Giriş
(7)

Salı günü pişirilip dolaba konan köfte

condom kurşunu
Bozulmuş mudur
Bozulmuş mudur
0
condom kurşunu
(25.06.21)
Ben yerdim.
0
ruhen hastayim ben
(25.06.21)
yenir.
0
sutlu nescafe
(25.06.21)
Bozulmaz.
Yenir.
0
pro9it9is9
(25.06.21)
kokusu ve goruntusu normalse ben yerdim.
0
in vino veritas
(25.06.21)
ısıttığın tavaya tereyağ bas eskisinden iyi olur
0
srjkvon
(25.06.21)
Bende yerdim
0
rapisa
(26.06.21)
üç kuruşluk köfte için riske girmeye değer mi, at gitsin diyenler gelmeden önce söyleyeyim, ben olsam ben de yerim, hiçbir şey olmaz.
0
kibritsuyu
(26.06.21)
(14)

Erkeklerde kolye, zincir keko işi mi?

neysene
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.Şu tarz: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQhoqUvAvdyFl
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.

Şu tarz: encrypted-tbn0.gstatic.com

Bir erkeğin zincir kolye takması sizce keko işi mi?
0
neysene
(23.06.21)
kolye, zincir olayları yakışıklı ve tarz erkeklere yakışıyor sadece. onun dışında evet keko gibi bence :)
0
rose parks
(23.06.21)
Kisa cevap vermek gerekirse evet.
0
hot potato
(23.06.21)
güzel&yakışıklı olunca en keko sayılan şey bile güzel oluyor. yorma kendini. hoşuna gidiyorsa boşver başkalarını tak hevesini al.
0
lazpalle
(23.06.21)
Zincire göre değişir. İnce uzun gümüş zincirler kötü değil bence.
0
Josephine.
(23.06.21)
Linkteki keko değil. Kombinin bağlı. Gömlekle falan keko evet ama düzgün bir tişörtle havalı da durabiliyor.
0
bugun hava gunluk gureslik
(23.06.21)
Uygun kombin,uzun boylu yakisikli erkekse ok :)
0
matilda
(23.06.21)
Fotoğraftaki gibi zarif kolyeler keko gibi durmuyor.
Gömlek içi kalın zincirler ise keko duruyor. Bir de Nuri Alço'yu akla getiriyor :)
0
pro9it9is9
(23.06.21)
Tak gitsin ya.
0
elorelia
(23.06.21)
Fotograftaki guzel.
0
invictae
(23.06.21)
Bizim insanimizin en buyuk sikintilarindan biri devamli olarak "baskasi ne dusunur" kiskaci altinda yasamasi. Tak gitsin, disarda zenciler yazin ortasinda leopar desenli cakma kurkle dolasiyor :D
0
cooperr
(23.06.21)
hot potato +1
0
camussar
(23.06.21)
Bence bileklik de keko ama kekoluk tanımı kişiden kişiye değişir yukarıda yazanlara göre.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
kanki çirkinsen belli kalıpların dışındaki bütün giyim kuşam tarzın karşı taraf için keko muamelesi görecek, türkiye gerçekleri böyle
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Abi hoşuna gidiyorsa tak. Sana keko diyecek olan lord mu ?
0
ycaycayca
(24.06.21)
(25)

İşinizi seviyor musunuz?

chillbabe
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
0
chillbabe
(23.06.21)
Tedarik zincirinde operasyonel satin alma müdürüyum.
Seviyorum ama aynı pozisyondan 3-4 sene daha devam etmem, ayni seyi uzun süre yapamam. Daha 1 senelik müdürüm.
Is yerimi değiştirmem çünkü zaten büyük firma, bir sürü pozisyon var ve cok canım sıkılırsa farkli bir ülke/sehir düşünebilirim ama içimden bir ses 15-20 sene bu firmadayim diyor.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
işimi seviyorum, ama iş yerimi yeni değiştirdim ihbar süresindeyim 15 gün sonra yeni iş yerime geçeceğim
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Öğretmenim, çok seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(23.06.21)
Tercüme ofisinde calisiyorum. Cok seviyorum ama daha kurumsal ve rahat, daha yuksek bi maas hayalim var cunku hak ettigim paranin yarisini aliyorum. Ayni yerde calisip benden 4 sene once ayrilan kisiden 500 tl daha az maas aliyorum oyle soyleyeyim
0
matilda
(23.06.21)
Psikologum. Bu bölüm için hukuk fakültesini bitirdigim halde ikinci üniversite okudum; dolayısıyla seviyorum ama şu an çalıştığım konumu sevmiyorum. Yüksek lisansin tamamlanmasını bekliyorum.
0
fraise
(23.06.21)
Sirket kurtaricisi yazilimciyim, isimi seviyorum insan sevmiyorum.
Sirketi kurtarinca ya kovuyorlar ya da istifaya zorluyorlar.

Tam keyfini surecekken kaciriyorlar.
Keske manav olsam.
0
divit
(23.06.21)
Mesleğimi seviyorum ama piyasada dayatılan şartları, mobbingi, işçi haklarını gasp edenleri ve şark kurnazlarını sevmiyorum.

Dsi kurumlarından birinde müdür olsaydım benden mutlusu yoktu.
0
neysene
(23.06.21)
Ben meslegimi seviyorum ama işimi pek sevmiyorum. İlaç sektöründe ar ge de çalışıyorum. Aslinda işimi de seviyorum da bu işi turkiye de yapmayi sevmiyorum.
Ve evet sektor degistirme ulke degistirme fikirlerim var.
0
a perfect lie
(23.06.21)
mühendisim, işimi seviyorum ama yakın zamanda sadece işimi değil kariyerimi değiştirmeyi planlıyorum
0
sttc
(23.06.21)
tıp bitirdim geçen yaz ama doktorluğu sevmediğim için bir sene atanmayıp evde kaldım, tus çalışıp laboratuvar ağırlıklı, hasta ile işi minimum olan daha çok bilimsel araştırma yapılabilecek bir bölüme girdim. Bir aya başıyorum. Çocukluktan beri hayalim bu aslında bilim insanı olmak vs ama son yıllarda bundan da soğudum, şimdi elimde olsa uluslararası ilişkiler okumuş olmayı isterdim ki aöf'te okuyorum onu :d
0
nundu
(23.06.21)
Psikiyatri hekimiyim. Bu is icin tip fakultesine girdim ve cok severek basladim. Tus'ta psikiyatri tek tercihimdi. Pek cok yayin yaptim-halen yapiyorum, isin daha ziyade akademik tarafiyla ilgileniyorum. Ulkenin, insanlarin ve yonetimlerim durumu nedeniyle su an yaptigim seyden nefret ediyorum. Aylardir bekledigimiz istifa yasaginin 1 temmuzda kaldirilacagi bugun duyuruldu ve cok sevincliyim. esimle birlikte istifa ederek daha insani sartlarda İngiltere'de calismak icin calisacagiz buyuk ihtimalle.
0
gibicibicis
(23.06.21)
Hekimim.
Son derece idealist duygu ve düşüncelerle, akademisyen olma yoluna girdim. Oldum da. Ama bitmeyen mobbing, çifte standart, liyakatsizlik, cahil kişilere hizmet vermenin zorluğu (tehdit, şiddet, uygunsuz rapor ve ilaç istekleri), haksız soruşturmalar ve mahkemeler ile yıldım.
Ayaklarım her sabah geri gidiyor. Ama zorunluyum, okutacak bir evladım var. Emeklilikte bir sürü maddi kayıp olduğu için katlanıyorum.
0
pro9it9is9
(23.06.21)
yurtdisindayim, muhendisim, isimi seviyorum ama parasal olarak tatmin etmiyor.
emlakcilardan nefret ediyorum ama sanirim sirf para icin istifayi basip emlakci olacam. iki tane sikindirik kursu var, onlara yazilmayi dusunuyorum.

simdiki aklim olsa kesinlikle tip okurdum. Eger olmuyorsa duz isletme falan cakip biran once ticarete atilirdim.
0
cooperr
(23.06.21)
Bircok sektör degistirdim is sevmenin bir yolunu bulamadim ama mobbing yoksa, maasi ve sartlari iyiyse bir sekilde bir sure idare ediliyor.
0
passive aggressive
(23.06.21)
Patron şirketlerinde çalıştığımdan hiç bir işi sevmedim. Mobbingin allahı yapılıyor ve bu insanlarla sürekli kavga ediyorum. Bir kere ücretsiz izne bile yollandım. Birinin ahı mı tuttu anlamıyorum.
0
ashleybon
(23.06.21)
akademideyim, çok entrika dönüyor, bunaldım.
0
passion rules the game
(23.06.21)
Özel bir bankada kobi portföy yöneticisiyim. İşimi çok seviyorum. Tempo her zaman yüksek. Durağan bir işte ömür geçiremem.
0
Kresto
(23.06.21)
çalışmıyorum, seviyorum.
0
su492
(23.06.21)
mali müşavirim. işimi seviyorum. bir yerde 3 max. 4 yıl çalışınca sıkılmaya başlıyorum. rahat da batıyor bi yerden sonra bana. :)
0
naksidil
(23.06.21)
seviyorum da iş yükü çok fazla oluyor zaman zaman "overwhelm" olmaktan iş yapamaz hale geldiğim oluyor o zamanlar sevmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.06.21)
Herkes işini ya da mesleğini seviyormuş ne güzel :D

Yazılımcıyım, memnunum ben de. Yakın zamanda iş değiştirmem çünkü yeni değiştirdim, ama zaten 2 yıl kaldığım bir şirket olmadı henüz. Seneye bakınmaya başlarım.

Uzun vadede başka bir şey düşünebilirim ama, çünkü tüm gün bilgisayar başında oturmak çok sağlıksız bir şey. Yani haftada 2-3 gün spora giderek telafi edilemiyor gibi hissediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(23.06.21)
reklam sektöründe metin yazarlığı, dijital pazarlama, marka yöneticiliği falan fisman yapıyorum. full uzaktan çalıştığımız ve maaşımın da 7x civarı olması
sebebiyle seviyorum. maaşım 4x civarı iken hic sevmiyordum mesela. yani durum biraz maaş ile de ilgili.

mobing faktörü yok, mesai benim departman özelinde pek yok. nerden çalıştığımıza karışan da yok. mühim olan isler doğru olsun, falan disman.

bence: isini sevmek diye bir şey yok. yaptığın şeyden keyif almayı öğrenmek var.
0
picassoishere
(24.06.21)
muhasebe/finans

işimi sevmiyorum ama parası iyi. halihazırda çalıştığım pozisyon ise çok boş beleş, sıfır sorumluluk, sıfır yaratıcılık ve iş tatmini hiç yok ama parası çok iyi. şirkete pandemi başlamadan kısa süre önce girdim o zamandan beri evden çalışıyoruz. muhtemelen kalıcı olarak evden çalışmaya geçeceğiz, o durumda iş falan aramam. Ama ofislere geri döneceğiz derlerse direkt iş aramaya başlarım çünkü parası dışında beni mutlu eden hiç bir şey yok.
0
zikardo
(24.06.21)
Araştırma görevlisiyim, hiç sevmiyorum (çok hevesli ve idealist başlamıştım ama öyle devam etmedi).
İş değiştirmeyi düşünüyorum, doktoramın bitmesini bekliyorum. Bir yandan da ne yapabilirim/ne öğrenebilirim diye düşünüyorum. Evli olmasaydım çoktan istifa ederdim ama eşime karşı da sorumluluğum olduğunu düşündüğüm için kendimi zorluyorum.
0
marla is in my head
(24.06.21)
Yazılım - seviyorum - değiştirmeyi düşünmüyorum
0
alaimisema
(24.06.21)
(1)

biontech aşısı ve celebrex ilaç

yay
merhabalar yarın biontech aşısı olucam.ensemdeki şişlik için celebrex kullanıyorum.paroldan başka ağrı kesici kullanmayın diyorlar.celebrexin etkisi ne oluraşımı iptal etsem mi?
merhabalar yarın biontech aşısı olucam.ensemdeki şişlik için celebrex kullanıyorum.paroldan başka ağrı kesici kullanmayın diyorlar.celebrexin etkisi ne olur
aşımı iptal etsem mi?
0
yay
(20.06.21)
Celebrex sakıncalı olduğu söylenen gruptan değil. Ancak devam etmek zorundaysanız, aşıya karşı bağışıklık yanıtını azaltabilir deniyor.
Açıkçası tüm ilaçlar için de bilgi henüz az. Celebrex'in olumsuz bir etkisine ait veri yok. Bu ilacı öneren kişiye sorabilirsiniz devam edip etmeyeceğinizi.
Not: Enfeksiyoncu ya da romatolog değilim. Bildiklerimi yazdım.
0
pro9it9is9
(21.06.21)
(3)

jakarlı poplin gömlek nedir?

duyurukullanıcısı
normal beyaz gömlekten farkı nedir?
normal beyaz gömlekten farkı nedir?
0
duyurukullanıcısı
(19.06.21)
Jakar kumaşın kendinden desenli olması demek. Poplin de kumaşın türü.
0
suicides underground
(19.06.21)
Kumaşın kendinden desenli olarak dokunması durumuna jakarlı deniyor.
Normal beyaz gömlek düz bir bez gibi iken, jakarlı kumaşlarda küçük, yakından bakılınca görülen desenler olur. Bazen büyük desenli olan kumaşlar da var ama bunlar daha çok döşemelik oluyor.
0
pro9it9is9
(19.06.21)
jakar hafif parlak olur bi de. poplin kumas pamukludur ama kalip gibidir serttir dökumlu degil ve kirisinca izi de kalir oyle yika giy kumasi deeeldir
0
ala09
(19.06.21)
(8)

sürekli yorgun hissetmek

rofwts
merhabalar arkadaşlar sabahları 12-1 den önce yataktan çıkamıyorum.ve kendimi sürekli yorgun hissediyorum.kan testi yaptırdım değerler normal çıktı.sebebi ne olabilir?şimdiden teşekkürler
merhabalar

arkadaşlar sabahları 12-1 den önce yataktan çıkamıyorum.ve kendimi sürekli yorgun hissediyorum.kan testi yaptırdım değerler normal çıktı.sebebi ne olabilir?

şimdiden teşekkürler
0
rofwts
(13.06.21)
Unlu ve şekerli gıda seni çok yoruyor olabilir. Onları en az yarı yarıya azaltırsan çok rahatlarsın.
0
muhayyer divan
(13.06.21)
b ve d vitaninin eksiktir muhtemelen, kan tahili yaptır bence. bu iki eksiklik depresyondan çarpıntıya kadar bir sürü şeye neden oluyor.
0
captainmrg
(13.06.21)
Depresyon da bir olasılık.
0
pro9it9is9
(13.06.21)
Muhtemelen gilbert sendromu
0
messina123
(13.06.21)
- un-şeker ve yulaf hariç tahılı hayatından çıkar
- D vitamini ve kaliteli bir omega 3 destegini en az 3 ay kullan.

kan testleri bazı hücre içi değerleri tam göstermeyebilir. örneğin magnezyum eksikliğini bu şekilde göremezsin. bu konularla uğraşan bütüncül tıp konusunda uzman bir hekimden görüş almanda fayda var.
0
orpheus
(13.06.21)
Kaç saat uyuyorsun?
0
sta
(14.06.21)
Yukardakiler +1
Ayrıca tahlil sonuçları normal derken bizde referans aralıkları sağlıklı olmak için gereken aralıklar değil, ölmeyeceğin aralıklar.

Misal d vitamini için verilen alt sınır, raşitizm olmayacak sınır. Oysaki sağlıklı iyi hissetmen için gereken bunun çok daha üstü, avrupada 60 civarı isteniyor. Bizde de ekrana çıkan bazı doktorlar artık bunu gündeme getiriyor, hastanelerdeki referanslar yeterli değil diye.
B12 için de 200 civarıysa normal görünür ancak 500 olması gerekir.
Bunun gibi nedenler de olabilir.
0
epitaf
(14.06.21)
demir eksikliği
0
ercumentcozer
(14.06.21)
(10)

Trafik tazminatı 8 bin çok mu sizce?

ya ben lan neyse
a ehliyeti olmayan sürücü motorla yaya yolunda adama çarpıp kolunu kırıyor. yüzde 100 kusurlu bulunuyor. çarptığı kişide orta dereceli hasar bırakmış.8 bin tazminat4 bin davalı avukatı ücreti3 bin sair15 bin toplam.sizce adil mi? miktar az mı çok mu?edit: kaldırım değil, yaya geçidi. ben yanlış beli
a ehliyeti olmayan sürücü motorla yaya yolunda adama çarpıp kolunu kırıyor. yüzde 100 kusurlu bulunuyor. çarptığı kişide orta dereceli hasar bırakmış.

8 bin tazminat
4 bin davalı avukatı ücreti
3 bin sair

15 bin toplam.

sizce adil mi? miktar az mı çok mu?

edit: kaldırım değil, yaya geçidi. ben yanlış belirttim.
0
ya ben lan neyse
(12.06.21)
hapis cezası yemediğine şükretsin. az bile yemiş.
0
false pretension
(12.06.21)
Orta derece hasar bırakan bir kaza için 8 bin tazminat az bence. Ancak kol hayati tehlike bölgesi sayılmadığından düşük olabilir mi bilemedim.
0
pro9it9is9
(12.06.21)
Az bile ehliyet yok kaldirimdaki adama carpiyor.
0
kuzey li
(12.06.21)
Adil değil ve az bana göre. Bu rakamın motorcuyu aynı şeyi bir daha yapmaktan caydıracak bir miktar olduğunu düşünmüyorum.
0
mikro patlama
(12.06.21)
Türkiye'de insan hayatı bu kadar değerli, çok az zaten de karşılaştırma yapmak açısından almanyada sigorta limitleri 15-20 milyon Euro'larda geziyor. Bizde 300-400 bin lira.

Akp Türkiyesi için fazla bir rakam, insanlık namına ise sadaka bile degil.
0
sanguine
(12.06.21)
Az. Hem ehliyetsiz, hem de yaya geçidindeki adama çarpıyor yuh.
0
angina pektoris
(12.06.21)
Kesinlikle çok az.
0
duptıs
(12.06.21)
çok az, ama türk kanunlarında sebepsiz zenginleşme gibi bir durum var. çarptığı kişi zengin değilse tazminat talebi de çok yüksek olamıyor.
0
orpheus
(12.06.21)
karşı tarafın avukatı kamu çıkarı açısından olayı yargıya taşıyıp sürücüye daha ciddi ceza verilmesini sağlamalıdır.
bu kazayı berlinde yapsanız "berlinde hakimler var" sözü ne demek öğretirler.
hatta insanlık adına siz ihbarda bulunup olayın bu şekilde bedavaya kapanmasını önleyin.

espri edit: eli değmişken 3000 tl fark ödeyip birde tecavüz etseydi :)
0
aslindasorunumpsikolojik
(12.06.21)
Anladığım kadarıyla Bu para sadece manevi tazminat.
Yaralanan kişi, motorun trafik sigortasından (sigorta yoksa güvence hesabından) da tazminat alacak.
Sigorta şirketi de ödediği parayı sürücünün ehliyeti olmadığı için motorun sahibinden isteyecek.
Sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat, yaralanan kişinin yaşına, gelirine, sakatlık oranına göre değişiyor.
Yaralanan kişinin sigorta şirketine dava açıp 100 bin lira aldığını farz ettiğimizde, davanın sonunda; vekalet ücreti, yargılama masreafı icra vekalet ücreti icra masrafı vs toplamda sigorta şirketinden 150 bin civarı para çıkar ve sigorta şirketi, motorun sahibinden 100 bin değil 150 bin ister ve dava açar.
150 bin liranın dava masrafı, icra masrafı, dava vekalet ücreti, icra vekalet ücreti vs. 200 bin lirayı rahat geçer.
Bu hesaba faiz dahil değil bu arada.
0
de jure
(13.06.21)
(2)

Nescafe sütlü köpüklü kafein miktarı

havadakarada
Miktar yazmıyor ama sütü bol olduğu için az mıdır acaba. Sabah bir bardak içince kafein miktarı etkili olur mu?
Miktar yazmıyor ama sütü bol olduğu için az mıdır acaba. Sabah bir bardak içince kafein miktarı etkili olur mu?
0
havadakarada
(12.06.21)
Bildiginiz sicak sut... Ayilmak icin etkili olacagini sanmam.
0
invictae
(12.06.21)
Sütlü olanlarda kafein yok gibi neredeyse.
0
pro9it9is9
(12.06.21)
(2)

efervesan tablet

diffarentiationation
bu neden var? neden hap veya sıvı formda etken maddeyi almak varken suda çözdürüyoruz? bu ihtiyaç nereden çıkmış?
bu neden var? neden hap veya sıvı formda etken maddeyi almak varken suda çözdürüyoruz? bu ihtiyaç nereden çıkmış?
0
diffarentiationation
(12.06.21)
her etken maddenin emilim süresi aynı olmadığı için
0
angelofdeath
(12.06.21)
Sindirilmesi güç maddeler önceden çözünmüş oluyor.
Mide ya da yemek borusunu tahriş eden maddelerin kullanımı kolaylaşıyor.
pH değişikliklerine duyarlı maddeler önceden korunmaya alınmış oluyor ve hemen uygulama olanağı sağlanıyor.
Yüksek dozları verme olanağı sağlıyor.
Işık, nem ve ısıya duyarlı maddeler yoğun biçimde korunmaya alınıp sonradan kullanılmaya hazır oluyor.
Güzel tat ve sıvı alımını artırma, tableti tutamayan kişiler için uygulama kolaylığı da var.
0
pro9it9is9
(12.06.21)
(17)

Toplumda çok sevilirken bir anda büyük bir kesimin nefretini kazanan ünlü

ms brownstone
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?

Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun durumu daha çok.

Başka kimler vardı böyle?
0
ms brownstone
(11.06.21)
kerem bürsin
0
alisamadim
(11.06.21)
son feci bisikletin solisti.

yani çok sevilmiyordu tabii de tek bir hareketle yok oldu bence. ekşideki sorulardan da anlaşılıyor.

orhan gencebay bir de kesinlikle.
0
bohr atom modeli
(11.06.21)
Güner Ümit geliyor benim aklım direkt. İner misin çıkar mısın diye bir yarışmayı sunuyordu. Çok popülerdi kendi zamanında. Aleviler için çok yersiz bir şaka yapmıştı ve azalarak değil bir anda bitti.

Ozan Güven diyebiliriz. Eskiden mizahını seversin sevmezsin, kimsenin nefret edeceği bir tip değilken sevgilisine şiddet uygulayıp bir de mağdur kendisi gibi rol yapınca ekranlardan siliniverdi.

Yavuz Bingöl. Herkesin malumu.

