baldur2
1- the hobbit an unexpected journey2- crank3- kaybedenler kulübü4- anadolu'nun kayıp şarkıları5- a history of violence6- dirty dancing
1- the hobbit an unexpected journey
2- crank
3- kaybedenler kulübü
4- anadolu'nun kayıp şarkıları
5- a history of violence
6- dirty dancing
2- crank
3- kaybedenler kulübü
4- anadolu'nun kayıp şarkıları
5- a history of violence
6- dirty dancing
0
prompter
sözlükteki anketvari başlıklarda ya da burdaki dizi önerisi isteyen duyurlarda bu diziyi neredeyse hiç tavsiye eden olmuyor, nedenini çok merak ettim. gerçekten bilen mi yok, yoksa buna yarıla yarıla gülen bir tek ben miyim?şimdi çok tehlikeli sulara giricem ama, friends öve öve bitilemiyor, dün gec
sözlükteki anketvari başlıklarda ya da burdaki dizi önerisi isteyen duyurlarda bu diziyi neredeyse hiç tavsiye eden olmuyor, nedenini çok merak ettim. gerçekten bilen mi yok, yoksa buna yarıla yarıla gülen bir tek ben miyim?
şimdi çok tehlikeli sulara giricem ama, friends öve öve bitilemiyor, dün gece oturdum meraktan rastgele bir friends bölümü tekrar izledim, minik tebessümler dışında güldürmedi beni. eskiden de gülmüyordum bu diziye.
şimdi çok tehlikeli sulara giricem ama, friends öve öve bitilemiyor, dün gece oturdum meraktan rastgele bir friends bölümü tekrar izledim, minik tebessümler dışında güldürmedi beni. eskiden de gülmüyordum bu diziye.
0
@rare
aynı aramayı ben de yaptım dostum ama 1 curb your enthusiasm önerisi, 3 two and half man önerisi, 5 friends önerisi oluyor öyle başlıkların altında genelde. misal sözlükteki (bkz: gelmiş geçmiş en iyi komedi dizisi) başlığındaki şu detaya baksana:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
aynı aramayı ben de yaptım dostum ama 1 curb your enthusiasm önerisi, 3 two and half man önerisi, 5 friends önerisi oluyor öyle başlıkların altında genelde. misal sözlükteki (bkz: gelmiş geçmiş en iyi komedi dizisi) başlığındaki şu detaya baksana:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
Bundan 10 sene önce okuldan geldiğimde digiturk-dizimax kanalında izliyordum friendsi. O zamanlar benim gibi izleyenler bilir friendsten sonra curb your enthusiasm başlıyordu belkide bir dizi sonra falan başlıyordu,neyse. ilk zamanlar iki diziyide izliyordum. Ama friendsin hastası oldum, curb your enthusiasm ı sevmedim ve izlemeyi bıraktım.
0
Yoğun kitleye hitap etmiyor işte, diyecek bir şey yok.
Yayınlandığı zamanlarda Friends'i severek izlemiştim. Himym'e, Two and a Half Men'e başından beri hiç ısınamadım.
Curb Your Enthusiam, It's Always Sunny in Philedelphia, Office, Extras, Parks & Recreations, It Crowd vb severim ben de ki tarz olarak bunlar da kendi aralarında birbirine benzemez.
Curb'te başka bir olay var; anaakıma hitap etmiyor. Seinfeld'in Costanza'sını al, spontane senaryo ve aktüel kamerayla çek, üstüne HBO'nun getirdiği sansürsüzlük özgürlüğünü ekle. Belki de Seinfeld'ten de daha komik bir iş çıkıyor ama bir çok kişinin gözleri Kramer'i, Elaine'i, sit-com atmosferini arıyor.
Yayınlandığı zamanlarda Friends'i severek izlemiştim. Himym'e, Two and a Half Men'e başından beri hiç ısınamadım.
Curb Your Enthusiam, It's Always Sunny in Philedelphia, Office, Extras, Parks & Recreations, It Crowd vb severim ben de ki tarz olarak bunlar da kendi aralarında birbirine benzemez.
Curb'te başka bir olay var; anaakıma hitap etmiyor. Seinfeld'in Costanza'sını al, spontane senaryo ve aktüel kamerayla çek, üstüne HBO'nun getirdiği sansürsüzlük özgürlüğünü ekle. Belki de Seinfeld'ten de daha komik bir iş çıkıyor ama bir çok kişinin gözleri Kramer'i, Elaine'i, sit-com atmosferini arıyor.
0
curb your enthusiasm eglenceli dizi ama bir sure sonra bayiyor. fazla duragan. friends demissin, evet ikisi de komedi ama ne icerikleri benziyor ne tarzlari ne kurgulari. gunde on-on bes bolum friends izledigim oldu ama pes pese bes bolum curb your enthusiasm izlesem bayginlik geciririm buyuk ihtimalle.
0
therevo
resimdeki araç modeli? şu üsten çıkılabilecek sekilde bunun gibi hangi arabalar olur ? bi de resimde cıkan kisi onde de mi ben yanlıs gormuyorum?
resimdeki araç modeli? şu üsten çıkılabilecek sekilde bunun gibi hangi arabalar olur ? bi de resimde cıkan kisi onde de mi ben yanlıs gormuyorum?
0
sunroofu olan arabalarda çıkarsın. o tavanın mı tavandaki aparatın mı adı işte sunroof.
0
alm est
var mı şöyle kaliteli ya da ne güzel diziydi lan keşke bitmeseydi falan dediğiniz ya da sizin en iyi diziniz? himym gibi olmasın lütfen, ilişkilerden uzak bir komedi dizisi olursa iyi olur. shameless tarzı da olurteşekkürler ve sevgiler (:
var mı şöyle kaliteli ya da ne güzel diziydi lan keşke bitmeseydi falan dediğiniz ya da sizin en iyi diziniz? himym gibi olmasın lütfen, ilişkilerden uzak bir komedi dizisi olursa iyi olur. shameless tarzı da olur
teşekkürler ve sevgiler (:
teşekkürler ve sevgiler (:
0
himym gibi olmasına coupling gelmiş bilemedim.
arrested development, scrubs ve modern family diyorum.
arrested development, scrubs ve modern family diyorum.
0
coupling'in himym ile alakasi yok tabi de, iliskilerden uzak olmayi birak direk kadin-erkek iliskisi uzerine dizi.
the it crowd izle. outnumbered var bence baya eglenceli. eskilerden scrubs.
the it crowd izle. outnumbered var bence baya eglenceli. eskilerden scrubs.
0
Soruyu okumadan cevap verdim herkes bana yüklenmiş :( izleme kanki coupling. Bulabilirsen whose line is it anyway izle. Bir tv programıdır. Ama başka hicbir seye o kadar gülmedim ben.
0
the it crowd +1. 24+1 bölüm. en yoğun halinle bile iki gün içinde bitirirsin.
muazzam!
muazzam!
0
(bkz: community)
(bkz: silicon valley)
modern family ve scrubs için +1 diyorum. arrested development'ın espiri anlayışı çok garip gelmişti bana, ama seveni çok.
bu arada kaliteli komedi dizisi diyince benim aklıma hep gülme efekti olmaması ilk kriter olarak geliyor nedense :)
(bkz: silicon valley)
modern family ve scrubs için +1 diyorum. arrested development'ın espiri anlayışı çok garip gelmişti bana, ama seveni çok.
bu arada kaliteli komedi dizisi diyince benim aklıma hep gülme efekti olmaması ilk kriter olarak geliyor nedense :)
0
Arrested Development: +++++
Modern Family: +++
Derek: ++++
Big Bang Theory: +++
Seinfeld: ++++++++ (ayrica bir suru gag'a da vakif olabilirsiniz, kendi kalesinin krali, nazi corbaci etc. )
Modern Family: +++
Derek: ++++
Big Bang Theory: +++
Seinfeld: ++++++++ (ayrica bir suru gag'a da vakif olabilirsiniz, kendi kalesinin krali, nazi corbaci etc. )
0
yakuza123
Merhaba,Oldukça büyük ofisimizde gündüz bizimle takılsın, geceleri de fare falan gelmesini engellesin diye iki tane kedi almak istiyoruz, sıkıntı yaşar mıyız yada hayvanlara zorluk olur mu? Ofiste hafta içi her gün sabah 9'dan gece 11'e kadar insan var, geceleri 10 saat yalnız kalacaklar. Hafta sonu
Merhaba,
Oldukça büyük ofisimizde gündüz bizimle takılsın, geceleri de fare falan gelmesini engellesin diye iki tane kedi almak istiyoruz, sıkıntı yaşar mıyız yada hayvanlara zorluk olur mu? Ofiste hafta içi her gün sabah 9'dan gece 11'e kadar insan var, geceleri 10 saat yalnız kalacaklar. Hafta sonu da cuma akşamından pazartesi sabaha kadar 36 saat yalnızlar. Biz de bu süreyi düşünerek tek kedi sıkılır diye iki tane alalım dedik. Ne diyorsunuz? Sahiplendirmek isteyen varsa ondan alabiliriz ayrıca?
Oldukça büyük ofisimizde gündüz bizimle takılsın, geceleri de fare falan gelmesini engellesin diye iki tane kedi almak istiyoruz, sıkıntı yaşar mıyız yada hayvanlara zorluk olur mu? Ofiste hafta içi her gün sabah 9'dan gece 11'e kadar insan var, geceleri 10 saat yalnız kalacaklar. Hafta sonu da cuma akşamından pazartesi sabaha kadar 36 saat yalnızlar. Biz de bu süreyi düşünerek tek kedi sıkılır diye iki tane alalım dedik. Ne diyorsunuz? Sahiplendirmek isteyen varsa ondan alabiliriz ayrıca?
0
Iki kedi olursa sikinti olmaz sanirim. Gece 10 saat dedigin de zaten gunun 2/3unde uyuyan hayvanlar. Kedilerin anlasmasi onemli, bir de geceleri zimba-kagit-kalem her seyle oynar, devirirler. Kedi sonucta.
0
yazık hayvanlara almayın. 36 saat yemeğiyle, tuvaletiyle kim ilgilenecek. bunun bayramı var seyranı var tatili var.
0
cuma aksamindan pazartesi sabahi nasil 36 saat oluyor? bence dusundugunuz mantikli bir is degil.
0
Hafta sonları iki kedi gayet rahat takılır. Acık ele gelen kediler ofis çalışanlarıyla mutlu geçinirler.
0
mümkünse sokağa atılmış koşulları iyi olmayan bir/iki kediyi alın. sizinki de tatillerden ötürü çok şahane bi ortam değil sonuçta, sokaktan iyidir gözüyle bakıyorum.
0
Ofiste kablo çok olur. Kabloları kemirebilirler, oyun oynayayım derken kablolara takılır, bir şeyleri sağa sola dökebilirler.
0
ofis düz ayaksa kapının önüne alıştırın, arada içeri alır seversiniz. ama kapalı ofisse ve sürekli içeride olacaklarsa sıkıntılı olur bence. en basitinden masaların üzerinde gezinecekler, klavyelere yatacaklar, kağıtları parçalayacaklar, kabloları kemirecekler, koltukları tırmalayacaklar, bardakları devirecekler, masadaki ıvır zıvırı oyun sanıp aşağı düşürecekler ve daha nicesi.
0
burada bir cok degisken var. iki kediyi alip ofise koydunuz, bu hayvanlar birbiriyle anlasabilecek mi? kendilerine ait bir yasam alanlari olacak mi? haftasonu 60 saate yakin bir ofiste kapali mi kalacaklar? eger kapali kalacaklarsa canlari sikilmayacak mi? canlari sikilirsa ya birbirlerine saracaklar ya ortaligi dagitacaklar, belki uyuzluguna saga sola iseyecekler, vs. dedigim gibi bana cok mantikli gelmedi.
0
Ofis kapı önü değil, bildiğin plaza ofisi gibi, büyük ama. Ofiste 4 kişi var, kedi sevmeyen yok. Şidi iki tane kardeş bulduk sahibindende
www.sahibinden.com
Bir biri ile anlaşırlar gibi.
Bir de şimdi aklıma geldi, önümüz kış, gece kaloriferi yakmadan nasıl takılacak bunlar? Kışlık klübe gibi bir şey var mı?
www.sahibinden.com
Bir biri ile anlaşırlar gibi.
Bir de şimdi aklıma geldi, önümüz kış, gece kaloriferi yakmadan nasıl takılacak bunlar? Kışlık klübe gibi bir şey var mı?
0
haftasonu başbaşa takılabilir iki kedi yalnız birden fazla kapta su bırakın mutlaka. günün birinde sokağa atmayacağınıza eminseniz mutlaka sahiplenin. bence de yavru kedi almayın. mümkünse barınaktan alın.
0
Verdiğim linkteki kedileri evden çıkarken sokağa atmış sahibi, bulabilirsek onları alacağız.
0
ofiste kedi birakan arkadas, pazartresi ofise geldiginde tüm kagitlarin yerlere sacildigini, tüm paketlerin parcalndigini görmüsler. kediler oyunbaz hayvanlar, siz onlara oynayacak birsey vermezseniz, onlar kendilerine oynayacak birseyler bulurlar.
0
bunların tuvaletlerini nereye yapacaklarını vs de. düşünün. haftasonu kapalı kaldıklarında ne yapacaklar? kum koyacaksanız birilerinin temizlemesi gerekir.
0
amma negatif şeyler yazılmış. teessüf ediyorum negatif şeyler yazanlara.
kısırlaştırırsınız kedileri. olmazsa hafta sonları arada birisi de uğrar. sokakta telef olup sakatlanacaklarına kedilerin bir evi olur.
kedi evcil hayvandır, ev hayvanıdır. doğal ortamı evdir.
kedilerden korkan adam da bu şirkette çalışmasın. herkes her yerde çalışacak ve herkesin dediği yapılacak diye bir şey yok. insanlar çok değişik sebeplerden işe alınmıyorlar ya da işten kovuluyorlar. patronları ne isterse onu yapıyorlar. patron evet diyorsa tamamdır.
evet biraz araştırırsanız birçok kedinin birarada yaşadığı kedi kafeleri vb mekanların olduğunu görebilirsiniz.
kısırlaştırırsınız kedileri. olmazsa hafta sonları arada birisi de uğrar. sokakta telef olup sakatlanacaklarına kedilerin bir evi olur.
kedi evcil hayvandır, ev hayvanıdır. doğal ortamı evdir.
kedilerden korkan adam da bu şirkette çalışmasın. herkes her yerde çalışacak ve herkesin dediği yapılacak diye bir şey yok. insanlar çok değişik sebeplerden işe alınmıyorlar ya da işten kovuluyorlar. patronları ne isterse onu yapıyorlar. patron evet diyorsa tamamdır.
evet biraz araştırırsanız birçok kedinin birarada yaşadığı kedi kafeleri vb mekanların olduğunu görebilirsiniz.
0
amma felaket senaryoları yazılmış. 3 kedim var. 10 küsür senedi kedilerle yaşıyorum. evim kitap ve kağıt dolu. çok nadir 1-2 vaka dışında kedilerim kendilerine ait olmayan eşyalarla oynamadılar, kağıtları yırtmadılar. tuvaletlerini başka yere yapmadılar.
ancak kedilere iyi disiplin vermeniz gerekir. herkes kafasına göre şımartırsa olmaz.
ancak kedilere iyi disiplin vermeniz gerekir. herkes kafasına göre şımartırsa olmaz.
0
i doesn t knows
istanbul'da yaşamış olan veya hala yaşayanlara çok samimi bir soru soracağım. yaklaşık 2500 tl gelirle istanbul'da tek başına hayatta kalmak mümkün müdür? defalarca gidip geldim istanbul'a, ama hepsinde bir-iki gün gezinip döndüm tabii; kira, yol parası, hayat pahalılığı gibi konulara aşina değilim.
istanbul'da yaşamış olan veya hala yaşayanlara çok samimi bir soru soracağım. yaklaşık 2500 tl gelirle istanbul'da tek başına hayatta kalmak mümkün müdür? defalarca gidip geldim istanbul'a, ama hepsinde bir-iki gün gezinip döndüm tabii; kira, yol parası, hayat pahalılığı gibi konulara aşina değilim. ne dersiniz?
0
yaşarsın evet. 700-800 civarı 1+1 ev bulsan masraflarla 1000 de kışın. 1500'le de geçinirsin bir ayda ekstra masraflar yapmadan.
0
vay abi ya 2500e yaşayamazsın diyenleri anlayamıyorum :)
her akşam nusrette yemek yiyemezsin ama yaşarsın elbet. her gün yemek için 30 lira harcasan yine yetiyor para.
bostancıdan filan ev bulursun 700 800e çook rahat, faturalarla 1000de ortalama. bostancıdan kadıköy 20dakika metro ile. merkez yerde oturmaya ne gerek var ki artk, dolmuşlar minibüsler otobüsler çok rahat.
bak, ayda 500 lira da artıyor. onunla da istediğini yap, eğlence-konser seç beğen git.
her akşam nusrette yemek yiyemezsin ama yaşarsın elbet. her gün yemek için 30 lira harcasan yine yetiyor para.
bostancıdan filan ev bulursun 700 800e çook rahat, faturalarla 1000de ortalama. bostancıdan kadıköy 20dakika metro ile. merkez yerde oturmaya ne gerek var ki artk, dolmuşlar minibüsler otobüsler çok rahat.
bak, ayda 500 lira da artıyor. onunla da istediğini yap, eğlence-konser seç beğen git.
0
yaşarsın.
anadolu yakasında merkezi ve sahile yakın yerlerde bile 700-800e evler var. kira, elektrik, su, doğalgaz, aidat, internet toplam aylık ortalama 1200 tl falan yapar. kalan 1300 tlyi de yemeğine gezmene harcarsın.
anadolu yakasında merkezi ve sahile yakın yerlerde bile 700-800e evler var. kira, elektrik, su, doğalgaz, aidat, internet toplam aylık ortalama 1200 tl falan yapar. kalan 1300 tlyi de yemeğine gezmene harcarsın.
0
ben de o kadar abartı olacağını düşünmüyorum, biz 3500 civarı paraya iki kişi yaşıyoruz kaç yıldır ve iyiyiz. ev hisarüstünde. etilere, bebeke 5 dk. metro da geldi, taksim beşiktaşa yakın filan. gayet de merkezi. kira yeni 800 oldu.
bunun dışında da tatil, sosyal aktivite filan yapıyoruz. yani sen 2500'e tek başına rahat yaşarsın. bir de ev arkadaşı bulsan kiran da ikiye bölünür para bile biriktirirsin.
he sıkıntısı stresi her çeşit boktanlığı kısmına katılıyorum ama. biz kaçmak için fırsat kolluyoruz. sen niye geliyorsun?
bunun dışında da tatil, sosyal aktivite filan yapıyoruz. yani sen 2500'e tek başına rahat yaşarsın. bir de ev arkadaşı bulsan kiran da ikiye bölünür para bile biriktirirsin.
he sıkıntısı stresi her çeşit boktanlığı kısmına katılıyorum ama. biz kaçmak için fırsat kolluyoruz. sen niye geliyorsun?
0
gelip gelmeme konusunda emin değilim tam olarak. aslında izmir'de yaşıyorum (hem de ailemle) ve yaklaşık 2000 - 2400 arası bir parayı kışın burada da kazanabileceğim. ama buradaki iş geçici (sözleşmeli öğretmenlik) ve yazın falan ne olur bilemiyorum. istanbul'da ise daha garanti ve biraz daha fazla istediğim bir iş imkanı var. benim gönlüm istanbul'a gitmekten yana değil tabii (izmir'i bırakma noktasında biraz duygusal oluyorum), ama bir yandan da ya korktuğum gibi çıkmazsa diye düşünüyorum. aile eşrafı da "kızım manyak mısın, kadrolu iş varsa git" diyenler ve "kızım manyak mısın, o parayla istanbul'da yaşanmaz, onun yarısıyla izmir'de kral gibi yaşarsın" diyenler olarak ikiye ayrılmış durumda. böyleyken böyle.
0
Yaşarsın ama şin merkezi yerdeyse senin oturabileceğin yer işine çok uzak kalacaktır büyük ihtimalle. Bu da trafik çilesi demek. Taşrada iş imkanın varsa hiç girme o topa.
0
gayet merkezi yerlerde de oturup yaşayabilirsin. ancak büyük birikimler yapmayı hedeflememen lazım.
