Giriş
(2)

son zamanlarda invisalign tedavisi olan var mi?

lemmiwinks
kaca yaptirdiniz? 150000 fiyat aldim 50 adet plak icin, normal mi?
kaca yaptirdiniz? 150000 fiyat aldim 50 adet plak icin, normal mi?
0
lemmiwinks
(11.01.25)
3000€ 30 plak için. Ama yerli marka, invisialign değil.
0
inheritance
(11.01.25)
Iki ayri yerden 110bin ve 94bin fiyat verdiler bugun
0
passive aggressive
(12.01.25)
(9)

4 aylık bebeyle yurtdışı

wild honey suckle
Şimdi anneler babalar, şubat ayında eşim iş için dubaiye gidecek dilerseniz ailenize de bilet alalım falan demişler e kalması zaten şirketten derken baya beleşe gelecek. Tam 4 aylık bir bebeyle gitmeye totomuz yemeli mi? Mesela o sabah toplantıdayken ben bebişle tek gezip tozabilir miyim?Siz olsanız
Şimdi anneler babalar, şubat ayında eşim iş için dubaiye gidecek dilerseniz ailenize de bilet alalım falan demişler e kalması zaten şirketten derken baya beleşe gelecek. Tam 4 aylık bir bebeyle gitmeye totomuz yemeli mi? Mesela o sabah toplantıdayken ben bebişle tek gezip tozabilir miyim?
Siz olsanız gider miydiniz?
0
wild honey suckle
(11.01.25)
Giderdim en kotu ihtimalle burda evde oturacağına orda oturursun. Ama pusete koyup gezebilirsiniz gayet
0
passive aggressive
(11.01.25)
Uçak muçak nasıl olacak? Bizim bebe mamayla besleniyor nasıl sokacağım uçağa sıvı? Bir de uyku gerilemesi falan deniyor dördüncü ay o kadar korkunçlu mu?
0
🌸wild honey suckle
(11.01.25)
Kesinlikle gidin. 5,5 aylık bebeyle new york'a gittim çocuklu hayatımın en kolay seyahatiydi. Ek gıda derdi yok, zaten mama almıyor sadece anne sütü emiyordu. Gündüz uykusu hala fazla, pusette koy zaten sağa sola bakarken eğleniyor emekleme yürüme falan yok o aylarda zaten.
0
kullanicadi
(11.01.25)
O kadar mamayi sokabiliyorsunuz ucaga. Uyku gerilemesi oluyor ama 8. Ayda da oluyor. Bebekten sonraki hayat koca bir uyku gerilemesi. 1 yasinda falan daha iyi oluyuor uykusu diyorlar biz de henuz oraya gelmedik.
0
passive aggressive
(11.01.25)
Uyku düzeni bozulur, tekrar düzene girer, hasta olur yine bozulur, 10 gün sonra yine düzene girer yapacak bişi yok daha çok sendromu, atağı vs olacak rahat 3 sene uykusuzsunuz merak etmeyin :p şaka bir yana her çocuk farklı tabi ama benimkiler 3 e kadar aman aman deliksiz uyumadı, uykuyu da sevmezler
0
kullanicadi
(11.01.25)
Dubaiye gitmedim ama aşırı sıcak olması bir sorun olabilir mi?
Arkadaşımın dediğine göre yapılacak en güzel şey çölde off road safariydi. Onun dışında şehirde gezmek istersen aşırı klimalı ortam ve aşırı sıcak arasında kalabilirsin.
0
kisa
(11.01.25)
Kanguruya atip fiti fiti gezin. Gideceginiz cogu yerde temiz bir bebek bakim odasi olacaktir muhtemelen (deira -eski dubai bolgesini gezerzeniz oralarda olmaz sadece)

Subat zaten yuksek sezon, havalar mis (dubai sartlarina gore :)

1 gunu jbr'da deniz kenarinda bile gecirebilirsiniz. Kumda oturur, arada ayaklarinizi suya sokarsiniz cocukla. (Yumusak kum ve sig)

Gideceginiz yere taksiyle gidersiniz, taksi ve yemek biraz pahali ama ucak ve otele odemeyeceginizi goz onune alirsaniz iyi bi deal bence.
0
brkylmz
(11.01.25)
Subat ayi harika sezon orasi icin, tum gunu disarda gecirirsiniz hele de guzel bir otel secilirse, cikmak istemezseniz otelde bile harika zaman gecirirsiniz orada, 4 aylik bebe de gezmek icin en kolay zaman aslinda. Kesinlikle gidilir.
0
kassiopeia
(11.01.25)
Ben 2 yaşına kadar fıtı fıtı uçakla pandemide bile gezdim :) ilk uçuşumuz da 4 aylıkkendi ama hepsi yurtiçi idi. Uçağa mama alınıyor, bebek arabası binene kadar sizinle, yolculuk hiç problem değil. Bebekle gezmek de sıkıntı değil. Benim tek düşüncem soğuktan sıcağa çocuğun birden nasıl alışacağı olurdu. Bunu bir doktoruma danışırdım.
0
cilekli pasta
(11.01.25)
(10)

Mama sandalyesi sorunsalı

wild honey suckle
Şimdi piyasada bir çok mama sandalyesi var. Fiyat aralıkları da bir o kadar geniş. Kimisi tekerlekli kocaman, kimisi IKEA tarzı dört bacak üstüne bir oturak şeklinde. Kimisi var yatak gibi farklı yatma acıları var Gamer koltuklarına benziyor, kimisi sert plastik herhangi bir şekilde çocuğun hareket
Şimdi piyasada bir çok mama sandalyesi var. Fiyat aralıkları da bir o kadar geniş. Kimisi tekerlekli kocaman, kimisi IKEA tarzı dört bacak üstüne bir oturak şeklinde. Kimisi var yatak gibi farklı yatma acıları var Gamer koltuklarına benziyor, kimisi sert plastik herhangi bir şekilde çocuğun hareket alanı yok. Şimdi ben anlamıyorum bi mama sandalyesinin yatar pozisyona gelebilmesine ne gerek var ? Herkes diyor ki kolay taşınabilsin az yer kaplasın kolay temizlenebilsin, ama iyi markaların sattığı modellerin hepsi büyük hantal kumaş koltuk falan. Gerek var mı cidden o paraları dökmeye? Yoksa al IKEAıyı geç der misiniz?
0
wild honey suckle
(04.01.25)
yolun sonu hep ikea'ya çıkıyor, alın geçin. tüm dünya bunu kullanıyor neredeyse :)

ek olarak ayak koyma yeri yapan var ikeanın modeline. çocuğun ayağının hizasına denk gelen yere genişçe bi kumaş bağlanıyor. böylece çocuk ayağını koyabiliyor oraya. bi arkadaşta görmüştüm. o da reddit'te görmüş :)
0
brkylmz
(04.01.25)
Peki o neredeyse 20.000 liralık yatan kalkan kademeleri olan koltuk gibi olan modeller ne işe yarıyor
0
🌸wild honey suckle
(04.01.25)
malzeme farkı, marka algısı, arge vs.

bebek ünülerinin tamamında var bu olay zaten. 4bine de bebek arabası var, 100bine de. aynı şekilde oto koltuğu da 80bine olan marka da var, ebebek'de 10bine de. kimisi 360 derece dönüyor, kimisinin kumaşı aşırı yumuşak, kimisinin kemeri rahat bağlanıyor...

burada sizin ihtiyacınız önemli. bebeği sadece hafif yatar pozisyonda yemek yiyen bir aile 20binliği alır, böyle bir ihtiyacı olmayan ikeayı alır geçer.
0
brkylmz
(04.01.25)
İkeayı al geç ya da joie marka daha f/p al geç. Zaten biraz büyüyünce oturmuyorlar asla. Ikea gibi kurumsal firmalar en azından düşme denge testlerini yapmışlardır
0
iwillsee
(04.01.25)
IKEA +1
0
unalub
(04.01.25)
Biz şu kocaman koltuk gibi olan pahalılardan aldık.
İkea modelinden almadım çünkü elimle kontrol edince çok sallanıyordu bizim oğlan daha 4.5 aylıkken devirir onu eli kolu durmuyor sağa sola atıyor kendini.
Bir de ben uzun süre yanımda tutabilmek için koltuk gibi olsun diye aldım yoksa bir iki saate yorulur çocuk o basit modellerde. Bir yemek yiyip kaldıracaklar için basitler daha iyi ama ben bilgisayarda çalışırken beybim de masada oyuncak oynasın diye düşündüm konforlu olması iyi oldu :))
0
kaptan maydanoz
(04.01.25)
İkea alıp geçin. Kafe ve restoranlarda da kullanılıyor, çocuk yabancılık çekmez.
0
strawberry first
(04.01.25)
ikea'nin en büyük problemi 4 ayakta yana acildigi icin gelen gecen sürekli takiliyor, siz de evdeki diger sandalye ,koltuk formatlarina alistiginiz için eger alaniniz cok genis degilse takilacaksiniz.
bence en f/p ürünü normal sandalye üstüne takilan mama sandalyeleri
www.amazon.com
0
akiskan
(04.01.25)
Internette hep bir ikea al gec muhabbeti var mama sandalyesi alirken bu ikea isine hem sinir olmustum hem de aklimda kalmisti, ben de zaten iki tane ihtiyacim oldugu icin hem ikea aldim hem joie 6in1 aldim. Kesinlikle yatabilen koltuk tarzi olanlari oneririm. Cocugun sirtini destekliyor, bacaklarını destekliyor, bebek kucukken de büyükken de rahat kullanabiliyorsunuz. Su icecegi zaman yatir, yemek yerken dik yap. Tekerlekli zaten saga sola rahat geliyor. Ikea olani zaten bebek 4,5-5 aylikken kullanamadim cocuk daha tam oturmayi ogrenememisti icinde savruluyordu, 7 ay civari ikeada rahat oturabilmeye basladi ama onda da hareketi kisitli oluyor su mama vs icerken kafasini geriye egemiyor. Joie olani aldigim gun kullanmaya basladim cocuk 4-4,5 aylik falandi destekli oturma surecine de destek sagladi. Ikea olanda da ayaklarina destek olsun diye ayaklik aldık taktik ayagini altina gecirdi sıkıştırdı tehlikeli oldu. Sandalyenin ayaklari acik oldugu icin yanindan gecenler takiliyor. Kapatip kenara koyamiyorsun vs. Beklentiye ve ihtiyaca gore karar vermek lazim
0
passive aggressive
(05.01.25)
Bebekler cok ama cok hizli buyuyor, o cancanli modeller 1 yas sonrasi bir onemi kalmiyor. Yok sirt destegi yatma vs hepsi bos. Cocuk zaten yemek disinda orada uzun sure oturtulmasi dogru degil.

Gercekten ikea alin gecin, 2 cocuk tecrube ile sabit.
0
nuisance2
(05.01.25)
(6)

5.5 aylık bebek uyumaması

fistikthecat
Ateş yok, hastalık belirtisi yok, karnı mı yeterince doğmuyor, diş mi çıkarmadı? en fazla 45 dakika uyuyor sonra uyanıyor. çözüm var mı uyutmak için mahvolduk.
Ateş yok, hastalık belirtisi yok, karnı mı yeterince doğmuyor, diş mi çıkarmadı? en fazla 45 dakika uyuyor sonra uyanıyor. çözüm var mı uyutmak için mahvolduk.
0
fistikthecat
(21.10.24)
Hala emziriliyor mu? Neler yiyor? Bunlar onemli olabilir. Emziriliyorsa annenin ne yedigi de onemli. Mesela bizde esim sutlu herhangi birsey yerse/icerse direk o gece surekli uyaniyordu, muhtemelen karnini agritiyor vs, gaz cikarma cabalari fayda etmiyordu, gaz cikarsa da gecmiyordu. Bu sizin icin belki baska bir urun olabilir. Belki gunluk tuketilen seyler sirayla kesilerek denenebilir.

Bu kadar erken disle alakali olabiliyor mu hatirlamiyorum ama oyle birseyse bu is icin kremler, bizim kullandigimiz baya bildigimiz kebapcilarin kasada tuttuklari karanfilden yapilma birseydi.
0
mbond
(21.10.24)
Yavaştan dişler geliyordur. Hemen çıkmalarına gerek yok, aylar öncesinden başlıyor sıkıntısı. Bir ihtimal de huyu öyledir benim çocuklarım hiç uyku sevmedi maalesef. Dediğiniz gibi gündüz hep az az uyurlardı ödleri kopardı bişi Kaçırırız diye. Diş için tetagil kullanan var, dentinox süren var ben zeytinyağı ile seyreltilmiş karanfil yağı sürerdim. Doktora danışın deneyin bunlarla rahatlasa sıkıntısı diştir.

Wonder weeks yazın atak dönemi mi bir de ona bakın. Bazen bebeklere güncelleme geliyor yeni bir şey öğrenecek oluyorlar emekleme, sıralama, yürüme, dönme gibi. O yeni beceri gelmeden önce sürümleri biraz kasıyor:) o huysuz uykusuz dönem geçince bir bakıyorsun yeni bir becerisi var.
0
kullanicadi
(21.10.24)
Doyup doymadığını anlamam için bana doğum kilosu ve ay ay kaç kg/gr aldığını yazmanız lazım. Anne sütü mü mama mı alıyor bir de.

Anne sütünü tamamen aldıktan sonra mama hazırlayıp verdiğinizde onu da alıyorsa aç olabilir bir ihtimal
0
kullanicadi
(21.10.24)
Sadece anne sütü alıyor, kilosu 8 kg boyu 68cm
0
🌸fistikthecat
(21.10.24)
Yazmamışsınız ama boy kilodan erkek diye tahmin ettim doğru mudur? Fark etmez erkek de olsa kız da olsa persentili düşük değil doyuyor muhtemelen. Anne sütünden aynen devam.

Sizinki gibi az uyuyan iki çocuk büyüttüm evde yatakta uyumazlardı, oto koltukta ve pusette gezinirken uyurlardı. Uyku saatlerinde bebek arabasıyla yürüyüşe çıkardım uyutana kadar it gibi yürürdüm ya da arabayla Bi yere giderken uykusuna denk getirirdim. Bir de son çare var emzirerek uyutma. Ona bir alıştı mı memeden kesene kadar uykuyu unutun. Mesela ben uyku nedir bilmem :p

Ps: White noise dinletmeyi deneyin. 2,5 yaşındaki oğlumun odasında hala sabaha kadar elektrik süpürgesi sesi açıktır
0
kullanicadi
(21.10.24)
6.5 aydan yaziyorum. 5.5ta dişler bizi de mahvetti ama cikardiktan sonra da full uyuyor diyemiyorum, saat başı yerine 2 saatte bir uyaniyor sadece. Zaten daha bir suru dis var çıkacak. Sadece anne sutuyle doymuyor ya da cabuk acıkıyor olabilir. Sessizlikten rahatsız oluyor olabilir bi beyaz gurultu iyi gider. Ortam cok sicak ya da soguk olabilir.

Gece formül mama vermeyi denerdim ben olsam.
0
passive aggressive
(21.10.24)
(23)

şimdiye kadar yaşadığınız hayattan memnun musunuz?

tabudeviren
istediklerinizi yapabildiniz mi? istediğiniz gibi bir hayat yaşayabildiniz mi?
istediklerinizi yapabildiniz mi?
istediğiniz gibi bir hayat yaşayabildiniz mi?
0
tabudeviren
(21.09.24)
Özellikle son birkaç yıldır kendimi her bakımdan zirvede hissediyorum. Daha da iyiye gidiyorum hatta.
0
rock n roll
(21.09.24)
Hiç değilim. Doğmamayı dilerdim.
0
NowWeAreFree
(21.09.24)
istediğim hayatın %10'unu bile yaşamadım.
0
yurtsuz john
(21.09.24)
NowWeAreFree +1

doğmasam daha iyiydi.
0
nothing in my way
(21.09.24)
dramaqueenlikten değil gerçekten tüm hayatımdan pişmanım...
0
anna sun
(21.09.24)
İstenilen gibi bir hayat yaşamak pratikte çok olası görünmüyor çünkü isteklerin sonu yok ve hayat bunların da sadece birazına izin veriyor genelde.

Yine de, genele bakacak olursam, kendi hayatımı seviyorum ve kabulleniyorum. İstediğim gibi olmadı birçok şey, ama hayattan doyum almamı, iyi ve mutlu olmamı, hayatın istediğim gibi olması koşuluna bağlamadığım için, halimden memnunum.

Kaotik bir çocukluk, zor bir ergenlik ve birçok açıdan hırpalayıcı bir kariyer hayatı deneyimledim. Özel hayatım da genelde inişli çıkışlıydı, düzlük olan güzel kısımları ise maalesef pek sürmedi. Tüm bunların toplamına ve şu an üzerinde bulunduğum noktaya bakarsak, İstediğim hayatın belki yüzde kırkını ancak yaşadım. Ama çok daha fazla oranda mutlu oldum, keyif aldım, güldüm, paylaştım ve karşılık gördüm. Belki de ölçüt olarak buna bakmamız gerekiyordur.
0
@stubborn inferno
(21.09.24)
evet. belli fırsatlarım oldu, çok şanslı olduğum yerler oldu ve bunların sürekliliğini sağlamak adına epey çabaladım. fırsatımın olmadığı ve talihsiz olduğum yerler oldu, üzüldüm ama dersimi alıp geçtim. kendime ait bir hayatı da yeni yeni inşa etmeye çalışıyorum inşallah güzel olur.

geçenlerde burada sorulmuştu yine o kadar zengin ailelerde doğan kişiler varken biz niye böyleyiz tarzı bir soruydu. sayısız farklı hayata sahip olurduk ama sürekli bir diğerini düşünmenin kendi mutluluğuma ket vurmak olarak düşünüyorum. her şey daha iyi olabilirdinin karşısında da kötü olma ihtimali var sonuç olarak :)
0
black holes in the sky
(22.09.24)
İkiye ayırmak istiyorum hayatımı.

Memnun olmadığım çok şey kaçırdığım ilk kısım. (2017'e kadar)
Memnun olduğum kendime göre dolu dolu yaşadığım ikinci kısım (2017'den sonrası)
0
put it in your appropriate place
(22.09.24)
Çok memnunum çünkü, iyisiyle kötüsüyle, kararlılıkla yaptığım seçimlere pişmanlık gözüyle bakmıyorum. Kimse hiçbir zaman doğruyu seçemez. Yanlışı seçmemek adına geri durmadım, hata yaptıysam da kendi hatam olduğu için benimsedim. Ders çıkardım, sonraki kararlarımı daha iyi aldım.

Bu yaklaşım bana şanslı olduğumu da hissettirdi çünkü yerinde karar aldıkça gelen özgüven, bir sonraki seçimde şansın yanınızda olmasını sağlıyor.

Mikro ölçekte istediğim her şeyi yaptım. Para biriktirip araba alıcam diye gitmek istediğim seyahate gitmemezlik etmedim. Öğrenim kredisinin son kuruşuyla alemlere aktım. Bir noktada yetmedi, baba parası yememek için okul zamanı gittim çalıştım, daha çok gezdim daha çok yedim içtim.
Okulda istediğim bölümü seçtim, istediğim işe girdim, istemediğim işten 2 ayda ayrıldım.

Kimse bu hayatta istediği her şeyi yapamaz, sahil olamaz. Olay nereden baktığınla ilgili, kendi hayatının iplerini ne kadar eline aldığınla ilgili. Sonuçlardan memnun olup olmamayı seçmek de kendinle ilgili.

Bu soruya memnun değilim diyen insan yarın sabah kalktığında ömrünün geri kalanında yaptığı şeyleri yapmaya devam ederse mutsuz olacak. Bunu kendimde her fark ettiğimde bişeyleri farklı yapmaya çalıştığım için, hepsini beceremesem de, gayet memnunum.
0
Bruce
(22.09.24)
Tek derdim egitim konusunu halledemedim bu yuzden onum cok kapandi

Lise den sonra okuyamadim

Egitimi fulleseydim herseyi secme sansim olurdu misal ulke, meslek, aile, arkadas, ev sahibi olma vs

O yuzden cok mutlu oldugum soylenemez

Ama bazi konularda herkesin yasamadigi hayati yasadim

Gece hayatini dibine kdr yasadim eskiden senelerce ve yurtdisinda azittim hunharca yasamadigim tecrube yoktur

Son 5 senedir cok mutlu degilim sadece
0
Zetnikov
(22.09.24)
Yüzde 80 memnunum diyeyim. Bir beş sene erken doğup euro 2 3 TL iken çoktan kendi paramı kazanmaya başlamış olmayı ve daha çok gezebilmeyi isterdim. Bir de oğluşlarım doğmadan önce Vietnam, Peru, Hindistan, Kamboçya, Nepal buralara gitseydik keşke. Bok varmış gibi en çok Avrupa'yı gezmişiz oralara şimdi de giderdik. Asya'ya çocukla gitmek zor. Angkor wat tapınağını santim santim yalarlar var ya ne hastalık varsa kaparız. Paris e çocukla gitmek kolay ama sıkıyorsa çık macchu picchu nun merdivenlerini.
0
kullanicadi
(22.09.24)
Ben de degilim. Hic ileride sunu yapsam diye bir hayalim olmadi. Simdi de keske sunu yapsaydim dedigim bir sey yok. Hayattan da gram zevk almiyorum. Hic dogmamis olmayi isterdim.
0
chickentown
(22.09.24)
memnunum. sifirdan su ana kadar iyi geldim. green card'i aldigim an olay bitmistir ama su anda hala tam kalici gocemedim amerika'ya.

35 yasinda gocmenlik isini halletmis, finansal bagimsizligini kazanma yolunda onemli adimlar atmis biri olarak gormek istiyorum kendimi. 2 yil daha var, bakalim.

40 yasinda da emekli olup kitaplarimi yazmaya baslarsam tadindan yenmez. bu da amerika'da kalabilmeme bagli. ondan sonra da 80'e kadar yasarsak yeter. bakalim, hayirlisi.
0
antikadimag
(22.09.24)
ilk 35 sene iyiydi ama sonra çok bozdu. hiç iyiye de gitmiyor, du bakalım bir yerde toparlarız herhalde.
0
engelbert humperdinck
(22.09.24)
Seçeneklerden biri dogmamaksa onu secerdim tabii deeee ;) yaşadığım hayat kendi beklemtilerim oranında mük

Çocukken ileriye dair kafamda canlanan ne varsa sahip oldum. Porsche bunlardan biri diildi tabiyy;))
0
abuzer
(22.09.24)
Nazım hikmetin bir şiiri vardı, fevkalade memnunum dünyaya geldiğime isminde. Benimkisi öyle.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.24)
biz istediklerimizi yapabildikçe ülke istediğimiz noktadan gittikçe uzaklaşıyor. kesmiyor bu haliyle azizim kesmiyor...
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.09.24)
Ilk 25 sene biraz savruldum ama sonradan ana hatlariyla yoluna girdi. Yalnız ben nedense hep Amerika'da okurum gibi bi dusunceye sahipmisim nedense içten içe cocukken, amerikada okumadim tabi ki ama sanki okumam lazimmis da olmamis gibi geliyor halen. Halbuki dogdugun buyudugun hayata bak amerikada okumak ne alaka. Neyse oğlum okur belki ilerde. Gerci cok uzak yavrum ne isin var orda :(
0
passive aggressive
(22.09.24)
Yapabileceklerimi geç yapmak biraz olumsuz etkiledi ama olumlu tarafları da olmadı değil. Ailem sayesinde güzel bir hayatım oldu.

Esas problemim ilişkilerde oldu. Keşke dediğim bölüm burası sadece. Bir de yaz ayaları çok verimsiz idi benim için.
0
andlee
(22.09.24)
Hayata A Haber tadında bakıyormuş gibi görünmek istemem ama açıkçası bilimsel olarak, entropi gereği, her şey boka sarmakla yükümlüdür fakat insanlık tarihi bunun tam tersi gibi geliyor bana, çok değil geçen yüzyılın içinde insanlar yıllarca süren 2 büyük savaş ve daha lokal savaşlar gördü binlerce insan öldü binlerce insan sakat kaldı binlerce insan yerinden yurdundan edildi binlerce insan çocuğunu annesini babasını kardeşini eşini kaybetti, gaz odalarında insanlar boğuldu fırınlarda insanlar yakıldı. Günümüzde hala suya erişimi olmayan bir bidon temiz su için kilometrelerce yol giden çocuklar var ayağına kıymık batınca antibiyotik bulamadığı için ölen insanlar var, birkaç gün önce burnumuzun yaşanan savaşta muhtemelen zorla askere alınıp savaş alanına gönderilmiş bir askeri gösterdiler esir alınmamak için el bombasının pimini çekip kafasına dayayıp kendini patlatıyordu, bu adam muhtemelen 3-4 sene önce aynı günün sabahında ailesiyle kahvaltı yapıyordu, ben ne zaman karamsarlığa düşsem bunları düşünürüm halime şükrederim, diğer tüm şeyler bana ufak tefek şımarıklar gibi geliyor neticede elim tutuyor ayağım tutuyor sağlığım yerinde, sahip olduklarım var sahip olmadıklarım ve olamayacaklarım var ama bunlarla moralimi bozmam sahip olduklarımla mutlu olurum sahip olma potansiyelim olan diğer şeyler için çalışırım, olursa olur olmaz yapacak bir şey yaşadığım sürece hiçbir şeyden umudumu yitirmem, her sorun bir şekilde çözülür.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.09.24)
Hele şu günler bi geçsin düzelecez.
0
EXXE01
(22.09.24)
bana böyle sorular sormayın!
0
bir soru sorcam
(22.09.24)
hiç değilim. ortam ve iyi arkadaşlar bulamadığım için. anhedoni yaşıyorum.
0
ashleybon
(23.09.24)
(3)

Sevgilinize son doğum gününde ne hediye aldınız

benoyledemekistemedim
Sb. Erkek arkadaşlar ne alınmasını isterdiniz doğum gününüzde?
Sb. Erkek arkadaşlar ne alınmasını isterdiniz doğum gününüzde?
0
benoyledemekistemedim
(20.09.24)
Konser bileti, tatil planı, güzel bir mekanda yemek, Boğaz tekne turu, Ege’de özel tekne gezisi.
Doğum günü partisi.
0
gabe h coud
(20.09.24)
Top, ayakkabı, şort aldım.
0
playing star again
(20.09.24)
Ayakkabi ve gözlük aldim bu sene ama bence en guzeli tatil, sana da hediye olur.
0
passive aggressive
(22.09.24)
(5)

iş yeri sorusu

baldan kaymak
takvim yoğunluğunuz çok yüksek, bunu yöneticinizle paylaştınız. bir aksiyon alınmadı.kaynak olarak çalışan düşünülüp düşünülmediğini sordunuz ve düşünülmediğini öğrendiniz.bunlar iş değiştirmeyi düşünmek için yeterli sebepler midir sizce?not: artık cuma cuma 08’de başlayıp 19:30’a kadar çalışınca so
takvim yoğunluğunuz çok yüksek, bunu yöneticinizle paylaştınız. bir aksiyon alınmadı.
kaynak olarak çalışan düşünülüp düşünülmediğini sordunuz ve düşünülmediğini öğrendiniz.
bunlar iş değiştirmeyi düşünmek için yeterli sebepler midir sizce?

not: artık cuma cuma 08’de başlayıp 19:30’a kadar çalışınca sorma gereği hissettim.
0
baldan kaymak
(13.09.24)
bence değil.

yine kişisel fikrim;
bu kadarcık bilgiden pek bir yorum da yapılamaz. ne iş yapıyorsunuz, kıdeminiz, ne kadar çalıştığınız, maaşınız, sektör vs. bunların hepsi önemli bence. sizin pozisyonunuz, yönetici dediğiniz kişinin pozisyonu vs vs bir çok faktör var.
0
saturn
(13.09.24)
Bence iş değiştirmek için yeterli değil. Siz fazla çalıştığınıza göre her şeyi ne yapıp edip yetiştiriyorsunuz, sözlü talepleriniz de bu sebeple pek dikkate alınmıyor olabilir. İş değiştirme öncesinde diğer parametrelerde bir sıkıntı yoksa, yetişmeyen kalsın gibi davranırsanız daha etkili olabilir.
0
mbond
(13.09.24)
Maas bilgisi onemli, is yetismediginde nasil aksiyon alınıyor, çalışan olarak ekipte fedakarliklarinin degeri biliniyor mu onemli bence. Isin asla bitmedigi bir alanda calisiyorum bilgisayari kapatmadan 1 ay boyunca 24 saat calissam yine bitmez, hep de eksik kisiyle calisiriz o yuzden arada fazladan çalışsam da genelde sonu yok diye bilgisayari insani saatlerde kapatmaya calisiyorum. eskiden haftasonu acardim artik aşırı bi tarafima girecek deadline yoksa acmam mesela. Is yogunlugu sebebiyle is değiştirmiyorum cunku geçtiğim yerde daha yogun olacagim muhtemelen ama 1.5-2 yilda bir is degistiriyorum. Neden degistiriyorum, maas farki icin, yuksek title için, daha iyi sartlari olan bir yere gecmek icin vs. Ama benim calistigim sektor buna musait. Baska bir sektorde baska parametreler de devreye girer.
0
passive aggressive
(14.09.24)
Önemli bir sebep olmasa da iş değiştirmeyi her zaman düşünün.

İşler bir şekilde yetişiyor, kriz çıkmıyor, para kaybetmiyorsa bu durumda yeni bir çalışan alan patron aptaldır zaten. Neden alsın ki? Onun gözünden de bakın konuya.