Bir çırpıda aklıma gelenler bunlar.
0
himmet dayi
(11.06.21)
Hakan Şükür Fetö öncesinde seviliyordu.
0
dissendium
(11.06.21)
emrah serbes
0
anais
(11.06.21)
Oytun erbaş
0
freebird5406_2
(11.06.21)
Sezen Aksu
Erkan Oğur
0
dediysem dedim
(11.06.21)
Muharrem ince.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
Orhan Gencebay

Cevaplar biraz da "siyaset üstü bir kişi iken akp'ye yanlayanlar listesi" olacak gibi. Öyle olunca da toplumun yarısı nefret ederken diğer yarısı da sevmiş oluyor. Some kutuplaşma problems.
0
temasettin
(11.06.21)
Sonradan itibarını yeniden kazandıysa da (ki bence çok daha fazla saygınlığı hak ediyor) bu tanıma en çok uyan isim Ahmet Kaya olabilir. Çocukken hatırladığım kadarıyla kendisine inanılmaz bir sevgi ve saygı vardı. Sonrasında olanlar malum...
0
jacque
(11.06.21)
Canan Karatay
0
dediysem dedim
(11.06.21)
güner ümit miydi ya, şu yarışma programında mum söndü mü oynuyorsunuz diyen?

ebru gündeş de bu sınıfa girer bence.

kara melekte oynayan kadın da en yakın arkadaşının kocasıyla arabada öpüşürken yakalanıp ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
0
halanne
(11.06.21)
aliye dizisindeki oyuncu, adini unuttum.
0
durgunfoton
(11.06.21)
Kevin Spacey, Bill Cosby.
0
kobuzchu kiz
(11.06.21)
80liler icin direk Guner Umit'tir herhalde. Herif Turkiye'nin o zamanlar en unlu adami iken tek kelime ile bitti.

Hakan Sukur'de kafaya oynar.
0
cooperr
(11.06.21)
Okan BAYÜLGEN
Necati ŞAŞMAZ
Muharrem İNCE
Fatih TERİM
0
her seye atarlanan adam
(11.06.21)
Sezen Aksu
Kadir İnanır
Yavuz Bingöl
0
pro9it9is9
(12.06.21)
(13)

türkiye'de neden yabancı okullar var?

ardt
türkiye'de (aslında sanırım sadece istanbul'da) amerikan okulları var mı bilmiyorum ama bir sürü alman ve fransız liseleri var (en çok da fransız, sürüyle).bu okullar dini misyonerlik okulları mı? öyleyse, misyonerliği bırakmak zorunda kaldıktan sonra neden varlıklarına devam etmişler?bunların varol
türkiye'de (aslında sanırım sadece istanbul'da) amerikan okulları var mı bilmiyorum ama bir sürü alman ve fransız liseleri var (en çok da fransız, sürüyle).

bu okullar dini misyonerlik okulları mı? öyleyse, misyonerliği bırakmak zorunda kaldıktan sonra neden varlıklarına devam etmişler?

bunların varolma sebebi osmanlı'nın bir zamanlar sömürgemsi bir devlet olmasından mı kaynaklanıyor? öyleyse, bu okulların ülkemizde bulunması bizim için bir utanç kaynağı değil mi?

sorumsu bir cümle: herhalde almanya, fransa, ispanya gibi yerlerde başka ülkelerin okulları bulunmuyordur?
0
ardt
(06.06.21)
Pek çok ülkenin pek çok ülkede okulları var.

Evet misyonerlik amacı var ancak utanç kaynağı da değil.

Bu ülkenin en eski Amerikan okullarından biri Tarsus’ta.

Bunlar üşkenin zenginliği olarak görülmeli. Şunu da kabul etmek gerekiyor bu ülkede cidd bir entelektüel baskınlığı var kolej mezunlarının. Bu da kötü demek değil.

Türkiye’nin de başka ülkelerde okulları var aynı şekilde.

Ayrıca bizimkiler de misyoner okulları.
0
tessera
(06.06.21)
@tessera: "Pek çok ülkenin pek çok ülkede okulları var."

gelişmiş ülkelerin, gelişmiş ülkelerde okulları var mı?

milliyetçi bir insan değilim ama bir fransız lisesinde, fransa'nın kültürünü ve değerlerini, önemli kişiliklerini bizim türk çocuklara öğretmek bana oldukça saçma geliyor. sanki biz medeniyet görmemişiz de fransızlar bizi medeniyetle tanıştırıyormuş gibi geliyor.
0
🌸ardt
(06.06.21)
saçma geliyorsa gönderme çocuğunu o okula, öğrenmesin? ben almanca okudum okulu ss subayı olmadım.
0
nahtoderfahrung
(06.06.21)
tessera +1

Hollanda ve Almanya'da Amerikan okulları var örneğin. Google'da bulabilirsiniz detaylarını.
0
fotrsapka
(06.06.21)
Gelismis ulkelerde de var.
Los angeles'ta, berlin'de fransiz liseleri var.

Fransa'da yaşadığım şehirde Amerikan lisesi var.
Kısacası tahmininiz yanlış.
0
logisticsmanager
(06.06.21)
fisna.org Kuzey Amerika kıtasındaki Fransız okulları
www.internationalschoolparent.com Birleşik Krallık'taki Fransız liseleri
www.completefrance.com Fransa'daki uluslararası okullar
en.wikipedia.org/wiki/Category:British_international_schools_in_Germany Almanya'daki İngiliz okulları
vesaire vesaire.

Gelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelerde okulları var evet, aşağılık kompleksi yapılacak bir mevzu değil.

Edit: Wiki linki tuhaf çıktı, alternatif olarak Almanya'daki uluslararası okullar linki:
www.expatica.com
0
kobuzchu kiz
(06.06.21)
Hemen hemen her yerde italyan fransız okulları var.

Mesela diplomatlar ve benzeri işlerdeki insanlar çocuklarını fransız okullarına yollar. Neden derseniz birkaç nedeni var. Birincisi bakalorya veriyorlar ki her yerde lise eğitimi geçerli olsun diye. İkincisi her ülkede o eğitim aynı seviyede ya da yakın seviyede. Ülke değiştirmek zorunda kaldıklarında çocuklarınon problem yaşamasını önlüyor. Tabi bi de uluslar arası ilişkiler dünyasında fransızca değerli bir dil, statü gibi biraz da.

Her ülkenin her yerde yok ama çoğu gelişmiş ülkenin çok fazla yerde var.
0
tessera
(06.06.21)
Fransizlar cok eski.
misyonerlik amacli acilmistir italyadan fransaya falan gecmistir.
Misyonerlik deyince osmanliyi batirmak icin degil kendi aralarindaki kavgadan da dolayi var. Papayla falan kavgalari barismalari vs.. cok degisik tarihleri vardir.
Bundan cikanlar turkcu falan olur fransizlardan nefret eder.
Mezunlardan cogu elci konsolos falan olurdu eskiden.

Amerika okullari sonradan acilmis, 1. Dunya savasi oncesi osmaliyi parcalamak icin.
Savastan sonra cogu kapatilmis.

Kalanlar amerikan aski pompalar. Ogrenciler amerikayi cok sever.

Aha bunlar yabanci o zaman dusmandir diye tek potaya koymamak lazim hepsinin amaci kulturu falan farkli.

Zaten kanunlari yonetmelikleri falan ayri, tarih dersini gidip yabanci dilde vermeleri yasak falan.
0
divit
(06.06.21)
Şu anda en iyi eğitimi bu okullar veriyor. Adam devşirme kısmı bence de var. Aileler genellikle de yurt dışına gidiş olanağı için çocuklarını gönderiyor.
Rahatsız olan göndermez.
Yerli ve milli okullarımız var ne de olsa.
0
pro9it9is9
(06.06.21)
Bu arada eski derken gercekten eski, istanbul'un fethinden daha once acmislar okulu.
0
divit
(06.06.21)
Türkiye'nin de yurt dışında okulları var. Hatta kurulduğu zaman cumhurbaskani ziyaret ediyor. Umarım Türkiye'ye de başka ülkelerin iyi okulları gelir, Türkiye de iyi okullar açar. Örneğin Japonya bir lise açıp iyi bir mühendislik dersi verebilir.
0
howfaristhesky
(06.06.21)
Yabanci okul mezunuyum.
Hic de o ulkenin degerlerini, onemli kisiliklerini, tarihini filan ogrenmedik.
Turk dili ve edebiyati dersimiz vardi, tarih ve cografya da turkceydi ve turk müfredatina goreydi. Milli guvenlik dersimiz de vardi, ordudan emekli birisi geliyordu hatta.

Alman dili ve edebiyati dersimiz vardi, okulun asil diliydi sonucta. orada tabi ki onlarin onemli yazarlarini, edebi donemlerini vs ogrendik, bunda yanlis bir sey gormuyorum.
Matematik, fizik gibi derslerde konular turk mufredatindan farkliydi, o yuzden yurtdisina hazirladiklari bir gercek. Turkiye’de okumayi isteyen öss’ye iyi hazirlayan, son senesinde raporla okula gitmeyecegi yerli ve milli bir okula gitmeli zaten, bu okullar bunun icin yanlis yerler ama mezunlarinin cogu da turkiye’nin en iyi universitelerine girmeyi basarabiliyorlar her seye ragmen.

Gelismis ulkelerin gelismis ulkelerde okullari var, evet.
0
kuehles blondes
(06.06.21)
Okullar kültür emperyalizminin önemli bir parçasıdır. Mesela ispanyollar da esmer, türkler de. Ama ispanyollar bundan gocunmuyor hatta avrupa'da oldukça yakışıklı / güzel bulunurken, türkler kendilerini sarışın ve renkli gözlü yapmak için deliriyor.

Acaba neden?

Batı ülkeleri birbirilerinin sınırları içinde okullar açıyorlar. Almanya fransa'da, fransa amerika'da. Ama bu daha çok kültürel bir dayanışmanın ve ekonomik işbirliklerinin bir parçası. Bir diğer amaç da o ülkede kendi çıkarlarına uyacak insanlar da yetiştirmek. ATıyorum abd'deki fransız şirketlerinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek de bu okulların misyonu. Tabii yine kendi içlerinde ufak istihbarat faaliyetleri de yürütüyorlardır bu okulları paravan olarak kullanarak.

Ama dediğim gibi batı ülkelerinin birbirleri içinde okul açması daha çok kültürel dayanışmanın bir parçası.

Asıl mevzu, batı ülkelerinin gelişmekte olan ülkelerde açtıkları okullar. Özellikle 18-20 yüzyılda bu okulların bir çoğu misyonerlik ve emperyalist faaliyetler için kuruldu.

Bu tarz faaliyetlere yumuşak güç denir. Elbette kimse gelip de öğrencilere hadi ülkenizden nefret edin demiyor. Tam tersine, okulu kuran ülke kendi değerlerini sevdirmeye ve sempati toplama gayretinde oluyor. Kitle iletişim kuramlarında fikir ekme gibi bir teori vardır. Muazzam bir yöntemdir. Sempati toplayarak, telkinlerle ya da farklı tekniklerle insanların bir fikri benimsemesini sağlarsınız. Örneğin batı medeniyetinin üstünlüğünü orta okul çağında aldığınız çocuklar üniversiteye gelene kadar tatlı tatlı benimsetebilirsiniz. Burada bahsettiğim teknik ya da ekonomik üstünlük değil.

Mesela Osmanlı'nın son dönemlerinde, cumhuriyet döneminin neredeyse tamamında batılı insan tipi epey yüceltilmiştir. İnsanlar bir alman, fransız, ingiliz karşısında kendini daha yetersiz hissediyor. Güzellik algımız bile böyle şekillenmiş. Ülkenin yarısının sarışın renkli gözlü olmak istemesi tuhaf değil mi? Yukarıda bahsettiğim gibi, ispanyollar bizimle benzer fiziksel özelliklere sahip olmalarına rağmen bundan gocunmuyorlar. Çünkü bizim kadar kültürel emperyalizme maruz kalmadılar.

Bunda osmanlı entelektüellerinin ve ilk dönem cumhuriyet entelektüellerinin önemli bölümünün dönemin yabancı okullarında okumuş olmasının etkisi büyük bence. 1. dünya savaşı'ndan sonra ülkedeki tüm gazetecilerin, yazarların, bürokratların okudukları lisenin bağlı olduğu ülkenin mandasına girmeyi savunması tesadüf olmasa gerek.

Dediğim gibi kimse bu insanlara gidip de "bizim için çalışın" demiyor. Ama propaganda öyle güçlü bir silah ki, insanlar farkında olmadan kendilerine dayatılan düşünceyi büyük bir istekle kendi fikirleri gibi benimseyebiliyorlar.

Fransız okullarından mezun çok arkadaşım var. Birçoğu farkında olmadan fransızlara benzemeye çalışıyor. "parissienne" görünmeye çalışıyorlar. Tarif etmesi çok garip bir psikoloji bu. ama ne demek istediğimi anlatabildiğimi sanıyorum. Sürekli "ben fransız kültürüyle büyüdüm" imasında bulunuyor çünkü o kültürü daha üstün görüyor bilinçaltında. gibi gibi...

Ha türkiye de bunu yapıyor farklı ülkelerde okullar açarak elbette. JAponlar da... Ama batı medeniyeti daha yayılmacı bir politika izlediği için bu daha ilginç noktalara varabiliyor.

Bu arada "yeni kültürler tanımaktan ne çıkar" algısı da gelişmekte olan ülkelere öğretilen bir tavır. Elbette yeni kültürlere açık olmak çok değerli. Ama siz fransa'da
müfredatının türkler tarafından belirlendiği, türk kültürünün baskın olduğu bir okul açabilir misiniz bir düşünün:) Bir türk olarak okul açabilirsiniz. Ama türk kültürünün baskın olduğu bir okul fransa'da türkiye'deki fransız okullarından daha fazla baskı görür.

Şu bir gerçek ki, milliyetçiliğin ve patriotismin modası geçti anlayışı sadece nedense gelişmekte olan ülkelerde oldukça yaygın. Batı medeniyeti kendi sınırları içinde son derece patritotic, milliyetçi ve muhafazakar olabiliyor. Yabancı dil öğrenmek için bizim kadar gereksinim duymuyorlar mesela.
0
anten
(07.06.21)
(9)

Ekmeğe parfüm sinmiş.

bare gud dømmer meg
Çantanın içine biraz parfüm dökülmüş. Çantaya koyduğum ekmeğede parfüm kokusu sinmiş. Dün öğleden beri duruyor. Halbuki ekmek ayrı bir poşetin içindeydi çok ilginç. Markete uzak bir lokasyondayım bu ekmek yenir mi?
Çantanın içine biraz parfüm dökülmüş. Çantaya koyduğum ekmeğede parfüm kokusu sinmiş. Dün öğleden beri duruyor. Halbuki ekmek ayrı bir poşetin içindeydi çok ilginç. Markete uzak bir lokasyondayım bu ekmek yenir mi?
0
bare gud dømmer meg
(05.06.21)
Kesinlikle yenmez.
0
hayirsiz
(05.06.21)
biraz poşetin dışında havalandır. sonra tadına bak. tatta bişey yoksa ye. ya da kabuğunu soy içini ye
0
xrated
(05.06.21)
@hayırsız neden yenmez hocam?

@xrated havalandırdım ama sonuç yok. Tadına baktım azıcık sinmiş ağzıma parfüm geliyor
0
🌸bare gud dømmer meg
(05.06.21)
yeme o zaman. sonuçta ozon tabakasına bile zarar veriyor diyorlar.
0
xrated
(05.06.21)
Ekmek yok başka
0
🌸bare gud dømmer meg
(05.06.21)
yeme bence
0
oekuklu
(05.06.21)
Yenmez.
0
bigbadabum
(05.06.21)
Doğrudan üzerine dökülmemişse yenir. İçini yiyebilirsiniz.
Marketten alındığında bile böyle kokular sinmiş oluyor yiyeceklere.
0
pro9it9is9
(05.06.21)
Cevabım geç oldu, kusura bakmayın.

Ben yemezdim, parfüm tadı geldiğine göre bir şekilde sinmiş. Kimyasal bir madde sonuçta, zarar verme ihtimali var.
0
hayirsiz
(06.06.21)
(1)

Lomber ponksiyon sonrası yatış pozisyonu

havana
Zorlu bir LP geçirdim. Baş ağrısından ötürü iki üç dk dan fazla oturamıyorum. Her yerde sırt üstü yatın yazıyor ama o zaman da belim çok ağrıyor yan yatmamda sakınca var mıdır, yoksa yatar pozisyonda olmak yeterli mi? Teşekkürler cevaplar için :’)
Zorlu bir LP geçirdim. Baş ağrısından ötürü iki üç dk dan fazla oturamıyorum. Her yerde sırt üstü yatın yazıyor ama o zaman da belim çok ağrıyor yan yatmamda sakınca var mıdır, yoksa yatar pozisyonda olmak yeterli mi? Teşekkürler cevaplar için :’)
0
havana
(04.06.21)
Özel bir pozisyon yok. Yan da yatılabilir.
Bol sıvı, arada kahve alımı önerilir. Kafeinli ağrı kesiciler gerekiyorsa kullanılabilir. Ama kafeini abartmamak da gerekir tabi.
0
pro9it9is9
(04.06.21)
(13)

Aşı tercihi

dissendium
Merhabalar. 20 ile 30 yaş arasında olanlar, aşı sırası size geldiğinde hangi aşıyı tercih etmeyi düşünüyorsunuz ve neden?
Merhabalar. 20 ile 30 yaş arasında olanlar, aşı sırası size geldiğinde hangi aşıyı tercih etmeyi düşünüyorsunuz ve neden?
0
dissendium
(03.06.21)
seçim tercihi olmayacağını düşünmekle beraber biontech. vize sorunu yaşamamak için.
0
duyurukullanıcısı
(03.06.21)
Yasim belirttiginiz araligin uzerinde ama yine de cevap vereyim, siram geldiginde mumkun olursa BioNTech olacagim.
0
invictae
(03.06.21)
2-3 ay önce olsa sinovac derdim de şimdi tereddütsüz biontech diyorum. koruma oranı daha yüksek, ilk dozda dahi kaydadeğer bir koruma sağlıyor, mutasyonlara karşı da etkisi olduğu belirtildi, bir de ağustos'ta ingiltere'ye gitme olasılığım var sinovac'ı tanıyacaklarını sanmıyorum.
0
signore
(03.06.21)
Ben de seçme şansım olursa Biontech seçerim.
0
buff
(03.06.21)
Biontech'ciler, ilerde çıkabilecek yan etkilersen korkmuyor musunuz ?
0
vizivozo
(03.06.21)
anneme biontech aldık, oldu da. ben de olursam biontech.

Tüm avrupa + ingiltere biontech vuruyor vardır bi bildikleri.
0
phiphi
(03.06.21)
Koruyuculuğu daha az ancak Sinovac daha güvenilir.
0
pro9it9is9
(03.06.21)
onceligim biontech ama siram gelince tursu suyu bassalar bile umrumda degil artik yeter ki salsinlar bizi biktim kendim icin degil ben zaten asosyalim de insanlik icin istiyorum sokaga cikilamayan bir dunya mi olur yeter la
0
der meister
(03.06.21)
Cin asisi olcam, eger tercih hakki verilirse.

almanlara guvenmiyorum.
Asiyi ugur sahin olmak istemedi beni killandirdi.
Volkswagen skandalini daha sindiremedik.
2 yil alman sirketinde calistim projelerde cok kolpa isler yaptilar ayar ettiler beni.

Cin'de en kotu ihtimalle musluk suyu vurulmus oluruz o da oldurmez.
0
divit
(04.06.21)
Bu aşıyı Sadece türklere yaptırıyor olsalar hadi şüpheye düşeyim derdim ama dünyada onlarca ülke gözü kapalı biontech i seçmişken ve sinovac yalnızca tr seviyesinde üç beş ülke tarafından talep edilmişken sinovac olamazdım.
Biontech 1. dozu oldum 2 hafta önce.
0
somethinginthewayshemoves
(04.06.21)
israil ve bahreyn vakalarına bi göz atın derim. ona göre aşınızı olun, geniş ölçekli iki örnek.

ben biontech düşünüyorum.

twitter.com
0
false pretension
(04.06.21)
Tam simdi ustteki grafige bakiyordum, denk geldi.
iki grafik ayni olcekte bile degil.
Bahreynin tepe noktasi digerinin normali gibi.
Zaten vurduklari asi da sinovac degilmis. Baska bir cin asisiymis.
Ulke baskani aciklamasini okudum ramazan bayrami nedeniyle ve test sayisini artirmalari nedeniyle sayilar cosmus.
Zaten nufuslari da 1.5 milyonmus.


Bu medyatik doktorlar niye istatistik manipulasyonu yapar hic anlamiyorum.
Adam nerdeyse sayiyi artiriyor diyecek.
0
divit
(04.06.21)
Belki kötü bi tesadüf ama çevremde son bi ayda biontech aşısi olup kalp krizi geçiren 5 kişi oldu.yaslari 50 ve üzereydi.
0
essoist
(05.06.21)
(13)

Türkçe dil bilgisi kontrolü - aşağıdaki cümle doğru mu?

zimbirik
O gün hava büyük ihtimalle soğukmuştur.O sırada elinde büyük ihtimalle bıçak varmıştır.O gün eve erken gitmiştir.Bu cümlelerin hangileri doğru ya da yanlış. Bizim oralarda bu "muştur" , "mıştır" kalıbı çok kullanılıyor. Bi arkadaş yanlış kullanıyorsunuz dedi. Doğru bilgi verebilecek olan var mı?
O gün hava büyük ihtimalle soğukmuştur.

O sırada elinde büyük ihtimalle bıçak varmıştır.

O gün eve erken gitmiştir.

Bu cümlelerin hangileri doğru ya da yanlış. Bizim oralarda bu "muştur" , "mıştır" kalıbı çok kullanılıyor. Bi arkadaş yanlış kullanıyorsunuz dedi.

Doğru bilgi verebilecek olan var mı?
0
zimbirik
(01.06.21)
"gitmiştir" doğru ama diğerleri konusunda tereddütlerim var.
0
co2s2
(01.06.21)
değil tabii ki :D

"soğuktu/soğukmuş"
"vardı/varmış"
gitmiştir burada varsayım ise doğru olur ancak, neden? o gün eve erken gitmiştir, ondan. onun dışında "gitmiş" veya "gitti"
0
aydonno
(01.06.21)
1 ve 2 yanlış.
3 doğru.
-miş eki alan sözcüklerin farklılığından kaynaklanıyor olabilir. 3. cümlede fiil zaman eki almış. 1 ve 2 için Türkçenin yapısına hakim, bilgili yazarlar yanıt verebilir.
0
pro9it9is9
(01.06.21)
Ağızlarda bu kullanım var,yazı dilinde yok. Büyük ihtimalle deyince soğuktur diye bitirilmeli. İkisi üst üste olmaz.
Büyük ihtimalle bıçak vardır.
0
oyokbuyoknevar
(01.06.21)
1-2 yanlış.
3 doğru.

Açıklama:
"O gün hava büyük ihtimalle soğukmuştur."
tahmin mi ediyor ? (hava büyük ihtimalle soğuktu)
birinden mi duydu? (hava soğukmuş)

açıklama 2:
ilk iki cümle isim cümlesi.
sonuncu fiil cümlesi.

erken açıklama 3:
fiilde de bu yanlışın yapıldığını duydum.
örnek : ben buraya yanlış gelmiştirimdir. :D bu da yanlış. sorulmadan söyleyeyim dedim.

ikisi aynı anda olamaz.
0
rewlack
(01.06.21)
O gün hava büyük ihtimalle soğuktu.
O sırada elinde büyük ihtimalle bıçak vardı.
O gün eve erken gitmiştir.

"Varmıştır" ancak "varmak" olarak kullanırsak doğru olabilir. "Şimdiye kadar eve varmıştır."
Var ve soğuk bu cümlelerde isim-fiil oluyor yanılmıyorsam, o yüzden "gitmiştir" doğru ama diğerleri değil. Birincisi bu.

