Giriş
(1)

Annemin Vücudunda Oluşan Morluklar

edi pakbayram
Annemin vücudunda durup dururken morluklar oluşuyor fotoğrafta gördüğünüz morluk sabah yokmuş sonra iğne batar gibi bir ağrı sezmiş annem şuanda fotoğraftaki gibi parmağı.Dün akşamda tansiyonu yükselmişti.Arada sırada da bacaklarında oluyormuş bu tarz morluklar , bize yeni söylüyor.Acil birşey olabi
Annemin vücudunda durup dururken morluklar oluşuyor fotoğrafta gördüğünüz morluk sabah yokmuş sonra iğne batar gibi bir ağrı sezmiş annem şuanda fotoğraftaki gibi parmağı.Dün akşamda tansiyonu yükselmişti.Arada sırada da bacaklarında oluyormuş bu tarz morluklar , bize yeni söylüyor.

Acil birşey olabilir mi ? Acile gitmemizi gerektirecek ?

Bu durum için hastanenin hangi polikiliğine başvurmamuz gerekir ?
0
edi pakbayram
(23.10.21)
Kan sulandırıcı ilaç alıyorsa olabilir.
Böyle bir neden yoksa (hatta olsa bile) İç Hastalıkları Hematoloji'ye başvurmak gerekir.
Daha önceden de oluyorsa hemen şu anda acile gitmek gerekmeyebilir ancak en erken zamanda inceleme gerekir.
0
pro9it9is9
(23.10.21)
(5)

takım elbise pantolonu çamaşır makinesinde?

fff02561
yıkanır mı? attım az önce sonradan aklıma geldi ne olur? bi de beyazlarla renklilerle falan karışık atmıştım hepsini
yıkanır mı? attım az önce sonradan aklıma geldi ne olur? bi de beyazlarla renklilerle falan karışık atmıştım hepsini
0
fff02561
(23.10.21)
Kumaş kalitesine göre bu seferlik bir şey olmama ihtimali var ama 'Ceketini eski takımın pantolonuyla giymişsin.' diye ikaz edilebilirsin arkadaşların tarafından.
0
Mirket
(23.10.21)
ilik suda yika derim
0
camussar
(23.10.21)
Ben daha önceden yıkadım kuru temizleme gibi olmuyor pantolon bi değişik oluyor. Ucuz takımsa at gitsin ama iyi takıma yazık edersin.
0
mg3929
(23.10.21)
Takım elbiseleri daima kuru temizlemeye veriyorum.
0
pro9it9is9
(23.10.21)
Annem babamın takımların pantolonlarını hep makinede yıkardı. Vakko’dan aşağı da giymezdi açıkçası daha başımıza bir iş gelmedi :)
Soğuk suda sıkmasını da 600e ayarlayın. Bizim makinede 20 dakikalık program var mesela bunun için. Deterjanı beyazlar için kullanırsanız renk ağarır zamanla deterjanı uygun seçin mutlaka. Yumuşatıcı gözüne de beyaz sirke koyun.
Asarken askıda asın. Ütülerken de üzerine tülbent gibi kumaş koyarak ütüleyin. Bunları uygularsanız sorun olacağını düşünmüyorum.
0
cilekli pasta
(23.10.21)
(12)

akıllı telefonu hangi maksatlar için kullanıyorsunuz?

dafuq
o kadar para verip akıllı telefon alıyoruzpeki hangi amaçlarla kullanıyorsunuz? birden çok cevap verebilirsiniz.iş, sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, kitap/makale okumak, vs
o kadar para verip akıllı telefon alıyoruz
peki hangi amaçlarla kullanıyorsunuz? birden çok cevap verebilirsiniz.

iş, sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, kitap/makale okumak, vs
0
dafuq
(22.10.21)
iş, sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, kitap/makale okumak, vs
0
himmet dayi
(22.10.21)
sosyal medya, chat, video izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak. kitap okumak için amazon kindle var
0
nahtoderfahrung
(22.10.21)
konuşmak, arada sırada oyun oynamak, bazen navigasyon, kıytırık video fotoğraf çekmek(telefonum eski, yenilemeye de ihtiyaç duymadım, yüksek kaliteli şeyler için dslrim var)

bir de whatsapp ama en çok whatsapp. onu da bilgisayardan kullanıyorum ama tabi telefon olmadan çalışmıyor.
0
killerbee
(22.10.21)
Valla ben oyun harici saydıklarının hepsi için kullanıyorum.
0
Amaranta ursula
(22.10.21)
Tam anlamıyla her şey için kullanıyorum.

Benim için zirvesi şu. Bir sınav hazırlığı için birkaç kitap almıştım. Kitapla çalışmaya üşendiğim için sayfaların fotoğrafını çekip telefondan okuyorum.
0
dissendium
(22.10.21)
Onsuz yapamam dediğim iki özellik;
Navigasyon ve anımsatıcı

Bunun dışındaki her şey (işle ilgili aramalar hariç) alet var olduğu için yaptığım şeyler ihtiyaç duyduğum şeyler değil aslında.
Genel olarak kullanımlarım;
müzik dinlemek (aslında bunu da asla yapamam sınıfına alabilirdim ama alternatifi vardır diye almadım, alınabilir.)
dizi izlemek, oyun oynamak, arama/mesaj, alarm, sosyal medyada gezinti, takvim, hava durumu kontrol gibi şeyler.
0
mutekebbir
(22.10.21)
İş maillerimi mesai saatleri dışında telefondan kontrol edip gerekiyorsa cevaplıyorum.
Instagram var günde ortalama 17 dakikam orada geçiyormuş. Öyle yazıyor. Başka mecrada hesabım yok.
WhatsApp iş/geyik/iş+geyik olarak yoğun kullanıyorum.
Ekşi Sözlük, ekşicep uygulaması üzerinden uyanık olduğum saatlerde sürekli okuyorum.
Wikipedia, ansiklopedi okur gibi rastgele maddeler okuyorum.
Arabada müzik dinlemek için Spotify var kullandığım.
Nabız uygulaması üzerinden haberleri takip ediyorum seçtiğim kaynaklardan.

Sonradan aklıma gelenler: Navigasyon, google maps (timeline özelliğiyle), banka hesaplarım, hanımla ortak alışveriş listemiz (cozi), yemeksepeti, bisu, amazon.
0
pispinti
(22.10.21)
online dating
0
freebird5406_2
(22.10.21)
Ajanda, anımsatıcılar ve navigasyon -en çok ihtiyacım olanlar
Mi home -evdeki cihazları kontrol etmek için
Reddit, Instagram, birkaç oyun -vakit öldürtücüler
Netflix, Prime Video -uzun yolda ya da mutfakta el oyalayan bir şeyler yaparken izlemelik
Sesli kitap, Spotify -yürürken, uzun yolda, ev işi yaparken dinlemelik
Banka uygulamaları, iletişim uygulamaları, dijital not defterleri ve listeler (evernote <3 ), bulut servisleri, hastane ve sigorta uygulamaları, fotoğraf düzenleme, alışveriş, taksi çağırma, otobüs saati bakma...

Tepe tepe kullanıyormuşum bence.
0
kobuzchu kiz
(22.10.21)
Ben bu sebepten fazla para vermiyorum ki sonraki telefonu fairphone alma ihtimalim var, neyse su an pixel 4a var 280 euro mu neydi

-mail
-sosyal medya
-video izleme
-fotograf
-iletisim
-bankacilik
-5/3/1 için antrenman takibi

Genel olarak budur.
0
logisticsmanager
(22.10.21)
Konuşma
İş (mail, WhatsApp)
Sosyal medya
Alarm
Araştırma
Banka uygulaması
Fotoğraf ve video çekme
0
pro9it9is9
(22.10.21)
bilgisayardan daha çok kullanıyorum. kitap makale gazete dergi vs okuma. internette araştırma. bazen kısa şeyler yazıp çıktı almak. bazen fotoğraf afiş programları ile birşey tasarlamak için. (en çok bu kısımda işimi görüyor)
müzik dinlemek. nadiren bişi izlerim pek video film izlemiyorum. tabii sosyal medya ve yazışmalar da var. bazı uygulamalar indirip ingilizce de çalışıyorum. tabletim vs yok. her işimi telefon görüyor. bilgisayarımda sadece makale vs yazıyorum ve iş için kullanıyorum. onun dışında herşey telefonda
0
photo85
(22.10.21)
(19)

Çocukken eve misafir geldiğini gördüğünüzde ne hissediyordunuz?

ya ben lan neyse
okuldan geldiniz, kapıda yabancı ayakkabılar var. ne hissediyordunuz?üzüntü, sevinç, endişe vs.?
okuldan geldiniz, kapıda yabancı ayakkabılar var. ne hissediyordunuz?

üzüntü, sevinç, endişe vs.?
0
ya ben lan neyse
(21.10.21)
Ben cok seviniyordum ya. Hatta bizde yatıya kalırlarsa falan daha çok seviniyordum. Nedendir bilmiyorum.
0
primetime
(21.10.21)
"poff simdi hos geldiniz diye iceri girip tonla soruyla muhatap olucam"

kek, pasta, pogca gibi artilari oluyordu ama normalde annem bu tarz seyleri pek yedirmezdi cocukken zararli derdi.

sinir ve mutluluk karisimi bir duygu diyebilirim yani
0
Kittie
(21.10.21)
Pek beklenmedik misafir gelmezdi, öyle eve gidip de ayakkabılarla pek karşılaşmadım, annemin günü olan zamanlar olurdu, o günleri severdim, sevdiğim yemekler yapılmış olurdu, onun haricinde de ya sevdiğim yakın akrabalar gelirdi ya da babamın birlikte müzik yaptığı arkadaşları gelirdi, şarkılar türküler söylenirdi, o günleri de severdim ama kimi çocuklar vardır birileri geldiğinde havalara uçarlar, kimse gitmesin isterler, öyle olmadım hiç bir zaman.

Şimdilerde ise misafir kavramından hoşlanmam, evime pek gelen giden olmaz.
0
(21.10.21)
Büyük bir huzursuzluk.
Yalancı sevgi gösterileriyle karşılaşacağım, bir sürü insanla muhatap olacağım için rahatsız olurdume.
0
pro9it9is9
(21.10.21)
Huzursuzluk
0
abuzer
(21.10.21)
Sevinirdim, çocuğuz tabii çakmıyoruz bişeyden. Evi de dumanaltı yaparlardı kendileri yetmezmiş gibi. Şimdi hepsi gereksiz varlık. Akbabalardan bahsediyorum.
0
izza
(21.10.21)
Mutluluk. Yatıya kalsın isterlerdim +1
0
sta
(21.10.21)
Huzursuzluk. Misafiri çocukken de sevmezdim hala da sevmiyorum.
0
ms brownstone
(21.10.21)
Gergin bi neşe.. tansiyonlu yani ama totalde pozitif bi his.
Genelde anneme saha çok misafir gelirdi. Sosyalleşiyor diye sevinirdim. Bi de tabii mutfaktaki güzel gıdalar : )
0
rewlack
(21.10.21)
sıkıcı. ben de kittie gibi düşünüyorum.
0
roket adam
(21.10.21)
Valla ben cocukken bu tur seyler ustune pek dusunmezdim. Hatta oyle ayakkabilara falan bakip girdigimi de hatirlamiyorum, oyle direkt girerdim. Girip evde misafir gorduysem de pek aldirmazdim.

Ergenlige yakin zamanlarda o fazla ayakkabilar falan sikinti olusturmaya basladi. Cunku biliyordum ki is sadece orda kalmayacak, gidip kendi odamda takilsam bile annem odaya gelip 'oglum git bakkaldan sunu al, oglum bunu al' vs diye darlayacakti. O yuzden evde fazla ayakkabi gorunce yonumu degistirip direkt internet cafeye gitmisligim de coktur.
0
j r r tolkien hayrani
(21.10.21)
çok mutlu oluyordum. 30 yaşındayım şimdi ve misafir hiç sevmiyorum.
0
spartamed
(21.10.21)
Genel olarak hosuma giderdi, merak ederdim kimler geldi acaba, hemen kafamda ihtimaller belirirdi. Gelmelerinden rahatsiz olduğum bir akrabamoz yoktu, genel olarak sevinirdim.
0
stavro
(21.10.21)
çocukken de huzursuz olurdum şimdi de huzursuz oluyorum. evin düzeni bozuluyormuş gibi hissediyordum o zamanlar, farklı şekilde davranmam gerekiyordu sanki. halbuki öyle yaramaaz bir çocuk da değildim. şimdi de gelenleri memnun etme kaygısı hissettiğim için sevmiyorum.
0
rahip janick
(21.10.21)
hiç sevmezdim. mümkünse onlara görünmemeye çalışır, görünürsem de kısaca görünüp odama geçerdim.
0
tabudeviren
(21.10.21)
ben eve plansız gelen kimseden hoşlanmadım. hele de böyle sağdaki soldaki çat kapı gelen komşulardan hiç hoşlanmadım.
0
andlee
(21.10.21)
Ben okulun dibinde bir sitede oturuyordum. Annem hem benim hem de kardeşimin sınıf annesiydi. Okul aile birliğindeydi. Aşırı iyi bir komşuydu. Ve bir sürü günü olurdu. Doğal olarak eve her geldiğimde genellikle misafir olurdu. Ayakkabıdan misafir tahmini yapmaya çalışırdım. Genelde babam gelene kadar giderlerdi. Annem her seferinde önlerine koyacak bir şeyler bulurdu. Hele günü varken. Tüm sınıf arkadaşlarım benim annem yemek yapıyor diye benimle eve gelirlerdi. Bazıları benden önce gelirdi hatta. Annem aşırı güzel yemek yaptığı için bir de iyi misafir ağırladığı için çok gelen giden olurdu. Ama ben o günleri çok severdim, şimdi çok özlüyorum. Keşke o ayakkabı tahmini yaptığım ana ışınlansam, hayatta tek derdim derslerim olsa.

Yatılı misafir sevmedim ama.
0
Hallegadola
(21.10.21)
Sevinirdim. Büyüklerin konuşmasını dinlemeyi severdim.
0
zimbirik
(22.10.21)
- Odama kacayim da muhatap olmayayim.
- Aha yakalandim, simdi aile zoruyla muhattap olmak istemedigim insanlarla zorla opusecegim konusacagim.
- Evet abi okul iyi okul guzel, soracak baska bi sorun da yok, mecburi okul nasil sorunu sorduysan tuvalet bahanesi ile kaciyorum. Zaten okuldan geldikten sonra uyuyana kadar 5 saatim var, izninle gozlerim kizarana kadar bilgisayar oynayayim.
- Evet annem arkamdan "Girdi magarasina" yorumunu da yapip beni tanimadigim insanlara gomdugune gore ic rahatligi ile oyun oynayabilirim.
0
cleric
(22.10.21)
(10)

yüksek kolestrol - sebebi neydi ki?

elorelia
30 yaş, kadın. kasım 2020 ve bir hafta önce kan verdim. ikisinde de kolestrol yüksek çıktı. kasımda doktor masa başı mı çalışıyorsun dedi, evet dedim. yürüyüş yapmamı, yumurta sarısı yemememi söyledi. ama bunu söylediği dönemde de şimdi de haftada 3 gün spor yapıyorum. yumurta çook nadir yerim. masa
30 yaş, kadın.

kasım 2020 ve bir hafta önce kan verdim. ikisinde de kolestrol yüksek çıktı. kasımda doktor masa başı mı çalışıyorsun dedi, evet dedim. yürüyüş yapmamı, yumurta sarısı yemememi söyledi.

ama bunu söylediği dönemde de şimdi de haftada 3 gün spor yapıyorum. yumurta çook nadir yerim. masa başı çalışıyorum ama sıfır hareket değil, gün içinde amelelik yaptığım da oluyor.

haftada bir gün fast food yiyoruz mutlaka. spor sonrası da dışardan söylüyoruz bazen, onda da mecburen et oluyor. bir gün de köfte filan yapıyoruz. sebze de tüketiyorum. meyve çok çok az. kızartma yapmıyorum. sigara kullanmıyorum. e ben daha ne yapayım?

bu değerler için endişelenmeli miyim? yarın aile hekimine uğrayacağım zaten bu arada.

i.hizliresim.com


@slow like, reglim düzenlidir. pko yoktur diyebilir miyiz. hani hormonlarıma vs baktırmadım çünkü.
0
elorelia
(21.10.21)
genetik de bu konuda bir faktör. ancak beslenmeyi planlayarak kontrol altına alabilirsin. bir diyetisyene danış.
0
zgrydn
(21.10.21)
başka bir rahatsızlığınız olabilir mi? polikistik over'li kadınlarda yüksek kolesterol gözükebiliyor örneğin.
0
slow like honey
(21.10.21)
Doktor bana yumurta sarısını yeme dese onu sahte doktor diye şikayet ederdim kesinlikle. Yüksek kolesterol bi hastalık değil, kolesterolü zaten karaciğerin kendisi üretiyor yav günlük 3000 mg falan, yemeklerden aldığın kolesterolü vücut kullanmıyor bile, belki %5'ini falan kullanıyordur kalanını atıyor, sen gayet sağlıklısın gdjfjjffkfkdkdk yumurta yeme ne demek ya bir tane yumurtada 150 mg kolesterol var onun da %5'i kalıyor, vücut zaten 3000 mg kendiliğinden üretiyor diyoruz çok komik. Doktor kesin yaşlı tayfadandır yeniliğe uzak oluyor onlar 40 yıl önce ne öğrendiye o yoldan gidiyorlar. Kolesterolün normalde 800-900 falan çıkmıyorsa bir sorun yok demektir, o da zaten hastalık kaynaklı çıkar. Ayrıca kolesterol bir tamir-inşaat maddesidir, sistemde bi arıza varsa ya da ne bileyim hücre inşası kıl yün ihtiyacı varsa vücut buraya kolesterol gönderir tamir eder işi bitince geri toplar, olayı bu. Ha geri toplarken kolesterolün bir kısmı damarda kalır ama bu toplam plaka yoğunluğunun %1'i bile değildir; damar tıkanıklığında rekor kalsiyum birikmesindedir.
0
Zaman Tamircisi
(21.10.21)
Aşırı yüksek değil.
Kırmızı et ve katı yağlardan kaçınmak önerilir de haftada bir insan kaçamak yapmaz mı yani.
Üç ay kadar bir kolesterol düşürücü kullanıp kontrol edilir. Aralıklı ölçümlere göre tekrar alınabilir. Bu ilaçlar damar koruyucu etkisi nedeniyle son yıllarda önerilen ilaçlar.
0
pro9it9is9
(21.10.21)
kolesterol beslenmeden oldukça bağımsız.

www.youtube.com
0
orpheus
(21.10.21)
Yıllar önce kolestrolüm sürekli yüksek çıkardı. Bir dönem kolestrol düşürücü ilaç kullanmışlığım da vardır. İlaç kullanmadığım dönemlerde diyet adına yapmadığım kalmadı. Zaten haftada 5 gün vücut geliştirme de çalışıyordum. Yine de düşmüyor olmasnı doktorum genetik faktörlere bağladı.

Bir gün konudan bağımsız olarak, başka sebeplerle şeker diyetine başladım, şekeri ve paketlenmiş ürün tüketimini tamamen bıraktım. İlk tahlilde kolestrolüm normale dönmüş olduğunu gördüm.
0
Mirket
(21.10.21)
kıllanma, sivilce gibi belirtiler de yoksa pcos'tan şüphelenmek için bir sebep yok o zaman.
0
slow like honey
(21.10.21)
Lütfen ultrasonla safra kesesine baktırın. Rutin bir kontrol sırasında safra kesesinde polipler görüldü bende, kolestrolün yükselmesinde etkisi olduğu söylendi. Hatta yakın zamanda ameliyat olacağım.
0
BuddyGuy
(21.10.21)
Hayvansal hiçbir ürün tüketmemelisiniz. Yumurta ilk kez duydum. Yumurta da sıkıntı oluyor mu bilmiyorum. Benim de çok yüksek çıkmıştı. Salata ve sadece baklagil ile beslendim bir ay ve sonra düzeldi. Kilo ve genetik faktörler de etkili tabiki. Ayrıca idrar testi de yaptırsanız iyi olur. Kolestrol ve ürik asit aynı orantıda olur genelde. Yani kolestrol yüksekse ürik asit de yüksek oluyor. Bir de alkol varsa onu da azaltın. Enzimleri dengesizleştiriyor.
0
dakota
(21.10.21)
Zaman Tamircisi +1. et yumurta yeme diyenleri falan sakın dinleme.
0
do you remember me
(22.10.21)
(3)

B12 vitamini hakkında

psmstc
Doktor b1+b6+b12 tablet olarak satılan B12 tabletlerinden reçete etti.Metilkobalamin b12 dil altı formu elimde var, aynı işlevi görür mü?Ek olarak devlet hastanesinde kan tahlili yaptırdım. Devlette D vitamini ölçülmüyor mu?
Doktor b1+b6+b12 tablet olarak satılan B12 tabletlerinden reçete etti.

Metilkobalamin b12 dil altı formu elimde var, aynı işlevi görür mü?

Ek olarak devlet hastanesinde kan tahlili yaptırdım. Devlette D vitamini ölçülmüyor mu?
0
psmstc
(21.10.21)
Yaşa orantılı ve kullandığınız diğer ilaçlara orantılı olarak değişir. İğne formunda alıp ilk 5 gün peşpeşe, sonra 5 hafta peşpeşe sonra da 5 ay peşpeşe yaptırmanız daha faydalı olur. Tablet çok etki etmiyor. Etse de dediğim gibi yaşınız ve kullandığınız binilaç varsa sürekli, bunlar B12 etkisini azaltıyor.
0
dakota
(21.10.21)
B12'nin bu formunun en işe yarar formu olduğunu okumuştum, ama b1 ve b6 hakkında fikrim yok, onlara da ihtiyacınız varsa belki sadece b12 işe yaramaz.

D vitamini artık sağlık ocaklarında ölçülmüyor, devlette var bildiğim ama yazılmamış olabilir, ya da gittiğiniz hastanede ölçülmüyor olabilir .
0
hair freak
(21.10.21)
D vitamini ölçümünü her branş isteyemiyor artık ve isterken de bir gerekçe belirtmek gerekiyor. İstek yapılmamıştır.
Konu B12 eksikliği ise en uygun yol iğne ile tamamlamak.
0
pro9it9is9
(21.10.21)
(11)

Kapalı yerlerde yeme-içme

sitespank
Ben hala yapamıyorum, covid dön dolaş beni bulurmuş gibi hissediyorum.Oysa millet normalde döndü hayatını yaşıyor mis gibi.Ben yağmurda şemsiye altı, soğukta ısıtıcısı olan mekan arıyorum mal gibi.Ne yapsam gitsem mi artık ya kapalı mekanlara?Siz ne yapıyorsunuz?
Ben hala yapamıyorum, covid dön dolaş beni bulurmuş gibi hissediyorum.
Oysa millet normalde döndü hayatını yaşıyor mis gibi.
Ben yağmurda şemsiye altı, soğukta ısıtıcısı olan mekan arıyorum mal gibi.

Ne yapsam gitsem mi artık ya kapalı mekanlara?
Siz ne yapıyorsunuz?
0
sitespank
(18.10.21)
Hala kapalı yerlerde yemiyorum. Aşı oldum ancak varyantların nasıl davranacağı kesin değil.
0
pro9it9is9
(18.10.21)
Mümkün olduğunca gitmiyorum, mümkünse açık havada oturmayı tercih ediyorum ya da evlerde buluşuyoruz arkadaşlarımızla. zaten her yer çok pahalı. Havalar soğuyana kadar biramızı sandviçimizi alıp sahile gidiyorduk ne güzel. Pandemi anksiyetemi henüz tam olarak atamadım kısacası.

Ama Dune vizyona girecek, korka korka da olsa, üç kat maske de taksam koşarak sinemaya gideceğim. Başka film olsa gitmezdim.
0
kobuzchu kiz
(18.10.21)
Ben de henüz kapalı yerlere oturmuyorum. Bir kere Corona geçirdim, iki doz da asiliyim ama cafe restoranlara aşı ya da pcr zorunluluğu gelene kadar kapalı bir yerde oturmayı da düşünmüyorum.

Sinema, tiyatrolara da henüz gitmedik. James Bond vizyona girmiş, eşim gitmek için bayağı ısrarcı oldu, bir şekilde gitmemeye ikna ettim ama Matrix geliyormuş sanırım o zaman gerginlik içinde gideceğiz.
0
fraise
(18.10.21)
1 yıldan fazladır hiç umrumda değil. avm içinde kahve içerek dolaşıyorum ve maskeyi indiriyorum hatta bu süre içinde.
0
Wakatakakage
(18.10.21)
yeme içme yerleri, sinema, tiyatro, konser, seyahat, tatil hepsine aynen devam ediyorum. bu sene içinde corona geçirdim ve iki doz aşı oldum. pandemide geliştirdikleri davranışları sürdürenleri saygıyla karşılamakla beraber azıcık ömrümü keyif aldığım şeyleri erteleyerek geçirmek istemiyorum.
0
south park in kapusonlu uyesi
(18.10.21)
Şuan kovitim. İki doz biontek asiliydim.

Karantinadan çıktığım gibi mekanlara ve gezmelere devam. Ömrümü böyle geçiremem.

