Giriş
(2)

Alerji hk

die fetten jahre sind vorbei
Deriden ve kandan yapilan testte toza alerjim cikti. Genizde tikaniklik ve ciltte kizarma kabarma sikayeti ile gitmistim alerji doktoruna. 3 senedir cok ciddi kizarma sorunu vardi gobek bolgesinde. Simdi hafifledi. Bu hap olur da ise yarar ve tamamen bunu cozerse, omur boyu kullanmak mi gerekecek
Deriden ve kandan yapilan testte toza alerjim cikti. Genizde tikaniklik ve ciltte kizarma kabarma sikayeti ile gitmistim alerji doktoruna. 3 senedir cok ciddi kizarma sorunu vardi gobek bolgesinde. Simdi hafifledi. Bu hap olur da ise yarar ve tamamen bunu cozerse, omur boyu kullanmak mi gerekecek
0
die fetten jahre sind vorbei
(29.11.25)
alerjiye sebep olan şeyden uzaklaşmadıkça evet ilaç tek çare gibi oluyor.
0
oyokbuyoknevar
(29.11.25)
alerji tedavileri var. kardesim yaptirdi. oldukca basarili gecti. hafif bir alerji icin tercih eder misiniz o eziyeti bilemiyorum tabii.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
(12)

Sınav kağıdı- kaç puan vereyim

advest
Açık uçlu bir sınav yaptım ancak soruya verilen cevaba kaç puan vereceğimi bilmiyorum. Soru bakanlıktan geldi. Birlikte puanlayalım. Sınıf seviyesi:8Soru: çömlekçi hikayesi. Çocuk çömlekçide çalışıyor. İlk 1 ay yaptığı çömlekler çatlıyor. İşi bırakmayı düşünüyor. Ustası hangi hatalarını analiz et ve
Açık uçlu bir sınav yaptım ancak soruya verilen cevaba kaç puan vereceğimi bilmiyorum. Soru bakanlıktan geldi. Birlikte puanlayalım.

Sınıf seviyesi:8
Soru: çömlekçi hikayesi. Çocuk çömlekçide çalışıyor. İlk 1 ay yaptığı çömlekler çatlıyor. İşi bırakmayı düşünüyor. Ustası hangi hatalarını analiz et ve yeniden yap diyor. Çocuk da ısı miktarı, çamur miktarı ve boya dengesi analizi yapıyor ve sonunda düzgün çömlekler yapmayı başarıyor. En başta yaptığı bozuk çömlekleri de dükkanının en görünür yerine koyup altına “yolculuğumun ilk adımı” yazıyor.

Hikayenin ana düşüncesi nedir?

Bakanlık tarafından gönderilen cevap anahtarı: hatalarımızdan ders alırsak daha iyisine ulaşabiliriz. (Bu doğrultudaki cevaplar doğru kabul edilecektir.) (12p)


Kaç puan vereceğimi bilemediğim cevap:

Zorluklar karşısında yılmamalıyız.

(Hatalardan ders almak ile yılmamak ana fikir için aynı kabul edilmeli midir, arkadaşlar.)
0
advest
(10.11.25)
50 puan vermeni öneririm.
+1
tepedeki psychedelic adam
(10.11.25)
Bence gayet 12 lik cevap.
0
physcos physcos
(11.11.25)
iyi bir cevap değil gibi. 10üzerinden 6lık
0
kel aynak kusu
(11.11.25)
hatalardan ders almakla zorluklar karşısında yılmamak aynı şeyler değil.

birisi zorluklar karşısında yılmaz ama hatalarından ders almıyordur, aynı şeyi yapıp duruyordur. sonuç hep hüsran oluyordur.
+6
co2s2
(11.11.25)
Güzel cevap ama istenen cevapla aynı değil.
Ben olsam soruyu sınıfta çözerim, bu cevapla bakanlığın cevabının farkını sorarım ki çocuk haksızlığa uğradığını düşünmesin. Soruya da 9 veririm
+1
kisa
(11.11.25)
Aynı değil tabii ki. 7 olsun hadi.
0
sadakatsiz
(11.11.25)
12 ver gitsin uzaya mekik mi yolluyorsunuz sanki.
-2
hold the door
(11.11.25)
ortada bir zorluk yok. işin kuralına göre yapılması var. anafikirden epey uzaklaşılmış. şevkini de kırmayacak düşük de olmayan bir puan verilebilir.
0
ground
(11.11.25)
soruyu 8. sınıf öğrencisinin cevaplandırdığı düşünülürse bence 9
0
elorelia
(11.11.25)
Çok salakça bir soru ve bence çocuğun verdiği cevap bakanlığın istediği cevaptan daha mantıklı.

Hatalardan ders almak bu paragrafta yok. Zorluk karşısında yılmamak daha çok çıkıyor paragrafta. Yeni bir işe başlamak=zorluk, pes etmeyip devam etmek=yılmamak. Acemilik döneminde yaptığı şeyler hata değil öğrenme süreci.
+1
nundu
(11.11.25)
Hatalardan ders almak ile yılmamak aynı şey değil. Ustası çocuğa yaptığın hatayı analiz et, nerde yanlış yaptığını bul demiş, çocuk da öyle yaparak sorunu çözmüş. Bunu yapmadan aynı hataları tekrar etseydi, yılmamış olacaktı ama hep başarısız olmaya devam edecekti. Hikaye hatalardan ders çıkarmayı anlatıyor, bu net, ama belki daha iyi yazılabilirdi. Bence en çok %50 puan verilir hatta ben daha az verirdim. Çocuğun gelecekteki hayatını biçimlendirecek çok önemli bir konu çünkü.
0
mikro patlama
(11.11.25)
bir sürü açık uçlu soru eğitimi alan biri olarak öğrenci ''hata'' kısmını yakalayamamış diyorum. mesela atletizmde bir yarışma vardır, katılırsın, kazanamazsın ama hata yaptığın için değil. yarış zor olduğu için. yani her zorlukta bizim hatamız yoktur. 12 tam puansa 10 verilebilir. ama ben tam puan verirdim benim notum bol:)
0
oyokbuyoknevar
(11.11.25)
(53)

eşimin yeğeninin her hafta sonu bizde kalması sorunsalı

matilda
merhaba, bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var. özetle: eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı. bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü
merhaba,
bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var.

özetle:
eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı.
bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü okula dönmesiydi. çocuk da sizi her hafta rahatsız etmek istemiyorum, hem de çok uzak vs diyordu.
ben 2-3 haftada bir kalmasına da çok sıcak bakmıyordum ama yapacak bir şey yok moduna girmiştim.
şimdi okuldan öyle kafanıza göre evci iznine çıkmak yok. ya her hafta evci çıkacaksınız ya hiç çıkmayacaksınız denilmiş. çocuk da eşimi aramış amca okul böyle diyor ne yapayım diye o da gelme diyememiş. yani özetle çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda ama bunu eşim de ben de kesinlikle diyemiyoruz.
buraya bir dipnot düşeyim: eşimin anne ve babası istanbul'da yaşıyordu. memleketlerine taşındılar. onların taşındığı eve biz geçtik yani eşimin anne-babasının evinde oturuyoruz. kira da ödemiyoruz. başka evleri var kirada onun kirasını da eşimin abisi alacak yıl sonundan sonra.
dün bayağı kavga gürültü oldu evde. çünkü ikimiz de çalışıyoruz. ben haftada 2 gün evden, 3 gün ofisten çalışıyorum ama 3 gün çalıştığım günlerde 2 saat işe gidiş, 2 saat eve dönüş sürüyor. 6'da çıksam 8'de evde anca oluyorum. bir tek hafta sonum var. cumartesi zaten temizlikle geçiyor. cumartesi akşamları eşimle vakit geçirmek istiyorum. pazar da yine ıvır zıvır işler oluyor ya da nadiren dışarı çıkıyoruz bi etkinlik vs olursa.
yeğeni bize gelirse cumartesi sabahı eşim evde olmuyor ve ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp. pazar günü de benzer durum var zaten askeri okulda olduğu için alışmış sabahın köründe kalkıyor. geçen pazar mesela 3'e kadar evde oturdu. 6'da okula girmesi gerektiği için 3'te çıktı.
benim artık cuma- cumartesi akşamları eşimle oturup film/dizi izleme ve vakit geçirme gibi bir olayım kesinlikle kalmadı. çünkü bu çocuk cuma akşam yemeği vaktinde gelecek ve bizle oturacak sohbet falan etmek istiyor. cumartesi gündüz çıkar gider ama akşam yine öyle. pazar da ya kahvaltıdan sonra biraz oturur ya da gider bilmiyorum 2 günüm çöp olduktan sonra pazar yarım günü düşünemiyorum artık.
dün eşime ya bu işe bi çare bul ya da bu iş boşanmaya kadar gider dedim. çünkü bu çocuk tam 5 sene okuyacak bu okulda. gidebileceği başka bir yer yok. olsa da yasak.
o da ailesiyle arasını bozmadan bir yöntem düşünüyor ama bulamadık.
makul şekilde abine anlat, bizim bi hafta sonumuz var. mümkün olduğunca evi otel gibi kullansın vs gibi çocuğunu uyarsın gibi bir yöntem geldi aklıma ama ne kadar etkili olur, nasıl bir tepki gelir bilmiyorum.
eşimi seviyorum ve bu nedenden ayrılmak istemiyorum ama ben sorumluluk almamak için çocuk bile yapmıyorum ve hayatımda 4-5 kere gördüğüm bi çocuğa da zaten tek dinlenme alanım olan hafta sonumu 5 sene feda etmek istemiyorum. üstelik bu çocuk bizde kalırsa benim evimde yatılı misafir de kalamaz her türlü tüm konforumu ve düzenimi bozuyor.
bu konuyla ilgili ailesini, abisini ve yeğenini de incitmeden nasıl bir konuşma yapılabilir. fikirlerinize gerçekten çok ihtiyacım var.

bunu kimse kabul etmez dedim eşime. çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek dedim. siz böyle bir şeyi kabul eder miydiniz bunu da kendisine okutmak için bunu da sorayım.

teşekkür ederim.
-1
matilda
(10.11.25)
Hoş bi düzen değil bu öncelikle ama bunu 5 sene sürdüreceğini düşünmüyorum, ilk sene çok sık olur fakat şehre alışıp kendi arkadaş ortamını kurunca size fazla uğramaz

Eşin öncelikle sana karşı sorumlu orası sizin eviniz. Senin durumunu anlayıp seni buna hiç dahil etmeden aile ve çocukla çözmeli. Başta dediğim gibi çocuk şehre alışıp ortamını kurana kadar 2-3 ay anlaşma yapabilirsiniz belki
+2
grimavi
(10.11.25)
@grimavi ben de öyle düşünüyordum alışınca sürekli gelmez ama okul ya her hafta evci çıkarsınız ya hiç izin vermeyiz demiş. mesele de bu zaten.
0
🌸matilda
(10.11.25)
kesinlikle mantıklı değil. bir sene bile bu şekilde yaşanmaz. çocuğun ailesi nasıl buna tamam diyebiliyor anlayamadım. okulun ya hep hiç demesi de saçma. bizim okulda da yurt var ama öyle bir durum yok. istedikleri hafta sonu kalıyorlar. okulla da görüşülebilir tabii ki ama çocuğun ailesinin rahatlığı çok ilginç.
+1
oyokbuyoknevar
(10.11.25)
haklısınız. her hafta sonu olmaz yani. ayda 1 olsa neyse. çocuk evci çıkmak zorunda değil. yatsın okulunda. ya da babası diğer evi boşalttırsın yerleştirsin çocuğu. bir şeyler kırılıp dökülecek artık pek çareniz kalmamış. sen çocuğun annesiyle konuş önce eşin utanıyorsa.
0
archmeister8
(10.11.25)
Kocaman insan ya kendisinin ya da ailesinin bunun ne kadar saçma olacağını düşünmesi gerekirdi.
Şimdi eşiniz abisine sizin dediğiniz cümleyi söylediği an ne olacak biliyor musunuz olay büyüyecek vay sen benim oğlumu istemiyorsunlara gelecek ve çocuk bir şekilde durumu düzeltip izne çıkmamaya karar verecek.
Her şekilde arada gerginlik çıkacak bu yüzden bence gerginlik nasılsa çıkacak diye düşünüp dürüst bir şekilde ben böyle dedim ama bizim yaşam biçimimiz bu uygun olmaz sanki gibi konuşsun abisiyle.
Ben olsam böyle yapardım.

Çok zor durum bunu daha önce okuduğumda da çok üzülmüştüm adınıza. Umarım en az hasarla atlatırsınız bu süreci :/
0
mutekebbir
(10.11.25)
eşiniz kendi anne babasıyla konuşacak, bunun normal bi şey olmadığını söyleyecek. onlar da çocuğun anne babasına büyükleri olarak bunun normal olmadığını söyleyecek. böylelikle kimse birbirine kötü olmayacak. en makul yol bu ama bazı ailelerde kimse birbirine bir şey söyleyemiyor. o durumda eşiniz açık açık konuşacak.
+2
la mort heureuse
(10.11.25)
Akrabalar arasında yüze gelememek ve böyle şeyleri kabul etmek kötü ama bu 5 sene sürdürülebilir bir şey değil tabii ki, ha arkadaşların dediği gibi ilk seneden sonra böyle bir yoğunluk olmaz ama olacak gibiyse de çıkmasın evci kendi rahat edecek diye sizin rahatınızı bozmaya hakkı yok.
0
kizil karga
(10.11.25)
benim kabul etmeme gerek kalmadan eşim zaten böyle bi teklifle gelmezdi. mantıklı da değil zaten.
yani bu işin oluru şöyledir. ya 4-5 aylık bi süreçtir hadi her hafta gelsin dersin ya da 5 senelik bi süreçse ayda bir hafta sonu anca olabilir. başka türlü kesinlikle oluru yok.
-1
elorelia
(10.11.25)
İstanbul'da kalacak yeri olmayan öğrenciler 5 yıl boyunca hafta sonu okuldan çıkamıyor mu? Hapishane mi orası? Ben mi yanlış anlıyorum?
Hadi, başka yerde kalamıyor olsun. Hafta sonu gündüzleri çıkıp akşam dönebiliyor olması gerekir ya. Saçma geldi bana.
+2
auroraaurora
(10.11.25)
çıkabiliyor aslında. cumartesi sabah çıkıp akşam 6'da okulda olması lazım. pazar da öyle. iki gün de çıkabiliyor. seneye giriş saati akşam 10 olacakmış ilk sene diye böyleymiş.
ama işte ya evci çıkacaksın her hafta ya da hiç çıkmayacaksın sadece böyle cumartesi 6'ya, pazar 6'ya kadar 2 gün çıkacaksın demişler.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
O zaman okulda kalacak, kimse de kusura bakmayacak. Evlatlık mı aldınız?
Ben kesinlikle kabul etmezdim. Evde kira vermeden oturma bahsi açılırsa da neyse bedeli ödeyeyim deyin. Alırlarsa o da onların ayıbı olsun.
+5
auroraaurora
(10.11.25)
Çocuk zaten kalmasın ok da sizde vay eşimle vakit geçirmek istiyorum diye ortalıkta anlatmayın bunu çünkü inandırıcı değil. Acınası da duruyor bir yandan.

Açık açık ben böyle tanımadığım birisiyle haftasonu iki gün geçirmek istemiyorum diyin geçin. Bir de boşanmayı söz konusu etmek fırsat bulmuşsunuz gibi görünüyor.
-14
artıküyeolmakistiyorum
(10.11.25)
@matilda, nasıl söylerseniz söyleyin, kim söylerse söylesin, bu konunun sonunda mutlaka aile arasında gerginlik, küskünlük, tartışma vb. çıkacak. iki yetişkin olarak kendi sınırlarınıza saygı duyulmasını sağlamak için bunları göze alıp bu konuşmayı yapmak zorundasınız. bunu da eşiniz yapmalı, siz değil.

bu kadar izahat vermenize de, kendinizi haklı çıkarmaya çalışmanıza da gerek yok hiç kimseye karşı zira siz her türlü haklısınız zaten. çocukla gerektikçe ilgilenmek, göz kulak olmak başka, tamamen hafta sonları sizin evinize yerleşmesi bambaşka. bütün aile üyeleri de bal gibi biliyor bu durumun ne kadar "uygunsuz" olduğunu ama herkes salağa yatıyor bir şekilde zoraki de olsa kabul ettireceklerini bildikleri için. bu da muhtemelen eşinizin bu konuda net dur(a)mamasından kaynaklanıyor. önce o resti çekecek, konuyu da eşimle film izleme, uyuma vb. şeklinde yumuşatmaya çalışmayacak. lap diye ben evli barklı adamım, karımla canım isterse salonda koltukta seks yapıcam, canım isteyecek inleye inleye boşalcam, birlikte duşa gircem, genç sağlıklı çiftiz, evde yetişkin bir erkek çocuğu hanginize mantıklı geliyor, siyeeeaahh diye masaya yumruğunu vuracak. sizi arada bırakmaması da çok çok önemli.
+4
Phoebe
(10.11.25)
öncelikle bence bu egoistlik. aile olmak böyle birşey değil. tabiki kendi konforunu düşünmek senin hakkın ama eşinin de bir ailesi var. ileride annesi babası hasta olsa sizde kalmak zorunda olsa ona da aynı arızayı çıkartacaksın demekki. ayrıca empati yapsan ve aynı durumda sen olsan eşin istemeze ne yapardın.

çocuk tarafına gelince millet haklı bir süre sonra size gelmez bile arkadaşlarıyla dışarda vakit geçiririr. yada gündüz çıkıp akşam saati dolmadan geri dönsün. evci çıkmasına gerek yok.

sen bence boşan bu evlilik sürmez bu bencillikle. ayrıca benim eşim senin gibi rest çekecek direk avukata gönderirdim.
-23
gercekdunya
(10.11.25)
Ben şunu net anlayamadım. Diyelim ki hiç evci çıkmamaya karar verdi. Yine her haftasonu belli bir saate kadar dışarı çıkma hakkı olacak mı
Mesela her cumartesi saat 6 ya kadar izni var gibi mi?

Bunun dışında diyelim hiç cikamayacak tabii ki çok iyi bir seçenek olmayabilir ama bile isteye tercih edilmiş bir şehir,.okul. sokakta kalmayacak bu çocuk nihayetinde. Belki aktarılan kadar katı kurallar yoktur ya da belki göz korkutmak için çok katı konusulmus olabilir.

Gerçi askeri okul katıdır muhtemelen ama dediğim gibi evci çıkmamak da bir seçenek, öyle kalacak bir sürü arkadaşı da olacaktır.

Gerçekten zor bir durum ama siz sonuna kadar haklısınız bence.
+1
egerbiryolcu
(10.11.25)
tabii ki evci çıkmazsa izni var.
ya evci çıkacaksınız ya da sadece askerlikteki gibi çarşı izni gibi ama 2 gün çıkabilirsiniz. birinden birini seçin gibi bi konuşma yapmışlar.
yeni oldukları için belki göz korkutma amaçlı yapılmış bir konuşma da olabilir sonuçta herkesin evci kaldığı ev kendi ailesine ait değil insanların işleri, başka misafirleri de olabilir. evci kaldıkları kişileri de düşünmeleri gerekir bence.
+1
🌸matilda
(10.11.25)
işte aslında yazdığınız cevabın içinde gizli olay: zorunda kalmak.
burada bu çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda değil. zorunluluk olsa zaten bir şey diyemem. bu çocuk istanbul'da değil de konya'da bu durumu yaşasaydı kime gidecekti gidecek yer de yok. ama hastalık durumu dediğiniz zorunlu bir durum öyle bir durumda tabii ki bakılır.

"direk" avukata göndersin napayım çekmek zorunda değilim kimsenin çocuğunu. bu seçeneği de sundum ama kabul etmiyor.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
eğer çocuğun babası eşinize, siz benim çocuğumu istemiyorsunuz diye filan hayıflanırsa eşiniz de desin ki; ben zaten çocuk sorumluğunu üstlenmek istemediğim için kendim çocuk yapmıyorum.

gereksiz ajitasyonlara gerek yok.
+3
since1907
(10.11.25)
Türkiye'de büyük aile yapısı kuralları hala geçerli. Sen mesela boşanmayı aklına getirmişsin. Boşansan normali baba evine dönmendir. O durumda küçük kardeşinin vay sen niye geldin, ben sorumluluk almamak için hatta bir haftasonum vardı deme lüksüne sahip değil.
Yine büyük aile yapısının bir özelliği olarak baba evinde ücretsiz oturulabilir. Babanın çıkın ben kiraya vereceğim, kirayı da biriktirip ahir ömrümde bir maldivler tatili planlıyorum. diyemiyor, diyemez.
Yine mesela, kardeşlerden birinin depremde evi yıkılsa, veya şizofreni teşhisiyle eşi terketse, sığınacağı yer kardeş evidir.
Anne babadan biri vefat edip, diğeri elden ayaktan düşmeye başlasa olacak olan yine aynıdır.
Yani başınıza bir durum gelmiş. Aklına da gelmiş madem, uygula. Boşa adamı. Ya da eşin gitsin Abisine, Matilda iyi kız, inan sesini çıkarmış değil ama, ben mahcubiyet duyuyorum. Biz sorumluluğundan kaçınıp çocuk yapmama kararı almışken, kendimi karıma eksikli hissediyorum. Çocuğun evciliğini iptal edelim de ayda bir falan geçici evci yapalım. Olmaz mı? cinsinden bir şeylerle vaziyeti idare etsin.
Ama ben bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Şahsi fikrim bu.
-5
Mirket
(10.11.25)
@matilda, hastalık vb. bir durumda böyle bir reaksiyonunuz olmazdı zaten, hiç sanmıyorum. dediğiniz gibi emrivaki yapılması, sizin iradenize ve yaşam alanınıza saygı duyulmaması söz konusu.

elbette boşanmak böyle bir nedenle olmamalı ama şayet siz eşinizin böyle durumlarda hiç bir zaman sınır çizemediğini düşünüyorsanız ve bu bardağı taşıran son damla olduysa, çift terapisi düşünebilirsiniz. zira bu durumda konu o çocuk değil, eşinizin çekirdek ailenizle ilgili hiç sınır çizememesi oluyor.
0
Phoebe
(10.11.25)
Çocuk evci çıkmak zorunda değil ki. Haftasonu kalsın okulunda, gezmeye çıksın dönsün. niye dışarda yatıya kalmak zorundaymış? İlle çıkacaksa adres olarak sizi göstersinler gitsin nerde kalıyorsa kalsın. ne biçim genç erkek bu gelip sizde kalıyor çocuk gibi

Sorun eşinizde. O neden rahatsız olmuyor mesela sizinle baş başa vakit geçiremeyecek olmaktan. Çocuk geldikçe siz dışarı çıkın kafanıza göre kocanız ağırlasın madem öyle istiyor. Boşanma ya da eşinizle kötü olma meselesi yeğeninin her hafta gelip sizde kalmasından ziyade eşinizin ailesine karşı sınır koyamayan ve sizi öncelik yapmamış biri olmasıyla alakalı.
+5
dfn4
(10.11.25)
işin sarpa sarması dipnotta belirttiğiniz sebepten evin size ait olmamasından kaynaklı. kira verip vermemenizin pek önemi yok. birisi işin nereye varacağını düşünmeden laf arasında bizim istanbulda ev var orda kalır sizin oğlan demiştir, diğeri de oğlum x amcanlarda kalırsın demiştir. 3. kişilerin 1.kişiler adına plan yapması...

çocuk burada en masum olan kişi. zira ailesinin kendisine söylediğini yapıyor. kendi adına karar vermeyi öğrenene kadar da böyle olacak. ama 5 yıl boyunca her haftasonu bizde kalacak "korkunuz" endişeniz bence yersiz. belki 1 sene sonra "amca sağol ben artık okulda kalmak istiyorum" diyebilir.
bence askeri okul kurallarını bir de kendiniz gidin sorun, öğrenin. mesela ben bilmediğim için soruyorum, evci çıkmadan, yani hafta sonu da okulda kalmaya devam ederek gün içinde dışarıya çıkılamıyor mu? örneğin duş almaya, çamaşır yıkamaya, kahvaltıya/öğlen yemeğine gelip akşam saatinde de okula geri dönülemiyor mu? ya da size evci izni diye çocuğun aktardığı şey gerçekten her hafta sonu evde konaklama zorunluluğu mu, yoksa izne çıkarsam bu adreste beni bulabilirsiniz beyanı mı? mesela planlı bir şekilde her ay başında bu ay sadece 1/2/3 hafta sonu eve çıkacağım, hava soğuk hiç çıkmayacağım gibi bir tercih belirtilebiliyor mu? ya da 6 ay sonra bu beyandan cayılamıyor mu?
kısacası çocuğu kırmadan kafanızdaki soruların cevaplarını ilk ağızdan yetkili birinden öğrenip 3.kişi olan aileleri karıştırmadan çocukla oturup konuşarak beraber bir çözüm üretin. 3.kişiler dilediklerini söyleyebilirler de önemli olan 1.kişilerin ne istediği.

söylemeden duramayacağım :) "bunu kimse kabul etmez", "çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek" gibi söylemler bana manasız geliyor. zira herkesin aile-akraba ilişkisi bir değil. bu davranışınızı eleştirip, sizi kötüleyecek de bir sürü insan bulunur. siz belirttiğiniz sebeplerden ötürü bu duruma karşısınız. bu kadar. sorduğunuz 10 kişiden 9'u aksi yönde fikir belirtse, siz düşüncenizden/kararınızdan vazgeçecek misiniz?

son olarak sorunsalınıza çözüm önerisi: boşanmak yerine her hafta sonu evi çocuğa bırakıp otelde konaklayın :)
-1
tnz
(10.11.25)
dfn4 +1

ayda 1 bile kabul edilebilecek bir şey değil. çok can sıkıcı. eşinizin ciddi ciddi konuşması lazım. buna da alınacaklarsa alınsınlar. her hafta sonu misafirlik olur mu ya öyle? böyle saçma bir şey olabilir mi? sizin bir hafta sonunuz var. çocuğun yanında mı sevişeceksiniz? belki tatil planı yapmanız gerekecek belki bir işiniz çıkacak yapamayacaksınız. kimse kabul etmez böyle bir şeyi.

ben olsam eşim diyemiyorsa gider ben söylerim. hiç çekinmem utanmam, düşüncesiz ana babası utansın. direkt derim: "biz her hafta sonu müsait değiliz, kalabalığı sevmiyorum bu yüzden çocuk bile istemiyorum (ben de gerçekten istemiyorum bu arada) benim her hafta sonu bir çocukla ilgilenecek vaktim ve enerjim yok, tüm hata çalışıyorum, hafta sonu da evde yalnız kalmak, sessiz takılmak istiyorum. evde genç bir erkek çocuğu varken rahatça giyinemiyorum bile. lütfen başka bir çözüm bulun. ben bunu kabul edemem."

aynen bu şekilde söyleyin. küserlerse küssünler. hiçbir şekilde ayda 1 yok otel gibi bilmem ne kabul etmeyin. çünkü zaman geçtikçe ayda 1 de batacak. vallahi evliliğiniz biter. ben olsam ben de boşarım.

çocuğun durumunu, ahını vahını yazığını siz düşünmek dertlenmek zorunda değilsiniz. onu dünyaya getiren anne babası düşünsün. doğururken size mi sordular. neden ilgilenmek zorunda olasınız ki? kocanız da pısırık anneci aileci biri galiba. aile içinde saygı gören sesi çıkan sözü dinlenen biri değil gibi duruyor. bunu söylemenin bir yolunu nasıl bulamaz? katlasın 4 yıl okulda takılsın. benim lise arkadaşlarım da o şekilde okuldaki yurtta 4 yıl kaldılar, bir şey olmadı.

hem bir çocuğun sorumluluğunu almak kolay değil. o çocuğa sizin evde bir şey olsa anne babası gelir sizi suçlar. ergen deli dolu erkek çocuğunun ne yapacağı belli olmaz. ergenlik ihtiyaçlarını falan da sizdeyken evde karşılayacak olma ihtimali bile çok rahatsız edici. yok sevgilimi getirebilir miyim diyecek, yok kankasını getirecek, yok onlara gidecek gecenin köründe eve gelecek sizi uyutmayacak... ergenin derdi bitmez ki.

evde sütyensiz ve şortla, dantelli gecelikle ya da çıplak falan gezemeyeceksiniz, hafta sonu pinekliğini yapamayacaksınız. bu ne biçim bir hayata dönüşecek...

ay valla evlenmeme isteğime +1 sebep eklendi bu olayla. akrabayla uğraşmak rezilliktir.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
tnz adlı duyurucunun yazdıkları komedi... anne babasının sorgulaması, öğrenmesi, düşünmesi, ayarlaması gereken o şeyleri siz yapmak zorunda değilsiniz. o çocuğun adını ve yaşını bile bilmek zorunda değilsiniz. ne münasebet ya. çocuk bakmak istesek doğururuz.

çözüm önerisi de her hafta otel masrafı olmuş. :D evlenilmemesi gereken kişi modelini görmüş olduk.

gercekdunya nın yazdığı yazı ise troll olabilir veya klasik anacı erkek modeli uzak durulması gerekenlerden. ciddiye alınmaması gereken bir yazı. hatta kişiyi engelleme kararı aldım şu an çünkü baya rage bait yapan bir troll bence.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
Oğlum İstanbul'da yatılı lise öğrencisi, abim de İstanbul'da yaşıyor. Hatta birbirine bayağı yakınlar, otobüsle bile max 30 dk ama oğluma ilk tembihlediğim şey "amcan seni arayıp haftasonu için davet etmedikçe sakın gitme oğlum" oldu. Abimle de aramız çok iyidir ama ne kadar yeğen de olsa aile dışından biri ve sürekli, onu da geçtim zorunlu misafirlik çok hoş karşılanmaz. sizi çok iyi anlıyorum. bunu eşinizin abisi ile görüşmesi, uygun bir dille izah etmesi gerek. Fakat "iş boşanmaya kadar gider" tepkiniz biraz fazla. Boşanma lafını bu kadar kolay dillendirmemek lazım. yaydan çıkmış ok gibi birşey bu, bi kere boşanma kozunu ortaya sürdüğünüz zaman hep sizin de eşinizin de aklında boşanma opsiyonu olacak. başka konularda da olsa tüm tartışmalarınızda lafın sonu boşanmaya gidecek. evliliğinizi çok yıpratır. naçizane tavsiyemdir bu da, anlayışla karşılayacağınızı umarak..
+12
faberkastelli
(10.11.25)
hala üstten üstten konuşuyorsunuz ama. çocuk yabancı biri değil, kimsenin çocuğu hiç değil. eşinizin öz yeğeni. sizin aileye bakışınız farklı olabilir eşinizin bakışı farklı olabilir. ortak bir noktada değilseniz anlaşabilmeniz zaten mümkün değil.

ayrıca evlilik böyle bir şey değil. bana göre sevgi saygı ve özveri gerektirir. bırak çocuk 2-3 ay kalsın hemen arızaya bağlama sonra zaten kendi bir yol bulacaktır. olmadı siz bir yol bulursunuz oraya yönlendirirsiniz. sizin adresi yazdırdı diye sizde kalması gerekmiyor zaten. yada gece askerler gelip evi yoklamayacak.

yine söylüyorum boşanmak en güzel çare. çünkü sizin bu tavrınızla, şimdi yapmazsanız ilerde daha büyük sorunlar yaşayacaksınız.
0
gercekdunya
(10.11.25)
Kabul etmem. Erkeğim. Bu çocuk aç değil, açıkta değil. Okulu herhangi bir evden daha iyidir. Havuzu, spor salonu, kütüphanesi vardır. Bir de İstanbul. Köyden gelen insan her yeri öğreniyor, askerî okulda okuyan çocuk çıksın gezsin. Ben de askerlik yaptım 6 ay. Haftada 1 gün çıkarsın, alışveriş yaparsın, yemek yersin, kafa dağıtırsın. Evde oturmak neymiş saatlerce. Sıkıntı eşinde. Niye her şeye tamam diyor. Kurtulmak için şans doğmuş. Onu da kabul etmiş.
+2
arbre
(10.11.25)
Ajite etmeye gerek yok, hastalık ayrı bu durum ayrı. Kimse kimsenin konfor alanını bozmamalı. Bunu önce çocuğun ailesi düşünebilmeli. Çocuk genç daha, ailesi bile akıl edemiyorken ondan beklemek olmaz zaten. Ailesi akıl etmiyor mu? O zaman yapacak bir şey yok, eşiniz güzelce konuşacak. Ben de şahsen kabul etmezdim, benim öz yeğenim olması da durumu değiştirmezdi. Çalışıyor, yoruluyor ve dinlenmek istiyoruz. Kısa bir süre olsa diş sıkılıp idare edilebilir ancak 5 sene çok uzun bir süre. Çocuk ortam yapar demişler ama garantisi olan bir durum değil bu. Eşiniz konuşacak, başka çıkar bir yol yok. Gerekirse evliliğimde sorun yaşamak istemiyorum diyecek.
+4
huzurlarinizda huzursuzluk
(10.11.25)
daha önceki duyurunuza da yazmıştım. biraz karikatürize edeyim. 1940 larda yaşasaydık, yeğen de köyünden tahta bavulu ile büyükşehire okumaya gelseydi o dönemin sosyal gerçekliğinde normal olabilirdi ama 2025 yılında bu normal ve sağlıklı değil.

olması gereken şu; çocuğun hafta sonu sabahtan akşama kadar izinli olduğu günlerde devamlılık arz etmeyecek şekilde günübirlik ziyaretler yapması daha seyrek olmakla beraber başlarda alışma sürecinde eğer olanak var ise cumartesi gecesi sizin evinizde yatıya kalması, zamanla bunun da ayda yılda bir seviyesine inmesi.

