patir
merhaba,şu sitedeki yöntemi https://www.makeuseof.com/tag/steam-link-install-kodi/ takip ederek elimdeki steam link cihazına kodi kurmaya çalışıyorum. fakat hiç anlamadığım bir konuya denk gelip kitlendim. "You can access it using your typical SSH app (via the Terminal on Linux; using PuTTY or othe
merhaba,
şu sitedeki yöntemi www.makeuseof.com takip ederek elimdeki steam link cihazına kodi kurmaya çalışıyorum. fakat hiç anlamadığım bir konuya denk gelip kitlendim.
"You can access it using your typical SSH app (via the Terminal on Linux; using PuTTY or other tools on Windows). Use the username root with the password steamlink to access SSH." diyor. öncelikle SSH nedir tam bilmiyorum. söylediği programı bilgisayara kurdum ama steamlink ile password kısımları falan benim için çok havada kaldı. programda nereden password kullanacağım ve bunun steamlink ile nasıl bir ilişkisi olacak?
olayı anlayıp açıklayabilecek birileri var mı acaba?
şu sitedeki yöntemi www.makeuseof.com takip ederek elimdeki steam link cihazına kodi kurmaya çalışıyorum. fakat hiç anlamadığım bir konuya denk gelip kitlendim.
"You can access it using your typical SSH app (via the Terminal on Linux; using PuTTY or other tools on Windows). Use the username root with the password steamlink to access SSH." diyor. öncelikle SSH nedir tam bilmiyorum. söylediği programı bilgisayara kurdum ama steamlink ile password kısımları falan benim için çok havada kaldı. programda nereden password kullanacağım ve bunun steamlink ile nasıl bir ilişkisi olacak?
olayı anlayıp açıklayabilecek birileri var mı acaba?
0
SSH cihazları yönetmek için kullanılan bir protokol diyebiliriz kabaca.
SSH bağlantısı kurmak için orda da dediği gibi Putty gibi programlar var. SecureCRT, Xshell vb programlar da var ama putty ücretsiz bildiğim kadarıyla. diğerlerinin deneme sürümleri de işini görür.
Steam link ethernet kablosu ile modeme bağlıyken modemden 192.168.1.x gibi bi IP adresi alır. bu adresi bulduktan sonra putty de bu IP adresine SSH atman gerekiyor. giriş için steam link sana user name ve password soracak. bunlar için de
Use the username root with the password steamlink to access SSH.
diyor.
SSH bağlantısı kurmak için orda da dediği gibi Putty gibi programlar var. SecureCRT, Xshell vb programlar da var ama putty ücretsiz bildiğim kadarıyla. diğerlerinin deneme sürümleri de işini görür.
Steam link ethernet kablosu ile modeme bağlıyken modemden 192.168.1.x gibi bi IP adresi alır. bu adresi bulduktan sonra putty de bu IP adresine SSH atman gerekiyor. giriş için steam link sana user name ve password soracak. bunlar için de
Use the username root with the password steamlink to access SSH.
diyor.
0
@washe çok teşekkürler. doğru anladım sanırım; link ethernette bağlı iken programı bilgisayarda çalıştırıp ip üzerinden steam linke giriş yapmaya çalışacağım. username ve şifreyi o noktada kullanıyorum.
0
evet. öncesinde belirttiği gibi
/steamlink/config/system/ and within this creating a blank text file, enable_ssh.txt
USB diskini ext4'e formatlayıp /steamlink/apps/ diye bir klasör oluşturup oraya indirdiğin kodi dosyasını koyacaksın. sonra da /steamlink/config/system/ içine enable_ssh.txt diye bir dosya oluşturup usb'yi öyle link'e tak diyor.
aslında anlamadığım kısım SSH'la bağlanıp sonra herhangi bir komut koşturtmamış. yani SSH'la bağlanmana çok da gerek yok gibi. muhtemelen kodi kurulumu için gerekiyor.
/steamlink/config/system/ and within this creating a blank text file, enable_ssh.txt
USB diskini ext4'e formatlayıp /steamlink/apps/ diye bir klasör oluşturup oraya indirdiğin kodi dosyasını koyacaksın. sonra da /steamlink/config/system/ içine enable_ssh.txt diye bir dosya oluşturup usb'yi öyle link'e tak diyor.
aslında anlamadığım kısım SSH'la bağlanıp sonra herhangi bir komut koşturtmamış. yani SSH'la bağlanmana çok da gerek yok gibi. muhtemelen kodi kurulumu için gerekiyor.
0
patir
merhaba, bir süre emektar bilgisayarımda önce windows (10) ekran kartımın sürücüsünü görmemeye ve code 43 hatası vermeye başladı. aynı zamanda ekranın siyah bölgelerde kırmızı yatay çizgiler oluştu. ama bu çizgiler windows logosu gelmeden hemen önce geliyor. öncesinde sorun yok. internette ki her şe
merhaba, bir süre emektar bilgisayarımda önce windows (10) ekran kartımın sürücüsünü görmemeye ve code 43 hatası vermeye başladı. aynı zamanda ekranın siyah bölgelerde kırmızı yatay çizgiler oluştu. ama bu çizgiler windows logosu gelmeden hemen önce geliyor. öncesinde sorun yok. internette ki her şeyi denedim diyebilirim. kartın slotunu değiştirmekten windowsa reset atmaya, yazılım ve donanımsal her yazanı denedim ama olmadı.
ama bu süreçte edindiğim izlenim problemin donanımsal olduğu yönünde. fakat sorun şu ki hangi donanım bilemiyorum.
şu an makinayı açamıyorum çünkü hdd yi görsede boot edilebilir sürücü yok diyor. ama bu konuyla alakalı olmayabilir. açıkcası bunun üzerine çok uğraşmadım. ama o restart için bir tuşa basın yazısı geldiğinde ekranda gene çizgiler oluyor.
üzerinde durduğum iki seçenek var ya ekran kartı ölüyor ya da güç kaynağı ölüyor ve ekran kartını besleyemiyor.
ekranın nasıl göründüğü ile ilgili temsili bir görsel hazırladım. başından benzer olay geçmiş olanlar varsa belki yardımcı olabilir diye düşündüm. ne yazık ki parçaları test edebileceğim ayrı bir sistem ya da alternnatif parçalara ulaşma şansım yok. hangi parçanın sorunlu olduğunu bilirsem gidip yenisini alıcam.
ekran kartı gtx 570 ve sistem 6-7 yıllık. güç kaynağı 650 watt.
ama bu süreçte edindiğim izlenim problemin donanımsal olduğu yönünde. fakat sorun şu ki hangi donanım bilemiyorum.
şu an makinayı açamıyorum çünkü hdd yi görsede boot edilebilir sürücü yok diyor. ama bu konuyla alakalı olmayabilir. açıkcası bunun üzerine çok uğraşmadım. ama o restart için bir tuşa basın yazısı geldiğinde ekranda gene çizgiler oluyor.
üzerinde durduğum iki seçenek var ya ekran kartı ölüyor ya da güç kaynağı ölüyor ve ekran kartını besleyemiyor.
ekranın nasıl göründüğü ile ilgili temsili bir görsel hazırladım. başından benzer olay geçmiş olanlar varsa belki yardımcı olabilir diye düşündüm. ne yazık ki parçaları test edebileceğim ayrı bir sistem ya da alternnatif parçalara ulaşma şansım yok. hangi parçanın sorunlu olduğunu bilirsem gidip yenisini alıcam.
ekran kartı gtx 570 ve sistem 6-7 yıllık. güç kaynağı 650 watt.
0
sadece hdd olabilir sorun. masaüstü ise bi arkadaşında denemen lazım ekran kartını anca öyle anlarsın yada dandik bi gpu bul şirket bilgisayarından falan onunla dene kendi kasanda.
0
bana da ekran kartı gibi geliyor. piyasadaki eski model kartlardan birisi ile değiştireyim artık. yapacak birşey yok :( şirkette hep mac var, çevrede de masaüstü kullanan kalmadı, herkes laptop, tablet kullanıyor... kısaca bu işte tek başınayım. cevaplar için hepinize teşekkürler.
0
hz emreyiz
Öğrenciyim ve kampüsün dibinde aynı apartmanda 2 adet eşyalı daire buldum.Birisi 1+1 ve 1300 lira aylık. Her şey içinde. Isınma-aidat-faturalar-internet. Diğeri 1+0 900 lira aylık. Bu da aynı şekilde her şey dahil. O da genişçe. Mutfak yatak çekyat tv masa hepsi aynı yerde. Şimdi sorum, sizce 1 oda
Öğrenciyim ve kampüsün dibinde aynı apartmanda 2 adet eşyalı daire buldum.
Birisi 1+1 ve 1300 lira aylık. Her şey içinde. Isınma-aidat-faturalar-internet.
Diğeri 1+0 900 lira aylık. Bu da aynı şekilde her şey dahil. O da genişçe. Mutfak yatak çekyat tv masa hepsi aynı yerde.
Şimdi sorum, sizce 1 oda için 400 lira fazla verip 1+1 mi almalı? Yoksa bu fazlalık parayı harçlık olarak mı kullanmalı? Hangisi daha akıllıca?
Birisi 1+1 ve 1300 lira aylık. Her şey içinde. Isınma-aidat-faturalar-internet.
Diğeri 1+0 900 lira aylık. Bu da aynı şekilde her şey dahil. O da genişçe. Mutfak yatak çekyat tv masa hepsi aynı yerde.
Şimdi sorum, sizce 1 oda için 400 lira fazla verip 1+1 mi almalı? Yoksa bu fazlalık parayı harçlık olarak mı kullanmalı? Hangisi daha akıllıca?
0
gelir durumuna göre değişir. sen ve ailen orta halli iseniz 1+0 mantıklı olan. 400 lira öğrenci için iyi para.
0
Stüdyo dairede yaşamak bi yerden sonra içini şişiriyor yediğin yattığın oturduğun yemek yaptığın ders çalıştığın ortam aynı olunca sıkıcı oluyor. Ben ders çalışamıyordum mesela çünkü o odayı yatak odası olarak görüyordum ve sürekli yatasım geliyordu.
0
400 lira zedelemezse senin ve ailenin bütçesini 1+1 tut. Diğeri modern hapishane. Kalınmaz mi kalınır ama para varsa değmez.
0
Elektrik - su neyse de interneti asla ortak kullanmayın derim. Hem çok yavaş olacaktır çünkü herkes netflix, youtube vs. çalıştırıyor, hem de aynı IP adresinden tanımadığınız birçok kişi internete çıkış yapıyor. Bu nedenle mümkünse kendinize özel bir internet bağlantısı yaptırın. Bu da aylık en az 60-100 lira arasında değişir. O nedenle 1+0 tercih edilebilir. Ben okurken 2+1 evlerde kaldım ama hep 3 kişi kaldık. Kendi odamdan çıkmazdım, 1+0 gibi kullanırdım. Eğer içinize sinen bir yer ise pek de sıkılmazsınız.
0
1+0 olan kaç metrekare?
en azından 35-40 m2 ise çok da bunalmazsın ama eğer 20 - 25 m2 civarı ise duvarlar üzerine üzerine gelir.
en azından 35-40 m2 ise çok da bunalmazsın ama eğer 20 - 25 m2 civarı ise duvarlar üzerine üzerine gelir.
0
evde çok vakit geçiririm ve arada misafir arkadaş vs gelme kalma ihtimali varsa 1+1
yok ben dışarıda arkadaşlarda vs takılır uyumaya eve gelirim diyorsan 1+0
yok ben dışarıda arkadaşlarda vs takılır uyumaya eve gelirim diyorsan 1+0
0
Maddi durumunun her ikisini de kaldırabileceğini farzedersek,
1-1,5 sene kalacaksan 1+0
Daha uzun kalacaksan 1+1
1-1,5 senen kalmışsa çok yatılı misafirin gelmez, daha çok ders çalışmakla geçer vaktin. Zaten kampüsün dibindesin, evden sıkılırsan kütüphanede çalışırsın.
Daha uzun kalacaksan arkadaşların, varsa kardeşin ailen falan arada gelip kalabilir. 1+0'da bunlar sıkıntı olur.
1-1,5 sene kalacaksan 1+0
Daha uzun kalacaksan 1+1
1-1,5 senen kalmışsa çok yatılı misafirin gelmez, daha çok ders çalışmakla geçer vaktin. Zaten kampüsün dibindesin, evden sıkılırsan kütüphanede çalışırsın.
Daha uzun kalacaksan arkadaşların, varsa kardeşin ailen falan arada gelip kalabilir. 1+0'da bunlar sıkıntı olur.
0
patir
durum şu; kendi tasarımlarımı bastığım online bir satış sitesi oluşturmak istiyorum. ama bu işin her aşamasında sorunlarım var, şöyle ki;1. basit bir satış sitesi için hazır ve ekonomik seçenekler bulabilir miyim? istediğim 20 civarı ürünü listelemek ve bu site üzerinden online satış gerçekleştirmek
durum şu; kendi tasarımlarımı bastığım online bir satış sitesi oluşturmak istiyorum. ama bu işin her aşamasında sorunlarım var, şöyle ki;
1. basit bir satış sitesi için hazır ve ekonomik seçenekler bulabilir miyim? istediğim 20 civarı ürünü listelemek ve bu site üzerinden online satış gerçekleştirmek.
2.tshirt baskısını ekonomik hale nasıl getiririm. toplu halde nereden tshirt satın alabilirim ( kalitesiz-ucuz şeyler değil, birazcık kaliteli olsun istiyorum) ve baskısını güvenli şekilde nasıl yaptırabilirim ( güvenliden kastım tasarımların bana özel olmasından dolayı başkalarının kullanmasını engellemek)
3.kargo olayını nasıl ekonomik hale getirebilirim? bütün bu aşamalar birikince üzerine birde kar eklersek abartı fiyatlara dönüşmemesi için ne yapmalıyım?
4. vergilendirme vs gibi konuları nasıl halletmem gerekiyor ve bunun bana yükü ne olur? yapmak istediğim şey aslında sınırlı üretim ile kaliteli ve özel şeyler satmak. yani seri üretim gibi çalışmayacağım.
daha başka nelerle uğraşmam gerekiyor?
bilginiz olan kısımlarda aydınlatırsanız sevinirim. herkese teşekkürler.
1. basit bir satış sitesi için hazır ve ekonomik seçenekler bulabilir miyim? istediğim 20 civarı ürünü listelemek ve bu site üzerinden online satış gerçekleştirmek.
2.tshirt baskısını ekonomik hale nasıl getiririm. toplu halde nereden tshirt satın alabilirim ( kalitesiz-ucuz şeyler değil, birazcık kaliteli olsun istiyorum) ve baskısını güvenli şekilde nasıl yaptırabilirim ( güvenliden kastım tasarımların bana özel olmasından dolayı başkalarının kullanmasını engellemek)
3.kargo olayını nasıl ekonomik hale getirebilirim? bütün bu aşamalar birikince üzerine birde kar eklersek abartı fiyatlara dönüşmemesi için ne yapmalıyım?
4. vergilendirme vs gibi konuları nasıl halletmem gerekiyor ve bunun bana yükü ne olur? yapmak istediğim şey aslında sınırlı üretim ile kaliteli ve özel şeyler satmak. yani seri üretim gibi çalışmayacağım.
daha başka nelerle uğraşmam gerekiyor?
bilginiz olan kısımlarda aydınlatırsanız sevinirim. herkese teşekkürler.
0
sen niye ustleniyorsun ki tisort baski isini? tasarimlarini sat? yurtdisinda society6 var mesela. sen sadece tasarimini yukluyosun onlar basip satiyor, sana da komisyon veriyor.
0
@fikrasina gulunen madam: evet kastım site, ekonomik nedenlerden dolayı, aklımda ki hazır şablonlar ve domain hizmeti veren bir yerlerden yapmaktı. tahminimce bundan daha ekonomik bir seçenek sunamazsın diye düşünüyorum. ama merak ediyorum orada ki şablonlar işimi görecek yeterlilikte olur mu?
@hjarteblod, aslında asıl niyetim bir marka değeri oluşturmak. birkaç yıl sürecektir diye tahmin ediyorum. society6 gibi yerlerde nasıl dikkat çekerim emin de değilim. bir yandan düşününce bol miktarda potansiyel müşterin olmuş oluyor. ama diğer yandan müşteri ile doğrudan kuracağın iletişimi de kısıtlıyor. orası bir fabrika sen de bir işçisin gibi oluyor. ben biraz daha direk iletişim kurabileyim, misal farklı bir paketleme sunayım ya da küçük hediyeler ekleyeyim kargoya istiyorum.
sonuçta elbette astarı yzünden pahalıya gelirse başlangıç için belki de öyle seçenekleri değerlendirmem gerekebilir.
@hjarteblod, aslında asıl niyetim bir marka değeri oluşturmak. birkaç yıl sürecektir diye tahmin ediyorum. society6 gibi yerlerde nasıl dikkat çekerim emin de değilim. bir yandan düşününce bol miktarda potansiyel müşterin olmuş oluyor. ama diğer yandan müşteri ile doğrudan kuracağın iletişimi de kısıtlıyor. orası bir fabrika sen de bir işçisin gibi oluyor. ben biraz daha direk iletişim kurabileyim, misal farklı bir paketleme sunayım ya da küçük hediyeler ekleyeyim kargoya istiyorum.
sonuçta elbette astarı yzünden pahalıya gelirse başlangıç için belki de öyle seçenekleri değerlendirmem gerekebilir.
0
ben o dediğin işi profesyonel anlamda 9 ay boyunca yaptım hacı. ömrün çürür uğraşma.
0
@Solem: karşılaşılan problemler neler? neden ömrüm çürür, biraz açıklayabilir misin?
0
abi esnaf degilsin ki sen. sanal post'uymus, vergi levhasiymis bir ton seyle ugrasman gerekecek ve turkiye'desin yani, bunlar bezdirir insani. insanalrin senin tasarimlarina ilgi duyacagindan bile emin degilken boyle buyuk bir ise kalkismak hem maddi olarak maliyetli hem de zihinsel acidan yorucu olacak. bence ilk etapta sansini bahsettigim gibi sitelerde dene, baktin tutuyor, kendi isni kurarsan da sitenin aldigi komisyondan daha fazla kazanacaksin; cevir kendi sitene.
0
patir
bulunduğumuz siteden birisiyle tartıştık, tartışma sırasında bana eşimin, kaynanamın ve başka insanların yanında "köpek, seni silahla tararım" şeklinde ifadeler kullandı. şimdi ben bu sözler için dava açmak istiyorum.soru şu; o esnada çevremizde insanlar vardı fakat geneli bu adamın komşuları. onlar
bulunduğumuz siteden birisiyle tartıştık, tartışma sırasında bana eşimin, kaynanamın ve başka insanların yanında "köpek, seni silahla tararım" şeklinde ifadeler kullandı. şimdi ben bu sözler için dava açmak istiyorum.
soru şu; o esnada çevremizde insanlar vardı fakat geneli bu adamın komşuları. onları tanık göstermek istesem duymadım, görmedim derlerse ne olacak. eşimin ve kaynanamın tanıklığı bir şey ifade eder mi?
bu mahkeme ne kadar uzar? ve bana ne kadar maddi götürüsü olur. (avukat ücretinin haricinde)
teşekkürler..
soru şu; o esnada çevremizde insanlar vardı fakat geneli bu adamın komşuları. onları tanık göstermek istesem duymadım, görmedim derlerse ne olacak. eşimin ve kaynanamın tanıklığı bir şey ifade eder mi?
bu mahkeme ne kadar uzar? ve bana ne kadar maddi götürüsü olur. (avukat ücretinin haricinde)
teşekkürler..
