en çok onu hatırlıyorum. Hatta daha birkaç hafta önce 'Ne güzel kutu bu, ihtiyacım da var. Alsam mı' demişliğim var. Sonra kendimi tutup almadım ama şu anda da ihtiyacım var gerçekten.
2. Evdeki saçma ama gereken ıvır zıvırı koyuyorum, böylece ortaya saçılmıyorlar. Bazı şeyler olur, ayda yılda bir kullanırsın ama bir gün gerektiğinde evde olması iyi olur; o tarz eşyaları koyuyorum. Atıyorum, çengelli iğne gibi şeyler gerekmez gerekmez, bir gün gerekeceği tutar ve "Neredeydi bu lanet şeyler" diye evde aranırsın ya, o tarz şeyleri koyuyorum en çok ama onların da zaman içinde tozlanması, içinin saçmasapan şeylerle karışık olması rahatsız ediyor. Titiz değilim hiç ama 40 yılda bir kullanılan şeylerin olduğu kutulara bakmak içimi açmıyor pek. Bir kere de bir ayakkabı kutusuna pudra, krem gibi kozmetik malzemelerini koymuştum. Oradan buradan düşüyorlardı, hepsi toplu dursun diye kutuya koydum.
3. Bilmiyorum. İstifçiliği duymuştum; hatta bunu anlayabilmek için "Evinde çok eşya var mı diğer insanlarla karşılaştırınca", "Eşyaların yedeğini alır, biriktirir misin? Örneğin, deterjanı 'Nasıl olsa kullanıyorum, yedeğini de alayım' deyip ikişer ikişer mi alırsın", "Eşyaları kolay atabilir misin" gibi sorular soruyorlar. Hatta birtakım anksiyete bozukluğunun temelinde olduğunu da duymuştum, söylenmişti ama tek yönlü bir durummuş bu. Her bunu yapan anksiyete bozukluğuna sahip değilmiş ama anksiyete bozukluğunda böyle istifçilik, yedekçilik durumları görülüyormuş.Kültür ve yetişme tarzının bir parçası gibi de olabilir. Toplumumuzdaki anneler istifçi insanlar. Dolaplardaki çok şey hurçlarda duruyor. Bahar temizliği yapıyoruz. Kışlıkları/yazlıkları kaldırıp indiriyoruz. Düzenli durma evlerin önemli parçası. Belki bunun bir yansımasıdır. Belki de psikolojik bir şeydir. Belki ikisi birdendir, topluca böyle bir psikolojik sıkıntımız vardır ve bu da bizi bu cendereye sokuyordur.
2. Evdeki saçma ama gereken ıvır zıvırı koyuyorum, böylece ortaya saçılmıyorlar. Bazı şeyler olur, ayda yılda bir kullanırsın ama bir gün gerektiğinde evde olması iyi olur; o tarz eşyaları koyuyorum. Atıyorum, çengelli iğne gibi şeyler gerekmez gerekmez, bir gün gerekeceği tutar ve "Neredeydi bu lanet şeyler" diye evde aranırsın ya, o tarz şeyleri koyuyorum en çok ama onların da zaman içinde tozlanması, içinin saçmasapan şeylerle karışık olması rahatsız ediyor. Titiz değilim hiç ama 40 yılda bir kullanılan şeylerin olduğu kutulara bakmak içimi açmıyor pek. Bir kere de bir ayakkabı kutusuna pudra, krem gibi kozmetik malzemelerini koymuştum. Oradan buradan düşüyorlardı, hepsi toplu dursun diye kutuya koydum.
3. Bilmiyorum. İstifçiliği duymuştum; hatta bunu anlayabilmek için "Evinde çok eşya var mı diğer insanlarla karşılaştırınca", "Eşyaların yedeğini alır, biriktirir misin? Örneğin, deterjanı 'Nasıl olsa kullanıyorum, yedeğini de alayım' deyip ikişer ikişer mi alırsın", "Eşyaları kolay atabilir misin" gibi sorular soruyorlar. Hatta birtakım anksiyete bozukluğunun temelinde olduğunu da duymuştum, söylenmişti ama tek yönlü bir durummuş bu. Her bunu yapan anksiyete bozukluğuna sahip değilmiş ama anksiyete bozukluğunda böyle istifçilik, yedekçilik durumları görülüyormuş.Kültür ve yetişme tarzının bir parçası gibi de olabilir. Toplumumuzdaki anneler istifçi insanlar. Dolaplardaki çok şey hurçlarda duruyor. Bahar temizliği yapıyoruz. Kışlıkları/yazlıkları kaldırıp indiriyoruz. Düzenli durma evlerin önemli parçası. Belki bunun bir yansımasıdır. Belki de psikolojik bir şeydir. Belki ikisi birdendir, topluca böyle bir psikolojik sıkıntımız vardır ve bu da bizi bu cendereye sokuyordur.
0
Kullandigim seylerin kutularini biriktireyim atmiyim diye dusunmem. oyle bir takintim yok ama sevdigim icin ozellikle gidip kutu aliyorum. Suslu renkli buyuklu kucuklu kutular hem ise yariyor hem dekoratif olarak kullanmayi seviyorum. Her kutuyu degil guzel sevimli şık kutulari seviyorum. Icine bi sey koymasam bile aldigim oluyor.
0
1.evet
2.ojeleri, nadir kullandığım bakım malzemelerini ıvır zıvırları falan koyuyorum.
3.sanmıyorum ama olabilir.
2.ojeleri, nadir kullandığım bakım malzemelerini ıvır zıvırları falan koyuyorum.
3.sanmıyorum ama olabilir.
0
Kutu deyip geçmeyin lan. Onlar şu anda parayla satılan organizer denilen zımbırtının atası. Ben erkeğim. Elektronik, mekanik ıvır zıvırla hem kendi keyfim hem de mesleğim dolayısıyla (mesleğim de keyfimin sonucu doğal olarak) evde dağılmadan organize bir şekilde durmalı. Mesela çok dağınık bir insanım. Ama mesele takımlarım, malzemelerim olunca askeri düzen içerisinde olurum. Bu sene 3. eve taşınmak durumunda kaldığımdan ve şehir değiştirdiğimden pek düzenli olamadım. Ama şimdi taşındığım evim içler açtığı için eski düzenime geri dönüyorum.
PS: Kum torbasını nereye asıcam lan ben?
PS: Kum torbasını nereye asıcam lan ben?
0
ayy ben de bayılıyorum kutulara. hep almak istiyorum ama yeterince olduğu için kendimi tutuyorum. içlerini kategorize ederek doldururum. teknoloji kutusu, ıvır zıvır kutusu, bakım kutusu, eğitim kutusu gibi.
0
ben sadece aldığım ayakkabının kutusunu atmam onu da mevsimi geçince kutulayıp dolaba kaldırmak için. elime güzel, süslü kutular geçince de atıyorum açıkcası. kutu iyi hoş olabilir ama evde fazlalığa ne gerek var ki? galiba ilkel atalarım istifçilik yapmadığı halde şans eseri hayatta kalmış. canlarım benim :(
0
1)evet ben de seviyorum kutuları. geçen evi toparlarken 3-4 yıl önce aldığım telefonun kutusu geçti elime, ya acaba bir işime yarar mı diye düşündüm, sonra da saçmaladığımı fark ettim attım neyse ki.
2) her kutuyu saklamıyorum ama sakladıklarıma büyüklüklerine göre takılar, tokalar ıvır zıvır koyuyorum işte.
3) hiç hatırlamıyorum böyle bir şeyi, belki vardır.
2) her kutuyu saklamıyorum ama sakladıklarıma büyüklüklerine göre takılar, tokalar ıvır zıvır koyuyorum işte.
3) hiç hatırlamıyorum böyle bir şeyi, belki vardır.
0
1-evet, kesinlikle boyle
2-hepsinin birbirinin içine koyuyorum, mutlaka işe yarıyorlar.
ben sadece köşeli kutulari seviyor ve kullanışlı buluyorum.
3-yönetebiliyor, kontrol edebiliyor, saklayabiliyor, muhafaza edebiliyoruz sayelerinde.
kimi en degerli seyleri, kimi gormek istemediklerimizi koyuyoruz içlerine, nasıl sevilmesinler.
benzeri;
www.reddit.com
2-hepsinin birbirinin içine koyuyorum, mutlaka işe yarıyorlar.
ben sadece köşeli kutulari seviyor ve kullanışlı buluyorum.
3-yönetebiliyor, kontrol edebiliyor, saklayabiliyor, muhafaza edebiliyoruz sayelerinde.
kimi en degerli seyleri, kimi gormek istemediklerimizi koyuyoruz içlerine, nasıl sevilmesinler.
benzeri;
www.reddit.com
0
narudocko
iş icabı hızlı geçişlerden ibaret flashbackler bulmam lazım, sizin de izlediğiniz filmlerden hatırladığınız flashback sahneleri varsa benimle paylaşır mısınız?
iş icabı hızlı geçişlerden ibaret flashbackler bulmam lazım, sizin de izlediğiniz filmlerden hatırladığınız flashback sahneleri varsa benimle paylaşır mısınız?
0
bir flashback membağı olarak lost diyorum.
illa film ise, memento geldi aklıma, a beautiful mind'ın olayların çözülme kısmında da vardı yamulmuyorsam. aklıma gelince editlerim.
illa film ise, memento geldi aklıma, a beautiful mind'ın olayların çözülme kısmında da vardı yamulmuyorsam. aklıma gelince editlerim.
0
Enter the void (çarpışmalar), prestige, usual suspects, american history x, v for vendetta, butterfly effect, shutter island, sixth sense, minority report, dark city (konusu anılar), 127 hours (ailesini filan anlık hatırlıyor olması lazım), rashomon (pek flaşbek sayılmaz bu), source code (bunda hızlı geçişler olmalı), equilibrium, predestination (nefret ederim), contact (hızlı geçiş yok), identity, persona (çocuklu sahnelere geçişler), lucky number sleven, 12 monkeys, dallas buyers club (hızlı flaşbekler vardı), the girl who lept through time (anime), paprika (anime), fight club, black swan, clockwerk orange, cloud atlas, 2001: a space odyssey, total recall, vanilla sky (bunda da etkili flaşbekler vardı diye hatırlıyorum), constantine (cehennemli flaşbekli geçiş sahneleri)...
Bilimum delirme, uzayda - ıssız bir yerde veya dünyada tek kalma, savaş, uyuşturucu ve benzeri temalı filmler.
Ha bir de, itörnıl sanşayn sdfds.
Edit: Bunu izlemedim ama konusu flaşbekler: Lapse of Memory (git: www.imdb.com
Bilimum delirme, uzayda - ıssız bir yerde veya dünyada tek kalma, savaş, uyuşturucu ve benzeri temalı filmler.
Ha bir de, itörnıl sanşayn sdfds.
Edit: Bunu izlemedim ama konusu flaşbekler: Lapse of Memory (git: www.imdb.com
0
Diziden bir sahne flashback sayılır mı bilmiyorum, ama Breaking Bad'te Jesse'nin, bahsettiği bir kutuyu yapma sahnesi vardı. Beğenmiştim ben.
0
tolga asp
öncelikle belirteyim malum partiyle alakam yok, günde en az 10 dakika bu şerefsizlere sövüp sayıyorum, sırf bunlara oy verdiği için 10 yıllık arkadaşlığımı bitirdiğim oldu. hatta son iki seçimde bu adiler oy çalmasın diye okulda yatıp kalktım (zaten buradaki arkadaşlarım da ne kadar koyu bir muhalif
öncelikle belirteyim malum partiyle alakam yok, günde en az 10 dakika bu şerefsizlere sövüp sayıyorum, sırf bunlara oy verdiği için 10 yıllık arkadaşlığımı bitirdiğim oldu. hatta son iki seçimde bu adiler oy çalmasın diye okulda yatıp kalktım (zaten buradaki arkadaşlarım da ne kadar koyu bir muhalif olduğumu bilirler).
safım az çok belli oldu sanırım. ben şimdi sizden bu tecavüz olayı ile ilgili beni aydınlatmanızı rica edicem.
fiili gerçekleştiren şahıs 508 yıl ceza aldı tamam. vakıf neden suçlanıyor onu anlamıyorum. sonuçta vakfın amacı çocukları toplayıp tecavüz etmek değil, kendi çaplarında eğitim veriyorlar sanırım. aynı vakıf çalışanları bu çocuklara sürekli tecavüz etse deriz ki bu gavatların amacı belli, vakıf kapansın ama 1 kişinin yaptığı şerefsizlik neden bütün vakfa mâl ediliyor? belli ki adam sorunlu.
mesela bana göre olay şuna benziyor, x lisesinde bir öğretmen öğrencisine tecavüz etti diye meb'e bağlı bütün okullar kapatılsın veya y holding fabrikasında iş kazasından dolayı bir işçi öldüğü için holding kapatılsın ya da z bank bilgi işlem sorumlusunun yaptığı dolandırıcılık ile hesaplardan para çaldığı için banka kapatılsın... gibi
sadece 1 kişinin yaptığı adilik neden bütün kurumu sorumlu tutuyor onu soruyorum. ha tecavüz olayından sonra kurum çıkıp ilgili şahsı korumaya veya bünyesinde çalıştırmaya devam etse verilen tepkiyi anlarım ama bildiğim kadarıyla öyle bir şey de olmadı. bu partililer sadece vakfı korumaya çalışıyor şahsı değil.
şimdi saygı kurallarını aşmadan, kurumu savunduğumu düşünmeden beni aydınlatabilir misiniz. neyi atlıyorum?
safım az çok belli oldu sanırım. ben şimdi sizden bu tecavüz olayı ile ilgili beni aydınlatmanızı rica edicem.
fiili gerçekleştiren şahıs 508 yıl ceza aldı tamam. vakıf neden suçlanıyor onu anlamıyorum. sonuçta vakfın amacı çocukları toplayıp tecavüz etmek değil, kendi çaplarında eğitim veriyorlar sanırım. aynı vakıf çalışanları bu çocuklara sürekli tecavüz etse deriz ki bu gavatların amacı belli, vakıf kapansın ama 1 kişinin yaptığı şerefsizlik neden bütün vakfa mâl ediliyor? belli ki adam sorunlu.
mesela bana göre olay şuna benziyor, x lisesinde bir öğretmen öğrencisine tecavüz etti diye meb'e bağlı bütün okullar kapatılsın veya y holding fabrikasında iş kazasından dolayı bir işçi öldüğü için holding kapatılsın ya da z bank bilgi işlem sorumlusunun yaptığı dolandırıcılık ile hesaplardan para çaldığı için banka kapatılsın... gibi
sadece 1 kişinin yaptığı adilik neden bütün kurumu sorumlu tutuyor onu soruyorum. ha tecavüz olayından sonra kurum çıkıp ilgili şahsı korumaya veya bünyesinde çalıştırmaya devam etse verilen tepkiyi anlarım ama bildiğim kadarıyla öyle bir şey de olmadı. bu partililer sadece vakfı korumaya çalışıyor şahsı değil.