Tek yasamasaydim, yaşlı insanlae olsaydı evde bir tık daha dikkatli olabilirdim. (Maske konusunda zaten Max dikkatliyim)
0
abuzer
(18.10.21)
Gitmiyorum, hatta gidenle de görüşmüyorum :)
0
dreamnesiac
(18.10.21)
evde yaşlı ebeveyn olduğu için kalabalık ortamlarda dikkatliyim. cafelerde genelde sigara içenler çoğunlukta olduğundan ve onlar da bahçe kısmında oturdukları için ben iç kısımda kimsenin olmadığı yerlerde oturuyorum.
0
jepa
(18.10.21)
iceride kimse yok gibi bir sey zaten malum bahce kisimlari sigaranin tekelinde.

ic mekan ferahsa yani ben giriyorum. eskiden cok imtina ederdim. bayadir biraktim. her yere gidiyorum hatta. bir de hic metroya, metrobuse binmiyorsan ya da hastaneye falan gitmiyorsan restorana da gitmeyebilirsin tabi.

kaparsam da asilari bosa olmamisizdir herhalde hafif geciririz diye de takmiyorum artik acikcasi covid'i.
0
Kittie
(18.10.21)
kimsenin ağzına girmediğiniz sürece virüs bulaşmıyor. küçük kardeşim covid pozitif, evdeki diğer herkes negatif. böyle abartarak sadece daha çok stres yaparsınız gibi geliyor bana. bence gidin, ben hiçbir şeyden geri kalmıyorum. ekstra yaptığım hiçbir şey de yok. maske ve normalde de olduğum kadar mesafe.
0
erenderk
(18.10.21)
Valla ben gidiyorum.
0
put it in your appropriate place
(18.10.21)
(12)

Kapalı Havanın Psikolojiye Etkisi

rahip janick
Efenim, ben normalde de şen şakrak bir insan değilim fakat sonbahar itibariyle ruhum daralıyor ve daha içine kapanık ve soğuk biri oluveriyorum. Bildiğin daha mutsuz ve karamsar biri oluyorum. Bu her sene oluyor ve uzun sürüyor.Bu durum normal mi? Sizlerde de oluyor mu?
Efenim, ben normalde de şen şakrak bir insan değilim fakat sonbahar itibariyle ruhum daralıyor ve daha içine kapanık ve soğuk biri oluveriyorum. Bildiğin daha mutsuz ve karamsar biri oluyorum. Bu her sene oluyor ve uzun sürüyor.

Bu durum normal mi? Sizlerde de oluyor mu?
0
rahip janick
(18.10.21)
havanın çok şeye etkisi var ancak sizin direk havadan etkilenmeniz, sonbahar ve kapalı hava ile önceden yaşadığınız olumsuz bir olayı size hatırlatması ile alakalı olabilir.
0
mikahakkinen
(18.10.21)
Normal değil.
Mevsimsel depresyon ya da mevcut depresyonun ağırlaşması söz konusu olabilir.
0
pro9it9is9
(18.10.21)
Ben şen şakrak bi insanım ama 2 haftadır depresyondayım resmen.
sigara kullanmadığım halde canım deli gibi sigara istiyor ve sürekli depresif şarkılar dinliyorum. helak oldum :(
0
matilda
(18.10.21)
tam tersi hava kapalı olduğunda daha mutlu oluyorum. güneşli havalar bana göre değil.
0
do you remember me
(18.10.21)
Ben bu olayı geçen hafta şiddetli yaşadım şimdi azaldı

Bunda havanın erkek kararması da etkili, yazın güneş 9da batarken artık 7 de batıyor

Evde otururken saat herhalde 10 buçuk olmuştur diyorum saate baktığımda daha 8 buçuk :)
0
freebird5406_2
(18.10.21)
ben de her sene yazın mutsuz, sonbahar itibariyle mutlu diyemesem de içi daha huzurlu bir insan oluyorum. ama etrafımdaki çoğu insan sizin gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(18.10.21)
Normalde sen sakrakim. Kapalı havalar keyifsiz yapiyor
0
abuzer
(18.10.21)
Beni olumlu etkiliyor.
0
hayirsiz
(18.10.21)
Sabah uyandığımda hava kapalıysa dışarı çıkasım, kimseyle görüşesim gelmiyor. Anında sıradan çinko karbon piller gibi oluyorum. Modum düşüyor. Bu müzik tercihlerimi de etkiliyor o yüzden zorlayarak daha hareketli şeyler dinlemeye çalışıyorum.
0
Amaranta ursula
(18.10.21)
Kapali hava beni de cok olumsuz etkiler, nefret ederim kapali sonbahar havasindan. Benim gibi cok kisi de gordum.
Bana sorarsan kapalı hava sevmek normal degil. Depresiflik belirtisi kapali hava sevmek bence.
0
stavro
(18.10.21)
Valla her sene oluyorsa senin normalindir o zaman. Her sene olan olayi niye bu sene dert ettin rahip?

Neyse, bende olmuyor. Severim ben kapali havalari.
0
j r r tolkien hayrani
(19.10.21)
@jrr tolkien hayrani, ya ben kapalı havayı seviyorum. daha mı şiirsel geliyor nedir. seviyorum ama bana iyi gelmiyor. havanın insan psikolojisi üzerinde etkisi olduğu gerçek ama beni bu kadar değiştirmesi rahatsız ediyor. hoşuma da gitmiyor açıkçası. :/
0
🌸rahip janick
(19.10.21)
(6)

Çamaşır makinesi ve kurutma makinesi aynı prize takılıp, çalıştırılır mı?

silver apple
Makineleri üst üste koydum ama tek bir priz var. oraya bir kablosuz üçlü priz takıp ikisini aynı anda çalıştırsam sorun olur mu?
Makineleri üst üste koydum ama tek bir priz var. oraya bir kablosuz üçlü priz takıp ikisini aynı anda çalıştırsam sorun olur mu?
0
silver apple
(18.10.21)
Olmaz ama kalitelilerden alın 3lü çoklayıcıyı.
0
mg3929
(18.10.21)
aynı anda çalıştıracaksanız, ilgili prizin bağlı olduğu sigortanın bunu destekleyecek değerde olduğuna emin olun.
0
fever
(18.10.21)
Aynı anda çalıştırmamak en güvenlisi.
0
pro9it9is9
(18.10.21)
uzun sure o sekilde kullandik, sorun olmadi.
0
lemmiwinks
(18.10.21)
evden eve değişir, yapan adam nasıl bir sigorta koydu acaba? ama genel olarak bir problem olmaması lazım.
0
co2s2
(18.10.21)
biz oyle kullaniyoruz sorun yasamadik.
0
in vino veritas
(18.10.21)
(21)

ne kadar fakirleştiniz?

yazar yazmaz yazan yazar
son 5 yılı baz alalım. hayatınızda neler değişti? neleri kısıyorsunuz?kendimden örnekler verecek olursam:- zara'dan giyinirdim indirimlerini deli gibi takip ederdim. artık mail listesinden bile çıktım. lcw'den giyiniyorum. (ki lcw bile gayet pahalı)- kafama her estiğinde kaju-antep alır yerdim. şimd
son 5 yılı baz alalım. hayatınızda neler değişti? neleri kısıyorsunuz?

kendimden örnekler verecek olursam:

- zara'dan giyinirdim indirimlerini deli gibi takip ederdim. artık mail listesinden bile çıktım. lcw'den giyiniyorum. (ki lcw bile gayet pahalı)

- kafama her estiğinde kaju-antep alır yerdim. şimdi ayda 1 kez ancak alabiliyorum.

- protein tozu almayı bırakalı seneler oldu.

- 4 senedir aynı telefonu kullanıyorum. yeni çıkan telefonları takip bile etmiyorum. nasıl olsa alamayacağım.

- getiryemekteki indirimler hariç yemek söylemiyorum.

- aburcubur işlerini mininmuma indirdim.

- konserlere gitmiyorum.

- eşimle tenise giderdik her hafta. şimdi ayda 1 belki gidiyoruz.

e, 32, kamu çalışanı.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(18.10.21)
Artık barda vs bira içmiyorum. Evde ya da sahilde içiyorum genelde.
Telefonumun bilgisayarımın bozulmasından korkuyorum. iphone 6s ilk çıktığı hafta almıştım, korkmadan kılıfsız kullanırdım o zamanlar. Teknolojik alet pahalılığı beni kılıfa zorluyor.
Protein tozu ben de almıyorum.
0
mg3929
(18.10.21)
-telefonum 3 yıllık huawei
-dışarıda yemek hemen hemen yok
-balık ve k. eti daha az yiyorum
-kahvemi evde yapıyorum
-kuruyemiş sadece çekirdek alabiliyorum.. fındık fıstık vs.. çok çok nadir.
-çoğu gıda ve temizlik ürünlerinde daha uygun marka değişimi veya kg azaltımı yaptık.
-yılda 1 veya 2 kıyafet alışverişi
-otomobili çok uzak yerler ve alışveriş dışında kullanmıyoruz
-neredeyse bütün alışverişi internetten ucuz ve kampanyalı ürün arayarak yapıyorum
-tatile bu sene gitmedim
-konser yok.. spotify alırdım onu iptal ettim.

anında aklıma gelenler.. düşündükçe liste uzar elbette
0
jepa
(18.10.21)
Üniversite öğrencisiyken daha rahat harcama yapıyordum. Söyleyeceğim tek şey bu.
0
dissendium
(18.10.21)
Elektroniği sık takip eder, sık değiştirirdim.
Şimdi amaan bunların da hızına yetişilmiyor, bunlar hep kapitalizmin oyunları, kaptırmamak lazım.. moduna geçtim.

Aliexpress'ten çok sık alışveriş yapardım. Artık siteyi ziyaret bile etmiyorum.

Marka kıyafetleri düşünmeden alırdım, şimdi fiyat/performansı yüksek aynı işi karşılayabilecek ürünler araştırıyorum günlerce.

Benzini dert ederdim, arabayı sattım dertten kurtuldum. Allah muhafaza şuan aracım olduğunu düşünemiyordum.
0
ananiyimioguz
(18.10.21)
5 yıl önceki dolar kuru farkı katında fakirleştim
0
bir soru sorcam
(18.10.21)
- zara olayını ben de bıraktım çok uçtu fiyatlar. indirimden basic tshirt ve sweatshirt görünce alıyorum. pantolon olayını da amazondan jj kot stoklamıştım beni 3-4 yıl götürür.

- cola falan az alırdım şimdi hiç almıyorum. su en sağlıklısı moduna girdim :)

- kıyma falan kasaptan çektirirdim kuzu dana karışık. şimdi carfurdan dana döşten çektiriyorum en uygunu.

- arabaya aksesuar falan almaya çok hevesliydim şimdi kuruş masraf etmiyorum.

-mercedes c180 almaya 2 sene önce maddi olarak yaklaşmıştım şimdi rüyamda görürürm.

- ürünleri sıfır alacakken ulan dur letgoda vardır belki diyorum.

- iphone 6s telefonum var 4 yıl oldu. değiştirirsem ikinci el iphone 8 falan alırım diye düşünüyorum.

- iphone watch, airpods falan almak istiyordum şimdi kablolu kulaklığa devam. ne gerek var, ikisi de iş görüyor :)
0
xrated
(18.10.21)
2015 araliktaki maasim(ilk isim diyebiliriz) 2bin dolardi. her yil defalarca yurt ici gezi ve birkac kez yurt disi gezi yapabiliyordum. su anda o sirkette 6 yil tecrubelilere ( ben de orda dursam oyle olacaktim) 1500 dolar civarinda veriyorlar.

yukselip tecrubelenmeye ragmen alim gucu azaldi... yurt disi gezileri gittikce zorlasti, eskiden bim-a101'e girmeyenler de oralara girmeye basladilar.
0
fakyoras
(18.10.21)
Elektrikten tasarruf etmeye çalışıyorum.
Sık sık giysi alırdım. Şimdi bakmıyorum bile. Yeterince varken de keyif için alırdım.
Market alışverişini düşünmeden yapabiliyordum. Şimdi en acil ne ise, onları alıp çıkıyorum.
0
pro9it9is9
(18.10.21)
- sıfır araba, telefon, bilgisayar alabilirken şu an alamıyorum.
- markette para harcarken bin defa düşünüyorum.
- yurtdışı hayal oldu, storylerden bakıyoruz işte.
- para biriktiremiyorum.

bizi bu hale getirenlere teşekkür eder, daha çok yemelerini rica ederim.
0
scudman1
(18.10.21)
aynı güçte en üst seviye laptopa bakarken şimdi
aynı güçte en alt seviye laptopa bakıyorum.
0
duyurukullanıcısı
(18.10.21)
Aslında hepimiz aynı durumdayız yazdıkların üç aşağı beş yukarı ortak

Eskiden teknoloji haberlerini takip ederdim şu an içimden o bile gelmiyor

Markette temel gıda dışında bir şey alırken bile - örneğin sos, turşu vs- bunu almalı mıyım diye ister istemez arada kalıyorum
0
freebird5406_2
(18.10.21)
*En az haftada bir etkinliğe giderdim.
*Ayda bir belki.

*Kuaföre daha çok giderdim, saç ördürmeye bile uğrardım.
*Ayda bir kaş aldırmaya gidiyorum sadece.

*Sık sık dışarıdan yemek söylerdim.
*Telefondaki uygulamaları temizledim. Bazen iş yerine getir kampanyalarından söylüyorum o kadar.

*Ayda birkaç kez dışarıda kahvaltı yapardım.
*Ne yazacağımı bile bilemedim. En son kardeşim ısmarlayacak diye gitmiştim kaç zaman önce.

*En az haftada bir akşam bir mekanda oturur bir şeyler içerdim.
*İçeceğimi ve sandalyemi alıp sahile gitmeye başladım.

*Eskiden çok kıyafet alırdım gerekli gereksiz.
*Artık ihtiyaç dışı bir şey almıyorum ama ihtiyaç olanı da almak için bazı şeylerden feragat etmem gerekiyor maalesef.

-Aylık sabit giderlerimin kalitesi günden güne düşüyor. Zam geldikçe bir alt markaya düşe düşe sonunda nereye varacağımı bilmiyorum.
-Yıllık üyelik süreleri biten uygulamaları yenilemiyorum.

Aklıma geldikçe eklerim şimdilik aklıma gelenler bunlar.
0
mutekebbir
(18.10.21)
5 sene önce üniversiteydim, burs alıyordum ve bir öğrenciye göre oldukça güzel geçiniyordum. şu an işsizim sıfır gelirle evden dışarı adım atmıyorum.
0
candide
(18.10.21)
Dışarda arkadaşlarla hiç düşunmeden biralar, tekilalar içerdik; şimdi bütün içmeli aktiviteler eve döndü.

Yurtdışı tatili her sene mutlaka planlanır ve gidilirdi; geçen seneden beri ailemin yaşadığı ülke hariç hicbir yere gitmedim ki ona da zorunluluktan gidiyorum.

Konser, tiyatro, sinema biletleri hiç düşünmeden alınırdı şimdi değer mi ki gitmeye diye dusune düşüne hareket ediyoruz.

Değişik ülkelerden gelen yemek sosları ithal çikolatalar vs gibi şeyleri almayı çok severdik; o reyonlarin önünden gecmiyoruz artık.

Her ay giysiler birkaç parça giysi, bakım ürünleri vs hep alırdım şimdi ihtiyacım yoksa almıyorum. Eşimin de elektronik eşyalara zaafı var, aliexpress size çalışıyor diye dalga gecerlerdi, geçen gün bakmış en son bir sene önce yeni bir şey almış.


Bir de düşününce hatırladım şimdi; parfümün 1200 lira olmuş. Söyleyeceklerim bu kadar.
0
fraise
(18.10.21)
Sadece alisveris yaparken kufur ediyorum, onun disinda daha da zenginlestim.
Herkes 2013-2018 arasi cilginca harcarken ben biriktiriyordum simdi sulalem raad.

Bak ama yegene araba alacaktim bu paraya araba mi olur lan manuel kullanmayi ogren dedim almadim, bu olcekte fakirlestim.
0
divit
(18.10.21)
6 sene önce bir maaşımla o zaman için en baba macbook'u almıştım, şimdi ise maaşımla en düşük özellikli macbook'u alamadığımı fark edip var olanın bataryasını falan değiştirme planları yapıyorum.
0
BuddyGuy
(18.10.21)
- hobi namina bir sey kalmadi. Ki cok ciddi paralar harcardim. (Lego'nun sitesine girmeyeli, plak bakmayali, elektronik almayali 2 seneyi gecmistir).

- eksisozluk'teki lego whatsapp grubuna son 1 yildir mesaj dahi atilmiyor :) (kimisi pilot, kimisi muhendis bu arkadaslarin. Setlerini satip birakanlar oldu)

- 2 sene once almayi dusundugum arabalari su an 3 aile bir araya gelsek zor aliriz.

- marketten falan kismadik ama her kasadan geciste vay mk diyorum.

- disarda mekana gitme olayi cok cok azaldi. (Pandemi etkisi de var biraz)

- eskiden biletix'ten sadece guzel etkinliklere bakardik, simdi en tirt konser 300 kagit olmus. 2 kisi gitsen yedin ictin otopark vs 700 800 harcayip donuyorsun. Gitmemeyi yegliyoruz genelde.

Aslinda tek tek saymaya bile gerek yok, her turlu etkisini herkes hissediyor artik.
0
brkylmz
(18.10.21)
siyasal islam ve hayatsız yaşlılar yüzünden hiçbirşey yapamıyoruz. yaşarken öldürdüler.
0
ayseee
(18.10.21)
Cok şey değişti.
Bayagidir yurtdisina çıkmıyorum öncelikle, en onemli fsrk bu. Genel olarak yurticijde de eskisi kadar gezmiyorum.
Disaridan yeme ciddi oranda azaldi.
Et yemeyi azalttim ki en büyük keyfimdir et. Kafama estikçe gider et yerdim disarida, her kafama estiğinde yemiyorum artik.

Marka giymeyi bırakali cok oldu, ayni sey bende de var. Lcw DeFacto mağazalarina hiç girmezdim, kalitesiz buluyordum hic bakmıyordum bile. Artık bakiyirum boyle uygun fiyatlı markalara.

Hobilerime eskisi kadar para harcayamiyorum. Lazım olan malzeme oldugunda gider fazla fszla alırdım, şimdi erteliyorum cogu hobi malzemesini.

Sacim icin kullandigim urunler vardi, bszilarini artik almiyirum ya da cok daha nadir kullaniyirum.

Cok konsere giderdik, artık nadir gidiyoruz.

Kısacası keyfi seylere zevklere ayirdigim pay ciddi oranda azaldi, bir coguba hiç pay kalmadi. Genel olarak mecburi şeylere ve onun dışında yemeğe harciyirum anca. Bogazdan çok da kesemiyorum ama digerlerinde ciddi sekilde kısıtlamaya gittim.

Eskisine baktigimda bok gibi hayat yasiyorum su an ama farkidna değilim. Bildigin fakir olmusum.
0
stavro
(19.10.21)
-Çeşit çeşit peyniri eksik etmezdim. Eski kaşar, örgü, dil, isli peynir severim. Şimdi nerde indirimli bulursam düz ezine vs. alıp geçiyorum.

Sırf beğendiğim için yeni ayakkabı, mont, bere alırdım her yıl. Şu an yıprana kadar aynı kıyafetlerle devam diyorum.

Yeni kozmetik ürünleri denemeyi seviyorum. Ama artık bildiğim kalitesinden emin olduğum ürünleri stok yapıp macera aramıyorum.

İş yerinde arkadaşlarıma çay, kahve vs bol bol ısmarlardım. Şimdi ne gidip virüs riski alıyorum ne de bişey ısmarlıyorum.

Sıvı deterjandan toz deterjana geçtim baya ekonomikmiş.

Böyle böyle pinti olucam zorla.
0
buzbebek
(19.10.21)
Tatil, konser vs aklımın ucundan geçmez. 5 yıl önce günü birlik bile uçakla bi yere gidip gezip geliyordum.

Arabamı bi daha değişemem.
Ev sahibi çıkarırsa 4 5 binlik bi kirayı asla ödeyemem o kadar kazancım yok.

Sigortamı ödeyemiyorum

2 yıldır gözlük ihtiyacım var, camını değişemedim. 5 yıl önce lens kullanıyordum

5 yıl önce haftada 3 kez kuaföre giderdim. Saçımı evde boyayıp kendim kesiyorum şu an.
0
photo85
(20.10.21)
(10)

10 haftalık hamile bir kadının hamile olduğunu anlamaması normal mi?

Bruce
belirti olmayabiliyor mu bu süreye kadar? özellikle kontrol etmediği ya da doktora gitmediği sürece fark etmemesi mümkün mü?
belirti olmayabiliyor mu bu süreye kadar? özellikle kontrol etmediği ya da doktora gitmediği sürece fark etmemesi mümkün mü?
0
Bruce
(14.10.21)
düzenli regl oluyorsa ve korunmasız ilişki yaşıyorsa pek mümkün değil.
0
elorelia
(14.10.21)
tlc de ismini hatirlayamadigim bir seri vardi. doguma kadar hamile olduklarini farkedemeyen kadinlar hakkinda. mumkun gorunuyor.
0
unabomber
(14.10.21)
10 hafta dediğiniz 2.5 ay oluyor. Regl duzensizligini çok yoğun yaşayan iki yakın arkadaşım var; bazen iki ay boyunca takvimleri komple şaşar. Benim de mevsim geçislerinde özellikle bunu yaşadığım oluyor. Dolayısıyla gayet mümkün şekilde anlamayabilirler.
0
fraise
(14.10.21)
reglnin geciktiğini fark ettiğinde bile 5 hafta olmuş oluyor. teknik olarak döllenme yaşandığında zaten direkt 2 haftalık yumurtaya tutunuyor. çok normal.
0
neira
(14.10.21)
bence cok normal cunku hamileligin net kere net belirtisi regl duzeni olmasina ragmen hamilelikte de regl gorulebiliyo veya duzensizlik cok yaygin hemen suphelenmeye gerej yok. hele korunuyorsa kisi hayatta anlamaz. bence.
0
ala09
(14.10.21)
Çok normal
0
sta
(14.10.21)
ben kadın olsam ve korunmasız ilişki yaşıyor olsam ve dahi regl düzensizliğim olsa bi yerde mutlaka önceden aldığım testleri kullanır bakardım. test yoksa gider alır yine kullanırdım. kişiden kişiye değişir bence bu durum.
0
Improbable
(14.10.21)
Fraise'e katiliyorum. Duzensiz regli varsa anlamayabilir. Zaten duzenli regli olan bile gun saysa bile 5-6 haftadan once anlayamiyor.
0
Pufpuf
(14.10.21)
daha önce 2 çocuk doğurmuş olan ablam, 3. çocuğuna hamile olduğunu 5.5 aylıkken farketmişti. ama ikinciden hemen sonra olduğu için sinyalleri farklı yorumlamış
0
co2s2
(14.10.21)
Aktif cinsel yaşamı olan bir kadın korunsun ya da korunmasın, düzenli ya da düzensiz adet görsün; her zaman gebelik olasılığını aklında tutmalı. Hele ki 10. hafta oluncaya kadar, akla gelmez mi?
Bu kadın yasal kürtaj süresini mi aşmaya çalışıyor gibi deli sorular.
İlişki durumunu bilmiyoruz.
0
pro9it9is9
(14.10.21)
(2)

Hyundai i20 Gösterge Panelindeki Uyarı İşareti

pro9it9is9
Hafta sonu yaklaşık bir saat kullanım sonucunda, gösterge panelinin sol tarafında kırmızı daire içinde 50 rakamının bulunduğu bir işaret ortaya çıktı. Hız limitini gösteren trafik işaretlerindeki gibi. Kısa süre sonra eve döndüm ve kılavuzda buna ait bir açıklama göremedim. Yeniden arabayı çalıştırd
Hafta sonu yaklaşık bir saat kullanım sonucunda, gösterge panelinin sol tarafında kırmızı daire içinde 50 rakamının bulunduğu bir işaret ortaya çıktı. Hız limitini gösteren trafik işaretlerindeki gibi.
Kısa süre sonra eve döndüm ve kılavuzda buna ait bir açıklama göremedim. Yeniden arabayı çalıştırdığımda kaybolmuştu.
Tabi servise sormak gerekir ancak anlamını bilen, karşılaşan var mıdır?
Araba yeni, dört aylık.
0
pro9it9is9
(12.10.21)
Dijital ekran mı?

i1.wp.com

Böyleyse tabela tanımadır, arabalarda genelde güvenlik paketi ile gelir, olabilir mi sizde?
0
atom karincanin torunu
(12.10.21)
Evet dijital ve aynı bu işaret.
0
🌸pro9it9is9
(12.10.21)
(3)

psikoloji bilen? soru tarzının cevaba etkisi hk.

architects creed
merhaba, konu manipülasyon, sahte anı ya da onun gibi bir şeydi. (trajik şekilde bunu söyleyerek vereceğiniz cevabı etkiledim)sorulan sorunun, karşıdaki kişinin düşüncelerini daha düşünce oluşmadan değiştirmesi etkisi.örneğin bir olay oluyor, bu soruyu a üslubu ve kelimeleriyle sorduğumuzda faklı bi
merhaba,
konu manipülasyon, sahte anı ya da onun gibi bir şeydi. (trajik şekilde bunu söyleyerek vereceğiniz cevabı etkiledim)
sorulan sorunun, karşıdaki kişinin düşüncelerini daha düşünce oluşmadan değiştirmesi etkisi.
örneğin bir olay oluyor, bu soruyu a üslubu ve kelimeleriyle sorduğumuzda faklı bir şekilde cevap geliyor(mesela üstteki konuyu yazmasam yazılan konulara saplanmayacak ve çok daha geniş bir yelpazede düşünecektiniz, bu da belki de doğru cevabı verme ihtimalinizi arttıracaktı), aynı soruyu farklı vurgulamalarla oluşturunca cevap değişiyor.
etkinin adını hatırlayamadım.
0
architects creed
(12.10.21)
Priming effect olabilir belki.
0
pro9it9is9
(12.10.21)
Rhetoric'te "leading questions" bu tanıma uyuyor.
0
ganbatte
(13.10.21)
framing effect de var en.wikipedia.org(psychology)
0
robokot
(13.10.21)
(2)

Dex-forte

aga bu nedir diyen kimse
Merhaba. Dex-forte ilacı yaşlı birinde bayılma yapar mı acaba?
Merhaba. Dex-forte ilacı yaşlı birinde bayılma yapar mı acaba?
0
aga bu nedir diyen kimse
(12.10.21)
Ketoprofen senkop (bayılma) yapabilir.
0
pro9it9is9
(12.10.21)
Çok teşekkürler hocam.
0
🌸aga bu nedir diyen kimse
(13.10.21)
(6)

internetten dinlediğiniz yurtdışı radyolar?

tabudeviren
türkiyedekiler haricinde hangi radyoları takip ediyorsunuz?yurtdışında yaşayanların oradaki favorileri de olur...
türkiyedekiler haricinde hangi radyoları takip ediyorsunuz?
yurtdışında yaşayanların oradaki favorileri de olur...
0
tabudeviren
(11.10.21)
müzik icin radioparadise
tartisma programlari falan icin npr
0
spivak
(11.10.21)
Yurtdışından yayın yapmıyor olabilir ama ben komşu radyoyu açıyorum bazen. Çok güzel Yunan müzikleri çalıyor.
0
olaylar olaylar
(11.10.21)
di fm

elektronik müzik radyosu (cenneti)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.10.21)
angel radio

ingiltere'de şirin yaşlı bir grup insanın 50ler 60lar çaldığı harika bir radyo.
0
buenosdias
(11.10.21)
Houston blues radio
0
Josephine.
(11.10.21)
Accuradio.
Yurtiçi olarak Radyo Voyage, Radyo Bilkent, Radyo ODTÜ.
0
pro9it9is9
(11.10.21)
(8)

Hangi bulaşıkları suya tutsak yeter

vatanperver
Deterjan kullanmadan, elimizle birazcık ovabiliriz. 1. havuç kesilen bıçak 2. elma kesilen bıçak 3. içine üzüm konmuş tabak 4. içine dilimlenmiş elma konmuş tabak 5. içine dilimlenmiş domates konmuş tabak 6. kuruyemiş tabağı (fındık, fıstık, çekirdek, kaju vs.) 7. türk kahvesi fincanı 8. türk kahves
Deterjan kullanmadan, elimizle birazcık ovabiliriz.