0
hakaretin cezalandırılabilmesi için en az 3 kişinin buna şahit olmuş olması gerekiyor. adamın çevresindeki insanlar komşular falan görmedim derlerlerse, bir şey yapılabileceğini zannetmiyorum. eşinizin ve kaynananızın tanıklığı kabul olunur.
maddi götürüsünü bilemiyorum hocam.
maddi götürüsünü bilemiyorum hocam.
0
önce hakaret ve tehdit diye savcılığa müracat edin.Ceza davası açılır da istediğiniz gibi yürürse ve karşı tarafın mali durumu çok iyiyse tazminata da konu olabilir.
0
sıfır maddi götürü ve bu hakaretten öte tehdit de içeriyor kendi şahitlerinizle ceza aldırtırsınız kesin %100.
0
microfiction'ın de değindiği üzere, tehdit sizin vücut bütünlüğünüze yönelik ise 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası var; bu tehdit silahla olursa eğer 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir adam.
0
peki mahkemede "tararım dediyse sanki gerçekten mi tarayacak, sinirle söylemiş birşey ciddiye mi aldınız vs." gibi bir durum olmaz değil mi? yani ben de ciddi ciddi beni tarayacağını düşünmüyorum elbette. belki de ciddidir bilemem gerçi.
0
ciddiye alıp almama gibi bir durum yok, kavga esnasında -örneğin söylüyorum-, "ağzına s.çarım senin, kafanı kopartırım" falan dese burada hem tehdit hem hakaret suçu işlenmiş olur. yani adam gerçekten ağzına s.çmayacak ne de olsa, ama bu elbette ki bir hakaret suçudur.
0
neverletyougodown
Formattan sonra WinRAR 5.01 kurdum, ulan bu meret sağ tıklayınca niye çıkartayım mı diye sormuyor? Hayatım boyunca hiç bir zaman dosyaya çift tıklayıp "extract to" dememiş adamım, sağ tıkla "çıkart" olayını geri getirme yolunu söylesin biri lütfen?
Formattan sonra WinRAR 5.01 kurdum, ulan bu meret sağ tıklayınca niye çıkartayım mı diye sormuyor? Hayatım boyunca hiç bir zaman dosyaya çift tıklayıp "extract to" dememiş adamım, sağ tıkla "çıkart" olayını geri getirme yolunu söylesin biri lütfen?
0
hoot
elimdeki filmler bunlar indirme imkanım yok. bir tavsiye verin. teşekkürler
elimdeki filmler bunlar indirme imkanım yok. bir tavsiye verin. teşekkürler
0
nerdeyse hepsi izlenir. romantik olsun dersen in the mood for love derim. ama yok açayım kafam rahat izleyeyim dersen django candır
in bruges te her türlü gider aslında. rastgele aç birini pişman olmazsın
in bruges te her türlü gider aslında. rastgele aç birini pişman olmazsın
0
izlediğin herhangi bir film güzel çıkacaktır muhtemelen ama iki tane film yazayım ben de.
animasyon: mary and max 10/10
film: once upon a time in the west 10/10
animasyon: mary and max 10/10
film: once upon a time in the west 10/10
0
malzemeleri hazırladım başlıyorum, tavsiye ettikleriniz bazısını izlemiştim.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
jodaie nader az simin
casablanca
bir zamanlar anadoluda
lincoln
the good the bad and the ugly
casablanca
bir zamanlar anadoluda
lincoln
the good the bad and the ugly
0
La science des rêves
the artist
Seven Psychopaths
mary and max
thank you for smoking
Guy Ritchie'den neler var?
the artist
Seven Psychopaths
mary and max
thank you for smoking
Guy Ritchie'den neler var?
0
zaten filmleri indirince seçiyorum, hangisini izlersen izle de... yormayacak film aradım. iki evetle in bruges izledim. dün gece layer cake izlemiştim, hikaye hoşuma gitmedi. in bruges layer cake ten beklediğimi fazlasıyla verdi.
inbruges diyen arkadaşlara bir kere daha teşekkürler.
inbruges diyen arkadaşlara bir kere daha teşekkürler.
0
kesilikle en önce this is england. Hatta dünya üzerindeki herkes bunu izlemeli.
Amelie'yi sevdiysen Jean-pierre jeunet'nin diğer filmlerini de izleyebilirsin.
Kubrick filmleri de güzeldir, özellikle barry lyndon ve 2001 a space odyssey. Hatta paths of glory de onundu sanırım.
Barton fink de hoş, ama coen biraderlerin filmlerini seviyorsan. Sembolizmin yoğun şekilde yer aldığı bir film ayrıca. Sürükleyici bir konusu yok gibi gelebilir sana.
Un prophete de övüldüğü kadar iyi değil bence. Yine de hapishane, suç vb ortamları seviyorsan izlemelisin.
Life of pi de overrated. Sonralara sakla bence, boş zamanında izle.
Film izlemeye başlayalı çok olmadı ben de. Dizilerimi azaltıp filmlere yöneldim. İzlediklerim ölçüsünde kendi yorumlarımı yazdım. İyi seyirler.
Amelie'yi sevdiysen Jean-pierre jeunet'nin diğer filmlerini de izleyebilirsin.
Kubrick filmleri de güzeldir, özellikle barry lyndon ve 2001 a space odyssey. Hatta paths of glory de onundu sanırım.
Barton fink de hoş, ama coen biraderlerin filmlerini seviyorsan. Sembolizmin yoğun şekilde yer aldığı bir film ayrıca. Sürükleyici bir konusu yok gibi gelebilir sana.
Un prophete de övüldüğü kadar iyi değil bence. Yine de hapishane, suç vb ortamları seviyorsan izlemelisin.
Life of pi de overrated. Sonralara sakla bence, boş zamanında izle.
Film izlemeye başlayalı çok olmadı ben de. Dizilerimi azaltıp filmlere yöneldim. İzlediklerim ölçüsünde kendi yorumlarımı yazdım. İyi seyirler.
0
ete summer
1997 yapımı olanını izlemiştim daha önce. 2007 yılında sanırım tekrar çekilmiş bu film. hangisini izleyeyim?
1997 yapımı olanını izlemiştim daha önce. 2007 yılında sanırım tekrar çekilmiş bu film. hangisini izleyeyim?
0
aynı filmin, aynı yönetmen, aynı karelerle ama farklı oyuncularla çekilmiş halleri... değişiklik olsun diye! yenisini izleyebilirsin :)
0
97 olan orijinali olduğu için daha iyi diyolla. sonrakinin mizanseni ve renkleri daha güzel geldi bana ama...
0
letheavendangered
dün gece eve dönerken yaklaşık 500 metre boyunca yanımda miyavlayarak yürüyen, en sonunda önüme geçip kendini yere atan bir kediyi, kedileri hiç sevmiyor olmama rağmen seveyim dedim, yazık hayvan bu kadar uğraştı diyerek. tam elimi uzattığım anda da kükreyerek koluma saldırdı iki patisiyle. ben kolu
dün gece eve dönerken yaklaşık 500 metre boyunca yanımda miyavlayarak yürüyen, en sonunda önüme geçip kendini yere atan bir kediyi, kedileri hiç sevmiyor olmama rağmen seveyim dedim, yazık hayvan bu kadar uğraştı diyerek. tam elimi uzattığım anda da kükreyerek koluma saldırdı iki patisiyle. ben kolumu hızla çektim ve o da asılı kaldı, o derece. sonra bir baktım ki deri montumda tırnağını geçirdiği yerler yırtılmış haliyle. çok büyük değil, 2-3 mm çapında yırtıklar ama daha yepyeni mont, çok üzüldüm, ayrıca sinirlendim.
izmir'de nerde tamir ettirebilirim bunu? ya da edilir mi ki?
kedilerden artık daha çok nefret ediyorum. ama bu hareketin de bir açıklaması varsa onu da bilmek isterim. manyak mı bu hayvan? niye o kadar yol takip etti kendini yerlere attı da saldırdı sonra? canı yanmıştır desem, daha dokunmamıştım bile.
izmir'de nerde tamir ettirebilirim bunu? ya da edilir mi ki?
kedilerden artık daha çok nefret ediyorum. ama bu hareketin de bir açıklaması varsa onu da bilmek isterim. manyak mı bu hayvan? niye o kadar yol takip etti kendini yerlere attı da saldırdı sonra? canı yanmıştır desem, daha dokunmamıştım bile.
0
montu bilemicem ama kedi için; yüzüne doğru direk yapılan bir hareketi tehdit olarak algılamış olabilir. genelde eli yandan yaklaştırmak ve hatta önce biraz hareketsiz tutup elinizi koklamasına izin vermek gerekebilir.
0
konkordato komiseri
beyler çok düşündüm ve son kez size danışıyorum. gözüm her ikisi de 2 derece miyop. lazer ameliyatı tavsiye ediyor musunuz?
beyler çok düşündüm ve son kez size danışıyorum. gözüm her ikisi de 2 derece miyop. lazer ameliyatı tavsiye ediyor musunuz?
0
patir
yada hangi programı önerirsiniz?
yada hangi programı önerirsiniz?
0
Genellikle zbrush programı low poly modelleri detaylandırma işlemi için kullanılır.
Low poly modeling için 3ds max,maya,modo gibi programları kullanabilirsin.
Benim önerim 3ds max'dir.
Low poly modeling için 3ds max,maya,modo gibi programları kullanabilirsin.
Benim önerim 3ds max'dir.
0
nilmiye
Grafik tasarım mezunuyum, programlarla aram iyi, ama hiç animasyon bilgim yok. 3 boyutlu pek ilgimi çekmediği için şu tip iki boyutlu işler de aynı programlarla yapılıyor mı merak ediyorum. Bunlar nasıl yapılır? After, Maya, başka bir program? Ve grafik programlarındaki bilgim bunları öğrenmemde ban
Grafik tasarım mezunuyum, programlarla aram iyi, ama hiç animasyon bilgim yok. 3 boyutlu pek ilgimi çekmediği için şu tip iki boyutlu işler de aynı programlarla yapılıyor mı merak ediyorum. Bunlar nasıl yapılır? After, Maya, başka bir program?
Ve grafik programlarındaki bilgim bunları öğrenmemde bana kolaylık sağlar mı sizce?
www.behance.net
Ve grafik programlarındaki bilgim bunları öğrenmemde bana kolaylık sağlar mı sizce?
www.behance.net
0
flash ile yapmak mümkün, bunun haricinde 3d programları ile de yapabilirsin. yada anime studio gibi programlar da var.
program bilgin muhtemelen çok işine yarayacaktır. bir program ile animasyon yaparken standart grafik programlarından farklı olarak zaman boyutuda devreye giriyor. belki bu başta seni biraz zorlayabilir. animasyon yapmanın çok çeşitli yolları var, işlerini beğendiğin birisinden yardım alman yada danışman senin için iyi olur. naslı yapsam sorununu daha çabuk halledersin.
diğer yandan animasyonda en önemli şey projenin ön hazırlık kısmıdır diye düşünüyorum. kurgu, storyboard, karakterler, stil gibi şeyleri iyi hazırlamanız gerek ki en son uygulamaya geçtiğinizde zamanını boşa harcamayasınız...
program bilgin muhtemelen çok işine yarayacaktır. bir program ile animasyon yaparken standart grafik programlarından farklı olarak zaman boyutuda devreye giriyor. belki bu başta seni biraz zorlayabilir. animasyon yapmanın çok çeşitli yolları var, işlerini beğendiğin birisinden yardım alman yada danışman senin için iyi olur. naslı yapsam sorununu daha çabuk halledersin.
diğer yandan animasyonda en önemli şey projenin ön hazırlık kısmıdır diye düşünüyorum. kurgu, storyboard, karakterler, stil gibi şeyleri iyi hazırlamanız gerek ki en son uygulamaya geçtiğinizde zamanını boşa harcamayasınız...
0
Dostum after effectste puppet tool kullanarak hiç olmadı animasyonda yer alan görselleri (mesela koyun kulagını oynatıyorsa photoshopta koyunun kulagını kesip yerinden opynatmadan layerleyip, daha sonra o ps dosyasını ae'ye atarak vs yapabilirsin.) Ama uzun-zor süreçler, direk behanceteki arkadaşa sorabilirsin. Ben de yeni öğreniyorum bu animasyon işlerini, saçmalıyor da olabilirim.
0
darkinsideyou
vadesiz mevduat hesap üzerinden açılabiliyor mu? yoksa ben çok mu yanlış geldim ?
vadesiz mevduat hesap üzerinden açılabiliyor mu? yoksa ben çok mu yanlış geldim ?
0
banka hesabı ve bankamatik kartı üzerinden de açılabiliyor sanırım ama yurtdısı ve döviz ödemesi yapamıyorsun. yanlış bilmiyorsam böyleydi. sanal kart açarak halledebilirsiniz ama dendiği gibi...
0
çok yanlış geldin.
steam meteam tarzı işlerde kullanmak istiyorsan, unut. paypal hesabına vadesiz mevduat hesabını atayabiliyorsun, fakat bu sadece yurtiçinden para almana yarıyor. bu kadar.
inan bana ben de çok uğraştım, kredi kartı olmadan olmuyor.
editleyeyim: sonradan hatırladım, bankamatik kartlarından maestro oluyor ancak visa electron olmuyor.
steam meteam tarzı işlerde kullanmak istiyorsan, unut. paypal hesabına vadesiz mevduat hesabını atayabiliyorsun, fakat bu sadece yurtiçinden para almana yarıyor. bu kadar.
inan bana ben de çok uğraştım, kredi kartı olmadan olmuyor.
editleyeyim: sonradan hatırladım, bankamatik kartlarından maestro oluyor ancak visa electron olmuyor.
0
paypal ile ilişkilendirdiğim sanal kredi kartımı steamde kullanıyorum bir süredir.
0
dahinnotha
selamlar,buzdolabı almam gerekiyor evime. öğrencilerden satılık bir sürü dolap var piyasada. 100 ile 300e kadar değişiyor öyle bir şey mi alsam yoksa sıfır bir dolap mı alsam 700 tl civarında. en az bir buçuk hatta iki sene kadar kullanacak, satarken de yarı fiyatına satacağım. temiz olsun kafam rah
selamlar,
buzdolabı almam gerekiyor evime. öğrencilerden satılık bir sürü dolap var piyasada. 100 ile 300e kadar değişiyor öyle bir şey mi alsam yoksa sıfır bir dolap mı alsam 700 tl civarında.
en az bir buçuk hatta iki sene kadar kullanacak, satarken de yarı fiyatına satacağım. temiz olsun kafam rahat olsun diye düşündüm. mağazadan alır taksitle öderim diye düşündüm ama yaklaşık 400 lira kadar da fazla ödemiş oluyorum. karar veremedim açıkçası. sıfır alırsam paketli halde eve kadar getirecekler. ikinci el alırsam bir de taşıma ile uğraşacağım. beyaz eşyaların araçla taşınırken zarar görebileceğini düşünüyorum.
buzdolabı almam gerekiyor evime. öğrencilerden satılık bir sürü dolap var piyasada. 100 ile 300e kadar değişiyor öyle bir şey mi alsam yoksa sıfır bir dolap mı alsam 700 tl civarında.
en az bir buçuk hatta iki sene kadar kullanacak, satarken de yarı fiyatına satacağım. temiz olsun kafam rahat olsun diye düşündüm. mağazadan alır taksitle öderim diye düşündüm ama yaklaşık 400 lira kadar da fazla ödemiş oluyorum. karar veremedim açıkçası. sıfır alırsam paketli halde eve kadar getirecekler. ikinci el alırsam bir de taşıma ile uğraşacağım. beyaz eşyaların araçla taşınırken zarar görebileceğini düşünüyorum.
0
Kesinlikle tavsiyem 350 liraya BEKOnun sıfır minibuzdolabınızı almanız, 3 farklı evim için 3 kez minibuzdolabı aldım 1 ya da 2 kişiye rahatlıkla yetiyor.
0
ben aynı şartlarda ikinci el aldım ve 3. senesine giriyor bi sorun yok. genede güvenmediğiniz yada tereddüt ettiğiniz bi ikinci el için riske girmeyin. güveniyorsanız alın derim
0
normal boy dolapların en ufak boyunu alacağım. ofis boy değil. daha önce ına benzer bir şey kullandım, çok memnun değildim.
şunu düşünüyorum;
www.altusyetkilisatici.com
şunu düşünüyorum;
www.altusyetkilisatici.com
0
leni 09
1- losing my religion rem'cisi2- zombie cranberries'cisi3- don't speak no doubt'cısı4- nothing else matters metallica'cısı5- black pearl jam'cisi6- du hast rammstein'cısı7- fear of the dark iron maiden'cısı8- creep radiohead'cisi9- sober tool'cusu10-smells like teen spirit nirvana'cısı11-californica
1- losing my religion rem'cisi
2- zombie cranberries'cisi
3- don't speak no doubt'cısı
4- nothing else matters metallica'cısı
5- black pearl jam'cisi
6- du hast rammstein'cısı
7- fear of the dark iron maiden'cısı
8- creep radiohead'cisi
9- sober tool'cusu
10-smells like teen spirit nirvana'cısı
11-californication red hot chilli peppers'cısı
12-stairway to heaven led zeppelin'cisi
13-enjoy the silence depeche mode'cusu
14-don't cry guns n' roses'cısı
15-faithfulness skin'cisi
2- zombie cranberries'cisi
3- don't speak no doubt'cısı
4- nothing else matters metallica'cısı
5- black pearl jam'cisi
6- du hast rammstein'cısı
7- fear of the dark iron maiden'cısı
8- creep radiohead'cisi
9- sober tool'cusu
10-smells like teen spirit nirvana'cısı
11-californication red hot chilli peppers'cısı
12-stairway to heaven led zeppelin'cisi
13-enjoy the silence depeche mode'cusu
14-don't cry guns n' roses'cısı
15-faithfulness skin'cisi
0
7'de ötesiyim, 5-8-9-13-15 dinlemem, 14'te knockin on heaven's door Guns n' roses cısıyım.
kalan numaralardaki tanımlamalar cuk oturur üstüme...
kalan numaralardaki tanımlamalar cuk oturur üstüme...
0
bi saat düşündüm,
creep den değil ama radiohead,
du hast tan değil ama rammstein,
creep den değil ama radiohead,
du hast tan değil ama rammstein,
0
ben schism tool'cusuyum. başka şarkılarını bilmiyom. illa bunlardan seçeceksek 3 numero. diğerlerinin bazılarının sülalesini sayarım bazılarını da hiç dinlemem.
0
1,2,3,4,5,8 radiohead(karma police),10,11,12,
9,15 hiç dinlemedim.
diğerlerini de dinleyip sevmedim.
9,15 hiç dinlemedim.
diğerlerini de dinleyip sevmedim.