şimdi saygı kurallarını aşmadan, kurumu savunduğumu düşünmeden beni aydınlatabilir misiniz. neyi atlıyorum?
0
en özet hali ile, bu vakıfların çocukları barındırmak üzere açtıkları evler yasal değil. herkesin tepki verdiği de bu. neden tepki veriliyor dersen, yasal olmadıkları için üzerinde iyi-kötü hiç bir denetim yapılmıyor. O evlerde çocukların başına öğretmen diye kimi koydukları, bu öğretmenlerin çocuklarla nasıl, ne şekilde ilgilendiği bilinemiyor bu nedenle de sadece 1 kişi sandığımız şey belki de her evde bir kişi olma ihtimalini taşıyor. Bu gibi evler de çocukların ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek bir çok risk taşıyor.
Buna rağmen, devlet yetkililerin vakfı savunması ve yasal olmayan bu evlerin varlığını bile bile buna göz yumması hepimizin vakfa da, onun savunucularına da tepki göstermemize neden oluyor..
benim için durum budur..
Buna rağmen, devlet yetkililerin vakfı savunması ve yasal olmayan bu evlerin varlığını bile bile buna göz yumması hepimizin vakfa da, onun savunucularına da tepki göstermemize neden oluyor..
benim için durum budur..
0
hocam hiç bir şeyi atlamıyorsun ve muhteşem düşünmüşsün.
düşünce yolu bu olmalı.
bir şekilde akp'den bir oy dahi olsun eksiltebilme perspektifinden bakınca, ciddi ciddi savunulduğu için kulağa ilk başta mantıklı gelen ama analiz edince içi insana uygun olmayan akımlar oluşuyor.
dediğin gibi akp ye yönelik değil, her partinin her olayına da bu şekilde yaklaşmak gerekir. ama bu sefil düşünce o kadar baskın ki, daha kendi cümlemize başlamadan 'akp'li değilim, şöyle yapmadım' gibi açıklamalarda bulunmak zorunda kalıyoruz.
düşünce yolu bu olmalı.
bir şekilde akp'den bir oy dahi olsun eksiltebilme perspektifinden bakınca, ciddi ciddi savunulduğu için kulağa ilk başta mantıklı gelen ama analiz edince içi insana uygun olmayan akımlar oluşuyor.
dediğin gibi akp ye yönelik değil, her partinin her olayına da bu şekilde yaklaşmak gerekir. ama bu sefil düşünce o kadar baskın ki, daha kendi cümlemize başlamadan 'akp'li değilim, şöyle yapmadım' gibi açıklamalarda bulunmak zorunda kalıyoruz.
0
Birkaç sebebi var anladığım kadarıyla:
- Olayı örtbas etmeye çalıştıkları düşünüyolar. (Bence de öyle)
- Türkan Saylan'a atılan iftiralar. (Yorum değil mahkemece belgelendiği için)
- O evlerin tamamen yasadışı olması.
- Vakfın başkanının çıkıp onlarda da tecavüz oluyor tadında saçmalaması.
- Olayı örtbas etmeye çalıştıkları düşünüyolar. (Bence de öyle)
- Türkan Saylan'a atılan iftiralar. (Yorum değil mahkemece belgelendiği için)
- O evlerin tamamen yasadışı olması.
- Vakfın başkanının çıkıp onlarda da tecavüz oluyor tadında saçmalaması.
0
Neden egitim yeralti kurumlarda olmamali? Cunku tehlikeli orgut uyesi yetistiriyorlar. Tekkeler medreseler neden kapatildi? Cunku amac din bilgisi ogretiminden cikmisti. Buralarda ne ogretildigini bilmiyoruz. Bilim degil yobaz dusunceler ogretiliyor. Denetleme yapilamadigi icin de cocuklara tecavuz oluyor. Vakif yoneticileri ogretmenin cocuklari evine goturdugunu bilmiyor mu yani? Biliyorsa da sorun bilmiyorsa da sorun. Aciktir ki vakif iyi calismiyor.
Bir devlet okulunda bir ogretmen ilkokul ogrencilerini sirayla evine cagirip gece yatiya kaldiriyorsa bunda okul yoneticilerinin de sucu vardir.
Bir devlet okulunda bir ogretmen ilkokul ogrencilerini sirayla evine cagirip gece yatiya kaldiriyorsa bunda okul yoneticilerinin de sucu vardir.
0
Bu arada cocuk tecavuzlerine karsi cikmayan herkes bu tecavuzlere destek oluyor demektir. Ustte de tecavuzculer cikti ortaya!
0
Bence vakfın ve hükümetin suçu olayı sadece sapık öğretmene yıkıp, kapatmak istemeleri olayı. Zaten duruşma dün bitti ve jet hızıyla cezayı verdiler.
Ancak bu iş, uzun süreden beri devam eden ve ortaya çıkmayan bir olay. Silsile ile araştırılıp, kimin suçu varsa şeffaf bir şekilde araştırılıp ortaya çıkarılmalıydı. Sapık suçlu da, denetim yapmayan, şikayet varsa dikkate almayan vakıf yöneticileri suçlu değil mi?
Bu tarz vakıfların kapatılmasına ben de karşıyım ancak olayın üstünün örtülmesi çok mu iyi oldu? Olayı böyle kapattılar da kaç tane velinin midesi bulandı? Bu sene çocuğu ensar vakfında kalan ailelerden kaçı gönül rahatlığıyla çocuğunu önümüzdeki senede bu evlere verebilecek?
Ancak bu iş, uzun süreden beri devam eden ve ortaya çıkmayan bir olay. Silsile ile araştırılıp, kimin suçu varsa şeffaf bir şekilde araştırılıp ortaya çıkarılmalıydı. Sapık suçlu da, denetim yapmayan, şikayet varsa dikkate almayan vakıf yöneticileri suçlu değil mi?
Bu tarz vakıfların kapatılmasına ben de karşıyım ancak olayın üstünün örtülmesi çok mu iyi oldu? Olayı böyle kapattılar da kaç tane velinin midesi bulandı? Bu sene çocuğu ensar vakfında kalan ailelerden kaçı gönül rahatlığıyla çocuğunu önümüzdeki senede bu evlere verebilecek?
0
merhaba. ben yorum yazmayayım vakıf başkanının cevapları içinizi ferahlatsın.
"Bu şahıs 2012'nin son ayında Ensar Vakfı'yla irtibata geçerek gönüllü etüt öğretmenliği yapmayı talep ediyor. Biz de bir şekilde olumlu referanslarla bu kişiyi vakfımız bünyesinde görevlendirmişiz. 2013 Mayıs'a kadar yaklaşık 5 aylık bir süreçte vakfımızla bir irtibatı var. Öğrencilerimize gönüllü etüt öğretmenliği görevini ifa ediyor. 2013'ün Mayısından sonra Ensar Vakfı şubesiyle, genel merkeziyle, benimle, oradaki şube başkanımızla ya da bir başka kişiyle herhangi bir şekilde irtibatı yok. Zaten kendisi vakfımızın üyesi değil, vakfımızın gönüllüsü değil.
ben ikna oldum.
"Bu şahıs 2012'nin son ayında Ensar Vakfı'yla irtibata geçerek gönüllü etüt öğretmenliği yapmayı talep ediyor. Biz de bir şekilde olumlu referanslarla bu kişiyi vakfımız bünyesinde görevlendirmişiz. 2013 Mayıs'a kadar yaklaşık 5 aylık bir süreçte vakfımızla bir irtibatı var. Öğrencilerimize gönüllü etüt öğretmenliği görevini ifa ediyor. 2013'ün Mayısından sonra Ensar Vakfı şubesiyle, genel merkeziyle, benimle, oradaki şube başkanımızla ya da bir başka kişiyle herhangi bir şekilde irtibatı yok. Zaten kendisi vakfımızın üyesi değil, vakfımızın gönüllüsü değil.
ben ikna oldum.
0
www.youtube.com
burada detaylica anlatiyor adam.
yurtlarda ne yapildigi belli degil. denetlenmiyor. cunku kacaklar. milli egitim bakanligina bagli degiller zaten olamazlar cunku kacaklar. e denetim olmayinca ne olur? sen cocuga tecavuz de etsen, beynini yikayip intihar bombacisi da yapsan kimsenin haberi olmaz. ustu kapatilmis kim bilir kac tecavuz olayi vardir boyle.
bu islere giren bir kuruma nasil guvenilebiliyor? madem cok legal bir olusum ona gore hareket etsin.
burada detaylica anlatiyor adam.
yurtlarda ne yapildigi belli degil. denetlenmiyor. cunku kacaklar. milli egitim bakanligina bagli degiller zaten olamazlar cunku kacaklar. e denetim olmayinca ne olur? sen cocuga tecavuz de etsen, beynini yikayip intihar bombacisi da yapsan kimsenin haberi olmaz. ustu kapatilmis kim bilir kac tecavuz olayi vardir boyle.
bu islere giren bir kuruma nasil guvenilebiliyor? madem cok legal bir olusum ona gore hareket etsin.
0
YA ARKADAŞ BURASI İYİCE MUZ CUMHURİYETİ OLDU LAN.
ADAMLARIN AÇTIĞI YURT YASAK.
YASAK.YASAK.
BÖYLE BİR YURDUMUZ VAR BİLE DİYEMEZLER, DERLERSE ADAMLARA KAMU DAVASI AÇILMAK ZO-RUN-DA.
YASADIŞI YURT İŞLETİYORLAR,
BUNU BAĞIRA BĞIRA SÖYLÜYORLAR.
YASADIŞI YURDUN DENETLEMESİ DE OLMAZ HİÇBİR ŞEYİ DE OLMAZ. ADAMLAR ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA YASADIŞI İŞ YAPIYOR NE DEMEK NE SUÇU VAR?
BAŞTAN SONA YASADIŞI, DENETLEMEDEN MUAF BİR GİRİŞİMDE TECAVÜZ DE OLUR, ADAM ÖLDÜRME DE OLUR, HIRSIZLIK DA OLUR. DENETLEYEN Mİ VAR ANASINI SATAYIM?
ADAMLARIN AÇTIĞI YURT YASAK.
YASAK.YASAK.
BÖYLE BİR YURDUMUZ VAR BİLE DİYEMEZLER, DERLERSE ADAMLARA KAMU DAVASI AÇILMAK ZO-RUN-DA.
YASADIŞI YURT İŞLETİYORLAR,
BUNU BAĞIRA BĞIRA SÖYLÜYORLAR.
YASADIŞI YURDUN DENETLEMESİ DE OLMAZ HİÇBİR ŞEYİ DE OLMAZ. ADAMLAR ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA YASADIŞI İŞ YAPIYOR NE DEMEK NE SUÇU VAR?
BAŞTAN SONA YASADIŞI, DENETLEMEDEN MUAF BİR GİRİŞİMDE TECAVÜZ DE OLUR, ADAM ÖLDÜRME DE OLUR, HIRSIZLIK DA OLUR. DENETLEYEN Mİ VAR ANASINI SATAYIM?
0
bizdeki muhalefetin çapı bu... yurtlar kaçaktı o yüzden falan diyenler sonradan türedi. haber ilk çıktığında haber adam eğitim birsenli (eğitim birsene koyduk) imam hatipte çalışıyor(ooo imam hatipe de koyduk) akp'ye yakınlığıyla bilnen ensar vakfı( ooooo duble vuruş yaptık) gibi bilgiler veriyordu.
tüm akp'li bakanların sevdiği bir vakfa vuracaksın da akp orada duracak mı?
oysa haberler pedofili üzerinden gitseydi akp eğitim bir sen ensar vakfının kapatılması üzerinden gitmeseydi, inanın daha güzel olacaktı.
Bizim muhalefet o kadar çapsız ki gensorudan kurtulan bakanı tebrik ettiler diye çocuk mikmeyi tebrik ettiler şeklinde saldırı yapıyorlar...
sonra akp bunlara aynı taktiği uygulayınca bunlar feryat ediyor...
konuya gelince ensar vakfının iki tane suçu var...
1- izinsiz yurt açmak
2- bünyesindeki her insana sınırsız güvenmesi. Kontrol mekanizmaları mutlaka olmalı.
pedofililerin en çok sevdiği yerler yurtlar, vakıflar, okullardır...
tüm akp'li bakanların sevdiği bir vakfa vuracaksın da akp orada duracak mı?
oysa haberler pedofili üzerinden gitseydi akp eğitim bir sen ensar vakfının kapatılması üzerinden gitmeseydi, inanın daha güzel olacaktı.
Bizim muhalefet o kadar çapsız ki gensorudan kurtulan bakanı tebrik ettiler diye çocuk mikmeyi tebrik ettiler şeklinde saldırı yapıyorlar...
sonra akp bunlara aynı taktiği uygulayınca bunlar feryat ediyor...
konuya gelince ensar vakfının iki tane suçu var...
1- izinsiz yurt açmak
2- bünyesindeki her insana sınırsız güvenmesi. Kontrol mekanizmaları mutlaka olmalı.
pedofililerin en çok sevdiği yerler yurtlar, vakıflar, okullardır...
0
@tolga asp @kaptan maydonoz bu olayda bizim duruşumuz ne olursa olsun önce çocuklar olmalı, "ensar vakfına" suç atılıyor söylemleri vakıf ve hükümet tarafından ortaya atılmış, karşı argümanları da eleştirebiliriz ama çocukların neden korunmadığı, neden bu olayın meydana geldiği, bu olayın yaşandığı kurumda çocukların bundan sonra nasıl korunacağı ana sorumuz olmalı.
Vakıfların evleriyle ilgili bazı bilgiler var, bu ev olayı soruşturulmadan dava kapatıldığı için insanlar kızgınlar, 1-2 çocuk değil 45 çocuktan söz ediyoruz.
Soru: Vakıf yurtları/evleri nasıl işletiliyor?
Yanıt: Vakıf yurt ve evleri iki şekilde işletiliyor. 1- Milli Eğitim Bakanlığı Din işleri Genel müdürlüğü aracılığıyla protokol yapılıyor. Bu protokolle yurt açılabiliyor ve işletiliyor. 2- Yurt adı verilen ev/pansiyon protıokolsüz işletiliyor. Anadoluda en yaygın hali bu. Yasaya göre suç ama göz yumuluyor..
Soru: Şu aşamada Ensar Vakfı suçlu mudur?