2025 yılındayız. insanlar çalışma hayatının yoğunluğundan dolayı (hele ki 8-5 çalışan memur vs değiller ise) kendi evinde bile yeterli vakit geçiremezken, aç açıkta olmayan birinin evin 3.kişisi düzeyinde rutin olarak dahil olması hiç doğru değil.

her şeyden önce çocuğun anne babasının oğlum, amcam yengen ısrarla davet etmediği sürece yatıya kalma, ev insanların mahremidir. amcan seni ne kadar sevse de sen rahatsızlık verme demesi gerekirdi. çocuk çok gamsız bir tip değilse, başkasının evinde yatıya kalmaktan (evet, aksi yönde cevap verenlerin bilmesi gereken nokta bu, insanın ana baba evi dışındaki her yer, amcasının evi de olsa başkasının evidir.)

burada durumu çetrefilli hale getiren bir nokta çocuğun anne babasının tavrı. diğer bir nokta bence dede/babanne kaynaklı. onların evinde oturduğunuz için benin öngörüm büyükanne/büyükbaba eşinizin kardeşine aaa ne güzel işte, ''bizim'' evde kalır hafta sonları çocuk rahat eder zihniyetiyle yaklaşıyor. yani ''bizim'' kelimesini kullanmasalar dahi düşünce yapıları bu şekilde muhtemelen, bu iki durumun üstüne eşinizin de aman abimle, anamla, babamla kötü olmayayım diye düşünüp sınır çizememesi durumu işin içinden çıkılmaz hale getiriyor.

eşinizin diyeceği şu, abi, anne, baba ''yeğenim tabii ki bizim canımız her sorunu, sıkıntısı ile ilgilenmek amcası olarak yalnız olmadığını hissettirmek benim görevim, bizim de bir aile düzenimiz var, hafta sonları da gelsin ama devamlı yatıya kalırsa kendi de rahatsız olur'' gibisinden derdini anlatan ama karşı tarafı da üzmeyen minvalde konuşma yapması. ama muhtemelen bir noktadan sonra büyük bir çatışma çıkacak, küslük olacak gibi hissediyorum.
+4
wilhelmwasmuss
(10.11.25)
bunu o yaştaki bir çocuk düşünemez. toplumumuz da mahalle baskısı halen geçerli. ben kendim bu durumu yaşasam kabul etmem. siz de istemiyorsanız kabul etmeyin. kendinizi çok net açıklamışsınız ki eşinizin muhattap olacağı kişiler sizin bilinç seviyenizin altında. bizim toplumumuzda halen çocuk yapmamak, anaya babaya sınır çizmek abes görülüyor. aman toplum ne der baskısı var. ne derse desin ya sene 2025.
yatılı okula gönderen ana baba da çocuğunu hafta sonunu düşünsün.
+2
mikahakkinen
(10.11.25)
olay fazla büyümüş gibi. mantık geri plana atılıp duygusal tepkiler verilmesin.
boşanma gibi laflar çok tehlikeli. dilinizin ucunda olmasın.
5 yıl boyunca çocuk hep bizde kalacak diye düşünmeyin, bu nereden çıktı. eşinize biraz zaman tanıyın o da abisine, çocuğun ailesine der.

daha ilk senesi, belki arkadaşları yok, nereye gideceğini bilmiyor, zamanla yapacak şeyler bulur arkadaşlar bulur.

rahatsızlığınız anlaşılır. hiç yadırgamıyorum bunu. haklısınız. ama bu konuda eşinizin fazla üstüne gidip de arada bırakmayın onu.

bir iki defa geldi misafirdi, artık her hafta geliyorsa misafirden saymam ben onu.
cumartesi sabah geldi ben uyuyamam, erkek kalkmam lazım çünkü ayıp gibi şeyleri pek düşünmezdim. siz bakın keyfinize, yapın planınızı olduğu kadar.
hem böylece belki çocuk da vazgeçer evci çıkmaktan.
+1
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bence nasılsa kötü olacaksınız en baştan kötü olayım reddedeyim mantıgı yanlış.

Eşiniz buna zaten tamam dememesi lazım ama sizin yerinizde olsam bir kaç hafta gelsin sonra olmuyor diye eşinizle konuşmak olurdu.
+1
liberal
(10.11.25)
ben ya her haftasonu bir akraba, arkadas, gun daveti yapardim ya da cocuk geldiginde toplanip giderdim.
0
Coma
(10.11.25)
yukarda akli basinda olanlar yazmis zaten, hocam normal degil. ilk basta esinizin karsi cikmasi lazimdi o gercekten cok enteresan. burada normal karsilayanlar da aileden boyle gormustur ve zaten cocukluktan itibaren buyuk aile herkes ic ice yasiyordur. bugun geldigimiz sehir yasaminda bahsettiginiz seyin normal karsilanmasi mumkun degil.
anlamadigim bir durum, esiniz neden cumartesi sabahlari cocuk geldiginde evde olmuyor? cocuk gelmezse evde mi oluyor? o kismi anlamadim.
once aileyle sonra da okulla konusacaksiniz, bunun tek mantikli oluru cocuk sizde kalmayacak, aksamlari yurduna donece, arada bir siz yemege davet edeceksiniz.
okulun 5 yil taahhut almasi mumkun degil, muhtemelen yillik hatta belki donemlik soruluyordur. kaldi ki bir kere cocuk evci cikacagim dedi diye kararin degismemesi mumkun degil, diyelim ki siz sehir disina tasindiniz, ne olacak cocuk evci cikacagim dedi diye okul kabul etmeyecek mi karardan donulmesini. dolayisiyla hala karar degistirebilirsiniz ki saglikli olan budur.

ben cocugun ilk zamanlar gelip sonra gelmeyecegine inanmiyorum. gelecek, kiyafetlerini getirecek, ev yemegi yemek isteyecek vs.

eger bu durum degismezse, esinizle bunun icin aranizi bozmanizi ve bosanma lafinizi agziniza pelesenk etmenizi tavsiye etmiyorum. siz bir takimsiniz, birbirinize karsi degil, karsilastiginiz gucluklere karsi birlikte durmak zorundasiniz. bu durum degismezse, sizin yerinizde olsam hic oyle sabah kahvalti hazirlayim, erken kalkayim, cocukla oturayim derdine dusmem.

bu arada cocugu suclamak da dogru degil, bu cocuk muhtemelen 17/18 yasinda bisi, akli basi ne olsun ki daha, ailesi ne diyorsa onu yapiyordur.

bol sans diliyorum. esiniz ailesiyle konusacak, gerekirse kotu olacak. yani o nasil bir performans bekliyor ki sizden acaba hic hayir dememis cok enteresan.
0
kassiopeia
(10.11.25)
Sorun ne ben anlamadim. Ayip olur diye erken kalkmak mi koca ile dizi izleyememek mi? Erken kalkmamak yegenine ayip oluyorsa kocana olmuyor mu, kocana ayip olmuyorsa yegenine niye ayip oluyor? Aksam kocanla niye dizi izleyemiyorsun? Durum zaten keyfi degil de zoraki degil mi? Cocuk aileden degil mi? Zaten bulundugunuz evde hakki da yok mu? Bunun icin bosanmakla tehdit etmek? Modern kadin deliligi bu.
-5
osssy
(10.11.25)
ailesinin kirasını abisi alacakmış ya, oradan aldıkları kira ile çocuğa 1+1 ev açsınlar madem çocuk rahat etsin istiyorlar, arada bir de size gelir misafirlik gibi.

kendi ikametlerini 1+1 evde gösterip evci gösterebilirler sanırım oraya
0
pislick0
(10.11.25)
bunun çözümü maalesef başka eve çıkmak. şu an kira ödemiyorsunuz ve bir bakıma çocuğun dedesinin evinde yaşıyorsunuz. eğer size karşı anlayışlı değillerse (-ki bence lise çağında çocuklar için günlük izin gayet de yeterli, bir evde kalmaya ihtiyaçları olmamalı) kendi evinize çıkarsanız böyle bir istekte bulunabileceklerini sanmıyorum.
+1
eileengray
(10.11.25)
"işgüzar" amcanın çocuğu size sormadan size kitlemesi ile, sizin annenizin babanızın evine kira ödemen çökmeniz genelde aynı sebepler aslında.

kendi bireysel alanınızı, huzurlu bir haftasonunuzu düşündüğünüz gibi mesela; bedavaya oturduğunuz evden gelecek kira ile anne babanın da hayat standartlarını arttırabileceğini hiç düşündünüz mü? ordan da para gelse belki turlara katılıp gezecekler, ya da tarzları değil derseniz belki arabayı yükseltecek, oturduğu evi daha güzel yaptıracak?

her şey malesef ekonomiktir. siz mesela tamamen ayrı gayri bağımsız, kirasını ödediğiniz bir evde otursanız bu tartışmalar belki hiç olmayacaktı.

değişen toplumumuzun sosyolojisi üzerine de aslında güzel bir konu bu. şikayetlerinizde kesinlikle haklısınız, 2025 yılında olacak iş değil bu tabii ki. ama siz sırf o evde para ödemeden oturuyrsunuz diye o amca kendisinde bunu hak görüyor. aslında anlatmak istediğim buydu.

aile içi, hele ki geniş aile için; asla para alan, bir yardım gören konumuna düşmeyin. para verin, yardım edin ama asla bu konuma düşmeyin. huzurunuzu, konforunuzu, dertsiz başınızı böyle sömürürler.
+10
makbur
(10.11.25)
Daha okurken canım sıkıldı. Çocuğun ebeveynlerine biraz empati yapabilme yeteneği zerk etmek gerekiyor bence. "Siz de İstanbul'da oturuyorsunuz haftasonları kalıversin işte" rahatlığına ayar oldum. Ebeveynleri daha baştan sizin hayatınız ne derece olumsuz etkileniri düşünüp bu teklifi yapmamalıydı. Sizin öneriniz ideal bana kalırsa. Eşiniz "Çalışma saatlerinden dolayı eşimle bir tek haftasonları baş başa kalabiliyoruz. Yeğen evci gelmese mi bize acaba?" desin mesela.
0
mungojerry
(10.11.25)
Her evliliğin dinamikleri ile aile yapısı farklı ve bekar olduğumdan fikir belirtmem doğru değil. Düşünceniz doğrudur yanlıştır bir şey diyemem ama takıldığım bir durum var. Bunu eleştirme olarak değil, anlamak için soruyorum.

Yazmışsınız ki: "... ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp." Neden kalmak zorundasınız ki, neden ayıp olsun?


Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum; haklılık payınız var. Özellikli yeni evlisiniz sonuna kadar haklılık payınız var.

Özellikle aile yapısı çok farklı. Bunu ikinci kez yazmanının doğru ve yanlış olmaması. Ben ailemden daha farklı gördüm. Erkek kişisiyim. Evli olsam ve hanımın yeğeni her hafta sonu kalmaya gelse, bir şey diyeceğimi sanmıyorum. Tabii büyük konuşmam doğru değil, şartlar değişebilir ama elimden geldiğince rahat rahat takılmaya çalışırım.
+1
put it in your appropriate place
(10.11.25)
ya siz neden hayır olmaz diyemiyorsunuz? tüm sorun burada.
+2
deartheodosia
(10.11.25)
cevaplari okudum, hem uzuldum hem sinirlendim yaw. her zaman soyluyorum, insanlar "default" kotu. kotu kalpliyiz, yarali ele isemeyiz, sadece kendi gotumuzu kurtarmaya calisiyoruz. istediginiz kadar eksileyin, cok da fifi.

oncelikle ev cocugun dedesinin yaw :) o evde o cocugun da hakki var. ben cocugun dedesi olsam ve boyle bir ariza ciksa, sizi o evden ivedilikle sepetlerim, madem torun kalamiyor kimse kalmasin derim, veririm kiraya. bu cepte dursun.

ailede boyle bir ihtiyac var, yaw belki cocugun da su anda sohbet falan etmek istedigini gore belki duygusal bir ihtiyaci var, yalniz hissediyor kendini vs. 1-2 sene bu sekilde idare etseniz sizin icin olumcul sonuclari olacagini sanmiyorum.
hadi cocuk dusunuyor olsaniz, odaya ihtiyaciniz falan olsa, ya da lohusa falan olsa bir nebze haklisin diyecem de oyle bir durum da yok. bu iki.

burda ayrica sizden istenen bir "entertaintment" degil, guvenilir bir kapi, bir adres olacaksiniz. siz bakin isinize, yok haftasonu erken kalkmak, yok aksam bilmem kaca kadar yatamamak, bunlara gerek yok ki. siz bakin isinize, cocuk zaten en fazla 1-2 sene gelir gider, sonra buyuk ihtimal kendini arkadas grubunu kurup gelmeyi kesecek.
bu da uc.

bu ayrica daha once denenmemis birsey de degil, benim tanidigim bir aile 4 sene boyunca her allahin gunu, istanbula okumaya gelen bir uzak akraba cocugunu misafir ettiler. kimsenin bu konuyu mevzu ettigini ne duydum ne gordum, surekli o eve girip cikardim. ve o sirada ciddi maddi sikintilari vardi.
+1
cooperr
(11.11.25)
Bence çok ümitsizliğe düşmeyin. Hallolmayacak şeyler değil. Moralinizi yüksek tutun.

-Okul her ne kadar "her hafta evci çıkacaksınız" dese de, bu "5 sene boyunca sizde kalacak" anlamına gelmiyor. Bu tarz kurumlarda mutlaka gelişmelere göre izlenen prosedürler vardır. Diyelim 2 ay sonra sizin şehir dışına taşınmanız gerekti, çocuğu okuldan mı atacaklar? Bir dilekçe verecek, artık evci olmayacak. Disiplin yönetmeliğine göre suç da değil. Başı da ağrımaz. Bu bir.

-Eğer düzenli olarak size gelecekse, "misafir" olmuyor artık. Bir nevi "ev halkı" oluyor. İlk bir iki haftasonu beraber takılırsınız. Sonra kendisi serbest takılır. Hiçbir ayıbı yok bunun. Siz eşinizle haftasonu rutinleriniz neyse bozmazsınız. Yani çocuk sizin düzeninize adapte olacak. Kendisini istenmeyen hissettirmeden, sevgiyle, serbest bırakın. Siz de kendi düzeninizi bozmayın. Erken mi kalktı, dolaptan bir şeyler atıştırsın kendine. Öyle ayda yılda bir gelen misafir değil çünkü. Hatta ev işlerinde siz ve eşinize yardımcı dahi olabilir.

-Eğer çocuğun sevmediğiniz, benimsemediğiniz huyları yahut çeşitli problemleri varsa tabii ki eve almak zorunda değilsiniz. Ama çocuk zararsızsa bence şimdiden olumsuz düşünmeyin. İlk aylarında şehre, okula, ortama alışmasında yardım etmiş olursunuz. Destek olmuş olursunuz. O zaten arkadaş edindikçe zamanla bir düzeni olur.

-Eğer ailenize olumsuz görüş bildirecwkseniz, eşiniz asla sizi bahane etmemeli. Suçlu olarak sizi öne atmamalı. Aile içinde işler çok karışabilir.

-18 yıllık evliyim. Yeri geldi benim yeğenim bir yıla yakın bizde kaldı. Yeri geldi eşimin ablası aylarca bizde kaldı. Çok müteşekkir oldular. Çok dua aldık. Dönem dönem evde ekstra birinin olması çok da kötü bir şey değil. Herkes sınırlarını biliyorsa, kimse kendini kasmıyorsa gündelik yaşamınız, düzeniniz sekteye uğramıyor.

Bence hemen peşinen olumsuz düşünmeyin. İlk bir ay (4 haftasonu) sonunda, eğer yapamayacağınıza kani olursanız kesin bir şekilde, sonra çocuk kurumuyla konuşur, evci izni iptal edilir. Çocukta bir olumsuzluk yoksa bence bir şans verin.
+1
yadigar
(11.11.25)
abi ev cocugun dedesinin, kira vermeden oturuluyor.. ortada bildigin royal flush var, kartlar acik :D
bunun ustune ne deseniz olsa olsa sinek ikili olur, bosuna analiz kasmaya gerek yok.
+2
cooperr
(12.11.25)
bir önceki duyurunu da okumuştum ve üzülmüştüm.

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz. kira vermiyorsunuz diye çocuk gelip o evde istediği gibi kalabilir demek değil bu. öyle saçmalık mı olur ya evde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı Allah aşkına saçmalamayın arkadaşlar.

çocuğun sürekli sizin evde kalması sizin aile ve ev düzeninizi tamamen bozar, böyle bir şeyi ancak çalışmayan ve aşırı geleneksel yaşayan ailelerin gelinleri kabul eder normal aile yaşantısına sahip olan kimse kabul etmez. bu çocuğun ailesi istanbuldaki askeri okulu yazdırırken size mi güvendiler? hayır. çocuğun yatılı bi şekilde orada kalacağını bilmiyorlar mıydı? size böyle bir yük yüklenmesi çok saçma ve haksızlık.

ben de istanbulda üniversite kazandığım zamanlar ilk dönem hafta sonları teyzemlere gidiyordum kalmaya. şimdi düşünüyorum da ne kadar saçmaymış annemin beni uyarması gerekirmiş gitme diye ama annem cahil bir insan olduğu için pek böyle şeyleri düşünebilecek biri olmadığı için gidiyordum. sonra bi baktım yurt arkadaşlarım hep kaynaşmışlar, hafta sonları hep bi yerlere gidiyolar vs. sonra ben ocak dışı kalmışım teyzemlere gittiğim için. neyse ben ikinci dönemden itibaren gitmemeye başladım yurtta takılıyordum artık. bence çocuğa bunu söyleyebilirsiniz, okul arkadaşların hep kaynaşır arkadaş olurlar hafta sonu gezdkleri takıldıkları için sen dışarda kalırsın vs diye korkutun bence.

ailesine de söyleyin çcouğun bu şekilde her hafta sonu gelmesi bizim açımızdan yorucu oluyor, kendi arkadaşlarımızı vs çağıramıyoruz, bazen makana ile veya kahvaltılık şeylerle geçiştrmek istediğimiz zamanlar oluyor, biz de çalışan insanlarız vs söyleyin çocuğun ailesine durumu. bence bu karşı tarafa bu şekilde anlatıldığı takdirde onların da anlayışla karşılaması gerekir. eşiniz ile beraber arayın hoparlöre verin durumunuzu anlatın. sizi de kırmak gücendirmek istemeyiz diyerek başlayın yumuşak bir tonda konuşun. çocuk için de ortamına alışması bakımından her hafta evci gelmesi iyi bi şey değil, arkadaşları kaynaşıyodur o dışarda kalıyodur vs ayrıca zorluklara tek başına vakit geçirmeye de alışması gerekiyor, hatta ders çalışması da ggerekiyor. böyle eve gelince ne ara ders çalışacak? bunları anlatın bence.

neyse bi de yukarıda da söylenmiş, bu bir hastalık durumu vs değil o yüzden mecbur değilsinz bakmaya.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
bir ekleme daha:
bu durumda bazı aileler çocuğunu tek bırakmaya korktukları zaman çocuğun bulunduğu ile taşınıyorlar. bizim öyle tanıdığımız aileler var mesela kızı kırıkkalede üniversite kazanmış aile de kızla birlikte o ile gitmiş ev tutmuşlar kız da evden gidip geliyor okula. böyle şeyler de var. ailesi bu kadar hassas ise gelip taşınsınlar istanbula. yine bu işin sorumluluğu size ait değil.
-5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
makbur+1
cooper+1
put it in your...+1
osssy(soyleyis tarzi biraz fazla direkt olsa da)+1/2

istanbul' da kalacak yeri olmayan bekar olan kucuk kuzenim birkac senedir, evli olan buyuk kuzenimin evinde kaliyor. bildigim kadari ile simdiye kadar buyuk bir sorun cikmadi. yani her ailenin yapisi ve dinamikleri farkli. sizin derdinizi anliyorum ama bu durumu gayet normal olarak goren suruyle insan da cikacaktir.

siz de kisisel alandan filan bahsederken hollandali-amerikali, esinizin baba-annesinin evinde kira odemeden otururken turk gibi davranmissiniz. baska her konuda "modern" olup da is erkek tarafina milyonluk dugun merasimi kitlemeye gelince direkt geleneksele baglayan kadinlar gibi olmus biraz. kendi evinizde olsaniz bunlar yasanmaz.
+3
trixi
(12.11.25)
@sadece soruyorum :D

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz - yaw duyuruyu acanin beyani ev dedenin, tapu dede adina. ne demek sizin eviniz asdasdasd. tapu kiminse ev onundur, dede hayattayken adamin evine mi cokuluyor, hayirdir?

vde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı - yaw, COCUGUN OZ DEDESI, alooowww.. dedenin arkadasi falan degil mevzubahis.

biz de ayni topraklarda dogduk buyuduk. dedemin evi olacak, orada amcam yasiyacak. ben gidip kalmak isteyecem ve beni almayacak iceri oyle mi? niye, amcamin karisinin keyfi bozuluyormus.
iyiymi$, kafalara gel..
-1
cooperr
(12.11.25)
bence buradaki sorun evin dedesinin olmasi, cocugun ortama alisamamasi, ailesinin sehirdisinda yasamasi falan degil. sorun, op'nin cocuk istememesi ve baskasinin cocugunun sorumlulugunu da almak istememesi. cocuk sadece gelip gidecek, bir sorumluluk yok ki, demekle olmuyor bu. türkiye'de, türk aile yapisinda, evine gelen misafir yetiskin bile olsa ev sahibine sorumluluk düser.

bu durum benim ailemde sorun olmazdi.
bu durumu sahsen ben de sikinti etmezdim cünkü severim kalabalik aileleri.
ama kendim cocuk bile yapmak istemesem, buna ragmen 5 sene her haftasonu benim cocuga bak dense benim de ayarlarim oynardi.
düsünün ki kendinize ugrasmamak icin ve sevmediginiz icin araba almiyorsunuz. sonra bir aile büyügü size ev veriyor, evin garaji da var. diger aile büyügü de diyor ki evinde garaj var, benim arabayi her haftasonu sana vericem, icini sil süpür, arabayi yika, lastik basinciydi, suyuydu neydi kontrol et, her yil servise götür ve bu bes sene devam etsin.
buna sktr cekmem diyorsaniz ben de kibariye'yim.

soru sahibine: bosanma gibi laflar bence ortaya atilmamali. oyun degil yani bu. ne tehdit olarak ne uyari olarak bahsi gecmeli. agiz alistirilmamali. bir kere söyleyince bile iliskideki dengeler degismeye basliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
@deranzo

uyan evlat, sabah oldu :D
0
cooperr
(13.11.25)
1- Bosanma kelimesini tehdit gibi kullanmasaymissin iyi olurmus. buyuk bir kelime bu. Ayip etmissin esine karsi. Bunun icin ozur dilemelisin.

2- Tecrubeyle sabit yaziyorum; bence seni asil yoran cocuk degil. 2 saat ise gidis, 2 saat isten gelis normal degil. Haftada 20 saatin! yolda geciyor. Sen zaten yorgunsun.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
bence bu işi krizi fırsata çevirerek çözebilirsiniz. niye erken kalkmak, çocuğa kahvaltı hazırlamak, kendini çocuğa hizmet etmek zorunda hissedesin ki, anası mısın babası mısın, bu da ufacık çocuk değil.

ben erkek tarafıyım. eşimin yeğeni (kardeşinin de değil, kuzeninin çocuğu) ankara'da üniversite kazandı. kyk'ya yazıldı. daha ilk ay dolmadan koskoca herif böhühüüğğğ halaaa ben yapamıyom dayanamıyom ühühüğğğ diye çıktı geldi. ne diycen gel kal dedik. öyle sadece hafta sonu da değil, full time. ilk 2 yıl bizimle kaldı, 3. sınıfta daha yakın yurt çıktı, bu sene az geliyor, hafta sonu gelip pazartesi gidiyor.

ama bizde kalıyor diye de kendimizi çocuğa hizmet etmeye adamadık. kendi yatağını kendi seriyor, sabah kendi topluyor kaldırıyor. kahvaltısını kendi hazırlıyor. tarih öğretmenliği okuduğu için (ayrıca tarihe çok meraklı da olduğu ve bu alanda epey bilgili olduğu için) 13 yaşındaki oğluma tarih özel dersi veriyor (lgs denemelerinde inkılap tarihimiz full), çocuklarla çok güzel çocuk oluyor, oğlanın arkadaşları da çok seviyor. arkadaşlarını yanına kitleyip hadi bunları gezdir oyala diyip yolluyorsun, bir güzel oyun abisi oluyor. eve gelmeden önce arayıp "akşama misafir var bi evi süpürüver, ortalığı toparla" diyorsun evi hazırlıyor. biz mesela şu anda okul ara tatilde, çıktık tatile geldik, çocuk evde kediye bakıyor.

oğluma abi oldu, bedava özel öğretmen oldu, arkadaşlarına oyun abisi oldu, bize zor durum yardımcısı oldu. bir zorluğu, külfeti de yok, geç kalkılacaksa geç kalkıyoruz, bu yatağını toplayıp hazırlanıp gidiyor. akşam geliyor, geç geleceksek yemeğini koyup yiyor. misafir gibi ona özel ayrıcalıklı bir hizmet yok. o evde diye kendimizden esirgediğimiz bir şey yok. biz film izleyeceksek, o izlemek istemiyorsa gidiyor odasına oyun oynuyor. ya da oturup bizle izliyor. durduk yere ikinci çocuğumuz oldu.

misafir gibi davramayın. evin, ailenin üyesi olsun, zaten usanırsa "eeh bunlar beni hizmetçi gibi kullanıyorlar" diyip gelmez. kalma fikri ağır basıyorsa da aile üyesi olarak üzerine düşeni, hatta fazlasını yapsın, yaptırın.
+2
kibritsuyu
(13.11.25)
benim de anlatmak istediğim aşağı yukarı @kibritsuyu'nun dediği şeylerdi. Yani denenir, olumlu da sonuçlanabilir. Olumsuz bir durum olursa da, o zaman karar verirsiniz. Şimdiden peşinen kötü olacak diye şartlanmamak lazım. Can sıkıcı şeyler olursa aksiyon alınır. En azından peşin hükümlü davranmamış, bir olumsuzluğa binaen eyleme geçmiş olursunuz. O zaman da çocuk ister başka yerde kalır hafta sonu (kontrol edilmiyor nerede kaldığı) ister dilekçe verip daimi yatılıya geçer.

Tabii şöyle bir gerçek de var, kibritsuyu örneğinde aile çocuklu ve yaş farkı daha fazla. Evde kalan üniversiteli de olsa göze daha bir "bebe" gözüküyor. Daha rahat davranıyor evdekiler...
+1
yadigar
(13.11.25)
(6)

Kopyalanmayan site

oyokbuyoknevar
Bir siteden bir şeyler kopyalayacağım. En fazla 150 karaktere izin veriyor. Java'yı kapattım yine aynı. Ne yapmam lazım?
Bir siteden bir şeyler kopyalayacağım. En fazla 150 karaktere izin veriyor. Java'yı kapattım yine aynı. Ne yapmam lazım?
0
oyokbuyoknevar
(15.10.25)
Yazdır diyip pdf olarak kaydetsen?
0
rodeocu
(15.10.25)
İşe yaramadı:(
+1
🌸oyokbuyoknevar
(15.10.25)
en kolay yolu ctrl+u ile sayfanın kaynak kodunu açmak ve oradan kopylamak. olmuyorsa tampermonkey veya violentmonkey ile userscript ekle ya da scripti chatgpt'ye yazdır.

scriptler:
greasyfork.org

kurulum + kullanım
www.youtube.com
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(15.10.25)
Metin çok uzun mu? Tek seferlik ihtiyaç mı? Denetle(inspect) dediğinizde içerik html takleri arasında görünür, oradan kopyalanabilir ama bu kadar uğraşan onun tedbirini çoktan almıştır. Neyse tek seferlikse ekran görüntüsü alınıp çeşitli metotlarla metne çevrilebilir.
0
mbond
(15.10.25)
Ekran görüntüsü ve chatgpt ile hallettim gibi çok teşekkür ederim
0
🌸oyokbuyoknevar
(15.10.25)
windows 11 bünyesindeki ekran görüntüsü özelliğinde metin tanıma seçeneği var, orayı da kullanabilirsiniz.
0
late viper
(15.10.25)
(5)

Yapıştırıcı

oyokbuyoknevar
Merhaba, duvardaki boyayı sökmeyen bir yapıştırıcı arıyorum. Küçük tuvalleri tutabilecek. https://www.koctas.com.tr/3m-command-orta-boy-cirt-bant-17201/p/1000151924?srsltid=AfmBOooO-6iKlXOAMk1fMAiDp77SmMPL1p9bmvvpGKN2bxsawuLh_0UD Şu ürünü kullanan var mı?
Merhaba, duvardaki boyayı sökmeyen bir yapıştırıcı arıyorum. Küçük tuvalleri tutabilecek.
www.koctas.com.tr
Şu ürünü kullanan var mı?
0
oyokbuyoknevar
(17.07.25)
Ben kullanıyorum. Söktüğü oldu, sökmediği de oldu. Garantisi yok benim deneyimime göre.
0
peki madem
(17.07.25)
Bandı çıkarma esnasında bandın kulağından tutup yana doğru çekmek gerekiyor. Bu işlem olması gerektiği şekilde yapılmazsa boyayı sökebilirsin.

İyi yapışması ve taşıması için, duvarın da asılacak objenin de banda gelen yeri pürüzsüz ve temiz olmalı.

Yine de bir arkadaşımın kafasına çerçeve düşmüşlüğü var. Yapıştırma esnasında mı bir hata yaptılar bilemem de, bana yüzdeyüz güven telkin etmiyor.
0
Mirket
(17.07.25)
@mirket çerçevesiz küçük tuvalleri asacağım 15×20 benzeri boyutlarda yani hafifler. Boyaya zarar vermek istemiyorum.
0
🌸oyokbuyoknevar
(17.07.25)
Tuval dediğiniz için yazdım zaten pürüzsüz yüzey konusunu. Çok aklıma yatıramadım.

Kulaktan çekme konusunu tam olması gerektiği gibi yaparsanız kesinlikle boyaya zarar vermez. O konuya kefilim :)
0
Mirket
(17.07.25)
Kulağından tutup çektim, kulağı ayrı koptu boya ayrı koptu ama tutuş şahane, ona lafım yok.
0
charbiel
(17.07.25)
(3)

Öğretmen olan veya eğitim konusuyla ilgili bilgi sahibi arkadaşlar

dedeminhirkasi
Dostlar, bir konuda fikrinize ihtiyacım var.Küçük bir Avrupa şehrinde bir süre kalmamız gerekti. Bu süreçte ilkokul birinci sınıfa başlayan bir çocuğumuz da bizimle olacak. Ancak bazı zorluklar var: • Ortak bir dil yok, • İngilizce eğitim verilmiyor, • Eğitim, yerel halkın konuştuğu dilde ve Kiril a
Dostlar, bir konuda fikrinize ihtiyacım var.
Küçük bir Avrupa şehrinde bir süre kalmamız gerekti. Bu süreçte ilkokul birinci sınıfa başlayan bir çocuğumuz da bizimle olacak. Ancak bazı zorluklar var:
• Ortak bir dil yok,
• İngilizce eğitim verilmiyor,
• Eğitim, yerel halkın konuştuğu dilde ve Kiril alfabesiyle yapılıyor.

Bu şartlar altında çocuğun orada eğitime adapte olması neredeyse imkânsız gibi görünüyor. Acaba Türkiye’de açıköğretim ilkokulu gibi bir sistem var mı? Böylece çocuk uzaktan 1. sınıfa başlayabilir, biz Türkiye’ye dönünce de örgün eğitime kaldığı yerden devam edebilir mi?
Bu konuda tecrübesi ya da bilgisi olan varsa çok sevinirim.
0
dedeminhirkasi
(30.04.25)
ataması olmayan bir ilkokul öğretmeni bulursanız.

uzaktan günde 2-3 saat özel ders şeklinde birşeyler yapılabilir.

internette ders ablası gibi aramalar yapabilirsiniz.
0
demirKamil
(30.04.25)
Çocuğun dil problemi yoksa Kiril falan demem orada başlatırdım ben olsam.
Öğrenilecek şeyler üç aşağı beş yukarı aynı.
Kiril olayı da atla deve değil.
İlkokulda bence verilecek eğitimden ziyade işin sosyalleşme kısmı önemli. Ev ortamında o sosyalleşme olmaz. Geri kalır.
0
Mirket
(30.04.25)
açık olarak ortaokul var. 6 aydan kısa bir süreyse canınızı sıkmayın. kreşe gitmiştir az buçuk tanıyodur harfleri. siz bildiğiniz yöntemle harf birleştirme yaptırın. uzaktan öğretecek birini bulabilirsiniz. eninde sonunda bütün çocuklar okuyor. en geç ikinci dönem okumaya geçiyor. süre uzunsa 1 senesi heba olmasın bulunduğunuz yerde başlasın.
0
oyokbuyoknevar
(30.04.25)
(3)

istanbul'da bira içilecek mekan önerisi

soft
selamlar, yurt dışından arkadaşım gelecek, daha çok gastronomi odaklı bir plan yaptık ama denize nazır takılmalık bir şeyler düşünmediğimi fark ettim. ben genelde beşiktaş çarşı'da bira içiyorum ama yurt dışından gelen biri götürmek için çok sıradan kaçar sanki. her yer olur ama daha çok beşiktaş, b
selamlar, yurt dışından arkadaşım gelecek, daha çok gastronomi odaklı bir plan yaptık ama denize nazır takılmalık bir şeyler düşünmediğimi fark ettim. ben genelde beşiktaş çarşı'da bira içiyorum ama yurt dışından gelen biri götürmek için çok sıradan kaçar sanki. her yer olur ama daha çok beşiktaş, beyoğlu, sarıyer, kadıköy, üsküdar sahilinden öneri varsa çok sevinirim.
0
soft
(30.03.25)
oyokbuyoknevar
(30.03.25)
Taproomx
0
fotrsapka
(30.03.25)
Denize nazır dediğinizi şimdi gördüm. Taps Bebek veya Yeniköy'de Pero olabilir.
0
fotrsapka
(30.03.25)
(5)

Üstten ders alma

oyokbuyoknevar
"Bir öğrencinin bir yarıyılında alabileceği azami kredi toplamı, yarıyıl uygulamasında bir yarıyılda, yıl esası uygulamasında ise bir yılda tanımlanmış derslerin toplam kredi yükünün %50’sinden fazlasını geçemez. Kredi üst sınırı hesaplanırken, buçuklu sayılar üst tam sayıya tamamlanır." Şöyle bir
"Bir öğrencinin bir yarıyılında alabileceği azami kredi toplamı,
yarıyıl uygulamasında bir yarıyılda, yıl esası uygulamasında ise bir yılda tanımlanmış derslerin toplam
kredi yükünün %50’sinden fazlasını geçemez. Kredi üst sınırı hesaplanırken, buçuklu sayılar üst tam
sayıya tamamlanır."

