yakınınızda üniversite hastanesi varsa orayada gidin. üniversite hastanelerinde devlet hastanelerinden daha iyi bir ortam olabiliyor. hem öğrenme hem pratik yapma uğruna her türlü tetkiki, biyopsi isteyebiliyorlar. daha da emin olamadıklarında hocalarına başvuruyorlar.

öncelikle geçmiş olsun. sonralıkla soruya kaynak olucam özür dilreim. bende de fibro kist var. 6 ayda bir kontrol demişlerdi ama son 1 yıldır gidemedim. fibrokist için biyopsi de yapmışlardı. bi şey çıkmamıştı. fibro kist olup takip eden var mı? istanbul'da hangi doktora gidiyorsunuz? tavsiye edebileceğiniz dr önerisi varsa paylaşır mısınız?

Kitlenin büyümesi durumunda kanser durumu oluşmak durumunda mi?

BIRADS 3 de %2-11 arası malign(kötü) %90 bening(iyi) huylu bir hastalık oluşuyormuş. Yani kesin kanser oluşmayacak. Kanser gelişmezse de aşağıdaki çalışmaya göre şu bening(iyi) hastalıklar gelişiyormuş.(Tablo 3 e bakınız.)

BIRADS 3 grubunda; Eksizyonel biopsi alınarak, histopatolojik inceleme sonucu benign olarak değerlendirilen 29 hastanın 18 (%38.3)’i fibroadenom, 5 (%10.6)’i fibrokistik hastalık, 2 (%4.3)’si abse, 2 (%4.3)’si intraduktal papillom, 1 (%2.1)’i duktal ektazi 1 (%2.1)’i lipom olarak değerlendirildi (Tablo 3)


Mesela kuculebilir veya ayni boyda kalıp hayatıma devam edebilirim miyim?

Kitle küçülebilir, büyüyebilir her şey olabilir. İş bu noktada biraz da size düşüyor. Kendinizi sıkı takip etceksiniz. Memede kitlede büyüme, akıntı, şekil değişikliği görürseniz 6 ay beklemeden direk doktorunuza tekrar gidiniz.


Ayrıca aynı çalışmanın devamı niteliğindeki bir başka çalışmada, iki yıl boyunca kategori 3’e ait kadınların 6
ay ile yapılan takip sonuçları yayınlanmıştır. Buna göre
kısa aralıklı takip ile muhtemel benign kitleleri izlemekle, oldukça düşük olan malign değişimin erken safhada yakalanabileceği belirtilmiştir. Çalışmada belirtilen diğer bir ayrıntı da hastaların doğru bilgilendirilip uyumlarının sağlanması gerektiğidir.9,10

Biyopsi konusu?

Ayrıca aynı çalışmanın devamı niteliğindeki bir başka
çalışmada, iki yıl boyunca kategori 3’e ait kadınların 6
ay ile yapılan takip sonuçları yayınlanmıştır. Buna göre
kısa aralıklı takip ile muhtemel benign kitleleri
izlemekle, oldukça düşük olan malign değişimin erken
safhada yakalanabileceği belirtilmiştir. Çalışmada
belirtilen diğer bir ayrıntı da hastaların doğru
bilgilendirilip uyumlarının sağlanması gerektiğidir.9,10



Bu konu 1. Ulusal Meme Cerrahisi Kongresinde tartışılmış ve varılan konsensus kararlarına göre; kategori 3’teki kitleler için 6 aylık izlemde boyut veya
şekilde anlamlı değişiklik olduğunda, takibe gelemeyecek hasta varlığında, hormon replasman tedavisi alacak olan hastalarda ve ileri yaş grubunda ancak biyopsi yapılmasının uygun olacağı bildirilmiştir.14

Kitapta ve çalışmada BIRADS3 6 ay aralıklarla takip edilir diyor. Biyopsinin ise doktordan doktora farketmesi özel hastane faktörü olabilir.

Doktorunuzla iletişiminiz iyi değilse başka bir hastaneye tekrar görünebilirsiniz.


www.google.com.tr

çatlak veya kırık olmasın. normalde geçer de bunlar varsa işin zor. ağrı çok ve şiş varsa acile git müdahele ederler.

evde buz tedavisi falan uygulasam olmaz mı?

Selam.
Anlattıklarınızdan kırık, çıkık çatlak olmadığını düşünerek cevap veriyorum. Öncelikle bu şekilde en ufak şüpheniz varsa ortopediye gitmenizi tavsiye ederim.

Eğer daha önce burkulma veya yine ayak bileğinizi zorladıysanız zorlamaya bağlı bağlarda zedelenme olmuş olabilir.

3 gün kadar istirahat ettirip buz(en önemlisi-günde 4 defa 15 dk buzu doğrudan uygulamayın.) ve antienflamatuar krem(Fastjel) ve hap almanızı tavsiye ederim.
Sonrasında kendinizi iyi hissettikten sonra ayak bileği güçlendirici ve proprioseptif duyularınızı güçlendirici egzersizler yapmanızı tavsiye ederim. Yoksa bir daha ki ayak bileğinizi zorlamanızda bunları tekrar yaşarsınız. Bunlar için spor hekimliği ve fizik tedavi bölümüne götürebilirsiniz.

700-1000 tl gibi bir şey tutar. geçmiş olsun

yapma yav o kadar tutar mı gerçekten :(

yaptırma öyle kullan.

300 - 400 tl civarı.

150 boya + 100-150 kaportacı=250-300 lira

guzyazi.tumblr.com

senbayannihayet.blogspot.com.tr

Şunu bi koklasana
Hastalardan öğrendiklerim
Sanata başla

What ali wore

Edit: Duyurudan bir arkadaş kalan kitapların hepsini internetten alıp postaladı. Kendisine burdan bir kez daha bir kız öğrencinin eğitimine destek olduğu ve ilgilendiği için teşekkür ediyorum.

regular show'u tavsiye ederim. her bir bölümü 10 dakika sürüyor. çizgi film diye düşünmemek gerek, çok güzel ve absürt bir komedi anlayışları var, insan izlerken keyif alıyor. www.dizimom.com şurada çoğu bölümü mevcut.

Bu güzel gidiyor;
youtu.be

tahsin hasoğlu skeçleri.

Ben bigbang theory izliyordum.(Açılışı-kapanışı geçersen 18 dk civarında)

Aynı ben :(

Dizi izlemediğimden ulusal kanallarin sayfalarına bakıp fragman izliyorum, zaten dizi izlemiş kadar oluyorum.
Bi de ezginin kanali var, yabanci diziler hakkinda eleştirilere oradan bakarim bazen.

Bazen de makyajın kadınları nasil değiştirdiğini gosteren videolar oluyor onlar benim baya ilgimi çekiyor.

www.youtube.com

Basketball com tr de kaan kural videolari var. Baya da var. Bastan izle sirayla. Nba uxerine.

Ben genelde yemek yerken youtube dan vedat milor açıyorum.

doğru www.egm.gov.tr

Doğru arkadaşım komser yardımcısı olarak başlayacak. Facebook'unda paylaşmış.

Sanırım polis akademisi oluyor.

Ufacık mı? Yarım gün 50 tl falan maksimum. Tüm tamponu 250-300 e boyuyorlar.

arabayı satarken tamponda boya var derler büyük bir şey zannederler. değer kaybettirme arabana. öyle kalsın, bir şey olmaz o kadarcıktan.

Ben alt ön tamponu önden iki'ye kırdım. Kaportacı 25 aldı.(tanıdık) Boyacı tek parçayı 100e boyadı.

tampondaki boyanın herhangi bir makinayla ölçülmesi mümkün değil. plastik parçalarda düzgün boyandığında anlaşılmaz. zaten metal parçaları ölçer o ellerindeki makinalar.

tampon boyanmasını da aracı satarken kimse takmaz zira dediğim gibi siz söylemeseniz bilemezler.

gözünüze batıyorsa boyatın, batmıyorsa öyle dursun. çok önemli değil.

fotoğrafını atarım birazdan beyler(
yani belli oluyor tabi.

pasta cila yaptır. boyatma.

70-80 tl gidecek baska da bise yok. bana kalirsa da cok cirkin gorunmuyorsa yaptirma, nasil olsa bi daha cizilecek. toptan yaptirirsin.

derdin bu olsun :)

www.reddit.com

şöyle bir başlık vardı. sinirleri zarar gören parmak suda buruşmuyordu. iyileşme sürecinde test edebilirsin belki.

ama doktor 1 haftada iyileşir dediyse ciddi bişey olduğunu sanmıyorum.

ilkini bilmiyorum da ikincisi için el başparmağında 2 farklı yerde toplam 7-8 dikiş olan biri olarak sinirler için endişelenmen gerekmediğini söyleyebilirim.

Öncesinde muayene etmiştir sinirleri doktor. Mesela parmak ucunda hissizlik yoksa hareket de ettirebiliyorsan hiçbir şey olmaz.

Sinir iyileşir. Sinir kesildiyse eğer günde 1 mm duyunuzu geri kazanırsınız.
Motor fonksiyonlarınız ise kas atrofisi olmadığı sürece geri gelir.

40 lira veriyorum memnunum.

15 veriyorum. ben de memnunum.

16 senedir aynı berbere giderim. 15 lira veriyorum. çok memnunum

15 veriyorum, yanlar 5 numara üstler seyrek diye makas. Memnun değilim, favorileri çok kısaltıyor. Usturada da elinden gelse boynumdan aşağı göğsü falan alacak, sınır yok.ayarsız yani.apartmanin altinda olmasa gitmem ben de :/

20 memnunum

2 berberim var.
Biri 8 biri 20 liraya yapıyor. Memnunum. Birinde sıra bekliyorum. Birinde randevu alıp istediğim saatte gidiyorum.