1. havuç kesilen bıçak
2. elma kesilen bıçak
3. içine üzüm konmuş tabak
4. içine dilimlenmiş elma konmuş tabak
5. içine dilimlenmiş domates konmuş tabak
6. kuruyemiş tabağı (fındık, fıstık, çekirdek, kaju vs.)
7. türk kahvesi fincanı
8. türk kahvesi tabağı
9. türk kahvesi cezvesi
0
vatanperver
(03.10.21)
Kuruyemişler yağ bırakabiliyor.
Diğerlerinin tümü yağsız. Sadece su ile yıkanabilir.
Su tutmak derken de, tabağın kurumamış olması halinde su tutmak yeter.
0
pro9it9is9
(03.10.21)
içine meyve konmuş ve meyve suyu ile sırılsıklam olmamış tabak

ancak ağız, tükürük değen nesneler deterjanla yıkanmalı görüşündeyim.
0
janderzel zartanyan
(03.10.21)
yalniz yasiyor, tabak canagi sadece sen kullaniyorsan yag degmemis seyleri suya tutsan ve elle ovalasan yeter evet. yag degdiyse (lavabo icine koyduysan ve degdiyse de) sabunlaman gerek yagi cozmek icin.

birden fazla kisi kullaniyorsa tabii hepsi sabunlanmali.
0
robokot
(03.10.21)
6 ve 7 makinaya.

Diğerlerinde su ile durulamaktan kastınız kalem başına 1 bardaktan fazla ise makineye koymanız daha çevreci olur.
0
zimbirik
(03.10.21)
Türk kahvesi fincan tabağı haric hiçbirini duru su ile yıkamam.

En masumları meyve tabakları duruyor ama yine de Meyve tabakları için bir küçük fırt deterjanla hepsini sıradan ovalarım, ama yine de sadece su tutup geçmem :(

Kahve fincanı, cezvesi filan zaten...
0
invictae
(03.10.21)
9 daki kahve yokunun akması baya su götürür çeşme altında. O yüzden makinaya.
0
zimbirik
(03.10.21)
bana hepsi gibi geldi.
0
bohr atom modeli
(03.10.21)
bu durumlar için amway'in konsanstre sabunu var. bir sprey şişesine 1 lt suya 1-2 kapak şeklinde ekliyorum. sadece suya tutmak yerine önce güzelce spreyleyip durulayınca çok daha temiz oluyor.
0
orpheus
(04.10.21)
(3)

Mikrodalgaya uygun olmayan plastik kap

floydian
Tupper mapir ama mikrodalga uygundur ibaresi yok mesela bu kaplari mikrodalgaya atinca noluyor bi on bes yirmi saniye cevirsek?
Tupper mapir ama mikrodalga uygundur ibaresi yok mesela bu kaplari mikrodalgaya atinca noluyor bi on bes yirmi saniye cevirsek?
0
floydian
(03.10.21)
Mikrodalgaya uygun olmayan maddeler mikrodalgayı emip ısınabilir, ısınırsa deforme olabilir, eriyebilir veya yanabilir, bu da sağlığa zararlı maddeler ortaya çıkmasına yol açabilir. Yalnız uygun ya da uygun değil yazmıyorsa aslında sadece test edilmediği anlamı çıkar. Koyup deneyin, eğer 20-30 saniyede ısınmıyorsa, yanık kokusu oluşmuyorsa sıkıntı olmaz.
0
mikro patlama
(03.10.21)
On beş yirmi saniyede saklama kapları bir şey olmuyor ama içindeki gıdalar da çok iyi ısınmıyor. Soğuğu kırılıyor biraz.
0
pro9it9is9
(03.10.21)
Valla hicbi sey olmadi.
0
🌸floydian
(03.10.21)
(4)

tercihen yemek zamanı

fff02561
vitamin hapı aldım. üzerinde tercihen yemek zamanı günde bir kapsül yazıyor. bu ifadeden tam olarak ne anlam çıkarmamız gerekiiyor? yemekten önce mi sonra mı yemek sırasında mı ykos çok fark etmez mi*
vitamin hapı aldım. üzerinde tercihen yemek zamanı günde bir kapsül yazıyor. bu ifadeden tam olarak ne anlam çıkarmamız gerekiiyor? yemekten önce mi sonra mı yemek sırasında mı ykos çok fark etmez mi*
0
fff02561
(01.10.21)
yemekle birlikte
0
freebird5406_2
(01.10.21)
yemekle alsan daha iyi ama çok da önemli değil diyor
0
jelly bear
(01.10.21)
yemek sırasında yani yemeğin ortasında?
bi de içinin üst kısmında pamuk vardı kapağın altında. bunu atiym mi
0
🌸fff02561
(01.10.21)
Yemekle birlikte.
Pamuğu atmayın, tekrar koyun. İlacı korumak için konuyor.
0
pro9it9is9
(01.10.21)
(2)

Orta katlarındaki yufkaları çok pişmemiş börek

condom kurşunu
Yaptım şimdi. Üstü falan on numara oldu da orta katları çok pişmemiş. Çiğden ıspanak koymuştum. Onlar güzel olmuş pişmiş ama yufkalr biraz çiğ. Böyle yesem midemde kurt çıkar mı :/
Yaptım şimdi. Üstü falan on numara oldu da orta katları çok pişmemiş. Çiğden ıspanak koymuştum. Onlar güzel olmuş pişmiş ama yufkalr biraz çiğ. Böyle yesem midemde kurt çıkar mı :/
0
condom kurşunu
(30.09.21)
Çıkmaz, yenir.
0
pro9it9is9
(30.09.21)
Ispanak piştiyse yufka da pişmiştir, sebzenin suyuyla yumuşadığı için çiğ gibi geliyordur size. Afiyet olsun :)
0
kobuzchu kiz
(30.09.21)
(3)

YKS Kaynak Önerisi

sparky
Kardeşim bu sene üniversite sınavına girecek. Benim zamanımda matematik için karekök, apotemi, fen dersleri için palme önerilirdi genelde ama yıllar oldu soru tipleri değişti hakim değilim hiç yeni yayınlara.Özellikle sayısal dersler için öğrenciyi yeni tip ÖSYM sorularına hazırlayan kaynaklar öner
Kardeşim bu sene üniversite sınavına girecek. Benim zamanımda matematik için karekök, apotemi, fen dersleri için palme önerilirdi genelde ama yıllar oldu soru tipleri değişti hakim değilim hiç yeni yayınlara.

Özellikle sayısal dersler için öğrenciyi yeni tip ÖSYM sorularına hazırlayan kaynaklar önerebilir misiniz?
0
sparky
(28.09.21)
345, Endemik, Acil, Bilgi Sarmal
0
dissendium
(28.09.21)
Bu sene tıp kazanan bir yakınım matematik için Barış Ayhan yayınlarını çok tavsiye etti.
0
ozgurluk savascisi
(28.09.21)
Oğlum için Raunt satın almıştım.
Daha önce YKS'ye girme planı yoktu. Yurtdışı düşünüyordu. Lise 3 sonunda karar verdi ve bir yıl içinde oldukça iyi bir sonuç aldı.
0
pro9it9is9
(28.09.21)
(4)

Pazar günü inşaat olmaz di mi?

e mice
Ona göre çamaşırları balkonda bırakcam da :DEdit: Insaat olmadi arkadaslar. Demek ulkede bazen kurallara riayet eden aslan parcalari da cikiyor :P
Ona göre çamaşırları balkonda bırakcam da :D

Edit: Insaat olmadi arkadaslar. Demek ulkede bazen kurallara riayet eden aslan parcalari da cikiyor :P
0
e mice
(04.09.21)
Normalde olmaması gerekir. Ancak burası yasa yönetmelik dinlenmeyen bir memleket.
Sokağa çıkma yasağı zamanlarında Pazar günü de dahil, yan evde tadilat yaptılar. Pazar günü zabıtayı aradım. Azıcık ses kesildi, sonra devam.
0
pro9it9is9
(04.09.21)
Olur(hukukunu billmem, burasi turkiye) ama daha gec basliyorlar. 10'da falan
0
floydian
(04.09.21)
İzin almışsa gayet yasal bir şekilde olur. Sadece geç başlar 10-11 gibi.
0
zoghurt
(04.09.21)
yerine bagli.
marmaris'te plaj yaptik, mayis haziran surecinde geceli gunduzlu calistik.
bursa niluferde hastane yaptik, pazar ve aksamlari 7den sonra calisma yasak.
simdi armutluda site yapiyoruz bu pazardan sonra pazarlari calismak ve sabah 9dan once calisma serbestisi basladi.
kafa sisirmeye devam hdhsbsban
0
turbo sadık
(05.09.21)
(22)

Islam defin süreci çok travmatik değil mi?

logisticsmanager
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sar
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.

Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sarili bedeninin seklini görebildiğim için dagildim gittim. Hala hatirladigimda kötü olurum, gözlerim dolar.

Esim yabanci, o da oradaydı. Defin sureciniz cok travmatik bu nasıl iş dedi. Millet aglamiyor esim deli gibi agliyor babannemi 4-5 kere görmüş kisi.

Düşününce hakli gibi geliyor. Sanki tabut içinde olsa falan bu kadar etkilenmezdim gibi.

Ne diyorsunuz? Yani bana beyazlara sarıli bir bedeni gormektense tabutu gömmek daha az travma yaratan bir olay olurmus gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(04.09.21)
dinin olayı o ama, "topraktan geldik toprağa gidiyoruz ve herkes bunu yaşayacak" mesajı veriliyor orada.

Hristiyanlar tabutla gömüyor ama onlarda da törende kapağı açık yani insanı göreceğin şekilde oluyor sanırım, eğer filmlerdeki gibiyse. O da korkunç bence.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
Tahtaları düzgün çakmak için vücutları biraz köşeye itelemek gerekiyor mezarın içinde. Ben hem babamın hem de dedemin cenazesinde mezara inip yukarıdan cenazeleri alıp mezarın içine yatırıp biraz köşeye doğru itelemişyim, havalar biraz soğuyunca ilk aklıma gelen vücutların soğukluğu olur aradan kaç yıl geçti hala böyle, bence de travmatik.
0
Zaman Tamircisi
(04.09.21)
Ölümü hayattan ayırdığımız mümkün olduğunca bu konudan kaçındığımız için artık travmatik geliyor halbuki hayatın bir parçası

Bu programda ölümü konuşuyorlar
youtu.be
0
freebird5406_2
(04.09.21)
Bence ölümle ilgili tüm süreçler travmatik…
Hristiyanların tabuta koyup süsleyip sergileme olayı da bana çok korkunç geliyor.
Bedenin toprakla buluşması fikri aslında güzel gibi, çünkü çıplak ayakla toprağa basınca da iyi hissettiriyor. Ama çukura atılmasındaki görüntü çok kötü, katılıyorum…
Bu süreci iyi yapacak hiçbir şey yok sanırım.
0
megalomaniac
(04.09.21)
gerçekten kötü. ölüyü görmek tutmak taşımak falan.

bu arada kadınlar tabutla gömülüyo diye biliyodum ama öyle değil miymiş?
0
jelly bear
(04.09.21)
bence de türkiye'deki işleyiş baya travmatik. özellikle çocuğa falan da gösteriyorlar etkisinden çıkması baya yıllar alıyor.

ölü halini bence mahremiyet sayıp göstermemek lazım. o hali ile kimse hatırlanmak istemez. hristiyanlıkda ölüyü hazırlayanlar var adamlar usta normal insan gibi hazırlıyorlar. bizde öyle değil.
0
duyurukullanıcısı
(04.09.21)
ben de acı bir şekilde intihar eden ilkokul arkadaşımın cenazesine gitmiştim. sadece uzakta durabildim, tabutu görmek bile istemedim. defnin travmatik olduğu konusunda haklısınız.
0
epleindebisous
(04.09.21)
ölüm fikrinden korktuğumuz için öyle geliyor. islam'in amacı bize sürekli ölümü hatırlatıp dünyayı o şekilde yaşamak. o yüzden cenazelere katılımı da teşvik eder islam.
0
nuisance
(04.09.21)
travmatik falan değil bence. tabutla gömülen cenazelerde de cenaze evinde önce open casket tören yapıyorlar mesela sizce o daha travmatik değil mi? tabutun içinde ölmüş ama giydirip makyaj yapılmış cenazeyi görüyorsun ve saatlerce konuşma dinliyorsun falan...

yeni nesil veya gençler diyelim, yakınlarının definlerinde falan da daha dirayetliler. artık neden bilmiyorum ama gittiğim cenazelerde, babasını toprağa veren gençler görüyorum, hepsi dimdikler. konuştuğum yaşlılar da aynı yorumları yapıyorlar. olayı travmatik hale dönüştüren bence cenaze evinde bağırıp çağıranlar, sinir krizi geçirenler. ölümü kabullenince hepsi normal geliyor.
0
malheiros
(04.09.21)
Son derece travmatik.
Bir de cenaze yıkanırken su dökmeye çağırırlar.
Ben giremedim. Anneannemi hep yaşadığı gibi anımsamayı tercih ettim.
0
pro9it9is9
(04.09.21)
defin sürecimiz bence daha travmatik değil, daha doğaya uygun ve insanı sürece dahil ediyor, ki dahil olmalıyız bence.

temizleyip yıkayıp sardıktan sonra toprağa karışacak şekilde gömüyoruz ölülerimizi.
makyaj yapıp üç bin dolarlık tabutla insan gömmek çok suni bir şey.

ölünün taşınması, yıkanması, gömülmesi gibi herkesin ayrı ayrı işin bir ucundan tutması gibi şeyler hem insanı ölümle yüzleştiriyor hem de sevdiğin insanı bir şekilde uğurlama şansı veriyor.
yani insanın kendi ölüsünü kendi gömmesi insani ve olması gereken bir şey bence.
ben annemi yıkadıktan sonra çok rahatlamıştım mesela.

travmatik olan şey ölüm zaten, yani ölüm travmatik bir şey.
ama hayatın bir parçası.
bizim defin sürecimiz bununla yüzleştirdiği için daha gerçekçi.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
Yüksek lisans tez konumdu. Aşırı travmatik olduğunu düşünüyorum. Gereksiz ritüeller dizisi, hem ölene hem yaşayana işkence. Şimdi tam olarak adı neydi unuttum. bedenimizi bi kapsülün içine yerleştiriyorlar ve bir ağaç oluyor. Yeni bir teknolojiymiş. Haberi okuyunca öyle gömülmek istedim. Dilerim nasip olur.
0
Corpsebridee
(04.09.21)
Bir kişiye veda etmek için yapılıyor o törenler, eğer kişiye veda edilmezse asıl o zaman durum daha travmatik ve sağlıklı bir kopuş olmadan gerçekleşiyor. Bu tüm kültürlerde gereklidir, bir cenaze töreni, bir veda…Mezarı olmayan, törensiz ölen insanlara bir bakın, aileleri hala yas tutarlar sürecini sonlandıramadıkları için. Odisse’de bile vardı sanırım.

Onun dışında, İslamiyette mi yoksa hangi kurallarda bilmiyorum ama medrese usülü ders alırken bi medrese hocasından, İslam’da kadının cenaze defin işlemlerinde bulunmaması gerektiğini söylemişti. Çoğu kadın da bulunmaz orada, dayanılması güç bir durum ve ağlar, cinnet vs geçirirse defin sırasında ölüyü rahatsız etmesin diye.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(04.09.21)
Kaynaklarda mezarın şekline kadar geçer bu tür mevzular.

i.hizliresim.com
0
Erva
(04.09.21)
seyi atlamissin abi, en yakinlarin gasilhanede ölüyü son kez yikanirken gormesi ve hatta bazen yikama islemini bizzat yapmasi olayi var.

inancsiz biri oldugum icin kremasyon en tatlisi gibi geliyor bana. yak beni ver kullerimi sevenlere, belki savursunlar bir yerlere ooh... oldukten sonra umrumda degil gerci de. bence kalanlar icin guzel bir katharsis olur.
0
robokot
(05.09.21)
ölümün travmatik olmayan bir hali yok ki. bence yabancıların açık tabut töreni çok daha korkutucu ve travmatik mesela, ona hiç gelemezdim. ya da yakma olayları falan. bizimki yine en azından biraz daha insani gibi geliyor, sadece bazı saçma detaylar var (yemek dağıtma gibi), ama genel olarak bence kötünün iyisi.
0
roket adam
(05.09.21)
olumu travmatik yapan sey sonrasinin mechullugu ve bilinmezligi. butun semavi dinlerde benzer olmakla beraber ozellikle islam'da asil hayatin olumden sonrasi oldugu vurgulanir ve olumun unutulmasi istenmez. islam'a gore olum aslinda bir son degil, inananlar icin guzel bir baslangictir. eger olumu ve defni bu sekilde idrak edebilirsen surec travmatik degil. birisini otogardan yada havaalanindan ugurlamak gibi.

dedemi ortaokulda babaannemi lisede kaybettim. ikisinde de hem gasilhanedeydim, hem de mezarlikta. olayi tamamen idrak etmeme ragmen acikcasi cok bir uzuntu hissetmedim. hatta sonrasinda ben neden aglamadim diye dusunup uzulmustum ama simdi bununla da barisigim.
0
crucio
(05.09.21)
Sen bi de Budistleri gör
Nepalde kaldım ve birkaç cenaze törenine katıldım. Yakılmak suretiyle...
0
fempusay
(05.09.21)
Kişinin öldüğünü kabullenebilmek için önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum o ritüellerin.
0
michael_knight
(05.09.21)
Benim yurtdışındaki ilk işim mezarcılıktı. Sanırım biraz kıyas yapabilirim bu konuda.

Evvela yurtdışında cenazelerin defin işlemi çok geç oluyor. Şahıs ölmüş, üstünden 30 40 gün geçmiş, anca seremoni yapılıyor ve o sırada artık kaybına bir nebze alışılmış oluyor. İnsanlar feryat figan etmiyor.

Yine cenaze töreni bizde çok travmatik dediğiniz gibi. Okunan Kuran dua neyse hepsi böyle bir insanı dehşete düşürür şekilde oluyor. Helallik sormak dahil. Yabancıların cenazesi çok steril, çok daha formal, çok daha sakin bir ortam. İnsanı germiyor.

Gömü kısmı ayrı bir cinnet sebebi zaten. Tabutla gömmemekten tut, cenaze sahiplerinin ağlaya ağlaya kürekle toprak atması. Bu yok yabancılarda. Makineyle veya görevliler tarafından tabut 2,5 metre(~6 feet) düzgün kazılmış ve etrafı halıyla çevrilerek maskelenmiş mezara düz biçimde indirilir. Gömülme işlemi insanlar gittikten sonra gerçekleşir.

Bizde ayrıca mezarlar çok sığ derin değil ve üstü tepe şeklinde oluyor veya etrafı mermerle kapatıyoruz vs. Adamlarda mezar taşı var, mezar taşının başında varsa çiçek ekmek için ufak bir alan var. Kalan her yer mezarlığın kalanı ile eşit seviyede dümdüz halı gibi çim.

Bizde mezarlığa girince tırsarsın. Yabancıların mezarlığı park gibidir. İnsan huzur bulur gidince dehşete kapılmaz.

Bir başka husus da genç ölüm azlığı. Bizde 50 55 60 tık gidiyor. Adamlarda mezar taşlarını sıradan oku en genci 85 yaşında ölmüş. Artık vakti gelmiş ölümün, öyle kalp krizi tak götürmemiş. Haliyle bu da ayrı bir travma sebebi kalanlara.

Ben bu konuda baya kafa yormuş birisiyim. Artık mezarcı değilim kendi işimi yapıyorum ama bu olaylardan sonra karar verdim yurtdışında yapacağım ölürsem cenazemi. Aileyi travmaya sokmaya gerek yok. Gerçekten Türkiye'de cenaze ve yakının ölümü insana bir ömür kapatamayacağı bir yara açıyor. Çok cenazede bulundum Türkiye'de, özellikle şehit cenazesine çok katıldım. Olacak iş değil. Bu işi böyle yapmanın kimseye hiçbir faydası yok.
0
bana kedicik derdi
(05.09.21)
Babamı o toprağa gömdüğüm günden beri ölü, ölüm, mezar, mezarlık, hiçbiri benim için ürkütücü, korkutucu veya travma sebebi değil. hatta artık işim de ölülerle ilgili. bana ilginç gelen şey ise şu anda kanlı canlı işinde gücünde olan, hayal ve planları olan adamın 24 saat içinde toprağa gömülmüş olması. bu kadar kısa olmasına alışamıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(05.09.21)
Bu soru bana en sevdiğim dizilerden biri olan Six Feet Under'ı hatırlattı, bir gün Nate, ölüsünü toprağa gömen ve başında bağıra çağıra ağlayan birilerini izliyordu uzaktan ve kendi düzenledikleri soğuk törenlere göre, ölüme ve insan doğasına çok daha uygun buluyordu bu ritüeli.

Bence de travmatik olan ölümün ta kendisi, bu şekilde toprakla bütünleşmek bana da daha doğal geliyor, süslü tabutlar ve makyajlardan. Sonuçta ne şekilde olursa olsun cenazelerde ölümle bir şekilde yüzleşiliyor ve kabullenişin başlangıcı oluyor. Toprağa dönmek, doğa ile bütünleşmek biraz döngünün sonu gibi, huzur verici bir tarafı da var.