Şöyle bir bilgi var. Bu dönem kendi derslerim toplam 12 kredi. Yani üstten 6 kredilik ders mi alabiliyorum?
0
oyokbuyoknevar
(03.03.25)
O zaman 24 akts'lik dersim var. Yani 12 akts'lik seçebiliyorum.
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
6 akts'lik 4 dersim var. Üstten seçebildiklerim de 5 akts'lik. 2 tane seçmem lazım diye anladım.
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
Üstten seçebileceğim 6 ders açıldı. Ama kaç tanesini seçebilirim anlayamadım. 4 tanesini seçtim. Onaylanmazsa nasıl olacak?
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
emin olmamakla beraber buradaki azami kredinin sizin seçtiğiniz değil de SEÇEBİLECEĞİNİZ kredi olduğunu düşünüyorum. normal şartlarda çoğu okulda ortalama 2-3 arasındaysa bu sayı yarıyıl için 30'dur. bizde mesela gpa 2-3 arasındaysa üstten ekstra 10 kredi alabiliyorsunuz, 3'ün üstündeyse 15 kredi alabiliyorsunuz. her okulun sistemi farklıdır ama "normalde 30 kredi alabilirsin, üstten maksimum 15 alabilirsin" bu açıdan genel uygulamayla uyumlu görünüyor.

bence bu sebeple normal şartlarda 15 krediye kadar alabilmeniz lazım ama sistem "kendi döneminden 12, üst dönemden 15 seçiyon sen hayırdır?" da diyebilir tabii. yönetmeliği daha dikkatli incelemek lazım.

eğer ders seçimi için hala vaktiniz varsa siz bence seçin. bir problem olursa danışmanınız zaten ders seçimini reddedip bir açıklama yapacaktır.

bu arada arbre'nin dediği gibi akts daha farklı. 24 akts'lik dönem dersine karşılık bu durumda en az 12 akts'lik üstten ders alabiliyor olmanız lazım, ben öyle anlıyorum. o açıdan evet, üstten iki tane 5 akts'lik ders seçilebiliyor olmalı.
0
mark greg sputnik
(03.03.25)
Açılan 6 dersi de seçebilmek mantıksız geldi. Çünkü bahar yarıyılının tüm derslerini açmışlar.
O zaman belirlenen süre içinde dönüş yapılması lazım. Açıktan okuyorum. Üstten de ders almadım daha önce. Teşekkürler arbre, mark greg
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
(34)

çözemiyorum

Ukulele
bir arkadaşımın(k) bana(e) hem en yakınımmış hem de en uzağımdaymış gibi olmasını anlayamıyorum, çözemiyorum.çok derin bir empati yoksunluğu var gibi, mesela nasılsın diyorum, sen nasılsın gelmiyor ama bir cümle sonra çok samimi başka bir şey söylüyor. gün boyu aralıklarla mesajlaşıyoruz ama benim g
bir arkadaşımın(k) bana(e) hem en yakınımmış hem de en uzağımdaymış gibi olmasını anlayamıyorum, çözemiyorum.
çok derin bir empati yoksunluğu var gibi, mesela nasılsın diyorum, sen nasılsın gelmiyor ama bir cümle sonra çok samimi başka bir şey söylüyor. gün boyu aralıklarla mesajlaşıyoruz ama benim günümün bok gibi geçtiğinden haberi olmadı. sanki kendi dünyasında yaşıyor ve bu detayları asla düşünüp farketmiyor. çok garip, anlam veremiyorum.

yan yana geldiğimizde yine büyük büyük konuşuyor, sanarsınız en yakın arkadaşım, birlikte tatillere gitmek mi ev anahtarından bi tane de bana vermek mi, ne ararsanız. ama farklı yerlerdeyken ufak bir şey isteyeyim, yaralı parmağa işemez denir ya, öyle. asla hiçbir sözünü de tutmuyor.
söylediklerimin tamamına sanki ben hep işin eğlencesindeymişim gibi yaklaşıp laf bile soksam random atıyor. iyi güzel beni pozitif algılıyor diye pollyannacı bakayım buna. ama açık açık trip atınca da ben yanlış düşünüyormuşum gibi neden seni önemsemeyeyim falan diyor. söylenmekten de yoruldum. yani bir insana "sen bana neden nasılsın demedin" de denmemeli ya. hani başkası olsa, başka bir kankam, mal herif mallık yaptı, neyse ne diyip geçmişte bırakırım ama bu kişiye duygusalım işte, seçemiyorum.

biraz yakınlık görsem bile bana iyi geliyor ve enerjimi çok yükseltiyor. ama ilk umursamazlıkta geçmişteki 1 milyon olay aklıma yığılıyor. bugün yine dev kuruldum kendi kendime. napıcam bilmiyorum. bir fırsat olsa da tepkimi göstersem içim rahatlasa ve büyük bir tavır alabilsem. böyle sessiz sedasız silince içimde patlayacak, anlamayacak, tripli olucam. halbuki haklıyım.

naaaaapcam a dostlar
0
Ukulele
(13.12.24)
Kızın sevgilisi var mı ya da hoşlandığı biri? Ona ayıp olmasın diye sana yer yer soğuk yapıyor olmasın.
0
sekizdokuzon
(13.12.24)
@sekizdokuzon sevgilisi yok. geçmişte vardı, o zaman daha iyiydik sanki ama emin de değilim ben bu şekilde kafaya takmıyordum o zamanlar
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
Senin onunla romantik bir ilişki yaşama isteğin var mı?
0
sekizdokuzon
(13.12.24)
Çok basit iletişim kurallarından bile habersiz. Kimsenin duygu dalgalanmalariyla da uğraşma.
0
rock n roll
(13.12.24)
@sekizdokuzon yok benim zaten bi ilişkim var
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
@Ukulele ilişkin mi var ? img-9gag-fun.9cache.com
0
WithWorth
(13.12.24)
yakın arkadaşlar arasında nasılsın- sen nasılsın diyalogu olmaz ki. yani bizde olmuyor. o bi şey anlatır. ben de bugün bunu yaptım derim. sormasını beklemem. çok nadirdir öyle birbirimize ne yaptın diye sormamız. anlatılacak bi şey varsa direkt konuya girersin mesajda. bugün şöyle şöyle oldu diye.
0
oyokbuyoknevar
(13.12.24)
with gönderdiğin açılmadı abi, indirmemi istiyor
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
İyi de sevgilin varmış zaten?

Öyle bir sormuşsun ki aşık gibi.
0
rock n roll
(13.12.24)
Sevgilin varsa onun davranışları üzerine kafa yormayı tercih etmeni onericem.
0
sekizdokuzon
(13.12.24)
Bazı insanlar, kendileri, yaşamın merkezindeymiş gibi yaşıyorlar.
Hani filmlerde başrol oyuncusu vardır. Tüm olay onun çevresinde döner. Diğerlerinin yaptığı ettiği her şey, onun başarısı ve onun mutluluğu içindir.
O şekilde yetiştirilmiştir. Algılamaz senin duygu ve düşüncelerini. Onun işine yaradığın sürece, onu mutlu ettiğin sürece varsındır.
Antisosyal kişilik yapısı diye geçer psikolojide. Bozukluk olan değil de, daha yumuşağı. Eğer öyleyse, bir şey yapma. Çünkü anlamayacak, algılayamayacaktır.
0
Mirket
(13.12.24)
@rock @sekiz hayır abi ikisi farklı şeyler bence. en zor gününde yanında olduğunuz insanın, her derdini dinlediğiniz insanın sizi umursamıyor gibi hissettirmesi rahatsız etmez mi sizi. süper objektif olabilsem zaten bu soruyu sormam
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
Sen, aşıksın bu kişiye bence. Asla bunun tersine ikna edemezsin beni.
0
rock n roll
(13.12.24)
İşte muhatabından beklediğin tavrı alamayınca bir soğur, geri çekilirsin. Sen de o yok gibi, eseliyorsun. Kıza bir şey hissetmene yoruyoruz bu tavrını.
0
sekizdokuzon
(13.12.24)
anladım, mantıklı. peki ne yapayım?
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
tam arkama yaslanıp kahvemi yudumlarken nasihat verecektim, 2024'ün plot-twist'ini usulca sapladın. damn boy.
0
WithWorth
(13.12.24)
kınaman guzum başınıza gelir. ver nasihati bekliyorum @with =)
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
Bir akşamüstü, ikiniz bir yerde yalnızsınız. Ortadaki masada yarım şişe tekila var, diğer yarısını içmişsiniz. O haldeyken nasil davranacaksan öyle davran.
0
sekizdokuzon
(13.12.24)
arkadasin tam bir seyma subasi paradise girl, iyi gün dostu. hic yaslanmaz.

degismeye niyeti yok. uyarmissin zaten.
hala bir sey söylersen, zaten senin negatif enerjinden o kacacak.

ya onu böyle kabul edeceksin ya da bir tanidik olacak sadece senin icin.
0
sonsuz
(13.12.24)
Benim zaten sevgilim var diyince duyuruyu favorilere aldim.
0
brkylmz
(13.12.24)
düşünsenize sevgiliniz birisi hakkında şöyle bir duyuru açıyor ve o kişi siz değilsiniz sdlfdskfd

"ona karşı duygusalım. ondan yakınlık görmek iyi geliyor. o enerjimi yükseltiyor, hatırımı sormasa moralim bozuluyor."

çıldırmalık ya. napıcam demişsiniz, ilk iş o kızı (duygusal olduğunuz, enerji yükseltici zatı değil, ilişkide olduğunuzu) serbest bırakın lütfen.
0
visnebahcesi
(13.12.24)
Bu yakın arkadaştan biraz daha bahsetsene. Uzun yoldan sonra varınca yazmazsa ne dersin ona?
0
osssy
(13.12.24)
@ossy yazmaz o, ben de yoldayken konuşuyorsak en fazla vardın mı derim. buna takılmam. ama sonra mesela konuşmanın ortasında uyur ve sabah kalkınca pardon demez. buna takılırım
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
ama sonra mesela konuşmanın ortasında uyur ve sabah kalkınca pardon demez. buna takılırım

sen herkese karsi bu kadar hassas degilsindir heralde?
0
sonsuz
(13.12.24)
@sonsuz evet değilim. Bu insana da değildim. Ne zaman ki yardım istedim ve karşılık alamadım, devamında tüm detaylar batmaya başladı
0
🌸Ukulele
(13.12.24)
(bkz: yastık erkek)
0
orpheus
(14.12.24)
ne yastığı yahu adam belasını arıyor, aldatma peşinde. illa sıfat koyacaksak piç erkek olur
0
titanyum22
(14.12.24)
Hayat cok kisa yol ver gitsin
0
Zetnikov
(14.12.24)
Çıldırmamak elde değil yorumuna katılıyorum. Bu triodaki sizin kız arkadaşınız konumundaki kişi bendim ve hem erkek arkadaşıma hem ilişkiye saygım azalmıştı. Bu durumu göz önünde bulundurup kayıtsız kalabilecek misiniz?

Bu arkadaşınızdan romantik bir beklentiniz olmadığına iknayım, böyle bir imada bulunmuyorum. Ancak hayattaki önceliklerimiz ve beklentilerimiz(özellikle de single bir hayat sürmüyorsanız) ne kadar yakın olursa olsun bir arkadaşı hatta kardeş, anne vs gibi kök aile ferlerinizi bu kadar öncelememeli. Bu öncelikle size zarar.

Bu duyurudan sizi “mutsuz” ve “huzursuz” eden bir arkadaşlığınız olduğu anlaşılıyor, asıl soru siz neden hala bir beklenti içindesiniz? Bu beklentinin karşılanmadığını gördüğünüz halde neden ısrarla aynı noktada kalıyorsunuz? Bu kişiye duygusalım demek ne demek yani onu üzmekten mi yoksa onun tarafından üzülmekten mi çekiniyorsunuz? İkisi çok başka şeyler çünkü.
Kendini yeterince seven ve özgüveni yeterli biri, yani birey olabilmiş biri önce kendini önemser ve kendine değer verir. Siz bu kadar “ilgi” göstererek ve tatmin edici bir karşılık almadığınız halde buna devam ederek kendinizden ödün veriyorsunuz. Zamanla gitgide hem o kişi hem de siz kendimizi (farkında olmadan) daha da değersiz biri olarak göreceksiniz. Ve o gün nasıl olduğunuz ne hissettiğiniz kimse için bir anlam ifade etmeyecek. Ne bu kişi ne de hayatınıza alacağınız başka arkadaşlarınız için. Önce bunun farkına varın.

Karşı taraf narsistik eğilimdedir, sizi kullanıyordur, dünyanın en iyi insandır vs bunlar konu dışı. Cevap aranacak yer sizin kendi tercihleriniz ve yaşama şekliniz.
Onu her nereye oturttuysanız kafanızda (hayranlık duyulacak biri, toplumda saygın önemli biri, havalı prestijli biri, çok seksi herkesin çok çekici bulduğu biri vs vs) o imaj tarafından “onaylanmama” ve önemsenmemekten korkunuz var. Ama birincisi bunun altında yatan asıl sebebi bulun, ne olur yani bu karşılık gelmezse? İkincisi bu imajı da siz yarattınız.


Son olarak bu kızın yerinde olsam bi hayatım olduğu için bu ilişkiye sizin kafa yorduğunuz kadar hayatta kafa yormam. İşim gücüm flörtlerim var, arkadaşım ne düşünecek ne olacak diye düşünmem. Sevgilisi olduğu halde hayatına beni bu kadar dahil eden birinin bu durumunu ya hiç farketmem ya da saygı duymam zaten.
0
rewlack
(14.12.24)
@rewlack o duygusal yaklaşımın sebebi hayatıma ilk girdiği zamanda yaşıyor olduklarım. geçmişte, kötü bir dönemde tanıştığımızda onun diğer insanlardan farklı olduğu gibi bir değer atfetmiştim. daha değerli görmüştüm yani, daha ince daha güvenilebilir gibi. diğer sorunuzun yanıtı da burada gizli, verdiğim bu değerin muhtemelen geçmişteki pek çok şeyle, travmalarımla vs. ilgisi var. ayrıca başka arkadaşlıklarımda yaptığım boşvermişliği burada sergilememeye çalışıyorum çünkü sanki o boşvermişliklerde bencillik yapmıştım gibi geliyor. son olarak boşverince de mutlu olmuyorum. o yüzden de ne boşverebiliyorum ne başka bir şey. buraya sorma nedenim de bu zaten. ne yapacağımı objektif değerlendirememek
0
🌸Ukulele
(14.12.24)
Evet, anlıyorum. Dediğiniz benim de belirttiğim gibi o değeri siz atfettiniz. Ama şurada yazdıklarınızı -tarafsız- okuyunca sizin bu durumdan mutsuz olduğunuzu görüyoruz. Bu durum sizin değiştireceğiniz veya yöneteceğiniz bi konu değil, sadece koşullarınızla yüzleşmeniz ve bunu kabul etmeniz gerekiyor. Siz ilk steptesiniz, farketmişsiniz sonrası yüzleşmek kabul etmek bir sonraki de aksiyon alıp yürüyüp gitmek olacak.
Yani şeye benziyor ben de savaşlar olmasın istiyorum ya da shakirayla kanka olmak birlikte dedikodu falan yapmak istiyorum ama bu benim elimde değil. Ne karar iyi kalpli, ünlü (shakira için :D) zengin, çalışkan, başarılı olduğumla ilgili değil. Hepsinde en iyi olsam da bu isteklerim gerçekleşmeyebilir(gerçekleşmeyecektir) bunlar beyond me yani.

Ama kendinize ve hayatınıza sahip çıkmak için belirttiğim diğer konuya bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Enerjinizi, duygunuzu, zamanınızı buna harcamak sizin hayatınızda yer alacak başka önemli şeylere engel oluyor. Buna sizin bireysel gelişiminiz de dahil, kız arkadaşınız da, sahip olduğunuz veya olacağınız başka arkadaşlıklarınız da…

Siz bu insandan bir response almasanız da sevilmeye ilgilenilmeye layık birisini, iyisiniz ve önemlisiniz. (Klişe gibi duyulmasın).
Ama kendinizi bu ısrar, beklenti ve kavram kargaşası (o sizin için anne/patron/hoca gibi bir otorite değil; sevgili gibi mutlu etmeniz ve el üstünde tutmanız gereken biri değil, kardeş, evlat, baba, dede vs gibi varlığını sebepsiz yok sayamayacağınız biri değil) kendi ellerinizle hayatınızı değersiz kılar eğer böyle giderse.

El cevap: bu durumu kabul edip, hayatınızda sizi mutlu edecek DİĞER ve MÜMKÜN olan şeylere yer açacak ve o kanalları sağlamlaştıracaksınız.
Yoksa gece yatmadan önce Shakira beni nenden brança çağırmadı diye düşünmekten uyuyamazsınız. Ve, evet siz muhtemelen farkında değilsiniz ama durumunuz en az bu kadar absürd.
0
rewlack
(14.12.24)
ilişkilenme biçiminizde yanlışlık var. hatalı bir terminoloji kullanmak istemem ama hatta sağlıksızlık var.

o sizin arkadaşınız; en yakınınız olamaz olmamalı aynı şey sizin açınızdan da geçerli. sizin en yakınınız ve eğer 20lerin başlarında değilseniz yatırım yapacağınız yakınlık ilişkisi sevgilinizle olmalı. daha sonra anne baba veya ilerde belki çocuğunuzla...
yukarıda bazılarının çekirdek getirin olay var, çocuk kıza aşık yorumlarının sebebi de biraz bu.

projeksiyonunuz hem yanlış yerde hem de ağırlığı yanlış yerde. siz muhtemelen kendine bakan, fiziksel görüntüsünün nasıl agılandığıyla ilgilnen biri de değilsinizdir sallıyorum yakışıklı görünüp görünmemekle ilgili yeterince kaygı duymuyorsunuzdur. dış görünüş gibi mental olarak da bu tavrım halim dışarıdan nasıl algılanıyor farkındalığı da yoktur.

hem kendinize hem en yakınınız -olması gereken- kız arkadaşınıza da projeksiyon tutmuyorsunuz bellki. sevgilinizden bahsetmeniz bile sonraki cevaplarda gelmiş. arkadaşlığınızın ve sizin mental yapınızın sevgilinize nasıl hissettirebileceği ile ilgili bir derdiniz bile yok. ama olmalı.

bu arada arkadaşınızın hayatında biri varken belki daha rahattı çünkü bu türden bi yakınlıkta size karşı daha rahattı, konu başka yerlere gitmez siz de bi beklenti doğmaz diye ama belki şimdi biraz daha dikkat ediyor?
" bugün yine dev kuruldum kendi kendime. napıcam bilmiyorum. bir fırsat olsa da tepkimi göstersem içim rahatlasa ve büyük bir tavır alabilsem."
dağ dağa küsmüş dağın haberi olmamış. söylediğiniz gibi kendi kendinize kuruyorsunuz ama aynı zamanda bu arkadaşlıktan anladığınız şeyi de kendi kendinize kurmuşsunuz.

son olarak bağlanma/ilişkilenme biçimde yanlışlık olanlar yine bu dertten muzdarip kişilerle böylesine bi bağ kurar. arkadaşınız kötü biri değil ama onun da (belki de biraz iyileşti şimdi) böyle bir tuhaflığı vardır.

düşünüyorum,
kardeşim değil, iş için görüştüğüm biri değil, sevgilim değil gün boyu aralıklarla neden mesajlaşayım her adımdan haberdar olmak isteyeyim? seks peşindesiniz demiyorum bu emeğin burada olmaması gerek. bu yüzden yanlış ilişkilenme. ve bir noktada bitmeye mahkum.
0
jimjim
(15.12.24)
@jimjim teşekkür ederim hem size hem uzun uzun zahmet eden herkese bu fırsatla.
Devamlı konuşmuyoruz, bazen günlerce hiç konuşmadığımız da oluyor. Gün boyu da şöyle, mesela o bir şey yazmış ben iki saat sonra dönebilmişim, o bir saat sonra dönmüş vs öyle öyle akşam olmuş. Arkadaşın en yakın olmaması konusunu bilemiyorum, insan yeri geliyor ilişkisinde anlamadığı konuyu arkadaşından yardım alıp anlıyor.
0
🌸Ukulele
(15.12.24)
rica ederim.
doğru, ama yakınlaşmak (mesela benim için güvenmek) ile ilgili bir problem veya kaygınız olabilir.
arkadaşlar içinde en yakını diye bişey olabilir. yakın arkadaş diye bişey de olabilir ama yeri kimseyle (arkadaş, anne baba eş vs)değişmeyecek bir ve tek bir arkadaş olması tartışmaya açık biraz. kendinizde, sevgilinizden vs herkesten en yakını bir arkadaş olmamalı demek istiyorum. bu kimseyi kötü arkadaş veya kötü insan yapmaz: /
0
jimjim
(16.12.24)
(16)

bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? (kitap okuma seklim)

Zetnikov
kitap okumayı seviyorum ama anlatılmak ıstenen seyler bana hanı max 1 a4 kagıdı yada yarısı kadar yer kaplayabilecek seyler gibi geliyor.saygı duyuyorum ama en az 500 sayfalık yazıyı okumak artık ıskence gıbı gelıyor cunku gunumuz artık gorsel hani videolar var yada bulasık yıkarken ses dınleyebılıy
kitap okumayı seviyorum ama anlatılmak ıstenen seyler bana hanı max 1 a4 kagıdı yada yarısı kadar yer kaplayabilecek seyler gibi geliyor.
saygı duyuyorum ama en az 500 sayfalık yazıyı okumak artık ıskence gıbı gelıyor cunku gunumuz artık gorsel hani videolar var yada bulasık yıkarken ses dınleyebılıyoruz.

baktım zaten butun kıtapları okuyamıcam bende artık kitabın adını yapay zekaya yazıyorum özet geç diyorum. bana 1 sayfa mevzuyu anlatıyor. artık bu sekılde kıtap okumaya basladım. kitap masrafım yok yabancı kaynakları vs allah ne verdıyse okuyorum hem sıkılmıyorum. obur turlu bı suru kıtap var nasıl yetısıcem bın tane hobim ısım gucum spor ders bılmem ne okumama ımkan yok.

yorumunuz nedır benım kıtap ozetlerı okumam hakkında ne dusunuyorsunuz gıderım var mı yoksa yanlıs yolda mıyım sızce
0
Zetnikov
(14.10.24)
Saçma bana göre. Ben çok kitap okuyan biri değilim de bunu da yapmam yani.
Okumaya imkanın yoksa okuma. Benim son zamanlarda çok yok açıkçası. Oyun oynamaya da yok. Yapamıyorum. Spor hayatımda daha önemli haliyle boş vaktimi ona veriyorum, bir de hanımla ortak oynayacagimiz kutu oyunu vs.

Iyi bir kariyer, sağlıkli olmak için spor, mutlu bir eş/partner, çocuklarla zaman geçirmek, kitap okumak, dizi/film izlemek, yürümek aktivite yapmak vs bir sürü yapacak şey var ama zaman yok. Bunlarin hepsini yapmamiz zaten zor, bizim için onemlilerini yapsak yeter.

Kitap özeti okumak sana iyi geliyorsa oku da ne bileyim lord of the rings özet okudum geçtim gerçekten misal kulaga komik geliyor. Bence tabi, belki de senin gibi insanlarla kitap özeti kulübü kurup kitap özeti tartisabilirsiniz ne bileyim vardır belki :)
0
logisticsmanager
(14.10.24)
@logisticsmanager

hocam sokak diliyle kendimi ifade edecegim

"benım amacım mevzuyu ayıkmak" hocam. merak edıyorum adam 1.500 sayfa kıtap yazmıs kım oturup okuyacak :D bende ozetıyle tencerenın dıbını sıyırıyor mısalı takılıyorum xD
0
🌸Zetnikov
(14.10.24)
"kitap okumayı seviyorum" ve "işkence gibi geliyor" aynı anda olacak şey değil. Okumayın? Okumak zorunda değilsiniz ki, içinizden gelmiyorsa okumayın, birkaç sene sonra özlerseniz yine okumaya başlarsınız.
0
kobuzchu kiz
(14.10.24)
Abi tamam bize fikrimizi sormussun. Ben açıkça saçma sapan bir düşünce olarak gördüm. Sen böyle mutluysan bize sormadan gerek yok. Yüz kişiden belki 5i bunu çok mantıklı bulacak bence.

Kobuzchu+1
Kitap okumak zorunda değiliz zamanimiz yeterli değilse. Misal ben polisiye okumayi çok severim, hayatima bir artisi olmuyor, hobi/vakit gecirmek. Okumasam da çok bir şey değişmezdi. Ne bileyim Moby dick okudum diye büyük adam olmadim.
0
logisticsmanager
(14.10.24)
kitap okumuyorsunuz ki, özetini okuyorsunuz.

film izlemek yerine trailer'ini izlemekle aynı şey. ya da hakkında sözlükten iki-üç entry okumak gibi.

kitap okumak aynı zamanda düşünsel bir süreç. okurken zihninizde canladırıyorsunuz, belki bi cümle hoşunuza gidiyor altını çiziyor belki bir şey uyandıyor başka düşüncelere kapı açılıyor.

"kitap okuma şeklim" diye bir şey yok yaptığınızda. çünkü bu kitap okumak değil, dediğim gibi olsa olsa özet okumak olur.

ben ilkokulda don kişot'u okumuştum. yarısı resimli, 12 punto, 50-60 sayfalık. kitaptan aklımda kalan tek şey "deli bi adam var. zengin bi de. atıyla dolaşıyor etrafta. etrafa salça oluyor. sonra hasta olup eve geldiğinde komşular evindeki kitapları yakıyorlar. çünkü kitap okuduğu için delirmiş"

20li yaşlarda tekrar don kişot gibi tüm insanlığa armağan olan o başyapıtı okuyana dek böyle bir şey sanıyordum.

siz de özet okumaya devam ederseniz benim ilkokuldaki halimin bir ton laciverdi konumuna gelirsiniz.

siz bilirsiniz tabi.

kitaplar pahalı artık. sorun oysa, elektronik olarak ve bedava bulabileceğiniz tonlarca yerli kitap var.
0
biseysorcaktim
(14.10.24)
Küçükken herkes "kitap okumalisin kitap okumalisin" şeklinde takıldığı için kitap okumaktan çocukken nefret ederdim.

Bence pek çok insanın kitap okumaktan haz almaması da bununla ilintili, "kitap okumanın yapılması gereken bir eylem" olarak gorulmesi; gerek sosyal çevre gerek sosyal statü vs.

Ekside "kitap okumanın hiçbir işe yaramamasi" gibi hıyarca bir başlık bile vardı.

Kitap okumak da bütün diğer hobiler, entelektüel faaliyetler gibi tamamen haz işidir. Bir kitabı okurken "ha 100 sayfa okumuşum iyi 50 sayfa kalmış" diye okuyorsaniz zaten siktir edin okumayın daha keyifli işler yapın.

Karamazov kardeşleri okurken kitap bitiyor diye uzuluyordum sonlara doğru.

Bir ara kitapçıda da çalışmıştım, o zaman fark ettiğim bir gercek; kitap okumayı sevmeyen insan aslında yok. Okumak insanın en temel özelliklerinden, konuşmak gibi. Sadece doğru kitabı bulamayan insanlar var.

Bir de kitap okuma ritmi diye bir gerçek de var. Bu ritmi yakalamak zor, kaybetmek kolay. Bu ritm sahip değilseniz, okumaya tekrar başladığınız andaki kitap da yanlış kitapsa bu ritmi yakalamak zor.
0
makbur
(14.10.24)
kitap okumanın olayı mevzuya ayıkmak değil, o süreci geçirmek. nasıl ki insanlar internetten fotoğrafına bakabilecekleri yerlere seyahat ediyor, aynı şey. sen istediğini yap tabii, kimse seni boğazlayacak değil özet okuyorsun diye. ama aklında kalacağını sanmıyorum
0
titanyum22
(14.10.24)
kitap okumak bir süreç. bu süreç artık size yorucu geliyo olabilir. hepsi hakkında özet bilgim olsun diyosanız okay ama kitap okumak bence yaptığınız şey değil sadece ana konusunu öğreniyosunuz. bu aynı filmin sadece fragmanını izlemek gibi
0
chanandler bong
(14.10.24)
yapay zeka size bir kitabın sayfalarca özetini mi çıkarıyor? yoksa bir sayfalık genel bir tanıtım mı yapıyor? eğer ikincisiyse, buna o kitabı okumak denemez ve aralarda kaçırdığınız çok şey olacaktır. hacimli kitapları bir saatte özet geçen sesli kitaplar var. onlar daha iyi olur sanki.

aslında günde aşağı yukarı yarım saat ayırıp 20 sayfa okuyunca, senede kabaca 15-20 kitap ediyor.
0
visnebahcesi
(14.10.24)
sizinki koca bir kitabı ana fikre indirmek. kitap sadece ana fikir için okunmaz. Kitabın içindeki bir paragraf betimleme, değişik bir gönderme, olayın çözülme şekli...
mesela, kırmızı pazartesi'nin başında kahramanın öleceği bildirilir. siz olayın nasıl gerçekleştiğini merak ederek okursunuz.
0
oyokbuyoknevar
(14.10.24)
Oldu olacak film ve dizilerinin de özetlerini arkadaşlardan dinleyelim:) kobuzchu+1.
0
asteriks
(14.10.24)
Kitap okumak sadece konuyu öğrenmek kavramak değildir ama. Özellikle edebî eserlerde dilin kullanım çeşitliliğini ve maharetini takip etmektir, yazarın kültür birikimini, hayal dünyasını, psikolojik çözümlemelerini, kendi psikolojisini, tarihî bilgileri veya yaklaşımları, düşünce yapısını vs gözlemlemek ve yaşamaktır. Sadece konuyu öğrenmek dediğin anca bilimsel araştırma kitapları için filan geçerli bence.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
edebiyat için diyorsan haklısın
film izlemek yerine sinopsis okumak istiyorsun
ama edebiyat bi sanat, böyle bi yapısı var
kitaba konu olacak diğer şeyler, felsefe, mantık, tarih vb için zaten 1 sayfaya indirmek mümkün değil ama yazarın beceriksizliğinden yine bayabilir
0
lambırcek
(15.10.24)
Edebiyat için diyorsan haklısın denmiş. Tam tersi asıl roman söz konusuysa bu dediğiniz yöntem çok daha anlamsız.

Roman okurken olayları bir başkasının gözünden, başkasının bakış açısıyla görürsünüz. Gerçek hayatta insanların kafasının içine giremezsiniz ama kurmaca edebiyatta girebilirsiniz. Bu da size olaylara farklı perspektiften bakabilme becerisi kazandırır. Tek yönlü değil, çok yönlü düşünme alışkanlığının kazanılmasını sağlar. Ve tüm bunlar romanı okurken bir süreç halinde gerçekleşir. "Mevzu"nun ne olduğunu değil, nasıl olduğunu anlatır. Yani siz karakterin ne düşündüğü için öyle davrandığını, gerçekleşen olayların onu böyle davranmaya niye ve nasıl sevk ettiğini bizzat karakterin kafasının içerisinden izlersiniz. Sadece olaylara ve sonuçlara bakarak bu süreci anlamanız mümkün değil ki zaten kitabın olayı da bu sürecin ta kendisi.

Sizin analojinizle cevap verecek olursak, siz özet okuyarak tencerenin dibindeki salçalı suyun tadına bakmış oluyorsunuz ama o tencerede pişen kuru fasulyenin de kuzu etinin de tadını kaçırmış oluyorsunuz. Eğer, "ben zaten o saçalı sudan o tencerede etli kuru fasulye piştiğini anlıyorum bu da bana yeter" diyorsanız, sizin bileceğiniz iş. Ama bize etli fasulye vs salçalı su diye soruyorsanız bunun cevabı belli.

O değil de örnek vereceğiz derken kuru fasulyeye aşerdim durduk yere :)
0
thracia
(15.10.24)
çooooooooooooooook saçma. hayatımdan bundan daha saçma çok az şey duymuşumdur.

ben şunu yapıyorum. bi film var mesela, merak ediyorum, ama izlemeye vaktim ya da enerjim yok, iki saatime değmeyeceğini düşünüyorum. filmi wikipedia'dan aratıyorum. orda hemen hemen tüm filmlerin baştan sona özeti oluyor. okuyup geçiyorum.

ama izlemekten alınan hazzı alıyor muyum, duygulanmam gereken yerde duygulanıyor muyum, alt metinleri anlıyor muyum, görsel şölene erişiyor muyum? hayır. dolayısı ile benim bu yaptığım da saçma.

ama senin yaptığın saçmalık benimkinden daha büyük saçmalık gibi geldi. kitaplara daha fazla kültürel anlam yüklediğimiz için olabilir.
0
elorelia
(15.10.24)
@thracia
<"Mevzu"nun ne olduğunu değil, nasıl olduğunu anlatır.>
evet zetnikov da ana temayı öğrenip geçmek istiyor
1984; tek parti rejimi, eziyet, zoraki köle
Cesur yeni dünya; gönüllü köle... vs
0
lambırcek
(15.10.24)
(6)

hastane veya karakolda diploma olmadan çevirmen olarak nasıl çalışılır?

Zetnikov
arkadaşlar hastaneye yada karakola gidiyorum görüyorum yabancı dil bilen yok en azından benım basıma gelenler boyleydıyabancı arkadas goturuyorum mesela hastaneye yada karakola kımse yok cevırecekben cevırıyorum sureklıbende dusundum acaba nereden bu tarz ılan vs iş bulabılırız?ozellıkle hastanelerd
arkadaşlar hastaneye yada karakola gidiyorum görüyorum yabancı dil bilen yok

en azından benım basıma gelenler boyleydı

yabancı arkadas goturuyorum mesela hastaneye yada karakola kımse yok cevırecek

ben cevırıyorum sureklı

bende dusundum acaba nereden bu tarz ılan vs iş bulabılırız?

ozellıkle hastanelerde vs tarzı yerlerde calısabılırım bellıkı eleman lazım
0
Zetnikov
(10.10.24)
karakolda bilmiyorum ama özel hastanelerde var genelde zaten. hasta ilişkilerinde çalışan 2-3 kişi ingilizce, arapça, rusça, farsça biliyor. yurtdışı hastalarıyla ilgileniyorlar.

özel hastaneler için Uluslararası Hasta Hizmetleri departmanlarına başvurabilirsiniz. (acıbadem ve liv bu işte baya ilerdeler)
0
brkylmz
(10.10.24)
Böyle bir ihtiyaç var haklısın. Diploma da gerekli değil.