60 tl. bir zahmet memnun olayım.

gittiğinde ben taşındım, kusura bakma uzak kalıyor burası dersin bi daha da gitmezsin.

35 falan veriyordum en son

hiç para vermiyorum. kendim kesiyorum; memnunum.

Acil doktoru arkadasm diyor ki yukardaki yorum +1

6 sene doktorluk okuyup nasıl oluyor da hala karar veremiyorsunuz, nasıl bir olay bu arkadaş. kimler doktor olarak geziyor bu ülkede. doktorluk öylesine yapılan birşey mi ? doktorluğu yazan insan daha 1.sınıfta hangi bölümistediğini bilen bir insan olmalı ya yanlış mı düşünüyorum. mühendislik okuyup satınalma'da çalışmak gibi birşey değil ki bu.

sırf yazmış olmak için mi yazdınız siz bu doktorluğu arkadaş. 4 sene göz bölümü isteyip, son senede genel cerrahiye mi dönmek gibi saçmalığın daniskası. sinir oldum okuyunca.

komuta kontrol merkezleri çok rahattır. şahsen 20 yıllık doktorlar varken yeni mezun adamın komuta kontrol merkezine atanmasına karşıyım. tsm'ler fena değildir; çalışılır. istanbul ambulans yoğun olur. acil gibi yormaz ama uykusuz kalırsın; uykusuz kalırsan ertesi gün ders çalışamazsın. il merkezi aciliyle ilce merkezi acilini onume koysalar il merkezi acili derim. hem imkanları bol hem danisabilecegin birileri olur. 3 aylik tecrube bile cok sey farkettiriyor. elinin altinda universitede hersey varken, ilcede rontgenimiz bozuk denildiginde mal gibi kaliyorsun. ama iki turlu de acilde calisirken tus calismak zor. ilce acilleri cehennemle cehennemden hallice arasındadır. yazacagin yerleri iyice arastir, telefonla konuş, kac hasta geliyor, kac nobet tutuluyor gibi seyleri ogren; ondan sonra tercih yap. istifa etmek istersen ohal durumundan dolayı o işler sıkıntılı.

@hakim oynayın dedi arkadasin sorduguyla senin dusundugun sey farklı. kaldi ki bir bransin stajini gorunce, oradaki hastalari ve calisma kosullarini gordukce istegini degistirmesi normal ve olasi.

Asistanlar TSM'nin TUS çalışmak için daha iyi olduğunu söylüyor. Daha az yorucu, yıpratıcı, işe göre maaş olarak tatmin ediciymiş.

@hakim oynayin dedi, yeni mezun olmuş biri. Okul bittikten sonra mecburi hizmet ataması için soruyor. Bu bahsettiği yerlerde maaş, nöbet, iş yoğunluğu, iş yükü, hasta sayısı olarak farklı yerler.

@bass solo da istediği bölüme girebilmek için rahat bir yere atanıp TUS çalışmak istiyor. Bu yerlerde çalışanlardan, bilenlerden tavsiye istiyor.

ambulanslarda 7-8 gün 24 saatlik nöbet oluyormuş ardından kalan günlerinde boşmuşsun.

@hakim sorduğum şey çok farklı. ama anladığın şeye de bir cevap vereyim.
tusun nasıl bir süreç olduğundan haberin var mı bilmiyorum. yoksa da bir öğren. ileride sunacağı imkanları, kariyerinde ilerlemenin ne kadar mümkün olabileceği, nöbeti, huzuru, hastası, şehri, parası gibi çokça değişkenin gösterdiği bölümlerin en uygununu kendine göre ve alacağın puana göre seçmek çok da kolay olmasa gerek. manavdan karpuz seçip 3 günde tüketmiyoruz burada. bundan sonraki hayatımızı etkileyecek bir seçim yapıyoruz. çoğu yeni mezun insanın kafasında da birkaç bölüm halihazırda var ama yanında soru işaretleriyle birlikte.

Ben de hep TSM daha rahat diye duydum şimdiye kadar.

@hakim oynayin dedi Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım pls. Adam mecburi hizmete gidecek, dediğin gibi istediği branşı seçebilmesi için oturup ders çalışması lazım. Hangisinde rahat eder onu soruyor. Şimdi gelip ona da laf edersin 6 sene yatmak için mi okuyor falan diye. Hadi diyelim ki asistanlık için branş seçiyor, stajı alınca fikrinin değişmesi gayet doğal. Hayat boyu yapacağı branşı seçerken dış kapının mandalının fikirleri kimsenin umurunda olmaz.

@hakim oynayın dedi arkadaşlara katılıyorum.

soru ile ilgili ayrıntılı fikrim yok ama tsm daha mantikli her zaman için, tus çalışmak istiyorsan. Hele ohal sebebi ile istifa edemeyeceginizi de düşünürseniz mantıklı ve iyi düşünerek tercih yapılmalı.

tuvalet banyo tavanlarına dikkat et. rutubet su sızıntısı vs bir şey var mı diye. mutfak dolaplarının içi aynı şekilde. pencereleri ve kapıları kontrol et. onun haricinde bir şey gelmedi suan aklıma.

Aidat - ek masraflar vs iyice sorun. Keske firsat olsa da komsulardan biriyle konussaniz. (1 saat once gidip birilerini yakalayabilirsiniz gerci adresi biliyorsaniz.)

Hasar vs varsa fotograflamayi unutmayin. Aradan 2 3 sene gecince ustunuze kalmasin. (Gerci ev yeni ama)

su basıncına bakın musluklarda ip gibi akıyor olmasın su, apartmanın içinde ve tuvaletlerde vs. koku var mı ona bakın genellikle varsa o kalıcı oluyor (apartmanın gideri kötü ise), balkon varsa içerden tavanlara mutlaka bakın akan kokan olmasın, ısınmaya bakın her odada cücük kadar petek varsa kışın zor olur, hangi yöne baktığını sorun/bakın, kuzeye bakan ev kışın soğuk olur,

Sabah direkt güneş alıyorsa bütün gün çok sıcak olur onu anlamaya çalış. Mesela bi de ev yalıtımlı mi hem ısı hem ses. En üst kat en alt kat iyi değil. Ana caddeye çok yakınsa çok trafik gürültüsü olur.

deprem?

ek yapayım;
ses yalıtımı + üst kattan yan daireden ses geliyor mu?
elektrik tesisatı ve priz kontrolü yap

dairenin mimari projesini edin belediye ve tapudan. projesine aykırılık var mı yok mu ona bak.
gezdiğin dairenin konumu mimari projede örtüşüyor mu onu kontrol et
belediyeden hakkında herhangi bir olumsuz karar var mı onu araştır. ruhsat ve iskanını da kontrol et.

not: eğer evi kredi ile alacaksan bu dediklerim ekspertiz raporunda bakılacaktır mutlaka.

dairenin fiziksel formu ile alakalı olarak da güney cepheli olmasına dikkat et.
odalarda yeterli priz var mı ona bak.
odaların orta yerinde kolon olmamasına dikkat et.
pencereleri kapatıp dışarıdan çok ses geliyor mu ona bak.

çekmece boyuna bak. benim önceki evde çekmecelere dikkat etmemiştim, kaşıklar sığmıyordu dikey olarak. öyle deme çok önemli bir detay bu.

www.zaytung.com

Burdan da biraz fikir edinebilirsiniz.

bok gibi. giymeyin. new balance giyin. süper. hem de popüler.

Bence New balance ile skechers al birini vur ötekine. Bunlara verilen 250 300 liralara yazık. O parayı vereceksen salomon veya columbia al. Merrell da olur.

Dikkat ettiysen nike adidas olayına hiç girmedim.

bana kinetix gibi geliyolar. alışamadım tiplerine. basit ve çirkin çoğu. rahatlığını bilemem.

Ayağının şeklini alınca o yastığa basiyormussun hissi kisa sure sonra kayboluyormuş çabuk deforme oluyor dediler. Ben baya araştırmistim geçen sene Nike çok başarılı bence, skechers biraz moda sadece yenice çıktı diye

arkadaslar bir de bunu giyenler yorumlayabilir mi? Şeklini kaybediyormus öyle duydumdan ziyade, giydim, denedim şöyle oldu diyecek bir yigit yok mu?

skechers bizim ülkede şimdi moda amerikada 30 yıldır var, yürüyüş denilince sketchers çok iyi bence kapalı alanda spor ya da koşu için nike adidas, amerikada 90 tl almıstım 250 300 ise çokmuş tabi indirim beklemek lazım, ama kesinlikle kullanışlı özellikle uzun yol yürüyorsanız ayaklar hiç ağırmıyor

edit: giydim, kaç tane denedim formunu kaybetmedi. bence o açıdan nike adidas kadar oluyor deformasyonu

skechers yeni aldım o yüzden deforme oldu diyemem. nike air pegasus var yaklaşık 1 senedir kullanıyorum sanki dışarda spor ayakkabı ile değil de evde halıda çorapla yürüyomuşum gibi. Nike ın üst seviye ayakkabıları ile yarışamaz diye düşünüyorum

O giyince rahatlık veren hissi 1 ayda kayboldu. Hafiflik konusunda sanki hiçbir ağırlığı yok gibi. Adidas ve Nike' dan daha rahat bence. Başka bir arkadaşımda daha var o da memnun.

Popüler olduğu için mi yoksa rahat olduğu için mi alacaksın ona karar ver önce.

Bazı dönemler sağlam indirime giriyor onlardan almak lazım. Memory foam özellikli olanları iş görüyor, diğer modelleri para tuzağı gibi vermem ben o parayı.

Tavsiye istersen şuan mizuno wave rider kullanıyorum. Memnunum ama eskidi iyice, nike lunaracer yada free flyknit e bakacağım. Öve öve bitiremiyorlar.