İkincisi, ilk iki cümle soğukmuş, varmış diye kurulduğunda istediğiniz anlamı veriyor, -tır'ın anlama katkısı yok, o yüzden yanlış.

Edit:
Ama,
O gün hava büyük ihtimalle soğukmuş.
O gün hava büyük ihtimalle soğuktu.
Bu iki cümle arasında da anlam farkı var.
0
kobuzchu kiz
(01.06.21)
Daha önce kullandığım için bi arkadaş uyardı. Sonra biraz bakındım ama kulağıma o kadar doğru geliyor ki değiştiremedim.
Memlekete gidince farkettim bizim ailede herkes bu şekilde kullanıyor :D

Şuan çok kullanmaktan iyice yabancılaştım kelimelere. Açıklamalar için teşekkür ediyorum.
0
🌸zimbirik
(01.06.21)
1 ve 2'yi ben de kullanıyorum ve bazen dalga geçenler oluyor. Yanlış diyenler neye dayanarak yanlış diyor yani kural ne?

Ben bir ara merak edip baktığımda aksi bir bilgi bulamamıştım.

Eylemde kullanılan ifade diğer türlü neden kullanılamıyor? Olmaz diyenler sadece olmaz demiş ama gramatik bir kaynak ya da sebep sunmamislar...
0
bay b
(01.06.21)
İlk iki cümledeki hatalar aslında çok bariz. Bir sözcüğe birden çok ek eylem getiremezsiniz.

soğukmuştur --> soğuk(isim kökü) + imiş(ek eylemin rivayetinin 3.tekil şahıs çekimi) + tur(ek eylemin geniş zamanının 3. tekil şahıs çekimi)

varmıştır --> var(isim kökü) + imiş(ek eylemin rivayetinin 3.tekil şahıs çekimi) + tır(ek eylemin geniş zamanının 3. tekil şahıs çekimi)

gitmiştir --> git(fiil kökü) + miş(duyulan geçmiş zaman kipi) + tir(ek eylemin geniş zamanının 3. tekil şahıs çekimi)

Yani 1 ve 2 yanlış, 3 doğru. Böyle dil bilgisi soruları kesinlikle sadece anlama bakılarak yorumlanmamalı, önemli olan mantık ve yapı.
0
bluntaf
(01.06.21)
ben 1 ve 2'yi yeri gelirse kullanırım.

yanlış olduğu nerede yazıyor güzel bir kaynak varsa inanırım.
yoksa yanlış değildir benim için.
"doğrusu bu" şeklinde gösterilen yazımlar sorudaki anlamı karşılamıyor bence.
0
ofelia
(01.06.21)
@bluntaf

1. ve 1. cümleeki fiillerde neden miş mış eklerini duyulan geçmiş zaman kipi olarak değerlendirmediniz?
0
🌸zimbirik
(01.06.21)
@zimbirik

1 ve 2. cümledeki fiillerde miş mış ekini duyulan geçmiş zaman kipi olarak değerlendirmedik çünkü 1. ve 2. cümlelerde fiil yok. Yalnızca fiiller kip eki alabilirler. Ek eylemin rivayetini ve duyulan geçmiş zamanı karıştırmamak için "mış" ve "miş"i ayırarak kıyaslayabilirsiniz."Ev soğukmuş."u "Ev soğuk imiş" şeklinde yazabiliriz ama "Bilal gitmiş."i "Bilal git imiş" şeklinde yazınca bariz bir şekilde saçma bir cümle oluşuyor. (bkz: imek) (bkz: haber kipi)
0
bluntaf
(01.06.21)
Kelimelere birden fazla ek fiil getiremezsiniz. O yüzden ilk ikisi yanlış. Üçüncü örenğin yükleminde ilki duyulan geçmiş zaman eki, ikincisi ek fiil. O sebeple üçüncü örnek doğru.
0
stronzo
(01.06.21)
(19)

Tıp niye gelişmiyor?

ir mania
Yapay diş yapamıyor saç çıkartamıyor. Ama mühendisliğe bakıyorsun uzaya gidiliyor dünyayı yok edecek bombalar yapılıyor. Teknoloji insan vücuduna gelince neden bu kadar ilkel? Şimdi diyeceksiniz geçmişe bakarsan çok gelişmiş. Bence hala çok ilkel lens takıp çıkarmak bile.
Yapay diş yapamıyor saç çıkartamıyor. Ama mühendisliğe bakıyorsun uzaya gidiliyor dünyayı yok edecek bombalar yapılıyor. Teknoloji insan vücuduna gelince neden bu kadar ilkel? Şimdi diyeceksiniz geçmişe bakarsan çok gelişmiş. Bence hala çok ilkel lens takıp çıkarmak bile.
0
ir mania
(31.05.21)
Süreçler uzun olduğu için, çok para harcanması gerektiği için ilerleme de yavaş oluyor. Bir noktadan sonra hızlanır diye umuyorum. (bkz: crispr)
0
hayirsiz
(31.05.21)
ilaçlar için denek olmak isteyen kaç kişi bulabilirsin ki*
0
sutlu nescafe
(31.05.21)
Gayet gelişiyor. Organ nakli, bypass, stent, kalp pili, lazerle göz ameliyatı gibi onlarca gelişmiş seçenek var.
0
dissendium
(31.05.21)
Daha ne kadar gelişsin 60-70 sene önce en ufak bi mikrobik olayda ölüyordun antibiyotiği buldular ömrün belki de 50-60 sene uzadı, bu bence yeter, ayrıca ilkel bir durum da değil, saç da çıkmasın ne olacak. Ayrıca saç dökülmesi bi hastalık ya da medikal bir sorun değil tıp niye bununla uğraşsın. Ha çok istiyorsan dihidrotestosteronu baskılarsın saç dökülmesi tamamen durur, çok da basit bir olay bu işi gören prostat ilaçları var, tıp buna da bi çare bulmuş aslınsa.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.21)
@kaleci yapay diş var mı hocam veya numarası ayarlanabilen çıkarıp takmak gerekmeyen lens. Bu ikisi en basit şeyler onlar bile yok.
0
🌸ir mania
(31.05.21)
Çünkü mühendisliğin konusu olan materyal ile bir canlı olan insan vücudu çok farklı.
Vücut basit bir denklem, bir formül değil.
Her şeye karşın, insan yaşamını uzatan bir sürü gelişme oldu.
0
pro9it9is9
(31.05.21)
para.

kaliteli bir araba düşünelim. üretildiği zaman onbinlerce euro masraf yapıp üretip karıyla beraber satabilirsin. teknik olarak alıcı sayın 7 milyar insanın tamamı. saç vs için o geçerli değil. kafadan dünyanın yarısını ele kadınların ciddi bir dökülme derdi yok. erkeklerin de %30-35'i kel kalıyor. bunların da yarısı bunu dert ediyor. totalde %10 yapmıyor.

yani genel olarak teknolojik gelişmeler (otomotiv telefon iletişim vs) potansiyel müşteri olarak 7 milyara hitap ederken tıbbi gelişmeler o kadar yüksek insan sayısına erişemiyor.
0
avatar is back
(31.05.21)
dental implantlar yapay diştir
0
ceketimi alip cikcam
(31.05.21)
@ceket hocam porselen onlar yahu ben anlı kanlı dişten bahsediyorum
0
🌸ir mania
(31.05.21)
İmplant var işte diş için daha ne yapsınlar, yani yapay karaciğer dalak böbrek üretiyorlar da diş mi üretemiyorlar? Onun dışında göz gibi hassas bir organa takıp çıkarma zorunluluğu olmamayan bir lens icat etmeye çalışmak sence mantıklı mı, bilim bunun için neden uğraşsın sen vücut için yabancı bir cismi alıp göz gibi hassasiyeti yüksek bir organa sürekli takmak istiyorsun, bunun hiçbir anlamı yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.21)
Ar-ge yerine halk sağlığına ayrılıyor bütçe o yüzden. Bir hastalığın tedavisi üzerine çalışmaktansa hastane açıp insanlara sağlık hizmeti vermek daha kazançlı geliyor.
0
bana kedicik derdi
(31.05.21)
diş için implantlar gayet yeterli ve kabul edilebilir bir kalite sunuyor. daha ötesi için uğraşmanın çok bir manası yok.
saç konusunda da saç ektirme teknolojileri fazlasıyla ilerledi.
lens dediğin şey de mucizevi bir madde, malzeme mühendisliğinin son noktası. kalıcı lensler de mevcut, katarakt vs için kullanılıyor mecbur kalırsan.
yani özetle tıp şu an 20 sene önceye göre bile inanılmaz bir noktada. bundan 70-80 sene önce ortalama yaş 40 falanmış yani öyle düşün.
0
roket adam
(31.05.21)
(bkz: crispr) Scissors diye google’dan makaleleri oku bence
Yapılan buluş mars’a gitmekten bile çok daha önemli

Bence sen dünyayı takip etmiyorsun
Bu konularla ilgili dünya çapında harika siteler var
Ekşi sözlük’te gündem olmaz, basında da gündem olmaz
Biz Sedat peker’le yatıp, süleyman soylu ile uyanıyoruz, euro’yla, dolarla, işsizlikle uğraşıyoruz, dünya bambaşka şeyler konuşuyor maalesef
0
otopsicocugu
(01.06.21)
1) mühendisliğin birçok dalında, askeri harcamalar kapsamında nerdeyse sınırsız bütçe ve kadro ile araştırma yapılıyor.
uzaya gidilebilmesi için hibe edilen askeri bütçeyi, son 50 senede tıbbi araştırmalara versek gözümüzden süpermen lazeri bile çıkardı.

2) tıbbın ilerlemesini sağlayan temel araştırmalar büyük oranda hemen para kazandırmıyor. aziz sancar mesela dna'nın kendini tamir etme mekanizmaları için çalışıyor. bu temel bilgidir. bu bilgiyle birilerinin para kazandırcak bir ilaç üretip satması belki 20 sene alacak. durum böyle olunca büyük şirketler temel tıbbi araştırmalara harcama yapmıyor. ancak aziz hoca gibi idealist hocalar, üniversitenin kuş pipisi kadar bütçesiyle birşeyler üretmeye çabalıyor.

ama diğer mühendislik alanlarında yapılan çalışmalar kısa sürede para kazandırm apotansiyeline sahip. sermayede o araştırmalara akıyor haliylen.

3) birde insanlar aslında uzun yaşamı, sağlıklı yaşamı falan önemsemiyor. takmıyorlar. en basitinden şu pandemi ortamında bile en önmeli kriter d vitaminini belli seviyede tutmak, c vitamini ve çinko almak. toplumun yüzde kaçı umursuyor bunu ? mehmet öz bu üçünü özellikle tavsiye etti, türkçe video yayınladı, kimin umrunda ki ? insan ömrünü uzattığı bilinen antioksidanlar var, eczanelerde sigara fiyatına satılıyor. git sor kaç tane satılıyormuş.
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.06.21)
Mühendislikte yatırımın çoğu özel sektörden geliyor, tıpta devlet/kamu üzerinden. Bence temel sıkıntı bu. Yani bütçe farkı da vardır, ama tıbbın çok daha sıkı bir şekilde regüle edilen bir sektör olması gelişmesini engelliyor diye düşünüyorum.

Ha tıbbı tamamen özelleştirmek mantıklı mı? Değil. Düzgün bir şekilde yapılması da imkansıza yakın bence, ama bu sebepten dolayı gelişme hızı düşük.
0
plutongezegendegilmi
(01.06.21)
Teknoloji ilkel değil, bence siz tıp bilimini sadece biyomateryaller bakımından değerlendiriyorsunuz. Yapay diş dedikleriniz porselen değil, içeriğinde opaklıktan mukavemete kadar bir çok özelliği etkileyen malzemelerin karışımı. Ama sonuçta yapay bir malzeme ve dişin yerini almak için de gayet yeterli bir çözüm sunuyor aslında. kaldı ki, hücre doku kültürü ile kulak yapıyor insanlar, mesele malzemeyi laboratuvarda yapmakla bitmiyor. vücudun kendine ait bir bağışıklık sistemi var, siz dışardan neyi verseniz kendinden değilse reddediyor. öyle olmasaydı, insandan alınan organlar, kan, kemik iliği başka insanın bedeninde reddedilmezdi. bu konuda bile, kontrollü olarak insan kanındaki tüm bağışıklık hücreleri sıfırlanarak kemik iliği nakilleri yapılıyor.
Onlarca ilaç araştırmasında görev aldım, yaklaşık 50 tane de tıbbi cihazın kapsamlı raporlamasını yapmışımdır.b en bile bu kadar işin içindeyken hala önüme yeni bir üretim teknolojisi, yeni bir tedavi/tanı yöntemi geldiğinde 'ulan tıp ne kadar ilerlemiş' diyorum. kanser hücrelerinin üreme yollarını tıkayan akıllı ilaçlar yapılıyor, ultrasonik patlama yaratarak (böbrek taşının kırılmasındaki mantık) damar içine gönderilen ve oradaki tıkanıklığı açan stentler yapılıyor (bakınız damar içi gibi incecik bir alandan bahsediyoruz), bunların haberleri yapılmıyor diye ilerleme olmadığını düşünemeyiz.

mesela verdiğiniz örnek, numarası değişen lens... neden olsun ki, mevcut optik camlar, farklı materyallerden üretilen yumuşak/sert lensler ve oftalmolojik cerrahi laser uygulamaları bu sorunların çözümü için yeterli seçenekler sunuyor. numarası değişen bir lens olsa, şimdiki lensler kadar saydam, ince, esnek ve geçirgen olabilir mi? laser bile her göze uygun olmadığı için farklı kornea özelliklerine uygun çeşitli cihazlar geliştirildi. neden bu kadar insan ve para kaynağı saç çıkarmak için harcansın ki? tabii ki firmalar da çok masum değil ama saçsızlıktan ölen yok sonuçta... göz cerrahisinde kullanılan o kadar mikrocerrahi alet var ki, bunların gelişimini ve ne işe yaradıklarını okumak bile' oha bunu da mı yapıyorlarmış' dedirtiyor.

bu arada mühendislik bu kadar ilerledi derken aslında tıptaki bu gelişmeleri yine mühendislerin ve doktorların birlikte çalışarak sağladığından habersizsiniz sanırım. tıp mühendisliği, genetik mühendisliği, biyomalzeme mühendisliği diye bir çok alan var. Biyomalzeme konusu hem çok geniş, hem de yukarıda belirttiğim gibi vücudun savunma sistemi tarafından sınırlanan bir alan. Malzemeyi laboratuvarda geliştirseniz bile biyouyumlu olması için birçok testten geçmesi gerekiyor, sitotoksisite, genotoksisite, mutajenite, akut ve kronik toksisite, kan uyumluluğu gibi bir çok test var ve seramik, metal veya diğer canlılardan elde edilen biyomalzemeler de dahil hepsi için %100 biyouyumluluk mümkün değil.
0
curukturpkokusu
(01.06.21)
Özne insan olduğu zaman gelişmeler diğer alanlara göre çok daha yavaş oluyor hocam. Kendi alanımdan örnek verirsem, yapay zeka dünyada son 10 yılda müthiş bir yol katetti. Ancak bu yapay zeka uygulamalarının öznesi insan olan ürünlere entegre edilmesi hala büyük bir problem. Örneğin otonom kara araçları hala insan ölümlü kazalara neden olabiliyorlar. Ya da microsoft yarattığı yapay zekalı twtitter botunu, insanlar tarafından istismar edildiği gerekçesiyle yayından kaldırmak zorunda kalıyor. Ya da hala otonom savaşçı iha/sihalar etkin bir şekilde kullanılamıyor, ufak bir hata sivil insanların/kendi askerlerinin ölümüne neden olabilir.

Tıp biliminde de yaşadığımız süreçte bir aşı geliştirmek bile aylar süren deneylerden sonra ortaya çıkıyor, çünkü her türlü yan etki belirlenmek zorunda ve öznesi insan.
0
ciagra
(01.06.21)
Tıp hatta genel olarak bilim birilerinin elinde tekel durumdadır .
Gelişen de tıp değil tıp endüstrisidir. Konu insana çip yalmaya kadar gelmişken bu zamanda kontrolü kimlerin ele alacağı konuşulmuyor .
Dünyanın bir farklı yerindeki araştırma buluş ve deneyler aslında birbiriyle bağlantılı ve belli bir amaca hizmet etmektedir. Haberler bize ayrı ve parçları birbirinden bağımsız gibi verildiğinden bu parçaları birleştirmek ve anlamlandırmak için ayrıca bilgi temelli alt yapı gerekiyor.

Gen araştırmaları şu an insana zararlı olarak ilerliyor.
insanı değiştirme ve topraktan/doğasından uzaklaştıran her şey temelde insana zararlı olmakla birlikte daha yeni/güncel/zaman uygun ve bilimsel olarak sunuluyor.
İnsanın kendisi şu an bilimsellik adı altında işgal edilmiş durumda.
Bazı Tedavi yöntemlerinin kendisi bizzat hastalık hatta ölüm sebebi oluyor.
Bir ilaç şirketinin vaadleriyle bir doktorun her daim o ilaç şirketinin ilaçlarını reçeteye yazmasına "tedavi " denebilir mi?
Hasta olan insan, aslında böyle bir ortamda ilaç müşterisi olduğunu ne zaman anlayacak?
Evet güzel çalışan sağlık görevlileri de var ama sorun arızalı olanlardan başlıyor zaten.

www.hurriyet.com.tr

www.winally.com

Caps:

i.hizliresim.com

araştırılırsa yok hipokrat yemini yok etik yok tıp ahlakının da
birer örtü ve bir yere kadar olduğu görülür.
0
Erva
(01.06.21)
Nasıl yani? Daha ne kadar gelişsin?Atatürk için diyoruz ya çok erken vefat etti diye. Öldüğünde 57 yaşındaydı. Erken vefat etmedi aslında, o yıllarda yaşam süresi o kadardı. Şimdi 80 civarı. Ortalama yaş süresi 25 yıl artmış, çok çok çok büyük bür gelişme bu.

İmplantı begenmiyor, kanlı canlı diş istiyorsun ya o aslında sıfırdan kanlı canlı insan yaratmak demek. Henüz robot aşamadındayız.
Açıkçası bu soruyu sorman yaşının çok genç olduğunu(20 nin altında) ve herhangi bir bilimin akademik olarak içinde olmadığını düşündürüyor.
0
sumuklu asilzade
(01.06.21)
(2)

birkac sorum var (insaat ve beyin)

ateistanbul
1- tadilat/insaat izninde tek yetkili belediye mi? yazligimi kapsayan belediye encumeni aksi bir karar almamis diye etraf savas alanina donmus, taktuktaktuk sabahtan beri. isin garibi sabah 7'den 19'a kadar legalmis. 7 nasil, kim tarafindan legal olarak belirlenmis olabilir? bana o arkadasi bulabili
1- tadilat/insaat izninde tek yetkili belediye mi? yazligimi kapsayan belediye encumeni aksi bir karar almamis diye etraf savas alanina donmus, taktuktaktuk sabahtan beri. isin garibi sabah 7'den 19'a kadar legalmis. 7 nasil, kim tarafindan legal olarak belirlenmis olabilir? bana o arkadasi bulabilir misiniz?


2- beynimde hipofiz adenomu varmis ama hormonlarima bir etkisi cikmadi. boyle hipofiz adenomu olur mu? hipofizde, hormonlari etkilemeyen adenom olmasina sik rastgelinir mi?
0
ateistanbul
(31.05.21)
1- Evet, genelde sayfiye yerlerinde sezonda inşaata izin vermezler, ama bazı bölgelerde bu yasak yok. Sabah 07 akşam 19 arası da genel kural zaten, pazar günü de özel izin alınarak 10:00 çalışmaya başlanabilir.

2- geçmiş olsun
0
John Bloor
(31.05.21)
2) Olur. Adenomların da türleri var. Bazıları salgılama yapmayabilir.
0
pro9it9is9
(31.05.21)
(6)

burada ne yazıyor?

levybroo
GönNo yazan yerdeki sayılar neler?edit: doğrusu hangisi bilsem ona göre tiklicem ama bilemiyoruz :D herkese benden tik.
GönNo yazan yerdeki sayılar neler?

edit: doğrusu hangisi bilsem ona göre tiklicem ama bilemiyoruz :D herkese benden tik.
0
levybroo
(28.05.21)
999720580598
0
logisticsmanager
(28.05.21)
999720560550
diye okudum.
0
mutekebbir
(28.05.21)
999720560598
0
juliette
(28.05.21)
@juli+1
..72056.. ya da ..72058.. olmalı tam belli değil ancak bana 6 gibi geliyor.
0
j r r tolkien hayrani
(28.05.21)
"imam hatipler kapatılsın" gibi okudum. emin değilim.
0
himmet dayi
(28.05.21)
999720500598
0
pro9it9is9
(28.05.21)
(3)

Süpürge önerisi

wanderernotlost
2 kedili bol tüylü bir eve toz torbalı süpürge alacağım. Var mıdır önerisi olan? Hangi markanın süpürgeleri iyidir onu da hiç bilmem sadece marka tavsiyesi de olur :)
2 kedili bol tüylü bir eve toz torbalı süpürge alacağım. Var mıdır önerisi olan? Hangi markanın süpürgeleri iyidir onu da hiç bilmem sadece marka tavsiyesi de olur :)
0
wanderernotlost
(23.05.21)
rowenta parçası kolay bulunur. philips ya da çok popüler markalara yönelmeyin.
0
mikahakkinen
(23.05.21)
Miele'nin C1 diye bir modeli var 1200TL civarında. f/P ürünü tam olarak. Aldık memnun kaldık, bir tane daha alıyoruz.
0
burfak
(23.05.21)
Bir gün BİM ya da A101'den Fantom süpürge almıştık. Ucuz ancak performansı çok iyi. Hatta eve gelen temizlikçi bayan da çok memnun olmuştu. Şimdi dikey olanından da alacağım.
0
pro9it9is9
(23.05.21)
(2)

Ankara'da biontech ikinci doz

baal
Merhabayın,annem için ikinci doz biontech zamanı haziran ortaları. Bize sistemde müsaade edilen aralıkta Polatlı da dahil olmak üzere 4-5 hastaneye baktım bu klinikte uygunluk yok gibi bir uyarı veriyor. Klinik mi dolu, aşı mı yok, güdüle falan mı bakmam lazım, hiçbir şey anlamadık. 12-24 haziran ka
Merhabayın,annem için ikinci doz biontech zamanı haziran ortaları. Bize sistemde müsaade edilen aralıkta Polatlı da dahil olmak üzere 4-5 hastaneye baktım bu klinikte uygunluk yok gibi bir uyarı veriyor. Klinik mi dolu, aşı mı yok, güdüle falan mı bakmam lazım, hiçbir şey anlamadık. 12-24 haziran kabul edelim aşı aralığını, bu aralık için randevu alamıyorum. Napcez şimdi?
0
baal
(19.05.21)
Lösev'e de bakın
0
malheiros
(19.05.21)
Komşu şehirlere de bakın diyeceğim de.
Mesela Manisa'da aşı bulunmayınca İzmir'de olanlar duydum.
Yine yoksa daha randevular açılmamıştır.
0
pro9it9is9
(19.05.21)
(17)

Korona yasakları saçmalıktır

dafuq
Fikrimi degistirirmisiniz. İki hafta daha kademeli yasaklar devam edecekmiş.Dünyada yasaklar ilk başladığı zaman Amerikalılar buna isyan etmişlerdi, aşağıda duyuruda paylaşmıştım. Ne kadar haklı oldukları ortaya çıktı. Özgürlüğüne bu kadar düşkün bir ülkenin dünyanın süper gücü olmasına sasmamali. B
Fikrimi degistirirmisiniz. İki hafta daha kademeli yasaklar devam edecekmiş.