Yanıt: Soruşturulması gereken bir durumdur. Evi kimin tuttuğu, Ensar Vakfı ile ilişkisi, evin masraflarının kim tarafından karşılandığı, o çocukların ailelerinden nasıl teslim alındığı soruşturulmalıdır. Çocuklar Ensar Vakfı’na emanet ediliyor. Yani o çocukların sorumluluğu Ensar Vakfı’ndadır. Ancak “suçun şahsiliği” iddiası daha en başta Ensar Vakfı’nı temize çıkarmış oluyor. Asıl sorun da bu… gazeteport.com
biz bir vatandaş olarak buradan hareketle birşey soramazsak, kişiler arası laf atmaya yönelik gündelik politika içinde boğuluruz, vergimizle iş başına gelen bakan ve milletvekillerinden olayın soruşturulması, kamu vicdanı için talep ettiklerimiz yerine geldi mi, önce bunu sorgulayalım.
eğer bu bir meb okulunda meydana gelseydi, okullarda öğrenciler nasıl istismar edilebiliyor, göz yuman, şikayet varsa dinlemeyen oldu mu diye hem okul yönetimi, hem de eğitim bakanlığı sorumlu olacaktı ve bir daha bu olayın yaşanmaması için tedbirler alacaktı, şeffaf bilgiler paylaşılacaktı. (olması gerekir)
Vakıfların evleriyle ilgili bazı bilgiler var, bu ev olayı soruşturulmadan dava kapatıldığı için insanlar kızgınlar, 1-2 çocuk değil 45 çocuktan söz ediyoruz.
Soru: Vakıf yurtları/evleri nasıl işletiliyor?
Yanıt: Vakıf yurt ve evleri iki şekilde işletiliyor. 1- Milli Eğitim Bakanlığı Din işleri Genel müdürlüğü aracılığıyla protokol yapılıyor. Bu protokolle yurt açılabiliyor ve işletiliyor. 2- Yurt adı verilen ev/pansiyon protıokolsüz işletiliyor. Anadoluda en yaygın hali bu. Yasaya göre suç ama göz yumuluyor..
Soru: Şu aşamada Ensar Vakfı suçlu mudur?
Yanıt: Soruşturulması gereken bir durumdur. Evi kimin tuttuğu, Ensar Vakfı ile ilişkisi, evin masraflarının kim tarafından karşılandığı, o çocukların ailelerinden nasıl teslim alındığı soruşturulmalıdır. Çocuklar Ensar Vakfı’na emanet ediliyor. Yani o çocukların sorumluluğu Ensar Vakfı’ndadır. Ancak “suçun şahsiliği” iddiası daha en başta Ensar Vakfı’nı temize çıkarmış oluyor. Asıl sorun da bu… gazeteport.com
biz bir vatandaş olarak buradan hareketle birşey soramazsak, kişiler arası laf atmaya yönelik gündelik politika içinde boğuluruz, vergimizle iş başına gelen bakan ve milletvekillerinden olayın soruşturulması, kamu vicdanı için talep ettiklerimiz yerine geldi mi, önce bunu sorgulayalım.
eğer bu bir meb okulunda meydana gelseydi, okullarda öğrenciler nasıl istismar edilebiliyor, göz yuman, şikayet varsa dinlemeyen oldu mu diye hem okul yönetimi, hem de eğitim bakanlığı sorumlu olacaktı ve bir daha bu olayın yaşanmaması için tedbirler alacaktı, şeffaf bilgiler paylaşılacaktı. (olması gerekir)
0
@gotic olayı pedofiliye, sapıklığa bağlamak vicdan rahatlatmaktır, ortada çok büyük bir toplumsal yara ve incinen onlarca çocuk varken, kendi vicdanımızı rahatlatacak kadar bencil olmamalıyız.
çocuk istismarcısı olanlar sessizlikten, güçlerini kullanabileceği kurumlardan güç alarak bunu gerçekleştirir, peki diyelim o kişiler pedofili, buna göz yuman, ortam hazırlayan kişiler varsa onlar da mı böyle? pedofili ile geçiştirebilecek miyiz?
çocuk istismarcısı olanlar sessizlikten, güçlerini kullanabileceği kurumlardan güç alarak bunu gerçekleştirir, peki diyelim o kişiler pedofili, buna göz yuman, ortam hazırlayan kişiler varsa onlar da mı böyle? pedofili ile geçiştirebilecek miyiz?
0
bizim muhalefetin capi buymus. tipik akp soylemleri.
once sen sorsana bi ensar vakfi valinin haberi olmasina ragmen kacak yurdu acti bu bir suc, uzerine ogretmenin kisiligine karakterine bakmadan ise aldi, hadi bunu da geciyoruz. ogretmenin ogrencilerle ne yaptigini denetleyecek sistemi kurmamissin.
e ensar vakfi sen nesin? avrupada olsa bu vakfin anasini bellerlerdi de turkiyede yasiyoruz iste.
bazi mallar da cikip muhalefete salliyor. tecavuzu de muhalefet yapti zaten kocum evet.
su mantiga gore, ensar vakfindaki butun ogretmenler tecavuzcu olsa bile bu ensar vakfina yikilamaz. kisilerin sorunudur. e hukumet destekleyince bu mantik isliyor. ne yapsinlar.
once sen sorsana bi ensar vakfi valinin haberi olmasina ragmen kacak yurdu acti bu bir suc, uzerine ogretmenin kisiligine karakterine bakmadan ise aldi, hadi bunu da geciyoruz. ogretmenin ogrencilerle ne yaptigini denetleyecek sistemi kurmamissin.
e ensar vakfi sen nesin? avrupada olsa bu vakfin anasini bellerlerdi de turkiyede yasiyoruz iste.
bazi mallar da cikip muhalefete salliyor. tecavuzu de muhalefet yapti zaten kocum evet.
su mantiga gore, ensar vakfindaki butun ogretmenler tecavuzcu olsa bile bu ensar vakfina yikilamaz. kisilerin sorunudur. e hukumet destekleyince bu mantik isliyor. ne yapsinlar.
0
Söylenen rakam eğer 45 ise bu gerçekten iletişim açısından ciddi bir rakam zira bu çocuklar tecavüze uğradı. Bir zorlama söz konusu. 45 değil 10 ise yine çok ciddi bir rakam. Burada çocuklarla olan iletişimin ve denetlemenin eksikliği söz konusu yani pedagog, pdr, denetmen vs hiç mi bir şey yok? Sayının 1 olup ayyuka çıkması anlık veya kısa zamanda denetimden, iletişimden kaçmış, tecavüz olurdu. Lakin burada seri cinayet gibi seri tecavüzler söz konusu. Bu çocuklar belki bir değil defalarca istismara uğradı bu süre zarfında. Vakıf bu ve bu şerefsiz mahlukat gibi adileri denetlemesin, elini kolunu sallayan içeri girsin gönüllü-ücretli öğretmen olsun, her sakallıyı dede sansın, bir iletişimi oluşturamasın çocuklarla sonra neden vakıf suçlansın olsun. Kimi suçlamalıyız ki? tek suçlu öğretmen ve vakıf mı? Hayır. Zira anne ve baba en az o sapık kadar suçlu gözümde. Neden gönderirsin ki kırmızı çizgilerini bile belirlemediğin bir çocuğu yatılı yurda? Bu çocuklara hiç mi aile bir şey öğretmiyor? Bir yerlerine dokunulduğunda ne tepki vermesi gerektiğini, kırmızı çizgilerini, aslalarını neden öğretmiyor bu aile? Başından savar gibi neden gönderiyor böyle yerlere? Vakıf suçlu. Anne baba suçlu. Tecavüzcü adi yaşadığı her gün işkenceye tabi tutulmalı.
0
kurduklari bozuk, yasadisi duzenin sonucu bu tecavuzler. cocuklari, kendi ideolojilerine gore sekillendirmek icin ve ayrica bagis adi altinda para toplamak icin akp'nin kullandigi vakiflardan bir tanesi ensar. mesela adam ihale alacak, akp yerine ensara bagis yapiyor ve o para ensar'dan akpye daha sonra transfer ediliyor. bu deniz fener davasinda da benzer seyler vardi. vakifa gelen bagislari(!), turkiyedeki bir takim(kimin hesaplari oldugunu tahmin etmek zor degil) hesaplara aktariyorlardi. icerisinde, rusvet-tecavuz-hirsizlik-rant-yasadisi evler...elli bin tane suc odagi olan bir olusum. akpliler de uc kurusu icin bunlara sesin cikarmiyor.
0
baba jo
3 gündür boğazım ağrıyor. ilk başta grip, soğuk algınlığı vs. sandım ama değil. öyle olunca 1 gün boğaz ağrısından sonra burun akması, halsizlik, ateş gibi diğer semptomlar da kendini belli ederdi. bu sefer yorgunluk dahi yok, hasta gibi hissetmiyorum kendimi. zaten en yoğun hastalıkta bile 3 gün sü
3 gündür boğazım ağrıyor. ilk başta grip, soğuk algınlığı vs. sandım ama değil. öyle olunca 1 gün boğaz ağrısından sonra burun akması, halsizlik, ateş gibi diğer semptomlar da kendini belli ederdi. bu sefer yorgunluk dahi yok, hasta gibi hissetmiyorum kendimi. zaten en yoğun hastalıkta bile 3 gün sürekli boğaz ağrısı yaşamamıştım, genelde 1 günden sonra geçiyordu ağrı.
ağrı devam ediyor ve normalde mentollü strepsils ve gün içinde ıhlamur ile boğazımı yumuşatırdım, sabahtan beri yapıyorum ama tık yok. tahriş olma gibi değil de yutkunurken ağrıma gibi bir durum var. ne olabilir bu, sadece boğazım ağrıyor diye doktora gitmek istemiyorum.
ağrı devam ediyor ve normalde mentollü strepsils ve gün içinde ıhlamur ile boğazımı yumuşatırdım, sabahtan beri yapıyorum ama tık yok. tahriş olma gibi değil de yutkunurken ağrıma gibi bir durum var. ne olabilir bu, sadece boğazım ağrıyor diye doktora gitmek istemiyorum.
0
faranjit oluyor olabilirsin. bence doktora git.
iş arkadaşım da 3 gün boğazım diye gezdi. sonra bir hafta yatırdı faranjit.
iş arkadaşım da 3 gün boğazım diye gezdi. sonra bir hafta yatırdı faranjit.
0
Domuz
Merhaba iddiaya girdik de karadut mu daha tatlıdır yoksa beyaz dut mu sizce? Teşekkurler:)
Merhaba iddiaya girdik de karadut mu daha tatlıdır yoksa beyaz dut mu sizce? Teşekkurler:)
0
okuyamıyom ben ya
Evet cidden internetten araştırmaya vaktim yok. Denedim aslında ama sadece börek tarifi gördüm.Sebze olarak bir tek pırasanın yeşil kısmı var. Düne kadar pırasa doğramayı bilmezdim. Videoda kadınlar yeşil kısımları doğramayınca ben de doğramadım dolaba koydum ehehe. Şimdi bunla yemek yapabiliyor muy
Evet cidden internetten araştırmaya vaktim yok. Denedim aslında ama sadece börek tarifi gördüm.
Sebze olarak bir tek pırasanın yeşil kısmı var. Düne kadar pırasa doğramayı bilmezdim. Videoda kadınlar yeşil kısımları doğramayınca ben de doğramadım dolaba koydum ehehe. Şimdi bunla yemek yapabiliyor muyuz yapamıyor muyuz? Haşlasam tuzlasam salçalasam limonlasam falan oluru var mı? Basit olmalı bir de tabii.
Teşekkürler Oktay Ustalarım. <3
Sebze olarak bir tek pırasanın yeşil kısmı var. Düne kadar pırasa doğramayı bilmezdim. Videoda kadınlar yeşil kısımları doğramayınca ben de doğramadım dolaba koydum ehehe. Şimdi bunla yemek yapabiliyor muyuz yapamıyor muyuz? Haşlasam tuzlasam salçalasam limonlasam falan oluru var mı? Basit olmalı bir de tabii.
Teşekkürler Oktay Ustalarım. <3
0
yeşi kısmının yarısı falan kullanıyoruz pırasa yaparken, yani üstteki kart kısımları atıyoruz. kalanı soğan ve pirinçle normal pırasa yemeği gibi pişirebilirsiniz
0
bir arnavut olarak pirinçte koy derim. yoksa sadece pırasalarını yer bırakırız.
0
Sadece kendime 3 dakikada sebze yemeği yapmaya çalışıyorum. Havuç pırasa salça su olcak sadece. Yeşil kısımları öldürmüyorsa yerim her türlü ya.
0
kamera motor
selam arkadaşlar.https://www.bikutumutluluk.com/images/urunler/1427253295.jpgşu resimdek utunun içine koydukları kağıdın NET ismi nedir?kırtasiyelerde bulamadım ya da anlatamadım.benim 3 dakika içinde kadıköy rıhtım çevresinde bu kağıdı bulmam gerekiyor. hatta bulmak zorundayım.yardımcı olursanız ço
selam arkadaşlar.
www.bikutumutluluk.com
şu resimdek utunun içine koydukları kağıdın NET ismi nedir?
kırtasiyelerde bulamadım ya da anlatamadım.
benim 3 dakika içinde kadıköy rıhtım çevresinde bu kağıdı bulmam gerekiyor. hatta bulmak zorundayım.
yardımcı olursanız çok sevinirim.
www.bikutumutluluk.com
şu resimdek utunun içine koydukları kağıdın NET ismi nedir?
kırtasiyelerde bulamadım ya da anlatamadım.
benim 3 dakika içinde kadıköy rıhtım çevresinde bu kağıdı bulmam gerekiyor. hatta bulmak zorundayım.
yardımcı olursanız çok sevinirim.
0
ambalajcılara giderseniz ki, kadıköyde kaldı mı bilmiyorum, paket kağıtları kısmında, renklileri, duz kırık beyazları, baskılıları mevcut. renkli pelur diye kırtasiylere, hobi merkezlerine sorabilirsiniz.
0
hay allah nerdde bulurum ki bunu?
kabataş iskelesinden buraya 3-4 dakikada ulaşabilmem lazım. o yakınlıkta hiçbir yerde yok mmudur?
kabataş iskelesinden buraya 3-4 dakikada ulaşabilmem lazım. o yakınlıkta hiçbir yerde yok mmudur?
0
Atimi
http://i.imgur.com/3cn0kno.jpgRahmetli dedemin cakisini buldum. En az kırk yıllık bir çakı. Üzerindeki sembolü bir türlü bulamadım neyin nesi. Bu arada bıçak cin malı. Büyük bıçağın üzerinde yazıyor china diye. Bu neyin sembolüdür bilen var mı?
i.imgur.com
Rahmetli dedemin cakisini buldum. En az kırk yıllık bir çakı. Üzerindeki sembolü bir türlü bulamadım neyin nesi. Bu arada bıçak cin malı. Büyük bıçağın üzerinde yazıyor china diye. Bu neyin sembolüdür bilen var mı?