Linktekinin siyahını aldım 2 ay önce, inanılmaz rahat ve kullanışlı, çok da estetik fikrimce. Diğer modelleri bilmiyorum.

www.google.com.tr

bu markaya karşı ben de önyargılydım ama şu an bendeki memory foam modeli hayatımda ayağıma giydiğim en rahat spor ayakkabıdır. aylardır giyiyorum (6 ayı geçti) en ufak bir deforme hissetmedim, hala ilk günkü gibi. bu ayakkabı ile saatlerce yürüsem de ayaklarımda en ufak bir sıkıntı meydana gelmiyor, puf puf bulutların üstünde yürüyor gibi hissediyorum ki bu benim gibi bi kaptırınca kilometrelerce yürüyen bir insan için çok büyük bir nimettir.

skechers'a alıştığımdan beri evdeki adidas'ların, nike'ların yüzüne bakmaz oldum. new balance'ı ise çok şükür şu ana kadar hiç eve sokmadım. yan tarafındaki eşşşek kadar n harfi ile tam bir görgüsüz ayakkabısıdır o benim için.

hiç giymedim ama çok çirkinler, nasıl moda oldu anlamadım. bikaç senede bir böyle patlayan ayakkabı bir markası oluyor. yıllar önce converse patlamıştı herkes ona "çok rahat abi yaaa" diyodu. düşün, dümdüz tabanlı converse, artık neresi rahatsa. sonra superga ve vans patladı. sonra new balance patladı. şimdi de skechers, bikaç seneye de başka bişi patlar. tabi bence skechers bu saydığım markalar arasında en az estetik olan modellere sahip marka. millet "bu kadar çirkinse kesin çok rahattır, bu fiyatın bir anlamı olmalı" falan diye düşünüyo heralde :(

Kendisine karsi bos degilim. Yillar once Amerika'da eyalet degistirmis, deli gibi yurumus, ve ayagim su topladigi icin bir magzaya girip spor ayakkabi alip eski ayakkabilarimi atip cikmistim. Bayagi cirkin, cok ucu olmasa da ucuz bir ayakkabiydi. Sonra o ayakkabinin dunyanin en rahat ayakkabisi olduguna karar vermem cok uzun surmedi ve markasi o zamanlara kadar hix bilmediğim skechers' di. Ne kadar cabuk eskidiler bilmiyorum ancak bayagi giydigimi hatirliyorum. Hala en rahat ayakkabilar siralamsinda bir iki arasinda gidip gelir.

Go walk memory foam var, çok rahat. Tozlu yollarımızda kir hemen rengini değiştirdiği için çok sık giyemiyorum ama 6 ayda bozulmadı. Ayağımı neredeyse tüm ayakkabılar vuruyor. Skechers gözüm kapalı alabileceğim nadir markalardan biri. Adidas Superstar ayağımın arkasını parçaladı. ZX700'ü ile seviyeli bir ilişkimiz var. Nike hiç giymedim, rahat gelmedi. New Balance'ın bir modelini uzun süre giydim, sonra ne olduysa tabanı sürtüp dev su dolu balonları oluşturdu. Skechers diğerlerini döver yani benim gözümde.

Not: Bu mesaj Birkenstock Arizona Softbed ile yazılmıştır. Bu terlik hepsini döver.

Valla 250 300 tl verme ama indirimli bulabilirsen al. Ben gayet memnunum. Uzun sure ayakta durdugumda topuk dikenimden dolayi cok agrim okur. Bu ayakkabiyi giydigimde kilometrelerce yurusem koymuyor.

New balance demisler ama guldum ben baya. Nb dedigin gazuk gibi ayakkabi. Sikecirsla kiyaslamam bile pehh

geçen ay tabanı jelli olan modellerden aldım. Çok memnundum hatta diğer ayakkabıları giymek istemiyordum ama dün farkettim ki sağ tekinin tabanındaki jel aşınmış, baya değişik bir form almış. Bugün müşteri hizmetlerine yazdım bakalım nasıl bir cevap gelecek.

Anneme de kendime de aldım, yaklaşık 2 aydır giyeyorum memory foam olanı, hakikaten çok güzel. Saatlerce yürüyorum gün içinde bazen ama ayağım yorulmuyor ve dolayısıyla eve daha dinç giriyorum. Tavsiye ediyorum, şiddetle!

Deichmann'da memory foam taban satıyorlar 10 liraya. Tabanım artık yeterince köpüksü değil diyenler alıp ekleyebilir.

hocam 6 aydır kullanıyorum. Dizim problemliydi o nedenle kullanmaya başladım. Kesinlikle hiç yormuyor ve dize yük bindirmiyor. Bazı modellerinin şekil alan tabanlık dışında yere basan kısmı da çok yumuşak ve darbe emici oluyor. bu ayakkabılar varken bütün gün yürüsem de ayağım, bileğim ve dizim ağrımıyor.

İnsan tabi ki yoruluyor tüm gün ayakta kalınca ama diğer ayakkabıları kullanırken ayak tabanlarım ağrırdı. Kesinlikle çok rahat.

200 TL nike a adidasa vereceğime 300 TL yi gözüm kapalı tekrar veririm.

Bu arabayi almak icin hicbir sebep goremiyorum.

toyota'nın 93 model arabasını kullanıyorduk geçen sene. araba bildiğin taş gibi. öğrenmek için alınabilinir. ki 1998 modelleri daha genç olduğu için haşat değilse daha da sağlamdır. gidip şahin doğan vs. alana kadar alın rahat rahat kullanın derim. tabiki biraz bakım ve masrafı olur umarım alacaksanız dürüst satıcılarla karşılaşırsınız. bol şans. toyota'nın 15 civarı daha iyi arabaları da bulunabilinir.

@sckxyss sebep şu: bir yakınımız alıp satıcı. Kendisi bu arabayı bize 15 e satacak 6 ay askere gidene kadar bu arabayı kullanacağız. Askere giderken de 15'e hemen geri alacak.

bana da geldi,

darbeden sonra sağlıklı iletişim için..

bana da turkcell'den geldi herhalde ortak bişey yapıyolar.

30 gün boyunca 100 dk 500 mb geldi. Sağlıklı iletişim içinmiş.

Size niye 10 gb? Paketiniz ne?

30 gün boyunca 100 dk 500 mb geldi. Sağlıklı iletişim içinmiş
+1
Ne alaka anlamadım. Mümkün olsa geri veririm. Tt benden uzak olsun

socializer.cc sanırım buna benziyor. Görsellere picasso face yazınca daha çok görsel ve açıklama bulabilirsiniz. Ben de akşam Sanatın Öyküsüne bakıp yazmaya çalışcam.

hümanizmin ve modernizm'in meşhur "birey"ini getirdiği durum, endüstriyel teknoloji ile elele vererek, yani bir yıkı-bozum-yapıbozum. picasso da bunu tebarüz ettirmiş.
kabataslak nedeni (niye kabataslak çünkü üşeniyorum sadece başlık ve isimleri vericem): picasso sürrealist menşeili bir kübist (sürrealist kısmını karıştırıyo olabilirim) sürrealistler kübistler fütüristler dadacılar her şeyi yıkarlar. zaten leatroamont (ismini yazamıyom isidore ducasse ismiyle de bilinir; maldoror'un şarkılarının yazarı) ve fransız sembolistleri diye ismi zikredilen baudelaire mallarme rimbaud'dan itibaren (bu üçü değil ama isidore ducasse bir işaret bir ikazdı) sanat bir yıkıma dönüştü. en son andre breton dedi ki "en yalın biçimiyle sürrealist eylem, elde silah sokağa çıkarak gözlerini yumup kalabalığın üzerine, sıkabildiği kadar kurşun sıkmaktır. günümüzün aşağılayıcı ve ahmaklaştırıcı düzeniyle bu şekilde başetmeyi hiç istememiş olanların yeri, göbeği namlunun ağzındaki kalabalığın içindedir." zaten ondan ve picassodan falan filan sonra sanat bitti, yok oldu. pop art kaldı geriye.

özet: bunlara dair edinilen bişeyler varsa zaten bu tablo konuşur. yoksa da yorumlanmaz. ama ödev falansa konuşmasını yorumlama başlığında eritebilirsin. konuşturmak için o mezkur şairlere hatta resmin o noktaya bilhassa gelişine (caravaggio'dan hieronymous bosch'lara ekspresyonistlere cezanne'a bakmadan olmaz) azcık dokunmak temas etmek lazım, diye düşünüyorum ben naçizane.

başkası için yazıcaksan 500-1000 liradan aşağı yazma.
söylüyceklerim bu kadar değil ama yazı imleçi yanıp sönüyor perde kapanıyor.

fotokopicide

Fotokopici yapar, sayfaların açılırken kasmamasına dikkat et.

Room.

Komedi istiyorsan da What We Do in the Shadows.

Intouchables. Birkac sene oldu ama guzel izlenir yani.

Deadpool.

yepyeni ahit (the brand new testament) fransizca ismini becerip yazamadim :)

Sivas <3

sarmaşık
freaks

son zamanlarda izlediğim en iyi film danish girl'dü

Biraz önce the cat on a hot tin roof izledim. Adam gibi filmdi.

zor olan kısmı cesaretle alakalı birşey, gerisi bildiğin algoritmik hareketler bütünü. teknik şeyler yani. ''ay boğulacağım şimdi'' diye paniklemezsen çok rahat öğrenirsin.

Öğrenmenin yaşı yok tabi ki öğrenebilirsiniz. Benim gittiğim kursa 40 50 yaşındaki amcalar gelip 2 ayda (toplam 24 seansda) öğrenmişlerdi.

suya girdiğinde boğulma korkun olursa öğrenemezsin ya da çok zorlanırsın.

yaşla ilgisi yok aslında.

lisedeyken 2 kere kursa gittim. tekniğini falan öğrendim ama yüzüstü kalma korkum yüzünden öğrenemedim. (aynı yaştayız bu arada)

benim de böyle bir korkum var. yıllardır kurslara giderim bir türlü öğrenemiyorum. ama bu yıl kesin öğreneceğim. ÖĞRENEBİLİRİZ, SİZ DE İNANIN. inanınca olur bencefhhfsdf.