Bir de bazen cenazelerde en çok ağlayanlar en uzak kişiler hatta ölen kişiyi hiç tanımayanlar olabiliyor.
0
(05.09.21)
(23)

Doktorlugun tercih olarak fiyat (bedel)/performans orani rezalet degil mi?

robokot
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara k
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara karsilik kazandiklari ortalama paraya baktigimda acimadigim bir doktor gormedim.

bu sadece turkiye'de de degil, yabanci doktorlarda da benzer seyler goruyorum ama turkiye hele ekstra kotu.

hayvan gibi calis, derece yap, kazan, sonra 6 sene egitim, son 3 senesi pratik ve hastanelerde ofisboy gibi gorulme, itilip kakilma, uzun saatler... sonra mecburi hizmet! kalk git yasadigin yerden duyanin bir ucuna butun hayatin askiya alinsin. uzmanlik istiyorsan hayvan gibi yine calis tekrar ki TUS veresin (hem de yks / öss all starlara karşı), hadi onu verdin tekrar egitim 3-6 sene - yas kemale eriyor bu arada ama hayatini yoluna koyamiyorsun neden? uzmanlik aldin yallah mecburi hizmete! yan dal yaptin, yallah mecburi hizmete... tum bunlardan sonra istedigin bir yerde yasayabilecegin de garanti degil.

hadi tum bunlari atlattin, 36 saat nobetler, ozellikle turkiye'de hastanelerde siddet - zor sartlarda calisma. hikayelerini dinledigim kadariyla yukarida bahsettigim tum bu surecte mobbingin allahini yiyorlar bir de, hiyerarsi cok kati. alt ust iliskileri cok belirgin. en dandik sirkette insan kaynaklarina gidilip olay yaratilacak seylerin 10 katina millet gikini cikarmiyor.

sistem seni turkiye'ye de bagliyor, cogu diger meslekli gibi baska ulkelere mobilitenin onunde diger mesleklere gore cetin engeller var.

bu kadar inanilmaz tempolarda gecen gunduzun olmadan calisiyorsun, kendini tehlikeye atiyorsun (en az 1 kere covid gecirmemis doktor kaldi mi?) aldigin maas hafif tecrubeli bir muhendis maasi bile degil bazen. rezillik degil mi ya? hekimlik aşkı olmayan, sadece buyuk umutlarla bu ise girmis "tip mi bilgisayar muhendisligi mi?" sorusu aklindan gecmis biri icin tam bir cehennem olmali. ki gosterilen cabayi alinan egitimi dusunelim, o kadar emegi en dandik meslege bile versen cok daha iyi para kazanirsin ve cok daha esnek bir hayat tarzin olur zaten. fiyat (bedel) performans orani cok dusuk bir tercih bence, yaniliyor muyum?

cevrenizde tercihlerini "tip olsun da neresi olursa olsun" diye dolduran gencler nasil bir hayatlari olacagini biliyorlar mi genelde? yoksa sadece tıp diye mi yaziyorlar? yoksa ben ortalama (dunyaya hekim olmak icin gelmis olmayan) bir doktorun hayatini yanlis mi yorumluyorum?
0
robokot
(01.09.21)
Statü var. Parası da kötü değil. İş garantisi de var.
0
roe
(01.09.21)
statü pek umursadigim bir sey degil sahsen, kimseye de doktor diye ozel bir sey hissedecek degilim ama anlayabilirim sanirim kimisi icin onemli oldugunu.

parasi kotu degil de... verdigin emege, ilerlemek icin yaptigin fedakarliklara ve gundelik calisma tempona bakinca da mi iyi parasi? bence degil ya hic. ben bir doktorun %10'i emek gostermemisimdir herhalde - ne lisede, ne universitede, ne sonrasinda. ne mecburi hizmete gittim, ne ekstra zorlu sinavlara calistim ne pandemide onlerde savastim... bir uzman doktordan daha cok kazaniyorum oturdugum yerde altimda donla - ama bu bana ozel degil. Bir doktorun %50'si emek gosterecek biri HERHANGI bir meslekte cok daha fazlasini kazanmaz mi kolayca? f/p kotu derken bundan bahsediyorum. tip doktoru olmayan biri icin 9 / 12 yil kicinin uzerinde sadece kitap karistirarak egitim bir doktora derecsi demek. statuyse o da statu: "dr. bilmemkim" bu insanlar benzer surede egitim + mecburi hizmetler ve stresli ortamda calisma, gunduzu gecesi belli olmayan bir hayat temposuyla cok az kazaniyorlar bence.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Tıp fakültelerini genellikle ailelerinden uzakta, yatılı olarak fen lisesi okuyanlar tercih ediyorlar. Tercih değil aslında, bir zorunluluk, öğrencinin ailesinin durumu belli, kendi geleceğini sağlama alması lazım. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik bölümlerini tercih ediyorlar onlar için geleceklerini sağlama alacakları bölümler bunlar. Garanti işe, garanti maaşa ihtiyaçları var. Bu ülkede hangi meslekler bu garantiye sağlıyor ya da sağlayacak?

Aslında tıp fakültelerinin durumu sizin yazdığınız gibi değil. Fakültedeki eğitimleri, sonraki stajları sizin yazdığınız gibi yorucu bir süreç değil. Evet sıkı bir çalışma, disiplin var, bunu özellikle öğrencilere baskılıyorlar, hatta bu baskı diş hekimliği bölümünde daha fazla. Ama insanla uygulamalı çalıştıkları için böyle bir sistem var. Bu sistem olmazsa, olmaz. Bu sistem tıp fakültelerinin taban puan sıralamasına göre de ne yazıkki esniyor. Zorunlu hizmetten de çok az doktor şikayet ediyor.

İnanılmaz fazla emek verip doktor oluyorlar, maaşları az konusuna katılmıyorum. Doktorlar uygulamalı bir sağlık eğitimi alıyorlar ve bunu uyguluyorlar. Ortalama bir tıp fakültesi mezunu için doktor maaşı normal. Meslek olarak bakarsak üreten, kendisini geliştiren doktor sayısı ülke geneline göre çok az. Elbette üreten, kendisini geliştiren, alanında en iyi olan doktor zaten hak ettiği maaşı kazanıyor. Ama bunun dışında kalanlar için maaş normal. -tabiki ekonomiye göre maaşları daha uygun olabilir, ama doktor oldukları için üreten, yapan meslek grupları ile aynı maaşı almaları mantıklı değil- Her mesleğin, bölümün kendi zorluğu var işte.

O alt üst ilişkisi, baskı ilk yıldan başlıyor yukarıda saydığım bölümlerde. Bir yerden sonra çok normalleşiyor olan biten. Birde sürekli olan bir durum değil. Bunun dengesini sağlıyorlar fakültelerde. Asistan öğrenciye kötüyse, profesör iyi davranıyor.
0
GoodMorningTeacher
(01.09.21)
Kesinlikle rezalet.
Statü yok.
Parası kötü.
Sadece işsiz kalmayacaklarını umuyorlar.
Nasıl bir bedel ödeyeceklerinin farkında değiller.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
TIP mi bilgisayar muhendisligi mi ikileminde kalan kusura bakmasin da bu bedeli odeyecek.

Boyle bir ikilemde kalinmamasi lazim. Bilgisayar muh mi elektrik elektronik muh mi ikilemi olsa anlarim ama boyle alakasiz bolumler arasinda nasil ikilemde kalinir

Soruya gelecek olursak ne kadar statu yok denilse de toplum nazarinda statusu en yuksek meslektir.
Sunu unutmayin.Bizim gibi toplumlarda hayata yenik baslayan kisilerin yirtmak icin egitim ve meslek secimi tek sanslari.Bu sanslarini kulanirken gencler mumkun oldukca garanti tercih yapmaya calisiyorlar.DOktorlugun zorlugunun herkes farkinda ancak doktorluk disinda bu gruptaki insanlar icin makus talihini tersine dondurebilecek garanti bir meslek yok.Is garanti, kazanc genel ortalamanin ustunde,statusu cok iyi. Tek kotu tarafi ortalamanin cok cok ustunde calismaniz bekleniyor.Insanlar calisirim ne olacak, baska sansim mi var kafasiyla bunu gormezden geliyor.

Zaten bu mantik yuzunden son donemde doktorlugu tercih eden gencler genelde kaymak tabakanin ailelerinden cikmiyor. Ya doktor anne babanin cocuklari yada sosyoekonomik durumu daha kotu ailelerin cocuklari oluyor genelde.Bu son kisim sahsi yorumumdur herhangi bir veriye dayanmiyor
0
turkuaz
(01.09.21)
Tıp eğitimi yukarıda söz edildiği gibi basit bir uygulamalı eğitim, "meslek lisesi" eğitimi değil. Ciddi bir mental çaba var temelinde.
Bu nedenle de vasıfsız işçi maaşı almaları (özellikle asistanların) hiç kabul edilebilir bir durum değil.
Oğlum bu yıl üniversite tercihi yaptı. Söylediği şu: anne, tıp okumanın bir mantığı var mı, yok. Bak, bir imza yüzünden ağır ceza mahkemelerinde sürünüyorsun. Bak, bir cerrahın parmakları kesildi, hayatı kaydı.
Hariçten gazel okumak kolay.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
Valla bence de emek/getiri oranı çok düşük, ama manevi tatmini vardır diye düşünüyorum.

Yani bizim sektörde Google'da bile çalışsan temelde çöp (a.k.a reklam) satıyorsun. Sektörün büyük kısmı benzer şekilde çöp satmak üstüne. Okumuş etmiş o kadar insanın tek amacının "nasıl daha iyi çöp satarız, nasıl patronları daha zengin ederiz" olması baya trajik bişey aslında. Bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, oyun, habercilik vs. vs. kullanıcıyı exploit etmek üstüne olmayan çok az iş kolu var. Ya da devlete, askere, istihbarata çalışıyorsun. Beni epey rahatsız eden bişey bu mesela.

Öbür tarafta ağrı kesici bile versen en azından birinin derdine derman oluyorsun. Tertemiz iş.

Ayrıca yurtdışına gitme olayı da çok zor değil gördüğüm kadarıyla. Bizim doktor arkadaşlardan baya giden oldu, gittikleri yerde daha iyi para + daha düzgün çalışma şartlarına sahipler. TR dışında makas o kadar da açık değil yani.
0
plutongezegendegilmi
(01.09.21)
Net rezalet.

Aynı puanı alan mühendis arkadaşlarım (makina-bilg-elektrik) yarısı yurtdışında kalanı aselsan tai de falan çalışıyor.
0
adventchant
(01.09.21)
sadece f/p olarak değerlendireceksek, kendini iyi donatmış onkoloji, onkolojik cerrahi, dermatoloji, gastroenteroloji, beyin cerrahi uzmanının f/p oranına yaklaşabilecek meslek bulunmuyor.
0
altinci nesil caylak
(01.09.21)
Eskiden (10+ yıl) doktorlar orantısız derecede çok kazanıyorlardı ve saygınlıkta zirveydi. Şu anda da iyi kazanıyorlar ama işte eskiden kazanılan tutarlar kadar olmadığı için tatmin etmiyor.

Tıp öğrencileri bölümlerine girdiği andan itibaren üniversitenin diğer bölümlerine nazaran el üstünde tutulur, hocaları keza öyle, üni bütçelerinin büyük bir kısmı üni. hastanelere ayrılır… e sonuçta bu el üstünde tutulan kişiler kendi deyimleri ile “ayak işi” yapmaya başlayınca memnuniyetsizlik doğuyor.

Bedel/fiyat endeksine de anca belli branşlar dahil edilebilir. Yoksa bir aile hekimi neyin bedel/fiyat endeksini yapabilir? Cerrahi branşlar desen anlarız da o da zaren tus’ta barajı geçen herkesin kazanabileceği bölümler halinde şu an. Çünkü hekimler diğer tüm insanlar gibi rahat/risksiz çok para kazanmak istiyor.
0
giovanne
(01.09.21)
- Sonsuza kadar maas ve is garantisi
- Yesil pasaport
- Yuksek maas(vali ile ayni neredeyse)
- Yilda minimum 20 gun izin
- okuldan sonra tek satir okumadan emekli olabilme imkani
- guclu meslek lobisi

Bundan daha iyi bir meslek olsa en yuksek puan onun olurdu.

Doktorlar da memnun olmasa istifa etme sanslari var.
E-ticaret yapabilirler, getir kuryesi olabilirler, yazilimci olabilirler.

Banka bile ayricalikli hizmet veriyor.
www.qnbfinansbank.com

Statu muhabbetine hic girmedik daha. kiz tavlamada avantaj, ev tutarken avantaj..
Akraba ve arkadaslarin gereksiz yalakaligi...
0
divit
(01.09.21)
TR için kesinlikle katılıyorum. Yurtdışını bilmiyorum ama türkiyede doktorluk şu anki maaşını değil 2 katını versen yapamayacağım bir şey. Zamanında burada anlatmıştım (bkz: #90534842) toplumun en eğitimli ve en zor yetiştirilen kesimi, en eğitimsiz kesiminin önüne yem gibi atılıyor resmen. Yemişim yeşil pasaportunu.
0
roket adam
(01.09.21)
Valla katılmakla katılmamak arasındayım.

Bizzat tanıdığım 3 doktor arkadaşımı örnek vereyim:
1- TUS'u da kazanıp okuyup dişini sıkıp, kendi muayenehanesini açıp 40 yaşına gelmeden ev-araba-villasını alıp oturan var
2- 6 yıllık eğitimi bitirip TUS yerine dil çalışıp yurtdışına taşınan var.
3- 6 sene okuyup TUS'a girmeyip, işyeri hekimliği yapıp, farklı iş yerlerini bağlayıp 1 ev 2 son model arabasını almış olan var.

Özetle, eşek gibi çalışıyorum ama bunların hiçbirini yapamıyorum. Çalışıp emek harcayıp sürünen doktor arkadaşım yok ama çalışıp emek harcayıp hala evi arabası olmayan diğer meslek sahibi arkadaşlarım var (kendimi de bu gruba dahil ederim) O nedenle doktorlara oturup ağlamak yerine, komple sisteme bakalım bence.
0
lcha
(01.09.21)
Maalesef öyle ya.

Her bir cümlene hak verdim okurken. Ben mühendisim, kardeşim doktor. Önceden de zordu arkadaşlarımdan biliyorum ama son yıllarda iyice zorlaştı.

Taşrada belki saygı duyuyordur hala insanlar ama büyük şehirde köpek gibi bakacaksın ukalalığıyla geliyorlar. Mağara adamı gibi muayene sırasında içeri dalıyorlar, usülden, konuşmaktan haberleri yok. En ufak bir şeyde doktora patlamak için bekliyorlar. Acile gelenlerin inanılmaz bir çoğunluğunun sorunu poliklinikte çözülebilecek, acil olmayan şeyler. Bir de onları eğlemek için uğraşıyorlar. Geçenlerde bir hasta sizce benim başım ağrıyor mu diye sormuş kardeşime :)

İş arkadaşları ve yöneticileri de hastalar ve yakınları gibi doktorlara kötü davranıyor. Mobbing almış başını gitmiş. Denildiği gibi okulda da öyle olduğu için çok anlamıyorlar ama özel sektörde onda biri yaşansa birkaç sene yiyecek tazminat kazanırsın. Hastane yönetimi sadece sayılarla ilgileniyor. Nöbet boyunca 200'den az hasta baktığında yavaşsın diyerek baskı yapıyorlar. Dakikada bir hasta bakmanı ve o hastaların başına bir şey gelmemesi lazım bu kez malpraktis derdi ile baş başasın. O zaman da hiçbir yöneticinin arkalarında duracağını sanmıyorum. Biz böyle bir şey demedik diyip kenara çekilecek tıynetteler çoğunlukla.

Yeri geliyor tüm günün yorgunluğunu bir teyzenin Allah razı olsun'u geçiriyordur ama uzman olsan dahi profil aynı. Ancak niş alanlarda çalışıp, kendini kanıtlayıp, özel muayenehanede muayene başına 400-500 tl aldığın noktada rahat edersin.

Aklı olan başka bölümlere gitsin bence. İyi kötü fakültede olan da ya gidecek ya kaderine razı gelecek.
0
chicha_v2
(01.09.21)
kesinlikle rezalet. ancak aşk, tutku,idealler dışında tıp yazan liseli genç profili orta direk veya altı ailelere mensuptur.
-anlaşılsın diye abartarak örnekliyorum- hiçbir sabancı durduk yerde bu kadar çile çekmez, çok kafalıysa bile gider en iyi okullarda ekonomi okur, işletme okur döner mis gibi kariyer yapar, yükselir maddi manevi tatmin olur. çünkü garantici olmasına gerek yokyur, sınıf atlama ihtiyacı hissetmez.

tıp doktorluğu neredeyse hala türkiye gibi genç ve zorluklardan gelerek kurulmuş bir ülke için hala saygın ve önemli bir meslek; hala eski dönemlerdeki koşullar hatırlanarak sınıfsal bir geçiş mesleği olarak görülüyor, görece daha çok kazandırdığına inanılıyor. büyük göçlerden önce bir süre daha böyle devam edecek. iyi doktorlar avrupaya gittiğinde, çığ gibi artan vakıf üniv.leri mezunları çoğaldığında tıp da pek çok meslek gibi itibar kaybedecektir buralarda.


son soruya dönecek olursak, yineliyorum o çocuklar galatasaray lisesinden, saint joseph'ten, istanbul erkekten falan mezun olmuyor genelde. yozgatın bir kasabasından mezun 17 yaşındaki çocuğun en büyük hayali hala tıp fakültesi hatta doğuda, taşrada falan bir tıp fakültesi bile büyük birşey. diğer türlü de hep çile olacak ona; tüm çevresinde zaten çileli ve üstelik karşılık alamamış bir kitleyi görerek büyüyor. ne istesin?

son derece haklısınız.
0
rewlack
(01.09.21)
Doktorun nerede çalıştığına bağlı.
Kendi muayenehanesindekiler 8 ayrı ev sahibi olabiliyor. Adamlar darphane gibi para basıyor.

Her mesleğin cilvesi var. İlk yıllarda çileyi çekip sonra tonla para kazanılacaksa asgari ücretle yaşayıp ölen insanların ülkesinde çok şanslılar bence
0
photo85
(01.09.21)
kötü niyetli art niyetli doktorlar olabilir, bence en saygı duyulması gereken hatta en saygı duyduğum meslek. adalet bak. çalışıyorum savcı hakime gram saygım yok. çünkü doktor kadar saygın olamıyorlar, makam mevki olarak kendilerini üst görseler de bence doktor daha saygın bir meslek. paradan puldan çok saygı hazzı daha önemli olabilir.
0
mikahakkinen
(01.09.21)
cevaplar icin tesekkurler arkadaslar. cok iyi kazanan kisilerden statu kazanan kisilerden ornekler verilmis, dogrudur onlar da vardir.

benim daha cok onemsedigim burada, "para kazanmak", "araba ev sahibi olmak" ile "hayatinin kontrolunun elinde olmasi", "gorece stressiz bir yasam" ve en onemlisi "elindekinin tadini cikarabilecegin zamaninin ve kafa rahatliginin olmasi" arasindaki baginti.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Doktor ya da her meslekte yozgat'ın köyünden çıkanlar var. Robert Kolej, Galatasaray Lisesi mezunu doktor arkadaşlarım var. ÖSS birincisi doktor arkadaşım var.

Tercih meselesi. Doktorluk bu ülkede en prestijli mesleklerden ancak doktorların çalışma şartları kötü. Çok yoğunlar. O şekilde yaşamdan keyif almak zor. Ama bu kişiler hayatları boyunca sürekli disiplinli yaşamış insanlar. Herkes barlarda sabahlayacak diye bir şey yok. 3-5 yıldır instagram'da hava atılabilecek işler popüler oldu. Barista denilen garsonlar kasılıyor falan..

Çok yüksek puan alıp tıp seçmeyen biri mühendislik okusa yine özel sektörde çürüyecek. özel sektörden bıkıp Kpss kasarak kamuya geçmek isteyen çok mühendis var.
0
roe
(01.09.21)
Bence siz cok yanlis gelmissiniz.
0
balpolen
(01.09.21)
konudan bağımsız olarak, aradığınız sözcük ücret. ücret/performans oranı.
0
akhenaten
(01.09.21)
uzun vadede değil. türkiye'de doktor sayısı nüfusa oranla çok çok az. o yüzden kazançlar uzun süre düşmeyecek. hala ortalamanın çok üzerinde. belli başlı alanlara yönelirse de bir genel müdür kazancına ulaşır.

asistanlık sürecinde zaten odtü mezunu bir mühendis kadar para kazanıyorsun.

belki tek zorluğu asistanlıktaki uzun nöbetlerdir. bir de insanlarla muhattap olmayı sevmiyorsan o kadar insanla iç içe olmak sevilmeyince yapılmayacak şey değil. onun dışında avantajı çok.
0
black mamba
(01.09.21)
bugun debeye 1. siradan girmis su entry de bu soruyu sorarken toparlamaya calistigim dusuncelerimi ozetliyor: eksisozluk.com

...ki mecburi hizmet(ler)e deginmemis bile.

@akhenaten, tesekkurler ama yok, aradigim bir kelime yok. fiyat / performans standart bir kalip ya, sakayla karisik onu kullandim. yoksa fiyat tarafinda doktorun cektigi eziyetlerin toplami var.
0
🌸robokot
(04.09.21)
(7)

Evde bu sarı ömerden dolanıyor

cosmicgadin
Dağ başında yaşıyorum. Koca kafalı akrep gibi Bi örümcek. Ne hakla bilmiyorum ama ikidir eve giriyor. Öldürmek istemedim. Üstüne bardak kapattım. Alamıyorum da zıplar diye. Hızlı yürüyorlar mı? Bir de başıma Bi iş getirmesin bu? Acıyıp acınacak hale düşmeyelim.
Dağ başında yaşıyorum. Koca kafalı akrep gibi Bi örümcek. Ne hakla bilmiyorum ama ikidir eve giriyor. Öldürmek istemedim. Üstüne bardak kapattım. Alamıyorum da zıplar diye. Hızlı yürüyorlar mı? Bir de başıma Bi iş getirmesin bu? Acıyıp acınacak hale düşmeyelim.
0
cosmicgadin
(26.08.21)
gebertir seni dikkat et çok tehlikelidir.
0
sizofren06
(26.08.21)
Oldukça tehlikelidir. Hakkari'de az çekmedim o totoşlardan. Hızlı hareket eder, yüksek zıplar. Tavsiyem eve kedi veya köpek almanız. O icabına bakar.
0
lappuntamento
(26.08.21)
Büyük örümcekler çok tehlikeli.
Bardağı kaldırmayın.
Böcek ilacınız varsa bardağın yanını azıcık kaldırıp sıkın ve kapatın. Bu işlemi tekrarlayın. Aman kaçmasın.
Kapıyı pencereyi açık bırakmayın.
0
pro9it9is9
(26.08.21)
İlk defa duydum. O neymiş diye baktım, korkunç gerçekten
0
kisa
(26.08.21)
Yazik yaaa :') o da korkmuştur şimdi, yüreği hop hop atıyordur. Gerçi korksalar bile kuğl görünüyorlar eşek sıpaları. Bardağın altına karton gibi bi şey ittirip atsaniz ya dışarı. At kadardır da o şimdi :')

Öldürdüğünü duymadım ama süründürdüğünü duydum.
0
beetlejuice
(26.08.21)
orta anadolu'da bögü/böö vb isimlerle bilinen hayvan bu. öldürmez ama süründürür. hakkari'de askerde bu hayvan hakkında bize brifing vermişlerdi, şöyle hayvandır, böyle yapın, sokarsa hemen revire gelin vs vs.

acımayın, imha edin.

amerikanın ırak ı işgalinde de, abd askerlerine korku salan, illallah ettiren gizemli yaratık, abd askerleri çıldırıp kaçıyor:) falan diye bizim leş gazetelerde meşhur olmuşluğu da vardır. ismini söylemiyorlardı tabii.
0
wilhelmwasmuss
(26.08.21)
öldürmedim. çok gergin bir operasyon sonrası doğaya (esasında bahçeye:) saldım. Umarım istenmediğini anlamıştır.
0
🌸cosmicgadin
(27.08.21)
(6)

Bu Kedi Niye Bu Kadar Agresif?

panda yuva yapmis sogut dalina
Bu arkadaşı neredeyse 2 senedir besliyorum sokakta. Sürekli hamile. Birkaç hafta önce yine doğurdu(nereye doğurduğunu bilmiyorum) Memeleri şişmiş, süt veriyor. Belli.Arkadaş ben bu kediyi her zaman besliyorum ama sürekli agresif. Her zaman olmasa bile, arada hep hırlıyor.. Az önce yine başka bir ked
Bu arkadaşı neredeyse 2 senedir besliyorum sokakta. Sürekli hamile. Birkaç hafta önce yine doğurdu(nereye doğurduğunu bilmiyorum) Memeleri şişmiş, süt veriyor. Belli.

Arkadaş ben bu kediyi her zaman besliyorum ama sürekli agresif. Her zaman olmasa bile, arada hep hırlıyor.. Az önce yine başka bir kediyi beslerken yarınlar yokmuşçasına geldi ve mamaya salça oldu. Doymuyor da :d :d Bugün abartısız söylüyorum 5 tane pouch yemiştir. Az önce onun da önüne mama dökerken çok sağlam tırmaladı elimi. Niye yaptı bir fikrim yok. Kanattı karaktersiz. Eve gelip sabunladım iyice. Geçen sene de yapmıştı aynısını. Sanırım başka bir şey yapmama gerek yok(?)