Dünyada yasaklar ilk başladığı zaman Amerikalılar buna isyan etmişlerdi, aşağıda duyuruda paylaşmıştım. Ne kadar haklı oldukları ortaya çıktı. Özgürlüğüne bu kadar düşkün bir ülkenin dünyanın süper gücü olmasına sasmamali. Bizim gibi yasak isteyen milletlerin de geldiği yer ortada. Amerikalılar ne büyük insanlar yahu

www.eksiduyuru.com
0
dafuq
(16.05.21)
biraz eksik görmüşsün bence pandeminin başındaki newyork şehrinde ölüm nüfus oranlarına bir bak, bence başlarda böyle bir uygulama zaman kazanmak için gerekliydi, günümüzde ise tamamen yönetim beceriksizliği
0
freebird5406_2
(16.05.21)
Valla fikrini değiştiremem, çünkü sonuna kadar haklısın.

Gerçi Amerika'da da "aşı olanlar maske takmasın" dediler, şimdi hala "hayır ben açık alanda bile maske takmaya devam edicem" diyenler mevcut. Her yerde var böyle manyaklar, yapacak bir şey yok.
0
plutongezegendegilmi
(16.05.21)
Ilk baslarda mesafeli olmak icin yasaklari destekleyen taraftim cunku tum dunya ayni sekildeydi.
Ama bu son yasaklarda yok filistin, yok sampiyonluk, yok bayram namazi derken bizim gibi aptallara yasak digerlerine bir yasak olmadigi ortaya cikti. Kusura bakmasinlar ama bu saatten sonra yasaklar benim icin yok hukmundedir. Yasaklar sacmaliktir fikrini degistiremem +1
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(16.05.21)
Valla yasaklarin pek ise yaradigini dusunmuyorum. Sokaga cikma yasagi degil de belirli sure kafelerin barlarin sinemalarin vs kapatilmasi makul geliyor bana sadece ama o da bizde fazla uzadi. Ha maddi destegini versin 1 sene kapatsin da bu haliyle buyuk sacmalik.

Ben de olen olsun kafasindayim. Diyorlar ki ama saglik calisanlari cok yoruluyor. Hayatlari boyu saglik calisanlarindan daha fazla yorulan milyonlar var bu ulkede ve yaptiklari is ulkenin gelirinin temelini olusturuyor ama orada da ust sinif alt sinif vatandas ayrimciligi var bariz olarak
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.21)
Zaten bütün mekanlar kapalıyken 21:00 sonrası nasıl bir bulaşma artışı olacak? Hiçbir destek vermeden esnafı ekmeğinden de ediyorlar. Aç kalan esnaf gık bile demiyor, özgürlüğü kısıtlanan halk kırbaçlasalar bile ağzını açmaz. Türkiye bütün dünyanın en büyük eğlencesi bence, bütün kötü olayları hak eden bir topluluk.
0
biravekahve
(16.05.21)
Kısıtlamaları eskiden savunuyordum, belki eski duyurularımı hatırlayanlar vardır. Ama şu andan itibaren a'dan z'ye saçmalık haline geldi diye düşünüyorum. O kadar çok istisna var ve yasaklar o kadar karmaşık hale geldi ki artık hiç bir mantığı kalmadı. 17 gündür mal gibi evdeyiz, o süreçte filistin olayları, maç kutlamaları, saçma sapan bir sürü mesele için insanlar sokağa döküldü. Ne manası kaldı kısıtlamanın.

Ya tam yapılır ya hiç yapılmaz. 55 yaş üstü isteyenler zaten aşılandı. Artık ölen ölsün moduna geçilmeli bence de. Kafayı yiyorum artık her saniye küfür etmekten yoruldum.
0
roket adam
(16.05.21)
Amerika'da yasaklar vardı yalniz, neden yasak yoktu dediniz anlamadim?

Türkiye bu konuda çok kötü yönetiliyor (ne konuda iyi yönetiliyor ayrı konu). Eksiduyuruda sürekli su yasak mi bu yasak mi sorusu var ki anliyorum herkesi.

Fransa'da bayadir aksam 7de couvre feu vardi. O zamana kadar sikinti yoktu yani. 19 mayista o 9'a cikiyor, restoranlar, kafeler falan teraslari aciliyor, haziranda da spor salonlari falan. Disari cikarken de couvre feu saati, telefondan belge doldurup cikiyorsun 5 sn aliyor.

Amerika'nın iyi olmasinin sebeplerinden biri asi. Asi konusunda cogu ülkeden iyiler ki normal. Ama amerika covidde cok iyi falan dogru onerme degil. Olu sayilari falan düşük değil.

Türkiye'nin rezil durumda olması yasaklarin ise yaramadigini göstermiyor bence. Türkiye yasaklari zaten takmadi ki ise yarasin. Kendi hükümeti takmadi yasagi.
0
logisticsmanager
(16.05.21)
Ha bu arada; kendi hükümeti kongreler, yemekler yaparken halkina evde kal, hakkini helal et diyen bir ülkeden yasaklara uyulmasi da beklenemez. Hele hele her işyerini kapatip "allah vere" kafasiyla yardim etmezsen insanlar kafayi yer. Bu ikisini yapamayacaksan yasak falan koymayacaksin.
0
logisticsmanager
(16.05.21)
tam kapanma dedikleri şeyde resmi olarak izinli olanların sayısı 8 milyonun üzerindeydi. yani tam kapanma falan yoktu zaten. işi gücü olanlar çalışmaya devam etti, işsizler kendi mahallelerinde gezdi, yaşlılar zaten kafalarına göre yürüyüşe çıkıyor, gençler sokaklarda takılmaya devam ediyordu. okula giden bir avuç öğrenci de evden devam etti. oturduğum sokaktan ne araba ne çocuk sesi eksikti. yasak boyunca 3 kere markete çıktım. ana caddeye çıktığımda durum vahimdi. herkesin elinde bir poşet insan trafiği vardı resmen. sokak köşelerinde oturanlar, sağda solda sohbet edenler daha neler neler. halka sıfır destek ver, üretene sıfır destek ver, işsize sıfır destek ver, sonra ben sizi eve kapatıyorum de, yok öyle şey. bizim insanımız biat etmeyi anadan babadan öğrendiği için amerika'daki gibi kitlesel bir yeter artık isyanı anca bıçak kemiğe dayanınca olur. o da bu iş 1 sene daha devam ederse anca olur.

bakın mesela bir kısım ads şampiyon olunca sokağa döküldü, öbürleri israil'i protesto ettiler, beriki beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutladı. kimse de bir şey diyemedi. çünkü insanlar örgütlü olarak dışarı çıktılar. halk örgütlü olursa, birbirlerinin yanında olursa her istediğini alır.
0
golgi aygıtı
(16.05.21)
yarim yamalak yasak koymak bir koyup bir kaldirmak sacmalik evet. ama ciddi manada yasaklama ve kisitlama bu isin en etkili cozumu. son derece siki yasak getiren ve bu yasaklari ciddi sekilde uygulayan Cin, Kore gibi ulkelerde asidan cok once virusu kontrol altina almislardi. yasaklari kaldirip normal hayata donen Hindistan'in da iki hafta icinde ne hale geldigi ortada.
0
crucio
(16.05.21)
ABD'de 140 milyon doz aşı uygulanmış (Mart 2021 haberi)
Bizde aşılama yeterli mi? Aç kapa ile idare ediliyor.
Ne bakımdan iki ülkeyi karşılaştırıyoruz burada?
Fikrinizi değiştirmeye hiç uğraşmam.
Ben sahada gördüğüme bakarım. Öyle karar veririm saçmalık mi değil mi.
0
pro9it9is9
(16.05.21)
Süreç en başından beri yönetilemedi.

- Hatırlarsınız şubat-mart 2020 civarı Türkiye'nin tüm çevre ülkelerinde covid vakaları varken, Avrupa ve İran kırılırken, bu ülkelerden uçaklar Türkiye'ye gelirken olan vakalar açıklanmadı.

- Hidroksiklorokin denen ilaç, hiçbir faydası olmamasına hatta zararı olmasına rağmen ve bas bas bağırılmasına rağmen stoklandı, şimdi tedavi protokolünden çıkarılıyor.

- Vaka sayıları şeffafça açıklanmadı. Belki ülkede günlük 60-70 bin vaka varken her gün dalga geçer gibi 1500-2000'li sayıları gördük. Pozitif çıkan insanların kaç olduğu dahi gizlendi.

- Aşı konusu tam bir felaket. 20 gün sözde tam kapanma oldu, ilerleme bir arpa boyu. Türkiye'de üretilecek denen Sputnik, milyonlarca doz gelecek denen Sinovac ortada yok, Nisan ayında yerli aşı çıkacaktı o da ortada yok.

- Vatandaş, esnaf yeterince desteklenmedi, kaderine terk edildi. Şimdi de helallik isteniyor.

- Zincirleme yanlış politikalar, 3 kuruş döviz için "I'm vaccinated" saçmalığını birlikte getirdi. Yabancı sahilimizin, denizimizin tadını çıkarırken Türk'ler aşağılandı. Kur 6,8 TL iken aklı başında herkes bas bas bağırdı MB rezervlerini kuru tutmak için satmayın diye. Hatalar, israflar, liyakatsizlik, cahilce ekonomi politikaları şu saçmalıkları beraberinde getirdi. Hazırlıksız yakalanıldı.

- Sözde tam kapanma var, İsrail protestoları, bayram namazları, şampiyonluk kutlamaları vs. herkes dışarıda dip dibe. Devamlı uzaktan çalışan kurumda olan kişilere dışarı çıkabilsinler diye izin kağıdı veriliyor. 1 hafta sonra vakalar yine her gün 3-5 bin artıyor olacak.

Hiç zannetmiyorum ama umarım artık vatandaş aklını başına alır.
0
Lethe
(16.05.21)
hükümetin bu süreci düzgün yönetememesi ve yasaklara bizzat uymayarak her şeyi çorbaya çevirmesi elbette yasakların gereksiz ve yararsız olduğu anlamına gelmiyor. yukarıda birkaç kullanıcı daha açıklayıcı bir şekilde anlattığından tek tek yorum yapıp fikrinizi değiştirmeye uğraşmak istemiyorum fakat amerika hakkındaki söylemleriniz bazı popülist twitter hesaplarının gazlaması sonucu ortaya konmuş temelsiz düşünceler olarak yansıdı bana.
0
kedimedi
(16.05.21)
roket adam +1

Ama bir yandan da kısıtlamalar varken bir yolunu bulup izin belgesi çıkarıp keyfine gezenlere, ev partileri verenlere, ay bayramlaşmadan olur mu diye oradan oraya gidenlere hâlâ kızıyorum. Ailece mangal partisi verip hepsi hastalanan akrabam var; genel müdür toplantı yaptı diye hastalanan, ailesine bulaştıran, kayınpederiyle üç gün arayla ölen yakınım var; kısıtlamaların faydasız olduğuna asla katılmıyorum. Ama uygulamayı beceremediğimiz için hiçbir işe yaramıyor.
0
kobuzchu kiz
(16.05.21)
yasakların hiçbir işe yaramadığı düşüncemi hiçbir zaman değiştirmeyeceğim. artık kesinlikle sürü bağışıklığına geçilmeli.
0
nothing in my way
(16.05.21)
"Amerikalılar ne büyük insanlar yahu"

hahah

kapatmamakta ısrar eden brezilya'ya, abd'ye, ingiltere'de yüzbinlerce insan öldü. faşist bolsonaro hala kapatmamakta ısrar ediyor, insanlarına aşı olmayın diyor. herkes adama küfrediyor brezilya'da. ingiltere de "sürü bağışıklığı" stratejisinden vazgeçmek zorunda kaldı, çünkü ölümler alıp başını gitmişti. abd'nin de hali ortada, biden biraz tersine çevirmeye çalışıyor.

avrupa'da yasak yok mu sanıyorsunuz? sizin "biz geri ülkeyiz, o yüzden bizde her şey yasak" algınız var ki çok yanlış. hemen hemen her ülkede yasaklar var. ben pek takip etmiyorum artık ama geçen sene italya'da ordu sokağa inmişti yasakları uygulayabilmek için. mesela fransa: www.dw.com

hangi ülkedeydi hatırlamıyorum, avrupa'da olması lazım, geçenlerde bir futbolcu evinde 15-20 kişilik bir parti verdi diye adama ceza kesmişler.

"ölen ölsün kafasında" olanlar, ingilterece denenmiş ama vazgeçilmiş sürü bağışıklığını savunanlarla aynı ortamda bulunmaktan da ar ediyorum. bu insanlar lütfen gidip anne babalarını arayıp "benim hayatı yaşamama engel oluyorsunuz. ölsenize siz, umrumda değilsiniz" desinler. dürüstlük bunu gerektirir.
0
hlot
(16.05.21)
@hlot annem babam olmek istemiyorsa disari cikmasinlar. Bu kadar basit. Bunu diyebiliyorum yeterli mi? Biraz abartiyorsun gibi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.21)
(10)

Ünlü zenginlere çok mesaj gönderiyorlar mıdır insanlar?

etna
Yani Bill Gates veya LeBron James veya cem yılmaz ne bileyim Abdurrahim Albayrak gibi zengin bilinen insanlara sosyal medyadan çok mesaj gönderiyorlar mıdır? Açım, işim yok, bisiklet alicam maaşı yardım eder misiniz gibi?
Yani Bill Gates veya LeBron James veya cem yılmaz ne bileyim Abdurrahim Albayrak gibi zengin bilinen insanlara sosyal medyadan çok mesaj gönderiyorlar mıdır?
Açım, işim yok, bisiklet alicam maaşı yardım eder misiniz gibi?
0
etna
(15.05.21)
Evet. Özellikle yorumlar kısmında bir sürü böyle yorum var.
0
logisticsmanager
(15.05.21)
Pahalı ayakkabı ve telefon olduğunu görenler o kişiden para istiyor. Düşün yani sadece buna bakarak.

Dediğin kişilerden kesinlikle çok isteyen vardır. Sadece isteme de değil. Mesela benzin almak ister pompacı bahşiş ister, mekana gider garson bahşiş ister.
0
rene
(15.05.21)
Bence evet.
0
invictae
(15.05.21)
Ohoo. YouTube'da, Instagram'da takipçi sayısı 10 bin olan kişiler bile mesajlara çok olduğu için bakamıyorum dediğine göre onlara binlerce mesaj geliyordur.
0
dissendium
(15.05.21)
Bill gates lebron falan ülkenin en büyük gazeteleri bile ulaşmak için ajanslar aracılığıyla mesaj gönderiyor çok mesaj gidiyor mu ne? :)

1 milyon takipçisi olan adama sosyal medyada aktifse günde 3-4bin mesaj atılıyordur emin ol
0
avatar is back
(15.05.21)
Bana bile gunde 10 tane mesaj geliyorsa(eksiden) onlar bildirimleri acamiyorlardir.
0
divit
(15.05.21)
Ünsüz olduğum halde ben bile günde birkaç mail alıyorum.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
sirf sizofrenler gunde binlerce mail atiyorlardir.
0
robokot
(15.05.21)
Her yer modern dilenci dolu.

Bir ürünle ilgili distribütörlük sayfam var instagramda.deneme için ürün seti isteyenler,300 takipçiyle ürün tanıtımı yaparımlar,ürün göndermezsem kötü reklam yapacağını iddia edenler gırla gidiyor.numuneci dolu ortalık.
0
duptıs
(15.05.21)
Saydigin isimlere ben zaten her gün beni evlat edinmeleri yonunde bilincalti telkinler iceren atıyorum.
0
yuzo
(16.05.21)
(19)

hayatın tadını çıkarmak

chihirovekohaku
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür? azıcık paylaşalım.
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.
0
chihirovekohaku
(15.05.21)
-Almıyorum
- Türkiye için konuşuyorum Para ile
0
paramolacak
(15.05.21)
1. Hayır
2. İnsanların çoğunun yaptığının aksini yaparak.
bu da tabi işin içindeyken değil de işin/meselenin dışında bir gözlem yoluyla oluyor.
Hayatın her ortamında siyahlar içinde yaşamaya çalışan kimselere yine siyahın yanlışlığını zararını anlatmak zordur.

Örneklerle griden başlamak lazım ki sonrasında beyaza geçilmesi kolay olsun.
0
Erva
(15.05.21)
Hayatın tadı bence gezerek çıkarılır. Türkiye'yi, dünyayı gezen biri bence hayatını yaşıyordur.

Doyum için kesinlikle kişisel gelişim şart. Sadece parayla doyum olmaz. Kitap okumak, film izlemek, yabancı dil öğrenmek, enstrüman öğrenmek, bir sporda uzmanlaşmak, hobi sahibi olmak doyum için gerekli.
0
dissendium
(15.05.21)
- Evet
- insanın içinde olan bir şey bu. doğru bir mindset'e sahip bir insan yerde gördüğü sümüklü böcekten bile mutluluk duyar, bir muhabbet çıkartır. olumsuz insan aşırı zengin olsa en kral yere gitse bile mutsuz olur.
0
roket adam
(15.05.21)
"bende su eksik, su arkadasimda olan sey bende de olsa" kafasindan cikarak tadi cikarilir.
0
hot potato
(15.05.21)
Pandemi sebebiyle almıyorum ama öncesinde elimden gelenin en iyisini yapıyordum.

Hayatın tadı merak edilerek çıkarılır. Bu biraz istek meselesi, içten gelmeyince gelmiyor. Ama insan ne kadar çok şey öğrenirse o kadar çok merak etmeye başlıyor. O yüzden kendini yeni şeyler öğrenmeye biraz zorlar ve bir şeylerin üzerine düşünme eylemini pratik hale getirirse o zaman kendiliğinden gelişiyor.

Merak ettikçe yeni şeyleri öğrenme hevesi geliyor. Ne kadar çok şey deneyimlersen o kadar fazla tanıyorsun kendini, neyin seni memnun ettiğini, neyden keyif aldığını daha somut bir şekilde anlıyorsun. Dünyanın en lezzetli meyvesini yiyen bir köylü bunun farkında olmaz çünkü daha kötüsünü yememiştir. O meyveden keyif alması gerektiğinin farkında değildir. Şu anda yaşadığın hayat belki de keyif alman için yeterli ama alternatifleri görmeden bunu bilemezsin. Ya da alternatifleri görüp keyfin farkına varabilir, hayatını buna göre değiştirebilirsin.

Doyuma ulaşma hissi bence bunun önünde engel, her zaman daha iyisi vardır. Çünkü deneyim o kadar öznel bir şey ki, ve içinde bulunduğun dinamiklerden o kadar etkilenir ki; doyduğunu düşündüğün senaryo bir zaman sonra sıkıcılaşabilir. Daha önce seni doyurmayan başka bir senaryo değişen dinamikler yüzünden doyurucu hale gelebilir. Bunun için de bu merak-öğrenme-deneyimleme-farkına varma süreci sen bunlardan yorulana kadar devam etmelidir. Amaç bir yere ulaşmak değil, yolculuğun kendisi diyip klişeyle de bağlıyım.

Neleri yapmaktan zevk aldığını keşfetmen lazım kısaca, sonrası gelir.
0
Jux
(15.05.21)
- pandemiyi saymazsak evet.

- biraz kisisel sanirim ikinci soru, bana gore ulasilabilir beklentiler olusturup, onlari yavas yavas gercege cevirerek cikarilir.
0
fakyoras
(15.05.21)
hayatın tadını çıkaran insanlar genelde gamsız ve birazda saf insanlar oluyor şahsi fikrime göre.
0
komando kani var bende
(15.05.21)
- almıyorum. pek beklentim de yok.

- sağlıklı olmak birinci gereklilik. sonrasında çevrende güzel insanların olması belki ikinci sırada olabilir. bu ikisi olduktan sonra üç, dört, beş doldurulur elbet şimdilik bilmiyorum. kendi adıma yeterince kazandığım için parayı yazmadım ama muhakkak şart. iki bira alırken düşünüyorsan bunun getireceği mutsuzluk ve stres de fazladır tahminimce.
0
nehara
(15.05.21)
-basladim
-bolca yer görerek, iyi insanlarla zaman geçirerek, tüketmek yerine üreterek (örneğin tatilde en az parayı harcayıp en çok yeri görerek), yürüyüş yaparak, hayatı oku, çalış, evlen, çocuk bak, emekli ol çizgisinden kurtararak
0
howfaristhesky
(15.05.21)
-evet artik keyif almaya başladim.

-kpss'yi hayatimdan çıkardım mesela. Yillardir eberjimi sömürüyormuş resmen. Birikim yapıcam diye kendimi kasmayi da biraktim. Gezmeye, yeme icmeye, kiyafete, bakimima ve ilgi alanlarima çok kendimi aşmadan harcama yapmaya başladım. Beni mutlu eden iyi hissettiren şeylere yöneldim.ve antisosyalliği bir kenara birakip kaliteli insanlarin oldugu bir cevre edinmeyi de dusunuyorum. Yalnizlik sıkıcı geliyor artik.
0
pikap
(15.05.21)
@komando kani var bende +1
1) Almıyorum.
2) Değiştirilemez koşullar (seçilen meslek, çalışma koşulları, zorunlu ailevi ilişkiler, bakmakla yükümlü olunan kişiler) ve aşırı vicdan varsa hayatın tadı çıkmıyor.
"Doğduğun ev kaderindir" sözüne inanıyorum. Kişilik yapımız, kararlarımız hep buna bağlı. Gamsız, bencil olamıyorum. Böylece hep bir şeyler ayak bağı oluyor.
Sağlıklı olduğuma seviniyorum. Bir de Polyannacılık oynamaya çalışıyorum.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
Aliyorum hem de cokkk

BENCE hayatın tadını cikarmamda ilk ve en önemli temeli gelecek kaygimin olmamasiyla attim. Sonrasında üzerine, surekli gezmek, sevdiğim insanlarla ve sevdiğim bir coğrafyada yasayarak keyifli zamanlar geçirmek şeklinde bina inşa ettim. Kendimi kimseyle/bir şeyle kiyaslamamayi öğrendim çünkü daha fazlasi her zaman var. Bunun sonunun olmadigini, insanı sadece insanin mutlu ettigini ve kendi degerimi kesfettigimden beri keyifsiz çok az zamanim olmuştur.
0
abuzer
(15.05.21)
hiçbir şekilde keyif almıyorum.

paylaşarak bence. ama gerçekten. sosyal medyadan degil.
0
darkcran
(15.05.21)
almıyorum.
canının istediğini istediği zaman yapıp, istemediğini yapmayarak.
0
candide
(15.05.21)
bence hayatın tadı çeşitlilikten geçer, sürekli gezsek bile 10 gün sonra mutsuz olmaya, sahip oldugumuzu hafife almaya ve değerini bilmemeye başlarız

inisiyatif alabildiğimiz, çeşitli aktivitelere finansal durumumuzun elverdiği, konfor alanımızdan hafif şekilde çıkmak zorunda kaldıgımız sürekli zorlayıcı fakat devamlı stresli olmayan bi işten çıkıp akşam eve geldiğimizde yaptıgımız aktivitelerle hayattan zevk alırız

uzun zaman canım ne isterse onu yaparak keyif almaya çalıştım ve asla tatmin olmadım. shiç işim olmasa bile sabah kalkıp kitap okumak gibi bir eylem yapıyorum. kendime görevler tanımlayıp yerine getiriyorum, daha sonra daha cok zevk aldıgım aktiviteleri yapıyorum. bu akşama kadar huzurlu olmamı saglıyor :)
0
megacracker
(15.05.21)
-genelde almıyorum ama imkanlar olgunlaşınca bu tatsızlık geçecek diye düşünüyorum

-kendini gerçekleştirmek için çabalayarak, keyif aldığın şeylere ayıracak zamanı ve maddi imkanı bulabildiginde
0
Micella
(15.05.21)
Ben de hayattan keyif alamayanlardanım. Pandeminin ve yurdum sorunlarının ruh halimde etkisi büyük. Hayattan eskisi kadar keyif almadığımı farkettim bir süredir. İstanbul'dan da çok bunaldım. Yokuşlarından, betonundan, gürültüsünden.