26 yaşında öğrendim. havuzda çok pis boğulduğum için o korku hala var. burnuma su kaçtığında deli gibi panikliyorum. korkudan kurtulunmuyor. sadece baskılanıyor. şimdi gayet iyi yüzüyorum ama karayı hep görmem lazım. bir gece şnorkelle yüzerken yönümü şaşırdım zaten karanlık aha dedim 2 sene önceye kadar boyu geçemeyen ben denizde ölecekmişim. kahpe kader diyorum. meğersem gözlükten göremiyormuşum. kara yakınmış.

bir de normal yüzme kursunda yüzme öğretiyorlar ama bildiğin teknikli. çok büyük değilse korkun bastırabiliyorsan çok faydalı oluyor. biz iki arkadaştık. o arkadaş boğulmuş ambulansta diriltmişler. o mesela öğrenemedi. niye dersen çocuk kafasını suya sokmaktan korkuyor hoca buna kulaç atmayı öğretmeye çalışıyor. onlar için ayrı terapi gibi bişiler olmalı bence.

i.hizliresim.com

Yaşla alakası yok ki istersen 60 yaşında git kursa, kime ne. Önemli olan cesaret ve neden korktuğun. Misal ben cm cm yüzebiliyorum ancak ASLA ayaklarımın yere degmedigi derinlikte yüzmem. Yollardaki yağmur birikintilerine bile bakarken binaların yansimasini görünce altıma sıçıyorum.

algida secicilik olabilir. konusmalara baktiklarini dusunmuyorum pek. ama whatsapp'a birini ekle direk facebook'ta cikiyor taniyor olabilecekleriniz bolumunde.

alakasız oluyo. tesadüf diyoruz. veya işte başka bi cihazdan aramıştır, hesapları bağlantılıdır, aramıştır hatırlamıyodur, bi başkası girip onun telefonunda aramıştır vs. gibi alternatif açıklamaları vardır. telefon görüşmesinde bahsettiğiniz şeylerin reklamını karşınıza çıkartıcak bi teknoloji yok.

valla ütü yazsa ütü gelir, hiç mi aratmamış, yazmamış? yoksa tesadüf gibi..

Hayir aramamis internette. Baskasi da girmedi eminim. Teseduf olma ihtimali cok dusuk diye dusunuyorum. Ben reklamlara dikkat ederim, hatta isim bu, bir tane utu reklami gormedim yillardir.

son zamanlarda böyle başlıklar/sorular artmaya başladı, bir b.kluk var galiba. Hani yapmak isteseler yaparlar, google'ın da apple'ın da ses tanıma olayı gayet iyi Türkçe algılayabiliyor kelime bazında. Fakat pil tüketimini baya etkilemez mi böyle bir şey? bir de internet olmadan çalışmıyor onlar mesela.

ama bence de arkadaşınız gmail, youtube vb. hesabı açık olan bir bilgisayarda tek bir arama yapmış olsa bile yeter. Ki cookieler sayesinde oturum açılmamış şeyde bile takip edebiliyorlardı galiba.

Öyle olsa sende de çıkardı! Çıktı mı?

gsm hattı üzerinden konuştuklarınızı hiç bir üçüncü firma alıp kayıt edip kendi sunucularına gönderemez (sizin bilgi ve onayınız dışında tabii), iletişimin gizliliği ihlalidir adamın götünden kan alırlar kan, insanlar neler neler konuşuyor telefonda.

voip üzerinden yapılan görüşmeler servis aldığınız yer ile olan anlaşma ile belirlenebilir (en azından tr içinde) o konuda bir şey diyemeyeceğim.

belki arkadaşına falan yazmıştır hede ütü bakıyo sen ne tavsiye edersin gibisinden yada dedikodunu yapmıştır internet üzerinden.

algıda seçicilik diyeceğim bende. diğer türlü internet hareketleriniz evet izleniyor takip ediliyor ve reklamlar bunlara göre çıkıyor bu ayrı bişi.

Valla bana telefonda seninle konusmamiz disinda internette aratmadim dedi. Algida secicilik veya tesaduften baska bir secenek de yok gibi.

en son mesela samsung akıllı televizyonların insanları dinlediğine dair haberler çıkmıştı. gayet olası bence hele veri madenciliği bu kadar manyakça seviyeye geldiği düşünülürse.

o değil de bende niye hep bekar anneler sik arıyor reklamı çıkıyor acaba :|

Merak ettim. Aynı şeyi ütü için değil de yine başka bir ev eşyası için denediniz mi? Denediyseniz sonuç ne oldu?

Birde bağımlılık yapıcı madde tedavisiyle ilgilenen hoca şüpheli bir şeyi(mal, paket gibi şifreler) telefonda çok sık tekrar ederseniz telefonunuz emniyet tarafından dinlemeye alınıyor demişti. Böyle bir şekilde çalışıyor olabilir.

bazı uygulamaların mikrofonu kullandığı için anahtar kelimeleri tanımlaması zor olmaz. konuşmayı dinlemiyor filtre sistemi gibi bir durum var.

arkadaşınızı arayıp deneyin isterseniz. sürekli alakanız olmayan bir üründen bahsedin daha önce tarayıcıda falan aratmadığınız bir ürün olsun. sonra çıkan reklamları takip edin. sonra bu araştırmayı gelip burada paylaşın :)

Evet facebook, google başta olmak üzere "big data" ile ilgilenen küçüklü büyüklü şirketler dinleyebiliyor. Gizlilik deyince "sıradan insanlarız, kim ne yapsın bizi" dememek gerekiyor. Örneğin google, tercihlerinizi, yönelimlerinizi, zaaflarınızı annenizden, sevgilinizden daha iyi bilebiliyor. Bunu, küçük küçük verileri toplayıp bu verileri anlamlı bir bütün yaparak sizin profilinizi oluşturarak yapıyor. Tıpkı bir polisin peşinde olduğu katilin profilini çıkartması gibi. Elde ettikleri bilgi dünyanın en çok para eden bilgisi.

nasıl oluyor==> www.ardaderinkaya.com.tr

telefondan dinlemeyle olmaz o isler. arkadasin muhtemelen telefondan sonra merak edip o utuyu aratmistir internette. sonra karsisina reklam olarak cikmasi normal.

fb mikrofon üzerinden dinliyor +1

www.reddit.com

ekleme:
hadi senin basina gelen tesadüf olsun. ama tek sen degilsin ki bunla karsilasan. hepsi de tesadüf olamaz ya.

Algıda secicilik tesadüf falan diye kendinizi kandirmayin bosuna bir suru aplikasyonda mikrofon ve kameraya erişim izni veriyoruz. Boyle bir bilgi hazinesini hic etik değil diye kullanmayacaklarini mi dusunuyorsunuz gerçekten?

var evet ve kötü bence. parayı takip etmenin pintilik olduğunu düşünürdüm de bi ara parasız kalınca pintilik değil gereklilik olduğunu fark ettim :/

Paran varsa, sorun çekmiyorsan bence bir sorun yok.

Guzel insan,en sevdigim.

Her boka pazarlik eden insanida hic sevmem,adam toka satiyo tezgahta 3 tanesi 2 lira onunla pazarlik ediyor,olsun adam yemesin icmesin olsun aq.araba alirken et pazarligini,ev alirken,toka yani etme,birde ovunme bununla,cok ucuza aldim diye.

"Paranın hesabını bilmeyen insan fakirliğe mahkumdur"

-Mcfly

Ben de öyleyim. Maaşım tam ne kadar onu bile bilmiyorum. Fatura gelir, tahminimden çoktur mesela aa çok gelmiş der öderim niye çok geldi diye hiç soruşturmak aklıma gelmiyor. Bankadan kredim var, atıyorum borç bittiği halde hesabımdan para çekmeye devam etseler fark etmem. Cüzdanımda ne kadar var bilmem, kredi kartının limiti ne kadar bilmem, sık sık bu yüzden yetersiz bakiyelere vuruyorum markette falan. Ufak meblağlarda borcum varsa birine ödemeyi unuturum, birinin bana borcu varsa istemeyi unuturum. Bu yaşa kadar nasıl geldik böyle hayret.

"Paranin hesabini bilmeyen insan zengin insandir,ne guzel insandir"

-duptis

bende üç aşşa beş yukarı böyleyim ama bankada ne var ne kadar yeter ne kadar nereye harcamışım arada sırada bakarım, çok açılmışsam ona göre kendime çeki düzen veririm.

ben kesinlikle böyleyim..genelde cüzdanımda nakitim kalmadığını saçma durumlarda fark ederim mesela. Sonra para çekmekle uğraş falan.. Ya da bir alışveriş yapacaksam tabii ki uygun olan fiyata almaya çalışırım ama o kadar küsüratla ilgilenmem. Küçük hesaplar peşinde hiç koşmadım.

Çok gereksiz harcama yapan bir olmadığımdan kendi muhasebemin peşine düşmeden sorunsuz geçiniyorum. O hissiyat önemli parayı bilmesem de nerde durcağımı hissediyorum ne yapıp yapmacağımı alıp almayacağımı falan.

Ama dediğim gibi öyle gereksiz harcamalar yapan biri olmadığımdan bence sorun olmuyor. Alış veriş yapmayı çok seven biri olsaydım bu huy çok pahalıya patlardı.

Çok güzel bir şey. Rahatsın işte. Ne istiyorsun?

Bende de var o dert. Bir süre sonra ipin ucu kaçıyor.

Bence hiç sıkıntı değil çünkü bu kadar rahat ettiğine göre geliri açısından bir problemi yok.