Bu kedi niye böyle sinirli? Her zaman değil ama bazen böyle agresifleşiyor.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(24.08.21)
tüm kediler genetik olarak aynı oranda evcilleşmiş değiller. mesela bu şekilde saldırgan bir siyam ya da iran bulamazsınız ama tam tersi tekirler çok daha agresif ve saldırgan olabiliyorlar. anadoluda hala bizim şehirde yaşayan tekirlere benzeyen ama vahşi kediler mevcut. bu eksta yabaniler onların torunları-çocukları olabilir.
0
orpheus
(24.08.21)
Doğum yapınca da agressifleşiyorlar.
0
pro9it9is9
(24.08.21)
benim kediler hakkında şöyle bir teorim var,

ya sonuçta hayvan nesli için aitlik kavramı yok. mesela insanlar için bu elma ağacı benim diyebilirsin. o elmalar o kişinindir ama yol kenarında ki bir elma ağacına iki kişi aynı anda yaklaşsa biri bu ağaç benim dese hadi len dersin. aitlik kavramı var.

kedi de bu yok. kedi için yemek ortalıkda olan düşen elma gibi bir şey. elma'nın birine ait olması gibi bir durum yok.

buna rağmen sen mama verince sanki bütün mamaları ağaçtan toplamışsın ve kedi efendiye lütfedip 3-5 tane veriyormuşsun gibi oluyor. o da sinirleniyor

ne topluyon lan tüm mamaları diye.

bence kedi haklı.
0
duyurukullanıcısı
(24.08.21)
Bazı kedilerin karakterileri öyle. Tabii "karakterine de sana da" diyebilirsiniz ama öyle. Ablamın bir kedisi var. Her sene yazın 3 ay bende kalıyor. Benim evdeki kedim hayli yaşlı, ablamın diğer kedisiyle bahsettiğim kedi aynı yaştalar (4 gibi). Kendi evindeki kediyle de arada hırlaşıyor ama benim evdeki kedime resmen azap çektiriyor. Bizim ayağımıza sürünüyor, yanılıp seveyim diye el uzattığımda elimi parçalıyor şerefsiz. 3 ay bu... Sevilmek istiyor bir yandan kedi. Geçen gün götün götün gelmiş sırtını yaslıyor bana ki seveyim diye. "Ben görmeden sev" diyor. Karakteri huysuz...
Siyah-beyaz sokak kedisi, dişi.
0
SiyamkedisiZorro
(25.08.21)
Analık içgüdüsü normal:)
0
suicides underground
(25.08.21)
Mama verdiğim duvarın tam altında bugün yavrularıyla gördüm. Demek ki onları korumaya çalışıyordu :)) Gerçi doğurduktan sonra hep agresif olan bir kedi. Biliyorum bu huyunu. Çok şaşırmadım. Sadece yavrularının orada olmasına şaşırdım. Olduğum tarafta değil tabi ama diğer tarafına öne doğru eğilip bakmanız gerekiyor. Bugün işten gelirken fark ettim. Beni görünce yine çıldırdı :D :D O hareketleri görmeniz lazım. İnsanı korkutuyor ya Asdsdsds Ha mama vereceğimi bildiği için çıldırdı tabi.

Yazık günah ya. Nereye doğurmuş onları öyle. Ha çok kötü yerde değiller ama ne bileyim işte. Yavrular annelerini emerken görünce insan garip oluyor :)
0
🌸panda yuva yapmis sogut dalina
(25.08.21)
(2)

Koşu nedeniyle ayakta oluşan yaralar

Zaman Tamircisi
Uzun mesafeli koşular yapıyorum, her ne kadara koşu ekipmanlarımı özenle seçsem de ayağımda parmaklarımda yine de tahriş-yaralar oluşabiliyor. Bu yaralar için eczaneye gidip ne alıp kullanayım? Teşekkür ederim.
Uzun mesafeli koşular yapıyorum, her ne kadara koşu ekipmanlarımı özenle seçsem de ayağımda parmaklarımda yine de tahriş-yaralar oluşabiliyor. Bu yaralar için eczaneye gidip ne alıp kullanayım? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(24.08.21)
ayakların terlediği için parmakların birbirinin üstüne geliyor olabilir ya da koşarken ayak parmaklarını kıvırıyor olabilirsin. hava almadığı için terliyorsa pudra kullanmanı tavsiye ederim. ekstra olarak; eğer ayak parmaklarında yaralar oluyorsa öncelikle doğru çorap seçimi yaptığından emin olmalısın. çoraplarım kaliteli diyorsan eğer farkında olmadan yamuk basıyor olabilirsin. footbalance kişiye özel tabanlık yapıyor. denemeni öneririm.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(24.08.21)
Nerede yara oluştuğunu bilmiyorum ama parmaklı çoraplar birbirine değmeyi önleyebilir.
Bir de -sizde diyabet olmasa da- onlar için geliştirilmiş çoraplar var. Daha kaliteli ve nazik ayaklar içindir mutlaka.
Yara için ise en klasik olan Bepanthol merhem.
0
pro9it9is9
(24.08.21)
(8)

Cocuk Sahibi Olmaya Kendinizi Ne Zaman Hazir Hissettiniz?

martini girl
Yas: 31 Yasanilan Ulke: IngiltereMeslek: E-commerce (esim de kendim de kendi isimizi yapiyoruz. O vfx artist)Kac yildir evliyiz: 4 yilKac yildir beraberiz: 12 yil Kendim hakkinda on bilgileri verdikten sonra simdi sizlere danismak isterim. Siz kendinizi ne zaman cocuk sahibi olmaya hazir hissettiniz
Yas: 31
Yasanilan Ulke: Ingiltere
Meslek: E-commerce (esim de kendim de kendi isimizi yapiyoruz. O vfx artist)
Kac yildir evliyiz: 4 yil
Kac yildir beraberiz: 12 yil

Kendim hakkinda on bilgileri verdikten sonra simdi sizlere danismak isterim. Siz kendinizi ne zaman cocuk sahibi olmaya hazir hissettiniz ya da hazir hissetmek diye bir sey var mi gercekten? Ben onumde hala anne olmak icin 1.5-2 yilimin oldugunu dusunuyorum. Korona sonrasi uzak diyarlari gezmek, dolasmak biraz ozgur hissetmek istiyorum. Ama ote yanim gercekten de anne olmak istiyor. Sadece gercekten kendimi ne zaman hazir hissedecegim emin olamiyorum. Acab diyorum oyle bir zaman yok mu? Hem korkuyorum hem sefkat doluyum hehe Siz nasil cocuk sahibi olmaya karar verdiniz?
0
martini girl
(23.08.21)
Cocuk sahibi degilim ve olmayi dusunmuyorum ama motive ve verimli/planliysaniz cocukla da gezebilirsiniz. Koronanin kisa vadede gececegi yok zaten.
0
hot potato
(23.08.21)
planimiz bu degildi ama korona varken cocugu aradan cikarmis olanlardaniz. ilk sene zorlu geciyor, 9 aylik olmak uzereyiz ve 2 ay sonrasina okyanus otesi bir tatil plani yapiyorum. cocugu nasil yetistirirsek oyle buyuyecek sonucta diyerek mumkun oldugunca planlarimiza dahil etmeye calisiyoruz. tabii ki cocuksuz hayatimiza geri donmemize uzuuun yillar var onumuzde ama cocukla da baska bir turunu yasiyoruz o da guzel, farkli bir deneyim.

ben kendi adima konusursam cocuklugumdan beri anneligi hayal ederdim. sartlar musait olmus olsaydi gercekten 20lerin 2. yarisinda 2 cocuk 30larin basinda 1 cocuk daha yapip 3 cocukla 35i gormeyi hedefliyordum ama hayat biz planlar yaparken basimizdan gecenler sonucta. 35i bebegimi kucagima alarak gordum :) ve bu kadar annelik duskunu olan biri olarak ben bile bu dusunceyi coook sorguladim. gercekten yapabilir miyim, buyuk sorumluluk buyuk baglilik. mantikli dusununce hicbir rasyonel getirisi yok :) ama icimde engelleyemedigim bir annelik de vardi ve bir sekilde cozerim gibi geliyordu. simdi dusununce desteksiz yardimsiz cok zor, bu kadar istiyor olmasaydim sanirim ya bunalimdan asla cikamazdim ya da gercekten cok buyuk bir caresizlige duserdim.

yani uzun lafin kisasi asla evet hazirim denmiyor hep bir sey eksik onu da yapayim kafasinda oluyor cunku insan ve o yasa kadar hep kendisi icin yasadigi icin yapacak hep bir seyleri oluyor. ama icinde engelleyemedigin bir annelik varsa her sey bir sekilde cozuluyor. zombilige de alisiliyor :)
0
in vino veritas
(23.08.21)
Anne değilim, kısa ve orta vadede çocuk da düşünmüyorum ancak bir ablam vardı, 34 yaşında falan 3. çocuğunu doğurdu. ilk ikisini 20'lerinin başında yapmış birbirine yakın zamanlarda. belki ilk çocuğunu 30'larda yapanlar keşke önce yapsaydım diyordur ama bu ablamız da "öbürlerinde gençtim, hep gezmek istedim çocuklar ayağımda pranga var gibi hissettirdi. şimdiki aklım olsa ilk çocuğumu 30'larda yaparım şimdi anne olmak çok daha güzel" demişti.
0
eatpraylaw
(23.08.21)
Dünyanın 40-50 yıl sonra ne halde olacağını ayrıntılı olarak inceleyip henüz doğmamış bir varlıkla empati yaptıktan sonra dünyaya gelmenin hiç gelmemekten onun için iyi olduğuna emin olduğum zaman çocuk yapmaya hazır hissedeceğim. Yani hiçbir zaman.
0
signore
(23.08.21)
Yaş geçiyor endişesiyle.
Ama yaşamınız bir daha asla eskisi gibi olmuyor.
Büyüyüp evden ayrılsa bile.
0
pro9it9is9
(23.08.21)
Bence kendimizi hiçbir zaman hazır hissetmeyiz. Ben tam 31 yalındaydım doğum yaptığında. Çocuğu tek başına büyüten süper annelerden oldum. Çok zorlandım. Hayatımda ilk defa ev kadını modeli oldum. Bu da zorladı beni. Şimdi 3 yaşında hala daha zorluyor. Ama şahane de bir şey. Gece yatmadan önce ‘seni yağmurlar kadar çok seviyorum, en sevdiğim arkadaşımsın sen’ diyen bir insan yaptım :)) 3 yaş sonrası kreşle birlikte biraz daha iyi oldu diyebilirim.

Ve evet, keşke daha erken evlenip de doğursaymışım diyorum. Çünkü bazen enerjim bitiyor.

Biz her şeye çocuğu da dahil ettik. Zorlandığımız noktalar da oldu. Mesela çadırda uyumak, denize girmek ona göre değil. 5 yıldız otel havuz insanıymış :) nasıl alıştırırsan öyle olmuyor bazı şeyler.

Bir de eş durumu da önemli. Gerçekten destek olmalı. Canı istediğinde değil, çocuğun ve annenin ihtiyacı olduğunda destek olan, baba olmaya hazır biriyse şahane olur.

Eşim benden daha istekliydi çocuk için. O yüzden ben kendimi hazırlamakla uğraşmadım, beklemedim. Biz kadınlara kodlanan bir yapı var. Hemen adapte olunuyor zor da olsa. Baba öyle değil. Eşim çok bocaladı, bocalıyor da hala. Onlar zamanla anlıyorlar. Mesela çocuk konuşmaya başladığında onların da babalığı daha çok oturuyor bence.

Ve olsun diye uğraşmayın. Korunmayı bırakın ve ovülasyona biraz dikkat edin yeter. Öteki türlüsü de stres yaratır bence.

Yumurta kalitesini de düşünmek gerekiyor. Zamanlamayı ona göre ayarlamak vs. Yani sonuçta gerçek olan bir şey var ki yaş ilerledikçe yumurta kalitesi de azalıyor. Ama sırf bu yüzden de çocuk yapılmaz.

En başta minicik bir canlı ve sadece siz varsınız onun için. Ağlamak istediğinizde ağlayamayacaksınız, yüzünüz az da olsa aşık olamayacak, tuvalete giremeyecek, yemek yiyemeyecek, meme emmesi bırakması,tuvalet alışkanlığı, okula alıştırma, uykusu, yaş krizleri vs hepsi dert, uğraş, sabır. Ermişlerden olmaya hazır olun :)

Ama bunlar da korkutmasın. öyle güzellikleri de var ki yazmaya, anlatmaya cümleler yetmez.

Dünya bok gibi evet, daha da bok gibi olabilir ama güzel bir insan yetişirse, dünyayı güzelleştirmek için bir adım daha atmış olursunuz. Ben böyle bakıyorum.

Ve mutlaka bence zorunlu da olmalı, çocuk yapmaya karar vermeden önce biraz kendi çocukluğuna inmeli insan profesyonel birinden destek alarak. Bu çok öneml benim fikrim.

Ben çok zorlandım bazı noktalarda ama şimdi yanımda. Elleri yanaklarımda uyuyor. Nasıl güzel kokuyor, huzur veriyor anlatamam. Hiç de pişman olmadım. Tek pişmanlığım daha erken olmaması ve babası :)))

Uzun oldu ama umarım yardımcı olmuştur.
Ne zaman isterse o zaman gelsin, en doğru şeyleri kendileri daha iyi biliyor zira ;)
0
makarnacanavari
(24.08.21)
çocuk sosyal hayata engel değil, ilk bir iki aene sosyal hayatınızı çalacak.

Yani zaten duruldum bir de çccuk yapayım olursa çifte çöküş yaşanıyor.

Ben yapabilsem öncesinde yapardım. Bir de İngiiltere’desiniz mis gibi büyür
0
stratejisizsiniz
(24.08.21)
Geri kalan hayatımı çalışmadan sürdürebileceğim refaha ulaştığımda ve aynısını çocuğum için de garantilediğimi düşünürsem belki ufak bir ihtimal çocuk yapmayı aklımdan geçirebilirim. Onun haricinde bir bebeği sırf ben istiyorum diye bu dünyaya mahkum edecek değilim.
0
kimblee
(24.08.21)
(32)

Ölümü sizi etkileyecek ünlüler

logisticsmanager
Açıkçası hayatimda ilk defa yaşıyorum ama bu hafta komedyen sean lock kanser sebebiyle vefat etti.Vallaha öküz gibi üzüldüm, izlerken gözlerim doluyor o kadar.Yıllarca güldürdü bizi.Sonra düşündüm, kendisi gibi kimler var beni cok etkileyecek diye;Bob mortimer- öldüğünde herhalde yas ilan edeceğim.
Açıkçası hayatimda ilk defa yaşıyorum ama bu hafta komedyen sean lock kanser sebebiyle vefat etti.
Vallaha öküz gibi üzüldüm, izlerken gözlerim doluyor o kadar.
Yıllarca güldürdü bizi.
Sonra düşündüm, kendisi gibi kimler var beni cok etkileyecek diye;

Bob mortimer- öldüğünde herhalde yas ilan edeceğim. Imzalı kitabını bekliyorum Eylül'de.

Bill burr- abd'ye gider mezarına çiçek bırakırım. Yıllardır haftada iki gün dinliyorum. Çocuğu olacağı haberinde eşimle deli gibi mutlu olmuştuk. Heralde arkadaşlarımdan daha çok duydum sesini (haftada 2-2.5 saat)

Norm macdonald-bill burr ile aynı şekilde. Her yaptığı isi yalayip yuttuk, kitabini okuduk. Podcastini dinledik.

Mr sark - youtuber, pek bilen olmayabilir ama YouTube oyun kisminin resmen dedelerinden. Çocuklarının olmasından büyümelerine herşeyi takip ettik. Yıllarca çok güldürdü.

Buna ek bir kaç kişi daha var kesin uzulecegim (seananners, hutch, aplfisher youtubedan tanıdığım kişiler. Hagi, Bülent. Üstüne bir de Timothy olyphant ve conan O'Brien diyelim).

Sizde kimler var böyle?
0
logisticsmanager
(20.08.21)
ferhan şensoy
0
freebird5406_2
(20.08.21)
Benim tek atımlık barutum Barış Manço'ymuş. Bir daha kimse için üzülemedim...
0
1bir1bir1
(20.08.21)
Malumunuz.

Bir hayli rahatlıycam :)
0
lüzumsuz adam
(20.08.21)
valla malum kisi benim de ilk aklima gelen oldu. ulke sartlari baska birini dusunmeye bile izin vermiyor -_-
0
in vino veritas
(20.08.21)
Metin Akpınar’a çok üzülürüm.
Gary Oldman çocukluk aşkım olduğundan çok zor atlatırım.
Böyle düşününce aklıma gelmiyor geçenlerde Bob Odenkirk hastaneye kaldırılınca çok fazla üzülmüştüm mesela öncesinde böyle bir soru gelse aklıma asla gelmezdi çok seviyormuşum meğer farkında olmadan.
0
mutekebbir
(20.08.21)
Sagopa Kajmer’e çok üzülürüm ömrü uzun olsun.
0
heathen
(20.08.21)
selda bagcan
0
ala09
(20.08.21)
metin akpınar
0
quickprop
(20.08.21)
Etkilemek denir mi bilmiyorum ama aşağıdaki kişiler vefat ederse vay be, geldik gidiyoruz derim.

Tarkan

Cem Yılmaz

Erdal Beşikçioğlu

Harry, Ron, Hermione

Yakın yaşta olduğum kişiler daha çok etkiler.
0
dissendium
(20.08.21)
fatih erkoç, erol evgin...
0
istanbul gecesi
(20.08.21)
louis ck'e aşırı üzülürüm, en sevdiğim ünlü kişidir sanırım
tori amos da aşırı üzer yaşıyorken bile şarkıları ağır geliyorken, ölürse ağlamadan dinleyemem artık
son olarak da bo burnham, yapacağı o kadar şey var ki, şimdi ona bir şey olsa, beni en çok o etkiler.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(20.08.21)
fatih terim
0
fff02561
(20.08.21)
Okan Bayülgen

Umarım yüz yaşına kadar yaşar.
0
suicides underground
(20.08.21)
Müslüm Gürses, Ferdi Özbeğen, Attila İlhan ve yakın zamanda da Turgay Yıldız'ın ölümü beni çok etkiledi.
Michael Jackson'ın ölümü de hala hüzünlendirir.
Şimdi Ataol Behramoğlu'nun kaybının beni oldukça üzeceğini düşünüyorum.
0
pro9it9is9
(20.08.21)
Bruce dickinson
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.08.21)
nick cave
tom waits
ismet özel
cenk taner
0
mermize
(20.08.21)
till lindemann
0
alevli deniz sortu
(20.08.21)
Şener şen


Ben İbrahim Erkal’ın ölümüne çok üzülmüştüm. Allah rahmet eylesin. Bir de Kemal Sunal’a.
0
Hallegadola
(20.08.21)
Ahmet Sonuç
0
izmitcan
(20.08.21)
yazdığın isimlerin hiçbirini tanımıyorum :(
kimse yok. aa öldü mü derim en fazla.
0
deartheodosia
(20.08.21)
Ugur Dundar
Ilber Ortayli
Aysenur Arslan
0
neverletyougodown
(20.08.21)
Robin Williams'ın ölümünde çok sarsıldım. Hatta ölmeden iki sene önce entry yazmışlığım var ölümüne en çok üzüleceğim ünlüdür diye. Hala atlatamadım açıkçası, aklıma geldikçe içime oturur.

Sanırım onun kadar üzüleceğim başkası kalmadı. Belki ricky gervais olabilir
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.08.21)
nick cave +1
şener şen +1
david lynch
martin scorcese
0
lesmiserables
(21.08.21)
Neil Gaiman
David Tennant
Gary Oldman +1
Metin Tekin (çocukluk aşkı kategorisinden)
Ali, Feyyaz, Sergen
Bon Jovi
Ian McKellen ve Patrick Stewart

Ben üzülüyorum ya, Ursula Le Guin ölünce çöktüm, en son Naya Rivera'ya çok üzüldüm, Chadwick Boseman, Van Halen falan. Öff.
0
kobuzchu kiz
(21.08.21)
Benim için Celal Şengör kesinlikle. Çok üzülürüm, yeri doldurulamayacak büyük bir jeolog.. Ayrıca televizyonda bişeye bişey diyen-diyebilen ender kişilerden.
0
feel the blanks
(21.08.21)
kim ki duk’un ölmesini hâlâ anlamlandıramıyorum, durduk yere aklıma geliyor.

yine birçok yönetmen ve oyuncunun ölmesi beni çok etkiliyor.

larry david’in ölmesi beni çok üzer.
0
my name is ferdinand
(21.08.21)
Vedat milor'a hayli üzülürüm, çok uzun zamandır hayatımın bir noktasında olan, yazılarını kitaplarını okuduğum, bir noktada kerteriz aldığım biri olarak yok olmuş olma düşüncesi beni üzer.

Amy winehouse da üzmüştü, lisede daha çok ünlü değilken keşfettiğim biri olarak gençliğimin önemli bir parçası haline gelince kaybı sanki o yıllar eksilmiş gibi hissettirmişti. Trajik ölümü de buna etki etti tabii...

Benzer şekilde rhcp ve radiohead etkisi vardır hayatımda, özellikle flea ve thom yorke yokluğu etkileyecek insanlar.

Eva green keza, azıcık kişiliğini de bildiğim biri olarak yok olmasının eksikliğini hissedeceğim biri.
Tarantino'ya da üzülürüm.
0
Bruce
(21.08.21)
hugh jackman
leonardo di caprio
nicole kidman
bryan cranston
eddie vedder
naomi watts

tarkan
alex de souza
0
bugisme
(21.08.21)
Ne zaman robin williams'ın o sıcak gülümsemesini, rahmetlinin o gorilden hallice kıllı ellerini görsem gögsüme öküz oturuyor. Öyle gitmemeliydi...

Larry david'i çok severim ama yaş aldığı için çok çok arkasından bir fatiha okurum. Ama özlerim muhtemelen.

Umut Sarıkaya hiç ölmesin isterim mesela. Beni perişan eder...

Bir de Ahmet Kaya vardı...
0
yadigar
(21.08.21)
Jeremy Clarkson
Richard Hammond
James May
Michael Jordan
Sir Alex Ferguson
0
heritage
(21.08.21)
Edip Akbayram
0
hepbiarayisicinde
(21.08.21)
Haluk Levent
0
dadasalon
(21.08.21)
(2)

bu şarkıyı spotify'da bulamadım

batlegolas
https://www.youtube.com/watch?v=g9EbyMiyr8g&list=PL6NI9McMXS9gdMKzMg-_zSHBEz0aGWbThLarsen diye arattım Kriblage diye arattım yok.kendim ekleyemiyor muyum? ne yapabilirim?teşekkürler.
www.youtube.com

Larsen diye arattım Kriblage diye arattım yok.

kendim ekleyemiyor muyum? ne yapabilirim?

teşekkürler.
0
batlegolas
(20.08.21)
"93 violence" diye arayınca çıkabilir belki.
0
pro9it9is9
(21.08.21)
onu da denemiştim yok :((
0
🌸batlegolas
(21.08.21)
(12)

Duyurunun zevksiz insanları (!) bana güneş gözlüğü seçelim mi

aguen
Merhaba duyuru, Saçma giyinmeyi cok seven bir insanım. Aylardır bulamadığım gözlük geçenlerde rastgele denk geldi. Seçemedim tabii bir sürü güzel şey var. Yarı ironik olacağı için benim gibi zevksiz insanlara ihtiyacım varİsyerinde takım elbise üstünde bu, altta ise ayaklarımda renkli puma x-ray ve
Merhaba duyuru,

Saçma giyinmeyi cok seven bir insanım. Aylardır bulamadığım gözlük geçenlerde rastgele denk geldi. Seçemedim tabii bir sürü güzel şey var. Yarı ironik olacağı için benim gibi zevksiz insanlara ihtiyacım var
İsyerinde takım elbise üstünde bu, altta ise ayaklarımda renkli puma x-ray ve dinozorlu coraplarimla dolanacagim.

Hangisi en iyi sizce:
www.nopeetstore.com
www.nopeetstore.com
www.nopeetstore.com
www.nopeetstore.com
0
aguen
(19.08.21)
gerçekten mi?
töbestrağfurullah diyerek 1 diyorum. bence çok bir önemi de yok hocam herhangi birini al geç
0
veritaslibertas
(19.08.21)
hahaha keyifli bir soru olmuş. ben de 1 demeye geldim.
0
penceredengorunenmorbina
(19.08.21)
1 veya 3 :D
0
passion rules the game
(19.08.21)
Ben de 1i düşünüyordum herkesin onaylaması iyi oldu. Buraya güvenebileceğimi biliyordum :)

Puma x-ray'i de burada bir soruda görmüştüm zaten. Bakalım yazan diğerleri hangi gözlüğü seçecekler
0
🌸aguen
(19.08.21)
1
0
kimberly
(19.08.21)
çok eğlenceli :)
1 diyorum.
0
blatta hiberna
(19.08.21)
Kırmızısı çok güzelmiş o.0
0
kobuzchu kiz
(19.08.21)
3 güzel de.
Gökkuşağı hassasiyeti olanları rahatsız etmesin bir de :)
0
pro9it9is9
(19.08.21)
Hem güzel hem $10 ucuz cidden kararsız kaldım umarım bu tarz saçma bir koleksiyonum olmaz gelecekte :/

@pro9it9is9: Zamanında soru sormuştum dalga geçilmişti gokkusakli çorap vs ama ona da reklam çıktı subtle pride ürünleri diye. Zuckerberg çalışıyor.

İsyerim yarı kamu gibi ama zamanında bir iki trans hakları tartışmasına girdim, yeni adımlarla gelen yasitlarim sagolsun artık modern bir yer
0
🌸aguen
(19.08.21)
Giyim söz konusu olunca üründen ziyade konu sizsiniz bence. Her ürünün güzel duracağı biri bulunur yoksa.