0
kızım manyak mısın izmir bırakılır mı diyerek artırıyorum.
o parayla yaşanır ama zaten izmirde de kazanıyorsan buraya gelmek için deli olman lazım. yıllardır tek hayalimiz buradan kurtulabilmek.. izmirde iş bulabilmek.. gerçekten gelme. delirirsin burada. istanbul yaşanacak bir şehir olmaktan çıkalı çok oluyor. pişman olursun.
yozgattan geliyorum desen e gel haydi diyeceğim de izmir yahu. (Yozgatlılar alınmasın örnek verdim)
o parayla yaşanır ama zaten izmirde de kazanıyorsan buraya gelmek için deli olman lazım. yıllardır tek hayalimiz buradan kurtulabilmek.. izmirde iş bulabilmek.. gerçekten gelme. delirirsin burada. istanbul yaşanacak bir şehir olmaktan çıkalı çok oluyor. pişman olursun.
yozgattan geliyorum desen e gel haydi diyeceğim de izmir yahu. (Yozgatlılar alınmasın örnek verdim)
0
tek başına ev kiralıyacaksan ve harici bir gelrin yoksa merkezde biraz zor... bnm bi arkadaşım selimpaşada yaşıyor ( İstanbul merkeze yaklaşık 50 km uzak ) maaşı 2.200 ev kirası 550 tl bayaağı da ii geçiniyor.. ama merkezde kiralar ve ulaşım masrafları seni yorabilir.
ha imkansız mı.. tabiki değil. ama yaşamak var.. yaşamak var..
ha imkansız mı.. tabiki değil. ama yaşamak var.. yaşamak var..
0
700-800e düzgün yerde nerde 1+1 varmış ya söyleyin biz de tutalım :) istanbul'da az merkezi, az eli yüzü düzgün evlerin hepsi korkunç paralara kiralanıyor. Geçinmek için şehir dışında oturman gerekir. Bu da ölüm gibi trafik ve toplu taşımayla günde en az 2 saat demek. Seçim senin.
0
yaşarsın ama rahatça değil. sürekli bir şeylerden kısmak zorunda kalırsın. ha ben zaten tutumlu biriyim gereksiz harcamalarım yok diyorsan olur o iş.
ama ben harcamalarıma pek dikkat eden bir insan olmadığım için istanbul'da kaldığım 4 yıllık süre zarfında epey kurumuştum.
ama ben harcamalarıma pek dikkat eden bir insan olmadığım için istanbul'da kaldığım 4 yıllık süre zarfında epey kurumuştum.
0
Leş gibi bi evde yaşarsan evet. Ya da Beylikdüzü'nde, Esenyurt'ta, Kurtköy'de falan yaşaman lazım.
0
700 liraya 1+1 ev olayini ben de merak ettim, hangi merkezi semt burasi? merkezi yerde duzgun 1+1 ev esigi besiktas icin 1200, sisli-mecidiyekoy icin 1000 seviyesinde. tabi bunun yaninda teoride kustepe de merkezi yer, dolapdere de oyle, gultepe de oyle. merkezi yer olmasi yasamak icin ideal yer olmasi anlamina da gelmiyor tam olarak.
0
ilk birkaç cevaptan sonrasını okumadım ama kendimden ve arkadaşlarımdan örnek vereyim. Kurtuluş'ta metroya 6 dk öyle lüks falan olmayan normal ama her gelenin kendini rahat hissetiği bir dairede bir arkadaşımla yaşıyorum. aylık şu an ki net gelirim 1500. sosyal hayatım aşırı değil ama bana fazlasıyla yetiyor ki gayet sosyal bir insan olduğumu söylerler. Aylık net geliri 2000 lira olan yakın arkadaşım çeliktepe'de 1+1 yine normal bir evde tek başına kalarak ve yine bizim her aktivitemize katılarak gayet yaşıyor. Ha çeliktepe belki İstanbul'un en gözde semti değil ama evi metroya 9 dk. ve bence gayet yaşanabilir bir semt. Diğer arkadaşlarımın da geliri yine hep 1500-2500 bandında zaten çoğu ya son senesi olup çalışmaya başlamış ya da yeni mezun insanlar. Ha tabii ki küçük bi kentteki gibi rahat yaşıyamazsın, her canın istediği an taksiye binemezsin, en güzel barda değil de en popüler barda içersin içkini ondada her dışarı çıktığında öyle aşırı abartamazsın, sürekli her öğününü dışarıda yiyemezsin, birikim yapamazsın (en azından benim ve arkadaşlarım kadar gezip tozarsan)tak diye istediğin an pegasusla yurtdışına gidemezsin, ay sonunu tabii ki düşünmek zorunda kalırsın (yine benim hayat tarzımla) ama kendi yetersiz hissetmezsin. Son olarak iyi bir örnek de vereyim: diğer bir yakın arkadaşım kardeşiyle çok merkezi bir yerde 5-10 yıllık bir binada, çok güzel ve gereksiz büyük (evet gereksiz, hiç kullanmadıkları bir büyük yatak odası var evin)3+1 bir evde kalıyorlar. aylık gelirleri toplam ortalama 6000 2013 model full bir arabaları var. İstediği zaman istediği yere gidip takılabiliyorlar genelde. ha ama onlar da hiç birikim yapamıyor. İstanbul'da yaşamayı gözde büyütmemek lazım ve karar verirken önemli nokta senin istediklerini bulup bulamaycağın. Mesela birşey için mücadele etmekten nefret ediyorum, hiç yapmak istemem dersen İstanbul yanlış seçim ama müziği çok seviyorum sürekli içinde olmak istiyorum dersen Türkiye'de İstanbul'dan başka bir yer yok. Bu gibi senin için önemli olan şeylerin ne kadarını bulabileceğin ve bunları için ne kadar fedakarlık yapabiliceğine bakmalısın. Ve evet eğer gelir düzeyin dediğin gibiyse mutlaka bazı fedakarlıklar yapacaksın hatta muhtemelen önemli fedakarlıklar.
0
yaşanıyor. 3000-3500 arası gelirimle ben yaşayabiliyorum yani. aylık 500-1000 lira da aileye yardım ettiğimi hesap edersek aynı şekilde yaşayacağımızı varsayıyorum.
önceliklik olarak uygun bir kira bulman lazım. ben 650 liraya(1+1 doğalgaz) oturuyorum. avrupa yakasında baya baya merkezi bir semtte oturuyorum. iş yerine ulaşım için ücret ödemiyorum. evde yemek yapmıyorum. yemeklerimin tamamı dışarıdan. hafta içi genelde dışarı çıkmıyorum, haftasonları sosyal bir insanın sosyalleştiği kadar sosyal yaşıyorum.
bu şartlarda maaşım 3 aşağı 5 yukarı yetiyor. bu ay fazla geldi gittim dolar aldım mesela ama bir önceki ay ekstra masraflar çıkmıştı yetmemişti. genel olarak yaşanıyor yani.
şunu da söyliyim. istanbulda başka bir şehirden pahalı olan tek şey verdiğin kiradır. yıllarca başka şehirlerde yaşamış bir insan olarak söylüyorum bunu. akıllıca bir ev seçimi yaparsan, ulaşım/lüks oranını iyi tutturursan verdiğin ekstradan 200 hadi bilemedin 300 lira kira fazlası olur. geri kalan şeyler diğer muadil şehirlere göre ucuz veya aynı (izmir-antalya-ankara vb.). tabi çorumda oturursan daha rahat bir hayat yaşarsın muhtemelen ama istanbulda yaptığın ekstra masraflar zorunlu hallerden dolayı değil, şehirin getirdiği, senin de götünün keyfine göre yaptığın sosyal aktivitelerden kaynaklı götürülerdir.
önceliklik olarak uygun bir kira bulman lazım. ben 650 liraya(1+1 doğalgaz) oturuyorum. avrupa yakasında baya baya merkezi bir semtte oturuyorum. iş yerine ulaşım için ücret ödemiyorum. evde yemek yapmıyorum. yemeklerimin tamamı dışarıdan. hafta içi genelde dışarı çıkmıyorum, haftasonları sosyal bir insanın sosyalleştiği kadar sosyal yaşıyorum.
bu şartlarda maaşım 3 aşağı 5 yukarı yetiyor. bu ay fazla geldi gittim dolar aldım mesela ama bir önceki ay ekstra masraflar çıkmıştı yetmemişti. genel olarak yaşanıyor yani.
şunu da söyliyim. istanbulda başka bir şehirden pahalı olan tek şey verdiğin kiradır. yıllarca başka şehirlerde yaşamış bir insan olarak söylüyorum bunu. akıllıca bir ev seçimi yaparsan, ulaşım/lüks oranını iyi tutturursan verdiğin ekstradan 200 hadi bilemedin 300 lira kira fazlası olur. geri kalan şeyler diğer muadil şehirlere göre ucuz veya aynı (izmir-antalya-ankara vb.). tabi çorumda oturursan daha rahat bir hayat yaşarsın muhtemelen ama istanbulda yaptığın ekstra masraflar zorunlu hallerden dolayı değil, şehirin getirdiği, senin de götünün keyfine göre yaptığın sosyal aktivitelerden kaynaklı götürülerdir.
0
teşekkür ediyorum tüm cevaplar için. uzaktan bakmakla işin içinde olmak çok farklı tabii, o yüzden bilen birilerine danışmak iyi geliyor :) anladığım kadarıyla izmir'de kariyerden, istanbul'da da yaşam tarzından feragat etmem gerekiyor :D
0
geçenlerde de böyle bir soru gelmişti 2500 tl diyor yahu 3500 diyenler olmuş.. tutup cihangir de yaşayamazsın ama.750-850 kira versen 300 faturalar tutsa. 350 mutfak masrafı. 1000 tl cepte.. tek maaş asgari ücretle 3 çocuk yetiştirenler var..
0
çok net konuşuyorum.
tek başına o parayla rahat yaşarsın. lüks bir hayatın olmaz ama sefillik de çekmezsin.
ancak aile geçindiremezsin.
2500 ve altındaki gelirlerle aile geçindirenlere de helal olsun bu arada.
tek başına o parayla rahat yaşarsın. lüks bir hayatın olmaz ama sefillik de çekmezsin.
ancak aile geçindiremezsin.
2500 ve altındaki gelirlerle aile geçindirenlere de helal olsun bu arada.
0
Millet neyin kafasinda bilmiyorum ama tek basina gayet guzel yasarsin. 1+1 800e var mi diyen olmus, biz Bostancı'da 2+1 havuzlu sitede 850 liraya ev bulmustuk. Araninca bulunuyor.
Ha belki gidip bvlgari den vs alisveris yapamazsin, cok para da biriktiremezsin ama ay sonunda parasiz kalmazsin.
Yine de izmirde isin varsa istanbulu napacaksin allasen? Biz kalabalıktan bikip sehir disinda oturmaya karar verdik mesela.
Ha belki gidip bvlgari den vs alisveris yapamazsin, cok para da biriktiremezsin ama ay sonunda parasiz kalmazsin.
Yine de izmirde isin varsa istanbulu napacaksin allasen? Biz kalabalıktan bikip sehir disinda oturmaya karar verdik mesela.
0
İstanbulun dışına doğru 1+1 evlerden birinde oturursan 700 TL kira
Elektrik su internet aidat telefon 250 TL
İşe servisle sosyal hayata ise metrobüsle ulaşırsan 150 TL
Sabah simit, oglen yemekhanede akşam evde makarna şeklinde beslenirsen ayda 400 TL mutfak masrafı
Akla gelmeyen harcamalar 300 TL
dersek 1800 eder İstanbul'da yaşamak.
Kalan sosyal hayatına giyimine kültürel harcamalarına yeter dersen yalarsın..
Elektrik su internet aidat telefon 250 TL
İşe servisle sosyal hayata ise metrobüsle ulaşırsan 150 TL
Sabah simit, oglen yemekhanede akşam evde makarna şeklinde beslenirsen ayda 400 TL mutfak masrafı
Akla gelmeyen harcamalar 300 TL
dersek 1800 eder İstanbul'da yaşamak.
Kalan sosyal hayatına giyimine kültürel harcamalarına yeter dersen yalarsın..
0
(İzmirliyim)Yaşarsın tabii ki de. Fakat +1 ile eve çıkman seni her türlü rahatlatır. en azından merkezi yerde yaşarsın. 2500 maaş alıyorum ben de, ev arkıyla kalıyorum (mecidiyeköy).
0
Kirada olacagini varsayiyorum. 700-900 arasi 1+1 evde otursun ama cok iyi biryerde olmaz. Kalan para ile karnini doyurursun ama daha otesi olmaz. Karnini doyurur oyle gecinip gidersin yani. Ihtiyaclarini karsiladiktan sonra elinde birsey kalmaz. Keyfine harcayacak pek paran olmaz ama keyfine cok duskun degilsen atla gel ist'ye.
Hayat pahaliligina gelince Istanbul icin bir standart yok, yasadigin yere ve takildigin yerlere gore degisir. Kesene gore hareket edeceksin. Yemegiydi, sinemasiydi herseyin fiyati degisken.
Rahat rahat yasarsin diyenlere bakma. Yasarsin ama rahat rahat degil. nasil bir yasantiya alistigina gore degisir bu.
Birikim falan yapamazsin mesela bu gelirle.
Dedigim gibi nasil bir yasanti bekledigine gore degisir ist de yasanip yasanmayacagi senin icin bu gelirle.
Hayat pahaliligina gelince Istanbul icin bir standart yok, yasadigin yere ve takildigin yerlere gore degisir. Kesene gore hareket edeceksin. Yemegiydi, sinemasiydi herseyin fiyati degisken.
Rahat rahat yasarsin diyenlere bakma. Yasarsin ama rahat rahat degil. nasil bir yasantiya alistigina gore degisir bu.
Birikim falan yapamazsin mesela bu gelirle.
Dedigim gibi nasil bir yasanti bekledigine gore degisir ist de yasanip yasanmayacagi senin icin bu gelirle.
0
gneral
arkadaşlar selam,aslında soru başlıkta. kararsız kaldım... servis, parça konularını göz ardı ederek aracın konfor, rahatlık, tüketim gibi konularıyla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olurum, hem de çok..rover 75, 1.8 lt. turbo motor + otomatik şanzıman + brc otogaz dönüşüm sistemli. rover 75 = 200
arkadaşlar selam,
aslında soru başlıkta. kararsız kaldım... servis, parça konularını göz ardı ederek aracın konfor, rahatlık, tüketim gibi konularıyla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olurum, hem de çok..
rover 75, 1.8 lt. turbo motor + otomatik şanzıman + brc otogaz dönüşüm sistemli.
rover 75 = 2000 model ve üstü, 2004 model favorim var bir tane. 30000 civarı.
nissan maxima = 2000 model ve üstü 25-30 bin tl arası.
alfa romeo 166 = 16-22 bin tl arası.
bu ayarlarda önerebileceğiniz başka araç varsa da memnuniyetle dinlerim.
aslında soru başlıkta. kararsız kaldım... servis, parça konularını göz ardı ederek aracın konfor, rahatlık, tüketim gibi konularıyla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olurum, hem de çok..
rover 75, 1.8 lt. turbo motor + otomatik şanzıman + brc otogaz dönüşüm sistemli.
rover 75 = 2000 model ve üstü, 2004 model favorim var bir tane. 30000 civarı.
nissan maxima = 2000 model ve üstü 25-30 bin tl arası.
alfa romeo 166 = 16-22 bin tl arası.
bu ayarlarda önerebileceğiniz başka araç varsa da memnuniyetle dinlerim.
0
Hepsi de ikinci el ve parça konusunda cesaret isteyen arabalar. Benim tercihim Alfa Romeo olurdu. Ama 166 modeli piyasada çok az sayıda bulunduğu için parça sıkıntısı onda da olabilir. Diğerlerinde de parça sıkıntısı olacağı kesin. Alfa 156 düşünürseniz onda yedek parça sıkıntısı olmaz. Bu sınıfta listeye Skoda Superb de eklenebilir.
0
jamalbsf
Üzülmüş, kızmış, bozulmuş, hayatı kaymış, ne olursa olsun karşısındaki insanlara davar gibin yaklaşan, önemsemeyen bir dizi-film karakteri var mı ?
Üzülmüş, kızmış, bozulmuş, hayatı kaymış, ne olursa olsun karşısındaki insanlara davar gibin yaklaşan, önemsemeyen bir dizi-film karakteri var mı ?
0
Üzülmüş, kızmış, bozulmuş, hayatı kaymış kısmına monk uyuyor ama insanlara davar gibi yaklaşmıyor. davar gibi yaklaşanlar house ve sherlock +1
insanları önemsemeyene de mentalistteki patrick jane i örnek verebilirim.
insanları önemsemeyene de mentalistteki patrick jane i örnek verebilirim.
0
Miranda fena değildir bu konuda.
(himym) Barney de başta takmazdı sonradan adam oldu.
ama en babasını sorarsan, isveç/norveç yapımı bron/broen dizisindeki Saga Norén karakterinin üstüne tanımam.
(himym) Barney de başta takmazdı sonradan adam oldu.
ama en babasını sorarsan, isveç/norveç yapımı bron/broen dizisindeki Saga Norén karakterinin üstüne tanımam.
0
arada, hank moody ve behzat ç. bence çok yanlış örnekler. tanıma kesinlikle uyduklarını düşünmüyorum.
0
m e b
şimdi benim aklıma takılan bir-iki şey var.1. siz iş başvurusunda buldunuğunuzda, o pozisyonda çalışacak kişilerin sahip olması gereken özelliklerin tamamına sahip miydiniz?mesela, x şirketinde çalışmak için iyi derecede office programlarını, iyi derece ingilizce'yi bilmeniz gerekiyor, bilgisayar ku
şimdi benim aklıma takılan bir-iki şey var.
1. siz iş başvurusunda buldunuğunuzda, o pozisyonda çalışacak kişilerin sahip olması gereken özelliklerin tamamına sahip miydiniz?
mesela, x şirketinde çalışmak için iyi derecede office programlarını, iyi derece ingilizce'yi bilmeniz gerekiyor, bilgisayar kullanımında yine iyi olmanız gerekiyor vs. siz şimdi bunlardan biri eksik olduğu halde bir işe başvurdunuz ve kabul edildiniz mi?
2. ya da bu eksiklerinizi karşı tarafa iş başvurusunda hiç dile getirmeyip işte sorun olmadan çalışıyor musunuz? karşınıza biliyorsunuz diye bir iş getirilip aslında bilmediğiniz için bunu tamamlamakta zorlandınız mı?
3. cidden ingilizce bilen bir çalışan isteyen şirket sizin bu niteliğinize ihtiyaç duyuyor mu? yani "aman, ingilizce bilen bir eleman olsun, n'olur n'olmaz" kafasında oldukları için mi dili şart koşuyorlar?
her soru 33.3 puan. dilediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. süre sınırı yok.
başarılar. ehehe.
1. siz iş başvurusunda buldunuğunuzda, o pozisyonda çalışacak kişilerin sahip olması gereken özelliklerin tamamına sahip miydiniz?
mesela, x şirketinde çalışmak için iyi derecede office programlarını, iyi derece ingilizce'yi bilmeniz gerekiyor, bilgisayar kullanımında yine iyi olmanız gerekiyor vs. siz şimdi bunlardan biri eksik olduğu halde bir işe başvurdunuz ve kabul edildiniz mi?
2. ya da bu eksiklerinizi karşı tarafa iş başvurusunda hiç dile getirmeyip işte sorun olmadan çalışıyor musunuz? karşınıza biliyorsunuz diye bir iş getirilip aslında bilmediğiniz için bunu tamamlamakta zorlandınız mı?
3. cidden ingilizce bilen bir çalışan isteyen şirket sizin bu niteliğinize ihtiyaç duyuyor mu? yani "aman, ingilizce bilen bir eleman olsun, n'olur n'olmaz" kafasında oldukları için mi dili şart koşuyorlar?
her soru 33.3 puan. dilediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. süre sınırı yok.
başarılar. ehehe.
0
1. evet sahiptim, başvurdum ve kabul edildim.
2. hayır her şeyi anlattım. net olmak lazım.
3. evet çoğunlukla duyuyor, zaten bazıları ingilizce dilini bilmesini isterken bazıları gerek görmüyor.
2. hayır her şeyi anlattım. net olmak lazım.
3. evet çoğunlukla duyuyor, zaten bazıları ingilizce dilini bilmesini isterken bazıları gerek görmüyor.
0
Mülakat esnasında ya da ilanda olmazsa olmazları zaten yazarlar/sorarlar. İngilizce olayı yabancı bir firma değilse, genelde belki lazım olur diye, katalog, teknik kitaplar için isterler. Onun dışında olan şeyler ofis programları falan bilmeyeni dövüyorlar. Girince öğreniyorsun.
0
1- Mimarim, makina muhendisleriyle calisiyorum. Bayagi alakasizim yani. Cok temel duzeyde havalandirma-tesisat biliyordum sadece.