Rahmetli dedemin cakisini buldum. En az kırk yıllık bir çakı. Üzerindeki sembolü bir türlü bulamadım neyin nesi. Bu arada bıçak cin malı. Büyük bıçağın üzerinde yazıyor china diye. Bu neyin sembolüdür bilen var mı?
0
Düşkapanına(dreamcatcher) benziyor. Çapraz oklarda Kızılderililer için arkadaşlık,barış demekmiş.
www.indianvillagemall.com
www.indianvillagemall.com
0
okların kesişimi şuraya( www.pinterest.com ) göre kızılderililerde arkadaşlık sembolüymüş
0
Hayde seferihisarda marangoz bir adammış yav kendi kendine templar mı çıktı acaba eheheheh. Buğday başagını falan görünce ben acaba zamanında ziraat bankasının çiftçilere dağıttığı bir bıçak mı dedim?
0
genel gorunum olarak, buğday başağı ama bu neyin simgesidir bilmiyorum. ama çok güzel.
0
Dimi ben de çok beğendim.
Bu arada az da olsa paslı ve bıçaklar zor açılıyor. Pas sökücü sıkıp silsem bıçağa zararı olur mu?
Bu arada az da olsa paslı ve bıçaklar zor açılıyor. Pas sökücü sıkıp silsem bıçağa zararı olur mu?
0
le fantome de l opera
Herkesin canı kendine tatlıdır yani kimse kılına zarar gelsin istemez. Peki neden karşıdakinin canını düşünmüyoruz o acı çekerken o acıyı içimizde hissetmiyoruz? Ya da hissedemiyoruz
Herkesin canı kendine tatlıdır yani kimse kılına zarar gelsin istemez. Peki neden karşıdakinin canını düşünmüyoruz o acı çekerken o acıyı içimizde hissetmiyoruz? Ya da hissedemiyoruz
0
Güçlü olmanin dezavantajı. Ne kadar güçlüysen o kadar duyarsız olabilirsin.
Temel insani konularda, karşıdakiyle empati kurmak pek zor olmamasina karşın, örneğin siyasi konularda rakibin hissettiği acı diğeri için zevk kaynağidır.
Temel insani konularda, karşıdakiyle empati kurmak pek zor olmamasina karşın, örneğin siyasi konularda rakibin hissettiği acı diğeri için zevk kaynağidır.
0
bence hissetmek farklı bir konu, bu gibi durumlarda vereceğimiz tepki farklı bir konu.
empati kuramadığımızı sanmıyorum. olsa olsa merak ettiğiniz konu empati kurup da bir şey yapmamaktır diye düşünüyorum? veya insanların tepkisiz/kayıtsız kalması/kalabilmesi konusunda sorularınız vardır?
şahsen empatinin dibine vurduğumu düşünürüm bir çok konuda. sadece acı çekilen durumlarda da değil, nefret, korku, sevgi gibi konularda dahi. ama yapabildiğim bu empatinin bir sonucu olmak zorunda değil. mesela birisiyle birlikte çok üzülsem dahi ona yardım etmeyebiliyorum, sırf onunla birlikte korktuğum için aynı panik eylemlerinde bulunmuyorum vb. çünkü kendimle de empati yaptığım anlar oluyor (bu kısmını ne siz sorun, ne ben anlatayim). başka bir deyişle kendimi empati yaptığım canlıdan daha çok önemsiyorum. bu ilişkilerimde farklı olabiliyor, bazı anlarda kendimden daha fazla önem verdiğim insanlar oldu. ama genelleme yapılabilecek kadar değiller..
hissetme konusu böyle özetle, bence hissediyoruz. ama kayıtsızlık konusu insanoğlunun sorunu. savaşlar, adaletsizlikler, açlık vb. bu kadar yaygın olmazdı empati sonucu "doğru" aksiyonları alabilseydik. burada "doğru" nun tanımına da girmek lazım ama o çok uzun iş.
@1adam: ya da ne kadar duyarsızsan o kadar güçlü olabilirsin.
empati kuramadığımızı sanmıyorum. olsa olsa merak ettiğiniz konu empati kurup da bir şey yapmamaktır diye düşünüyorum? veya insanların tepkisiz/kayıtsız kalması/kalabilmesi konusunda sorularınız vardır?
şahsen empatinin dibine vurduğumu düşünürüm bir çok konuda. sadece acı çekilen durumlarda da değil, nefret, korku, sevgi gibi konularda dahi. ama yapabildiğim bu empatinin bir sonucu olmak zorunda değil. mesela birisiyle birlikte çok üzülsem dahi ona yardım etmeyebiliyorum, sırf onunla birlikte korktuğum için aynı panik eylemlerinde bulunmuyorum vb. çünkü kendimle de empati yaptığım anlar oluyor (bu kısmını ne siz sorun, ne ben anlatayim). başka bir deyişle kendimi empati yaptığım canlıdan daha çok önemsiyorum. bu ilişkilerimde farklı olabiliyor, bazı anlarda kendimden daha fazla önem verdiğim insanlar oldu. ama genelleme yapılabilecek kadar değiller..
hissetme konusu böyle özetle, bence hissediyoruz. ama kayıtsızlık konusu insanoğlunun sorunu. savaşlar, adaletsizlikler, açlık vb. bu kadar yaygın olmazdı empati sonucu "doğru" aksiyonları alabilseydik. burada "doğru" nun tanımına da girmek lazım ama o çok uzun iş.
@1adam: ya da ne kadar duyarsızsan o kadar güçlü olabilirsin.
0
çünkü çıkarlarımız ve zevklerimiz, diğerlerinin haklarından ve acılarından çok daha değerli.
0
kendi diye birşey var , bence insan en çok bunun farkında, varolan diğer pek çok şeyden daha da fazla.
0
ego heralde. dunya sadece o oldugu icin var. hic cikip da kendine baskasinin gozunden bakamamistir. kendini cevresinden tamamen koparmistir. etrafindaki her seye tekrardan baglanmasi gerek. dogustan sahip oldugumuz bir duygu ama ego sayesinde cocukluktan itibaren yok olmaya basliyor. ayrica beyinda ayna gorevi goren noronlar varmis, ilginizi cekerse arastirin, empatinin bilimsel arastirmasi.
0
lllllllllllllllllll
kafam durdu, neydi bunun alternatifleri/benzerleri?
kafam durdu, neydi bunun alternatifleri/benzerleri?
0
Cevaplarınız için teşekkür ederim. Peki şöyle şairane, naif bir deyim/söyleyiş yok mu bunun için?
0
lathspell
aklımda ki boyut 1/30 oranında küçültülmüş arabalar. ama nereden alacağımı bilmiyorum açıkçası. bakırköyde oturuyorum. yakın çevrelerde veya sirkeci taraflarında makul fiyata(10-15 tl) model araba satan bir yer biliyor musunuz ?
aklımda ki boyut 1/30 oranında küçültülmüş arabalar. ama nereden alacağımı bilmiyorum açıkçası. bakırköyde oturuyorum. yakın çevrelerde veya sirkeci taraflarında makul fiyata(10-15 tl) model araba satan bir yer biliyor musunuz ?
0
o boyutlardaki araçların fiyatları daha pahalıdır
oyuncakçılarda d&r gibi mağazalarda bolca var
oyuncakçılarda d&r gibi mağazalarda bolca var
0
belli ölçeklerde küçültülmüş arabalarin fiyati 35-40 civari fiyatlardan başlıyor, en azından kadıkoy/güven makette vardi.
maket araba icin pek çok site var, mesela www.maketarabalar.com
ama kücük oyuncak araba icin, o fiyat aralığında pek cok kırtasiye ve eminonu onerilebilir
maket araba icin pek çok site var, mesela www.maketarabalar.com
ama kücük oyuncak araba icin, o fiyat aralığında pek cok kırtasiye ve eminonu onerilebilir
0
100tl'den asagi alamazsin o arabalari. Alsan bile ayrintili model degildir, koleksiyona gitmez.
0
koleksyon yapmak istedigine emin misin, genelde gecici heves oluyor böyle seyler.
bahsedilmis zaten o ufak hot wheels tarzi araclar koleksyonluk degil, yani toplarsin ama degeri olmaz, ilerde senin gözünde de degerini yitirir.
daha koleksyon ya da degerli bir sey yapcaksan model kitler al, birlestirip boyamasiyla ilgilen hem daha zevkli olur, ugrasidir, ucuzdur ama daha önemlisi büyük oranda el emegi göz nuru olur. degerli olur senin icin.
bahsedilmis zaten o ufak hot wheels tarzi araclar koleksyonluk degil, yani toplarsin ama degeri olmaz, ilerde senin gözünde de degerini yitirir.
daha koleksyon ya da degerli bir sey yapcaksan model kitler al, birlestirip boyamasiyla ilgilen hem daha zevkli olur, ugrasidir, ucuzdur ama daha önemlisi büyük oranda el emegi göz nuru olur. degerli olur senin icin.
0
evc
Nerden bulabiliriz arkadaslar? Tüm bölümleri izlemek istiyorsak?
Nerden bulabiliriz arkadaslar? Tüm bölümleri izlemek istiyorsak?
0
türkanimeizle.com'da dublajsız, ingilizce altyazı ile izleyebilirsiniz
www.turkanimeizle.com
www.turkanimeizle.com
0
evc
hiçbir bilgim yok çünkü uğraşlarım arasında olmadı. şimdi de merak ediyorum eskinin önemli mimarlarını, ressamlarını. leonardo gibi michelangelo gibi. ve daha bir çoğu benim bilmediğim. tabi en bilinenlerden başlamak daha iyi. hatta mimar sinan ı dahi sevmeme rağmen yaptıkları hakkında çok iyi bilgi
hiçbir bilgim yok çünkü uğraşlarım arasında olmadı. şimdi de merak ediyorum eskinin önemli mimarlarını, ressamlarını. leonardo gibi michelangelo gibi. ve daha bir çoğu benim bilmediğim. tabi en bilinenlerden başlamak daha iyi. hatta mimar sinan ı dahi sevmeme rağmen yaptıkları hakkında çok iyi bilgi sahibi değildim.şu an okuğum kitap itibariyle onun da sağlam biyografisini bulup okumak istiyorum.
işte böyle bir istek, amaç içinde olan biri nerden başlamalı fikir sahibi olmak için, ne okumalı, ne izlemeli?
işte böyle bir istek, amaç içinde olan biri nerden başlamalı fikir sahibi olmak için, ne okumalı, ne izlemeli?
0
Sanatın Öyküsü kitabı süper bir başlangıç kitabı. Genelde de birçok kişinin başladığı yer.
0
sanat hakkında bir fikrim olmasa da ek olarak sanatçıların yaşadığı coğrafya hakkında tarih okuması yapmak da iyi olabilir.
atıyorum: leonardo-italya,mimar sinan-osmanlı gibi
atıyorum: leonardo-italya,mimar sinan-osmanlı gibi
0
Sanatın Öyküsü önerisine +1
Bir de "Modern Sanatın Öyküsü" varmış fakat ben de daha okuma şansına sahip olmadım fakat okunacaklar listemde başta. Bu da özellikle modern sanatın anlamı ve üretiminin hikayesine dair güzel bir kitapmış.
Bir de "Sanatın Sonundan Sonra" var. Onu da bu hafta aldım. Gene modern sanat okumalarıyla alakalı.
Sana kişisel tavsiyem modern sanattan önce klasik sanattan giriş yap. Güzel sanatlar mezunuyum fakat ben bile modern sanat kuramları konusunda karmaşa içerisindeyim. Klasik sanat bu yüzden iyi bir başlangıç olacaktır.
Bir de "Modern Sanatın Öyküsü" varmış fakat ben de daha okuma şansına sahip olmadım fakat okunacaklar listemde başta. Bu da özellikle modern sanatın anlamı ve üretiminin hikayesine dair güzel bir kitapmış.
Bir de "Sanatın Sonundan Sonra" var. Onu da bu hafta aldım. Gene modern sanat okumalarıyla alakalı.
Sana kişisel tavsiyem modern sanattan önce klasik sanattan giriş yap. Güzel sanatlar mezunuyum fakat ben bile modern sanat kuramları konusunda karmaşa içerisindeyim. Klasik sanat bu yüzden iyi bir başlangıç olacaktır.
0
ya ben hiç başlamamış birine sanatın öyküsü vb. çok kapsamlı, kalın kitapları önermem açıkçası. mesela senin çalıştığın ya da bilgili olduğun alana dair bir yerlerden yürüyebilirsin. tarih bilgisi önemli. siyasi tarih, bilim tarihi, felsefe tarihi filan. bunlar varsa eserlere ve sanatçılara dönemlerine göre bi algı geliştirirsin, başka türlü sanat nasıl bilinir bilmiyorum, eksik olur bence.
sana tavsiyem modernizm/postmodernizm okumaları yapman. çünkü onlar açıklanırken önceki dönemlerin sanat anlayışlarından ne yönleriyle farklılaştığını açıklar çoğu kaynak, böylece tarihsel çizgisiyle ilgili bi fikrin olur. sonra ilgini çekenlere bakarak yürürsün işte modern resimler hangileriymiş, empresyonistler kimlermiş ne çizmişler vs. diye.
sana tavsiyem modernizm/postmodernizm okumaları yapman. çünkü onlar açıklanırken önceki dönemlerin sanat anlayışlarından ne yönleriyle farklılaştığını açıklar çoğu kaynak, böylece tarihsel çizgisiyle ilgili bi fikrin olur. sonra ilgini çekenlere bakarak yürürsün işte modern resimler hangileriymiş, empresyonistler kimlermiş ne çizmişler vs. diye.
0
dessy
hurma, pekmez vs. kullanılarak doğal kek, kurabiye tariflerinin paylaşıldığı bir blog vardı. sanıyorum kendi bloğuydu. favorilemiştim yanlış hatırlamıyorsam ama silinmiş sanıyorum. hatırlayan, bilen varsa yardımcı olabilir mi lütfen?
hurma, pekmez vs. kullanılarak doğal kek, kurabiye tariflerinin paylaşıldığı bir blog vardı. sanıyorum kendi bloğuydu. favorilemiştim yanlış hatırlamıyorsam ama silinmiş sanıyorum. hatırlayan, bilen varsa yardımcı olabilir mi lütfen?
0
april12th mi? :(
insta'dan da takip ediyorum. her acıkışımın sebebi oluyor resmen :(
insta'dan da takip ediyorum. her acıkışımın sebebi oluyor resmen :(
0
hayır, bu link değil arkadaşlar.
april olduğunu da sanmıyorum, hani kulağıma aşina gelmeyen bir kullanıcıydı yanlış hatırlamıyorsam.
çok dolu dolu bir blog değildi. sade ve çok az tarifler vardı henüz.
april olduğunu da sanmıyorum, hani kulağıma aşina gelmeyen bir kullanıcıydı yanlış hatırlamıyorsam.