Ya patronun yeni bir çalışan alması için ortaya bir sebep çıkacak ya da bu tempoyla devam edeceksiniz.
0
michael_knight
(14.09.24)
kesinlikle yeterlidir.

yorumlara bakar misiniz. millet gercekten saf ya da sermaye sevdalisi.

hicbir sirket is yaptiginiz surece sizi somurmeyi birakmaz. amerika'da, ki calisma temposunun agirligiyla bilinen bir ulkedir, cuma ogleden sonra calisan adam bulamazsiniz sirketlerde. sizin durum duzenli oluyorsa kesin normal degil.
0
antikadimag
(14.09.24)
(21)

Sevgili & Buluşma

sumuklurakun
Diyelim ki kız arkadaşınız 25 siz 30 yaşındasınız. Kız arkadaşınız teyzesi gilde kalıyor ve aynı şirkette çalışıyorsunuz. Kız arkadaşınızla buluşmalarınız ve saatler sürekli olay oluyor. En geç 22:30da evde olmasına tamam diyorsunuz ancak bu sefer de buluşacak gün ayarlamak için uğraşıyorsunuz. Art
Diyelim ki kız arkadaşınız 25 siz 30 yaşındasınız. Kız arkadaşınız teyzesi gilde kalıyor ve aynı şirkette çalışıyorsunuz.
Kız arkadaşınızla buluşmalarınız ve saatler sürekli olay oluyor. En geç 22:30da evde olmasına tamam diyorsunuz ancak bu sefer de buluşacak gün ayarlamak için uğraşıyorsunuz. Art arda iki gün çıkmak istemiyor, önceden size pazartesi buluşalım demişken pazar günü “ya filanca kuzenim yemeğe gelecek sonra buluşalım” diyor. Cumartesi çıktınız eskaza pazara da tamam demişken pazar günü akşam 7 olunca “dün de çıktık bugün eve erken gideyim” diyor.
Bunlara sebep olarak da başkasının yanında kalıyor olmasını gösteriyor. Başkası laf etmesin diye her şeyi yapabilecek birisi. “Aman elalem ne der” kafası.
Saate de okeysiniz ancak sürekli ertelenen buluşmalardan, onun hayatında sığıntı gibi hissetmekten de yoruldunuz.
Bu durumda siz haksız mısınız?
0
sumuklurakun
(10.09.24)
Haftada max 2 gün buluşabiliyorsunuz
0
🌸sumuklurakun
(10.09.24)
Bunu söyleyince de “iş yerinde her gün görüşüyoruz zaten birbirini uzun süre göremeyen ilişkiler de var” diye savunma geliyor.
0
🌸sumuklurakun
(10.09.24)
Yıl olmuş 2024, sevgili ayağı mı kalmış.
Yakın zamanda evlilik teklifi etmezsen senden ayrılacak, bunu bilmiş ol. Gelir başkası alır kızı haberin olsun kanka
0
füt
(10.09.24)
Bu elalem ne der kafasi degil. Kiz baya teyzesinde kaliyor. Hani apartmandan goren olur falan demiyor ki. Kizi hakli buldum. Ayrica ayni is yerindesiniz kismina da katiliyorum. Kizi asiri hakli buldum
0
Kittie
(10.09.24)
25 yaşındaki kızdan 30 yaşındaki kadın serbestliği bekliyorsun. ikisi bir arada olmaz.
0
titanyum22
(10.09.24)
Haklısınız ama o da haklı olabilir kendince kısacası birbirinize uygun değilsiniz

Bu arada iş yerinde görüşüyoruz kısmına katılmıyorum aynı şey mi ?
0
jülsezar
(10.09.24)
ben bu olayların 2. dk sında ayrılmayı tercih ediyorum.

iyi bir benchmark olmam sizin için. bence oturup konuşun.
0
baldan kaymak
(10.09.24)
Senin gerçekliğin ile onun gerçekliği farklı, birine ekonomik olarak bağlıysan yani kendi başına eve çıkacak imkanın yoksa öyle ben istediğim zaman çıkarım istediğim zaman dönerim diyemeyebilirsin, işin içine hareket ederken düşünülecek bir sürü parametre giriyor
0
grimavi
(10.09.24)
Evlen ya da ayril
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.09.24)
Ben kızı kendine göre haklı buldum. Daha rahat gorusebileceginiz bir iliski isteyebilirsiniz o açıdan sizi de hakli buldum. Ama ya kıza uyum sağlayacaksınız ya da ayrilacaksiniz. Bu kızdan istediginiz serbestliği bulmaniz biraz zor. Belki eve haftasonu arkadasimda kalicam falan diyerek arada birlikte tatile giderek vs idare edebilirsiniz.
0
passive aggressive
(10.09.24)
Kittie ve grimavi +1

Bu ülkede bazıları deneyimlemediği veya şahit olmadığı için pek inanmasa da hala pek çok kadın aile ve akrabalarından ötürü hayatını istediği gibi yaşayamıyor. Bu el alemin görüşlerini önemsemek değil, kendi hayat kalitesi biraz daha düşmesin diye birtakım baskılara boyun eğmek mecburiyetinde kalmak. Aileden, baskıcı ortamdan yana yarası olmayan kolay kolay anlamaz bu zoraki kabullenişi ama ben bu his ve davranış kalıbını benzer bir çevreden geldiğim için iyi tanıyorum.

25 henüz çok genç bir yaş, kendi hayatını dilediğince yaşamak için gerekli maddi ve manevi refaha ulaşamamış olmaması çok normal. Kız başkalarına o sınırları esnetiyor veya esnetecek de seni yarı yolda bırakıyor ya da bunlardan seni mahrum ediyor değil, o yüzden bunu kişisel algılayıp incinme. Eminim o da kendisini kötü hissediyordur çünkü çevresindekiler ona kendilerinin bir uzantısıymış gibi davranıyor, belli bir kalıp içinde yaşamayı dikte ediyor. Düşünürken onun hesap vermesi gerekenleri, maruz kaldıklarını ve mecburiyetlerini de hesaba kat lütfen. Bir de kendi hayatında eski sevgilisini ölümle tehdit eden birinden ilişki tavsiyesi alma allasen.
0
moonie
(10.09.24)
@grimavi+1

Bir de iki gün üst üste buluşunca sıkılır insan zaten işte de birliktesiniz. Belki de bir yaştan sonra kafa kaldırmıyor bilemiyorum. Sorardım; senin arkadaşların falan yok mu halı sahaya falan gidin, çay, kahve içmeye gidin derdim :))
0
rock n roll
(10.09.24)
haftaici 5 gün ayni is yerinde calisiyorsunuz.
cumartesi günü görüsmüssünüz.
pazar günü de görüsmüs ve aksam 7de eve gitmek istedi diye elalem ne derci mi olmus kiz? dogru mu duydum?

aileden kalmadan bagimsiz herkes bu kadar dip dibe zaman gecirmek istemez sürekli.
0
robert bosch
(10.09.24)
Gil mi?
0
rewlack
(10.09.24)
Ben de kıza hak verdim ve üzüldüm. Bazı kız çocuklarının nasıl baskılar altında yetiştiğini bilmeyen ve bu kişilerin yetişkinliklerinde bir erkek rahatlığı ile sosyal hayata karışmasını bekleyen insanlar var. Yaşadığınız topluma bu kadar gözünüz kapalı olmayın. Eminim sizinle buluşmak için kendince epey riskler alıp buluşuyor ama buna rağmen karşında memnuniyetsiz biri var. Durum size göre olmayabilir ama bunun suçlusu o değil emin olun. Uygun değilse ayrılın uzatmadan onu da uğraştırmayın.
0
playing star again
(11.09.24)
@playing star again Kız o kadar haklı ki onun adına üzüldüm ben de... Siz sığıntı hissedecek en son insansınız bu durumda.

Sizinle görüşmek istemesine rağmen görüşememesi, iki taraftan da baskı altında olması ve bunu idare etmeye çalışması vs vs derken kız için üzüldüm.
0
silverleaf
(11.09.24)
Bu elalem ne der kafası değil, evdeki huzurla ilgili bir durum +1

Kız haklı, 25 yaş artık belli karakter düzeninin oturduğubir yaş, o yaşta aileye kafa tutmak zor bir şey. Alıştıkları davranış düzeni birden değişince aileler hemen sorgulamaya başlıyor. Teyzesinin yanında kalan bir genç için de sevgilisi olduğunun ve onunla vakit geçirdiğinin bilinmesinin neden sorun olabileceğini 30 yaşında ve hep bu ülkede yaşamış birine anlatmak gerekmese diye düşünüyorum. Bariz değil mi şartlar sizce de?

Bu durumda siz bizim aile yapılarımız çok farklı diye düşünüp ayrılabilirsiniz. Eğer ayrılmak istemiyorsanız da böyle kabul etmeniz gerekir. Bu görülmemiş bir durum değil, hatta genelde karşılaşılan şey bu zaten.
0
akhenaten
(11.09.24)
sen kendi hayatına bak, onsuz vakitleri ona ilham olacak kadar huzurlu ve neşeli geçir. katılmak istiyorsa katılır istemiyosa da ancak böyle anlarsın. davetle olmaz.
0
Etanglement
(11.09.24)
Allahaskina su gil tabirini kullanmayin.COk köylü isi gözüküyor :)

Bence kiz arkadasin seninle vakit gecirmekten cok hoslanmiyor. Her iliskide daha cok seven, daha cok bulusmak isteyen bir taraf vardir ama iliskinizde bu kisi kiz arkadasiniz degil gibi gözüküyor
0
turkuaz
(11.09.24)
İlişkilerde haklı-haksız olmak hiç önemli değildir. Haklı olduğunuza sizi temin etsek ve madalya taksak da hiçbir işinize yaramaz.
İlişkide mutlu, huzurlu olmak gerek.

Karşınızdaki kişinin sizinle görüşmek için zaman yaratmak isteyip istemediğini takip etmenizi öneririm. Bence hiç ısrar etmeyin.
Görüşmek için ne kız arkadaş ne de normal arkadaşa ısrar etmeyi hiç sevmem, etmemeye çalışırım.
0
michael_knight
(12.09.24)
harika bir kiz arkadasi bence. devamli onu yapalim bunu yapalim demesinden iyidir. bosver kral devam bence. ciddiyim.
0
baldur2
(12.09.24)
(4)

Sgkli çalışana doğum yapınca hangi ücretler yatırılıyor?

esinikaybetmiscorap.
Merhaba,Yaklaşık 10 yıldır sgklı olarak çalışıyorum, ücretli izne ayrıldığımda maaşım dışında bana ekstra bir ücret devlet tarafından yatırılacak mı?Bunların yatırılması için yapmam gereken bir işlem var mı?Teşekkürler
Merhaba,

Yaklaşık 10 yıldır sgklı olarak çalışıyorum, ücretli izne ayrıldığımda maaşım dışında bana ekstra bir ücret devlet tarafından yatırılacak mı?
Bunların yatırılması için yapmam gereken bir işlem var mı?

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(10.09.24)
Doğum yaptıktan sonra 1 defalığına süt parası yatıyor 850-900 civarı birşey olması lazım. Onun haricinde 16 hafta boyunca maaşınız düzenli yatıyor.
Bizde her şey otomatik oldu biz bir şey yapmadık.
0
nuevo
(10.09.24)
normalde maas da yatmiyor aslinda. devlet bir miktar kesinti yapip topluca yatiriyor parayi. bazi isyerleri ise izinli oldugunuz sure maasinizi yatiriyor ama devletin toplu yatiracagi parayi geri vermenizi istiyor. eger maasiniz yatmayacaksa devletten onu alirsiniz topluca. bir de nuevo'nun dedigi gibi cok cuzi bir tutar olan sut parasi. baska bir odeme yapilmiyor.
0
in vino veritas
(10.09.24)
Maasi aylik olarak da alabiliyorsunuz ama is yerinin her ay raporunuzu onaylamasi gerekiyor.
0
passive aggressive
(10.09.24)
emzirme ödeneği ve doğum yardımı. miktarları çok az ama. emzirme ödeneğine e devletten başvuru oluyor ya da otomatik yatıyordu. doğum yardımını hatırlamıyorum.

onun dışında bazı belediyelerin hoşgeldin bebek tarzı hediye paketleri oluyor.
0
elorelia
(11.09.24)
(4)

İyi yatak önerisi?

mikahakkinen
evlenirken idaştan bir yatak aldık çok rahatsız. Yenilemek istiyoruz. İşe yarar marka model önerilerine açığım.
evlenirken idaştan bir yatak aldık çok rahatsız. Yenilemek istiyoruz. İşe yarar marka model önerilerine açığım.
0
mikahakkinen
(22.08.24)
Sealy - bunu kullanıyorum. Yumuşak yatak arayanlar için ve fiyatı da uygun.
Yataş 5z (öneriyorlar)
En iyisi gezip denemek. Bir günü buna ayırmak.
0
gabe h coud
(22.08.24)
Sealy
0
hunharca ben
(22.08.24)
King Koil'den çok memnunum.
0
marla is in my head
(22.08.24)
Yatas five z almayin. Alali 2 sene olmadan çöktü ve gacir gucur ses yapıyor.
0
passive aggressive
(22.08.24)
(16)

Günde kaç kere alkol alıyorsunuz?

goodz
S.B.Alkol alma periyodunuz ne? Sorunun cevabına ek olarak kendinizi alkolik olarak tanımlıyor musunuz?
S.B.

Alkol alma periyodunuz ne? Sorunun cevabına ek olarak kendinizi alkolik olarak tanımlıyor musunuz?
0
goodz
(17.08.24)
ayın 20 günü rahat alkol alıyorumdur.
bazen 1 2 bira. bazen rakı üstüne bira.

sanırım alkoliğim.
0
tekkisilikbirordu
(17.08.24)
Alkol kullanmıyorum. Sadece özel günlerde çok az alırım.
0
rock n roll
(17.08.24)
4-5 sene oncesine kadar her gun aliyordum. Simdi ayda 3-4 defa anca. O zaman da alkolik degildim, simdi de degilim.

Insanlar alkolikligi her gun alkol almak zannediyorlar. Alkolik tanidiklarim oldu, alkolik olmaniz icin alkol almadan duramiyor olmaniz lazim. Tanidigim kisiler sabah kalkinca gune votkayla basliyorlardi, gun boyu durmadan alkol aliyorlardi. Mesela derste su sisesinden votkaya devam ediyorlardi. Bir kac saatten daha uzun sure alkole ara verirlerse ya cok agresif ya da cok depresif oluyorlardi.

Yani her aksam alkol aliyorsaniz alkolik degilsiniz, ama kendinizi kontrol etmezseniz alkolik olma riskiniz yuksek. Test etmek icin ara ara 3 gun alkol almama hedefi koyun kendinize.
0
sertac akin
(17.08.24)
Kardeşim yanıma geldiğinde sadece, o da birkaç ayda bir, bazen biraz daha uzun. Bazen sene içinde sadece bir iki kere içtiğim oluyor bazen de 2-3 sene hiç içki içmediğim oluyor sosyal içinin de bir tık altıyım sanırım. Ben daha çok limonata bağımlısıyım evde yedekte limonata olmayınca elim ayağım titriyor, strese giriyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
Tatilde her gün alırım neredeyse. Normalde ayda 1-2
0
gabe h coud
(17.08.24)
26-27 yaşına kadar daha çok aliyordum, sosyal icicilik sigara ile beraber.
Şimdi yaş 32 olacak, vallaha haftada bir belki iki gün o da biraz viski ya da şarap. Sigara da ayda 5-10 tane arkadaşlar ile dışarı cikarsak.

Alkolik değilim tabi:) ama zamanında peaky blinders izlerken 1 sise bourbonu 1 haftada bitirip "oha lan" demiştim kendime.
0
logisticsmanager
(17.08.24)
Ayda 2-3. Ozel bir gun varsa + olarak o eklenir.
Eskiden haftada 2 raki masasi + bazen birkac bira olurdu ama kalmadi onlar artik. Simdi maks haftada 1. O da bazen sarap gecesi, kokteyl gecesi, raki masasi veya hadi bira icelim plani seklinde oluyor.
Ha tatildeysem ogle birasi, ogleden sonra drink’i ve aksam icmecesi kesin olur, asla bos gecmem.
0
mor oje
(17.08.24)
ayda 1 2 bilemedin 3 defa arkadaş ortamında cin tonik içerim 4 5 bardak
öyle durduk yerde gün içinde veya akşam can sıkıntısına içme huyum yoktur
0
neira
(17.08.24)
Ayda 1-2 defa. Alkolik değilim, sosyal içiyim. Sosyal ortamda da 1-2 kadeh/şişe
0
nawar
(17.08.24)
yılda 2

yılbaşı kutlaması
doğum günüm
0
baldan kaymak
(17.08.24)
eskiden neredeyse her gün içiyordum, karaciğer yağlanması çıktı alkolü bıraktım. dengeli beslenmeye başladım. son 3-4 yıldır ancak bir düğün dernek veya özel bir şey olursa anca içiyorum.
bu süre zarfında hiç aramadım, yoksunluk hissetmedim. demek ki her gün içmeme rağmen alkolik değilmişim.
0
my fault
(17.08.24)
Haftada 1. Bazen süre kısaldığı oluyor bazen uzadığı.
0
put it in your appropriate place
(17.08.24)
Cocuktan önce evden calisirken neredeyse her gun aksam ustu 1-2 kadeh sarap ya da 1-2 bira iciyordum zaman gecsin diye. Hamilelikti emzirmekti derken 1 yildir hic alkol almadim
0
passive aggressive
(17.08.24)
haftada 1-2 bira olabilir. 1 ay icmesem aklima gelmez.

alkolik tanidigim oldu, her sabah kalkar kalkmaz bir bira aciyordu.
0
cooperr
(17.08.24)
Haftada iki üç içiyorum ama bu düzeni Vehbi Koç’un her akşam bi kadeh viski sistemine döndürmeyi düşünüyorum. Alkolik kesinlikle değilim.
0
vedatchilipeppers
(17.08.24)
Sadece cok ozel bir gun olursa tas catlasin 2 bira icerim nerdeyse hic seviyesindeyim.

Arkadasim var 7 gun 24 saat iciyor sabah kahvaltisi alkoldur o derece. Sorsak alkolik olmusun diye kabul etmez. Bence kabul etmemekte binsebep alkolik olduguna kanittir insanlarin.
0
Zetnikov
(18.08.24)
(14)

Sütün gelmesine ne yardımcı olur?

wild honey suckle
ArkadaşlarPrematüre bir bebişle ne yapacağını bilmeyen ebeveynler olarak çok çaresiz kaldık. Sütüm haliyle daha doğuma normalde 10 hafta olması gerektiğinden gelmiyor. Bu süreçte süt bebeğin gelişimi için çok önemli. Sizin bildiğiniz sütü destekleyen, süt arttıran çareler nelerdir? 3 saatte bir sağı
Arkadaşlar
Prematüre bir bebişle ne yapacağını bilmeyen ebeveynler olarak çok çaresiz kaldık. Sütüm haliyle daha doğuma normalde 10 hafta olması gerektiğinden gelmiyor. Bu süreçte süt bebeğin gelişimi için çok önemli. Sizin bildiğiniz sütü destekleyen, süt arttıran çareler nelerdir? 3 saatte bir sağım yapıyoruz hastanede, evde de hastane tipi makinayla devam edicez ama canımın acımasından başka bir şey yok şu an.
Yardımlarınıza ve vereceğiniz akla çok ihtiyacımız var.
Teşekkürler
0
wild honey suckle
(13.08.24)
Rezene çayı çok iyi geliyor. Ablam da abimin eşi de çok faydalanmıştı. Bol bol çayını tuketmenizi öneririm. Umarım tez zamanda artar ve bebeğiniz iyi beslenir.
0
Amaranta ursula
(13.08.24)
sıvı alımını arttırın ev yapımı meyve suyu falan için. kötü ihtimalle uygun mama sorun doktordan. gelmeyince gelmiyor.
0
xrated
(13.08.24)
Tesaduf mu bilmiyorum ama ebebekte satilan anne sutu artiran icecek ve bir gun kaçamak yapip kola ictigimde artmıştı benim. Sute tahin karistirip icince de bir hareketlenme oluyor. Ondan once ne yaptiysam olmadi bi de bol su icmek diyorlar mantikli ama ben etkisini gormedim. Bir de tatli yiyip bosa kilo almayın.
0
passive aggressive
(13.08.24)
Olabıldıgınce sıcak duşta göğsünüze 2 elinizle süt sağar gibi masaj yapın.

çok su için. Emzirirken yanıma 1 şişe su alıp yanına da çiğ badem, ceviz, fındık, üzüm koyup tüketiyordum.

Kaynamış suyun içine 2 dolu yemek kaşığı dut kurusu koyup demleyin.

Hipp ya da humana çay bir diğer alternatif ama ben kontrollü tükettim. Yani günde 1 kupadan fazla içmedim.

Bulgur pilavı ( gaz önlemesi için kimyon) ve patates haşlama.

Az şekerli hoşaflar…
0
poncikkurabiye
(13.08.24)
pompa kullanmaya devam etmek disinda bir yol yok. Olani arttirmak baska bir sey,urunler genelde bunun icin ve yararlari tartisilir ama tetiklemek icin pompa devam. Sonrasinda da arttirmak icin esas bebegin emmesi, ki basta zamaninda dogumda bile latching problemlerinden bebek ememiyor sizin durumunuzda nasil oluyor bilemiyorum. Bebek emmedigi icin basta da pompa sutu arttirmak icin onemli sonra sistem oturdugunda zaten kendi kendine regule ediyor vucut, bebegin ihtiyacina gore.
0
wallcan
(13.08.24)
zamanında evlatlık alımı ile ilgili bi forumda okumuştum. evlatlık edinen bi kadın süt verme sürecinden bahsediyordu. yani doğum yapmamış ama bir şekilde süt gelmesini sağlamış. yan etki olarak süt hormonlarını uyaran ilaçlardan bahsetmişti. doktora bunu bi danışın derim.

burada asıl olan bebeğin emmesidir. çünkü süt işi biraz da psikolojik sanırım. sizde o durum mümkün mü şu an bilmiyorum. ama pompalarla eziyet etmeye ek olarak bebekle sürekli ten tene temas gibi şeyler deneyebilirsiniz?

emzirme danışmanı düşündünüz mü? eğer düşünürseniz ve il belirtirseniz geniş bi anne whatsapp grubu var, orada bi danışman sorabilirim.
0
elorelia
(13.08.24)
Geçenlerde bir dizide (boys) bir ilaç kullanarak sütünün gelmesini sağlayan bir kadın vardı. demekki öyle bişi var, adını falan bilmiyorum (bekar spor)
0
selam
(13.08.24)
@elorelia maalesef bebeğe temas edemiyoruz şu an. Doktor fotoğraf çekip ona bakmamı önerdi.
Emzirme danışmanı hastane sağladı ama dediğim gibi bebek çok prematüre ve sanırım vücudum hazır değildi.
0
🌸wild honey suckle
(13.08.24)
rezene ve anason cayi emzikli kadinlara yaklasik 20 senedir önerilmiyor cünkü zannedilen aksine iyilikten ziyade kötülük yaptigini gösteriyor son arastirmalar. (bkz: genotoksik) (bkz: erken ergenlik) elimde konu ile ilgili makaleler var cogu almanca, isteyen google'da da bulabilir elbet.
bitkisel kaynaklara basvuracaksaniz, hele ki prematüre bebekle, cok daha dikkatli olmaniz gerekmekte. ben sahsen bitkisel yardimdan emzirme süresince uzak durulmasini öneririm.

sizde sorun sütün olmamasi ise süt arttirici seyler ne kadar fayda eder bilemedim. sütün gelmesini saglayacak tek sey rahat olmaktir. rahat olun, süt gelsin, sonra gelen sütü arttirmaya calisirsiniz. bebegin prematüre olup olmamasindan bagimsiz olarak vücut dogum yaptigini biliyor.
gene sunu suraya birakayim: eksisozluk.com

bebege nicin dokunamiyorsunuz? Kangaroo Care diye bir olay var, doktorunuzla bunu konusun. ben sahsen kesinlikle diretirdim Kangaroo Care konusunda. bu sadece bebek icin degil anne icin de destekleyici.
sunu okuyabilirisiniz translate yardimiyla: www.dhz-online.de
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.08.24)
Rezene çayı karaciğere de çok zararlı. Genel olarak bitkisel çözümlerden uzak durun. Faydasından çok zararı var.
0
nundu
(13.08.24)
0. Emzirin. Süt gelmesini uyaran meme ucunun emilmesidir. Bebiş emsin dursun, yılmalın emzirin. İlk 1-2 gün bizim hanım, annesi ve annem oğlana emzirecez diye maymuna dönmüşlerdi ama yılmadan memeyi vere vere emzirmeyi öğrendi hanım.
1. Anne bol su içsin, ama çok bol. Çok açık renk idrarı gelene kadar.
2. Rezene, Anason, Kimyon, Isırgan TOHUMLARINI beraber demleyip içsin. 300 ml suya Rezene ve Anason 1'er tatlı kaşığı, Anason ve kimyon 1'er çay kaşığı katarak demlikte kaynatın, kaynayınca 5-10 dakika kısıkta devam edin. Soğuyunca süzüp suyunu anneye içirin. Bu 300 ml çayı ikiye bölebilirsiniz günlük. Tadı kökü derse limon, şeker, tarçın vb ile tatlandırabilirsiniz.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.08.24)
ya ne kadar cahil cahil yorumlar ya. adam icmemen gereken ne varsa yazmis mk ve bunu prematüre bebegi emzirecek anneye yazmis.

kimyon dedigin bitki kan pihtilasmasini yavaslatir. prematüre bebeklerde beyin kanamasi riski yüksektir.
gene tarcinda kumarin denen bir madde vardir ve koagulopatiyi tetikler.
isirgan otu dedigin bitki son derece alerjendir. annede de bebekte de lokal ya da genel döküntüler olmasina sebep olabilir.
anasonu, rezeneyi zaten yazdik.

bebege verilen ilaclarla bu bitkilerin ne tür etkilesim gösterecegini bilmiyorsunuz, bebegin alerji gecmisini bilmiyorsunuz, bu bitkileri kullanma sonucu ortaya cikabilecek sorunlarin bebegin durumundan mi kaynaklandigini yoksa annenin perhizinden ötürü mü kaynaklandigini anlamanizin yolu olmadigi icin daha ciddi bir olayin gözden kacmasina neden olabilirsiniz, belli ki bu bitkilerin neleri tetiklediginden bihabersiniz, yazin bol keseden cahil cesaretiyle sögüt dali yapragi, kizilcik sapi, bamya sümügü, yarasa cisi...
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.08.24)
- Solgar Brewer's Yeast with Vitamin B12
- Bestlak Damla

Bize doktorlar bunları vermişti ve etki ettiler.

Devamlı sağacaksınız ilk başlarda canınız biraz acıyacak ancak sonrasında alışıyorsunuz.

Bu arada moral çok önemli. Bebeğinizin durumu ile ilgili stres yapmanız da etkiler. Biliyorum stres yapılmayacak bir durum değil ancak elinizden geldikçe herşeye olumlu-pozitif bakmaya çalışın ve sakinliğinizi koruyun. Meditasyon yapabilirsiniz.
0
nuevo
(14.08.24)
bebeği yanınıza alabiiyorsanız alıp temas edin.
0
nuisance2
(14.08.24)
(5)

Meditasyon, mindfulness, nefes egzersizleri. için app

morca
Abone olmadan da kullanılabilecek özellikleri olan, beğendiğiniz telefon uygulamaları var mıdır? Android kullanıyorum. Google Play'da her biri milyonlarca indirilmiş o kadar çok uygulama var ki tek tek indirip incelemek mümkün değil. Tavsiyeleri bekliyorum.
Abone olmadan da kullanılabilecek özellikleri olan, beğendiğiniz telefon uygulamaları var mıdır? Android kullanıyorum. Google Play'da her biri milyonlarca indirilmiş o kadar çok uygulama var ki tek tek indirip incelemek mümkün değil. Tavsiyeleri bekliyorum.
0
morca
(10.08.24)
Headspace güzel ama ücretli ayda 37 tl. Bende ücretli versiyonu olmasına rağmen youtube'daki bazı videolar daha kolayıma geliyor.
0
playing star again
(11.08.24)
Headspace yorumu+1

Headspace’i üç yıldır kullanıyorum ama youtubedaki materyalleri yeter de artar bile. Ekstra appe gerek yok. Ha başarılı mı bence çok da şey değil o kadar.
0
orangesandsea
(11.08.24)
@orange @playing
Favori youtube kanallarınızı da paylaşır mısınız
0
zimbirik
(11.08.24)
Bu tur seyleri yapabilmek icin sessiz ortami nereden buluyorsunuz
0
Zetnikov
(11.08.24)
Meditopia
0
passive aggressive
(11.08.24)
(11)

Mama sandalyesi tavsiye

passive aggressive
Merhabalar sevgili anneler ve babalar. Hangi mama sandalyesini kullaniyorsunuz, memnun musunuz? Sağlam ve güvenli bir sey olsun ama dunyanin parasini da vermeyelim istiyorum ama değecekse de vereyim ne bileyim kafam cok karıştı bu mevzularda.Ana kucagi, kanguru vs alırken karar veremeyip gidip en pa
Merhabalar sevgili anneler ve babalar. Hangi mama sandalyesini kullaniyorsunuz, memnun musunuz? Sağlam ve güvenli bir sey olsun ama dunyanin parasini da vermeyelim istiyorum ama değecekse de vereyim ne bileyim kafam cok karıştı bu mevzularda.Ana kucagi, kanguru vs alırken karar veremeyip gidip en pahalisini almistim, simdi dusununce babybjörn olmayanlar ayni sekilde ayni isi görmüyor mu nedir yani. Mama sandalyesinde de gittim maxi cosi minla'yi begendim de simdi 500 liraya da mama sandalyesi var 3 bine de var bu 10bin, chiccoya baktim 12bin. Ikea al gec yazmis internet alemi ama biraz daha sağlam hissettiren ve ayak koyma yeri olan bir sey olsa keske. Help!
0
passive aggressive
(06.08.24)
evet ikea pratikligi ve fiyat avantaji sebebiyle cok tavsiye ediliyor. ayrica ahsap ayak koyma aparati da satiliyor bu arada o modele uyumlu internette bulabilirsiniz.

ote yandan ben mama sandalyesi almadim, bumbo almistim yeni dogdugunda. ek gida sonrasi nerdeyse 3 yasina kadar onu kullandik. ilk 1 sene masanin uzerinde, sonrasinda sandalyeye baglayarak kullandik. fakat yorumlarda bebek sigmadigi veya oturmak istemedigi icin kullanamayan cok fazla insan var. biz minyon olmasinin avantajini kullandik o noktada su an 3.5 yasini biraz gecmis biri olarak oturtsam hala sigar gibi duruyor. ve tabii 6 ayliktan beri ona oturdugu icin oturmak istememe durumu olmuyordu. ayrica tepsisi de cocugu oturdugu yere tamamen sabitledigi icin kalkip gezinme gibi durumlar da olmamis oluyor bunlar hep avantajdi benim icin :)

bir de bu tur belli sureli kullanimi olan seyleri mumkun mertebe iyisinden ikinci el almaya calisin nacizane tavsiyem.
0
in vino veritas
(06.08.24)
mama sandalyesi çocuk gelişiminde önerilmiyor aslında. o sebeple sadece stokke tripp trapp. marka stokke olmak zorunda değil elbette.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
İkea sandalyesi ve içine yumuşak bebek minderi
0
basond
(06.08.24)
ikea'nınkini ahsap ayak koyma aparati ile kullanıyoruz memnunuz baya
0
mysql34
(06.08.24)
Bu konu hala içimde bir dert olduğu için direk dertli girmek istiyorum sorunuza. Zaten bu da cevap olarak yeterli olacaktır.
Eşim sağolsun oğlum herşeyin en iyisine layıktır düşüncesiyle onca ısrarıma rağmen gitti Chicco aldırttı. Çok az kullandık neredeyse ve şimdi elimizden çıkartmaya çalışıyoruz ancak ne arayan var ne soran. Balkonda yer kaplayıp duruyor.
Diğer yorumları da dikkate alarak basit bir sandalye alıp geçin. Sakın pahalı bir seçeneğe gitmeyin derim.
0
va
(07.08.24)
IKEA Antilop en iyisi.

Diğer bazıları aşırı ağır oluyor, gereksiz teferruatlı filan.
IKEA al geç, temizlemesi de kolay, hafif, buna karşın oldukça dengeli.

Bir de kafelere filan gittiğinizde de bununla karşılaşacaksınız, çocuk yadırgamıyor.