Yokuş çıkmadan yeşilliğinin içinde yürüyebildiğimde, istediğim alanda çalışabildiğimde ve çalışmak dışında gezmeye, yeni hobiler edinmeye zaman ayırabildiğimde yeniden mutlu hissedebileceğimi umuyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(16.05.21)
Nasil konusunda abuzer guzel yazmis bana kalirsa. Buna belki bir seyler uretip ona emek vermeyi ekleyip cevreyi biraz daha vurgulayabilirim. Ruh hali sirayet eden bir sey, kotu bir cevrede iyi olmak bu acidan cok zor. Cevreden gelen stres etkenleri de cabasi. Sehir yasami zaten eksik bir yasam, hele hele Istanbul hic insani degil. Diger yandan herkesi geren pandemi korkusu sadece bir korku, gercekci degil ve fazlaca pompalaniyor. Yurt sorunlarini ise herkes birakti. Zaten cozumu elinde olmayan dertleri birakmamaktan baska yapilabilecek bir sey yok, dusununce bunlari bastan yuklenmis olmak sorunlu. i.imgur.com
0
dunal
(17.05.21)
(6)

Sağlık çalışanlarının yakınlarına aşı yaptığı iddiası?

anarsika
Bir tanıdığımız ikinci doz aşıya gittiğinde, ikinci dozun acıdığını birincisinin hiç acımadığını yan etki görmediğini aşıyı yapan hemşireye söylemiş, hemşire ise bazıları aşıyı alıp yakınlarına yapıyor dikkatli olmak lazım tarzında konuşmuş. Yani bu ülkede hiçbir şeye olmaz diyemem ama aklıma kurt d
Bir tanıdığımız ikinci doz aşıya gittiğinde, ikinci dozun acıdığını birincisinin hiç acımadığını yan etki görmediğini aşıyı yapan hemşireye söylemiş, hemşire ise bazıları aşıyı alıp yakınlarına yapıyor dikkatli olmak lazım tarzında konuşmuş. Yani bu ülkede hiçbir şeye olmaz diyemem ama aklıma kurt düşürdü. Böyle bir şey duyan eden oldu mu?
0
anarsika
(15.05.21)
Hemşire mi kaynağımız yani. Mesleğini bir aşı uğruna kaybetmeyi göze alacağını sanmıyorum. Ayrıca aşıyı gayet gözünüzün önünde flakondan çekiyorken neyin paranoyası bu.
0
zoghurt
(15.05.21)
aşı servisindeki çok yakın bir hemşire arkadaşımız, zimmetlerindeki tek bir doz sinovac aşısı eksik çıktığı için servisteki 8 arkadaşıyla birlikte aylardır soruşturma geçiriyor.

o kayıp aşıya ne oldu bilmem ama öyle alayım da yakınıma yapayım şeklinde bir rahatlık sözkonusu değil.

babama aşıyı yapan hemşire de aşı kutusuna evladı gibi sarılıyordu. dedi ki bunu bırakıp tuvalete bile gidemiyorum. illa diğer bir hemşireye emanet ederek ayrılıyorum. kutu hiç yalnız kalmıyor.

yani hemşire vs düzeyinde böyle bir şey mümkün değil. aşıyı getiren yüksek bürokratlar düzeyinde derseniz orada her şey olabilir.
0
kibritsuyu
(15.05.21)
Paranoya ne alaka? Birisinden duydum başka duyan var mı mümkün mü diye soruyorum işte.
0
🌸anarsika
(15.05.21)
Hayır duymadım. Mümkündür. Özellikle biontech dondurulmuş olarak geliyor ve aşılama öncesi eritiliyor. Aşı randevusu olup gitmeyenlerinki çöpe gitmesin diye arar yakınlarını onları aşılar.

Usulsüz iş kabul ama çöpe gideceğine birine vurulsun daha iyi.
0
IncredibleMau
(15.05.21)
Tanık olmadım. Bizim kurumda hemşire ve doktor birlikte çalışıyorlar ve anında sisteme kayıt yapılıyor. Aşı teslimatına iki personel birlikte gidiyor. En fazla 20 dozluk aşı veriliyor. Bitince tekrar alınıyor (Sinovac)
Bazı yerlerde belki randevuya gelmeyenin aşısı yapılmıştır.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
randevusuna gelmeyen kişinin çöpe gidecek aşısını da yakınlarına yapabileceklerini hiç sanmıyorum.

kurumsal şirketlerde bile gün sonunda artan öğle yemeğini aşçının/personelin evine götürmesine, ihtiyacı olanlara dağıtmasına vs. izin verilmez, yemek çöpe dökülür. çünkü izin verilirse bu durum suistimale uğrar.

"randevusuna gelmeyen kişinin hakkı olan aşı, boşa gitmesin diye o sırada hakkı olmayan bir kişiye yapılamaz, imha edilir" diye kesin bir şekilde talimat verildiğine neredeyse eminim. hemşire arkadaşımdan doğrulayınca editlerim.
0
kibritsuyu
(16.05.21)
(3)

Kışlıkları kaldırırken hurçların içine sabun, naftalin vb. koyuyor musunuz?

funl
Merhaba, kışlıkları kaldırmaya giriştim. Normalde annemler beyaz katı sabun koyuyor kaldırırken ama kıyafetlere sinen o sabun kokusu inanılmaz derecede rahatsız ediyor beni. 2 3 yıkamada ancak çıkıyor. Diğer taraftan dümdüz kaldırmak da içime sinmiyor. Sizler ne gibi önlem alıyorsunuz ?
Merhaba, kışlıkları kaldırmaya giriştim. Normalde annemler beyaz katı sabun koyuyor kaldırırken ama kıyafetlere sinen o sabun kokusu inanılmaz derecede rahatsız ediyor beni. 2 3 yıkamada ancak çıkıyor. Diğer taraftan dümdüz kaldırmak da içime sinmiyor. Sizler ne gibi önlem alıyorsunuz ?
0
funl
(15.05.21)
Dümdüz kaldırıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.21)
English home’da koku keseleri var. Kese dediğime bakmayın, karton zarf gibi bir şeyin içinde kokulu bir toz var. 9-10 tane de çeşidi vardı sanırım. Onlardan koyuyorum. Bir de pelur kağıdına kendi parfümümü sıkıp onu koyuyorum aralara.
0
irene
(15.05.21)
Gerçek yün olmayan giysiler dümdüz kaldırılabilir. Lavanta kesesi ya da kokulu sabunlar konabilir.
Saf yün giysiler için ise bir aktar kafurun tabletleri önermişti, güveye karşı. Naftalin gibi ağır kokusu yok.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
(2)

Pazartesi saat kısıtlaması kalkıyor mu?

hadi ya la
Akşam 7 veya 9'a kadar eve dönmemiz gerekiyordu tam kapanmadan önce, kalkacak mı?
Akşam 7 veya 9'a kadar eve dönmemiz gerekiyordu tam kapanmadan önce,
kalkacak mı?
0
hadi ya la
(15.05.21)
daha açıklamadılar pzt açıklayacaklar yüksek ihtimal 9 yasağı devam edecek haziranda 23.00e falan çekilecek. saçmalık ötesi yani.
0
garavel
(15.05.21)
Daha değil.

www.google.com

Burda Deniz Zeyrek duyumlarını özetlemiş.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
(10)

Yeni baslayan iliskide ufak tuhafliklar

karanlik yanim
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var. > Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak y
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var.

> Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak yanit veriyor.

> Iliskilerde fevri olabiliyorum, kafama yatmayan birsey olursa aniden cok soguyup arkama bakmadan uzaklasabiliyorum gibi birseyler söylüyor arada bir, gecmis iliskilerden örnekler veriyor.

> Su ana kadar beni haketmedigim sekilde iltifatlara bogup göklere cikariyor. Sürekli ne kadar mükemmel, ne kadar da asmis bir insan oldugumu ima eden seyler söylüyor her 10 dakikada. Sakaya falan vuruyorum ama iltifatin dozunu da ayarlayamadigini hissediyorum.

Bu seyler birbiriyle baglantili mi bilmiyorum, ama biraz tuhaflik hissediyorum, bu is bir yerde patlayacakmis hissi veriyor nedense. Varsa yorumlarinizi alirim.
0
karanlik yanim
(14.05.21)
Psikiyatrist değilim ancak borderline olabilir mi diye düşündüm.
0
pro9it9is9
(14.05.21)
herkesin kendine göre sorunları var aslında, kimse "geçmişsiz" değil. ama kendine çok net tanımlamalar koyan biri bundan da kolay kolay vazgeçip daha iyi olabilirmiş gibi gelmedi bana. yüzde 80 bir yerde patlayacak. ilişki başlı başlına zor bir şey zaman zaman iyi günü var kötü günü var anlaşamayıp hır gür birbirinize girdiğiniz dönemi var, hele sağlıklı bir psikolojide olmayan biriyle zor.
0
barisa
(14.05.21)
Şöyle bir olay olabilir. Diyelim kavga ettiniz. Üzüldü. Sen de diyelim çocuk gibi onunla ilgilenmedin. Daddy issues denen şey yüzünden seni suçlayabilir. Benimle ilgilenmedin gibi.

İkinci durumda da kavga ederseniz uzun bir süre konuşmayabilirsiniz. Çünkü soğuyunca her şey başa döner. Aranın düzelmesi zaman alır. Bu çok sık olursa yorucu olabilir.

Üçüncü durum da heyecandan. İlişki yeniyse taraflar o anki heyecanla böyle davranabilir. Bu durum zamanla normalde dönebilir.
0
dissendium
(14.05.21)
kız önceden uyarmış işte.

aynı şey başıma geldi birden fazla kez. "her gün mü böyle hoş bir hanımla tanışıyorum canım, birbirimizi sevmişsek yoluna oturturuz bi şekilde <3 <3" diyerek görmezden geldim. hepsinde bir süre sonra sanki hiç tanışmamışız gibi terk edildim djfjdk.

ben yol yakınken geri dön derim. "iyi de kızdı yahu, acaba denesek nasıl olurdu?" dediğin düşünce can yakmaz, bi süre sonra da gider. ama işte kendini verdiğin bir ilişki biterse belki yıllarca üzülüyor veya travma yaşıyorsun. kafana yatmıyorsa hiç girme bence o topa, bu tür problemlerin kendi kendini çözdüğü veya ilişki sırasında yok olduğu sanırım neredeyse hiç görülmemiştir. bugün görmezden gelirsin, yarın büyüyerek seni yutar o sorun.
0
der meister
(14.05.21)
Üçüncü madde için (bkz: love bombing)
Tuhaflık hissediyorsanız kızın aşırı ilgisi samimi olmadığındandır belki.
0
kobuzchu kiz
(14.05.21)
daddy issues var diyorsa kacarak uzaklas. sana bir dost tavsiyesi
0
nibba
(14.05.21)
Bence ilginç olmaya çalışıyor. Daddy issues'ün bile ne olduğunu bildiğini sanmam. Her babasıyla arası kötü olanda daddy issues olacaksa yandık. Eğer yeniyse ilişki sen kendin gözlem yapmaya, tanımaya çalış. Ilk baştaki sezgiler yanıltmaz ama genelde.
0
velvetmorning
(14.05.21)
Bomboş bir kız bence. Bende şu varrrrr, bende bu varrrr, ben tehlikeli nasty ve horny bir kızımmmm kafası. İlginizi çekiyorsa devam edin ne diyelim.
0
Hallegadola
(14.05.21)
ailedeki bir sorununu anlatmasi guzel. ancak kacamak yanit veriyor diyorsunuz, yani sizi bos bilgiye boguyor; sizin ne yapmaniz gerektigini, sizinle olan iliskisine yansimasini konusmuyor?

simdi verdigi bu "fevri davranip pat diye giderim." bilgisiyle siz ne yapabilirsiniz? bunu size niye anlatti?

asiri iltifat ve "basip gitme" tehlikesini soylemesi pek uyusmuyor. bir tuhaflik var, dogru hissediyorsunuz. kimse heyecandan on dakikada bir sizi arsa cikartmaz.

bu kadar hizli cikislarin, hizli da inisi oluyor.
0
buf-e kür
(14.05.21)
@velvet+1
Bana da sanki olduğundan farklı bir kişilik çizmeye çalışıyor gibi geldi. Çok kaptırma o yüzden kendini.
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
(8)

yalancı negatif covid testi ihtimali

anlztrk
Şiddetli öksürük, ateş, baş ağrısı, burun akıntısı/hapşırık gibi şikâyetlerim var. Pazartesi PCR testi yaptırdım, negatif çıktı. Şikâyetler artınca bugün de yaptırdım, yine negatif. Tomografi sonucum temiz. Aşı olmamış bir 70+, iki 55+ kişiyle yaşıyorum. Negatif sonuçlara ne kadar güvenmeliyim?
Şiddetli öksürük, ateş, baş ağrısı, burun akıntısı/hapşırık gibi şikâyetlerim var. Pazartesi PCR testi yaptırdım, negatif çıktı. Şikâyetler artınca bugün de yaptırdım, yine negatif. Tomografi sonucum temiz. Aşı olmamış bir 70+, iki 55+ kişiyle yaşıyorum. Negatif sonuçlara ne kadar güvenmeliyim?
0
anlztrk
(13.05.21)
Güvenme hocam, tedbirli ol. Yani bu tip vakaların olduğu bilimsel olarak da rapor edilmiş bu sebeple elinden geldiği kadar dikkat et.
0
giovanne
(13.05.21)
Pozitiflik yüzde elli.
0
pro9it9is9
(13.05.21)
Gripsin, zorla bela alma başına. Gripsin yani en fazla bronşitin vardır belki.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Tomografi cektirmissin ve temiz cikmissin daha niye endiseleniyorsun ki :)

Mutasyonlar pcr da gozukmeyebiliyormus ama tomografi kesin sonuc veriyor diye soylemisti haberlere cikan hekim guruhu :)
0
e mice
(13.05.21)
Genelde tomografide de bir şey yoksa negatiftir deniliyor. İki kere de negatif cikmis. Bence çok paniğe kapılmadan dinlenip normal bir soğuk algınlığı gibi kendinize bakın. Şu dönem mevsim geçişi de olduğu için soğuk algınlığı olması ihtimali de hiç küçük degil.
0
fraise
(13.05.21)
Bildigim kadariyla hapsirik ve akinti zaten korona belirtisi degil normal gripsin belli ki.
0
c1b2k3
(14.05.21)
Grip olmusa benziyorsunuz. Ates vs diyince oyle dusundum soguk alginligindan ziyade.
Kendinizi izole edin, dinlenin, yeri gelirse ates dusurucu vs alirsiniz.
0
kuehles blondes
(14.05.21)
Annem ve kardesimde de burun akıntısı ve hapsurma vardı, ilk üç dört gün negatif, sonra pozitif çıktılar, grip de olabilirsiniz tabi ama dikkatli olun, geçmiş olsun.
0
bitse de gitsek
(14.05.21)
(4)

ciğer kontrolü

kondansator
babamda koah var, ben de tedirginim bu konuda. koşarken tıkanabiliyorum. ciğerlerimi kontrol ettirmek gibi bir niyetim var. hastanede hangi birimden randevu almam gerekir bu konuda? bir de randevu aldığım doktora, bir şikayetim yok sadece kontrol ettirmek istedim desem ters teper mi sizce
babamda koah var, ben de tedirginim bu konuda. koşarken tıkanabiliyorum. ciğerlerimi kontrol ettirmek gibi bir niyetim var. hastanede hangi birimden randevu almam gerekir bu konuda? bir de randevu aldığım doktora, bir şikayetim yok sadece kontrol ettirmek istedim desem ters teper mi sizce
0
kondansator
(12.05.21)
Göğüs hastalıkları.
Koşarken tıkanabiliyorum diyorsunuz. Onu söyleyin.
Şikayetim yok demeyin, hoş olmaz.
0
pro9it9is9
(12.05.21)
Babam koah hastası ben de önlem olarak baktırmak istiyorum dersiniz doktora.
0
hayaletimsi
(12.05.21)
"göğüs hastalıkları" yerine "göğüs cerrahisi"ne randevu almayın yalnız. ben yaptım daha yeni. göğüsü görünce direk basmışım muayene al tuşuna. neyse ki baktılar yine :)
0
la traviata
(12.05.21)
Göğüs hastalıkları. Solunum testine yollarlar oradan, kullanıyorsanız eğer o gün sigara içmeyin en azından. Maksimum ciğer kapasitesini ölçecekleri için gelirken nefes nefese kalmışsanız o bile etkiliyor.
0
heathen
(12.05.21)
(9)

Egzama ve çözüm arayışları

Lanovaromana
Merhabalar, yüzümde egzama var. Arada bir atak yapardı, son iki senedir sürekli atakta ve inanılmaz rahatsız edici. Kortizonlu ilaç kullandığımda hemen geçiyor ama bıraktığımda hemen geri geliyor. 3 farklı doktora gittim, aynı ezberden şeyi söylüyorlar, ya kortizonlu ilaç ya da kortizonsuz istiyorsa
Merhabalar, yüzümde egzama var. Arada bir atak yapardı, son iki senedir sürekli atakta ve inanılmaz rahatsız edici. Kortizonlu ilaç kullandığımda hemen geçiyor ama bıraktığımda hemen geri geliyor. 3 farklı doktora gittim, aynı ezberden şeyi söylüyorlar, ya kortizonlu ilaç ya da kortizonsuz istiyorsam elidel ki onun prospektüsünde de kanser olasılığından bahsettiği için kullanmak istemiyorum.
Eskiden coresatin vardı kortizonsuz inanılmaz iyi geliyordu ama onun da formülünü değiştirmişler artık hiçbir şey yapmıyor.
Onun dışında da bir sürü şey denedim/deniyorum, kudret narı, Hindistan cevizi yağı, sarı kantaron vs vs.
Kendi tecrübesinden rahatlatmış ya da yenmiş olan var mı?
Şimdiden teşekkürler.
0
Lanovaromana
(12.05.21)
Yüzünüzde yaygın şekilde mi belli bir bölgede mi?

İki önerim var, bioderma atoderm serisi ve l-prolin krem. Bunlarda tedavi edici değil bu arada ama steroid icerikli kremleri sürekli kullanmaktan iyidir.
0
malwethiel
(12.05.21)
Hep olan yerler burun yanları ve kaş altı ile göz kapağı üstünde kalan bölge. Eğer müdahale etmezsem çeneye de yayılıyor. Teşekkürler.
0
🌸Lanovaromana
(12.05.21)
seboreik dermatit hastasıyım. saçımdakini şampuanlarla kontrol edebiliyorum ama sakal ve bıyık kısımlarını çok kontrol edemiyordum.

ben iki sene önce bir profesöre gittim.
dedim ki "bakın pek çok doktora gittim. kortizonlu ilaçlar kullandım. düzeldi sonra tekrarladı vs vs" anlattım uzunca.

kadın dedi ki

"bunu vücudun yapıyor. içtiğimiz sulardan, yaşadığımız yere kadar pek çok şey etkiliyor. belki doğuda yaşayan biri olsaydın böyle bir şikayetle gelmeyecektin. yediklerine, içtiklerine dikkat et, neyin bunu azdırdığını vs. takip et"

baya şey söyledi ama ben bunun kontrol edilemeyecek bir hastalık olduğunu kabullenmek istemedim hiçbir zaman.

ellidel krem ile exoderil sprey vermişti bana da, kortizonlu bir şey istemiyorum dediğimde.

seboreik dermatit başlığına bakın sözlükte, orada rahatlatan tonlarca şey yazmış insanlar. ama hiçbiri kesin çözüm değil. lanet hastalık.
0
la traviata
(12.05.21)
Kortizon deriyi inceltir. bir süre sonra damarların belirginleşir. sorunu içeriden çözmeye çalış. Şeker, un ve hazır gıdadan uzak dur. probiyotikli gıdalar tüket(ev yapımı turşu, yoğurt vb.)
0
elitoangelito
(12.05.21)
Kola, kahve, baharat, her türlü paketlenmiş gıda, şeker ve gluten'in hayatınızdan çıkarılması büyük ölçüde rahatlatıyor.
Stres atak nedeni olabiliyor.
Head and sholders clinical strength şampuan'ın haftada iki kez, uygulanıp 5-10 dakika beklemeli kullanılması epey işe yarıyor.
Başkaca uygulamaların plesebo etkileri işe yarayabiliyor.
En son ben, kolajen kullanıp çok faydasını gördüm.
0
Mirket
(12.05.21)
Oğlum bıttım sabunu kullanıyor. Mevsimsel mi düzeldi yoksa yazın azıtacak mı bilmiyoruz. Birkaç aydır iyi.
0
pro9it9is9
(12.05.21)
Bağırsak mikrobiyotanızda yararlı ve zararlı bakteriler arasındaki denge bozulmuştur. Sızıntılı bağırsak sendromu ise diyeti (fodmap) çok zor bir diyet. Candida bakterisi kontrolsüz artmışsa onun diyeti de ayrı. Bunu tespit edebilecek fonksiyonel tıp eğitimi almış bir doktordan yardım alabilirsiniz.

Ya da
Sağlıklı beslenme sürecine girersiniz. Tüm paketli gıdalar, şeker (meyve bile fazla yenilmemeli), süt hayattan çıkarılmalı. sağlıklı yağlar (sade yağ, zeytin yağı), tohumlar, kuruyemişler, et ve bakliyatlar en önemlisi de sebze odağında tahılsız glutensiz bir beslenmeyi hayatınıza oturtun. Cidden katkısını göreceksiniz.
Seboreik dermatit başlığında biraz anlatmıştım.
0
mellifica
(12.05.21)
Bağılıklık sisteminizi güçlendirmelisiniz. Bir bal, arı sütü, propolis, polen karışımını tavsiye ederim. Bu arada ben kızarmış ekmeğin üzerine sürüp üzerine kaymak sürüyorum harika oluyor
0
rapisa
(13.05.21)
Birde uykunuz düzensizdçse düzenleyin
0
rapisa
(13.05.21)
(5)

Bir İngilizce sorusu

dissendium
Küçük bir sorum var.Fetal kelimesinin sözcük türü sıfat. Bu kelimenin cenin çevirisi var. Ama cenin kelimesinin sözcük türü TDK sitesinde isim.Sözcük türü sıfat olan bir kelimenin Türkçe çevirisinin isim olması kafa karışıklığı yaratıyor. Bu durum nasıl açıklanabilir?
Küçük bir sorum var.