0
patir
steam'de indirime girmişler, alayım dedim ama iksini birden almak bütceme fazla geldi.hangisini alayım... benim için tereddüt etmeme neden olan nedenler şunlar;civ 4 ü çok seviyorum ve ama civ5 te mantık biraz değişmiş sanırım. üstelik son genişleme paketi "brave new world "ü almayacağım. yorumlar
steam'de indirime girmişler, alayım dedim ama iksini birden almak bütceme fazla geldi.
hangisini alayım... benim için tereddüt etmeme neden olan nedenler şunlar;
civ 4 ü çok seviyorum ve ama civ5 te mantık biraz değişmiş sanırım. üstelik son genişleme paketi "brave new world "ü almayacağım. yorumlar genelde o paketten sonra oyunun adam olduğu yolunda (alacağım gold edition olacak)
xcom için yorumlar çok pozitif ama hiç oynamadım daha önce. o yüzden çekimserim. ayrıca onda da enemy within olmayacak.
siz olsanız hangisini alırdınız.
fiyatlar ise civ 12,49$
xcom 9,99$
hangisini alayım... benim için tereddüt etmeme neden olan nedenler şunlar;
civ 4 ü çok seviyorum ve ama civ5 te mantık biraz değişmiş sanırım. üstelik son genişleme paketi "brave new world "ü almayacağım. yorumlar genelde o paketten sonra oyunun adam olduğu yolunda (alacağım gold edition olacak)
xcom için yorumlar çok pozitif ama hiç oynamadım daha önce. o yüzden çekimserim. ayrıca onda da enemy within olmayacak.
siz olsanız hangisini alırdınız.
fiyatlar ise civ 12,49$
xcom 9,99$
0
@mucaravcı, brave new world olmasa bile ( ki o da sağlam bir indirime girene kadar almam muhtemelen) alayım mı yani?
0
modsuz civ5 bence en guzeli.. zaten civ5 i ogrenmeden alma derim modlari, keyif alamayabilirsin...
0
kayipadam
izleyeli 1-2 sene oluyor sanırım.böyle boyu uzun olmayan filmde sürekli anlatıcı olup hem de başrol olan bir çocuk var.filmden hatırladıklarım bir sahne vardı:-çocuk önünde giden kadının kalçalarını izliyor "hiç sıkılmadan izlenecek bir görüntü" falan diyordu.-sonra çocuk bir slav ülkesinde bir komü
izleyeli 1-2 sene oluyor sanırım.
böyle boyu uzun olmayan filmde sürekli anlatıcı olup hem de başrol olan bir çocuk var.
filmden hatırladıklarım bir sahne vardı:
-çocuk önünde giden kadının kalçalarını izliyor "hiç sıkılmadan izlenecek bir görüntü" falan diyordu.
-sonra çocuk bir slav ülkesinde bir komün evde kalıyordu.
-sonra bir gemi ya da yatta yapılan düğüne katılıyordu.
bunlar yeterli olur sanırım.
böyle boyu uzun olmayan filmde sürekli anlatıcı olup hem de başrol olan bir çocuk var.
filmden hatırladıklarım bir sahne vardı:
-çocuk önünde giden kadının kalçalarını izliyor "hiç sıkılmadan izlenecek bir görüntü" falan diyordu.
-sonra çocuk bir slav ülkesinde bir komün evde kalıyordu.
-sonra bir gemi ya da yatta yapılan düğüne katılıyordu.
bunlar yeterli olur sanırım.
0
Les Poupées Russes (git: www.imdb.com fakat o filmin öncesinde şu var; (git: www.imdb.com ilk filmi de izlersen daha keyifli gelebilir. ilk film daha güzel bence zaten :)
0
4386
Şimdi efendim, bana bir fotoğraf makinesi hediye geldi. Fujifilm finepix s2980. (git: http://www.teknosa.com/urunler/135175887/fujifilm-finepix-s2980-dijital-fotograf-makinesi)Bu fotoğraf makinesinden kullanan bir arkadaşımınkini denedim kendi ürünümü açmadan, bu işlerden çok anlamamama rağmen elimd
Şimdi efendim, bana bir fotoğraf makinesi hediye geldi. Fujifilm finepix s2980. (git: www.teknosa.com)
Bu fotoğraf makinesinden kullanan bir arkadaşımınkini denedim kendi ürünümü açmadan, bu işlerden çok anlamamama rağmen elimdeki cep telefonundan kötü çektiğini farkedebildim.
Makro ayarı, panaromik çekimi vs. gibi pek çok özelliği var ama benim için önemli olan daha çok netlik.
Özellikle fotoğrafları bilgisayara attığımda daha büyük hayal kırıklığına uğradım.
Sizden ricam maksimum 500tl ye kadar makine önermeniz.
İlla ki bunun gibi büyük bir makine olmasına da gerek yok. Compact olanlardan da olabilir.
Şimdiden teşekkürler. Öpücükler.
Bu fotoğraf makinesinden kullanan bir arkadaşımınkini denedim kendi ürünümü açmadan, bu işlerden çok anlamamama rağmen elimdeki cep telefonundan kötü çektiğini farkedebildim.
Makro ayarı, panaromik çekimi vs. gibi pek çok özelliği var ama benim için önemli olan daha çok netlik.
Özellikle fotoğrafları bilgisayara attığımda daha büyük hayal kırıklığına uğradım.
Sizden ricam maksimum 500tl ye kadar makine önermeniz.
İlla ki bunun gibi büyük bir makine olmasına da gerek yok. Compact olanlardan da olabilir.
Şimdiden teşekkürler. Öpücükler.
0
fotograftan çok anlamam ama şöyle örnekler buldum makine hakkında. (git: www.ephotozine.com) birde şu var;(git: www.ephotozine.com)
telefondan bile kötü gelmedi bana. acaba ayarları ile ilgili yanlış bir şeyler olabilir mi? mesela kayıt ölçülerinin düşük seçilmesi falan?
telefondan bile kötü gelmedi bana. acaba ayarları ile ilgili yanlış bir şeyler olabilir mi? mesela kayıt ölçülerinin düşük seçilmesi falan?
0
ama benim aldıkları yerden değiştirmem gerekiyor. o yüzden ikinci el bakamıyorum. yani bunu yine aynı fiyatlarda bir şeyle değiştireceğime 200 liralık bir makineyle değiştirsem de aynı performansı alırım diyebiliriz bu durumda anladığım kadarıyla.
peki compact makinelerden kullandığınız ve önerebileceğiniz var mı?
peki compact makinelerden kullandığınız ve önerebileceğiniz var mı?
0
şimdi kompakt makine dediğin zaten ufacıks ensörü olduğu için zaten alacağın verim üç aşşağı beş yukarı aynıdır, bu makineler büyük boy baskı için değil de eş dost, anı, arkadaş çekmek için üretilmiştir. şimdi fujinin bu mdoelinde deli gibi zoom yapabilen bir mercek olduğundan bu görüntü kalitesine yansıyacaktır.
yeni nesil kompakt makinelerde kullanılan cmos sensörler daha iyi olabiliyor, o nedenle canon ixus serisi (fiyatları nedir bilemiyorum) falan bakınabilirsin. ben samsung kullandıydım zamanıdna, kırıldı, ama yani hani kompakt bir makineden beklentim neydi ki? işte ihtiyacımı gördü kullandığım zaman içerisinde.
not: kompakt makineden beklentim yanımda devamlı taşıyabilmem ve de çektiğim fotorğafların ortalama kaliteye sahip olması. zaten daha fazlası için dslr kullanırım.
yeni nesil kompakt makinelerde kullanılan cmos sensörler daha iyi olabiliyor, o nedenle canon ixus serisi (fiyatları nedir bilemiyorum) falan bakınabilirsin. ben samsung kullandıydım zamanıdna, kırıldı, ama yani hani kompakt bir makineden beklentim neydi ki? işte ihtiyacımı gördü kullandığım zaman içerisinde.
not: kompakt makineden beklentim yanımda devamlı taşıyabilmem ve de çektiğim fotorğafların ortalama kaliteye sahip olması. zaten daha fazlası için dslr kullanırım.
0
mesela nikon l310 linki vermişsiniz. gene aynı şekilde ufacık sensörün önüne deli gibi zoom yapan bir lens takmışlar. olmuş size aynı kafada bir fotorğaf makinesi. çok bir fark olacağını sanmıyorum, ama dilerseniz makineleri ve çekilen fotoğrafları photographyblog dan karşılaştırabilirsiniz.
www.photographyblog.com
www.photographyblog.com
sizin dediğiniz makineyi bulamadım o nedenle en yakın olabileceğini tahmin ettiğim kamera ile kıyasladım
www.photographyblog.com
www.photographyblog.com
sizin dediğiniz makineyi bulamadım o nedenle en yakın olabileceğini tahmin ettiğim kamera ile kıyasladım
0
patir
zaten yavru bir siyam kedimiz vardı(4 aylık) yanına birde 4-5 aylık (veren kişi 4 dedi veteriner dişlerinden 5 dedi) golden aldık (bakamadığı için vermek isteyen birisinden)her neyse...sorun şu ki bu yeni gelen köpeğimiz(adı güneş) çok mutsuz ve isteksiz görünüyor. veteriner bir sağlık sorunu yok
zaten yavru bir siyam kedimiz vardı(4 aylık) yanına birde 4-5 aylık (veren kişi 4 dedi veteriner dişlerinden 5 dedi) golden aldık (bakamadığı için vermek isteyen birisinden)her neyse...
sorun şu ki bu yeni gelen köpeğimiz(adı güneş) çok mutsuz ve isteksiz görünüyor. veteriner bir sağlık sorunu yok ama yaşıtlarına göre çok sakinsin sen dedi. köpeğimiz evde sürekli uyuma ve uzanma pozisyonunda. 4 ayak üstüne sadece yer değiştirirken geçiyor. evde bizimle kalıyor ve biz neredeysek genelde oraya gelip yatıyor. fakat hiç tepkisi yok. ilgisini çekebilirsek eğer ki o da çok zor oluyor, en fazla bir kaç dk ayakta kalıyor ve oyun oynuyor olsak bile gidip bir kenara yatıyor. neredeyse hiç havlamıyor...
sadece yeni birisini görünce ve dısarıda köpeklerle karşılaşınca heyecanlı oluyor, havlıyor vs. ve de sadece kapı açılınca hareketleniyor.
bizi yada evi sevmedi desem her geziden sonra eve gene koşa koşa geliyor, evde biz nereye gidersek peşimizden dolanıyor, yalnız kalmak istemiyor. ama yanımızdayken sadece uzanıyor.
kediyle araları fena değil. arada kedimizle oynamak istediğinde kedi korkup hırlıyor yada kaçıyor. onun dısında aynı odada uyuyorlar, yemek yiyorlar. birbileri ile temas etmediklerinde sorunları olmuyor.
nedir bu durum sizce? eski sahibini mi özlüyor(iki ay bakmış sanırım )
yoksa bu yaşlarda normal mi bu durum?
yada biz birşeyi eksik mi yapıyoruz?
sorun şu ki bu yeni gelen köpeğimiz(adı güneş) çok mutsuz ve isteksiz görünüyor. veteriner bir sağlık sorunu yok ama yaşıtlarına göre çok sakinsin sen dedi. köpeğimiz evde sürekli uyuma ve uzanma pozisyonunda. 4 ayak üstüne sadece yer değiştirirken geçiyor. evde bizimle kalıyor ve biz neredeysek genelde oraya gelip yatıyor. fakat hiç tepkisi yok. ilgisini çekebilirsek eğer ki o da çok zor oluyor, en fazla bir kaç dk ayakta kalıyor ve oyun oynuyor olsak bile gidip bir kenara yatıyor. neredeyse hiç havlamıyor...
sadece yeni birisini görünce ve dısarıda köpeklerle karşılaşınca heyecanlı oluyor, havlıyor vs. ve de sadece kapı açılınca hareketleniyor.
bizi yada evi sevmedi desem her geziden sonra eve gene koşa koşa geliyor, evde biz nereye gidersek peşimizden dolanıyor, yalnız kalmak istemiyor. ama yanımızdayken sadece uzanıyor.
kediyle araları fena değil. arada kedimizle oynamak istediğinde kedi korkup hırlıyor yada kaçıyor. onun dısında aynı odada uyuyorlar, yemek yiyorlar. birbileri ile temas etmediklerinde sorunları olmuyor.
nedir bu durum sizce? eski sahibini mi özlüyor(iki ay bakmış sanırım )
yoksa bu yaşlarda normal mi bu durum?
yada biz birşeyi eksik mi yapıyoruz?
0
ilk olarak şunu söyleyeyim: kediyle birbirlerine alışırlar, merak etmeyin.
yani kedi eğer direk olarak saldırmıyorsa, böyle davrandığı köpeğe yavaş yavaş alışır.
bunun dışında sakin yapılı goldenlar var.
benim bir arkadaşımınki de böyleydi, ama benimki canavar resmen.
anlattığınız psikolojik bir soruna benzemiyor.
daha çok sakin bir hayvanı andırıyor.
yalnız kalmak istememesi normal.
henüz bebek olduğu için belki tam anlayamamıştır ne olduğunu, ama biraz yabancılık çekiyor olabilir.
mutlaka çok ilgi gösterin (ama şımartmayın).
yani zaman ayırın, yürüyüşe çıkın, oyun oynayın, sevin vsvs.
ama yine de disiplinli olun, yani seviyorsunuz diye her istediğini yapmayın elbette.
ki zaten şımarık bir hayvana benzemiyor.
ama işte önemli olan kendini güvende hissettirmek.
bana sorarsanız bir sorun yok.
yani kedi eğer direk olarak saldırmıyorsa, böyle davrandığı köpeğe yavaş yavaş alışır.
bunun dışında sakin yapılı goldenlar var.
benim bir arkadaşımınki de böyleydi, ama benimki canavar resmen.
anlattığınız psikolojik bir soruna benzemiyor.
daha çok sakin bir hayvanı andırıyor.
yalnız kalmak istememesi normal.
henüz bebek olduğu için belki tam anlayamamıştır ne olduğunu, ama biraz yabancılık çekiyor olabilir.
mutlaka çok ilgi gösterin (ama şımartmayın).
yani zaman ayırın, yürüyüşe çıkın, oyun oynayın, sevin vsvs.
ama yine de disiplinli olun, yani seviyorsunuz diye her istediğini yapmayın elbette.
ki zaten şımarık bir hayvana benzemiyor.
ama işte önemli olan kendini güvende hissettirmek.
bana sorarsanız bir sorun yok.
0
çevrenizde yaşıtı olan bir köpek arkadaş bulun oynasınlar falan bir kendine gelsin. o yaşta o kadar sakin olması hasta olabileceğini düşündürttü ama veteriner bakmış, hasta olsa anlardı herhalde.
0
birde havaların sıcak olmasından süpheleniyoruz...
ama cidden çok tepkisiz ve isteksiz. başında üç kişi bir tepki almak için şaklabanlık yapıyoruz, şöyle bi bakıp yeniden yere seriliyor. tutup ters çevirince öyle bekliyor istediğin yöne yatır öyle duruyor. ayaklarını oynat falan hiç direnmiyor. belki arada bir elimizi yalıyor onun dışında yatmaya devam ediyor...
ama cidden çok tepkisiz ve isteksiz. başında üç kişi bir tepki almak için şaklabanlık yapıyoruz, şöyle bi bakıp yeniden yere seriliyor. tutup ters çevirince öyle bekliyor istediğin yöne yatır öyle duruyor. ayaklarını oynat falan hiç direnmiyor. belki arada bir elimizi yalıyor onun dışında yatmaya devam ediyor...
0
o arkadaşımınki de sinir bozucu bir sakinliğe sahipti. :)
yani olamayacak bir şey değil.
yaşadıklarının sonucunda dediğim gibi biraz yabancılık çekiyorsa, e biraz da sakinse böyle olabilir.
sağlık kontrollerini ihmal etmeyin.
kulaklarının duyduğundan, yüzde 100 gördüğünden emin olun, sevildiğini bilmesini ve kendini güvende hissetmesini sağlayın o kadar.
yani böyleyse böyle, yapacak bir şey yok.
içinize sinmiyorsa başka bir veterinere de gösterebilirsiniz mesela.
yani olamayacak bir şey değil.
yaşadıklarının sonucunda dediğim gibi biraz yabancılık çekiyorsa, e biraz da sakinse böyle olabilir.
sağlık kontrollerini ihmal etmeyin.
kulaklarının duyduğundan, yüzde 100 gördüğünden emin olun, sevildiğini bilmesini ve kendini güvende hissetmesini sağlayın o kadar.
yani böyleyse böyle, yapacak bir şey yok.
içinize sinmiyorsa başka bir veterinere de gösterebilirsiniz mesela.
0
patir
istanbul'dan mersin'e 2+1 ev taşımam gerek,ücret ne kadar tutar?nerelere bakayım, önerdiğiniz bir firma var mı?her türlü diğer önerilere açığım...dah önce böyle birşey yptırmdım. yaklaşık bir iki hafta zamanım var. hem yüklemeyi hem taşımayı yaptırmak istiyorum. üstelikte çok para vermek istemiyorum
istanbul'dan mersin'e 2+1 ev taşımam gerek,
ücret ne kadar tutar?
nerelere bakayım, önerdiğiniz bir firma var mı?
her türlü diğer önerilere açığım...
dah önce böyle birşey yptırmdım. yaklaşık bir iki hafta zamanım var. hem yüklemeyi hem taşımayı yaptırmak istiyorum. üstelikte çok para vermek istemiyorum (değeri ne ise onu vermek istiyorum)
nasıl olur bu iş?
ücret ne kadar tutar?
nerelere bakayım, önerdiğiniz bir firma var mı?
her türlü diğer önerilere açığım...
dah önce böyle birşey yptırmdım. yaklaşık bir iki hafta zamanım var. hem yüklemeyi hem taşımayı yaptırmak istiyorum. üstelikte çok para vermek istemiyorum (değeri ne ise onu vermek istiyorum)
nasıl olur bu iş?
0
Lojistik sektörünü bilen biri olarak şunu tavsiye edebilirim, istanbula gelmiş yük indirmiş adana mersin civarına dönüş yapacak bir araç bulman sana ekonomik olarak fiyat avantajı sağlar, diğer yandan nakliye komisyoncularının bulunduğu bölgelere git kendin sor özellikle ev eşyası olduğunu belirterek fiyat iste çünkü ev eşyası hafif olduğundan araç daha az yakıt yakar bunu fiyat avantajına dönüştür. Kurumsal bir firma istersen www.lojistikhavuzu.com patron cüneyt beyle görüşmeni öneririm.
0
zal
hemen konuya girelim.gazap üzümlerini yaklaşık 6 ay önce bir arkadaş bana verdi.abi mutlaka okumalısın ben çok az ağlarım ama bu kitapta hüngür hüngür ağladım diye.neyse okumaya başladım ve sonlara doğru gerçekten bildiğin ben de hüngür hüngür ağladım.bundan sonra kitabı kızkardeşime verdim.normalde
hemen konuya girelim.gazap üzümlerini yaklaşık 6 ay önce bir arkadaş bana verdi.abi mutlaka okumalısın ben çok az ağlarım ama bu kitapta hüngür hüngür ağladım diye.neyse okumaya başladım ve sonlara doğru gerçekten bildiğin ben de hüngür hüngür ağladım.bundan sonra kitabı kızkardeşime verdim.normalde ağlar sık sık.kitabı okurken gözlemliyordum arada.kitabı okuduktan sonra direk sordum nasıldı ben çok ağladım sonlarda diye.ağlanacak kadar acıklı değildi bence dedi.neyse bundan bir süre sonra kız arkadaşıma önerdim kitabı.o da okuduktan sonra acıklıydı gerçekten ama ağlamadım dedi.yahu durup dururken ağlayan insan bu kitaba nasıl ağlamaz?özellikle kızkardeşimle cesur yüreği izlediğim için biliyorum benim kadar etkilenmedi.sonunda belki gözleri yaşarmıştır.kız arkadaşım ise ağlamamış yine cesur yürekte de.ben ise banyoda hüngür hüngür ağladım ulan.