Bizde sanırım bir ara 4 tane filan vardı anneanne, babaanne, vs. derken.
Fiyatı da diğerlerine göre uygun.
0
burfak
(07.08.24)
bu aletin pahalısına o kadar gerek yok ki yani bimde satılan ya da ikinci el varsa o bile olur.

ayak koyma yeri olsun, yoksa aparatını alın kafi. internette satılıyor.

istediğiniz markaya baktım tamamen kumaştan oluşuyor. yemek döküldüğünde nasıl temizlemeyi düşünüyorsunuz mesela? plastik olanları at banyoya foşur foşur yıka yani.
0
elorelia
(07.08.24)
elorelia +1

hafiflik (çok yer değiştirecek), ayak koyma aparatı ve temizleme kolaylığını sağlayan en ucuz mama sandalyesi doğru tercih olur.
0
brakgn
(07.08.24)
Bizde hem Ikea hem de pahalı olan var.

Ev küçükse, sandalye sık sık taşınacaksa kesinlikle Ikea.
Daha rahat, büyük olsun diyorsanız pahalı olan.

Pahalı olanın koltuğu yukarı ve en aşağı indirilebiliyor. Hem masanıza göre ayarlayabiliyorsunuz hem de çocuk için oturacak bir sandalye gibi aşağı inebiliyor.

Ikea alırsanız da ekstralarını almayı unutmayın, özellikle de ayak koyma yeri kesinlikle almak gerek. Minder de gerekli bence.

Bu eşyayı yaklaşık 3 yıl kullanacağınızı hatırlatayım.

Ikea'yı ikinci el almıştım ben, zaten sıfırı da çok ucuz.
0
michael_knight
(07.08.24)
konusma ben konusuyorum +1

1. blogger.googleusercontent.com
2. www.momnbabydepot.com

stokke bebekle beraber büyüyor.
öncelikle bebekler mama sandalyesinden nefret ediyor cünkü cok kisitlayici bir sey.
ikinci olarak cocuk gelisiminde mama sandalyesinin yeri yok.+1
Baby Led Weaning yani kisaca BWL, bebegi sofraya sizinle beraber oturtup kendi yediklerinizden ona vererek kendi kendine yemesini ve yemekleri sevmeyi cesaretlendirdiginiz bir sistem. sofra adabi sofrada ögrenilir, mama sandalyesinde degil. yemek zamanlarinda aile olarak zaman gecirmanin, bebegin size bakarak yemeyi ögrenmesinin ve sevmesinin yolu bebegi sofraya dahil ederek olur. onu ayri bir kisimda tutmanin hicbir getirisi yok.
bebeklik gectikten sonra erken cocuk döneminde cocuk tripp trapp sayesinde kendisi sofraya oturup kendisi sofradan kalkabiliyor. bunlar gelisimde önemli etkenler. birey gibi davraniyor cocuk ve sizin cocuga davranisiniz dahi degisiyor. 3 yasindaki cocuga mama sandalyesi kullananlari, her seferinde cocugu sandalyeye indirip kaldiranlari gördükce yariliyorum.

stokke bir marka sadece. daha ucuzunu buluyorsaniz ondan alin. tamamen ahsap. iyi kurulamak kaydiyla iyice yikabilirsin de ama genelde temiz sabuinlu bir bezle silmek yetiyor.

bu daha iyi bir fotografmis: m.media-amazon.com
0
alice in potatoland
(07.08.24)
Sonradan gelip bakan olursa isine yarasin diye guncelleme, joie multiply 6 in 1 aldim memnunum.
0
🌸passive aggressive
(14.09.24)
(21)

Uzun ilişkilere inanıyor musunuz

sekizdokuzon
Bahsettiğim 10+ senelik ilişkiler. Bayağı insan üstü bir çaba gerektirmiyor mu sizce de? Belki aynı eve girmek, çocuk yapmak, ailelerin birbirini tanıması ilişkiyi sağlamlaştırır ama ne bileyim, bugünkü benle 5-10 sene sonraki ben bambaşka insanlar, keza eşiniz için de bu böyle. Bu nasıl bir toplums
Bahsettiğim 10+ senelik ilişkiler. Bayağı insan üstü bir çaba gerektirmiyor mu sizce de? Belki aynı eve girmek, çocuk yapmak, ailelerin birbirini tanıması ilişkiyi sağlamlaştırır ama ne bileyim, bugünkü benle 5-10 sene sonraki ben bambaşka insanlar, keza eşiniz için de bu böyle. Bu nasıl bir toplumsal sözleşme ya da ne tarz bir divaneliktir ki bir insanla hayatının uzun bir döneminde ayrı alanda hizalanip birlikte hareket etmeyi becerebiliyorsun? Hala seviyor, değer veriyorsun? İki sene önce beğendiğim insanların büyük çoğunluğunu şu an beğenmiyorum. Ya onlar benden ileri gitmiş oluyor ya ben onlardan. Çiftler bu senkronizasyonu nasıl sağlıyor? Aşırı zahmetli bir iş değil mi?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
Uzun ilişkilere inanmak için önce sevgiyi ve saygıyı bilmek ve bunlara inanmak lazım. Biliyorsam da benim inancım kalmadı, menfaatperestlikten başka bir şey göremiyorum.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
inanırım. değer bilen insanla yapılır.
0
gabe h coud
(30.07.24)
Tamamen tahmin, o kadar zamanı beraber geçirip o kadar şeyi birlikte yaşayınca bir yatırım yapmış oluyorsun. İlişkiyi bitirmek, o sarf edilen zamanı gözden çıkarmak demek. Bu da etkili olsa gerek.
0
encokbenisevinnolur
(30.07.24)
Bence bir ilişkiye uzun süre ikna olmak için bayağı diplomatik olmak gerekiyor. Ya da karşındaki insan o kadar büyük bir cevher olacak ki kaz kaz bitmeyecek yani. Bayağı zor bir mesele değil mi bakınca?
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
30-35ten sonra degismeyiz gibimsi.. o yaşlardan sonra evlenmek lazım. Tşk
0
abuzer
(30.07.24)
İnanıyorum.

Karakter, kişilik belli bir yaştan sonra zaten oturmuş oluyor. Ne istediğini ya da ne istemediğini biliyorsun. Karşındaki insanı tanıyorsun ve o da seni tanıyor yuvarlanıp gidiyorsunuz. Beklentiler, istekler çok değişmiyor olgunlaştıkça. Sadakat, aynı insana bağlı olmak güzel bir şey.
0
rock n roll
(30.07.24)
Diplomasi uygulayabilmek için sevmek lazım işte. Kendini ona ya da onu kendine ait hissedebilmek lazım, güvenmek lazım, güvenilir olması lazım. Bence bu biraz sevme kültürü olan, biz bilinci olan toplumlarda mümkün. Bizde eskiden mümkündü, şimdi gittikçe azalıyor bu ihtimal, hayvandan aşağı bir hale geliyoruz. Sevginin sorumluluğunu almak bu derece zor geliyorsa ortada çok ciddi sorunlar var demektir.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
Bence insan ölene kadar nonstop değişiyor:/
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Herkes değişiyor, kimse buna engel olamaz ama değerlerini yaşamak ve yaşatmak ilkesi değişmez bence. Değerleri de değişebilir, bilinç ve niyet önemli. İlişkiler de buna göre değişebilir, yine de sevgi ve saygı, ortak değerler varsa gelişiyor ve devam ediyor.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
@sekizdokuzon; öyle aman aman bir değişim olmaz bence.

Ben mesela dizlerimizin üstüne battaniye örtüp balkonda ıhlamur içeceğim kadar uzun birliktelik isterim. Ölünce aynı mezara gömülmek isterim. Orada da rahat vermemem lazım çünkü :)
0
rock n roll
(30.07.24)
İşte kendindeki değişimleri zar zor takip edebiliyorken bir de başka bir insanın neler yaşadığı, sana ne kadar yakın ya da uzak bir noktada konuşlandigina kafa yormaya gönüllü oluyorsun. Bir noktada hiç doğal gelmiyor, ne yalan söyleyeyim. En basitinden işini değiştirdiğinde bile gündelik pratiklerin değişir, seni akşamdan akşama gören biri bunları nasıl takip etsin? Hâlbuki o an seninle aynı frekansta titresen, seni algılanmak istediğin gibi algılayan başka onlarca insanla karşılaşıyorsun. Tabii işin kötüsü mevcut eşini terkedip onlardan biriyle devam etsen onunla da uzun vadede farklı akıntılara sürüklenecegini biliyorsun. Tutunduğun kişiye neden tutunursun o zaman mesela? Yabancıların içinde en zararsızı, en laf anlayanı ya da zarar verme potansiyeli en az olanı mıdır?
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Vallaha bizim 10 yil oldu. Ilk yıllardan daha güzel bence. Esimle gördüğümüz şeylere verdiğimiz tepkiler, bir şey görünce ikimizin de aklına gelenler falan aynı oluyor bazen, garip oluyor. Misal o bazi konularda torpulendi, daha orta yolcu. Ben de bazi konularda torpulendim. Örnek feminizm misal. O çok ilerideydi, ben de bazı konularda onun bakış açısını goremezdim. Şu an ikimiz de çok ortak bir noktadayiz misal.
Bu sebepten çok da efor gerekmiyor günlük hayatta.
Bence uzun ilişki çok güzel yani, hayatta yalnız olmak zor.
0
logisticsmanager
(30.07.24)
21’de başladık, 10+ yıldır devam eden şu an boşanma aşamasında bir ilişki. bence de 35’ten sonra evlenilmesi daha uygun, zaten ortalama yaşam süresi çok artmış eski zamanlardaki gibi değil ve erken evlenince erkeklerde “daha iyilerini mi kaçırdım” fikri oluyor BENCE sosyal medya etkisiyle vs/
0
deartheodosia
(30.07.24)
çok haklısın, zaten o 5- 10 sene sonraki bambaşka iki insanın değişimi sonrasında halen birbirlerine yakın olabiliyorsa ilişki yürüyor, yakın olamıyorsa boşanıyorlar.

buradaki anahtar kelime saygı. her canlı zaman içinde değişir, huyları değişir, düşünceleri değişir, duyguları değişir, tepkileri değişir. değişimi kabul etmelisin. ortak hedefler de ilişkiyi dengeler.
0
selam
(30.07.24)
İnanmak istiyorum.
0
Amaranta ursula
(30.07.24)
@Amaranta: ibb.co
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
Uzun ilişki romantik değil politik ve stratejik bir birliktelik gerektiriyor.
Elbet işin içinde sevgi var ama düzenli bir ilişkiyi sürdürebilmek için tarafların belirli konularda özveri ve fedakarlık göstermesi gerekiyor.

Sevdiğin insanla ölene kadar beraber olmak mı istiyorsun? Karşılığında vazgeçmen, sürdürmen, katlanman gereken ciddi meseleler var. Denklem basit aslında. Kimileri bu uyumluluğu aşk sevgi kılıfıyla süsleyip romantize ediyor ama günün sonunda insanlar yalnız kalmaktan ve yalnız ölmekten korkuyor; bunun için de seve seve asgari müşterekte kalmak için uğraşacaksın.
0
Bruce
(30.07.24)
O kadar caba harcanan bir sey olsa yurumesi zor gerçekten ama degisim kendiliginden oluyor birbirine gore şekil aliyorsun. Yalnizlik ya da surekli baska insanlar taniyip kafa dengi birilerini aramak daha zahmetli degil mi?
0
passive aggressive
(30.07.24)
güvenli baglanabilen insanlar icin güzel olmali.
0
robert bosch
(30.07.24)
İnsanlar sürekli değişir bazen bazı ilişkilerde yanındakine göre değişirsin onunla birlikte şekillenirsin. Maalesef bu bizim için daha çok kendinden taviz vermek yanındakine uyumlanmak oluyor.

İnanması çok güç benim için, ben bu tür durumlarda hep tembellikten, alışkanlıktan, çaresizlikten devam ettiğine inanırım.

Bu kadar uzun süreler aşk için sevgi için fazla çok çok fazla.
Yorulursun yıpranırsın bu yüzden tek eşliliğe inanmıyorum galiba bilmiyorum şimdi farklı iki soruyu birleştirmek istemiyorum kısa kesiyorum.
0
mutekebbir
(30.07.24)
10 yıldır tanışıyoruz
halen sevgili olmak devamının gelmesini istiyor
5,5 yıldır reddediyorum

devam etseydik fazla derdim
ne aşkı ne sevgisi bunca yıla
0
baldan kaymak
(30.07.24)
(7)

Bu kaygı bozukluğu mu?

nolmus yani
Oldum olası depresif bir insandım ama son 2-3 ayda hissettiğim kadar azap içinde olmamıştım hiç. Düşününce hayatımda kötü giden hiçbir şey yok ama durduk yere öleceğimden ya da eşimin öleceğinden falan korkmaya başlıyorum. Ölüm korkusu yaşamazsam, bu sefer de işten kovulma, savaş başlama, evin birde
Oldum olası depresif bir insandım ama son 2-3 ayda hissettiğim kadar azap içinde olmamıştım hiç.

Düşününce hayatımda kötü giden hiçbir şey yok ama durduk yere öleceğimden ya da eşimin öleceğinden falan korkmaya başlıyorum. Ölüm korkusu yaşamazsam, bu sefer de işten kovulma, savaş başlama, evin birden durduk yere yıkılacak olması, ne bileyim aşşşırı kötü şeyler olacak kesin, birileri gelip bize zarar verecek gibi saçma sapan kurgularla kendimi korkutmayı başarıyorum bir şekilde. Günlerim zehir oldu. Sürekli telaşlı umutsuz depresif bir şekilde oturur oldum, iş yapamıyorum.

Yakın zamanda psikiyatriste kesin gideceğim ama sizin görüşlerinizi merak ettim. Bu kaygı bozukluğu değil mi? Sizde de var mı ve böyle mi hissettiriyor?
0
nolmus yani
(30.07.24)
Evet, anksiyeten aşırı yükselmiş. Geçmiş olsun.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
dümdüz kaygı bozukluğu. psikiyatriste gittiğinizde size 10 mg falan antidepresan verecek. bence alanınca uzman bir psikologa gidin. bilişsel-davranışçı terapiyle çok güzel halledersiniz bu işi.
0
gitdaddy
(30.07.24)
geçtiğimiz yıla kadar citoles kullanıyordum aslında, ama iyileştim ben heyo diyip azalta azalta bıraktım. belli ki hazır değilmişim.
0
🌸nolmus yani
(30.07.24)
hoşgeldin anksiyete bebek. çocukluğumdan beri benimle birlikte.
0
deartheodosia
(30.07.24)
Isten kovulma korkusu disinda hepsinin aynisindan bende de var ama ani atak şeklinde degil sabit. Isten kovmazlar kovsalar da yenisini bulurum o yuzden onu dert etmiyorum.
0
passive aggressive
(30.07.24)
kendine teşhis koyma, mevcut durumun sebeb değil sonuç olabilir, psikolog/psikiyatrist daha doğru bir teşhis koyacaktır.

kimi zaman, boş boş otururken aklıma geliyor böyle şeyler, sonra geçiyor.
0
selam
(30.07.24)
Okb de olabiliyor. En dogrsunu hekim Soylent.
0
renegade
(31.07.24)
(4)

Günlük Süt / İstanbul Anadolu

va
Epey günlük süt tüketiyoruz, hem yoğurt hem de içmek için. 3 kg 110 TL'den alıyoruz ancak kaynağını da çok bilmiyoruz.Sizde durumlar nasıl ve süt alabileceğimiz başka alternatifler biliyor musunuz, özellikle direk üreticiden? Biz Sancaktepe'de oturuyoruz.
Epey günlük süt tüketiyoruz, hem yoğurt hem de içmek için. 3 kg 110 TL'den alıyoruz ancak kaynağını da çok bilmiyoruz.

Sizde durumlar nasıl ve süt alabileceğimiz başka alternatifler biliyor musunuz, özellikle direk üreticiden? Biz Sancaktepe'de oturuyoruz.
0
va
(26.07.24)
yakınlarda onur market varsa çok güzel bi jersey sütü satıyorlar 3kg en son 300 küsür lira idi, devasa kaymak çıkıyor. galiba a2 sertifikasıa vardı yolumu değiştiriyorum almak için o kadar iyi.

Duzeltme fiyat aklimda yanlis kalmis olabilor
0
eja
(26.07.24)
Berk sutten eve söylüyorum jersey 3 kg 150 lira gibi bi sey
0
passive aggressive
(26.07.24)
Berk +1. Her yerde var.

İsviçre’nin mor ineklerinin çiftçileri bile 3kg süte 10$ istemez.
0
Mcfly
(26.07.24)
Yukarıda @eja nın bahsettiği süt uluova süt, eski isimleri ala süttür, gerçekten kalitelidir ama sağlam kazık yiyor. Aynı sütü 200 liraya alıyorum.


Sancaktepe satış noktaları burada:
uluova.net

Size yakınsa "tazepazar" yeni zamla 230 a satıyor.
0
iustitia omnibus
(26.07.24)
(7)

Bulaşık makinesi temiz yıkamıyor

kibritsuyu
Ne söylediyse yaptım. Filtre temizlendi, pervaneler temizlendi, komple makine temizleyici ile makine temizlendi çıkış hortumu kat yaparsa olur denmiş, hortum kontrol edildi. Tuz koyuldu, parlatıcı koyuldu. Makine su ısıtıyor, deterjan alıyor, pervaneler dönüyor, su fışkırtıyor, bulaşıkları seyrek ko
Ne söylediyse yaptım. Filtre temizlendi, pervaneler temizlendi, komple makine temizleyici ile makine temizlendi çıkış hortumu kat yaparsa olur denmiş, hortum kontrol edildi. Tuz koyuldu, parlatıcı koyuldu. Makine su ısıtıyor, deterjan alıyor, pervaneler dönüyor, su fışkırtıyor, bulaşıkları seyrek koydum. Hala kirli çıkarıyor. Hem kirli, hem böyle buğulu gibi.

Nedir sıkıntısı, daha ne yapayım? Servis çağırdım 31 temmuz'a gün verdi. 1 hafta kullanmak zorundayım, daha ne yapayım? Var mı aklıma gelmeyen, sizin söyleyeceğiniz mucize bir çözüm?
0
kibritsuyu
(24.07.24)
su pompasının basıncı düşükse pervaneler döner ama dönen suyun basıncı bulaşıklar üstündeki kirleri sökmeye yetmeyebilir. yıkama esnasında kapağı açınca en üstlerden makinanın tavanından bol miktarda su damlıyor mu ?
0
orpheus
(24.07.24)
Servisi beklemekten başka çaren yok gibi. Bir kullanıcının yapacağı max her şeyi yapmışsınız.
0
sevilen progressive türkücü
(24.07.24)
Deterjan ve tuz (tuz veya parlatıcı) fazla gelmiş olabilir. Bizde de böyle bir şey olmuştu fazla koymuşuz, az koyunca düzeldi.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
deterjanla da alakali olabilir. pril ve finish'ten asla memnun kalmadim, fairy disinda hicbir marka iyi yikamiyor bence. fairy'de hic kalinti olmuyor, ucuz denk gelince baska marka denedigime pisman oldum, fairy'den sasmam (reklam gibi oldu ama diil :)
0
in vino veritas
(24.07.24)
Just green tablet deterjan almistim kirli ve buğulu cikariyordu, finish quantum ultimate aldim duzeldi bulasiklar.
0
passive aggressive
(24.07.24)
Tuz uyarısı yanmıyordu, kirli çıkardı. Servis telefonda tuz koy dedi, tuz koydum yine kirli.

Deterjanım fairy. Ama renk renk olanı değil, jel kısmı sarı yeşil olanı.

Bu arada daha önce böyle bir sıkıntı yoktu, yeni başladı.
0
🌸kibritsuyu
(24.07.24)
pervaneler dönüyor ama bazen pervane içine bişeyler kaçıyor buda o küçük gözenekleri kapatıyor pervaneyi çıkartıp içini süpürge ile çekmek lazım bu aşamayıda yaptınız mı?

birde daha önceden yine aynı şekilde mi kullanıyordunuz kimisi bulaşığı hiç akıtmadan full makarnalı veya salçalı falan koyuyor, akıtmak lazım bulaşığı makinaya koymadan yoksa pis su ile yıkanıyor bulaşık ve kirli çıkıyor
0
eja
(25.07.24)
(16)

Aileden ve Etraftan Gelen Çocuk Yapın Baskıları Üzerine

tahirkemalbozoglu
Yaşımız 35 e yaklaşıyor, evliliğimizin 7. Senesine girmek üzereyiz. Eşimle ikimizin de baştan beri çocuk konusuna karşı düşüncemiz bir. Çocuk yapmak istememe daha ağır basıyor, fakat bir yanımız da içten içe "acaba ilerleyen vakitte kafamıza dank edip, pişman olur muyuz bu karardan" diye de düşünüyo
Yaşımız 35 e yaklaşıyor, evliliğimizin 7. Senesine girmek üzereyiz. Eşimle ikimizin de baştan beri çocuk konusuna karşı düşüncemiz bir. Çocuk yapmak istememe daha ağır basıyor, fakat bir yanımız da içten içe "acaba ilerleyen vakitte kafamıza dank edip, pişman olur muyuz bu karardan" diye de düşünüyoruz.

Neden istemiyoruz... Çok nedeni var. En önemli neden istek yok. Baba olma, anne olma isteği, geceleri kalkıp bakma, hayatını ona adama.. Çocuk sesi, ağlaması... Yani sanki bu iş bizi mutsuz edecekmiş gibi geliyor. Bu şekilde konuşup düşündüğümüzde yüzümüz gülmüyor içimiz daralıyor.. Bazıları gözleri içi gülerek anlatır ya.. Bizde o yok. Olmadığı için de bu zamana kadar henüz bir girişim içinde olmadık tabii.

Neden istiyoruz... Çok baskı var üzerimizde aile tarafından. "Daha niye yapmıyorsunuz" falan bilinen baskılar, etraftaki arkadaşların da bir bir çocuk yapması.. Bazen bizim de istiyor oluşumuz. Bunlar da düşündüren etkenler.

Hal böyle olunca Sayın arkadaşlar, acaba demeden edemiyor insan. Belki de hala toyuz, bu konuda yanlış düşünüyor olabilir miyiz? Sizler ne dersiniz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(24.07.24)
kesinlikle çok zor olacak. içinizden gelmiyorsa girilmesine gerek yok. hele o kadar yıl sonra halen birbirinizi seviyor gibisiniz çocukla bozmaya gerek yok derim ben.
0
enteg
(24.07.24)
Eğer yaşlaninca cocuklarim bana bakar yada mirasim cocuguma kalsin fln dusuncesinde degilseniz bence hic gerek yok
0
Zetnikov
(24.07.24)
herkes çocuk doğurmak zorunda değil öncelikle.

bu bir içgüdü ve olması gereken oluyor. o yüzden ben olsam takılmazdım. aileye de onların ikna olacağı şekilde "ne gelirse Allah'tan, kısmet" minvalinde cevaplar verebilirsiniz.

arada istiyorsanız da artık gelişine bırakabilirsiniz. çünkü kadının hamile kalma olasılığı bir ay içinde 4 gündür. hadi spermi tuttu sıkı sıkı + - 1 gün ekle. 6 gün.

kürtaj yaptırmadığınız sürece bebeğin kararıdır size doğmak/doğmamak.
0
janderzel zartanyan
(24.07.24)
burada asıl düşünülmesi gereken isteseniz bile normal yollarla çocuk sahibi olup olamayacağınız bence. bu yaşlarda tüp bebek harici hamile kalma ihtimali düşük. (sizden veya eşinizden veya her ikinizden kaynaklı)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.07.24)
istemiyorsanız istemiyorsunuzdur. baskı var diye çocuk doğurulmaz. ama belki isteriz gibi bi düşünce varsa yaşınız geçiyor söyleyeyim. 40 yaşında mı anne baba olacaksınız, 50 yaşındayken mi 10 yaşında bi çocuğun peşinden koşacaksınız? vaktiniz daralıyor, bu kes,n. yani net istemiyorum diyorsanız tabi ki doğurmayın, olmuyor deyin geçin hatta. ama bi acaba varsa hemen yapın geç kalmadan.

zorluklar bi noktada azalıyor. bitmiyor tabi. yenileri geliyor vs ama sürekli gece kalkıp çocuğa bakmanız gerekmiyor nihayetinde.

eşimin aklında çocuk fikri yoktu. benim de oldum olası bebeklerle/çocuklarla bi samimiyetim, düşkünlüğüm yoktu. ama çocuksuz evlilik olmaz diye düşünüyordum, yani bi noktada anne olacaktım. şartlar yerine geldi, yaşım 31 oldu. e hadi dedim. kızım 2 yaşında geldi. bin tane acabası olan eşim niye daha önce yapmadık diyor şu an. çocuk gerçekten bambaşka bi duygu. 30 ülke gezmekle kıyaslayanlara filan gülüyorum gerçekten.

istemeyene saygım sonsuz. ama siz istememe konusunda net değilsiniz. bazen istiyoruz diyorsunuz. yaşlar da 35. şu an hadi deseniz belki seneler sürecek. bence boşuna bekliyorsunuz.
0
elorelia
(24.07.24)
Benzer durumdaydık yaptık. Kendiniz istemiyorsanız kesinlikle baskıyla falan çocuk yapmayın. Ben daha çok eşimin istemesiyle yaptım. Bazen kendimi zamanı geri alabilsem keşke diye düşünürken buluyorum. Her türlü çok zor maddi, manevi.

2,5 sene oluyor uykularımız yeni yeni düzelmeye başladı. Size çocuk baskısı yapanlar, bakıma, desteğe ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmayacak. Maddi gücünüz kuvvetliyse, doğumdan itibaren sürekli bakıcıyla yapılır. Onun haricinde yapmayın, kendinizi yıpratıp ömrünüzden götürmeyin.
0
mirty
(24.07.24)
Öncelikle çevredeki baskıyı boşverin. Başkasının mutluluğu için çocuk sahibi olunmaz.

Bence siz öncelikle çocuk istiyor musunuz veya istemiyor musunuz ona karar vermelisiniz. Mesajınızdan anladığım kadarıyla istiyoruz ile istemiyoruz arasında bir yerdesiniz. Karşı koyamayacağınız bir gerçek var yaşlanıyorsunuz. Erkek için o kadar problem değil ama kadınlar için belli bir yaştan sonra gebe kalmak birçok riski arttırıyor. Ve bir de herkes her istediğinde çocuk sahibi olamıyor. Yıllarca uğraşanlar var.

Bence isteyip istemediğinize kesin olarak karar verin ve ona göre eğer istiyorsanız maksimum birkaç yıllık planınızı yapın. İstemiyorsanız da hayatınıza devam edin. Üzgünüm ama artık yavaş yavaş belki ileride çocuk sahibi oluruz deme zamanı geçiyor sizin için.

34 yaşında 2 yaşında bir kız babası olarak yazıyorum bunları. Ebeveyn olmak ile ilgili merak ettiğiniz birşey varsa herzaman yazabilirsiniz bana.
0
nuevo
(24.07.24)
İstemiyorsanız kesinlikle yapmayın. İstiyorsanız bile çok düşünerek yapın.
Biz eşimle çok isteyerek çocuk sahibi olduk, bu konuda çok mutluyuz.

Çocuk yetiştirmenin zorluğu etraf baskısının sizde yarattığı zorluğun bin katıdır. Hiç umursamayın etrafı.

Gerçekten çok güzel bir duygu, aşık olmayı tarif etmek nasıl zorsa çocuk sahibi olmanın hissettirdiklerini tarif etmek de çok zor, hatta imkansız. Ama zorlukları da çok fazla. Onlar da saymakla bitmez.

Sonradan pişman olup olmayacağınızı sizin keşfetmeniz lazım, başka birinin hatta eşinizin ne düşündüğü bile bu konuda ne düşündüğü önemli değil.
0
michael_knight
(24.07.24)
bence çocuk "lan acaba istiyor muyum, istemiyor gibiyim ama ileride pişman olur muyum?" gibi sorularla yapılabilecek bi şey değil. böyle bir riske girmek için biraz fazla gözü kara olmak gerekir. ben ve eşim, biz de istemiyoruz ama net istemiyoruz yani. biz bu kadar net olunca aileler mecbur kabullendi.

isteyen ile istemeyen arasındaki fark o kadar net ki. çocuğu olan arkadaşlarımın gözünde görüyorum, ya da isteyen ama henüz olmayanların gözünde. bende o ışık yok, biraz bile yok. o nedenle siz de bi tekrar oturun düşünün.
0
ofelia
(24.07.24)
Aa biz.

Yaşlarımız da aynı sayılır ben 34, eşim 33 yaşında ben erkek tarafıyım ve çocuğa daha sıcak bakan hep ben oldum 5 yıllık evliliğimiz boyunca.

Ama şu an emin olamıyorum çok düşünüyorum, çok gelgitler yaşıyorum. Eşim başta hiç istemezdi acaba pişman olur muyum diye düşünüyor o da. Vaktimizin daraldığının da farkındayız ama karar da veremiyoruz.

Ben oldum olası çocuklarla iyi geçinirim. Hep çocuğum olsun da isterdim ama evliliğimizin öncesinde eşim böyle bir düşüncesi olmadığını söylediğinde saygı duydum, terk etmek vs. aklıma bile gelmedi ve zamanla ben de kanıksadım sanırım bu durumu. Şimdi de bilemiyorum ona iyi bakabilir miyim, şartlar ne olur vs.

Diğer arkadaşların dediği gibi istesek bile belki olmayacak, belki zor olacak çok zor işler çok :)
0
chicha_v2
(24.07.24)
Cocuk ucuncu partinin talebiyle yapilmaz.
Cocuk karsilikli emin olmadan yapilmaz.
Cocuk ortak "cocuk isteme" sebebi harici yapilmaz.
Cocuk kolay degildir.
Cocuk sevgisi sonsuzdur.
Cocuk yapmak olmazsa olmaz degildir.
0
quaker
(24.07.24)
Yukarıdaki genel yorumlara katılıyorum, 35 yaşına gelmişsiniz, söylediğiniz şeyler itibariyle de kendinizi biliyorsunuz belli ki, bir anda kişisel zevklerinizden ve hayat tarzınızdan sıkılıp "Keşke bir bebeğimiz olsaydı da hayatımıza renk gelseydi" deme olasılığınız sıfıra yakın.