Fetal kelimesinin sözcük türü sıfat. Bu kelimenin cenin çevirisi var. Ama cenin kelimesinin sözcük türü TDK sitesinde isim.

Sözcük türü sıfat olan bir kelimenin Türkçe çevirisinin isim olması kafa karışıklığı yaratıyor. Bu durum nasıl açıklanabilir?
0
dissendium
(11.05.21)
Çeviri doğru değil.
Cenin fetus (isim)
Ceninle ilgili fetal (sıfat)
0
pro9it9is9
(11.05.21)
“Cenin pozisyonunda yattım.” derken ordaki gibi anlamı olursa sıfat olarak kullanılıyor.
0
sta
(11.05.21)
Google Çeviri ve Tureng cenin çevirisini veriyor. Yanlış olsa çıkmazdı sanki?

translate.google.com.tr

tureng.com

Bir de fetal position ifadesi cenin pozisyonu şeklinde çevrilmiş. Cenin çevirisi olmasa bu şekilde nasıl çevrilecek ki?
0
🌸dissendium
(11.05.21)
-al ekleri kelimeyi sifat yapiyor, orneginizde fetal adjective, fetal position dedigimizde ise iki kelime birlikte isim oluyor, bu tarz soz obeklerine phrase de diyorlar (bizdeki isim tamlamasi bir nevi), kafanizi karistiran bu sanirim. clinical trials, societal problems vs. clinical trials derken mesela klinik denemeler, klinik calismalar diye ceviririz kliniksel calisma, klinikle ilgili calisma da diyebiliriz ama kulak tirmaliyor Turkce acisindan gereksiz laf kalabaligi da yapiyor klinik calisma diye cevirmek daha uygun oluyor
0
neverletyougodown
(11.05.21)
herkese +1, bir de şu var, google da tureng de kullanıcı müdahalesi nedeniyle yanlış sonuçlar verebiliyor.
0
kül
(12.05.21)
(3)

antikor testi sonucundan anlayan var mi?

buenosdias
https://resimyukle.io/r/LK3OwJ5wVCyorumlarsaniz cok sevinirim.
resimyukle.io


yorumlarsaniz cok sevinirim.
0
buenosdias
(07.05.21)
0,8'den büyükse pozitif, değilse negatif diye belirtimş zaten.

sonuç 0,4

0,4, 0,8'den küçük.

edit: sonuç negatif yani.
0
himmet dayi
(07.05.21)
aslinda merak ettigim.

-daha once gecirmis miyim?
-antikor uretmis miyim?
-iyi durumda miyim kotu mu?
0
🌸buenosdias
(07.05.21)
Sonuç negatif.
1) Covid geçirmemiş olabilirsiniz.
2) Geçmişte geçirmiş olabilirsiniz ancak yeterli antikor gelişmemiş olabilir. Ya da Covid ile enfekte olmuşsunuzdur ancak henüz antikor gelişmemiştir.
3) Yanlış negatiflik olabilir.
Ayrıca, zaman içinde antikorların düşüp düşmediği de bilinmiyor.
Klinik olarak geçirip de antikorunuz yüksek, pozitif olsaydı daha güvenilir bir sonuçtu. Negatif olması birçok olasılığa işaret edebilir.
0
pro9it9is9
(07.05.21)
(6)

unutkanlık problemi

panamera
Selamlar, konuşma esnasında örneğin iki konudan bahsedeceğim. ilkinden bahsederken ikinci konuyu unuttuğum oluyor. bir anda aklımdan gidiveriyor. sıfır. sonra uğraş dur tekrar hatırlamak için. ayrıca bazen daha önceden konuşulan konuları da unutmuş oluyorum. bir seviyeye kadar unutmak normal karşıla
Selamlar, konuşma esnasında örneğin iki konudan bahsedeceğim. ilkinden bahsederken ikinci konuyu unuttuğum oluyor. bir anda aklımdan gidiveriyor. sıfır. sonra uğraş dur tekrar hatırlamak için.

ayrıca bazen daha önceden konuşulan konuları da unutmuş oluyorum. bir seviyeye kadar unutmak normal karşılanabilir, hani karşı taraf biraz bahsedince hatırlarsınız; bende o da olmuyor, hatırlama sıfır.

40+'yım; alzheimer olacağım diye korkuyorum. benzer durumda olanlar, önerisi olanlar var mı?
0
panamera
(05.05.21)
Ben benzer durumdayım b12 yi tavan yaptırdım vücutta ama bir şey değişmedi.
0
bigbadabum
(05.05.21)
long covid olabilir belki
0
buenosdias
(05.05.21)
Ailede Alzheimer öyküsü var mıdır acaba....
0
pro9it9is9
(05.05.21)
covid öncesi uzun süredir olan birşey.
ailede de yok aslında.
0
🌸panamera
(05.05.21)
bende de oluyor eskiden beri ama ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum. dikkatsizlik ya da hızlı düşünme olabilir sebepleri.
0
bohr atom modeli
(06.05.21)
bu dediklerin bende uykusuzken oluyor. uykun düzenli mi?
0
antihero
(06.05.21)
(8)

duş jeli bitmiş. şampuanla yıkansam

isimsiz uye
temizlik sağlar mı?
temizlik sağlar mı?
0
isimsiz uye
(05.05.21)
Sağlar
0
kisa
(05.05.21)
vücut kılların ahenkle dans bile eder.
0
himmet dayi
(05.05.21)
aynı şeyler zaten aslında. farklı şişelerde.
0
jelly bear
(05.05.21)
Yeni taşındığımız sırada, acil olarak sıvı el sabunu bile hem şampuan hem de duş jeli görevini görmüştü. Yani kullanılır.
0
pro9it9is9
(05.05.21)
Her turlu...
0
invictae
(06.05.21)
Sabunla yıkan ne şampuanı ya.
0
1bir1bir1
(06.05.21)
Sabun yok mu evde. Milletin bu duş jeli yüzünden cildi bozuk. İnsanın üzerinden kıyafet kayıyor durulanmıyor duş jeli. Nerede kaldı Gül kokulu beyaz hacı Şakir.
0
Hallegadola
(06.05.21)
Durulanmak sıkıntılı oluyor şampuanda. 'Durulandım' hissi bir türlü oluşmuyor.
0
Mirket
(06.05.21)
(5)

İngilizceyi nasıl çalışmalıyım?

neysene
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir a
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.

1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.

İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...

Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
0
neysene
(04.05.21)
Kitap okuyarak baslayabilirsin. Hem kelime ogrenirsin, hemde kelimenin nerede ve nasil kullanildigini. Sozluk olarak longman'e bakabilirsin (online kullanimi mevcut, bolca ornek verir).
0
tahtakafa
(04.05.21)
Aradığın yöntemi söylüyorum: temel gramer öğren, her şeyini öğreneceğim diye gramerle kafayı bozma.

Sonra okuyorsun. Oku ama her alanda her şeyi oku. Hikaye olur, haber olur, magazin olur, makale olur. Okurken bilmediğin kelimelere sözlükten bak. Yavaş ilerleyeceksin ama öğrenerek gideceksin. Bir noktadan sonra cümle içindeki bazı kelimeleri bilmeden de cümlenin ne anlama geldiğini anlamaya başlayacaksın. Sonra o bilmediğin kelimeleri de gördükçe/duydukça öğreneceksin.

Üniversitede Amerikalı gramer hocam vardı, adamın söylediklerini anlayamıyordum. Bir gün yanına gittim, dedim ben anlamıyorum sizi. Bana şunu söyledi ve gitti: "Don't worry, you will."
0
do you remember me
(04.05.21)
A2 seviyesindeyseniz gecmis zamandaki bir olayi ornegin yaz tatilinizi Ingilizce anlatabilirsiniz demektir. Yaklasik 1500 kelime biliyor olmalisiniz. B1'de kelime sayisi 4500'e, C1'de 9000'e cikmali. En onemli olan kelime yoksa Would you please be so kind to pass me ....? Pass you what? Kelimeyi bilmezsen ne kadar gramer bilirsen bil en havali kaliplarda bile durursun.

Ben ogrencilerime bunu oneririm: www.victoria.ac.nz
0
howfaristhesky
(04.05.21)
Dört dil bilen biri olarak kendi tecrübemi paylaşmak isterim. Ben oturup gramer çalışmayı hiç sevemedim. En güçlü tekniğim gün içinde düşündüğüm herşeyi öğrenmeye çalıştığım dilde de söylemeye çalışmak. Mesela markete mi gideceğim, markete gideceğim nasıl derim. Bunu çözdüm mü, peki markete gittim nasıl derim? Markette alacaklarımı nasıl söyleyim vb vb birbirine bağlaya bağlaya arata arata öğreniyorum. Bu dediğim teknik çok yorucu çünkü normalde düşünme tarzımızın tamamen dışında ve normal bir düşünceyi çok yorucu bir hale getiriyor ama en güçlü teknik diyebilirim.
0
Lanovaromana
(05.05.21)
Robert Koleji'ni bilmiyorum da Amerikan Koleji'nin eğitimine tanık oldum.
Hazırlık sınıfından itibaren, öğrencilerin Türkçe konuşma olanağı sadece kantin ve bazı sözel dersler ile sınırlı. İngilizce drama ve sunumlar yapma, makale ve günlük yazma, yılda birkaç adet Shakespeare gibi yazarların ağır eski İngilizce ile yazılmış kitaplarını okuma, modern dönem edebiyatın klasikleşmiş kitaplarını okuma ve filmleriyle karşılaştırma gibi aktiviteler yapılıyor.
0
pro9it9is9
(05.05.21)
(3)

Gerçekten nefes darlığı yaşayıp yaşamadığımı anlamamı sağlayacak bir metot?

jonas
selamlar.yakın bir zamanda henüz genç yaşlarda bir tanıdığımın covid'den dolayı vefat ettiğini öğrendim, şok oldum. bu durum psikolojimi etkiledi de evham mı yaptım veya bir anda bastıran sıcak havalardan mıdır bilmiyorum ama son 2-3 gündür "daha zor nefes alıyormuşum gibi" hissediyorum. malum, nefe
selamlar.

yakın bir zamanda henüz genç yaşlarda bir tanıdığımın covid'den dolayı vefat ettiğini öğrendim, şok oldum. bu durum psikolojimi etkiledi de evham mı yaptım veya bir anda bastıran sıcak havalardan mıdır bilmiyorum ama son 2-3 gündür "daha zor nefes alıyormuşum gibi" hissediyorum. malum, nefes darlığı covid'in belirtilerinden biri olabiliyor.

gerçekten nefes darlığım var mı yok mu kısmını tam ayırt edemiyorum şu an yani. bunu anlamama yardımcı olacak türde bir yöntem var mıdır acaba? "şu kadar süre nefesini tutup bekle" vs. falan gibi mesela; bu fikir verme açısından makul bir yöntem midir?
0
jonas
(04.05.21)
kandaki oksijen seviyesi minik bi cihazla kontrol ediliyor. belki bu fikir verir.
0
sttc
(04.05.21)
brakgn
(04.05.21)
Nefesinizi tam olarak verin; bundan sonra ağzınız açık olarak alabildiğiniz kadar havayı ciğerinize çekin ve sayı sayarken bu havayı yavaş yavaş dışarı verin. 50'ye kadar sayabiliyorsanız sorun yok.
0
pro9it9is9
(04.05.21)
(16)

kollarda damarların belli olması

nick bulamadim
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum ya
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum yazları. kız aradaşım yok. olsa elimi saklarım ve tutmasını istemem.

eksiup.com
eksiup.com

skleroterapi diye bir tedavi varmış. köpük gibi bir şey enjekte edip kurutuyorlarmış. tedavi olayım mı? damarları kurutacakları için endişeleniyorum tehlikelidir diye. bir de bicepstekinin yok olmasıın istemiyorum. :D ama bu şekilde sürekli ellerimi saklamaktan da sıkıldım. özgüvenimi etkiliyor. siz rahatsız olur muydunuz? tedavi olur muydunuz yoksa takmaz mıydınız?tedavi olunca şöyle bir değişim oluyormuş.

www.hekim.net
0
nick bulamadim
(04.05.21)
Böyle damarlı ele, kola düşen bir sürü kız var bence boşuna saklıyorsun
0
sta
(04.05.21)
Bir sorun göremedim ben. Kadınların daha çok hoşuna gidiyor +1. Saklamayın kollarınızı.
0
Hallegadola
(04.05.21)
umarım ters psikoloji yapıyorsundur kardeş, yunan tanrısı gibisin maşalla, ekmeğin bol olsun.
0
Jux
(04.05.21)
benim de bu kadar olmasa da boyle.

karizma oglum bu, sen cok yanlis gelmissin.
0
baldur2
(04.05.21)
uff nası güzel serum bağlanır bu damarlara, resmen hemşire rüyası gibi kolların varmış maşalla..

Kadınlar çok da sallamaz bu damar meselesini ve hatta evet çekici bulanı da var.
0
lcha
(04.05.21)
Bence gayet hoş. Ellerde bu kadar belirgin olanı ilk defa görüyorum ama sadece farklı ben hiç garipsemedim. Kollardaki aksine çekici duruyor saklamanıza hiç gerek yok
0
ddenizz
(04.05.21)
Bence gayet hoş görünüyor. Bir çok hemcinsimin de böyle düşüneceğine eminim.
0
Benyinegulerim
(04.05.21)
Uzaktan olan fotoğraflarda özellikle çok güzel duruyor. Çekici bir şey ki bu, sen buna neden tutuldun acaba.
0
turkce konusan uzayli
(04.05.21)
Herkes yazmis zaten ama ben de yazayim, eksik kalmayayim :D cogu kadinin buna dibi dusuyor zaten, yunan tanrisi masallah +1 :)

Takmayin kafaniza, dusundugunuzun aksine guzel bir sey :)
0
invictae
(04.05.21)
yağ oranı düşük erkeklerde böyle damarlar gözüküyor. yani çok zayıf değilsen muhtemelen vücudun orantılı, sağlıklı ve çekici durumdadır. diğer insanlar da bunun farkındadır. gereksiz bir endişe.
0
isabella was a ginger
(04.05.21)
Üniversite yıllarında ellerimdeki damarları gören bi kız başka yerlerimin de damarlı olup olmadığını sormuştu lapss diye, tabii ben şok :) Sonra damarlardan vb sohbet ettik bi süre. Genel olarak hoşlarına gidiyor, senin el kol yapısı da gaayet iyi. O damarları belirgin kılmak için nice yiğitler salonlarda telef oluyor bunu unutma :)
0
msb
(04.05.21)
Sakın skleroterapi yaptırmayın.
Ölümden dönmüş ve hastanede çok zor damar yolu bulunan biri olarak, tavsiyem estetik için damarlarınızı feda etmemenizdir. İnsanın başına her şey gelebilir.
Ayrıca hiç de rahatsız edici görünümü yok.
0
pro9it9is9
(04.05.21)
Tanıdığım 10 kadından 8i damarlı kol hastası
0
suicides underground
(04.05.21)
açıkcası bu kadar olumlu bir yorum beklemiyordum. teşekkürler olumlu yorumlar için. ben de severim özellikle bicepste falan hoş duruyor ama bende çok fazla gibi. son 5 yılda daha da arttı. özellikle ellerimin üzerindekilerden rahatsız oluyorum. yaşlı eli gibi oluyor :d
0
🌸nick bulamadim
(04.05.21)
El fetişçisi kadınları ayıklamak için açılmış bir duyuru bile olabilir diye düşünüyorum. Eğer öyle değilse, ellerin çok güzel 10/10 verdim, insanlarda ilk ele bakan biri olarak sonnnn derece çekici buldum.
0
Mossy
(04.05.21)
Duyurunun açılma sebebiyle ilgili olarak: Mossy +1

Kız arkadaşının olmadığı detayını belirtmen faydalı olmuş.

i.ibb.co

soruya da cevap vereyim de silinmesin: Hayır.
0
himmet dayi
(04.05.21)
(7)

Alabileceğim en iyi siyah spor ayakkabı bu mudur?

hadi ya la
Bez veya kumaş gibi değil, deri görünümlü bir şey istiyorum.Smart casual gibi giyinmeyi severim. Üstüme bir ceket ve altta bu spor ayakkabı nasıldır?https://www.pullandbear.com/tr/tek-renk-urban-spor-ayakkab-l12303640?cS=040
Bez veya kumaş gibi değil, deri görünümlü bir şey istiyorum.
Smart casual gibi giyinmeyi severim. Üstüme bir ceket ve altta bu spor ayakkabı nasıldır?

www.pullandbear.com
0
hadi ya la
(28.04.21)
En iyisi bu mu bilmiyorum ancak güzel. Hem klasik hem spor giyime uyar bence.
0
pro9it9is9
(28.04.21)
Bütçeniz ne kadar? Smart casual giyimde ayakkabı deyince akla ilk Stan Smith gelir: www.hepsiburada.com
0
silverleaf
(28.04.21)
250 civarını pek aşmak istemiyorum aslında. Açıkçası Pull & Bear'in ayakkabısı tasarım olarak daha çok hoşuma gidiyor.
0
🌸hadi ya la
(28.04.21)
ayakkabi kotu. bahsettigin smart casual da bu degil. ameliyathane hemsirelerinin giydigi ortopedik sabo terlik gibi bir sey bu.

hem deri hem spor hem de smart casual dersen soyle bir sey cikiyor
clarks.scene7.com
0
rm
(28.04.21)
Bence güzel ayakkabı, fiyatı da iyi
0
vudin
(28.04.21)
pumanın vardı deri sporları örnek için ilk bulduklarımdan

www.boyner.com.tr

www.flo.com.tr bunda çok beyaz kısım var


www.boyner.com.tr


www.boyner.com.tr
0
ala09
(28.04.21)
ne kadar kalitelidir bilemem lakin diğer arkadaşların paylaştığı daha pahalı ayyakkabılardan bile daha güzel bence.

tabi giyince daha net karar verilir ama görünüm güzel.
0
johnnie w lker
(29.04.21)
(4)

Tarihi geçmiş uçuk kremi etki eder mi?

hadi ya la
SKT: 2020 yazan Vectavir uçuk kremi hiç açılmamış, kıvamı iyi.Ama işe yarar mı? Yoksa yenisini mi almalıyım?
SKT: 2020 yazan Vectavir uçuk kremi hiç açılmamış, kıvamı iyi.
Ama işe yarar mı? Yoksa yenisini mi almalıyım?
0
hadi ya la
(28.04.21)
Kullanılır.
0
pro9it9is9
(28.04.21)
benimki de yeni bitti, 2018'de falan SKT'si vardi
0
howfaristhesky
(28.04.21)
@howfaristhesky etkili oldu mu peki?
0
🌸hadi ya la
(28.04.21)
sanirim evet
0
howfaristhesky
(29.04.21)
(29)

Erkeğin babalık testi istemesi

other half
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boş
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boşanırdım der misiniz?
0
other half
(27.04.21)
Boşanıp testi yaptırır testi de suratına çarpardim
0
carpenic
(27.04.21)
Bir şeylerin ters gittiği kesin. Bi taraf haklı tabi. Eğer kadın olarak haklıysam boşanırdım. Erkek tarafı isem de aklıma kurt düştüğü için boşanırdım
0
olaylar olaylar
(27.04.21)
carpenic +1
0
serbest gezen koala
(27.04.21)
erkek haklı. babalık testi erkeğin istemesine gerek kalmadan yapılması gereken bir test. güven, özellikle bu zamanda abartılan, içi boş bir kelime. ilişkide sadece kadın çocuğun kendinden olduğunu bilme lüksüne sahip. onlarca yıl sürecek maddi manevi sorumluluğu erkeğin üzerine yüklemeden bunu bilme hakkı erkeğe de tanınmalı.
0
nehara
(27.04.21)
erkek tarafını anlamak gerek. kimse sınanmadığı günahın masumu değildir diye bir söz var. insanlar 30 yıl boyunca babası olmadığı çocuğa bakıyor. çocuğa bakmak mesele değil 30 yıllık bir enayi yerine koyulmuşluğu öğrendiğin anı düşün. intihara bile sürükleyebilir.

bana güvenmiyor musun sevgilim diye sormak çok manasız. kimse kimsenin içinde ne olduğunu asla bilemez ve kimse kimseye kendi akıl sağlığı için %100 güvenmemelidir.

bence sorumlu bir eş çocuk doğar doğmaz kendi teklif eder. ben kadın olsam hiç düşünmem ve gocunmam.
0
bohr atom modeli
(27.04.21)
son yazanlara katılmıyorum. bir erkeğin çocuğun kendisinin olduğunu bilme hakkı olduğu kadar bir kadının da çocuk yapacak kadar güvendiği erkekten karşılıklı güven beklemeye hakkı var.

yakın zamanda reddit'te benzer bir gönderi görmüştüm, linkleri aşağı bırakıyorum. ne yazık ki evliliğin sonlandığı bir gönderi.

www.reddit.com
www.reddit.com
0
amugochi
(27.04.21)
boşanırdım. zaten test isteyebilecek bir erkekle değil evlenmek, flört bile etmezdim.
0
candide
(27.04.21)
Dışardan göz olarak: Evli değillerse erkek haklı.

Olaydaki kadın ben olsam: Benimle birlikte olan adam zaten nasıl birisi olduğumu bildiği için benden şüphe duymaz. İster evli olayım ister sevgili, bana sevgilim bu soruyu soramaz. Velev ki istedi, o testi yapar sonra münasip yerine sokardım bana güven duymadığı için.

Ancakkkkkk olması gereken: Bence doğumdan sonra zorunlu babalık testi mutlaka gelmeli. Kaç baba kendisinin olmayan çocuğa bakıyor kandırılarak. Müge Anlı, Esra Erol'da sürekli görüyoruz. Yani bence bu test kadın veya erkek tarafına bırakılmamalı. Her türlü ilişkide zorunlu test gelmeli bir an önce. Öbür türlü çiftlerin arasında yukarıda bahsettiğim gibi güven sorununu ortaya çıkarıyor
0
Hallegadola
(27.04.21)
Valla erkeğin babalık testi istemesi de tuhaf,

Kadının hiç sormadan bak babalık testi yaptırdım, babası sensin, bunu bilmek senin en doğal hakkın falan demesi de tuhaf benim için.

E herhalde yani şüphen mi vardı neden gittin yaptırdın?

Erkek isterse, kadın bozulmakta haklı.

Ama erkek, benim ailemde veya çevremde böyle böyle durumlar yaşandı, benim hayattaki en büyük korkum da bu, sana çok güveniyorum ama lütfen bir test yaptıralım diye anlatsa belki bir nebze yumuşatır ama iki ucu boklu değnek kadın her türlü bozulabilir.