Eğer ileride gelir sıkıntısı çekerse zaten dikkat etmeye başlayacak, bu elinde olan bir şey değil.

Paranız yokken zorlasanız da böyle olamazsınız.

Ben de böyleydim sonra para akışı kesildi mesela, artık öyle değilim.

tebrikler, zenginsiniz.

benim bu konulardaki görüşüm:
Cebimde ne kadar para olduğunu bilmiyorsam zenginimdir.
ama yaptığımda şu oluyor şimdi bu ürüne gerçekten ihtiyacım var mı ? var cevabı geliyorsa bu ürünü aldıktan kaç ay sonra düze çıkabilirim benim maliyemi ne kadar etkiler .
bu ürünü alırsam günlük harcayabilecek ne kadar param kalıyor falan... neyse fakirlik böyle birşey :/

Öğrenciyim, zengin değilim.Para üstü bile saymam. Parayla ilgim yok. Hinlik yapmaya çalışan yoksa 3e 5e bakmam. Allah korusun bişe olsa cüzdanımda şu kadar para vardı diyemem. Üstümde, çantamın bir köşesinde bir miktar para mutlaka bulunur zor durumlar olursa ya da ilgisizlikten unutkanlıktan para almamışsam yanıma ona güvenirim. Bence problem yok! Parayla çok haşır neşir insan da sevmem (ha zor durumdadır o ayrı).

Maaşımı, cebimdeki parayı bilirim. Çoğu zaman dikkatli harcarım, neyin nereden daha avantajlı alınacağını bilirim. Donanımhaber ölücüsü kıvamında takılmadım hiçbir zaman ama neticede para kazanmak ve yaşam standartlarımızı yükseltmek için çalışıyoruz. Bu da parayı iyi yönetmekten geçiyor diye düşünüyorum.

www.telegraph.co.uk

Şuradaki app'leri deneyebilirsin.

gobotany.newenglandwild.org

Bir de bu var.

İsmini bilmiyorum ama yabani bir ot bu. Benim saksılarda da çıktı kendi kendine. Çiçeği ya da meyvesi yok. Bir süre sonra da beyaz beyaz değişik bir hastalık geldi yapraklarına, ben de diğer çiçeklere zarar vermemesi için söküp attım.

Ot +1

Babama sordum.

Çok da kuvvetli meret, diğer bitkiler egöre kökü falan baya sağlam..
Merak da ediyorum ne diye..
Kopartıcaz madem..

Pl@ntNet diye bir uygulama var. Konumu açıp fotoğraf çekiyorsunuz. Yaprak, çiçek, meyve ne arıyorsanız seçip bulunduğun bölgeye göre tarıyorsunuz. Başarılı sonuçlar veriyor.

bunun adı salmanca (ığdır yöresi)
ak kazayağı türkçesi. yenilebilir bir bitki. tıpkı ıspanak gibi tadı var. ketenin içerisinde çox hoştir

Kıkırdak/kemik dokudan yumuşak dokuya kadar her türlü problem olabilir. Doktor da muhtemelen Mr ya da röntgen ile teşhis koyacaktır. Ortopediden randevu almanız lazım.

Ortopedi ya da fizik tedaviden randevu alın. Ben fizik tedaviye gitmiştim aşil tendonu zedelenmesi için. Krem, ilaç ve ayakkabı için topuk yükseltici vermişti. Bekleyerek geçen bir şey değil maalesef.

@Jazzabel +1

Soğuk uygulama mutlaka yapın. Faydasını görürsünüz.

lanet olsun iş hayatına :( ben de gelmek isterdim. otostopla gidersin ama hazırlıklı olman lazım. burası türkiye nolursa olsun interrail tr yol açık yola tek çık sloganı olsa da bir arkadaşınla gitsen daha iyi olur. olmuyorsa da yapacak bişey yok. kendine güven, yanında kendini koruyacağın biber gazı, çakı, bıçak vs olsun. sana soru sorduklarında kısa ve net cevap ver. muhabbeti uzattırma. çok fazla samimi olma, doğruları söylemek zorunda değilsin baya ayrıntı sorarlarsa. her duran araca binmek zorunda değilsin. otostopla en son eskişehirden antalya kapadokya kayseri yaptık. yalnız da otostop deneyimim var. kendini güven ve karşındaki bu güveni hissetsin.

@tuborg yesili hocam cantama neler koymalıyım sizce? sizde iyi gezmişsiniz, maalesef başka çıkabileceğim arkadaşım yok :)

çantana ne koyacağın biraz da sana bağlı. min eşya almaya bak ama. ben kadın halimle bu gezide sırt çantasından bir tık büyük bir çantayla gittim herkes 50,60 lt takılırken. yükün az olması avantaj. temiz çamaşır kıyafet, atıştırmalıklar ( bu hayat kurtarıyor ) güneşe karşı şapka gözlük,çadırda kalacaksan çadır tulum mat zaten olmazsa olmaz ve el feneri de olmazsa olmaz. powerbank de baya işe yarıyor.

gezgini gezdir diye bir fb grubu var yine bu interrail trnin alt oluşumu.adını yanlış hatırlıyor olabilirim ama bu tarz bişey. oradan kendine yol arkadaşı bulabilirsin normalde çok sevdiğim bir oluşum değil ama faydalı olduğu da gerçek. fb kullanıyorsan şansını deneyebilirsin.

Kumbarayı bozdurma.

otostop tehlikeli olmaz mı? tren ucuz olur.

@komando kani var bende bu saydığım güzargahta tren yokki yahu :)

Pardon ben istanbul-ısparta diye okumuşum.

Ispartadayım. Eğirdir konusunda ve çevre hakkında merak ettikleriniz varsa mesaj atabilirsiniz.

Gelmişken Kovada Gölü ve Yazılı Kanyonu görmeye çalışın. Zirvede yörük çadırında çay için.

Telefonda gökyüzüne tutunca nerde neyin olması gerektiğini gösteren uygulamalar var, olmadı bilgisayarda tüm gökyüzünü olduğun yerden görünmesi gerektiği gibi simüle eden programlar var. Buradan anlattığın kadarıyla orada ben bulamam o yüzden söylüyorum.

@Adramelekhh

Adi nedir uygulamalarin?

www.stellarium.org

Uygulamayı bulamadım ama pc'de buna benzer bir şey kullanmıştım. Bu işini görür. Asıl kullandığımın adını bulamadım malesef, onda yer seçip saat seçiyordun bunda da olmalı.

Mars imis. Sahane.

Sky view diye uyg olacakti

bi an gelse de hangi gezegendeyim onu bile bilmesem...

Stellarium en iyisi. Fakat paralı.Onun işini görecek uygulama google sky map.

Hohner Marine Band Special 20 do majör.

2 yıldır kullanıyorum. Memnunum.

Ne tarz müzik icra edeceğine göre değişir ama diatonik mızıka aradığını varsayarsak special 20.

Yalnız, Special 20yi "progressive" ailesine aldı Hohner o yüzden Marine Band olanını bulamayabilirsin. Bir fark yok.

Ben de Hohner Special 20 ile başladım (C).

marine band hassas mizikadir, yan deliklere cok hafif bile uflense ses cikarir, temiz ses alman zorlasir, baslangic icin onermiyorum. ben de marine band ile basladim, keske plastik govdeliyle baslasaymisim diyorum.

ilk mizikan plastik govde olsun, agzin mizikaya alisana kadar cok salgi uretir, mizika kirlenebilir. plastik govdede temizlemek kolay. yika gec. marine band'i temizlemek icin acmak gerekiyor, kolay yapilabilen bir sey degil :)

asagidakilerde ustten baslayarak bakabilirsin, butcene uyani alirsin.

Hohner Big River Harp
Special 20
Golden Melody

ek olarak facebook'ta turkiye mizika platformu diye bir grup var, oraya da girmeni tavsiye ederim.

mizika alinacak yer olarak da do-re muzikten sasma derim.

Hohner Golden Melody ile baslamistim ben. Gayet guzel bir mizikadir.

işlem:
leğen sicak su sabun = bunlarla ayaği masaj yapar gibi ovala

öncelikle geçmiş olsun. aşil tendon zedelenmiş olabilir. şişlik için buz koyun, hekime görünün.

bilekse kırmış olabilirsiniz şişlik de onu gösteriyor. kırık bilekle yürüyemezdim demeyin kırık bilekle 2 ay yürümüş hastalar biliyorum sonrasında ameliyat gerektirmiş. elinizden gelen tüm yöntemleri (buz , masaj) deneyin. fazla zorlamayın üzerine yüklenmeyin. yarın geçmezse hastaneye gider anlatırsınız böyle böyle diye.

Ayak bileği bağlarınızı zedelemiş, kırmış veya yumuşak doku zedelenmesi yaşamış olabilirsiniz.

Doktora görünmenizde fayda var.

memrise böyle bir şeydi sanırım.

Memorizer tam olarak böyleydi. Ben 3 4 yıl önce bilgisayarda kullanıyordum.

en uygunu sompo japan'dan almıştım, bir bakın derim.

Bir de Generali'yi deneyin. Websitesi üzerinden fiyat teklifi alabiliyorsunuz.

Ben de sompo japan'a yaptirdim. Diger yerler 500'den aşağı konuşmadılar.

sigorta dükkanımdan kesin sorgulayın.

merhaba. artık okumuyorum da okurken ben bilgisayarı c, d olarak temizliyordum. hard diskteki filmlerin isimlerini komple küçük olarak düzgünce yazıyordum htsc, bbrip falan o çıkıntıları siliyordum şimdi olsa köpeği falan tararım. ekşide final zamanı ders çalışmamak için yapılan gereksiz atraksyonlar tadında bir başlık var. oturur onu okuyabilirim.

sallamışım başlığı: eksisozluk.com

Ders çalışırken sıkıldığımda duşa girerdim. Sonra temiz temiz sıkılmaya devam ederdim.

