@kismi: eğer dünya mirası listesinde olan buysa, bizim memleket niye değil cidden merak ettim. oradaki macar arkadaşların dediğine göre: tuna nehrine bol miktarda atık gidiyor, dahası dibi doğasından çamurlu zaten, bir de bu nehrin suyunu kullanmaya çalışıyorlar, nerede o boğazın suyu? ki boğaz da baktığında çok pis, anadolu'da ve trakya'da pek çok su kaynağı gezdim, ufacık deresinden tut çağıl çağıl şelalesine kadar, mis gibi! ha tabi bizim halkımız mahvetmeye bayılıyor böyle şeyleri, birkaç tane türkiye'yi ziyaret etmiş macarla konuştum, öve öve bitiremediler (ha gerçi onlara da "seve seve bizim oraları mı sevdiniz lan, istanbul'da bir metrobüse binin de görün ebenizinkini.." dedim mi? dedim XD ) eğer dünya mirası listesine tarihi dokusundan dolayı girdiyse birşey diyemem, ama insanları sevmediğim için insan yapımı eserler de çoğu zaman ilgimi çekmiyor, ciddiyim. bir tane devlet binası haricinde geri kalan binalar birşeye benzemiyordu tuna kıyısındaki. ha köprüleri ünlüdür, güzeldir, bak nadir güzel bulduğum insan yapımı şeylerden biri... bir de halkı insan eliyle üretilmiş tarihi dokuya önem veriyor, dediğim gibi insan ve eserlerini sevmesem de, bu saygıyı görebilmek çok güzel. bizdeki muhteşem yalılar ki onlar da sevdiğim nadir yapay şeylerdendir, budapeşte'deki çoğu yerden çok daha güzel, ama restore ediliyor mu, nasıl restore ediliyor, kim restore ediyor ya da kim satın almış da insanlar ziyaret edebiliyor? demem o ki, bizde çok daha güzeli var, ister türk (osmanlı, selçuklu vs vs) yapımı olsun, ister anadolu halklarının olsun, dünya mirası listesine girebilecek çok daha güzel yerler var. kaldı ki unesco dünya mirası listesine alsa bile tuna'yı, avrupa'da çok daha güzel şehirler vardır eminim doğa olarak da insan yapımı eser içeriği olarak da, mesela ben lozan'a gitmek istiyorum çünkü orada göl kıyısında bir evde öğrenci haliyle yaşayan arkadaşım var, her gün birbirinden güzel manzara fotoları çekiyor, adamlar o doğayı korumuşlar. ne bileyim kuzey ışıklarını görmeyi tercih ederim mesela vs. vs. ama illa insan yapımı eser göreceksem, roma'ya gitmek varken, budapeşte'yi niye tercih edeyim ki? ha bir de budapeşte'de de maşallah doğanın içine ettikleri çok yer var, havaalanından bir halk otobüsüne binip şehir merkezine gidiyorsun, sultangazi'den bağcılara gitmişsin gibi oluyor yeminlen. ilk defa yurtdışına çıkacak biri için hiç de mantıklı bir şehir değil. tüm avrupa'yı gezersin, sonra anca belki o da budapeşte'ye gidersin. saçma sapan bir yer. ben çok hayal kırıklığına uğradım ondan da olabilir bu serzenişim.
0