çok dolu dolu bir blog değildi. sade ve çok az tarifler vardı henüz.
0
Ben favorilemişim çok pardon :O
lakeside23.com
bilenler bilmeyenlerle paylaşmalı!
lakeside23.com
bilenler bilmeyenlerle paylaşmalı!
0
bulutagaci buralardaysa kendisini beni instagramdan takip etmeyi bıraktığı için kınıyor ve laflar hazırlayamıyorum. o bize yemek hazırlasın. değil mi ama yani?
0
kedidir o kedi
Arasinda ne vardi? Sadece dostlar miydi? Dostluktan da ote bir seyler miydi?
Arasinda ne vardi? Sadece dostlar miydi? Dostluktan da ote bir seyler miydi?
0
2 sene önce filan kuruçeşme'de konserine gitmiştim sezen aksunun. onno tunc'a aşık olduğunu açık açık söylemişti. ama bu aşk karşılıklı mıydı gerçekten hatırlamıyorum.
hatta onno tunç için yazdığı bir şarkıyı söylemişti. çok da ünlü bir şarkısıydı ama unuttum şimdi.
pek sevmem kendisini, eşim çok istediği için gitmiştim. konseri şarkıları dışında çok eğlenceliydi ama.
hatta onno tunç için yazdığı bir şarkıyı söylemişti. çok da ünlü bir şarkısıydı ama unuttum şimdi.
pek sevmem kendisini, eşim çok istediği için gitmiştim. konseri şarkıları dışında çok eğlenceliydi ama.
0
bir ara onno tunç'u baya bir araştırmıştım.
sezen aksu ile sevgili oldukları doğru ama bir dargın bir barışık olduklarını anlamıştım okuduklarından.
hatta bir ara nilüfer ile beraber olmuş falan.
sezen aksu ile sevgili oldukları doğru ama bir dargın bir barışık olduklarını anlamıştım okuduklarından.
hatta bir ara nilüfer ile beraber olmuş falan.
0
beni al onu alma şarkısı mesela bu olay üstüne yazılmış. beni al yıldız'ı alma babında =)
0
yapma volkan
erkek olsun.
erkek olsun.
0
Zara, mango kaliteli değil yalnız. Eninde sonunda ağzı gözü kayıyor. Massimo hepsinden iyidir. Gant iyi, vakko'nun kazakları güzel. Burberry var mont için falan tercih edilebilir.
Lacoste da iyi. Beymen'e de bakabilirsin.
Lacoste da iyi. Beymen'e de bakabilirsin.
0
zara ve mangoya kaliteli dedikten sonra sana bershka demek uygun ama görmediklerimden yazayım.
cacharel.
abdullah kiğili(sade kiğili olan değil)
network
sarar (ccs değil)
polo garage
cacharel.
abdullah kiğili(sade kiğili olan değil)
network
sarar (ccs değil)
polo garage
0
Lola90
Üniversite hocası olsanız yoklama alır mıydınız? Devam zorunluluğu konusunda katı kurallarınız olur muydu?
Üniversite hocası olsanız yoklama alır mıydınız? Devam zorunluluğu konusunda katı kurallarınız olur muydu?
0
hayır yoklama pek umurumda olmazdı. dersi geçmeyi hakeden zaten devam eder geçer. gelmeyen öğrenemez, kalır. hayatı boyunca da geçemez.
0
herkesi en düşük geçme notundan geçireceğimi ve yoklama almayacağımı ilk dersten ilan ederdim. öğrenmek isteyenlere de anlatırdım. o yaştaki insanların o dersten daha önemli işleri olduğunun bilincinde olurdum sanırım.
not ortalamam akademisyen olmama izin vermez o ayrı.
not ortalamam akademisyen olmama izin vermez o ayrı.
0
Almazdim. Dinlemek isteyen gelir. Gelmeden gegecebiliyorsa dersi de gecsin yani hakkidir. Hem bunum calisani vs olur herkesin gelmesini bekleyemem.
Bu vesiyleyle "son sinifta calismak iyidir destekliyorum ama gelmeyeni asla gecirmem keh keh" diyen hocama da burdan slm. Sa cnm.
Bu vesiyleyle "son sinifta calismak iyidir destekliyorum ama gelmeyeni asla gecirmem keh keh" diyen hocama da burdan slm. Sa cnm.
0
almazdım. gönülsüz gelen adam götünü yaya yaya oturuyor zaten. zaten adam akıllı bir hocaysanız yoklama almasanızda sınıf hep dolu oluyor.
0
almam.
gelmeyen adamı da ancak ortalama ile geçecek şekilde bırakırım. (gelmediği halde geçmişse zaten sorun yok)
gelmeyen adamı da ancak ortalama ile geçecek şekilde bırakırım. (gelmediği halde geçmişse zaten sorun yok)
0
Alirdim ciddi bi sekilde. Yoklama bir motivasyon sebebi derse gelmek icin her ne kadar sacma dese de ogrenciler gelip iki sey ogrenirlerdi ve elbet onlara katki sagladigini ilerde anlarlardi. Misal lisede en sevdigimiz hocalar ders islemeyen hocalardi sonradan en sevmedigim hocalar oldular cunku aslinda bana uzun vadede zarar veriyordu ama ben bunu o gunku aklimla analayamiyordum
0
almazdım ama sınavları dersleri dinleyenlerin çok rahat geçebileceği, gelmeyenlerin çok çalışmasını gerektirecek şekilde yapardım. yapılmışını gördüm, çalardım ondan fikri.
0
Yönetmelik gereği almak zaten zorunlu. Yoklama alıp sene sonunda işleme koymazdım.
0
alırdım ama derse gelmeyeni bırakmazdım sadece gelene extra puan verirdim. derse gelenin bir emeği var sonuçta.
0
almazdım. dersi de bizim hocalarımızdan gördüğüm şekilde slayt açıp orada yazanları okumak şeklinde değil de harbiden öğrencilerin bir şeyler öğreneceği şekilde hazırlamaya çalışırdım. dersimi dinleyen öğrencilere bir şeyler katsın isterdim dersim. sınavda da öyle notlardan, slaytlardan ezber sormaktansa gerçekten derste anlattıklarımdan sorardım. en ön sırada oturup ders notlarını ezberleyen hıyarlardansa dersle ve anlattıklarıyla ilgilenen, bir şeyler öğrenmeye hevesli, kendini geliştirmeye meraklı öğrenciler yüksek not almış olurdu dersimden.
0
yoklama almazdım, neticede orası lise değil, öğrenmek isteyen gelir, sorumluluklarının farkında olmalı bir üniversite öğrencisi.
Bu konuyla bağlantılı olarak tabii sınavlar da derslerde öğrenilmesi gerekli konuların tamamı olur, yüksek de bir geçme notu belirlerdim, çan eğrisi de bu notun yukarısı için geçerli olurdu. Tolerans filan da pek göstermezdim, sonuçta bilim/meslek eğitimi veriliyor üniversitelerde, beceremeyen geçemez.
Bu konuyla bağlantılı olarak tabii sınavlar da derslerde öğrenilmesi gerekli konuların tamamı olur, yüksek de bir geçme notu belirlerdim, çan eğrisi de bu notun yukarısı için geçerli olurdu. Tolerans filan da pek göstermezdim, sonuçta bilim/meslek eğitimi veriliyor üniversitelerde, beceremeyen geçemez.
0
kimse benim dersimde devamsızlıktan kalmazdı. veysel batmaz hocamız var, hiçbir zaman yoklama kağıdıyla gelmez. her giremediğim dersi için de ayrı ayrı ağlarım.
0
Ne haliniz varsa görün umrumda değil derdim. Tabi okul hocalara bu özgürlüğü çok vermiyor diye biliyorum. Derse gelenleri mest ederdim ders anlatışımla.
0
şöyle yapardım: bir dönem 12 haftaysa mesela, her derse gelene bir puan geçme notu üstünden eklerdim. derse katılmayan adam yıl sonu gelip "hocom 59 yopoyor 60 yopsonoz ortolomom x.xx olocok" dediğinde de siktir çekerdim. gelmeyen gelmesin, devamsızlıktan bırakmazdım ama yoklama alır ve istikrarlılara hakkını verirdim.
devamızlık yapmayan geçme notu üstüne 12 puan alıyor, boru mu? bence devamsızlıktan kalmak meselesinden bile daha ikna edici derse gelmek için. :)
devamızlık yapmayan geçme notu üstüne 12 puan alıyor, boru mu? bence devamsızlıktan kalmak meselesinden bile daha ikna edici derse gelmek için. :)
0
yoklama alırdım ama üniversiteye gelmiş bir insanı da dersime gelmedi diye bırakmazdım. yoklama kesinlikle alınmalı hukuki bir olay meydana gelirse işe yarıyor ama devamsızlık denilen şeyi asla umursamazdım.
0
iste bunlar hep ilkokul.
sinif ici aktivitelerle, quizlerle, sunumlarla ogrencileri gelmeye mecbur tutarsin olur biter. Yoksa adamin bir hastaligi vardir, cani istememeistir kime ne arkadasim? Sonucta yetiskin insalar, kasmanin manasi yok. Yani adam 80 puan getirmis donem sonunda, sen derse gelmedi diye birakacaksin? E adam biliyor lan iste, yapmis. Gecmeyi hak etmis yani.
Ha ama 45 almis, F'yi basar gecerim. Isterse olumcul hastaliga yakalanmis olsun, bunu ogrenmis misin, ogrendigini kanitlamis misin? O zaman demek ki gecmemen lazim zaten, bunun insafli olmakla alakasi yok.
sinif ici aktivitelerle, quizlerle, sunumlarla ogrencileri gelmeye mecbur tutarsin olur biter. Yoksa adamin bir hastaligi vardir, cani istememeistir kime ne arkadasim? Sonucta yetiskin insalar, kasmanin manasi yok. Yani adam 80 puan getirmis donem sonunda, sen derse gelmedi diye birakacaksin? E adam biliyor lan iste, yapmis. Gecmeyi hak etmis yani.
Ha ama 45 almis, F'yi basar gecerim. Isterse olumcul hastaliga yakalanmis olsun, bunu ogrenmis misin, ogrendigini kanitlamis misin? O zaman demek ki gecmemen lazim zaten, bunun insafli olmakla alakasi yok.
0
ibomiu
olm bir cam bardak üretim tesisindeyim. cam öyle kumdan bilmemneden yapılmıyor(muş) sadece. bir ton kimyasal sıkıyorlar.sadece benim gördüğüm. asetilen, metil, etil, keton, üzerine çizilmelerden korusun diye : pc-3, pc-4 soğuk kaplama ayrıcasertlik, ısıya dayanım temper vs için de var bir sürü..bunl
olm bir cam bardak üretim tesisindeyim. cam öyle kumdan bilmemneden yapılmıyor(muş) sadece. bir ton kimyasal sıkıyorlar.
sadece benim gördüğüm. asetilen, metil, etil, keton,
üzerine çizilmelerden korusun diye : pc-3, pc-4 soğuk kaplama
ayrıca
sertlik, ısıya dayanım temper vs için de var bir sürü..
bunlar boyasız olanları hemde. boyalıları tahmin edemezsiniz.
cam nasıl sağlıkmış. şaşırdım.
EDİT:
özel bir kumdan üretiyorlar ama üretimden sonra üzerine içine bir sürü sprey kimyasa sıkılıyor.
kimyasallı ve kimysalsız iki bardağı bir birine sürttüm. biri tamamen çizilebiliyor. diğeri çizilmiyor mesela. ısı içinde geçtiği işlemler varmış kimyasal.. henüz maddeleri bilmiyorum.
birde haberiniz olsun. o bardan size gelene kadar elli kişi elliyor. sikine taşşağına sürdüğü elleriyle dokunuyorlar. fabrikasyon diye yıkamadan kullanmayın.
bant, kalite kontrol, ambalajlama noktalarında ağzında sigara olan amcalar elliyorlar. bazılarıyla(milyonda bir) su bile içiyorlar(maalesef tam anlamıyla kontrol edilemiyor.)
------
birde canınızı seviyorsanız boyalı bardak almayın. bu kadar söyleyebilirim.
------
sadece benim gördüğüm. asetilen, metil, etil, keton,
üzerine çizilmelerden korusun diye : pc-3, pc-4 soğuk kaplama
ayrıca
sertlik, ısıya dayanım temper vs için de var bir sürü..
bunlar boyasız olanları hemde. boyalıları tahmin edemezsiniz.
cam nasıl sağlıkmış. şaşırdım.
EDİT:
özel bir kumdan üretiyorlar ama üretimden sonra üzerine içine bir sürü sprey kimyasa sıkılıyor.
kimyasallı ve kimysalsız iki bardağı bir birine sürttüm. biri tamamen çizilebiliyor. diğeri çizilmiyor mesela. ısı içinde geçtiği işlemler varmış kimyasal.. henüz maddeleri bilmiyorum.
birde haberiniz olsun. o bardan size gelene kadar elli kişi elliyor. sikine taşşağına sürdüğü elleriyle dokunuyorlar. fabrikasyon diye yıkamadan kullanmayın.
bant, kalite kontrol, ambalajlama noktalarında ağzında sigara olan amcalar elliyorlar. bazılarıyla(milyonda bir) su bile içiyorlar(maalesef tam anlamıyla kontrol edilemiyor.)
------
birde canınızı seviyorsanız boyalı bardak almayın. bu kadar söyleyebilirim.
------
0
Bilmiyordum, öğrendim sayende. Sağlık sözcük oyunu bencede. Plastik gibi cam da doğada çözünmeden dolaşıyor. Çözülmesi için ikisinin de toplanması gerek.
0
O bahsettiğn maddeler ketonlar, solventler vb. cam üretim prosesinde yüksek ısılarda buharlaşıyor. O esnada solunması, direk çözeltisine dokunulması ya da yutulması insan sağlığına zaralı diye biliyorum.
0
@old possum: yanlış biliyorsun, pc-4 malzemesi mesela: üretim sonrası bardak tamamen soğumuşken, ambalajlamadan hemen önce kullanılır. PC-4 malzemesi sıcak malzemeye temas ederse bardağı çatlatıyor.
0
Eksik yazmışsınız: makas kesme sıvısı, ebişör kalıplarında kalıp ayırıcı yağlar, sıcak kaplama ve soğuk kaplama için de ayrı ayrı madeni yağlar kullanılır.
Ancak bunların hiçbirinin sağlığa zararı olabilecek bir durumu yoktur. Neden dersen açıklaması uzun, kafayı topladığımda yazarım.
Ancak bunların hiçbirinin sağlığa zararı olabilecek bir durumu yoktur. Neden dersen açıklaması uzun, kafayı topladığımda yazarım.
0
Çok kötü o zaman yaa! Toprak kap kacak kullanıcaz o zaman. Onlarda da "sırlama" var. gene de plastikten iyidir diyebilir miyiz?