Ama aradığınız kuru cesaretse ben tercihimi 1.den yana kullanıyorum. Neden derseniz şu aşırı sıcaklarda hafif de olsa yanıp bronzlaşmışsınızdır. O mavi zımbırtı güzel durur. Tam tersi ikincisi ise çok boğar bence.
0
akhenaten
(19.08.21)
renkli ve zevksiz giyinmeyi seven biri olarak bana biraz abartı geldi. yine de boş geçmeyip 1 diyorum
0
olutaklidi
(19.08.21)
(3)

4. doz biontech

in vino veritas
ilk iki dozu sinovac olmus 60 yas ustu annem 3. dozu biontech oldu. 4. doz randevulari da acilmis ama yurt disina gidecek olanlar yaptirsin deniyor. yurt disi durumu olmayanlar icin zorunluluk olmamakla birlikte gereklilik var mi acaba? sinovac'lari zaten nisan ayinda oldu bitti. biontech ilk dozu d
ilk iki dozu sinovac olmus 60 yas ustu annem 3. dozu biontech oldu. 4. doz randevulari da acilmis ama yurt disina gidecek olanlar yaptirsin deniyor. yurt disi durumu olmayanlar icin zorunluluk olmamakla birlikte gereklilik var mi acaba? sinovac'lari zaten nisan ayinda oldu bitti. biontech ilk dozu da temmuz ayinda olmustu. sizde durumlar ne alemde? ben ilk iki sinovac koruyuculugu vardiysa bile bitmistir o yuzden bu 4. dozu olmasi da mantikli diye dusunuyorum ama genel yonelim ne sekilde?
0
in vino veritas
(18.08.21)
prof derya unutmazın son twitini okuyabilirsiniz.
0
mikahakkinen
(18.08.21)
Bildiğim kadarıyla dünyada eşi benzeri olmayan, sonucunun ne olacağı belli olmayan bir karar. Yurtdışına çıkacaksanız isterseniz olun ne demek yahu bilimsel bir araştırma yok ortada.
0
robin one persie
(18.08.21)
Bilimsel temeli yok.
Uzun vadede etkisi bilinmeyen bir aşıyı keyif için olmak anlamsız.
Not: 3 doz aşı oldum.
0
pro9it9is9
(18.08.21)
(7)

Şu gömleği arıyorum bulabilir miyiz?

slymene
Selamlar, MasterChef Somer Sef'in giydiği su gömleği çok beğendim. Sorularım: Gömlek güzel mi?Nereden bulabilirim?Teşekkürler.
Selamlar,
MasterChef Somer Sef'in giydiği su gömleği çok beğendim.
Sorularım: Gömlek güzel mi?
Nereden bulabilirim?

Teşekkürler.
0
slymene
(14.08.21)
bence bulmayın :d
0
candide
(14.08.21)
candide +1
0
kljgslsdkjsd
(14.08.21)
:( , bende güzel dururdu ya :(
0
🌸slymene
(14.08.21)
Bence de bulmayın.
0
Erva
(14.08.21)
Pijama gibi. Bulmayın.
0
pro9it9is9
(15.08.21)
buyrun: www.instagram.com
ama bulmayın
0
halanne
(15.08.21)
Teşekkürler.
0
🌸slymene
(15.08.21)
(1)

Google chrome otomatik form verileri hakkında

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
Aynı sitelere daha önce girdiğim form verilerini neden hatırlamıyor olabilir? Ayarlarda ilgili kısımda şifreler, ödeme yöntemleri, adresler vs var ama bunu bulamadım. Yani insanların kimlik bilgilerini defalarca tam yazmak istemiyorum. İşk harfleri bs yazınca hatırlıyordu ve otomatik dolduruyordum n
Aynı sitelere daha önce girdiğim form verilerini neden hatırlamıyor olabilir? Ayarlarda ilgili kısımda şifreler, ödeme yöntemleri, adresler vs var ama bunu bulamadım. Yani insanların kimlik bilgilerini defalarca tam yazmak istemiyorum. İşk harfleri bs yazınca hatırlıyordu ve otomatik dolduruyordum normalde. Acaba hangi ayatı kapattık?
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(08.08.21)
Arama geçmişi temizlendiyse kaybolur.
Bir de denetim masası, internet seçeneklerinde "çıkış yapınca bazı şeyleri sil" tercihlerinden olabilir.
Ama bir şeye dokunmamıştım derseniz, neden olduğunu bilemiyorum.
0
pro9it9is9
(08.08.21)
(19)

Eşim çok tembel

yirmibir
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok y
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok yorgunum,uykusuzum vb şeyler oluyor. Yapması gereken bir şeyi hatırlattığımda ise hem o işi yapması gerektiği için hem de o işi sallamayıp hatırlattığım için mutlaka surat asıyor. Temizlik yapacağımız günler mutlaka kavga ediyoruz. Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi ama biliyorum ki bu da çözüm değil. Hem çalışıp hem de evin işlerini tek başına halleden biri olmamı tercih edebileceğini, eğer evdeki düzenimiz bu şekilde olsaydı bunu adaletsiz bulacağını ama değiştirmek için herhangi bir çaba harcamayacağını söylediğinde ne kadar acımasız bir insan bu karşımdaki diye düşündüm. Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilemiyorum ve karamsar düşünmeye başladım artık çünkü tembelliğinden de ziyade vicdan problemi var gibi geliyor artık. Değişebilir mi durum? Var mıdır bana bir tavsiyeniz?
0
yirmibir
(03.08.21)
Değişeceğini sanmıyorum.
Uzun yıllar böyle bir evlilik sürdürdüm, hem çalışıp hem ev işlerine yetişmeye çalıştım.
Bence kişilik bozukluğu vardı.
Sonra da ben tükendim ve sona erdi.
Pek bir tavsiye olmadı ama.
0
pro9it9is9
(03.08.21)
Para versin kadın tutsun sorumluluklarını o halletsin. Parasına güveniyorsa tabi. Değilse kesinlikle iş yapma ve "biz" bilincini yaşatma. Bak bakalım ne yapacak.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Gündelikçi parasını o ödesin. Siz de gizli gizli para biriktirin benden söylemesi.

Arada iş yıkın. Yapmazsa yemek vermeyin.
0
photo85
(03.08.21)
böyle insanlar iş yapan tarafı sömürürler deyim yerindeyse, değişmezler

"Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi"

şimdiden kendini hayatını feda etmeye, suçlu hissetmeye başlamışsınız, 20 yıl sonra baktığınızda hayatınızın çalındığını farkedersiniz

babam böyle bir insandır, iyi de bir insandır fakat çok tembel keyfine düşkün ve sorumsuzdur, keşke annem yıllar önce ayrılsaydı hayatını yaşasaydı hizmetçilik yapmak yerine
0
grimavi
(03.08.21)
Esinizi cok gec tanimissiniz, cogu erkek ona annesi gibi bakacak kadin ariyor. Gecmis olsun. Annesi oldunuz.
0
howfaristhesky
(03.08.21)
Temizlikçi tutun eğer cocuk yoksa haftada 2 gün bile yeter cocuk varsa 3-4.. Biz de temizlikçi oluyor cocuk içinde bakıcı önerdim kabul etmedi esim. Halim kalmıyor işten dolayı. iki tarafta haklı sizin durumda ikiniz de çalışıyorsunuz aksi halde evliliğiniz çok yıpranır. Bu arada iyi bir abla bulursanız yemekte yapar 2-3 gün yersiniz.
0
monkey
(03.08.21)
bence kişilik bozukluğu olabilir eşinizde. yoksa bile dediğiniz gibi vicdani bir sorun var ortada. sizin için fedakarlık yapması gerektiğinde yapar mı acaba? hayat bu, ev işi gibi basit bir şeyde bile böyle yapıyorsa, ben hiçbir konuda güvenemezdim sanırım. bekara karı boşamak kolay derler, o yüzden ayrılın diyemem, hele siz değiştirmeyi ümit ederken. Ama insanlar değişmiyor :/ ben olsam şahsen, ayrılırdım.
0
Mossy
(03.08.21)
siz çalışıp yoruluyorsanız, o da çalışıp yoruluyor.
erkekler genelde kadınlar kadar titiz olmadıklarından veya bu işleri önemsemediklerinden, sizin söylediğiniz işlerin büyük kısmı kendisine angarya geliyordur.
siz bir yeri silmesini söylediğinizde, "ne gerek var? kirli değil ki" diyordur içinden.

diğer yandan, iki kişi çalışıyorsanız, haftada bir gündelikçi çağırın, eviniz düzene girsin.
zaten iki kişi çalışıp boş zamanlarında da birlikte temizlik yaparsa o evlilikten hayır gelmez ki, ev arkadaşı olursunuz.

kişilik bozukluğu falan değil bu, adam yalnız da yaşasa kendi evini temizlemeyecek.
illa durumu ataerkilliğe falan çekmeye lüzum yok.

orası adamın evi, yuvası.
işten gelip bir de sürekli kendisine iş buyuran birini görmek, bir süre sonra sizden soğumasına neden olur.
huylarınız farklı ama adama ev yaşantısını da zehir etmeyin.
işten gelip ayağını uzatıp oturmak istiyor olabilir, bundan doğal bir şey yok.
üstelik sürekli iş hatırlatmak falan...
çok can sıkıcı, evliliğinizi bitirirsiniz.

bu sizin için çok önemli bir şeyse, boş zamanlarında diş fırçasıyla derz temizleyen adam da var, öyle biriyle evlenmeliydiniz.
yani bunu o ya da bu sebeple yapmak istemeyen insana sürekli ısrarda bulunursanız ilişkiniz bozulur.

benlik iddiasına girmeden, dediğimi yaptıracağım hırsına kapılmadan ve konuyu kişiselleştirmeden bir an önce çözüm bulun derim.
0
blatta hiberna
(03.08.21)
Blatta +1
0
epitaf
(04.08.21)
İki kişi çalışıp eve temizlik için düzenli destek almalısınız bu ayrı mesele. Ancak eşinizin tembel ve sorumluluklarını yerine getirmeyen,iş bölümü yapmayan hatta öz bakımını yapmama potansiyeli taşıyan biri olmaması ayrı mesele.
Bunun içinde hastalığı sağlığı var, alışverişi eve insanın kendine çeki düzen vermesi var. Bişey arızalansa ilgilenmez, hayatın akışını bozacak bi problem çıksa insiyatif almaz, üstüne başına dikkat etmez, spor yapmaz vs sonsuza kadar biri bana baksın benim yerime karar versin diye gezinen insanlarla ortak yaşam kurulmuyor ne yazıkki.
Flört dönemi, evlilik öncesi ortak yaşam alanı paylaşma falan bunlar için önemli işte.

Doğrudan değiştirmeye kalkmak yerine sonuçları görmesini sağlayacak şekilde ilerlemeniz daha iyi olabilir. Ne yapacağınız konusunda uzun soluklu profesyonel destek alın. Bu durumun öncelikle kendisi ve evliliğiniz için ne kadar zararlı olacağını farketmesi lazım. Yine de ha ben böyle iyiyim derse hayat kısa, yapacak bişey yok, kendine göre birini bulur veya yalnız kalır.
0
rewlack
(04.08.21)
Eşinizdir, seviyorsunuzdur şimdi kırıcı olmak istemem ama bu bir gerçek tespit. Tek başına hayatta kalacak kadar eğitimi, görügüyü disiplini edinemeden yetişkinlik yaşına gelen erkekler var. Ha olabilir ama evlenip başkalarına sırtılarına dayanmaları kabul edilemez. Bu insanlar baba oluyor sonra bi de.. kendileri gibi aynı model ilkel nesiller yetişiyor. Nasıl örnek olacak? Onu geçtim zaten çocukla nasıl ilgilenecek? Ne kadar ilişki kurabilecek?

Konu ev işi veya temizlik değil. Kendine yetme, empati yapma, hayatı müşterek yaşamaktan “keyif alma” . Yoksa nedem evleniyoruz? Ha keyif almıyordur hayhay, zorla mı evlendirildi?

Terapiye gidip durumu onun anlayabileceği dilden kafasına kakın . Olmuyorsa salın gitsin.
0
jimjim
(04.08.21)
Blatta + 1 + temizlikçi

Erkeklerin büyük çoğunluğu öyle, nasıl itiraf etmiş ona hayret ettim sadece.
0
SiyamkedisiZorro
(04.08.21)
kendi adıma bu kadar basit şeyleri kotaramayan "yetişkin" bir erkeğe karşı duygularım bir noktadan sonra çocuk bu ya, koskoca yetişkin bunu nasıl düşünemez, yuh artık hepi topu süpürgeyi açacak, ben hastalansam demek ki bu bana bakmayı bile beceremez, e bu baya sahtekar hem temel haklarla ilgili ağzı dolu konuşuyor ama eşit sorumluluk konusuna gelince yan çiziyor noktasına geliyor ve ne saygım, ne sevgim, ne de cinsel isteğim kalıyor. zira çocuk avutuyor, vicdansız bir sahtekarla birlikteymişim gibi hissediyorum kendimi, aradaki yetişkin denkliği bozuluyor.

temizlikçi tavsiyeleri vesaire bir noktaya kadar işe yarayabilir, deneyebilirsiniz. sonrasında ise kadınlar ikiye ayrılıyor, bu durumu kabullenenebilenler ve kabullenmeyenler.
0
Phoebe
(04.08.21)
sen de yapma ciddiyim. çünkü hazır geldiği müddetçe rahatsızlanacağı bir şey yok.
temizlik için kadın tut, yemek için de atıştır peynir ekmek vs.
0
lcha
(04.08.21)
tarafları tanımadan, ev işinden kastedilenin ne olduğunu bilmeden, kadın-erkek, haklı-haksız muhabbeti yapmayı doğru bulmuyorum.

kendimden bahsedecek olursam etrafta biraz toz olması benim için çok dert değilken yığılmış kirli bulaşık veya sokakta giyilmiş kıyafetle yatağa oturmak gözlerimden alev fışkırtabilir. evde kedilerim var mesela, anneme göre kaka yaptıklarında hemen almak gerekiyor ama bence zaten kum bunun için var, kumu günde 1 kere temizlemenin yeterli olduğunu düşünüyorum.
bunun gibi kim neyi yapılması gereken iş olarak görüyor, ne sıklıkta istiyor vs çok değişken. belki eşiniz aşırı tembeldir ama belki de siz çok takıyorsunuzdur. haftada 1 temizlik için yardımcı alsanız belki ikiniz de rahatlarsınız. bilemedim.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(04.08.21)
Kocanız sizi düşünse, ben ev işleri yapamıyorum, sen çok yoruluyorsun, eve bir yardımcı alalım derdi, ya da size "Yorma kendini gel otur ev işleri beklesin" derdi. Adam hem suçlu, hem yapması gereken işi yapmıyor, hem söyleniyor, hem surat asıyor. Tek yapacağınız ailelerinde haberi olacağı büyük bir kavga etmek. Bu tip insanlar fırça yiyip, başkalarına rezil olunca adam oluyorlar. Hiç öyle ailemi karıştırmamayım diye düşünmeyin, bu adamın size böyle kötü davranmasında kendi ailesinin de suçu var. Eğer eşiniz sizi gerçekten seviyorsa, size değer veriyorsa davranışlarına çeki düzen verecektir. Hele böyle çocukça davranan birine en doğrusu ailesine anlatmak. Ya bugün uğraşır eşinizin düzelmesini sağlarsınız, ya da 2-3 yıl sonra kendi işiniz, ev işleriniz arasında yorgunluktan bitmiş halde ağlarsınız. Evde ne iş yapıyorsanız, hem eşinizin hem eşinizin ailesinin gözüne sokun. Ben yerinizde olsam eşimizin kirli çamaşırlarını, bulaşıklarını toplar, hem ailesinin evine götürürdüm hem de iş yerine. Bana saygı duymayana, bende saygı duymam.

Eşiniz sizi hizmetçi gibi görüyor, artık onun için ev işlerini yapması gereken birisisiniz. Nasıl yetiştiyse öyle gider diye bir şey yok, insanın karakteri ile, karşısındaki insana duyduğu saygı ve sevgi ile alakalı. Haksız olduğu için birde surat asıyor. Enerjinizi düşürüyor. Yarın çocuğunuz olursa ne olacak, ya da siz hasta olsanız, bir kaza geçirseniz? Bu adam kalkıp size bir bardak su vermez. Siz o haldeyken bile sizden 'hizmet' bekler. O kadar okul okumuşsunuz, işe girmişsiniz, kendinize bunca zaman emek vermişsiniz, yazık değil mi size, bence çok yazık.

Duyuruyu açan kullanıcının kocası eğer tek yaşıyor olsaydı mecburen bakın mecburen kendi çamaşırını yıkamak, bu çamaşırları makineden alıp asmak, ütülemek, ardından dolaba yerleştirmek zorunda kalacaktı. Kullandığı tuvaleti temizlemesi, bitmiş tuvalet kağıdını yenisi ile değiştirmesi gerekecekti. Adam çalıştığı için zaten evde düzenli ev işi yapmak zorunda kalacaktı. Ev arkadaşı ile ayrı eve çıkanlar bile evin sorumluluklarını paylaşıyor, ev arkadaşına saygı duyuyor. Sırf evlendi diye eşine ev işlerini kitlemek nedir? Bu kadını kendisine hizmetçi yapmak için mi evlendi? Yarın öbürgün çocukları olunca çocuklar annelerini evin hizmetçisi olarak mı görecekler? İnsanlar isterlerse değişirler. "erkekler böyledir" diyerek bu soruna böyle yaklaşılır mı, yapılması gereken ev işinin cinsiyeti mi olur? Tek başına yaşasa böyle tüm işleri kendisi yapacak adam evlenip keyfinden ev işi yapmayınca "erkekler böyledir" lafının arkasına sığınılıyor. Sanki adamın eşi, kalk koltukları temizle, halıları sil diyor.
0
GoodMorningTeacher
(04.08.21)
kisilik bozuklugu falan degil bu.

ben yalniz yasayan bir kadinim. butun temizlik ve yemek isleri bana zulum gibi geliyor. kirk yilda bir yapiyorum. umrumda degil. evlensem de bu degismez. esim rahatsiz olursa temizlikci tutariz. parasini da veririm. yeter ki ben is yapmayayim.

esinizin de bu isleri hic sevmedigini anladim ben. herkes titiz ve duzenli olmak zorunda degil.

iste bu yuzden evlenmeden once beraber yasamak lazim.

madem sen daha rahat ve daginik olmayi dene. az ev isi yap. buna alis. yapabilir misin? hayir. o halde kim neyden rahatsiz oluyorsa onunla ilgili bir sey yapsin.

cozum temizlikci tutmak. ikiniz de rahat edersiniz. kavga da etmezsiniz.
0
batlegolas
(04.08.21)
hakli haksiz muhabbeti yapmak istemeden tavsiye vereyim.
yarimsar gunden haftada 2 ya da 3 gun temizlikci alin. boylelikle hem ev isleri yapilir (camasir -yikama-toplama-, bulasik, yatak toplama, hatta yemek) hem de ev temiz ve duzenli kalir.
0
65 derece
(04.08.21)
bende bu konularda çok tembel bi kadınımdır. Zaten ev işlerinin kadının sorumluluğu ya da kadının becerisi olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Kadın sadece evi düşünmeye programlanıyor çocukken, Erkek ise evi düşünmemeye. Bu nedenle evde yapılacak işleri yalnızca düşünmek, evi yönetmek bile ekstra bir sorumluluk.

bende bu konularda eşimle çok tartıştım zamanında. Eşim ben söyleyince yapan, ama "benim için" yapan bir insandı. Sanki benim bir ricamı yerine getiriyormuş gibi hissediyordu kendini. Bu nedenle yorgun olduğunda, canı istemediğinde "benim için" iş yapmak ona yorucu geliyordu ve tepkisel davranıyordu. ilişkimizin en başından beri, 4 senesi iş hayatı olmak üzere 6 senedir aynı evi paylaşıyoruz. ben ilişkimizin en başından beri şu şekilde davranıyorum:

Kesinlikle cinsiyetçi tüm kalıplara karşıyım. Feministim. ama bunu yaparke tepkisel değil bir öğretmen gibi açıklayarak, empati uyandırarak yapıyorum. Eşim başlarda bu cinsiyetçilik problemlerinden bir haberken şuan çoğunlukla benimle aynı düşünüyor. Bazen uygulamada eksiklikleri oluyor o kadar.

Ev işini benim için yapmadığını üzerine basa basa söylüyorum. Bu ev ikimizin, bu sorumluluklar ikimizin, yapılacak işleri senden daha fazla farkettiğim için sana söylemek durumunda kalıyorum bu da sanki benim ricamı yerine getiriyormuş hissi yaratıyor sende diyorum. Ama asıl beklentimin ben nasıl evin tüm işlerinin farkındaysam onun da tümünün farkında olması olduğunu özellikle belirtiyorum. Çünkü evi yönetmek daha büyük sorumluluk. Sürekli arka planda toplanması gereken çamaşırlar falan dönüyor. Ben nasıl farkındaysam bunun o da farkında olsun istiyorum ve bunu anlatıyorum.

Evi yönetmenin iş yapmaktan daha zor olduğunu ifade ettim ona. Evde işlere yardımcı değil sorumluluk paylaşan bir partner olması gerektiğini falan belirttim. Evde gözüne çarpan işleri bizden başka kimsenin yapmayacağına, gördüğü her işi onun sorumluluğu olduğunu falan ifade ettim bolca.

Yapmadığı her işi benim yapmam için bırakmış oluyor. Bu durumun adaletsiz olduğunu söyledim. Ben evden çalışıyorum o işe gidiyor. yani akşam salonda bıraktığımız bardaklar benim sorumluluğum haline geliyor. Bu nedenle bardakları mutfağa götürmeyi ben ertelersem yarınki işlerimin arasına erteliyorum ama sen direk bana kakalamış oluyorsun dedim. Bu durumu ben diyene kadar farketmemiş, üzerine düşünmemiş. O zamandan beri ortalıkta bir şey bırakmıyor vs.

Yani ben bu konuda çok net oldum. Beklentim iş yapması değil, beklentim evi benim kadar yönetmesi oldu. bu nedenle tam eşit almasak bile eşit sorumluluk alma kavramına yakınız. Bunu sürekli anlatarak, empati kurmasını sağlayarak, evi yönetmenin iş yapmak kadar büyük bi sorumluluk olduğunu bazen yumuşak dille, bazen de ciddiyetle tekrar tekrar anlattım.

Ama benim için surat asmaması, söylenmemesi için işleri kendim yaptığım bir dünya asla yoktu. Yani opsiyonlardan birinin o olmadığının o da farkında. bence bunun etkisi büyük.

Ayrıca: karşımdaki iş yapmak istese, bana bir şey demese bende sevmediğim işleri yapmayı teklif etmem. Ama zorlandığını ifade ederse yardım ederim. Yani talep edilirse yaparım. Ama talep edilmediği durumda yapmaktan hoşlanmadığım şeyi yapmaya uğraşmam.