Bir de benim anlamadığım bunu kadına niye söyler ki erkek? Şüphesi varsa çocuk doğunca bir saç telinden falan test yaptırsın, olmuyor mu öyle? Biraz sıksın dişini yani. Ne diye ortalığı geriyor.
0
ananiyimioguz
(27.04.21)
evli ya da değil, fark etmez. bir terslik bir şüphe var bu işte mutlaka. normal değil yani. resmen kadından şüpheleniyor adam. normal bir şey kesinlikle yok. ama boşanmak için de çok geç olabilir bence.

belki erkek de aldatıyordur, aynısının yaşamaktan korkuyordur. kişi kendinden bilir işi. ama kesinlikle sağlıklı bir durum değil.
0
roket adam
(27.04.21)
@nehara +1

Kadının bildiği şeyi erkeğin niye bilmeye hakkı olmasın? Adam kadına güvenmiyorsa başka sorunlar vardır, o ayrı bir konu, ama teste izin vermemesi hatalı bir davranış.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.21)
Ortada makul bir şüphe varsa erkek tarafı haklı, değilse büyük sıkıntı.

Konuşup, kafasındakileri öğrenmek lazım. Bazı insanlar geçmişte yaşadıkları olaylardan dolayı, bu tarz kanaatlere sahip olabiliyorlar. Çevresinde sıkıntılı durum çok olmuş olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.04.21)
Meslek hayatım içerisinde ilk boşanma davamı aldığımda müvekkilim erkek kişi ilişkilerinin senelerdir iyi gittiğini eşinin kendine karşı çok iyi olduğundan fakat bir gün eşinin tabletinden dizi izlerken bir google fotoğraflar bildirimi ile eşinin başka bir adamla olan fotoğrafına denk geldiğini belirtmiş ve çocukları için babalık testi yaptırmak istemişti şartları sağlayıp aracı olduk neticede 2 çocuğun da kendisinden olmadığı ortaya çıktı çocuklar 12 ve 4 yaşlarındaydı adam neredeyse kendini kesecekti.

Sonraki süreçlerde de şüpheli durumlarda ben müvekkillerime bu testi tavsiye ettim 4 defa babası farklı çocuk vakası ile karşılaştıktan sonra şimdi diyebilirim ki kendi çocuğum olduğunda eşim hastaneden taburcu olmadan o testi çoktan yaptırmış olurum.
0
apocalipy
(27.04.21)
Güven kontrole engel değil. Ben erkeğim ama benden de isteseler yok demem. Güzelce sebeplerini öğrenirim; konuşalım çözelim. Kadın tarafından bunu istemek de ne var ki? Ben otelde çalışıyorum ve neler görüyorum neler. Bu bir zorunluluk olmalı. Millet habersiz başkasının çocuğuna bakıyor. Bir kadından bunu isteyince boşanmak istemesine şaşıyorum. Korkacak bir şeyi olmayan al sana test ver bana bunun sebebini der. Konuşulur. Her şey konuşulmalı. Banka ekstrelerini göreyim, telefondaki mesajlara bakayım vs. Demek ki bir sebebi var. Ver baksın. "Aaaa güveni yok", "al bak ama bitiririm bu evliliği" demek saçmalık.
0
Amory Lorch
(27.04.21)
10 hafta dolmadan küretaj yaptırıp, materyalden DNA testi yaptırır ve sonucu suratına çarpardım.
0
pro9it9is9
(27.04.21)
apocalipy +1

erkek olsaydım ben kesin isterdim. karakter olarak çok şüpheci biri olmanın yanı sıra benim çevremde bile duyma mesafesindeyse bu olaylar, sanıldığından çok daha yaygın bir durum demek ki diye düşünüyorum. aynı şekilde evli erkeklerin de başka kadınlardan çocukları çıkıyor.

bence de hastaneden çıkmadan zorunlu test yapılmalı +1.
0
deartheodosia
(27.04.21)
Altında sadece çirkin imalar taşıyan bu talepte nedense hep erkek tarafıyla empati yapılıyor, kadının kırılacak onuru belli ki kimsenin umrunda değil. Hastalık derecesine varan bu denli şüpheci biriyle zaten evlenip ondan çocuk yapmazdım, evlendikten sonra karakter evrimi geçirip bu hale gelmişse ve benden böyle bir talebi olduysa o zaman da @pro9it9is9 +1. İnsan ilişkilerinde güven en önem verdiğim husus ve beni tanımasına rağmen bana güvenmeyen birinin sadece merhabalaşmak için dahi olsa hayatımda hiçbir sıfatla yeri yok.
0
kedimedi
(27.04.21)
Tek eşli bir evlilikte çocuğun başkasından olma ihtimali olamaz ki. Bunun tükrçesi bakayım beni aldatıyor musun kiminmiş çocuk demek.
Çok küçültücü bir davranış. O çocuğu aldırıp ardından dna testi yaptırmak ve adamın suratına çarpmak gerek ama ben bir anne olarak evladıma kıyamazdım.
0
cilekli pasta
(27.04.21)
bu testi soracak kadar şüphelendiğim bir durum varsa zaten evliliğin geçerliliği kalmamış demektir.

Kadına çirkin bir itham bu, beni aldatmış olabilirsin diye suçlamak direkt.

ki genelde erkek tarafından bakarım.

ha direkt şüpheleniyorsundur aldatıldığını ispat et, boşan
0
KaraSakall
(27.04.21)
Hamilelikte test yaptırmanın riskli bişey olduğunu duymuştum. Böyle bir şey de olabilir
0
cilekli krep
(27.04.21)
carpenic daha tartışma başlamadan bitirmiş bence.

tek eşli, sorunsuz ve güzel giden bir ilişkide erkek kişisinin böyle fikirleri varsa bi zahmet korunsun çocuk yapmasın.
0
aguen
(27.04.21)
bosanma filan demnmis ama evli olduklari bilgisine nereden ulastik onu anlamadim.

ilk is kurtaj. sonra zaten cok uzun surmez ayrilik gelir.
0
supergirl
(27.04.21)
nehara +1
bohr atom +1

kadınlar bundan zaten otomatikman emin olduğu için bu konuda erkeklerin çok fazla anlaşılabileceklerini sanmıyorum. ilişki mutlu gitsin veya gitmesin bence her erkeğin hakkı. hemen hemen her ilişkide güven konusunda onca tartışma yaşanabilirken babalık testinin bence tartışmasız yapılması lazım.
0
lesmiserables
(27.04.21)
boşanırdım, kürtaj yaptırırdım diyenlerin dünyadan haberi var mı acaba? hadi onu geçtim hiç mi ekşi sözlük'teki müge anlı başlıklarına bakmıyorsunuz? :)

kadın açısından evet güven kırıcı bir olay. bunu kabul ediyorum. ancak erkek tarafından bakınca da niyeyse çok haksız görmüyorum. erkeğin belli ki bir güven problemi var birlikte olduğu kişiye karşı. zaten burada avukat olanlar yazmış, benim de çevremdeki avukat arkadaşlarımdan böyle birkaç olay duymuşluğum var. üstelik 10+ yıl evlilikte ilk çocuk kendisinden iken 2. çocuğun başkasından olma gibi vahim durumlar bile var.

o yüzden erkeğin test istemesi kendince haklı, kendini bilen kadının buna bozulması da yine kendince haklı. teste izin vermemek bence hatalı bir hareket. izin vermemekte diretmek şüphe katsayısını arttırmaktan başka bir işe yarayacağını zannetmiyorum. izin vermeyip çocuğu tek büyütmek / kürtaj yaptırmak gibi sonuçlara kadar gider o iş. o yüzden ne olacaksa test sonucundan sonra olmalı. iş boşanma kısmına veya kürtaja geliyorsa orada oturup karşılıklı duygu paylaşımı yapılmalı. yani erkek neden böyle bir şey istedi, hangi durumlar yüzünden güven problemi oluştu bunlar üzerine konuşulmalı. kadın kendisine söylenenlere ikna olmadıysa boşanmakta da kürtajda da haklı.
0
amandil
(28.04.21)
Şüphelenen erkek olsam, çocuk doğduktan sonra saçından örnek alır gizlice yapardım. Kadının da onuru kırılmazdı.

Belki de çocuk doğunca tıpatıp babaya benzeyecek, teste de gerek kalmayacak.
0
John Bloor
(28.04.21)
O ilişki sorunsuz değildir
O test yaptırılır, adamın yüzüne çarpılır bir daha da görüşülmez.
Sonra karar verir kadın; doğuracaksa sağlam bir nafaka (eşi değilse bile çocuk içşin nafaka şart), ya da kürtaj.
Zaman kötü diye "sorunsuz" ilişki böyle piç edilmez. Sorunludur o...
0
SiyamkedisiZorro
(28.04.21)
evli olsaydim, kürtaj bosanma dna testi seklinde olurdu.
sevgili olsam, ayrilirdim yine.

ama erkeklere de hak veriyorum, neler var.

ama yapardim vs demek kolay.
0
Ley
(28.04.21)
erkek bunu durum dururken istemez.istiyorsa şüphelendiği mutlaka bir şey vardır.

evli olsam durup dururken niye babalık testi isteyeyim?ama yine de hoş değil tabi ki.
0
drako
(28.04.21)
başka adamların çocuklarına babalık yapan adamlar da eşlerinden şüphelenmiyorlar. onur kırıcı doğrudur ama ben nasıl istersin demezdim. sonunda boşanabilirdim tabi. duruma bağlı.
0
anais
(28.04.21)
(8)

dinlediğim müziklerden sıkıldım

durbikonusucaz
selamaynı şarkıları döndürmekten sıkıldım. yeni müziklere, playlistlere ihtiyacım var.var mıdır önerinizedit: zevkim önemli değil, her öneriye açığım
selam

aynı şarkıları döndürmekten sıkıldım. yeni müziklere, playlistlere ihtiyacım var.

var mıdır öneriniz


edit: zevkim önemli değil, her öneriye açığım
0
durbikonusucaz
(23.04.21)
Takdir edersiniz ki zevkinize dair bir fikrimiz olmalı en başta.

Fikri olmayanlar Kavvali dinlesin biraz, severler belki:

www.youtube.com
0
krang
(23.04.21)
himmet dayi
(23.04.21)
paramolacak
(23.04.21)
İnternet radyolarına da bir şans verebilirsiniz. En çok dinlediğim radyolar:

radioparadise.com

somafm.com

Farklı tarzlarda kanalları var, umarım zevkinize göre bir şeyler bulabilirsiniz.
0
monty python
(23.04.21)
clones
(23.04.21)
Jazz
(23.04.21)
İnternetten radyo dinliyorum.
Radiovoyage
Accuradio
Film müzikleri için online soundtrack diye aratıp birçok radyoyu deniyorum.
Bazen de YouTube'dan dinliyorum.
0
pro9it9is9
(23.04.21)
0
zagrebingözleri
(23.04.21)
(8)

covid-19 hastasının ağrı kesici alması sorun olur mu?

Mossy
favimol adlı bir ilaç kullanıyor. evde arveles var. sorun olur mu?
favimol adlı bir ilaç kullanıyor. evde arveles var. sorun olur mu?
0
Mossy
(23.04.21)
Parasetamol içeren agrikesiciler öneriliyor. Dolarex gibi.parol gibi.
0
alimcgraw
(23.04.21)
arveles olmaz mı
0
🌸Mossy
(23.04.21)
Şimdi baktım arveles olumsuz etki yapıyormuş.
0
alimcgraw
(23.04.21)
İbuprofen önerilmiyor. Arveles de gruptan. Parasetamol bulmaya çalışın.
0
pro9it9is9
(23.04.21)
Arveles de aynı gruptan.
0
pro9it9is9
(23.04.21)
parol kullanmıştım.. herhangi bir sorun olmadı..

ama alınmaması gereken ağrı kesiciler de var..
0
synche
(23.04.21)
Hastanede tedavi görmüştüm. Taburcu olurken, ağrı ateş olduğunda paroldan başka birşey alma demişlerdi. İşin garibi parolda baya etkili covit ağrısını geçirmede ya da ateşini dusurmede
0
primetime
(23.04.21)
Siz yine de parol alin
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(24.04.21)
(11)

yaşadığınız şehirden memnun musunuz?

nlgyrn
yaşadığınız şehirden memnun musunuz? nerede yaşıyorsunuz? nerede yaşamak isterdiniz(yurt içi)
yaşadığınız şehirden memnun musunuz? nerede yaşıyorsunuz? nerede yaşamak isterdiniz(yurt içi)
0
nlgyrn
(20.04.21)
Ankara'da yaşıyorum, şehirden değil ülkenin halinden gidişatından dertliyim. Yoksa şehrimi severim. Yaşamak için deniz kıyısı isterdim. Bana ait müstakil bir ev ve bir miktar bahçe. Şehir insanı yoran bir şey.
0
1bir1bir1
(20.04.21)
4 farklı şehirde yaşadım. şehrin değil, yaşanılan yerinin/bölgesinin daha önemli olduğunu gördüm. son şehirde ev yeri -iş yeri dengesi ona göre kuruldu, memnunum. bir süre Tunceli'de yaşamayı deneyimlemek isterdim.
0
latchet
(20.04.21)
Kocaeli'de yaşıyorum. Aslında memnunum ama daha iyisi olabilir diyorum. Bu şehir işleri biraz karışık. Askerliğimi Samsun'da yaptım. Orayı çok beğenmiştim. Herkes İstanbul'a, İzmir'e yerleşmenin derdinde ama ben Samsun'da da yaşayabilirim diye düşünüyorum. Ama bir yandan da oradayken Kocaeli'yi özlemiştim. İstanbul'u da severim her şeye rağmen.
0
dissendium
(20.04.21)
Hiç değilim , izmir , Karadeniz'de bir kaç şehirden biri.
0
synax
(20.04.21)
memnun degilim. istanbul, alibeykoy'de yasiyorum. kadikoy'den ev bakiyorum, orada memnun olurum diye umuyorum. biraz da ege'ye baktim ama oralarda gonlume gore ev bulmam kadikoy'den de zor gorunuyor.
0
lemmiwinks
(20.04.21)
İzmir, artık memnun değilim.
Göç nedeniyle artan trafikten, sokakta taciz eden ya da evlerin bahçelerine girip hırsızlık yapan Suriyelilerden illallah dedik.
0
pro9it9is9
(20.04.21)
İstanbul’da doğup büyümüş biri olarak bir ay önce Çanakkale’ye taşındık. Çok memnunum. İstanbul’da bedava ev verseler oturmam.
0
suicides underground
(20.04.21)
İstanbul’da yaşıyorum. Şehrin ve ülkenin belki yüzlerce problemi var ama yine de her şeye rağmen birçok konuda memnunum İstanbul’da yaşamaktan.

Evim çok merkezi bir yerde ve biraz yürüyerek sahile inebiliyorum hemen. Birkaç aydır çalışmıyorum ve mesai saatlerinde dışarı çıktığım için İstanbul’u en güzel saatlerinde yakalayabiliyorum. Çalışırken de işim evime yakındı ve sahil yoluda yürüyerek evime dönebiliyordum hava güzelse.

Pandemide pek anlamı kalmasa da ülkenin hemen hemen bütün kültür sanat etkinlikleri İstanbul’da. Akla gelebilecek her şey için çok fazla seçenek ve seçim şansımız var. Her şeye kolayca ulaşabilmek büyük bir avantaj bence.

İstanbul dışında Ege kıyılarını seviyorum sadece ama kışın oralarda yaşamak demek İstanbul’daki çok fazla şeyden mahrum kalmak demek olduğu için yine her türlü şimdiki hayatımı seçerdim sanırım.
0
ms brownstone
(20.04.21)
Hepi topu 1,5 km2 lik bi alandayım 2 yıldır. Bir kere İzmir e gittim dışında full İstanbul. Hiç memnun değilim. Full uzaktan olsam da yokolup gitsem buradan.
0
baldan kaymak
(20.04.21)
Doğma büyüme İstanbul/Kadıköy. Hala Kadıköy'de oturuyorum. Güzel bence, son 10 yılda tırtlaşmaya başladı ama başka nerede yaşayabilirim bilmiyorum. Hiç gitmedim görmedim ama Artvin'de ormanda bir kulübe yapma hayalim vardı; sit alanıymış hepsi bir halt yaptıramıyormuşuz.
0
vedatchilipeppers
(20.04.21)
Ankara’da oturuyorum, memnunum. Artvin Arhaviliyim, ama orada yaşanmaz, yaşamak isteyenlere şaşırdım, doğa güzel de için de insanlar da var,

Ben Antalya veya şöyle Datça, Gökova, Köyceğiz gibi bir yerde yaşamak isterdim. İş çıkışı denizde bulmak isterdim kendimi, hep yazlık kıyafetler giymek isterdim efil efil. Atam’ın elbet bir bildiği var başkenti Ankara yapmış ama deniz kenarı olaydı iyiydi ya. Devlet daireleri de orada olurdu negzel.
0
Hallegadola
(21.04.21)
(9)

Bebek 2.ay aşısı ve ateş?

mikahakkinen
aşımızı olduk hemşire 38.5u geçerse, calpol veya fitil koyun dedi. ancak internete baktığımda 38i geçerse hemen dra gidin vs yazmış herkes. yani neye göre kime göre? çocuğun ateşinin olması iyi çocuğun savaştığını gösterir diyorlar. internet anne babaları biraz abartmıyor mu?
aşımızı olduk hemşire 38.5u geçerse, calpol veya fitil koyun dedi. ancak internete baktığımda 38i geçerse hemen dra gidin vs yazmış herkes. yani neye göre kime göre? çocuğun ateşinin olması iyi çocuğun savaştığını gösterir diyorlar. internet anne babaları biraz abartmıyor mu?
0
mikahakkinen
(20.04.21)
Çocuğum yok, kedilerim aşıyı ateşsiz atlatıyor. Ama internette böyle şeyler hep abartılıyor zaten. Hani başı ağrısa beyin kanseri, midesi bulansa mide kanseri çıkıyor ya insan.

İnternete değil hemşirenize güvenin. Doktora gitseniz de size önerdiklerinin aynısını yapmayacaklar mı?
0
kobuzchu kiz
(20.04.21)
Konuya uzağım ama en kötü doktorun söylediği en woke ebeveynin söylediğinden iyidir. Sen doktorunu dinle.
0
epistemic_regress
(20.04.21)
bir ateşin yüksek denebilecek noktaya gelmesi bile farklı ölçüm noktalarında farklıdır. mesela kulaktan ölçüğün 37 ile ağızdan veya koltuk altından veya makattan ölçtüğün 37 ile aynı yükseklik seviyesinde değildir. Kulaktan ölçersen 38 üstü ciddi iken makattan ölçersen 37 üstü risklidir gibi gibi. rakamları attım. internette araştırıp bulabilirsin.
0
hlt1985
(20.04.21)
makattan riski biliyorum. örneğin ağızdan 38.
0
🌸mikahakkinen
(20.04.21)
internet anne babaları çok abartıyor. normalde çocuk gece uyuyabiliyorsa calpol bile kullanılmasa olur.
0
nuisance
(20.04.21)
bizimki hiç ateş yapmadı 2 yaş aşıları da bitti hala ateş yok.
fitil kalındır 2 aylık için ortadan 2 ye bölün.
39 a kadar ses etmeyin
0
summatinyourteeth
(20.04.21)
En fazla ateş yapan difteri tetanoz boğmaca aşısında bile hemşirenin önerisi yetiyor.
Ateş olursa bebeği soyun, nemli bezlerle koltuk altından serinlemeye çalışın. Yanında fitil de uygulayın.
0
pro9it9is9
(20.04.21)
internet anne babaları fazla abartıyor. ikinci ay aşısı verem ve ismini unuttuğum diğer iki aşıdan oluşuyor, özellikle verem baya ateş yapar. kolay değil, üç aşı oluyor çocuk. oğluma da mart ayında yaptırdık veremi ve akşamına baya ateş yaptı. 38'i de geçti. ama dediğiniz gibi calpol vermekle yetindik.

biraz sıkıntılı bir akşam geçirdi ama sabahına ateşi normale dönmeye başlamıştı. sizinki de öyle olur kanımca. şu anda hastaneye böyle şeyler için gitmeye gerek yok. hastaneye gitmek daha bir risk hatta.

doktor, hemşireden ziyade annenize ya da tecrübeli birine sormanız da kabil böyle durumlarda. doktor da bir getirin bakalım diyecek nihayetinde.
0
mermize
(20.04.21)
Biz aşı olduğunda ateşi hemen takip etmeye başlıyoruz. Örneğin normalde 36larda seyrediyor, 37.5'u geçmeye başladıysa ve çocuk huzursuzsa çok ağlıyorsa dolven veriyoruz. Çocukta huzursuzluk yoksa ateşi takibe devam ediyoruz. Şimdiye kadar 38'i hiç geçmedi. Yazdıklarım doktor tavsiyesi değildir ama biri doktor biri sağlıkçı olan ebeveynler olarak uygulamamız bu şekil.
0
curukturpkokusu
(20.04.21)
(6)

Ayak bileğimde derin ven trombozu şüphesi

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Ağır bir iş aldığımdan dolayı uzun saatler hareketsiz kaldım. 3-4 gün önce her iki ayak bileğimde de kızarma, ağrı ve şişlik oluştu. Resimde görebilirsiniz.https://imgyukle.com/i/OH3GWNAyağım biraz itici olabilir, kusura bakmayın :) İlk çıktığında çorap sıkmasına yordum. Sonra kız
Merhaba arkadaşlar,

Ağır bir iş aldığımdan dolayı uzun saatler hareketsiz kaldım. 3-4 gün önce her iki ayak bileğimde de kızarma, ağrı ve şişlik oluştu. Resimde görebilirsiniz.

imgyukle.com

Ayağım biraz itici olabilir, kusura bakmayın :) İlk çıktığında çorap sıkmasına yordum. Sonra kızarıklık ve şişlik arttı. Bunun üzerine Google Amca'ya "Neyim var benim? Ayak bileklerim neden ağrıyor, söyle bakayım?" dedim ve o da "Uzun saatler boyunca hareketsiz kalmış olabilir misin?" dedi ve bende jeton düştü. Okuduğum şeyler oldukça ürkütücü ve bu yüzden epey korkmuş durumdayım.

Sağ ayak bileğimdeki sıkıntı pek sürmedi ve geçti ama sol ayak bileğimdeki sıkıntı devam ediyor. Dün bayağı ağrıdı geç saatlere doğru, biraz buz koydum ve dayanamayıp yattım. Sabah kalktığımda bayağı hafiflemişti ama sıkıntı hala var. Virüs olduğu için doktora gitmek içimden gelmiyor. Evde yeğenlerim var, birisi 3 yaşında. Annem ve babam 65 yaşındalar ve ikisinin de kronik rahatsızlıkları var, keza benim de öyle. Bir yanda virüs illeti diğer tarafta "Hık!" diye götürebilen bir sinsirella. Diğer yandan iş beni epey zorladığı için ailem "Canına kastın mı var? Harap oldun." diye kızıyorlar, bu bileklerimin şiştiğini söylersem temelli sigortaları atar ve tartışırız. Zaten hayatımın düzensizliğinden dem vurup duruyorlar. Ama diğer yandan tırsıyorum.