0
kitabı okumadım ama,
sizin farketmediğiniz, olay örüntüsünü gerçekçilikten uzaklaştıran detaylar bulmuş ve sizin kadar etkilenmemişlerdir tahminim.
sizin farketmediğiniz, olay örüntüsünü gerçekçilikten uzaklaştıran detaylar bulmuş ve sizin kadar etkilenmemişlerdir tahminim.
0
etkilenilen şeyler ve dereceler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. "güldür güldür" de miydi tam hatırlayamayacağım. kadınların ağda yaparkenki acı eşiğine saygı duyan adam tırnağı kırılınca canı yanan aynı kadına hayret etmişti. benzer bi durum.
0
@bipolar kitabın çok katı bir gerçekliği var.zaten zamanında amerika da yaşanan büyük göç olayının üzerine kurgulanmış.
0
kadınlar duygusal olduğu gayet gerçektir. nasıl bir çıkarım yaptınız böyle anlayamadım?
0
hayal gücü gelişmemiş veya isteksiz okuyan insan okuduğu şeyi hafızasında tam olarak canlandıramaz bence. siz hafızanızda iyi canlandırıp duygulanmış olabilirsiniz, kızlar pek önemsememiş olabilir. duygusallıkta cinsiyet farketmez ama kadınların %99.9'u duygusaldır.
not : kardemir karabüksporluyum ve kitabı okumadım
not : kardemir karabüksporluyum ve kitabı okumadım
0
kadınların duygusal olmadığı gayet gerçektir. nasıl bir kuşkuya düşülür anlayamadım?
0
benim kendi gözlemim de zal ile aynı yönde. medyada falan kadınların çok duygusal olduğu ile ilgili bir imaj var. sık sık ağladıkları da doğru, ama bir filmden bir müzikten yada kitaptan etkilenen erkek daha fazla gözlemliyorum çevremde. kadınlarda ise genelde zal ın bahsettiği tepkileri gördüm. tırnakları kırıldığı için ağlayabiliyorlar evet ama gazap üzümleri gibi bir kitabı okumak pek etkileyici gelmeyebiliyor.
0
patir
neden olmuyor anlamadım. linkte ki gibi bir portfolio blogu oluşturdum. farklı bir sayfaeklemek istiyorum. yeni sayfa dedim falan ama işte durum bu.paintings linkine tıklayınca gitmiyor. iki gündür halledemedim. ne yapmam gerek? çok basit birşey olmalı sanki...söz konusu blog: (git: http://oncuturk
neden olmuyor anlamadım.
linkte ki gibi bir portfolio blogu oluşturdum. farklı bir sayfaeklemek istiyorum. yeni sayfa dedim falan ama işte durum bu.
paintings linkine tıklayınca gitmiyor. iki gündür halledemedim. ne yapmam gerek? çok basit birşey olmalı sanki...
söz konusu blog: (git: oncuturkmen.blogspot.com)
ust bardaki paintings in ayrı bir sayfa olarak açılması lazım.
linkte ki gibi bir portfolio blogu oluşturdum. farklı bir sayfaeklemek istiyorum. yeni sayfa dedim falan ama işte durum bu.
paintings linkine tıklayınca gitmiyor. iki gündür halledemedim. ne yapmam gerek? çok basit birşey olmalı sanki...
söz konusu blog: (git: oncuturkmen.blogspot.com)
ust bardaki paintings in ayrı bir sayfa olarak açılması lazım.
0
Nedenini bilmiyorum ama baya başarılısınız. Cevap olmadı ama söylemek istedim =)
0
teşekkür ederim :) illustrasyonda başarılıyım belki ama bloğuma yeni sayfa ekleme konusunda başarısızım :(
0
patir
işten çıkarıldım, merak ettiğim şunlar;sigortam hemen iptal mi oluyor? yada ne zaman oluyor?bu işsizlerin devlete para ödemesi falan gibi birşeyler vardı benimle alakası var mı?garanti bankasından bireysel emekliliğim vardı, o ne olacak? hala ödemem gerekiyor mu, bana bi faydası var mı şu durumda?iş
işten çıkarıldım, merak ettiğim şunlar;
sigortam hemen iptal mi oluyor? yada ne zaman oluyor?
bu işsizlerin devlete para ödemesi falan gibi birşeyler vardı benimle alakası var mı?
garanti bankasından bireysel emekliliğim vardı, o ne olacak? hala ödemem gerekiyor mu, bana bi faydası var mı şu durumda?
işsizlik maaşı gibi birşey var mı?
farkettiğiniz gibi hiç anlamıyorum bu işlerden. sağdan soldan duyduğum şeyleri yazdım. kabaca açıklayacak birileri çıkarsa sevinirim.
sigortam hemen iptal mi oluyor? yada ne zaman oluyor?
bu işsizlerin devlete para ödemesi falan gibi birşeyler vardı benimle alakası var mı?
garanti bankasından bireysel emekliliğim vardı, o ne olacak? hala ödemem gerekiyor mu, bana bi faydası var mı şu durumda?
işsizlik maaşı gibi birşey var mı?
farkettiğiniz gibi hiç anlamıyorum bu işlerden. sağdan soldan duyduğum şeyleri yazdım. kabaca açıklayacak birileri çıkarsa sevinirim.
0
işsizlik sigortasından yararlanmak için işletmede en az 6 ay sigortalı çalışmış olmak ve kendi kusurundan dolayı işten çıkartılmamış olman gerekir. bireysel emekliliğinin ödemesini dondurabilirsin. işe girince kaldığın yerden devam edersin ödemeye. bireyselde toplam 10 yıl ödeme yapman gerekiyor ve bunu ister 15 yılda ister 20 yılda tamamla. sigortanın iptal olup olmadığını sgk nın sitesinde hak sahibi olup olmadığını provizyon ekranından öğrenebilirsin.
0
1. evet. hemen. şirket çıkışınızı hemen verir.
2. en az 600 gün sürekli çalışmış olmanız gerekiyor. bu varsa işkur'a online başvurun. emin değilseniz yine başvurun. hakkınız yok diye cevap geliyor :)
3. hayır. ama arayın bi süre ödemicem deyin. yoksa zırt pırt arıyorlar. kredi kartından otomatik ödeme varsa onu kaldır aman. yok yere borçlanma. sana şu an bir faydası yok. (kişisel görüşüm emekli olunca da olmayacak)
4. kibarca açıkladım :)
2. en az 600 gün sürekli çalışmış olmanız gerekiyor. bu varsa işkur'a online başvurun. emin değilseniz yine başvurun. hakkınız yok diye cevap geliyor :)
3. hayır. ama arayın bi süre ödemicem deyin. yoksa zırt pırt arıyorlar. kredi kartından otomatik ödeme varsa onu kaldır aman. yok yere borçlanma. sana şu an bir faydası yok. (kişisel görüşüm emekli olunca da olmayacak)
4. kibarca açıkladım :)
0
Sigortan isten ayrildigin gun sonlandirilir. İssizlik maasini hak edebilmen icin gerekli sartlar yandaki linkte acikca anlatilmis www.iskur.us bireysel emekliligini dondurman mantikli. @Karlmarx in dedigi gibi ise girince odemeye devam edersin.
0
sigorta çıkışını yaptıktan sonra işsizken x ay boyunca sağlık haklarından yararlanmaya devam edersiniz.
bireysel emeklilik ödemesi size kalmış isterseniz işsiz olduğunuzu söyleyerek dondurabiliyorsunuz
işsizlik maaşının belli kriterleri var belli prim gün sayısı kadar sigortalı olmuş olmak gibi, bu şartları yerine getiriyorsanız işsizlik maaşı alırsınız.
bireysel emeklilik ödemesi size kalmış isterseniz işsiz olduğunuzu söyleyerek dondurabiliyorsunuz
işsizlik maaşının belli kriterleri var belli prim gün sayısı kadar sigortalı olmuş olmak gibi, bu şartları yerine getiriyorsanız işsizlik maaşı alırsınız.
0
arkadaş biri de çıkıp geçmiş olsun dememiş adam işsiz kalmış
GEÇMİŞ OLSUN DOSTUM BU ZAMANDAN İŞSİZ KALMAK ZORDUR
GEÇMİŞ OLSUN DOSTUM BU ZAMANDAN İŞSİZ KALMAK ZORDUR
0
gss ni yaptır göte kaçmasın. bir yılan fazla çalıştıysan kıdem tazminatını vermek zorundalar. işsizlik maaşı alabilmen için istifa etmemiş göüzkmen lazım bazı çakal şirketler işten çıkardığı halde böyle gösteriyor. sana ibraname diye alacağımı aldım diye bir evrak imzalatmak isterlerse kabul etme paranı al öyle at. haklı isen 20 gün içinde işe iade davası açabilirsin. aklıma gelenler bunlar avukat falan değilim ha bu arada tiklemeyi unutma
0
öncelikle bilgilendiren ve geçmiş olsun dileyen hepinize teşekkürler arkadaşlar.
durum şu;
iki yıldan fazla çalışıyordum şirkette ve tazminat ödüyorlar.
ilk olarak bankada ki emeklilik ödemesini donduruyorum.
ve yolladığınız linklere gözatıyorum.
sonra yeni iş arama enerjisi bulana kadar bir miktar dinleniyorum. yıllık izin bile yapmamıştım...
durum şu;
iki yıldan fazla çalışıyordum şirkette ve tazminat ödüyorlar.
ilk olarak bankada ki emeklilik ödemesini donduruyorum.
ve yolladığınız linklere gözatıyorum.
sonra yeni iş arama enerjisi bulana kadar bir miktar dinleniyorum. yıllık izin bile yapmamıştım...
0
patir
böyle çok ilgi istemeyecek bölüm sayısı 4-16 arasında olan izlemeye değer anime tavsiyelerinizi bekliyorum...izleyip sevdiğim animelerden örnekler vereyim. gantz, samurai champloo, afro samurai, fullmetal alchamist, bleach, one piece, vampire hunter d, lain, kenshin, blood plus, ergo proxy, helsing
böyle çok ilgi istemeyecek bölüm sayısı 4-16 arasında olan izlemeye değer anime tavsiyelerinizi bekliyorum...
izleyip sevdiğim animelerden örnekler vereyim. gantz, samurai champloo, afro samurai, fullmetal alchamist, bleach, one piece, vampire hunter d, lain, kenshin, blood plus, ergo proxy, helsing, trigun,FLCL, cowboy bebop, death note falan diye gidiyor..
yani klasik eski şeylerin birçoğunu izledim. daha güncel ve ilginç konusu-tarzı olan ve az bölümlü şeyler arıyorum.
aslında FLCL tam aradığım türde , onun gibi başka var mı?
izleyip sevdiğim animelerden örnekler vereyim. gantz, samurai champloo, afro samurai, fullmetal alchamist, bleach, one piece, vampire hunter d, lain, kenshin, blood plus, ergo proxy, helsing, trigun,FLCL, cowboy bebop, death note falan diye gidiyor..
yani klasik eski şeylerin birçoğunu izledim. daha güncel ve ilginç konusu-tarzı olan ve az bölümlü şeyler arıyorum.
aslında FLCL tam aradığım türde , onun gibi başka var mı?
0
samurai 7 geldi aklıma
www.imdb.com
bir de High school of the Dead ve Deadman Wonderland
www.imdb.com +bir tane OVA...
diğerleri hep uzun.
www.imdb.com
bir de High school of the Dead ve Deadman Wonderland
www.imdb.com +bir tane OVA...
diğerleri hep uzun.
0
zetsuboushita- yazdıklarına baktım da tam aradığım türden şeyler yazmışsın. High school of the Dead in yanına onları da koyayım...
0
arkadaşlar yazdıklarınızı tek tek kontrol ediyorum ama maksimum 16 bölüm falan olması tercihim. ne kadar kısa o kadar iyi diyebilirim hatta...
0
ohtararan
merhaba,kuyuya bir taş atıyorum bakalım nasıl çıkaracağız? merak ettiğim konu, mesela elimde bir albüm olsa, bu da özel yapım bir collectors edition audophille plak olsa, evde tamam dinlenir, takdir edersiniz ki dışarıda ne yapılır bu plak? hiç. dolayısı ile bir dijital kopyasına ihtiyaç duyulsa ve
merhaba,
kuyuya bir taş atıyorum bakalım nasıl çıkaracağız? merak ettiğim konu, mesela elimde bir albüm olsa, bu da özel yapım bir collectors edition audophille plak olsa, evde tamam dinlenir, takdir edersiniz ki dışarıda ne yapılır bu plak? hiç. dolayısı ile bir dijital kopyasına ihtiyaç duyulsa ve dense ki "yahu dünyanın parasını vermişim bir de cd' mi alayım???, bir kayıpsız dosyasını artık 16 bit, 24 bit ne ise indirir dijital ortamda da onu dinlerim." bu doğru bir yaklaşım mıdır? yoksa git kardeşim bir de cd' ye para ver al demek mi gerekir bu konuda? dijital pikap alıp evde kayıpsız bir formata çevirmek te işin ayrı bir boyutu, o zaman ne olur? ben bu korsan işinin sınırlarını kavramakta zorlandım, sizlere bir sorayım istedim. buyrun.
selamlar.
kuyuya bir taş atıyorum bakalım nasıl çıkaracağız? merak ettiğim konu, mesela elimde bir albüm olsa, bu da özel yapım bir collectors edition audophille plak olsa, evde tamam dinlenir, takdir edersiniz ki dışarıda ne yapılır bu plak? hiç. dolayısı ile bir dijital kopyasına ihtiyaç duyulsa ve dense ki "yahu dünyanın parasını vermişim bir de cd' mi alayım???, bir kayıpsız dosyasını artık 16 bit, 24 bit ne ise indirir dijital ortamda da onu dinlerim." bu doğru bir yaklaşım mıdır? yoksa git kardeşim bir de cd' ye para ver al demek mi gerekir bu konuda? dijital pikap alıp evde kayıpsız bir formata çevirmek te işin ayrı bir boyutu, o zaman ne olur? ben bu korsan işinin sınırlarını kavramakta zorlandım, sizlere bir sorayım istedim. buyrun.
selamlar.
0
Bu sınırları gri bir konu. Dağıtımcılar olmaz diyor, sivil insiyatifler hkkınız var diyor.
Yalnız şerefsizler buna da bir çözüm buldular. Adamlar diyor ki artık: biz size bu sanatçının son albümünü satmıyoruz, albüme ulaşmak için kullanılabilecek yol-yöntemlerden sadece birisini satıyoruz. Başka bir yöntem kullanırsanız illegal olur diyor.
Aynı şekilde mesela steam'den oyun aldığınız zaman aslında oyunu değil, kullanım hakkını satın almış oluyorsunuz. Bu ortaya çıktığında çok tartışıldı ama, bişey de olmadı açıkcası.
Yalnız şerefsizler buna da bir çözüm buldular. Adamlar diyor ki artık: biz size bu sanatçının son albümünü satmıyoruz, albüme ulaşmak için kullanılabilecek yol-yöntemlerden sadece birisini satıyoruz. Başka bir yöntem kullanırsanız illegal olur diyor.
Aynı şekilde mesela steam'den oyun aldığınız zaman aslında oyunu değil, kullanım hakkını satın almış oluyorsunuz. Bu ortaya çıktığında çok tartışıldı ama, bişey de olmadı açıkcası.
0
bir ara bruce wills itunes de satın aldığı mp3 leri çocuklarına bırakması yasal değil diye dava açmıştı. yani para verdim artık bu benim ve ben de kime istersem veririm bile diyemiyorsun... arnatuile nin dediği gibi baya gri bi konu bu.
0
Bunu şu şekilde de tartışabilir miyiz? Mesela ben playstation'a bir oyun aldım, ama bilgisayarda da oynamak istiyorum. Şimdi gidip internetten bilgisayar versiyonunu indirsem, korsan olur bu.
Onun dışında, pikap kullanıp flac'e çevirir dinlerseniz dinlersiniz, buna bir şey denemez sanırım.
Onun dışında, pikap kullanıp flac'e çevirir dinlerseniz dinlersiniz, buna bir şey denemez sanırım.
0
çok teşekkür ederim açıklayıcı bilgiler için, kendim için kullanacağım şeyler için sormuştum, paylaşma gibi bir niyetim yoktu, o elbette korsan olacaktır. oyun için konuşulan konu da mantıklı gibi geldi lakin ne kadar bağlı bilemiyorum. mesela dvd' sini aldığımız bir filmi çevirip telefona atıp yolda izlemeye de benziyor. bu da korsan olmamalı gibi geliyor. o vesile ile çıkamadım işin içinden. cevaplar pek açıklayıcı oldu, tekrar teşekkürler.
0
patir
flash dışında 2d animasyon için önerebileceğiniz program var mı? yalnız güzel bir referans ile birlikte istiyorum. örneğin; falanca program- falanca animasyonunda kullanılıyor vs.en çok karşılaştıklarımdan birisi anime studio pro ama hem kendi örnekleri hem de tutoriallarda yapılan örnekler çok kötü
flash dışında 2d animasyon için önerebileceğiniz program var mı? yalnız güzel bir referans ile birlikte istiyorum.
örneğin; falanca program- falanca animasyonunda kullanılıyor vs.
en çok karşılaştıklarımdan birisi anime studio pro ama hem kendi örnekleri hem de tutoriallarda yapılan örnekler çok kötü. istediğim şey animeler gibi bir görsellik elde edebilmek.
kaliteli bir görsel etki ve kullanışlı araçlar istiyorum.
örneğin; falanca program- falanca animasyonunda kullanılıyor vs.
en çok karşılaştıklarımdan birisi anime studio pro ama hem kendi örnekleri hem de tutoriallarda yapılan örnekler çok kötü. istediğim şey animeler gibi bir görsellik elde edebilmek.
kaliteli bir görsel etki ve kullanışlı araçlar istiyorum.
0
comeon
elimde bir pdf belgesi var ama fotoğraf olarak şöyle ki belgeyi tarayıp göndermişler. 15sayfa bunu worde dönüştürmenin bir yolu var mıdır? yoksa bütün gün yazı yazıcam:(
elimde bir pdf belgesi var ama fotoğraf olarak şöyle ki belgeyi tarayıp göndermişler. 15sayfa bunu worde dönüştürmenin bir yolu var mıdır? yoksa bütün gün yazı yazıcam:(
0
uyku semesi
merhaba, illustrator'de bir tasarim yaptim, export ederken, resim istedigim sekilde cikmiyor, crop alanini secmeme ragmen, resim, saga dogru kaymis sekilde jpeg'e cevriliyor..bunu nasil duzeltebilirim acaba?not: illustrator'de ciddi sekilde acemiyim, anneye anlatir gibi anlatmaniz gerekebilir :)
merhaba,
illustrator'de bir tasarim yaptim, export ederken, resim istedigim sekilde cikmiyor, crop alanini secmeme ragmen, resim, saga dogru kaymis sekilde jpeg'e cevriliyor..
bunu nasil duzeltebilirim acaba?
not: illustrator'de ciddi sekilde acemiyim, anneye anlatir gibi anlatmaniz gerekebilir :)
illustrator'de bir tasarim yaptim, export ederken, resim istedigim sekilde cikmiyor, crop alanini secmeme ragmen, resim, saga dogru kaymis sekilde jpeg'e cevriliyor..
bunu nasil duzeltebilirim acaba?
not: illustrator'de ciddi sekilde acemiyim, anneye anlatir gibi anlatmaniz gerekebilir :)
0
örneğin beyaz bir arkaplan olarak kare oluşturup, tasarımını da ortalarsan kareye dikey ve yatay olarak, export ederken arkaplanı da alacağından sağa sola çekme olmaz büyük ihtimal.