2- Her soruyu durustce cevapladim. Muhendislikten super anlayan bir insan olmadigim asikardi zaten. Sagolsunlar is verirken cok fazla yuklenmediler genelde. Cogu seyi zaten bilen birileri oluyor, tecrubeli insanlardan yardim aliyorsun. Ne okursan oku, iste yaptiklarin bambaska olacak, bilmemek cok normal. Su anda degisik bir alanda uzmanlastigim icin insanlar bana soruyor genelde, benim bir derdim olursa sirkette cozum icin tartisabilecegim 2 adam var, onlarla da 2 haftada bir toplantimiz var iste.
3. Ozellikle uluslararasi is aliyorsa sirket ingilizceye ihtiyac duyulur. Bir de tum kaynaklar vs ingilizce. Yani kendini gelistirmek isteyen insan zaten ingilizce bilmek zorunda cogu meslekte. Ben zaten Kanada'dayim, calistigimiz projede fransizcaya ceviriyoruz her boku, o yuzden fransizca bilen elemanlar degerli mesela.
2- Her soruyu durustce cevapladim. Muhendislikten super anlayan bir insan olmadigim asikardi zaten. Sagolsunlar is verirken cok fazla yuklenmediler genelde. Cogu seyi zaten bilen birileri oluyor, tecrubeli insanlardan yardim aliyorsun. Ne okursan oku, iste yaptiklarin bambaska olacak, bilmemek cok normal. Su anda degisik bir alanda uzmanlastigim icin insanlar bana soruyor genelde, benim bir derdim olursa sirkette cozum icin tartisabilecegim 2 adam var, onlarla da 2 haftada bir toplantimiz var iste.
3. Ozellikle uluslararasi is aliyorsa sirket ingilizceye ihtiyac duyulur. Bir de tum kaynaklar vs ingilizce. Yani kendini gelistirmek isteyen insan zaten ingilizce bilmek zorunda cogu meslekte. Ben zaten Kanada'dayim, calistigimiz projede fransizcaya ceviriyoruz her boku, o yuzden fransizca bilen elemanlar degerli mesela.
0
1. hayir degildim. olmama da imkan yok zaten. sektor itibariyle bir cok seyi iste ogreniyorsun, daha dogrusu ogrenmek zorundasin. hele ki ilk isinse baska turlusu soz konusu degil.
2. ogrenmem gerekeni ogrendim, dolayisiyla yapmam gerekeni de yaptim.
3. benim basvurularimda -su an calistigim yer dahil- cidden ingilizce bilen lazim diyenler cidden ihtiyaci olanlardi. cok uluslu sirketler icin zorunluluk.
2. ogrenmem gerekeni ogrendim, dolayisiyla yapmam gerekeni de yaptim.
3. benim basvurularimda -su an calistigim yer dahil- cidden ingilizce bilen lazim diyenler cidden ihtiyaci olanlardi. cok uluslu sirketler icin zorunluluk.
0
@acemi: öyle bir iş mi var ki? :) olsa da ben hala öğrenciyim, iş bulmak daha da zor.
0
İse tamamen uygun oldugum için alındım
Office programlarını biliyordum, bilmediklerini zaten kendin de oğreniyorsun ve şirkette de yardımcı luyorlar. Bana da biri gelip sorsa memnuniyetle anlatırım, sıkıntı çekmeyin sorun
Benim tum girdiğim şirketlerde ingilizce şarttı, ofiste bazen hiç turkce konusulmuyor bile. Turkler de ingilizce konusuyor. Eger firma kurumsalsa cok normal seyler bunlar.
Office programlarını biliyordum, bilmediklerini zaten kendin de oğreniyorsun ve şirkette de yardımcı luyorlar. Bana da biri gelip sorsa memnuniyetle anlatırım, sıkıntı çekmeyin sorun
Benim tum girdiğim şirketlerde ingilizce şarttı, ofiste bazen hiç turkce konusulmuyor bile. Turkler de ingilizce konusuyor. Eger firma kurumsalsa cok normal seyler bunlar.
0
synche
il dışından kamil koç ile geleceğim. ilk sorum;levent bölgesine en yakın ulaşım için aşağıdakilerden hangisi benim için son durak?istanbul - otogaristanbul - alibeyköylevent'e kamil koç servisi var mıdır? yürüme gidilir mi? taksi kaç tl tutar?iett ile nasıl giderim? çok cahilim özür dilerim...
il dışından kamil koç ile geleceğim. ilk sorum;
levent bölgesine en yakın ulaşım için aşağıdakilerden hangisi benim için son durak?
istanbul - otogar
istanbul - alibeyköy
levent'e kamil koç servisi var mıdır? yürüme gidilir mi? taksi kaç tl tutar?
iett ile nasıl giderim? çok cahilim özür dilerim...
levent bölgesine en yakın ulaşım için aşağıdakilerden hangisi benim için son durak?
istanbul - otogar
istanbul - alibeyköy
levent'e kamil koç servisi var mıdır? yürüme gidilir mi? taksi kaç tl tutar?
iett ile nasıl giderim? çok cahilim özür dilerim...
0
Alibeykoyde inin. 15 dakkaya leventtesiniz. Servis var. Taksi de 15 20 bisi tutar.
0
aslinda alibeykoy'e giderken buyuk ihtimalle levent'ten gecersiniz ve yine buyuk ihtimalle indirmezler.
0
levent bölgesi derken neresi gideceğiniz yer? muhtemelen servis vardır zaten.
alibeyköy'den servis kullanacaksınız. unutmayın, muavinlere de güvenmeyin. alibeyköy'e gelince kendiniz fark edin
:)
alibeyköy'den servis kullanacaksınız. unutmayın, muavinlere de güvenmeyin. alibeyköy'e gelince kendiniz fark edin
:)
0
akatreil
Şimdi kime söylesem acımasızca düşünmekle itham ediliyorum.hayatım boyunca oldum olası torpile karşıyımdır. staj için bile torpil istenen bi bölümden mezun olduğum için çok çektim bundan.dün bir kızla konuşurken abisinin torpille bir kuruma girdiğini anlattı ve durumu savunmak istedi. argümanları şu
Şimdi kime söylesem acımasızca düşünmekle itham ediliyorum.
hayatım boyunca oldum olası torpile karşıyımdır. staj için bile torpil istenen bi bölümden mezun olduğum için çok çektim bundan.
dün bir kızla konuşurken abisinin torpille bir kuruma girdiğini anlattı ve durumu savunmak istedi. argümanları şunlardı;
- abim hasta
- haftada bir hastaneye gitmesi gerekiyordu diye hiçbi yer almıyordu
- evde hergün oturup niye faydalı değilim diye ağlıyordu
- sonra biz de araya bilmem kimin dayısı koyduk da bi kurumda işe soktuk.
- ama o hasta, hergün ölümü düşünmek ne demek bilir misin?
dünden beri bu olay yüzünden sinirim hala geçmedi. hastalık da olsa, torpille girilen işte, hakeden birinin önünü kapatmasına rağmen nasıl rahat edebiliyor insan, anlamıyorum. başkası o işe girip kendine yeni bir hayat kurma hayalleri kurarken, bi kişi sırf hasta olduğu için pozitif ayrımcılığı dibine kadar yaşamalı mı sizce ? Bu pozitif ayrımcılığın sınırı başkasının hakkını yemeye kadar gidebilir mi?
Haftada 6 gün evde boş oturan, torpille işe girdikten sonra çalışabilecek durumda olan biri, pekala 1 yıl boyunca boş oturmak yerine kpss'ye çalışamaz mı?
Kime anlatsam benim vicdansızlığımdan, acımasızca düşündüğümden dem vuruyor. Ama kafayı yicem yemin ederim, akşam 8'de sabah 8'e kadar çağrı merkezinde çalışıp, üstüne mezun olmak için haftada 3-4 gün okula gidip ders çalışıp, üstüne bir de kpss çalışarak bi yerlere girmek için uğraşayım. Ama başka biri gelsin "ben hastayım" diye torpili haklı göstermeye çalışsın. Üstüne anlattığım herkes de beni haksız bulsun, anlamlandıramıyorum.
hayatım boyunca oldum olası torpile karşıyımdır. staj için bile torpil istenen bi bölümden mezun olduğum için çok çektim bundan.
dün bir kızla konuşurken abisinin torpille bir kuruma girdiğini anlattı ve durumu savunmak istedi. argümanları şunlardı;
- abim hasta
- haftada bir hastaneye gitmesi gerekiyordu diye hiçbi yer almıyordu
- evde hergün oturup niye faydalı değilim diye ağlıyordu
- sonra biz de araya bilmem kimin dayısı koyduk da bi kurumda işe soktuk.
- ama o hasta, hergün ölümü düşünmek ne demek bilir misin?
dünden beri bu olay yüzünden sinirim hala geçmedi. hastalık da olsa, torpille girilen işte, hakeden birinin önünü kapatmasına rağmen nasıl rahat edebiliyor insan, anlamıyorum. başkası o işe girip kendine yeni bir hayat kurma hayalleri kurarken, bi kişi sırf hasta olduğu için pozitif ayrımcılığı dibine kadar yaşamalı mı sizce ? Bu pozitif ayrımcılığın sınırı başkasının hakkını yemeye kadar gidebilir mi?
Haftada 6 gün evde boş oturan, torpille işe girdikten sonra çalışabilecek durumda olan biri, pekala 1 yıl boyunca boş oturmak yerine kpss'ye çalışamaz mı?
Kime anlatsam benim vicdansızlığımdan, acımasızca düşündüğümden dem vuruyor. Ama kafayı yicem yemin ederim, akşam 8'de sabah 8'e kadar çağrı merkezinde çalışıp, üstüne mezun olmak için haftada 3-4 gün okula gidip ders çalışıp, üstüne bir de kpss çalışarak bi yerlere girmek için uğraşayım. Ama başka biri gelsin "ben hastayım" diye torpili haklı göstermeye çalışsın. Üstüne anlattığım herkes de beni haksız bulsun, anlamlandıramıyorum.
0
sen haklısın bence de. yok öyle bir dünya başka ülkelerde. burası türkiye işte. kurtulmaya çalışıyoruz hepimiz.
0
hasta kismini gec de, ne kadar bilgili dolgun olursan ol kendi basina is bulmak o kadar zor artik. adam bakiyor, baya iyisin ama almiyor niyeyse, sonra sacma salak birisi oluyor, birisinin adiyla aliyorlar. torpilin yeni adi da referans tabi artik.
0
- haftada bir hastaneye gitmesi gerekiyordu diye hiçbi yer almıyordu
bu çok saçma olmuş. hafta da bir günse, o gün muhakkak belli bir gündür. iş yerinde izin günlerini gayet rahat o güne denk getirebilirlerdi. bu mazaret dahi değil.
ayrıca bizde hergün ölümü düşünüyoruz. bana kızın mazaretleri çok saçma ve basit geldi. sen haklısın.
bu çok saçma olmuş. hafta da bir günse, o gün muhakkak belli bir gündür. iş yerinde izin günlerini gayet rahat o güne denk getirebilirlerdi. bu mazaret dahi değil.
ayrıca bizde hergün ölümü düşünüyoruz. bana kızın mazaretleri çok saçma ve basit geldi. sen haklısın.
0
böyle düşünüyorsan, sen de uğraşma. torpil kovala? çok zor değil ki, insan ilişkileriyle alakalı bir durum neticesinde bu da. gidersin siyasi olarak kurumların yakın olduğu ideolojiye uygun bir profil çizersin, bunu belli edersin, ortamlara girersin, birkaç kişiyle irtibat kurup bu irtibat üzerine titrersin biraz. hiç de yırtınmana gerek kalmaz. hayatın gerçeği bu, torpil dediğimiz olayın temelinde "güven, referans, kendine yakın görme" gibi psikolojik etmenler yatıyor sonuçta, kişiyi öncül kılıyor. bu kadar çıldırmaya gerek yok, mantığına baktığında...
ayrıca ne kadar bilgili olursan ol, dünyanın neresinde olsan da ya kendini etkileyici bir şekilde sunabilmen ya da "referans"a sahip olman lazım. iletişim önemli bir faktör her halükarda.
ayrıca ne kadar bilgili olursan ol, dünyanın neresinde olsan da ya kendini etkileyici bir şekilde sunabilmen ya da "referans"a sahip olman lazım. iletişim önemli bir faktör her halükarda.
0
@neseranni
ben senin kadar rahat değilim bu konuda. torpil yapma teklifleri de aldım. kara kuvvetleri komutanlığının aldığı sivil memur ilanını çıktığında, direkt kara kuvvetleri komutanını araya sokmayı teklif eden tanıdıklarım olmuştu. ama ben o parayı boğazımdan geçiremem.
senin mantığınla "sen yapmasan başka biri torpille girecek" başkaları haram para yiyor diye ben yiyemem. herkes sizin mantığınızla olduğunda daha da bataklığa saplanacaksınız.
ben senin kadar rahat değilim bu konuda. torpil yapma teklifleri de aldım. kara kuvvetleri komutanlığının aldığı sivil memur ilanını çıktığında, direkt kara kuvvetleri komutanını araya sokmayı teklif eden tanıdıklarım olmuştu. ama ben o parayı boğazımdan geçiremem.
senin mantığınla "sen yapmasan başka biri torpille girecek" başkaları haram para yiyor diye ben yiyemem. herkes sizin mantığınızla olduğunda daha da bataklığa saplanacaksınız.
0
genelleme yapmak doğru olmaz ama bir işi gerçekleştirebilecek vasfa sahipsen o işi birilerinin tavsiyesi ve yardımıyla yahut da mülakata girerek elde etmiş olman arasında bir fark göremiyorum. sonuç olarak işverenin inisiyatifinde oluyor her iki durumda da. mülakatta da onu kendin manipüle etmiş oluyorsun, güvenini kazanmaya çalışıyorsun, etkilemeye çalışıyorsun; onun tanıdığı bir başkası ikinize aracı olduğunda ise sadece aradaki önyargı duvarı yıkılmış oluyor ve artı puanla işe daha yakın oluyorsun.
olayın haksızlık boyutu o işi, işi gerçekleştirecek vasfa sahip olmayan kişilerin almasında başlıyor bence.
olayın haksızlık boyutu o işi, işi gerçekleştirecek vasfa sahip olmayan kişilerin almasında başlıyor bence.
0
neseranni+1
torpille ise girdiginde o isi senden daha cok hak eden insanlarin hakkini yiyecegini dusunuyorsan ayni ihtimal torpilsiz girecegin iste de mevcut, buna bu kadar takilmak anlamsiz.
torpille ise girdiginde o isi senden daha cok hak eden insanlarin hakkini yiyecegini dusunuyorsan ayni ihtimal torpilsiz girecegin iste de mevcut, buna bu kadar takilmak anlamsiz.
0
vicdan meselesi.
ortopedik engelliyim.
2010'da sağlık bakanlığının personel alım ilanına girdim. 2.ci oldum. 2 kişi alacaklardı lisans mezunu. benim puanım bir kişi ile aynıydı. bu durumda mezuniyet tarihi önce olanı alacaklardı kurallarda bu belirtilmişti.
peder dahil çevremde bir sürü kişi torpil teklifinde bulundu. isim vermeyeyim çok sağlam yerden torpil yaptırma imkanım vardı. ben olur verseydim olacaktı o iş. kabul etmedim. teklif edenleri de sert bir dille eleştirdim.
2 sene sonra ek alımla beni de aldılar.
kendi açımdan söyleyeyim ben bunu kabul etseydim hayatım boyunca mutlu olamazdım. 2 sene işsiz kaldım ancak hiç umrumda olmadı bu.
şu an yaptığım işi layıkıyla gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. benim kadar hakeden yoktur bulunduğum pozisyonu.
ortopedik engelliyim.
2010'da sağlık bakanlığının personel alım ilanına girdim. 2.ci oldum. 2 kişi alacaklardı lisans mezunu. benim puanım bir kişi ile aynıydı. bu durumda mezuniyet tarihi önce olanı alacaklardı kurallarda bu belirtilmişti.
peder dahil çevremde bir sürü kişi torpil teklifinde bulundu. isim vermeyeyim çok sağlam yerden torpil yaptırma imkanım vardı. ben olur verseydim olacaktı o iş. kabul etmedim. teklif edenleri de sert bir dille eleştirdim.
2 sene sonra ek alımla beni de aldılar.
kendi açımdan söyleyeyim ben bunu kabul etseydim hayatım boyunca mutlu olamazdım. 2 sene işsiz kaldım ancak hiç umrumda olmadı bu.
şu an yaptığım işi layıkıyla gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. benim kadar hakeden yoktur bulunduğum pozisyonu.
0
haklısın. ben de artık yıllardan sonra bir kişiye yolladım cvmi, arkadaşı o şirkette calısıyordu ama allahtan olmadı. hak kavramına takık oldugum ıcın sanırım sürdüremezdim. ha bana göre bi işti fazla nitelik aranmıyordu kariyer nette de basvurdum aynı pozisyona ama bakmıyolar ki. bi baksalar alacaklar belki diye düşünüp ve evdeki söylenmelerden de bıkıp yaptım.
biraz anlayabiliyorum o insanları. fakat burda öncelik iş bulmak değil psikolojiyi düzeltmek olmalıydı. niye faydalı değilim diye ağlayan kişinin tek derdi iş değildir keske bunu anlasalar. zaten kafa duzgun ve olumlu calısıyor olsa faydalı olmadıgını dusunecek duruma gelmez kişi.
yine de haklı olmana rağmen sinirini yersiz buluyorum. herkes senin gibi düşünmeyebilir cunku herkes kendi yararına olacak biçimlerde erdemi düşünüyor. sen kendi yoluna bak başkasının doğrusu yanlışı sana kafayı yedirmesin. seni hiç ilgilendirmiyor çünkü. ve başlar kimin yüreği daha yüce yarışı diyordu cahit zarifoğlu.
bir de referans olmakla torpil yapmak aynı şey değil. önceden çalıştığım yerlerdeki nasıl çalıştığımı bilen insanlar beni birilerine önerse tamam da amcamın oğlu sırf guvenilirim diye birine oneriyorsa garip geliyor. belki de güvenilirim değilim, ne bileyim bu da ayrı bir yük.
biraz anlayabiliyorum o insanları. fakat burda öncelik iş bulmak değil psikolojiyi düzeltmek olmalıydı. niye faydalı değilim diye ağlayan kişinin tek derdi iş değildir keske bunu anlasalar. zaten kafa duzgun ve olumlu calısıyor olsa faydalı olmadıgını dusunecek duruma gelmez kişi.
yine de haklı olmana rağmen sinirini yersiz buluyorum. herkes senin gibi düşünmeyebilir cunku herkes kendi yararına olacak biçimlerde erdemi düşünüyor. sen kendi yoluna bak başkasının doğrusu yanlışı sana kafayı yedirmesin. seni hiç ilgilendirmiyor çünkü. ve başlar kimin yüreği daha yüce yarışı diyordu cahit zarifoğlu.
bir de referans olmakla torpil yapmak aynı şey değil. önceden çalıştığım yerlerdeki nasıl çalıştığımı bilen insanlar beni birilerine önerse tamam da amcamın oğlu sırf guvenilirim diye birine oneriyorsa garip geliyor. belki de güvenilirim değilim, ne bileyim bu da ayrı bir yük.
0
bence haksızsın. torpil iyi bir şey demiyorum, ama bu ülkede şu anki durumda torpil gerekli bir şeyse ve herkes torpille bir şey yapıyorsa ben de şansım olursa her türlü torpili kabul ederim. çalışanların %90'ının torpille çalıştığı bir ülkede "ben mi kurtarcam ülkeyi amk" derim. kötü insanların yaşadığı sikten bir ülkede bulunuyoruz, o yüzden her türlü pisliği yaparım demesem de torpil dahil birçoğunu yaparım. yapmazsan yapmadığınla kalırsın yaparsan birçok şeyi elde edersin, bu ülkede böyle. ya senden çalarlar ya sen çalarsın durumu
0
yazmaya da bilirim bir garantisi yok
Geçen emine ülker tarhan bunu sorgulamamız bile istenmedi denmişti ya, artık seçim geçti.hakkaten kimin fikriydi bu?
Geçen emine ülker tarhan bunu sorgulamamız bile istenmedi denmişti ya, artık seçim geçti.
hakkaten kimin fikriydi bu?
hakkaten kimin fikriydi bu?
0
kimin fikri bilmiyorum ama ağır bir çaresizliğin sonucu. hem din konusunda geçmişi olan hem de batıyla dönük birisini aradılar google'dan.
pensilvanya falan geçin abicim, arkasında da ameriğa falan varmış.
pensilvanya falan geçin abicim, arkasında da ameriğa falan varmış.
0
siyahbeyazfotograf
arkadaşlar soru başlıkta, seçtiğim nicki öneren arkadaşa ufak bi hediyem varç
arkadaşlar soru başlıkta, seçtiğim nicki öneren arkadaşa ufak bi hediyem varç
0
benim bi arkadaşım deadkiller yapmıştı mal jksömnasknas neyse bunu öneriyorum bence harika dalga geçer arkadaşların eğlenir falan :D
ayrıca detachment diyorum güzel nick.
ayrıca detachment diyorum güzel nick.