Nasıl çalışılır sorusuna gelirsek, böyle işleri tanıdık olmadan bulmak zor. Çevreye haber sal. Bir şekilde hastaneye seni tavsiye edebilecek biri bulmaya çalış. Şimdi buraya CV at falan öyle olur derler. Tanıdık bulamıyorsan hiç uğraşma.
0
ferenc
(10.10.24)
bilirkişilik bu. meb'de ilan açılıyor, dil bilen öğretmenler başvurabiliyor.
0
oyokbuyoknevar
(10.10.24)
tamamen polislerin iş bilmezliği. her karakola yakın oturan birkaç dilde çevirmenlerin listesi vardır. gider tercümanlar kayıt yaptırır, ayda yılda bir de olsa iş çıksın para kazanalım diye. ama çok çok mecbur kalmadıkça polis asla çağırmaz. kendileri halletmeye çalışır veya çalışmaz. yoksa ellerinde hazır gelecek tercüman listesi olur hepsinde.

not: tercümanım, bu dediğimi yapan arkadaşlarım var.
0
titanyum22
(10.10.24)
arkadaşlar hepinizin mesajını okudum

ben daha cok boyle semtimizdeki hastaneleri kastetmiştim cok bılındık yerlerde olabılır bılemıyorum

hastanede mesela cok ılgınctır doktorların da hepsi ingilizce bilmiyor malesef buna cok sasırmıstım
karakolda zaten dedıgım gibi kimse yardımcı olamadı ben destek olana kadar

soyledıklerınızı dıkkate alacagım olmadı gırer bı sorarım bu tur elemanlar nasıl ıs buluyor dıye resepsıyona gırısken bırıyım zaten.
0
🌸Zetnikov
(11.10.24)
zetnikov kuru kuru teşekkür edeceğine cevapları tiklesen de bir işe yarasa
0
titanyum22
(11.10.24)
(8)

İkinci Üniversite olarak Tarih okumak

EXXE01
İstanbul üniversitesinde tarih okumak istiyorum 36 yaşındayım ve hobi olarak yapacağım. Yapabilir miyim ?
İstanbul üniversitesinde tarih okumak istiyorum 36 yaşındayım ve hobi olarak yapacağım. Yapabilir miyim ?
0
EXXE01
(21.09.24)
Yaparsın.
Harika olur.
0
Mirket
(21.09.24)
yaparsın tabii, kime ne? beğenmezsen bırakırsın. 3 dönem üst üste dönem harcı yatırmayınca kaydın otomatik siliniyor zaten.
0
titanyum22
(21.09.24)
edebiyat fakültesi sekmesinden tarihi seçersen okuyacağın dersleri görebilirsin. ders kitaplarını inceleyin isterseniz.

yokdersleri.yok.gov.tr
0
jepa
(21.09.24)
ego masturbasyonu. sözel bütün dersler internette, üniversitelerde verildiğinden çok daha etkili yöntemlerle veriliyor zaten. kaldı ki, üniversitelerdeki hocalar da artık covid döneminde kaydettikleri derslerin videolarını öğrencilere gösterip "bu dersi burada anlatmıştım, izleyin, anlamadığınız yeri sorarsınız" diyorlar.

okuyunca ne olacak, egonu okşamak dışında ne işine yarayacak?
0
summerof69
(21.09.24)
Üniversitenin fonksiyonunu ders izlemeye indirgemek de iyiymiş.
Edebiyat fakültesi mezunuyum. Yaşça büyük insanlar görüyorum sürekli farklı farklı bölümlerden. En kötü yaz okullarıyla vs mezun olunuyor. Neden olmasın okunur bence
0
black holes in the sky
(21.09.24)
AUZEF seni bezdirir büyük ihtimal (: onun dışında yapmaman için bir neden yok.
Videoları bir YouTube içeriği gibi keyifli izlersin ancak notlar çok dağınık sorular facia.
0
anon1m
(21.09.24)
Okumayı seviyorsan müthiş zevkli olur. Milletin yarı boş yarı dolu atıp tuttuğu hususları birinci elden öğrenmiş olursun.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(21.09.24)
tavsiye ederim. ben felsefe bölümüne başladım bile, hevesle dersleri dinliyorum hatta şu an:)
0
oyokbuyoknevar
(21.09.24)
(15)

ögretmenlerin maasi gercekten düsük mü?

robert bosch
atanamayanlardan, özelde calisanlardan bahsetmiyorum.biz ilkokuldayken bir hocamiz Atatürk 10 yil daha yasasa ögretmenlerin maasi cok daha fazla olur falan derdi. ayrica klasik olarak o ders anlatmasa da maasini alirmis falan.devlette atanmis ögretmenlerin maaslari hak ettiklerinden düsük mü?benim g
atanamayanlardan, özelde calisanlardan bahsetmiyorum.

biz ilkokuldayken bir hocamiz Atatürk 10 yil daha yasasa ögretmenlerin maasi cok daha fazla olur falan derdi. ayrica klasik olarak o ders anlatmasa da maasini alirmis falan.

devlette atanmis ögretmenlerin maaslari hak ettiklerinden düsük mü?
benim gördügüm cogunluk derse gec geliyor, dersi kaynatmak icin nasihat verip bos yapiyorlar, bunlarin bir denetimi yok, kendilerini gelistirmek zorunda degiller, isten kovulmak imkansiz, yazin calismadigin halde maasin yatiyor vs vs
kendileri yesil pasaportlu, sonra esleri cocuklari vs faydalanabiliyor.

herkes zaten az calismak, rahat etmek, "ideal kadin meslegi" falan diye ögretmen olmak istemiyor mu? neden sonra az maastan sikayet ediyorlar? istanbul'da yasayanlar icin az geliyor olabilir ama istanbul disinda yasayanlar icin de düsük mü gercekten?
0
robert bosch
(16.09.24)
az yeni başlayanlar 45 bin falan anca. 10 yıllıklar 55-60ı geçebiliyor ek derse göre.

memurlar bekçiler aynı parayı alıyor. öğretmenlik kolay bi meslek değil. günde az 4-5 saat 20-40 tane çocuğa ders anlatmak kolay değil.
0
jelly bear
(16.09.24)
Düşük ama dünyanın her yerinde düşük. Öğretmenlik para getiren bir iş değil
0
ferenc
(16.09.24)
yan faydalarını, çalışma şartlarını düşünürsek düşük değil.
başkası yazmış zaten öğretmenlik dünyada çok kazanan bir meslek değil.

kapısında yüzbinlerce atanmayı bekleyen bir ve sınava girilen bir meslek için yüksek bile sayılır.
0
nuisance2
(16.09.24)
on yıl çalışıp geçen senelerde çok basit olan sınavı geçerek uzman öğretmen olanlar, ek ders olmadan 50ye yakın alıyorlar. uzman öğretmen olmayanların sayısı çok az. kendi politik sebepleriyle bunu reddedenler dışında 10yıllıkların hepsi uzman diyebiliriz.

yeni başlayanlar 40a erişmiyor sanırım.

haftalık 18 saatten sonra ek ders alıyorlar.
ek ders olayı okula göre değişiyor. bazı okullarda öğretmenlerin sayısı fazla olabiliyor ve istese de ek ders alamıyorlar. bu durumda haftalık yaklaşık 20 ders. günde 5 ders desen haftada 4 gün çalışmış olurlar.

her gün dolu olsa sabahtan 9dan akşam 15'e kadar okuldalar.
her günleri dolu değil, 9da derse girip 12de çıkıyorlar bazı günler.

yani, az mı çok mu zor mu değil mi diye düşününce, evet zor günleri de oluyor ama saat/kazanç olarak bakılınca hiç de fena değil şartları.

ben öğretmen değilim, kız arkadaşım öyleydi. ondan biliyorum bunları.
onla ve arkadaşlarıyla tanıştıktan sonra öğretmenlerin şartlarının o kadar da kötü olmadığını farkettim. (eski saygınlıklarının kalmaması, müfredatın kötü olması, veli ve öğrencilerin vasatlığı gibi konuları bahse konu etmiyorum.)

istanbul dışında yaşayanlar daha iyi.

şikayetleri geçmiş yıllara göre saygınlıklarını yitirmeleri ya da daha sert bi özel sektör işinde çalışmamış olmaları yüzünden olabilir.

bu arada, bu şartlar mevcut öğretmenler için. şimdi yeni öğretmenler zor atanıyor. atanınca kazançları sanırım 30 civarında oluyor. ücretli öğretmenlik gibi garabet bir durum var ki asgari ücret bile almıyorlar ve iş garantileri yok. özel sektördeki öğretmenlerin durumu zaten malum.

bi de devlet iyide buluşturmak yerine kötüde buluşturmak istiyor. özel ve ücretli öğretmenlerin standartlarını yükseltmektense mevcut öğretmenlerin standartını düşürmeye hevesli.

meb bakanı zaten bildiğin öğretmen ve öğrenci düşmanı. mübalağasız.
0
biseysorcaktim
(16.09.24)
Siz sınıf ortamını heralde pür dikkat dinleyen , çıt çıkarmayan çocuklardan oluşan bir ortam zannediyorsunuz . çocukları susturup ders anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor. Yeni sistemde öğretmenin hiçbir yetkisi yok. çocuklara bile sus diyemiyor. dersten kovma yetkisi yok. sınıfta bırakma yetkisi yok. çocuklarda bunun farkında olduğu için dersi dinlemeyor. zaten sınıfta kalmak bile bir mucize sınıfta kalma yok. bunu bilen çocuklarda neden çalışayım enayi miyim diyor.

derse öğretmenler geç giremez müdürler hemen ek dersini keser. dersi kaynatamaz çünkü sınıfın başarılı olması lazım. başarılı olmazsa öğretmen için sıkıntı yaratır bu durum. veli idare milli eğitim baskısı üstlerinde.
çocuklar bahçede oynarken kolunu kırsa başına bela olur velilere açıklayamazsın bu durumu. bütün öğretmenler diken üstünde. millet çocuklarını sana emanet ediyor. o çoçuğa bişey olsa gözünün yaşına bakmazlar ihraç olursun.

öğretmenlik yapılacak bir meslek değil.

asıl yapılacak meslek ofis işleri. tatilmiş falan çekici değil. ekşisözlüğe ve duyuruya bakıyorum rahatlar maaşlarıda öğretmenlerden yüksek.

asıl yapılacak iş ofiste çalışmak.
0
komando kani var bende
(16.09.24)
bence düşük değil. kamuda öğretmenlik kadar rahat meslek azdır.
0
NowWeAreFree
(16.09.24)
Degil. Ogretmenler şu an TC tarihinde en iyi maaşı aliyorlar. 2 yıl önce 350 dolar alıyorlardı, şimdi ise 1500-2000 dolar arasında maaşları.

Bir sürü öğretmen arkadaşım da, 3-4 ay tatilleri de göz onunde bulundurulduğunda, ülkedeki en şanslı çalışan kesim olduğunu söylüyor.
0
summerof69
(16.09.24)
Bir de bunlar haftanın 4 günü çalıştığı için ek iş yaparak da gelirlerini arttırıyorlar. Bu arkadaş anlatmış:

x.com


Bu da maaş değişimi :

soz.lk


Zaten öğretmenlere bu kadar iyi maaş verildiği ve bütçe de zorlandığı için artık öğretmen ataması yapılmıyor. Yeni ogretmenlerin hepsi ücretli.
0
summerof69
(16.09.24)
onlar nasıl bilgiler öyle ya:) 9 yıllık öğretmen maaşı 42.385. uzman olsaydım 3-4 bin arası bir şey fark olacaktı. ama değilim. ek dersimiz de bu eylülde 6-7 bin arası olur. o da herkese göre ayrıdır. benim yurt nöbetim var. herkes bu parayı almayabilir. fazlası da olabilir. nöbet diyoruz o da kolay değil 24 saat öğrencilerden sorumlusun koca binada.
bir de bazıları gerçekten sınıfı filmlerde, dizilerde gördüğü şekilde sanıyor. ders anlatmayı şöyle ifade edeyim günde en az beş tane sunum yapacaksınız ve karşınızda 40 tane çocuk var, yetişkin değil. rahatlık yok mu diyorsanız yarın sabah erkenden dersim yok biraz uyuyacağım. ama öğrencilerin en aç ve yorgun olduğu saatlerde ders anlatacağım. böyle şeyler.
yazın da tercih döneminde rehber öğretmenler çalışır. destekleme kurslarında branş öğretmenleri ders verir. öyle tatil oldu herkes rahat diye bir durum yok.
0
oyokbuyoknevar
(16.09.24)
Milletvekillerinden sonra en gereksiz yüksek maasi ögretmenler alir çünkü türkiyede yapilabilcek en kolay memurluk.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.09.24)
Alınan eğitime ve beklenen sorumluluğa göre düşük maaşları.

Kamuda çalışan hiçbir görevlinin iş yükü olarak farkı yok bundan. Ama maaşları öğretmenden yüksek. İmam ne iş yapıyor da öğretmenden fazla almayı hak ediyor?


Ben işini yapan polis memuru görmedim mesela. Denetimi yok, kendini geliştirmek zorunda değil, işten atılması imkansız, gün boyu sistem yok deyip masa başında otursan da maaşın yatıyor, yeşil pasaport vs her şeyin var.


Dolayısıyla evine hırsız girdiğinde, saldırıya uğradığında kıçını kaldırmayan polisten daha az maaş almak koyuyordur adamlara. Onlar da sallapati yapıyordur işleri. Madem maaş bu, iş de bu.

Sen çocuğunun öğretmeni dört dörtlük eğitim versin istiyorsan imamdan çok para verilecek. Yoksa özel derse bir zahmet.
0
lancelot du lac
(16.09.24)
sadece şunu düşün cevabı rahatlıkla bulacaksın.
bugün imkan tanınsa kaç kişi yaptığı işi bırakıp kamuda öğretmen olma imkanını kullanır, kamudaki kaç öğretmen başka bir şey yapma imkanını kullanır? sayıları çok ve ağlamaları da çok duyuluyor bu sebeple de haklı oldukları zannını yayabiliyorlar. hepsi bu.
0
Whily
(16.09.24)
öğretmenlikten, çocuklara söz dinletmekten, kalabalık sınıflara ders anlatmaktan şikayet edenlere;

ben mezun olurken formasyon alıp öğretmenliğine geçebileceğim halde bunları sevmediğim ve yapmak istemediğin için öğretmenliği bir dakika bile düşünmedim.
üstelik o dönemlerde öğretmenlerin öğrenci ve veli önünde hala bir saygınlığı vardı.

siz şimdi sırf memurluk kolay, izni bol, iş garantisi diye devlet kapısında sıra olup bir de şikayet ederseniz toplum size elbette iyi bakmaz.
0
nuisance2
(16.09.24)
kuzey ege bölgesini dolaşın yazlıkların bir çoğununun sahibi emekli öğretmen çiftler.

bahsettiğim yazlıklar en kötü 8-10 milyondan başlıyor.
0
nuisance2
(16.09.24)
Arkadaşlarım var, ham maaşa yakın bir de ek ders ücreti alıyorlarmış. Ham maaş çok yüksek değilmiş ama ek dersten de para geldiği sanırım 50 bin civarı. Üstelik sadece günün yarısında çalışıyorlar. Yazın da 2 ay tatil.

Avukatlar ise (ücretli çalışan) 20 bin, 30 bin bandında maaş alıyor. Haftada 45 saat çalışıyorsun üstelik. Müvekkiliydi hakimi savcısıydı duruşmasıydı, bunlarla uğraşması da başa bela.

Kendi ofisi olan, az çok çevresi olan tabi ki daha iyi kazanıyor o ayrı ama çoğu kişinin durumu gerçekten çok kötü avukatlık piyasasında.
0
turuncu tonlarda
(16.09.24)
(5)

Tiyatro oyunlarının metinleri

muhayyer divan
SelamBu metinler nasıl bulunur, nereden edinilir bilginiz var mı?
Selam

Bu metinler nasıl bulunur, nereden edinilir bilginiz var mı?
0
muhayyer divan
(14.09.24)
www.iskultur.com.tr
bir kısmına buradan ulaşabilirsiniz
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(14.09.24)
Sevgi Sanlı Oyun Arşivi'nden
0
Mirket
(14.09.24)
Zamanında Bursa Devlet Tiyatrosu'ndan metinlerin fotokopisini aldığımı hatırlıyorum.
0
black holes in the sky
(14.09.24)
facebook'ta tiyatro metinleri arşiv grubu var. telegram'da da var böyle gruplar.
0
oyokbuyoknevar
(14.09.24)
Çok bulunmayan bir şey arıyorsanız Konservatuar ya da Gsf'nin en çok kullanılan fotokopicisine gidin :D

Adamlar çektiği her text'in bi kopyasını da dijital olarak alıyorlar.

Deu Gsf'nin eski binadaki fotokopicisinde korkunç bir arşiv vardı.
0
hedep
(15.09.24)
(12)

Ne Sıklıkta Kıyafet Alışverişi Yapıyorsunuz?

rock n roll
Bir de sadece ihtiyaç halinde mi kıyafet alıyorsunuz yoksa sadece beğendiğiniz için de aldığınız oluyor mu?
Bir de sadece ihtiyaç halinde mi kıyafet alıyorsunuz yoksa sadece beğendiğiniz için de aldığınız oluyor mu?
0
rock n roll
(18.04.24)
Giymiyeceğim bir kıyafeti almam. Aldığım yeni bir kıyafeti de ilk fırsatta giyerim hiç öyle bekletemem. Geçen anabilim dalı başkanı hocamızla konuşuyodum, ceketiniz güzelmiş hocam dedim, 5 sene önce almıştım etiketini sabah giyerken kestim dedi. Kendisi de her gün ceket giyen bir kadın yani fırsat olmamıştır durumu da değil. Bana çok değişik geliyor almak için kıyafet almak ve yıllarca giymemek.

Yani ihtiyacım yokken beğendiğim bi tişört vs olursa da alırım ama zaten muhtemelen benim kıyafet sayım ortalama bir insana göre azdır o yüzden arada kaynamıyor aldığım kıyafetler

Sıklığıyla ilgili yorum yapamam çünkü haftada 4-5 parça aldığım da oluyor aylarca alamadığım da, çok değişken
0
nundu
(18.04.24)
bir sebepten ihtiyaç doğduğunda alıyorum.

- iş yeri/düğün/okul vbg. konularda kıyafet yönetmeliği
- kilo değişiklikleri
- kıyafetlerin eskiyip renklerinin solması
- kıyafetlerin eskiyip hasarlı hale gelmesi

kıyafet alışverişi yaparken midem bulanıyor. Aşırı sıkıcı bir süreç. Keşke tek tip şu uzay zamanı kıyafetlerine geçsek.
0
nawar
(18.04.24)
Nadiren begendigim icin aliyorum. Aldiklarim hep ihtiyac. Ihtiyac derken mont falan gibiler cogunlukta ama mesela bi yere gidicem o ortam icin giysiyi de ihtiyac kategorisine sokuyorum. Ama hep bir amaca yonelik oluyor alisverislerim. Zengin degilim ama kaliteli urunler alirim hep. Uzun zaman giyerim aldiklarimi da o yuzden oyle pek sik alisveris yapmiyorum. Bu yil mont aldim mesela ama en son 5 yil once almistim bi mont.
0
Kittie
(18.04.24)
sadece ihtiyac halinde. begenmek icin bakmak lazim. bakmiyorum bile. cok az para harciyorum üste basa.
0
robert bosch
(18.04.24)
her fırsatta sevdiğim markaları hızlıca gezer yeni ne varmış bakarım. online olarak da beğendiğim kıyafetleri alır, evde dener, olmazsa iade ederim.

her sene en az 4-5 takım elbise alıyorum. 20'den fazla gömlek alıyorum. 3-4 kot, 10-15 tişört. 5-10 ayakkabı.

her zaman jilet gibiyimdir. spor yaptığım için kıyafetler üzerimde iyi duruyor.
0
gabe h coud
(19.04.24)
ihtiyacım olursa alırım. dolapta daha yeni alınmış, az kullanılmış giysiler varken sırf beğendim diye almam.
3 tane kot varsa ancak bir şey olursa,aşınırsa falan yenisini alırım. mümkün oldukça gider aynısından alırım.
veya çok çok indirimli bulursam yedek olarak alır saklarım.

öyle çok beğendiğim-hoşuma giden bir şey görürsem mağazada görüp doğrudan hiç bir zaman almam. dener, bedenine bakar, internetten araştırırım. bir indirim veya kupon bulursam anca öyle alırım.
0
my fault
(19.04.24)
nawar +1
0
hrskrs
(19.04.24)
Elbise sevdiğim için görüp beğendikçe alırım. Kot,kazak vs ihtiyaç olunca alıyorum.
0
asteriks
(19.04.24)
beğenmek için önce bakmak araştırmak gerekiyor. ölümüne ihtiyacım yoksa kıyafet almam. sevmiyorum alışveriş yapmakla uğraşmakla.
0
co2s2
(19.04.24)
ben sık alırım. beyaz tişörtün, gömleğin fazlası olmaz. giyiyorum da.
0
oyokbuyoknevar
(19.04.24)
devamlı kilo verip durduğum için bu ara sık sık alma ihtiyacım oluyor ama normalde kendime kıyafette pek alışveriş yapmam, bayağı keskin kurallarım var giyimde. çantaya, ayakkabıya vs. para harcarım. beğendiğim bir şey çıkarsa da parayı düşünmem alırım, çok bir şey bulamıyorum çünkü tasarım olarak hoşuma giden ve kumaşı ve dikişi kaliteli olan şeyler.
0
deartheodosia
(19.04.24)
is ve disarisi icin bluz, elbise adl, ipekyol, mavi her sezon bakarim, cok begendigimi alirim, indirim beklerim.

dusununce pantolon mesela pandemiden beri almadim, tisort vs lazim oldukca aliyormusum.
0
durgunfoton
(20.04.24)
(6)

Bir atasözü, deyim, söyleyiş arıyorum

psipsipsi
Mesela bazı insanlar bir işteki tecrübesine dayanarak o işi en iyi kendilerinin bildiğini söylüyorlar ama kimi durumlarda bir işteki tecrübe kişiye hiçbir şey katmadığı gibi yanlışını hep tekrar etmiş olması anlamına da geliyor. Bu anlamı sağlayacak bir söyleyiş var mı?
Mesela bazı insanlar bir işteki tecrübesine dayanarak o işi en iyi kendilerinin bildiğini söylüyorlar ama kimi durumlarda bir işteki tecrübe kişiye hiçbir şey katmadığı gibi yanlışını hep tekrar etmiş olması anlamına da geliyor. Bu anlamı sağlayacak bir söyleyiş var mı?
0
psipsipsi
(29.01.24)
Ustanın iyisi malzeme arttırır olabilir mi? En iyi kendisinin bildiğini ve artan malzemenin fazla ve lüzumsuz olduğunu belirtir tam karşıladı mı çok bilemedim ama.
0
odiyus
(29.01.24)
"çok bilen çok yanılır" olabilir belki
0
ananiyimioguz
(29.01.24)
tam karsilamiyor muhetemelen ama kendine fazla guvenme baglaminda:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
freedonia
(29.01.24)
Sakalı değirmende ağartmak
0
alfired
(29.01.24)
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri, girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor.
özdemir asaf
tam değil ama:)
0
oyokbuyoknevar
(29.01.24)
"bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi, öğrenmesi imkansızdır."

-epiktetos. bir zamanlar sözlüğün mottosuydu.
0
pispinti
(29.01.24)
(1)

özel okullardaki yemek fiyatı hk

avatar is back
son günlerdeki özel okul fiyatları herkesin malumu. herkes tartışmış falan onu geçtim. ama daha çok dikkatimi çeken ise o okullardaki yemek fiyatları. bir listede gördüm yıllık yemek ücreti 200bin lira. yahu bu nasıl oluyor? tamam 2 öğün kahvaltı + öğün veriliyor ama 200k ne? meb'e baktım 1 yıldaki
son günlerdeki özel okul fiyatları herkesin malumu. herkes tartışmış falan onu geçtim. ama daha çok dikkatimi çeken ise o okullardaki yemek fiyatları. bir listede gördüm yıllık yemek ücreti 200bin lira. yahu bu nasıl oluyor? tamam 2 öğün kahvaltı + öğün veriliyor ama 200k ne? meb'e baktım 1 yıldaki okula gidilen gün sayısı 180 civarı. hadi 20 gün daha ekleyelim 200 diyelim. günlük 1000tl yapıyor. catering firmasında çalışan biri yorumlamış bir okula 2024 için 125 liradan yolluyoruz falan. tamam hadi bu okul aşırı kalabalık olmadığı için çok ucuza gelmesin ve en iyi en temiz şirketten istetsin. yine de kahvaltı 300, öğün 700 mü oluyor? bu nasıl hesap anlamıyorum. ki bahsettiğim kadar iyi yerlerden falan yemek de getirtmiyorlar onu da söyleyeyim de neyse.

bu okullar, müdürleri bilmem neleri ne diye açıklıyorlar? veliler bölme çıkarma yapıp yahu hocam günlük bin lira nedir dediklerinde aldıkları cevap nedir?
0
avatar is back
(19.01.24)
veliler artık yemek ve kitap parasının kat kat fazla alındığını biliyor. eğitim ücreti arttırılamadığı için yemek ve kitap parası fazla alınıyor.
0
oyokbuyoknevar
(19.01.24)
(10)

Tatlı ne yapayım?

etna
Yılbaşı gecesi için 14 kişiye ne yapabilirim?San Sebastian cheesecake güzel yaparım ama küçük oluyor oUtandirmayacak bir tatlı öneriniz olur mu?
Yılbaşı gecesi için 14 kişiye ne yapabilirim?
San Sebastian cheesecake güzel yaparım ama küçük oluyor o
Utandirmayacak bir tatlı öneriniz olur mu?
0
etna
(30.12.23)
Büyük san sebastian cheesecake mm leziz.
0
baldan kaymak
(30.12.23)
yetkili birine benzeyen abi
(30.12.23)
Kalabalık misafirde porsiyonlaması ve servisi kolay diye elmalı ayvalı etimek tatlısı yapıyorum.
Kendi püf noktalarım;
*Etimekleri ıslattığım şerbetin şekerini önce karamalize ediyorum.
*Üstünün muhallebisine hiç şeker koymuyorum, sıfır şeker.
*Rendelediğim elma ve ayvaları pişirirken elma kırmızı yumuşak elmaysa sıfır şeker, değilse çok ama çok az varla yok arası şeker ve limon suyu kullanıyorum. Pişince içine dövülmüş fındık ekliyorum.
*Etimek, muhallebi, elmalı karışımın üstüne de küçük bir tabakta karıştırdığım pudra şekeri ve tarçını çay süzgeciyle serpiyorum.
*Diktörtgen büyük boy borcama yapıyorum. Sabahtan da hazırlanabildiği için bi kenarda hazır bekliyor.
0
Phoebe
(30.12.23)
Ben tiramisu yapiyorum kedi dilli orijinal tarifiyle. 2 paket kedili dili yani 2 adet tiramisu seklinde yapabilirsiniz, kolay da hem
0
bradshaw
(30.12.23)
Panacotta
Fransiz elmali turta +üstüne vanilyalı dondurma
0
logisticsmanager
(30.12.23)
2 tane yap
0
balpolen
(30.12.23)
Baklava cheesecake.
0
wild honey suckle
(30.12.23)
profiterol
0
oyokbuyoknevar
(30.12.23)
Tiramisu da karar kıldım
Teşekkürler
0
🌸etna
(30.12.23)
Magnolia
0
cakmayazar
(31.12.23)
(10)

İşyerinden izin almak için uydurulabilecek güzel bir yalan

kendinikertenkelebek
yeni işe giren bir arkadaşım daha öncesinde denetimli serbestlik alması nedeniyle düzenli olarak psikolog ve kan tahlili gibi şeyler için muayeneye gidiyor. İş yerinde de kötü bir izlenim bırakmak istemiyor. bu hafta cuma bir muayenesi var. ardından iki hafta üst üste tekrar muayeneye gidecek ve den
yeni işe giren bir arkadaşım daha öncesinde denetimli serbestlik alması nedeniyle düzenli olarak psikolog ve kan tahlili gibi şeyler için muayeneye gidiyor. İş yerinde de kötü bir izlenim bırakmak istemiyor. bu hafta cuma bir muayenesi var. ardından iki hafta üst üste tekrar muayeneye gidecek ve denetimli serbestlik bitmiş olacak (1 yıllık yorucu sürecin sonuna geldi çünkü). arkadaşım kadın. uydurulabilecek bahaneler için bir fikir vermesi adına cinsiyetini belirttim. uzun bir süredir işe giremiyordu bu sebepten dolayı. ben aslında açık açık söyle anlayış gösterirler dedim ama biraz pimpirikli. nispeten herkesin iyi niyetli olamayacağını hatırlatmasıyla da kendisini haklı bulmuyor değilim. fikirlerinizi okumak için bekliyorum.

herkese iyi haftalar.
0
kendinikertenkelebek
(30.10.23)
doktora kontrole gidiyorum desin. kimse niye diye sormaz.
bir diğer seçenekler banka-dişçi.
0
jelly bear
(30.10.23)
regl/kadın hastalıkları problemleri.
0
eja
(30.10.23)
not olarak ekleyeyim: yarım gün ya da birkaç saatlik izin alması da yeterli olacaktır.

edit: ne gibi bir kontrol 2-3 kez muayene gerektirir onu da bilemedik
0
🌸kendinikertenkelebek
(30.10.23)
dişçi, en temizi, genelde bir işlem yapılır bir hafta 15 gün sonra diğer işlem yapılır (iyileşmesi beklenir) dolayısı ile dişçiye gidicem dolgu yaoacaklar, önce geçiçi dolgu sonra da normal dolgu yapacaklar desin, kimse aç ağzını bakacam demez
0
selam
(30.10.23)
3 kere yeterli ise ve rapor istemeyeceklerse zaten bir muayene teşhis, diğerleri de tedavi işte. ayrıntı isteyeceklerse kronik vajinit ya da pcos filan diyebilir.
0
elorelia
(30.10.23)
Adli sicil kaydı istemedi mi iş yeri, sanki yalan söylemek çok doğru gelmedi, 1-2 saatlik işlerse, noter işi, banka işi, doktor işi şeklinde şey yapsın, doktor işinde bence muayene de olsun gitmişken her hangi bir şeyden, yada bu cuma bir şeyden muayene olursa bir kere de kontrol muayenesine gitmiş olur.
0
atom karincanin torunu
(30.10.23)
@atom karincanin torunu

denetimli serbestlik adli sicil kaydında çıkmıyor.
0
🌸kendinikertenkelebek
(30.10.23)
öncelikle regli gibi bir yalan uydurmayın. 1 hafta sonra gerçekten olur o zaman işler karışır.

yalan söylencek yer sadece iş arkadaşlarıysa (yazıdan öyle anlaşılıyor) diş doktoru vs su kaldırır ama iş yeriyse rapor istemeyecek mi?

sadece kan tahlili vs ise ve ordan alınacak bir rapor varsa uyku sorunum var kanıma hormonlarıma bakıyorlar denilebilir?

ek. uyku sorunu psikoloğu da örter aslında bak. doktor istedi sevk etti der.
0
not sure if serious
(30.10.23)
En mantıklısi üst solunum yolu enfeksiyonu bahanesiyle aile hekiminden bir günlük rapor rica etmek
0
sanguine
(30.10.23)
dişçi mantıklı da eğer iş yeri rapor isteyecekse bir yakınımı doktora ya da bankaya götürüyorum diyebilir. kredi çekme vs. işleri olabilir.
0
oyokbuyoknevar
(30.10.23)
(3)

Adana Otel tavsiyesi

gyroscope
Annem ve bir kadın arkadaşı ile beraber 3 günlük bir adana gezisi yapacak. Uçak biletleri alındı, otel bakıyoruz. 3 günlük gezi için Adana'da kalınabilecek, çok pahalı olmayan otel tavsiyeniz var mı? Şehir merkezine yakın yar arıyoruz dediler ama her türlü tavsiyeye açığız.Teşekkürler.
Annem ve bir kadın arkadaşı ile beraber 3 günlük bir adana gezisi yapacak. Uçak biletleri alındı, otel bakıyoruz. 3 günlük gezi için Adana'da kalınabilecek, çok pahalı olmayan otel tavsiyeniz var mı? Şehir merkezine yakın yar arıyoruz dediler ama her türlü tavsiyeye açığız.

Teşekkürler.
0
gyroscope
(24.09.23)
festival zamanı şenbayrak otelde kalmıştık iki aile. güzeldi
fiyatları şu an için bilemiyorum.
0
etna
(24.09.23)
Ziyapaşaya yakın olan alkoçlar olabilir hala açıksa
0
regina phalange
(24.09.23)
ibis otel
0
oyokbuyoknevar
(24.09.23)
(6)

Bu iş teklifi bir hakaret değil mi ?

skr1292
Yazılım mühendisliği bitirmiş birine bir dershanenin bilgi işlem sorumlusu olma ve video editörlük yapma karşılığında (daha önce de böyle bir işte 1 yıl tecrübesi var)haftada 6 gün 9 saat asgari ücret teklif edilmesi bir hakaret değil midir?
Yazılım mühendisliği bitirmiş birine bir dershanenin bilgi işlem sorumlusu olma ve video editörlük yapma karşılığında (daha önce de böyle bir işte 1 yıl tecrübesi var)

haftada 6 gün 9 saat asgari ücret teklif edilmesi bir hakaret değil midir?
0
skr1292
(25.08.23)
Teklif edilmesi degil bu teklifin kabul edilmesi kisinin kendisine yaptigi hakarettir.

Benzer bir durum benim de basima gelmisti. Turkiye'nin en iyi 3 universitesinin birisinden bilgisayar muhendisligi diplomasi aldiktan sonra digerinde master yaparken bir yere basvuruda bulunmustum, gorusme sonrasinda asgari ucret teklif edilmisti :)
0
sertac akin
(25.08.23)
Hakaret değil, benzer işleri kabul edecek insanlar var. Nasıl 10+ deneyimli işe başvuran 2 yıllık çalışan varsa dershanede şansını denemiş. Hadsizlik tabii, savunmuyorum.
Ek olarak yerinizde olsam iş teklifini kabul eder, sonra engellerdim :)
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(25.08.23)
öncelikle orada iki iş var, üstüne 45 değil 54 saat çalışılıyor ve asgari ücret mi teklif ediliyor :D fazla şımarmışlar ama öğretmenlere de asgari ücret veriyorlar diye haber falan yapılıyordu zaten. Çalışan bulamayıp batması gereken yerler bunlar. (ne yazık ki biri bunu kabul edecek)
0
nhk ni youkosu
(25.08.23)
Maalesef dershanelerin hemen hepsi aynı mantıktadır. Hem öğretmenler adına hem diğer personellere. Asgari ücret yine iyi bir teklif. Normalde biz, asgari ücret üzerinden yatırırız. Siz elden geri 2 bin TL geri verirsiniz diyebilirdi. Buna ek yaz dönemde sigortaya gir çık yapması, ayrı bir konu. Onu ayrı bir başlıkta değerlendirebiliriz
0
janavarorion
(25.08.23)
bilgi işlem derken ne demek istiyorlar? sizin mühendis olduğunuzu anlamamış olabilirler. olmaz demeyin olabilir.
0
oyokbuyoknevar
(25.08.23)
burası türkiye normal.
0
koela
(26.08.23)
(6)

Karadeniz gezisi için turla gitmek mantıklı mı?

Gradient_tabanlı_mor
Kendimiz arabaya atlayıp gitsek yaylaya çıkma vs konularında sıkıntı olur mu? Tecrübesi olanlar yazabilir mi ya çok kararsız kaldık.Ankara çıkışlı olacak. 1 haftalık gezi.
Kendimiz arabaya atlayıp gitsek yaylaya çıkma vs konularında sıkıntı olur mu?

Tecrübesi olanlar yazabilir mi ya çok kararsız kaldık.

Ankara çıkışlı olacak. 1 haftalık gezi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(13.08.23)
çok ayrıntı bir yaylaya çıkmayacaksanız yollar epey asfalt ya da ona yakın oldu artık. youtub da ayder yaylası hemşin vs videoları var. tura bulaşmayın bence, özgür olursunuz. gidilecek yerleri de yöre halkına sorun tur şirketlerinden ziyade. onlar sizi illa ki anlaşmalı oldukları yerlerde gezdirir yedirirler.
giresun eynesil arası bir yerdeyim. buraya göre güzel bir otelde çalışıyorum. konaklama için yardımcı olurum. ayrıca sis dağı bulunduğum yere 1 saat mesafede.orda da konaklama bulabilirrim sanırım.
0
dorian greyfurt
(13.08.23)
Karadenizli olarak söylüyorum, bence iyi bir tur daha mantıklı.
Hem sosyallik hem yer bulma ile uğraşmamak için.
Gerektiğinde rehberlik hizmetleri ve. Organize bir şekilde olur.
1 hafta da uzun bir süre bence. Benim için olsa 2 ay kalmak isterim:) o ayrı ama dışarıdan gelen birisi için, gezip göreyim diyen için 1 hafta sıkıcı olabilir.
Ne yazık ki tur ismi veremiyorum, bilmiyorum.
0
kisa
(13.08.23)
@kisa, Trabzon, rize, Manastır, Batum filan hepsi dahil olacak şekilde 1 hafta çok mu cidden?
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(13.08.23)
biz bundan 18 sene önce 10 günde çorum, tokat, amasya, bayburt, kastamonu vs dahil artvinden zonguldak'a tüm karadenizi gezdiğimiz tura katılmıştık. Bizimki de biraz koştur koşturdu ve bazı yerler tam yetişmedi ama sadece doğu karadeniz için bir hafta çok gelebilir. Ama gezen kişiye de bağlı tabii.