0
pardon anneye anlatır gibiydi değil mi :) export dedikten sonra açılan ekranda export edilecek dosyanın türünü ve yerini seçtiğin bir ekran var. o ekranda eğer jpg,png gibi artboardın kullanılabileceği formatları sectiğinde, kullanılabilir hale gelen bir check box var. yanında "use artboard" yazıyor. jpg i sectikten sonra bu kutucuğu ta seçili hale getir. birden fazla artboard kullanıyorsan "range" yazan yere 3-5 falan gibi yazarak 3 ten 5 e kadar ki artboardları al yada sadece 5 i al diyebilirsin..
0
patir
merhaba çizgifilm severler..vakti zamanında star'da gösterilen robotlu bir çizgifilm. hatırladığım detaylar; --4 kollu ninja robot vardı, sanırım diğer robotlarda çeşitli sporlar üzerine tasarlanmıştı (patenci, hokeyci falan..)--merkez üssü gibi yerde 4-5 tane sadece kafalardan oluşan robotlar vardı
merhaba çizgifilm severler..
vakti zamanında star'da gösterilen robotlu bir çizgifilm. hatırladığım detaylar;
--4 kollu ninja robot vardı, sanırım diğer robotlarda çeşitli sporlar üzerine tasarlanmıştı (patenci, hokeyci falan..)
--merkez üssü gibi yerde 4-5 tane sadece kafalardan oluşan robotlar vardı ve sürekli konuşurlardı dedeler gibi..
-- robotlar insan boylarındaydı ve açılış kısmında bunların gece sokaklarda yürüdükleri bi sahne vardı.
-- kimi sahnelerde 3d kullanılmış olabilir, o zaman farketmemiş olsamda şimdi düşününce olabilir diyorum..
-- belki de böyle bir çizgifilm hiç yoktu ve ben hayal görüyordum. çünkü kimse bilmiyor, elimde ki veriyle youtube tan aratamıyorum,sonuç çıkmıyor..
yardım ediiiin!
vakti zamanında star'da gösterilen robotlu bir çizgifilm. hatırladığım detaylar;
--4 kollu ninja robot vardı, sanırım diğer robotlarda çeşitli sporlar üzerine tasarlanmıştı (patenci, hokeyci falan..)
--merkez üssü gibi yerde 4-5 tane sadece kafalardan oluşan robotlar vardı ve sürekli konuşurlardı dedeler gibi..
-- robotlar insan boylarındaydı ve açılış kısmında bunların gece sokaklarda yürüdükleri bi sahne vardı.
-- kimi sahnelerde 3d kullanılmış olabilir, o zaman farketmemiş olsamda şimdi düşününce olabilir diyorum..
-- belki de böyle bir çizgifilm hiç yoktu ve ben hayal görüyordum. çünkü kimse bilmiyor, elimde ki veriyle youtube tan aratamıyorum,sonuç çıkmıyor..
yardım ediiiin!
0
voltran değildir sanırım
lazerion olabilir ama ne izlerdim..
yada buyrun efenim burdan bakın eskicizgifilmlerim.blogspot.com
lazerion olabilir ama ne izlerdim..
yada buyrun efenim burdan bakın eskicizgifilmlerim.blogspot.com
0
eğer rellelleee rellelleee teneke teneke trenler diye bir şarkı da hatırlıyorsan robostorydir o :)
0
benim de var böyle bi durum. kırmızı robotlu bi çizgi film vardı. ne adını hatırlayabildim, ne de bi yerde denk geldim. içimde kaldı valla..
0
@seindfeld, bütün siteyi dolaştım ama ı ıh.. zaten çok ara bir dönemde çıkmış bir çizgifilm olduğu için düşük ihtimaldi.
@murtac, cowboy beebop u severim ama o değil neyazık ki..
@mocha, robostory zaman olarak çok geride kalıyor bu çizgifilme göre. birde bu ninja kaplumbağalar falan gibi çizgifilmlerin hafiften karanlıklaşmaya başlamış hallerindendi..
@mahsusmahal, muhtemelen seindfeldin verdiği linkte vardır senin çizgifilm..
@murtac, cowboy beebop u severim ama o değil neyazık ki..
@mocha, robostory zaman olarak çok geride kalıyor bu çizgifilme göre. birde bu ninja kaplumbağalar falan gibi çizgifilmlerin hafiften karanlıklaşmaya başlamış hallerindendi..
@mahsusmahal, muhtemelen seindfeldin verdiği linkte vardır senin çizgifilm..
0
SemihCebrail
wacom marka tablet mi iyi yoksa uc-logic marka tabletler mi iyi Uc-Logıc Lapazz Pf1209 A4 grafik tablet buldum bunda maskot ve logo çizimi yapılacaktır memnun kalır mıyım?
wacom marka tablet mi iyi yoksa uc-logic marka tabletler mi iyi Uc-Logıc Lapazz Pf1209 A4 grafik tablet buldum bunda maskot ve logo çizimi yapılacaktır memnun kalır mıyım?
0
wacom su ana kadar tablette hep en üst seviye oldu. eğer alabiliyorsan wacomu tavsiye ederim. ama fiyat olarak çok avantajlıysa ve çok performans istemiyorum diyorsan(painting falan yapmıyacağım hiç, çoğunlukla vektor logo falan takılıcam diyorsan) diğer markalara bakabilirsin..
0
patir
ne düşündüğünüzü merak ettiğimden soruyorum;dünya genelinde ve genel olarak buyuk çoğunluğun hayatını etkileyecek ölçekte olanları düşününce ( savaşlar, politik olaylar, birbirine düşman insanlar, açlık, cahillik vs) düşündüğümüzde;1)kötülük belli küçük grupların elinde şekilleniyor ve onların çıkar
ne düşündüğünüzü merak ettiğimden soruyorum;
dünya genelinde ve genel olarak buyuk çoğunluğun hayatını etkileyecek ölçekte olanları düşününce ( savaşlar, politik olaylar, birbirine düşman insanlar, açlık, cahillik vs) düşündüğümüzde;
1)kötülük belli küçük grupların elinde şekilleniyor ve onların çıkarları için onlar tarafından mı oluşturuluyor. bu grup ya da kişiler ecelleriyle vs. birden ölseler, ertesi gün daha güzel bir dünya mı olurdu?
2)kötülük ve olumsuzluklar hepimizin toplamından ortaya çıkan sonuç mu? yani tüm dünyada ki açlıktan, savaştan falan herkes ( açlık çekenler ve savaşanlar da dahil) sorumlu ve ilk seçenekte ki gibi bir ölüm olayı olsa bile, aslında hiçbirşey değişmez ve ertesi gün aynı şeyleri yapan yeni grup ve insanları biz oraya kendimiz koyarız mı?
özetlersek: ezilenler ve ezenler mi var; yoksa ezmek ve ezilmeyi biz kendimiz mi oluşturuyoruz?
dünya genelinde ve genel olarak buyuk çoğunluğun hayatını etkileyecek ölçekte olanları düşününce ( savaşlar, politik olaylar, birbirine düşman insanlar, açlık, cahillik vs) düşündüğümüzde;
1)kötülük belli küçük grupların elinde şekilleniyor ve onların çıkarları için onlar tarafından mı oluşturuluyor. bu grup ya da kişiler ecelleriyle vs. birden ölseler, ertesi gün daha güzel bir dünya mı olurdu?
2)kötülük ve olumsuzluklar hepimizin toplamından ortaya çıkan sonuç mu? yani tüm dünyada ki açlıktan, savaştan falan herkes ( açlık çekenler ve savaşanlar da dahil) sorumlu ve ilk seçenekte ki gibi bir ölüm olayı olsa bile, aslında hiçbirşey değişmez ve ertesi gün aynı şeyleri yapan yeni grup ve insanları biz oraya kendimiz koyarız mı?
özetlersek: ezilenler ve ezenler mi var; yoksa ezmek ve ezilmeyi biz kendimiz mi oluşturuyoruz?
0
bana göre her ikisi de var. insanların büyük bir çoğunluğu kötü ve bencil (kendimi bundan ayırmıyorum, belki ben de öyleyim). Örnek olarak komünizmin çöküşü. Toplumsal dayanışma diye bir şey yok. Herkes kendi için çalışmayı, toplum için çalışmaya tercih ediyor. Tabi komünizmin uygulanışı da belki doğru olmadı ama kuramsal komğnizmi insanlar yadırgıyor. "Nasıl yani ben çalışacağım onlar mı yiyecek" gibi bir algı var. Bencillik kaynaklı bu. Kötülük de buna bağlı olarak geliyor. İnsanlar "Ben" lerine bir şey olmasın diye kötülük yapabiliyorlar.
Diğer yandan dünyada toplumları etkilemiş olaylar da belli bir kötü grup tarafından yönetiliyor. bkz: zeitgeist (gerçekten bakınız, çok iyi bir belgesel.) Ancak bu grubu yok ettik diyelim, yerlerine muhakkak bizlerden birileri geçecek. Çünkü tüm dünyayı yönetme dürtüsü insanlarda maalesef var.
Saçma gelebilir tabi ama benim eyyorlamam bu kadar.
Diğer yandan dünyada toplumları etkilemiş olaylar da belli bir kötü grup tarafından yönetiliyor. bkz: zeitgeist (gerçekten bakınız, çok iyi bir belgesel.) Ancak bu grubu yok ettik diyelim, yerlerine muhakkak bizlerden birileri geçecek. Çünkü tüm dünyayı yönetme dürtüsü insanlarda maalesef var.
Saçma gelebilir tabi ama benim eyyorlamam bu kadar.
0
@himmet (not:zeitgeist i izledim) toplamda eğer insanların bencilliğinden kaynaklanıyorsa bu durum, o zaman boş yere dünyanın barış içinde ya da problemsiz , insanların mutlu olacağı gibi bir beklentiye girmeyelim hiç. hiç olmadı ve hiç olmayacak. çünkü insanlığın kendisi iyi değil aslında.
yönetenler kötü olduğu için yönetiyorlar ama biz de kötü olduğumuz için yönetiliyoruz belkide.
benim fikrim 2. şıkkımdan yana açıkcası. herkes herşeyin parçası ve toplamda biz buyuz. mutlu olmadığımız yada kötü dediğimiz dünya biziz.
yönetenler kötü olduğu için yönetiyorlar ama biz de kötü olduğumuz için yönetiliyoruz belkide.
benim fikrim 2. şıkkımdan yana açıkcası. herkes herşeyin parçası ve toplamda biz buyuz. mutlu olmadığımız yada kötü dediğimiz dünya biziz.
0
@patir evet katılıyorum, hiçbir zaman barış içinde ve problemsiz bir dünyada yaşamayacağız. benim böyle bir beklentim yok. olan var mı ona şaşırırım. evet, kötüyüz. hepimiz kötüyüz. yaptığımız her şeyde, ister istemez kötüyüz. çünkü birey önce kendini düşünür. "bana faydası olan iyidir, olmayanla işim olmaz" mantık bu.
0
irreplaceable1
bir sevgiliniz olduğunu düşünün.siz onunla ilişkiye girmek istiyorsunuz ama kız size "bu benim için çok özel bir şey ilk ilişkimi evleneceğim kişiyle yaşamak istiyorum.ayrıca evleneceğim kişinin benim daha önce kimlerle yattığımı düşünmesini istemiyorum." ve bunun gibi şeyler dedi.ne düşünürsünüz?ne
bir sevgiliniz olduğunu düşünün.siz onunla ilişkiye girmek istiyorsunuz ama kız size "bu benim için çok özel bir şey ilk ilişkimi evleneceğim kişiyle yaşamak istiyorum.ayrıca evleneceğim kişinin benim daha önce kimlerle yattığımı düşünmesini istemiyorum." ve bunun gibi şeyler dedi.ne düşünürsünüz?ne diyor bu kezban falan der misiniz?
edit: sanırım yanlış anlaşıldım.bu olay benim değil arkadaşın başına geldi onun adına soruyorum ve kezban olduğunu düşünmüyorum sadece öyle düşünür müsünüz diye soruyorum.
edit: sanırım yanlış anlaşıldım.bu olay benim değil arkadaşın başına geldi onun adına soruyorum ve kezban olduğunu düşünmüyorum sadece öyle düşünür müsünüz diye soruyorum.
0
bir insanın düşünce yapısı sizinkiyle uyuşmuyor diye herhangi bir tabir altında kendisini nitelendirmek ne kadar mantıklıdır?
0
eğer aile ve çevreden yana sıkıntı olacaksa o karara saygı duyulmalı. ha eğer onlar problem teşkil etmiyorsa kezban. hem de ağırından.
0
18 yaşın üstü bir birey olarak fiziksel ihtiyaçlarınız olduğunu, bunu kendisiyle yaşamak istediğinizi, kendisinin bu kararına saygı duyduğunuzu fakat ilişkinizin yürüyemeyeceğinizi söylerdiniz/söylerdim.
doğrusu budur
doğrusu budur
0
kezban diyemem ilk ilişkisini kocasıya yaşamak istiyormuş buna saygı duymak gerekir sen ondan önce başka ilişkiler yaşamış olabilirsin sırf o yüzden bile seninle evlenmek istemeyebilir.
Erkek içinde bayan içinde geçerli karşı tarafın bekaretini istemek. Saygı duymak gerekir asla Kezban olarak nitelendirmem.
Ha ama diğer davranışları saçma sapansa örneğin birgün böyle ertesigün farkı konuşuyorsa sana saçma tavırlar sergiliyorsa sürekli başının etini lüzümsuz konularla yiyorsa kezban derim.
Erkek içinde bayan içinde geçerli karşı tarafın bekaretini istemek. Saygı duymak gerekir asla Kezban olarak nitelendirmem.
Ha ama diğer davranışları saçma sapansa örneğin birgün böyle ertesigün farkı konuşuyorsa sana saçma tavırlar sergiliyorsa sürekli başının etini lüzümsuz konularla yiyorsa kezban derim.
0
insanlar düşünceleri kabul görsün,kendilerine saygı gösterilsin isterler ama iş başkasına gelince saygı duymak bir kenara hakaret ederler.nasıl bir mantık yapınız var aklım almıyor.insanları sizin gibi düşünmeye zorlayamazsınız "doğrusu budur!" diye.
0
hah, "her sevgilimle ilk geceden yatmak istiyorum, emmeli gömmeli istiyorum" deseydi de kaşar olacaktı. Bu ülkede kadın olmak kadar zor bişey yok ya la. Kezbanmış. Vermeyince kezban, verince kaşar.
0
onun ilk ilişkisini illa ki evleneceği kişiyle yaşamak istemesi ile senin öncesinde ilişkiye girmek istemen arasında bir fark yok. tercihleriniz ve kendi doğrularınız farklı. ilişkinizi arkadaşlık boyutuna çekip devam etmek en güzeli olur bence..
0
kezban denemez.
seviciysen devam ettirirsin. skiciysen bahaneni bul ayrıl ama bekareti katma bahanene. karşı taraf bu sefer savunduğu, koruduğu şeyin kendisine kezbanlık taslattığı bilincine girebilir; üzülür. üzmeyin la.
seviciysen devam ettirirsin. skiciysen bahaneni bul ayrıl ama bekareti katma bahanene. karşı taraf bu sefer savunduğu, koruduğu şeyin kendisine kezbanlık taslattığı bilincine girebilir; üzülür. üzmeyin la.
0
cinematography
1- lütfen yetişkinler için olsun, liseyi bitireli 13 yıl oldu, hayatımda hiç liseli kız olmadım, bir anime'yi mıymıymıy konuşan kızın memeleri görünsün diye izlemedim (no ecchi!), tamam herkesin içinde çocuk var ama yinede odin aşkına yetişkin birini düşünün aklınızda. 2 - death note, hajime no ippo
1- lütfen yetişkinler için olsun, liseyi bitireli 13 yıl oldu, hayatımda hiç liseli kız olmadım, bir anime'yi mıymıymıy konuşan kızın memeleri görünsün diye izlemedim (no ecchi!), tamam herkesin içinde çocuk var ama yinede odin aşkına yetişkin birini düşünün aklınızda.
2 - death note, hajime no ippo, mushisi, cowboy bebop, ghost in the shell, tüm miyazakiler, animatrix, perfect blue, vampire hunter d, angells egg, whisper of the heart, hotaru no haka, akira, The Girl Who Leapt Through Time, my neighbours yamadas sevdiğim anime serisi-filmleridir. illa kılınçlı robotlu büyülü olsun demiyorum hajime no ippo en sevdiğim şeylerdendir azcık japon liseleri dışındaki konularl ilgilensin ciddi olsun yeter. death note gibi birşey çıkmaz heralde bir daha ama işte yani ciddiye alsın izleyiciyi biraz hangi konu-genre olursa olsun.
3 - berserk denedim olmadı, claymore deneim olmadı, elfen lied dediler la soft porno gibi o ne öyle dedim olmadı, evangelion dediler 3 bölümde sıktı (evet biliyorum daha ilerlemem lazım anlamak için!!!), sailor moon gibi şeyleri sevemedim aklıma ortaokuldaki pastel boya takımımı getiriyor, bleach fena değildi ama çok "ticari" sebebplerle bildiğin disney serilerine döndü bir süre sonra, naruto hiç izlemedim, onepiece çok mu eski diye bakmadım, serial experiemts lain veya bu gibi sayko serileri biliyorum güzeldir muhtemelen ama şimdilik bunları zihnin daha açık olduğu zamanlara sakladım, ergo proxy dediler indirdik bakıcaz, reuroni kenshin ova'sını izledim fena değil. monster'ı izledim bir iki bölüm fena değil dönücem ona sonra.
4 - acı çeken liseli japon kız yok, kısa etekli liseli kız yok, koca memeli liseli kız yok, evde kalmış kızlar için yapılan "awwwww canım yaa" dedirten romantik liseli kız serisi olmasın.
liseli kıza NO!!!
Önerileriniz bekliyorum, şuna bak iyidir deyin ben bilgilerini kendisini bulurum.
Arrigato.
2 - death note, hajime no ippo, mushisi, cowboy bebop, ghost in the shell, tüm miyazakiler, animatrix, perfect blue, vampire hunter d, angells egg, whisper of the heart, hotaru no haka, akira, The Girl Who Leapt Through Time, my neighbours yamadas sevdiğim anime serisi-filmleridir. illa kılınçlı robotlu büyülü olsun demiyorum hajime no ippo en sevdiğim şeylerdendir azcık japon liseleri dışındaki konularl ilgilensin ciddi olsun yeter. death note gibi birşey çıkmaz heralde bir daha ama işte yani ciddiye alsın izleyiciyi biraz hangi konu-genre olursa olsun.