@hiko seijuro, açıklama bekliyorum valla.
@hiko seijuro, açıklama bekliyorum valla.
0
yapılma aşamalarında neler kullanıldığını bilmiyorum. sonuçta cam yemiyoruz.
ama içine konulan malzemeyle en az,neredeyse hiç tepkimeye girmeyen kaplar
cam kaplardır diye biliyorum. (mesela cam kaba koyduğun salça ne kadar uzun süre kalırsa kalsın cam ile etkileşmiyor)
yani olaya hatalı yönden bakıyorsunuz.
saygılar.
ama içine konulan malzemeyle en az,neredeyse hiç tepkimeye girmeyen kaplar
cam kaplardır diye biliyorum. (mesela cam kaba koyduğun salça ne kadar uzun süre kalırsa kalsın cam ile etkileşmiyor)
yani olaya hatalı yönden bakıyorsunuz.
saygılar.
0
diğerlerine oranla daha sağlıklı. bu dünyada sağlığa zararsız diye bir şey yok. fazla dozajında alırsan su bile sağlığa zararlı. atıyorum günde 10 kilo su içsen ölürsün diye su içmek sağlığa zararlıdır diyebilir misiniz? ilaçlar da aynı şekilde. doğru dozajda ilaç, yanlış dozajda zehirdir hepsi. yani bunlara kimyasal sıkıyorlar sağlığa çok zararlı diye bir durum yok. o kimyasalların ne kadar bir dozajı aşarsa sıkıntı yaratabilmesi var. tıpkı diğer bütün maddelerde olduğu gibi.
0
@titiraprap : belkide ben ilk kez gördüğüm için böyle şaşırdım. cam sağlıktır dan anladığım ya da ne bileyim benim beklentilerim fazlaydı. hiç etkileşime geçmiyor derken, soğuk kaplama uzuun yıllar dayanmıyor. geçici bir şey. (ama zararsız olabilir ben bilmiyorum)
@hiko: he valla ya. bende bekliyorum.
@hiko: he valla ya. bende bekliyorum.
0
cam sızdırmaz olduğundan nükleer atıkları camlaştırıp depoluyorlar. beton da öyledir mesela. kanserojen bazı basit bileşikler bile beton bir defa pirizini alınca içide hapsolur. sızıntı varsa bile çok çok azdır.
ha bi de, cam aslında aşırı soğutulmuş sıvı halindedir diyerek ortalığı iyice karıştırmak isterim.
ha bi de, cam aslında aşırı soğutulmuş sıvı halindedir diyerek ortalığı iyice karıştırmak isterim.
0
dediğim gibi detaylı bilgim yok ama.
camın alternatiflerini düşünün : plastik, ahşap, metal.
bunlar hepsi zamanla içine koyulan malzeme ile kimyasal tepkimeye giriyor.
evet plastik de giriyor, özellikle ısıtınca.
camın alternatiflerini düşünün : plastik, ahşap, metal.
bunlar hepsi zamanla içine koyulan malzeme ile kimyasal tepkimeye giriyor.
evet plastik de giriyor, özellikle ısıtınca.
0
porselen fabrikasına hiç girmeyin o zaman. benim bildiğim içindekiler değil de, bunların çözünmemesi önemli. en dıştaki yüzey çözünmeyi korozyonu önlüyorsa endişe edecek bişey yok diye düşünüyorum. porselende öyle çünkü.
0
Arkadaşlar, sakin olun panik yapmayın :) Prosesin uzmanı burada.
Sıcak kaplama da, soğuk kaplama da konteynerin (şişe, kavanoz vb.) dış yüzeyine uygulanır; içine değil. Buna rağmen kaplama sıvılarının içine girme ihtimalleri vardır (küçük miktarlarda kaçmanın düşük olasılığı), ancak kaplama sıvıları food grade oldukları için bu da problem olmaz. Diğer taraftan da, dolum tesislerinde bu tip konteynerlerin içine dolum yapılmadan önce yıkanırlar. Yani içine kaçma olasılığı düşük olan küçük miktardaki kaplama sıvısı da yıkama prosesinde elimine edilir.
Kaplama yapmazsak ne olur? Çizilmenin haricinde; içine dolum yapamayız. Daha doğrusu yaparız, ama düşük basınç ile dolum yapılabilir; bu da dolum tesisi için düşük üretim miktarları demek. Kalıptan çıktıktan sonra cam yüzeyindeki mikro çatlaklara kaplama yapılmadan 1 bar basınca dayanıyorsa, kaplama yapıldıktan sonra 10 bara kadar çıkar.
Gıda sektöründe yediğiniz yiyeceklerin hepsi konveyörler üzerinde yürür. Konveyör bantın kendisinden tut, rulmanındaki grese, hidrolik sistemindeki yağa kadar her şey food grade'dir. Mesela yiyeceklerinizi sardığınız alimunyum folyo, bildiğin haddeleme ile üretilir; daha pis bir proses zor bulursunuz. Ama her şeyi food grade ayarladığında, son kullanıcıya olan etkiyi -en azından bu kullanılan ürünler açısından- minimize etmiş olursun.
Aldığınız bardağı yıkamadan su içiyorsanız bu sizin kendi probleminiz. Ama üretimden gelen bir kontaminasyonun yaşanması, en azından doğru dürüst markalarda pek mümkün değil. Doğru yapıldığında cam işi temiz bir prosestir.
Sıcak kaplama da, soğuk kaplama da konteynerin (şişe, kavanoz vb.) dış yüzeyine uygulanır; içine değil. Buna rağmen kaplama sıvılarının içine girme ihtimalleri vardır (küçük miktarlarda kaçmanın düşük olasılığı), ancak kaplama sıvıları food grade oldukları için bu da problem olmaz. Diğer taraftan da, dolum tesislerinde bu tip konteynerlerin içine dolum yapılmadan önce yıkanırlar. Yani içine kaçma olasılığı düşük olan küçük miktardaki kaplama sıvısı da yıkama prosesinde elimine edilir.
Kaplama yapmazsak ne olur? Çizilmenin haricinde; içine dolum yapamayız. Daha doğrusu yaparız, ama düşük basınç ile dolum yapılabilir; bu da dolum tesisi için düşük üretim miktarları demek. Kalıptan çıktıktan sonra cam yüzeyindeki mikro çatlaklara kaplama yapılmadan 1 bar basınca dayanıyorsa, kaplama yapıldıktan sonra 10 bara kadar çıkar.
Gıda sektöründe yediğiniz yiyeceklerin hepsi konveyörler üzerinde yürür. Konveyör bantın kendisinden tut, rulmanındaki grese, hidrolik sistemindeki yağa kadar her şey food grade'dir. Mesela yiyeceklerinizi sardığınız alimunyum folyo, bildiğin haddeleme ile üretilir; daha pis bir proses zor bulursunuz. Ama her şeyi food grade ayarladığında, son kullanıcıya olan etkiyi -en azından bu kullanılan ürünler açısından- minimize etmiş olursun.
Aldığınız bardağı yıkamadan su içiyorsanız bu sizin kendi probleminiz. Ama üretimden gelen bir kontaminasyonun yaşanması, en azından doğru dürüst markalarda pek mümkün değil. Doğru yapıldığında cam işi temiz bir prosestir.
0
peace.on
Merhaba arkadaşlar,son zamanlarda özellikle iş yerinde aşırı gergin ve sinirli oluyorum. bana bağlı olarak çalışan bazı elemanlara gereksiz yere kızmaya başladım.bana sakinleştirici, çay vb bir şeyler söyleyebilir misiniz? ama gerçekten sinirleri yumuşatan bir şey olmalı yoksa hayatı hem kendime hem
Merhaba arkadaşlar,
son zamanlarda özellikle iş yerinde aşırı gergin ve sinirli oluyorum. bana bağlı olarak çalışan bazı elemanlara gereksiz yere kızmaya başladım.
bana sakinleştirici, çay vb bir şeyler söyleyebilir misiniz? ama gerçekten sinirleri yumuşatan bir şey olmalı yoksa hayatı hem kendime hem de çevremdekilere çekilmez hale getiriyorum.
son zamanlarda özellikle iş yerinde aşırı gergin ve sinirli oluyorum. bana bağlı olarak çalışan bazı elemanlara gereksiz yere kızmaya başladım.
bana sakinleştirici, çay vb bir şeyler söyleyebilir misiniz? ama gerçekten sinirleri yumuşatan bir şey olmalı yoksa hayatı hem kendime hem de çevremdekilere çekilmez hale getiriyorum.
0
Gerçekten geçiriyor mu bunlar siniri ve stresi denediniz mi? etkisi ne kadar? günde kaç bardak içmeliyim?
0
Ya aslında gerginliğin sebebi işlerin yoğun olması ve kafaya takan biri olmam. iş varken rahat olamıyorum. biraz böyle boşvertecek bir şey lazım yani.
temiz hava bulmak çok zor istanbulda.
iş yerinde de viski içemem :)
temiz hava bulmak çok zor istanbulda.
iş yerinde de viski içemem :)
0
Nesquik Melissalı iyi gelirdi
ama artık üretilmiyor ehe
bitter çikolata yanına melissa çayı diyorum o zaman
ama artık üretilmiyor ehe
bitter çikolata yanına melissa çayı diyorum o zaman
0
çaykovski
Adres tam olarak bu;Bağdat caddesi No:245/4Çiftehavuzlar 81060Ben leventten gideceğim nasıl giderim duyuru? çok az zamanim kaldı bir el atsaniz?
Adres tam olarak bu;
Bağdat caddesi No:245/4
Çiftehavuzlar 81060
Ben leventten gideceğim nasıl giderim duyuru? çok az zamanim kaldı bir el atsaniz?
Bağdat caddesi No:245/4
Çiftehavuzlar 81060
Ben leventten gideceğim nasıl giderim duyuru? çok az zamanim kaldı bir el atsaniz?
0
Sari dolmus un uzerinde ne yazacak? hepsi ayni yere mi gidiyor?
Bir de ciftehavuzlarda inecegim bilmiyorum haber verebilir misiniz desem anlarlar mi yani otesinden beresinden degil tam oradan geciyor değil mi araç?
Bir de ciftehavuzlarda inecegim bilmiyorum haber verebilir misiniz desem anlarlar mi yani otesinden beresinden degil tam oradan geciyor değil mi araç?
0
kadirgali huseyin olmayan adam
Notlarımı temize geçiyorum ama kendi yazdığım nottan kuşkulandım. Şöyle ki:"Karamanoğlu Mehmet Bey'in tarihçisi Şikeri'nin yazdığı metinlerde 'dün çoban idi, bugün başımıza bey kesildi' denilerek Osmanlıların Oğuzlardan gelmediğine atıf yapılmıştır."şeklinde bir cümle yazmışım fakat Google'da Şikeri
Notlarımı temize geçiyorum ama kendi yazdığım nottan kuşkulandım. Şöyle ki:
"Karamanoğlu Mehmet Bey'in tarihçisi Şikeri'nin yazdığı metinlerde 'dün çoban idi, bugün başımıza bey kesildi' denilerek Osmanlıların Oğuzlardan gelmediğine atıf yapılmıştır."
şeklinde bir cümle yazmışım fakat Google'da Şikeri adına dair hiçbir şeye rastlayamadım. Var mı bileniniz şu amcanın gerçek adını? Belli ki yanlış yazmışım.
"Karamanoğlu Mehmet Bey'in tarihçisi Şikeri'nin yazdığı metinlerde 'dün çoban idi, bugün başımıza bey kesildi' denilerek Osmanlıların Oğuzlardan gelmediğine atıf yapılmıştır."
şeklinde bir cümle yazmışım fakat Google'da Şikeri adına dair hiçbir şeye rastlayamadım. Var mı bileniniz şu amcanın gerçek adını? Belli ki yanlış yazmışım.
0
zinomseker
El bagajı olarak yanıma alacağım 100er ml lik toplamda 1 lt yi gecmeyecek sivilari koymak icin seffaf, kilitli poset ariyorum. Nerede bulurum?
El bagajı olarak yanıma alacağım 100er ml lik toplamda 1 lt yi gecmeyecek sivilari koymak icin seffaf, kilitli poset ariyorum. Nerede bulurum?
0
Marketlerde colgane in falan seyahat setleri oluyor 9 tl ye içindekilerde işe yarar kabında kurallara uygun poşetten sağlam plastik malzemeli.
0
eger kilitten kastiniz en dandiginden, artik cerez ambalajlarinda da olan plastik fermuarlarsa buyuk marketlerde buzdolabi posetlerinin hemen yaninda var.
0
kilitli buzdolabı poşetleri işini görmez mi? migros, tansaş, carrefour vs.. hepsinde var
0
physcos physcos
merhaba, duyurularımı daha önceden görmüş olanlar bilir, yaklaşık 6 aylık evliyim. iki hafta sonra ilk defa kayınvalidem ve kayınpederim 3-4 günlüğüne evimize ziyarete gelecekti. eşimin babannesi de gelmek istiyormuş, bugün kayınvalidem arayıp evimizin müsait olup olmadığını sordu, "ne demek tabii k
merhaba, duyurularımı daha önceden görmüş olanlar bilir, yaklaşık 6 aylık evliyim. iki hafta sonra ilk defa kayınvalidem ve kayınpederim 3-4 günlüğüne evimize ziyarete gelecekti. eşimin babannesi de gelmek istiyormuş, bugün kayınvalidem arayıp evimizin müsait olup olmadığını sordu, "ne demek tabii ki başımızın üstünde yeri var" dedik doğal olarak, o da geliyor.
kayınvalidem, babaanneyle senelerdir altlı üstlü oturmakta ve babaanne büyütmüş eşimi daha çok. annesinden çok sahiplenmeye çalışıyor, bu da bana çok tuhaf geliyor ya neyse konu o değil. genelde gelinler kayınvalideden çekinir daha çok ama benim kayınvalidemle aram gayet iyidir. lakin babaanneyle iletişim kurmak biraz zor, kendisi hem zor bir kadın hem de kulaklar pek duymuyor (işine geleni duyuyor) bayaa yaşlı ama gaayeet dinç.
uzun yazdım biraz ama babaannenin geleceğini öğrendiğimden beri strese girmiş durumdayım. ben şimdi nelere dikkat edeyim, ne pişireyim taşırayım bilemedim. yaptığım hata pek de bana patlamaz ama olan kaynanacağzıma olur, sonradan onu didik didik didiklerler. (babanneyle birlikte bir de kaynanamın görümce ordusu var)(edit:görümceler gelmeyecekler, sadece didikleme kısmında varlar)
bir de, yatma düzenini nasıl yapayım? bir bizim yattığımız oda var, bir salon var koltukları açılmayan cinsten, bir de misafir odamız var orda da bir çekyat bir de tek kişilik yatak var (bazası yok). vereceğiniz en ufak tavsiye bile çok makbule geçer zira yaşlıların beklentilerini karşılayabileceğimden oldukça şüpheliyim.
kayınvalidem, babaanneyle senelerdir altlı üstlü oturmakta ve babaanne büyütmüş eşimi daha çok. annesinden çok sahiplenmeye çalışıyor, bu da bana çok tuhaf geliyor ya neyse konu o değil. genelde gelinler kayınvalideden çekinir daha çok ama benim kayınvalidemle aram gayet iyidir. lakin babaanneyle iletişim kurmak biraz zor, kendisi hem zor bir kadın hem de kulaklar pek duymuyor (işine geleni duyuyor) bayaa yaşlı ama gaayeet dinç.
uzun yazdım biraz ama babaannenin geleceğini öğrendiğimden beri strese girmiş durumdayım. ben şimdi nelere dikkat edeyim, ne pişireyim taşırayım bilemedim. yaptığım hata pek de bana patlamaz ama olan kaynanacağzıma olur, sonradan onu didik didik didiklerler. (babanneyle birlikte bir de kaynanamın görümce ordusu var)(edit:görümceler gelmeyecekler, sadece didikleme kısmında varlar)
bir de, yatma düzenini nasıl yapayım? bir bizim yattığımız oda var, bir salon var koltukları açılmayan cinsten, bir de misafir odamız var orda da bir çekyat bir de tek kişilik yatak var (bazası yok). vereceğiniz en ufak tavsiye bile çok makbule geçer zira yaşlıların beklentilerini karşılayabileceğimden oldukça şüpheliyim.