İş bittiği için şu an hareketsizlik yok. Aklımda ne yapacağıma dair bir fikir yok. Sizce kendiliğinden geçme durumu var mı yoksa bir kez elini atarsa tedavi edilene kadar bırakmaz mı? Tabi erken tedavi de önemli. Ama şu kıyametin ortasında hastaneye gitmeyi de hiç gözüm yemiyor, bir de tüm zamanların zirvesindeyiz vaka sayısı bakımından. İki arada bir derede kaldım? Hiç hareketsizlik yüzünden böyle bir sıkıntı yaşadınız mı ve yaşadıysanız kendiliğinden geçti mi sıkıntı yoksa direk doktora mı gittiniz ve de tanık olduğunuz durumlar oldu mu? Sizce ne yapmalıyım? Görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim, teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(19.04.21)
Varis çorabı kullan.
Oturduğun sürece ayaklarını bi sandalyeye koymanın bi yolunu bul.
Uzun uzun ayakta durma.
Her fırsatta ayaklarını yukarıda bi yere koyarak yat.
Çok su iç.
Zayıfla.
Ayaklarını yüksek bi yere koyup yat dedim ya. O ayak düzelmeden kalkma.
Ben senin yerine olsam renkli dophler çekebilen bi özel hastanede bi kalp damar cerrahından hemen bi randevu alırdım.
0
Mirket
(19.04.21)
Doktora git yav. En kötü aile hekimine git. Ben ehliyet için 4, 5 kez hastaneye gittim, hiçbir şey olmadı. Gerekirse çift maske takarsın. Bu hareketsizlik ciddi bir problem. TUS'a hazırlanırken hiç hareket etmediği için pıhtı yüzünden ölen doktor var. Bunu korkutmak için değil, durumun ciddiyetinin anlaşılması için söyledim.
0
dissendium
(19.04.21)
çok su iç olayı enteresan geldi bana bana sorarsan orantılı iç. durduk yere bu hale gelmesi zor olur. bana sorarsan yumuşak doku zedelenmesi. ağırlığı üstüne aldın bu ne yaptı eklem aralarındaki sıvıyı sinovyali ve kıkırdak dokuyu zedeledi. ödemde kızarıklık ben beklemem. benimde size yakın diyebilirim aman ayağımın bilek tarafına zede almayayım. hemen şişer. buz dinlenme. ama sadece bu verilerle bir yere varamayız. bir tık ileri tetkit gerekli. varis iyi değil ama diyabet gibi yaşanabilir bir imkan sunan vücut hatası. geçmiş olsun
0
hunharca ben
(19.04.21)
Sadece hareketsizlik bu görünümü yapmaz. Demek ki sizde damar tıkanmasına bir eğilim var. Hemen bir damar cerrahına görünüp gerekli tedaviyi almanız gerekli. Gerçekten derin ven trombozu ise, akciğer embolisi gibi ciddi sonuçları olabilir.
0
pro9it9is9
(19.04.21)
Doppler usg ile derin ven trombozu ekarte edilmeli. Gorunum tromboflebite benziyor.gunduz acile basvurun orada bakilir bu acil durumlar icerisine girer
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(19.04.21)
Doktorum bu arada ihmal etmeyin kesinlikle
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(19.04.21)
(6)

Yine pozitif çıktı

potsdamer
Bu ayın başlarında belirti gösterip test yaptırmıştım. Pozitif çıktı10 gündür bütün belirtiler geçti. Çok iyiyim. Garanti olsun diye test yaptırayımdedim yine pozitif çıktı. Yine mi 10 gün karantinada kalacağım şimdi?İşten atacaklar bu gidişle. Zaten evde kalmaktan psikoloji falan kalmadı.Şu an keşk
Bu ayın başlarında belirti gösterip test yaptırmıştım. Pozitif çıktı
10 gündür bütün belirtiler geçti. Çok iyiyim. Garanti olsun diye test yaptırayım
dedim yine pozitif çıktı. Yine mi 10 gün karantinada kalacağım şimdi?
İşten atacaklar bu gidişle. Zaten evde kalmaktan psikoloji falan kalmadı.
Şu an keşke yaptırmasaydım diyorum:(
0
potsdamer
(18.04.21)
Keşke yaptırmasaydınız gerçekten.
Artık karantina bitmiş, çalışabilirsiniz.
Bu kadar enfekte, kontrolsüz bir toplumda artık karantinanın bile bence anlamı yok. Ben şimdi durduk yere test yaptırsam pozitif çıkabilirim mesela. Test güvenilirliği de ayrı bir konu.
Filyasyon ekibine haber verildi mi acaba.
0
pro9it9is9
(18.04.21)
yetkili biriyle görüşün. böyle vakalar nadir de olsa olabiliyor. milleti riske sokmayın diğer arkadaşın önerdiği gibi.

edit: yanlış bilgi vermişim özür dilerim. @del piero10 haklı.
0
bohr atom modeli
(18.04.21)
Hocam sen kendin kaşınmışsın ne diyelim
0
KaraSakall
(18.04.21)
Hayat eve sığarda niyeyse hala risksiz olarak gözüküyor.
0
🌸potsdamer
(18.04.21)
@bohr atom modeli,

durup dururken pozitif çıkaran test yok ne demek tam olarak? tam tersine bazı doktorların aylardır söylediği covid testleri negatif pek çok kişiyi de pozitif gösterebiliyor. ki bu tarz hastalık tespiti yapan testlerde genelde fazla sayıda false pozitif çıkması sık görülen bir durum.
0
del piero10
(18.04.21)
Son bir yılda olana biten, haberler, çevremde yaşananlar konuşulanlar vs. topladığımda şu sonuç çıkıyor anladığım kadarıyla: test yaptırmayanlar negatiftir.

Sağlık önemli insan bunu düşünür ama iş vesvese takı takıntı haline gelmemeli.
0
Erva
(18.04.21)
(5)

İnsanların test yaptırmaması

biravekahve
Korona belirtileri gösterip de; işe gidemem, dükkanımı açamam diye insanların test yaptırmadığını biliyor muydunuz? Son günlerde birden fazla kişi duydum böyle yapan. Bu kişiler virüs kapmış bir biçimde sizinle daracık metrobüste/otobüste yan yana seyahat ediyor, işte beraber oturup kalkıyor. Ülkeni
Korona belirtileri gösterip de; işe gidemem, dükkanımı açamam diye insanların test yaptırmadığını biliyor muydunuz? Son günlerde birden fazla kişi duydum böyle yapan. Bu kişiler virüs kapmış bir biçimde sizinle daracık metrobüste/otobüste yan yana seyahat ediyor, işte beraber oturup kalkıyor. Ülkenin ahval ve şeraitini görün istedim. Siz de benzer durumlara şahit oluyor musunuz?

not: yapanlar suçlu, Türkiye'nin kişi başına düşen millî gelirini 2007 seviyesine düşürüp insanları kaygılara sevk edenler daha suçlu.
0
biravekahve
(14.04.21)
Evet, uzun zamandan beri biliniyor.
Pozitif olup toplumda gezenler, çalıştırılmaya zorlananlar...
0
pro9it9is9
(14.04.21)
pozitif olduklarını bilip şehirler arası yolculuk yapanları biliyorum hocam. ayda en az 1 haberi yapılıyor. geçenlerde memleketimin yerel gazetesinde okudum. pozitif vaka olan birkaç insan gidip bütün köyü enfekte etmiş.
0
false pretension
(14.04.21)
Çalıştığım özel okul pozitif olduğundan emin olduğu öğretmenleri "aman cuma gününe kadar gel sonra git yat" diyerek okula çağırmıştı.
0
wild honey suckle
(14.04.21)
Benim çalıştığım özel okulda da öğretmenlerden birini zorla gönderdim ve pozitif çıktı tabii ki. Gitmek istememesinin sebebi sadece grip olduğunu dusunmesi ve gidince boşu bosuna maaşından o günün kesilecek olduğunu sanması. Kesilmeyecegini anlatınca ikna olup gitti.
0
fraise
(14.04.21)
Günde 1 dolara razı gelip çinliler gibi bütün dünyanın kölesi mi olalım? İnsanlar ne yapsınlar başka, bak ne kadar çok işletme iflas etti kimşer kimler tamamen işsiz kaldı. Serbest çalışan müzisyenleri düşün, 1 yıldır kesinlikle çalışamıyorlar. Onlar ne yapsın? Herkes kendini düşünsün iyi güzel, peki bu insanlar sizi mi düşünsün kendini mi? Biraz fazla olmuyor mu bu tepkiler artık? Dizilerde millet çoluk çocuk demeden kucak kucağa, öpüşen öpüşene... hiç buna bir diyeceğiniz yok nedense.
0
1bir1bir1
(14.04.21)
(3)

Fotograflari Dijital Ortama Atma

Kirmizibavul
Elimde ailenin diger bireylerinden topladigim bir suru eski aile fotograflari var. Bunlari scannerda taratip geri verecektim. Scanner bulamadim. Hos fazla vaktim de yok gerci. Diyorum ki, bunlarin hepsini mobilde bi scanner uygulamasıyla taratip pc'ye atsam nasil olur? Var mi onereceginiz bi uygulam
Elimde ailenin diger bireylerinden topladigim bir suru eski aile fotograflari var. Bunlari scannerda taratip geri verecektim. Scanner bulamadim. Hos fazla vaktim de yok gerci.

Diyorum ki, bunlarin hepsini mobilde bi scanner uygulamasıyla taratip pc'ye atsam nasil olur? Var mi onereceginiz bi uygulama?
0
Kirmizibavul
(10.04.21)
Google photos'un photo scan app'ini deneyebilirsiniz. Bu is icin.
0
brkylmz
(10.04.21)
Ben Tiny Scanner kullanıyorum.
0
pro9it9is9
(10.04.21)
Ikisini de bi deneyelim bakalim. Tesekkurler.
0
🌸Kirmizibavul
(10.04.21)
(14)

Annelere soru? Anne sütü ve mama ikilemi?

mikahakkinen
45 günlük bebeğimiz var, sezeryan doğum oldu. Eşim 43 kg ile hamile kaldı. İlk doğduğunda süt gelmeyince mama takviye ettik ama bu süreçte emzirmeye devam ettik. 2 haftadır psikolojik savaş vererek sadece anne sütü verdik ancak süt yetersiz. Tamam mama olmasın istiyoruz ancak çocuk doymuyor, istemiy
45 günlük bebeğimiz var, sezeryan doğum oldu. Eşim 43 kg ile hamile kaldı. İlk doğduğunda süt gelmeyince mama takviye ettik ama bu süreçte emzirmeye devam ettik. 2 haftadır psikolojik savaş vererek sadece anne sütü verdik ancak süt yetersiz. Tamam mama olmasın istiyoruz ancak çocuk doymuyor, istemiyoruz ancak anne sütü artı mama takviye gitmeye karar verdik. Doktorumuz inatla anne sütü yeter diyor ancak yetmiyor. Anneler sizin düşünceleriniz neler?

not: eşim kimyager zaten en zararsızlarına gidiyoruz her üründe.
0
mikahakkinen
(07.04.21)
aynı durumu biz de yaşadık. doktora gittik. çocuk sürekli ağlıyordu meğerse doymuyormuş. biz de gazı var sanıyorduk. açlıktan ağladığını duyunca içim parçalandı. doktorda mama ile takviye edin ama anne sütünü de bırakmayın dedi. meme reddi yaşamaması için de medikalcilerde satılan feeding tube diye bir şey önerdi. videoda nasıl yapacağınızı anlatıyor.

o doktoru da boşverin kimse çocuğunu aç bırakmak istemez. tamam anne sütü faydalı ama yoksa veya az ise yapacak bişey yok. ama emzirmeyide bırakmasın çocuk emdikçe vucut süt üretmeye devam eder ve birden fazlalaşabilir.

edit: mama tavsiyesi olarakta golden goat yada hipp olabilir.

www.youtube.com
0
xrated
(07.04.21)
Mama eklemede hiçbir sakınca yok.
Bizim oğlumuz doğuştan itibaren çok iştahlıydı ve iki meme dolusu süt yetmiyordu. Gece kalkıyor, biraz emip uyuyor, 1 saat sonra yeniden uyanıyordu. Meğerse açmış.
Bizim doktorumuz Nutrilon önermişti. Yenidoğan uzmanıydı.
0
pro9it9is9
(07.04.21)
Doymuyorsa verin mamayı. Ben de ilk doğum yaptığımda sütüm azdı, 15 gün mama ile beraber anne sütüne devam ettik. Sonra gerek kalmadı ama gerekirse verirdik. Hiçbir mama bebeğin aç kalmasından ve aç hissetmesinden zararlı değildir. Tabii ki ilk tercih olarak anne sütünü önerirler ama bizim ailede de doktorlar var ve hepsi gerektiğinde mama kullandı.
0
curukturpkokusu
(07.04.21)
Anne değilim.
Ablam doğum yaptığında onun da sütü çok azdı ve yeğenime yetmiyordu. O ara mama verdiler ama ablam sonrasında bir diyetisyene gidip süt arttırıcı bir programa başladı. Mamaya gerek bile kalmadı. Açtıkları kutuyu bile bitirmediler. Bu yüzden bir diyetisyene gitmekte fayda var.
0
The colors of my sea perfect color me
(07.04.21)
yetmez hocam. bizde de sut az idi mama ile takviye ettik baska yolu yok.
hatuna yagli bagli seyler yedirin, sutu kesinlikle arttiriyor.
0
cooperr
(07.04.21)
@xrated mama olarak golden goat kullandık hep. kanola yağı mevcut. araştırdık en sıkıntısız mama golden goat gibi. baby goat yerli malı oturduğumuz aydında hatta keçi çiftliği ancak suda çözünmeme yorumu çok. tabi çocuk keçi sütü sevmezse inek sütlülerde olur.
0
🌸mikahakkinen
(07.04.21)
curukturpkokusu +1 hicbir mama bebegin ac kalmasindan daha zararli degil. ayrica emzirmek ogrenilen bir surec, yavas yavas ogrenecek esiniz, o zaman hem kendisi hem bebis daha iyi hissedecek. toparlayana kadar oncelik anne sutunde olmakla beraber mamayla takviye edin. esinizin sutu arttikca mamaya ihtiyac azalacak ve zamanla bitecek. biz de aldigimiz mama paketini bitiremedik mesela.

soylenen odur ki, stres ve uzuntu sutun bas dusmani, esiniz kendini uzup sutum yetmiyor diye harap ediyorsa o da sutu etkiler. oyle dusunmesin, cok insanin yasadigi bir surecten geciyor oyle dusunsun. canini sikan biri(leri) varsa kim olursa olsun ortamdan uzaklastirin. annem bana surekli sutun yetmiyor diye baski yapiyordu, surekli moralim bozuluyordu. annem gittikten sonra biraktik mamayi cunku moralimi bozan kimse kalmamisti. bu donemler biraz hassas donemler, esinizi hos tutun bol bol motive edin. bebisle de bolca ten tene temas kursun, fotograflarina baksin bolca. hormonal bir sey sut salgilanmasi, bebekle ne kadar temas o kadar hizli sut :) bir de ben tahin ve yulafin cok faydasini gordum. gunde en az 3 litre su icmeyi de ihmal etmesin. bizim bebe de 4 aylik, tazecik yasadigim yeni annelik/emzirme surecini yazdim biraz uzun oldu ama :) basarilar ve kolayliklar diliyorum sizlere.
0
in vino veritas
(07.04.21)
Aynı durumda çocuğumuz ölüyordu, son anda hastaneye yetiştirdim, 10 gün yoğyn bakımda kaldı. Süt bazen olmayabiliyor ya da çok yetersiz oluyor. Doktorların da bir kısmı yeter, bir çay kaşığı bile emse yeter diye saçmalıyor. Ezbere konuşuyorlar, ciddiye alma. Kaç ml. süt geliyor ölçün gerekirse. Ona göre değerlendirme yapın, bebeği aç bırakmayın.
0
adivar
(07.04.21)
Sizin başınıza geleni ben de ilk çocuğumda yaşadım. Çocuk 3,5 kg doğdu, hastaneden 3,2 kg çıktık. İki gün sonra doktor kontrolüne gittik, çocuk hep uyuyor ve az çiş yapıyordu (ki bunun yetersiz beslenme işareti olduğunu daha önce söylemişlerdi). Nihayetinde "size bir süt ölçümü yapalım" dediler. Çocuk zaten aç, sütümü makineyle çektiler 10cc mi 20cc mi öyle bir şey çıktı. Bununla doymaz çocuk, mama vermeniz lazım dediler. Çektiğim süyü de biberonla bir solukta içip bitirdi çocuk. Eve geldik, mama verdik. Bir hafta böyle mamayla besledik ama kolayca biberondan içeceği mamayı haspam uğraşıp memeden çekmeye tenezzül etmiyor tabii. Bu durumda memeden sağıp çıktığı kadarını yine biberonla veriyoruz ki memeden süt gelmeye devam etsin. Çocuk bir hafta sonra kritik durumu aşınca (asıl doktorunu bulabilmiştik o zaman içinde) doktorumuz dedi ki "artık memeye dönüş vakti geldi". Mama vermeye devam ettik, ama kaşıkla. Bizimki 2 günde çözüldü çok şükür ama çocuğun inat durumuna göre bu süreç daha uzun sürebilir. Haspam baktı kaşık olayı emmekten daha zor daha bir hırsla emmeye başladı. Ben ilk çocuğumda maalesef hiçbir zaman saadece anne sütü ile gidemedim, hep bir takviye yapmak zorunda kaldık. Bunun alınan kilo ile de hiç ilgisi yok. En ideali 11,5 kg almıştım hamileliğimde. İlk çocukta olabilen şeyler bunlar. Doktorunuzun "anne sütü yeter" demesi neye dayanıyor onu da bir irdelemek lazım.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.21)
bence gereksiz bir takıntı. zehir vermiyorsunuz çocuğa, süt yetmiyorsa doktorların gazına gelmeyin.

onlara da hak verin, mama verin dese sizin gibi bilinçli olmayan ebeveynler direkt anne sütünü keser. bu nedenle emzirme politikasinin suyu çıkmış artık.

doğum yaptım sütüm yok, mama verelim diyorum hemşire diyor ki olmaz doktor izin vermez :) zaten ağrısı, sızısı, şoku, gelen gideni olan anneyi strese sokup ağlatmaktan başka hiçbişey değil yaptıkları. çocuk benim olduğundan size sormuyorum içerikli bir konuşma çekmiştim kibarca.

velhasıl sakin sakin pompayla falan denesin gelir zaten, bu esnada mama verirsiniz, gelmiyorsa da dediğim gibi zehir değil yani bu.
0
kenarortay
(07.04.21)
Bir de şunu eklemek istiyorum. Hashimoto hastasıyım, doğum sonrası ilacım yetmiyormuş meğer, ilaç dozu artınca sütte de artış oldu, ilgisi var mı bilmiyorum ama. Eşinizin kan kontrollerini de yaptırın, pandemiden dolayı ihmal ediyoruz hepimiz. Bir de instagramda miniktabağım hesabının sahibi diyetisyen anne beslenmesi konusunda süt arttırıcı tarifler veriyor.
0
curukturpkokusu
(07.04.21)
Bira mayası hapı var Gnc’de
Pragnacare’in doğum sonrası vitamini var bir de. Ben bu ikisinin faydasını çok gördüm meme + mamadan memeye döndük. Bir araştırın doktorunuza sorun.
Benim de cehalet kraliçesi kayınvalidem mama vermesin demişti eşime. Üç günlük bebek sabah beşe kadar açlıktan uyumuyordu düşünebiliyor musunuz. 4400 çocuk doğurdum bir haftada 3500e indi kilosu yetersiz beslenmeden.
Mama tıbben ihtiyaç varsa verilir öcü değil. Kilo alımına göre doktor ayarlar mama dozunu iyi bir doktor bulun ki dengeyi kurabilesiniz.
0
cilekli pasta
(07.04.21)
keçi sütündeki fosforun yüksek oluşuna bağlı kalsiyim emilimini kısıtlaması buna mukabil kemik gelişim -allah korusun- epifiz kaymasının tedavisi bazen cevap alınamamayla sonuçlanabilir. meme başı çocuk tarafından uyarılması süt oluşumuna katkı sunar. doyan çocuk(takviye süt ile) bunu ne kadar yapar takdiri sizlere bırakıyorum takip eden yenidoğan doktarlara bunlara danışın lütfen
0
hunharca ben
(08.04.21)
Çocuğun doymadığını nasıl anlıyorsunuz? Ne kadar çişli bezi çıkıyor? Saatte 1 en az 15 dk bir meme , 15 dk diğer memeyi emsin. Her saat başı emsin sütü anca öyle artar. Bir de bol su içsin. Sütün yetmeyeceği anne yoktur.
0
sta
(08.04.21)
(12)

En son ne için ağladınız?

asaf
sb.
sb.
0
asaf
(05.04.21)
Bazen içince durduk yere ağlarım. En son çok kötü agladigimda bir haksızlığa ugramistim. Hayatımı iki yıl alt üst etti. O zaman yere düşüp ağladım normalde böyle şeyler inanılmaz gelirdi. Duygulu biri değilim aslında.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Doğan Cüceloğlu'nun bir videosunu izlerken hem anlattığı şeylerden etkilendim hem de ne kadar samimi ve ne kadar sevgi dolu biri olduğunu gördükçe ağladım.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
işsizliğimden ötürü.
0
rose parks
(05.04.21)
dün sabah, feridun düzağaç'ın beni bırakma şarkısına ağladım. beni bıraktı çünkü :(
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.04.21)
Annemin, geçmişimdeki bazı yaşantıları hata olarak değerlendirmesi ve temcit pilavı gibi tekrar etmesi ve bir hafta önceki son tekrarından sonra bardağın taşması.
Daha önce ya sabır diyordum. Bu defa diyemedim.
0
pro9it9is9
(05.04.21)
Bugün zorla göreve gönderilip şehit olan amcamın doğum günüydü. Faillerine takipsizlik verildi. Buna ağladım.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nomadland'in sonundaki yazıyı gördüğümde, 1 saat kadar önce...
0
(05.04.21)
4 sene önce dayım vefat edince çok ağladım. 3 yıl önce baba ölünce gasilhanede çok üzülmüşüm ağlıyor gibi yaptım. Birde 26 sene önce dedem vefat edince ağlamıştım. Ben ağlama özürlü bir öküz olduğumu anladım , diğer arkadaşların yazdıklarını okuyunca.
0
synax
(05.04.21)
Kuş, civciv, hamster gibi küçük canlıları avucuma alınca ve kalplerini hissedince ağlıyorum ben ya. Ama böyle normal duruyorum, gözlerimden yaşlar bosanıyor. Içim gidiyor olm ya, okadar savunmasızlık, güçsüzlük, vallahi deli çıkacağım, çok hüzünleniyorum. Kaldıramıyor ruhum güçsüzlüklerini. Geçen Karla diye bi kedi doğum yapmış. Böyle ziyarete gittik, olm aldım elime ben yine dedim bu kalbin küçüklüğü ne ya, bu nasıl başa çıkacak, yaşlar başladı akmaya. Vallahi dayanmaz kalbim fazla. Daha kendi yok ama kalbi var, atmaya çalışıyor (._.)
0
velvetmorning
(06.04.21)
7 yıl önceydi. Kızım çok hastaydı.
0
tcyx
(06.04.21)
Annem memeyi kestiğinde
0
eksimeksi
(07.04.21)
3 yildir her gun aynı şey için ağladım hala ağlıyorum ama artık tanrinin dualarima cevap vermemesine ağlıyorum...
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(17.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.