0
adınıkoyamadım
yav ben maalesef ediyorum. biraz zor zamanlardan geçiyorum -aslında epey- ve kontrolümü kaybedip tartışıyorum.ergen gibi bağırıp çağırıyorum falan filan. ergen değilim ha üniversite mezunu olduk. neyse konu şu: ana baba hakkı çok önemli arkadaşlar.hem hayattaki en değerlilerimiz olarak hem de bugün
yav ben maalesef ediyorum. biraz zor zamanlardan geçiyorum -aslında epey- ve kontrolümü kaybedip tartışıyorum.ergen gibi bağırıp çağırıyorum falan filan. ergen değilim ha üniversite mezunu olduk. neyse konu şu: ana baba hakkı çok önemli arkadaşlar.hem hayattaki en değerlilerimiz olarak hem de bugün yine mucizevi bir şekilde denk gelerek hadislerde ayetlerde görüyorum ki anne baba hakkını alanın işi yoluna girmiyor.anne babanızla tartışırken alttan alabiliyor musunuz bazı şeyleri? eğer öyle ise en sinirli olduğunuz anda nasıl geri durabiliyorsunuz? laf vurduklarında nasıl sakin kalıyorsunuz? bir formül verin de bana lan. normalde sorun yok da sinirlendiğimde sınırım falan kalmıyor. öylesi anlar için... bizimkiler de yaşı da oldu epey. kendime göre haklı konularım var belki ama devede kulak işte. neyse dertleşelim biraz.
0
ben susuyorum sonra yine bildiğimi yapıyorum.
annem söylenip içini rahatlatmış oluyo ben de istediğimi yapmış oluyom.
anne çok önemli.
annem söylenip içini rahatlatmış oluyo ben de istediğimi yapmış oluyom.
anne çok önemli.
0
Ya haklısın malesef, dün ben de tartıştım babamla, normalde tutarım kendimi ama dünki tavrım beni de çok üzdü sonradan, regldim sanırım onun da etkisiyle tutamadım kendimi, gerçi iyiyiz şimdi, o da anladı hatasını düzelttik arayı da, anne babaya karşı hep saygılı olmak lazım, ne olursa olsun, haklısın, sen de uzaklaşmayı deneyebilirsin ortamdan sinirin geçene kadar, sinirin geçince gelir öyle konusursunuz
0
yooo. hatta sırf bu yüzden hayatımın içine sıvadım. hala etmiyorum ama. herhangi bir durumda susuyorum, kendime inat edip onların dediğini yapıyorum (tamam lanet olsun dediğiniz olsun gibi ama bunu kendi içimde yaşıyorum onlara bağırıp çağırma gibi bir yansıtma yok), sonra pişman oluyorum ne yaptım ben diye. kendi inaımla kendime zarar veriyorum işte.
anneme hiç kıyamıyorum, babama da öyle. kendime kıymaya bayılıyorum. ama gelecek yıldan sonraki planlarım için yoğun bir tartışma yaşayacak gibi duruyoruz işte o zaman her zamankinin aksi olabilir.
ne uzatmışsam bu kadar. evet alttan alıyorum, susuyorum. anlamaya çalışıyorum bazen onları da anlamıyorsam bile uzatmamak için, tartışma bitsin diyerek susuyorum.
anneme hiç kıyamıyorum, babama da öyle. kendime kıymaya bayılıyorum. ama gelecek yıldan sonraki planlarım için yoğun bir tartışma yaşayacak gibi duruyoruz işte o zaman her zamankinin aksi olabilir.
ne uzatmışsam bu kadar. evet alttan alıyorum, susuyorum. anlamaya çalışıyorum bazen onları da anlamıyorsam bile uzatmamak için, tartışma bitsin diyerek susuyorum.
0
ufak çaplı tartışmalar illa ki olur da son günlerde benim psikoloji çökmüş durumda bazı sebeplerden. gerçi hoş her zaman maalesef şımarıkça bir hoyratlığım da vardı ne yazık ki. peder bey aşırı korumacı bir adam bu beni sinir ediyor misal. aynı zamanda sinirli de. valide ile de tartışıyorum. hakim olamıyorum kendime. neyse hayırlısı ile gururumu kırıp yarın gönüllerini alırım inş. ama uzun vadede davranışlarımı nasıl uysallaştıracağım muamma.
0
Tartıştığım, dediklerini yapmadığım oluyor. Her konuda kendi bildiklerini, düşündüklerini dikkate almamı, uygulamamı istiyorlar. Yapmayınca da sen daha iyi bilirsin diyorlar. Tamam deyip geçiyorum arada ama çok fazla karıştıklarında, laf ettiklerinde haliyle sinirleniyorum ben de söyleniyorum.
0
Sende işe yarar mı bilmiyorum ama ben böyle yapınca kendimi çok iyi hissediyorum.
Yaptığım/söylediğim bir şeyden dolayı mevzu çıkmışsa, hemen özür diliyorum, haklı/haksız oluşumla ilgili en ufak bir tartışmaya girmiyorum.
İlk zamanlar, hemen özür dileyip konuyu kapattığın için, bir şeylere kızma/bağırma eşikleri düşüyor, çok basit şeylere bile laf söylüyorlardı ama sonra onlar da adam oldular. :)
Yaptığım/söylediğim bir şeyden dolayı mevzu çıkmışsa, hemen özür diliyorum, haklı/haksız oluşumla ilgili en ufak bir tartışmaya girmiyorum.
İlk zamanlar, hemen özür dileyip konuyu kapattığın için, bir şeylere kızma/bağırma eşikleri düşüyor, çok basit şeylere bile laf söylüyorlardı ama sonra onlar da adam oldular. :)
0
ters bi herif olduğum için pek üstüme gelmiyolar. eleştirilecek taraflar var ama üstlerine gidince bozuluyolar ondan ben de fazla kasmıyorum. hem uzaktalar yav. overall'da iyi insanlar zaten. hadisle ayetle aram yok da anne baba iyiyse iyi davranırsın. kötüyse sen de ekmeğini eline alır işine bakarsın. dünyaya getirirken sana sormadılar. iyi, mantıklı, düzgün insan ol ama sakin olmak zorunda da değilsin.
0
Ben genelde saygiliydim ama babamla birkac kere ciddi ama cok ciddi tartistigimiz da oldu. hatta bir keresinde hic gozumun onunden gitmez, oyle bagirdim ki geri geri yuruyup sandalyeye oturmustu o da sasirmisti hatta yuzunde uzuntusu okunabiliyordu. simdi babam yok, oleli 8 sene oldu. o ani hatirladikca nasil uzuldugumu tahmin edebiliyorsunuzdur. simdiki aklim olsa hic aklima yatmiyor da olsa sirf o mutlu olsun diye her dedigine tamam derdim. elbet anlasamadiginiz pek cok nokta olacak, siz onlari uzmeyin. simdi bir oglum var, bir gun bana oyle bagirirsa nasil sasirip uzulecegimi tahayyul edemiyorum. Umarim babam beni affetmistir.
0
Son yıllarda sürekli telkinle frenliyorum kendimi. Anne babaya efelenmek çok kolaydır. Yapmamak gerek.
0
ben ikisiyle de mecbur kalmadıkça ergenlikten beri tartışmam, ergenlikte de çok nadirdir. genelde zaten tamam anne, diyip yine bildiğimi yaptığım için değişen bir şey olmuyor. heralde anneme babama bağırıp, saygısızlık yapmak en son isteyeceğim şeylerden biri.
annemle bağrışmayalı en az 10 sene olmuştur, babamı hiç hatırlamıyorum. kardeşlerimden anneme babama erslenen olduğu zaman bile çok sinirleniyorum.
üzmemek gerek, yaşlandılar, yaşlanıyorlar.
annemle bağrışmayalı en az 10 sene olmuştur, babamı hiç hatırlamıyorum. kardeşlerimden anneme babama erslenen olduğu zaman bile çok sinirleniyorum.
üzmemek gerek, yaşlandılar, yaşlanıyorlar.
0
bi süredir düşünmemiştim aslında bunu ama sen sorunca hatırladım ki hiç alttan almıyorum. bişey söyleseler 10 katı cevap veriyorum her ikisine de. annem de biraz aksidir gerçi ama babam yumuşaktır hep. çok ta iyi anlaşırız genel olarak ama bi tartışma yaşasak cevap vermediğimi hatırlamıyorum. bazen de çıldırtmıyo değiller tabi.
0
trikotilomanyak
nasıl gidilir?
nasıl gidilir?
0
o zaman maçka caddesine çıkacaksın (itü maçka kampüsünün önüne), maçka parkının etrafından (park solunda kalacak şekilde) yürüyeceksin, parkın giriş kapısının orada (maçka demokrasi parkı yazar) bir göbek var, karşında nişantaşı sanat parkı, sol tarafta da CRR konser salonu falan var, sanat parkının içinden doğru yukarı valikonağı caddesine çıkacaksın, sola dönüp harbiye askeri müzesi tarafına doğru yürüyeceksin, müzenin girişinin orada caddenin karşısına geçip yine sola doğru yürümeye devam edeceksin, harbiye iett durağını gördükten sonra ilk sağa gireceksin, crowne plaza üç sokak aşağıda solda görünüyor. kaybolmazsan 20 dakika falan sürer.
0
ileridemokrasi
Ve ne yapıldığında aldatıldığınızı hissedersiniz? Ne yaptığınızda aldatıyor saymazsınız?
Ve ne yapıldığında aldatıldığınızı hissedersiniz? Ne yaptığınızda aldatıyor saymazsınız?
0
sevgilinin başka bir karşı cinse karşı sadece benimle yapması gereken bir şeyi yapması, sadece bana karşı hissetmesi gereken bir şeyi hissetmesidir bence. bunun dışında karşı cinsle olan normal muhabbetler aldatmak sayılmaz.
0
kullanıldığımı hissedersem aldatıldığımı düşünürüm. yetiştiğim toplumdan dolayı olduğunu düşünüyorum bana en çok koyan benimleyken gidip başkasıyla yatması olur. örneğin param için birlikte olduğunu (zengin değilim) anlarsam o zaman da aldatılmış hissederdim.
0
aldatmak benim için sadece fiziksel olarak yapılan aldatmadır. başkasına karşı duyulan hisler yakınlaşma olmadıkça benim sorun teşkil etmez.
0
Karşı cinsle yapılan fiziksel yakınlaşmaya ek olarak yalan söylemek de başlı başlına aldatmaktır bana göre. Arkasından iş çevirmek ve oyalamayı da aldatmak olarak görüyorum.
0
bence aldatmak bir başkasıyla duygusal yakınlık kurmaktır. fiziksel olarak yapılan şeyler sadece biyolojik ihtiyaçlar bence.
herkesle seks yapabilirsin ama sadece sevdiğin kişiyle seks sonrası sarılarak uyursun. buradaki farkı görmek gerek.
herkesle seks yapabilirsin ama sadece sevdiğin kişiyle seks sonrası sarılarak uyursun. buradaki farkı görmek gerek.
0
sadakatsizlik, aldatma kelimesinin anlamlarından sadece biri. aldatmak, aldatmak demektir. kandırmak, yanıltmak, gizlemek, yalan söylemek demektir.
0
Benim için
1) Karşı cinsle yapılan/ karşı cinse hissedilen/ ve sevgili biliyor olsa sorun çıkaracağı bir şeyi bilerek saklamak aldatmaktır.
2) Fiziksel veya zihinsel olarak (yine sevgilinin rızası dışında) başkasıyla olmak zaaaaten aldatmaktır.
3) Arkadan iş çevirmek aldatmaktır.
1) Karşı cinsle yapılan/ karşı cinse hissedilen/ ve sevgili biliyor olsa sorun çıkaracağı bir şeyi bilerek saklamak aldatmaktır.
2) Fiziksel veya zihinsel olarak (yine sevgilinin rızası dışında) başkasıyla olmak zaaaaten aldatmaktır.
3) Arkadan iş çevirmek aldatmaktır.
0
eyyor
anlatılmak istenen bellide, buradaki davulcu zurnacı ne alaka? hiç davullu zurnalı düğüne gitmedim de acaba orayla mı alakalı bi şey?
anlatılmak istenen bellide, buradaki davulcu zurnacı ne alaka? hiç davullu zurnalı düğüne gitmedim de acaba orayla mı alakalı bi şey?
0
5 parasız serseriye diye düşünürüm ben hep. Neden davulcu ve zurnacılarla ilgili bu kadar kötü bir yaklaşımım olduğunu sorguluyorum şu anda.
edit: hep çingene önyargısından olduğu sonucuna vardım.
edit: hep çingene önyargısından olduğu sonucuna vardım.
0
bence saygısızlık edilmiş. neden işsiz güçsüz gözüyle bakılmış ki bunlara? adamalar müzisyen bi yerde.
0
eskiden memur olmayana kız vermezlermiş, oradan geliyordur. müzisyen, davulcu, zurnacı, tellak, profesyonel öğrenci, hırsız, gangaster, bunlara kız verilmezmiş zamanında.
boş bırakmazsan kime varırmış? katibime.
boş bırakmazsan kime varırmış? katibime.
0
adoramer3ku
Hı?Edit: İçimi rahatlattınız lan :(
Hı?
Edit: İçimi rahatlattınız lan :(
Edit: İçimi rahatlattınız lan :(
0
çok açsan 1 kişilik.
çok aç değilsen 2 kişilik olabilir.
ama kişiye göre de değişir tabii. bir de hamurun kalınlığına göre de değişebiliyor. orta pizzanın boyutu da yerine göre değişebiliyor. bazen açsam hepsini bitirebiliyorum, bazen bitiremiyorum vs.
çok aç değilsen 2 kişilik olabilir.
ama kişiye göre de değişir tabii. bir de hamurun kalınlığına göre de değişebiliyor. orta pizzanın boyutu da yerine göre değişebiliyor. bazen açsam hepsini bitirebiliyorum, bazen bitiremiyorum vs.
0
1. ev arkadaşımla birlikte yiyeceksem eğer muhakkak 4 hatta 6 kişilik sipariş veriyoruz biz. ha yarısını yesek de doyabiliriz belki, onu asla bilemeyeceğiz.
0
geçen yine benzer bi duyuruda orta pizzayı iki kişi zor bitiriyoruz diyen vardı. hala anlayabilmiş değilim nasıl oluyor.
normal şartlarda 1 orta boy yiyorum. bazen doyuruyor bazen lan kesmedi bu dedirtiyor ama kararında bırakmak açısından orta iyidir. iki küçük de hemen hemen aynı hesaba geliyor doyurma açısından.
çok açsam da bir büyük söylerim. rahat da yerim.
185cm/75kg/24yaş/erkek
normal şartlarda 1 orta boy yiyorum. bazen doyuruyor bazen lan kesmedi bu dedirtiyor ama kararında bırakmak açısından orta iyidir. iki küçük de hemen hemen aynı hesaba geliyor doyurma açısından.
çok açsam da bir büyük söylerim. rahat da yerim.
185cm/75kg/24yaş/erkek
0
grumpycat
Bir eğik düzlemden aynı kütleli ve yarıçaplı içi dolu bir küre ve içi boş bir küre atılıyor aynı yükseklikten. (Sürtünme ihmal). hangisi daha hızlı aşağıya düşer?
Bir eğik düzlemden aynı kütleli ve yarıçaplı içi dolu bir küre ve içi boş bir küre atılıyor aynı yükseklikten. (Sürtünme ihmal). hangisi daha hızlı aşağıya düşer?
0
ermanen
hiç hazzetmem bu sorulardan. ayda yılda bir benim de sorasım geliyor işte. yazım hataları ve anlaşılmaz yerleri varsa affola.olay şöyle bişey (biraz uzun gibi olabilir, kısaltmaya çalıştım sekansları):ben birinden hoşlanıyorum işte (insanlar insanlardan hoşlanıyormuş arada)bi şekilde tanışmıştık. so
hiç hazzetmem bu sorulardan. ayda yılda bir benim de sorasım geliyor işte. yazım hataları ve anlaşılmaz yerleri varsa affola.
olay şöyle bişey (biraz uzun gibi olabilir, kısaltmaya çalıştım sekansları):
ben birinden hoşlanıyorum işte (insanlar insanlardan hoşlanıyormuş arada)
bi şekilde tanışmıştık. sonra ben feys'ten buldum bunu (stalker gibi mi derseniz artık ne derseniz) ve mesaj attım. ama eklemedim.
bikaç gün cevap gelmedi. ilgisini çeken bir konuyla ilgili mesaj attım. ondan da cevap gelmedi. sonra dayanamadım ekledim.
ekledikten sonra cevap geldi o mesaj attığım konuyla ilgili. (daha önce yazmamasının sebebi benim feysbuk ayarlarımdan olabilir mi acaba bilemedim) üç beş mesajlaştık. sonra tıkandı bitti orda.
sonra bikaç gün geçti yine. ben bununla yine sohbet açmaya çalıştım. görüşelim falan da dedim. sonra pek sallıyormuş gibi gözükmedi.
geçti bikaç gün yine. beni bir partiye davet etti. gelebilirim belki dedim, gelirim diye atlamadım hemen.
gelirsin sevinirim dedi. neyse o gün işten erken de çıktım biraz ve gitmeye karar verdim.
gittim işte, arkadaş grubu falan da vardı. sonra kalktı yanıma geldi, ayaküstü laflaştık. sonra tekrar grubun yanına oturduk. o benim yanımda oturmadığı için gruptakilerle sohbete daldım daha çok. (merak ettiyseniz, arkadaş grubu japonlardan oluşuyordu daha çok)
o benden daha çok içmişti gittiğimiz ortamda. neyse ben sohbet ederken ortam iyice kalabalıklaştı. sonra bu gitti gözükmedi baya. ben de içtim falan, saçmasapan sohbet ettim işte insanlarla. bu arada geldi, biraz konuşu gitti.
zaman ilerledi. meğersem mekanın dışarı tarafında takılıyormuş bu. sonra bunun başka kız arkadaşları vardı. onlarla daha çok konuşmaya başladım. beni dışarı çağırdılar.
hoşlandığım kişinin yanına git dediler falan. (ama hoşlandığımı bilmiyorlar). gittiğimde başka biriyle baya yakın olduğunu gördüm. sonra bozuldum orda ama bozuntuya vermedim. diğer arkadaşlarıyla konuşmaya devam ettim.
sonra mekandan ayrılma vaktim geldi işte. daha fazla takılmak istemedim. ayrılırken sıkıca sarıldı bana.
ertesi gün (bugün oluyor) feys'ten mesaj attım. parti çok güzeldi, eğlendim vs. bişey yazdım işte. daha çok zaman geçirseydik daha iyi olurdu dedim. sonra kusra bakma biraz içkiliydim ve birinden ayrılıyordum dedi. (mekanda yakın olduğu kişiyi kastetti sanırım.) (insan ayrılırken o kadar yakınlaşır mı birine anlamadım ki..)
ben duyduğuma üzüldüm dedim ve deşmedim olayı ve daha çok orda eğlendiğimi vurguladım. sonra muhabbet bitti orda.
işte böyle ne idüğü belirsiz bitti. görüşmek istiyorum tekrar ama şimdi yeni ayrıldı birinden. sıkmak da istemiyorum. "kovaladıkça kaçan ateş böceğine" de dönsün istemiyorum. onun ne istediğini de bilmiyorum.
ne istiyorum ben? o ne istiyor? ne yapim sizce?
edit:
atladığım yerler olmuş.
bana yeterince mesaj yazmamasının sebebi, mezun oluyor olması ve projeleri boğulmuş olmasıydı. yani öyle söyledi.
tel numarasını hiç almadım. o yüzden feys'ten dönüyor herşey. partiye de, feys'ten "event" açmıştı, öyle davet etti. mekandayken telefonunu vereceğini söyledi ama çok sıkışmıştı ve tuvalete gidiyordu. ben de tuvaletten çıkınca ver dedim. sonra ikimiz de unuttuk...
olay şöyle bişey (biraz uzun gibi olabilir, kısaltmaya çalıştım sekansları):
ben birinden hoşlanıyorum işte (insanlar insanlardan hoşlanıyormuş arada)
bi şekilde tanışmıştık. sonra ben feys'ten buldum bunu (stalker gibi mi derseniz artık ne derseniz) ve mesaj attım. ama eklemedim.
bikaç gün cevap gelmedi. ilgisini çeken bir konuyla ilgili mesaj attım. ondan da cevap gelmedi. sonra dayanamadım ekledim.
ekledikten sonra cevap geldi o mesaj attığım konuyla ilgili. (daha önce yazmamasının sebebi benim feysbuk ayarlarımdan olabilir mi acaba bilemedim) üç beş mesajlaştık. sonra tıkandı bitti orda.