0
eşinle konuşsana bunu. biz nerden bilelim huyunu suyunu kadının. ne sever ne sevmez öğren ona göre davran işte.
0
işi başından sıkı tut ve kimseye özel davranma... herkese eşit ve adil davranmaya ve kendin olmaya çalış... böylece herkes sana saygı duyar. kesin bilgidir.
0
@justinho, eşim için tamamen "cici nine" ama işin aslı pek öyle değil. çocukluğundan itibaren de annesine karşı doldurmuş, fena valla kadın.
@conrad, ayynen dediğiniz gibi yaptım kayınvalidemle. belki de o yüzden aramız iyi, ben de o da birbirimizi biliriz neyi severiz neyi sevmeyiz. o konuda hiç sıkıntı yok. lakin bu sefer benim davranışım, kayınvalidemi etkileyecek ilk başta. bayramda az ziyaret etmişiz diye kayınvalideme bağırdı çağırdı mesela, sen getirmedin çocukları diye ki alakası yok yani eşşek kadar insanız kaç defa da gittik üstelik. öyle yani.
@conrad, ayynen dediğiniz gibi yaptım kayınvalidemle. belki de o yüzden aramız iyi, ben de o da birbirimizi biliriz neyi severiz neyi sevmeyiz. o konuda hiç sıkıntı yok. lakin bu sefer benim davranışım, kayınvalidemi etkileyecek ilk başta. bayramda az ziyaret etmişiz diye kayınvalideme bağırdı çağırdı mesela, sen getirmedin çocukları diye ki alakası yok yani eşşek kadar insanız kaç defa da gittik üstelik. öyle yani.
0
@snowflake, tv programı ayarlama ve dokunan yiyeceklere dikkat etme fikri çok süper, teşekkür ederim.
yalnız hak etmek konusunda şüphelerim var, evet o büyütmüş ama annesinin rızası olmadan. kadının elinden almışlar resmen çocuğu, garibim gık diyememiş o zamanlar. üstüne de anneye karşı doldurmuşlar da doldurmuşlar. kayınvalidem bütün çektiklerine rağmen hala çok olgun davranıyor. benim de tek endişem, benim yaptığım bir şeyden dolayı kayınvalidemin canının sıkılması açıkçası.
yalnız hak etmek konusunda şüphelerim var, evet o büyütmüş ama annesinin rızası olmadan. kadının elinden almışlar resmen çocuğu, garibim gık diyememiş o zamanlar. üstüne de anneye karşı doldurmuşlar da doldurmuşlar. kayınvalidem bütün çektiklerine rağmen hala çok olgun davranıyor. benim de tek endişem, benim yaptığım bir şeyden dolayı kayınvalidemin canının sıkılması açıkçası.
0
siz kendi yatağınızda yatın.
kaynananın görümce ordusu kaç kişilik?
erken kalkanları salona, geç kalkanları odaya yatırabilirsin. en kolay ayarlama bu olur.
madem bir sorun olursa kayınvalidecine patlıcak, baannenin gereksinimlerine öncelik tanıyarak onu hoşnut etmekte yarar var gibi. bu ayarlama biraz daha ince ayar gerektirebilir. öncelikle eşinden babaannenin alışkanlıklarını, günlük yaşam rutinlerini öğrenirsin.
erken mi yatar, gece kalkıp su içer mi, sık tuvalete gider mi, uyumadan önce tv izleme alışkanlığı var mı, namaz kılar mı, başka odaların kapısı açılıp kapanınca uyanır mı, gece uykusu kaçıp balkona çıkmak ister mi, sigara içiyor mu...
sonra ona göre ayarlarsın işte.
genel olarak yaşlıların gençlerden beklentisi saygı ve güler yüz.
yemek konusunda da az tuzlu, şekeri zıplatmayacak malzemeler kullanırsın. pirinç pilavı yerine bulgur pilavı yaparsın mesela. çorba iyidir, her türlü kurtarır. babaanne nereli, ona göre de değişir yemek önerileri.
kaynananın görümce ordusu kaç kişilik?
erken kalkanları salona, geç kalkanları odaya yatırabilirsin. en kolay ayarlama bu olur.
madem bir sorun olursa kayınvalidecine patlıcak, baannenin gereksinimlerine öncelik tanıyarak onu hoşnut etmekte yarar var gibi. bu ayarlama biraz daha ince ayar gerektirebilir. öncelikle eşinden babaannenin alışkanlıklarını, günlük yaşam rutinlerini öğrenirsin.
erken mi yatar, gece kalkıp su içer mi, sık tuvalete gider mi, uyumadan önce tv izleme alışkanlığı var mı, namaz kılar mı, başka odaların kapısı açılıp kapanınca uyanır mı, gece uykusu kaçıp balkona çıkmak ister mi, sigara içiyor mu...
sonra ona göre ayarlarsın işte.
genel olarak yaşlıların gençlerden beklentisi saygı ve güler yüz.
yemek konusunda da az tuzlu, şekeri zıplatmayacak malzemeler kullanırsın. pirinç pilavı yerine bulgur pilavı yaparsın mesela. çorba iyidir, her türlü kurtarır. babaanne nereli, ona göre de değişir yemek önerileri.
0
ana kraliçe ne yer ne içer onu kayınvalideden öğreneceksiniz.
siz odanızı kayınvalidelere vereceksiniz. babaanne için baza satın alma durumu olabiliyorsa iyi olur, yoksa çekyat da iş görür. size de ne kalırsa (yer yatağı, küvet, iskemle, halının üstü falan)
siz odanızı kayınvalidelere vereceksiniz. babaanne için baza satın alma durumu olabiliyorsa iyi olur, yoksa çekyat da iş görür. size de ne kalırsa (yer yatağı, küvet, iskemle, halının üstü falan)
0
eşine değil, kayınvalidene sor. neye kızdığını, neler istediğini en iyi o bilir.
bir de eşinin daha çok sahiplenmesi tuhaf gelmesin. babanesi/ananesi büyütenler öyle olur. ben de öyleyim. babanem yaşasaydı neler yapmazdım :/
bir de eşinin daha çok sahiplenmesi tuhaf gelmesin. babanesi/ananesi büyütenler öyle olur. ben de öyleyim. babanem yaşasaydı neler yapmazdım :/
0
amaç biraz da kayınvalidenizi korumak ise, ana kraliçenin ne sevip sevmediğini, nasıl davranmanız gerektigini en iyi o bilir. bence ona da sorun.
0
Sizi ilgilendirmeyen ve çok bilgi olamayacağınız konular bunlar. Dışardan birisi anlayamaz kolaylıkla bu ilişkileri. Beni de babannem büyüttü ve eşimin böyle şeyler yazdığını görsem çok kötü olurdu.
0
(Kayınvalide-Babanne arasındaki konulardan bahsediyorum)
0
serendipity güzel anlatmış.
ben evin sahibinin misafir gelince odalarını misafire vermelerini uygun bulmuyorum. gençliğimde ben de öyle yapardım, sonra zamanla fikrim değişti.
o evin sahibi sizsiniz, sizin kararlarınız, uygulamalarınız geçerlidir. bunu satır aralarına yerleştirmekte fayda var. ayrıca yatak odası size özel, öyle kalmalı.
ama salonda kayınvalidemleri yatıramam koltuklar o yaştakilerin yatması için uygun değil diyorsanız o zaman başka seçenek yok. siz salona, kraliçeyi çekyata siz de salona olacak mecbur.
ikinci diyeceğim ana kraliçeye fikir danışıp akıl almayın. ben olsam şöyle yapardım:
bir konu hakkında muhabbet oluyor. atıyorum, yemek tarifi konusu olsun.
-şöyle böyle
-falan filan
-sen bilirsin babaanne, şöyle olunca böyle oluyor.
-bla bla..
sonra aynı şeyi başka konuda kayınvalideye de yapmak iyi olur. durum biraz riskli, istersen bunu babaanne yokken yap.
mesaj şu: seni kabul ediyorum, bildiklerinin, deneyimlerinin farkındayım. bu hem onu onure eder, bilgeliğinin kabul görmesinden mutlu olur, hem kanatlarının altına girmemiş olursun. herkes yerinden mutlu olur. anladığım kadarıyla kralie dominant yapıda, kayınvalide değil.
izzet ikram dört dörtlük olsun, güler yüzlü ol. bunlar çok önemli. özellikle güleryüz.
ben evin sahibinin misafir gelince odalarını misafire vermelerini uygun bulmuyorum. gençliğimde ben de öyle yapardım, sonra zamanla fikrim değişti.
o evin sahibi sizsiniz, sizin kararlarınız, uygulamalarınız geçerlidir. bunu satır aralarına yerleştirmekte fayda var. ayrıca yatak odası size özel, öyle kalmalı.
ama salonda kayınvalidemleri yatıramam koltuklar o yaştakilerin yatması için uygun değil diyorsanız o zaman başka seçenek yok. siz salona, kraliçeyi çekyata siz de salona olacak mecbur.
ikinci diyeceğim ana kraliçeye fikir danışıp akıl almayın. ben olsam şöyle yapardım:
bir konu hakkında muhabbet oluyor. atıyorum, yemek tarifi konusu olsun.
-şöyle böyle
-falan filan
-sen bilirsin babaanne, şöyle olunca böyle oluyor.
-bla bla..
sonra aynı şeyi başka konuda kayınvalideye de yapmak iyi olur. durum biraz riskli, istersen bunu babaanne yokken yap.
mesaj şu: seni kabul ediyorum, bildiklerinin, deneyimlerinin farkındayım. bu hem onu onure eder, bilgeliğinin kabul görmesinden mutlu olur, hem kanatlarının altına girmemiş olursun. herkes yerinden mutlu olur. anladığım kadarıyla kralie dominant yapıda, kayınvalide değil.
izzet ikram dört dörtlük olsun, güler yüzlü ol. bunlar çok önemli. özellikle güleryüz.
0
evlenmemek için birkaç sebebim daha oldu teşekkürler herkese.
banyoya ayak havlusu koymayı unutmayın derim. gittiğim yerde yoksa abdest aldığımda napacaamı şaşırıyorum, madem ana gıraliçe de namazlı. aklıma bi bu geldi.
banyoya ayak havlusu koymayı unutmayın derim. gittiğim yerde yoksa abdest aldığımda napacaamı şaşırıyorum, madem ana gıraliçe de namazlı. aklıma bi bu geldi.
0
ben tam teşekküllü gelin şeklinde hareket etmemeni önereceğim.
öncelikle yatak odanızı vermenize gerek yok, zaten onları ağırlayacağınız süre içinde çok yorulacaksın, bir de gidip yer yatağında yatarsan perişan olursun. en azından gece uykunu normal almalısın.
siz sabah salonda uyanacaksınız, kıyafetleriniz dolapta, kayınvaliden kayınpederin uyansın toparlansın çıksınlar odadan diye öyle bekleyeceksin, veya geceden yanına alacaksın falan. onlar da yataklarını yadırgayıp erken uyanacaklar, salona çıkamayacaklar vs. çok gereksiz, orası sizin eviniz, misafir birkaç gün konforunu feda etmeye hazırlıklı olmalı, siz değil.
bana göre en mantıklı düzen salonda kayınvalide ve kayınpederi rahat ettirecek bir yer yatağı, misafir odasında babaanne (namazını da kılar, gece kalkar oturur isterse). sen sabah vaktiyle uyanırsın, anne baba uyanmış olur zaten, anne çayı koyarken sen yatakları toplarsın vs.
herkesin havlusunu ve ayak havlusunu ayrıca vermeyi unutma.
olur ya eşofman, tişört, hırka, çorap vs lazım olur misafire vermek için, onlar gelmeden birkaç parça ayarla.
ikramları ayarlamak haricinde yapman gereken özel hiçbir şey yok, orası senin evin ve senin kuralların geçerli. ne umursamaz olup tepeden bak ne de aşırı alttan alıp yaranmaya çalış. kendin gibi ol. babaannenin yaşına hürmeten ilacına yemeğine özen gösterebilirsin o kadar.
sabah kargalar kahvaltı etmeden hazır olup çakı gibi dolanmana gerek yok bütün gün, güzel yemekler yap ve hep beraber ağız tadıyla oturun. sen ne kadar keyifli olursan misafirlerin de o kadar keyif alacaktır evinde olmaktan.
öncelikle yatak odanızı vermenize gerek yok, zaten onları ağırlayacağınız süre içinde çok yorulacaksın, bir de gidip yer yatağında yatarsan perişan olursun. en azından gece uykunu normal almalısın.
siz sabah salonda uyanacaksınız, kıyafetleriniz dolapta, kayınvaliden kayınpederin uyansın toparlansın çıksınlar odadan diye öyle bekleyeceksin, veya geceden yanına alacaksın falan. onlar da yataklarını yadırgayıp erken uyanacaklar, salona çıkamayacaklar vs. çok gereksiz, orası sizin eviniz, misafir birkaç gün konforunu feda etmeye hazırlıklı olmalı, siz değil.
bana göre en mantıklı düzen salonda kayınvalide ve kayınpederi rahat ettirecek bir yer yatağı, misafir odasında babaanne (namazını da kılar, gece kalkar oturur isterse). sen sabah vaktiyle uyanırsın, anne baba uyanmış olur zaten, anne çayı koyarken sen yatakları toplarsın vs.
herkesin havlusunu ve ayak havlusunu ayrıca vermeyi unutma.
olur ya eşofman, tişört, hırka, çorap vs lazım olur misafire vermek için, onlar gelmeden birkaç parça ayarla.
ikramları ayarlamak haricinde yapman gereken özel hiçbir şey yok, orası senin evin ve senin kuralların geçerli. ne umursamaz olup tepeden bak ne de aşırı alttan alıp yaranmaya çalış. kendin gibi ol. babaannenin yaşına hürmeten ilacına yemeğine özen gösterebilirsin o kadar.
sabah kargalar kahvaltı etmeden hazır olup çakı gibi dolanmana gerek yok bütün gün, güzel yemekler yap ve hep beraber ağız tadıyla oturun. sen ne kadar keyifli olursan misafirlerin de o kadar keyif alacaktır evinde olmaktan.