Ben de tur öneriyorum ya, karadeniz öyle tek gezeyim de özgür olayım diyerek gezilecek bi yer değil pek. Gezilecek yerler az çok belli zaten. Hani tur A yaylasına götürüyordur siz B yaylasını merak ediyorsunuzdur olabilir en fazla ama en turistik yaylalar da az çok belli. Tek başınıza konaklama, ulaşım vs ayarlamanıza değmez. Bi de karadenizde yağış olur, heyelan olur yol kapanır vs tek başına yol yaparken bunlarla uğraşmak daha zor.
0
nundu
(13.08.23)
kesinlikle tur. turla daha çok yer görürsünüz. zaman kaybetmezsiniz.
0
oyokbuyoknevar
(13.08.23)
Gömü tur öneririm. Ben başka turlarına katılmıştım baya iyiydi.
0
Take it away honey
(13.08.23)
(17)

Deprem Günü Arkadaşımın Attığı Mesaj

dapda
6 Şubat depremini Adana'da yaşadım, yaşadığım mahalle yıkımın ve ağır hasarli binaların en çok olduğu mahalle. Bizim binada çatlaklar var ama durumu net değil, bilgim yok ağır ya da az/orta hasarli. Neyse 6 Şubat sabah 9, ben sırtımda çanta üstümde pijama, enkaz ve ağır hasarlı binaların arasında ma
6 Şubat depremini Adana'da yaşadım, yaşadığım mahalle yıkımın ve ağır hasarli binaların en çok olduğu mahalle. Bizim binada çatlaklar var ama durumu net değil, bilgim yok ağır ya da az/orta hasarli. Neyse 6 Şubat sabah 9, ben sırtımda çanta üstümde pijama, enkaz ve ağır hasarlı binaların arasında mahallemi geziyorum. Bu arada 30 kusur yaşındayım, 20 kusur yaşında, Ankara'da yaşayan bir arkadasimla depremle ilgili yazistik, mahallemi, sokagimizdaki yıkılan binalari gösterdim. yazistiktan sonra bana Ikea'dan aldığı nevresimlerin fotosunu attı wp'dan, ben de 'derdini' yazdım ve bu mesajıma çok bozulduğunu bügun söyledi. Ben o mesajimla ona çok duygusuz birisi gibi olduğunu hissettirmisim ve çok olumsuz etkilemisim, benimle konuşmayi, iletişimi kesmeyi düşünmüş.

Şimdi size de sorayım dedim, ben mi haksizim yoksa o mu? Ben o durumdayken bana atılan nevresim fotoğrafları sonrası hafif ve kibar dille tepkimi gösterdim sadece ama arkadaşıma göre onun yaptığı çok normal ve ben onu kırmisim..
0
dapda
(22.05.23)
En hafif tabiriyle arkadaşın haksız daha ağırlarını uygun olmaz diye yazmıyorum, iletişimi kesmesi senin yararına olur, lütfen kessin.
0
mirty
(22.05.23)
çok kısa yazıştık demişsin. o kısa yazışmada deprem bölgesinde olduğundan ve etraftaki yıkımdan bahsettiysen çok net haklısın. eğer "burada da deprem oldu işte" falan yazdıysan karşı taraf konunun ciddiyetini tam anlayamamış olabilir, saat 9'da belki yataktan kalkıp haberleri, sosyal medyadaki görüntüleri görmeden direkt seninle iletişime geçmiş olabilir. yine de en azından daha sonrasında keşke fotoları atmasaydım demesi gerekirdi, seni suçlaması her türlü saçma.
0
hrskrs
(22.05.23)
yeniden gecmis olsun. durumun ne kadar ciddi oldugu ilk saatlerde pek anlasilmamisti sanki diye hatirliyorum (ya da benim hafizam ilk saatleri silmeyi tercih de etmis olabilir, kusura bakmayin eger oyleyse)
bozulmasi ve iletisimi kesmeyi dusunmesi afedersiniz ama tamamen ergenlik, dusuncesizlik, cocukluk, duygusuzluk, adina artik ne derseniz. cok olumsuz hissettiyse belki biraz kendine gelir, iyi olmus. kafasini ellerinin arasina alip "hmm cok hakli, tamamen bir gerizekaliyim ben" demeyip, "bozuldum" diyebiliyorsa zaten siz kesin iletisimi.
6 subattan beri kimse normal degil ama kendisi "bozulmus"!!!

anladigim siz erkek o ise kadin tarafi. birakin gidin, ilgi istemis, hem de o gun.
0
65 derece
(22.05.23)
Arkadasin (??) hasta bir narsist. Keske daha once iletisimi kesseymis. Uzak durman akil ve ruh sagligin icin iyi.

Bu arada o kisi disinda kaybettigin her sey icin sabirlar ve kolayliklar dilerim.
0
e mice
(22.05.23)
"allah aşkına lütfen benimle iletişimi kes" derdim ben olsam.
0
alperz
(22.05.23)
"mahallemi, sokagimizdaki yıkılan binalari gösterdim" diyorsunuz, durumun ciddiyetini nereye kadar anlamamış olabilir? Hiç anlamasa komşularının evi yıkılan insana yine nevresim fotoğrafı atılmaz. Ki biz o sabah altıda "Türkiye'de deprem olmuş, iyi misiniz" diye yurt dışından gelen telefonla uyandık, uyanır uyanmaz telefonu eline alıp iki dakika internete/haberlere/sosyal medyaya bakan birinin durumu anlayıp dehşete düşmemesi mümkün değildi. Şuursuz ve münasebetsizin tekiymiş "arkadaş".

@alperz +1
0
kobuzchu kiz
(22.05.23)
Hatalı olduğu konuda özür dilemek yerine odak kaydırıp kendini kötü hissettiren kişi olmakla suçluyor.
Hemen ilişki kesilmeli böyle büyük bir olayla bunu yapan adama
0
kisa
(22.05.23)
o gün tüm gösterdiklerinize rağmen şok yaşamış ve anlamamış olsun. bugün, görüntüleri görmeyen mi kaldı? "haklı mı, haksız mı?"dansa bu arkadaşınız bu yorumları yaparken siz neler hissediyorsunuz, buna bakın derim. Tekrar geçmiş olsun.
0
from where i ride
(22.05.23)
Sen haksızsın. Çünkü böyle bir insanla görüşmeyi o andan sonra zaten senin kesmen lazımdı.
0
yazdonumu
(22.05.23)
Psikolojide bir adı vardır illa ama kendi yaptığı yanlışı kabullenmek yerine seni suçlayarak kendini iyi, seni kötü hissettiriyor.

Aman aman uzak dur böyle duygusuz, manipülatif birinden.
0
chicha_v2
(22.05.23)
Öyle arkadaş mı olur, ne kadar uzak o kadar iyi.
0
asteriks
(22.05.23)
Depremi Mersin'de yaşadım, etrafımda hiç yıkılmış bina yoktu. Şu an bir arkadaşım o sabah attığım herhangi bir mesaj için en ufak bir sitem ederse o an itibariyle arkadaşlık vasfı sona erer. Sizin konu hakkında şüpheye düşmenizi anlıyorum. İnsan o felaketin içindeyken "acaba ben mi abartıyorum" diyor. Oradan ayrılana kadar -sizinkinin yanında hiç kötü bir şey yaşamamış olmama rağmen- öyle düşündüm. Ama bugün net düşüncem, çok ağır konuşur arkadaşlığı öyle keserdim. Kuru kuru da değil yani.
0
evrim halkasi
(23.05.23)
Mahalle yanarken saçlarını taradığını gözümüze sokan kişinin arkadaşlığına hiç gerek yok. O kadar derdinizin arasında bir de bu saçmalığı kendinize dert edinmeyin rica ederim.
0
beetlejuice
(23.05.23)
Amazon müşteri hizmetleriyle görüşüyordum deprem sonrası. Ürünün rengi başka geldi falan diye anlatıyorum. Neyse bağlantı çok kötü. Dedim niye? “Kusura bakmayın deprem bölgesinden çalışıyorum belki ondandır” dedi müşteri temsilcisi. İlgisi olabilir olmayabilir bilmiyorum ama “sizi de bununla meşgul etmek istemezdim” dedim. Özür diledim hatta. Sonra o da “yok üzülmeyin bizim de kafamız dağılıyor” falan dedi. Bunu niye anlatıyorum. Kendi meselem inanılmaz saçma geldi sürdüremedim o konuşmayı.
Sizin “arkadaş”ınızın nevresim fotoğrafı gönderip üstüne trip atması konusunda söyleyecek başka bir şey bulamadım. Depremin ilk saatlerinde de belliydi durumun ciddiyeti bu arada.
0
sibertenik
(23.05.23)
uzun zamandır böyle kaliteli saçmalık düşmemişti buraya.

insan haksız yere kınadığını yaşamadan ölmezmiş ilkesinin verdiği yetkiye dayanarak, bir gün onun da dünyası başına yıkıldığı an birisinin attığı nevresim takımı fotoğraflarına bayıldım tarzı yorum yapmadığı için defterden silineceğini söyleyip engellenilir.
0
onemoremile
(23.05.23)
%100 haksız.
Sadece orada olup bunu yaşadığın için değil uzakta olup haberlerde görmüş ve buna çok üzülmüş de olabilirdin konuyla ilgili yaşadığın duyguyu paylaştıktan sonra böyle gelmesi doğru değil bence.
Böyle düşünen bir de utanmadan bu düşüncesini bu şekilde dile getiren insanla arkadaşlığa devam etsen ne olacak ki.

Çok geçmiş olsun.
0
Dağcı
(23.05.23)
hadi o gün anlamadı olayın boyutunu yaptı bi şuursuzluk da sonradan gördü ne olup bittiğini. bunun üstüne ya o gün ben de anlamadım sana garip bi mesaj attım kusura bakma demesi lazımken dediği şeye bak hastanın.
0
oyokbuyoknevar
(23.05.23)
(19)

gece gece canımı sıkan bir takım gönül olayları

infirmary blues
çok değerli duyuru sakinleri. aklımı inanılmaz kurcalayan benim için karışık bir gönül durumu oldu. işin içinden çıkamadım. otuzlu yaşların başında iki kişi. ben erkek kişisi olarak kafaya taktım biraz.yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmal
çok değerli duyuru sakinleri. aklımı inanılmaz kurcalayan benim için karışık bir gönül durumu oldu. işin içinden çıkamadım. otuzlu yaşların başında iki kişi. ben erkek kişisi olarak kafaya taktım biraz.

yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmalar güzel gidiyordu. biraz kaptırmıştım kendimi ben boşluktan mı desem. yüzüm baya gülümsüyordu. ilk buluşma da güzeldi. sonra ikinci buluşmada bir etkinliğe gittik. etkinlik çıkışı geç oldu dedi, taksiyle geçeyim ben dedi. ben de eve geçince haber ver mutlaka dedim ve geceyi kapattık.

şimdi eve geçince haber ver kısmı önemli. çünkü o gece haber vermedi. etkinlikte de ufak bir mesafe sezdim aramızda. biraz ondan bekledim eve geçtim diye mesaj göndermesini. mesaj gelmedi. sanırım isteksiz hoşuna gitmedi diyerekten yazmadım bu kişiye, bir nevi ghostladık birbirimizi. bu olaydan bir kaç gün sonra, whatsapp üzerinden engellediğini gördüm, neyse dedim olabilir ama bir yandan da can sıkıcı geldi.

bir hafta geçti. fazla büyütmemiştim ama bu gece alkolün etkisiyle aklıma geldi, madem engelledi sms atayım dedim niye engelledin diye.

bana bir paragraf mesaj yazmış, burası türkiye bir kadın gece vakti taksiye binince, eve vardın mı diye aranılır, sorulur ama sen bunu merak edip yazmadın, engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire. akıl da vermiş bir dahaki buluşmalarında aklında bulunsun şöyle yap böyle yap. hatta aşırı da sinirli bir şekilde yazmış. ben de şöyle dedim, taksiden inince haber vermeni beklemiştim aslında. uzatmayalım iyi geceler diyerek kapattım konuyu.

bugün çok gereksizdi bence yazmam diye düşünüyorum ama dediğim gibi aklıma geldi. yani düşünüyorum, egomun kırılganlığından değil, tekrardan iletişim kurmak için, merak ettiğimden yazmıştım. biraz da özledim onunla olduğum günleri sanırım. ama attığı mesajdaki gerilim, olaylara kendi penceresinden bakması, beni anlamaya bile çalışmaması üzücü geldi.

şimdi böyle evde tavana bakarken canım sıkıldı bu mevzuya. benim yazmamam büyük kabalık mı olmuş, oysa ona söylemiştim eve varınca haberdar et diye. aslında bazı kişiler de eve geçince yazıyor ben geçtim diye. canımı sıkmalı mıyım? bence çok özel bir insan değil benim için. olsa illa ki alttan alır, bir şekilde benimle uzlaşırdı ve sohbetimize devam ederdik. ne düşüneceğimi bilemedim. biraz can sıkıntım gitsin diye hem yazmak, hem de bu olayı yorumlarınızla şekillendirmek istedim. sevgilerimle
0
infirmary blues
(19.04.23)
hiç umurumda olmaz önüme bakardım. bu kadar basit şeyleri kafaya takmayın. gönlü olan belli eder zaten. eve varmadan önce ya da sonra sormak neyi değiştirir?
0
orient blue
(19.04.23)
Sen sormaliydin kadin haklı. Orda ne kadar deger veriyosun, ilgili misin, merak ediyor musun bunu gösteriyorsun aslinda sorarak. Sormayarak da o kadının senin icin onemsiz oldugunu hissettirmissin. Cok basit aslinda. Turkiyede yasiyoruz ve biz kiz kiza buluşmada bile gece herkes evine vardi mi diye birbirimize mesaj atıyoruz.
0
instant crush
(19.04.23)
hayır ya kadın haklı falan değil.
@orient +1 bu arada.

"eve geçince haber ver mutlaka"
anahtar nokta "mutlaka"
e siz zaten üzerinize düşeni yapmışsınız.

artı, ne malum siz arayıp sorsaydınız "hayırdır neden darlıyorsun bu kadar, haber ver dememiş miydin, eve ulaşınca yazacağım/arayacağım zaten" gibi bir cevap da alabilirdin.
başıma geldi oradan biliyorum :d

sen üzerine düşeni yapmışsın hocam.
karşı taraf "sebep aramış" bence biraz.
"bir hafta geçti" diye başlamışsınız ortadaki cümlenize.
bir aydır tanıdığı birine, bir hafta boyunca içinde sinirini tutacak ve ilk fırsatta üzerine boşaltacak birisiyle olmaman daha hayırlı hocam.

"engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire"
şu cümle bile anlatıyor olayı öyle diyeyim.
0
thedepressed
(19.04.23)
Kadin hakli filan degil. Kurtulmussun. Eger olur da tekrardan yuz verirsen ve ayni kisi tarafindan uzulursen buraya gelip yazma :d Biz uyarimizi yaptik. Karsi taraf sizi begenmemis ve bu bahanesi olmus(BOYLELERI MAALESEF VAR) O veya bu, iki turlu de olmamis. Oldurmaya calismayin. Yine de siz bilirsiniz.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(19.04.23)
kadın fena kezban baş edilmez +1
0
sanemz
(19.04.23)
Gönlü olsa yazardı. Gönlü olmayınca yukarıda dendiği gibi, yapışkan biri görünürdün.
Anlamsız tribe maruz kalmışsın. Oluyor öyle, geçmiş olsun.
Not: aklından çıkar, daraltma kendini, ne engelledi mindiye bak ne de mesaj at.
0
kisa
(19.04.23)
Aaaa ne? Açıklamayı okurken dumur oldum. Kadın herhalde 16 yaşında falan olmalı. Hatta ben başta vardın mi atılan mesaja cevap verilmemesini, "ya iyi hoş bir iki kere dışarı çıktık da hemen ne bu samimiyet, vardın mi falan" diye düşünmüştüm hatta engellemeyi haksız bulacaktım ki...

Ben daha yeni flört ettiğim birisine asla vardın mi diye sormam ya, çocuk değil neticede, tamam burası Türkiye ama Afganistan da değil. Cephe hattından geçmiyor insanlar. Hatta bana aşırı cringe gelir bunun üç gündür tanıdığımız insanlar tarafından söylenmesi. Sevgilimiz farklı bir şehre gider, sorarız. Da bu çok saçma. Ve bunu yapmak da yetmiyor hanımefendiye göre bir de aranacak. Valla kurşun islakamis sizi.
0
sanguine
(19.04.23)
Bu kişiyle bir ilişkiye başlamanın size zarar vereceğini düşünüyorum. Ona da iyi gelmeyecektir. Aynı fikirdeyseniz ve becerebilirseniz bu kişiyle iletişimi kesin.
Eve varınca haber vermesini söylemenize rağmen (ki söylemeseniz de olurdu, öyle bir ilişkiniz yok henüz) size bundan sinirlenip engelleyen kişi zor bir insandır. Böyle uzaktan tek hareketle tahmin etmek pek sağlıklı değil ama büyük ihtimalle iç huzuru olmayan, kendiyle barışık olmayan, ilişki yaşayacağı kişinin hayatına da bu huzursuzlukları, güvensizlikleri ile gelecek bir insan.
0
michael_knight
(19.04.23)
mevzu karışık falan değil. tipik kezban vakası.
0
lazpalle
(19.04.23)
kadın %100 haklı.
madem umurunda değil neden "eve geçince haber ver" dedin? demesen sıkıntı olmazdı ama bunu laf olsun diye söylemişsin. bunu yazmanın sebebi zaten kadının başına bir iş mi gelir diye haberdar olmak değil midir? ee kadın dönmemiş işte belki taksici kaçırdı. niye yazıp da iyi misin diye sormadın ki.

ders olmuş olsun, bir dahakine sorarsın.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.04.23)
Hocam şimdi eve gidince haber vermenin falan ne kadar gerekli olduğunu tartışmıyorum. Bence baştan gereksiz.

Ama sizin aranızda bir karşılıklı anlaşma konuşma olmuş, amaç ne , karşınızdaki kişinin taksiden indiğine ve evine sağlam vardığına emin olmak.

Karşı tarafın eve sağ sağlim varıp varmadığını merak ediyorsanız ve o kişi size eve vardığını söylemediyse bu durumda eve varamamış olduğunu, başına bit şey gelmiş olabileceğini düşünmeniz gerekirdi ve bunu düşünüp aramanız gerekirdi. Ama siz kendi egonuzun derdine düşüp eve varınca bile aramadı diye triplenmişsiniz. Eğer eve vardım diye aramayınca başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünmüyorsanız neden eve varınca aramasını istiyorsunuz.
Sizin haber vermesi gerekirdi ama vermedi düşünceniz eve sağ sağlim vardığı varsayımı üzerine kurulu zaten. Mantıksızlık burada başlıyor.

Eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisi ile ilgilendiğinizi söylemişsiniz, aramasını istemişsiniz.
Kız eve gidince aramamış. Siz de başına bir iş gelmiş olabileceğini düşünmemişsiniz ve arayıp sormamışsınız. Ama en başta eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisiyle ilgileniyordunuz.
Tutarsız yani. Eve varıp varmadığını merak etseniz size haber vermediğinde meraklanıp ararsınız. Sizin amacınız akşam eve gidince konuşmakmış bence.

Yani karşınızdaki kişi de bi tık çok tepki vermiş sizin tutarsız davranışınıza ama tutarsız davranan sizsiniz.
0
zimbirik
(19.04.23)
Ben de bire bir zimbirik gibi düşünüyorum. Bro mesela şöyle düşün: Sen "eve gidince muhakkak haber ver" dedin. Bu neden söylenir? Merak edersin mesela başına bir iş gelmeden eve gitti mi vs. Hanımefendi de sana bir nedenle haber vermemiş. Sen acaba "lan bunun başına bir şey geldi de ondan mı aramadı" acaba diye bi huysuzlanmadın mı? Yani aramasını istemenin sebebi bu değil miydi, e aramamış, sen niye aramadın mesela, böyle de bir olay var. Yani başka bir mesele olsa sana hak veririm ama bu konu özelinde sen haksızsın, senin isteğin eve sağ salim gidip gidip gitmediğini öğrenmek değil de sonrasında konuşarak "bu iş devam edecek mi etmeyecek mi veri toplaması" gibi geliyor bana. Bu gerçekleşmeyince de bozulmuşsun işte. No offense.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.04.23)
zimbirik+1 bari ertesi gun yazsaydiniz ikiniz de
0
ala09
(19.04.23)
avrupa'nin en guvenli sehirlerinden birinde yasiyorum. o donem gorustugum bir adam, beni otobus duragina birakip, gec bir saatti ama yine de fazlasiyla guvenli bir yer, gidince haber ver lutfen demisti. ben de eve gidince, gercekten tamamen dalginligimdan unuttum. yaklasik yarim saat 40 dk sonra, cok tatlis bir sekilde, "otobus sofuru kacirdi degil mi, nereye goturdu soyle, kurtarmaya geliyorum" gibisinden geyik bir mesaj atmisti. ozur dileyip, vardigimi vs. soylemistim ve oradan da tatlis tatli devam etti muhabbet. kesinlikle denemek icin unutmus gibi yapmamistim ve eger yazmasaydi da ertesi gun engellemek, vay neden sordun da takibini yapmadin da demezdim. ama belli ki adam soylemis olmak icin degil, gercekten varip varmadigimi ogrenmek icin soylemisti.

ikinizin de gonlu olsa ya da ikiniz de birbiriniz icin daha makul insanlar olsaniz bir yolu bulunurdu ama hem kadinin tepkisi asiri (bir hafta belli ki bilenmis, patlamis, kendini ifade edememe sikintisi buyuk) hem senin tepkisizligin cok sacma olmus. kadin seni engellemese, teorik olarak, kacirilip kacirilmadigini asla bilemeyecektin :) kafaniza fazla takmayin bence.
0
songforsomeone
(19.04.23)
Tam olarak Zimbirik ve songforsomeone+1

sizin icin cok ozel bir insan olmadigini o da fark etmis ki koyvermis, olculu davranmamis. Iyi olmus ikiniz icin de.
0
unidentified floating object
(19.04.23)
biri haber ver dese haber vermeyip üstüne bir de niye kendi yazmıyor diye kızılmaz ya. çok ilgi istiyordu demek ki.
0
oyokbuyoknevar
(19.04.23)
daha ilişkinin enn başında böyleyse asla asla ama asla çekilmez. bu tip insanlar hayattan soğutuyor beni ya.
0
deartheodosia
(19.04.23)
kız ilgi budalası bence. yanlış birşey yapmamışsın.
0
false pretension
(20.04.23)
kim haklı kim haksız düşünecek bir olay değil bence. iki taraf ta haklı olabilir kendi penceresinden.

bana öyle geliyor ki senden pek hoşlanmamış ve bunu bahane etmiş.
0
abelardo
(20.04.23)
(15)

3 Rakamını Parmakla Göstermek

Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Bugünkü maçın muhabbetini yaparken ben "3 tane sallarız" deyip parmağımla da gayriihtiyari 3'ü gösterdim, bizim arkadaş hemen "o ne biçim 3 olm öyle 3 mü olur" diye atladı. Ben 3'ü gösterirken işaret parmağımı baş parmağımın altına katlayıp gösteriyorum. Sen nasıl yapıyorsun dedim o da serçe parmağı
Bugünkü maçın muhabbetini yaparken ben "3 tane sallarız" deyip parmağımla da gayriihtiyari 3'ü gösterdim, bizim arkadaş hemen "o ne biçim 3 olm öyle 3 mü olur" diye atladı. Ben 3'ü gösterirken işaret parmağımı baş parmağımın altına katlayıp gösteriyorum. Sen nasıl yapıyorsun dedim o da serçe parmağını baş parmağının altına alıyormuş. "Seninki çok mu düzgün birader cins misin" dedim diğer arkadaş da yüzük parmağıyla serçe parmağını olduğu yerde katlayarak gösteriyormuş. 10-15 kişi arasında böyle kaotik bir durum oluştu kim haklı kim değil karar veremedik ama benim stili tek kullanan ben olduğum için yüzüme söylemeseler de eminim benim olmadığım bir yerde arkamdan atıp tutarlar. Siz nasıl yapıyorsunuz? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.04.23)
Baş ve serçe parmağı birleştirip kalanlarla gösteriyorum.
0
Amaranta ursula
(15.04.23)
Baş ve serçe birleştirenspor taraftarıyım.
0
diyecevaplandı
(16.04.23)
utesinternationallounge.com

Tarantino'nun Inglorious Basterds filminde böyle bir sahne vardı, 3 yapışından Alman olmadığını anlıyorlardı falan :D

Ben de serçe parmağımı baş parmağıma alırım.
0
nhk ni youkosu
(16.04.23)
Baş parmak, işaret parmağı ve orta parmak ile gösteriyorum. şöyle: i.imgur.com

Genel kullanım işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağı şeklinde ama. Sizin yaptığınız şekilde olanı en nadir olanı sanırım. Denk geldim ama.
0
nawar
(16.04.23)
nawar soruyu zaten görsellerle destekleyecektim ama benim yaptığım gibi gösteren bi görsel bulamadım o yüzden benimki yoksa kimseninki olmasın deyip vazgeçtim, benimkine en yakın görsel işaret parmağıyla başparmağı yuvarlak yaparak birleştirme hareketi ile ilgili görsellerdi ama o da tam istediğim gibi değildi ne yazık ki.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.04.23)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Şöyle düşük görüntü kaliteli hali var. Olur mu? i0.wp.com
0
nawar
(16.04.23)
Evet evet ben bulamamıştım bu görsel aynen, Kosta Rikalı kardeşlerim beni yalnız bırakmamış gkjdfgkd
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.04.23)
Ekseriyetle yüzük ve serçe parmağımı kapatarak gösteriyorum. Ama uzaktaki birine gösteriyorsam da serçe parmağımı baş parmağımla kapatarak yapıyorum.
0
m e b
(16.04.23)
bas isaret ve orta parmagini gostermek zor aga, tam gosteremiyorsun hatta.

bas ve serce parmagi birlestirip ortada kalan 3 parmakla gostermek cok cok daha kolay.
0
baldur2
(16.04.23)
Abi kolay aslında, misal elinle büzük hareket yapıyormuş gibi düşün, sonra başparmak ve işaret parmağı sabit kalıyor diğerlerini kaldırıyorsun, anlatınca çok olmuyor ama kolay yani, ya da ben 30 yıldır ihtiyaç halinde böyle yaptığım için kolay geliyordur bilemedim şimdi.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.04.23)
kaleci yarin anadolunun bir sehrinde 3 cay soylemen gerekse feci dayak yermissin gibime geliyor. seninkisi bildigin el hareketi.

oyle 3 hic gormedim. ben de serce parmagimla bas parmagini birlestiriyorum.
0
antikadimag
(16.04.23)
Abi işte bu linkte var nawar arayıp bulmuş sağ olsun ben bulamadım: i0.wp.com O kadar da sıkıntılı değil aslında ama bilemedim şimdi ben tam halka ya da büzük şeklinde yapmıyorum, gerçi yakından bakınca bana da enteresan geldi bi farkındalık oluştu böyle, önceden hiç dikkatimi çekmemişti.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.04.23)
Yalnız değilsin, üzülme 3 kardeşim :)) ben de senin gibi yapıyorum. İşaret parmağımı kıvırıp üzerini başparmakla kapatıyorum. Kostarikalı baş parmağı bükmüş gibi bi tık farklı.

Diğer üç yöntemlerinde kaslar geriliyor, zorlanıyor, parmaklarım acıyor. Ben elin elastikiyet kaybından ötürü böyle böyle yaptığımı düşünüyordum.
0
epitaf
(16.04.23)
Aynen tam Kosta Rika stili değil Kosta Rikalı brolarım biraz zorluyor ama diğer türlü gayet rahat.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.04.23)
gibi 5. sezon 1. bölümden bir sahne sanki:)
seninki bir yemeğe'' hımm çok güzel'' diyormuş hareketi gibi. ben öyle yaparım.
serçe parmak ve yüzük parmağının katlanması daha mantıklı.
0
oyokbuyoknevar
(16.04.23)
(5)

Yunus Emre bu şiirleri nasıl yazmış?

duchess jessamine
Öyle çok şiir meraklısı değilim ama meraktan açıp bakınca acayip şaşırdım. Sonra Google'layınca 1200'lerde yaşadığını gördüm.Okul yok, kitap yok, kümülatif bilgi birikimi yok; iletişim, ulaşım çok sınırlı, dolayısıyla deneyimler de öyle...Olsa olsa şifahi kültür...Benzer örnekleri de vardır mutlaka.
Öyle çok şiir meraklısı değilim ama meraktan açıp bakınca acayip şaşırdım. Sonra Google'layınca 1200'lerde yaşadığını gördüm.

Okul yok, kitap yok, kümülatif bilgi birikimi yok; iletişim, ulaşım çok sınırlı, dolayısıyla deneyimler de öyle...

Olsa olsa şifahi kültür...

Benzer örnekleri de vardır mutlaka. Bu insanlar böyle şiirleri nasıl yazabilmiş? Hele ki içinde bulunduğumuz yüzyılda. Bu şiirlerin müsveddesi bile yazılamıyor. Bu normal mi?
0
duchess jessamine
(11.02.23)
bahsettiğin şeyleri yokluğuna neden kanaat getirdin bilmiyorum ama tapduk emre ve dergahını, yetiştirdiği erenleri ve ozanları araştırabilirsin.
0
dr doofenshmirtz
(11.02.23)
1200'leri o kadar hafife almamak lazım. Aristo'dan sonra 1500 yıl geçmiş mesela :)
0
tingen
(11.02.23)
yunus emre, islamiyet öncesi türk edebiyatının devamı olan halk edebiyatının bir temsilcisidir. ( 8. yy. ilk yazılı eserimizin tarihi. )
0
oyokbuyoknevar
(11.02.23)
o dönemki horasan ve rum (anadolu) erenlerini, hacı bektaş ve diğer alevi büyüklerini ve alevi kültürünü incelerseniz aslında çok normal bir durum olduğunu görebilirsiniz.
0
ckisc
(11.02.23)
bence anakronizm tuzagına düşüyorsun.

yunus emre bir mutasavvıftır. şiirlerinde vurguladıkları bugünün sistemindeki örgün eğitim modeline ihtiyaç duyan bilimsel, teknik bilgiler değil. ayrıca gene bugünkü gibi ulusal, örgün, formel bir eğitim sistemi olmasa da din ve dinin felsefesi üzerine tekkeler ve bağlanılan şeyhler, pirler vb. tasavvuf kavramları üzerine gayet derin ve doyurucu bilgiler veren yapılar.

tabii ki bütün bunlar da tek başına yeterli değil. yunus emre'yi müstesna kılan duyuş, düşünüş ve bunu edebi bir şekilde ifade edebilme vasfı.

örneğin

''ete kemiğe büründüm
yunus diye göründüm''

dizelerindeki fikirsel bağlamı oluşturabilecek altyapı 13.yy anadolusunda var.

+ şifahi kültürü çok da hafife almamak gerekir. o da asırların getirdiği deneyimlere dayanıyor.
0
wilhelmwasmuss
(11.02.23)
(8)

boğaz rahatlatıcı pratik sıcak içecek

roket adam
selamlar, iş için bazı günler çok konuşmam gerekiyor (eğiitim vs veriyorum) eskiden bu kadar koymuyordu da artık ciddi ciddi sesim kısılıyor ve ses tellerimin yorulduğunu hissediyorum. kahve içmek istemiyorum, çay da içe içe karardım. poşet çay vs gibi pratik de olabilecek ne önerirsiniz? günde 10 b
selamlar, iş için bazı günler çok konuşmam gerekiyor (eğiitim vs veriyorum) eskiden bu kadar koymuyordu da artık ciddi ciddi sesim kısılıyor ve ses tellerimin yorulduğunu hissediyorum. kahve içmek istemiyorum, çay da içe içe karardım. poşet çay vs gibi pratik de olabilecek ne önerirsiniz? günde 10 bardak içsem bile sıkıntı olmayacak bir şey olsa süper olur.
0
roket adam
(02.02.23)
ıhlamur ya da ıhlamur zencefilli kış karışımları çok işe yarar. ancak asla çözüm değil ve çok içerseniz yine sıcak su tüketimi yüzünden iyi gelmeyebilir istediğiniz kadar.

bir yandan nefes ve konuşma egzersizleri ile diyaframınızı ve ses tellerinizi daha kontrollü çalıştırabilirseniz yıpranmayı da azaltabilirsiniz.
0
ahmet oturum cerezi
(02.02.23)
hazır olun reçeteyi veriyorum;
- iri bir taze zencefil rendeliyoruz ya da robottan geçiyoruz, kabuklarını soyarak elbetten.
-6-7 adet limon suyunu sıkıyoruz.
-1/2 çay kaşığı toz zencefil
-1/2 çay kaşığı toz zerdaçal
-1/2 çay kaşığı toz karabiber
-bir tutam hibiskus
-yarım kilo çam ya da çiçek balı
hepsini bir kavanozda karıştırıp buz dolabına koyuyoruz.

içmek istediğimizde karıştırıp sıcak suyun içine istediğiniz kadar koyup(genelde 1-2 tatlı kaşığı bir kupa için yeterli oluyor. artık tadını kendinize göre ayarlayabilirsiniz.)
afiyet olsun.

büyün kış içtiğimiz en güzel şey oluyor.
içerken rende zencefilleri ve hibiskusu bardağınıza geldikçe çiğneyebilir, yiyebilirsiniz.
0
erty_ksk
(02.02.23)
Bitki çaylarının tamamında bir hafta içerseniz bir hafta ara verin der. Zarar verecek bir etken madde varsa atılımı sağlansın diyedir.

Bu yüzden bitki çaylarını denemeyi düşünüyorsanız, hoşlandıklarınızı dönüşümlü olarak kullanın. Zaten söylediğiniz konuda işe yararlığı çayın içindeki madde değil ılık suyun etkisidir.

Strepsils benzeri pastiller veya Atilla Yeşilada'nın videolarını çekerken kullandığı fısfıs denenebilir.
0
Mirket
(02.02.23)
ıhlamur+bal
0
jelly bear
(02.02.23)
Ilık içecekler ve su iyi geliyor.

Ekstrem durumlar için (ses kısılması boğaz tahrişi vs) vokalzone diye bir pastil var, bende işe yaramıştı.
0
nhk ni youkosu
(02.02.23)
Bitki çayları çok içince böbreklere fazla yüklenebiliyor, özellikle böbrekte taş/kum varsa sıkıntı olabiliyor. Günde 10 bardak hiçbiri içilmez.

Sıcak değil ılık içtiğiniz sürece her bitki çayı olur, hatta bildiğimiz siyah çayı da demli içiyorsanız açık (baya açık) tüketirseniz daha rahatlatıcı olur. Dümdüz ılık su bile iyi gelir, ben boğaz ağrısına karşı en çok su tüketiyorum.

Çay değil ama:
1-2 tatlı kaşığı bal
2-3 damla limon
1-2 tatlı kaşığı toz zencefil
zencefilin yarısı kadar toz zerdeçal

Miktarları tam veremiyorum, bu yukarıdakileri macun kıvamında karıştırıp boğazınız kötü hissetmeye başlayınca 1 çay kaşığı yiyebilirsiniz. Ufak bir kavanozla yanınızda taşınır mı bilemedim ama ofisinizde oda sıcaklığında durabilir.
0
kobuzchu kiz
(02.02.23)
Adaçayı, çubuğunu sıcak suya koyar sonra atarsın.
0
wishmaythşngs
(02.02.23)
içecek değil de ben bi pastil önereyim: vocalzone. diğerleri gibi şeker değil ilaç gibi.
0
oyokbuyoknevar
(02.02.23)
(16)

Iş arkadasinda olan montu almak?