Eşinize net şekilde bunları anlatıyorsanız ve ona rağmen bunları görmüyorsa, yapmıyorsa o zaman bence kendinizi yormayın. Temizlikçi de çözüm değil bu arada. Çünkü ortak yapmanız gereken her işte bu davranışı sergilerse çok büyük problem.
0
zimbirik
(04.08.21)
(5)

Evin mutfağına klima takmak

edaddy
Merhaba,Mutfağa klima taktırmayı planlıyoruz. Mutfağa takılan klima işe yarar mı? Yemek pişmesine vs etki eder mi? Samsung'un wind-free modelleri varmış onlara mı yönelmek gerek? Yaklaşık 7-8 metrekare mutfak için 9000 BTU yeter diye düşünüyorum, önereceğiniz model var mı?
Merhaba,

Mutfağa klima taktırmayı planlıyoruz. Mutfağa takılan klima işe yarar mı? Yemek pişmesine vs etki eder mi? Samsung'un wind-free modelleri varmış onlara mı yönelmek gerek? Yaklaşık 7-8 metrekare mutfak için 9000 BTU yeter diye düşünüyorum, önereceğiniz model var mı?
0
edaddy
(29.07.21)
Hangi markaya baksam servisi kötülenmiş.
0
🌸edaddy
(29.07.21)
söz ettiğiniz kapasite7-8 m2 kare için yeterli olabilir ancak. mutfakta olacak diyorsunuz.

bu noktada bir çok ısı yayan kaynak var. ocaklar, fırın. bunların yaydığı ısıyı watt cinsinden formülünüze ekleyip hesabı o şekilde yapmak gerek diye düşünüyorum.

mutfakta tv varsa o da bir ısı kaynağı.

ortamda bulunacak kişi sayısı, camların büyüklüğü, hangi cephe olduğu, vs. detaylı olarak hesaplamazsanız alacağınız klimanının performasından memnun kalmadığınız gibi boşuna çalıştırmış gibi olacaksınız.

oturup hesaplamadım ama 7-8 m2 bir oda için söz ettiğiniz değer kurtarabilir fakat mutfak için aynı şeyi söyleyemem. (eğer rahat rahat oturmak istiyorum diyorsanız)

siz tüm söz ettiğim faktörlerin ortama yaydığı ısıları watt cinsinden araştırın. hesabınızı ona göre yapın.
0
draconas
(29.07.21)
mutfakta klima verimli olmayabilir. 7 8 metrekareye 9bin btu yeter.
0
mikahakkinen
(29.07.21)
Bizimki tam ocağın karşısındaki duvarda olduğundan yemek pişmesine engel oluyor. Bu yüzden kapatıyoruz. Diğer duvarlarda da olsa etkiler diye düşünüyorum.
0
pro9it9is9
(29.07.21)
Wind free annemde var geçen yılalmıştı, servis aa bu model teni, ilk kez monte ediyoruz deyip heyecanla fotoğraflamıştı :) dedik inşallah becermişlerdir ama becermişler, sorun çıkmadı -henüz-
O salonda kullanıyor, yeterli buluyor salonu için ama kaçlık onu hatırlamıyorum.
Güzel cihaz bence bizde toshiba var, ondan da memnunuz ama wind free daha sessiz bence.
0
somethinginthewayshemoves
(30.07.21)
(14)

Kızartma yağını 1 defa mı kullanıyorsunuz

mg3929
Tek yaşayan biri olarak, mesela tencereye yağı döktüm baya bi yağ kızartmaya yetecek kadar. Aldım 5dk 2 tabak kabak kızarttım. Bu yağı atmam mı gerekiyor? Çok az kullanılmış oluyor çünkü tekrar kullanılmaz mı? Dışarda yediklerimiz akşama kadar aynı yağda tonla kızartma yapıyorlar muhtemelen, hatta b
Tek yaşayan biri olarak, mesela tencereye yağı döktüm baya bi yağ kızartmaya yetecek kadar. Aldım 5dk 2 tabak kabak kızarttım. Bu yağı atmam mı gerekiyor? Çok az kullanılmış oluyor çünkü tekrar kullanılmaz mı? Dışarda yediklerimiz akşama kadar aynı yağda tonla kızartma yapıyorlar muhtemelen, hatta belki ertesi güne bile kalıyordur birçok yerde. Biz evde 5dk kullanıp atıyo muyuz bu işin usulü nedir?
0
mg3929
(27.07.21)
sebze falan kizartinca 2 hatta bazen 3 kere kullaniyoruz. kalani soguyunca bir kavanoza dokup sonra tekrar kullanilir yani.

et ile kullanilan yag (kofte falan yaptin diyelim mesela) direk atiliyor.
0
robokot
(27.07.21)
Hamur işleri ya da sebze kızartması gibi işlerde 2-3 kez kullanıyoruz.
Et konusunda robokot+1
0
pro9it9is9
(27.07.21)
patates kızartması yağını en az 10 defa falan kullanıyorum. en son da çıtır tavuk yapıp çöpe.
0
jelly bear
(27.07.21)
2-3 kere kullanabilirsin ayçiçek yağını. dışarıda kullanılan yağlar senin evde kullandıklarından değil. yanma ve tütme derecesi daha yüksek olan yağlar kullanılıyor.
0
Acil kan
(27.07.21)
2-3 kez kullanıyorum. Hatta çok sevmeme rağmen nadiren kızartma yapıyorum ve 2-3 gün üst üste yiyince kızartmaya doyuyorum her seferinde.
0
ms brownstone
(27.07.21)
Patates kızartması için 3-4 defa kullanıyoruz, diğer kızartmalarda bir defa.
0
hayirsiz
(27.07.21)
Kızartma işlemini zeytinyağı ile yapıyorum ve birden fazla kullanmıyorum. Aksini yazanları okuyunca şaşırdım hatta.
0
ruhen hastayim ben
(27.07.21)
Bende tek yaşıyorum ailemle yaşarken 2-3 kez kullanıyordum fakat tek yaşarken mümkün olmuyor çünkü bir kere kızartma yaptıktan sonra bir sonraki sefere çok zaman geçiyor, yağın içindeki kalıntıları süzsemde içime sinmiyor, fakat birkaç gün sonra kızartma yapacaksam kullanırım. Bu sorunu kızartma yapmayarak çözdüm
0
rapisa
(27.07.21)
çok defa kullanıyoruz. ayrı bir kızartma tavası yada tenceresi oluyor genelde, yağ da bunun içinde bekliyor.
0
trajikomix
(27.07.21)
@trajikomix+1
0
hrvl
(28.07.21)
Kızartma çok çok nadiren yapıyorum, yaptığımda da o yağı bir kere kullanıyorum sadece. Neyi nasıl kızarttığınıza bağlı olarak (kızarttığınız şey parçacıklı değilse, yağın ısısı sabit kalıyorsa) 2-3 kereye kadar tekrar kullanılabilir sanıyorum ama yağ ısındıkça yapısı bozulan ve kanserojenleşen bir şey, dolayısıyla riske etmek istemem.
0
evde liyakat kalmamis
(28.07.21)
Defalarca kullanıldığını okuyunca şaşırdım bende yav. Hatırlıyorum Cook önceden TV de dikkat programları falan vardı TV de, aman birden fazla kullanmayın falan diye. Yıllardır tek sefer kullanılıyor bizde.
0
primetime
(28.07.21)
4-5 sefer kullanıyoruz kavanozda saklıyoruz. iyice siyahlaşmaya başlayınca döküyoruz.

aylık 30k gelirim olsa her seferinde kullanır atardım ama. tamamen maddiyatla alakalı yani. yaptığımın sağlıklı bir şey olmadığının farkındayım ama mecburum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(28.07.21)
Öğrenciyken sömestr tatilinde fritozdeki yağı boşaltır aile evine gider, tatil bitimi geldiğinde yeni yağı döker yaz tatiline kadar kullanırdım. Hala hayatta olmam mucize bence.

Şimdi max 3-4 kez patates kızartması için.
0
materyalist imam
(28.07.21)
(12)

1. doz ve 2. doz aşınızın arasında kaç gün vardı?

vestasy
Yarın 2. dozumu olacağım, ikisi arasında toplamda 25 gün olmuş olacak. Doktor bir yakınım bu sürenin aşının işe yaraması için az olacağını söylüyor ve sabahtan beri en azından haftaya olmam için ısrar ediyor. Ne yapacağımı bilemedim, internette de çok fazla farklı görüş var. Sizin yorumunuz nedir bu
Yarın 2. dozumu olacağım, ikisi arasında toplamda 25 gün olmuş olacak.

Doktor bir yakınım bu sürenin aşının işe yaraması için az olacağını söylüyor ve sabahtan beri en azından haftaya olmam için ısrar ediyor.

Ne yapacağımı bilemedim, internette de çok fazla farklı görüş var.

Sizin yorumunuz nedir bu duruma? Sizinkinde arada kaç gün vardı?
0
vestasy
(27.07.21)
ikinciyi tam 30 gün sonra oldum ben
0
cay koy geliyorum
(27.07.21)
geçen 8 hafta olunca en iyi antikor oluşumu olduğunu söyleyen bir yazı okumuştum.
0
jelly bear
(27.07.21)
Bu persembe 2.dozumu olcam. Arada tam olarak 29 gun olmus olcak. Ilk dozda hissettigim yan etkiler cok fazlaydi, 2.doz icin ne yalan soyleyim tirstim :D Zaten bayramda da evde tek basimaydim. Hazirsan git ol bence cunku delta ve deltadan tureyen varyantlar bayagi ciddi boyutlara ulasacak gibi duruyor. Doktor arkadasin niye oyle bi tavsiye vermis bilemedim.
0
e mice
(27.07.21)
28 gün.
0
pro9it9is9
(27.07.21)
21 Gün. İsrail ve USA biontech iki doz arasını hep 21 gün olarak uyguladı.
0
hayaletimsi
(27.07.21)
sinovac - tam 28 gun sonra ikinci dozu oldum.

bir iki gunun o kadar etki edecegini sanmiyorum. madem rahat etmeyeceksiniz iptal edip, 4-5 gun daha bekleyip 30. gunde olun bence
0
exlibris
(27.07.21)
CDC'nin biontech için tavsiyesi 21 gün. Doktor yakınınız neden az olduğunu söylüyor ki, merak ettim?

www.cdc.gov
"The recommended interval between doses is 21 days for Pfizer-BioNTech and 28 days for Moderna; however, up to 42 days between doses is permissible when a delay is unavoidable."
0
kobuzchu kiz
(27.07.21)
25, 27 idi one cektim, oyle gerekiyordu, muhtemelen cogumuz asi olup yine de hasta olacagimiz icin cok da umrumda degil 3 gun once 5 gun sonra...
0
hewit
(27.07.21)
21 gün.
0
ruhen hastayim ben
(27.07.21)
25.
0
invictae
(27.07.21)
Sinovac, tam 28 gün arayla oldum.
0
hrvl
(28.07.21)
28
0
tss
(28.07.21)
(10)

yaz güneşinde siyah giymek

hlot
bir davet için siyah giymeyi düşünüyorum da yaz güneşinde simsiyah gömlek/tişört giyene "salağa bak" diyen çıkar mı?halbuki siyahın giymenin kişiyi daha sıcak hissettirdiği konusunda fikir birliği yok. tersi doğru bile olabilir. siyah giyerseniz pişersiniz diyen var zaten ama misal şu tam aksini idd
bir davet için siyah giymeyi düşünüyorum da yaz güneşinde simsiyah gömlek/tişört giyene "salağa bak" diyen çıkar mı?

halbuki siyahın giymenin kişiyi daha sıcak hissettirdiği konusunda fikir birliği yok. tersi doğru bile olabilir. siyah giyerseniz pişersiniz diyen var zaten ama misal şu tam aksini iddia ediyor: gizmodo.com

şunu da şimdi buldum: www.wired.com

"OK. Let's be clear. This black vs. white clothing isn't exactly a settled issue. People actually study this stuff—here is an article from Nature published in 1980: "Why do Bedouins wear black robes in hot deserts?". "
0
hlot
(24.07.21)
sicakliktan degil de cenazeye mi gelmis diye dusunulmen daha olasi olabilir.
0
baldur2
(24.07.21)
sadece gömleği siyah giyeceğim. niye ya, nikahta düğünde siyah-giyen gören yok mu?
0
🌸hlot
(24.07.21)
Fikir birliğine gerek yok, bilimsel bir veri bu.
Bence şık olup olmaması önemli. Aşırı sıcak açık havada gündüz partisinde siyah lacoste olmaz mesela ama akşam şık bir keten gömlek olur gibi gibi..
0
rewlack
(24.07.21)
baştan aşağı siyah olunmadığı müddetçe kimse bir şey demez bence. mavi kot ve siyah t-shirt veya siyah efil efil bir gömlek gayet de sade şık bir yaz kombini olabilir.
0
the guy from batman
(24.07.21)
@rewlack: fikir birliğine gerek yok da ne demek? buna karşı çıkanlar da bilimsel verilerle karşı çıkıyor zaten. kaldı ki bedeviler çölde yüzlerce (belki de binlerce) yıldır siyah giyiyor. insanlar salak değil herhalde, siyahın pişirdiğini 1000 yılda anlarlardı.
0
🌸hlot
(24.07.21)
Güneşe maruz kalınırsa gerçekten siyah çok ısıtıyor. Bunun dışında baştan aşağı siyah değilse sorun olmaz.
Kadınlar düğünlerde siyah elbise giyiyor mesela. Ben buna karşıyım. Matem değil, canlı bir şeyler giyilmeli.
Ama pantolon da siyah olmazsa sorun değil.
0
pro9it9is9
(24.07.21)
why do you care what others think?

<3
0
janderzel zartanyan
(24.07.21)
gömlek incecik efil efil yazlık değilse, polyesterden parıl parıl parlıyorsa giymemek daha iyi.
0
violetsky
(24.07.21)
Bedeviler koca çölde radyasyon ve ultrabiyoleden kolay seçilebilmek için koyu renk giyiyor olabilirler mi acaba? Ayrıca arap çöllerinde de islam ve mahrem kavramları siyaha yönlendiriyor genelde.. neyse. Hangi bilimsel veri acaba bulursak okuyalım.
Neden yükseldiysem bu kadar :D Gereksiz yere sinir yaptı sıcakta siyah rengi düşünmek bile herhalde .
0
rewlack
(24.07.21)
bedevilerle ilgili makale: www.nature.com
0
🌸hlot
(24.07.21)
(4)

Son 5 yılda hayatımda hiçbir şey değişmemesi

karayel
Bakıyorumda resmen çöp. ev araba dahil hiçbir şey değişmedi. Her gün ben nabıyorum lan demekten bıktım. Güzel bir işim var seviyorum ama onu bile bırakmayı düşünmeye başladım. İşi bırakıp ne yapacağımı da bilmiyorum ama gerekirse sürüneyim ama bir şeyler değişsin isitoyrum.Var mı benim gibi olan?Ne
Bakıyorumda resmen çöp. ev araba dahil hiçbir şey değişmedi.

Her gün ben nabıyorum lan demekten bıktım. Güzel bir işim var seviyorum ama onu bile bırakmayı düşünmeye başladım. İşi bırakıp ne yapacağımı da bilmiyorum ama gerekirse sürüneyim ama bir şeyler değişsin isitoyrum.

Var mı benim gibi olan?

Neler yapıyorsunuz?
0
karayel
(24.07.21)
Bende senin gibiydim
Şehir değiştirdim, iş değiştirdim, evleniyorum, yeni insanlar tanıdım, bağlama kursu alıyorum, satranç öğrenmeye çalışıyorum vs. vs.
Değişiklikler tavsiye ederim, iyi gelir.
0
etna
(24.07.21)
imkanin varsa gez, daha fazla sehir, daha fazla ulke. yas kac?
0
baldur2
(24.07.21)
konfor alanından çıkman lazım demek ki.
rahatını, keyfini boz. sonra hayatını düzene sokmaya çalışırken sıkıntın geçer :)
0
noxell
(24.07.21)
Her değişiklik olumlu yönde olmuyor.
Benim için son beş yıl olumsuzluklarla geçti.
0
pro9it9is9
(24.07.21)
(5)

Prize takılan sivrisinek kovucular cam kapalıyken kullanılır mı?

alperz
Soru başlıktadır. İnternette yaptığım araştırma neticesinde bununla ilgili bir bilgi bulamadım. Şu sıvı olanlardan kullanacağım.Cam kapalı uyusam sabaha helvamı yer misiniz?
Soru başlıktadır. İnternette yaptığım araştırma neticesinde bununla ilgili bir bilgi bulamadım. Şu sıvı olanlardan kullanacağım.

Cam kapalı uyusam sabaha helvamı yer misiniz?
0
alperz
(19.07.21)
Üzerinde solunum yoluna nüfuzu halinde öldürücüdür yazıyor. Bir de ücretsiz danışma hattı telefonu var. 0800 211 33 79 . Bir ara istersen.
Benim, tablet olanlarla o şekilde uyumuşluğum var.
0
Mirket
(19.07.21)
Yüzlerce kere cam kapalı kullandım. Hala yaşıyorum.
0
Neyazayım
(19.07.21)
Yıllarca çoluk çocuk camlar kapalı olarak tabletlerden kullandık. Hiçbir şey olmadı.
Ancak oğlum geçenlerde kutunun üzerini okudu. Oda kapısını biraz aralık bırakıyor :)
0
pro9it9is9
(19.07.21)
Onun amaci evdeki sinekleri uzak tutup pencereden kacirmak degil mi zaten.
Cam kapaliysa neden calisiyor ki?
0
divit
(19.07.21)
Cam kapali ama bulamadigim sinekler var ne zaman uyku moduna gecsem ortaya cikiyorlar. Avcilik yapasim yok.
0
🌸alperz
(19.07.21)
(5)

Kot ceket yorumlamaca

vestasy
Arkadaki lastikli kısmı beğenen de çok oldu, beğenmeyen de. Kararsız kaldım, size sorayım dedim.https://cdn.dsmcdn.com/mnresize/1200/1800/ty98/product/media/images/20210404/06/967146a3/57042022/1/1_org_zoom.jpghttps://cdn.dsmcdn.com/mnresize/1200/1800/ty94/product/media/images/20210404/06/4bf2ae84/5
Arkadaki lastikli kısmı beğenen de çok oldu, beğenmeyen de. Kararsız kaldım, size sorayım dedim.

cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
0
vestasy
(17.07.21)
Beni rahatsız etmedi açıkçası
0
elorelia
(17.07.21)
Bence güzel.
0
pro9it9is9
(17.07.21)
Guzel. Hatta lastiksiz olsa bel kismi cok genis kalacakti ve yanlara dogru kova agzi gibi acik kalacati ve kotu durakti. Bu sekilde lastikli bel daha iyi.
0
stavro
(17.07.21)
hic begenmedim.
kot cekette orijinallik guzel geliyor bana.
0
Kittie
(17.07.21)
Giydikçe yukarıya doğru toplanabiliyo beli lastikli giysiler o da çok rahatsız ediyo insanı. Bundan da bağımsız, güzel değil hiç ceket :/
0
hindistan cevizi
(17.07.21)
(6)

Ehliyete basvuracak acemi için duz vites mi otomatik vites ehliyeti mi?

Acil kan
32 yaşindayim ama daha once sofor koltuğuna oturmuslugum yok o kadar araba surme bilgisinden yoksunum (trafikte araba kullanmaktan korkuyorum açıkçası daha once almama sebebim bu). Kurumsal yerlerden iş teklifi var ama ehliyet istiyorlar biraz mecbur kaldim almaya. Duz+otomatik ehliyeti ve otomatik
32 yaşindayim ama daha once sofor koltuğuna oturmuslugum yok o kadar araba surme bilgisinden yoksunum (trafikte araba kullanmaktan korkuyorum açıkçası daha once almama sebebim bu). Kurumsal yerlerden iş teklifi var ama ehliyet istiyorlar biraz mecbur kaldim almaya. Duz+otomatik ehliyeti ve otomatik ehliyeti ayri ayri alınabiliyor galiba. Duz vites olayi biraz kompleks geliyor el koordinasyonu sıkıntili olan bana. ogrenebilir miyim yoksa direk otomatik alsam ne olur?
0
Acil kan
(11.07.21)
düz vites araba kullanmayacaksan otomatik al.

ama lazım olur öğreniyim diyosan da normal manuel al. öğrenirsin çok büyütülüyor araba sürme olayı.
0
jelly bear
(11.07.21)
Kurumsal şirketler manuel araç da verebilir. Bu yüzden manuel araç için almak daha mantıklı.
0
pro9it9is9
(11.07.21)
Adam sana düz vites aracı verirse ne olacak? Bilmiyorum diyemeyeceğine göre düz vites al. Otomatiği sonra da öğrenirsin.
0
dissendium
(11.07.21)
Bizim sirket kendi sinavini duzle yapip sonra rastgele araba veriyor.

Duz sinavini gecemezsen otomatigi de vermiyor.
Sinava arabayla gittigim halde zor gecmistim.
0
divit
(11.07.21)
Kesinlikle düzle al. Tutarsın bi özel hoca bi kaç günde halledersin. Zor değil düz kullanmak, ehliyeti alınca otomatik kullan bi şey olmaz.
0
zimbirik
(11.07.21)
dehb olmama ragmen ilk seferde sinavi gecmistim. alistiktan sonra vites, debriyaj zor gelmiyor. ancak rahat oldugu icin su an otomatik vites kullaniyorum. 32 yas bir sey ogrenmek icin cok gec degil, pratik yaparak alisirsiniz. basarilar.
0
yine de donuyor
(11.07.21)
(13)

İstifa Vereyim Mi?

Etanglement
Yeni mezunum. Mühendisim.Şirkette 3. ayım dolmak üzere.Girerken yapacağımı zannettiğim işleri değil başka işleri yapıyorum. Yeni işe alımlar yapıyorlar, sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir ha
Yeni mezunum. Mühendisim.
Şirkette 3. ayım dolmak üzere.
Girerken yapacağımı zannettiğim işleri değil başka işleri yapıyorum.
Yeni işe alımlar yapıyorlar, sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir haber olsa da, geç kaldılar.
Her gün on dakikada bir istifa verip ihbar sürecine girmek istiyorum. Ki ona girmem bile (3 ay bile olmadı yahu)

Mülakat sürecinde bulunduğum üç yer var. Üçü de heyecan verici ve bana çok şey katacak, daha kurumsal yerler. Bunlardan birinde çözmek için vaka bekliyorum, diğerinde kurucu ile mülakatı geçtim yüz yüze sınama yapmaya çağırdılar. Üçüncüsü ile de 45 dakikalık tam istediğim gibi bir mülakat geçirdik ve sunum aşamasına kalacağım kesin. Yani umut var, kesinlikle var!

Ancak bu üç başvurum da olumsuz sonuçlanabilir. İster işe yeğenini sokabilir, pozisyonu kapatabilir, işe iade davası yüzünden birini geri alabilir... Ben de kaka gibi ortada kalmak istemiyorum. Çok sağlam pişman olmak falan, korkutuyor.

Burada mutsuzum. Şu andsa mutsuzum mesela.

Ne yapayım? Şımarık mıyım acab?
0
Etanglement
(07.07.21)
Durdugun kabahat
0
ir mania
(07.07.21)
"Yeni işe alımlar yapıyorlar, sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir haber olsa da, geç kaldılar."

yalan.
0
bronz böcek
(07.07.21)
Yeni bir iş kesinleştikten sonra et.
0
himmet dayi
(07.07.21)
Sacma. Ise gir oyle istifa et. Uc yerin de olumsuz donmesi gayet ciddi bir ihtimal. Muhendissen bundan daha analitik olman lazim bence.
0
hot potato
(07.07.21)
İşe alınmadan istifa etmek mantıklı görünmüyor.
Seni daha iyi bir pozisyona alacakları da büyük ihtimalle yalan.
Performansını iyi görürlerse daha ciddi işlere geçebilirsin. Ama bu motivasyonsuzlukla zor. yaptığın işi sevmeden zor.
Seni işe alırken yapacağını söyledikleri işi aynı ekipten başkaları yapıyorsa yalnızca sana güvenmeyi bekliyor olabilirler.

ilk 3 ay çok basit görevler alman hatta görev alamaman falan çok normal. Neden problem ettiğini anlamadım.

Diğer işlere alınmama ihtimaline neden olarak hep şirketle alakalı şeyleri söylemişsin ama seni beğenmeme ihtimalleri de var. Bence sen biraz kendini beğenmiş, ukala biri gibisin. Evet şımarıksın.

yeni mezun dönemimde bir grup mülakatında okulumdan mezun biriyle karşılaştım. Bizim okulu hiç sevmiyorlar o yüzden beni hep eliyorlar dedi. Ben hiç öyle bir şey fark etmemiştim. Grup mülakatında farkettim ki çocuk herkesin sözünü kesiyor. Kimseyi dinlemiyor vs. ve böle biri olduğunu fark etmemiş, onu okulu nedeni ile elediklerini düşünüyordu garibim. Senin de cümlelerini ona benzettim.

Biraz sabret. Böyle düşmesin motivasyonun. bu düşünce tarzı ile mutlu olman çok zor.
0
zimbirik
(07.07.21)
Üç ay bile olmamış ancak yeni pozisyon vermek için geç bile kalmışlar (!)
En azından yeni iş bulup istifa edin mutsuzsanız.
0
pro9it9is9
(07.07.21)
Şu şartlarda yeni iş kesinleşmeden istifa etmeyin bence. 'Mutlu değilseniz istifa edin' lafı bu ülkede ne kadar geçerli. Türkiye'de çalışan bir kişi hayvani mesai saatleri ve iş yükü sebebiyle işinden ne kadar mutlu olabilir ? Herkes söve söve işe gidiyor. En azından 1 yıl dolsun bence.
(Aynı sebepten istifa ettim)
0
sumuklurakun
(07.07.21)
is hayatina giris 101: yeni is kesinlesmeden istifa edilmez.
0
in vino veritas
(07.07.21)
3 ayda ben olsam kimseyi yükseltmem valla. Hele bir bakalım nasıl çalışıyor, nasıl insan filan...
0
firez
(07.07.21)
"sonrasında beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi)"

neden? birinin yeğeni misin? 3. ayda kim kimi mühim bir pozisyona getirir? doğru bile olsa daha sonra dedikleri şey aylarla ölçülmüyordur. bence şımarıksın.
0
timmie
(07.07.21)
iş en iyi işteyken bulunur. kesinleşince istifa et +1

güzel yerlerle görüştüğüne göre etiket üniversitelerden ve/veya yüksek ortalamayla mezunsun. ama sorun şu ki sadece üç aylık deneyimin var. boğaziçi kimya mezunu üstüne şirketin mühendislik yönetimi masterı yaptırttığı ve kendi alanında 3 toplamda on yıllık iş deneyimi olan arkadaş geçen sene pandemi döneminde istifa etti artık dayanamayıp, dört ay işsiz kaldı, girdiği yer ise ona birşey katmayan başka bir yerdi. gerçi bir sene dolunca çok daha iyi ve kurumsal bir yerde iş buldu ama bu sefer çalışmakta iken buldu. bu tip parametreleri ve örnekleri de göz önüne al derim naçizane.
0
pasp
(07.07.21)
Ihbar sureci dedigin 6 aylik kideme kadar 15 gun, diger isler kesinlesine kadar devam ederdim ben olsam
0
pofudukayi
(08.07.21)
"Yeni mezunum."
"Şirkette 3. ayım dolmak üzere."
"beni daha mühim bir pozisyona geçireceklerini biliyorum. (seniorların önünde co-founder tarafından deklare edildi) Bu mutlu edici bir haber olsa da, geç kaldılar."