3 - berserk denedim olmadı, claymore deneim olmadı, elfen lied dediler la soft porno gibi o ne öyle dedim olmadı, evangelion dediler 3 bölümde sıktı (evet biliyorum daha ilerlemem lazım anlamak için!!!), sailor moon gibi şeyleri sevemedim aklıma ortaokuldaki pastel boya takımımı getiriyor, bleach fena değildi ama çok "ticari" sebebplerle bildiğin disney serilerine döndü bir süre sonra, naruto hiç izlemedim, onepiece çok mu eski diye bakmadım, serial experiemts lain veya bu gibi sayko serileri biliyorum güzeldir muhtemelen ama şimdilik bunları zihnin daha açık olduğu zamanlara sakladım, ergo proxy dediler indirdik bakıcaz, reuroni kenshin ova'sını izledim fena değil. monster'ı izledim bir iki bölüm fena değil dönücem ona sonra.
4 - acı çeken liseli japon kız yok, kısa etekli liseli kız yok, koca memeli liseli kız yok, evde kalmış kızlar için yapılan "awwwww canım yaa" dedirten romantik liseli kız serisi olmasın.
liseli kıza NO!!!
Önerileriniz bekliyorum, şuna bak iyidir deyin ben bilgilerini kendisini bulurum.
Arrigato.
0
yetişkinlik ve diğer yazdıkların konusunda ideal cevap olmayabilir belki ama ben sana naruto, naruto shippuuden ve samurai champloo'yu öneririm.
0
Valla yazmışsın ama ben yazıyorum tekrardan. Monster şahanedir. Sonra dönme, şimdi devam ettir. 7-8 bölüm sonra yardırıp gidiyor zaten.
0
Yazdığınız serilere 2 kere baktım ama code geass göremedim. Gözünüzden kaçmaz diye düşünmüştüm halbuki. Başrolündeki eleman ciddi manada yagami light ve l kadar zeki. Satranç karşılaşması gibi gelişiyor her şey.
0
Aşağıdaki anime inceleme blogunu paylaşıyor ve duyurudaki insanların "Bana anime önerin" arayışına son veriyorum. İçerik olarak çok zengin ve ayrıntılı bir site.
Düzenli takip ediyorum ben :)
anime-inceleme.blogspot.com
Düzenli takip ediyorum ben :)
anime-inceleme.blogspot.com
0
cowboy bebop seyredip beyendiysen
aynı ekipten çıkma
samurai champloo (harikadır)
black lagoon (ağır tempo başlar sonra çok güzel olur)
gerçi üstüne basa basa liseli kıza no!! demişin ama
yine de ısrarla
full metal panic fumofu, kesinlikle güleceksin : )
trigun (çok eğlenceli çok hüzünlü çok çok keyifli)
zaten yazmışlar ama tekrardan zarar gelmez
wolf's rain
sevmeyeni de var ama bence gayet başarılı olan
hellsing
bunlar bir süre idare edecektir seni : )
aynı ekipten çıkma
samurai champloo (harikadır)
black lagoon (ağır tempo başlar sonra çok güzel olur)
gerçi üstüne basa basa liseli kıza no!! demişin ama
yine de ısrarla
full metal panic fumofu, kesinlikle güleceksin : )
trigun (çok eğlenceli çok hüzünlü çok çok keyifli)
zaten yazmışlar ama tekrardan zarar gelmez
wolf's rain
sevmeyeni de var ama bence gayet başarılı olan
hellsing
bunlar bir süre idare edecektir seni : )
0
fullmetal alchemist deneyebilirsin.. bi tane lust diye karakter var onun olayı da tam meme değil.. onun dışında gayet güzeldir..
0
patir
örnekteki gibi; çektiğim fotograflarda aynı yerlerde minik noktalar oluşuyor. mercekten mi kaynaklı yoksa makineden mi?yoksa benden mi?not: acemiyim fotograf konusundaona göre geri iade edebilirim makineyi.
örnekteki gibi; çektiğim fotograflarda aynı yerlerde minik noktalar oluşuyor. mercekten mi kaynaklı yoksa makineden mi?
yoksa benden mi?
not: acemiyim fotograf konusunda
ona göre geri iade edebilirim makineyi.
yoksa benden mi?
not: acemiyim fotograf konusunda
ona göre geri iade edebilirim makineyi.
0
lensle alakası yok. makinanın sensörünü temizlet, düzelmezse ölü piksel var demektir. ölü piksel ihtimali daha kuvvetli.
0
hot pixel onlar, sensörü temizletsen de çamaşır suyuyla da yıkasan gitmez onlar.
0
değiştirme şansı varsa değiştir için rahat eder.
öyle sanıyorum ki sensörüne toz kaçışmış onu temizlemek için bıdılar vardı galiba.
öyle sanıyorum ki sensörüne toz kaçışmış onu temizlemek için bıdılar vardı galiba.
0
raw olarak çekip makinanın kendi programı ile açtığımda otomatik düzeltiyor bunları..
birde ölü piksel için hep siyah demişler ama bunlar beyaz. acaba tozmu beyaz olanlar??
birde ölü piksel için hep siyah demişler ama bunlar beyaz. acaba tozmu beyaz olanlar??
0
@gominist redar: denedim ama bi sorun olmadı. daha doğrusu önceki çektiklerim 3200 iso da flaşsız çekimlerdi. ondan olabilir diye düşndüm. bu seferkileri flaşh la çektim ve sorun olmadı. ya da ben farkedemedim..
0
kamilkoc
Merhaba,İllustrator'da daha önce ofset CMYK işler yapıp göndermiştim fakat grafikerlik yapmayalı 2 yıl oldu.Birde şuan üzerinde çalıştığım işte çok sayıda (tek bir işte 15-16 adet) vektör clipart mevcut.Aklımda bazı çekinceler var bunları sizlerle paylaşmak ve fikirlerinizi almak istiyorum.ve yaptığ
Merhaba,
İllustrator'da daha önce ofset CMYK işler yapıp göndermiştim fakat grafikerlik yapmayalı 2 yıl oldu.
Birde şuan üzerinde çalıştığım işte çok sayıda (tek bir işte 15-16 adet) vektör clipart mevcut.
Aklımda bazı çekinceler var bunları sizlerle paylaşmak ve fikirlerinizi almak istiyorum.
ve yaptığım bildiğim şeyleri sizlerle paylaşarak kendimi teyid etmek istiyorum.
1) tüm çalışmalar CMYK 300dpi, "file>document setup>Transparancy>preset: High Resolution"
2) swatches paletinde renklerin hepsini "Color Type: proeess color" ve "Color mode: CMYK" yapıyorum,
3) çalışma sadece vektörlerden oluşuyor. renklerin geneli paletten seçiyorum ve ara değerleri manuel olarak tekrar ayarlıyorum...örneğin "C:63 / Y:2 / M:32 / K:12 değerini "C:60 / Y:0 / M:30 / K:10" olarak düzeltiyorum. ....Fakat onca kullandığım clipartlar için bu durum pek tabiki söz konusu değil.
4) Baskıya göndermek için; "pdfx1a-2001 e pdf:1.5" presetini kullanyorum.
illustrator da baskı öncesi hazırlık anlamında yaptıklarım hatırladıklarım bunlar...görüş ve önerilerinizi bekliyorum saygılar.
İllustrator'da daha önce ofset CMYK işler yapıp göndermiştim fakat grafikerlik yapmayalı 2 yıl oldu.
Birde şuan üzerinde çalıştığım işte çok sayıda (tek bir işte 15-16 adet) vektör clipart mevcut.
Aklımda bazı çekinceler var bunları sizlerle paylaşmak ve fikirlerinizi almak istiyorum.
ve yaptığım bildiğim şeyleri sizlerle paylaşarak kendimi teyid etmek istiyorum.
1) tüm çalışmalar CMYK 300dpi, "file>document setup>Transparancy>preset: High Resolution"
2) swatches paletinde renklerin hepsini "Color Type: proeess color" ve "Color mode: CMYK" yapıyorum,
3) çalışma sadece vektörlerden oluşuyor. renklerin geneli paletten seçiyorum ve ara değerleri manuel olarak tekrar ayarlıyorum...örneğin "C:63 / Y:2 / M:32 / K:12 değerini "C:60 / Y:0 / M:30 / K:10" olarak düzeltiyorum. ....Fakat onca kullandığım clipartlar için bu durum pek tabiki söz konusu değil.
4) Baskıya göndermek için; "pdfx1a-2001 e pdf:1.5" presetini kullanyorum.
illustrator da baskı öncesi hazırlık anlamında yaptıklarım hatırladıklarım bunlar...görüş ve önerilerinizi bekliyorum saygılar.
0
evet yolladık geldi iş...eski bilgiler emin olunmasada taze sayılırmış...ne demekse...ama daha güzeli paranın yüzde 50 si içerde kaldı...üstüne bir de kovulduk...gülermisin ağlarmısın. iş mi neydi;
www.cuneytyener.com
düzeltme : grafikerlik yapmaayalı 1 yıldı, 2 yazmışız pardon.
www.cuneytyener.com
düzeltme : grafikerlik yapmaayalı 1 yıldı, 2 yazmışız pardon.
0
işi 2.kez teslim etmiştim(evveli, yapım aşaması, değişikler fora tabi 1.5 aydan söz ediyoruz.) fakat matbaaya gönderdiğim nüshalardan birini müdür beye imzalatmamışım(tamamen prosedür, işi kendisi sözlü ve mail olarak defalarca onaylamış ve fiili olarakta işi kendi odasında matbaaya ellerimizle 2.kez teslim etmişizdir)...neyse gittim ertesi gün, imzalamaya başladı tek tek...tam o esnada; yok efendim bu ne, şu ne, o ne...dedim bunlar bu, şunlar şu...tamam, bunların mantığı ne...siyahın üzerinde niçin beyaz var, mantığı ne, amacı ne..dedim böyle bir soru şekli yok; kırmızıyı mavi yap dersin biter, amacı ne diye sormak için geç kaldınız, 6kez mail yolu ile onaylanmış iş deyince....daha çok dik dik konuşmaya başladı.... ki 1,5aydır gidip geliyoruz, eski bir hukukumuz var diye işi sudan da ucuz yapmışız, birde cevaplarımdan tatmin olmasa gerek, "işine bak, işine" deyince(hala beni eski çalışanı sanıyor olsa gerek), karşılığında sadece "ben işime bakıyorum merak etmeyin dedim"...akabinde kağıtları masaya attı "bastırmıyorum bu işi" dedi(tamamen yalan bugun haberi geldi bastırmış)...bende sinirlendim, ama tek bir kelime etmeden kalktım yerimden, tam kapıdan çıkarken arkamdan defol defol diye bağırmaya başladı...valla o ara peygamberin sabrı bünyemi sarmış olacakki tek ettiğim kelam , arkamı dönüp terbiyesiz dememdi. ki eminim üzerime bahis oynasalardı %90 dalar buna diyen çıkardı. o derece dengesizliğe maruz kaldık. destan yazmışız, demekki hala öfkem dinmemiş...paramızında yarısı kaldı zaten..ahhh ahh şu kapitalizme bir türlü alışamadım...neyse.:)
0
bacardi cola
Selam arkadaşlar. Bu aralar pek keyfim yok ne zaman şu kitaba başlamaya niyetlensem kesin birileri daha sonra okumam konusunda uyarıyor beni. Nedir bunun olayı ? Okumalı mı sizce ?
Selam arkadaşlar. Bu aralar pek keyfim yok ne zaman şu kitaba başlamaya niyetlensem kesin birileri daha sonra okumam konusunda uyarıyor beni. Nedir bunun olayı ? Okumalı mı sizce ?
0
önce ahmet hamdi okumanı tavsiye ederim, saatleri ayarlama enstitüsüyle başla bence
0
Sımdı burdan bana cok kızanlar olacaktır ama bu zamana kadar cok kıtap okudum sadece 2 tanesını yarım bıraktım bırısı vadıdekı zambak, dıgerı tutunamayanlar cok sıkıcı bır kıtap.
0
Okuyabiliyorsan oku. Özgün bir eserdir. Ama bu kitabın en çok yarıda bırakılan kitaplardan biri olduğunu da unutma :)
kaynak: kısmen ben, kısmen çevrem
kaynak: kısmen ben, kısmen çevrem
0
abartmamak lazım. değer vermek ile mit'leştirmek ayrı şeyler. zaten tek nefeste okuyabilme ihtimalinizin düşük olduğunu tahmin ediyorum tutunamayanları bitiremeyenlerden biri olabilirsiniz. he tek nefeste, yani uzun aralar vermeden okuyabilirseniz tebrik ederim.
0
Zor bir kitap olduğu önbilgisi ile başla derim. Ben zevk almıştım ama kitabı bitirmem birkaç yılımı almıştı diye hatırlıyorum, bir çok yerini de tam anlayamamış olmam olası. ancak hala aklımda olan bir yer var, "3 yer cilası, 7 perde yıkama, 1 koltuk yüzü değiştirme kadardı yokluğun". Yani buna benzer bir bölüm vardı kitapta. Çok etkilemişti beni.
0
dayanıp 400. sayfaya kadar okursan herşey yerine oturuyor ve kitap akıp gidiyor. ama o kadar dayanamazsan kapatıp bırakman normal bence.. o ilk 400 sayfanın tadını sonrakileri okurken alıyorsun. bende öyle olmuştu
0
vrykolakas
rüyalar hakkında muhabbet ederken benim rüyamı dinleyen arkadaşım olm normalde insanlar rüyalarını siyah beyaz görür sen renklerden bahsediyorsun sadece şizofrenler öyle görür dedi ben de saçma sapan konuşma dedim, ama dün akşamki rüyamda gördüğüm biblolar yine sarı, kırmızı, lila, yeşil gibi renkle
rüyalar hakkında muhabbet ederken benim rüyamı dinleyen arkadaşım olm normalde insanlar rüyalarını siyah beyaz görür sen renklerden bahsediyorsun sadece şizofrenler öyle görür dedi ben de saçma sapan konuşma dedim, ama dün akşamki rüyamda gördüğüm biblolar yine sarı, kırmızı, lila, yeşil gibi renklerdeydi, hala saçma sapan olduğuna inanıyorum iddianın ama başkaları da duymuş mu bunu diye sorayım dedim.
0
normalde siyah beyaz mı görür? rüya görmekten kasıt gözlerimizle bir şeyi görmek değil ki. uyku sırasında oluşan kısa süreli düşünce akışı gibi bir şeydir rüya. ya da düşüncelerinin gözünde canlanmasıdır. bunun renkli veya renksiz olduğunu sanmıyorum.
0
Şizofren değilim. Her rüyamı renkli görüyorum. Arkadaşın iyi sallamış ama takdir ettim :)
0
saçmalamış. hatırladığım bi ton renkli rüya var. hatırlamadıklarım vardır daha bide.
0
böyle bir muhabbetten haberim bile yoktu. aa ne acayipmiş lan. hiç hatırlamıyorum bile renkli mi renksiz mi diye.. artık daha dikkatli görmeye çalışıyim rüyalarımı..
0
ben renkli görüyorum, ama iki elimi kullanabiliyorum. iki elini kullananların şizofren olma alasılığı tek elini kullananlara göre çok fazlaymış. ulan yoksa?
siyah beyaz tv varken çoğu insan siyah beyaz görürmüş, çünkü görsel canlandırma siyah beyaz o zaman. artık öyle bişey yok. siyah beyaz gören insanlar var tabi ama şu sınıf renkli bu sınıf siyah beyaz görür diye bişey yok. sonradan kör olanlar sadece renkler görebiliyor. doğuştan kör olanlar sadece ses,koku vb diğer hisleri algılıyor.
siyah beyaz tv varken çoğu insan siyah beyaz görürmüş, çünkü görsel canlandırma siyah beyaz o zaman. artık öyle bişey yok. siyah beyaz gören insanlar var tabi ama şu sınıf renkli bu sınıf siyah beyaz görür diye bişey yok. sonradan kör olanlar sadece renkler görebiliyor. doğuştan kör olanlar sadece ses,koku vb diğer hisleri algılıyor.
0
şizofrenler renkleri daha canlı ve parlak algılayabiliyorlar. bunu duyup kendine göre yorumlamış arkadaşın. öyle bir şey yok. herkes renkli rüya görebilir. arkadaşın nostaljik mi takılıyormuş rüyalarında. ilginç.
0
patir
kısa ve net soruyorum; hangisini almak gerek?Hasan Fehmi Nemliya daDost Körpe
kısa ve net soruyorum; hangisini almak gerek?
Hasan Fehmi Nemli
ya da
Dost Körpe
Hasan Fehmi Nemli
ya da
Dost Körpe
0
yaptığım araştırmalar sonunda (nette gezinip okuduklarım araştırma dediğim) Dost Körpenin iyi bir çevirmen olduğu ama Edgar Allan Poe nin çevirilerinde çok iyi bir iş çıkarmadığı yönünde bir izlenim edindim.
Hasan Fehmi Nemli nin çevirisinin bu yönden daha iyi olduğunda genel bir fikir birliği var. ben de onu almaya kararverdim.
Hasan Fehmi Nemli nin çevirisinin bu yönden daha iyi olduğunda genel bir fikir birliği var. ben de onu almaya kararverdim.
0
inancsiz deve
aklınıza gelen bütün filmleri sayın arkadaşlar
aklınıza gelen bütün filmleri sayın arkadaşlar
0
0
equilibrium belki.
batman returns'deki gotham city de epey karanlıktı diye hatırlıyorum.
batman returns'deki gotham city de epey karanlıktı diye hatırlıyorum.
0
(bkz: Blade Runner) aklıma geldi.
Ayrıca "Tech noir" veya "Sci-fi noir" olarak arama yapabilirsiniz. (Kara film çeşitleri bunlar)
en.wikipedia.org
wiki'den kara film başlığından alıntı:
Psiko-kara film
Bu akımın kökeni Taksi Şoförü (Taxi Driver), Beyin Fırtınası (Brainstorm), Zirve (White Heat) ve Üçüncü Kattaki Yabancı (Stranger on the Third Floor) hatta Fritz Lang'ın filmi Mye kadar izlenebilir. David Lynch'in çalışmaları olan Mavi Kadife (Blue Velvet, 1986), Benimle Ateşte Yürü (Fire Walk With Me, 1992), Kayıp Otoban (Lost Highway, 1996), Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive, 2001) adlı filmler, İkiz Tepeler (Twin Peaks, 1990-91) serisiyle birlikte kara filmin giderek kendine özgü bireysel bir bakışa yöneldiğini gösterdi ve ruhsal sorunları olan yahut sosyopat eğilimler gösteren başkahramanlar, Lynch'in o kadar karakteristik yönleri haline geldi ki, çalışmaları diğerlerinden ayrı bir sınıfa, psiko-kara film sınıfına dahil edilmeye başlandı. Mavi Kadife filminin ardından David Cronenberg tarafından yönetilen Çıplak Şölen (Naked Lunch, 1991) ve Çarpışma (Crash, 1996) filmleri iki benzer adaptasyondur. Yönetmen David Fincher da bunu Yaratık 3 (Alien 3, 1992), çok başarılı bir yeni kara film olan Yedi (Se7en, 1995) ve artık piyasaya sürüldüğü zamankinden daha çok ses getiren bir psiko-kara film olan Dövüş Kulübü (Fight Club, 1999) filmleriyle izledi. Nolan'ın Memento'su da, Takipçi (Following, 1998) adlı filmiyle birlikte bir psiko-kara film sayılabilir. 2000'li yıllarda Park Chan-wook adlı Güney Koreli yönetmen psiko-kara film türündeki en ünlü yönetmenlerden biri haline gelmişti.