Diğer yandan akrabaları da boşverin, sırf birileri bayramdan bayrama görecek diye dünyaya canlı mı getirilirmiş? Hayır bir de bunu söyleyen insanların 10 tane torunu, 5 tane çocuğu falan oluyor... Nasıl bir fetişse...
0
salihdt
(24.07.24)
başkası istiyor diye çocuk yapılmaz.

ben oğlumu ilk 3 yıl tek başıma büyüttüm, ilk 2 yıl emzirdim ve bu 2 yılda her gece ortalama 8 kez uyanıyordum emzirmek için. gün içinde de öyle. sonra gaz attırması, uyutması falan çok zordu ama anne olmayı istediğim ve hazır olduğum için çok mutlu günlerdi benim adıma (şu an ama uyku problemleri yaşıyorum, babası başka evde çocuğu olmamış gibi fosur fosur uyuyordu).

büyüyünce bebeklikten daha zor; telefon tablet olmayacak, sağlıklı beslenecek, sosyalleşecek bir sürü şey :)

başkası istiyor düşüncesiyle asssssla asla çocuk yapılmaz. pişman oldunuz diyelim, ne yapacaksınız çocuk esirgemeye mi bırakacaksınız :p

çocuk yapmayın, hiçbir faydası yok düşüncesine de karşı biriyim, onu da belirteyim. çocuk dünyadaki en güzel varlık.
0
deartheodosia
(24.07.24)
Cocuk yapcaginiza atlayin motora dunyayi gezin. Cocuk maalifyet 1m $ civarinda. O paraya gezmediginiz ulke kalmaz
0
lapaz
(24.07.24)
35 yasinda 3.5 aylik bebek annesi olarak hemen taze tecrubemi paylasayim, acabaniz varsa hemen yapin insan çok yoruluyor bebek bakarken. Zaten birkac ay deneseniz, 9 ay da hamilelik derken cocuk dogana kadar 36-37 yasinda olursunuz. Ama gerçekten istemiyorsaniz da yapmayin cunku isteksiz bir sekilde gece elli kere uyanarak ve yillar boyu sürekli bir canlinin pesinde olarak mutlu olma ihtimaliniz çok dusuk. Yalniz gercek su ki cocuk olduktan sonra hayata dunyaya ve insanliga karsi bakis acisinda degisim oluyor, cocuk olduktan sonra bu sekilde dusunmeyeceksiniz çünkü gereksiz, olmazsa da olur bir sey gibi gelmeyecek.
0
passive aggressive
(24.07.24)
açılın 45 yaşında ve 10 yaşında oğlu olan baba geldi.
birincisi cevapların hepsini okuyamadım, tekrar varsa affola.
ikincisi kimse istiyor diye çocuk sahibi olunmaz.
üçüncüsü biz de benzer durumdaydık ve 10 yıl sonra ne oldu onu anlatayım;

1-ilk 3 -4 yıl zorlu geçecek. eşler arası kavgalar artıp, seks azalacak. Fakat siz hayatınızı ne kadar çocuk odaklı olmaktan çıkarırsanız o kadar rahatlayacak. Bizim çocuk 4 yaşındayken 3 ülke gezmişti bile. çocuk odaklı olmamaktan kastım bu. Yine de ilk yıllar bebek kokusu, tombiş kolları sizi rahatlatacak.
2-4-5 yaştan zonra bakım ihityacı azalıp muhabetten arttıktan sonra tadından yenmemeye başlanacak. onun espirilerine güldükçe, onunla beraber aktivite yaptıkça ya iyi ki yapmışım demeye başlayacaksınız.
3-masraf hiçbir zaman bitmeyecek ve her zaman ya o parayla şunu yapardım diyeceksiniz ama ara sıra büyüyen çocuğunuzun bebeklik fotoğraflarını görünce ne zaman büyüdü diyip gözleriniz dolacak ve harcadığınız emek ve paraya helal olsun diyeceksiniz.
4-Evlilik zamanla monotonlaşmaya başladıkça çocuk ailedeki monotonluğun gazını alacak. Benim gibi 43 yaşında suşi yemeye başlayacaksınız.

sonuç olarak yapın demeye getirmiyorum. deneyimlerimi yazdım. karar sizin.
bu arada geç ebevyn olmak özellikle erkek çocuk (daha hareketli olduğu için) olursa ekstra yoruyor.

edit1: ihtiyaç durumunda çocuğa bakabilecek yakında anne baba varsa bonus. bizde hepsi çok yaşlıydı ve her şey daha zordu. ancak büyüdükten sonra bırakabildik. saçma bakıcılarla uğraştık vs.
0
merhum
(24.07.24)
(13)

Sosyal fobiden kaynaklanan en enteresan davranışınız

sekizdokuzon
Benimki; YouTube'da röportaj izlerken soru bana sorulmuş gibi geriliyorum. "Ben şu an orada olsam apışıp kalırdım!" diye tribe giriyorum. Sizinki nedir?Teşekkürler.
Benimki; YouTube'da röportaj izlerken soru bana sorulmuş gibi geriliyorum. "Ben şu an orada olsam apışıp kalırdım!" diye tribe giriyorum.

Sizinki nedir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(22.07.24)
Enteresan ve soruya cevap sayılır mı bilmem ama ben twitterda konu ne olursa olsun yazamıyorum. Bu özgüven eksikliğinden gibi de değil çünkü topluluk önünde konuş desen konuşurum, lisede kompozisyonum en iyisi diye alkışlandım, iş yerinde dilekçeyi üstlerim bile bana yazdırır veya onaylatır, arkadaşlarım çiçek gönderecekse notlarını benden yazmamı ister gel gör ki twitterda yazmaya gelince bir haller oluyor.
0
Kediyi üzdün
(22.07.24)
Kendi çıktığım konser kayıtlarını kesinlikle izleyemiyorum. Birine birsey sormam gerekirse eşim yanımdaysa muhakkak ona sordurturum, cekinirim.
0
mirty
(22.07.24)
Kpss kursuna gidiyordum yıllar önce. Yanlış sınıfa girmişim farkında değilim. Arkadaşlar tanıdık değil. Sonra işte konuşanları dinliyorum, o zaman anladım yanlış sınıfta olduğumu. Sonra hoca geldi, utancımdan çıkamadım sınıftan. Halbuki pardon yanlış gelmişim de çık. Ders ise şansıma matematik çıkmasın mı. Sıkıldım, bunaldım. Mecburen dinledim, not aldım. Hoca soru yazıyor tahtaya yazıyor herkes çözüyor ben de kalem oynamıyor. Hoca da başımda deftere bakıyor, anlatıyor işte öyle...
0
rock n roll
(22.07.24)
Piknikleri sevmiyorum, bunun sosyal fobiyle pek alakası yok ama.

Asıl alakası olan anım, fakültede sanırım 5. sınıf biterken, topluca piknik organize edildi sınavların bittiği güne. Ben de başta bi gazla evet dedim ama sonra inanılmaz pişman oldum. Hem piknik sevmem, hem de ortamda sevdiğim bi iki kişi olsa da çoğunluk mehh seviyesinde olduğum tipler.

Kararımdan vazgeçtiğimi de söyleyemedim bi türlü. Arkadaşın arabasına bindik piknik alanına gitmek üzere. Tam o an cesaret geldi ve "Ben vazgeçtim gelmiyorum, size iyi eğlenceler" dedim ve arabadan inip metroyla eve gittim ahshsh
0
nundu
(22.07.24)
@nundu: Bir arkadaşımız aklıma getirdin. Sokakta röportaj yapan biri kıza pat diye mikrofonu uzatmış, bizimki birkaç saniye mal gibi kameraya bakmış, sonra da "Konuşmak istemiyorum" diye koşarak kaçmış. YouTube'da duruyor hala.
0
🌸sekizdokuzon
(22.07.24)
Curb your enthusiasm izleyemiyorum, odadan kaçıyorum.
Dizilerde falan da bu tarz durumlar olduğunda bakamiyorum.
0
logisticsmanager
(22.07.24)
@logistic: Sırf bu yüzden The Office izleyemiyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(22.07.24)
Scott's tots izleyecegime kafama sıkar giderim...
0
logisticsmanager
(22.07.24)
Lanet ayna nöronlar....
0
🌸sekizdokuzon
(22.07.24)
Bindiğim asansör bir anda çok kalabalık oldu, hepsi yabancı. kendi ineceğim katın numarasına basamadım. hep beraber en üst kadar kadar çıktık. herkes indi, bana da ineyim diye yol verdiler. burası benim katım değil diyebildim :D tek başıma geri indim asansörle.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(22.07.24)
Aa the office ben de izleyemiyorum. Sokak röportajları da izleyemiyorum bu arada ama soru bana sorulursa diye değil, insanların verdiği cevaplar yüzünden. Daha önce burada başka sorular da sormuştum bu tarz. Bende başkası adına utanma duygusu çok yoğun. Cringe hissini iliklerime kadar yaşıyorum. The Office'de Michael Scott ve Dwight karakterlerini gördüğüm anda içim çekiliyor. Avrupa Yakası'nda da Burhan karakterini izleyemiyorum aynı şekilde. Bu tarz "itici" ve rahatsız edici karakter komedilerini izleyeceğime 10 saat beyaz duvarı izlerim shshsh

Bi de, bu sosyal fobiden mi bilmiyorum ama, tiyatro izleyemiyorum. Bununla ilgili de yıllar önce soru sormuştum. Tiyatroda karşımdaki kişi alanen rol yapıyor hissinden kurtulamıyorum. Film/dizi izlerken böyle bir sorun yaşamıyorum, oynayan kişinin aktör olduğunu unutuyorum bile ama tiyatroda olay canlı olduğu için ve dekorlar falan nesnenin doğası gereği, daha eğreti durduğu için beynim hep "BU İZLEDİĞİN OYUN" diye bağırıyor adhsh yani tiyatro oynayanlara ve sevenlere saygım var ama beni çağırmayın tiyatro izlemeye, maalesef stres oluyorum.

Bu arada kaliteli oyunlar da izledim yani, dandik oyunculuk meselesi de değil
0
nundu
(22.07.24)
Birilerini telefonla aramayi hic sevmem. Calisirken isler yurusun diye telefonla milleti darlamam gereken cok isim oluyor, sirf aramayi sevmiyorum diye geciktirebildigim kadar geciktirip kacamadigim noktada ariyorum.
0
passive aggressive
(22.07.24)
biriyle telefonla konuşmayı olabildiğince ertelerim, mumkun olduğunda telefonla konusmam. genelde bir kişiyle bulusmam, min iki kişi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
(6)

Erkeklerde "ne zaman evleniyorsun" muhabbeti

encokbenisevinnolur
Başlık durumu net anlat(a)mıyor muhtemelen de, açacağım:32 yaşındayım. Ben bu sosyal baskının sadece kadınlara has olduğunu düşünüyordum ve kenardan "yapılmasa keşke" dediğim bir şeydi de öyle değilmiş.Tabii sosyal çevreye de bağlı sanırım bu.Biraz aynı dertten muzdarip birilerinin yorumlarını duyma
Başlık durumu net anlat(a)mıyor muhtemelen de, açacağım:

32 yaşındayım. Ben bu sosyal baskının sadece kadınlara has olduğunu düşünüyordum ve kenardan "yapılmasa keşke" dediğim bir şeydi de öyle değilmiş.

Tabii sosyal çevreye de bağlı sanırım bu.
Biraz aynı dertten muzdarip birilerinin yorumlarını duymaya ihtiyacim var sanırım.

Ama 30'uma girdim gireli böyle bir mesele var, etrafimdaki herkes tarafından "ne zaman evleniyorsun" vs vs. Sevgili şeklinde söyleyeni de var. Bu konuyu açan rastgele birinin üstüne saldıracak kıvama geldim bir ara "sanane lan" diyerek. Neyse bu tepki de pek normal değil de, şimdilerde sakinlestim biraz en azından ama yine de sinir bozucu.
Alakasız konularda şöyle şeyler söyleniyor.

- senin çocuğun yok bilmezsin
- ne zaman evleniyorsun
- bir de sevgili yapman lazım senin
- evli olsan x konusuna bu kadar takılmazsın
- vay ben senin gibi bekar olsam xyz yaparım

Bunları söyleyen çeşitli yaş gruplarından erkek tanıdıklar.

Farkli yaş gruplarından kadın tanıdıklar da ya birileriyle tanistirmayi teklif ediyor ya da birini bul "artık" kendine diyor.

Soru kısmı, belki şu olabilir:
Nedir bunun kaynağı ve amacı? Anlayamiyorum çünkü biriyle tanistirmayi teklif etme dışında (şayet kendi beyan ettiği bir isteği varsa o da) kimsenin sevgilisi ya da evliligini vs takip etmiyor ya da yaşamındaki alakalı alakasız şeyleri buna baglamiyorum. Bu nedir nereden çıkıyor?
0
encokbenisevinnolur
(21.07.24)
Öncelikle; sen erko muydun oha.. bu benim kadın olmamdan daha skandal bı bilgi

Nys konuya gelirsek;evlilik hayatın çok içinde, ortasında bı mevzu. İnsanın hayatini da baştan sona degistiriyo. Dolayısıyla günlük sohbetlerde yer bulmasi normal geliyor bana. Ve boş muhabbet konusu işte mis

Bi de şey gibi, sohbete "nasılsın" ile başlamak gibi... Derine inince anlamsız ve gereksiz bir soru ama yerleşmiş...
0
abuzer
(21.07.24)
Ağza yerleşmiş bir muhabbet +1

Değer verdiğim insanlar bana bu muhabbeti yapmaya başladığında “belki sizin acele edişiniz yüzünden paniğe kapılıp yanlış karar vereceğim neden bilinçaltıma hep evlenmeliymişim fikrini ekiyorsunuz” şeklinde konuşma yaptığımda bu ısrarlar, tavsiyeler, dokundurmalar bıçak gibi kesilmişti. Size de tavsiye edebilirim. Az samimi olduğum insanlara da “ben evlilik baskısı görmek için daha çok gencim” diyip gülüyorum :d

Sizi gerçekten seven insanlar ilk konuşmayı yaptığınızda yaptıklarının kötü bir şey olduğunu fark edip düzelteceklerdir. Diğer insanları da kafanıza takmayın. Çok sinir oluyorsanız siz de bekarlık övün ne olacak.
0
ruhen hastayim ben
(21.07.24)
Cidden bos beles seyleri kendine dert ediniyor ve muhabbetini yapıyor olabilirsin, insanlar da birini bul daha somut dertlerin olsun hem de mutlu ol istiyordur.
0
passive aggressive
(22.07.24)
30 yaşını geçip de bu baskıyı yaşamamış erkek çok azdır zaten. Evlenmem yönünde baskı yapanlara ya da fikrini sormuşum gibi akıl verenlere evliliklerini ve evdeki mutluluklarını sorgulatıyorum. Biraz da onlar huzursuz olsun.
0
nawar
(22.07.24)
hepsine mesafeyi koydum.

yalnızlaştık ama olsun.

galatasaray, aga ortamı, büyüklerle takılmak (50+), spor, arada kafa dengi hatunlarla tanışma dışında devamke.

evde halen bu baskı var. yakında evimi alınca o da bitecek :d
0
baldan kaymak
(22.07.24)
bey arkadaşım, üstüne alınma lütfen, soruna cevap vermek için genelleme yapacağım. ama bu ülkede evlenene kadar erkeklerin önemli bir kısmı ayı gibi yaşıyor. insan gibi değiller. otuzluk adamın hayatında doğru dürüst ilişkisi olmamışsa mağara adamı gibi bir şey oluyor. evcilleşmiş olanları da bunlara bakıyor ve tiksiniyor. hem kendini hatırlattığı hem de evcil ortamına yakıştıramadığı için onun da evcilleşmesi adına evlenmesini salık veriyor. sen düzgün adamsındır, aklından bile geçmez ama bir diğer bekar adam, senin arkadaşının karısına ortamda ayı gibi ağzını ayırıp bakmıştır, hatta öküz öküz konuşmuştur da. o yüzden bekar erkek, ortamlarda sıkıntı olarak görülür. senin yerinde olsam evlilerle arkadaşlığımı sürdürmem. şahsen sürdürmüyorum da, highly tavsiye ederim eksikliklerini aramadım hiç.

ha yukarıda bahsettiğim evcilleşme olayının da tamamen rol olduğunun farkındayım. yeri gelince anında özüne dönerler.
0
titanyum22
(22.07.24)
(4)

Kariyer guruları, akıl verin lütfen

dejame
Merhaba,Bir süredir İngilizce öğretmeni olarak çalışıyorum, yalnızca orta - ileri düzeyde yetişkin öğrencilerim var. Derslerimizde teknoloji, bilişim, iş dünyası, psikoloji, felsefe gibi konuları ele alıyoruz. Kurumsal firmalarda çalışan birçok öğrencim İngilizce becerilerimi kullanabileceğim bir po
Merhaba,

Bir süredir İngilizce öğretmeni olarak çalışıyorum, yalnızca orta - ileri düzeyde yetişkin öğrencilerim var. Derslerimizde teknoloji, bilişim, iş dünyası, psikoloji, felsefe gibi konuları ele alıyoruz. Kurumsal firmalarda çalışan birçok öğrencim İngilizce becerilerimi kullanabileceğim bir pozisyona başvurmam gerektiği konusunda ısrar ediyorlar. Satış, pazarlama, satın alma gibi alanlarda uluslararası bir şirkette çalışmamın uygun olacağını belirtiyorlar, çünkü çok çeşitli konular hakkında bilgi sahibiyim lakin hiçbirinde uzman değilim doğal olarak. Tek uzmanlığım lisans ve yüksek lisans derecesine sahip olduğum öğretmenlik. Ayrıca daha önce bir şirkette çalışma deneyimim de yok.

Aşağıda detaylı olarak belirtmek isterim:

- İngilizce Öğretmenliği alanında lisans ve yüksek lisans derecelerine sahibim.
- Üniversitede akademik makaleler ve tezler üzerinde veri analizi ve raporlama yaptım, iş sayılmaz ama bundan para kazandım bir dönem.
- Geçen yıl kendi online dil okulumu kurdum ve kişiye özel ders planları ve müfredat tasarlıyorum.
- Çeşitli bilimsel konularda ilgi çekici sunumlar hazırlıyor ve özellikle kurumsal firmalarda çalışan yetişkinlere İngilizce ve İspanyolca öğretiyorum.
- Öğrencilerimin çoğu ileri seviye İngilizce bilgisine sahip ve derslerimizde konuşma becerilerine odaklanıyoruz.
- Teknolojiye uzun zamandır ilgi duyuyorum. Özellikle lise dönemi ve öncesinde kodlama yapardım, şu an sadece kendi web sitemi işleyecek kadar yapabiliyorum. Özellikle yeni web geliştirme teknolojilerine aşinayım ama sadece uzaktan takip ediyorum, herhangi bir hands-on kodlama becerim yok.
- İlk çıktığı andan beri işlerimi kolaylaştırmak ve yeni şeyler keşfetmek için yapay zeka araçlarını kullanmayı seviyorum.

Öğrencilerimin ısrar etmelerinin sebebi stabil bir hayat yaşamamam. Kurduğum dil okulunda tek kişi benim. Bu yüzden her şeye yetişemiyorum, işleri büyütüp kendi istihdam yaratabileceğim, kendi başına işleyen bir “business” kurabilmek için yeterince girişimci olduğumu düşünmüyorum. Ben çalışmayı, işin kendisini yapmayı seviyorum sanırım. Bu kadar emek verip karşılığını alamadığımı düşünen öğrencilerim muhtemelen maaşlı bir iş edinip bir takıma dahil olursam daha verimli olacağımı düşünüyorlar.

Bu bilgiler ışığında nasıl bir kariyer yolu izlemeliyim? Hangi pozisyonlar bana uygun olabilir? Önerilerinizi ve tavsiyelerinizi bekliyorum.

Şimdiden teşekkürler!
0
dejame
(21.07.24)
Her alan olabilir. Muhasebe olmasın da.

Marcom tavsiye ederim.
0
gabe h coud
(21.07.24)
Gabe +1
Marcom size uygun gözüküyor. Satış da olabilir ama satış kısmı (ürün grubuna göre tabiki) farklı bir karakter isteyebiliyor.

Ben kesinlikle marcom denemeye çalışırdım.

Buna ek olarak maasli calisilan bir yerde kendinizi daha mutlu hissedeceginizden emin misiniz?
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Maasli calistiginiz yerde kazanacagini para su an kazandiginizdan az mi olacak cok mu ve uzman oldugunuz bir is kolu varken bir seyin satis ya da satinalmasini ogrenerek performans kaygisi yasayacaksiniz. Eger kendinizi basarisiz gormuyorsaniz gidip maasli is cenderesine gireceginize kendi isinizi gelistirmeye harcayin enerjinizi bence.
0
passive aggressive
(22.07.24)
passive aggressive+1

Ama ek olarak yalnızca gelir olarak da düşünmeyin demeye geldim. Sizin iş hayatından beklentiniz ilk olarak yaptığınız işten tatmin ve mutluluk duymak mı yoksa bunlar ikinci planda olabilir yeter ki iyi kazanayım mı?

Eğer kariyerinizin en başında maaşlı bir işe girseydiniz bu meziyetlerinizin yarısı bile olmazdı. İnsanın bütün enerjisini alabiliyor o maaşlı iş.
Mevcut durumunuzu en iyi hale getirmek için çabalamak ilk seçeneğim olurdu ama aklımda kalmasın diyorsanız da maaşlı işi deneyin olmazsa en iyi bildiğinize geri dönersiniz.

iki dili iyi konuşan birisi olarak ihracat bölge satış sorumlusu pozisyonunda çalışabilirsiniz, müşteri ziyaretleri fuarlar vs yurtdışına bol bol çıkmalı bir işiniz olur.
0
Kediyi üzdün
(22.07.24)
(9)

Uyku depolanan bir şey değil

Gradient_tabanlı_mor
çok yakın bir zamanda anne olacağım. Herkes diyor ki şimdi uyuyabildiğin kadar uyu çocuktan sonra uyuyamazsın. Ama uyku depolanan bir şey değil. Bu öneri saçma. Ben uykuyu çok seven biriyim ama son zamanlarda geç uyanıp da kahvaltıyı geçe bırakırsam tansiyonum düşüyor. Acaba erken kalkmaya kendimi a
çok yakın bir zamanda anne olacağım. Herkes diyor ki şimdi uyuyabildiğin kadar uyu çocuktan sonra uyuyamazsın. Ama uyku depolanan bir şey değil. Bu öneri saçma.

Ben uykuyu çok seven biriyim ama son zamanlarda geç uyanıp da kahvaltıyı geçe bırakırsam tansiyonum düşüyor. Acaba erken kalkmaya kendimi alıştırsam mı diyorum şu son zamanlarda? 1.5 ayım ya kaldı ya kalmadı.

Sizce pişman olur muyum kendimi boşuna erkenden kaldırdım keşke uyusaydım diye yoksa zaten alışmak iyi mi olur?
0
Gradient_tabanlı_mor
(20.07.24)
ben erken kalkan bir insandım ama bebek doğunca bir artısını hissetmedim. çünkü zaten gece boyunca uykunuz bölünüp duracağından erken kalkmaya alışmış olmanız sizi kurtarmayacak. sırf doğum sonrası için şimdiden erken kalkmaya çalışmayın yani.
0
pide
(20.07.24)
O "herkes"in dilini arı soksun. Boşverin siz onları. Dediğiniz gibi uyku depolanan bir şey değil. Ama bebek doğunca bir süre uykusuz kalacağınız bir gerçek, tabi bu bebeğe ve anneye göre değişir. Felaket tellallığı yapmaya da gerek yok. Şimdiden erken uyanmaya çalışmak bence gereksiz bir aktivite olur. Bebek doğunca bebeğe göre zaten alışacaksınız. Kendinize eziyet etmenize gerek yok, rahatınıza bakın.
0
bhhs
(20.07.24)
Uyku depolanan bir şey değil de maksat bilgi olsun;
Misal üç gün kötü uyudunuz. Totalde 4-5 saat eksik var. 4. Gun o 4-5 saati toparlayabilirsiniz.

Ama misal 1 ay eksik uyudunuz. O iste toparlanabilen bir şey değil.

Bence insanlarin demeye çalıştığı şimdi iyi uyu, sağlıklı ol, keyfini çıkar çünkü sonra olmayacak. Ama soylenis sekli ile bir mantığı yok tabi.
0
logisticsmanager
(20.07.24)
Açılın 3.5 aylik bebegim var. Erken kalkmaya kendini alistirmanin hicbir anlami yok cunku bebek gece kafasina göre uyaniyor. Gece 3te baslayip sabah 7ye kadar her 45 dk'da bir kalktim mesela dun gece. Ondan onceki gece 2 saatte bir kalktik. Insanlar bu gelecek uykusuz gunlere istinaden uykuyu depola diye saka yapiyor. Cozum istiyorsaniz dogumdan sonra yaninizda yardim edecek biri olsun gece o kadar uykusuzluktan sonra sabah bebegi birine paslayip uyumak istiyor insan.
0
passive aggressive
(20.07.24)
Bu işler biraz şans benim oğlan 2 yaşını geçti halen haftada 2 3 kere gece uyanıyor. Arkadaşın oğlunun gıkı çıkmıyor aralarında 5 ay var. Çok kafaya takmayın artık dönüşü yok zaten bir şekilde alışılıyor.
0
mirty
(20.07.24)
Demek istedikleri şey "hazır fırsatın varken uykunun tadını çıkar."

Deliksiz, kaygısız uykuyu gerçekten özleyeceksiniz.
0
kimlanbu
(21.07.24)
kendini az uyumaya da, çok uyumaya da alıştırsan sonunda çocuğun uyku şekline paralel bir uyku düzenin olacak. o yüzden şimdiden kendini kasmaya gerek yok. akışına bırak. :)
0
tabudeviren
(21.07.24)
Ya uykusuzluğun olduğu dönemler olacak. Bebeğe ve anneye göre hatta anneye destek olacak kişilere göre değişir, tamam.

En çok şuna dikkat edin derim: (bkz: sirkadiyen ritim)

Bence bu 1.5 ayda sirkadiyen ritim nedir ne değildir, uyku kalitesi ve düzeni insana neler sağlar, eksikliği yanlışlığı insandan neler götürür bunları araştırın. Mutlaka ve mutlaka, "artık uyku düzenine geçilmeli" denilen günden itibaren yıllar boyunca en çok dikkat edeceğiniz en çok titizleneceğiniz şey de bu uyku düzeni olsun.

Bebekken de ilk çocuklukta da bütün çocukluk boyunca da ergenlikte de üniversitede de ilk yetişkinlikte de uykuların bölündüğü, uyumak istenmeyen, gece sohbetlerine meraklanılan çok zamanlar olacak. Kâh doğal olarak kâh keyfî olarak bu uyku düzeni bozuluverebilecek. Önemli olan çocuğa tam vaktinde uyku düzenini başlatmalı ve zamanla aklı erdikçe, aklımın alabileceği şekillerde gece uykusunun önemini anlatmak ve buna kendisinin de önem verir hale gelmesini sağlamak.

Bir aile dostumuzun kızı benim çocukluk arkadaşım, bizde de kalsa, ben de onlarda kalsam 3 kalışımızın sadece biri geceyi kullanmamıza izin verilirdi. Mutlaka vaktinde uyunacak vaktinde uyanılacak otoritesi vardı ve üniversite hayatında o kadar büyük faydasını gördü, bense uykusuzluğumun o kadar büyük zararını gördüm ki anlatamam.

Şimdi kendini germe, kendini eğit derim.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Bir de gebeliği olabildiğince gerilimden uzak, gevşek, rahat, eminlik duygusu içinde geçir, son demleri bile olsa. Gevşe, rahat ol, hiç gerilme hiçbir şeye üzülme bunalma. Rahat ol. Çünkü uyku konusu aynı zamanda kanda dolaşan stres hormonlarının miktarıyla da ilgilidir. Hatta magnezyum takviyesi konusunu doktorunla konuş, çünkü stres vücutta magnezyumu yer, magnezyum eksikliği uykusuzşuk da yapar. Bu konuya çok sağlam giriş derim.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
(12)

Eşinizle nerede nasıl tanıştınız

optimistbakunin
Selam, kac yasinda evlendiniz. Ve nerede nasil tanistiniz, cinsiyet nedir. Bekarspor
Selam, kac yasinda evlendiniz. Ve nerede nasil tanistiniz, cinsiyet nedir.
Bekarspor
0
optimistbakunin
(17.07.24)
incisözlükten kopan aynı türde bir sözlükten tanıştık. hangisi gerçek incisözlük bilmeden kaydolmuştum. 27 yaşında evlendim, cinsiyet kadın.
0
pide
(17.07.24)
Henüz tanışmadık. Kadın.
0
rock n roll
(17.07.24)
Üniversite.
Irkek
26.
0
logisticsmanager
(17.07.24)
Lise
24
Erkek
0
biravekahve
(17.07.24)
bir arkadasin kafesinde
30
erkek
0
cooperr
(17.07.24)
Selam, 35, işyeri, e.
0
pispinti
(17.07.24)
selam, 33, online, e
0
engelbert humperdinck
(17.07.24)
Facebook'ta bir sayfanın içerik üreticileri olarak tanıştık, sonra meğer ikimiz de sözlükçüymüşüz, az daha denk gelsek on sene önce de tanışabilirmişiz onu fark ettik. 33-35'te tanıştık, 35-37'de evlendik, 40-42 olduk.
0
kobuzchu kiz
(17.07.24)
Eksi sozluk ben 20 yaşındayken tanistik 25te sevgili olduk 30da evlendik su an 35im o da 38. K
0
passive aggressive
(17.07.24)
27e 29k iken çim sahada
0
ananiyimioguz
(17.07.24)
On bin kez yazmışımdır hikayeyi yine yazayım çünkü seviyorum <3
Ekşi duyurudan tanıştık 30 yaşımda evlendim.
Ekşi duyuru benim için özel bir yer o sebeple. Anısı var <3
0
kaptan maydanoz
(17.07.24)
Evlenmedim ama evleneceğim adamla 38 yaşında bir barda tanıştım. Üstelik ben yürüdüm :I

Kadınım.
0
charbiel
(18.07.24)
(5)

İşinizi kurmanız gerektiğine nasıl karar verdiniz

optimistbakunin
Selam, babadan gelen işten bahsetmiyorum. Sıfırdan kendi işini kuranlar ya da yapanlar için. Bu süreç nasıl gelisti, kendi işiniz kurmaniz gerektiğine nasıl ne aşamada karar verdiniz
Selam, babadan gelen işten bahsetmiyorum. Sıfırdan kendi işini kuranlar ya da yapanlar için. Bu süreç nasıl gelisti, kendi işiniz kurmaniz gerektiğine nasıl ne aşamada karar verdiniz
0
optimistbakunin
(05.06.24)
Bulunduğum sektörde (eğitim) maaşlı çalışmanın maddi, manevi tatminkar bir getirisi olmadığına ve emeğimin hiç edildiğine, sistematik bir şekilde değersizleştirildiğime karar verdikten sonra kendi işimi kurmanın, gerekiyorsa limon satıp onurlu yaşamanın vaktinin geldiğini anladım.
0
sekizdokuzon
(05.06.24)
iş bilmeyen kafasız, cahil, aptal insanlardan emir almaktan bıktım. iş kurmadım henüz ama kurmayı düşünüyorum, nereden başlayacağımı bilmiyorum. ama kararlıyım bir daha kimseden emir almayacağım.
0
nolmus yani
(05.06.24)
henüz sermayedarı ya da ortağı olduğum bir iş kurmadım ama bir kaç kere ramak kaldı kurmama.

yıllardır çok niş işler yaptım. piyasada işe girebileceğim, benden faydalanacak şirket maksimum 2 olduğu için bir yerde kendin bir şey yapmak zorunda kalacağımı hissediyorum.
0
co2s2
(05.06.24)
Ben hala beyaz yakaliyim ama esim sorumlulugu cok fazla ve çok stresli, ortami da yıpratıcı bir işte calisiyordu, her sabah ise giderken dua ediyodum karsimiza duzgun bir is ciksin da is değişirsin diye. En sonunda dualarim kabul oldu bir yer denk geldi devraldik ve kendi işimizi kurmus olduk. Toplamda isin karşımıza cikmasi karar vermemiz istifa etmesi ve isi kurmamiz 2 gun sürdü. Bu isin de zorluklari ayri, maasli calisirken haftanin 5 gunu calisiyorduk kendi isimizi kurduk 7 gun calisiyoruz, ben bir de ayrica maasli isimde çalışıyorum.
0
passive aggressive
(05.06.24)
@sekizdokuzon @passive hangi işle mesgulsunuz ozel degilse, maastan daha fazla mi getiriyor
0
🌸optimistbakunin
(06.06.24)
(5)

İstanbul içinde tiroid cerrahı doktor önerisi olan var mıdır? (Acil)

psmstc
Eşimin tiroidlerinde küçük boyutta 3 mm bir nodül çıktı. Tsh’ı düşük. T3 T4 değerleri ise yüksek. Ultrason çekildi. Kan tahlili istendi. Süreç nasıl işliyor? Ve özel hastahane ve doktor tavsiyeniz olur mu? Şimdiden çok teşekkürler...
Eşimin tiroidlerinde küçük boyutta 3 mm bir nodül çıktı. Tsh’ı düşük. T3 T4 değerleri ise yüksek. Ultrason çekildi. Kan tahlili istendi. Süreç nasıl işliyor? Ve özel hastahane ve doktor tavsiyeniz olur mu?