Cherea
Bir mont alacagim. Bir sürü yer gezdim dolastim. Tek begendigim mont iş arkadasimda da olan bir mont. Tam istediğim gibi. Arkadaş yan ofisimde çalışıyor ama yakin arkadaşım. Beraber disarida konuşup zaman geçiriyoruz bazen mesai saatleri icerisinde. Simdi ayni monttan alsam garip bir durum olur mu?
Bir mont alacagim. Bir sürü yer gezdim dolastim. Tek begendigim mont iş arkadasimda da olan bir mont. Tam istediğim gibi. Arkadaş yan ofisimde çalışıyor ama yakin arkadaşım. Beraber disarida konuşup zaman geçiriyoruz bazen mesai saatleri icerisinde. Simdi ayni monttan alsam garip bir durum olur mu?
Siz alir miydiniz?
0
Cherea
(23.01.23)
Cok samimi arkadasimsa onun montunu alirim, ona istedigi yeni bi mont alirim.
0
brkylmz
(23.01.23)
Kadınsan alma ya da ona sor. Erkeksen hiç durma mutlu bile olur
0
trejemu
(23.01.23)
Al geç yahu nolacak... Eğer unique olmaya çok hevesli bi tipse gidip kendine özel tasarım yaptırsın.
0
lcha
(23.01.23)
Almazdım. Benim montumdan alıp gelerek sırıtan arkadaşımdan da rahatsız olurdum. Bunun tasarım mont ile bir ilgisi yok.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.23)
ben olmaya mı çalışıyorsun lan dürzük derdim benle aynı montu alıp gelen adama
0
nolmus yani
(23.01.23)
Yakın arkadaşımsa almazdım. Bir de mont sık giyilen bir şey, gömlek ya da kazak olsa birkaç haftada bir giyilir ama mont öyle değil.
0
pispinti
(23.01.23)
bedava verseler almam. Yazili olmayan gorgu kurallarindan biridir bu
0
speedy
(23.01.23)
Alınmaz
0
euteamo
(23.01.23)
Ben olsam alırdım.ne ben ne arkadaşım böyle şeyleri takmayız zaten. haute couture değil sonuçta. Beğendiğiniz bir parçaysa başka ortamlarda giyerek kullanırsınız en kötü
0
yazdonumu
(23.01.23)
valla ben tribe girmez mutlu olurdum hatta :d
tribe giren gereksizdir.
0
jelly bear
(23.01.23)
aman üstüme geliyorlar +1
beni mi taklit ediyorsun mantığını asla anlamıyorum. benim arkadaşım da yapıyordu bunu. onda görüp beğenip almışım ztn reklamın da amacı bu değil mi? o zaman panodakileri de almayalım.
direkt git sor çok beğendim nereden aldın de falan laf aç ben de alıcam ne güzel ürün seçmişsin falan de yani en kötü.
0
neira
(23.01.23)
aynı ortamda giyeceksem almam veya aynı ortamda giymem. onun dışında sıkıntı yok bence.
0
roket adam
(23.01.23)
iki arkadaş aynı renk aynı model telefonu kullanınca sıkıntı olmuyor da kıyafet niye sorun oluyor çok garip. sanki herkes moda ikonu anasını satıym.
0
mustafakesekci
(23.01.23)
arkadaşının böyle şeylere takılıp takılmadığını bilmiyorsan alma. takılmıyorsa da alma ya mutlaka başka bir şey bulursun.
0
oyokbuyoknevar
(23.01.23)
Bunun farklı rengini alsam kızar mısın modeli beğendim gibi bir şey diyebilirsin arkadaşına. Sorun değil derse gidip farklı rengini alırsınız. Ama aynısının aynı rengini alınca ikiz kardeş gibi olursunuz beraber gezerken, garip olur biraz.
0
kurbanlik koyun
(23.01.23)
şimdi bazı montlar var, onların herkeste olması pek sorun değil, bazı montlar var, onların sık dolaşan iki kişi de olması garip bir görüntüye sebep olur.
0
fakat
(23.01.23)
(11)

İstanbul'da 25 bin tl maaş alan bekar erkek kaç paralık kiralık daire?

Trafalgar
bakmalı sizce?malum kısa dönemler içinde değişiyor. siz olsanız kaç paralık ve neredeki evlere bakmayı tercih ederdiniz?
bakmalı sizce?

malum kısa dönemler içinde değişiyor. siz olsanız kaç paralık ve neredeki evlere bakmayı tercih ederdiniz?
0
Trafalgar
(22.01.23)
6’yı geçirmemeye çalışırdım.
0
ruhen hastayim ben
(22.01.23)
6-7’ye giriş kat eli yüzü düzgün 2+1’ler ve bi tık daha iyi 1+1’ler var oralara giderdim. Ben seçimden sonra konut krizi ya da mülteci krizinden birinden kurtulacağımızı düşünüyorum. Kiralar asla düşmez ama uzun yıllar 2016-2020 gibi ne konut fiyatı ne kiralar artmaz enflasyonda azalacağı için ve bir kaç sene sonra daha iyi bir eve geçerdim
0
avatar is back
(22.01.23)
max 10, işe yakın olan en yeni daireyi seçmeye çalışırım.
işe yakınlık hayat kaliten açısından aşşşrı önemli. yoksa bu şehirde heba olur gidersin
0
roket adam
(22.01.23)
Aidat dahil 10
0
gabe h coud
(22.01.23)
dürüst olmak gerekirse 6-7'ye pek ev yok yeni kiracıya. eğer zemin altı, bodrum, bahçe katı, yarı bodrum veya eski ev, merkeze uzak bir muhit de olur bana sorun değil diyorsan bu fiyata bulursun. akrabanın, yakın tanıdığın evi vs olursa yine görece uyguna bulursun...

ama sosyal imkanları olan ve/veya görece merkezi bir konumdaki sitede 1+1'ler 9-10'dan başlıyor. bu en düşük fiyat bu arada yanlış anlama. bu fiyata bile zor artık boş kaldıysa. durum bu.

geçen arkadaşımın 1+1 evine gittim sosyal imkanları vs full olan site ama afedersin cücük gibi bir evdi. netten bir bakayım kaç lira dedim kiralar burda 1+1'de ev arkadaşı olarak 8.500'e ilan gördüm düşün. 13-15'den başlıyordu mesela orda 1+1'ler. artı aidat da vardır tabi.

gerçekçi olmak gerekirse 10'un gözden çıkarmanızda fayda var. paylaşımlı ev düşünmüyorsanız. yoksa yanıltıcı olur.
0
debian
(22.01.23)
istanbul'da nerede ? 25 alıp 10u eve verilmez. O evin seneye kirasını karşılayamazsın. Maksimum 6, çok zorlarsan 7.
0
kimlanbu
(22.01.23)
@kimlanbu hocam 6-7'ye nerde düzgün ev var gösterin lütfen 1 yıllık peşin ödeyelim kirayı. bayrampaşada bodrum, çatı katı 1+1'ler bu fiyata.

bence temiz ve otoparkı, havuzu, gym olan bir 1+1
bulabilirseniz aidat dahil 10bin ve altı fiyatsa bir de direkt tutun. işe de yakınsa düşünmeden tutun. zaten 6-7'lik ev fazla bir şey sunmaz ve uğraştırır, üstelik kuvvetle muhtemel işe de uzaktır. ulaşım, otopark, spor, havuz vs için düzgün bir yere yazılmak istersen zaten cebinden her türlü bu paralar çıkacak.
0
pardus
(22.01.23)
7.5dan asagi zaten bulamazsın ona gore dusun. eli yüzü duzgun evi bundan aşağı bulamazsin demiyorum, bundan asagi ev bulamazsin direkt.
0
stavro
(22.01.23)
1/3 kuralı yalan oldu. güncel şartlarda 12-13'ü göze alırım. nerede olduğu işin lokasyonuna göre değişmekle beraber remote çalıştığımı varsayarsam örnek mahallesi, esatpaşa'nın güneyi ya da bulgurlu civarını f/p açısından beğeniyorum.
0
zgrydn
(22.01.23)
@pardus, Tuzla ve Pendik istanbul'dan sayılmıyor mu :)

maaşın yarısını kiraya versem kafayı yerim. anca evden çalışıyorsan yapılabilir.
0
kimlanbu
(22.01.23)
maaşın en fazla yüzde kırkı bence. aidat dahil 10 bin olursa iyi.
0
oyokbuyoknevar
(22.01.23)
(11)

ahaber'e çıkmak ya da çıkmamak

emfuzi
çoğunlukla benzer siyasi görüşte insanlardan oluşan bir hobi grubumuz var, istanbul ve çevresinde yaklaşık 30-40 kişi zaman zaman bir araya gelerek hobimizi icra ediyoruz. tabii sayımız çok daha büyük de her organizasyona herkes katılamıyor.önümüzdeki günlerde bir organizasyon için, grubumuzun organ
çoğunlukla benzer siyasi görüşte insanlardan oluşan bir hobi grubumuz var, istanbul ve çevresinde yaklaşık 30-40 kişi zaman zaman bir araya gelerek hobimizi icra ediyoruz. tabii sayımız çok daha büyük de her organizasyona herkes katılamıyor.

önümüzdeki günlerde bir organizasyon için, grubumuzun organizatörleri, istanbul'da bir akp belediyesi ile işbirliği yapmışlar. istanbul'da tarihi dokusu olan bir yerde, hobimizi icra edeceğiz. hobimiz de radyo kontrollü araçlar ile alakalı. normalde dağ tepe çamur gidiyoruz, bu sefer böyle olsun demişler.

neyse, organizasyonun belediye ayağıyla şöyle bir konu geçmiş, elbette organizasyonun medya ayağı da olacak denmiş. yani özetle, artık ahaber mi dersiniz, farklı yandaş medya kuruluşları mı dersiniz, çekim yapacaklar, belki bir iki röportaj yaparlar, birkaç gün içinde de ahaberde olacağız.

şimdi ahaber ve türevlerinden tahmin edeceğiniz üzere pek hoşlaşmayan ben, bu reklam çalışmasının bir parçası olmak istemiyorum, ama bir yandan da hobimi de icra etmek istiyorum.

şimdi sorum şu, siz olsanız, belediyenin çeşitli desteklerle el uzattığı böyle bir organizasyona katılır mıydınız?

bu arada tek seferlik de olabilir, ilerde tekrar da edebilir. ucu açık her anlamda. bizim grubun organizatörleri de muhalif kimseler aslında, onlar uygun görmüş hobinin yayılması, gelişmesi ve destek görmesi adına.

sizin fikrinizi merak ettim.

not: illaki çekim olacak, çekimler için atatürk tshirtü giyip katılmayı düşünüyorum. muhtemelen beni blurlarlar.
0
emfuzi
(19.12.22)
hemen hemen tüm haber kanalları aa gibi çeşitli ajanslardan haberlerini derlerler. yani ajanslar gelir çekim yapar, ertesi sabah yayın yönetmeni ve muhabirler günlük toplantılarını yaparken kim hangi haberi yazacak konuşulur. materyal olarak da ajansın videosu+kendi yazacakları metni kullanırlar. neden çekindiğinizi anlamadım ben.
0
marla is in my head
(19.12.22)
yakın geçmişte uzmanlığım ile ilgili bir çok haber kanalına yönelik değerlendirmem oldu. atv haberde halk tv'de fox'ta buna dahil. bundan bir para vs kazanmadım kendimde onlara para verip gelin haberimi yapın demedim. aradılar uygunsanız haber için gelebilir miyiz dediler uygun gün saat belirttim kısa bir değerlendirme gerçekleştirdik. hepsi bu.

ben orada işimi yapıyorken ve teknik bir konu ile ilgili konuşurken hangi kanalın olduğuyla ilgilenmiyorum ki. ben o kanalda gözüktüm diye kanalın tüm görüşlerine katılıyorum demek mi oluyor bu?! bu nasıl saçma bir şey böyle. öyleyse ekrem imamoğlu'da ilbet ortaylı'da fişlenmeliydi samanyolu tv'deki programlara defalarca katıldıkları için. olacak iş değil bu!

bence sizin bu iş karşılığı bir kazanç elde etme imkanınız var muhtemelen ve bu kazancın kaynağı sizi rahatsız ediyor sanki. bu da yanlış bir düşünce bana göre. siz işinizin karşılığını alıyorsunuz yandaşlığınızın değil.

açıkça kendinizi fazla önemsiyorsunuz gibi geldi bana. gerçekten böyle bir düşünceniz varsa hiç gitmeyin. atatürk tişörtü giyerek kime ne ispatlamak istiyorsunuz onu da anlamadım. buna gerek görmek bunu gerçekleştirmekten daha saçma olur bence. çünkü mustafa kemal atatürk türk toplumunun ortak değeridir ve siyaset üstüdür bana göre.
0
ezkaza
(19.12.22)
Duygusal bakmayin hocam. Isinize yarayacaksa katilin gerisini bosverin. Ataturk thsirtunu de blurlamazlar zaten merak etmeyin, giyin katilin.
0
stavro
(19.12.22)
ezkaza+1

ben olsam giderdim hangi kanal olduğu farketmezdi sonuçta haber bülteni sunmuyorum tematik bir program dahilinde konuşmacı oluyorum anladığım kadarıyla. ama sizin gitmemeniz daha doğru gibi. çünkü bana göre çok sığ bir tereddüte sahipsiniz. e devamı da olabilir diyorsunuz bu her çekimden önce sizi arafta bırakabilir. belliki bunu aşamama ihitmaliniz var bunu sorduğunuza göre.
0
debian
(19.12.22)
bazen kendimizi fazla önemsiyoruz bence; hepsi bu.
0
since1907
(19.12.22)
hobinizi zaten yapıyorsunuz, maddi bir şey değil anladığım kadarıyla. zorunda değilsem bulunmazdım orada.
0
oyokbuyoknevar
(19.12.22)
siz kendi ekmeğinize bakın siyasetçiler ekran önünde birbirini yedikten sonra arka tarafta hoş sohbet eşliğinde bol tereyağlı iskender yer.
0
yirmibesonbes
(19.12.22)
benzer bir durum oluşma ihtimaline karşı (ihtimal var) düşünmüştüm. Atatürk rozeti ile çıkmaya karar vermiştim. T shirt daha da iyi bir fikirmiş. (bkz: Win win)
0
sparkle kiddle
(19.12.22)
kendinizi fazla önemsiyorsunuz +1
0
pardus
(19.12.22)
Kendinizi bu kadar önemsemeyin.
0
t4 campervan
(19.12.22)
ahaberde çalışan arkadaşa attım duyuruyu. bu akşam kimsenin çıkmasına izin vermemişler. alternatif yol haritaları oluşturuyorlarmış şu an sizin atatürk imzalı tişört ile çıkmanız ihtimaline karşın.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(19.12.22)
(23)

Hiç durmadan en çok yiyebileceğiniz yiyecek ne?

ermanen
Hiç durmadan en çok miktarda yiyebileceğiniz yiyecek nedir?Benimki antep fıstığı.Not: Cevabınız bir yemiş, bir meyve, bal, yoğurt vs. gibi tek bir besin de olabilir; bir abur cubur da olabilir; ev yemeği, yöresel yemek, tatli veya dışarda yediğiniz bir şey de olabilir.Not 2: Marka da soyleyebilirsin
Hiç durmadan en çok miktarda yiyebileceğiniz yiyecek nedir?

Benimki antep fıstığı.

Not: Cevabınız bir yemiş, bir meyve, bal, yoğurt vs. gibi tek bir besin de olabilir; bir abur cubur da olabilir; ev yemeği, yöresel yemek, tatli veya dışarda yediğiniz bir şey de olabilir.

Not 2: Marka da soyleyebilirsiniz, ozellikle abur cubur, cikolata vs. icin.
0
ermanen
(18.12.22)
İskender
Kabak çekirdeği
Mandalina
Patlamış mısır
0
pispinti
(18.12.22)
Antep fıstığı demeye gelmiştim. Yok böyle bir yiyecek bence ya.
0
primetime
(18.12.22)
guacamole
0
AlsterWasser
(18.12.22)
Gün tabağındaki her şey. Kısır, mercimek köftesi, yaprak sarma vb.
Bir de kalamar
0
Josephine.
(18.12.22)
çikolata
0
sta
(18.12.22)
Cevizli sucuk.
Edit: Fıstıklı baklavayı unutmuşum.
0
Amaranta ursula
(18.12.22)
Patates kızartması
Meyveli kek
Baklava
Kizartma
0
logisticsmanager
(18.12.22)
Lahmacun
Bira
Tiramisu, magnolia gibi kremali tatlilar
Sobiyet/baklava
Pogaca
Sucuk
Cekirdek
0
mor oje
(18.12.22)
Hayatımdan her türlü zararlı maddeyi çıkardım/ azalttım. Kola hariç :(( kola diyorum.
0
ruhen hastayim ben
(18.12.22)
eski tip gofret. epeyidir görsem de almıyorum çünkü açınca paketi bitiriyorum.
luppo da son bir aydır bu şekilde. galiba onu da almayacağım artık.
0
oyokbuyoknevar
(18.12.22)
Aklımda direkt bir şey canlanmadı. Cevaplar da yardımcı olmadı. Ama az tuzlu çekirdek diyebilirim bağımlılık yapanlarindan :)
0
2027
(18.12.22)
Patates kizartmasi.
0
j r r tolkien hayrani
(18.12.22)
patates kızartması
0
roket adam
(18.12.22)
Domatesli pilav
Patates tava
Fındık
0
d max
(18.12.22)
Midye
0
basond
(18.12.22)
1- pasta 2- cips ozellikle sade patates cipsi
3- kavurma
0
ala09
(18.12.22)
patates kızartması ve nugget :D yanında soslarla mhhmm
0
theseachange
(18.12.22)
kestane (tabi iyi kızartılmış ve kaliteli bir tür olması lazım)
0
orpheus
(18.12.22)
Luppo veya uno'nun minik kruvasanlarına başlayınca duramıyorum o yüzden eve almıyoruz bayadır.

Sevdiğim şeylere düşündüm, menemen, sinop mantı falan ama öyle hiç durmadan yiyebileceğim hatrı sayılır bir şey yok bence ya.

hiç durmadan her sabah deseydin menemen derdim ama başladıktan sonra hiç durmadan en uzun besin aklıma gelmiyor hepsi eşit yerlerde bitiyor. öyle sıyrılıp giden fark yaratacak bir şey aklıma gelmedi :(

kuruyemiş çok severim ama bir eşik var oraya gelince bayıyor hepsi.
0
ananiyimioguz
(19.12.22)
Tek oturuşta yarım kilo antep fıstığı yemişliğim var. Antep fıstığı+1 diyebilirim bu yüzden.

Bir de patates kızartması ve makarna.

Edit: En büyük zaaflarım olan sokak simidi ve beyaz ekmeği unutmuşum. Yani karbonhidrat :(
0
ms brownstone
(19.12.22)
hiç özellikle zorlamadım max ne kadar yiyebilirim bilmiyorum ama bi oturuşta 1kg üzeri tavuk eti yiyebiliyorum rahatlıkla hiç şişmeden. ama tavaya 1kg tek seferde sığmadığından yarım kilo yapıp onu yedikten sonra kalanını pişiriyorum genelde. 1.5kg da çok zorlamaz herhalde kendimi zorlasam 2kg'ı görürüm ama rahatsız eder.
aynı şekilde 1kg kırmızı eti de rahatlıkla yiyebilirim ama kırmızı et zaten daha yağlı olduğundan gerek yok. ortalama 500gr kadar yiyorum kırmızı eti bi öğünde.

"en çok miktarda" diyen arkadaşlar hacimsel anlamda mı diyor yoksa ağırlığına göre mi? çünkü 1kg eti neredeyse herkes yiyebilir ama burada cips çikolata vs. diyenler 1kg'ı tek oturuşta yiyebilir mi acaba?

eskiden pizzayı çok yerdim. dominos'un buradaki şubesi güzel yapıyordu mesela. büyük boy dublex cheddar hamurlu ekstra peynirli filan pizzayı üstüne kampanyayla bedava gelen orta boyu(yine dublex hamur ve ekstra peynir ekliyordum) bitirebiliyordum. yanına da 1l civarı coca cola zero. bu şekilde dublex hamur ve ek peynirle standart ince hamurlu halinin iki katından fazla oluyordur herhalde... ama 2 yılı geçiyor pizza yemeyeli, sağlıksız şeyleri bıraktım artık sadece et yiyorum haliyle bundan sonra en fazla yiyebileceğim şey et :D
0
konetsu
(19.12.22)
tahin pekmez
0
kim bilir
(19.12.22)
Tereyağı, limonu bol, taze ve sıcak olacak şekilde schnitzel..
Karnım aç ve aklıma girdi yine.
0
quaker
(19.12.22)
(7)

Sessiz biriyle dalga geçmek

kiriko
Bir kişi düşünün sessiz kendi halinde tüm sınıf dalga geçiyor.Bu çocuğun suçu ne?Ya peki neden bunu yapıyorlar.Bu dediğim lise.Hani çocuklar melekti.Çocuğun lakabı da süzme.Halbuki öyle salak tavırları da yok.Bu çocuğun yaşadığı travmayı düşünebiliyor musunuz?Dalga geçmek neden zevk verir ?Bu sorula
Bir kişi düşünün sessiz kendi halinde tüm sınıf dalga geçiyor.Bu çocuğun suçu ne?Ya peki neden bunu yapıyorlar.Bu dediğim lise.Hani çocuklar melekti.Çocuğun lakabı da süzme.Halbuki öyle salak tavırları da yok.Bu çocuğun yaşadığı travmayı düşünebiliyor musunuz?Dalga geçmek neden zevk verir ?Bu soruları soruyorum ama içinden çıkamıyorum.Var mı cevap verebilecek biri detaylı
0
kiriko
(14.12.22)
çocuklar melek falan değil. dünyanın en büyük yalanlarından birisi bu.

akran zorbalıgı yapıyorlar işte. ses çıkarmayanın tepesine biniyorlar. eğlence olsun diye, üstünlük kurmak için, popüler olmak için vs.
0
abelardo
(14.12.22)
Güldükleri kişi siz misiniz? Kendi akranları mı?

Edit: Daha önce buraya sınıfınızda bulunan öğrencilerin fotosunu koymuştunuz. Bize de, bunlardan hangisi tembel, hangisi tırto, hangisi zırto diye sordunuz.

Sosyalfobili olduğunuzu söylediğinizden, güldükleri kişi sizsiniz diye tahmin ediyorum. Sürekli olarak aynı soruları soruyorsunuz. Bence size öyle geliyor.

Kendi akranlarını eziyorlarsa çözümü ne bilmiyorum.

Öğretmen değilim, akran zorbalığı ile ilgili bir etkinliğe girmiştim. Herkes birbirini şikayet ediyordu. Sinir krizi geçiren de vardı. Herkesin başına geliyor.
0
Kahvedesu
(14.12.22)
Çocuklar melek değildir. İyi ve kötü kavramları toplum olarak yaşamak için yaratılmışlardır. Haliyle çocuklar bilmez, hormonları tavan yapan ergenler de bilse de umursamaz.

Sessiz bir kız vardı bizim sınıfta da. Biz sadece arkasından laf ettik ama ettik. Hiç karşıya alıp ya da duyacağı şekilde rencide etmedik. İyi bir davranış değil elbette. Ergenlik ama işte. Farklı olan ya da güçsüz görünene yönelik bir şey sanırım.
0
nawar
(14.12.22)
Hocam son zamanlarda birçok kere benzer soruyu sormussunuz, bence istediğiniz cevap buradan çıkmayacak :/
www.eksiduyuru.com

Bence bu konuda daha ileri gitmek istiyorsanız artık İngilizce falan araştırıp kitap falan okumak lazım, duyuru size daha fazlasını bence veremez.
0
logisticsmanager
(14.12.22)
Sebebi ne olursa olsun, hiç kimsenin başka bir kişiyle dalga geçmesi asla doğru değildir. Sessiz olduğu için biriyle dalga geçmek özellikle zalimcedir, çünkü bu kişinin kontrol edebileceği bir şey değildir. Sessiz olmak bir kusur değildir ve alay edilmesi gereken bir şey de değildir.

İnsanların sessiz biriyle dalga geçme nedenleri karmaşıktır ve kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar kendilerini tehdit altında hissettikleri veya korkutulduklarını düşündükleri için sessiz biriyle dalga geçebilirken, diğerleri bunu komik olduğunu düşündükleri veya akranlarına uyum sağlamak istedikleri için yapabilirler.

Sebebi ne olursa olsun, sessiz olduğu için biriyle dalga geçmek inciticidir ve çok fazla duygusal acı ve travmaya neden olabilir. Kişilikleri veya özellikleri ne olursa olsun herkesin birbirine karşı nazik olması ve saygılı davranması önemlidir. Biriyle dalga geçildiğine tanık olursanız, o kişiyi savunmak ve zorbalara davranışlarının kabul edilemez olduğunu bildirmek önemlidir.
0
hadi ya la
(14.12.22)
Soru sorup anlamaya çalışmayı bırakıp ilk iş olarak idaye durumu bildirin. Dalga geçmek ne demek?
0
oyokbuyoknevar
(14.12.22)
Bu durumdan yalniz basiniza sessiz kalarak veya olayi akisina birakarak kurtulabilmeniz mumkun degil. Muhakkak destek almalisiniz. Kendinizle alakali psikolojik bir destekten bahsetmiyorum. Ebeveynlerinizden, ogretmenlerinizden, bu meseleyi kendi meselesi gibi gorup aksiyon alacak birinden bahsediyorum. Gerekirse okul, kurum degistirin. Cocukluk/ergenlik travmalari ilerisi icin ciddi ozguven ve kendini ifade edebilme dolayisiyla da kendini gerceklestirebilme problemlerine donusebilir. Hic bir sey sizin kendi ruhsal sagliginizdan onemli degildir!
0
the feel good
(15.12.22)
(11)

Çalıştığım devlet kurumundaki yanlışlıklar ve susturulmak

ya ben lan neyse
iyi akşamlar,ben öğretmen olarak çalışıyorum meb'de.çalıştığım yerde devlet köyden gelen çocuklara öğle aralarında yemek veriyor.nöbetçi öğretmen yemeklerle ilgili çocukların başında duruyor.ben sene başında bu yemek şartnamesini istedim müdür geçiştirdi.yıllar önce şartnameyi görmüştüm. bu sene de
iyi akşamlar,

ben öğretmen olarak çalışıyorum meb'de.

çalıştığım yerde devlet köyden gelen çocuklara öğle aralarında yemek veriyor.

nöbetçi öğretmen yemeklerle ilgili çocukların başında duruyor.

ben sene başında bu yemek şartnamesini istedim müdür geçiştirdi.

yıllar önce şartnameyi görmüştüm. bu sene de büyük ihtimalle değişmedi. yemekler termoslu kaplarda gelmesi gerekirken termossuz kaplarda geliyor. ekmekler paketli yuvarlak ekmeklerden gelmesi gerekirken açık ve dilimlenmiş halde geliyor. çocuklara çatal kaşık tuz peçete seti, paketli halde verilmesi gerekirken sadece açıkta plastik çatal veriliyor. bir de biz kaç çocuk yemek yerse sayıp kağıda işliyorduk, müdür yardımcısı kağıdın o kısmını karalayıp okulda yemek dağıtılan öğrenci sayısını tam olarak tüm aya şimdiden yazmış. halbuki çocukların yarısı yemek yemiyor çünkü tadı falan çok kötü. geçen de çocuklardan biri kıl çıktı diyordu. plastik çıktığını da biliyorum.

müdüre bunları anlattığımda işi "siz obsesif misiniz?" demeye getirdi kibarca. direkt sordu hatta. sözlü olarak ilçe şube müdürlerine söyledim "hocam kimse ihaleye girmiyor, mecburuz" falan diyorlar.

bu durum beni aşırı rahatsız ediyor. küçük bir ilçedeyim ve adım takıntılıya çıkacak. ısrar edersem benle uğraşacaklar ama devlet resmen dolandırılıyor. evet, tek derdim bu. ben öğretmenler gününde hediye kabul etmeyen biriyim. benim için böyle şeyler önemli.

yine parasını devletin ödediği köylü çocukları taşıma işinde de benzer sorunlar yaşanıyor. bazen kafalarına göre şoför değiştiriyorlar, bazen 15 öğrenciye 10 kişilik minibüs geliyor vs.

beni 2 aydır artık yemek ve taşıma işini yapamayacağım yerlere nöbetçi olarak yazmaya başladılar. sırf ben sorun çıkarmayayım diye.

ve iş arkadaşlarımın gözünde de sorunlu, onların da işini zorlaştıran, baş ağrısı biri olma yolundayım.

kendimi namuslu filmindeki şener şen gibi hissediyorum. bırakın ben namuslu falan olmayayım ama çok zoruma gidiyor.

biraz daha uzatırsam yarın ilçe milli eğitimden okula gelip "ya senin öğretmen dosyandaki yıllık planların tarihleri doğru yazılı mı?" falan diye salça olacaklar.

okuldan 200 tane kitap kayboldu, soruyorum kimse bilmiyor. "yıllar önce müdür pandemi yüzünden kaldırmıştı." falan deyip susuyorlar. kitaplar hala yok. müdür de değişti.

yok mu ulan bu devletin sahibi. öyle bir durumdayım ki kime şikayet etsem benim yaptığım anlaşılacak ve "zaten takıntılıydı bu" diye benim başıma üşüşecekler.

ne yapayım, nerelere gideyim?

edit: lütfen bu yazıyı herhangi bir yerde paylaşmayın. merak etmeyin bir şekilde çözeceğim. ama şimdi siz konuşun.
0
ya ben lan neyse
(30.11.22)
zaten bariz bir şekilde "doğru olmayanı" yapan müdürle diyaloğa girmeniz saçma olmuş.Bence bir süre bekleyin, ardından bakanlık ve cimer'e şikayet edin. Bir aksiyon alınmaz ise farklı, yeni yöntemler düşünebilirsiniz.
0
sparkle kiddle
(30.11.22)
Acikcasi takildiginiz seylerin cogu bence de gereksiz ozunde. Is hayati uzlasma demektir, hic bir sey mukemmel degildir, bazi seyler beklenenden iyi gider bazisi da gormezden gelinir.
Ozellikle acik plastik catal, acik ekmek falan gereksiz detaylar elinizde ozellikle yolsuzluk yapildigina dair kanitlar yoksa. Illa ki bir sey yapmak istiyorsan o enerjiyi en onemli sorunlara harca. Yabancilar “choose your battles” der. Yoksa ekmegin plastik icinde gelmesi falan hijyen tiyatrosu.
0
hot potato
(30.11.22)
www.youtube.com

Bu videoyu bir izlemenizi öneririm... Ben hüngür hüngür aglamistim. Sorularinizin cevabi da burada bence.
0
chihirovekohaku
(30.11.22)
Takilmakta cok haklisin. Helal olsun ayrica ayriksi sorunlu gorunmek ugruna bile ugrasiyorsunuz.
Net sikayet edin ekran goruntuleriyle birlikte. Hatta keske tanidik bulup bakanliga oyle sikayet edebilsen.
0
mor oje
(30.11.22)
Nerdesiniz bilmiyorum, belki yerel bi gazeteciye çıtlatabilirsiniz, o haberini yapabilir belkiiii.
Ayrıca hala bizim gibi insanlar olduğunu görmek o kadar güzel ki yemin ederim dıygulandım, kocaman sarılıyorum size
0
euteamo
(30.11.22)
yaptıklarınızda haklısınız ama bu ülkede haklı olsan neye yarar ? sadece görev olarak size verilen ve sorumluluğu sizde olan şeylere yorum yapın bence.
0
alicandan
(30.11.22)
pandemi zamanı değil de 2016 temmuz'undan sonra bazı yayınevlerinin kitapları toplandı kütüphanelerden. yemek için gerçekten çok az ücret veriliyor ama bu kötü yemeklere bahane olamaz. düzeltmezlerse cimer'e yazacağınızı söyleyebilirsiniz. cimer de ilçe milli eğitime gönderecek, onlar da okula soracak. bu şekilde çözülmezse il milli eğitim'e dilekçe yazabilirsiniz. bu arada onlar da sizi şikayet ederse başka bir şey için okula müfettiş gelirse ne ala işin aslını müfettişe anlatırsınız belki sorun o şekilde çözülür. plandaki eksiklik çok mühim değildir başınız ağrımaz ama sizin anlattıklarınız idarenin başını ağrıtır.
0
oyokbuyoknevar
(30.11.22)
Eger gerçekten soyledigin hiçbir şey dikkate alinmiyorsa nöbet defterinin ilgili kısmına tutanak tutarsin.
0
abuzer
(01.12.22)
o yemek işi için bakanlıktan bir bütçe geliyor. o bütçe de orada bu üçkağıtçıdan başkasının ihaleye girip hakkıyla yemek dağıtmasına yetmiyor demek ki.

bak ilçedeki müdür demiş mecburuz diye... bazı şeyler acı ama gerçek oluyor ve mecbur kalıyorsun bu memlekette.

bu işi çözmek için ta ildekilere kadar insanların başını ağrıtman lazım. çünkü şu anda herkes üstünden aferin alıyor sorun çıkmadan, gelen az para ile o iş yürüdüğü için. sen bu aferinlerin önünü keseceksin.

gazetecilerden, twitter mahkemesinden yardım isteyebilirsin. şu aralar öğrenciye yemek mevzusu moda. üstüne atlayanlar çıkabilir. ama orada anonim kalmak da mühim. elbette müdür bu işin bir kenarından senin tuttuğunu bilecek ve sana yine gıcık olacak. işini zora koşacak, saçma sapan bir ders programı yapacak falan. bu aşamada evraklarını iyi tut. açık verme.
0
alperz
(01.12.22)
hocam çare mevzuları tutanak altına almak olacaktır ama direkt hedefe oturursunuz. başınız çok ağrır yani. sizinle koordine olabilecek öğretmenler var ise önce onlarla bir ittifak yoluna gidin. aşama aşama olayı ele alın. sizin gibi öğretmenlerin olması da ayrıca sevindirici.
0
seyduna6687
(01.12.22)
Yemek ve taşıma için öğrenci başına kaç lira veriliyor?
0
plutongezegendegilmi
(01.12.22)
(17)

Evlenmeyecek olanları yaşlanınca nasıl bir hayat bekliyor?

burnley
Hiçbir zaman evlenme hevesinde bir adam olmadım. Ama tabii şu an halen genç sayılırım, uçuyorum kaçıyorum. Kendime yetebiliyorum. Ama bazen bu işin yaşlılık faslının da geleceğini hatırlayınca kafam karışmıyor da değil hani...Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınc
Hiçbir zaman evlenme hevesinde bir adam olmadım. Ama tabii şu an halen genç sayılırım, uçuyorum kaçıyorum. Kendime yetebiliyorum. Ama bazen bu işin yaşlılık faslının da geleceğini hatırlayınca kafam karışmıyor da değil hani...

Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınca ve mesela hastalanınca sizin iyi olabilmeniz için bir çorba yapanınızın bile olmayacak olması, kötü gününüzde arayıp soran, yanınızda olan çocuğunuzun, torununuzun olmayacak olması gibi şeyler sizi ürkütüyor mu? Veya yalnız ölmek? Bu hayatın yaşlılık döneminde yalnızlık, nasıl olacak?
0
burnley
(18.11.22)
Ürkütmüyor da arada bir tribe sokuyor bu tarz düşünceler; sonra hayatı ve kendimi fazla ciddiye almaya başladığımı fark edip kendime geliyorum. Çorba morba değil de, sevme ve sevilme hissini unutmak/hatırlayamamak korkutuyor beni.
0
vedatchilipeppers
(18.11.22)
huzurevinde takilacagim galiba.
0
spherical
(18.11.22)
yalnızlık övecek tipler gelmeden söyleyeyim. ilerleyen zamanlarda yalnızlık ciddi sıkıntı olacaktır.
0
tantunisultansuleyman
(18.11.22)
Ürkmüyorum çünkü şu anda da arayanım soranım, yardım edenim yok. Yalnızlık, birilerinin yanında yalnız hissetmekten daha kötü bir şey değil.
0
ruhen hastayim ben
(18.11.22)
Evlenince de sana bunları yapmak zorunda değiller. Garantisi yok yani. Ayrıca bu başkasına iş yaptırma beklentisi oluyor.
0
seaman
(18.11.22)
ben de benzer bir düşüncedeydim eskiden ama güzel bir birlikteliği tattıktan sonra insanın tekrar yalnız hayata alışması çok ama çok zor. o yüzden hiç öyle bir düşüncem olmasın diye kasıyorsan, o zaman pek bu işlere girmemekte, yalnız devam etmekte fayda var.
0
roket adam
(18.11.22)
çok çok uzun süredir yalnız yaşayan biri olarak kendi kendime bakma fikrine fazlasıyla alışmış durumdayım. şu an istanbulda yaşıyorum muhtemelen 10-15 yıl sonra annemlerin yanına döner düzenimi orada kurarım. hem onların yaşlılığında rahat etmelerini sağlarım hem de ben daha sakin, maddi kaygılardan uzak bir hayat yaşarım diye düşünüyorum.

bizim ailede yaşlılar ölene kadar kendi kendilerine bakabilecek durumda oldu hep, bu yüzden algım kim bana bakacak şeklinde değil. gücüm yettiği kadar kendime bakarım, olmazsa da huzur evi, bakım evi gibi alternatifler beni korkutmuyor. yaşayıp göreceğiz tarzında ilerliyorum.
0
hypathia
(18.11.22)
''Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınca ve mesela hastalanınca sizin iyi olabilmeniz için bir çorba yapanınızın bile olmayacak olması, kötü gününüzde arayıp soran, yanınızda olan çocuğunuzun, torununuzun olmayacak olması gibi şeyler sizi ürkütüyor mu?''

Torun ve çocuk olduğunda arıyorlar mı? Dayım öldü, yengenim 2 çocuğu da yurtdışında. Kendisi parkinson hastası. Kendi kendini idare ediyor.

Ben de yalnızım. Her işimi kendim yapmaya alışkınım ama annem mesela hem bana hem babama aşırı bağımlı. Hayatı başkalarına endeksleyince ne atmden para çekmeyi öğrendi ne yalnız otobüse binmeyi.
0
Kahvedesu
(18.11.22)
Çocuğunun, torununun olmaması, olsa bile hayırsız olması, çorba yapacağını umduğun kişinin senden önce ölmesi, ölmese bile onun daha çok çorbaya muhtaç hale gelmesi gibi olasılıkları da gözardı etmemekte fayda var.

Her yaşta, her durumda elini uzatacak, her an elini uzatacağın, en az dört arkadaş biriktirmek çok daha hayırlı olur dediklerin için.
0
Mirket
(18.11.22)
"Evlenip çoluk çocuk olsa en azından bize bakarlar" düşüncesi varmış gibi geldi. Öncelikle, çoluk çocuk olması, bakacakları anlamına gelmiyor. Bence bakmak zorunda da olmamalı ama bu benim düşüncem.

Bu konuda çok fazla bilinmeyen var. Evlenip de istediğiniz gibi yürümemesi, belki hastalanınca sizi terk edebilir vs. O yüzden bu düşüncelere uzun süre takılı kalmamak gerek.

İleride, özellikle iyice yaşlanıp hastalanınca sorun olacak mı? Evet. Ben şahsen en azından bir süre iyi bir huzurevinde kalabilecek kadar bir miktarı ayırmak iyi olacak diye düşünüyorum kendi açımdan.
0
henchman
(18.11.22)
gecen sene arkadasimla konusuyorduk. acaba cocuk mu yapsam tasiyicidan veya evlat mi edinsem en azindan yaslaninca yanimda birileri olur dedim. cevabi "ahahahahaha cocugunun yaslaninca sana bakacagini saniyorsun yani cok komik" oldu. hakli mi bilmiyorum ama neticede hala cocuksuzum.
0
hot potato
(18.11.22)
45-50 yaşında ölürüm diye düşünüyorum, yalnız kalacak kadar yaşlanacağımı sanmıyorum. ayrıca ilişki de yaşadık, onu da gördük yani. her eş/sevgili hasta olunca çorba yapacak türde insanlar olmuyor. kaldı ki bu düşünce yapısını sağlıklı bulmuyorum ben. yalnız kalmayayım diye hayat birleştirilmez. bunlar emek isteyen işler. hastalandığında çorba istiyorsan sağlığında sabah akşam o ilişki için çabalaman lazım. bende o g*t yok. zaten ilişki anlamında b*k gibi bir insan olduğuma kanaat getirdim. kimseden bi şey beklemiyorum. bi kadın beni hoş bulursa, çekici bulursa çok teşekkür eder ve mutlu olurum. o kadar. çorbanla mı doğdum bedduanla öleyim hesabı, ne kadar yaşarsak yaşarız işte. yaşlanınca herkes yalnızlaşıyor zaten, huzurevi olur başka yer olur bi şekilde kendimize en azından kankito ediniriz diye düşünüyorum. kaldı ki dediğim gibi 60 yaşın ötesini görmek gibi bir fikrim yok, istesem bile göreceğimi sanmıyorum.
0
mark greg sputnik
(18.11.22)
İnsan evlenip, çoluk çocuğa karıştığında hastalığında ya da yaşlılığında etrafında birileri olacak anlamına gelmiyor. Her insanın bir seçim hakkı var ne yazık ki. Çok sevgi dolu bir evliliğiniz olsa dahi eşiniz size bakmak istemeyebilir, bakacak durumda olmayabilir, sizden daha hasta olabilir vs vs. O yüzden de ne yazık ki evlilik yalnızlığın kesin çözümü değildir.

Fakat dost ve arkadaş bu anlamda önemli. Dostluk ve arkadaşlıkta vefa, birliktelik, yakınlık bir sözleşme ile değil duyguyla sağlanır. Genelde de eşlerden ziyade onlar daha çok çorba, yanında olma işlerinde iyi oluyorlar. O yüzden sosyalleşme, iyi ve sağlam arkadaşlık / dostluk kurma bu noktada elzem.

Kısaca evet ürkütüyor, o yüzden de kimsem kalmazsa belli bir yaşta huzurevine geçip orada takılmayı planlıyorum.
0
charbiel
(19.11.22)
Yaşlanınca evlenmek
0
ikikerekac
(19.11.22)
evlilik övücü arkadaşlar yaşlanınca çocuklarının kendilerine bakacaklarından nasıl bu kadar emin olabiliyorlar merak ediyorum. yahu bir bende yok bu yalnızlık korkusu heralde.
0
nothing in my way
(19.11.22)
Bizim yaşlılığımız 30 sene önceki yaşlılık gibi olmayacak. Param varsa yaşlılık en son derttir benim için.
0
oyokbuyoknevar
(19.11.22)
gencligimizi yasadik da yasliligimiz kaldi :)
0
baldur2
(19.11.22)
(7)

Sayın duyuru ahalisi, bu entry'den dava yer miyim?

winston insani
MerhabalarDün `nestle `ile yazdığım entry `debe `olmuş. Bir yazar bu entry'den sağlam dava yiyeceğimi belirtmiş mesaj ile. Ne dersiniz?https://eksisozluk.com/entry/143380631
Merhabalar

Dün nestle ile yazdığım entry debe olmuş. Bir yazar bu entry'den sağlam dava yiyeceğimi belirtmiş mesaj ile. Ne dersiniz?

eksisozluk.com
0
winston insani
(02.10.22)
öncelikle hukukçu değilim, mantık yürüteceğim. entry'i parça parça okudum iddia ettiğiniz şeyler kanıtlanabilecek şeyler gibi gelmedi. şirketin doktorlara rüşvet verdiğini söylemişsiniz mesela. afrika'da çocuk işçi çalıştırdıklarını, hatta köle gibi çalıştırdıklarını (öyle ya da böyle) aklandıkları bir davayı örnek göstererek iddia etmişsiniz. marka imajını zedelemekten dava açılabilir gibi geliyor bana. ben böyle entryler yazarken iki kez düşünüyorum.
0
coldegezenkutupayisi
(02.10.22)
gorurler mi, ugrasirlar mi bilmem ama ben de suclayici buldum. cok net itham edici bi entry zaten. iftira niteliginde. bence hemen sil.
0
Kittie
(02.10.22)
Güzel bir araştırma ve derleme. Taktir ettim.

İlk dört paragraf kaynak gösterilmeden suçlayıcı yazılmış. Yumuşatılıp, kaynak gösterilmeli.

Diğer paragraflarda yazılanlar cümle cümle kaynaklarda geçiyor mu?

En sonra 'Şahsi fikir içermez. Kaynaklarda anlatılanlardan derlenmiştir' şeklinde bir ifade yazılmasında fayda var.

Hukukçu değilim ama, silmek istemiyorsan bir elden geçirmekte fayda var.

Bir de şöyle bir twit gördüm bugün. Sana da ilginç gelebilir.

mobile.twitter.com
0
Mirket
(02.10.22)
açık kaynaklardan bulduğun verileri derlemişsin. evet üslup başlarda biraz sıkıntılı ama sorun olacağını sanmıyorum
0
paintov
(02.10.22)
Entriyi okuduğumda içimden sana ulaşırlar demiştim. Hukuki tarafı olmasa da.
0
oyokbuyoknevar
(02.10.22)
küresel bir şirketi alenen suçladın mı avukatlar ordusu boş durmayacak herhalde.
açarlar davayı biz sağlık bakanlığına hesap veriyoruz sen kimsin gbilerden.
0
jamswety
(02.10.22)
Korkulacak bir şey yok eksisozlugun neredeyse tamamı karalayıcı, hedef gösterici ve provokatif içerikler içeriyor zaten çok fazla uğraşacaklarını sanmıyorum
sosyal medya bu tarz içerikler kaynıyor zaten ugrasirlarsa ilk başta içeriği kaldırmanızı söyleyebilirler.
0
beemaker
(02.10.22)
(10)

öğretmenlikten daha iyi meslek

metal69
Türkiye'de ne olabilir, günde 5 saat mesai, haftasonu ve resmi tatiller, ara tatil, yarıyıl tatili, yaz tatili, ayda 12-13 bin maaş. Bayanlar için çok ideal değil mi, keşke bizde mı öğretmen olsaydık? Daha iyi meslek var mı Türkiye'de?
Türkiye'de ne olabilir, günde 5 saat mesai, haftasonu ve resmi tatiller, ara tatil, yarıyıl tatili, yaz tatili, ayda 12-13 bin maaş. Bayanlar için çok ideal değil mi, keşke bizde mı öğretmen olsaydık? Daha iyi meslek var mı Türkiye'de?
0
metal69
(26.09.22)
çevremde çok fazla öğretmen var ve evet, öğretmenlik genel olarak zor bir meslek olsa da türkiye'de yapması çok kolay. resmen part-time çalışıp, zerre kendini geliştirmeye gerek kalmadan, senden istenenin minimumunu hatta daha azını verip tam maaş alıyorsun.
0
sir gawain
(26.09.22)
atanamayıp da özel okulda asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalan çok öğretmen de var. işin olumsuz taraflarını da ele alın değerlendirirken.
0
mustafakesekci
(26.09.22)
davulun sesi uzaktan hoş gelir.
atanma sorunu ve atanamazsan asgariye zor iş bulursun.
atansan maaşın 9-10.
birilerine bi şey öğretmen 20-30 çocukla uğraşmak kolay değil.
kariyer olarak kötü. en fazla müdür olabilirsin o da zor. maaşı kesinlikle tatmin edici değil.
0
jelly bear
(26.09.22)
Daha iyi çok meslek var. Öğretmenlikte sadece müdür olunmaz özel eğitim kurumu açılabilir online veya yüzyüze ders verilebilir ders kitabı yazilabilir örnekleri çoğaltmak mümkün. Kamuda öğretmenlik gerçekten güzel çalışma saatleri ve tatilerin dışında sendika, sosyal tesisler, memur pasaportu, lojmanlar vs. Gibi bir çok hak var.
0
beemaker
(26.09.22)
Günde 5 saat mesai: günde 11 saat derse girdiğimi biliyorum. Ders anlatmayı sunum yapmak olarak düşünebilirsin. Ama karşı taraf kuzu kuzu oturup dinlemiyor.
Hafta sonu ve resmi tatiller:ücret almadan hafta sonu etütler yaptım. Denemelere gözetmen oldum.
Yaz tatili: sigorta ve maaşım kesildi. Keşke tatil olmasa dedim.
Yıl boyu bu ay maaşı zamanında alabileceğim mi acaba korkusu da mevcut.
Bunlar hemen hemen her dershane çalışanı öğretmenin yaşadıkları.
Ne kadar ideal değil mi?
Atanırsanız biraz rahatlıyorsunuz. En azında bu ay maaş alacak mıyım korkusu bitiyor.
0
oyokbuyoknevar
(26.09.22)
Dusundum bulamadim ben de. Ek olarak okul acildi ilk gunler, ilk haftalar muhabbeti, okul kapaniyor son gunler muhabbeti ile epey bir yatis, ders yapmama, dusuk tempo da var baska hic bir meslekte olmayan
0
speedy
(26.09.22)
hayır daha iyi meslek yok hemen gidin öğretmen olun. koşarak gidip olun hemen olun.

not: yazmayayım yazmayayım, öğretmen de değilim zaten diyorum da. sormanız gereken soru bu değil. sormanız gereken soru, "neden ben düzgün bi hayat yaşayacak bir para kazanamama rağmen ağır ve fazla mesailer, kötü patronlar, güvencesizlik, milyon tane hak gaspı ile çalışıyorum?"

şu soruyu sorsanız herkes rahatlayacak oysa ki.
0
patronaj1
(26.09.22)
düşük tempolu, az mesaili ve az kazançlı meslektir. diğer yandan büyük sorumluluk cünkü bütün öğrencileri onun "emaneti" oluyor. hangi okulda ne seviyede öğrencilerle çalışacağınız belli değil. bence öğretmenlikte bol vakit var iyi hoş ama para yok gibi bir şey. ama maddi durumu maaşla değerlendirmek de pek tatmin edici değil çünkü çok etken olabilir ailenin genel durumu, evliyse eşi vs. yalnız biri için tek güzelliği patronculuk olayının olmaması. bana az zam yapıldı kavgası yapamıyorsun çünkü öyle biri yok karşında. diğer taraftan sizi teftiş eden bi göz yok gibi.

dönüp eğitim hayatınıza bakarsanız kaç öğretmen size ne kadar şey kattı? işte öğretmenin kaygısı budur. 300 tane öğrencinden kaç tanesinin vaktini çalıyorsun, kaçına bir şey katabildin?

yeni öğretmen oldum. tatmin olabilen biri değilim zaten ama o ya bir şey veremezsem hüznü var üzerimde. vebal bence. ki okullarımız eğitim yuvası olmaktan ziyade cocukları zapt etmek üzere kuruldugu icin daha da üzülüyorum.

türkiye'de patronaj1'ın dediği gibi bir ülkede yasadıgımız icin uzaktan hoş görünüyor. benim gibi duygusal toplar üzüledursun
0
ala09
(26.09.22)
Benim de annem öğretmendi, kolay bir meslek değil elin çocuğunun kahrını çekmek ama özel sektördeki en kurumsal yerde bile dönen dolapları görünce insan ideal geliyor. Daha stressiz çalışma saatleri kafana göre olan meslek neye becerin varsa artık internetten el yapımı ürünler satmak.
0
cilekli pasta
(27.09.22)
bir kere mesleğin cinsiyeti olmaz.
alt sınıfa göre ideal tabiiki, hem memuriyetle gelen sınıfsal dönüşüm ihtimali hem işin yapısı gereği rekabetten nispeten daha uzak olması.

bunlar dışında öğretmenlik çok yıpratıcı, eğer her meslekte olduğu gibi bunu da severek yapmıyorsanız işkence olabilir. aynı anda birden fazla "gelişmemiş" çocuk insanla uğraşıyor bir de bunların velileriyle ilgileniyorsunuz. kasabada, küçük ilçelerde yaşayan, iş imkanı ve gelişim ihtimali az olan insanlar için iyi tabiiki zaten başka seçenek yok. ama büyük şehirlerde öğretmenlere aynı koşulların sunulması haksızlık.
bu arada ülke genelinde eğitim sistemimizin eşit ve adil olmadığını varsayarak yorum yapıyorum.

mesleğin cinsiyetini düşünmek çok gülünç, söylemiş miydim?
0
jimjim
(27.09.22)
(5)

öğretmenlik görevinde sendika tavsiyeniz var mı?

ala09
bu işin cahilinin de cahiliyim. ihl atandığım için müdürüm az önce arayıp cuma sohbeti yaptı bana peşine de sendika önerdi. 1 haftalık öğretmene akıl yordam verir misiniz? illa hukumete yakın bir şeyler mi yapmam lazım? bunu konuşmak duyuruda yasak mı bilmiyorum
bu işin cahilinin de cahiliyim. ihl atandığım için müdürüm az önce arayıp cuma sohbeti yaptı bana peşine de sendika önerdi. 1 haftalık öğretmene akıl yordam verir misiniz? illa hukumete yakın bir şeyler mi yapmam lazım? bunu konuşmak duyuruda yasak mı bilmiyorum
0
ala09
(22.09.22)
Sendikaya girmek zorunda değilsiniz. En iyisi tarafsız olmak. Sendikalar çok siyasi. Atanan birçok arkadaşım hiçbir sendikaya üye olmadı. Üye olan da çıkma derdine düştü sonradan.
0
donald groves
(22.09.22)
Kuruluşu En eski tarihli, iktidar değişikliklerinden etkilenmeyen bir sendika seçerseniz sorun olmaz
0
sanguine
(22.09.22)
@sanguine öyle bi sendika var mı
0
🌸ala09
(22.09.22)
muhtemelen eğitim-bir-sen önermiştir. akepe'nin sendikası. üye olmak zorunda değilsin. ama bir sendikaya üye olduğunda ek ücret alıyorsun sanırım, insanlar sırf maaşları üç beş kuruş artsın diye sendikaya giriyor.

şu anda sendikalarda eğitim-sen (sol) ve eğitim-bir-sen (sağ) olmak üzere iki kutup var. yandaş olmak ve kafan rahat etsin istiyorsan 2. seçenek, fişlenmek istiyorsan 1. seçenek. ben olsam hiçbirine girmem.
0
sir gawain
(22.09.22)
Girsen bir şey kazanmıyorsun,girmesen bir şey kaybetmiyorsun. Sadece bir miktar para önce kesiliyor sonra size biraz fazlası yatırılıyor. Bazı idarecelilerin kendi sendikasından olan öğretmenleri ders programı açısından kayırma durumu olabiliyor. Ama bence normal bi okulda kimse dikkate bile almıyor. 7 yıldır girmedim sendikaya. Bir işe yaradıkları yok. Paraları kendileri kazanıyor. Öğretmene verilen üç kuruş bile değil.
0
oyokbuyoknevar
(22.09.22)
(7)

Bot Seçmeme Yardımcı Olur Musunuz?

depresif çocuk
Merhaba.Şunlar arasında kararsız kaldım:1) https://www.aldoshoes.com.tr/kahve-erkek-ayakkabi-p-steurstraat-201-001-0432) https://www.aldoshoes.com.tr/taba-erkek-ayakkabi-p-legadorien-230-001-0433) https://www.aldoshoes.com.tr/kahve-erkek-ayakkabi-p-legadorien-200-001-0434) https://www.massimodutti.c
Merhaba.
Şunlar arasında kararsız kaldım:

1) www.aldoshoes.com.tr
2) www.aldoshoes.com.tr
3) www.aldoshoes.com.tr
4) www.massimodutti.com
5) www.massimodutti.com
6) www.aldoshoes.com.tr


*Fiyat veya dayanıklılık kriterlerini göz ardı ederek, sadece tarz olarak değerlendirdiğinizde hangisi tercihiniz olurdu?
0
depresif çocuk
(11.09.22)
5
0
dedim ben sana
(11.09.22)
4
0
oyokbuyoknevar
(11.09.22)
bir bağyan olarak 5 diyorum.
0
candide
(11.09.22)
Ne zaman, ne için, nerede, neyle giyileceği bilgileri verilmemiş. Genel tip olarak bunların arasından yorumlayacaksak 4 diyorum ben de. Yandaki fermuar olmasa 5 derdim.
0
nawar
(11.09.22)
4
0
stejerners
(11.09.22)
Aldo’ların hepsi çok kötü.. 4 numara diyorum.
0
allahkitapwesli
(11.09.22)
1. 4 suet olmasinin disinda model olarak kotu bence ki suet bedava olsa alip giymem.
0
hot potato
(12.09.22)
(4)

35 litre çanta ne kadar büyük?

Coyote
standart bir laptop çantası (sırt) ne kadardır mesela?https://www.amazon.com.tr/dp/B09HK6VWL6?_encoding=UTF8&psc=1&ref_=cm_sw_r_cp_ud_dp_QQGCT63D0MYTT35W9QRRbu çantayı beğendim ama günlük kullanacağım, sırtımda kocaman durur mu?
standart bir laptop çantası (sırt) ne kadardır mesela?

www.amazon.com.tr

bu çantayı beğendim ama günlük kullanacağım, sırtımda kocaman durur mu?
0
Coyote
(10.09.22)
35 litre abi. Hacim değişmez ki. 10 litre su şişesini düşün. Baya bildiğin sırtında küfe gibi taşırsın bunu.
0
gabe h coud
(10.09.22)
Su anda 35 litre kullaniyorum crumpler'in, sirtimda valiz tasiyorum gibi duruyor hausuauauau.
0
baldur2
(11.09.22)
Damacanalar 19 litre buradan hareketle dev bir sırt çantası olur
0
pofudukayi
(11.09.22)
Evet bu çanta günlük kullanım için çok büyük. Fotoğrafta belli olmuyor. Liselilerin kullandığı klasik sırt çantası 16 litredir 17 inç bilgisayar sığar. Buradan düşünebilirsiniz.
0
oyokbuyoknevar
(11.09.22)
(15)

bi kadin iyi gozukmek icin illa elbise mi giymeli

Kittie
lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim
lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)
salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim. bi gun bana sendeki vucut bende olsa neler giyrrdim sen giyinmeyi hic bilmiyosun falan demisti. haftada bir serbest kiyafetti okul. orada goruyordu. etek, elbise giymeliymisim.

universitede 4 yilimi kot-tisort-konversle gecirdim. ama saclarimi hep yapardim, makyaja da cok merakliydim. gotik falan da degil, seftali pembe tonlari falan kullanirdim. yani demek istedigim maskulen bi havam falan yoktu. diploma torenine beyaz duz bi elbise (hicbir ozellligi yok, dumduz beyaz) altina topuklu bi ayakkabi. sac, makyaj yine kendim yapmistim. bi kiz beni gordu. en sonunda seni bi sik gorduk mu demisti guzel gorduk mu demisti oyle bi sey. onunla birlikte bikac kisi daha beni goruyor vauvv diyip sasiriyorlardi ciddi ciddi. cok pespayeymisim demek ki diyorum 4 yil. halbuki baskalari da kotla falan gelirdi ama onlara ayni tepki verilmiyordu.

gecen bi yere gittik arkadaslarla hafta sonu. koyu lacivert kot, beyaz duz tisort, spor ayakkabi ve pahali bi cantam var buyukce cok arada kullaniyorum. klasik bi canta. onu taktim. bana gore o canta ustumdekileri yukseltti. ama bi arkadas yahu soyle bi yere gelmisiz giydigin seye bak dedi. hic modadan anlamiyormusum. zevkime de guvenirdim ama demek ki disaridan cok kotu gozukuyor bu "sade" halim.
sade sik kavramini yanlis anlamisim galiba jkjdk

diger arkadaslar hep elbise giymis. bunu diyen kiz da.

isin sirri illa elbise mi yani? nerde yanlis yapiyorum? sade giyinenler iyi gozukemiyor mu? sizin detaylariniz neler gunluk olarak?
0
Kittie
(01.09.22)
Hayır.önemli olan ne giydiğin değil ne hissettiğin. Kadın hisseden eşofman da giyse şık bulunur, kadın hissetmekten çekinen ne giyerse giysin silik olur.
0
kirmizikalemucu
(01.09.22)
hayır. hatta bazıları fazla zorluyor.

tarz farklı bir olay.

biri çıkar kot-tişört-spor ayakkabı yapar ama öyle bir uydurur ki kendisiyle havasıyla olmuş dersin.

ama bazı yerlerde bazı şekilde giyinilmesi lazım gelebiliyor tabi yazılı olmayan bir dresscode gibi..
0
AlsterWasser
(01.09.22)
Üniversitedeyken sizin durumunuzdaydım aynı. Kot giymeyelim veya tişört çok özensiz duruyor demiyorum kesinlikle ama her gün kot tişört giymek dışarıdan gerçekten de özensiz durabiliyor. Pantolonun altına bir topuklu giymek bile bir anda havayı değiştiriyor. Ki elbise ve etek giymeye başladıktan sonra canınız hiç pantolon giymek istemiyor zaten. Kışın bile etek giyen kadınlara dönüşüverdim bu yüzden.

Bir de işin sırrı illa elbise değil. Binbir çeşit pantolon modeli var. Bence işin sırrı her gün aynı tipte giyinmemekte.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.22)
tabiki değil, çekememiş arkadaşlar. işin özü özgüven, kimseyi sallamak yani özü. kot, tshirt ve o sade şıklıkla gayet havalı olabilirsiniz. aslında bazen insanlar fazla abarttığını düşünüp "normale" bok atabiliyorlar, bi de bu açıdan düşünmek lazım. tarzdan ödün vermemek gerek. +bence elbiseden daha cool.
0
sinematikcrop
(01.09.22)
Tarz farklı bir olay +1
Dediğiniz kıyafetlerle de çok iyi gözükülüyor. Tarzına bayıldığım kadınlar genelde spor şık giyinenler. Önemli olan içinde özgüvenli hissettiğin kıyafeti giymek bence.
0
juliette
(01.09.22)
ben bazen giyinişime özen gösteriyorum, etek elbise vs. normalde giymediğim şeyler giyiyorum. sonra kot tişörtlü bir kadın görünce diyorum ki benden daha şık daha güzel durmuş. bir süre öyle giyinmekten vazgeçiyorum o yüzden hatta, bir anlamı yok diyerek. sonra tekrar aynı şey yaşanıyor.

bence çok alakası yok elbise giymekle. şık olmak, tarz olmak başka bir şeyle alakalı sanırım ama ben de tam bilmiyorum.
0
melodramaticfool
(02.09.22)
yazanların hepsi kadın sanırım. erkek yorumu katayım :P

tarz farklı bir olay diyen arkadaşlara katılıyorum da düz kot + tshirt ile çekici bir seviyede şıklık biraz... yani genelde vücut hatları belli olacak şekilde ya da aslen bir başka şekilde ünü/şıklığı yakalayıp da giyenlerde sanırım. gri (ya da yeşil ya da siyah) eşofmanlı, tulumlu, kot+tshirtlü hatta taytlı olup da şık bulduğum çekici bulduğum neredeyse kimse olmadı. çok çok nadir. bana da kot+tshirt giyenler genelde pek özenmemiş gibi geliyor. internette denk geldim ama böyle şık olanlara tabii. sade olup da şık olanlar var tabii ama kot+tshirt/bol sweatshirt+spor ayakkabı genelde bana yarım saatliğine kahve içmek için inmiş izlenimi yaratıyor. tabii beğenilmeye engel değil bunlar.

bu arada ona hayır, buna hayır dedim. diğer uçta yer alacak şekilde beğendiklerimi yazayım bari :D yazlık elbise mi deniyor (sundress) veya etek+askılı ikilisini çok güzel buluyorum. Özellikle şu kırmızı veya mavi olup da hafif desenli ya da çiçekli falan olan kızılayın dağıttığı elbiseler çok yakışıyor kadınlara. onun dışında sadece ve şık elbiseler de çok çekici. sırt dekoltesi ya da uygun bir etekte yırtmaç vs. ile.
0
nawar
(02.09.22)
ya vücudun gerçekten güzelse çuval bile giysen yakışır orası ayrı.

ama spor giyinirken de vücudundaki güzel yerlerini gösterecek vücuduna tam oturacak tişört kot alabilirsin. büyük ihtimalle aldığın tişörtler bluzler üzerinde emanet gibi duruyor. kendine vücuduna uygun parçalar seç. takı tak saçlarını yap vs vs

etek ve elbise gerçekten dünyadaki en rahat giyecekler bu arada. bir süredir pantolon giydiğim an çok azdır. kışın da kışlık kalın çorap etek veya tayt takılırım. koton'da mağazalarda ve internet sitesinde klasik düz parçalar var onlara bakabilirsin istersen.
0
Hallegadola
(02.09.22)
İşin biraz moda yanı da var. Bazı zamanlar elbise moda olur, bazı zamanlar pantolon. Onu herkes aynı hararetle takip edemiyor.
0
d max
(02.09.22)
@juliette +1

Elbise giydiğinizde rahat etmeyecekseniz, sürekli bir yerim açıldı mı diye gergin olacaksanız o elbise de güzel durmaz üstünüzde zaten. Sade giyim de bence çok güzel oluyor. Belki kişiliğinizi yansıtan aksesuarlar kullanabilirsiniz, ha işte bu Kittie dedirtecek bir takıdır, çantadır, eşarptır gibi.

Gerçi siz beni dinlemeyin, çünkü annem de hep sizin arkadaşlarınız gibi tepki verirdi bana, artık bir şey demiyor çünkü fayda etmediğini gördü :D

Daha sade giyinen ama yine de kendine özgü tarzı olduğunu düşündüğüm birkaç youtuber var onları aşağıya yazayım, belki size fikir verir:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
peki madem
(02.09.22)
erkeğin takım elbise giyince adama benzemesi, karizmatik gözükmesi gibi düşünebilirsin

ortama göre, elbiseye göre değişir
üni.de aldığın tepki yıllar sonra insanların alıştığından çok daha farklı görünmenle ilgili
her gün öyle gitsen yine aynı sıradanlık olurdu

bunlar umrunda olmalı mı?
sen rahat hissediyorsan olmamalı
0
bir soru sorcam
(02.09.22)
genelleme yapacak olursak etek elbise giyince daha güzel gözüküyor. uç örneklerle, bir tane geçende kot giyip yakıştıranı görmüştüm demek kuralı doğrulayan istisna oluyor. vücut güzelse kot giyince de güzel gözükür ama elbise etek giyince daha güzel gözükür.
0
gabe h coud
(02.09.22)
Sabit insan işte aynı ben.
kot-tişört çok güzeldir, hoştur amma altında şu çizgili adidas spor ayakkabılar oldu mu pek güzel olmuyor bence.Şık bir ayakkabı olursa takı ve çantayla mükemmel oluyor. Mesela: www.instagram.com
kot-gömlek ya da kot-bluz değişimlerine gidilebilir:) ben bu şekilde yaşıyorum.
Alt kısımda kot yerine kumaş pantolonları da aynı bluz ve gömleklerle kullanabiliyorum.
0
oyokbuyoknevar
(02.09.22)
eskiden calistigim isyerinde bir hatun vardi, boy kisa, kilolu. cenesi dusuk, durmadan konusuyor. bunu satisa koymuslar haliyle gidip is bagliyor.

yurtdisinda zaten hatunlar tr'deki gibi pek makyaja, manikure falan onem vermiyor. o yuzden bu hatun da salmis, tirnaklar les, kuafore 6 ayda bir falan gidiyordu. neyse..

sirt sirta oturuyoruz, bunun masasinin altinda bir tane kirmizi yuksek topuklu ayakkabi dikkatimi cekti,hayirdir diye sordum. bu benim ihale kazanma ayakkabim dedi, bunu giyip alamadigim is yok!

topuklu ayakkabi onemli, kimin aklina gelmis bilmiyorum ama bence buyuk icat. kesinlikle bacaklari ve totoyu oldugundan cok daha guzel gosteriyor, hava katiyor. bir de zaten ayaklar falan da guzelse, homerun olur.
0
cooperr
(02.09.22)
Kot-tisort-spor ayakkabi kombininin karsiligi surekli elbise giymek degil bence. Pantolon giymeyi seviyorsaniz kot disinda baska kumaslara ve vucudunuza uygun kesimlere bakabilirsiniz (cigarette, havuc, palazzo, slim vs). Beyaz duz tisort yerine arada gomlek ve bluz da giyebilirsiniz. Hava serinken atiyorum bomber ceket yerine bir blazer alabilirsiniz uzerinize.

Elbise giymenin rahatligi hicbir seyde yok, kolay bir siklik sagliyor. Elbise sevmiyorsaniz, asiri sade ve casual giyinip sik olmanin sirri ayakkabidan geciyor bence. Duz pantolon+tisort kombinini kaba bir spor ayakkabiyla giymek ile topuklu ayakkabiyla giymek arasinda cok fark var.
0
pike
(02.09.22)
(6)

chat ve forum olayı bitti mi.

faredenkorkankedi
eskiden irc de kendimize göre kanallar bulurduk da sohbet ederdik insanlarla. mis gibi internet arkadaşlıklarımız olurdu. hani flörtleşme manasında demiyorum. güzel sohbetler yapılırdı. şimdi düzgün forum bile görmüyorum. ben mi uzak kaldım her şeyden. yoksa instagram veya dating app gibi şeyler mi
eskiden irc de kendimize göre kanallar bulurduk da sohbet ederdik insanlarla. mis gibi internet arkadaşlıklarımız olurdu. hani flörtleşme manasında demiyorum. güzel sohbetler yapılırdı. şimdi düzgün forum bile görmüyorum. ben mi uzak kaldım her şeyden. yoksa instagram veya dating app gibi şeyler mi var sadece. chat ve forum olayı bitti mi.
0
faredenkorkankedi
(28.08.22)
evet bitti. teknoloji degisti ve insanlarin internette vakit oldurme egilimleri sosyal medya platformlarina kaydi.
0
hot potato
(28.08.22)
maalesef bitti. gencligim forumlarda gecti. moderator filandim hatta. 2bin kisilik ama icice oldugumuz bi forumumuz vardi, kapattik... rocktr, sosyomat ve aklima gelmeyen bi suru yer... hepsi tam olarak facebook'un meshur oldugu donem yavas yavas gitti. (2007 civari)

donanimhaber var bir tek bildigim. yani illaki yok degil ama evet sosyal medya kullanimi farkli bir sekil aldi.

burayi bu yuzden seviyorum. forum tadinda. reddit var bir de sevdigim.
0
supergirl
(28.08.22)
Bence her şey dating app'e dönüştü.
0
encokbenisevinnolur
(28.08.22)
Yalnızca çok spesifik konuda paylaşım yapılan forumlar kaldı.
Klasik bilgisayar forumu, bisiklet forumu, kamp forumu gibi. Ki onlar da eskisi gibi değil pek.