Kara bilim kurgu
Klasik dönemden sonra kara filmi etkileyen en önemli trendlerden biri bilim kurgu oldu. Groundstar Komplosu (The Groundstar Conspiracy, 1972) adlı film Welles adlı amansız bir dedektif olan amnezik bir karakteri merkezine alır. Soylent Green (1973) distopik bir yakın gelecek dünyasını resmeden ilk büyük örnektir. Başrolünü Charlton Heston'un oynadığı filmde kara filmin izleri açıktır. Filmin yönetmeni Richard Fleischer daha önce pek çok başarılı B türü kara filme imzasını atmıştır, bunlar arasında Zırhlı Araç Soygunu (Armored Car Robbery, 1950) ve Dar Sınır (The Narrow Magrin, 1952) gibi filmler vardır. Klasik kara filmin kinik ve üslupçu perspektifi, 1980'lerin başında bilim kurgu türünün siberpunk alttürüne ilham verdi ve yönetmenliğini Ridley Scott'un yaptığı Blade Runner (1982) adlı film bundan doğrudan etkilenenlerin başında gelir. Film klasik kara film türüne pek çok açık saygı gösterisinde bulunur (Scott sonradan keskin bir kara suç melodramı olan Biri Beni İzliyor (Someone to Watch Over Me, 1987) adlı filmi çekecekti). Siberpunk'ın ve kara bilim kurgunun sonraki örnekleri arasında Alien 3, Gattaca (1997), Dark City (1998), On Üçüncü Kat (The Thirteenth Floor, 1999) ve Azınlık Raporu (Minority Report, 2002) filmleri gösterilebilir. Kabuktaki Hayalet (1. ve 2. filmler) (Ghost in the Shell, 1995/Ghost in the Shell 2: Innocence, 2004) adlı ikileme de kara bilim kurgu olarak gösterilebilir.
Ayrıca "Tech noir" veya "Sci-fi noir" olarak arama yapabilirsiniz. (Kara film çeşitleri bunlar)
en.wikipedia.org
wiki'den kara film başlığından alıntı:
Psiko-kara film
Bu akımın kökeni Taksi Şoförü (Taxi Driver), Beyin Fırtınası (Brainstorm), Zirve (White Heat) ve Üçüncü Kattaki Yabancı (Stranger on the Third Floor) hatta Fritz Lang'ın filmi Mye kadar izlenebilir. David Lynch'in çalışmaları olan Mavi Kadife (Blue Velvet, 1986), Benimle Ateşte Yürü (Fire Walk With Me, 1992), Kayıp Otoban (Lost Highway, 1996), Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive, 2001) adlı filmler, İkiz Tepeler (Twin Peaks, 1990-91) serisiyle birlikte kara filmin giderek kendine özgü bireysel bir bakışa yöneldiğini gösterdi ve ruhsal sorunları olan yahut sosyopat eğilimler gösteren başkahramanlar, Lynch'in o kadar karakteristik yönleri haline geldi ki, çalışmaları diğerlerinden ayrı bir sınıfa, psiko-kara film sınıfına dahil edilmeye başlandı. Mavi Kadife filminin ardından David Cronenberg tarafından yönetilen Çıplak Şölen (Naked Lunch, 1991) ve Çarpışma (Crash, 1996) filmleri iki benzer adaptasyondur. Yönetmen David Fincher da bunu Yaratık 3 (Alien 3, 1992), çok başarılı bir yeni kara film olan Yedi (Se7en, 1995) ve artık piyasaya sürüldüğü zamankinden daha çok ses getiren bir psiko-kara film olan Dövüş Kulübü (Fight Club, 1999) filmleriyle izledi. Nolan'ın Memento'su da, Takipçi (Following, 1998) adlı filmiyle birlikte bir psiko-kara film sayılabilir. 2000'li yıllarda Park Chan-wook adlı Güney Koreli yönetmen psiko-kara film türündeki en ünlü yönetmenlerden biri haline gelmişti.
Kara bilim kurgu
Klasik dönemden sonra kara filmi etkileyen en önemli trendlerden biri bilim kurgu oldu. Groundstar Komplosu (The Groundstar Conspiracy, 1972) adlı film Welles adlı amansız bir dedektif olan amnezik bir karakteri merkezine alır. Soylent Green (1973) distopik bir yakın gelecek dünyasını resmeden ilk büyük örnektir. Başrolünü Charlton Heston'un oynadığı filmde kara filmin izleri açıktır. Filmin yönetmeni Richard Fleischer daha önce pek çok başarılı B türü kara filme imzasını atmıştır, bunlar arasında Zırhlı Araç Soygunu (Armored Car Robbery, 1950) ve Dar Sınır (The Narrow Magrin, 1952) gibi filmler vardır. Klasik kara filmin kinik ve üslupçu perspektifi, 1980'lerin başında bilim kurgu türünün siberpunk alttürüne ilham verdi ve yönetmenliğini Ridley Scott'un yaptığı Blade Runner (1982) adlı film bundan doğrudan etkilenenlerin başında gelir. Film klasik kara film türüne pek çok açık saygı gösterisinde bulunur (Scott sonradan keskin bir kara suç melodramı olan Biri Beni İzliyor (Someone to Watch Over Me, 1987) adlı filmi çekecekti). Siberpunk'ın ve kara bilim kurgunun sonraki örnekleri arasında Alien 3, Gattaca (1997), Dark City (1998), On Üçüncü Kat (The Thirteenth Floor, 1999) ve Azınlık Raporu (Minority Report, 2002) filmleri gösterilebilir. Kabuktaki Hayalet (1. ve 2. filmler) (Ghost in the Shell, 1995/Ghost in the Shell 2: Innocence, 2004) adlı ikileme de kara bilim kurgu olarak gösterilebilir.
0
patir
küçükken okuduğum bir kitap vardı. aklımda kaldığı kadarıyla: ölümsüzlüğü arıyordu birileri ve sonunda başarmış birisi ile görüşüyorlardı. başaran eleman çok yavaş hareket ediyor ve çok yavaş nefes alıyordu. birde pancar suyu içiyordu...kitabın adı da pancar suyu diye kalmış aklımda (kırmızı pancar
küçükken okuduğum bir kitap vardı. aklımda kaldığı kadarıyla:
ölümsüzlüğü arıyordu birileri ve sonunda başarmış birisi ile görüşüyorlardı. başaran eleman çok yavaş hareket ediyor ve çok yavaş nefes alıyordu. birde pancar suyu içiyordu...
kitabın adı da pancar suyu diye kalmış aklımda (kırmızı pancar yada turp ta olabilir, belki turp suyu) ama aradım bulamadım. nobel ödüllü bir kitap yada yazardı. kitabın arkasında nobel işareti vardı çünkü.
kesin alakasız birsey çıkacak ama bi sorayım dedim.
şimdiden teşekkür
ölümsüzlüğü arıyordu birileri ve sonunda başarmış birisi ile görüşüyorlardı. başaran eleman çok yavaş hareket ediyor ve çok yavaş nefes alıyordu. birde pancar suyu içiyordu...
kitabın adı da pancar suyu diye kalmış aklımda (kırmızı pancar yada turp ta olabilir, belki turp suyu) ama aradım bulamadım. nobel ödüllü bir kitap yada yazardı. kitabın arkasında nobel işareti vardı çünkü.
kesin alakasız birsey çıkacak ama bi sorayım dedim.
şimdiden teşekkür
0
jitterbug perfume - parfümün dansı. ilk çevrilidiğinde kitabın adı 'pancarın dansı' idi. sonradan 'parfümün dansı' diye değiştirildi. tom robbins'in kitabı.
0
vcellist
sabah google'ı açtım gaza geldim,şöyle birşey hazırladım.bi değerlendiriverin canlar:)http://soundcloud.com/vcellist/lazy-song-sample-vcellistedit:imla
sabah google'ı açtım gaza geldim,şöyle birşey hazırladım.
bi değerlendiriverin canlar:)
soundcloud.com
edit:imla
bi değerlendiriverin canlar:)
soundcloud.com
edit:imla
0
elele tutuşup etrafımızda dönesim geldi çizgi film kahramanı gibi hissettim kendimi :D bi ara teletabilerin yeşil vadisine gittim geldim.
hiç mi işin yok :D (bu arada evet benim işim yok )
hiç mi işin yok :D (bu arada evet benim işim yok )
0
@tom riddle, @patir teşekkür ederim:)
@cecilia akşam pis yedili'yi izleyecek kadar çaresizdim,kabustu.
sonra google'ı açıverdim olaylar olaylar olaylar:)
@cecilia akşam pis yedili'yi izleyecek kadar çaresizdim,kabustu.
sonra google'ı açıverdim olaylar olaylar olaylar:)
0
dinleyip,keyfilenen tüm arkadaşlara teşekkür ederim.
yeri gelmişken de Robert Moog'u anmış olalım:)
www.google.com.tr
yeri gelmişken de Robert Moog'u anmış olalım:)
www.google.com.tr
0
polocan
Arkadaşlar, Penguen olması lazım kesin emin değilim, NATO toplantısı için Bush türkiye'ye geldiğinde güvenlik önlemleri gereği dışkısının bile saklanacağı haberleri yapılınca, Bush'u çizmiş arkasındaki Erdoğan'ı yanakları dolu halde çizmişti. Bu efsanevi kapak için yardım istiyorum, siteye ulaşılamı
Arkadaşlar, Penguen olması lazım kesin emin değilim, NATO toplantısı için Bush türkiye'ye geldiğinde güvenlik önlemleri gereği dışkısının bile saklanacağı haberleri yapılınca, Bush'u çizmiş arkasındaki Erdoğan'ı yanakları dolu halde çizmişti.
Bu efsanevi kapak için yardım istiyorum, siteye ulaşılamıyor.
Yardım edene şükelalar feda olsun.
Bu efsanevi kapak için yardım istiyorum, siteye ulaşılamıyor.
Yardım edene şükelalar feda olsun.
0
(git: www.penguen.com burada galiba butun kapakları var ama biraz problemli gibi site. bende açılması baya uzun surdu.
tabi kapağın yılını falan tahmin edip aramak sana düşüyor.. elimden gelen bu
tabi kapağın yılını falan tahmin edip aramak sana düşüyor.. elimden gelen bu
0
patir
öyle bir sanal klavye olsun ki; sadece 4-5 tusu olsun, onları istediğimiz gibi ayarlayabilelim, hatta kombine tuşlar olarak ( ctrl+a gibi)atayabilelim. ve windows uzerinde dokunmatik makinalarda çalışsın.. varmı bildiğiniz böyle bir klavye?
öyle bir sanal klavye olsun ki; sadece 4-5 tusu olsun, onları istediğimiz gibi ayarlayabilelim, hatta kombine tuşlar olarak ( ctrl+a gibi)atayabilelim. ve windows uzerinde dokunmatik makinalarda çalışsın.. varmı bildiğiniz böyle bir klavye?
0
kameramotor
yav moralim baya çökmüş durumda. pek inanmasam da artık kurşun falan döktürücem yani bu şanssızlığı her ne kırıyorsa.hani milyonlarca olay sayarım ama şu dk'larda başıma geleni anlatayım hemen. bir işe başvurmuştum, (öğrenciyim bu arada) hani part-time gibi, staj gibi. önemli bir firmanın işi yani,
yav moralim baya çökmüş durumda. pek inanmasam da artık kurşun falan döktürücem yani bu şanssızlığı her ne kırıyorsa.
hani milyonlarca olay sayarım ama şu dk'larda başıma geleni anlatayım hemen. bir işe başvurmuştum, (öğrenciyim bu arada) hani part-time gibi, staj gibi. önemli bir firmanın işi yani, bu işte çalışmak da son derece önemlidir.
neyse mülakatına falan gittik. iyi de geçti diyebilirim. yine de pek ümidim yoktu, zaten giderken de beklentiyle falan gitmemiştim. neyse, dün işi alamayan herkese mail geldi işe alınmadıklarına dair. bana ise gelmedi. daha önceden de burda çalışan bir arkadaşım olduğu için "kanka sana mail gelmediyse yarın telefonla dönecekler alındın yani" dedi. ben de hiç ümidim olmayan bu işi aldığım için sevindim. hatta klasiktir hayal de kurmaya başladım.
sonra sabah oldu, mail gelmeyen 2 arkadaşı (uzaktan) telefonla arayıp işe alındıklarını bildirmişler sabah 10'da. bekledim bekledim bana telefon yok. tabi buranın prosedürlerini biliyoruz arkadaşlarımdan falan. sabah aranırsan aranırsın, yoksa işi kaybetmişsindir.
yani zaten hiç ümidim olmayan bir işti. olumsuz bir mail gelmiş olsa muhtemelen üzülmeyecektim de. ama mail gelmiyor arkadaş. olay işte bu. mail gelmiyor. niye? ümitleneyim de, alınmadığımda yerlebir olayım diye. bakın bu ilk falan değil. daha önce de 2 işte buna benzer (hatta paralellik gösteren) olayla karşılaştım. sanki evren diyor ki "önce sevineceksin sonra senin hayatını sikeceğiz" çünkü başka bir açıklaması yok.
hani şuan o kadar sinirliyim ki bir yerleri yumruklamak istiyorum. niye? diye. niye sadece benim başıma geliyor diye.
"tek derdin bu olsun" demeyin. çünkü bu değil. burada anlattığım tek ve basit bir olay. sadece işle ilgili bir olay. halbuki bunun kat kat üstünde onlarca olay geliyor başıma sürekli. sürekli sürekli. hani iddaada hep tek maçtan yatanlar var ya, benim hayatımda her olay öyle gelişiyor işte. kafayı yemek üzereyim artık. niye ben diye. bu işin sonunda bir gün intihara kalkışıcam biliyorum.
hani milyonlarca olay sayarım ama şu dk'larda başıma geleni anlatayım hemen. bir işe başvurmuştum, (öğrenciyim bu arada) hani part-time gibi, staj gibi. önemli bir firmanın işi yani, bu işte çalışmak da son derece önemlidir.
neyse mülakatına falan gittik. iyi de geçti diyebilirim. yine de pek ümidim yoktu, zaten giderken de beklentiyle falan gitmemiştim. neyse, dün işi alamayan herkese mail geldi işe alınmadıklarına dair. bana ise gelmedi. daha önceden de burda çalışan bir arkadaşım olduğu için "kanka sana mail gelmediyse yarın telefonla dönecekler alındın yani" dedi. ben de hiç ümidim olmayan bu işi aldığım için sevindim. hatta klasiktir hayal de kurmaya başladım.
sonra sabah oldu, mail gelmeyen 2 arkadaşı (uzaktan) telefonla arayıp işe alındıklarını bildirmişler sabah 10'da. bekledim bekledim bana telefon yok. tabi buranın prosedürlerini biliyoruz arkadaşlarımdan falan. sabah aranırsan aranırsın, yoksa işi kaybetmişsindir.
yani zaten hiç ümidim olmayan bir işti. olumsuz bir mail gelmiş olsa muhtemelen üzülmeyecektim de. ama mail gelmiyor arkadaş. olay işte bu. mail gelmiyor. niye? ümitleneyim de, alınmadığımda yerlebir olayım diye. bakın bu ilk falan değil. daha önce de 2 işte buna benzer (hatta paralellik gösteren) olayla karşılaştım. sanki evren diyor ki "önce sevineceksin sonra senin hayatını sikeceğiz" çünkü başka bir açıklaması yok.
hani şuan o kadar sinirliyim ki bir yerleri yumruklamak istiyorum. niye? diye. niye sadece benim başıma geliyor diye.
"tek derdin bu olsun" demeyin. çünkü bu değil. burada anlattığım tek ve basit bir olay. sadece işle ilgili bir olay. halbuki bunun kat kat üstünde onlarca olay geliyor başıma sürekli. sürekli sürekli. hani iddaada hep tek maçtan yatanlar var ya, benim hayatımda her olay öyle gelişiyor işte. kafayı yemek üzereyim artık. niye ben diye. bu işin sonunda bir gün intihara kalkışıcam biliyorum.
0
üzülme bee :( olmuştur bişi mailini yanlış yazmışlardır falan. bir sürü insanın basına böyle talihsiz olaylar geliyor.
mesela ben küçükken etütten mezun olacağımda (çok sevildiğimi zannederdim) 100 kisilik sıra bekledim en son bana hediye verdiler ve benden önceki çocuğa elektro gitar bana ise mini radyo verdiler :P alakasız ama işte böyle hayat napalım
mesela ben küçükken etütten mezun olacağımda (çok sevildiğimi zannederdim) 100 kisilik sıra bekledim en son bana hediye verdiler ve benden önceki çocuğa elektro gitar bana ise mini radyo verdiler :P alakasız ama işte böyle hayat napalım
0
bence fazla kafana takma. herseyin basi saglik. ne issizlik ne parasizlik ne sacma sapan ters giden isler kalici saglik sorunlarinin verdigi mutsuzlugu huznu veremez insana. saglikli isen pozitif olmaya calis, hersey bir sekilde duzelir.
0
kendini psikolojik olarak en kötüsüne hazırlarsan sonuclardan çok etkilenmezsin. birde elle tutulur birsey olmadan hep açık kapı bırak. ben zamlı maaşım elime gecene kadar zam aldım kabul edip sevinmiyorum. gibi...
0
birader olay o zaten. en kötüsüne hazırlıyorum. sonra en iyi ihtimalin gerçekleşeceğini söylüyorlar. ama tekrar en kötüsü oluyor.
artık mahvoldum yemin ederim. sanki naparsam yapayım istediğim şeyler gerçekleşmeyecek gibi geliyor. top gibi yuvarlanacam ne olursa o olacak gibi geliyor. naparsam yapayım bazı şeylerin dışına çıkamayacağımı düşünüyorum. kafayı yemenin eşiğine geldim artık. şanssızlıktan kafayı yiyicem çokc iddiyim artık deliricem
artık mahvoldum yemin ederim. sanki naparsam yapayım istediğim şeyler gerçekleşmeyecek gibi geliyor. top gibi yuvarlanacam ne olursa o olacak gibi geliyor. naparsam yapayım bazı şeylerin dışına çıkamayacağımı düşünüyorum. kafayı yemenin eşiğine geldim artık. şanssızlıktan kafayı yiyicem çokc iddiyim artık deliricem
0
en kötüsüne hazırlamak 1. aşama 2. aşama da elle tutulur birsey olmadan hep açık kapı bırakmak..
yani telefon gelebilir dendi ama gelmeyedebilir. telefon gelip işe alındın denip sözleşmen imzalanana kadar işe girdim diye düşünmeyeceksin demek istedim. ama tabi demesi kolay..
yani telefon gelebilir dendi ama gelmeyedebilir. telefon gelip işe alındın denip sözleşmen imzalanana kadar işe girdim diye düşünmeyeceksin demek istedim. ama tabi demesi kolay..