Şimdiden çok teşekkürler...
0
psmstc
(27.04.24)
Tiroit için en iyi cerrah Yusuf Bükey'dir. 2019 senesinde ameliyatımı ona olmuştum. Sonraki kontrollerimde endokrinoloji için hem yaşadığım ülkedeki hastaneyi hem de Metin Özata'yı tercih ettim.
Avusturya'daki hekimler bile ameliyatın me kadar güzel yapıldığına bakıp bakıp şaşırıyorlar.
Panik olacak bir şey yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.04.24)
Yeditepe universitesi Erhan Aysan. Annemin tiroid ameliyatini yapmisti gecen sene.
0
passive aggressive
(27.04.24)
Nodül olması illa ameliyat olması gerektiği anlamına gelmiyor. Biyopsi istenip, sonuca göre hareket edilebilir. Ama küçük olduğu için istemeyedebilirler biyopsiyi, takip edelim denilebilir. Tiroid hormon değerleri için levotiron, euthyrox vb. ilaca başlatabilirler.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.04.24)
ilk cevabımın devamını vereyim.
size henüz ultrason istendiği dışında bir şey denmemiş. cerrah arayışına geçmeniz yersiz ama süreç şöyle işliyor:
önce nükleer tıp uzmanı bir ultrason alacak. ultrason sonuçlarını alıp endokrinoloğa gideceksiniz. ultrason ve kan tahlilleri değerlendirmesine göre gerek görürse endokrinolog ince iğne biyopsisi isteyecek. ince iğne biyopsisi için tekrar nükleer tıbba gideceksiniz ve sonuçları tekrar endokrinoloğa götüreceksiniz. biyopsi sonuçlarına göre ameliyata karar verilebilir.
şayet ameliyata karar verilirse tekrar nükleer tıbba gidip ameliyat için detaylı hazırlanacak bir ultrason çekileceksiniz ve o sonuçları ameliyat olacağınız hekimle paylaşacaksınız (cerrah ilk kez burada devreye giriyor).
ameliyat sonrasında doku patolojiye gönderilecek. patolojiden gelecek sonuçlarına göre de (bunu size cerrah söyleyecek ve burada cerrahla olan işiniz bitecek) radyoiyot, halk tabiriyle atom tedavisi olup olmayacağına karar verilecek. radyoiyot tedavisini bir hastanede nükleer tıp biriminden alacaksınız. sonrası da var ama şimdilik bu kadar bilmeniz yeterli.

ultrason ve ince iğne biyopsisi için bağdat caddesi'nde İbrahim Gözükara var. onu önerebilirim. avrupa yakasında nişantaşı'nda da Nuri Tenekeci var. her ikisi de çok iyi doktorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.04.24)
Dr. Erhan Ayşan'ı ben de tavsiye ederim.
0
old possum
(28.04.24)
(14)

remote calismaktan memnun musunuz

Kittie
hayatinizda neleri degistirdi olumlu/olumsuz?bence trafikte bogusmak ve sabah uyanma acisindan iyi ama ben biraz olumsuz hissediyorum artik.onceden kendime daha cok bakiyordum ornegin.simdi bazi gunler dustan cikip sacimi kurutmadan oylece toplayip calisiyorum mesela. eskiden fon mon derken aslinda
hayatinizda neleri degistirdi olumlu/olumsuz?

bence trafikte bogusmak ve sabah uyanma acisindan iyi ama ben biraz olumsuz hissediyorum artik.
onceden kendime daha cok bakiyordum ornegin.
simdi bazi gunler dustan cikip sacimi kurutmadan oylece toplayip calisiyorum mesela. eskiden fon mon derken aslinda daha yipranmasi gerekirken saclarim artik daha sonuk nedense.
ve artik pek ust bas alisverisi de yapmiyorum. eskiden hmmm sunla giyerim falan diye bi seyler alirdim illa. bi sey alasim da gelmiyor artik.

hareketsiz yasam da cabasi. bunun icin spor salonuna yazildim ki kapali alanda spor fikri hic sevmedigim bi seydir hala da alisamadim.

bi de ilk basta aa ne guzel saat 6da evdeyim hadi arkadaslarla bulusayim seklindeydim ama artik evden cikasim da gelmemeye basladi. kisin gelmesi degil meselea. yazin da vardi bu bende.

sizde durumlar nasil? genel olarak bu konuda dusunceleriniz neler?
*yorgunum biraz. erken uyumazsam tick atarim, yoksa sabaha
0
Kittie
(15.12.22)
her gün mesaili ofis zorunluğum olsaydı kesinlikle istanbul’da yaşamazdım hatta yurtdışına taşınırdım o kadar diyeyim.
hareketsizlik dışında hiç bir dezavantajı yok remoteun o da benim kendi tembelliğim. salon var havuz var gitmiyorum.
sosyalleşme vs istediğim zaman iş arkadaşlarımla buluşuyorum zaten. ki remote çalışmak beni daha sosyal yaptı, artık hem dışarıda hem arkadaşlarımla daha kaliteli zaman geçiriyorum. üst baş alışverişinde de iş için kıyafet masrafım olmadığı için artık daha kaliteli şeylere bakabiliyorum.

yani remote ya da hibrit forever diyorum allah bir daha ofise düşürmesin.
0
roket adam
(15.12.22)
Hayat kalitesinin bu kadar dusuk oldugu ulkede remote ya da hibrit forever +1, hatta mumkunse hibrit bile olmasin. Spor konusunda disiplinliyim, o konuda hic etkilenmedim; ofiste sevdigim uc-bes insani ofis disinda da goruyorum zaten. Sadece bagdas kurup oturarak calismaya alistigim icin dizlerim fena durumda, o kadar da olur.
0
argaladhel
(15.12.22)
normalde istanbul'da ikamet ediyordum vve hibrit bir işim vardı, bu pandemi mevzusu daha tam başlamadan yurtdışına taşındıktan sonra tabi tamamen remote oldu ve çok çok memnunum kesinlikle diğer türlüsü her tür zaman ve maddi kayıp, fiziksel yorgunluk da cabası oluyor ofise gitmek için verdiğin çaba kesinlikle gereksiz.. hareket kısmı da bence aynı sonuçta ofiste de 8 saat full oturuluyor bir değişiklik olmadığı gibi bir de lokasyona bağlı bir ton yol çekiliyor saatlerce.. evden çalışma kısmında bence kendinize zaman zaman sizi motive edecek mekan değişiklikleri yapın; örneğin haftada 2 cafe çalışacağım yada şu günün yarısı evden öğleden sonrası da şurada çalışacağım diye.. hangi şehirdesiniz bilmiyorum ancak her yerde pek çok cafe, kütüphane, ortak çalışma alanları mevcut hatta mesai sonrası için bulunduğunuz yerlere yakın etkinlikleri de kovalayıp kendinize plan yaparsınız.. belki bunlar o evden çıkamama durumunuza iyi gelecek küçük hap öneriler olabilir..
0
crackcodemood
(15.12.22)
Çok memnunum.
0
Amaranta ursula
(15.12.22)
Cok memnunum, her sabah sabahin korunde gunesten once kalkip dus alip fon cekip giyinip makyaj yapip 1 saat yol gitmeyi delilik olarak goruyorum.

Biyerlere giyinip hazirlanmak, aynada kendini guzel gormek guzel sey. Gecen remote bir etkinlikte kameralar acik olacak diye ceket filan giydim, sacima fon cektirdim, esim keske arada bir boyle calissan dedi sonra ahahah :D

Fakat bunlari yapmak icin ille de ofise gitmeye, hele hele her gun gitmeye kattiyen gerek yok. Insanlarla disarda da bulusuluyor neticede, bakima sarf edeceginiz eforu o zaman da sarf edebilirsiniz, ki benim icin ofise gitmekten cok daha iyi oluyor, daha guzel ozeniyorum.

Spor konusunda da tam tersini dusunuyorum, ben hayatimda spor yapmis insan degilim, salona git isin spor yap sogu esne dus al sac kurut geri gel vs bence asiri zaman alan bisey. ancak evden calistigim icin zaman konusunda cok daha esnegim, basit bi sekilde evde agirlik kaldirip indirebiliyorum mesela 30dk lik bir bosluk buldugumda, veya binanin etrafinda 3-5 tur kosup gelebiliyorum. ofiste boyle seyler yapamiyordum.
0
taurina
(15.12.22)
Aşırı memnunum, sırf 2 ayımı remote iş aramaya adadım ve nihayetinde şans yüzüme güldü: 3 aydır remote çalışıyorum.

Avantajları:
- İstediğim şehirde yaşayabilirim, İstanbul'un kaosuna mecbur değilim artık.
- Hergün 2 saatim trafikte gerginlikle geçmiyor, hayatıma 2 saat (ve hatta öğle arası ile 3) ekledim.
- Ofistekilerin boş muhabbetinden kurtuldum. (Bazı insanlar ofise gitmeye sosyalleşmek diyor ama benim için züldü)
- Masamı değiştirdim ve ayakta da çalışabildiğim yükseltilebilir bir masa aldım; boyun fıtığımın ağrılarından kurtuldum. Çalışma odamı keyfime göre düzenledim, ofiste cam açıp oksijen almak için bile kaç kişinin onayı gerekirdi...
- Ofisin sunduğu yemeklere ve hergün saat 12'de yemek yemeye mecbur değilim artık.
- Çalışırken müzik dinleyebiliyorum.

Dezavantajları:
- 404 not found
0
anx
(15.12.22)
Değilim. Hiç değilim. Sizin hissettiğiniz birebir aynı şeyleri hissediyorum.
Aynı evde çalışıp aynı evde yaşayınca çalışma alanı kavramını kaybettim. Bazen haftasonu da iş yapmam gerek hissine kapılıyorum. İş hayatımda daha büyük bir odak haline geldi. En olumsuz etkisi buydu.
Evde olduğum halde vücut olarak daha yorgun hissediyorum.
Daha bakımsız/özensiz oldum. Eski kıyafetlerim gözüme tuhaf gelmeye başladı. Hep çok rahat giysiler giymek istiyorum. Aklıma gelen etkileri bunlardı.
0
mysticriver
(16.12.22)
Haftada 5 gun erken kalkıp makyaj yapip giyinip yol çekip sabah 8-9da ofiste olmayi hedefleyen bir hayata dönemem gibi geliyor artik. Bazen ofistekilerle bulusup ofis gunu yapmak ya disardan calismak iyi oluyor. Is sonrası da gunu isten ayrimak icin fiziksel ya da sosyal bir aktivite ile kafa dağıtmak gerek.
0
passive aggressive
(16.12.22)
haftanın 5 günü istanbul'da trafik çekerek işe gidip geliyorum 9-18.30 arası çalışıyorum ve evden çalışanların şikayetini tam olarak anlayamıyorum. işe gidip gelmek sizi disipline sokuyor (şu saatte kalkacaksın, spora işten sonra şu saatte gideceksin vs. gibi) ama bunu kendiniz de yapabilirsiniz. kendinize haftalık plan yapın, 18.00de mi bitiyor iş, kapatın bilgisayarı çıkın dışarıya spora 18.30 da başlayın. sabah bakımsız mısınız, 30 dakika erken kalkın bir duş alın saçınıza şekil verin öyle oturun bilgisayar başına, bunu haftada 2-3 kere bile yapsanız yeter. sosyalleşemiyor musunuz, 18.00de kapatın bilgisayarı arkadaşınızla buluşun 18.30 da.
bence iş hayatının hayatımızı organize etmesine o kadar alışmışız ki kendimiz bu organizasyonu yapamıyoruz/zor buluyoruz. birileri bizim için yapsın istiyoruz. aslında her şey kendi elinizde.
0
wendyangelamoiradarling
(16.12.22)
wendy:ben de remote calismazken senin gibi dusunuyordum. asla anlayamiyordum sikayet edenleri
0
🌸Kittie
(16.12.22)
Ben haftanın 4 günü akşamları 10a kadar kursa yazıldım. Çok iyi geldi. Yoksa aynı şekilde hissediyordum kıyafet konusunda özellikle. Ama şimdi mesai bitiyor ben giyinip süslenip kursa gidiyorum çok iyi oluyor.
0
kaptan maydanoz
(16.12.22)
hibrit 3 gün ofis, 2 gün ev, onlar da pazartesi cuma. full ev olsa daha iyi olur benim için ama çalışanlar performans göstermiyor. ya da şöyle diyeyim, performans göstermeyen çalışanlar oluyor. keşke herkes sorumluluğunun bilincinde olsa. remote en iyisi aslında. kıyafet almamak, kendine bakmamak benim için geçerli değildi. anlayamıyorum nasıl böyle yapıyor insanlar.
0
gabe h coud
(16.12.22)
yaşadıklarınıza "goblin mode" tanımı yapıldı geçenlerde. ilgimi çok çekti çünkü ben de böyleyim. ve pandemi öncesindeki halime dönmeyi de reddediyorum. kalem etekler, stiletto ve fönlü saçlar, her gün makyajın anlamsızlığı yüzüme vuruyor. insanlarla sosyalleşirken yapay mıydım yoksa sığ insan mıydım diyorum şimdileri. bir de işten çıkıp gezerdim, o enerji şimdi nerede gibi sorular da var kafamda.
remote çalışma bitti bende maalesef. ofise döndüm. ve istanbul'da artık ofis hayatına devam edemeyeceğimi anlayıp, istanbul'u terk ettim. çalıştığım şirketin mersin şubesindeyim artık. deniz manzaralı evimden trafiksiz bir şehirde ofise gelişim 15 dk. bu şekilde çözüm bulabildim. öte yandan artık ofise spor ayakkabı, kot giyip makyajsız gidiyorum. bilmem o eski halime döner miyim.
0
lapetite
(16.12.22)
evden çalışmak çok güzel, seviyorum. ancak bir yerden sonra tam olarak anlattığınız hislerin duyumsandığı bir evre başlıyor. ben de özellikle evden ve semtten çıkmadığım dönemde bu konuları çok düşünüyorum. sonra biraz dışarı çıkınca rahat battığını anlayıp kendime geliyorum. :) bu bir lüks özellikle istanbul'da, olabildiğince korumak gerek. sadece çok yüksek maaş farkları ve kendi işi için vazgeçmeli insan bu lüksten, eğer zorunluluk yoksa tabii. yoksa her şeye alışıyor insan.
0
the man with no name
(16.12.22)
(13)

Sebze yemeklerini sevebilmemin bir yolu var mı?

jonas
Merhaba. Sağlık sebepleriyle sebze tüketimini daha çok arttırmam gerekiyormuş ama hayatımın hiçbir döneminde sebze yemekleriyle aram çok iyi olmadı. İflah olmaz bir etçiyim.Fasulye, barbunya, bezelye falan yiyebiliyorum ama ötesi pek de yok denebilir. Mesela dün ıspanak yiyeyim dedim, resmen boğazım
Merhaba. Sağlık sebepleriyle sebze tüketimini daha çok arttırmam gerekiyormuş ama hayatımın hiçbir döneminde sebze yemekleriyle aram çok iyi olmadı. İflah olmaz bir etçiyim.

Fasulye, barbunya, bezelye falan yiyebiliyorum ama ötesi pek de yok denebilir. Mesela dün ıspanak yiyeyim dedim, resmen boğazımdan aşağı inmedi lokmalar. Tabağımdakini bitiremedim de zaten.

Tadını değiştirecek, renklendirecek türde takviyelerle lezzet alarak yenebilecek sebze yemeği önerileriniz var mıdır acaba?
0
jonas
(02.11.22)
et, et suyu, sarımsak, iyi bir salça, yanında belki turşu ve soğan gibi destekçiler fayda sağlamaz mı?
0
mor oje
(02.11.22)
@mor oje Sarımsağı, sarımsaklı yoğurdu çok severim, dün ıspanağın üzerine bol bol sarımsaklı yoğurdu dayadım ama o bile çare olmadı, öyle söyleyeyim :/

@aman üstüme geliyorlar, mor oje'ye yazarken size de yazmış gibi olmuşum aynı esnada :)
0
🌸jonas
(02.11.22)
bazı sebzeleri çiğ yemeyi düşünebilirsin mesela ıspanağı sevmem ama yeşil salatanın içinde uç bes yaprak fark etmeden gidiyor.

ıspanak güzel gelmiyorsa semiz otunu yoğurtlayıp yiyebilirsin. kereviz de aynı şekilde yemeğini ağzıma sürmem ama meze olarak satası efsane oluyor.
0
kuzey li
(02.11.22)
Sarımsaklı yoğurdu ayakkabıya bile döksen yenir. Sebzelerde de tavsiye ederim. Beşamel soslu fırında veya üzerine kaşar rendesi de deneyebilirsin.
0
etna
(02.11.22)
ispanak bobrek tasi yapabilir(oksalat miktari cok yuksek) cok sik tuketmemek gerek. ben hic yemiyorum.

zeytinyagli salata yiyorum neredeyse her gun. limonla ve uzum sirkesiyle gayet lezzetli oluyor.

fasulye barbunya bezelye besin degeri yuksek gidalar zaten. bunun yanina nohut da eklenebilir.
0
zalbarath
(02.11.22)
Patlican ve patates dışında sebze sevmeyen biriyim ben de. Fasulye (tazesini sevmem hiç), barbun, nohut ve bezelye zaten baklagil onları saymıyorum. Bi de tencere yemekleriyle de aram yok. Bence en ideali salata, meze ya da mücver tarzı fırında pişirmek. Kızartma da lezzetli de tabii sağlıklı olmuyor pek.

Brokoli haşlayıp zeytinyağı, sarımsak ve limonla soslayıp yiyebilirsiniz belki baya lezzetli oluyor öyle.

Sevdiğiniz bi ot bulursanız aynı mantıkla bol zeytinyağı bol limon yapabilirsiniz. Ekşi seviyosanız kuzukulağı çiğ haliyle de çok lezzetli mesela :d

Ama bence en mantıklısı bi tavuk yemeğinin yanına garnitür olarak haşlanmış sebze, salata, yoğurtlu meze falan. Baya gidiyor öyle. Hiç yemem dediğim enginar, kereviz gibi sebzeleri bu şekilde tüketebiliyorum.
0
nundu
(02.11.22)
Ispanaktan baslanir mi en yenilmeyen sey ya.ispanakli borek maybe? kabak gibi bi seyi sarimsakli yogurt yapabilirsiniz. sebze yemeyen birisi olarak aklima ilk su yemek geldi; kusbasi dogranmis tavuk+bruksel lahanasi+karnibahar ustune besamel sos firinsaniz belki yenir. asiri saglikli demiyorum ama icinde sebze var. diger yandan falafel oneririm (kadikoy falafella olabilir guzeli icin)
0
ala09
(02.11.22)
neredeyse her sebzenin çorbası oluyor

domates
brokoli
kereviz
pırasa
mantar
havuç
patates
balkabağı

bunların birini ya da birkaçını kullanıp yapabileceğin güzel tarifler var

çiğ yeşillikleri de yemek yanında basit zeytinyağlı sarımsaklı limonlu birkaç çeşit sosla birlikte salata olarak tüketebilirsin

salatalara yaş meyve kuru meyve kuru yemiş haşlanmış bakliyatlar da yakışıyor
0
freebird5406_2
(02.11.22)
Lahana, karnabahar, patlican Kiymali besamel soslu fırında

Brokoli balkabağı pirasa vs çorbada

Barbunya, pirasa, yesil fasulye, enginar, kereviz zeytinyağlı

Pazi, ispanak normal salçalı yemek olarak
0
passive aggressive
(02.11.22)
tüm sebze yemekleri etli/kıymalı da çok güzel oluyor. sade/zeytinyağlı halini sevmiyor yiyemiyorsanız bu şekilde tüketebilirsiniz.
0
naksidil
(02.11.22)
bugün kıymalı karnabahar yedim. et ve ot bir arada :)
0
yirmibesonbes
(02.11.22)
iflah olmaz bir sebze sever olarak sebzelerin duzgun pisirilmesi ve yeterince tuz/baharatlandirilmasi gerektigini dusunuyorum.

kullandiginiz yaglari gozden gecirin oncelikle. tereyaginda veya zeytinyaginda pisen hersey cok daha lezzetli oluyor aycicek yagina gore. heyecan katayim diyorsaniz mutfaginiza o zaman hindistan cevizi yagi da ekleyin. sebzeleri pisirirken canini cikarmayin, hafif dise gelecek kivamda olsun her ne yapiyorsaniz. hatta bazi sebzeler cok daha fazla yag emebiliyor, patlican, mantar, sogan mesela. bunlara bonkor davranin. yag icinde yuzmesinler ama tencerenin dibi de kuru olmasin.

baharatlarinizi da gozden gecirin. mumkunse karabiberi taze ogutebilin her yemekten once, tuz konusunda da bonkor davranin. mantara kekik, sogana kisnis, patatese kirmizi biber, nohuta kimyon, ispanaga kori filan ekleyin.

bolca taze ot da ilave edin yemeklerinize. ornegin kabak pisirdiyseniz uzerinde dogrudan dereotu ekleyin, veya dereotlu hardalli bir sos ilave edin.

ispanagin kuru kuruya ya da salatadaki cig halinden pek hoslanmam, ama mesela mantari guzelce tereyaginda soteleyip, bolca tuz karabiber ve kekik ekledikten sonra 3-4 dakikaligina yanina ispanak da ekleyince cok guzel bir ikili oluyorlar. hafif eksi biseyler damlatmak da guzel oluyor ocaktan almadan once, balzamik sos, nar eksisi vs.

ya da hindistan cevizi yaginda sogan soteleyip bolca baharatladiktan sonra icine ispanak ve hindistan cevizi kremasi koyup biraz da pirinc ekleyince epey lezzetli bisey oluyor.

bolca zeytinyagi ile yaglayip iyice baharatladiktan sonra firina verdiginizde guzel olmayan sebze yok gibi neredeyse. havuc, patates, enginar, taze fasulye, mantar, sogan, brokoli, karnibahar vs akliniza ne gelirse.

firinlanmis brokoli sahane mesela, bal hardal ve aci bir sos ile birlestirip firina atin, 180 derecede en en cok 20dk da hazir. tek basina brokoli bayik oluyorsa yanina karnibahar ya da taze fasulye ekleyin.

yediginiz etlerin porsiyonlarini hafif kucultup yanina boyle seyler ekleyerek baslayabilirsiniz, tum ogununuzu bir anda sebzeye cevirip yemek yemekten nefret etmeyin.
0
taurina
(03.11.22)
türk mutfağı bazı sebzeleri göğe çıkarırken bazılarının potansiyelini de çürütüyor bence. pırasa mesela enfes bir sebze ama hep çocukluğumuzda yediğimiz o kayış gibi, pirinçli pırasa yemeği ile tanıdığımız için sevmiyoruz genelde. ben yalnız yaşamaya başlayana kadar pırasadan nefret ederdim, şimdi değişik biçimlerde pişire pişire artık müptelası oldum.

yabancı kaynaklardan sebze yemeği tarifleri bakmanı öneririm. değişik teknikler kullanıyorlar, hiç yemediğin sebzeleri beğenebileceğin bir formata sokan tarifler illaki bulursun.
0
knight of cydonia
(03.11.22)
(1)

Aryildiz duduklu tencere kullanan var mi?

balpolen
Tecrubelerinizi paylasir misiniz?
Tecrubelerinizi paylasir misiniz?
0
balpolen
(31.10.22)
Ben kullanıyorum 3 yıldır memnunum olumsuz bi yönü olmadi şimdiye kadar
0
passive aggressive
(31.10.22)
(14)

Evden çalışanlar

plutongezegendegilmi
Masanıza oturunca duvara mı bakıyorsunuz, yoksa odanın içine mi? Sırtınız nereye dönük?Yeni masa yaptım kendime de internetten örneklere bakıyordum fikir almak için, neredeyse herkes duvara bakıyormuş. Benim içim sıkıldı görüş açım 1 metreyle kısıtlanınca.
Masanıza oturunca duvara mı bakıyorsunuz, yoksa odanın içine mi? Sırtınız nereye dönük?

Yeni masa yaptım kendime de internetten örneklere bakıyordum fikir almak için, neredeyse herkes duvara bakıyormuş. Benim içim sıkıldı görüş açım 1 metreyle kısıtlanınca.
0
plutongezegendegilmi
(13.09.22)
pencere önünde müsait bir alanım vardı, pencere önüne koydum ben. panjur da indirebiliyorum çok güneş gelince.
0
the man with no name
(13.09.22)
İmkân varsa ve manzara iyiyse pencere önü. Bende manzara iyi olmadığı için ve odanın yapısı gereği masada oturunca duvara bakıyorum. Pencere solumda kalıyor.
0
Amaranta ursula
(13.09.22)
Sırtım duvara dönük, bulunduğum odaya bakıyorum hep, duvara bakınca içim daralıyor. Ev içerisinde zaten duvarlarda çerçevelerle bişeyler asılı ve ev bitki dolu, beni gören de dümdüz duvar görmüyor.
0
a7x
(13.09.22)
Duvara asla bakmazdım.
0
pispinti
(13.09.22)
aslinda dizayn fikirlerinde masa cam onune konuyor, ben hep oyle gordum. ama pratikte olmuyor o tasarim eger ev gunes goruyorsa. panjur is gorur de o zaman da oraya masayi cekme nedeni ortadan kalkmis oluyor. yine bi cesit duvara bakarsin cunku.

ben de sirtim duvara donuk odaya bakiyorum. cam sagimda.
0
Kittie
(13.09.22)
kışın pencere önü, yazın en çok rüzgar alan yer olarak belirledim ben. duvara bakmak can sıkıyor haklısınız, önlemek için duvar dekorasyonu yapmayın bence. insanı daha da bogabiliyor onlar. düz duvar hissiyatı daha dinlendirici
0
lapetite
(13.09.22)
Camdan dışarı bakıyorum.
0
peki madem
(13.09.22)
duvara bakiyorum. pencere hemen solumda. zaten buyuk cogunlukla ekrana baktigim icin duvara donuk olmak sikinti olmuyor benim icin. bir de calisma masam salonda oldugundan odaya donuk koysam daha fazla yer kaplamam gerekir, hos olmaz.

daha onceki evde yari pencereye, yari duvara bakiyordum. manzaram da guzeldi. simdiki manzaram guzel degil ne yazik ki.
0
lemmiwinks
(13.09.22)
Odaya bakiyorum. Arkam duvar, bir yanim mutfak bir yanım deniz. Nereye bakarsan bak ekrana baglisin ve sıkıcı nihayetinde.
0
passive aggressive
(13.09.22)
duvara bakıyorum. evin iç dizaynını değiştirmeden başka türlü koyacak yer yok.
0
inheritance
(13.09.22)
odanin icine bakiyorum sirtim duvara verilik.
0
hot potato
(13.09.22)
Benim manzaram yok dolayısıyla odaya bakıyorum, akvaryum kütüphane falan var görüş alanımda
0
mirty
(13.09.22)
karı koca biz dönüyoruz sürekli, bazen yan yana, bazen karşı karşıya, bazen duvara karşı, bazen balkondan dışarı, bazen kitaplığa, bazen ekranı tv'ye bağlayıp ekrana, bazen laptop masası ile kanapede...
0
halanne
(13.09.22)
Yüzüm duvara bakıyor hemen sağım ise pencere.
0
roket adam
(14.09.22)
(12)

Yalnız çalışan var mı? Nasıl dayanıyorsunuz?

akhenaten
Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım d
Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım da yok, labdayım. Çoğu günler iki dudağımı ayırmadan bütün gün bitebiliyor.

İşin kötüsü aslında geveze de bir insanım, gün geçtikçe daha zor oluyor bu benim için. Kaytarsam yine olmuyor, kaytarmak çalışmaktan daha sıkıcı.

Böyle olan var mı? Ne yapıyorsunuz akıl sağlığınız için :D Bayram tatilinden sonra iyice zor geldi.
0
akhenaten
(18.07.22)
Açık ofis çalışanların en az %80'i böyle çalışmanın hayalini kuruyordur, bence katlanamayacak bir durum değil bilakis tercih nedeni olabilir bu.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.07.22)
Isiniz harika. Keske benim de boyle bi isim olsa dedim. Ben olsam radyo ya da podcast dinlerdim.
0
halk
(18.07.22)
Her şeyin fazlası zarar galiba :D Kendimi sims'teki social barı sıfırlanmış simler gibi hissediyorum
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
Valla ben de daha ne istiyorsunuz demeye geldim. Muthis bence. Isiniz herkesin aradigi is
0
balpolen
(18.07.22)
Tek olmasam da laboratuvara gidiyorum bazen. Klimalı, sessiz, temiz, efsane bir ortam. Değerini bil.