sonra bikaç gün geçti yine. ben bununla yine sohbet açmaya çalıştım. görüşelim falan da dedim. sonra pek sallıyormuş gibi gözükmedi.
geçti bikaç gün yine. beni bir partiye davet etti. gelebilirim belki dedim, gelirim diye atlamadım hemen.
gelirsin sevinirim dedi. neyse o gün işten erken de çıktım biraz ve gitmeye karar verdim.
gittim işte, arkadaş grubu falan da vardı. sonra kalktı yanıma geldi, ayaküstü laflaştık. sonra tekrar grubun yanına oturduk. o benim yanımda oturmadığı için gruptakilerle sohbete daldım daha çok. (merak ettiyseniz, arkadaş grubu japonlardan oluşuyordu daha çok)
o benden daha çok içmişti gittiğimiz ortamda. neyse ben sohbet ederken ortam iyice kalabalıklaştı. sonra bu gitti gözükmedi baya. ben de içtim falan, saçmasapan sohbet ettim işte insanlarla. bu arada geldi, biraz konuşu gitti.
zaman ilerledi. meğersem mekanın dışarı tarafında takılıyormuş bu. sonra bunun başka kız arkadaşları vardı. onlarla daha çok konuşmaya başladım. beni dışarı çağırdılar.
hoşlandığım kişinin yanına git dediler falan. (ama hoşlandığımı bilmiyorlar). gittiğimde başka biriyle baya yakın olduğunu gördüm. sonra bozuldum orda ama bozuntuya vermedim. diğer arkadaşlarıyla konuşmaya devam ettim.
sonra mekandan ayrılma vaktim geldi işte. daha fazla takılmak istemedim. ayrılırken sıkıca sarıldı bana.
ertesi gün (bugün oluyor) feys'ten mesaj attım. parti çok güzeldi, eğlendim vs. bişey yazdım işte. daha çok zaman geçirseydik daha iyi olurdu dedim. sonra kusra bakma biraz içkiliydim ve birinden ayrılıyordum dedi. (mekanda yakın olduğu kişiyi kastetti sanırım.) (insan ayrılırken o kadar yakınlaşır mı birine anlamadım ki..)
ben duyduğuma üzüldüm dedim ve deşmedim olayı ve daha çok orda eğlendiğimi vurguladım. sonra muhabbet bitti orda.
işte böyle ne idüğü belirsiz bitti. görüşmek istiyorum tekrar ama şimdi yeni ayrıldı birinden. sıkmak da istemiyorum. "kovaladıkça kaçan ateş böceğine" de dönsün istemiyorum. onun ne istediğini de bilmiyorum.
ne istiyorum ben? o ne istiyor? ne yapim sizce?
edit:
atladığım yerler olmuş.
bana yeterince mesaj yazmamasının sebebi, mezun oluyor olması ve projeleri boğulmuş olmasıydı. yani öyle söyledi.
tel numarasını hiç almadım. o yüzden feys'ten dönüyor herşey. partiye de, feys'ten "event" açmıştı, öyle davet etti. mekandayken telefonunu vereceğini söyledi ama çok sıkışmıştı ve tuvalete gidiyordu. ben de tuvaletten çıkınca ver dedim. sonra ikimiz de unuttuk...
0
böyle yüzlerce dirsek teması sağlıyorum, abi silkelen ve kendine gel bir şey olmamış işte. ya da rölantiye al dönerse senindir.
0
insan mevzunun içindeyken çekiniyor tabi ama bence ilerlemeye devam et kaybedecek bir şeyin olmaz.
0
daddy
Boyutu 1-2 gb'ı geçmeyen, saran birkaç oyun önerir misiniz lütfen?
Boyutu 1-2 gb'ı geçmeyen, saran birkaç oyun önerir misiniz lütfen?
0
• Max Payne
• Max Payne 2: The Fall Of Max Payne
• Need For Speed Most Wanted
• Grand Theft Auto: Vice City
• Max Payne 2: The Fall Of Max Payne
• Need For Speed Most Wanted
• Grand Theft Auto: Vice City
0
mete kudur
Drow'un damage gücünü, axe'ın hp ve weaver(nasıl yazıldığı konusunda hiçbir fikrim yok)'ın kaçış avantajını içinde barındıran bi' hero var mı ? :) Şaka bir yana, oyunda ölmek en nefret ettiğim şey, ölmesin,yani ani kaçabilsin ve anlık damagede verebiliyorsa şahane olur. Varmı böyle bir hero ?
Drow'un damage gücünü, axe'ın hp ve weaver(nasıl yazıldığı konusunda hiçbir fikrim yok)'ın kaçış avantajını içinde barındıran bi' hero var mı ? :)
Şaka bir yana, oyunda ölmek en nefret ettiğim şey, ölmesin,yani ani kaçabilsin ve anlık damagede verebiliyorsa şahane olur. Varmı böyle bir hero ?
Şaka bir yana, oyunda ölmek en nefret ettiğim şey, ölmesin,yani ani kaçabilsin ve anlık damagede verebiliyorsa şahane olur. Varmı böyle bir hero ?
0
phantom lanceri iyi feedlersen önüne geçebilcek adam yok bence. w skillide kaçış için süper. bide shadow blade olayı var tabi
0
barkopasa
Mercedes, Audi, Volkswagen ve BMW özelinde konuşuyorum. Bu markalar araçların modellerini nasıl sınıfandırıyor? Neye dayanarak?Mesela neden Passat? Neden Gold? Neden CLS? Neden 3:20 Neden TT?Anlamları nedir olayları nedir? Neyi simgeliyorlar?
Mercedes, Audi, Volkswagen ve BMW özelinde konuşuyorum. Bu markalar araçların modellerini nasıl sınıfandırıyor? Neye dayanarak?
Mesela neden Passat? Neden Gold? Neden CLS? Neden 3:20 Neden TT?
Anlamları nedir olayları nedir? Neyi simgeliyorlar?
Mesela neden Passat? Neden Gold? Neden CLS? Neden 3:20 Neden TT?
Anlamları nedir olayları nedir? Neyi simgeliyorlar?
0
aşağı yukarı kafalarına göre yapıyorlar bu işi. vw rüzgar ve rüzgarla ilgili şeyleri kullanıyor mesela, passat da tek yönlü esen rüzgar demek. golf gulf stream'den geliyor. cls: Coupé Light Sport sonrasında gelen rakamlar motor hacmi. 3 serinin adı, 20 motor hacmi. TT: Tourist Trophies. 30lu yıllarda ingiliz adalarında düzenlenen bir yarış.
bunlar hep google.
bunlar hep google.
0
BMW için ilk rakam kasa tipi devamı motor hacmi. Mesela 3 kasa 2000cc 320, 5 kasa 2500cc 525 gibi. Bir de BMW kasaların versiyonları var E34 E39 gibi. Bunu da ekleyince tamam oluyor. 525 E34 gibi.
Mercedeslerde de harf sınıfı rakam kasayı belirtir. Mesele E-Class Executive, C-Class Compact Executive gibi. E190 190'ın executive modeli C190 biraz daha spor compact Executive modeli. Bir de W'li kasa kodları var W114 gibi onlara benim de kafam basmıyor.
Mercedeslerde de harf sınıfı rakam kasayı belirtir. Mesele E-Class Executive, C-Class Compact Executive gibi. E190 190'ın executive modeli C190 biraz daha spor compact Executive modeli. Bir de W'li kasa kodları var W114 gibi onlara benim de kafam basmıyor.
0
ben soruyu anlamadım. isimleri soruyorsanız, isim olanlar zaten isim. bu da hayatımda kurduğum en komik cümle olabilir. isim yani, bir dilde bir anlamı var hepsinin. tt, cc, cls, slk, gti, vts, bunlar da kısaltma. hemen hemen hepsinin bir açılımı ve dolayısıyla anlamı var.
anlamadım neyi sorguladığınızı. ne yapabilir yani üretici, ya bir isim verecek, ya harf koyacak, ya numara koyacak, ya da hem harf hem numara. neyi simgeliyorlar? üretici neyi istiyorsa onu simgeliyorlar. arabanın sınıfı neyse onu simgeliyorlar. yüklenmek istenen imaj neyse onu simgeliyorlar.
anlamadım neyi sorguladığınızı. ne yapabilir yani üretici, ya bir isim verecek, ya harf koyacak, ya numara koyacak, ya da hem harf hem numara. neyi simgeliyorlar? üretici neyi istiyorsa onu simgeliyorlar. arabanın sınıfı neyse onu simgeliyorlar. yüklenmek istenen imaj neyse onu simgeliyorlar.
0
bence yeterince açık bir soru. hem teknik olarak hem anlamsal olarak soruyorum. mesela yüklenmek istenen imaj nedir? bir mercedes c-e-s serileri neye göre birbirinden ayrılıyor? bunun teknik olarak cevabı lazım ve ardından da bunların adı neden c? neden e? neden s? gibi. aynısı passat zart zurt için de geçerli.
0
peki o halde dilim döndüğünce cevap vermeye çalışayım. otomobiller farklı segmentlere ayrılır. bu segmentler arasında donanım, motor seçenekleri, üretim maliyeti, satış fiyatı ve dolayısıyla hedef kitlesi gibi farklılıklar olur. sınıflandırmada en temel değişken, haliyle araçların boyutlarıdır. boyut olarak en küçükler a segmentine girer. standart olmamakla birlikte mini, supermini, city car, microcar gibi isimlendirmeleri de var bu sınıfın. vw lupo, renault twingo, ford ka, fiat 500, piyasaya yeni çıkacak olan opel adam gibi araçlar bu sınıftadır örneğin. bir üst segment ise boyutları bir miktar daha büyük olan araçların dahil olduğu b-segmenttir. bu sınıfa küçük sınıf da denir. yine aynı markalardan gidersek vw polo, renault clio, ford fiesta, opel corsa, fiat grande punto (veya eski punto ve hatta palio) bu sınıftadır. bunun bir üstü c-segment, diğer adıyla kompakt sınıf. alt-orta sınıf da denirdi eskiden. vw golf, renault megane/fluence, ford focus, opel astra vs. bu sınıftadır. bir üst d-segment, diğer adıyla orta sınıf. vw passat, renault laguna, ford mondeo, opel insignia (veya eski vectra) bu sınıfta. ayrıca bmw 3 serisi mercedes c sınıfı ve audi a4 de bu sınıfta. tabi bunlar premium markalar oldukları için atıyorum bir audi a4'le renault laguna aynı sınıfta olmalarına rağmen direk rakip değiller. bunun bir üstü e-segment, diğer adıyla üst sınıf veya üst-orta sınıf. bmw 5 serisi, mercedes e sınıfı, audi a6 gibi araçlar da bu sınıfta. bunun da bir üstü f-segment. üst sınıf veya lüks sınıf da denir. burada da tahmin edebileceğin gibi bmw 7, merc s, audi a8 gibi aletler var. bu bahsettiğim segmentasyon avrupa kökenli, abd'deki sınıf tanımları daha farklı. senin burada orta sınıf dediğin orada entry-level oluyor mesela. senin üst sınıfın oranın mid-size'ı oluyor vs. bunlara ek olarak suv, mpv, gt, sports car, supercar vb. yine çok net standardı olmayan sınıflar var.
isimlendirme olayının da uluslararası bir standardı yok. soruyu anlamama sebebim bu zaten, bu soruların kesin bir cevabı yok. passat'ın adı niye passat diye soruyorsan, bunun herhangi bir cevabı yok. 1973'ten beri adı passat arabanın. ha en basitinden şu var, volkswagen'sin, üst sınıf araç üreteceksin, 5 metre arabanın ismini lupo, polo, ne bileyim puca muca coco falan koyar mısın? koymazsın. phaeton koyarsın. olayın imaj kısmı bu. bunun yanında başarılı olmuş, ekol haline gelmiş, belli bir satış standardı yakalamış araçların ismini kolay kolay değiştirmez üreticiler. corolla mesela, neredeyse 50 yıldır adı corolla arabanın. çünkü gelmiş geçmiş en çok satan otomobillerden biri.
merc özelinde de cevap vermeye çalışayım. ilk standartlaşan S-klasse (sonderklasse, special class) oldu. 60'lardan beri model gamının tepesindeki araçların isminde S vardı, sonra o sınıfın ismi haline geldi. o dönemler enjeksiyonlu modellerin isminin sonuna E gelirdi. 220E, 280E gibi. sonradan bu da sınıf ismi olarak standartlaştı, S-klasse'ın altına E-klasse olarak yerleşti. 80'lerin başından 90'ların ortalarına kadar E-klasse'ın altına konumlanmış olan orta sınıf 190E (buna da E-klasse'lar 200E'den başladığı için 190E dediler büyük ihtimalle) vardı. sonraki jenerasyonda bu sınıfa da C-klasse dediler. neden C? çünkü E'den küçük olması lazım. sonra da kompakt sınıf temsilcisine A-klasse dediler aynı mantıkla. yıllar geçtikçe model gamındaki araçlar sınıf olarak birbirinden daha net ayrılmaya başladı, dolayısıyla markalar isimlendirmeleri daha net standartlara bağladılar. atıyorum 60'larda 4 silindirli 6 silindirli diye ayrılan merc modelleri yıllar geçtikçe C sınıfı, E sınıfı S sınıfı diye ayrılma durumda kaldı. çünkü model gamı genişledi.
güncel olarak premium üçlünün modelleri sınıf olarak küçükten büyüğe bu şekilde gider. 1-series, 3-series, 5-series, 7-series. A-klasse, C-klasse, E-klasse, S-klasse. A1, A3, A4, A6, A8 vs.
ilgi alanım olunca uzattıkça uzatmışım, kusura bakma :)
isimlendirme olayının da uluslararası bir standardı yok. soruyu anlamama sebebim bu zaten, bu soruların kesin bir cevabı yok. passat'ın adı niye passat diye soruyorsan, bunun herhangi bir cevabı yok. 1973'ten beri adı passat arabanın. ha en basitinden şu var, volkswagen'sin, üst sınıf araç üreteceksin, 5 metre arabanın ismini lupo, polo, ne bileyim puca muca coco falan koyar mısın? koymazsın. phaeton koyarsın. olayın imaj kısmı bu. bunun yanında başarılı olmuş, ekol haline gelmiş, belli bir satış standardı yakalamış araçların ismini kolay kolay değiştirmez üreticiler. corolla mesela, neredeyse 50 yıldır adı corolla arabanın. çünkü gelmiş geçmiş en çok satan otomobillerden biri.
merc özelinde de cevap vermeye çalışayım. ilk standartlaşan S-klasse (sonderklasse, special class) oldu. 60'lardan beri model gamının tepesindeki araçların isminde S vardı, sonra o sınıfın ismi haline geldi. o dönemler enjeksiyonlu modellerin isminin sonuna E gelirdi. 220E, 280E gibi. sonradan bu da sınıf ismi olarak standartlaştı, S-klasse'ın altına E-klasse olarak yerleşti. 80'lerin başından 90'ların ortalarına kadar E-klasse'ın altına konumlanmış olan orta sınıf 190E (buna da E-klasse'lar 200E'den başladığı için 190E dediler büyük ihtimalle) vardı. sonraki jenerasyonda bu sınıfa da C-klasse dediler. neden C? çünkü E'den küçük olması lazım. sonra da kompakt sınıf temsilcisine A-klasse dediler aynı mantıkla. yıllar geçtikçe model gamındaki araçlar sınıf olarak birbirinden daha net ayrılmaya başladı, dolayısıyla markalar isimlendirmeleri daha net standartlara bağladılar. atıyorum 60'larda 4 silindirli 6 silindirli diye ayrılan merc modelleri yıllar geçtikçe C sınıfı, E sınıfı S sınıfı diye ayrılma durumda kaldı. çünkü model gamı genişledi.
güncel olarak premium üçlünün modelleri sınıf olarak küçükten büyüğe bu şekilde gider. 1-series, 3-series, 5-series, 7-series. A-klasse, C-klasse, E-klasse, S-klasse. A1, A3, A4, A6, A8 vs.
ilgi alanım olunca uzattıkça uzatmışım, kusura bakma :)
0
farrytikki2
tşkler...
tşkler...
0
fişi prize takarız bence
edit: doğrusu yine de (bir şeyin) fiş(in)i takmaktır.
edit: doğrusu yine de (bir şeyin) fiş(in)i takmaktır.
0
ama fişi prize takma demeye üşenirsek fişe takma deriz bence.
yani ben fişe takıyorum en azından. :|
yani ben fişe takıyorum en azından. :|
0
doğrusu fişi takma, kullanımda iki yol var, ya "fişi tak" deyip doğrudan fiş üzerinden eylemi belirtiyoruz yahut "fişe tak" deyip prizi fiş olarak kullanıyoruz. sonuçta derdimizi anlatıyoruz ama birincisi doğru, ikincisi hatalı...
0
tdk diyor ki fiş: Prizden elektrik akımı almaya yarayan araç.
"fişi takmak" doğru olanı sanki.
"fişi takmak" doğru olanı sanki.
0
gerard
bu turkiye'de yasayan yabancilar araba aldiklari zaman otv ve kdv odemiyorlar ve plaka olarak da MA'li bi plaka aliyorlarmis. diyelim bende hem isvicre hem de turk pasaportu var ve genelde isvicre'de yasiyorum (yilin 11 ayi). turkiye'ye gelip otv ve kdv odemeden bir araba satin alip MA'li plaka takt
bu turkiye'de yasayan yabancilar araba aldiklari zaman otv ve kdv odemiyorlar ve plaka olarak da MA'li bi plaka aliyorlarmis.
diyelim bende hem isvicre hem de turk pasaportu var ve genelde isvicre'de yasiyorum (yilin 11 ayi). turkiye'ye gelip otv ve kdv odemeden bir araba satin alip MA'li plaka taktirsam (sonucta isvicreliyim), sonra bu arabayi da kuzenime kullanmasi icin burada biraksam ve isvicre'ye gidip oradaki hayatima devam etsem olur mu? legal midir?
diyelim bende hem isvicre hem de turk pasaportu var ve genelde isvicre'de yasiyorum (yilin 11 ayi). turkiye'ye gelip otv ve kdv odemeden bir araba satin alip MA'li plaka taktirsam (sonucta isvicreliyim), sonra bu arabayi da kuzenime kullanmasi icin burada biraksam ve isvicre'ye gidip oradaki hayatima devam etsem olur mu? legal midir?
0
ı-ıh, sadece birinci dereceden yakını binebiliyor diye biliyorum ama... detayları bilen arkadaşlar iletir zati.
0
cifte vatandas alabiliyor mu bilmiyorum ama o arabayi senden baskasi kullanamaz. bir de sanirim sofor'un varsa onu bildirebiliyorsun, o kullanabiliyor.
0
sparkle kiddle
I seriously cannot believe that Bastille Day lands in the middle of Ramadan AGAIN.bastil gününü biliyoruz. fransızların. ramadanı biliyoruz. fransız yemekleri iyidir ama kutlama gibi midir tam bastil. bu kadar basit bir espri yapılmamalı. islamofobia da yoktur conan da. yorumlar?
I seriously cannot believe that Bastille Day lands in the middle of Ramadan AGAIN.
bastil gününü biliyoruz. fransızların. ramadanı biliyoruz. fransız yemekleri iyidir ama kutlama gibi midir tam bastil. bu kadar basit bir espri yapılmamalı. islamofobia da yoktur conan da.
yorumlar?
bastil gününü biliyoruz. fransızların. ramadanı biliyoruz. fransız yemekleri iyidir ama kutlama gibi midir tam bastil. bu kadar basit bir espri yapılmamalı. islamofobia da yoktur conan da.
yorumlar?
0
Herif yine döngüde olmaya başladı. Bu herif leno'dan asla iyi olamaz. Şaçmalıyor bazen..
0
hocam ingilizcem var hatta açıklamayı da yazdım espriyi yakalayamadım diyorum. hatta yakaladıklarımı yazdım ama hangisi diyorum. en iyisi boşvereyim ben bunu.
0
bastille day'in yine ramazanın ortasına denk gelmesine inanamıyorum diyor da muhabbetin devamı nasıl oradan çıkarılır ne demek istediği. bastille fransız devriminin başlangıç günü acaba arap baharıyla ilgili birşey mi? ayrıca conan bütün dinlerle özellikle hristiyanlıkla ilgili çok cesurca espiriler yapan biri ve orda hoşgörüyle karşılanıyor islamla ilgili bir eleştiri yapınca neden hemen islamofobi yaftası yapıştırıyorsunuz ki.