0
bence bir de fazla takıyorsun... bunun gibi benim başıma gelen daha kötü 70 milyon şey var ama oturup allahım neden ben? şanssız mıyım? falan diyerek ağlamıyorum.
mesela en son bir iş teklifi aldım, türkiye ile anlaşma imzalayacaklardı anlaşma olsa yılda şu an aldığımın 10 katı maaş alacaktım anlaşma olmadı, ağlamıyorum yeri falan yumruklamıyorum yani bir şeyler kesinleşmeden gerçekleştiğini görmeden saçma sapan sevinmemek lazım...
bence ben şanslıyım çünkü olsa da olmasa da son anda yatsa da elime bir ton fırsat geçiyor, bunları şu an değerlendiremesem bile ileride değerlendirebileceğimi biliyorum.
belki sen karamsarsın yani, daha çok çabala hırs yap, şans diyeceğine biraz daha kendini geliştir başkaları benden iyi nesi iyi diye düşün kendini değiştirmeye çalış...
mesela en son bir iş teklifi aldım, türkiye ile anlaşma imzalayacaklardı anlaşma olsa yılda şu an aldığımın 10 katı maaş alacaktım anlaşma olmadı, ağlamıyorum yeri falan yumruklamıyorum yani bir şeyler kesinleşmeden gerçekleştiğini görmeden saçma sapan sevinmemek lazım...
bence ben şanslıyım çünkü olsa da olmasa da son anda yatsa da elime bir ton fırsat geçiyor, bunları şu an değerlendiremesem bile ileride değerlendirebileceğimi biliyorum.
belki sen karamsarsın yani, daha çok çabala hırs yap, şans diyeceğine biraz daha kendini geliştir başkaları benden iyi nesi iyi diye düşün kendini değiştirmeye çalış...
0
patir
durum şöyle ki;logitech in 2+1 ses sistemi bağlı bilgisayarda. bilgisayarı açınca kendi kendine yabancı radyo yayını çalmaya başlıyor. 1 dk falan devam edip kapanıyor. sonra arada kafasına göre yeniden açılıyor.. neden oluyor bu, fikri olan var mı? sadece bilgisayarda herhangi bi müzik falan açıl
durum şöyle ki;
logitech in 2+1 ses sistemi bağlı bilgisayarda. bilgisayarı açınca kendi kendine yabancı radyo yayını çalmaya başlıyor. 1 dk falan devam edip kapanıyor. sonra arada kafasına göre yeniden açılıyor..
neden oluyor bu, fikri olan var mı? sadece bilgisayarda herhangi bi müzik falan açılı değilken oluyor.
logitech in 2+1 ses sistemi bağlı bilgisayarda. bilgisayarı açınca kendi kendine yabancı radyo yayını çalmaya başlıyor. 1 dk falan devam edip kapanıyor. sonra arada kafasına göre yeniden açılıyor..
neden oluyor bu, fikri olan var mı? sadece bilgisayarda herhangi bi müzik falan açılı değilken oluyor.
0
bir ihtimal hoparlör kordonlarına paralel radyo yayını çalan bir cihazın kablosu vardır ki çook güçlü bir yayın olması veya kablonun çok yakın olması gerekir bunun için
2. ihtimal bilgisayarda radyo vb bir şey çalan bir program vardır arkaplanda
2. ihtimal bilgisayarda radyo vb bir şey çalan bir program vardır arkaplanda
0
hoparlorler kablolu ve çalışan bi program varmı diye kontrol ettim birşey bulamadım. zaten bilgisayar açılır açılmaz kendiliğinden başlıyor. hoparlorun kablolarına yakın olan kablolu tv nin kabloları var. etkili olur mu?
0
elektriği bilgisayardan alıyorsa bilgisayarla birlikle açılıyor ihtimali var hoparlörlerin, peki windows açıkken mi geliyor bu ses sadece yoksa windows açılmadan önce ses gelmeye başlıyor mu? mesela biosu açın sadece ses geliyor mu?
kablolu tv nin kabloları etkili olabilir veya wireless modemlerde eğer yakında ise buna neden olabilir veya binanızda topraklama hattınızın olmaması vb de eğer virüs benzeri bir durum değilse bu hoparlörün manyetik koruması olmadığını gösterirki logitech gibi bir markadan beklemem bunu.
kablolu tv nin kabloları etkili olabilir veya wireless modemlerde eğer yakında ise buna neden olabilir veya binanızda topraklama hattınızın olmaması vb de eğer virüs benzeri bir durum değilse bu hoparlörün manyetik koruması olmadığını gösterirki logitech gibi bir markadan beklemem bunu.
0
windows açılmadan gelmiyor. daha doğrusu bilgisayar açıldıktan birkaç dk sonra geliyor. hoparlorler pirizden besleniyorlar. ve mesela bilgisayar kapalıyken ses gelmiyor ama bekleme modundayken geliyor. daha önce de laptopta uzun sure kullandım aynı hoparlorden hiç böyle birsey olmadı.
0
o zaman kesin arkaplanda çalışan bir program veya eklenti veya maalesef virüs olabilir.
ses gelirken bütün programları kapatıp görev yöneticisine bir bakın iexplorer.exe çalışır durumda görünüyorsa(browser kapalıyken görülmemeli) görevi sonlandır deyip sesin kesilip kesilmediğini kontrol edin eğer kesilirse eklenti olma ihtimali yüksek kurulu eklentileri kaldırın.
bu da sorunu çözmezse antivir norton vs gibi bir programla bilgisayarı taratın.
ses gelirken bütün programları kapatıp görev yöneticisine bir bakın iexplorer.exe çalışır durumda görünüyorsa(browser kapalıyken görülmemeli) görevi sonlandır deyip sesin kesilip kesilmediğini kontrol edin eğer kesilirse eklenti olma ihtimali yüksek kurulu eklentileri kaldırın.
bu da sorunu çözmezse antivir norton vs gibi bir programla bilgisayarı taratın.
0
patir
hangi otobüse binmek gerekir? ne kadar sürer yol?teşekkürler
hangi otobüse binmek gerekir? ne kadar sürer yol?
teşekkürler
teşekkürler
0
expressive
daha sınava çok var ama bazı şeyler baştan belli olurçok kalem tozu yutmam gerektiğinide biliyorum fakat sizce bu çizimlerle hangi üniversitelerde özel yetenek sınavını kazanma şansım olurnot: dalga geçmeden cevap verin lütfen (:
daha sınava çok var ama bazı şeyler baştan belli olur
çok kalem tozu yutmam gerektiğinide biliyorum fakat sizce bu çizimlerle hangi üniversitelerde özel yetenek sınavını kazanma şansım olur
not: dalga geçmeden cevap verin lütfen (:
çok kalem tozu yutmam gerektiğinide biliyorum fakat sizce bu çizimlerle hangi üniversitelerde özel yetenek sınavını kazanma şansım olur
not: dalga geçmeden cevap verin lütfen (:
0
valla eski kız arkadaşım marmara'ya girdi geçen sene, onlar bu dönemlerde nu model falan çiziyorlardı atölyelerinde hazırlanırken. baya da yetenekli bir kızdı. marmaraya bile kastırdılar.
0
Ama bu soruya cevap verebilecek olanlar biz değiliz ki?! Doğru cevaplayanın güzel sanatlarda hoca veya hiç olmadı o sınavlardan geçmiş biri olması gerekir.
Kardeşim o sınavlardan geçti. İsterseniz akşam ona sorarım.
Kardeşim o sınavlardan geçti. İsterseniz akşam ona sorarım.
0
Resimde çizgi değeri denilen bir kavram var. Uzaklık yakınlık, ön arka ve senin ön veya arka plana itmek istediğin şeyleri farklı çizgi kalınlıklarıyla ifade etmen gerekiyor. Kağıt üzerine çizime lezzet katan en önemli unsur budur.
Senin çizimlerinde çizgi değerleri o manada yok, her şey aynı değerde gözüküyor.
Bununla ilgili önerebileceğim basit bir egzersiz şudur;
Al 35*50 veya 50*70 kağıdı. Elini kaldırmadan kolunla beraber düz çizgiler çiz. Fakat bu çizgilerin bazıları daha hafif, bazıları daha baskın olsun. Bu hem kalem üzerinde uyguladığın baskı konusunda seni geliştirecektir hem de çizgi değerleriyle ilgili çalışmış olacaksın.
Bunun dışında hacimlendirmeyle ilgili sıkıntıların da mevcut. Her şey aynı malzemeden yapılmış gibi. Bunun içinde çizdiğin objeleri biraz daha incele. Bazıları üzerinde ışık diğerlerinden daha farklı kırılır. Bazıları lokal olarak koyu renklidir vb...
Senin çizimlerinde çizgi değerleri o manada yok, her şey aynı değerde gözüküyor.
Bununla ilgili önerebileceğim basit bir egzersiz şudur;
Al 35*50 veya 50*70 kağıdı. Elini kaldırmadan kolunla beraber düz çizgiler çiz. Fakat bu çizgilerin bazıları daha hafif, bazıları daha baskın olsun. Bu hem kalem üzerinde uyguladığın baskı konusunda seni geliştirecektir hem de çizgi değerleriyle ilgili çalışmış olacaksın.
Bunun dışında hacimlendirmeyle ilgili sıkıntıların da mevcut. Her şey aynı malzemeden yapılmış gibi. Bunun içinde çizdiğin objeleri biraz daha incele. Bazıları üzerinde ışık diğerlerinden daha farklı kırılır. Bazıları lokal olarak koyu renklidir vb...
0
Sordum kardeşe telefonda, bu çizim şu anda Mimar Sinan için yetersizmiş, Marmara için de genelde hayalden sordukları için belki belkiymiş. O da diyor ki geliştirmesi gereken çok şeyi var. Oranlar, tonlamalar vb
0
arkadaşlar cevaplarınız için çok çok teşekkür ederim bu çalışmalar henüz bitmiş çalışmalar değil.
ama ben koyuya girmekten korkuyorum sanırım.koyu yavaş yavaş gelıyor bende. marmara ve mimar sinan tabiki aklımda yok bu sene için onlar çok uçuk. benm aklımda trabzon, çanakkale, kocaeli var nü falanda çalşıyorum. ama obje daha öğretici oluyor.
hem aöf okuyorum hemde çalışıyorum hemde resim kursuna gidiyorum. dolayısyla hoca ile buluşmaya buluşsakta uzun uzadıya konuşma şansım olmuyor. bıkaç daha resim paylaşacağım bakın bakalm
ama ben koyuya girmekten korkuyorum sanırım.koyu yavaş yavaş gelıyor bende. marmara ve mimar sinan tabiki aklımda yok bu sene için onlar çok uçuk. benm aklımda trabzon, çanakkale, kocaeli var nü falanda çalşıyorum. ama obje daha öğretici oluyor.
hem aöf okuyorum hemde çalışıyorum hemde resim kursuna gidiyorum. dolayısyla hoca ile buluşmaya buluşsakta uzun uzadıya konuşma şansım olmuyor. bıkaç daha resim paylaşacağım bakın bakalm
0
yok yahu ağustosa kadar koca bir 6 ay var, bu sürede sıkı çalışırsan çok yol alırsın.
dalga geçilecek ne var ortada en azından çizimleri tamamlamışssın kendi çizgini bulmaya da çalış.
evet teknik açıdan bir çok yorum yapılabiliri, malzeme farklılığını göz ardı etmişssin, hangisi ahşap, hangisi metal hangisi cam anlamıyoruz ama genel olarak objeler iyi yerleştirilmiş diyorum ama bu arada gerçek objelerin boyutlarını ve kompozisyonu bilmediğim için de bir şey söyleyemiyorum ama bence çalışırsan olur.
objeler arsı ilişki, ön, arka ve orta, ışık ve gölge, oranlar ve kompozisyon
zaten bildiğin şeyleri tekrarlıyorum ama istiyorsan yapman gereken sadece çalışmak, kolay gelsin.
ön bir değerlendirme için en azından mart sonunu beklemelisin, zaman önemlidir.
dalga geçilecek ne var ortada en azından çizimleri tamamlamışssın kendi çizgini bulmaya da çalış.
evet teknik açıdan bir çok yorum yapılabiliri, malzeme farklılığını göz ardı etmişssin, hangisi ahşap, hangisi metal hangisi cam anlamıyoruz ama genel olarak objeler iyi yerleştirilmiş diyorum ama bu arada gerçek objelerin boyutlarını ve kompozisyonu bilmediğim için de bir şey söyleyemiyorum ama bence çalışırsan olur.
objeler arsı ilişki, ön, arka ve orta, ışık ve gölge, oranlar ve kompozisyon
zaten bildiğin şeyleri tekrarlıyorum ama istiyorsan yapman gereken sadece çalışmak, kolay gelsin.
ön bir değerlendirme için en azından mart sonunu beklemelisin, zaman önemlidir.
0
reyals ın dedikleri çok doğru. bu tür obje desenleri çizmenin amacı boyut, doku, hacim, ışık gibi konularda pratik yapmak. çalışırken farklı kalemler kullan. mesela ölçü alırken hb kalem eskizlerden doğru çizgileri belirlerken 2b, ışık ve gölge değerleri verirken 4b vb. gibi. olabildiğince büyük kağıtlarda çalış. hacime faydası olmayan sırf boşluk doldurmaya yarayan dekoratif çizgilerden kaçın..
bunların sonucunda soruna gelince biraz daha bilinçli çalışman gerek sanki. figür desenleri çalışmalısın. hızlı desen diye birsey var. 10-15 dk da hızlı şekilde modelin genel çizgi ve ışık bilgilerini aktarmaya çalışıyorsun kağıda. sınavda zaman da önemli. bunlara dikkat etmeni tavsiye ediyorum.
bunların sonucunda soruna gelince biraz daha bilinçli çalışman gerek sanki. figür desenleri çalışmalısın. hızlı desen diye birsey var. 10-15 dk da hızlı şekilde modelin genel çizgi ve ışık bilgilerini aktarmaya çalışıyorsun kağıda. sınavda zaman da önemli. bunlara dikkat etmeni tavsiye ediyorum.
0
ozzpwnz
bilgisayarım hd destekliyor, monitör falan. öncelikle belirteyim. :)lakin hdmi kablosu ses iletmiyor, şu an monitör ile kasa arasında ayriyetten bir de ses kablosu ile ses iletimini sağlıyorum.hdmi dediğimiz kablo hem görüntü hem ses için değil mi ? ben mi yanlış biliyorum yoksa beceremedim mi, bir
bilgisayarım hd destekliyor, monitör falan. öncelikle belirteyim. :)
lakin hdmi kablosu ses iletmiyor, şu an monitör ile kasa arasında ayriyetten bir de ses kablosu ile ses iletimini sağlıyorum.
hdmi dediğimiz kablo hem görüntü hem ses için değil mi ? ben mi yanlış biliyorum yoksa beceremedim mi, bir yol gösterin canlar.
lakin hdmi kablosu ses iletmiyor, şu an monitör ile kasa arasında ayriyetten bir de ses kablosu ile ses iletimini sağlıyorum.
hdmi dediğimiz kablo hem görüntü hem ses için değil mi ? ben mi yanlış biliyorum yoksa beceremedim mi, bir yol gösterin canlar.
0
Ses çıkışını ayarlaman lazım, windows 7 ise normal ses kartından ekran kartının ses aygıtına değiştirmen lazım sağ alttaki ses simgesini kurcala çıkıcak ordan.
0
bende de aynı şekilde olmuyordu. sonra birgün oldu. emin değilim ama windowsun ses özelliklerinde ki playbak devices ten speakers i disable edince çalışmıştı galiba...
0
AMD HDMI Output'a takılı değil diyor. Şu an seçili olan seçenekte ise Speakers varsayılan aygıt gözüküyor, onda da High Definition Audio Device yazıyor ama ses kablosunu çıkardığım an kesiliyor, zaten Speakers diyor..
0
bushido77
size de oluyor mu bu?özellikle fps oyunlarında böyle bir sıkıntı hafif bir terleme,hafif bir mide bulantısı oluyor deniz tutar ya insanı onun gibi.yok mudur bunun bir çaresi?
size de oluyor mu bu?özellikle fps oyunlarında böyle bir sıkıntı hafif bir terleme,hafif bir mide bulantısı oluyor deniz tutar ya insanı onun gibi.yok mudur bunun bir çaresi?
0
evet bazı kişilerde var o. özellikle fps oynarken ön plana çıkar. bildiğim kadarı ile pek bir çaresi yok, mideni bulandırmayan oyunlar ile ilgilenmelisin.
0
ihmal etme bir nörologa görün bazı oyunlarda uyarılar vardır bu konuda epilepsi ihtimalini düşünürler.
ayrıca fpslerin fov(field of view) ayarları bazı kişilerde buna neden olur google kurcala biraz nası ayarlayabilirsin bak kendine göre ayarla.
ayrıca fpslerin fov(field of view) ayarları bazı kişilerde buna neden olur google kurcala biraz nası ayarlayabilirsin bak kendine göre ayarla.
0
bende de oluyor. ben de sormuştum şöyle cevaplar gelmişti. belki işine yarar..
(git: www.eksiduyuru.com
(git: www.eksiduyuru.com
0
halflife 2'de 5 dk sonunda ekrana kusasım geliyor. ulan cillop gibi de oyun senelerdir 5 dk oynayıp 1 saat dinlene dinlene bitiremedim. ama portallarda sıkıntı yok anlamadım valla.
0
0
oyun baymaya baslayinca oluyor bende genelde.
herkesde oluyor saniyordum lan ben..
herkesde oluyor saniyordum lan ben..
0
bende de oluyor ben strese fazla kaptırmaya bağlıyorum. sniperla ateş edecekken nefesimi filan tutuyorum. su altındaysam filan hezeyana kapılıyorum, sağa sola donmek filan yoruyor bildigin dayak yemis gibi oluyorum. stres diyorum işte.
0
diskbudur
Neden başka bir şey değil de saat?Kar oranı mı çok büyük? Tahtakale'den alıyorlar nereden aldıklarını biliyorum da neden saat? Tutturduk bir iş devam ettirelim mi? Yoksa böyle gelmiş böyle gider mi?(Mutlaka sorulmuştur; affola)
Neden başka bir şey değil de saat?
Kar oranı mı çok büyük? Tahtakale'den alıyorlar nereden aldıklarını biliyorum da neden saat?
Tutturduk bir iş devam ettirelim mi? Yoksa böyle gelmiş böyle gider mi?
(Mutlaka sorulmuştur; affola)
Kar oranı mı çok büyük? Tahtakale'den alıyorlar nereden aldıklarını biliyorum da neden saat?
Tutturduk bir iş devam ettirelim mi? Yoksa böyle gelmiş böyle gider mi?
(Mutlaka sorulmuştur; affola)
0
benim tahminin geçirme ihtimali çok yüksek ondan. atıyorum diyor ki abi bu saat tommy. sana 100e bırakırım. bir tane tuttursa 10 günlük parası çıkıyordur. işte tutmazsa ine ine ine 10 liraya satıyor
0
bende çok merak ediyordum bunu.. belki de birbirlerini yönlendiriyorlardır. yani biri "abi ne yapayım" diyordur, diğeri de ben saat satıyorum sen de sat vb.. derken hepsi birbirini aynı şeye yönlendirmiştir. e kazanç konusunda da sıkıntı olmuyorsa yeni birşey aramaya gerek duymuyorlardır. nasılsa çalışma izni vb gibi seylerden dolayı iş kurup zengin olma şansları yok. diye kendimce çıkarım yapıyorum..
0