0
@hayat aklını konuşturacak bir filozof üret; açıkçası fikir alma, yemek sorma muhabbetine girebileceğimizi filan zannetmiyorum pek, zira dediğim gibi kulaklar duymadığından o şekilde sohbetlere giremiyoruz,
-nasılsın yavrum iyi misin
-İİYİİYİİİMMM İYİYİİİİİİMM BABANNEEEEEE SEN NASILSIIIIIIINN
-annen baban nasıl
-İİYİİİİ İYİİİİ ONLAR DA ÇOK İİİYİİİİİ
'den ileriye gidemiyoruz.
şişme yatak işini ben de düşündüm de rahat edebilirler mi daha önce kullananınız varsa ve yorumlarsa çok makbule geçer. benim de yatağımı verme işinde içim rahat değil açıkçası, onların da isteyeceklerini zannetmiyorum bir de eşyalarımız o odada, sabah kalkıp hazırlanması da sıkıntı olacak.
@emirkulu, bak bunu düşünmemiştim. süpersin, sağol :)
@ezeriko, baza alsam sonra o bazayı nereye koycam gibi bir durum var, o yüzden o işe giremem. küvet de yok aksi gibi, artık duşakabinin içine sığdığımız kadar :p
@serendipity, verdiğin tavsiyeler için teşekkür ederim çok. ben bunların hepsini yapabileceğimi düşünemiyorum gerçi, havlu mavlu olayını yaparım ama her öğüne farklı et yemeği olayını becerebileceğimi sanmıyorum mesela. anca bi tepsi izmir köfte bi tencere de et sote filan yaparım, belki bir akşam da fırında balık olabilir.
memnun etme konusuna gelince, birincisi eşimi büyüten 85 yaşında bir insan, ikincisi de evime gelmiş yaşlı bir kadın yani elbette ki rahatımdan feragat edicem. ancak lily briscoe'nun da ne demek istediğini anlayabiliyorum. sizin dediğiniz ölçüde hizmet etmeyi ben de isterim ancak zaten edemem, beceremem yani o kadarını. ama yapabildiğim kadarıyla yapıcam tabi.
@lily briscoe; öncelikle beni düşündüğünüz için teşekkür ederim :)bu dediklerinizi aslında kayınvalidemler geldiğinde yaparım ve yapmayı düşündüğüm de buydu. rahat etsinler, kendilerini evlerinde hissetsinler ama ne bileyim sabah kalkıp tam teşekküllü hazırlanmaya da gerek yok gibi, bayramda gittiğimizde onlar da o şekilde davrandılar, ben de gayet rahattım orda. sabah kalktık pijamalarla kahvaltı ettik nebileyim koltukta yayıldık tv izledik filan. onlar bu akşam çıksın gelsin hiç sorun değil, kendi anne babama nasıl davranıyorsam aynı şekilde davranırım bir kusurum olursa da görmezler zaten (ya da olursa yüzüme vurmazlar nebileyim :))
bu seferki durum babannenin gelmesiyle biraz farklılaşıyor açıkçası. @6 yaşımdan beri metal dinliorum, "seni ilgilendirmez" yazmış da, işte bu noktada ilgilendiriyor maalesef. babaannenin memnun kalmaması durumunda, olay kayınvalideme patlar, o da bunu benimle MUTLAKA paylaşır, bu sefer ben çok üzülürüm.
@6 yaşımdan beri metal dinliyorum, eğer sizin yanınızda kayınvalidenize bağırılıp çağırılıyorsa, ister istemez etkileniyorsunuz. dediğiniz gibi ince, hassas konular bunlar ve ben bir hassasiyete daha sebep olmak istemiyorum.
-nasılsın yavrum iyi misin
-İİYİİYİİİMMM İYİYİİİİİİMM BABANNEEEEEE SEN NASILSIIIIIIINN
-annen baban nasıl
-İİYİİİİ İYİİİİ ONLAR DA ÇOK İİİYİİİİİ
'den ileriye gidemiyoruz.
şişme yatak işini ben de düşündüm de rahat edebilirler mi daha önce kullananınız varsa ve yorumlarsa çok makbule geçer. benim de yatağımı verme işinde içim rahat değil açıkçası, onların da isteyeceklerini zannetmiyorum bir de eşyalarımız o odada, sabah kalkıp hazırlanması da sıkıntı olacak.
@emirkulu, bak bunu düşünmemiştim. süpersin, sağol :)
@ezeriko, baza alsam sonra o bazayı nereye koycam gibi bir durum var, o yüzden o işe giremem. küvet de yok aksi gibi, artık duşakabinin içine sığdığımız kadar :p
@serendipity, verdiğin tavsiyeler için teşekkür ederim çok. ben bunların hepsini yapabileceğimi düşünemiyorum gerçi, havlu mavlu olayını yaparım ama her öğüne farklı et yemeği olayını becerebileceğimi sanmıyorum mesela. anca bi tepsi izmir köfte bi tencere de et sote filan yaparım, belki bir akşam da fırında balık olabilir.
memnun etme konusuna gelince, birincisi eşimi büyüten 85 yaşında bir insan, ikincisi de evime gelmiş yaşlı bir kadın yani elbette ki rahatımdan feragat edicem. ancak lily briscoe'nun da ne demek istediğini anlayabiliyorum. sizin dediğiniz ölçüde hizmet etmeyi ben de isterim ancak zaten edemem, beceremem yani o kadarını. ama yapabildiğim kadarıyla yapıcam tabi.
@lily briscoe; öncelikle beni düşündüğünüz için teşekkür ederim :)bu dediklerinizi aslında kayınvalidemler geldiğinde yaparım ve yapmayı düşündüğüm de buydu. rahat etsinler, kendilerini evlerinde hissetsinler ama ne bileyim sabah kalkıp tam teşekküllü hazırlanmaya da gerek yok gibi, bayramda gittiğimizde onlar da o şekilde davrandılar, ben de gayet rahattım orda. sabah kalktık pijamalarla kahvaltı ettik nebileyim koltukta yayıldık tv izledik filan. onlar bu akşam çıksın gelsin hiç sorun değil, kendi anne babama nasıl davranıyorsam aynı şekilde davranırım bir kusurum olursa da görmezler zaten (ya da olursa yüzüme vurmazlar nebileyim :))
bu seferki durum babannenin gelmesiyle biraz farklılaşıyor açıkçası. @6 yaşımdan beri metal dinliorum, "seni ilgilendirmez" yazmış da, işte bu noktada ilgilendiriyor maalesef. babaannenin memnun kalmaması durumunda, olay kayınvalideme patlar, o da bunu benimle MUTLAKA paylaşır, bu sefer ben çok üzülürüm.
@6 yaşımdan beri metal dinliyorum, eğer sizin yanınızda kayınvalidenize bağırılıp çağırılıyorsa, ister istemez etkileniyorsunuz. dediğiniz gibi ince, hassas konular bunlar ve ben bir hassasiyete daha sebep olmak istemiyorum.
0
şişme yatak tecrübemiz var annemle. bi gittiğimiz akraba ziyaretinde bizi yatırmışlardı.
ben zamanında derslerinden ötürü uykusuz kalmış, çilekeş ve yerini yadırgamak gibi şehirli lüksleri olmayan bir insan olduğumdan tosur tosur uyudum. annem ise o gecenin sonrasındaki 2 ay boyunca etrafındaki herkese şişme yatağın ne kadar rahatsız bir şey olduğundan konuştu da konuştu. yatacaksanız kendiniz yatın onda derim.
ben zamanında derslerinden ötürü uykusuz kalmış, çilekeş ve yerini yadırgamak gibi şehirli lüksleri olmayan bir insan olduğumdan tosur tosur uyudum. annem ise o gecenin sonrasındaki 2 ay boyunca etrafındaki herkese şişme yatağın ne kadar rahatsız bir şey olduğundan konuştu da konuştu. yatacaksanız kendiniz yatın onda derim.
0
shahrazad
Ekte fotografi olan meyve midir degil midir anlayamadigim seyin ne oldugunu bilen var midir acaba? Fotograftaki ortadan ikiye bolunmus hali, ici pul pul koparilabilir bir sey. Distan da uranyuma bulanmis beyin gibi.
Ekte fotografi olan meyve midir degil midir anlayamadigim seyin ne oldugunu bilen var midir acaba? Fotograftaki ortadan ikiye bolunmus hali, ici pul pul koparilabilir bir sey. Distan da uranyuma bulanmis beyin gibi.
0
tesekkurler! ben de beyne benzeyen meyveler diye aratip bulamamistim.
jackfruit familyasina da bakmistim oysaki.
dogru anahtar kelime kullanamamisim. :)
jackfruit familyasina da bakmistim oysaki.
dogru anahtar kelime kullanamamisim. :)
0
@namus ninjasi
ozellikle turkce ismini ariyordum dogrusu. esek meyvesi dediler ama o isim biraz yerel sanirim sonuc alamadim. cok tesekkurler
ozellikle turkce ismini ariyordum dogrusu. esek meyvesi dediler ama o isim biraz yerel sanirim sonuc alamadim. cok tesekkurler
0
bu bizim lisenin az ilersinde e5 kenarında yetişiyordu. genelde alıp yola yuvarlar, arabaların tekerine denk getirmeye çalışırdık (biz tam orspu çocuğuyduk)
sonra ansiklopedi furyasından gelen ciltlerden birinde görmüştüm resmini. o maddede güney amerikada mı ne, bunun ekmek yapımında kullanıldığını yazıyordu.
bizim için bowling topundan farkı yotktu tabi.
sonra ansiklopedi furyasından gelen ciltlerden birinde görmüştüm resmini. o maddede güney amerikada mı ne, bunun ekmek yapımında kullanıldığını yazıyordu.
bizim için bowling topundan farkı yotktu tabi.
0
@want to die zehirli degilmis.
@inheritance yeni bir turkce isim icin tesekkur ederim.
@namus ninjasi futbol oynayan bile varmis :)
@inheritance yeni bir turkce isim icin tesekkur ederim.
@namus ninjasi futbol oynayan bile varmis :)
0
i-pek
Merhaba, bu bitkinin Türkçe adını bilen? http://en.wikipedia.org/wiki/Stachys_byzantina
Merhaba, bu bitkinin Türkçe adını bilen? en.wikipedia.org
0
boz karabaş demişler ben de lavantaya benzetmiştim ama emin de olamadım,
www.bizimbitkiler.org.tr
www.bizimbitkiler.org.tr
0
neistediginibilmeyenadam
günaydın sevgili ali tezel'ler. şimdi yaklaşık 11, 12 yıldır aynı firmada çalışıyorum. arada askerlik için giriş çıkışım var. 2007 haziran'dan bu yana da kesintisiz sgk'lıyım. istifa etsem tazminat alma hakkım olur mu? 10 yıl aynı iş yerinde çalışanlar için kıdem tazminatı hakkı diye bişey duymuştum
günaydın sevgili ali tezel'ler. şimdi yaklaşık 11, 12 yıldır aynı firmada çalışıyorum. arada askerlik için giriş çıkışım var. 2007 haziran'dan bu yana da kesintisiz sgk'lıyım.
istifa etsem tazminat alma hakkım olur mu? 10 yıl aynı iş yerinde çalışanlar için kıdem tazminatı hakkı diye bişey duymuştum ama doğru mudur? veya başka haklarım olabilir mi? yoksa çıkarılmadığım sürece 3ün1'ini mi alabiliyoruz.
istifa etsem tazminat alma hakkım olur mu? 10 yıl aynı iş yerinde çalışanlar için kıdem tazminatı hakkı diye bişey duymuştum ama doğru mudur? veya başka haklarım olabilir mi? yoksa çıkarılmadığım sürece 3ün1'ini mi alabiliyoruz.
0
kıdem tazminatı almak için
-askere gitmek (ki gitmişsin)
-patronun işten çıkarması
-15 yıl 3600 gün çalışmak lazım.
toplam çalışma süren 15 yıl(bir çok yerde toplam) toplam prim günün 3600 gün ise emeklilik işlemi başlatabiliyorsun. maaş bağlanmaz ama kıdemini alırsın. sgk dan kağıt alıp işverene bir dilekçe ile vermen gerekiyor.
-askere gitmek (ki gitmişsin)
-patronun işten çıkarması
-15 yıl 3600 gün çalışmak lazım.
toplam çalışma süren 15 yıl(bir çok yerde toplam) toplam prim günün 3600 gün ise emeklilik işlemi başlatabiliyorsun. maaş bağlanmaz ama kıdemini alırsın. sgk dan kağıt alıp işverene bir dilekçe ile vermen gerekiyor.
0
kıdem tazminatı almak için, eğer 3600 gununuz ve 15 yıllık sigortalilik sureniz varsa, kendiniz de ayrilsaniz, tazminatinizi alabilrsiniz. kovulmaniza gerek yok.
0
15 yıl ve 3600 gün çalışma şartını sağlıyorsanız ve prosedürü düzgün uygularsanız 2007 haziran sonrası için kıdem tazminatı alabilirsiniz. ancak tüm işyerleri bu tazminatı ödemeyi kabul etmiyor ve mahkemeye gitmeniz gerekiyor. ayrıca bu hakkı kötüye kullanmıyor olmanız gerekiyor (istifa ettikten sonra sigortalı bir işte hemen başlayamazsınız vs.). kararınız kesin ise istifa sürecinde bir avukattan yardım almakta fayda var. unutmadan, yıllık kıdem tazminatının tavanı 3 bin küsur, yani alabileceğiniz para maksimum 20 bin küsur olur. mahkeme süreci olursa 1-1.5 yıldan önce alamazsınız.
0
gleti
ekteki resimde yer alan ahşap adamdan satın almak istiyorum.türkiye de internet üzerinden sipariş verebilirim. satan bir yer biliyor musunuz?
ekteki resimde yer alan ahşap adamdan satın almak istiyorum.türkiye de internet üzerinden sipariş verebilirim. satan bir yer biliyor musunuz?
0
