1. Düşündüm, ben de çok seviyorum kutuları ama ya kutulu bir şey kullanmıyorum ya da biriktirmiyorum. Kutu güzelse atmam ama denk mi gelmedi, hatırlamıyor muyum, valla çıkaramadım. Gerçi ben doğrudan kutu satın aldım, en çok onu hatırlıyorum. Hatta daha birkaç hafta önce 'Ne güzel kutu bu, ihtiyacım da var. Alsam mı' demişliğim var. Sonra kendimi tutup almadım ama şu anda da ihtiyacım var gerçekten.
2. Evdeki saçma ama gereken ıvır zıvırı koyuyorum, böylece ortaya saçılmıyorlar. Bazı şeyler olur, ayda yılda bir kullanırsın ama bir gün gerektiğinde evde olması iyi olur; o tarz eşyaları koyuyorum. Atıyorum, çengelli iğne gibi şeyler gerekmez gerekmez, bir gün gerekeceği tutar ve "Neredeydi bu lanet şeyler" diye evde aranırsın ya, o tarz şeyleri koyuyorum en çok ama onların da zaman içinde tozlanması, içinin saçmasapan şeylerle karışık olması rahatsız ediyor. Titiz değilim hiç ama 40 yılda bir kullanılan şeylerin olduğu kutulara bakmak içimi açmıyor pek. Bir kere de bir ayakkabı kutusuna pudra, krem gibi kozmetik malzemelerini koymuştum. Oradan buradan düşüyorlardı, hepsi toplu dursun diye kutuya koydum.
3. Bilmiyorum. İstifçiliği duymuştum; hatta bunu anlayabilmek için "Evinde çok eşya var mı diğer insanlarla karşılaştırınca", "Eşyaların yedeğini alır, biriktirir misin? Örneğin, deterjanı 'Nasıl olsa kullanıyorum, yedeğini de alayım' deyip ikişer ikişer mi alırsın", "Eşyaları kolay atabilir misin" gibi sorular soruyorlar. Hatta birtakım anksiyete bozukluğunun temelinde olduğunu da duymuştum, söylenmişti ama tek yönlü bir durummuş bu. Her bunu yapan anksiyete bozukluğuna sahip değilmiş ama anksiyete bozukluğunda böyle istifçilik, yedekçilik durumları görülüyormuş.Kültür ve yetişme tarzının bir parçası gibi de olabilir. Toplumumuzdaki anneler istifçi insanlar. Dolaplardaki çok şey hurçlarda duruyor. Bahar temizliği yapıyoruz. Kışlıkları/yazlıkları kaldırıp indiriyoruz. Düzenli durma evlerin önemli parçası. Belki bunun bir yansımasıdır. Belki de psikolojik bir şeydir. Belki ikisi birdendir, topluca böyle bir psikolojik sıkıntımız vardır ve bu da bizi bu cendereye sokuyordur.
0