Edit: Benimki de kalite laboratuvarı. Klima isteyin.
0
dissendium
(18.07.22)
kendi alanınızda tek kişiymişsiniz. bu durumda başka alanlarda çalışan insanlar mevcut orada. onlarla konuşmayı deneyin?
derdinizin çözümü bayaa kolay geldi bana :D
ben de öyleyim. şirkette işim bağımsız, odam var, ve hatta direkt patrona bağlı olan tek kişiyim. bu durum şirkette çalışan 200 kişi ile iletişim kurmama engel olmadı hiç.
0
lapetite
(18.07.22)
@dissendium laboratuvar sağlık bilimleri laboratuvarı değil ama, doğa bilimleri. haliyle çok öyle iklimlendirilmiş bir ortam da değil. Esmiyor valla :(

Normalde bu kadar durgun değil aslında, saha çalışması olduğu zaman bir ekip oluyor ama aylardır öyle bir durum yok.
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
@lapetite benim durumum biraz daha farklı, burada interdisipliner bir çalışma var haliyle benim diğerlerinin yaptığı iş hakkında hiçbir fikrim yok :D onlar kendi içinde baya yoğun ve aktif çalıştıkları için de bu denemelerimin hepsi 2dk sonra gelen telefonlarla elimine ediliyor.
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
Yalnız çalışma tecrübem var biraz, farklı tecrübelerim var.

1. Yabancı bir firmanın geçici ofisinde asistanlık: normalde gönderdikleri yabancı abiyle beraber çalışıyor olsam da kendisi ara sıra yurtdışına falan gider, ofis tamamen bana kalırdı. O dönem işim çok meşgul değildi, ofis oturmuş, mail alıp yurtdışı ofisine aktarma harici bir iş olmazdı. Kalanında 4 dönüm bostan, yan gel yat Osman. Yayıla yata geçirdim günlerimi.

2. Seyahat acentası otel rezervasyonu departmanında tek kalınca: Tam tersi bir ortam. Önce evlenip şehir dışına taşınan arkadaş, işten çıkarılan arkadaş, patronla kavga edip istifa eden arkadaş, aynı gün askere giden arkadaş derken 5 kişinin işi sadece bana yığıldı. Yemek bile yiyemiyordum, başımı kaşıyacak vaktim yoktu. Buna rağmen "ileri tarih" diye o kadar işi erteledim ki, 9 ay sonra yeni alınan arkadaş bile bitirememişti. Hayatımın en rezil dönemiydi.
0
d max
(18.07.22)
evden çalışıyorum kimse yok yanımda. arada toplantı oluyor pek konuşmam. onun harici ihtiyaç halinde teams üzerinde konuşuyoruz. ben memnunum valla.
0
jelly bear
(18.07.22)
Evden calisiyorum, toplantimin olmadigi ve telefonumun az caldigi gunler en guzel gunler. Ama işim çok yoğun, gün icinde boş vaktim kalsaydi sosyallesmemek sıkabilirdi.
0
passive aggressive
(18.07.22)
Pandeminin basinda sirketteki bazi odalarda isim oldugu icin duzenli gidip gelmistim, bazen bizim kattaki tek insan oldum.

Is miktari da az olunca cok rahat bir donem olmustu.
0
cleric
(20.07.22)
(21)

Meslek tavsiyesi

korhaydut
Merhaba arkadaşlar ben 26 yaşında bir pratisyen hekimim. Mesleğimi bırakmak istiyorum. Nedenlerini anlatmak yerine tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kendime yapabileceğim bir meslek arıyorum, maddi olarak çok büyük beklentim yok sadece gelişime açık olsun ve maddi olarak ihtiyaçlarımi karsilasin istiyo
Merhaba arkadaşlar ben 26 yaşında bir pratisyen hekimim. Mesleğimi bırakmak istiyorum. Nedenlerini anlatmak yerine tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kendime yapabileceğim bir meslek arıyorum, maddi olarak çok büyük beklentim yok sadece gelişime açık olsun ve maddi olarak ihtiyaçlarımi karsilasin istiyorum.

Öncelikle şuan aldığım ücret aylık 11-12k civarı bir ücret. Kendime seçenek olarak sunduklarım ise ticaret yapmak, köyüme dönüp çiftçilik yapıp-pazarci olmak aynı zamanda ya da biraz vakit ve çokça emekle bir ucundan yazılım sektörüne girmek. Ya da hiç bunlarla uğraşmayıp gönülsüz bir şekilde bir uzmanlık kazanmak. Yurt dışı seçeneğini istemiyorum.

Her türlü yoruma ve tavsiyeye açığım.
0
korhaydut
(10.06.22)
Derdini anlatmayan derman bulamazmis ben de iyisiyle kötüsüyle sizinle paylaşmak istedim.
0
🌸korhaydut
(10.06.22)
hocam 26 yas hic gec degil oncelikle
yazilima, siber guvenlige yonelebilirsin
ozellikle siber guvenlikte kendini verirsen kisa surede buyuk yol alabilirsin
kararini vermeden once birkac ay daha gonulsuz calis, bostayken sermayen olsun

ticaret icin sermayen yok
ciftcilik olduruldu
pazarcilik yedirirler mi
0
nibba
(10.06.22)
Saglik turizmine gir, estetik klinigi ac, lazerci botoksu ac.
Aha su an benim bile botoks ihtiyacim var.

Gozunu seveyim yazilima girme, yazilim doktorluktan bin kat daha kotu bir meslek.
Getir 5bin kisiyi isten atiyor, 2 sene guzel gitti diye cazip gozuktu millete. O donem bitiyor.
0
divit
(10.06.22)
Sağlık turizmi de mantar gibi yayılıyor ama ihtiyacın kapanmasına elbette çok var. Asıl sıkıntı yeterli sermaye olmaması sadece 250k değerinde bir arabam var onu da gözden çıkarmaya hazırım güzel ve sağlam bir basamak bulursam kendime.
0
🌸korhaydut
(10.06.22)
Ben olsam yine sağlıkla ilgili bir işe yönelirim. Estetik kliniği, lazerci vb. öneriler bana çok mantıklı geldi. Öncelikle sizi bunaltanın iş mi yoksa mesai mi olduğuna karar vermeniz lazım. Sorun işse evet risk alınabilir ama sorun mesai kavramıysa yazılım vb. işlerde bunun beteriyle karşılaşabilirsiniz.
0
h1a9t6a7y
(10.06.22)
Plastik cerrahi

Bir video görmüştüm. İyi bir arabanın sürücüsüne ne iş yapıyorsunuz diye soruyordu biri. Estetik doktoruyum diyordu. Hele bu zamanda burun estetiği yapıp Instagram'da ünlü olursan paraya para demezsin.
0
dissendium
(10.06.22)
Bilgi birikimi ve yetkinliği çöpe atmayacak bir şey tercih ederdim şahsen. Hekim olmak kolay değil. Belki turizmci olduğum içindir ama sağlık turizmi tercih ederdim ben olsam sanırım. Sağlık turizmi deyince aklınıza sadece saç ekimi gelmesin termal otel de sağlık turizmine girer mesela.
0
uvcray
(10.06.22)
Çiftçilik ve beraberinde pazarcılık yapmak mantıklı geliyor bana, ürünün fiyatı çok kırılmayacak böylelikle. Köydeki konudan komşudan ürünleri piyasanın hafif üstüne alıp öncelikle 2 3 tane pazar taşında satmak gayet getirisi yüksek ama negatif yani emek çok fazla, mesaisi çok fazla neredeyse sabah 6 da kalk akşam 10 da eve gir tarzı bir mesaisi olacak. İnanmayacaksınız şuan domatesi 1.5 - 2 liradan alıyor toptancilar.

Plastik cerrahi ise 4 yıl asistanlık yanına 2 yıl da zorunlu görev olacak. Bu 6 yıl da verilen emegi iddia ediyorum koca Türkiye de sadece cerrahlar veriyordur. 2 yıl boyunca tüm ilin tek plastik cerrahisi olarak calismak 7 gün 24 saat 31 gün her an mesai demek şehir dışına asla çıkamamak demek. Ve ayrinca kazanması da bir hayli zor diğer uzmanlıklara göre.

Yazılım hâlâ bir fırsat çünkü ileride yurt dışına gitmek konusunda da gayet kolaylayici bir faktör olabilir iyi bir yazılımcı ise.

Uzmanlığı düşününce 6 yıl emek verilecek. 6 yıl herhangi bir konuya emek versen çok rahat onun uzmanı olursun diye düşünüyorum. O konunun aranan adamı olmak yani.
0
🌸korhaydut
(10.06.22)
İlaç şirketlerinde çalışan doktorlar oluyor. Özel sektörden memnun kalacağınızı düşünmüyorum. Şimdi işinizi sevmesenizde bir iş garantiniz var. Özel sektörde birini memnun etmek için çok daha fazla uğraşacaksınız.

Ezbere hareket ederek yazılıma yönelmeyin. Belli ki doktorluk mesleğini seçerken de bu şekilde davranmışsınız. Bu iyi bunu yapayım gibisinden düşünmeyin. Tam olarak ne istiyorsunuz buna odaklanın.
0
Cruyff
(10.06.22)
En yapılabiliri yazılım gibi duruyor. Sermayeniz ve iyi bir başlangıç noktanız var ise ticaret de düşünülebilir. Tarım ve pazarcılık sizin de dediğiniz gibi ciddi emek gücü istiyor. Umarım her şey gönlünüzce olur. Doktorlar bu duruma düşmemeliydi memlekette. Yazık ettiler.
0
rosencruz
(10.06.22)
İlaç şirketleri geliyor aklıma,
Sağlık turizmi geliyor,

Siz hekimlik okuduğunuz için büyük ihtimalle beyniniz yeni ve fazla bilgi almaya çok açık, alışık.
İstediğiniz herhangi bir alana girip başarılı olabileceğinizi tahmin ediyorum. Ama bedensel işler yerine daha beyinsel işler öneririm.
Hekimlik pek çok başka sektörde de işe yarayan bir eğitim. Umarım istediğiniz gibi olur işler.
0
michael_knight
(10.06.22)
Ticarete yatkınlığınız varsa, becerebilirim diyorsanız küçük bir hostel ya da otel açmayı düşünebilirsiniz. Ama maliyeti nedir yapmak kolay mıdır pek bilmiyorum. Bana hep cazip gelmiştir otel sahibi olup müşterilerle ilgilenmek ama benim öyle bir imkanım yok :) ticaret yaparsanız da doktorlarla iletişimi kesmeyin bence. Doktorlara da yaptığınız işle ilgili yardımcı olursunuz. Mesela Facebook'ta doktorlar grubu var. Oradaki yönetici güzel işler yapıyor. Onu baz alabilirsiniz.
0
bayc
(10.06.22)
senin pozisyonunda olsam su anda ve uzmanlik istemiyorsan turkiye'de olmayan alternatif tip sektorlerine yonelirim. 1-2 sene yurtdisina cikip alternatif tip egitimi alir, akupunkturcu falan olurum. Sonra donup zengin bir muhitte kucuk bir yer acar yururum.
0
cooperr
(11.06.22)
hocam holistik tıp, doğal tedavi gibi alanlara kay. online başla, sermayeyi biriktirince muayenehaneni aç. insanlar bu alandaki uzmanların yüzüne şu anda para atıyor, aç kalman çok zor.
0
sir gawain
(11.06.22)
yazılım ciddi zor bir konudur. bilgisayar müh. mezunlarının %95'i kod yazamaz, algoritma üretemez. lisede matematik problemlerini severek bulmaca niyetine zevkle çözmüyorsanız girmenizi tavsiye etmem.
benim kiracım yapı malzemeleri satıyor. 2 ortakdan birisi sizin gibi pratisyen hekimken bırakmış bir hekim. aynı zamanda müteahiitlikte yapıyor. ayda ne kadar kazandığını söylemeyeyim :(

ben çocukken ne olcaksın diyene mühendis derdim. 780 tür mühendislik olduğuu bilmiyorum tabi. arabayıda inşaatıda herşeyi aynı mühendisin yapıyor sanıyordum. sizin ticaret yapacam demeniz biraz onu anımsattı bana :) ticarette batmamak için (para kazanmak demiyorum bak) ciddi tecrübe / sermaye gücü / pazarlama ağı / x / y/ z bir sürü parametre vardır.

çiftcilik demişsiniz. kandırada babası dededi çiftci olanların %95'i arsası varken çiftcilik yapmıyor. hepsinin tek derdi asgariücretle şehirde bir işe girmek.
0
aslindasorunumpsikolojik
(11.06.22)
yapabiliyorsaniz sac ekim merkezi gibi bir sey acin.
0
oscar
(11.06.22)
Ilac sirketlerinde Medical advisorlik vs. neden dusunmuyorsunuz
0
passive aggressive
(11.06.22)
Vergi avukatlığı iyidir. Tıptan yazılıma geçmekten bir farkı yok. Madem kazançlı bir meslek olsun.
0
gabe h coud
(11.06.22)
Güzellik salonu açmak
Hekim olmanızın avantajı da olur
Botox vs
0
photo85
(11.06.22)
mba, finans etc masteri yapip direkt finansa/danismanliga gecebilirsiniz.

cok tutulursunuz, sizi farma konularinda uzmanlastirilar havada kaparlar o derece.

yazilima gecerseniz global firmalarin r&d ekipleri icin cok degerli olursunuz.

sektör alan degistirmek hic korkutucu olmali, türkiyede insanlar asiri korkuyorlar bu konularda, ben 32 yasinda sektör degistirdim analistlikten, yazilima gectim hic problem olmadi.
0
bora benim lan aslında
(11.06.22)
(5)

miras sorusu

tantunisultansuleyman
merhaba ;bir yakınımız yakın zamanda vefat etti. kendi üzerine olan tekirdağ'da 2 arsası olduğunu sonradan biraz da tesadüf olarak öğrendik. yerleri bundan 40-50 sene önce almış. ancak tapu belgesini bulamadık. (yerleri aldığı kesin)elimizde konum, parsel ve pafta bilgileri mevcut.varisleri bu bilgi
merhaba ;

bir yakınımız yakın zamanda vefat etti. kendi üzerine olan tekirdağ'da 2 arsası olduğunu sonradan biraz da tesadüf olarak öğrendik. yerleri bundan 40-50 sene önce almış. ancak tapu belgesini bulamadık. (yerleri aldığı kesin)

elimizde konum, parsel ve pafta bilgileri mevcut.

varisleri bu bilgiler ile arazileri kendi üzerine alabilir mi?

teşekkürler.
0
tantunisultansuleyman
(16.05.22)
Tapu varsa veya o döneme ait senet şansınızı zorlayın bunun dışında epey zahmetli bir süreç.

Teyitli bilgi bu şekilde devam edip nesiller boyu süren davalar var.
0
liberal
(16.05.22)
Rahmetlinin E-Devlet şifresi varsa girip üzerine kayıtlı tapular görülebilir, ya da varisler tapuya başvurup rahmetliye ait nerede neleri olduğuna dair tapu bilgilerini isteyebilir.

Ortada bir tapu kaydı varsı iş kolay, ama tapu yok da zilliyet, tahsis vs gibi eski kara düzen işlemler varsa iş uzun.
0
John Bloor
(16.05.22)
e-devleti kapatıyor devlet vefattan sonra
belediyede sicil kaydı varsa veraset belgesi yeterli olur
tapuda gösterirler zaten varsa bi şey o belgeyle
0
mantık
(16.05.22)
Parsel varsa zaten hangi, belediye/ilçe olduğu bellidir, o belediyeye ve tapuya gidip kayıt öğrenilebilir.

Ölünce e devletin kapandığını bilmiyordum ben maalesef.
0
John Bloor
(16.05.22)
Webtapudan bakabilirsiniz mirasçı gozukuyorsaniz alabiliyorsunuzdur mantıken
0
passive aggressive
(16.05.22)
(6)

Ben hala gelinlik almadım

kaptan maydanoz
Düğüne tam 60 gün var. Bayramda oleg cassiniden randevu aldım. Yetişir mi sizce? Herkes geç kalmışsın diyor. Mağazanın da olmaz satmıyoruz yetişmez deme ihtimali var mı acaba? Nişana da 2 hafta kaldı ona da elbise almadım henüz. Biraz gevşek bir gelinim sanırım.
Düğüne tam 60 gün var. Bayramda oleg cassiniden randevu aldım. Yetişir mi sizce? Herkes geç kalmışsın diyor. Mağazanın da olmaz satmıyoruz yetişmez deme ihtimali var mı acaba?

Nişana da 2 hafta kaldı ona da elbise almadım henüz. Biraz gevşek bir gelinim sanırım.
0
kaptan maydanoz
(26.04.22)
Arkadaşım da haziranın ortasında evlenecek daha model bakıyor. Geç kalmış değilsiniz de artık ufak ufak karar vermek gerek.
0
rose parks
(26.04.22)
Salla ya 1 sene oncesinden hazirligini tamamlasan, profesyonel stilistle calissan falan bile herkes rasgele elestirecek, dedikodu yapacak zaten. Nisana mesela zaten olan bir elbiseni giyip gitsen bile sonuc pek degismeyecek yani. Eglenmene bak.
0
hot potato
(26.04.22)
ben de yaklasik 2 ay kala almistim gayet de yetismisti. ozel dikim yaptirmayacaksaniz, magazadan elbise alip uzerinize uydurtmaktan cok bir farki yok aslinda. zaten standart modeller standart bedenlerde satiliyor genelde. gelinligi sectikten sonra o modeli uzerinizde size tam uyacak hale getirmek icin birkac ufak terzilik isi oluyor o da 1 ay icinde halloluyor. aysira'ya da bakin derim varsa yakinlarinizda. orada da guzel modeller oluyor.

nisan yapmadim o konuda cok bir fikrim yok ama abiye bir kiyafet alinacak cok vakit alacak bir sey degildir diye dusunuyorum.
0
in vino veritas
(26.04.22)
gelinlikten önce kediniz siz balayındayken ne yapacak diye düşünmeniz çok tatlı. yetişir bir şekilde. kolaylıklar
0
illiyet dağı
(26.04.22)
Ben de cumartesi günü olan nisanima son pazartesi elbise almıştım. Gelinlik de 1.5 ay oncesi falandi provalarla vs yetismisti. Rahat olmanın bi zararini görmedim ben de o donem
0
passive aggressive
(26.04.22)
Esim butun gelinlik isini toplamda 2 haftada halletti. (Magzadaki hazir model + terzi) Cok secici degilseniz ve etrafinizda sorun cikaran birileri yoksa yapilir.
0
cleric
(27.04.22)
(3)

özel hastanede istenen tahliller devlette yaptirilabilir mi?

stanley5m
daha once hic denemedim bilmiyorum - devlette randevu alinmasi zor olan bir bolum icin ozele gittik, tahliller istediler diyelim. devlet hastanesine gidip "aha bunlari istedi doktorum" diyebiliyor muyuz? yoksa tek yolu binlerce lira tahlil parasi odemek midir?
daha once hic denemedim bilmiyorum - devlette randevu alinmasi zor olan bir bolum icin ozele gittik, tahliller istediler diyelim. devlet hastanesine gidip "aha bunlari istedi doktorum" diyebiliyor muyuz? yoksa tek yolu binlerce lira tahlil parasi odemek midir?
0
stanley5m
(08.03.22)
eğer özellikli hormon testi vs. değil sadece kan testi ise aile hekiminizde ücretsiz yaptırabilirsiniz.
0
wendyangelamoiradarling
(08.03.22)
Tahlilleri yazan doktor ilgili birime su tahlillerin yapilmasi diye yazi yazip kase basarsa yapiliyor ama her tahlil icin gecerli mi bilgim yok
0
passive aggressive
(08.03.22)
Bir devlet hastanesi, hastane dışı bir doktorun yazdığı tahlili yapmaz. Bu nedenle yine o devlet hastanesinden ilgili doktorlardan randevu almanız gerekecektir. Ancak bazı testleri uygun görürse aile hekiminiz de yaptırabilir.

Dışarıda özel laboratuvarda da yaptırabilirsiniz bazılarını, hatta özel hastaneden daha ucuza da gelebilir ancak rapor gereken bir tahlil/analiz ise sıkıntı olabilir.

Son olarak, en iyi seçenek doktoru gördüğünüz hastanede tahlil yaptırmak. Daha maliyetli ama çoğu doktor tahlilleri kendi hastanesinden isteyecektir. Dahası size tahlil listesi bile verilmez pek(isterseniz verilebilir o ayrı), doktor sistemden talep eder ve sistemden kontrol eder. Dışarıya güvenmiyoruz diyerek bu zincirin dışına da pek çıkılmaz.

En iyisi bir tamamlayıcı sağlık sigortası başlatıp, özelden devam etmek.
0
yeninesiltupcu
(08.03.22)
(5)

Amazon Kindle Paperwhite 4 mü, Kobo Clara HD mi?

taçsız kral pele
soru başlıkta.ayrıca bu cihazları kullanana varsa deneyimlerini de paylaşırsa sevinirim.
soru başlıkta.


ayrıca bu cihazları kullanana varsa deneyimlerini de paylaşırsa sevinirim.
0
taçsız kral pele
(05.02.22)
Paperwhite 2 ile kobo clara yi karşılaştırıp clara almıştım. Üç sene oldu, çok memnunum.
0
aslil
(05.02.22)
Clara HD kullandım, gayet memnundum.
Paperwhite 4'ü de birkaç saat kurcalayacak kadar kullandım. Hatta o sıralar Kindle'a mı geçsem diyordum ama vazgeçmiştim.

Kindle bi tık daha hızlıydı yanlış hatırlamıyorsam. Ama Kobo daha kullanışlı. Sayfa ayarları vs daha kapsamlı.
0
anatomik
(05.02.22)
Ben Kindle'dan şaşmam. Hele pw4 ile karşılaştırılabilecek bir cihaz değil clara hd.
0
lancelot du lac
(05.02.22)
Kobo clara hd kullanıyorum memnunum, kindle kullanmadığım icin karsilastirma yapamam.
0
passive aggressive
(05.02.22)
Ben kobo kullanıyorum, aura h2o. Kindle kullanan arkadaşlarım var, arada onlardan bir şeyler okuduğumda bir iki saat aldığım oluyor.

Neticede birini diğerine üstün kılan bir fark bence yok. Sonuçta elinizde tutarken biri diğeri değil, bunu anlıyorsunuz. Ama ne önemi var ki? İkisi de işlevini gayet güzel yerine getiriyor. Birini seçip alın gitsin.
0
akhenaten
(05.02.22)
(9)

Evden çalışanlara sorular

cavelier
bir süre önce süresiz evden çalışacağım bir şirkete geçiş yaptım. başta trafikten, yol masrafından, fastfooddan ve toksik iş arkadaşlarından kurtulduğum için epey mutluydum. ancak aylar geçmeye başladıkça başka bir şeye evriliyor bu evden çalışma durumu. belki kış ayları olduğu için bu durumdayım bi
bir süre önce süresiz evden çalışacağım bir şirkete geçiş yaptım. başta trafikten, yol masrafından, fastfooddan ve toksik iş arkadaşlarından kurtulduğum için epey mutluydum. ancak aylar geçmeye başladıkça başka bir şeye evriliyor bu evden çalışma durumu. belki kış ayları olduğu için bu durumdayım bilmiyorum çok asosyalleştim ve işe de motive olamıyorum yeterince. siz nasıl baş ediyorsunuz? ne yapmak lazım?

Edit: genel kanı sosyalleşmek ve spor olmuş. İkisi ile birlikte sorun çözülür muhtemelen. Bana küçük sosyal çevrem yetmiyor. Daha çok dışarı çıkmam gerek. Ankara’da benim modumda olan çoksa sosyalleşeceğimiz bir ortam mı kursak acaba?
0
cavelier
(26.01.22)
trafik, yol masrafı, fastfood ve toskik iş arkadaşlarımı düşününce tekrardan evden çalışmaya motive oluyorum :)

geyik bir yana biraz spor, biraz kendine vakit ayırma, sosyaleşmeyi eksik etmeme, bazen de ofise - ortak ofis alanlarına (kolektif house gibi), kahve dükkanlarına falan gidiyoruz arkadaşlarla.
0
roket adam
(26.01.22)
bütün sosyal aktiviteleri evin dışında yapmak lazım. eş, sevgili vs varsa onunla da evde bir şeyler yapmaktansa dışarda yapılmalı etkinlikler.

bunun dışında kesinlikle spora gidin. hem evden dışarı çıkarsınız hem de evdeki bu iyice hareketsiz kalmış vücudunuzu çeşitli fiziksel rahatsızlıklardan korursunuz. bazen de çevrede sessizce ders çalışılan cafeler oluyor oralara gidip çalışabilirsiniz, toplantı vs olmayan işlerin daha rahat olduğu günlerde. farklılık olur.
0
ilgeru
(27.01.22)
Sanırım biraz da mizaç meselesi bu durum. 2020 Mart ayından beri evden çalışıyorum. Ofise toplama 6-7 defa gitmiş olabilirim. Ve bunlarda da seyreltilmiş çalışma şartları nedeniyle ekip arkadaşlarımın hiç biri ile ofiste aynı anda bulunmadım. Yani ofiste de yalnızdım.

Bu süreçte açıkçası kimseyi özlediğimi, evde sıkıldığımı falan hatırlamıyorum. Ofise gittiğim o bir kaç günde de açıkçası sıkılmıştım ofiste. Gereksiz görüştüğüm insanlardan da kurtulmuş oldum. Artık sadece gerçekten görüşmek istediğim kişilerle görüşüyorum. Haftasonlarının bir anlamı oluyor, yani hafta içi ile gerçekten kontrast oluyor ve bence ofise gittiğim zamanlara oranla daha önemli günler olarak hissediyorum haftasonlarını.

İlk başta bana zor gelen şuydu: bir ofis çalışanı olarak artık hiç ofise gitmemek garip bir kimlik bunalımı yaratmıştı. ömür böyle mi geçerdiler sormuştum, ofis dışında bir çalışma hayatı tahayyül edememiştim. Ama zaman geçince ofisin bir sosyalleşme aracı olmadığını ve o saatlerin iş verenime sattığım saatler olduğunu bir şekilde özümsemiş oldum. Ofiste de çalışırken zaten İşten güçten kafamı kaldıramıyordum, yani sosyal anlamda çok da farkı yoktu.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Ben pandemiden kaynaklı nedenlerle çok fazla kalabalık alanlara girmediğim için bu cevapların hiçbirini uygulama fırsatım olmadı :) Şuanda da bir bitkiye dönüştüm, odadan odaya gezinip ev içi aktivitelerle mutlu olmaya çalışıp günde 10 saat çalışan, arkadaşlarıyla da web'ten görüşen bir yaşam formu:) Çalıştığım insanlar da benzer şeylerden bahsediyorlar genelde, belki de sorun başkadır bilemem :) Ama sorun evden çalışmak değil pandemide olmak benim özelimde, o kesin.
Sizin esnekliğiniz daha fazlaysa bu konularda daha efektif planlar yapıp uygulayabilirsiniz. Benim pandemiden önce de evden çalıştığım gayet sosyal bir hayatım vardı, şuan o günleri özlüyorum.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
trafik, yol masrafı, fastfood ve toskik iş arkadaşlarımı düşününce tekrardan evden çalışmaya motive oluyorum +1

bunlara bir de uyku ekliyorum. sabah 8:45'te uyaniyorum harika bir durum. sosyallesesim gelirse is disi normal arkadaslara ulasiyorum bulusuyoruz.
0
hot potato
(27.01.22)
Sıkılıyoruz biz de reis
0
curukturpkokusu
(27.01.22)
Alisiyorsun bir yerden sonra ama donem donem com boguyor tabii ki insani yine de
0
floydian
(27.01.22)
Alisiyorsun ama kotu bir durum haklisin. Spor yapmak istiyorum mesela ben ama evden spor yapilmadigindan spor salonunun bu istegimden haberi yok.
0
baldan kaymak
(27.01.22)
Arada sıkılıyorum, bazen bir gun belirleyip ofise gidiyoruz ama genelde o kadar çok işim oluyo ki oturup bunalamiyorum bile.
0
passive aggressive
(27.01.22)
(4)

Nikah - Memur hangi belediyeden gelir?

nhk ni youkosu
İkametimiz Maltepe ve Kartal'da, Sarıyer'de mekan ayarlasak memuru ayarlamak için Maltepe Belediyesine mi gitmeliyiz yoksa Sarıyer Belediyesine mi? Arayınca açmıyorlar belgeleri vermek için randevu alsak çok geç olabilir önce buraya sormak istedim.(not: başka belediyeye kaydolursak önce kendi beledi
İkametimiz Maltepe ve Kartal'da, Sarıyer'de mekan ayarlasak memuru ayarlamak için Maltepe Belediyesine mi gitmeliyiz yoksa Sarıyer Belediyesine mi?

Arayınca açmıyorlar belgeleri vermek için randevu alsak çok geç olabilir önce buraya sormak istedim.

(not: başka belediyeye kaydolursak önce kendi belediyemizden izin belgesi gerekiyormuş galiba, onu yaparız. Merak ettiğimiz atıyorum Maltepe adresi kaydedip Sarıyer'e memur mu yolluyor veya ortak ÖSYM tarzı bir ağ var memurlar oradan yakın yerlere görev mi talep ediyor nasıl oluyor bu iş :D)
0
nhk ni youkosu
(26.01.22)
basvurdugunuz belediye yolluyor memuru. sariyer'den basvuruyorsaniz oradan gelir. ama merak ettim ne fark eder ki sizin memurun nereden geldigi :)
0
in vino veritas
(26.01.22)
Tamamdır teşekkürler. İşte kartaldaki adam sarıyere gelmem git oradan başvur der diye korktuk biz :D hani illa mekan neredeyse oradan mı başvurmak lazım onu merak ediyordum değilmiş demek.
0
🌸nhk ni youkosu
(26.01.22)
anladim. nikah sariyer'de olacaksa sariyer'e basvurmaniz gerekiyor ve memur da oradan geliyor yani evet :) ama sariyer'de ikametiniz yoksa ucreti ikametiniz olmasi durumuna gore daha fazla oluyor bu arada, bir de ikameti olan kisiler basvurduysa onlara oncelik veriliyor ama tarihiniz musaitse aliyorlar sizi de. hayirli olsun simdiden :)
0
in vino veritas
(27.01.22)
Ayrıntısını hatirlamiyorum ama evlenmek istediğimiz belediyeden bizi ikametimizin oldugu belediyeye yollayip bi kagit alip getirmemizi istemişlerdi, git gel yapmıştık. Uzak lokasyonlardan bahsettiginiz icin ikametinizin oldugu belediyelerden birine once ugramaniz iyi olabilir
0
passive aggressive
(27.01.22)
(7)

Günde 1500 kalori almalıymışım ama doymuyorum?

ms brownstone
Bu aralar sağlıklı beslenmeye karar verdim kendimce ve bu bahaneyle pandemide aldığım 3-4 kilodan da kurtulurum diye düşündüm. Sıkı bir diyet yapmıyorum hatta hiç diyet yapmıyorum gibi ama sadece abur cubur yemeyip evde sağlıklı öğünler hazırlamaya çalışıyorum.Yani amacım aslında daha sağlıklı olmak
Bu aralar sağlıklı beslenmeye karar verdim kendimce ve bu bahaneyle pandemide aldığım 3-4 kilodan da kurtulurum diye düşündüm. Sıkı bir diyet yapmıyorum hatta hiç diyet yapmıyorum gibi ama sadece abur cubur yemeyip evde sağlıklı öğünler hazırlamaya çalışıyorum.