Odaları gezerdim. Nette vakit öldürürdüm. Hayallere dalardım.

twitter, facebook, haber okumak, okulun sitesine yeni bir şey var mı diye bakmak, bilgisayara ssd ve ram almayı düşünüyorum onlar için araştırma yapıyorum, en ucuz nerede bulabilirim, performansa etkileri falan. sözlüklere bakıyorum, donanımhabere bakıyorum.

en guzel zaman gecirten notlari duzenlemek, boyle yukari dogru ozenle yukselen bir notlar yigini, onlari grup grup koltuga yaymak, onem sirasina gore acil calisilmasi gerekeni one cikarmak fln.

kitaplığımı boşaltırım. baştan aşağı yeniden düzeltirim.
eski fotoğraf albümlerini çıkarırım bazen de. babamın askerlikteki anı defterini bile okuduğum oldu.
bazen de markete gider boş reyonlarını izlerim. markette dolaşmayı seviyorum. böyle durumlarda direkt çıkıyorum makyaj ya da kıyafetle uğraşmıyorum ekstra.
ama öyle evde canım sıkılınca hiç makyaj yapmadım herhalde. o silmekle kim uğraşıcak diye kestirip atıyorum.

Sıkılınca nete girip bir şeyler okurum. Mızıkayı alır mızıka çalarım. Duş alırım, çıkar 5 dk dolaşırım, telefonla konuşurum.

Genetik o da boy gibi.

Yağ oranıyla alakalı değil.

Meme dokusu ayrı bişey, ne kadar yağ yakarsan yak kalır.

Tabii bahsettiğimiz kadın memesi ya da içinde meme dokusu gelişmiş bir erkek memesiyse geçerli.

acemi nickinin hakkını acayip veriyon ha.. he yağ evet..

genetik. nokta.

genetik, çevresel koşullar, gelişim dönemi beslenme alışkanlıkları

Meme dokusunun yağ ile alakası yok. Yağlanma üstüne ekstra büyüklük sağlar. Ayrıca vücudun nereden yağlanacağı da genetikle alakalı. Bazı kadınlar meme yerine kıçtan yağlanır ilk olarak. Direkt erkek gibi önce göbek yapanı bile var.

sefil +1

Sadece genetik değil.
Ayrıca spor yapınca küçüldüğünü söyleyen kızlar var.

acemi hormonlardan bihaber :D

genetik ve hormonel. dışarıdan hormon alırsan büyüyebilir/küçülebilir

Önemli bir kısmı yağdan oluşur, bilmeden konuşmayın. Body falan yapan kadınların fındık kadar kalır, o fotoğraf çektirenlerinki silikon veya içten dolgu.

ama vücudun nereden yağlanacağına genetik karar verir. Kilo alırsan memeler hemen büyümeyebilir, ya da kilo verirsen ilk önce memeler küçülür denemez.

hormonla alakalı olsa gerek ki transplantasyon sonrası östrojen alan herifler meme yapabiliyor ya da jinekomastili kimselerde meme olabiliyor, hormon fazlası yüzünden.

hormon seviyesi nelere bağlı onu bilmiyorum; gen işin bir parçası herhalde. ama belki çevre etkisiyle genin tayin ettiği hormon seviyesi yine duruma kişiyi adapte eden başka bir gen sayesinde değişiyor ya da söz konusu geni etkiliyordur? sefil'e sormak lazım.


@sefil: teşekkürler cevap için. gayet net bence.

yahu genetik de dışarıdan östrojen alan erkeklerde memeler büyüyor ama? demek ki çevre de etkili.

bu da genellikle östrojeni taklit eden pestisitler, soya ürünleri, bazı bitkisel ürünler sebebiyle oluyor. soya desen girmediği paketli ürün yok.

tabii bunu okuyan embesil kızlarımız östojen falan almaz umarım.

Evet genetik ama orada yag dokusu yok ne kadar yagdan zayiflarsan zayifla memen kalir diyenlere gulucuk gonderiyorum, kaniti ne yazik ki benim. Vucut gelistirmeye baslamadan once yag oranim yuzde 18 19 idi, 2 senedir duzenli bu sporla ugrasiyorum, yag oranim su an yuzde 14 ve memem de bu surecte kuculdu, evet. Cinsiyet tabii ki kadin. /:

@treamorg memen kuculur (boyut) ama meme dokusu kaybolmaz

La noix evet tabii ki doku kaybolmuyor ama ergenlik doneminde olusan meme de safi o dokudan ibaret olmuyor, doku ve yag ile oluyor o guzelim memeler /:

@godoşu beklerken,
spesifik olarak bu dokuyla ilgili bilgim yok. literatür taramaya da zamanım yok ne yazık ki. ancak olabiliteler açısından bakarsak;

- hormon seviyesi genetik altyapıya bağlı. o hormonu ifade eden gen ne kadar aktifse hormon üretimi o derece fazla olur. ancak hormon protein halindeyken başka birtakım protein etkileşimleriyle etkisi engellenebilir.dolayısıyla sade ve sadece genlere baglı degil ilave olarak hücre içi protein etkileşimlerinden de söz edeceğiz.

- hormon seviyesi yalnızca genetik yapıya bağlı değil. çevresel faktörler bu seviye dalgalanımını gerçekleştirebilir. bunlara nutrientler yani yediklerimiz, stres faktörleri, anne karnında maruz kalınan etkiler, güneş ışığı, radyasyon vs sayılabilir. bunları hormonu o bahsettiğim diğer protein etkileşimlerinden kurtardığını düşünün. yani hormon serbest kalıyor gibi. ve/veya bu faktörler sebebiyle o proteinler daha çok o hormona saldırıyor ve hormonun etkisini zayıflatıyor. bu faktöre bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.

-çevresel faktörlerin bir diğer etkisi de genler üzerine. diyelim ki soya ile beslendiniz. soyanın etki ettiği gen x geni olsun. x geni direkt o hormonu salgılamıyor ancak hormonu salgılayan geni dolaylı olarak etkiliyor. geni açılmasını veya genin ifadesinin artmasını sağlayan etkide bulunursa hormon salınımının pozitif olarak artması beklenir. yine başka bir faktörün ise y genini açtığını, bu y geninin de hormon salgılayan genin kapanmasına sebep olduğunu düşünelim. dolayısıyla burada da negatif bir regülasyon var. yine başka bir şekilde başka bir faktör de z geninin kapanmasına sebep olsun. bu z geni de hormonla ilgili geni açıp/kapanmasına sebep olabilir.

basitçe böyle gibi gibi. dolayısıyla genetik etmenler işin içinde okey. bunlar gen yapısıyla alakalı şeyler.
bir de aslında bu duyuruda kullandığımız genetik ifadesi biraz yanlış. kalıtımsal demek daha doğru oluyor. dolayısıyla aslında bu durum hem kalıtımsal hem genetik.

kalıtımsal olması anneden veya baba soyundan gelecek şekilde bize kalıtılan genetik altyapı. meme büyüklüğünü bu belirleyebilir. genetik etmenler ise bu kalıtım paterninin ifadesini belirler. yani mesela gelişim döneminde maruz kalınan etmenler sebebiyle kalıtımdaki ifadenin o çevreye olan uyuma göre değişkenlik göstermesi ki meme büyüklüğünü bu da belirliyor.

fazla karıştırmamışımdır umarım.

İnsanlar kilo verdiğinde nasıl bazısı belden bazısı bacaktan veriyor, meme de öyle. 40 kilo olup vücuduna göre büyük memeli olan da var, 70 kilo olup limon gibi memeleri olan da. Kilo verince meme küçülebilir, düzenli spor yapanların ki de (profesyonel değil) küçülüyor ama şekilli oluyor diye gözlemledim.

Yağ oranı diyen cahildir, bilmediği şeyin üstüne konuştuğu için başka sıfatları da vardır...

Yağ yaktığında, vücudu çevreleyen yağın bir kısmı da meme bölgesindedir, bu da genetiğine bağlı olarak belki gider belki gitmez, bölgede hacmen değişim olur ama meme küçülmüş ya da büyümüş olmaz. Yoksa yağın vücudun herhangi bir bölgesinde hacim artışına sebep olabileceğini 2 aylık bebek bile bilir.

Yağ ile memeyi ayıramayıp daha iddialaşan zevata son cevabımdır.

"Memeler yağdan oluşur" gibi bi tabi var. hahahaha

abimle birlikte yaşarken ben her gün 2 kez giriyodum sabah akşam.

özellikle sabah temiz ve sakin oluyodu.öğlen çocuklar gelince kalabalık ve gürültü olur.ama mikrop falan kapmadım yani.

özel bi makina vardı içini süpürüyordu bütün gece.

Bir şey olmaz yahu.

gomul

giriyoruz

eğer şüphe duyuyorsan toplum sağlığı merkezine başvur, su analizlerini onlar yapıyor. ya da yapılmış analizlerin sonucunu iste :)

girmiyorum. steril değil bence.

La noix, bende havuzla ilgili genel olarak tik var zaten. Otellerde bile girmekten pek hoşlanmam. Spor salonunda da havuz var aslında. Günde 3 kere kontrol yapılıp temizleniyor dediler ama oraya da hiç güvenmiyorum mesela :)

yapış affetme, çıkınca duş al bi şey olmaz.

yok girmedim hiç.
ama gir bişey olmaz

memleketteki evimizin sitesinde havuz var. her yaz gittiğimde giriyodum ben hatta orada çalışan yüzme hocası tanıdığımızdı havuz temiz diyodu. ki lüks site, rezidans vs de değil bahsettiğim yer.

gir be ya, nolcak. serinlersin.

La noix +1

Bulunduğum şehirde genellikle beş yıldızlı otelin ve üniversitenin havuzu bile steril değilmiş. sitenizin havuzu ne kadar steril olabilir?