0
okuduğumuzu anlamama sorunumuz ve biz. islamafobia yakıştırması yapmıyorum. çevirisini istemiyorum. tweet atmış.
hangi amaçla yazmış olabileceği konusundaki fikirlerimi de yazdım fikriniz varsa onu bekliyorum. conan'ın özgürlükçülüğü teyzemin bağnazlığı cnbc nin yayın politikaıs değil konu. uzaklaşmayın abi.
yardıma geleni döven pis çocuk olmak istemem ama..
hangi amaçla yazmış olabileceği konusundaki fikirlerimi de yazdım fikriniz varsa onu bekliyorum. conan'ın özgürlükçülüğü teyzemin bağnazlığı cnbc nin yayın politikaıs değil konu. uzaklaşmayın abi.
yardıma geleni döven pis çocuk olmak istemem ama..
0
bana sanki daha önceden yaptığı bi espriye gönderme gibi geldi, again falan deyişi özellikle.
0
beni ağlatmak istiyorsunuz fark ettim. geçen sene de denk gelmişti sanırsam. bastil day 14 temmuz.
0
sen gazeteci olsan ülke 2 günde birbirine girer. cümleyi çekip alarak bir insanın ne dediği anlayabilir misin mayk? yok öyle bir şey
0
@biglord yani eğer bunu bana dediysen harbi kasıtlı yapıyorsunuz. abi söyleneni dinlememek ve götünden anlamak ve anladığına göre konudan bağımsız yorum yapmak kalıtımsal mı ya?!
mayk mesele gazeteciliğim değil bak yedinci kez diyorum hala anlamamışsın. mesele ne ima etmiş bu adam ve çekip alınma değil tweet zaten.
hepimiz aynı dili konuşuyoruz ne güzel. türkçe. konuşuyoruz di mi?!
mayk mesele gazeteciliğim değil bak yedinci kez diyorum hala anlamamışsın. mesele ne ima etmiş bu adam ve çekip alınma değil tweet zaten.
hepimiz aynı dili konuşuyoruz ne güzel. türkçe. konuşuyoruz di mi?!
0
griff
Beşiktaşta böyle bir yer mi varmış? Nerededir tam olarak? Ürün çeşitliliği ne durumdadır?Bilen eden var mıdır? Bilmeyene anlatacak?Teşekkürler.
Beşiktaşta böyle bir yer mi varmış? Nerededir tam olarak? Ürün çeşitliliği ne durumdadır?
Bilen eden var mıdır? Bilmeyene anlatacak?
Teşekkürler.
Bilen eden var mıdır? Bilmeyene anlatacak?
Teşekkürler.
0
ikinci el eşya pazarı diye bir şey yok ama bir dünya ikinci elci var ıhlamurdere abbasağa arasında kalan bölgede.
0
beşiktaş çarşı'da yanyana iki - üç sokak vardır. ikinci el beyaz eşyalar, koltuk vs satılır. zamanında buzdolabı, çamaşır makinesi almıştım. her birine 200 lira vermiştim. ikinci el elektronik malzeme tamamen şans işi, çok memnun da kalabilirsin, lanet de edebilirsin. ancak koltuk falan da satılıyordu, hiç güzel görünmemişti gözüme.
kabalcı'dan dümdüz semtin içine giren caddede yürüyünce, sağda bir fırın göreceksin. oradaki sokaklarda ikinci elciler var. barbaros halı'nın karşısına denk geliyor.
bilmem yardımcı olabildim mi?
kabalcı'dan dümdüz semtin içine giren caddede yürüyünce, sağda bir fırın göreceksin. oradaki sokaklarda ikinci elciler var. barbaros halı'nın karşısına denk geliyor.
bilmem yardımcı olabildim mi?
0
ermanen
neydi o?
neydi o?
0
sakura
düz vites al diye gazlıyor herkes ama bilemedim :/ şehir içinde kullanıcam. siz ne tavsiye edersiniz?
düz vites al diye gazlıyor herkes ama bilemedim :/ şehir içinde kullanıcam. siz ne tavsiye edersiniz?
0
otomatik al yahu. düz vites bildiğin amelelik abi.
otomatik en güzeli pedalın birine basıyorsun duruyor diğerine basıyorsun gidiyor.
otomatik en güzeli pedalın birine basıyorsun duruyor diğerine basıyorsun gidiyor.
0
Araba kullanmayı da yeni yeni öğreniyorsan düz vites al.
Yok ben yıllardır araba kullanıyorum zaten diyorsan otomatik al.
Yok ben yıllardır araba kullanıyorum zaten diyorsan otomatik al.
0
otomatik al. düz vites kullanmak sanki bir marifetmiş gibi söyleniyo, otomatiği küçümdüyor insanlar.
ben sırf düz vites diye araba kullanmak istemiyordum, şimdi otomatik oh mis gibi.
hele ki şehir içinde..
ben sırf düz vites diye araba kullanmak istemiyordum, şimdi otomatik oh mis gibi.
hele ki şehir içinde..
0
Sıfır alacaksan kesinlikle otomatik al tabi marka da önemli bir de ikinci el alacaksan mutlaka sağlam olduğuna emin ol bu işler biraz şans işi
0
istanbul şehiriçi kesinlikle otomatik. sadece bir kere otomatik kullandım, otomobil kullanmayı da çok severim. evet düz vites biraz daha zevkli, ama istanbul trafiğinde o zevki almak bir yana en büyük çile. debriyajı indir kaldır, 1-2, 1-2 değmez. kız arabası geyiği yapanlar da içindeki liseliyi öldürmemiş ne diyim.
0
Otomatiğin dezavantajı manuel vitese göre daha çok yakması. Onun dışında otomatik kesinlikle tercih edilir.
0
sıkışık, ilerlemeyen trafiğe bol bol gireceksen( iş gidiş - çıkış köprü trafiği gibi ) otomatik al. Düz vites kullanmayı bilmiyorsan ve daha sonra düz vitesle karşılaşacağını tahmin ediyorsan ( iş için mesela ) düz vites al.
İkisini de İstanbul trafiğinde uzunca kullanan biri olarak söyleyeceğim; otomatik çok rahat be abi!
İkisini de İstanbul trafiğinde uzunca kullanan biri olarak söyleyeceğim; otomatik çok rahat be abi!
0
otomatik. trafikte dur kalklarda düz vites al diyenlere epeyce bir küfredersin.
bir de arabanın yapabildiği o vites değiştirme olayını sen neden yapasın ki? artık şu düz vites olayına bir son verilsin.
bir de arabanın yapabildiği o vites değiştirme olayını sen neden yapasın ki? artık şu düz vites olayına bir son verilsin.
0
düz vites beceremiyorsan otomatik al.
tiptronik hepsinin üstündedir tabiki.
tiptronik hepsinin üstündedir tabiki.
0
istanbulda yaşıyorsan otomatik al, o trafikte düz vites yorar.
Başka bir şehirdeysen araba sürmeyi seviyorsan ve keyif almak istiyorsan düz vites al. ikisini de kullanmış biri olarak : düz vites öz evlatsa otomatik vites üvey evlat.
Araba sürmeyi yeni öğrenmiş biriysen otomatikle kolaya kaçmak isteyebilirsin ama düz vitesin tadına bi varsan vazgeçemezsin.
Başka bir şehirdeysen araba sürmeyi seviyorsan ve keyif almak istiyorsan düz vites al. ikisini de kullanmış biri olarak : düz vites öz evlatsa otomatik vites üvey evlat.
Araba sürmeyi yeni öğrenmiş biriysen otomatikle kolaya kaçmak isteyebilirsin ama düz vitesin tadına bi varsan vazgeçemezsin.
0
yakıt sarfiyatı onemli benim icin ve daha cok deneyim kazanmak istiyorum, arabaya hakim olmak istirum diyorsan düz vites.
ha yok yayila yayila gidiyim,benzin zart zurt onemli degil,hizda yapmam diysan otomatik al.
ha yok yayila yayila gidiyim,benzin zart zurt onemli degil,hizda yapmam diysan otomatik al.
0
duz vites almazsan olursun diyenleri gordukce keyifleniyorum. sanki herkesin altinda lambo var da vites gecisini hissedecek.
otomatik alin arabanizi surun.
otomatik alin arabanizi surun.
0
1. yoğun şehir içi kullanımında otomatik rahatlık sağlar. her gün bir buçuk saat dur-kalk trafiğe girecekseniz düz vites belli bir zaman sonra intihar sebebi olur.
2. ekonomi alacağınız arabaya bağlı. gidip tarihi eser olmuş 4 ileri tam otomatik bva citroen ds3 alırsanız elbet çok yakar, performansı da eşşek ölüsü seviyesinde olur. diğer taraftan vw dsg, renault edc gibi modern çift debriyajlı otomatikler genelde manuellerinden daha az yakar. performans kaybı da yaşatmaz.
3. düz vites elbet keyiflidir, e46 m3, s2000, 350z'de falan. b-segment 1.3 dizel araba alacaksanız zaten düz vitesi falan boşverin.
2. ekonomi alacağınız arabaya bağlı. gidip tarihi eser olmuş 4 ileri tam otomatik bva citroen ds3 alırsanız elbet çok yakar, performansı da eşşek ölüsü seviyesinde olur. diğer taraftan vw dsg, renault edc gibi modern çift debriyajlı otomatikler genelde manuellerinden daha az yakar. performans kaybı da yaşatmaz.
3. düz vites elbet keyiflidir, e46 m3, s2000, 350z'de falan. b-segment 1.3 dizel araba alacaksanız zaten düz vitesi falan boşverin.
0
Nocturne
Selamlar Galyalılar!Malum üniversite tercih dönemleri ve sevdiğim bir kardeşim büyük ihtimal Yıldız Teknik Üniversitesi Mekatronik/Bilgisayar Müh. okuyacak. Mekatronik Davutpaşa kampüsünde. Diğeri Yıldız kampüste.Şimdi ben BJK'da oturan biri olarak kendisine yardımcı olmak istiyorum. Eğer Davutpaşa
Selamlar Galyalılar!
Malum üniversite tercih dönemleri ve sevdiğim bir kardeşim büyük ihtimal Yıldız Teknik Üniversitesi Mekatronik/Bilgisayar Müh. okuyacak. Mekatronik Davutpaşa kampüsünde. Diğeri Yıldız kampüste.
Şimdi ben BJK'da oturan biri olarak kendisine yardımcı olmak istiyorum. Eğer Davutpaşa kampüse gitmesi gerekirse (seçeceği bölüm icabı) ama BJK tarafında otursa ulaşım zor mu? Metrobüsle oraya ulaşılır mı?
Eğer sıkıntılı bir yol olacaksa onun için kampüs yakınlarında insan gibi hangi semtte oturabilir? Bildiğim kadarıyla orada her yerde oturulmaz.
Bu konumdaki biri için tavsiyeleriniz önemli. Teşekkürler!
Malum üniversite tercih dönemleri ve sevdiğim bir kardeşim büyük ihtimal Yıldız Teknik Üniversitesi Mekatronik/Bilgisayar Müh. okuyacak. Mekatronik Davutpaşa kampüsünde. Diğeri Yıldız kampüste.
Şimdi ben BJK'da oturan biri olarak kendisine yardımcı olmak istiyorum. Eğer Davutpaşa kampüse gitmesi gerekirse (seçeceği bölüm icabı) ama BJK tarafında otursa ulaşım zor mu? Metrobüsle oraya ulaşılır mı?
Eğer sıkıntılı bir yol olacaksa onun için kampüs yakınlarında insan gibi hangi semtte oturabilir? Bildiğim kadarıyla orada her yerde oturulmaz.
Bu konumdaki biri için tavsiyeleriniz önemli. Teşekkürler!
0
besıktastan aksaray metroya gelıp. davutpaşa duragından inmesi lazım.metrobusun orda duragı yok. he bıde metrodan inince fena bı yolu var unıversıtenın.yokuşlu yokuşlu.ama benm bıldıgım cevızlıbagdan servısler var. ogrencıler kartlarını okutup bınıyorlardı
0
kabataştan tramvayla cevizlibağa giderse oradan okul içi servisleri var. en temizi o olur bence.
0
net bilgim yok ama metro/ metrobüs çevresinde her yerden ev tutulabilir aslında. ( metro aksaray metrosu )
0
kampusun gırıs kapısnın orda siteler var. ama eski bınalar pek tavsıye etmem.metro ıle gıdıcekse oturabılcegı genıs bı alan var.bahcelıevler en ıyısı gıbı duruyor.
0
Yalniz yanlisin var bilgisayar muhendisligi de davutpasada. Metrobusun cevizlibag duragindan ring servisleri kalkiyor. Tramvayla da cevizlibaga gelebilir. Hatta besiktas iskeleden 28tYe binip pazartekkede falan tramvaya aktarmasi trafik yoksa dok daha kisa olur. Ya da tramvayla yusufpasa duraginda inip ordan metroya aktaracak. Bu durumda da okulun o buyuk yokusunu cikmiyor yine servisler var veya okula giren 41at,500es gibi otobusler kampus icinde ucretsiz.
0
Aşk Adamı
merhaba arkadaşlar yeni bir araç alacagım. 4x4 bakıyorum benzinli manuelaudi quattro A4 ya da A3 var kafamda sizlerinde fikrini almak isterim. başka araç olur ya da audinin sevdiğiniz yanları vb..
merhaba arkadaşlar yeni bir araç alacagım. 4x4 bakıyorum benzinli manuel
audi quattro A4 ya da A3 var kafamda sizlerinde fikrini almak isterim. başka araç olur ya da audinin sevdiğiniz yanları vb..
audi quattro A4 ya da A3 var kafamda sizlerinde fikrini almak isterim. başka araç olur ya da audinin sevdiğiniz yanları vb..
0
Subaru Outlander, Forester hatta Impreza.
Audi'nin ve genel olarak VW AG'nin 4x4 sistemi bir işe yaramaz.
(bkz: haldex)
ek:
www.youtube.com
www.youtube.com
Audi'nin ve genel olarak VW AG'nin 4x4 sistemi bir işe yaramaz.
(bkz: haldex)
ek:
www.youtube.com
www.youtube.com
0
gelmiş gelmiş en güzel 4x4 sistemlerinden...
allroad :D
a4 allroad
a6 allroad
bir bak q7 fln hikaye diyollardı bir incelemede...
allroad :D
a4 allroad
a6 allroad
bir bak q7 fln hikaye diyollardı bir incelemede...
0
otomobil araştırırken fiyat limiti, araçtan beklenenler, kullanım amacı, öncelikler belirlenir, buna göre aranır veya tavsiye istenir. 4x4 benzinli araba bakıyorum diye araba bakılmaz. böyle sorarsanız kafamda audi a3-a4 var diyen adama subaru forester önerirler.
0
@nxtrls tatlının üzerine kaymağıda ben koyayım.
volva cx leri kullan :D dene benzinli (T5) otomatik...
volva cx leri kullan :D dene benzinli (T5) otomatik...
0
degisim90
Artik harc odenmiyor mu devlet universitelerinde?Normalde harc kredim vardi,bu sene bitiyor da.Para odeyecek miyim merak ettim.
Artik harc odenmiyor mu devlet universitelerinde?Normalde harc kredim vardi,bu sene bitiyor da.Para odeyecek miyim merak ettim.
0
robin crusoe
http://www.teknomarketim.com/asp/show_stock.asp?product=NP300E5A-S09TRhttp://www.teknomarketim.com/asp/show_stock.asp?product=AH532superonline kampanyasıyla alacağım için iki seçenek var, ikisi de aynı fiyat. hangisini alayım?kardeşime alcam kendisinin oyunla falan ilgisi yok ama güzel sanatlar öğre
www.teknomarketim.com
www.teknomarketim.com
superonline kampanyasıyla alacağım için iki seçenek var, ikisi de aynı fiyat. hangisini alayım?
kardeşime alcam kendisinin oyunla falan ilgisi yok ama güzel sanatlar öğrencisi, grafik programlarını kullanacaktır.
www.teknomarketim.com
superonline kampanyasıyla alacağım için iki seçenek var, ikisi de aynı fiyat. hangisini alayım?
kardeşime alcam kendisinin oyunla falan ilgisi yok ama güzel sanatlar öğrencisi, grafik programlarını kullanacaktır.
0
ilk resimdekini kullanıyorum iki senedir hiç sorun yaşamadım şuana kadar memnunum yani. ikinci hakkında çok bilgim yok ama samsung daha iyi gibi
0
Notts
basliktaki kelime akiskanlar mekaniginde cok kullaniliyor. Amplification propagate, energy propagate vs. Ama bu kelimenin iki anlami var, cogulmak ve yayilmak. hangi anlamiyla kullaniyordur sizce?
basliktaki kelime akiskanlar mekaniginde cok kullaniliyor. Amplification propagate, energy propagate vs. Ama bu kelimenin iki anlami var, cogulmak ve yayilmak. hangi anlamiyla kullaniyordur sizce?
0
hjarteblod
Ev bakıyorum da, bikaç adres vercem size o sokaklar mahalleler nasıldır yoruma ihtiyacım var.1) Bozkurt mah. Seymen sk. (Dolapcere Cd. ile Kurtuluş Cd. arasında)2) Kartal sk. (Galata Deresi Cd. üzerinde)3) Gülbahar mah. Zincirlidere cad. (Shell Benzinlik civarı) (Galata Deresi-Dereboyu cd. üzerinde)
Ev bakıyorum da, bikaç adres vercem size o sokaklar mahalleler nasıldır yoruma ihtiyacım var.
1) Bozkurt mah. Seymen sk. (Dolapcere Cd. ile Kurtuluş Cd. arasında)
2) Kartal sk. (Galata Deresi Cd. üzerinde)
3) Gülbahar mah. Zincirlidere cad. (Shell Benzinlik civarı) (Galata Deresi-Dereboyu cd. üzerinde)
4) Meşrutiyet mah. Elhan sk. (Vali Konağı cad. ara sokaklarından
efendim sokağı, caddesi, mahallesi artık neresi hakkında bilginiz varsa onu istiyorum. öğrenci adamım, kız arkaaşım olur bişeyim olur, buralarda çok sıkıntı çıkar mı, yahut akşam 8'den sonra bıçaklanır mıyım onu bilmek istiyorum acıkcası.
danke.
1) Bozkurt mah. Seymen sk. (Dolapcere Cd. ile Kurtuluş Cd. arasında)
2) Kartal sk. (Galata Deresi Cd. üzerinde)
3) Gülbahar mah. Zincirlidere cad. (Shell Benzinlik civarı) (Galata Deresi-Dereboyu cd. üzerinde)
4) Meşrutiyet mah. Elhan sk. (Vali Konağı cad. ara sokaklarından
efendim sokağı, caddesi, mahallesi artık neresi hakkında bilginiz varsa onu istiyorum. öğrenci adamım, kız arkaaşım olur bişeyim olur, buralarda çok sıkıntı çıkar mı, yahut akşam 8'den sonra bıçaklanır mıyım onu bilmek istiyorum acıkcası.
danke.
0
yandex maps ile gayet rahat görebilirsin misal 1 numaranın linkini veriyim
harita.yandex.com.tr
ha muhitteki insanlar vs nasıldır dersen onu bilemicem tabi ama etrafı çok rahat görebiliyosun burda. ben de daha önce ev bakarken bunu kullandım.
harita.yandex.com.tr
ha muhitteki insanlar vs nasıldır dersen onu bilemicem tabi ama etrafı çok rahat görebiliyosun burda. ben de daha önce ev bakarken bunu kullandım.
0
kurtuluşu mahlle mahalle bilmiyorum ama yerine göre olabilir birde valikonağı iyidir ya
0
1 numara için iyi yönler: metro yakın, yokuş yok, etrafta ne arasan var, etraf ucuz, eski istanbullular çok fazla ondan orda oturanlar baya iyi insanlardır. gezi eylemlerinden çıkınca polisten kaçarken kendi evine sığınabilirsin. çok geç saate kalmayınca hiç sıkıntı olmaz.
olumsuz: dolapdereye giden insanlar burdan geçiyor, ondan bir sürü saçma insan da olabiliyor. yeryer travestiler var. ayrımcılık yaptığım için söylemiyorum, bunun üzerinden ekmek kazanıyorlar diyeyim. (umarım saçma bir polemik konusu olmaz) taksimden dönerken taksiciler bık bık sorun çıkartabiliyor.
olumsuz: dolapdereye giden insanlar burdan geçiyor, ondan bir sürü saçma insan da olabiliyor. yeryer travestiler var. ayrımcılık yaptığım için söylemiyorum, bunun üzerinden ekmek kazanıyorlar diyeyim. (umarım saçma bir polemik konusu olmaz) taksimden dönerken taksiciler bık bık sorun çıkartabiliyor.
0
3'ü kesinlikle ele diyorum. o kadar aşağıda değil daha profilo tarafında oturmama rağmen o yokuş hayattan nefret etmemi sağlıyosu. şöyle söyleyeyim, profilonun 12 kat kotu var, en arkasından en ön tarafına gelene kadar 12 kat mesafesinde bir yokuş çıkıyorsun. 3. seçenek daha aşğıda ve metro için profilodan da tekrar önce yokuş inip tekrar çıkman gerekiyor.