Yani amacım aslında daha sağlıklı olmak ama şu fazla 3-4 kilodan kurtulsam da fena olmaz. Neyse ben şimdi boyumu, kilomu haftalık egzersiz düzeyimi falan bu tarz hesaplama sitelerine giriyorum. Günlük kalori ihtiyacım 1500 kalori çıkıyor. Gerçekten az mı anlamadım ama bana aşırı az geliyor ya bu. 1500’ün altında kalamıyorum hiç.

Mesela dün yiyip içtiklerim şunlar bakın sadece: Öğlen soya latte, chia puding, trabzon hurması ve badem. Akşam yemeğinde de 1 tabak enginar, biraz zeytinyağlı sarma ve 1’er tane küçük kuru biber ve patlıcan dolması. Küçücük bir dilim de ekşi mayalı ekmek. E ben bunlarla doymadım bile hatta 2 ay önce olsa abartısız 2 katını yerdim ama bu kadarcık şey bile 2000 kalori civarında hesapladığım sitede.

Ben anlamadım bu iş nasıl olacak. Zaten 2 öğün yiyorum. İlk öğünü 12’den önce yemiyorum. Arada meyve ya da birkaç adet kuruyemiş bazen yiyorum bazen yemiyorum. Akşamları da eskisine göre çok çok az yiyorum çünkü gerçekten yemekten ölümüne zevk alan bir insandım ama böyle bile almam gerekenden 400-500 kalori fazla alıyormuşum.

Bu hesaplama siteleri de ne kadar doğru bilemedim ama ilk kez böyle kalori hesaplamaya çalışınca ben kendi normalimde günde 3000 kalori rahat alıyormuşum diye düşündüm. Boyum kısa ama 36 bedenim aslında senelerdir. Dediğim gibi son 2 senede 3-4 kilo almıştım sadece. Ben o zaman nasıl senelerce bu kadar yiyip de zayıf kalabilmişim ya da şimdi bu 1500 çıkan günlük kalori ihtiyacım çok mu yalan anlamadım. Siz ne dersiniz? Bu hesaplama işleri ne kadar doğru ya da mesela siz neler yiyip ne kadar kalori alıp ne kadar hareket ediyorsunuz?
0
ms brownstone
(14.11.21)
Gecen sene kalori hesaplayarak 10 kilo verdim. Gramajlarda hata yapiyor olabilir misin? Ben baya sabah kahvalti ara ogun ogle yemegi ara ogun aksam yemegi seklinde bir suru sey yiyordum hic de ac kalmadim.
0
passive aggressive
(14.11.21)
Hesaplama siten oldukça yanlış görünüyor: porsiyonlarını, gramajlarını yanlış giriyor olabilir misin
0
zimbirik
(14.11.21)
bu işin olayı o zaten. canının her istediğini yiyip, doyma hissine ulaşana kadar yersen zaten kilo alırsın. hayat tarzın değişmiş olabilir. daha hareketsiz bir yaşama geçmiş olabilirsin veya yaşın ilerlemesiyle metabolizman yavaşlamış da olabilir.
0
paintov
(14.11.21)
Şeker ve un tüketimi insanın çok çabuk acıkmasına ve gittikçe de daha fazla yiyip diyabet olmasına sebep oluyor. Bunu kendim yaşadım, birkaç kez yaşadım, bu söylediğim %100 doğrudur. Diyetinden meyveler dahil şekerli yiyecekleri ve unlu gıdayı çıkarırsan, önce çok sabretmen gerekecek ama en geç 1 hafta içinde o sabır yerini tokluk ve hafifleme hissine bırakacak.

Yukarıda anlattığın düzende meyveleri günde 1 taneye indirsen, proteini çoğaltsan, doğal sağlıklı yağı (zeytinyağı ve tereyağı) biraz artırsan, atıştırmalık olarak yağlı tohumlardan (fındık fıstık badem kaju) çiğ olarak (kavrulmamış) tüketsen, 8/16 düzeninde aralıklı oruç yapsan, bol su içsen, günde yarım saat yürüyüşün olsa ve mutlaka gece uykusu (23.00'te uykuya dalmış olacağın şekilde) uyusan. Burak 3-4 kiloyu, varsa vücudundaki çoğu rahatsızlıktan da kurtulursun. Ben fibromiyalji ağrılarımdan kurtuluyorum bunu yapınca.
0
muhayyer divan
(14.11.21)
Hesabin yanlis gibi geldi bana da.
0
chavezding
(14.11.21)
3. Paragrafta çok bir şey yememişsin gibi gözükse de saydıkların hep kalorili şeyler. 2000 olmasa bile 1500 kalori var en azından. Çünkü kuru yemişler, meyveler çok kalorili. Hele trabzon hurması. Akşam yemeğin ortalama 800 kalori. Küçük deme o dolma 200 kalori neredeyse. Öğlen yediklerin de diyet aldatmacası. Soyalı şeyler de kalorili. Sabah yumurtalı kahvaltı, öğlen kuru yemiş, kahve ara öğün. Akşam da senin yediklerinden bir grubu seçerdim. Mesela sadece enginar yemeği ve salata. Diyet yaparken bu yöntem bende. Akşam yemeğini 4,5 gibi yeyip ondan sonra acıkırsam kefir. Gün içi acıkırsam yine kefir, leblebi. Yeşil çay, bol su.Bu şekilde zayıflıyorum valla. Spor yapamayacak kadar tembelim.
0
oyokbuyoknevar
(14.11.21)
1500 ölmeme sınırı genelde aslında çoğu kişi için, bmr deniyor. ben de bi ara 1 ay 1500 aldım . yani 1 öğünde doluyor zaten. sağlıksız zayıfladım ama. enerjim düşmedi. şimdi bu siteye göre hesapladım www.calculator.net ve 2800 civarı alıyorum.
en güzeli boyun kol bel vs ölçüp ona göre vücut ölçilerini belirlemek deniyor.
0
ShadowOfMoon
(19.01.22)
(14)

Aşırı cahil olduğumu fark ettim

işimdeyim gücümdeyim
33 yaşındayım, çevremdeki insanlara göre birçok yönden ortalamanın oldukça üzerindeyim fakat görece iyi olmanın bir yanılgı olduğunu fark ettim.ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future ten
33 yaşındayım, çevremdeki insanlara göre birçok yönden ortalamanın oldukça üzerindeyim fakat görece iyi olmanın bir yanılgı olduğunu fark ettim.

ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future tense ve 300/400 kelime ile mal gibi konuşup anlaşabiliyorum sadece). yazılımla ilgileniyorum hatta bu işten düzenli olarak para da kazanıyorum ama onda da bence çok ağırım, her işi çözüyorum ama bir saatlik problemi çözmem bazen 12 saat sürüyor mesela. felsefe konuşmayı severim ama hiçbir kitaptan/filozoftan referans veremem, ancak kendi yaşadıklarımdan çıkarımlar falan. ne yönetmen tanırım, ne bir yazarın tüm kitaplarını okudum. kitap da okuyamıyorum zaten canım sıkılıyor. ne mal bir adamım lan ben.

yaşım ilerledikçe kendimi daha da cahil hissetmeye başladım.
sizde de oluyor mu öyle?

(ekşi itiraf gibi oldu belki utanıp silerim ona göre cevap yazın ya da yazmayın sonra papaz olmayalım)
0
işimdeyim gücümdeyim
(20.10.21)
Ben de hissediyorum. 29 k :) sevgili günlük;

Hiçbir konuda "uzman" değilim. Yeteneğim var ama üzerinde durmadığım için enstrüman çalamıyorum ve resim yapamıyorum. hayatım boyunca hep spor yaptım ama bir spor alanında ilerlemedim. Çok kitap okurum ama hiçbirinden alıntı yapamam gerekse. Kendi alanımda bile "uzman" değilim. Daha iyi neler yapabilirim diye araştırıyorum ama asla tatmin olmuyorum. Yani her şeyden az az var bende.

Ama bunların hepsine gerek var mı ona da emin değilim. Yani hayatın olayı mutlu olmak ve çok mutluyum. Cahilliğimden ötürü kimseye salça da olmuyorum. E o zaman keyfime göre yaşamamda çok da sakınca yok gibi geliyor.
0
abuzer
(20.10.21)
off bende de var bu durum 35+ etrafimdakilere sorsan cok zeki oldugumu soyler her seyi bildigimi sanirlar. ama her seyden az bilgim var gibi hissediyorum. az seyden cok bilgim olmasi daha iyi olurdu gibime geliyor.

ayni sekilde tarih cografya politika konularinda cok yorum yapacak bilgim yok.

bir kursa veya kitaba baslayayim diyorum baslamiyorum sonra 2-3 yil sonra hy mk keske baslasaydim simdi ekstra bi sey biliyor olacaktim diyorum. milleti gorunce aklima geliyor bu. millet 2-3 sene icinde is degistiriyor hatta meslek... tabi mevzu sadece is veya meselek de degil ama ister istemez oraya geliyor konu
0
yoggi
(20.10.21)
49'luk olanı da var bu modellerin. aklına gelecek her konuda iyi kötü bilgim vardır ama hep bir yanı eksik. zaten çocukluktan bu yana çalışmadığım sektör yok. motor teknik lisesi mezunu olup boğaziçi pdr kazanmış (tabi ki yarıda bıraktım) kaç tane adam bulabilirsin? şu an için en ilgili olduğum konular bisiklet ve trader işleri ama onlarda bile bir ölçme değerlendirme yapsak %30 kapasitede çıkarım.
ama tv yarışmalarına çıksam şov yaparım. kelime oyunu bul beni.
0
lazpalle
(20.10.21)
Bu çok normal, çok büyük çoğunluğumuz böyleyiz zaten. Ben de bazen kafaya takmıyor değilim.

Antik Yunan'dan anlamam, modern batı felsefesinden anlamam, hukuktan anlamam, İslam'ın altın çağını bilmem, Budizm bilmem, Ortodoks Hristiyanlığı hiç bilmem. İkinci yabancı dilim yok, hiç komşu ülkelerin tarihlerini bilmem, hele Afrika ve uzakdoğu tarihim sıfır. Ne Ming bilirim, ne Khmer bilirim, ne Japonya'nın Daimyolarına ait en ufak bir fikrim var.

Enstrüman çalıyorum, nota bilmem; resim bilmem, heykelden anlamam, mimariden anlamam, ne Barok bilirim, ne Modernizm bilirim, ne Post-Modernizm.

Bir buğday başağı tanesini almadım, hayatımda hiç ekmek yapmadım, ormanda gördüğüm iki ağacı ayırt edemem, yön bilgim yok, hiçbir takım yıldızını gösteremem, bir eve tuğla eklemişliğim yok, hangi mantar yenebilir bilmem, hangi meyve ne zaman çıkar onu bile tam bilmiyorum. Biri yanımda bilincini kaybetse CPR bile düzgün yapamam.

Daha milyonlarca temel şey yazılır, uzman olunmasına gerek bile olunmayan. Ben cehaletime razı geldim. Kötü bir şey değil, ömrümüz çok kısa, aklımız yetersiz.
0
tey tey
(20.10.21)
bu cehalet değil kendini bilmek insan her konuda yetkin olamaz, hem ekonomi hem yazılım hem mimari hem tasarım hem kurgu vs her şeyi bilemezsin meraklı olduğun konularda araştırmalar okumalar yapabilirsin kendini kimseye kanıtlamak zorunda değilsin
0
freebird5406_2
(20.10.21)
O an ögrendigim kisisel olarak bana haz ve tatmin sagliyorsa, gecmis bilgilerimle kopru kurup yeni bir noktaya ulastiriyorsa 3. Kisilere bunu anlatacak kadar konuya hakim olamamaya takilmiyorum o kadar, kendi isime bakiyorum. Tek konuda cok anlatabilmektense hayatina yon verecek kadar farkindaliga ve kulak dolgunluguna sahip olup bircok seyi kendi icinde ozumsemek de fena degil nihayetinde.
0
passive aggressive
(20.10.21)
ne bilip ne bilmedigini bilen kisi cahil degildir. Bilgisizdir. herkes birseylerin bilgisizidir zaten. herseyi bilmek mumkun degil. cahil insan ne bilmedigini bilmeyen, bilmedigi icin de ogrenmek icin cabasi olmayan kisidir.
0
congratulationsyouwon
(20.10.21)
olmuyor. Uzmanı olduğum alanlar var. Görece iyi değilim, uzmanım.
0
velvetmorning
(20.10.21)
tarih ben de bilmiyorum. bir ara çok takardım kafama, sonra kendi kişisel tarihimle ilgilenince bıraktım o işleri. valla nefret ediyorum, o ne yapmış bu ne yapmış üzerine düşünmeye. aklımda da tutamıyorum madem niye o konuda bilgim olsun. o da olmayıversin aman dedim. sevdiğim şeylere yapışıp sevmediklerime bakmıyorum artık. her şeyi bilmek, entelektüel olmak için her konudan fikir sahibi olmak gerek gibi bir algı var. hayır ben entelektüel olmuyorum o zaman :) ha bir yerde havam olsun diye öğrenmek isteseydim sanırım mesele değişirdi ama bilmiyorum, bu konuda da çok cahilim demek kötü bir şey değil bence.

ama kitap okuyun bence, cahillik hissiniz artacak ama tatminiyetiniz de artacak :)
0
ruh i tibbiye
(20.10.21)
www.youtube.com

Şu linki de bırakayım çok faydalı
0
abuzer
(21.10.21)
olmak istediğiniz kişileri karşımda görünce ne diyor lan bu tirrek diyorum. bilginden, bildiğinden şüphe duymak iyidir. ancak aptallar emin olur. yetersizlik hissi sizi daha çok ileriye götürür. ben de yapmak istediğim her şeye hayranlık duyuyorum yapmayı başarınca -meh bu muymuş? diyorum. bu sebepten övgü kabul edemiyorum zaten de sevmiyorum övülmeyi. hep bir sonrasını hedefliyorum.
0
guitarissimo
(22.10.21)
bilme meselesi bir hedef değil yolculuğun kendisidir. şunları bildikten sonra cahil olmayacağım, şu kadar şu kadar şeyi öğrendim hah tamam şimdi bilgin oldum gibi bir süreç değil bu. yukarıda arkadaşlar bahsetmiş, bununla ilgili bir söz de var; bir şeyleri öğrendikçe ne kadar çok şey bilmediğimi fark ediyorum diye. bak mesela bu sözü kimin söylediğini bilmiyorum ama burada örnek verecek kadar aklımda kalmış, derdimi anlatmama yetti. kimin söylediğini bilsem ne değişecek? o zaman da bu sözün altmetnini bilmek gerektiğini düşünecektim.

insan meraktan öğrenir bu tip konuları, sen de demek ki merak ettiğin, ilgini çeken kadarını öğrenmişsin. fazlası ilgini çekseydi öğrenirdin bir şekilde. burada bir eksiklik yok, karşılaştırma yapmaya da gerek yok. bildiklerinden memnuniyetsizsen daha fazlasını bilmek için uğraş ama bunun sonu olmadığını bil.

ayrıca bilmediğin şeyleri kabul etmek yeni şeyler öğrenmenin ilk koşulu. en azından öğrenmeye açık olduğunu biliyorsun, bu da bir şey.
0
Bruce
(22.10.21)
eksisozluk etkisi diyorum ben bu duruma
0
gameofannen
(22.10.21)
(14)

Ölüm varken çabalamak ne kadar mantıklı?

ir mania
Dünyayı da fethetsen ölüyorsun. Buna rağmen insanlığın okul iş evlilik gibi plan disiplin gerektiren şeylerle ciddi ciddi uğraşması bi bana mı saçma geliyor. Önce ölümsüzlüğü hatta yaşlanmamayı bulsunlar sonra materyalizmi savunsunlar. Şu durumda dinler bilimden daha mantıklı geliyor.
Dünyayı da fethetsen ölüyorsun. Buna rağmen insanlığın okul iş evlilik gibi plan disiplin gerektiren şeylerle ciddi ciddi uğraşması bi bana mı saçma geliyor. Önce ölümsüzlüğü hatta yaşlanmamayı bulsunlar sonra materyalizmi savunsunlar. Şu durumda dinler bilimden daha mantıklı geliyor.
0
ir mania
(04.10.21)
var cunku olene kadar hayatimizi surdurmemiz gerekiyor o yuzden calismak zorundayiz
0
frantastik
(04.10.21)
Hepimiz Manisa tazanı'mı olalım ?
0
maksat muhabbet
(04.10.21)
kuş ölür sen uçuşu hatırla
0
pardus
(04.10.21)
"mutluluk yolun sonu değildir, yol mutluluktur"

bu sözden hareketle düşünmeyi deneyebilirsin.
0
debian
(04.10.21)
Ölümsüzlük ve yaşlanmamayı bulmak da bilime bağlı olduğuna göre kimse bir seylerle ciddi ciddi ugrasmadan oturursa nasıl olacak?
0
passive aggressive
(04.10.21)
İşte din, ölüm sonrasında da dünya yaptıklarımuzın karşılığı ilgili haber veriyor. Cennet ya da cehennem.
Ve tabi onlarında katları vardır.
Diğer taraftan "sırat köprüsü bu dünyada geçiliyor" diye buyurulur.
0
Erva
(04.10.21)
yaklaşık olarak bu konuyala alakalı olarak geçtiğimiz hafta şu kitabı okudum. etkileyici ve öğretici. işin dini tarafı değil de mikro ölçekte bir konuya bağlı olarak öleceğin halde neden yaşadığınla alakalı tespitleri içeriyor.

(bkz: insanın anlam arayışı)
(bkz: viktor e frankl)




----- spoiler -----
----- spoiler -----
----- spoiler -----
Nazi kamplarında ölümü bekleyen tutsakların hayata tutunması/vazgeçmesi üzerine bir kitap. yazarın(doktorun) kendi hikayesi ve sonrasında okuyucuya sunduğu çıkarımlarını görüyoruz kitapta.
----- spoiler -----
----- spoiler -----
----- spoiler -----
0
erty_ksk
(04.10.21)
Baya mantıklı, aşırı mantıklı.
0
beni sen öldürme
(04.10.21)
Bunların hiçbirini yapmasan ölmüş gibi oluyorsun, yaptığında da bir gün öleceğini 7/24 dusunmemenin bahanesi de oluyor. O yüzdendir herhalde.
0
encokbenisevinnolur
(04.10.21)
Yaşam varken ölümü düşünmek ne kadar mantıklı
0
Corpsebridee
(04.10.21)
emekli olduğunuzda bu sorunun cevabını daha iyi anlayacaksınız diye düşünüyorum.

sadece kendiniz için değil, çocuklarınız için de bir şeyler yapıyorsunuz. eğer çocuklarınız için bir şey yapmıyorsanız, neden çocuk yapıyorsunuz? onlara iyi bir gelecek vermek sizin göreviniz.
0
co2s2
(04.10.21)
Geçen bir şey gördüm; 30 yaşında biri üniversiteye girse 34 yaşında mezun oluyor. Aynı şekilde evde otursa da 34 yaşında oluyor, o zaman birşeyler yapmanin geç olması durumu yok.

Aynisi; oleceksiniz diye koltuk ustunde 40 sene de bekleyebilirsiniz. Kendi bileceginiz is. Ya da direkt intihar da edebilirsiniz.
Dinler neden bilimden mantıklı hala çözemedim tabi. Bugün 40 yaşında olmememizin sebebi bilim. Bundan 100 sene önce bugün gülüp gectigimiz hastaliklara millet geberip giderdi. Ne kadar güzel ki bilimle ugrasanlar var. Siz de eğer hayat anlamsiz olecegiz falan diyorsaniz ve hic materyalist bir düşünceniz yoksa gidip kendinizi derneklere, yardim vakiflarina adayip hayatinizi gecirebilirsiniz. Ama sırf oyunun sonunda ne olacagini biliyorum diye oyunu oynamayi birakmiyorum.
0
logisticsmanager
(04.10.21)
düsturun
"yarın ölecekmiş gibi öbür dünya için, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışman gerek"
olursa bazı şeyler mantığa biner.
0
etna
(04.10.21)
Dostum ben de senin gibi düşünüyorum. Orta yaşa yakının ve sanki hayatımda yaşamam gereken her şeyi yaşamışım gibi hissediyorum. Hayat sadece doğanın bize verdiği bir şans ve sonunda öleceksin. Sadri Alışık’ın bir repliği var; “madem herkes gidecek bir gün, bunca tantana ne diye?”. Bence de öyle. Ve bu ruh hali beni atalete sürüklüyor. Hayattan hiçbir zevk alamıyorum ve dediğim gibi bir gün her şey son bulacak. Neden uğraşayım ki diyorum. Kendimi fotosentez yapıyor gibi hissediyorum. Nereye kadar böyle gidecek ve bir gün hayat bir anlam kazanacak mı diye umut ediyordum. Artık o da yok. Bekliyoruz bir gün yaşlanıp ölmeyi. Öbür taraf falan da yok bende bir de. Hiçbir dine inanmam. Bu ara Nietzsche ve Schophenhauer falan okuyorum. Benim gibi düşünmüşler sanki geçmişte. Ne desem bilmiyorum. Bakalım ne olacak...
0
dakota
(05.10.21)
(7)

Evlilikte ödemeler

dissendium
Evli çiftler, kira, fatura, mutfak masrafı gibi ödemelerinizi nasıl paylaşıyorsunuz? Bir de çocuk olunca daha büyük bir eve geçtiniz mi?
Evli çiftler, kira, fatura, mutfak masrafı gibi ödemelerinizi nasıl paylaşıyorsunuz? Bir de çocuk olunca daha büyük bir eve geçtiniz mi?
0
dissendium
(30.08.21)
Ev kredisi, kira ve kredi kartlarini ödedikten sonra hangimizde daha cok para kaldiysa aidat, fatura ve mutfak giderlerini o ödüyor, daha da artarsa doviz ya da altina çevirip birbirimize haber veriyoruz. Cocuk olunca daha buyuk eve gecmemiz lazim cunku kedi de var.
0
passive aggressive
(30.08.21)
Biz paylaştık. Elektrik, internet eşimde. Su, doğalgaz bende. Aidatı da ben ödüyorum.

Alışverişleri de eksik oldukça hallediyoruz.

Dengeliyoruz bir şekilde.
0
chicha_v2
(30.08.21)
Maaşa göre oranlardım
0
bir soru sorcam
(30.08.21)
Bizde sabit giderleri eşim ödüyor. Evlendiğimiz ilk 2 sene çalışmadığım için bana belli bir miktar para veriyordu. Mutfak alışverişini falan ufak tefek şeyleri ve kendi harcamamı ordan yapıyordum. Sonra ben işe girince aynı düzen devam etti kira, faturalar, diğer giderler onda. Ben market alışverişini ve giyim kuşamı yapıyorum. Temel bir paylaşım yok, kim denk gelirse. Genelde benim maaşım artıyor, yaptığım birikimi de birkaç ayda bir ortak yatırım hesabımıza aktarıyorum. O da biriktirdiğini aktarıyor.
0
curukturpkokusu
(30.08.21)
Erkek tarafıyım. Evin tüm giderleri + kredi bana ait. Eşim kendi harcamalarına, tatillere etkinliklere vs ve birikimlerine vs çalışıyor(du) Çocuk henüz yok ama planlarken 3+1'e geçeceğiz, şu an 2+1'deyiz.
0
roket adam
(31.08.21)
erkeğim. tüm giderler bana ait. çocuk olunca daha büyük bir eve geçemedik henüz. ama geçmeyi düşünüyoruz
0
mermize
(31.08.21)
Tek bir hesap var. Maaş/para gelince eşit miktarda oraya para yatırılıyor her ay Evin sabit ödemeleri oradan otomatik ödeniyor. Hesaba bağlı bir kredi kartı bir de ek kartı var. Mutfak ve yaşam masraflarında bu kartlar kullanıliyor yine ortak hesaptan otomatik ödeniyor. Bunun dışında herkes kendi masrafından sorumlu. Yani parayla işimiz aybaşı ortak hesaba kendimize düşen payı yatırmak. Bu kadar.
0
velvetmorning
(31.08.21)
(20)

Favori beyaz peyniriniz

cokponcik
Arkadaşlar selamlar, günlük olarak hangi beyaz peynirleri tüketiyorsunuz?Özel olarak İstanbul için şunu mutlaka deneyin şuranın peynirleri güzel dediğiniz bir yer var mı?
Arkadaşlar selamlar, günlük olarak hangi beyaz peynirleri tüketiyorsunuz?

Özel olarak İstanbul için şunu mutlaka deneyin şuranın peynirleri güzel dediğiniz bir yer var mı?
0
cokponcik
(26.07.21)
Tahsildaroğlu ezine. Ama marketlerdeki tüm paketli peynirlerin olduğu dolaplarda 3 farklı rengi var bunun. Muhtemelen ne sütünden olduğuna göre işte renkleri. Benim sevdiğim onlardan hangisi bilmiyorum. Şarküteri reyonundaki abilerden istiyorum. Orada bu leş plastik kutuların içinde oluyor. Şahane peynir
0
cay koy geliyorum
(26.07.21)
Yaman Peynircilikten aliyoruz. Malkarada yerleri ama online alisveris var. Kasar, beyaz peynir hepsi harika.
0
balpolen
(26.07.21)
Tahsildaroğlu ezine keçi peyniri
0
tamam sakinim
(27.07.21)
İstanbul'da var mı bilmiyorum ama varsa ekici'nin beyaz peynirini denemenizi tavsiye ederim. Oldukça hafif ve lezzetli.
0
burty
(27.07.21)
İtimat'ın Ezine inek peynirinden memnunuz.

Kendi mağazasından alıyoruz. Tahsildar'dan daha iyi ve hesaplı bence.
0
chicha_v2
(27.07.21)
tahsildar +1. turuncu paket.
0
do you remember me
(27.07.21)
Önceden ekici severdim, yumuşak olduğu için. Şimdi aynı kıvamda yörükoğlu.
0
curukturpkokusu
(27.07.21)
www.google.com
Uzun linki idare edin. Altınkılıç Fatih Ezine, Migros'ta bulunuyor.
0
kobuzchu kiz
(27.07.21)
Altinkilicinkiler de guzel.
0
nax
(27.07.21)
Altınkılınç ya da Tahsildaroğlu.

Bunun dışında ezine’de Gedikoğlu diye bir firma var. Bazen oradan sipariş veriyoruz. Kaşarı beyazı zeytini çok güzel öneririm.
0
makarnacanavari
(27.07.21)
Ser Has kaşar peynirini çok beğenmiştim en son. Anpa grossta var. Online sipariş verirsem Taciroğlu keçi peyniri alıyorum fakat pahalı bence.
0
buzbebek
(27.07.21)
süzülmüş kardeşler'in peyniri. kırklareli'nde yapıyorlar.
0
biergarten
(27.07.21)
sütaş sitesinden sipariş veriyorum ertesi gün seçtiğim saat aralığında kapıya kendi araçları ile teslim ediyorlar .
süt , peynir çeşitleri , tereyağı ve yoğurt gibi alışverişlerimi neredeyse 2 yıldır hiç başka yerden yapmadım . eskiden de marketten sütaş alırdım eve kahvaltıya gelen arkadaşlarım peyniri mutlaka sorarlardı .
yeşil ambalajlı olanı beğeniyorum , bu sitedeki fiyatı da marketlere göre daha avantajlı .
www.sutas.com.tr
0
devilone
(27.07.21)
doğruluk %90 keçi beyaz peynir.
0
ceketimi alip cikcam
(27.07.21)
Baltalı'nın keçi peyniri çok iyi. Büşü de fena değil.
0
Bruce
(27.07.21)
Turkiye disinda oldugum icin senede bir kere falan gelenlere getirtiyorum. gecen sene sirf vakumlu paket rahat olur diye gondermisti kizkardesim. bu sene ozellikle ondan aldirdim. a101de satilan ahir peynir (siyah beyaz karton kutusu olan). tuz dengesi iyi, yumusakligi tam kivaminda (sert neredeyse kuru peynir sevmiyorum).
0
2oda1salon
(27.07.21)
Kobak peynir. İstanbulda bulabileceğiniz yer var mı bilmiyorum ama internet mağazası da varmış.
0
inheritance
(27.07.21)
çanakkale'de bu işi çok iyi bilen bir akrabamız, marketlerde satılan paketli ezine peynirlerinden sadece tahsildaroğlu almamızı söylemişti. ben de genel olarak tahsildaroğlu alıyorum ama çok sık çanakkale'ye gittiğimiz için uygun fiyatlı peynir için ekremoğlu'na, pahalı ama çok güzel peynir için de peyziyade'ye gidiyorum. ikisi de doğrudan üretici oldukları için uygun fiyatlı oluyorlar.

mesela babam çanakkale'deyken ekremoğlu'ndan peynir alır. istanbul'da ise sadece bim'deki aknaz peyniri yiyor.
0
co2s2
(27.07.21)
mihaliç peyniri. hatta diyebilirim ki rakıya en yakışan peynir de -ezine'den ziyade- budur. ünal çiftliği güzel bir marka.

ezine peynirinde de doğruluk güzel.
0
mermize
(27.07.21)
Rk koyun peyniri. Her markette yok sanirim, bulamazsam inek-koyun karışık hangisi varsa onu aliyorum. Berk sütün koyun peynirinin de tadi guzel ama keserken parcalaniyor. Rk is the best.
0
passive aggressive
(27.07.21)
(6)

senior ve specialist farkı

jimjim
nedir? *kaç senede senior olunuyor? kendi kendine senior oldum veya senior specialist oldum oluyor mu 3-5 seneden sonra? teşekkürler.
nedir?

*kaç senede senior olunuyor? kendi kendine senior oldum veya senior specialist oldum oluyor mu 3-5 seneden sonra?

teşekkürler.
0
jimjim
(05.07.21)
Şirketten şirkete değişiyor.

Eski iş yerimde uzman olduktan birkaç sene sonra(yöneticinin keyfine göre) senior specialist olunuyordu.

Şimdiki yerde senior yok direkt specialist sonra chef of blablabla olunuyor.