3 ayda sıfır tecrübe ile başlanıp terfi edilmez. he böyle bir kural yok tabi ama 3 ayda ne öğrendin ki terfi bekliyorsun? ben 3 sene bekledim.

ayrıca arkadaşlara katılıyorum. yeni bir iş bulmadan istifa edilmez +1

ayrıca; gelecekte cv'nde kısa süreli çalıştığın yerler mümkün olduğunca az olsun. sonra "neden bu kadar iş değiştirdiniz, hemen çıkıverdiniz" diye soruyorlar. dezavantaj yani
0
oekuklu
(08.07.21)
(3)

ruh ve sinir hastalıkları

diffarentiationation
ruh ve sinirin birbiri ile ne alakası var? buradaki sinir, sinir sistemindeki sinir mi yoksa başka bir şey mi?
ruh ve sinirin birbiri ile ne alakası var? buradaki sinir, sinir sistemindeki sinir mi yoksa başka bir şey mi?
0
diffarentiationation
(06.07.21)
Ruh hastalığı kısmı daha ilginç bence
0
hasmetizm 2046
(06.07.21)
Merkezi sinir sisteminin nerede olduğu nu bilirsek sorun kalmaz sanırım. Duyum, algı anlamlandırma ve davranış bunlar sinirden çok ayrı meseleler değil
0
Erva
(06.07.21)
Eskiden ruh ve sinir hastalıkları uzmanlığı birlikte alınıyordu. Bu adı taşıyan hastaneler şimdi bile var. Sonradan psikiyatri ve nöroloji olarak ayrıldı.
Yani sinir denilince sinir sistemi anlaşılıyor.
Beyin olmasa ruh olmazdı. Böyle bir alakası var.
0
pro9it9is9
(06.07.21)
(8)

damacana pompası

fff02561
çok az su çıakrıyor. daha doğrusu biraz iyi geliyor. sonra ne oluyorsa bir sonraki doldurmada çok az su geliyor vs. nedir bunun çözümü bilen var mı
çok az su çıakrıyor. daha doğrusu biraz iyi geliyor. sonra ne oluyorsa bir sonraki doldurmada çok az su geliyor vs. nedir bunun çözümü bilen var mı
0
fff02561
(03.07.21)
içeride vakum oluyor olabilir.
0
sttc
(03.07.21)
Borunun ağıza yakın kısımlarında delik olabilir.
0
neysene
(03.07.21)
Pompa damacanaya bağlandığı yerde gevşemiş olabiliyor.
0
pro9it9is9
(03.07.21)
ne yapılabilir. bağlantı yerini koli bandıyla falan bağlasam olmaz mı
0
🌸fff02561
(03.07.21)
Eskiyse yenileyin. Yeni aldıysanız iade edip sağlamını alın.
0
neysene
(03.07.21)
Çare narpump çift motor. Hayat kalitesi yükselten bi icat.
0
Jux
(03.07.21)
yeni de 15 liraya mı ne almıştım. iade etsem kargo parası daha çok çıkar muhtemelen.ki çalışmasına çalışıyor ama az su çıkarıyor.
0
🌸fff02561
(03.07.21)
Montajını doğru yapmamış olabilirsiniz bir kaç defa farklı bağlayarak deneyin
0
kararsızataletfilozofu
(03.07.21)
(17)

Lohusa depresyonu şımarıklık mıdır?

neil manke
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
0
neil manke
(03.07.21)
neden şımarıklık olsun, bunu doğuran kadınlar cevaplasın ama empati kurduğumda belki dünyada en mutlu şeylerden biri diğer tarafta bilinmezlik değişim kaygılar, bunun yanında fizyolojik değişimler, hem zihinsel hem hormonlar sebepli duygular çatışması, insan breakdownlar yaşamayıp depresyona girmesin de napsın
0
freebird5406_2
(03.07.21)
Bence değil. Yakınen ablamdan biliyorum. Etrafta bulunan yakın uzak herkesin her şeye müdahale etmesi, çok biliyormuş gibi çocuk her ağladığında, aç bu yedir, acaba sütün mü yetmiyor tarzında konuşması, kadının altına girmiş olduğu sorumluluk, dinlenmeden uyumadan geçen günler, acaba doyuyor mu gazı mı var gerçekten yetemiyor muyum gibi düşünceler, emzirirken göğsü yara olduysa çektiği acılar vs. derken gerçekten zor bir süreç. Eğer bu süreci depresyonsuz atlatan varsa gerçekten helal olsun. He şımarıklığa çevirip bu durumu kullanan var mıdır? Olabilir, bir şey diyemem.
0
hrvl
(03.07.21)
Çok hassas bir canlıya bakmak onu iyi bir insan olarak yetiştirme sorumlulugunda olmalısın
Ben erkek olarak bile lohusa depresyonuna girerdim baba olsam
0
howfaristhesky
(03.07.21)
değildir ama lohusa depresyonunun şımarıklık olup olmadığını düşünmek şımarıklıktır bence. neden değil olduğu konusu freebird+1
0
Mossy
(03.07.21)
Mossy +1
Ayrıca depresyonun herhangi bir türü şımarıklık değildir.
0
amugochi
(03.07.21)
ben hormonlardan kaynaklı olduğunu ve insanın elinde olmadığını düşünüyorum
0
iwillsee
(03.07.21)
Hayır değil. Çocuğum 2 yaşına girecek, anlam veremediğim değersizlik, kaygı, endişe, hüzün halinden yeni yeni çıkabiliyorum. Şımarık bir insan değilim, bu süreçte de şımarıklık yapmadım, ama depresifim. Değişen hormonlar, yaşam tarzı ve sorumluluklara karşılık psikolojik bir denge arayış hali bence. Kimisi 40 günde buluyor dengeyi, kimisi 2 senede.
0
curukturpkokusu
(03.07.21)
Degildir.
Bir daha asla degistiremeyecegin, geri veremeyecegin, iptal edemeyecegin bir varlik hayatina giriyor. Artik hicbir sey eskisi gibi olmayacak. Buyuk bir sorumluluk. Agir bir degisim.
0
brkylmz
(03.07.21)
Içinden bir canlı çıkıyor. Böyle kollu, ayaklı bir canlı. Bu bile başlı başına travmatik. Bu travmayı atlatamayanlar zaten direkt psikoz haline giriyor. Bebegini kabul etmeme, halüsinasyon vs. Bence hamilelik, doğum, sonrası hassas ruhlar için bütünüyle atlatması çok zor süreçler.
0
velvetmorning
(03.07.21)
Hayır, değil.
Yukarıda yeteri kadar nedenleri anlatılmış.
Hele de destek yerine köstek olan yakınları ve kılını bile kıpırdatmayan, şımarıklık olarak gören bir kocası varsa, vay o lohusanın haline.
0
pro9it9is9
(03.07.21)
mossy +1
0
candide
(03.07.21)
Gebeyken kadının vücudundaki vitamin mineral doku vs reservinin bir kısmı bebeği beslemek için, bir kısmı da bebeğe ait dokuları oluşturmak için kullanılır. Yani kadın doğum yaptığında birçok eksiklikle başbaşa kalır. Önce gebelikle sonra doğumla birlikte birçok hormonal değişiklik yaşayan kadın bir de o eksikliklerle birlikte depresyona girebilir, çok doğaldır. Bunu bilip de bunun ardına sığınabilen kadın çok yüksek ihtimalle beceremeyecektir, doğuran kadınlar depresyona girebilirler ama şeytanlaşamazlar, herkesi kendiniz gibi bellemeyin.
0
1bir1bir1
(03.07.21)
doğum yapmış biri olarak yanıtlayayım, değil. duygular hormanlar nedeniyle öyle bir boyuta ulaşıyor ki kontrol edilemiyor, ben edemedim. zamanla geçti ama korkunçtu. ben o sıra eşimle ayrılık ve başka zorluklar da yaşamıştım, onların da etkisi olabilir tabii, prenses gibi yatıp şımarmak isterdim, o da tüm doğum yapmış kadınların hakkı bence (şu an bunları da klavyeye uzanmaya çalışan 11 aylık bir bebekle mücadele ederek yazıyorum)
0
deartheodosia
(03.07.21)
iki-üç ay boyunca saat kur ve her üç saatte bir uyan. Başka bir şey yapma, sadece uyan, sonra tekrar uyu. Yalnızca bu sebepten bile depresyona girersin.
Bir de bu üçer saatlik aralarda başka işler yapmaya çalışmayı dene, arada hiç uyumadan diğer üç saate geç filan. Hakikaten zor.
0
burfak
(05.07.21)
hayır
cevap basit: hormonlar

hormonlar duygu durumunu değiştiren en önemli (hatta tek) şey olmasaydı bile doğum yapmak başlı başına depresyona elverişli bir olay. içinden insan çıkıyor. olmayan bir varlık önce oluyor sonra içinden çıkıyor.
0
rewlack
(05.07.21)
Ben bunu ilk çocuğumu doğurduktan 5 ay sonra yaşadım. İlk 3 ay manyak pompalanmış hormonlar sayesinde ilnsan bir şekilde ayakta kalıp atlatıyor ama ondan sonra sistem bir anda çöküyor. Sebep uykusuzluk, stres; sütüm yetti / yetmedi, çevreden , akrabalardan gelen binbir türlü yorum ve karşılaştırma, bazen ebeveynler arası iş paylaşımının getirdiği hem bedeni yorgunluk hem de insanın haksızlığa isyanı vs. vs. Bir de bunu "şımarıklık" olarak tanımlamak üzerine tüy dikmek valla.
Dediğim gibi ilk çocuğumdu, neyi nasıl yapacağımı tam bilmiyordum (ilkler hep öyle olur zaten), kesintisiz 6 saat uyku uyuyamamak beni çok yormuştu, üstelik annem çok yardımcıydı bana ama mesela kvalide bu yardım konusunda çok laf söylüyordu. Ben de dolduruşa gelip örneğin hafta sonları annemi mümkün olduğunca karıştırmamaya çalıştım, sonuçta sinirli, bağırıp çağıran biri haline dönüştüm. Buna halden anlamaz bir işyeri yöneticisini de ekleyin. Huniyi geçiriyordum kafama. Hala daha o dönemi ürpertiyle hatırlarım.
Şükür buna uyanıp kendimi tekrar anneciğimin ellerine bıraktım, eşim eve gelince zaten yardım ediyordu ama bunun dışında annesini dizginlemeyi de başardı, öyle öyle atlattım.
0
SiyamkedisiZorro
(05.07.21)
lohusa depresyonu dediğiniz şey hormonların anormal derecede dalgalanmasından ortaya çıkıyor bu nasıl şımarıklık olabilir? ayrıca bebeğin doğumundan sonra yaşanan şeyler her ama her anne için çok zor bir süreç insanın depresyona girmesi an meselesi
0
iwillsee
(05.04.22)
(22)

Bu tarz elbiseler nasıl görünüyor sizce?

vestasy
Bu modellerde, genelde bu tarz desenleri olan elbiseleri beyaz spor ayakkabıyla günlük giyiyorum. Ne zaman giysem üç dört kişiden ''inek sağmaya giden köylü kızı'' esprisi duyuyorum. Yaşlı işi diyenler de çok aslında. Yirmili yaşlarda ve ufak tefek ince bir kadınım, bu tarz elbiseler beni tombul tey
Bu modellerde, genelde bu tarz desenleri olan elbiseleri beyaz spor ayakkabıyla günlük giyiyorum.

Ne zaman giysem üç dört kişiden ''inek sağmaya giden köylü kızı'' esprisi duyuyorum.

Yaşlı işi diyenler de çok aslında. Yirmili yaşlarda ve ufak tefek ince bir kadınım, bu tarz elbiseler beni tombul teyzeler gibi gösteriyormuş.

Siz ne düşünüyorsunuz? Haklılık payları var mı? Sizin yorumlarınızı merak ediyorum.


cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
0
vestasy
(29.06.21)
Bence gayet güzeller, ben de benzeri elbiseleri seviyorum, özellikle pazen basma falan olanlar gerçekten ferah. Şahsen boylarını biraz daha diz seviyesinde seviyorum, diğer türlü hem kısa gösterebiliyor hem de bacaklarıma dolanıyor. Her ağzı olan da yorum yapmasın artık bence.
0
whoosie
(29.06.21)
çok hoş elbiseler bence. uzun boylu kadınlarda çok daha hoş durur. bir erkek olarak kot pantolonu göğsüne kadar çeken kızlardansa bunları giyenleri tercih ederim.
0
Pertev nail
(29.06.21)
bence de bu tarz elbiseler güzel, siz de rahat edip yakıştırıyorsanız asla haklı değiller. gönlünüzce giyin.
0
evde liyakat kalmamis
(29.06.21)
tasarım gibi alanların %100 subjektif olduğu yanılgısına sahip kişilerde yeterince düşünmeden, bilgi sahibi olmadan yorum yapma durumu var. bir de insanların çoğu bir görseli algılarken bilinçaltında genelde bildikleri şeyleri arıyorlar, tanıdık bir şeylere benzetmeye çalışıyorlar. bu tarz bir deseni sadece köylü kadınların üzerinde gördüyse biri ilk olarak aklına ‘’köylü kızı!’’ gelmesi normal, bunu ifade ederken espri malzemesi haline getirmesi de tartışılır. nerenin köyünden bahsettiği bile belli değil sonuçta :)

neyse ben de çok güzel buluyorum bu elbiseleri, doğru fiti bulunca tarzına uyan her kadının da taşıyabildiğini düşünüyorum.
0
william morris
(29.06.21)
Ne güzel elbiseler, keşke taytvari pantolonlar yerine böyle elbiseleri daha sık görsek.
0
reactionic
(29.06.21)
elbiseden önce çevreni bi değiştir. 2012'de facebook'ta esprisi yapılan biten bir konuydu bu kıyafetlerin teyzeye benzetmesi olayı. ikincisi, herhangi bir nesne bir şeye benzetilerek yeriliyorsa, bahseden kişi başkalarının dünyasında yaşıyordur. gece gündüz elinde telefon instagramda gezen kişilerden duymuşsundur bunu muhtemelen.

tanım : benim ve kız arkadaşımın da en çok beğendiğimiz elbiselerden bu. pek anlamam ben etek boyu kısaları beğenmiyorum. kollarda da uzunları sevmiyorum. kısa kol + uzun boy kombinasyonu en ideali gibi
0
avatar is back
(29.06.21)
Bir dönem çok giyerdim ben de. Sanırım bıkmış olduğumdan, artık hoşuma gitmiyor. Daha düz, rahat kesim elbiseleri seviyorum artık. Ama bunları spor ayakkabı ile giymeniz güzel bence. Elbisenin klasik havasını dağıtır biraz.
0
curukturpkokusu
(29.06.21)
Çok güzel elbiseler. Tam yazlık.
Böyle konuşanları dikkate almayın. Hatta uzak durun.
Genellikle kompleksli, çekemeyen kişiler alay ederler.
"Alay etmek basit insanların eğlencesidir"
0
pro9it9is9
(29.06.21)
Ben birkaç yıl öncesine kadar beğenmiyordum bu tarz elbiseleri ama sneakerla çok güzel geliyorlar artık gözüme.

Yalnız diz altı elbiseler sadece uzun boylularda güzel duruyor bence. Ben beğensem de hiç giyemiyorum o yüzden. Şöyle bi 10 cm falan uzun olsaydım gayet giyerdim severek.
0
ms brownstone
(29.06.21)
efsane.
0
brakgn
(29.06.21)
Ingilizlerden gordugum kadariyla bunlari sevgilisi, esi olan, orta yas ve ustu kadinlar daha cok tercih ediyor, yaz icin muhafazakar kaliyor bunlar onlarin standardina gore. Gencler daha curetkar, dekolteli, kisalarini giyiyor. Not: Ingiltere
0
neck_and_neck
(29.06.21)
Ben çiçekli ve renkli şeyleri sevmem ama çevremdeki herkes böyle giyiyor.
0
jazzabel
(29.06.21)
Beyaz sneaker ile rutin kombinim benim de.

Milletin ne dediğine bakmadan içinde rahatsanız ve kendinize yakıştırıyorsanız giymeye devam edin.
0
purplee
(29.06.21)
Ben cicekli-bocekli elbiseleri seviyorum. Ama oturmuyorsa üste, evet biraz demode gozukebiliyor. Yasli isi diye hic dusunmedim. Linktekiler bence cok zor elbiseler. Biraz kivrim varsa, demodeye kolayca kacabilir. Dumduz, kate moss vucutlarda oyle durmuyor mesela.

Daha modern durmasini istiyor musunuz? Soyle kombinlere bir bakin: www.rouje.com

Ufak tefek ise belki etek boyu biraz yukariya cekilebilir?
Ya da su boydaki romantik elbiseler: www.rouje.com

100% kendi tercihimdir. Siz neyi nasil seviyorsaniz ona devam edin.
0
buf-e kür
(29.06.21)
erkek gözüyle yazlık, tatil yeri vs. dışında giyilmesi garip duruyor kesinlikle.
0
bronz böcek
(29.06.21)
Giyim kuşam/güzellik konusunda genellikle motive edici konuşmaya çalışırım ama bu elbiseleri gördüğüm zaman hep “Nereden bulup da giymiş bunu?” diye düşünüyorum. Aslında kötü olan ne elbiselerin boyu, ne yakası ne de çiçek desenleri. Kötü olan üçünün bir araya gelmiş olması. Örneğin çiçekli, renkli, uzun ama askılı bir elbise daha şık bence. Veya yakası kapalı, bol ama kısa elbiseler daha tarz duruyor gibi… Yine de siz beğeniyorsanız giyin bence.
0
ruhen hastayim ben
(29.06.21)
Ben de hep rahat olabilecegini dusunsem de almadim hic cunku ciddi anlamda "Fatmagul'un sucu ne" dizisinden firlamis gibi geliyor goruntu itibariyle.
0
e mice
(29.06.21)
Çok seviyorum ben böyleli elbise ekstra spesifik bir yakışmama durumu yoksa genelde güzel bi tarz bence.

(erkek)
0
hedep
(29.06.21)
ben de arkadaşlarının aldığı havayı alıyorum ama giyin gitsin nolcak ya püfür püfür. sizi görünce ben ferahlıyorum :D
0
olutaklidi
(29.06.21)
bu kıyafetlere bayılıyorum ben (erkek,33).

yalnız bu kıyafetler yüz güzelliği ve fena olmayan bir fizik talep ediyor maalesef. bu tarz birini acayip tarz gösteriyor. sizi bilmediğim için yorum yapamıyorum maalesf.

ek: etek boyunu diz mesafesinde olursa daha iyi olur diye düşünüyorum ama bu da olur.
ek2: altına güzel bir beyaz spor ayakkabı.
0
syozkn
(29.06.21)
Ben de seviyorum, hem sevimli hem kadınsı.
0
alfred
(29.06.21)
Yaşlı işi diyenlerde kabahat yok, köy yerinde giyilen basma eteklerin biraz daha hat belli edenleri.

Gördüğün gibi beğenen de çok, o yüzden hoşuna gidiyorsa giy ama ben de hep böyle giyinen birine takılabilirim.

Modern aksesuarlarla, çantayla bu algı kırılabilir tabii, bir kemer bir fular bile havayı değiştirir. Keza ayakkabı seçimi de. Ama beyaz spor ayakkabı da her şeyle giyilir dene dene basite kaçtı artık.

Kişisel görüşüm ise giyecek elbise mi bitti yönünde. Hep aynı tarz giyinmek sıkıcı zaten, ara ara giyersen dikkat de çekmez.
0
Jux
(29.06.21)
(9)

Burun ameliyatı olayım mı?

vatanperver
Daha rahat nefes almak için. Doktora sordum, "sen bilirsin, istersen burun kemiğindeki hafif eğriliği düzeltiriz" dedi. Özellikle geceleri ağzımı açıyorum daha rahat nefes almak için. Gündüzleri iyiyim genellikle. Bazı ameliyat olanlar diyor ki, "ilk bir sene iyiydi, sonra eski haline döndü." Öyle o
Daha rahat nefes almak için. Doktora sordum, "sen bilirsin, istersen burun kemiğindeki hafif eğriliği düzeltiriz" dedi.

Özellikle geceleri ağzımı açıyorum daha rahat nefes almak için. Gündüzleri iyiyim genellikle.

Bazı ameliyat olanlar diyor ki, "ilk bir sene iyiydi, sonra eski haline döndü." Öyle olacaksa hiç boşuna ameliyat olmayayım. Ya da otrivine kullanayım ara sıra.
0
vatanperver
(29.06.21)
Bizim ailede de var bu. Biri annem olmak uzere 4 yakinim ameliyat oldu. Hepsi de maalesef birkac sene sonra geriledi diyorlar ama ameliyat olmadan onceki hale gore yine iyilermis.


Bende de ayni sorun var, ben de kararsizim olup olmamak konusunda.
0
invictae
(29.06.21)
Valla ben yıllar önce oldum, bi farkını da hissetmedim en başından beri.
0
noluyo yaa
(29.06.21)
Ben de oldum ve herhangi bir gelisme olmadi. Yani basta iyiydi sonra tekrarladi diye bir durum yok, hic iyilesmedi. Bazilarinin sansi daha iyi oluyor tabi.
0
hot potato
(29.06.21)
yıllar önce oldum, hala iyiyim. benim için hayatımı değiştiren bir ameliyattı. geceleri ağzımdan nefes aldığım için sürekli üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirdim. (yılda min 5-6 kere)
0
ofelia
(29.06.21)
eğrilik dışında problem varsa, mr ve tomografi ile baktıysa nefes almada güçlük çekiyorsan olmayı düşünebilirsin

ama orjinali bozma değmez
0
bir soru sorcam
(29.06.21)
bende de herhangi bir gelişme olmadı, hatta zaman zaman daha da kötüleşmiş gibi hissediyorum.
0
vestasy
(29.06.21)
ben oldum. süper bir şey. sen de ol. nefes alabieleceksin.
0
silver apple
(29.06.21)
Çok gerekli olsaydı, bence doktor "sen bilirsin" demezdi.
Sadece burundan değil, geniz eti de sorunun nedeni olabiliyor.
Mentollü ajanlar (Vicks gibi) da burun delikleri çevresine dıştan sürülünce rahatlatıyor.
0
pro9it9is9
(29.06.21)
Ben de cuma günü olucam bu ameliyattan. Yıllardır aynı sorunu yaşayıp duruyorum. Bir süre sonra geri dönerse aralıklı olarak radyofrekans uygulatmayı düşünüyorum. Yine de bu haline göre iyi olur bence.
0
dougsampson
(29.06.21)
(5)

Elmali tariflerinize talibim

balpolen
Bugun cok yogun kullandim burayi. Elmali tart, kurabiye, kek ve galette disinda baska neler yapilabilir elmali?Tesekkurlerrr
Bugun cok yogun kullandim burayi. Elmali tart, kurabiye, kek ve galette disinda baska neler yapilabilir elmali?

Tesekkurlerrr
0
balpolen
(28.06.21)
Elma tatlısı.
0
pro9it9is9
(28.06.21)
Elmaları ince ince dilimleyip fırında cips yapabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(28.06.21)
apple crumble. bi nevi tart gerçi ama çok lezzetli oluyor. bu sıcakta yanına dondurma şart.
0
anthemis nobilis
(28.06.21)
Biraz kışlık ama crumble +1 çok pratik
0
aquarium
(28.06.21)
Apfel strudel
0
rockinside
(29.06.21)
(4)

ananem ve supradyn vitamin sevdası

freebird5406_2
kullandığı zaman ne ağrısı ne çarpıntısı kalıyor bütün sorunlarına çare oluyor, vitamin zararlı olmaz diye alıyorum fakat sürekli kullanmak istiyor, eczacılar da bu gibi vitaminlerin sürekli değil iki kutu arası en az bir ay ara verilmesini öneriyorlarananeme göre her sorununa iyi geliyor, bunun vit
kullandığı zaman ne ağrısı ne çarpıntısı kalıyor bütün sorunlarına çare oluyor, vitamin zararlı olmaz diye alıyorum fakat sürekli kullanmak istiyor, eczacılar da bu gibi vitaminlerin sürekli değil iki kutu arası en az bir ay ara verilmesini öneriyorlar

ananeme göre her sorununa iyi geliyor, bunun vitamin olduğunu aslında etkisi olmadığını açıklamadım büyüsü kaçmasın diye

bu supradyn yerine placebo başka ne kullanılabilir
0
freebird5406_2
(26.06.21)
vücutta birikmeyecek b,c vitaminli bişeyler olabilir belki eczacıya danışsan daha iyi olur. Ama supradynde de herşeyden azıcık vardı diye hatırlıyorum.

Zamanında ilaç kutusuna bonibon koyan bir çocuğun hikayesini dinlemiştim :D niye olmasın.
0
nhk ni youkosu
(26.06.21)
Bir hastamın kızı annesine Bonibon içirdiğini söylemişti.
Bunama vardı ve sürekli ilaç istiyordu.
0
pro9it9is9
(26.06.21)
şekeri bonibonu ayırt eder zihni maşallah çok açık :)
0
🌸freebird5406_2
(26.06.21)
Nootropil diye bir işe yaramayan bir ilaç var. Günde bir adet alsa...
Prospektüsü de okur mu :)
0
pro9it9is9
(26.06.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.