En yakın arkadaşım halk sağlığı laboratuvarında şehrin su ve havuzlarındaki temiz mi kirli mi analizlerini yapıp raporlayan kişi. Onun anlattıklarına dayanarak söylüyorum.

Geçen sene bir defa girebildim koşturmadan, bu sene daha giremedim. Girebilir miyim bilmiyorum

Yaz gelmeden hevesli idim ta ki buradan biri havuza işemeye dair bir soru soruncaya kadar. İçimdeki tüm havuz hevesini aldı götürdü o arkadaş sağolsun. Buradan kendisine selam ederim. Sabah erkenden kimse uyanmadan denenebilir.

Kaymak, nawar'ın sorusuydu o. Sorma beni de etkiledi o soru :) site sakinleri akli başında insanlardır diye düşünmek istiyorum sadece :p

yanlız "temizleme" mevzusunda idrar temizlenmiyor. idrardaki bakterilere falan bakılmıyor yani "hmm bu havuza işenmiş" denmiyor. sıçılmış denebilir, ama işenmiş denmiyor.

hani "temiz" kriterleri farklı

suyu yutmamaya çalış, çıkınca da keselet kendini bi şey olmaz

Sitesine göre değişir. Bizimkini sabah akşam temizliyorlar bonesiz girmek de yasak. Denize giren adam havuza da girmeli. Deniz daha bok.

BEn giriyorum her hafta temizlik yapiliyor ve rapor olarak mail atiyorlar eğer yeteri kadar steril degilse bikaç gün kapalı kaliyor

0.o

acemi cevabından sonra ben eve çocuk havuzu almaya karar verdim, salonun ortasına kuracağım. Zaten boydan sığarım tahminimce. Kendim yaparım cibidi cibidi.

Acemi, bütün hevesimi aldın goturdun. Öyle ya da boyle girerim diyordum ben yarın. Oldu o zaman, klima açıp oturmaya devam edelim biz :D

socialblade.com
çok

oha diyorum kanalı her gün 3 milyon kere izleme mi alıyor yani. harbiden oha'ymış. bence bunda bir bit yeniği var. zaten türkiyede kaç tane internet kullanıcısı var ki bu kadar günde 3m izlenme alıyorlar?

millet sabah uyanınca yüzünü yıkamadan oha diyorum kanalına mı giriyor.

Milyona ulasirsa bir seyler kazanmaya basliyorlar, 20k izlenme bir seye yaramaz.

ergenler kazandırıyor o tür kanallara bu parayı

Ekşişeylerde paylaşmışlardı dün oraya bakabilirsiniz.

instagram ayarlarında fotoğraf kalitesi ile ilgili bir ayar vardı.

iki seçenekli bir şeydi şimdi sarjım bittiği için bakamıyorum.

normal mod, düşük mod gibi bir şeyler olması lazım. sizinki düşük mod ise belki onun için olabilir.

Söylediğin durum bende de var.Jamiro'nun dediğini yaptigim halde düzelmemişti.

"iPhone ile çekilen fotoğrafların bile" demişsin ama iPhone bu yani. Daha kötü bir markayı örnek göstersen neyse de en iyisini örnek göstermişsin. Instagram fotoğraf paylaşma platformu değil. İnsanlar birbirlerine rahat yürüsün diye yapılmış bir uygulama. O yüzden ne kadar uğraşırsan uğraş fotoğrafların b.k gibi gözükecek. Gerçekten fotoğraf paylaşmak istiyorsan flickr tavsiye edebilirim.

fotoğrafları whatsapp ile gönderip/alıyorsan o düşüyür çözünürlüğü.

@jamiro o ayarı yapmama rağmen düşüyor malesef

@dissendium fotoğrafları canon 60D ve fujifilm x-e2 ile çekiyorum. iphone bile derken, mesele odur. ben takip ettiğim hesaplarda bu sorunu görmüyorum, hangi aracı kullanıyor olurlarsa olsunlar. + instagram fotoğraf paylaşma platformu. kimin ne amaçla kullandığını yine yalnız kişi bilebilir.

@tescillimarka hayır. fujifilm photo receiver uygulaması ile telefona alıyorum. soruda da belirttiğim gibi, upload edene kadar fotoğrafların çözünürlüğünde düşme olmuyor zaten. instagramda efekt eklerken bile çözünürlük iyi. upload ediyorum ve hesapta görünen fotoğrafın çözünürlüğü berbat.

i212.photobucket.com

media0.giphy.com

Matematik bölümünü bıraktım. O işler öyle olmuyor. Gerçekler belgesel gibi değil.

╚(ಠ_ಠ)= Ben de

Herhangi bir şeyin matematiksel olarak ifade edilebileceğine inanıyorum. Bir sayı tut, matematiğin aydınlık dünyası vs. gibi bir oturuşta okunan kitapları öneririm.

yüksek lisans yapıyorum matematikte. ne çalıştığına göre dissendium'a katılabilirim. bazı dallar o kadar soyut ki uygulamalarını umursamıyorlar (mesela cebir gibi). bazı dallar da tamamen fiziksel problemlerin çözümünü bulma amacıyla ortaya çıkmıştır desek yeridir ( kısmi türevli diferansiyel denklemler gibi).

Ben de.

soyut matematik kabus gibi bi şey. uygulamalı matematik için canımı veririm.

ps: matematik mezunu

dengesizlik mi? cevap bulabildin mi sen adama?

Ben de benzer his&düşünceler içindeyim, yakınlarım dengesizlik&şükürsüzlükle itham edip yakında belamı bulacağımı söylüyor. Arkadaşa selamlar, yalnız değil ancak bir çözüm/cevap hicbir şey yok.

sunset limited izlet ona

Baş edemediği bir sorunu var mı?
Hastalık, sevgili durumları?

esasen normal olan bu arkadas. bazilari daha gec ulasiyor, cogunluk ise bu idrak seviyesine hic ulasamadan ölüp gidiyor.

Hayatta zevk alacak cok sey var, bunlardan faydalanabilseydi bunlari dusunmeye vakti olmayacakti.

İnsanın en önemli özelliklerinden biri kendi varlığını sorgulamasıdır. Yani arkadaşınızın durumu aslında olması gerekendir. Heidegger'in çok güzel bir kavramı vardır; (bkz: geworfenheit). İnsan hayatındaki her şeyi seçebilir yani kendini inşa eder fakat bunun başlangıcına indiğimizde bu dünyaya fırlatıp atılmıştır. Bu konuda tercih yapma şansına sahip değildir ve istem dışı olarak atılmışlığını sorgular.

Zamanın kısa tarihi.

@babilbaligi onu okudum.

sevinmedim. niye sevineyim lan. güç bela gitmişiz zaten. böyle eğlence kaç yılda bir denk geliyor biliyor musun? hayat o kadar uzun değil.

ben çok sevindim. emre mor'a üzüldüm bir tek. gerisini at çöpe

Elenmis mi? Sevinmedim ama uzulmedim de.

Sevinmedim ama üzülmedim de. Milli artistlerimiz hedefte ama onlar üzülmüyor ben niye üzüleyim.

sevinmedim ama uzulmem de 10 sn falan surdu.

sevindum

ben sevindim. ileriki turlarda maazallah daha kötü sonuçlar alınabilirdi ve aldatıcı olurdu.
şimdi hırvatistan ve izlandalı bir eleme grubu var. adam akıllı savaşan bir takım olması lazım. yoksa dünya kupası için play off bile hayal.
bu arada fatih terim eskiden nefret ettiğim bir adamdı. konya'daki izlanda maçından sonraki demeçleriyle nefretim gitmişti.
bu arada doğmamış torununa küfredenler de orospu evladıdır bence.

biz bitti demeden bitmez geyiği bitmesine sevindim
hak etmedik zaten en başta bu kötü futbolla.
artık önümüzdeki turnuvaları düşünsünler.

futbolu sevmiyorum, futbol kitleleri yönlendirmek, oyalamak icin cok güzel bir arac. ben elendigimize gectigimize degil, su futbol olayi bir rafa kalksin baska mevzulari konusalim diye seviniyorum.

sevindim, emmoğluma üzüldüm +1. galler'i tutuyorum.

sevinmedim ama çok da üzülmedim.

bu ülkede sistem yok, plan yok, program yok, liyakat yok. elendik diye her şey adamakıllı planlanıp gerçek bi başlangıç falan olmaz, e madem gerçekten, köklü bi vizyon değişimi olmayacak, o zaman gidebildiğimiz kadar gidelim.

zaten 10 yılda bir katılıyoruz, allah bilir bi daha ne zaman,

dünya kupası elemelerini gecebileceğimizi pek düşünmüyorum mesela, elemeden geçmek daha zor çünkü. 3. olup hop finallere gitmek yok. allah bilir bi daha kaç yaşımda izleyecem. o yüzden öyle veya böyle 1 maç bile olsa fazladan izlemek isterdim türkiye'yi.

Sevindim, hem futbolcuların hem teknik heyetin tutumları da bunda etkili oldu.

Bir ülke futbolda bile dışa bağımlı olabilir mi?

Olurmuş, sonucu da hüsran olurmuş.

Iyi olmuş.

adamlarin bunun icin 500 bin euro prom aldigi goz onunde bulundurulursa pek de uzulmek gelmiyo insanin icinden.

malum ırk sevinmiştir.

Sevindim

Kocam dun 2 maci birden izliyordu. O da portekiz'in gecmesini istemiyordu. Once portekiz'in kesin gececegi belli oldu, sonra belcika gol atti hemen alabinde irlanda atti. Turnuvanin geri kalaninda irlanda'yi desteklemeye karar verdim

Oyuncularin ve diger personelin bize cok buyuk bir lutufmuacasina oynamalarina, pms'te gibi trip atmalarina kizginim. Olan emre mor'a oldu, yazik

milli takım değil parazit sürüsü adeta, tabii ki sevindim. bunlar tur atlasa kapı kapı gezip hepimizi s.kerlerdi gördünüz mü nasıl geçirdik diye böyle bir ego ve ajitasyon uzmanlığı var heriflerin hepsinde.