Şirketin organizasyon şemasına göre yani.
0
nickimin hakkini veremedim
(05.07.21)
Titleı şirket veriyor. O nedenle genelde 2-3-4 değişiyor.
0
lcha
(05.07.21)
Sirketin keyfine kalmis, zam vermek istemiyorsa 10 sene uzman kalirsin.

hic senior yardimi almadan her sorunu cozuyorsan(karar alma dahil) senior olmussundur. En basit tanimi bu
0
divit
(05.07.21)
her şirkette değişiyor bu olay. bazı yerlerde ikisi de aynı şey. 3-5 sene içinde alınır yerine göre.
0
jelly bear
(05.07.21)
senior > specialist . IT. ayni sey degil bence
0
camussar
(05.07.21)
Benim title'im senior ama kendimi henüz senior olarak görmüyorum. Sektörden sektöre sirketten sirkete değişiyor title olaylari benim gördüğüm.
0
passive aggressive
(05.07.21)
(5)

Marketlerle anlaşmalı uygulamalar

cilekli pasta
Merhabalar, trendyol market gibi mahalledeki marketlerle anlaşan başka hangi uygulamalar var?Teşekkürler
Merhabalar, trendyol market gibi mahalledeki marketlerle anlaşan başka hangi uygulamalar var?
Teşekkürler
0
cilekli pasta
(24.06.21)
getir çarşı var.
0
himmet dayi
(24.06.21)
çiçeksepeti
0
rusalka
(24.06.21)
Hepsiexpress var.
0
(24.06.21)
Maksimum mobil
0
passive aggressive
(24.06.21)
Marketyo
0
somethinginthewayshemoves
(25.06.21)
(25)

İşinizi seviyor musunuz?

chillbabe
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
0
chillbabe
(23.06.21)
Tedarik zincirinde operasyonel satin alma müdürüyum.
Seviyorum ama aynı pozisyondan 3-4 sene daha devam etmem, ayni seyi uzun süre yapamam. Daha 1 senelik müdürüm.
Is yerimi değiştirmem çünkü zaten büyük firma, bir sürü pozisyon var ve cok canım sıkılırsa farkli bir ülke/sehir düşünebilirim ama içimden bir ses 15-20 sene bu firmadayim diyor.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
işimi seviyorum, ama iş yerimi yeni değiştirdim ihbar süresindeyim 15 gün sonra yeni iş yerime geçeceğim
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Öğretmenim, çok seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(23.06.21)
Tercüme ofisinde calisiyorum. Cok seviyorum ama daha kurumsal ve rahat, daha yuksek bi maas hayalim var cunku hak ettigim paranin yarisini aliyorum. Ayni yerde calisip benden 4 sene once ayrilan kisiden 500 tl daha az maas aliyorum oyle soyleyeyim
0
matilda
(23.06.21)
Psikologum. Bu bölüm için hukuk fakültesini bitirdigim halde ikinci üniversite okudum; dolayısıyla seviyorum ama şu an çalıştığım konumu sevmiyorum. Yüksek lisansin tamamlanmasını bekliyorum.
0
fraise
(23.06.21)
Sirket kurtaricisi yazilimciyim, isimi seviyorum insan sevmiyorum.
Sirketi kurtarinca ya kovuyorlar ya da istifaya zorluyorlar.

Tam keyfini surecekken kaciriyorlar.
Keske manav olsam.
0
divit
(23.06.21)
Mesleğimi seviyorum ama piyasada dayatılan şartları, mobbingi, işçi haklarını gasp edenleri ve şark kurnazlarını sevmiyorum.

Dsi kurumlarından birinde müdür olsaydım benden mutlusu yoktu.
0
neysene
(23.06.21)
Ben meslegimi seviyorum ama işimi pek sevmiyorum. İlaç sektöründe ar ge de çalışıyorum. Aslinda işimi de seviyorum da bu işi turkiye de yapmayi sevmiyorum.
Ve evet sektor degistirme ulke degistirme fikirlerim var.
0
a perfect lie
(23.06.21)
mühendisim, işimi seviyorum ama yakın zamanda sadece işimi değil kariyerimi değiştirmeyi planlıyorum
0
sttc
(23.06.21)
tıp bitirdim geçen yaz ama doktorluğu sevmediğim için bir sene atanmayıp evde kaldım, tus çalışıp laboratuvar ağırlıklı, hasta ile işi minimum olan daha çok bilimsel araştırma yapılabilecek bir bölüme girdim. Bir aya başıyorum. Çocukluktan beri hayalim bu aslında bilim insanı olmak vs ama son yıllarda bundan da soğudum, şimdi elimde olsa uluslararası ilişkiler okumuş olmayı isterdim ki aöf'te okuyorum onu :d
0
nundu
(23.06.21)
Psikiyatri hekimiyim. Bu is icin tip fakultesine girdim ve cok severek basladim. Tus'ta psikiyatri tek tercihimdi. Pek cok yayin yaptim-halen yapiyorum, isin daha ziyade akademik tarafiyla ilgileniyorum. Ulkenin, insanlarin ve yonetimlerim durumu nedeniyle su an yaptigim seyden nefret ediyorum. Aylardir bekledigimiz istifa yasaginin 1 temmuzda kaldirilacagi bugun duyuruldu ve cok sevincliyim. esimle birlikte istifa ederek daha insani sartlarda İngiltere'de calismak icin calisacagiz buyuk ihtimalle.
0
gibicibicis
(23.06.21)
Hekimim.
Son derece idealist duygu ve düşüncelerle, akademisyen olma yoluna girdim. Oldum da. Ama bitmeyen mobbing, çifte standart, liyakatsizlik, cahil kişilere hizmet vermenin zorluğu (tehdit, şiddet, uygunsuz rapor ve ilaç istekleri), haksız soruşturmalar ve mahkemeler ile yıldım.
Ayaklarım her sabah geri gidiyor. Ama zorunluyum, okutacak bir evladım var. Emeklilikte bir sürü maddi kayıp olduğu için katlanıyorum.
0
pro9it9is9
(23.06.21)
yurtdisindayim, muhendisim, isimi seviyorum ama parasal olarak tatmin etmiyor.
emlakcilardan nefret ediyorum ama sanirim sirf para icin istifayi basip emlakci olacam. iki tane sikindirik kursu var, onlara yazilmayi dusunuyorum.

simdiki aklim olsa kesinlikle tip okurdum. Eger olmuyorsa duz isletme falan cakip biran once ticarete atilirdim.
0
cooperr
(23.06.21)
Bircok sektör degistirdim is sevmenin bir yolunu bulamadim ama mobbing yoksa, maasi ve sartlari iyiyse bir sekilde bir sure idare ediliyor.
0
passive aggressive
(23.06.21)
Patron şirketlerinde çalıştığımdan hiç bir işi sevmedim. Mobbingin allahı yapılıyor ve bu insanlarla sürekli kavga ediyorum. Bir kere ücretsiz izne bile yollandım. Birinin ahı mı tuttu anlamıyorum.
0
ashleybon
(23.06.21)
akademideyim, çok entrika dönüyor, bunaldım.
0
passion rules the game
(23.06.21)
Özel bir bankada kobi portföy yöneticisiyim. İşimi çok seviyorum. Tempo her zaman yüksek. Durağan bir işte ömür geçiremem.
0
Kresto
(23.06.21)
çalışmıyorum, seviyorum.
0
su492
(23.06.21)
mali müşavirim. işimi seviyorum. bir yerde 3 max. 4 yıl çalışınca sıkılmaya başlıyorum. rahat da batıyor bi yerden sonra bana. :)
0
naksidil
(23.06.21)
seviyorum da iş yükü çok fazla oluyor zaman zaman "overwhelm" olmaktan iş yapamaz hale geldiğim oluyor o zamanlar sevmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.06.21)
Herkes işini ya da mesleğini seviyormuş ne güzel :D

Yazılımcıyım, memnunum ben de. Yakın zamanda iş değiştirmem çünkü yeni değiştirdim, ama zaten 2 yıl kaldığım bir şirket olmadı henüz. Seneye bakınmaya başlarım.

Uzun vadede başka bir şey düşünebilirim ama, çünkü tüm gün bilgisayar başında oturmak çok sağlıksız bir şey. Yani haftada 2-3 gün spora giderek telafi edilemiyor gibi hissediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(23.06.21)
reklam sektöründe metin yazarlığı, dijital pazarlama, marka yöneticiliği falan fisman yapıyorum. full uzaktan çalıştığımız ve maaşımın da 7x civarı olması
sebebiyle seviyorum. maaşım 4x civarı iken hic sevmiyordum mesela. yani durum biraz maaş ile de ilgili.

mobing faktörü yok, mesai benim departman özelinde pek yok. nerden çalıştığımıza karışan da yok. mühim olan isler doğru olsun, falan disman.

bence: isini sevmek diye bir şey yok. yaptığın şeyden keyif almayı öğrenmek var.
0
picassoishere
(24.06.21)
muhasebe/finans

işimi sevmiyorum ama parası iyi. halihazırda çalıştığım pozisyon ise çok boş beleş, sıfır sorumluluk, sıfır yaratıcılık ve iş tatmini hiç yok ama parası çok iyi. şirkete pandemi başlamadan kısa süre önce girdim o zamandan beri evden çalışıyoruz. muhtemelen kalıcı olarak evden çalışmaya geçeceğiz, o durumda iş falan aramam. Ama ofislere geri döneceğiz derlerse direkt iş aramaya başlarım çünkü parası dışında beni mutlu eden hiç bir şey yok.
0
zikardo
(24.06.21)
Araştırma görevlisiyim, hiç sevmiyorum (çok hevesli ve idealist başlamıştım ama öyle devam etmedi).
İş değiştirmeyi düşünüyorum, doktoramın bitmesini bekliyorum. Bir yandan da ne yapabilirim/ne öğrenebilirim diye düşünüyorum. Evli olmasaydım çoktan istifa ederdim ama eşime karşı da sorumluluğum olduğunu düşündüğüm için kendimi zorluyorum.
0
marla is in my head
(24.06.21)
Yazılım - seviyorum - değiştirmeyi düşünmüyorum
0
alaimisema
(24.06.21)
(27)

Anneniz/babanız/eşiniz bir ayda sizin 30-40 katınız para kazansa

ms brownstone
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız? Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu d
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız?

Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu da yazarlarsa iyi olur.
0
ms brownstone
(26.05.21)
Maddi olarak başkasına bağımlı olmayı asla istemem. Ne kadar yakınım olursa olsun, ne kadar fazla kazanırsa kazansın maddi bağımsızlığım çok önemli.

Yaptığım işi seviyorum. Sevmiyor olsam, söz konusu kişi istediğim işi yapmam için sermaye sağlasa, mevcut işimi bırakıp ona geçebilirim. Ama maddi olarak bağımlı hale gelmeyi asla kabul etmem.
0
gmzo
(26.05.21)
Birden derlerse 'hayirdir ne is' derim. Oyle bir anda bu kadar gelen aylik para kuskulandirir beni. Yok hep oyle oldugunu varsayiyorsak da ben yine de kendimi garantiye almaya calisirdim. Yani tamam, aylik bana bir miktar veriyorlardir da bu hep boyle mi gidecek? 5-10 sene sonra pasa gonulleri oyle istedigi icin vermeyi kesseler ben ne yapacam?

O yuzden direkt onlara bel baglamam.
0
j r r tolkien hayrani
(26.05.21)
Çalışırdım. Ya da Bana müstakil ev yapacak kadar para ver ben yolumu bulurum derdim. İşi bırakır mıydım bilmiyorum.

Uzun vadeli sürekli para almak, maaşa bağlanmak gibi şeyler kabul edilmez şeylerdir. Tek seferde büyük para koparıp yoluna bakmak en doğrusudur. Benzeri bi durumda olduğum oldu iyi bilirim o psikolojiyi
0
avatar is back
(26.05.21)
Keyif alacağım işte çalışırdım ya da kendim bir şeyler yapmaya çalışırdım. Şu andakinden daha cesaretli davranırdım herhalde.
0
jazzabel
(26.05.21)
Master+doktora+post doc yaparım sonra çalışırım. Bana burs verilmiş gibi olur.

Bunları yapmaktan vazgeçersem de işten çıkmam. Ne münasebet ben evcil hayvan gibi bakılma fikrinden hoşlanmıyorum.

Bi sıkıntısı yoksa insan neden çalışmayıp eş eline baksın ki.
0
tessera
(26.05.21)
Çalışmam, vaktimi yeteri kadar kiraladım zaten patrona bundan sonra kendim için kullanırım. 30-40 kat diyoruz ağabeyler uyanın, asgari ücret bile kazansanız deli para yapıyor ki burada en düşük maaş alan min 20 bin dolar kazanıyor. Ne çalışıcam
0
paramolacak
(26.05.21)
Okul üstüne okul okurdum agahshs bu da nasıl tanımlamaksa :)
0
somethinginthewayshemoves
(26.05.21)
Hobi olarak yapabileceğim az buçuk da para kazanalabileceğim bir işi yapardım. Atölye açardım mesela.
0
olaylar olaylar
(26.05.21)
Okula falan imkani yok donmem.

Calismaya devam ederim, cok daha fazla risk alirim totom rahatta oldugu icin. Bende ayni seviyeye gelmeye calisirim. En kotu batarim, sifirdan tekrar baslarim.
0
cooperr
(26.05.21)
30-40 katı kazanıyorsa, babam rahmi koç herhalde. çalışmam, dünyayı gezerdim. ayda bir babacım para bitti, para gönder derdim. o da göndermez, gir bir işe çalış derdi. koç ailesi böyle, geleneklerine bağlı. tamam, o zaman güler sabancı olsun. o iyi.
0
stewie
(26.05.21)
Annem veya babamsa çalışmam ama eşimse çalışırım. Ne olur ne olmaz :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.05.21)
Çalışırdım ama aynı işte çalışmazdım, daha fazla risk alabileceğim işlere girişirdim. Kendimi tatmin etmek üzere yani, kafama göre merak ettiğim işler kurardım.
0
roket adam
(26.05.21)
30-40 kattan bahsediyoruz, 3-4 kattan değil. 30-40 kata çalışılmaz.
0
sanal uyku
(26.05.21)
kendimi çok yormayacak şekilde bir yardım kuruluşunda çalışırdım.
0
rose parks
(26.05.21)
çalışırım ama hobi olarak. kazandığım parayı da ölümüne ezmek için kazanırım. yani başkasından aldığım parayı borsaya bitcoine gömemem ama kendi kazandığım kısmı gömerim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.05.21)
anne baba ayrı eş ayrı, eş olayı sıkıntı, para üzerinden bi süre sonra hakimiyet kurma olayı başlar, kim olursa olsun başlar, beklentiler değişir. iş çirkinleşir yani. yorumlardaki bi tavsiyeye +1; her ihtimalde daha az kazanacağım daha rahat bi işe geçerdim.
0
sipsiyah
(26.05.21)
Çalışmazdım. Asla. Kat'a. Son derece erkek ve mağrur halimle söylüyorum bunu. Mutlaka bir iş kurar, ne yapar eder hayatıma bir başkası adına çalışmayacak şekilde devam ederdim. Her yeni yaşımda dünyaya sadece bir kez geldiğimi iliklerime kadar daha çok hissediyorum. Ne iş yaptığın, kime çalıştığın, üretkenlik anlamında ortaya koyduğun bu gerçeği ne yoğunlukta hissedeceğini direkt olarak etkiler ama nihayetinde şu masada her gün ömrümün 8 saatini benimle hiçbir alakası olmayan şeylerle geçirmenin anlamsızlığı değişmiyor. Hatta "işini seviyor olmak" söylemi bile dünyadaki varlığıma, bağımsız ve hür oluşuma ihanet gibi geliyor. İşini sevmeyen, nefret eden birinin sitemi gibi görünmesin söylediklerim. Yeterince boş vaktim var, işim kolay.

ek : anne/baba durumu için bu yazdığım.
0
IncredibleMau
(27.05.21)
legal şekilde kazandığını varsayıyorum.

evli olduğum senaryoda, anne babam dese kabul etmem

eşim derse çalışmaya devam edebilirdim ya da işi tamamen bırakmak yerine daha şahsi bir çalışma düzeni oluşturabilirdim. üretiyor/para kazanıyor olmayı sonlandırmanın bünyeye iyi geleceğini düşünmüyorum.

ya da gider para yuzunden alamadığım eğitimleri alır, yurtdısında yüksek vs yapardım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.05.21)
Niye calisayim ya salak miyim milletle deadlinelarla sinir stresle ugrasmaya devam edeyim. Isten ayrilim gider gezerim, seramik atolyesi falan açar takilirim. Patronlara kolelik yapacagima sevdigim bir seylere harcarim enerji ve vaktimi, bunun sonucunda gene gelir getirecek bi is yapiyor olsam bile elaleme para kazandirmak icin kendi hayatimdan verdigim bir is olmaz en azından.
0
passive aggressive
(27.05.21)
ben iyice düşündüm taşındım, başkası için çalışmaya asla devam etmem. çalışmana gerek yok dese annem/eşim/babam o saniye patronumu arar kusura bakma ben artık çalışmak istemiyorum derim. gerçekten şu hayattan beklentim sıfıra çok yakın, dolayısıyla sadece beni mutlu edecek şeyler yaparım. giderim bir barınakta part-time gönüllü olurum, aşçılık kursuna yazılırım, resim yaparım, ne bileyim normalde mesai saatleri olacak saatlerde gider ormanda ağaca kuşa bakarım.

böyle bir fırsat verilse beni tatmin ettiği sürece bu fırsatı kullanırım, tatmin etmediği noktada da kendi yoluma odaklanırım. çalışmak istesem iş bulur çalışırım, bir işten istifa etmek sonsuza kadar işsiz kalacağım anlamına gelmiyor ki. teklifi niye kabul etmiyim, teklif müthiş, keşke olsa.
0
evde liyakat kalmamis
(27.05.21)
sabahtan öğlene kadar çalışırdım, sonrasında da hobilerime zaman ayırırdım bolca gezerdim
yarın diyet olarak karşıma bişi çıkması söz konusuysa iş değişir
0
firemanjonny
(27.05.21)
bu imkanlarla daha rahat riske girer dener kazanmaya çalışırdım tutturursan zaten sen de kazanan biri olursun
0
seyyar satıcı
(27.05.21)
ben bunu yaşıyorum. babam da eşim de benim yıllık kazanacağım parayı bir ayda kazanıyor.
işimi çok seviyorum, gelirimle kendim kısa sürede alamayacağım evimi arabamı babam almıştı, kazandığım parayı yalnızca kendi gezmeme, ev geçindirmeme harcıyordum.
evlendikten sonra da durum değişmedi. senin paran benim param meselesi olmadı. gerek büyüdüğüm ailede, gerek kurduğum ailede senin paran benim param meselesi yoktu. illa kendi yaptığın işten kazanmaksa para, şu an yaptığım meslekte ilerledikçe zaten kazancım artacak. belli olan bir durum bu.
ama benim yaşam tarzımda bir değişiklik olmadı.
hep üretimin içinde olan bir insandım, hala daha öyleyim, öyle olmaya da devam edeceğim.
yalnızca hayat standardım olduğu seviyeyi hiç değiştirmedi. büyüdüğüm evde nasıl yaşadıysam, tek başıma yaşarken de öyleydim, evlendikten sonra da aynı şekilde olmaya devam ettim.

istifa etsem tüm gün evde ne yapacağım? yerine dolduracak bir şeyler bulsam, belki yaptığım iş fazla yorarsa veya devlet yerine özelin bana daha avantajlı olacağı bir seçeneğim olursa belki istifayı düşünürüm ama yine çalışmak için işimi bırakmış olurum. bu da pek bir değişiklik yapmıyor zaten. :)

üretmeyen, sabah uyandığında bir amacı olmayan bir insan bir süre sonra sıkılır, saracak bir yer arar. o nedenle bir amaç lazım, kimininkisi çalışma olur, kimininkisi sabahları spor salonu, sauna, alışveriş vs olur.
hayat amacı lazım.
0
ananotherlife
(27.05.21)
calistigim iste mutlu olsaydim sanirim devam ederdim ama ayrildim. esimin maasi benim 4-5 katim. gerci kendisi de ayrildi isten mutlu olmadigi icin. simdi ikimiz de issiz ve mutluyuz :)
0
bir varmis bir yokmus
(27.05.21)
anne, babam derse kabul etmem; ancak eşim, gel evinin erkeği ol. parayı dert etme, ben sana veririm derse, ev erkeği olmayı kabul etmem 1,04314 nano saniye sürer!
0
pangea
(27.05.21)
Valla emekliliğim gelmiş zaten. Keşke dese eşim böyle bir şey. Öyle rahat ederim ki muhtemelen bu rahatlıkla daha fazla iş fırsatı çıkar karşıma.
0
SiyamkedisiZorro
(27.05.21)
Bu durumun 2 olumsuz tarafı var;

1-Bağımlı oluyorsun
2-Belirsizlik, 5 sene 10 sene sonra ortada kalma ihtimalin var

Böyle bir imkanım varsa, bununla yaşamak değil de bunu kullanıp kendi yolumu bulmak isterim.
0
alfred
(27.05.21)
(10)

yoğurt markası tavsiyesi

nıkımneolsun
Selam arkadaslarumay marka manda yoğurdu deneyenler var mı?son zamanlarda aldığım bilinen markaların yoğurtlarının tadı berbat.yeni markalar denemek istiyorum. umay markasını buldum. ilk defa deneyeceğim ama fiyatı da tuzlu.parayı çöpe atmayalım.başka marka tavsiyelerinize de açığım.
Selam arkadaslar
umay marka manda yoğurdu deneyenler var mı?son zamanlarda aldığım bilinen markaların yoğurtlarının tadı berbat.yeni markalar denemek istiyorum. umay markasını buldum. ilk defa deneyeceğim ama fiyatı da tuzlu.parayı çöpe atmayalım.
başka marka tavsiyelerinize de açığım.
0
nıkımneolsun
(25.05.21)
İtimat yogurt cok guzel. Ama zincir magazalarda yok galiba

Ya mahalle marketlerinde ya da kendi satis magazalarinda bulabilirsiniz
0
exlibris
(25.05.21)
Tire süt kooperatifi, foça yoğurdu.
0
orient blue
(25.05.21)
Dost tava yoğurt güzel. Tava yoğurtlar genel olarak kase yoğurtlardan daha iyi. Süzme yoğurtlar da denenebilir.
0
dissendium
(25.05.21)
yöresel olmakla beraber bulabilirseniz; güney tarafında yörükoğlu, ege tarafında foça yoğurdu.
0
surprise
(25.05.21)
itimat yoğurt çok güzeldir. istanbuldaysan internetten sipariş verebilirsin.
0
sutlu nescafe
(25.05.21)
İtimat yoğurt
Fehmi Öney nefis yoğurdu benim favorilerim

Umay’ı hiç duymadım
0
mey17
(25.05.21)
Silivri arslan yoğurt
0
intern in the house
(25.05.21)
İtimat'ı ben de duymuştum fakat istanbulda nereden alınıyor bilmiyorum onu da söyleyin bari deneyelim.
0
ananiyimioguz
(25.05.21)
çobankaya
0
stewie
(26.05.21)
Umayin tadi fena degil ama uretim yeri biraz acayip gozukuyordu.
0
passive aggressive
(26.05.21)
(10)

Pandemide otelde kalmak

sevenay
Sizce riskli değil mi?Mesafe ve hijyene dikkat ediyorum zaten diyip tatile çıkanların içi nasıl rahat ediyor? Kalacakları pansiyon/otel odasının hijyeninden nasıl emin olabiliyorlar? Bana dümdüz risk almak gibi geliyor.
Sizce riskli değil mi?
Mesafe ve hijyene dikkat ediyorum zaten diyip tatile çıkanların içi nasıl rahat ediyor? Kalacakları pansiyon/otel odasının hijyeninden nasıl emin olabiliyorlar? Bana dümdüz risk almak gibi geliyor.
0
sevenay
(24.05.21)
geçen 23 nisan'da gittim. odayı gelmeden bir kaç saat havalandırdılar. gider gitmez odadaki her şeyi, kapı kolları, koltuklar, elektrik düğmeleri, dolap yüzeyi, kulpları, telefon, komidin vs. domestos'un spreyiyle dezenfekte ettik. oda temizliğinden yedek havlu aldık onu da beklettik öyle kullandık. gelen insanlardan hes kodu alıyorlar. açık büfede yemeği seçiyorsun tabağını hazırlayıp veriyorlar. insanlar da genel olarak mesafeli. istersen evden yastık örtünü götür.
0
stewie
(24.05.21)
Herkes sizin kadar riskli bulmuyor, o yuzden gidiyorlar.

Otel odasinda nasil bir risk olabilir onu anlamadkm, normal temizlik yetmiyor mu? Yni normalde de temiz bir otelse yeterli benim icin. Komidinin ustunu yalamiyorum sonucta.
Benim icin riskli degil.
0
kuehles blondes
(24.05.21)
Yoo kaç kere kaldım bir şey olmadı. Hatta bir keresinde erken gittim, ufak bir pansiyon olmasına rağmen temizlikçi kadın spreyle dezenfekte ediyordu ortalığı.

Çoğu otel uyguluyordur. Ama sürekli ortak yerleri kullanacaksanız, o riskli olabilir işte ben odadan pek çıkmıyorum, kalabalığa girmiyorum.

Risk her yerde var. Evinden hiç çıkmayana da covid bulaşıyor. Bu demek değil ki saldım çayıra mevlam kayıra yaşayalım. Ama psikolojimi etkileyecek kadar da kapatamıyorum kendimi.
0
ananiyimioguz
(24.05.21)
Kuehles +1
0
sckxyss
(24.05.21)
Ben de tedirgindim aslında ama gider gitmez dokunabileceğimiz tüm noktaları kolonyaladım, dolap kulpları kumanda musluklar vs. Bir de yastık kılıfımı götürdğm evden ve havlumu, neyseki bir şey olmadan atlattık. Bir de karton bardak ve plastik çatal bıcak kullandım, 3-4 gün kaldım bir sıkıntı olmadı.
0
esinikaybetmiscorap.
(24.05.21)
Kendi havlumuzu, yastik kılıfı ve carsafimizi götürüp her yere durup durup dezenfektan sıkarak covid kapmadan donmustuk gecen yaz. Kalabalık otele gitmeye cesaret edemem herhalde ama doga ici sosyal mesafeli bungalow tarzı yerler beni tedirgin etmiyor.
0
passive aggressive
(24.05.21)
Ben baya kaldım nerdeyse her haftasonu. Daha ölmedim.
0
bigbadabum
(24.05.21)
Riskli, koronayi oteller yayiyor zaten ama para icin kimse buna ses cikaramiyor.

Odadan degil ortak alanlardan kapiyorlar.
Arkadaslarim hep tatilde kapti.

Bunu itiraf edebilen sadece demet akalin oldu
m.haberturk.com
0
divit
(24.05.21)
riskli tabii. bütün gün temizlik yapan görevliler o kan ter içinde odalarda tabii ki de maske takmıyorlar. misafir gelene kadar camlar kapalı olduğu için havalanmıyor da maalesef. insanlar cahil cesaretiyle gidiyor işte.

hiç otelden kapan duymuyorsun çünkü "otele gittim covid kapmak için üste para verdim" diyemiyor insanlar, çekiniyorlar takdir edersin ki :) herkes işten kapıyor bu mereti nasıl oluyorsa.
0
roket adam
(25.05.21)
Çok riskli. Çin işkencesi resmen otele gidip bi de oda kapı banyo vs temizleyecekler
Normal zamanda 5 yıldızlı oteller bile büyük ölçüde pis idi. Şu an bile bile lades demek olur
0
photo85
(25.05.21)
(9)

yulaf ezmesi

charlotte blanc
3 sorueti lilalif yulaf ezmesi 100 gram.bunu akşam saat 10 gibi 500 ml tam yağlı süt ün içine koyup sabah 8 gibi ısıtıp yesem nasıl olur ? bunu süte koyup buzdolabına mı kaldırmalıyım yoksa açıkda masada mı sütü çekmesini bekleyeyim ? siz yulaf ezmesini nasıl tüketiyorsunuz ?
3 soru

eti lilalif yulaf ezmesi 100 gram.

bunu akşam saat 10 gibi 500 ml tam yağlı süt ün içine koyup sabah 8 gibi ısıtıp yesem nasıl olur ?

bunu süte koyup buzdolabına mı kaldırmalıyım yoksa açıkda masada mı sütü çekmesini bekleyeyim ?

siz yulaf ezmesini nasıl tüketiyorsunuz ?
0
charlotte blanc
(09.04.21)
1) sütün içinde sabaha kadar lapa olur, ısıtma işlemini ocakta yapamazsınız, mikrodalgada ısınabilir belki.

2) süt hiçbir koşulda dışarda kalmamalı.

3) ben sıcak süt dökerek ya da soğuk süt ile blendr'da shake haline getirerek tüketiyorum.
0
a darkness coming
(09.04.21)
50 gr yulafı 200 ml su ile ocakta suyunu çekene kadar pişiriyorum. tabağa aldıktan sonra 1 ölçek protein tozu, 1 ölçek kreatin, 200 gr muz, 20 gr ceviz, 1 yemek kaşığı yer fıstığı ezmesi ile yiyorum.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(09.04.21)
Bir kasede yoğurtla karıştırıp hemen yiyorum. Karışıma bir miktar protein tozu koymak ayrı bir lezzet veriyor.
0
Mirket
(09.04.21)
Yoğurt varsa muz ekleyip anında yiyorum.
0
olaylar olaylar
(09.04.21)
bu tamamen damak zevkinize kalmış ben soğuk yiyemediğim için sabah yarım bardak yulafa üstünü geçecek kadar süt ilave edip pişiriyorum ama kaynatmıyorum hafif yumuşasa yeter bence. içine tarçın, kuru üzüm ve chia tohumu ekliyorum.
bazen muzla yiyorum gayet güzel oluyor.

soğuk severseniz aslında en sağlıklısıdır. dirençli nişasta oluşur hem bağırsaklar için de daha faydalıdır ama asla sütü koyup açıkta bekletmeyiniz dolapta bekletiniz. 500ml çok gibi geldi onun yerine bir bardak süt ile geceden dolaba koyup sabah da yarım bardak daha ilave edebilirsiniz. oranı kendinize göre artık belirlersiniz.

protein oranını arttırmak için protein tozu mantıklı ama ben tadını sevemedim =(
0
windymimas
(09.04.21)
100 gram yulafa 500 ml süt çok yahu? Üstünü yarım parmak geçecek kadar süt koysanız yeter.

Akşam sütün içine koyup, buzdolabında bekletip sabah soğuk soğuk yiyebilirsiniz. Yulaf sabaha kadar yumuşadığı için pişirmek gerekmiyor. "Overnight oats" denen şeyi icat etmiş olursunuz.

Ben sıcak süt hiç sevmediğim için aynen böyle geceden hazırlayıp tüketiyorum. İçine muz, çilek, tarçın falan da ekliyorum.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
100 grama yarım litre çok bence de. lapa kıvamına gelmez ki bence lapa yemek daha güzel. ben üzerini bir parmak geçecek kadar su+süt karışımı ile pişiriyorum. üzerine de de meyve(genelde muz) eskiden balla ya da tarçınla tatlandırmadan yiyemiyordum ama şu an onlara ihtiyaç duymuyorum. yeni favori yiyeceğim resmen.

www.eksiduyuru.com
hatta burada gömmüştüm ama sonra çoook sevdim.
0
elorelia
(09.04.21)
2 yemek kasigi yulafa yarim su bardagi su, 1 cay kasigi tarcin, yarim kucuk muz ve 1 ufalanmis cevizle pisiriyorum suyunu çekip yumusayana kadar, buzdolabina koyup katilasip soguyana kadar bekletiyorum sonra muzun kalanini ustune dograyip 1 tatli kasigi tahin ve 1 ceviz ekleyip yiyorum. Tatli olmasini istersem de 1 tatli kasigi keciboynuzu özü ya da pekmez ekliyorum.
0
passive aggressive
(09.04.21)
Ben yeri geliyor avuçlayıp çiğ halde de yiyorum. Bu tarz şeylerde pragmatik yaklaşmak lazım.
0
ruhen hastayim ben
(09.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.