Chat odaları var olmasına var da o dediğiniz erken 2000'ler arkadaşlık geyik chat odaları bitti. Ben de meraktan var olana bakmıştım ne türkçe ne ingilizce bulduğum şeyler ya birebir karşı cins değilsen bas git sohbeti ya da toplu odalarda da muhabbet pek iç açıcı değildi.

Clubhouse aslında chat odalarının yeni hali gibiydi twitter, reddit falan deniyor hala sesli sohbet gruplarını. keyifli olabiliyor gerçekten de.
0
hedep
(28.08.22)
Şimdilerde olay fotoğraf, görüntü, ses. O yüzden ekşi duyuru kapanırsa çok kötü olur benim için. Geçen bi açılmadı bi şeyler oldu. Üzüldüm.
0
oyokbuyoknevar
(28.08.22)
Genel olarak bitti sanırım. En azından benim için net bitti.

Divxplanet forumunda epey aktiftim ama seneler içerisinde azaldı. Sadece karşılaştığım bir problem olduğunda giriyordum çözüm bulmak için. Sonra site kapandı, farklı bir isimle açılmasıyla birlikte forum olayı bitti benim için.
0
put it in your appropriate place
(28.08.22)
(8)

Almanya mı, türkiye'de öğretmenlik mi?

passione
Öncelikle merhaba. Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber ora
Öncelikle merhaba.
Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber orada yaşamamız..
Ben ise şuan mebde çalışan bir İngilizce öğretmeniyim. O da aslında Edebiyat öğretmeni ve bu atamalarda kontenjana girdi yani atanma şansı var. Benim çalıştığım ilçeye ve hatta okula bile atanma şansı var. Yani dönerse yüksek ihtimalle beraber yaşayacağız. Tahmin edersiniz ki bu zor bir karar. İkimiz de işin içinden çıkamıyoruz.
- Almanya'da kalırsa alanıyla ilgili bir iş bulamayacak ve benim oraya gitmem muhtemelen biraz uzun sürecek. Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç. Belli bir yaştan sonra tekrar 3 yıl öğrenci olmak demek. Bunun yanı sıra orada yaşamak geleceğimiz için çok daha konforlu olacak. Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak. Yani bunun zorluğu beklemek ve biraz belirsiz bir yolda ilerlemek..
- Türkiye'ye dönse ülke durumları malum biliyorsunuz. Avantajı birlikte olmamız olacak. Bir de kendi alanı ile ilgili direkt bir iş sahibi olmuş olacak.
Size sorum siz bu konumda olsanız, nasıl bir karar alırdınız? Empati yapıp cevap verebilirseniz çok ama çok sevinirim.
0
passione
(28.08.22)
Yaşa göre değişir, gidecekseniz tek dikkat etmeniz gereken nokta şu, master yapacağı alanı geniş tutması hayati. Blue karta başvururken sahip olduğu diplomayla alakalı işlere başvurabilir. Almanyada çalışıcam dedikten sonra kafanı çevirsen iş ilanı. Ortalama Alman okulu, ortalama Türk okulu x5 zorluktadır. Sen orda çalışarak eşine destek olabilirsin, bir yandan da dil kursuna gidersin, eşin hangi işte çalışacağının kısıtlaması yok diye biliyorum. Risk unsuları : 3 sene yeniden öğrencilik psikolojik olarak net yıpratır, ev bulması, düzen oturtması (güvenilir sosyal çevre, bir yaştan sonra oluşturması imkansıza yakın), dil öğrenmesi (en zor dillerden bili olan Almanca), kariyeri yeniden şekillendirmesi, öteki olma durumu, güven ortamından çıkış (evde su borusu patlasa usta bulma yılan hikayesine dönebilir), ailenin maddi/manevi desteğinden uzaklaşma, potansiyel ırkçılık (son göç dalgasıyla ortadoğulu milletlerin kredisi avrupada ekside), low-level gurbetçi akpli tayfa (%70 AKPnin oy aldığı yerler var)
0
wiekannich
(28.08.22)
Meslek değiştirmek istemiyorsanız ve meb'e kapak attıysanız fantaziye hiç gerek yok. Edebiyat gibi bir bölüm mezununun yapacağı iş garsonluk, kuryelik tarzı şeyler olur.

Belli başlı mühendislikler dışında avrupaya gitme hayali olanların yapacağı iş hizmet sektöründe olur. Bunu da oranın kendi insanı yapmak istemediği için yapar. Kısacası yurtdışı herkes için ve her meslek için mümkün değil.

Yüksek lisans sadece eğitim süresince orada kalmasını sağlar. İş bulma açısından herhangi bir işlevi yok. Orada tutunmasının tek ve en güçlü yolu oradan biriyle evlilik yapmak. Diğer türlü topluma adapte olamaz
0
OrangeYellow
(28.08.22)
Türk Dili ve Edebiyatı Türkiye'de bile alanında iş bulması zorlu bir meslek. Şu an dil kursuna gidiyorsa Almancası iyi değil demek ki ve birkaç sene boyunca Alman Dili ve Edebiyatı hakkında bir şey yapması da şu durumda çok zor görünüyor. Eğer başka işlerde çalışmayı kabul edecekse niye olmasın? Ama alanı için çok zor. İşler yolunda gitmedi ve TR'ye döndünüz diyelim, tekrar KPSS'ye çalışmak ve +80 puan almak birkaç sene sonra çok daha zor olacak.

Siz de hali hazırda görevinizi sürdürüyorsunuz MEB'de. Sizin orada alanınıza dair iş bulma imkanınız daha yüksek tabi.

İstanbul gibi pahalı bir şehirde yaşamıyorsanız iki öğretmen maaşı geçinmek için uygun gibi. Ne kadar yatırım yapabilirsiniz bilmiyorum ama.

Son olarak ben de edebiyat okuyorum ve atanma şansım çok yüksek olsa açıkçası gitmezdim yurt dışına eğer alanımla alakalı iş yapmak istiyorsan.
0
black holes in the sky
(28.08.22)
10 yıl sonra birkaç milyon liralık arabayla Türkiye'ye dönme şansın var. Türkiye'de uzamayıp kısalırsınız. Ben olsam koşarak giderim. Öğretmen olunca ortalama altı arabanız bile borçla olur.
0
dissendium
(28.08.22)
"Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç"

sozel bir alanda is bulma ihtimalinizin sifir oldugunu simdiden gormeniz bence iyi olmus. Bence eger baska bir ulkede yasamaya ilgi duyuyorsaniz (ikinizin de) yeniden meslek egitimi almasi en mantikli yontem. bunu gozunuz kesiyor mu, ona gore karar verip yola cikin. Ben yapardim sahsen.

"Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak"
kesinlikle katilmiyoum. Almanya'nin Turkiye'den ingilizce ogretmeni ithal etme ihtimali sifir. Kendi Alman gencleri ogretmen olarak is bulamiyor ki bu butun gelismis bati ulkelerinde boyle neredeyse. Senin de bir meslek ogrenmen gerekecegi varsayimi uzerinden yola cik.
0
hot potato
(28.08.22)
İkiniz de öğretmensiniz türkiye'de. Almanya'da öğretmen olur musunuz meçhul. Öğretmenliği sevdiğinizi varsayıp gittiğiniz yerde herhangi bir iş yapmak zorunda kaldığınızı düşünelim. Mutsuz olabilirsiniz. Erkek arkadaşınız atanmış sayılır zaten. Bundan sonra en büyük sorunu ev bulma, ev dizme olur. Almanya'da tutunma derdinin yanında güzel bir dert sayılır bence. Yurt dışı öğretmenlik var bir de. Türkiye'den ayrılmadan iş sahibi olarak almanya hayatı daha cazip gelir bana.
0
oyokbuyoknevar
(28.08.22)
ögretmenlik konusuna olumsuz yaklasilmis ama almanya'da, özellikle berlin'de ciddi ögretmen acigi var. almancayi ve bürokrasiyi cözdügün takdirde tabii ki ögretmen olarak bir sekilde yasama tutunabilirsin burada.

www.berlin.de
0
soso
(28.08.22)
açık konuşayım, erkek arkadaşınızın almanya'da kendi alanında iş bulması imkansıza yakın. ama bu yeni meslek edinme meselesini türk kafasıyla düşünmemek gerekiyor. türkiye'de nüfus fazla ve ekmek aslanın ağzında olduğundan normalin üstünde bir rekabet var ve bir iş bulmak için lisans hatta yüksek lisans gerekli. almanya'da ise (örneğin berlin'de) 50 yaşındaki ev hanımları bir sene IT kursuna gidip firmalarda iş bulabiliyor. temel düzeyde dijital pazarlama, IT ya da kodlama bilgisi ile tr'de iş bulma imkanı sıfırken almanya'da tahmininizden çok daha fazla. ülkede deli gibi açık var, adamlar bu pozisyonlarda yana yakıla deneyimli olsun olmasın kalifiye eleman arıyor. lisans okumaya gerek yok, bir yıl mesleki kursa gitmesi yeterli. hatta almanya'nın vergi sistemine dahilse job center ya da agentur für arbeit'tan bu kursun parasını devlete de ödetebilir.

sizin senatoda türkçe öğretmeni ya da kadrolu ingilizce öğretmeni olma şansınız var. ama almanya'da öğretmenler çift anadal okumak zorunda. ben sadece ingilizce öğretmeniyim, ben sadece matematik öğretmeniyim diye bir şey yok. iki farklı ders verebilir düzeyde olmalısınız. bunun için de denkliği halledip almanca öğrenmeniz ve ikinci anadalı okumanız gerekiyor. ama üstte yazdığım paragraf sizin için de geçerli.

biz türklerde bir meslek için yıllarca okul okunmalı ve emekli olana kadar o meslek yapılmalı gibi bir algı var, ki şartlar düşünüldüğünde haksız da sayılmayız. o yüzden meslek değiştirme fikrinden korkuyoruz. avrupa'da insanlar bu konuda daha cesur ve rahatlar. bence siz de deneyin derim.
0
sir gawain
(28.08.22)
(3)

Gaziantep'te nerede kalalım?

chicha_v2
Aralık ayında gideceğiz, uçak biletlerini aldım ama kalacak yer konusunda tavsiyeye ihtiyacım var.Araba kiralamaya gerek olmadığını hatırlıyorum giden arkadaşlardan ve buradaki bazı duyurulardan o yüzden merkezi, temiz ve çok da abartılı pahalı olmayan bir yer arıyoruz.Teşekkürler, kebapla kalın.
Aralık ayında gideceğiz, uçak biletlerini aldım ama kalacak yer konusunda tavsiyeye ihtiyacım var.

Araba kiralamaya gerek olmadığını hatırlıyorum giden arkadaşlardan ve buradaki bazı duyurulardan o yüzden merkezi, temiz ve çok da abartılı pahalı olmayan bir yer arıyoruz.

Teşekkürler, kebapla kalın.
0
chicha_v2
(11.08.22)
Norton Otel, merkezi, fiyat olarak da uygun ve temiz. 3 yildizli bir otel fakat ben her gittigimde memnun ayriliyorum. Tam bir fiyat performans oteli
0
balpolen
(11.08.22)
anadoluevleri.com

Daha önce burada kalmıştım, yeri çok iyi, tam şehrin göbeğinde, çarşıların, kalenin vs yakınında, 150 yıllık bir konağın otele çevrilmiş hali, çok lüks beklentiniz yoksa önerebilirim.
0
(11.08.22)
Anadolu evleri +1
Gezilecek yerlere yakın. Bakırcılar çarşısı,müzeler,tahmis kahvesi oralarda. Yesemek ve imam çağdaş da yakın oluyodu galiba
0
oyokbuyoknevar
(11.08.22)
(9)

Gözlükten lense geçişte buğulu görme ve astigmat etkisi

gallienus
En son muayeneye gittiğimde gözlükten lense geçmek istedim, doktor da göz numaraların uygun geçebilirsin dedi ve lens yazdı, ama ben nolur nolmaz diye gözlük de yazdırdım.Tanıdık optikçiden almaya gittiğimde "astigmatın olduğu için bu lenslerle de çok net göremezsin, buğulu görürsün zaten" dedi. Len
En son muayeneye gittiğimde gözlükten lense geçmek istedim, doktor da göz numaraların uygun geçebilirsin dedi ve lens yazdı, ama ben nolur nolmaz diye gözlük de yazdırdım.

Tanıdık optikçiden almaya gittiğimde "astigmatın olduğu için bu lenslerle de çok net göremezsin, buğulu görürsün zaten" dedi.
Lens olduğu zaman gözlüğün bir numara düşüğü yazılıyormuş sanırım, ya da onun gibi bir şey. Optikçi bana doktorun lens için numaralarda lens, ve yine doktorun gözlük için yazdığı numaralarda lens verdi (deneme lensi bunlar, ücretsiz, eşantiyon).

Şimdi ben gözlük numaralarıyla aynı olan lensi takıyorum birkaç saattir (doktorun yazdığı lenslerden büyük numaralara sahip olan lensler).
Ama yine buğulu görüyorum. Bu normal mi?

Acaba astigmattan dolayı mı lens verimli olmuyor bende, yoksa gözün birkaç gün takıp alıştırılması mı lazım?

Bu arada göz numaralarım çok büyük değil, gayet mütevazı sayılar.
0
gallienus
(14.06.22)
Gözlük numaran nedir? Lens numarasının gözlük numarasından, numaraya bağlı olarak bir miktar daha düşük olması gerekiyor. Lenslerle bahsettiğin gibi buğulu bir görüntünün olmaması gerekiyor.
0
efx
(14.06.22)
Cepten baktığım için şimdi görüyorum, lensin toril değil, bir ihtimal bundan olabilir.
0
efx
(14.06.22)
Peki ben hangi lensi takmalıyım?
Doktorun lens için yazdığı numaradaki lensi mi, yoksa gözlük için yazdığı numaradaki lensi mi?
Astigmatım düşük olduğu için, doktor lenste astigmatı görmezden gelmiş sanırım (lenste düşük numara yazması gerektiği için). Ama bu sefer de astigmat ne kadar düşük olsa da ister istemez görmekte zorluk yaşıyorum.
0
🌸gallienus
(14.06.22)
bence saçma bir durum olmuş. astigmatın ya vardır ya yoktur. varken lenste ihmal etmek olmaz ki . gece bütün ışıklar gözünde patlar, saçılır. yine aynı şekilde 10 metreden sonrası bulanık olur.

deneme lensleri genel olarak kötüdür. lensi taktıktan sonra aks'ın oturması 5-10 dk sürebilir. 20 senedir lens kullanan biri olarak hiç bir zaman buğulu görmem olmadı
Göz Dia----Bc----Sph-Astigmat-Aks
Sol 14.50 8.60 -2.50 / -1.25 / 20
Sağ 14.50 8.60 -1.75 /-2.75 / 160

ben senin yerinde olsam direkt lens muayenesi olurdum. ezbere lens numarası yazımını ilk defa görüyorum .
0
janavarorion
(14.06.22)
Doktorun yazdığı lens numarasını alın ve kullanın. Onun dışında lens takmayın. Astigmat çok olsa doktor ona göre lens verirdi. Optikçi kafasına göre iş yapmış.

Lens numarası gözlük numarasından küçük olur. Şu an gözüne uymayan lens taktığın için biraz sonra baş ağrısı yapar.
0
oyokbuyoknevar
(14.06.22)
Doktorun verdiği lensle de uzağı yine bulanık görüyorum.
İlk defa lens kullandığım için bu durum normalse o başka. Ama normal değilse de ne yapmam gerek onu çözemedim.

@janavarorion
Lens muayenesi diye ayrı bir şey mi var?
Doktor her zamanki gibi gözüme o gözlüğü takıp farklı camlar takarak uzaktaki harfleri okutmaya çalıştı. Sonra da duruma göre lens ve gözlük yazdı ayrı ayrı. Tekrardan gidip ben lens muayenesi olmak istiyorum demeye gerek var mı?
0
🌸gallienus
(14.06.22)
Evet lens muayenesi diye başka bir muayene var. Göz kuruluğu var mı , lense uygun mu , BC değeri , göz içi sağlığı vs her şey bakılıyor. Lens gibi bir şeyin göz numaran bu , 0.25 düşüğü de lens numaran demek saçma oluyor.

ben senin yerinde olsam başka bir yerden tekrar muayene olurum. Her iki lensle de her türlü bozuk görüyorsan ya ölçümde hata var ya da sekreter yanlış girdi.
0
janavarorion
(14.06.22)
Doktorun verdiği lensle de bulanık görüyorsan bi sıkıntı var. Beş dakikada alışman lazım. Aslında doktor tüm diğer değerleri de söyler lens için. Bi eksiklik olmuş bi yerde galiba.
0
oyokbuyoknevar
(14.06.22)
Bildiğim kadarıyla lenslerde astigmat değeri 0,75'ten başlıyormuş. Sizin astigmat derecesi sağ için -0,50 sol için -0,25 olduğu için doktor lens reçetesine astigmat değeri girmemeyi tercih etmiş olabilir. Benim her iki gözde de 0,50 astigmat var, doktor lens reçetesine 0,75 yazmış mesela. Ama ben de bazen buğulu görüyorum, çözemedim. Göz numaram mı değişti bilmiyorum. Doktor bir ay öncesinden lens siparişi verip verdiği günde lensleri gözümde denemişti. Sizde de böyle bir işlem gerekiyor sanırım. Sanırım bu mesele biraz şans ve deneme işi. Başka doktora gitmeyi deneyin bence.
0
bayc
(14.06.22)
(4)

Kafamın içi çok dolu( rahatlama yöntemleri)

stillalive
Selamlar. Doğup büyüdüğüm ve tüm arkadaşlarım, ailemin olduğu memleketimden ayrılmak zorunda kaldım. Büyükşehirden, çok küçük bir ilçeye atandım. Burada ne arkadaşım var ne sosyal bir aktivite. Vardiyalı çalışıyorum istirahat günlerinde evden dışarıya çıkmıyorum. Memleketime de çok uzağım,özlüyorum.
Selamlar. Doğup büyüdüğüm ve tüm arkadaşlarım, ailemin olduğu memleketimden ayrılmak zorunda kaldım. Büyükşehirden, çok küçük bir ilçeye atandım. Burada ne arkadaşım var ne sosyal bir aktivite. Vardiyalı çalışıyorum istirahat günlerinde evden dışarıya çıkmıyorum. Memleketime de çok uzağım,özlüyorum. Yaptığımı tek şey sosyal medyada gezinmek ve müzik dinlemek. Müzik dinlemekten ve düşünmekten kafamın içi doldu iyice. Kafayı boşaltmak için ne önerirsiniz?
0
stillalive
(17.04.22)
Bir kursa yazılmak, bir klübe üye olmak,
O ilçede yaşayan ekşi duyurucularla çay içmek :)
0
michael_knight
(17.04.22)
Civar yerlerde gezilecek yerler bulup gezmek. Doğa yürüyüşü gruplarını aratabilirsiniz.
0
oyokbuyoknevar
(17.04.22)
Malkara'da yaşayan bir suser olacağını düşünmüyorum hocam :)

Burda doğa yürüyüşü grubu olacağını da pek düşünmüyorum ama bakacağım.
0
🌸stillalive
(18.04.22)
Belediyelerin mutlaka sana uyan bir kursları felan vardır onun dısında özel kurslar vardır, yada yakın civarlarda konser tiyatro sinema mutlaka vardır onlarla insanın kafası dağılıyor özellikle işten çıkıp hemen yaparsan daha iyi boşalıyor kafa. Dil kursları olabilir onlara da yazılabilirsin. Yada çiftçiliğe meraklıysan bir yer alıp yakın taraflarda orasıyla ilgilenebilirsin
0
esinikaybetmiscorap
(18.04.22)
(9)

borcunuzu nasıl geri istersiniz

haistre
2000 tl borç verdim bir arkadaşıma ocak 16'da. kendisi ve eşi öğretmen. gelirleri +20'dir tahminimce. 2000'i veremeyecek durumda nasıl olabilir? en son istediğimde sıkışık olduğunu söylemişti. işin garip yanı ben de sıkışığım ve bu arkadaş benden borç isterken esnek hesaptan çekip atmıştım. makul bi
2000 tl borç verdim bir arkadaşıma ocak 16'da. kendisi ve eşi öğretmen. gelirleri +20'dir tahminimce. 2000'i veremeyecek durumda nasıl olabilir? en son istediğimde sıkışık olduğunu söylemişti. işin garip yanı ben de sıkışığım ve bu arkadaş benden borç isterken esnek hesaptan çekip atmıştım. makul bir dille istedim ancak sürekli şu tarih bu tarih diyor. büyük bir para değil ama aylık 5000 ödemem olmasaydı 3-5 ay sorun olmazdı.
0
haistre
(25.03.22)
"benim çok acil nakite ihtiyacım var (buradaki gerekçeyi uydurun) kartımın limitleri dolu ve kredi de çekemiyorum. senden rica etsem şu borcunu bana hemen verebilir misin?"

gibi bişi derdim. "çok acil" kısmını özellikle belirtirdim. eğer çok acil dediğim halde bana çok sıkışıksa bile bir yerden para bulup veremiyorsa -ki verilemeyecek bir para hiç değil- o parayı unutur, o kişiyi de hayatımdan çıkarırdım.
0
ilgeru
(25.03.22)
Acil diyerek iste evet. Kartın minimumunu ödeyeceğiz yoksa takibe takılır kredi puanım düşer vs. sırala bence. Özelde öğretmenlerse daha düşük de alıyor olabilirler ama borcu alırken "x zamanı öderim" dememiş miydi? Şimdi sürekli tarihi uzatıyorsa bence başka ödemeleri borçları senin önüne atıyor.

Keşke vermeyip "esnek hesap aç" deseydin ona. Bu arada arkadaşın 2000'i verse bile 2-3 aylık faizi sen ödemiş olacaksın.

edit: Bu arada utanması gereken sen değilsin. Normalde sebep göstermeye bile gerek yok hatta lüks bir ihtiyaç için bile lazım olabilir bugün 2000 liralık viski alıp içeceksindir ona ne.
0
nhk ni youkosu
(26.03.22)
ikisi de devlette öğretmen. o yüzden net yazdım. ödeyeceği zamanı yazmamıştı. evet aslında sebep belirtmek de gereksiz ancak insan mecbur hissediyor kendini böyle bir şeye. geçenlerde borcunu vermediği için mahcup hissettiğini en yakın sürede vereceğiniz yazdı, bunun hemen ardından bir gün sonra 1000 tl daha istedi :D. bu kez yok dedim. sonra ben ondan istedim. sıkışığım filan hikaye anlattı. bence bahis filan oynuyor. yoksa çok büyük bir para değil.
0
🌸haistre
(26.03.22)
2 kisinin devlette ogretmen olmasi 20 bin kazandiklarini dusundurtmesin.

Bilemeyeceginiz bir darlik icinde olabilirler. 2 bin degil 20 liranin bile bazen 2 milyon kadar agir bir yuk oldugu zamanlar olabiliyor.

Esine soylemeye gurur yapmis ve ekonimik zorlukla tek basjna basa cikmaya calisiyor olabilir.

Borc vermis olmaniz kazanclari, yasamlari, hayatlari hakkinda yorum yapma hakki vermez. Sizi magdur ettigi icin tek hakkiniz alacaginizi istemek. Isterseniz yasal yollara bile basvurmak.

Bunun disinda su kadar kazaniyor bu kadar kazaniyor soyle boyle yasiyor deme hakkiniz yok bence.

Yanlis yapmis; yanlis yapmayin. Alacaginizla ilgilenmeniz sizi daha az uzer, yipratir.
0
celebi efendi
(26.03.22)
Direkt isteyin. Bir neden bildirmenize gerek yok, borç istemiyorsunuz. Şu bu falan derse de ödeyeceği günü söylesin. O güne kadar hiçbir şey demeyin. Günü gelince tekrar isteyin. Yine bahane bulursa muhabbeti kesin. Paranın üzerine de soğuk su. Sözünü tutmayan insanla işiniz olmasın.
0
Arthur Dayne
(26.03.22)
Borcuna sadık olmayan insandan nefret ederim. Çok net.

Bir zamanlar bende de vardı bu model bir "arkadaş". Uzun bir zaman dilimi boyunca bana borcunu ödemeyip öte yandan nerelere, kimlere paralar yedirdiğini öğrenmiş oldum. En sonunda hak ettiği dilden borcumu vermesini istedim. Verdi ve arkadaşlığımız bitti.

Bu tür insanlara prim vermeyin. Kimse kimseyi salak yerine koymaya kalkmasın. Böyle yüzsüz insanlarla arkadaş olmaktansa hiç olmamak daha iyidir.
0
magni
(26.03.22)
Borcumu ödeyeceğim demesi de yeni borç alabilmek için olabilir. Ben de isterim, eğer vermeme konusunda ısrar ederse de görüşmem. Ama ciddi bir durumu varsa da onda kalsın derim, anlatırsa. Yine de borcuna sadık olmayan insana güvenmem ve arkadaşlık etmek istemem.
0
deartheodosia
(26.03.22)
Çok sıkışık ve aciliyet söylenebilir. Bugün yarın diye sallıyorsa zaten ümitsiz vakaya benziyor. Hatta, yazılı bir belge isteyip işin tadını kaçırın. İmkan varsa eşini de süreçten haberdar edin. İlerisi için de uzük durun
0
sagini solunu bilmez cahil
(26.03.22)
Nisan ayının ilk yedi günü içinde ek ders yatacak. İnsan evladı olan borcunu öder.
0
oyokbuyoknevar
(26.03.22)
(5)

beyaz önlüklü öğretmenler

15 yildir okurum da simdi ne yazacagim
Öğretmenlerin giydiği beyaz önlüklerin manası nedir? Birçok öğretmenimiz de öğretmenlik yapan arkadaşlarım da sağlıkçı gibi önlük giyiyor. Hadi fen branşlarındaki öğretmenler neyse. Neticede labda falan ders verdikleri oluyor. Ama hiç lab'a girmemiş girmeyecek branş öğretmenleri hatta mesaileri test
Öğretmenlerin giydiği beyaz önlüklerin manası nedir?

Birçok öğretmenimiz de öğretmenlik yapan arkadaşlarım da sağlıkçı gibi önlük giyiyor. Hadi fen branşlarındaki öğretmenler neyse. Neticede labda falan ders verdikleri oluyor. Ama hiç lab'a girmemiş girmeyecek branş öğretmenleri hatta mesaileri test çözdürmekle geçen dershane öğretmenleri bile giyiyor; neden?
0
15 yildir okurum da simdi ne yazacagim
(25.03.22)
Öğrenci sanılmamak, dikkat çekmek için. Bir de üst kirleniyor.
0
dissendium
(25.03.22)
Tahtaya yazı yazarken ya da silerken kıyafet kirlenebiliyor. Kara tahtaysa tebeşir tozu, beyaz tahtaysa tahta kalemi mürekkebi bulaşmasın diye giyiyorlar. Ayrıca beyaz önlük bir meslek grubuna ait bir kıyafet değil işte günlük kıyafetin kirlenmesin diye giyilen düz bir eşya laba girmesi, hasta bakması falan gerekmiyor giymek için
0
nundu
(25.03.22)
Kıyafetlerim kirlenmesin diye,
Canhıraş ders anlatırken kıyafet düzeltmekle uğraşmayayım diye giyiyorum.

Bir de bazı dershaneler zorunlu tutuyor.
0
oyokbuyoknevar
(25.03.22)
öğrenciler neden tek tip kıyafet giyiyorsa o yüzden aslında. Çıkış noktası üniforma (*uniformity) olmasıdır bence. Tabii öğrenciler için o süveter ceket vs. muhabbeti bitti galiba, hocalar da okulda isteğe bağlı giyiyordur sanırım.

Bence en güzel yanı içine ne giydiğinin çok da önemli olmaması. Öğretmenlerin giderini azaltan bir şey olabilir.(illa şık kıyafetler gömlekler bluzler almasına gerek yok veya aynı şeyi sürekli giyebilir)
0
nhk ni youkosu
(25.03.22)
gözlemlediğim kadarıyla kadınlar malum yerlerini gizlemek amacıyla giyiyorlar. giyen erkek hocaya denk gelmedim.
0
haistre
(25.03.22)
(5)

Kahvaltıda çay yerine ne içilmeli?

komando kani var bende
Merhaba çayı azaltmak istiyorum. b 12 ve d vitamini eksikliğine sebep oluyor. Ne içilmeli?
Merhaba çayı azaltmak istiyorum. b 12 ve d vitamini eksikliğine sebep oluyor.


Ne içilmeli?
0
komando kani var bende
(20.03.22)
Ben olsam çaydan vazgeçemem, daha çok güneşe çıkarım daha fazla b12 alırım. Ama çayı kesmek daha kolayına geliyorsa yeşil çay olabilir, bitki veya meyve çayları olabilir, süt veya kefir olabilir...

Kahvaltıda hiçbir şey içmeyi sevmeyip kahvaltı sonrası kahve veya 1 küçük bardak çay içenler var o da bir seçenek.
0
muhayyer divan
(20.03.22)
espresso ya da filtre kahve
0
gabe h coud
(20.03.22)
Su. Siyah çay sevmediğimden su içiyorum senelerdir.
0
kobuzchu kiz
(20.03.22)
Su an ben de bu arayistayim cay ve kahveyi bırakmak istiyorum.demir basladigimdan beri kahve istegim azaldi ama yine de cayin yerini özellikle kahvaltida bir sey tutmaz gibi
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(20.03.22)
Ihlamur
0
oyokbuyoknevar
(20.03.22)
(2)

İlk ev kiralama deneyimim

stillalive
Gelişmemiş köy gibi bir ilçeden ev kiraladım. 1000 kira 1000 depozito 1000 emlakçı payı. Hiç pazarlığa vs. oturmadım. Emlakçıya çok mu fazla verdim?Sözleşmede bir sonraki yıl için %20 artış yazmış. Çok mu fazla?Depozitonun verildiğine dair boşluğu sözleşmeye eklememiş.
Gelişmemiş köy gibi bir ilçeden ev kiraladım. 1000 kira 1000 depozito 1000 emlakçı payı. Hiç pazarlığa vs. oturmadım. Emlakçıya çok mu fazla verdim?
Sözleşmede bir sonraki yıl için %20 artış yazmış. Çok mu fazla?
Depozitonun verildiğine dair boşluğu sözleşmeye eklememiş.
0
stillalive
(18.03.22)
emlakçı ya verdiğin para normal. zam da tefe tufe yüzde 17 civarı falan bu aylarda
0
all girls dream
(18.03.22)
Depozito verdiğini elle eklesin.
0
oyokbuyoknevar
(18.03.22)
(8)

Atatürk'ün Selanik'teki Evi

Kaleci Saçlı Forvet
Bu soruyu kesinlikle herhangi bir artniyet duyguları olmadan sadece merak ettiğim için soruyorum. Yönetim sıkıntılı bulurlarsa kendileri de silebilir ben de silebilirim. Birkaç sene önce ziyaret ettiğimde aklıma takılmıştı, empati yaptım. Yunanların misal kendisi için Ata kabul ettiği İstanbul ya d
Bu soruyu kesinlikle herhangi bir artniyet duyguları olmadan sadece merak ettiğim için soruyorum. Yönetim sıkıntılı bulurlarsa kendileri de silebilir ben de silebilirim.

Birkaç sene önce ziyaret ettiğimde aklıma takılmıştı, empati yaptım. Yunanların misal kendisi için Ata kabul ettiği İstanbul ya da ne bileyim İzmir doğumlu bir komutanın ya da siyasinin doğduğu ev olsa biz ona bir şekilde bi şeyler yapardık muhtamelen, yani bunu üzülerek söylüyorum ama yapardık yani, Yunanlar niye yapmamış? Yani faşistse Yunanistan'da da var gericiyse o da var, yani öyle çok saygı duyduklarını sevdiklerini de zannetmiyorum niye "yav gidip şurayı da yakalım" dememişler mesela size enteresan gelmiyor mu bence çok garip. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(14.03.22)
Türk konsolosluğu da orda. Böyle bi şey yapılması uluslararası suç teşkil eder. Bi de bi şekilde müze işte turizm falan her şekilde halka zararı olmayan faydası olan bir bina Yunanistan halkı için bakarsan. En en en faşist %0.01lik kısım da cesaret edemiyodur dediğim nedenlerden dolayı.
0
nundu
(14.03.22)
Bizde benzeri cok yapi var, medyada adi gecmiyor bunlarin.
Genelde tapulari konsolosluklara ait olur.

O ev ise zaten yunanlilarin kendi jestleri.
Arayi duzeltme cabasi olarak akil edilmis. Tutup kendi hediyelerine bilenmeleri sacma yani.

tr.m.wikipedia.org(Selanik)
0
divit
(14.03.22)
Yanlış anlamayın cevaplarınız çok değerli ama siz mantık çerçevesinde cevap veriyorsunuz, ben bunu sormuyorum. Ben Yunanistan'daki gerici yobaz aşırı sağcı aşırı milliyetçi daha da abartırsak Türk düşmanı, burası turizm kapısı bize para getiriyor ya da zaten biz hediye ettik kendi malımıza neden zarar verelim diye düşünecek kapasitesi olmayan aşırılardan bahsediyorum, onlar da bi şey yapmamış, bunu merak ettim sadece. Kendi ülkemizdeki "çıkar telefonunu göster" diyen arkadaşları düşünün işte, o kısımdan bahsediyorum.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(14.03.22)
birebir muadili olmasa bile bizde de halihazırda benzer bir çok mekan ve tarif ettiğiniz sığırlardan var ama hiçbirine öyle her gün saldırı olmuyor. nadiren yaşanan olaylar, belki bazen de duyulmadan önlenen girişimler falan var sadece. orada da aynı şekilde işte. sonuçta o ülkenin güvenlik güçleri de koruyor buraları.

mesela gugıllayınca çıkan bir haber: www.odatv4.com
0
hadsafhada
(14.03.22)
İnanın yunanistan'da Türkiye'dekilerden daha fanatik bir kitle var. Bu tarz yerlere her daim saygı duyulur.

Türkiye içinde de yunanlılar için "kutsal" kabul edilen yığınla yer var. Kimse dokunmadı. Dokunmaz dokunmamalı da...

Bu arada arada çeşitli girişimler oldu Selanik'teki eve.

Her ülkede aşırı fanatikler vardır ve benzer taşkınlıklar denerler. Ama insanların geneli bu saygıyı aşmaz.
0
anten
(14.03.22)
Tabii Yunanlar için kutsal olabilecek pek çok yapı var fakat Atatürk sembolik olarak çok farklı bir noktada bizim için takdir edersiniz ki, o nedenle sordum aslında, teşekkür ederim cevaplarınız için :)
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(14.03.22)
"turkkila" soyismini kullanan bir milletten bahsediyoruz. bizde "yunankatili" diye bir soyisim göremezsin. yani faşistlik konusunda onlar birkaç adım daha öndeler. buna rağmen hiçbir gariplik göremedim.
nundu +1
0
Improbable
(14.03.22)
Sonuçta yunanların bize saldırması iç siyasetleri ama bizim yaptığımız tamamen vatan savunması. Başarılı olamayınca onlarda bir karışıklık oluyor tam hatırlamıyorum. Bir de atamıza bütün dünyada bir saygı oluşmuş o dönemde ve sonrasında. Yabancıların yazdığı biyografilerden anlayabiliyoruz bunu.

Anzakların çanakkale'de anma yapması gibi. Kimse sizin ne işiniz var burada demiyor.
0
oyokbuyoknevar
(14.03.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.