Haberi gece uyku arasinda okudum. Sevinmedim ama icimi bir huzur kapladi. Belese konacaktik berbat bir oyunla ve yine her yerde dalga konusu olacaktik.

On senede bir katılıyoruz zaten. Eğlencesi kaçtı diye üzüldüm

üzülecek değildim heralde. sevindim tabi. takımın başında mafya babası gibi teknik direktör var, en ufak şeyde kahraman ilan ediliyor. takımın kaptanı milleti tehdit ediyor. ne üzüleceğim lan manyak mıyım ben. beter olsunlar.

sevindim.

futbolun baska sporlardan, gundemden vs. bu kadar rol calmasina uyuz oluyorum.

6.sınıf da iş görür mü?:)
tfcc total ruptür olmuş, yani bağlar eklem yerinden tamamen ayrılmış. bu elin ve bileğinin dış kısmındaki bi kompleks bağ yapısı tfcc. kısmi ayrılma olsa konservatif yaklaşabilirlerdi (yani atel, fizik tedavi vs) total ruptürde cerrahi yola başvurabilirler bence.

uzman olmadığım için, muayene de etmediğim için cerrahi şart mı bilemem. ama önemli bi yapı tfcc, ihmal etme sakın. tavsiye olarak da eğer istanbuldaysan çapa ortopediye bi görün. fiziki imkanları kötüdür, adamı süründürür ama türkiyenin en iyi ortopedisidir.

Tfcc konusunda benim de sıkıntım var. Ameliyat oldunuz mu? Ağrılarınız geçti mi? Pm attım bakabilir misiniz?

Evet, iki-üç gün sürdü geçti sonra. sigara içiyorsan ve bu aralar abarttıysan azalt. stresten olabilir. sıcak bi duş alıp, sağlam bi uyku çekebilirsen faydalı olur.

Sürekli o parmakları kullanmaya bağlı beyinde o parmakların hareketinden sorumlu alan çok geliştiği ve inhibisyonu bozulduğu için demişti nöroloji hocamız.

Telefonla bilgisayarla çok sık oynuyor musunuz. Müzik aleti kullanıyor musunuz?

Böbreklerine baktırsan iyi olur.

aniden ortaya çıkan ödem hafife alınmamalı, böbrek ile alakası olabilir ve uygulamak istediğiniz bitkisel kürler size zarar verebilir.

son iki haftadır;
uyku düzeniniz de değişiklik
yeme alışkanlıklarınızda değişim( aşırı fast food, karbonhidrat tüketimi veya gece geç saatlerde yemek yeme vs.)
sıvı tüketiminde azalma

yok ise bir nefrolog randevusu almanız iyi olacaktır.

nefrolojiye git ve doktorun aksi yönde bir şey söylemediği sürece tuzu hayatından çıkar.

Adaçayı ödemi atar diye biliyorum.

maydanozu kaynat, suyunu iç, ayrıca bol bol maydanoz ye tabi. bir de günde 2 bardak yeşil çay iç. sallama değil bitkisini al demle.

ayağının üstüne bastırınca gode(çukur) oluyor mu?
tansiyonun nasıl?
idrar miktarın 2 hafta öncesine göre az, çok?
son 2 haftadır herhangi bir ilaç aspirin veya benzeri ?
kronik bir hastalığın var mı ?

@premium hayat yan gel yat üzerine bastırınca çukur olmuyor, tansiyonum her zaman düşüktür benim normal hali 10'a 5. idrar miktarımda değişiklik yok, normal sıklıkta tuvalete çıkıyorum. son iki haftadır daha önce yapmadığım hiçbir şey yapmadım, ilaç kullanımı da dahil. ayrıca bildiğim kadarıyla kronik bir rahatsızlığım da yok.

gözlerim zaten son birkaç yıldır epey şişiyordu ama üstünde durmuyordum, buna el ve ayaklar da eklenince hafiften tırsmaya başladım.

yanlış yönlendirmek gibi olmasın ama ben; dahiliye diyorum.

Romatoloji ve kalp damar cerrahisi uygun olur. Geçmiş olsun.

Endokrin

dahiliye hematoloji.

Sonuçta çok enteresan bir tedavi ya da malzeme söylememiş. Broşürü başka medikalciye de götürsen verir aynısını. Omuz ağrısı varsa askılık takmayıp yapabileceğin bir şey yok, özellikle spor hayatına devam etmek istiyorsan.

her gün voltaren jel sür, hafifçe zorlamadan masaj yap.

klimanın vs önünde durup çarptırma, kısa sürede toparlarsın çok ciddi bir şey yoksa.

benim omuzda da odem olustu. hem de durduk yere. agrisi cok olur ustune gitme, al askiligi bir haftada geciyor. yurtdisina cikacaktim fizik tedaviye gerek kalmadan gecmisti.

geçen gün yüzerken bende kolumu çıkarmıştım. sonra doktora taktırdım.2 gün askı taktım geçti sayılır. takman yararına olur. ilerde bu şekilde sonuçlar yaşamazsın duyurum aşağıda.
www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/818884/omuz-cikigi-uyusma-bi-kisimda

omzum çıktığı akşam internette araştırdım ama bu konu hakkında bir şeye rastlamadım. arayan olursa bulsun diye yazıyorum.
Bir gün sonra tekrar doktora gittim aksillar sinire basıdan dolayı seyirmelerin ve uyuşmanın normal olduğunu geçeceğini söyledi. doktorun dediği gibi oldu 3 gün içinde azalarak uyuşma ve seyirme geçti .

sol kol diyorsun, göğüs kafesinde ağırlık diyorsun. koşarak hastaneye git bence.

kalp krizini tarif ediyorsun.bence acile gitmelisin hemen.

yaş kaç? kalp rahatsızlığı geçmişi var mı?

Sen sabah kalk da, tik atmasan da olur. Geçmiş olsun.

mide bulantısı da var mı ya. kalp krizini tarif ediyorsun resmen. geçmiş olsun da cidden bi hastaneye falan mı gitsen

gittin mi hastaneye? Hay allah adam tik de atmamış.

nasıl oldun ya merak ettim.

bu arkadaştan haber alan var mı?

pff...

benim de dun sabah aklima geldiydi nasil oldu acaba diye ama soruyu bulamadiydim.
yalniz adamdaki rahatliga bak, herkes kalp diyor biz derdine dustuk o gitmis yatmis.

kaç gündür bu duyuruyu takip ediyorum ses yok.

Duyardık heralde bişi olsa haberlerde filan, genç bi arkadaşımız sanırım. Merak ettim bak şimdi.

yaw bu eleman ne oldu. goren duyan bilen yok mu hic. resmen bana dert oldu adam.

yok mu bu arkadaşın hiç tanıdığı falan ya?

cevap geldiğini görünce adam döndü sandım ama yok, valla bana da dert oldu. tanıyanı var mı diye yukarılara bi duyuru mu sabitlense acaba? modlar..

arkadaşlar iyi haberler var.

www.eksiduyuru.com

burada anlattım

fiil kardeş. will be dememiş, could be demıs cunku kesin bir sey demıyor.

Olmak ya da olmamak fiili.

öleyse cümlenin çevirisi: ''daha sağlıklılar, taranmış nüfus, alzaymır hastalığı vakalarının azalmasının anahtarı olabilir'' mi oluyor.

olasılık var burada, ve sanırım oradaki "filter" değil de "fitter" olacak.

daha sağlıklı, zinde bir nüfus alzheimer hastalığı vakalarının azalmasının anahtarı olabilir.

@sanat helal olsun kardeşim
bbc health'ten dün kopyalamıştım bu parçayı. tekrar baktım şimdi bbc health yazım yanlışı yapmış tekrar güncellemişler düzeltmişler yazıyı, fitter olarak girmişler. benim çıkardığım çıktı da filter hala.
(git: www.bbc.com) aha şu da dediğim haber. hemen resmin altındaki yazı.

@flug seni hemen facebooktaki türkiye mızıka platformuna alalım. bu konuda yardım alabileceğin bi dolu insan var orada. eğer sorununu oraya yazarsan yardım edeceklerdir.

Ben genelde how to play harmonica yazıyorum googlea yardırıyorum öyle aynı durumdayız seninle

hamurundan ayırıp açıp şerit şerit kesiyorsun, harcın üzerini örüyorsun. bunu sormuştun de mi?

nası şerit şerit turtanın üstünü kapayan hamur şekilli nası vercem o şekli

edit: ya neden anlatamadım. tırtılını nası yapcam

insan gerçekten hayret ediyor. @mayaa +1.

pizza falan kesmek için kullanılan kesicilerin şekillileri var veya girintili çıkıntılı kesici bir şeyle de kesilebilir, öyle şekil alıyor.

tırtığı mı diyorsun? O şekilde kesen zımbırtılar var züccaciyeci abiler bilir.

www.google.com.tr

tırtıklı hamur ruleti'ymiş adı.

(git: www.etsy.com soruna cevap değil ama ararken böle bir şeye denk geldim.

çok tatlıymış ama 100 lira :D

Çıldırdınız mı, bi milyoncuda gırla.... 32 milyon alternatifi mevcut, 5 liraya edinebilirsin.

yorumlarda yazıyordu da görmemişsiniz herhalde.

tom rosenthal - go solo

teşekkür ederim, bakmıştım yorumlara ama denk gelmemişim.

hiçbirşey olmaz göm.

ilaçpedia diye bir site var. İlaçların etken maddesini yazıyorsun.sana kullanıp kullanamayacağını söylüyor.oraya bakabilirsiniz.

www.ilacpedia.com/etkilesim-kontrol