0
1) bir süre bilezikçi sokak'ta oturdum. burada önemli olan dolapdere'ye mümkün olduğunca uzak, kurtuluş'a veya metroya mümkün olduğunca yakın olmak. güzeldir kozmopolittir rahattır, kimse kimseye karışmaz. geceleri kızlar için ürkütücü olabilir ama tehlikelidir diyemem.
2) çok aşağıda. inmesi çıkması dert. otobüs geçmez. ben tercih etmem, tavsiye de etmem.
3) 2'den tek farkı mezarlık manzaralı olması. bunu da boşver bence.
4) burayı tam bilmiyorum ama görünüşe göre burası da çok aşağıda, toplu taşıma yok doğru dürüst. nişantaşı gibi ama aslında değil. tahminimce diğerlerine göre daha sakindir.
benim tercihim 1 olur. seymen sokak dediğin yer ikinci ada sayılır, ev güzel fiyat da uygunsa bence en ideali budur.
2) çok aşağıda. inmesi çıkması dert. otobüs geçmez. ben tercih etmem, tavsiye de etmem.
3) 2'den tek farkı mezarlık manzaralı olması. bunu da boşver bence.
4) burayı tam bilmiyorum ama görünüşe göre burası da çok aşağıda, toplu taşıma yok doğru dürüst. nişantaşı gibi ama aslında değil. tahminimce diğerlerine göre daha sakindir.
benim tercihim 1 olur. seymen sokak dediğin yer ikinci ada sayılır, ev güzel fiyat da uygunsa bence en ideali budur.
0
4) Meşrutiyet mah. Elhan sk. (Vali Konağı cad. ara sokaklarından
tam bu sokakta oturdum. iyidir, ancak çok dar bir sokaktır gürültüsü bitmez. bir sokak vali konağına çıkar, diğer sokak osmanbey'e.
amerikan hastanesine dönmeden yapı kredi var ya, o yapı kredinin arasından içeri girdiğini düşün, o yolun en sonundaki sokak.
tam bu sokakta oturdum. iyidir, ancak çok dar bir sokaktır gürültüsü bitmez. bir sokak vali konağına çıkar, diğer sokak osmanbey'e.
amerikan hastanesine dönmeden yapı kredi var ya, o yapı kredinin arasından içeri girdiğini düşün, o yolun en sonundaki sokak.
0
onheil
bira içtiniz?
bira içtiniz?
0
hatırlamıyorum en doğru cevap olur sanırım. en fazlaya gidince hatırlanmıyor genelde çünkü.
ama 8-9 falandı heralde.(50cl)
not: üst üste değil. 4-5 saatte yayılmış durumda idi.
ama 8-9 falandı heralde.(50cl)
not: üst üste değil. 4-5 saatte yayılmış durumda idi.
0
7 ya da 8 50'lik. sonrasında masaya kustum.
içme süresi taş çatlasın 2 saat ama, o da var.
içme süresi taş çatlasın 2 saat ama, o da var.
0
8 tane içtim.
6. biradan sonra tuvalete gidip kusmuştum sonra yine devam etmiştim.
6. biradan sonra tuvalete gidip kusmuştum sonra yine devam etmiştim.
0
sayılır mı bilmiyorum ama geçen sene download festte 17 saat gibi bi sürede 22 tane 50'lik bira içtim, bunu saymıştık
0
ortamda herkes bira içerken kola içen ibne benim. o yüzden kolayı söyleyeyim, anki rock'ta olması lazım arkadaş her 50lik alışında ben iki pet şişe aldım. 500 ml'ye 660 ml yani. 9 tane mi ne içti o. benimki de 18 ediyor. 3-4 saatte falan olması lazım.
0
ruh haline ve ortama göre değişiyor. assos'ta bir gecede (3-4 saatte) 7 tane içebiliyorum, ama mesela evde içeyim diyorum ikinciyi bitiremiyorum.
0
ddenizz
Şuan İzmir'de yaşıyorum.Maslak'a taşınmayı düşünüyoruz fakat istanbulda yalnızca kartala gittim beşiktaşı hiç görmedim semt hakkında da hiçbir fikrim yok eğitimi nasıldır gezilecek görülecek yer var mıdır yoksa sırf binalardan oluşan gri bir semt midir bir değerlendirme yaparsanız izmir çeşme gibi b
Şuan İzmir'de yaşıyorum.Maslak'a taşınmayı düşünüyoruz fakat istanbulda yalnızca kartala gittim beşiktaşı hiç görmedim semt hakkında da hiçbir fikrim yok eğitimi nasıldır gezilecek görülecek yer var mıdır yoksa sırf binalardan oluşan gri bir semt midir bir değerlendirme yaparsanız izmir çeşme gibi bir yer bırakılıp yerleşilmeye değer mi ?
0
daha cok is merkezlerinin plazalarin bulundugu bir semt. isiniz o tarafta olacaksa uygun olabilir ama oturmak icin daha iyi yerler bulunabilir.
cesme ile kiyaslamam bile. cesmede yasamaya alismis birini maslak sikar.
cesme ile kiyaslamam bile. cesmede yasamaya alismis birini maslak sikar.
0
maslak'ın kendisi öyle yaşamalık güzel bi yer değil ama çevresi gayet güzel. yani şişli'de oturup maslak'ta çalışılabilir. aynı yer zaten yani, iki farklı bölgesi gibi düşünmek lazım. bir de maslak nasıl bir semttir diye sorunca aklıma "akrep nasıl bir burçtur" geldi, paylaşiyim istedim,
www.youtube.com
www.youtube.com
0
sırf binalardan oluşan gri bir semttir. Değil oturmaya, çalışmaya bile uygun değildir. 3,5 sene maslak'ta çalıştım her gün nefretle gittim.
Hele ayazağa mahallesi ise düşündüğün yer, pek izmir ile karşılaştırılacak bir yer değil diyebilirim.
Sen istanbul'da nerede çalışacağını, okuyacağını söyle. bütçeni de söyle, sana o şekilde semt önerelim.
Hele ayazağa mahallesi ise düşündüğün yer, pek izmir ile karşılaştırılacak bir yer değil diyebilirim.
Sen istanbul'da nerede çalışacağını, okuyacağını söyle. bütçeni de söyle, sana o şekilde semt önerelim.
0
İstanbul ofisim Maslak'ta bir plazada, bu sayede edindiğim tecrübeleri paylaşayım. Ön tarafta bankalar, petrol şirketleri ve benzeri bir çok şirketin binası var. Arka taraflarında yerleşebileceğiniz evler var ve genellikle bahsettiğim şirketlerin çalışanları tarafından tercih ediliyor. Komşularınızın eğitim seviyesi buna bağlı olarak yüksek olacaktır. Bir kaç alışveriş merkezine çok yakın ancak bir İzmir'li olarak gezmekten kastınızın alışveriş merkezi olmadığını varsayıyorum =) Yeşil alan bulmakta zorlanabilirsiniz. Binaların manzarası da genellikle başka bir binadır; açık ve ferah alanlar yok. Yine çalışan sayısının yüksek olmasına bağlı olarak her çeşit yemek yenilebilecek yer var. Ulaşım konusunda da her türlü alternatif mevcut. Rahatlıkla yaşarsınız ancak ben tercih etmezdim. İstanbul'a taşınıp trafikten dert yanmayan yok ancak servisler vs. nedeniyle sabah ve iş çıkış saatlerinde canınızı sıkacak düzeye çıkabilir. Bir İstanbul'lu için güzel olabilir ama İzmir'den gelecek birisi için sadece binalardan oluşan bir bölge olarak görülmesi kaçınılmaz, ben Ankara'dan gittiğimde dahi bunu yaşıyorum. Önemli olan eğitim seviyesi ve güvenlik ise tercih edebilirsiniz.
0
Aslında bizim bu semte tayinimiz çıktı o yüzden araştırıyorum. fakat babamın burada emekli olması gibi bir şansımız da var yani istanbula gitmeye mecbur değil fakat yaşı genç çalışmaya devam etmek istiyor bizi boğmayacak, yaşayabileceğimiz bir semt olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorum gelirimiz iyi yani çok sorun olacağını sanmıyorum o konuda
0
avrupa yakasının iş merkezidir. 1000 katlı binalardan oluşan soğuk ve gri bir semttir. trafiği de felakettir. önermiyorum.
0
maslak'ta çalışsın. sarıyer'de oturabilirseniz (mesafe 20-30 dk) çeşme'yi aramazsınız.
ah istinye ah yeniköy;)
ah istinye ah yeniköy;)
0
sarıyer ilçesi sınırları dahilindeki mahallelere bakmanı öneririm. istinye, yeniköy, tarabya, dereiçi, emirgan, baltalimanı, rumeli hisarı, pınar mah, büyükdere mah, kireçburnu tarzı semt ve mahallelerde ev bakın derim. Bu bölgeler hem maslak'a yakındır, hem de nezih ve şirindir. Fiyatlar pahalı olabilir belki biraz, ama iyi araştırarak uygununu bulma imkanınız var.
0
@battal gemalmaz askeri lojmanlarda oturucaz o çevredeyiz yani direkt merkez değil
0
gerçekten hiç bir fikriniz yok sanırım. maslak bir yerleşim yeri değil. lojmanlar nerede bilmiyorum ama ya sanayi mahallesi-itü arasındaki bölgede, ya da daha ileride ytü meslek yüksekokulunu geçtikten sonra orduevinin olduğu yerde diye tahmin ediyorum. dediğim gibi buralar yerleşim yeri değil. plazalar var, oto sanayi var, yol var. beşiktaş'a yakındır, mecidiyeköy'e yakındır, sarıyer'e yakındır ama maslak'ın semt olarak bir numarası yok. semt bile değil çünkü.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
present perfect tense ile present perfect continuous arasında ne fark var. ne zaman hangisi kullanılır ya da ne zaman bunun yerine bu kullanılmaz kesinlikle bunu kullanman lazım dersiniz..bi de past perfect var tabi...
present perfect tense ile present perfect continuous arasında ne fark var. ne zaman hangisi kullanılır ya da ne zaman bunun yerine bu kullanılmaz kesinlikle bunu kullanman lazım dersiniz..
bi de past perfect var tabi...
bi de past perfect var tabi...
0
www.dersimizingilizce.com
bak burda güzel anlatmış, şimdi ben anlatmaya kalksam kafanı daha karıştırırım.
bak burda güzel anlatmış, şimdi ben anlatmaya kalksam kafanı daha karıştırırım.
0
biri geçmişte olmuş bitmiş bir şeyi anlatır, biri geçmişten beri yapmakta olduğun bir şeyi. nasıl karıştırıyorsun ki bunları birbirine?
0
@nxtrls present perfect continuous tense her zaman devam etmekte olan bir şeyi anlatmaz. örnek vereyim,
arkadaşın eve gelir, ağzı alkol kokuyordur "have you been drinking" dersin. yani bu cümle continuous olmasına rağmen içme işlemi bitmiştir, arkadaşı içerken görmezsin. sadece etkisi devam ettiği vurgulanır. Ama continuous kullanırsın cümlede. Veya o da "I've been drinking" derse içki içme eylemini hala yapmakta olduğu anlamına GELMEZ.
arkadaşın eve gelir, ağzı alkol kokuyordur "have you been drinking" dersin. yani bu cümle continuous olmasına rağmen içme işlemi bitmiştir, arkadaşı içerken görmezsin. sadece etkisi devam ettiği vurgulanır. Ama continuous kullanırsın cümlede. Veya o da "I've been drinking" derse içki içme eylemini hala yapmakta olduğu anlamına GELMEZ.
0
ppt'de olayın yapılışının zamanı odak noktası, asıl anlatılmak istenen.
ppct de ise asıl odak noktası o olayın yapılışı, zamanı değil.
ppct de ise asıl odak noktası o olayın yapılışı, zamanı değil.
0
@innerbliss doğru söylüyorsun ama her durum için ayrı ayrı hangi tense üzerinden cümle kurmasının daha doğru olacağını anlatmaya kalkarsan bunun sonu gelmez. sonuç olarak sen atıyorum içki içme eylemi için türkçe'de de ingilizce'de de benzer cümle yapısını kullanırsın ama bir başka eylem için türkçe'deki cümle yapısı değişmezken ingilizce'deki değişir. bunu ''hangi tense ne işe yarar'' diye okuyarak öğrenmek mümkün değil.
sen soruyu ''have you been drinking'' diye sorarsan ''yes i've been drinking'' diye cevap alırsın ama ''have you drunk alcohol'' diye sorarsan ''yes i've drunk some alcohol'' diyebilir karşındaki. hatta ''have you drank'', ''i have drank'' falan da denebiliyor. weak-strong verb durumları falan bir dünya farklı kullanım var bunlarda. tabi bu arada ben dilci falan değilim, gördüğüm bildiğim üzerinden konuşuyorum :)
sen soruyu ''have you been drinking'' diye sorarsan ''yes i've been drinking'' diye cevap alırsın ama ''have you drunk alcohol'' diye sorarsan ''yes i've drunk some alcohol'' diyebilir karşındaki. hatta ''have you drank'', ''i have drank'' falan da denebiliyor. weak-strong verb durumları falan bir dünya farklı kullanım var bunlarda. tabi bu arada ben dilci falan değilim, gördüğüm bildiğim üzerinden konuşuyorum :)
0
tense isimlerinden gidecek olursak:
adında "perfect" geçen tenseler her zaman geçmişte tamamlanmış eylemleri belirtir. eylem cümlenin kurulduğu anda artık tamamen bitmiştir (etkisini sürdürebilir, bu ayrı bir konu).
adında "continuous" geçen tenseler ise eylemdeki sürecin bir anda olup bitmediğini, zamana yayıldığını, sürekliliği olduğunu (tekrar eden ile karışmasın) belirtir.
yani mesela innerbliss'in verdiği örnekteki "drinking" bir anda olup biten anlık bir eylem olmadığı için continuous olarak kullanılır. yani zaman çizelgesini mantar panoya benzetecek olursak, bu panoya bir raptiyeyle tutturabildiğin anlık eylemler (patlama, düşme vb.) için de continuous kullanmak yanlıştır.
adında "perfect" geçen tenseler her zaman geçmişte tamamlanmış eylemleri belirtir. eylem cümlenin kurulduğu anda artık tamamen bitmiştir (etkisini sürdürebilir, bu ayrı bir konu).
adında "continuous" geçen tenseler ise eylemdeki sürecin bir anda olup bitmediğini, zamana yayıldığını, sürekliliği olduğunu (tekrar eden ile karışmasın) belirtir.
yani mesela innerbliss'in verdiği örnekteki "drinking" bir anda olup biten anlık bir eylem olmadığı için continuous olarak kullanılır. yani zaman çizelgesini mantar panoya benzetecek olursak, bu panoya bir raptiyeyle tutturabildiğin anlık eylemler (patlama, düşme vb.) için de continuous kullanmak yanlıştır.
0
Şu iki cümleyi karşılaştır, anlarsın.
I have worked at XXX for 7 years.
7 sene XXX'te çalıştım. (çalışmışlığım var, bu tecrübeye sahibim)
I have been working at XXX for 7 years.
7 yıldır XXX'te çalışmaktayım. (7 yıl önce başladım ve hala devam ediyorum çalışmaya)
I have worked at XXX for 7 years.
7 sene XXX'te çalıştım. (çalışmışlığım var, bu tecrübeye sahibim)
I have been working at XXX for 7 years.
7 yıldır XXX'te çalışmaktayım. (7 yıl önce başladım ve hala devam ediyorum çalışmaya)
0
sifirin altinda
kaç tl yükleniyor? param bitti la kalmayalım yolda :/
kaç tl yükleniyor? param bitti la kalmayalım yolda :/
0
otomat cihazlarında minimum 5 tl yükleniyor. 2 tl'den başlayan yüklemeler büfe, market tarzı akbıl dolum yerlerınde yuklenebılıyor
0
marcel
makaleden yapılan alıntıları kaynakçada nasıl gösterebiliriz ?
makaleden yapılan alıntıları kaynakçada nasıl gösterebiliriz ?
0
[ ] yazarın soyadı, adının baş harfi, parantez içinde yılı, çift tırnak arasında makalenin başlığı, derginin adı, cilt numarası, sayı numarası, başlangıç-bitiş sayfa numaraları.
örnek: [2] Cohen, M., Greenberg, D. v.d., (1986), ''An Efficient Radiosity Approach for Realistic Image Synthesis'', IEEE Computer Graphics and Applications, vol.6, no.3, pp. 26-35.
örnek: [2] Cohen, M., Greenberg, D. v.d., (1986), ''An Efficient Radiosity Approach for Realistic Image Synthesis'', IEEE Computer Graphics and Applications, vol.6, no.3, pp. 26-35.
0
yarey
Bu dizi ismini duyunca kafamda çok ciddi doktorlu bi dizi canlanıyodu.Bugün denk gelince baktım çocuk dizisi gibi bi şey yahu. Bunu ciddi ciddi izleyen yetişkinler var mı? yoksa ben mi çok önyargılıyım?
Bu dizi ismini duyunca kafamda çok ciddi doktorlu bi dizi canlanıyodu.
Bugün denk gelince baktım çocuk dizisi gibi bi şey yahu. Bunu ciddi ciddi izleyen yetişkinler var mı? yoksa ben mi çok önyargılıyım?
Bugün denk gelince baktım çocuk dizisi gibi bi şey yahu. Bunu ciddi ciddi izleyen yetişkinler var mı? yoksa ben mi çok önyargılıyım?
0
Eski versiyonunu bilmiyorum ama yenisi bilimkurgu sevenler için gayet güzeldir. Hiç de dandik değil. Yetişkinim.
0
o kadar çok izleyen yetişkin var ki, zirvesi bile yapıldı:
(bkz: doctor who izleme zirvesi)
ben hemüz 2. sezonun başlarındayım ama devam edeceğim yazın. doctor who güzeldir.
(bkz: doctor who izleme zirvesi)
ben hemüz 2. sezonun başlarındayım ama devam edeceğim yazın. doctor who güzeldir.
0
evet önyargılısın. kalıplarla yaşayan düz bir insansın. south park izlediğimi görünce ''bu yaşta çizgi film mi izliyosun oğlum'' diyen annem gibisin. oldu mu?
0
ön yargılı yaklaşmışsın. ben de yeni serisinin ilk sezonu yayınlandığında bu ney lan demiştim. Sonra Blink isimli bölümü izledim laan neymiş bu dedim tüm bölümleri indirdim, pişman değilim. İzlemesi keyifli be.
0
fazlasıyla ön yargılı yaklaşmıssın;
2005'te başlayan serinin bütün bölümlerini izledim,evet bazı bölümleri absürd,görsel efektler çok iyi olmayabiliyor zaten bunları kafaya takan da yok doktor karakteri için izliyorum.
2005'te başlayan serinin bütün bölümlerini izledim,evet bazı bölümleri absürd,görsel efektler çok iyi olmayabiliyor zaten bunları kafaya takan da yok doktor karakteri için izliyorum.
0
denklemci
arkadaşlar selam şimdi 30.bin.tl civarı bir para var. wv polo sadece abs iki hava yastığı var. renault ise full baya bir dolu yani siz olsanız hangisini alırdınız. ayrıca neden mesela diyorlar ki wv 5 sene sonra bile sorun çıkarmaz. ama renault sıkıntı yaratır.
arkadaşlar selam şimdi 30.bin.tl civarı bir para var. wv polo sadece abs iki hava yastığı var. renault ise full baya bir dolu yani siz olsanız hangisini alırdınız.
ayrıca neden mesela diyorlar ki wv 5 sene sonra bile sorun çıkarmaz. ama renault sıkıntı yaratır.
ayrıca neden mesela diyorlar ki wv 5 sene sonra bile sorun çıkarmaz. ama renault sıkıntı yaratır.
0
arabayi duzgun kullanirsan , bakimi aksatmadan yaparsan bence sorunsuz kullanirsin. hangisinin tipi hosuna gidiyorsa onu al. sonucta 2 modelinde satmasi kolay.
0
evlere şenlik duyuru. vw polo mu yoksa renault mu? polo kaç model, hangi motor, hangi donanım, renault hangi model, clio mu, megane mı, fluence mi, scenic mi, safrane mı, dizel mi, benzinli mi, hiç bir şey belli değil. bir de buna renault diye cevap veren var. körlerle sağırlar birbirini ağırlar hesabı.
edit: tabi bir de wv diyenler var. vw değil yani, wv.
edit: tabi bir de wv diyenler var. vw değil yani, wv.
0
la noix
emin olamadım dövme yanlış değil mi ya? iiix nedir? iki kişi kafa verdik çözemedikhttp://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/47469-yasam-hakan-akkaya-nin-anlamli-dovmesi/4
emin olamadım
dövme yanlış değil mi ya? iiix nedir? iki kişi kafa verdik çözemedik
www.milliyet.com.tr
dövme yanlış değil mi ya? iiix nedir? iki kişi kafa verdik çözemedik
www.milliyet.com.tr
0
tek tek yazmış bence. 3 0 . 1 0 . 2 0 0 2 gibi düşünmüş sanırım.
0
X sıfır değil ki nasıl oluyor öyle? sıfır diye bir sayı yok zaten. IX = 2 çarpı 10 niyetine yazmış desen bu sefer de yıl olmuyor. şu an gerçekten merak ettim ben de, hiç bir mantıklı açıklaması yok çünkü bunun :D
edit: başta fotoğraf orjinal fotoğrafın simetriğidir diyecektim ama yıl kısmı yine bozuyor işi. IIIX aslında XIII olabilir ama IIXXII diye bir şey yok her halükarda.
edit: başta fotoğraf orjinal fotoğrafın simetriğidir diyecektim ama yıl kısmı yine bozuyor işi. IIIX aslında XIII olabilir ama IIXXII diye bir şey yok her halükarda.
0
jacque
Fener mi Galatasaray mı "zengin takımı" olarak bilinir taraftarları açısından?Not: İddia söz konusudur. FB ya da GS gibi net cevaplar verirseniz memnun olurum. :) Kastettiğim kulüp zenginliği değil, taraftarlara karşı olan genel önyargılardır.
Fener mi Galatasaray mı "zengin takımı" olarak bilinir taraftarları açısından?
Not: İddia söz konusudur. FB ya da GS gibi net cevaplar verirseniz memnun olurum. :) Kastettiğim kulüp zenginliği değil, taraftarlara karşı olan genel önyargılardır.
Not: İddia söz konusudur. FB ya da GS gibi net cevaplar verirseniz memnun olurum. :) Kastettiğim kulüp zenginliği değil, taraftarlara karşı olan genel önyargılardır.
0
@vur joker vur
kulüp zenginliği olarak sormuyorum. hani takım taraftarları için belli streotypelar vardır ya beşiktaş tinerci takımı vs. gibi
kulüp zenginliği olarak sormuyorum. hani takım taraftarları için belli streotypelar vardır ya beşiktaş tinerci takımı vs. gibi
0
ikisi de bilinmez. türkiyede takımlar zengin fakir sağcu solcu falan diye ayrılmaz. kozmopolit yapıdadır her takımın taraftarları.
0
fenerbahçe' nin ekonomisi galatasaray' dan hep daha iyi olduğu için genellikle zengin takımı diye bilinir. ama gs de daha bi burjuvazi takımıdır. fransız lisesinden geliyor sanırım o huy.
0
oha la duyurudan böyle cevaplar beklemezdim amk.nazım hikmet,rıfat ılgaz bazı yazılarında geçer gs burjuvazinin takımı olarak bilinir.
0
taraftar profili açısından soruluyorsa yakın geçmişten günümüze fenerbahçe biraz daha ''zengin takımı'' görünümünde. geçmiş farklıdır, gelecekte de değişir aynı şekilde. geleneksel açıdan çok keskin farklar yok çünkü.
0
Fenerle ilgili "zengin takımı" muhabbeti stadyum yapılmasından sonra çıkmıştır.Konforlu ve iyi bir stad olduğu için bilet fiyatları diğerlerine göre daha uçuk olmuş ve böyle bir önyargı oluşmuştur.Ama şimdi Gs ile durum aynı.Bjk de aynı olacaktır yeni stadları olduğunda.Tabi bunun bir diğer nedeni de Aziz Yıldırım'ın iti kopuğu tribünden temizlemek için bilet fiyatlarını artırmasıdır.
Bunların haricinde cevap tabi ki Gs olacaktır.Gs elit kesimin,aristokratların takımıdır.Nazım'ın dediği gibi "Fener'in taraftarı, Galatasaray'ın balosu, müsameresi çoktur"
Bunların haricinde cevap tabi ki Gs olacaktır.Gs elit kesimin,aristokratların takımıdır.Nazım'ın dediği gibi "Fener'in taraftarı, Galatasaray'ın balosu, müsameresi çoktur"
0
Ayrıca Fb zengin takımı diyen insan da kusura bakmasın maldır.Bütün Fenerliler Bağdat Caddesi'nde oturuyor diye düşünüyor herhalde.Cilalıı İbo'dan tut Turist Ömer'e kadar bütün halktan karakterler Fenerbahçelidir hep.Kısaca netice olarak şu an pek bir fark yok gibi taraftar profili açısından.Ancak genel kulüp kültürü olarak bakarsak olaya cevap Gs'dir açık ve net olarak.Ayrıca bana göre varoş bir insanın Gs'li olması sosyolojik açıdan çok saçma bir şey.
0
fenerbahçe daha çok işçi , memur gibi çalışan kesimlerin tuttuğu bir takım. yani halkın takımı olarak bilinirdi.
galatasaray ise lise ve üniversiteden dolayı , yöneticilerinin fransız ekolünden yetişmesinden dolayı hep üst tabakanın takımı olarak görüldü.
ama fenerbahçe stadyumu geliştirip , fenerium mağazalarını da açınca ekonomik olarak daha da gelişti ve üst tabakadan da taraftarlar edindi.
galatasaray ise uefa'yı kazanınca popülerliğini halk arasında ciddi düzeyde artırdı ve halkın içinden ciddi oranda taraftar edindi hatta galatasaray için tuttuğu takımı değiştirenler oldu.
durdenist'in dediği gibi aslında son 15 yılda karmaşık yapıya sahip oldu 2 takım da. bizim derbilerde lazio-roma veya barça-real gibi keskin görüş veya inanç ayrılıkları yok ; bizimkiler renk derbisi.
galatasaray ise lise ve üniversiteden dolayı , yöneticilerinin fransız ekolünden yetişmesinden dolayı hep üst tabakanın takımı olarak görüldü.
ama fenerbahçe stadyumu geliştirip , fenerium mağazalarını da açınca ekonomik olarak daha da gelişti ve üst tabakadan da taraftarlar edindi.
galatasaray ise uefa'yı kazanınca popülerliğini halk arasında ciddi düzeyde artırdı ve halkın içinden ciddi oranda taraftar edindi hatta galatasaray için tuttuğu takımı değiştirenler oldu.
durdenist'in dediği gibi aslında son 15 yılda karmaşık yapıya sahip oldu 2 takım da. bizim derbilerde lazio-roma veya barça-real gibi keskin görüş veya inanç ayrılıkları yok ; bizimkiler renk derbisi.
0
mr.goodcat
cep telefonunuzda vodafone sim kartı kullandığınız zaman avea ve turkcell'e oranla daha fazla şarj yediğini duydum. doğru mudur? tecrübe eden var mı?edit: bilip bilmeden, denemeden yorum yapmayı çok seviyor bazı arkadaşlar.http://forum.donanimhaber.com/m_53900286/tm.htmhttp://forum.donanimhaber.com/
cep telefonunuzda vodafone sim kartı kullandığınız zaman avea ve turkcell'e oranla daha fazla şarj yediğini duydum. doğru mudur? tecrübe eden var mı?
edit: bilip bilmeden, denemeden yorum yapmayı çok seviyor bazı arkadaşlar.
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
edit: bilip bilmeden, denemeden yorum yapmayı çok seviyor bazı arkadaşlar.
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
0
amasya elması yeşik ekşi elmadan daha fazla mide yakar.
benim bu dediğim mantıklı mı sence?
benim bu dediğim mantıklı mı sence?
0
emin değilim ama olabilir. wcdma şebekede abonenin konumu, rf koşulları, baz istasyonuna uzaklığı, servis aldığı hücredeki trafik vb etkenler yüzünden sürekli güç kontrolü yapılır. telefonda 3g sürekli açıksa baz istasyonu telefona sürekli sinyal gücünü yükselt-düşür diye komut verir, bu da doğal olarak telefona şarj harcatır. vodafone şebeke yapısı gereği daha sık power control yapıyordur, vodafone şebekesi üzerinde 3g hizmeti alan abone sayısı daha fazladır, yüksek interferans yüksek sinyal gücü daha fazla şarj harcatıyordur, ne bileyim hava durumu tarih saat gibi servisleri daha yüksek hızlı kanaldan veriyordur, vs. tabi dediğim gibi tamamen tahmini konuşuyorum. fark olabilir ama çok bariz olacağını da sanmıyorum.
0
in vino veritas
bu ara sık çalıyor power fmde denk geliyorum. normalde kaçırmam ama hiçbir sözünü hatırlamıyorum. siz kesin biliyorsunuzdur, hadi bakalım genşler, bi bulduruverin.
bu ara sık çalıyor power fmde denk geliyorum. normalde kaçırmam ama hiçbir sözünü hatırlamıyorum. siz kesin biliyorsunuzdur, hadi bakalım genşler, bi bulduruverin.
0
yok bu değil, bir kadın söylüyor, böyle karnaval müziği gibi, baya hareketli filan. bi yerde de maymun gibi bir ses çıkarıyordu hatta. nakaratında pompompom diyor kadın ama başka hiçbir sözünü hatırlamıyorum.
0
jedilance
güncel olarak:-game of thrones-himym-big bang theory-breaking badtakip ediyorum.da vinci's demons'u aldım listeme. başka ne ekliyim.bu arrow nasıl dizidir, vikings izlemeye değer miyada diğer önerilerinize açıkım
güncel olarak:
-game of thrones
-himym
-big bang theory
-breaking bad
takip ediyorum.
da vinci's demons'u aldım listeme. başka ne ekliyim.
bu arrow nasıl dizidir, vikings izlemeye değer mi
yada diğer önerilerinize açıkım
-game of thrones
-himym
-big bang theory
-breaking bad
takip ediyorum.
da vinci's demons'u aldım listeme. başka ne ekliyim.
bu arrow nasıl dizidir, vikings izlemeye değer mi
yada diğer önerilerinize açıkım
0
takip ettiğin dizileri seven biri olarak arrow u takip ediyorum iyi gidiyor şimdilik. onun dışında
rome , prison break izlemediysen öneririm
rome , prison break izlemediysen öneririm
0
dexter, spartacus, dr house, house of cards, the oz...
başyapıtları bi izle sonra geç arrow vikings falan bence.
başyapıtları bi izle sonra geç arrow vikings falan bence.
0
eğer izlemediysen friends' e yeni başladım. şu an 2. sezon bitmek üzere ve söyleyebilirim ki himym' dan takriben bi 500 bin kat falan daha güzel bi diziymiş. şimdiye kadar eskidir kötüdür diye izlemediğim günlerime yanıyorum.
onun dışında tarihi bişeyler istiyosan rome, bilim kurgu istiyorsan da battlestar galactica ve firefly.
onun dışında tarihi bişeyler istiyosan rome, bilim kurgu istiyorsan da battlestar galactica ve firefly.
0
Oz'u izle. Bitince yine izle. Sonra yine izle. Dizilerin babasidir oz.
Sonra six feet under izle.
Bu ikisi bunyeye agir gelebilir. Arada bir kafa dagitmak icin de seinfeld ve coupling izle.
Sonra six feet under izle.
Bu ikisi bunyeye agir gelebilir. Arada bir kafa dagitmak icin de seinfeld ve coupling izle.
0
Eğer bulabilirsen ROME izle. 2 sezondur sadece ve taş gibi dizidir.
Vikings şu an ilk sezon bitti ve sadece 9 bölüm yayınlandı. Muhteşem bir dizi, ilk bölümden son bölüme kalite sürekli arttı. 2.sezon 2014'te ...
Vikings şu an ilk sezon bitti ve sadece 9 bölüm yayınlandı. Muhteşem bir dizi, ilk bölümden son bölüme kalite sürekli arttı. 2.sezon 2014'te ...
0
kedidir o kedi
Oncelikle butun annelerin anneler gunu kutlu olsun.Sorum su:Bir insanin geliyom,gidiyom, napiyon... diye konusmasi size itici geliyor mu? Boyle konusmasi köylülügün mü gostergesi? Uzun geliyo kisaca boyle diyorum diyenler de var. Sizce mantikli mi bu?Neden boyle konusur insan? Aileden oyle gordugu
Oncelikle butun annelerin anneler gunu kutlu olsun.
Sorum su:
Bir insanin geliyom,gidiyom, napiyon... diye konusmasi size itici geliyor mu? Boyle konusmasi köylülügün mü gostergesi? Uzun geliyo kisaca boyle diyorum diyenler de var. Sizce mantikli mi bu?
Neden boyle konusur insan? Aileden oyle gordugu icin mi? Kucumsemek icin sormuyorum
Sorum su:
Bir insanin geliyom,gidiyom, napiyon... diye konusmasi size itici geliyor mu? Boyle konusmasi köylülügün mü gostergesi? Uzun geliyo kisaca boyle diyorum diyenler de var. Sizce mantikli mi bu?
Neden boyle konusur insan? Aileden oyle gordugu icin mi? Kucumsemek icin sormuyorum
0
bulunduğu bölgede bu tip konuşuyo olabilirler,bu yüzden olabilir.itici mi gelir dersen,itici gelmese de karşımdakinin böyle konuşmasını istemem.
0
Geyik olsun diye konuşulur öyle. Köyde geliyom gidiyom diye konuşulur diye birşey yok ki. Ağız alışkanlığı tamamen birşeyin göstergesi olduğunu sanmıyorum.
İtici mi değil bence bırakalım herkes istediği gibi konuşsun. Naper qanqa dese insanlar daha mı iyi?
İtici mi değil bence bırakalım herkes istediği gibi konuşsun. Naper qanqa dese insanlar daha mı iyi?
0
ya yöresel veya çevresel ya da dil bilgisi eksikliği. bana itici gelir çünkü dil iletişim için gereklidir ver her insanın basit bazı kurallarını doğru olarak öğrenmesi gerekliliği takıntım mevcut.
0
köylülükle alakası olduğunu sanmıyorum, hayatım boyunca izmirde yaşadım, çok da köy sayılmaz yani, ancak orda da insanlar genellikle bu şekilde konuşur.
bence insanın kullandığı dil ve ifadeler ortama göre değişmeli, atıyorum okul arkadaşlarınla, ailenle, yakın akrabalarınla konuşurken geliyom gidiyom, bakçaz dersin, iş yerindeki mesai arkadaşlarınla, patronunla, müşterinle, doktora gittiğinde doktorla, avukata işin düştüğünde avukatla böyle konuşmazsın.
yani sen diye hitap ettiğin insanlarla böyle konuşmak, ki herkes öyle ya da böyle daha günlük daha alışık olduğu bir dil vardır, gitçez bakalım, geliyom ben demek normaldir.siz diye hitap ettiğin insanlarla konuşurken ise, daha nizami bir istanbul türkçesi konuşabiliyorsan, o şekilde konuşman gerekir.çoğumuz dilimiz dönmediğinden, şiveli konuştuğumuzdan değil rahat ve günlük olduğu için bu şekilde konuşuyoruz zaten.
ben ailemden de böyle gördüm, annem bizle konuşurken gidip şu kaatları alıveğ der, iş arkadaşıyla konuşurken bugün uğrayıp şu evrakları, kağıtları alabilir misiniz ahmet bey? der.
bence insanın kullandığı dil ve ifadeler ortama göre değişmeli, atıyorum okul arkadaşlarınla, ailenle, yakın akrabalarınla konuşurken geliyom gidiyom, bakçaz dersin, iş yerindeki mesai arkadaşlarınla, patronunla, müşterinle, doktora gittiğinde doktorla, avukata işin düştüğünde avukatla böyle konuşmazsın.
yani sen diye hitap ettiğin insanlarla böyle konuşmak, ki herkes öyle ya da böyle daha günlük daha alışık olduğu bir dil vardır, gitçez bakalım, geliyom ben demek normaldir.siz diye hitap ettiğin insanlarla konuşurken ise, daha nizami bir istanbul türkçesi konuşabiliyorsan, o şekilde konuşman gerekir.çoğumuz dilimiz dönmediğinden, şiveli konuştuğumuzdan değil rahat ve günlük olduğu için bu şekilde konuşuyoruz zaten.
ben ailemden de böyle gördüm, annem bizle konuşurken gidip şu kaatları alıveğ der, iş arkadaşıyla konuşurken bugün uğrayıp şu evrakları, kağıtları alabilir misiniz ahmet bey? der.
0
ben arada sırada kaptırıp öyle konuşuyorum. genelde insanların tepkisi egelisin di mi oluyor. bunun köylülükle alakası yok. yöresel bir alışkanlık oluyor.
0
aile ve çevrede böyle konuşanlar olduğu için böyle konuşuyor insanlar.
arada ben de böyle konuşuyorum veya yazıyorum bilmediğim için değil alışkanlık olduğundan.
bokunu çıkartırsa böyle konuşarak itici gelir ama arada yapıyorsa normal.
kızlar yapar +1 :))
arada ben de böyle konuşuyorum veya yazıyorum bilmediğim için değil alışkanlık olduğundan.
bokunu çıkartırsa böyle konuşarak itici gelir ama arada yapıyorsa normal.
kızlar yapar +1 :))
0
İzmirliler öyle konuşuyor genellikle. Yani resmi bir ortamda da böyle konuşuyorsa tuhaf kaçar ama arkadaş ortamında filan rahatsız etmez beni. İzmirliyim:)
0
evet itici geliyor. evet köylülüğün göstergesi. hayır mantıklı değil. eğitimsiz olduğu için. aileden öyle gördüğü için.
adam istanbul'da yaşıyor, üniversite okumuş, 25 yaşına gelmiş, hala ordan geliyom buraya gidiyom diye konuşuyor. bunun hiç bir mantıklı gerekçesi yok kimse kendini kandırmasın. cehalet ve eğitimsizlik göstergesi.
edit: buna dikkat eden biridir, arada kaçırır falan olabilir normal. biz de yedi göbek istanbullu değiliz, istanbul türkçesiyle de büyümedik. fakat inatla buna dikkat etmeyen, umursamayan, alışkanlık diyip geçen insan cahildir. neden köylü diyoruz, çünkü köylü cahildir, elinde olmayan sebeplerden dolayı cahil kalmıştır, böyle konuşabilir. gelgelelim bi insan köylü olmayıp köylü gibi konuşuyorsa önce kendisine, sonra karşısındakine saygısızlık ediyor demektir.
adam istanbul'da yaşıyor, üniversite okumuş, 25 yaşına gelmiş, hala ordan geliyom buraya gidiyom diye konuşuyor. bunun hiç bir mantıklı gerekçesi yok kimse kendini kandırmasın. cehalet ve eğitimsizlik göstergesi.
edit: buna dikkat eden biridir, arada kaçırır falan olabilir normal. biz de yedi göbek istanbullu değiliz, istanbul türkçesiyle de büyümedik. fakat inatla buna dikkat etmeyen, umursamayan, alışkanlık diyip geçen insan cahildir. neden köylü diyoruz, çünkü köylü cahildir, elinde olmayan sebeplerden dolayı cahil kalmıştır, böyle konuşabilir. gelgelelim bi insan köylü olmayıp köylü gibi konuşuyorsa önce kendisine, sonra karşısındakine saygısızlık ediyor demektir.
0
Evocati
Bi bakın bakalım aşağıdaki araç alınabilir mi?http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-toyota-tek-elden-servis-bakimli-dizel-corolla-124286408/detay/Galerici arkadaşım satıyor.Bana fiyatı 25000 TL.Belki biraz daha ısrar etsem bir miktar daha düşebilir.
Bi bakın bakalım aşağıdaki araç alınabilir mi?
www.sahibinden.com
Galerici arkadaşım satıyor.Bana fiyatı 25000 TL.Belki biraz daha ısrar etsem bir miktar daha düşebilir.
www.sahibinden.com
Galerici arkadaşım satıyor.Bana fiyatı 25000 TL.Belki biraz daha ısrar etsem bir miktar daha düşebilir.
0
"arkadaş"tan araç alma, hele "galerici arladaş"tan asla alma nokta net.
yoksa o arkadaşlık biter.
yoksa o arkadaşlık biter.
0
riskli. 7 yaşında 170bin km'de dizele 25 bin lira vermeyi düşünüyorsanız baya ince eleyip sık dokumanız lazım. sahibini tanıyor olsam güvenip alırım belki ama galericiden, ı ıh.
0
guguklusaat
şimdi şu resimde gördüğümüz işlem tabii ki yanlış, aynı mantıkla 1/2 de bulunabilir ama hata nerede tam olarak?
şimdi şu resimde gördüğümüz işlem tabii ki yanlış, aynı mantıkla 1/2 de bulunabilir ama hata nerede tam olarak?
0
